1 konya`da selçuklu yönetiminden bugüne

Transkript

1 konya`da selçuklu yönetiminden bugüne
KONYA’DA SELÇUKLU YÖNETİMİNDEN BUGÜNE
AZINLIKLAR (KİŞİLER)
Selçuklu dönemi öncesi Konya ve çevresinde Rumlar (kendi ifadelerine göre Romalılar) yaşıyordu.
Esasen Araplardan gelen RUM kelimesi ise Romalı anlamına idi. Burada Rumlar azınlık değil devletin
esas vatandaşları idi.
Ermenilerin ise asıl yaşadıkları yer Doğu Anadolu idi. Konya çevresine Doğu Anadolu’dan ve Tarsus
Adana’da kurulan Küçük Ermenistan devletinin son bulması ile ekonomik ve siyasi sebeplerle
geldikleri anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde yaşayanlar hakkında Patrikhane kayıtlarında bilgiler
vardır. 1928 yılında yapılan nüfus sayımında Konya ve köylerinde yaşayan Ermeni sayısı 960 kişidir.
Üçüncü bir grup Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında Konya’ya yerleşen
Marunilerdir. Bunların sayısı Quinet’e göre 400 civarındadır. Sadece Maruni’lere ait evler ve bazı
kişiler bilinmektedir.
Dördüncü bir grupta Konya ve çevresinde çalışan görev yapan Avrupa kökenlilerdir.
Bunlardan önde gelenler ve hizmeti geçenler aşağıdadır.
MEHMET BİLDİRİCİ Şişli 17.06.2013
1
İÇİNDEKİLER
SELÇUKLU DÖNEMİ
Mimar Kelük (Bildirici M, Seropyan S, 26.09.1997, Agos)
3
OSMANLI DÖNEMİ
Patrik Krillos (1750-1821)
(Bildirici M, Yeni Meram 16.07.2007)
Simonaki Efendi
Azınlığa yardım eden Konya Valisi Cemal Bey (Agos 03.02.2006)
Patrik Mesrop Norayan (Agos 27.03.1998)
Patrik Karekin Haçaduryan (Agos 27.03.1998)
Dünya da ünlü Müzikçi Gomidas
Konya’da ilk fotoğrafçı Garabed Solakian
Konya’da yaşamış Hekim Sava ve diğer doktorlar
Konya’da yaşamış Udi Hrant Kelkülyan
Konya’da Saz şairleri Silleli Rum Sırma, Ermeni Topal Nazar
4-5
6
7
8
9
10
11-12
13
14-15
15
CUMHURİYET DÖNEMİ
Konyalı ÖZARARAT Ailesi
Karamanlı Sarkis Çerkezyan
Konya Ereğliler
KONYA DIŞINDA YAŞAYAN KONYALILAR
Konyalı İhmalyan kardeşler
Afyonlu Verona Kherhidan
16-22
23-28
29-33
Haig Minasyan anıları
Şabuh Gedik anıları
43-45
46-47
34-41
42
DİĞER KONYALILAR
Diğer Konyalılar
Konyalı Hacı Anastasia
48-50
51-52-son
2
SELÇUKLU DÖNEMİ
MİMARI KELÜK
Bu konuda kapsamlı bir araştırma olan aşağıdaki yazı konulmuştur.
SELÇUKLU MİMARI KÖLÜKYAN KİMDİR?
ABDULLAH OĞULLARININ KADERİ
Mehmet Bildirici & Sarkis Seropyan
Selçuklu Veziri Fahrettin Ali (ölümü 1286), 13. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış pek çok
eserde imzası olan bir devlet adamıdır. Sahip Ata’nın eserlerinin Mimarı Kölük bin
Abdullah’tır. Yerli ve yabancı kaynaklarda onun üstün mimari tekniğinden bahsedilir.
Selçuklu döneminin bu önemli mimarının kimliği ve kökeni hakkında doyurucu bilgiler
bulunmamaktadır. Biz bu müşterek yazımızda Kölük bin Abdullah’ın kim olduğu konusunda
değişik yöntem deneyerek konuya açıklık getirmeye çalışacağız.
Kölük bin Abdullah, Abdullah oğlu Kölük anlamına gelmektedir. Müslümanlığı seçen
kimselerin babaları Allah’ın oğlu anlamında Abdullah olarak belirtilir. Sahip Ata’nın
Konya’da yaptırdığı üç eserde Kölük bin Abdullah’ın imzası bulunmaktadır. Bu ibare “Ameli Kölük bin Abdullah” olarak yer almaktadır.
a) İnce Minare Medresesi; en güzel Selçuklu eserlerinden olup cephesine Kuran’dan ayetler
kazınmıştır.
b) Nalıncı Baba Türbesi; halen mevcut değil 1927 yılında ortadan kaldırılmıştır.
c) Sahip Ata Külliyesi; bir kısmı ayakta, Sahip Ata’nın türbesi bunun içindedir.
Bu eserlerin yapılış tarihleri yaklaşık 1250-1280 yılları arasıdır.
Yine Sahip Ata’nın yaptırdığı iki eserde
KALUYAN EL KONEVİ” isimli bir mimarın
ismi geçmektedir. Bunlar
a) Ilgın Kaplıcası, buradaki imza “Amel-i Kaluyan”
b) Sivas’ta Gök Medrese; burada imza “Amel-i Kaluyan ül Konevi” olarak geçer.
Bu iki mimarın aynı kişi olduğunu savunanlar olduğu gibi, ayrı kişiler olduğu da savunulur.
Ayrı kişiler olarak düşünüldüğünde Kölük bin Abdullah’ın Müslümanlığı seçtiği, Kaluyan’ın
ise Hıristiyan olarak kaldığı görülmektedir. Bir belgeye dayanmadan Kölük’ün Hıristiyan
Türk olduğu ve Kölük kelimesinin Türkçe olduğu savunulmuştur.
Mevlana hakkında bilgiler sunan Ahmet Eflaki’nin “ Menakib-ül Arifin” (Ariflerin Menkibeleri) adlı eserinde Kaluyan’ın Rum ve ressam olduğu belirtilmektedir.
O dönemde farklı tarihlerde benzer isimde mimar ve taşçı ustalarına da rastlanılmaktadır.
1225 yılına yaptırılan Antalya surlarında “Kölükyan bin Simbad” ve “Kelüki” isimleri
görülmektedir. Simbad ismi eski Ermeni krallarından birinin adıdır. 1256 yılında yaptırılan
Bünyan Ulu Camii içinde “Kaluyan bin Karabuda” isimleri geçmektedir.
Türk İslam sanatında sıkça rastlanan Kölükyan ile benzerlik gösteren bir isimde, Zeki
Sönmez’in “Başlangıcından 16. yüzyıla kadar Türk-İslam mimarisinde sanatçılar” (Türk
Tarih Kurumu 1995) isimli eserinin 19 sayfasında geçmektedir.
1339 tarihinde Emir Ertana’nın eşi tarafından Suli Paşa’ya yaptırılan Kayseri’deki Köşk
Medresesi’nin yapımında çalışan Kaluyan bin Lokman (?) adlı ustanın taşlar üzerine imza
yerine kazdığı işaretlerin diğer ustalardan farklı olmaları ve Ermeni harfleri ile benzerliği ilgi
çekicidir.
Kölükyan ile isim benzerliği gösteren Kayseri’de Kölük Camii ve Medresesi ve Konya’da
bugün yeri belli olmayan Kölük bağı dikkat çekicidir.
(26.09.1997 – AGOS)
3
PATRİK KYRILLOS (1750-1821)
KONYA ÇEVRESİ HAKKINDA KİTAP YAZMIŞ
HARİTA YAPMIŞ
Mehmet BİLDİRİCİ
Konya’nın eski tarihi hakkında bilgiler, genellikle yabancı araştırmacı ve gezginlerinin
kitaplarından gelmektedir. Eski zamanda Konya’da Rum ve Ermeniler de yaşamıştır. Çevre
hakkında bu toplumlardan da inceleme yapan olmuş mudur? Eserleri var mıdır?. Bu
yazımızda bunu inceleyeceğiz.
Konya’da 1803-1810 yılları arasında Rum Kilisesi’nde görev yapmış Kyrillos bu konuda
bilebildiğiz kadarı ile tek kişidir.
Kyrillos 1750 yılında Edirne’de doğmuştur. Rahipliği seçmiş, 1803-1810 yılları arasında
Konya’da görevli olarak bulunmuştur. Bu dönem zarfında ibadete açık Rum kiliselerinde
incelemeler yapmış ve bunu kitap halinde yayınlamıştır. Mevlana’nın misafir edildiği Sille
yakınındaki Eflatun Manastırı hakkında bilgiler bu kitaplarda yer almaktadır. Ayrıca Kyrillos, o
günün tekniği ile bir de Konya haritası çizmiştir.
Kitapları o günün Konya tarihi hakkında farklı bir pencereden bilgiler sunmaktadır. Kyrillos,
buradan ayrıldıktan sonra Fener Rum Patrikhanesi’ne Patrik seçilmiş 1813-1818 tarihleri
arasında bu görevi sürdürmüştür. Yunanistan’da bağımsızlığa doğru giden ayaklanmaların
yaşandığı karışık bir dönemdir. Padişahla anlaşamamış Patriklikten ayrılmış, memleketi
Edirne’ye çekilmiş ve 1821 yılında orada vefat etmiştir.
Türkçe kaynaklarda bulunmayan bu bilgiler Rum Patrikhanesi’nin zengin kitaplığından
çıkarılmıştır. Bu konuda burada görevli Tanas Korakas bana yardımcı olmuş, Grekçe olan
kitaplardan bu bilgileri bulmuş ve Türkçe özetini vermiştir. Burada kendisine teşekkür ederim.
Bu inceleme sırasında bir kanıya daha varmış bulunuyorum. Anadolu’daki azınlık eserleri
konusunda sadece son dönemlere ait bilgiler bulunmaktadır. Daha önceki yapılar kiliseler
konusunda yeterli bilgi bulunmamakta bunlar hakkında sadece arkeolojik kazı ve çıkan
yazıtlarla bilgi sahibi olunabileceğidir.
Patrik Kyrillos’un Konya ile ilgili iki kitabı bulunmaktadır.
-Perikrafi tis Arhisatrapios IKONIO İstanbul 1815
- Pinos tis Arhisatrapios IKONIO
Viyana 1812
Bu çevre için çok değerli kitapların sadece Atina’da “Küçük Asya Araştırmaları Merkezi”nde
bulunduğunu öğrenmiş bulunuyorum.
Kyrillos’un diğer çok değerli bir eseri de aşağıda görülen Konya Haritası’dır. Çok değerli tarihi
bir belgedir. Ancak bugünkü haritalarla karşılaştırmak mümkün değildir. Zira ölçek ve
yönlendirmeler farklıdır.
Harita incelendiğinde Beyşehir ve Seydişehir ve göllerinin Konya’nın doğusunda olduğu
görülecektir. Harita yapımında önemli merkezler bağımsız olarak incelenmiş ve bunlar
sonradan birbirine eklenmiştir. Böylece yönlendirme ve öteleme hataları bulunmaktadır.
Ayrıca haritayı yapan teknik bir kişi değil bir rahiptir.
Sonuçta teknik olarak bugün yararlanma olanağı yoktur, ama çok önemli tarihi bir belgedir.
Kentlerin o günkü yoğunluğu o günkü isimleri hakkında çok önemli bilgiler gelmektedir.
4
Kyrillos tarafından 1812’lerde çizilmiş Konya ve çevresi haritası
(YENİ MERAM 16.07.2007)
5
1876 YILI KONYA MİLLETVEKİLİ
DEĞİRMENCİOĞLU SİMONAKİ EFENDİ
1876 açılan Meclis-i Mebusan’a Konya’dan 3 milletvekili seçilir. Fasıh Efendi – Hüseyin
Çelebi ve Simonaki Efendi.
Ancak Simonaki Efendi hakkında bilgiler bulunmamaktadır.
6
DEVLETE RAĞMEN AZINLIĞA İNSANİ YARDIM YAPAN
KONYA VALİSİ CELAL BEY (Ölümü 1926)
7
KONYA’DA GÖREV YAPIP PATRİKLİK MAKAMINA GELEN
MESROP NAROYAN
8
9
BÖLGEDEN ÇIKMIŞ DÜNYA ÇAPINDA MÜZİKÇİ
KOMİTAS
10
İLK FOTOĞRAFÇI GARABED KİRKOR SOLAKIAN
Konya’da ilk fotoğrafhane açan kişi, stüdyosu Çifte Merdiven mahallesi Görücü sokakta
ikinci katta idi. Nereli olduğu bilinmediği gibi, fotoğrafhaneyi ne zaman açtığı da belli
değildir. Ama 1909 yılında açık olduğu tahmin edilmektedir. 1915 olayları ile mesleki
faaliyeti sona ermiştir.
Konya hakkında pek çok yapıların ve kişilerin fotoğrafları gelmektedir. Hakkında pek çok
yazı çıkmasına karşı hakkında yazılanlar belgeye dayanmamaktadır.
Buradaki fotoğraflar “Zeynep Orhon Targaç tarafından Fotoğraf dergisinde yayınlanmıştır.
Bilgiler ise Safa Odabaşı tarafından verilmiştir.
1909 yılında Garabed Kirkor Solakian
1909 yılında Solakian (sağ başta) kalfası Hasan Behçet ile
11
Solakian’ın 19 Ekim 1913 (1329) tarihinde antetli kağıdı ile Hasan Efendiye mektubu
Solakian tarafından çekilmiş fotoğraflar (Hıristiyan hanımlar)
12
HEKİM SAVA
ve HİPOKRAT VE DİĞERLERİ
Mehmet BİLDİRİCİ
Hekim Sava Konya’da çalışmış Rum doktor, halk tarafından çok sevilmiştir.
Belediye’de, İdadi’de doktorluk yapmıştır. 1917? yılında parasına tamah edilerek
öldürülmüştür. Nerede eğitim aldığı konusunda bilgi yoktur.
HİPOKRAT
Hekim Sava’nın oğlu yada yeğenidir. Konya İdadisi mezunudur. Doktor olarak
çalışırken Delibaş olayına karıştığı gerekçesi ile idam edilmiştir.
DİĞERLERİ
1914 de öldü.
Dr. Stelyanus
: Atinalı,
Dr. Totoraki
: ölümü 1916
Eczacı Mustafa Cevdet'in eczanesinde oturur hastalara orada bakardı.
Yorgaki
: Eczacı
İstavro
:Belediye İmar kaleminde (1894 yılı)
13
KONYA’DA YAŞAMIŞ MÜZİK SANATÇISI
HRANT KELKÜLYAN
14
KONYA’DA SAZ ŞAİRLERİ
SIRMA ( 1854- 1899)
Silleli Rum, İyi bir saz ustası olduğu söylenir. Sille çıkışlı türkülerin pek çoğunun bestecisi,
pek çok öğrenci yetiştirmiştir. Avukat Mehmet Ali Apalı'nın babası, Bektaşi Apalı'nın
Riza'nın arkadaşı idi.
Kaynak: HALICI Mehdi, Konya Sazı ve Türküleri
TOPAL NAZAR (? -1914)
Ermeni asıllı, Çifte Merdiven mahallesinde oturuyordu. Hanımlara saz ve kanun dersleri
verirdi. Perde arkasından Konyalı hanımlara Konya türküleri söylerdi. Pek çok bestesinin
olduğu söylenmektedir. Ünlü bir bestekar idi. Konya'da öldü ve Zindankale'de bulunan
(bugün mevcut değil) Ermeni Mezarlığına gömüldü.
Kaynak: HALICI Mehdi, Konya Sazı ve Türküleri
15
CUMHURİYET DÖNEMİ
KONYA’DA SEVİLEN BİR ERMENİ DÖKÜMCÜ & ŞAİR
PANOS ÖZARARAT
Panos Özararat, aslen Bitlis’lidir. Konya’da doğmuş ve Konya’da yaşamıştır. Esas mesleği
baba mesleği olan dökümcüdür. Aynı zamanda şairdi. Yukarıda şiirlerinden bir örnek
bulunmaktadır. Konya’da sevilen bir kişi idi.
1985 yılında Konya’da vefat etti. Fransız Aya Pavlus Kilisesi’nde yapılan dini törenden sonra
Musalla Mezarlığı’nın köşesinde bulunan Ermeni Mezarlığında toprağa verildi.
Panos der, Ermeni asıllı Türk’üm
İftihar ederim, yok benim korkum
Panos’un olmadı Yunus’tan farkım
Ellere maşa olmak nedendir ?
Yaralara merhem sürmek yerine
Nesillere zehir vermek nedendir
İnsanları sevip saymak yerine
Masumlara kin yaymak nedendir?
16
KONYA’DA YAŞAYAN SON ERMENİ
KİRKOR ÖZARARAT
Markar Özararat
Konya Lisesi futbol takımı forveti, İstanbul’da yaşamaktadır
17
18
Türk dostu Silva'ya Konya'da son görev
17 Ekim 2010 - 18:11:35
Fransa'da vefat eden Ermeni asıllı Türk vatandaşı Silva Özararat'ın cenazesi Konya'da
toprağa verildi.
Ölümünün ardından cenazesi Fransa'dan Türkiye'ye uçakla getirilen Özararat için Konya'daki
Saint Paul Kilisesi'nde ayin düzenlendi.
Yaklaşık 2 saat süren ayinden sonra Silva Özararat'ın cenazesi, Musalla Mezarlığı yanındaki
Ermeni Mezarlığında, eşi Panos Özararat'ın yanına defnedildi.
Cenazede bulunan Özararat'ın oğlu Varujan Özararat, kendilerinin doğma büyüme Konyalı
olduklarını, Türk - Ermeni dostluğu için aile olarak ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Annesinin vasiyeti üzerine cenazeyi Konya'ya getirdiklerini ifade eden Özararat,
çocukluğunun geçtiği Konya'nın kendileri için çok önemli olduğunu belirtti.
Özararat, cenazenin Fransa'dan getirilmesi işlemlerinde kendilerine kolaylık gösteren
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve çalışanlarına, defin işlemlerini yapan Konya Büyükşehir
belediyesine teşekkür etti.
İstanbul'da dünyaya gelen Silva Özararat'ın Konya'da Panos Özararat ile evlendikten sonra
eşinin ölümü üzerine Fransa'nın Nice kentinde bulunan büyük oğlu Samson'un yanında
hayatını devam ettirtiği öğrenildi.
Ermeni asıllı Türk vatandaşı, Konya'nın tanınmış iş adamı ve şair Panos Ararat'ın eşi olan
Silva Özararat'ın 11 Ekim Pazartesi günü Fransa'nın Nice şerinde hayatını kaybettiği bildirildi.
19
Konya’da açık Fransız Kilisesi’nde Silva Özararat için yapılan dini tören
Silva Özararat cenaze töreni
20
ULUSLAR ARASI TANINMIŞ BİR KONYALI
SAMSON ÖZARARAT
Konya’da doğmuştur. Panos Özararat’ın oğludur.
Halen Fransa, ve Ermenistan’da yaşamaktadır. Sık İstanbul’a gelmektedir. Ermeni
Cemaatinin önde gelen kişilerinden olup, AGOS gazetesinde sık sık fotoğrafları çıkmaktadır.
2000’li yıllarda “KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ” toplantılarında Ermenistan’ı
temsil etmiştir. Yukarıda kendisi ile ilgili Agos’ta çıkan Ermenice haber görünmektedir.
21
22
KARAMAN & KONYA EREĞLİ’DEN BİR ERMENİ
SARKİS ÇERKESYAN (1916)
(Ermeni kadın yazar Karin Karakaşlı’nın yazısı-Tarih ve Toplum, Ekim 2000)
23
24
05.01.2001 GÜNÜ AGOS'DA KENDİSİ İLE SOHBET
Annesi Arusyak, 1892 Tokat doğumludur. Tokat koleji mezunudur. 1910 yılında görevli
öğretmen olarak Karaman'a gelir. Yanında kendi annesi vardır. 1911 yılında Karaman
zenginlerinden Çerkezoğlu Gazaros ile evlenir.
Amcası, Sarkis oğlu Kirkor 1909 yılında Adana'da öldürülür. 1915 olaylarında Suriye'ye
sürgüne giderler. Halep'te bir Arap köyüne gelirler.
Göçten önce halılarını ve mallarını Karaman'ın ileri gelenlerinden Müftüzade Ahmet Efendiye
bırakırlar. Dönüşte ablası Münevver'in (Arşaluys) çeyizi için iki halı isterler, inkar eder hiç
vermez.
Karaman'da babası bütün servetini kaybettikten sonra 1928 de Ereğli'ye giderler, daha
doğrusu tekrar Karaman'dan sürgün edilirler, orada o yıllarda 100-150 aile civarında bir
cemaat bulunuyordu. 1942 yılında ailesi ile İstanbul'a gelirler.
Amcası Ohannes Çerkezyan ile 1938 yılında Hatay'da buluşurlar. Garabet Balıkçıyan
Karaman'lı ve araştırmacı. Ablasının çocukları halen Amerika'da ve ellerinde Karaman'daki
Ermeni cemaati hakkında bilgi bulunuyor. !!!
Ereğli'de Ereğli ağalarından Cemil Gökbudak'ın İstasyon caddesindeki Bedros Inkababyan'ın
büyük evine sahiplendiğini, Ereğli'deki Ermeni kilisesinin aynı şahıs tarafından satın alınarak
yıktırıldığını belirtti. Bedros Inkababyan'ın oğlu Yetvart ve kızı Madlen'in Amerika
bulunduğunu ifade etti. Bu evin mimarı planlarının yurt dışında Macaristan'da hazırlandığını
ifade etti. Cemil Gökbudak'ın bu evi almak için çok iftirada bulunduğunu ifade etti.
Bildirici evinde bir yemek
Soldan Düzay Bildirici – Manuşak Seropyan - Mehmet Bildirici – Sarkis Çerkezyan
Sarkis Seropyan – Sibel Bildirici (Mayıs 2005)
25
Sarkis Çerkezyan ile ilgili Hürriyet’te çıkan bir köşe yazısı
26
KONYA ÇEVRESİNDEKİ AZINLIKLAR HAKKINDA KİTAP
DÜNYA HEPİMİZE YETER
SARKİS ÇERKEZYAN
YAYINA HAZIRLAYAN YASEMİN GEDİK
BELGE YAYINLARI (228 sayfa + fotoğraflar)
1915 yılı göçü ile Suriye çöllerinde 1916 yılında çölde doğmuş, Babası Karaman’da banker
Gazeros Çerkezoğlu, tekrar Karaman’a oradan Konya Ereğlisi’ne ve ardından 1942 yılında
İstanbul’a yerleşiyor. Gizli Komünist Partisi üyesi, marangozhanesi içinde gizli gazete basıp
dağıtıyor. Annesi Arusyak Annesi Tokat doğumlu ve Karaman Ermeni Okulu öğretmeni.
Kitapta ailesi ve yaşamı hakkında bilgiler yer almakta, ailesi ve yakınları hakkında pek çok
fotoğraf bulunmaktadır.
Meline & Sarkis & Arşaluys
Solda Karaman Ermeni Okulunda öğretmen annesi Arusyak Çerkezyan
Sağda Karaman’da banker babası Gazaros Çerkezoğlu
Banker olan Gazaros göçler yüzünden yoksulluk içinde öldü
(Her iki resimde tehcirden önce Garabed Solakyan tarafından çekilmiştir)
27
28
KONYA EREĞLİLİLER
AGOP MIHÇI (1939)
Konya Ereğli doğumlu. Uzun yıllar Galata'da elektrik malzemesi satıcılığı yaptı. Mart 1998
de tanıştık. Dükkanında ziyaret ettim. Kadıköy'de oturuyor. Küçükken Kayseri Kilisesinde
vaftiz olduğunu ve küçüklüğünün Ereğli'de geçtiğini söyledi. Ailesi 1915 de Şam'a
gönderilmiş, orada bir süre kalmışlar. Bir gün Ereğli'nin ağalarından biri yorgun bitkin bir
durumda dükkanlarına gelmiş. Onu yardımcı olmuşlar. Daha sonra Ereğli'ye geri dönmüşler.
Son olarak Ereğli hastanesine İstanbul'dan götürdüğü malzemelerle yardımcı oldu ve Ereğli
belediyesinin desteği ile Ereğli'deki Ermeni mezarlığı duvar içine alındı.
29
30
Sarkis Çerkezyan’ın “Dünya Hepimize Yeter” kitabında Konya Ereğlililer
Gazer 1935 de
Şake & Hayk Değiemencioğlu
Demirci İskender ve eşi Viktor
Tenekeci Artin Ağa’nın kızı Cebrail ve eşi
Tenekeci Artin Ağa’nın oğlu Boğos ve eşi
Fotoğrafçı Niyazi kızı Eva Üçer’in fotoğrafları bulunmaktadır.
31
32
KONYALI İHMALYAN KARDEŞLER
Vartan ve Jak İhmalyan kardeşlerin babaları Konya’lı anneleri ise Kayseri’dir. Ailenin
babadan kalma Konya Dedemoğlu köyünde çiftlikleri vardır.
Yukarı resimde Jak İhmalyan 1932 yılında İstanbul’da anne ve babası ile görülmektedir.
33
KONYALI VARTAN İHMALYAN
(Konya1913- Moskova 1987)
Konya'da doğdu. Ailesi 2 yaşında iken Konya'dan ayrıldı. Babası Konyalı annesi ise Kayserili idi.
Babasının Konya'nın Dedemoğlu köyünde babasından kalma çiftliği vardı. Çoğu zamanını orada
geçirirdi. Babasına av delisi denirmiş.
Babasının dayısı Gazaros Sayabalyan Konya Vilayetinde çalışmıştır. Gerçekten Konya'da bugün
İmam Hatip Okulunun yeri Gazaros'un çiftliği olarak geçer.
Ailesi 1915 yılında sürgüne gönderildi, 1919 yılında ailesi İstanbul Moda'ya yerleşti. Galata'da
Ermeni Getronagan Lisesi, Göztepe Amerikan kolejinde eğitim gördü, Güzel Sanatlar okulu mimarlık
bölümüne 1 yıl devam etti. İkinci Dünya savaşında er olarak askere alındı. Askerlik dönüşü 1944
yılında Robert Kolej İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi.
20 yaşında bir genç iken, Türkiye Komünist Partisine girdi, 1946 yılında üç ay tutuklandı. 1948
yılında Sovyet Ermenistan'a gitmek için Türkiye'den ayrıldı ve Fransa'ya gitti. Türkiye Komünist
Partisi’nin görevlendirmesi ile Macaristan Budapeşte, Pekin ve Moskova radyolarında Türkçe
34
servislerinde çalıştı. Edebiyatla da ilgili idi. İstanbul'daki Ermenice gazetelerde şiir, makale ve yazıları
yayınladı. 1967 yılında Bulgaristan'da " Sihirli Çiçek" isimli masal kitabı Türkçe olarak yayınlandı.
1987 yılında Moskova'da öldü.
Ölümünden iki yıl sonra 1989 yılında Cem Yayınevi tarafından " Bir Yaşam Öyküsü" adlı
otobiyografisi yayınlandı.
Agos Gazetesi Sendi Zurikoğlu yazısı: "Çocukların İhmal Amcası"
Yazarın ayrıca Can ve Cem Yayınevleri tarafından yayınlanmış 4 masal kitabı var:
1. Şeytan Uçurtması
2. Güneşe Vurgun Çocuk 3. Boyalı Kırlangıç 4. Eşek Eşekken
Vartan ve Jak İhmalyan
35
KONYALI JAK İHMALYAN (1922-1978 )
Vartan İhmalyan'ın kardeşi ve tanınmış bir ressam idi. İstanbul'da doğdu. Babasının dayısı
Gazaros'un sürgünde ölen oğlu Jak Sayabalyan'ın ismi kondu. Ağabeyi gibi Türkiye Komünist
Partisine girdi. Beyrut ve Sovyetler Birliğinde, Baltık ülkelerinde resim çalışmalarını
sürdürdü. Moskova’da öldü. Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde çalıştı.Ölümünden 5 yıl
sonra İstanbul’da resimleri sergilendi.
36
JAK İHMALYAN RESİM SERGİSİ VE KİTABI
2013 yılında İstanbul Beyoğlu Şişmanoğlu Megaro Yunanistan Büyükelçiliği’nde Jak
İhmalyan resim sergisi açıldı, Jak İhmalyan’ın hayatı ve resimleri ilgili bir kitap yayınlandı.
Kaynaklar bölümünde bulunan kitaptan bazı resimler buraya alınmıştır.
Bu konuda deneyimli Mayda Saris tarafından yayınlanan kitabın ön saufası
37
Kitabın arka kapağı ve Jak İhmalyan’ın kısa hayat öyküsü
38
Jak İhmalyan Moskova’da Atölyesinde
Ara Güler, eşi Mari, Jak, Vartan İhmalyan Moskova’da
39
RESİMLERİNDEN ÖRNEKLER
40
41
KÖKENİ KONYA VE ÇEVRESİNDEN OLANLAR
AFYONLU VERONA DUMEHJIAN KHERDİAN (1907)
Halen California, Fresno'da dul olarak yaşamını sürdürüyor. David isimli oğlu ve Virginia
isimli kızı var. Afyon'un Aziziya isimli köyünden Dumehjian ailesinin kızı, aile köyde en
zengin iki aileden biri, afyon ekimi ve afyon ticareti ile uğraşıyor.
1915 yılında Akşehir, Konya, Adana üzerinden Suriye'ye sürgüne gönderilmeden Verona'nın
dedesi, nenesi bulunmaktadır. Babası Benyat'ın, dört erkek kardeşi vardır. Annesinin kardeşi
Lousapere teyzesinin evli olduğu amcası, kızları Hripsime, bekar amcaları Apel ve Haig,
Konya'da bir süre kalıyorlar.
Veron doğduğu yıllarda köyünde kilise olmadığı için Akşehir'de vaftiz oluyor. Annesi Afyon
kentinden Aziziya'ya gelin geliyor. Verona 4 kardeşin en büyüğü, diğerleri Yeghisabet,
oğlanlar Apkar ve Harutin.
Kardeşleri, dedesi, annesi ve iki bekar amcası koleradan Suriye'de ölüyor. Babası ile Birecik'e
gidiyorlar. Babası ise orada ölüyor. Bir akrabası ile Halep'e gidiyor, orada bir süre yetimhane
okuluna gidiyor. Daha sonra bir akrabası memleketi Aziziye'ye dönmek istiyor, onlarla trenle
memleketine dönüyor. Orada nenesi bulunmaktadır. Afyon Yunan işgalindedir. Bir top
ateşinde yaralanıyor. Bir İngiliz subayı ile İzmir'e gidiyor ve orada yetimhaneye giriyor, orada
teyzesi Lousapere teyzesini ve kızını buluyor. İzmir'in kurtarılmasında Eylül 1922) kiliseye
sığınıyorlar, Ermeni mahallesi ateşe veriliyor. Güçlükle bir Yunan gemisi ile Atina'ya gidiyor.
1924 yılında Merkon Kherdian ile evlenmek üzere Atina'dan Amerika Birleşik Devletlerine
göç ediyor.
Kaynak: Oğlu Kherdian David'in " The Road from Home" isimli (Türkçe çevirisi "bir ermeni
kızının yazgısı" Peri Yayınevi 2001
Kitabın kapağı
42
HAIG MİNASYAN’IN KONYA HAKKINDA ANILARI
VE KONYA VALİSİNE
YILLARIN BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU
43
44
45
KONYALI 1915 DOĞUMLU ŞABUH GEDİK ANILARI
46
47
DİĞER KONYALILAR
KOSTANTİN KAPLANOĞLU (1921-2002)
GELVERİLİ
Gelverili, Eminönü'nde baharat ve kimyevi madde ticareti yapıyordu. Araştırmalarım
sırasında tanışmış çeşitli sohbetlerimiz olmuştu. Kendisini teyzesinin büyüttüğünü ve
teyzesinin Gelveri hakkında çok bilgisi olduğunu belirtmişti. Londra'da öldü, Hürriyet
gazetesinde ilanından öğrendim. ameliyatlı olduğumdan cenazesine katılamadım. Cenaze
merasimi 03.08.2002 tarihinde Fener Rum Patrikhanesi’nde yapılmış, Şişli Rum Mezarlığına
gömülmüştür. Karamanlı cemaatinin son kalanlarından idi.
ANNESİ KONYALI
JAN JACQUES VAROUJAN (Marsilya 1927)
Fransa'nın popüler tiyatro yazarı, Ayrıca felsefe ve deneme yazıları da bulunuyor. Babası
Harput (Kharpert), annesi Konyalı kendisi 1927 yılında Marsilya'da doğmuş. Annesi hakkında
anlattıkları şöyle:
"Babası Harputlu ve 1896 da Amerika'ya göç etmiş, Boston'da garsonluk yaparken kendini
sahnede bulmuş ve oyunculuk yapmış, Birinci Dünya savaşı çıkınca binlerce Ermeni gibi
gönüllü olarak savaşmak için Fransız Ordusuna katılmış ve Ortadoğu'ya gelmiş, Amerika'ya
dönmeden önce iyi bir Ermeni kızı bulmak için Beyrut'a uğruyor ve Konya'dan Beyrut'a
gelmiş Yedikardeşyan ailesinin kızı olan annesi ile karşılaşıyor, ona aşık oluyor, ancak anne
diğer Konyalı Ermeniler gibi Ermenice bilmiyor. Babası Ermenice öğrenmesini ve soyadını
değiştirmesini şart koşuyor.
Amerika'ya göç için Fransa'ya geliyorlar ama Amerika kapısı kapanıyor, aile Fransa'ya
yerleşiyor. Vaorujan 1927 yılında Marsilya'da dünyaya geliyor. Lise öğrenimini
Normandiya’da yapıyor. Paris'te yedi yıl tiyatro yönetmen yardımlığı yapıyor.
Başlıca Eserleri:
" Baron, Baronne" "La dame d'Onze hevres"
"Chacun pleure son Garabed"
Felsefe konusunda ise"La Quadrature Du Siecle- Çağın Karelemesi"
48
DİĞER KONYALILAR
Dişçi Kopernik
Ekmekçi Hayk (1909-1982)
Eşi Yeranuhi, Amerikan koleji mezunu ??
Jan
Konya’da otelci İtalyan asıllı, eşi Konyalı, kızları
Mimoza, Albertina, Tereza 1940’lı yıllar
KONYA’NIN BİR KÖYÜNDE ERMENİ
Agos’ta bir haber: Annemin dedesi Murat Turan’ın yakınlarını arıyoruz. Dayımdan
öğrendiğime göre , dedemin kardeşinin adı Boğos Balian, Murat dedem Konya Karatay Süruç
köyüne kayıtlı, baba adı Serkis, ana adı Maryem, doğum tarihi 1886. Dedemin kızının adı
Anna, akrabalarımı arıyorum. Rasim Çakin (Agos: 05.05.2006)
Maryam Baltayan 1925 Konya doğumlu, 1956 yılında İstanbul’a gelin gelmiş. Evleri Konya
Kız Öğretmen Okulu (Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü) karşısı. Duasında kızı Hınazant ile
tanıştım. Bu bilgileri aldım. Babası Konyalı annesi Eğin’li. Pazar günleri dua için Sörler
Okulu’na gidermiş
2
KONYA’DA DOĞAN VE LOZAN ANLAŞMASI İLE YUNANİSTAN’A GÖÇ EDEN
HACI ANASTA’NIN ANILARI
Mehmet BİLDİRİCİ
Bu yazımda Konya ve Sille hakkında önemli bilgiler bulunan, Konyalı şair ve besteci bir
hanımın anılarında, yüz yıl öncesinin Konya’sında bir geziye çıkacağız.
Konya’dan Selanik’e göç etmiş Anastasia Smirneu yada baba adı ile Hacı Anasta, 1918
yılında Konya’nın Rum mahallesinde (Altın Çeşme mahallesi) doğdu. 1924 yılında 6
yaşında ailesi ile Yunanistan’a Lozan Anlaşması ile göç ettirildi. Mersin üzerinden gemi ile
gittiler. Hacı Anasta şair ve bestecidir. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlara karşı savaştı. Üç
kadın ve yedi erkekle bunun için bir çete örgütü kurdu. Buradan kendisine Kaptan Anastasia
da deniyor.
1938 yılında Kriyakos Smirneos (1910-1971) ile evlendi. Çiftin 3 oğlan, bir kızı oldu. Soyadı
olan Smirneu “İzmirli” anlamına gelmektedir. Eşi göçmen olmayıp Eğriboz Adası’ndandır.
1995 yılında, Anadolu Rumlarının toplantısında, Konya’ya ait anılarını anlattı, ve Konya’dan
bir şarkı okuyup dinleyenleri çok duygulandırdı. Arkasından gözü yaşlı olarak “Konya’ya
gidip orada ölmek istiyorum” dedi, daha sonra kendini toparlayıp “Yunanistan’ı çok
seviyorum” diye ilave etti.
Anastasia anılarında anne ve babasından da söz etmektedir. Babası Andon Hacıteodoridi
(1870-1956) yapı ustası olup, Yozgat Akdağmadeni’nde doğmuş, Konya’ya gelerek yapı
ustalığı yapmıştır. Hacı Andon’un babası Gümüşhane kentinde maden işçisi imiş. Hacı
Andon evlendikten sonra Konya’ya yerleşti. Annesini ve kardeşlerini Konya’ya getirdi,
kendilerine bir konak yaptılar. Ayrıca Konya civarında evler, çeşmeler ve camiler inşa ettiği
söyleniyor. Konya’nın Rum mahallesinde (Altın Çeşme) dört bronz oluğu bulunan bir çeşme
yapmışlardı?
1919 da Hacı Andon, üçüncü evlerini inşa ettiler. Ev Rum Mezarlığı ile İstasyon arasında idi.
(Buranın şimdiki İhsaniye civarları olduğunu sanıyorum). On dönümlük bir bahçe içinde
üç katlı bina idi, ambar ve merdivenler giriş katında idi. Bütün öteki Hıristiyanların evlerinde
olduğu gibi merdivenin altında bir ibadet odaları vardı. Birinci katta mutfak ve balkonlar, ikinci
katta üç oda ve misafir salonu yer alıyordu. Pencere ve kapıların üstünde süslü kemerler
vardı. Çatı ise altıgen kubbe idi. Belki bu kubbe yüzünden belki de “Rumların Kilisesinin
eskimiş oluşundan” Hacı Ustalar KİLİSE yapıyor deniyordu. Bu evin içine girip hiç
oturamadılar. 1922 yılında henüz tamamlanmamış bu binaya Askeriye yerleşti.
Burada Alaaddin Tepesi üzerinde şimdiki Orduevi’nin bulunduğu ve yıkılan Rum Kilisesi’nin
oldukça harap olduğu ve yıkılması için sebep oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu arada
Alaaddin Tepesi üzerinde olan ve Cumhuriyet dönemi Halkevi binası olan yapının ise Rum
Okulu olduğu bilinmektedir. Bu binanın 1950’li yıllar bu sebepten yıktırıldığı bilinmektedir.
Ayrıca Konya’nın Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan çarşının yakınında büyük bir yapmışlar?,
bir paşanın evi imiş? Mustafa Kemal’de bu evde kalmış? Ne derece doğru bilinmiyor ama
belki bazı ipuçları da verebilir diye düşünüyorum.
Hacı Andon 1950’li yıllarda ailesi için vasiyet kabilinden yazılar yazmıştır. Bu yazılardan ikisi
kitaba konmuştur. Çok ilginçtir bu yazılar Yunan harfleri ile Türkçe yazılmıştır. Zira
Karamanlılar olarak bilinen bu Hıristiyanlar Rumca bilmezlerdi. Hacı Andon Türkçe
olan bu mektuplarında üzülerek Yunanca bilmediği için Türkçe yazdığını ifade ediyor.
Anastasia’nın annesi Mari (1885-1969) Silleli idi. Evleri Sille’de bir hendekle ayrılan iki
mahallesinden biri olan “Mihail Arhangelos” mahallesi idi. İki mahalle arasında bir köprü
bulunuyordu.
Burada ilginç bilgiler ortaya çıkmaktadır. O zaman Sille’nin iki mahalle olması, birinin
Rum mahallesi ve birinin Türk mahallesi olmasıdır. Mihail Arhangelos mahallesi bugün
Sille’nin batısında halen Müze olan Büyük Kilisenin bulunduğu mahalledir. Büyük
Kilisenin ismi de aynıdır.
3
Anastasia’nın annesinin annesi Marta da (Ölümü 1917) Silleli idi. Otlardan anladığı için
hastaları tedavi ediyor ve ebelik yapıyordu. Marta’nın annesinin adını Tekla olarak hatırlıyor.
Tekla’nın Marta’yı doğurduğunda 55 yaşında olduğunu söylüyor. Çok uzaklardan Epir’in
Sulio köyünden geldiğini ifade ediyor.
Anastasia burada bir iddia da bulunuyor, Sillelilerin bir kısmının Epir’den geldiğini söylüyor.
Bunun için de bir kanıt gösteriyor. Sille dışında diğer Rumların yaşadığı bölgelerde
rastlanmayan vaftiz bayramından bir gün önce yapılan üstüne “fribo” denilen kekiğin
döküldüğü haşlanmış bakla yemeklerinin Epir kökenli olduğunu belirtiyor.
Tabii bu önemli bir iddia, ne derece doğrudur? Şüphesiz tartışmalıdır. Ama yabana
atılacak bir iddiada değildir. Bende araştırmalarımda Sille’deki Rumların geleneklerinin
bazılarının çevrede yaşayan Rumlardan farklı olduğu kanısına varmış bulunuyorum.
Anastasia Türkiye’de çok tartışılan bir konuya da açıklık getirmektedir. 1966 yılında eski
Başbakan Konstantin Karamanlis’e soyadından ötürü Karamanlı olup olmadığını mektupla
sormuştur. Karamanlis’in kardeşi telefonla mektubu cevaplamış, 1907 yılında Yunanistan
Serez de doğan Karamanlis’in baba tarafının Arafa’dan, anne tarafının İstanbul’dan
olduğunu, Karaman’dan gelmediklerini söylemiştir. Bu konuda benim araştırmalarında bu
yöndedir.
Kitapta Konya ve Sille ile ilgili kitaptan çok önemli 2 fotoğraf konulmuştur. İlki 1940 yılında
çekilmiş fotoğraf, oturanlar Anastasia’nın annesi Mari ve babası Hacı Andon, arkadakiler
kocası Kiriakos Smirneos ve Anastasia
İkincisi ise Sille’den getirilen altın işlemeli kıyafetlerle Anastasia’nın teyzelerinin 1930 yılında
Odessa’da çekilmiş fotoğrafıdır.
Bu bilgiler Argiris Petronotis’in (Çeviren İro Kaplangı) HACI USTALAR isimli kitabından
derlenmiştir. Kitap ön sözleri ile 62 sayfadır. Kitabın ön sözünü bu konuda çalışma ve
araştırmaları bulunan Herkül Milas yazmıştır.
Konuların değişik açılardan ve coğrafyalardan bakılmasının bizleri daha doğru sonuçlara
götüreceği kanısındayım. Bunların kentin tarihi ve mimarisine katkıları olur ümidi ile buraya
özetlemiş bulunuyorum.
(Yeni meram 04.04.2009)
4
KONYA ERMENİ MEZARLIĞINDA BİR POLONYALI
GRAZYNA ŞENTÜRK MEZARI (1933-2006)
Musalla Mezarlığı’nın batı tarafında Nalçacı Caddesine yakın bakımlı bir Ermeni
mezarlığı var. İçinde 9 adet mezar bulunmaktadır. Genellikle Konya’da yaşamış
Ermeni asıllı Konyalılar. Şair Panos Özararat, kardeşi futbolcu Kirkor Özararat (19212006), henüz mezarı yapılmamış, Panos’un eşi Silva Özararat…. vs…
Mezarlık kapısı kilitli ve bakımlı….. duvardan mezar taşları okunabiliyor…
Bir tanede çok değişik yerden gelen bir misafir..
GRAZYNA ŞENTÜRK (1933-2006)
Çok dikkat çekici olduğundan araştırdım. Grazyna Polonyalı, Paris’te uzun yıllar
yaşayan Konyalı Hakkı Şentürk’ün eşi, bir kızları var Melek gene Konyalı ile evli
Ankara’da yaşıyor. Grazyna sonradan Konyalı eşinden ayrılmış, tek kızı da Konyalı
ile evli olduğu için Konya’da gömülmek istiyor, tek Hıristiyan Mezarlığı Ermeni
mezarlığı olduğu için oraya gömülüyor.
İlginç bir gömü hikayesi ortaya çıkıyor.
5

Benzer belgeler