T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI

Transkript

T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENĠ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
16-30 Nisan 2014
Yayımlandığı Tarih
30 Nisan 2014
Sayı
2014-8
ĠÇĠNDEK
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Uluslararası Deniz Trafiğinin KolaylaĢtırılm
SözleĢmesine Katılmamızın Uygun Bulund
Dair 6530 Sayılı Kanun
(R.G. 16 Nisan 2014 – 28974)
2004 Gemi Balast Suyu ve Sedimanlarının
ve Yönetimi Hakkında Uluslararası SözleĢ
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 65
Kanun
(R.G. 16 Ni
– 28974)
Adalet Bakanlığı Adlî Tıp Kurumuna Ait A
Kararları
Nisan 2014 – 28974)
Kamu Personeli Alımı Ġlanları ile Ġlgili 201
BaĢbakanlık Genelgesi
Nisan 2014 – 28974)
Fazla ÇalıĢma ile Ġlgili 2014/5 Sayılı BaĢba
Genelgesi
(
Nisan 2014 – 28974)
Geri Kabul AnlaĢması ile Ġlgili 2014/6 Say
BaĢbakanlık Genelgesi
(R.G. 16 Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/14 Sayılı Kararı
Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/15 Sayılı Kararı
(R
Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/16 Sayılı Kararı
(R
Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/19 Sayılı Kararı
Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/20 Sayılı Kararı
Nisan 2014 – 28974)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014
2014/21 Sayılı Kararı
16 Nisan 2014 – 28974)
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru
10/4/2014 Tarihli ve 5806 Sayılı Kararı
(R.G. 16 Nisan 2014 – 28974)
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru
10/4/2014 Tarihli ve 5807 Sayılı Kararı
(R.G. 16 Nisan 2014 – 28974)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Gene
Kurulunun 26/3/2014 Tarihli ve 142 Sayılı
(R.G. 17 Nisan 2014 – 28975)
Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri
(R.G. 17 Nisan 2014 – 28975)
Yargıtay Ġçtihatları BirleĢtirme Hukuk Gen
Kurulunun 21/2/2014 Tarihli ve E: 2013/1,
K: 2014/1Sayılı Kararı
(R.G. 17 Nisan 2014 – 28975)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesine Ait Karar
(R.G. 17 Nisan 2014 – 28975)
DanıĢtay Dokuzuncu Dairesine Ait Kararla
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/17 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/15 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/8 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:201
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/74 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/75 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/76 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/68 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2013/72 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2012/28 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2012/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli
2012/2 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:201
Sayılı Kararı
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlin Ġlân
(R.G. 22 Nisan 2014 – 28980)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No:2014/25)
(R.G. 24 Nisan 2014 – 28981)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2014/26)
(R.G. 24 Nisan 2014 – 28981)
Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun
Denetimi ile Finansal Tablolardaki Belirli
-
2014 Nisan Ayında YaĢ Haddinden ve Ġste
Emekliye Ayrılan Hâkim ve Savcıları Belir
(30 Nisan 2014)
KANUNLAR
ULUSLARARASI DENĠZ TRAFĠĞĠNĠN KOLAYLAġTIRILMASI SÖZLEġMESĠNE
KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN
Kanun No. 6530
Kabul Tarihi: 8/4/2014
MADDE 1 – (1) 9 Nisan 1965 tarihinde Londra’da kabul edilen ―Uluslararası Deniz
Trafiğinin KolaylaĢtırılması SözleĢmesi‖ne katılmamız uygun bulunmuĢtur.
MADDE 2 – (1) Bu SözleĢmenin teknik hükümleri içeren ekine iliĢkin değiĢiklikleri
onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
15/4/2014
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
2004 GEMĠ BALAST SUYU VE SEDĠMANLARININ KONTROLÜ VE YÖNETĠMĠ
HAKKINDA ULUSLARARASI SÖZLEġMEYE KATILMAMIZIN
UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN
Kanun No. 6531
Kabul Tarihi: 8/4/2014
MADDE 1 – (1) 13 ġubat 2004 tarihinde kabul edilen ―2004 Gemi Balast Suyu ve
Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Hakkında Uluslararası SözleĢme‖ye çekince ile birlikte
katılmamız uygun bulunmuĢtur.
MADDE 2 – (1) SözleĢmenin teknik eklerine iliĢkin değiĢiklikleri onaylamaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
15/4/2014
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ATAMA KARARLARI
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2014/283
1 – Adlî Tıp Kurumu Üçüncü Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyeliğine, Ġstanbul
Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa ÖNCEL’in görevlendirilmesi, 2659 sayılı Adlî Tıp
Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddeleri
gereğince uygun görülmüĢtür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
15/4/2014
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Bekir BOZDAĞ
BaĢbakan
Adalet Bakanı
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2014/284
1 – Adlî Tıp Kurumu Dördüncü Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu BaĢkanlığına, Ġstanbul
Üniversitesi CerrahpaĢa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı BaĢkanı Prof. Dr. Alaattin
DURAN’ın görevlendirilmesi, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddeleri gereğince uygun görülmüĢtür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
15/4/2014
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Bekir BOZDAĞ
BaĢbakan
Adalet Bakanı
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2014/285
1 – Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyeliğine,
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastane Genel Koordinatörü ve Tıp Fakültesi Genel Cerrahi
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Adem AKÇAKAYA’nın görevlendirilmesi, 2659 sayılı
Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci
maddeleri gereğince uygun görülmüĢtür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
15/4/2014
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Bekir BOZDAĞ
BaĢbakan
Adalet Bakanı
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2014/286
1 – Adlî Tıp Kurumu Ġkinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyesi Doç. Dr. Fatih
AYDOĞAN’ın bu görevinden alınması, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı
maddesi gereğince uygun görülmüĢtür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
15/4/2014
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Bekir BOZDAĞ
BaĢbakan
Adalet Bakanı
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
BaĢbakanlıktan:
Konu : Kamu Personeli Alımı Ġlanları
GENELGE
2014/4
Kamu kurum ve kuruluĢlarına farklı statü ve usullerle personel alınmakta ve personel
alım ilanları; Resmî Gazete, çeĢitli gazeteler, kurum resmi internet siteleri vb. araçlarla
kamuoyuna duyurulmaktadır. Personel alım ilanlarının yayımlanmasında kurum ve
kuruluĢlarca farklı yöntemlerin kullanılması, duyuruların adaylarca takibini güçleĢtirmektedir.
Kamu hizmetlerine girmenin Anayasal düzeyde korunan bir hak olduğu dikkate
alındığında, bu hakkın kullanımında etkinliğin ve Ģeffaflığın artırılması; personel alım
ilanlarının hızlı, kolay ve tek elden ulaĢılabilir olmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda bütün
kamu kurum ve kuruluĢlarının, bu genelgenin yayımlandığı tarihten geçerli olmak üzere,
personel alım ilanlarının yayımlanması konusunda aĢağıda belirtilen hususlara göre hareket
etmeleri uygun görülmüĢtür.
1) Kamu kurum ve kuruluĢlarının, statü ayrımı yapılmaksızın; iĢçi, memur, sözleĢmeli
vb. bütün personel alım ilanları Devlet Personel BaĢkanlığının internet sitesinde
yayımlanacaktır.
2) Personel alım ilanlarının yayımlanmasına iliĢkin olarak ilgili mevzuatta yer alan
hususların uygulanmasına devam edilecektir. Bu genelge kapsamında Devlet Personel
BaĢkanlığınca yayımlanacak ilanlara iliĢkin her türlü hukuki sorumluluk ilgili kamu kurum ve
kuruluĢuna ait olacaktır.
3) Personel alım ilanları, ilanın kurumlar tarafından ne zaman yayımlanacağı belirtilerek
bu tarihten en az beĢ gün önce Devlet Personel BaĢkanlığına gönderilecektir. Bu süreye
yetiĢtirilemeyen ivedi durumlarda Devlet Personel BaĢkanlığı ile görüĢülerek hareket
edilecektir.
4) Personel alım ilanları, ilgili kurum tarafından belirtilen tarihte, Devlet Personel
BaĢkanlığınca yayımlanacaktır. Ġlanın yayımlanma zamanında veya metninde değiĢiklik
yapılması gerektiğinde, bu durum ivedilikle Devlet Personel BaĢkanlığına bildirilecektir.
5) Ġlanların gönderilme usulü ve bu genelgenin uygulanması ile ilgili diğer hususlar
Devlet Personel BaĢkanlığınca belirlenerek kamu kurum ve kuruluĢlarına duyurulacaktır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
BaĢbakanlıktan:
Konu : Fazla ÇalıĢma
GENELGE
2014/5
―Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara
ĠliĢkin 2014 ve 2015 Yıllarını Kapsayan 2. Dönem Toplu SözleĢme‖de varılan mutabakat
çerçevesinde, fazla çalıĢma uygulamaları ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluĢları, aĢağıda
belirtilen hususlara özenle riayet edeceklerdir.
1. Kamu görevlilerine; belli bir sürede bitirilmesi gereken, zorunlu ve istisnai haller
bulunmadığı sürece, günlük çalıĢma saatleri dıĢında fazla çalıĢma yaptırılmayacaktır.
2. Fazla çalıĢma yaptırılmasının gerektiği zorunlu ve istisnai hallerde, fazladan çalıĢılan
süreye iliĢkin ücret, ilgili mevzuatı çerçevesinde ödenecektir.
3. Ġlgili mevzuatı gereği fazla çalıĢma karĢılığı ücret ödenememesi durumunda ise; söz
konusu kamu görevlilerine, baĢta 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 178’inci maddesi
ile 2009/12 sayılı BaĢbakanlık Genelgesinin 6’ncı maddesi olmak üzere tabi oldukları
mevzuat hükümleri çerçevesinde; yaptırılacak fazla çalıĢmanın her sekiz saati için bir gün
hesabı ile izin verilecektir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık
izinle birleĢtirilerek yılı içinde kullandırılabilecektir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
BaĢbakanlıktan:
Konu : Geri Kabul AnlaĢması
GENELGE
2014/6
Düzensiz göçle mücadele, Ülkemizin bulunduğu coğrafyada önemli sorunlardan olup bu
süreçte en önemli araçlardan birisi geri kabul anlaĢmalarıdır. Ülkemiz tarafından düzensiz
göçe kaynak veya transit olan ülkelerle geri kabul anlaĢmaları yapılmaktadır. Bu kapsamda,
Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakereleri sürecinde gerekli adımlar atılmaktadır.
Bu çerçevede, Ülkemiz ile AB arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan ―Türkiye
Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında Ġzinsiz Ġkamet Eden KiĢilerin Geri Kabulüne ĠliĢkin
AnlaĢma‖ (AnlaĢma) Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulmuĢtur. Bu AnlaĢma ile
paralel olarak AB ile vizelerin karĢılıklı olarak kaldırılması amacıyla ―Vize Serbestisi
Diyaloğu‖ süreci de baĢlatılmıĢtır. Bu sürecin baĢarıya ulaĢması için AnlaĢmada taahhüt
edilen yükümlülüklerimizin eksiksiz olarak ve zamanında yerine getirilmesi büyük önem
taĢımaktadır.
Bu kapsamda, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunuyla kurulan; göç
alanına iliĢkin politika ve stratejileri uygulamak ve bu konularla ilgili kurum ve kuruluĢlar
arasında koordinasyonu sağlamakla görevli olan ĠçiĢleri Bakanlığı Göç Ġdaresi Genel
Müdürlüğünün idari kapasitesinin artırılarak AnlaĢmanın uygulanabilmesi için;
1) Düzensiz göçmenlerin sınır dıĢı edilinceye kadar barındırılacağı geri gönderme
merkezlerinin kurulması ve mevcutların kapasitelerinin artırılması,
2) AB üyesi ülkeler tarafından gelecek geri kabul taleplerinin sonuçlandırılması için
gerekli teknik, idari ve kurumsal alt yapının sağlanması ve bu kapsamda AB fonlarından
yararlanılması,
3) Geri kabul anlaĢmamızın olmadığı göçe kaynaklık eden ülkelerle ikili anlaĢmaların
imzalanması ve halen yürürlükte olan ikili geri kabul anlaĢmalarının uygulanabilirliklerinin
artırılması için DıĢiĢleri Bakanlığı ile birlikte gerekli çalıĢmaların yapılması,
4) AnlaĢma kapsamındaki üçüncü ülke vatandaĢlarının Türkiye’ye kabul edilmelerinden
sınır dıĢı edilmelerine kadar geçecek sürede yürütülecek iĢ ve iĢlemlerin süratle yerine
getirilmesi,
5) Düzensiz göçle mücadelenin daha etkin yürütülebilmesi için mevcut tedbirlerin
gözden geçirilmesi ve gerekli kanuni, hukuki, mali, idari ve teknik her türlü tedbirin alınması,
uygun görülmüĢtür.
Düzensiz göçle mücadele konusunda ve AnlaĢmanın hayata geçirilmesi ile ilgili hazırlık
ve uygulama aĢamalarında; bütün kamu kurum ve kuruluĢları tarafından ĠçiĢleri Bakanlığı
Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğüne gerekli hukuki, mali, idari ve teknik her türlü katkı ve
desteğin sağlanması hususunda bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/14
Konu
: Ġmar Planı.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 4/3/2014 tarih ve 1782 sayılı yazısına istinaden;
1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve
programına alınan Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı, Kırklareli Ġli, Merkez Ġlçesi, Camikebir
Mahallesi, 5.763,00 m² yüzölçümlü, 1012 ada, 27 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut Alanı
(Ayrık Nizam; 5 Kat; Taks: 0,30; Kaks: 1,50) ve Park Alanı‖ kararı getirilmesine iliĢkin
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli
Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Kırklareli Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine,
karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/15
Konu
: Isparta Ġli, Gönen Ġlçesi, Pazar Mahallesi
166 ada 1 no.lu parsel, 166 ada 4 no.lu parsel,
10880 no.lu parsel ve 10984 no.lu parseller
Ġmar Planı DeğiĢikliği
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 14/2/2014 tarih ve 1390 sayılı yazısına istinaden;
1 - ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına
kayıtlı Isparta Ġli, Gönen Ġlçesi, Pazar Mahallesi sınırları içerisinde yer alan toplam 6.784,12
m² yüzölçümlü 166 ada 1 no.lu parsel, 166 ada 4 no.lu parsel, 10880 no.lu parsel ve 10984
no.lu parsellere ―Konut Alanı (A-3, TAKS: 0.30; KAKS:0.90) ve Yol‖ fonksiyonu
önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım
Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Gönen Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/16
Konu
: Ġmar Planı.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 25/2/2014 tarih ve 1636 sayılı yazısına istinaden;
1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve
programına alınan Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı, Malatya Ġli, Merkez Ġlçesi, Dernek
Mahallesi, 16.793,00 m² yüzölçümlü, 1043 ada, 106 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut
Alanı (Emsal:1,80; Hmax:4 Kat), Resmi Kurum Alanı, Eğitim Tesis Alanı ve Park Alanı‖
kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli
Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Malatya Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine,
karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/19
Konu
: Denizli Ġli, Merkez Ġlçesi, Karahasanlı Mahallesi
677, 678 ve 361 ada 1 nolu parseller
Ġmar Planı DeğiĢikliği
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 6/1/2014 tarih ve 116 sayılı yazısına istinaden;
1 - ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına
kayıtlı Denizli Ġli, Merkez Ġlçesi, Karahasanlı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan
193.712,00 m² yüzölçümlü 677, 678 ve 361 ada 1 no.lu parsellere yönelik Ġdaremizce
hazırlanan ve Kurulumuzun 4/10/2013 tarih ve 2013/163 sayılı Kararı ile onaylanarak
12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı DeğiĢikliği, 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama
Ġmar Planı DeğiĢikliklerinin; 8/9/2013 tarih 28759 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren ―Planlı Alanlar Tip Ġmar Yönetmeliği‖nde yapılan değiĢiklikler doğrultusunda
yeniden düzenlenerek söz konusu parsellere yönelik ―Turizm+Ticaret+Konut Alanı
(TAKS:0,50; E:1,80; Hmax: Serbest), Ortaöğretim Tesisleri Alanı (E:0,70; Hmax: Serbest),
Sanayi Alanı (E:0,50; Hmax: 9,50 m), Konut DıĢı Kentsel ÇalıĢma Alanı (E:0,60; Hmax:7,00
m), Fuar Alanı (E:0,30), Trafo, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme
Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliği, 1/5.000
ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin
onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için ilgili Kurum ve KuruluĢlara gönderilmesine karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/20
Konu
: Ġmar Planı.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 30/1/2014 tarih ve 892 sayılı yazısına istinaden;
1- Kurulumuzun 30/4/2009 tarih ve 2009/21 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve
programına alınan Karayolları Genel Müdürlüğü adına kayıtlı, Ġstanbul Ġli, Büyükçekmece
Ġlçesi, Muratbey Mahallesi, toplam 153.868,00 m² yüzölçümlü, 793, 801, 804, 805, 821, 822,
823, 824, 825, 935, 936 ve 1720 no.lu parsellere yönelik ―Gümrük Alanı (Emsal:0,50;
Hmax:10,50 M.), GeliĢme Konut Alanı, Park Alanı ve Tarımsal Niteliği Korunacak Alan‖
kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/100.000 ölçekli
Çevre Düzeni, 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Havza Koruma Amaçlı Revizyon
Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Ġstanbul BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı, Büyükçekmece Belediye BaĢkanlığı’na
gönderilmesine,
karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 7/4/2014
Karar No : 2014/21
Konu
: Ġmar Planı.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 3/3/2014 tarih ve 1752 sayılı yazısına istinaden;
1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve
programına alınan Tekel Genel Müdürlüğü adına kayıtlı, Manisa Ġli, Kırkağaç Ġlçesi, Kayadibi
Mahallesi, 6.433,00 m² yüzölçümlü, 267 ada, 4 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut Alanı
(Ayrık Nizam; 3 Kat ; Taks:0,50; Kaks:1,50)‖ kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi
BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı
DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Kırkağaç Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine,
karar verilmiĢtir.
Kararın Eki için tıklayınız
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
KURUL KARARLARI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI
Karar Sayısı: 5806
Karar Tarihi: 10/04/2014
Kurul BaĢkanlığının 9/4/2014 tarihli gündem yazısı ekinde gönderilen 1/4/2014 tarih ve
20008792-101.01.05[24]-8431 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Alternatifbank A.ġ. tarafından, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (Kanun) ve ilgili diğer
mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerinden doğan sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla;
yurtiçi ve yurtdıĢında kurulu banka ve diğer finansal kuruluĢlara Türkiye’de yerleĢik firmalara
verecekleri kredilere yönelik, dokümantasyon hazırlama, teminat alma, izleme, teminatları
nakde çevirme ile bunların raporlanmasına yönelik kredi operasyonları konusunda
destek/danıĢmanlık hizmeti sunulmasına Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (v)
bendi ile geçici 3 üncü maddesi uyarınca izin verilmesine
karar verilmiĢtir.
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI
Karar Sayısı: 5807
Karar Tarihi: 10/04/2014
Kurul BaĢkanlığının 9/4/2014 tarihli gündem yazısı ekinde gönderilen 2/4/2014 tarih ve
20008792-101.01.05[38]-8666 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
ġekerbank T.A.ġ.’ye;
- Mali ortaklıklarına, kredili müĢterilerinin bilgi ve belgelerinin alınması, teminat
kontrolünün sağlanması, teminatların nakde dönüĢtürülmesi gibi kredi operasyonel
iĢlemlerine iliĢkin destek/danıĢmanlık hizmeti verebilmesi,
- 5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 73 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca
mali ortaklıkları ile yapacağı sözleĢmeler çerçevesinde, Kurumun Türkiye Bankalar Birliğini
muhatap 07/08/2012 tarih ve 16266 sayılı yazısı çerçevesinde Kredi Kayıt Bürosu A.ġ. ve
diğer kanallardan temin edilen bilgilerin paylaĢılması hariç, söz konusu ortaklıklarının
müĢterilerinin risk durumlarının izlenmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve müĢteri
hizmetlerinin yerine getirilmesi nedeniyle bilgi ve belge alıĢveriĢinde ve hizmet temininde
bulunabilmesi,
- Teknik ve mesleki konularda görüĢ vermek amacıyla destek/danıĢmanlık hizmeti
verebilmesi,
- Hukuk müĢavirliği, vergi müĢavirliği konularında ise hizmet verilecek Ģirketin
iĢlemlerinin yürütülmemesi ve destek/danıĢmanlık alınan hizmeti yürütecek birimlerin ya da
söz konusu faaliyetlerin yürütülmesinden sorumlu personelin Ģirketlerin bünyesinde
bulunması kaydıyla, Kanunun 73 üncü maddesinin son fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere,
sadece görüĢ vermek, tek tip sözleĢme hazırlanmasına yardımcı olmak ve sair amaçla
destek/danıĢmanlık hizmeti sunulması,
- Bankacılık ürün ve hizmetlerinin kullanımını özendirmek amacı ile reklam ve tanıtım
programlarının yapılması, müĢterilerden gelen Ģikayet ve önerilerin değerlendirilerek çözüm
önerileri geliĢtirilmesine iliĢkin müĢteri iliĢkileri ve iletiĢim alanlarında destek/danıĢmanlık
hizmeti verebilmesi
hususlarında faaliyet geniĢlemesi izni verilmesine Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (v) bendi ile geçici 3 üncü maddesi uyarınca karar verilmiĢtir.
[R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ]
—— • ——
HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu BaĢkanlığından:
HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU
GENEL KURUL KARARI
Karar Tarihi
: 26/3/2014
Karar No
: 142
5235 sayılı Adlî Yargı Ġlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
KuruluĢ, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7 ve 15 inci maddeleri uyarınca, coğrafi
durumları ve iĢ yoğunlukları dikkate alınarak, Silopi Adliyesinin ġırnak Ağır Ceza
Mahkemesi yargı alanından çıkartılarak, 21/3/2014 tarihinde kurulan Cizre Ağır Ceza
Mahkemesi yargı alanına, ġemdinli Adliyesinin ise Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi yargı
alanından çıkartılarak, 21/3/2014 tarihinde kurulan Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi yargı
alanına bağlanmasına karar verilmiĢtir.
[R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ]
—— • ——
TEBLĠĞ
Maliye Bakanlığından:
EMLAK VERGĠSĠ KANUNU GENEL TEBLĠĞĠ
(SERĠ NO: 63)
1. GiriĢ
Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden, 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun uygulanması ile ilgili olarak yayımlanan, ancak zamanla güncelliğini kaybeden
veya belirli sürelerde uygulanmak üzere çıkarılan tebliğlerin açık bir tebliğ hükmü ile
yürürlükten kaldırılmamasının uygulamada mükerrerliğe ve karıĢıklığa neden olduğu
anlaĢılmıĢtır.
2. Yürürlükten kaldırılan tebliğler
Yukarıda belirtilen nedenlerle aĢağıda yer alan tebliğler bu Tebliğin yayımı tarihi
itibarıyla yürürlükten kaldırılmıĢtır.
1) 18/11/1972 tarihli ve 14365 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 7).
2) 26/6/1974 tarihli ve 14927 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 9).
3) 4/3/1998 tarihli ve 23276 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu
Genel Tebliği (Seri No: 20).
4) 22/5/1998 tarihli ve 23349 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 21).
5) 27/10/1998 tarihli ve 23506 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 23).
6) 11/12/2001 tarihli ve 24610 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 32).
7) 26/3/2004 tarihli ve 25414 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 39).
8) 29/7/2004 tarihli ve 25537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 40).
9) 20/3/2005 tarihli ve 25761 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi
Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 43).
Tebliğ olunur.
[R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ]
—— • ——
YARGITAY KARARLARI
Yargıtay BaĢkanlığından:
YARGITAY ĠÇTĠHATLARI BĠRLEġTĠRME HUKUK GENEL KURULU KARARI
ESAS NO: 2013/1
KARAR NO: 2014/1
ÖZET: Ġlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin
kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karĢı temyiz yolunun kapalı olduğu
hususundadır.
I. GĠRĠġ
A.ĠÇTĠHATLARI BĠRLEġTĠRME KONUSUNDAKĠ BAġVURULAR
Avukat Mihriban Naillioğlu imzalı, 27.02.2013 tarihli; Münevver Ünal imzalı,
29.04.2013 tarihli; Avukat Hüseyin Öztürk imzalı, 02.08.2013 tarihli; Avukat Teoman
Salgırtay imzalı, 01.11.2013 tarihli; Avukat Ümpe BaĢaran imzalı, 22.05.2013 tarihli
içtihatları birleĢtirme baĢvurularında, „HMK‟nun 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen
geçici koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü
hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği‟
konusunda Daireler arasında ortaya çıkan görüş ayrılıklarının birleştirilmesi istenilmiştir.
B.GÖRÜġ AYKIRILIĞININ GĠDERĠLMESĠ ĠSTEMĠNE KONU KARARLAR
Birinci Hukuk Dairesinin 17.12.2012 tarih, E:2012/16579 K:2012/15322, 10.01.2012
tarih, E:2012/436 K:2012/7, 18.09.2012 tarih, E:2012/11443 K:2012/9598, 24.05.2012 tarih,
E:2012/6976 K:2012/6023; Ġkinci Hukuk Dairesinin 05.04.2012 tarih, E:2012/2406
K:2012/8556; Üçüncü Hukuk Dairesinin 04.07.2012 tarih, E:2012/10508 K:2012/16819,
04.07.2012 tarih, E:2012/10508 K:2012/16189; Dördüncü Hukuk Dairesinin 08.02.2012 tarih,
E:2012/867 K:2012/1672, 05.07.2012 tarih, E:2012/8405 K:2012/11646; Altıncı Hukuk
Dairesinin 20.06.2012 tarih, E:2012/6264 K:2012/9311, 18.03.2013 tarih, E:2013/3628
K:2013/4653; Sekizinci Hukuk Dairesinin 13.03.2012 tarih, E:2012/1742 K:2012/1778,
15.10.2012 tarih, E:2012/10916 K:2012/9223; Onuncu Hukuk Dairesinin 11.04.2013 tarih,
E:2013/7473 K:2013/7560; Onbirinci Hukuk Dairesinin 28.06.2012 tarih, E:2012/7898
K:2012/11432, 14.01.2013 tarih, E:2012/14392 K:2013/597, 20.10.2011 tarih, E:2011/12256
K:2011/14257, 26.09.2012 tarih, E:2012/11930 K:2012/14394; Onüçüncü Hukuk Dairesinin
26.06.2012 tarih, E:2012/15109 K:2012/16689, 21.03.2012 tarih, E:2012/2615 K:2012/7420;
OnbeĢinci Hukuk Dairesinin 02.04.2013 tarih, E:2013/1845 K:2013/2282; Onaltıncı Hukuk
Dairesinin 27.06.2013 tarih, E:2013/5462 K:2013/7453; Onyedinci Hukuk Dairesinin
27.05.2013 tarih, E:2013/6677 K:2013/7808, 03.06.2013 tarih, E:2013/6898 K:2013/8269;
Onsekizinci Hukuk Dairesinin 09.07.2012 tarih, E:2012/7685 K:2012/8845; Ondokuzuncu
Hukuk Dairesinin 09.10.2012 tarih, E:2012/9253 K:2012/14677, 05.03.2013 tarih,
E:2013/1088 K:2013/4111; Yirmiüçüncü Hukuk Dairesinin 11.03.2013 tarih, E:2013/1129
K:2013/1429, 03.05.2013 tarih, E:2013/3103 K:2013/2932, 12.04.2013 tarih, E:2013/1102
K:2013/2368, 16.01.2013 tarih, E:2012/6806 K:2013/111 sayılı kararlar.
C.GÖRÜġ
AYKIRILIĞININ
GĠDERĠLMESĠ
KARARLARDA BELĠRTĠLEN GÖRÜġLERĠN ÖZETLERĠ
ĠSTEMĠNE
KONU
1.Temyiz Yolunun Kapalı Olduğu GörüĢünde Olan Daireler
Birinci Hukuk Dairesi, Üçüncü Hukuk Dairesi ve Onyedinci Hukuk Dairesi konu ile
ilgili olarak Yargıtay Birinci BaĢkanlığına bildirdikleri görüĢlerinde özetle :―6100 sayılı
Kanuna eklenen Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrasındaki hükmün dayanak gösterilerek 6100
sayılı Yasada bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerin Yargıtay tarafından tamamen
yerine getirilmesi gibi bir sonucun çıkarılması doğru olmayacaktır. Çünkü anılan fıkra
metninde de ifade edildiği gibi bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerden sadece 1086
sayılı Kanun’da belirtilen ve yine bu Kanun’a aykırı olmayan kısımlarının uygulanması
öngörülmektedir. Bu maddenin birinci fıkrasında da belirtildiği gibi 1086 sayılı Kanun’un
sadece temyize iliĢkin hükümlerinin geçici olarak uygulama olanağı bulunmakta olup; ayrıca
6100 sayılı Yasa’ya göre de, bir geçici hukuki koruma müessesesi olan "ihtiyati tedbir
kararları" hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kanun yolunun, yasal bir
dayanak olmadan temyiz yolu Ģeklinde yorumlanması yasanın amacına ve müessesenin
getiriliĢ gerekçelerine uygun bir sonuç olmayacaktır. Öte yandan HUMK’nun 427.maddesine
göre temyiz, mahkemelerden verilen nihai kararlara karĢı baĢvurulacak kanun yoludur.
Ġhtiyati tedbir kararı, geçici nitelikte bir önlem olup, durum ve Ģartların değiĢmesi halinde
değiĢtirilebileceğinden buna iliĢkin mahkeme kararlarının 6100 sayılı Kanun’un ek 3.
maddesine göre temyiz edilme olanağı‖ bulunmadığını bildirmiĢlerdir.
2.Temyiz Yolunun Açık Olduğu GörüĢünde Olan Daireler
Dördüncü Hukuk Dairesi, Altıncı Hukuk Dairesi, Sekizinci Hukuk Dairesi, Onbirinci
Hukuk Dairesi, Onüçüncü Hukuk Dairesi, Onsekizinci Hukuk Dairesi, Ondokuzuncu Hukuk
Dairesi ve Yirmiüçüncü Hukuk Dairesinin konuyla ilgili olarak Yargıtay Birinci BaĢkanlığına
bildirdikleri görüĢlerinde özetle: “ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü
halinde yapılan itirazlar üzerine ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı
yapılan kanun yolu başvurularını, 6100 sayılı HMK‟nun 341, 391/3 ve Geçici 3.maddeleri
uyarınca temyiz yolu olarak kabul etmek“ gerektiğini bildirmişlerdir.
D.YARGITAY BĠRĠNCĠ BAġKANLIK KURULUNUN KARARI VE ĠÇTĠHADI
BĠRLEġTĠRMENĠN KONUSU
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 28/11/2013 tarih ve 174 sayılı Kararı ile;
―İhtiyati tedbir kararları ile ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine itiraz hakkında verilen
kararların Yargıtay tarafından temyizen incelenip incelenemeyeceği konusunda yukarıda 1-(b)
de belirtilen kararlar arasında görüş aykırılığı bulunduğu ve farklı uygulamaların
sürdürüldüğü sonucuna varıldığından; aykırılığın Hukuk İçtihatları Birleştirme Genel
Kurulunca giderilmesi gerektiğine, görüşme tarihi daha sonra Birinci Başkanlıkça belirlenmek
üzere, raportör üye görevlendirilmesine karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme konusu ise “HMK‟nun 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen
geçici koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü
hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı HMK‟nun 391.maddesinin ikinci fıkrası ile
394.maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen kanun yolunun, HMK‟na 31/3/2011 tarihli ve
6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile eklenen Geçici 3.maddesi uyarınca bölge adliye
mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar temyiz yolu olarak uygulanıp
uygulanmayacağına ilişkin ”olarak belirlenmiştir.
II.ĠÇTĠHADI BĠRLEġTĠRMEYLE ĠLGĠLĠ KAVRAM, KURUM VE YASAL
DÜZENLEMELER
A.KONU ĠLE ĠLGĠLĠ YASAL DÜZENLEMELER
1.1086 Sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda Ġhtiyati Tedbir
DOKUZUNCU FASIL
Ġhtiyati Tedbirler
Madde 101 – hâkim iki taraftan birinin talebiyle davanın ikamesinden evvel veya sonra
aşağıda gösterilen hal ve şekillerde ihtiyati tedbirler ittihazına karar verebilir:
1 – Menkul ve gayrimenkul malların ayni münazaalı ise bunun haciz veya yeddiadle
tevdiine,
2 – Münazaalı şeyin muhafazası için lazım gelen her türlü tedbirlerin ittihazına,
3 – Kanunu Medeni ile muayyen hallerde nafaka alınmasına,
4 – Ayrılık veya boşanma davası üzerine Kanunu Medeni mucibince icap eden
muvakkat tedbirlerin ittihazına.
Madde 103 – 101 ve 102 nci maddelerde gösterilen hallerden baĢka tehirinde tehlike
olan veya mühim bir zarar olacağı anlaĢılan hallerde tehlike veya zararı defi için hâkim icap
eden ihtiyati tedbirlerin icrasına karar verebilir.
Madde 104 – Dava ikamesinden evvel haczi ihtiyati kararı mahkeme tarafından verilir.
Haczi ihtiyatden maada talep olunan ihtiyati tedbirlerin en az masrafla ve en çabuk
nerede ifası mümkün ise işbu tedbirlere o mahal mahkemesi tarafından dahi karar verilebilir.
Dava ikamesinden sonra bilumum ihtiyati tedbirlere tahkikata memur hâkim tarafından
karar verilir. Şu kadar ki hâkim ihtiyati tedbirin diğer bir mahalde daha az masrafla ve daha
çabuk ifasını kabil görürse bu hususta karar verilmek üzere o mahal hâkimini naip tayin
edebilir.
Madde 105 – Hâkimden ihtiyati tedbire karar verilmesi arzuhal ile talep olunur. Bunun
üzerine derhal ve müstacelen iki taraf davet edilip gelmeseler bile iktiza eden karar verilir.
Müstacel veya müddeinin hukukunu derhal muhafaza zaruri olan hallerde her iki taraf
davet edilmeksizin dahi ihtiyati tedbire karar verilebilir.
Madde 107 – Gıyaben verilmiş olan ihtiyatı tedbir kararlarına itiraz caizdir. İşbu itiraz
icranın tehirine karar verilmedikçe icranın tehirini müstelzim değildir.
Madde 108 – İtiraz arzuhal ile yapılır ve evrakı sübutiyeside arzuhale raptolunur.
İhtiyati tedbir kararına itirazdan evvel dava ikame edilmiş ise itiraz arzuhali tahkikat
hakimine verilir. 104 üncü maddenin son fıkrası hükmü mahfuzdur. İtiraz vukuunda hâkim iki
tarafı davet ve her birini istima ettikten sonra kararını tadil veya tebdil veya refedebilir. Şu
kadar ki iki taraftan biri veya ikisi gelmezlerse evrak üzerine tetkikat icrasiyle karar verilir.
Madde 109 – İhtiyati tedbir kararı dava ikamesinden evvel verilmiş ise tatbik edilmiş
olsun olmasın kararın verildiği tarihten itibaren on gün zarfında esas hakkında dava ikamesi
lazımdır. Bu müddette müddi davasını ikame eylediğini müsbit evrakı, kararı tatbik eden
memura ibrazla dosyaya vaz'i ve kaydettirerek mukabilinde ilmühaber almağa mecburdur.
Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir güna merasime hacet kalmaksızın kendiliğinden kalkar ve
iktizasına göre vazolunan tedbirin fiilen kaldırılması ihtiyati tedbiri tatbik eden daire veya
memurdan talep olunabilir.
Madde 113 – İhtiyatı tedbirin ittihazına mütaallik evrak, dava esas dosyasiyle
birleştirilir.
2.2004 Sayılı Ġcra ve Ġflas Kanunu’ndaki Ġhtiyati Hacizle Ġlgili Kanuni Düzenleme
Ġhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz
Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/105 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen
ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle
yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden
itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
(Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî
haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya
teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
(Ek fıkra: 17/7/2003 – 4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine
verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu
öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının
icrasını durdurmaz.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme,
itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını
değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme
yapılarak karar verilir.
3.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Ġhtiyati Tedbir
ONUNCU KISIM
Geçici Hukuki Korumalar
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Ġhtiyati Tedbir
Ġhtiyati tedbirin Ģartları
Madde 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın
elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden
veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi
hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de
uygulanır.
Ġhtiyati tedbir talebi
Madde 390- (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili
olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep
edilir.
(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim
karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir.
(3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü
açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek
zorundadır.
Ġhtiyati tedbir kararı
Madde 391- (1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması
veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan
kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.
(2) İhtiyati tedbir kararında;
a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı,
soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı,
c) Tereddüde yer vermeyecek Ģekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar
verildiği,
ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği,
yazılır.
İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle
incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.
Ġhtiyati tedbir kararının uygulanması
Madde 393- (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir
hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi,
tedbir kararı kendiliğinden kalkar.
(2) Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan
veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme,
kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de
görevlendirebilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması için, gerekirse zor kullanılabilir. Zor kullanmak
hususunda, bütün kolluk kuvvetleri ve köylerde muhtarlar, uygulamayı gerçekleştirecek
memurun yazılı başvurusu üzerine, kendisine yardım etmek ve emirlerine uymakla
yükümlüdürler.
(4) İhtiyati tedbiri uygulayan memur, bir tutanak düzenler. Bu tutanakta, tedbir konusu
ve bulunduğu yer gösterilir; tedbir konusu ile ilgili her türlü iddia bu tutanağa geçirilir.
Tedbiri uygulayan memur, bu tutanağın bir örneğini tedbir sırasında hazır bulunmayan
taraflara ve duruma göre üçüncü kişiye tebliğ eder.
(5) İhtiyati tedbir kararları hakkında kanun yoluna başvurulması hâlinde, tedbire ilişkin
dosya ve delillerin sadece örnekleri ilgili mahkemeye gönderilir.
Ġhtiyati tedbir kararına karĢı itiraz
Madde 394- (1) KarĢı taraf dinlenmeden verilmiĢ olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz
edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin
uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın
tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve
teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü
kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına
ve teminata itiraz edebilirler.
(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının
dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek
üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir.
İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru
öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması,
tedbirin uygulanmasını durdurmaz.
Geçici 3. Madde (Ek: 31/3/2011-6217/30 md.)
(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında
Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete‟de ilan edilecek göreve başlama
tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına
devam olunur.
(2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve baĢlama tarihinden önce aleyhine temyiz
yoluna baĢvurulmuĢ olan kararlar hakkında, kesinleĢinceye kadar 1086 sayılı Kanunun
26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değiĢiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin
göreve baĢlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri
uygulanır.
B.ĠÇTĠHADI BĠRLEġTĠRMEYLE ĠLGĠLĠ KAVRAMLAR VE KURUMLAR
1.Ġhtiyati Tedbir
a)Kavramsal Olarak
İhtiyati tedbir geçici hukuki koruma başlığı altında düzenlenmiş olup, bu kavram daha
önce doktrinde sıklıkla kullanılmakla birlikte sistematik ve ayrıntılı bir biçimde yasal düzeyde
ilk defa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389-406. maddeleri arasında "Geçici
Hukuki Korumalar" ana başlığı altında ve iki bölüm halinde düzenlenmiştir. Birinci bölüm
“ihtiyati tedbir”, ikincisi ise “delil tespiti ve diğer geçici hukuki korumalar” alt başlıkları
altında ifade edilmiştir.
Dava; Anayasanın 36 maddesi ile “hak arama” hürriyeti kapsamında herkese tanınmış,
olan temel bir hukuki koruma ve korunma yöntemidir. Dava yönteminin yasalarla önceden
belirlenmiş bir süreci vardır ve bu süreç de ayrıntılı bir incelemeyi gerektirir. Bu süreçlerin
tamamlanması aşamasında, hakkın özünün zarar görmemesi için geçici hukuki korumalara
hep ihtiyaç duyulmuş ve bu konudaki gereklilik gün geçtikte önem kazanmaktadır. Bazen
geçici tedbir taleplerinin karşılanması, asıl yargılamanın önüne geçmektedir.
Bu bağlamda gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumalar,
kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak
gerçekleşmesi bakımından hayati bir misyona sahiptir. Diğer bir ifadeyle, hukukî korunma
talebini günümüzde, hak arama hürriyetinin en etkin bir “unsuru”, “enstrümanı” ya da
“ayrılmaz bir parçası” olarak tanımlanabilir.
Bir hukuk devletinde herhangi bir hakkın anayasalarla salt tanınmış olması yeterli
olmayıp, bunun yanında devlete bu hakların etkin kullanılması ve kullanılmasının önündeki
engellerin kaldırılması bakımından bir takım pozitif ödevler yüklenmiştir.
Bu pozitif yükümlülüğün bir gereği olarak devletin sadece yalın olarak hak arama ve
hukukî korunma yollarını düzenlemesi ve bunları yürürlükte tutması yeterli değildir. Çağdaş
devletler; aynı zamanda bu yolların etkinliğini sağlamak amacıyla verilecek kararların
uygulanabilir olması için gerekli önlemleri almak, hukukî korunma ihtiyacını etkin
karşılayabilmek için gerekli kuralları koymak, gerekli kurumları oluşturmak ve tüm bunları
uygulamak, uygulatmak ve uygulamayı izleyerek gerekli önemleri almak gibi yükümlülükleri
de yerine getirmelidir.
Bu nedenlerle, geçici hukukî koruma baĢlığı altında akla gelen ilk yöntemlerden birisi
ihtiyatî tedbirdir. Bunun yanında para alacaklarına iliĢkin takibin sonucunun güvence altına
alınabilmesi için baĢvurulan ihtiyatî haciz, delillerin korunması için delil tespiti gibi birçok
hukuki koruma yöntemine iliĢkin HMK’da hükümler yer almıĢtır.
Bunun dışında birçok özel kanunda farklı geçici hukukî koruma yöntemlerine de yer
verilmiştir. Bunlar arasında, aile hukukuna ilişkin geçici hukukî korumalar, önleyici tedbir,
koruma önlemleri ve aile ilişkilerinin geçici düzenlenmesi gibi farklı geçici hukukî korumalar
sayılabilir.
b) Geçici Hukuki Koruma Kararlarına KarĢı Yasa Yolları
İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvuru imkânı HMK ile getirilmiş, yeni
müessesedir. Buna göre, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz
üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurabilme olanağı getirilmiştir (m. 341/1).
aa)Ġhtiyati Tedbir Talebinin Kabulü Halinde Ġtiraz
İhtiyati tedbir talebinin kabulü halinde 394. madde hükmü uygulanacaktır. HMK m.
394/f. 1 ve f. 4 HUMK m. 107 ve m. 108'de yer alan hükümlere paralel olarak yeniden
düzenlenmiş hali iken diğer fıkralar HUMK'da yer almayan yeni hükümlerdir.
Kendisi dinlenilmeden tedbir kararı verilmesi üzerine karşı taraf tedbirin şartlarına,
mahkemenin yetkisine veya teminata ve tedbirin uygulanması sonucunda menfaati açıkça
ihlal edilen 3. kişiler tedbirin şartlarına ve teminata bir dilekçe ile itiraz edebilirler. Bu itirazın
süresi bir hafta olup aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, tedbirin uygulanması sırasında
hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyor ise tedbirin
uygulanmasına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren; 3. kişiler ise ihtiyati tedbiri
öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde itiraz edebilir (m. 394/2, 3).
Tedbire itiraz, tedbir kararını veren mahkemeye bir dilekçe ile yapılır. İtiraz eden, itiraz
sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek
zorundadır. İtiraz üzerine mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder. Gelmedikleri
takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. Yapılan itiraz üzerine mahkeme
vermiş olduğu tedbir kararını değiştirebilecek ya da kaldırabilecektir (m. 394/4). İtiraz kural
olarak tedbirin icrasını durdurmaz, ancak mahkeme tarafından tedbirin icrasının
durdurulmasına karar verilebilir (m. 394/1, c. 2).
Bu durumda, HMK m. 394/f. 5 uyarınca itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun
yoluna başvurulması mümkündür. Bu başvuru öncelikle incelenerek kesin olarak karara
bağlanır. Ancak bu durumda da kanun yoluna başvurulmuş olması tedbirin icrasını
durdurmaz..
bb)Ġhtiyati Tedbir Talebinin Reddi
İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde verilecek karara karşı kanun yoluna başvurulabilir
(m.391/3, c. 1). Bu hüküm, mülga HUMK'da bulunmayan yeni bir düzenleme olup; bu tür bir
başvurunun öncelikle incelenip kesin olarak karara bağlanacağı öngörülmektedir.
Bu düzenlemeyle kanun yolunun açılmış olması ile, ihtiyati tedbir kurumunun kötüye
kullanılmasının, farklı mahkemelerce aynı konularda farklı kararların verilmesinin ve bu
kararların denetim dışı kalması gibi birçok sakıncanın önüne geçilerek ihtiyatî tedbir
konusunda, daha sağlıklı kararların verilmesi ve yeknesaklığın sağlanması amaçlanmıştır.
Kanun yoluna başvuru hâlinde, ihtiyatî tedbirin özelliği gereği, bu başvuru öncelikle
incelenecek ve inceleme üzerine verilen karar da kesin olacaktır (m. 391/3, c. 2).
Hukuk Muhakemeleri Kanunu öncesinde ilk derece mahkemelerince verilen geçici
hukuki koruma kararlarına karsı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı konusunda
genel ve yeknesak bir düzenleme bulunmamaktaydı.
Bu nedenle, bu konu doktrinde her bir geçici hukuki koruma türü (örneğin ihtiyati haciz,
ihtiyati tedbir, delil tespiti) bakımından incelenmekte ve tartışılmaktaydı.
Bununla birlikte HMK. m. 341 hükmü bu tartışmalara son noktayı koymuş ve bu
kararlara karşı istinaf yolunu açmıştır. Zira HMK‟nun “istinaf yoluna başvurulabilen
kararlar” başlığını taşıyan m. 341 (1) hükmüne göre; “ilk derece mahkemelerinden verilen
nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü
halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karsı istinaf yoluna başvurulabilir”. Şu halde, Hukuk
Muhakemeleri Kanunu bakımından, tüm geçici hukuki koruma kararları değil, sadece ihtiyati
tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları ile, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine
verilecek kararlara karşı istinaf yolu acık olacaktır.
Buna karĢılık, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 362 (1)- f hükmünde, istinaf (bölge
adliye) mahkemesinin geçici hukuki korumalar hakkında verdiği kararlarına karĢı temyiz
yoluna baĢvurulamayacağı açıkça öngörülmüĢtür.
2.Ġhtiyati Haciz Kararları
Burada dikkat çekilmesi gereken husus, söz konusu Geçici 3. maddenin yollama yaptığı
HUMK ihtiyati tedbiri bakımından “temyiz yasa yolu” kapsamında olup olmadığını
belirlemek bakımından önemlidir. Çünkü “ ihtiyati tedbir” ile “ihtiyatı haciz” aynı mahiyette
olduğu halde bunların temyiz kapsamında olmadığı kabulü üzerinden yasa koyucu bu
konudaki iradesini aşağıdaki belirtilen düzenlemelerle sadece ihtiyati haciz için İcra İflas
Kanunu‟nda yaptığı özel bir düzenlemeyle ortaya koymuştur.
İhtiyati haciz geçici hukuki korumanın bir türü olup, tabi olduğu kanun yolu
bakımından HMK‟nun 341/(1) maddesine göre aynı usule (istinaf yoluna) tabi kılınmaktadır.
Yine 406/(2) maddesi gereği ihtiyati hacze ilişkin kararlarla ilgili diğer kanunlarda yer alan
özel kanun hükümlerinin saklı olduğu ifade edilmektedir.
Nitekim eski düzenlemede, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde temyiz yoluna
baĢvurma imkânı yokken 17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun. 64 ve 65 maddeleriyle
ĠĠK’nın 258 ve 265 inci maddelerinde değiĢiklik yapılmıĢ ve böylece buna iliĢkin karara karĢı
da temyiz yolu açılmıĢtır.
―MADDE 60. - 2004 sayılı Kanunun 258 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra
olarak eklenmiştir:
İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir.
MADDE 63. – 2004 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin başlığı "İhtiyati haciz kararına
itiraz ve temyiz" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkralar
ikinci ve son fıkra olarak eklenmiştir.
İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu
öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyati haciz kararının uygulanmasını
durdurmaz.”
İcra ve İflas Kanunun 265. maddesinde değişiklik yapan bu kanunun 64. maddesinin
gerekçesinde:
"Madde 64- Maddeyle, Kanunun 258 inci maddesinde yapılan değişikliğe paralel
olarak, birinci fıkrada yer alan ve ihtiyati haczin temyiz edilemeyeceğine ilişkin olan hüküm,
madde metninden çıkartılmıştır.
Maddeye eklenen fıkra ile, menfaati ihlal edilen üçüncü kişilere ihtiyati hacze "itiraz"
olanağı getirilmiştir. Nitekim İsviçre İcra ve İflas Kanununda yapılan değişiklikle, üçüncü
kişilere de bu olanak tanınmıştır. Zira ihtiyati haciz geçici bir hukuki koruma olup, bu karar
bazen karşı taraf dinlenmeden ve ispat aranmadan verilebilmektedir. Bunun sonucu olarak,
borç ilişkisinin dışında kalan üçüncü kişileri de doğrudan doğruya etkileyecek tarz ve içerikte
ihtiyati haciz kararı verilebilmekte, üçüncü kişilerin bu durum karşısında kendilerini açık bir
hükümle koruma olanağı bulunmamaktadır. Üçüncü kişinin ileri sürebileceği itiraz sebebinin
ihtiyati haciz nedenlerine veya teminata ilişkin olabileceği belirtilmek suretiyle itiraz
konusundaki tereddütlerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Görev konusu, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununa göre belirleneceğinden maddede ayrıca belirtilmemiştir. İhtiyati
haciz talebine esas teşkil eden alacak para alacağı olduğundan, alacağın miktarına göre sulh
veya asliye hukuk mahkemesi görevli olacaktır.
Maddede, borçlunun veya üçüncü kiĢinin yaptığı itiraz üzerine yargılama yapıp karar
veren mahkemenin bu kararına karĢı temyiz yoluna baĢvurulabileceği belirtilmiĢ ve konunun
ivediliği nedeniyle baĢvurunun Yargıtayca öncelikle ve kesin olarak sonuçlandırılacağı hükme
bağlanmıĢtır. Ayrıca uygulamada ortaya çıkabilecek duraksamaları gidermek amacıyla,
ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara karĢı temyiz yoluna baĢvurulması halinde
bu baĢvurunun ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağı hükme bağlanmıĢtır."
denilmektedir.
Daha sonra Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluĢuna uyum sağlamak amacıyla
2.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 17. maddesi ile:
―MADDE 17.- İcra ve İflâs Kanununun 265 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi
bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz
kararının icrasını durdurmaz.” şeklinde yeniden değişiklik yapılmış ve “kanun yolu olarak
daha önceden öngörülen temyiz, istinaf olarak” değiştirilmiştir.
İcra ve İflas Kanunundaki bu düzenleme konusunda bir geçiş hükmü
öngörülmediğinden, mevcut ve yürürlükteki düzenlemeye göre istinaf yolu fiilen faaliyete
geçmediğinden temyiz yolunun ve istinaf yolunun ihtiyati haciz kararlarına yapılan itirazın
reddi kararlarının da temyiz yolu ile incelenmesinin mümkün olup olmadığı bizim tartışma
konumuz değildir.
Yasa koyucu sadece uygulamada önem arzeden ihtiyati tedbir ve ihtiyatı hacze karşı
istinaf yolunu açmış diğer geçici hukuki tedbirler (delil tespiti, defter tutma gibi) bu kapsama
dâhil edilmemiştir.
III.ARA KARARLARIN TEMYĠZ EDĠLĠP EDĠLEMEYECEĞĠ
A.ARA KARARLARINA KARġI ĠTĠRAZ
Genel olarak taraflardan biri yararına usuli kazanılmış hak doğurmamış olan ara
kararından hâkim kendiliğinden dönebileceği gibi, taraflardan her biri de bu nitelikteki ara
karardan dönülmesini hâkimden isteyebilir.
Hukukumuzda ara kararlara karĢı müracaat imkânları; 1) itiraz 2) Nihai kararla birlikte
temyizdir (5236 s. K. ile yeniden düzenlenmeden önceki HUMK m.427; karĢ. 6100 sayılı
HMK m.341 ve m.361).
Kanun yolu kavramı, bir kazai kararın daha üst bir mahkemede kontrol ettirilebilmesi
imkânı olarak tanımlandığında temyiz bir kanun yolu olduğu halde itiraz, ara kararı vermiş
olan aynı mahkemeye (hâkime) yapılacağından bu tanım açısından kanun yolu olarak
vasıflandırılamaz. 1086 sayılı mülga HUMK, bazı ara kararlarına karşı aynı mahkemeye itiraz
etmek imkânını açıkça tanımıştı. Mesela bir ara kararı olan gıyaben verilmiş ihtiyati tedbir
kararına itiraz edilebilir. Tahkikat hâkiminin, ikame edilmek istenilen delillerden hangilerinin
kabule şayan olduğu, hangilerinin olmadığını tespit eden kararı (HMK m.189/4; HUMK
m.218), aleyhine esas davanın muhakemesi sırasında itiraz edilebilir. Delillerin tespitine
ilişkin karara karşı da itiraz edilebilir ve bu itirazı delilleri tespit eden hâkim halleder (HMK
m.402/3; HUMK m.373).
B.ARA KARARLARININ TEMYĠZ KABĠLĠYETĠ
Usul kanunumuz sadece nihai kararların temyiz edilebileceklerini kabul ettiğinden
(5236 s.K. ile yeniden düzenlenmeden önceki HUMK m.427/1; 6100 sayılı HMK m.341/(1)
ve m.361/1) ara kararları tek başlarına temyiz edilemez. Yargılamayı sona erdirip
mahkemenin dosyadan el çekmesini gerektirmediği (nihai karar olmadığı) için tek başlarına
temyiz edilemeyen ara kararları ancak, bir nihai karar olan hüküm ile birlikte temyiz
edilebilir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi aslında bir ara kararı mahiyetinde olan icra
mahkemeleri tarafından verilen ihtiyatı haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen
kararlar hakkında İİK'nun 265. maddesinde yapılan değişiklikle temyiz hakkı sınırlı ve istisnai
olarak getirilmiştir. Diğer bir ifadeyle bu istisna dışında HUMK'nda ara kararlarına karşı
temyiz yoluna gidilebilmesi yolunda bir hüküm bulunmamaktadır.
IV.TEMYĠZ KANUN YOLU VE GEÇĠCĠ 3. MADDENĠN UYGULAMA ALANI
A.TEMYĠZ KANUN YOLU
Temyiz; açık bir şekilde hatalı ve kanuna aykırı bicimde ortaya çıkmış kararların
düzeltilmesini amaçlayan olağan bir kanun yolu olarak tanımlanabilir. Bu anlamda temyiz
“hukukun hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanması” sebebine dayanan bir kanun yoludur.
Zira temyiz hem, kararın daha üst seviyedeki bir mahkeme tarafından denetlenmesini
sağlaması, hem de, şekli bakımdan kesinleşmesini ertelemesi itibariyle tam bir kanun yoludur.
Temyiz kanun yolunun amacının, kanunların ülkenin sınırları içinde yer alan bütün
mahkemelerde aynı anlayışla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak, içtihatlar yoluyla hukukun
geliştirilmesine katkıda bulunmak ve hatalı kararların düzeltilmesini sağlamak suretiyle kanun
yoluna başvuruda bulunan tarafın menfaatini korumak olduğu söylenebilir.
Bununla birlikte genel olarak temyizin esas amacı, hukuk yargılamasında birliğin
sağlanması ve hukukun geliştirilmesi olarak kabul edilse bile, hukuka uygun olmadığı
düşünülen kararların temyiz edilmesi durumunda, artık temyiz, kamunun ve tarafların
yararlarına hizmet edecektir.
Temyiz kanun yolunun konusu en genel tanımıyla, tarafların yeniden incelenmesini
istediği mahkeme kararlarıdır. Mahkeme kararlarından sadece nihai nitelikte olanların
aleyhine temyiz yoluna başvurulabilir, ancak ara kararlarına karşı başvurulamaz.
Temyiz, bölge adliye mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar ilk derece
mahkemelerinin kararlarına karĢı baĢvurulabilecek kanun yollarının ilkidir. Bölge adliye
mahkemelerinin göreve baĢlamasından sonra ise temyiz, bu mahkemelerin kararlarına karĢı
baĢvurulabilen bir kanun yolu olacaktır.
Bu süreçte söz konusu geçici 3.maddenin 1.fıkrası yollamasıyla, ilk derece
mahkemelerinin kararları hukuka uygunluk bakımından temyizen incelenmeye devam
edilecek ve Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından; HUMK‟nun temyize ilişkin maddelerinde
belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen uyuşmazlığın
çözümü hakkındaki kararların hukuka ve kanuna uygunluğu denetimi ile sınırlı bir inceleme
yapılacak ve inceleme sonucunda sadece; onama, bozma veya düzelterek onama şeklinde
karar verilebilecektir.
Bu bağlamda temyiz incelemesi sırasında tahkikat yapılamayacağından, yeni vakıaların
ve delillerin bu aşamada ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi, hükmün verilmesinden sonra
gerçekleşen vakıalar da temyiz sebebi olarak dinlenilemez.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12.01.2011 tarihinde
TBMM'de kabul edilmiş ancak yürürlük maddesi gereğince 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bununla birlikte kanun bölge adliye mahkemesi sistemi üzerine bina edilmesine,
tüm sistemin bunun üzerine kurulmasına rağmen yakın zamanda, en azından Hukuk
Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe gireceği tarihte bölge adliye mahkemelerinin kurularak
faaliyete geçirilemeyeceğinin anlaşılması üzerine bir geçiş maddesi ile bu konuda ortaya
çıkabilecek boşluğun ve karışıklığın önlenmesi amaçlanmıştır. Ne var ki, 31.03.2011 gün ve
6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile yapılan bu düzenleme çok yetersiz kalmış ve
uygulamada, başta ihtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yollarına başvuru konusu olmak
üzere birçok konuda tereddütlere neden olmuştur.
Nihayet 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddenin 1. fıkrasıyla Bölge Adliye
Mahkemeleri fiilen faaliyete geçinceye kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin
hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür.
İçtihadı birleştirmenin konusu ise yukarıdaki geçici madde ile uygulanmasına devam
olunacağı belirtilen temyiz kanun yolu hükümlerinin, geçici hukuki korumalar başlığı altında
düzenlenen ihtiyati tedbir kararlarına karşı öngörülen istinaf kanun yolunun temyiz gibi
uygulanıp uygulanmayacağı hususuna açıklık getirmektir.
HMK’nun ilgili hükümlerini incelediğimizde 341. maddenin 1. fıkrasında; “İlk derece
mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve
bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna
başvurulabilir.” şeklindeki hüküm ile, yine HMK‟nun temyiz edilemeyen kararların
düzenlendiği 362. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde geçici hukuki korumalar
hakkındaki bölge adliye mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu yolunda açıkça
hükümler yer almaktadır.
Bilindiği üzere istinaf yargılaması hem denetim ve hem de yeniden inceleme, yargılama
ve mahkeme yerine geçip bir karar verme unsurlarını birlikte içerir. Diğer bir ifadeyle,
istinafta, kanunda sınırları belirlenen şekilde, maddi denetim, yani vakıa (olay) denetimi ile
hukuki denetim birlikte yapılır. Bu bağlamda istinafa gelen itiraz üzerine ilgili görevli ve
yetkili istinaf dairesi konuyu HMK‟nda belirlenen esas ve usuller çerçevesinde inceleyip
kendisi karara bağlayabilecektir.
B.GEÇĠCĠ 3. MADDENĠN UYGULAMA ALANI
Geçici 3. maddenin uygulama alanının belirlenmesi amacıyla bir değerlendirme yapmak
gerekirse; bu maddenin amacının en genel tanımıyla HUMK‟nun sadece temyize ilişkin
hükümlerinin bölge adliye mahkemeleri göreve başlayıncaya kadar uygulanmasına devam
edilmesini sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bu amacı gerçekleştirmek üzere anılan
maddede üç hâl öngörülmektedir.
Birinci hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/1 fıkrasına göre, bölge adliye mahkemelerinin
göreve başlama tarihine kadar sadece temyiz hükümleri ile sınırlı olacak şekilde uygulanma
imkânı tanımaktadır.
İkinci hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 fıkrasına göre bölge adliye mahkemeleri
göreve başlamadan önce temyiz yoluna başvurulmuş kararların akıbeti ile ilgili durumu
düzenlemektedir.
Üçüncü hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/3 fıkrasına göre bölge adliye mahkemelerine
görev verilen hallerde 1086 sayılı Kanunun hükümlerinin genel olarak “temyiz” konusu ile
sınırlı olmaksızın uygulaması öngörülmekte, ancak bu uygulama 6100 sayılı Kanuna aykırı
olmamama koşuluna bağlı kılınmaktadır. Bu durumda konumuzla bağlantılı olarak ihtiyati
tedbir karalarının temyizi konusunda 1086 sayılı Kanunda herhangi bir düzenleme olmadığı
ve ayrıca HMK ile bu hususta Yargıtay‟a açıkça bir görev verilmediğini belirtmekte yarar
vardır.
HUMK'na göre; bir kararın temyiz edilip edilmeyeceği kanun tarafından belirlenir.
Yargılamaya son veren ve hâkimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuran ilk derece
mahkemelerinin verdiği nihaî kararlara karşı kural olarak temyiz yoluna başvurulabilir. Şu
halde, ara kararlar tek başına temyiz edilemez, ancak asıl hükümle birlikte temyiz edilebilir
(HUMK. 427/I, c.1).
Nihaî kararlar; ―esasa‖ ve ―usule‖ iliĢkin nihai kararlar ile ―davanın konusuz kalması‖
halinde verilen nihaî kararlar olmak üzere üçe ayrılır. Buna göre, her üç çeĢit nihaî karar da
kural olarak temyiz edilebilir.
Nihaî kararların temyiz edilebileceği kuralı mutlak değildir. Yani, istisnai olarak, bazı
nihaî kararların temyiz edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Buna göre:
1) Miktar değeri HUMK (5236 s. Kanundan önceki) m. 427/II deki temyiz sınırını
geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin her çeşit hukuk mahkemesi nihaî kararları
kesindir, temyiz edilemez,
2) Özel kanun hükümleri gereği temyiz edilemeyeceği, kesin olduğu belirtilen bazı
nihaî kararlar temyiz edilemez,
3) Geçici nitelikteki kararlar temyiz edilemez.
Bu durumda ihtiyati tedbir taleplerinin reddiyle bu taleplerin kabulü halinde itiraz
üzerine verilecek kararların niteliği itibariyle nihai karar olmadığı ve temyize sadece nihai
nitelikteki kararlar aleyhine gidilebileceği hususu gözetildiğinde; söz konusu geçici maddenin
yollamasıyla bu tür ara kararlarına karşı yasa yollarına başvurulamayacaktır.
V.GEREKÇE
Büyük Genel Kurulda görüĢmelere geçilmeden önce içtihadı birleĢtirme konusunda
Adalet Bakanlığında kanun çalıĢması bulunduğu, bu çalıĢma dikkate alındığında içtihatları
birleĢtirmeye gidilmesine gerek olup olmadığı, ön sorun olarak tartıĢılmıĢ, yapılan görüĢmeler
sonunda, söz konusu çalıĢmanın uzun süredir bulunması, çalıĢmanın kanunlaĢma ile
sonuçlanıp sonuçlanmayacağının belirsiz olduğu gerekçeleri ile kanun çalıĢmasının
sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı katılanların 2/3 çoğunluğu ile kabul edilerek ön
sorun aĢılarak iĢin esasına geçilmiĢtir.
HMK’nun 391/3. ve 394/5. fıkralarında ihtiyati tedbir ile ilgili olarak mülga 1086 sayılı
HUMK‟nda yer almayan yeni bir hak arama yolu öngörülmüş ve HMK‟nun 341. maddesinde
“İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar”, HMK‟nun 362. maddesinde ise “Temyiz edilemeyen
kararlar” başlığı altında yer alan düzenlemelerden sözü edilen kanun yolundan maksadın
“istinaf” olduğu hususu açıkça hüküm altına alınmıştır.
Ne var ki, HMK’da öngörülen kanun yollarından istinaf başvurularının inceleneceği
merciler olan bölge adliye mahkemelerinin henüz kurulmaması nedeniyle HMK‟na daha
sonra eklenen Geçici 3. maddeyle istinaf hükümlerinin uygulanması bölge adliye
mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar ertelenmiş ve bu amaçla birtakım genel geçiş
hükümleri öngörülmüştür.
Uygulamada tartışılan ve içtihatların birleştirilmesine sebep olan görüş ayrılıklarının
özü, söz konusu geçici maddenin yollamasıyla HMK‟nun 391. ve 394. maddelerinde
öngörülen kanun yollarının bu süreçte temyiz olarak uygulanıp uygulanmayacağı hususuna
ilişkindir.
Bu noktada açıklığa kavuşturulması gereken hususlardan ilki Geçici 3. maddenin
uygulama alanının belirlenmesi, daha sonra ise ihtiyati tedbir ile ilgili kararların hukuki
niteliğinin saptanması olacaktır.
Buna göre 6100 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3.madde incelendiğinde, birinci
fıkrasındaki düzenleme, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086
sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam edilmesine ilişkindir. Bu
bağlamda maddenin kapsamının belirlenmesi için açıklığa kavuşturulması gereken diğer bir
konu ise, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin şekil ve içerik bakımından
kapsamının ne olduğu hususudur.
1086 sayılı HUMK‟nun temyize ilişkin 427 ve devamı maddeleri incelendiğinde ise,
kanunda sayılan istisnalar dışında ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararların temyiz
edilebileceği öngörülmektedir. Bu durumda konumuz itibariyle ihtiyati tedbir ile ilgili
kararların nihai nitelikte bir karar olup olmadığı ve bu tür kararların temyiz edilebileceği
konusunda özel bir düzenlemenin bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenmesi gerekir.
Bu bağlamda konuyu ele aldığımızda HMK‟nun 341.maddesinin gerekçesinde; geçici
hukuki korumaların gittikçe önem kazanması ve ilk derece mahkemelerince bu konuda verilen
yanlış kararların önüne geçilmesi gerek maddi, gerekse hukuki aykırılıkların düzeltilmesi
amacıyla istinaf yolunun açıldığı ve bunlar yapılırken tüm geçici hukuki korumalar için değil,
sadece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf denetiminin kabul edildiği, bunların
dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi diğer geçici
hukuki korumalar için bu imkânın tanınmadığı ifade edilmektedir.
Ayrıca HMK‟nun 391.maddesinin gerekçesinde; bir usul hukuku müessesesi olan
ihtiyati tedbir ile ilgili kanun yolunun 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla İcra İflas
Kanununun 258. ve 265. maddelerinde yapılan değişiklik ile hukuk hayatımıza giren ihtiyati
haciz kararına karşı itiraz ve temyiz yoluna paralel olarak düzenlendiği hususuna vurgu
yapılmıştır.
GörüĢmeler sırasında ihtiyati tedbir kararlarının teknik olarak bir ara kararı olmayıp
hem ara kararı, hem de nihai karar niteliği taĢımayan kendine özgü niteliği olan bir karar türü
olduğu; geçici nitelikteki bir nihai karar özelliğini taĢıdığı Ģeklinde görüĢler ileri sürülmüĢ ise
de; 1086 sayılı Kanuna göre, sadece nihai nitelikteki kararlar ile özel yasalarla öngörülen
karar türlerinin (ihtiyati haciz kararlarında olduğu gibi) temyiz edilebileceğinin kabul edilmesi
karĢısında Kurul çoğunluğunca bu görüĢe itibar edilmemiĢtir.
Yine görüĢmeler sırasında bir kısım üyelerce de; konunun Anayasa ile tanınmıĢ hak
arama hürriyeti kapsamında değerlendirilerek geniĢletici yoruma gidilmesi gerektiği ifade
edilmiĢ ise de bu görüĢ de Kurul çoğunluğunca aĢağıda belirtilen nedenlerle kabul
görmemiĢtir.
Bilindiği üzere, ihtiyati tedbir, HMK’da ―Geçici Hukuki Korumalar‖ üst baĢlığı altında
taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün
gerçekleĢtirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk
devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında
değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunda kuĢku yoktur. Temyiz yolu da,
açık bir şekilde hatalı veya kanuna aykırı biçimde ortaya çıkmış kararların düzeltilmesini
amaçlayan olağan bir kanun yoludur. Bu anlamda temyiz “hukukun hiç uygulanmaması veya
yanlış uygulanması” sebebine dayanır. Zira temyiz hem kararın daha üst seviyedeki bir
mahkeme tarafından denetlenmesini sağlaması, hem de şekli bakımdan kesinleşmesini
ertelemesi itibariyle tam bir kanun yoludur. Oysa istinaf yukarıda belirtildiği gibi hukuki
denetim yanında yerindelik denetimi yapan bir kanun yoludur. Anayasanın 6.maddesine
göre:‖ Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini
kullanamaz‖. Yine Anayasanın 142.maddesine göre de: ―Mahkemelerin kuruluĢu, görev ve
yetkileri, iĢleyiĢi kanunla düzenlenir‖. Nitekim bu husus, 6100 sayılı HMK’nun 1.
maddesinde: ―Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve iliĢkin kurallar kamu
düzenindendir.‖ ġeklinde düzenlenmiĢtir. Aynı ilkeye Yargıtay’ın― Mahkemelerin görevi
kamu düzeni ile ilgilidir; kıyas veya yorum yolu ile geniĢletilemez‖ Ģeklindeki kararında
(YĠBK.1977/4-4) de yer verilmiĢtir. Bu bakımdan mahkemelerin görev ve yetkilerinin kıyas
ve yorum yoluyla geniĢletilmesinin olanaklı olmadığı sonucuna varılmıĢtır.
Bu bağlamda temyiz kanun yolunun amacı, kanunların ülke sınırları içinde yer alan
bütün mahkemelerde aynı anlayışla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak olup, söz konusu
Geçici 3.maddenin birinci fıkrası yollamasıyla, ilk derece mahkemelerinin kararları
HUMK‟nun temyize ilişkin maddelerinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde incelenecek
ve sonucunda sadece; onama, bozma veya düzelterek onama şeklinde karar verilebilecek,
diğer bir ifadeyle bu tür kararlara karşı istinaf yolunun açılmasını öngören düzenlemelere
ilişkin gerekçelerde belirtildiği gibi maddi ve hukuki yanlışlıkların herhangi bir hak kaybına
neden olmadan süratle düzeltilmesi şeklinde sonuca etkili bir karar verilemeyecektir. Çünkü
Yargıtay mevcut hükümleri çerçevesinde bölge adliye mahkemeleri gibi hukukilik denetimi
yanında yerindelik denetimi yaparak ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp yeniden bir
karar veremeyecektir.
Görüşmeler sırasında ayrıca, Geçici 3. maddenin yollamasıyla HMK‟nun istinafla ilgili
hükümlerinin yürürlüğünün geçici olarak kaldırıldığı ve dolayısıyla HMK‟nun 341 ve devamı
maddelerindeki kanun yolundan maksadın istinaf yolu olduğu yönündeki hükümlerin
yürürlükte olmadığı ifade edilmiş ise de, bu görüşe kanun yapım tekniği ve yorum
metodolojisi bakımından itibar edilememiştir. Şöyle ki; 6100 sayılı Kanunun yürürlük tarihi
ile, Geçici 3.maddenin düzenleme ve yürürlük tarihi dikkate alındığında anılan maddenin
daha sonra hazırlanarak yürürlüğe girdiği açıktır. Bu nedenle tarihsel ve sistematik bir yorum
ve HMK‟nun bütünlüğü de gözetildiğinde, anılan Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerinin
yürürlükte olmadığı sonucuna ulaşmak mümkün değildir.
Ayrıca Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrası bağlamında konu ele alındığında bölge adliye
mahkemelerine görev verilen hallerde 1086 sayılı Kanunun 6100 sayılı Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanması öngörülmektedir. Bu kapsamda bir uygulama için
öncelikle 1086 sayılı Kanunda bir düzenleme yer almalı ve ikinci olarak da bu düzenleme
HMK‟na aykırı hükümler içermemelidir. Konu ihtiyati tedbir bakımından
değerlendirildiğinde, 1086 sayılı Kanunda ihtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yoluna
gidilmesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmaması ve bu müessesenin HMK ile getirilmiş
yeni bir müessese olduğu hususları gözetildiğinde anılan maddenin bu fıkrası hükmü uyarınca
da ihtiyati tedbirler hakkında temyiz yoluna gidilebileceği hususunda bir yorum ve uygulama
yapılamayacağı da açıktır.
Aksinin kabulü halinde; temyiz incelemesine konu dava ve iĢlerin kapsamının 6100
sayılı Kanun;
temyizin yöntemi ve inceleme sonucunda verilecek karar türünün
belirlenmesinde ise; 1086 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınması gibi tutarlı olmayan bir
hukuksal yorum ve uygulamanın yolu açılmıĢ olacaktır. Diğer bir ifadeyle felsefi yorumlama
faaliyeti bakımından realist bir yaklaĢımla bağdaĢmayacak Ģekilde bir hukuki müessesenin
unsurları ile, sonuçlarının farklı konseptlerle hazırlanmıĢ iki ayrı kanun hükümleri gözetilerek
belirlenmesi ve uygulanması gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Bu itibarla HMK’nun 391. ve 394. maddelerinde geçen “kanun yolu” ibaresi ile
kastedilenin istinaf yolu olduğu, Geçici 3.madde yollamasının sadece HUMK‟nun temyize
ilişkin hükümlerini kapsadığı ve ihtiyati tedbire ilişkin kararların nihai nitelikte kararlardan
olmadığı, ayrıca bu konuda özel bir düzenlemenin de bulunmadığı gözetildiğinde bu tür
kararların temyiz yolu kapsamında incelenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
―İlk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin
kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağına”
21.02.2014 tarihinde yapılan üçüncü toplantıda oy çokluğu ile karar verildi.
KARġI OY
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte
kanun kapsamında (HMK. Md.389 vd.) verilen tedbir kararlarına karĢı nihai karardan
bağımsız olarak temyiz denetiminde baĢvurulup baĢvurulamayacağı konusu gündeme
gelmiĢtir. Bu süre içerisinde Yargıtay’ın bir kısım daireleri tedbir kararlarına karĢı nihai
karardan bağımsız olarak temyiz yoluna baĢvurulabileceğini kabul ederken bir kısım daireler
ise tedbir kararlarının nihai karardan bağımsız olarak temyiz edilemeyeceğini kabul etmiĢtir.
Yargıtay dairelerinin farklı kararlar vermesi sebebiyle bu sorunun Ġçtihadı BirleĢtirme yoluyla
çözümlenmesi gündeme gelmiĢtir.
Türk hukukunun da tabi olduğu hukuk sistemlerinde üst kavram olan hukuki baĢvuru ya
da hukukî çare ile, onun altında yer alan kanun yolu farklı kavramlardır. Örneğin, icra
hukukunda Ģikâyet, karĢı taraf dinlenmeden verilen tedbir kararına karĢı itiraz birer hukukî
çaredir. Ancak bunlar teknik anlamda bir kanun yolu değildir. Zira, mahkeme kararlarında
kanun yolu denetiminin söz konusu olabilmesi için iki unsur önemlidir. Birincisi erteleyici
etki, ikincisi aktarıcı etkidir. Yani, kanun yoluna baĢvuru ile kararın kesinleĢmesi
ertelenebilmeli ve ayrıca inceleme bir üst organa aktarılarak bir üst yargı organı tarafından
incelenmesi gerekmelidir. Mahkemenin kararına karĢı yine aynı mahkemeye baĢvurulması
veya eĢ düzeyde bir baĢka mahkemeye baĢvurulabilmesi: bu nedenlerle bir kanun yolu
denetimi sayılmaz. Bu nedenle ―itiraz‖bir kanun yolu olmayıp; HMK.da da kanun yolu olarak
sayılmamıĢtır. Bu çerçevede istinaf ve temyizin birer kanun yolu olduğu Ģüphesizdir. ġu anda,
hukuken ve kanunî düzenleme olarak her iki kanun yolu hukukumuzda mevcuttur. Ancak,
istinaf kanun yoluna iliĢkin hükümler, bölge adliye mahkemeleri kuruluncaya kadar yürürlüğe
girmemiĢtir. Dolayısıyla halen yürürlükte olan ve geçerli olağan kanun yolu, ―temyiz‖ ve
onun devamı niteliğindeki ―karar düzeltme‖dir. Bu çerçevede, kanun yoluna farklı anlamlar
yüklemek. HMK’da bazı hükümlerde denetim yolu olarak ―kanun yolu‖ teriminin
kullanılmasını yeterli görmeyip, açıkça ‖temyiz‖ ya da ―istinaf‖ terimlerinin kullanılmasını
aramak; usûl hukukunun kanun yoluna iliĢkin esaslarını yok saymak sonucunu doğuracaktır.
Mevcut HMK’nın yürürlükte olmayan sekizinci kısmının (HMK m. 341-381) kenar
baĢlığı ―Kanun Yolları’dır. Bu hükümler içinde de Birinci Bölüm ―Ġstinaf, ikinci Bölüm
―Temyiz’; üçüncü Bölüm ―Yargılamanın Ġadesi‖ baĢlığının taĢımaktadır. Bundan da
anlaĢılacağı gibi;olağan konunu yolları istinaf ve temyiz(temyizin devamı olarak ―karar
düzeltme‖) de bu kapsamdadır. Keza, HMK’nın bu hükümleri, HMK geçici 3. madde
sebebiyle henüz yürürlüğe girmediği için, Ģu an uygulanan 1086 sayılı HUMK’un 427 ve
devamı hükümlerini ihtiva eden Üçüncü Bap’ın kenar baĢlığı da ―Hükümlere KarĢı Müracaat
Tarikleri‖ dir. Bu bakımdan sistematik olarak kanun yolu terimini sadece istinaf kanunun
yolunu ifade eder Ģeklinde farklı bir anlam yüklemek ne mümkün ne de muhtemeldir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2003 yılında ĠĠK’da 4949 sayılı Kanunla birlikte ihtiyati
haciz kararlarına karĢı kanun yoluna baĢvurma imkânı getirilmiĢ, ihtiyati tedbirler bakımından
ise, bu imkan 6100 sayılı HMK’nın kabulü ile birlikte tanınmıĢtır. Öncelikle HMK’daki bu
konudaki hükümlere bakıldığında ―istinaf‖ ifadesi değil, dahi genel olarak ―kanun yolu‖ (m.
391/3, 394/5) ifadesi kullanılmaktadır. Yani kanun koyucunun buradaki amacı, ihtiyati
tedbirlere karĢı konun yolu denetimini açmak, bu kararları denetimsiz bırakmamaktır. Hatta,
ihtiyati hacizlere iliĢkin paralel düzenleme olan ĠĠK m. 258/3’de kanun yolu, ĠKK m. 265/5’de
ise temyiz denilmesini rağmen HMK m. 391/3 ve 394/5’de sadece daha genel ifade ve kavram
olan kanun yolu denilmektedir.
Kanun koyucunun HMK ile birlikte, geçici korumalar arasında yer alan ihtiyati tedbirler
bakımından, bir kanun yolu denetimi sağlama amacında olduğu çok açıktır. Bölge adliye
mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar Ģu anda yürürlükte olan kanun yolunun da temyiz
olduğunda Ģüphe yoktur. Nitekim, kanun yolu açık olan nihaî kararlara karĢı Ģu anda temyize
baĢvurulmaktadır. Ġhtiyati tedbirler bakımından temyize baĢvurulamayacağına gerekçe
yapılan, HMK m. 362/1-f henüz uygulamaya dahi girmemiĢtir. Her Ģeyden önce geçici 3.
madde sebebiyle bu hükümlerin Ģu anda uygulanması mümkün olmağı gibi ayrıca HMK m.
362’nin uygulanabilmesi (yani yeni kanun yolu sistemi yürürlüğe girdiğinden temyize
baĢvurabilmek) için öncelikle bölge adliye mahkemesince verilmiĢ bir karar olmalıdır. HMK
m. 362’de, istinafla birlikte uygulanan sistemde bölge adliye mahkemesi kararlarına (istinaf)
karĢı sadece bir üst kanun yolu olan temyiz yolunu kapatmıĢtır. Oysa, geçici hukukî koruma
kararlarına karĢı kanun yolunun açık olduğu hem m. 391/3 ve 394/4 hem de m. 341/1’in
hükümleri gereğidir. HMK m. 391 ve 394’ün Ģu anda yürürlükle olduğu tereddütsüzdür.
Çünkü, ihtiyati tedbirler bakımından, tedbir talebinin reddi halinde HMK m. 391/3, tedbir
talebinin kabulü halinde (karĢı taraf dinlenmeden karar verilirse itirazdan sonra, karĢı taraf
dinlenerek verilirse –karĢı taraf dinlenmiĢse itirazlarını o sırada yapmak durumunda
olduğundan- itiraza gerek olmadan) HMK m. 394/5 ―kanun yoluna‖ baĢvurabileceğini açıkça
öngörmüĢtür. Kanun koyucunun iradesi bu yöndeyken tedbir kararlarına karĢı kanun yolunu
kapatmak, ―güçler ayrılığı‖nı esas alan bir demokratik hukuk devletinde, yargı erkini temsil
eden mahkemelerin bir baĢka güç olan yasama organının kanunî düzenlemesini yok
farzetmesi sonucu doğuracaktır.
Açık kanun hükümleri karĢısında içtihat yoluna gidilmesi, bizim de içinde
bulunduğumuz Kıta Avrupası hukuk sisteminde mümkün değildir. Bu sebeple içtihadı
birleĢtirme yoluna gitmek için temel unsur bulunmamaktadır. Kanunun açık hükmü varsa, o
konuda içtihadı bir yorum yapmak mümkün değildir. Ancak, Yargıtay’ın az da olsa bazı
dairelerinin bu açık kanun hükümlerine rağmen, ihtiyati tedbirlere karĢı kanun yolunu
kapatmıĢ olması karĢısında hukuken Ģartları da oluĢmasa da ÎBK yolundan baĢka bir imkân
kalmadığı da görülmemektedir. Burada ortaya koyduğumuz gerekçenin en önemli dayanağı,
ihtiyati hacizler bakımından mevcut düzenlemedir. Para alacaklarına özgü bir geçici hukukî
koruma olan ihtiyati hacizler bakımından (ĠĠK m. 257 vd.), 4949 sayılı KANUNLA birlikte
2003 yılından beri kanun yolu olarak temyiz yoluna baĢvurulmaktadır. Ve yine
unutulmamalıdır ki, o tarihten beri yürürlüğe girmemekle birlikte istinaf kanun yolu da
mevcuttur. Bu çerçevede Ģu sorular sorulmalıdır: 2003’den beri ihtiyati haciz kararları için de
kanun yolu açık ve aslında istinafa baĢvurulması gerekirken; henüz bölge adliye
mahkemelerinin faaliyete geçirilmemesi sebebiyle yürürlükteki kanun yolu olarak temyiz
denetiminin açık tutulması; benzer düzenlemeyi içeren ihtiyati tedbirler bakımından ise
temyiz denetiminin kapalı tutulması bir çeliĢki olmayacak mıdır? Farklı uygulama
yapılmasını gerektirecek hangi değiĢiklikler olmuĢtur? Eğer ihtiyati tedbirler bakımından
farklı bir sonuç kabul edilecekse; 2003 yılından beri, benzer hükümlerle ihtiyati haciz
kararlarına karĢı temyiz yoluna baĢvurulması nasıl izah edilecektir? Ġhtiyati tedbir kararlarına
karĢı kanun yoluna baĢvurma imkanı getiren 6100 sayılı HMK.nun 391/3 ve
394/5.maddelerine iliĢkin gerekçede açıkça ―belirtilen fıkralardaki düzenlemelerin ihtiyati
hacizdeki hükümlere paralel bir düzenleme olduğu‖ yazılıdır. Tüm bunlar bir yana, kanun
koyucunun tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde, kanun yolu imkânını açmasına rağmen,
aslında içtihat mevzuu olmayan açık kanun hükmü karĢısında, içtihadı birleĢtirme kararıyla bu
yol kapatılırsa, bu hak arayanlara tanınan bir kanun yolunun, bir denetim derecesinin içtihatla
kapatılması anlamına gelecektir. Böyle bir durumda, Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru
yoluyla veya Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesine baĢvuru halinde, kanunun tanıdığı bir yolun
kapatılması sebebiyle, Yargıtay’ın bir ĠBK’nın, Anayasa Mahkemesi veya AĠHM tarafından
hak arama özgürlüğünün kısıtlanması ve adil yargılanma hakkına aykırılık sebebiyle
baĢvurunun kabulü(ihlal) sonucunu doğurabilecek, belki de ilk defa ĠBK’nın, Anayasa, kanun
ve adil yargılanma hakkına aykırılığı gündeme gelebilecektir.
Saygın çoğunluk, ihtiyati tedbire karĢı temyize baĢvurulmamasının gerekçesi olarak, Ģu
anda yürürlükte olmayan HMK m. 341/1 ve özellikle HMK m. 362/7-f hükmüne dayanıldığı,
bu hükümlerde de geçici hukukî koruma kararlarına karĢı sadece istinafa baĢvurulup temyize
baĢvurulamayacağının düzenlediğini ileri sürmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, bu iki
hüküm de Ģu anda yürürlükte olmayıp yürürlüğü askıdadır. Eğer yürürlükte olsaydı, Ģüphesiz
bu kararlara karĢı sadece istinaf yoluna baĢvurulacak, bu Ģekilde kanun yolu yerine getirilmiĢ
olacak, ondan sonra da artık temyiz yoluna gidilemeyecekti. Yürürlükle olmayan
hükümlerden hareket edilerek, yürürlükte olan bir kanun yolunun(temyizin)kapalı olduğu
sonucuna varmak;kabul edilebilir bir yorum yöntemi değildir. Keza, kötü kaleme alınmıĢ olsa
da, HMK geçici m. 3, özetle bölge adliye mahkemeleri faaliyete baĢlayıncaya kadar 1086
sayılı Kanunun kanun yoluna iliĢkin hükümlerinin uygulanacağını düzenlemektedir. Yine
unutmamak gerekir ki, TMK. 1.madde gereğince, kanun sözüyle ve özüyle değindiği bütün
konularda uygulanır. Sadece bazı kelimeler üzerinden hareket edilerek, kanunun hem sözünü
hem özünü ortadan kaldıran bir yola gitmek, hukuk devletine ve kanun koyucunun ortaya
koyduğu amaca aykırıdır. Kural olarak mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir ve kıyas
yöntemi kullanılarak görevli olmayan bir mahkeme görevli olarak kabul edilemez. Ne var ki,
her kanun maddesinin uygulanması az veya çok bir hukuki yorum faaliyetinin gerektirir.
Kaldı ki, korum yöntemleri bakımından, lafzı, gaî, tarihî, sistematik vs. tüm yorum yöntemleri
dikkate alındığında, yukarıdaki açıklandığı üzere kanunun sözü, özü, sistematik düzenlemesi,
gerekçesi, tarihi süreci göz önüne alındığında; ihtiyati tedbir kararlarına karĢı Ģu anda kanun
yolunun kapalı olması gerektiği konusunda bir sonuca götürmez. ġayet böyle bir sonuca
varılırsa, bu, tüm yorum yöntemlerini dıĢarıda bırakarak bir sonuca varmak olacaktır. Nitekim
öğretide de Ġstinaf mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar, ihtiyati tedbir kararların karĢı
nihai hükümden bağımsız olarak kanun yoluna baĢvurulamayacağına iliĢkin açık bir görüĢ
mevcut değildir. Aksine, kanun yolunun açık tutulması ve temyiz incelemesinin yapılması
gereğini açıkça tartıĢıp kabul eden yazarlar mevcuttur (Bkz.Hakan Pekcanıtez-Oğuz AtalayMuhammet Özekes: Medeni Usul Hukuku,14.Baskı, Ankara 2013,1028-1033; Abdurrahim
Karslı: Medeni Muhakeme Hukuku,3.Bası,Ġstanbul 2012,sh.758-759).
Sonuç olarak; Bölge Adliye Mahkemeleri göreve baĢlama tarihine kadar olan dönem
için;Hukuk Muhakemeleri Kanununun 391/3 ve 394/5.maddesindeki ―kanun yolu‖ tabirinin
―temyiz‖ yolunu da içerecek Ģekilde anlaĢılması gerektiğini ve böylece ihtiyati tedbir
karalarına karĢı kanunda gösterilen çerçevede temyiz yoluna baĢvurulabileceğini
düĢünüyor;aksi yöndeki Sayın çoğunluk görüĢüne katılmıyoruz. 21.02.2014
Ahmet Özgan
11.H.D. Üyesi
Mahmut
Kamacı
2.H.D. Üyesi
Refik Cemal
Hanedan
11.H.D. Üyesi
Ġrfan Okur
8.H.D. Üyesi
Mustafa AteĢ
2.H.D. Üyesi
KARġI OY
Yargıtay Hukuk Dairelerinin bir kısmı (azınlıkla) ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya
kabulüne itiraz üzerine verilen mahkeme kararlarına karĢı Yargıtay'a temyiz yoluna
baĢvurulamayacağı görüĢü ile dilekçelerin reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer daireler
(çoğunlukla) ise ihtiyati tedbir talepleri hakkında kanun yoluna baĢvurulabileceğini
dolayısıyla bu baĢvuruların temyizen incelenmesi gerektiğini belirtmektedir.
Bu noktada içtihat farklılığının giderilmesi için içtihatların birleĢtirilmesi talep edilmiĢ
ve Raportör üye Sayın Dr.Sami Sezai Ural tarafından tüm hukuk dairelerinde görev yapan
baĢkan ve üyelerin eriĢimine açılan Ocak -2014 tarihli, ciddi bir emek ürünü olduğu anlaĢılan,
tüm dairelerin görüĢlerini yansıtan ve örnek kararlar da ekinde bulunan rapor kaleme
alınmıĢtır.
07.02.2014 ve 14.02.2014 tarihinde yapılan iki toplantıda görüĢler açıklanmıĢ, ancak
yeterli çoğunluk sağlanamamıĢ ve nihayet 21.02.2014 tarihli 3.oturumda 75 oya karĢılık 76
oyla sayın çoğunluk ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yolunun kapalı olduğu yönünde oy
kullanmıĢ ve bu yönde içtihatlar birleĢtirilmiĢtir.
Yapılan bu toplantıların ilkinde ve sonuncusunda Ģifahi olarak görüĢlerimi arzetmiĢtim.
Bu konuĢmalarımda da beyan ettiğim gibi temyiz yolu açık olmalıdır. Aksi yönde oluĢan
çoğunluk görüĢüne aĢağıda bentler halinde belirttiğim nedenler doğrultusunda muhalif
olduğumu belirtiyorum.
1.Öncelikle kanun yolu kavramı açıklanmalıdır. Kanun yolu, üst kavram olan hukuki
baĢvuru ya da hukuki çare kavramının altında yer alır ve bir yolun, kanun yolu olabilmesi için
2 önemli özelliğinin bulunması gerekli ve zorunludur.
a) Erteleyici Etki,
b) Aktarıcı Etki,
Erteleyici etki denilince, baĢvuru yoluna gidildiğinde kararın kesinleĢmesinin
ertelenebilmesi akla gelmektedir.
Aktarıcı etki ise; kararı veren makamdan baĢka bir makamın inceleme yapması
anlamına gelmektedir.
Bu iki kavram ıĢığında bakıldığında 6100 sayılı Kanunun 341-374 maddelerinde yer
alan düzenlemesi doğrultusunda iki olağan kanun yolu bulunmaktadır. Bu iki olağan kanun
yolu istinaf yolu ve temyiz yoludur. Bu iki kanun yolundan baĢka, yargılamanın iadesi adıyla
konumuzla ilgisi bulunmayan olağanüstü kanun yolu bulunmakta, ancak, baĢka bir olağan
kanun yolu bulunmamaktadır. Bugün itibariyle temyiz ve istinaftan baĢka kanun yolu yoktur.
O halde 6100 sayılı Kanunda, kanun yolu olarak geçen ibarelerin 2 yoldan birine atıf yaptığını
kabul etmek zorunludur. Bu zorunluluktan hareket edildiğinde istinaf kanun yolunun bu
mahkemelerin 9 yıl öncesinde kurulmasına rağmen faaliyete geçirilmemesi nedeniyle istinaf
kanun yoluna iliĢkin 6100 sayılı HMK nın 361 ve devamı maddelerinin yürürlükte olmadığı
bir baĢka deyiĢle henüz yürürlüğe girmediği açıktır. Ġstinaf kanun yolu henüz yürürlüğe
girmediğine göre elimizde kanunî düzenlemeye göre tek bir kanun yolu kalmaktadır ki, bu
yolda, temyiz kanun yoludur. 6100 sayılı HMK nın 362.maddesinin 1'nci fıkrasının (f)
bendinde ―geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar‖ hakkında temyiz yoluna
baĢvurulamayacağı düzenlemesine dayanılarak ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı temyiz
yoluna baĢvurulamayacağı sonucuna ulaĢmak mümkün olmamalıdır. Çünkü istinaf kanun
yolunu düzenleyen bu hükümler tekrar etmek gerekir ise henüz yürürlüğe girmemiĢtir.
Aksinin kabulü henüz yürürlüğe girmemiĢ bir kanun hükmünün, kanun koyucunun açık
iradesine aykırı olarak yürürlüğe sokulması, daha açık bir deyiĢle kurulmayan istinaf
mahkemelerinin kurulduğunun kabulü anlamına gelir.
2.Ġhtiyati tedbire iliĢkin düzenlemeler bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK nın 389 ve
devamı maddelerinde yer almakta olup, aynı Kanunun 391/3 maddesinde ihtiyati tedbirin
reddi halinde baĢvurulacak kanun yolu gösterilmiĢtir. Madde aynen ―Ġhtiyati tedbir talebinin
reddi halinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak
karara bağlanır.‖hükmünü içermektedir. Bu maddeye iliĢkin Kanun gerekçesi aslında tüm
tartıĢmaları ortadan kaldıracak Ģekildi açıktır. Gerekçede aynen ‖Üçüncü fıkrada, Ġcra iflas
Kanununda düzenlenen ihtiyati hacze paralel olarak, ihtiyati tedbir kararının reddi halinde
kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bu fıkra hukukumuz açısından yenidir.
Ġhtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamaması, bu kurumun kötüye
kullanılmasına, farklı mahkemelerce aynı konularda farklı kararların verilmesine ve bu
kararların denetim dışı kalması bir çok sakıncaya yol açmıştır. Kanun yolunun açılmış
olması sebebiyle, ihtiyati tedbir konusunda, daha sağlıklı kararların verilmesi ve
yeknesaklığın sağlanması mümkün olacaktır. Kanun yoluna başvuru halinde, ihtiyati tedbirin
özelliği gereği, inceleme öncelikle yapılacak ve verilen karar kesin olacaktır.‖ denilmektedir.
Gerekçede vurgulanan, ―bu fıkranın hukukumuz açısından yeni olduğu‖ ibaresi çok
önemlidir. Hukukumuz açısından çok eski olan ihtiyati tedbir kurumu açısından yeni olan Ģey,
hiç kuĢku yok ki, ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun yolunun açılmasıdır. Kanun
koyucunun bu denli açık olan iradesine rağmen ―ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun
yolu açık değildir‖ yorumunu yapmak kanun koyucunun iradesine uygun bir yorum
olmayacaktır.
Aynı Ģekilde 6100 sayılı HMK'nın Ġhtiyati Tedbir Kararına KarĢı Ġtiraz baĢlıklı
394.maddesinin 5.fıkrasında da paralel düzenleme getirilmiĢtir. Madde aynen ―Ġtiraz hakkında
verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin
olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını
durdurmaz.” hükmünü içermektedir. Bu fıkranın gerekçesinde de bize ciddi ipuçları verecek
açıklamalar bulunmaktadır. Gerekçede aynen ―Beşinci fıkra, hukukumuzda yeni olup,
ihtiyati hacizdeki hükümlere paralel bir düzenlemedir. Ġtiraz üzerine mahkemenin vereceği
karara karşı kanun yoluna başvurulabilme yolu açılmıştır. Ġhtiyati tedbirin reddi üzerine
başvurulan kanun yolu hakkında yukarda belirtilen gerekçeler, burada da geçerlidir...‖
denilmektedir.
Bu madde gerekçesinde de ihtiyati tedbire itiraz halinde verilecek karara karĢı kanun
yolunun öngörülmesinin yeni olduğu vurgusu çok önemlidir.1086 sayılı HUMK döneminde
de ihtiyati tedbirin yokluğunda karar verilmesi halinde itiraz yoluna baĢvurmak mümkün iken
itiraz sonrası bir kanun yolu öngörülmemiĢtir. ĠĢte kanun koyucunun yeni diye nitelediği
husus itiraz üzerine verilecek karara karĢı öngörülen kanun yoludur. Kanun yolu da bugün
itibariyle tektir ve temyiz yoludur. BaĢka bir yorum Ģekli kanun koyucunun iradesini hiçe
saymak olur ve kanun koyucunun tüm arzusuna rağmen ihtiyati tedbire iliĢkin kararların bir
üst mahkemede incelenememesi sonucunu doğurur.
Her iki fıkra gerekçesinde, ihtiyati hacze paralel düzenleme yapıldığı vurgusu, ihtiyati
tedbire iliĢkin olarak verilen kararlara karĢı, tıpkı ihtiyati hacizde olduğu gibi, gecikmeli de
olsa, kanun yolunun açıldığının, bir kez daha vurgulanmasından baĢka bir Ģey değildir.
3.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda belirtilen bir hususta; ihtiyati tedbirin niteliği olarak
ara kararı niteliğinde olduğu, 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinde ancak nihai kararlara
karĢı temyiz yoluna gidilebileceği düzenlemesi karĢısında, bu kararlara karĢı temyiz yoluna
gidilemeyeceği, daha doğrusu sadece esas hükümle birlikte kanun yoluna gidilebileceği
doğrultusundadır. Öncelikle belirtmek gerekirse, ister bir dava içerisinde, isterse dava
açılmadan DeğiĢik ĠĢ üzerinden verilsin, ihtiyati tedbire iliĢkin kararlar, nihai karar olmadığı
gibi ara kararı da olmayıp, kendine özgü niteliği olan geçici hukuki koruma kararlarıdır.
Bilim çevrelerinde görüĢ birliğine yakın bir Ģekilde ihtiyati tedbire iliĢkin kararların ara kararı
niteliğinde olmadığının, kendine özgü niteliği olan kararlar, olarak kabul edilmesi karĢısında
yorumu bu bilimsel görüĢlere uygun yapmak gerekmektedir. Geçici hukuki koruma kararları
açısından tam bir benzerlik gösteren ihtiyati hacze iliĢkin temyiz incelemesi yapılırken aynı
nitelikte geçici hukuki koruma kararı niteliğinde ki ihtiyati tedbire kanun yolunu kapatmak
doğru bir yorum Ģekli olmayacaktır. Aksi halde, kanun koyucunun niteliği aynı olan ihtiyati
hacze açıkça temyiz yolu öngörmesi açıklanamaz bir hal alır. AnlaĢılacağı üzere; kanun
koyucu ara kararı, nihai karar ya da kendine özgü niteliği olan kararlar ayrımı yapmaksızın
geçici hukuki koruma kararlarına kanun yolunu açmıĢ bulunmaktadır. Daha açık bir deyiĢle;
kanun koyucu 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun ile ihtiyati haciz kararlarına karĢı temyiz
yolunu açmakla ancak nihai kararlara karĢı temyiz yoluna gidilebileceği yönündeki 1086
sayılı HUMK’nda kabul ettiği bu ilkeyi zımnen ilga etmiĢtir.
4.Yeri gelmiĢ iken Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da isabetli bir Ģekilde belirlendiği
gibi geçici hukuki korumanın bir türü olan ihtiyati hacze iliĢkin kanun yolu hükümlerinin de
değerlendirilmesi gerekmektedir.17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun ile yapılan
değiĢiklikten önce ihtiyati hacze iliĢkin temyiz yolu öngörülmemiĢ iken, bu değiĢiklikle, bu
kararlara temyiz yolu açılmıĢtır. Bu kararlara temyiz yolunun açık olduğu bilimsel çevrelerde
tam bir görüĢ birliği ile kabul edildiği gibi Yargıtay uygulamasında da kabul edilmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2007 tarih, 2007/11-977 Esas, 2007/935 Karar ve
15.10.2008 tarih 2008/19-626 esas.2008/629 sayılı örnek kararları ve birçok Daire kararında
ihtiyati hacze iliĢkin kararlara karĢı kanun yolu kabul edilmiĢtir. Uygulama, herhangi bir
duraksama olmaksızın aynı Ģekilde devam etmektedir. Geçici hukuki koruma tedbirinin bir
türü olan ve sadece para alacaklarına özgü bir yol olan ihtiyati hacizde, kanun koyucunun bu
iradesini tam bir görüĢ birliği ile kabul eden Yargıtay'ın, birbirine çok benzeyen, adeta ruh
ikizi olan ihtiyati tedbirde aynı hukuki korumayı öngörmemesi çok açık bir çeliĢki
oluĢturur.2003 yılından beri istinafa iliĢkin hükümlerin, bu uygulama yapılırken yürürlüğe
girmemiĢ olsa da, kanuni düzenleme olarak bulunduğu dikkatlerden kaçırılmamalıdır.
5.Kanun koyucu, ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yollarını düzenlerken bilinçli bir tercih
yapmıĢtır. Ġhtiyati tedbirin reddi kararına karĢı HMK 'nın 391/3 maddesi ile, ihtiyati tedbire
itiraz üzerine verilecek karara karĢı HMK'nın 394/5 maddelerinde kanun yolu öngörülürken
bunun dıĢında ki ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun yolunu kapatmıĢtır. Teminat
KarĢılığı Tedbirin DeğiĢtirilmesi veya Kaldırılması halini düzenleyen 395 maddenin 3
fıkrasında itirazı düzenlerken 394.maddenin 3.ve 4.fıkralarına atıf yapılmıĢ ancak 5 fıkrasına
bilinçli olarak atıf yapılmamıĢtır. Atıf yapılmadığının bilinçli olduğu kanunun gerekçesinde
açıkca belirtilmektedir. Gerekçede aynen ―Teminat üzerine verilen kararlar ihtiyati tedbirin
özüyle ilgili olmadığından, bu konuda ki kararlara karşı kanun yoluna başvurulması kabul
edilmemiş, bu sebeple de itirazda kanun yoluna başvuruya ilişkin fıkraya atıf yapılmamıştır.”
denilmektedir.
Aynı Ģekilde Durum ve KoĢulların DeğiĢmesi Sebebiyle Tedbirin DeğiĢtirilmesi veya
Kaldırılması halini düzenleyen 396.maddenin 2.fıkrasında itiraz düzenlenirken 394.maddenin
3.ve 4.fıkralarına atıf yapılmıĢ, ancak 5 fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıĢtır.Atıf
yapılmadığının bilinçli olduğu kanunun gerekçesinden açıkça anlaĢılmaktadır.Gerekçede
aynen ―Ġhtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarda
belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere atıf
yapılmıştır.Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması
hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır...... Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati
tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir.” denilmektedir.
Buradan da anlaĢılacağı üzere kanun koyucu ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yollarına
iliĢkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir Ģekilde yapmıĢtır. Gerekçenin son
kısmında kanun koyucunun ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine
verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirildiğini tekrarlaması bu konuda çok kararlı
olmasının tezahürü olarak değerlendirilmelidir.
6.Ġçtihadı birleĢtirmeye konu olan ihtiyati tedbir hükümlerinin yer aldığı 6100 sayılı
HMK'nun tarihsel sürecinin değerlendirilmesi de faydalı olacaktır. Tüm ilgili hukukçuların
takip ettiği üzere; hem bilim komisyonunda, hem de TBMM'nde yürütülen süreçte HMK'nun
kanun yoluna iliĢkin hükümleri konulurken, kanun yürürlüğe girmeden önce istinaf
mahkemelerinin faaliyete baĢlatılacağı ön kabulünden hareket edilmiĢtir. Gerçekten de HMK
12.01.2011 tarihinde kanunlaĢmıĢ olmasına rağmen yürürlük tarihi 01.10.2011 olarak
belirlenmiĢ iken, henüz Kanun yürürlüğe girmeden Ġstinaf Mahkemelerinin faaliyete
geçirilemeyeceği anlaĢıldıktan sonra, kanun gerekçesinde belirtildiği üzere uygulamada
boĢluk oluĢmamasını temin etmek amacıyla henüz yürürlüğe girmemiĢ olan HMK'nuna
31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 30 maddesi ile Geçici 3 madde eklenmiĢ ve Ġstinaf
Mahkemelerinin göreve baĢlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK 'nun temyize iliĢkin
hükümlerine atıf yapılmıĢtır. Bu maddi gerçek bile kanun koyucunun ihtiyati tedbire iliĢkin
sözü edilen kararlara karĢı bir kanun yolu denetimi açmak istediğini açıkça ortaya
koymaktadır.
7.Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan ―Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundan
Hukuk Muhakemeleri Kanununa‖ adlı Ankara - 2011 baskılı kitabın Hukuk Muhakemeleri
Kanununun Hazırlama AĢaması ve Getirdiği Yenilikler adlı giriĢ bölümünde önemli
yeniliklerden birisinin de, geçici hukuki koruma kararlarına karĢı kanun yolu öngörülmesi
olarak belirtilmiĢtir. Kanunun hazırlandığı Bakanlığın kabulü de ihtiyati tedbirinde içinde
bulunduğu geçici hukuki koruma kararlarına karĢı kanun yolunun açıldığı yönündedir.
8.6100 sayılı HMK'nun 391/3.394/5 ve Geçici 3 maddesi birlikte değerlendirilip
yorumlandığında ―kanun yolu açıktır‖ demek zorunludur. Bilindiği üzere Türk Medeni
Kanununun 1.maddesinde ―Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda
uygulanır”.hükmü bulunmaktadır. Eski deyiĢiyle kanun lâfzîyle ve ruhuyla temas ettiği tüm
konularda uygulanmalıdır. Hukuktaki tüm yorum yöntemleri kullanılarak yapılan yorumlarda
farklı bir sonuca ulaĢmak da mümkün değildir. Lafzi (sözüyle) yorum yapıldığında: açıkça
kanun yolu denilmiĢ olması ve kanun yolunun bugün itibariyle tek yol olan temyiz yolu
olması, gayii (amaçsal) yorum yapıldığında; baĢtan beri anlatıldığı üzere kanun koyucunun
amacının ihtiyati tedbire kanun yolunu açmak olduğu, tarihi yorum yapıldığında; hukuk
sistemimizde baĢından beri yer alan ihtiyati tedbire yeni bir düzenleme olarak önceki
kanundan farklı olarak kanun yolu getirilmiĢ olduğu, sistematik yorum yapıldığında:
HMK'nun Sekizinci Kısım olarak Kanun Yollarını düzenlemiĢ olması ve 341-361 maddeleri
arasında istinaf ve 361-374 maddeleri arasında temyiz yolu olarak olağan kanun yollarını
düzenlemiĢ olması nazara alındığında ve bu maddeler aynı kanunun 391 ve 395 maddeleri ile
birlikte değerlendirildiğinde, tüm yorum yöntemlerinde kanun yolunun ihtiyati tedbire iliĢkin
kararlar açısından açık olduğu sonucuna götürmektedir.
9.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da isabetle belirtildiği üzere; temyiz kanun yolunun
amacı; kanunların ülkenin sınırları içinde yer alan bütün mahkemelerde aynı anlayıĢla
(yeknesak) uygulanmasını sağlamak, içtihatlar yoluyla hukukun geliĢtirilmesine katkıda
bulunmak ve hatalı kararların düzeltilmesini sağlamak suretiyle kanun yoluna baĢvuruda
bulunan tarafın menfaatini korumak olduğu söylenebilir. Gerçektende, Yargıtayımızın, en
temel kuruluĢ amaçlarından birisi de; hukukî birlik ve istikrar sağlamaktır. Bu amaç açısından
bakıldığında da ihtiyati tedbire iliĢkin tüm ülkede, yeknesak ve doğru bir uygulamanın
yapılması, iyi oluĢturulacak bir ihtiyati tedbire iliĢkin Yargıtay içtihat külliyatı ile mümkün
olabilecektir. Aksi halde her mahkemenin kendi uygulaması doğru kabul edilecek ve ülkenin
her yerinde farklı uygulamalar olabilecektir. Bu yorumlar yapılırken ihtiyati tedbir
kararlarının çoğu zaman esasa iliĢkin karardan daha önemli ve etkili olduğu gözden uzak
tutulmamalıdır. Kanuna uygun olmasına rağmen, reddedilen bir ihtiyati tedbir talebinin ya da
kanuna aykırı olmasına rağmen verilen bir ihtiyati tedbir kararının, derhal uygulanarak etkili
olacağı da düĢünüldüğünde, yaratacağı sakıncalar ve muhatabında hukuka saygı yönünden
yaratacağı tahribatı düĢünmek bile, tek baĢına, yorumun kanun yolunun açık olduğu Ģeklinde
yapılmasını gerektirdiği düĢünülmektedir.
10.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da belirtildiği üzere çoğunluk Yargıtay Hukuk
Daireleri ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulüne itiraz üzerine verilen mahkeme
kararlarına karĢı Yargıtay'a temyiz yoluna gidilebileceğini içtihat ettiği gibi bilimsel
içtihatlarda çoğunlukla temyiz yolunun açık olduğu yönündedir.
Aynı zamanda 6100 sayılı HMK Bilim Kurulu Üyeleri olan Prof.Dr.Hakan Pakcanıtez,
Prof.Dr.Oğuz Atalay ve Prof.Dr.Muhammet Özekes 'in ortaklaĢa yazdıkları Hukuk
Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku adlı (Yetkin Yayınları
Ankara 2011 11.Bası) eserin 722.sayfasında ihtiyati tedbir talebinin reddi
halinde;726.sayfasında ihtiyati tedbire itiraz halinde verilecek kararlara karĢı kanun yoluna
baĢvurulabileceği ve bu kanun yolunun 6217 sayılı Kanun ile 6100 sayılı HMK ya eklenen
geçici maddeye göre istinaf kanun yolu yürürlüğe girinceye kadar temyiz yolu olduğu açıkça
vurgulanmıĢtır.
Yine aynı Ģekilde; Prof.Dr.Abdurrahim Karslı Medeni Muhakeme Hukuku adlı
(Alternatif Yayınevi 3.Bası) eserinin 758.sayfasında ―Bölge Adliye Mahkemesi göreve
başlayıncaya kadar ihtiyati tedbir kararlarına karşı ihtiyati tedbirin reddi veya kabulü
kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı Yargıtay'a müracaat edilmelidir...” demek
suretiyle açık bir Ģekilde kanun yolunun temyiz olduğunu ve Yargıtay incelemesinin zorunlu
olduğunu belirtmiĢtir.
Bu yöndeki bilimsel görüĢler çoğunluk arzetmektedir.
Hatta daha da ileri gidildiğinde bazı bilim adamları 6100 sayılı HMK yürürlüğe
girmeden, daha doğrusu ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yolu düzenlemesi yapılmadan önce dahi,
geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati hacze benzer Ģekilde ihtiyati tedbire iliĢkin
kararlara karĢı da kanun yolunun açık olması gerektiği yönünde, son derece isabetli Ģekilde
görüĢ bildirmiĢlerdir.(Konusu Para Alacağı Olun Geçici Hukuki Korumaların
KarĢılaĢtırılması ve Değerlendirilmesi
ArĢ.Gör.Evrim EriĢir)
konulu
makale
-Doç.Dr.Muhammet
Özekes
11.Anayasamızın 2.maddesinde düzenlenen Hukuk Devleti Ġlkesi ve 36 maddesinde
düzenlenen Hak Arama Hürriyeti Ġlkesi kapsamında konu değerlendirildiğinde karĢımıza
Hukuki Koruma Ġlkesi çıkmaktadır. ÇağdaĢ hukuk düzenleri, vatandaĢına hukuki koruma
sağlamayı yeterli görmemekte, bu hukuki korumanın etkin bir koruma olmasına özen
göstermektedir. Etkin Hukuki Koruma Ġlkesi ise; verilen kararlara karĢı olabildiğince çok
denetim yapılması ve bu denetimin kararı veren makamdan bağımsız ve daha üst bir merci
tarafından yapılması olarak kabul edilmektedir. Tüm dünya ülkelerinde gidiĢat, vatandaĢına,
olabildiğince çok hukuki baĢvuru hakkı tanımak Ģeklinde olup, hukuki baĢvuru yollarını
sınırlandırıcı yorum yerine, geniĢletici yorum yapılması gerektiği yönünde geliĢmektedir.
Ülkemiz insanını bu hukuki korumadan yoksun bırakacak Ģekilde kanun yolunun
kapatılmasının doğru olmadığını düĢünmekteyim.
Sonuç olarak;
6100 sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma
yollarından birisi olan ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde ve bu talebin kabulü halinde itiraz
üzerine verilecek kararlara karĢı kanun yolunun açık olduğu ve kanun yolunun temyiz olarak
anlaĢılarak temyiz incelemesinin yapılması gerektiği görüĢünde olduğumdan sayın
çoğunluğun aksi yöndeki görüĢüne katılmıyorum.
Adem Albayrak
15.H.D. Üyesi
[R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ]
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2013/20482
Karar No
: 2014/5005
YARGITAY ĠLAMI
Ġncelenen Kararın
Mahkemesi : Yunak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 7/6/2012
Numarası
: Esas No: 2012/125 Karar No: 2012/160
Davacı
: Hilal Aker (Velayeten Hasan Aker-Sultan Aker)
Davalı
: Hasımsız
Dava Türü
: Evlenmeye Ġzin
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüĢülüp düĢünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun
temyize iliĢkin hükümlerinin uygulanması gerekmiĢtir.
Bozma nedeni olarak;
Dosyanın incelenmesinde, davacı Hilal AKER vekili Av. Salih AKÇA’nın 6/6/2012
havale tarihli dilekçesi ile; davacı yaĢı küçük Hilal AKER’in dava dıĢı Muhammet COġKUN
isimli kiĢi ile birlikte yaĢamaya baĢladıkları, davacının 16 yaĢını doldurduğundan kanuni
güvence altına alınması için hâkimin izni ile evlenmesine izin verilmesini talep ettiği,
mahkemece Yargıtay yolu açık olmak üzere davanın kabulüne karar verildiği, Yunak
Cumhuriyet Savcısı Tuğba CANDAN KAYA’nın 27/03/2013 tarihli mütalaası ile; dosyanın
karar kesinleĢtikten sonra incelenmesi neticesinde kararın yasaya uygun olmadığının tespit
edildiği, kararda Konya ili, Yunak ilçesi, Koçyazı köyü nüfusuna kayıtlı 1/11/1996 doğumlu
Hilal AKER’in 16 yaĢını ikmal ettiği gerekçesi ile evlenmesine izin verildiği, adı geçen
kiĢinin, AkĢehir ilçesi, Karahüyük belediyesinde 8/6/2012 tarihinde evlendiği ve bu evliliğin
resmî kayıtlara tescil edildiği, Türk Medeni Kanunu’nun 124/2 maddesinde ―... Ancak, hâkim
olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaĢını doldurmuĢ olan erkek veya
kadının evlenmesine izin verebilir‖ hükmünün yer aldığı; oysaki evlenmesine izin verilen
Hilal AKER’in, karar tarihi olan 7/6/2012 günü itibariyle 15 yaĢ, 7 ay ve 6 günlük olup henüz
16 yaĢını tamamlamadığı, bu nedenle evlenme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği,
Hilal AKER’in evlenmesine izin verilmesinin hukuka uygun olmadığı kanaatine varıldığı, söz
konusu mahkeme kararı olağan kanun yollarına gidilmediği için kesinleĢtiğinden kanun
yararına temyiz talebinde bulunduğu anlaĢılmıĢtır.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 124/2.
maddesi ile ―Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaĢını
doldurmuĢ olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan
önce ana ve baba veya vasi dinlenir‖ hükmü getirilmiĢtir.
Evlenmesine izin verilmesi istenilen 1/11/1996 doğumlu Hilal AKER’in dava ve hüküm
tarihinde onaltı yaĢını doldurmadığı anlaĢılmaktadır.
Mahkemece, yasal Ģartın oluĢmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi
gerekirken Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesi hükmüne aykırı olarak evlenmeye izin
verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuĢtur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
10/3/2014
[R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ]
—— • ——
DANIġTAY KARARLARI
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/651
Karar No: 2013/7882
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Aralık dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve
E:2010/1485, K:2010/2826 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Aralık/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer
vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın
reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1485,
K:2010/2826 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet
karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması
gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve
tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011
gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet
alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi
indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin
gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin
fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre
içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin
katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması
nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç
ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun
olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü:
Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim
hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı
bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer
vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen
katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava
Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir.
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve 17.2.2011 gün ve
E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik
hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını
hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ.
hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar
bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek
mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin
bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de,
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı
teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda
ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam
giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen
giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi
uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat
kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir
inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele
geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna
dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul
edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam
hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin
olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine
getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme
raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında
reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki
hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi
hukuka aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/652
Karar No: 2013/7883
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Ekim dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve
E:2010/1483, K:2010/2824 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisinin kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve
E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Ekim/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer
vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın
reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12 2010 gün ve E:2010/1483,
K:2010/2824 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet
karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması
gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve
tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011
tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet
alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi
indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin
gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin
fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre
içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin
katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması
nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç
ifade eden 17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun
olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü:
Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim
hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı
bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın, ilgili dönemlerin katma değer
vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen
katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava
Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir.
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/457,
K:2011/378 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı
olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan
rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve
satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.
maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu
yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi
vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde
olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiğinin kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga
Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında
bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin
uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat
kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinin gerektirir ancak böyle bir
inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele
geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna
dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle itirazı kabul
edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam
hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin
olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine
getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme
raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında
reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki
hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi
hukuka aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz istemin kabulü ve
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve
hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/653
Karar No: 2013/7884
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Kasım dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve
E:2010/1484, K:2010/2825 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Kasım/2006 dönemi için re'sen salınan katma
değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın
reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1484,
K:2010/2825 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet
karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması
gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve
tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011
gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet
alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi
indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin
gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin
fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre
içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin
katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması
nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç
ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun
olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü:
Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim
hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı
bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer
vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen
katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava
Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir.
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/458,
K:2011/379 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı
olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan
rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve
satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.
maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu
yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi
vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde
olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga
Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında
bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının,
bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir
maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın
Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip
formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat
yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ
ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam
hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin
olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine
getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme
raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında
reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki
hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi
hukuka aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/654
Karar No: 2013/7885
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Temmuz dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve
E:2010/1486, K:2010/2827 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve
E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Temmuz/2006 dönemi için re'sen salınan katma
değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın
reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1486,
K:2010/2827 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet
karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması
gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve
tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011
gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet
alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi
indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin
gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin
fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre
içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin
katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması
nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç
ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun
olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü:
Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim
hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı
bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer
vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen
katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava
Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir.
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/460,
K:2011/381 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı
olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan
rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve
satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.
maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu
yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi
vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde
olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga
Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında
bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının,
bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir
maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın
Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip
formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat
yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ
ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam
hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin
olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine
getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme
raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında
reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki
hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi
hukuka aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/655
Karar No: 2013/7886
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Eylül dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve
E:2010/1482, K:2010/2823 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Eylül/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer
vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın
reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1482,
K:2010/2823 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet
karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması
gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve
tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011
gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet
alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi
indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin
gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin
fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre
içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin
katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması
nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç
ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun
olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü:
Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim
hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı
bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer
vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen
katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava
Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir.
Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/456,
K:2011/377 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı
olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan
rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve
satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.
maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu
yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi
vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde
olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga
Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında
bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının,
bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir
maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın
Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip
formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat
yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itiraz kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ
ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam
hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin
olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine
getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme
raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında
reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki
hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması
istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi
hukuka aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/4040
Karar No: 2013/7895
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2003/Eylül dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4 2009 gün ve
E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3077, K:2010/3834 sayılı kararının kanun
yararına bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Eylül/2003 dönemi için re'sen salınan katma değer
vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi Mahkemesinin
24.4 2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı tek hakim kararıyla; vergi inceleme
raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu
Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği
saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve karĢılıklı olarak fatura
düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri
indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve
beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken,
Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt
takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri
tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı idarenin
itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077,
K:2009/3834 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar
nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi
için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de,
ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni
defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ
olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi
Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına karĢı davalı idare
tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve
E:2009/3077, K:2010/3834 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun
51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı
tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü:
Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı
öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura
düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan
hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen
beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı
cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen
dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam
yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun,
Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak
anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak
düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan
vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir
takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi
kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun
belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum
açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili
maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı
Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan
kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru
olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo
Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın
tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında
hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009
gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı
reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834
sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi
ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu
yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti
nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken,
reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık
bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam
giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare
tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/4042
Karar No: 2013/7896
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2003/Ağustos dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve
E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Ağustos/2003 dönemi için re'sen salınan katma
değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi
Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı tek hakim kararıyla; vergi
inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti
karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura
düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve
karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu;
reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten
sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması
gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele
geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza
kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı
idarenin itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078,
K:2009/3837 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar
nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi
için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de,
ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni
defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ
olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi
Mahkemesinin 24/4/2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına karĢı davalı idare
tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve
E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun
51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı
tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü:
Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı
öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura
düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan
hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen
beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı
cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen
dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam
yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun,
Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak
anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak
düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan
vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir
takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi
kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun
belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum
açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili
maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı
Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan
kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru
olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo
Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın
tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında
hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009
gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı
reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837
sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi
ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu
yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti
nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken,
reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık
bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam
giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare
tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından:
Esas No: 2012/4043
Karar No: 2013/7897
Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti
Vekili: Av. Erol Kılıkçıer
Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA
KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA
Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde
ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle,
beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına
ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2005/Haziran dönemi için
re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve
E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare
Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde
bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir
kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı
bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek
yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Haziran/2005 dönemi için re'sen salınan katma
değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi
Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı tek hakim kararıyla; vergi
inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti
karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura
düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve
karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu;
reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten
sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması
gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele
geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza
kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı
idarenin itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359,
K:2010/2386 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin
konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci
maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin
matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden
sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ
faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu
vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar
nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi
için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de,
ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni
defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ
olması gereklidir.
Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve
E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve
Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip
formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin
gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam
hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura
düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam
tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan
dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek
beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat
vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır.
Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı
sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin
varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da
olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği
hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle
ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma
değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu
bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi
Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına karĢı davalı idare
tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve
E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun
51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir.
Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı
ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal
kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün
olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi
matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle
kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa
iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge
Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay
BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin
21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı
tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü:
Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı
öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura
düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan
hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen
beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı
cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen
dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam
yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun,
Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak
anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak
düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan
vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir
takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi
kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun
belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak
gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum
açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili
maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı
Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan
kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru
olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo
Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın
tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında
hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 25.2.2010
gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı
reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386
sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi
ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu
yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti
nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken,
reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer
vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık
bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam
giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate
alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare
tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık
oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu
teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde,
teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı
oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden
hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri;
indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni
defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır.
Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer
vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ
olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi
koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir.
Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura
almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından,
söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması
hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan
hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği
yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim
hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında
açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği
olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma
değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle
tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare
mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü
ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı
kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin
Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de
yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
[R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ]
—— • ——
MĠLLETLERARASI ANDLAġMA
Karar Sayısı : 2014/5882
10 Aralık 2013 tarihinde Konakri’de imzalanan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Gine Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Diplomatik Pasaport Hamillerinin KarĢılıklı Olarak
Vizeden Muaf Tutulmasına Dair AnlaĢma‖nın onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 14/1/2014
tarihli ve 4114964 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 10 uncu maddesi ile
31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
27/1/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
ve
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
AndlaĢmanın eki için tıklayınız
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2014/6194
Ergene Havzası Arıtma Sistemi Projesi kapsamında Marmara Denizi Derin DeĢarj Hattı,
HES, Atıksu Arıtma Tesisleri ve Sanat Yapıları inĢaatlarının yapılabilmesi amacıyla bazı
taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması hakkındaki
24/6/2013 tarihli ve 2013/4969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yürürlükten kaldırılması;
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 3/4/2014 tarihli ve 204495 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/4/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
A. Ç. KILIÇ
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.
Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6198
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Unimar-Ġkitelli
Enerji Ġletim Hattı (Mevcut Hat Yerine) Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen
güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım
gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 21/2/2014 tarihli ve 307 sayılı
yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6199
ġırnak Ġlinde tesis edilecek Silopi Termik Santralinin yapımı amacıyla ekli listelerde
bulundukları yer ile parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek
üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; anılan Bakanlığın 21/2/2014 tarihli
ve 5555 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6201
Bağlantı anlaĢması uyarınca tesis edilecek ―154 kV UĢak OSB TM-KıĢladağ TM Enerji
Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda
direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak
suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 279 sayılı
yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığından:
ORMAN KANUNUNUN 16 NCI MADDESĠNĠN UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman
Kanununun 16 ncı maddesine göre verilecek izinlere, rehabilite iĢlemlerine ve izinlerden
tahsil edilecek bedellere ait iĢ ve iĢlemleri düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6831 sayılı Kanunun 16 ncı maddesine dayanılarak
hazırlanmıĢtır.
Tanım ve Kısaltmalar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ağaçlandırma bedeli: Ġzin verilen alan üzerinden bir defaya mahsus alınan bedeli,
b) Altyapı tesisi: Madencilik faaliyetleri için zorunlu yol, su, röle istasyonu, haberleĢme,
enerji nakil hattı, trafo, bant konveyör, havai hat, asansör, havalandırma bacası, galeri giriĢi,
Ģantiye alanı, yemekhane, atölye, maden stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak
depolama alanı, atık barajı, patlayıcı madde ve müĢtemilatı deposu ve kantar tesislerini,
c) Arama döneminde üretim ve satıĢ izin belgesi: Arama ruhsatı döneminde teknolojik
araĢtırma, geliĢtirme, pilot çalıĢmalar ve pazar araĢtırmaları yapmak üzere görünür rezervin
1/10’una kadar üretim ve satıĢı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi,
ç) Aramada ĠĢletme izni: Arama ruhsatı döneminde teknolojik araĢtırma, geliĢtirme,
pilot çalıĢmalar ve pazar araĢtırmaları yapmak üzere görünür rezervin 1/10’una kadar üretim
ve satıĢı için Bakanlıkça verilen izni,
d) Arama ruhsatı: Belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi,
e) Arazi izin bedeli: Verilen izinlerden orman idaresince alınacak kullanım bedelini,
f) Bakan: Orman ve Su ĠĢleri Bakanını,
g) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını,
ğ) Basamak/kademe: Yüksek eğimli alanlarda yüzey güvenliği ve ulaĢım kolaylığını
sağlamak amacıyla kazı yapılarak oluĢturulan düzenli yatay ve düĢey yüzeyleri,
h) Bedel ArtıĢ Katsayısı (BAK): Her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 4/1/1961 tarihli ve
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranını,
ı) Bölge müdürlüğü: Genel Müdürlüğe bağlı orman bölge müdürlüklerini,
i) Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) belgesi: 3/10/2013 tarihli ve 28784 sayılı Resmî
Gazete ’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre verilecek
―Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu‖ kararı veya ―Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli
Değildir‖ kararını veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamı dıĢında olduğuna
dair belgeyi,
j) Ek Devlet hakkı: Madencilik faaliyeti yapılan yerin Devlet ormanına rastlaması
halinde 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 14 üncü maddesi gereğince alınan
Devlet hakkının % 30 fazlasını,
k) Endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanı: Bulunduğu bölgenin ekolojik
özellikleri nedeniyle yalnızca Ülkemizde belirli bir bölgede doğal olarak yayılıĢ gösteren
türlerin bulunduğu alanlar ile uzun süre araĢtırma amaçlı izlenen ve koordinatları Bakanlıkça
veya Genel Müdürlükçe belirlenen orman alanlarını,
l) Gen koruma alanı: Bir türün genetik çeĢitliliğinin veya gen kaynaklarının doğal
ortamında veya doğal ortamı dıĢında korumak ve çoğaltmak amacıyla koordinatları
Bakanlıkça veya Genel Müdürlükçe belirlenen ve bu amaçla yönetilen alanları,
m) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu
Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun ekli (I) sayılı cetvelinde yer alan idareleri,
n) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü,
o) Hafriyat toprağı: ĠnĢaat öncesi arazinin hazırlanması amacıyla yapılan kazı ve benzeri
faaliyetler esnasında oluĢan toprağı,
ö) Hammadde üretim izin belgesi: 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereğince
genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarının yapı ve inĢaat
hammaddesi ihtiyaçlarının karĢılanması amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca
verilen belgeyi,
p) Heyet: Bölge müdürlüğünce; bölge müdür yardımcısı, Ģube müdürü, mühendis veya
ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı baĢkanlığında, ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı,
ilgili orman iĢletme Ģefi varsa kadastro ve mülkiyet Ģefi ve/veya teknik elemandan oluĢturulan
en az üç kiĢilik komisyonu,
r) ĠnĢaat ve yıkıntı atıkları: Konut, bina, köprü, yol gibi alt ve üst yapıların yapımı,
yıkımı, yenileme ve tadilatı esnasında ortaya çıkan; tehlikeli atık ve kimyasal madde
içermeyen atığı,
s) ĠĢletme izin belgesi: Madenlerin iĢletmeye alınabilmesi için Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi,
Ģ) ĠĢletme ruhsatı: Maden sahalarında iĢletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi,
t) Ġzin: Bu yönetmelik hükümlerine göre orman alanları içinde Bakanlıkça amacı
doğrultusunda kullanılmak üzere verilen ön izni, kesin izni ve muvafakatı,
u) Kademeli kapatma planı: Pasa döküm ve atık barajı gibi döküm alanlarında orman
ekosisteminin tesisi amacıyla ağaçlandırma ve silvikültür tekniklerine uygun, iznin
baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının kapatılmasını takiben
öngörülen nihai haline uygun olarak kapatılmasını ve tabiata kazandırılmasını gösterir planı,
ü) Kamu kurum ve kuruluĢları: Bu Yönetmelikte genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri tanımı dıĢında yer alan kamu idarelerini,
v) Kesin izin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça amacı doğrultusunda
kullanılmak üzere verilen izni,
y) Maden arama izni: Maden araması yapılabilmesi için ruhsata dayalı olarak
Bakanlıkça verilen izni,
z) Maden iĢletme izni: Maden üretimi yapılması için iĢletme ruhsatına dayalı olarak
Bakanlıkça verilen izni,
aa) Muhafaza ormanı: 6831 sayılı Kanunu 23 ve 24 üncü maddeleri kapsamına alınan
yerleri,
bb) Orman içi dinlenme yeri: 6831 sayılı Kanunun 25 inci maddesine göre ayrılan ve
yönetilen koordinatları belirli alanları,
cc) Orman idaresi: Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatını,
çç) Ormancılık bürosu: 29/06/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman
Endüstri Mühendisliği ve Ağaç ĠĢleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna göre kurulan
büro ve Ģirketi,
dd) Ön izin: Kesin izinde istenen belgelerin hazırlanması için, sahada herhangi bir
çalıĢma yapılmaması Ģartıyla verilen izni,
ee) Prospeksiyon: Maden arama faaliyetlerine mesnet teĢkil edecek ön bilgilerin
toplanması iĢini,
ff) Rehabilitasyon projesi: Madencilik faaliyetleri yapılan sahanın bozulacak doğal
yapısının yeniden düzenlenmesi, doğal dengesinin kurulması, alanın yeniden insanların ya da
diğer canlıların güvenle yararlanabileceği hâle getirilmesini sağlayacak biçimde rehabilite
amacıyla hazırlanacak projeyi,
gg) Rehabilite: Ġznin baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının;
çevre emniyetinin sağlanarak, rehabilitasyon projesine uygun olarak ıslah edilmesini, orman
ekosisteminin tesisi amacıyla ağaçlandırma ve silvikültür teknikleri kullanılarak çevreye
uyumlu hale getirilmesi iĢlemini,
ğğ) Ruhsat: Arama ruhsatı, iĢletme ruhsatı veya sertifikayı,
hh) SatıĢ bilgi formu: Maden ruhsat sahibince Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına
verilen yıllık üretim miktarı, satıĢ tutarı, toplam gelir ve tahakkuk eden ek Devlet hakkı gibi
mali durumu gösteren belgeyi,
ıı) Sertifika: 3213 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde yer alan V. Grup madenlerin
aranması ve iĢletilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi,
ii) Stabilite: Bir malzeme kütlesinin veya yapının önemli bir deformasyona, harekete,
erozyona, heyelana dayanabilmesi Ģartlarını, bulunduğu durumu koruyabilme yeteneği,
jj) Teknik rapor: Madencilik faaliyetlerinde ve toprak dolgu izinlerinde izin veriliĢ
amacına ve rehabilitasyon projesine/toprak dolgu projesine uygun çalıĢıldığını, cari yıl
bedellerinin ödendiğini kontrol etmek amacıyla her yıl düzenlenecek raporu,
kk) Teminat: Tedavüldeki Türk parasını, bankalar veya katılım bankaları tarafından
verilen süresiz teminat mektuplarını, Hazine MüsteĢarlığınca ihraç edilen Devlet Ġç
Borçlanma Senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgeleri,
ll) Tesis: Her türlü kırma, eleme, öğütme, kesme ve sayalama tesisleri ile iĢleme tesisleri
kapsamında, sallantılı masa, jig, konsantratör, flotasyon, liç, kalsinasyon, bioksidasyon gibi
cevher hazırlama ve zenginleĢtirme tesisleri, karıĢtırma, depolama, atık kazanma ve atık
bertaraf tesisleri ile asfalt ve beton karıĢtırma ünitelerini,
mm) Tohum meĢceresi: Orman ağacı ve ağaççığı türlerinde tohum, bitki üretim
materyali üretmek amacıyla koordinatları Bakanlıkça ve Genel Müdürlükçe belirlenen ve bu
amaçla yönetilen alanları,
nn) Toprak dolgu bedeli: Dolgu hacmi üzerinden hesaplanan bedeli,
oo) Toprak dolgu projesi: Ormanlık alanda madencilik faaliyetlerinin sona ermesi
neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuĢ maden sahalarının
orman yetiĢtirilmek üzere doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için dolgu
öncesi ve dolgu sonrası nihai kodları gösterir, çevresindeki topografik yapı ile uyumlu dolgu
sonrası rehabilite iĢlemini de içeren projeyi,
öö) ÜFE: Türkiye Ġstatistik Kurumu tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre
açıklanan yıllık üretici fiyat endeksini,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Maden Arama, ĠĢletme, Tesis ve Altyapı Tesis Ġzin ĠĢlemleri
Müracaat
MADDE 4 – (1) Ruhsat sahibi, madenin adının belirtildiği talep yazısına;
a) Ruhsatını,
b) 1/25000 ölçekli haritasını veya krokisini,
c) MeĢcere haritasını,
ç) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını,
d) Koordinat listesini,
e) Orman kadastro haritasını,
f) ÇED belgesini,
g) Hammadde üretim, maden iĢletme, pasa döküm alanı, atık barajı, liç, atık kazanma ve
atık bertaraf tesis izin taleplerinde rehabilitasyon projesini veya kademeli kapatma planını,
ğ) Tesis ve altyapı tesis izin taleplerinde avan projesini,
dört takım ekleyerek kesin izin için veya (a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen
belgeleri ekleyerek ön izin için bölge müdürlüğüne müracaatta bulunurlar.
(2) Kazı gerektirmeyen arama taleplerinde müracaat yazısına sadece ruhsat ve ruhsat
alanını gösteren 1/25000 ölçekli harita eklenir.
(3) Muhafaza ormanlarındaki ruhsat görüĢ taleplerinde; talep yazılarına 1/25000 ölçekli
haritasını veya krokisini, meĢcere haritasını, 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını,
koordinat listesini, orman kadastro haritası ile Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne ruhsat
müracaatında bulunduğuna ve hak sağladığına dair belgesi ile birlikte müracaat eder.
(4) Ġzin verilen alanın diğer kanunlar uyarınca izin, görüĢ, muvafakat alınması gereken
yerlerden olması halinde izin sahibince gerekli izin, muvafakat ve görüĢler alınarak çalıĢma
yapılır. Bu kapsamdaki izin, muvafakat ve görüĢler talep sahibinden istenebilir.
Ġnceleme ve değerlendirme
MADDE 5 – (1) Bölge müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler,
eksiklikler varsa, on iĢgünü içinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya
kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi
üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talebin Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için
ön izin veya kesin izin raporu düzenlenir.
(2) Ancak kazı gerektirmeyen maden arama izinlerinde belgelerin tam olması halinde
bölge müdürlüğü müracaat yazısının bir örneği üzerine kayıt tarihini ve sayısını belirterek
talep sahibine iade eder. Maden ruhsat sahibi ruhsat süresince bu belge ile ruhsat alanında
prospeksiyon, jeolojik harita yapımı, numune alımı, jeofizik araĢtırma gibi kazı gerektirmeyen
maden arama faaliyetinde bulunabilir.
(3) Değerlendirme Komisyonunun görev alanındaki; muhafaza ormanları, gen koruma
alanları, tohum meĢcereleri, orman içi dinlenme yerleri ile endemik ve korunması gereken
nadir ekosistem alanlarına isabet eden maden iĢletme, tesis ve altyapı tesisi izin müracaatları
ile muhafaza ormanlarındaki ruhsat talepleri bölge müdürlüğünce müracaat evrakı ve
düzenlenen tutanak ile birlikte Genel Müdürlüğe gönderilir. Talebin bir kısmının
Değerlendirme Komisyonunca değerlendirilmesi gerektiği durumlarda talep bir bütün olarak
ele alınır.
Ön izin ve ön izin süre uzatımı
MADDE 6 – (1) Uygun görülen taleplere yirmi dört aya kadar ön izin verilebilir. Ön
izin sahibinin, ön izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne süre uzatımı
talebinde bulunması, mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi
vermesi halinde ön izin süresinin bitim tarihinden itibaren on iki ay süreyle ön izin ve
sorumlulukları devam eder. Ön izin süresi toplam otuz altı ayı geçemez.
(2) Ön izin süresi içinde saha teslimi yapılmaz ve madencilik faaliyetine müsaade
edilmez.
(3) Ön izin; izin süresi son günü mesai bitimine kadar süre uzatımı talebiyle bölge
müdürlüğüne müracaat edilmemesi, izin sahibinin vazgeçmesi veya istenen belgelerin süresi
içinde tamamlanarak orman idaresine verilmemesi halinde resen iptal edilmiĢ sayılır.
(4) Süre uzatmaları dahil, ön izin süresi içinde herhangi bir sebeple kesin izne
dönüĢmemiĢ ön izinler için herhangi bir hak iddia edilemez.
(5) Ön izin süresi içinde mevzuatta kesin izin verilmesini engelleyen değiĢiklik olması
halinde ön izin iptal edilir.
Kesin Ġzin
MADDE 7 – (1) Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin
verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden
itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir.
Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı
taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek
kalmaksızın izin iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep
edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir.
(2) Maden iĢletme izinlerinde, izin sahibi; izne konu alanı kapsayan iĢletme izin
belgesini orman idaresine vermeden saha teslimi yapılmaz.
(3) Madencilik faaliyetine baĢlanılmadan önce maden iĢletme izin alanları ile maden
stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak depolama alanı, atık barajı ve kantar tesis
izinlerinde izin sahasının sınırları izin sahibince kafes tel çit ile ihata edilir, yapılan ihata izin
süresi ve rehabilite izleme sürecinde de izin sahibince muhafaza edilir. Aksi halde madencilik
faaliyetine müsaade edilmez.
(4) Ġzin verilmemesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir.
(5) Ruhsat alanında maden arama, maden iĢletme veya hammadde üretimi için ormanlık
alanlarda Bakanlıkça veya ormanlık alan dıĢında ilgili kurumlarca izin verilmiĢ ise, bu ruhsata
dayalı olarak madencilik faaliyetleri için gerekli ve orman alanı içinde yapılması zorunlu
tesislere ve altyapı tesislerine ruhsat alanı içinde, talep edilen altyapı tesislerinin ruhsat alanı
içinde yapılması için uygun alan bulunulmadığının heyet tarafından tespit edilmesi halinde
ruhsat alanı bitiĢiğinde izin verilebilir.
(6) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca yol,
köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inĢasında kullanılacak yapı ve inĢaat
hammaddelerinin üretimi için hammadde üretim izin belgesine dayanarak orman alanları
içinde bu amaçla yapılacak iĢletme faaliyetleri, tesis ve altyapı tesislerine bu Yönetmelik
hükümlerine göre izin verilir.
(7) Ġzin baĢlangıç tarihi; izin olurunda izin baĢlangıç tarihi belirtilmemiĢ ise izin
olurunun verildiği tarihtir. Ġzin süresinin tamamen veya kısmen uzatıldığı izinlerde izin
baĢlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir. Farklı tarihlerde verilen izinlerin birlikte uzatılması
halinde izin baĢlangıç tarihi yeni izin olur tarihidir.
Alınacak bedeller ve ek Devlet hakkı
MADDE 8 – (1) Maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis ön izinlerinde ön izin
bedeli, kesin izinlerde ise;
a) Ağaçlandırma bedeli,
b) Arazi izin bedeli,
alınır.
(2) Ancak aynı ruhsat alanı içinde maden iĢletme, aramada iĢletme amacıyla bu
Yönetmeliğin yayım tarihinden önce veya sonra iptal edilmiĢ olanlar da dahil Bakanlıkça
verilmiĢ izin alanlarının toplamının beĢ hektara kadar olan kısmı için arazi izin bedeli
alınmaz, ek devlet hakkı alınır. Hammadde üretim amacıyla hammadde üretim izin belgesine
dayanılarak verilen izinlerde ise ek devlet hakkı alınmaz.
(3) Kazı gerektirmeyen maden arama izninden bedel alınmaz.
(4) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı
Karayolları Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci
maddesinin ikinci fıkrası gereği Karayolları Genel Müdürlüğünün, 18/12/1953 tarihli ve 6200
sayılı Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 5
inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün hammadde üretim
izin belgesi veya ruhsat ile yapacağı madencilik faaliyetleri için verilen izinlerinden, bedel ve
teminat alınmaz. Bu idarelerin merkez ve taĢra birimleri adına düzenlenmiĢ hammadde üretim
izin belgesi veya ruhsata dayalı olarak verilen izinler Bakanlıkları veya Genel Müdürlükleri
adına verilmiĢ sayılır.
(5) Belediyeler, il özel idareleri ve genel bütçe kapsamı dıĢındaki tüm kamu kurum ve
kuruluĢlarının, yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inĢasında kullanılacak yapı ve
inĢaat hammaddelerinin üretimi için onaylı hammadde üretim izin belgesine veya ruhsata
dayanarak, madencilik faaliyetleri için verilecek tüm izinlerden bu maddenin birinci ve ikinci
fıkralarında yer alan bedeller alınır. Bu maddenin dördüncü fıkrasında yer alan kamu kurum
ve kuruluĢlarından ise herhangi bir bedel alınmaz.
Devir iĢlemleri
MADDE 9 – (1) Ruhsatın devir edilmesi halinde, bu ruhsata dayalı olarak Bakanlıkça
verilmiĢ izinler devir alanın orman idaresine her bir izin için onaylı taahhüt senedi vermesi,
teminatı güncellemesi, rehabilitasyon projesini uygulayacağını taahhüt etmesi halinde izin
devir alan adına Bakanlıkça devredilebilir. Aksi halde devir edenin orman idaresine karĢı
sorumlulukları aynen devam eder.
Kesin izin süre uzatımı
MADDE 10 – (1) Ġzin sahibinin yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ rehabilitasyon projesi
ve bu Yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ile birlikte izin süresi son günü mesai
bitimine kadar bölge müdürlüğüne müracaatı halinde mevcut iznin bitim tarihinden itibaren
bu Yönetmelik hükümlerine göre süre uzatımı yapılabilir. Süre uzatımının Bakanlıkça uygun
bulunması halinde teminat ve arazi izin bedeli güncellenir, onaylı taahhüt senedi alınır.
(2) Ġzin süresi ile birlikte ruhsat süresinin de sona ermesi ve izin sahibinin ilgili kanun
hükümlerine göre yenilenmiĢ ruhsatı alamaması halinde; izin sahibinin, izin süresi son günü
mesai bitimine kadar Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğünden alınmıĢ ruhsat hukukunun
yürürlükte olduğuna veya iĢletme ruhsatına geçiĢle ilgili iĢlemlerin devam ettiğine dair belge
ile birlikte bölge müdürlüğüne müracaat etmesi, bir yıllık arazi izin bedelini ödemesi ve
mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair onaylı ek taahhüt senedi vermesi
halinde bir yıl süreyle izin aynı Ģartlarla devam eder.
(3) Bu maddenin ikinci fıkrasında tanınan süre içinde yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ
rehabilitasyon projesi ve bu yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ve bir yıllık arazi izin
bedelini ödediğine dair belge ile birlikte süre uzatımı için müracaat edilmesi halinde izin bir
yıl daha devam eder, ancak bu fıkradaki süre içinde sahada çalıĢmaya müsaade edilmez.
Ġptal iĢlemleri
MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat veya hammadde üretim izin
belgesine dayalı olarak verilen maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis izinleri;
a) Hak sahibinin vazgeçmesi,
b) Ruhsatın iptali,
c) ÇED belgesinin iptal edilmesi,
ç) Mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair onaylı ek taahhüt senedi, bir
yıllık arazi izin bedelini ödediğine dair evrak ve yenilenmiĢ ruhsat ya da ruhsat hukukunun
yürürlükte olduğuna veya iĢletme ruhsatına geçiĢle ilgili iĢlemlerin devam ettiğine dair belge
ile birlikte izin süresi son günü mesai bitimine kadar ilgili bölge müdürlüğüne iznin
yenilenmesi talebinde bulunulmaması,
d) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında tanınan süre içinde
yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ rehabilitasyon projesi ve bu yönetmelik hükümlerine göre
istenen evrak ile birlikte süre uzatımı için müracaat edilmemesi,
e) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında tanınan süre içinde verilen
iznin yenilenmemesi veya bu süre içinde sahada çalıĢma yapıldığının tespit edilmesi,
f) Orman idaresine ödenmesi gereken arazi izin bedelinin veya ek Devlet hakkının
idarelerden kaynaklanan nedenler hariç olmak üzere ödeme tarihinden itibaren bir yıl
içerisinde ödenmemesi,
g) Orman idaresine ödenmesi gereken arazi izin bedelinin veya ek Devlet hakkının
ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ödenmemesinin izin süresince üç kez tekerrür
etmesi,
ğ) Verilen izinlerin amacı dıĢında kullanılması,
halinde Bakanlıkça iptal edilir.
(2) Ancak bu Yönetmeliğin yayımından önce bedel borcu bulunanlara bir defaya
mahsus olmak üzere iki yıl süre tanınabilir.
(3) Taahhüt senedi hükümlerine uyulmaması veya rehabilitasyon projesine uygun
çalıĢılmadığının orman idaresince tespiti halinde eksikliklerin altı ay içerisinde giderilmesi
için ruhsat sahibi yazılı olarak uyarılır. Bu süre sonunda eksiklikler giderilmediği, taahhüt
senedine ve rehabilitasyon projesine uygunluk sağlanmadığı takdirde verilmiĢ olan izin iptal
edilir.
(4) Ġznin iptal edilmesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Toprak Dolgu Ġzin ĠĢlemleri
Toprak dolgu müracaatı ve ön izni
MADDE 12 – (1) Madencilik faaliyetleri sonrasında idareye teslim edilen veya terk
edilen doğal yapısı bozulmuĢ orman alanlarında, orman yetiĢtirilmek üzere hafriyat toprağı,
inĢaat ve yıkıntı atıkları ile doldurularak ağaçlandırılmaya hazır hale getirilmesi amacıyla
büyükĢehir mücavir alanlarında büyükĢehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe
belediyelerine bedeli karĢılığında Bakanlıkça uygun görülenlere izin verilir.
(2) BüyükĢehirlerde büyükĢehir belediyeleri, diğer yerlerde ise il veya ilçe belediyeleri
talep yazılarına, toprak dolgu alanını gösteren 1/25000 ölçekli haritasını ve koordinat listesini
ekleyerek bölge müdürlüğüne müracaat eder.
(3) Müracaat değerlendirilir ve heyet tarafından ön izin raporu düzenlenir.
(4) Kesin izin verilmeden önce; ilgili kanunlar uyarınca alınması gereken görüĢ, belge
ve muvafakatların alınması, proje ve haritaların düzenlenmesi için Bakanlıkça uygun
görülenlere yirmi dört aya kadar ön izin verilebilir. Talep halinde on iki ay ek süre verilebilir.
(5) Ön izin verildiği ilgili belediyeye bildirilerek, onaylı ön izin taahhüt senedi alınır,
ancak yer teslimi yapılmaz, hiçbir faaliyete müsaade edilmez.
(6) Ön izin, talep sahibinin vazgeçmesi veya kesin izin için istenen belgelerin süresi
içinde tamamlanmaması halinde iptal edilerek ilgiliye tebliğ edilir.
Toprak dolgu kesin izni
MADDE 13 – (1) Talep sahibi belediye, talep yazısına;
a) 1/25000 ölçekli haritasını,
b) MeĢcere haritasını,
c) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını,
ç) Koordinat listesini,
d) Orman kadastro haritasını,
e) ÇED belgesini,
f) Dolgu öncesi ve dolgu sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki topoğrafik yapı ile
uyumlu ve orman idaresinin uygun göreceği toprak dolgu projesini,
dört takım ekleyerek bölge müdürlüğüne kesin izin için müracaat eder.
(2) Bölge müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler
varsa on iĢgünü içerisinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep
değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi üzerinde gerekli
incelemeler yapılarak, talep edilen sahanın Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için
bedelli kesin izin raporu düzenlenir.
(3) Bakanlıkça uygun görülenlere beĢ yıla kadar kesin izin verilir.
(4) Verilen izinlerin, bedellerinin ödenmesi ve onaylı taahhüt senetlerinin orman
idaresine teslim edilmesi halinde saha teslimi yapılır.
(5) Ġzin sahibi kendisine yapılan tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedelleri
ödemek, onaylı taahhüt senedini orman idaresine teslim etmek zorundadır. Aksi halde verilen
izin resen iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir.
(6) Ayrıca, zorunluluk halinde yol, Ģantiye, kantar, inĢaat ve yıkıntı atıklarının geri
kazanılmasına yönelik seyyar tesislere, faaliyet gerçekleĢtirilen alanlarda çevre sağlığı
açısından gerekli tekerlek yıkama tesislerine ve enerji nakil hattına da toprak dolgu izin süresi
kadar bedelli izin verilebilir.
(7) Toprak dolgu iĢleminin izin süresinde tamamlanamaması halinde, verilen izin bir
defaya mahsus kesin izin süresi kadar izin bitim tarihinden itibaren uzatılabilir.
(8) Ġzin sahibi her yıl Eylül ayının sonuna kadar toprak dolgu iĢlemlerinin safahatı
hakkında halihazır durumunu gösterir haritası ile birlikte bölge müdürlüğüne teknik rapor
verir.
(9) Ġzin alanı ile ilgili her türlü sorumluluk izin sahibine aittir.
(10) Ġzin sahibi kendisine verilen toprak dolgu alanını baĢkasına devredemez. Ancak,
kendi sorumluluğu devam etmek Ģartıyla baĢkasına iĢlettirebilir.
(11) Kesin izin verilen alanın koordinatları orman idaresince Maden ĠĢleri Genel
Müdürlüğüne bildirilir, ayrıca görüĢ alınmaz.
Alınacak bedeller
MADDE 14 – (1) Toprak dolgu kesin izinlerinden;
a) Toprak dolgu izin bedeli,
b) Toprak dolgu bedeli,
alınır.
(2) Toprak dolgu kesin izinlerinde 5 yıllık izin süresi için; izin alanının metrekaresi cari
yıl ağaçlandırma birim metrekare bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı
Ek-1, ekolojik denge katsayısı Ek-2 ve il katsayısının Ek-3 çarpımlarının sonucu çıkan
bedelin yarısı toprak dolgu izin bedeli olarak izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten
izin sahibi tarafından ödenir.
(3) Toprak dolgu yapılacak alanlarda, cari yıl ağaçlandırma hektar bedelinin onbine
bölünmesi sonucu bulunacak değerin yüzde yetmiĢinin dolgu hacmi ile çarpımı sonucu
bulunacak bedel toprak dolgu bedeli olarak izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten izin
sahibi tarafından ödenir.
(4) Toprak dolgu kesin izinlerinden ağaçlandırma bedeli alınmaz. Ancak orman
idaresinin onaylayacağı proje kapsamında izin sahibince izin alanı ağaçlandırılır,
ağaçlandırılan bu sahanın 5 yıl süreyle bakımı izin sahibince yapılır.
Toprak Dolgu Ġzinlerinde Uyulacak Hususlar
MADDE 15 – (1) Toprak dolgu yapılacak alanlara asbest, boya, florasan ve benzeri
tehlikeli inĢaat ve yıkıntı atıkları ile asfalt atıkları, sıvıların ve sıvı atıkların, arıtma
çamurlarının, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin, tıbbi atıkların, hayvan kadavra ve
gübrelerinin, radyoaktif madde ve atıkların, tehlikeli ve zararlı atıkların, evsel katı atıkların
dökülmesi yasaktır.
(2) Toprak dolgu yapılacak alanlara birinci fıkrada yasaklanan maddelerin dökülmesinin
tespit edilmesi halinde, dolgu iĢlemi durdurularak izin iptal edilir, atıklar izin sahibine
taĢıttırılır. Aksi halde orman idaresince taĢınır veya taĢıttırılır, yapılan masraf yüzde elli
fazlasıyla izin sahibinden tahsil edilir.
(3) Toprak dolgu alanının nihai üst kotlarından aĢağı doğru dikey derinliği en az iki
metrelik kısmı verimli toprak ile doldurur.
(4) Toprak dolgu iĢlemi sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki topografik yapı ile
uyumlu projesindeki kodlarının üzerinde dolgu yapıldığının tespiti halinde dolgu iĢlemi
durdurularak, fazla dökülen miktar izin sahibine taĢıttırılır. Aksi halde orman idaresince
taĢınır veya taĢıttırılır, izin iptal edilir, yapılan masraf yüzde elli fazlasıyla izin sahibinden
tahsil edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Değerlendirme Komisyonu
Değerlendirme komisyonu
MADDE 16 – (1) Değerlendirme Komisyonu, Bakanlık MüsteĢarı ve/veya MüsteĢar
Yardımcısı baĢkanlığında, Orman Genel Müdürü ve/veya Orman Genel Müdür Yardımcısı ile
Bakanın uygun göreceği üyelerden oluĢur. Komisyon en az beĢ kiĢiden teĢekkül eder.
(2) Sekreterya görevini Ġzin ve Ġrtifak Dairesi BaĢkanlığı yürütür. Kararlar oy
çokluğuyla alınır.
(3) Değerlendirme Komisyonunun görevleri;
a) Muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meĢcereleri, orman içi dinlenme
yerleri ile endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanlarına isabet eden maden
iĢletme, tesis ve altyapı tesisi izin müracaatlarını,
b) Muhafaza ormanlarındaki ruhsat taleplerini,
c) Verilecek izinlerle ilgili mevzuatta açık hüküm bulunmayan hususları,
değerlendirmektir.
(4) Değerlendirme Komisyonunca uygun bulunan müracaatlar Bakan onayına sunulur,
onayı takiben bölge müdürlüğü tarafından izin raporu düzenlenerek izin verilir.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Rehabilite, Rehabilitasyon Projesi, Takip ve Kontrol
Rehabilite
MADDE 17 – (1) Ġzin sahibi, madencilik faaliyeti yapacağı sahayı, rehabilitasyon
projesine uygun olarak rehabilite etmek zorundadır.
(2) Rehabilite yapılacak alanın kullanım öncesi dönemde çoraklık ve verimsizlik gibi
olumsuz nitelikler taĢıyor olması, alanda rehabilite yapılmaması için gerekçe olarak
gösterilemez.
(3) Rehabilite, madencilik faaliyetlerinin baĢlamasıyla birlikte baĢlar, madencilik
faaliyetleri sırasında devam eder, iznin bittiği tarihte rehabilitenin de bitirilmesi esastır. Bu
tarihte rehabilitenin bitirilemediğinin heyetçe tespit edilmesi ve izin sahibinin talebi halinde
bölge müdürlüğünce bir yıl ek süre verilir. Rehabilite için verilen bu ek sürede madencilik
faaliyetine izin verilmez. Bu sürede bedellerin alınmasına devam edilir. Aksi halde bu iĢlem
orman idaresince yapılır veya yaptırılır. Yapılan masraflar çevre ile uyum teminatından alınır.
Bu bedelin yetersiz kalması halinde eksik kalan tutar izin sahibinden rızaen, ödememesi
durumunda yasal yollarla tahsil edilir.
(4) Ġzni iptal edilen tesis ve altyapı tesisleri bildirime gerek kalmaksızın bir yıl
içerisinde izin sahibi tarafından sökülerek ormanlık alanın dıĢına çıkartılır. TaĢınmayan tesis
veya altyapı tesisleri izin sahibinin talebi veya orman idaresinin ihtiyaç duyması halinde
eksiksiz ve bedelsiz olarak orman idaresinin sabit kıymetlerine alınabilir. Aksi takdirde bu
tesis ve altyapı tesisleri ormanlık alanın dıĢına taĢınarak, yapılan masrafları izin sahibinden
rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir. Ancak pasa döküm alanı, atık barajı
gibi taĢınması mümkün olmayan tesis veya altyapı tesisleri için bu hüküm uygulanmayarak
rehabilitasyon projesine göre izin sahibince rehabilite edilir.
(5) Kazı gerektiren maden arama veya rehabilitasyon projesi istenmeyen tesis ve altyapı
tesis izinlerinde madencilik faaliyetleri ile bozulan alan izin sahibince izin öncesi topoğrafik
yapı ile uyumlu hale getirilir. Aksi halde orman idaresince bu iĢlemler yapılır veya yaptırılır.
Yapılan masraflar izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir.
Ayrıca rehabilitasyon projesi istenmez.
(6) Ġzin sahibi, rehabilite çalıĢmalarını mücbir sebepler dıĢında herhangi bir Ģekilde
sürekli olarak durdurursa, durma nedenine bağlı olmaksızın rehabilite çalıĢması; iĢin önemi ve
ivedilik durumuna göre masrafları izin sahibi tarafından karĢılanarak orman idaresince
tamamlanır.
(7) Ġznin devredilmesi durumunda söz konusu alanın rehabilite sorumluluğu yeni izin
sahibi için de aynen geçerlidir.
(8) Ġznin herhangi bir nedenle iptal edilmesi, rehabilite sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz. Ġzin sahibi iptal öncesi iĢletilen alanın rehabilite çalıĢmalarını izin iptal kararının
tebliğinden sonraki bir yıl içerisinde bitirmekle yükümlüdür. Rehabilite için verilen sürede
madencilik faaliyetine izin verilmez. Bu süre için taahhüt senedi ve bedel alınır. Aksi halde bu
iĢlem orman idaresince yapılır veya yaptırılır. Yapılan masraflar izin sahibinden tahsil edilir.
Rehabilitasyon projesi
MADDE 18 – (1) Rehabilitasyon projeleri; madencilik faaliyeti sonucunda oluĢabilecek
topoğrafik yapının madenin iĢletme projesine göre belirlenmesi sonrasında, rehabilite ile
oluĢturulabilecek yeni topoğrafyanın belirlenmesi, toprak ıslahı ve orman kurma esasları
dikkate alınarak ormancılık bürosu tarafından Bakanlıkça izin verilen alanlar için düzenlenir.
(2) Ġzin sahibi rehabilitasyon projesine uygun çalıĢmak zorundadır. Madencilik faaliyeti
esnasında ortaya çıkan Ģartlar nedeniyle rehabilite çalıĢmasında bir değiĢiklik yapması
gerektiğinde, bu değiĢikliği de içeren revize rehabilitasyon projesini en geç üç ay içerisinde
bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdür.
(3) Süre uzatımlarında ve ilave izinlerde rehabilitasyon projesinin revizyonu istenir.
(4) Rehabilitasyon projelerinde; izin öncesi, izin alanındaki toprağın depolanacağı
alanlar gösterilir. Rehabilitasyon amaçlı olarak bu alanlara depolanan toprak kullanılır. Ġzin
alanına dıĢarıdan toprak veya malzeme getirilemez. Ruhsat sahası içindeki izinlerde
depolanan toprak, aynı ruhsattaki diğer izin sahalarının rehabilitesinde kullanılabilir.
(5) Rehabilitasyon projeleri ruhsat sahasındaki birbirine bitiĢik alanlar için tek olarak
düzenlenir. Ruhsat sahasındaki birbirine bitiĢik olmayan sahalar için ayrı rehabilitasyon
projeleri düzenlenir. Farklı ruhsat sahalarında kalan ve birbirine bitiĢik olarak izin verilen
alanlarda ortak rehabilitasyon projesi düzenlenebilir. Aynı ruhsat alanında eĢ zamanlı talep
edilen izinlerde tek bir rehabilitasyon projesi tanzim edilebilir.
(6) Rehabilitasyon projesinde çevre Ģartları dikkate alınarak tüm canlılara güvenli bir
ortam oluĢturulur.
(7) Madencilik faaliyetleri esnasında veya sonucunda ortaya çıkan atıkların depolandığı
alanlarda pasa ve cevherin tozuması, su ve hava akımlarına bağlı olarak dağılmaları nedeniyle
ormanları etkilememesi için alınacak önlemler belirtilir.
(8) ġev açıları, kademe-basamak boyutları uzun süreli stabilite dikkate alınarak
belirlenir. Zorunlu olmadıkça bütün Ģev yüzeyleri, dayanma duvarı ile tutulmaksızın doğal
hâli ile stabil olacak Ģekilde düzenlenir.
(9) Kesme, kamalama, çivileme yöntemiyle iĢletilen madenlerde Ģev ve yamaç
stabilitesini sağlamak için ilave bir iĢlem yapılmaz, basamak ve Ģev açıları mevcut hâliyle
bırakılır.
(10) Faaliyet alanına dıĢarıdan yüzeysel akıĢ veya yağıĢlarla oluĢacak su akıĢının
önlenmesi, faaliyet alanındaki suların dıĢarıya güvenli Ģekilde deĢarjı için alınacak önlemler
belirtilir.
(11) Yığınların üst tabakaları suyun yerçekimi ile drenajına imkân verecek eğime sahip
ve aynı zamanda su erozyonuna karĢı korunmayı sağlayıcı Ģekilde biçimlendirilir. Bu
Ģekildeki pasa oluĢumlarında rehabilitasyon projesine ek olarak kademeli kapatma planı da
düzenlenir.
(12) Madencilik faaliyeti için izin verilen alanlarda yangına, kundaklamaya veya
kendiliğinden yanmaya ve orman yangınlarına karĢı izin sahibince gerekli tedbirler alınır.
(13) Rehabilite çalıĢmaları yapılan alanlarda, rehabilite çalıĢması yapıldığını gösteren
tabela asılır.
(14) Bakanlığın gerek gördüğü izin alanlarında canlı veya cansız görüntü perdesi
oluĢturulur.
(15) Görüntü kirliliği oluĢacak yerlerde yamaç meylinin artmaya baĢladığı alt
noktalarda tampon bölge bırakacak Ģekilde çalıĢmaya izin verilir.
Takip ve kontrol
MADDE 19 – (1) Rehabilite çalıĢması yapılan alanlar bölge müdürlüğü tarafından takip
ve kontrol edilir.
(2) Ġzin sahibi her yıl Eylül ayının sonuna kadar uygulama takvimine göre madencilik
faaliyeti yaptığı alandaki rehabilite iĢleminin safahatı hakkında bölge müdürlüğüne
ormancılık bürosu ya da bünyelerinde çalıĢan orman mühendisi ve/veya orman yüksek
mühendisi tarafından hazırlanan teknik raporu verir. Yeni verilen izinlerde iznin verildiği yıl
içerisinde, teknik rapor istenmez.
(3) Takip ve kontrol faaliyetleri süresince numune alma ve analiz giderleri izin
sahibince karĢılanır.
(4) Madencilik faaliyet alanının tümü faaliyetin tamamlanmasından sonraki bir yıl
içinde izin sahibi tarafından rehabilitasyon projesinde belirtilen faaliyet sonrası kullanıma
uygun hâle getirilir.
(5) Ġzin sahibi tarafından rehabilitenin bitirilmesini takiben üç yıllık takip süresi
sonunda veya madenin cinsine göre rehabilitasyon projesinde verilen takip süreleri esas
alınarak, rehabilitasyon projesi kapsamında taahhüt edilen hususların sağlanıp sağlanamadığı
heyet tarafından tespit edilir. Söz konusu hususların sağlandığı tespit edilirse izin sahibinin
madencilik faaliyeti yaptığı alan ile ilgili sorumluluğu sona erer.
(6) Ġzin sahibi, rehabilitasyon projesinde yer alan taahhütlerini yerine getirememesi
veya faaliyetlerini süreli veya süresiz olarak durdurması hâlinde bu tarihten itibaren en geç üç
ay içerisinde orman idaresine haber vermekle yükümlüdür.
ALTINCI BÖLÜM
Bedeller ve Teminat
Bedellerin tespiti ve tahsili
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmeliğe göre verilecek izinlerde alınacak bedellerden;
a) Ağaçlandırma bedeli: Genel müdürlükçe, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından
yılın ikinci yarısı için tespit edilen 16 yaĢını doldurmuĢ iĢçilerin bir günlük normal çalıĢma
karĢılığı asgari ücretlerinin 294 gün/hektar katsayısıyla çarpımı sonucu belirlenen
ağaçlandırma birim hektar bedelinin izin alanı ile çarpımı sonucu alınacak bedeldir.
b) Arazi izin bedeli: Ġzin alanının metrekaresi, cari yıl ağaçlandırma birim metrekare
bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı Ek-1, ekolojik denge katsayısı Ek2 ve il katsayısının Ek-3 çarpımlarının sonucu alınacak bedeldir.
c) Ön izin bedeli: Ġzin alanının metrekaresi ile cari yıl ağaçlandırma birim metrekare
bedelinin 30 hektara kadar olan ön izinlerde 1/10’u, 30 hektar dâhil daha büyük olan ön
izinlerde ise 1/5’i ile çarpımı sonucu bulunacak bedel olup bir defaya mahsus alınır. Süre
uzatımlarında ayrıca bedel alınmaz.
(2) Ağaçlandırma bedeli izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten izin sahibi
tarafından ödenir.
(3) Arazi izin bedeli izin baĢlangıç tarihi esas alınarak bildirime gerek kalmaksızın her
yıl defaten izin sahibi tarafından ödenir. Müteakip yıllara ait arazi izin bedeli BAK oranında
artırılmak suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten
izin sahibi tarafından ödenir.
(4) Ek Devlet hakkı, her yıl Haziran ayı son günü mesai bitimine kadar izin sahibi
tarafından ödenir.
(5) Bedel hesaplarında Devlet ormanına isabet eden bölümler esas alınır.
(6) Sonraki yıl bedellerinin peĢin ödenmesinin talep edilmesi halinde ödenmesi talep
edilen yıllara ait bedeller ödemenin yapıldığı yıl bedeli üzerinden defaten izin sahibi
tarafından ödenir.
(7) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınacak; tüm bedeller ve teminat Genel
Müdürlüğün özel bütçe hesabına yatırılır.
(8) Madencilik faaliyetleri için verilen izinlerden 3/9/2005 tarihli ve 25925 sayılı Resmî
Gazete’ de yayımlanan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine ĠliĢkin Usul ve
Esaslar’ın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen gelir ile 13/06/2012
tarihli ve 28322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Köylülerinin Kalkındırılmalarının
Desteklenmesi Faaliyetlerine ĠliĢkin Yönetmelik’in 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen gelir alınmaz.
(9) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen
ön izinlerden bedel alınmaz.
Gecikme zammı
MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre bedelli olarak verilen izinlerde,
zamanında ödenmeyen bedeller için, izinlerin iptaline iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla
bildirime gerek kalmaksızın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı oranında faiz uygulanır.
Kısmen ödeme yapılması halinde yapılan ödeme öncelikle faize mahsup edilir.
Teminat
MADDE 22 – (1) Teminat; bir hektar için cari yıl ağaçlandırma bedelinden az olmamak
kaydıyla cari yıl ağaçlandırma bedelinin onda biri ile izin alanının çarpımı sonucu bulunur.
Ġzin baĢlangıcında bir defa alınır. Süre uzatımlarında, izin devirlerinde güncellenir. Genel
bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından teminat alınmaz.
(2) Alınan teminat her ne suretle olursa olsun haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir
konulamaz, tespit ve tahsiline itiraz edilemez.
(3) Teminat olarak alınan değerler, teminat olarak kabul edilen değerler ile
değiĢtirilebilir.
Teminat ve bedellerin iadesi
MADDE 23 – (1) Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi veya herhangi
bir sebeple sona ermesi halinde; alınan bedeller iade edilmez. Teminat ise taahhüt senedinde
belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde iade edilir. Aksi halde alınan teminat
idarece irat kaydedilir.
(2) Kesin izin sahibinin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman
idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda orman idaresince sahanın geri teslim alındığı
tarihte tahakkuk eden bedellerin tamamı tahsil edilir, müteakip yıllara ait bedel tahakkuk
ettirilmez.
(3) Ancak;
a) Ġzin sahibinin kesin izin baĢlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde vazgeçmesi
nedeniyle iznin iptal edilmesi ve yatırılan bedellerin ve teminatın iptal tarihinden itibaren en
geç üç ay içinde iadesinin talep edilmesi halinde; izin verilen saha içinde hiçbir noktada
çalıĢma yapılmamıĢ olması ve izin öncesi doğal yapının bozulmamıĢ olmasının heyetçe
düzenlenecek raporla tespiti ve bölge müdürlüğünce uygun görülmesi durumunda, arazi izin
bedeli dıĢındaki bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir.
b) Verilen kesin iznin Bakanlığın ve/veya Genel Müdürlüğün taraf olduğu davalarda
yargı kararı nedeniyle iptal edilmesi ve iptalini müteakip altı ay içinde izin sahibinin talep
etmesi halinde; izin verilen sahada çalıĢma yapılmadığının, izin öncesi doğal yapının
bozulmadığının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti halinde, alınan tüm bedeller ve teminat
faizsiz olarak iade edilir. Ġzin verilen sahada çalıĢma yapılıp, izin sahasının kısmen veya
tamamen doğal yapısının bozulduğunun tespiti halinde doğal yapısı bozulan alan izin sahibi
tarafından projesine uygun Ģekilde rehabilite edilir. Ağaçlandırmaya uygun hale getirilir, aksi
takdirde bu çalıĢmalar orman idaresince yapılır, yapılan bu çalıĢma ile ilgili giderler alınan
çalıĢma yapılmayan bölüme ait arazi izin bedelinden, ağaçlandırma bedelinden ve teminattan
mahsup edilerek geriye kalan miktar faizsiz olarak iade edilir. Ġzin öncesi doğal yapısı
bozulan alana tekabül eden ağaçlandırma bedeli iade edilmez. Alınan bedellerin idarece
yapılan giderleri karĢılamaması halinde aradaki fark izin sahibinden rızaen, ödememesi
durumunda yasal yollarla tahsil edilir. Toprak dolgu izinlerinde ise, dolgu yapılan miktara
isabet eden toprak dolgu bedeli haricindeki bedel faizsiz olarak iade edilir.
(4) Ġzin sahibinin kesin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman
idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda sahanın geri teslim alındığı tarihten sonrasındaki
yıllara ait arazi izin bedeli tahakkuk ettirilmez.
(5) Ġzin verilen sahanın kısmen iptal edilmesi halinde alınan bedeller iade edilmez.
Ancak arazi izin bedeli ve teminat yeni duruma göre güncellenir.
(6) Ön izin bedeli iade edilmez.
(7) Rehabilitasyon projesine ve kademeli kapatma planına uygun çalıĢılmadığının izin
süresindeki kontrollerde tespiti halinde teminat irat kaydedilir. Projeye uygunluk sağlanarak
izin devam ederse teminat yenilenir.
YEDĠNCĠ BÖLÜM
ÇeĢitli Hükümler
Mülkiyet uyuĢmazlığı
MADDE 24 – (1) Mülkiyeti konusunda uyuĢmazlık bulunması nedeniyle mahkemeye
intikal etmiĢ yerlerde dava sonuçlanıncaya kadar izin verilmez.
(2) Ancak, ilgili birimlerce izne konu projenin yapılmasına iliĢkin kamulaĢtırma
amacıyla kamu yararı kararı alınması halinde; dava sonucunda, ihtilaflı yerin orman sınırları
dıĢında kalması durumunda talep sahibinden, kamulaĢtırmadan doğacak bedellerin
ödeneceğine ve her türlü sorumluluğun yerine getirileceğine dair taahhüt senedi alınarak izin
verilir.
(3) Dava neticesinde ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması halinde verilen izin
iptal edilir. Ancak alınan bedeller iade edilmez, teminat faizsiz olarak iade edilir.
Ġzni iptal edilen alanların yeniden izne konu edilmesi
MADDE 25 – (1) Önceden izin verilmiĢ olup da herhangi bir sebeple izni iptal edilen
alanlar bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden izne konu edilebilir.
Hizmet giderleri
MADDE 26 – (1) Hizmet gideri olarak; arazi incelemelerine katılacak personelin
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenecek harcırahları ile
zaruri olarak kullanılan resmî hizmet vasıtalarının iĢletme giderleri, talep sahibince Genel
Müdürlük özel bütçesinin hizmet ve iĢletme gelirleri hesabına yatırılır. Bu tutarlar özel
bütçeye gelir kaydedilir. Hizmet giderleri yatırılmadığı takdirde arazi incelemesine çıkılmaz.
(2) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından hizmet
giderleri alınmaz.
Ġzin rapor eklerinin hazırlanması ve onaylanması
MADDE 27 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve
kuruluĢları bünyelerinde görevli Orman mühendisi veya Orman yüksek mühendislerince
düzenlenenler hariç olmak üzere talep alanlarının 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman
kadastro ve meĢcere haritası üzerinde gösterilmesi ormancılık bürosu tarafından düzenlenerek
imzalanır, heyetçe kontrol edilerek onaylanır.
(2) Rehabilitasyon ve toprak dolgu projeleri ormancılık bürosu tarafından düzenlenir,
heyetçe uygunluğu kontrol edilen projeler bölge müdürlüğünce onaylanır.
(3) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca
yapılacak müracaatlarda ruhsat ve diğer evrakın aslı veya kurum amirince onaylı suretlerinin
verilmesi istenir.
(4) Gerçek ve tüzel kiĢilerce bölge müdürlüğüne verilen dört takım belge suretlerinin
aslına uygunluğu bölge müdürlüğü tarafından kontrol edilerek onaylanır.
(5) Taahhüt senetleri noter tarafından onaylanır. Ancak; genel bütçe kapsamındaki
kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından alınacak taahhüt senedi kurum yetkilisi
tarafından onaylanır, noter onayı aranmaz.
(6) Orman kadastrosu henüz yapılmamıĢ yerlerde orman kadastro haritası istenmez.
(7) Ġzin talebine ait tüm bilgi ve belgeler dijital ortamda bölge müdürlüğüne verilir.
(8) Teknik rapor ormancılık bürosu ya da bünyelerinde çalıĢan orman mühendisi
ve/veya orman yüksek mühendisi tarafından hazırlanır ve orman idaresine verilir. Teknik
raporda; izin sahasının ve rehabilitenin safahatı ve hâlihazır durumu gösterilir, ayrıca cari yıl
bedelleri ile ek Devlet hakkına iliĢkin bilgiler yer alır. Rapor ekine Maden ĠĢleri Genel
Müdürlüğüne verilen satıĢ bilgi formunun bir sureti ile ek Devlet hakkının ödendiğine dair
makbuzun eklenmesi zorunludur.
Ġzin sahalarının kontrolü ve sorumluluk
MADDE 28 – (1) Ġzin sahaları takvim yılı içinde en az bir defa dosya ve arazi üzerinde
heyetçe kontrol edilerek tutanak tanzim edilir. Bölge müdürlüğü izin sahalarının kontrolünü
bütçe ödenekleri ile sınırlı olmak kaydıyla serbest yeminli ormancılık bürolarına da
yaptırabilir.
(2) Takvim yılı içinde kontrol edilen izinlerin yüzde ikisi bölge müdürlüğünce ayrıca
incelemeye tabi tutulur.
(3) Ayrıca izin sahaları koruma ekiplerince periyodik olarak kontrol edilir.
(4) Ġzin sahasında her türlü hak ve yükümlülük izin sahibine aittir. Ancak, bu
Yönetmelik gereği izin verilen alanlarda izin sahibi ile üçüncü kiĢi veya kuruluĢlar arasındaki
sözleĢmeye dayanılarak yapılan faaliyetlerden izin sahibi üçüncü kiĢi ile birlikte sorumludur.
(5) Ġznin dayanağı olan bilgi ve belgelerden doğacak her türlü sorumluluk izin sahibine
aittir.
(6) Ormanlık alanlarda, izin verilen proje dıĢında tesis yapılamaz. Ġzinli saha içinde
yapılacak ilave tesisler için bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınması mecburidir. Ġzinsiz
yapılan tesislere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman idaresince el konulur.
(7) Verilen izinler amacı dıĢında kullanılamaz. Verilen izinlerde orman yangınlarına
karĢı her türlü tedbir izin sahibince alınır.
(8) Ġzinsiz yapılan madencilik faaliyetleri ile izin verilen alanlardaki sınırı aĢanlar için
düzenlenen suç tutanağı ayrıca Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne Bölge müdürlüğünce
bildirilir.
Kısıtlamalar
MADDE 29 – (1) Muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meĢcereleri ile
orman içi dinlenme yerlerinde Maden Kanununun 2 nci maddesindeki I(a), I(b) ve II(a) grup
madenler ile kaba inĢaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanılan her
türlü yapı hammaddesi üretimi için yapılacak madencilik faaliyetlerine izin verilmez. Ancak
muhafaza ormanlarında gen koruma alanları, tohum meĢcereleri ile orman içi dinlenme
yerlerinde; bu gruplardaki madenlere Bakanlıkça bu Yönetmeliğin yayımından önce verilen
izinlerin süre uzatım talepleri Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek izne konu
edilebilir.
(2) Ġzin verilen alanın bir bölümünün zorunluluk halinde bu yönetmelik hükümleri
gereğince yol, su, enerji nakil hattı gibi altyapı tesisleri ile 6831 sayılı Kanunun 17 nci
maddesinde yer alan tesislerin yapılması amacıyla verilecek izin alanı ile kesiĢmesi halinde,
daha önce verilen iznin sahibinin muvafakatı aranır. Muvafakat verilmemesi halinde mevcut
izin faaliyetinin engellenmemesi için talep sahibi tarafından gerekli tedbirler alınarak orman
idaresince resen izin verilebilir. Muvafakat vermeyen izin sahibi hiçbir hak talebinde
bulunamaz.
(3) Ġzin alanında aĢım yapıldığının tespit edilmesi halinde, tanzim edilen suç tutanağı
adli mercilere intikal ettirilir, aĢım yapılan alanda çalıĢmalara müsaade edilmez. Ġzin
sahibince üç ay içinde aĢım yapılan alanda; orman idaresince tespit edilecek zararın
karĢılanması, adli mercilerden suç delillerinin toplandığına dair yazı getirilmesi ve aĢım
yapılan alan için izin müracaatında bulunulması halinde aĢım yapılan sahada izin talebi
değerlendirmeye alınır. Uygun görülenlere orman idaresince izin verilebilir. Ġzin verilen bu
saha için teminat on katı olarak alınır. Bu Ģartların yerine getirilmesine rağmen, aĢım yapılan
sahanın izin verilemeyecek yerlerden olması veya izin talebinin uygun görülmemesi halinde
aĢım yapılan saha rehabilite edilerek masrafları yüzde elli fazlasıyla izin sahibinden rızaen,
ödememesi durumunda yasal yollarla alınır. Aksi halde aĢım yapılan sahada yargılama
sonucuna kadar izin verilmez.
(4) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün yürüttüğü projeye bağlı yapacağı
aramalarda ruhsat aranmaz.
SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM
Geçici Hükümler
Mevcut izinlerin devamı
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilen
izinlerin süre uzatımında ve devirlerinde, ayrıca devam eden izinlerde izin lehtarının talebi
halinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve buna uygun yeni taahhüt senedi alınır.
(2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce ruhsata dayanılarak izin verilmiĢ ve
bu Yönetmeliğin tesis ve altyapı tesis tanımları içerisinde bulunmayan madencilik yapılarına,
ruhsat süresi sonuna kadar izin verilebilir.
(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerde ise arazi izin
bedellerinin arttırılması için uygulanan ―Deflatör‖ veya ―ÜFE‖ artıĢ oranı yerine, ―BAK‖ artıĢ
oranı uygulanır, bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir.
Ancak bu fıkradaki artıĢ oranı 1/1/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin
artırılması için uygulanır.
(4) Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerden bu Yönetmeliğe
göre izin verilemeyecek olanların süreleri yenilenmiĢ ruhsat süresi dikkate alınarak
uzatılabilir.
Önceden yapılan müracaatların değerlendirilmesi
GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce yapılan ancak
değerlendirilmemiĢ olan talepler ile iznin iptal edildiği yerlerde, bu Yönetmelik hükümleri
uygulanır.
GeçmiĢ yıllarda çalıĢılan maden alanları
GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce terk edilmiĢ ve
hâlihazırda faal olmayan maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis izin alanları orman
idaresince resen geri teslim alınarak izin iptalleri yapılır.
Rehabilitasyon projesi olmayan izinler
GEÇĠCĠ MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce izin verilmiĢ ancak
rehabilitasyon projesi olmayan maden iĢletme, hammadde üretim, maden tesis ve altyapı tesis
izinleri için altı ay içerisinde rehabilitasyon projesi düzenlemek zorundadır, düzenlenmemesi
durumunda verilen izin iptal edilir.
Tesis ve altyapı tesis tanımları içinde yer almayan madencilik yapıları
GEÇĠCĠ MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce ruhsata dayanılarak
madencilik faaliyetleri için kurulmuĢ, ancak kadastro çalıĢmaları veya mahkeme kararı ile
daha sonra orman sayılan alan olduğu anlaĢılan kurulu madencilik yapılarına bu Yönetmeliğe
göre ruhsat süresi sonuna kadar izin verilebilir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 30 – (1) 30/09/2010 tarihli ve 27715 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Yürürlük
MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman ve Su ĠĢleri Bakanı yürütür.
Ek-1
Ġzin Türü
Sondaj usulü maden arama izinleri
Maden arama, iĢletme ve hammadde üretim izinleri
Maden tesis ve altyapı tesis izinleri
Toprak dolgu izinleri
Katsayısı
0,3
0,7
1
1,5
Ek-2
Orman Amenajman Planlarına Göre Orman Durumu
Ağaçsız alanlar
% 10 dan daha az kapalı ormanlar ve kapalılığına bakılmaksızın Mak
rumuzlu alanlar
Ekolojik
Denge
Katsayısı
1
1,1
%11-40 kapalı ormanlar
%41-70 kapalı ormanlar
%71 ve üstü kapalı ormanlar ve ağaçlandırma sahaları
1,4
1,7
2
Ek-3
Ġl Adı
Katsayısı
Ġstanbul
3
Ġzmir, Kocaeli
2,8
Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Mersin, Muğla,
2,4
Osmaniye, Sakarya, Samsun, Yalova,
Bartın, Bilecik, Bolu, Düzce, Edirne, Gaziantep, Giresun, Karabük, Kayseri,
Kırıkkale, Kırklareli, Konya, Kütahya, Ordu, Rize, Zonguldak, Denizli,
2
EskiĢehir, Hatay, Manisa, Tekirdağ, Trabzon
Adıyaman, Artvin, Afyonkarahisar, Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum,
Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Isparta, KahramanmaraĢ, Kastamonu,
1,6
KırĢehir, Kilis, Malatya, NevĢehir, Niğde, Sinop, Sivas, ġanlıurfa, Tokat,
UĢak, Yozgat
Aksaray, Bayburt, GümüĢhane, Karaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl,
1,2
Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, MuĢ, Siirt, ġırnak, Tunceli, Van
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığından:
ORMAN KANUNUNUN 17/3 VE 18 ĠNCĠ MADDELERĠNĠN
UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman
Kanununun 17/3, 18, 115, ek 9, ek 11 ve geçici 8 inci maddelerine göre verilecek izinlere ve
bu izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iĢ ve iĢlemleri düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6831 sayılı Kanunun 17/3, 18 ve ek 5 inci maddesine
dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ağaçlandırma bedeli: Ġzin verilen alan üzerinden bir defaya mahsus alınan bedeli,
b) Arazi izin bedeli: Verilen izinlerden orman idaresince alınacak kullanım bedelini,
c) Bakan: Orman ve Su ĠĢleri Bakanını,
ç) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını,
d) Bedel ArtıĢ Katsayısı (BAK): Her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 4/1/1961 tarihli ve
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranını,
e) Bölge Müdürlüğü: Genel Müdürlüğe bağlı orman bölge müdürlüklerini,
f) Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) belgesi: 3/10/2013 tarihli ve 28784 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre verilecek ÇED
olumlu kararı, ÇED gerekli değildir kararını veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
kapsamı dıĢında olduğuna dair belgeyi,
g) Depolama bedeli: Ġzin verilen sahada yapılacak depolama hacmi üzerinden alınacak
bedeli,
ğ) Devlet idareleri: Bu Yönetmelikte tanımlanan genel bütçe kapsamındaki kamu
idarelerini,
h) Erozyon bedeli: 3/9/2005 tarihli ve 25925 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre
ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine ĠliĢkin Usul ve
Esasların 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre alınacak ağaçlandırma ve
erozyon kontrolü gelirini,
ı) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu
Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun ekli (I) sayılı cetvelinde yer alan idareleri,
i) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü,
j) Heyet: Bölge Müdürlüğünce; bölge müdür yardımcısı, Ģube müdürü, mühendis veya
ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı baĢkanlığında; ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı,
ilgili orman iĢletme Ģefi varsa kadastro ve mülkiyet Ģefi ve/veya teknik elemandan oluĢturulan
en az üç kiĢilik komisyonu,
k) Hızar ve Ģerit tesisi: Orman emvali biçme iĢlerini yapan basit makineli iĢletmeleri,
l) Ġzin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça verilen ön izni veya kesin izni,
m) Kademeli kapatma planı: Orman ekosisteminin tesisi maksadıyla ağaçlandırma ve
silvikültür tekniklerine uygun, iznin baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin
alanının kapatılmasını takiben öngörülen nihai haline uygun olarak kapatılmasını ve tabiata
kazandırılmasını gösteren planı,
n) Kamu kurum ve kuruluĢları: Bu Yönetmelikte tanımlanan genel bütçe kapsamı
dıĢında yer alan kamu idarelerini,
o) Katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri: Evsel, endüstriyel, tıbbi, tehlikeli
atıklar ile inĢaat yıkıntı ve atıklarının usulüne uygun olarak geri kazanıldıkları, bertaraf
edildikleri veya belirli teknik standartlara göre depolandıkları tesisleri,
ö) Kesin izin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça amacı doğrultusunda
kullanılmak üzere verilen izni,
p) Kira bedeli: Ġzne konu orman sayılan alandaki tesislerin bir kısmının veya tamamının
iĢletme hakkının kiralanması halinde, kiralayan ile kiracı arasında düzenlenen sözleĢmede
belirtilen ve kiralama iĢleminden dolayı kiralayan tarafından tahsil edilen tüm bedelleri,
r) Orköy bedeli: 13/6/2012 tarihli ve 28322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman
Köylülerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Faaliyetlerine ĠliĢkin Yönetmeliğin 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre alınacak orman köylüleri kalkınma gelirleri
tahsis payını,
s) Ormancılık bürosu: 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman
Endüstri Mühendisliği ve Ağaç ĠĢleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna göre kurulan
büroyu veya Ģirketi,
Ģ) Orman idaresi: Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatını,
t) Orman ürünleri bürosu: 5531 sayılı Kanuna göre kurulan büroyu veya Ģirketi,
u) Ön izin: Kesin izinde istenen belgelerin hazırlanması için verilen ve sahada çalıĢma
hakkı vermeyen izni,
ü) Rayiç bedel: Kırk dokuz yıllık kesin izin süresi sonunda orman idaresince
doksandokuz yıla kadar uzatılan izinlerden rayiç değer üzerinden alınacak yıllık kullanma
bedelini,
v) Rayiç değer: Kırk dokuz yıllık kesin izin süresi sonunda orman idaresince
doksandokuz yıla kadar uzatılan izinlerde; yer, bina ve tesislere ait arazi izin bedelinin tespiti
maksadıyla 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu hükümlerine göre tespit ve
takdir edilen değeri,
y) Ruhsat: Belirli bir bölgede define, petrol, doğalgaz ile jeotermal ve doğal mineralli su
arama veya iĢletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için ilgili kurum tarafından verilen yetki
belgesini,
z) Sokak hayvanları bakımevi: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da
koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dıĢında bulunan ve herhangi bir sahip veya
koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan sahipsiz evcil
hayvanların, kısırlaĢtırılıp aĢılanarak alındıkları ortama bırakılıncaya veya bu zaman zarfında
sahiplendirilinceye kadar geçici olarak kaldığı tesisleri,
aa) Teminat: Tedavüldeki Türk parasını, bankalar veya katılım bankaları tarafından
verilen süresiz teminat mektuplarını, Hazine MüsteĢarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma
senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgeleri,
bb) Toplam proje bedeli: Ġzne konu edilecek tesislerin yapım maliyetini,
cc) ÜFE: Türkiye Ġstatistik Kurumu tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre
açıklanan yıllık üretici fiyat endeksini,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Ġzinler
17/3 üncü maddeye göre verilecek izinler
MADDE 4 – (1) Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; yol,
liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaĢım tesislerine;
patlayıcı madde emniyet alanı, yer altında yapılacak patlayıcı madde deposu, savunma ve
güvenlik tesislerine; enerji nakil hattı, trafo binası, enerji üretim santralleri, ölçüm ve gözlem
istasyonları gibi enerji tesislerine; telefon iletim hattı, iletiĢim panosu, ölçüm istasyonu, R/L
tesisleri, radyo-televizyon verici istasyonu ve antenleri, elektronik haberleĢme sistemlerine ait
baz istasyonları, fiber optik kablo gibi haberleĢme tesislerine; su arama, jeotermal kaynak ve
doğal mineralli su arama, su kuyusu, kaptaj, su isale hattı, su deposu gibi su tesislerine; atık su
tesislerine; petrol ve doğalgaz boru hattı; alt yapı tesislerine; katı atık aktarma istasyonu, katı
atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerine; ruhsata dayalı petrol ve doğalgaz arama,
iĢletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına iliĢkin tesislere; baraj; gölet; sokak hayvanları
bakımevi; mezarlık tesislerine; sağlık ocağı, hastane gibi sağlık tesislerine; ilk, orta ve lise ve
dini eğitim tesisi gibi eğitim tesislerine; futbol sahası, kapalı spor salonu, atıĢ poligonu gibi
spor tesislerine ve bunlarla ilgili yer, bina ve tesislere izin verilebilir.
(2) Gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢileri ya da vakıflar tarafından kurulan
yükseköğretim kurumları hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araĢtırma
maksatlı tesislerine ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla
izin verilebilir.
(3) Sağlık ve eğitim tesisleri için Devlet idarelerine, spor tesisleri için ise Devlet
idareleri ile Spor Genel Müdürlüğüne izin verilebilir.
(4) Diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına ve gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerine sağlık,
eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla izin verilmez. Ancak kamu özel iĢbirliği modeli
çerçevesinde yapılacak sağlık ve eğitim tesislerinde ilgili bakanlıkların talebi üzerine
yüklenici adına üst hakkı tesis edilebilir.
(5) Yer altında inĢa edilecek tesislerin yüzeye isabet eden izdüĢümleri için izin alınır.
(6) Devlet ormanlarında, eriĢme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaĢtırma yapıları
ve müĢtemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım iĢletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde
kalmak kaydıyla izin verilir.
18 inci maddeye göre verilecek izinler ile arkeolojik kazı, restorasyon ve define
arama izinleri
MADDE 5 – (1) Devlet ormanları içinde; balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi
iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklara, define aramasına, arkeolojik kazı ve restorasyon
yapılmasına izin verilebilir. Devlet ormanları sınırlarına dört kilometreye kadar olan yerlerde;
balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklar ile hızar ve
Ģerit tesisi kurulmasına, mesafeye bağlı kalmaksızın orman sınırları dıĢında orman ürünlerini
iĢleyip mamul ya da yarı mamul hale getirecek fabrika tesislerine izin verilebilir.
(2) Arkeolojik kazı ve restorasyon yapılması için yalnızca Kültür ve Turizm
Bakanlığına izin verilebilir.
(3) Devlet ormanlarında fabrika, hızar, Ģerit tesislerine izin verilmez.
(4) Balık üretim tesisi izinlerinde;
a) Orman sınırları içinde kuluçkahane, havuz gibi balık üretimine yönelik tesislerle
birlikte kurulması zorunlu bekçi kulübesi, yatakhane, depo, idari büro gibi geçici tesislere de
izin verilebilir.
b) Baraj, gölet, göl ve deniz yüzeyinde yapılan balık üretimi ile ilgili olarak ormanlık
alanda bekçi kulübesi, depo, ağ serme yeri ve kuluçkahane yapımına izin verilebilir.
Müracaat
MADDE 6 – (1) Ormanlık alanlarda talep sahibi, talep yazılarına,
a) 1/25000 ölçekli harita veya krokisini,
b) MeĢcere haritasını,
c) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını,
ç) Koordinat özet çizelgesini,
d) Orman kadastro haritasını,
e) Su izinlerinde yeraltı suyu arama belgesini, kullanma belgesini, ruhsatını veya kira
sözleĢmesini, enerji izinlerinde önlisans veya lisansını, petrol-doğalgaz izinlerinde ruhsatını,
liman geri hizmet alanı izinlerinde deniz yüzeyinin kiralandığına iliĢkin sözleĢmesini, define
arama izinlerinde define arama ruhsatını,
f) Balık üretim tesisi taleplerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca onaylanmıĢ
fizibilite raporunu,
g) 1/1000 veya uygun ölçekli ağaç röleve planını,
ğ) Okul, hastane, sağlık ocağı gibi bina izinlerinde, hidroelektrik santral tesislerinde
santral binası, rüzgar enerji santrallerinde türbin alanları, termik, doğal gaz çevrim, nükleer
güç santrallerinde, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisi, atık su arıtma, sokak
hayvanları bakımevi, su arıtma, liman geri hizmet alanı, havaalanı, spor tesisi ve balık üretme
tesisi izinlerinde; 1/1000 ölçekli mevzi imar planını veya ilgili idareden alınacak imar planı
gerektiren yapı ve tesislerden olmadığına dair yazıyı,
h) Katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri ile kazı fazlası malzeme alanı izin
taleplerinde depolama öncesi ve depolama sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki
topoğrafik yapı ile uyumlu ve orman idaresinin kabul edeceği kademeli kapatma planını,
ı) ÇED belgesini,
i) Bedelli izinlerde talep edilen sahada yapılacak tesislerin, metraj cetveli ile Çevre ve
ġehircilik Bakanlığı, ilgili Devlet idareleri veya kamu kurum ve kuruluĢlarınca belirlenecek
cari yıl birim fiyatlarına veya proforma faturalarına göre hazırlanmıĢ keĢif özetlerini,
dört takım ekleyerek kesin izin için veya (a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen
belgeleri ekleyerek ön izin için Bölge Müdürlüğüne müracaatta bulunurlar.
(2) Orman sınırları dıĢındaki izin taleplerinde ise talep sahibi talep yazısına kira kontratı
veya mülkiyet belgesini ekleyerek izin için Bölge Müdürlüğüne müracaatta bulunur.
(3) Ġzin verilen alanın diğer kanunlar uyarınca izin, görüĢ, muvafakat alınması gereken
yerlerden olması halinde izin sahibince gerekli izin, muvafakat ve görüĢler alınarak çalıĢma
yapılır.
(4) Orman idaresi mevzuat gereği alınması gereken ilgili kurum görüĢ yazılarını talep
sahibinden isteyebilir.
(5) Ġzin talebine ait tüm bilgi ve belgeler dijital ortamda Bölge Müdürlüğüne verilir.
Ġnceleme ve değerlendirme
MADDE 7 – (1) Ormanlık alandaki taleplerde Bölge Müdürlüğü yapılan müracaatı
öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler varsa on iĢgünü içinde müracaat sahibine bildirir.
Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde
heyet tarafından arazi üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talebin Devlet ormanlarına
isabet eden kısımları için ön izin veya kesin izin raporu düzenlenir.
(2) Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan taleplere Bakanlıkça, balık üretim
tesisi, define arama, arkeolojik kazı ve restorasyon, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç
kullanılan ocak izin taleplerine ise Genel Müdürlükçe izin verilebilir.
(3) Bu Yönetmeliğe göre ormanlık alan dıĢında izne konu edilmesi gereken, balık
üretim tesislerine, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklara, hızar ve Ģerit
tesislerine orman ürünlerini iĢleyip mamul ya da yarı mamul hale getirecek fabrika tesisi
taleplerinde; Bölge Müdürlüğü evrakın tam olması halinde, talebin orman sınırları dıĢında
olup olmadığını inceleyerek uygun görülenlere tesis yapılmasında sakınca olmadığına dair
yazı verir. Bu yazı izin yerine kullanılır. Diğer kurumlardan alınması gereken izinler talep
sahibinin sorumluluğundadır.
(4) Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden
itibaren en geç üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi
alınır. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin yatırılmaması, teminatın veya
onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir
bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili
yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir.
(5) Ġzin baĢlangıç tarihi, izin olurunda ayrıca izin baĢlangıç tarihi belirtilmemiĢ ise izin
olurunun verildiği tarihtir. Ġznin uzatıldığı durumlarda izin baĢlangıç tarihi ilk iznin verildiği
tarihtir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bedeller ve Teminat
Alınacak bedeller
MADDE 8 – (1) Verilen ön izinlerde ön izin bedeli, kesin izinlerde ise;
a) Ağaçlandırma bedeli,
b) Arazi izin bedeli,
c) Orköy bedeli,
ç) Erozyon bedeli,
alınır.
(2) Ayrıca katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisi ve kazı fazlası malzeme alanı
izinlerinde Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları adına olanlar hariç olmak üzere
gerçek kiĢiler ve özel hukuk tüzel kiĢileri adına verilen kesin izinlerden birinci fıkradaki
bedellere ilave olarak depolama bedeli izin baĢlangıcında defaten alınır.
(3) ĠletiĢim panoları için verilen izinlerde bedel hesaplarında pano metrekaresi izin alanı
olarak alınır.
(4) Ġl özel idareleri, belediyeler, köy tüzel kiĢilikleri, belediyeler birliği, çevre koruma
birlikleri, turizm alt yapı hizmet birliklerinin ve köylere hizmet götürme birliklerinin kâr
gayesi bulunmaksızın ve kamu yararına yönelik hizmetlerde kullanılmak üzere yapacakları
tesislerden, Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına ormanlık
alanlarda yapılacak köy enerji nakil hatlarından ve bunlara ait trafo binalarından,
ağaçlandırma bedeli, orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz. Arazi izin bedeli ise yüzde
doksanbeĢ indirimli olarak alınır.
(5) Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama maksadıyla Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğüne verilecek izinlerden orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz.
(6) Yer üstünü bozmadan yer altında yapılacak tesislerden arazi izin bedeli alınır,
ağaçlandırma, orköy ve erozyon bedeli alınmaz. Tünel giriĢ ve çıkıĢları ile yer üstünü bozan
kısımlarından tüm bedeller alınır.
(7) Spor Genel Müdürlüğüne spor tesisi yapımı maksadı ile verilen izinlerden 6831
sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince bedel alınmaz.
(8) 6831 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince 9/5/1985 tarihli
ve 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun çerçevesinde köye ve bağlı yerleĢim
birimlerine yönelik yol, su, atık su, gölet, mezarlık ve altyapı tesisi yapımı maksadı ile
büyükĢehir belediyesi bulunan illerde il sınırları dahilinde büyükĢehir belediyelerine ve bağlı
kuruluĢlarına, diğer illerde ise il özel idareleri adına verilen izinlerden bedel alınmaz.
(9) 5346 sayılı Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik
üretim tesisleri ile Bakanlık tarafından düzenlenen bir maden iĢletme ruhsatı ve izni
kapsamında, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 2 nci maddesinin IV. Grup (b)
bendinde yer alan madenlerin girdi olarak kullanıldığı elektrik üretim tesislerinde; tesis,
ulaĢım yolları ve Ģebeke bağlantı noktasına kadarki Türkiye Elektrik Ġletim A.ġ. ve dağıtım
Ģirketlerine devredilecek olanlar da dahil enerji nakil hattı izinleri için14/3/2013 tarihli ve
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun Geçici 4 üncü maddesinde belirtilen Ģekliyle bedeller
alınır.
(10) 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesi gereği Karayolları Genel Müdürlüğüne,
18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Devlet
Su ĠĢleri Genel Müdürlüğüne verilecek izinlerden herhangi bir bedel alınmaz.
(11) Ġzinli baraj, gölet alanlarında su ile kaplı alanlardan üçüncü kiĢilerce balıkçılık
yapılmasına izin sahibince izin verilmesi halinde Devlet idareleri ile kamu kurum ve
kuruluĢlarından herhangi bir bedel alınmaz, gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinden ise kira
bedelinin yüzde ellisi alınır.
(12) Devlet idarelerine verilecek izinlerden bedel alınmaz.
(13) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen ön izinlerden bedel
alınmaz.
(14) Orman alanı dıĢında verilen izinlerden herhangi bir bedel alınmaz.
(15) 6831 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince gerçek veya
özel hukuk tüzel kiĢileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları hariç
olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve araĢtırma maksatlı tesisler yapılması için
mezkûr Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre ormanlık alanlardan
verilen izinler ile bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla verilen izinlerden
ağaçlandırma bedeli ile arazi izin bedeli alınır, orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz.
(16) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca yapılan, iĢletilen, iĢlettirilen
veya yap-iĢlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve iĢlettirilen eriĢme kontrolü uygulanan
karayollarındaki ulaĢtırma yapıları ve müĢtemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım iĢletme
tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
(17) Demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımı sırasında
zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanması için Devlet idareleri ile
kamu kurum ve kuruluĢları adına verilen bedelsiz kazı fazlası malzemenin depolanması
izinlerinden sadece ağaçlandırma bedeli alınır.
Bedellerin tespiti
MADDE 9 – (1) Alınacak bedellerden;
a) Ağaçlandırma bedeli; Genel müdürlükçe, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından
yılın ikinci yarısı için tespit edilen 16 yaĢını doldurmuĢ iĢçilerin bir günlük normal çalıĢma
karĢılığı asgari ücretlerinin 294 gün/hektar katsayısıyla çarpımı sonucu belirlenen
ağaçlandırma birim hektar bedelinin, izin alanı ile çarpımı sonucu,
b) Arazi izin bedeli; Ġzin alanının metrekaresi, cari yıl ağaçlandırma birim metrekare
bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı (Ek-1), ekolojik denge katsayısı
(Ek-2) ve il katsayısının (Ek-3) çarpımlarının sonucu,
c) Orköy bedeli; Toplam proje bedelinin yüzde üçü (%3) alınarak,
ç) Erozyon bedeli; Toplam proje bedelinin yüzde ikisi (%2) alınarak,
d) Depolama bedeli; Cari yıl bir metrekare ağaçlandırma bedelinin, büyükĢehir
belediyesi bulunan illerde dört katı, diğer illerde ise üç katının toplam depolama hacmi ile
çarpımı sonucu,
bulunur.
(2) Bedel hesaplarında Devlet ormanına isabet eden bölümler esas alınır.
(3) Bu bedellerden arazi izin bedeli her yıl, diğer bedeller izin baĢlangıcında bir defaya
mahsus defaten alınır.
(4) Yılı birim fiyatları yayınlanıncaya kadar bir önceki yıl birim fiyatlarına göre
hesaplanan proje maliyet bedelleri BAK oranında arttırılmak suretiyle güncellenebilir.
(5) Ön izinlerde; Ġzin alanının metrekaresi ile cari yıl ağaçlandırma birim metrekare
bedelinin 30 hektara kadar olan ön izinlerde 1/10’u, 30 hektar dâhil daha büyük olan ön
izinlerde ise 1/5’i ile çarpımı sonucu bulunacak bedel olup bir defaya mahsus alınır. Süre
uzatımlarında ayrıca bedel alınmaz.
(6) Arazi izin bedeli izin baĢlangıç tarihi esas alınarak bildirime gerek kalmaksızın her
yıl defaten tahsil edilir. Müteakip yıllara ait arazi izin bedeli BAK oranında artırılmak
suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil
edilir.
(7) Sonraki yıl bedellerinin peĢin ödenmesinin talep edilmesi halinde, ödenmesi talep
edilen yıllara ait bedeller ödemenin yapıldığı yıl bedeli üzerinden defaten tahsil edilebilir.
(8) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınacak; tüm bedeller ve teminat Genel
Müdürlüğün özel bütçe hesabına yatırılır.
(9) Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı tablosunda Ek-1 yer alan izin
türlerinin dıĢında farklı bir taleple karĢılaĢılması durumunda bedel hesaplamasına esas olacak
izin türü katsayısını belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir.
(10) Mevcut izinlerin güncellenmesi veya bedelsiz izinlerin bedelli izne dönüĢtürülmesi
gereken hallerde arazi izin bedeli, bu Yönetmeliğe göre güncellenir. Ancak güncellenen bedel
güncelleme öncesi bedelinden az olamaz.
(11) Kamu kurum ve kuruluĢlarınca ihale edilmek suretiyle yaptırılan tesislerde proje
maliyet bedeli olarak ihale sözleĢme bedeli alınır. Metraj cetveli ve keĢif özeti yerine ihale
sözleĢmesi Müracaat evrakına eklenir.
(12) Verilecek izin, birden çok izin türünü kapsaması halinde arazi izin bedeli her bir
izin türü için ayrı ayrı hesaplanır ve toplamı arazi izin bedeli olarak alınır.
Gecikme zammı
MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre bedelli olarak verilen izinlerde,
zamanında ödenmeyen bedeller için, izinlerin iptaline iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla
bildirime gerek kalmaksızın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan gecikme
zammı oranında faiz uygulanır. Kısmen ödeme yapılması halinde yapılan ödeme öncelikle
faize mahsup edilir.
Teminat
MADDE 11 – (1) Teminat; bir hektar için cari yıl ağaçlandırma bedelinden az olmamak
kaydıyla cari yıl ağaçlandırma bedelinin onda biri ile izin alanının çarpımı sonucu bulunur.
Ancak ocak ve iletiĢim panosu izinlerinde teminat bedeli bir hektar için cari yıl ağaçlandırma
bedelinin onda biridir. Ġzin baĢlangıcında bir defa alınır. Süre uzatımlarında ve izin
devirlerinde güncellenir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve
kuruluĢlarından ve ön izinlerden teminat alınmaz.
(2) Alınan teminat her ne suretle olursa olsun haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir
konulamaz, tespit ve tahsiline itiraz edilemez.
(3) Teminat olarak alınan değerler, teminat olarak kabul edilen değerler ile
değiĢtirilebilir.
Teminat ve bedellerin iadesi
MADDE 12 – (1) Ġznin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde kesin izinde alınan
bedeller iade edilmez. Teminat, sürenin dolması halinde taahhüt senedinde belirtilen
yükümlülüklerin yerine getirilmesi durumunda iade edilir. Aksi halde alınan teminat idarece
irat kaydedilir. Teminat borca mahsup edilmez.
(2) Ġzin sahibinin kesin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman
idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda orman idaresince sahanın geri teslim alındığı
tarihte tahakkuk eden bedellerin tamamı tahsil edilir, müteakip yıllara ait bedel tahakkuk
ettirilmez.
(3) Ancak;
a) Ġzin sahibinin kesin izin baĢlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde vazgeçmesi
nedeniyle iznin iptal edilmesi ve yatırılan bedellerin ve teminatın iptal tarihinden itibaren en
geç üç ay içinde iadesinin talep edilmesi halinde; izin verilen saha içinde hiçbir noktada
çalıĢma yapılmamıĢ olması ve izin öncesi doğal yapının bozulmamıĢ olmasının heyetçe
düzenlenecek raporla tespiti ve bölge müdürlüğünün onayı ile arazi izin bedeli dıĢındaki
bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir.
b) Verilen kesin iznin Bakanlığın ve/veya Genel müdürlüğün taraf olduğu davalarda
yargı kararı nedeniyle iptal edilmesi ve iptalini müteakip altı ay içinde izin sahibinin talep
etmesi halinde; izin verilen sahada çalıĢma yapılmadığının, izin öncesi doğal yapının
bozulmadığının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti halinde, alınan tüm bedeller ve teminat
faizsiz olarak iade edilir.
(4) Kesin izin verilen sahanın bir kısmı üzerindeki iznin iptal edilmesi halinde alınan
bedeller iade edilmez. Ancak arazi izin bedeli ve teminat yeni duruma göre güncellenir.
(5) Ön izin bedeli iade edilmez.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ÇeĢitli Hükümler
Müracaat Ģekli
MADDE 13 – (1) Müracaatta istenen belgelerle birlikte;
a) Çevre koruma birlikleri, mahalli idare birlikleri, turizm altyapı hizmet birlikleri ile
köylere hizmet götürme birlikleri ve kooperatifler, yönetim kurulu kararını,
b) Köy muhtarlıkları, kaymakam veya vali tarafından onaylanmıĢ köy ihtiyar heyeti
kararını,
c) Özel hukuk tüzel kiĢileri ise vekaleten müracaatlarda vekaletname, temsilen
müracaatlarda yetki belgesini ve faal olduğuna iliĢkin ilgili kurumlardan alınacak belgeyi ve
imza sirkülerini,
ç) Gerçek kiĢiler ise vekâleten müracaatlarda vekâletname ve imza sirkülerini, izin talep
yazılarına eklerler.
(2) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları bağlı oldukları bakanlıklarının veya
genel müdürlüklerinin resmi yazısı ile müracaat eder veya yetki devri kapsamında taĢra
birimlerinin müracaatı sağlanır.
Ġzin rapor eklerinin hazırlanması ve onaylanması
MADDE 14 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve
kuruluĢları bünyelerinde görevli orman mühendisi veya orman yüksek mühendislerince
düzenlenenler hariç olmak üzere talep alanlarının 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman
kadastro ve meĢcere haritası üzerinde gösterilmesi, kademeli kapatma planı ve ağaç röleve
planı ormancılık bürosu tarafından düzenlenerek imzalanır.
(2) 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman kadastro haritası, meĢcere haritası,
kademeli kapatma planı, ağaç röleve planı, vaziyet planı ile koordinat özet çizelgeleri heyet
tarafından kontrol edilir ve uygunluğu onaylanır.
(3) KeĢif özetleri ve keĢif özetlerinin vaziyet planlarına uygunluğu kontrol edilerek
bölge müdürlüğü makine ikmal Ģube müdürlüğünce onaylanır.
(4) Katı atık aktarma merkezi, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisine ait vaziyet
planı talep sahibince Çevre ve ġehircilik Bakanlığına onaylattırılarak uygun görüĢü alınır.
(5) Sokak hayvanları bakımevi izinlerinde Bakanlık Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğünün uygun görüĢü alınır.
(6) Bedelsiz izinlerde metraj ve keĢif özeti, orman kadastrosu yapılmamıĢ yerlerde ise
orman kadastro haritası istenmez.
(7) Taahhüt senetlerinin her sayfası noter tarafından onaylanır. Ancak; genel bütçe
kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından alınacak taahhüt senedinin
her sayfası kurum yetkilisi tarafından onaylanır, noter onayı aranmaz.
(8) Gerçek ve tüzel kiĢilerce bölge müdürlüğüne verilen dört takım belge suretlerinin
aslına uygunluğu bölge müdürlüğü tarafından kontrol edilerek onaylanır.
Ön izin ve ön izin süre uzatımı
MADDE 15 – (1) Uygun görülen taleplere yirmidört aya kadar ön izin verilebilir. Ön
izin sahibinin, ön izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne süre uzatımı
talebinde bulunması, mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi
vermesi halinde ön izin süresinin bitim tarihinden itibaren oniki ay süreyle ön izin ve
sorumlulukları devam eder. Ön izin süresi toplam otuzaltı ayı geçemez. Ancak nükleer tesis
izinlerinde bu süre toplam altmıĢ aydır.
(2) Ön izin süresi içinde saha teslimi yapılmaz ve hiçbir inĢaat faaliyetine müsaade
edilmez.
(3) Ön izin; izin süresi son günü mesai bitimine kadar süre uzatımı talebiyle bölge
müdürlüğüne müracaat edilmemesi, izin sahibinin vazgeçmesi veya istenen belgelerin süresi
içinde tamamlanarak orman idaresine verilmemesi halinde resen iptal edilmiĢ sayılır.
(4) Süre uzatmaları dahil, ön izin süresi içinde herhangi bir sebeple kesin izne
dönüĢmemiĢ ön izinler için herhangi bir hak iddia edilemez.
(5) Ön izin süresi içinde mevzuatta kesin izin verilmesini engelleyen değiĢiklik olması
halinde ön izin iptal edilir.
Kesin izin ve kesin izin süre uzatımı
MADDE 16 – (1) Kesin izin süresi kırkdokuz yılı geçemez. Ancak uzatmalar dahil
toplam kırkdokuz yıllık süre sonunda bu Yönetmeliğin 17 nci maddesine göre süre uzatımı
yapılabilir.
(2) Ġzin süresinin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik ve taahhüt senedi
hükümlerine aykırı davranılması halinde kesin izin iptal edilerek ilgiliye tebliğ edilir.
(3) Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ilk yıl bedellerinin yatırılmaması,
teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde her hangi bir bildirime gerek
kalmaksızın verilen kesin izin iptal edilir. Devam eden yıl bedellerinin son ödeme tarihinden
itibaren bir yıl içerisinde ödenmemesi halinde kesin izin iptal edilir. Ancak 6183 sayılı
Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile
birlikte ödeyeceğini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi verilmesi kaydıyla bir yıl daha ek
süre verilebilir. Ek süre on yıllık periyot içinde en fazla üç kez verilebilir. Bu Yönetmeliğin
yayımından önce bedel borcu bulunanlara bir defaya mahsus olmak üzere iki yıl süre
tanınabilir.
(4) Ġznin herhangi bir Ģekilde sona ermesi halinde; sahalar orman idaresince teslim
alınır.
Rayiç değer üzerinden süre uzatımı
MADDE 17 – (1) Kırkdokuz yıllık kesin izin süresi sonunda, yükümlülüklerinin
tamamını yerine getirmiĢ, taahhüt senetlerine uygunluk sağlamıĢ izinlerin süresi; izin maksat
ve Ģartlarına uygun olarak faaliyet gösteren izin sahibinin talep etmesi, orman idaresinin
uygun görmesi halinde yer, bina ve tesislerin rayiç değerine göre yıllık hesaplanacak rayiç
bedel üzerinden doksandokuz yıla kadar uzatılabilir. Orman idaresi gerek görmesi halinde
uzatma sürelerini on yıllık dilimler halinde kullandırabilir. Tesislerin orman idaresine devir
iĢlemleri bu süre sonunda yapılır.
(2) Rayiç bedel; izinli alanın arazi rayiç değeri ile bu alanda bulunan bina ve tesislerin
rayiç değerlerinin toplamının yüzde beĢidir. Ancak rayiç bedel, izinli alan için hesaplanacak
cari yıl arazi izin bedelinin üç katından az olamaz. Müteakip yıllara ait rayiç bedel BAK
oranında artırılmak suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç
tarihinde defaten alınır.
(3) Rayiç değer üzerinden süre uzatımlarında teminat güncellenir.
(4) Rayiç değer üzerinden uzatılan izin sahası içinde ek izin talep edilmesi halinde ilave
yapılacak tesislerin bedel hesabı bu maddeye göre yapılır. Ġzin süresi, rayiç değer üzerinden
yapılan izin süresi uzatımını geçemez. Rayiç değer üzerinden süre uzatımı yapılan iznin
herhangi bir Ģekilde iptal edilmesi halinde verilen ek izinde iptal edilir.
(5) Bu Yönetmeliğe göre bedelsiz olan izinlerde rayiç değer üzerinden süre
uzatımlarında da bedel alınmaz.
Ġzin devri
MADDE 18 – (1) Ön izin devredilemez.
(2) Kesin izin; taahhüt senedi hükümlerine ve sürelerine bağlı kalmak kaydıyla talep
edilmesi halinde Bakanlıkça devir edilebilir. Devir alanın, devir eden adına olan ruhsat, lisans,
tahsis belgesinin devrini alması, taahhüt senedi ve teminat vermesi zorunludur. Aksi halde
devir edenin orman idaresine karĢı sorumlulukları aynen devam eder.
(3) Sağlık ve eğitim tesisi için verilen izinler Devlet idarelerine devredilebilir. Ancak
spor tesisleri, Devlet idareleri ile Spor Genel Müdürlüğüne devredilebilir.
(4) Ġzinlerin devir edilmesi halinde arazi izin bedeli bu Yönetmelik hükümlerine göre
güncellenir, bir defaya mahsus alınan bedeller tekrar alınmaz.
Mülkiyet uyuĢmazlığı
MADDE 19 – (1) Mülkiyeti konusunda uyuĢmazlık bulunması nedeniyle mahkemeye
intikal etmiĢ yerlerde dava sonucuna kadar izin verilmez.
(2) Ancak, ilgili birimlerce izne konu projenin yapılmasına iliĢkin kamulaĢtırma
maksadıyla kamu yararı kararı alınması halinde; mahkeme sonucunda, ihtilaflı yerin orman
sınırları dıĢında kalması durumunda talep sahibinden, kamulaĢtırmadan doğacak bedellerin
ödeneceğine ve her türlü sorumluluğun yerine getirileceğine dair taahhüt senedi alınarak izin
verilir.
(3) Dava neticesinde ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması halinde verilen izin
iptal edilir. Ancak alınan bedeller iade edilmez, teminat faizsiz olarak iade edilir.
Ġzni iptal edilen sahaların yeniden izne konu edilmesi ve tesislerin
değerlendirilmesi
MADDE 20 – (1) Herhangi bir sebeple izni iptal edilen ancak üzerinde tesis
bulunmayan sahalar bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden izne konu edilebilir. Üzerinde
tesis bulunanlar ise eksiksiz ve bedelsiz olarak Genel Müdürlüğün tasarrufuna geçer, sabit
kıymetlere alınarak orman idaresince değerlendirilir. Orman idaresinin teslim almak
istemediği tesisler ise izin sahibince yerinden kaldırılarak orman sınırları dıĢına çıkartılır.
Hizmet giderleri
MADDE 21 – (1) Hizmet gideri olarak; arazi incelemelerine katılacak personelin
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenecek harcırahları ile
zaruri olarak kullanılan resmî hizmet vasıtalarının iĢletme giderleri, talep sahibince Genel
Müdürlük özel bütçesinin hizmet ve iĢletme gelirleri hesabına yatırılır. Bu tutarlar özel
bütçeye gelir kaydedilir. Hizmet giderleri yatırılmadığı takdirde arazi incelemesine çıkılmaz.
(2) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından hizmet
giderleri alınmaz.
Ġzin sahalarının kontrolü, sorumluluk ve ilave tesis yapılması
MADDE 22 – (1) Ġzin sahaları takvim yılı içinde en az bir defa dosya ve arazi üzerinde
heyetçe kontrol edilerek tutanak tanzim edilir. Bölge müdürlüğü izin sahalarının kontrolünü
bütçe ödenekleriyle sınırlı olmak kaydıyla serbest yeminli ormancılık bürolarına da
yaptırabilir. Ancak su isale hattı, baraj, gölet, doğalgaz boru hattı, petrol boru hattı, elektronik
haberleĢme sistemlerine ait baz istasyonu, enerji nakil hattı, yol, telefon iletim hattı izinlerinde
saha kontrolleri yatırım tamamlanıncaya kadar her yıl, yatırımın tamamlanmasını takiben
sonu sıfır ve beĢ ile biten yıllarda yapılır.
(2) Takvim yılı içinde kontrol edilen izinlerin yüzde ikisi bölge müdürlüğünce ayrıca
incelemeye tabi tutulur.
(3) Ayrıca izin sahaları koruma ekiplerince periyodik olarak kontrol edilir.
(4) Ġzin sahasında her türlü hak ve yükümlülük izin sahibine aittir. Ancak, bu
Yönetmelik gereği izin verilen alanlarda izin sahibi ile üçüncü kiĢi veya kuruluĢlar arasındaki
sözleĢmeye dayanılarak yapılan faaliyetlerden izin sahibi üçüncü kiĢi ile birlikte sorumludur.
(5) Ġznin dayanağı olan bilgi ve belgelerden doğacak her türlü sorumluluk izin sahibine
aittir.
(6) Ormanlık alanlarda, izin verilen proje dıĢında tesis yapılamaz. Ġzinli saha içinde
yapılacak ilave tesisler için bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınması mecburidir. Ġzinsiz
yapılan tesislere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman idaresince el konulur.
(7) Verilen izinler maksadı dıĢında kullanılamaz. Verilen izinlerde orman yangınlarına
karĢı her türlü tedbir izin sahibince alınır.
Aynı alana isabet eden izinler
MADDE 23 – (1) Talep sahasının bir bölümünün veya tamamının 6831 sayılı Kanunun
16, 17/3 ve 18 inci maddelerine göre verilen bir baĢka izin alanına isabet etmesi halinde daha
önce verilen izin sahibinin muvafakatı aranır, muvafakat verilmemesi halinde Ġdarece resen
izin verilebilir. Talep sahibince mevcut izinle ilgili gerekli tedbirler alınarak çalıĢılır. Talep
sahibinden her türlü zarar ziyandan sorumlu olacağına dair ek taahhüt senedi alınır.
Kamu yararı ve zaruret halinin tespiti
MADDE 24 – (1) Ġzin raporunu hazırlayan heyetçe, talebin ormanlık alanda
yapılmasında kamu yararı ve zaruret olup olmadığı hususu; faaliyetin orman sınırları dıĢında
gerçekleĢtirilmesi imkânının bulunup bulunmadığı irdelenerek tespit edilir.
(2) Ancak bu Yönetmelikte izin verileceği belirtilen faaliyetlerden Bakanlıkça
belirleneceklerin kamu yararı ve zaruret kararı, Bakanlıkça alınır.
Ġrtifak hakkı tesisi
MADDE 25 – (1) Kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesinin talep edilmesi halinde,
Bakanlığın görüĢü ile birlikte, bu talep Maliye Bakanlığına gönderilir. Maliye Bakanlığınca
uygun görülmesi halinde, adına kesin izin verilen yatırımcı lehine 6831 sayılı Kanunun 115
inci maddesine ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre
kat irtifakı kurulmaması kaydıyla irtifak hakkı tesis edilir.
(2) Maliye Bakanlığı irtifak hakkının tapuya tescili sırasında kesin izin sözleĢmesinde
gerekli gördüğü değiĢiklikleri yapabilir.
(3) Kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesi halinde resmi senet hükümleri uygulanır.
(4) Ġznin iptal edilmesi halinde varsa tapudan irtifak hakkı terkin edilir.
Kısıtlamalar
MADDE 26 – (1) Ormanlık alanda lojman, idari bina ve sosyal tesislere izin verilmez.
(2) Ormanlık alanda yapılması zorunlu olan yollar çevreye zarar vermeyecek Ģekilde
ekskavatörle yapılır, yol yapımından çıkan malzeme ormana zarar vermeyecek Ģekilde izinli
alanlara taĢınır.
(3) Sokak hayvanları bakımevi maksadıyla yalnızca büyükĢehirlerde büyükĢehir
belediyelerine, diğer illerde il ve ilçe belediyeleri ile devlet idarelerine izin verilebilir.
(4) Mezarlık tesis izinleri sadece belediyelere, il özel idarelerine ve köy tüzel
kiĢiliklerine verilebilir.
(5) Bu Yönetmeliğe göre verilen izne konu tesislerin inĢaatı esnasında ormanlık alandan
çıkan orman toprağını da içeren kazı fazlası malzemelerin depolanacağı izin alanlarına, izin
alanı dıĢından getirilecek herhangi bir malzeme dökülemez. Ancak orman alanı dıĢındaki
demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya
çıkan kazı fazlası malzemenin depolanması amacıyla da Genel Müdürlüğün belirleyeceği
alanlarda izin verilebilir. Bu sahalar izin sahibince ağaçlandırılacak hale getirilerek geri teslim
edilir. Ġzin verilen Devlet idaresi veya kamu kurum ve kuruluĢunca ihale edilmek suretiyle
inĢa ettirilecek tesislerde kazı fazlası ve Ģantiye yeri için sözleĢme hükümlerine göre izin
sahibine veya yüklenici adına izin verilebilir.
(6) Savunma ve güvenlik amaçlı verilecek bina ve tesislere ait izin taleplerinde vaziyet
planında talep sahasının dıĢ sınırlarının gösterilmesi yeterlidir.
(7) Tünel Ģeklinde yer altında yapılacak depolama tesislerine, tünel giriĢinin ormanlık
alanda olmaması ve üzerindeki orman örtüsünün zarar görmemesi kaydıyla izin verilebilir.
Depolamanın nevine göre ilgili birimlerden gerekli izinlerin alınması izin sahibinin
sorumluluğundadır. Ġzin verilen bu tesiste patlayıcı madde depolanması halinde çevre
güvenlik alanları için yer üstünde de emniyet sahasına izin verilebilir. Ormanlık alanda
olmayan yer üstündeki patlayıcı madde depolarına çevre güvenlik alanı için izin verilebilir.
Ormanlık alanda yer üstünde patlayıcı madde deposuna izin verilmez.
(8) Bu Yönetmeliğe göre izin verilen saha sınırları içinde ve izin veriliĢ maksadına
uygun mevzi imar planı yaptırılabilir. Ancak izin verilen ormanlık alan bağlı olduğu orman
parselinden ifrazen ayrılamaz.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
6831 Sayılı Kanunun Ek 11 inci Maddesine ĠliĢkin ĠĢlemler
Ġzne konu tesislerin kiraya verilmesi
MADDE 27 – (1) Turizm izinleri dıĢında, sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı
maksadıyla verilen izinlere konu asli tesislerin dıĢındaki kafeterya, kantin, otopark gibi yan
ünitelerin, diğer izinlere konu tesislerin tamamının veya bir bölümünün kiralanmasının izin
sahibi tarafından talep edilmesi halinde heyetçe konu incelenir. Ġnceleme raporu düzenlenir.
Uygun görülenlere Bakanlıkça izin verilir.
(2) Sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla verilen izinlere konu asli tesislerin
kiralanmasına, iĢletme hakkının devredilmesine, yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılmasına
izin verilmez. Ancak 8/11/2003 tarihinden önce Devlet idareleri adına araĢtırma, eğitim ve
dinlenme tesisi yapılması maksadıyla verilen izinlerin üçüncü kiĢilere iĢlettirilmesine
Bakanlıkça izin verilebilir.
(3) Ġzne konu tesislerin tamamının veya bir bölümünün üçüncü kiĢilere kiralanmasına
izin verilmesi halinde, izin sahibi;
a) Kiracı ile arasındaki sözleĢmenin noter onaylı bir suretini,
b) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, kira sözleĢmesinde belirtilen tarihten
itibaren kira bedelinin yüzde ellisinin en geç bir ay içinde olmak üzere her yıl Genel
Müdürlük özel bütçe hesabına yatırılacağına, kira sözleĢmesinin sona ermesi halinde en geç
bir ay içinde orman idaresine bildirileceğine, aksi halde doğacak her türlü hukuki ve mali
yükümlülüklerden sorumlu olacağına iliĢkin hüküm bulunmaması halinde, bu hususları içeren
ek taahhüt senedini orman idaresine verir.
(4) Kira bedelinin aylık ödenmesi halinde aylık kira bedeli oniki ile çarpılır bulunan
bedelin yüzde ellisi kira sözleĢmesinde belirtilen ilk kira ödeme tarihinden itibaren en geç bir
ay içinde ödenir.
(5) Aksi halde verilen kiralama izni resen iptal edilir.
Bedelsiz izinlerin özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri
MADDE 28 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢlarına verilen bedelsiz izinlerin, özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme
hakkının devri hâlinde iĢletme hakkı devir bedeli üzerinden orman sayılan alanların
devredilen toplam kullanım alanları içindeki yüzde oranı dikkate alınarak hesaplanacak
tutarın binde beĢi bir defaya mahsus olmak üzere iĢletici tarafından devir alma tarihinden
itibaren üç ay içinde defaten Genel Müdürlük özel bütçe hesabına yatırılır.
(2) Bu izinlerden ayrıca bir bedel alınmaz.
(3) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde
aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler iĢletme süresi içinde iĢleticiler
tarafından yerine getirilir.
(4) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların
iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine
iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması
halinde iĢletmeciden ek taahhüt senedi alınır.
(5) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin
için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir.
Bedelli izinlerin özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri
MADDE 29 – (1) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlerin özelleĢtirme
uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri halinde, taahhüt senedinde yer alan bedeller
dıĢında iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz.
(2) Kamu kurum ve kuruluĢları adına verilmiĢ izinlerin, grup olarak iĢletme hakkının
devri halinde, bu grup içinde yer alan varsa bedelsiz izinler bedelliye dönüĢtürülür ve buna
uygun yeni taahhüt senedi alınır. Bu izinlerden de taahhüt senedinde yer alan bedeller dıĢında
iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz.
(3) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde
aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde
iĢleticiler tarafından yerine getirilir. Taahhüt senedinden doğan bedeller iĢletmeci tarafından
yatırılır.
(4) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların
iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine
iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması
halinde iĢletmeciden, ek taahhüt senedi alınır.
(5) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin
için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir.
Bedelsiz izinlerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması
MADDE 30 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢlarına verilen izinlere konu tesislerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması hâlinde
iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz.
(2) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde
aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde
iĢleticiler tarafından yerine getirilir.
(3) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların
iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine
iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması
halinde, iĢletmeciden ek taahhüt senedi alınır.
(4) Ġzinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin için ayrı
ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir.
Bedelli izinlerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması
MADDE 31 – (1) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlere konu tesislerin
yap-iĢlet-devret modeli esas alınarak yaptırılması ve iĢlettirilmesi halinde taahhüt senedinde
yer alan bedeller dıĢında herhangi bir bedel alınmaz.
(2) Ġzinler, ilgili kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt
senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır
ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirilir. Taahhüt
senedinden doğan bedeller iĢletmeci tarafından yatırılır.
(3) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların
iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine
iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması
halinde iĢletmeciden, ek taahhüt senedi alınır.
(4) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin
için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir.
Kiralama, iĢletme hakkı devri, yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılan mevcut izinler
MADDE 32 – (1) 6831 sayılı Kanunun Ek 11 inci maddesinin yürürlük tarihi olan
13/7/2010 tarihinden önce genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢlarına verilen bedelsiz izinlerin iĢletme hakkının devredilmiĢ veya izinlere konu
tesislerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılmıĢ olması hâlinde herhangi bir bedel alınmaz.
(2) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlerde ise taahhüt senedinde yer alan
bedeller dıĢında herhangi bir bedel alınmaz. Taahhüt senedinden doğan bedeller iĢletmeci
tarafından ödenir.
(3) Ġzinler, ilgili kamu idareleri veya kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder.
Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler
tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine
getirileceğine iliĢkin ek taahhüt senedi alınır.
Kamu özel iĢ birliği modeli çerçevesinde sağlık ve eğitim tesislerine verilen izinler
ve üst hakkı kurulması
MADDE 33 – (1) Sağlık Bakanlığınca sağlık tesislerinin, Milli Eğitim Bakanlığınca
eğitim tesislerinin kamu özel iĢ birliği modeli çerçevesinde yaptırılması veya mevcut izinli
tesislerin yenilenmesinin talep edilmesi halinde bu Yönetmeliğe göre izin verilebilir. Ancak
yeni izin taleplerinde heyet tarafından öncelikle bozuk orman alanlarından uygun yerler
araĢtırılır, bozuk alan bulunmadığının tespit edilmesi halinde diğer alanlarda da izin
verilebilir.
(2) Verilen izinler için ilgili bakanlıklarca yüklenici adına üst hakkı tesisi talep edilmesi
halinde; Yüklenici tarafından izinli alana ait cari yıl ağaçlandırma bedelinin yatırılması ve
Maliye Bakanlığınca iznin bulunduğu bölge müdürlüğü sınırları içinde izin alanının en az iki
katı kadar alanın ağaçlandırılmak üzere Genel Müdürlüğe tahsis edilmesi halinde ilgili
bakanlıklarca bildirilen yüklenici adına izin süresi ile sınırlı olmak kaydı ile üst hakkı kurulur.
Ancak verilen izin, ilgili bakanlıklar adına devam eder ve taahhüt senedi hükümlerinden
orman idaresine karĢı sorumlu olduğuna dair yükleniciden ek taahhüt senedi alınır.
(3) Bu izinlerde yüklenici adına üst hakkı tesis edilmesi aĢamasında alınan
ağaçlandırma bedeli dıĢında kira dâhil baĢkaca bir bedel alınmaz.
ALTINCI BÖLÜM
Değerlendirme Komisyonu
Değerlendirme komisyonu ve görevleri
MADDE 34 – (1) Değerlendirme komisyonunun görevleri;
a) 8/11/2003 tarihinden önce Bakanlıkça turizm kesin izni verilmiĢ tesislerin iĢlemleri
ve irtifak hakkı kurulması taleplerini,
b) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi TeĢvik Kanununa göre Kültür ve Turizm
Bakanlığının tahsis taleplerini,
c) Yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araĢtırma maksatlı tesis izin talepleri ile izin
verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla yapılan izin taleplerini,
ç) Genel Müdürlükçe değerlendirme komisyonunca değerlendirilmesi talep edilen
müracaatları,
d) Bu Yönetmeliğe iliĢkin iĢ ve iĢlemlerde mevzuatta açık hüküm bulunmayan
hususları,
değerlendirmektir.
(2) Değerlendirme Komisyonu, Bakanlık MüsteĢarı ve/veya MüsteĢar Yardımcısı
baĢkanlığında, Orman Genel Müdürü, Orman Genel Müdür Yardımcısı ile Ġzin ve Ġrtifak
Dairesi BaĢkanından oluĢur.
(3) Sekreterya görevini Ġzin ve Ġrtifak Dairesi BaĢkanlığı yürütür. Kararlar oy
çokluğuyla alınır.
YEDĠNCĠ BÖLÜM
Geçici Hükümler
Mevcut izinlerin devamı
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilen
izinlerin süre uzatımında ve devirlerinde, ayrıca devam eden izinlerde izin sahibinin talebi
halinde; bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve buna uygun taahhüt senedi alınır, geçmiĢte
bedelli verilen izinler bu Yönetmeliğe göre değerlendirildiğinde bedelsiz olması halinde
bedelsiz taahhüt senedi alınır.
(2) Bedelli izinlerde, izin sahibinin talebi üzerine yeni taahhüt senedi düzenlenmesi
halinde; taahhüt senedinin düzenlendiği yıla ait arazi izin bedeli, en son tutanak bedeli esas
alınarak o yıla ait BAK yayımlanmıĢ ise BAK oranında, yayımlanmamıĢ ise ÜFE değiĢim
oranlarında güncellenerek belirlenir, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası
hükmü uygulanmaz.
(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerde arazi izin
bedellerinin arttırılması için uygulanan ―Deflatör‖ veya ―ÜFE‖ artıĢ oranı yerine, bu
Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile bu Yönetmelikte belirtilen ―BAK‖ artıĢ oranı uygulanır,
bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir. Ancak bu fıkradaki
artıĢ oranı 1/1/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin artırılması için uygulanır.
(4) Taahhüt senetlerinde müteakip yıllara ait bedellere iliĢkin olarak ―Deflatör‖ veya
―ÜFE‖ artıĢ oranı dıĢında bedel artıĢ hükmü bulunan izinlerde en son tanzim edilen tutanakla
belirlenen bedel veya artıĢla ulaĢılan bedel o yıla ait BAK yayımlanmıĢ ise BAK oranında,
yayımlanmamıĢ ise ÜFE değiĢim oranında artırılarak cari yıl arazi izin bedeli hesaplanır,
tutanak tanzim edilir. Devam eden yıl bedelleri bu Yönetmelik hükümlerine göre her yıl BAK
oranında artırılarak bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir.
Devam eden yıllar için ayrıca beĢ yıllık bedel tespit tutanağı tanzim edilmez. Ancak bu
fıkradaki artıĢ oranı 01/01/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin artırılması için
uygulanır.
(5) 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre 8/11/2003 tarihinden önce kesin izne
konu edilmiĢ ancak ilgili maddenin değiĢmesi sonucu artık izin verilemeyen, turizm ve diğer
izinlerin izin hakları devam eder. Ġzinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere ilave,
tadilat, kapasite, tür ve sınıf değiĢikliği izni Bakanlık onayı ile verilebilir. DeğiĢen madde
hükmü gereğince izin verilemeyecek talepler için geçmiĢte verilmiĢ ön izinler ise kesin izne
dönüĢtürülemez. Bu ön izinler resen iptal edilmiĢ sayılır.
Kesin izin verilen mevcut turizm izinlerine iliĢkin iĢ ve iĢlemler
GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) 8/11/2003 tarihinden önce verilen turizm izinleriyle ilgili
olarak mahkemelerde dava açılması veya müteĢebbisin iradesi dıĢında yatırımın
gerçekleĢtirilmesini imkansız kılacak ve Bakanlık tarafından da uygun görülecek bir idari
iĢlemle karĢılaĢılması durumunda müteĢebbisin;
a) Ġzin ve varsa irtifak hakkı süresinin dondurulmasını talep etmesi,
b) Ġznin baĢlangıç tarihi ile iznin dondurulduğu tarih arasında varsa ödenmeyen arazi
izin bedeli veya irtifak hakkı tesis edilmiĢ ise irtifak hakkı bedelini, 6183 sayılı Kanunun 51
inci maddesinde belirtilen oranda hesaplanacak gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi
ile birlikte ödemesi,
c) Ġznin yeniden baĢlayacağı tarih itibariyle, Kültür ve Turizm Bakanlığınca tespit
edilen; yataklı tesisler için yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare birim fiyatları ile
çarpımı sonucu bulunacak toplam proje bedelinin binde beĢi oranında belirlenecek yeni
bedelin, o yıla ait arazi izin veya irtifak hakkı bedeli sayılmak üzere, ödeneceğine iliĢkin
taahhüt senedi vermesi,
halinde izin veya irtifak hakkı süresi talep tarihi esas alınarak dondurulabilir.
(2) Dondurulan süre için müteĢebbisten arazi izin bedeli veya irtifak hakkı bedeli
alınmaz. Dondurulan süre izin süresinden sayılmaz. Ġzin veya irtifak hakkı süresinin
dondurulmasına neden olan sebeplerin ortadan kalkması durumunda izin veya irtifak hakkı
süresi kaldığı yerden iĢlemeye devam eder. Ancak, izin veya irtifak hakkı süresinin
dondurulduğu sebepler ortadan kalktığı halde, müteĢebbis tarafından orman idaresinin bu
durumdan haberdar edilmemesi halinde, geçen süre normal izin veya irtifak hakkı süresinden
sayılır ve geçen süre için arazi izin veya irtifak hakkı bedeli 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte alınır. Ġznin
yeniden baĢlayacağı tarihte Kültür ve Turizm Bakanlığınca tespit edilen; yataklı tesisler için
yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare birim fiyatları ile çarpımı sonucu bulunacak toplam
proje bedelinin binde beĢi oranında belirlenecek yeni bedel alınır.
(3) Turizm yatırım/iĢletme belgesinin iptali halinde, taahhüt senetlerinde aksi hüküm
bulunmuĢ olsa dahi en geç bir yıl içinde alınacak yeni belge orman idaresine verilir. Bu süre
uygun görülmesi halinde Bakanlık onayı ile uzatılabilir. Aksi halde izin iptal edilir.
(4) Ġzinli saha içinde kalmak kaydıyla verilecek; bedellendirmeye esas ilave, tadilat,
kapasite, tür ve sınıf değiĢikliği izinlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizm yatırımı
türleri için her yıl belirlenen birim maliyetlere göre hesaplanacak ilave proje bedelinin; binde
beĢi oranında arazi izin bedeli, yüzde üçü (%3) oranında orköy bedeli, yüzde ikisi (%2)
oranında erozyon bedeli ile ek taahhüt senedi ve ek teminat alınır. Kapasite, tür ve sınıfın
düĢmesi halinde bedellerde herhangi bir indirime gidilmez.
(5) Herhangi bir Ģekilde irtifak hakkı kurulmamıĢ kesin izinler; tesis iĢletmeye
açılıncaya kadar; izin verilen müteĢebbisin, Ģirket sermayesinin yüzde elli biri (% 51)
kendisinde kalması ve izni devir alan tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre
güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi vermesi, tesisler iĢletmeye
açıldıktan sonra ise devir alan müteĢebbislerce bu Yönetmelik hükümlerine göre
güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi verilmesi kaydıyla, Bakanlıkça
devredilebilir.
(6) Herhangi bir Ģekilde irtifak hakkı kurulmuĢ kesin izinler ise tesisin iĢletmeye açılıp
açılmadığına bakılmaksızın, Maliye Bakanlığının uygun görüĢünün alınması, bu Yönetmelik
hükümlerine göre güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi alınması
kaydıyla, Bakanlıkça devredilebilir.
(7) ġirket hisse devri veya unvan değiĢikliği talep edilmesi halinde; tesis iĢletmeye
açılmıĢ olsun veya olmasın, taahhüt senedi veya resmi senetlerdeki izin ve irtifak hakkı
sürelerine bağlı kalmak ve daha önce alınan taahhüt senedi hükümlerinin kabul edildiğine,
tüm borç ve taahhütlerinden sorumlu olduğuna dair ek taahhüt alınması kaydıyla Bakanlıkça
izin verilebilir.
(8) Her türlü devir halinde; devredenin devir tarihine kadar, devralanın ise devir
tarihinden baĢlamak üzere izin süresi sonuna kadar bu Yönetmelik ve taahhüt senedi
hükümlerinden doğan hukuki ve mali sorumlulukları devam eder.
(9) Tesisler, müteĢebbis tarafından, Bakanlıktan izin alınması kaydıyla üçüncü kiĢilere
iĢlettirilebilir. Alt ünitelerin üçüncü kiĢilere iĢlettirilmesi halinde Bakanlığa bilgi verilir, ancak
Bakanlık onayı aranmaz. Kira yoluyla üçüncü Ģahıslara iĢlettirilmesi halinde, müteĢebbisin
kesin izin taahhüt senedi ve irtifak hakkı taahhüt senedindeki sorumlulukları aynen devam
eder.
(10) Ayrıca yapılan yatırımın iĢletmeye geçtiği tarihten baĢlamak üzere, yüzde iki (%2)
gayrisafi yıllık gelir payı aĢağıda izah edildiği Ģekilde tahsil edilir;
a) Yüzde iki (%2) hasılat payı; izin verilen arazi üzerinde kurulan iĢletmelere ait; yılın
ilk günü ile son günü arasındaki tahsil edilmiĢ olsun veya olmasın tahakkuk eden her türlü
satıĢ hasılatı, hizmet satıĢ bedelleri, izne esas konu dahilindeki her türlü kira gelirleri, faiz
gelirleri ile izin verilen alan içerisinde herhangi bir isim altında elde edilen gelirlerin Maliye
Bakanlığı tarafından yayımlanan muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri ile belirlenen
tek düzen muhasebe sistemindeki gelir tablosuna esas net satıĢlar ve gelir tablosu içeriğinde
bulunan diğer olağan gelir ve karlar ile diğer olağandıĢı gelir ve karların toplamının yüzde
ikisi (%2) dir. Takip eden yılın mayıs ayı sonuna kadar izin sahibinden tahsil edilir. Bu tesise
ait cari yıl öncesi vergi gelir tablosu ile yüzde iki (%2) hasılat payına ait hesaplama cetvelinin
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirlik ve Yeminli Mali
MüĢavirlik Kanununa göre yetkili kılınan yeminli mali müĢavire tasdik ettirilmesi zorunludur.
Birden çok taahhüt senedi bulunan izinlerde ilk taahhüt senedindeki ödeme tarihi esas alınır.
Taahhüt senedinde gelir payının yılın ilk beĢ ayında ödenmesine dair hüküm bulunanlar
taahhüt senetlerine bakılmaksızın mayıs ayında ödeme yapabilir.
b) Ġzinli saha üzerinde kurulan tesislerin iĢletmeciliğinin üçüncü kiĢi veya kuruluĢlara
kiraya verilmesi halinde, kiracıların yapacakları kiraya verme iĢlemleri de dahil olmak üzere,
kiraya verenlerden kira bedeli üzerinden, son kiracı olan iĢleticiden ise yüzde iki (%2) hasılat
payı tahsil edilir. Kiracı veya kiracılar iĢletme hasılatı üzerinden yüzde iki (%2) hasılat payını
özel bütçe hesabına yatırmayı taahhüt eder. Taahhüt, kira kontratının tanzim edildiği tarihten
itibaren bir ay içinde yapılır. Kiracıların taahhütte bulunmamalarından dolayı bunlardan
alınamayan yüzde iki (%2) hasılat payı kiraya verenlerden alınır. Kiracıların yıllık iĢletme
hasılatını beyan etmesi ile yüzde iki (%2) hasılat payını yatırmasında ve tespitinde yatırımcı
için öngörülen esaslar uygulanır. Kira üzerinden alınacak iĢletme hasılatları kira
sözleĢmelerinde yer alan ödeme tarihinden itibaren en geç bir ay içinde tahsil edilir.
c) Tesisin kısmen orman sayılan, kısmen orman sayılmayan alanda kurulu olması
durumunda yüzde iki (%2) hasılat payı orman sayılan alanın genel alana oranlanması suretiyle
hesaplanır. Ġzinli tesisi de kapsayan birden fazla tesise ait bilançonun tek olarak düzenlenmesi
halinde, izinli tesise ait Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan muhasebe sistemi uygulama
genel tebliğleri ile belirlenen tek düzen muhasebe sistemindeki gelir tablosu yetkili yeminli
mali müĢavir tarafından ayrılarak düzenlenir ve onaylı olarak orman idaresine verilir. Alt
kiracılar tarafından ilgili vergi dairesine sunulan ve dairesince de onaylanan gelir veya
kurumlar vergisi beyannamesindeki gelir tablosu da esas alınabilir.
(11) Orköy bedeli, 2634 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre tahsil edilir.
(12) Müteakip yıllara ait arazi izin bedelleri, BAK değiĢim oranında arttırılmak suretiyle
tespit edilerek, bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinden itibaren en geç bir ay
içinde her yıl defaten tahsil edilir.
(13) Teminat, toplam proje bedelinin yüzde üçü (%3) oranında izin baĢlangıcında bir
defa alınır. Süre uzatımlarında, izin devirlerinde ve on yılda bir güncellenir. Devlet idareleri
ile kamu kurum ve kuruluĢlarından teminat alınmaz.
(14) Yatırımcı tarafından, kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesinin talep edilmesi
halinde Bakanlığın görüĢü ile birlikte, bu talep Maliye Bakanlığına gönderilir. Maliye
Bakanlığınca da uygun görülmesi halinde, adına kesin izin verilen yatırımcı lehine 6831 sayılı
Kanunun 115 ve Geçici 8 inci maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine
göre; irtifak hakkı tesis edilir. Maliye Bakanlığı irtifak hakkının tapuya tescili sırasında kesin
izin sözleĢmesinde gerekli gördüğü değiĢiklikleri yapabilir. Kesin iznin irtifak hakkına
dönüĢtürülmesi halinde resmi senet hükümleri uygulanır. Ancak irtifak hakları üzerinde kat
irtifakı kurulamaz.
(15) Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik veya
taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen
turizm yatırımı/iĢletmesi belgesinin alınamaması veya bu belgelerden iptal edilmiĢ olanların
yenilenmemiĢ olması halinde, Bakanlık onayı ile iptal edilerek, sona erer. Ġptal iĢlemi ilgiliye
tebliğ edilir. Varsa irtifak hakkı da tapudan terkin edilir. Devlet ormanları üzerindeki her türlü
bina ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak en geç üç ay içinde orman idaresinin tasarrufuna
geçer. Söz konusu bina ve tesisler Genel Müdürlükçe değerlendirilir.
(16) Rayiç değer üzerinden süre uzatımlarında rayiç bedel; Kültür ve Turizm
Bakanlığınca tespit edilen; yataklı tesisler için yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare
birim fiyatları ile çarpımı sonucu bulunacak toplam proje bedelinin yüzde beĢi (%5) dir. Bu
oran termal ve kıĢ turizmi maksatlı izinlerde yüzde ikibuçuk (%2,5) dur. Rayiç değer
üzerinden uzatılan izin sahası içinde ek izin talep edilmesi halinde ilave yapılacak tesislerin
bedel hesabı bu fıkraya göre yapılır. Ġzin süresi, rayiç değer üzerinden yapılan izin süresi
uzatımını geçemez. Rayiç değer üzerinden süre uzatımı yapılan iznin herhangi bir Ģekilde
iptal edilmesi halinde verilen ek izinde iptal edilir. Müteakip yıllara ait rayiç bedel BAK
oranında artırılarak izin baĢlangıç tarihinde defaten alınır.
(17) ATM cihazı gibi hasılatı tespit edilemeyen kiralamalarda izin sahibinden kiralama
bedelinin %50 si tahsil edilir. Bu kiralamalardan ayrıca bir bedel alınmaz.
Önceden yapılan müracaatların değerlendirilmesi
GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki müracaatlardan
değerlendirme aĢamasında olan taleplere bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
BüyükĢehir belediyesi kurulan yerlerde önceden verilmiĢ izinler
GEÇĠCĠ MADDE 4 – (1) BüyükĢehir belediyelerinin kuruluĢundan önce il özel
idareleri, kapanan belediyelere ve köy tüzel kiĢilikleri adına verilmiĢ olan izinler aynı hak ve
sorumluluklar ile büyükĢehir belediyeleri adına devredilmiĢ sayılır ve büyükĢehir belediyeleri
adına devam eder. Bu izinlerin taahhüt senetlerindeki yükümlülüklerden orman idaresine karĢı
büyükĢehir belediyeleri sorumludur. Talep halinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve
buna uygun yeni taahhüt senedi alınır.
SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 35 – (1) 15/9/2011 tarihli ve 28055 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Orman Kanununun 17 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
Yürürlük
MADDE 36 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 37 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman ve Su ĠĢleri Bakanı yürütür.
Ek-1
Ġzin Türü
Yol, demiryolu, teleferik hattı, tünel, enerji nakil hattı, telefon iletim hattı,
savunma, güvenlik tesisleri, su isale hattı-kaptaj, su deposu, kanalizasyon,
baraj, gölet, rezervuar alanı (hidroelektrik santrali rezervuar alanları da dâhil).
yükseköğretim kurumlarının eğitim, araĢtırma ve öğrenci yurdu, mezarlık.
Hidroelektrik santrali, rüzgâr enerji santrali, ölçüm ve gözlem istasyonu, su
arama, su kuyusu, jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama, atık su
tesisi, petrol ve doğalgaz boru hattı, petrol ve doğalgaz arama ve iĢletme izni,
odun kömürü ocağı.
Havaalanı, trafo binası, ölçüm istasyonu, R/L tesisi, fiber optik kablo, yer
altında yapılacak patlayıcı madde deposu, patlayıcı madde deposu emniyet
alanı, depo olarak kullanılacak tünel, sokak hayvanları bakımevi, balık üretim
tesisi.
Katı atık aktarma istasyonu, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri,
liman geri hizmet alanı.
Radyo- televizyon verici istasyonu ve antenleri, su dolum tesisi.
Termik santral, nükleer enerji santrali.
Define arama.
Elektronik haberleĢme sistemlerine ait baz istasyonu, iletiĢim panosu.
Katsayısı
0,1
0,5
0,7
3
5
8
10
30
Ek-2
Orman Amenajman Planlarına Göre Orman Durumu
Ağaçsız alanlar.
% 10 dan daha az kapalı ormanlar ve kapalılığına bakılmaksızın
Mak rumuzlu alanlar.
%11-40 kapalı ormanlar.
%41-70 kapalı ormanlar .
%71 ve üstü kapalı ormanlar ve ağaçlandırma sahaları.
Ekolojik Denge
Katsayısı
1
1,1
1,4
1,7
2
Ek-3
Ġl Adı
Katsayısı
Ġstanbul.
3
Ġzmir, Kocaeli.
2,8
Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Mersin, Muğla,
2,4
Osmaniye, Sakarya, Samsun, Yalova,
Bartın, Bilecik, Bolu, Düzce, Edirne, Gaziantep, Giresun, Karabük, Kayseri,
Kırıkkale, Kırklareli, Konya, Kütahya, Ordu, Rize, Zonguldak, Denizli,
2
EskiĢehir, Hatay, Manisa, Tekirdağ, Trabzon.
Adıyaman, Artvin, Afyonkarahisar, Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum,
Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Isparta, KahramanmaraĢ, Kastamonu,
KırĢehir, Kilis, Malatya, NevĢehir, Niğde, Sinop, Sivas, ġanlıurfa, Tokat,
UĢak, Yozgat.
Aksaray, Bayburt, GümüĢhane, Karaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl,
Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, MuĢ, Siirt, ġırnak, Tunceli, Van.
1,6
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumundan:
GENEL SAĞLIK SĠGORTASI TESCĠL, PRĠM VE MÜSTEHAKLIK
ĠġLEMLERĠ YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Ġlkeler
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, genel sağlık sigortası tescil, prim ve
müstehaklık iĢlemlerine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; genel sağlık sigortasından yararlandırılacak kiĢileri,
iĢverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, gerçek kiĢileri, her türlü kamu ve özel hukuk tüzel
kiĢileri ile bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 61 inci
maddesi ile 107 nci maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Asgari ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanununun 39 uncu maddesi gereği
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile iĢçiler
için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
b) Aylık: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malullüğü hâlinde yapılan
sürekli ödemeyi,
c) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
ç) Bakmakla yükümlü olduğu kiĢi: 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7)
numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkraları dıĢında kalan genel sağlık sigortalısının,
sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamıĢ olan;
1) EĢini,
2) 18 yaĢını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim
Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile iĢletmelerde meslekî eğitim görmesi
hâlinde 20 yaĢını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaĢını doldurmamıĢ ve evli olmayan
çocukları ile yaĢına bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan
çocuklarını,
3) Geçimi genel sağlık sigortalısı tarafından sağlanan, 28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve
Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi
sonucunda 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi ve aynı fıkranın (g) bendi kapsamında olup da aile içinde fert baĢına düĢen
gelir miktarı asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen ve diğer çocuklarından sağlık yardımı
almayan ana ve babasını,
d) Fatura: Sağlık hizmeti sunucusu tarafından sunulan sağlık hizmeti sonucunda,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenen fatura,
serbest meslek makbuzu, bilet, perakende satıĢ fiĢi ile kamu idarelerinin ilgili mevzuatına
göre düzenledikleri belgeleri,
e) Gelir: ĠĢ kazası veya meslek hastalığı hâlinde sigortalıya veya sigortalının ölümü
hâlinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeyi,
f) Genel Müdürlük: Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünü,
g) Genel sağlık sigortalısı: 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢileri,
ğ) Genel sağlık sigortası: KiĢilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile
karĢılaĢmaları hâlinde ise oluĢan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı,
h) Genel sağlık sigortası primi: Genel sağlık sigortasından yararlanabilmek için prim
ödeme yükümlüsü tarafından ödenecek olan ve prime esas kazanç üzerinden 5510 sayılı
Kanunda belirtilen oranlarda belirlenen tutarı,
ı) Hizmet akdi: 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda tanımlanan
hizmet akdini ve iĢ mevzuatında tanımlanan iĢ sözleĢmesini veya hizmet akdini,
i) Ġsteğe bağlı sigorta: KiĢilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli
sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan sigorta kolunu,
j) ĠĢveren: 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentlerine göre sigortalı sayılan kiĢileri çalıĢtıran gerçek veya tüzel kiĢiler ile tüzel kiĢiliği
olmayan kurum ve kuruluĢları,
k) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve
kamu iktisadi teĢebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve iĢletmeleri ve
yukarıda belirtilenlerin ödenmiĢ sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık
ve iĢletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel
çalıĢtıran diğer kamu kurumlarını,
l) Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununu,
m) Kısa vadeli sigorta kolları: ĠĢ kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası
kollarını,
n) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu,
o) Kurum sağlık kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teĢhis ve bu teĢhise dayanak teĢkil eden belgeleri
incelemek suretiyle, çalıĢma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken
yaĢlanma hâlini, vazifelerini yapamayacak Ģekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve
malullük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diĢ hekimlerinden oluĢan
kurulları,
ö) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere
Kanunun 63 üncü maddesi gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri,
p) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kiĢiler ile
kamu ve özel hukuk tüzel kiĢilerini ve bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini,
r) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi
gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kiĢiyi,
s) Sosyal sigortalar: Kanunda tanımlanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
Ģ) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç kiĢiler: 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık
Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında, yetkilendirilmiĢ özürlü sağlık kurulu
raporu vermeye yetkili sağlık kuruluĢlarınca, ağır özürlü olduğu özürlü sağlık kurulu raporu
ile belgelendirilen kiĢileri,
t) Uluslararası koruma baĢvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız kiĢi: ĠçiĢleri Bakanlığı
tarafından baĢvuru sahibi, mülteci, ikincil koruma veya Ģartlı mülteci statüsü sahibi veya
vatansız olarak tanınan kiĢileri,
u) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleĢmelerini,
ü) Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortası kollarını,
v) Ücret: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında
sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve
süreklilik niteliği taĢıyan brüt tutarı,
y) Vazife malullüğü: Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp
malullüğü hâllerini,
z) YerleĢim yeri: Belediye/büyükĢehir belediye mücavir alanını,
ifade eder.
Genel ilkeler
MADDE 5 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢilerin, talebe istinaden genel
sağlık sigortalısı olacakları hüküm altına alınanlar hariç olmak üzere, genel sağlık sigortalısı
olması zorunludur. Genel sağlık sigortası hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak,
azaltmak veya baĢkasına devretmek için sözleĢmelere konulan hükümler geçersizdir.
(2) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol
gideri, gündelik ve refakatçi haklarından, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler yararlandırılır.
(3) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol
gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kiĢiler için bir hak, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu
hizmet ve hakların finansmanının sağlanması Kurum için bir yükümlülüktür. Genel sağlık
sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve
refakatçi haklarında, kiĢilerden alınan primlerin tutarına göre herhangi bir farklılaĢtırma
yapılamaz.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar için
düzenlenecek istirahat raporlarında 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliği hükümleri, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinde sayılanlar için düzenlenecek istirahat raporlarında ise,
23/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 inci maddesi ve 22/8/2011
tarihli ve 2226 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 29/10/2011 tarihli ve
28099 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları
ile Hastalık ve Refakat Ġznine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri
uygulanır.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Kapsamdaki KiĢiler, Tescil ve Sona Erme
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar
MADDE 6 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin ilgili fıkralarında belirtilen kiĢiler, genel
sağlık sigortalısı sayılır. Kanunun baĢka maddeleri ile diğer kanunlar gereğince genel sağlık
sigortalısı olacağı belirtilenler 60 ıncı maddenin atıf yapılan ilgili fıkraları kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılırlar.
(2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi dıĢında diğer fıkra ya da
bentlere göre genel sağlık sigortalısı veya Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10)
numaralı bendi kapsamında genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi
kapsamında olmayanlar, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(3) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalılardan iĢ sözleĢmesi askıda
kalanlar, iĢ sözleĢmesinin askıda kaldığı süre içinde genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(4) Kanunun geçici 13 üncü maddesine göre 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı
ÖzelleĢtirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iĢ kaybı
tazminatı alanlar, genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(5) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentlerinde sayılanlardan
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamında olmayanlar genel sağlık
sigortalısı sayılır. Ayrıca, bu kapsamda sayılanlardan genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kiĢi kapsamında oldukları halde çeĢitli nedenlerle sağlık müstehaklığı onayı
verilemeyen kiĢiler hakkında da bu bent hükümleri uygulanır.
(6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılanlar genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(7) Kanunun 37 nci maddesi gereğince evlenme ödeneği alan kız çocuklarından;
gelir/aylıklarının kesildiği tarihten itibaren iki yıllık süre içinde eĢlerinden boĢanan, dul kalan
veya yeniden hak sahibi olanlar, iki yıllık sürenin sonuna kadar Kanunun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(8) Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının; (a), (b), (c), (f), (g), (k) ve (m)
bentlerinde sayılanlar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi değil iseler bu
maddenin birinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Ayrıca, Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine göre kamu idareleri ve Kanunun ek 5 inci maddesi
kapsamında çalıĢanlar hariç olmak üzere, tarım veya orman iĢlerinde hizmet akdiyle süreksiz
iĢlerde çalıĢanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan; tarımsal
faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete iliĢkin masraflar
düĢüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, Kanunun geçici 16 ncı maddesi hükmü
göz önünde bulundurularak prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu
belgeleyenler ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan 65 yaĢını dolduran
ve sigortalılıklarının durdurulması yönünde talepte bulunanlar genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kiĢi değil iseler bu maddenin birinci fıkrasına göre genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(9) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı Kanunun 56 ncı ve 74 üncü
maddeleri ile diğer iĢ kanunlarında ücretsiz izinli sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim
yılı içerisinde toplam bir ayı aĢmayan ve iĢverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin
sürelerinde,
b) (c) bendi kapsamında; Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre sigortalı olanların
herhangi bir süre Ģartı aranmaksızın aylıksız izinli oldukları sürelerde, ilk defa Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sayılanlardan ise ilgili kanunları
gereğince aylıksız izine ayrılanların en fazla bir yıllık aylıksız izin sürelerinde,
c) (c) bendi kapsamında askerlik görevi nedeniyle kurumlarından aylıksız izinli
sayılanlardan bakmakla yükümlü olduğu kiĢisi bulunanların, yedek subay okulu öğrencilik
süreleri de dahil olmak üzere aylıksız izinli oldukları sürelerde,
genel sağlık sigortalılıkları devam eder.
(10) Genel sağlık sigortalısı olmamakla beraber, ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleĢme hükümleri gereğince, akit ülkelerden sağlık yardım hakkını kazanmıĢ sigortalılar,
gelir ve aylık sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri, Türkiye’de
geçici veya daimi olarak bulundukları sırada genel sağlık sigortalısı gibi akit ülke adına sağlık
yardımlarından yararlanma hakkına sahiptirler.
(11) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, talep etmeleri ve gelir
testine baĢvurmaları halinde bu Ģartların birlikte gerçekleĢtiği tarih itibarıyla Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi veya (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılırlar.
(12) 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk VatandaĢlığı Kanununun 28 inci maddesine
göre çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaĢlığından çıkanlar bir yıllık kesintisiz ikamet
etme izni aranmaksızın talepleri halinde Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(13) 18 yaĢından küçük evli kiĢiler, 8/12/2001 tarihli ve 4721 sayılı Medeni Kanuna
göre reĢit sayılacaklarından Kanunda yer alan 18 yaĢ altı çocuklara iliĢkin hükümler bunlar
için uygulanmaz. Bu kiĢiler, 60 ıncı maddenin durumlarına uygun diğer hükümleri
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(14) 18 yaĢından küçük olmakla birlikte;
a) Anne veya babasının adres bilgileri bulunamaması gibi nedenlerle genel sağlık
sigortası tescil iĢlemleri yapılamayanlar,
b) Genel sağlık sigortalısı olmayan ve ana ve/veya babası olmasına karĢın genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünde olmayanlar,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılırlar.
(15) Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan kiĢiler, genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(16) 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki kurum ve
kuruluĢlarda Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen veya atananlardan 5510 sayılı Kanunun 9
uncu maddesi ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi hükmü
gereğince 65 yaĢını doldurmaları sebebiyle sigortalı sayılmayanlar ile 65 yaĢını doldurdukları
tarihi takip eden aybaĢı itibarıyla sigortalılıkları sona erenler, yönetim kurulunda görev
yaptıkları kamu idarelerince genel sağlık sigortası primleri ödenmek suretiyle Kanunun 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi üzerinden genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(17) 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesinin (II) iĢaretli fıkrasının son paragrafı,
mülga ek 76, mülga geçici 192 ve mülga geçici 218 inci maddeleri uyarınca Kurumumuzla
ilgisi kurulan ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olan iĢtirakçiler genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(18) Kanunun 18 inci maddesine göre geçici iĢ göremezlik ödeneği alınan sürelerde
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler ve bildirimleri
MADDE 7 – (1) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi, Kanunun 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde tanımlanmıĢtır. Bu Yönetmelikte
belirtilen istisnalar hariç olmak üzere bakmakla yükümlü olunan eĢ ve çocuklar, bakmakla
yükümlü olunan kiĢi sıfatını kazandıkları tarihten itibaren bu statüde değerlendirilirler.
(2) Ana ve babası boĢanmıĢ çocukların, genel sağlık sigortası kapsamındaki hakları,
mahkeme kararı ile velayet hakkı verilmiĢ olan genel sağlık sigortalısı, ana ya da baba
üzerinden sağlanır. Velayet hakkı verilmeyen kiĢinin üzerinden de sağlık hizmeti ile yol
gideri, gündelik ve refakatçi hakları sağlanabilir. Bu durum, çocuğun sağlık hizmeti ve yol
gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlandırılacağı ana ya da baba tarafından Kuruma
verilecek bir dilekçe ile belgelenir.
(3) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kurumca tespit
edilmesi esastır. Kurum bu amaçla, bakmakla yükümlü olunan kiĢilerin bu sıfatlarına esas
bilgilerini, sağlayacağı elektronik alt yapısı ile veya diğer yöntemlerle kamu idarelerinden,
iĢverenlerden ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi
sigortalılardan isteme yetkisine sahiptir. Bakmakla yükümlü olunan kiĢilerin Kurumca tespit
edilememesi hâlinde, gerekli bildirimlerin ilgililerce yapılması istenebilir.
(4) Kurum, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu; eĢinin, 18 yaĢını
doldurmuĢ çocuklarının, ana ve babasının sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve
refakatçi haklarından yararlanma hakkının devam edip etmediğini öncelikle elektronik
ortamda periyodik olarak kontrol eder. Bunun mümkün olmaması hâlinde gerekli belgeleri
kiĢilerden isteyerek kontrolü yapar.
(5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında
evli olanlar için eĢlerden hangisinin genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü
olunan kiĢi olacağı kendi tercihlerine göre belirlenir. Tercih bildiriminde bulunmayanların
durumları ise Kurumca belirlenir.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılmayanlar
MADDE 8 – (1) AĢağıda sayılanlar;
a) Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının;
1) (d) bendi gereğince Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere askerlik hizmetlerini er ve erbaĢ olarak
yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri,
2) (e) bendi gereğince yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluĢ tarafından ve o
kuruluĢ adına ve hesabına Türkiye'ye bir iĢ için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya
tabi olduğunu belgeleyen kiĢiler ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız
çalıĢanlardan, yurt dıĢında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,
3) (l) bendi gereğince kamu idarelerinin dıĢ temsilciliklerinde istihdam edilen ve
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaĢlığını da haiz
bulunan Türk uyruklu sözleĢmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda
sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dıĢ temsilciliklerinde istihdam edilen
sözleĢmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, iĢverenleri tarafından bulunulan
ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
b) Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular,
c) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki mütekabiliyet
esası da dikkate alınmak Ģartıyla oturma izni almıĢ yabancı ülke vatandaĢlarından yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan ve Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında
sigortalı sayılmayan kiĢilerden, Türkiye’de bir yıldan kısa süreyle yerleĢik olanlar,
ç) Sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında olup, mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147
sayılı Yurt DıĢında ÇalıĢan Türk VatandaĢlarının, Yurt DıĢında ÇalıĢma Sürelerinin Sosyal
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna ve 8/5/1985 tarihli ve 3201
sayılı Yurt dıĢında Bulunan Türk VatandaĢlarının Yurt dıĢında Geçen Sürelerinin Sosyal
Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna göre borçlanarak aylık
bağlanan kiĢilerden Türkiye’de ikamet etmeyenler,
d) Ġsteğe bağlı sigortalı olan yabancı ülke vatandaĢlarından Türkiye’de yerleĢik olma
hâli bir yılı doldurmayanlar,
e) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sigortalılıkları
devam edenler hariç olmak üzere Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleĢmesi imzalanmamıĢ
ülkelerde çalıĢan ve çalıĢtığı ülkede sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunanlar
genel sağlık sigortalısı sayılmazlar.
(2) Hak sahibi olarak gelir ve aylık bağlananların eĢ, çocuk, ana ve babası genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olarak sayılmaz.
(3) 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek,
Yolluk ve Emekliliklerine Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 71 inci maddesi
kapsamına girenler genel sağlık sigortalısı sayılmazlar.
(4) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢme hükümleri saklı kalmak kaydıyla Kanunun 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı alt bendine ya da Kanunun geçici 12 nci
maddesine göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden yurt dıĢında
öğrenim görenler hariç olmak üzere, yurt dıĢında ikamet edenler, bakmakla yükümlü olunan
kiĢi olarak sayılmazlar.
Genel sağlık sigortalılığının baĢlangıcı, bildirimi ve tescili
MADDE 9 – (1) Kanunun;
a) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten
itibaren ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu bentler
kapsamındaki kiĢilerin bildirimi, tescili ve diğer iĢlemler ile genel sağlık sigortası kayıtlarının
tutulması ve düzeltilmesinde Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri
uygulanır.
b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılmamakla birlikte Kanun uyarınca 4 üncü
maddenin birinci fıkrası kapsamında sigortalı sayılacağı belirtilenler hakkında da bu fıkranın
(a) bendi hükümleri uygulanır.
c) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında sayılanlardan genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olup, bu niteliklerini sonradan
kaybedenlerin genel sağlık sigortalılıkları, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kiĢi kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarının sona erdiği tarihten
itibaren baĢlar. Durum değiĢikliğine ait bildirimler, Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinde
belirtilen yükümlülerce gerçekleĢtirilir.
(2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının;
a) (c) bendinin; (4), (5), (6), (8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerinde sayılanlar, aylığa
hak kazandıkları,
b) (f) bendinde sayılanlar, gelir veya aylık almaya hak kazandıkları,
tarihten itibaren ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde
sayılanlar bu kapsama girdikleri tarihten, (g) bendinde sayılanlar ise diğer fıkra ya da bentlere
göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer fıkra ya da bentlere göre genel sağlık
sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu kapsamda sayılanlardan gelir testine baĢvuranların genel sağlık
sigortası tescil iĢlemleri, gelir testi sonucuna göre 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında güncellenir. Tescil usul ve esasları,
28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası
Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak Kurumca belirlenir.
(4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin;
a) (2) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları, uluslararası
koruma baĢvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanındıkları tarihten itibaren baĢlar
ve bu tarih ĠçiĢleri Bakanlığı,
b) (3) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları, aylığa hak
kazandıkları tarihten itibaren baĢlar ve bu tarih Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
c) (7) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları korunma, bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya baĢladıkları tarihten itibaren baĢlar ve bu
tarih Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
ç) (9) numaralı alt bendinde sayılan 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74
üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen köy korucuları ile geçici köy
korucularının genel sağlık sigortalılıkları, göreve baĢladıkları tarih itibarıyla baĢlar ve bu tarih
görevlendirmelerini ĠçiĢleri Bakanlığının onayına sunan valilik,
tarafından bir ay içinde Kuruma bildirilerek tescil edilirler.
(5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının;
a) (d) bendinde sayılan mütekabiliyet esası da dikkate alınmak Ģartıyla oturma izni almıĢ
yabancı ülke vatandaĢlarından, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan ve
baĢka bir ülke mevzuatı kapsamındaki sağlık sigortalılıkları sebebiyle Türkiye'de sağlık
hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunmayan kiĢilerin, Türkiye'deki yerleĢim süresinin
kesintisiz bir yılı geçtiği tarihten sonra talepte bulunmaları hâlinde talep tarihini takip eden
günden itibaren genel sağlık sigortalılıkları baĢlatılır. Ayrıca, 12/6/2009 tarihli ve 5901 sayılı
Kanunun 28 inci maddesine göre çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaĢlığından çıkanların
bir yıllık kesintisiz ikamet etme izni aranmaksızın Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi kapsamında talep tarihini takip eden gün itibarıyla genel sağlık
sigortalılığı baĢlatılır.
b) (e) bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılığı iĢsizlik ve ilgili kanunları
gereğince kısa çalıĢma ödeneğinden yararlanmaya baĢladıkları tarihten baĢlar. Bu kiĢiler,
Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından iĢsizlik veya kısa çalıĢma ödeneğinin bağlandığı tarihten
itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
(6) 18 yaĢından küçük çocuğun ana ve babası ölmüĢ, ana ve babasının gaiplik iĢlemine
baĢlanılmıĢ veya gaipliğine karar verilmiĢ ise bu kiĢilerin varsa kanunî temsilcisi, yoksa
yakınları tarafından Kuruma baĢvurmaları veya Kurumca bu durumun tespiti hâlinde
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamına
girdikleri tarih itibarıyla genel sağlık sigortalılığı baĢlatılır.
(7) Yeni doğan çocuk, ana ya da babasının Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında tescili olması halinde gelir testi
yapılmasına gerek olmaksızın Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi kapsamında tescil edilir.
(8) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası kapsamında genel sağlık sigortalısı
olmayı talep edenlerin, talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalılığı
baĢlatılır ve öğrenimleri süresince genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu öğrencilerin
genel sağlık sigortası tescil iĢlemleri, yabancı uyruklu öğrenciyi getiren kamu idareleri,
kanunla kurulan kurum ve kuruluĢlar ile Kurum arasında yapılacak protokoller çerçevesinde
yürütülebilir. Ayrıca, bu öğrencilerden gerek 18 yaĢ altı gerekse diğer öğrencilerin tescil
iĢlemlerine iliĢkin talepler veli/vasi ya da Türkiye’ye getiren kurum/kuruluĢlarca yerine
getirilebilir.
(9) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında sayılanlar, staj yapmaya
baĢladıkları tarihten itibaren Türkiye Barolar Birliği tarafından bir ay içinde Kuruma bildirilir.
(10) Kanunun 60 ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında sayılanlar, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Kuruma bildirilir. Bu kiĢilerin Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki genel sağlık
sigortası tescilleri, koruyucu tedbir kararı verildiği ya da sağlık yardımlarından yararlanma
haklarının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır.
(11) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanlar, bir ay içinde
Adalet Bakanlığı tarafından Kuruma bildirilir ve eğitime baĢladıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılırlar.
(12) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin on yedinci fıkrasında sayılan isteğe bağlı
iĢtirakçiler, isteğe bağlı iĢtirakçiliklerinin baĢladığı tarihi izleyen aybaĢı itibarıyla genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(13) Kurumca genel sağlık sigortalıları ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
tescil, prim ödeme ve sağlık hizmetlerine iliĢkin her türlü bilgileri Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numarası ile kayıt edilir. Yabancı uyruklular için ĠçiĢleri Bakanlığınca verilen kimlik
numarası kullanılır.
(14) Genel sağlık sigortalılarının bildirimlerinde uygulanacak yöntemler Kurumca
belirlenir. Bildirimlerin süresi içinde yapılmaması halinde ilgililer hakkında Kanunun 102 nci
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası uygulanır.
(15) Genel sağlık sigortalıları ile ilgili Kurum dıĢından alınan veya Kurumca
düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerden gerekli görülenlerin muhafazası ve bu belgelere
eriĢimi sağlamak üzere elektronik arĢiv oluĢturulur. Bunlara Kurumca belirlenen usullerle
birer numara verilir.
Genel sağlık sigortalılığının ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünün sona
ermesi
MADDE 10 – (1) Genel sağlık sigortalılığı; sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri saklı
kalmak Ģartıyla Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamındaki kiĢilerin yerleĢim yerinin Türkiye
dıĢına taĢındığı tarihte sona erer. Ancak, Kanun kapsamında prim ödeme yükümlülüğü devam
edenler ile Kanuna ve diğer kanunlara göre gelir ve aylık alanlardan ikametgâhını yurt dıĢına
taĢıyanların gelir ve aylık alma hakları devam ettiği sürece yurt içinde ikamet eden genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu statüleri devam eder.
(2) Kurumdan ilgili kanunları gereği gelir/aylık alanların ölümü halinde bakmakla
yükümlü olduğu kiĢilerin bu sıfatları, ölüm tarihini takip eden ay sonuna kadar devam eder.
Zorunlu sigortalıların ölümü halinde ise bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler hakkında bu
Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır.
(3) Lise ve dengi öğrenim görmesi sebebiyle genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kiĢi sıfatıyla sağlık hizmetinden yararlandırılan çocuklar, 20 yaĢını
dolduracakları tarihi aĢmamak kaydıyla bu öğrenimlerini bitirmelerini izleyen tarihten itibaren
120 gün süreyle aynı kapsamda sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edeceklerinden bu
kiĢilerin bakmakla yükümlü olunan kiĢi sıfatları 120 günden sonra sona erer.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların
4857 sayılı ĠĢ Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iĢ kanunlarında ücretsiz izin
sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aĢanların bu bent
kapsamındaki sigortalılıkları bir ayın sonunda sona erer.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılardan aylıksız izine ayrılanların genel sağlık sigortası, bu Yönetmeliğin 6 ncı
maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde tanımlanan genel sağlık
sigortalılığının devam ettiği aylıksız izin sürelerinin bitiminde sona erer.
(6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının;
a) (c) bendinin (1) numaralı alt bendine tabi sigortalının aile içindeki gelirinin asgari
ücretin üçte birinden fazla olduğu, genel sağlık sigortalısı olmayan ve ana ve/veya babası
olmasına karĢın genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünde olmayan
18 yaĢ altı kiĢilerin ise genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına
girmeleri halinde bu kapsama girdikleri tarihten,
b) (c) bendinin (2) numaralı alt bendine tabi olan uluslararası koruma baĢvurusu veya
statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kiĢilerin bu statüsünü kaybettikleri tarihten,
c) (c) bendinin (3), (4), (5), (6), (8) ve (10) numaralı alt bentlerinde sayılanlar ile (9)
numaralı alt bendinde sayılanlardan 442 sayılı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan
kiĢilerin aylık alma haklarını kaybettikleri tarihten,
ç) (c) bendinin (7) numaralı alt bendine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkının kaybedildiği tarihten,
d) (c) bendinin (9) numaralı alt bendinde sayılanlardan 442 sayılı Kanunun 74 üncü
maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilenlerin geçici köy koruculuğu görevinin sona
erdiği tarihten,
e) (d) bendinde sayılanların oturma izinlerinin sona erdiği, yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında sigortalı olduğu veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları ya
da genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayıldıkları tarihten,
f) (e) bendinde sayılanların iĢsizlik ödeneği ve kısa çalıĢma ödeneğinin kesildiği
tarihten,
g) (f) bendinde belirtilen gelir ve aylık alanların gelir ve aylık alma haklarını
kaybettikleri tarihten,
ğ) (g) bendinde sayılanların aynı fıkranın diğer bentleri ya da aynı maddenin diğer
fıkraları kapsamına girdikleri, baĢka ülke mevzuatı kapsamında sağlık yardımlarından
yararlanmaya hak kazandıkları veya Kanuna göre genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kiĢi sayıldıkları; yurt dıĢında yaĢadığını/öğrenim gördüğünü beyan edenlerin
ise yerleĢim yeri adresini Adres Kayıt Sisteminde yurt dıĢı olarak beyan ettikleri veya
öğrenim sürelerini gösteren belgelerdeki tarihler esas alınarak yerleĢim yerlerini yurt dıĢına
taĢıdıkları veya yurt dıĢında öğrenim görmeye baĢladıkları tarihten,
itibaren tabi oldukları bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer.
(7) Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılan kiĢilerden;
a) Tutuklu ve hükümlü olanların genel sağlık sigortalılığı sona erer. Ancak, Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi veya isteğe bağlı sigorta kapsamında sigortalılığı
devam edenler ile 60 ıncı maddede sayılan gelir/aylık/ödenek almaya devam edenlerden
tutuklu/hükümlü olanlar ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
olanlardan tutuklu olması nedeniyle Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında
sayılanların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerinin bu sıfatları devam eder. Tutuklu ve
hükümlü olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında olup sigortalılığı sona erenlerin bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için bu
Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır.
b) Askerliğini er ve erbaĢ olarak yapanların genel sağlık sigortalılığı sona erer. Ancak
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi veya isteğe bağlı sigorta kapsamında
sigortalılığı devam edenler, 60 ıncı maddede sayılan gelir/aylık/ödenek almaya devam edenler
ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olanlardan askerlik görevi
nedeniyle aylıksız izinli sayılanların yedek subay okulu öğrencilik süreleri de dahil olmak
üzere bu sürelerde bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu sıfatları devam eder. Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan askerlik
nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerin bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler hakkında bu
Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır.
(8) 4046 sayılı ÖzelleĢtirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21 inci maddesi
kapsamında iĢ kaybı tazminatı alanların iĢ kaybı tazminatı ödemesinin bittiği tarihten itibaren
tabi oldukları bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer.
(9) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında
sayılanlardan;
a) 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak olarak meslekî
eğitim gören öğrencilerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi
durumunda olmayanların genel sağlık sigortalılığı; meslekî eğitiminin sona erdiği,
b) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan
öğrencilerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda
olmayanların genel sağlık sigortalılığı; stajın sona erdiği,
c) 6/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıĢtırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye
göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlardan
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda olmayanların, kısmi
zamanlı çalıĢmasının sona erdiği,
ç) Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliĢtirme ve değiĢtirme
eğitimine katılan kursiyerlerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi
durumunda olmayanların genel sağlık sigortalılığı kursun sona erdiği,
tarih itibarıyla sonlandırılır. Ayrıca bu kiĢilerin genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kiĢi oldukları veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları
tarihten itibaren bu bentler kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer. Ancak genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olmakla birlikte herhangi bir nedenle
sağlık müstehaklık onayı alamaması sonucu bu kapsamda genel sağlık sigortalısı sayılmıĢ
olan kiĢilerin sigortalılıkları, meslekî eğitiminin/stajın/kısmi zamanlı çalıĢmasının/kursun
sona erdiği veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları tarihten itibaren sona
erer.
(10) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası kapsamında sayılan yabancı uyruklu
öğrencilerin genel sağlık sigortalılıkları; öğrenimlerinin sona erdiği, genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kiĢi veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları
tarihten itibaren sona erer.
(11) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılan,
7/4/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanların
bu fıkra kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları; staj süresinin sona erdiği, baĢka bir
kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına
girdikleri tarihten itibaren sona erer.
(12) Kanunun 60 ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında sayılanların Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki genel
sağlık sigortalılıkları, koruyucu tedbir kararının kaldırıldığı, koruyucu tedbirin sona erdiği,
baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi oldukları
tarihten itibaren sona erer.
(13) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık
sigortalılıkları, eğitimlerinin sona erdiği tarih itibarıyla sona erer.
(14) Kanunun yürürlük tarihinden sonra durum değiĢikliği meydana gelmesi sonucu
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamından çıkması nedeniyle
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
olarak tescil edilen kız çocuklarından; 25/2/2011 tarihinden itibaren tekrar ilgili kanunlarına
göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılanların bu bent
kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları yeniden bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına
alındıkları tarih itibarıyla sona erer.
Genel sağlık sigortalılık hâllerinin değiĢmesi, birleĢmesi veya çakıĢması
MADDE 11 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentleri
kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda (c) bendinin (2) numaralı alt bendi, (d)
bendi veya aynı maddenin yedinci, dokuzuncu ve onuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde
(a) veya (b) bentleri kapsamında; (c) bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamına girmeleri
halinde ise bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (5), (6) ve (8)
numaralı alt bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (e) bentleri, (c) bendinin (7) ve (10) numaralı alt bentleri ile dokuzuncu ve onuncu
fıkraları kapsamına girmeleri halinde; Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla
(c) bendinin (4), (5), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılırlar.
(3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda yedinci fıkrası kapsamına girmeleri
halinde (c) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda (c) bendinin (2), (3), (9) ve (10)
numaralı alt bentleri, gelir almalarına bağlı olarak (f) bendi ile sekizinci veya onuncu fıkrası
kapsamına girmeleri halinde, Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c)
bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri, (c) bendinin (7),
(9) ve (10) numaralı alt bentleri ile aylık almasına bağlı olarak (f) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılanlar dıĢında anılan maddenin diğer fıkra ve bentlerine göre genel sağlık
sigortalısı iken aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (9) numaralı alt bendi kapsamına
girmeleri halinde Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (9)
numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre;
a) Gelir almalarına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin diğer fıkra
veya bentleri kapsamına girmeleri halinde (f) bendi dıĢındaki bent,
b) Aylık almasına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin diğer fıkra ve
bentleri kapsamına girmeleri halinde (f) bendi, ancak (c) bendinin (4), (5), (6) ve (8) numaralı
alt bentleri kapsamına girmeleri halinde ise bu bentler kapsamında,
c) Kendi çalıĢmalarından dolayı gelir/aylık almalarına bağlı olarak genel sağlık
sigortalısı iken aynı fıkranın (f) bendi kapsamında hak sahibi olarak gelir/aylık alması halinde,
kendi çalıĢmalarından dolayı almıĢ oldukları gelir/aylıkları üzerinden
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(7) 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine
çalıĢanlar ile Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içinde 30 günden az çalıĢanlar 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(8) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi iken talepleri üzerine
Kanunun 60 ıncı maddesinin durumuna uyan fıkra veya bentlerine göre genel sağlık
sigortalısı sayılanların, bakmakla yükümlü olunan kiĢi olarak sağlık yardımlarından
yararlanma haklarını yeniden kazanmaları ve talep etmeleri halinde, genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar.
(9) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile
(d) ve (g) bentlerine göre genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda Kanunun 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında bakmakla yükümlü olunan kiĢi
olmaları halinde istisnai düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar. Kanunun 60 ıncı maddesinin anılan bent ve fıkraları
dıĢındaki diğer fıkra ve bentlerine göre genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda bakmakla
yükümlü olunan kiĢi olmaları halinde ise yine istisnai düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(10) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri dıĢındaki diğer
fıkra ve bentleri gereği eĢlerin her ikisi için de genel sağlık sigortalılık Ģartlarının oluĢması
halinde, her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(11) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı iken aynı fıkranın (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dokuzuncu
fıkrası kapsamına girmeleri halinde birinci fıkranın (e) bendi kapsamında; aynı fıkranın (c)
bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamına girmeleri halinde ise Kanunun prim ödeme
hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılırlar.
(12) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı iken aynı maddenin onuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde onuncu fıkra
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(13) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olmakla birlikte;
a) Kanunları gereği gelir ve aylık alma hakları devam edenler,
b) Kanunun 5 inci maddesi kapsamındaki sigortalılar,
c) Ay içinde birden fazla iĢyerinde çalıĢıp toplam çalıĢma süresini 30 güne
tamamlayanlar,
ç) Kamu idarelerinde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) ve (C) bentlerine tabi
çalıĢanlar,
d) 4857 sayılı Kanuna tabi çalıĢmakla birlikte 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tabi sandıklarda çalıĢanlar ise sandıklar Kuruma devredilinceye kadar,
e) 18 yaĢından küçük çocuklar
hakkında, Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmayacaktır. Bu
kiĢilerin genel sağlık sigortalılık sıfatları tabi oldukları statü üzerinden değerlendirilirler.
(14) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılanların baĢka bir
kapsamda genel sağlık sigortalısı ya da genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu
kiĢi sayıldıkları tarihten bir gün öncesi itibarıyla 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendi
kapsamındaki genel sağlık sigortası sonlandırılarak diğer fıkra ve bentlere göre genel sağlık
sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Genel Sağlık Sigortası Primleri, Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer
Haklardan Yararlanma ġartları
Genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları
MADDE 12 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre genel
sağlık sigortalısı sayılanların prime esas kazançları, Kanunun 80 inci maddesine göre
belirlenir.
(2) Ġsteğe bağlı sigorta kapsamındaki genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları,
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında
olmak koĢuluyla kendilerince belirlenir.
(3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının;
a) (c) bendinde belirtilen ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına girmeyen
genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
b) (d) bendinde belirtilen, mütekabiliyet esası da dikkate alınmak Ģartıyla, oturma izni
almıĢ yabancı ülke vatandaĢlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan
genel sağlık sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katıdır.
c) (e) bendinde belirtilen, 8/9/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince iĢsizlik
ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalıĢma ödeneğinden yararlandırılan genel sağlık
sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
d) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların gelir testleri Kurumca
sonuçlandırılıncaya kadar Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı, prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.
Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile içindeki gelirin
kiĢi baĢına düĢen aylık tutarının;
1) Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kiĢiler için prime
esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz günlük tutarının üçte biridir.
2) Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kiĢiler için prime
esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz günlük tutarıdır.
3) Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kiĢiler için prime esas kazanç,
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük
tutarının iki katıdır.
e) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlardan gelir testi yaptırmak
istemeyenlerin prime esas kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katıdır.
f) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlardan, gelir testi süreci
tamamlanmadan genel sağlık sigortası kapsamı dıĢına çıkmaları ya da Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (g) bendi kapsamı dıĢında
genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsüne girmeleri halinde bu
kiĢilerin (g) bendi kapsamında bulundukları süreye ait prime esas kazancı, gelir testi
sonuçlanıncaya kadar Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt sınırının otuz günlük tutarıdır.
(4) Kanunun geçici 13 üncü maddesi kapsamında iĢ kaybı tazminatı alanların prime esas
aylık kazançları, iĢ kaybı tazminatı aylık tutarıdır.
(5) Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliĢtirme ve
değiĢtirme eğitimine katılan kursiyerlerden genel sağlık sigortası kapsamında olanların prime
esas kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının 30 günlük tutarıdır.
(6) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı
sayılanların prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının üçte birinin otuz günlük tutarıdır.
(7) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı
sayılanların prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarıdır.
(8) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalılardan iĢ sözleĢmesi askıda kalan
genel sağlık sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
(9) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak
görev yapmakta iken aylıksız izine ayrılanlardan;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ilk defa sigortalı
olanların prime esas kazancı, prime esas kazanç alt sınırının altında olmamak kaydıyla primin
iliĢkin olduğu aydaki kamu personelinin maaĢlarının hesabına esas tutulan katsayı rakamı ve
taban aylık tutarına göre aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki 80 inci maddeye göre belirlenecek
prime esas kazanç unsurları üzerinden hesap edilecek tutarıdır.
b) Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olanların emekli keseneğine esas aylığı,
primin ait olduğu ayda geçerli olan kamu personelinin maaĢlarının hesabında esas tutulan
katsayı rakamı ve taban aylık tutarına göre aylıksız izne ayrıldığı tarihteki emekli keseneğine
esas aylık unsurları üzerinden hesap edilecek tutarıdır.
(10) 3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ve iĢletmelerde meslekî eğitim
gören ve genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci
maddesine göre yaĢlarına uygun belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük
tutarının % 50’sidir.
(11) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi
tutulan ve genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
(12) 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıĢtırılan ve
genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
(13) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre Ülkemiz ile sosyal
güvenlik sözleĢmesi olmayan ülkelerde iĢ üstlenen iĢverenlerce yurt dıĢındaki iĢyerlerinde
çalıĢtırılmak üzere götürülen Türk iĢçilerinin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine
göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasındadır.
(14) Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddesine göre, genel sağlık sigortalısı sayılanların
prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın
alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla kendilerince beyan edilecek günlük kazancın
otuz günlük tutarıdır.
(15) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık
sigortası prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır.
Genel sağlık sigortası prim oranları
MADDE 13 – (1) Genel sağlık sigortası prim oranı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi
kapsamındakiler için prime esas kazançlarının % 12,5’idir. Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g)
bendine tabi olanlar için bu primin % 5’i sigortalı, % 7,5’i ise iĢveren hissesidir.
(2) Ġsteğe bağlı sigorta kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların kendilerince
belirlenen prime esas aylık kazançlarının % 12’si genel sağlık sigortası primidir. Kanunun 5
inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre Türkiye ile sosyal güvenlik sözleĢmesi
olmayan ülkelerde iĢ üstlenen iĢverenlerce yurt dıĢındaki iĢyerlerinde çalıĢtırılmak üzere
götürülen Türk iĢçilerinden isteğe bağlı sigortaya devam edenlerden ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmaz.
(3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c), (d), (e) ve (g) bentleri
kapsamındaki genel sağlık sigortalıları ile geçici 13 üncü maddesinde belirtilen iĢ kaybı
tazminatı alanların genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 12’sidir.
(4) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda
kaldığı aylar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 12’sidir.
(5) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenlerden genel
sağlık sigortalısı sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının %
5’idir.
(6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilenlerden ayrıca
genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(7) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerlerden
genel sağlık sigortalısı sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas
kazançlarının % 12,5’idir.
(8) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasında sayılanlar için genel sağlık sigortası
prim oranı, prime esas kazancın % 12’sidir.
(9) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrasında sayılanlar için genel sağlık
sigortası prim oranı, prime esas kazancın % 6'sıdır.
(10) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ilk defa
sigortalı olanlar ile Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında sigortalı olanlardan, ilgili
kanunları gereğince aylıksız izine ayrılanların genel sağlık sigortası prim oranı % 12’dir.
(11) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, kurumlarından aylıksız izinli sayılarak baĢka bir kamu kurum ve kuruluĢunda
kuruluĢ kanunları uyarınca görev alanların genel sağlık sigortası primleri, emekli kesenek ve
kurum karĢılıkları veya malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortalı primleri ile birlikte aylıklarını
ödeyen fiilen görev yaptıkları kamu kurum ve kuruluĢlarınca ödenir.
(12) Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında sayılan sigortalıların sağlık
hizmetlerinin Kurum tarafından devir alındığı tarihten itibaren, kamu idarelerince bu
sigortalılar için her ay gönderilecek genel sağlık sigortası primi emekli keseneklerine esas
aylık tutarlarının % 12'sidir.
(13) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık
sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının %12’sidir.
(14) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin on altıncı fıkrasında sayılan yönetim kurulunda
çalıĢmaları nedeniyle Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı üzerinden
çalıĢtırıldıkları kurumlarca ödenir.
(15) 5434 sayılı Kanuna tabi olanlardan;
a) 5434 sayılı Kanunun mülga ek 76 ve geçici 192 nci maddeleri uyarınca
ilgilendirilenlerin;
1) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bir
iĢte çalıĢmaları halinde emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık
sigortası primlerinin % 12’sinin tamamı kendilerince,
2) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bir
iĢte çalıĢmaları halinde emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık
sigortası primlerinin % 5'i kendilerince, % 7'si ise iĢverenlerince
ödenir.
b) Zorunlu sigortalı olmalarını gerektirecek Ģekilde herhangi bir iĢyerinde çalıĢmayan
5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesinin (II) iĢaretli fıkrasının son paragrafı, ek 76 ile
geçici 218 inci maddeleri uyarınca ilgilendirilenlerin, emekli keseneğine esas aylıkları
üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 12’sinin tamamı kendilerince
ödenir.
c) ÖzelleĢtirme programına alınan ve sermayelerindeki kamu payı gerek % 50’nin
üzerinde gerekse de %50’nin altında olan kamu kuruluĢlarında çalıĢanlardan 5434 sayılı
Kanunun ek 71 inci maddesi uyarınca 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında Kurumumuzla ilgilendirilenlerin, emekli keseneğine esas
aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 12’sinin tamamının
zorunlu olarak Kurumlarınca yatırılması gerekmektedir.
Prim ödeme yükümlüsü
MADDE 14 – (1) Genel sağlık sigortası bakımından;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine tabi olanlar için
bunların iĢverenleri,
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar, isteğe bağlı
sigortalı olanlar ile Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde
sayılanların kendileri,
c) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak
ve iĢletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde staja tabi tutulan öğrenciler için
Milli Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin eğitim gördükleri okulları, yükseköğrenimleri
sırasında staja tâbi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak
kısmi zamanlı çalıĢtırılan öğrencilerden genel sağlık sigortalısı sayılanların öğrenim
gördükleri yükseköğretim kurumu,
ç) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kiĢiler için
Türkiye ĠĢ Kurumu,
d) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine tabi olanlar için iĢverenleri,
e) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kiĢiler için primi,
yılı merkezî yönetim bütçesinden karĢılanmak üzere ilgili kamu idareleri,
f) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan kiĢiler ile
Kanunun geçici 13 üncü maddesinde belirtilenler için Türkiye ĠĢ Kurumu,
g) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar
için kendileri,
ğ) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar
için Türkiye Barolar Birliği,
h) Kanunun ek 5 ve ek 6 ncı maddelerine göre sigortalı olanlar için kendileri,
ı) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanlar için Adalet
Bakanlığı
prim ödeme yükümlüsüdür.
(2) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda
kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, ilgili kamu idaresince ödenir.
(3) Ġsteğe bağlı sigortalı olanlar, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu
kiĢi olsa dahi, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı
ülke vatandaĢlarından Türkiye’de yerleĢik olma hâli bir yılı doldurmadıkça genel sağlık
sigortası primi alınmaz ve bu kiĢiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Primlerin ödenmesi, aylık prim ve hizmet belgesi
MADDE 15 – (1) Genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesinde, Kanunun 88 inci
maddesi ve Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre iĢlem yapılır.
(2) Kamu idarelerinde iĢ akdi askıya alınanlar ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ilgili Kanunlar uyarınca aylıksız izinli
sayılanlar hariç olmak üzere yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar için aylık prim ve
hizmet belgesi verilmez. Bunlar için genel sağlık sigortası priminin tahakkuk ettirilmesi
iĢlemi Kurumca yapılır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı
üzerine çalıĢanlar ile Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içinde 30 günden az çalıĢan sigortalılar
için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur.
Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine iliĢkin genel sağlık sigortası primleri, Kanunun
51 inci maddesine istinaden isteğe bağlı sigorta kapsamında 30 güne tamamlanmamıĢ ise 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında
ödenir.
(4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için
prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel sağlık sigortası priminin tahakkuk ettirilmesi
iĢlemi Kurumca yapılır. Söz konusu genel sağlık sigortası primi, primin tahakkuk ettirileceği
ay itibarıyla aynı bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kiĢi sayısının üçe
bölünmesi suretiyle bulunacak kiĢi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde sayılan kiĢi
sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kiĢi sayısı esas alınarak hesaplanır. Ancak, bu
kiĢilerden aynı zamanda Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamı
dıĢındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı sayılanlar, bu fıkraya göre tespit
edilecek kiĢi sayısı hesabına dâhil edilmez.
(5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre genel sağlık
sigortalısı sayılanlar için gelir testi sonucu aile içindeki gelirleri asgari ücretin altında kalan
genel sağlık sigortalılarının, gelir testi yapılıncaya kadar geçen sürede gelir testi sonucuna
göre ödemeleri gereken tutarların üzerinde yaptıkları ödemeler, herhangi bir faiz
uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir.
(6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 60 ıncı maddesinin sekizinci
fıkrası, ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında olanların genel sağlık sigortası primleri ait
olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma ödenir.
(7) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı
sayılanların bir öğretim dönemine iliĢkin genel sağlık sigortası primlerinin tamamı tescil
tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma ödenir. Asgari ücrette meydana gelecek değiĢiklikler
nedeniyle oluĢacak prim farkları, değiĢikliğin uygulanmaya baĢlandığı ayın sonuna kadar
Kuruma ödenir.
(8) Kamu idaresine ait iĢyerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda olduğu
sürede Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi çalıĢmaları ya
da isteğe bağlı sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için belirtilen Ģekilde çalıĢtıkları veya
isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri sürelerle sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden
genel sağlık sigortası primi alınmaz.
(9) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık
sigortası primleri ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma ödenir.
Sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanma
Ģartları
MADDE 16 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık
hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanabilmeleri için;
a) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam otuz gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının
olması,
b) Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddesi kapsamındaki sigortalılar, Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yukarıdaki bentte sayılan Ģartla
birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihte 28/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendirilenlerden tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç altmıĢ günden fazla prim
ve prime iliĢkin her türlü borcunun bulunmaması,
c) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin (a) bendinde sayılan Ģartla birlikte,
sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihte prim ve prime iliĢkin her türlü borcunun
bulunmaması,
ç) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı
sayılanların, (c) bendinde sayılan Ģartlarla birlikte, bir öğretim dönemine iliĢkin genel sağlık
sigortası primlerinin tamamını tescil tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri
Ģarttır.
(2) Ancak;
a) 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢilere sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
b) Acil hâllerde sadece acil hal nedeniyle sunulan sağlık hizmeti bedelleri,
c) Sağlık Bakanlığınca duyurulan bildirimi zorunlu bulaĢıcı hastalıklar listesinde yer
alan hastalık tespit edilen kiĢilere, sadece bu hastalığı nedeniyle sunulan sağlık hizmeti
bedelleri,
ç) ĠĢ kazasına ve meslek hastalığına uğrayan kiĢilerin bu durumlarının belgelenmesi
koĢuluyla bu durumlarına iliĢkin sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
d) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sağlanan sağlık
hizmetleri bedelleri,
e) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği analık hâli nedeni ile
sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
f) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç olan kiĢilere sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
g) Kanunun 75 inci maddesinde sayılan afet ve savaĢ hâli ile grev ve lokavt hâllerinde
sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
ile bu sağlık hizmetlerine iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin
karĢılanmasında birinci fıkrada sayılan hükümlerin yerine getirilmesi Ģartı aranmaz.
(3) Ġkinci fıkrada belirtilen 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢiler hariç olmak üzere, diğer
istisnalar nedeniyle sağlık hizmetinin ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarının birinci
fıkrada belirtilen Ģartlara bakılmaksızın Kurumca finansmanının sağlanabilmesi için, söz
konusu istisnaların belgelenmesi ya da tıbben tespit edilmiĢ olması Ģarttır. Söz konusu
belgelendirmenin ya da tıbbî tespitin hastanın sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurusundan sonra
yapılmıĢ olması hâlinde de birinci fıkrada belirtilen Ģartlar aranmaz.
(4) Birinci fıkrada belirtilen otuz günlük prim ödeme süresinin hesabında, genel sağlık
sigortalısının tescil tarihinden itibaren otuz gün dolmadan prim tutarını ödemiĢ olması, birinci
fıkranın (a) bendinde belirtilen otuz günlük sürenin dolduğu Ģeklinde uygulanamaz.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan ilgili kanunları gereğince kullandıkları aylıksız izin sürelerinin bitiminden sonra
göreve baĢlayanlarda otuz günlük prim gün sayısı Ģartı aranmaz.
(6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı
bulunması durumunda, ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar genel
sağlık sigortası primi ödemeleri hâlinde sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve
refakatçi haklarından yararlandırılır.
(7) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamından çıkanların,
genel sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmesi için bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim gün sayısı aranmaz.
(8) Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt
bentlerinde belirtilenlerden sigortalılıkları sona ermeyenler hariç olmak üzere herhangi bir
sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) ĠĢ kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iĢ göremezlik
ödeneği alan sigortalının iĢ göremediği süre,
d) Sigortalının greve iĢtirak etmesi veya iĢverenin lokavt yapması hâllerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam otuz
günün hesabında dikkate alınmaz.
(9) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar, zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık
sigortasından yararlanırlar. Bu kiĢilerin genel sağlık sigortalılığının sona erdiği tarihten geriye
doğru bir yıl içinde doksan günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, on güne ilaveten doksan gün
süreyle daha genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler dâhil sağlık
hizmetlerinden yararlandırılırlar.
(10) Kanunun 60 ıncı maddesinde belirtilen genel sağlık sigortalısı sayılma Ģartlarının
yitirilmesi hâlinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kiĢinin
iyileĢmesine kadar sürer.
(11) Sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurulduğu tarihte; kısa ve uzun vadeli sigorta
primleri dâhil genel sağlık sigortası prim borcunun olup olmadığının belirlenmesinde ödeme
vadesi dolmamıĢ prim borçları dikkate alınmaz. Prim borcu ile gecikme cezası, gecikme
zammı ve faiz borcu bulunması nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlandırılmayanlar, söz
konusu borcu sağlık hizmeti sunucusuna baĢvuru tarihinden sonraki bir tarihte ödemiĢ olsa
dahi, borcun yatırıldığı tarihe kadar yapılan sağlık hizmeti giderleri ve yol gideri, gündelik ve
refakatçi giderleri Kurumca ödenmez.
(12) Kamu idarelerinin özel mevzuatlarında öngörülen usule uygun olarak Kanunun 66
ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sürekli görevle yurt dıĢına gönderilen genel
sağlık sigortalısının görev süresince yurt dıĢında birlikte bulunmaları Ģartıyla, aylıksız izinli
olan veya aylıksız izin süresini borçlanan, Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında isteğe
bağlı iĢtirakçi olan, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında kendi adına gelir veya aylık
bağlanan eĢleri ile yetim aylığı alan çocukları yurt dıĢına çıktıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Yürürlükten Kaldırılan Yönetmelik, Geçici ve ÇeĢitli Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 17 – (1) 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel
Sağlık Sigortası ĠĢlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Genel sağlık sigortası geçiĢ hükümleri
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Kanunun 92 nci maddesinde genel sağlık sigortasının
zorunlu olması nedeniyle Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tescil edilenlerden kapsama
alındıkları sürelerde yurt dıĢında ikamet edenlerin genel sağlık sigortalılıkları bu
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin altıncı
fıkrasının (ğ) bendine göre sonlandırılır. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önceki
süreler için ise yurt dıĢında ikamet edenlerin; yurtdıĢında bulunduklarını öğrenim belgesi,
çalıĢma belgesi, konsolosluktan alınacak belge, pasaport veya Emniyet Genel Müdürlüğünden
alınacak yurt dıĢına gidiĢ-dönüĢ tarihlerini gösterir belgelerle Kuruma baĢvuruda bulunmaları
halinde bu belgelerdeki süreler esas alınarak genel sağlık sigortalılıkları sonlandırılır.
(2) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi iken 1/1/2012 tarihinden
önce hastaneye baĢvurusu üzerine genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilenlerin, bu
kapsamdaki sigortalılıkları, durum değiĢikliği aranmaksızın talepleri halinde sonlandırılır. Bu
kiĢiler yeniden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce baĢlayan ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da devam eden
sağlık hizmetlerine ait faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karĢılanır.
(4) 7/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım ĠĢçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında
sigortalılık hâli devam eden sigortalıların, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin 10
numaralı bendinde belirtilen Ģartları taĢımaları halinde bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler,
genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlandırılır.
(5) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925
sayılı Tarım ĠĢçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında ve 5510 sayılı Kanunun
geçici 20 nci maddesine göre devir tarihine kadar geçen sigortalılık süresi, fiili hizmet süresi
ve prim ödeme gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.
(6) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen iĢleri, hizmet akdiyle herhangi bir iĢverene tabi
olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıkları Maliye Bakanlığının görüĢü alınarak
Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre tespit edilen bu kapsamdaki kadın isteğe bağlı
sigortalılar; 2008 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının on beĢ katı üzerinden baĢlanılarak, takip eden her yıl için bir puan
arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile
genel sağlık sigortası primi öderler.
(7) 1/3/2011 tarihinden itibaren Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki
sigortalılardan, 2011 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının on sekiz katı üzerinden baĢlanılarak, takip eden her yıl için bir puan
artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere prim alınır.
(8) Ġlgili kanunları gereği tedavi yardımları karĢılanan kiĢiler, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte herhangi bir iĢleme gerek kalmaksızın, Kanun açısından genel sağlık sigortalısı
veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılır. Kanunun yürürlük
tarihinden önce veya yürürlük tarihinde ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız
çocukları Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılır. Ancak durumlarında
değiĢiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koĢulları Kanun hükümlerine göre
yeniden belirlenir. Kız çocuklarının durum değiĢikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu
kiĢiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılır. Bu kiĢilerin
sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere iliĢkin bilgileri, ilgili kurumlar
tarafından Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir.
Yürürlük
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmeliğin;
a) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin (3) numaralı alt bendi, 6 ncı
maddesinin on altıncı fıkrası, 10 uncu maddesinin birinci ve yedinci fıkraları, 13 üncü
maddesinin on dördüncü fıkrası, geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası 1/1/2012 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı
yürütür.
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumundan:
GENEL SAĞLIK SĠGORTASI UYGULAMALARI YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Ġlkeler
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun genel sağlık sigortası uygulamalarına iliĢkin
usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; genel sağlık sigortasından yararlandırılacak kiĢileri,
iĢverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, gerçek kiĢileri, her türlü kamu ve özel hukuk tüzel
kiĢileri ile bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Kanunun 107 nci maddesi hükmüne
dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve/veya
Kurum ile sözleĢme yapmıĢ hekimleri,
b) Asgari ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanununun 39 uncu maddesi gereği
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile iĢçiler
için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
c) Ayakta tedavi: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, sağlık
hizmeti sunucularında yatırılmaksızın ayakta sağlanan sağlık hizmetlerini,
ç) Aylık: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malullüğü hâlinde yapılan
sürekli ödemeyi,
d) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
e) Bakmakla yükümlü olduğu kiĢi: 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7)
numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkraları dıĢında kalan genel sağlık sigortalısının,
sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamıĢ olan;
1) EĢini,
2) 18 yaĢını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim
Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile iĢletmelerde meslekî eğitim görmesi
hâlinde 20 yaĢını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaĢını doldurmamıĢ ve evli olmayan
çocukları ile yaĢına bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan
çocuklarını,
3) Geçimi genel sağlık sigortalısı tarafından sağlanan, Genel Sağlık Sigortası
Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi sonucunda 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin 1 numaralı alt bendi ve aynı fıkranın (g) bendi kapsamında olup
da aile içinde fert baĢına düĢen gelir miktarı asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen ve diğer
çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babasını,
f) Fatura: Sağlık hizmeti sunucusu tarafından sunulan sağlık hizmeti sonucunda,
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenen fatura,
serbest meslek makbuzu, bilet, perakende satıĢ fiĢi ile kamu idarelerinin ilgili mevzuatına
göre düzenledikleri belgeleri,
g) Fatura dönemi: Her ayın birinci ve son gününü kapsayan dönemi,
ğ) Fatura teslim süresi: Fatura dönemini takip eden ayın birinci gününden onbeĢinci
gününe (onbeĢinci gün dâhil) onbeĢinci gün resmî tatil ise takip eden ilk iĢ gününe kadarki
süreyi,
h) Fatura teslim tarihi: Fatura teslim süresi içinde teslim edilen faturalar için teslim
edildiği ayın onbeĢinci gününü, fatura teslim süresi içinde teslim edilmeyen faturalar için
teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeĢinci gününü,
ı) Gelir: ĠĢ kazası veya meslek hastalığı hâlinde sigortalıya veya sigortalının ölümü
hâlinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeyi,
i) Genel Müdürlük: Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel
Müdürlüğünü,
j) Genel sağlık sigortalısı: 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢileri,
k) Genel sağlık sigortası: KiĢilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile
karĢılaĢmaları hâlinde ise oluĢan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı,
l) Genel sağlık sigortası primi: Genel sağlık sigortasından yararlanabilmek için prim
ödeme yükümlüsü tarafından ödenecek olan ve prime esas kazanç üzerinden Kanunda
belirtilen oranlarda belirlenen tutarı,
m) Hizmet akdi: 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda tanımlanan
hizmet akdini ve iĢ mevzuatında tanımlanan iĢ sözleĢmesini veya hizmet akdini,
n) Ġsteğe bağlı sigorta: KiĢilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli
sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan sigorta kolunu,
o) ĠĢveren: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre
sigortalı sayılan kiĢileri çalıĢtıran gerçek veya tüzel kiĢiler ile tüzel kiĢiliği olmayan kurum ve
kuruluĢları,
ö) ĠyileĢtirme araç ve gereçleri: Protez ve ortez tanımına girmeyen, tek baĢına
iyileĢtirme özelliği olan iyileĢtirici nitelikteki tıbbî cihazları,
p) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve
kamu iktisadi teĢebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve iĢletmeleri ve
yukarıda belirtilenlerin ödenmiĢ sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık
ve iĢletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel
çalıĢtıran diğer kamu kurumlarını,
r) Kanun: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu,
s) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı
veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler tarafından ödenecek tutarı,
Ģ) Kısa vadeli sigorta kolları: ĠĢ kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası
kollarını,
t) KiĢiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: KiĢilerin, hastalıktan korunması veya sağlıklı
olma hâlinin sürdürülmesi amacıyla kiĢiye yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetlerini,
u) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu,
ü) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teĢhis ve bu teĢhise dayanak teĢkil eden belgeleri
incelemek suretiyle, çalıĢma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken
yaĢlanma hâlini, vazifelerini yapamayacak Ģekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve
malullük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diĢ hekimlerinden oluĢan
kurullarını,
v) Misyon Ģefliği: Genel sağlık sigortalısının geçici veya sürekli görevle bulunduğu,
tetkikin/ tedavinin yapıldığı ülkedeki büyükelçilik, daimi temsilcilik, baĢkonsolosluk ve
konsolosluk Ģubesi olarak, aynı ülkede veya Ģehirde birden fazla temsilcilik bulunması
hâlinde ise büyükelçilik tarafından bu iĢle yetkili kılınan temsilciği ile çalıĢma ataĢelikleri ve
müĢavirlikleri,
y) Mutat taĢıt: Ġki mahal arasında gidip gelmeye en uygun, kullanılması mutat ve
ekonomik olan taĢıtları,
z) Ortez: DoğuĢtan veya sonradan herhangi bir nedenle bir organda oluĢan fonksiyon
kaybını veya yetersizliğini önlemek ya da vücut parçalarından birini desteklemek veya
korumak amacıyla kullanılan tıbbî cihazları,
aa) Otelcilik hizmeti: Yatarak tedavilerde hasta ve refakatçisine Kurumca belirlenen
standartların üzerinde sunulan yatak, yemek, temizlik vb. hizmetleri,
bb) Ödeme dönemi: Sağlık hizmeti sunucuları faturalarının teslim tarihinden itibaren
inceleme ve ödemenin gerçekleĢtirildiği doksan günlük süreyi,
cc) Ödeme Komisyonu: BeĢeri tıbbi ürünlerin/beĢeri ilaçların ödeme usul ve esaslarının
belirlenmesi hususunda, Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığının koordinatörlüğünde Maliye
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine MüsteĢarlığı temsilcilerinin
katılımıyla oluĢturulan komisyonu,
çç) Protez: DoğuĢtan ya da sonradan herhangi bir nedenle vücut organlarından bir veya
bir kaçının tam veya kısmi kaybında, o organ veya organların fonksiyonlarını yerine getirmek
ve/veya görsel olarak vücut bütünlüğünü sağlamaya yönelik tıbbî cihazları,
dd) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere
Kanunun 63 üncü maddesi gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri,
ee) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kiĢiler ile
kamu ve özel hukuk tüzel kiĢilerini ve bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini,
ff) Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu: Kurumca finansmanı sağlanan sağlık
hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri için Kurumca ödenecek bedelleri
belirleyen komisyonu,
gg) Sağlık raporu: Uzman hekim raporunu/sağlık kurulu raporunu,
ğğ) Uzman hekim raporu: Ġlgili tek uzman hekim tarafından düzenlenen baĢhekimlik
mührü ve ıslak imza onayı bulunan sağlık raporunu veya elektronik ortamda düzenlenen eraporunu,
hh) Sağlık kurulu raporu: Ġlgili daldan üç uzman hekimin katılımıyla, aynı daldan üç
uzman hekim bulunmaması hâlinde ise ilgili dal uzmanı ile birlikte öncelikle bu uzmanlık
dalına en yakın uzmanlık dalından olmak üzere baĢhekimin seçeceği diğer dallardan uzman
hekimlerin katılımı ile en az üç uzman hekimden oluĢan sağlık kurullarınca düzenlenen,
baĢhekimlik mührü ve ıslak imza onayı bulunan sağlık raporunu veya elektronik ortamda
düzenlenen e-raporunu,
ıı) Sığınmacı ve vatansız: ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından sığınmacı veya vatansız olarak
kabul edilen kiĢileri,
ii) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi
gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kiĢiyi,
jj) Sosyal sigortalar: Kanunda tanımlanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
kk) Tebliğ: Kanunun genel sağlık sigortasına iliĢkin hükümlerinin uygulanmasını içeren
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğini,
ll) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç kiĢiler: Engellilik Ölçütü, Sınıflandırılması ve
Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında,
yetkilendirilmiĢ engelli sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluĢlarınca, ağır engelli
olduğu engelli sağlık kurulu raporu ile belgelendirilen kiĢileri,
mm) Tıbbî cihaz: 7/6/2011 tarihli ve 27957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbî
Cihaz Yönetmeliğinde tanımlanan her türlü araç, gereç, alet, cihaz, kiĢi kullanımına mahsus
cihaz, aksesuar veya diğer malzemeleri,
nn) Tıbbî sarf malzemesi: Protez ve ortez tanımına girmeyen, iyileĢtirmeyi tek baĢına
sağlamayan, teĢhis, tedavi ve bakım amaçlı iĢlemlerin yapılması esnasında tek sefer ya da
sınırlı sayıda kullanılmaya mahsus tıbbî malzemeleri,
oo) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleĢmelerini,
öö) Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortası kollarını,
pp) Ücret: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve
süreklilik niteliği taĢıyan brüt tutarı,
rr) Ünite: Sosyal güvenlik il müdürlükleri ile sosyal güvenlik merkez müdürlüklerini ve
sağlık sosyal güvenlik merkez müdürlüklerini,
ss) Vazife malullüğü: Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp
malullüğü hâllerini,
ĢĢ) Yatarak tedavi: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin,
sağlık hizmeti sunucusunda yatırılarak sağlanan sağlık hizmetlerini,
tt) YerleĢim yeri: Belediye/büyükĢehir belediye mücavir alanını,
ifade eder.
Genel ilkeler
MADDE 5 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢilerin genel sağlık sigortalısı
olması zorunludur. Genel sağlık sigortası hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak,
azaltmak veya baĢkasına devretmek için sözleĢmelere konulan hükümler geçersizdir.
(2) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol
gideri, gündelik ve refakatçi haklarından, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler yararlandırılır.
(3) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol
gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kiĢiler için bir hak, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu
hizmet ve hakların finansmanının sağlanması Kurum için bir yükümlülüktür. Genel sağlık
sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve
refakatçi haklarında, kiĢilerden alınan primlerin tutarına göre herhangi bir farklılaĢtırma
yapılamaz.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Sağlık Kartı
Sağlık kartı düzenlenmesi
MADDE 6 – (1) Kurum, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
muayene ve tedavileri için sağlık hizmeti sunucularına baĢvurularında gösterilmek üzere
sağlık kartı düzenleyebilir.
(2) Kurum, sağlık kartının Ģeklini, bu kartın kullanımına iliĢkin usul ve esasları belirler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetlerinin Belirlenmesi ve Sağlanma Yöntemleri,
Yol Gideri, Gündelik ve Refakatçi Giderleri
Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin amacı ve kapsamı
MADDE 7 – (1) Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
sağlıklı kalmaları; hastalanmaları hâlinde sağlıklarını kazanmaları; iĢ kazası ile meslek
hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karĢılanması, iĢ
göremezlik hâllerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması, iĢ kazası ve meslek hastalığına,
kazaya, hastalıklara veya konjenital (doğuĢtan) nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan
durumlarda vücut bütünlüğünün sağlanması amacıyla Kanunun 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan sağlık hizmetlerinin finansmanı
Kurumca sağlanır.
Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin belirlenmesi
MADDE 8 – (1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e)
bentleri gereği finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık
hizmeti olarak kabul edilen sağlık hizmetleri esas alınarak Kurumca belirlenir.
(2) Ġnsan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık
hizmetleri, Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir.
Finansmanı sağlanan diğer sağlık hizmetlerinin belirlenmesi
MADDE 9 – (1) Bu Yönetmeliğin 8 inci maddesi doğrultusunda sağlanacak sağlık
hizmetleri ile ilgili teĢhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği,
aĢı, ilaç ve tıbbi malzemelerin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması
ve yenilenmesi hizmetlerinin, türleri, miktarları ve kullanım süreleri, ödeme usul ve esasları,
Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir.
Finansmanı sağlanan ilaçların temin esasları
MADDE 10 – (1) Yatarak tedavilerde sağlık hizmeti sunucularında kullanılacak
ilaçların tedavinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucuları tarafından temin edilir. Ancak Kurum,
yatarak tedavilerde tedavinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucusunca temin zorunluluğu
olmayan istisnai durumlara iliĢkin usul ve esaslar ile temini zorunlu ilaçların sağlık hizmeti
sunucularınca temin edilmeyerek hastaya aldırılması halinde yürütülecek iĢlemlere iliĢkin usul
ve esasları belirler.
(2) Kurumca finansmanı sağlanan ve ayaktan tedavilerde gerekli görülen ilaçlar,
Kurumla sözleĢmeli eczanelerden temin edilir. Ancak, acil hâller nedeniyle genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sözleĢmesiz eczanelerden reçete karĢılığı
temin ettiği ilaçların bedelleri, acil hâlin Kurumca kabul olunması kaydıyla Tebliğ esaslarına
göre kiĢilere ödenir.
(3) Kurum, genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin tedavisi için
gerekli görülen ancak, ülkemizde ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olduğu hâlde çeĢitli
nedenlerle üretilmeyen veya ithalatı yapılmayan ilaçların yurt dıĢından teminine iliĢkin usul
ve esasları, Sağlık Bakanlığının görüĢünü alarak belirler.
Finansmanı sağlanan tıbbî malzemelerin temin esasları
MADDE 11 – (1) Kurum tıbbi malzemeleri sağlık hizmeti sunucuları ile sözleĢme
yapmak suretiyle sağlar. Ancak acil hallerde sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından
kiĢilerce satın alınan tıbbi malzeme bedelleri Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre
karĢılanır.
(2) Yatarak tedavilerde sağlık hizmeti sunucularında kullanılacak tıbbi malzemeler
sağlık hizmeti sunucuları tarafından temin edilir. Kurum, temini zorunlu tıbbi malzemelerin
sağlık hizmeti sunucularınca temin edilmeyerek hastaya aldırılması halinde tıbbi
malzemelerin ödenmesine iliĢkin usul ve esasları belirler.
(3) Kurumca bedeli karĢılanan tıbbi malzemelerin, Kurumca belirlenen istisnalar hariç
olmak üzere Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına (TĠTUBB) kayıt/bildirim
iĢlemi tamamlanmıĢ olmalıdır. TĠTUBB kayıt/bildirim iĢlemi tamamlanmamıĢ tıbbi malzeme
bedelleri Kurumca karĢılanmaz. Ancak 7/6/2011 tarihli ve 27957 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında yer almayan tıbbi malzeme bedellerinin
ödenmesinde; TĠTUBB kayıt/bildirim iĢlemi tamamlanmıĢ olma Ģartı aranmaz.
(4) Kurum, finansmanı sağlanan tıbbî malzemeleri Kurumca belirlenen usullerle temin
etmeye yetkilidir.
(5) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanuna göre aylık bağlanmıĢ
malullerin, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi veya 3/11/1980 tarihli ve
2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sayılanlardan
3713 sayılı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle malul kalıp da aylık bağlananların ve
3713 sayılı Kanun kapsamına girmese dahi baĢkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaĢamak
için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan vazife ve harp malullerinin; sağlık
kurulu raporuyla kullanmaları gerekli görülen her türlü ortez/protez ve diğer iyileĢtirici araç
ve gereçler, herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumca karĢılanır. Kanunun 72 nci
maddesinde belirtilen usullere göre bedelleri karĢılanacak olan bu kapsamdaki ürünler veya
aynı amaca yönelik yeni ürün talepleri Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre
karĢılanır. Bu fıkra hükümleri, genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu
kiĢilerden, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları
nedeniyle yaralananların, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye kadar
geçen süre içerisinde de uygulanır.
Diğer sağlık hizmetlerinin temin esasları
MADDE 12 – (1) Kurum sağlık hizmetlerini, Kanunun 3 üncü maddesinin 25 inci
bendinde ve Kanunun 63 üncü maddesinin (f) bendinde tanımlanan yurt içi ve yurt dıĢı sağlık
hizmeti sunucuları ile Kanunun 73 maddesine göre sözleĢme yapılıncaya kadar Kurum
tarafından belirlenmiĢ olan usul ve esaslar geçerlidir. Ancak acil hallerde sözleĢmesiz sağlık
hizmeti sunucularından kiĢilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca belirlenen usul
ve esaslara göre karĢılanır.
(2) Kurum, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel üzerinden
hizmet alım sözleĢmesiyle de sağlar. Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleĢmede
belirtilen götürü bedel karĢılığında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kiĢilere sözleĢme kapsamında verilmesi gereken her türlü sağlık hizmetini sunar. Söz konusu
sağlık hizmeti sunucuları sözleĢmede belirtilen götürü bedel dıĢında Kurumdan veya genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden ilave ücret alınabilecek hizmetler ve
katılım payları dıĢında ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedele iliĢkin usul ve esaslar
Kurum ve ilgili kamu idareleri ile müĢtereken belirlenir.
Yardımcı üreme yöntemi tedavileri
MADDE 13 – (1) Ġnvitro fertilizasyon (IVF) iĢlemi, Kanunun 63 üncü maddesinde
tanımlanan ―yardımcı üreme yöntemi‖ olarak kabul edilir. Ovulasyon indüksiyonu (OI) ile
intrauterin inseminasyonu (IUI) iĢlemi bu kapsamda değerlendirilmez.
(2) Kurumca;
a) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalısı kadın ise
kendisinin, erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi
olamadığının ve ancak IVF iĢlemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucularınca sağlık kurulu raporu düzenlenmiĢ olması,
2) 23 yaĢından büyük, 39 yaĢından küçük olması,
3) Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere son üç yıl içinde OI ve/veya IUI
iĢleminden sonuç alınamamıĢ olduğunun Kurumla sözleĢmeli sağlık hizmet sunucusunun
sağlık kurulları tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleĢmeli olması,
5) En az beĢ yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi olup, 900
gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan
kadının bu bentteki koĢulları taĢımaması halinde eĢinin gerekli koĢulları sağlaması,
Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi hâlinde en fazla Kanunun 63 üncü maddesinde
belirtilen deneme sayısı ile sınırlı olmak üzere IVF iĢleminin,
b) Bir hastalığın tedavisinin baĢka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu görülmesi
hâlinde IVF iĢleminin,
finansmanı sağlanır.
(3) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ve bedelleri sosyal güvenlik
kurumlarınca ödenen IVF iĢlemleri, iĢlem adedinin hesaplanmasında dikkate alınır.
(4) IVF iĢlemine, 38 yaĢını doldurmadan önce baĢlanan kadının deneme öncesi 38
yaĢını doldurmuĢ olması durumunda, IVF iĢlemine ait bedeller Kurumca karĢılanır.
(5) IVF iĢleminde kullanılan ilaçlardan katılım payı tahsil edilir.
Finansmanı sağlanmayan sağlık hizmetleri
MADDE 14 – (1) Kurumca;
a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacına yönelik protezler ile fonksiyon kaybını
gidermeye yönelik yapılan ve iĢ kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya
konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dıĢında
estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diĢ tedavilerinin,
b) Sağlık Bakanlığınca insan sağlığı bakımından kullanılmasına veya uygulanmasına
izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetlerinin,
c) Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık
hizmetlerinin,
ç) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri kapsamına giren
yabancı ülke vatandaĢlarının genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kiĢi sayıldığı tarihten önce var olan kronik hastalığa iliĢkin sağlık
hizmetlerinin,
d) Kanunun 63 üncü maddesine göre yöntem, tür, miktar ve kullanım sürelerinin
belirlenmesi sonucunda Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin kapsamı dıĢında
bırakılan sağlık hizmetlerinin,
finansmanı sağlanmaz.
Komisyonlar
MADDE 15 – (1) Kurum, finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teĢhis ve tedavi
yöntemleri ile teĢhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aĢı,
ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kiĢi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf,
iyileĢtirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası
bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetlerinin türlerinin, miktarlarının ve kullanım
sürelerinin, ödeme usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik olarak komisyonlar kurabilir,
üniversiteler, ulusal ve uluslararası tüzel kiĢilerle iĢbirliği yapabilir.
(2) Komisyonların görev ve yetkileri ile çalıĢma usul ve esasları Maliye Bakanlığı ile
Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir.
Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE 16 – (1) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerine iliĢkin yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri için ödenecek tutarlar Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenir.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yatarak tedavileri
sırasında hekimin veya diĢ hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine yanında kalan
refakatçinin yatak ve yemek giderleri, bir kiĢi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karĢılanır. 18
yaĢını doldurmamıĢ çocuklar için refakatçi kalınmasının tıbben lüzum görülmesi Ģartı
aranmaz.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, müracaat ettikleri
sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusunda yapılan hekim veya diĢ hekiminin muayenesi veya
tedavisi sonrasında, tıbbî veya zorunlu nedenlerle yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklere iliĢkin
yol ve gündelik gideri;
a) Sevkin Kurumca istenilen bilgi ve onayların yer aldığı belge ile veya elektronik
ortamda yapılmıĢ olması,
b) Sevkin Kurumca belirlenecek istisnalar hariç olmak üzere ikinci veya üçüncü
basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından yapılmıĢ olması,
c) Sevk tarihi itibariyle beĢ iĢ günü içinde sevk edilen sağlık hizmeti sunucusuna
müracaat edilmiĢ olunması,
halinde Kurumca karĢılanır.
(4) Üçüncü fıkrada belirtilen esaslara uygun olarak yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklere
iliĢkin yol gideri; sağlık hizmetinin sağlanabildiği en yakın sağlık hizmeti sunucusunun
bulunduğu yerleĢim yeri esas alınarak ödenir. KiĢinin daha uzak bir yerleĢim yerindeki sağlık
hizmeti sunucusuna gitmesi hâlinde oluĢacak yol gideri farkı Kurumca karĢılanmaz. Ancak
Kurumca belirlenecek bazı özel durum ve hastalıklar için sevk edilen yerleĢim yerine göre
ödeme yapılır.
(5) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere refakat eden
kimselere bir kiĢiyle sınırlı olmak üzere yol ve gündelik gideri, sevki düzenleyen sağlık
hizmeti sunucusu hekimi veya diĢ hekimi tarafından refakatin tıbben lüzumlu veya gerekli
görülmesi ve sevk ile müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusuna refakatçi eĢliğinde
gelindiğinin ve/veya kalındığının belirtilmiĢ olması halinde ödenir. Ancak 18 yaĢını
doldurmamıĢ çocukların sevklerinde refakatçi eĢliğinde gönderilmesinin tıbben lüzumlu veya
gerekli görülme Ģartı aranmaz.
(6) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin üçüncü fıkrada
belirtilen esaslara uygun olarak yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklerinde;
a) Ayakta tedavilerde, hasta ve refakatçisine gidiĢ ve dönüĢ tarihleri için yol gideri, sevk
edildikleri sağlık hizmeti sunucusuna müracaat tarihi ile tedavinin sona erdiği tarihler arasında
istirahatli olunan süreler hariç olmak üzere gündelikleri,
b) Yatarak tedavilerde, kendisinin ve refakatçisinin gidiĢ ve dönüĢ tarihleri için
gündelikleri ile yol gideri,
Kurumca karĢılanır.
c) Yatarak tedavilerde, hasta ve bir kiĢi ile sınırlı olmak üzere hastaya refakati tıbben
uygun görülen refakatçinin yatak ve yemek gideri sağlık hizmeti sunucusu tarafından
faturalandırıldığından ayrıca Ģahsa ödeme yapılmaz.
(7) Kemoterapi, radyoterapi, diyaliz gibi belli bir program çerçevesinde tedavi gören
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu tedavileri için düzenlenen
ilk sevk belgesine istinaden tedavilerinin devamı niteliğindeki diğer müracaatları nedeniyle
yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin ödenmesinde her gidiĢleri için sevk belgesi
aranmaz. Ödeme iĢlemleri, ilk sevk belgesine istinaden diğer müracaatlara iliĢkin tedavi
gördüğü tarihleri belirtir müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunca düzenlenecek belge
doğrultusunda yürütülür. Belli bir program çerçevesinde yer alacak diğer hastalıklar Kurum
tarafından belirlenir.
(8) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yerleĢim yeri
dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna yapılan sevklerinde;
a) Sevk belgesinde sevk vasıtası belirtilmemiĢ ise mutat taĢıt ücreti ödenir.
b) KiĢilerin özel araçları ile sağlık hizmeti sunucusuna gidiĢ ve dönüĢleri için mutat taĢıt
ücreti ödenir.
c) YerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna mutat taĢıt dıĢındaki taĢıtla nakline
iliĢkin bedellerin ödenebilmesi için bu durumun gerekliliğinin sağlık kurulu raporu ile
belgelenmesi ve raporda taĢıt tipinin belirtilmesi gerekir.
ç) Mutat taĢıt dıĢı araçlar (tarifeli uçak, taksi, ambulans vb.) ile nakile iliĢkin yol gideri
ödemelerinde bilet veya fatura ibrazı Ģarttır. Bilet veya fatura ibraz edilememesi halinde yol
gideri mutat taĢıt bedeli üzerinden ödenir.
d) Kurum veya Kurumun taĢra birimleri, yerleĢim yeri dıĢından Kurumca belirlenen
hastalıkların tedavileri için gidip gelen ve yol gideri karĢılanan kiĢilerin ulaĢım hizmetlerini
gerekli gördüğü hallerde Kurum yararı doğrultusunda hizmet satın alma ve kiralama gibi
usullerle temin etmeye yetkilidir.
(9) YerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilen, ancak yapılan
tedavilere rağmen vefat eden genel sağlık sigortalılarının cenaze nakline iliĢkin giderler;
a) Sevkin düzenlendiği sağlık hizmeti sunucusunun bulunduğu yerleĢim yeri mesafesini
aĢmamak üzere nakledilen yerleĢim yeri esas alınarak ödenir.
b) Sevk edilmeksizin müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunda vefat eden kiĢilerin
cenaze nakline iliĢkin giderler Kurumca karĢılanmaz.
c) Cenaze nakline iliĢkin giderleri, 23/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 210 uncu maddesi gereği ilgili kamu idaresince karĢılanması gereken kiĢilere,
cenaze nakli için Kurumca ödeme yapılmaz.
(10) Kurum tarafından sürekli iĢ göremezlik veya malullük durumlarının tespiti ve/veya
kontrolü ile Kanunun 94 üncü maddesi gereğince gerekli görülen kontrol muayeneleri için
kiĢilerin yerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucularına yapılan sevklere iliĢkin yol,
gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca karĢılanır. Ayrıca bu sevkler için üçüncü fıkrada yer
alan müracaat süreleri uygulanmaz.
(11) Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iĢ göremezlik, malullük,
çalıĢma gücü kaybı hâllerinin tespiti veya bu amaçla yapılan kontroller nedeniyle oluĢan
sağlık hizmeti giderleri ile sağlık hizmeti sunucusuna yapılan sevkler nedeniyle ödenecek yol,
gündelik ve refakatçi giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden
karĢılanır.
(12) Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ikinci fıkrası
kapsamında yurtdıĢına tetkik veya tedavi amacıyla yapılacak sevklerde yol, gündelik ve
refakatçi giderlerinin ödenmesinde bu madde hükümleri uygulanır. Bu kiĢilerin tedavisi
sırasında ölümü halinde, cenazesinin nakil gideri ile varsa refakatçisinin yurda dönüĢ yol
giderleri de Kurumca karĢılanır.
(13) SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucusu tarafından yapılan sevklere iliĢkin yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri, sevkin acil hal nedeniyle yapılmıĢ olması ve Kurumca kabul
edilmesi halinde ödenir.
(14) Sevk yapılmaksızın yerleĢim yeri dıĢındaki bir sağlık hizmeti sunucusundan sağlık
hizmeti alınması hâlinde yol gideri ve gündelik ödenmez.
(15) Sevk edilen yerde, sağlık hizmeti sunucusunda yatarak tedavi edilmesi gerekli
görülmesine rağmen, yatak bulunmaması nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna yatırılmaksızın
geçen günler için bu durumun sağlık hizmeti sunucunca belgelenmesi Ģartıyla beĢ günü
geçmemek üzere gündelik ödenir.
(16) Organ, doku ve kök hücre nakline iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
ile bu maddenin uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Katılım Payı, Sevk Zinciri, Acil Hâller, Ġstisnai Sağlık Hizmetleri ve Ġlave Ücret
Ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payı
MADDE 17 – (1) Katılım payı, ayakta tedavide her bir hekim ve diĢ hekimi muayenesi
için 2 Türk Lirası olarak uygulanır. Kurum, ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi
katılım payı tutarını, her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırmaya ve yeniden değerleme oranı kadar
artırılması hâlinde çıkan kuruĢ kesirlerini tama iblağ etmeye yetkilidir.
(2) Ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payını; birinci basamak
sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayenelerde almamaya ya da daha düĢük tutarlarda
belirlemeye veya tekrar birinci fıkrada belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak
sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise müracaat edilen sağlık hizmeti
sunucusunun yer aldığı basamak, sağlık hizmeti sunucusunun resmi ve özel sağlık hizmeti
sunucusu niteliğinde olup olmaması, önceki basamaklardan sevkli olarak baĢvurulup
baĢvurulmadığı gibi hususları göz önünde bulundurarak on katına kadar artırmaya ve sağlık
hizmeti sunucuları için farklı belirlemeye Kurum yetkilidir.
Vücut dıĢı kullanılan (eksternal) protez ve ortez katılım payı
MADDE 18 – (1) Vücut dıĢı protez ve ortezler için Kurumca ödenen bedeller
üzerinden, Kurumdan gelir veya aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler için %10, kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler için %20 oranında katılım payı alınır. Katılım payını % 1’e kadar indirmeye,
Kurumun teklifi üzerine ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin vücut dıĢı ortez ve
protezler için ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgari
ücretin yüzde yetmiĢbeĢini geçemez. Yüzde yetmiĢbeĢlik üst sınırın hesaplanmasında her bir
ortez ve protez, bağımsız olarak değerlendirilir.
Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı
MADDE 19 – (1) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı, Kurumdan gelir
veya aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için % 10,
kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için % 20
olarak uygulanır. Ġlaç katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine ÇalıĢma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir.
(2) Kurum, aile hekimlerince yazılan reçeteler dâhil olmak üzere reçetede yer alan üç
kaleme yada üç kutuya kadar ilaç/ilaçlar için 3 Türk Lirası, ilave her bir kalem yada kutu ilaç
için 1 Türk Lirası olmak üzere katılım payı uygulamaya yetkilidir. Katılım payına iliĢkin kutu
hesabında enjektable formlar, serum ve beslenme ürünleri ile Kurum tarafından belirlenecek
ilaçlar dikkate alınmaz. Kurum, bu fıkrada belirtilen 1 Türk Lirası ve 3 Türk Lirasını, 213
sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında her yıl artırmaya
yetkilidir.
Yatarak tedavide katılım payı
MADDE 20 – (1) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak tedavide
finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri bedelinin yüzde birine kadar katılım payı alınabilir.
Yüzde birine kadar tespit edilen katılım payını almamaya, yarısına kadar indirmeye veya bir
katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye
Kurum yetkilidir. Yatarak tedavide katılım payı tutarı, bir takvim yılında asgari ücret tutarını
geçmemek kaydıyla her bir yatarak tedavi için asgari ücretin dörtte birini geçemez.
Yardımcı üreme yöntemi tedavilerinde katılım payı
MADDE 21 – (1) Yardımcı üreme yöntemi tedavisinde kullanılan ilaçlar için katılım
payı, Kurumdan gelir ve aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler için yüzde on, kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla
yükümlü olduğu kiĢiler için yüzde yirmi olarak uygulanır.
(2) Yardımcı üreme yöntemleri iĢlem ücretleri için alınacak katılım payı, Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen iĢlem ücretleri üzerinden ilk denemede
yüzde otuz, sonraki denemeler için Kanunla belirlenen oranda uygulanır.
(3) Yardımcı üreme yöntemleri iĢlem ücretleri için ödenecek katılım payında bu
Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde belirtilen üst limit uygulanmaz.
Katılım payı tahsili
MADDE 22 – (1) Katılım paylarının tahsilatına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca
belirlenir.
(2) Kurum, katılım paylarını, gelir veya aylık alan kiĢilerin gelir veya aylıklarından,
çalıĢanların ücret veya maaĢlarından mahsup edilmek suretiyle veya eczaneler ile diğer kurum
ve kuruluĢlar aracılığı ile tahsile yetkilidir. SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil
ettikleri katılım payı düĢüldükten sonra kalan tutar ödenir.
Katılım payı iadesi
MADDE 23 – (1) Harcamaları, taĢınır ve taĢınmazları ile bunlardan doğan hakları da
dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek
aile içindeki geliri kiĢi baĢına düĢen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan
vatandaĢlar ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, vatansızlar ve sığınmacılar, 1/7/1976 tarihli
ve 2022 sayılı 65 YaĢını DoldurmuĢ Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk VatandaĢlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kiĢiler ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢilerin ödemiĢ oldukları katılım payları, talepleri hâlinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294
sayılı Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢmayı TeĢvik Kanunu hükümlerine göre Sosyal
YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakıflarınca kendilerine geri ödenir.
Katılım payı alınmayacak hâller, sağlık hizmetleri ve kiĢiler
MADDE 24 – (1) Katılım payı alınmayacak hâller, sağlık hizmetleri ve kiĢiler
Ģunlardır;
a) ĠĢ kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısından, bu
durumları nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci
maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
b) Askerî tatbikat ve manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17,
18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
c) Kanunun 75 inci maddesinde yer alan afet ve savaĢ hâli nedeniyle sağlanan sağlık
hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları
alınmaz.
ç) Aile hekimi muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde belirtilen katılım
payı alınmaz.
d) Genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere sağlanan kiĢiye
yönelik koruyucu sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde
belirtilen katılım payları alınmaz.
e) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile
belgelendirilmek Ģartıyla; Kurumca belirlenen kronik hastalıklarda bu Yönetmeliğin 17, 18,
19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. Kurum, ayakta tedavide hekim
ve diĢ hekimi muayenesi, yatarak tedavi, vücut dıĢı ortez ve protezler ile ayakta tedavide
sağlanan ilaçlar bakımından, katılım payı alınmayacak kronik hastalıkları ayrı ayrı
belirleyebilir.
f) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile
belgelendirilmek Ģartıyla; Kurumca belirlenen hayati öneme haiz vücut dıĢı protez ve
ortezlerden katılım payı alınmaz.
g) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile
belgelendirilmek Ģartıyla; organ, doku ve kök hücre nakline iliĢkin sağlık hizmetleri için bu
Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
ğ) Kurumca yürütülen soruĢturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
1) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla yükümlü
olduğu kiĢilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığının tespitine yönelik,
2) Sigortalı ile hak sahiplerinin malullük, iĢ göremezlik raporlarında belirtilen
rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığının tespitine yönelik,
Kurumca yapılan sevkler nedeniyle yapılan kontrol muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17
nci maddesinde belirtilen katılım payı alınmaz.
h) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı Ġstiklal Madalyası VerilmiĢ Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden ġeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre Ģeref aylığı
alan kiĢiler ile bunların eĢlerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde
belirtilen katılım payları alınmaz.
ı) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci
maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
i) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20
ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
j) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümlerine göre korunma,
bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17,
18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
k) Harp malullüğü aylığı alanlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında
aylık alanlardan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18,
19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
l) Vazife malullerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 , 20 ve 21 inci maddelerinde
belirtilen katılım payları alınmaz.
m) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek
okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylardan bu
Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz.
n) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksekokullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya
devam eden öğrencilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen
katılım payları alınmaz.
o) 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle
yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye kadar sağlanacak
sağlık hizmetlerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen
katılım payları alınmaz.
ö) Harp malûllüğü, vazife malûllüğü, malûllük aylığı veya sürekli iĢ göremezlik geliri
bağlanmıĢ sigortalılar ile aylık veya gelir bağlanan ve çalıĢma gücünün en az % 60’ını yitiren
malûl çocukların kontrol muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde belirtilen
katılım payı alınmaz.
(2) Birinci fıkranın (c) bendinde katılım payı alınmayacağı belirtilen 15/5/1959 tarihli
ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki genel hayata etkili afet hâli nedeniyle sağlanan sağlık
hizmetleri için katılım payı alınmayacak süre BaĢbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi
BaĢkanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir.
(3) Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetleri Kurumca tespit
edilir.
Hizmet basamakları, sevk zinciri ve yaptırım
MADDE 25 – (1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının sadece (f) bendindeki
sağlık hizmetlerini sunanlar veya üretenler hariç olmak üzere sağlık hizmeti sunucuları Sağlık
Bakanlığı tarafından birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılır. Bu
sınıflandırmada aile hekimleri birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak yer alır.
(2) Kurum, Sağlık Bakanlığının görüĢünü alarak, bu basamaklar ve sağlık hizmeti
sunucuları arasında sevk zincirini; tanı, ön tanı, hekimlerin ve diĢ hekimlerinin uzmanlıklarını
dikkate almak suretiyle tüm yurtta veya il ya da ilçe bazında belirlemeye yetkilidir. Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (3) ve (9) numaralı alt bentlerinde
sayılanların, Kurumla sözleĢmeli üniversite ve istisnai hallerde özel sağlık hizmeti
sunucularına müracaat edebilme koĢulları ile uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar Kurum
tarafından belirlenir.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, Kanunda, bu
Yönetmelikte ve ilgili mevzuatta belirtilen istisnalar dıĢında sağlık hizmetlerini istediği il ya
da ilçede sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusundan alma hakkına sahiptir.
(4) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kurumca belirlenen
sevk zincirine uymaları zorunludur. Sevk zincirine uyulmaması hâlinde sağlık hizmetleri
bedelleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca karĢılanmaz.
(5) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için sevk zinciri
kurallarının il ya da ilçe bazında farklı belirlenmesi hâlinde, kiĢinin sağlık hizmeti sunucusuna
baĢvurduğu ildeki sevk zinciri kuralları geçerlidir.
Kimlik tespiti
MADDE 26 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusu, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden acil hâller hariç olmak üzere (acil hâllerde ise acil hâlin
sona ermesinden sonra) biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasını yapar ve/veya nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli
sağlık kartı belgelerinden birinin ibrazını istemek ve bu belgelerin baĢvuran kiĢiye ait olup
olmadığını kontrol eder.
(2) 2828 sayılı Kanunla sağlanan yardımlardan ücretsiz faydalananlardan çocuk, engelli,
kadın ve yaĢlıların sağlık hizmeti sunucularına birinci fıkrada belirtilen belgelerle
baĢvurmaları hâlinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamında
bulunduklarını gösterir belgeye göre gerekli iĢlemler yürütülerek sonrasında söz konusu
belgelerin ibrazı anılan Kurumdan istenir.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin kendi adına bir
baĢkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini
sağlaması yasaktır. Bu fiilleri iĢleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle
birlikte müĢtereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
(4) Kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir baĢka kiĢiye sağlık
hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti
sunucularından yapılan yersiz ödemeler geri alınır.
Acil hâller ve acil sağlık hizmetleri
MADDE 27 – (1) Acil hâller; ani geliĢen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri
durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbî müdahale gerektiren
durumlar ile ivedilikle tıbbî müdahale yapılmadığı veya baĢka bir sağlık kuruluĢuna nakli
hâlinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen
durumlardır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir.
Ġstisnai sağlık hizmetleri
MADDE 28 – (1) Bir sağlık hizmetinin istisnai sağlık hizmeti olarak
değerlendirilebilmesi için hayati öneme haiz olmaması ve alternatif tedavi yönteminin
bulunması gibi hususlar göz önüne alınır.
(2) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinden istisnai sağlık hizmeti olarak
kabul edilecek sağlık hizmetleri Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından
belirlenir.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerin talepleri
doğrultusunda sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Kurumca istisnai sağlık hizmeti olarak
kabul edilen sağlık hizmetinin sunulması durumunda, bu hizmetler için bedeli en düĢük
alternatifi üzerinden ödeme yapılır.
SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularının alabileceği ilave ücretler
MADDE 29 – (1) Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dıĢındaki vakıf üniversiteleri
dâhil sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri
sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu
bedellerin Kanunun 73 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen oran kadar alınabilecek
ilave ücretin tavanı Bakanlar Kurulunca belirlenir. Bu tavan dâhilinde alınabilecek ilave ücret
oranları Kurumca belirlenir. Ancak 1005 sayılı Ġstiklal Madalyası VerilmiĢ Bulunanlara
Vatani Hizmet Tertibinden ġeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre Ģeref
aylığı alan kiĢiler, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kiĢiler, Harp malullüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele
Kanunu kapsamında aylık alanlar, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye
kadar 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle
yaralananlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerden ilave ücret alınamaz. EĢdeğer
ilaçların azami fiyatı ile genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin talep
ettiği eĢdeğer ilacın fiyatı arasında oluĢacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra
kapsamında değerlendirilmez.
(2) Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile istisnai sağlık
hizmetleri dıĢında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kiĢilerden ilave ücret talep edemez. Ancak yükseköğretim kurumlarına ait
sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dıĢında bizzat verilen
sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiĢ sağlık hizmetleri bedelinin, poliklinik
muayenelerinde ve diğer hizmetlerde Kanunun 73 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında
belirtilen oranı geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin
unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilir. Ancak, alınacak ilave ücret bir
defada asgari ücretin iki katını geçemez. Bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık
hizmetleri Kurumca belirlenir.
(3) Acil hâllerde sözleĢmeli ve sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları kiĢilerden ilave
ücret talep edemez.
(4) Sağlık hizmeti sunucuları, otelcilik hizmetleri ile istisnai sağlık hizmetleri için, genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenen sağlık hizmeti fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilave
ücret alabilir.
(5) Kurum, ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkilidir.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Yurt DıĢında Tedavi ve ĠĢverenin Yükümlülüğü
Yurt dıĢında geçici veya sürekli görevle gönderilme hâlinde sağlanacak sağlık
hizmetleri
MADDE 30 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1)
numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından, iĢverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usule uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usule
uygun olarak;
a) Geçici görevle yurt dıĢına gönderilenlerin Kanunun 63 üncü maddesinde sayılan
sağlık hizmetleri acil hâllerde,
b) Sürekli görevle gönderilenler ile bunların yurt dıĢında birlikte yaĢadıkları bakmakla
yükümlü olduğu kiĢilerin Kanunun 63 üncü maddesinde sayılan sağlık hizmetleri acil hal olup
olmadığına bakılmaksızın,
yurt dıĢında sağlanır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla
süreyle yurt dıĢında görevlendirilmeleri durumu, bu Yönetmeliğin uygulanmasında sürekli
görevle yurt dıĢına gönderilme sayılır. Bu kiĢilerin görevlendirilmesine iliĢkin usul,
görevlendirilen ülke ile ikili sosyal güvenlik sözleĢmesi olması hâlinde sözleĢme hükümlerine
göre yürütülür. Geçici veya sürekli görevle yurt dıĢına gönderilenlerin Kuruma bildirimi,
tedavi giderleri oluĢması hâlinde bu giderin talep edildiği sırada da yapılabilir.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların, iĢverenleri tarafından geçici ya da
sürekli görevle yurt dıĢına gönderilmeleri, kamu idarelerinin özel mevzuatlarında belirtilen
usule göre yapılır.
(4) Birinci fıkra kapsamında yurt dıĢında tedavi gören kiĢiler ile Bakanlar Kurulu
kararıyla askerî birlik hâlinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dıĢına askerî
veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin sağlık hizmeti giderleri, öncelikle iĢverenleri
tarafından ödendikten sonra, yurt dıĢında görevli olduklarına dair belge ile birlikte mahalli
konsolosluktan tasdikli rapor ve sair belgelere dayanılarak Kurumdan talep edilir. Kurumca
karĢılanacak tutar, yurt içinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına tedavinin yapıldığı
tarihte ödenen en yüksek tutarı geçemez. AĢan kısmı, iĢverenlerince/ görevle gönderen
kurumlarınca karĢılanır. Kurumca ödemeler, ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası döviz satıĢ kuru esas alınarak Türk Lirası üzerinden yapılır. Ancak, Bakanlar Kurulu
kararıyla askerî birlik hâlinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dıĢına askerî
veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin yabancı ülke askeri sağlık tesislerinden sağlamıĢ
oldukları sağlık hizmetine ait iĢlem bedellerinin (tetkik, muayene, ilaç, yatak ücreti,
müdahele, vb) ayrıntılı belirtilemediği durumlarda, fatura bedelinin yüzde ellisi Kurumca,
kalan yüzde ellisi ise kendi kurumlarınca karĢılanır.
(5) Kurum, birinci fıkra kapsamındaki kiĢilerin sağlık hizmetlerini, bu kiĢilerin geçici
veya sürekli görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını
geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle sağlayabilir.
Sigortalamaya iliĢkin esaslar Kurumca belirlenir. Bu durumda Kurumca sağlık hizmeti
giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri ödenmez.
(6) Geçici ya da sürekli görevle gönderilen ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını
kapsayan sosyal güvenlik sözleĢmesi olması hâlinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri bu sözleĢme hükümlerine göre ödenir.
(7) Yurt dıĢına geçici veya sürekli görevle gönderilen kiĢiler ile bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler için yol gideri, gündelik, refakatçi ve cenaze giderleri Kurumca karĢılanmaz.
(8) Yurt dıĢında geçici veya sürekli görevle gönderilenlerin sağlık hizmeti giderlerinin
ödenmesinde misyon Ģeflikleri ile gerektiğinde iĢbirliği yapılabilir.
(9) Yurt dıĢına geçici veya sürekli görevle gönderilenlerin bulunduğu ülkede sözleĢmeli
sağlık hizmeti sunucusu bulunması halinde tedavi giderleri, Kanunun 66 ncı maddesi ile
sağlanmıĢ olan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleĢme hükümlerine göre ödenir.
Geçici ya da sürekli görevle gönderilme dıĢında yurt dıĢında bulunma hâlinde
sağlanacak sağlık hizmetleri
MADDE 31 – (1) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yurt
dıĢında bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmetlerine iliĢkin bedellerin ödenmesinde,
bulundukları ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik
sözleĢmesi olması hâlinde sözleĢme hükümleri uygulanır. Sağlık yardımlarını kapsayan sosyal
güvenlik sözleĢmesinin olmaması hâlinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri, gündelik
ve refakatçi giderleri Kurumca ödenmez.
(2) Türk vatandaĢı olan genel sağlık sigortalılarının ve bakmakla yükümlü olduğu
kiĢilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmeti
bedelleri, yurt içinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına ödenen en yüksek tutarı
geçmemek üzere Kurumca karĢılanır. Bu ülkede Kurumla sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusu
bulunması halinde sözleĢmesiz sağlık hizmet sunucusunda yapılacak tedavi giderleri sözleĢme
hükümlerine göre karĢılanır. Bu fıkra kapsamında olan kiĢilere ayrıca yol ve gündelik gideri
ödenmez.
Türkiye’de tahlil, tetkik ve tedavinin mümkün olmaması nedeniyle yurt dıĢında
sağlanacak sağlık hizmetleri
MADDE 32 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenen sağlık kurulu
raporlarının Kurumca belirlenecek sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulu tarafından teyit
edildikten sonra yurt içinde tedavisinin yapılamadığının Sağlık Bakanlığınca onaylanması
hâlinde, bu hastalığın tedavisine iliĢkin yurt dıĢında yapılacak sağlık hizmeti giderleri
Kurumca ödenir.
(2) Yurt dıĢında tedavi edilecek kiĢi, öncelikle sevke konu tedaviye iliĢkin yurt
dıĢındaki sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilir. Yurt dıĢında sözleĢmeli sağlık
hizmeti sunucusunun olmaması hâlinde ise sevk edilen sağlık hizmeti sunucusuna gönderilir.
(3) KiĢilerin Türkiye ile sosyal güvenlik sözleĢmesi olan bir ülkeye gönderilmesi
hâlinde; o ülke ile yapılan sosyal güvenlik sözleĢmesinde tedavi uygulaması öngörülmüĢ ve
tedavi amacıyla gönderilen sigortalı da sosyal güvenlik sözleĢmesinin kapsamında bulunuyor
ise bunlar hakkında sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri uygulanır.
(4) Kurumca hastanın veya tetkikin yurt dıĢına gönderilmesi, tetkik ve tedavi iĢlemleri,
yurda dönüĢ iĢlemleri ile tedavi giderlerinin ödenmesinde, misyon Ģeflikleri ile gerektiğinde
iĢbirliği yapılabilir.
(5) Yurt dıĢındaki tedavi süresi, altı ayı geçmemek kaydı ile sağlık kurulu raporunda
belirtilir. Tedavi süresi raporda belirtilen süreyi geçemez. Tıbbî nedenlerle yurt dıĢında
tedavinin uzaması hâlinde, tıbbî gerekçeleri misyon Ģeflikleri vasıtasıyla Kuruma gönderilir.
Sevke esas sağlık kurulu raporunu teyit eden sağlık hizmeti sunucusunun görüĢü ve Kurumun
onayı ile bu süre altı ayı geçmeyen dönemler halinde uzatılabilir. Belirlenen ya da uzatılan
sürenin aĢılması hâlinde aĢılan süreye ait tedavi giderleri ile gündelik ve refakatçi giderleri
ödenmez.
(6) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek ve Sağlık Bakanlığınca onaylanmak
koĢuluyla yurt içinde yapılamayan tetkikler, numunenin veya gerekçeleri ile belirtilmek
kaydıyla hastanın gönderilmesi suretiyle yurt dıĢı sağlık hizmeti sunucularında yaptırılır.
(7) Yurt dıĢı tedaviye iliĢkin raporların Sağlık Bakanlığınca onaylanmasından itibaren
üç ay içinde yurt dıĢına çıkılmaması nedeniyle iĢlem yapılmayan raporların yenilenmesi
gerekir.
(8) Yurt içinde sağlanamayan organ nakli için yurt dıĢında bekleme süresi ile bu sürenin
uzatımına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
(9) Yurt dıĢı tetkik ve tedavi için sevklere esas teĢkil edecek sağlık kurulu raporlarının
düzenlenmesi, onay iĢlemleri, yurt dıĢına gönderilme ve ödemelere iliĢkin diğer usul ve
esaslar Kurumca belirlenir.
Yurt dıĢı tahlil, tetkik ve tedaviye iliĢkin ödemeler ve belgelerin onaylanması
MADDE 33 – (1) Kurumca, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kiĢilerin yurt dıĢında yapılacak tedavileri ile tetkik iĢlemleri için yapılacak giderlere
mahsuben kiĢilere veya sağlık hizmeti sunucusuna avans ödenebilir. Misyon Ģefliği
aracılığıyla da avans ödemesi yapılabilir.
(2) Kurum, avans ödemeleri için, yurt dıĢındaki sağlık hizmeti sunucuları tarafından
düzenlenen belgelerin ve raporların misyon Ģeflikleri tarafından tercüme edilmesini ve
onaylanmasını isteyebilir. Ayrıca, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler
tarafından belge ve raporların yetkili tercümanlar tarafından yapılmıĢ tercümelerini de kabul
edebilir.
(3) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hasta ile raporda öngörülmesi halinde bir
kiĢiyle sınırlı olmak üzere refakatçisinin yol gideri, belirlenen ulaĢım aracına göre fatura/bilet
tutarı üzerinden Kurumca karĢılanır. 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢiler için refakatçi öngörülme
Ģartı aranmaz.
(4) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hasta ve refakatçisine ayaktan tedavinin
sağlandığı günler için gündelik, yatarak tedavide ise yatarak tedavi süresi ile sınırlı olmak
üzere sağlık hizmeti sunucusunda kalınmayan günler için refakatçisine yemek ve yatak gideri,
gündelik tutarını aĢmamak üzere ödenir. Ayrıca Kurumca yurt dıĢına organ nakli için
gönderilen hastanın, uygun organ teminine kadar geçecek süreyi naklin yapılacağı ülkede
beklemesine onay verilen hasta ve refakatçisine Kurumca belirlenen süre için gündelik ödenir.
(5) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilenlerin tedavi giderleri, Kurum tarafından yurt
dıĢı sağlık hizmeti sunucusunun banka hesabına havale edilmesi veya kiĢilerce ödenen tutarın
belge karĢılığı kendilerine ödenmesi suretiyle karĢılanır.
(6) Yurt dıĢı sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna gönderilen hastanın sevke konu
tetkik/tedavi giderleri sözleĢme hükümlerine göre ödenir. Kurumla sözleĢmesi olmayan yurt
dıĢı sağlık hizmeti sunucusunda yapılan tetkik/tedavi giderlerinin tamamı Kurumca karĢılanır.
KiĢinin tercihi doğrultusunda Kurumun yurt dıĢında sözleĢmeli olduğu sağlık hizmeti
sunucusuna gitmemesi hâlinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna ödenebilecek tutarı
geçmemek üzere tetkik/tedavi giderleri Kurumca ödenir.
(7) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hastanın sevke konu hastalığına bağlı olarak
geliĢen komplikasyon, iliĢkili tedaviler ve acil hâller dıĢındaki sağlık hizmetleri Kurumca
ödenmez.
(8) Yurt dıĢında hastaya uygulanan baĢka bir tedavinin bu madde kapsamında olup
olmadığının tespit edilemediği durumlarda yurt dıĢı tedavi raporunu teyit eden hastanenin de
görüĢü alınmak suretiyle Kurumca karar verilerek iĢlem yapılır.
(9) Yurt dıĢına belirli bir tedavi için gönderilen hastaya ilgili sağlık hizmeti sunucuları
tarafından farklı bir tedavi uygulaması öngörülmüĢ ise, 32 nci maddenin birinci fıkrasında
belirtilen rapor ve onayların yeni tedavi için de alınmıĢ olması halinde tedavi giderleri
karĢılanır.
(10) Tedavi/ tetkik için yurt dıĢına gönderilen hastanın ölümü hâlinde cenazesinin nakil
gideri ile varsa refakatçisinin yurda dönüĢ yol giderleri Kurumca karĢılanır.
(11) Yurt içinde yapılamayan tetkiklere ait ücretler, tetkiki yapan sağlık hizmeti
sunucusunca düzenlenen faturada/ fatura yerine geçen belgede belirtilen tutar üzerinden
karĢılanır. Hastanın gönderilmesi suretiyle yaptırılan tetkiklere iliĢkin yol ve gündelik
giderleri Kurumca ayrıca karĢılanır.
ALTINCI BÖLÜM
Sağlık Hizmetleri ile Yol Gideri, Gündelik ve Refakatçi Giderlerinin
Kurumca Ödenecek Tutarlarının Belirlenmesi,
Fatura Ġncelenmesi ve Ödeme ĠĢlemleri
Sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin Kurumca
ödenecek tutarlarının belirlenmesi
MADDE 34 – (1) Kanunun 63 üncü maddesi gereği Kurumca tespit edilen finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetlerinin ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin Kurumca
ödenecek tutarları; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, sağlık hizmetlerinin maliyeti,
Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamıĢ olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin
niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, teĢhis ve
tedavi maliyetini esas alan maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate
alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırılarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenir.
(2) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin bedeli, Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen tutar üzerinden ödenir.
SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları faturalarının incelenmesi ve ödeme iĢlemleri
MADDE 35 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma gönderilen
faturalar, genel sonuçlar verecek Ģekilde Kanunla belirlenen oranında örnekleme metodu ile
incelenir. Bu inceleme sonucunda sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kiĢiler ile kamu
idarelerine ait döner sermayeli iĢletmelerin incelenen döneme ait bütün faturalarına
uygulanmak suretiyle ödenecek tutar tespit edilir ve buna göre ödeme yapılır. Kurum ihtiyaç
duyduğu hâllerde faturaların tamamını incelemeye yetkilidir.
(2) Örnekleme yapılarak fatura incelemesi yöntemini kabul etmeyen sağlık hizmeti
sunucuları, bu tercihlerini hizmet vermeye baĢlamadan önce Kuruma yazılı olarak bildirir.
Bildirimde bulunulmaması hâlinde örnekleme yöntemi kabul edilmiĢ sayılır.
(3) Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleĢmesiyle temin edilen hizmetler için
Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez.
(4) Sağlık harcamalarına esas fatura ve reçete incelemeleri, Kurumun taĢra birimlerinde
ve Genel Müdürlük bünyesinde, fatura/reçete inceleme ile görevlendirilen personel tarafından
yapılır. Genel Müdürlük bünyesinde sağlık harcamalarına esas hangi fatura ve reçetelerin
inceleneceği ve inceleme usul ve esasları Genel Müdürlükçe belirlenir. Ġl müdürlüklerinde
yapılan kesintilere iliĢkin itirazların değerlendirilmesine yönelik olarak yapılan fatura
inceleme iĢlemleri, sağlık harcamalarına esas fatura ve reçete inceleme iĢlemi kapsamında
değerlendirilir.
(5) Kurum, örnekleme yöntemiyle yapılacak inceleme ve kontrol için Kurum dıĢından
tabip ve eczacı görevlendirilebilir. Ġhtiyaç halinde inceleme ve kontrol iĢlemleri, 1/6/1989
tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirlik ve Yeminli
Mali MüĢavirlik Kanununa tâbi meslek mensupları ile bağımsız denetim kuruluĢlarına da
yaptırılabilir. Bunlara yaptırılacak inceleme ve kontrole iliĢkin usûl ve esaslar Sağlık
Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüĢleri alınarak belirlenir.
(6) Sağlık hizmeti sunucuları, bir fatura döneminde sunmuĢ oldukları hizmetlere iliĢkin
fatura ve eki belgeleri fatura teslim süresi içinde Kuruma teslim ederler. Kuruma teslim edilen
fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmıĢ gün içinde, sağlık hizmet
sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden itibaren üç
ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır. Ġnceleme sonucu fazla ödeme yapıldığının tespiti
hâlinde; yapılan fazla ödeme sağlık hizmeti sunucusunun varsa Kurumdan alacağından
mahsup edilir. Alacağının bu miktarı karĢılamaması veya alacağının bulunmaması durumunda
genel hükümlere göre tahsil edilir. Ġnceleme süresinin takip eden mali yıla sirayet etmesi
durumunda, avans artıkları hakkında 5018 sayılı Kanununun 35 inci maddesindeki
akreditiflere iliĢkin hükümler uygulanır.
SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından alınan sağlık hizmeti giderlerinin
ödenmesi
MADDE 36 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hâller hariç olmak üzere aldığı sağlık hizmeti
giderleri ödenmez.
(2) SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢilere acil hâllerde sundukları sağlık hizmetlerini, Kanunun 72 nci maddesi gereği
sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen tutar esas alınarak kiĢilere fatura eder.
Kurumca yapılacak inceleme sonrasında belirlenen tutarlar, fatura karĢılığı kiĢilere ödenir.
SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları acil hâllerde, Kanunun 72 nci maddesi gereği
belirlenen tutarlar dıĢında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden
veya Kurumdan herhangi bir fark talep edemez.
Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere yapılacak ödemeler
MADDE 37 – (1) Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için
yapılacak ödemeler, 27/6/2007 tarihli ve 26565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal
Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde belirtilen kiĢilere yapılır.
YEDĠNCĠ BÖLÜM
Genel Sağlık Sigortası Bakımından Rücu ve Yersiz Ödemelerin Geri Alınması
ĠĢverenin iĢ kazası ve meslek hastalığı hâlinde sorumluluğu ve rücu
MADDE 38 – (1) ĠĢveren, iĢ kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel
sağlık sigortalısına, sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla
yükümlüdür. Bu amaçla iĢveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti
giderleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenen tutarı geçmemek üzere Kurum tarafından karĢılanır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya
gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malul
kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan iĢveren, Kurumun bu nedenle
yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini öder.
(3) ĠĢ kazası ile meslek hastalığı, iĢverenin kastı veya sigortalının iĢ sağlığını koruma ve
iĢ güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuĢsa, Kurumca yapılan
veya yapılacak iĢ kazasına ve meslek hastalığına yönelik sağlık hizmetine iliĢkin giderler ile
yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri iĢverene tazmin ettirilir. ĠĢverenin sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
(4) ĠĢverenin bu maddenin uygulanmasına iliĢkin sorumlulukları, yurt dıĢında geçici ya
da sürekli görevlendirme hâlinde de devam eder.
Sağlık raporu olmaksızın çalıĢtırma hâlinde rücu
MADDE 39 – (1) Ġlgili kanunları gereğince çalıĢacağı iĢ için sağlık raporu alınması
gerektiği hâlde, sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda çalıĢtığı iĢte tıbbî
yönden çalıĢmasının elveriĢli olmadığı belirtildiği hâlde, genel sağlık sigortalısını çalıĢtıran
iĢverenlere, bu nedenlerle Kurumca yapılan sağlık hizmetine iliĢkin giderler ile yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri tazmin ettirilir.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
kiĢiler, hekim veya diĢ hekimi sağlık raporu ile çalıĢamayacağı belgelenen iĢlerde
çalıĢtırılamaz. Bu kiĢileri çalıĢtıran iĢverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı ve
illiyet bağı kurulan hastalıkları sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle
yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalıĢılabilir durumda olduğuna dair Kurumca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın baĢka iĢte çalıĢan genel
sağlık sigortalısının aynı hastalığı ve illiyet bağı kurulan hastalıkları sebebiyle doğacak
masraflardan kendisi ve bu durumu bilerek çalıĢtıran iĢveren Kuruma karĢı müĢtereken ve
müteselsilen sorumludur.
Üçüncü kiĢilere rücu
MADDE 40 – (1) Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kiĢilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiĢ bir görevi yapmaması
ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kiĢilerin tedavi süresinin
uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kiĢilere, Kurumun bu
nedenlerle yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Açılacak rücuan tazminat
davalarında, kusur oranları da dikkate alınır.
(2) Kurumun diğer mevzuat hükümlerine dayanan rücu veya halefiyet hakkı saklıdır.
Yersiz ödemelerin geri alınması
MADDE 41 – (1) Kurumca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler
ile sağlık hizmeti sunucularına, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen Kanun
kapsamındaki her türlü ödemeler, Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre geri
alınır.
SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM
Denetim Yetkisi, Ġdari Para Cezaları, Ġdari Yaptırımlar ve SözleĢme Feshi
Sağlık hizmeti sunucularına iliĢkin Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE 42 – (1) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili
olarak iĢverenler, sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucuları ve
diğer gerçek ve tüzel kiĢiler nezdindeki defter, belge ve bilgileri, hasta mahremiyetini ihlal
etmeyecek Ģekilde, ibrazını isteyebilir.
(2) Kurum, Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sözleĢmeli sağlık hizmeti
sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve iĢlemleri kontrol
yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu
kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.
(3) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması bakımından, gerektiğinde
görevlendireceği personeli vasıtasıyla Kanunun 59 uncu maddesinin yedinci fıkrasında
tanınan yetkileri kullanabilir.
(4) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin, sözleĢme hükümlerinin ve kapsamdaki
kiĢiler tarafından alınan sağlık hizmetlerinin denetlenmesini; sağlık hizmeti sunucularında
kuracağı provizyon merkezleri aracılığıyla yapabileceği gibi, elektronik ve yazılı belgelerin
üzerinde veya sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde yapacağı denetlemelerle de yürütme
yetkisine sahiptir. Kurum bu denetimleri ihbar veya Ģikâyete bağlı olarak, gerekçeli olarak,
periyodik olarak veya benzeri nedenlerle yapabilir.
(5) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları denetleme amacıyla yapılacak çalıĢmalar için
Kurum tarafından görevlendirilen personele denetim süresince, bünyesinde konumlarına
uygun bir çalıĢma ortamı sağlamak ve görevlerinin ifası sırasında gereken her türlü kolaylığı
ve yardımı sağlamak zorundadırlar.
(6) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiĢ memurlarının, Kanunun
uygulanmasından doğan inceleme ve soruĢturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında
iĢverenler, sigortalılar iĢyeri sahipleri ve bu iĢle ilgili diğer kiĢiler görevlerini yapmasına engel
olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri baĢka bir suç oluĢtursa dahi, asgari ücretin beĢ
katı tutarında idari para cezası uygulanır. Denetim esnasında sağlık hizmet sunucuları
sahipleri ve bu iĢle ilgili diğer kiĢiler denetleme ekibinin görevine engel olamazlar.
(7) Sağlık hizmet sunucusu yetkilileri, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kiĢiler adına düzenledikleri veya tutmak zorunda oldukları her türlü kayıt, fatura ve
eki belgeler ile denetim ekibi tarafından hazırlanması istenilen tablo ve raporları denetim
süresi içerisinde denetim ekibine göstermek, vermek ve incelenmesine yardımcı olmak
zorundadır.
(8) Sağlık hizmeti sunucularının denetlenmesi ve denetime alınma usul esasları Kurum
tarafından belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucularına uygulanacak idarî yaptırımlar ve fesih
MADDE 43 – (1) Kurumca yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı hâlde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluĢturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak
düzenlediği,
c) Kapsam dıĢı tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
ç) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kiĢilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura
ettiği,
d) Kurumca belirlenen tavanın üzerinde ilave ücret aldığı,
e) Sağlık hizmeti satın alınmasına yönelik sözleĢme hükümlerine aykırı davrandığı,
tespit edilen sözleĢmeli veya diğer sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere
göre takip yapılır.
(2) Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar Kanunun 96 ncı maddesine göre
geri alınır. Ayrıca bu fiilleri iĢleyen sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusunun Kurum ile
yaptıkları sözleĢmeler feshedilebilir. Kanunda sayılan fiiller ve bu fiiller için getirilen
yaptırımlar dıĢında, fesih gerektirecek fiiller ve süreler belirleyebilir. Sağlık hizmeti
sunucusunun uyarılmasını veya sözleĢmenin feshini gerektiren fiiller ile sözleĢmenin
feshedilmesi hâlinde sağlık hizmet sunucusu ile sözleĢme yapılmayacak süreler, Kurum ile
sağlık hizmeti sunucusunun yaptığı sözleĢmelerde belirtilir. Bu süreler sonunda sağlık hizmeti
sunucusunun baĢvurusu hâlinde gerekli Ģartları taĢıyanlarla sözleĢme yapılır.
(3) SözleĢmesi feshedilmiĢ sağlık hizmet sunucusunun, aktif ve pasifleri ile birlikte veya
sadece ruhsatının devredilmesi halinde her türlü devir iĢlemi devralan gerçek ve/veya tüzel
kiĢilerle, devreden sağlık hizmeti sunucusuna sözleĢmeden dolayı tahakkuk ettirilmiĢ Kurum
zararı tahsil edilmeden, yeni bir sözleĢme yapılmaz.
Diğer yaptırımlar
MADDE 44 – (1) Kurum, sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların
bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını tespit
amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep edebilir.
(2) Genel sağlık sigortası ve sözleĢme hükümlerine aykırı uygulama nedeniyle
Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularından
uğranılan zarar geri alınır. Kurum ayrıca bu fiilleri iĢleyen sağlık hizmeti sunucularına
sözleĢme hükümleri doğrultusunda cezai yaptırım uygulayabilir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
ÇeĢitli ve Malî Hükümler
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği
MADDE 45 – (1) Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği,
a) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerine göre
Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin neler olduğu,
b) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teĢhis ve tedavi yöntemleri ile
ödeme usul ve esaslarını,
c) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre sağlanacak sağlık
hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, Kurumca finansmanının
sağlanmasına ve ödenmesine iliĢkin usul ve esaslarını,
ç) Kanunun 65 inci maddesi gereği ödenecek yol gideri, gündelik ve refakatçi
giderlerinin karĢılanmasına iliĢkin usul ve esaslarını,
d) Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu kararlarını,
e) Kurumca uygun görülen diğer hususları,
kapsar.
Doğal afetler veya savaĢ hâli
MADDE 46 – (1) 7269 sayılı Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941
sayılı Seferberlik ve SavaĢ Hali Kanunu gereğince ilan edilen savaĢ hâlinde, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık hizmetlerinin finansmanı, genel
sağlık sigortası hükümlerine göre Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet
veya savaĢ hâllerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmetine iliĢkin
giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu
esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.
Sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık hizmeti sunucusunu seçme
serbestisi
MADDE 47 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık
hizmetinden yararlanmak için baĢvuracakları yurt içinde veya yurt dıĢındaki sözleĢmeli sağlık
hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca elektronik veya internet ortamında
veya diğer yöntemlerle duyurulur.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, sözleĢmeli sağlık
hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili 5510 sayılı Kanunun diğer madde
hükümlerine uymak Ģartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve sağlık bilgilerinin
gizliliği
MADDE 48 – (1) Kurum ile sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti
sunduğu kiĢilere Kurumun bildirilmesini istediği bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye
uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu
bilgiler gönderilmeksizin genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere ait
talep edilen sağlık hizmeti giderleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler ile bildirimi yapılan
diğer kiĢilere ait sağlık bilgilerinin gizliliği esastır.
(3) Kuruma ve sözleĢmeli sağlık hizmet sunucularına ait bilgi iĢlem veri tabanındaki
sağlık verilerinin korunması ile güvenliğinin sağlanması ve paylaĢılmasına iliĢkin iĢlemler,
11/7/2012 tarihli ve 28350 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası
Verilerinin Güvenliği ve PaylaĢımına ĠliĢkin Yönetmelik doğrultusunda yürütülür.
Devir, temlik ve Kurum alacaklarında zamanaĢımı
MADDE 49 – (1) Kanun gereğince, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası
hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları devir ve temlik
edilemez.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, sözleĢmesiz sağlık
hizmeti sunucularından aldıkları sağlık hizmeti nedeniyle Kurumdan doğan alacaklarını
sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularına, sigorta Ģirketlerine veya üçüncü kiĢilere devir ve
temlik edebilir.
(3) Kurumun genel sağlık sigortası primi ve diğer alacakları, ödeme süresinin dolduğu
tarihi takip eden takvim yılı baĢından baĢlayarak on yıllık zamanaĢımına tabidir.
(4) Kanunun ve bu Yönetmeliğin genel sağlık sigortası hükümlerine dayanılarak
Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaĢımına tabidir. ZamanaĢımı
tarihi; rücu konusu masraf ve ödemeler bakımından, masraf veya ödeme tarihinden itibaren
baĢlar.
ZamanaĢımı, hakkın düĢmesi ve avans
MADDE 50 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin
alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse
zamanaĢımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beĢ yıl sonunda düĢer.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun
uygulanması bakımından hak ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi hâlinde, avans
verilmesine Kurum yetkilidir.
(3) Genel sağlık sigortalısının yargı kararıyla gaipliğine karar verilmesi hâlinde genel
sağlık sigortasına ait alacakların zaman aĢımı süresi, gaipliğe iliĢkin kararın kesinleĢtiği
tarihte baĢlar.
Bilgi ve belge isteme hakkı, bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usulü
MADDE 51 – (1) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerine iliĢkin yapılan
soruĢturmalar hakkında Cumhuriyet Savcılıklarından, sözleĢmeli ve sözleĢmesiz sağlık
hizmeti sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucularından, kamu ve özel hukuk tüzel kiĢileri
ile gerçek kiĢilerden bilgi ve belge isteyebilir.
(2) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması gereği verilecek her türlü
belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve
tüzel kiĢileri zorunlu tutmaya yetkilidir.
(3) Kurumca öngörülen sürede internet, elektronik ve benzeri ortamda belge veya bilgi
göndermekle zorunlu tutulan ancak Kurumun bilgi iĢlem sistemlerinin herhangi bir nedenle
hizmet dıĢı kalması sonucu gönderemeyen sağlık hizmeti sunucuları, Kurum bilgi iĢlem
sistemindeki sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden üçüncü iĢgününün sonuna kadar
istenilen belge ve bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda göndermeleri hâlinde
Kurumca öngörülen sürede gönderilmiĢ kabul edilir.
YaĢ tashihi
MADDE 52 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesi gereğince genel sağlık sigortası kapsamına
girenler için tescil tarihinden sonra yapılacak yaĢ tashihleri genel sağlık sigortası
uygulamalarında dikkate alınmaz.
Düzenleme yetkisi
MADDE 53 – (1) Kurum, bu Yönetmeliğin uygulanmasına iliĢkin usul ve esasları
düzenler.
ONUNCU BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Genel sağlık sigortası geçiĢ hükümleri
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü
ve diğer provizyon iĢlemlerini elektronik ortamda yapmaya baĢlaması için Kurumdaki gerekli
bilgi iĢlem altyapısının kurulmasına kadar, mevcut uygulamalara devam edilir ve kiĢilerin
tedavi olmaları için aranan sağlık belgelerinin veya sağlık karnelerinin kullanılmasına veya
Kurumca verilmesine devam edilir.
(2) Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri ile gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin Kurumca ödenecek bedelleri tespit edilip yayımlanıncaya, sağlık hizmeti
sunucuları ile sözleĢmeler yapılıncaya kadar, bu Yönetmeliğin 11 inci ve 12 nci maddelerinin
birinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla Kurum tarafından belirlenmiĢ olan usul ve
esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol ve sözleĢmeler geçerlidir.
(3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce baĢlayan ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da devam eden
sağlık hizmetlerine ait faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karĢılanır.
(4) Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası gereği yapılacak sağlık hizmeti
sunucularının birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılmasına iliĢkin iĢlemler
Sağlık Bakanlığınca, sevk zincirine iliĢkin belirlemeler ise Kurumca, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bir yıllık süre içinde Kanunun 70
inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye
Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
(5) Aile hekimleri tarafından baĢlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan sağlık
hizmetlerinde ayaktan tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payları, üç yıl süreyle
% 50 oranında azaltılarak uygulanabilir.
(6) Kurumca aile hekimleri ile sözleĢmeler yapılıncaya kadar Sağlık Bakanlığınca
yapılan aile hekimliği sözleĢmeleri geçerli kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 54 – (1) Bu Yönetmeliğin;
a) 32 ve 33 üncü maddeleri 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 55 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı
yürütür.
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
TEBLĠĞ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠNE ĠLĠġKĠN ĠġYERĠ TEHLĠKE SINIFLARI
TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ĠĢ Sağlığı
ve Güvenliğine ĠliĢkin ĠĢyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinin ekinde yer alan ek-1 ekteki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Tebliğin eki için tıklayınız
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
Adalet Bakanlığı Ceza Ġnfaz Kurumları Tutukevleri ĠĢyurtları Kurumu Ġhalelere
Katılmaktan Yasaklama Kararı
[R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ]
—— • ——
MĠLLETLERARASI ANDLAġMA
Karar Sayısı : 2014/6026
11 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Benin Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Diplomatik Pasaport Hamilleri Ġçin KarĢılıklı Vize
Muafiyetine ĠliĢkin AnlaĢma‖nın onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 26/12/2013 tarihli ve
4089139 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 10 uncu maddesi ile,
31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ALA
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
H. YAZICI
T. YILDIZ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
V.
Ekonomi Bakanı V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
AndlaĢmanın ekleri için tıklayınız
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2014/6002
Ekli ―1111 Sayılı Askerlik Kanununun Geçici 46 ncı Maddesi Uyarınca Bedelli
Askerlik Hizmetinden Yararlanma, Bedelin Ödenmesi ve Uygulamaya ĠliĢkin Usul ve
Esaslarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Esaslar‖ın yürürlüğe konulması; Milli Savunma
Bakanlığının 10/2/2014 tarihli ve 422 sayılı yazısı üzerine, 1111 sayılı Askerlik Kanununun
geçici 46 ncı maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı
Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6203
Ġzmir Ġli, KarĢıyaka Ġlçesi, ġemikler Mahallesinde bulunan ve Çevre ve ġehircilik
Bakanlığınca rezerv yapı alanı ilan edilen alan sınırları içerisinde kalan mülkiyeti Hazineye
ait ekli listede belirtilen taĢınmazların Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi BaĢkanlığına olan
tahsisinin kaldırılarak, tapu kütüğünde yer alan Ģerh, beyan ve belirtmelere uyulmak kaydıyla,
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanun amaçlarında
değerlendirilmek üzere Çevre ve ġehircilik Bakanlığına tahsis edilmesi; Maliye Bakanlığının
10/3/2014 tarihli ve 7337 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 14/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ASGARĠ ÜCRET YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 1/8/2004 tarihli ve 25540 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asgari
Ücret Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―f) ĠĢkolu:18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi
Kanununun 4 üncü maddesi gereğince 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan ĠĢkolları Yönetmeliğinde belirtilen iĢkollarını,‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―Madde 5 - Asgari ücretin belirlenmesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal
düĢünce, felsefî inanç, din ve mezhep ile benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım
yapılamaz.‖
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir.‖
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile
Maliye Bakanı birlikte yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1/8/2004
25540
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
7/7/2012
28346
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
KAMU GÖREVLĠLERĠ SENDĠKALARI VE TOPLU SÖZLEġME KANUNU
KAPSAMINA GĠREN KURUM VE KURULUġLARIN GĠRDĠKLERĠ
HĠZMET KOLLARININ BELĠRLENMESĠNE ĠLĠġKĠN
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 7/9/2001 tarihli ve 24516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu
Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleĢme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve KuruluĢların
Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine ĠliĢkin Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin 01
sıra no’lu ―Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri‖ hizmet koluna; 66 kurum kodu ile
―Kamu Denetçiliği Kurumu‖, 67 kurum kodu ile ―Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğü‖ ibareleri
eklenmiĢtir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin;
a) 05 sıra no’lu ―Basın Yayın ve ĠletiĢim Hizmetleri‖ hizmet kolunun 06 kurum
kodundaki ―P.T.T Genel Müdürlüğü‖ ibaresi ―P.T.T Posta ve Telgraf Anonim ġirketi‖ olarak,
b) 09 sıra no’lu ―Tarım ve Ormancılık Hizmetleri‖ hizmet kolunun 07 kurum kodundaki
―Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü‖ ibaresi ―Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü‖
olarak,
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Devlet
Personel BaĢkanlığının bağlı bulunduğu Bakan ile Maliye Bakanı müĢtereken yürütür
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
TEBLĠĞ
Maliye Bakanlığından:
ÖZEL TÜKETĠM VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ
(SERĠ NO: 34)
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun1 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasının
Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden, adı geçen Kanuna ekli (I) sayılı liste
uygulamasına iliĢkin olarak bu Tebliğin (1.) bölümünde belirtilen mallarla sınırlı olmak üzere
tevkifat uygulamasına geçilmesi uygun görülmüĢtür.
Bu uygulamanın usul ve esasları ise Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü
maddesinin 2 numaralı fıkrası, 9 uncu maddesi, 14 üncü maddesinin 5 numaralı fıkrası, 15
inci maddesinin 1 numaralı fıkrası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun2 120 nci maddesi ile
Mükerrer 257 nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiler çerçevesinde aĢağıda
belirlenmiĢtir.
1. TEVKĠFAT UYGULAMASININ KAPSAMI VE NĠTELĠĞĠ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre,
mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iĢyerinin, kanuni ve iĢ merkezlerinin bulunmaması
halleri ile gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına
alınması amacıyla vergiye tâbi iĢlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma
yetkisine sahiptir.
Bu yetkiye istinaden, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B)
cetvelinin 38.11 tarife pozisyon numarasında yer alan malların, özel tüketim vergisi (ÖTV)
mükellefleri (4/12/2013 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununda3 tanımlanan
rafinericiler hariç) tarafından teslimine iliĢkin ÖTV, yalnızca sanayi sicil belgesini haiz olan
KDV mükellefi imalatçılar tarafından satın alınması halinde tevkifata tabi tutulmak suretiyle
beyan edilerek ödenecektir.
ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat
yapılması zorunludur.
Tevkifat uygulaması yukarıda belirtilen tarife pozisyon numarasında sınıflandırılan
mallarla sınırlı olup, bunun dıĢında kalan ÖTV’ye tabi malların teslimlerinde imalatçılar
tarafından tevkifat uygulaması kapsamında iĢlem yapılmayacaktır.
2. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA VERGĠNĠN BEYANI
2.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı
Satıcı ÖTV mükelleflerinin tevkifata tabi mal teslimleri, söz konusu teslimlerin
yapıldığı vergilendirme döneminde (1) numaralı ÖTV beyannamesinin ―Tecil ve Tevkifat‖
bölümünün ―Tevkifat‖ kısmındaki bilgiler doldurulmak suretiyle beyan edilecektir. Ayrıca, bu
ÖTV beyannamesinin ―Ekler‖ bölümünde yer alan ―Tevkifata Tabi Mal Teslimleri‖ kısmı da
doldurulacaktır.
Tevkifat uygulaması kapsamında teslim edilen malların ÖTV mükellefleri tarafından
ithal edilmiĢ olması halinde, bu malların ithalinde, ödenecek ÖTV’ye karĢılık olmak üzere
gümrük idaresince alınan teminatın çözümü iĢlemleri, bu teslimlerle ilgili tevkif edilen
ÖTV’nin beyan edilerek ödendiğine dair alıcı imalatçının bağlı olduğu vergi dairesinden teyit
alınması üzerine 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin4 (16.3.5.2./d) bölümünde yapılan
açıklamalar çerçevesinde yerine getirilecektir.
2.2. Alıcı Ġmalatçılar (Vergi Sorumluları) Tarafından Tevkifata Tabi Tutulan
ÖTV’nin Beyanı ve Ödenmesi
Bu Tebliğ kapsamında teslim alınan mallar üzerinden hesaplanan ÖTV'nin tamamı,
vergi sorumluları tarafından tevkifata tabi tutulacaktır. Tevkifata tabi tutulan ÖTV tutarı,
vergi sorumlularınca teslimin gerçekleĢtiği vergilendirme dönemine iliĢkin olarak KDV
yönünden bağlı olunan vergi dairesine elektronik ortamda verilecek (6) numaralı ÖTV
beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir.
Vergi sorumlularının Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı liste kapsamındaki
diğer mal teslimleri nedeniyle ÖTV mükellefiyetinin bulunması veya bulunmaması bu
uygulama uyarınca (6) numaralı ÖTV beyannamesinin verilmesine engel değildir.
Alıcı imalatçılar tarafından verilmesi gereken (6) numaralı ÖTV beyannamesi sadece
tevkifata tabi alımların olduğu vergilendirme döneminde verilecektir.
Tevkifat uygulaması kapsamındaki iĢlemlerde ÖTV'nin beyan dönemi Özel Tüketim
Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre tespit edilecektir.
Söz konusu uygulama kapsamındaki teslimlere ait fatura veya benzeri belgeler, izleyen
ÖTV vergilendirme dönemi içinde düzenlenmiĢ olsa dahi sorumlu sıfatıyla beyan, teslimin
gerçekleĢtiği vergilendirme döneminin beyan süresi içerisinde yapılacaktır.
Örnek: Sanayi sicil belgesini haiz imalatçı (A), ÖTV mükellefi (B)’den 14/5/2014
tarihinde Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı listede yer alan ve ÖTV tutarı 2,2985
TL/Kg. olan 38.11 tarife pozisyon numarasındaki 1.000 Kg. müstahzar katkı isimli malı vergi
hariç 3.000 TL karĢılığında satın almıĢtır. ÖTV mükellefi (B) tarafından bu teslime iliĢkin
fatura 17/5/2014 tarihinde düzenlenmiĢtir.
Buna göre söz konusu teslim 14/5/2014 tarihinde gerçekleĢtiğinden tevkif edilen
2.298,50 TL tutarındaki ÖTV’nin, imalatçı (A) tarafından 16-25/5/2014 tarihleri arasında
(teslime iliĢkin fatura 17/5/2014 tarihinde düzenlenmiĢ olsa dahi) (6) numaralı ÖTV
beyannamesi ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenmesi gerekmektedir.
Ayrıca tevkifat, bu Tebliğ kapsamındaki malları satın alan ve adına fatura veya benzeri
belge düzenlenen vergi sorumluları tarafından yapılarak, tevkif edilen bu vergi yukarıda
yapılan belirlemeler çerçevesinde (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek
ödenecektir.
Vergi sorumlularınca yapılan iĢlemlerin tespit ve tevsikinde Gelir Ġdaresi
BaĢkanlığı/Vergi Dairesi BaĢkanlığı-Defterdarlık/vergi dairesi kayıtları esas alınacaktır.
3. TEVKĠFATA TABĠ TUTULAN ÖTV’NĠN ĠNDĠRĠMĠ
Tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin beyanına iliĢkin (6) numaralı ÖTV beyannamesinde,
beyan edilen ÖTV’den herhangi bir surette indirim yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Ancak tevkifat uygulaması kapsamında satın alınan malların Özel Tüketim Vergisi
Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan baĢka bir malın imalinde kullanılmıĢ olması halinde,
vergi sorumlularınca beyan edilip ödenen ÖTV tutarının, bu Kanunun 9 uncu maddesi
uyarınca, yalnızca üretilen malın tesliminin yapıldığı vergilendirme döneminde, bu teslimlere
iliĢkin beyanı da içeren (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirimi mümkündür.
Söz konusu uygulama kapsamında tevkif edilerek ödenen ÖTV tutarı, (1) numaralı
ÖTV beyannamesinin ―Ġstisnalar ve Ġndirimler‖ bölümünün ―Ġndirimler (Aynı Listedeki
Malın Ġmalatta Kullanılması)‖ kısmında beyan edilmek suretiyle indirilebilecektir.
Bu Ģekilde indirim konusu yapılabilecek azami ÖTV tutarı, tevkifat uygulaması
kapsamında satın alınan malların girdi olarak kullanılması suretiyle üretilen malın teslimine
iliĢkin hesaplanan ÖTV tutarını geçemeyecektir.
Ġndirim konusu yapılamayan tutar ise tevkifatı yapan alıcı imalatçılar açısından ilgili
mevzuat çerçevesinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır.
Tevkifata tabi tutulan ancak beyan edilmeyen veya beyan edilmesine rağmen
ödenmeyen ÖTV indirim konusu yapılamayacaktır.
Ayrıca tevkifat uygulaması kapsamında olmayan mallar için alıcı imalatçılar tarafından
tevkifat uygulanmak suretiyle beyan edilerek ödenen ÖTV’nin de indirim konusu
yapılmayacağı tabiidir.
Örnek: ÖTV mükellefi (B), sanayi sicil belgesini haiz imalatçı (A)'ya 28/4/2014
tarihinde Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan ÖTV tutarı 2,2985
TL/Kg. olan 38.11 tarife pozisyon numarasındaki 1.000 Kg. müstahzar katkı isimli malı vergi
hariç 3.000 TL karĢılığında teslim etmiĢ ve bu teslime iliĢkin faturayı 4/5/2014 tarihinde
düzenlemiĢtir. Ġmalatçı (A), ÖTV’sini tevkif ederek ödediği bu mal ile ithal ettiği aynı
listedeki baz yağı kullanmak suretiyle yine aynı listede yer alan ÖTV tutarı 1,3007 TL/Kg.
olan 2.000 Kg. madeni yağ üretmiĢ ve ürettiği bu malın tamamını 17/5/2014 tarihinde
satmıĢtır.
Buna göre, imalatçı (A) tarafından 38.11 tarife pozisyon numaralı müstahzar katkı
isimli mala iliĢkin tevkif edilerek 1-10/5/2014 tarihleri arasında (6) numaralı ÖTV
beyannamesi ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenmiĢ olan ÖTV’nin, bu malın girdi olarak
kullanılması suretiyle üretilen malın teslimine iliĢkin yine imalatçı (A) tarafından 1-10/6/2014
tarihleri arasında verilmesi gereken (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirim konusu
yapılması mümkün olabilecektir.
Bu durumda imalatçı (A) tarafından verilecek;
a- 2014/Nisan II. vergilendirme dönemine ait (6) numaralı ÖTV beyannamesinde
Tevkif edilen ÖTV tutarı = 1.000 x 2,2985 = 2.298,50 TL,
b- 2014/Mayıs II. vergilendirme dönemine ait (1) numaralı ÖTV beyannamesinde
Hesaplanan ÖTV tutarı = 2.000 x 1,3007
= 2.601,40 TL,
Ġndirilecek ÖTV
= 1.000 x 2,2985
= 2.298,50 TL,
Ödenecek ÖTV
= 2.601,40 – 2.298,50 = 302,90 TL
olarak hesaplanacaktır.
Bununla birlikte, ÖTV mükellefi (B) tarafından bu teslime iliĢkin faturanın süresinden
sonra (örneğin 15/5/2014 tarihinde) düzenlenmiĢ olması, vergi sorumlusu sıfatıyla tevkif
edilen verginin 1-10/5/2014 tarihleri arasında beyan edilerek aynı süre içerisinde ödenmesine
engel değildir.
4. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA BELGE DÜZENĠ
Tevkifata tabi teslimler dolayısıyla satıcı ÖTV mükellefleri tarafından düzenlenecek
belgelerde; Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesi hükmü uyarınca ―Teslim
Miktarı, Teslim Bedeli, Hesaplanan ÖTV, Alıcı Ġmalatçı Tarafından Tevkif Edilecek ÖTV,
KDV Matrahı, Hesaplanan KDV, Tevkifat Dâhil Toplam Tutar ve Tevkifat Hariç Toplam
Tutar‖ ayrıca gösterilecektir. Bu belgelere, tevkifat hariç toplam tutarın rakam ve yazı ile
yazılması gerekmektedir.
Örnek: Satıcı ÖTV mükellefi tarafından tevkifat uygulaması kapsamında ÖTV ve KDV
hariç 3.000 TL bedelle teslim edilen ve ÖTV tutarı 2,2985 TL/Kg. olan 1.000 Kg. 38.11 tarife
pozisyon numarasındaki müstahzar katkı isimli malın faturası aĢağıdaki bilgileri içerecek
Ģekilde düzenlenecektir.
Teslim Miktarı
:
Teslim Bedeli (ÖTV ve KDV hariç)
:
Hesaplanan ÖTV (1.000 x 2,2985 =)
:
Alıcı Ġmalatçı Tarafından Tevkif Edilecek ÖTV
:
KDV Matrahı (3.000 + 2.298,50 =)
:
Hesaplanan KDV (5.298,50 x 0,18 =)
:
Tevkifat Dahil Toplam Tutar (5.298,50 + 953,73 =)
:
Tevkifat Hariç Toplam Tutar (6.252,23 - 2.298,50 =)
:
Yalnız Üçbindokuzyüzelliüç Türk Lirası YetmiĢüç KuruĢtur.
1.000 Kg.
3.000 TL
2.298,50 TL
2.298,50 TL
5.298,50 TL
953,73 TL
6.252,23 TL
3.953,73 TL
Bu belgeler, satıcı açısından teslimlere iliĢkin ÖTV’ye tevkifat uygulandığını tevsik
eden belge mahiyetini de taĢımaktadır.
Satıcı ÖTV mükellefleri tarafından tevkifata tabi olan ve olmayan malların teslimlerine
iliĢkin fatura ve benzeri belgeler ayrı ayrı düzenlenebileceği gibi, tevkif edilen ÖTV’nin bu
belgelerde ayrıca gösterilmesi koĢuluyla tek bir belgenin düzenlenebilmesi de mümkündür.
5. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA DÜZELTME ĠġLEMLERĠ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrası gereği,
tevkifata tabi iĢlemlerde değiĢiklik olması (malların iade edilmesi, iĢlemin gerçekleĢmemesi,
iĢlemden vazgeçilmesi, fazla veya yersiz ÖTV tevkifatı yapılması) halinde, vergiye tabi
iĢlemleri yapmıĢ olan mükellefler tarafından bunlarla ilgili borçlanılan ya da ödenen vergiler
için değiĢikliğin mahiyetine uygun Ģekilde ve değiĢikliğin meydana geldiği dönem içinde
düzeltme yapılabilir, bu vergiden mahsup edilebilir veya iade talebinde bulunulabilir.
5.1. Malların Ġade Edilmesi, ĠĢlemin GerçekleĢmemesi ve ĠĢlemden Vazgeçilmesi
Hallerinde Düzeltme ĠĢlemleri
Tevkifat uygulaması kapsamındaki teslimlerle ilgili olarak malların iadesi, iĢlemin
gerçekleĢmemesi veya iĢlemden vazgeçilmesi durumunda, mallar alıcı imalatçıya teslim
edilmiĢse iade edilen malların ÖTV mükellefinin iĢletmesine girmesi ve bu iĢlemlerin defter
kayıtları ve belgelerde gösterilmesi Ģartıyla düzeltme iĢlemi; bu durumun ortaya çıktığı
döneme ait satıcının beyannamesinin ―Ġstisnalar ve Ġndirimler‖ bölümünün ―Diğer Ġndirimler‖
kısmında yer alan ―Tevkifata Tabi Teslimlerden Ġadeler‖ açıklaması seçilmek ve buna iliĢkin
―Ġndirilecek ÖTV Tutarı‖ sıfır (0) yazılmak suretiyle yapılacaktır. Ayrıca bu beyannamenin
―Ekler‖ bölümünün ―Tevkifata Tabi Teslimlerden Ġadeler‖ kısmının da doldurulması
gerekmektedir.
Bu durumda, tevkifata tabi tutulan ÖTV, alıcı imalatçılar tarafından ödendiğinden söz
konusu ödenen ÖTV’nin iadesi alıcı imalatçılara yapılacaktır.
Alıcı imalatçılar söz konusu ÖTV’nin, internet vergi dairesi üzerinden KDV yönünden
bağlı oldukları vergi dairelerine elektronik ortamda verecekleri dilekçe ile bu dönemdeki veya
gelecek dönemlerdeki (ÖTV dâhil) vergi borçlarına mahsuben veya nakden iadesi için talepte
bulunabileceklerdir.
Vergi dairesince, bu dilekçe ekinde satıcının malın iadesine iliĢkin düzeltmeyi yaptığını
gösterir ilgili vergi dairesi yazısının ibraz edilmiĢ olması ve iadesi talep edilen verginin alıcı
imalatçılar tarafından beyan edilip ödendiğinin tespit edilmesi halinde, söz konusu iade
talepleri yerine getirilecektir. ÖTV'nin alıcı imalatçılar tarafından beyan edilmiĢ ancak
ödenmemiĢ olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen bu vergi sadece tahakkuktan terkin
edilecek, alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır.
Yapılacak iadelerde teminat, yeminli mali müĢavir raporu ve vergi inceleme raporu
aranmayacaktır.
5.2. Fazla veya Yersiz Uygulanan Tevkifata ĠliĢkin Düzeltme ĠĢlemleri
Tevkifat iĢlemine iliĢkin fazla veya yersiz ödenen verginin bulunması halinde, gerek
alıcı imalatçıların gerekse satıcı ÖTV mükelleflerinin beyanlarının düzeltilmesi
gerekmektedir.
Fazla veya yersiz tevkif edilen vergi öncelikle tevkifatı yapan alıcı imalatçı tarafından
satıcıya iade edilecektir. Bu durumda alıcı imalatçının, fazla veya yersiz tevkif ettiği ÖTV
tutarını satıcıya iade ettiğini gösterir belge ve satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi
dairesi yazısı ile birlikte baĢvurması halinde, fazla veya yersiz tevkif edilen vergi, bu vergiyi
vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcı imalatçıya iade edilecektir.
Tevkifata tabi olmadığı halde tevkifat uygulanan ve satıcı tarafından da verginin beyan
edildiği durumlarda, satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısının ibrazı
aranmayacaktır.
Tevkifata tabi olan ve tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin satıcı tarafından da beyan edildiği
durumda, satıcının düzeltmeyi yapmasından sonra, varsa önceki beyanı üzerine ödenen
ÖTV’nin, söz konusu iĢlemle sınırlı kısmı satıcıya iade edilecektir. Dolayısıyla bu durumda
alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır.
Yapılacak iadelerde teminat, yeminli mali müĢavir raporu ve vergi inceleme raporu
aranmayacaktır.
Fazla veya yersiz tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin alıcı imalatçı tarafından beyan edilmiĢ
ancak ödenmemiĢ olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen bu vergi sadece tahakkuktan
terkin edilecek, alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır.
6. DĠĞER HUSUSLAR
6.1. Tevkifat Uygulaması Kapsamında ĠĢlem Yapılmaması veya Tevkifata Tabi
Tutulan Verginin Beyan Edilmemesi
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrası uyarınca bu
Tebliğ kapsamında sorumlu tayin edilenler tarafından beyan edilip ödenmesi gereken
vergilerin beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, söz konusu vergi tutarının
213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen veya re’sen tarh edilerek bu
tarhiyata vergi ziyaı cezası kesilmesi ve gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir.
Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen tutarın (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirim
konusu yapılmamıĢ olması bu Ģekilde iĢlem tesis edilmesine engel değildir.
Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen ÖTV tutarının, satıcı
tarafından beyan edilmiĢ olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı
aranmayacaktır.
Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken ÖTV’nin satıcı tarafından beyan
edilerek süresinden sonra ödenmiĢ olması halinde, normal vade tarihinden ödendiği tarihe
kadar; söz konusu verginin ödenmemiĢ olması halinde ise normal vade tarihinden yapılacak
tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar gecikme faizi uygulanacaktır.
6.2. Tevkifat Uygulamasında Müteselsil Sorumluluk
ÖTV mükellefleri, tevkifata tabi mal alımları nedeniyle ÖTV tevkifatı uygulayanların
tevkifat tutarını ödememeleri halinde, tevkifat kapsamındaki teslimlere iliĢkin ÖTV ile sınırlı
olmak üzere Hazineye intikal etmeyen vergiden dolayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümleri uyarınca müteselsilen sorumludurlar.
Tebliğ olunur.
————————————
1
12/6/2002 tarihli ve 24783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır.
2
10/1/1961 tarihli ve 10703-10705 sayılı Resmî Gazeteler’de yayımlanmıĢtır.
3
20/12/2003 tarihli ve 25322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır.
4
30/7/2002 tarihli ve 24831 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır.
[R.G. 19 Nisan 2014 – 28977]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2014/5874
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Ġspir-BağıĢtaĢ
Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden
taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı
kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığının 13/1/2014 tarihli ve 62 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/1/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5913
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Çiçektepe
Trafo Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların
adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığının 29/1/2014 tarihli ve 169 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
V. EROĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.
Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
C. YILMAZ
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
V.
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5935
Erzincan Ġlinde tesis edilecek Eriç Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla
ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına
tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 17/12/2013 tarihli ve 1786 sayılı yazısı üzerine, 2942
sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
F. ÇELĠK
A. ĠSLAM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı V.
Gümrük ve Ticaret Bakanı V.
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5936
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV SeyhanCeyhan 2-Osmaniye Enerji Ġletim Hattı Yenileme Projesi‖ kapsamında ekli haritada
gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken
salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından
acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 87 sayılı
yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
F. ÇELĠK
A. ĠSLAM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı V.
Gümrük ve Ticaret Bakanı V.
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5942
Giresun Ġlinde tesis edilecek PaĢalı Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı
amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların
Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 85 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ve
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
F. ÇELĠK
A. ĠSLAM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı V.
Gümrük ve Ticaret Bakanı V.
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5943
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Lapseki 2Sütlüce 2 Denizaltı Kablosu Interfaceleri Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen
sahalara isabet eden taĢınmazların adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 83 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
F. ÇELĠK
A. ĠSLAM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı V.
Gümrük ve Ticaret Bakanı V.
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5944
Bingöl Ġlinde tesis edilecek AĢağı Kaleköy Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı
amacıyla ekli listede bulundukları yerler ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların
Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 89 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
F. ÇELĠK
A. ĠSLAM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı V.
Gümrük ve Ticaret Bakanı V.
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6014
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV KurĢunluBağlum-Sincan Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha
isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise
irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 285 sayılı yazısı üzerine, 2942
sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı
Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6022
―380 kV Uzundere-Aliağa Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada
gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken
salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim
ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 3/2/2014 tarihli ve 199 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ALA
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
H. YAZICI
T. YILDIZ
ve
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
V.
Ekonomi Bakanı V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6155
―154 kV Burdur-Keçiborlu Enerji Ġletim Hattının 49/9-63 Numaralı Direkleri Arası
Deplasman Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden
taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı
kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele
kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 5/3/2014 tarihli ve 356 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
20/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6170
Elazığ ve Bingöl illerinde tesis edilecek Beyhan-I Barajı ve Hidroelektrik Santralinin
yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen
taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele
kamulaĢtırılması; anılan Bakanlığın 11/3/2014 tarihli ve 7585 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 26/3/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6171
Balıkesir Ġli, Gönen Ġlçesi, KurtuluĢ Mahallesi sınırları içerisinde ilan edilen kentsel
dönüĢüm ve geliĢim projesi kapsamında ekli listede pafta, ada ve parsel numaraları belirtilen
taĢınmazların Gönen Belediye BaĢkanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; ĠçiĢleri
Bakanlığının 10/3/2014 tarihli ve 5172 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci
kararlaĢtırılmıĢtır.
maddesine
göre,
Bakanlar
Kurulu’nca
26/3/2014
tarihinde
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6178
Gebze-Orhangazi-Ġzmir (Ġzmit Körfez GeçiĢi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Projesi
kapsamında söz konusu Otoyolun 0+000-83+417,18 kilometreleri arası ile Anadolu Otoyolunun
47+486,94-48+029,87 kilometreleri arasında yer alan ve ekli harita ile listede güzergâhı, bulunduğu
yer ve ada/parsel numaraları gösterilen taĢınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele
kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığının 11/3/2014 tarihli ve 43070 sayılı
yazısı üzerine 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
20/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıGençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
Gümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı
Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Bakanı
Kararın eki için tıklayını
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6204
Antalya Ġlinde tesis edilecek Dereköy Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı
amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların
Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; anılan
Bakanlığın 24/3/2014 tarihli ve 9111 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/4/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
A. Ç. KILIÇ
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.
Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kararın eki için tıklayınız
[R.G. 20 Nisan 2014 – 28978]
—— • ——
HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu BaĢkanlığından:
HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU
GENEL KURUL KARARI
Karar Tarihi
: 16/04/2014
Karar No : 167
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun 7/2-(ı) maddesinin
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak;
19/02/1988 tarih ve 19730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 2
nci maddesi gereğince, adlî yargı adalet teĢkilatı olarak iliĢik listede gösterilen ve 2 nci
bölgede yer alan Ordu ve Çorum Ġllerinin, coğrafi ve ekonomik Ģartları, sağlık, sosyal ve
kültürel durumları, mahrumiyet dereceleri ile ulaĢım, geliĢme ve önemli merkezlere
yakınlıkları dikkate alınarak 1 inci bölge olarak değiĢtirilmelerine karar verilmiĢtir.
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
YÖNETMELĠK
Çevre ve ġehircilik Bakanlığı (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü)’ndan:
TAPU MÜDÜRLÜKLERĠNCE YETKĠ ALANI DIġINDA KAYITLI BULUNAN
TAġINMAZLARLA ĠLGĠLĠ TAPU ĠġLEMLERĠNĠN YAPILMASINA
ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 30/4/2011 tarihli ve 27920 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tapu
Müdürlüklerince Yetki Alanı DıĢında Kayıtlı Bulunan TaĢınmazlarla Ġlgili Tapu ĠĢlemlerinin
Yapılmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin üçüncü
fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―(3) Yetki veren tapu müdürlüğüne Ģerh, belirtme, terkin veya tescil yapılmak üzere
gönderilecek belgeler ile yetki verilen tapu müdürlüğünde arĢivleme usul ve esaslarını
belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı
bulunduğu Bakan yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
30/4/2011
27920
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/21 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/22 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/17 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/23 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/15 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/24 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/8 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/25 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/74 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/26 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/75 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/27 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/76 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/28 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/68 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/29 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/72 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/30 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/28 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/31 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/32 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/2 (Siyasi Parti Mali Denetimi),
K:2014/33 Sayılı Kararı
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
ĠLÂN
Adalet Bakanlığından:
MÜNHAL NOTERLĠK
2013 yılı gayri safı geliri 1.558.489,71.-TL. olan birinci sınıf Üsküdar Dördüncü
Noterliği 16.06.2014 tarihinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BĠRĠNCĠ SINIF
NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde
Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına baĢvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz.
Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilân olunur.
3393/1-1
[R.G. 22 Nisan 2014 – 28980]
—— • ——
TEBLĠĞLER
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No : 2014/25
ĠĢyeri
: Eti Bakır Anonim ġirketi
AĢıkköy Mevkii Küre/KASTAMONU
Tespiti Ġsteyen :
ĠĢveren
Ġnceleme : Eti Bakır Anonim ġirketi’nin Halıköy Beydağ/ĠZMĠR adresindeki
iĢyerinin yer altı iĢyerinde tüvenan antimuan bakır cevherin çıkarıldığı, yer üstü iĢyerinde ise
cevherin iĢlendiği, konsantre hale getirildiği, idari büro kısmında da iĢçilerin özlük iĢleri ve
idari iĢlerin yapıldığı, asıl iĢin bakır cevherinin çıkartılması iĢinin olduğu diğer iĢlerin ise
yardımcı iĢler olduğu; Çakmakkaya Damar Murgul/ARTVĠN ile AĢıkköy Mevkii
Küre/KASTAMONU adresindeki iĢyerlerinde bakır cevherinin çıkartılıp, konsantrasyon
minerallerinin ayrıĢtırılması iĢlerinin yapıldığı; ilgili iĢyerlerinde ĠĢkolları Yönetmeliğinin 03
Sıra Numaralı ―Madencilik ve TaĢ Ocakları‖ iĢkolunda,
Sanayi Mahallesi Selyeri Mevkii Tekkeköy/SAMSUN adresindeki iĢyerinde üretimi
yapılan nihai ürünlerin ağırlığının katot bakırdan oluĢtuğu, katot bakırın hammaddesinin bakır
cevheri olduğu, katot bakır halini alma sürecinde söz konusu iĢyerinde izabe tesisinde
iĢlenerek katot bakır halini aldığı, iĢçilerin büyük çoğunluğunun da bu tesiste katot bakır
üretimine yönelik iĢlerde çalıĢtığı, iĢin genel organizasyon ağırlığının da katot bakırın
üretimine yönelik olduğu, satılan nihai ürün içinde katot bakırın ağırlığının fazla olduğu, sabit
kıymet değerlerinde de bakır izabe tesisinin değerinin daha fazla olduğu, mezkûr adreste
bulunan büro ve idari hizmetler, bakım onarım, hazır beton ve sülfürik asit imali iĢyerlerinin
bakır izabe fabrika tesisi iĢyerinde üretilen mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı
bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iĢyerinin bağlı yerleri olduğu, ĠĢkolları
Yönetmeliği’nin 12 Sıra Numaralı ―Metal‖ iĢkolunda,
Çakmakkaya Damar Murgul/ARTVĠN adresindeki iĢyerinde bakır cevherinin
çıkartılması iĢinden bağımsız olarak sudan elektrik üretimi sağlandığı, ĠĢkolları
Yönetmeliği’nin 14 Sıra Numaralı ―Enerji‖ iĢkolunda,
yer aldıkları tespit edilmiĢtir.
Karar: Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar
ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5’inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir.
[R.G. 24 Nisan 2014 – 28981]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No. : 2014/26
ĠĢyeri
: Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti.
-Tamer Endüstriyel Proje Uygulama Tic. Ltd. ġti.
Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığı
Ġnciraltı Kampüsü MithatpaĢa Cad.
Balçova/ĠZMĠR
SGK Sicil No. :
Tespiti Ġsteyen :
T. Sağlık-ĠĢ Sendikası
Ġnceleme : Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti. -Tamer Endüstriyel Proje
Uygulama Tic. Ltd. ġti. Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığında Bakanlığımızca yapılan incelemede;
adı geçen ortaklığın hizmet alım sözleĢmesi ile Ġnciraltı Kampüsü MithatpaĢa Cad.
Balçova/ĠZMĠR adresinde faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi Döner Sermaye
ĠĢletmesi Hastane Destek Hizmetleri iĢyerinde, çalıĢtırılan iĢçilerden temizlik iĢçisi olarak
görev yapanların çoğunluğunun Birincil Öncelikli ve Yüksek Düzeyde Risk TaĢıyan Alanlar
ile Orta Düzeyde Risk TaĢıyan Alanlar’da çalıĢtığı, yardımcı hizmet görevlisi olarak çalıĢan
iĢçilerden hastaları direkt olarak ilgilendiren sağlık hizmetlerinde görev aldığı, bu çerçevede
direkt olarak insan sağlığını ilgilendiren iĢlerde çalıĢtığı, iĢçilerden insan sağlığını
ilgilendirmeyen, asil iĢveren olan hastaneyi destekleyici nitelikteki iĢleri yürüttükleri tespit
edildiği, bu çerçevede baskın olan teknik amaç dikkate alındığı, bu nedenle yapılan iĢlerin
ĠĢkolları Yönetmeliği’nin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve Sosyal Hizmetler‖ iĢkolunda yer aldığı
tespit edilmiĢtir.
Karar: Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti. -Tamer Endüstriyel Proje Uygulama
Tic. Ltd. ġti. Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığı iĢyerinde yapılan iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları
Yönetmeliği’nin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve Sosyal Hizmetler‖ iĢkoluna girdiğine ve yapılan
bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi
Kanununun 5’inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir.
[R.G. 24 Nisan 2014 – 28981]
—— • ——
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:
ÖZEL HUSUSLAR-TEK BĠR FĠNANSAL TABLONUN BAĞIMSIZ DENETĠMĠ
ĠLE FĠNANSAL TABLOLARDAKĠ BELĠRLĠ UNSURLARIN, HESAPLARIN
VEYA KALEMLERĠN BAĞIMSIZ DENETĠMĠ
(BDS 805)
HAKKINDA TEBLĠĞ
TÜRKĠYE DENETĠM STANDARTLARI TEBLĠĞĠ (NO: 36)
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; bu Tebliğin ekinde yer alan Özel Hususlar-Tek Bir
Finansal Tablonun Bağımsız Denetimi ile Finansal Tablolardaki Belirli Unsurların,
Hesapların veya Kalemlerin Bağımsız Denetimi Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin kapsamı, Ek’te yer alan BDS 805 metninde belirlenmiĢtir.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe
ve Denetim Standartları Kurumunun TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) BaĢkan: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu BaĢkanını,
b) Denetçi: Bağımsız denetçiyi,
c) Denetim: Bağımsız denetimi,
ç) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu,
ifade eder.
GeçiĢ hükümleri
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yayımı tarihine kadar 660 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 1 inci maddesine göre mevcut mevzuat hükümleri
çerçevesinde yürütülen bağımsız denetim faaliyetleri, bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde
yürütülmüĢ kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde ve sonrasında baĢlayacak hesap
dönemlerinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Kurum BaĢkanı yürütür.
Tebliğin ekleri için tıklayınız
[R.G. 24 Nisan 2014 – 28981]
—— • ——
YÖNETMELĠK
BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)’tan:
SĠGORTACILIK KAPSAMINDA DEĞERLENDĠRĠLECEK FAALĠYETLERE,
TÜKETĠCĠ LEHĠNE YAPILAN SĠGORTA SÖZLEġMELERĠ ĠLE MESAFELĠ
AKDEDĠLEN SĠGORTA SÖZLEġMELERĠNE ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sigortacılık faaliyeti ile bu kapsama girmeyen
iĢlerin sınırlarının tespiti, tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmeleri ve tarafların karĢı
karĢıya gelmeden akdettikleri sigorta sözleĢmelerine iliĢkin usul ve esasların belirlenmesidir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; sigorta Ģirketleri, reasürans Ģirketleri ve sigorta
teminatı veren emeklilik Ģirketleri ile çeĢitli isimler altında teminat sağlayan kiĢileri kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa
dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Abonelik sözleĢmesi: Belirli mal veya hizmetin sürekli veya düzenli aralıklarla
teminini sağlayan sözleĢmeyi,
b) Doğrudan akdedilen sigorta sözleĢmesi: Sigorta Ģirketinin veya sigortacılık yapan
emeklilik Ģirketinin merkezinden ya da bu Ģirketlerin kendisine bağlı ancak tek baĢına ticari
muamele yapabilen birimlerinden yapılan sözleĢmeyi,
c) Emeklilik Ģirketi: 28/3/2001 tarihli ve 6432 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve
Yatırım Sistemi Kanununa göre kurulan ve bireysel emeklilik sisteminde faaliyet göstermek
üzere emeklilik branĢında ruhsat almıĢ Ģirketi,
ç) Eser sözleĢmesi: Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iĢ sahibinin de bunun
karĢılığında bir bedel ödemeyi üstleneceği sözleĢmeyi,
d) Hizmet sözleĢmesi: ĠĢçinin, iĢverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan
süreyle iĢ görmeyi ve iĢverenin de ona zamana veya yapılan iĢe göre ücret ödemeyi üstlendiği
sözleĢmeyi,
e) Ġthalatçı: Kamu tüzel kiĢileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu
malların hammaddelerini yahut ara mallarını ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satım,
kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kiĢiyi,
f) Mesafeli sözleĢme: SözleĢme taraflarınca karĢı karĢıya gelinmeksizin yazılı, görsel,
telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletiĢim araçları kullanılarak kurulan sözleĢmeleri,
g) MüsteĢarlık: Hazine MüsteĢarlığını,
ğ) Reasürans Ģirketi: Türkiye’de kurulmuĢ reasürans Ģirketi ile yurt dıĢında kurulmuĢ
reasürans Ģirketinin Türkiye’deki teĢkilatını,
h) Sigorta ettiren: Sigortacı ile sigorta sözleĢmesi akdederek sigortalının menfaatini
sigortacı nezdinde prim ödemek suretiyle teminat altına alan kiĢiyi,
ı) Sigorta Ģirketi: Türkiye’de kurulmuĢ sigorta Ģirketi ile yurt dıĢında kurulmuĢ sigorta
Ģirketinin Türkiye’deki teĢkilatını,
i) Üretici: Kamu tüzel kiĢileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmuĢ olan mal ya da
bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine markasını, unvanını
veya herhangi bir ayırt edici iĢaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya
tüzel kiĢiyi,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Sigortacılık Faaliyeti
BaĢka faaliyet yasağı
MADDE 5 – (1) Sigortacılık Kanununun 3 üncü maddesi gereği sigorta Ģirketleri,
sigortacılık iĢlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan iĢler dıĢında baĢka iĢle iĢtigal
edemez.
(2) Sigorta Ģirketi ile sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri yapmıĢ oldukları
sözleĢmenin konusu ile bağlantılı Ģekilde borçların ifasına yönelik yardımcı hizmet sunmaları
durumunda, sigorta sözleĢmesinden menfaat sağlayanlar, sözleĢmenin konusuna dâhil
edilmediği sürece bu hizmetleri kullanma konusunda zorlanamaz.
(3) Sigorta Ģirketi ile sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri, akdettiği sigorta
sözleĢmesinin asli edim borcunu oluĢturan risk taĢıma ve riziko gerçekleĢtiğinde tazminat
ödeme borcunu baĢkasına devredemez.
(4) Reasürans Ģirketleri hakkında da bu maddedeki hükümler uygulanır.
Sigortacılık kapsamında değerlendirilemeyecek sözleĢme ve faaliyetler
MADDE 6 – (1) Hizmet sözleĢmesi, eser sözleĢmesi veya abonelik sözleĢmesinde
olduğu gibi konusu, karĢı tarafın zararının giderilmesi yerine, bedeni veya fikri insan emeği
olan ve belli bir ücret karĢılığında iĢ görmeyi amaçlayan sözleĢmeler, sigorta sözleĢmesi ve bu
kapsamda yapılan faaliyetler de sigortacılık faaliyeti değildir.
(2) 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununa
dayanılarak çıkarılan 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Garanti
Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik kapsamında verilen bakım, onarım ve
kullanıma iliĢkin garanti ile bu garantinin kapsamını geniĢleten veya süresini uzatan
sözleĢmeler ya da garanti belgesi muafiyetine girmekle birlikte üretici veya ithalatçı
tarafından verilen söz konusu hizmetler bir bedel karĢılığında yapılıyor olsa bile sigorta
sözleĢmesi olarak kabul edilmez.
Sigortacılık kapsamında değerlendirilecek faaliyetler
MADDE 7 – (1) Her ne ad altında olursa olsun 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanununun 1401 inci maddesi kapsamında teminat verilmesine yönelik faaliyetler
sigortacılık faaliyetidir.
(2) Sigortacılık faaliyeti, sigorta Ģirketleri, sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri ve
reasürans Ģirketleri ile özel kanunları gereği sigortacılık yapan kiĢi ve kurumlar tarafından
yürütülür.
(3) Birinci fıkradaki faaliyetlerin ikinci fıkra dıĢındaki kiĢiler tarafından yürütülmesi,
Sigortacılık Kanununun 5 inci maddesi gereği ruhsatsız sigortacılık faaliyeti olup, aynı
Kanunun 35 inci maddesi uyarınca cezai müeyyideye tabidir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tüketici Lehine Sigorta SözleĢmeleri, Mesafeli Akdedilen
Sigorta SözleĢmeleri ve Herkese Açık Öneri
Tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmeleri
MADDE 8 – (1) Belli bir sözleĢme iliĢkisine bağlı olarak tüketici lehine yapılan sigorta
sözleĢmelerinde sigorta ettiren, hiç bir Ģekilde tüketiciye sigorta teminatının kendisi tarafından
verildiğini gösteren veya bu izlenimi yaratan davranıĢlarda bulunamaz, tüketici ile yaptığı
sözleĢmede de bu yönde ifadelere yer veremez.
(2) Sigorta sözleĢmesinin yapılmasına esas teĢkil eden sözleĢmede; tüketiciye, sigorta
teminatının hangi Ģirket tarafından verildiği ile rizikonun gerçekleĢmesi hâlinde sigorta
tazminatının, riski üstlenen Ģirket tarafından sigortacılık mevzuatı uyarınca ödeneceği açıkça
belirtilir. Tüketici lehine sigorta sözleĢmesi yapan kiĢiye, Ģirket ile yapılan sigorta
sözleĢmesinin bir örneği verilir ve ilave bilgilere nereden ulaĢılacağı konusunda tüketici
bilgilendirilir.
(3) Tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmelerinde, sigorta ettiren, yaptığı sözleĢme
karĢılığında sigorta Ģirketinden ya da emeklilik Ģirketinden ücret ya da komisyon veya benzeri
menfaat temin edemeyeceği gibi bu Ģirketler ile arasındaki herhangi bir hukuki iliĢki
nedeniyle, sigorta Ģirketine ya da sigortacılık yapan emeklilik Ģirketine prim geliri sağlamak
amacıyla tüketici lehine sigorta sözleĢmesi akdedemez.
Mesafeli akdedilen sigorta sözleĢmeleri
MADDE 9 – (1) Sigorta sözleĢmeleri, ister doğrudan ister sigorta acentesi vasıtasıyla
olsun, tarafların bir araya gelmeksizin uzlaĢmalarına imkân sağlayan her türlü iletiĢim araçları
kullanılarak akdedilebilir.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında mesafeli sözleĢme akdetmek isteyenlerin, iĢi
yürütebilecek Ģekilde gerekli organizasyon ve teknik alt yapıya sahip olması gerekir.
(3) Mesafeli sigorta sözleĢmesi akdedecek olanlar, uygulamaya baĢlamadan önce,
gerekli organizasyon ve teknik alt yapılarına iliĢkin MüsteĢarlığa bilgi vermek zorundadır.
(4) 28/10/2007 tarihli ve 26684 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta
SözleĢmelerinde Bilgilendirmeye ĠliĢkin Yönetmelik hükümleri, mesafeli akdedilen sigorta
sözleĢmeleri hakkında da uygulanır. Elektronik ortamda yapılan sigorta sözleĢmelerinde,
bilgilendirmenin yapılmıĢ sayılması, elektronik ortamda teyit edilmesine bağlıdır. Ancak,
bilgilendirmeye esas hususların mesafeli sigorta sözleĢmesi akdedecek olanların internet
sitesinde yayımlaması ve sigorta sözleĢmesinde yer almak isteyen kiĢilerin de bu bilgileri
kendi hâkimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik ortama aktarma imkânının verilmesi
durumlarında, bilgi verme yükümlülüğü yerine getirilmiĢ sayılır.
(5) Mesafeli akdedilen sözleĢmelerde de Türk Ticaret Kanununun 1424 üncü
maddesinde öngörülen poliçe verme yükümlülüğü devam eder. Sigorta sözleĢmesinin
elektronik ortamda akdedildiği hâllerde, Türk Ticaret Kanununun 1425 inci maddesine uygun
olmak kaydıyla, sigorta ettirenin kendi hâkimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik
ortama aktarma ve çıktı almasına imkân sağlayacak surette elektronik ortamda da poliçe
düzenlenebilir. Bu durumda sigorta genel Ģartları bağlantı adresi göstermek suretiyle de
verilebilir.
(6) Poliçelerin elektronik ortamda düzenlendiği hâllerde, Ģirketin poliçeyi imzalama
yükümlülüğü elektronik imza ile yerine getirilir.
(7) Reasürans sözleĢmeleri de mesafeli olarak akdedilebilir. Bu durumda reasürans
Ģirketi hakkında da gerekli organizasyon ve teknik alt yapı ile MüsteĢarlığın
bilgilendirilmesine iliĢkin bu madde hükümleri uygulanır.
Herkese açık öneri
MADDE 10 – (1) Ürün teĢhiri gibi yöntemlerle herkese açık öneride bulunmak
suretiyle sigorta sözleĢmeleri akdedilebilir. Ancak, bu halde sigortanın konusu, kapsamı ve
17/11/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 8 inci maddesi gereği prim miktarı
açık ve net olarak gösterilir.
(2) Herkese açık öneriye konu teĢkil edecek sigorta sözleĢmeleri ve önerinin uygulama
Ģekli hakkında, uygulamaya geçilmeden bir ay önce MüsteĢarlığa bilgi verilmesi zorunludur.
MüsteĢarlık sunulan bilgiler çerçevesinde gerekli değiĢikliklerin yapılmasını talep edebilir.
(3) Ürün teĢhirinin yapıldığı yerlerde, teknik personel dıĢındaki kiĢiler, ürün tanıtımı
yapamaz ve satıĢına yönelik faaliyetlerde bulunamaz.
(4) MüsteĢarlık herkese açık öneride bulunabilme esaslarını tespite yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu
Bakan yürütür.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA HAKSIZ REKABETĠN ÖNLENMESĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
(TEBLĠĞ NO: 2014/13)
Yasal dayanak ve baĢvuru
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
(Karar) ile yürürlüğe konulan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve
30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluĢan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi
hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan ara gözden geçirme soruĢturması
baĢvurusu ile bu baĢvuruya iliĢkin olarak söz konusu mevzuat kapsamında yapılan
değerlendirmenin sonuçlarını içermektedir.
(2) ġikâyetçi yerli üretici Cam Elyaf Sanayii A.ġ. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menĢeli
7019.11, 7019.12, 7019.19, 7019.31, 7019.90.00.10.00, 7019.90.00.30.00 gümrük tarife
istatistik pozisyonlarında (GTĠP) yer alan ―cam elyafı takviye malzemeleri‖nin ithalatında
halen uygulanmakta olan dampinge karĢı önlemin, yerli üretim dalının dampingli ithalat
nedeniyle uğradığı zararı ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı gerekçesiyle söz konusu ülke
menĢeli ürüne yönelik bir ara gözden geçirme soruĢturması açılması istemiyle baĢvuruda
bulunmuĢtur.
Önleme tabi ürün
MADDE 2 – (1) BaĢvuru konusu ürün, 7019.11, 7019.12, 7019.19, 7019.31,
7019.90.00.10.00, 7019.90.00.30.00 GTĠP’lerinde yer alan ―cam elyafı takviye
malzemeleri‖dir.
(2) Bahse konu GTĠP’ler yalnızca bilgi amaçlı verilmiĢ olup, bağlayıcı mahiyette
değildir.
(3) BaĢvuru konusu ürünün Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife
pozisyonunda ve/veya eĢya tanımında yapılacak değiĢiklikler bu Tebliğ hükümlerinin
uygulanmasına halel getirmez.
BaĢvurunun temsil niteliği
MADDE 3 – (1) BaĢvuru aĢamasında sunulan delillerden, baĢvurunun Yönetmeliğin 20
nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalının temsil niteliğini haiz olduğu anlaĢılmıĢtır.
Mevcut önlem
MADDE 4 – (1) 31/12/2010 tarihli ve 27802 5 inci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/1)
kapsamında Chongqing Polycomp International Corporation (CPIC) firması için CIF bedelin
%20,20’si, diğer firmalar için %23,75’i oranlarında dampinge karĢı önlem yürürlüktedir.
Gerekçe
MADDE 5 – (1) Yapılan baĢvurunun incelenmesi neticesinde baĢvurunun ÇHC menĢeli
dampingli ithalattan kaynaklanan zarara iliĢkin ara gözden geçirme soruĢturması açılması için
yeterli delilleri içerdiği anlaĢılmıĢtır.
Karar ve iĢlemler
MADDE 6 – (1) Bir ara gözden geçirme soruĢturmasının açılabilmesi için yeterli bilgi,
belge ve delillerin bulunduğu anlaĢıldığından, Ġthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme
Kurulu tarafından ÇHC menĢeli söz konusu ürün için Yönetmeliğin 20 nci maddesi
çerçevesinde bir ara gözden geçirme soruĢturması açılmasına karar verilmiĢtir.
(2) BaĢvuruya konu mevcut önlem, Yönetmeliğin 35 inci maddesi gereğince,
soruĢturma sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam edecektir.
(3) SoruĢturma, Ekonomi Bakanlığı Ġthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük)
tarafından yürütülecektir.
Soru formları ve bilgilerin toplanması
MADDE 7 – (1) SoruĢturma açılmasını müteakip, baĢvuruda belirtilen ve Bakanlıkça
tespit edilen soruĢturmaya konu ürünün bilinen ithalatçılarına, soruĢturma konusu ülkede
yerleĢik bilinen üretici/ihracatçılarına ve soruĢturmaya konu ülkenin Ankara’daki
Büyükelçiliğine soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin bildirimde bulunulacaktır.
(2) Bildirimde, soruĢturma açılıĢ Tebliğine, baĢvurunun gizli olmayan özetine ve soru
formlarına nasıl eriĢileceği hususunda bilgi verilecektir.
(3) Bakanlıkça tespit edilememesi nedeniyle bildirim gönderilemeyen veya kendilerine
bildirim ulaĢmayan diğer ilgili tarafların soru formuna Ekonomi Bakanlığına ait ―Ticaret
Politikası Savunma Araçları‖ internet sayfasındaki (www.tpsa.gov.tr) ilgili bölümden
eriĢmeleri mümkün bulunmaktadır.
(4) Ġlgili taraflar, soru formunda istenilen bilgiler haricinde, soruĢturmayla ilgili olduğu
düĢünülen diğer bilgi, belge ve görüĢlerini, destekleyici deliller ile birlikte Genel Müdürlüğe
yazılı olarak 8 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde sunabilirler.
(5) SoruĢturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden; ancak bu maddenin 1
inci ve 3 üncü fıkraları kapsamına girmeyen diğer ilgili taraflar (ürünü girdi olarak kullanan
iĢletmeler, bunların meslek kuruluĢları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki iĢçi veya iĢveren
sendikaları gibi) görüĢlerini Genel Müdürlüğe yazılı olarak 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen süre içerisinde sunabilirler.
(6) Ġlgili taraflarca soru formuna verilen cevaplar, soruĢturmayla ilgili sunulan diğer
bilgi, belge ve görüĢler ile destekleyici deliller aksi belirtilmedikçe yazılı olarak sunulur.
Yazılı sunumlarda ilgili tarafların isim ve unvanı, adres bilgileri, elektronik posta adresi,
telefon ve faks numaraları belirtilmelidir.
(7) SoruĢturma süresince Yönetmeliğin 22 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde
gizlilik kaydıyla verilen her tür bilgi, belge ve görüĢün gizli olmayan bir özeti sunulmalıdır.
Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaĢılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda
olmalıdır. Ġlgili taraflar, istisnai hallerde bu bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olduklarını
belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olmasının
nedenlerinin belirtilmesi gerekir.
Süreler
MADDE 8 – (1) 7 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirimin gönderildiği
bütün ilgili taraflar için soru formunu cevaplandırma süresi, soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin
bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dâhil 37 gündür.
(2) 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirimin gönderilmediği bütün ilgili
taraflar, soruĢturma ile ilgili görüĢlerini ve soru formuna iliĢkin cevaplarını bu Tebliğin
yayımı tarihinden itibaren baĢlayacak 37 günlük süre içerisinde sunabilirler.
(3) SoruĢturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden ancak 7 nci maddenin
beĢinci fıkrası kapsamına giren diğer ilgili taraflar, soruĢturma ile ilgili görüĢlerini bu
Tebliğin yayımı tarihinden itibaren soruĢturmanın akıĢını etkilemeyecek Ģekilde soruĢturma
süreci içerisinde sunabilirler.
ĠĢbirliğine gelinmemesi
MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü çerçevesinde, ilgili taraflardan
birinin verilen süreler dâhilinde ve istenilen biçimde gerekli bilgi ve belgeleri sağlamaması ya
da bu bilgi ve belgelere eriĢimi reddetmesi veya soruĢturmayı engellediğinin anlaĢılması veya
yanlıĢ ya da yanıltıcı bilgi vermesi hallerinde söz konusu taraf iĢbirliğine gelmemiĢ sayılır. Bu
gibi hallerde soruĢturma kapsamındaki geçici veya nihai belirlemeler, olumlu ya da olumsuz,
mevcut verilere göre yapılabilir.
(2) Ġlgili tarafların iĢbirliğine gelmemesi veya kısmen iĢbirliğine gelmesi halinde bahse
konu taraf için soruĢturmanın sonucu iĢbirliğine gelinmesine nazaran daha az avantajlı
olabilir.
Yetkili merci ve adresi
MADDE 10 – (1) SoruĢturmayla ilgili bilgi, belge ve görüĢlerin aĢağıda belirtilen
yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir:
T.C. Ekonomi Bakanlığı
Ġthalat Genel Müdürlüğü
Damping ve Sübvansiyon AraĢtırma Dairesi
Ġnönü Bulvarı No: 36, Emek/ANKARA
Tel: +90-312-204 77 18-22/212 87 52
Faks: +90-312-212 87 65 veya 212 87 11
E-posta: [email protected]
SoruĢturmanın baĢlangıç tarihi
MADDE 11 – (1) SoruĢturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde baĢlamıĢ kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
TASFĠYE GENEL TEBLĠĞĠ
(ELEKTRONĠK ĠHALE SERĠ NO: 1)
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük
Kanununun 177 nci maddesi uyarınca tasfiyelik hale gelmiĢ eĢyanın tasfiyesi amacıyla
elektronik ortamda yapılacak ihalelere iliĢkin usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 25/6/2013 tarihli ve 28688 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Tasfiye Yönetmeliğinin 32 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Alıcı: Tasfiyelik eĢyayı alan kiĢiyi,
b) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
c) Bekletilmeyecek eĢya: Çabuk bozulma, telef olma, ekonomik değerini kaybetme riski
bulunan eĢya ile saklanması masraflı, külfetli veya tehlikeli olan eĢyayı,
ç) Bölge müdürlüğü: Gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerini,
d) Döner Sermaye: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Döner Sermaye ĠĢletmesini,
e) E-ihale: EĢyanın tasfiyesi amacıyla elektronik ortamda yapılan ihaleyi,
f) EĢya: Her türlü madde, ürün ve değerler ile taĢıtları,
g) Genel Müdürlük: Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünü,
ğ) Ġhale bedeli: EĢyanın ihalede bulduğu bedeli,
h) Ġhaleye esas bedel: EĢyanın ihaleye sunulduğu bedeli,
ı) Ġstekli: Ġhaleye katılan gerçek veya tüzel kiĢi veya kiĢileri,
i) ĠĢletme müdürlüğü: Tasfiye iĢletme müdürlüklerini,
j) Kullanıcı: Elektronik ihale programına üye olan gerçek ve tüzel kiĢileri,
k) SatıĢ bedeli: Ġhale yoluyla satılan eĢyanın ihale bedelinden, diğer yollarla yapılan
tasfiyede ise elde edilen bedelden, eĢyanın yurtiçinde satıĢı veya tasfiyesi nedeniyle
yürürlükteki mevzuat uyarınca ayrılması gereken vergiler ve mali yüklerin ayrılmasından
sonra kalan tutarı,
l) Sistem: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı elektronik ihale programını,
ifade eder.
EĢyanın tespiti
MADDE 4 – (1) ĠĢletme müdürlüğünce belirlenecek eĢya e-ihale yoluyla satıĢa sunulur.
ĠĢletme müdürlüğü e-ihale yoluyla satıĢa çıktığı halde satılamayan eĢyanın Tasfiye
Yönetmeliği hükümlerine göre ihale yoluyla satıĢına veya diğer yollarla tasfiyesine karar
verebilir.
(2) Bekletilmeyecek eĢya e-ihale yoluyla satıĢa sunulmaz.
(3) E-ihale yoluyla satıĢına karar verilen eĢyaya iliĢkin bilgiler, karar tarihinden itibaren
onbeĢ gün içinde iĢletme müdürlüğü tarafından sisteme girilerek e-ihale baĢlatılır.
EĢya bedelinin tespiti
MADDE 5 – (1) E-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢyanın ihaleye esas bedelinin tespitinde
aĢağıda belirtilen esaslar uygulanır:
a) EĢyanın bedeli, Tasfiye Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenir.
b) TaĢıtların bedeli, sigorta eksperleri tarafından tespit edilen bedel, rayiç değer veya
hasar oranınca indirilmiĢ kasko bedeli gözönünde bulundurularak iĢletme müdürlüğü
tarafından belirlenir.
c) E-ihale yoluyla yapılan birinci ve ikinci satıĢta teklif almayan veya teklifi uygun
görülmeyen eĢyanın ihaleye esas bedeli; eĢyanın özelliği, durumu, piyasa Ģartları, satıĢ
kabiliyeti, rayiç değeri ve varsa teklif değeri de dikkate alınarak yeni ihale yapılmadan önce
iĢletme müdürlüğünce değiĢtirilir.
E-ihaleye hazırlık iĢlemleri
MADDE 6 – (1) EĢyaya iliĢkin bilgiler ile gerektiğinde eĢya için alınması gereken
bilirkiĢi raporu, uygunluk belgesi, eĢyanın tanımlanmasını sağlayan ve ayniyatını gösteren
fotoğraf, video kaydı gibi görseller sistemde yayınlanır.
(2) TaĢıtlar, satıĢa sunulmadan önce taĢıtı dıĢarıdan en az dört cepheden gösteren
fotoğraflar ile taĢıtın içini gösteren en az bir fotoğrafı çekilir ve yetki belgesini haiz sigorta
eksperi, iĢletme müdürlüğünde görevli teknik personel, teknik üniversiteler veya makine
mühendisleri odası tarafından incelenerek taĢıtın bilgilerini, durumunu, özelliklerini,
niteliklerini gösteren ayrıntılı rapor düzenlenir. Düzenlenen raporlar ile taĢıtın son durumunu
gösteren fotoğrafların birer örneği sistemde yayımlanır.
SatıĢların duyurulması
MADDE 7 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢlar sistem üzerinden, Bakanlık ve Genel
Müdürlüğün kurumsal internet sayfalarından duyurulur. E-ihale yoluyla satıĢa sunulan
eĢyanın ihalede kaldığı süre satıĢın duyurulması hükmündedir.
Teminat
MADDE 8 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢa teklif verebilmek için kullanıcıların
teminat yatırması zorunludur.
(2) Teminat, tedavülde olan nakit Türk Parası olarak e-ihale için Döner Sermaye adına
açılmıĢ banka hesaplarına yatırılır.
(3) Teminat tutarı, isteklinin verdiği teklifin en az yüzde onudur. Teminat olarak
alınacak azami tutar ihaleye esas bedelin yüzde onu ancak, ihaleye esas bedelin 1.000.000
TL’den fazla olması halinde ise 100.000 TL’dir. Ġsteklinin verdiği teklif için gerekli teminat
tutarı sistemde bloke edilir. Bloke edilen tutar, iĢletme müdürlüğünce sistemde serbest
bırakılmadıkça baĢka bir e-ihalede kullanılamaz.
(4) Teminat tutarı ihale bedelinin ödenmesinde kullanılabilir. Ġhale bedelinin
ödenmesinde kullanılmayan teminat için sistemde konulmuĢ bloke, Ģartname hükümlerine
uygun olarak ihale bedelinin tamamının ödenmesi halinde kaldırılır.
(5) Teminat bedelinin yatırılmasıyla, sisteme kayıt için gerekli olan üyelik formunda,
satıĢ Ģartnamesinde ve Ģartname eki listede yer alan koĢullar ile sistemde bulunan ihale
detaylarında yer alan genel ve özel koĢullar kabul edilmiĢ sayılır.
(6) E-ihaleye katılım amacıyla yatırılan teminat, sadece e-ihale yoluyla satıĢa sunulan ve
teminat miktarını karĢılayan eĢya için geçerlidir. Teminat bedelinin geri alınmaması halinde
teminat sistemde yer alan baĢka e-ihalelerde de kullanılabilir.
(7) Kullanıcının sistem üzerinden talebi halinde, iadesinde sakınca olmayan teminat
bedeli kısmen veya tamamen yedi iĢ günü içerisinde kullanıcının banka hesabına iade edilir.
(8) Teminat;
a) Alıcının damga vergisini ödememesi,
b) Alıcının ihale bedelini ödememesi,
c) 13 üncü maddenin birinci fıkrasında sayılan yasak fiillerde bulunulması,
nedeniyle gelir kaydedilmesi gereken durumlarda iade edilmez.
(9) Teminatın kabul ve iade iĢlemleri, Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğü tarafından;
mahsup edilmesi veya irat kaydedilmesi iĢlemleri ilgili iĢletme müdürlüğü tarafından
yürütülür.
EĢyanın görülmesi
MADDE 9 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢlara katılacak olanlar, ilgili iĢletme veya
gümrük müdürlüğünden alacakları izin belgesini göstererek eĢyayı bulunduğu yerde
görebilirler. ĠĢletme müdürlüğünce eĢyanın niteliğinde, miktarında ve değerinde önemli bir
değiĢikliğe neden olmayacak Ģekilde bedeli karĢılığında eĢyadan örnek verilebilir. Ancak
21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında davası devam
eden eĢyadan numune verilmez.
(2) SatıĢı yapan iĢletme müdürlüğü veya ilgili gümrük müdürlüğünce, satıĢa sunulan
eĢyanın üzerine liste sıra numarasını gösterir bir etiket konulur.
(3) GörüĢ sırasında satıĢ konusu eĢyanın ve diğer eĢyanın zarar görmemesi için idare
amirleri gerekli tedbirleri alır. Gerekmesi halinde görüĢ gün ve saatleri belirlenerek sistemde
duyurulur.
E-ihaleye katılım koĢulları
MADDE 10 – (1) E-ihaleye katılabilmek için sistemde yer alan üyelik formunun
doldurularak sisteme üye olunması zorunludur.
(2) 18 yaĢını doldurmuĢ, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve kanuni ikametgâhı
bulunan herkes üye olup ihalelere katılabilir.
(3) Tüzel kiĢilerde üyelik için tüzel kiĢiyi yetkili kiĢi tarafından gerekli bilgiler sisteme
girilir ve sistemde yer alan baĢvuru formu imzalanarak temsil ve ilzama iliĢkin belgelerle
birlikte Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğüne gönderilir. Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğü
üyelikle ilgili belgelerin teslim alınmasını müteakip tüzel kiĢinin kullanıcı adını sistemde
aktive ederek üyelik iĢlemlerini tamamlar.
(4) Sisteme üyelik baĢvurusunda bulunan kiĢilerin iĢletme müdürlükleri tarafından
yapılan ihalelerde yasaklı olup olmadığı üyelik öncesinde kontrol edilir. Yasaklı listesinde
bulunan kiĢilerin baĢvuruları yasaklı süresi bitene kadar onaylanmaz. KiĢilerin sisteme üye
olduktan sonra yasaklı hale gelmesi halinde sistemde teklif vermelerine izin verilmez.
Ġsteklilerin yasaklı hale gelmeden önceki teklifleri, teklif verdikleri ihale sonuçlanana kadar
geçerli kabul edilir. Ancak isteklinin yasaklı hale gelmesine neden olan fiilin teklif verilen
ihaleyle ilgili olması halinde idare tarafından teklif değerlendirmeye alınmaz ve ihale iptal
edilir.
(5) Kullanıcı, üyelik formunu doldurarak sisteme kayıt olmasıyla bu formda yer alan
bilgilerin tam, doğru, kendisine ait olduğunu taahhüt etmiĢ ve formda yer alan Ģartları kabul
etmiĢ sayılır. Kullanıcı, üyelik formunda yer alan bilgilerinin eksik veya yanlıĢ olmasından
doğan veya doğabilecek olan zararlardan sorumludur.
(6) Kullanıcı adı; gerçek kiĢilerde T.C. kimlik numarası, tüzel kiĢilerde vergi
numarasıdır. Sisteme üye olan kullanıcıya elektronik posta veya SMS yoluyla katılım için
Ģifre gönderilir. KiĢiye özel bu bilgilerin güvenliğinden ve gizliliğinden kullanıcı sorumludur.
Kullanıcının sistemdeki hesabının üçüncü kiĢiler tarafından kullanılması halinde her türlü
sorumluluk kullanıcıya aittir. Kullanıcı Ģifresini ve üyelik bilgilerinde yer alan tüm bilgileri
sistemde değiĢtirebilir.
(7) EĢya mevcut durumu ile satıĢa sunulmaktadır. Sistemde yer alan eĢyaya ait bilgiler,
bilgi niteliğindedir. Sistemde teklif veren istekliler e-ihalesi yapılan eĢyayı mevcut haliyle
görmüĢ, incelemiĢ ve e-ihaleye sunulduğu haliyle kabul etmiĢ sayılır.
(8) EĢyanın alıcıya tesliminden sonra eĢyanın piyasaya arzı, kullanımı veya tescili için
alınması gereken her türlü iznin veya belgenin alınması, kayıt, tescil veya bildirim iĢlemleri
alıcı tarafından yerine getirilir ve bunlara iliĢkin her türlü mali yük ve yükümlülük alıcı
tarafından karĢılanır.
(9) Bakanlık, sistemin düzgün ve doğru iĢleyiĢi ile sistemde yer alan her türlü bilginin
güvenliğinden ve gizliliğinden sorumludur. Sistemde oluĢabilecek sorunlar dıĢında internet,
telefon ve GSM hatlarındaki sorunlar gibi sistemden kaynaklanmayan sorunlar veya
kullanıcıdan kaynaklanan nedenlerle istekliler tarafından sistemde teklif verilememesi veya
Bakanlık tarafından kullanıcı, istekli veya alıcıya e-posta veya SMS yoluyla yapılacak
bildirimlerin yapılamamasından Bakanlık sorumlu değildir. Sistemde yer alan her türlü süreç,
sistemde yer alan bilgiler doğrultusunda tamamlanır.
E-ihale usulü
MADDE 11 – (1) E-ihaleye teklif vereceklerin bilgileri ve teklifleri elektronik ortamda
alınır. E-ihale yoluyla yapılan satıĢlar kapalı teklif yöntemiyle yapılır.
(2) Kapalı teklif yöntemiyle verilen teklifler ihale süresi bitene kadar teklif sahibi istekli
dıĢında, teklif süresi bittikten sonra ise satıĢ tamamlanana kadar teklif sahibi ve iĢletme
müdürlüğü dıĢında hiç kimse tarafından görülemez ve sistemde gösterilemez. Bakanlık,
istekliler tarafından verilen tekliflerin gizliliği ile ilgili her türlü tedbiri alır. E-ihale sonuçları
sistemde duyurulur.
(3) ĠĢletme müdürlüğünce, e-ihale yoluyla satıĢı uygun bulunan eĢyanın bilgileriyle
ilgili belgeler sisteme kaydedilir. ĠĢletme müdürünün sistem üzerinden onaylaması
durumunda e-ihale, onayı takip eden gün saat 12.00’de baĢlar ve ihale için belirlenen sürenin
son günü saat 12.00’de biter. EĢyanın e-ihale süresi yedi günden az olamaz. Ġhale için
belirlenen bitiĢ saatine en fazla bir saat kala yeni bir teklif verilmesi veya mevcut bir teklifin
arttırılması halinde ihale saati, ihale bitiĢ saatinden itibaren otuz dakika uzatılır. UzatılmıĢ bir
ihalede, ihale bitiĢ saatine en fazla bir saat kala yeni bir teklif verilmesi veya mevcut bir
teklifin artırılması halinde ihale en fazla iki kez olmak üzere onbeĢer dakika daha uzatılır.
Ġhalenin uzatıldığı bilgisi sistem üzerinden duyurulur ve isteklilere e-posta veya SMS yoluyla
iletilir.
(4) Ġstekli, e-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢya için, belirlenen ihale süresi içinde ve
teminatı yeterli olduğu müddetçe, ihaleye esas bedelin altında veya üstünde teklif verebilir
veya ilk verdiği tekliften az olmamak koĢuluyla teklifini değiĢtirebilir. Ġstekli hiçbir Ģekilde
teklif verdiği andan itibaren teklifini geri çekemez.
(5) EĢya en yüksek bedeli verene satılır. E-ihale süresi bittiğinde verilen teklifler iĢletme
müdürlüğünce incelenir.
a) Verilen en yüksek teklifin, ihaleye esas bedelin en az yüzde yetmiĢ beĢini bulması
halinde satıĢ yapılarak satıĢın gerçekleĢtiği alıcıya e-posta veya SMS yoluyla bildirilir.
Verilen teklifin ihaleye esas bedelin yüzde yetmiĢ beĢinin altında olması halinde teklifler
değerlendirilerek teklif edilen bedel üzerinden en yüksek teklifi verene satılabilir veya
yeniden satıĢa sunulabilir. Teklif edilen bedel üzerinden satılanlar için alıcıya e-posta veya
SMS yoluyla bilgi verilir.
b) Sistem üzerinde ihale sonuçları duyurulur ve alıcı dıĢındaki isteklilerin teminatı
üzerindeki bloke kaldırılarak teminat serbest bırakılır.
(6) Ġhalede aynı tutarda teklif verilmesi durumunda sırasıyla;
a) Gün, saat, dakika, saniye ve salise bilgilerine göre ilk teklif veren,
b) (a) fıkrasına göre bir belirleme yapılamadığı durumlarda sisteme ilk üye olan,
c) (a) ve (b) fıkrasına göre bir belirleme yapılamadığı durumlarda ise sistemde, bloke
edilmiĢ tutarlar dahil, en çok teminatı bulunan,
isteklinin teklifi kabul edilir.
(7) Ġhale, en yüksek teklif sahibine ihalenin sonucunun bildirilmesi ve ihale sonucunun
sistemde duyurulmasıyla tamamlanmıĢ sayılır.
(8) Ġhale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yüklerin ihalenin tamamlanmasını izleyen
yedi gün içinde ödenmesi zorunludur. Alıcı, ihale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yükleri
e-ihale için Döner Sermaye adına açılmıĢ banka hesabına yatırarak veya 8 inci maddenin
dördüncü fıkrası uyarınca iĢlem yaparak sistemde ödeme iĢlemlerini tamamlar. Ġhale bedeli
için taksitlendirme yapılmaz. Ġhale bedelinin, damga vergisi ve diğer mali yüklerin bu süre
içinde ödenmemesi halinde satıĢ iptal edilir ve alıcının teminatı döner sermayeye gelir
kaydedilerek eĢya yeniden satıĢa sunulur.
(9) E-ihalede satılamayan ve yeniden ihaleye çıkartılacak eĢyanın, en geç üç ay içinde
satıĢa sunulması esastır.
(10) ĠĢletme müdürlüğü, gerekçesini belirterek e-ihale öncesinde, sırasında veya
sonrasında eĢyanın teslim edilip edilmediğine bakılmaksızın ihaleyi veya satıĢı iptal etmeye
yetkilidir.
(11) Alıcı, satıĢ Ģartnamesinde belirtilen hallerde ihalenin veya satıĢın iptalini
isteyebilir.
(12) SatıĢın veya ihalenin iptali halinde yatırılmıĢ olan satıĢ bedeli iade edilir. Tahsil
edilmiĢ olan vergilerin red ve iadesi ilgili mevzuat çerçevesinde yapılır. EĢyanın tesliminden
sonra satıĢın iptal edilmesi halinde, ihale edilen eĢya idareye teslim edilir ve alıcının eĢyanın
tesliminden sonra eĢya için doğrudan gerçekleĢtirdiği masrafları fatura ile belgelendirmesi
Ģartıyla alıcıya ödenir. Ancak idare tarafından masraflar fazla bulunursa mahkemeye
yaptırılacak tespit çerçevesinde ödeme yapılır. Alıcıya teslim edildikten sonra satıĢı iptal
edilen eĢyanın idarece belirlenecek sürede ve aynen iade edilmemesi halinde, ihale bedelinin
yüzde yirmisi oranında bir tutar alıcı tarafından idareye ödenir.
(13) E-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢya en az üç ay süresince ve dört defadan az
olmamak üzere satıĢa sunulur. Ancak dört defa satıĢa sunulmasına rağmen yapılan eihalelerde hiç teklif almayan eĢya hakkında süre Ģartı aranmaksızın 4 üncü maddenin birinci
fıkrası uyarınca iĢlem yapılır. Bunun dıĢındaki durumlarda yapılacak iĢlemler Genel
Müdürlükçe belirlenir.
EĢyanın teslimi
MADDE 12 – (1) EĢyanın, ihale bedelinin ödenmesini izleyen on gün içinde alıcı
tarafından bulunduğu yerden teslim alınması zorunludur. Bu süre, eĢyanın teslimine iliĢkin
evrakların alıcıya teslimi için postada geçen sürelerde durur. Bu süreler içerisinde teslim
alınmayan eĢya Tasfiye Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yeniden satıĢa sunulur.
(2) Ġhale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yükler ödenmeden ve alıcı tarafından
imzalanmıĢ satıĢ Ģartnamesi iĢletme müdürlüğünce teslim alınmadan eĢya alıcıya teslim
edilmez.
(3) Alıcı, sistemde yer alan Ģartnamenin dökümünü alarak imzalar ve ihale bedelini
ödeme süresi içinde iĢletme müdürlüğüne teslim eder veya iadeli taahhütlü posta ile gönderir.
Sistem üzerinde güvenli elektronik imzayla imzalanan satıĢ Ģartnamesi ayrıca iĢletme
müdürlüğüne teslim edilmez veya gönderilmez.
Yasak fiiller ve yaptırımlar
MADDE 13 – (1) Ġhalelerde;
a) Hile, desise, vait, tehdit, nüfuz kullanma ve çıkar sağlama suretiyle veya baĢka
yollarla ihaleye iliĢkin iĢlemlere fesat karıĢtırmak veya buna teĢebbüs etmek,
b) Sahte belge veya sahte teminat kullanmak veya kullanmaya teĢebbüs etmek,
taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmemek, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar
verecek iĢler yapmak,
yasaktır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen fiilleri yapanların teminatı döner sermayeye gelir kaydedilir
ve bu fiileri bizzat veya vekil olarak iĢleyenlerle bu iĢteki vekil veya müvekkilleri hakkında
fiilin özelliğine göre Genel Müdürlük tarafından bir yıla kadar iĢletme müdürlüklerinin
ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Bunların sermayesinin çoğunluğuna sahip
bulunduğu veya yönetim kurulunda görev aldığı tespit edilen tüzel kiĢiler için de yasaklama
kararı alınır.
(3) Bu Tebliğ kapsamındaki ihalelerde bir takvim yılı içinde iki defa ihale bedelini
ödemeyen alıcı ile vekilleri, üç ay süresince iĢletme müdürlüğünce yapılan ihalelere
alınmazlar. Tekrarı halinde Genel Müdürlük tarafından bir yıla kadar iĢletme müdürlüğünün
ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir.
(4) Ġhaleyi yapan iĢletme müdürlüğünce, ihalelere katılmaktan yasaklama kararı
verilmesi gerekenlere, ihale bedelini ödemeyenlere iliĢkin bilgiler sisteme kaydedilmek üzere
Genel Müdürlüğe gönderilir.
(5) Ġkinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen fiil ve davranıĢların tespit edildiği tarihi izleyen
on iĢ günü içinde yasaklama kararı alınarak sisteme kaydedilir ve elektronik ortamda iĢletme
müdürlüklerine duyurulur.
(6) Haklarında ihaleye katılmaktan yasaklama kararı bulunanlar, yasaklama kararının
sona erdiği tarihe kadar iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere iĢtirak ettirilmezler. Bu
konuda gerekli tedbirler iĢletme müdürlüğünce alınır.
(7) Ġhale iĢlemlerinde sahte belge veya sahte teminat kullanan veya kullanmaya
teĢebbüs eden, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmeyen, taahhüdünü yerine getirirken
idareye zarar verecek iĢler yapan, ihale iĢlemlerine fesat karıĢtıran veya teĢebbüs edenler ile o
iĢteki ortak veya vekilleri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
(8) Ġkinci ve üçüncü fıkralar ile 14 üncü madde kapsamında ihaleye katılamayacak
olanlar, aksine bir hüküm bulunmadıkça, idarece yapılan ihalelere iliĢkin, eĢyanın görülmesi
de dahil hiç bir iĢlem yapamaz ve eylemde bulunamazlar.
Ġhalelere katılamayacak olanlar
MADDE 14 – (1) Ġstekli veya vekil sıfatıyla iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere;
a) 13 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ihalelere katılmaktan
yasaklananlar,
b) Genel Müdürlük personeli, iĢletme müdürlüğünde görevli olanlar ve bölge
müdürlüğünde tasfiye iĢlemleri ile görevli olanlarla, bunların eĢleri ve birinci dereceye kadar
(birinci derece dahil) kan ve sıhri hısımları,
c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan Ģahısların sermayesinin çoğunluğuna sahip bulunduğu
tüzel kiĢiler veya yönetim kurulunda görev aldığı tüzel kiĢiler,
katılamazlar.
(2) ĠĢletme müdürlüğünde görevli iken bu görevlerinden ayrılmıĢ olanlar görevlerinden
ayrıldıkları tarihten itibaren en son çalıĢtıkları iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere bir
yıl süreyle giremezler.
Ek süre
MADDE 15 – (1) Kanunda öngörülen süreler dıĢında bu Tebliğde yer alan sürelerle
ilgili olarak, sürelerin bitiminden önce baĢvurulması Ģartıyla bu Tebliğde belirlenmiĢ süreler
kadar iĢletme müdürlüğünce ek süre verilebilir.
(2) Ödemeye iliĢkin ek süre talepleri sistem üzerinden yapılır.
(3) Ödemeye iliĢkin verilen ek sürelerde faiz alınır. Faizin hesabında 21/7/1953 tarihli
ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun tecil faizine iliĢkin
hükümleri uygulanır.
(4) SatıĢ Ģartnamesinde belirlenen mücbir sebepler veya beklenmeyen hallerin varlığı
halinde iĢletme müdürlüğü son kez olmak üzere belirlenmiĢ süreler kadar ek süre verebilir.
Mücbir sebep baĢvuruları ilgili iĢletme müdürlüğüne ve mücbir sebeplerin sona erdiği tarihten
itibaren üç iĢ günü içerisinde yapılır. Bu süreler dıĢında yapılan baĢvurular iĢletme
müdürlüğünce değerlendirmeye alınmaz. Mücbir sebep baĢvurusundan önce eĢyanın yeniden
ihaleye sunulması veya satılması halinde ihale veya satıĢ iptal edilmez. Ancak baĢvuru
sahibine uygulanan yaptırımlar kaldırılarak teminatı veya ihale bedeli iade edilir.
Bildirimler
MADDE 16 – (1) E-ihale iĢlemleri için kullanıcıya, istekliye veya alıcıya yapılacak her
türlü bildirim sistem üzerinden yapılır ve gerektiğinde ilgililere e-posta veya SMS yoluyla
bilgi verilir.
(2) Sistemde yer alan bilgilerin kullanıcıya, istekliye veya alıcıya e-posta veya SMS
yoluyla yapılan bildirimlerden farklı olması halinde sistemde yer alan bilgiler esas alınır.
Bilgi ve belgeler
MADDE 17 – (1) Bu Tebliğde geçen veya iĢletme müdürlüğünce e-ihale iĢlemlerinde
kullanılan üyelik formu, satıĢ Ģartnamesi, sözleĢme, karar, tutanak, taahhütname, rapor gibi
eĢyanın e-ihale yoluyla tasfiyesinde kullanılan bilgi veya belgeler sistemde, Bakanlığın ve
Genel Müdürlüğün kurumsal internet sitelerinde yayınlanır.
(2) Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda bu bilgi veya belgeler üzerinde değiĢiklik
yapabilir.
Hüküm bulunmayan hallerde yapılacak iĢlemler
MADDE 18 – (1) Bu Tebliğde hüküm bulunmayan hallerde, Tasfiye Yönetmeliği
hükümlerine göre iĢlem yapılır.
Yetki
MADDE 19 – (1) Bakanlık (Genel Müdürlük), bu Tebliğin uygulanmasını temin etmek
amacıyla, uygulamada ortaya çıkan sorunları, tereddütleri, özel ve zorunlu durumları ve bu
Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya, gerektiğinde uygulama esaslarını
belirlemeye, bu Tebliğin uygulanması ve sistemin iĢleyiĢi için gerekli göreceği her türlü
tedbiri almaya; sistemin iĢleyiĢine, iĢletme müdürlüklerinde kurulmasına ve
yaygınlaĢtırılmasına bağlı olarak e-ihale yapacak iĢletme müdürlüklerini ve e-ihale yapılacak
eĢyanın kapsamını belirlemeye yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI
Anayasa Mahkemesinin 17/7/2013 Tarihli ve E: 2012/146, K:2013/93 Sayılı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2012/1254 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/19 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan
2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/852 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/1436 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/4439 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/5267 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/6261 BaĢvuru Numaralı Kararı 25
Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
YÜKSEK SEÇĠM KURULU KARARI
Yüksek Seçim Kurulu BaĢkanlığından:
Karar No: 1866
-KARARBaĢkanlık Makamınca Kurulumuza sunulan 21/04/2014 tarihli yazına aynen;
―Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesinin tüzel kiĢiliğinin sona erdirilmesi
yolundaki iĢlemin iptaline iliĢkin olarak verilen Ankara 7. Ġdare Mahkemesinin 9/1/2014
tarihli, 2013/174 Esas, 2014/27 sayılı kararı uyarınca, Kurulumuzun 02/04/2014 tarihli ve
2014/1011 sayılı kararı ile Gömü Belediye BaĢkanlığı ve Belediye meclis Üyeliği
seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulunun 27/3/2014 tarihli ve 2014/919 sayılı kararında
belirtilen ilkeler çerçevesinde 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan mahalli idareler ara
seçimleri ile birlikte yapılmasına karar verilmiĢtir.
Kurulumuzun 27/3/2014 tarihli ve 2014/919 sayılı kararı gereğince, Gömü Belediye
BaĢkanlığı ve Belediye meclis Üyeliği seçimi için Emirdağ Ġlçe Seçim Kurulunca seçim
takvimi hazırlanarak uygulamaya konulmuĢ ve hazırlanan seçim takviminde, bu seçime
katılabilecek siyasi partilerin tespit ve ilânına yer verilmiĢtir.
2972 sayılı Kanun’da özel hüküm bulunmadığından, seçime katılabilecek siyasi
partilerin tespit ve ilânında, 298 ve 2820 sayılı Kanunların ilgili hükümleri uygulanacaktır.
30 Mart 2014 Pazar günü yapılan mahalli idareler seçimleri için seçime katılabileceği
tespit ve ilân edilmiĢ olan siyasi partilerin belirlenmesi iĢlemi üzerinden fazla bir süre
geçmediği de göz önünde bulundurularak, 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak
Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi
Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi partilerin tespit edilerek, yürütülecek seçim iĢ ve
iĢlemlerinde uygulanmasına ve 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 11. fıkrası uyarınca da
ilan edilmesi hususunda gerekli kararın alınmasını takdirlerinize arz ederim.‖ denilmiĢ
olmakla, konu incelenerek;
GEREĞĠ GÖRÜġÜLÜP DÜġÜNÜLDÜ:
Yüksek Seçim Kurulunun 31/12/2013 tarihli, 2013/622 ve 16/1/2014 tarihli, 2014/67
sayılı kararları ile 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli Ġdareler Seçimine katılabilecek
siyasi partilerin; 1- Adalet ve Kalkınma Partisi, 2- Alternatif Parti, 3- Bağımsız Türkiye
Partisi, 4- BarıĢ ve Demokrasi Partisi, 5- Büyük Birlik Partisi, 6- Cumhuriyet Halk Partisi,
7- Demokrat Parti, 8- Demokratik Sol Parti, 9- Doğru Yol Partisi, 10- Emek Partisi, 11- Genç
Parti, 12- Hak ve EĢitlik Partisi, 13- Hak ve Özgürlükler Partisi, 14- Halkın KurtuluĢ Partisi,
15- Halkın YükseliĢi Partisi, 16- Halkların Demokratik Partisi, 17- Hür Dava Partisi, 18- ĠĢçi
Partisi, 19- Liberal Demokrat Parti, 20- Millet Partisi, 21- Milliyetçi Hareket Partisi, 22Muhafazakar YükseliĢ Partisi, 23- Özgürlük ve DayanıĢma Partisi, 24- Saadet Partisi, 25Toplumsal UzlaĢma Reform ve Kalkınma Partisi, 26-Türkiye Komünist Partisi, 27- Yurt
Partisi olduğu tespit ve ilân olunmuĢtur.
BaĢkanlık teklifinde de belirtildiği üzere, mahalli idareler seçimleri nedeniyle seçime
katılabileceği tespit ve ilân edilmiĢ olan siyasi partilerin belirlenmesi iĢlemi üzerinden fazla
bir süre geçmemiĢ bulunmamaktadır.
Bu nedenle, siyasi partilerin teĢkilat durumlarında ve idari yapıda kısa sürede
değiĢikliğin söz konusu olamayacağı da göz önünde bulundurularak, 30 Mart 2014 tarihinde
yapılan Mahalli Ġdareler Seçimleri nedeniyle tespit edilerek, Resmî Gazete’nin 2/1/2014 tarih,
28870 ve 17/1/2014 tarih, 28885 sayılarında yayımlanmıĢ olan ve yukarıda belirtilen siyasi
partilerin, 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü
Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi
partiler olarak kabulüne ve ilânına,
Yukarıda yer verilen 27 siyasi parti dıĢında 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan
Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi
Üyeliği seçimlerine katılabilme koĢulunu taĢıdığını ileri süren siyasi partiye Kurulumuz
kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren iki gün süre verilmesine,
karar verilmesi gerekmiĢtir.
S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle;
1- Siyasi partilerin teĢkilat durumlarında ve idari yapıda kısa sürede değiĢikliğin söz
konusu olamayacağı da göz önünde bulundurularak, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli
Ġdareler Seçimleri nedeniyle tespit edilerek, Resmî Gazete’nin 2/1/2014 tarih, 28870 ve
17/1/2014 tarih, 28885 sayılarında yayımlanmıĢ olan ve yukarıda belirtilen siyasi partilerin, 1
Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi
Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi partiler
olarak kabulüne ve ilânına,
2- Yukarıda yer verilen 27 siyasi parti dıĢında 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak
olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye
Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilme koĢulunu taĢıdığını ileri süren siyasi partiye
Kurulumuz kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren iki gün süre verilmesine,
3- Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına,
4- Karar özetinin Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu aracılığıyla alındığı andan
itibaren iki gün süreyle yayınlanmasına,
5- Karar örneğinin;
a) Afyonkarahisar Ġl Seçim Kurulu BaĢkanlığına,
b) Emirdağ Ġlçe Seçim Kurulu BaĢkanlığına,
c) Seçime katılabilecek siyasi partiler genel baĢkanlıklarına,
gönderilmesine,
21/04/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
BaĢkan
Sadi GÜVEN
Üye
Nilgün ĠPEK
BaĢkanvekili
Turan
KARAKAYA
Üye
Muharrem
COġKUN
Üye
Ünal DEMĠRCĠ
Üye
Mehmet KÜRTÜL
Üye
Ali KAYA
Üye
Ġlhan HANAĞASI
Üye
Zeki YĠĞĠT
Üye
Hakkı MANAV
[R.G. 25 Nisan 2014 – 28982]
—— • ——
KANUN
DEVLET ĠSTĠHBARAT HĠZMETLERĠ VE MĠLLÎ ĠSTĠHBARAT TEġKĠLATI
KANUNUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN
Kanun No. 6532
Kabul Tarihi: 17/4/2014
MADDE 1 ‒ 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet Ġstihbarat Hizmetleri ve Millî
Ġstihbarat TeĢkilatı Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bentler eklenmiĢ
ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―h) DıĢ güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe iliĢkin konularda Bakanlar
Kurulunca verilen görevleri yerine getirmek.
i) DıĢ istihbarat, millî savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber
güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini
kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen
istihbaratı gerekli kuruluĢlara ulaĢtırmak.
j) Ġstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çağdaĢ istihbarat
usul ve yöntemlerini araĢtırmak, teknolojik geliĢmeleri takip etmek ve uygun görülenleri
temin etmek.‖
―Millî Ġstihbarat TeĢkilatına bu görevler dıĢında görev verilemez.‖
MADDE 2 ‒ 2937 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan
―bakanlıkların müsteĢarları‖ ibaresi ―ilgili bakanlıkların müsteĢarları‖ Ģeklinde
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 ‒ 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, ikinci fıkrasının altıncı cümlesinde yer alan ―Bu iĢlemler,‖
ibaresinden sonra gelmek üzere ―MĠT tarafından kurulan merkez veya‖ ibaresi eklenmiĢ ve
son cümlesinde yer alan ―merkez‖ ibaresi ―merkezler‖ olarak değiĢtirilmiĢ, altıncı fıkrasının
son cümlesi yürürlükten kaldırılmıĢ ve onuncu fıkrasından sonra gelmek üzere aĢağıdaki
fıkralar eklenmiĢtir.
―Millî Ġstihbarat TeĢkilatı bu Kanun kapsamındaki görevlerini yerine getirirken
aĢağıdaki yetkileri kullanır:
a) Yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluĢ, tüm örgüt veya oluĢumlar ve kiĢilerle
doğrudan iliĢki kurabilir, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilir.
b) Kamu kurum ve kuruluĢları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları,
19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluĢlar ile
diğer tüzel kiĢiler ve tüzel kiĢiliği bulunmayan kuruluĢlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları
alabilir, bunlara ait arĢivlerden, elektronik bilgi iĢlem merkezlerinden ve iletiĢim alt
yapısından yararlanabilir ve bunlarla irtibat kurabilir. Bu kapsamda talepte bulunulanlar,
kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe göstermek suretiyle talebin yerine getirilmesinden
kaçınamazlar.
c) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Ġkinci Kitap Dördüncü Kısım
Dört, BeĢ, Altı ve Yedinci bölümlerinde yer alan suçlara (318, 319, 324, 325 ve 332 nci
maddeleri hariç olmak üzere) iliĢkin soruĢturma ve kovuĢturmalarda ifade tutanaklarına, her
türlü bilgi ve belgeye eriĢebilir, bunlardan örnek alabilir.
d) Görevlerini yerine getirirken gizli çalıĢma usul, prensip ve tekniklerini kullanabilir.
e) Ġstihbari faaliyetler için görevlendirilenlerin kimliklerini değiĢtirebilir, kimliğin
gizlenmesi için her türlü önlemi alabilir, tüzel kiĢilikler kurabilir. Kimliğin oluĢturulması veya
tüzel kiĢiliğin kurulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belge,
kayıt ve dokümanlar ile araç ve gereçler hazırlayabilir, değiĢtirebilir ve kullanabilir.
f) Yabancıların ülkeye giriĢ ve çıkıĢ ile vize, ikamet, çalıĢma izni ve sınır dıĢı edilmesi
gibi konularda, ilgili kurum ve kuruluĢlardan talepte bulunabilir.
g) Telekomünikasyon kanallarından geçen dıĢ istihbarat, millî savunma, terörizm ve
uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilir.
h) Yabancı unsurların ülkenin ve vatandaĢların iletiĢim güvenliğini tehdit eden
faaliyetlerinin engellenmesine yönelik çalıĢmalar yapabilir, ilgili kurum ve kuruluĢlardan
talepte bulunabilir.
i) MĠT’te görev alan veya alacak kiĢilerin güvenilirliklerini ve uygunluklarını
belirlemek için yalan makinası uygulaması dâhil test teknik ve yöntemlerini kullanabilir.
j) MĠT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve
hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüĢebilir, görüĢmeler yaptırabilir, görevinin
gereği terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat
kurabilir.‖
―Yetkili ve görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesinin üyesidir.‖
―Önleyici istihbarat elde etmek ve analiz yapabilmek amacıyla yukarıdaki hükümlere ve
diğer kanunlardaki düzenlemelere bağlı kalmaksızın; MĠT MüsteĢarı veya yardımcısının
onayıyla yurt dıĢında veya yabancılar tarafından gerçekleĢtirilen iletiĢim ile ankesörlü
telefonlarla gerçekleĢtirilen iletiĢim ve MĠT mensuplarının, MĠT’te görev almıĢ olanların veya
görev almak üzere baĢvuranların iletiĢimi tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri
değerlendirilebilir, kayda alınabilir.
Bu Kanundaki görevlerin ifası ve yetkilerin kullanılmasına iliĢkin usul ve esaslar
yönetmelikle düzenlenir.‖
MADDE 4 ‒ 2937 sayılı Kanuna mülga 16 ncı maddesinden sonra gelmek üzere
aĢağıdaki 16/A maddesi eklenmiĢtir.
―Madalya
MADDE 16/A ‒ Yurt içinde veya yurt dıĢında olağanüstü gayret ve fedakârlıkla yaptığı
çalıĢmalar sonucunda; ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunmasında, Devletin
yücelmesinde, millî menfaatlere katkıda ve hizmette üstün baĢarı ve yararlılık gösteren MĠT
personeline madalya verilebilir.
Birinci fıkra uyarınca verilecek madalyaların ebat, biçim ve özellikleri, kimlere ve nasıl
verileceği ile bunların kaydına, muhafazasına ve taĢınmasına iliĢkin usul ve esaslar
yönetmelikle düzenlenir.‖
MADDE 5 ‒ 2937 sayılı Kanunun 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 25 ‒ MĠT mensupları ile emeklileri, demirbaĢ silahları ve zatî silahlarını MĠT
MüsteĢarlığı kayıtlarına geçirilmek ve MĠT MüsteĢarlığınca verilen belgelere iĢlenmek
kaydıyla, meskûn mahaller dâhil her yerde taĢıyabilirler. Bu suretle düzenlenen belgeler
taĢıma izni belgesi yerine geçer.‖
MADDE 6 ‒ 2937 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin baĢlığı ―SoruĢturma izni ve
yargılama‖ olarak değiĢtirilmiĢ ve maddeye aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir.
―Cumhuriyet savcıları, MĠT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına iliĢkin herhangi bir
ihbar veya Ģikâyet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde MĠT MüsteĢarlığına
bildirirler. MĠT MüsteĢarlığının, konunun görev ve faaliyetlerine iliĢkin olduğunu belirtmesi
veya belgelendirmesi hâlinde adli yönden baĢkaca bir iĢlem yapılmaz ve herhangi bir koruma
tedbiri uygulanmaz. Ancak birinci fıkra hükümlerine göre iĢlem yapılabilir.
Ġsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaĢılan ya da belli bir olayı ve
nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve Ģikâyetler, Cumhuriyet
savcılarınca iĢleme konulmaz.
MĠT MüsteĢarı hakkındaki soruĢturmalarda 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri
Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanununun 15/A maddesinin üçüncü fıkrasının
son iki cümlesi ile beĢ, altı ve yedinci fıkralarında yer alan usul ve hükümler uygulanır. MĠT
MüsteĢarı hakkındaki yargılama Yargıtay ilgili dairesince yapılır.
Aynı konuya iliĢkin yeni ve somut bir delil ortaya çıkmadan yeniden soruĢturma
yapılamaz.
MĠT mensupları ile istihbarat hizmetlerine yardımları tevsik edilenler ve bunların eĢ,
çocuk, ana, baba ve kardeĢleri MĠT MüsteĢarının onayıyla 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununda yer alan koruma tedbirlerinden yararlandırılabilir.
MĠT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliği gereği veya görevin
ifası sebebiyle diğer kiĢilere vermiĢ oldukları zararlar idare tarafından tazmin edilir. Tazmin,
zararın göreve iliĢkin bir husustan doğması ve ilgili personelin kasıt veya ağır kusurunun
bulunmaması hâlinde rücu iĢlemine konu edilmez.
Türk vatandaĢları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, millî güvenliğin
veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde DıĢiĢleri Bakanının talebi üzerine, Adalet
Bakanının teklifi ve BaĢbakanın onayı ile baĢka bir ülkeye iade edilebilir veya baĢka bir
ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir.‖
MADDE 7 ‒ 2937 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 27 ‒ Millî Ġstihbarat TeĢkilatının görev ve faaliyetlerine iliĢkin bilgi ve
belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde
sahtecilik yapan ve bunları yok eden kiĢiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
MĠT mensupları ve ailelerinin kimliklerini herhangi bir yolla ifĢa edenler ile MĠT
mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiĢtiren ya da bu sahte belgeleri
kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.
Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet,
sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel,
iĢitsel ve elektronik kitle iletiĢim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya
açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile
4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı Ġnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6 ncı
maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç
yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerin kullanılmasını engelleyenlere üç yıldan beĢ
yıla kadar, ihmal veya suistimal suretiyle önleyenlerle yükümlülüklerini yerine
getirmeyenlere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
Söz konusu fiillerin MĠT mensuplarınca iĢlenmesi hâlinde verilecek ceza üçte biri
oranına kadar artırılır.‖
MADDE 8 ‒ 2937 sayılı Kanunun 28 inci maddesi baĢlığıyla birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Taleplerin karĢılanması
MADDE 28 ‒ Bu Kanunda MĠT’e verilen görev ve yetkiler çerçevesinde yapılan her
türlü talep öncelikli olarak yerine getirilir, bu talepleri yerine getirenlerin hukuki ve cezai
sorumluluğu doğmaz.
Bu Kanun ile diğer kanunlarda aynı konuyu düzenleyen farklı hükümler bulunması
hâlinde bu Kanun hükümleri uygulanır.‖
MADDE 9 ‒ 2937 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 29 ‒ MĠT mensupları ile MĠT’te görev yapmıĢ olanlar, MĠT’in görev ve
faaliyetlerine iliĢkin hususlarda tanıklık yapamaz. Ancak, Devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı
hâllerde MĠT mensuplarının tanıklığı MĠT MüsteĢarının, MĠT MüsteĢarının tanıklığı ise
BaĢbakanın iznine bağlıdır.‖
MADDE 10 ‒ 2937 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―Kamu kurum ve kuruluĢları ile diğer kurum ve kuruluĢlar, bu Kanunda yazılı
görevlerin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan hâllerde, kullanımlarında bulunan her
türlü malzeme, ekipman, teçhizat ve cihazı, diğer kanunların bu konudaki düzenlemelerine
bakılmaksızın MĠT’e geçici olarak tahsis edebilir veya bedelsiz devredebilirler.‖
MADDE 11 ‒ 2937 sayılı Kanuna aĢağıdaki ek madde eklenmiĢtir.
―EK MADDE 1 ‒ Millî Ġstihbarat TeĢkilatı uhdesindeki istihbari nitelikteki bilgi, belge,
veri ve kayıtlar ile yapılan analizler, Türk Ceza Kanununun Ġkinci Kitap Dördüncü Kısım
Yedinci Bölümünde yer alan suçlar hariç olmak üzere, adli mercilerce istenemez.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendine göre kimlikleri değiĢtirilenler, MĠT’in
görev ve faaliyetlerine yardımcı olanlar veya istihbarat hizmetlerinde istifade edilenler, kamu
görevlisi olup olmadıklarına bakılmaksızın; görev, faaliyet ve yardımları sebebiyle sorumlu
tutulamaz.
TeĢkilat uhdesindeki bilgi ve belgelerin gizlilik derecelerinin ve sürelerinin tespit
edilmesine, birim ve kısımlara ayrılmasına, kullanıma veya paylaĢıma açılmasına ve bunların
akademik çalıĢmalar ile her türlü yayın ve edebî eserde kullanılmasına MüsteĢar tarafından
oluĢturulacak bir Komisyonca karar verilir.‖
MADDE 12 ‒ 2937 sayılı Kanuna aĢağıdaki ek madde eklenmiĢtir.
―EK MADDE 2 ‒ Bu maddede belirtilen görevleri yerine getirmek üzere, Türkiye
Büyük Millet Meclisi bünyesinde Güvenlik ve Ġstihbarat Komisyonu kurulmuĢtur.
MĠT MüsteĢarlığı tarafından yürütülen Devlet istihbarat hizmetleri ile Emniyet Genel
Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Mali Suçları AraĢtırma Kurulu BaĢkanlığı
tarafından görevleri gereği yürütülen güvenlik faaliyetlerine ve istihbari nitelikteki faaliyetlere
iliĢkin olarak ĠçiĢleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve MĠT MüsteĢarlığınca hazırlanacak yıllık
raporlar BaĢbakanlığa gönderilir. BaĢbakanlıkça bu raporlar üzerine hazırlanacak yıllık rapor
mart ayı içinde Güvenlik ve Ġstihbarat Komisyonuna sunulur. Komisyon, incelemelerini ve
görüĢmelerini raporun kendisine intikalinden itibaren doksan gün içinde tamamlar ve
hazırlayacağı raporu bu süre içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına sunar.
Komisyonun üye sayısı on yedidir. Üye dağılımı siyasi parti gruplarının parti grupları
toplam sayısı içindeki yüzde oranlarına göre yapılır.
Komisyonun görevleri Ģunlardır:
a) Millî güvenliğe iliĢkin konularda görüĢ ve öneriler sunmak
b) Güvenlik ve istihbarat konularında uluslararası alanda kabul gören geliĢmeleri
izlemek
c) Kendi faaliyetlerine iliĢkin rapor hazırlamak
d) Güvenlik ve istihbarat hizmetleri sırasında elde edilen kiĢisel verilerin güvenliğini ve
bireyin hak ve özgürlüklerini koruyucu öneriler geliĢtirmek
Komisyon görüĢmeleri kapalı oturumla yapılır. Kapalı oturumda Komisyon üyeleri,
ilgili bakanlar, görevli hükümet temsilcileri ve Komisyonda görev yapan yasama uzmanları
ile stenograflardan baĢkası bulunamaz.
Komisyon çalıĢmalarına iliĢkin bilgi ve belgelerin saklanmasında ve korunmasında
gizlilik esastır. Komisyon görüĢmelerine katılanlar ile bu görüĢmelere herhangi bir suretle
vâkıf olanlar, Komisyon çalıĢmaları ve görüĢülen konular hakkında hiçbir açıklama yapamaz
ve bunları sır olarak saklamakla yükümlüdür.
Komisyon tarafından hazırlanan raporları ve bunların eklerini taĢıyan, çoğaltan, teslim
alanlar da dâhil olmak üzere tüm görevliler, bu raporların ve eklerinin korunması için gereken
dikkat ve özeni göstermek zorundadır.
Ġlgili kurumlar ve BaĢbakanlıkça hazırlanacak raporlarda, Komisyon raporlarında ve
bunların ekleri ile Komisyon tutanaklarında, Devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelere yer
verilmez.
Komisyonun çalıĢma usul ve esaslarına iliĢkin olarak bu maddede hüküm bulunmayan
hâllerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü hükümleri uygulanır.
Ġlgili kurumlar ve BaĢbakanlıkça hazırlanacak raporların hazırlanmasına ve kapsamına
iliĢkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak yönetmelikle
belirlenir.‖
MADDE 13 ‒ 7/11/1985 tarihli ve 3238 sayılı Savunma Sanayii MüsteĢarlığının
Kurulması ve 11 Temmuz 1939 Tarih ve 3670 Sayılı Millî Piyango TeĢkiline Dair Kanunun
Ġki Maddesi ile 23 Ekim 1984 Tarih ve 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Bir
Maddesinde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına
aĢağıdaki cümleler eklenmiĢtir.
―Ancak, doğrudan Millî Ġstihbarat TeĢkilatınca tedarik edilmesi uygun görülen istihbarat
ve güvenlik amaçlı ihtiyaçlar için gereken kaynak, MĠT MüsteĢarının teklifi, Millî Savunma
Bakanının uygun görüĢü ve BaĢbakanın onayıyla, Savunma Sanayii Destekleme Fonundan
Millî Ġstihbarat TeĢkilatı adına açılmıĢ olan hesaplara aktarılır. Aktarılan bu tutarlar, Millî
Ġstihbarat TeĢkilatının tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanır.‖
MADDE 14 ‒ Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 ‒ Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
25/4/2014
[R.G. 26 Nisan 2014 – 28983]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA HAKSIZ REKABETĠN ÖNLENMESĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
(TEBLĠĞ NO: 2014/8)
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Genel Bilgi ve ĠĢlemler
Mevcut önlem ve soruĢturma
MADDE 1 – (1) 8/5/2002 tarihli ve 24749 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2002/4) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)
menĢeli tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları ve ateĢleme sistemi elektrikli
doldurulabilen gazlı cep çakmakları ile plastikten gaz haznesi (gaz içersin içermesin) ithalinde
dampinge karĢı kesin önlemler yürürlüğe konulmuĢtur.
(2) Bahse konu önlemler, 1/5/2008 tarihli ve 26863 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/16) ile tamamlanan nihai
gözden geçirme soruĢturması (NGGS) sonucunda değiĢtirilerek uygulamaya devam
ettirilmiĢtir.
(3) Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin (Yönetmelik) 35 inci
maddesinin ikinci fıkrası hükmünce, 16/5/2012 tarihli ve 28294 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2012/12) ile mevcut
önlemlerin yürürlükte kalma sürelerinin sona ereceği ve bu kapsamda önlemlerin aynen veya
değiĢtirilerek devamı için ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde
yeterli delillerle desteklenmiĢ bir baĢvuru ile bir NGGS açılması talebinde bulunabilecekleri
duyurulmuĢtur.
(4) Öte yandan, 28/4/2008 tarihli ve 26860 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/17) neticesinde ÇHC’ye karĢı
yürürlükte olan önlemleri etkisiz kılmaya yönelik eylem ve iĢlemlerin tespiti yapılmıĢ ve bu
ülke menĢeli Ģikayet konusu ürünler için uygulanan dampinge karĢı kesin önlemlerin Vietnam
menĢeli ve/veya çıkıĢlı ürünler için de uygulanmasına karar verilmiĢtir.
(5) Dampinge karĢı önlemlerin sona ermesinin dampingin ve zararın devamına veya
yeniden meydana gelmesine yol açacağı iddiasıyla yerli üretici Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ
Bıçağı San. Tic. A.ġ. tarafından yapılan baĢvuru üzerine, 26/4/2013 tarihli ve 28629 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No:
2013/6) ile baĢlatılan NGGS, T.C. Ekonomi Bakanlığı (Bakanlık) Ġthalat Genel Müdürlüğü
(Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıĢtır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999
tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Yönetmelikten oluĢan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat
hükümleri çerçevesinde yürütülen NGGS sonucunda alınan karara esas teĢkil eden bilgi ve
bulguları içermektedir.
Gözden geçirme dönemi
MADDE 3 – (1) Önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın
devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının tespiti için 1/1/200931/12/2012 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıĢtır. 1/1/2012-31/12/2012
arasındaki dönem ise dampingin devamı belirlemesine iliĢkin dönem olarak alınmıĢtır.
Yerli üretim dalının temsil niteliği
MADDE 4 – (1) SoruĢturma sırasında yapılan incelemede, baĢvuru sahibi Azmüsebat
Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ. firmasının dampingin devamı belirlemesine iliĢkin
dönemde soruĢturma konusu ürünlerde Türkiye toplam üretiminin tamamını gerçekleĢtirdiği
bu nedenle Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalını (YÜD) temsil
niteliğini haiz olduğu tespit edilmiĢtir. Bu nedenle, adı geçen firmanın söz konusu
soruĢturmada YÜD’yi oluĢturduğu kabul edilmiĢtir.
Ġlgili tarafların bilgilendirilmesi ve toplanan bilgilerin değerlendirilmesi
MADDE 5 – (1) SoruĢturma açılmasını müteakip, soruĢturma konusu ürünün Bakanlık
tarafından bilinen ÇHC’deki üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleĢik ithalatçılarına
ve ayrıca soruĢturmaya konu ülkede yerleĢik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini
teminen anılan ülkenin Ankara’daki Büyükelçiliğine soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin bildirimde
bulunulmuĢtur.
(2) Bildirimde, soruĢturma açılıĢ Tebliğine, baĢvurunun gizli olmayan metnine ve soru
formlarına nereden eriĢileceği hususunda bilgi verilmiĢtir.
(3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıĢtır.
Tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karĢılanmıĢtır.
(4) YÜD, soruĢturma süresi boyunca Bakanlık ile iĢbirliği içinde olmuĢ ve gerektiğinde
talep edilen ilave bilgileri temin etmiĢtir.
(5) Dampingin devamı belirlemesine iliĢkin dönemde ithalat gerçekleĢtirdiği tespit
edilen 14 ithalatçı firmaya soru formu gönderilmiĢ ve bu firmaların 3’ünden cevap alınmıĢtır.
(6) Üretici/Ġhracatçı soru formuna iliĢkin olarak ise ÇHC’de yerleĢik Liaoning Kaija
Hardware Plastic Co., Ltd. ihracatçı firmasından cevap alınmıĢtır.
(7) SoruĢturmaya iliĢkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruĢturma
sonucunda alınacak karara esas teĢkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren
nihai bildirim, soruĢturma konusu ülkenin Ankara Büyükelçiliği ile soruĢturma sırasında
görüĢ bildiren üretici/ihracatçılar, ithalatçılar ve YÜD’e iletilmiĢtir.
(8) Kendisine bildirim yapılmıĢ olan MGM Sportif Ltd. ġti. ve Ġlhan Birlik Mimar
(Ġ.B.M.) firması nihai bildirime iliĢkin görüĢ bildirmiĢtir.
(9) Tarafların soruĢturma boyunca ve nihai bildirim sonrası ortaya koyduğu tüm bilgi,
belge ve görüĢler incelenmiĢ, bu görüĢlerin mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek
olanlarına bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiĢtir. Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi
ve belgelerin gizli olmayan nüshaları, talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmak
üzere hazır tutulmuĢtur.
Yerinde doğrulama soruĢturması
MADDE 6 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretici Azmüsebat
Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ.’nin Ġstanbul’da bulunan üretim tesisi ile idari
merkezinde yerinde doğrulama soruĢturması gerçekleĢtirilmiĢtir.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
SoruĢturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün
SoruĢturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1) SoruĢturma konusu ürün, ÇHC menĢeli 9613.10.00.00.00 gümrük
tarife istatistik pozisyonu (GTĠP) altında yer alan ―tekrar doldurulamayan gazlı cep
çakmakları‖, 9613.20.00.00.11 GTĠP altında yer alan ―ateĢleme sistemi elektrikli olanlar‖ ve
9613.90.00.00.11 GTĠP altında yer alan ―plastikten gaz haznesi (gaz içersin içermesin)‖ dir.
(2) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları, genellikle plastik gövdeli, metal bir
çarkın çakmak taĢına sürtünmesi ile ateĢlenen ve gazı tükeninceye kadar kullanılıp atılan
türde çakmaklardır. Bu tür çakmaklar sigara boyunda ya da daha küçük boyda, gövdesi
muhtelif renklerde saydam ya da mat plastikten olabilmektedir. Söz konusu çakmaklar, bu
Tebliğ’de bundan sonra ―tekrar doldurulamayan cep çakmakları‖ olarak anılacaktır.
(3) AteĢleme sistemi elektrikli olanlar ise bir manyeto vasıtası ile elektrik arkı üreterek
ateĢlenen, gazı tükenince supap marifetiyle gaz doldurularak tekrar kullanılabilen türde
çakmaklardır. Bu tür çakmakların gövdesi plastikten veya metalden muhtelif Ģekil ve
ebatlarda olabilmektedir. Söz konusu çakmaklar, bu Tebliğ’de bundan sonra ―doldurulabilen
cep çakmakları‖ olarak anılacaktır.
(4) Plastik gaz haznesi, gazlı çakmakların imalatında kullanılan plastikten boĢ veya dolu
ya da doluma hazır gaz tanklarıdır. Söz konusu ürün bu Tebliğ’de bundan sonra ―plastikten
gaz hazneleri‖ olarak anılacaktır.
(5) YÜD tarafından üretilen cep çakmakları ve plastikten gaz hazneleri ile soruĢturma
konusu ülke menĢeli cep çakmakları ve plastikten gaz haznelerinin benzer ürün olduğu tespiti
önleme esas soruĢturmada (esas soruĢturma) ve yürütülen ilk NGGS’de yapılmıĢtır. Bu
soruĢturmada ise, gerek YÜD tarafından, gerekse soruĢturma konusu ülkeden ithal edilen
önleme konu cep çakmakları ve plastikten gaz haznelerinin iĢlevsel özellikleri, fiziksel
özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların ürünü algılaması ve ürünlerin
birbirini ikame edebilmeleri açısından benzer ürün olma durumlarını ortadan kaldıracak bir
değiĢiklik olduğuna dair bir tespitte bulunulmamıĢtır. Bu nedenle, söz konusu ürünlerin
benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır.
(6) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin görüĢünde Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2001/6) ile ÇHC menĢeli diğer eĢyalar ile birlikte
9613.90.00.00.00 GTĠP altında yer alan çakmak aksam ve parçalarına yönelik olarak
baĢlatılan soruĢturmanın aynı GTĠP altında yer alan plastikten gaz haznelerine yönelik önlem
alınarak kapatıldığını, soruĢturma açılan ürün ile önlem alınan ürünün aynı olmadığını iddia
etmiĢtir. Ancak, bir soruĢturma baĢlatıldıktan sonra soruĢturma esnasında edinilen bilgilere
göre gerekli görülmesi halinde önlem alınacak ürünün kapsamının daraltılması mümkündür.
Nitekim, söz konusu Tebliğ ile baĢlatılan soruĢturma esnasında, ateĢleme sistemi ve dolu veya
doluma hazır gaz tankı (gövde) olmak üzere iki ana parçadan oluĢan çakmak aksam ve
parçalarının ihmal edilebilir bir iĢçilik ile birleĢtirilebileceği ve mamûl ithal çakmak ile aynı
kapsamda değerlendirilebileceğinden sadece plastikten gaz haznelerine önlem alınması yeterli
görülmüĢtür.
(7) Aynı firma, plastikten gaz hazneleri için gerçekleĢen GTĠP değiĢikliği nedeniyle söz
konusu ürün için gerekli inceleme yapılmadan NGGS yürütüldüğünü iddia etmiĢtir. Ancak,
yürütülen soruĢturmalar belirli ülke menĢeli belirli ürünlere yönelik olup, ürünlerin ait olduğu
GTĠP’ler sadece bilgi amaçlı verilmektedir. Nitekim, yürütülen NGGS ÇHC menĢeli diğer
eĢyalar ile birlikte plastikten gaz haznelerine yönelik olarak yürütülmüĢtür.
(8) Aynı firma Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/17) ile
tamamlanan önlemlerin etkisiz kılınması (ÖEK) soruĢturmasına konu olmuĢ Vietnam’da
mukim Hoa Hung Company Ltd. firmasının ürettiği plastikten gaz haznelerinin yürütülen
soruĢturma için benzer ürün olarak alınmasını talep etmiĢtir. Ancak yürütülen NGGS ile ÖEK
soruĢturmasının kapsamı ve amacı birbirlerinden tamamen farklı olup, benzer ürün
karĢılaĢtırılması yürütülen soruĢturmada YÜD tarafından üretilen plastikten gaz hazneleri ile
önlem konusu ülke menĢeli plastikten gaz hazneleri arasında yapılmıĢtır. Bu çerçevede, söz
konusu çalıĢma ile ürünlerin benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır.
(9) Önlem konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan
GTĠP’ler ve karĢılığı eĢya tanımıdır. Bununla beraber, soruĢturma konusu eĢyanın Türk
Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak
değiĢiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali
Genel açıklamalar
MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten
kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel
olup olmadığı incelenmiĢtir.
(2) Yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde soruĢturma sırasında yeni damping
marjı hesaplanmamıĢ, esas soruĢturmada ve ilk nihai gözden geçirme soruĢturmasında
hesaplanmıĢ olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıĢtır.
(3) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin görüĢünde yürütülen NGGS kapsamında
plastikten gaz hazneleri için ÇHC’de yerleĢik Liaoning Kaijia Hardware Plastic Co. Ltd.
firması için damping marjının yeniden hesaplanmasını talep etmiĢtir. Aynı kapsamda, normal
değer olarak Vietnam’da mukim Hoa Hung Company Ltd. firmasının ihraç fiyatının normal
değer olarak alınmasını talep etmiĢtir. Ancak, NGGS’de idarenin yeni damping marjı
hesaplama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Önleme tabi ülkedeki yerleĢik kapasite ve ihracat potansiyeli
MADDE 9 – (1) SoruĢturma konusu ürünün küresel piyasasındaki geliĢmeler ve önleme
konu ülkedeki yerleĢik kapasiteye iliĢkin inceleme, Uluslararası Ticaret Merkezi (UTM)
verileri kullanılarak yapılmıĢtır. Analizde, UTM verileri gözden geçirme dönemi olan 20092012 yılları arasında ton bazında değerlendirilmiĢtir.
(2) Buna göre, dünya toplam tekrar doldurulamayan cep çakmakları ihracatının 2009
yılında %26’sını, 2010 yılında %27’sini, 2011 yılında %22’sini ve 2012 yılında %72’sini
ÇHC’nin gerçekleĢtirdiği, bu itibarla ÇHC’nin ilgili üründe ihracatçı ülkeler arasında ilk
sırada yer aldığı tespit edilmiĢtir.
(3) Benzer Ģekilde, dünya toplam doldurulabilen cep çakmakları ihracatının 2009
yılında %62’sini, 2010 yılında %95’ini, 2011 yılında %64’ünü ve 2012 yılında %95’ini
ÇHC’nin gerçekleĢtirdiği; bu itibarla ÇHC’nin ilgili üründe ihracatçı ülkeler arasında ilk
sırada yer aldığı tespit edilmiĢtir.
(4) Diğer taraftan, ÇHC plastikten gaz haznelerinin de dahil olduğu çakmak aksam
parçalarının dünya ihracatından 2009 yılında %53, 2010 yılında %49, 2011 yılında %53 ve
2012 yılında %60 oranında pay alarak ihracatçı ülkeler arasında ilk sırada yer almıĢtır.
(5) Sonuç olarak, ÇHC’nin halihazırda önemli bir ihracat potansiyeli ve kapasitesi
olduğu, yürürlükte olan önlemlerin kalkması durumunda söz konusu potansiyelin Türkiye’ye
yönelebileceği değerlendirilmiĢtir.
Türkiye pazarının önemi
MADDE 10 – (1) Önlem konusu ürünlere yönelik olarak Türkiye’nin iç pazar
büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin önlem konusu ülke için cazip bir seviyede olduğu ve
Türkiye’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında tüketiminin 2009-2012 yılları arasında
%30 oranında, doldurulabilen cep çakmaklarında ise %135 oranında arttığı görülmüĢtür.
(2) Ġlgi ürünlerde tüketimin artmasının baĢlıca nedeni söz konusu ürünlerin kullanım
alanlarının geniĢ olmasıdır. Bununla birlikte söz konusu sektörde faaliyet gösteren
ithalatçılardan alınan bilgilere göre talebi etkileyen en önemli unsurların fiyat ve çeĢitlilik
olduğu bilgisi edinilmiĢtir.
(3) Diğer taraftan plastikten gaz haznelerinin ihmal edilebilir bir iĢçilik ile diğer
parçalarla montajlanarak cep çakmağı imal edilmesi ve plastikten cep çakmaklarının düĢük
kıymetli nihai ürün olması nedeniyle, piyasada tüketimi etkileyen en önemli unsurun fiyat
olduğu tespiti esas soruĢturmada ve ilk nihai gözden geçirme soruĢturmasında yapılmıĢtır. Bu
tespitin geçerliliğini koruduğu değerlendirilmiĢtir.
Önceki soruĢturmalarda tespit edilen damping marjları
MADDE 11 – (1) Esas soruĢturma esnasında tespit edilen damping marjları, ihracatçı
firmaların önlemlerin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel fiyat politikalarını yansıtacak
önemli bir gösterge niteliği taĢıdığından yürütülen soruĢturmada dikkate alınmıĢtır. Esas
soruĢturma sırasında söz konusu üretici/ihracatçı firmalar için damping marjı tekrar
doldurulamayan cep çakmakları için CIF değerin %175’i oranında, doldurulabilen cep
çakmakları için CIF değerin %91’i oranında, plastikten gaz hazneleri için ise yine CIF değerin
%146’sı oranında tespit edilmiĢtir.
(2) Diğer taraftan, 2008 yılında tamamlanan ilk NGGS çerçevesinde söz konusu
ürünlerin ithalatında 2006 yılı için tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında CIF değerin
%169’u, doldurulabilen cep çakmaklarında CIF değerin %72’si ve plastikten gaz haznelerinde
CIF değerin %75’i oranlarında damping marjları hesaplanmıĢtır.
Değerlendirme
MADDE 12 – (1) Yukarıdaki bilgiler ıĢığında, önleme tabi ülkenin Türkiye’ye
yönlendirebileceği önemli üretim kapasitesinin ve ihracat kabiliyetinin bulunduğu, ÇHC
menĢeli ithalata olan talebin temel nedeninin düĢük fiyat olduğu, üretici/ihracatçı firmaların
önlemlerin yokluğundaki davranıĢlarını yansıtacak olan esas soruĢturmada ve ilk NGGS’de
tespit edilen damping marjlarının önemli oranlarda olduğu da dikkate alındığında, önlemlerin
yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali
Genel açıklamalar
MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükte
olduğu dönemde, YÜD’deki zarar durumu ve önlemlerin yürürlükten kalkması halinde zarara
etki edebilecek muhtemel geliĢmeler incelenmiĢtir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve
muhtemel geliĢimi, fiyatlarının geliĢimi, fiyat baskısı ve kırılması ile YÜD’nin ekonomik
göstergeleri incelenmiĢtir. Ġthalat verileri incelenirken, önlemlerin etkisini ve önlem sonrası
duruma iliĢkin eğilimleri görebilmek amacıyla gözden geçirme dönemi olan 2009-2012
dönemi dikkate alınmıĢtır.
(2) Önlem konusu ürünlerin genel ithalatı ve önleme konu ülkeden yapılan ithalatının
incelenmesinde Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) verileri kullanılmıĢtır.
Ürünün genel ithalatı
MADDE 14 – (1) Bahse konu ürünlerin ilk NGGS sonrası soruĢturma konusu ülkeden
ithalatına iliĢkin değerlendirmeler üç ayrı GTĠP için aĢağıda yer almaktadır.
(2) Söz konusu istatistiklerin doldurulabilen gazlı cep çakmakları ile plastikten gaz
hazneleri için bazı yıllarda kg bazında tutulması nedeniyle, kg bazındaki istatistikler 1 kg
plastikten gaz haznesi 123 adete ve 1 kg doldurulabilen gazlı cep çakmağı 47 adete karĢılık
gelecek Ģekilde adet birimine dönüĢüm gerçekleĢtirilmiĢtir.
a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları
1) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatına dair verilere göre, söz
konusu ithalat 2009 yılında 17,2 milyon adet, 2010 yılında 12,6 milyon adet, 2011 yılında
13,1 milyon adet ve 2012 yılında 18,8 milyon adet olmuĢtur.
2) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatı değer bazında, 2009 yılında
3.240.413 ABD Doları, 2010 yılında 2.213.164 ABD Doları, 2011 yılında 2.237.385 ABD
Doları ve 2012 yılında 3.807.013 ABD Doları olmuĢtur.
3) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatının birim fiyatı 2009-2012
yılları arasında sırasıyla 0,19 ABD Doları/adet, 0,18 ABD Doları/adet, 0,17 ABD Doları/adet
ve 0,2 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir.
b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları
1) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatına dair verilere göre, söz konusu
ithalat 2009 yılında 7,1 milyon adet, 2010 yılında 16,1 milyon adet, 2011 yılında 30,6 milyon
adet ve 2012 yılında 24,8 milyon adet olmuĢtur.
2) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatı değer bazında, 2009 yılında
1.767.104 ABD Doları, 2010 yılında 4.298.306 ABD Doları, 2011 yılında 4.932.403 ABD
Doları ve 2012 yılında 4.169.627 ABD Doları olmuĢtur.
3) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatının birim fiyatı 2009-2012 yılları
arasında sırasıyla 0,25 ABD Doları/adet, 0,27 ABD Doları/adet, 0,16 ABD Doları/adet ve
0,17 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir.
c) Plastikten gaz hazneleri
1) Plastikten gaz haznelerinin ithalatına dair verilere göre, söz konusu ithalat 2009
yılında 12,9 milyon adet, 2010 yılında 16,3 milyon adet, 2011 yılında 7,6 milyon adet ve 2012
yılında 8,5 milyon adet olmuĢtur.
2) Plastikten gaz haznelerinin ithalatı değer bazında, 2009 yılında 452.318 ABD Doları,
2010 yılında 571.742 ABD Doları, 2011 yılında 264.634 ABD Doları ve 2012 yılında
406.211 ABD Doları olmuĢtur.
3) Plastikten gaz haznelerinin ithalatının birim fiyatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla
0,03 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, ve 0,05 ABD
Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir.
Ürünün önleme konu ülkeden ithalatı
MADDE 15 – (1) Bahse konu ürünlerin önleme konu ülkeden ithalatına iliĢkin
değerlendirmeler aĢağıda yer almaktadır.
a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları
1) Gözden geçirme döneminde önleme konu ülkeden yapılan tekrar doldurulamayan
gazlı cep çakmakları ithalatının 2009 yılında 0,01 milyon adet olduğu ve 2010-2012 yılları
arasında ise durduğu görülmüĢtür.
2) Bahse konu ürünün önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim fiyatı 2009 yılında
0,77 ABD Doları/adet iken, 2010-2012 yılları arasında ithalat durduğu için söz konusu
yıllarda birim fiyat hesabı yapılamamıĢtır.
3) Gözden geçirme döneminde ÇHC menĢeli ithalat alınan damping önleminin etkisiyle
zamanla azalarak durmuĢtur.
b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları
1) Doldurulabilen cep çakmaklarının önleme konu ülkeden yapılan miktar bazındaki
ithalatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 5,2 milyon adet, 13 milyon adet, 29 milyon adet
ve 23,2 milyon adet olmuĢtur.
2) Doldurulabilen cep çakmaklarının önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim
fiyatları 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,26 ABD Doları/adet, 0,29 ABD Doları/adet,
0,16 ABD Doları/adet ve 0,16 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir.
3) Dampinge karĢı önlem yürürlükte olmasına rağmen ÇHC’den yapılan ithalat gözden
geçirme döneminde artmaya devam etmiĢtir.
c) Plastikten gaz hazneleri
1) Plastikten gaz haznelerinin önleme konu ülkeden yapılan miktar bazındaki ithalatı
2009-2012 yılları arasında sırasıyla 7,0 milyon adet, 3,5 milyon adet, 6,4 milyon adet ve 6,2
milyon adet olmuĢtur.
2) Plastikten gaz haznelerinin önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim fiyatları
2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,03 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, 0,04 ABD
Doları/adet ve 0,05 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir.
Önlem konusu ithalatın pazar payı
MADDE 16 – (1) Önlem konusu ithalatın nispi olarak değiĢimini görebilmek için, söz
konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiĢtir. Bu
bağlamda, öncelikle YÜD’nin yurt içi satıĢ miktarı ile genel ithalat miktarı toplanarak ilgili
yıldaki Türkiye benzer mal tüketimi elde edilmiĢtir. Önlem konusu ürünlerin Türkiye toplam
tüketimi içindeki payının incelenmesinde TÜĠK verileri kullanılmıĢtır. Söz konusu inceleme
2009-2012 dönemi için yapılmıĢ olup, veriler 2009 yılı verileri 100 birim kabul edilerek
endekslenmiĢtir.
a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları
1) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarında Türkiye benzer mal tüketimi 2009
yılında 100 iken, 2010 yılında 77, 2011 yılında 98 ve 2012 yılında 130 birim seviyesinde
gerçekleĢmiĢtir. 2009 yılında ÇHC menĢeli söz konusu ürün ithalatı çok düĢük olarak
gerçekleĢmiĢ, ilerleyen dönemde durmuĢtur.
2) Aynı dönemde diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı endeksi 2009 yılında 100
iken, 2010 yılında 95, 2011 yılında 78 ve 2012 yılında 84 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir.
YÜD’nin pazar payı ise 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 104, 2011 yılında 121 ve 2012
yılında 115 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin söz konusu dönemde önlemin etkisiyle birlikte
yurt içi satıĢ miktarını yükselttiği ve buna bağlı olarak pazar payında iyileĢme olduğu
belirlenmiĢtir.
b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları
1) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarında Türkiye benzer mal tüketimi 2009 yılında
100 iken, 2010 yılında 173, 2011 yılında 261 ve 2012 yılında 235 birim seviyesinde
gerçekleĢmiĢtir. Söz konusu ürün ithalatı önleme rağmen 2009-2012 yılları arasında en çok
ÇHC’den gerçekleĢmiĢtir. Bu çerçevede, ÇHC menĢeli ithalatın pazar payı endeksi 2009
yılında 100 iken, 2010 yılında 144, 2011 yılında 213 ve 2012 yılında 189 birim seviyesinde
gerçekleĢmiĢtir.
2) Aynı dönemde, diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı endeksi 2009 yılında
100 iken, 2010 yılında 99, 2011 yılında 33 ve 2012 yılında 35 birim seviyesinde
gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin pazar payı ise 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 81, 2011 yılında
60 ve 2012 yılında 70 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin söz konusu dönemde önlemin etkisine
ve yurt içi satıĢ miktarını artırmasına rağmen büyüyen pazardan pay alamadığı aksine pazar
payını kaybettiği gözlenmiĢtir.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Önlem Konusu Ġthalatın Yerli Üretim Dalı Ġç Piyasa
SatıĢ Fiyatları Üzerindeki Etkisi
Fiyat kırılması ve baskısı
MADDE 17 – (1) Fiyat kırılması ve baskısı hesabı gözden geçirme döneminin son yılı
olan 2012 yılı için yapılmıĢtır. Fiyat kırılması hesabında, önlem konusu ülkeden
gerçekleĢtirilen ithalatın CIF bedeline %2,7 oranında gümrük vergisi ile %2 oranında
gümrükleme masrafı eklenerek önleme konu ürünlerin Türkiye piyasasına giriĢ fiyatı
bulunmuĢtur. Dampinge karĢı önlemin yürürlükte olmadığı durumda ÇHC menĢeli ürünün
Türkiye pazarına giriĢ fiyatının hangi düzeyde olacağına iliĢkin değerlendirmeyi mümkün
kılmak amacıyla anılan fiyata dampinge karĢı önlem eklenmemiĢtir. Bu Ģekilde elde edilen
fiyat, YÜD’nin ağırlıklı ortalama yurt içi satıĢ fiyatı ile karĢılaĢtırılarak önleme konu ülkenin
ihraç fiyatının YÜD’nin ağırlıklı iç satıĢ fiyatını hangi oranda kırdığı tespit edilmiĢtir.
(2) Fiyat baskısı hesabında ise önleme konu ülkeden gerçekleĢtirilen ithalatın CIF
bedeline %2,7 oranında gümrük vergisi ile %2 oranında gümrükleme masrafı eklenerek
soruĢturma konusu ürünlerin Türkiye piyasasına giriĢ fiyatı bulunmuĢtur. Dampinge karĢı
önlemlerin söz konusu olmadığı durumda ÇHC menĢeli ürünlerin Türkiye pazarına giriĢ
fiyatının hangi düzeyde olacağına iliĢkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan
fiyata dampinge karĢı önlem eklenmemiĢtir. Bu Ģekilde elde edilen fiyat, YÜD’nin ticari
maliyetine %10 oranındaki makul kâr eklenerek hesaplanan satıĢ fiyatı ile karĢılaĢtırılarak
önleme konu ülkenin ihraç fiyatının YÜD’nin ağırlıklı yurt içi satıĢ fiyatlarını hangi oranda
baskıladığı tespit edilmiĢtir.
(3) ÇHC menĢeli tekrar doldurulamayan cep çakmakları ithalatı gözden geçirme
döneminde durduğundan fiyat kırılması ve baskısı hesabı yapılamamıĢtır.
(4) Diğer taraftan, ÇHC menĢeli doldurulabilen cep çakmakları ithalatının YÜD yurt içi
satıĢ fiyatlarını adet bazında 2012 yılında %29 oranında kırdığı ve %130 oranında baskıladığı
tespit edilmiĢtir.
ALTINCI BÖLÜM
Yerli Üretim Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 18 – (1) ÇHC menĢeli ithalatın YÜD üzerindeki etkisinin belirlenmesinde,
önlem konusu üründe tek yerli üretici olan Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ.
firmasının gözden geçirme döneminde gerçekleĢen verileri esas alınmıĢtır. Ġlgili firma çakmak
üretiminin yanı sıra tıraĢ bıçağı da üretmekte olup, tüm faaliyetlere iliĢkin veriler söz konusu
ürünü de içermektedir.
(2) Öte yandan, YÜD’nin ekonomik göstergelerindeki eğilimin sağlıklı bir Ģekilde
incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki değerler TÜĠK istatistiklerinden alınan yıllık
ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmıĢ ve elde edilen
reel değerler 2009 yılı 100 birime eĢit olacak Ģekilde endekslenmiĢtir.
a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan adet bazlı
üretim miktar endeksi, 2010 yılında 84’e düĢmüĢ, 2011 yılında 117’ye ve 2012 yılında 155’e
çıkmıĢtır. Söz konusu üründe YÜD’nin kapasitesi 2009-2012 yılları arasında sabit kalmıĢ
olup, KKO endeksi üretim miktar endeksi ile aynı yönde seyretmiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan üretim miktar
endeksi, 2010 yılında 136’ya, 2011 yılında 155’e ve 2012 yılında 164’e çıkmıĢtır. Söz konusu
üründe YÜD’nin kapasitesi 2009-2012 yılları arasında sabit kalmıĢ olup, KKO endeksi üretim
miktar endeksi ile aynı yönde seyretmiĢtir.
b) Yurt içi satıĢlar
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt içi
satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 80’e düĢmüĢ, 2011 yılında 118’e ve 2012 yılında 149’a
yükselmiĢtir. 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ hasılası ise 2010 yılında 75’e, 2011 yılında
94’e, 2012 yılında 109’a yükselmiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ
miktar endeksi, 2010 yılında 139’a, 2011 yılında 157’ye ve 2012 yılında 166’ya yükselmiĢtir.
2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ hasılası ise 2010 yılında 120’ye yükselmiĢ, 2011 yılında
113’e gerilemiĢ ve 2012 yılında 110 olmuĢtur.
c) Ġhracat
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı
satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 161’e, 2011 yılında 217’ye yükselmiĢ, 2012 yılında 177
olmuĢtur. 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ hasılası ise 2010 yılında 157’ye ve 2010 yılında
224’e yükselmiĢ ve 2012 yılında 165 olmuĢtur.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ
miktar endeksi, 2010 yılında 159’a, 2011 yılında 228’e yükselmiĢ olup, 2012 yılında 80’e
gerilemiĢtir. 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ hasılası ise 2010 yılında 149’a, 2010 yılında
209’a yükselmiĢ ve 2012 yılında 73’e gerilemiĢtir.
ç) Fiyatlar
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama
yurt içi satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 94’e, 2011 yılında 80’e ve 2012
yılında 73’e düĢmüĢtür.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt içi
satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 87’ye, 2011 yılında 72’ye ve 2012 yılında
67’ye gerilemiĢtir.
3) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama
yurt dıĢı satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 98’e düĢmüĢ, 2011 yılında 103’e
yükselmiĢ ve 2012 yılında 93 olmuĢtur.
4) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt
dıĢı satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 94’e, 2011 yılında 91’e ve 2012 yılında
92’ye gerilemiĢtir.
d) Pazar payı
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında pazar payı 2009 yılında 100
iken, 2010 yılında 104’e ve 2011 yılında 121’e yükselmiĢ, 2012 yılında ise 115’e gerilemiĢtir.
e) Maliyetler
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan ağırlıklı
ortalama birim ticari maliyeti 2010 yılında 89’a, 2011 yılında 80’e ve 2012 yılında 69’a
gerilemiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan ağırlıklı ortalama
birim ticari maliyeti 2010 yılında 113’e, 2011 yılında 126’ya yükselmiĢ ve 2012 yılında 101
olmuĢtur.
f) Kârlılık
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında (-)100 olan yurtiçi
satıĢ birim kârlılığı 2010 yılında (-)77, 2011 yılında (-)80 ve 2012 yılında (-)59 olarak
gerçekleĢmiĢtir. YÜD, 2009-2012 yılları arasında önleme rağmen zarar etmeye devam
etmiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında (-)100 olan yurt içi birim
satıĢ kârlılığı 2010 yılında (-)1.001, 2011 yılında (-)2.131 ve 2012 yılında (-) 1.328 olarak
gerçekleĢmiĢtir. YÜD, 2009-2012 yılları arasında önleme rağmen ticari maliyetlerindeki artıĢı
satıĢ fiyatlarına yansıtamamıĢ ve zararını artırarak faaliyetlerine devam etmiĢtir.
g) Stoklar
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan stok
miktar endeksi, 2010 yılında 209’a yükselmiĢ, 2011 yılında 7’ye gerilemiĢ ve 2012 yılında
199 olmuĢtur.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan stok miktar
endeksi, 2010 yılında 16’ya, 2011 yılında 7’ye ve 2012 yılında 55’e gerilemiĢtir.
ğ) Ġstihdam
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan ve doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında
100 olan iĢçi sayısı endeksi, 2010 yılında 126’ya, 2011 yılında 125’e ve 2012 yılında 134’e
yükselmiĢtir.
h) Ücretler
1) YÜD’nin önleme tabi ürünlerde 2009 yılında 100 olan üretimde çalıĢan iĢçilerinin
aylık ücret endeksi 2010 yılında 98’e gerilemiĢ, 2011 yılında 102’ye ve 2012 yılında 106’ya
yükselmiĢtir.
ı) Verimlilik
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında iĢçi baĢına verimlilik endeksi
2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 67’ye ve 2011 yılında 94’e gerilemiĢ, 2012 yılında 155’e
yükselmiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında iĢçi baĢına verimlilik endeksi 2009
yılında 100 iken, 2010 yılında 108’e, 2011 yılında 124’e ve 2012 yılında 122’ye yükselmiĢtir.
i) Nakit akıĢı
1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında elde ettiği nakit akıĢı endeksi
(kâr+amortisman) 2009 yılında (-)100 iken, 2010 yılında (-)47’ye yükselmiĢ, 2011 yılında (-)
109’a gerilemiĢ ve 2012 yılında biraz toparlayarak (-)90 olarak gerçekleĢmiĢtir.
2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarından elde ettiği nakit akıĢı endeksi
(kar+amortisman) 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında (-)180’e, 2011 yılında (-)584’e ve 2012
yılında (-)365’e gerilemiĢtir.
j) Büyüme
1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin aktif büyüklüğü reel olarak 2009 yılında 100
iken, 2010 yılında 90’a, 2011 yılında 84’e ve 2012 yılında 82’ye gerilemiĢtir.
k) Sermaye ve yatırımları arttırma yeteneği
1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin öz sermayesi 2009 yılında 100 iken, 2010
yılında 95’e, 2011 yılında 80’e ve 2012 yılında 84’e gerilemiĢtir.
2) YÜD 2009-2012 yılları arasında bütün faaliyetlerine iliĢkin yenileme yatırım
yapmamıĢ, buna karĢılık tevsi yatırımlarda bulunmuĢtur. Buna göre, YÜD’nin 2009 yılında
100 olan tevsi yatırım endeksi 2010 yılında 5’e, 2011 yılında 12’ye ve 2012 yılında 45’e
gerilemiĢtir.
l) Yatırımların geri dönüĢ oranı
1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin (Kâr/Özkaynak) oranı 2009-2012 yılları
arasında YÜD’nin zararda olmasına bağlı olarak negatif değerdedir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi
MADDE 19 – (1) YÜD’den temin edilen veriler ıĢığında, tekrar doldurulamayan cep
çakmakları üretim, yurt içi ve yurt dıĢı satıĢ miktarları mevcut önlemin etkisiyle gözden
geçirme döneminde olumlu yönde seyretmiĢ ancak pazar payını kaybetmemek için üretim
maliyeti altında satıĢ yapan YÜD, söz konusu dönemde bahse konu üründe birim ve toplam
kârlılıkta zararla karĢılaĢmıĢtır. Aynı dönemde tekrar doldurulmayan cep çakmakları stok
miktarı artmıĢ ve buna bağlı olarak stok çevrim hızı olumsuz yönde seyretmiĢtir.
(2) Doldurulabilen cep çakmaklarında ise, YÜD’nin mevcut önlemin etkisiyle üretim,
yurt içi satıĢ miktarı ile dönem sonu stokları olumlu seyretmiĢ, ancak artan üretim ve ticari
maliyetlerini satıĢ fiyatlarına yansıtamadığından ürünün birim ve toplam kârlılığında zarar
oluĢmuĢtur.
(3) 2009-2012 yılları arasında aktif toplamı azalan YÜD’nin, tevsi yatırımlarının
azaldığı ve öz kaynak kârlılığında bozulmalar yaĢadığı tespit edilmiĢtir.
(4) 2009-2012 yılları arasında tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında önlemin
etkisiyle YÜD’nin pazar payının yükseldiği ve ÇHC menĢeli ithalatın pazar payının düĢtüğü
görülmüĢtür.
(5) Diğer taraftan, 2009-2012 yılları arasında doldurulabilen cep çakmaklarında önlemin
etkisine rağmen YÜD’nin pazar payının düĢtüğü ve ÇHC menĢeli ithalatın pazar payının
yükseldiği gözlenmiĢtir.
(6) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin olarak, YÜD’yi temsil eden firmanın gaz
haznelerinin temel parçası olan kapak ve valf setini üretmeyip ithal ettiğini iddia etmiĢtir.
2008 yılında tamamlanan ilk NGGS’de de değinildiği üzere YÜD nezdinde gerçekleĢtirilen
yerinde doğrulama soruĢturması kapsamında söz konusu firmanın cep çakmaklarının tüm
plastik parçalarını ürettiği, diğer bazı parçaları gerek yurtdıĢından gerekse yurtiçinden temin
ederek bütün parçaların montajını, kalite ve güvenlik testlerini gerçekleĢtirdiği tespit
edilmiĢtir.
(7) Aynı firma YÜD’yi temsil eden firmanın kendisinin de aksam ve parça ithalatçısı
olduğunu ve bu nedenle yerli üretici vasfını taĢımadığını iddia etmiĢtir. Ancak Yönetmeliğin
18 inci maddesi gereğince, YÜD benzer malın Türkiye’deki tüm üreticilerini veya bu malın
önemli bir bölümünü gerçekleĢtiren üreticileri ifade eder. Anılan maddenin incelenmesinden,
yerli üreticilerin kendilerinin de ithalat yapmaları halinde mutlak olarak YÜD dıĢında
tutulacağına iliĢkin bir hüküm mevcut değildir. Bir ürünün üreticisinin o ürüne iliĢkin bütün
ürün tiplerini üretmesi veya o ürünün ithalatını yapmaması gibi bir yükümlülüğü hukuken söz
konusu değildir. Yerli üreticilerin de ürünün yalnızca belirli tiplerini üretmeleri ve ürün
gamını geniĢletmek ve sair sebeplerle ithalat yapmaları mümkündür.
YEDĠNCĠ BÖLÜM
Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali
Genel açıklamalar
MADDE 20 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemlerin
yürürlükten kalkması halinde YÜD’de önleme konu ülke menĢeli dampingli ithalattan
kaynaklanan zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı değerlendirilmiĢtir.
SoruĢturmaya konu ithalatın değerlendirilmesi
MADDE 21 – (1) Yapılan inceleme neticesinde ÇHC menĢeli doldurulamayan cep
çakmakları ithalatının önlemden sonraki dönemde azalarak gözden geçirme dönemi boyunca
durduğu tespit edilmiĢtir. Buna karĢılık doldurulabilen cep çakmakları genel ithalatı %251
artarken, önleme tabi ÇHC menĢeli ithalat aynı dönemde önleme rağmen %344 artmıĢtır.
(2) Bu kapsamda, önlem konusu ÇHC menĢeli doldurulamayan cep çakmakları
tüketiminin gözden geçirme döneminde %30 arttığı gözlenirken, YÜD’nin aynı dönemde
pazar payını önleme rağmen %15 artırabildiği belirlenmiĢtir. Benzer Ģekilde, önlem konusu
doldurulabilen cep çakmaklarında tüketim gözden geçirme döneminde %135 artarken,
YÜD’nin aynı dönemde pazar payını %30 oranında düĢürdüğü ve ÇHC menĢeli ithalatın ise
pazar payını %89 oranında arttırdığı belirlenmiĢtir.
Önleme konu ülkede sektörün durumu ve kapasite fazlası
MADDE 22 – (1) UTM verilerine göre, dampingin devamı veya yeniden meydana
gelme ihtimali bölümünde de belirtildiği üzere ÇHC’de soruĢturma konusu ürünlere iliĢkin
önemli miktarda kapasite bulunduğu ve ÇHC’nin soruĢturma konusu ürünlerde dünyanın en
büyük ihracatçısı olduğu görülmektedir.
(2) ÇHC, 2012 yılında dünya toplam tekrar doldurulamayan cep çakmakları ihracat
pazarından %72, doldurulabilen cep çakmakları ihracat pazarından %95 ve plastikten gaz
haznelerinin ihracat pazarından %60 oranlarında pay alarak ihracatçı ülkeler arasında ilk
sırada yer almıĢtır.
(3) Bu bilgiler ıĢığında, önleme tabi ülkede Türkiye’ye yönlendirebilecek ciddi üretim
kapasitesinin ve ihracat kabiliyetinin bulunduğu, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda
bu kapasitenin Türkiye pazarına yönlendirilmesinin ve bunun sonucunda YÜD’de zararın
devamının veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir.
Değerlendirme
MADDE 23 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karĢı önlemlerin sona ermesi halinde
damping ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı konusu incelenmiĢtir. Bu itibarla, önleme tabi ülkenin büyük üretim kapasitesine ve
kapasite fazlasına sahip olduğu, mevcut önlemlerin ortadan kalkması durumunda dampingli
ithalatın artarak devam etmesinin ve zararın devamının veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir.
SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM
Diğer Hususlar
Üçüncü ülkelerden ithalat
MADDE 24 – (1) Tekrar doldurulamayan cep çakmaklarındaki ithalatın nerdeyse
tamamı 2009-2012 dönemi boyunca soruĢturma konusu ülke haricindeki ülkelerden
gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu itibarla, önlemlerin etkisi ile beraber ithalatın kompozisyonunun
değiĢtiği ve ithalat talebinin daha çok doldurulabilen cep çakmaklarına kaydığı
değerlendirilmiĢtir.
(2) Doldurulabilen cep çakmakları ithalatının ise gözden geçirme döneminde sırasıyla
%25,8, %19,4, %5,1 ve %6,1 oranlarında soruĢturma konusu olmayan ülkelerden
gerçekleĢtiği görülmektedir. Bu itibarla, önleme rağmen söz konusu üründe ÇHC menĢeli
ithalatın payının azalmadığı, aksine giderek arttığı ve önlemin yürürlükten kaldırılması
halinde dampingin ve zararın tekrar meydana gelebileceğine iliĢkin tespitleri destekler
nitelikte olduğu değerlendirilmiĢtir.
(3) SoruĢturma konusu ürünlerden plastikten gaz hazneleri ithalatının gözden geçirme
döneminde sırasıyla %46,3, %78,3, %15,5 ve %27,7 oranlarında soruĢturma konusu olmayan
ülkelerden gerçekleĢerek dalgalı bir seyir izlediği gözlenmiĢtir.
(4) Diğer taraftan, söz konusu mevcut önlemler yürütülen önlemlerin etkisiz kılınması
soruĢturması sonucunda yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin 2008/17
sayılı Tebliğ ile Vietnam’a teĢmil edilmiĢtir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Sonuç
Karar
MADDE 25 – (1) SoruĢturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması
durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ÇHC menĢeli tekrar doldurulamayan cep çakmakları,
doldurulabilen cep çakmakları ve plastikten gaz hazneleri için Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2002/4) ile yürürlüğe konulan ve Ġthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/16) ile değiĢtirilerek devam etmesi uygun görülen
dampinge karĢı önlemlerin Ġthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve
Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aĢağıda belirtilen Ģekilde değiĢtirilerek uygulanmaya devam
edilmesi uygun görülmüĢtür.
GTĠP
EĢyanın Tanımı
Tekrar doldurulamayan
gazlı cep çakmakları
AteĢleme sistemi
elektrikli olanlardan
9613.20.00.00.11 yalnız plastik gövdeli
doldurulabilen gazlı cep
çakmakları
Plastikten gaz haznesi
9613.90.00.00.11
(gaz içersin içermesin)
MenĢe Ülke
Dampinge KarĢı
Vergi
(ABD
Doları/adet)
0,05
9613.10.00.00.00
Çin Halk
Cumhuriyeti
0,05
0,01
Uygulama
MADDE 26 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon
numarası, tanımı ve menĢe ülkesi belirtilen eĢyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak
kaydıyla, serbest dolaĢıma giriĢ rejimi kapsamındaki ithalatında, karĢılarında gösterilen
oranda dampinge karĢı kesin önlemi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 28 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
[R.G. 26 Nisan 2014 – 28983]
—— • ——
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği 26 Nisan 2014 Tarihli ve 28983 Sayılı
Resmî Gazetede YayınlanmıĢtır.
[R.G. 26 Nisan 2014 – 28983]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2014/6281
Vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmıĢ gün
süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanların Türkiye’ye giriĢlerine izin
verilmesi hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; ĠçiĢleri Bakanlığının 25/4/2014 tarihli
ve 2540 sayılı yazısı üzerine, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 18
inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/4/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
A. BABACAN
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
M. ġĠMġEK
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
Ġ. GÜLLÜCE
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı V.Kültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
25/4/2014 TARĠHLĠ VE 2014/6281 SAYILI
KARARNAMENĠN EKĠ
KARAR
MADDE 1 ‒ (1) Türkiye’ye giriĢ yapmak üzere sınır kapılarına gelmiĢ olmakla birlikte
vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmıĢ gün süreli
pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanların, 6458 sayılı Yabancılar ve
Uluslararası Koruma Kanununun 18 inci maddesine göre, ülkemize giriĢlerine 31/12/2014
tarihine kadar izin verilebilir.
MADDE 2 ‒ (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 ‒ (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 27 Nisan 2014 – 28984]
—— • ——
DÜZELTMELER
22/4/2014 tarihli ve 28980 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta Acenteleri
Yönetmeliğinin eki Ek-1’de yer alan ―(EK-2/A)‖ ibaresi ―(EK-1/B)‖ olarak düzeltilmiĢtir.
————
25/4/2014 tarihli ve 28982 sayılı Resmî Gazete’nin 129 uncu sayfasında aslına uygun
olarak yayımlanan, Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 tarihli ve 2013/852 BaĢvuru Numaralı
kararında üyelerin isimlerinin yer aldığı listeye ―Celal Mümtaz AKINCI‖ isminden sonra
gelmek üzere ―Muammer TOPAL‖ ismi, Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığının 25/4/2014 tarihli
ve C.01.0.YĠM.0-103.99/2014-599/2926 sayılı yazısı üzerine eklenerek düzeltilmiĢtir
[R.G. 27 Nisan 2014 – 28984]
—— • ——
TEBLĠĞ
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim ġirketinden:
5939 SAYILI KONUT EDĠNDĠRME YARDIMI HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME
YAPILMASINA DAĠR
KANUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN KANUN VE KONUT
EDĠNDĠRME YARDIMI
HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠKTE
DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK ĠLE 5664 SAYILI KONUT EDĠNDĠRME
YARDIMI HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME YAPILMASINA DAĠR KANUNA
662 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENĠN
73 ÜNCÜ MADDESĠ ĠLE EKLENEN HÜKME GÖRE
TESPĠT EDĠLEN HAK SAHĠPLERĠ LĠSTESĠ
Ödemelerde T.C. kimlik numarasının ibrazı zorunludur.
Emlak Konut Gayrikenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi'nin hazırladığı Konut
Edindirme Yardımı Hak Sahipleri Listesine http://www.keyodemeleri.com/ adresinden
ulaşabilirsiniz.
[R.G. 28 Nisan 2014 – 28985]
—— • ——
YÖNETMELĠK
Sağlık Bakanlığından:
ACĠL SAĞLIK HĠZMETLERĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 11/5/2000 tarihli ve 24046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık
Hizmetleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 3 – Bu Yönetmelik, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ile 9 uncu maddesinin (c) bendi,
11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve ġuabatı San’atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanunun
3 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 2/11/2011 tarihli ve 663 sayılı
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı KuruluĢlarının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 9 uncu ve 40 ıncı maddeleri hükümlerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
birinci cümlesinde yer alan ―, ekip içerisinde hekim bulunan‖ ibaresi yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
[R.G. 29 Nisan 2014 – 28986]
—— • ——
YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
YARGITAY ĠLAMI
ESAS NO
: 2014/1316
KARAR NO : 2014/3105
2013-258314
ĠNCELENEN KARARIN
MAHKEMESĠ : Ġstanbul Anadolu 10. Ġcra Hukuk Mahkemesi
TARĠHĠ
: 27/9/2012
NUMARASI : 2012/740-2012/778
DAVACI
: BORÇLU : Yılmaz Demirkan
DAVALILAR : ALACAKLI : Yapı ve Kredi Bankası Aġ,
Ġ.ALICISI : Murat Yılmaz
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı
tarafından kanun yararına temyizen tetkiki istenmesi üzerine bu iĢle ilgili dosya daireye
gönderilmiĢ olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Emin Bilseloğlu tarafından düzenlenen
rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra iĢin gereği
görüĢülüp düĢünüldü:
Borçlu Yılmaz Demirkan vekilinin Ģikayet yoluyla icra mahkemesine baĢvurarak
ihalenin feshini istediği, daha sonra aynı vekilin 27/9/2012 havale tarihli dilekçesi ile davadan
feragat ettiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine ve davacı taraf kendisini bir
vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına 400 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği
anlaĢılmaktadır.
2012 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ―Davanın konusuz kalması, feragat, kabul
ve sulhte ücret‖ baĢlıklı 6. maddesi; ―AnlaĢmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul
ve sulh nedenleriyle, delillerin toplanmasına iliĢkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden
önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine
getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur‖ Ģeklindeki hükmü gereği, davalı
yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, feragat nedeniyle davası reddedilen
davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, açıklanan
nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü
gerekmiĢtir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü
ile 1086 Sayılı HUMK. nun 427/6. maddesi uyarınca mahkeme kararının sonuca etkili
olmamak üzere (KANUN YARARINA BOZULMASINA), 10/2/2014 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
—— • ——
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2013/16178
Karar No
:
2014/3998
2013/250334
YARGITAY ĠLAMI
Ereğli (Konya) Cumhuriyet BaĢsavcılığının ihbarı üzerine ġengül Yıldırım’ın organ
bağıĢlayabilmesi amacıyla vasisine izin ve yetki verilmesi davasında Ereğli (Konya) Sulh
Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleĢmiĢ bulunan 23/1/2013
günlü ve 2010/453-575 sayılı Kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının 23/9/2013 gün ve Hukuk-2013/250334 sayılı yazısıyla kanun
yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiĢ olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği
düĢünüldü:
YARGITAY KARARI
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından Ereğli (Konya) Sulh Hukuk
Mahkemesi’nin 23/1/2013 gün 2010/453 E.-575 K. karar sayılı ek kararının usul ve yasaya
aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozulması istenilmiĢtir.
2709 sayılı T.C. Anayasası’nın 12. maddesinin 1. fıkrası, herkesin kiĢiliğine bağlı,
dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu; kiĢinin
dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı baĢlığını taĢıyan 17. maddesinde, herkesin yaĢama,
maddi ve manevi varlığını koruma ve geliĢtirme hakkına sahip bulunduğu tıbbî zorunluluklar
ve kanunda yazılı haller dıĢında, kiĢinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, rızası
olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi tutulamayacağı; 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu’nun 23. maddesinde ise, kimsenin özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları
hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamayacağı, yazılı rıza üzerine insan kökenli
biyolojik maddelerin alınması, aĢılanması ve naklinin mümkün olduğu, ancak biyolojik
madde verme borcu altına girmiĢ olandan edimini yerine getirmesinin istenemeyeceği, maddi
ve manevi tazminat isteminde bulunulamayacağı; 403. maddesinin 1. fıkrasında da vasinin
vesayeti altındaki küçüğün veya kısıtlının kiĢiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini
korumak ve hukuki iĢlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olacağı; 447. maddesinde vasinin
kısıtlıyı korumak ve bütün kiĢisel iĢlerinde ona yardım etmekle yükümlü olduğu; 448.
maddesinde vesayet dairelerinin yetkilerine iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin
vesayeti altındaki kiĢiyi bütün hukuki iĢlemlerinde temsil edeceği; 449. maddesinde ise,
vesayet altındaki kiĢi adına kefil olmanın vakıf kurmanın ve önemli bağıĢlarda bulunmanın
yasaklandığı; 462. maddesinde, taĢınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde
baĢka bir ayni hak kurulması, olağan yönetim ve iĢletme ihtiyaçları dıĢında kalan taĢınır veya
diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi, olağan yönetim sınırlarını aĢan
yapı iĢleri, ödünç verme ve alma, kambiyo taahhüdü altına girme, bir yıl veya daha uzun
süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taĢınmaz kirası sözleĢmeleri yapılması, vesayet
altındaki kiĢinin bir sanat veya meslekle uğraĢması, acele hâllerde vasinin geçici önlemler
alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması, mal
rejimi sözleĢmeleri, mirasın paylaĢtırılması ve miras payının devri sözleĢmeleri yapılması,
borç ödemeden aciz beyanı, vesayet altındaki kiĢi hakkında hayat sigortası yapılması, çıraklık
sözleĢmesi yapılması, vesayet altındaki kiĢinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna
yerleĢtirilmesi, vesayet altındaki kiĢinin yerleĢim yerinin değiĢtirilmesi için vesayet
makamının izni gerektiği; 463. maddesinde de, vesayet altındaki kiĢinin evlat edinmesi veya
evlat edinilmesi, vesayet altındaki kiĢinin vatandaĢlığa girmesi veya çıkması, bir iĢletmenin
devralınması veya tasfiyesi, kiĢisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli
bir sermaye ile bir Ģirkete ortak olunması, ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye
kadar bakma sözleĢmeleri yapılması, mirasın kabulü, reddi veya miras sözleĢmesi yapılması,
küçüğün ergin kılınması, vesayet altındaki kiĢi ile vasi arasında sözleĢme yapılması için
vesayet makamından sonra denetim makamının da izninin zorunlu olduğu; 466. maddesinde
ise, vesayet organları ve vesayet iĢleriyle görevlendirilmiĢ olan diğer kiĢilerin bu görevlerini
yerine getirirlerken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlü oldukları hükme
bağlanmıĢtır.
2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, AĢılanması ve Nakli Hakkında
Kanun’un 5. maddesinde, onsekiz yaĢını doldurmamıĢ ve mümeyyiz olmayan kiĢilerden
organ ve doku alınması yasaklanmıĢ; 10/8/2003 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan
2003/5960 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin
Uygulanmasına ĠliĢkin Tüzüğün 15. maddesinde ise, vasinin vesayetine verilen kiĢinin
bakımına, eğitimine, kiĢilik haklarının korunmasına ve hukuki iĢlemlerde temsiline iliĢkin
olarak gereken özeni göstermek, mal varlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorunda
olduğu hükmü getirilmiĢtir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Talip Yıldırım’ın, Ereğli (Konya)
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 3/6/2010 gün 2010/453 Esas 575 Karar sayılı kesinleĢen ilamıyla
kardeĢi ġengül Yıldırım’a vasi olarak atandığı, kısıtlı ile müĢterek kardeĢleri olan Doğan
Yıldırım’a, kısıtlı ġengül’den organ nakli yapılabilmesi için vasi tarafından Ereğli Sulh
Hukuk Mahkemesi’ne baĢvurulduğu, mahkemece Adli Tıp’tan ―bir böbreğin alınması halinde
diğer böbrekte hastalık veya hasar oluĢmaması durumunda yaĢam boyu vücut
fonksiyonlarının idamesi için yeterli olacağı ancak kiĢide mevcut akıl zayıflığının olayın
anlam ve sonuçlarını kavrama, hukuki ve psikolojik yanının değerlendirilmesine engel
olacağına‖ iliĢkin olarak alınan rapor doğrultusunda sözkonusu iznin verildiği ve bu kararın
18/2/2013 tarihinde kesinleĢtiği anlaĢılmaktadır.
Yasa koyucu, vasinin yapmasının yasak olduğu iĢ ve iĢlemleri, vesayet makamının izni
gereken haller ile vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli
olduğu halleri açıkça saymakla, bunun dıĢındaki iĢ ve iĢlemlerin yapılamayacağını da
göstermiĢtir. Kaldı ki, en temel insan hakkı olan yaĢam hakkı ve vücut bütünlüğüne iliĢkin
olarak Anayasa’da, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dıĢında, kiĢinin vücut
bütünlüğüne dokunulamayacağı, rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi
tutulamayacağı, Türk Medeni Kanunu’nda ise, ancak yazılı rıza üzerine insan kökenli
biyolojik maddelerin alınması, aĢılanması ve naklinin mümkün olacağı, biyolojik madde
verme borcu altına girmiĢ olandan da edimini yerine getirmesinin istenemeyeceği, maddi ve
manevi tazminat isteminde bulunulamayacağı açıkça düzenlenmiĢtir.
Yukarıda açıklanan mevzuatın emredici hükümleri dikkate alındığında Ereğli Sulh
Hukuk Mahkemesi’nin 23/1/2013 gün 2010/453 Esas 575 Karar sayılı hükmü ile kısıtlı
ġengül Yıldırım’dan kardeĢi Erdoğan Yıldırım’a böbrek nakli hususunda irade beyanında
bulunmak ve bu doğrultuda gerekli iĢlemleri yapmak üzere vasi Talip Yıldırım’a izin ve yetki
verilmesine iliĢkin karar usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak
kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile
dosyanın Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına gönderilmesine, 6/3/2014 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
[R.G. 29 Nisan 2014 – 28986]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2014/5887
Bazı yerlerde arazi toplulaĢtırması yapılmasına iliĢkin 13/9/2010 tarihli ve 2010/923
sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki listenin ekte gösterildiği Ģekilde değiĢtirilmesi; Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 6/1/2014 tarihli ve 102 sayılı yazısı üzerine, 3/7/2005
tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/1/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık Bakanı
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Liste için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5906
Ekli listede ili, ilçesi, köyü ve sınırları belirtilen yerlerde arazi toplulaĢtırması
yapılması; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 22/1/2014 tarihli ve 1048 sayılı yazısı
üzerine, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
10/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
V. EROĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
C. YILMAZ
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Liste için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5995
2014 Yılı Yatırım Programında 2011A010170 proje numarası ile yer alan ―ErzurumNarman I. Merhale (DAP) Projesi‖ kapsamındaki Narman-ġehitler Barajının yapımı amacıyla
ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel
Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 6/2/2014
tarihli ve 76958 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine
göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ALA
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
H. YAZICI
T. YILDIZ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/5996
2014 Yılı Yatırım Programında 1991A010190 proje numarası ile yer alan ―SinopKarasu Projesi‖ kapsamındaki Karasu Ovası Sulamasının yapımı amacıyla ekli haritada
gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü
tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 6/2/2014 tarihli ve 76951
sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ALA
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
H. YAZICI
T. YILDIZ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Tarım
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6028
Ġstanbul’da bulunan bazı alanlarda gerçekleĢtirilecek proje uygulamaları kapsamında
13/8/2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Çevre ve ġehircilik
Bakanlığının yetkilendirildiği alan sınırlarının yeniden belirlenmesine iliĢkin ekli Kararın
yürürlüğe konulması; adı geçen Bakanlığın 14/2/2014 tarihli ve 22281 sayılı yazısı üzerine,
644 sayılı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre, Bakanlar Kurulu’nca
24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
M. ġĠMġEK
ve
ĠçiĢleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
24/2/2014 TARĠHLĠ VE 2014/6028 SAYILI
KARARNAMENĠN EKĠ
KARAR
MADDE 1 – Ġstanbul’da bulunan ve 13/8/2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı uyarınca, olası afet riskini bertaraf etmek için ruhsatsız, iskânsız ve afet riski
altındaki yapıların tasfiye edilerek yeni yerleĢim alanı olarak kullanılması amacıyla, 644 sayılı
Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında Çevre ve ġehircilik
Bakanlığının yetkilendirildiği alanın sınırları, ekli kroki ile listede gösterildiği Ģekilde yeniden
belirlenmiĢtir.
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
8/9/2012
28405
Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6034
Gaziantep Ġli, ġahinbey Ġlçesi, Geneyik Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı
ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 6/2/2014 tarihli ve 876 sayılı yazısı üzerine,
5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/2/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6038
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Elazığ 2Tunceli Enerji Ġletim Hattı Yenileme Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha
isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise
irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 278 sayılı yazısı üzerine, 2942
sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim,
Teknoloji Bakanı
Sanayi
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6039
Ġzmir Ġlinde tesis edilecek elektrik dağıtım tesislerinin kurulabilmesi amacıyla ekli
listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Türkiye Elektrik
Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 11/2/2014 tarihli ve 235 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Liste için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6040
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV K.KapasitörTalas Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden
taĢınmazların direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı
kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığının 27/1/2014 tarihli ve 157 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6042
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki bankalar,
sigorta ve reasürans Ģirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teĢkil
ettikleri birlikler personeli için kurulmuĢ bulunan sandıkların iĢtirakçileri ile aylık veya gelir
bağlanmıĢ olanlar ile bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesine
iliĢkin sürenin bir yıl uzatılması; ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 19/2/2014 tarihli
ve 174 sayılı yazısı üzerine, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun geçici 20 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Tarım
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6043
Gaziantep Ġli, ġehitkamil Ġlçesi, Beylerbeyi ve Bedirkent mahalleleri sınırları içerisinde
bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve
geliĢim proje alanı ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 17/2/2014 tarihli ve 1160
sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
ve
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6044
Gaziantep Ġli, ġehitkamil Ġlçesi, TaĢlıca Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı
ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 17/2/2014 tarihli ve 1161 sayılı yazısı üzerine,
5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014
tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
L. ELVAN
Sağlık Bakanı
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
Karar Sayısı : 2014/6082
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Akyurt Trafo
Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların adı
geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 29/1/2014 tarihli ve 168 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
ve
Karar Sayısı : 2014/6083
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Ahlat Trafo
Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların anılan
Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının
11/2/2014 tarihli ve 236 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
E. ĠġLER
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. BOZDAĞ
A. ĠSLAM
M. ÇAVUġOĞLU
F. IġIK
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
Ġ. GÜLLÜCE
A. DAVUTOĞLU
N. ZEYBEKCĠ
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
A. Ç. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
E. ALA
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
L. ELVAN
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
Harita için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
TEBLĠĞLER
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 21/4/2014
Karar No : 2014/24
ve
: Samsun Ġli, ÇarĢamba Ġlçesi, Üçköprü Mahallesi, Beyyenice Köyü ve
Sefalı Köyü (ÇarĢamba ġeker Fabrikası Alanı) Ġmar Planı DeğiĢikliği
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 18/2/2014 tarih ve 1439 sayılı yazısına istinaden;
1 – ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Türkiye ġeker Fabrikaları
A.ġ. adına kayıtlı, Samsun Ġli, ÇarĢamba Ġlçesi, Üçköprü Mahallesi, Beyyenice Köyü ve
Sefalı Köyü sınırları içerisinde yer alan, 1/5000 ölçekli nazım imar planında 1.898.667,00 m 2
yüzölçümlü, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise 1.058.441,00 m² yüzölçümlü
ÇarĢamba ġeker Fabrikası alanına,
- ―Kentsel GeliĢme Alanı, Sanayi ve Depolama Alanı ve Tarımsal Niteliği Korunacak
Alan‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan
1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliğinin,
- ―GeliĢme Konut Alanı, Sanayi ve Depolama Alanı, Konut DıĢı Kentsel ÇalıĢma Alanı,
Tarımsal Niteliği Korunacak Alan, Sağlık Tesisi Alanı, Teknik Altyapı Alanı, Kamyon Tır
Parkı, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı
DeğiĢikliğinin,
- ―GeliĢme Konut Alanı (Emsal:1.20, Hmaks: 5 Kat), Sanayi ve Depolama Alanı
(Emsal: 1.00, Hmaks: Yapının Teknolojik özelliğine göre belirlenecek), Konut DıĢı Kentsel
ÇalıĢma Alanı (E:1.50, Hmaks: Serbest), Sağlık Tesisi Alanı, Teknik Altyapı Alanı, Kamyon
Tır Parkı, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı
DeğiĢikliğinin,
onaylanmasına,
2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için ÇarĢamba Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir.
Konu
Haritalar için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 21/4/2014
Karar No : 2014/25
Konu
: Kırıkkale Ġli, Merkez Ġlçesi, BağlarbaĢı Mahallesi, 5479 ada 12 no.lu
parsel Ġmar Planı DeğiĢikliği
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2014 tarih ve 1327 sayılı yazısına istinaden;
1 – Kırıkkale Ġli, Merkez Ġlçesi, BağlarbaĢı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan
45.728,00 m² yüzölçümlü 5479 ada 12 no.lu parselin Karayolları Genel Müdürlüğüne ait
özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan 38.912,00 m²’lik hissesine yönelik ―Ticaret
Alanı (E:2.00, Hmax: 5 kat), GeliĢme Konut Alanı (Ayrık nizam 5 kat, TAKS: 0.35; KAKS:
1.75) Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca
hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı
DeğiĢikliğinin onaylanmasına,
2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Kırıkkale Belediye BaĢkanlına gönderilmesine karar verilmiĢtir.
Haritalar için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih
: 21/4/2014
Karar No : 2014/26
Konu
: Afyonkarahisar Ġli, Emirdağ Ġlçesi, Ġncili Mah. (34 ada 12 no’lu parsel)
Ġmar Planı DeğiĢikliği
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 19/2/2014 tarih ve 1477 sayılı yazısına istinaden;
1 – ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Mülkiyeti Türkiye ġeker Fabrikaları
A.ġ. adına kayıtlı, Afyonkarahisar Ġli, Emirdağ Ġlçesi, Ġncili Mahallesi sınırları içerisinde yer
alan, 4.529,00 m2 yüzölçümlü 34 ada 12 no’lu parsele yönelik Kurulunuzun 9/12/2013 tarih
ve 2013/184 sayılı kararı ile onaylanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama
Ġmar Planlarında, ―Konut Alanı‖ (bitiĢik nizam, 6 kat, taks: 0.80, kaks: 4.80) ve ―Yol‖
fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli
Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin
onaylanmasına,
2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Emirdağ Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir.
Haritalar için tıklayınız.
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESĠ KARARI
Anayasa Mahkemesinin 25/4/2014 Tarihli ve 2014/5559 BaĢvuru Numaralı
Kararı
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
ĠLAN
Adalet Bakanlığından:
Güney (kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/37 Esas ve 2002/72 Karar sayılı
dosyasının kaybolması nedeniyle zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın,
Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa
Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu
dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar
verildiği ilan olunur.
3550
—————
Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1971/425 Esas, 1973/468 Karar sayılı
dosyasının zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya
Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında
Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve
anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
3535/1-1
—————
Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/379 Esas sayılı dosyasının kaybolduğu
anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
3536/1-1
—————
Ġstanbul 6. Ġcra Müdürlüğünün 2011/22762 Esas sayılı dosyasının kaybolduğu
anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
3537/1-1
—————
Büyükçekmece 2. Ġcra Müdürlüğünün 2012/6667 Esas sayılı dosyasının kaybolması
nedeniyle zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan
Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak
Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan
Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
3538/1-1
—————
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
MÜNHAL NOTERLĠKLER
2013 yılı gayri safi gelirleri ve isimleri yazılı olan ikinci sınıf Yalova BeĢinci Noterliği
20.06.2014 ve Nurdağı Noterliği 25.06.2014 tarihlerinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BĠRĠNCĠ SINIF
VE ĠKĠNCĠ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına
baĢvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
SIRA
NO:
12-
NOTERLĠĞĠN ADI:
2013 YILI GAYRĠSAFĠ
GELĠRLERĠ
NURDAĞI NOTERLĠĞĠ
547.648,30.-TL.
YALOVA
BEġĠNCĠ
204.962,12.-TL.
NOTERLĠĞĠ
3558/1-1
[R.G. 30 Nisan 2014 – 28987]
—— • ——
2014 NĠSAN AYINDA YAġ HADDĠNDEN VE ĠSTEĞĠ ÜZERĠNE EMEKLĠYE
AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILARI BELĠRTĠR LĠSTE
NĠSAN / 2 0 14
A) YAġ HADDĠNDEN EMEKLĠYE AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILAR
12-
20593
20796
345-
23947
25153
26796
Aynur TUNÇ ÖZÇĠÇEK
Ġsmail KALAFATOĞLU
KURNAZ
Recep TRABZONOĞLU
Safiye BĠLGE PEKGÖZ
Ömer ERSOY
Ġstanbul Hakimi
Ġzmir Hakimi
Konya Cumhuriyet Savcısı
KahramanmaraĢ Hakimi
Ġstanbul Vergi Mahkemesi BaĢkanı
B) ĠSTEĞĠ ÜZERĠNE EMEKLĠYE AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILAR
25184 Mustafa YÜCEL
NevĢehir Cumhuriyet Savcısı
127642 Rahime AKAN
Bakırköy Hakimi
228199 Ahmet ALKAN
Bursa Hakimi
329357 Levent SABANCI
Bursa Hakimi
429487 Gülendam ÇAKIR
Ġzmir Hakimi
530115 Güler BAġKAYA
Denizli Hakimi
6-
789101112-
30678
32366
32632
32653
36125
38395
Veysel ERTUĞRUL
Veysi BOZKURT
Yılmaz KOÇER
Ayfer BUĞUR
Tekgül TATAR
MürĢide POLAT
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı
Konya Cumhuriyet Savcısı
Ankara Cumhuriyet Savcısı
Ordu Bölge Ġdare Mahkemesi BaĢ.
Yargıtay Tetkik Hâkimi
Ankara Hakimi
[ 30 Nisan 2014 ]
—— • ——

Benzer belgeler