Sayı 1 - Çukurova Üniversitesi

Transkript

Sayı 1 - Çukurova Üniversitesi
Yüz ve Kompozit Doku
Nakli Konuşuldu!
4. Ulusal Pazarlama İletişimi Konferansı
nÇukurova
Üniversitesi Balcalı
Hastanesi Hipokrat konferans salonunda gerçekleştirilen konferansın
konuğu Türkiye’de ilk yüz ve rahim
naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve
Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan oldu.
nÇukurova Üniversitesi İletişim
Fakültesi ve Güney Reklamcılar
Derneği’nin girişimiyle düzenlenen 4. Ulusal Pazarlama iletişimi
kongresi 25-26 Nisan’da geniş
bir katılımla gerçekleştirildi.
u4.SAYFADA
vhttp://habermerkezi.cu.edu.tr
İlk Kurumsal
Gazetemiz!
vÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL İLETİŞİM GAZETESİ
u6.SAYFADA
vSAYI: 1
v15 NİSAN -10 MAYIS 2013
Kampüste 22. BAHAR ŞENLİĞİ Coşkusu
n
Çukurova Üniversitesi Kurumsal İletişim Gazetesi “Kampüs Haber” üniversitemizin
kuruluşunun kırkıncı yılında
yayın hayatına başladı. On beş
günde bir yayınlanacak olan
gazetemiz Çukurova Üniversitesi’nin ilk kurumsal iletişim
gazetesi olmanın gururunu ve
heyecanını taşıyor. Çukurova
Üniversitesi, kırk yıllık birikimiyle, birbirinden değerli hocaları ve kalite düzeyi yüksek
öğrencileriyle hemen her gün
çeşitli etkinlik ve faaliyetler
gerçekleştiriyor. Bunların daha
geniş kitlelere duyurulmasında etkili olacağını düşündüğümüz basılı yayıncılığı hayata
geçirmek istedik. Bu amaçla,
İletişim Fakültesi’nde oluşturduğumuz Masaüstü Yayıncılık
Uygulama Birimi Üniversitemizin kamuoyuna duyurulmasında öğrencileriyle birlikte bu
gazetenin çıkarılmasında aktif
rol alacaklar. Rektörlük Birimimizde kurduğumuz Haber
Merkezi ile ortak çalışacak olan
Kampüs Haber’in kurumsal
iletişimimizde önemli mesafeler kat etmemizi sağlayacağına
inanıyorum. Hiçbir çalışmanın
tek başına başarıya ulaşamayacağı inancımızla bu çalışmada
da tüm birimlerimizin içerik
oluşturma sürecinde ve okunmasında katkı ve desteklerinin
olacağı beklentisiyle herkese
keyi�li okumalar diliyorum.
Prof. Dr. Mustafa KİBAR
Rektör
8.
SAYFADA
Devlet Konservatuvarı Avrupa Konservatuvarlar Birliği Üyesi!
n24 Nisan 2013 tarihinde Bel-
çika’nın başkenti Brüksel’de
Kraliyet Müzik Akademisinde
düzenlenen Avrupa Konservatuvarlar Birliği Yönetim Kurulunda alınan karar ile Çukurova
Üniversitesi Devlet Konsevatuvarı Avrupa Konservatuvarlar
Birliğine aktif üye olarak kabul
edildi. Kısa adıyla AEC olan 55
ülkeden 280 üyenin yer aldığı bu birlik, dünyanın sayılı,
başarılı ve saygın konservatuvarlarından oluşuyor. Üyeliğin
getirdiği prestijin yanı sıra,
Çukurova Üniversitesi KOÇFEST’e ev
sahipliği yaptı
nÇukurova
birçok öğrencimiz ve sanatcı
öğretim elemanımız Avrupa’da
eğitim alma ve sanatlarını icra
etme şansını yakalama fırsatı
bulacak. Birlik üyeliği, Erasmus Değişim Programlarında
ve üniversitelerarası anlaşma
süreçlerinde referans niteliği
taşıyor Üyelik için yorucu ve
yoğun bir hazırlanma sürecinden geçen Ç.Ü.Devlet Konservatuvarı, yeni yapılanmasını
hızla tamamlayıp elde edilmesi zor bir başarıya imza attı.
Üniversitesi
kuruluşunun kırkıncı yılında KOÇFEST’e ev sahipliği
yaptı. 5000’i aşkın sporcunun katıldığı festivalde
birçok müsabaka etkinlik ve konserler yer aldı.
u7.SAYFADA
2
HABER
KampüsHaber
Ar-Ge Proje Yarışmasında Birincilik Ödülü Çukurova Üniversitesi’nin
nDoğu Akdeniz Üniversiteleri İşbirliği çerçevesinde, “3.
Doğu Akdeniz Üniversiteleri
Bölgesel AR-GE Proje Pazarı
ve AR-GE Proje Yarışması”, 11
üniversiteden 28 pojenin katılımı ile Zirve Üniversitesinde
(Gaziantep) gerçekleştirildi.
Somut Ar-Ge proje önerilerinin tanıtımının sağlanması,
Ar-Ge çalışmalarının özendirilmesi, yüksek katma değerli
proje işbirliklerinin kurulması
ve Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha aktif hale gelmesini
hede�leyen 3. Doğu Akdeniz
Üniversiteleri Bölgesel AR-GE
proje pazarı ve AR-GE proje
Birincilik Ödülü
“Gün Işığı ile Uyarılabilen Nanofosforlar” Projesinin
“Gün Işığı ile Uyarılabilen
Nanofosforlar” Projesinde,
son yıllarda üzerinde bir çok
çalışma yapılan lantanitleri
kullanarak, (Eu, Dy, Gd, Nd,
yarışmasına, Çağ Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi,
Pr, Pm, Sm, Tb, Ho, Tm, Yb,
Y) farklı renklerde, doğal
ışık ile uyarılabilen, uzun
ışıma özellikli fosforesans
nano tanecikler sentezlenmiştir. Sentez yöntemi olarak, yanma yöntemi, sol-jel
ve katı hal sentez yöntemleri kullanılmış ve birbiri içerisinde karşılaştırılarak en
uygun yöntem belirlenmiştir. En uygun yöntem olarak,
Gaziantep Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi,
diğer yöntemlere göre hızlı, kolay ve ucuz bir proses
olan yanma yöntemi belirlenmiştir. Bu yöntem, bir
fırın içerisinde çok basit
cam malzeme kullanılarak
gerçekleştirilebilmektedir.
Bu çalışmada, sentezlenen nano fosforların, literatürde büyük bir eksiklik
olan, hiç uyarılmaya gerek
duymadan, gün ışığında
Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Mersin Üniveristesi,
Mustafa Kemal Üniversitesi,
Osmanaiye Korkut Ata Üniversitesi, Toros Üniversitesi
ve Zirve Üniversitesi katıldı.
Ar-ge Proje Pazarı ve Ar-ge
Proje Yarışmasında “Gün Işığı
ile Uyarılabilen Nanofosforlar”
başlıklı projeyle katılan, Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman
Serindağ ve Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Yusuf Ziya Halefoğlu birincilik ödülünün sahibi oldu.
uyarılma ile uzun süreli
ışıma yaptığı saptanmıştır.Elde edilen bileşiklerin
gün
ışığında
uyarıldıktan sonra ışımaları görsel
olarak
fotoğraflanmıştır.
Bu bileşiklerin özellikle yol
işaret ve çizgilerinde, acil çıkış yazılarında, tekstil ürünleri vb. birçok endüstriyel
alanda kullanım alanına sahip
olabileceği düşünülmektedir.
2035’te Mars’a İnsan Gönderilecek!
yüzeyine “Curiosity” (Merak) adlı aracın gönderilme
ekibinde bulunan ve alınan
verileri değerlendiren ekibin
üyesi Uzay Mühendisi Nagin
COX konuşmacı olarak katıldı.
Uzay Mühendisi Nagin Cox,
“Uzayda yaşam var mı?” sorusunu cevaplayarak konuşmasına başladı. Marsa gönderdikleri Curiosity robotu
aracılığıyla iki yıldır veri topladıklarını ifade eden Cox, en
son elde edilen ve henüz açıklanmayan veriler hakkında bilgi verdi. Cox, Mars’ta ilk defa
bir taşın içini deldiklerini ve
araştırmalarda küçük yuvarlak taşlar elde ettiklerini ifade
etti. Bir zamanlar Mars’ta insan beline kadar gelebilecek
nehirler olduğunu söyleyen
Cox, “Bir zamanlar Mars’ta
Haber Editörü
Dr. Murat Ertan DOĞAN
bir yaşam oluşmuş olabilir
mi?” sorusunun cevabının
evet olduğunu belirtti. Cox,
milyonlarca yıl önce Mars’ta
bulunan suyun içilebilir nitelikte bir su olduğunu ifade
etti. Cox, Mars’ta daha sonraki
misyonlarının Sharp dağına
çıkmak olduğunu ve Curiosity’nin dağa çıkmasının yaklaşık 8 ay süreceğini bildirdi.
Mars’ta yaşam oluşabilmesi
için gerekli kimyasal maddelerin bulunduğunu ve şu an
daha zor olan kısıma geldiklerini belirten Cox, bazı organik
karbonların Mars’ta bulunup
bulunmadığını araştırmaları
gerektiğini, söz konusu karbonları Mars’ın yüzeyinde
nerede arayacaklarına karar
vermeleri gerektiğni söyledi.
Cox, 2035 yılında Mars’a insan
yollamak istediklerini belirtti.
UZAYMER Müdürü Yrd. Doç.
Dr. Nuri EMRAHOĞLU Nagin
Cox’un Curiosity nin teknik
detaylarını oluşturan ekibin çok önemli bir parçası
olduğunu belirtti. Yrd. Doç.
Dr. EMRAHOĞLU Path�inder
isimli başka bir aracın 2004
yılında Mars’a üç aylığına
gönderildiğini ve aracın 9
yıldır iş gördüğünü ifade etti.
Konferans katılımcıların sorularının ardından sona erdi.
Fotoğraf
Fatih ERAY
Halkla İlişkiler Uzmanı
Elif Pınar AYBAY
Web Sorumlusu
Uzm. Arzu KORKULU İŞLER
http://habermerkezi.cu.edu.tr
[email protected]
https://twitter.com/cuhabermerkezi
https://facebook.com/cuhabermerkezi
Çukurova Üniversitesi Basımevinde
3000 adet basılmıştır.
nÇukurova Üniversitesi Uzay programında çalışan, Mars
Bilimleri ve Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama
Merkezi (UZAYMER)
tarafından düzenlenen “Mars’a
yolculuk: 2004 Mars keşif
gezilerinden MSL’ye” adlı bir
konferans Çukurova Üniversitesi İ. Akif Kansu Toplantı
Salonunda
gerçekleştirildi. Konferansa, NASA’da Jet
Propulsion Laboratory (JPL)
KAMPÜS HABER
Sahibi
Prof. Dr. Mustafa KİBAR
(Rektör)
Haber Merkezi
(322) 338 66 84 / 2016
(322) 338 70 70
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Doç. Dr. Nüket ELPEZE ERGEÇ
(İletişim Koordinatörü)
Tasarım Koordinatörü
Dr. Tülay GÖRÜ DOĞAN
“Gazete sosyal
bir gerekliliktir”
Bir toplulukta meydana gelen
olayların hem toplumsal hem de
tarihi yönü vardır. Çünkü sosyal
olaylar tarihsel sürekliliği içinde
devam eder. Bir kurumun kimliğini yaşananlar ve yaşayacakları
biçimlendirecektir. Fransız yazar
E. Boivin: “Eğer gazeteyi günlük
olayların açığa vurulması olarak
kabul edersek, gazetecilik tarihini
insanlık tarihi ile eş tutarız.” sözleri
gazetenin işlevini oldukça abartsa
da doğruluk payı yok diyemeyiz.
Dünyanın ilk gazetesi 1609 yılında Almanya’da yayınlanan “Avisa”
adlı gazete olduğu ileri sürülür. Bir
haberleşme aracı olarak gazetelerin tarihi MÖ 59 yılında Roma
Senatosu tarafından, Roma halkını savaşlar veya siyasi gelişmelerden haberdar etmek amacıyla
yayınlanan “Acta Diurna” ya veya
Tang Hanedanlığı döneminde
Çin’de yayınlanan saray genelgelerine kadar gider. Ancak, Avisa’yı
tarihin ilkleri arasına sokan fark,
günümüzdeki gazete tanımına
uygun, yani “periyodik” olarak
yayınlanan ilk gazete oluşudur.
Basılı Kitle iletişim araçlarından
olan kurum gazetelerinin ortaya
çıkması, kurumların hedef kitleleri
ile iletişim kurma amacına bağlanılır. Aynı zamanda kurum gazeteleri
bireylerin motivasyonunu arttırırken, aidat duygusu geliştirmesi
yönüyle kurumsal kimlik çalışmalarının en başta gelen araçlarından
biridir. Kurum gazetesi çalışanlarla
birlikte, çalışanlar için olmalıdır.
O nedenle Çukurova Üniversitesi
Kampus Haber Gazetesi İletişim
Fakültesi “Masa Üstü Yayıncılık Uygulama Birimi” tarafından Fakülte
çalışanları ve öğrencileri ile birlikte
ve elbette diğer fakültelerdeki istekli öğretim elemanları ve öğrencileri ile hazırlanacaktır. Süreklilik
yayıncılığın temel ilkelerindendir.
Bu nedenle “Kampus Haber”in
ayda iki defa yayınlanması amaçlanmaktadır. Basit, sade, güncel ve
bilgi verici bir kimliğe sahip olan
“Kampus Haber” kurum içindeki etkinlikler, olaylar ve olgulara
ilişkin yazı ve haberleri içerecek.
Bu amaçlarla yayına başlayan ve
sosyal bir gereklilikle yoluna devam edecek olan gazetemizin ilk
sayısını yayınlamanın heyecanını
yaşıyoruz. Çukurova Üniversitesi
gazetesinin sürekliliğin sağlanmasında katkılarınızı beklerken,
yüreklendirici eleştirilerinizin de
“En mutsuz müşteriler en önemli bilgi kaynağımızdır” diyen Bill
Gates gibi ele alırken, her düşünce gazete için bir haber içeriğine dönüşebilecek ve bir yaratım
sürecine neden olabilecektir!
Doç.Dr. Nüket E. Ergeç
Tıp Fakültesi
Mezunları Toplantısı
3
HABER
KampüsHaber
Çukurova Üniversitesiʼnden Uluslararası İşbirliği
Almanya’da Baden-Würettmberg eyaletine
faaliyet gösteren Meyvecilik
Araştırma Merkezi (Kompetenzzentrum
Obstbau-Bodensee) müdürü Dr. Manfred
Büchele ve araştırmacı Dr.
Josef Streif Ziraat Fakültesi
Dekanlığının davetlisi olarak
Üniversitemizi ziyaret ettiler.
Üniversitemiz Rektörü Prof.
Dr. Mustafa Kibar’ı ziyaret
ederek ortak çalışma olanak-
ları üzende �ikir alışverişi
yapan araştırma heyeti, Prof.
Dr. Kibar’ı Baden-Würettmberg eyaletinde bulunan
diğer üniversitelerle ortak
çalışma alanları yaratmak
üzere Almanya’ya davet etti.
Görüşmede Ziraat Fakültesi ve Üniversitemizin Baden-Würettmberg eyaletindeki Alman üniversiteleri ve
AraştırmaMerkezleriile ileişbirliği fırsatları değerlendirildi.
20. yüzyılın son çeyreğinden
itibaren, gelişmiş ülkelerde
bilgi toplumuna geçişin başladığına ve bilgi ekonomisi adı
verilen, yeni bir küresel ekonomik yapı oluştuğuna dikkat
çeken Çukurova Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Toroğlu,
“Bu yeni yapıda bireylerin ekonomik gücü, bilgi ve öğrenim
düzeyleri ile; ülkelerin rekabet
gücü ise beşeri sermayeleri
ile ölçülür duruma gelmiştir.
Bu süreç bilginin üretilmesi
ve paylaşılmasında birinci derece sorumlu olan üniversitelerden beklentileri arttırmış
ve hemen tüm ülkelerde yükseköğretim, toplumların ilgi
odağı olmuştur. Küreselleşen
dünyada, yükseköğretim giderek, ülkelere özgü bir etkinlik
olmaktan çıkarak, küresel bir
etkinlik haline gelmiştir. Evrensel değerler söz konusu olduğunda sınırlar ötesi oluşumlar kurarak evrensel değerlere
sahip çıkmamız gerekir. Dünya
gençleri artık istedikleri bir ülkede eğitim alarak, iş buldukları başka ülkede de yaşamayı,
kendi ülke ve toplumların de-
ğer ve kültürünü ikinci plana
koyarak kabullenebilmektedir.
İşte bu kültürel değişim farklı paradokslar yaratmaktadır.
Bunlardan biri de eğitim ile
ilgilidir. İçinde bulunduğumuz
bilgi çağının en önemli sermayesi, bilgi, teknoloji ve yetişmiş
insan gücüdür. Biz de Türkiye olarak dünyanın en büyük
devletleri arasına girmek istiyoruz. Sizlere yüklemekte olduğumuz sorumluluk budur.
Biz üreten bir Türkiye yarattık
ama yaratan bir Türkiye yaratmayı henüz başaramadık.
Sadece üretici olarak dünyaya
yön veremezsiniz. Türkiye’nin
son hamlesi bu, bunu sizler
yapmakla görevlisiniz” diyerek konuşmasına son verdi.
mızı dile getirmiş olmamıza
rağmen siyasi otorite ne yazık ki uzmanlığı bir yasa şeklinde çıkarmıştır. Dünyanın
hiçbir yerinde diş hekimliği
kavramları arasında pratisyen diş hekimi tanımı yoktur”
dedi. Türk Diş Hekimleri Birliği olarak 24.000 diş hekimine ve gelecekte bu mesleği
yürütecek hekimlere zarar
vermeden Sağlık Bakanlığı
ve ilgili kuruluşlarla işbirliği
içerisinde konu üzerinde çalıştıklarını belirten Prof. Dr
Yücel, gelecekte diş hekimliğinin alacağı formasyon üzerinde çok önemli düşünmenin, tartışmanın ve diş hekimi
nasıl olmalı konusunun irdelemesinin şart olduğunu vur-
guladı. Sözlerine “Dünya diş
hekimi birliğinin 2020 vizyonunu bizim de hedef olarak
aldığımız vizyondur” diyerek
devam eden Prof. Dr. Yücel,
diş hekimlerinin sadece ağız
diş sağlığı konusunda değil,
genel sağlığın ön teşhisini
koyabilecek ve kayıtlarını tutabilecek yetiye sahip olması
gerektiğini ifade etti. Diş hekimi olarak şeker ve kalp hastalığının ön teşhisini koyabilecek donanıma sahip olmak
durumunda olduklarını belirten Prof. Dr. Yücel, “Bu kolay
değildir ama bu gündem ile
kendimize bu hedefi koymak
zorundayız. Diş hekimliği
mesleğinin kıymetini, toplumdaki saygınlığını arttır-
mak ancak bu yolla olur” dedi.
Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları tarafından
sempozyumda “CBCT ve İmplant”, “Bifosfanat Kullanımına
Bağlı Çene Osteonekrozunda
Tanı ve Tedavi Yöntemleri”,
“Diş Hekimliğinde Çapraz
Enfeksiyonlar”, “Endodontik
Tedavilerde Yapılan Hatalar
ve Çözümleri”, “Etik: Diş Hekimliğinde Vicdan ve Empati”,
“CAD/CAM mi? Lazer Sinterizasyon mu?” ve TDB Öğrenci
Kolu Komisyon Çalışmaları”
konuları ele alındı. Sempozyuma katılan öğrencilere
değişik hediyeler dağıtıldı.
Sempozyum söz alan konuşmacılara çiçek ve plaket verilmesinin ardından sona erdi.
nGüney
nÇukurova
Üniversitesi Tıp
Fakültesi 87 Mezunları Dr.
Ayfer Karakaya, Dr.Fatma Akdoğan, Dr.İlhan Kavas, Dr.Filiz
Kibar ve Dr.Halis Bayrak tarafından düzenlenen etkinlikte Tıp Fakültesi Dekanlığı
2. Nolu Am�ide bir araya geldiler. Düzenlenen etkinliğe
Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Behice Durgun, Prof. Dr. Ahmet Yücel,
Prof. Dr. İlhan Tuncer ve Prof.
Dr. Ayşe Doğan da katıldı.
Her yıl bir araya gelen mezunlar, işleri ve aileleri hakkında
kısa bilgiler verdiler. Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. İlhan Tuncer,
her derse girdiğinde ilk günkü
gibi heyecanlı olduğunu ifade etti. Ç.Ü. Tıp Fakültesinin
üçüncü yuvası olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncer, fakülte
yıllarındaki arkadaşlıkların
önemli ve kalıcı oldduğunu
söyledi. Prof. Dr. Çetiner, böyle beraberliklerle geçmişin
anımsandığını, mesleklerinin
zor ve sıkıntılı olduğunu ve
bu nedenle mesleki dayanışmanın çok önemli olduğunu
belirtti. 87 Mezunlarıyla biraraya geldiği için çok heycanlı olduğunu belirten Prof.
Dr. Ayşe Doğan, konuşmasını
87 mezunlarına ait fotoğraflar göstererek tamamladı.
Şehir dışından da gelen 87
mezunları, dönem arkadaşları ve hocalarıyla biraraya
gelme mutluluğunu yaşadılar.
Türk Diş Hekimleri Ulusal Sempozyumu Adana’da Yapıldı
nTürk Diş Hekimleri Birli-
ği (TDB) Öğrenci Kolu’nun
düzenlediği “Ulusal Diş Sempozyumu”nun 7. si Adana Diş
Hekimleri Odası Öğrenci Komisyonunun girişimiyle Çukurova Üniversitesi Mithat
Özsan Am�isi’nde gerçekleştirildi. Sempozyuma Türk Diş
Hekimleri Birliği Başkanı Prof.
Dr. Taner Yücel, TDB Merkez
Yönetim Kurulu üyeleri, Adana
Büyükşehir Belediyesi Başkan
Yardımcısı Necmi Özcanlı, Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Serdar Toroğlu, Adana Diş
Hekimleri Odası Başkanı Dt.
Hasan Yaman, oda yönetim
kurulu üyeleri ile Türkiye’ de
bulunan 29 Diş Hekimliği Fa-
kültesinden ve Kıbrıs Yakın
Doğu Üniversitesi’nden Diş
Hekimliği öğrencileri katıldı.
Bilgi Çağının Sermayesi; Teknoloji ve Yetişmiş İnsan Gücüdür
Tıpta Uzmanlık
Sınavı (TUS)
Birincisi Çukurova
Üniversitesinden!
Mesleğimizin Ciddi
Sorunları Var!
nÇukurova
Üniversitesi Tıp
Fakültesi 2012 dönem mezunu Dr. İlker Boğa, Nisan 2013
Tıpta Uzmanlık Sınavında
(TUS) Temel Bilimlerden 76
Puan ve Klinik Bilimlerden 75
Puan alarak Türkiye 1. si oldu.
Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, TUS birincisi Dr. Boğa’yı makamında kabul etti.
Prof. Dr. Kibar, Dr. Boğa’ya
tebriklerini ileterek başarılarının devamını diledi.
Türk Diş Hekimleri Birliği
Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel
konuşmasına, “Bilimsel içeriği yoğun olan bu sempozyum,
kongre tanımlamasını hak
eden bir organizasyondur”
diyerek başladı. Diş Hekimliği
mesleğinin, diş hekimlerinin
ve ülkenin çok ciddi sorunları olduğunu söyleyen Prof. Dr.
Yücel, “Ben sizin bugün, yarın ve gelecekte karşı karşıya
kalabileceğiniz iki önemli sorunu vurgulamak istiyorum.
Bunlardan birisi uzmanlık
diğeri ise genel sağlık konusudur. İtirazlarımıza, önemli
uyarılarımıza ve kaygıları-
4
HABER
KampüsHaber
Çukurova Üniversitesi AKTS ve DE Ödül Töreniʼnde
sunulan 19 yükseköğretim kurumundan bir tanesi olan Çukurova
Üniversitesi adına ödülü Rektör Prof. Dr. Mustafa KİBAR aldı.
Diploma Eki Etiketi uluslar
arası tanınırlığı sağlıyor
nAB Diploma Eki Etiketi almaya
hak kazanan yükseköğretim kurumlarına etiket ve ödülleri, geçtiğimiz hafta Ege Üniversitesi ev
sahipliğinde düzenlenen bir tören
ile verildi. YÖK Başkanı Prof. Dr.
Gökhan Çetinsaya ve davetlilerin
katılımıyla gerçekleştirilen Diploma Eki Etiketi ve Avrupa Kredi
Transfer Sistemi Etiketi Ödül Töreni’ne Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa KİBAR katıldı.
Törende, Diploma Eki Etiketi Ödülü
Çukurova Üniversitesi tarafından, 2006-2010 yılları arasında
ilk kez alınan Diploma Eki Etiketi
(DE) yenilenmesi için 2012 yılının
Eylül ayında yaptığı başvurusu,
Avrupa Komisyonu tarafından
değerlendirilerek
onaylanmıştı.
Türkiye ve Avrupa’da sayılı üniversitenin sahip olduğu Diploma Eki
Etiketi, öğrencilerin diplomalarına
ek olarak verilen tamamlayıcı bir
belge niteliğinde olup, uluslararası akademik ve mesleki tanınırlığı
sağlıyor. Özellikle Avrupa bölgesinde bir prestij göstergesi olan ve
akademik tanınma, kabul görme
ve Üniversitelerarası hareketliliği
artırıcı, öğrenci ve akademik personel değişimi konusunda kolaylıklar
sağlayan bu şeffaflık araçlarının
önemi dünya akademik çalışmalarında da giderek artmaktadır.
Diploma ekinin bilgi formatı,
Avrupa Komisyonu, Avrupa Kon-
Narenciye Çalışma Grubu
Toplantısı Gerçekleştirildi
nÇukurova
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma
Bölümü, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından düzenlenen, “International IOBC/
WPRS Working Group” çalışma grubunun “Integrated
Control in Citrus Fruit Crops”
başlıklı toplantısı Adana HiltonSA Otelinde gerçekleştirildi.Turuçgilin zararlı, hastalık
ve yabancı ot problemlerinin
tartışılacağı toplantıya Çukurova Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mustafa Kibar, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Halil Elekçioğlu, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ekrem Atakan, çok sayıda akademisyen
ve yabancı katılımcı katıldı.
Rektör Prof. Dr. Kibar, Çukurova Üniversitesi Ziraat
Fakültesinin alanında Türkiye’nin en önde gelen fakültelerinden biri olarak
Çukurova bölgesine hizmet
verdiğini, Çukurova bölgesinin Türkiye’nin en verimli ve
üretken topraklarına sahip
olduğunu ifade etti. Bölgenin aynı zamanda Türkiye’de
narenciyenin üretildiği ana
merkez olduğunu belirten
Prof. Dr. Kibar, Adana, Mersin ve Hatay’ı içine alan Çukurova Bölgesinde yaklaşık
olarak 80.000 hektarlık bir
alanda narenciye üretimi
yapıldığını söyledi. Prof. Dr.
Mustafa Kibar, Türkiye’deki
Limonun %90, Greyfurtun
%99’u, Portakal’ın %64’ü ve
Mandalinanın %61’inin bu
bölgede üretildiğini, üretim
düzeyiyle Türkiye’nin, İspanya’dan sonra Akdeniz bölgesinin en büyük narenciye
ihracatını yaptığını belirtti.
Prof. Dr. Mustafa Kibar, narenciye üretimi bölgemiz için
önemli bir ekonomik değere
sahip olduğunu, zararlıların
ve hastalıkların narenciye
üretimi üzerindeki olumsuz
etkisinin önemli ekonomik
kayıplara yol açtığını ifade
etti. Söz konusu kayıplara bir
çare olarak Biyolojik Mücadele yöntemlerinin kullanımının önem kazandığını belirten Prof. Dr. Mustafa Kibar,
Üreticilerin de talepleri doğrultusunda Biyolojik Mücadele yönteminin kullanımının
gün geçtikçe arttığını belirtti.
7-9 Mayıs tarihlerinde devam
edecek olan toplantı yurt dışından gelen katılımcıların da
konuşmalarıyla devam etti.
seyi ve UNESCO/CEPES tarafından
gerçekleştirilmiştir. Bu üç kurum
tarafından oluşturulan bir ortak
kurul tarafından denenmiş ve geliştirilmiş olan bu format, Avrupa
Birliği tarafından kabul edilen 11
Avrupa dilinde düzenlenmiştir. Çukurova Üniversitesi ise Diploma Eki
belgesiniİngilizceolarakhazırlamıştır.
Diploma Eki, ulusal eğitim ve öğretimin uluslararası alanda saydamlığı pekiştirmeyi hedefleyen ve elde
edilmiş bilgi ve becerilerin ifade edildiği diploma, eğitim derecesi, sertifika gibi belgelerin, akademik ve meslekî tanınırlığını sağlamaya yönelik,
bir yüksek öğretim diplomasına ek
olarak ücretsiz verilen bir belgedir.
Diploma Eki’nin Çukurova Üniversitesi Öğrencilerine Katkısı
-Yurtdışında kolaylıkla karşılaştırılabilir ve anlaşılır bir belgedir.
-Akademik eğitimi ve çalışma süresi
boyunca kazanılan yeterlilikler hakkında eksiksiz bir tanımlama sağlar.
-Nesnel ve objektif değerler taşıyan; kazanımlar ve yeterlilikler
hakkında adil bir bilgi derlemesidir.
-Yurtdışında veya yurtiçindeki
uluslararası kurumlarda profes-
yonel veya akademik çalışma
olanakları yaratan; çalışmalara
katılımı kolaylaştıran bir belgedir.
-Bir tür ‘kalite belgesi’ değerindedir. Öğrencinin almış olduğu eğitimin tamamı İngilizce olarak DE
Etiketi belgesinde yer almaktadır.
Diploma Eki’nin Çukurova
Üniversitesine Katkısı
-Üniversitemizin kurumsal düzeyde ‘uluslararasılaşma’ etiketidir.
-Tüm mezunlarımızın almış olduğu
eğitimlerin ‘uluslararası tanınırlığı
ve kabulü’ anlamını taşımaktadır.
Bu da bir taraftan üniversitemizin
‘akademik tanınırlığı’ ve ‘kalite güvencesi’ni de tamamlar niteliktedir.
-Akademik
ve
profesyonel
tanınmayı
kolaylaştırır.
-Kurumsal
şeffa�lığı
sağlar.
-Sadece Avrupa’da değil, bütün dünya’da kabul gören
bir standartta diploma verme şansına sahip olmasıdır.
- Mezunlarımızın ulusal ve uluslararasi düzeyde iş edinme düzeylerinin artmasına destektir.
-Sadece AB üye ülkeleri tarafından
değil, tüm dünya tarafından tanınan
UNESCO-CEPES standardındadır.
“Şehirler Büyür, Şirketler Büyür!”
Tarım Müzesi
Destek Bekliyor
nÇukurova
Bölgesinin en
önemli merkezi olan Adana’da “Tarım Müzesi” kurulması için, Çukurova Üniversitesi, Adana Ticaret Borsası,
Adana Çiftçiler Birliği, Adana Güç Birliği Vakfı ve Özler
Holding işbirliği ile “Adana
Tarım Müzesi” kurulacak.
Geçmişten bugüne tarımda
kullanılan alet, makine, eşya
ve kıyafetlerin sergileneceği müzenin organizasyonu
Çukurova Üniversitesi’nde
Ziraat Fakültesi tarafından
yapılmaktadır. Türkiye’de
tarımın öncüsü, sembolü ve
merkezi olan Adana’da Tarım Müzesini kazandırmak
için tüm Adanalıların katkısına ihtiyaç duyulmaktadır.
Geçmişte kullanılan tarım aletlerini korumak ve
geleceğe taşımak geçmişe
saygı anlayışı ve sosyal sorumluluğun bir gereğidir.
Bu kaygılarla kurulacak
olan “tarım müzesi”nde tarım makinesi, aletleri veya
ataşmanları, kağnı, karasaban, tırpan, orak, koşumları, a�iş, kullanım kitapçığı,
kutu, balyaları, fotoğra�ları,
tulumba ve pompaları, kıyafetleri, günlük eşyaları ve
benzerlerinin bir araya getirilmesi amaçlanmaktadır.
Biyolojik Mücadele
nÇukurova Üniversitesi İletişim
Fakültesi ve Güney Reklamcılar
Derneği’nin girişimiyle düzenlenen 4. Ulusal Pazarlama iletişimi
kongresi 25-26 Nisanda Adana
HiltonSA Otelde gerçekleştirildi.
Kongreye çok sayıda Yerel Yönetici, Belediye Başkanları, çeşitli şehirlerden gelen akademisyen ve
öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Çukurova Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar
“ Böyle önemli Ulusal Pazarlama
İletişimi Kongresi’nin Adana’da
yapılmasından memnuniyet duyuyorum. İçinde bulunduğumuz
verimli coğrafyanın, evrensel bilgi
teknolojileri ile sürdürülebilir bir
büyüme göstermesinin hepimizin ortak hede�i olduğuna inanıyorum. Profesyonel iletişimcilerle
bu hede�in daha yakın ve daha ulaşılabilir bir hale geleceğini düşünüyorum. Çukurova Üniversitesi
olarak üniversite ve sanayi işbirliğini önemseyen politika izliyoruz.
Uzmanlaşmış bilgi, toplumsal hizmet kalitesini yükselten en önemli unsurlardan biridir. Bu kongrede konuşulacak konuların iletişim
ve diyalogu arttıracağı inancı ile
Güney Reklamcılar Derneğine
bu işbirliğini yaratmaktaki katkıları için teşekkür ederim “dedi.
Açılış konuşmalarının ardın-
dan Hürriyet Gazetesi Çukurova
Bölge Müdürü Sinan Tanyıldız’ın
moderatörlüğünü yaptığı ilk
oturumda Adana Büyükşehir
Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Mersin Büyükşehir Belediye
Başkan Vekili Erol Ertan “Yerel
Yönetimler ve Şehir Dinamikleri”
hakkında görüşlerini sundular ve
yaptıkları çalışmaları anlattılar.
Moderatörlüğünü Adana Güçlerbirliği Vakfı Başkanı Prof. Dr.
Hamit Serbest’in yaptığı ikinci
oturumda ise Adan Ticaret Odası Yön. Kur. Bşk. Ali Gizer, Adana
Sanayi Odası Yön. Kur. Bşk. Sadi
Sürenkök, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yön.
Kur. Bşk. Bekir Sütçü “Ekonomini
Şehirdeki Temsilcileri” başlıklı
bir konferans verdi. İki gün süren kongrede çeşitli şehirlerden
gelen öğrencilerin kongreyi değerlendirmelerinin
ardından
konuşmacılara Güney Reklamcılar Derneği Başkanı Mekin Nadirler tarafından plaket verildi.
Kongrenin sona ermesiyle gala
yemeğine geçildi. Adana Seyhan Otelde gerçekleştirilen gala
yemeğinde tüm katılımcılar
canlı müzik eşliğinde eğlenerek günün yorgunluğunu attı.
nÇukurova
Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen
“Organik Tarımda Biyolojik
Mücadelenin Önemi” başlıklı seminer Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Konferens
Salonunda gerçekleştirildi.
Konferansa
Konuşmacı olarak Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümünden
emekli öğretim üyesi Prof.
Dr. Nedim Uygun katıldı.
Prof. Dr. Uygun, doğal düşmanların ve yaban hayatın
öldürülmesi sonucunda doğal dengenin bozulduğunu,
ana zararlı olmayan bazı
potansiyel zararlıların ana
zararlı durumuna geçtiğini
ifade eden Prof. Dr. Uygun,
bu tür değişimlerin kültür
bitkilerinde
fitotoksiteye
neden olduğunu, sık ve gereksiz ilaçlamalarla mücadele masrafının artmasının,
hava–su-toprak kirlenmesi
vb. birçok olumsuzlukları ortaya çıktığını belirtti.
Prof. Dr. Uygun söz konusu
olumsuzlukları
gidermek
veya en aza indirmek için
de kimyasal savaşıma alternatif çağdaş, çevre dostu yöntemlere başvurulduğunu ve bu yöntemlerin
başında “Biyolojik Mücadele” nin geldiğini söyledi.
HABER
KampüsHaber
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) Nedir?
Makine
Mühendisliği
Bölümü'nden
Seminer
nÇukurova
Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün
düzenlediği “VRF Sistem Uygulamaları ve İklimlendirme
Sistemlerinin karşılaştırılması” konulu seminer Mühendislik Mimarlık Konferans
Salonunda
gerçekleştirildi.
Seminere Endüstri Yüksek
Mühendisi Turhan Karakaya
ve Kerem Okudan konuşmacı
olarak katıldı. Seminer öğrencilerin sorularına yanıt verilmesinin ardından sona erdi.
İlahiyat
Fakültesi’nde
Kermes
nÇukurova
Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi tarafından üniversite kampüsünde yapılacak olan “57. Alay
Şehitleri Camii” yararına
İlahiyat Fakültesi Bahçesinde bir kermes düzenlendi.
Kermese, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yaşare Aktaş
Arnas, Rektör Yardımcısı
Prof.Dr. Seyhan Tükel, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Ali Osman Ateş, İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Alper Güvel, çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Kermeste
İlahiyat Fakültesi öğrencileri ve annelerinin
yaptıkları
yiyecekler satılarak geliri 57.
Alay Şehitleri Camii’nin
yapımı
için
bağışlandı.
nÇukurova Üniversitesi Biyo-
teknoloji Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “GDO’lu
Pirinç Tartışması ışığında Biyoteknoloji ve Biyogüvenlikteki
Son Gelişmeler” başlıklı konferans, Çukurova Üniversitesi Biyoteknoloji Araştırma ve
Uygulama Merkezi Seminer Salonunda gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Sabancı
Üniversitesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Selim Çetiner ve Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü öğretim
üyesi Prof. Dr. Rüştü Hatipoğlu
katıldı. Konferans Biyoteknoloji
Araştırma ve Uygulama Merkezi
Müdürü Prof.Dr. Nebahat Sarı’nın açılış konuşmasıyla başladı.
Prof. Dr. Rüştü Hatipoğlu, ge-
nomuna aynı türün farklı bireyinden veya farklı bir taksonomik gruptan (tür,cins, familya,
alem) biyoteknolojik yöntemlerle
gen veya genler aktarılmış organizmaya (insan, hayvan, bitki,
mikroorganizma) Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)
denildiğini ve GDO’lu bitkilerin genellikle “Transgenik Bitki”
olarak adlandırıldığını ifade etti.
konuşmasında GDO ile genel
değerlendirmelerde bulundu. İlk
transgenik bitkilerin 1986 yılında
elde edildiğini belirten Prof. Dr.
Hatipoğlu, ilk transgenik bitki
tarımının 1994 yılında ABD’de
genetik mühendisliği tekniği ile
geç olgunlaşma özelliği kazandırılmış adlı bir domates çeşidinin yetiştirilmesiyle başlandığı-
nı söyledi. Prof. Dr. Hatipoğlu,
FlawSavr’ın tüketicilerden fazla
rağbet görmediği için tarımından vazgeçildiğini ifade etti.
Prof. Dr. Hatipoğlu, “Ülkemizde son günlerde tartışma konusu
olan transgenik çeltik ile ilgili
olarak; halen Çin’de böceğe dayanıklı çeltik çeşitlerinin tarımı
2009 yılından beri yapılmaktadır. Söz konusu çeşitler Çin dışında Filipinler ve Hindistan’ da
yetiştirilmektedir.
Ülkemizde
2010 yılında çıkarılan Biyogüvenlik Yasası’na göre transgenik
bitkilerin tarımı yasaklanmıştır.
Yasa çıkmadan önce de ülkemizde transgenik bitki tarımı
yapılmamıştır. Mevcut yasaya
göre transgenik çeşitlerden elde
edilen ürünlerin yem amacıyla
ülkeye ithalatı Biyogüvenlik Kurulunun iznine bağlıdır. Halen
bazı transgenik soya ve mısır
çeşitlerinin yem sanayinde kullanmak amacıyla yurt dışından
ithali için Biyogüvenlik Kurulundan izin alınmaktadır” dedi.
Taransgenik bitki çeşitlerinin olumsuzlukları
Konuşmasının
devamında
Prof. Dr. Hatipoğlu, Türkiye’nin
günümüzde tarımı yapılan transgenik bitki çeşitlerinin yerine,
etkin yabancı ot mücadelesi böcek kontrolü sağlanılarak verimde artış ve üretim maliyetinde
azalma sağlayabilecek bir üretim
5
potansiyeline sahip olduğunu
ifade etti. Söz konusu GDO’lu
bitkilerden elde edilen ürünlerin
gıda veya yem olarak kullanılmaları durumunda insan ve hayvanlarda bazı olumsuz etkilere
neden olabilecepini ifade eden
Prof. Dr. Hatipoğlu, bu tür bitkilerin tarımının yaygınlaşması
ile çevrenin olumsuz etkilenebileceğini, transgenik bitki tarımı
yapılan ülkelerde bazı sosoyo-ekonomik problemlerin oluşabileceğinin dünya kamu oyunda ve
ülkemizde tartışıldığını belirtti.
Prof. Dr. Selim Çetiner konuşmasında, dünyada ticarete
konu olan genetiği değiştirilmiş
çeltiğin henüz yetiştirilmediğini,
çeşitli ülkelerde örneğin Çin’de
Bt geni aktarılmış yani lepidopter larvalarına dayanıklı çeltiğin
geliştirildiğini, tarla denemeleri
yapıldığını ancak ticari üretimin
söz konusu olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Çetiner, ABD’de Bayer
firmasının Liberty ticari isimli
herbisitine dayanıklı LL60, LL62
ve LL601 gibi transgenik çeltik
çeşitlerinin üretim izni almış olsalar da, henüz AB ülkelerinde
onaylanmadığı için ticari üretimlerinin bulunmadığını ifade etti. Prof. Dr. Çetiner, “2006
yılında geniş alanlarda deneme
üretimi yapılan LL601 çeltik çeşidinin tedarik zincirine girdiği
ve ABD’de çeltik ithali yapan birçok ülkede eser miktarda LL601
saptandığı da bir gerçektir” dedi.
“Ekoturizm ve Çevre Birlikte Düşünülmeli”
nÇukurova
Üniversitesi Karataş Turizm İşletmeciliği
ve Otelcilik Yüksekokulu ile
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar
7. Bölge Müdürlüğü tarafından
düzenlenen “2. Doğu Akdeniz
Turizm Sempozyumu” Seyhan Otelinde gerçekleştirildi.
Sempozyuma, Adana Valisi Avni Coş, Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürü
Ahmet Özyanık, Büyükşehir
Belediyesi Başkan Vekili Zihni
Aldırmaz, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Hasan Fenercioğlu, Araştırma
ve Eğitim Genel Müdürü Doç.
Dr. Ahmet Arı, Vali Yardımcıları, kurum temsilcileri, çok sayıda öğrenci ve izleyici katıldı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık yapmış olduğu açılış
konuşmasında, doğal denge
korunmadan,
ekosistemin
dikkate alınmadan üretilen
her çözümün yeni sorunların
ve felaketlerin işareti olacağını belirtti Özyanık, konuşmasında Türkiye’nin biyolojik
zenginliğinin detaylı bir şekilde envanterinin olmaması
ve bu zenginliklerin ekonomiye nasıl kazandırılacağının
bilmemizin önemli bir problem teşkil ettiğini kaydetti.
Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan
Fenercioğlu, Adana Turizminin eserleri, ören yerleri,
müzeleri, yaylaları, sahilleri,
tüm doğal güzellikleri bakımından önemli bir yer olduğunu ve bu nedenle Turizm
Ekonomisinin önemli olduğunu belirtti. 2. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu’nda
Adana Valisi Avni Coş yapmış
olduğu konuşmasında, turizm
alanında yatırım yapmak isteyen üzerinde kamu görevi
olan ya da basın gibi kamusal
sorumluluğu üstlenen herkesin destek olması gerektiğini belirtti. Vali Avni Coş
sempozyumun ana temasının
Ekoturizm olduğunu, bunun
içinde önce çevrenin koruma
işlevinin iyi bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
2. Doğu Akdeniz Turizm
Sempozyumu
Düzenleme
Kurulu Başkanı, Çukurova
Üniversitesi Karataş Turizm
İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Fikret Dülger, 2. Doğu Akdeniz
Turizm Sempozyumu’nun ana
teması, “Doğu Akdeniz Bölgesel Ekoturizm Eylem Planı’nın
oluşturulmasına katkı vermek
amacıyla, Ekoturizm” olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Dülger
programın açılış konuşma-
sında “Ekoturizmin, doğal
alanlara yapılan, yerel halkın
refah düzeyini geliştirme ve
çevreyi koruma amacı güden,
sorumluluk sahibi seyahat”
olduğunu söyledi. Günümüzde geleneksel turizm belli bir
doygunluk noktasına ulaştığını belirten Doç. Dr. Dülger,
ektorizmi, turizm sektöründe
en hızlı büyüyen alt sektörlerden biri olduğunu ifade etti.
2. Doğu Akdeniz Turizm
Sempozyumu açılış konuşmaları ardından sektör paneline geçildi. Sempozyumun
ikinci bölümünde beş farklı
oturumda Ekoturizm konusu ele alındı. Yirmi bir farklı
konuşmacının katıldığı oturumlarda Ekoturizm geniş
bir perspektifle incelendi.
Sunumun ardından Adana turuyla Ekoturizm başlıklı sempozyum sona erdi.
6
HABER
KampüsHaber
Arap Baharı Sürecinde Türkiye ve Ortadoğu
nÇukurova
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen”Arap Baharı Sürecinde Türkiye
ve Ortadoğu” başlıklı panel
Çukurova Üniversitesi İ. Akif
Kansu Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.Moderatörlüğünü
Çukurova Üniversitesi Dış İlişkiler Birimi Başkanı Prof. Dr.
Harun Arıkan’ın yaptığı panel,
Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar’ın konuşmasıyla başladı.
Rektör Prof. Dr. Kibar, bölgemizin önemli bir süreçten
geçtiğini, Ortadoğu’da yönetimlerin ve siyasal rejimlerin
değişmekte olduğunun gözlemlendiğini ifade etti. Prof.
Dr. Kibar, “Bu değişimlerin
bölge ülkelerine ekonomik,
sosyal ve güvenlik bakımından
etkileri de gözlenmektedir”
dedi.Prof. Dr. Kibar, Üniversitemiz bünyesinde yer alan
Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde, küreselleşen dünyada belli bölgelerin hukuksal,
siyasal, ekeonomik, sosyal ve
kültürel yönlerden incelendiğini ifade etti. Söz konusu
bölgelerle ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olarak disiplinlerarası bir yaklaşımla
bilimsel araştırmalar ve uygulamalar yapıldığını belirten Prof. Dr. Kibar, “Stratejik
Araştırmalar Merkezimiz üniversitenin
sosyo-ekonomik
ve politik hede�lerini ve ilgi
odaklarını
belirlemektedir”
dedi. Prof. Dr. Kibar, merkezin üniversite-sanayi, çevre
ve toplum ilşkileri arasında
koordinasyonu düzenlemek
ve geliştirmek için uzun yıllardır bilimsel ve uygulamalı
çalışmalar yapmak amacıyla
faaliyet gösterdiğini ifade etti.
Gazi Üniversitesi Öğretim
Üyelerinden Doç. Dr. Mehmet
Şahin, İran’ın Arap Baharı
üzerindeki etkisine ilişkin bir
konuşma yaptı. Doç. Dr. Şahin,
İran’ın dini bir devlet olduğuna inanmadığını, dini bir
devlet kılıfına bürünmüş bir
Fars ulus devletine inananlardan oluştuğunu ifade etti.
Doç. Dr. Şahin, İran’ın başlangıçta Arap Baharına destek
verdiğini, fakat Suriye açısından bakıldığında farklı davranmaya başladığını belirtti.
İran’ın, Mısır’da, Libya’da,
Tunus’ta ve Yemen’deki ayaklanmaları İslami uyanış olarak ifade ettiğini belirten Doç.
Dr. Şahin, “İran aynı zamanda
Suriye’deki seküler Arap milliyetçisi olan Esed yönetimine destek için bütün gayreti
gösteriyor” dedi. “İran aslında Ortadoğu’da bir Ebabil
gibi davranmaya çalışıyor”
diyen Doç. Dr. Şahin, İran’ın
Orta Doğu’da dini çatışmayı kullanarak varlık göstermeye çalıştığını ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Stratejik
Araştırmalar Merkezi (SAM)
Başkanı Prof.Dr. Bülent Aras,
Arap Baharı sürecinde Suriye’de yaşanan
sorunlara
çözüm arandığını belirterek,
“Türkiye’de, Rusya’da, Avrupa
Birliği de çözüm arıyor” dedi.
Prof. Dr. Aras, Türkiye’nin Ortadoğu’da istikrara pozitif
anlamda katkı yapmaya çalıştığını ifade etti. SAM Başkan
Yardımcısı Doç. Dr. Mesut Özcan, küresel ekonomik krizin
bölgeye yansımasıyla birlikte
Arap Ülkelerinde bazı sorunların ortaya çıktığını ifade
ederek, “Arap ülkelerinin tamamında işsizlikle sorunları
dolayısıyla, dünyanın farklı
yerlerinden insanlar çalışmak için getiriliyor” dedi.
Doç. Dr. Özcan, söz konusu
Arap Ülkelerinde sanayileşme durumunun iyi olmaması nedeniyle ekonomilerinin
turizm üzerinden desklendiğini söyledi. Panel Doç.Dr.
Şaban Kardaş, Türkiye’nin
Arap baharı sürecini nasıl
okuduğuna ilişkin sunumu ve
öğrencilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Yüz ve Kompozit Doku Nakli Başlıklı Konferans Gerçekleştirildi
nÇukurova Üniversitesi Balca-
lı Hastanesi Hipokrat konferans
salonunda
gerçekleştirilen
konferansın konuğu Türkiye’de
ilk yüz ve rahim naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve
Estetik Cerrahi Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer
Özkan oldu. Prof. Dr. Ömer Özkan, Yar. Doç. Dr. Özlenen Özkan ve ekibi ile katıldığı konferansta “Yüz Nakli ve Kompozit
Doku Nakli” serüvenini anlattı.
Prof. Dr. Özkan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gelecek yıl ek bir binanın
yapılacağını ve bu bölümün tamamen organ nakli ile ilgilene-
ceğini belirtti. Prof. Dr. Özkan,
“Hastanemizde hem klinik hem
de araştırma üzerine önemli
çalışmalar yapılmasını umuyoruz. Oldukça güzel bir alt yapısı
var” dedi. Gelecekteki projeler
hakkında bilgi veren Prof. Dr.
Özkan “Daha çok kadavradan
yapılan nakillerde günümüzde
canlıya doğru bir kayma var ve
bu durumun en önemli nedeni
kadavradan yapılan bağışların
istenildiği gibi artmamasıdır.
Organ nakli için önemli olan çok
iyi bir yoğun bakım ekibinin olmasıdır. Organ nakli deyince
insanların aklına ilk olarak hayat kurtarıcı organlar gelirdi.
Günümüzde ise hayat kurtarmanın yanı sıra hayat kalitesini arttırmaya yönelik nakiller
de gerçekleştiriliyor” dedi.
“Doku Nakillerinin
En İyi Yapıldığı Ülkelerden Biriyiz”
Organ nakillerinin tarihçesinden bahseden Prof. Dr. Özkan
“Her Hastanenin kurulma amacı farklıdır. Bizim hastanemizde
kurucu rektör tarafından organ
nakli üzerine kurulmuştur. Travma sonrası uzuvların kaybedilmesi bizim en önemli endikasyonumuzu oluşturuyor. Ne yazık
ki ülkemizde bu hastalıklarla
savaşan hiç de azımsanmayacak
sayıda insan var. En büyük tecrübemiz ise önceden gerçekleştirilmiş olan organ nakilleridir.
Ayrıca doku nakillerinin en iyi
yapıldığı ülkelerden biriyiz. Dünyada 23 tane yüz nakli yapıldı.
Bunlardan büyük çoğunluğunu
travma nedeniyle yapılan nakillerdir. Yanık nedeni ile bu kadar
yüz nakli ihtiyacı olan ve bunu
yapabilen başka ülke yok. Tabi
bunu yaparken hastanın bilgilendirilmesi de önemlidir. Kalp
hastası olan bir hastaya riskleri
daha kolay kabul ettirebilirsiniz.
Fakat kol veya yüz nakli yapılacak bir hastaya ölüm riskini kabul ettirmek daha zordur” dedi.
Gerçekleştirdiği başarılı operasyonları anlatan ve hastanın operasyon sonrası kontrolü ile ilgili
deneyimlerini paylaşan Prof. Dr.
Özkan soru-cevap kısmının ardından konuşmasına son verdi.
Rektör Baş Danışmanı Prof.
Dr. Osman Metin Yavuz’ un
Prof. Dr. Özkan’a çiçek takdim
etmesi ile konferans sona erdi.
Ç.Ü. Çocuk Kongresi
Proje Yarışmasına Ev
Sahipliği Yaptı
nUNESCO
Türkiye Milli Komisyonu, Adana Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Adana
Bilim ve Sanat Merkezi , Çukurova Üniversitesi Eğitim
Fakültesi, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından gerçekleştirilen “Somut Olmayan Kültürel Mirası
Somutlaştırmak Çocuk Kongresi I. Bilim ve Sanat Merkezi
Öğrencileri Arası Sosyal Bilimler Proje Yarışması” Çukurova
Üniversitesi
Mithat Özsan
Amfisinde
gerçekleştirildi.
I. Bilim ve Sanat Merkezi Öğrencileri Arası Sosyal
Bilimler Proje yarışmasına,
Vali Yardımcısı Mehmet Ali
Özkan, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Musatafa
Kibar, Adana İl Milli Eğitim
Müdürü Mehmet Ali Selamet,
Esnaf ve Sanatkarlar odası Başkanı Kazım Barışık katıldı.
Adana Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, kongrede
bulunan çocuklara Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramlarını kutladı. Özkan, “bu çocuk
kongresinde arkadaşlarımızın
heycanı bizi de sardı” dedi. Özkan, Çocuk kongresini Adana’da ağırlamaktan mutlu olduklarını belirterek, Adana
okuma yazma açısından 2012
yılının başına kadar 67. sıradayken, çalışmalarımız sonucunda 25. sıraya getirdik dedi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Kibar,
yarışmacıların 19 değişik ilden gelen, 20 bilim ve Sanat
Merkezi’ne devam eden 50
üstün yetenekli öğrenciden
oluştuğunu ve 36 adet proje hazırladıklarını ifade etti.
Tören sonunda yapılan değerlendirmelerle birinciliği “Yenir
mi Yenmez mi” adlı projesiyle
Büşranur Seven ve Ahmet Enes
Ataş adlı öğrenciler elde etti.İki
gün süren Çocuk Kongresi Proje yarışması öğrencilerin yaptığı dans gösterileri ile sona erdi.
Yedinci Şiir Dinletisi
Gerçekleştirildi
Kano, Kürek ve Binicilik Sporlarının Merkezi Adana Olacak!
nÇukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. Zekiye Çağımlar’ın yönetiminde Sınıf
Öğretmenliği Bölümü öğrencileri ile düzenlenen VII. Şiir
Dinletisi, Mithat Özsan Am�isinde gerçekleştirildi. Dinletiye Yüreğir İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ahmet Özdemir ile
Belören Köyü İlköğretim Okulu
Müdürü Mustafa Sarı da katıldı.
Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Moda
Rüzgarı
nÇukurova Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil
Tasarım Bölümü tarafından
düzenlenen “Moda Tasarım
Konuşmaları” etkinliği Ziraat
Fakültesi İ. Akif Kansu Konferans salonunda gerçekleştirildi.
Güzel Sanatlar Fakültesinin geleneksel “ Moda Tasarım Konuşmaları”na “Erkek Modası” başlıklı konuşmasıyla Adanalı genç
tasarımcı Emre Erdemoğlu ilk
konuşmacı olarak konuk oldu.
Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Tasarım Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Havva Halaçeli’ nin konuşmasıyla başlayan
etkinlikte, çeşitli moda tasarım
yarışmalarında ödül kazanan
genç tasarımcı Emre Erdemoğlu
moda tasarımı, trend kavramları ve markalaşma süreci üzerine
bilgiler vererek, söz konusu kavramları belirleyen ölçütlerden
bahsetti. Erkek modası hakkında bilgi veren Emre Erdemoğlu, kendi markalaşma sürecini
anlattı. “ Üniversiteyle işe başladım. Eğitimimi aldıktan sonra
Sandık İlkesi isimli bir koleksiyon hazırladım. Bu koleksiyonla
yurt dışında ilk defilemi yaptım
ve 2012 yazında 5. defilemi gerçekleştirdim. Bu tasarımımla
MOST CREATIVE COLLECTİON ödülünü aldım. Her zaman
bir kapı başka bir kapıyı açıyor.
Her koleksiyonla bir çıta daha
yukarıya çıktık. Daha önce 3
yıl kadar bir süre bir markayla
çalıştım ve artık kendi markamı kurmaya karar verdim. 1 yıl
önce kendi markamı kurdum ve
şu anda bir çok yerde satışa sunuldu” diyerek Tekstil Tasarım
öğrencileri ile meslekteki kariyerine ilişkin detayları paylaştı.
7
HABER
KampüsHaber
Üniversitesi Beden
Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
(BESYO) Spor Yöneticiliği bölümünde, Okt. Tolga Çelik’in koordinatörlüğünü yaptığı “Yöneticilik
Deneyimi” dersi kapsamında bir
seminer gerçekleştirildi. “Çukurova Üniversitesi ve Adana
Atlı Spor Kulübünün Akdeniz
Oyunlarındaki Rolü ve Önemi”
başlıklı seminer, Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu Seminer Salonunda
düzenlendi. XVII. Akdeniz oyunları Spor Departmanı Direktörü
Vedat Yüksel, Adana Atlı Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Güngören konuşmacı
olarak katıldığı seminere, Adana
Gençlik Hiz. Ve Spor İl Müdürü
Fazlı Bayram Hadi, Prof. Dr. Sadi
Kurdak, çok sayıda BESYO öğretim elemanı ve öğrencisi katıldı.
XVII. Akdeniz Oyunları Spor
Departmanı Direktörü Vedat Yüksel, Akdeniz Oyunlarının, Akdenize kıyısı olan ülkeler arasında
dört yılda bir düzenlendiğini ve
oyunlarda olimpiyat kurallarının geçerli olduğunu ifade etti.
Yüksel, Akdeniz Oyunlarının ilk
olarak 1951 yılında Mısır’ın İskenderiye şehrinde yapıldığını
ve Uluslararası Akdeniz Oyunları
Komitesinin 1961 yılında kurulduğunu belirtti. Yüksel, Akdeniz
Oyunlarına Türkiye’nin ilk kez
İzmir’de ev sahipliği yaptığını ve
2011 tarihinde elektronik ortamda yapılan oylama sonucunda
Mersin’in ev sahipliği yapmasına karar verildiğini ifade etti.
Yüksel, Akdeniz kıyısında bulunan ülkeler arasında oyunlara
katılmayan tek ülkenin İsrail olduğunu, Akdeniz’e kıyısı olmayıp oyunlara katılan ülkelerin ise
Andora, San Marino ve Sırbistan
olduğunu belirtti. Yüksel, teekwondo ve badminton branşlarındaki müsabakaların Akdeniz
Oyunlarında ilk kez 2013 yılında
Mersin’degerçekleşeceğinisöyledi.
Mersin civarında yaşayan bir
deniz canlısı olması dolaysıyla,
XVII. Akdeniz Oyunları maskotunun 15-30 Temmuz 2012 tarihlerinde resmi internet sitesinden
yapılan oylama ile “Karetta” olarak
belirlendiğini ifade eden Yüksel,
XVII. Akdeniz Oyunları Organizasyon komitesinde yapılan işlerin
hangi birim adı altında yapılacağı
hakkında öğrecilere bilgi verdi.
Adana Atlı Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal
Göngören, Adana Atlı Spor Kulübü’nün sahip olduğu iki kapalı,
yedi açık tenis kortu, bir çim mini
futbol sahası, yazlık ve kışlık restoranlar, tenis kafeteryası, sporcu
kolaylık tesisleri, yarı açık olimpik
yüzme havuzları ile 186 dönümlük ormanlık bir arazide konumlanması nedeni ile ülkemizin en
güzel spor tesislerinden biri olduğunu ifade etti. Güngören, XVII.
Akdeniz Oyunlarının hem Adana
için hem de Atlı Spor Kulübü için
çok önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Güngören, Mersin’de ve bölgede hazır binicilik tesisinin olmaması, Adana Atlı Spor Kulübü
tesislerinin de tek ve büyük oran-
da uluslararası standartlara sahip
olması nedenleri ile 2013 Akdeniz
Oyunları Organizasyonu Komitesinin, binicilik müsabakalarının
Adana Atlı Spor Kulübü’nde yapılmasını uygun gördüğünü söyledi.
Adana Atlı Spor Kulübündeki
inşaat çalışmalarının devam ettiğini, yenileme çalışmalarının
2013 yılı Mayıs ayında tamamlanmasının planlandığını belirten
Göngören, projenin bitirilmesiyle
Adana Atlı Spor Kulübü görünümü ve altyapısı ile uluslararası
çağdaş bir görünüm kazanacağını
ve bir çok prestijli müsabakaya
ev sahipliği yapıcağını söyledi.
Adana Gençlik Hiz. ve Spor İl
Müdürü Fazlı Bayram Hadi, bütün
sporcuların idealinin dünya şampiyonaları ve olimpiyatlar olduğunu, bunları görmenin kendisine
de nasip olduğunu belirtti. Hadi,
bundan sonra kano kürek ve binicilik sporlarının merkezinin
Adana olacağını ifade etti. Hadi,
bu durumun gerçekleşmesinde
Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi Meslek Yüksekokulunun katkısının büyük olduğunu söyledi.
Seminer, öğretim elemanları ve öğrencilerin sorularının ardından sona erdi.
Koç Fest Üniversite Spor Oyunları açılış töreni kapsamında
Çukurova Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mustafa Kibar tarafından Atatürk Parkındaki tören
alanına çelenk bırakıldı. Çelenk
törenine Çukurova Üniversitesi Rektör Baş Danışmanı Prof.
Dr. Metin Yavuz, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu
Başkanı Prof. Dr. Kemal Tamer,
Adana Gençlik ve Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi, Beden
Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Müdürü Prof.Dr. Sadi Kurdak
ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdür Yardımcısı
Okutman Ercan Yeldan katıldı.
Çukurova Üniversitesi, Gençlik
ve Spor Bakanlığı ve Türkiye
Üniversite Sporları Federasyonu tarafından gerçekleştirilen
10. Türkiye Koç Fest Üniversite Spor Oyunları Açılış Töreni
Çukurova Üniversitesi Stadyumunda gerçekleştirildi. Açılış
Törenine, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa
Kibar, Rektör Baş Danışmanı
Prof. Dr. Metin Yavuz, Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fe-
nercioğlu, Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Yaşare Aktaş Arnas,
Adana Vali Yardımcısı Halis
Arslan, Büyükşehir Belediye
Başkanı Zihni Aldırmaz, Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektör YardımcısıProf. Dr. Murat
Doğan, Türkiye Üniversite
Sporları Federasyonu Başkanı
Prof. Dr. Kemal Tamer, Adana Gençlik ve Spor İl Müdürü
Fazlı Bayram Hadi katıldı ve
Koç Holding Kurumsal Marka
Müdürü Okyar Tuncer Katıldı.
KOÇ FEST Spor Oyunları açılış töreninde saygı duruşu ve
İstiklal Marşının ardından,
Çukurova Üniversitesi ve diğer illerden gelen üniversite
öğrencileri birlikte Kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından,
oyunlar bayrağı Çukurova
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Mustafa Kibar tarafından önümüzdeki yıl �inal müsabakalarının yapılacağı Kayseri Erciyes
Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Murat Doğan’a teslim
edildi. Bayrak teslimi sonrasında plaket töreni gerçkleştirildi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Koç
Topluluğu’nun 2006 yılından
bu yana üniversite gençliğini
spor, teknoloji, müzik, eğlence
ve rekabetle buluşturmak amacıyla düzenlediği, Türkiye Koç
Fest Üniversite Spor Oyunları
festivalinin bu yılki son ayağının Çukurova Üniversitesinde
yapılıyor olmasını büyük bir
memnuniyetle
karşıladığını
ifade etti. Prof. Dr. Kibar, Yıl
boyunca 185 üniversiteden
20 bin sporcunun 44 branşta
mücadelesine sahne olan Koç
Fest Üniversite Spor Oyunları �inal müsabakalarının Çukurova Üniversitesi ev sahipliğinde sona ereceğini söyledi.
Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden birisi olan Çukurova
Üniversitesi’nin kuruluşunun
40. Yılına denk gelen festival
kapsamında pek çok aşamayı geçerek �inale kalmış 5000
yakın sporcuyu ağırlayacağını
belirten Prof. Dr. Mustafa Kibar,
kampüs ve şehirdeki spor tesislerinde bu etkinlik süresince
Türk sporunun önemli müsa-
bakalarının gerçekleşeceğini
ifade etti. Rektör Prof. Dr. Kibar,
önümüzdeki günlerde daha iyiyi hede�leyen, daha büyük başarılar için yeni yapılanmaları
projelendiren spor dünyamıza
en önemli katkıyı, sporcularımızın vereceğini belirtirken
Prof. Dr. Mustafa Kibar, “Biz yöneticilere düşen görev ise, sizin
eğitiminizi tamamlayarak hayata hazırlandığınız üniversite
yıllarınızda sportif ve elbette
kültürel etkinliklere sağlıklı koşullarda katılmanızı sağlamak
ve yaşamın zorluklarına hazırlanmanız içine en uygun ortamı hazırlamak olacaktır” dedi.
6-12 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen KOÇFEST
kapsamında Çukurova Üniversitesinde farklı illerden gelen
5000’i aşkın sporcu 10 farklı
dalda müsabakalarda yarıştı. Sporcuların ve üniversite
öğrencilerinin katıldığı gündüz etkinlikleri ve konserler
düzenlendi. Yoğun ilgi gören
etkinlikler kapanış seramonisinin ardından sona erdi.
nÇukurova
Çukurova Üniversitesi KOÇFEST’e ev sahipliği yaptı
KampüsHaber
Söyleşi
Tiyatro
Konser
nÇukurova
Üniversitesi 22. Bahar Şenlikleri kapsamında birçok
söyleşiye ev sahipliği yaptı. Söyleşilere Tuncay Cücenoğlu, İsmail
Danyeli, Burhan İlkılıç, Yavuz Bahadıroğlu, Ali Düşenkalkar, Necip
Memili, Caner Cindoruk, İbrahim
Doğan, Aysen Laçinel, Ali Nasuh
Mahruki, Ali Özgentürk, Yılmaz Şenol, Meral Sarıoğlu, Mehmet Çelik,
İbrahim Betil, Osman Şibik ve İsmail Kılıçarslan gibi pek çok önemli isim konuşmacı olarak katıldı.
nŞenlikler
22. Bahar Şenlikleri Kapsamında Eğitim Fakültesi ve
Hukuk Fakültesinde düzenlenen söyleşilere ilgi yoğundu. Söyleşilere Prof. Dr. Mü�it
Kömleksiz, Prof. Dr. Ali Yıldırım, Prof. Dr. Zeki Hafızoğlulları, Doç. Dr. Ahmet Doğanay,
Doç. Dr. Mediha Sarı ve Yard.
Doç. Dr. Memet Karakuş konuşmacı olarak katıldılar.
nÇukurova
Üniversitesi 22.
Bahar Şenlikleri ve KoçFest
süresince Model, Zakkum,
Göksel ve Mustafa Özars-
lan gibi ünlü isimleri konuk etti. Ayrıca Grup Masi,
Grup Çaylak, Grup Çerağ,
Grup İroni, Grup Manev-
ra, Grup Maçka ve İbrahim
Abiler
Orkestrası
şenlik
alanında verdikleri konserlerle öğrencilerle buluştu.
nÇukurova
kaları düzenlendi.
Ayrıca
06-11 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen 22.
Bahar Şenliklerinde bisiklet, duatlon, oryantiring
müsabakaları ve
modern
dans gösterileri öğrencilere keyifli anlar
yaşattı.
Üniversitesi’nin
06-12 Mayıs 2013 tarihleri
arasında ev sahipliği yaptığı
KoçFest kapsamında futbol,
hentbol, voleybol, basketbol,
cimnastik, su topu, yüzme,
atletizm, spor tırmanışı ve
speed badminton müsaba-
Spor
Ayrıntılı şenlik haberlerine http://senlik.cu.edu.tr adresinden erişebilirsiniz.
kapsamında
“Hiç Kimsenin Öyküsü”,
“Sıkı Yönetim”, “Çatıdaki
Çatlak”, “Harikalar Avlusu”,
“Albay Kuş” isimli tiyatro
oyunlarının yanı sıra “Şancının Sancısı” adlı opera
temsili ve şenlik alanında
yapılan Meddah Gösterisi izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Çukurova Üniversitesi Tiyatro Kolu’nun
(ÇÜTİK) ve Devlet Konservatuvarının katkılarıyla düzenlenen etkinliklere öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Benzer belgeler

Sayı 29 - Çukurova Üniversitesi

Sayı 29 - Çukurova Üniversitesi yolculuk: 2004 Mars keşif gezilerinden MSL’ye” adlı bir konferans Çukurova Üniversitesi İ. Akif Kansu Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. Konferansa, NASA’da Jet Propulsion Laboratory (JPL) KAMPÜS...

Detaylı