Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım

Transkript

Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım
gula ve
Birini uymül et,
taham den
diğerin !
kaçın
SELÇUK ÖZTÜRK
IRKÇIYI IKTIRDI
9'da
Herkes kendi düşüncesinin tek doğru düşünce olduğuna inanır
ve dolayısıyla kendilerinden farklı düşünenlerin de yanlış
yolda olduğundan emindir. Hal böyle olunca da karşılıklı ‘hain’
suçlamaları en sıradan tavırlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Farklılıklarla yaşamayı öğrenmek, eleştirmek ve eleştirilebilmek.
Tahammül kabiliyetimizi geliştirmemiz, ayrı düşünmemize rağmen
birlikte yaşamayı ve çalışmayı başarabilmemiz gerekir. Eleştirme
bizleri geliştirir, kutuplaşma ise alabildiğine frenler.
6, 8, 10, ve 13'te
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Yıl/Jaar : 6
ISSN:1879-9981
www.haber.nl
Sayı/Nr:
İYI GAZETESI
N
E
N
I
N
’
A
HOLLAND
57
ŞERİF AKTÜRK
Ben ülkemin....
ve ülke
insanımın
sevdalısıyım
SİNKAF'LI SÖZLER
EKİBİ BÖLDÜ
11'de
SOHBET ETMEK VE
STRES ATMAK İÇİN
SUCUK GÜNÜ
28'de
BULMACA
FIKRA
EĞLENCE
20 ve 21'de
16 ve 17'de
r
Pozitiflikle
i
s
e
ülk
Hollanda
!
ARANIYOR
TÜRKIYE’NIN AB ÜYELIĞI
KOLAYLAŞTIRILMAYACAK
Hollanda'dan
EnstantenelerÇalışmalar
bitmez
İBRAHIM KARAMAN
Başbakan
Rutte'den
Türkiye'ye
AB çıkışı
5'te
Hollanda'ya kaybettirenler: Irkçılığın yükselmesi, ayrımcılık, İslamofobi,
hakim kültür psikolojisi, engellerin üretilmesi, zorlukların çoğaltılması.
ÖZGÜRLÜK SIRF SÖYLEM DEĞİL
Hollanda'nın eskiden beri övündüğü özgürlükçü söylemi inandırıcılığını yitiriyor. Özgürlük ve farklılıklar sadece bir söylemden ibaret
olmamalı. Bu ülkeyi kalkındırmak hepimizin
görevi.
4, 6, 10, 12 ve 14'te
İNSAN VE ÇÖZÜMLER
Üzerinde yaşadığımız müddetçe Hollanda bizim. Ya farklılıklarla yaşamayı öğrenerek toplum hayatına zenginlik katacağız, ya da sadece
kendi doğrularımızı kabul ederek, insana ve
çözümlere uzak duracağız.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türkiye’nin Avrupa
Birliği’ne girmesinin kolaylaştırılmaması gerektiğini
söyledi. Avrupa ülkeleri, mülteci sorununa Türkiye’nin
bir çözüm getirmesini isterken, Türkiye’nin AB üyeliği
tekrar gündeme gelmiş, Almanya bu konuda ‘Türkiye’ye
kolaylık gösterilebilir’ ifadesini kullanmıştı.
Timmermans
AB’yi kurtarmak
için Türkiye’nin
üye olmasını
istiyor
5'te
4'te
Hollanda'nın
'Dünya imajı'
1972'de
zedelenmişti
İLHAN KARAÇAY
6'da
‘Hain’ ilan
etmek ve
demokrasi
AHMET SUAT ARI
8'de
Farklılıklarla
yaşamayı
öğrenmek
27'de
VEYİS GÜNGÖR
10'da
İki tutam
akıllı
Wilders'la
Hollanda
imajı
METİN YAZAREL
12'de
Bazen “Kral’ın
çıplak”
olduğunu
birileri
söylemeli…
Doğal Lezzet
ZEYNEL ABİDİN KILIÇ
HOTIAD’TAN 4 KATEGORIDE ÖDÜL
Sayfa 7'de
13'te
Başkalaştırmanın
diyeti
EMİN ATEŞ
14'te
HABER
2
KASIM / NOVEMBER 2015
Kayserililer Rotterdam'da toplandı
1. Hollanda Kayserililer
Vakfı Sosyal ve Dayanışma
Gecesi, yoğun bir katılımla
Rotterdam’da gerçekleştirildi.
De Schalmei Salonu’nda
gerçekleşen geceye Rotterdam Başkonsolos Yardımcısı
Ulvi Darendeli, Kayseri Hacılar Belediye Başkanı Doğan
Ekici, Kayseri Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu,
Hollanda Denk Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, Kayseri
Valiliği Protokol Müdürü Fatih
Çağan, politikacılar, işadamları,
STK temsilcileri ile vatandaşla-
rımız katıldı.
Yaklaşık 750 kişinin katıldığı gece saygı duruşu, istiklal marşı ve Kuran tilaveti ile
başladı.
HEMŞERİLERİMİZDEN
VAKFIMIZA ÜYE OLMALARINI İSTİYORUZ
Hollanda Kayserililer Vakıf
Başkanı Mevlüt Gürcü, “Hollanda merkezli kurmuş olduğumuz vakfımız, geçtiğimiz 3 Nisan tarihinde kuruldu. Bu vakfı
kurmaktaki amacımız, birlik ve
beraberlik içinde kaynaşmayı
sağlamak, Hollanda’daki hemşerilerimizle irtibat
halinde olmaktır.
Bu gibi programlar aracılığıyla,
Hollanda’daki
bize ulaşamayan
hemşerilerimizin
internet sitemiz
vasıtasıyla ulaşmalarını rica ediyor ve hemşerilerimizin vakfımıza
üye olmalarını
arzu ediyoruz.”
şeklinde konuştu.
ELÇİLERİSİNİZ
Rotterdam Başkonsolos
Yardımcısı Ulvi Darendeli, “Lahey’deki Türk Müzesi’nde 40
bin civarında Kayseri’den gelen
vatandaşımızın olduğu belirtilmiş. Elbette hemşerilerimize
sahip çıkmamız lazım ancak
burada esas olan aşırı biçimde hemşericilik yapmamaktır.
Çünkü zaten Hollanda’da 450
bin vatandaşımız yaşıyor, güzel bir temsile sahibiz burada.
Hangi ilden hangi siyasi görüşten olursak olalım birbirimizle diyaloğumuzu en iyi
seviyede tutalım. Ben 1 yıldır
görevdeyim ve Hollanda Türk
toplumunun her alanda başarılı olduğunu müşahede ettim.
Sadece biz Dışişleri mensupları
değil, sizler de birer kültür elçilerisiniz” dedi.
ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPMAMIZ LAZIM
Denk Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, “İçinde yaşadığımız ülke, malesef 1963-70′lerde buraya gelen dedelerimizin
ülkesi olmaktan çıkmakta. Hollanda ülkesi her zaman toleransıyla bilinen bir ülkeydi.
Geçtiğimiz 10 -15 yıl içerisinde
Hollanda’da bir çok şey değişti.
Bakıyoruz şuanda Hollanda’da
yabancı düşmanı olan bir parti
anketlerde birinci olarak çıkıyor. Biz toplum olarak bu değişimi düzeltmek için elimizden
geleni yapmalıyız. Kayseri’yi
Karaman’ı sevdiğimiz kadar,
SİZLER DE
BİRER KÜLTÜR
içinde bulunduğumuz ülkeyi
de sevmemiz lazım. Milletvekili arkadaşım -yoldaşım Selçuk Öztürk ile Denk Partisini
kurduk ve çalışmalarımız tüm
hızıyla devam ediyor. 2017
Mart ayında Hollanda’da genel
seçimler var. Üzerimize düşen
vazifeyi yerine getireceğimizden kuşkum yoktur. Mücadelemize siyasetle devam edeceğiz, desteğinizi bekliyoruz.
Toplumdaki yerimizi almak istiyorsak üzerimize düşen görevi yapmamız lazım.” ifadelerini
kullandı.
Kayseri Hacılar Belediye
Başkanı Doğan Ekici, “Bugün
aranızda olmaktan son derece gururlu ve mutluyum.
Siz değerli Kayserili hemşerilerimizin Hollanda ekonomisine ne derece katkıda
bulunduğunuzu görmek bizleri sevindiriyor. Siz değerli
hemşerilerimizden ricamız,
memleketimizle irtibatınızı
devam ettirmenizdir.” açıklamasında bulundu.
Kayseri Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu, “Bünyan kadim tarihiyle, tarih öncesi bir ilçemiz.
Anadolu’da başka örneğini
göremeyeceğiniz Karatay
Han’ı ve Sultan Han’ı sizlerle buluşmak adına önemli ve
sizleri buralara bekliyoruz.
Bu gibi programlar aracılığıyla
birlik -beraberlik ve dayanışma
içinde olmaya devam ediniz.”
dedi.
Kayseri Valiliği Protokol
Müdürü Fatih Çağan, ise şunları söyledi: “53 yıl önce memleketlerinden çıkmış ve binbir
zorluklarla buralara gelmiş siz
değerli hemşerilerimizle burada bulunmaktan, birlik ve beraberliğinizi hissetmekten son
derece mutlu oldum.”
Funda Müjde (Kayseri ve
1.nesil hakkında) ve Tiyatro
Regenboog (1. Nesil hakkında) oyun sergilediler.
Yaklaşık 5 saat süren programa, Türkiye’den gelen sanatçı Sami Çelik birbirinden güzel türküleriyle renk katarken,
Hollanda’da yaşayan ama Ozan
Ömer Gadan ise HollandacaTürkçe eserler okudu.
Çekilişlerin olduğu programın son bölümünde ise programa katkıda bulunanlara plaket takdim edildi, Vakıf pastası
kesildi.
Camilerin güvenliği için
özel indirim yapıyoruz!
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES
Beveilig uw woning,
kantoor of winkel met het
beveiligingssysteem van
ADACAMS
Telefon veya tabletinizle
istediğiniz her an
kameralarınızı izleyebilirsiniz!
Hem de HD kalitesiyle.
Schiedamseweg 213
3026 AN Rotterdam
Tel: 010-462 35 69
www.adacams.nl
3
KASIM / NOVEMBER 2015
Müslüman karşıtı
gösteride 20 gözaltı
Hollanda’nın Utrecht kentinde, ırkçı Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi
taraftarlarının düzenlenen gös-
teride 20 kişi gözaltına alındı.
Geçen ay Utrecht'in merkezinde gerçekleştirdikleri eylemleri olaylı geçen PEGİDA
yanlılarına bu kez şehrin dı-
şında gösteri yapmalarına izin
verildi.
Hogelandsepark meydanında düzenlenen eylemde
göstericilere yürüyüş izni verilmezken, polis gösteri alanında
geniş güvenlik önlemleri aldı.
PEGIDA taraftarları gösteri
sırasında ellerinde İslam karşıtı
sloganların yazılı olduğu pankartlar taşırken, mitingde yapılan konuşmalarda da göçmen
ve Müslümanların sınır dışı
edilmesi çağrısında bulundular.
Savcılık kararı gereği suç unsuru taşıyan bazı pankartlara
izin verilmezken, PEGİDA karşıtı bir grubun gösteriye müdahale girişimi de meydanda
gerginliğe neden oldu.
Polis, zaman zaman tansiyonun yükseldiği gösteride
yaklaşık 20 kişinin gözaltına
alındığını duyurdu.
Geçen sene Ekim ayında kurulan ve ilk gösterisini
Almanya’nın Dresden kentinde düzenledikten sonra hızla
diğer ülkelere de yayılan PEGIDA, Müslüman ve göçmen karşıtı ırkçı, ayrımcı görüşleriyle
biliniyor.
HABER
Financial Times:
Erdoğan bölerek
yönetiyor ve Türkiye
bedel ödüyor
İngiliz basını, 1 Kasım seçimine ilişkin analiz
ve yorumlarına bugün de devam etti. Financial
Times, AKP'nin tek başına iktidara gelmesini "Erdoğan bölerek yönetiyor ve Türkiye bedel ödüyor"
diye yorumladı.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, İngiliz gazetelerinde 1 Kasım seçimleriyle ilgili bazı haber
ve yorumların başlıkları şöyle:
Independent (Başyazı): Türkiye'deki seçimin
sonuçları hem ülke hem de bölge için kötü.
Independent (Yazar Patrick Cockburn) : Beğenin ya da beğenmeyin, Türkiye artık Erdoğan'ın
devleti
Times (Başyazı): Erdoğan seçim zaferini hem
ülkesinde hem de dışarıda güven inşa etmek için
kullanmalı
"Erdoğan bölerek yönetiyor"
Daily Telegraph (Yazar Mark Almond):
Erdoğan'ın zaferi Türkiye'nin istikrarına tehdit
Financial Times (Mehul Srivastava - Ankara) : Partisinin parlamentoda yeniden çoğunluğu
elde etmesinden sonra Türkiye'nin kaderi hiç olmadığı kadar Erdoğan'ın elinde
Financial Times (Piotr Zalewski - Şırnak) :
Korku faktörü: Dindar ve muhafazakar Kürtler
iktidar partisine geri döndü
Finacial Times (Yazar David Gardner): Erdoğan bölerek yönetiyor ve Türkiye bedel ödüyor
UCM karar verdi:
"Mavi Marmara
tekrar incelensin"
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yargıçları,
Gazze’ye insani yardım malzemesi götürdüğü sırada Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyen
İsrail ile ilgili verilen soruşturmama kararının yeniden incelenmesini istedi.
UCM’den yapılan açıklamada, savcıların, Komor
Adaları adına açılan davada daha önce verdikleri
soruşturmaya gerek olmadığı yönündeki kararlarının yerinde olmadığı ve bunun yeniden incelenmesine hükmedildiği bildirildi. Açıklamada, savcıların bu yöndeki itirazlarının Temyiz Mahkemesi
tarafından reddedildiğine işaret edildi.
UCM ön bürosu geçtiğimiz temmuz ayında, soruşturmama kararı alınırken suçun ağırlık derecesinin belirlenmesinde maddi hatalar yapıldığını
belirterek savcılardan bu kararlarını gözden geçirmelerini istemişti. İddia makamı bu karar üzerine
temyiz mahkemesine başvurmuştu.
UCM savcısı Fatou Bensouda, geçen sene davayla ilgili yaptığı açıklamada ise İsrail’in, Mavi
Marmara saldırısında savaş suçu işlediğinin tespit
edildiğini ama bunun mahkemenin soruşturma
yapması için yeterli yoğunlukta olmadığını ifade
etmişti. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani
Yardım Vakfı avukatları mahkemenin verdiği bu
karara 29 Ocak tarihinde itirazda bulunmuştu.
HABER
4
KASIM / NOVEMBER 2015
HOLLANDA'DAN ENSTANTENELER - ÇALIŞMALAR BİTMEZ
İBRAHİM KARAMAN
HOLLANDA'NIN INSAN HAKLARI
HASSASIYETI 2 PANDA VE ZWARTE PIET'E
TAKILINCA
Hollanda Kralı Alexander son dönemde ülkeden ülkeye, proğramdan proğrama koşuyor. Bu
ziyaretlerin en önemlisi, Kraliçe Maxima, Dışişleri
Bakanı Koenders, Devlet Sekreterleri Van Rijn ve
Dijksma ile beraberlerindeki 200 kişilik işadamı
ordusuyla olandı kuşkusuz. Çin ziyareti önemliydi, çünkü Hollanda'ya ekonomik getirileri olacak
bir ziyaretti. Kral ve Kraliçe'nin Çin'e gitmeden
günler öncesinde Hollanda medyasında ziyaretin önemine binaen haberler çıkmaya başladı. Bu
haberlerden en dikkat çekeni, Amnesty Hollanda
Direktörü Eduard Nazarski'den geldi. Nazarski,
Kral Alexander'ın Çin'de yapacağı konuşmasında
'Son 20 yılda insan haklarının iyice gerilediği' meselesini dile getirmesi gerektiğini savundu.
Çinliler ise insan hakları meselesini hiç duymak
istemiyorlar. Hatta öyle ki, 1999 yılındaki Kraliçe
Beatrix'in Çin gezisinde bu konuyu duymak istemedikleri için, proğramların bazıları iptal edilmişti. (Merkel'in ziyaretinde de aynı davranış biçimini
gördük. Merkel Çin ile 17 milyarlık iş hacmi anlaşmasını imzalayabildi.)
Kral Alexander konuşması esnasında insan
haklarından söz etti ama konuyu gayet teğet geçti. Bu da Çinlilerin çok hoşuna gitmiş olacak ki,
Hollanda'ya, yıllığı 1 milyon Euro kirayla iki adet
dev panda hediye ettiler.
Hollanda medyası ziyaret öncesinde 'insan
hakları da insan hakları!' derken, dev pandaların
haberi gelir gelmez, her şey unutuldu ve günlerce Hollanda'ya gelecek olan pandalar konuşuldu.
Hatta iş ziyaretinde gerçekleştirilen 500 milyon
Euro'luk anlaşmaların bile önüne geçti bu heyecan.
Hollanda'nın ve Hollanda medyasının insan hakları
hassasiyeti ise 2 dev pandanın gelmesiyle söndü.
Önümüzdeki sürece baktığımızda ise, bu 'insan
hakları kavgası' biraz daha sönecek gibi. Gelecek ay
'Sinterklaas ve Zwarte Piet' tekrar Hollanda gündemine oturacak. Siyahilerin her yıl karşı çıktıkları
bu 'gelenek' yine 'çocuk bayramı' kisvesi altında
insan haklarını gözardı etmeye devam edecek.
Hakim kültür ne isterse o olur! (İroni).
DEİK VE DTİK
DEİK ve DTİK konularına kısa bir göz atalım.
DEİK ve DTİK nasıl bir kuruluştur?
26 Aralık 2007 tarihinde Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) çatısı altında kurulan Dünya Türk
İş Konseyi (DTİK)’in kurulma amacı, yurt dışında
dağınık örgütlenmiş olan başarılı, girişimci ruha
sahip, Türk lobiciliğinin yurt dışında etkin olması
için çaba gösteren Türk girişimcilerimizi ve uluslararası büyük güce sahip şirketlerde karar mekanizmalarının başındaki Türk profesyonellerimizi
tek çatı altında toplamak. Dünya Türk İş Konseyi,
siyasi düşüncelerin bir kenara bırakıldığı ve ortak
bir payda olan yurt dışındaki Türk vatandaşı bilinciyle 6 kıtadan Türk iş dünyasını, derneklerini,
vakıf ve benzeri iş dünyası örgütlerini tek bir çatı
altında toplamak üzere DEİK çatısı altında kurulmuş ilk özel amaçlı konsey. Tanımlama bu.
DTİK HOLLANDA'YA TEĞET GEÇTİ
DTİK Avrupa Bölgesi 21 Yönetim Kurulu üyesinden oluşuyor. 6 Almanya, 5 Hollanda, 2 Belçika,
2 Macaristan olmak üzere Avusturya, Danimarka,
Fransa, İngiltere, İsveç ve KKTC'den 1'er üye ile
[email protected]
temsil ediliyor. DTİK çalışmaları son yıllarda zayıflamış görünüyor. Olayın bir başka boyutunda ise
DTİK'e yönelik kurumsal eleştiriler var. Bunun ana
nedenlerinden biri DEİK'in devlete bağlı bir kurum haline getirilmesi. Öte yandan son aylardaki
toplantılardan hiç birinde %50'den fazla katılım
sağlanamamış. Hatta 16 Ekim'de Dordrecht'te düzenlenen Avrupa Girişimci toplantısının amacına
ulaşıp ulaşmadığı sorgulanabilir. Şerif Aktürk, bu
son toplantıda 21 üyeden sadece 6 üyenin mevcut
olduğuna dikkat çekip 'Neden katılım sağlanmıyor?" şeklinde haklı bir soru soruyor. Şerif Bey'in
asıl eleştirdiği noktalardan birisi, DTİK'in devlet
aygıtı haline getirilerek hantal bir yapıya büründürülmesi.
DTİK İcra Komitesi üyeleri Hollanda'yı henüz
pek tanımıyorlar. Bu üyeler arasında Rona Yırcalı,
Halim Mete ve Berna İlter gibi isimler var.
Bize dağıtılan DTİK broşüründe HEDEFLER
başlığı altında 10 madde yazılmış. Bunlardan 3'ü
dikkatimi çekti.
1. Diasprora Araştırma merkezleri kurulması
için çalışmak / 2. Yurtdışında Türk restaurantlarına yönelik imaj çalışması gerçekleştirmek.
(Harfiyyen böyle geçiyor). / 3. Diaspora ödüllerini dağıtmak.
Toplantı esnasında 2 soru sormak için yaklaşık
yarım saat gayret gösterdim. Heyete sorulan sorular arasında çoğu tekdüze, bir kısmı gündemden uzak basitlikte, bir kısmı ise kişisel duyuru
ve önerilerle göze batma çabasıydı. (Nedense Hollanda'daki toplantılarda bu tür vasıfsız ve plansız
sorular müthiş vakit alıyor. İyi yöntemler kullanarak
bu vakit daha verimli kullanılamaz mı?). Arada gezen 'soru mikrofoncuları' bize uğrak vermediler.
Oturum Başkanı Nail Olpak Bey de vakit yetmezliği
şikayetiyle, ısrarlı soru sorma istemime karşılık
vermedi. Halbuki sorularım çok kısa idi:
Birincisi: Diaspora merkezlerinin kurulması
için bir plan var mıdır? Bu hedefin ciddiyeti ve maliyeti düşünülmüş müdür? Düşünüldüyse neye malolacağı konusunda bir endikasyon verilebilir mi?
İkincisi ise neden onca stratejik hedefler içinde
'Türk restaurantlarının imajına' yönelik bir madde
konulması düşünüldü? Böyle bir imaj çalışması nasıl gerçekleştirilecek, doğrusu insan merak
etmiyor değil.
HOLLANDA'DAN ENSTANTENELER
Bilindiği gibi DTİK Avrupa Bölgesi Başkanı Turgut Bey HOTİAD üyeliğinden ayrıldı. Onu izleyen
günlerde Turgut Bey'e yakınlığıyla bilinen bazı
şirketler de istifa ettiklerini duyurdular. HOTİAD'ın
hali hazırdaki yönetimi için bu sürpriz olmadı.
Gazeteci Yavuz Nufel tarafından bu istifalar işin
daha bidayetinde 'deprem' olarak duyuruldu. Hikmet Bey bu depremi kendilerinin hissetmediğini ifade ediyor. Nitekim olayı alevlendirmemek
adına, istifaların geldiği günden birkaç gün sonra
HOTİAD YK çok kısa bir basın bildirisi yayınlayarak, kurumsallığa dikkat çektiler, istifa eden işadamlarının geçmişten bu yana verdikleri emeğe
teşekkür ettiler ve HOTİAD'ın herhangi bir çizgi
değiştirmeden yoluna devam edeceğini ilan ettiler.
HOTİAD'ın Rottterdam'da düzenlediği 4. Ödül
Töreni'nin ön bilgilendirme toplantısında bu konu
ilk madde olarak kısaca gündeme geldi. Başkan
Hikmet Bey şimdilik yazılmamak kaydıyla, DEİK'e
gönderdikleri yazışmaları okudu. Hikmet Bey'in
ricasına riayet ederek, yazışmanın ve olayların
Pasaportumuz ne kadar güçlü?
Dünyanın en güçlü pasaportlarını ‘Pasaport İndeksi’
websitesi belirledi. Her bir
pasaportla vizesiz girilebilinen her bir ülkeye puan verilen sistemde en güçlü pasa-
portlar ortaya çıkıyor.
Buna göre en güçlü pasaportalar Amerika Birleşik
Devletleri’nin ve İngiltere’nin
pasaportları. Bu ülkelerin pasaportlarıyla tam 147 ülkeye
vizesiz giriş yapabiliyorsunuz. Sıralamada ‘ikinci’ olan
ülkeler ise Almanya, GüneyKore ve Fransa. Bu ülkelerin
pasaportlarıyla tam 145 ülkeye vizesiz giriş yapılabiliyor.
İtalya ve İsveç pasaportla-
rıyla 144 ülkeye vizesiz giriş
yapılıyor ve bu ülkeler ‘üçüncü’ sırada.
Hollanda vatandaşlığı
listeye, Singapur, Japonya,
Danimarka, Finlandiya ve
Lüksemburg ile dördüncü
sıradan giriyor ve 143 ülkeye
vizesi giriş sağlıyor. Türkiye
pasaportu ise vizesiz 108 ülkeye giriş sağlıyor. Bu durumda Türkiye vatandaşlığı en
güçlü pasaport sıralamasında 29. sırayı almış durumda.
gelişiminin, onlar tarafından açıklanan bölümünü
yazmıyorum. Burada dikkat çeken hususlardan bir
tanesi şudur: Turgut Bey'in istifasının ve diğer istifaların müteakiben olacağı, sonu 622 ile biten bir
cep telefonundan Hollanda Türk basınına gönderildiği iddia edilen bir mesajdan sonra patlak vermiş.
HOTİAD'ın ön bilgilendirme toplantısında ortaya çıktı ki; bu mesaj orada bulunanlardan sadece
Yalçın Çakır ve Yavuz Nüfel'e iletilmiş. İleten şahıs
ise meçhul. Geri aranan numara hiç bir şekilde
cevap vermiyor. Bize de böyle bir mesaj ulaşmadı.
Medyada mensubu diğer arkadaşlarımız da kendilerine böyle bir mesajın ulaşmadığını ifade ettiler.
Olayın bu yöndeki gelişimini dikkate alırsak, işin
içinde bir bit yeniği olduğu anlaşılıyor. Bu bit yeniği şimdilik muğlak kalacak gibi görünüyor. Öte
yandan olayı bu 2 gazeteci arkadaşımızın kişisel
başarısı olarak da algılamak mümkün.
Bu bit yeniğini çözme girişimlerinden birisi
deneyimli gazeteci İlhan Karaçay tarafından ele
alındı. Hikmet Bey, İlhan Karaçay'ın isabetli noktalar yakaladığını düşünüyor.
AYRILMALAR NE GETİRECEK?
HOTİAD'dan ayrılan Turgut Bey ve yakın tanıdığı arkadaşları şimdi ne yapacak? Biraz da ona
kafa yoralım.
Birincisi: Yeni bir işadamları kuruluşu gelebilir.
İkincisi: İstifa ederek ayrılan üyeler, MÜSİAD
ve/veya TÜMSİAD'a üye olabilir. MÜSİAD'ın hükümete yakın çizgisi, DEİK'teki paralellik arzeden
durumla üstüste eklenirse,Turgut Bey bu kuruluşun başkanlığına aday olabilir.
Üçüncüsü: Yeni bir kuruluş gelmez, DTİK
Hollanda'da güçlendirilmeye çalışılabilir ve DTİK
maharetiyle yeni konseptler icra edilebilir. Dördüncü ve beşinci ihtimaller zayıf olduğu için şimdilik
yazmıyorum.
HOKAF KAHVALTISI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
1 Kasım Pazar günü bir kahvaltı programı için
Rotterdam'daki Köşk Restoran'da Hollanda Karamanlılar Federasyonu'nun toplantısına katıldım.
Bir ihtiyaç olarak addetmiş olacaklar ki HOKAF'ın
önde gelenleri bir 'işadamları kuruluşu' ihdas
etmeye kararlı görünüyorlar. Bunun için altyapı
oluşturma düşüncesindeler. Karamanlı işadamlarının toplantıya rağbet gösterdiklerini söylemeliyim. Ancak şöyle bir durum oldu. Konuşmacılar, Hollanda'daki Türk nüfusunun %10'unun
Karamanlı olduğuna dikkat çekerek, 50 bin Karamanlı içinde yaklaşık 1000 Karamanlı işadamının olduğunu ifade ettiler. Bu durumda böyle
bir kuruluşun elzem olduğuna dikkat çektiler.
Karamanlılara şunu söyledim: "Size yapamayacağınız bir projeyi önermek istiyorum. (Aslında asıl
istediğim şey bunu gerçekleştirebilmeleridir. Bunu
onları bilemek için ve hırs-motivasyon olması için
söylediğimi belirttim kendilerine). Söylediğiniz
doğruysa %10 işadamımız, Karamanlı kökenli
ise, o takdirde halihazırdaki 23.000'e yaklaşan
işletmelerimizin 2300'unun Karamanlı olması
gerekiyor. Bunu pas geçip 1000 tane Karamanlı
işadamı olduğunu farzedersek, yapmak istediğiniz tüm projelere derman olabilecek tek çözüm,
bu 1000 işadamınızdan hayatları boyunca 1 defa
olmak üzere 1000'er euro alarak bir işadamları
kuruluşu inşa etmek olacaktır. 1000 tane 1000
eder 1 milyon. Bu 1 milyon euroluk bütçe ile günlük 8-10 profesyoneli istihdam edebilen çok ciddi
bir kuruluş hayata geçirilebilir. Burada söylenen
projelerin çoğu hatta daha fazlası gerçekleştirilebilir." Anladılar mı? Henüz bilmiyorum.
SİHİRLİ SÖZCÜK DİASPORA'YA DEVAM
Yeri gelmişken bir defa daha belirteyim. Hollanda'daki ciddi veya gayri ciddi tüm kuruluşlarımızı ilgilendirmesi adına söylüyorum. Hollanda'da
Türk Lobisini geliştirmek istiyorsak, Diaspora faaliyetlerini stratejik olarak icra etmek istiyorsak
'sihirli formüllerden' bir tanesi böyle 1 milyon
cirolu profesyonel bir kuruluş hayata geçirebilmektir. Ya değilse gönüllülerle iş bir yere kadar.
GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİ
Evet dostlar. Genel yayın yönetmenliği de bir
yere kadar. HABER Gazetesi olarak yakında 7. yılımıza gireceğiz ve artık yayın yönetmenliğini daha
genç yaşta birine devretmenin zamanı geldi diye
düşünüyorum. Gazetemizde 2016 yılı için müthiş
yenilikler söz konusu olacak. Bunlardan birisi de
son 2 yıldır çalışmalarını sürdürdüğüm genç bir
yayın yönetmeni. Bu bağlamda 5-6 arkadaşımızla
görüştüm ve sonunda bu görevi hakkıyla ifa edebilecek bir isim buldum. 2016 yılının ilk aylarında
üstlendiğim genel yayın yönetmenliğinden veda
edeceğim ve yepyeni çalışmalarda Hollanda'daki
Türk(iyeli) insanımızla birlikte olmaya devam
edeceğiz. Çalışmalar bitmez.
ADVERTORIAL
'
Yeri gelmişken bir daha belirteyim. Hollanda'daki ciddi veya gayri ciddi tüm kuruluşlarımızı
ilgilendirmesi adına söylüyorum. Hollanda'da Türk Lobisini geliştirmek istiyorsak, Diaspora
faaliyetlerini stratejik olarak icra etmek istiyorsak 'sihirli formüllerden' bir tanesi böyle 1 milyon
cirolu profesyonel bir kuruluş hayata geçirebilmektir. Ya değilse gönüllülerle iş bir yere kadar.
Rotterdam'a Hollanda'nın en büyük Türk restoranlarından
biri geliyor. Keyf-i Teras Restoranı, 350 kişilik teras bölümü
ve toplamda 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasitesiyle gözde
mekanınız olacak. Maas Nehri'ne nazır restoranımızda
Erasmus köprüsünü izleyerek keyifli bir kahvaltı
yapabileceksiniz. 2016'yı bekleyin...
www.tolgaadvocatuur.nl
5
KASIM / NOVEMBER 2015
HABER
“Türkiye’nin AB üyeliği
kolaylaştırılmayacak”
Hollanda Başbakanı
Mark Rutte, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesinin
kolaylaştırılmaması gerektiğini söyledi. Avrupa ülke-
leri, mülteci
sorununa
Türkiye’nin
bir çözüm
getirmesini isterken,
Türkiye’nin
AB üyeliği
tekrar gündeme gelmiş,
Almanya bu
konuda ‘Türkiye’ye kolaylık gösterilebilir’ ifadesini
kullanmıştı.
Başbakan Mark Rutte ise
mecliste yaptığı açıklamada “AB’ye üye olma şartları
hiçbir şekilde Türkiye için
hafifletilmedi” ifadelerini
kullandı.
Hollanda iktidar partileri VVD ve PvdA, Türkiye’nin
AB üyeliği için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini ifade ederken, Hollanda
muhalefet partileri mülteci krizinin Türkiye’nin
müzakere süreciyle ilişkilindirilmemesi gerektiğini
savundu.
Timmermans AB’yi
kurtarmak için Türkiye’nin
üye olmasını istiyor
Timmermans AB’yi kurtarmak için Türkiye’nin üye
olmasını istiyor
AB Komisyonu Birinci
Başkan Yardımcısı Frans
Timmermans, “Çıkarlarımız
açısından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız
olur” dedi.
Timmermans, AB Komisyonu tarafından Hollanda’nın
başkenti Amsterdam’da dü-
zenlenen konferansta yaptığı
konuşmada, AB içindeki işbirliğinin geleceği konusunda karamsar olduğunu ifade
etti.
Hollanda’da 2012-2014
yılları arasında dışişleri bakanlığı yapan Timmermans,
Avrupa’da baş gösteren sığınmacı krizinin Türkiye’nin
yardımı olmaksızın çözülemeyeceğini vurguladı ve
“Çıkarlarımız bakımından
Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin AB’ye katılım
müzakerelerinde yeni başlıkların açılmasına destek Timmermans, fasıllar açıldıktan
sonra Türkiye’den reformları hayata geçirmesinin talep
edilebileceğini belirtti.
Timmermans, mali kriz
ve sığınmacılar krizi başta
olmak üzere Avrupa’da son
yıllarda yaşanan krizlerden
bahsederek AB içindeki işbirliği konusunda iyimser
olmadığını söyledi.
Frans Timmermans, “Bu
konuda iyimser olmak istemiyorum, çünkü iyimser
değilim. İlk kez Avrupa’daki işbirliğinin bitebileceğini
düşünüyorum. Daha önce hiç
düşünmemiştim. Bunu önlemek için her şeyi yapmamız
lazım” değerlendirmesinde
bulundu.
Devlet Sekreteri Mansveld
görevinden istifa etti
Fyra hızlı tren projesi
kapsamında bugün çıkan
araştırma raporunca meclisi eksik ve yanlış bilgilendirdiği orataya çıkınca
altyapıdan sorumlu Devlet
Sekreteri Wilma Mansveld
görevinden istifa etti.
Araştırma komitesi tarafından açıklanan bilgilere göre Mansveld Fyra
konusunda meclisi yanlış,
zamansız ve eksik bilgilen-
dirdiği ortaya çıktı. Araştırma sonuçları açıklanmadan önce Mansveld’in
istifa edeceği speküle ediliyordu.
Muhalefet partileri
Mansveldi’i ProRail tren
şirketi konusunda da kontrolu elinde bulunmamakla
suçlayarak istifa etmesi gerektiğini belirtmişti.
Geçtiğimiz haftalarda
verilen gensoru önergesi-
"Borçlarım var,
çıkmazdayım!"
diyorsanız...
Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz
bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar
var: 'Yeniden borç yapılandırma programı'. Sulh yoluyla ya da
hukuki yolla sorunlarınıza çözüm üretebilirim.
• Sulh yoluyla (minnelijke schuldhulpverlening)
• Hukuki yolla (WSNP)
Avukat olarak 6 yıldır bu tür davalara bakıyorum.
Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size
her aşamada detaylı bilgi verebiliyorum.
Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale
getiriyorlar. Lisan problemi ise işi daha da zorlaştırıyor.
Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce
uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır.
Borç davalarının yanı sıra, Jeugdzorg davalarına ve Ceza Hukuku
Davalarına da bakıyorum. Bunların içerisinde büyük ve ağır
davalar da var.
Görüşmek üzere.
Avukat Tolga Gümüş
Ceza davaları - Strafzaken
Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP)
Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering)
ni atlatan Mansveld, meclis tarafından işlemleri sıkı
kontrole tabii tutulmuştu.
HOLLANDA, MISIR UCUŞLARINI ASKIYA ALDI
Hollanda’daki uçak şirketleri, Rus yolcu uçağının
Mısır’da düşmesinin ardından pazar gününe kadar Şarm El Şeyh kentine
düzenlecek tüm uçuşları
askıya aldığını duyurdular.
Rusya’nın St. Petersburg kentine gitmek üzere
Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinden havalanan yolcu
uçağı kalkıştan 23 dakika
sonra düşmüş ve uçakta
bulunan 224 kişi hayatını
kaybetmişti. Olayın ardından bazı havayolu şirketleri kente gerçekleştirilen
uçuşlarını durdurmaya
başladı. Hollanda Dışişleri Bakanı, ülkesinin Şarm
El Şeyh’ten gelen ve kente giden tüm uçuşları en
azından Pazar gününe kadar durdurduğunu ifade
etti. Hollandalı yetkililer
ise, vatandaşlarına Şarm
El Şeyh’e seyahat gerçekleştirmemeleri uyarısında
bulundu. Hollanda medyasında yer alan haberlerde
ise Hollandalı yetkililerin
İngiliz araştırmacıların
güvenlik koşullarına dair
yürüttükleri incelemenin
sonucunu bekledikleri
kaydedildi.
www.tolgaadvocatuur.nl
[email protected]
Tel: 010 - 226 03 73
Aelbrechtskade 52b
Rotterdam
HABER
6
KASIM / NOVEMBER 2015
HOLLANDA'NIN 'DÜNYA IMAJI' 1972'DE ZEDELENMIŞTI
Ne diyeyim sevgili Karaman. Yaşamım boyunca siyasi ve dini tartışmaları hep ölçülü kullanmaktan yana tavır aldım. Bu nedenle de, sağcısı, solcusu, futbolcusu, dincisi, dinsizi ve laiki ile her
kesimden dostum oldu. Ben onları dinlerim, onlar da beni. Yorumlarımı da hep aynı minvalde
yazarım. Facebook'ta birbirlerine hakaret edenleri kibarca ve dostça uyarırım. Ben şimdi bunun
üzerine ne yazayım ki? Anlayan anlamıştır artık!
İLHAN KARAÇAY
Genel Yayın Yönetmenizimiz İbrahim
Karaman, bu ayki gazetemizin manşetini,
'Hollanda'nın dünya imajı zedeleniyor' başlığı ile süslemiş. Geert Wilders ve gibilerinin,
özellikle son aylardaki ilticacı yığılmasından
sonra güttükleri politika, aklı başında diğer siyasetçilere de sirayet etmiş. Aslında bu sirayetten
ziyade, sahiplenmedir.
Çünkü işin ucunda oy kapma mücadelesi
vardır.
İbrahim Karaman, 'Hollanda'nın eskiden
beri övündüğü özgürlükçü söylemi inandırıcılığını yitiriyor.' diyor.
Ne özgürlükçüsü İbrahim kardeş?
Hollandalılar, özgürlükçülüklerini taaaa
1972'lerde kaybetmişti. Rotterdam'da tam bir
hafta boyunca Türkler'in evlerine saldırıldı, yakıldı, yıkıldı ve yağma edildi. Olaylar canlı olarak
televizyonlarda yayınlandı. O sırada temsilciliğini yaptığım Hürriyet, haberleri 'HOLLANDA'DA
VAHŞET- Türk işçileri dövülüyor, malları yağma ediliyor' başlıkları ile yayınlıyordu. Olaylar,
Hollanda ve Türkiye parlamentosuna taşınmıştı.
Aradan 4 yıl geçtikten sonra bu kez
Rotterdam'ın banliyösü sayılan Schiedam'da
aynı tür olaylar yaşandı.
İşte o zamanlar Hollanda'nın dünyada iyi
olan imajı sıfırlanmıştı.
Hollanda halkının çoğu, bu ırkçı eylemlerden rahatsız olmuştu. İşte tam o yıllarda
Joop Glimmerveen adında bir faşist, ırkçılığın
bayrağını açmıştı. Joop Glimmerveen, Arie
Glimmerveen'den olma, Alman Maria Karoline
Bihr'den doğma bir muhasebeciydi. Çeşitli siyasi
girişimleri oldu. Ama o sırada NATO'da muhasebeci olarak göreve başladı. 1974'te Lahey'deki
belediye seçimlerine kendi listesiyle girdi. Sloganı da, 'Den Gaag, beyaz ve güvenli kalmalı'
sloganıyla girdi ama kazanamadı. Daha sonra
aşırı sağcı Nederlandse Volks-Unie (NVU) partisine başkan oldu. Bu gelişme üzerine NATO'dan
kovuldu. Demek ki, o zamanlar sağduyulu olan
Hollandalılar böylesi ırkçılara prim vermiyordu.
Geçmişinde, yabancı düşmanı partiler kuran
Henry Brookman, 1979'da Nationale Centrum
Partij (NCP) Partisi'ni kurmasıyla kapatması
bir oldu. 11 Mart 1980'de Centrum Partij (CP)
kuran Brookman, Hans Janmaat adlı bir profesörü Geenel Sekreter yaptı. 18 Şubat 1981'de
başkanlığa oturan Janmaat, Hollandalılar'ın hiç
prim vermediği bir ırkçı olarak, tek başına da
olsa parlamentoya girebildi. Yani Hollandalılar
ilk kez bir ırkçıya yüze 0,8 (Yüzde 1 bile değil)
HOLLANDA'NIN ESKİ
IRKÇISI: Hollanda'nın
tarihinde pek çok ırkçı
vardır tabii. Ama son elli
yılıki göçmen tarihinin ilk
ırkçısı Joop Glimmerveen
idi. O zamanki sağduyulu
Hollandalılar O'na hiç prim
vermemişlerdi.
[email protected]
oranında oy vermişti. Janmaat, % 0,8 oy ile meclise girdi ama, parlamentonun açılışında ve yemin töreninde hiç bir parlamenter Janmaat'ın
elini bile sıkmadı. Janmaat 1982 seçimlerinde
parlamentoya girmişti
Peki, o zamandan bu zaman ne değişti de, bir
ırkçıya % 0,8 oy veren Hollandalılar, şimdilerde
Geert Wilders adlı bir başka faşist ve ırkçıya
yüzde yirmibeş (150 koltuklu parlamentoda
38 koltuk) oy vermeyi yeğlediler?
Kimine göre ırkçılığa prim verme işlemi 11
Eylül 2001'deki, New York İkiz Kulelere yapılan
saldırıdan sonra başladı. Daha sonra da adına
'İslam Terörü' denilen eylemler ırkçılığı körüklemiş. Şimdi de IŞİD belası, ırkçılığın en büyük
bahanesi olmuş. Tabii ki IŞİD belasından doğan
milyonlarca iltica da bu ırkçılığın tuzu biberi
olmuş.
Öyle veya böyle, ben şahsen hiçbir gerekçenin ırkçılığı tetiklemesini doğru bulmuyorum.
Aslında, yabancılara karşı daha toleranslı olduklarına veya olmaları gerektiğine inandığım
siyasi partiler de, yukarıdaki gerekçeleri bahane
ederek ırkçılığa sessiz kalıyorlar. Sözünü ettiğim
siyasi partiler, oy kaybından korktukları için
seslerini çıkarmadıkları gibi, arada bir kendileri
de çatlak ses çıkarıyorlar.
Aynı siyasi partiler, Hollanda'da kraliyet yerine cumhuriyet isteyen seçmen kesimini de
duymazdan geliyorlar. Zira özellikle yaşlı Hollandalılar, Kraliyet'ten yanalar ve Kraliyet ailesine büyük sevgi gösteriyorlar. İşte bu kesimin
oylarını kaybetmemek için, kendi ideolojilerini
değil, oy koparma taktiği ile hareket etme mecburiyetinde kalan bazı siyasi partiler de umudumuz olmaktan çıkıyorlar.
Hatırlayacaksınız, bir zamanlar biz Türkler'i
çok kızdıran Hollandalı siyasetçileri kastederek,
'Hollanda'da bir tane bile demokrat yoktur'
iddiasında bulunmuştum. Bu görüşüm ve iddiam hala geçerlidir. 'Bir tane bile' demişim ama,
daha akılcı olursam, '1000 tane' diyebilirim.
Vay efendim, ırkçılar belediyeleri, politikacıları tehdit ediyormuş, yok efendim, halk gidişattan memnun değilmiş gibi bahanelere sığınıp
siyaset yapmak, sahtekarlığın danıskasıdır. Bana
göre, ideolojin ne diyorsa onu yapmalısın. Seçim
kaybetme ve hatta yok olma pahasına!
Genel Yayın Yönetmeni'miz İbrahim Karaman, yukarıdaki yazımı tamamlamak üzereyken
bir mesaj daha geçmiş.
Gazetemizin Kasım sayısında iki manşet (biri
PARLAMENTERLERİN ELİNİ
SIKMADIĞI IRKÇI: Hollanda
halkı 2001 yılına kadar ırkçılara
prim vermedi. 'Hollanda,
Hollandalılarındır' sloganı ile
ortaya çıkan Hans Janmaat,
1981 seçimlerinde sadece yüzde
0,8 oy alabildi ama, Hollanda
seçim sistemine göre tek başına
milletvekili oldu. O kadar ki,
hiçbir parlamenter Janmaat'ın
elini bile sıkmamıştı.
sürmanşettir sanırım) atmaya karar vermişler. İkinci manşet haberin konusu, "ELEŞTİRİ
İYİDİR, KUTUPLAŞMA KÖTÜDÜR" başlığıyla
işlenecek. Sağolsun Genel Yayın Yönetmenimiz,
biz HABER yazarlarına paye verirken şöyle seslenmiş: ''HABER Gazetesi köşe yazarlarımızın
en güçlü yanlarından biri de, Hollanda ve
Türkiye'deki olaylara eleştirel bakış açısına
sahip olmalarıdır. Bu eleştirel güce rağmen,
tüm yazarlarımız toplumun farklı kesimleriyle, genel itibarıyla çok rahatça diyalog
halindedir. Bir bakıma toplumun kanaat önderleri olarak da sizlerin yazıları dikkatle
izlenmekte ve bilhassa toplumumuzun entellektüel kesiminde, iş ve politika dünyasında yankı bulmaktadır. Bunu dikkate alarak,
"ELEŞTİRİ İYİDİR, KUTUPLAŞMA KÖTÜDÜR"
şeklinde aforizmatik genel bir başlık da kullanmak istiyoruz.''
Vay sağolasın Genel Yayın Müdürüm. Kelime
hazneme bir zenginlik daha kattın: Aforizma.
Vallahi sözlüğe baktım. Siz de okuyun lütfen:
Aforizma nedir? Aforizma, çeşitli konulardaki
düşünceleri, kesinlikle bilinmesi gereken kural ve
özellikleri birkaç kelime ile öz ve ahenkli olarak
anlatan cümle, bir çeşit vecize veya bir slogandır.
Sözcüğün kökeni Latince'deki "aphorismus" sözcüğünden gelmektedir.
Batı’ya has bir söyleyiş biçimidir. Bizdeki
vecizeye benzer ancak biraz daha uzundur ve
felsefidir. Aforizmalarda ileri sürülen fikirler,
daha ziyade, başkalarının kabulünü beklemeyen
yazarın sübjektif kanaatleridir.
Ne diyeyim sevgili Karaman. Yaşamım boyunca siyasi ve dini tartışmaları hep ölçülü
kullanmaktan yana tavır aldım. Bu nedenle de,
sağcısı, solcusu, futbolcusu, dincisi, dinsizi ve
laiki ile her kesimden dostum oldu. Ben onları
dinlerim, onlar da beni. Yorumlarımı da hep aynı
minvalde yazarım. Facebook'ta birbirlerine hakaret edenleri kibarca ve dostça uyarırım. Ben
şimdi bunun üzerine ne yazayım ki? Anlayan
anlamıştır artık!
Bir zamanlar ırkçılara prim vermeyen
Hollandalılar'ın, şimdilerde Wilders ve gibilerine yüzde 25 oy verecekleri tahmin ediliyor. Peki
ne oldu da Hollandalılar böylesine çark ettiler ?
Kimine göre 11 Eylül, kimine göre İslam terörü,
kimine göre IŞİD, kimine göre de sığınmacılar
etkin oldu. Peki nerede kaldı Hollandalılar'ın
dini ve siyasi inançları? Özellikle politikacılar.
Prensipler uğruna mağlubiyeti göze almalılar.
Hatta yok olmayı bile...
HİTLER'İN KLONLANMIŞI
GEERT WİLDERS: Irkçılığın
son alametifarikası Geert
Wilders, bugünkü söylemleri
ile Hollandalılar'dan puan
topluyor. İnsanlığı hiçe sayan bu
ırkçının faaliyetleri, Hollandalı
ekonomistleri de düşündürüyor.
Zira bu tavır dışarıda hiç hoş
karşılanmıyor.
NEBAHAT ALBAYRAK'IN
AMCASI YARALANMIŞTI:
Rotterdam olayları sırasında
küçük bir yabancı kızı olan
Nebahat Albayrak'ın amcası
Mustafa Albayrak, yaralanmış
ve komaya girmişti. Horlanan
yabancıların kızlarından biri olan
Nebahat Albayrak, daha sonra
Bakan seviyesine kadar yükseldi
ve hak arayışı içine girdi.
HOLLANDA'DA 1972'DE HORTLAYAN IRKÇILIK HÜRRİYET'TE:
Hollanda'da, Türk işçi göçü tarihinde ilk ırkçı saldırı 1972 yılında
Rotterdam'da yaşandı. 4 yıl sonra
da Schiedam'da aynı olayın bir
benzeri gerçekleşti. 14 Ağustos
1972 tarihli Hürriyet gazetesi,
Hollanda olaylarını günlerce birinci sayfadan vermişti.
SCHİEDAM TÜRKLERİ
EVLERİNİ TERKEDİYORLARDI:
Ne büyük tesadüftür ki,
14 Ağustos 1976 tarihli Hürriyet,
Rotterdam olaylarından tam 4 yıl
sonra, Schiedam'daki saldırıların
ardından haberleri yayınladı.
BUNLAR DA HOLLANDA
GAZETELERİ: Rotterdam ve
Schiedam olayları Hollanda
medyasında da günlerce yer aldı.
Olayları önleyemeyen polis, medya
tarafından çok sert eleştirlmişti.
7
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
HOTiAD’TAN 4 KATEGORiDE ÖDÜL
tespit edecek, bir zarfa koyacak
onun kim olduğunu hep birlikte göreceğiz.” dedi.
Kısa adı HOTİAD olan Hollanda Türk İşadamları Derneği, ikincisini düzenleyecekleri
başarı ödülleri törenine hazırlanıyor.
HOTİAD Başkanı Hikmet
Gürcüoğlu, Başkan Yardımcısı Şerif Aktürk, Yönetim
Kurulu Üyeleri Veysel Hut,
Faruk Halıcı ve Mehmet Terkivatan, Rotterdam’da Meram
Restoran’da basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.
HOTİAD yöneticileri, 2013
yılında başlatılan ‘HOTİAD Başarı ödüllerinin’, bu yıl 4 kate-
goride, Cappella a/d Ijssel İsala
Tiyatro salonunda verileceğini,
ödül töreninin bu yıl tamamen
ayrı bir konseptte gerçekleştirileceğini açıkladılar. Geceye
TRT sunucusu Buket Sevinç
Aykın, Stand-up Komedyeni
Ahmet Çakar, Türk Sanat Müziği Korosu ve TRT Sanatçısı
Bahadır Özüşen katılacak.
HOTİAD BAŞARI ÖDÜLLERİ 4 KATEGORİDE OLACAK
HOTIAD Başkanı Hikmet
Gürcüoğlu, “Ödüllerimiz 4 dalda olacak. Bu konu ile ilgili olarak tüm müracaatların tamamı elimize ulaştı. Jüri seçimini
yapacak. Dolayısıyla 29 Kasım
tarihinde bu ödüllerin dağıtıl-
CNN ve BBC ayarında
bir TRT geliyor
dığı bir akşam düzenleyeceğiz.
Ödüllerimiz, ‘Yılın Öğrencisi
Ödülü’, ‘Yılın Kültür Sanat Ödülü’, ‘ Yılın Başarılı Sporcu Ödülü’
ve ‘Genç Girişimci Ödülü’ şeklinde olacak. Bu ödüller, ‘Bizden bir şey olmaz’ diye düşünmeyi bir kenara bırakıp, pekala
da olur, demenin ispatıdır aynı
zamanda. . Yaşadığımız ülkede
bu örnekler bunun ispatıdır.”
EN İYİLERİ JÜRİ BELİRLEYECEK
“Jüri kendi düşüncesince,
kendi öz iradesi ile ona göre
en iyiler kimler ise ilk üçünü
belirleyip, bir notere gönderecek. Noterde gelen bu yorumları bir araya getirip, tüm jüri
üyelerinin en iyi bulmuş en iyi
ilk üçü, onun içinden de en iyiyi
ve Küçük İşletmeler Birliği
(MKB) bize bir işbirliği önerisinde bulundu. Önümüzde
ki aylar içerisinde onlar bir
envanter çıkartacaklar. Biz bu
envanterden oralarda nereler
talip olunabilinir bunu çıkartacağız. Dolayısıyla bu genç işadamlarını, bu şirketlere yönlendirmeye çalışacağız. Onlara
hem rehberlik, hem de destek
olmak istiyoruz.” ifade etti.
HOLLANDA'DAKİ YAŞLANMA ŞİRKETLERİ VURUYOR
Başkan Hikmet Gürcüoğlu
mikrofonlara yaptığı açıklamada HOTİAD'ın yeni dönemde
Hollanda'nın en büyük işverenler kurumu VNO-NCW ile
de yeni bir işbirliğine gideceğini söyledi.
Gürcüoğlu yaptığı açıklamada Hollanda’da
yaşlanmadan
ötürü çok sayıda işyerinin
kapanmakla
burun buruna
geldiğine dikkat
çekerek "Bu şirketler Hollanda
için çok önemli.
Burada istihdamın ne kadar
önemli olduğu
HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu:
bilinmekte. Bu
"Ödüllerimiz, ‘Yılın Öğrencisi Ödülü’,
nedenle konu‘Yılın Kültür Sanat Ödülü’, ‘ Yılın Başanun önemine
rılı Sporcu Ödülü’ ve ‘Genç Girişimci
binaen HolÖdülü’ şeklinde olacak. Bu ödüller,
landa Sanayici
‘Bizden bir şey olmaz’ diye düşünmeve İşadamları
yi bir kenara bırakıp, pekala da olur,
Federasyonu
demenin ispatıdır aynı zamanda. . Ya(VNO-NCW) ve
şadığımız ülkede bu örnekler bunun
Hollanda Orta
ispatıdır.”
Gentle Incasso
1999
dan beri
1999' dan beri
hizmetinizdeyiz
national and international
debt collection
payment
solutions
National and international
debt collection&
& payment
solutions
at
TRT WORLD 7/24 sa
k.
ca
pa
ya
İngilizce yayın
TRT Genel Müdür
Yardımcısı İbrahim Eren
TRT WORLD YENİ BİR DÜNYA
MARKASI OLMA YOLUNDA
T
ürkiye'yi dünyada temsil edecek haber kanalı TRT
WORLD kadrosu, tecrübeli habercilerden oluşuyor.
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, TRT World
için şunları söyledi, "İstanbul merkezli, fakat dünyayı dünyaya anlatan bir haber kanalı olacak. Asya, Amerika ve
Avrupa kıtalarında çeşitli temsilcilikleri ve birçok alanda
muhabirleri bulunacak ve insan odaklı hikayeler izleyiciye
sunulacak. Şu an Kuala Lumpur, Washington ve Londra'da
stüdyolarımız kurulma aşamasında. Oralardan gün içinde
yayınlar yapılacak, konuklar alınacak.
TRT World, onlarca ülkeden aramıza katılan profesyonel
gazeteciler, teknik ekiplerle dünya çapında, referans alınan
bir yapılanmaya sahip olacak." Teknolojiye ayak uydurmak
ve alt yapıyı sorunsuz kurmaktan ziyade yoğunlaştıkları
konunun personel seçimi olduğu belirten Eren, “Dünyanın
farklı noktalarından binlerce insan
iş başvurusunda bulundu. Profesyonel insan kaynakları aracılığı ile bu
başvuruları değerlendirdik. Uluslararası insan kaynakları uzmanları
ile birlikte büyük yayın kuruluşlarından transferler yaptık.” dedi.
Eren, BBC, CNN ve El Cezire'nin
önemli bir haber ağı olduğunu ve
yayın akışlarının birbirine benzediğine vurgu yaparak, TRT'nin kanalının da bunlara benzer bir yayın akışına sahip olacağını, içerikle
farklılaşmayı planladıklarının altını
çizdi. Türkiye'nin dünyaya bakış açısının yayının içeriğini doğal olarak
diğer uluslararası kanallardan farklılaştıracağına işaret eden Eren, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Doğu Avrupa
ve Asya ile Avrupa ve Amerika bağlantılı haberlerle farklılaşacaklarını
bildirdi.
TRT Genel Müdürü Şenol Göka
ise, “Türkiye hatırı sayılır bir ülkedir. Dolayısıyla bu ülkenin, bu ülke
insanının söyleyecek çok sözü var.
Bu rekabetçi ortamda bütün dünyanın kolay anlayacağı bir dille yayın
yaparsak, ülke insanının söylemek
istediği birçok şeyi daha rahat anlatabileceğimizi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Mayıs ayında şifreli test yayınlarına başlayan TRT’nin Uluslararası
İngilizce Haber Kanalı TRTWORLD,
artık şifresiz olarak izlenebilecek.
Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat
yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve
borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.
Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre
çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın
itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh
yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve
mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.
İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi
biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların
büyük bir kısmı, ödeme süresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna
bile gidiyor. Bu da işletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu
konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.
Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi
umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında
daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.
Gentle Incasso
Tel: 075 - 771 46 36
Fax: 075 - 635 70 49
[email protected]
www.gentleincasso.nl
HABER
8
KASIM / NOVEMBER 2015
‘HAIN’ ILAN ETMEK VE DEMOKRASI
Biz Avrupa Türkleri kavgasız bir demokrasi için Türk siyasetini etkileyebiliriz. Bunun için
gereken tecrübeye sahibiz. Yapılması gereken edindiğimiz tecrübeleri en etkili bir şekilde
aktarabilmektir.
AHMET SUAT ARI
Türk siyasetinin en önemli özelliklerinden birisi şüphesiz çok katı olmasıdır. Siyaset ve siyasetçilerin söylemleri genellikle
siyah-beyaz düşünme temeline dayanır ve
bu iki rengin dışında farklı renklerin, hatta tonların da olabileceği gerçeği bir türlü
akıllara gelmez.
Herkes kendi düşüncesinin tek doğru
düşünce olduğuna inanır ve dolayısıyla kendilerinden farklı düşünenlerin de yanlış yolda olduğundan emindir. Hal böyle olunca
da karşılıklı ‘hain’ suçlamaları en sıradan
tavırlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Halbuki farklı düşünceler ve oluşumlar
demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır.
Her siyasi düşüncenin de kendince bir çıkış
noktası vardır ve bunu değerlendirecek en
meşru organ onların siyasi rakipleri değil
seçimlerdir.
Meşru zeminde siyaset yapan her oluşum yönetim için hedeflerinin neler olduğu
ve bunları neye göre belirlediklerini kamuoyuna ilan ederler. Kamuoyu (seçmenler)
[email protected]
da kendince değerlendirmesini yapıp bir
seçim yapar.
Bu seçim kalıcı bir seçim değildir. Bu sadece bir sonraki seçime kadar sürecek bir
tercihtir. Şayet seçmenler, siyasi partilerin
ideolojik tabanları hariç, umduklarını bulamazlarsa bir sonraki seçimde farklı tercihlere yönelebilirler. Genel itibariyle de tercihler pragmatik bir yaklaşımla belirlenir.
Peki Türk siyaseti böylesi sade ve anlaşılır bir sistemde neden hep kavgalara sahne
olur? Neden siyasi oluşumlar birbirlerine
adeta hayat hakkı tanımazlar?
Sadece bu iki soru bile başlı başına ciltler
dolusu araştırmaya konu olabilirler. Her
şeyden önce eleştiriler program ve icraatlar üzerinden değil, kişiler ve varsayılan
niyetler üzerinden yapılmaktadır. Bu da ister istemez siyasi atmosferi olumsuz yönde
etkilemekte ve karşılıklı diyalog kapılarını
kapatmaktadır.
Bu yetmezmiş gibi bir de algı operasyonlarıyla sanal bir gerçeklik yaratılıp kamuoyu
etkilenmek istenmektedir. Her siyasi parti
bir diğerini hainlikle suçlarken, ellerine fırsat geçmesi halinde hainlere hak ettikleri
cezayı vermekten bahsetmektedirler.
Tabii bu durumu körükleyen en önemli
faktör de medyadır. Her siyasi oluşumun
kendi yandaş medyası rakiplere en acımasız
muameleyi uygulamaktadırlar.
Gazeteciler gazetecilik ilkeleriyle değil,
siyasi düşüncelerinden hareketle gazetecilik yapmaktadırlar. Olaylar ve olgular tarafsız bir süzgeçten geçirilmediği gibi nasıl
işine geliyorsa öyle değerlendirilmektedir.
Sadece siyasiler ve medya mensupları
değil, aynı zamanda akademisyenler de
aynı tutum içindedirler. Hep kendi siyasi
duruşlarının menfaatine olan noktaları öne
çıkararak oldukça taraflı ‘araştırmalar’a
imza atmaktadırlar.
Siyasetin acımasız olmasının bir diğer
sebebi de şüphesiz partizanlık ve onun sağladığı ranttır. Partizanlık Türk siyasetinde
bir kusur değil, tam aksine iyi siyasetçilik
olarak algılanır. Kendi çevresi ve tabanına çıkar sağlamayan siyasetçi pek makbul siyasetçi sayılmaz. Siyasetçi dediğin eşine dostuna, hemşerisine ve memleketine devlet imkanlarını seferber etmelidir, yoksa
kimse yüzüne bakmaz.
Bu duruma karşı çıkanlar da ahlaki sebeplerle
değil, kendileri yapamadıkları için karşı çıkarlar. Nitekim kendilerine fırsat geçince de aynı partizanlığı
onlar da sergilerler.
Siyasetçisi, medya mensupları, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenleri bu denli politize olmuş bir toplumda siyasi
atmosferin de olumsuz olması tabii ki şaşırtıcı bir
durum değil. Şaşırtıcı olan sessiz çoğunluğun, yani
seçmenlerin bütün bu olumsuzluklara kulaklarını
tıkamış olmalarıdır.
Her taraftan yapılan bunca taarruza rağmen onlar
kendilerince bir değerlendirme yapıp tercihlerini
belirleyip işlerinin başına koyuluyorlar. Hem de bu
tavırlarını televizyonlar, gazeteler ve sosyal medyada
sürekli tartışanları da hiç umursamadan. Kendilerini aydın ve demokrat sanan bir çok kişiden daha
demokratça bir tavırdır onlarınki aslında.
Biz Avrupa Türkleri kavgasız bir demokrasi için
Türk siyasetini etkileyebiliriz. Bunun için gereken
tecrübeye sahibiz.
Yapılması gereken edindiğimiz tecrübeleri en etkili bir şekilde aktarabilmektir.
Onun yolu da Türkiye’de olduğu gibi herkesi hain
ilan etmekten değil, önce kendi tavrımızı bir gözden
geçirmekten geçer.
Mülteci karşıtlarından
SAĞDUYU HERKESE LAZIM
politikacılara ölüm tehdidi
Hollanda’da sığınmacı karşıtı görüşleriyle bilinen iktidar ortağı Liberal
Parti’nin (VVD) Meclis Grup
Başkanı Halbe Zijlstra’ya içinde kurşun bulunan mektup
gönderildi.
Zijlstra’nın, meclisteki
adresine gelen ve kim tarafından gönderildiği açıklanmayan mektupla ilgili polise
şikayet başvurusunda bulunduğu bildirildi.
Prensip olarak sığınmacı
akınının önlenmesini savunan Zijlstra, daha önce yap-
tığı açıklamada, ülkeye gelen
sığınmacılara kalıcı konut yerine geçici barınma yerlerinin ayarlanmasını istemişti.
Mülteciler konusundaki görüşlerini açıklamaya
devam edeceğini kaydeden
Zijlstra, buna kimsenin engel
olamayacağını dile getirdi.
Zijlstra’ya gönderilen tehdit mektubuna meclis başkanı ve hükümet üyeleri sert
tepki gösterdi.
Güvenlik ve Adalet Bakanı Ard van der Steur, başka
politikacıların da bu konuyla bağlantılı farklı şekillerde
saldırılara maruz kaldığını
hatırlatarak tehditlerin kabul edilemez olduğunu ifade
etti. Meclis Başkanı Anouchka van Miltenburg da demokrasilerde tartışmaların
şiddetle değil sözle yapıldığını söyledi.
Hollanda’da son dönemlerde sığınmacılara destek
veren yerel düzeyde politikacılar da farklı tehditlere
maruz kalmıştı.
Kuzey Hollanda eyaletine bağlı Oostknollendam’da
belediye meclis üyeliği yapan Yeşil Sol partili bir kişi
ve eşinin otomobili yakılırken, mülteciler için geçici
barınma merkezine destek
veren Lahey yakınlarındaki
Rijswijk ilçesi belediye meclisinin bazı üyelerine tehdit
mektupları gönderilmişti.
Hollanda’ya gelen sığınmacı sayısındaki artışa bağlı
olarak barınma merkezlerinde yaşanan kapasite sorunundan dolayı spor salonu gibi yerler geçici barınma
amaçlı kullanılıyor.
Mülteci Yurtları Merkezi
(COA) verilerine göre, barınma merkezlerinde kalan
sığınmacı sayısı geçen seneye
kıyasla önemli oranda artarak 30 bini aştı.
saygı yerine rencide edici tepkiler verme ve
demokrasinin olmazsa olmazı görüş ve
düşüncelere
saldırma
alışkanlığının
yaygınlaşmasıdır.
Fehmi Uzun
Bizim Hollanda Platformu Başkanı Fehmi Uzun son
haftalarda bilhassa Türkiye’deki seçimler nedeniyle
oluşan ayrışma ve kutuplaşma nedeniyle, vatandaşlara
bir sağduyu çağrısında bulundu. Fehmi Uzun yayınladığı
basın bildirisinde şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye’deki 26.dönem milletvekilliği seçimleri için
Hollanda Türkleri olarak bizler; seçim atmosferi
nedeniyle, maalesef haddinden fazla ayrıştık ve
kutuplaştık. Öyle ki, bunu ayrışma ve kutuplaşmalar
hayatımızın her alanına yansımış durumdadır. Gerek
dost sohbetlerimizde gerekse sosyal paylaşım
sitelerinde günden güne belirginleşmiştir.
Esasen bize bu “Sağduyu” bildirisini yazmamıza
karar aldıran sebep ise, Hollanda’daki bazı Türk STK
yöneticileri ve Türk toplumunda sevilen veya öne çıkan
şahsiyetlerin özellikle sosyal medyadaki birbirlerinin
aleyhine paylaşım yapmalarıdır. Paylaşım ve
mesajlarda; toplumu kucaklamak yerine ayrıştırma,
Her türlü tavan sistemlerini ve profesyonel
'mobil duvar' sistemlerini çok uyguna
bizden temin edebilirsiniz.
Systeemplafonds en wandsystemen
Tel: 010 - 273 53 83
Jan van Galenstraat 96, 3115 JG Schiedam
Hollanda Türk toplumu olarak, geride
bıraktığımız bu seçim havasından umarız hızla
uzaklaşarak, yaşadığımız bu güzel ülkenin ve
toplumumuzun sorunlarına ve beklentilerine
konsantre olmalıyız. Çünkü biz Türk toplumu
olarak Hollanda’daki seçimlere gösteremediğimiz
teveccühü bundan sonraki seçimlerde daha fazla
göstermemiz gerektiğini düşünüyor, çözmemiz
gereken birçok soruna kafa yormamız gerektiğini
ifade etmek istiyoruz. Bizim Hollanda Platformu
olarak, yaşadığımız bu güzel ülke Hollanda’daki
Türk toplumunun birlikteliğiyle alakalı çalışmalar
başta olmak üzere, aynı zamanda toplumumuzun
sorunlarının takipçisi olmaya gayret edeceğiz.
Unutmayalım ki, saygının olmadığı yerde sevgi
yeşermez. Seçimler gelip geçici ama bizler
Hollanda’da kalıcıyız… Yine unutmayalım ki,
partimiz – fikrimiz veya dünya görüşümüz ne
olursa olsun bizler, Hollanda Türk toplumunun
birer parçasıyız. Bu manada konuştuklarımıza,
yazdıklarımıza ve sosyal medyada paylaştıklarımıza
bu pencereden bakmaya herkesi davet ediyoruz.
Çünkü Hollanda’da yaşayan Türk toplumu olarak
birbirimizi ötekileştirme gibi bir lüksümüz
olmamalıdır."
9
HABER
Selçuk Öztürk, Irkçı'yı ıktırdı
KASIM / NOVEMBER 2015
Böylelikle toplumda Türklere yönelik
bir korku yaymak
isteyen Wilders'in
gitgide günümüzün
"Hitler'i" olmaya
aday olduğu gözlemleniyor.
Bu sepeble Meclisi ve milletvekillerini,
Wilders'in tavrına karşı mesafe koymalarını
bekliyoruz" dediğini
ifade etti.
Selçuk Öztürk'ün
bu
ifadesinin,
Wilders'a karşı tavır
almayan hükümet yetkilileri ve milletvekillerinden
dolayı olduğu da bildirildi.
Belirli gruplara ırk ve etnik ayrımcılık yapıldığını ifade
eden Öztürk, "Artık nefretin yayılmasından bıkan vatandaşlara sahip çıkma vaktidir" dedi.
Bu
açıklamalarıyla
Wilders'ın ekonomiye, diplomasiye ve politikaya zarar
verdiğini de dillendiren Selçuk
Öztürk, "Hollanda'nın dünya
WILDERS'I
ICHTIRAN
ADAM
D
ENK Partisi Milletvekili Selçuk
Öztürk son günlerde Wilders
hakkında yaptığı çıkışla Hollanda gündemine oturdu. 1
Kasım Türkiye seçimlerinden
sonra Bay Geert'in Ak Parti'ye
oy veren Hollanda'daki Türklere yönelik attığı tweet'e yönelik
"Wilders gitgide Hitler'leşiyor" diyen Selçuk Öztürk, Hollanda medyasından beklenme-
dik bir tepki aldı. Öztürk'ün
sözlerinin aşırıya gittiğini savunan gazeteciler, Wilders'ı
savunmaya çalıştı.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması gönderen DENK Partisi, Selçuk Öztürk'ün "Geert
Wilders, Hollanda toplumuna bir tehlike. Önce Hollanda'daki Antilyanlılara
ve Faslılara kafayı takmıştı.
Şimdi ise Hollandalı Türkleri ülkeden atmak istiyor.
*
Mahkemeyi kazandı
Roermond mahkemesi,
DENK milletvekili Selçuk
Öztürk'ü, Eindhoven'lı bir
şirketle yürüyen mahkemesinde haklı buldu.
2008 yılında Selçuk
Öztürk'ün sahibi olduğu
bir şirket, Eindhoven'daki başka bir şirketle mahkemelik olmuş ve Öztürk,
Pvda milletvekiliyken
2013 yılında Pvda yöneticileriyle sorunlar yaşamıştı.
Hollanda medyasının
konuyu büyütmesiyle
* dize getirdi
imajını zedeleyen ve ekonomiye zarar veren bu
tür açıklamalara bir son
verilmesi gerekir. VNONCW de bu konuya daha
önce vurgu yapmıştı"dedi.
parti içerisinde sorunlar şirketi bütün mahkeme
ayyuka çıkmış ve Selçuk masraflarını ödemeye
Öztürk konu hakkında mahkum etti.
açıklama yapmak zorunAlınan sonuçtan memda kalmıştı.
nun olduğunu belirten SelDavacı şirket, Selçuk çuk Öztürk, "Artık ileriye
Öztürk'ün şirketinin 2500 bakma zamanı" dedi.
Euro'luk bir meblağı, aldığı
servis karşısında ödemediğini savunmuş
ve bu konuyu dava
me
sonra gelen mahke
etmişti. Hakim, da- Yıllar
'ü
kararı Selçuk Öztürk
vacının açıklamalariye
rını eksik ve yersiz
sevindirdi. "Artık ile
di.
bulduğunu ifade edebakma zamanı" de
rek Eindhoven'daki
Hollanda güzeli
DENK’in basın
sözcüsü oldu
DENK Partisi’nin basın
bildirisinde 2014 Hollanda güzeli Tatjana Maul’ın
1 Kasım’dan itibaren
DENK’te basın sözcüsü
olarak çalışmaya başladığı bildirildi.
“Hollanda’yı daha iyi bir
ülke yapmak için çalışmak
istiyorum, insanlar arasında köprü vazifesi kurarak
birleştirmek istiyorum” di-
yen Tatjana Maul DENK’e
neden katıldığını böyle
açıklıyor.
Konuyla ilgili DENK
Partisi milletvekili Tunahan Kuzu: “Tatjana’ya
hoşgeldin diyoruz. Bizim
hikayemizi insanlara aktarmamızda önemli bir
rol oynayacağını düşünüyorum” dedi.
Timmermans AB'yi
kurtarmak için Türkiye'nin
üye olmasını istiyor
AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, "Çıkarlarımız açısından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur" dedi.
Hollanda'da 2012-2014 yılları arasında dışişleri bakanlığı yapan Timmermans, Avrupa’da baş gösteren
sığınmacı krizinin Türkiye’nin yardımı olmaksızın çözülemeyeceğini vurguladı ve "Çıkarlarımız bakımından
Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur" ifadesini kullandı.
Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinde yeni başlıkların açılmasına destek Timmermans,
fasıllar açıldıktan sonra Türkiye’den reformları hayata geçirmesinin talep edilebileceğini belirtti.
Frans Timmermans, "Bu konuda iyimser olmak istemiyorum, çünkü iyimser değilim. İlk kez Avrupa’daki işbirliğinin
bitebileceğini düşünüyorum. Daha önce hiç düşünmemiştim.
Bunu önlemek için her şeyi yapmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.
HABER
10
KASIM / NOVEMBER 2015
FARKLILIKLARLA YAŞAMAYI ÖĞRENMEK
İçimizdeki farklılıklarla yaşamanın felsefesini yapmanın vaktinin geldiğini söylemekten çekinmiyorum. Birbirimize hakaret etmeden, rencide etmeden düşüncelerimizi ortaya koyabilmeliyiz. İftira atan, şiddete davet çıkaran, birlik ve beraberliğimize ihanet edenler hariç tabii ki. Gruplaşma,
taassup, bir yerlere ait olmak, başka yerlerde duranlarla diyalog içinde olmamızı asla engellememelidir.
VEYİS GÜNGÖR
Türkiye’de seçimler yapıldı. Sonuçlar
ülkemiz ve insanımız için hayırlı olsun. Avrupalı Türkler olarak aidiyet duyduğumuz
için, Türkiye’de yapılan seçim sürecinde hareketli günler yaşadık.
Seçim sürecinde hem Avrupa’yı hem
Türkiye’yi gezip gören birisi olarak şunu
çok açık bir şekilde ifade edebilirim:
Son seçimlerde Avrupalı Türklerde hareketlilik ve heyecan, Türkiye’dekilere göre
daha fazlaydı. Bunun nedeni, 50 yıl sonra
gelen aktif seçme hakkının kullanılmasından da kaynaklanabilir. Heyecan duymak,
hareketlilik elbette iyidir. Bunlar aidiyetin
işaretleridir. Ancak, bu heyecan ve hareketlilik, seçim zamanlarında yaşanmalıdır. Heyecanın dozunu artırıp, asla toplum arasında
bir kutuplaşmaya, ayrışmaya, düşmanlığa,
ötekileştirmeye sebep olunmamalıdır.
Seçimleri seçim tadında bırakmamız gerekir. İçinde yaşadığımız ve artık bir parçası
haline geldiğimiz ülkenin, hem siyasi kültüründen hem sosyal ilişkilerinden öğrendiklerimizi, kendi aramızda da uygulamamız
gerekmektedir.
Bunların başında farklılıklarla yaşamayı
öğrenmek gelmektedir. Tahammül kabiliyetimizi geliştirmemiz, ayrı düşünmemize rağmen birlikte çalışmayı denememiz, kurum
ve kuruluşlar olarak bir çok konuda konsorsiyum sağlamamız gerekmektedir. Hollanda bunun en güzel örneğidir. Hollanda’nın
yakın tarihi bunun çok somut örnekleriyle
doludur. Evimizin dışına çıkıp sağa, sola ba-
[email protected]
karsak, günlük bir gazeteyi okumaya başlarsak, her hangi bir Hollanda televizyon kanalını açarsak, karşımıza sayısız konsorsiyum
örnekleri ve modelleri çıkacaktır
Yıllar önceydi. Hollanda’ya yeni gelmiştim. Amsterdam’da bir gençlik derneği
kurmuştuk. Yeni olduğumuz için, dernek
binamız yoktu. Belediye’nin Sosyal İşler Bölümü'ndeki ilgili birimden randevu talep
ettik. Yönetim kurulundaki arkadaşlarla
bayan F. van der Zee’i ziyaret ettik. Neden
bir gençlik derneği kurduğumuzu, neler
yapmak istediğimizi, ideallerimizi bir bir
anlattık. Bunun için bize dernek binası gerektiğini söyledik.
Tecrübeli memur van der Zee, bizi dikkatlice dinledi. 'Gençler' dedi ve devam etti:
'Neden hemen bir dernek binası istiyorsunuz. Her mahallede bir semt evi var,
buranın imkanlarını, salonlarını kullanın, daha sonra kendi dernek binanızı
alırsınız’.
Pek hoşumuza gitmedi. 'Hollandalılar'ın
hakim oldukları semt evlerinde faaliyet mi
yapılır?' dedik kendi kendimize. Ama sorumlu bayana da hemen ‘Hayır biz Hollandalılarla aynı binayı kullanmayız' da diyemedik. Kem küm ettik ve ayrıldık. Amsterdam
Belediyesi'yle görüşmelerimiz devam etti.
O yıllarda Hürriyet ve Tercüman gazetelerinin hafta sonu yayınlanan Benelüx ekleri vardı. Kulakları çınlasın, Şadi Tatlı bizim bina sorununu manşetten haber yaptı.
Hollanda gündemine geldik böylece. Sonra,
yine Türk gençlerinin kurdukları ama daha
çok solculardan oluşan ‘Alternatif Gençlik
Derneği' veya 'Amsterdam Türkiyeli İşçiler Derneği’yle ortak çalışmamızı önerdi
Belediye. Bu bizim için, o yıllarda daha felaketti ve imkansızdı. Oyun bozanlık yapmamak için bir iki kez, aralarında rahmetli
Şeref Acer’in de olduğu bir grupla görüştük.
Mümkün değildi aynı bina altında çalışmamız. Adamlar sıradan solcu filan değildi,
Marksist, Leninistlerdi bizim gözümüzde.
Bu durum karşısında biz, Hollandalı vakıfların binalarını haftada bir kaç kez de olsa
kullanmaya dünden razı olmuştuk. Tabii ki,
burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
Ne o zaman ki solcular, ne o zamanki biz,
Hollanda’da bu işlerin böyle olduğunu yani
farklı düşünsek te aynı bina altında veya
yanyana çalışamalar yapılabileceğini bilmiyorduk. Yani Hollanda ruhunu, tarihsel
tecrübesini, ortak çalışma kültürünü anlamamıştık.
Oysa yıllar içinde, Hollanda’da, örneğin
Protestanlarla Katoliklerin nasıl birbirleriyle mücadele ederek, sonradan bazı konular
ve projeler etrafında sağlıklı konsorsiyumlar
oluşturduklarını öğrendik. Batı’nın yakın
tarihi bunun onlarca örnekleriyle dolu. İşte
karşımızsa duran Avrupa Birliği Projesi bunun en somut örneklerindendir. Bunun bir
yaşam biçimi olduğunu, farklılıklarla yaşamanın bir kültür olduğunun farkına yıllar
sonra varabildik…
Şimdi, bu örnekten de hareket ederek,
Hollanda’da 50 yıllık bir göçmenlik tecrübesinin de birikimiyle, hatta son zamanlardaki
ayrışmayı da göz önüne alarak, Hollanda
Türk topluluğunun hiç olmazsa ortak çıkarlar doğrultusunda, zaman zaman da olsa
bir konsorsiyum içerisinde olmasını arzu
etmekteyim.
İçimizdeki farklılıklarla yaşamanın felsefesini yapmanın vaktinin geldiğini söylemekten çekinmiyorum. Birbirimize hakaret
etmeden, rencide etmeden düşüncelerimizi
ortaya koyabilmeliyiz. İftira atan, şiddete davet çıkaran, birlik ve beraberliğimize ihanet
edenler hariç tabii ki. Gruplaşma, taassup,
bir yerlere ait olmak, başka yerlerde duranlarla diyalog içinde olmamızı asla engellememelidir.
Yirmi yıl, otuz yıl öncesi sosyal ve siyasi şartlarına göre oluşan kutuplaşmalar ve
yeni oluşması ihtimal kamplaşmalar, ancak
birbirimizin enerjisini boşa harcamamıza
sebep olur. Göçmenlik tarihimiz bunların
örnekleriyle doludur. Yeni ayrışmalara yer
verilmemelidir. Bunu isteyen kişi veya odaklar olabilir, ama güçlü irademiz, birbirimizle
diyalog içinde olmamız bu oyunu bozar.
İşte bu süreçte; akl-ı selime, sorumluluk
taşıyanlara, başkanlara, yazarlara, kanaat
önderlerine, çizerlere, düşünürlere tarihsel
bir görev düşmektedir.
Kimse bu sorumluluktan kaçamaz. Kaçmamalı da! Herkesin yapabileceği, yerine
getirebileceği bir sorumluluk vardır. Huzurlu yarınlar bizim olmalı, insanlığın olmalı.
Dünyanın en iyi şoförleri Gouda'lılar pişman
meğer Hollanda’daymış
32 farklı ülke içerisinde yapılan yeni bir araştırmaya göre dünyanın en iyi
şoförlerinin Hollanda’da
olduğu belirtildi. Waze
şirketinin 50 milyon araç
kullanıcı arasından yaptığı
araştırmaya göre, Hollanda 7.9 puan ile birinci sırada yer alırken, Hollanda’yı
Amerika ve Litvanya takip
ediyor.
Hollanda şoförlerinin
birinci çıkmasının ana nedeni ise bisikletlere olan
duyarlılık ve yol ve trafik
güvenliği için verilen eğitim.
Dünyanın en kötü şoförleri ise 2.1 puanla El
Salvador’da olduğu ifade
edildi. Latin Amerika’daki
ülkeler araştırmada kötü
bir sonuç elde ettiler.
Gouda’da büyük tartışmalara neden olan yapılacak olan yeni camii Gouda sakinlerinin karşı çıkmasıyla politikcaılardan onay alamamış ve yapımı
devam etmemişti. Caminin geleceği yere şimdi ise
yeni bir Mülteci sığınma kampı geleceği bildirildi.
Perspective Care, hasta ve yaşlı bakım hizmetini ana dilde ve
kültüründe evde ve dışarda sunan bir kurumdur. Bu alanda 8 yıllık
tecrübeye sahibiz.
Günlük aktivite ve grup aktiviteleri yanında, hastalarımızın
işlerini kolaylaştırmak için bünyemizde bulunan maatschappelijk advies,
gemeenschapshuizen en samenwerkingsorganen op het gebied van
welzjin organlarımızla Hollanda mevuzatına uygun hizmet sunuyoruz.
Farklı etnik kökenden gelen ve Hollanda'da hayatını sürdüren
insanların hayat kalitesini arttırmayı hedeflediğimiz modern yapılarda
sevgi evleri oluşturup insanlarımıza güvenli hizmetler sunmaktayız.
Postadres: Postbus 2796 • 3500 GT Utrecht
Tel: 0686468658 • 0633651058
E-Mail: [email protected]
Eski askeri tesislerin
yerine yapılacak olan
cami ve iki okul projesine
belediyeden izin çıkmayınca aylardır beklemede
olan projenin yerine yeni
bir mülteci kampı yapılmasına karar verildi.
Gouda'lıların şimdi
de gelecek olan mülteci
kampına karşı oldukları
belirtilirken, askeri tesislere
yakın oturan vatandaşların
'keşke camiigelseydi' dedikleri ifade edildi.
Perspective Care
Zorginstellingen
Erkend zorginstelling en maatschappelijke dienstverlening
Bezoekadres: Rietveldenweg 54-A unit 1016
5222 AS • 'S-Hertegenbosch
11
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Sinkaf'lı sözler Ak Parti
Hollanda'yı böldü
Geçtiğimiz günlerde Hollanda'daki Türk vatandaşlarına yönelik seçim çalışmaları Türkiye'deki partilerin de ilgi odağı olmuştu. Farklı
partiler Türkiye'den gönderdikleri yetkililer ve
Hollanda'da ikamet eden parti mensuplarının
işbirliği ile seçim çalışmalarında aktif rol aldılar. Hem bu aktif çalışmalar, hem oy kullanma
imkanının Amsterdam'da da sağlanması gibi
nedenlerden dolayı, Hollanda'daki Türkiyeli
vatandaşlarımızın oy kullama oranını %50'lere
varan oranlarda artırdı. Hollanda'daki Türklerin
sandığa yansıyan oy sayılarını ve oy oranlarını
gazetemizin farklı sayfalarında okuyabilirsiniz.
Türkiye'deki partilere gönül vermiş vatandaş-
larımızın cansiperane çalışmaları zaman zaman
çelişkili ve kavgalı ortamlara da sahne oldu.
Bunlardan en ilginç olay Ak Parti'nin Hollanda
temsilcileri arasında yaşandı. Ak Parti tarafından
1 Kasım seçimleri için Hollanda SKM (Seçim
Koordinasyon Merkezi) başkan yardımcısı olarak
atanan Saadet Koral ile, 7 Haziran seçimlerinde
SAADET KORAL'IN BİLDİRİSİ
YSK tarafından sandık saklama görevlisi olarak görevlendirilen Dursun
Paksoy ile aramda geçen tartışma (video) sosyal medyada taraflı olarak ve
kesilerek yayınlanmıştır.
Dusun Paksoy adlı şahıs, 7 Haziran
2015 Türkiye 25. Dönem Milletvekilliği
seçimlerinde UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik ve Ak Parti Konya Milletvekili Harun Tüfekçi tarafından Hollanda Ak Parti SKM başkanı olarak
görevlendirilmişti.
Prosedür gereği SKM’lerde görev alan şahışların görevi seçim sonrası otomatik son bulur. Paksoy’un da
Hollanda Ak Parti SKM başkanlık görevi 7 Haziran seçimlerinin ardından son bulmuştur.
Bir sonraki seçimlerde parti tarafından listeler açıklanıp atamalar yapılmadığı sürece bir önceki görevlerine
istinaden kimse kendisini SKM görevlisi olarak belirleyemez, lanse edemez.
Ülkemizde 1 Kasım 2015 erken genel seçimleri için
karar alınmasının ardından partimiz (AK PARTİ) yetkilileri tarafından ben ve arkadaşlarım Hollanda AK Parti
SKM’de görevlendirildik.
Hollanda’da oy verme işleminin başladığı 21 Ekim
2015 tarihinden 4 hafta önce Hollanda’da 80’nin üzerinde yerleşim biriminde teşkilatlandık. Skm Başkanı
İslam Kanıtoğlu Başkanlığında teşkilatlanma çalışmalarımıza başlarken Dursun Paksoy ziyaret edip kendisini
ekibimiz de görmek istediğimizi iletik.
Görevin kendisine verilmemesinin hazımsızlığını ilk
görüşmede hissettiren Paksoy, aynı günün akşamı telefon açarak, daha önceki seçimde görev alanları aramamamızi onların kendi elemanları olduğunu vurgularayarak ağıza alınmaycak kelimelerle şahsıma küfür etmiştir.
...Sosyal medyaya yansıyan olay öncesine dönecek
olursak, Rotterdam AHOY’da oy verme işleminin başladığı ilk günden itibaren (21 Ekim) seçim mahalinde
bulunan Paksoy, etrafına gruplar halinde topladığı ve
seçim mahlinde hiç bir resmi görevi olmayan bir takım
insanlarla görevli arkadaşlarımızı tahrik ve taciz etmekten geri durmamıştır.
Defalarca kendisini uyarmamıza rağmen bu tutumundan vaz geçmeyen Dursun Paksoy, daha da ileri
giderek kendine yakın sandık görevlilerine müdahele
ederek sandıkların boş kalmasına neden olmuş dolayısı
ile Hollanda SKM’yi her fırsatta zor durumda bırakmıştır.
Sosyal medyada sizlere yansıyan olay bardağı taşıran
yine Türkiye'den atanan Ak Parti eski SKM Başkanı Dursun Paksoy arasında yaşandı.
Akpartili bu iki farklı ekip arasında bir süredir
var olduğu konuşulan sürtüşmeler, oy kullanma günleri esnasında Saadet Koral'ın, Dursun
Paksoy'a 'sinkaflı sözler' kullanmasıyla doruğa
ulaştı. Orada bulunan bir başka grup tarafından
gizlice görüntülenen olaylar sosyal medyaya düşünce, taraflar ağır sözlerle birbirlerini suçlamaya devam ettiler.
Arada geçen söz düellosu ve suçlamalara yorum katmadan Saadet Koral ve Dursun Paksoy'un
gazetemizle paylaştığı görüşlerinin genel hatlarını
siz okurlarımıza ulaştırıyoruz.
DURSUN PAKSOY'UN BİLDİRİSİ
son damladır ve şu şekildedir:
Rotterdam SKM kadın Kolları Başkanı Aynur Kara’ya hakaret edip, el kaldıran Dursun
Paksoy’un gözünün döndüğünü fark ettim.
Dursun Paksoy’un kaba kuvvet kullanacağı
korkusu ile oturduğum yerden fırlayıp olaya müdahale ettim. Bir kadına o kalabalığın
içinde hakaret eden, el kaldıran, dövmek için
üzerine yürüyen ve itekleyen bir kişiye ne olursa olsun
sessiz kalmazdım.
Şahsıma karşı yapılan her türlü hakaret, küfür ve
tacizlere seçimlere gölge düşürmemek adına sessiz
kalmıştım fakat Skm Tarafından görevlendirilmiş bir
görevli hanıma yapılanlara sessiz kalınamazdı. Bu sadece SKM gorevlisi degil herhangi bir hanim dahi olsa
yine mudahele ederdim.
Videolarda ve haberlede benim ağlattığım ileri sürülen bir hanım görevlinin olayla hiç bir alakası yoktur.
Olayların iç yüzü/ öncesi videoya çekilip yayınlandığı
gibi değildir. Şayet bu video olayı bir kumpas değil ise
(ki kumpastır) video kesilerek kırpılarak değil olayın
başladığı andan itibaren yayınlanırsa gerçekler ortaya
çıkcaktır.
Bir aydır süren gerginlik, olaylar yoğunluk dolayısı ile
kendime hakim olamadığım için söylememem gereken
sözler sarf ettiğim için üzgünüm.
...Dursun Paksoy ve arkadaşları emellerine ulaşmanın sevincini yaşarken, bizim tek tesellimiz tüm bu provakosyonlara rağmen vatandaşlarımızın yoğun bir katılımla oyları vermiş
olmalarıdır. Sandıklar açıldığında Hollanda Ak Parti
SKM olarak ne kadar başarılı olduğumuz görülecektir.
Saygılarımla arz ederim
Saadet Koral
Aslında böyle düşük seviyede
bir polemiğe girmek istemiyorum ama bazı konulara netlik
getirmek gerekmekte olduğunu düşündüm; başta şu konuyu
netleştirelim:
Akparti Genel Merkez'den
Akif Kaya Bey (Avrupa sandık
görevlilerinden sorumlu) bizden 3 bölge
için sandık görevli listesini yapmamızı istedi. Biz de yardımcım Hatice Hanım'la beraber Rotterdam, Amsterdam ve Deventer için
hazırlayıp kendisine gönderdik. Listelerin
gönderilmesinden 1 gün sonra Mustafa Yeneroğlu Bey Hollanda'yı 3 bölgeye ayıracağını belirtti ve bunu görüşmek için 17 Eylül
günü Cumartesi 19 Eylül'de Hollanda'ya geleceğini söylemesine rağmen seçim gününe
kadar Hollanda'ya gelmemiştir.
Zafer Sırakaya arkadaşımızla 20 Eylül Pazar günkü görüşmelerimizde, bize
Türkiye'den bir koordinatör gönderileceği,
o kişinin belirtisinin doğrultusunda çalışılacağı belirtildi. Burada bizim bazı arkadaşlarımızın görev almaması tebliğ edilince, biz
de bu görevi bu şartlarda yapamayacağımızı
belirterek toplantıdan ayrıldık.
Hollanda koordinatörü olarak, ne Hollanda'daki Türkleri, ne de coğrafyasını tanıyan İslam Kanıtoğlu Bey görevlendiriliyor.
(450 bin Türk'ün yaşadığı yerde böyle bir
kişinin görevlendirilmesi ne kadar doğru anlayamadım ama).
Biz çalışmalarımızı SKM dışında devam
ettirmeye çalıştık. Çünkü Saadet Koral ismine 48 civarında
SKM'lerden tepki vardı. Ama
biz davamız doğrultusunda
vatandaşlarımızı sandığa gidilmesini için elimizden geleni yaptık.
Seçim alanı Ahoy'a gelindiğinde, geçen seçimlerde müşahitlik yapmış
arkadaşları kabul etmeyerek (sadece Dursun
tarafı gibi bir ayrım yapmak suretiyle) sandıkların en azından 15 tanesini müşahitsiz
bırakmışlardır. (Ortalıkta da SKM Başkanı
diye biri yok, çünkü İslam Bey 3 gün Ahoy'a
uğramadı).
Bana yakın olan sandık başkanlarını
bilinçli bir şekilde sandığa gitmemelerini
istediğim yolunda yanlış bir bilgi verilmektedir keza, benim eşim, yeğenim, beş samimi
arkadaşım 5 gün boyunca görev almıştır.
Benim kavga çıkarıp bunu kayda alıp
servis yaptırdığım aksediliyor. Bunu yapan,
servis eden, bu yalanı söyleyen aşağılık bir
şerefsizdir.
Kendisinin çirkin küfürlerine karşılık
dahi vermediğim halde bana bir bayana el
kaldırdığım, itelediğim iftirası atılmakta.
Eğer o bayan bunu yaptığımı söylerse ben
müfteriyim, yoksa bu yalanı söyleyen Saadet
Koral müfteridir.
Biz, bize Genel Merkez tarafından verilen
görevlerimizi layığıyla yerine getirdik.
Saygılarımla
Dursun Paksoy.
AKPARTİ Hollanda ekibi ikiye bölününce Dordrecht ve Rotterdam
olmak üzere 2 farklı mekanda 'seçim akşamı kutlaması' düzenlendi.
€59
’dan
BAŞLAYAN FIYATLARLA
VERGILER DAHILDIR
023-751 06 00
Şimdi Ücretsiz
Corendon App
Hayallerinizi
Corendon’la Yaşayın
HABER
12
KASIM / NOVEMBER 2015
İKI TUTAM AKILLI WILDERS'LA HOLLANDA IMAJI
OTURMA ODASINDA MANGAL
YAPAN AILENIN IKI ÇOCUĞU
HASTANELIK OLDU
Daha açık bir ifadeyle lobicilik adına, Türkiye'de kârlı bir yatırımı olan ING Bank gibi
Hollanda'lı şirketlerin "iki tutam aklı" olan politikacıları hizaya getirip, fabrika ayarına
çevireceklerine inandığımı belirtmek isterdim.
METİN YAZAREL
İki tutam akıllı Wilders'ın Hollanda imajını kirletmesine müsade edilemez. Sevgili
okurlar, çok değil bundan on-onbeş yıl önce
Hollanda nasıl bir üllke diye sormuş olsaydınız, önce coğrafi konumundan başlar, dört
bir yanı kanallarla denize bağlantı veren mütevazi konumda bir kuzey ülkesi olarak tarif
ederdim. Diğer taraftan Hollanda'nın sosyal
konumunu ise, insan hakları ve özgürlükler
alanında pembe laleler ülkesi olarak tüm dünyada hatırı sayılır imaja sahip bir ülke olarak
tarif ederdim. Yine Hollanda'yı sosyal hukuk
ve refah devleti olarak tarif ve tabir ederdim.
Bugün Hollanda'yı nasıl tarif edersin diye
soracak olursanız... Ekonomik krizi bahane
ederek, kazanılmış hak ve güvenceleri ihlal
veya iptal etmek isteyen, sosyal refah devleti
olma özelliğini yitirme üzere olan bir ülke
olarak tabir ederim. Yine Hollanda'yı okulda,
sokakta, iş pazarında, adalette ve hukukta,
kamusal alanda ayrımcılığa prim veren, kendi
iç huzurunu bozan bir ülke ve insan hakları
alanında tüm dünyada marka olmuş imajını
Wilders gibi iki tutam aklı olan popülist söy-
[email protected]
lemli politikacılara zedeletme fırsatı tanımak
gibi bir hataya düşen, anlaşılması garip bir
ülke olarak tarif ederim.
Politik arenada Pim Foortuin'la başlayan
ve kendileri saf kan beyaz Hollandalı olmayan Ayan Hirsi Ali, Rita Verdonk ve Wilders
gibi, ülkenin iç ve dış itibarını zedelemekten
başka bir işe yaramayan popülist söylemlere
itibar edilerek, adam yerine konup, ülkenin
geleceğinin onların insaf ve vicdanlarında şekillenmesine imkan verilmesine anlam veremediğimi söylemek isterdim.
Politik arenada Wilders ve partisi hangi
alanda; örneğin eğitim, sağlık, ekonomi, istihdam, sosyal refah gibi, hangi sahada iyileşmeyi sağlayacak plan ve projeleri gündeme
getirip siyaset yapiyor ki, kamuoyu araştırmalarında ülkeyi yönetecek birinci parti olarak
gösteriliyor diye sormak isterdim.
Hollanda devletinin gerçek sahipleri olan
Kral ve kraliçemizin, İslamofobi ve etnik aidiyetler üzerinden siyaset üretenlere prim
verilerek ülkenin geleceğinin heba edilmesine izin vereceğini ihtimal dahilinde görme-
digimi ifade etmek isterdim. Öyle bir ihtimal
olsa dahi son zamanlarda "iki tutam" akıllı
Wilders'ın direkt hedef tahtasına koyduğu
biz Türklerin hak ve ikbalinin, iki kıdımlık
cürümü olan politikacılar tarafından heba
edilmesine müsade edilemeyeceğinin bilinmesini belirtmek isterdim.
Bölgesinde ve de dünyada güçlenerek gelişen, mazlum ve mağdurların hamisi olma
iddiasında bulunan bir ülkenin, Türkiye'nin,
vatandaşlarının haklarının yaşadıkları başka
bir ülke tarafından inkar ve ihlal edilmesine
müsade etmeyeceğini defaetle ifade etmek
isterdim.
Daha açık bir ifadeyle lobicilik adına,
Türkiye'de kârlı bir yatırımı olan ING Bank
gibi Hollanda'lı şirketlerin "iki tutam aklı"
olan politikacıları hizaya getirip, fabrika ayarına çevireceklerine inandığımı belirtmek isterdim. Başka bir deyişle, ülkenin gerçek sahiplerinin açıkca ima ettiğim uyarı ve ihtarları
nazarı itibara alarak, Türkiye ve Türkler'le iyi
geçinmek adına, var olan iyi ilişkilerini korumaya özen göstereceklerini iddia ederim.
Brabant’ın Ulvenhout kasabasında oturma
odasında mangal yapan ailenin iki çocuğu mangaldan sonra ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
Mahalle sakinlerinden gelen çağrı üzerine
acil servisler olay yeri olan Het Hofflandt’a intikal ettiklerinde, ev dumanlar içerisindeydi.
Dumanların akşam saatlerinde evin içinde yapılan mangaldan dolayı ortaya çıktığı öğrenildi.
Olay yerine gelen ambulans ekibi iki çocuğu
tedavi için derhal hastaneye kaldırdılar.
Ambulans görevlilerinin ilk aşamada evin
karbonmonoksitle dolu olmasından dolayı içeri
girmeye çekindiler. Ancak itfaiye görevlileri bu
ölümcül gazın kurtarma operasyonunu engellemeyeceğini belirtip kurtarma işine yardım ettiler. Kurtarma operasyonundan sonra ev temiz
hava ile havalandırıldı.
NIDA'dan Wilders'a karşı çiçek kampanyası
Rotterdam'ın NİDA
Partisi, geçtiğimiz günlerde
Hollanda'nın
ırkçı lideri Wilders'ın
Rotterdam'da yapılması planlanan mülteci
kampına karşı düzenlediği gösteriye bir kampanyayla cevap verdi.
Aynı gün ve aynı saatte
Rotterdam'ın merkezinde
Suriye'den gelen mültecilerle
beraber vatandaşlara çiçek
dağıtan NIDA yetkilileri nefret yerine sevgi gösterileri
düzenledi.
NIDA Rotterdam Merkez
Belediye Encümeni Aydın
Peksert yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Bugün nefret yayıcı Wilders
Rotterdam'da gelecek olan
mülteci kampına karşı bir
kampanya yürüttü. Nefret
bir hastalıktır ve en iyi şe-
kilde sevAydın Peksert ve
giyle iyiNourdin EL Ouali
leştirilir.
Bugün biz
de tam bunu yaptık,
vatandaşlarımıza
binlerce renklı çiçek dağıtarak. Çok
güzel ve yürek ısıtıcı sözler duyduk.
Bu kadar sevgi dağıtan bütün
Nida çalışanlarıyla çok gurur
duyuyorum".
NİDA'nın bu kampanyası aynı zaman da Hollanda
medyasında ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Hollanda'nın en büyük gazetelerinden Algemeen Dagblad verdiği haberde
Nida'nın kampnayasını "Wilders'a karşı oynak bir eylem"
olarak duyurdu.
AD'ye bir açıklama
yapan NİDA Başkanı Nourdin EL Ouali "Eğer korku bir
süre sonra nefrete
dönüşmeye başladıysa, bizimde buna
mesajımız birlik ve
uzlaşma olacaktır.
Mültecilere karşı
PVV ve Leefbaar partileri
korku politikalarıyla insan-
ları ayrıştırmaya çalışıyor.
Buna izin vermeyiz" dedi.
Rus uçağı Mısır'da
düşürüldü
Geçtiğimiz günlerde Mısır’ın Sina yarımadasına düşen ve toplamda 224 kişinin hayatını
kaybettiği Rusya’nın Metrojet Hava Yolları’na ait
EI-ETJ tescilli Airbus A321-200 tipi yolcu uçağının düşme nedeni hala belirlenemedi.
Metrojet yetkilileri Moskova’da düzenledikleri basın toplantısında uçağın düşmesinin tek
makul sebebinin dış bir etken olduğunu belirttiler. Yaptıkları açıklamada “Teknik bir hata
ya da pilotaj hatasından dolayı uçağın havada
parçalanıp geniş bir alana yayılması mümkün
değil” ifadelesi kullanıldı.
“OLAN SORUN ÇÖZÜLMÜŞTÜ”
Rus yetkililer enkazın araştırılmasının bittiğini belirterek, “Uçağın mürettebatı deneyimliydi ve birden uçağın kontrolünü kaybettikleri
görünüyor. Böyle bir sonuçta sadece dışarıdan
bir gelen bir gücün etkilediğini düşünüyoruz”
dediler.
Mısır’ın Sharm el Şeyh kentinden içinde 224
yolcusuyla havalanan Rus Metrojet (eski adı Kolavia) Havayollarına ait Airbus A321 tipi yolcu
uçağı ile radar teması Sina Çölü üzerinde kesilmiş, kalkıştan 23 dakika sonra uçağın düştüğü
anlaşılmıştı. Mısırlı yetkililer uçağın Türk hava
sahasına girmek üzere olduğu bölgede temasın
kesildiğini belirtmişti. 224 kişinin hayatını kaybettiği kazada kurtulan olmadı.
13
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
BAZEN “KRAL’IN ÇIPLAK” OLDUĞUNU BIRILERI SÖYLEMELI…
Elinizde tuttuğunuz gazetenin hangi zorlukları aşarak size ulaştığını bilseniz, onu kelime kelime okur, belki de bir
ekmeğe gösterilen saygıyı duyardınız. Emeğin, alın teri, göz nurunun ne büyük bir değer olduğunu anlatacak değilim.
Ancak, yer-yurt bilmez bazıları gazeteyi çöpe atacak kadar alçalabiliyor. 16 yıldır nasıl bir meşakkatle bunun size
ulaştığını bilen biri olarak bu alçaklığa asla tahammül gösteremiyorum. Gazetede sizi rahatsız eden bir durum varsa, ki,
böyle bir durum yok; o hâlde bile olsa gazete çöpe atılmayı haketmiyor. Söylersin, yazarsın tepkini; gazete gönderilmez
veya bırakılmaz. Ama kime diyorum ben, adam(!) yazsa zaten okur, okusa zaten anlar, anlasa zaten adam olur...
ZEYNEL ABİDİN KILIÇ
“'Hayat kısa' sözüne hiç itibar etmedim.
Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum” (Aliyaİzzetbegoviç).
“Ne kadar farklı olursa olsun; sana ait
olmayana tenezzül etme, Ve ne kadar basit
olursa olsun senin olandan asla vazgeçme!”
(Che Guevara).
Berber Fethi’nin yaşadıkları...
Gazeteciler, berber ve taksicilerle sohbet
etmeyi severler. Çünkü en iyi ve bedava malzemeyi kendilerine onlar hazırlarlar.
Ben de çok severim onlarla hasbihâl etmeyi.
Daha doğrusu onları dinlemeyi. Sıkıysa dinleme, birinin elinde ustura, diğerinin elinde
direksiyon. Can tatlı. Kırdı mı dümeni yokuş
aşağıya, dayadı mı jileti gırtlağa…
Bizim berber Fethi’miz de o hoş sohbet berberlerden biri. Genç ama gördüklerini, yaşadıklarını, şahit olduklarını anlatınca kayıtsız
kalamıyorsun. Bizim de gazetecilik yanımızın
olduğunu bildiği için “Yaz gazeteci, yaz!” der
gibi epey malzeme veriyor…
Geçenlerde yine Fethi’nin müşteri koltuğundaydım. İki de bir alışkanlık etmiş usturayı eline alıyor, bileyliyor gibi yapıyor, aynada
gözlerimin içine bir bakıyor ki, hiç sormayın.
Ben de “sağ ol, ustura kullanmıyorum”
diyorum ve masaya bıraktırıyorum.
Bizi tanıyanlar, “Yahu senin kafanda saç
mı var da berbere gidiyorsun?” diye içinden
geçireceklerdir mutlaka, ama hâlâ beni terk etmeyen, sadık üç-beş tüy için iki ayda bir olsa da
berberin yolunu tutuyoruz. Belki o tüyler değil
bizi oralara götüren, berberlerden alacağımız
haberlerdir... Kimbilir?!..
Yahu yine raydan çıktım... Nereye bağlayacaktık bu berber faslını?!..
Bizim Fethi’de biraz sakal var. “Camiye girince sanki kadınlar hamamına girmişim
gibi bana tuhaf tuhaf bakıyorlar” diyor.
“Yahu” diyorum beni şaşkınlıkla karşılayan
Müslüman cemaate, “Sizin peygamberinizin,
sizin ecdadınızın hâlini bilmez misiniz, ben
onlara benzemeye çalışıyorum diyorum,
ama, nafile… Kimse beni anlamıyor, sakalıma saygı duymuyor” diyor...
“Gençler gittikçe mezhepsizlerin tuzağına düşüyorlar” diyor…
“Mutaassıp kızlar ve erkeklerin disko ve
barlara gitmeye cesaretleri yok ama onun
yerine icat edilen nargile alanları onlara bu
[email protected]
ihtiyacı karşılıyor”diyor...
“Disko ve bar ortamını aratmayacak görüntüler yaşanıyor nargile kafelerde, buna
bir ‘dur’ denilmesi lazım” diyor…
Daha neler diyor, bizim Fethi, neler, neler...
Belki başka bir sefere de onları paylaşırız…
Bilmem var mıydı haberiniz Fethi’nin anlattıklarından ya da ilgi alanınıza girer mi onun
kaygıları…
Gazete çöpe atılmak için mi çıkar?
Elinizde tuttuğunuz gazetenin hangi zorlukları aşarak size ulaştığını bilseniz, onu kelime
kelime okur, belki de bir ekmeğe gösterilen
saygıyı duyardınız. Emeğin, alın teri, göz nurunun ne büyük bir değer olduğunu anlatacak
değilim. Ancak, yer-yurt bilmez bazıları gazeteyi çöpe atacak kadar alçalabiliyor. 16 yıldır
nasıl bir meşakkatle bunun size ulaştığını bilen
biri olarak bu alçaklığa asla tahammül gösteremiyorum.
Gazetede sizi rahatsız eden bir durum varsa,
ki, böyle bir durum yok; o hâlde bile olsa gazete
çöpe atılmayı haketmiyor. Söylersin, yazarsın
tepkini; gazete gönderilmez veya bırakılmaz.
Ama kime diyorum ben, adam(!) yazsa zaten
okur, okusa zaten anlar, anlasa zaten adam
olur...
Sorun ne o hâlde? Büyük bir ihtimalle, sadece ve sadece o gazeteye emek verenlerden
biriyle kişisel bir problemi vardır; sorun budur. Sadece bundan dolayı kimseyi o gazeteden
mahrum etme hakkına sahip olamazsınız.
Müntesibi olduğun din sana “Oku!” diye
emir buyuruyor, sen okumuyor, okunmasına
müsaade etmiyor, bu da yetmiyor, okunacakları
çöpe dolduruyorsun...
Sen inancına ihanet ediyorsun, yönetici olduğunu söylüyorsun, cemaate ihanet ediyorsun, sen emeğe, alın terine ihanet ediyorsun,
sen oturduğun makama ihanete diyorsun...
Seni gidi kerata seni...
Bu gibilerin bir de böyle yönleri var... Adamın oturduğu yerle, kafasındaki, kalıbındaki,
kalbindeki yer farklı... Yahu o zaman orada niye
oturuyorsun, oraya niye ihanete ediyorsun...
Çek git; kafanın, kalıbının, kalbinin (varsa tabi
ki) götürdüğü, olduğu yere git.
Bizim bu tür insan müsveddelerinden kurtulmamız gerek evvela... Yoksa boşa kürek çekeriz...
Bir de çöpe atanların dışında gazeteye ‘yasak’ koyanlar var, onu da başka bir vakitte ele
ÖLÜMÜNDEN SONRA DA KAZANDIRMAYA
DEVAM EDIYOR
Michael Jackson, ölümünden sonra da para kazandırmaya devam eden ünlüler listesinde üçüncü kez birinci oldu.
Forbes Dergisi, ölümünden sonra da para kazandırmaya
devam eden ünlüler listesini açıkladı. Listenin ilk sırasında
115 milyon dolarla Michael Jackson yer alıyor. 2009’da 51
yaşındayken hayata veda eden Jakson, geçen yıl da 140
milyon dolarla listenin başında bulunuyordu.
“Rock’n Roll’un kralı” olarak bilinen Elvis Presley, 55 milyon dolar gelirle listenin ikinci sırasında yer alıyor. Listede
1977’de kalp yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren Presley’i
40 milyon dolarla Amerikalı çizer ve “Snoopy”nin yaratıcısı
Charles Schulz ve 21 milyon dolarla Bob Marley izliyor.
almaya çalışalım…
Müslüman işadamlarının “emek” ve
“para” ile imtihanı…
Son bir yıl içerisinde, isimlerinin baş harfleri
ve adları, ilim ve cesaretle anılan büyük sahabenin adıyla aynı olan iki işadamıyla birlikte iş
yapma ortamı oluşmuştu. Biriyle 10 bin, diğeriyle 24 bin Euro’luk bir proje yürütülecekti.
Bunun ikisinden de bana düşen pay yüzde 10
civarı çok küçük bir yüzdelikti. 10 bin Euro’luk
projeye 300 saat gibi bir zaman ayırırken, diğerine sadece proje sahibi, projeyi yazma ve
kabul ettirme anlamında katkım oldu.
Bunun karşılığında bu iki işadamı bana ne
verdi biliyor musunuz?
Evet, tahmin ettiğiniz gibi ikisi de alın terimin üzerine yatarak, emek ve parayla olan
imtihanlarını kaybederek bana hakkım olanı
vermediler. Çok kırıldım, üzüldüm ve acıdım…
Bu üzüntüm asla onlardan hak ettiğimi alamamak adına değildi, üzüntüm, onların birer
Müslüman işadamı olarak iş yapıyor ve hiçbir
şey yokmuş gibi hâlâ ortalıkta boy gösteriyor
olmalarındandır.
Onları vicdanlarıyla(!) ve mensubu olduklarını iddia ettikleri dinîn şu emriyle baş başa
bırakıyorum…
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ücretliye/
işçiye hakkını, teri kurumadan önce verin!”
Yine Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde,
‘Allah’ın, işçi tutup işini gördüren ve ücretini vermeyen kişinin kıyamet gününde
karşısında olacağını’ buyurduğunu haber
veriyor...
“Ağır mı oldu” dediniz… Hayır, bence değil… En azından bunları kendilerine duyurarak,
onlardan alacağım hakkımı biraz hafifletmiş
olarak onlara iyilik bile yaptım…
Helallik noktasında hâlâ karamsarım… Ben
ki, bana çok zulmetmiş birine bile hakkımı, düşünmeden helal etmiş birisiyim… Ama burada,
İslam’ı temsil etme ve o büyük hakkı gasp etme
söz konusu...
Bir de “helal” ürün pazarladığını söyleyen
ama aynı duruma düşen birileri var ki, onların
durumu tamamen içler acısı... Yahu sen zaten
bu duruma düşmekten dolayı haram yiyorsun,
helal satsan ne olur, haram satsan ne olur...
Ayağınızı denk alın!.. Vebal ve sorumluluğunuz büyük. Ya o din ile adınızı bir araya
getirmeyeceksiniz ya da onun emrettiği gibi
dosdoğru olacaksınız... Başka bir seçenek yok...
VAN PERSIE’YE MILLI TAKIM ŞOKU
Hollanda A Milli Futbol Takımı Teknik Direktör Danny
Blind, uzun bir aradan sonra aday kadroya davet etmediği
Fenerbahçe’nin yıldız oyuncusu Robin van Persie’nin yeteri kadar formda olmadığını söyledi. Blind, düzenlediği
basında toplantısında Van Persie’nin milli takıma davet
edilmemesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken “Kendisinin
şu anda çok iyi olduğunu düşünmüyorum ve başka birisine
şans vermek istiyorum” diye konuştu.
Van Persie’nin Fenerbahçe’de 90 dakika boyunca oynadığı maç sayısının az olduğunu kaydeden Blind, bu kararın
yıldız oyuncunun bir daha milli takıma alınmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti.
Bir de bunlardan ayrılan; işini dürüstçe yapan, alın terine, emeğe saygı gösteren, işçinin
değerini bilenler var ki, ben onlara müteşekkirim... Kendi müntesibleri tarafından karartılmaya çalışılan İslam’ın çehresinin; olduğu gibi
aydınlık kalmasını sağlayan bu güzel insanlara
da bereketli ve hayırlı kazançlar diliyorum...
Yüzümüzün eskitilmesi...
Hollanda’da yıl boyu düzenlenen onlarca
etkinlik ve davette Türk toplumunun kalburüstü insanları boy gösterir hep. Bir gün önce
Lahey’deki resepsiyonda bulunan aynı sima
ertesi gün Rotterdam’daki davette bütün heybetiyle varlığını hissettirir. Bu durumun, davet
edenler ve edilenler dahil herkesi sıktığını biliyorum. Zira ayaküstü konuşmalarda bu yönde
serzenişlerde bulunululur hep...
Bence bu anlayışın değişmesi lazım. Bu yıl
herhangi bir davete katılmış olan biri, ertesi yıl
aynı etkinlik için kendinden bir sonraki kişiyi
göndermeli. Ondan sonraki davete ikinci sıradakinden sonra gelen kişi gönderilmeli... Yılda
10 davet ve etlinlik varsa bu 10 kişi arasında
dönmeli ve insanlarımız şunu anlamalı: Evet,
400 bin insanımız, davetlere katılan bu 400 insandan ibaret değilmiş, başkaları da yaşarmış
bu ülkede...Yeni yüzlere, yeni isimlere ve yeni
temsilcilere ihtiyacımız var.
Belki de bu çehre değişimi bizi daha ileri
taşır.... Hani şu durağan hâlden çıkarır, kısır
döngüden kurtarır... Zira içimizde, bilinmeyen
ne cevherlerimiz var…
Bir de temsilciliklerimizin Cumhuriyet kutlamalarını cumhurun katılımıyla gerçekleştirmesi bu alanda atılacak önemli bir adım olabilir diye düşünüyorum..
Büyük bir salonda gün boyu organize edilecek olan kutlamalara vatandaş da katılsa,
kendini o coşkunun içersinde bulsa, maksat
hasıl olmaz mı?
Ha bir de bu işin gönüllüleri var; bırakın
onlar her davette bulunsunlar ve hazirunla bol
bol görüntü versinler.
Ama biz, geleceğimizi inşa ederken o geleceği emanet edeceğimiz nesle sırt dönmemeliyiz. Onları da bir ses bir nefes olarak toplumla
buluşturmalıyız. Evet, evet, şu geleceği emanet
edeceğimiz genç nesilden bahsediyorum…
(Not: Sevgili Yayın Yönetmenimizin manşete
taşıdığı iki konuyla alakalı görüşlerim bir sonraki sayıya kaldı; yazılanların bu sayıda paylaşılması gerekiyordu, lütfen mazur görünüz…).
KRALIÇE MAXIMA HASTENEYE
YATIRILDI
Çin’e resmi ziyarette bulunan Hollanda Kraliçesi
Maxima’nın rahatsızlığından dolayı gezisini yarıda keserek Hollanda’ya döndüğü bildirildi.
Hollanda Devlet Bilgilendirme Dairesi’nden (RVD) konuyla ilgili yapılan açıklamada, böbrek enfeksiyonu teşhisi
konulan Kraliçe Maxima’nın tedavisine doktorların tavsiyesi
üzerine Lahey’deki bir hastanede devam edileceği belirtildi.
Bu akşam ülkeye dönmesi beklenen Kraliçe’nin enfeksiyona bağlı yüksek ateş ve bel ağrısı gibi şikayetleri bulunduğu kaydedildi.
HABER
14
KASIM / NOVEMBER 2015
BAŞKALAŞTIRMANIN DİYETİ
Hollandada aşırı sağcı ve ırkçı bir partinin Suriyedeki harpten kaçan mültecileri bahane ederek şiddetli İslam düşmanlığını tahrik etmesi ve bu bahane ile de bilhassa Türkleri hedef
alması Hollandadaki toplumun iç barışını tehdit eden en önemli faktör haline geldi.
EMİN ATEŞ
Son günlerde Hollanda olarak, Hollandalılar olarak, Hollandadaki Türk Diasporası
olarak çeşitli sınavlardan geçiyoruz. Hoşgörü yeteneğimiz, başkalarına tahammül
derecemiz ve çok kültürlü toplum içinde
ahenkle yaşamayı arzulamamız ve bu yolda
çaba sarfetme kapasitemiz devamlı deneniyor. Başkalaştırmanın, ayırımcılığın rağbette olduğu, populist söylemlerin kolay ve
çabucak dinleyici bulduğu günleri birlikte
yaşıyoruz.
Hollandada aşırı sağcı ve ırkçı bir partinin Suriyedeki harpten kaçan mültecileri
bahane ederek şiddetli İslam düşmanlığını
tahrik etmesi ve bu bahane ile de bilhassa
Türkleri hedef alması Hollandadaki toplumun iç barışını tehdit eden en önemli faktör
haline geldi.
FİKİR TARTIŞMASI MI YOKSA HALKI
BİR GURUBA KARŞI TAHRİK ETME Mİ?
Toplumsal gelişmeler üzerine fikrini beyan etme hatta bunu bir gurubun ülkedeki
varlığına karşı dile getirme her ne kadar
fikir hürriyeti oluyorsa da niyet başkalaştırma ile gurupları birbirine karşı kışkırtma
ise, konu fikir tartışması boyutlarını aşmış
Yabancı karşıtları ile
aşırı sağcılar ortak
gösteri düzenledi
[email protected]
ve artık toplumda huzursuzluk ve bir çatışma ortamı yaratmaya yönelmiş demektir.
Bu da giderek halkı kutuplaşmalara itecek
ve devamı mutlak sosyal patlamalar olacaktır. Böylesi bir sosyal patlamadan medet ve
fayda umanlar kimlerdir? Öncelikle islam
düşmanları, ırkçı guruplar ve bu dumanlı havadan siyasi kazanç bekleyen radikal
partilerdir.
GERGİNLİĞE ÇARELER:
Bilhassa müslümanlar her zamankinden daha fazla, bu dönemde toplumdaki
aşırı olmayan guruplar ve cemaatlerle
dayanışma ve işbirliği içine girmeli, ortak
programlar üzerine kafa yormalı ve genç
nesilleri bu yaklaşan tehlikelere karşıkorumak için çalışmalar yapmalıdırlar. Artık
içine kapanık yaşama dönemi BİTMİŞTİR!!!
Yerel yönetimlerle daha fazla iletişim içinde
olunmalı, ırkçı partiler hariç diğer tüm partilerle diyaloğa girilmeli, toplumun endişe
ve korkuları dile getirilmeli, birlikte çareler
aranmaya zorlanmalıdırlar.
Oturduğumuz yerden komşularımızın
sadece basını takip ederek bizim toplumumuzun dertlerinive de korkularını anlayıp
çareler aramasını beklemek çok büyük
safdillik olacaktır. İçinde oturduğumuz ülkenin geleceğine sahip çıkmaya çalışmak
bizlerin de vatandaşlık görevidir.
Bu konuda birbirimizi zorlamalıyız. Yarını beklemek kendi toplumumuza arkamızı
dönmek demektir!!
“Ayırımcılık çok artarsa tası tarağı toplar
Türkiyeye dönerim” demek çare değildir ve
hiçbir zaman da olamayacaktır. Emek verdiğimiz, uğruna fedakarlıklar yaptığımız
bu ülkenin bizlere ve bizden sonra gelecek
nesillere de ihtiyacı var. Torunlarımıza daha
iyi bir dünya bırakmak bizim borcumuzdur.
Her ne olursa olsun, her şartta kutuplaşmanın önüne dikilmeli, ona fırsat vermemeli ve buradaki yerli halk kadar bizlerin de ülke kaderinde söz sahibi olduğunu
göstermeliyiz. Bugünden tedbir almaz isek
yakın bir zamanda bizim çocuklarımızı da
Suriye harbinden kaçarak Hollandaya gelen, “ islamı getiren” mülteciler” olarak anarak aynı ırkçı ve ayırımcı muameleye karşı
karşıya bırakacaklardır.
Toplumumuzun huzurlu ve barış dolu
geleceği bugunden atacağımız adımlara
bağlı olacaktır.
Almanya'nın Köln kentinde, yabancı karşıtı
HOGESA grubu ile aşırı sağcılar ortak gösteri
düzenledi. Kentte ırkçılığa karşı düzenlenen gösteride ise birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Kendilerini "Selefilere karşı holiganlar" olarak
nitelendiren HOGESA isimli grup ile "aşırı sağcılar", Köln'de ortak gösteri düzenledi.
Fuar merkezinin yanındaki Barmerplatz meydanında toplanan bine yakın aşırı sağcı grup,
ellerinde Alman bayrakları ile yabancı karşıtı
sloganlar bulunan dövizlerle bir araya geldi.
Bu iki grubu protesto etmek için ise yaklaşık
20 bin kişilik bir başka grup toplandı. Aşırı sağ
karşıtı bu grup da özellikle Barmerplatz'a giden
yolları kapatarak diğer iki grubun meydana girmesini engellemeye çalıştı. Karşıt iki grup arasında zaman zaman arbede yaşanırken, Köln polisi
olaylarda 5 "aşırı sağcı"nın hafif yaralandığını
bildirdi. Polis, kendilerine şişe, taş ve havai fişek
fırlatan göstericilere, müdahale etti.
Demokrasiyi “Kanlı Zafer” olarak
nitelediler
h haber
üsta
Alman dergisinden k
Türkiye karşıtı haberleriyle tanınan Almanya’nın tanınmış dergisi Der Spiegel, yine
bir küstahlığa imza attı. 1
Kasım 2015 seçimlerini haz-
medemeyen Alman dergisi,
seçim sonucunu ‘Kanlı Seçim
zaferi’ başlığıyla okurlarına
duyurdu.
Der Spiegel’ın ‘Kanlı se-
çim zaferi’ başlıklı haberinde Ankara’da terör örgütleri
tarafından düzenlenen saldırırının Ak Parti’ye yaradığı
ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın seçimden önce
açıklamalarının koalisyon
karşıtı olduğunu ve bu süreçte Türkiye’nin seçime gittiği
ifade edildi.
Haberin devamında ise ilginç bir söyleme imza atıldı.
Seçimlerden önce hep Türkiye şiddeti arttırmakla suçlanırken, Der Spiegel’in habe-
rinde PKK’nin tekrar savaşa
ve teröre başlaması HDP’ye
yaramadı ifadesi kullanıldı.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YOK”
Haberin yazarı ise asıl düşüncesini haberin son cümlesinde ifade ediyor. “Bu bir
kanlı seçim zaferi, acı bir
gerçekleşmedir. Türkiye’de
ekonomik kaygılar, istikrar
ve stratejik çıkarlar daha
önemli. Demokrasi olmadığı
kesindir”.
Yüzde 87’lik katılım bile
Avrupa’yı memnun etmedi
Avrupa Birliği (AB), 26.
Dönem Milletvekilliği Genel
Seçimi’nin, “Türk halkının
demokratik sürece bağlılığını yeniden teyit ettiğini” ve
kurulacak yeni hükümetle
çalışmaya devam edecekle-
rini bildirdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini
ile AB Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme
Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, 1
Kasım seçimiyle ilgili ortak
yazılı açıklama yayımladı.
Büyük bir katılımla yapılan Türkiye’deki seçimlerin
Türk halkının demokratik
sürece bağlılığını yeniden
teyit ettiği vurgulanan açıklamada, “AB, Türkiye-AB or-
taklığını geliştirmek, bütün
alanlarda tüm vatandaşların yararına işbirliğini ilerletmek için yeni hükümetle
çalışmaya devam edecektir”
ifadesi kullanıldı.
Öte yandan AGİT Heyeti Başkanı Ignacio Sanchez
Amor, seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada ise şunları
kaydetti: “Türk vatandaşları
genel olarak ifade özgürlüğü
üzerinde ciddi baskıların yaşandığı, yoğun kutuplaşma
ortamında siyasi bir tercih
yapmaya zorlandılar. Medya
kuruluşlarındaki alternatif
görüşlerin hızla azaldığı bir
ortamda oylarını kullandılar. Bu durum seçim sürecini olumsuz etkiledi” diye bir
açıklama yaptı.
1 Kasım seçimlerinde
yüzde 86’ya yakın bir katılımın göz önündeyken ve
Avrupa’da hiç bir ülkede
böyle yüksek bir katılım
görülmezken AGİT Heyeti
Başkanı Amor’un böyle bir
açıklama yapması kamuoyu
tarafından kuşkuyla karşılandı.
Ali Nesin: ‘Erdoğan Dâhi
Seviyesinde Bir Stratejist,
Bunu Kabul Edelim’
Aziz Nesin’in oğlu, Nesin Vakfı yöneticisi Prof. Dr. Ali Nesin, Facebook
hesabından seçim sonrası düşüncelerini paylaştı. "Tahminlerimde
çok fena sınıfta kaldım" diyen Nesin "Bundan böyle CHP'nin toparlanabileceğini hiç sanmıyorum. CHP
ve Kemalizm Türkiye için bitmiş bir
projedir" ifadelerini kullandı.
Nesin “CHP'nin atması gereken ilk adım saçı sarıya
boyanmış olanları partiden ihraç etmektir. Gerisi kendiliğinden gelir” diye yazdı ancak daha sonra gelen tepkiler
üzerine bu ifade için özür diledi ve "Galiba bir özür borçluyum. Dün geceki 'saçı sarıya boyalı' mesajımla bayağı
bir takipçimi istemeden kırmışım. Amacım CHP'nin projelerini halka anlatamama problemini sözümona çarpıcı
bir hicivle ifade etmekti. Belli ki başaramamışım." açıklamasında bulundu.
Ali Nesin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili ise "Recep
Tayyip Erdoğan üst düzey, dâhi seviyesinde bir stratejist.
Bunu kabul edelim ve kimle aşık attığımızı iyi bilelim"
yorumunu yaptı.
15
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
YTB’den Hollanda ziyareti
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB)
Başkanı Kudret Bülbül, Hollanda’nın başkenti
Amsterdam’da Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu
üyeleri ve basın mensuplarıyla, Amsterdam'da bir
araya geldi. Başkan Kudret Bülbül’e, YTB Daire
Başkanı İsmail Demiryürek ve Hollanda Masası
uzmanları Fatih Hasdemir ve Servet Çetin eşlik etti.
Amsterdam'daki
Simit
Sarayı’nda Hakan Aydın’ın ev
sahipliğinde Hollanda Türk Basını ve YVDK üyeleriyle ayrıntılı
görüş alışverişinde bulunan Dr.
Kudret Bülbül YTB olarak geçek
yıl yurt dışındaki Türklerle ilgili
bir araştırma yaptıklarını kaydettiği konuşmasında:
“Vatandaşlarımızın demokrasi, hoşgörü değerlerini,
Türkiye’ye ait düşüncelerini,
yaşadıkları ülkelere ait düşüncelerini, kültürel değerlerini ölçen bir araştırmaydı. Oradaki sorulardan biri de ‘kendinizi nasıl
hissediyorsunuz bulunduğunuz
ülkelerde?’ şeklindeydi. Vatandaşlarımızın yüzde 71’i bulundukları ülkelerde kendilerinin
dışlandıklarını düşünüyorlar.
Gerçekten çok yüksek bir oran.
Avrupalı dostlarla bunu paylaştığımda bundan çok hoşnut
olmuyorlar. Ama ben de ısrarla paylaşıyorum çünkü bu oran
çok rahatsız edici, çok yüksek.
Dışlandığını düşünen bir birey
ne kendisine ne ailesine ne toplumuna ne de başka bir yere faydalı olabilir. O nedenle bu dışlanma oranını mutlaka düşürmemiz
gerekiyor. Ayrıca bu
kadar dışlandığını
düşünen insanlar
marjinal telkinlere
de hazır ortamlar
oluşturur.” dedi.
Ay r ı m c ı l ı ğ ı n
önlenmesinin, ilgili
ülkelerin de yararına olacağına dikkati çeken Bülbül, buna
en güzel örneğin Nobel Kimya
Ödülü alan Prof. Aziz Sancar olduğunu söyledi.
MÜSİAD’A ZİYARET
Yurtdışı Türkler ve Akraba
Toplulukları Başkanı Doç. Dr.
Kudret Bülbül, Müsiad Hollanda merkezini ziyaret ederek iş
dünyasıyla biraraya geldi.
HOTİAD’A ZİYARET
T.C. Başbakanlık Yurtdışı
Türkler ve Akraba Toplulukları
Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül
başkanlığındaki heyet Hotiad’ı
ziyaret etti. YTB Başkanı Doç. Dr.
Kudret Bülbül, 4 yıllık dönemde Yurtdışı Türkler için yapılan
mali destek proğramları, gençlik köprüsü projesi ve burslar
başta olmak üzere yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
HOTİAD Başkanı Hikmet
Gürcüoğlu, Hotiad’ ın Hollanda’daki Türk Toplumu için bir
model olduğunu,
Hollanda’daki Türk Toplumunu önemseyen ve önceleyen çalışmalara dikkat çekti. Bu
çerçevede Ögrenci Buluşmaları,
Başarı Ödülleri, Türkiye-Hollanda ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar
ve proje destek proğramları hakkında heyeti bilgilendirdi.
Ziyaret, gelecek dönemde sosyal ve ekonomik temalı
programlarda beraber çalışmalar yapılabileceği temennisiyle
sona erdi.
TÜRKİYE’DE GELECEKLERİNİ ARIYORLAR
Bülbül, “YTB, 5 yıllık bir kuruluş ve sorumluluk alanımız
çok geniş. 8-10 milyon vatandaşımıza hizmet götürmek durumundayız. Hemen hemen
dünyanın bütün ülkelerinden
öğrenciler, akın akın Türkçe
olarak, Türkiye’de geleceklerini
arıyorlar. Türkiye’nin uluslararası bir cazibe merkezi hali gel-
olmalarına yönelik
bizlerin destekleri
var. Hangi ülkede
hangi projeleri desYTB Başkanı Dr. Kudret Bülbül
tekliyoruz, ne zaHOTİAD'la görüş alışverişinde.
man destekliyoruz,
ne kadar destekliyoruz, bunu şeffaf
ve açık bir şekilde
ortaya koyduk. Sizlerin teklif ve işbirliği projelerinize
her zaman açığız.
Vatandaşlarımızın
kendi kimlik ve kültürleriyle hayatın
her alanında aktif
bir yurttaş olmalarını arzu ediyoruz.
Aktif yurttaşlık zaten AB’nin temel ildiğinin en güzel örneklerden bir
kelerinden ve temel değerlerintanesi bu.” ifadesini kullandı.
den birisi. AB, 2011 yılını zaten
Doç. Dr. Kudret Bülbül ko‘aktif yurttaşlık’ yılı ilan etmişti.
nuşmasını şöyle tamamladı:
Bu anlamda bizim ilgili ülkeler
“Hollanda’da sizlerin daha etkin
açısından endişeyle karşılacak
olması, daha aktif olması, hayahiçbir çalışmamız, çabamız yok.
tın her alanına katılım sağlamaTam tersine biz, bütün çalışmanız bizim temel bir önceliğimiz.
larımızda ilgili ülkelerin yükünü
Işdünyasının, akademisyenlerin,
hafifletiyoruz.” dedi.
STK’ların çok daha etkin ve aktif
Ejder Köse, Dr. Kudret Bülbül ve Turgut
Torunoğulları gazetemizi dikkatle incelerken.
KONYALI
OTANTIK
Adana Kebap
Döner Kebap
RT
I
N
T
C
E
L QUAL
Y
TA
T
O
IF I C AT
IO
Açık büfe kahvaltı
(Her pazar 10:00-13:00 arası)
Gegrilde kipfilet
Putsebocht 113
3073 HE Rotterdam
010-484 63 48
[email protected]
www.konyali.nl
HABER
Ben ülkemin ve ülke
insanımın sevdalısıyım
KASIM / NOVEMBER 2015
ŞERİF AKTÜRK
Oraya ve onlara bir katkım olunca
mutlu oluyorum. Ama anlaşılamamak,
bilinmemek de beni üzüyor açıkçası.
Gerçekten de öyle. Mescid hâline getirdiği
bir alanın yanında durduk. Bir düğmeye bastı
ve tavanda asılı duran bir yatak inmeye başladı. Lavabo yanına yaptırdığı abdest alma bölümü hemen dikkat çekiyor. Misafirler bunların
ne işe yaradığını sorduğunda ‘kültürümü ve
değerlerimi anlatmak için hemen fırsat
doğuyor ve başlıyorum anlatmaya’ diyor...
Seçim tahmininde sıfıra yakın yanılma...
Randevumuz 2 Kasım Pazartesi günüydü;
yani seçimden bir gün sonra… Söyleşiye başlamadan önce yarım saat, 1 Kasım seçimlerini değerlendirdik. “Ne düşündüğümü?”
sordu. Ben de, ‘dün, üç gazeteci arkadaşla
bir programa giderken benzer tablonun
oluşacağı tahmininde bulunduğumu’ söyledim.
O da kendi öngörüsünü etrafıyla paylaştığını ve AKP’nin yüzde 48 civarında oy alarak
tek başına iktidar olacağını söylediğini aktardı. Gerekçesini de şu şekilde açıkladı: “Türk
insanı koalisyonlardan bıktı. Yatırımcılar
da koalisyon hükûmetleri istemiyor. Anketlerle seçmen bir şekilde yönlendirildi.
AKP’nin oy oranı özellikle yüzde 40 civarında gösterilerek seçmene “mağdur”olacağı
mesajı verildi. İnsanımız mağdurdan yanadır ve tavrını ortaya koydu. Hatta ben
o zaman MHP ve HDP’nin de baraj altında
kalacağını söyledim. Şayet yurtdışı oyları
olmasaydı HDP barajı aşamayacaktı.”
Anketlerdeki bu ilginç ayrıntı açıkçası benim aklıma hiç gelmemişti. Evet, vatandaş
AKP’yi koalisyona mahkûm etmemek anketlerde bilinçli bir şekilde yüzde 40 gibi gösterilen oy oranını yüzde 50’lere taşımıştı…
Söyleşi serimize bu sayıda, iş dünyasının çok önemli bir ismiyle devam ediyoruz. Kendini yetiştiren, topluma adayan, büyük bir azim, mücadele örneği sergileyen, dobra, aydın,
hoşgörü ve tevazu sahibi biri o.
O, bugün geldiği konumdan dolayı asla gurur ve kibre kapılmıyor. Zira o,“Her şeyi insan
yapıyor ancak, aldığı bir güç var; ben de bir insanım ve o güç (Allah) sayesinde her şeyi yapabilirim…” inancını taşıyor…O bir Türkiye sevdalısı. Başarılarını kendinden görmeyecek
kadar tevazu sahibi. Özgazi Holding Yönetim Kurul Başkanı Şerif Aktürk ile hoş bir sohbet
gerçekleştirdik. Beğeneceğinizi ve keyif alarak okuyacağınızı umuyoruz…
Şerif Aktürk ile söyleşi yapmaya giderken,
onunla ve yaptığı işle alakalı gazetelerde yer
alan bir-iki küçük haberden edindiğim bilgiden
başka bir ek bilgiye sahip değildim. Onunla
tanışıklığımız HOTİAD’ın kuruluşuyla başladı
ancak, karşılaştığımızda ayaküstü merhaba ve
hâl-hatırdan başka bir sohbetimiz de olmamıştı. Onu tanıyan dostlarından onun hakkında
hep müsbet şeyler duydum. Onun dostu elbette
onunla alakalı olumlu şeyler söyleyecekti ancak, başkalarından da onun hakkında olumsuz
bir şey duymadım.
Bu sığ bilgilerle çaldım kapısını Sevgili Şerif Aktürk’ün. Firmasının önüne geldiğimde
şaşırdım, “Özgazi” adını görmeme rağmen,
‘bu devasa yer bir Türk’e ait olamaz’ diye
etrafta biraz dolaştım. Tereddütle içeri adımımı attım, özel sergi dolapları içerisindeki
peynir kutularını görünce rahatladım. İçeri
girince beni rahatlatan, gurura sevk eden ve
gıpta ile baktıran başka bir hava daha vardı,
onu da ayrılırken Şerif Bey’in şu söyledikleriyle
çözüverdim:
“Bu şirketin ofisinde kullanılan bütün
malzemeler Türkiye’ye aittir. Halısından
avizesine, özel aksesuarlarından dekoruna
kadar her şey Türkiye ürünüdür”.
Böyle devasa bir şirketi ve sahibini yakından tanımamış ve bir gazeteci olarak Türk
kamuoyuna tanıtamamış olmaktan da büyük bir hicap duydum. Hollanda’nın saygın
ekonomi dergilerinde, gazetelerinde yaptığı
iş, kişiliği ve görüşleri sayfa sayfa yer alan ve
tabir-i caizse ‘peynirciye peynir satan’ bu
adamı ve yaptıklarını tanıtamamanın vicdani
bir huzursuzluğunu yaşadım.
İçimi okumuşçasına bu durumdan duyduğu
rahatsızlığı dile getirdi…“Elin oğlu, beni ve
şirketimi Hollanda kamuoyuna tanıtmak
için sıraya girmiş ve bunu da en gözde gazete ve dergiler yaparken, Türk basınından, Türkiye temsilciliklerinden ve Türkiye
ricalinden bu manada bizi yüreklendirecek, motivasyonumuzu artıracak ne bir
ziyaret ne de tanıtıma dönük bir girişim
olmadı… Benim reklama, tanıtıma ya da
birilerinin beni pohpohlamasına ihtiyacım
yok ama, sanatçı sanatının görülmesini
ister. Gönüllü ve bedava bir kültür elçisiyiz
ama kimse farkında değil...”
Türkiye sevdalısı...
Karşımda, kendinden bu denli emin olan
birisini görmek beni daha mutlu etti. O bir
Türkiye sevdalısı. Hollanda’nın en büyük süt
ürünleri fabrikalarının kendi işyerlerini cazip tekliflerle almak istediklerini, ama asla
bu satışa yanaşmayacağını ve gerekçelerini
şu sözlerle ifade ediyor:
“Benim cazip teklifler, astronomik rakamlar karşısında burayı satmamamın nedenlerinden biri de, Avrupa’da Türkiye’nin lobisini
yapıyor olmam ve ülkemi bu manada en iyi bir
şekilde temsil etmek isteyişimdendir. Ben her
gün 5-10 tane Avrupalı işadamıyla görüşmeler
yapıyorum.
Hollanda Ticaret Odası 2012 yılında “En
iyi yatırımcı” ve çevre sağlığı noktasındaki
hassasiyetimizden ötürü bizi ödüllendirdi.
2000 yılında Kraliçe Beatrix fabrikamızı ziyaret ederek “Hollanda’nın
en iyi yatırımcısı” ödülü ile
ödüllendirdi bizi. O zamanlar
küçüktük, 10-15 ton peynir
üretiyorduk, merak edip
sebebini sordum. Aldığım cevap ilginçti:
‘Yahu, bir Türk
gelmiş, süt
ülkesi olan
16
RÖPORTAJ:ZEYNEL-ABİDİN KILIÇ
Hollanda’da fabrika açmış hem Hollandalılara hem de Avrupa’ya peynir satıyor.
Bu tereciye tere satmaktır ve kutlanacak,
ödüllendirilecek bir davranıştır. Hollanda
ekonomisine bu denli katkı yapanlar bizim
için çok değerli ve sizi çok seviyoruz’ dedi.
Onun o kamçılaması bugün bizim üretimi on
katına çıkararak 150 ton olmamızı sağladı.
Bir de kendi ülke ve insanımızdan bu denli bir
destek ve teveccüh görseydik, durum çok daha
farklı olabilirdi.
Temsilciliklerimizde düzenlenen bazı resepsiyonlara, Kuşları Koruma Derneği Başkanı
bile çağrılırken, Avrupa’nın en büyük sanayi
kuruluşunun sahibi olarak bizi davet edemeyenleri, görmeyen ya da görmek istemeyenleri
anlayabilmiş değilim. Bu tür davranış sergileyenleri kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum. Buraya atananların bizden haberleri olmayabilir, ancak buradakilerin bu durumdan
haberdar olmaması mümkün değil; öyleyse
zaten, o daha büyük bir utançtır.”
Bu alandaki ilk üç isimden biri...
Yıllık 50 milyonluk cirosuyla devlerle yarışır
hâle gelen Aktürk’ün, bu alandaki deneyim ve
bilgisinin tartışılmaz olduğunu görmek bizi
daha da umutlandırıyor; bu konuda mütevazilik göstermiyor ve kişiliğine has bir dobralıkla
şunların altını çiziyor: “Dünyada beyaz peynir
teknolojisi üzerine çağrılacak ilk üç isimden
biri olmazsam, bana hakaret edilmiş sayarım. Ben bu alana yıllarımı verdim, ihtisasımı
yaptım ve hâlen Türkiye’de bu alanda üretim
yapan 50 civarında fabrikaya danışmanlık
yapıyorum. Hatta Avrupa’ya gelen Türk yatırımcılarını da burada ağırlıyor onlara da
yol haritası çiziyorum. Bu dört fabrikamızın
Türkiye’ye olan ticari katkısı 15-20 milyon
Euro’yu buluyor. Var mı bu alanda bundan
başka bir örnek? Yok…
Peynir, salça ve teneke fabrikalarımızın
hammaddelerinin yüzde 80’ini Türkiye’den alıyorum. Bunu da bilen yok. Adam Türkiye’den
bir milyonluk mal getiriyor, tanınıyor, el üstünde tutuluyor. Türkiye’de bize, sadece teneke
üreten bir fabrikada 60 kişi çalışıyor, bu ne
demek biliyor musunuz? Bilinmiyor kardeşim,
bilmek istemiyorlar.”
“Toplumumuz tarafından yeterince ta-
17
nındığınıza inanıyoruz ama
kısaca kendinizi tanıtır mısınız?”
sorusuyla Şerif Bey’le yapacağımız söyleşiye kapı aralıyoruz…
12 çocuklu bir ailenin ferdi olarak 1959 yılında Erzurum-Olur Kazası, Ormanağız Köyü’nde doğdum.
Henüz 6 yaşındayken babamı kaybettim. Eskiden bu gibi durumlarda ailenin yükü ve sorumluluğu en
büyük olanın omuzlarına binerdi.
Bizde de öyle oldu; ağabeyim, beni
liseye kadar okuttu. İyi bir memuriyeti vardı abimin. Yetimliğimizi
hiç hissettirmedi, sağ olsun. Şimdi
roller değişti tabii ki, biz de görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.
Liseden sonra çalışmak amacıyla 1978 yılında Almanya’ya geldim.
Oradaki göçmenlerin yaşamını görünce okumam gerektiğine inandım ve 1955 yılında rahmetli Erbakan Hocamızın doktorasını yaptığı
Almanya’nın en büyük, en zor üniversitelerinden biri olan Aachen
Teknik Üniversitesi Makina Bölümüne kaydoldum. Ve aynı Üniversiteden makine mühendisi olarak
mezun oldum. Yüksek Lisans ve
mastırımı aynı üniversitede büyük
bir başarıyla yaptım.
Ben şu düsturla hayata bakıyordum: Her şeyi insan yapıyor
ancak, aldığı bir güç var; ben de
bir insanım ve o güç (Allah) sayesinde her şeyi yapabilirim…
Ben geceleri gazete dağıttım,
gündüzleri okula gittim. Buna rağmen normal şartlarda eğitimimi
tamamladım.
1989 yılında, akrabam olan
eşimle evlendikten sonra aile birleşimi vesilesiyle Hollanda’ya yerleştim. Yeni bir ülke, yeni bir ortam ve
yeni bir yaşamın kucağına atıldık.
Lisan kurslarıyla başladık işe. Daha
sonra farklı işlerde çalıştım. Temizlik şirketi kurduk. Ve ardından da
bir arkadaşın, süt alarak peynir
ürettiğini ve bu
konu-
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
da birlikte iş yapıp yapamayacağımızı sormasıyla işin içine girildi,
bugünkü geldiğimiz ortam hazırlandı. Hiç bilmediğim bir alandı
ama teknik anlamda makinadan
anlıyordum.
Temizlik şirketimi satarak,
Almanya’da iflas eden bir fabrikayı aldım, 1992 yılında Sliedrecht’te
çok küçük bir yerde beyaz peynir
üretimine başladık. Ancak çok kısa
bir süre sonra büyümemiz gerektiğini fark ettim. 1995 yılında Özgazi
adıyla Etten-Leur kentinde Nijverheidsweg 39 adresinde bir yer kiraladık, 1997 yılında da aynı yeri
satın aldık. Şu an 40 dönüm arazi
üzerinde yıl bazında 75 milyon kilo
sütten tonlarca beyaz peynir üreten
dev bir işyeri hâline geldik.
Ortadoğu’da diktatörlerin yıkılması, bir tablocunun kendisini
yakmasıyla başladı. Cumhurbaşkanımızın o makama gelişi okuduğu
bir şiir ve ardından yatılan hapisle
başladı. Hiçbir şey bilmeyen Erzurumlu biri Almanya’ya gelmiş, en
zor üniversiteyi başarıyla bitirmiş
ve Hollanda’da sanayi devleriyle
yarışır hâle gelmiş…Dostum, biz
bir şey yapmıyoruz, bize Biri bir
şey yaptırıyor. Cumhurbaşkanı da
dahil kimse “ben yaptım, yapıyorum” diye böbürlenmesin; sana
biri bunları yaptırdı, işte o güce
inanmalısın. O güç de Allah’tır…
Ben bir insanım, her şeyi insan yapıyor ama ona onları yaptıran bir
güç var…
İşimi seviyorum, büyük bir iştiyakla yapıyorum, kimsenin hakkını
yemiyorum, yüce Rabbim niye yardımcım olmasın ki… Böbürlenenlerin hâlini görüyoruz, hepsi yerlerde
sürünüyor.
Evliyim, Adem ve Numan adında iki erkek evlat ve Asya ile Mina
adında pırıl pırıl iki torun sahibiyim.
HOTİAD kurucu üyesiyim ve yöneticisiyim. Başkanlığını yaptığım
bir vakfımız var. Vakıf, Türkiye’de
mağdur, ihtiyaç sahibi 40 civarında üniversite talebesini
okutuyor. Bundan da
büyük bir haz ve
mutluluk duyuyorum.
40 dönüm
arazi
üzerinde
yıl bazında
75 milyon
kilo sütten
tonlarca
beyaz peynir
üreten dev
bir işyeri.
Şirketinizden bahseder misiniz biraz, ne zaman kuruldu?
1995 yılında kurduğumuz Özgazi adlışirketimizin bünyesinde
4 tane ayrı firma var. Birincisi, beyaz peynir, ikincisi, peynir altı suyu
hammaddesinin işlenmesi, üçüncüsü, salça fabrikası ve dördüncüsü
de teneke/ambalaj üreten fabrika.
Bu manada bu yıl 32 milyonluk bir
yatırım gerçekleştiriyoruz. Yoğurt
ve ayran üretimi için yaptığımız 3
milyonluk yatırımın yüzde 80’i yine
Türkiye’den oldu. Ben ülkemin ve
ülke insanımın sevdalısıyım. Oraya
ve onlara bir katkım olunca mutlu
oluyorum. Ama anlaşılamamak, bilinmemek de beni üzüyor açıkçası.
Hollanda’da beyaz peynir üzerine
rakipsiziz. 40 dönüm arazi üzerinde bulunan fabrikada 20 ayrı
markaya fason peynir üretiyoruz.
Fabrikamızda günlük 50-60 ton
peynir üretiliyor, bu da Hollanda’da
tüketilen beyaz peynirinin yüzde
seksenine tekabül ediyor.
Yeni yatırımlar devam ediyor...
Ürettiklerimizin yüzde 5’i
Hollanda’da tüketiliyor. Yüzde
30’unu Avrupa’da 20 ülkeye ve
Avrupa dışında, Amerika, Kanada,
Avusturalya, Arap ülkeleri ve Türk
cumhuriyetlerine, yüzde yetmişini ise Türk ve peyniri tanıyan balkan ülkelerine satıyoruz. 43 ülkede ürünlerimiz tüketiliyor. 60 ton
mal üretiyoruz; yakında 150 tona
ulaşacağız inşallah. Ama tüketiciler bunu dışarıda böyle bilmiyorlar.
Bilmelerine de gerek yok esasında,
zira biz fason mal üretiyoruz. Bizim
kendimize has bir markamız yok.
Biz kim gelirse ona mal yapmaktayız. Ama şu anda kapasitemizi aştık.
Yeni ürün yapmamızı isteyenler var.
Ama alamıyoruz maalesef. Günlük
30 ila 40 tanker ham madde giriyor
ve yine günlük 15-20 TIR işlenmiş
ürün çıkıyor. Makine üreticisi De
Klokslag ve şirket yöneticimiz
Vural ile yürütülen ve tam otomasyona hâlinde çalışacak
olan fabrikamız, dünyanın
en modern ve en büyük
beyaz peynir fabrikası
olacak.
Hollanda’da girdiğiniz herhangi bir markette gördüğünüz herhangi bir marka peynir
ya da salçanın yüzde
80’i bizim fabrikalarda üretilmektedir.
Dünyanın dördüncü büyük süt
işletme fabrikası olan Campina ile
ortak bir çalışmamız var; o da ayrı
bir başarıdır. Peynir altı suyundan
imal edilen pek çok şey var. Dana
maması, tozlar gibi. Sanayi de kullanılan bu ürünlerin Türk piyasasıyla
hiç alakası yok. Ortak iş yapmalarının sebebi de belli; ‘bir gün nasıl
olur da Özgazi’yi ele geçiririm’
düşüncesidir. İki oğlum şu an işin
başındalar. Onların burayı daha
da geliştirerek dünya çapında bir
işletme hâline getireceklerine inanıyorum.
Van Oers Corporate Finance
adlı kuruluşun desteği ile yürütülen 32 milyonluk yatırımın yüzde
70’i beyaz peynir üretimine yüzde
30’u da 13 çeşitten oluşan diğer yöresel yiyecek ve içeceklere ayrıldı.
Proje 6 ay sonra tam hayata geçirildiği zaman şu an işlediğimiz sütün
dört katını işliyor olacağız ki, bu da
Hollanda’da bizim büyük kategoriye geçtiğimiz anlamına geliyor. Fason mal ürettiğimiz için pazarlama
gibi derdimiz yoktur.
Rol modeliniz…
İnsanın her şeyi yapabileceğine
ancak onu da bir gücün
yaptırdığına inanıyorum. Bazıları,
her şeyi kendisinin yaptığını
sanıyorlar, ama en ufak bir
sarsıntıda yerle bir oluyorlar. Bu
düşünce insanın hayatına hâkim
olursa rol modele de ihtiyaç
kalmaz.
Bugünkü geldiğiniz noktayı
hayal ettiniz mi?
Hayır…
Neler okur?
Görüş ayırımı yapmadan her
şeyi, herkesi okumaya çalışırım.
Neler seyreder?
Rastgele televizyon programı
seyretmem. İçerikli, seviyeli,
fikirlerin tartışıldığı programları
seyrederim.
Hayatta neyi önemsersiniz?
Ürettiğim şeydeki başarıyı
görmeyi önemserim.
Nelerden mutlu olursunuz?
Romanya’ya bir iş gezisi
düzenlemiştik. Fakir bir ülke
Romanya. Girdiğim bir markette
bizim fabrikada üretilen bir ürünü
3 yıl önce önümüze koyduğumuz hedefe de böylece adım adım
yaklaşıyoruz. Mevcut süt işleme kapasitemiz şimdilik 350 ton; bunu
bir yıl içerisinde üç katına çıkarmayı hedefliyoruz. Biz büyük bir yanlış
yapmazsak bunun olmaması için
hiçbir neden yoktur.
Kaç kişilik bir ekip yapıyor bu
üretimi?
Makine mühendisi olduğum için
her şey otomasyon olarak yürütülüyor. Bir tek robot 150 ton peyniri
işleyerek hazır hâle getiriyor. Ben
işçi düşmanı değilim. Ama sistem
böyle. Diğer fabrikalarda da pek
insana rastlayamazsınız, hep otomasyon. Gören şaşkınlığını gizleyemiyor. Salça fabrikasında da durum
aynı. Eğer pazarınız varsa günlük
250 ton salça üretimi yapacak bir
sistem hâline getirdik. Yarı işlenmiş
olarak Şili ve benzer ülkelerden aldığımız ürünü burada tekrar ikinci
kez işleyerek salça üretimi yapıyoruz. Bu dört fabrikada 40 civarında
insanımız çalışıyor.
gördüm. Afrika’nın bir ülkesinde
bir çocuk, bizim ürettiğimiz teneke
ambalajını top olarak kullanarak
tekmeliyordu. Bu görüntüler beni
çok mutlu ediyor.
Nelerden sakınırsınız?
İftiradan…
Sizi neler üzer?
İnsanların,
özellikle
çocuklarıyla alakalı sıkıntıları.
Engelli, özürlü olarak yaşayanların
durumu...
Son sözleriniz.....
İşadamı belli bir zamana kadar
para kazanmak için çalışır. Ondan
sonra kazandıklarını göstermek
ister. Altındaki arabayla, oturduğu
ev ile filan. Bundan sonraki
aşama da ise herkesin kendisini
tanımasını ister. Onu da aştıktan
sonra ‘beni bütün dünya tanısın’
der. Para kazanma isteği kısa bir
an içindi. O bitince diğer duygular sarıyor insanın etrafını. Sonra
bakıyorsununz, dünyanın sonuna
gelmişiz... Aslolan bu dünyada hoş
bir sda bırakarak gitmek. Bu kadar uğraşın, keşmekeşin arasına
bu duyguları da katabilirsek ne
mutlu bizlere.
HABER
18
KASIM / NOVEMBER 2015
TiCARi SAYFALAR
MERAM
SUPERMARKET
MERAM SUPERMARKET
Kruiskamp 132 • 3814 PE •Amersfoort
Hulp nodig?
Thuis of op de zaak
MERAM SUPERMARKET
Meridiaan 30-32
3813 AW Amersfoort
Tel: 0651691025
JILPAQ Holding
www.jilpaqholding.com
Ledeboerstraat 39
5048 AC TIlburg
Design: Websayfa.nl
ÜCRETSİZ DANIŞMA HATTI:
AMSTERDAM
DEN HAAG
DEVENTER
0800-0815
EDE
EINDHOVEN
Tel: 033 - 475 82 02
PC • Laptop • Mobiel • Tablet reperaties
Internet • Netwerk • Voip • TV & Advies
GROOTHANDEL IN HORECA
BENODIGDHEDEN
Tel: (013) 455 11 19
Mail: [email protected]
Ticari Sayfalar'da 49,- EURO'dan
başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.
ROOSENDAAL
ROTTERDAM
E L F I - RANDSTAD Letselschade & Advies ve Kaza Avukatı, Kaza Uzmanı bir EMRE Internationaal Holding B.V. kuruluşudur.
UTRECHT
Xenonweg 13-J
3812 SZ Amersfoort
www.pcspoedservice.nl
[email protected]
Sera Supermarkt
� Taze meyve ve sebze reyonu
� Et reyonu
� Bol miktarda güleryüz
Haftanın
7 Günü
Açığız
Bos en Lommerweg 159/161
1055 DS Amsterdam
Tel: 020-6860623
Kalite, servis ve uygun fiyatlarla
her an hizmetinizdeyiz.
Arayın görüşelim.
De Groene Voorwaarts 491
7325 AT Apeldoorn
www.happyblus.nl
[email protected]
Murat Houden
Tel: 06-16 02 39 33
'se koy sepete
Tel: 010-4230513
Laan op Zuid 480 • 3071 AB Rotterdam
19
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Baklavanın yeni adresi açıldı
Almina Baklava
Groene Hilledijk 217-A
3073 AG Rotterdam
06-42 13 96 60
06-24 27 92 47
KIMLIK KARTI
Türklerin yoğun olarak yaşadığı RotterdamZuid bölgesindeki Groene
Hilledijk çarşısında hizmete
başlayan Almina Pastanesi dualarla açıldı. Yılmaz ve
Hüseyin Ekici ile ailesi tarafından açılan Pastane, ağız
tadına önem verenlerin ve
tatlı severlerin vazgeçilmez
mekanı olmaya hazır.
Almina Pastanesinin açılış törenine Hollanda İslam
Federasyonu (NİF) Başkanı Mehmet Erdoğan, İjsselmonde Belediye Meclis Üyesi
Necat Kaya, Beijerlandselaan çarşı temsilcisi Abdel El
Bouchibti, STK temsilcileri,
işadamları ve diğer davetliler katıldı.
Gökkuşağı Sanat Merkezi
tarafından organize edilen
açılış merasiminde söz alan
Almina Pastanesi sahibi Yılmaz Ekici, “14 yılı geride bırakan Almina Baklava, aile
şirketi olup, her geçen gün
daha da büyüyen, gelişen
bir seyir izliyor. Rotterdam
Kralingen de, 2001 yılında
baklava&kuru pasta imalatına başlayıp bugünlere gelmemize katkıda bulunan bütün dost ve müşterilerimize,
sizlerin huzurunda buradan
teşekkür etmek istiyorum.
Toptan olarak Hollanda’nın
yanısıra Belçika ve Fransa’ya
da deneyimli personelimizle
hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Ürünlerimizin daha fazla insanlara tanıtımını sağlamak ve daha
geniş kitlelere ulaşmak için
bu yeni magazamızı açmaya
karar verdik. İddiamız; kendi imalatımız olan, kaliteli
ve günlük taze ürünlerimizle, Rotterdam Zuid bölgesinin kalbi durumunda olan
Beijerlandselaan Çarşısı’nda
7 gün hizmet vermektir. Çarşıya canlılık getireceğine
inandığımız bu nezih magazamızın şube sayısını önümüzdeki yıllarda artırmayı
hedefliyoruz.” dedi.
Beijerlandselaan çarşı
temsilcisi Abdel El Bouchibti, Türk insanının girişimci
ruhu her zaman takdire şayan. Beijerlandselaan’da bugün hizmete açılan Almina
Pastanesi için bol kazançlar
temenni ediyorum, ifadesini
kullandı.
Yapılan konuşmaların ar-
Ulusal Ağaç Dikme Günü'nde bir ilk
Amersfoort'ta haftasonları çocuklara İslami dersler veren Yerdeki Yıldızlar Kulubü, geçtiğimiz günlerde
Hollanda'da düzenlenen "Ulusal Ağaç Dikme Günü"ne 30'dan fazla çocukla katılarak bir ilki gerçekleştirdi.
Ulusal Ağaç Dikme Gunu Hollanda'da geleneksel olarak düzenlenen bir kampanya. Her yıl binlerce vatandaş
önceden belirlenmiş bir şehirde aileleriyle gelip ağaç dikiyor. Ağaç başı 25 Euro ödeyerek hem ormanların
oluşmasına katkıda bulunuyor hem de maddi katkı sağlıyor.
Administratie en Accountancy
www.profa.nl
Bierstraat 119 • 3011 XA Rotterdam
- Financiële administratie
- Salarisadministratie
- Aangifte Omzetbelasing
- Aangifte Loonheffingen
- Aangifte Inkomstenbelasting
ROTTERDAM
BÜROMUZ
AÇILDI
- Vennootschapsbelasting
- Jaarrekening
- Schrijven van ondernemingsplan
- Begeleiding en advisering
dından Almina Pastanesi dualar eşliğinde hizmete açıldı.
Hergün sabah 9’dan itibaren kahvaltı için açık olan
pastanede çorba, açma, poğça, börek çeşitleri ve tatlılar
günlük taze olarak hazırlanıyor. Aile ortamının hakim
olduğu ve modern Türk
pastaneleri tarzında dizayn
edilen Almina’da, güleryüzlü
personel tarafından karşılanıyorsunuz. Rotterdam Zuid
Groene Hilledijk 217A’da açılan Almina Pastanesi müşterilerini bekliyor.
Almanya'dan Çin'le
milyarlık anlaşma
Almanya Başbakanı
Merkel’in Çin ziyaretinin
ilk gününde 17 milyar
dolarlık uçak anlaşması
imzalandı. İngiltere gibi
Almanya da Çin ile anlaşmalar imzalanırken
sorunlu konulara girmemeye özen gösterdi
Çin'in Avrupa'nın önde
gelen ülkeleriyle gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik temaslara bir yenisi
daha eklendi. Çin Başbakanı Li Kekiang'ın daveti
üzerine Çin'e iki günlük ziyarette bulunan Almanya
Başbakanı Angela Merkel
bugün temaslarını
tamamlayacak.
Ziyaretin ilk gününde Merkel ve
Li'nin katılımıyla
gerçekleşen imza
töreninde iki ülke
arasında havacılık, finans, telekomünikasyon ve ekonomi
gibi alanları kapsayan bir
dizi anlaşma imzalandı.
Görüşmelerde iki lider,
Çin ve Avrupa Birliği (AB)
işbirliğinin yanı sıra Asya
Altyapı Yatırım Bankası
(AAYB) ve Çin para birimi Yuan'ın uluslararası
kullanımının artırılması
gibi ekonomik konulara
da değinirken, Merkel, Çin
ve AB'nin yakın zamanda
yatırım anlaşması imzalamasını umduğunu dile
getirdi.
www.avantibakkerij.nl
Avanti Bakkerij
Van Randwijcklaan 10 /12
3814 AL Amersfoort
Tel. 033-2852531
Openingstijden:
Maandag t/m Zondag
07:30 - 22:00
HABER
20
KASIM / NOVEMBER 2015
BULMACA
USTALARI
İŞ BAŞINA!
BULMACA
CHP Hollanda
Eski Başkanı
(üst resim)
Şöhret
Sinirli
2. padişah
Acem dilinde Allah
Pişmanlık
Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz
Almanya
plakası
Aşırı istek
Tanrı tanımaz
Halk
dilinde iyi
Toplama işareti
Maharet
Bir nota
Hatırlama
Bir nota
Bir nota
Küçük akarsu
Tükürme
nidası
Olumsuzluk edatı
Negatif iyon
Çatı katı
İsviçre de nehir
Asker
Yunan alfabesinin
ilk harfi
Kendi başına
kalmış kare :)
Maratha
Light
Infantry
Tembih sözü
HOTİAD YK Üyesi
(Alt resim)
Bir nota
Dengeli
Birleşik
Arap Emirlikleri
Fam24 Muhasebe
şti sahibi
(orta resim)
Peygamber biniti
Hayvanlarda
semizlik
Güzel koku
Tanrı tanımaz
5. harf
Sıcaklık imi
Germen
İlişkin
Avusturya imi
Kemer tokası
Kırmızı
Bir terör örgütü
Uydumuz
Ve benzerleri
Soru eki
Uzak
Bir nota
Soru eki
Bir tahıl
Brom imi
Bir kadın ismi
Dişi geyik
İşviçre de bir göl
Litre kısalması
Fiyat koyma
Şaşma ünlemi
Mera yaban
Su dağıtan
Bir bölgemiz
Listele
Sarkaç pandül
Burun iltihabı
İkinci tekil kişi
Bir renk
e. dilde
okumak
Eril cins
Bıçak türü
Azman gelişmiş
Birdenbire
Fakat
Malzeme torbası
Lahza
Rey
Rutubet
Çok olmayan
Normalden
sapma
Bilinmeyen tanrı
Nefis terbiyesi
Puma nın
ilk hecesi
21
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
FIKRA- EĞLENCE
Matematik Finali
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için
matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca
ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına
dayanamayarak, onları 3
gün sonra sınav yapacağını
söyler. Sınav günü gelince
hoca, 4 öğrencinin hepsini
bos bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi
şöyledir: 100 üzerinden
50 puan alan herkes sınavı
geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada
10'ar puanlık 4 tane basit
matematik sorusu vardır...
Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık
1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"
Kaç etsin
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist
aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden
emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve
ekonomist odaya girer. Bu
sefer görüşmeci aynı soruyu
ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder,
yüzde 10 aşağıya veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!".
Ekonomistte de çıkar,
muhasebeci odaya girer,
aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye
yaklaşarak sorar:
- "Kaç etsin istersiniz?
Hayatı karardı
Bir nikahta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin
ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İş bu ya tam da
bu sırada elektrikler kesilir...
Herkes "aaa" diye tepki
verirken damadın annesi
düşüncelerini hayli sesli bir
şekilde dile getirir:
-Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı.
-"Bir oto çevirdim, ama
içinde çok büyük bir adam
var. Ne yapayım?"
-" Vali mi?"
- "Daha büyük."
- "Başbakan mı?"
- "Hayır daha büyük."
- "Cumhurbaşkanı mı?"
- "Hayır daha büyük".
- "Daha büyük kim var ki?"
-"Arkada oturan adam kim
bilmiyorum ama makam şoförlüğünü Papa yapıyor!"
Evlenirken Neredeydin
Adamın işi varmış,
Ankara'ya gidiyormuş, tam
uçağa binerken kulağında
bir ses :
-Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse
yok, ama içine de bir kurt
düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara
haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek,
aynı ses kulağında :
-Binme bu trene, raydan
çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan
çıktı şu kadar ölü, şu kadar
yaralı...
Allah'a şükretmiş, koşup
Bu sayfa işadamı
Ismail Yıldırım'ın
sponsorluğuyla
hazırlanmaktadır.
otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme, freni
patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok!
Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!
KARiKATÜR
Yağmurlu olduğunda
Murat, kardeşinin bilgisini ölçmek istiyordu:
-Söyle bakalım... Hava iyi
olduğunda üstümüzde ne
görürüz?
-Gökyüzünü!
-Pekii hava yağmurlu olduğunda ne görürüz?
-Şemsiyeyi..
Makam Şoförü
Alman Papanın biri makam otosuyla Roma'da dolaşmaktadır. Bir süre sonra
canı sıkılır ve şoföre durmasını söyler. Şoförü arkaya geçirir ve arabayı kendisi
kullanmaya başlar. Araç kullanmanın zevkine varınca
hız yapmaya başlar.
Hız sınırını aşınca da tabi
ki radara yakalanır. Trafik
polisi çevirir, arabayı kenara çeker. Polis arabanın penceresine eğilince afallar ve
durumu merkeze aktarmak
için telsizine davranır.
KiM DEDi? NE DEDi?
Kısa bir müddet önce Hollanda da Hollandalı bir kitleye
hitaben konuşmacı idim. Günün konusu ise "Türkiye AB'
ye aday olmalı mı?" idi. Bu konuda olan tüm bilgi ve düşüncelerimi yaklaşık bir saat boyunca anlattım. Konuşma
sonunda sorular bölümüne gelince, çok iğrenç sorularla
muhatap oldum. Öncelikle ekranlarda seyirci kaldıkları o
iğrenç görüntüleri Müslümanlığa meal etmeye yönelik, ön
yargılı olan tüm sorularını, Allah'ıma hamdolsun çok iyi bir
şekilde zihinlerinden silince, bu kez de Cumhurbaşkanımız
sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey'i benim yorumumla tanımlayıp tarif etmemi ileten bir hanım efendiye cevabım ise şu
şekilde oldu:
"Hanımefendi benim görüşümce sayın Cumhurbaşkanımızı, kendisinde olan 3 özelliği ile size yorumlamak isterim"
deyip;
1. Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi bir beyni var ve iyi çalışıyor. Neden derseniz, siz Avrupalıların gözünde ve düşüncelerinizdeki üçüncü dünya ülkesi olan, Türkiyemizi bu gün
sizinle yarış ettiğini tartışılır hale getirdiğine göre,demek ki
çalışan bir beyini varmış.
2. Kişide olması gereken, iyi bir kalbi var, çünkü insanları seviyor, koruyor, Mazluma yapılan zulme üzülüyor, ve
paylaşıyor, tıpkı ülkesindeki 2 milyon ilticacı ile paylaştığı
gibi! Demek ki sevmeyi, üzülmeyi ve paylaşmayı bilen bir
İSMAİL YILDIRIM
de kalbi var.
3. Yeri ve zamanı geldiğinde yüreğini ortaya koyup, tıpkı
Davos'da İsrail'e takındığı dik duruş ve dürüst kararlı tavrı
ile gösterdiği cesaret ,tarihteki küçümsenemeyecek yiğitler
de olduğu gibi gerektiğinde de ortaya koyduğu cesur yüreği
de var.
Takdir edersiniz ki öncelikle, iyi bir insanda bu 3 ana unsurun olması gerektiği görüşümle,iyi ve başarılı liderler bu
vasıflara sahip olan insanlardan oluşmuyor mu hanımefendi?
Umarım bu sözlerimle izah edebilmişimdir. Çok kalabalık
bir salondan aldığım alkış, tıpkı namluda tıkanmış gümleyip
içinden çıkmak isteyen bir mavzer kurşunu gibi, boğulmuş
bir alkış sesiyle uğurlandım. 45 yıldır Avrupa'nın göbeğinde
yaşayan bir Türkiyeli olarak, daha düne kadar karşılarında
boynumuzu bükerken, bu gün "hoop one minute" diyebilecek bir konuma gelmiş, ne mutlu Türküm deme gururu ile
sizlere sesleniyorum, eeey dostlarım, Türkiye sevdalılarım.
Ülkemizin bugünkü geldiği konumu hazmedemeyip, yine
3. Dünya ülkesi seviyelerine düştüğümüz zaman, batıdan
alacağımız sadece alkış sesi değil, ensemize yiyeceğimiz
şamarın sesini duymak istemiyorsanız, bugün sahip çıkmanızın kim olduğunu iyi düşünmenizin gerektiği düşüncesi ile,
saygılarımlarımı sunarım.
İŞADAMI, ZWOLLE
HABER
Cruijff akciğer
kanserine yakalandı
İspanyol basını, Hollandalı efsane futbolcu
Johan Cruyff'un akciğer kanserine yakalandığını duyurdu. Hollandalı efsane futbolcu Johan
Cruyff'un akciğer kanserine yakalandığı belirtildi. Akciğer kanseri teşhisi konan 68 yaşındaki Cruyff'un hastalığının ne kadar yayıldığını
belirlemek için testlere başlandığı bildirildi.
Futbolculuk döneminde Ajax ve Barcelona'da
sergilediği performansla efsane haline gelen
Cruyff, Katalan ekibinin teknik direktörlüğünü
yaptığı sırada 1991'de kalbinden baypas ameliyatı geçirmişti. Ameliyatın ardından sigarayı
bırakan Cruyff, daha sonra sigaraya karşı yürütülen reklam kampanyalarında da yer almıştı.
Starbucks'a milyonluk
ceza
AB Komisyonu Starbucks'a Hollanda
tarafından sağlanan vergi kolaylıklarının
yasadışı olduğuna karar verdi.
ABD'li kahve zinciri Starbucks'a Hollanda tarafından sağlanan vergi kolaylıkları
suya düştü. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu,
Haziran 2014'te başlattığı soruşturma sonucunda bu vergi kolaylıklarının yasadışı olduğuna karar verdi. Komisyon Hollanda'nın
'adil olmayan rekabet şartlarını ortadan
kaldırmak' için toplanmayan vergileri bu
firmalardan almasını istedi. 20-30 milyon
Euro'ya denk gelen bu verginin tam miktarı komisyonun belirlediği metotlar çerçevesinde yapılacak yeni vergilendirme ile
netleşecek.
22
KASIM / NOVEMBER 2015
Yurt dışındaki Türklerin
sandığa gitme oranı arttı
Türkiye'de 1 Kasım'da yapılacak genel seçim için yurt dışındaki
seçmenlerin, 7 Haziran'daki seçime göre sandığa gitme oranında
artış yaşandı.
Yurt dışındaki seçmenler, toplam 54 ülke ve 113 temsilcilikte
kurulan sandıklarda oylarını kul-
landı.
1 Kasım seçimleri için yurt dışı
seçmen sayısı 2 milyon 899 bin
olarak kaydedilirken bunlardan
1 milyon 264 bini, gümrükler de
dahil olmak üzere sandıklara giderek oy kullandı. Gümrüklerde
oy kullanma işlemi 1 Kasım'da
sona erecek olmasına karşın şu
ana kadar geçen seçimlere göre
tüm yurt dışında kullanılan oy
sayısında 233 bin artış oldu. Yurt
dışından seçimlere katılım oranı,
yaklaşık yüzde 43,7 olarak gerçekleşmiş oldu.
2014 yılında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde
mektupla oy kullanma imkanı da
olmasına rağmen tüm Avrupa'dan
katılım oranı yüzde 43 olmuştu.
Tüm dünyada da kayıtlı seçmen sayısı, 7 Haziran'daki seçmen
sayısına göre 32 bin artmıştı.
Almanya'da katılım yüzde
19 arttı
Yurt dışında en fazla seçmenin
yaşadığı Almanya'da 7 Haziran'a
göre yaklaşık 100 bin daha fazla oy
kullanıldı. Bu artış, Hollanda'da 37
bin, Fransa'da 30 bin, Belçika'da 9
bin, Birleşik Krallık'ta 7 bin oldu.
Almanya'da 7 Haziran seçimleri için kullanılan oy sayısı gümrükler hariç yaklaşık 482 bin 530
olurken 1 Kasım seçimleri için kullanılan oy rakamı ise gümrükler
dışında 573 bin 748'i buldu. Bu rakam 1 Kasım seçimleri için şu ana
kadar gümrüklerle beraber 633
bin 691 olarak gerçekleşti. Buna
göre Almanya'da geçen seçimlere
göre katılım yüzde 19 arttı.
Almanya'da 7 Haziran seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 1 milyon 405 bin olurken bu sayı 6 bin
artarak 1 Kasım seçimleri için bir
milyon 411 bine yükseldi.
HOKAF yeni bir işadamları
kuruluşuna öncülük edecek
Hollanda'da öldürülen
Türk avukat toprağa
verildi
Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da
uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını
kaybeden avukatın cenazesi, memleketi
Kırşehir'de toprağa verildi.
Amsterdam'daki ofisinde kimliği henüz
belirlenemeyen kişilerce silahla öldürülen
avukat Haydar Zengin'in (37) cenazesi,
uçakla Ankara'ya, oradan da karayoluyla
Kırşehir'e getirildi.
Merkez Ali Çam Camisi'ndeki cenaze törenine, Zengin'in yakınları, MHP Kırşehir
Milletvekili Cemil Yıldırım Türk, Kırşehir
Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, CHP Kırşehir İl Başkanı Şeref Karaosmanoğlu ve
vatandaşlar katıldı.
Zengin'in cenazesi, öğle vakti kılınan
namazın ardından Çadırlıhacıyusuf köyü
mezarlığında defnedildi.
Kısa adı HOKAF olan ve bu yılın başında
kurulma çalışmalarını tamamlayan Hollanda
Karamanlılar Federasyonu; Hollanda’daki
Karamanlı girişimcileri kahvaltılı istişare
toplantısında buluşturdu.
Rotterdam Köşk Restoran’da biraraya
gelen işadamlarına, “Kurulduğundan beri
neler yaptı, bundan sonra neler yapacak, siz
değerli hemşeri işadamlarımızla fikir alışverişinde bulunmak, sizlerin değerli tecrübelerinizden istifade etmek için bu toplantıyı
düzenledik” diyen HOKAF Başkanı Mustafa
Duyar, “Özellikle Hollanda’daki köy derneklerimiz aracılığıyla, Hollanda’da ne kadar
Karamanlı girişimcimizin olduğunu tespit
edip, onlarla irtibat kurmak istiyoruz”, açıklamasında bulundu.
TECRÜBELERİNİZDEN FAYDALANMAK
İSTİYORUZ
HOKAF Başkanı Duyar, “Karamanlılar olarak Hollanda’da en fazla nüfüsa sahip (yaklaşık 50 bin) biziz. Bu potansiyeli iyi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bazı
istatistiki verilere göre Hollanda’da 23 bin
civarında Türk kökenli girişimci olduğunu
biliyoruz. Bunun büyük bir oranını hemşeri
girişimcilerimiz oluşturuyor. Bu bir araya
gelişimizin sebebi esasen
sizleri dinlemek, sizlerin
tecrübelerinden yararlanmak içindir. İnanıyorum ki,
birlikte elele vererek daha
güzel -hayırlı işler yapacağız.
Özellikle köy derneklerimiz,
işadamlarımız ve işkadınla-
rımızla yeni projelere imza
atmak istiyoruz. Siz değerli
girişimcilerimiz; federasyonumuzun ayrılmaz bir parçasısınız.” şeklinde konuştu.
HOKAF Başkan Yardımcısı
Mehmet Kabakyer ise, geçen
süre içinde yapılan çalışmalar ve bundan sonra planlanan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Westsingel 25
3811BA AMERSFOORT
Tel: +31(0) 643 270 527
[email protected]
www.keskinconsult.com
23
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Hollanda Diyanet'den mültecilere büyük yardım
Hollanda Diyanet Vakfı,
sunduğu hizmet ve desteğin yanı sıra, sahip olduğu
sosyal sorumluluk gereği
Hollanda’daki sorunların
çözümüne katkı sunmak
adına, yardımlarına bir
yenisini daha ekledi.
Hollanda yerel kurumları; Kan Bankası (Sanquin), Mülteciler Kurumu
(VluchtelingenWerk Nederland) ve Ayrımcılıkla
Mücadele Bürosu (Antidiscriminatiebureau)
Ajax holiganlarından
Fenerbahçe’ye çirkin saldırı
Fenerbahçe’nin UEFA
Avrupa Ligi’nde oynadığı
Ajax maçı öncesi Hollandalı taraftarların sarı-lacivertlilerin dernek binasına
‘Ajax Yahudileri Fener’i öldürecek’ yazarak çirkin bir
saldırıda bulundu. UEFA
Avrupa Ligi’ndeki Ajax-Fe-
nerbahçe maçı öncesinde
Hollanda’nın başkenti gereksiz hareketlere sahne
oldu. Ev sahibi ekibin taraftarları, Fenerbahçe’nin
Amsterdam’da Doctor H.
Colijnstraat Sokağı’ndaki
dernek binasına ayrımcılık içeren sloganlar işledi.
başta olmak üzere işbirliklerine devam ediyor.
Hollanda Diyanet Vakfı
ile Hollanda Sığınmacılar
Kurumu'nun Temmuz
2015’te imzalanan işbirliği anlaşması çerçevesinde yardımlarına devam ediyor. HDV şubeleri
bulundukları şehirlerde
ilgili kurumun yerel şubeleriyle işbirliğine giderek, sığınmacıları ziyaret
ederek, mümkün olan her
türlü yardımın yapılması-
nı planlanmıştı.
Bu işbirliğine göre 18
Eylul'de, HDV'ye bağlı 144
şubemizde, Cuma namazında Hollanda’daki mülteciler için yardım kampanyası düzenlenmişti.
Toplanan 44.000 Euroluk
yardım çeki, 29Ekim'de,
HDV Yönetim Kurulu Üyeleri Deniz Özkanlı ve Cengiz Özdemir tarafından
Hollanda Sığınmacılar
Kurumu Müdürü Dorine
Manson’a teslim edildi.
Fatih Camii yenilendi
Hollanda İslam Merkezi Vakfı’na (SICN) bağlı
olarak 40 yıldır Rotterdam-Zuid’te bölge insanına dinî, millî, sosyal ve kültürel alanda hizmet
götüren Fatih Camii, bir yıl önce başlattığı restorasyon çalışmasını tamamlayarak külliyeyi
yeniden hizmete açtı.
Dört gün süren kermesle taçlandırılan açılış merasimine İslam Kültür Merkezleri Birliği
Başkanı Mehmet Duran, SICN Hollanda Başkanı
Adem Akgün, Rotterdam Fatih Camii ve Manol-
Dorine
Manson,
HDV’nin bu önemli desteğinden dolayı duyarlı
Anadolu insanına teşekkür etti.
HDV Başkanı Dr. Mehmet Malkoç, konuşmasında, "İki milyonu aşkın
mülteciye ev sahipliği yapan bir coğrafyadan gelen
milletiz. Anadolu insanının Hollanda'nın geleceğine olan katkısının giderek
artacağına inanıyorum"
dedi.
ya Vakfı Başkanı Vehbi Akkoç, Denk Partisi milletveklili Tunahan Kuzu, CDA Partisi Güney Hollanda
Eyalet Meclis Üyesi Muzaffer Çetin, STK temsilcileri,
siyasiler, cami cemaati ve bölge sakinleri katıldı.
Fatih Cami Başkanı Vehbi Akkoç, program açış
konuşmasında Fatih Camii’nin tarihçesi hakkında
bilgi verdi. 40 yıldır bu müesseseden binlerce çocuğun ilim, irfan, Kur’an öğrenerek ayrıldığına ve hayatını, aldıkları bu eğitime göre şekillendirdiklerine
dikkat çeken Akkoç, konuşmasında şunlara değindi:
“1976 yılında Wapenstraat’taki bir mekânda hizmete başlayan camimiz, 1989 yılında Polderstraat’taki şimdiki bulunduğumuz bu yere kiralık olarak
taşındı. 2004 yılında 550 bin Euroya burayı satın
aldık ve tadilatıyla birlikte bir milyon 350 bin Euroya
mal oldu. Bina arsamız 2000 metrekare, hizmet
için kullanım alanı ise 1600 metrekaredir. Binamız
kız yurdu olarak hizmet vermekle birlikte, günlük
ibadetlerin yapılabileceği mescid, dershaneler, kütüphaneler, toplantı salonları ve yemekhanelerden
meydana gelmektedir”.
Program, cami için yapılan bağışların açıklanmasının ardından Davut Demirci’nin yaptığı dua
ile sona erdi.
Helal Et, e
meyv
sebze ve izi
çeşitlerim aze
pt
her gün ta uz.
sunuyor
SİZİ DE
.
BEKLERİZ
STAR MARKET
Laan op Zuid 1178
3071 AC Rotterdam
010-210 59 67
0641-366 801
KIMLIK KARTI
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
resepsiyonu renkli geçti
Türkiye Cumhuriyeti’nin
92. kuruluş yıl dönümü
Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği konutunda verilen resepsiyonla kutlandı. T.C. Lahey
Büyükelçisi Sadık Arslan ve
eşi Senem Arslan’ın ev sahipliğindeki resepsiyona çok sayıda Türk ve yabancı davetli
katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdogan’ın Cumhuri-
yet kutlama mesajının Türkce ve İngilizce okunmasının
ardından, Hollanda Lahey
Büyükelçisi Sadık Arslan, resepsiyonda gazetecilere yaptığı açıklamada, Hollanda’nın
24
Türklerin yurtdışındaki en
büyük üçüncü diasporası
özeliğine sahip olduğunu
vurgulayarak, ”Ülkemizdeki durum göz önüne alındığında teröre karşı verilecek
en iyi mesaj milli günlerimizi taviz vermeden coşkuyla
kutlamak olacaktır. Hollandalı dostlarımız ve vatandaşlarımızın katılımıyla bu
mesajı verdiğimizi düşünüyorum. Bu yüzden oldukça
mutluyuz” diye konuştu.
Avrupalı Türkler seçim
sonuçlarını coşkuyla
karşıladı
www.alaralife.com
Hollanda'daki tüm kadınlarımızı
yenilikçi ve özgün sezon
trendleriyle buluşturuyoruz.
%20
en
indirimd
ın
faydalan
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Avrupa’nın
birçok kentinde konvoylar oluşturuldu.
1 Kasım genel seçimi sonuçları Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlar tarafından coşkuyla
karşılandı. Seçim sonuçlarının
netleşmesiyle Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türk vatandaşları, AK Parti temsilciğinde
toplanmaya başladı. Başbakan
Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da
yaptığı konuşmasının ardından
da AK Partililer, konvoylar oluşturarak Brüksel sokaklarını turladı. Bayraklar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve
Başbakan Davutoğlu’nun fotoğraflarıyla süslenen araçlarda, AK
Parti seçim şarkıları da çalındı.
www.alaralife.com websitemizden bütün ürünlerinizi Alara11haber
koduyla alın, Aralık ayına kadar %20 indirimden faydalanın!
Hollanda
AK Parti’nin yakaladığı sonuç, Hollanda‘da yaşayan Türk
vatandaşları tarafından sevinçle
karşılandı. AK Parti Hollanda Seçim Koordinasyon Merkezi’nin
(SKM) Dordrecht kentinde düzenlediği özel programda seçimi
takip eden Türkler, sonuçların
açıklanmasıyla birlikte büyük
bir mutluluk yaşadı.
SKM Hollanda Başkan Yardımcısı Saadet Koral, bu başarının altında yatan en önemli
unsurun
etkili teşkilatlanma
olduğunu
belirterek,
”Hedefimiz çalınmadık bir
kapının olmamasıydı. Allah’a
çok şükür
bunu da başardık. Gece gündüz
çalıştık ve bu başarıyı elde ettik.
Hollanda‘da da kullanılan oyların yüzde 72’si AK Parti’ye atıldı.
Bundan dolayı inanılmaz derecede mutluyuz” diye konuştu.
Almanya
AK Parti’nin tek başına iktidarı, Almanya’da yaşayan partilileri sevince boğdu. Seçim
sonuçlarını Berlin’deki seçim
koordinasyon merkezinde izleyen partililer daha sonra
araçlarına binerek Kudamm ve
Potsdamer meydanlarında konvoylar oluşturdu.
Avusturya
AK Parti’nin başarısı,
Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Türkleri sevindirdi. Bir
restoranda toplanan bazı vatandaşlar, AK Parti’nin seçim zafe-
rini coşkuyla karşıladı. Partililer
tablonun netleşmesinin ardından pasta keserek kutlama yaptı.
Telefonla bağlanan AK Parti Dış
İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk,
seçim öncesinde canla başla çalışan bütün partililere teşekkür
etti. Külünk, “Anavatan sizlere
minnettar, bize nefes oldunuz,
bizi yalnız bırakmadınız, uyumadınız, çalıştınız hepinize çok
teşekkür ediyorum” dedi.
Fransa
Fransa’nın başkenti Paris’te
Türk vatandaşları, AK Parti’nin
seçim zaferini kutladı. Argenteuil Salle de Fete salonunda hazırlanan sinevizyon gösterisinde
seçim sonuçlarını takip eden çok
sayıda vatandaş, AK Parti bayraklarını sallayarak Türkiye’deki
seçim zaferi sevincini yaşadı.
25
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Seçimden tek başına AK Parti
iktidarı çıktı
T
ürkiye’de 26. Dönem Parlamentosunun üyelerini belirlemek üzere
yapılan genel seçimde sandıkların yüzde 100’ü açıldı. AK Parti oyların yüzde 49.48’ini alarak tek başına iktidar oldu.
1 Kasım milletvekili genel seçiminde
yüzde 100’ü açılan sandık sonuçlarına göre
AK Parti yüzde 49.66’lık oy oranıyla tek
başına iktidarı elde etti.
Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti,
2011 seçiminde aldığı yüzde 49,8’lik oy
oranını yakalayarak yüzde 49,66’lık oy
oranıyla tek başına iktidar olma hakkını
kazandı.
AK Parti, elde ettiği oy oranına göre 317
milletvekili çıkarıyor.
Seçimde yüzde 25.08 oy alan CHP 134,
yüzde 11.77 oy alan MHP 40, yüzde 10.95
oy alan HDP 59 milletvekiline sahip olacak.
Yurt dışındaki hangi ülkede
ne kadar oy kullanıldı?
Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak seçim için yurt dışında oy kullanan seçmenlerin sayısı, 7 Haziran seçimine
oranla arttı. Yurt dışındaki seçmenlerden yüzde 40’ı temsilciliklerde oy kullandı, 7 Haziran seçiminde ise yurt dışı
temsilciliklerdeki oy kullanma oranı yüzde 32,5 olmuştu.
1 Kasım’da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel
Seçimi için yurt dışında oy kullanan seçmenlerin sayısı,
7 Haziran seçimine oranla arttı.
54 ülke ve 113 temsilcilik
Türkiye, 26. Dönem Parlamentosunun üyelerini belirlemek üzere 1 Kasım’da sandık başına gitmeye hazırlanırken, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin
8 Ekim’de başlayan oy verme işlemi dün sona erdi. Gurbetçiler, 54 ülke ve 113 temsilcilikte oy kullandı.
Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) alınan gayriresmi
sonuçlara göre, yurt dışında yaşayan vatandaşların oy
kullanma oranında 7 Haziran seçimine göre artış oldu.
7 Haziran’da yapılan milletvekili genel seçiminde, yurt
dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların yüzde 32,5’i
dış temsilciliklerde oy kullanırken, bu seçim için yurt
dışındaki seçmenlerin yüzde 40,01’i temsilciliklerde oy
verdi. Böylece yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 2 milyon
899 bin 59 seçmenin 1 milyon 160 bin 38’i, dış temsilciliklerde oy kullandı.
Son 30 yılın seçim haritaları nasıl değişti?
1983
1999
1987
2002
1991
2007
1995
Haziran 2015
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Kaplanlar Soğutma’dan
Avrupa atağı
Soğutma sektörünün öncü
firmalarından Kaplanlar Soğutma, Avrupa’ya açılımını Arif
Balcı’nın yönetiminde Eindhoven’daki ofislerinden yapacak.
Geçtiğimiz günlerde Kaplanlar
Soğutma’nın Eindhoven’daki
açılış töreni geniş bir davetli
topluluğunun katılımıyla gerçekleşti.
Düzenlenen açılışta Hollanda Türk İşadamları Derneği
(HOTIAD)’ın Yönetim Kurulu
Başkanı Hikmet Gürcüoğlu ve
yönetim kurulu üyeleri Şerif
Aktürk, Faruk Halıcı, Veysel
Hut, Osman Çelik, Adil Karakaya, Tahsin Yıldırım ve HOTIAD
üyesi Metin Yılmaz’ın yanı sıra
NİF Bölge Başkanı Mehmet Erdoğan da hazır bulundular. Pek
çok Hollandalı firma sahibinin
de hazır bulunduğu törende T.C.
Lahey Çalışma Ataşesi Tayfun
Erkan ve Kaplanlar Soğutma
Yönetim Kurulu Başkanı Er-
tuğrul Kaplan ve Genel Müdiresi Duygu Kaplan hazır bulunup birlikte açılış kurdelesini
kestiler.
Törende kısa bir konuşma
yapan Kaplanlar Avrupa Merkez Genel Müdürü Arif Balcı
böyle bir sistemin Hollanda’da
yer edinmesinden duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Tüm
davetlilere teşekkür eden Balcı
davetlilere günün anısına birer
teşekkür plaketi verdi.
GARAGE MERCEDES
Keurmeester Serdar Altay
Tegen inlevering
's.
tie / voor alle auto €39
van deze adverten
APK
BENZINE:
€69
:
L
DIESE
€ 29,€ 49,-
Hikmet Gürcüoğlu yaptığı konuşmada böyle köklü bir
firmanın Hollanda ile entegre
olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Hollanda
kaliteli bir ürüne daha sahip
oldu” dedi.
T.C. Lahey Ticaret Ateşesi
Mehmet Tayfun Erkan izlediği
firmanın tanıtım filmi üzerine
“Gösterilen tanıtım videosunu izleyince ne kadar büyük,
ne kadar güzel işler yapan bir
firma olduğunu görmüş olduk.
Kaplanlar şirketinin buraya yatırım yapması bizi çok memnun
etti. Bundan sonrası için Balcı
kardeşlere çok başarılar diliyorum” ifadelerinde bulundu.
Eindhoven Belediye Encümenlerinden Mary-ann Schre-
urs yaptığı konuşmasında
Kaplanlar şirketinin çalışmasını nefes kesici olarak niteledi. Kentte böyle bir zenginliğin
olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Firmanın Genel Müdiresi
Duygu Kaplan İngilizce olarak
yaptığı konuşmasında firmayı
şu cümlelerle tanıttı: Dünya
çapında başlatılan pazarlama
atağıyla beraber sektörün öncü
firması özelliğini koruyan Kaplanlar Soğutma, şüphesiz ki bu
özelliğini bir aile olarak kabul
ettiği müşterileriyle sevgi, dayanışma ve güven duygusuyla yürütülen ilişkilerine borçludur.
Yüksek düzeyde iş ahlakına sahip tecrübeli ve dinamik çalışma arkadaşlarıyla, müşterilerin
26
ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda profesyonel çözümler
üreten Kaplanlar Soğutma, geniş ürün yelpazesiyle de pazar
içerisindeki farkını ortaya koyuyor. Müşterilerin gıda ürünlerini hiçbir endişe taşımadan
güvenle saklayabilecekleri uzun
ömürlü raf teknolojisiyle, kaliteli aynı zamanda düşük maliyetli
sistemleriyle Kaplanlar Soğutma, perakende sektörü için etkin çözümler sunuyor. Kaplanlar Soğutmanın sürdürülebilir
başarı, kalıcı güven duygusu ve
geniş müşteri portföyü ile yerel
ve global alanda sektörün öncü
kuruluşu olma hedefi, ilk günkü
heyecanla ve özveriyle devam
ediyor”.
Keskin maratonunun yarışçıları hazır
Keskin Consult şirketinin sahibi
Amersfoort'lu Hayri Keskin, 29 Kasım 2015
tarihinde düzenlenecek olan Vlasakkerloop
maratonunun bir koşusu olan 'yarım maratona' geçen yıl da olduğu gibi bu yıl da
sponsor oluyor. Hollanda'nın tek Türk isimli
maratonu olan 'Keskin Yarım Maratonu'na
katılacak olan sporcular hazırlıklarını tüm
hızıyla sürdürüyor.
Vlasakkerloop koşusunda, 'Keskin Halve
Maraton' koşusunun yan sıra, 10 mil, 10 ve
5 kilometre, ve 1,2 ve 3 kilometre gençler
koşusu var.
Hayri Keskin yaptığı açıklamada: "Her yıl
Amersfoort'da düzenlenen çeşitli maratonlara katılıyoruz. Bu yüzden böyle bir fırsatı
kaçırmak istemedik. Maratonun yanı sıra
Amersfoort'lu ihtiyaç sahibi çocuklara bir
yardımımız dokunsun istedik. 29 Kasım'da
yapılacak olan maratonu sporseverleri bek-
liyoruz" dedi.
Amersfoort'ta belediye meclis üyesi ve
aynı zaman da belediyenin spor portföyünü yürüten, Hayri Keskin'in ağabeyi Harun
Keskin de Keskin Yarım Maratonu'nun daimi
koşucularından.
İşlenmiş et türleri kansere yol açıyor
APK Keuringsstation
Reperatie en onderhoud alle merken
Inkoop en verkoop
Banden
Accu's
Hillegondastraat 11-13
3051 PA Rotterdam

•
•
•
•
•
Tel: 010 - 418 50 69
Mob: 0619 - 75 83 25
Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) işlenmiş et yemenin
insanlarda hangi hastalığa yol
açtığını açıkladı. Sosisli sandviç ve jambon gibi yiyecekleri
1. sınıf kanser riski oluşturan
ürünler listesine taşıyan WHO,
bu ürünlerin kanserle bağlantısı olduğunun yeterli kanıtı olduğunu belirtti. 1. sınıf kanser
riski oluşturan ürünler arasında sigara, asbest ve benzin dumanı gibi ürünler bulunuyor.
Dün açıklanan bilgilerde, Dünya Sağlık Örgütü’nün
(WHO) Uluslararası Kanser
Araştırma Ajansı bu konuda
pazartesi günü bir rapor yayınlayacağı belirtilmişti. Kırmızı
et de kanserojenler arasında
listenecek; ancak bu işlenmiş
etten daha az tehlikeli sayıldığı
anlamına gelecek.
Açıklamanın et ve hazır
gıda sektöründe şok dalgası
yapabileceği belirtiliyor. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti sitesinde de kırmızı ve işlenmiş
et tüketmekle bağırsak kanseri
arasında muhtemelen bağlantı
olduğuna dair uyarı yer aldı.
Uyarıda, “Bu tür etleri çok fazla
tüketen insanların daha az tüketenlere göre bağırsak kan-
serine yakalanma riski daha
yüksek” ifadesi yer aldı.
Dünya Kanser Araştırmaları Fonu da (WCRF) kırmızı et
tüketiminin kişi başına haftada
500 gramı aşmaması gerektiğini tavsiye etti. Kırmızı etin
rengini veren ve tıp literatürüne ‘hem’ adı verilen bileşiğin
bağırsağın astarına zarar vererek kansere yol açtığı sanılıyor.
27
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
70 milyona aldı, 110 milyona yüzde 30’unu sattı
Doğuş Yayın Grubu Başkanı
Ferit Şahenk, Acun Ilıcalı’nın patronu olduğu TV8’e ortak oldu.
Dün son yayınını yapan CNBCE’yi elinden çıkaran Şahenk,
TV8’in yüzde 30’unun sahibi
oldu.
Medya kulislerinde bir süredir
konuşulan Ferit Şahenk’in TV8’in
gizli ortağı olduğu iddiaları resmiyet kazandı. Dün son yayınını
yapan CNBC-E’yi elinden çıkaran
Şahenk, TV8’in yüzde 30’unun
sahibi oldu.
Şahenk, bu ortaklık için 110
milyon dolar ödedi.
70 MİLYON DOLARA ALMIŞTI
Acun Ilıcalı, 2013 yılında
TV8’i 70 milyon dolara satın almıştı. Bir yıl sonra kanalın değerinin 400 milyon dolar olduğunu
söylemişti.
Türkiye'de bir ilk: Altı otoban
üstü havalimanı
010 - 497 7080
Türkiye'de bir ilk olan
altından karayolu geçen
viyadüğün üstünden uçak
geçmesi büyük ilgi uyandırdı. TAV Havalimanları İcra
Kurulu Başkanı Sani Şener
dün Facebook hesabından
da paylaştığı bir fotoğrafta
viyadüğün hemen üstünden
inen uçağın görüntüsü ilgiy-
le karşılandı. Sani Şener'in
paylaştığı fotoğraf çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı
ve beğenildi. Şener, Facebook
hesabında "Antalya AlanyaGazipaşa Havalimanında pist
uzatması bitti.. ilk uçak Altından karayolu geçen viyadük
piste teker koydu.. Hayırlı
olsun.." ifadelerini kullandı.
Hava akrobasi pilotu Ali
İsmet Öztürk'ün kızı Semin
Öztürk Türkiye'nin ilk kadın
akrobasi pilotu olmanın gururunu yaşıyor.
Hava akrobasi pilotu babası Ali İsmet Öztürk'ü örnek
alan ve ilk uçuşunu henüz 12
yaşındayken yapan Semin
Öztürk, Türkiye'nin ilk kadın akrobasi pilotu olmanın
gururunu yaşıyor.
Seyirci önündeki ilk
uçuşunu 19-20 Eylül'de
Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki Necati Artan Tesisleri'ndeki hava gösterilerinde
gerçekleştiren 24 yaşındaki
Öztürk, yaptığı açıklamada,
çocukluğundan beri havacılığın kendisini için adeta "aşk"
olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin ilk kadın
akrobasi pilotu
ABD Başkan aday adayı Trump
camileri kapatmak istiyor
ABD 2016 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti
aday adayı Trump'ın, ülkedeki
bazı camileri kapatabileceğini
ifade etmesi Müslüman toplumda tepkiyle karşılandı.
ABD'de 2016 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti
içindeki yarışı lider olarak devam ettiren iş adamı Donald
Trump, ABD'deki bazı camileri
kapatabileceğini söyledi.
Fox Business Network'e
(FBN) konuşan Trump'ın camilere yönelik ifadesine Müslüman toplumu anında tepki
gösterdi. Kampanyasını açıklarken yaptığı ilk mitinginde
ABD'deki Meksikalıları ve
göçmenlere yönelik nefret ifadeleri kullanarak sınıra duvar
öreceğini bildiren Turmp'ın, en
son açıklamasının hedefinde
Müslüman toplumu yer aldı.
HABER
Fenerbahçe’den Hollanda’da
“Hedef 1 Milyon Üye” akşamı
UEFA Avrupa Ligi A Grubu 4. maçında Ajax takımıyla
karşılaşmak için Hollanda’da
bulunan Fenerbahçe kafilesi,
burada Fenerbahçe’nin “Hedef 1 Milyon Üye” projesi için
çalışmalar yürüttü.
Hollanda’da
yeni
Fenerbahçe’nin yeni üyele-
28
KASIM / NOVEMBER 2015
riyle bir araya gelen Fenerbahçe Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu ile
Asbaşkanlardan Önder Fırat
proje hakkında bilgi verdi ve
yeni üyelerin üyelik formlarını imzaladı.
Konuyla alakalaı yapılan
açıklamada “Hollanda Fener-
bahçeliler Derneğimizin ev
sahipliğinde gerçekleştirilen
organizasyonda Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz
Mahmut Uslu, Asbaşkanlarımızdan Önder Fırat, Fenerbahçe Kart Koordinatörü Ece
Köprek, Dernekler Sorumlumuz Murat Boyraz, Hollanda
Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Seçkin Kaya, dernek yöneticileri ve yeni üyelerimiz
yer aldı. Genel Sekreterimiz
ve Basın Sözcümüz Mahmut
Uslu ile Asbaşkanlarımızdan Önder Fırat, yaklaşık
40 kişinin kongre üyesi ve
temsilci üye olduğu organizasyonda, 3 Temmuz operasyonu ve davanın iç yüzünün
sergilendiği, gazeteci yazar
Aytunç Erkin tarafından kaleme alınan “Sarı Lacivert
Öfkeli Adam: Aziz Yıldırım”
isimli kitabı imzaladı ve yeni
üyelerimize hediye etti. Ayrıca yöneticilerimiz, Hollanda
Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Seçkin Kaya’ya forma da
hediye etti” denildi.
Akşamın sonunda yeni
üyelerle hatıra fotoğrafı çektirildi.
Sohbet etmek ve stres
atmak için sucuk günü
Hollandalı Türkler bir ailedir anlayışıyla; siyaset dolu bir dönemden sonra bir araya gelerek hem sohbet etmek, hem de stres
atmak amacıyla TOVER olarak bu yıl da Leiden Gol Sport tesislerinde 22 Kasım Pazar günü futbol maçı ve sucuk günü organize ediyor.
TOVER yaptığı açıklamada "Hollanda'da faaliyet gösteren işadamları, siyasetçiler, gazeteciler, dernek ve federasyon başkanları
ve yöneticileri ile dostluk ilişkilerimizi pekiştirerek bu ülkede
nesillerimizin ileride daha sağlam birliktelikler kurmasını sağlamanın ancak ve ancak farklılıkları biraraya getirerek dosluğumuzu
güçlendirerek mümkün olabileceğine inandığımızdan böyle bir
gün düzenlemiş bulunuyoruz." dediler.
İlgi gösteren herkesi o güne davet ediyor TOVER İşadamları
Kuruluşu. Takımlardan birine katılmak istiyorsanız isminizi listeye
yazdırmanız gerekiyor. Formalar hazır. O gün için katılıma göre
oluşturmayı düşündükleri takımlar ise: 1-Girişimci dernekler ve
gazeticler takımı 2-Siyasetçiler ve Federasyon dernekler takımı.
Program saat 10:30 da başlayacaktır. Sadece sohbet ve sucuk
kısmına da katılabileceğinizi belirtiyor organizatörler.
DEN HAAG'LI GENÇ TRAFIK KAZASINDA
HAYATINI YITIRDI
ANONYMOUS GRUBU KU KLUX KLAN
ÜYELERINI IFŞA EDIYOR
1983 Elazığ Palo doğumlu Ramazan Polat işine giderken
29.10.2015 tarihinde geçirdiği elim trafik kazası sonucu
hayatını kaybetti. Den Haag Mimar Sinan camii önceki
başkanlarından Ahmet Polat ağabeyin yeğeni olan Ramazan
Polat evli ve 4 ve 5 yaşlarında iki çocuk babasıydı. Arkadaş
çevresinde Emrah adıyla da anılan Ramazan Polat için Cuma
namazını müteakip Den Haag Mimar Sinan camiinde cenaze
namazı kılındı. Cenaze namazına katılan çok sayıda sevenleri Ramazan’a göz yaşları içinde veda ettiler. Ramazan’ın
yakınlarına taziyelerini bildirmek isteyen cemaat uzun kuyruklar oluşturdular.
Bilgisayar korsanı grubu Anonymous, ABD’deki Ku Klux
Klan (KKK) adlı siyahi karşıtı “ırkçı” gizli örgütün bazı üyelerinin isimlerini internete sızdırdı.
Anonymous’un yeni hedefi, ABD’de iç savaşın sona ermesinin ardından Tennessee eyaletinde 1865 tarihinde
kurulduğu düşünülen ırkçı gizli örgüt KKK oldu. Bin KKK
üyesinin ismini 5 Kasım’da internet sitesi Pastebin üzerinden paylaşmayı planlayan Anonymous’un sızdırdığı isim
listesinde, örgüt üyesi olduğu iddia edilen siyasilere ait 57
telefon numarası ve 23 e-posta adresinin de bulunduğu
kaydedildi.
A milli takım tekrar
TOP 20'de
FIFA’nın internet sitesinden açıklanan kasım
ayı dünya sıralamasına göre, 2016 Avrupa Futbol
Şampiyonası’na direkt katılacak Türkiye A Milli Futbol
Takımı, 19 basamak yükselerek 941 puanla 18’inci sırada yer aldı.
A Milli Takım’ın FIFA Kasım ayı dünya sıralamasında
18. sırada yer alması, 2008 yılından beri Türkiye’nin en
başarılı derecesi oldu.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı final oynayan Türkiye, o yıl sıralamada 10’unculuğa kadar yükselmişti. A Milli Takım’ın FIFA sıralamasındaki en başarılı
dönemi ise, 8’inci sırada yer aldığı 2002 Dünya Kupası
sonrası oldu. 2015 Mart ayında FIFA sıralamasında
56’ncı sıraya kadar düşerek tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayan Türkiye, son oynadığı karşılaşmalarda aldığı başarılı sonuçlar ve Fransa’da yapılacak
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na direkt katılacak
olması sebebi ile 8 ayda toplam 38 sıra birden yükseldi.
Hollanda milli takımı ise 2 sıra gerileyerek 16. sıraya
düştü. Avrupa Şampiyonası elemelerindeki kötü sonuçlardan dolayı her ay biraz daha gerileyen Hollanda milli
takımı, Türkiye’nin henüz hemen üzerinde gözüküyor.
Yeni birinci Belçika
FIFA sıralamasında Belçika, 1440 puanla iki sıra yükselerek birinci sırada yer aldı. Almanya, 1388 puanla
ikinci, geçen ayın birincisi Arjantin ise, 1383 puanla
üçüncü sırada yer buldu.
Sıralamada ilk 10’a giren ülkeler şöyle:
1. Belçika (1440)
2. Almanya (1388)
3. Arjantin (1383)
4. Portekiz (1364)
5. Şili (1288)
6. İspanya (1287)
7. Kolombiya (1233)
8. Brezilya (1208)
9. İngiltere (1179)
10. Avusturya (1130)
16. Hollanda (976)
18.Türkiye (941)
KRALIÇE MAXIMA HASTENEYE
YATIRILDI
Çin’e resmi ziyarette bulunan Hollanda Kraliçesi
Maxima’nın rahatsızlığından dolayı gezisini yarıda keserek Hollanda’ya döndüğü bildirildi.
Hollanda Devlet Bilgilendirme Dairesi’nden (RVD) konuyla ilgili yapılan açıklamada, böbrek enfeksiyonu teşhisi
konulan Kraliçe Maxima’nın tedavisine doktorların tavsiyesi
üzerine Lahey’deki bir hastanede devam edileceği belirtildi.
Bu akşam ülkeye dönmesi beklenen Kraliçe’nin enfeksiyona bağlı yüksek ateş ve bel ağrısı gibi şikayetleri bulunduğu kaydedildi.
29
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...
TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...
TAZiYE
ÔÔRotterdam Kocatepe Camii emek-
tarlarından, Feijenoord Belediyesi
meclis eski üyelerinden Sevgili Arif
Akdemir'in eşi Döndü Akdemir, genç
yaşta hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli
ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.
ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinlerinden ve aslen
Sivaslı olan Mustafa Bozkurt'un
(23), 29 Ekim
Perşembe günü
genç yaşta kalp
krizi nedeniyle
hakkın rahmetine
kavuştuğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine
sabır ve başsağlığı dileriz.
ÔÔFeijenoord
bölgesi semt sakinlerinden ve
Güvenlik Görevlisi olarak çalışan Denizlili Halil
Çiçek'in (47), 30
Ekim Cuma günü
genç yaşta kalp
krizi nedeniyle
hakkın rahmetine
kavuştuğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı
dileriz.
ÔÔHizmet
gönüllüsü Ercan Torun
(43), 2 kasım Pazartesi günü Hakk'a yürüdü. Rotterdam'da eğitim gönüllüsü
olarak çalışan Cosmicus Vakfı Başkanı
Ercan Torun hayatını kaybetti. Pankreans kanseri ile mücadele eden Torun,
Evli ve 3 çocuk babası idi. Torun'un cenazesi memleketi Ankara’da defnedildi. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli
ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.
ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-
rinden ve Saadet Partisi Hollanda Temsilciliği Danışma Kurulu Üyesi Sevgili
Bahattin Korkmaz'ın bacanağının genç
yaşta vefatını üzülerek öğrenmiş bu-
lunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı
dileriz.
ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-
rinden Gülay Derman'ın dayısının vefatını öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine
sabır ve başsağlığı dileriz.
katıldı. Duyar ve Çetinkaya
ailelerinin
gerçekleşen düğün töreni
ilahiler ve
dualarla gerçekleşti. Genç çifti tebrik
ediyor, iki cihan saadeti diliyoruz.
ÔÔBirlik
Cemiyeti Gençlik Teşkilatı
önceki başkanlarından Sevgili Yusuf
ve Betül Öztürk çiftinin, Mehmet Emin
adını verdikleri bir erkek evlatları dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, bebeğe hayırlı ömürler diliyoruz.
ÔÔSinan ve Döne Sungur çiftinin 5
rinden ve VoleyZuid takımı oyuncularından Sevgili Faris Ocak'ın halasının
kızının (34) genç yaşta vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine
sabır ve başsağlığı dileriz.
ÔÔSevgili Adem ve Kezban Zararsız'ın
ÔÔDen Haag Mimar Sinan Camii ön-
kerimesi Rüveyda ile İmran ve Servet
Demir'in mahdumu Emre 18 Ekim Pazar günü sade bir düğün töreni ile dünya evine girdiler. Rüveyda ile Emre’yi
kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.
Kasım 2015 tarihinde Esila Naz verdikleri nur topu gibi bir kız çocukları
dünyaya geldi. Gazetemiz yazarlarından Zeynel Abidin Kılıç'a dördüncü
kez dedelik unvanı kazandıran minik
Esila Naz’a dünyamıza hoş geldin, diyor, genç çifti ve ailelerini tebrik ediyor,
sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler
diliyoruz.
ÔÔRotterdam Kocatepe Camii eski
ÔÔBenim
ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-
ceki başkanlarından Sevgili Ahmet
Polat'ın yeğeni Ramazan Polat'ın (34)
genç yaşta elim bir kaza sonucu vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.
ÔÔAvicenna
İslam Koleji öğretmenlerinden Sevgili Salih Şimşek'in
ağabeyinin vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.
TEBRiK
ÔÔHollanda
İslam
Federasyonu
Sosyal Hizmetler Başkanı Sevgili
İsa ve Zehra
Kandemir'in kerimesi Sümeyye ile
Efendi ve Şükriye Gönen'in mahdumu
Dursun düzenlenen sade bir düğün
merasimi ile dünya evine girdiler. Sümeyye ile Dursun’u kutluyor, iki cihan
saadeti diliyoruz.
ÔÔHollanda
Karamanlılar Federasyonu (HOKAF) Başkanı -İşadamı
Mustafa Duyar’ın oğlu Tunahan Duyar,
Duygu Çetinkaya ile dünya evine girdi.
Tunahan Duyar ile Duygu Çetinkaya’nın
düğününe, Gökkuşağı Gurubu eşliğinde İlahi sanatçısı Sedat Uçan ile çok
yoğun bir kalabalık davetli topluluğu
yöneticilerinden Sevgili Erdal ve Sonay
Şahan'ın kerimesi Ebru ile Mehmet ve
Melihat Akdağ'ın mahdumu Ender 24
Ekim Cumartesi günü düzenlenen bir
düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Ebru ile Ender’i kutluyor, iki cihan
saadeti diliyoruz.
ÔÔHollanda İslam Federasyonu Sos-
yal Hizmetler Başkanı Sevgili İsa ve
Zehra Kandemir'in kerimesi Sümeyye
ile Efendi ve Şükriye Gönen'in mahdumu Dursun 24 Ekim Cumartesi günü
düzenlenen sade bir düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Sümeyye
ile Dursun’u kutluyor, iki cihan saadeti
diliyoruz.
ÔÔIlker ve Keziban Balaban’ın mah-
dumu ve Hollanda Mehteran ekibinden Sevgili Rıdvan Balaban Ramazan
ve Emine Çanta’nın kerimesi Ayşe
Nur 25 Ekim Pazar günü düzenlenen
sade bir düğün merasimi ile dünya
evine girdiler. Ayşe Nur ile Rıdvan’ı
kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.
HOŞ GELDIN BEBEK!
ÔÔUden Süleymaniye Camii Teşkilat-
lanma/Eğitim Başkanı Sevgili İbrahim
Bayraktar ile Doğuş Gazetesi yazarlarından Sevgili Elif Bayraktar çiftinin,
Mahmud Zahid adını verdikleri bir erkek evlatları dünyaya geldi. Genç çifti
tebrik ediyor, bebeğe hayırlı ömürler
diliyoruz.
Sigortam sahiplerinden
Sevgili Mehmet Keskin'in kıymetli babasının ciddi bir rahatsızlık sonucu müşahede altına alındığını ve
başarılı bir operasyon geçirdiğini
üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun
diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.
ŞİFA DİLEĞİ
ÔÔSIPOR
Müdürü Sevgili Cihan
Gerdan'ın kıymetli validesinin ciddi bir
rahatsızlık sonucu hastanede müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini üzülerek öğrenmiş
bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına
geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar
diliyoruz.
ÔÔSIPOR (Stichting İslamıtisch Pri-
mair Önderwijs Rijnmond) Müdürü
Sevgili Cihan Gerdan'ın kıymetli validesinin ciddi bir rahatsızlık sonucu
hastanede müşahede altına alındığını
ve başarılı bir operasyon geçirdiğini
üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.
ÔÔMercan Balık Sarayı sahibi Sevgili
Ercan Uyrum'un rahatsızlığı sonucu
hastanede müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini
öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve
yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve
hayırlı şifalar diliyoruz.
COLOFON
HABER
Hoofdredacteur
(Genel Yayın Yönetmeni)
İbrahim Karaman
ibrahim @haber.nl
Redactie: (Yayın Kurulu)
Mehmet Güzelyurt
Merve Karaman
Rabia Karaman
Rasim Gencer
Selman Karaman
Özlem Hasip
Art Direction & Fotografie:
Fatih Karaman
[email protected]
Advertenties:
Office: 010-290 09 00
Nur Öztürk / [email protected]
0641-22 68 79
Interviews & Correspondenten:
Zeynel Abidin Kılıç
Özlem Hasip
Merve Karaman
Ayşe Özkaya
Keziban Karaçor
Şüheda Karaman
Repr. Amsterdam
Fatih Uluçay
Repr. Utrecht
İbrahim Uzunosmanoğlu
Repr. Eindhoven
Ali Yücel
Repr. Limburg
Göksel Soyugüzel
Muzaffer Bozaslan
Repr. İstanbul
Dr. Hüseyin Keleş
Repr. Ankara
Nuh Kaygısız
Abonnementen:
[email protected]
e-mail & website:
[email protected]
www.haber.nl

HABER GAZETESİ'NE ABONE OLMAK İSTİYORUM
Adresinize gelsin, evinizde ya da işyerinizde rahat okuyun.
Çocuklarınız okusun, sevdikleriniz okusun... Duyarsız
kalmayın, çevrenizden haberiniz olsun...
Adı - Soyadı / (Naam):
Posta Adresi / (Adres):
12 sayılık abone bedeli olan 35,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak
üzere altta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi
beyan ederim.
Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan: HABER
om een bedrag af te schrijven van 35,- EURO eenmalig.
indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw
bank om terugboeking verzoeken.
Banka no / (Rek.nr.):
Tarih / (Datum):
Posta Kodu ve şehir / (Postcode & Woonplaats ):
İmza / (Handtekening):
E-posta / (E-mail): of telefoon:
Yandaki bilgileri eksiksiz
doldurup aşağıdaki
e-mail ya da posta
adresimize verilerinizi
ulaştırdığınızda aboneliğiniz
başlatılacaktır. İnternet
sitemiz üzerinden de abone
olabilirsiniz. www.haber.nl
Posta adresi:
HABER
Stolwijkstraat 47A
3079 DN Rotterdam
[email protected]
Tel: 010 -290 09 00
HABER
30
KASIM / NOVEMBER 2015
"Bugün tam 14 yıl oldu yuvamızı kuralı. Zaman nasıl da
akıp geçti. Şimdi ise kocaman mutlu bir aileyiz. İyi günde
kötü günde hep yanımda oldun. Geçirdiğimiz güzel günler ve yıllar için sana teşekkür eder, devamı için dua ederim! Allah yaşadığımız mutluluğu herkese nasip etsin!"
Bu güzel sözler eşi için Bahattin Güler'e ait.
Kasım Akdemir İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı
makamında ziyaret ederek Avrupa ve Türkiye'deki
gelişmeler konusunda fikir teatisinde bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Rotterdam'da başarılı bir
konser veren Rotterdam Klasik Türk Müziği Korosu
izleyicilerden büyük beğeni topladı. Sesinize
güveniyor ve koroda yer almak istiyorsanız bir an önce
başvurun. Kayıtlar başladı ve sınırlı sayıda kontenjan
var.
"Gün Vatanımıza, Milletimize, Ülkemize, Türkiye'ye Sahip Çıkma Zamanıdır!" diyen
Zeynep Görer "Osmanlıdan Sonra İlk Defa Bu Kadar İnandık" ve "Asla Yanlız Yürümeyeceksin REİS" sloganları eşliğinde AK Parti'nin Rotterdam gençleriyle OBA Grandcafe &
Restaurant'ta hatıra fotoğrafı çektirdiler. Kübra Yilmaz, Nese Yusuf Olca, Suna Soytürk,
Ruveyda Coşkun, Kübra Orhan, Tuna Ataman, Ismigül Kalcık, Zeynep Erkalem, Rukiye
Erkalem, Gülcan Güneş, Zeynep Erkalem, Saliha Orhan ve Zeynep Alışkan.
Kayserililerin Buluşma gecesinde muhabbeti bitiremeyen yönetim kurulu üyeleri ve diğer Kayserililer Köşk
Restoran'a giderek yorgunluk attılar.
"Tesadüf değil, tevafuk!"
Böyle tarif ediyor Mehmet
Demirel, Hollanda'nın en
ünlü hocalarından Ömer
Hoca ile Başakşehir'de
karşılaşmalarını.
Gazeteci Burhanettin Carlak
Türkiye'de ziyaret ettiği Sinan
Ogan ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Burhanettin 'Carlak Sinan Ogan
gibi derinliği olan kimselerin kendi
partisinde sivil siyasetin yolunu
açmalarını ve daha yapıcı siyaset
üreten bir zihniyet devrimine vesile
olmasını' diliyor.
31
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
Amersfoort Meram
Marketleri sahibi
Ali Çiçek, Amersfoort Mevlana Camii
hocası İsmail Öz ile
caminin devam eden
inşaatı konusunda
görüş alışverişinde
bulundu.
Farklı yerlerden
gelip yolları
Konyalı'da
kesişenler,
Konyalı'nın
meşhur etli
ekmeğini tatmadan
geçmiyorlar. Siyaset,
medya, reklam
dünyası, dekorasyon
ve dizaynlar,
sosyal medya,
Türk toplumu vs.
Konuşulmayan hiç
bir konu yok gibi
nerdeyse.
IHH Amsterdam'da
muhteşem güzellikteki
yeni binasına taşındı.
Bir yandan ofis çalışmaları devam ederken,
15 Kasım'daki açılışa
yetiştirmek için Başkan
Selami Yüksel bizzat
kolları sıvamış. Sıva
işinde de gayet başarılı.
Bayram namazi Hdv Mevlana Camii Amersfoort saat 630
kilinacak cemaat duyduk duymadik demeyi — with İsmail
Öz.Ignis pliquam, cum quia aut eatem qui totas ut aut volor
ab in nos el ipsuntis vit rersp
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Evlilik sonsuz bir şifadır." meşhur sözüyle başlayan bir davetiye ile ulaştırıldı düğünlerine
davet. Hilal ve Ali Galip'in dillere destan düğünü Almere'deki Het Witte Huis Düğün Salonu'nda seçkin bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. "Senin gözünden bakmak hayata, masal yazmak gibiydi", "Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim, bakıver de uzamasın gurbetim esaretim", "Eğer bana evet dersen, baştan aşağı mutluluk
olurum, bırakırım şairliği, şairlik zaten mutsuz adam işi, senden ala şiir mi var, senin yüzünden ala? Eğer bana evet
dersen, duvar ustası olurum, evimizin duvarını yaparım, hanımeli yetiştiririm en bir sevdiğinden'. Evet, evet, evet."
gibi güzel sözlerle ve iltifatlarla evlendi iki güzel insan. Hollanda'da sosyal medyada geçtiğimiz ay en çok beğeni gören
paylaşımları Sevgili Hilal'in Feysbuk duvarlarından izledi gençler.
mr. Rasim Küçükünal
mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay
Aile Hukuku
Çalışma ve İş Hukuku
Ceza Hukuku
Sosyal Güvenlik Hukuku
Çocuk Hukuku
Para tahsili ve icra takibi
Ticaret Hukuku
Uluslararası ihtiyati tedbir
www.kucukunal.nl
Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112
VM Schiedam
M: [email protected]
T: 010 - 238 08 30
F: 010 - 238 08 31
Belediyeler veya SVB tarafından
başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma
davalarında uzman avukatlık bürosu
T.C Deventer başkonsolosluğunun düzenlediği
Cumhuriyetin 92. yılı kutlamaları resepsiyonuna
Arnem işverenler derneği yönetim kurulu başkanı
Aziz Zeyrek, kızı Betül Üngüç Zeyrek ve yönetim
kurulu üyeleriyle birlikte katıldılar.
HABER
KASIM / NOVEMBER 2015
ZAHET, Hollanda’da yaşayan
yardıma ihtiyacı olan herkese
hizmet veren bir sağlık
kurumudur.
Yabancılar için bakım
hizmetini kolay erişilebilir
yapıyoruz. Kültürel
farklılıkları kabul ediyor, bir
zenginlik olarak görüyoruz.
Hizmetlerimizi hastaların
kültürel farklılığını göz
önüne alarak sunuyoruz.
Hizmetlerimizde; hastaların
dini inançlarına, ananevi
gelenek ve alışkanlıklarına
azami dikkat gösteriyoruz.
Hastalarımıza kendi
dillerinde hitap ederek,
onları kendi evlerinde
hissetmelerini sağlıyoruz.
Daha fazla bilgi almak
ve hizmetlerimizi yerinde
görmek için, sizi BEEKUBBERGEN’deki
bakımevimize bekliyoruz.
ile en
T
E
H
ZA
r
günle
u
l
t
u
m
lsun.
sizin o
KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI,
SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ
PRENSİPLERİMİZ
Stichting ZAHET
Verbindingsweg 13
6573 BS Beek-Ubbergen
T. 024-7630420
F. 024-7630421
E. [email protected]
‘’yenilenmis menu’muz ile hizmetinizdeyiz’
Tel. 010 - 7660 0 06 / w w w.sultanahmet.nu

Benzer belgeler

Aydın Peksert

Aydın Peksert ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın mensuplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’tek...

Detaylı