Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Çoklu Antibiyotik Dirençli Acinetobacter

Transkript

Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Çoklu Antibiyotik Dirençli Acinetobacter
Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Çoklu Antibiyotik
Dirençli Acinetobacter Salg›n›
nf
ek
si
P01
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Asil Öztekin*, Dilara ‹nan1, Abdülkadir Daldal1, Sevim Keskin2, Rabin Saba1, Gözde Öngüt3, Ata Nevzat Yalç›n1
*,1 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon
Kontrol Komitesi, 3 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
u çal›flmada Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yo¤un bak›m ünitelerinde 2003 y›l› ikinci 6 ay›nda görülen Acinetobacter spp.’e ba¤l› infeksiyonlarda, ilk 6 aya göre belirgin art›fl olmas› üzerine salg›n kabul edilen infeksiyonlar de¤erlendirildi.
B
Acinetobacter türleri derinin özellikle nemli bölgelerinde normal flora elemanlar› aras›nda yer almaktad›r, ancak hastanede yatan hastalarda epidemiler s›ras›nda kolonizasyon yüksek oranlara varmaktad›r. Acinetobacter türlerinin kolonizasyonunu kolaylaflt›r›c› faktörler aras›nda yo¤un bak›m ünitesinde (YBÜ) yat›fl, trakeostomi, endotakeal aspirasyon, uzun süreli mekanik ventilasyon ve k›sa süre önce antibiyotik kullan›m› say›labilir.
Bir y›ll›k süre içerisinde toplam 69 hastada Acinetobacter spp. ile geliflen 93 infeksiyon ata¤› tespit edildi. Olgular›n 54’ü (%78.3) reanimasyon ünitesinde, 9’u (%13) cerrahi YBÜ, 5’i (%7.2) dahiliye YBÜ ve 1’i (%1.1) yenido¤an YBÜ’de takip edilmekteydi. Yafl ortalamas›
43.8 olup, 25’i kad›n, 44’ü erkek idi. Hastalar›n yat›fl›yla Acinetobacter spp. üremesi aras›nda geçen süre ortalama 10.5 gün olarak bulundu. En s›k görülen infeksiyonlar nozokomiyal pnömoni (%44.1), kan dolafl›m infeksiyonu (%23.7) ve cerrahi alan infeksiyonu (%18.3) idi.
Ataklar›n %56.7’sinde infeksiyon monomikrobiyal iken %43.3’ünde polimikrobiyal infeksiyonun bir parças›yd›. Acinetobacter infeksiyonlar›nda en s›k efllik eden etkenler metisilin dirençli Staphylococcus aureus (%22.2) ve Pseudomonas spp. (%20) idi. Acinetobacter infeksiyonu öncesi 18 atakta hiç antibiyotik kullan›lmam›flken, 75 atakta en az bir antibiyotik kullan›lm›flt›. En fazla kullan›lan antibiyotikler 1. kuflak
sefalosporinler (%27.9), piperasilin-tazobaktam (%26.8), amikasin (%19.3) ve ampisilin-sulbaktam (%19.3) idi. Ataklar›n hepsinde hastalara tedavide antibiyotik verilmifl ve bunlardan %51.1 kombine tedavi alm›flt›. Tedavide en s›k kullan›lan antibiyotikler meropenem,
sefoperazon-sulbaktam, piperasilin-tazobaktamd›. Ataklarda üriner kateter (%98.9), santral kateter (%94.6), entübasyon (%93.5) ve arteryel kateter (%90.3) varl›¤› en önemli risk faktörleri olarak bulunmufltur. Hastalar›n 32’si (%46.4) kaybedilmifltir.
Sonuç olarak toplumdan kazan›lm›fl infeksiyonlarda nadiren etken olan Acinetobacter türleri özellikle YBÜ’de ventilatör iliflkili pnömonilerin
önemli bir bölümünden sorumludur, ayr›ca antibiyotiklere karfl› ço¤ul direnç göstermekte ve yüksek mortalite oranlar›yla seyretmektedir.
•
P02
MRA (Manyetik Rezonans Anjiyografi) ‹liflkili
Klebsiella oxytoca Bakteremilerinin ‹ncelenmesi
Yeflim Çetinkaya fiardan*, P›nar Zarakolu1, Belgin Altun1, Aycan Y›ld›r›m1, Gönül Y›ld›r›m1, Hülya fiahin2,
Hümeyra Bostanc›1, Gülflen Hasçelik2, Serhat Ünal1
*,1 Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Ünitesi, 2 Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi,
Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
Girifl: Eriflkin Hastanesi Nöroloji Servisi’nde yatmakta olan dört hastada 19.02.2003 tarihinde MRA yap›lmas›n› takiben bir saat içinde titremeyle yükselen atefl, bulant›, kusma yak›nmalar› geliflmifl, üçünün kan kültüründe K. oxytoca üremesi olmufltur.
Amaç: K. oxytoca bakteremilerinin kayna¤›n›n saptanmas›.
Yöntem: Hasta kay›tlar› ortak uygulamalar yönünden incelenmifltir. Ayn› serviste yatmakta olan tüm hastalar›n hemflire gözlem
formlar› gözden geçirilmifltir. Ayn› hafta içinde MRG (manyetik rezonans görüntüleme) ve MRA yap›lan hastalar›n dosya kay›tlar› incelenmifl, hasta bilgileri standart bir forma kaydedilmifltir. Nöroloji Servisi’nde intravenöz ilaç uygulamalar› ve Radyoloji Bölümü’nde
MRA prosedürü ile ilgili gözlem yap›lm›flt›r. K. oxytoca izolatlar› aras›ndaki klonal iliflkinin gösterilmesi amac›yla AP-PCR yöntemi kullan›lm›flt›r.
Sonuçlar: Nöroloji Servisi’nde ayn› hafta içinde benzer reaksiyon geliflen baflka hasta olmad›¤› saptanm›flt›r. Ayn› hafta içinde 14
hastaya MRG, 19 hastaya MRA tetkiki yap›ld›¤›, bunlardan sadece 19.02.2003’de MRA yap›lan befl hastada ifllem sonras›nda atefl geliflti¤i görülmüfltür. Beflinci hastan›n Beyin Cerrahisi Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde yatmakta oldu¤u ve ifllem öncesinde toplum kökenli pnömoni tan›s›yla antibiyotik tedavisi almakta oldu¤u saptanm›flt›r. MRA prosedüründe kontrast madde enjeksiyonunda kullan›lan setlerin tek kullan›m sonras›nda at›ld›¤›, kontrast maddenin bekletilmeden, bir seferde enjekte edildi¤i ve ayn› flakonun bir kereden fazla
kullan›lmad›¤› görülmüfltür. Ancak damar yolunun kontrolü için kullan›lan serum fizyolojik (SF) solüsyonunun (20-40 mL) her seferinde
ayn› SF fliflesinden al›nd›¤›, bir kez aç›lan bir litrelik SF fliflesinin içindeki solüsyon bitene kadar bu amaçla kullan›ld›¤›, kullan›m öncesinde flifle diyafram›n›n antiseptik solüsyonla silinmedi¤i ve el hijyenine dikkat edilmedi¤i tespit edilmifltir. 19.02.2003 tarihinde kullan›lan SF fliflesi at›ld›¤› için kültür al›nmas› mümkün olmam›fl, gözlem gününde kullan›mda olan solüsyondan al›nan kültürde üreme
olmam›flt›r. Antibiyotik duyarl›l›k paternleri ayn› olan üç K. oxytoca izolat›n›n AP-PCR ile tamamen ayn› band paternine sahip oldu¤u gösterilmifltir.
Tart›flma: Hastalar aras›ndaki tek ortak nokta MRA tetkiki oldu¤u için bakteremilerin bu ifllemle iliflkili oldu¤u ve muhtemelen SF
solüsyonunun uygunsuz multidoz kullan›m›ndan kaynakland›¤› düflünülmüfltür. Multidoz kullan›m sonland›r›lm›fl, personele aseptik
tekni¤in önemi ve el hijyeni konusunda e¤itim verilmifltir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
3
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Bir Nozokomiyal Menenjit Salg›n›n›n ‹ncelenmesi
P03
Yeflim Çetinkaya fiardan*, Aycan Y›ld›r›m1, Gönül Y›ld›r›m1, Hümeyra Bostanc›1, Hülya fiahin1, Serhat Ünal1
*,1 Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Ünitesi
Girifl: Hastane infeksiyonlar›n›n sürveyans› s›ras›nda Nisan 2003'de Eriflkin Hastanesi Beyin Cerrahisi Yo¤un Bak›m Ünitesi'nde nozokomiyal
menenjit (NM) olgular›n›n say›s›nda art›fl oldu¤undan flüphelenilmifltir.
Amaç: Bir nozokomiyal menenjit salg›n› ihtimalinin araflt›r›lmas›.
Yöntem: Sürveyans kay›tlar›ndan 2002 y›l› içinde ayn› ünitede nozokomiyal menenjit tan›s› konulan hastalar›n say›s› araflt›r›lm›fl ve 1 Ocak-20
Nisan 2003 dönemi ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. NM tan›s›, CDC kriterlerine göre konulmufltur. 2003 y›l› içinde NM tan›s› konulan hastalar›n özelliklerini
toplu olarak gösteren bir liste haz›rlanm›flt›r (Tablo 1).
Sonuçlar: 2002 y›l›nda toplam 14 hastaya nozokomiyal menenjit tan›s› konuldu¤u, 2003 y›l›n›n ilk dört ay› için ise bu say›n›n 8 oldu¤u saptanm›flt›r. Bu iki döneme ait NM h›zlar› s›ras› ile %2.5 ve %5.3 olarak hesaplanm›fl, aradaki fark istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u için bunun bir salg›n
oldu¤una karar verilmifltir. Hasta listesi gözden geçirildi¤inde en dikkat çekici özelli¤in sekiz hastadan yedisine eksternal ventriküler drenaj (EVD)
kateteri tak›lmas› oldu¤u görülmüfltür (Tablo 1). EVD kateteri tak›lmas› ile ilgili uygulamalar gözden geçirilmifl, hekim ve hemflirelerle yap›lan
görüflmelerde hastanenin t›bbi malzeme deposunda EVD kateter kalmad›¤› ve 2003 y›l› Bütçe Uygulama Talimat›’na göre hasta üzerine reçete edilemeyecek malzemeler aras›nda yer ald›¤› düflünüldü¤ü için bu amaçla steril olmayan beslenme tüplerinin kullan›ld›¤› ö¤renilmifltir.
Tart›flma: EVD kateteri yerine steril olmayan malzeme kullan›lmas›ndan kaynakland›¤› düflünülen bu salg›n›n saptanmas›n› takiben hastanede
ilgili malzemenin hastanede sürekli olarak bulundurulmas› konusunda giriflimde bulunulmufl, beslenme tüplerinin bu amaçla kullan›m›
sonland›r›lm›fl ve kritik malzemelerin steril olarak kullan›lmas›n›n önemi konusunda e¤itim verilmifltir. ‹nceleme sonuçlar› ilgili Anabilim Dal›'na ve
Hastane ‹daresi'ne bir rapor halinde sunulmufltur.
Tablo 1. Nozokomiyal Menenjit Tan›s› Konulan Hastalar›n Listesi (1 Ocak-31 Mart 2003)
Hasta/Doktor Ekibi
Tan›
ME/Ekip 1
‹ntrakraniyal kitle (‹KK)
Sfi/Ekip 2
Anevrizma
Mfi/Ekip 3
MA/Ekip 4
Arteriyovenöz
malformasyon (AVM)
‹KK
MÖ/Ekip 2
Anevrizma
MB/Ekip 3
Subaraknoid kanama
BÇ/Ekip 1
AVM
NÇ/Ekip 4
Anevrizma
Giriflim
Kraniotomi
Embolizasyon/ EVD
kateteri tak›lmas›
AVM eksizyonu/ EVD
kateteri tak›lmas›
Kraniotomi/EVD
kateteri tak›lmas›
Embolizasyon/EVD
kateteri tak›lmas›
Embolizasyon/EVD
kateteri tak›lmas›/
EVD kateteri tak›lmas›/
EVD kateteri tak›lmas›
AVM eksizyonu/EVD
kateteri tak›lmas›
Embolizasyon/EVD
kateteri tak›lmas›
Giriflim Tarihi
02.01.2003
20.01.2003/24.01.2003
NM Tan›s›
06.01.2003
02.02.2003
BOS Kültürü
MRSA
MRSE
22.01.2003/03.02.2003
06.02.2003
31.02.2003/04.02.2003
08.02.2003
Pseudomonas
aeruginosa
MRSE
20.02.2003/28.02.2003
05.03.2003
Üreme yok
01.03.2003/01.03.2003
10.03.2003
Üreme yok
10.03.2003/14.03.2003
24.03.2003
14.03.2003/15.03.2003
29.03.2003
Nonalbicans
Candida
MRSE
•
Yenido¤an Klini¤inde Ortaya Ç›kan
Hastane Kökenli Bir Salmonella Epidemisi
P04
Gamze Gülfidan*, Hasan A¤›n1, F. Yüce Ayhan1, Yelda Sorguç1, Nevbahar Yaflar1, Demet Can1, Gökmen Bilgili1, Mustafa Bak1
*,1 Dr. Behçet Uz Çocuk Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
isan 2002 döneminde Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Yenido¤an ve Prematüre kliniklerinde hastane enfeksiyonu olarak tan›mlanan bir Salmoepidemisi gözlenmifltir. Enfeksiyon kontrol önlemleri ile enfeksiyon ortadan kald›r›lm›fl ancak Ocak 2003, Mart 2003, Eylül 2003 dönemlerinde 3 kez daha ayn› kliniklerde Salmonella epidemisi ortaya ç›km›flt›r. Epidemiler sonras›nda al›nan önlemler ile epidemiler aras›nda sessiz dönemler yaflanmas›na karfl›n sorunun tam olarak çözülemedi¤i düflüncesiyle enfeksiyon kontrol komitesi yenido¤an ve prematüre kliniklerinin kapat›lmas›na karar vermifltir. Tedavisi tamamlanan hastalar taburcu edilmifl, yeni hasta kabul edilmeyerek klinikler yedi gün süreyle kapat›lm›flt›r. Kliniklerin kapal› kald›¤› süre boyunca klini¤in ve araç gerecin dezenfeksiyonu sa¤lanm›fl, klinik çal›flanlar›n›n portör taramalar› yap›lm›fl, el hijyeni konusunda klinik çal›flanlar›na yönelik e¤itimler güncellenerek artt›r›lm›fl, el dezenfeksiyonu için varolan donan›m güncellenerek artt›r›lm›flt›r. Tüm bu önlemlerin ard›ndan klinikler yeniden hizmete aç›lm›flt›r.
Nnella
Ancak yaklafl›k 45 gün sonra ishal yak›nmas› ile yenido¤an klini¤ine yat›r›lan bir olgunun d›flk› kültüründe Salmonella üremesi saptand›. ‹zleyen
günlerde ayn› klinikte baflka nedenlerle tedavi gören 7 bebekte daha ishal bafllad› ve tümünün d›flk› kültürlerinde ve bir bebe¤in hem d›flk› hem
kan kültüründe Salmonella üremesi saptand›. Etkenin mikrobiyolojik tan›mlanmas› biyokimyasal (API 20E system, Bio-Merieux, Fransa) ve serolojik
olarak polivalan ve spesifik Salmonella antiserumlar› ile (Refik Saydam H›fz›ss›hha Enstitüsü, Ankara) yap›ld›. Tüm izolatlar Salmonella typhimurium olarak tan›mland›. Kirby Bauer disk diffuzyon yöntemi ile yap›lan antibiyotik duyarl›l›k testlerinde tüm kökenlerin Meropenem, Trimetoprim-Sulfametoksazol d›fl›nda tüm beta laktam antibiyotikler, beta-laktamaz inhibitörleri ve aminoglikozitlere dirençli oldu¤u gözlendi. Olgulara intravenöz Meropenem veya oral Trimetoprim-Sulfametoksazol tedavisi uyguland›. Epidemi olgular›n tedavisi ve enfeksiyon kontrol önlemlerinin s›k› tutulmas›
ile 8 olgu ile s›n›rl› kalarak sonland›r›ld›.
Bu deneyim özellikle yenido¤an kliniklerinde Salmonella’n›n ciddi ve kontrolü zor bir hastane enfeksiyon etkeni oldu¤unu göstermesi ve çoklu
direnç gösteren Salmonella kökenlerinin varl›¤›na iflaret etmesi aç›s›ndan ilginçtir.
4
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
KTÜ T›p Fakültesi Hastanesinde
Vankomisine Dirençli Enterokok ‹zolasyonlar›
nf
ek
si
P05
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Rahmet Çaylan*, Müge Üstünak›n1, Saniye Y›ld›r›m2, Nefle Kakl›kkaya3, Yeflim Çetinkaya fiardan4, P›nar Zarakolu4,
Kemalettin Ayd›n1, ‹ftihar Köksal1
*,1 KTÜ T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 KTÜ T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Kontrol Hemfliresi, 3 KTÜ T›p
Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 4 Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Ünitesi
ankomisine dirençli enterokoklarla (VRE) ilgili olarak 2000 y›l›ndan itibaren hastanemizde yürüttü¤ümüz sürveyans çal›flmalar›nda, tarama amaçl› al›nan rektal sürüntü kültürlerinde VRE sufluna rastlanmazken, ilk olarak yo¤un bak›m ünitesinde uzun süredir izlenmekte olan bir hastada, daha sonra pediatri servisinde farkl› zamanlarda iki hastada VRE suflu izole edildi. VRE izole edilen ilk vaka, kronik
lenfositer lösemi, diabet, konjestif kalp yetmezli¤i zemininde geliflen akci¤er infeksiyonu ve ampiyem
tan›lar› ile mekanik ventilasyon deste¤i amaçl› yo¤un bak›m ünitesine devredilen 68 yafl›nda erkek hasta idi. ‹zleminin üçüncü ay›nda teikoplanin tedavisi alt›nda iken, idrar kültüründe vankomisine dirençli
Enterococcus faecium üremesi saptand›. Takip eden dönemde pediatri servisinde AML tan›s› ile izlenmekte olan 16 yafl›nda bir hastada ve bu vakadan 4 ay sonra yine pediatri servisinde 7 yafl›nda kronik böbrek yetmezli¤i sebebi ile periton dializi alt›nda izlenen bir hastadan al›nan kan kültüründe vankomisin
dirençli E. faecalis izolasyonu saptand›. Hastalar izole edilerek, HICPAC önerileri do¤rultusunda taramalar yap›ld› çevre kültürleri al›nd›. Her üç vakada da, efl zamanl› di¤er hastalarda ve personelde yap›lan
taramada VRE izolasyonu saptanmad›. Ancak son hastan›n cildinde ve çevre sürüntü kültürlerinde de
VRE izole edildi. ‹zole edilen sufllardan birinin Hacettepe T›p Fakültesi’nde di¤er ikisinin kendi hastanemizde yap›lan PCR analizi ile Van A genotipinde oldu¤u gösterildi. Her üç suflta, vankomisin, teikoplanin, yüksek düzey gentamisin ve streptomisin dirençli idi.
V
Sonuç olarak, ülkemizde ilk olarak 1998 y›l›nda izole edilmifl olan VRE sufllar› ile geliflen infeksiyonlar hastanemizde de ortaya konmufl olup, infeksiyon kontrol önlemleri ile yay›l›m›n önüne geçilmesi
sa¤lanm›flt›r. Ancak bu sufllarla infeksiyonlar›n ortaya ç›kt›¤› bir boyutta hastanemiz için glikopeptid ve
sefalosporin kullan›m›ndaki k›s›tlaman›n önemi tart›fl›lmaz olmufltur.
•
P06
Nozokomiyal Bir Salg›n Etkeni Olarak
Serratia marcescens
Gamze Gülfidan*, F. Yüce Ayhan1, Aytaç Kark›ner1, Nevbahar Yaflar1, Günyüz Temir1
*,1 Dr. Behçet Uz Çocuk Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
r. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Mikrobiyoloji laboratuvar›nda k›sa bir zaman aral›¤› (11 gün) içinde
Çocuk Cerrahisi Klini¤inde sa¤alt›m gören dört hastada ve Yenido¤an Klini¤i Yo¤un Bak›m biriminde sa¤alt›m gören bir hastada Serratia marcescens üremesi saptand›. Ayn› etkenin farkl› hastalarda ardarda üremesi nedeniyle olgular›n hastane enfeksiyonu olabilece¤i düflünüldü. Yap›lan sürveyans
çal›flmas›nda indeks olgunun ampiyem nedeniyle hastaneye yat›r›lan ve yat›fl›ndan 5 gün sonra toraks
tüp içi sürüntü örne¤inde Serratia marcescens üreyen bir hasta oldu¤u saptand›. ‹ndeks olgunun k›sa bir
süre önce bir üniversite hastanesinde gastroözofajial reflü nedeniyle opere edildi¤i ve hastaneye yat›fl
esnas›nda ampiyeminin varoldu¤u, daha sonra da bat›n içi apse geliflimi oldu¤u gözlendi. Di¤er olgular›n klinikte indeks olguya kullan›lan aspiratörün kullan›lmas›yla ortaya ç›kt›¤› anlafl›ld›. Yenido¤an
klini¤inde pnömotoraks nedeniyle izlenen hastan›n da toraks tüpü tak›lmas› amac›yla bir gün süreyle
cerrahi klini¤inde yatt›¤› saptand›. Enfeksiyon kontrol önlemleri ile enfeksiyonun yay›l›m› önlendi. Bu
olgular d›fl›nda baflka bir hastada Serratia marcescens üremesi saptanmad›.
D
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
5
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Hastane Kaynakl› ‹nfeksiyonlardan
‹zole Edilen Pseudomonas ve Acinetobacter Türlerinin
Antibiyotik Duyarl›l›klar›n›n De¤erlendirilmesi
P07
Yusuf Ziya Demiro¤lu*, Tuba Turunç1, Hikmet Uncu1, Hande Arslan2
* Baflkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araflt›rma Merkezi, 1 Baflkent Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Adana, 2 Baflkent Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Ankara
Girifl: Pseudomonas ve Acinetobacter türleri çeflitli direnç mekanizmalar› ile farkl› gruptan pek çok antibiyoti¤e karfl› kolayca direnç gelifltiren bakterilerdir.
Amaç: Bu çal›flma hastanemizdeki Pseudomonas ve Acinetobacter türlerinin antibiyotik direnç paternini tespit etmek ve bunun ›fl›¤›nda yo¤un bak›mlar, yan›k ünitesi ve febril nötropenik hastalar›m›zda geliflen infeksiyonlarda ampirik antibiyotik tedavi politikalar›m›z› belirlemek amac› ile yap›lm›flt›r.
Materyal ve Metod: 2003 y›l›nda prospektif ve aktif sürveyans (hasta bafl› ve laboratuvar) yöntemi ile hastane infeksiyonu tan›s› konulan hastalar›n
kan, santral venöz kateter, idrar, yara yeri ve trakeal aspirat kültürlerinden izole edilen 58 Pseudomonas ve 40 Acinetobacter suflu çal›flmaya al›nd›. Bakterilerin identifikasyonu konvansiyonel yöntemlerle yap›ld›. ‹zole edilen sufllar›n çeflitli antibiyotiklere duyarl›l›klar› disk difüzyon yöntemi ile araflt›r›ld›.
Bulgular: Ellisekiz Pseudomonas suflunun %43’ü (n= 25) üriner sistem infeksiyonu etkeni, %25’i (n= 14) bakteriyemi etkeni, %15’i (n= 9) cerrahi yara infeksiyonu etkeni, %12’si (n= 7) solunum sistemi infeksiyonu etkeni, %5’i (n= 3) kateter infeksiyonu etkeni olarak saptand›. K›rk Acinetobacter suflunun %37’si (n= 15) cerrahi yaradan, %35’i (n= 14) bakteriyemiden, %13’ü (n= 5) kateter infeksiyonundan, %10’u (n= 4) üriner sistem infeksiyonundan, %5’i (n= 2) solunum sistemi infeksiyonundan izole edildi. P. aeruginosa ve Acinetobacter antibiyotik duyarl›l›k yüzdeleri Tablo 1’de verilmifltir. Çal›flma sonucuna göre P. aeruginosa için piperasilin-tazobaktam ve imipenem, Acinetobacter kökenleri içinse imipenem ve meropenem en duyarl› antibiyotikler olarak saptanm›flt›r.
Sonuç: Her hastane antibiyotik ampirik tedavi yaklafl›mlar› gelifltirirken, hastane infeksiyon etkenleri aras›nda ön s›ralarda yer alan Pseudomonas
ve Acinetobacter türlerinin antibiyotik direnç paternlerini de göz önünde bulundurulmal› ve y›llar içindeki de¤iflimleri izlemelidir.
Tablo 1. Pseudomonas ve Acinetobacter Sufllar›n›n Çeflitli Antibiyotiklere Duyarl›l›¤›.
Pseudomonas
‹mipenem
Meropenem
Piperasilin-tazobaktam
Sefoperazon-sulbaktam
Sefepim
Seftazidim
Siprofloksasin
Amikasin
Duyarl› %, (n)
Dirençli %, (n)
Duyarl› %, (n)
84 (48)
67 (35)
85 (46)
42 (21)
55 (31)
46 (23)
80 (39)
60 (35)
16 (9)
23 (17)
15 (8)
58 (28)
45 (25)
54 (27)
20 (10)
40 (23)
95 (37)
97 (38)
38 (11)
32 (9)
52 (21)
27 (10)
28 (10)
38 (15)
Acinetobacter
Dirençli %, (n)
5 (2)
3 (1)
62 (18)
68 (28)
48 (19)
73 (27)
72 (25)
62 (25)
•
Postoperatif Ampiyem Tedavisinde Uygulanan
Antibiyotiklerin Antibiyogram ile Uyumu
P08
Sevilay Kiraz*, Serpil Lale1, ‹lkay Erbektafl1, Tekmile Köse1, ‹ffet Palab›y›ko¤lu1, Emin Tekeli1,
Fügen Çokça1, Özay Akan1, Necmettin Ünal1
*,1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Hastaneleri ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
Amaç: 2002-2003 y›llar›nda postoperatif geliflen ampiyemlerin etkenleri ile antibiyotik duyarl›l›klar›n› belirlemek ve uygulanan antibiyotiklerin
antibiyogram ile uyumunu araflt›rmakt›r.
Yöntem: AÜTF Hastaneleri’nde hastane infeksiyonlar›, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi (‹KK)’nin laboratuvara ve klinik gözleme dayal›, aktif, prospektif sürveyans çal›flmalar› ile izlenmektedir. Ampiyem tan›s›, “Centers for Disease Control and Prevention” kriterlerine göre "organ/boflluk cerrahi
alan infeksiyonu" kategorisinde yap›lm›flt›r.
Bulgular: 2002 y›l›nda 24, 2003 y›l›nda 36 hastada ampiyem geliflmifl ve s›ras›yla 44 ve 60 etken tan›mlanm›flt›r. Her iki y›lda da %5 oran›nda fungus
izole edilmifltir. Gram pozitif ve negatif bakterilerin oran›, 2002 y›l›nda %45 ve %50 iken, 2003 y›l›nda %62 ve %33 olarak saptanm›flt›r. En çok dikkati çeken bulgu, gram pozitif bakterilerin oran›n›n %45’ten %62’ye yükselmesidir. Ancak stafilokoklar›n oran›n›n iki y›l aras›nda önemli bir de¤ifliklik göstermemesi (%39‘a %42); fark›n esas olarak enterokok ve pnömokoklardan kaynaklanmas› (%11’e %20), rasyonel tedavinin en önemli dayana¤›n›n kültür sonuçlar› oldu¤unu ortaya koymufltur. Gram negatif bakterilerin antibiyotik duyarl›l›¤› incelendi¤inde, 2002 y›l›nda amikasin ve piperasilin/tazobaktam›n
etkili oldu¤u; imipenemin kabul edilebilir bir direnç oran› oldu¤u; ancak siprofloksasin ve sefepimin duyarl›l›k sonuçlar›na göre kullan›labilece¤i görülmüfltür. 2003 sonuçlar› ise, tüm antibiyotiklerin mutlaka duyarl›l›k sonuçlar› bilinerek kullan›lmas› gerekti¤ini göstermifltir. Siprofloksasine direnç oran›
de¤iflmemekle birlikte, 2003 y›l›nda önemli say›da hastada kullan›lm›fl olmas›, duyarl›l›¤›n yak›ndan izlenmesi gere¤ini ortaya ç›karm›flt›r.
Sonuç: Antibiyotik tedavisi irdelendi¤inde, gram negatif etkenlere yönelik antibiyotik kullan›m›n›n 2003 y›l›nda 2002’ye göre -istenen düzeyde
olmamakla birlikte- daha rasyonel oldu¤u; glikopeptidlerin ise her iki y›lda da do¤ru olarak kullan›ld›¤› aç›kça görülmektedir. Bu durum, ‹KK’nin Gö¤üs Cerrahi Klini¤i’nin dikkatini hastane infeksiyonlar›na ve infeksiyon kontrol uygulamalar›na çekmesinin yan› s›ra ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik
Bakteriyoloji Anabilim Dal›’n›n son y›llarda etkin flekilde yürüttü¤ü konsültasyonlar›n yans›mas›d›r. Gö¤üs Cerrahi Klini¤i, hastane infeksiyonlar›na
ak›lc› yaklafl›m›n›n yan› s›ra, ‹KK ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Klini¤i ile yapt›¤› etkin iflbirli¤iyle cerrahi klinikler içinde örnek durumdad›r.
6
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P09
Yo¤un Bak›m Ünitemizden ‹zole Edilen Non-Fermentatif
Gram Negatif Bakterilerin Antibiyotik Duyarl›l›klar›ndaki
5 Y›ll›k De¤iflim
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Nur Efe ‹ris*, Gül Çetmeli1, Funda fiimflek1, Elvin Dinç1, Murat Ersöz1, Taner Y›ld›rmak1
*,1 SSK Okmeydan› Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i
cinetobacter ve Pseudomonas sufllar›, yo¤un bak›m birimlerinde s›kl›kla rastlanan ve antibiyotik dirençleri nedeniyle ciddi sorunlar oluflturan bakterilerdir. Bu çal›flmada yo¤un bak›m ünitemizdeki hastalardan izole edilen Acinetobacter ve Pseudomonas cinsi bakterilerin antibiyotik duyarl›l›klar›ndaki 5 y›ll›k de¤iflimi araflt›rmak amac›yla 1998 ve 2003 y›l›nda izole edilen sufllar›n antibiyotik duyarl›l›klar› karfl›laflt›r›ld›. 1998 y›l›nda 56 Pseudomonas, 24 Acinetobacter, 2003 y›l›nda 42 Pseudomonas, 46 Acinetobacter suflu; 110 trakeal aspirat, 26 idrar, 16 kan, 7 yara sürüntüsü, 7 kulak ak›nt›s›, 1 BOS ve 1 bronkoalveoler lavaj s›v›s› materyalinden izole edilmifltir.
A
1998 ve 2003 y›llar›nda izole edilen Acinetobacter ve Pseudomonas sufllar›n›n antibiyotik duyarl›l›klar›
karfl›laflt›r›ld›¤›nda Pseudomonas sufllar›n›n amikasine direnç oran› d›fl›ndaki her iki suflun tüm antibiyotiklere direnç oranlar›nda art›fl saptanmas›na karfl›n y›llar aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmam›flt›r (p≥ 0.05).
Direnç oranlar› (%)
‹mipenem Seftazidim Siprofl.
Pip.-Tazo.
Amikasin Gentamisin
Pseudomonas spp. 1998
2003
n: 56
n: 42
20
28
42
50
40
43
40
43
30
30
73
79
Acinetobacter spp. 1998
2003
n: 24
n: 46
20
30
72
92
63
85
48
59
45
50
83
89
•
P10
Yo¤un Bak›m Ünitesinde Yatan Hastalardan ‹zole Edilen
Gram Negatif Bakterilerin Antibiyotik Duyarl›l›klar› ve
GSBL Oluflturma Oranlar›
Nur Efe ‹ris*, Gül Çetmeli1, Funda fiimflek1, Elvin Dinç1, P›nar Kepekçi1, Taner Y›ld›rmak1
*,1 SSK Okmeydan› Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i
o¤un bak›m üniteleri hastanelerde dirençli bakterilerin en fazla bulundu¤u ortamlard›r. Çal›flmam›zda 2003 y›l›nda yo¤un bak›m ünitemizde izole edilen Gram negatif bakterilerin antibiyotik duyarl›l›k sonuçlar› ve GSBL oluflturma s›kl›klar› retrospektif olarak araflt›r›ld›. Çal›flmaya toplam 109 sufl
al›nd›. Acinetobacter spp. %42, Pseudomonas spp. %38, Klebsiella pneumoniae %9, E. coli %6.3, Enterobacter cloacae %1.8, Enterobacter aerogenes %0.9, Serratia spp. %0.9 oran›nda izole edildi. Bakteriler en s›k trakeal
aspirat (%60) ve kandan (%16) izole edilmifltir. En etkili antibiyotikler; imipenem, meropenem, amikasin ve sefoperazon-sulbaktamd›r. Ayr›ca GSBL üretim oran› Klebsiella pneumoniae sufllar›nda %90, E.
coli sufllar›nda ise %71 olarak saptanm›flt›r. Acinetobacter sufllar›nda GSBL aktivitesine rastlanmam›flt›r.
Y
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
7
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Yayg›n Kullan›lan Dezenfektanlar›n
Nozokomiyal Patojenlere Etkinlikleri
P11
Yeliz Çetinkol*, Elif F›ç›ç›2, Mustafa Alt›ndifl1, Serap Dulgenbaki2, Orhan C. Aktepe1,
Zafer Çetinkaya1, ‹. Hakk› Çiftçi1, Muhsin Konuk2
*,1 Afyon Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Anabilim Dal›
fyon Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde s›k izole edilen baz› nozokomiyal bakteriyel
patojenlere (S. aureus, E. coli, P. aeruginosa, A. baumannii ve C. albicans) karfl› %10’luk povidon-iyot, %4’lük
klorheksidin glukonat, %2’lik gluteraldehit, %70’lik 2-propanol ve %1’lik oktenidin hidrokloridin etkinlikleri Kalitatif Süspansiyon Testi ile araflt›r›lm›flt›r. Povidon-iyot (%1’lik) bu patojenlere karfl› etkisiz,
%70’lik 2-propanolun C. albicans, P. aeruginosa ve A. baumannii sufllar›n›n tamam›na etkili oldu¤u gözlenmifltir. Buna karfl›n %70’lik 2-propanolün S. aureus sufllar›na en erken 30. dakikada, E. coli sufllar›na ise 10. dakikada etkili oldu¤u saptanm›flt›r. Bu iki dezenfektan›n %25, %10 ve %1’lik dilüsyonlar› da etkisiz bulunmufltur. Oktenidin hidrokloridin %1 ve %0.1’lik konsantrasyonlar›n›n tüm sufllara etkisiz oldu¤u, P. aeruginosa’ya ise %25’lik konsantrasyonunun da etkili olmad›¤› saptanm›flt›r. Sonuçta klorheksidin glukonat
ve gluteraldehitin bu patojenlere karfl› en etkin dezenfektanlar oldu¤u saptanm›flt›r.
A
•
GATA Ankara E¤itim Hastanesi’nde
2003 Y›l›nda Saptanan Hastane ‹nfeksiyon Etkeni
ESBL Pozitif Bakteriler
P12
Zeynep fienses*, Levent Görenek1, Mehmet Baysallar1, Abdullah K›l›ç1, Bülent A. Beflirbellio¤lu1,
Levent Do¤anc›1, Alaaddin Pahsa1
*,1 GATA Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
eftazidim gibi üçüncü kuflak sefalosporinlerin t›bb›n hizmetine girmesi ve özellikle hastanelerde yo¤un olarak kullan›lmalar› sonucunda ortaya ç›kan genifllemifl spektrumlu beta laktamaz (extendedspectrum beta-lactamase = ESBL) üretimi ilk kez 1983 y›l›nda saptanm›fl ve plazmid arac›l›¤›yla bakteriler aras›nda kolayl›kla aktar›labildi¤i için h›zla yay›lm›flt›r. Rutin antibiyogram testleri ile tespit edilemeyen ESBL özelli¤i, belki de daha fazla bakteri taraf›ndan tafl›nmakta ve özellikle hastanede yatan
hastalar›n tedavi baflar›s›zl›klar›n›n önemli nedenlerinden birini oluflturmaktad›r.
S
Çal›flmam›zda, hastanemizde yatan hastalar›n çeflitli örneklerinden izole edilen, 297 ESBL pozitif
bakterinin 70 tanesinin (%23.6) hastane infeksiyon etkeni oldu¤u gösterildi. Bakterilerin ESBL pozitiflikleri 2002-NCCLS kriterlerine göre seftazidim-klavulanik asit (30 mg/10 mg), sefotaksim-klavulanik asit (30
mg/10 mg) diskleri (Oxoid-‹ngiltere) kullan›larak sinerji referans yöntemiyle saptand›. Hastane infeksiyon etkeni ESBL pozitif olan 70 izolat›n 27’si Escherichia coli, 22’si Pseudomonas türü, 12’si Klebsiella türü, 7’si
Acinetobacter türü, 1’i Enterobacter cloacae, 1’i Serratia marcescens olarak tan›mland›.
Sonuç olarak; hastanemizde ESBL pozitif hastane infeksiyon etkeni bakterilerin en büyük yüzdesini
Escherichia coli’nin oluflturdu¤u ve ikinci s›rada bu orana yak›n olarak Pseudomonas türlerinin yer ald›¤› belirlendi. Tedavide sorun olan ve olmaya devam edece¤i düflünülen ESBL pozitif bakterilerin oranlar›n›n
ciddiyetle takip edilip, ülkemizdeki di¤er verilerle de karfl›laflt›r›larak gelecekteki izolasyon oranlar›n›n
izlenmesinin, yap›lacak di¤er araflt›rmalara ›fl›k tutaca¤› de¤erlendirilmektedir. ESBL üretiminin kolayca
yay›larak artmas›n› önlemek için, rutin olarak antibiyogram testleri s›ras›nda saptanmas› ve elde edilen
verilere göre uygun tedaviler planlanmas› gerekmektedir.
8
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P13
TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde
2003 Y›l›nda ‹zole Edilen Nozokomiyal Etkenler ve
Antibiyotik Duyarl›l›klar›
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Kenan fiener*, Tu¤ba Bozkurt1, Selim K›l›ç2, Bilge Y›lmaz1, Tunçer Haznedaro¤lu3, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 3 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi
Amaç: Bu çal›flmada TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi (TSKRBM)’nde 1 Ocak 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri
aras›nda yatarak tedavi gören hastalardan izole edilen nozokomiyal mikroorganizmalar ve çeflitli antibiyotiklere
olan duyarl›l›klar›n›n bildirilmesi amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif, prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan veriler SPSS 10.0 program› yard›m›yla de¤erlendirildi.
Bulgular: TSKRBM’de 2003 y›l›nda yatarak tedavi gören toplam 3966 hastadan 241’inde toplam 283 hastane infeksiyonunda etken olarak 307 mikroorganizma izole edildi. Nozokomiyal infeksiyonlar›n 19’unda (%5.83) ise etken
tan›mlanamad›. En s›k izole edilen mikroorganizma Escherichia coli (%40.49) olup bunu s›ras›yla Acinetobacter türleri
(%12.27), Klebsiella pneumoniae (%11.05), Proteus türleri (%10.13), Pseudomonas türleri (%8.89), Staphylococcus aureus (%6.14)
ve di¤erlerinin (%5.2) izledi¤i görüldü. Enterobacteriaceae’lar için 13, nonfermentatif Gram negatif basiller için 9 antibiyotik diski (Oxoid) ile disk difüzyon yöntemi kullan›larak antibiyotik duyarl›l›klar› araflt›r›ld›. Enterobacteriaceae’lar›n en fazla piperasilin/tazobaktama (%100) ve amikasine (%96.26) en az ise ampisiline (%17.77) ve siprofloksasine (%32.08) duyarl› olduklar› tespit edildi. Nozokomiyal Staphylococcus aureus izolatlar›n›n ise %75’inin oksasiline dirençli oldu¤u tespit edildi.
Sonuç: Merkezimizde yatan hastalar›n büyük bir k›sm›nda üriner kateter kullan›m› gerekti¤inden ve bak›ma
muhtaç hasta populasyonu nedeniyle perirektal bölge bakterilerinin infeksiyon ve kolonizasyonda ön plana ç›kt›¤›
ve bunlara karfl› en etkili antibiyotiklerin piperasilin/tazobaktam ve amikasin oldu¤u görülmektedir.
•
P14
Hastanemizde S›k Karfl›lafl›lan Nozokomiyal Etkenler ve
Antibiyotik Direnç Profilleri: Üç Y›ll›k Verilerin
Karfl›laflt›r›lmas›
Kenan fiener*, Abdullah K›l›ç2, Cengiz Han Aç›kel3, Berna K›z›lkaya4, Tu¤ba Bozkurt1, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 3 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›,
Epidemiyoloji Bilim Dal›, 4 GATA Cerrahi Anabilim Dal›
Amaç: Bu çal›flmada TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi (TSKRBM)’nde 1 Ocak 2001-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›ndaki üç y›ll›k süre içinde yatarak tedavi gören hastalardan izole edilen nozokomiyal mikroorganizmalar ve çeflitli antibiyotiklere olan duyarl›l›klar›n›n karfl›laflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif,
prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan üç y›ll›k veriler kullan›ld›.
Bulgular: TSKRBM’de 2001, 2002 ve 2003 y›llar›nda nozokomiyal infeksiyonlu hastalardan en s›k nozokomiyal etken
olarak her y›l Escherichia coli [y›llara göre s›ras›yla %29.54 (n: 104); %33.41 (n: 153); %40.49 (n: 132)] baflta olmak üzere Gram
negatif basiller izole edildi. Gram pozitif bakteriler aras›nda en s›kl›kla Staphylococcus aureus’lar›n y›llara göre s›ras›yla
%13.06 (n: 46); %12.45 (n: 57) ve %6.14 (n: 20) oranlar›nda izole edildi¤i görüldü. ‹zole edilen bakterilerin antibiyotik duyarl›l›klar› ticari antibiyotik diskleri (Oxoid) kullan›larak disk difüzyon yöntemiyle araflt›r›ld›. Enterobacteriaceae’lar›n
y›llara göre de¤iflmesine karfl›n en fazla piperasilin/tazobaktam ve imipeneme (Pseudomonas türleri hariç) yüksek duyarl›l›k gösterdi¤i görüldü. 2002 y›l›nda bir önceki y›la göre Escherichia coli ve Klebsiella türlerinde seftriakson duyarl›l›¤›nda
%10’dan fazla düflüfl oldu¤u görüldü. 2003 y›l›nda Klebsiella türlerinde seftriakson duyarl›l›¤› tekrar 2001 y›l›ndaki de¤ere yak›n bulunurken Escherichia coli için duyarl›l›k 2002 y›l›na yak›n de¤erlerde bulundu. Son iki y›lda Escherichia coli izolatlar›nda duyarl›l›k kayb› en fazla siprofloksasinde (%39.47) gözlendi. Pseudomonas türlerinde ise imipenem duyarl›l›¤›nda %50.63, trimetoprim sulfametaksazol duyarl›l›¤›nda %39.91’lik bir düflüfl dikkati çekti.
Sonuç: Merkezimizde yatan hastalar›n büyük bir k›sm›n› bak›ma muhtaç hasta populasyonu oluflturdu¤undan perirektal bölge bakterilerinin infeksiyon ve kolonizasyonda ön plana ç›kt›¤› görülmektedir. Nozokomiyal etkenlerin antibiyotiklere duyarl›l›klar› y›llara göre farkl›l›k göstermektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
9
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
Yatan Hasta Örneklerinden ‹zole Edilen
Acinetobacter Sufllar›n›n Antibiyotik Duyarl›l›klar›n›n
Y›llar ‹çerisindeki De¤iflimi
yonları
P15
Serap ‹skender*, Rahmet Çaylan1, Nurgün Sucu1, Gönülden Aktoz1, ‹ftihar Köksal1
*,1 Karadeniz Teknik Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
Girifl: Ço¤ul dirençli gram negatif basillerin etken oldu¤u nozokomiyal infeksiyonlar son y›llarda önemli bir problem haline gelmifltir. Bu patojenlerden Acinetobacter türleri, ciddi seyirli nozokomiyal infeksiyonlarda önemli bir rol oynamaktad›r. Yo¤un antibiyotik direnci göstermesi nedeniyle, merkezimizdeki sufllar›n duyarl›l›klar›n›n y›llar içindeki de¤ifliminin araflt›r›lmas› planlanm›flt›r.
Yöntem: Ocak 2000-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda hastanemiz klinik mikrobiyoloji laboratuar›na gönderilen yatan hasta örneklerinden izole edilen Acinetobacter sufllar›n›n otomatize Sceptor paneli kullan›larak antibiyotik duyarl›l›klar› araflt›r›lm›flt›r. Elde edilen duyarl›l›k sonuçlar› daha önce hastanemizde yap›lm›fl olan çal›flmalar›n sonuçlar› ile karfl›laflt›r›lm›flt›r.
Bulgular: Çal›flmam›z sonuçlar›nda Acinetobacter sufllar›n›n imipeneme %85, sefaperazon-sulbaktama %62, seftazidime %29, sefotaksime %24, seftriaksona %16, sefaperazona %20, siprofloksasine %47, netilmisine %44, amikasine %52, gentamisine %36 oran›nda duyarl› oldu¤u saptanm›flt›r.
Sonuç: Daha önceki iki çal›flmam›zda Acinetobacter sufllar›nda saptad›¤›m›z en yüksek duyarl›l›k oran› imipeneme ve tobramisine ait olmas›na ra¤men, bakteriye ba¤l› infeksiyonlar›n tedavisinde bu iki antibiyoti¤in a¤›rl›kl› olarak kullan›m›ndan yeni çal›flmam›zda her ikisinin de duyarl›l›¤›nda azalma oldu¤u saptanm›flt›r. Nozokomiyal infeksiyonlar›n empirik tedavisinde baflar›l› olabilmek için hastanedeki problem patojenin bilinmesi kadar, bu ajan›n antibiyotik duyarl›l›¤›n›n da bilinmesi ve bu duyarl›l›¤›n zaman içerisinde de¤ifliminin izlenmesi gerekmektedir.
Acinetobacter Sufllar›n›n Duyarl›l›¤›n›n Önceki Y›llarda Yap›lan Çal›flma Sonuçlar›m›zla Karfl›laflt›r›lmas›.
Antibiyotikler
‹mipenem
Sefoperazon sulbaktam
Siprofloksasin
Tobramisin
Netilmisin
Amikasin
Gentamisin
1996 y›l›na ait
duyarl› Acinetobacter
sufllar›n›n say›s› ve
oran› (n-%)
2000 y›l›na ait
duyarl› Acinetobacter
sufllar›n›n say›s› ve
oran› (n-%)
Çal›flmam›z sonuçlar›
duyarl› sufl
say›s› (n-%)
p
151-95
92-58
75-47
68-43
57-36
43-27
43-81.2
14-26.5
19-35.9
1061-85
770-62
583-47
812-65
551-44
652-52
452-36
< 0.05
> 0.05
> 0.05
< 0.05
> 0.05
< 0.05
> 0.05
•
Gram Negatif Bakterilerde Siprofloksasin Direncinin
Y›llara Göre De¤erlendirilmesi
P16
Kutbettin Demirda¤*, P›nar Yüce1, Mehmet Özden1, Affan Denk1, Ahmet Kalkan1, S. S›rr› K›l›ç1
*,1 F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
Bu çal›flmada, 1999-2003 y›llar› aras›n› kapsayan dönemde de¤iflik klinik örneklerden infeksiyon etkeni olarak izole edilen gram
negatif bakterilerin siprofloksasine direnci retrospektif olarak de¤erlendirilmifltir. Klinik örneklerden bakterilerin izolasyonu rutin mikrobiyolojik yöntemler ile yap›lm›flt›r. Antibiyotik duyarl›l›¤› NCCLS önerilerine uygun olarak disk diffüzyon yöntemi ile araflt›r›lm›flt›r.
Çal›flma kapsam›na al›nan 1600 suflun 418’inde (%26.1) siprofloksasin direnci saptanm›flt›r. ‹zole edilen sufllardaki siprofloksasin direnci y›llara göre s›ras›yla %12.7, %14, %29.6, %27.5 ve %29.9 olarak saptanm›flt›r. ‹zole edilen hastane kökenli sufllar›n
(n= 1300) %29.9’u dirençli iken, toplum kökenli sufllarda direnç oran› %9.6 idi. Hastane kökenli sufllarda y›llara göre direnç s›ras›yla %16.2, %17, %33.6, %31.8 ve %32.2 iken toplum kökenli sufllarda s›ras›yla %3.5, %8.5, %10, %9.4 ve %13.2 olarak bulunmufltur. En
s›k direncin %37.9 ile Klebsiella spp.’de saptand›¤›, bunu s›ras›yla Acinetobacter spp. (%31.2), Escherichia coli (%30.2) ve Enterobacter
spp.’nin (%25) izledi¤i saptand›.
Sonuç olarak; infeksiyon etkeni olarak izole edilen gram negatif bakterilerde siprofloksasin direncinde 2000-2001 y›llar› aras›nda
belirgin art›fl saptan›rken, 2001 y›l›ndan sonra direnç oranlar›nda y›llar aras›nda art›fl olmad›¤› saptanm›flt›r. Bu direnç oranlar›n›n hastane kökenli sufllarda toplum kökenli sufllara göre yüksek oldu¤u ve en yüksek direncin Klebsiella spp.’de oldu¤u gözlenmifltir.
10
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P17
Deneysel Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus
Sepsisinde Granulosit Koloni Stimule Edici Faktörün Etkisi:
Yaflam Süresi, Bakteriyel Eradikasyon ve Histopatoloji
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Emine Alp*, Süveyda Gözüküçük1, Özlem Canöz1, Beyhan K›rmac›1, Mehmet Do¤anay1
*,1 Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›
tafilokoklardaki antibiyotik direnci ve özellikle metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) sufllar› ile ortaya
ç›kan epidemiler hastanelerde ciddi problemdir. Sepsisli hastalarda yeni tedavi rejimlerine ihtiyaç vard›r. Bu
deneysel çal›flma, geleneksel antibiyotik tedavisi üzerine G-CSF’nin etkisini araflt›rmak amac›yla planland›.
S
Deneysel sepsis, BALB-C türü farelerde, bir hastan›n kan kültüründen izole edilen MRSA suflu intraperitoneal
verilerek oluflturuldu. ‹nokulum dozu 6 x 10 9/mL olarak hesapland›. Fareler, 1. kontrol grubu, 2. G-CSF grubu, 3. antibiyotik grubu (alt gruplar›: Vankomisin 50 mg/kg ve vankomisin 25 mg/kg) ve 4. antibiyotik + G-CSF grubu (alt gruplar›: Vankomisin 50 mg/kg + G-CSF ve vankomisin 25 mg/kg + G-CSF) olmak üzere dört gruba ayr›ld›. Kontrol grubuna herhangi bir tedavi verilmedi. Tedavi gruplar›nda ise bakteri inokulasyonundan 6 saat sonra tedaviye baflland›.
Vankomisin grubuna, 50 mg/kg veya 25 mg/kg vankomisin 12 saatte bir intraperitoneal olarak verildi. Antibiyotik tedavisine 7 gün devam edildi. G-CSF grubuna, 1000 ng/gün G-CSF 3 gün süre ile subkutanöz olarak verildi. Ölen farelerin otopsileri ölümden sonraki ilk bir saat içinde yap›ld›. Ölmeyen fareler yedinci günün sonunda servikal dislokasyon ile sakrifiye edildi ve otopsileri yap›ld›. Gruplarda, farelerin yaflam süreleri belirlendi, akci¤er, karaci¤er,
kalp, dalak ve peritondan al›nan örneklerin kültürleri semikantitatif yöntemle yap›ld›. Koloni say›s› ve bu organlar›n histopatolojik incelemesi de¤erlendirildi.
Çal›flmada 106 fare kullan›ld›. Kontrol grubu ile G-CSF grubu ve antibiyotik + G-CSF grubu ile antibiyotik grubu
karfl›laflt›r›ld›¤›nda; hayatta kal›m süresi, organ kültürlerinde üreyen koloni say›s›, inflamasyon ve histopatolojik
bulgular aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark yoktu. Kontrol grubu ile antibiyotik grubu aras›nda; hayatta kal›m
süresi, organ kültürlerinde üreyen koloni say›s›, inflamasyon ve histopatolojik bulgular aç›s›ndan istatistiksel olarak
anlaml› fark vard›.
Sonuç olarak; farelerde oluflturulan deneysel MRSA sepsisinde, antibiyotik ile beraber G-CSF verilmesinin, antibiyotik tedavisine ek bir katk› sa¤lamad›¤› gözlendi. G-CSF ve glikopeptid antibiyotikler pahal› ilaçlard›r. Dolay›s›yla MRSA infeksiyonlar›n›n önlenmesine yönelik infeksiyon kontrol tedbirlerinin art›r›lmas› daha ak›lc› bir yaklafl›md›r.
•
P18
Bir E¤itim Hastanesinde Antibiyotik Kullan›m›na
Yönelik Kesitsel Araflt›rma
Alpay Ar›*, Ayten Coflkuner1, Onur Özgenç1, Meltem Avc›1, Nefle ‹nan1, Neslihan Genç1, Gülflen Gülo¤lu1
*,1 SSK ‹zmir E¤itim Hastanesi
astanemizde antimikrobiklerin uygun endikasyonda kullan›l›p kullan›lmad›¤›n› araflt›rmak amac›yla bir günlük
kesitsel araflt›rma yap›lm›flt›r. Çal›flman›n yap›ld›¤› günde yatan 649 hastadan 206’s›na (%32) antimikrobik uyguland›¤› saptanm›flt›r. Tedavide kullan›lan antibiyotiklerin %18’inin mikrobiyolojik olarak kan›tlanm›fl infeksiyon
varl›¤›nda, %82’sinin ampirik olarak baflland›¤› görülmüfltür. Ampirik tedavide uygunluk kriterleri olarak; infeksiyonun bölgesi, toplumsal ya da hastane kaynakl› oluflu, en fazla olas›l›kla etken olabilecek mikroorganizmalar, bafllang›çta kültür için örnek alma gibi faktörler göz önünde tutulmufltur. Olgular›n %46’s›nda antimikrobiklerin do¤ru kullan›lmad›¤› görülmüfltür. Uygunsuz kullan›m›n en s›k nedeni, örne¤e ulafl›labilecek infeksiyon varl›¤›nda, kültür yap›lmamas›d›r (%72). Profilakside antibiyotik seçimi, gereklili¤i, dozu, verilifl zaman› ve süresi, medikal ve cerrahi
profilaksi için ayr› ayr› de¤erlendirilmifltir. Medikal profilaksinin sekiz hastaya uyguland›¤› ve bunlar›n beflinin uygun olmad›¤› görülmüfltür. Cerrahi profilakside antibiyotik seçiminin %89 oran›nda do¤ru oldu¤u gözlenmifltir ancak
bu grubun %51’inde profilaksi süresinin uzunlu¤u dolay›s›yla, genel profilaksi ilkelerine uygun olmad›¤› saptanm›flt›r. Sonuçta, hastanemizde genel olarak cerrahi profilakside antibiyotik seçiminin do¤ru, uygulama süresinin yanl›fl
oldu¤u ve ampirik tedavi bafllan›rken bakteriyel kültür alma al›flkanl›¤›n›n yeterli düzeyde olmad›¤› gözlenmifltir.
H
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
11
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
GATA’da Antibiyotik Kullan›m›n› Kontrol
Uygulamalar›n›n Dört Y›ll›k Mali Sonuçlar›
yonları
P19
Selim K›l›ç*, Bülent Ahmet Beflirbellio¤lu1, Aysun Ya¤c›1, Alaaddin Pahsa1, Levent Do¤anc›1, Mesut Pekcan1
*GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, 1GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
Amaç: Bu çal›flma, GATA Antibiyotik Kullan›m›n› Kontrol Alt Komitesi (AKKAK) taraf›ndan belirlenen ‘’Kontrolü Zorunlu Antibiyotikler’’e ait, kontrol uygulamas›ndan önceki (1999 y›l›) ile sonraki (2000, 2001, 2002 ve 2003 y›llar›) harcamalar›n karfl›laflt›r›lmas› amac›yla yap›lm›flt›r.
Yöntem: Harcama miktarlar›na ait mali veriler GATA klinik eczanesi kay›tlar›ndan elde edilmifltir. ’’Kontrolü Zorunlu Antibiyotikler’’
grubunda; karbapenemler, parenteral kinolonlar, üçüncü ve dördüncü kuflak sefalosporinler, ikinci kuflak sefalosporinlerin parenteral formlar›, glikopeptidler ile beta laktamaz inhibitörlü beta laktam antibiyotikler bulunmaktad›r.
Bulgular: Uygulama öncesi 1999 y›l›nda GATA’da yatan hastalarda söz konusu antibiyotiklerin maliyeti 2.957.599 $ iken, program›n uygulanmaya bafllanmas›yla bu maliyet (yatan hasta say›s›nda belirgin bir de¤ifliklik olmamas›na ra¤men); 2000 y›l›nda 1.988.291 $, 2001 y›l›nda 1.049.832 $, 2002 y›l›nda 907.565 $ ve 2003 y›l›nda 812.748 $ olmufltur. Her y›l için 1999 y›l›ndaki harcama baz al›narak fark hesapland›¤›nda, dört y›lda toplam 7.072.210 $ tasarruf sa¤land›¤› görülmektedir.
Söz konusu antibiyotiklerin yatan hasta bafl›na maliyetleri hesapland›¤›nda ise; 1999 y›l› için 83 $, 2000 y›l› için 56 $, 2001 y›l› için 29 $,
2002 y›l› için 25 $ ve 2003 y›l› için 22 $ oldu¤u görülmektedir.
Sonuç: Tutarl› ve kararl› bir flekilde yap›lan antibiyotik kontrolü uygulamalar›, di¤er olumlu sonuçlar› yan›nda maliyet yönünden de
son derece olumlu sonuçlar do¤urabilmektedir.
•
Baflkent Üniversitesi Hastanesi’nde
Antibiyotik Kullan›m Al›flkanl›klar›n›n De¤erlendirilmesi
P20
Özlem Dikmen*, Emine Kuru ‹nci1, Sedef Karaman Özbal›kç›1, Funda Timurkaynak1, Hande Arslan1
* Baflkent Üniversitesi Hastanesi, 1 Baflkent Üniversitesi T›p Fakültesi
ntibiyotikler, modern t›bb›n önemli tedavi araçlar›ndan olup, dünyada en yayg›n kullan›lan ilaçlar aras›nda yer almaktad›r. Antibiyotiklerin gereksiz ve irrasyonel kullan›m›, dirençli mikroorganizmalarla oluflan nosokomiyal infeksiyonlar, yan etki ve maliyet gibi ciddi sorunlar› da beraberinde getirmektedir.
A
Bu nedenle ‘‘Hastanemizde antibiyotikler do¤ru ve uygun kullan›l›yor mu?’’ sorusunu yan›tlamak için bu çal›flma planland›.
Hastanemizde 18 fiubat 2004 tarihinde yo¤un bak›m ve servislerde yatmakta olan toplam 183 eriflkin hasta çal›flma kapsam›na
al›nd›. Bu çal›flmada antibiyotik kullan›m prevalans› ve kullan›m flekilleri belirlendi. Hastalar›n her biri için antibiyotik kullan›m›na iliflkin düzenlenmifl formlar dolduruldu. Formlarda hastalar›n yat›fl nedeni, yatt›¤› bölüm, kulland›¤› antibiyotikler ve kullan›l›fl
amaçlar› saptand›. Daha sonra infeksiyon hastal›klar› uzmanlar› kullan›m›; gerekli, gereksiz, muhtemelen gerekli olarak 3 bölümde de¤erlendirdi. Antibiyotik kullan›m› gerekli bulunan hastalarda ayr›ca tedavi uygunlu¤u de¤erlendirildi. Yüzellidördü (%84)
servislerde ve 29’u (%16) yo¤un bak›mlarda takip edilmekte olan toplam 183 hastan›n 79’unun (%43) o gün antibiyotik tedavisi ald›¤› belirlendi. Serviste yatan hastalar aras›nda antibiyotik kullan›m oran› %40, yo¤un bak›m hastalar›nda antibiyotik kullan›m oran› ise %60 idi. Toplam 79 antibiyoti¤in kullan›m amaçlar›na bak›ld›¤›nda %44 oran›nda proflaktik, %32 oran›nda ampirik ve %24 oran›nda mikrobiyolojik etkene yönelik oldu¤u tespit edildi.
Antibiyotiklerin kullan›m amaçlar›, gereklilik ve uygunluk durumu Tablo 1’de verilmifltir.
Çal›flmam›z›n sonucunda özellikle proflaksi uygulamas›nda gereksiz veya uygun olmayan antibiyotik kullan›m oran›n›n yüksek
olmas› düflündürücü bulundu. ‹nfeksiyon konsültasyonu ile de¤erlendirilen hastalarda gereksiz veya uygunsuz antibiyotik kullan›m oran›n›n çok düflük ve konsültasyon ile de¤erlendirilmeyen hastalarda ise bu oran›n yüksek olmas› bir baflka önemli bulgudur. Gereksiz ve uygunsuz antibiyotik kullan›m›n›n önüne geçebilmek için antibiyotik kullan›m politikalar› gelifltirilmeli, yo¤un
e¤itim ve denetimler ile politikan›n iflleyifli sa¤lanmal›d›r. Di¤er bölümler gerekli ve uygun antibiyotik kullan›m› aç›s›ndan infeksiyon hastal›klar› konsültasyonu istenmesi konusunda ikna edilmelidir.
Tablo 1. Antibiyotiklerin Kullan›m Amaçlar›, Gereklilik ve Uygunluk Durumu.
Proflaksi 35 (%44)
Ampirik kullan›m 25 (%32)
Spesifik tedavi 19 (%24)
Toplam 79
Gereksiz Kullan›m
7 (%20)
5 (%20)
-
12 (%15)
Gerekli-Antibiyotik
uygun de¤il
6 (%17)
8 (%32)
2 (%11)
16 (%20)
Gerekli-Antibiyotik uygunSüre uygun de¤il
11 (%31.5)
-
-
11 (%14)
Gerekli-Antibiyotik uygunSüre uygun
11 (%31.5)
12 (%48)
17 (%89)
40 (%51)
-
8 (%25)
16 (%84)
24 (%30)
‹nfeksiyon hastal›klar›
konsültasyonu istenenler
12
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P21
‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde Yatan
Hastalarda Antibiyotik Kullan›m›n›n De¤erlendirilmesi
tan
H as
e
İ
Funda Yetkin*, Yasemin Ersoy1, Yaflar Bay›nd›r1, Üner Kayabafl1, Ayfle Dinç But1, Mehmet F›rat1, Deniz Söker Talay1
*,1 ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
Amaç: Bu çal›flma hastanemiz eriflkin klinikleri ve yo¤un bak›m ünitelerinde yatmakta olan hastalarda antibiyotik kullan›m oranlar›n› ve uygunlu¤unu belirlemek amac›yla yap›ld›.
Materyal ve metod: Hastanemiz eriflkin klinikleri ve yo¤un bak›m ünitelerinde yatmakta olan tüm
hastalar 12 fiubat 2004 tarihinde antibiyotik kullan›m› ve uygunlu¤u yönünden de¤erlendirildi. Çal›flma
kapsam›na al›nan tüm hastalar bir kez ziyaret edildi ve antibiyotik tedavisi almakta olanlar için hekim
ve/veya medikal kay›tlardan al›nan bilgiler kaydedildi.
Bulgular: Çal›flmaya al›nan 422 hastaya ait antibiyotik kullan›m oranlar› ve de¤erlendirme sonuçlar›
tabloda gösterilmifltir.
Tart›flma ve sonuç: Çal›flmam›z sonuçlar›na göre, antibiyotik kullan›m›n›n cerrahi kliniklerde yatan
hastalarda daha fazla oldu¤u dikkat çekmektedir. Ayr›ca, ayn› grup hastalarda uygunsuz profilaksi
nedeniyle rasyonel olmayan antibiyotik kullan›m› daha s›kt›r. Hastane genelinde, ak›lc› antibiyotik kullan›m politikalar› gelifltirmek için, surveyans çal›flmalar›na önem verilmesi, sonuçlar›n de¤erlendirilmesi ve geri bildirim sonras› e¤itimlerin sürekli hale getirilerek antibiyotik kullan›m›nda yeterli
iyilefltirmeler sa¤lanmas› gerekmektedir.
Tablo. Antibiyotik Kullan›m›n›n De¤erlendirilmesi.
‹nfeksiyon hastal›klar›
konsültasyonu
Antibiyotik kullan›m›
Ampirik
Etkene
yönelik
Etkene
yönelik
inceleme
Rasyonel
kullan›m
A
B
C
76 (48.1)
62 (39.2)
13 (8.2)
59 (37.3)
101 (63.9)
25 (15.8)
4 (2.5)
2 (1.2)
96 (49.4)
72 (75)
17 (17.7)
4 (4.1)
19 (19.7)
44 (45.8)
9 (9.3)
2 (2.1)
1 (1.0)
62 (27.1)
4 (6.4)
45 (72.5)
9 (14.5)
40 (64.5)
57 (91.9)
16 (25.8)
2 (3.2)
1 (1.6)
Antibiyotik
kullanan
Profilaksi
Genel (%)
(n= 422)
158 (37.4)
Cerrahi (%)
(n= 194)
Dahili (%)
(n= 228)
Hastalar
A: ‹nfeksiyon hastal›klar› önerisi ile antibiyotik bafllanmas›, B: Bafllanan antibiyotiklere yan›t al›namamas› nedeniyle infeksiyon hastal›klar› konsültasyonu istenmesi, C: ‹nfeksiyon hastal›klar› onay› gereklili¤i nedeniyle konsültasyon istenmesi.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
13
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
2003 Mali Y›l› Bütçe Uygulama Talimat›n›n
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’ndeki (EÜTFH)
Baz› Antibiyotiklerin Kullan›m› Üzerine Etkisi
yonları
P22
Bilgin Arda*, Tansu Yamazhan1, O¤uz Reflat Sipahi1, Meltem Ifl›kgöz Taflbakan1, Ça¤r› Büke1, Sercan Ulusoy1
*,1 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
u çal›flmada, 2003 mali y›l› bütçe uygulama talimat› sonras› hastanemizde kullan›lan baz› antibiyotiklerin tüketim miktarlar›ndaki de¤ifliklikler ile bu de¤iflikliklerin maliyet üzerine olan etkisinin incelenmesi amaçlanm›flt›r.
B
Mart 2002-Ekim 2002 ve Mart 2003-Ekim 2003 olmak üzere 8’er ayl›k iki farkl› dönemde, hastane bilgisayar kay›tlar›ndan EÜTFH eczanesinden yap›lan antibiyotik ç›k›fllar› ve maliyetleri analiz edilerek de¤erlendirilmifltir. De¤erlendirmeye al›nan antibiyotikler tabloda gösterilmifltir. Veriler SPSS 10.0 program› ile analiz edilmifltir.
Bütçe talimat› öncesi ve sonras›, incelemeye al›nan antibiyotiklere ait kullan›m miktarlar› incelendi¤inde, ço¤u antibiyoti¤in kullan›m›nda istatistiksel olarak anlaml› bir düflme saptanm›flt›r (p= 0.025).
Kullan›m›nda en fazla düflüfl saptanan antibiyotikler s›ras›yla sefepim (%66.6), imipenem/silastatin
(%36.6) ve siprofloksasin (%36.0) olarak bulunmufltur. Bu süre içinde kullan›m› artan üç antibiyotik; seftazidim (%15), sefotaksim (%239) ve amikasin (%15.8) olmufltur. ‹ncelemeye al›nan tüm antibiyotikler için
bütçe uygulama talimat›ndan önceki ve sonraki 8 ayl›k ilaç maliyeti s›ras›yla 3.230.430.000.000 TL ve
2.792.237.000 TL olarak hesaplanm›flt›r. Aradaki fark 438.193.000.000 TL (-%13.6) olarak bulunmufltur.
2003 y›l›nda uygulamaya giren bütçe talimat›n›n, antibiyotiklerin do¤ru olarak kullan›m›n› sa¤lamas›n›n yan›nda ilaç maliyetlerinin düflürülmesi aç›s›ndan da önemli bir yarar sa¤lad›¤›n› düflünmekteyiz.
Tablo. ‹ki Farkl› Dönemde Hastanemizde Kullan›lan Antibiyotiklerin Gram Baz›ndaki De¤erleri.
Antibiyotik (gram)
2002
2003
Fark (%)
Seftriakson
16.778
15.309
-%8.8
Sefoperazon
2236
1442
-%35.6
Sefotaksim
460
1100
+%239
Seftizoksim
6368
3697
-%42
Sefoperazon/sulbaktam
7510
5572
-%25.9
Seftazidim
3058
3517
+%15
Sefepim
15.604
5217
-%66.6
Piperasilin/tazobaktam
28.161
27.765
-%1.4
Nötromisin
409
216
-%47.2
Amikasin
3166
3668
+%15.8
Levofloksasin
486
400
-%17.7
Siprofloksasin
1695
1085
-%64
‹mipenem
3978
2536
-%36.0
Meropenem
10.822
10.576
-%2.3
Vankomisin
3142
2365
-%24.8
Teikoplanin
2356
1832
-%22.3
•
14
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P23
Laboratuvar Çal›flanlar›nda El Hijyeni
tan
H as
e
İ
Emine Alp*, Diana Haverkate1, Andreas Voss1
*,1 Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar›, 1 St. Radboud Üniversitesi, Medikal Mikrobiyoloji
Amaç: El hijyeninin de¤iflik komponentlerine laboratuvar personelinin uyumunu ölçmek.
Metod: Çal›flma St. Radboud Üniversitesi Medikal Mikrobiyoloji bölümü laboratuvarlar›nda prospektif olarak
yap›ld›. Çal›flman›n üç komponenti vard›: 1. Gözlem; el hijyen metodlar›n›n kullan›m› ve “tak› kullanmama politikas›na” uyum, 2. Mikrobiyolojik kültür; laboratuvar personelinin ellerinden ve bileklerinden (tak›n›n oldu¤u ve olmad›¤› taraftan) kültür ve 3. E¤itim; geri bildirim, posterler, e-mail mesajlar›. “Tak› kullanmama politikas›na” uyum e¤itimden bir hafta ve bir ay sonra tekrar gözlendi.
Sonuçlar: 37 bakteriyoloji teknisyeninde ifllerinin sonunda el hijyenine uyum %100 idi. Toplam 49 laboratuvar
personelinin, %36.7’sinde yüzük, %46.9’unda saat ve %6.1’inde bileklik vard›. E¤itim verildikten sonra laboratuvar
personelinin “tak› kullanmama politikas›na” uyumu artt›. Tak› takan 19 teknisyende, saat ve yüzüklere atfedilen
kommensal flora ile kolonizasyon, üreme yo¤unlu¤una göre s›ras›yla 1.2 ve 0.7 derecesindeydi. Tak› takan laboratuvar personelinin ellerinde patojenik mikroorganizmalarla kolonizasyon yüksek oranda (%37) bulundu. Patojenik
mikroorganizmalarla kolonizasyon, ellerini sadece dezenfekte edenlerde %1.0 (1/10), sadece y›kayanlarda %2.2 (2/9)
ve ellerini y›kad›ktan sonra dezenfekte edenlerde %80 (4/5) idi.
Yorum: Laboratuvar çal›flanlar›nda, saat ve yüzüklerin olmas› kommensal floran›n yüksek oranlarda kalmas›na
neden olarak el hijyen etkinli¤ini düflürmektedir. Ayr›ca, tak›s› olan laboratuvar personelinde patojenik mikroorganizmalar ile kolonizasyon da artmaktad›r. Ellerini y›kad›ktan sonra dezenfekte edenlerde patojenik mikroorganizmalarla kolonizasyonun yüksek olmas›n›n nedeni muhtemelen ellerin yeterli kurulanmadan dezenfektanlar›n kullan›lmas›d›r. Geçmiflte el hijyenine uyumu art›rmak için yap›lan çal›flmalar bafll›ca hasta bak›m› verilen bölümlere
yönelikti, ancak laboratuvarlarda da el hijyenine uyum personel sa¤l›¤› için önemlidir.
•
P24
Hastane Personelinde Nazal
Staphylococcus aureus Tafl›y›c›l›¤›
Tuna Demirdal*, Nefle Demirtürk1, Mustafa Alt›ndifl2, Nazmiye Kuyucuo¤lu3
* Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, 1 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
2 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 3 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Hastane ‹nfeksiyon
Kontrol Komitesi Hemfliresi
astane infeksiyonlar› aç›s›ndan önemli bir yeri olan Staphylococcus aureus'un hastadan hastaya tafl›nmas›nda hasH
tane personelinin burun tafl›y›c›l›¤›n›n rolü büyüktür. Afyon Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi Uygulama ve
Araflt›rma Hastanesi yo¤un bak›m›nda yatmakta olan bir hastada metisiline dirençli S. aureus sepsisi geliflmesi üzerine hastane personelinin de infeksiyon kayna¤› olabilece¤i düflünüldü. Hastanemiz yo¤un bak›m ünitesi henüz
dört yatakl› oldu¤u için bu olgu üzerine bir araflt›rma yap›lmas›na karar verildi.
Bu amaçla hastanemizdeki personelde nazal S. aureus tafl›y›c›l›¤› araflt›r›ld›. Hastanemizde görev yapan 110 doktor, 59 hemflire ve 20 yard›mc› sa¤l›k personeli olmak üzere toplam 189 personelden burun kültürü örnekleri al›nd›. Örnekler kanl› agar besi yerine ekildi. S. aureus saptanan sufllarda 1 µg’l›k oksasilin diski kullan›larak metisilin direnci saptand›.
Sa¤l›k personelinin %31.2’sinde nazal S. aureus tafl›y›c›l›¤›, %4.8 oran›nda ise MRSA tafl›y›c›l›¤› bulundu. Tafl›y›c›l›k dahili branfllarda %31.5, cerrahi branfllarda %31.3 ve yo¤un bak›m birimlerinde %29.4 olarak saptand› (p> 0.05).
Meslek gruplar›na göre doktorlarda %30, hemflirelerde %33.9 ve yard›mc› sa¤l›k personelinde %30 oranlar›nda tafl›y›c›l›k saptand› (p> 0.05). S. aureus tafl›y›c›l›¤› aç›s›ndan klinik branfllar ve meslekler aras›nda istatistiksel aç›dan fark
bulunmad›. MRSA tafl›y›c›l›¤› ise doktorlarda %2.7, hemflirelerde %10.5 olarak bulundu, meslekler aras›nda bu aç›dan da istatistiksel fark saptanmad› (p> 0.05).
MRSA saptanan personele topikal mupirosin tedavisi verildi ve yo¤un bak›mda görevli olanlar›n k›sa bir süre,
hasta ile daha az temas edilen baflka bir birimde çal›flmalar› sa¤land›. Hastane çal›flanlar›na yönelik e¤itim programlar›na yeniden a¤›rl›k verildi.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
15
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Hastane Personelinde HBV ve HCV
‹nfeksiyonlar›ndan Korunma
P25
Tuna Demirdal*, Nefle Demirtürk1, Mustafa Alt›ndifl2, Nazmiye Kuyucuo¤lu3
* Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, 1 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
3 Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi, Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi Hemfliresi
epatit B ve hepatit C virus (HBV ve HCV) infeksiyonlar› aç›s›ndan sa¤l›k personeli hasta ya da hastan›n kan, doku ve vücut s›v›lar› ile s›k temas› dolay›s› ile özel risk tafl›maktad›r. Hastanelerde sa¤l›k personelinin HBV ve
HCV serolojilerinin bilinmesi al›nacak önlemlerin belirlenmesinde önem tafl›maktad›r. Çal›flmam›zda hastanemiz
çal›flanlar›nda HBV ve HCV serolojilerinin belirlenmesi, HBV infeksiyonuna duyarl› personelin afl›lanmas›, tafl›y›c›
olanlar›n belirlenip ileri tetkik ve takiplerinin yap›lmas› ve tüm personele kan ve di¤er vücut s›v›lar› ile bulaflan infeksiyonlardan korunma konusunda e¤itim verilmesi amaçland›.
H
Bu amaçla, Afyon Kocatepe Üniversitesi T›p Fakültesi Uygulama ve Araflt›rma Hastanesi’nde görev yapan ve
hasta ile direkt temas› olan toplam 248 sa¤l›k çal›flan›n›n ( doktor, hemflire, teknisyen ve di¤er personel) kanlar› al›narak ELISA yöntemi ile serumlar›nda HBsAg, ani-HBs ve anti-HCV araflt›r›ld›. Çal›flma sonucunda 170 personelde
anti-HBs pozitifli¤i (%72) ve 2 personelde HBsAg pozitifli¤i (%1) saptan›rken hiçbir personelimizde anti-HCV pozitifli¤i saptanmam›flt›r. Sonuç olarak personelimizin tamam› HCV infeksiyonuna, 66’s› HBV infeksiyonuna duyarl› bulunmufltur. HBV infeksiyonuna duyarl› personelimizde afl›lama bafllat›lm›fl, HBsAg pozitifli¤i saptananlarda ileri tetkiklere gidilmifl ve tüm personele hastane infeksiyonu kontrol komitesi (H‹KK) organizatörlü¤ünde bu infeksiyonlardan korunma yollar› konusunda e¤itim verilmifltir.
Sa¤l›k personelinin, ifle bafllad›¤› ilk günden itibaren, özel risk tafl›d›¤› HBV ve HCV infeksiyonlar› baflta olmak üzere kan ve di¤er vücut s›v›lar› ile bulaflabilecek infeksiyonlara karfl› immün durumunun belirlenmesi korunmada önem
tafl›maktad›r. Bu kapsamda H‹KK taraf›ndan ifle bafllayan personellerin bafllang›çtan itibaren izlenmesi, gerekti¤inde
afl›lanmas› ve bu infeksiyonlardan korunma konusunda periyodik olarak bilgilendirilmesi gerekti¤i kanaatindeyiz.
•
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Çal›flanlar›nda
Kesici Delici Alet Yaralanmalar›
P26
Kemal Selçuk*, Dilara ‹nan1, Rezan Harman1, Rabin Saba1, Sevim Keskin2, Filiz Günseren1
*,1 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
2 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
u çal›flmada hastanemiz personelinden 1996-2003 y›llar› aras›nda sekiz y›ll›k süre içinde kesici-delici alet yaralanmas› sonras› hastanemiz ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi’ne baflvuranlarda, kan yoluyla bulaflan hastal›klar ve
konu ile ilgili faktörlerin de¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.
B
Komitemize baflvuran 258 personel (190 kad›n, 68 erkek) çal›flmaya al›nm›flt›r. Yaralananlar›n 102’si hemflire,
79’u doktor, 63’ü temizlik personeli, 3’ü hastabak›c›, 11’i di¤er meslek gruplar›ndand› (teknik eleman, laboratuvar
çal›flan› vd.). Yaralananlar›n %38.4’ünün hepatit B virus (HBV) afl›s› varken, %52.3’ünün yoktu, %6.2’si afl› program›nda iken %3.1’i do¤al ba¤›fl›kt›. Yaralanmalar›n %90.3’ünün i¤ne batmas› ile olmas› dikkat çekici olup, %7’si direkt kan
temas› ile %2.7’si ise bisturi kesi¤i olarak tespit edilmifltir. Yaralanma sonras› yap›lan ifllemler 126 kiflide uygun (yaran›n y›kanmas›, antiseptik solusyon kullan›m›), 132 kiflide ise uygun de¤ildi. Yaralanma sonras› HBsAg bak›lanlar›n
%97.8’i negatif, anti-HBs bak›lanlar›n %58.8’i pozitif, anti-HCV ve anti-HIV bak›lanlar›n hepsi negatif olarak tespit
edilmifltir. Yaralanmalar›n 95’inde kaynak biliniyor, 163’ünde ise bilinmiyordu. Kaynak olarak saptanan hastalardan,
HBsAg bak›lanlar›n %23.1’i pozitif, anti-HCV bak›lanlar›n %13.5’i pozitif, anti-HIV bak›lanlar›n ise hepsi negatif olarak tespit edilmifltir. Yaralanma sonras› hastane çal›flanlar›n›n %44.5’ine HBV afl›s›, %6.9’una HBIg uygulanm›flt›r. Çal›flanlar›n %34.9’una ise herhangi bir öneride bulunulmam›flt›r (afl›lamayla veya do¤al ba¤›fl›k olanlar).
Sonuç olarak kesici delici alet yaralanmalar› ile kan yoluyla bulaflan hastal›klar hastane çal›flanlar› için en önemli mesleki riski oluflturmaktad›r. Yaralanmalar›n ço¤unlukla i¤ne batmas› ile olmas› nedeniyle hastanelerde çöplerin uygun bir flekilde toplanmas›, personelin kan yoluyla bulaflan hastal›klar konusunda e¤itilmesi ve infeksiyon
kontrol önlemlerinin art›r›lmas› sorunun çözümüne katk›da bulunacakt›r.
16
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
Samsun SSK Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi ve
Ameliyathane Personelinin Burun Kültürleri ve Sonras›
nf
ek
si
P27
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Teoman Kaynar*, Dilare Dizdaro¤lu1
* Samsun SSK Bölge Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Klini¤i, 1 Samsun SSK Bölge Hastanesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi Hemfliresi
Amaç: SSK Samsun Bölge Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi (CYBÜ) ve ameliyathane personelinin burun
floralar›n›n belirlenmesi, üreyen patojenlere göre önlemler al›nmas› amaçland›.
Yöntem: CYBÜ ve ameliyathane personelinden tekni¤ine uygun olarak burun kültürleri al›nd›. Ekimler, kanl›
agar ve EMB agara yap›ld›ktan sonra bakterilerin klasik yöntemler kullan›larak, kimyasal ve serolojik identifikasyonu yap›ld›. Patojen olarak de¤erlendirilen bakterilerin antibiyotik duyarl›l›klar› NCCLS kriterleri göz önüne al›narak
de¤erlendirildi. Burun floras›nda patojen tespit edilen personel uygun antibiyotiklerle tedavi edildi. Tedavi sonras› 30. gün kültürler tekrarlanarak nasal flora tafl›y›c›l›¤› kontrol edildi.
Bulgular ve Sonuç: Yap›lan çal›flma sonucu CYBÜ 18, ameliyathane personellerinden 77 kiflinin burun kültürleri al›nd›. Yap›lan kültür incelemesi sonuçlar› flu flekildeydi. 77 ameliyathane personelinin 25’inde (%32.47) tafl›y›c›l›k saptan›rken bunlar›n 3’ünde MSSA’ya efllik eden miks tafl›y›c›l›k saptand› (Tablo 1). Bakterilerin da¤›l›m› ise flu
flekilde idi; Metisiline Duyarl› S. aureus (MSSA) 19 (%76), Enterobacter spp. 4 (%16), E. coli 1 (%4) Serratia spp. 1 (%4).
MSSA’ya efllik eden bakterilerin da¤›l›m› ise E. coli 2 (%8) ve Enterobacter spp. 1 (%4) fleklinde tespit edildi. CYBÜ 18
personelinde yap›lan taramada ise Metisiline Dirençli S. aureus (MRSA) 5 (%50), MSSA 3 (%30), Metisiline Rezinstans
Koagulaz Negatif Stafilokok (MR-KNS) 2 (%20) olmak üzere total 10 (55.56) personelde patojen bakteri tespit edildi (Tablo 2). Bu personele uygun tedavi önerilmifl ve tedavi bitiminden 1 ay sonra tekrar nasal kültürleri al›nm›flt›r.
Tedavi sonras› ameliyathane personelinin 16’s›nda (%20.78) patojen bakteri tespit edilmifltir. Bu bakterilerin da¤›l›m› ise flu flekildeydi. MSSA 12 (%75), Enterobacter spp. 2 (%12.5), E. coli 1 (%6.25), Citrobacter spp. 1 (%6.25). CYBÜ personelinin kültürde ise, 1 (%25) MRSA, 3 (%75) MSSA olmak üzere toplam 4 (%22.22) üreme tespit edilmifltir. Ameliyathane personellerinin birinde tedavi öncesi ve sonras› tespit edilen Enterobacter spp.’de indüklenmifl beta laktamaz aktivitesi saptanm›flt›r. Yine E. coli üreyen bir personelin de tedaviyi red etti¤i tespit edilmifltir. Yap›lan tedavilere ra¤men, personelin bir grubunda el y›kama al›flkanl›¤›n›n olmamas›, azalt›labilecek benzer sorunlar›n devam
etmesine neden olmaktad›r.
Tablo 1. Ameliyathane Personelinin Nazal Kültürlerinin De¤erlendirilmesi.
Çal›flmaya al›nan personel say›s›
MRSA
MSSA
MR-KNS
Enterobacter spp.
E. coli
Serratia spp.
Citrobacter spp.
Toplam
Tedavi öncesi
Tedavi sonras›
77
19 (%76)
4 (%16)
1 (%4)
1 (%4)
25 (%32.47)
77
12 (%75)
2 (%6.25)
1 (%6.25)
1 (%6.25)
16 (%20.78)
Tablo 2. Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi Personelinin Nazal Kültürlerinin De¤erlendirilmesi.
Çal›flmaya al›nan personel say›s›
MRSA
MSSA
MR-KNS
Enterobacter spp.
E. coli
Serratia spp.
Citrobacter spp.
Toplam
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
Tedavi öncesi
Tedavi sonras›
18
5 (%50)
3 (%30)
2 (%20)
10 (%55.56)
18
1 (%25)
3 (%75)
4 (%22.22)
17
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Memorial Hastanesi’nde 2003 Y›l›nda Oluflan,
Kan ve Vücut S›v›lar› Kaynakl› ‹fl Kazalar›
P28
M. Servet Alan*, Hülya Aly›lmaz1
*,1 Memorial Hastanesi
a¤l›k kurulufllar›nda kan ve vücut s›v›lar› bulaflmas› veya bunlarla temas etmifl materyale ba¤l› yaralanmalar ciddi bir sa¤l›k sorunu kayna¤›d›r. Personelin korunmas›na yönelik olarak gerekli koruyucu malzeme bulundurulmal› ve uygun flekilde kullan›lmas› için e¤itim verilmelidir. Kesici ve delici aletlerin güvenli kullan›m›na yönelik e¤itim verilmesi bu tür yaralanmalar› en aza indirecektir.
S
Amaç: Kan ve vücut s›v›lar› ile temas ve bunlarla kirlenmifl aletlerle yaralanmalar›n s›kl›¤›n›n saptanmas›, nedenlerinin araflt›r›lmas› ve uygulanmakta olan önlemlerin etkinli¤inin ölçülmesi, al›nabilecek ek tedbirler ve e¤itim gereksiniminin saptanmas›.
Yöntem: 2003 y›l›nda hasta bak›m›yla ilgilenen ortalama personel say›s› 490'd›r. ‹nfeksiyon Kontrol Ekibi kontamine materyal
ile oluflan ifl kazalar›n›n takibi formu, personel yaralanmalar› takip talimat› ve kontamine malzeme tafl›ma talimat› ve CDC (Centers for Disease Control, ABD) kriterlerini kullanarak veri toplam›flt›r.
Genel kabul gören bir eflik de¤er belirlenmemifltir, hedefimiz ifl kazas› oluflmamas›d›r.
Bulgular ve tart›flma: 2003 y›l›nda 36 personel kan ve vücut s›v›lar› ve bunlarla bulaflm›fl materyelle temas etmifl veya yaralanm›flt›r. ‹njektör i¤nesi batmalar› en s›k yaralanma nedenidir ve 17 kifli bu flekilde yaralanm›flt›r. ‹¤nelerin dayan›kl› kutulara at›lmamas› ve ifl yo¤unlu¤u nedeniyle dikkat da¤›lmas› önemli nedenlerdir. 7 kan s›çramas›, 7 bisturi kesisi, birer EMG, sütür i¤nesi,
makas, çivi batmas› ve göze idrar s›çramas› nedeniyle toplam 19 kifli izlenmifltir. ‹njektörlere kapak tak›lmas› yaralanmalara neden
olmaktad›r. Eldiven kullan›m›na uyulmakta, boks gömle¤i ve maske kullan›m›nda ise aksamalar görülebilmektedir. Gözlük bu¤ulanma ve rahats›z edici olmas› nedeniyle kullan›lmayabilmektedir. ‹ki personelin gözüne ameliyat ve muayene s›ras›nda kan s›çram›flt›r.
Sonuç: Çal›flma güvenli¤i için uygun çal›flma ortam›n›n ve gerekli koruyucu malzemenin sa¤lanmas› son derece önemlidir. Bu
koflullar, ifl güvenli¤i ile ilgili e¤itimin verilmesi ve bu e¤itimin sonuçlar›n›n çal›flma alanlar›nda kontrolü ile tamamlanmal›d›r. E¤itimler yaln›zca belirli s›kl›klarla yap›lan konuflmalar olarak alg›lanmamal› ve personelle her karfl›laflma bir e¤itim f›rsat› olarak de¤erlendirilmelidir. Personel yaralanmalar› ve nedenlerinin izlenmesi koruyucu önlemlerin al›nmas›na katk› sa¤layacak, yaralanmalar›n azalmas› uzun süreli, pahal› ve kimi zaman ciddi yan etkileri olabilen izlem ve tedavi prosedürlerini gereksiz k›lacakt›r.
•
Hastanede Temizlik Personelinin
Perkütan Yaralanma Durumlar›
P29
Yurdagül Erdem*, Melek Serpil Talas1
*,1 Ankara Üniversitesi Cebeci Sa¤l›k Yüksekokulu
astaneler, kompleks yap›ya sahiptir. Hastane personeli yapt›¤› ifle göre baflta infeksiyon olarak birçok riskle karfl›lafl›r. Perkütan yaralanmalar çok görülmekle beraber bildirim oran› düflüktür. CDC’ye göre ABD'de y›lda her 100 yata¤a 30 i¤ne batma olay› bildirmektedir. Bu yaralanmalar %49.7 hemflire, %12.6 hekim, %5.1 temizlik personelindedir. En s›k neden (%68.5) kullan›lm›fl
enjektörlerdir.
H
Çal›flma temizlik personelinin perkütan yaralanma durumunu belirlemek amac›yla yap›lm›flt›r. Ankara Üniversitesi hastanelerinde çal›flan 402 temizlik personeli kat›lm›flt›r. Veriler anket yoluyla toplanm›fl, SPSS’de de¤erlendirilmifltir.
Personelin yafl ortalamas› 31.5; %28.9/%71.1 kad›n/erkek; %54 ilkokul ve alt›; çal›flma süresi ortalama 3.2 y›l olup; %62.9 dahiliye/cerrahi, %15.7 yo¤un bak›m/acil/ameliyathane, %21.4 polikliniktedir.
%88.8 rutin temizlik ifli, %11.2 hastabak›c›/alet y›kama yapmaktad›r. %26.6's› hepatit B afl›l›, %29.1'i perkütan yaralanm›flt›r.
%56.7'si hemflireye, %30.8'i flirket uzman›na yaralanmay› bildirmifltir. %77.4 yaralanma nedeni enjektörlerin at›k kutusu yerine evsel at›k torbas›na gelifligüzel at›lmas›n› göstermifltir.
Yo¤un bak›m/acil çal›flanlar›n›n %36.1’i HepB afl›l›d›r. Servislere göre HepB afl›l› olma durumu istatistiksel anlaml›d›r (p<0.05).
Yo¤un bak›m/acil gibi alandakilerin afl›l› olma durumu flirket flartnamesinin sonucu olabilir. Çal›fl›lan klinikle yaralanma durumu
aras›ndaki fark da anlaml›d›r (p<0.05). Buna göre yo¤un bak›m/acil gibi alanlardakiler (%41.3) daha fazla yaralanm›flt›r. Afl›l› olma
durumlar›na göre yaralanma durumlar› incelendi¤inde de fark›n anlaml› oldu¤u saptanm›flt›r (p<0.05). Afl›l› olanlar›n %36.4’ü yaralanm›flt›r. Bu durum afl›ya ba¤l› kendilerini güvenli hissettikleri için dikkatsiz çal›flmalar›na m› ya da perkütan yaralanma sonras›
m› afl› yapt›rd›klar› konusunu düflündürmektedir. Ancak bu konuda çal›flmada veri bulunmamaktad›r. Çal›flma sonucuna göre temizlik personelinin literatürde belirtilenden fazla yaraland›klar› ve neden olarak at›klar›n gelifligüzel at›lmalar› söylenebilir. At›klar konusunda sa¤l›k personeline ve di¤er yard›mc› personele hizmet içi e¤itim verilmesi önerilebilir.
18
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P30
Cerrahi El Y›kama Al›flkanl›¤› Ancak E¤itimle Düzeltilebilir
tan
H as
e
İ
Ali Uzunköy*
* Harran Üniversitesi T›p Fakültesi, Ameliyathaneden Sorumlu Ö¤retim Üyesi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi Üyesi
Amaç: Hastanelerde el y›kama al›flkanl›¤›, hastane enfeksiyonlar›n›n geliflimi aç›s›ndan önemli bir faktör olmas›na ra¤men, en
çok ihmal edilen uygulamalardan birisidir. Ameliyathanede operasyona giren ekip, ellerini y›kamakla birlikte, yap›lan gözlemler
göstermektedir ki, ço¤unlukla süre ve tekni¤e uyumda yetersiz uygulamalar gözlenmektedir. Bu çal›flma operasyon öncesi el y›kama süresi ve tekni¤inin, e¤itim öncesi ve sonras› durumunu ve e¤itimin önemini de¤erlendirmek amac›yla planland›.
Yöntem: Birbirinden ba¤›ms›z üç gözlemci taraf›ndan, cerrahi operasyonlara giren ve çal›flman›n yap›ld›¤›ndan habersiz 12
hemflirenin operasyon öncesi cerrahi el y›kamalar›, her biri 6 defa olmak üzere 72 defa, y›kama süresi ve tekni¤i (kademeli y›kama ve y›kama esnas› ve sonras›nda el ve kollar›n pozisyonlar›) aç›s›ndan de¤erlendirildi. Bu hemflirelere el y›kama konusunda
e¤itim verildikten sonra ayn› say›da gözlem tekrar gerçeklefltirildi.
Sonuçlar: E¤itim öncesi y›kama süreleri ortalama 1.4 ± 1 dakika iken, e¤itim sonras› bu süre, 1.9 ± 1’e ç›kt›. Hatal› y›kanma
oran› ise %33’ten %8’e düfltü.
Ç›kar›mlar: E¤itimin, cerrahi el y›kama tekni¤inde gözlenen aksakl›klar› anlaml› olarak düzeltti¤i ve cerrahi el y›kama süresini
artt›rd›¤› görülmektedir. Bu çal›flman›n sonuçlar›, hastane enfeksiyonlar› aç›s›ndan düzeltilebilir faktörlerin ortadan kald›r›lmas›nda
e¤itimin önemini ortaya koymaktad›r. Bu nedenle, ameliyathane hemflirelerinin sürelerine bakmaks›z›n sürekli e¤itimlerinin yenilenmesi gerekmektedir.
•
P31
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Sa¤l›k
Çal›flanlar›n›n Hastane Enfeksiyonlar› Konusundaki
Bilgi Düzeylerinin De¤erlendirilmesi (Anket Çal›flmas›)
Bilgin Arda*, Feriha Çilli1, Demet Dikifl1, Nurhayat Kepeli1, Zafer Tetik1, Gönül Özerdem1, Zafer Kurugöl1, Nilgün Kültürsay1
*,1 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› Kontrol Komitesi
astanemizde Enfeksiyon Kontrol Komitesi olarak ileri dönem çal›flmalar›m›za ›fl›k tutmas› bak›m›ndan sa¤l›k çal›flanlar›n›n
hastane enfeksiyonlar› konusunda bilgi düzeylerini araflt›rmay› amaçlayan bir anket çal›flmas› planland›.
H
Haz›rlanan anket, Ocak-Mart 2003 tarihleri aras›nda 73 alt›nc› s›n›f ö¤rencisi, 282 hemflire, 90 uzmanl›k ö¤rencisi, 33 uzman doktor ve 45 ö¤retim üyesi olmak üzere toplam 523 gönüllü sa¤l›k çal›flan›na uyguland›. Ankette genel olarak hastane enfeksiyonlar›n›n tan›s›, bulafl yollar›, korunma, kontrol yöntemleri, risk faktörleri ve yan› s›ra vankomisine dirençli enterokok (VRE) enfeksiyonlar›na yönelik bilgi düzeyleri sorguland›. Verilerin istatistik analizleri için SPSS 10.0 program› kullan›ld›.
Sonuçlar genel olarak de¤erlendirildi¤inde hastane enfeksiyonlar›n›n oluflum ve yay›l›m›nda sa¤l›k personelinin sorumlulu¤u, korunmada el y›kaman›n önemi ve eldiven kullan›m› konusundaki sorulara %80 ve üzerinde do¤ru yan›t al›nd›. Ancak hangi durumlarda el
y›kama gerekti¤i konusunda bilgi eksikli¤i oldu¤u saptand›. Sa¤l›k çal›flanlar›n›n %36.1’i yeterli s›kl›kta el y›kayamad›¤›n› belirtti. Çal›flmaya kat›lanlar›n %39'u hastane enfeksiyonlar›n› önlemede gerekenleri tam olarak uygulad›¤›na inanmaktayd›. Anket uygulananlar›n
%73’ü hastane enfeksiyonlar› konusunda e¤itime gereksinimi oldu¤unu bildirdi. Verilerin de¤erlendirilmesi ve gruplar›n istatistiksel olarak karfl›laflt›r›lmas› tabloda gösterilmifltir.
Bu çal›flman›n sonuçlar›, hastane enfeksiyonlar› konusunda her düzeydeki sa¤l›k personelinde bilgi ve özellikle uygulamada
eksiklikler oldu¤unu, ancak sa¤l›k personelinin e¤itime istekli oldu¤unu göstermifltir.
Sa¤l›k Çal›flanlar›n›n Anket Verilerinin De¤erlendirilmesi
De¤erlendirilen
konular
Genel do¤ru
yan›t oran›
Ö¤renci
Hemflire
Asistan Dr.
Uzman Dr.
Ö¤retim üyesi
HE geliflmesi için gerekli minimal süre
%53.0
%47.1
%48.7
%70.1
%71.0
%59.5
p<0.001
En uygun yüzey dezenfektan›
%64.2
%34.3
%76.3
%70.1
%58.1
%42.9
p<0.001
HE önlemede en etkin yöntem
%86.0
%67.1
%90.3
%96.6
%83.9
%95.2
p<0.001
Yeterli s›kl›kta el y›kama bildirimi
%63.9
%60.0
%72.4
%50.6
%45.2
%71.4
p<0.001
HE önlemede gerekenleri tam olarak
uygulad›¤›na inanma
%39.2
%28.6
%50.2
%25.0
%22.6
%35.7
p<0.001
VRE'nin sa¤l›k çal›flan› için
risk oluflturdu¤unu düflünme
%67.5
%84.3
%71.3
%69.0
%48.0
%45.2
p<0.001
VRE taramas›nda uygun kültür örne¤i
%53.0
%40.0
%48.7
%79.3
%64.5
%45.2
p<0.001
VRE izleminde uygun tarama
kültür s›kl›¤›
%58.9
%47.1
%60.9
%69.0
%54.8
%61.9
p<0.001
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
‹statistik
19
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde
Hemflirelere Verilen Hastane ‹nfeksiyonlar› ile ‹lgili
Hizmet ‹çi E¤itimin Hemflire Bilgi
Düzeyine Etkisinin De¤erlendirilmesi
P32
Esma Aydo¤an*, Meryem Aydo¤an1
*,1 Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
u çal›flmada hastane infeksiyonlar›, asepsi-antisepsi, sterilizasyon-dezenfeksiyon, izolasyon, klinik örneklerin al›nmas›, hastane at›klar›, infeksiyonlardan korunma ve önlemler konusunda Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma
Hastanesi’nde verilen hizmet içi e¤itimin etkinli¤i ve e¤itime kat›lan hemflirelerin e¤itimle ilgili düflünceleri de¤erlendirildi.
B
Çal›flmaya 2004 y›l› Ocak-fiubat aylar›nda yap›lan hizmet içi e¤itime kat›lan 112 servis hemfliresi dahil edildi. Hizmet içi e¤itime kat›lanlar 28’er kiflilik 4 gruba ayr›ld›, her haftan›n bir günü 28 kiflilik bir grup 8 saat süreyle e¤itime al›nd›. Kat›l›mc›lara hastane infeksiyonlar›, asepsi-antisepsi, sterilizasyon-dezenfeksiyon, izolasyon, hastane at›klar›, klinik
örneklerin al›nmas›, infeksiyonlardan korunma ve önlemler konusundaki bilgilere yönelik 15 soruluk ön test ve son test
uyguland›. Ayr›ca kat›l›mc›lar›n e¤itimle ilgili görüfllerini içeren sorular da soruldu.
Kat›l›mc›lar›n bilgi puan› ortalamas› 100 üzerinden de¤erlendirildi, ön test sorular›nda 55.6 ± 13.4 son test sorular›nda 90.4 ± 10.7 bulundu (p< 0.001). Kat›l›mc›lar›n %95’i bu hizmet içi e¤itiminden memnun kald›¤›n› ifade etti.
Sonuç olarak; Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde servis hemflirelerine verilen hastane infeksiyonlar› konulu hizmet içi e¤itimin hemflire bilgi düzeyine etkisinin anlaml› oldu¤u saptand›. Hizmet içi e¤itimlerin sürekli ve düzenli olarak devam ettirilmesinin yararl› olaca¤› görüflüne var›ld›.
•
Hastane ‹nfeksiyonlar›n›n Kontrolünde
Davran›fl De¤iflikli¤i
P33
Arzu Özcan*, Alev Dramal›1
* Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu, 1 Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu, Cerrahi Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Girifl: Hastane enfeksiyonlar›n›n en az 1/3’ü önlenebilir nedenlere ba¤lan›rken ancak %6.9’unun önlendi¤i vurgulanmaktad›r. Bunun nedeninin ise sa¤l›k personelinin birço¤unda konunun yeterince önemsenmemesi ya da önleme davran›fllar›n›n uygulamaya aktar›lmamas› nedeniyle oldu¤u yap›lan çal›flmalarla ortaya konmufltur.
Bulgular: Hizmet içi e¤itim programlar› birçok hastanede uygulanmaktad›r. Haz›rlanan e¤itimde ilk ad›m, davran›flsal ve davran›flsal olmayan faktörlerin tespit edilmesi olmal›d›r. Davran›flsal/davran›flsal olmayan faktörlerin belirlenmesi, problemin kayna¤›n›n belirlenmesinde genifl bir perspektiften bak›lmas›n› ayn› zamanda da e¤itim d›fl›nda stratejiler gelifltirilip kullan›lmas›n› sa¤lar. Örne¤in delici-kesici yaralanmalarda kontamine i¤ne k›l›f›n›n geçirilmemesinin
bilinmemesi davran›flsal olmayan bir faktör iken; el y›kaman›n önemini bilip yeterince uygulanmamas› ise davran›flsal
bir faktördür.
‹kinci ad›m e¤itimle ilgili tespitlerdir. Bir davran›fl üç tip faktörün birlefliminden meydana gelir. Bunlar davran›flsal de¤iflikli¤in vazgeçilmez bir parças› olan haz›rlay›c› faktörler, olanaklarla ilgili faktörler ve destekleyen faktörlerdir.
Haz›rlay›c› faktörler, bireyin içsel karar verme ve uygulama durumudur. Haz›rlay›c› (predispozan) faktörler bilgi, beceri, motivasyon düzeyi, tutum ve inançlard›r.
Olanaklarla ilgili faktörler, bireylerin kontrolünde olmayan faktörlerdir. Bunlar elde edilebilirlik ve eriflebilirliktir.
Sa¤l›k çal›flanlar›n›n el y›kama ve enfeksiyondan korunma yöntemleri için yeterli kaynaklar›n sa¤lanmal›d›r. Destekleyen faktörler bireyleri d›flsal etkileyen faktörlerdir. Bunlar davran›fltan sonra oluflur; davran›fl›n devam etmesi ya da b›rak›lmas› için ödül, teflvik ve cezay› içerir. Geri bildirimde bulunma ile ilgili acil servislerde yap›lan bir çal›flmada, çal›flanlar aras›nda evrensel önlemlere uyma durumlar› gözlenmifltir. Gözlemciler, ayda iki kez çal›flanlar aras›ndan rastgele bir s›raya göre dönüflümlü olarak seçilmifllerdir. ‹nfeksiyon kontrolüyle ilgili uygun olmayan bir davran›fl gözlendi¤inde, gözlemci taraf›ndan not al›n›p uyar› yap›lm›fl daha sonraki ihmallerde ise yöneticisine bildirilmifltir. Bir y›l bu uygulama yap›ld›ktan sonra araflt›rmac›lar evrensel önlemlerin uygulama oran›n› %44’den %72’ye artt›¤›n› bulmufltur.
Sonuç: Özet olarak e¤itimsel ve davran›flsal tespitler, haz›rlanan e¤itimsel programlar›n yap›s›n› oluflturmal›d›r.
20
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P34
Temizlik Personellerinin Hastane ‹nfeksiyonlar›
Konusunda Bilgi Düzeyleri ve E¤itimin Etkisi
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Perihan Karaman*, Yasemin Ersoy1, Yaflar Bay›nd›r1, Gülden Biliflik1
* ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi, 1 ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›
Amaç: Turgut Özal T›p Merkezi’nde hizmet vermekte olan temizlik personeline hastane infeksiyonlar›n›n önemi, el y›kama ve temizlik kurallar› konular›nda yap›lan e¤itimlerin etkinli¤inin de¤erlendirilmesi amac› ile bu çal›flma planland›.
Yöntem: Bir bölge hastanesi olan 690 yatak kapasiteli merkezimizde çal›flmakta olan 105 temizlik personelinin tamam› çal›flma kapsam›na al›nd›. Hastane infeksiyonlar›n›n önemi, el y›kama ve temizlik teknikleri konular›nda haz›rlanm›fl 20
sorudan oluflan anket formunun kendileri taraf›ndan doldurulmas› istendi. ‹ki ayl›k arayla iki kez konularla ilgili e¤itim sa¤land›. Son e¤itimden sonra ayn› anket tekrar uyguland›. E¤itim öncesi ve sonras› anket sonuçlar› 100 puan uzerinden de¤erlendirilerek not verildi. Anket sonuçlar› bilgisayar tabanl› istatistik program›na kaydedilerek incelendi.
Bulgular: Yüzbefl temizlik personelinden 19’unun okuma yazma bilmemesi sebebi ile anket 86 kifliye uygulanabildi.
Ankete kat›lanlar›n 66’s› erkek, 20’si kad›n olup, yafl ortalamalar› 32.53 ± 6.03 y›l idi. E¤itim öncesi not ortalamas› 100 üzerinden 51.05 ± 22.07 iken, e¤itim sonras› 75.17 ± 14.74’e yükseldi¤i ve fark›n istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u tespit edildi (p< 0.0001). E¤itim öncesi uygulanan ilk ankette saptanan bilgi düzeyinin yafl, cinsiyet ve çal›flma y›l› ile anlaml› iliflkisinin olmad›¤›, buna karfl›n mezuniyet derecesinin bilgi düzeyi ile do¤ru orant›l› bir iliflki gösterdi¤i tespit edildi. Verilen
e¤itim ile; hastane infeksiyonlar›n›n önemi ve temizlik teknikleri ile ilgili bilgi düzeyinde en fazla art›fl sa¤lan›rken, el y›kama ile ilgili bilgi düzeyinin en az etkilendi¤i belirlendi.
Sonuç: Hastanelerde hekim ve hemflireler kadar temizlik iflçileri de infeksiyon kontrolünde önemli hedef kitleyi oluflturmaktad›r. Çal›flmam›z sonuçlar›ndan da anlafl›laca¤› gibi, periyodik e¤itimler bu konudaki bilgi düzeyini artt›rmakta
olup, e¤itimlerin süreklili¤i sa¤lanmal›d›r. Bilgi düzeyi mezuniyet derecesi ile yak›ndan ilgili görülmektedir. Bu nedenle,
temizlik iflçilerinin ifle al›m›nda mezuniyet derecelerine dikkat edilmeli, özellikle uygun el y›kama ve eldiven kullan›m›
e¤itimleri pratik uygulamalar ile desteklenmeli ve davran›fl de¤ifliklikleri kontrol edilmelidir.
•
P35
Sa¤l›k Personelinin T›bbi At›klar Konusunda Bilgi ve
Tutumlar›n›n De¤erlendirilmesi
Saniye Y›ld›r›m*, Rahmet Çaylan1, Gamze Çan2, ‹ftihar Köksal1
* Karadeniz Teknik Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Kontrol Hemfliresi, 1 Karadeniz Teknik Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Karadeniz Teknik Üniversitesi T›p Fakültesi, Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›
›bbi at›klar konusu, KTÜ T›p Fakültesi Farabi Hastanesi ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi’nin son üç y›ld›r düzenli e¤itim çal›flmalar› aras›nda tutulmas›na ra¤men, pratik uygulamalarda konuya gereken önemin verilmedi¤i saptanm›flt›r. Konunun aksayan yönünün bilgi eksikli¤inden kaynaklan›p kaynaklanmad›¤›n› tespit etmek amac› ile bu anket çal›flmas› planlanm›flt›r.
T
Çal›flmaya, 55 doktor, 87 intörn doktor, 191 hemflire, 13 teknisyen ve 146 temizlik personeli kat›lm›flt›r. Temizlik personeli ve hemflireler y›lda en az üç kere konu ile ilgili e¤itim ald›¤›n› ifade ederken, doktorlar›n konu ile ilgili bilgilerinin
genellikle t›p fakültesindeki e¤itimleri dönemine ait oldu¤u, özellikle intörn doktorlar›n konuyu servis uygulamalar›ndan
ö¤rendi¤i saptanm›flt›r.
Ankete kat›lanlar genel olarak de¤erlendirildi¤inde; t›bbi at›k kapsam›na giren malzemelerin neler oldu¤u %83.2 oran›nda, t›bbi at›klar›n ayr›flt›r›lmas› ile ilgili uyulmas› gereken kurallara iliflkin bilgiler %72.7, t›bbi at›klarla ilgili uygulamalara yönelik konular %72, t›bbi at›k tafl›y›c›s› personelin özellikleri ile ilgili konular %69.5 oran›nda do¤ru bilinmekteydi.
Günlük pratikte t›bbi at›klar›n at›lmas› ile ilgili kurallara uydu¤unu bildirenler %91.2 oran›nda idi.
T›bbi at›klar›n at›m› ile ilgili karfl›lafl›lan sorunlar aras›nda, ifl yo¤unlu¤u, denetimin eksikli¤i ve konunun pratik hayatta önemsenmemesi en s›k bildirilenler sebeplerdi.
Ankete kat›lanlar›n %85.3’ünün t›bbi at›klarla ilgili sorumluluklar›n, sa¤l›k hizmeti veren tüm akademik ve idari personele ait oldu¤unu belirtmeleri olumlu bir sonuç olarak de¤erlendirilmifltir. T›bbi at›k uygulamalar›nda, küçük gruplar halinde, servislerde pratik uygulamaya yönelik e¤itim verilmesinin, özellikle servislerde s›k uyar›lar halinde konunun hat›rlat›lmas›n›n uyumu art›raca¤› yönünde öneriler al›nm›flt›r.
Bu bilgilerin ›fl›¤›nda, personele yönelik düzenli t›bbi at›k e¤itiminin devam› yan›nda, pratik uygulamada gereken özenin gösterilmesi için etkin bir kontrol mekanizmas›n›n gerekli oldu¤u kan›s›na var›lm›flt›r.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
21
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Sa¤l›k Çal›flanlar›nda Kan Yolu ile Bulaflan Hastal›klara
‹liflkin Bilgi, Tutum ve Davran›fllar›n De¤erlendirilmesi
P36
Naime Aksoy*, A. Seza ‹nal1, Gülflah Seydao¤lu2, Nazan Alparslan2
* Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Balcal› Hastanesi Hastane Enfeksiyonlar› Kontrol Komitesi, 1 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi,
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 2 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dal›
Girifl ve Amaç: Sa¤l›k çal›flanlar› hastalar›n kan, salg› ve vücut art›klar› ile temas olas›l›¤› nedeniyle, özellikle enfeksiyon riski alt›ndad›rlar. Bu çal›flmada, Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi Balcal› Hastanesi’nde görev yapan sa¤l›k personelinin kan yolu ile bulaflan
hastal›klardan korunma konusundaki bilgi düzeyi, riske yönelik tutum ve davran›fllar›n›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r.
Gereç ve Yöntem: Bu çal›flmada 176 sa¤l›k görevlisine anket uyguland›. Grubun 58 (%33)’i erkek ve 118 (%67)’i kad›n olup, yafl ortalamas› 29 idi. Ankete kat›lanlar›n kurumdaki görevleri flöyle idi: %20.5 araflt›rma görevlisi doktor, %22.7 intörn doktor, %28.4 hemflire,
%28.4 laboratuvar teknisyeni.
Bulgular: Ankete kat›lanlar›n %56.3’ü kliniklerde, %16.5’i yo¤un bak›mda, %27.3’ü laboratuvarda çal›flmakta olup, %97.7’si kan yolu
ile bulaflan hastal›klar aç›s›ndan risk alt›nda oldu¤unu belirtti. Görüflülen kiflilerden %94.9’u daha önce kan ve vücut s›v›lar› ile temas
etti¤ini, temas biçimlerinden en fazla i¤ne batmas› (%56.3) oldu¤u, bunlar›n da en fazla i¤ne kapa¤› kapat›l›rken (%40.9) geliflti¤i saptand›. Yaralanmadan sonraki ilk müdahale s›ras›nda personelin %55.7’sinin yapt›¤› ifllem do¤ru, %44.3’ünün yanl›fl idi. Personelin
%78.4’ü kan yoluyla bulaflan hastal›klardan korunma yöntemleri hakk›nda yeterli bilgiye sahipti. Özellikle intörn ve teknisyen grubunda bilgi eksikli¤i mevcut olup, fark anlaml› idi (p< 0.05). Yaralanma öyküsü olanlar›n %55.7’si temas sonras› enfeksiyon hastal›klar› uzman›na baflvurarak takip yapt›rm›flt›, ancak teknisyen grubunda bu davran›fl düflük oranda ve fark anlaml› idi. Hepatit B’ye karfl› afl›lanma oran› %64.8 idi. HBV, HCV ve HIV bulaflma riski aç›s›ndan personelin %56.8’inin bilgisi yeterliydi. Enjektör ve i¤ne ucunun at›lma
yöntemini personelin sadece %13.6’s› do¤ru ifade etti. Risk gruplar› konusunda do¤ru bilgiye sahip olma oran› 31 yafl üzerinde daha
düflüktü ve anlaml› farkl›l›k gösteriyordu.
Sonuç: Bu çal›flmada, özellikle intörn ve teknisyen grubunda bilgi eksikli¤inin varl›¤› dikkat çekmektedir. Hemflirelerin hizmet içi
e¤itimlerinin di¤er gruplara görece baflar›l› oldu¤u, ancak gerek t›p fakültesi, gerekse teknisyen e¤itiminin pekifltirilmesi gere¤i ortaya
ç›km›flt›r. Bu aç›dan, okul müfredat›n›n personel sa¤l›¤› programlar›yla zenginlefltirilmesine ilaveten hizmet içi e¤itimler ve kampanyalar yararl› olabilir. Ancak, yap›lan e¤itimle do¤ru davran›fl ve tutumun yerleflmesi için, çal›flma ortam›nda korunma için gerekli malzemelerin sa¤lanmas› da flartt›r.
•
Çukurova Üniversitesi Araflt›rma Hastanesi’nde
Hemflirelerin Hastane Enfeksiyonu Kontrolü ve
El Y›kama Uygulamalar›na Bak›fl›
P37
A. Seza ‹nal*, Elçin Avflar2, Yeflim Taflova1, Naime Aksoy3, Fatma F›r›nc›o¤ullar›3
*,1 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 2 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Halk
Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, 3 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Hastane Enfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
Girifl ve Amaç: Hastane enfeksiyonlar›n›n kontrolünün sa¤lanmas› için etkin, kabul görmüfl ve çok yönlü bir program gerekir. Bu
çal›flmada bir üniversite hastanesinde çal›flmakta olan sa¤l›k görevlilerinin el temizli¤i, hastanede yürütülmekte olan enfeksiyon
kontrol çal›flmalar› hakk›ndaki bilgilerinin yan› s›ra kendi davran›fllar›n›n irdelenmesi amaçlanm›flt›r.
Gereç ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde çal›flan 400 hemflireden 82’sine anket uygulanm›flt›r.
Bulgular: Ankete kat›lan 82 hemflirenin yafl ortalamas› 29, bu iflte çal›flt›klar› süre ortalama 114 ayd›. Hemflirelerin %90.2’si çal›flmakta olduklar› birim için hastane enfeksiyonlar›n› önemli bir sorun olarak görüyordu. Büyük ço¤unlu¤un aksine, 1 hemflire (%1.2)
hastane enfeksiyonlar›n›n önlenmesi için özel bir birimin varl›¤›ndan haberdar de¤ildi. Hemflirelerin önemli bir k›sm› farkl› kifli veya birimlerin de bu konuda sorumluluk almas› gerekti¤ini düflünürken hastane idarecilerinin sorumluluk almas› gerekti¤ini düflünenlerin oran› %8.5 idi. Görüflülen hemflirelerin %100’ü hastane enfeksiyonlar› hakk›nda e¤itim gereklili¤ini belirttiler. Ankete yan›t
verenlerin %74.4’ü daha önce hastane enfeksiyonlar› ile ilgili en az bir toplant›ya kat›lm›flt›. Hastane enfeksiyonlar›n› önlemede en
etkili yol olarak el y›kama (%67.1), hasta izolasyonu (%15.9), eldiven giyme (%6.1), at›k kontrolü (%1.2) gösterildi. Baz› temel uygulamalara iliflkin bilgiler do¤ru olmakla birlikte hemflirelerin %42.2’sinin el y›kama gerektiren durumlarla ilgili bilgisi tam de¤ildi. El y›kayamaman›n en önemli gerekçesi zaman yoklu¤u (%24.4) olarak belirtildi, bunu cilt hassasiyeti (%18.3) izliyordu. Eldiven kullanman›n en önemli amac› kendini korumak (%54.9) iken, hastalar aras›nda enfeksiyon bulafl›n›n önlenmesi %30.5 oranla ikinci s›rada
yer ald›. Ayr›ca, günlük çal›flma s›ras›nda kulland›klar› enjektör ve i¤ne uçlar›n›n ortadan kald›r›lmas› için hemflirelerin sadece
%12.2’si enjektör uçlar› için özel kutular› kullanmakta idi. Bunun k›smen bilgi eksikli¤i, büyük ölçüde de hastanede gerekli malzemenin bulunmamas›na ba¤l› oldu¤u düflünüldü.
Sonuç: Bu çal›flmada, hemflirelerimizin hastane enfeksiyonu kontrol çal›flmalar› hakk›nda bilgi yetersizli¤ini telafi etmek ve do¤ru
tutumun yerlefltirilmesi için çal›flmalar planlanmal›d›r. Bu sonuçlar do¤rultusunda, hedeflerin net olarak belirlendi¤i programlar ve teflvik edici yaklafl›ma ek olarak, program›n baflar›l› olmas› için yönetimin deste¤inin al›nmas› ve gerekli malzemenin sa¤lanmas› flartt›r.
22
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P38
Uzam›fl Ameliyat Sürelerinin Cerrahi Alet Bakteriyel
Kirlenmesine Etkileri
tan
H as
e
İ
Mehmet Özdemir*, U¤ur Yensel2, Mahmut Baykan1
*,1 Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi, T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi,
Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dal›
Amaç: Ameliyathane ortam›n›n oldu¤u kadar, operasyonda kullan›lan cerrahi aletlerin kontaminasyonu cerrahi infeksiyon riskini artt›rmaktad›r. Bu çal›flmada ameliyathane koflullar›nda operasyon sürelerinin uzamas›n›n cerrahi aletlerin kirlenmesiyle iliflkisini ortaya koymay› amaçlad›k.
Materyal ve Metod: 1-30 Nisan 2002 tarihleri aras›nda Meram T›p Fakültesi’ndeki ameliyathanelerimizde küçük, orta, büyük
operasyon olarak de¤erlendirilen ve tesadüfi olarak seçilen 40 vakadan operasyon esnas›nda cerrah›n en çok kulland›¤› 3 cerrahi
aletten bafllang›ç, 1. saat, 2. saat ve 4. saatte buyyonlu eküvyonla al›nan sürüntüler bekletilmeden usulüne uygun olarak Kanl› agar
ve EMB agara ekildi. 18-24 saat 37°C’de etüvde inkübe edilerek de¤erlendirildi.
Bulgular: Bulgular›m›z afla¤›daki tabloda özetlenmifltir.
Sonuçlar: Bafllang›çta cerrahi aletlerin hiçbirinde üreme olmamas› cerrahi aletlerde uygulanan otoklav ve etilenoksit yöntemleri ile yap›lan sterilizasyonun etkin oldu¤unu göstermektedir. Ameliyat süresi uzad›kça baflta KNS’ler olmak üzere Klebsiella, E. coli ve Enterobacter gibi bakteri kontaminasyon riskinin artt›¤› görülmektedir. 3. saatten sonra Gram (-) bakterilerin görülmesi ameliyathanelerimizde kirlenmelerin operasyon süresi ile korele oldu¤unu göstermektedir. Bu durumda özellikle 3 saatten uzun süren
operasyonlarda Gram (+) ve Gram (-) bakterilere etkin olan bir antibiyoti¤in profilaktik olarak kullan›lmas›n›n uygun olaca¤› kanaatindeyiz.
Tablo. Operasyon Süreleri ve Cerrahi Alet Sürüntü Kültür Sonuçlar›.
Bafllangݍ
1. saat
2. saat
4. saat
0
1 koloni KNS
2 koloni KNS
5 koloni KNS
1 koloni E. coli
1 koloni Enterobacter
3 koloni Klebsiella
•
P39
Hastane ‹nfeksiyonlar› Aç›s›ndan Ameliyathanedeki
Risk Faktörlerinin De¤erlendirilmesi
Ferda Soysal*, Aylin ‹zat1, Özden Destano¤lu2, Nurcan Demirk›ran2, Rüçhan Ulutürk1, Muzaffer Fincanc›1
*,1 SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, 2 SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi, Hastane ‹nfeksiyon
Kontrol Hemfliresi
Amaç: Genel cerrahi ve ortopedi ameliyathanelerinde cerrahi alan infeksiyonlar›na zemin haz›rlayabilecek faktörlerin belirlenmesi.
Yöntem: Ameliyathane flefleri ve sorumlu hemflireler ile toplant› yap›larak hastane infeksiyonu kaynaklar›n›n neler olabilece¤i
tart›fl›ld› ve görüflleri al›nd›. Kaynak olabilece¤i düflünülen ameliyathane havas›, otoklav ile sterilize edilen alet kazanlar› ve bohçalar, alet dezenfektanlar› ve penset kavanozlar›ndan kültür örnekleri al›nd›. Doktor, hemflire ve personelin el kültürleri yap›ld›.
Bulgular: Ortopedi ameliyathanesi için otoklavlanan malzeme kazanlar›n›n 6-7 kilo olmas› gerekirken 20-25 kilo oldu¤u, malzemelerin otoklava kurulanmadan girdi¤i ve bunun sonucunda, kimyasal ve biyolojik indikatörler yeterli sterilizasyonu gösterdi¤i halde bir kazandaki malzemelerin kontamine oldu¤u anlafl›ld›. ‹ki ortopedi ve dört cerrahi ameliyathanesinin havas›n›n ameli
yathaneler bofl iken operasyona uygun oldu¤u (< 30 bakteri/mm3), fakat iki cerrahi ameliyathanesinde ameliyathane dolu iken havada 180 bakteri/mm3’ün üzerinde bakteri bulundu¤u saptand›. Ameliyat aralar›nda temizlik yap›lmad›¤› gözlendi. Al›nan 78 el
kültürünün 16’s›nda (%20) patojen mikroorganizma üredi, doktor, hemflire ve hizmetli personel aras›nda ellerde üreme aç›s›ndan
anlaml› bir fark yoktu (p>0.05).
Sonuç: Ameliyathane kaynakl› infeksiyonlar›n önlenmesi için, otoklavlanan malzeme kazanlar›n›n büyüklü¤ünün ve aletlerin
kuru olarak yerlefltirilmesinin denetlenmesi, ameliyatlar aras›nda temizlik yap›lmas› ve ameliyathane trafi¤inin azalt›lmas›, ameliyathane çal›flanlar›n›n usulüne uygun el y›kama al›flkanl›klar›n›n gelifltirilmesi gerekti¤i sonucuna var›ld›.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
23
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
ERCP ile ‹liflkili Bakteriyemi/Sepsis
P40
‹ffet Palab›y›ko¤lu*, Emin Tekeli1, Derya Aysev1, Mustafa fi›rlak1, Sultan Do¤anay1, Sibel Kaymakç›1
*,1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
al›flman›n amac›, AÜTF Gastroenteroloji Bilim Dal› ERCP Ünitesi’nde yap›lan ERCP ile iliflkili bakteriyemi geliflen hastalardaki etkenleri tan›mlamak ve sonuçlardan infeksiyon kontrolünde yararlanmakt›r.
Ç
Ünite’de 2003 y›l›nda 922 ERCP ifllemi gerçeklefltirilmifltir. Ülkemiz genelinde oldu¤u gibi hastanemizde de H‹
tan›mlar›, “Centers for Disease Control and Prevention (CDC)” kriterlerine göre yap›lmaktad›r. Ancak, ERCP uygulanan hastalarda bakteriyeminin bu kriterlere göre s›n›fland›r›lmas›nda zorluklar mevcuttur. CDC kriterlerine göre,
kan kültüründe bir mikroorganizman›n izole edilmesi ve bu patojenin baflka bir yerdeki infeksiyon ile iliflkili olmamas› primer kan dolafl›m› infeksiyonu (KD‹) olarak tan›mlanmaktad›r. Bakteriyemi, vücudun herhangi bir anatomik
yerindeki infeksiyon oda¤›ndan kaynakland›¤›nda yani bu odaktan izole edilen patojen kan kültüründe de üredi¤inde bu sekonder KD‹ infeksiyonu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenlerden dolay› ERCP ile iliflkili bakteriyemileri, primer ya da sekonder olarak s›n›fland›rman›n hem tutarl› hem de tutars›z taraflar› vard›r. Hastanemiz ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi (‹KK)’nin görüflü, kan kültüründe üreyen mikroorganizma as›l infeksiyon oda¤›ndan izole
edilemedi¤inden ERCP ile iliflkili bakteriyemileri “primer” kabul etmek fleklindedir.
‹KK 2003 y›l›nda 17 ERCP ile iliflkili sepsis tan›s› koymufltur. Etkenlerin da¤›l›m›; 7 E. coli, 4 Pseudomonas spp., 3 Klebsiella spp., 1 koagülaz negatif stafilokok, 1 metisilin dirençli S. aureus ve 1 Enterococcus spp. fleklinde gerçekleflmifltir.
ERCP ile iliflkili sepsis nedeniyle kaybedilen befl hastadan dördünde infeksiyon geliflimi aç›s›ndan risk faktörü
yoktu.
Endoskopi ile geçen infeksiyonlar endojen kaynakl› olabilece¤i gibi, yeterli flekilde temizlenmemifl ve etkin dezenfekte edilmemifl endoskoplardan ekzojen olarak da bulaflabilmektedir. Endojen kaynak, intestinal florad›r ve
genellikle E. coli ve enterokoklar izole edilmektedir. Ekzojen kaynaklarla iliflkili geliflen infeksiyonlardan ise s›kl›kla Pseudomonas ve Klebsiella türleri sorumludur. Çal›flmam›zda etkenlerin da¤›l›m›, ERCP Ünitesi’nde endojen ve ekzojen mekanizmalar›n ikisinin de rol oynad›¤›n› göstermifltir. Sonuç olarak bu infeksiyonlar›n önlenmesinde, hastalar aras›nda gerecin etkin dezenfeksiyonun sa¤lanmas›n›n ve endikasyon olan hastalarda ERCP öncesi antibiyotik
profilaksisi uygulanmas›n›n önemi ortaya ç›km›flt›r. ERCP üniteleri, ‹KK ile etkin iflbirli¤i gerçeklefltirmesi gereken
birimlerin bafl›nda gelmektedir.
•
Çocuklarda Miksiyosistoüreterografi ve
‹drar Yolu Enfeksiyonu ‹liflkisi
P41
Önder Yavaflcan*, Orhan Deniz Kara1, Hakan Erdo¤an1, Hülya Uprak1, Selime Yeflil1, Sema Üntürk1,
Sevginar fientürk1, Murat Kan¤›n1, Nejat Aksu1
*,1 SSK Tepecik E¤itim Hastanesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Klinikleri Çocuk Nefrolojisi Bölümü
iksiyosistoüreterografi (MSUG) vezikoüreteral reflü (VUR) tan›s›nda hala önemini sürdürmektedir. Nosokomiyal idrar yolu enfeksiyonu (‹YE) çocukluk yafl grubunda önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Mesane
içine kateter konarak çekilen MSUG kimi zaman ‹YE’nunu kolaylaflt›ran bir yöntem olabilmektedir. Bu çal›flmada yineleyen ‹YE nedeni ile MSUG çekilen çocuklarda mesaneye kateter konmas›n›n ‹YE oluflumuna katk›s› araflt›r›lmak
istenmifltir.
M
Çal›flma, Ocak 2002-Ocak 2003 tarihleri aras›nda hastanemiz Çocuk Nefroloji Poliklini¤i’nde yineleyen ‹YE nedeniyle izlenen ve MSUG çekilen 156 çocuk hasta üzerinde yap›lm›flt›r. Hastalar›n yafl da¤›l›m› 1 ay-15 yafl aras›nda
olup, yafl ortalamas› 6.70 ± 3.43 y›ld›r. Tüm hastalardan MSUG’den hemen önce (Grup 1) ve iki gün sonra (Grup 2)
olmak üzere toplam 312 kez idrar kültürü al›nm›flt›r.
Grup 1’de toplam 22 (%14) hastada idrar kültüründe üreme saptan›rken Grup 2’de ise toplam 34 (%21) hastada
idrarda bakteri üremesi saptanm›flt›r. Kateter takmadan önceki idrar kültüründe üreme saptanan 16 (%10) hastan›n
iki gün sonraki idrar kültüründe de ayn› mikroorganizma ile üreme saptanm›flt›r. Her iki grupta üremesi olan hastalar gözard› edildi¤inde, MSUG yap›lan hastalar›n 18’inde (%11.5) idrar kültürlerinde anlaml› bakteriüri saptanm›flt›r.
Sonuç olarak; çocuklarda MSUG çekilirken idrar yolu enfeksiyonu riski mutlaka ak›lda tutulmal›d›r.
24
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
Cerrahi Alan Enfeksiyonlar›nda Risk Analizi
nf
ek
si
P42
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Ali Uzunköy*
* Harran Üniversitesi T›p Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dal›
Amaç: Cerrahi alan enfeksiyonu (CAE), hastanede kal›fl süresini ve maliyeti art›ran önemli postoperatif morbidite nedenlerinden biridir. CAE gelifliminde pek çok risk faktörü suçlanm›fl olmakla birlikte,
hala baz› risk faktörleri hakk›nda tart›flmalar devam etmektedir. Bu çal›flma, CAE’na etki eden risk faktörlerini de¤erlendirmek amac›yla planland›.
Hastalar ve Metot: Harran Üniversitesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Klini¤i’nde
prospektif olarak, 15 Eylül 2003 ile 15 fiubat 2004 tarihleri aras›nda operasyon geçiren 320 olgu CAE aç›s›ndan de¤erlendirildi.
Sonuçlar: 320 olgunun 28’inde (%9.7) CAE geliflti 28 hastan›n 10 tanesi erkek (%34) 18 tanesi kad›n
(%66) olup, yafl ortalamalar› 55 (19-71) idi. Olgular›n yaralar›, 2 olguda (%0.62) kirli, 5 olguda (%1.56) kontamine, 21 olguda (%6.5) temiz-kontamine idi. 25 olguda genel, 2 olguda spinal ve bir olguda lokal anestezi uyguland›. Ortalama operasyon süreleri 2 saat (0.5-7 saat) idi. CAE geliflen olgular›n 4’ü (%15) acil
olarak operasyona al›nm›fl iken, 24 olgu (%85) elektif olarak opere edildi. 28 olgunun 25’inde (%88) operasyon tipi abdominal iken, 3 olguda (%13) abdomen d›fl› operasyon yap›ld›. 28 olgunun 26’s›nda (%93)
enfeksiyon insizyon hatt›nda, 1 olguda (%3.5) organ enfeksiyonu ve 1 olguda da (%3.5) kateter enfeksiyonu geliflti. Tedavide 3. kuflak sefalosporinler kullan›ld›. Kirli ve kontamine yaras› olan olgularda ilave
olarak anaerop etkili antibiyotikler eklendi. 16 olguda (%57) gastrointestinal sistem malignitesi, 4 olguda
(%14) akut apandisit, 3 olguda (%10) safra yolu patolojisi, 2 olguda (%7) inguinal herni, 1 olguda (%3.5) yumuflak doku sarkomu, 1 olguda (%3.5) invaginasyon ve 1 olguda ise (%3.5) mekkel divertikülü perforasyonu saptand›. Enfeksiyon geliflen malign olgular›n hepsinde serum albumin düzeyi 2.5 mg/dL’nin alt›nda
idi. CAE geliflimi aç›s›ndan malignite ve preoperatif albumin düzeyinin düflüklü¤ü istatistiksel olarak anlaml› bulundu (p< 0.05).
Sonuç olarak, CAE geliflimi aç›s›ndan malignite ve preoperatif albumin düzeyinin düflüklü¤ü en
önemli risk faktörlerdir. CAE geliflimini azaltmak için, özellikle malignite olgular›nda, preoperatif albumin düzeyinin düzeltilmesi gerekir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
25
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
GATA E¤itim Hastanesinde
Hastane Ortam› Temizlik Yöntemi
P43
Mesut Pekcan*, Bülent Ahmet Beflirbellio¤lu1, Dilek Özfidan1, Esin Derya Alömero¤lu1, Demet Y›lmaz1, Güler Candar1
* GATA Genel Cerrahi Anabilim Dal›, 1 GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
astane ortam›nda patojen mikroorganizmalar›n yo¤un olarak bulunmas› ve infeksiyon geliflimi için pek çok faktörün mevcudiyeti; ortam›n infeksiyon kayna¤› olmas›na s›kça yol açabilmektedir. Bu yüzden, bir sa¤l›k kuruluflu için iyi bir ortam temizli¤i, infeksiyonlardan korunman›n temelini oluflturur.
H
Hastane ortam›nda yap›lacak temizlikte; hastan›n temasta bulundu¤u yak›n çevresinin (yatak, karyola, komidin
gibi), dolaplar, oda ve tuvaletlerin birbirinden ayr› olarak de¤erlendirilmesi gerekmektedir. Kliniklerimizde temizli¤in bu anlay›fl içerisinde yap›labilmesi için GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi “Her hasta odas›n› ayr› bir
ev ve her yatak birimini ayr› bir oda” kabul ederek; temizlik konusundaki eksik ve hatal› uygulamalar› düzeltmek ve
tüm birimlerde ortak bir standart oluflturmak için bir yöntem gelifltirmifl ve k›lavuz bir kitapç›k haz›rlam›flt›r.
Bu kitapç›k içeri¤inde sunulan çal›flma plan› ve kullan›lacak malzeme özellikleri afla¤›daki maddelerde ve Tablo 1'de sunuldu¤u gibidir.
Hasta odalar›nda temizlik ifllem s›ras›:
Hasta odalar›n›n temizli¤inin sabah ve akflam olmak üzere günde iki kez yap›lmas›, temizli¤e bafllamadan önce
malzemelerin kontrolü ve eksiklerin tamamland›ktan sonra afla¤›daki s›ra ile temizli¤in yap›lmas› gerekir.
1. Gerek görülen yatak tak›mlar›n›n de¤ifltirilmesi.
2. At›klar›n toplanmas›.
3. Oda zeminlerinin süpürülmesi.
4. Oda zeminlerinin paspaslanmas›.
5. Buzdolab›, yemek masas› ve komidin üzerlerinin nemli bezle silinmesi.
6. Hasta yata¤› kenarlar›n›n nemli bezle silinmesi.
7. Cam önleri ve pencere kenarlar›n›n nemli bezle silinmesi.
8. Dolaplar›n nemli bezle silinmesi.
9. Banyo ve lavabo temizli¤inin yap›lmas›.
10. Tuvaleti olan odalarda, tuvalet temizli¤inin yap›lmas›.
Her yeni sistemde oldu¤u gibi bu sistemde de eksik ve yanl›fll›klar›n olmas›, yeni bilgi ve geliflmeler do¤rultusunda sisteme eklenecek hususlar›n ortaya ç›kmas› do¤ald›r. GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi öneri
ve katk›lar› en k›sa zamanda de¤erlendirilerek, yeni oluflturulan standartlara yön vermifl olacakt›r.
Tablo 1. Günlük-Haftal›k Çal›flma Plan› ve Kullan›lacak Malzeme Özellikleri.
Günler
Ö¤leden önce
Ö¤leden sonra
Pazartesi
Günlük temizlik
1. GÜNLÜK TEM‹ZL‹K, 2. Hasta giysi dolaplar› iç ve
d›fl yüzeylerinin BEYAZ BEZ-BEYAZ KOVA kullan›larak silinmesi
Sal›
Günlük temizlik
1. GÜNLÜK TEM‹ZL‹K 2. At›k kutular›n›n dezenfektan ile y›kanmas›
Çarflamba
Günlük temizlik
1. GÜNLÜK TEM‹ZL‹K 2. Banyo-tuvalet duvar fayanslar›n›n
KIRMIZI BEZ-KIRMIZI KOVA kullan›larak silinmesi 3. Karyola ve
›zgaralar›n›n MAV‹ BEZ-MAV‹ KOVA kullan›larak silinmesi
Perflembe
Günlük temizlik
1. GÜNLÜK TEM‹ZL‹K 2. At›k kutular›n›n dezenfektan ile y›kanmas›
3. Etejer iç yüzey temizli¤inin SARI BEZ-SARI KOVA kullan›larak
yap›lmas›
Cuma
Günlük temizlik
1. GÜNLÜK TEM‹ZL‹K 2. Buzdolaplar›n›n iç yüzeylerinin
YEfi‹L BEZ-YEfi‹L KOVA kullan›larak silinmesi
Cumartesi
Günlük temizlik
GÜNLÜK TEM‹ZL‹K
Pazar
Günlük temizlik
GÜNLÜK TEM‹ZL‹K
26
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P44
Myoma Uteri Nedeniyle Opere Edilen Olgularda ‹drar
Yolu Enfeksiyonunun Nedenleri
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
S. Sinan Özalp*, Ö. Tar›k Yalç›n1, Mete Tan›r1, Hikmet Hassa1, Ahmet Karatafl1
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›
Amaç: Leiomyoma uteri nedenli opere edilen olgularda postoperatif idrar yolu enfeksiyonunun nedenlerini araflt›rmak.
Materyal Metod: Çal›flmaya klini¤imizde 1992-2004 tarihleri aras›nda leiomyoma uteri nedenli opere
edilen ve dosyalar›na ulafl›labilen 348 olgu dahil edildi. Olgular idrar kültüründe üreme olanlar (grup I),
üreme olmayanlar (grup II) olmak üzere iki grupta incelendi. Gruplar yafl, gravida, parite, üretral kateter
kal›fl süresi, preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m›, antibiyotik kullan›m süreleri ve sistemik hastal›klar› aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›.
Sonuçlar: Grup I’de 12 olgu, grup II’de 336 olgu belirlendi. Gruplar aras›nda yafl, gravida, parite, preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m›, antibiyotik kullan›m süreleri ve sistemik hastal›klar› aç›s›ndan fark saptanmazken (p> 0.05), uretral kateter kal›fl süresi aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark saptand› (p< 0.001).
Yorum: Leiomyoma uteri tan›s› ile opere edilen hastalarda postoperatif üriner enfeksiyon geliflmesi
aç›s›ndan birçok risk faktörü ileri sürülmesine ra¤men bu çal›flmada sadece uzun süreli (> 1 gün) üretral
kateter uygulaman›n enfeksiyon riskini istatistiksel anlaml› olarak art›rd›¤› belirlendi. Di¤er risk faktörleri aç›s›ndan anlaml› fark gözlenmemesi daha çok genç yaflta ve sistemik hastal›k nadir görülen kad›nlarda bu operasyonun uygulanmas› olarak yorumland›.
•
P45
Endometriyum Kanseri Nedeni ile Opere Edilen
Olgularda ‹drar Yolu Enfeksiyonunun Nedenleri
S. Sinan Özalp*, Ömer Tar›k Yalç›n1, Hüseyin Mete Tan›r1, Atilla Y›ld›r›m1, Ahmet Karatafl1
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›
Amaç: Endometriyum kanseri nedeni ile opere edilen olgularda postoperatif idrar yolu enfeksiyonunun nedenlerini araflt›rmak.
Materyal ve Metod: Çal›flmaya 1992-2004 tarihleri aras›nda endometriyum kanseri nedeni ile opere
edilen ve dosyalar›na ulafl›labilen 126 olgu dahil edildi. Olgular, idrar kültüründe üreme olanlar (grup I)
ve üreme olmayanlar (grup II) olmak üzere iki grupta incelendi. Gruplar yafl, gravida, parite, idrar sondas› kal›fl günü, preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m süresi ve sistemik hastal›klar
aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›.
Sonuçlar: Grup I'de 16 olgu, grup II'de ise 110 olgu belirlendi. Gruplar aras›nda yafl, gravida, parite,
preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m›, antibiyotik kullan›m süresi ve sistemik
hastal›klar aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› bir fark yoktu (p> 0.05). Buna karfl›n, idrar sondasi kal›fl
süresinin uzamas› ile üriner enfeksiyon riskinin artt›¤› saptand› (p< 0.001).
Yorum: Bu çal›flma sonunda, endometriyum kanserli olgularda postoperatif idrar yolu enfeksiyonu
gelifliminde önemli olan tek etkenin idrar sondas› kal›fl süresi oldu¤u saptand›. Postoperatif üriner
enfeksiyon riskini azaltmak için sondan›n mümkün olan en k›sa süre tutulmas› gerekmektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
27
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Over Kanseri Nedeni ile Opere Edilen Olgularda
‹drar Yolu Enfeksiyonunun Nedenleri
P46
S. Sinan Özalp*, Ö. Tar›k Yalç›n1, Mete Tan›r1, Turgay fiener1, Ahmet Karatafl1
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›
Amaç: Over kanseri nedeni ile opere edilen olgularda postoperatif idrar yolu enfeksiyonunun nedenlerini araflt›rmak.
Materyal ve Metod: Çal›flmaya klini¤imizde 1992-2004 tarihleri aras›nda over kanseri nedenli opere
edilen ve dosyalar›na ulafl›labilen 103 olgu dahil edildi. Olgular idrar kültüründe üreme olanlar (grup I),
üreme olmayanlar (grup II) olmak üzere iki grupta incelendi. Gruplar yafl, gravida, parite, üretral kateter
süresi, preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m›, antibiyotik kullan›m süreleri ve sistemik
hastal›klar› aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›.
Sonuçlar: Grup I’de 6 olgu, grup II’de 97 olgu belirlendi. Gruplar aras›nda yafl, gravida, parite, preoperatif hemoglobin de¤erleri, antibiyotik kullan›m›, antibiyotik kullan›m süreleri aç›s›ndan fark saptanmazken (p> 0.05), sistemik hastal›klardan diabetes mellitus (p< 0.05) ve üretral kateter süresi aç›s›ndan
(p< 0.05) istatistiksel olarak anlaml› fark saptand›.
Yorum: Over kanserli olgularda postoperatif idrar yolu enfeksiyonu geliflmesinde önemli olan faktörlerden birinin diabetes mellitus oldu¤u saptand›. Diabetes mellituslu hastalarda enfeksiyon riskini
azaltmak için sistemik hastal›¤›n etkin bir flekilde kontrolu, tedavi dozunda antibiyotik kullan›lmas› ve
sonda kal›fl süresinin mümkün oldu¤unca k›sa tutulmas›n›n önemi ortaya ç›kt›.
•
Postoperatif Yüzeyel ‹nsizyon Aç›lmas›nda
Enfeksiyonun Nedenlerinin Saptanmas›
P47
S. Sinan Özalp*, Hüseyin Mete Tan›r1, Baflar Tekin1, Bülent Çakmak1
,
* 1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›
Amaç: Postoperatif yüzeyel insizyon aç›lmas›nda enfeksiyon ve nedenlerinin araflt›r›lmas›.
Materyal ve Metod: Çal›flmaya, 2000-2004 y›llar› aras›nda, klini¤imizde opere edilip, postoperatif
yüzeyel insizyon yeri aç›lmas› saptanan 72 olgu al›nd›. Olgular, yüzeyel insizyon yeri aç›lmas›ndan
sonra, yara yerinden al›nan kültürler dikkate al›narak, üreme olanlar (grup I, n= 13) ve olmayanlar
(grup II, n= 59) olmak üzere iki grupta incelendi. Gruplar yafl, intraoperatif kanama miktar›, operasyon
süresi, pre-/postoperatif hemoglobin de¤eri, operasyon endikasyonlar› ve yap›lan cerrahi giriflim, insizyon flekli, ciltalt› sütür, ciltalt› dren, retansiyon sütürü kullan›m›, seçilen antibiyotik türü ve efllik
eden sistemik hastal›klar aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›.
Sonuçlar: Gruplar aras›nda yafl, inntraoperatif kanama miktar›, operasyon süresi, pre-/postoperatif hemoglobin de¤eri, operasyon endikasyonlar› ve yap›lan cerrahi giriflim, insizyon flekli, ciltalt› sütür, ciltalt› dren, seçilen antibiyotik türü ve efllik eden sistemik hastal›klar aç›s›ndan bir fark saptanamad› (p> 0.05). Buna karfl›n, yara yeri aç›lan grupta, retansiyon sütür kullan›m› daha yüksek oranda
bulundu (p< 0.01).
Yorum: Postoperatif yüzeyel insizyon aç›lmas›nda enfeksiyona neden olan birçok etken say›lmakla birlikte, sadece retansiyon sütür kullan›lan olgularda yara yeri aç›lmas› daha s›k orandad›r. Retansiyon sütür gerektiren olgular›n enfeksiyon geliflimi yönünden risk tafl›d›¤› bilinmelidir.
28
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P48
Bir Y›ll›k ‹zlemde Yenido¤an Yo¤un Bak›m Ünitesinde
Acinetobacter spp. Saptanan Hastalar›n Özellikleri
tan
H as
e
İ
Neslihan Tekin*, Ener Ça¤r› Dinleyici1, ‹lhan Özgünefl2, Filiz Akflit3, M. Arif Akflit1
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Neonatoloji Bilim Dal›, 2 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›,
3 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
ozokomiyal enfeksiyonlar, yenido¤an yo¤un bak›m ünitelerinde morbidite ve mortalitenin önemli nedenleri aras›ndad›r. Etken mikroorganizmalar s›kl›kla birçok antibiyoti¤e dirençli olduklar›ndan, bu enfeksiyon etkenlerinin saptand›¤› hastalar›n klinik özelliklerinin ç›kar›lmas›, bu enfeksiyonlar›n s›kl›¤›nda azalmaya yol gösterici olabilecektir. Burada, 2003 y›l›nda Osmangazi
Üniversitesi T›p Fakültesi Neonatoloji Bilim Dal›’nda takip edilen ve kültürlerinde Acinetobacter spp. üreyen hastalar›n klinik ve laboratuar özellikleri de¤erlendirilmifltir.
N
Bölümümüzde oniki ayl›k süreçte 1042 yenido¤an bebek takip edilmifl olup 18 yenido¤an›n 26 kültür örne¤inde Acinetobacter spp.
üremifltir. Bunlar›n sekizi entübasyon tüpü, biri d›flk›, biri idrar, ikisi BOS, ikisi yara yeri kültürü ve 12 tanesi kan kültürlerinde tespit
edilmifltir. Yenido¤anlar›n median gestasyon haftalar› 31.5, median do¤um a¤›rl›klar› 1700 g olarak saptanm›flt›r. Annelerin %88.9’unda kötü obstetrik öykü mevcut olup, hiçbir annede erken mebran ruptürü öyküsü saptanmad›. Birinci dakika apgar skoru 3.2, beflinci dakika apgar skoru 5.75 olup, hastalar›n %88.9’unda asfiksi tespit edildi. Hastalar›n ortalama ventilatörde kal›fl süresi 25.9 ± 17.4
gün idi. Acinetobacter spp., kültürde üremesi ortalama 20.6 günde olmufltur. Acinetobacter spp. izole edilen hastalar›n %77.8’i total parenteral nutrisyon almaktayd›. Klinik örne¤in al›nd›¤› gün çal›fl›lan CRP de¤eri ortalama 5.34 mg/dL, hemoglobin 12.45 g/dL, beyaz küre
say›s› 11.033/mm3, trombosit say›s› ise 62.916/mm3 idi. Respiratuar distres sendromu olgular›n %50’sinde, bronkopulmoner displazi
%55.6, intraventriküler hemoraji %66.7, patent ductus arteriosus %22.2, nekrotizan enterokolit %44.4’ünde, prematüre retinoapatisi
%55.6’s›nda vard›. Hastalar›n %94.4’ü kültür al›nd›¤› s›rada genifl spektrumlu antibiyotik kullanmaktayd›. ‹zole edilen Acinetobacter türlerinin tamam› amikasin, seftazidim, ampisilin, piperasilin ve seftriaksona dirençli idi. Piperasilin-tazobaktam kombinasyonuna sufllar›n %23’ü, meropeneme %65’i, ofloksasine ise %53’ü duyarl› idi. Siprofloksasine %92 oran›nda direnç tespit edildi.
Bir y›l içerisinde saptad›¤›m›z ve s›kl›kla fatal seyirli Acinetobacter spp. üremelerinin, çoklu antibiyotik direnci gösterdi¤i, düflük
do¤um a¤›rl›kl› ve prematüre yenido¤anlarda daha s›k görüldü¤ü, kötü obstetrik öykü, perinatal asfiksi, total parenteral nutrisyon
ve prematüreli¤e ait komplikasyonlar›n enfeksiyon için haz›rlay›c› faktörler olabilece¤i düflünüldü.
•
P49
2003 Y›l›nda Yenido¤an Servisinde Stenotrophomonas
maltophilia Üreyen Hastalar›n De¤erlendirilmesi
Neslihan Tekin*, Coflkun Yarar1, Hasan Çolak2, Filiz Akflit3, M. Arif Akflit4
*,4 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Neonatoloji Bilim Dal›, 1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Pediatri Anabilim Dal›,
2 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 3 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
enido¤an yo¤un bak›m ünitelerinde nozokomiyal enfeksiyonlar önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Stenotrophomonas
(Xanthomonas) maltophilia aerobik, non-fermentatif, gram negatif basil özelli¤inde, çoklu antibiyotik direnci gösteren f›rsatç› patojen bir bakteridir. Son y›llarda nozokomiyal enfeksiyonlardaki öneminin artt›¤› bildirilmektedir. 2003 y›l›nda Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Neonatoloji Bilim Dal›’nda takip edilen ve kültürlerinde S. maltophilia üreyen hastalar›n klinik ve laboratuar
özellikleri retrospektif olarak araflt›r›lm›flt›r.
Y
Ünitemizde 2003 y›l›nda 1042 yenido¤an bebek takip edildi. ‹nfeksiyon kontrol komitesi izleminde olan ünitemizde 12 ayl›k bir
süreçte 21 yenido¤an›n 25 kültür örne¤inde S. maltophilia üredi. Bilgilerine ulafl›lan 18 yenido¤an›n 22 kültür örne¤inin 11’inde kan,
10’unda entübasyon tüpü, 1’inde ise kateter kültüründe S. maltophilia üredi. Yenido¤anlar›n median gestasyon yafllar› 29 hafta, median do¤um a¤›rl›¤› 1300 gramd›. Hastalar›n %58.8’i spontan vajinal yolla, %41.2’si sezaryen/sectio ile do¤mufltu. Bir annede erken
membran ruptürü öyküsü vard›. Annelerin %75’inde kötü obstetrik öykü vard›. Birinci dakika ortalama apgar skoru 2.0 ± 1.4, beflinci dakika ortalama apgar skoru 4.8 ± 1.9 olup, hastalar›n %93.3’ünde asfiksi tespit edildi. Hastalar›n ortalama ventilatörde kal›fl süresi 28.8 ± 6.3 gündü. S. maltophilia’n›n kültürde üreme süresi ortalama 25.3 ± 13.5 günde olmufltu. S. maltophilia üremesinin oldu¤u
klinik örne¤in al›nd›¤› gün hastalar›n tamam› genifl spektrumlu antibiyotik kullanmaktayd›, ortalama CRP de¤eri 4.5 ± 4.31 mg/dL,
ortalama hemoglobin de¤eri 14.0 ± 2.4 g/dL, ortalama beyaz küre say›s› 13.7 ± 9.9/mm3, ortalama trombosit say›s› 110.2 ± 10.6/mm3
idi. S. maltophilia’ya karfl› duyarl›l›k oranlar› tobramisinde %66.7, amikasinde %60, trimetoprim-sulfametaksazolde %54.5, siprofloksasinde %53.8 idi, sefalosporin ve karbapenemlere karfl› ise yüksek direnç oranlar› saptand›.
Ünitemizde bir y›l içinde tespit edilen ve s›kl›kla fatal seyreden S. maltophilia üremelerinin, çoklu antibiyotik direncinin oldu¤u, düflük do¤um a¤›rl›kl› ve preterm bebeklerde daha s›k görüldü¤ü, asfiksi ve kötü obstetrik öykünün etkenin üremesinde etkili oldu¤u düflünüldü. S. maltophilia’ya karfl› en yüksek duyarl›l›k oranlar› tobramisin ve amikasine karfl›yd›, ancak olgu say›s› s›n›rl› oldu¤undan bu duyarl›l›¤›n klinik çal›flmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
29
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Yan›k Ekibinin
‹nfeksiyon Kontrol Komitesi ile ‹flbirli¤i
P50
P›nar Ökdemir, Gülflen Çelebi1, Nilgün Koflar1, fiükran Kiflio¤lu1
*,1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Hastanesi
an›k servisleri morbidite ve mortaliteye neden olan enfeksiyonlar›n en yayg›n yerleflim yeridir. Bu amaçla 1998 y›l›nda kurulan ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Yan›k servisinin ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi (‹KK) ile iflbirli¤inin öncesi ve sonras› anlat›lm›flt›r.
Y
‹KK ile iflbirli¤inin öncesi,
Hasta yat›fl›yla beraber hekime göre ampirik veya profilaktik antibiotik kullan›m›,
Pansumanlar›n hasta yata¤›nda yap›lmas›,
Kanül bak›m›n›n kirlenince yap›lmas›,
Hemokültür alma protokolünün olmamas›,
‹drar torbas›na ampul tak›larak kapal› drenaj›n bozulmas›,
Hastabak›c› personel olmamas› ve temizlik personelinin hem temizlik hem de pansumana kat›lmas›,
El y›kaman›n öneminin bilinmemesi,
Hasta odas›nda çöp kovas›n›n bulunmas›, at›klar›n malzeme yetersizli¤i nedeniyle uygun toplanamamas›,
‹KK ile iflbirli¤inin sonras›,
- Antibiotik hastan›n klinik tablosuna ve ‹KK karar›na göre kullan›lmaktad›r,
- Servisde kirli ve temiz alan bariyerle ayr›l›p galoflla girilmektedir,
- Hasta odalar› sabah hemflire viziti ile kontrol edilip oda düzeni ve havaland›r›lmas› sa¤lanmaktad›r,
- Saat 08.30’da doktor, sorumlu hemflire ve servis hemfliresi ile saat 14.00’de ise hastane ‹KK (‹K hemfliresi, mikrobiolog, enfeksiyon hastal›klar›
doktoru) ile vizit yap›lmakta,
- Pansuman ve banyo odas› ayr›l›p hastalar sedyeyle pansuman odas›na al›nmaktad›r,
- Pansuman ekibi önlük, maske, bone giyip, her hasta için steril yeflil örtü kullan›lmaktad›r,
- Pansuman öncelikle çocuk sonra yetiflkin hasta ya da temizden kirliye do¤ru yap›lmaktad›r,
- Her vardiyada hemflire IV kanül, arter kateter, foley sonda, NGT varsa trakeostomi kanül bak›m›n› yapmaktad›r,
- Hemokültür, yara sürüntüsü alma protokolleri yap›lm›flt›r,
- Yara sürüntüsü hastan›n 1., 3. ve 5. günü al›nmaktad›r,
- Foley sondada kapal› drenaja dikkat edilmektedir,
- ‹drar, gaita, balgam kültürleri hastan›n durumuna göre, kateter ucu kültürü ise her zaman bak›lmaktad›r,
- Diyetisyen iflbirli¤i ile %30 ve alt› hastada oral mama ve normal beslenme %31 ve üstü hastada NGT ile enteral beslenme yap›lmaktad›r
- 1 hastabak›c› al›nm›fl, banyo ve dezenfeksiyonu ö¤retilmifltir
- El y›kama ve önemi personele anlat›l›p hat›rlat›c› afifller lavabolara as›ld›
- Temizlik personeli için e¤itim düzenlenmifltir
- Çöp kovalar› hasta odas›ndan ç›kar›l›p genel çöp kovas› yap›lm›flt›r
- At›klar (evsel, t›bbi, cam, ka¤›t, delici ve kesici) ayr›l›p gerekli malzeme temini sa¤lanm›flt›r
Sonuçta ‹KK ile olumlu de¤ifliklikler yap›l›p; profesyonel bilgilerin ›fl›¤›nda modern teknik ve materyellerle en ekonomik flekilde hasta bak›m›nda yüksek kalite düzeyi hedeflenmifltir. HERfiEY DAHA KAL‹TEL‹ YAfiAM ‹Ç‹N.
•
Reanimasyon Ünitemizde 2002 Hastane ‹nfeksiyonlar›
P51
Ayten Kadanal›*, Mehmet K›z›lkaya1, Naz›m Do¤an1, Selahattin Çelebi2, Hüsnü Kürflat1, Mehmet Parlak3
*,3 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 1 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi,
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dal›, 2 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
u çal›flmada Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi reanimasyon ünitesinde 2002 y›l› içinde geliflen hastane infeksiyonlar›, bu infeksiyonlara neden olan patojenler ve duyarl›l›k paternleri incelendi. Bir y›l içinde yat›r›lan 246 hastan›n 84’ünde (%34.1) hastane infeksiyonu geliflti. Bu hastalarda saptanan atak say›s› 124 olup hastane infeksiyon h›z› %50.4 olarak belirlendi. Pnömoni en
s›k saptanan hastane infeksiyonu olup, bunu bakteremi ve üriner sistem infeksiyonu takip ediyordu. Hastalardan en s›k izole edilen bakteriler Staphylococcus aureus ve Pseudomonas aeruginosa idi. Bu bakterilerin büyük k›sm›nda çoklu antibiyotik direnci mevcuttu.
B
30
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P52
Do¤umsal Kalp Hastal›klar›nda Operasyon Sonras›
Nozokomiyal Mantar ‹nfeksiyonlar›
tan
H as
e
İ
Mehmet Fatih Ay›k*, Yüksel Atay1, Süheyla Hilmio¤lu Polat2, ‹sa Coflkun1, Dilek Yeflim Metin2, Gülver Hac›o¤lu3,
Hülya Tataylak3, ‹lknur Karaca3, Mirali Mecidov1, Emin Alp Alayunt1
*,1 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dal›, 2 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji
Anabilim Dal›, 3 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Yo¤un Bak›m Yüksek Hemfliresi
Amaç: Do¤umsal kalp hastal›klar› (DKH) cerrahisindeki geliflmeler kalp cerrahisi uygulanan kliniklerde
opere olan çocuk say›s›nda art›fla neden olmufl dolay›s›yla yetiflkin hastalarda oldu¤u kadar çocuk hastalarda
da nozokomiyal mantar infeksiyonlar› önemli bir sorun haline gelmifltir. Bu çal›flmada klini¤imizde son y›llarda uygulanan DKH cerrahisi sonras› geliflen mantar infeksiyonu durumunu görmeyi amaçlad›k.
Metod: Klini¤imizde 2000-2003 y›llar› aras› 4 y›ll›k sürede opere edilen hastalardan mikrobiyolojiye gönderilen örnekler de¤erlendirilip, mikolojik üreme olan DKH'l› olgular retrospektif olarak incelendi.
Sonuç: E.Ü.T.F. Kalp Damar Cerrahisi Klini¤i’nde 2000-2003 y›llar› aras›ndaki 4 y›ll›k dönemde toplam
5508 hasta opere edilmifltir. Bunlar›n 398’i (%7.2) DKH'l› olgulard›r. Klini¤imizden Mikrobiyoloji Anabilim Dal›’na bakteriyolojik ve mikolojik inceleme amac› ile toplam 4500 örnek gönderilmifl olup, bunlar›n 98’i (toplam örnek say›s›n›n %2.2’si) mikolojik yönden incelenmifltir. Bunlardan 68 (%67.3) örnekte üreme saptanm›flt›r. Bu 98 örne¤in 14’ü (%14.3) do¤umsal kalp hastalar›na ait olup, farkl› hastalardan gönderilen 9 (%64.3) örnekte üreme olmufltur. Tabloda bu hastalara ait veriler gösterilmifltir. Çocuk hastalar›n hepsinde Candida türleri üretilmifltir. Alt› (%66.6) hastada Candida albicans, 2 (%22.2) hastada Candida tropicalis, 1 (%11.1) hastada Candida parapsilosis tesbit edilmifltir. Candida üremesi olan hastalara flukonazol uygulanm›flt›r. Bu hastalar›n 5’i
(%55.5) kaybedilmifltir.
Yorum: Geçirilmifl major cerrahi, uzam›fl yo¤un bak›m ve solunum deste¤i, santral venöz kateter kullan›m›, idrar yolu kateterizasyonu, total parenteral beslenme uygulanmas›, genifl spektrumlu antibiyotiklerin kullan›m› yetiflkin hasta grubunda oldu¤u gibi kalp cerrahisi geçiren çocuk hastalarda da önemli risklerdir. Do¤umsal kalp hastal›¤› cerrahisi bafll›bafl›na riskli olup, son y›llardaki geliflmelerle kardiyak yönden mortalite
ve morbiditesi azalt›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Hastalar›n erken dönemde uzun yo¤un bak›m deste¤ine ihtiyaçlar› vard›r. Bu nedenle kateterizasyon (venöz ve idrar yolu) süreleri uzamaktad›r. Kardiyak performans› desteklemek amac›yla di¤er cerrahilere göre daha uzun süre solunum cihaz› deste¤i uygulanmakta ve bu da dolay›s›yla infeksiyon riskini artt›rmaktad›r. Mantar infeksiyonu kardiyak cerrahi uygulanan çocuk hastalarda görüldü¤ünde morbidite ve mortalitesi yüksektir. En s›k olarak Candida albicans ve di¤er Candida türleri infeksiyona
neden olmaktad›r.
Mantar Üreyen Do¤umsal Kalp Hastal›kl› Olgular›n Da¤›l›m›.
Yafl
Operasyon
Üreyen
Üreme yeri
Sonuç
6 gün
Aç›k kalp
C. albicans
‹drar
Ex
9 gün
Aç›k kalp
C. tropicalis
‹drar
fiifa
2 yafl
Aç›k kalp
C. tropicalis
‹drar
fiifa
12 yafl
Aç›k kalp
C. albicans
‹drar
Ex
4.5 yafl
Kapal› kalp
C. albicans
Kan
fiifa
6 yafl
Aç›k kalp
C. albicans
‹drar
fiifa
3 yafl
Aç›k kalp
C. parapsilosis
Kan
Ex
2 yafl
Aç›k kalp
C. albicans
DTA
Ex
3 gün
Aç›k kalp
C. albicans
Kan
Ex
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
31
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Yo¤un Bak›m Ünitesi Hastane ‹nfeksiyonu Surveyans
Çal›flmas›nda Karfl›lafl›lan Güçlükler
P53
Aylin ‹zat*, Ferda Soysal1, Nurcan Demirk›ran2, Özden Destano¤lu2, Gülhan Eren1, Muzaffer Fincanc›1
*,1 SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i,
2 SSK ‹stanbul E¤itim Hastanesi, Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Hemfliresi
Amaç: Yo¤un Bak›m Ünitesinde (YBÜ) hastane infeksiyonu prevalans›n›, infeksiyon riskini art›ran faktörleri ve etken mikroorganizmalar› saptamaya yönelik surveyans çal›flmas› s›ras›nda do¤ru veriler elde
etmeyi engelleyen etmenleri belirlemek.
Yöntem: 24.09.2003-24.10.2003 tarihleri aras›nda YBÜ’ne yat›r›lan tüm hastalar yat›fl süreleri boyunca
her gün Hastane ‹nfeksiyon Kontrol (H‹K) hemflireleri ve uzmanlar› taraf›ndan ziyaret edilerek infeksiyon riskini art›ran ifllemler ve hastaya ait faktörler surveyans formlar›na kaydedildi. Hastane infeksiyonu varl›¤›n›n saptanmas›nda ve s›n›fland›rmas›nda Centers for Disease Control (CDC) taraf›ndan 1992 y›l›nda yeniden gözden geçirilen kriterler kullan›ld›. Kültür örnekleri YBÜ çal›flanlar› taraf›ndan al›nd›. Surveyans sonunda bu ifllemlerin tam ve do¤ru yap›l›p yap›lmad›¤› gözden geçirildi. Hastane infeksiyonu
geliflmesi ile hastanede yap›lan ifllemler ve hastaya ait faktörler aras›ndaki iliflki araflt›r›ld›.
Bulgular: Bir ayl›k surveyans döneminde 48 hasta izlendi. YBÜ’de hastaya uygulanan ve infeksiyon
riskini art›ran ifllemler ile hastaya ait faktörlerin saptanmas›nda bir engelle karfl›lafl›lmad›. Ayn› hastadan
al›nan farkl› kültür örneklerinden farkl› cinsten bakteriler izole edilebildi¤i gözlendi. Örne¤in bir hastan›n trakeal aspirat›ndan Pseudomonas aeruginosa izole edilirken, kan kültüründe Staphylococcus aureus üreyebiliyordu. Bu flekilde 8 hasta (%17) oldu¤u görüldü. Üç hastada ise ayn› kültür örne¤inde farkl› zamanlarda farkl› bakteriler saptand›. Bu durum hem hastane infeksiyonunun varl›¤›na karar vermede, hem de
etkenin cinsini belirlemede önemli bir engel oluflturdu. Kesin olmasa da, 12 (%25) hastada infeksiyon
geliflti¤ine karar verildi. Ameliyat, vasküler ve santral venöz kateter, solunum yolu enstrumantasyonu
uygulanmas›n›n, diyabet ve ba¤›fl›kl›¤› bask›layan hastal›k varl›¤›n›n, hastanede uzun süreli yat›fl›n infeksiyon riskini art›rd›¤› görüldü (hepsi için p< 0.05).
Sonuç: YBÜ’nde al›nan kültür örneklerinde kontaminasyon olas›l›¤›n›n oldukça yüksek oldu¤u anlafl›ld›. Bu bulgu YBÜ çal›flanlar› ile paylafl›larak kültür alma tekniklerinin yeniden gözden geçirilmesine
karar verildi. Kontaminasyon riskini en alt düzeye indirmeksizin yap›lacak surveyans çal›flmalar›ndan
al›nacak sonuçlar›n hatal› olabilece¤i düflünüldü.
32
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P54
tan
H as
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Hastane
Enfeksiyonlar› Nokta Prevalans Çal›flmas›
e
İ
Bilgin Arda*, Tansu Yamazhan1, Meltem Taflbakan1, Hüsnü Pullukçu1, O¤uz Reflat Sipahi1, fiebnem fienol1,
Ça¤r› Büke1, Sercan Ulusoy1
*,1 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
u çal›flmada EÜTF hastanesinde yatan hastalarda 25.06.2002 ve 20.01.2004 tarihlerindeki hastane enfeksiyonlar›, nokta prevalans yöntemiyle karfl›laflt›r›lm›flt›r. Toplam yatak kapasitesi 1486 olan hastanemizde, 25.06.2002 tarihinde yatan hasta say›s› 1063, hastane enfeksiyonu prevalans› %4.6; 20.01.2004
tarihinde yatan hasta say›s› 1185, hastane enfeksiyonu prevalans› ise %4.9 olarak saptanm›flt›r. Hastane
enfeksiyonlar›n›n kliniklere göre da¤›l›m› tabloda gösterilmifltir.
B
2002 y›l›nda en s›k görülen hastane enfeksiyonlar› üriner sistem, en s›k karfl›lafl›lan etkenler Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter spp. iken; 2004 y›l›nda en s›k karfl›lafl›lan enfeksiyon tipi pnömoni olup, Pseudomonas aeruginosa ve Staphylococcus aureus en s›k karfl›lafl›lan etkenleri oluflturmufltur. Hastane enfeksiyonu saptanan hastalarda ortalama yat›fl günü 2002 ve 2004 y›llar›nda s›ras›yla 37.2 ve 38.5 olarak belirlenmifltir. Hastanemizde, hastane enfeksiyon riski yüksek olan kliniklerde hastaya dayal› aktif sürveyans
yap›lmaktad›r. Ancak hastanenin genel da¤›l›m›n› görmek aç›s›ndan belli aral›klarla yap›lan nokta prevalans çal›flmalar›n›n faydal› oldu¤unu düflünmekteyiz.
25.06.2002
Klinik
Yatan hasta
Say›
20.01.2004
Hastane enfeksiyonu
Say›
(%)
Yatan hasta
Say›
Hastane enfeksiyonu
Say›
(%)
‹ç Hastal›klar›
Çocuk Hast.
Fizik Tedavi ve Reh.
Gö¤üs Hast.
Dermatoloji
Beyin Cerrahi Servis
Genel Cerrahi Servis
Üroloji
Ortopedi
Plastik Cerrahi
Kad›n H. ve Do¤um
Kardiyoloji
Gö¤üs Cerrahisi
K.B.B.
Göz Hast.
Radyasyon Onk.
Psikiyatri
Enfeksiyon Hast.
‹ç Hastal›klar› YB
Gö¤üs Hast. YB
Anesteziyoloji YB
Beyin Cerrahi YB
GKDC YB
Nöroloji YB
119
81
53
45
48
62
91
43
98
29
91
50
8
26
42
10
47
12
14
3
38
10
43
-
9
6
6
1
1
2
2
1
3
3
1
2
1
7
3
1
-
7.6
7.4
11.3
2.2
2.1
3.2
2.2
2.3
3.1
10.3
1.1
14.3
33.3
18.4
30.0
2.3
-
127
92
57
80
35
60
124
51
55
33
100
86
10
33
47
29
74
15
6
5
26
14
14
12
5
4
2
3
1
5
5
1
4
3
0
1
1
2
3
7
3
1
8
3.9
4.3
3.5
3.8
2.8
8.3
4.0
1.9
7.3
9.1
0
1.2
6.6
33.3
60.0
26.9
21.4
7.1
66.6
Toplam
1063
49
4.6
1185
59
4.9
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
33
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Yo¤un Bak›m Ünitesinde ‹zlenen Hasta Populasyonunun
Özellikleri ile Hastalardan Al›nan Klinik Örnekler ve
‹zole Edilen Mikroorganizmalar›n Da¤›l›m›
P55
Zeynep Akçam*, Dilek Karaaslan1, Ayflegül Duran2, Gülcan Tan2, Güler Yayl›3
*,3 Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 1 Süleyman Demirel Üniversitesi
T›p Fakültesi, Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dal›, 2 Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
astane infeksiyonlar› morbidite, mortalitede art›fl ve ekonomik kay›plara yol açmalar› nedeniyle önemlidirler. Hastane infeksiyonlar›n›n en fazla görüldü¤ü birimler ise Yo¤un Bak›m Üniteleri’dir. Bu çal›flmada, Yo¤un Bak›m ÜniH
temizde izlenen hasta özellikleri ile mikrobiyolojik tetkik istenen klinik örnekler ve izole edilen mikroorganizmalar›n
da¤›l›m›n›n araflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.
Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Anestezi Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde 02.02.2003 ile
05.01.2004 tarihleri aras›nda izlenen hasta profilleri belirlenmifltir. Bu hastalardan Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon
Hastal›klar› Laboratuvar›’na gönderilen klinik örnekler ve izole edilen mikroorganizmalar›n da¤›l›m› incelenmifltir.
Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde bu süre içerisinde 154 hasta takip edilmifltir. Bunlardan 44 (%28.57)’ü zehirlenme, 36
(%23.38)’s› KOAH ve/veya fliddetli pnömoni nedeniyle solunum yetmezli¤i, 32 (%20.78)’si travma, 21 (%13.64)’i postoperatif izlem, 12 (%7.79)’si serebrovasküler hadise ve 9 (%5.84)’u di¤er nedenlerle takip edilmifllerdir. Laboratuar›m›za, 280 idrar örne¤i, 268 trakeal aspirat, 240 kan örne¤i, 12 yara yeri örne¤i, 11 kateter örne¤i, 9 plevral mayi ve 6 BOS
olmak üzere toplam 827 örnek mikrobiyolojik tetkik için gönderilmifltir. En fazla mikroorganizman›n izole edildi¤i klinik örnek yara yeri (%66.66)’dir. BOS örneklerinden mikroorganizma üretilememifltir. Di¤er örneklerden ise s›ras›yla,
kandan %52.50, kateterlerden %45.45, trakeal aspiratlardan %26.02, idrardan %15.36 ve plevral mayilerden %11.11 oranlar›nda kültür pozitifli¤i bulunmufltur. En s›k izole edilen mikroorganizmalar ise; idrar örneklerinde E. coli (%37.21), kan
örneklerinde S. aureus (%50.00), trakeal aspiratlarda P. aeruginosa (%25.71), yara yerinde ise Acinetobacter spp. (%37.50)’dir.
Hasta bafl›na yap›lan kültür çal›flmas› ortalama 5.37 olup, en fazla tetkik istenen hastalar, travmal› ve serebrovasküler
hadiseli olanlard›r.
•
Stenotrophomonas maltophilia ile
Geliflen Nozokomiyal ‹nfeksiyonlar
P56
Derya Seyman*, Dilara ‹nan1, Gülcan Gül1, Rabin Saba1, Sevim Keskin2, Gözde Öngüt3, Latife Mam›ko¤lu1
*,1 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi,
‹nfeksiyon Kontrol Komitesi, 3 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
u çal›flmada Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi yo¤un bak›m ünitelerinde (YBÜ) Ocak 2000-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda 4 y›ll›k süre boyunca takip edilen hastalarda Stenotrophomonas maltophilia’ya ba¤l› geliflen hastane infeksiyonlar› irdelenmifltir.
B
S. maltophilia hareketli, nonfermentatif, gram-negatif aerobik basildir. Günümüzde immunsuprese hastalar›n, genifl
spektrumlu antibiyotik kullan›m›n›n ve invaziv cerrahi giriflimlerin artmas›, çoklu antibiyotik direnci gösteren S. maltophilia’n›n hastanelerde ve özellikle yo¤un bak›m ünitelerinde önemli mortalite ve morbidite nedeni olan nozokomiyal infeksiyon etkeni olarak ortaya ç›kmas›na neden olmufltur.
Toplam 36 hastada S. maltophilia izole edilmifltir. Olgular›n 29’u (%80.5) reanimasyon ünitesinde, 4’ü (%11.1) dahiliye
YBÜ’sinde ve 3’ü (%8.3) yenido¤an YBÜ’sinde takip edilmifltir. Olgular›n yafl ortalamas› 38.7 olup, 19’u (%52.7) kad›n idi. S.
maltophilia üremesi hastalar›n yat›fl›ndan ortalama 15.3 gün sonra tesbit edilmifltir. S. maltophilia en s›k trakeal aspirat materyalinden izole edilmifl olup, 28 (%77.7) hastada nozokomiyal pnömoni etkeni olarak kabul edilmifltir. Ayr›ca S. maltophilia’n›n 4 (%11) hastada kan dolafl›m yolu infeksiyonu, 2 (%5.5) hastada nozokomiyal menenjit, 1 (%2.7) hastada nozokomiyal üriner sistem infeksiyonu, 1 (%2.7) hastada nozokomiyal cerrahi alan infeksiyonuna neden oldu¤u saptanm›flt›r. Hastalar›n 11’i (%26.1) multipl travma, 9’u (%21.4) nörolojik hastal›k nedeniyle YBÜ’sinde takip edilmifltir. Hastalarda üriner kateterizasyon (%83.3), santral kateter (%75) ve arteriyel kateter (%63.8) giriflimi ve mekanik ventilasyon (%83.3) en önemli
risk faktörü olarak tespit edilmifltir. S. maltophilia’n›n izolasyonundan önce en s›k kullan›lan antibiyotik piperasilin-tazobaktam ve vankomisindir. Hastalar›n 12’sinde S. maltophilia’ya tek etken olarak saptanm›flken Acinetobacter spp. (%27.5) ve Pseudomonas spp. (%22.5) en s›k efllik eden etkenler olarak saptanm›flt›r. Tedavide trimetoprim-sulfametoksazol, tikarsilin-klavunat ve siprofloksasin kullan›lm›flt›r.
34
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P57
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Vankomisine Dirençli
Enterokok Sürveyans›
tan
H as
e
İ
Özge Turhan*, Dilara ‹nan1, Hicran Karao¤lan1, Sevim Keskin2, Rabin Saba1, Alphan Küpesiz3,
Gözde Öngüt4, Latife Mam›ko¤lu1
*,1 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi,
‹nfeksiyon Kontrol Komitesi, 3 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, 4 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi,
T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
ankomisine dirençli enterokok (VRE)’lar, ilk kez tan›mland›klar› 1980’li y›llardan itibaren önemli hastane infeksiyon etkenlerinden biri haline gelmifltir. Bir merkezde VRE saptand›¤›nda tüm hastaneyi kapsayan, multidisipliner yaklafl›mla acil
V
önlemler al›nmas› gerekmektedir. Bu önlemler HICPAC (Hospital Infection Control Practices Advisory Committee) taraf›ndan
1995 tarihinde tan›mlanm›flt›r.
Ülkemizde ilk VRE izolasyonu 1998 y›l›nda hastanemizde olmufltur. Befl y›l sonra 2003 y›l›nda Pediatrik Hematoloji-Kemik ‹li¤i Transplantasyon (K‹T) ünitesinde izlenen bir hastan›n kan kültüründe VRE izole edilmifltir. HICPAC taraf›ndan öncelikle hastan›n izole edilmesi önerilmektedir. Bu hasta transplant al›c›s› oldu¤u için, zaten K‹T ünitesinde tek kiflilik odada takip edilmekte ve bariyer izolasyonu önlemleri rutin olarak uygulanmaktayd›. Öneriler do¤rultusunda hastadan ve o ünitede
farkl› odalarda yatmakta olan di¤er hastalardan rektal sürüntü kültürleri al›nm›flt›r. ‹lk izolasyonu takiben VRE izole edilen ve
edilmeyen hasta odalar›nda bulunan stetoskop, tansiyon aleti, termometre, infüzyon pompas›, pulse-oksimetre, telefon ve
kap› kolu gibi yüzeylerden çevre kültürleri al›nm›flt›r. Tüm kültürler al›nd›ktan sonra K‹T ünitesinde bulunan odalar yeni hasta yat›fl›na kapat›larak sodyum hipoklorit çözeltisi ile dezenfekte edilmifltir. Olgu, K‹T ünitesine al›nmadan önce Pediatrik Hematoloji-Onkoloji servisinde uzun süreli izlendi¤i için buradaki hastalardan da rektal sürüntü kültürleri al›nm›flt›r. Ayr›ca çocuk hasta grubu oldu¤u için, sürekli kalan refakatçi annelerden de rektal sürüntü kültürleri al›nm›flt›r. Bu örneklemelere kültür sonuçlar› negatif ç›kt›ktan sonra, haftada bir kez dört hafta süreyle devam edilmifltir. Olgunun al›nan ilk rektal sürüntü kültüründe VRE saptanm›fl ancak takip eden kültürlerinde üreme olmam›flt›r. Di¤er hastalarda ve çevre kültürlerinde ise VRE
tespit edilmemifltir.
Sonuç olarak hastanemizde, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan HICPAC önerileri uygulanarak VRE yay›l›m› engellenmifltir. Bu posterde VRE saptanmas› durumunda uygulanan hastanemiz deneyimleri sunulmufltur.
•
P58
2003 Y›l›nda Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Düzce T›p
Fakültesi’nde Hastane ‹nfeksiyonlar›
Davut Özdemir*, ‹rfan fiencan1, Mustafa Y›ld›r›m1, Zeynep Y›lmaz1, Abdülkadir Küçükbayrak1, Selvi Erdo¤an2
*,1 Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Düzce T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
2 Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Düzce T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Kontrol Hemfliresi
Girifl ve amaç: H‹ (hastane infeksiyonlar›) dünya genelinde %3.1-%14.1 oran›nda görülmekte, hastanede yat›fl süresini
uzatmakta, ilave maliyet getirmekte ve ek ölümlere neden olmaktad›r.
Çal›flmam›zla kendi hastanemizin verilerini ortaya koymay›, bu sonuçlara göre H‹’na yaklafl›m›m›z› planlamay› ve ülke verilerine katk› sa¤lamay› amaçlad›k.
Materyal ve metod: Çal›flma 180 yatakl› A‹BÜ Düzce T›p Fakültesi Araflt›rma Uygulama Hastanesi’nde, 1 Ocak-31 Aral›k 2003
tarihleri aras›nda prospektif ve aktif sürveyans yöntemi ile yap›ld›. Hastane infeksiyonu oldu¤u düflünülen hastalar ‹nfeksiyon
Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji uzman› taraf›ndan konsülte edilerek hastane infeksiyonu tan›s› kesinlefltirildi. Nozokomiyal
infeksiyon (NI) etkeni bakterilerin antibiyotik duyarl›l›klar› Kirby-Bauer disk diffüzyon yöntemi ile test edildi.
Bulgular: 2003 y›l›nda H‹’n›n insidans› %3.23 (148/4587) bulundu. H‹’n›n en s›k görüldü¤ü servisler cerrahi yo¤un bak›m
(%56.8) ve dahili yo¤un bak›m (%38.9) servisleri idi.
En fazla görülen infeksiyonlar üriner sistem infeksiyonlar› [ÜS‹ (%27.7)], bakteremi (%18.2), pnömoni (%16.9), cerrahi alan
infeksiyonlar› [CA‹ (%16.2)] fleklinde s›ralanm›flt›r. NI geliflen 148 hastan›n 128’inde infeksiyon etkenleri tespit edilebilmifltir.
Buna göre en fazla görülen infeksiyon etkeni mo (mikroorganizma)’lar E. coli (n=23 %17.9), P. aeruginosa (n= 23 %17.9) ve S. aureus (n= 22 %17.2) olarak s›ralanm›flt›r. ÜS‹’nda en s›k izole edilen mo E. coli (%34.1), bakteremide en s›k izole edilen mo S. aureus (%22.2), solunum sistemi infeksiyonlar›nda en s›k izole edilen mo P. aeruginosa (%36), CA‹’nda en s›k izole edilen etken
E. coli (%20.8) ve S. aureus (%12.5) olarak bulunmufltur.
H‹ etkenlerinden P. aeruginosa’n›n kinolonlara, karbapenemlere ve amikasine %50’den fazla direnç gösterdi¤i ve S. aureus’ta metisilin direncinin %61 oldu¤u gözlenmifltir.
Sonuç: Hastanemizdeki H‹ oran› tespit edilmifl ve infeksiyon etkenlerinin genelde gram negatif bakteriler oldu¤u ve bunlardan P. aeruginosa’n›n önemli antibiyotiklere karfl› büyük oranda dirençli oldu¤u gözlenmifltir. S. aureus’ta %61 metisilin direnci bulunmufltur. Bu verilerle bundan sonraki H‹’na yaklafl›m›m›z planlanm›flt›r.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
35
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Alet Kullan›m› ile
‹liflkili Nozokomiyal ‹nfeksiyon H›zlar›
P59
Dilara ‹nan*, Sevim Keskin2, Rabin Saba1, Gözde Öngüt3, Latife Mam›ko¤lu1
*,1 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi,
‹nfeksiyon Kontrol Komitesi, 3 Akdeniz Üniversitesi T›p Fakültesi, T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
o¤un bak›m üniteleri (YBÜ)’nde yatan hastalar, serviste yatan hastalara göre hastane infeksiyonlar› aç›s›ndan daha fazla risk tafl›maktad›rlar. Bu ünitelerde görülen hastane infeksiyonlar› hastanenin di¤er servislerinde görülen infeksiyonlar›n yaklafl›k 5-10 kat›d›r. Bu
birimlerde yatan hastalara tan› ve tedavi amaçl› invaziv giriflimler s›k uygulanmaktad›r. Genel hastane veya servis spesifik infeksiyon
oranlar› bu giriflimlerle ilgili infeksiyon oranlar›n› tam olarak yans›tmamakta ve bu oranlar›n hastaneler veya servisler aras› karfl›laflt›rmalarda kullan›lmas› önerilmemektedir. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde, YBÜ’lerinde yatan hastalarda Ocak 2002’den bu yana invaziv alet kullan›m oranlar› ve alet iliflkili infeksiyon oranlar› kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Bu çal›flmada hastanemiz YBÜ’lerinde Ocak-Aral›k 2002 ve Ocak-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda geliflen hastane infeksiyonlar›, alet kullan›m ve alet iliflkili infeksiyon oranlar›, etkenler
ve antibiyotik duyarl›l›klar› prospektif olarak incelenerek karfl›laflt›r›ld›. Ocak-Aral›k 2002 tarihleri aras›nda çal›flmaya al›nan 2878 hastan›n 256’s›nda 393 infeksiyon belirlendi, Ocak-Aral›k 2003 tarihlerindeyse 2399 hastan›n 283’ünde 481 infeksiyon saptand›. En s›k görülen infeksiyon türü 2002 y›l›nda kan dolafl›m› infeksiyonu (%31.3), 2003 y›l›nda pnömoni (%27.4) idi. En s›k izole edilen etkenler (y›llara göre) Pseudomonas spp. (%26.8-19.0), Acinetobacter spp. (%12.2-22.6) ve Candida spp. (%11.3-13.7) olarak saptand›. YBÜ’lerinde 1000 alet
gününe göre hesaplanan sistem infeksiyonlar› Tablo 1’de sunulmufltur. Bu veriler yorumland›¤›nda; bir önceki y›la göre alet kullan›m
oranlar› ayn› kalmas› veya azalmas›na ra¤men, alet iliflkili infeksiyon oranlar›n›n artt›¤› bölümlerde, o aletle iliflkili infeksiyonlar›n önlenmesiyle ilgili infeksiyon kontrol önlemleri tekrar an›msat›ld› ve bu konuda infeksiyon kontrol e¤itimi verildi. Alet kullan›m oranlar›n›n ve alet iliflkili infeksiyon oranlar›n›n artt›¤› bölümlerde ise, alet kullan›m endikasyonlar›n›n tekrar gözden geçirilmesi ve belirlenmesi, alet kullan›m süresinin mümkün oldu¤unca k›sa tutulmas› önerildi. ‹nvaziv alet kullan›m›n›n hastane infeksiyonu geliflimi üzerindeki etkisini tespit edebilmek, bu oranlar›n bölümler aras› ve y›llara göre karfl›laflt›r›lmas›n›n yap›labilmesi için YBÜ’lerinde invaziv alet
kullan›m›yla iliflkili infeksiyon oranlar›n›n hesaplanmas› uygun olacakt›r.
Y
Tablo 1. Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Y›llara Göre Saptanan Alet ‹liflkili ‹nfeksiyon H›zlar›.
YBÜ
ÜS‹
2002
KD‹
V‹P
ÜS‹
2003
KD‹
V‹P
Rea-1
Rea-2
DYBÜ
KDC YBÜ
GC YBÜ
KOR YBÜ
13.75
14.31
10.8
2.29
1.84
4.6
2.62
4.49
2.5
3.19
2.87
10.9
13.84
21.56
11.9
20.6
26.41
11.6
11.50
14.72
9.29
6.16
2.16
-
3.96
4.28
2.19
3.00
-
16.58
21.30
19.87
20.40
22.77
16.73
•
SSK Antalya Bölge Hastanesi’nde 2003 Y›l›nda
Saptanan Hastane ‹nfeksiyonlar›
P60
Habibe Özkaraalp* Ayçin Özdemir1, Kaya Süer1, Dilek Tuncer1, ‹lkay Çelik Yergök1
*,1 SSK Antalya Bölge Hastanesi ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
astane infeksiyonlar› yüksek morbidite ve mortaliteye sebep olmakta, bunun yan› s›ra tedavi maliyetini önemli ölçüde artt›rmaktad›r. Bu nedenle hastane infeksiyonlar›n›n izlemi ve kontrol politikalar›n›n oluflturulmas› çok önemlidir.
H
Amaç: Bu çal›flma SSK Antalya Bölge Hastanesi’nde Hastane infeksiyon oran›n›n saptanmas› ve böylece infeksiyon kontrol politikalar›na yön verilmesi amac›yla yap›lm›flt›r.
Yöntem: 01.01.2003-31.12.2003 tarihleri aras›nda, hastanemizde hastane infeksiyonu görülme riski yüksek servislere yat›r›larak tedavi gören hastalar izlenmifltir. Laboratuara ve klinik gözleme dayal›, kapsaml›, prospektif sürveyans kullan›lm›flt›r. Hastane infeksiyonu tan›mlar› Hastal›k Kontrol Merkezi (CDC) kriterlerine göre yap›lm›flt›r.
Bulgular: SSK Antalya Bölge Hastanesi’nde 2003 y›l›nda sürveyans yap›lan servislere yatan 20.806 hastan›n 87’si hastane infeksiyonu olarak de¤erlendirildi (%0.4). Hastane infeksiyonlar›n›n %40.2’si cerrahi yara infeksiyonu, %27.5’i bakteriyemi, %19.6’s› üriner sistem infeksiyonu, %12.7’si pnömoni olarak belirlenmifltir. Hastane infeksiyonunun en s›k görüldü¤ü klinik, yo¤un bak›m ünitesidir (%1.7).
Daha sonra s›ras›yla Gö¤üs Kalp Damar Cerrahi (%0.7) ve Kad›n Hastal›klar› Servisi (%0.6) gelmektedir. ‹zole edilen mikroorganizmalardan %28’i MRSA, %20’si Pseudomonas spp., %9’u Enterobacteriaceae spp., %53’ü di¤er (E. coli, Koagulaz negatif stafilokok, Klebsiella spp.,
Acinetobacter, Candida spp.) olarak belirlenmifltir.
Sonuç: Sonuç olarak hastanemizde görülen hastane infeksiyonu s›kl›¤›n›n di¤er hastanelere göre daha az olmas›n›n bizce nedeni; hastanemizde ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi’nin ve Antibiyotik Kullan›m Komitesi’nin etkin çal›flmalar›, çal›flanlara konu ile ilgili sürekli hizmet
içi e¤itimlerin verilmesi, hastanemizin hizmet hastanesi olmas› nedeni ile komplike hastalar›n daha az yatmalar›, onkoloji ve yan›k üniteleri gibi özel birimlerin olmamas›, sirkülasyonun h›zl› ve hasta ile temas eden personel say›s›n›n az olmas› ile ilgili oldu¤unu düflünmekteyiz.
36
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P61
Kardiyak Cerrahi: Yeni Bir Mekan ve
Hastane ‹nfeksiyonlar›n›n 8 Y›ll›k Öyküsü
tan
H as
e
İ
Sibel Kaymakç›*, Sultan Do¤anay1, ‹ffet Palab›y›ko¤lu1, Mustafa fi›rlak1, Derya Aysev1, Emin Tekeli1
*,1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
Girifl: Kardiyak cerrahi operasyonlardan sonra en korkulan komplikasyonlardan biri olan infeksiyonun, son dönemlerde yap›lan çal›flmalarda %10’un üzerinde oldu¤u görülmektedir.
Amaç: AÜTF Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) Anabilim Dal› 1997 y›l›nda Cebeci Kampüsü’ndeki yeni
binas›na tafl›nm›flt›r. Bu çal›flmada, KVC Klini¤i’nin ‹bn-i Sina Hastanesi’nde son olarak hizmet verdi¤i
1996 y›l›nda ve tafl›nd›¤› 1997 y›l›ndan itibaren 7 y›l boyunca elde edilen sürveyans verileri de¤erlendirilerek, kardiyak cerrahi sonras› geliflen infeksiyonlar›n, yeni mekanda gösterdi¤i profilin ortaya konmas› amaçlanm›flt›r.
Yöntem: AÜTF Hastaneleri’nde hastane infeksiyon (H‹)’lar›, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi (‹KK)’nin laboratuvara ve klinik gözleme dayal›, aktif, prospektif sürveyans çal›flmalar› ile izlenmektedir. H‹ tan›mlar›, “Centers for Disease Control and Prevention” kriterlerine göre yap›lm›flt›r.
Bulgular: KVC Klini¤i’nde geliflen H‹’n›n sistemlere da¤›l›m›nda en çarp›c› de¤ifliklik, 1996 y›l›nda
%56 oran›nda gözlenen cerrahi alan infeksiyonlar› (CA‹)’n›n 7 y›l boyunca istikrarl› flekilde azalarak,
2003’de %27 oran›nda saptanmas› olmufltur.
Sonuç: Yeni binada hasta odalar›n›n çok önemli bir k›sm›n›n tek; kalanlar›n iki yatakl› olmas› (‹bn-i
Sina Hastanesi’nde odalar›n ço¤u 4-6 yatakl› idi) ve yeni fizik koflullar›n Hi geliflen hastalara izolasyon
ya da kohort uygulanmas›na çok elveriflli bulunmas›n›n, CA‹’daki azalma ile yak›ndan iliflkili oldu¤u düflünülmüfltür.
1998’de yatan hasta say›s›ndaki belirgin (%50) art›fl, 1999’dan itibaren H‹ oran›n›n %10’un üzerine ç›kmas› ve günümüze kadar da bu yüksek de¤erlerde seyretmesinin bafll›ca nedenlerinden biri gibi görünmektedir. Etkenlerin da¤›l›m› incelendi¤inde ise, tafl›nd›ktan sonraki 3 y›l süresince önce MSSA, ard›ndan MRSA infeksiyonlar›nda belirgin bir azalma oldu¤u görülmüfl; bu durumun sözü edilen fizik koflullar ile iliflkili oldu¤u düflünülmüfltür. MRSA infeksiyonlar›n›n ülke çap›nda art›k büyük bir sorun haline
geldi¤i 2000’li y›llarda, KVC Klini¤i’nde de MRSA infeksiyonlar› artm›fl ve bundan sonra %20 saptanma
oran›n alt›na inmeyerek ilk s›raya yerleflmifltir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
37
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar›
E¤itim Hastanesi’nde Görülen Hastane ‹nfeksiyonlar›
P62
Gönül Aksu*, Berna Dilbaz1, Faruk Köse1, Nurhayat U¤ur1, Sultan Kam›fll› Cabat1, Ali Haberal1
* SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar› E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi,
1 SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar› E¤itim Hastanesi
Amaç: Hastanemiz Do¤um ve Jinekoloji kliniklerinde hastane infeksiyonu (H‹) s›kl›¤›, tipi ve neden olan mikroorganizmalar›n belirlenmesi.
Yöntem: Do¤um ve Jinekoloji kliniklerinde Ocak 2001-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda laboratuvara ve klini¤e dayal› aktif sürveyans çal›flmas› yap›ld›. H‹ tan›s› Hastal›k Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) kriterlerine göre kondu.
Toplanan verilerin kaydedilmesinde NosoLINE program› kullan›ld›.
Bulgular: Do¤um kliniklerinde spontan vajinal do¤um yapan 48.662 kad›nda 139 (%0.3), sezaryen yap›lan 15815
kad›nda 179 (%1.13) H‹ saptand›. Riskli Gebelik servisinde yatan 3879 hastada 7 (%0.2), Erken Gebelik servisinde
yatan 2660 hastada 15 (%0.5) H‹ saptand›.
Jinekoloji kliniklerinde yatan 21.891 hastan›n 7687’si ameliyat edildi, di¤erleri medikal tedavi ald›. Bu kliniklerde 544 (%2.5) H‹ saptand›. En s›k H‹ saptanan klinikler s›ras›yla Jinekolojik Onkoloji (%4.4), Jinekoloji (%4), Ürojinekoloji (%4) idi. Jinekoloji kliniklerinde yatan hasta say›s›, ameliyat say›s› ve H‹ oranlar›n›n kliniklere da¤›l›m› Tablo
1'de görülmektedir.
Do¤um kliniklerinde saptanan infeksiyonlar›n 315’i (%92.7) cerrahi yara infeksiyonuydu. Cerrahi yara infeksiyonlar›n›n 166’s› sezaryen yap›lan hastalarda saptand›. Bunlar›n 24’ü (%14.5) endometrit fleklindeydi. Spontan vajinal
do¤um yapan hastalar›n 135’inde cerrahi yara infeksiyonu saptand›. Bunlar›n 96’s› (%71) endometrit fleklindeydi.
Jinekoloji kliniklerinde saptanan infeksiyonlar›n 248’i (%45.6) cerrahi yara infeksiyonu, 204’ü (%37.5) üriner sistem infeksiyonu, 44’ü (%8.1) bakteriyemi, 48’i (%8.8) di¤er infeksiyonlard› (Tablo 2).
Do¤um kliniklerinde saptanan infeksiyonlar›n 28’inde (%20.1), Jinekoloji kliniklerinde saptanan infeksiyonlar›n
270’inde (%49.6) infeksiyon etkeni mikroorganizma tan›mland›. Hem Do¤um hem de Jinekoloji kliniklerinde en s›k
izole edilen mikroorganizmalar s›ras›yla E. coli, S. aureus ve Klebsiella spp. idi.
Sonuç: Do¤um kliniklerinde spontan vajinal do¤um yapan kad›nlarda %0.3, sezaryen yap›lan kad›nlarda %1.13
ve Jinekoloji kliniklerinde %2.5 H‹ saptand›. Her iki grupta da en s›k görülen infeksiyon cerrahi yara infeksiyonu idi
ve en s›k E. coli izole edildi.
Özellikle do¤um kliniklerinde hastalar›n 24-72 saatte taburcu edilmeleri nedeniyle inkübasyon dönemindeki infeksiyonlar›n saptanamamas› sonucu H‹ oranlar›n›n düflük oldu¤unu, do¤um kliniklerinde hastane sürveyans›na ilaveten poliklinik sürveyans›n›n da yap›lmas› gerekti¤ini düflünüyoruz.
Tablo 1. Jinekoloji Kliniklerinde Hasta Say›s›, Ameliyat Say›s› ve H‹ Oranlar›n›n Da¤›l›m›.
Klinik
Jinekolojik onkoloji
Jinekoloji
Ürojinekoloji
Endoskopik cerrahi
‹nfertilite
Septik
Toplam
Hasta say›s›
Ameliyat say›s›
H‹ (n)
H‹ (%)
7071
3802
1099
1096
2662
6161
21891
1418
2571
940
959
1425
374
7687
313
153
44
5
9
20
544
4.4
4
4
0.5
0.3
0.3
2.5
Tablo 2. Hastane ‹nfeksiyonlar›n›n ‹nfeksiyon Tiplerine Oransal Da¤›l›m›.
‹nfeksiyon tipi
Cerrahi yara infeksiyonu
Üriner sistem infeksiyonu
Bakteriyemi
Di¤er
Toplam
38
Jinekoloji klinikleri
Do¤um klinikleri
248 (%45.6)
204 (%37.5)
44 (%8.1)
48 (%8.8)
544 (%100)
315 (%92.7)
14 (%4.3)
11 (%3)
340 (%100)
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P63
Nozokomiyal Menenjitler: 1993-2002
tan
H as
e
İ
‹lkay Erbektafl*, Serpil Lale1, Sevilay Kiraz1, Tekmile Köse1, ‹ffet Palab›y›ko¤lu1, Emin Tekeli1, Fügen Çokça1,
Özay Akan1, Necmettin Ünal1
*,1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
Girifl: Nozokomiyal menenjitler, yüksek oranlara hiçbir zaman ulaflmasa da; tan›-ay›r›c› tan›s›ndaki güçlükler ve yol açt›¤› çok ciddi klinik sonuçlar nedeniyle önemini her zaman koruyan infeksiyonlard›r.
Amaç: Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹bn-i Sina Hastanesi’nde nozokomiyal menenjit (NM) s›kl›¤› ile etken mikroorganizmalar› belirlemek ve bu verilerden infeksiyon kontrolünde yararlanmakt›r.
Yöntem: 1993-2002 y›llar›n› kapsayan 10 y›ll›k dönemde, NM tan›s› alan 51 olgu retrospektif olarak
de¤erlendirilmifltir. Hastane infeksiyonu (H‹) tan›mlar›, “Centers for Disease Control and Prevention”
kriterlerine göre yap›lm›flt›r.
Bulgular: NM ataklar›n›n tümü nöroflirurjikal giriflim ile iliflkili bulunmufltur. Yirmialt› hastan›n flant
ile ilgili bir operasyon geçirdi¤i belirlenmifltir. Hastalar›n 14’ünde (%28), NM ile efl zamanl› en az bir
H‹ daha belirlenmifltir. Efllik eden bu H‹’n›n ço¤u cerrahi alan infeksiyonu (CA‹) ile bunlara sekonder
bakteriyemilerden oluflmufltur.
Etken tan›mlanan 49 olguda 67 mikroorganizma izole edilmifltir. Nonfermentatif gram negatif basil
(NFGNB)’ler, %22 oran› ile ilk s›raya yerleflmifltir. Bunu, E. coli, Klebsiella spp. ve stafilokoklar izlemifltir.
Sonuç: Çal›flmam›zda, NM’lerin 26 (%51)’s›n›n flant uygulamalar›n› izledi¤i belirlenmifltir. Ülkemizdeki az say›da çal›flmada, olgular›n %47 ve %62’sinin flant ile iliflkili oldu¤u bildirilmifltir.
NM etkenlerinin önemli bir k›sm›n› gram negatif basiller ve stafilokoklar›n oluflturdu¤u bilinmektedir. Çal›flmam›zda gram negatif basiller %61; stafilokoklar %30 oran›nda izole edilmifltir. NFGNB’lerin beklenmeyen bir a¤›rl›¤a sahip olmas› ilginçtir. NFGNB olarak grupland›r›lan bu bakteriler içinde
Acinetobacter baumannii izolatlar› ön plandad›r. Son y›llarda özellikle yo¤un bak›m ünitelerinde önem
kazanan bu bakteri türü, ciddi seyirli ve mortalitesi yüksek infeksiyonlara yol açmaktad›r. Nitekim,
NM’in tamam› Beyin Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde izlenen hastalarda geliflmifltir. Uzun süreli hospitalizasyon, genifl spektrumlu antibiyotiklerin s›k kullan›lmas›, mekanik ventilasyon ve cerrahi giriflim, Acinetobacter infeksiyonu aç›s›ndan risk oluflturan bafll›ca faktörlerdir. Beyin Cerrahi Klini¤i’nde
öne ç›kan risk faktörünün, genifl spektrumlu antibiyotiklerin afl›r› kullan›m› oldu¤u düflünülmüfltür. Bu
tür çal›flmalar, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Klini¤i ile iflbirli¤inin gelifltirilmesinde son derece önemlidir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
39
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar›
E¤itim Hastanesi Yenido¤an Klini¤inde
Görülen Hastane ‹nfeksiyonlar›
yonları
P64
Gönül Aksu*, Faruk Köse1, Berna Dilbaz1, Sultan Kam›fll› Cabat1, Nurhayat U¤ur1, Dursun Ali fienses2, Ali Haberal1
* SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar› E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi, 1 SSK Ankara Do¤umevi ve
Kad›n Hastal›klar› E¤itim Hastanesi, 2 SSK Ankara Do¤umevi ve Kad›n Hastal›klar› E¤itim Hastanesi, Yenido¤an Klini¤i
Amaç: Hastanemiz Yenido¤an Klini¤i’nde hastane infeksiyonlar› (H‹) s›kl›¤›n›n, tipinin ve neden olan mikroorganizmalar›n belirlenmesi.
Yöntem: Yenido¤an klini¤i; Normal Yenido¤an ve Yenido¤an Yo¤un Bak›m (YDYB) ünitelerinden oluflmaktad›r.
Ocak 2001-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda Normal Yenido¤an ünitesinde laboratuvara dayal›, YDYB ünitesinde hastaya dayal› aktif sürveyans çal›flmas› yap›ld›. H‹ tan›s› Hastal›k Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) kriterlerine göre
kondu. Toplanan verilerin kaydedilmesinde NosoLINE program› kullan›ld›.
Bulgular: Bu tarihler aras›nda Normal yenido¤an ünitesine 60.052 bebek kabul edildi. Bunlar›n 34’ünde (%0.05)
H‹ saptand›. H‹’lerin infeksiyon tiplerine da¤›l›m›; 20 omfalit, 7 konjonktivit, 6 bakteriyemi ve 1 üriner sistem infeksiyonu idi. Bu infeksiyonlardan 7’sinde etken mikroorganizma saptanamad›. Di¤erlerinde Klebsiella spp. (N: 8),
E. coli (N: 5), Enterobacter spp. (N: 3), KNS (N: 4), Polimikrobiyal (N: 4), P. aeruginosa (N: 2), Acinetobacter spp. (N: 1) izole edildi.
YDYB ünitesine 4107 hasta kabul edildi, bu hastalar›n 2311’i prematüre idi. Hastalardan 181’inde 218 (%5.3) H‹
saptand›. H‹ saptanan bebeklerin 142’si (%78.4) prematüre idi. YDYB ünitesinde saptanan infeksiyon tiplerinin
oransal da¤›l›m› Tablo 1’de görülmektedir.
YDYB’da saptanan H‹’lerin 101’inde (%46.3) infeksiyon etkeni mikroorganizma belirlenmifltir. En s›k Klebsiella
spp. (%29.7), ikinci s›kl›kta E. coli (%17.9), üçüncü s›kl›kta koagülaz negatif stafilokok (%15.9) izole edildi. H‹ etkeni
mikroorganizmalar›n da¤›l›m› Tablo 2’de görülmektedir.
Sonuç: Normal yenido¤an servisinde H‹ oran› %0.05, bu infeksiyonlardan en s›k görüleni omfalit, en s›k izole
edilen mikroorganizma Klebsiella spp. idi.
YDYB ünitesinde H‹ oran› %5.3, bu infeksiyonlardan en s›k görüleni klinik sepsis ve laboratuvar ile kan›tlanm›fl
kan dolafl›m› infeksiyonu ve en s›k izole edilen mikroorganizma Klebsiella spp. idi.
Tablo 1. YDYB Ünitesinde Saptanan H‹ Tiplerinin Oransal Da¤›l›m›.
‹nfeksiyon tipi
Say›
%
Klinik sepsis
Laboratuvar ile kan›tlanm›fl kan dolafl›m› infeksiyonu
Pnömoni
Üriner sistem infeksiyonu
Di¤er (deri ve yumuflak doku vs.)
Toplam
78
59
28
24
29
218
35.7
27
12.9
11
13.4
100
Tablo 2. YDYB Ünitesinde H‹ Etkeni Mikroorganizmalar›n Da¤›l›m›.
Mikroorganizma
Klebsiella spp.
E. coli
Koagülaz negatif stafilokok
S. aureus
Alfa hemolitik streptokok
Streptococcus spp.
Enterobacter spp.
P. aeruginosa
Di¤er
40
Say›
30
18
16
8
7
6
4
4
8
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P65
Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri’nde
1997-2002 Y›llar› Aras›nda Acinetobacter Türlerine Ba¤l›
Geliflen Hastane ‹nfeksiyonlar›
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Hüseyin Turgut*, Suzan Saçar1, Fahrettin Albayrak1, Derya H›rc›n Cenger1, Ali Asan1, Fatma Tefci2
*,1 Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
2 Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri, Enfeksiyon Kontrol Hemfliresi
Girifl: Acinetobacter türleri son y›llarda hastane infeksiyonlar›nda ve özellikle ventilatörle iliflkili pnömonilerde s›k karfl›laflan etkenler olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Yo¤un bak›m ünitelerinde genifl spektrumlu antibiyotiklerin s›k kullan›m› etken grubunda antibiyotik direncinin giderek artmas›na neden olmaktad›r.
Amaç: Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi Hastaneleri’nde 1997-2002 y›llar› aras›ndaki 6 y›ll›k süre içinde yo¤un bak›m üniteleri ve klinik servislerinde geliflen ve hastane infeksiyonu olarak tan› konulmufl 227 hastadan izole edilen Acinetobacter sufllar›n›n servislere göre da¤›l›m› ve etkenin izole edildi¤i
klinik örnekler incelenmifltir (Tablo 1, Tablo 2).
Bulgular:
Tablo 1. Acinetobacter Türlerinin ‹zole Edildi¤i Örneklerin Da¤›l›m›.
‹ncelenen örnek
Say› (%)
Trakeal aspirat
Yara yeri sürüntüsü
‹drar
Kan
Di¤er
113 (49.8)
45 (19.8)
30 (13.2)
19 (8.4)
20 (8.8)
Tablo 2. Acinetobacter Türlerinin ‹zole Edildi¤i Kliniklere Göre Da¤›l›m›.
Servis/odak
Anestezi YBÜ
Beyin cerrahisi servisi
Ortopedi servisi
Beyin cerrahi YBÜ
Genel cerrahi servis
Çocuk hastal›klar› servis ve YBÜ
‹ç hastal›klar› servis
Di¤er
Toplam
Trakeal aspirat
Kan
‹drar
Yara
BOS
Di¤er
Toplam
80
12
1
7
8
5
113
10
1
2
4
1
1
19
9
4
1
4
5
1
1
5
30
7
3
16
2
1
1
5
10
45
4
1
1
0
5
1
2
3
8
15
111 (48.9)
21 (9.3)
18 (7.9)
17 (7.5)
13 (5.7)
12 (5.3)
7 (3.1)
28 (12.3)
227 (100)
Tart›flma: Acinetobacter türleri ço¤u nozokomiyal infeksiyonlarda etken olsa da s›kl›kla karfl›m›za nozokomiyal pnömoni etkeni fleklinde ortaya ç›kmaktad›r. Genifl spektrumlu antibiyotik kullan›m› d›fl›nda
Yo¤un Bak›m Üniteleri’nde uzun süre kalma, hasta genel durumunun kötü olmas›, giriflimsel ifllemlerin
say›ca artmas› gibi nedenlere ba¤l› olarak antibiyotiklere dirençli Acinetobacter infeksiyonlar› her geçen
gün artmaktad›r.
Son y›llarda ise özellikle karbapeneme dirençli sufllar›n h›zla yay›lan salg›nlara neden oldu¤u görülmektedir.
Çal›flmam›zda hastanemizde görülen nozokomiyal Acinetobacter infeksiyonlar›n›n da s›kl›kla cerrahi ve
dahiliye yo¤un bak›m ünitelerinde geliflti¤i ve s›kl›kla ventilatör iliflkili pnömoni fleklinde ortaya ç›kt›¤›
aç›k bir biçimde görülmektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
41
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Samsun SSK Bölge Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m
Ünitesi’nde 2003 Y›l› ‹çinde Hastane ‹nfeksiyonu Tespit
Edilen Hastalar›n Kan Kültürlerinin De¤erlendirilmesi
P66
Teoman Kaynar*, Ayhan Pekbay1, Yalç›n Karagöz2
* Samsun SSK Bölge Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Klini¤i, 1 Samsun SSK Bölge Hastanesi, Klinik Mikrobiyoloji Uzman›,
2 Samsun SSK Bölge Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Uzman›
Amaç: 7 yatak kapasiteli SSK Samsun Bölge Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde (CYBÜ) Ocak
2003-Aral›k 2003 tarihlerini kapsayan 12 ayl›k dönemde hastane infeksiyonu (H‹) tespit edilen hastalarda yap›lan kan kültürlerinin de¤erlendirilmesi amaçland›.
Yöntem: Yo¤un bak›mda yatan 463 hastadan, 48 saatten uzun süre yatan 183 hasta de¤erlendirmeye
al›nd›. Bu hastalardan 16’s›nda (%8.74) H‹ tespit edildi. H‹ tespit edilen tüm hastalarda kan kültürü yap›ld›. Kan kültürü, Organon Teknika BacT/ALERT 240 tam otomatik kan kültür sistemlerinde,
BacT/ALERT flifleleri kullan›larak yap›ld›. Kan al›m› BacT/ALERT fliflelerinin kan al›m prosedürüne uygun
olarak gerçeklefltirildi.
Bulgu ve sonuçlar: H‹ tespit edilen 16 hastada yap›lan kan kültürlerinin 10’unda (%62.5) üreme tespit
edildi. Kan kültüründe üreyen bakteriler ise Metisiline Dirençli Koagulaz Negatif Stafilokok (MR-KNS)
5 (%45.4), Metisiline Dirençli S. aureus (MRSA) 1 (%9.09), Enterococcus spp. 1 (%9.09), Klebsiella spp. 1
(%9.09), E. coli 1 (%9.09), Enterobacter spp. 1 (%9.09), Candida albicans 1 (%9.09) idi. Candida albicans, MRSA ile
birlikte mixt infeksiyon oluflturmufltu. Bakterilerin antibiyotik duyarl›l›¤› de¤erlendirildi¤inde; gram pozitif koklar›n tümünde vankomisin ve teikoplanin (%100) duyarl› ç›km›flken, 2 (%28.7) antibiyogramda fusidik asit duyarl›l›¤› tespit edilmifltir. Gram negatif basillerin tümü imipeneme duyarl› tespit edilmifltir.
Klebsiella spp.’de ise indüklenmifl beta laktamaz aktivitesi saptanm›flt›r.
H‹ tespit edilen 10 hastan›n tümünde üriner katater, 7 (%70) tanesinde venöz katater mevcutken, 7
(%70 ) hastam›z mekanik ventilatöre ba¤lanm›flt›. H‹ tespit edilen 16 hastan›n 5’i (%50) immün düflkün
konak olarak de¤erlendirilmiflti. Ayr›ca bu hastalar›n 4’ü (%40) iyileflmifl, 1’i (%10) bir üst kuruma sevk
edilirken, 5’i (%50) exitus olmufltur.
Elde etti¤imiz sonuçlar do¤rultusunda Samsun SSK Bölge Hastanesi CYBÜ’de H‹ sürveyans›nda kan
kültürünün önemi bir kez daha ortaya ç›km›flt›r. Dolay›s› ile bakterilerin da¤›l›m›na göre al›nacak önlemler daha etkili olacakt›r.
Kan Kültürlerinde Üreyen Bakteri Da¤›l›m›.
Bakteri ad›
Say› ve (%)
Metisiline dirençli koagulaz negatif stafilokok (MR-KNS)
5 (%45.5)
Metisiline dirençli S. aureus (MRSA)
1 (%9.09)
Enterococcus spp.
1 (%9.09)
Klebsiella spp.
1 (%9.09)
E. coli
1 (%9.09)
Enterobacter spp.
1 (%9.09)
Candida albicans
1 (%9.09)
42
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P67
SSK Vak›f Gureba E¤itim Hastanesi Nozokomiyal Yo¤un
Bak›m ‹nfeksiyonlar›n›n Sürveyans›
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Arzu Kantürk*, ‹smet Beycan1, Cafer Korkut1, Yahya Paksoy2, Leyla Saido¤lu3, Tayfun Aldemir3,
Betül K›l›nço¤lu3, Fatma Atefl4
*,1 SSK Vak›f Gureba E¤itim Hastanesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, 2 SSK Vak›f Gureba E¤itim Hastanesi,
Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Klini¤i, 3 SSK Vak›f Gureba E¤itim Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i,
4 SSK Vak›f Gureba E¤itim Hastanesi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi Hemfliresi
üm hastane içindeki nozokomiyal infeksiyonlar›n %20-25’inin yo¤un bak›m ünitelerinde görülmesi, bu birimlerdeki sürveyans çal›flmalar›n›n önemini artt›rmaktad›r.
T
Bu çal›flmada, 1 May›s-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda hastanemiz yo¤un bak›m ünitesinde geliflen nozokomiyal infeksiyonlar aktif sürveyansla prospektif olarak izlendi. Hastane infeksiyonu tan›s›, hastaya ve laboratuvar verilerine dayal› sürveyans yöntemleri kullan›larak CDC kriterlerine göre konuldu. Belirlenen tarihler aras›nda yatan
495 hastada 88 adet hastane infeksiyonu epizodu görülerek, hastane infeksiyonu h›z› %17.7 olarak tespit edildi. Nozokomiyal infeksiyonlar›n da¤›l›m›; %42 pnömoni, %36.4 ÜSE, %13.6 bakteremi ve %8 oran›nda cerrahi alan infeksiyonu olarak saptand›. Nozokomiyal infeksiyonlardan en s›k izole edilen bakteriler; %16.6 Pseudomonas, %14 Klebsiella,
%13.1 Acinetobacter, %11.4 Candida ve %10.5 MRSA olarak bulundu. Gram negatif bakterilerde çoklu antibiyotik direnci saptand›.
Hastane infeksiyonu h›z›n›n ve antibiyotik direnç oranlar›n›n azalt›lmas› için infeksiyon kontrol önlemlerinin artt›r›lmas› ve ak›lc› antibiyotik kullan›m›n›n gelifltirilmesi sonucuna var›ld›.
•
P68
Baflkent Üniversitesi Adana Uygulama ve
Araflt›rma Merkezi Yo¤un Bak›m Ünitelerinde
‹zlenen Nozokomiyal ‹nfeksiyonlar
Tuba Turunç*, Y. Ziya Demiro¤lu1, Hikmet Uncu1, Hande Arslan2
* Baflkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araflt›rma Merkezi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji,
1 Baflkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araflt›rma Merkezi, 2 Baflkent Üniversitesi T›p Fakültesi
Girifl: Yo¤un bak›m üniteleri (YBÜ), hastane infeksiyonlar›n›n en s›k görüldü¤ü ve antibiyotiklerin en yayg›n kullan›ld›¤› birimlerdir.
Amaç: Çal›flmam›zda Baflkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araflt›rma Merkezi, ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi’nin 2003 y›l›nda yapt›¤› sürveyans çal›flmas› sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi ve buna ba¤l› olarak yo¤un bak›m ünitelerimizde hastane infeksiyon kontrol politikalar›n›n yönlendirilmesi amaçland›.
Materyal ve metod: Dört YBÜ ve yan›k ünitesinden oluflan hastanemizde YBÜ’lerine ait veriler prospektif ve aktif sürveyans yöntemi ile toplanm›flt›r. Hastane infeksiyonu tan›s› Centers for Disease Control and Prevention
(CDC)’nin kriterlerine göre konulmufltur.
Bulgular: Çal›flmam›zda 01.01.2003-31.12.2003 tarihleri aras›nda tüm bölümlere ait hastalardan 3662 eriflkin olgu YBÜ’lerinde takibe al›nm›fl, bu olgulardan 146’s›nda 223 hastane infeksiyonu geliflmifl olup bu dönemde hastanemiz YBÜ’lerinde geliflen hastane infeksiyon h›z› %6.1 olarak bulunmufltur. YBÜ’lerinde gözlenen hastane infeksiyonlar›ndan soyutlanan etkenler görülme s›kl›klar›na göre; S. aureus %27.4 (n=104), Pseudomonas spp. %15 (n=57), Escherichia coli %13.7 (n= 52), Candida spp. %11.6 (n= 44), Acinetobacter spp. %9.5 (n= 36), Klebsiella spp. %8.4 (32), Enterococcus spp. %7.9 (30), Enterobacter spp. %2.6 (10), di¤erleri (Proteus spp., Citrobacter spp., Beta hemolitik streptekok) %3.9
(15) fleklinde saptanm›flt›r. YBÜ’lerindeki hastane infeksiyonlar›n›n oluflum yerlerine göre da¤›l›m› ise görülme s›kl›klar›na göre s›ras›yla bakteriyemi %39.6 (n= 133), üriner sistem infeksiyonlar› %34.5 (n=116), derin insizyonel cerrahi alan infeksiyonlar› %9.2 (n= 31), intravenöz kateter infeksiyonlar› %6.8 (n=23), yüzeyel insizyonel cerrahi alan
infeksiyonu %5.4 (n= 18), alt solunum yolu infeksiyonlar› %4.5 (15) olarak tespit edilmifltir.
Sonuç: Merkezimiz YBÜ’lerinde bakteriyeminin ilk s›rada görülmesinin nedenini bu ünitelerde izlenen hastalarda çok say›da invazif prosedürlerin uygulanmas› oldu¤unu düflündürmekle birlikte, bu oran› azaltmak için uygulanan invazif prosedürlerde sterilite kurallar›na daha fazla dikkat edilmesi gerekti¤ini düflünmekteyiz.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
43
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
‹nvaziv Alet Kullan›m› ile ‹liflkili
Nozokomiyal ‹nfeksiyon H›zlar›
yonları
P69
Haluk Erdo¤an*, Deniz Akan1, Hande Arslan2
* Baflkent Üniversitesi Alanya Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Uzman›, 1 Baflkent Üniversitesi Alanya Hastanesi,
‹nfeksiyon Kontrol Hemfliresi, 2 Baflkent Üniversitesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
Girifl: Yo¤un bak›m üniteleri (YBÜ)’nde saptanan hastane infeksiyon h›z› genel hastane infeksiyon h›z›na göre daha yüksektir. ‹nfeksiyon h›z›n›n
yüksek olmas›n›n önemli nedenlerinden biri YBÜ’nde invaziv giriflimlerin s›kl›kla uygulanmas› ve alet kullan›m oranlar›yla hastane infeksiyonlar› aras›nda pozitif bir korelasyon olmas›d›r. YBÜ’nde alet kullan›m oranlar›n›n hastanelere ve bölümlere göre çok de¤iflken olmas› nedeniyle günümüzde
art›k hastaneler aras› karfl›laflt›rmada alet kullan›m oranlar› ve ‹AK‹H’n›n kullan›lmas› önerilmektedir.
Amaç: YBÜ’mizdeki invaziv alet kullan›m› ile iliflkili infeksiyon h›z› (‹AK‹H)’n› hesaplamak ve infeksiyon kontrol uygulamalar›m›z› irdelemek.
Yöntem: Baflkent Üniversitesi Alanya Araflt›rma ve Uygulama Merkezi 100 yatakl› bir hastanedir ve 20 yatakl› üç adet YBÜ’ne sahiptir. Bu çal›flmaya 2003 y›l›nda YBÜ’nde yat›r›larak izlenen eriflkin hastalar dahil edilmifl ve haz›rlanan formlara kaydedilmifltir. Hastane infeksiyonlar›n›n tan›s›nda hastaya ve laboratuvar verilerine dayal› sürveyans yöntemleri birarada kullan›lm›flt›r. ‹nvaziv alet kullan›m oran›= ‹nvaziv alet günü/hasta günü,
‹AK‹H= ‹nvaziv aletle iliflkili infeksiyon say›s›/invaziv alet günü x 1000 formülü ile hesaplanm›flt›r.
Bulgular: YBÜ’nde takip edilen 464 hastan›n 157’si kad›n, 307’si erkek olup yafl ortalamas› 57.2 ± 18.1 idi. Hastalar›n YBÜ’ne primer yat›fl nedenleri incelendi¤inde en s›k koroner arter hastal›¤› (%23.7), nörolojik hastal›klar (%14.7), gö¤üs hastal›klar› (%10) ve travma (%10) saptand›. Bir hastan›n
ortalama kal›fl süresi 7.6 gün bulundu. YBÜ’mizdeki genel nozokomiyal infeksiyon h›z› %8 tespit edildi. YBÜ’mizde hastalar kliniklere göre ayr›lmad›¤› için karfl›laflt›rmas› yap›lamad›. ‹nvaziv alet kullan›m oranlar› ve ‹AK‹H Tablo 1’de gösterildi.
Sonuç: Genel nozokomiyal infeksiyon h›z› ‹AKIH hakk›nda yeterli bilgi vermemektedir. Di¤er hastanelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda YBÜ’mizdeki genel nozokomiyal infeksiyon h›z›n›n düflük olmas›na ra¤men üriner kateter kullan›m› ile iliflkili infeksiyon h›z› yüksek bulunmufltur. ‹AK‹H'dan üriner
kateter tak›lmas› ve bak›m› ile ilgili infeksiyon kontrol uygulamalar›m›z›n gözden geçirilmesi gerekti¤i sonucu ç›kar›lm›flt›r.
Tablo 1. ‹nvaziv Alet Kullan›m Oran› ve ‹nvaziv Alet Kullan›m› ile ‹liflkili ‹nfeksiyon H›z› (‹AK‹H).
‹nvaziv giriflimler
‹nvaziv alet kullan›m oran› (%)
‹AK‹H
Mekanik ventilasyon
18.5
18.9
Santral venöz kateterizasyon
24.5
4.7
Üriner kateterizasyon
75.8
19.1
•
GATA’da Yo¤un Bak›m Ünitelerinde Geliflen
Hastane ‹nfeksiyon Tipleri ve ‹zole Edilen Etkenler
P70
Bülent Beflirbellio¤lu*, Selim K›l›ç1, Hakan Erdem1, Abdullah K›l›ç1, Esin Derya Alömero¤lu1, Alaaddin Pahsa1
*GATA ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 1 GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
o¤un bak›m üniteleri (YBÜ) genellikle altta yatan a¤›r hastal›¤› bulunan hastalar›n yat›r›ld›¤›, invaziv giriflimlerin s›k uyguland›¤› ve di¤er birimlere göre genifl spektrumlu antibiyotiklerin daha s›k ve daha yüksek miktarda kullan›ld›¤› birimlerdir. Bu nedenle dirençli mikroorganizmalarla kolonizasyon ve hastane infeksiyonu geliflimi riski yüksek olan yerlerdir. Bu özellikleri nedeni ile YBÜ, hastane infeksiyonlar› aç›s›ndan izlenmesi gereken birimlerin bafl›nda gelmektedir.
Y
Çal›flmam›zda 01 Ocak 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda hastanemiz YBÜ’lerinde yatan hastalarda saptanan hastane infeksiyonu tipleri ve
izole edilen etkenler de¤erlendirilmifltir.
Sonuçta; YBÜ’ne yat›r›larak tedavi gören 307 hastada; 311 hastane infeksiyonu ve 329 etken saptanm›fl olup ilk üç s›rada geliflen hastane infeksiyon tipleri flunlard›r:
1. Kan dolafl›m› infeksiyonlar› (%36.9, n= 115)
2. Cerrahi giriflim yeri infeksiyonlar› (%19.6, n= 61)
3. Üriner sistem infeksiyonlar› (%18.4, n= 57)
YBÜ’de saptanan hastane infeksiyon etkenlerinin en s›k görülenlerinin da¤›l›m› ise;
1. S. aureus (tamam› metisiline dirençli) (%21.6, n= 71)
2. P. aeruginosa (%18.8, n= 62)
3. E. coli (%12.8, n= 42) olarak bulunmufltur.
YBÜ’de tedavi gören ve infeksiyonlar aç›s›ndan yüksek risk faktörlerine sahip olan hastalarda önemli morbidite ve mortalite nedeni olabilen
hastane infeksiyonlar›n›n kontrol uygulamalar›nda ve ampirik tedavi planlanmas›nda verilerimizin yol gösterici olabilece¤i de¤erlendirilmektedir.
44
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P71
‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Hastane
‹nfeksiyonu Prevalans Çal›flmas› 2003 Y›l› Sonuçlar›
tan
H as
e
İ
Selma Karabey*, Haluk Eraksoy1, Hatice Kapt›1, Semra Çalangu1, Nihan Ziyade1, Rian Diflci1,
fiengül Derbentli1, Sürveyans Ekibi1
*,1 ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi
al›flman›n amac› ‹stanbul T›p Fakültesi Klinikleri’ndeki hastane infeksiyonu h›z›n› belirlemektir.
“Nokta Prevalans Çal›flmas›” olarak planlanan bu çal›flmada sürveyans veri toplama ekibi 1 hemflire
ve 11 hekimden oluflmufltur. Çal›flmam›zda 2002 y›l›ndaki prevalans çal›flmas›nda oldu¤u gibi CDC’nin
tan› kriterleri kullan›lm›fl ve çal›flma kapsam›na yo¤un bak›m ünitelerindeki (YBÜ) tüm hastalar, di¤er
kliniklerden ise üçte bir oran›nda sistematik örnekleme ile seçilen hastalar olmak üzere toplam 455 hasta al›nm›flt›r. Çal›flman›n verileri 27-30 Ocak 2003 tarihlerinde toplanm›flt›r. ‹zlem formuna kaydedilen
bilgiler bilgisayarda SPSS program›nda irdelenmifltir.
Ç
‹ncelemeye al›nan 455 hastan›n 69’unda hastane infeksiyonu belirlenmifltir. YBÜ ve di¤er kliniklerde
hesaplanan infeksiyon h›zlar›n›n toplam dolu yatak say›s› içindeki a¤›rl›kl› oranlar› al›nd›¤›nda genel
hastane infeksiyonu prevalans h›z› %14.2 (%95 Güven Aral›¤› = %11.2-%17.9) bulunmufltur. YBÜ’de infeksiyon h›z› %24.3 (%95 GA= %14.8-%36), en s›k rastlanan ilk dört infeksiyon s›ras›yla dolafl›m sistemi infeksiyonu (%7.1), pnömoni (%7.1), üriner sistem infeksiyonu (%4.3) ve alt solunum yolu infeksiyonu
(%2.9)’dur. YBÜ d›fl›ndaki yatakl› servislerde ise hastane infeksiyonu h›z› %13.5 (%95 GA= %10.2-%17.3)
olarak bulunmufltur. Bu kliniklerde en s›k rastlanan ilk üç infeksiyon s›ras›yla üriner sistem infeksiyonu
(%3.1), dolafl›m sistemi infeksiyonu (%2.9) ve alt solunum yolu infeksiyonu (%1.9)’dur.
Hastane infeksiyonu tan›s› konan hastalar›n %87’sinde mikrobiyolojik inceleme yap›lm›fl, izole edilen mikroorganizmalar aras›nda ilk s›ralar› nonfermantatif Gram-negatif bakteriler (%31.7), metisiline dirençli stafilokoklar (%23.3) ve Gram-negatif enterik çomaklar (%21.7) alm›flt›r.
2003 y›l›na ait hastane infeksiyonu h›z›nda bir önceki y›la göre art›fl (%9.6’dan %14.2’ye) belirlenmifltir. YBÜ’de belirlenen infeksiyon h›z›nda ise bir önceki y›la göre düflme (%29.5’ten %24.3’e) gözlenirken,
YBÜ d›fl›ndaki kliniklere ait infeksiyon h›z›nda bir önceki y›la göre art›fl (%8.4’den %13.5’e) saptanm›flt›r.
YBÜ’deki hastane infeksiyonlar›n›n infeksiyon bölgesine göre da¤›l›mlar›nda önceki y›la göre bir de¤ifliklik belirlenmemifltir. Buna karfl›l›k, YBÜ d›fl›ndaki kliniklerde bir önceki çal›flmada nozokomiyal pnömoniler ilk s›ray› al›rken bu çal›flmada ilk s›ray› üriner sistem infeksiyonlar› alm›flt›r.
Sürveyans Ekibi (Alfabetik S›rayla): S. A¤koç, D. Akal, S. Aksöz, A. Babao¤lu, H. Berk, A. Ça¤atay, M.
Ertu¤rul, L. Güleç, E. Hal›c›, Ç. Karakoç
Kliniklere Göre ‹nfeksiyon H›zlar›
‹nfeksiyonlu
hasta say›s›
‹zlenen hasta
say›s›
‹nfeksiyon
h›z› %
%95 GA
Çocuk hastal›klar›
15
45
33.3
20-49
Yo¤un bak›m üniteleri
17
70
24.3
14.8-36.1
‹ç hastal›klar›
18
98
18.4
11.3-27.5
Genel cerrahi
8
56
14.3
6.4-26.2
Di¤er dahili birimler
5
79
6.3
2.1-14.2
Di¤er cerrahi birimler
6
107
5.6
2.1-11.8
Toplam
69
455
14.2
11.2-17.9
Klinikler
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
45
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
GATA Ankara E¤itim Hastanesi’nde
2000-2003 Y›llar› Aras›nda Saptanan
Stenotrophomonas maltophilia ‹nfeksiyonlar›
P72
Levent Görenek*, Zeynep fienses1, Abdullah K›l›ç1, Mehmet Baysallar1, Levent Do¤anc›1, Alaaddin Pahsa1
*,1 GATA Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi
tenotrophomonas maltophilia gittikçe artan oranda izole edilen önemli bir hastane infeksiyon etkenidir. Su, toprak ve bitkilerde de bulunabilen gram olumsuz nonfermantatif özellikteki bu bakteri, insanlar›n geçici floras›nda yer alabilmektedir. Genifl spektrumlu antibiyotik tedavisi alan hastalarda daha yüksek oranda kolonize olan bu etken, s›kl›kla akci¤er, üriner sistem ve yara infeksiyonlar› ile bakteriyemiye neden olmaktad›r. Santral venöz kateterlerde kolonize olarak kolayl›kla invaze olabilmekte ve karbapenem gibi genifl spektrumlu antibiyotiklere bile dirençli, hayat› tehdit eden infeksiyonlar
oluflturmaktad›r.
S
GATA Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde 2000-2003 y›llar› aras›nda %61.2’si dahili, %38.8’i ise cerrahi kliniklerde yatan hastalar›n çeflitli örneklerinden, 49 adet Stenotrophomonas maltophilia izole edildi. Onüç tanesi (%26.5) hastane infeksiyonu etkeni olarak tan›mlanan bu izolatlar›n %32.6’s› kan, %24.5’i cerrahi yara, %14.3’ü balgam örneklerinden üretildi.
Dört izolatta ise ESBL pozitifli¤i belirlendi.
NCCLS kriterlerine göre disk diffüzyon yöntemiyle yap›lan duyarl›l›k testleri sonucunda, netilmisine %70, siprofloksasine %62.2, amikasine %61.2, seftazidime %51.5, trimetoprim/sülfametoksazole %50, tobramisine %44.1, gentamisine %42.8,
piperasilin-tazobaktama %37.4, seftriaksona %36.4, sefotaksime %26.9, sefepime %19.3, imipeneme %14.3, aztreonama
%13.5 oran›nda duyarl›l›k belirlendi.
Çal›flmam›z sonucunda, etkenin hastanemizde daha çok bakteriyemi ve ikinci s›kl›kla cerrrahi alan infeksiyonlar›na neden oldu¤u gözlendi. Kateter ile ilgili olarak geliflti¤ini düflündü¤ümüz bu etkene ba¤l› infeksiyonlar›n önlenmesinde uygun kateterizasyonun önemi bir kez daha ortaya ç›kmaktad›r. ‹ntrensek dirençli oldu¤unu bildi¤imiz karbapenemlere, çal›flmam›zda da yüksek oranda direnç saptand› ve izolatlar›n aminoglikozidlere, kinolonlara, 3. kuflak antipseudomonal sefalosporinlere ve ampirik tedavide önerilen trimetoprim/sülfametoksazole daha yüksek oranda duyarl› oldu¤u dikkatimizi çekti. Hayat› tehdit eden infeksiyonlara neden olan bu etkenin tedavisinin antibiyotik duyarl›l›k testlerine göre yönlendirilmesinin daha uygun olaca¤› de¤erlendirilmektedir.
•
TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi
2003 Y›l›ndaki Hastane ‹nfeksiyonlu Hasta Yat›fl
Oranlar› ve Kliniklere Göre Da¤›l›m›
P73
Tu¤ba Bozkurt*, Kenan fiener1, Selim K›l›ç2, Bilge Y›lmaz1, Tunçer Haznedaro¤lu3, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 3 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi
Amaç: Bu çal›flman›n amac›; TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde (TSKRBM) 1 Ocak 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri
aras›nda yatarak tedavi gören hastane infeksiyonu geliflen hastalar›n yat›fl oran› ve kliniklere göre bu oranlar›n da¤›l›m›n›n
bildirilmesidir.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif,
prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan veriler SPSS 10.0 program› yard›m›yla de¤erlendirildi.
Bulgular: TSKRBM’de 2003 y›l›nda yatarak tedavi gören toplam 3966 hastadan 241’inde toplam 283 hastane infeksiyonu saptand›. Buna göre TSKRBM’nde hastane infeksiyon h›z› 2003 y›l› için %7.14 olarak bulundu. Hastanemizde tedavi gören hastalar›n toplam yat›fl gün say›s› 69.371 ve hastane infeksiyonu saptanan hastalar›n yat›fl gün say›s› 6952’dir. Buna göre TSKRBM’nin hastane infeksiyonlu hasta yat›fl oran› %10.03 olarak bulundu. Hastanemizde mevcut alt› klinik aras›nda
Akut Bak›m Klini¤i hastane infeksiyonlu hasta yat›fl oran›n›n en yüksek (%35.98) oldu¤u klinik olarak bulundu. Hastane infeksiyonlu hasta yat›fl oranlar›na göre Akut Bak›m Klini¤i’ni s›ras›yla Beyin Sap› Hasar› (%21.15), Bak›mevi (%6.14), Beyin
Hasar› (%4.72), Ortopedik Rehabilitasyon (%2.35), Romatolojik Rehabilitasyon (%1.13) kliniklerinin izledi¤i saptand›. Hastanemizde görülen nozokomiyal infeksiyon tipleri ise s›ras›yla asemptomatik bakteriüri (%57.59), semptomatik üriner sistem infeksiyonu (%17.31), bas› yaras› infeksiyonu (%9.89), yumuflak doku infeksiyonu (%4.95), cerrahi alan infeksiyonu
(%4.24) ve di¤er infeksiyonlar (%5.86) olarak bulundu.
Sonuç: Merkezimizin k›sa bir süredir faaliyet göstermesi ve hastanemizde infeksiyon kontrol komitesi arac›l›¤›yla halen uluslararas› kabul görmüfl infeksiyon kontrol ölçülerine dayal› bir politika izlenmesi nedeniyle nozokomiyal infeksiyon
h›z› kabul edilebilir s›n›rlar içinde bulunmaktad›r.
46
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P74
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Yo¤un Bak›m Ünitesinde Görülen Enfeksiyonlar›n
De¤erlendirilmesi
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Ça¤r› Büke*, O¤uz Reflat Sipahi1, Meltem Taflbakan1, Tansu Yamazhan1, Bilgin Arda1,
Mehmet Ali Özinel2, Fehmi Akçiçek3, Sercan Ulusoy1
*,1 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 3 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›
Amaç: Yo¤un Bak›m Ünitesi (YBÜ) enfeksiyonlar›; enfeksiyon türleri, etken mikroorganizmalar, hasta yat›fl süreleri,
mortalite ve morbidite üzerine etkisi ile ortaya ç›kan maliyet aç›s›ndan de¤erlendirilmifltir.
Yöntem: Çal›flma Aral›k 2002 ile May›s 2003 tarihleri aras›ndaki dönemde yap›lm›flt›r. Bu dönemde Ege Üniversitesi T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› YBÜ’de yatan tüm hastalar hastaya ve laboratuvara dayal› günlük takip ile
incelenmifllerdir. YBÜ enfeksiyonlar› için Centers for Disease Control and Prevention (CDC)’nin kriterlerinin esas al›nd›¤› bu çal›flmada forma kaydedilen veriler daha sonra SPSS 11.0 program› ile de¤erlendirilmifltir.
Sonuçlar: Belirtilen sürede toplam 138 hasta (67’si erkek, 71’i bayan) incelenmifltir. Olgular›n yafl ortalamalar› 53.37
± 18.32 olarak saptanm›flt›r. Takip edilen olgular›n toplam yat›fl gün say›s› 1467 hasta günü olarak hesaplanm›flt›r. 138
hastadan 29’unda toplam 38 enfeksiyon ata¤› kaydedilmifltir. Kümülatif YBÜ enfeksiyon insidans› 21.0/100, insidans
dansitesi ise 25.9/1000 olarak bulunmufltur. En s›k görülen enfeksiyon bakteremi/sepsis olmufltur (18/38). Bakteremi/sepsis’te en s›k Staphylococcus aureus ve Koagülaz olumsuz Stafilokoklar (KNS) izole edilmifltir. Genel mortalite %22.5
iken, YBÜ enfeksiyonu geliflen hastalarda bu oran %24.1 bulunmufltur (p> 0.05). YBÜ’de yat›fl süreleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda enfeksiyon geliflenlerde bu süre 18.41 ± 13.05 iken, enfeksiyon geliflmeyenlerde 8.56 ± 6.06 olarak saptanm›flt›r (T=
5.88 p< 0.05). Yafl ortalamalar› bak›m›ndan cinsiyet fark›n›n olmad›¤› bu çal›flmada enfeksiyon geliflen grupta bayan olman›n mortalite aç›s›ndan istatistiksel bir risk faktörü oluflturdu¤u ortaya ç›km›flt›r (K %42, E %6 p= 0.035). Hastalar›n
%26.0’s› yatt›¤› süre boyunca hiç antibiyotik kullanmam›flt›r. Buna karfl›n en az bir antibiyotik grubunu kullanan hastalar›n %48.0’›nda endikasyon, seçilen antibiyotik, kullan›lan antibiyotik dozu ve süresi gözönünde bulunduruldu¤unda uygunsuz antibiyotik kullan›ld›¤› sonucuna var›lm›flt›r. Enfeksiyon geliflen hastalar›n YBÜ’de yatt›klar› süre içindeki ortanca yat›fl maliyetlerinin enfeksiyon geliflmeyenlere göre istatistiksel anlamda farkl› oldu¤u görülmüfltür (p< 0.05).
Sonuç: Dahiliye YBÜ’nde izlenen olgularda enfeksiyon insidans›n›n YBÜ enfeksiyonlar› için bildirilen rakamlar ile
paralellik gösterdi¤i saptanm›flt›r. Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde izlenen her dört olgudan üçünde antibiyotik kullan›ld›¤› ve
bu olgular›n yaklafl›k yar›s›nda antibiyotik kullan›m›n›n uygunsuz oldu¤u sonucuna var›lm›flt›r.
•
P75
TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde 2003 Y›l›nda
‹zole Edilen Nozokomiyal MRSA Oranlar›
Kenan fiener*, Tu¤ba Bozkurt1, Cengiz Han Aç›kel2, Tunçer Haznedaro¤lu3, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 3 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi
Amaç: Bu çal›flmada TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde (TSKRBM) 1 Ocak 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda yatarak tedavi gören hastalardan izole edilen nozokomiyal metisiline dirençli Staphylococcus aureus oranlar›n›n bildirilmesi amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif,
prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan veriler SPSS 10.0 program› yard›m›yla de¤erlendirildi.
Bulgular: TSKRBM’de 2003 y›l›nda yatarak tedavi gören hastalardan nozokomiyal etken olarak 307 mikroorganizma
izole edildi. Nozokomiyal infeksiyonlar›n 19’unda (%5.83) etken tan›mlanamad›. ‹zole edilen nozokomiyal etkenlerin
20’sinin Staphylococcus aureus (%6.14) oldu¤u saptand›. Bu izolatlar›n 15’inin (%75) ise oksasiline dirençli (MRSA) oldu¤u
saptand›. ‹zolatlar en s›k cerrahi alan ve yumuflak doku infeksiyonlar›ndan, klinik olarak da merkezimizdeki alt› klinikten biri olan Akut Bak›m ve Ortopedik Rehabilitasyon kliniklerinden izole edildi. MRSA izolatlar›n›n tamam› da vankomisin ve trimetoprim-sülfametoksazole duyarl› bulundu. Tüm hastane infeksiyonlar› aras›nda MRSA infeksiyonlar› oran›n›n %5.3 oldu¤u görüldü. MRSA infeksiyonlu hasta yat›fl gün say›s› 423, MRSA’l› hasta yat›fl oran› %3.55 ve tüm nozokomiyal hastalar aras›nda MRSA’l› hastalar›n yat›fl oran› ise yaklafl›k %6 olarak bulundu.
Sonuç: Ciddi bir sa¤l›k problemi olan MRSA’lar hastanemizde izole edilen nozokomiyal Staphylococcus aureus izolatlar›n›n büyük bir ço¤unlu¤unu oluflturmakla birlikte tüm nozokomiyal etkenler aras›nda de¤erlendirildi¤inde merkezimiz için flimdilik büyük bir sorun oluflturmamaktad›r. Bu oranlar›n sa¤lanmas›nda izolasyon önlemlerine azami dikkat
edilmesinin önemli rol oynad›¤› düflünülmektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
47
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezinde Görülen
Nozokomiyal Üriner Sistem ‹nfeksiyonlar›
P76
Kenan fiener*, Tu¤ba Bozkurt1, Selim K›l›ç2, fieref Baflal3, R›dvan Alaca1, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 3 100 Yatakl› Jandarma Hastanesi
Amaç: Bu çal›flmada TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde (TSKRBM) 1 Ekim 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›ndaki son üç ayl›k dönemde yatarak tedavi gören hastalarda görülen nozokomiyal üriner infeksiyon oranlar›n› ve bunlar›n üriner kateter kullan›m›yla iliflkisinin bildirilmesi amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif, prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan veriler SPSS 10.0 program› yard›m›yla de¤erlendirildi.
Bulgular: TSKRBM’nde 2003 y›l›n›n son üç ayl›k döneminde yatarak tedavi gören hastalarda görülen tüm
nozokomiyal infeksiyonlar›n %62.34’ünde asemptomatik bakteriüri, %18.18’inde semptomatik bakteriüri olmak üzere toplam %80.52’sinin üriner sistem infeksiyonu (ÜS‹) oldu¤u saptand›. En s›k izole edilen nozokomiyal ÜS‹ etkeni E. coli (%47.05) ve en s›k ÜS‹ görülen klini¤in Beyin Sap› Hasar› (%46.77) oldu¤u görüldü. Nozokomiyal ÜS‹ görülen hastalarda en fazla uygulanan kateterizasyon iflleminin temiz aral›kl› kateterizasyon
(TAK) (%62.9) oldu¤u ve bunu s›ras›yla Foley kateter (%22.58) ve Prezervatif kateter (%3.23) ifllemlerinin izledi¤i saptand›. Herhangi bir kateterizasyon ifllemi yap›lmayan hastalar›n oran› ise %11.29 olarak bulundu.
Sonuç: Merkezimizde yatan hastalar›n büyük ço¤unlu¤unda nörojenik mesane problemi bulunmaktad›r.
Nörojenik mesaneli hastalarda idrar ak›m dinami¤i bozuldu¤undan s›kl›kla üriner kateter kullan›m› gerekmektedir. Buna ba¤l› olarak da üriner infeksiyon riski artmaktad›r. Hastanemizde görülen nozokomiyal infeksiyonlar aras›nda ilk s›ray› beklendi¤i gibi ÜS‹’nin ald›¤› görülmektedir.
•
TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde 2003 Y›l›nda
Gözlenen Bas› Yaras› ‹nfeksiyonlar›
P77
Tu¤ba Bozkurt*, Kenan fiener1, Selim K›l›ç2, Berna K›z›lkaya3, Bilge Y›lmaz1, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 3 GATA Cerrahi Anabilim Dal›
Amaç: Bu çal›flman›n amac›; TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde (TSKRBM) 1 Ocak 2003-31 Aral›k
2003 tarihleri aras›nda yatarak tedavi gören hastalarda geliflen bas› yaras› infeksiyonlar›n›n oran›, kliniklere
göre da¤›l›m› ve etkenlerinin bildirilmesidir.
Yöntem: TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan hastanenin mevcut birimlerini içeren,
aktif, prospektif ve hasta temelli sürveyans ile toplanan bas› yaras› infeksiyonu verileri SPSS 10.0 program›
yard›m›yla de¤erlendirildi.
Bulgular: TSKRBM’de 2003 y›l› içerisinde tespit edilen 283 hastane infeksiyonundan 28’ini oluflturan bas›
yaras› infeksiyonlar›n›n (%9.89) nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlar›ndan (%80.52) sonra ikinci s›rada yer
ald›¤› görüldü. Tespit edilen bas› yaras› infeksiyonlu hastalar›n altta yatan hastal›klar›na bak›ld›¤›nda, 12 olguda tetrapleji (%42.85), 11’inde parapleji (%39.29), 5’inde ise k›r›k (%17.86) ön tan›s› oldu¤u dikkati çekti.
Merkezimizde görülen nozokomiyal bas› yaras› infeksiyonlar›n›n mevcut 6 klinik aras›nda Akut Bak›m Klini¤i
(%71.43), Bak›mevi (%25) ve Beyin Sap› Hasar› (%3.57) olmak üzere üç klinikte geliflti¤i görüldü. Etken olarak
en s›k olarak Acinetobacter türleri (%27.02; n: 10), Proteus türleri (%21.63; n: 8), Pseudomonas türleri (%18.92; n:7),
Klebsiella pneumoniae (%13.52; n: 5), Escherichia coli (%8.10; n: 3) olmak üzere Gram negatif basillerin izole edildi¤i gözlendi. Gram pozitif kok olarak da s›kl›kla Staphylococcus aureus (%8.10; n: 3) ve Streptococcus viridans (%2.70;
n: 1) izole edildi.
Sonuç: Merkezimize yatan hastalar›n büyük bir k›sm›n›n spinal kord yaralanmas› olup uzun süre yatarak
tedavi gerektirmeleri üriner sistem infeksiyonlar›ndan sonra ikinci s›rada yer alan bas› yaras› infeksiyonlar›n›n
s›kl›¤›n› aç›klamaktad›r.
48
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P78
Hastanemize Ait ‹ki Y›ll›k Hastane ‹nfeksiyon
H›zlar›n›n Karfl›laflt›r›lmas›
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Kenan fiener*, Abdullah K›l›ç2, Cengiz Han Aç›kel3, Berna K›z›lkaya4, Tu¤ba Bozkurt1, fiükrü Gündüz1
*,1 TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi, 2 GATA Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,
3 GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, Epidemiyoloji Bilim Dal›, 4 GATA Cerrahi Anabilim Dal›
Amaç: Bu çal›flman›n amac›; TSK Rehabilitasyon ve Bak›m Merkezi’nde (TSKRBM) 2002 ve 2003 y›llar›nda görülen hastane infeksiyon h›zlar›n›n karfl›laflt›rmal› olarak sunulmas›d›r.
Yöntem: Çal›flmada TSKRBM Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi taraf›ndan mevcut hastane servislerinden aktif, prospektif ve hasta temelli sürveyans ile iki y›ll›k periyodda toplanan veriler kullan›ld›.
Bulgular: TSKRBM’de 1 Ocak 2002-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›ndaki iki y›ll›k süre içinde toplam 7712
hasta yatarak tedavi gördü ve bu hastalar›n 535’inde toplam 663 hastane infeksiyonu saptand›. Buna göre TSKRBM’nde hastane infeksiyon h›z› 2002 ve 2003 y›llar›nda s›ras›yla %10.14 ve %7.14 olarak bulundu. Bu oranlar nozokomiyal hastalar›n hastane yat›fl gün say›s›na ba¤l› olarak hesapland›¤›nda nozokomiyal infeksiyonlu hasta yat›fl oranlar› s›ras›yla %11.55 ve %10.03 olarak bulundu. Hastanemizde mevcut
alt› klinik aras›nda Akut Bak›m Klini¤i’nin en yüksek hastane infeksiyonlu hasta yat›fl oran›na sahip klinik oldu¤u görüldü. Merkezimizde üç y›ll›k süre içinde en s›k görülen nozokomiyal infeksiyonun y›llara
göre s›ras›yla %55.26 (n: 210) ve %57.59 (n: 163) oranlar›yla asemptomatik bakteriüri oldu¤u saptand›.
Sonuç: Merkezimizin kuruluflundan itibaren yönetim deste¤i alt›nda infeksiyon kontrol çal›flmalar›n›n yürütülmesine ve hastane infeksiyonlar› konusunda her seviyedeki personelin giderek daha bilinçli hale gelmesine paralel olarak hastane infeksiyon oranlar›m›zda bir düflüfl oldu¤u görülmektedir.
•
P79
Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi’nde
Hastane ‹nfeksiyonlar›: 2002-2003 Y›l› Sonuçlar›
Bahar Tekin*, Emel Türk Ar›bafl1, Mahmut Baykan1, Mehmet Bitirgen1
* Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi, 1 Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Bakteriyoloji
u çal›flmada Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi Hastanesi'nde 01/01/2002-31/12/2002 ile
01/01/2003-31/12/2003 tarihleri aras›nda geliflen laboratuvar olarak kan›tlanm›fl toplam 1780 hastane
infeksiyonu; izole edilen etkenler, kliniklere ve sistemlere göre da¤›l›m› aç›s›ndan incelendi.
B
2002 y›l›nda geliflen toplam 839 hastane infeksiyonunda en s›k izole edilen bakteriler; Pseudomonas
spp. 229 (%27.29), E. coli spp. 119 (%14.18), Klebsiella spp. 96 (%11.44), S. aureus 95 (%11.32) ve 2003 y›l›nda 941 hastane infeksiyonunda en s›k izole edilen bakteriler ise Pseudomonas spp. 235 (%24.97), E. coli
spp. 152 (%16.15), Koagülaz negatif stafilokok 105 (%11.15) ve Klebsiella spp. 102 (%10.83) olmufltur.
Hastane infeksiyonlar›n›n servislere göre da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda her iki y›l için de en s›k hastane infeksiyonunun Reanimasyon servisinde geliflti¤i, bunu s›kl›k s›ras›na göre Çocuk Hastal›klar›, Dahiliye ve
Ortopedi servislerinin izledi¤i görülmüfltür (oranlar s›ras› ile 2002 y›l› için %39.21, %15.97, %11.32, %5.95
ve 2003 y›l› için %30.39, %16.47, %12.43, %8.50).
Çal›flmada infeksiyonlar›n sistemlere göre da¤›l›m› ise s›kl›k s›ras›na göre afla¤›daki gibidir. 2002 y›l›nda üriner sistem infeksiyonlar› (%28.12), trakeostomi infeksiyonlar› (%23.71), kan dolafl›m infeksiyonlar› (%18.95), cerrahi yara infeksiyonlar› (%11.91); ve 2003 y›l›nda üriner sistem infeksiyonlar› (%29.33),
kan dolafl›m infeksiyonlar› (%23.16), cerrahi yara infeksiyonlar› (%15.09) ve trakeostomi infeksiyonlar›
(%14.55).
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
49
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
GATA E¤itim Hastanesi’nde 2002 ve 2003 Y›llar›ndaki
Hastane ‹nfeksiyonu H›zlar›n›n ve
Türlerinin Karfl›laflt›r›lmas›
P80
Bülent Beflirbellio¤lu*, Selim K›l›ç1, Demet Y›lmaz1, Levent Görenek1, Mehmet Baysallar1, Alaaddin Pahsa1
* GATA ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 1 GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
al›flmam›zda; GATA E¤itim Hastanesi’nde 2002 ve 2003 y›llar›nda saptanan hastane infeksiyonu h›zlar›,
hastane infeksiyonu türleri ve en s›k izole edilen hastane infeksiyonu etkenleri karfl›laflt›r›lm›flt›r.
Ç
Bulgular: GATA E¤itim Hastanesi’nde 2002 y›l›nda %4.4 olan hastane infeksiyon h›z› 2003 y›l›nda %4.0 olarak gerçekleflmifltir.
En s›k görülen hastane infeksiyon türü yönünden her iki y›lda da ilk 5 s›ra de¤iflmemifltir. Gerek 2002’de, gerek 2003’de ilk s›ray› laboratuar ile kan›tlanm›fl kan dolafl›m› infeksiyonlar› al›rken bunu s›ras›yla cerrahi yara infeksiyonlar›, üriner sistem infeksiyonlar›, deri ve yumuflak doku infeksiyonlar› ve pnömoniler izlemektedir.
Hastane infeksiyonu etkenlerine bak›ld›¤›nda ise; her iki y›lda da ilk s›ray› S. aureus alm›flt›r. 2002 y›l›nda;
ikinci s›kl›kta E. coli, daha sonra s›ras›yla P. aeruginosa, Acinetobacter spp., koagulaz negatif stafilokoklar saptanm›flt›r. 2003 y›l›nda ise ikinci ve üçüncü s›radaki E. coli ve P. aeruginosa’n›n yer de¤ifltirmesi haricinde s›ralamada herhangi bir de¤ifliklik olmam›flt›r.
Sonuç: Hastanemizde laboratuar ile kan›tlanm›fl kan dolafl›m› infeksiyonlar›; 2002 y›l› Hastane ‹nfeksiyonlar› Kongresi (Ankara), P066 numaral› poster bildiri özetinde de belirtildi¤i gibi; 1999 ve 2000 y›llar›nda üçüncü s›kl›kta görülmekte iken, 2001 y›l›nda ikinci s›raya; çal›flmam›z›n kapsam›na giren 2002 ve 2003 y›llar›nda
ise ilk s›raya yükselmifltir. Bunun en önemli nedeninin “her geçen y›l; yatan hasta yafl ortalamas›n›n, ba¤›fl›kl›¤› bask›lanm›fl hastalar›n oran›n›n ve damar içi invazif giriflim s›kl›¤›n›n artmas›” oldu¤u de¤erlendirilmektedir. Üriner sistem infeksiyonlar› ve pnömoni s›kl›¤›n›n alt s›ralarda olmas›n›n en önemli nedeninin ise, “kültür gönderme oran›n›n düflüklü¤ü ve zorlu¤u” oldu¤u düflünülmektedir.
•
GATA E¤itim Hastanesi’nde 1999-2003 Y›llar› Aras›nda
Saptanan Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus
‹nfeksiyonlar›n›n Da¤›l›m›
P81
Selim K›l›ç*, Bülent Beflirbellio¤lu1, Abdullah K›l›ç1, Levent Görenek1, Aysun Ya¤c›1,
Alaaddin Pahsa1, Mesut Pekcan1
1
* GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
etisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), tüm dünyada hastane kaynakl› enfeksiyonlar›n majör nedenidir. Çal›flmam›zda, GATA E¤itim Hastanesi’nde 1999-2003 y›llar› aras›nda karfl›lafl›lan MRSA enfeksiyonlar›n›n epidemiyolojisi sunulmaktad›r.
M
Yöntem: Çal›flmam›zda GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi taraf›ndan yap›lan aktif ve prospektif sürveyans ile 1999-2003 y›llar› aras›nda toplanan veriler kullan›larak y›llara göre MRSA enfeksiyonlar›n›n
S. aureus infeksiyonlar› içerisindeki ve tüm hastane infeksiyonlar› içerisindeki oranlar› belirlenmifltir.
Bulgular: MRSA infeksiyonlar›n›n tüm hastane infeksiyonlar› içerisindeki görülme oran› 1999-2003 y›llar› aras›nda s›ras› ile; %26, %18.4, %20.5, %18.9 ve %20.2 olarak saptanm›flt›r. Ayn› y›llarda MRSA infeksiyonlar›n›n tüm
S. aureus infeksiyonlar› içerisindeki oran› ise, s›ras› ile; %82.4, %75.9, %76.2, %83.8 ve %92.2 olarak saptanm›flt›r.
Sonuç: Sürveyans uygulamas› ve vakit kaybetmeden al›nan temas önlemleri ile hastanemizde MRSA infeksiyonlar›n›n tüm hastane infeksiyonlar› içerisindeki oran› y›llar içerisinde kademeli bir azalma göstermifltir. Ancak; hastanemizin üçüncü basamak tedavi hizmeti veren bir e¤itim hastanesi olmas› dolay›s› ile genifl
spektrumlu antibiyotiklerin s›k kullan›m› kaç›n›lmaz oldu¤undan; MRSA infeksiyonlar›n›n tüm S. aureus infeksiyonlar› içerisindeki oran› gittikçe artmaktad›r.
50
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P82
Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi
2003 Y›l› Hastane ‹nfeksiyon ‹zlem Sonuçlar›
tan
H as
e
İ
Elif Doyuk Kartal*, ‹lhan Özgünefl1, Hasan Çolak1, Filiz Akflit1, Serpil Atlan1, Gaye Usluer1
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar›
astane infeksiyonlar› günümüzde morbidite mortalite oranlar›nda art›fla ve ciddi ekonomik kay›plara neden olmaktad›r.
Hastanemizde 2003 y›l›nda hastane infeksiyon izleminde bu sürede yatan 14.558 hastan›n 999’unda hastane infeksiyonu geliflti¤i saptanm›flt›r. Buna göre hastane infeksiyon h›z› %6.86 bulunmufltur. Bu infeksiyonlar›n kliniklere da¤›l›m› s›kl›k
s›ras›na göre anestezi yo¤un bak›m; %27.72, yenido¤an servisi; %11.67, beyin cerrahi servisi %10.7, genel cerrahi servisi;
%8.72, nöroloji yo¤un bak›m; %8.68, plastik cerrahi; %8.56, pediatri servisi; %7.46, ortopedi servisi; %7.45, dahiliye sevisi
%3.67, kardiyovasküler cerrahi; %3.44, kad›n do¤um; %2.66, pediatrik cerrahi; %2.62 ve üroloji servisi; %2.33 oran›nda gözlendi. Hastanemizde genel olarak ilk s›rada bakteriyemiler (%1.92), 2. s›rada cerrahi alan infeksiyonlar› (%1.68), 3. s›rada üriner
sistem infeksiyonlar› (%1.33) ve 4. s›rada solunum sistemi infeksiyonlar› (%0.92) gözlendi. Hastane infeksiyon etkenleri ise
s›kl›k s›ras›na göre; Acinetobacter türleri %21.77, koagülaz (+) stafilokok %17.99, E. coli 510.08, Pseudomonas türleri; %7.95, Klebsiella türleri %6.44, C. albicans %6, Candida türleri %5.2, Koagülaz (-) stafilokok 5.02, S. maltophilia %4.49, P. aeruginosa %3.42, Enterococcus %3.33, E. feacalis %2.35, K. pneumoniae %2.22 ve E. feacium %1.11 oran›nda gözlendi. Hastane infeksiyonlar›n›n mikrobiyolojik da¤›l›m›; bakteriyemilerde en s›k üç etken; koagülaz (+) stafilokok (%15), koagülaz (-) stafilokok (%11.79) ve Candida’lar
%8.9 idi. Cerrahi alan infeksiyonlar›nda; polimikrobiyal etkenler (%24.59), koagülaz (-) stafilokok (%20.08) ve etken belirsiz
(%18.85) idi. Üriner sistem infeksiyonlar›nda; E. coli (%25.77), C. albicans (%17.53) ve Klebsiella (%12.37) idi. Solunun sistemi infeksiyonlar›nda; etken belirsiz %32.84, polimikrobiyal (%23.13) ve Acinetobacter (%14.18) idi. Kardiyovasküler sistem infeksiyonlar›nda; polimikrobiyal (%24.39), Acinetobacter (%21.95) ve etken belirsiz (%19.51) oran›nda belirlendi. Nozokomiyal infeksiyonlar bizim hastanemizde de özellikle yo¤un bak›mlarda önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.
H
•
P83
SSK Samsun Bölge Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m
Ünitesinde Gözlenen Hastane ‹nfeksiyonlar›n›n
De¤erlendirilmesi
Ayhan Pekbay*, Teoman Kaynar1, Dilare Dizdaro¤lu2
* SSK Samsun Bölge Hastanesi, Klinik Mikrobiyoloji Uzman›, 1 SSK Samsun Bölge Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Uzman›, 2 SSK Samsun
Bölge Hastanesi, Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi Hemfliresi
u çal›flmada, 2003 y›l›nda Samsun SSK Bölge Hastanesi Cerrahi Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde (CYBÜ) saptanan hastane infeksiyonlar› (H‹), bu infeksiyonlardan izole edilen etken mikroorganizmalar (MO) ve antibiyotik duyarl›l›klar›n›n (AD) incelenmesi
amaçlanm›flt›r. Çal›flmada Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi (H‹KK) verileri kullan›lm›flt›r. AD’lar› NCCLS kriterlerine göre disk
difüzyon yöntemi ile belirlenmifltir. CYBÜ’nde 48 saatten daha uzun süre ile yatan toplam 183 hastan›n 16 (%8.74)’s›nda H‹ saptanm›fl, bu olgularda 25 MO suflu izole edilmifltir (Tablo 1). ‹zole edilen 25 MO’n›n 11 (%44)’i kan, 7 (%28)’si balgam, 6 (%24)’s› idrar ve 1 (%4)’i yara örneklerinden elde edilmifltir. Hastalar›n tümünde en az 1 invaziv giriflim mevcuttu. 10 (%62.5)’u ex, 1 (%6.25)’i
sevk ve 5 (%31.25)’i iyileflme ile sonuçland›.
B
En yüksek duyarl›l›k Enterobacteriaceae üyelerinde imipeneme karfl› (%100) Pseudomonas sufllar›nda kinolon grubuna karfl› [4
suflun 3 (%75)’ü duyarl›] saptanm›flt›r. KNS ve S. aureus sufllar›n›n hepsi de (9 sufl) metisiline dirençli idi. ‹zole edilen 1 enterokok
suflunda ve stafilokoklarda vankomisin direncine rastlanmam›flt›r. Sonuç olarak, hastanemiz CYBÜ’inde de H‹’lar› önemini korumaktad›r. Bu tür sürveyans çal›flmalar› ile antibiyotik tedavisine yön verilmeli ve gerekli infeksiyon kontrol önlemleri al›nmal›d›r.
Tablo 1. ‹zole Edilen Mikroorganizmalar›n Da¤›l›m›.
Koagülaz negatif stafilokok (metisilin dirençli)
E. coli
S. aureus (metisilin dirençli)
Pseudomonas spp.
Serratia spp.
Acinetobacter spp.
Enterobacter spp.
Enterococcus spp.
Klebsiella spp.
Candida spp.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
5
5
4
4
2
1
1
1
1
1
%20
%20
%16
%16
%8
%4
%4
%4
%4
%4
51
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
GATA E¤itim Hastanesinde 2002-2003
Y›llar›nda Cerrahi Giriflim Sonras›nda Geliflen
Hastane ‹nfeksiyon Türleri ve Etkenler
yonları
P84
Selim K›l›ç*, Bülent Beflirbellio¤lu1, Levent Görenek1, Hakan Erdem1, Zeynep fienses1, Esin Derya Alömero¤lu1,
Mesut Pekcan1, Alaaddin Pahsa1
* GATA Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, 1 GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
Amaç: Bu çal›flmada, GATA (Ankara)’n›n tüm cerrahi kliniklerinde 01 Ocak 2002-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda, cerrahi giriflim sonras›nda geliflen tüm hastane infeksiyonlar› türlerinin ve etkenlerinin
belirlenmesi amaçlanm›flt›r.
Yöntem: GATA Hastane ‹nfeksiyonlar› Kontrol Komitesi’nin yapm›fl oldu¤u surveyans sonucu
kaydedilen veriler de¤erlendirilerek çal›flmam›z›n bulgular› elde edilmifltir.
Bulgular: Tüm cerrahi kliniklerde cerrahi giriflim yap›lan hastalar›n 278’inde toplam 487 hastane
infeksiyonu saptanm›flt›r.
En s›k görülen infeksiyon türleri görülme s›kl›¤›na göre flu flekilde s›ralanm›fllard›r:
1. Cerrahi giriflim yeri infeksiyonu (%61.4)
2. Kan dolafl›m› infeksiyonu (laboratuar ile kan›tlanm›fl) (%20)
3. Üriner sistem infeksiyonu (%11.7)
4. Pnömoni (%3.3)
En s›k görülen infeksiyon etkenleri görülme s›kl›¤›na göre flu flekilde s›ralanm›fllard›r:
1. MRSA (%21.4)
2. E. coli (%17.1)
3. Pseudomonas türleri (%15.0)
4. Enterokok türleri (%7.6)
5. Acinetobacter türleri (%7.2)
6. Klebsiella türleri (%7.2)
En s›k infeksiyon saptanan cerrahi klinikler, s›kl›k s›ras›na göre flu flekilde s›ralanm›fllard›r:
1. Genel Cerrahi (%42.0)
2. Plastik Cerrahi (%18.5)
3. Ortopedi (%14.4)
4. Beyin Cerrahisi (%9.9)
5. Üroloji (%7.2)
Verilerimizin; üçüncü basamak tedavi hizmeti veren ve büyük veya acil cerrahi giriflimlerin s›kça
yap›ld›¤› bir e¤itim hastanesi olan GATA Hastanesi’nde ve di¤er e¤itim hastanelerinde yürütülecek olan
infeksiyon kontrol programlar›na ›fl›k tutaca¤› de¤erlendirilmektedir.
52
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma
Hastaneleri’nde 2003 Y›l› Hastane ‹nfeksiyonlar›
nf
ek
si
P85
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Ayten Kadanal›*, Zülal Özkurt1, Serpil Erol1, A. Esin Aktafl2, Ülkü Altoparlak2, Fehmi Çelebi3
*,1 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 2 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji
ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 3 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dal›
astane infeksiyonlar› tüm dünyada ve ülkemizde önemli mortalite ve morbiditeye sebep olman›n
yan› s›ra hastanede yat›fl süresini ve sa¤l›k giderlerini art›rmas› bak›m›ndan da öneme sahiptir. Hastanemiz 1200 yatakl› bir üniversite hastanesi olup 1998 y›l›ndan bu yana infeksiyon kontrol komitesi aktif olarak çal›flmalar›na devam etmektedir. Sürveyans sistemi olarak hastalara ve laboratuvara dayal› aktif sürveyans sistemi uygulanmakta olup hastane infeksiyonu tan›lar› CDC kriterlerine göre konulmaktad›r. 2003 y›l›nda hastanelerimizde takip edilen 25.444 hastan›n 835’inde (%3.3) 1033 hastane infeksiyonu geliflmifl olup H‹ h›z› %4.1’dir. Bakteremi %33.5 oran›yla en s›k saptanan infeksiyon olup bunu cerrahi alan infeksiyonu (%23.4), üriner sistem infeksiyonu (%17.3) ve pnömoni (%8.4) izlemifltir. Bu infeksiyonlardan etken patojen olarak en s›k stafilokoklar (%43.0), P. aeruginosa (%18.5), E. coli (%15.4), Enterobacter spp. (%15.3), Acinetobacter spp. (%2.6) ve Candida (%2.3) soyutlanm›flt›r. Hastane infeksiyonunun en s›k
görüldü¤ü servisler ise anestezi yo¤un bak›m (%29.3), yan›k ünitesi (%28.3), prematüre yo¤un bak›m
(%13.3), hematoloji (%8.2) ve nefroloji (8.2) servisleridir.
H
•
P86
Beyin Cerrahisi Klini¤inde Geliflen Hastane
‹nfeksiyonlar›n›n De¤erlendirilmesi
‹lknur Erdem*, Asuman fiengöz ‹nan1, Nurgül Ceran1, Pafla Göktafl1, Zafer Berkman1, Seniha fienbayrak Akçay1
*,1 Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
eyin cerrahisi klini¤inde izlenen hastalar multipl travma, kafa travmas›, nörolojik defisit, koma ve immobilizasyon gibi risk faktörleri nedeni ile bir ya da birden fazla hastane infeksiyonu riski tafl›maktad›rlar. Ülkemizde beyin cerrahisi klini¤inde geliflen hastane infeksiyonlar› ile ilgili s›n›rl› say›da çal›flma vard›r. Mortalitenin ve tedavi maliyetlerinin yüksek olmas› nedeni ile beyin cerrahisi gibi kliniklerde erken tan› ve uygun antibiyotik tedavisi önemlidir. Bu nedenle her hastanenin olas› infeksiyon etkenlerini ve bu etkenlerin antibiyotik dirençlerini bilmesi uygun olacakt›r.
B
Çal›flmam›zda hastanemiz Beyin Cerrahisi klini¤inde Nisan 2003-Aral›k 2003 tarihleri aras›nda yat›r›larak tedavisi sürdürülen hastalar prospektif olarak, laboratuvar ve klini¤e dayal› aktif sürveyans yöntemi ile izlenmifl, hastane infeksiyonlar› Hastal›k Kontrol Merkezi (CDC)’nin kriterlerine göre tan›mlanm›flt›r. Bu süre içinde 587 hasta izlenmifl, bunlar›n 46 (%5.1 )’s›nda 62 hastane infeksiyonu geliflmifltir. ‹nfeksiyonlar›n 20’si (%32.2) postoperatif menenjit, 14’ü (%22.5) pnömonidir. Hastane infeksiyonu tan›s› konulan olgulardan dördü tan› konulduktan sonraki ilk 48 saat, alt›s› da ilk hafta içinde olmak üzere 15’i
(%32.6) yaflam›n› kaybetmifltir.
En s›k izole edilen etkenler s›ras› ile Acinetobacter spp., MRSA, P. aeruginosa, Enterobacter spp. olmufltur.
Acinetobacter sufllar›n›n en çok duyarl› oldu¤u antibiyotikler meropenem, sefoperazon-sulbaktam ve siprofloksasin olarak belirlenmifltir. Pseudomonas sufllar›n›n en duyarl› oldu¤u antibiyotikler ise seftazidim ve
sefepimdir. Postoperatif menenjit geliflen hastalar›n onunda Acinetobacter spp., üçünde MRSA, ikisinde P.
aeruginosa, birisinde E. coli, birisinde MSSA izole edilmifl, ikisinde etken izole edilememifltir. Pnömoni olgular›nda ise en s›k izole edilen etken P. aeruginosa’d›r. Postoperatif menenjit geliflen 20 hastadan 10’u
(%50), pnömoni geliflen 12 hastan›n ise ikisi (%16.6) yaflam›n› kaybetmifltir. Acinetobacter spp.’nin etken oldu¤u 10 menenjit olgusundan meropenem + amikasin tedavisi uygulanan 5 hastadan ikisi, sefoperazonsulbaktam + amikasin tedavisi uygulanan 4 hastadan ikisi ve siprofloksasin + amikasin tedavisi uygulanan bir hasta ölmüfltür. Bu sonuçlardan da anlafl›ld›¤› üzere, hastanemiz beyin cerrahisi klini¤inde en
önemli hastane infeksiyon sorunu postoperatif menenjit ve en s›k görülen etken de Acinetobacter spp.’dir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
53
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
2003 Cerrahpafla T›p Fakültesi
Hastane ‹nfeksiyonlar› Prevalans Çal›flmas›
P87
Günay Can*, Gökhan Aygün3, Pakize Aygün2, Serpil Erol2, Nazan Küçük1, Selahattin Ayd›nl›1, Mücahit Yemiflen4, Birgül
Mete4, Asl› Demirel4, Sema Yan›k3, Asuman S›dan3, Ayfle ‹stanbullu4, Melda Özdamar3, Recep Öztürk4, Yaflar Ba¤datl›3
*,1 Cerrahpafla T›p Fakültesi, Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, 2 Cerrahpafla T›p Fakültesi, Hastane ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi,
3 Cerrahpafla T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dal›,4 Cerrahpafla T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›
astanemizdeki hastane infeksiyonlar› (H‹) prevalans›n› belirlemek, riskli servisleri saptamak ve hastane çal›flanlar›n›n
H‹ konusunda duyarl›l›klar›n› artt›rmak amaçland›. Nokta prevalans çal›flmas› 22-26 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda yap›ld›, çal›flmaya 464’ü erkek, 479’u kad›n olmak üzere toplam 943 hasta al›nd›. Yafllar› yenido¤an ile 94 aras›nda de¤iflmekteydi, yafl ortalamas› 46; median› 50 yafl olarak bulundu. Çal›flmaya günü birlik tetkik amac›yla yat›r›lanlar dahil edilmedi.
H‹ tan›s› CDC kriterleriyle konuldu. Çal›flmaya tüm yatakl› servisler al›nd›. Çal›flmaya al›nan servislerdeki sorumlu hekimler ve hemflireler belirlendi, bir ön toplant› yap›larak H‹ ve çal›flma konusunda bilgi aktar›ld›. Çal›flman›n istatistiksel analizi ki-kare ve logistik regresyon testleri kullan›larak yap›ld›.
H
Toplam 111 olguda (%11.8) H‹ saptand›. Bunlardan; 10 olguda (%1.1) bakteriyemi; 20 olguda (%2.1) pnömoni; 21 olguda
(%2.2) üriner enfeksiyon; 23 olguda (%2.4) cerrahi alan enfeksiyonu (4’ü derin, 1’i organ); 5 olguda (%0.5) ishal; %3.1’inde di¤er H‹ saptand›. Yafl gruplar› aras›nda H‹ s›kl›¤› bak›m›ndan bir fark yokken erkeklerde kad›nlara göre anlaml› derecede daha yüksek bulundu (p< 0.05). Baflka servis veya baflka hastaneden transfer edilen olgularda da anlaml› derecede yüksek görüldü; cerrahi ve dahili birimler aras›nda anlaml› bir fark yoktu; kemoterapi, immünosüpresif tedavi, uzun süreli kortikosteroid tedavisi alanlarda ve hematolojik malignitesi olanlarda hastane infeksiyonlar› daha s›k görüldü (p< 0.001). ‹nvaziv ifllemlerden üretral sonda, yapay solunum, santral ve periferik kateter uygulamas› H‹ ile iliflkili bulundu. Cerrahi giriflim uygulanan olgularda infeksiyon oran› uygulanmayanlara göre daha yüksek bulundu; cerrahi giriflim yap›lan hastalardan profilaktik antibiyotik almayanlarda H‹ oran› alanlara göre daha yüksek bulundu. Logistik regresyon sonucunda transfer öyküsü
olan, kemoterapi alan, hematolojik malignitesi olan, ventilatöre ba¤l› olan ve santral kateteri olanlarda H‹ anlaml› olarak
yüksek bulundu. Cinsiyet, uzun süreli kortikosteroid tedavisi ve periferik kateterin tak›l› olmas› anlaml›l›k s›n›r›na yak›n bulundu. Y›lda 2 kez yap›lmas› planlanan prevalans çal›flmalar›n›n 2.’si olan bu çal›flma bize hastanemizdeki riskli ve surveyans program›n›n uygulanaca¤› servisleri belirlemede önemli rol oynam›flt›r. Elde edilen sonuçlar literatür ile de¤erlendirildi¤inde çok yüksek olmamakla beraber H‹’nun hastanemiz için önemli bir sorun oldu¤unu göstermektedir.
•
Acinetobacter baumannii’ye Ba¤l› Nozokomiyal
Bakteriyemi Olgular›n›n De¤erlendirilmesi
P88
A. Seza ‹nal*, Fatma F›r›nc›o¤ullar›2, Yeflim Taflova1, Naime Aksoy2, Nefle Salto¤lu1
*,1 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›,
2 Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Hastane Enfeksiyonlar› Kontrol Komitesi
Girifl ve amaç: Acinetobacter türlerinin yol açt›¤› bakteriyemiler son y›llarda, özellikle altta yatan hastal›¤› olan bireylerde ve yo¤un bak›mlarda ciddi sorun yaratmaktad›r. Bu çal›flmada, hastanemizde tespit edilen Acinetobacter baumannii bakteriyemilerinin klinik özellikleri, altta yatan risk faktörleri ve tedavi sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.
Gereç ve yöntem: Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde 2003 y›l› içinde nozokomiyal enfeksiyonlar›n sürveyans› s›ras›nda saptanan Acinetobacter baumannii’ye ba¤l› bakteriyemiler retrospektif olarak incelenmifltir.
Bulgular: Bir y›ll›k süre içinde takip edilen 44 hastada, 44 bakteriyemi epizodu belirlendi. Olgular›n yafllar› 1 ve
85 aras›nda (yafl ortalamas› 35) de¤iflmekte olup hastalar›n %63.6 (n: 28)’s› erkek, %36.4 (n: 16)’ü kad›n idi. Üreme
zaman› yat›fltan sonra ortalama 24. günde (min.1, max. 123 gün) geliflmiflti. Olgular›n 38’i (%86.4) yo¤un bak›mlarda
yatmaktayd›. Bakteriyemi hastalar›n %59.1’inde (n: 26) polimikrobiyaldi. Hastalar›n %65.9’unda herhangi bir odak
tespit edilemedi. Enfeksiyon oda¤› bulunanlarda (%34.1) yerleflim yeri s›kl›k s›ras›na göre flöyle s›raland›: Pnömoni
%20.5, üriner enfeksiyon %4.5, yan›k enfeksiyonu %4.5, kateterle iliflkili dolafl›m enfeksiyonu %4.5. Hiçbir olguda endokardit saptanmad›. Hastalar›n %34.1’inde daha önceden kolonizasyon olmufltu. Altta yatan risk faktörlerinin s›kl›¤› flu flekilde idi: Önceden antibiyotik kullan›m› %79.5, santral venöz kateter %54.5, ventilasyon %50.0, cerrahi giriflim %43.2, travma %25, nörolojik defisit %20.5, yan›k %11.4, solit organ transplantasyonu %9.1, hemodiyaliz %11.0.
Uygun tedaviye ra¤men hastalar›n %61.4’ü (n: 27) kaybedildi.
Sonuç: Son y›llarda yo¤un bak›m gerektiren ve özellikle uzun süre yatan hastalarda Acinetobacter baumannii’ye
ba¤l› geliflen enfeksiyonlar önemli mortalite nedenidir. Yüksek riskli hastalar›n belirlenmesi ve erken tedavi ile etkin enfeksiyon kontrolü bu olgulara ba¤l› mortaliteyi azaltabilir.
54
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P89
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i
Hastane ‹nfeksiyonlar› Sürveyans Sonuçlar›
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
Asuman fiengöz ‹nan*, Nur Akgün1, ‹lknur Erdem1, Güldem Turan1, Nurgül Ceran1, Pafla Göktafl1, Naz O¤uzo¤lu1,
Esma Aydo¤an1
*,1 Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi
bak›m ünitelerinde hastane infeksiyon oran› genellikle, %15-31, ülkemizde ise bu oran ortalama
Yo¤un
%17.2-84.9 aras›ndad›r.
Çal›flmam›zda, hastanemiz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i’nde geliflen hastane infeksiyonlar›n›n
s›kl›¤›, tipi ve etken mikroorganizmalar›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r.
1 May›s 2003-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda Haydarpafla Numune Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i’nde yat›r›larak izlenen hastalar, prospektif olarak, laboratuvar ve klini¤e dayal› aktif sürveyans sistemi ile izlenmifl olup; hastane infeksiyonlar› (H‹) Hastal›k Kontrol Merkezi (CDC) kriterlerine göre tan›mlanm›flt›r.
Bu süre içerisinde, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i’nde yat›r›larak izlenen 392 hastan›n 54’ünde
toplam 71 H‹ tan›s› konulmufl ve H‹ h›z› %18.11 olarak belirlenmifltir.
Bu infeksiyonlardan 35 (%49.2)’i pnömoni, 17 (%23.94)’si kan dolafl›m› infeksiyonu, 9 (%12.67)’u üriner infeksiyon, 6 (%8.45)’s› menenjit, 4 (%5.63)’ü cerrahi alan infeksiyonudur. Toplam 79 sufl izole edilmifl olup, en
s›k izole edilen etkenler s›ras›yla MRSA (%27.84), Pseudomonas aeruginosa (%21.51), Acinetobacter spp. (%15.18) olmufltur. Pseudomonas sufllar›n›n en duyarl› oldu¤u antibiyotikler amikasin, imipenem, meropenem, seftazidim
iken; Acinetobacter sufllar›n›n en duyarl› oldu¤u antibiyotikler ise sefoperazon-sulbaktam, sulbaktam-ampisilin
ve amikasin olarak belirlenmifltir. Ayr›ca ventilatör iliflkili pnömoni h›z›: 19.65, üriner kateter iliflkili üriner infeksiyon h›z›: 3.92, santral venöz kateter iliflkili bakteremi h›z›: 3.59 olarak saptanm›flt›r.
Buldu¤umuz sonuçlara göre hastanemiz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i’nde, en çok gözlenen hastane infeksiyonu pnömoni olarak bulunmufl; en s›k izole edilen etkenler de MRSA, P. aeruginosa ve Acinetobacter spp. olarak saptanm›flt›r. Sonuç olarak, infeksiyon kontrol önlemlerinin oluflturulmas›, etkin tedavi protokollerinin h›zla belirlenebilmesi için her merkezin kendi hastane infeksiyon h›z›n›, etken mikroorganizma ve
antimikrobiyal duyarl›l›¤›n› saptamas› gerekmektedir.
•
P90
Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi Gazi Hastanesi’nde
2003 Y›l›nda Saptanan Hastane ‹nfeksiyonlar›
Serpil Bafl*
* Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Gazi Hastanesi ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi Hemfliresi,
Gazi Hastanesi ‹nfeksiyon Kontrol Komitesi Hastane ‹nfeksiyonlar› Sürveyans› Alt Grubu:
Firdevs Aktafl, Nedim Sultan, Ifl›l Maral, Birgül Kaçmaz, Fatma Y›lmaz, Hatice Cabadak, Derya Kanat, Arzu Altunçekiç, Selda
Albayrak, Serpil Bafl, Sema Coflkun, Gülfidan Özen, Fatma Ayd›nl›, Hatice fiimflek, Fatma Özer, Ayhan Gürsoy, Gül Ad›yaman,
Sevilay Orhan, Naciye Y›lt›rak, Fatma Gezer, Ayfer Koluk›sa, Yeter Yavuz, Leyla Balio¤lu
azi Hastanesi’nde 2003 y›l›nda, klinik ve laboratuvar verilerine dayal› olarak aktif prospektif sürveyans yöntemi ile yatarak izlenen 25.704 hastan›n 574 (%2.2)’ünde hastane infeksiyonu saptanm›flt›r.
‹nfeksiyon oran› en yüksek bölümler %5.8 oranla yo¤un bak›m üniteleridir. Hastane infeksiyonlar› tan›lara göre de¤erlendirildi¤inde kan dolafl›m› infeksiyonlar› en s›k (%25.8) oranda saptanm›flt›r. Di¤er infeksiyon oranlar› s›ras›yla üriner sistem infeksiyonlar› %21.8, cerrahi alan infeksiyonlar› %21.1 ve alt solunum yollar› infeksiyonlar› %14.9 olarak belirlenmifltir. Yo¤un bak›m ünitelerinde izole edilen mikroorganizmalar›n %62.1’i gram negatif bakteriler, %32.2’si gram pozitif bakteriler ve %5.7’si Candida türleridir.
Dahili ünitelerde ise gram negatif bakteriler %63.5, gram pozitif bakteriler %29.3 ve Candida türleri %7.1
oran›nda saptanm›flt›r. Cerrahi ünitelerde Candida türleri %48.6 oranla ilk s›rada yer almaktad›r. Gram negatif bakteriler %30.7, gram pozitif bakteriler %31.9 oran›nda saptanm›flt›r. Tüm ünitelerde ilk s›rada E.
coli (%26.3) ve ikinci s›kl›kta Staphylococcus aureus (%14.1) izole edilmifltir. Hastane genelinde metisiline dirençli S. aureus (MRSA) s›kl›¤› yüksek olup, yo¤un bak›m ünitelerinde %92.1, cerrahi kliniklerde %68.3 ve
dahili kliniklerde %39.5 olarak bulunmufltur.
G
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
55
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Prematüre ve Yenido¤an Ünitesinde 2002-2003
Y›l› ‹nfeksiyon Etkenlerinin Da¤›l›m›
P91
Kemalettin Özden*, Mustafa Ertek1, Rahmi Örs2
*,1 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›,
2 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Neonatoloji Bilim Dal›
üm hastanelerde infeksiyon etkenlerinin görülme s›kl›¤›n›n ve direnç profilinin bilinmesi ve y›llar
içinde bunun izlenmesi önemlidir.
T
Çal›flmam›zda, 2002-2003 y›llar› aras›nda Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma Hastanesi yenido¤an ve prematüre servisine yat›r›larak izlenen hastalar›n kültür sonuçlar› incelenmifltir. Bu inceleme
sonucunda infeksiyon etkeni oldu¤u saptanan mikroorganizmalar›n türleri, say›lar›, antibakteriyel direnç
profilleri ç›kar›larak karfl›laflt›r›lm›flt›r.
‹zole edilen sufllar›n kliniklere göre da¤›l›m› Tablo 1’de verilmifltir. Tabloda görüldü¤ü gibi, her iki
klinikten izole edilen Acinetobacter say›s›nda 2003 y›l› içinde önemli bir art›fl oldu¤u gözlenmektedir. Prematürede Serratia saptanmazken, yenido¤an servisinden izole edilen Serratia say›s›nda 2003 y›l›nda
önemli bir art›fl saptanm›flt›r.
2002-2003 y›l› için yeni do¤an ve prematüre servisinden elde edilen mikroorganizmalar›n direnç durumu kendi aralar›nda ve ayn› klinik içinde karfl›laflt›r›ld›. Yenido¤an servisinden elde edilen MRKNS
sufllar›nda trimetoprim-sulfametoksazole karfl› artm›fl bir direnç vard› (p< 0.011). Yine yeni do¤anda
MRSA kökenli sufllar›n eritromisine karfl› artm›fl bir duyarl›l›klar› mevcuttu (p< 0.029). Enterobacter sufllar›nda ampisilin-sulbaktama karfl› anlaml› direnç art›fl› vard› (p< 0.008). E. coli’de seftriaksona (p< 0.013),
Pseudomonas’da ise sefepime karfl› artm›fl direnç mevcuttu (p< 0.048).
Prematüre klini¤inden elde edilen sufllar›n direnç durumlar›n›n karfl›laflt›r›lmas›nda ise; MSKNS kökenlilerde penisilin (p< 0.009) ve eritromisine (p< 0.013), E. coli’de sefalotin (p< 0.018) ve amoksisilinklavulanata (p< 0.04), Pseudomonas’da ise seftazidim (p< 0.025) ve sefepime (p< 0.025) artm›fl bir direnç
vard›. Enterobacter sufllar›nda, sefalotin (p< 0.00) ve siprofloksasine (p< 0.042) karfl› artm›fl bir duyarl›l›k
mevcuttu.
Sonuç olarak 2002 ve 2003 y›llar› aras›nda gerek etken profili gerekse direnç paterni aras›nda önemli farkl›l›klar oldu¤u saptanm›flt›r.
Tablo 1. ‹zole Edilen Sufllar›n Da¤›l›m›.
Etkenler
Yenido¤an
Yenido¤an
Prematüre
Prematüre
2002 (%)
2003 (%)
2002 (%)
2003 (%)
MRKNS
13
9
8
10
MSSA
5
2
4
1
MSKNS
5
10
4
5
MRSA
13
3
10
2
Enterobacter spp.
10
6
25
9
E. coli
2
8
10
2
Acinetobacter spp.
1
3
0
8
Pseudomonas aeruginosa
3
4
1
2
Serratia marcescens
0
3
0
0
56
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P92
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
‹nönü Üniversitesi Hastanesi’nde Nokta Prevelans
Yöntemi ile Saptanan Hastane ‹nfeksiyonlar›n›n
De¤erlendirilmesi
tan
H as
e
İ
Üner Kayabafl*, Yaflar Bay›nd›r1, Yasemin Ersoy1, Funda Yetkin1, Gülden Biliflik1, Murat Ya¤mur1, Perihan Karaman2
*,1 ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi,
Enfeksiyon Kontrol Hemfliresi
Amaç: ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi eriflkin kliniklerinde ve yo¤un bak›m ünitelerinde yatan hastalarda geliflen hastane infeksiyonu (H‹) h›zlar›n›, etkileyen faktörleri ve etkenlerini belirlemek.
Materyal ve metod: ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde toplam 590 yataktan oluflan 21 eriflkin klini¤i ve 6 yo¤un bak›m ünitesi çal›flma kapsam›na al›nd›. Yatan tüm hastalar 12 fiubat 2004 tarihinde araflt›rma ekibi taraf›ndan görüldü. Demografik bilgiler, altta yatan hastal›klar, proflaksi uygulamalar› ve saptanan H‹’lar› kaydedildi.
Bulgular: Çal›flmaya al›nan 422 hastaya ait sonuçlar Tablo 1 ve Tablo 2'de gösterilmifltir.
H‹ saptanan 32 hastada 38 H‹ tespit edildi. S›kl›k s›ras›na göre, pnömoni 14 (%36.8), üriner sistem infeksiyonu
11 (%28.9), cerrahi alan infeksiyonu yedi (%18.4), intravenöz kateter infeksiyonu üç (%7.9), kateterle iliflkili kan dolafl›m› infeksiyonu bir (%2.6), sellülit bir (%2.6) ve klinik sepsis bir (%2.6) olarak belirlendi. Mikrobiyolojik incelemede 38 H‹ ata¤›n›n 16 (%42.1)’s›nda etken izole edildi. Etkenler s›kl›k s›ras›na göre metisiline dirençli Staphylococcus
aureus (MRSA) alt› (%37.5), Klebsiella spp. üç (%18.8), Escherichia coli iki (%12.5), Pseudomonas aeruginosa iki (%12.5), Candida spp. iki (%12.5), Enterococcus spp. bir (%6.3) idi.
Tart›flma ve sonuç: Yurt içindeki di¤er merkezlerle H‹ oranlar›m›z benzer olup, H‹ etkenleri aras›nda en fazla
MRSA oldu¤u dikkat çekmektedir. Hastanemizde sadece bir infeksiyon kontrol hemfliresi bulunmakta olup, sadece yo¤un bak›m ünitelerinde laboratuvara dayal› surveyans çal›flmalar› yap›labilmektedir. Bu nedenle, belirli dezavantajlar› olmas›na ra¤men, problemleri ortaya ç›karmak ve sonuçlara göre gerekli önlemleri almak amac›yla periyodik olarak nokta prevelans çal›flmalar›n›n yararl› olaca¤› kan›s›nday›z.
Tablo 1. Hastalara Ait Demografik ve Yat›fl Verileri.
Hastane infeksiyonu olan
Hastane infeksiyonu olmayan
32 (7.6)
390 (92.4)
Yafl
51.5 ± 21
49 ± 20.3
Kad›n (%)
12 (37.5)
164 (42.1)
Erkek (%)
20 (62.5)
226 (57.9)
26.4 ± 19.7
10.9 ± 17.2
16 (50)
95 (24.4)
11.9 ± 19
6.4 ± 13.6
Say› (%)
Yat›fl süresi
Yo¤un bak›mda yatan hasta say›s› (%)
Yo¤un bak›mda yat›fl süresi
Tablo 2. Hastalara Ait Tedavi, Alt Hastal›k ve Giriflim Bilgileri.
Hastane infeksiyonu olan
Hastane infeksiyonu olmayan
Antibiyotik alan hasta say›s› (%)
32 (100)
126 (32.3)
Antibiyotik kullan›m süresi
8.2 ± 6.1
10.3 ± 43.7
Proflaksi alan hasta say›s› (%)
10 (31.3)
78 (20)
Proflaksi alma süresi
2.7 ± 1.1
4.2 ± 5
Yat›flta infeksiyon varl›¤› (%)
12 (37.5)
54 (13.8)
Alt hastal›k varl›¤› (%)
14 (43.7)
201 (51.5)
1 (3.1)
17 (4.4)
17 (53.1)
105 (26.9)
Travma (%)
Operasyon uygulanan hasta say›s› (%)
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
57
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Yeni Do¤an Yo¤un Bak›m Ünitesinde Stafilokok
Etkenli Hastane Enfeksiyonlar›n›n De¤erlendirilmesi
P93
Neslihan Tekin*
* Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal› Yenido¤an Ünitesi
tafilokoklar, oluflturduklar› metisilin direnci nedeniyle yeni do¤anlarda önemli bir enfeksiyon nedeni haline gelmifltir. Bu çal›flmada Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Yenido¤an Ünitesinde (YÜ)
stafilokok türlerinin yol açt›¤› hastane enfeksiyonlar›n›n özellikleri klinik ve laboratuvar özellikleri retrospektif olarak incelendi.
S
2003 y›l›nda hastanemiz genelinde hastane enfeksiyonu görülme s›kl›¤› yaklafl›k %6 civar›nda olup;
hastane enfeksiyonlar›n›n %18’inden S. aureus, %5’inden ise KNS sorumlu tutulmufltur. Hastanemizin tüm
birimlerinde izole edilen sufllar›n metisiline direnç oran› S. aureus sufllar›nda %57, KNS sufllar›nda ise
%58’dir. YÜ’de ise hastane enfeksiyonu görülme s›kl›¤› %11’e kadar ulaflmaktad›r. YÜ’de görülen hastane enfeksiyonlar›n›n %29’unu stafilokoklar oluflturmaktad›r (%19.7’den S. aureus sorumlu iken, %9.3’den
ise KNS sorumlu görülmektedir). YÜ’deki stafilokok üremelerinde metisiline direnç oran› hastane genelinden daha düflüktü (S. aureus için %55.2, KNS için %44.8).
Vakalar›n ortalama do¤um a¤›rl›klar› ve do¤um haftalar› s›ras›yla 2348.9 ± 1012.2 g ve 34.67 ± 4.51.
Hastalar›n %58.6’s› sezeryanla do¤urtulmufltu. Hastalar›n yaklafl›k yar›s› asfiksi ve RDS tan›l› bebeklerden olufluyordu. %55.6 vaka çeflitli nedenlerle mekanik ventilatör tedavisi alm›flt›. Hastane enfeksiyonlar›n›n, vakalar›n %44.8’inde bakteriyemi, %31’inde pnömoni, %13.8’inde yumuflak doku enfeksiyonu ve
%10.3’ünde ise idrar yolu enfeksiyonu oldu¤u görüldü. Hastalardan elde edilen örneklerden bakterilerin izolasyonu ortalama 13.8 ± 2.35 günde gerçekleflmiflti. Hastalar›n ortalama lökosit ve trombosit say›lar› ve CRP de¤erleri s›ras›yla 13.255 ± 1223.5 /mm3, 149851.85 ± 22290.4/mm3 ve 4 ± 0.72 mg/dL idi. Bu
nedenle stafilokoklar›n neden oldu¤u hastane enfeksiyonlar›nda lökosit ve trombosit say›m›n›n tan› de¤erlerinin s›n›rl› oldu¤u düflünüldü. Ancak etken MRS oldu¤unda trombositopeni görülme s›kl›¤› art›yordu (p< 0.01).
Tüm hastane enfeksiyonu vakalar› içinde stafilokoklar›n neden oldu¤u hastane enfeksiyonlar›ndan
ölüm oran› %9.5 idi. Ölen vakalar›n %77.7’sinde etken metisiline dirençli stafilokoklard›.
Metisilin direnci yerel olarak de¤iflmekle birlikte direnç ve eksitus aras›ndaki bu iliflki nedeniyle
flüpheli vakalarda ampirik tedaviye glikopeptid bir antibiyotik eklenmesinin yararl› olaca¤› düflünüldü.
58
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P94
S.B. Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde 2002 ve
2003 Y›llar›nda Saptanan Hastane ‹nfeksiyonlar›
tan
H as
e
İ
Meltem Arzu Yetkin*, F. fiebnem Erdinç1, Çi¤dem Hatipo¤lu2, Mihriban Yücel1, Esra Karakoç1, Necla Tülek1,
Serap Ya¤c›1, Gülflen Demir1
*,1 S.B. Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹nfeksiyon Kontrol Ekibi
al›flmam›zda, hastanemizde 2002 ve 2003 y›llar›nda saptanan hastane infeksiyonu oranlar›, etkenler
ve antibiyotik direnci araflt›r›lm›flt›r. Hastanemizde laboratuvara dayal› sürveyans yöntemi uygulanmaktad›r. Nozokomiyal infeksiyonlar›n tan›mlanmas›nda Centers for Disease Control and Prevention
(CDC) kriterleri kullan›lm›flt›r.
Ç
Hastanemizde genel nozokomiyal infeksiyon oran›, 2002 y›l›nda %1.5 (388/25.325), 2003 y›l›nda %1.6
(432/26.788) olarak bulunmufltur. Bu infeksiyonlar›n servislere göre da¤›l›m› incelendi¤inde her iki y›l
için en s›k hastane infeksiyonu saptanan ilk dört klini¤in ayn› oldu¤u görülmüfltür. Bu kliniklerde 2002
y›l›nda saptanan hastane infeksiyonu oranlar›; Nöroloji klini¤inde %11.6, Beyin Cerrahi klini¤inde %6.7,
Dermatoloji klini¤inde %4.6, Üroloji klini¤inde %4.1 olarak bulunmufltur. Ayn› kliniklerde 2003 y›l› oranlar› s›ras›yla %8.1, %4.8, %4.7 ve %3.9 olarak saptanm›flt›r. Hastane infeksiyonlar›n›n sistem tutulumuna
göre da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda; her iki y›lda da, en s›k saptanan üriner sistem infeksiyonlar›n› (%48.2,
%50.7), cerrahi bölge infeksiyonlar› (%21.6, %23.6) izlemekte ve üçüncü s›rada primer kan dolafl›m› infeksiyonlar› (%14.4, %13.7) yer almaktad›r.
Nozokomiyal etkenlerin da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda 2002 y›l›nda izole edilen 611 farkl› etken aras›nda
en s›k E. coli (%25), Enterococcus spp. (%14) ve S. aureus (%12) yer alm›flt›r. Bu oranlar 2003 y›l›nda izole edilen 712 farkl› etken için en s›k E. coli (%26), ikinci s›kl›kta Enterococcus spp. (%13) ve üçüncü s›kl›kta Klebsiella spp. (%11) olarak bulunmufltur.
Her iki y›lda da E. coli ve Klebsiella sufllar›nda karbapenemler, amikasin ve sefepime karfl› düflük direnç oranlar› saptanm›flt›r (Tablo 1).
Enterokoklarda penisilin direncinin her iki y›lda da %30 oldu¤u görülmüfl; glikopeptid direnci 2002
y›l›nda bulunmamakla birlikte 2003 y›l›nda bir VRE olgusu nedeniyle %2 olarak saptanm›flt›r. S. aureus
sufllar›nda metisilin direnci 2002 ve 2003 y›llar›nda s›ras›yla %43 ve %47 olarak bulunmufl, glikopeptidlere karfl› direnç saptanmam›flt›r.
Tablo 1. E. coli ve Klebsiella spp. Sufllar›n›n Antibiyotik Duyarl›l›k Oranlar› (%).
E. coli
Antibiyotik
Klebsiella spp.
2002
2003
2002
2003
Amikasin
94
89
97
84
Gentamisin
69
66
52
58
‹mipenem
100
100
100
100
Meropenem
95
98
100
100
Netilmisin
93
76
74
75
Ofloksasin
50
56
70
89
Sulbaktam-ampisilin
34
45
41
29
Sefazolin
47
47
32
35
Sefepim
64
65
60
54
Seftriakson
62
58
49
50
Siprofloksasin
49
55
77
64
Tobramisin
63
57
49
59
Piperasilin-tazobaktam
74
71
52
39
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
59
tan
H as
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
e
f
İn
ek
si
yonları
Gebe Kad›nda Splenik Abseye Yol Açan
Nozokomiyal Endokardit Olgusu
P95
Zülal Özkurt*, Bilgehan Erkut1, Ayten Kadanal›2, Cevdet Koço¤ullar›1, ‹brahim Yekeler1
*,2 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›,
1 Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dal›
ozokomiyal endokardit kateterle iliflkili infeksiyonlar›n yüksek mortaliteye sahip, ciddi bir komplikasyonudur. Bu yaz›da kateter kaynakl› bir nozokomiyal endokardit olgusu rapor edilmektedir. Otuzalt› yafl›nda 7 haftal›k gebeli¤i olan bayan hasta, karbonmonoksid intoksikasyonu sonucu geliflen koma
ile acil klini¤imize baflvurdu. Semptomatik tedavi bafllanan hastan›n klinik bulgular› düzelirken tedavinin ondördüncü gününde atefli yükseldi. Atefl 38-39°C civar›nda ve sürekli idi. Santral venöz kateter girifl yerinde k›zar›kl›k mevcuttu ve santral venöz kateterden al›nan kan kültüründen metisiline resistan
S. aureus (MRSA) izole edildi. Kateter ç›kar›ld› ve tedavi olarak teikoplanin 400 mg/gün baflland›. Ateflin
tam olarak düzelmemesi, lökosit ve CRP de¤erlerinin yüksek seyretmesi nedeni ile hastada endokardit
olabilece¤i düflünüldü. Çekilen transtorasik ekokardiogramda mitral kapakta yerleflimli 19 mm’lik bir vegetasyon saptand›. Duke kriterlerine göre hastaya endokardit tan›s› konarak tedaviye gentamisin ve rifampisin eklendi, teikoplanin dozu 800 mg/gün’e yükseltildi. Sekiz gün sonra dalakta abse saptand›.
Komplikasyonla seyretmesi nedeniyle cerrahi planland›. Ayn› operasyonda önce splenektomi daha
sonra aç›k kalp operasyonu ile vegetasyon eksizyonu ve mitral kapak replasman› yap›ld›. Antibiyotik tedavisi operasyondan sonra 6 hafta daha sürdürüldü ve hasta tamamen düzeldi.
N
Bu vaka hasta aç›s›ndan dramatik kay›plarla sonlanan nosokomial endokarditin do¤ru klinik uygulamalarla önlenebilir oldu¤unu vurgulamak için rapor edilmifltir.
•
Laboratuvar ‹nfeksiyonu Olarak Bruselloz:
Bir Olgu Raporu
P96
Mehmet Baysallar*, Abdullah K›l›ç1, Bülent Ahmet Beflirbellio¤lu2, Levent Do¤anc›1
,
1
* GATA Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 GATA ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›
rucelloz, Brucella türü bakterilerle meydana gelen bir zoonozdur. Türkiye bu hastal›k için endemiktir.
Brucella’lar en s›k laboratuvar infeksiyonuna neden olan bakterilerdendir. Bulaflma, infekte pastörize
edilmemifl süt ürünlerinin tüketilmesi, infekte materyal ile direkt temas veya inhalasyon ile olmaktad›r.
Bu bildiride inhalasyonla kazan›ld›¤› düflünülen laboratuvar kaynakl› bir bruselloz olgusu sunularak,
al›nmas› gereken önlemler tart›fl›lm›flt›r.
B
60
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
P97
Nadir Bir Postoperatif Endoftalmi Etkeni:
Burkholderia cepacia
nf
ek
si
yonları
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
tan
H as
e
İ
‹lhami Çelik*, Turgut Y›lmaz2, Mustafa Cihangiro¤lu1, Süleyman Y›ld›r›m2, Ayhan Akbulut1
*,1 F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi, Enfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi, Göz Hastal›klar›
Anabilim Dal›
ntraoküler cerrahinin en korkulan komplikasyonlar›ndan biri postoperatif endoftalmi olup etkenler s›kl›k s›ras›na
göre Gram pozitif (%90) ve negatif bakteriler (%7) ile funguslard›r (%3). Burkholderia cepacia, hastane infeksiyonu etkeni olarak özellikle çeflitli dezenfektanlardan izole edilmifl olan Gram negatif f›rsatç› bir patojendir.
‹
Onbefl gün önce komplikasyonsuz sol göz katarakt ekstraksiyonu ve posterior kapsül lens implantasyonu yap›lan yetmifl yafl›ndaki erkek hasta, ayn› gözde dört gündür devam eden k›zar›kl›k ve a¤r› flikayetleri ile hastanemiz
Göz Hastal›klar› klini¤ine baflvurdu. Hastan›n öyküsünde oküler travma ya da sistemik infeksiyonu düflündürecek
herhangi bir flikayeti yoktu. Hastan›n sol göz muayenesinde konjonktivada kemozis, ön kamerada bariz inflamatuar reaksiyon ve bulan›k görme mevcuttu. Akut postoperatif endoftalmi düflünülerek acil vitreal biyopsi ve vitrektomi yap›ld›. ‹ntravitreal vankomisin ve amikasin uyguland›. Tedavi oral siprofloksasin (günde 2 kez 750 mg) ile sürdürüldü. Vitreus örne¤inin Gram boyamas›nda Gram negatif çomaklar görüldü. Kültürde Gram negatif bakteri üredi ve API 20NE ile B. cepacia olarak tan›mland›. Üretilen suflun siprofloksasine dirençli olmas› ve sistemik infeksiyon
belirtilerinin oluflarak septik tabloya ilerlemesi üzerine siprofloksasin kesilerek antibiyogram sonucuna göre meropenem baflland›. Tedavinin dördüncü gününde intraoküler inflamasyon kayboldu. Ancak hastada retina dekolman›
ve yayg›n proliferatif vitreoretinopati geliflti. Takibinin ikinci ay› sonunda ›fl›k hissi düzeyinde körlük geliflti.
Katarakt ekstraksiyonundan sonra B. cepacia’ya ba¤l› oluflan endoftalmilerin tedavisi oldukça güçtür. Birçok antibiyoti¤e karfl› dirençli olmas›, f›rsatç› patojen olmas› ve mikrobiyolojik olarak tan›mlanmas›nda eksiklikler olmas›
yönüyle ampirik tedaviye yan›t›n olmad›¤› durumlarda bu patojenin de etken olabilece¤inin düflünülmesi gerekir.
•
P98
Anestezi Yo¤un Bak›m Ünitesinde Çeflitli Klinik Örneklerden
Üretilen Mikroorganizmalar ve Antimikrobik Direnç Profilleri
Abdurrahman Kiremitçi*, Gül Durmaz1, Yurdanur Akgün1, Nuri Kiraz1, Aflk›n Aybey1, Birgül Yelken2
*,1 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, T›bbi Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 2 Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi,
Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dal›
smangazi Üniversitesi T›p Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dal› Yo¤un Bak›m Ünitesi’nde 1 Ocak-31 Aral›k 2003 tarihleri aras›nda yatm›fl olan toplam 410 hastan›n 84’ünden (%20.4) mikrobiyolojik inceleme için al›nan 409’u
kan kültürü, 204’ü alt solunum yolu (ASY), 165’i idrar, 42’si yara yeri olan 820 klinik örnekten üretilen 469 mikroorganizman›n da¤›l›m› ve direnç profilleri irdelenmifltir. Mikroorganizmalar›n tan›mlanmalar›nda geleneksel yöntemlerle birlikte
bakteriler ve mayalar için s›ras›yla Vitek (bioMérieux) ve API 20C (bioMérieux) identifikasyon sistemlerinden yararlan›ld›.
Antibiyotik ve antifungal duyarl›l›k testleri s›ras›yla disk difüzyon ve E-test yöntemleriyle NCCLS standartlar›na uygun olarak yap›ld›.
O
Tüm örneklerde üreme oran› %44.9 (368/820) olup, bu oran kan kültürlerinde %43 (176/409), ASY örneklerinde %65.1
(133/204), idrar örneklerinde %21.9 (36/165) ve yara yeri örneklerinde %54.8 (23/42) idi. Üreme saptanan 368 örne¤in
%75.6’s›nda (278/368) bir, %24.4’ünde (90/368) birden fazla (%21.4’ünde iki, %3’ünde üç) mikroorganizma üremesi gözlendi.
Tüm örnekler bir arada de¤erlendirildi¤inde en s›k Acinetobacter spp. (%28.4), Staphylococcus aureus (%19.8) ve Candida spp.
(%13.4) izole edildi. Kan kültüründen Acinetobacter spp. (%25.7) ve koagülaz negatif stafilokok (KNS) türleri (%17); ASY’ndan
Acinetobacter spp. (%33.2) ve S. aureus (%33.2); idrardan Candida spp. (%77.8) ve yara yerinden Acinetobacter spp. (%42.9) en s›k
saptanan mikroorganizmalard›.
Acinetobacter sufllar›nda imipenem, siprofloksasin, sefepim, amikasin, seftazidim ve sefotaksim antibiyotiklerine direnç
oranlar› s›ras›yla %59.7, %78.4, %79.2, %83.9, %90.1 ve %94.2 olarak saptand›. S. aureus sufllar›n›n %81.7’si, KNS sufllar›n›n
%88.4’ü metisiline dirençli bulundu. Stafilokok sufllar›nda vankomisin ve teikoplanin direncine rastlanmad›. %84.1’i C. albicans olarak identifiye edilen Candida türlerinde amfoterisin B için M‹K50 ve M‹K90 de¤erleri 0.064 µg/mL ve 0.19 µg/mL olarak saptand›. Sufllar›n %7.4 ve %17.6’s›nda s›ras›yla flukonazol ve itrakonazol direnci gözlenmifltir.
Çoklu antimikrobiyal direnç gösteren potansiyel patojen/patojenlerin ilk s›ralarda yer almas›, nozokomiyal infeksiyonlar›n önlenmesi, kontrolü ve izlenmesiyle ilgili tüm prosedürlere yo¤un bak›m ünitelerinde en üst düzeyde uyulmas› zorunlulu¤unu gündeme getirmektedir.
Hastane ‹nfeksiyonlar› Dergisi 2004; 8: Ek 2
61

Benzer belgeler