Güzel Sanatlar Fakültemizde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım

Transkript

Güzel Sanatlar Fakültemizde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım
8
NİSAN 2014
ÜNİVERSİTEMİZ SPOR
KULÜBÜ
ERKEK VOLEYBOL TAKIMI
ISPARTA'DA YAPILAN
3.LİG FİNAL
TURNUVASINDA İKİNCİ
OLDU
7-9 Şubat 2014 tarihleri arasında
Muğla'da yapılan Türkiye Voleybol
Federasyonu 2013-2014 Sezonu Bölgesel
Lig Turnuvasında Birinci olarak 7-9 Mart
2014 tarihleri arasında Isparta'da yapılan
3.Lige yükselme final maçlarına ilimizi
temsilen katılan Muğla Üniversitesispor
Erkek Voleybol Takımı İkinci oldu.
Üniversitemiz Spor Kulübü Erkek
Voleybol Takımı Antrenörü Ali İnan yaptığı
açıklamada, “Muğla Sıtkı Koçman
Üniversitesi Spor Kulübü Isparta Final
Grubunda; ilk gün Denizli Acıpayam
Esnafspor'u 3-1, İkinci gün ise
Aydın
Yenipazar Belediyesporu 3-0 yenmesine
rağmen Alanya Behçeşehir Koleji Spora 3-2
yenilerek Turnuvayı ikinci olarak
tamamladı. Isparta grubunda 3.lige
yükselmek için iyi mücadele eden
Takımımız sporcularını kutluyoruz” dedi.
REKTÖR VEKİLİMİZ BAŞARILI
SPORCULARLA ÖĞLE YEMEĞİNDE BİR ARAYA
GELDİ
Üniversitemiz Rektör Vekili
Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil, Üniversitemizin
voleybol, futbol, kick- box ve muay-thai
takımları ile öğle yemeğinde bir araya
geldi.
Üniversitemiz Sıtkı Koçman
Öğrenci Sarayı VİP Salonunda
düzenlenen yemeğe, takım antrenörleri
ile Rektör Başdanışmanı M. Ali Özler ve
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Arslan
Uzer katıldı.
Yemeğin ardından konuşma
yapan Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Erdil,
“Burada Muğla Sıtkı
Koçman Üniversitesi
Spor Kulübü ve Muğla
Sıtkı Koçman
Üniversitesi ve
yöneticileri olarak
bulunuyoruz. Sizlerin
son iki yılda
kurduğunuz ve
Üniversitemiz adına
yaptığınız çok güzel
f a a l i y e t l e r v a r.
Bunlardan haberdarız ve sizlerle her
zaman gurur duyuyoruz. Bugün dört
farklı takım çalıştırıcılarımız, her bir
takım için geleceğe dair planlarını ve
çalışmalarını anlatacaklar. Bu başarıların
akademik başarılarınızı da beraberinde
getireceğine inanıyorum.“ dedi.
2013-2014'te Süper ligde
ikinci ve üçüncü olan iki sporcumuzun
bu sene Eylül ayında yapılacak Avrupa
ve Dünya Kupası'nda bizleri temsil
e d e c e ğ i n i b e l i r t e n Te k i n ,
“Üniversiteler arasında iki senedir hem
kızlarda hem de erkekler de Türkiye
Şampiyonluğumuz var. Kick-Boks' ta iki
senedir Türkiye ikinciliği ve
ü ç ü n c ü l ü ğ ü m ü z v a r. Ö n c e l i k l i
hedefimiz milli takımlara sporcu
yetiştirmektir” şeklinde konuştu.
Futbol Takımı
Antrenörü
Yrd.Doç.Dr.Yak
up Akif Afyon
i
s
e
,
“Üniversitemiz
S p o r Ku l ü b ü
olarak Süper
Amatör Kümeye
yükselme hakkı
elde ettik .Son
d e r e c e
centilmence oynadılar. Önümüzdeki
dönem hedefimiz Süper Amatör
Kümede şampiyon olmak. Üniversite
takımımız ve Kulüp takımımızı
birleştirerek tek bir takım olarak
Üniversitemiz futbol takımımızın
iskeletini oluşturmak istiyoruz”
dedi.Üniversitemiz Voleybol Takımı
Antrenörü Ali İnan konuşmasında,
“Uzun süredir
voleybol
Üniversitemizde oynanıyor. 3.ligde ve
özellikle spor kulübünde oynadık. Bu
sene grubumuzda birinci olduk.” dedi.
Ki c k - b o k s v e M u a y - t h a i
Takımları Antrenörü Gülcan Tekin;
sadece üç sene önce takım
oluşturduklarını, bu kısa süre içerisinde
birçok il Şampiyonluğu, Bölge
Şampiyonluklarının yanı sıra Türkiye
birinciliği, 3 kez Türkiye ikinciliği ve 5
Grup Birincilerinin doğrudan Türkiye kez Türkiye 3üncülüğünü kazandıklarını
3.Ligine Yükseldiği Isparta grubunda belirterek, Portekiz'de yapılan Avrupa
ikincilerde geçtiğimiz sezon 3.lige davet Muay-thai Şampiyonası'nda Avrupa 3.sü
olduklarını söyledi.
edilmişti.
Ko n u ş m a l a r ı n a r d ı n d a n
Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya
Erdil'e, takım kaptanları tarafından
kazanılan kupalar takdim edilerek
toplu fotoğraf çekildi.
Güzel Sanatlar Fakültemizde
Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım
Günleri Düzenlendi
Üniversitemiz kültür
sanat etkinlikleri
kapsamında tiyatro
oyunları sahnelendi
Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Grafik Bölümü
tarafından 26-28 Mart tarihlerinde Bodrum Güzel Sanatlar
Fakültesinde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım Günleri
düzenlendi
Ulusal ve Uluslararası saygın
tasarımcıların katılımlarıyla 26-28 Mart
tarihlerinde gerçekleştirilen Bodrum
Grafik Tasarım Günlerine, Ulusal ve
uluslararası düzeyde kendini kanıtlamış
çok sayıda grafik tasarımcısı ve öğretim
üyesi katıldı.
.İki gün süren çalıştay sonunda öğrenciler
tarafından yapılan tasarımların
sergilendiği Günler'in sonunda ise,
programa katılan tasarımcılar ile
öğretim üyeleri tarafından grafik
tasarımı alanında hazırlanan seminerler
sunuldu.
Öğrenciler
Uyguladığı
k a d a r ,
eğitim programı
Bodrum'daki
i
l
e
r e k l a m
öğrencilerine
ajanslarına,
çağdaş anlatım
kurumların
biçimlerini
t a n ı t ı m
kazandırmayı
birimlerine ve
amaçlayan GSF
tüm grafik
G r a f i k
tasarım alanına
Bölümümüz,dü
ilgi duyanlara
z e n l e m i ş
da açık olan Bodrum Grafik Tasarım
olduğu bu etkinliklerle öğrencilerimize
Günleri kapsamında çalıştay, seminer ve
yeni bakış açıları ve deneyimler
sergi gibi etkinlikler gerçekleştirildi.
kazandırmanın yanında, toplumda
4 atölyede çalıştayların başlatıldığı ilk farkındalık yaratarak başta Bodrum
gün, etkinliklere katılan tasarımcı ve olmak üzere bölgede Grafik Tasarımının
öğretim üyelerinin tasarımlarından oluşan saygın bir yer edinmesine katkı
Grafik Ürünler Sergisi açıldı.
sağlamayı hedefliyor.
2013-2014 Sezonu
Bölgesel Lig Turnuvası
Şampiyonu
Üniversitemiz Erkek
Voleybol Takımı,
Rektör Vekilimiz Prof.
Dr. Yusuf Ziya Erdil'i
Makamında Ziyaret
Etti
Muğla birinci amatör küme ligi
olarak çok zorlu bir sezonu geride
bıraktık. Ancak biz Muğla Sıtkı Koçman
Üniversitesi Futbol takımı olarak sezona
şampiyonluk parolasıyla girmiştik.
Burada futbolcularımı kutluyorum çünkü
sezon boyunca şampiyon adayı bir takıma
lâyık mücadele ortaya koyarak zoru
başardılar. Üniversitemiz yöneticilerine
ve camiasına teşekkür ediyorum bizi
yalnız bırakmadılar; maddi ve manevi
yönlerden destek oldular. Zorlu sezonu
istediğimiz noktada tamamladığımız için
camia olarak mutluyuz. Artık Muğla
Süper Amatör Küme Ligindeyiz. Yeni
kategorinin de ne kadar zor olduğunu
biliyoruz. Muğla Süper Amatör Küme Ligi
profesyonel lig ayarında. İşimizin kolay
olmayacağını şimdiden biliyoruz. Ancak
biz de kadromuzu daha da güçlendirerek
Süper Amatör Küme Ligine lâyık takım
olmak için mücadele edeceğiz. Bu yönde
şimdiden spor camiasından ve tüm
camiamızdan maddi ve manevi
yönlerden yardımcı olmalarını istiyoruz”
dedi.
KARİKATÜR
MERAKLILARI
KARİKATÜRK
SERGİSİNDE BULUŞTU
YIL : 1 SAYI : 7 NİSAN 2014
Rektör Vekilimiz
Prof. Dr. Erdil
Gençlerle
'Yönetim
Dili'nden Konuştu
ÜNİVERSİTEMİZ TÜRK-MACAR AKADEMİK VE BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ
UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN (TÜMACAM) AÇILIŞI
GERÇEKLEŞTRİLDİ
Üniversitemiz Türk-Macar Akademik ve Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma
Merkezi'nin (TÜMACAM) açılışı 11 Mart'ta Edebiyat Fakültesinde düzenlenen bir
törenle gerçekleştirildi
Üniversitemiz Rektör
Vekili Prof. Dr. Yusuf
Ziya Erdil'in
konuşmacı olarak
katıldığı “Genç Kuşak
Yönetim Dili”
söyleşisi, 26 Mart'ta
Atatürk Kültür
Merkezi C Salonunda
gerçekleştirildi.
Sayfa 6'da
ÇANAKKALE
ŞEHİTLERİMİZİ VE
VATAN ŞAİRİ
MEHMET AKİF
ERSOY’U
GURURLA ANDIK
Sayfa 3'te
Üniversitemizde 16 Mart Öğretmen Okulları
Kuruluşunun 166. Yıldönümü Kutlandı
Öğretmen Okulları Kuruluşunun
166. Yıldönümü dolayısıyla
Üniversitemiz Eğitim Fakültesi ve
Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü
işbirliğiyle
düzenlenen “16 Mart
Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166.
Y ı l d ö n ü m ü Ku t l a m a Pr o g r a m ı ”
Üniversitemiz Atatürk Kültür
Merkezinde (AKM) gerçekleştirildi.
Üniversitemiz
"Deformasyon
Kapasitesi Yüksek
Magnezyum Esaslı
Çoklu Alaşım
Sistemleri
Geliştirme"
Projesi CNR ve
TÜBİTAK
Tarafından
Desteklenmeye
Değer Bulundu
Üniversitemiz
Mühendislik
Fakültesi Metalürji
ve Malzeme
Mühendisliği
Bölümü Başkanı
Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ali Arslan
Kaya'nın
"Deformasyon
Kapasitesi Yüksek
Magnezyum Esaslı
Çoklu Alaşım
Sistemleri
Geliştirme" başlıklı
projesi 240 bin TL
bütçeyle TÜBİTAK
ve uluslararası CNRİtalya tarafından
desteklenmeye
değer bulundu.
Sayfa 5'te
KOSGEB
DESTEKLERİ
GİRİŞİMCİLERİ
BEKLİYOR
Sayfa 7'de
Üniversitemiz kültür sanat etkinlikleri
kapsamında tiyatro oyunları sahnelendi.
Üniversitemiz Tiyatro Topluluğunca
düzenlenen ve yönetmenliğini Ayla Algan'ın
yaptığı “Boşluk ve Kadın” isimli oyun, 24
Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi A Salonunda
izleyiciyle buluştu.
27 Mart Dünya
Tiyatrolar Günü'ne özel Tiyatro Topluluğu
tarafından sahnelenen ünlü Yunan oyun
yazarı Yakovos Kambanellis'in “Savaş
Baba ”isimli oyunu ise tiyatro severlerin
büyük beğenisini topladı.
Miniklere Karagöz ve
Hacivat Gölge Oyunu
Gösterimi Yapıldı
Üniversitemiz Edebiyat Topluluğu
tarafından 26 Mart'ta düzenlenen
Anaokulu, Kreş ve İlköğretim
öğrencilerine yönelik Hacivat ve
Karagöz Gölge Oyunu gösterimi
yapıldı. Gösterimine çocuklar ve aileleri
yoğun ilgi gösterdi.
20 -21 mart tarihinde AKM Fuaye alanında
ilgilileriyle buluşan sergide 35 öğrenci
görev aldı.
Sergide 1950 ye kadar şair ve yazarların
karikatürleri sergilendi. Ayni zamanda
çizilen portrelerin
de sergilendiği
etkinlikte , dönemin edebiyatını, yazar
ve şairlerin ele aldıkları konuları, siyasi
olaylara bakış açilarini yansıtan
karikatürlerden örnekler yer aldı. Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin
yanı sıra Eğitim Fakültesi, Fen Fakültesi
ve Besyo gibi bölümlerden de
öğrencilerin görev aldığı sergi büyük
beğeni topladı.
18
Mart
Çanak
kale
Zaferi Şehitlerimiz
ve Vatan Şairi
Mehmet Akif
Ersoy
Üniversitemizde
Yapılan Bir Dizi
Etkinlikle Anıldı
Sayfa 2'de
Üniversitemiz Bilişim Sistemleri
Mühendisliği Bölümü Bilgisayar
Laborotuvarı Hizmete Açıldı
Üniversitemiz Bilişim Sistemleri
M ü h e n d i s l i ğ i B ö l ü m ü n ü n Te k n o l o j i
Mühendisliği binası içerisindeki 80 metrekarelik
bir alanda faaliyet gösterecek olan bilgisayar
laboratuvarı hizmete açıldı
Sayfa 4'te
Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeleri
Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB)
bilgilendirme
toplantısı 28 Mart
Tarihinde
Üniversitemiz
Atatürk Kültür
Merkezinde
gerçekleştirildi
Sayfa 4'te
2
NİSAN 2014
VATAN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY
ÜNİVERSİTEMİZDE YAPILAN BİR DİZİ
ETKİNLİKLE ANILDI
Bu etkinliklerden ilki
İstiklal Marşı'nın kabulünün 93.
yıldönümünde Üniversitemizde
milli marşımızın şairi Mehmet
Akif Ersoy'un hayatını konu alan
bir konferansla başladı.
12 Mart'ta Atatürk Kültür
Merkezi A Salonunda düzenlenen
konferansta
konuşan Eğitim
Fakültemiz
Öğretim Üyesi
Doç Dr. Özgür
Yıldız , Mehmet
Akif Ersoy'un
m i l l i
mücadelede çok
önemli ve etkin
bir rol oynadığını belirterek “O, milli
mücadele bayrağı açıldığında altında ilk
toplanan kişilerden biridir. En önemli rolü
halkı yazdığı şiirlerle milli mücadeleye
katılmaya davet ederek bu süreçte halkı
uyandıran bir etkili bir isimdir. Mehmet
Akif Ersoy, kefenine bayrakla sarılarak
defnedilmeyi hak edenlerden biriydi”
şeklinde konuştu.
Bir
diğer etkinlik ise
Üniversitemiz Sosyoloji Bölümü
Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç.
Dr Hasan Şen tarafından 13 Mart
tarihinde Atatürk Kültür
Merkezinde düzenlenen
Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal
Düşüncesi konulu konferanstı.
Konferansta konuşan Yrd.Doç.Dr. Şen
Mehmet Akif Ersoy'un, düşünce ,davranış
ve hayatın merkezine ahlakı koyduğunun
altını çizerek , muhafazakâr ve istiklâl
düşkünü Mehmet Akif Ersoy'un düşünsel
akıl,bilim,felsefe
ve iktisadi
a l a n l a r d a
b a ğ ı m s ı z
olunmadığı
t a k t i r d e
“ v a t a n ” ı n
istiklâlinden söz
edilemez ,yani bu
unsurlar birbiri ile sıkı
irtibatlıdır,birindeki bozulma diğerini
derhal etkiler”sözlerini hatırlattı.
“Neden Müslüman dünya kötü durumdadır?”
sorusuna Mehmet Akif'in , “Kendimizi
kandırmayalım. Çok kötü durumdayız.
Sömürülmek bir neden değil sonuçtur. Bu
gerçek kabul edilmediği taktirde sömürülmeye
açık bir halde olmaya devam edeceğiz”
dediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Şen, Akif'e
göre, Müslüman dünyanın kötü durumda
olmasının ve istiklalini yitirmesinin temel
nedeni, İslâm'ın, hurafe, batıl İnançlar ve cahil
din adamları tarafından kuşatılmasıdır” dedi.
Akif'e göre Japonya gibi
modernleşilebileceğini onun ilerlemeye,
modernleşmeye ve medenileşmeye karşı
olmadığını, Onun karşı çıktığı şeyin Batının
“medeniyet” adına hayata geçirdiği sömürgeci
zihniyet olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr.
Şen , “Onun istiklalin ikinci şartı olarak
gördüğü şey, iktisadi bağımsızlıktır. Akif bu
alandaki bağımlılık sona ermeden gerçek
istiklâle kavuşulamayacağını belirtir. Son
olarak bunların üzerine temellenmiş olan
vatanın istiklâlidir. Ona göre, bunlardan biri
eksik olursa tam istiklâlden söz edilemez dedi”
13 Martta Üniversitemiz
Marmaris
Sağlık Hizmetleri
Meslek Yüksekokulunda
düzenlenen “12 Mart İstiklal
Marşının Kabul edilişinin 93.yıl
dönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u
anma programı ise öğretim
elemanı Okutman Ümit Akın’ın
sunumuyla gerçekleştirildi.
Programda konuşan Akın bazı şairler
vardır, onlar sadece şairdir; onlar için
bütün mesele, sanat değeri yüksek şiirler
söylemektir diyen Akın Mehmed Akif
Ersoy’un ise yaşadığı toplumun
sorunlarına kafa yoran, şiiri yaşadığı
hayatın bir parçası olarak gören bir şair
olarak nitelemek gerektiğini belirtti.
Mehmet Akif Ersoy’un inançlı her şair
veya fikir adamı gibi kardeşlerinin maruz
kaldığı felaketlerden dolayı ebedî bir
ıstırapla yanmış ve yüreğindeki bu yangını
şiir olarak en güzel şekilde haykırmıştır
diyen
Akın en sonunda da bütün
yaşananları özetleyerek milletin kurtuluş
sevincini haykıran İstiklâl Marşı'nı yazma
şerefine nail olmuştur “dedi
Konferans ve sunumların
dışında Üniversitemiz Eğitim
Fa k ü l t e s i T ü r k ç e E ğ i t i m i
Bölümü tarafından 12 Mart'ta
"Eğitim Fakültesi İstiklâl
Marşımızı Okuyor" adlı bir
yarışma düzenlendi.
Atatürk Kültür Merkezi B Salonunda
düzenlenen yarışmaya, Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, Eğitim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. M. Volkan Coşkun ve
Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pervin
Çapan katıldı.
Yrd. Doç. Dr.
Ali Gürsan
Saraç'ın
başkanlığında
toplanan
y a r ı ş m a
jürisinin
değerlendirdi
ği ve büyük
bir dinleyici topluluğunun katıldığı
yarışma sonucunda Sosyal Bilgiler
Öğretmenliği öğrencisi Hamza Uyanık
birinci seçildi.
B i r di ğ er etki n l i k i se M ehm et
Akif,İstiklal Marşı ve
Çanakkale
Şehitleri Hat ve Kaligrafi Sergisiydi.
ÜNİVERSİTEMİZDE 18 MART ÇANAKKALE
ZAFERİ VE ŞEHİTLERİMİZ
TEMALI BİR DİZİ ETKİNLİK DÜZENLENDİ
Bu etkinliklerden ilki
Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi
itarafından düzenlenen Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Bayram Akça ve Eğitim Fakültesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr Özgür Yıldız
tarafından sunulan 18 Mart Çanakkale
Zaferi ve Şehitleri Anma programıydı 19
Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi A
Salonunda gerçekleştirilen bu programda
Doç. Dr. Yıldız,konuşmalarında deniz
savaşlarının önemi ve deniz savaşlarında
Mustafa Kemal'in rolünü anlatırken, Prof.
Dr. Bayram Akça ise kara savaşlarını ve
kara savaşlarında önemli olan stratejik
konulara değindi.
‘Çan
akkale Zaferi
v
e
Şehitlerimizi
Anma Günü'
dolayısıyla
düzenlenen bir
d i ğ e r
konferans ise Milas Sıtkı Koçman Meslek
Yüksek Okulu'nda düzenlendi. Konferansa
konuşmacı olarak Prof. Dr. Bayram Akça,
Doç. Dr. Özgür Yıldız, Gazi Binbaşı Sezai
Kanlıyer, Okt. Osman Köse katıldı. Okulun
toplantı salonunda gerçekleştiren
konferansa; Beçin Belediye Başkanı
Mehmet Balcı, Yüksek Okul Müdürü Doç.
Dr. Muzaffer Demir, İlçe Emniyet Müdürü
Mustafa Yalçın, İlçe Milli Eğitim Müdürü
Arslan Ersoy, Şube Müdürü Zeki Yaşar
Kalkan ve çok sayıda okul öğrencisi
katıldı.
Her yıl 18 Mart'ta Çanakkale Savaşı'nın
asil ruhunu
yaşatmak ve
Ç a n a k k a l e
Şehitleri'ni anmak
için düzenlenen
programlardan bir
diğeri de bu yıl
Üniversitemiz Yaratıcı Yazarlık Topluluğu
tarafından Fen Edebiyat Fakültesi
Amfisinde gerçekleştirildi.
Edebiyat
Fakültemiz Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
1. sınıf öğrencilerinin Türkçe
Kompozisyon dersinin atölye çalışması
olarak düzenlediği
Söz Koro'su
etkinliğinde Yrd. Doç. Dr. Tacettin
Şimşek'in 'Şehit Mektupları' isimli eseri
sunuldu.
Mehmet Akif Ersoy'un
'Çanakkale Şehitlerine' isimli şiirinin de
okunduğu etkinlikte zaman zaman
duygusal anlar yaşandı. Program
sonunda Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
öğretim üyeleri tarafından programda
yer alan öğrencilere teşekkür belgesi
takdim edildi.
Ayrıca
Üniversitemiz
Türk Sanat
Müziği korosu
Çanakkale
Zaferi Özel
Konseriyle bu
anlamlı günde sahne aldı
Orman Haftası
Kutlamaları
Üniversitemiz Ev
Sahipliğinde
Gerçekleştirildi
Orman Haftası kutlamaları
kapsamında gerçekleştirilen törende
hafta çerçevesinde düzenlenen
yarışmalarda dereceye giren
öğrencilerin
ödülleri
verilirken
t ö r e n i n
ardından
Üniversitemiz
kampüsünde
geçtiğimiz yıl
çıkan yangında zarar gören 20
dönümlük ormanlık alana 5 bin adet
fidan dikimi gerçekleştirildi.Orman
Haftası kutlama etkinliklerine Muğla
Valisi Mustafa Hakan Güvençer, İl
Jandarma Komutanı Kurmay Albay
Halil Çelik, Emniyet Müdürü Veysel
Tipioğlu, Orman Bölge Müdürü Ali
Yıldırım ile Rektör Yardımcımız Prof.
Dr. Mustafa Işıloğlu ve Üniversitemiz
yönetimi ile kamu kurum müdürleri
ve öğrenciler katıldı.. Törenin
ardından geçen yıl 27 Temmuz'da
Üniversitemiz kampüsü içerisinde
meydana gelen yangında zarar gören
2 hektarlık ormanlık alana; 5 bin
adet fıstık, kızılçam ve servi fidanı
dikildi. Fidan dikimine protokolün
yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Adına Sahibi
Prof. Dr. Yusuf Ziya ERDİL
Yayın Kurulu
Prof. Dr. Tuncer ASUNAKUTLU
Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN
Prof. Dr. Ali AKAR
Genel Sekreter Nagehan ŞAHİN
Prof. Dr. Mustafa IŞILOĞLU
İletişim :
Grafik-Tasarım
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü
Hüseyin ERENLER
Basın Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü
48120 Kötekli / MUĞLA
Tel : 0252 211 10 41
E-posta : [email protected]
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Basım Evi
Baskı :
7
NİSAN 2014
Üniversitemizde 16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun
166. Yıldönümü Kutlandı
Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü dolayısıyla Üniversitemiz Eğitim Fakültesi ve
Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166.
Yıldönümü Kutlama Programı” Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) gerçekleştirildi.
AKM A Salonunda düzenlenen
ve yoğun ilgi gören programa; Muğla
Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden, Muğla
Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Muğla İl
Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar,
Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf
Ziya Erdil, Eğitim Fakültesi Dekanımız
Prof. Dr. Mustafa Volkan Coşkun, Rektör
Yardımcıları ve il müdürleri ile çok sayıda
akademisyen ve
öğrenci katıldı.
Kutlama
P r o g r a m ı
açılışında, Saygı
Duruşu ve İstiklâl
Marşı'nın ardından
Öğretim Görevlisi
Özlem Aslan'ın
yönetimindeki
Eğitim Fakültemiz
Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik
Eğitimi Anabilim Dalı Koro Konseri sahne
aldı.
Eğitim Fakültesi Dekanımız
Prof. Dr. Mustafa Volkan Coşkun yaptığı
konuşmada, Öğretmen Okullarının ilk kez
Ahmet Cevdet Paşa tarafından 16 Mart
1848'de Darül Muallimin-i Rüşdi adıyla
açıldığını kaydederek günümüzde
öğretmen yetiştirme alanında,
Osmanlı'dan beri oldukça zengin bir
birikim ve deneyimimizin bulunduğunu
belirtti.
Günümüz öğretmeninin dünya
kültürünü tanıması, ulusal ve uluslararası
düzeydeki bilgiye ulaşması ve teknolojiye
vakıf olması gerektiğini ifaden eden Prof.
Dr. Coşkun, “ Sorgulayıcı, risk alabilen,
aktif, yaşama olumlu yaklaşan, moral
değerleri yüksek, kendini geliştirmeye,
değiştirmeye açık olmalıdır. Tüm bu
niteliklere sahip öğretmen
yetiştirebilmek, eğitim-öğretimin
kalitesini yükseltebilmek için, Milli
Eğitim Teşkilatı, YÖK ve Eğitim
Fakülteleri daha sıkı bir işbirliği ve
paylaşım içinde bulunmalıdır. Ayrıca,
öğretmen yetiştirmede ve öğretmen
yetiştiren öğretim elemanlarını seçmede
kullanılacak ölçütler, çağın gereklerine
uygun olarak yeniden gözden
geçirilmelidir” dedi.
İki yıldır kardeş kurum olan
Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle ciddi ve
anlamlı bir işbirliği içinde bulunduklarını
ve bu işbirliğinin artarak devam
edeceğini belirten Prof. Dr. Coşkun,
bunun için Milli Eğitim Müdürü Zekeriya
Çınar ve ekibine teşekkür etti.Bugünün
çok özel bir gün olduğunu belirten Rektör
Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil ise
yaptığı konuşmada, “16 Mart Öğretmen
Okulları'nın kuruluşunun yanında 18 Mart
Çanakkale Zaferimizi de kutluyoruz.
Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlar
olmasa bugün biz böyle güzel bir salonda,
böyle güzel bir toplulukla birlikte
olamayacaktık. Bize bu vatanı hediye
ettikleri için Çanakkale'de ve tüm
cephelerde Cumhuriyetin kurulmasına
yardım eden atalarımızı rahmetle
anıyoruz” dedi.
Türk Milli Eğitim Sisteminin çok
güçlü ve köklü bir geleneğe sahip
olduğunu vurgulayan Erdil, “Bizler bugün
Öğretmen Okulları'nın 166. Yılını
kutluyoruz ama biz devlet
geleneğimizden bahsederken en az bin yıl
gerisinden bahsediyoruzBöyle bir
geleneğin ve kurumsallaşmanın olduğu
yerde tabi ki çok büyük değerler ve
başarılar elde edilecektir” dedi..
. Özellikle son yıllarda, Milli
Eğitim Sisteminde öğretmen ile öğrenci
yetiştirilmesi ve yeterliliklerine dair çok
ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Erdil,
“ Bunların meyvelerini yavaş yavaş
görmeye başlıyoruz. İnşaallah
önümüzdeki yıllarda, bu günlerde şikâyet
ettiğimiz bazı küçük sorunlardan da
kurtularak, 2023 ve 2071 yılına koşar
adım giden bir insan
ordusuna sahip
olacağımıza
inanıyorum” dedi.
Programa
katılan Vali ve İl
müdürlerine,
Anadolu Öğretmen
Lisesi ile diğer
okullardan gelen
öğretmen ve öğrencilere teşekkür eden
Prof. Dr. Erdil, Milli Eğitim Müdürü ve
Eğitim Fakültesi Dekanı'nın
özel bir
teşekkürü hak ettiğini belirterek, “
Gerçekten bir ilde, iki eğitimle ilgili çok
önemli kurumun nasıl işbirliği yapacağına
dair çok güzel bir örnek gösteriyorlar.
Yaptıkları her aktivite hakikaten
g ö ğ s ü m ü z ü k a b a r t ı y o r.
Eğitim
Fakültemizin çok değerli öğretim
elemanlarına çok teşekkür ediyorum.
Sevgili öğrencilerimiz bizi hiçbir zaman
yalnız bırakmıyorlar ve her zaman
hakikaten öğretmen olmuş gibi
davranıyorlar. Onlara çok teşekkür
ediyorum” dedi.İl Milli Eğitim Müdürü
Zekeriya Çınar ise yaptığı konuşmada,
Cumhuriyet tarihinde çok önemli roller
üstlenmiş olan Öğretmen Okulları'nın
tarihi süreç
içerisinde toplumsal
değişim ve gelişime
ayak uydurduğunu
belirterek, Anadolu
Öğretmen Lisesi
adıyla bugün de aynı
misyonunu devam
e t t i r m e k t e
olduğunu ve
ülkelerin kalkınmasının verilen eğitimle
doğru orantılı olduğunu söyledi.
Muğla Milletvekili ve
Eğitim Bilimci Prof. Dr.
Yüksel Özden tarafından
“Eğitimde Yeni Perspektif
Arayışları” başlıklı bir
konferans verildi
Konuşmaların ardından
kutlama programı kapsamında Muğla
Milletvekili ve Eğitim Bilimci Prof. Dr.
Yüksel Özden tarafından “Eğitimde Yeni
Perspektif Arayışları” başlıklı bir
konferans verildi. Öğretmen Okulları'nın
açılışının 166. Yılı olmasından dolayı
ülkem ve geçmişimle gurur duyuyorum
sözleriyle konuşmasına başlayan Prof.
Dr. Özden, Anadolu Öğretmen Lisesi'ne
başlayan tüm öğrencilerin 166 yıllık
birikimi arkasında hissetmesi gerektiğini
belirtti.Birçok evreden geçmiş olan
ülkemizdeki öğretmen yetiştirme
sisteminin, büyük bir güç ve birikime
sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.
Özden, Çanakkale şehitlerini saygı ve
minnetle andığını ifade ederek, “2023 ve
2071 hedeflerine Çanakkale ruhuyla en
doğru şekilde yürüyebiliriz” dedi.
Öğretmenlik, akademisyenlik
ve siyaseti gördüğünü ve en önemli olanın
insan yetiştirmek olduğunu belirten
Özden, “Arzın merkezinde insan var
insanın yetişmesine zerre kadar katkıda
bulunuyorsanız, bir çocuğun elinden
tutup
yetişmesine katkıda
bulunuyorsanız, ona yeni ufuklar
çiziyorsanız, bundan daha kutsal bir
görev yoktur. Buna talip olan herkesi
kutluyorum” dedi. Gençleri bir millet
olma bilinciyle yetiştirebilmenin
önemine de değinen Prof. Dr. Özden,
bunun ihmal
edilmesi
durumunda
ülkede önemli
m a d d i
büyümeler
söz konusu
olsa bile
bunlarla bir
y e r e
varılamayacağının da altını çizdi.
Gençlerin sorgulamayı
öğrenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof.
Dr. Özden, “Sloganlar ve
klişelerle
gençlerimizi yetiştirmeyelim. Tüm
gençlerimiz, sorgulamayı öğrensin. Eğer
sloganlarla ,ezberlerle gidersek çok fazla
gidebileceğimiz bir yer yok” dedi.
Büyük ve tarihinden güç alan bir
medeniyet olmak için bir iddiamız
olmalıdır diyen Prof. Dr. Özden, “O da bu
milletin tarihine kültürüne geçmişine
yakışan büyük bir medeniyet olma
i d d i a s ı d ı r. B u s a d e c e o k u l l a r d a
yaşadığımız şey değil. Sanat, kültür ve
mimari olmadan, bunları yaşatamadan
bir medeniyetten bahsetme imkânı da
yoktur”
dedi. Gençlerimize özgüven
kazandırmanın önemini vurgulayan Prof.
D r. Ö z d e n , i ç i n e s o k u l d u ğ u m u z
kompleksten dolayı kendi atalarımızdan
bahsetmenin bile uygun karşılanmadığını
ve bu kompleksin bir sonucu olarak
kültürümüzden büyük şahsiyetlerden bile
söz ederken utanır hale geldiğimizi
söyledi.
İki Devlet Tek Millet,
Hocalı’ya Adalet
isimli Bir Konferans
Düzenlendi
Üniversitemiz Türk Dünyası
Topluluğu tarafından 3 Mart'ta
“İki Devlet Tek Millet,
Hocalı'ya Adalet” isimli bir
konferans düzenlendi.
Atatürk Kültür Merkezi A salonunda
düzenlenen
konferansın
a ç ı l ı ş
konuşmasını
yapan Türk
Dünyası
To p l u l u ğ u
başkanı
S e l i m
Ö z t ü r k
konuşmasın
da, ' 22 yıl
ö n c e
Hocalı'da
yapılanlar
yalnızca Azerbaycan Türklerine değil
tüm dünya Türklerine yapılmış bir
soykırımdır.Hocalı'da yapılan soykırımı
Türk dünyası bütün dünyaya anlatmak
zorundadır. Dün Karabağ'da yaşananlar
bugün Kırım'da yaşanmaktadır. Türkiye
bu konuda en önde yer almalıdır. Kırım
Türklerine sahip çıkmalıdır.' dedi.
Türk Dünyası Topluluğu
koordinatör hocası Yard. Doç. Gülsine
Uzun konuşmasının başında Tenzile
Rüstemhanlı'ya teşekkür ettikten sonra
sözlerine şöyle devam etti;
' Biz Türk milleti olarak bir Ermeni
öldürüldüğünde sokaklara çıkıp
''Hepimiz Ermeniyiz'' diyecek kadar
tırnak içinde söylüyorum ''duyarlı'' bir
milletiz. Ama maalesef aynı duyarlılığı
kendi soydaşlarımızın yaşadıkları
katliamlara karşı gösteremiyoruz.
Dünyada birçok ülkede Hocalı'da
yaşanan katliamı bir soykırım olarak
tanırken, biz kendi öz kardeşlerimizin
yaşadığı bu acıya maalesef duyarsız
kaldık.' dedi.
Tenzile Rüstemhanlı
konuşmasına geçmeden önce Muğla'ya
Hocalı soykırımı sebebiyle gelen ilk
misafir olduğunu belirterek bu
konudaki hassasiyetleri için Türk
Dünyası Topluluğuna teşekkür etti.
Dünyada kendi kültürüne ilişkin, normlar,
ritüeller, semboller, alışkanlıklar,
gelenekler, göreneklerin yaşatılmaya
çalışıldığını, bizim ise sahip olduğumuz bu
değerleri yok saymaya
devam
edemeyeceğimizi belirten
Prof.Dr.
Ö z d e n , “ Ta m t e r s i n e k e n d i
medeniyetimiz ve geçmişimizle
övünmenin, gururlanmanın bu ülkenin
insanları için en büyük güç kaynağı
olduğunu bilmek zorundayız. Bunu
kesersek, susuz
kalırız, mineralsiz
kalırız. Tarihimiz ve geçmişimizle gurur
duymamız gerekiyor” dedi.
Eğitim
sistemimizi tarih ve millet bilinci üzerine
oturtmamız gerektiğinin önemine dikkat
çeken Prof. Dr. Özden,
“Sistemi bir
medeniyet kurgusu üzerinden yeniden
kuracaksak bunu bir başkası kurmayacak,
bunu öğretmen adayları kuracaktır” dedi.
Hocalı'da yapılanlar katliam değil
soykırımdır. Hocalı'da öldürülenler Türk
ve müslüman oldukları için
öldürüldüler. Bunların amacı Kafkası
T ü r k t e n t e m i z l e m e k t i r. ' d e d i .
Rüstemhanlı sözlerine şöyle devam
etti; ' Ermeni meselesi, Türkiye ve
Azerbaycan'ın ortak meselesidir.
Türkiye ve Azerbaycan omuz omuza
hareket etmelidir .Ve Türkiye, 200
milyon Türk'ün yaşadığı coğrafyanın
payitahtıdır. Türkiye, Türk dünyasının
başkentidir. Dünya dağılsa Azerbaycan
Türkü Türkiye'den asla vazgeçmez.'
Konferans sonunda Vali Mustafa
Hakan Güvençer tarafından Prof. Dr.
Özden'e plaket takdim edilirken;
program, Muğla Anadolu Öğretmen Lisesi
öğrencilerinin birinci seçilen öykü ve şiir
takdimleri ile sona erdi.
Konferansın ardından Türk Dünyası
Topluluğu başkanı Selim Öztürk, Türk
Dünyası Topluluğu Koordinatör hocası
Gülsine Uzun tarafından Azerbaycan
Türk Kadınlar Birliği başkanı Tenzile
Rüstemhanlı'ya çiçek ve plaket verildi.
.
6
NİSAN 2014
Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Erdil
Gençlerle 'Yönetim Dili'nden Konuştu
Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya
Erdil'in konuşmacı olarak katıldığı “Genç Kuşak Yönetim
Dili” söyleşisi, 26 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi C
Salonunda gerçekleştirildi.
K
oordinatörlüğün
ü Yrd. Doç. Dr.
Ümral Deveci,
başkanlığını ise Türk
Dili ve Edebiyatı
Bölümü öğrencisi
Berrak Bolat'ın yaptığı
M e t i n b i l i m
To p l u l u ğ u n c a
düzenlenen
“Genç
Kuşak Yönetim Dili”
isimli söyleşiye
konuşmacı olarak
katılan Rektör
Vekilimiz Prof. Dr.
Yusuf Ziya Erdil, genç
bir yönetici olarak
öğrencilerle bir araya
geldi.
Katılımcılar
a şeker ikram ederek
söyleşiye başlayan Prof. Dr. Erdil, seneler
önce ilkokul öğretmeninin bu
hareketinden çok etkilendiğini belirterek
söyleşinin de şeker tadında geçeceğini
umduğunu belirtti.
Konuşmasında yönetim dilinin
oluşumu ve önemine değinen Prof. Dr.
Erdil, öğrencilere bu süreçte dikkat
edilmesi gereken hususları kendi
deneyimlerinden getirdiği örneklerle
açıkladı.
Hayatında ilk olarak ilkokul
öğretmeni ile staj yaptığı dönemdeki
rehber öğretmenini kendisine örnek
aldığını belirten ve yöneticiliğe 2002
yılında başladığını ifade eden Prof. Dr.
Erdil, günümüz yönetim dilinde özellikle
3 unsura gençlerin dikkatini çekmek
istediğini belirterek, “Buna ben kısaca
SSA diyorum. Bunlar 'sevgi', 'sabır' ve
'adalet'tir.
Bu ilkelerin samimiyet ve
g ü v e n
i l e
desteklendiğinde başarıyı
da beraberinde
getireceğine inanıyorum”
dedi. Prof. Dr. Erdil,
kendisinin bu deneyimleri
20 yılda edindiğini ancak
yeni kuşakların bunları
dikkate aldığı takdirde ise
10 yılda edinebileceğini
belirtti.Prof. Dr. Erdil,
genç bir yönetici olarak
farklı kuşaklardan
insanları yönetmenin zor
olup olmadığı sorusu
üzerine,
karşılıklı
duyulan saygı ve sağlanan
güvenle, farklı kuşakları
yönetmenin zor
olmadığını, önemli olanın
samimiyet ve sevgi olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Erdil, genç kuşak yöneticisi
olarak yönetim konusunda deneyimin ne
gibi bir rolü olduğu sorusunu yönlendiren
bir öğrenciye ise, olayları doğru okuyarak
teşhisleri doğru koymanın hızlı deneyim
kazanmakta önemli bir rolü olduğunu
söyledi.
Erdil, sosyal bilimci olmayıp bir
mühendis olduğu halde, genç kuşak bir
yönetici olarak insanları ikna etmekteki
başarısının sırrını ise, sosyal bilimlerle
fen bilimleri arasında bir terkip
yapıldığında, sorunların izahını ifade
etmek olarak açıkladı.
Öğrenciler ve öğretim
üyelerinin katıldığı söyleşinin sonunda
Metinbilim Topluluğu Koordinatörü ve
Metinbilim Enstitüsü Derneği Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Ümral Deveci tarafından Prof. Dr.
Yusuf Ziya Erdil'e çiçek takdim edildi.
Üniversitemizde “Tarihte ve Felsefede
Kadın Olmak” Konulu Bir Konferans
Düzenlendi
Üniversitemiz bilim etkinlikleri kapsamında 15 Mart'ta
Prof. Dr. Hatice Nur Erkızan tarafından “Tarihte ve
Felsefede Kadın Olmak” konulu bir konferans verildi.
niversitemiz
Atatürk Kültür
M e r k e z i C
S a l o n u n d a
gerçekleştirilen
konferansta Prof. Dr.
Hatice Nur Erkızan
tarafından iki önemli
kadın filozof olan
Aspasia ve Hypatia
üzerinden tarihte ve
felsefede kadın olmak
anlatıldı.
T a r i h ç i
Thukidides'ten yaptığı “En iyi kadın
kendisinden söz edilmeyendir” alıntısı ile
sözlerine başlayan Erkızan, “Kadından
beklenen kendisini arka planda tutarak,
gizlemesi ve kendini her anlamda
yoksamasıdır” diyerek bir bakıma bütün
toplumların bu anlamda Thukidides'ten
farklı düşünmediklerini ifade etti.
Tarihe bakıldığında Atinalı kadınların
yaşamının bir odada geçtiğini ve yasak
olduğu için tek başlarına dışarı dahi
çıkamayan kadınların dünyasının buradan
ibaret olduğunu belirten Erkızan, bu
şekilde kadınların kamusal alandan
tamamen dışlandıklarını, söz konusu bu
durumun günümüzde halen daha birçok
yerde devam ettiğini söyledi.
Tarihteki Mitostan logos'a geçiş
sürecinde gerçekleşen, cinslerin
ilişkisinin belirlenmesinin hala daha etkisi
altında olduğumuza dikkat çeken
Erkızan, bu geçişin bize bıraktığı olumsuz
miraslardan birinin de kadın düşmanlığı
olduğunu ifade etti.
Ü
SOSYAL BİLGİLER TOPLULUĞU İLK ETKİNLİĞİNİ TÜRKİSTANDAKİ
BAĞIMSIZ HAREKETLERİ'NE (BASMACILAR) AYIRDI
27 Mart 2013 tarihinde
üniversitemiz AKM C Salonunda
Sosyal Bilgiler Topluluğu
tarafından Türkistan'daki
Bağımsızlık Hareketleri (19161936) Basmacılar konulu bir
konferans düzenlendi.
K
onferans yeni kurulmuş olan Sosyal
Bilgiler Topluluğunun da ilk
etkinliği olması bakımından
özellikle Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
öğrenci ve öğretim elemanlarının büyük
katılımıyla gerçekleşti.
Konferanstan önce kısa bir
açılış konuşması yapan
Sosyal Bilgiler Eğitimi
Anabilim Dalı öğretim üyesi
Doç. Dr. Mustafa Ertürk
öğrencileri topluluktan
dolayı kutlarken “ilk
etkinlikte kardeş ve akraba
toplulukların gündeme
getirilmiş olmasının tam da
sosyal bilgiler öğretmen
adaylarına yakıştığını ve
bundan büyük mutluluk
duyduğunu” belirtti.Profesör Dr. Juliboy
Eltarazov ise vermiş olduğu konferansta
Basmacı hareketi ile Türkiye'deki
Kurtuluş Savaşı arasındaki benzerlik ve
farklılıklara dikkat çekti. Her iki
harekette de işgal güçlerinin milli güçlere
karşı bir karalama kampanyası başttığını
belirten Eltarazov “Basmacı adı
başlangıçta işgalciler tarafından
bağımsızlık savaşçılarını sanki bir
eşkıyaymış gibi göstermek, küçük
düşürmek için uydurulmuş bir isimdi”
dedi.
Milli bağımsızlık hareketlerinde halk
desteğine dikkat çeken Eltarazov
“Türkiye'de halkın neredeyse tamamı
Milli Mücadelenin arkasındaydı. Ancak,
maalesef Türkistan'da halkın önemli bir
bölü mü Sovye t propa ga n da sın a
inanmıştı. Türkistan bağımsızlık
hareketinin başarıya ulaşamamasının en
büyük sebebi halkın birlikte hareket
edememiş olmasıdır” tespitinde
bulundu.Sovyet döneminde Basmacı
Hareketinin olumsuz bir şekilde
yansıtıldığını belirten Eltarazov
Türkistan coğrafyasındaki Türk
devletlerinin bağımsızlığını
kazanmasından sonra bu algının
değişmeye başladığını belirtti.
Basmacıların nihayet tarihte hak
ettikleri değerin anlaşıldığını belirten
Eltarazov yine de yapılacak çok şeyin
olduğunu belirtti. Basmacı hareketinin
tarihinin detaylı bir şekilde tekrar
yazılması ve önemli tarihsel mekanların
bir an önce koruma altına alınmasının
gerekliliğine de işaret edildi.
Konferans Sosyal bilgiler Topluluğu
adına Doç.Dr. Mustafa ERTÜRK'ün
Prof.Dr. Juıliboy Eltarazov'a çiçek ve
plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Kadının edilgen ve
madde ile erkeğin ise etkin
ve tanımlanan form ile
özdeş kılındığını ifade eden
Erkızan, kadının eksik, az
gelişmiş ve doğal sonuç
olarak değersiz olduğu
görüşlerinin bu süreçte
temellerinin atıldığını
belirtti. Miletos ve Atina'nın
entelektüel tarihinin en
önemli kadın filozofu olan
Aspasia'nın tarih ve felsefe
tarihindeki yerinin hakkıyla
düşünülmemesinin büyük eksilik
olduğuna dikkat çeken Erkızan, “Aslında
Aspasia'nın hayatına ilişkin soru sormak
insanlığın diğer yarısı hakkında soru
sormaktır. Atina toplumunda kendisi bir
kadın olarak yabancı biriydi, ama bu onun
düşünsel-politik yaşamda büyük bir
atılımı başardığı gerçeğini değiştirmez”
şeklinde konuştu. Yaklaşık olarak M.Ö.
460-401 yılları arasında yaşadığı kabul
edilen Aspasia hakkındaki tüm bilgilerin
kaynağının Aristophanes ve Sokratesçi
filozoflar olduğu belirten Erkızan,
“Onunla ilgili hiçbir özgün görsel
materyal bugüne ulaşmamıştır. Sokrates,
Platon'un diyaloglarında Diotima'nın yanı
sıra çok ünlü bir retorikçi ve Periklesçi
felsefe çevresinin üyesi olan Miletoslu
Aspasia'nın da kendisinin hocası olduğunu
b i l d i r i r. B u g ü n A s p a s i a ; A t i n a
Üniversitesi'nin girişinde bulunan bir
freskoda Sokrates, Phidias, Arşimet ve
Platon gibi pek çok önemli filozofla
birlikte yer almaktadır” dedi.
4. yüzyılda bilimin, felsefenin
merkezi olan İskenderiye'de yaşayan
diğer bir kadın fizolof olan Hypatia'ya da
değinen Erkızan, “Çağının en önde gelen
filozoflarından Antik felsefenin son
temsilcisi olan Hypatia, felsefe ve bilim
tarihinde olağanüstü bir yere sahip
olmasına rağmen özellikle felsefe
tarihlerinde ya hiç yer almaz ya da bir
cümle ile geçilir. Hypatia, o dönemde
Antik felsefe ile Hıristiyanlık - Roma
arasında meydana gelen karşıtlık
neticesinde bağnaz Hıristiyanlar
tarafından vahşice katledilmiştir. O hem
bir filozof hem de bir kadın olarak iki kez
öldürülmüştür; ama cinsiyetçi bakış
açısıyla yazılan felsefe tarihçileri
tarafından yok sayılarak da üçüncü kez
öldürülmüştür” dedi.
Anıtsal bir aklı simgeleyen
Hypatia'nın genç yaşta İskenderiye, Libya
ve Türkiye'deki tüm entellektüel
çevrelerce de tanındığına dikkat çeken
Erkızan, “Hypatia, kadınların kamusal
alandaki varlığının yokluk ile örtüştüğü
bir dönemde Plotinosçu Okul'un başına
getirildi. Bu, o zamana kadar görülmemiş
bir şeydi. Kendi zamanının en büyük
filozofu ve bilim insanı olan Hypatia'nın
yazıları ve düşünceleri felsefe tarihçileri
tarafından neredeyse on beş yüzyıl göz
ardı edilerek görmezden gelindi ve bu
maalesef ancak 21. yüzyılda fark
edilebildi” dedi.
3
NİSAN 2014
ÜNİVERSİTEMİZ TÜRK-MACAR AKADEMİK VE BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ UYGULAMA VE
ARAŞTIRMA MERKEZİNİN (TÜMACAM) AÇILIŞI GERÇEKLEŞTRİLDİ
Üniversitemiz Türk-Macar Akademik ve Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (TÜMACAM) açılışı 11 Mart'ta Edebiyat
Fakültesinde düzenlenen bir törenle gerçekleştirildi
T
Bu konuda Macarca ve Türk
Macar ilişkileri ile ilgili derslerin lisans
,yüksek lisans ve doktora seviyesinde
konulması
bu amaca yöneliktir ve
TÜMACAM'ın alt yapısını
o l u ş t u r a c a k t ı r. Ay r ı c a M a c a r i s t a n
üniversiteleri ile Erasmus bağlantılarımız
bulunmaktadır .Gerek Macar
kurumlarının bursları ile gerekse Erasmus
kanalıyla Macaristan'a giden
öğrencilerimiz bulunmaktadır.Bu konuda
burs imkânlarının arttırılmasını diliyoruz”
dedi.
ürk -Macar ilişkileri ile ilgili
olarak kurulan Türkiye'deki
ilk ve tek merkez olan
TÜMACAM'ın açılışı Edebiyat Fakültesinde
düzenlenen bir törenle Muğla Valisi Mustafa
Hakan Güvençer, Macaristan Büyükelçisi
Prof. Dr. János Hóvári, Rektör Vekilimiz
Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil ile Üniversitemiz
Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ethem Ruhi
Fığlalı'nın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Atatürk Kültür Merkezinde devam
eden programın açılış konuşmaları Rektör
Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil,
TÜMACAM Müdürü Prof. Dr. Melek Çolak,
Macaristan'ın Kayseri Fahri Konsolosu ve
Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı
Osman Şahbaz ile Edebiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Pervin Çapan tarafından
yapıldı.
Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf
Ziya Erdil yaptığı konuşmada, “Bugün iki
mutluluğu birden yaşıyoruz. Bazen çok
mütevazi binalardan çok büyük başarılar
çıkar. Bugün merkezimiz adına mütevazi bir
başlangıç yaptık. Edebiyat Fakültemizde bir
odayı merkezimize tahsis ettik. Ama
göreceksiniz ki, çok büyük ve lüks odalarda
yapılan işlerden çok daha farklı ve işler bu
odadan çıkacak. Bunu en iyi anlayacak kişi,
bizler gibi kendisi de akademisyen olan
Sayın Büyükelçimiz'dir. İkinci yaşayacağımız
mutluluk Sayın Büyükelçimiz tarafından
sunumu yapılacak 'Tarih Boyunca Macarlar
ve Türkler' konferansı olacaktır. Biz
Üniversite olarak büyük ölçekli AB projesini
2013 yılının Ekim ayında startını verdik.
Macaristan'dan birçok Üniversite ile bu
konuda işbirliği içindeyiz” dedi.
Muğla Valisi Mustafa Hakan
Güvençer ise konuşmasında dünya ve bölge
barışı için öncelikle ihtiyaç duyulan samimi
ve dost gönüllerin bulaşması gerektiğini
belirterek, “Bugün belki mütevazi bir
törenle açılışını yaptığımız merkezin
aracılığı ile dünya ve Avrupa barışının
muhtaç olduğu iki dost el çok büyük
güzellikler üretmek için bir araya gelecek.
Açılışın ardından
Macaristan Ankara Büyükelçisi
P r o f . D r. J a n o s H o v a r i
tarafından 'Tarih Boyunca
Macarlar ve Türkler' konu
başlıklı bir konferans verildi.
Bu iki dost ülke, ekonomik,
siyasi ve kültürel dinamikleri ile bir araya
geldiklerinde çok şeyler yapabilecek
durumdalar. Sahip oldukları işlenmeye
muhtaç çok iyi cevherleri var. Bugün
burada atılan bu tohumdan çıkacak
ağacın dalları altında her iki ulusun
fertlerine bir huzur gölgesi oluşacaktır.
Bu da bölgede huzur ve barışın şarkısı
olacaktır” dedi.
2000 yılından bu yana TürkMacar ilişkileri üzerine çalışan ve
Üniversitemizde Türk Macar Araştırma
Merkezi kurulması için önemli ölçüde
uğraş veren TÜMACAM Müdürü Prof. Dr.
Melek Çolak, “TÜMACAM kurulurken
yurtiçinde bir örneğinin olup olmadığı
sorusuna yanıt olarak, 'Her şeyin bir
örneğini aramaya gerek yok, kendimiz
örnek olalım' dedik ve Araştırma
Merkezimizi kurduk” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Çolak, Merkezin
kuruluş amacının, Türkiye ve Macaristan
arasında kültürel köprünün gelişmesine
yardım ederek bu konuda bilimsel işbirliği
sağlamak olduğunu belirttiTürk ve Macar
milletleri arasındaki ilişkinin tarihin en
eski dönemlerine kadar dayandığının
hatta tarih boyunca bu kadar yoğun ve
aralıksız birbirleri ile irtibatta olan başka
bir millet olmadığının altını çizen Çolak,
“Bu ilişkilerin hatırası Türk milletinin
hafızasında 'Macar' denildiği zaman
'kardeş' kelimesiyle tanımlanan bir iz
2013 yılı Kasım dönemi TÜBİTAK bırakmıştır. Macar ve Türklerin akraba
4005 - bilim ve toplum yenilikçi eğitim oldukları inancı da her iki ülkenin
uygulamaları projeleri kapsamında Eğitim kamuoyunda yaşamaktadır”dedi.
Fakültemizden iki proje desteklenmeye
değer bulundu.Bu projelerden ilki,
Üniversitemiz Eğitim Fakültesi İlköğretim
Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Muhammet
Avaroğulları'nın proje yürütücülüğünü 20. yüzyılın başlarında Morihei Ueshiba
üstlendiği “Düşün-Tartış” başlıklı proje tarafından geliştirilmiş bir Japon Savaş
Sanatı olan Aikido hakkında bilgi veren
olurken, diğeri yürütücülüğünü İlköğretim Aikido Topluluğu Başkanı Erdem Yeter
Bölümü Matematik Öğretim Üyesi Yard. Doç. y a p t ı ğ ı a ç ı k l a m a d a
Dr. Evrim Erbilgin'in üstlendiği “Teknolojinin Aikido üç kurala dayalı olarak işlev
Cebir Öğretimine Entegrasyonu” başlıklı gösteriyor bunlardan birincisi kaçış karşı
proje oldu. 2013 yılı Kasım dönemi TÜBİTAK tarafın saldırısına gösterilen ani yer
4004 - doğa eğitimi ve bilim okulları projeleri değişimi burada rakibimize uyumumuz
kapsamında da Eğitim Fakültemizden yine iki s o n d e r e c e ö n e m l i o n a u y u m
projemiz daha desteklenmeye lâyık görüldü. sağlayamazsak saldırı üzerimizde kalır
darbeyi savuramayız rakibin
Üniversitemiz Eğitim Fakültesi İlköğretim kazanmasıyla sonuçlanır uyum onunla
Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı birlikte hareket ederek onun ne
Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Emine Çil'in düşündüğünü düşünerek saldırıya maruz
proje yürütücülüğünü üstlendiği “Botanik k a l m a d a n k a ç a b i l m e k .
Dünyasına Yolculuk 2” başlıklı proje ile İkinci kural denge, karşı tarafın
yürütücülüğünü yine aynı bölümden Fen dengesine hükmedebiliyorsak tekniği
Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi z o r l a n m a d a n a ç ı k v e r m e d e n
Yard. Doç. Dr. Burcu Şenler'in üstlendiği sonlandırabilir sön söz bize ait olur.
Son olarak üçüncü kuralımız teknik
“7'den 77'ye Turunç Doğa Bilimleri ve vücudun disiplinli bir şekilde ruhla
Matematik Şenlikleri - 2014” başlıklı projeleri bütünleşerek vücut hareketlerinden
TÜBİTAK tarafından desteklenmeye lâyık oluşan bütünlük kurulup rakibi etkisiz
görüldü.
hale getirmenin son noktasıdır”dedi.
Üniversitemiz Eğitim
Fakültesinden 4 Proje
TÜBİTAK Tarafından
Desteklenmeye Değer
Bulundu
AİKİDO Tanıtım
Semineri Üniversitemiz
Spor Salonunda Yapıldı
“TÜMACAM ile tarih ve
tarihe yardımcı bütün
disiplinlerle beraber Macaristan
ile işbirliği yapmayı
hedefliyoruz”
Türkolojinin bir disiplin olarak
dünyada ilk defa Macaristan'da ortaya
çıktığını ve bu ülkenin Türkolojiyi milli bir
ilim dalı olarak kabul eden nadir
ülkelerden biri olduğunu belirten Çolak,
“150 yıla yakın köklü bir
geleneği bulunan ve dünya çapında
değerli bilim adamları yetiştiren Macar
Türkolojisi, Türklük bilimi olan
Türkolojiyi
sadece Türk dilinin
araştırılması değil ,disiplinler arası bir
çalışma ile Türklerin dilini, tarihini,
kültürünü, etnognafyasını , coğrafyasını
araştırmakta ve Türk dünyasına kültür
hizmeti yapmaktadır. Bu bilim dalının
ortaya koyduğu veriler bizim için bitip
tükenmez bir hazine niteliğindedir.
TÜMACAM'a bu açıdan bakarsak
disiplinler arası bir çalışma ile tarih ve
tarihe yardımcı bütün disiplinlerle
beraber Macaristan ile işbirliği yapmayı
hedefliyoruz. Bu Merkezin bir diğer amacı
ise, Batı merkezli tezler etrafında
şekillenen kültür hegemonyasına bir
tepki niteliğinde olmasıdır. Böyle bir
hegemonya Orta Asya'dan Kafkaslar'a,
Kafkaslar'dan Ayrupa'ya uzanan Türk
dünyasının yayıldığı coğrafyaya sadece
kendi kaynakları ile kendi penceresinden
baktırmaya devam etmektedir.Böyle bir
anlayış Türk diline, tarihine kaynaklık
edebilecek diğer dilleri gözden
düşürmekte, kendi dilini dayatmaktadır.
TÜMACAM bu konuda Türk
tarihine diline, etnografyasına,
arkeolojisine kaynaklık eden Macarcanın
öğrenilmesini desteklemektedir ve buna
kaynaklık edebilecek diğer dillerin
öğrenilmesi konusunda bir örnek teşkil
edecektir.
04 Nisan 2014
Tarihinde Ula Ali
Koçman MYO, Halkla
İlişkiler ve Tanıtım
Bölümü tarafından
“Kariyer Yönetimi”
konulu bir konferans
düzenlendi
Yüksekokul Müdürü Prof.Dr.. Mustafa
Gülsu ve diğer akademik personelin
katıldığı ve Doç.Dr . Soner Taslak'ın
verdiği “KARİYER YÖNETİMİ konulu
konferans katılımcılar tarafından ilgiyle
izlendi
Üniversitemiz bilim etkinlikleri
kapsamında Türk-Macar Akademik ve
Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma
Merkezi tarafından 'Tarih Boyunca
Macarlar ve Türkler' konu başlıklı bir
konferans düzenlendi.Macaristan Ankara
Büyükelçisi Prof. Dr. János Hóvári, açılış
programının ardından verdiği ve Türkçe
yaptığı sunumda Türk ve Macar
halklarının tarihsel bir dostluğu ve
kardeşliğinin bulunduğunu belirterek,
“Macarca ve Türkçe dilleri arasında
akrabalık var. Macaristan'a gelirseniz bazı
kelimelerin Türk kökenli olduğunu
görebilirsiniz. Ayrıca gramer bakımından
da Macarca ve Türkçe ne kadar yakın
olduğunu görürsünüz. Bunun sebebi
Macarlar ve Türkler arasındaki ilişki çok
eski zamanlara, binlerce yıl öncesine Orta
Asya'ya dayanmaktadır. Çünkü bizim asıl
vatanımız, ilk vatanımız Orta Asya'dır. Biz
Orta Asya'dan yola çıktık, Hazar Denizi ve
Karadeniz üzerinden yolumuza devam
ettik. Ama siz Güney'den İran üzerinden
yola çıkarak Anadolu'ya geldiniz. Bu
nedenden dolayı bazı telaffuzlarda fark
var. Ama bir Türk için Macarcaya bakmak
Türkoloji açısından bir gezidir. Dört
önemli unsur var. Birincisi biz arkadaşız.
Nedeni de Orta Asya'da biz Kuzey'de, siz
Güney'de yaşadınız. İkincisi tarihsel
bağlarımız var Türkler ile. Üçüncüsü,
soğuk savaş döneminde ortaya konan
ilişkiler ve sonuncu da Türkiye ile
Macaristan arasındaki münasebetlerin
arttırılmasına yönelik yapılacak
çalışmalar” dedi.
14 Mart 2014 π Günü
Şenliği
Üniversitemiz ve Muğla İl Milli
Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa
düzenlediği Pi Günü Şenliği büyük ilgi
gördü. 350'nin üzerinde ilköğretim ve
ortaöğretim öğrencisinin katıldığı
şenlikte oynanan oyunlar Üniversitemiz
eğitim fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç.
Dr. Burçak Boz tarafından tasarlandı.
Şenlikte görevli
matematik eğitmen
ekibini oluşturan 80 adet gönüllü
üniversite öğrencisi, Yrd. Doç. Dr. Burçak
Boz tarafından verilen ve 2 ay süren bir
eğitimle şenliğe hazırlandı. .
Hem
üniversiteli gençlerin toplumsal
sorumluluk projesinde yer alması hem de
ilköğretim/ortaöğretim öğrencilerinin
matematiğin zevkli oyunlarıyla iyi vakit
geçirmelerinin amaçlandığı şenlik 14 Mart
2014 Cuma günü saat 09.00'da başlayarak
tüm gün devam etti.Menteşe Kaymakamı
Zeki Arslan ve İl Milli Eğitim Müdürü
Zekeriya Çınar da katıldığı şenlikte .
Şenlikte eğitmen olarak çalışan 80
üniversitemiz öğrencisine Üniversitemiz
Rektör Vekili Prof.Dr. Yusuf Ziya Erdil
tarafından imzalanan “Teşekkür Belgesi”
verildi.
4
NİSAN 2014
KOSGEB DESTEKLERİ GİRİŞİMCİLERİ BEKLİYOR
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)
bilgilendirme toplantısı 28 Mart Tarihinde Üniversitemiz Atatürk Kültür
Merkezinde gerçekleştirildi
niversitemiz ve KOSGEB arasında
imzalanan TEKMER protokolü
kapsamında
Atatürk Kültür
Merkezinde gerçekleşen bilgilendirme
toplantısı Rektör Yrd. Prof. Dr.Mustafa
Işıloğlu tarafından yapılan açılış
konuşmasıyla başladı. Üniversite
Sanayi işbirliği kapsamında özellikle
TEKMER projeleri alanında KOSGEB'in
Üniversite öğretim üyelerine ne gibi
destekleri olabilir , KOSGEB Ar-Ge ve
inovasyon çalışmalarına
ne gibi
katkılar yapıyor
gibi soruların
cevaplandırıldığı toplantıda, KOSGEB
Muğla İl Müdürü Uygar Köse tarafından
bir sunum gerçekleştirildi. “KOSGEB
desteklerinin
amacı ihracatın ve
ekonomimizin geliştirilmesidir” diyen
Köse ,“AR-GE
ve inovasyona milli
gelirden ayrılan pay yüzde 0.85, Ar-Ge
deyince akla üniversitedeki çalışmalar
geliyor fakat üniversiteler tarafından
yapılan
patent başvuruları düşük
kalıyor” dedi.
Ü
İnovasyonla ilgili çıkarılan 5746 sayılı
kanunla
Ar-Ge çalışması yapan
firmalara , işletmelere ve girişimcilere
bir çok avantajın sağlandığını söyleyen
Köse, bu programın amacının yeni
ürünler ve buluşların piyasaya
çıkartılması ve ticarileştirilmesi
olduğunu belirtti.
. İhracatımızdaki kilogram oranının
artırılması gerektiğine dikkat çeken
Köse, “ Bir tane cep telefonu ithal
ediyoruz ama bir konteynır mobilya
veriyoruz. Bunu dengelemek lâzım dedi.
“Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının
ilk hedef olarak Türkiye ihracatındaki
teknolojik ürünlerdeki payını arttırmayı
hedeflediğini söyleyen Köse, KOSGEB
olarak girişimcilere her türlü kolaylığı
sağladıklarını, başvuru esnasında
herhangi bir işletme kurmanın şart
olmadığı , noterden alınan bir imza
beyannamesiyle KOSGEB'e proje
başvurusunda bulunulabilindiğini
söyledi. Bu projelerin
altı kişiden
oluşan bir kurul tarafından proje sahibi
ile girişimcinin ve projede çalışacak
personelin yeterliliği, projenin Ar-Ge /
inovasyon
yönü , projenin
pazar
araştırması ve ticarileşebilirliği ,
projenin sağlayacağı katma değer ,
proje bütçesi iş zaman /destek kullanım
planı ve OECD tarafından hazırlanan Oslo
ve Frascati klavuzları dikkate alınarak
değerlendirildiğine dikkat çeken Köse
proje kabul edildiği takdirde bir işletme
kurulması gerektiğini
kurulan bu
işletmenin anonim ya da limited şirketi
olması gerekmediğini şahıs şirketi de
olabileceğini söyledi.
projenin en az 12 en çok 24 ay süreli
olabileceğini, belirtilen zamanda firma
tarafından projenin
yetiştirilmemesi
durumunda firmanın talep etmesi
halinde bu sürenin
36 aya kadar
çıkabileceğini belirten Köse,
bir
dönemde en fazla bir projenin
desteklenebileceğini bir proje bittikten
sonra ikinci bir projeye tekrar
başvurulabileceğini, eğer bir proje iki
defa başarısız olursa üçüncü bir projeye
tekrar başvuramayacağını söyledi.
İnovasyon destek programının destek
oranının
%75 , başlangıç sermaye
desteğinin ise %100 ünü karşıladıklarını
, İnovasyon Destek Programında ,işlik
–kira desteği ,makine –teçhizat ,donanım
,hammadde, yazılım ve hizmet alımı
giderleri , personel gideri desteği , proje
geliştirme desteği,başlangıç sermayesi
desteği gibi desteklerin bulunduğuna
dikkat çeken Köse , her proje için ilgili
faaliyetlerin dönemsel olarak izlenerek
değerlendirildiğini ve görevli uzman ve
öğretim elemanları tarafından üçer aylık
dönemler halinde Hizmet Merkezi'ne
sunularak raporda projenin ilerleyişini
etkileyen olumsuz görüşlerin yer alması
halinde bu durumun kurulda görüşülerek
projenin sonlandırılabileceğini söyledi.
Köse,
bu destek programında kira
desteği, makine-teçhizat, donanım, sarf
malzemesi, yazılım ve tasarım ile
personel giderleri desteği
gibi
desteklerin de yer aldığını da belirtti.
Toplantıda , ayrıca KOSGEB tarafından
daha önce desteklenen projelerden
örnekler sunuldu.
Üniversitemiz Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümünün Teknoloji
Mühendisliği binası içerisindeki 80 metrekarelik bir alanda faaliyet gösterecek olan
bilgisayar laboratuvarı hizmete açıldı.
Öğrenciler
in web tasarımı ile
diğer tasarım
derslerinde ihtiyaç
duyacakları 19 inçlik
ekran genişliğine
sahip bilgisayarların
b u l u n d u ğ u
l a b o r a t u v a r
s a y e s i n d e
D r e a m w e a v e r,
Photoshop ve
AutoCad gibi
programların
kullanımında
öğrencilerin ihtiyaç
duydukları görsel
alan da sağlanmış olacak
Üniversitemiz
Teknoloji Fakültesi Enerji
Sistemleri Mühendisliği
Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Faruk Şen
tarafından 19 Mart'ta
“Rüzgâr Enerjisi ve
Muğla'nın Rüzgâr Enerjisi
Potansiyeli” konulu bir
konferans verildi.
50 metrede rüzgâr hızı dağılımı ve 50
metrede rüzgâr kapasite faktörü
Projenin ilk aşamadan geçtikten sonra
ticarileşmesi ve prototipin seri üretime
geçebilmesi için yine desteğe ihtiyaç
duyulduğunu belirten Köse, bunu da
Endüstriyel Uygulama Destek Programı
adı altında gerçekleştirdiklerini söyledi.
Söz konusu programın Ar-Ge
veya
inovasyon projesi kamu kaynakları ile
desteklendiğini belirten Köse, başarıyla
tamamlanmış
projeler,
projenin
sahipleri tarafından tamamlandığı tarih
itibariyle bir
yıl içinde, doktora
çalışması neticesinde ortaya çıkan
projelerin ve patent belgesi ile koruma
altına alınarak prototip aşaması
tamamlanmış buluş ve fikir sahiplerinin
başvurabileceğini söyledi.
Üniversitemiz Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü
Bilgisayar Laborotuvarı Hizmete Açıldı
1 7 M a r t ' t a
Te k n o l o j i M ü h e n d i s l i ğ i
binasında gerçekleştirilen
açılışa, Rektör Yardımcımız
Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu ve
Teknoloji Fakültemiz Dekanı
Prof. Dr. Osman Göktaş başta
olmak üzere Üniversitemiz
akademik ve idari personeli
katıldı. Bilgisayar
l a b ora tu va rı i ç e ri si n d e
bulunan 30 adet i3 işlemcili,
500GB HDD ve 4GB RAM'e
sahip bilgisayarlarla yoğun
işlem gerektiren MATLAB,
MicroSoft Visual Stdio ve
AutoCad gibi yazılımların
etkili bir şekilde kullanılması hedefleniyor.
Üniversitemizde
Düzenlenen
Konferansta
Muğla'nın Rüzgâr
Enerjisi Potansiyeli
Masaya Yatırıldı
Ayrıca laboratuvar
öğrencilere Java, C++ ve Python
yazılım dillerinde uygulama geliştirme,
PHP ve MySQL dilleri ile ileri web
uygulamaları tasarlama, GNS,
Wireshark ve Packet Tracer programları
ile ağ tasarlama gibi bilişim sistemleri
mühendisliğinin gerektirdiği alanlarda
çalışma imkânı da sunuyor.
2009 yılında kurulan
Teknoloji Fakültemiz bünyesinde
eğitim öğretim faaliyetlerine başlayan
ve mevcut alt yapısı her geçen gün
artarak devam eden Bilişim Sistemleri
Mühendisliği Bölümü, 2013-2014 eğitim
öğretim döneminde 41 öğrencisi ile
eğitime başlamıştı.
.
dağılımı incelendiğinde Muğla'nın genel
olarak oldukça yüksek miktarda rüzgâr
enerjisi potansiyeline sahip olduğunu
belirten Doç. Dr. Şen “Datça, Milas,
Bodrum, Yatağan, Marmaris, Menteşe,
Kavaklıdere ve Ula ilçelerinde yüksek
miktarlarda bir rüzgâr potansiyeli
olduğu açıkça görülmüştür. Ayrıca
Ortaca, Köyceğiz, Dalaman ve Fethiye
ilçelerinin dağlık kesimlerinde de
kıyılara göre daha yüksek değerlerde bir
rüzgâr enerjisi potansiyeli mevcuttur
“şeklinde konuştu.
Datça'da faaliyet gösteren bir rüzgâr
enerjisi santrali yanında, lisansı alınmış
ve kısa sürede kurulumları
tamamlanarak faaliyete geçmesi
beklenen dört adet daha rüzgâr enerjisi
santrali projesinin bulunduğunu
kaydeden Şen, “Muğla'da büyük
yatırımlar ve alınan lisanslar sonucunda
kurulan ve kurulacak olan rüzgâr enerjisi
santralleri yanında, lisanssız üretim
yapabilecek ve bazı evsel ihtiyaçları ve
küçük işletmelerin ihtiyaçlarını
karşılayabilecek yüksek bir rüzgâr
enerjisi potansiyeli de vardır.”dedi.
İlgili yönetmelik ve yasaların izin verdiği
ölçüde bu uygulamaların Muğla'da kısa
sürede yaygınlaşacağına dikkat çeken
Şen, son zamanlarda rüzgâr türbini
üretiminin çok farklı kapasite ve
boyutlarda gerçekleştirilerek piyasada
arz edilmeye başlanmasının sonucu
olarak, evlerin çatı ve balkonlarında
rüzgâr enerjisinden ev ihtiyaçlarına
yönelik elektrik üretiminin
sağlanabileceğini kaydetti.
5
NİSAN 2014
“BİLİŞİM VE İLETİŞİM DÜNYAMIZI
DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?”
Mersiyelere Göre
Şehzade
Mustafa'nın
Şahsiyeti İncelendi
Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi Bilişim Sistemleri
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerimizden Doç. Dr. İlhan Tarımer
tarafından 5 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde “Bilişim ve İletişim ÜniversitemizdeAtatürk Kültür
Merkezi C Salonunda
Dünyamızı Değiştirebilir Mi?” başlıklı bir konferans verildi.
Metinbilim
Topluluğu tarafından
oç. Dr.
Bunun yolu da bilişim ve
13
Mart'ta
"Mersiyelere Göre
İlhan
iletişimin teknik ve fonksiyonel
Tarımer
olarak bilinmesi, farkındalık Şehzade Mustafa'nın Şahsiyeti"
konferansta yaptığı
başlıklı bir
oluşturulması, nitelikli ve
konuşmada amaçlarının
konferans
yetişmiş elemanların iş hayatına
toplumun bilişim,
gönderilmesinde yatmaktadır.
düzenlendi.
iletişim, internet ve
D
s o s y a l m e d y a
konularındaki kültür ve
bilincinin gelişmesine
katkıda bulunmak
olduğunu belirterek,
Türkiye'deki geçmişi 3540 yılı bulan bilişim
sektöründeki yazılım
arzının, bilişim
pazarının %20'sini,
donanımın ise %80'ini oluşturduğunu
söyledi. Doç. Dr. Tarımer, “Türkiye bilişim
pazarının işlem hacmi 30 milyar dolara
ulaşmış olup 2023 yılında bu rakamın, 160
milyar dolara çıkması öngörülmektedir.
Halen sektörde yaklaşık 100 bin nitelikli
bilişim elemanı istihdam edilmekte olup bu
rakam, 2023'de 1 milyon kişiye
yükselecektir. Bilişim sektörü deyince;
cazibesi yüksek internet, dinamik bir
pazar, hitap ettiği genç nüfus, ihraç
pazarlarına yakınlık akla gelmektedir.
Bilişim ve iletişim sektörüne nitelikli
elemanlar yetiştirmek kadar, bu alanın
ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirilmesi
de gerekmektedir.
Buna altyapı sağlanması için
telekomünikasyon teknolojisi
yatırım ve uygulamalarının
aralıksız sürdürülmesi
gerekmektedir” dedi.
Ülkemizde internet kullanıcı
sayısındaki artışın AB'nin çok
üzerinde olduğuna dikkat çeken
Tarımer, “Buna karşı ülkemizin
gerek download gerekse upload
hızları diğer ülkelere nazaran düşük
kalmıştır. Bunun sonucu olarak upload
olmayınca kullanıcı değil, tüketici
olunmakta; içeriğimizi host edemediğimiz
için de ürettiklerimize başka kişiler el
koymaktadır. Bu sıkıntıları aşmak için
ülkemizde 'yüksek hızlı genişbant internet'e
olan talep hızla artmakta, müşteriye 100
Mb/s'lik hızı daha düşük fiyatla sunmanın
yolları aranmaktadır” diyerek, gelecek 10
yıl boyunca genişbant internet erişim
hızlarının özellikle yoğun rekabet
alanlarında belirgin bir şekilde artacağını
ifade etti.
Üniversitemiz "Deformasyon Kapasitesi Yüksek
Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri
Geliştirme" Projesi CNR ve TÜBİTAK Tarafından
Desteklenmeye Değer Bulundu
Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme
Mühendisliği Bölümü Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Arslan
Kaya'nın "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu
Alaşım Sistemleri Geliştirme" başlıklı projesi 240 bin TL bütçeyle
TÜBİTAK ve uluslararası CNR-İtalya tarafından desteklenmeye değer
bulundu.
24 ay sürecek olan "Deformasyon
Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu
Alaşım Sistemleri Geliştirme"
başlıklı
proje, TÜBİTAK ve TÜBİTAK eşdeğeri
İtalyan bir kurum olan CNR tarafından 240
bin TL bütçe ile desteklenmeye değer
bulundu. Projenin ana amacının çok
bileşenli magnezyum alaşım sistemlerinin
geliştirilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Ali
Arslan Kaya proje ile ilgili
yaptığı açıklamada, “Bunlar
üzerinde uygun ısıl işlem
proseslerini kullanarak,
ağırlık tasarrufu ve
ses/titreşim sönümlenmesi
istenilen uygulamalar için,
yüksek mukavemetli ve
kompleks parçaların
hidroforming ile imalatına
uygun malzemeler elde
etmektir
. Magnezyum, alüminyumdan
bile %30 daha hafif olan en
hafif yapısal metalik
malzemedirBir otomobilin
yakıt tüketiminin %60'ı araç ağırlığını
taşımaya harcandığı düşünüldüğünde
hafifletme çabalarının ne denli önemli
olduğu kolayca anlaşılabilir” dedi
Magnezyum alaşımlarının kullanımının
hedeflendiği otomotiv uygulamalarında
ağırlık tasarrufunun yanında
şekillendirme kabiliyeti, titreşim/ses
sönümlemenin de istendiğini belirten
Kaya, “Projede bu kriterlere uygun
magnezyum alaşımları geliştirilirken,
aynı zamanda ileride yapılacak olan
d i z a y n
çalışmaları
i
ç
i
n
magnezyum
alaşımlarının
şekillendirme
davranışı ve
a l a ş ı m
elementlerinin
ç o k l u
sistemlerde
e t k i l e r i
konusunda
bilgi, tecrübe
v e v e r i
oluşturulacak,ayrıca bu şekillendirme
kapasitelerinin belirlenmesi sayesinde
dizayn sınırlamalarının neler olduğunun
anlaşılmasına çalışılacaktır” dedi.
E d e b i y a t
Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı
Bölümü Öğretim
Üyemiz Prof. Dr.
Namık Açıkgöz
tarafından
v e r i l e n
konferansta Şehzade Mustafa'nın
şahsiyeti ele alındı.
Şehzade Mustafa ile ilgili bazı
bilgilerin “monark merkezli” metinler
olduğunu ve bu tür metinlerin iktidarların
görüşü çerçevesinde yazıldığına dikkat
çeken Prof. Açıkgöz, bu bilgilerin dışında,
bireysel bakış açılarını yansıtan
mersiyelerin de iyi değerlendirilmesi
gerektiğini belirterek o devirde yazılan 15
mersiyeden hareketle Şehzade
Mustafa'nın şahsiyetini
d e ğ e r l e n d i r d i . Pr o f . D r. A ç ı k g ö z ,
Şehzade'nin adâletli, cömert, sâlih, âlim
ve sâlihlerle düşüp kalkan dindar biri
olduğunu
belirtti. O devir halkının,
Şehzade'nin babası Kanunî'ye olan
sadakatine inandığına dikkat çeken Prof.
Açıkgöz'ün, devrin şairlerinden Sâmî'nin
mersiyesindeki Şehzade Mustafa'nın
masumluğu kısmını okuması ise,
salondakilere duygusal anlar yaşattı.
Ahıska Türkleri
Kültür Gösterisi
Gerçekleştirildi
Üniversitemiz Anadolu
Kartalları Doğa ve Kültür
Topluluğu tarafından 14 Mart'ta
Ahıska Türkleri Kültür Gösterisi
düzenlendi.
AKM A Salonunda gerçekleştirilen
etkinlikte, Ahıska Türklerinin yurtlarından
bir gecede Gürcü asıllı kanlı diktatör
Stalin tarafından nasıl sürgün
edildiklerine değinilirken,
Gazi
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yunus
Zeyrek tarafından
'Ahıska ve Ahıska
Türkleri' konulu bir sunum
gerçekleştirildi.
Geçmişte Bizim Ahıska Dergisi
editörlüğü de yapan Zeyrek
konuşmasında, “ 18 Mayıs 1944 dikkat
ediniz aynı senenin Kasım'ında 14 Kasım'ı,
15 Kasım'a bağlayan gece de Ahıska
Türkleri Kırım Türkleri gib aynı şekilde
zalim Stalin'in emriyle 200 küsur köy ve
kasabadaki Türk halkı yine bir gecede
hatta birkaç saat içirişinde bir ölüm
yolculuğuna çıkarıldı.
Kırım 18. yy.
sonuna doğru, yani 1770'li yıllarda
Ruslarla yapılan savaşlarla ve bu
savaşların neticesinde Ruslar ile
imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması'yla
Kırım'ın Osmanlı Devleti'nden
koparılmasıyla bağımsız bir devlet haline
getirilmesi savunulmuştu. Fakat 10 sene
sonra Kırım toprakları Rusya'ya ilhak
ettirilmiştir” dedi.
Sunumun ardından etkinliğe katılan Ahıska
Türkleri,
İlham İsmailov tarafından
verilen bir konser ile memleket
özlemlerini dile getirerek hasret giderdi.
Konser sonrası Turana Asgarova'ın okuduğu
'Ben Ahıskayım' isimli şiir izleyicilere
duygusal anlar yaşattı. Etkinlik, folklor
gösterileri ile sona erdi.
AŞÇILIK ÖĞRENCİLERİMİZ ÖDÜLE DOYMUYOR
22 Ocak'ta Antalya'da
gerçekleştirilen VI. Uluslararası Altın Kep
Aşçılar Yarışması kapsamında katıldığı
'Üniversiteler Yarışıyor' etabında
üçüncülük ödülü kazanan
O r t a c a M e s l e k
Yüksekokulumuz, 'Ulusal
Ş e f M a v i Ye m e k
Ya r ı ş m a s ı ' n d a n d a
madalyalar ile döndü.
Konu ile ilgili açıklama
yapan Ortaca Meslek
Yüksekokulu Müdürümüz
Doç. Dr.Önder Yıldırım,
“Geçen yıl olduğu gibi bu
yıl da çeşitli kategorilerde
yarışmalara katılan Yüksekokul
öğrencilerimiz yine başarılarla döndü.
Aşcılık Programı temsilcilerimiz
Antalya'da yapılan VI. Uluslararası Altın
Kep Aşçılar Yarışması'nda 40 ekip
içerisinden sıyrılıp üçüncü olarak kupa
kazandı. Bu öğrencilerimizden Ziya Can
Kılıçarslan, Doğan Can Saltık, Derya
Çelik'ı tebrik ediyorum. Yine,12 - 15
Şubat 2014 tarihlerinde düzenlenen
'Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri'
isimli yemek yarışmasına okulumuz
öğrencilerinden 'Yılın En İyi ÜniversitesiKara Kutu' kategorisinde yarışan ve
dördüncülük alan öğrencilerimiz Anıl
Sadık Yiğit, Ozan Gürbüz, Volkan
Tandoğan ve Kübra Altay'ı kutluyorum.
Ayrıca, 15 - 16 Mart 2014 tarihlerinde
Fethiye'de düzenlenen “Ulusal Şef Mavi
Yemek Yarışması” na katılarak madalya
almaya hak kazanan Yüksekokulumuz
öğrencilerin
den Anıl
Sadık YiğitÜniversite
E k i p
Ya r ı ş m a s ı
( G ü m ü ş
Madalya),
Ana Yemek
( B r o n z
Madalya);
Ozan Gürbüz- Üniversite Ekip Yarışması
(Gümüş Madalya), Restoran Tatlı Tabağı
(Altın Madalya); Kübra Altay- Restoran
Tatlı Tabağı (Altın Madalya); Burak
Çakıroğlu- Sebze Oymacılığı (Gümüş
Madalya); Mert Türk-Ana Yemek (Gümüş
Madalya); Murat Cantorun'ı- Üniversite
Ekip Yarışması (Gümüş Madalya), Taze
Makarna (Gümüş Madalya) yürekten
kutluyor, başarılarının devamını
diliyorum. Öğrencilerimizi yarışmaya
hazırlayan hocaları Öğretim Görevlisi
Selma Atabey ve Öğretim Görevlisi Egem
Zağralı'ya da öğrencilerimize verdikleri
emeklerinden dolayı teşekkür ediyor ve
kendilerini kutluyorum” dedi.

Benzer belgeler