45 milyon tl`lik imza - İpekyolu Kalkınma Ajansı

Transkript

K A L K I N M A N I N
Y O L U
İPEKYOLU
YIL:3 SAYI:5 HAZİRAN / ARALIK 2015
45 MİLYON TL’LİK İMZA
Ali YERLİKAYA / Gaziantep Valisi
Cevdet YILMAZ / Kakınma Bakanı
Antep Fıstığı Lisanslı Depoculuk ve Ürün İhtisas Borsası Kurulması Projesi,
Gaziantep Merkezi Biyogaz Tesisi Projesi ve Antep Fıstığı Mükemmeliyet Merkezi
Projesi’nin imzaları atıldı.
BÖLGE TURİZMİNİ
CANLANDIRACAK PROJE
Kürşat GÖNCÜ
Gaziantep Sanayi Odası
Genel Sekreteri
HEM MESAFE
HEM MALİYET
AZALACAK
ALMAN YATIRIMCILARDAN GAZİANTEP’E
HAVAYOLU KARGO YATIRIMI
M
M AA N I N
Y O K L AU L Kİ PI E
N KM YA ON L I UN
Y O L U
İ P E K Y O L U
A Y I N L A R I {MY IAZ Y} I N L A R I M I Z }
K A L K I N M A N I N
Y O L U
İPEKYOLU
w w w . i k a . o r g . t r
1
Kapak
YIL:2 SAYI:4 HAZİRAN / ARALIK 2014
YENİLENEBİLİR
ENERJİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı / Taner YILDIZ
GÜNEY GAZ
KORİDORU
Dr.Bülent ÖZKAN
Fatma ŞAHİN
İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
Büyükşehir Belediye Başkanı
KALKINMANIN AKTÖRLERİ
GAZİANTEP’TE TOPLANDI
TRC1 BÖLGESİ
TÜRKİYE’NİN ORTA DOĞU
VE AFRİKA’YA
AÇILAN KAPISIDIR
w w w . i k
Dr. Bülent ÖZKAN / İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
a . o r g . t r
Değerli Okuyucularımız
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) faaliyetlerini
ve Bölgemizi tanıtmak amacıyla altı ayda
bir yayınlanan dergimizin beşinci sayısıyla
karşınızdayız.
Ajansımızın faaliyetleri hakkında detaylı
bilgiler sunduğumuz ve bölgemizi tanıtmak
adına yeni gelişmeleri aktardığımız bu sayımızda; üretim ve dağıtımın ara yüzü olan
lojistik sektörü konusunu ele alacağız.
Lojistik; mal, hizmet ve bilginin üretici ve
tüketici arasında iki yönlü akışı olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde ve bölgemizde
gösterdiği gelişmelerle genç bir sektör olan
lojistik, rekabet üstünlüğünü ifade etmede
kullanılan önemli unsurlardan biridir. Çünkü
küresel rekabet açısından en önemli maliyet
kalemlerinden biri lojistik maliyetleridir. Lojistik hizmetlerinin en iyi şekilde yönetilmesi,
verimliliğin ve rekabet avantajının olmazsa
olmazıdır. Günümüzde mal ve hizmetleri kaliteli ve zamanında üreten ve pazarlara en
uygun maliyetlerle ulaştıran ülkeler ve bölgeler bir adım öne çıkmaktadır.
Türkiye, coğrafi konumu itibariyle Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında
avantajlı bir aktarma merkezi olma konumuna sahiptir. Daha geniş bir açıyla; ülkemizin
doğusunda Asya Pasifik bir üretim merkezi,
batısında Avrupa ve Amerika bir tüketim
merkezidir. Ülkemizin bu konumunun ekonomik gelişmeye ve ticaret hacmine azami
yansıması için uluslararası bir ulaştırma politikası çerçevesinde karayolu ve demiryolu
projelerinin yoğun bir şekilde hayata geçirilmesi, havayolu ve denizyolu limanlarının
kapasite ve kullanım oranlarının artırılması
önem taşımaktadır.
Bölgemiz, tarihi bir taşımacılık rotası olan
İpekyolu üzerindedir. Bunun bir sonucu olan
lojistik kültürü ve Orta Doğu ülkelerine yakın coğrafi konum, bölgeye lojistik merkez
olma potansiyeli kazandırmaktadır. Önemli
ulaşım ağları üstünde yer alan stratejik konumu, bölgeye sadece 2 saatlik uçuş mesafesi
ile 500 milyondan fazla kişiye erişim imkânı
sunmaktadır. Bu bağlamda sektörün ihtiyaçlarını tespit etmek ve stratejiler geliştirmek,
bölgenin kalkınması için önem kazanmıştır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı ve paydaşları
tarafından, bölgedeki lojistik sektörünün
kullandığı teknolojileri, hizmet yaklaşımını
ve ekonomik büyüklüğünü etkileyecek, hem
operasyonel hem de stratejik bir role sahip
bir “Lojistik Köy Projesi” için çalışmalar yürütülmektedir.
Bu sayımızla bölgenin lojistik sektörünün potansiyellerini harekete geçirmeyi ve sektörün
gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Dergimizin bölgesel çalışmalara katkı sağlamasını temenni ediyor, katkılarından dolayı
tüm Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür
ediyorum.
15
23
TÜRKİYE’NİN GÜNEŞ
POTANSİYELİ YÜKSEK
İKA YÖNETİM
KURULU
GAZİANTEP’TE
TOPLANDI
45 MİLYON TL’LİK
PROJELERİN
İMZALARI ATILDI
4-5
İpekyolu Kalkınma
Ajansı Kasım ayı
olağan Yönetim
Kurulu Toplantısı,
Gaziantep Valisi Ali
Yerlikaya başkanlığında toplandı.
GAP İDARESİ VE
KALKINMA AJANSLARI
ARASINDA İŞBİRLİĞİ
PROTOKOLÜ
İMZALANDI
18 - 19
İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri
Bülent Özkan
Türkiye'nin güneş
potansiyeli yüksek
olduğunu ancak
bundan yeterince
faydalanılamadığını
söyledi.
İçindekiler
Yıl 3 Sayı 5
Haziran-Aralık 2015
Hukuk Danışmanı
Sibel AKŞAHİN
Sahibi
Yönetim Kurulu Adına
Genel Sekreter
Dr. Bülent ÖZKAN
Yayın Kurulu
Serap ÖZEN SAY
Osman ÖNDER
Mehmet UÇKUN
Ayhan KÖKSEL
Genel Yayın Yönetmeni
Ersin DOĞAN
Editörler
Mehmet Zeki RASTGELDİ
Yahya ŞİMŞEK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Utku Ali Rıza ALPAYDIN
Adres
İncilipınar Mahallesi Muammer Aksoy
Bulvarı Vakıflar Güven İşmerkezi
Kat:1-2-3 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon:+90 342 231 07 01
Fax: +90 342 231 07 03
www.ika.org.tr
Grafik Tasarım
Artemis Tanıtım ve Reklam
İncilipınar Mh. Nail Bilen Cd.
Halı Sarayı Kat : 2 No : 205
Telefon:+90 342 323 09 33
www.artemistanitim.com
Basım Yeri
GD Ofset Matbaacılık
Tic. San. A.Ş.
Atatürk Bulvarı,Deposite İş Merkezi,
A5 Blok, 4.Kat, No:405
İkitelli OSB, Başakşehir/İstanbul
Tel: +90 (0212) 671 91 00
Fax: +90 (0212) 671 91 90
34
MAKALE
LOJİSTİK
İNOVASYONLAR
Yrd. Doç. Dr.
Eren ÖZCEYLAN
67 - 69
Yrd. Doç. Dr.
Cihan Çetinkaya
GAZİANTEP
MUTFAĞI
UNESCO
KORUMASINDA
(İKA)’nın Gastronomi
Dünyası’nın Gaziantep
Mutfağı'nın Keşfi ve
Gaziantep Yemeklerinin
Gastronomi Turizmine
Kazandırılması Projeleriyle
destek sağladığı Gaziantep,
gastronomi dalında Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür
Örgütü’nün (UNESCO)
"Yaratıcı Şehirler Ağına" girdi.
Yrd. Doç. Dr.
Hasan AKSOY
Yrd. Doç. Dr.
Hanifi Murat MUTLU
HEM MESAFE
HEM MALİYET
AZALACAK
KENTSEL LOJİSTİK
61 - 66 MAKALE
79-81
ÖRNEK PROJE
Abdulkadir KURT
İKA DESTEKLERİNDEN
SON DERECE MEMNUNUZ
84 - 85
“ K A L K I N M A N I N
Y O L U ”
İPEKYOLU
“Kalkınmanın Yolu, İpekyolu” dergisinin tüm yayın hakları, İpekyolu Kalkınma Ajansı’na aittir. Dergideki tüm yazı ve fotoğraflar izin alınmadan
eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Yazıların dergide yayınlanmış
olması, yazarlara ait kişisel görüşlerin Ajans tarafından paylaşılması anlamına gelmez. Yazılar ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
• BİZDEN HABERLER
45 MİLYON TL’LİK
PROJELERİN İMZALARI ATILDI
4
www. i k a . o rg. t r
5
Antep Fıstığı Lisanslı Depoculuk ve Ürün İhtisas Borsası Kurulması Projesi, Gaziantep Merkezi Biyogaz
Tesisi Projesi ve Antep Fıstığı Mükemmeliyet Merkezi Projelerinin imza töreni Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
C
azibe Merkezleri Destekleme
Programları kapsamında yer
alan Antep Fıstığı Lisanslı Depoculuk ve Ürün İhtisas Borsası
Kurulması Projesi, Gaziantep Merkezi
Biyogaz Tesisi Projesi ile Güdümlü proje
olan Antep Fıstığı Mükemmeliyet Merkezi
Projelerinin imza töreni Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Törenin açılış konuşmasını yapan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Gaziantep’te
bugün imza altına alınan projelerin orta-
lama maliyetinin 45 milyon TL tutarında
olduğunu ifade etti. Gaziantep Ticaret
Borsası tarafından hazırlanan Antepfıstığı
Mükemmeliyet Merkezi'nin toplam proje
bedelinin yaklaşık 2 milyon TL olduğu
belirten Bakan Yılmaz, bu projenin yüzde
75’nin İpekyolu Kalkınma Ajansı yüzde
25’nin de Gaziantep Ticaret Borsası tarafından karşılanacağını söyledi. Bakan
Yılmaz, ayrıca yine Gaziantep Ticaret
Borsası tarafından hazırlanan 'Antepfıstığı Lisanslı Depoculuk’ projesinin de 13
milyon 900 bin TL tutarında olduğunu
İPEKYOLU KALKINMA AJANSI • HAZİRAN / ARALIK 2015
sözlerine ekledi. Bakan Yılmaz, bu projenin de 75’nin İpekyolu Kalkınma Ajansı
yüzde 25’nin Gaziantep Ticaret Borsası
tarafından karşılanacağını sözlerine ekledi. Törende Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de, Büyükşehir
Belediyesi ve İpekyolu Kalkınma Ajansı
işbirliğiyle hazırlanan Gaziantep Merkezi
Biyogaz Tesisi Projesi hakkında açıklamalarda bulundu .Gaziantep’te bu projeyle
büyükbaş, küçükbaş ve tavukçuluk gibi
hayvan yetiştiriciliğinde gübre atıklarının
Biogaz’a çevrilmesinin hedeflendiğini
kaydeden Şahin, bu yöntemle 9 milyon
939 metreküp Biogaz elde etmeyi planladıklarını söyledi.
Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ise Antepfıstığının geliştirilmesini amaçlayan Antepfıstığı
Mükemmeliyet Merkezi ve Antepfıstığı Lisanslı Depoculuk projeleri hakkında bilgiler verdi. Antepfıstığının yetiştirildiği şehrin
ismini taşıyan dünyadaki nadir ürünlerden
biri olduğuna dikkat çeken Tiryakioğlu,
“Yeşil altın diye tabir ettiğimiz antepfıstığı bölgemizde üretimi en fazla yapılan
ürünlerin başında gelmekte. On binlerce
çiftçimizin en önemli geçim kaynağı olan
antepfıstığında üretimi artırarak dünya piyasalarında hak ettiğimiz noktaya gelmek
için borsa olarak özellikle son 2 yıldır bu
konuda büyük çabalar sarf ediyoruz. Deyim yerindeyse bu ürünümüzle yatıp bu
ürünümüzle kalkıyoruz. Asırlardır bu topraklarda kök salmış, ata yadigarı antepfıstığımızı geliştirdiğimiz bu iki projeyle daha
üst noktalara taşımak istiyoruz” dedi.
Kalitesi, tadı ve aromasıyla İran ve Amerikan fıstıklarının çok üzerinde bir değere
sahip olan antepfıstığını, işleme teknolojileri bakımından da dünya pazarlarında
daha rekabetçi hale getirmek istediklerini
kaydeden Tiryakioğlu, Antepfıstığı Mükemmeliyet Merkezi projesi borsamız,
İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Gıda Tarım
ve Hayvancılık İl Müdürlüğü iş birliğinde
yürütülmekte. Bu merkez inşallah tam olarak faaliyete girdiğinde, in-vitro (doku kültürü) yöntemi ile fidan yetiştiriciliği, sertifikalı
aşılı fidan yetiştiriciliği, tam kontrollü otomasyonlu sera yapımı, çiftçi sertifikasyon
sistemi, çiftçi eğitim merkezi gibi üreticilerimizin faydalanabileceği birçok hizmeti
bir arada verecek” dedi. Borsanın ikinci
projesi Antepfıstığı Lisanlı Depoculuk çalışmasının da üretici ve işletmecilere önemli
katkılar sunacağını kaydeden Tiryakioğlu,
”Borsamız tarafından yürütülen Antepfıstığı Lisanslı Depoculuk Projesi bu sektörde
bir ilk olacak. Dünya tarım ülkelerinde
lisanslı depoların tarım sektörüne sağla-
dığı katkılar ve avantajlarını hep birlikte
görmekteyiz. Lisanslı depolar ürünü kayıt
altına alarak, doğru şekilde korunmasını
ve muhafaza edilmesini sağlamakta. Ürünün, ürün senetleri yöntemiyle Türkiye’nin
her yerinden kolaylıkla alınıp satılmasına
olanak vermekte” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından projeler için protokol
imza töreni düzenlendi
İmza törenine; Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Milletvekilleri Nejat Koçer ve Mehmet
Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yavuz Coşkun,
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil
Konukoğlu, Güneydoğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin
Karahocagil, İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Daimi
Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska da
katıldı.
Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'ya Açılan Kapısı:
İPEKYOLU
6
7
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan
TRC1 Bölgesi'nin, Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'ya açılan kapısı
konumunda bulunduğunu belirterek, "Eğer uluslararası bir firma
Ortadoğu pazarına girmek istiyorsa, İstanbul'dan sonra konumlanması
gereken şehir Gaziantep'tir" dedi.
TRC1 Bölgesi, Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'ya açılan kapısı konumundadır. Bölgemiz,
ülke açısından bakıldığında güneyde yer alan bir bölge. İpekyolu güzergahında bulunan
konumundan dolayı Gaziantep ihracatı 7 milyar dolara yaklaşan, yanında Adıyaman ve
Kilis ile beraber geleceğe yönelik hızla büyüyen şehrimiz. Eğer uluslararası bir firma Ortadoğu
pazarına girmek istiyorsa İstanbul'dan sonra konumlanması gereken şehir Gaziantep'tir. Burası
ticaret kültürü, ihracat ve sanayi kültürü olan bir bölge. Bu sebeple bu bölgeden Ortadoğu'ya açılmak daha hızlı olacaktır.
T
RC1 bölgesini (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) kapsayan gelişimci projeler üreten ve projeleri destekleyen
İKA, bölgenin kalkınmasına ve geleceğine yönelik temel stratejiler geliştiriyor.
Bu kapsamda, bölgenin sosyal ve kültürel
gelişiminin yanı sıra ekonomi alanda da
alternatif projeler değerlendiriliyor. Bölgenin sanayi üretimi ve ihracatına önem
veren İKA, "2023 yılı hedefleri"
doğrultusunda, Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'ya açılan kapısı olan
konumunu güçlendirmeyi planlıyor.
İKA Genel Sekreteri Özkan, İKA'nın
temel görevinin, kamu, özel sektör
ve sivil toplum kuruluşları arasında
koordinasyon sağlamak olduğunu
söyledi.
İKA'nın bölge gelişimi için önemli
çalışmalar yaptığını belirten Özkan,
2014-2023 Bölge Planlaması doğrultusunda temel stratejiler belirlediklerini ifade etti. Bölgenin jeopolitik
konumuna işaret eden Özkan, bu
durumu kazanca dönüştürmek için
çaba sarf eden bölgenin Ortadoğu
ve Afrika ülkeleri ile yakın ilişki içinde olduğunu vurguladı.
Bölgenin ticaret ve sanayi alanında
da hızla geliştiğine dikkati çeken
Özkan, şöyle konuştu: "TRC1 Bölgesi, Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'ya açılan kapısı konumundadır. Bölgemiz, ülke
açısından bakıldığında güneyde yer alan
bir bölge. İpekyolu güzergahında bulunan
konumundan dolayı Gaziantep ihracatı 7
milyar dolara yaklaşan, yanında Adıyaman ve Kilis ile beraber geleceğe yönelik
hızla büyüyen şehrimiz. Eğer uluslararası
bir firma Ortadoğu pazarına girmek istiyorsa İstanbul'dan sonra konumlanması
gereken şehir Gaziantep'tir. Burası ticaret
kültürü, ihracat ve sanayi kültürü olan bir
bölge. Bu sebeple bu bölgeden Ortadoğu'ya açılmak daha hızlı olacaktır."
"Suriye ve Irak'taki sorunlar bittiğinde bölgenin iletişimleri daha hızlı olacaktır"
Özkan, bölgenin Afrika için de önemli bir
noktada bulunduğuna işaret etti.
İskenderun ve Mersin limanlarının bölgeye
yakın olduğunu belirten Özkan, "Burası bir
üretim merkezi olduğuna göre ürünlerin
Afrika bölgesine nakledilmesi daha hızlı
olmaktadır" diye konuştu. Son dönemde
bölgeye ekonomik ve kültürel anlamda gelen yabancı sayısının arttığını vurgulayan
Özkan, "Bu ziyaretler bölgemizin ciddi bir
birikim ve altyapısı olduğunu gösteriyor.
Zaten yol arterlerine baktığımız zaman
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'i bir
noktaya alıp, etrafına bir daire çizdiğinizde uçakla 5 saatte siz yaklaşık
2,5 miyar kişiye ulaşabiliyorsunuz.
Bu da ciddi bir pazardır. Suriye ve
Irak'taki sorunlar bittiğinde bölgenin
iletişimleri daha hızlı olacaktır" dedi.
Özkan, Türkiye İhracatçılar Meclisi
rakamlarına göre, Gaziantep'in geçen yıl 6,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti.
Bu ihracatta Ortadoğu ve Afrika'nın
önemli pay sahibi olduğunu vurgulayan Özkan, Gaziantep'in Ortadoğu
ve Afrika arasında "ticaret köprüsü"
olmasına yönelik çaba sarf ettiklerini söyledi. Bu kapsamda Ortadoğu
ve Afrika ülkelerine iş gezileri düzenlendiğini dile getiren Özkan, "İş
adamlarımız oralara giderek bölgeyi
tanıyorlar. Bölgemizdeki yatırım olanaklarını ve potansiyelini oradaki
yatırımcılara anlatarak, bölgemize davet
ediyorlar. Bunun yanı sıra işbirliği projeleri
üretiyorlar. Bu çalışmalar da ticaret köprüsünü oluşturuyor" şeklinde konuştu.
SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTTIRILMASI
MALİ DESTEK PROGRAMI TANITILDI
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve GAP Bölgesinde faaliyet gösteren
İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajansları ortaklığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının
teknik desteği ile hazırlanan 'Sanayide Enerji Verimliliğinin Arttırılması Pilot Uygulamaları Mali Destek
Programının Tanıtımı ve Sanayide Enerji Verimliliğinin Arttırılması Eğitim Programı', Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleşti.
8
9
P
rogramın açılışında konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, projenin
Gaziantep ve Güneydoğu Bölgesi
için hayırlı olmasını dilediğini belirterek, “Önemli bir projemizin vesilesiyle
bir araya gelmiş bulunmaktayız. Öncelikle projemizin hayırlı olmasını diliyorum.
Sanayimiz için, enerji sektörümüz için,
Gaziantep ve güneydoğumuz için hayırlı
olmasını diliyorum. Önemli bir proje bu,
projeye katkısı olanlara teşekkür ediyorum.
Kalkınma Bakanlığımızın şemsiyesi altında
yürütülen, GAP Kölge Kalkınma İdaremizin
doğrudan sorumluluğunda olan ve İpekyolu, Karacadağ ve Dicle kalkınma ajanslarımızın katkısıyla oluşturduğumuz bir proje
bu. öncelikle şunu söylemek isterim GAP
projemiz dünyanın en büyük bölgesel
kalkınma projelerinden bir tanesi ve çok
önemli bir tecrübe. GAP projesi sulama
enerji projesi olarak başladı. Ama bugün
geldiğimiz noktada artık çok daha entegre
bir proje haline geldi. Sürdürülebilir kalkınma dediğimiz kavramı tam olarak karşılayan çok boyutlu çok sektörlü bir bölgesel
programa dönüştü. Bugün geldiğimiz noktada GAP projesini artık farklı bir çerçevede dünyaya sunmak zorundayız. Hem
modern tarım hem de kültürel değerleri
kültür turizmini desteklerken bir taraftan da
sadece suyla değil, güneşiyle de ön plana çıkan bir bölgedir. Dolayısıyla sadece
geleneksel enerjiyle değil, yenilenebilir
enerji kaynaklarıyla da dünyaya daha iyi
tanıtmak aktarmamız gereken bir durum.
Bunları topladığımız zaman yeşil büyüme
yeşil kalkınmaya denk gelen bir durum.
Yaşanabilir şehirleriyle tarımıyla sanayisiyle turizmiyle bir kalkınma modeli olarak
karşımıza çıkıyor” dedi.
Enerji çok önemli
Ülke olarak enerjiye bağımlı olunduğunu
söyleyen Yılmaz, “Bu projenin enerji boyutu vardır, enerji çok önemlidir. Kalkınan
ülkelerde büyüme hızıyla enerji ihtiyacının
daha fazla arttığını görüyoruz. Bu enerjileri
karşılayamayan ülkelerin büyüme modellerinin devam etmesi mümkün değildir. Biz ülke
olarak enerjiye bağımlı bir ülkeyiz. Dışarıdan ithal ediyoruz. Bir dönem 60 milyar
dolara kadar yükseliyoruz. Ama uzun vadede tabi ki bugünkü fiyata güvenmemeliyiz.
Bizim enerjiyle ilgili bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Peki nasıl azaltacağız
birincisi yerli kaynaklar ikincisi yenilenebilir
enerji kaynaklarımızı geliştireceğiz. Üçüncüsü enerjimizi daha verimli kullanacağız.
En ucuz ve en temiz enerji verimli kullandığımız enerjidir” şeklinde konuştu.
Sanayi güçlü ekonomidir
Sanayisi güçlü ülkelerin ekonomisinin güçlü olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bakın
bu küresel krizlerde şunu gördük, sanayisi güçlü olan ülkeler çok daha dayanıklı
ülkelerdir. Sanayisi güçlü olan ülkeler çok
daha uzun soluklu politikalar uygulayabilen ülkelerdir. Bizim sanayi konusuna çok
önem vermemiz gerekiyor. Yeni bir sanayi
hamlesine ihtiyacımız var bizim. Gaziantep sadece bu il için önemli değil, sadece
GAP bölgesi için önemli değil, tüm Türkiye
için önemlidir. Dolayısıyla bu projenin Gaziantep’ten başlaması çok anlamlı. Ben
emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” diye konuştu.
Enerji ülkelerin ekonomik ve sosyal
gelişiminde önemli bir etken
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu da konuşmasında, enerjinin ülkelerin ekonomik ve
sosyal gelişiminde önemli bir etken olduğunu ifade ederek, içinde bulunduğumuz
coğrafyada devam eden savaşların temelinde de enerji bulunduğuna vurgu yaptı.
Türkiye’nin, dünyada doğalgaz ve elektrik
talebinin Çin’den sonra en fazla arttığı
ikinci ülke konumunda bulunduğuna işaret
eden Konukoğlu, enerjide ise büyük ölçüde dışa bağımlı olduğumuzu, Türkiye’nin
son 10 yılda enerji ithalatına 425 milyar
dolar ödediğine dikkati çekti. Konukoğlu,
‘’Enerji verimliliği alanında iyileştirmeler
yapmak, sürdürülebilir kalkınma açısından
da önemli. Enerji verimliliğini artırarak;
hem sanayicimizin rekabet gücünü artırabiliriz, hem de ülkemizin dış ticaret dengesine olumlu katkı yapabiliriz’’ diye konuştu.
Gaziantep’in, büyük bir sanayi ve üretim
üssü olduğunu belirten Adil Konukoğlu,
kent sanayisinin elektrik tüketiminin son
10 yılda 2,5 kat arttığını, 2023 hedefleri doğrultusunda gelecekte enerji ihtiyaçlarının daha fazla olacağını söyledi.
Sanayicilere enerjide verimliliği artırmak
suretiyle girdi maliyetlerini düşürmesini,
daha az enerji kullanan makinalara hızla
geçmesini, katma değeri yüksek sektörlere
yönelmelerini, tasarrufa önem vermelerini
tavsiye eden Konukoğlu, tüm işletmelerin, merkezi Gaziantep’te bulunan ‘’GAP
Enerji Verimliliği Danışma ve Kuluçka
Merkezi’’nin faaliyetlerinden yararlanmasını istedi. Konukoğlu, ayrıca Gaziantep
OSB’deki fabrikaların çatısının güneş enerjisi panelleri ile donatılarak büyük tasarruf
sağlanacağını belirtirken, bu konudaki yatırımlara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından destek talep etti.
Program İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Bülent Özkan’ın Sanayide Enerji
Verimliliğinin Arttırılması Mali Destek Programı sunumuyla devam etti.
2016 yılında GAP Bölgesindeki bütün
illeri kapsayacak olan “Sanayide Enerji
Verimliliğinin Arttırılması Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı”, GAP İdaresi ile
İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma
Ajansları işbirliği ve eşgüdümü ile uygulanacak. Toplam bütçesi 9 milyon TL olan
Program ile bölgede üretim yapan sanayi
işletmelerinde enerji verimliliği konusunda
farkındalığın arttırılarak, enerji verimliliğine
yönelik tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanması amaçlanıyor.
Toplantıya; Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Milletvekilleri Nejat Koçer ve Mehmet
Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun,
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil
Konukoğlu, Güneydoğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin
Karahocagil, İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Daimi
Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska da
katıldı.
ADIYAMAN
SANAYİ GELİŞTİRME MERKEZİ
ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ
Adıyaman’da üretim ve ihracat kapasitesinin geliştirilerek sanayi sektöründe ihtisaslaşmanın desteklenmesi amacıyla İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)’nın desteğiyle Adıyaman OSB’de kurulacak olan
Adıyaman Sanayi Geliştirme Merkezi için Çalıştay düzenlendi.
10
11
Ç
alıştayın açılış konuşmasını yapan İpekyolu Kalkınma Ajansı
(İKA) Program Birim Başkanı
Abdulmenap Ertaş, Adıyaman
OSB’de kurulacak olan Adıyaman Sanayi Geliştirme Merkezinin İKA’nın güdümlü
projeleri kapsamında gerçekleştirileceğini
belirterek, “Bugün merkez kurulmadan
önce fizibilite çalışmasını yaparak bu çalıştayı düzenledik. Bu merkezin kurulması
ile birlikte Adıyaman sanayisinin daha
çok AR-GE ve inovasyona yönelmesini
sağlayacağız. Yapılacak olan bu merkez-
de test ve uygulamaların yer alacağı 4
ana faaliyet yer alacaktır” dedi.
Bir ilin gelişmesi için o ilde var olan bazı
şartların olması gerektiğini dile getiren
Adıyaman OSB Başkanı Abdulkadir Çelenk ise, “Bunlardan biri nitelikli insan
gücüdür. Bir diğer ise yer altı ve yer üstü
madenler, yol ve ticaret merkezlerinden
oluşmaktadır. Bugün bu çalıştayla Adıyaman’da müteşebbis ruh oluşmuştur. Sayın
Valimizin önderliğinde İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle ilimiz OSB’de
Adıyaman Sanayi Geliştirme Merkezi'ni
kurarak bu ruhu daha da ileriye götürmüş
olacağız’’ ifadelerini kullandı.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu ise, OSB’de kurulacak olan merkezin önemine değinerek, ‘‘bu merkezin
kurulmasıyla Adıyaman sanayicisinin kalifiye eleman ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Kurulacak merkez öncesi düzenlenen
bu çalıştayın çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah Adıyaman’ı kısa süre
içerisinde tarım kentinden, tarıma dayalı
sanayi kentine doğru götürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizim yer altı kaynakla-
rımız buna müsaittir. Yeter ki biz var olan
dinamiklerimizi birleştirerek katma değere
dönüştürmek için çaba gösterelim. Gerek
yer altı gerekse de yer üstü kaynakları bakımından çok zengin bir ilde yaşıyoruz”
şeklinde konuştur.
Sanayi Geliştirme Merkezi Çalıştayının
Adıyaman için önemine değinen Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Talha
Gönüllü, kurulacak olan merkezle birlikte
Üniversite-Sanayi işbirliğinin en güzel örneğini yaşamış olacağız. Sanayi Geliştirme Merkezinin Adıyaman’a hayırlı ve
uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Çalıştayın verimli geçmesini dileyen Belediye Başkanı F. Hüsrev Kutlu da sözlerini
şöyle sürdürdü: ‘‘Biz her şeyi devletten
almaya alışmışız. Fakat gelişmiş illere
baktığımızda devletten aldıkları süte kendi mayalarını katarak yoğurt mayası gibi
onu mayalayan bir yapı görüyoruz. Bugün
kurulacak merkezle sanayicilerin nitelikli
eleman sıkıntısı giderilebileceği gibi sanayi sektöründe de ihtisaslaşma sağlanmış
olacaktır. Gelişen sanayimizi daha da
ileri noktalara taşımak amacıyla kurulacak
olan Adıyaman Sanayi Geliştirme Merkezinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”
Adıyaman’da üretim ve ihracat kapasi-
tesinin geliştirilerek sanayi sektöründe
ihtisaslaşmanın desteklenmesi amacıyla
Adıyaman OSB’de kurulacak olan Sanayi
Geliştirme Merkezinin kurulması için düzenlenen Çalıştayın hayırlı olmasını dileyen Vali Mahmut Demirtaş, “Bu çalıştayla
Adıyaman sanayisi yeni bir vizyon belirleyecektir. Bu Çalıştayın düzenlenmesinde
özellikle finansman konusunda Adıyaman
OSB’nin çok büyük bir katkısı bulunmaktadır. Kurulacak olan Adıyaman Sanayi
Geliştirme Merkezinin finansmanını İpekyolu Kalkınma Ajansı sağlayacaktır. Bu
proje Adıyaman’ın geleceği için önem arz
etmektedir. Bu projenin eş finansman kurumları Valilik, Belediye, Üniversite, Ticaret
Odası ve OSB’dir. Kalkınma Bakanlığının
bu proje için sağladığı destek 4 Milyon
TL’dir. Şimdiye kadar Adıyaman’da hedefimize koyduğumuz tüm projeleri hayata geçirdik. Bu projeyi de başarıyla hayata geçireceğimize inanıyorum. Bugün
OSB’de nitelikli iş gücü bulunmasında
sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu proje ile sanayi sektörünün nitelikli iş gücü sağlanmış
olacaktır’’ diye konuştu.
Adıyaman’ın geleceğinin bu proje ile
daha iyi olacağını dile getiren Vali Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Türki-
ye 77 milyon genç ve dinamik nüfusu ve
152 milyar dolar ihracat ile kişi başına 10
bin dolar milli gelire sahip bir ülke konumuna geldi. Türkiye ile birlikte Adıyaman da
her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. 1954
yılında il olan Adıyaman’ın nüfusu o tarihte 14 bin iken, bugün 8 ilçesiyle birlikte
Adıyaman’ın nüfusu 600 bine ulaşmıştır.
1955 yılında kurulan Adıyaman Pamuklu
Dokuma Sanayi Türk Anonim Şirketi ilde
kurulan ilk sanayi işletmesi iken, bugün
300’e yakın sanayi işletmesi ve 10 binden fazla istihdam sağlayan bir il konumuna geldik. Adıyaman’da kurulacak olan
bu merkezle birlikte en önemli görevimiz
sanayicilerimizin önünü açacak nitelikli
eleman kazandırmaktır. İnşallah başaracağımıza inanıyorum. Bu projenin ilimize
kazandırılmasında Milletvekillerimizin çok
büyük katkıları bulunmaktadır. Bu projeye
emek veren, katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum.’’
Çalıştaya Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Belediye Başkanı F. Hüsrev
Kutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. M. Talha Gönüllü, ATSO Başkanı Mustafa Uslu, Adıyaman OSB Başkanı Abdulkadir Çelenk, İpekyolu Kalkınma Ajansı
Uzmanları ve kamu kurum amirleri ile işadamları katıldı.
BÖLGE TURİZMİNİ
CANLANDIRACAK PROJE
Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten Gastronomiye Turizm Yolculuğu Projesi ile uygulama bölgesi
kapsamında yer alan illerde (Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır,
Adıyaman) gastronomi ve mozaik rotası oluşturulacak.
12
13
B
ölgesel Kalkınmada Güçbirliği
Platformu toplantısı, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) ev sahipliğinde
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Karacadağ Kalkınma Ajansı (KARACADAĞ
KA) Genel Sekreteri Dr. Hasan Maral,
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) Genel Sekreteri Onur Yıldız, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Genel Sekreter
Yardımcısı Figen Öğüt Çeliktürk ve Ajans
uzmanlarının katılımı ile gerçekleştirildi.
Toplantıda, platform çalışmaları kapsamında tasarlanan “Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten Gastronomiye
Turizm Yolculuğu” projesine ilişkin değerlendirmeler ele alındı. Proje kapsamında
hazırlanan taslak protokol ve proje faaliyetleriyle ilgili olarak İpekyolu Kalkınma
Ajansı (İKA), Karacadağ Kalkınma Ajansı
(KARACADAĞ KA), Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) ve Gaziantep
Ticaret Odası (GTO)’dan katılımcılar gö-
rüş ve önerilerini paylaşarak bir sonraki
toplantıda protokol ve proje faaliyetlerin
son şekline getirilmesi ve taslak teknik şartnamenin oluşturulmasının faydalı olacağı
vurgulandı.
Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten
Gastronomiye Turizm Yolculuğu Projesi ile
uygulama bölgesi kapsamında yer alan
illerde gastronomi ve mozaik rotası oluşturulacaktır. Bu amaç kapsamında; İllere
ait gastronomi ve mozaik değerlerinin
tespiti, bu değerlere ilişkin ortak temaların- hikâyelerin belirlenmesi, tespit edilen
değerleri kapsayan tur rotasının hazırlanması, bu rotanın tanıtımı için görsel ve
yazılı materyallerin hazırlanması, rotanın
tanıtımına yönelik etkinlikler ve rotada yer
alan illerdeki turizm paydaşlarının eğitimi
planlanmaktadır.
Projenin hedefinden bahseden İpekyolu
Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Dr.
Bülent Özkan, şunları söyledi: ‘‘Uygula-
ma bölgesi kapsamında yer alan illerde
turizm koridoru oluşturularak ve sektörde
yer alan paydaşlarının eğitilmesi ile turizm
bilincinin bölgede geliştirilmesi, bölgenin
bilinirliliğinin sağlanması, bölgeye gelen
ziyaretçi sayısının, turizm gelirlerinin, özel
sektör yatırımlarının ve istihdam olanaklarının arttırılması ve son olarak bölgenin
turizmde katma değerinin ve rekabet edebilirliğinin arttırılması amaçlanmaktadır.
Buna göre, NUTS 2 bölgelerinde 20142023 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanan bölge planları kapsamında Turizm
sektörü, TR63, TRC1 ve TRC2 bölgeleri
için öncelikli gelişme alanlarından bir olarak kabul edilmiş ve bölgelerin ortak strateji üreteceği temel konular "Gastronomi
Turizmi ve "Mozaik Turizmi"" olarak belirlenmiştir. Sektörün bölgede geliştirilmesi
kapsamında, bütüncül bir turizm koridorunun oluşturulması ve Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman güzergâhında
gastronomi ve mozaik rotasının oluşturulması tasarlanmaktadır. Söz konusu sektör
sorunları ve sorunların çözümü için planlar
çerçevesinde üretilen stratejiler kapsamında bölge geneline hizmet verecek bir projenin geliştirilmesine Bölgesel Kalkınmada
Güçbirliği Platformu üyelerince karar verilmiştir. Söz konusu proje ile kapsam dâhilindeki bölgeler arasında nitelikli insan
kaynağının oluşmasına katkı sağlanacak
ve temel sorunları çözülmüş turizm değerlerinin ulusal ve uluslararası platformlarda
tanıtım ve pazarlaması yapılarak bölgeye
gelen nitelikli turist sayısında artış sağlanacak ve yeni istihdam alanları yaratılarak
bölgelerin sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağlanacaktır.’’
İKA, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMADA
ÖNCÜ BİR KURUM
İpekyolu
Kalkınma
Ajansı
Yönetim Kurulu Başkanı ve Gaziantep
Valisi Ali Yerlikaya, Ajansın, bölgeyi geleceğe taşıyacak düşünce ve politikalar üreten, uygulayan,
sürdürülebilir kalkınmada öncü, yeniliklere açık
bir kurum olduğunu söyledi.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı Mart ayı olağan Yönetim Kurulu toplantısı Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya başkanlığında
toplandı. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nda
gerçekleştirilen toplantıda, Yatırım Destek
Ofislerinin faaliyetleri ve Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında başarılı bulunan
projeler görüşüldü.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın kurulduğu
günden bu yana, işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması, girişimciliğin desteklenmesi, istihdama katkı sağlanması ve bölgenin potansiyelinin ön plana çıkartılmasında
önemli görevler üstlendiğini ifade eden
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu
Başkanı ve Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya,
Ajansın beş yıl gibi kısa süre zarfında hem
mali destek programlarıyla bölge ekonomisine büyük katkı sağladığını hem de bölge
planı hazırlayarak bölgenin yatırım olanaklarını ve zenginliklerini resmederek bölgenin yol haritasını çıkardığını söyledi.
Vali Yerlikaya, proje ve faaliyetler konu-
sunda paydaşlara eğitimler verildiğini
belirterek Ajansın belirlediği misyon çerçevesinde, yerel potansiyelleri yenilikçilik ve
girişimcilik kültürü ile harekete geçirerek,
ulusal ve uluslararası düzeyde kamu, özel
sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında
köprü vazifesi gördüğünün de altını çizdi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın, bölgeyi geleceğe taşıyacak düşünce ve politikalar üreten, uygulayan, sürdürülebilir kalkınmada
öncü, yeniliklere açık bir kurum olduğunu
da sözlerine ekleyen Vali Yerlikaya, Ajansın bölgenin dinamiklerini harekete geçirerek bölgedeki tüm kesimlerde kalkınma
bilinci ve ivmesi oluşturduğunu kaydetti.
Toplantıya; Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Gaziantep Büyükşehir Beldiye Başkanı Fatma
Şahin, Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev
Kutlu, Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara,
Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanı Salih
Şahan, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş, Gaziantep Sanayi
Odası Başkanı Adil Konukoğlu, Adıyaman
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa
Uslu, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Erdal Öndeş ve İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan katıldı.
İKA, 2016’DA
5 MİLYON 250 BİN TL
DESTEK VERECEK
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
2015 yılı Mali Destek
Programı kapsamında 10
Milyon 250 bin TL destek
sağladığını belirten Kilis
Valisi Süleyman Tapsız,
Ajansın 2016 yılında 5
Milyon 250 Bin TL destek sağlayacağını
söyledi.
14
15
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Ekim ayı
olağan Yönetim Kurulu Toplantısı Kilis Valisi Süleyman Tapsız başkanlığında Adıyaman’da toplandı. Adıyaman Valiliği’nde
gerçekleştirilen toplantıda, 2016 Yılı Mali
Destek Programları, Gaziantep, Adıyaman,
Kilis illerinde desteklenecek Güdümlü Projeler görüşüldü.
Ajansın 2016 yılında 2 başlıkta çağrıya
çıkacağını belirten Vali Tapsız, desteğin Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi (GAP BKİ) Başkanlığı ve GAP Bölgesi'nde faaliyet gösteren İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajansları ortaklığı ile
yürütüleceğini kaydetti.
Türkiye’de bir ilki teşkil ediyor
Mali Destek programlarının Türkiye’de
bir ilki teşkil ettiğinin de altını çizen Vali
Tapsız, 9 ilde yürütülecek olan programların “GAP Bölgesi’nde Sanayide Enerji
Verimliliğinin Arttırılması Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı” ve “GAP Organik Tarım Değer Zinciri Pilot Uygulamaları
Mali Destek Programı” olduğunu söyledi.
Enerji verimliliğine dikkat çekilecek
GAP Bölgesi’nde Sanayide Enerji Verimliliğinin Arttırılması Pilot Uygulamaları Mali
Destek Programı”nın önceliklerinden bahseden Vali Tapsız, şunları söyledi: ‘‘Program
ile Bölgedeki sanayi işletmelerinde enerji
verimliliği konusunda farkındalığın arttırılması, Bölgede üretim yapan sanayi işletmelerinde enerji verimliliğine yönelik tedbirlerin
belirlenmesi ve uygulanması, Bölgede, GAP
BKİ desteği ile kurulmuş olan GAP Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi
(GAP YENEV) ve GAP Enerji Verimliliği Danışmanlık ve Kuluçka Merkezi (GAP EVD)
gibi danışmanlık ve araştırma merkezlerinin
desteklenmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.’’
GAP Organik Değer Zinciri Pilot Projeler
Mali Destek Programı”nın 2015 yılında uygulandığını da hatırlatan Vali Tapsız, programla organik tarımsal üretimde örgütlenmenin teşvik edilmesi ve kurumsallaşmanın
desteklenmesi, bölgede üretilen ve/veya işlenen organik tarımsal ürünlerin katma değerinin ve kalitesinin arttırılması, bölgesel, ulusal ve uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi
suretiyle; bölgede üretilen ve/veya işlenen
organik ürünlerin sürdürülebilir pazarlara erişiminin sağlanmasının hedeflendiğini belirtti.
Toplantıya; Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanı Salih
Şahan ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan katıldı.
İKA YÖNETİM KURULU
GAZİANTEP’TE TOPLANDI
İpekyolu Kalkınma Ajansı Kasım ayı olağan Yönetim Kurulu Toplantısı,
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya başkanlığında toplandı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Merkezi
Biyogaz Tesisi, Lisanslı Depoculuk ve Ürün
İhtisas Borsası ve Mecidiye Hanı restorasyon çalışmalarının Fizibilite Raporlarının
ise tamamlanarak Kalkınma Bakanlığı'nın
onayına sunulduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, 2015
yılında 10,25 Milyon TL bütçeli 3 ayrı
Mali Destek Programına çıkıldığını belirterek, Mali Destek Programlarına toplamda
181 proje başvurusu yapıldığını ve başarılı
bulunan 37 Proje ile sözleşme imzalandığını söyledi. Ajansın 2014 yılı Doğrudan
ve Teknik Destek Programlarından da bahseden Vali Yerlikaya, ‘‘1 Milyon TL Bütçeli
Doğrudan Faaliyet Programı’na 39 başvuru yapılmış olup, başarılı bulunan 19 proje ile sözleşme imzalanmıştır. 600 Bin TL
bütçeli Teknik Destek Programı’na ise 117
proje başvurusu yapılmış, başarılı bulunan
52 proje ile sözleşme imzalanmıştır.’’ dedi.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı Merkez binasında düzenlenen toplantıda Gaziantep
Valisi Ali Yerlikaya dönem başkanlığını
Kilis Valisi Süleyman Tapsız’a devretti.
Vali Tapsız yaptığı çalışmalardan dolayı
Vali Yerlikaya’ya plaket takdim etti.
“Cazibe Merkezleri Destekleme Programı”ndan da bahseden Vali Yerlikaya,
program kapsamında Lojistik Köy, Endüstriyel Simbiyoz ile Gaziantep Küresel Marka Şehir Fizibilite Raporunun Hazırlanması
Projesi için çalışmaların yürütüldüğünü,
Ajansın 2016 yılında 2 başlıkta çağrıya
çıkacağını belirten Vali Yerlikaya, desteğin
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (GAP BKİ) Başkanlığı ve GAP
Bölgesinde faaliyet gösteren İpekyolu,
Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajansları
ortaklığı ile yürütüleceğini söyledi. Mali
Destek programlarının Türkiye’de bir ilki
teşkil ettiğinin de altını çizen Vali Yerlikaya, 9 ilde yürütülecek olan programların
“GAP Bölgesi’nde Sanayide Enerji Verimliliğinin Arttırılması Pilot Uygulamaları Mali
Destek Programı” ve “GAP Organik Tarım
Değer Zinciri Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı” olduğunu belirterek, program
bütçesinin 5 Milyon 250 Bin TL olduğunu
ifade etti.
Ajansın ulusal ve uluslararası alanda bölgenin tanınırlığını arttırma, bölge yatırım
fırsatlarını tanıtma adına çalışmalarına dikkat çeken Vali Yerlikaya, ajansın kısa süre
zarfında bölgenin geleceğine yön veren,
dinamik bir kurum haline geldiğini de sözlerine ekledi.
Toplantıya; Kilis Valisi Süleyman Tapsız,
Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Fatma Şahin,
Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu,
Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Erdal Öndeş ve İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan
katıldı.
ENDÜSTRİYEL
SİMBİYOZ PROJESİ
BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI
Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında İpekyolu Kalkınma
Ajansı (İKA) tarafından finanse edilen ve GSO işbirliğinde yürütülen,
'Gaziantep Endüstriyel Simbiyoz Projesi” bilgilendirme toplantısı, Sanayi
Odası Meclis Salonu’nda yapıldı.
16
17
P
rogramın açılış konuşmasını yapan
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, kuruldukları günden beri bölgenin ve
ülkenin kalkınmasını sağlayacak projelere
destek verdiklerini belirtti. Alternatif enerji
üretiminde önemli bir proje olduğunu belirten Özkan, "Bu proje ile bölgemizdeki
atıkların değerlendirilmesi sağlanacak.
Projenin daha çok finansman boyutuna
destek veriyoruz. Umarım projedeki fizibilite çalışmaları başarılı sonuçlanır ve bölgemizin ve ülkemizin kalkınmasında yol
gösterici olur. Uygulama noktasında projeye destek olacağız" şeklinde konuştu.
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Ünverdi
ise, küresel rekabet ortamında müşterilerin
beklentilerinin sürekli değiştiğine işaret
ederek, çevreye duyarlı üretim yapan,
atıklarını minimize eden ve hatta atıklarını
değerlendirerek ekonomiye kazandıran
firmaların rakiplerinden bir adım daha
öne çıktığını söyledi. Ünverdi, "Sanayi
kuruluşlarının karşılıklı fayda sağlayacak
ortaklıklar kurması olarak tanımlayabileceğimiz endüstriyel simbiyozu, atıkların
değişimi, ortak enerji kullanımı, ve ortak
kaynak kullanımı olarak tanımlayabiliriz.
Artık, ülkemizin kalkınma ve bölgesel planİPEKYOLU KALKINMA AJANSI • HAZİRAN / ARALIK 2015
larında da yer alan endüstriyel simbiyoz,
hem sürdürülebilir çevre için hemde işletmelerimizin verimliliklerinin artması noktasında önem arz etmektedir. Ortak kaynak
kullanımı, üretim maliyetlerinin azaltılması,
çevreye duyarlı üretim gerçekleştirilmesi
ve müşterilerinin beklentilerini karşılamaları noktasında simbiyoz önemli bir çalışma
olarak karşımıza çıkmaktadır dedi.
Çevre bilinci geliştirilecek
Toplumda çevre bilincinin geliştirilmesi,
sanayinin çevreyle uyumlu üretim yapması için çalışmalar yapmayı hedefleyen
GSO’nun, 1998 yılında Atık Geri Dö-
nüşüm Borsası’nı kurduğunu anımsatan
Ünverdi, Gaziantep Endüstriyel Simbiyoz
Projesi ile ilk eko endüstriyel parkın kurulacağını ifade etti. Ünverdi, "Kalkınma Bakanlığı’nın, Cazibe Merkezlerini Destek
leme Programı kapsamında finanse edilen
projemiz ile ilimiz organize sanayi bölgesini içine alan bir fizibilite çalışması gerçekleştirilmektedir. Bu çalışma ile ilimizdeki simbiyoz olanakları belirlenecek ve bu
olanakların ön fizibiliteleri hazırlanacaktır.
Süreç sonunda öncelikli 3 olanak için
hazırlanacak ön fizibilite raporları ve uygulama sürecinin planlarını içeren detaylı
fizibilite raporu, Kalkınma Bakanlığına sunulacaktır. Kalkınma Bakanlığı tarafından
raporların değerlendirilmesi sonrasında
projenin 2. fazına geçilecek ve uygulama
süreci başlatılacaktır. Gaziantep Endüstriyel Simbiyoz Projemiz içerisinde, yeni
kurulacak olan sanayi bölgemizin Eko Endüstriyel Park olarak tasarlanması için yol
haritası çıkartılacaktır. Sanayi bölgesinin
bir bölümü endüstriyel simbiyoz mantığı
ile dizayn edilerek, ülkemizdeki ilk eko
endüstriyel parkın da Gaziantep’te kurulmasını hedefliyoruz" diye konuştu.
Ünverdi, Polateli-Şahinbey OSB ile ilgili
çalışmaların devam ettiğini de kaydetti.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Latif Karadağ ise, "Gaziantep
Endüstriyel Simbiyoz Projesi’nin alternatif
enerji noktasında önemli bir proje olduğunu vurguladı. Büyükşehir Belediyesinin,
alternatif enerji konusunda son 2 yıldır
ciddi çalışmalar yaptığını anlatan Karadağ, ‘Simbiyoz Projesi’nin de alternatif
enerji üretme noktasında çok önemli bir
proje olacağını düşünüyorum. Gaziantep
sanayisiyle ülkemizde söz sahibi bir ülke.
Sanayide nasıl söz sahibi isek simbiyoz
alanında da söz sahibi olmamız gerekiyor. Bu önemli çalışmadan dolayı GSO
ve İpekyolu Kalkınma Ajansı’na çok teşekkür ediyorum" dedi.
Bölgesel değil ulusal bir projedir
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Göksel Demirer de sunumunda, endüstriyel simbiyoz
uygulamaları ile AB ülkelerinde yıllık 1,4
milyar avroluk kaynak tasarrufu sağlanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Gaziantep
Endüstriyel Simbiyoz Projesi’nin önemini
dile getiren Prof. Dr. Demirer, 10. Kalkınma Planı’nda da endüstriyel simbiyoz uygulamaları hedefi belirlendiğini kaydetti.
Demirer, "Yani biz sadece Gaziantep’e
bir proje yapmıyoruz, T.C. devletinin 10.
Yıl Kalkınma Planı Verimlilik Stratejisi'nde
koyduğu somut bir hedefe yönelik adımlar
atmaktayız. Bu bölgesel değil ulusal bir
projedir’’ dedi.
Atıklar hammadde olarak kullanılacak
Süresi 9 ay olan Gaziantep Endüstriyel
Simbiyoz Projesi ile Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çeşitli sektörler
arasında endüstriyel simbiyoz olanakları
belirlenecek ve seçilecek 5 firma ile endüstriyel simbiyoz olanakları için detaylı
fizibilite çalışmaları gerçekleştirilecek. Çalışmalar kapsamında OSB’deki firmalar
arasındaki atık değişimi, lojistik ve altyapının ortak kullanımı işbirliği olanakları bazlı
endüstriyel simbiyoz potansiyeli detaylı
olarak çalışılacak. Fizibilite çalışmalarında, önerilen endüstriyel simbiyoz olanağının işletmelere uygunluğu, yapılacak
yatırımın geri ödeme süresi, ürün kalitesine ve işletme süreçlerine olası etkileri, işçi
sağlığı ve işyeri güvenli üzerindeki etkileri
bazlı detaylı çalışmalar firmalar özelinde
toplanacak veriler kullanılarak gerçekleştirilecek. Proje kapsamında ayrıca OSB
için belirlenen endüstriyel simbiyoz potansiyeli, ‘’Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi’nin (OSB)
‘Eko-Endüstriyel Park’ olarak yapılandırılması için fizibilite çalışması da gerçekleştirilecek.
Önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek
çalıştay faaliyetleri ile farkındalığın arttırılarak projeye daha fazla hedef kitlenin katılımının sağlanması amaçlanıyor. Endüstriyel simbiyozla, atıkların değerlendirilmesi
ile ekonomik katkı, atıkların hammadde
olarak kullanılabileceği yeni yatırım alanlarının ortaya çıkması, yeni yatırımlar ile
istihdam artışı, ortak kullanım imkânları ile
birim maliyetinin düşürülmesi ve rekabet
gücünün artırılması, kaynakların etkin kullanımı ve çevresel sürdürülebilirlik amaçlanıyor.
GAP İDARESİ VE
KALKINMA AJANSLARI ARASINDA
İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde faaliyet gösteren 3 kalkınma ajansına hibe desteğini ön gören
protokol imzalandı.
18
19
G
AP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen törende,
Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı (UNDP) teknik desteği ile hazırlanan "GAP Bölgesi'nde Sanayide Enerji
Verimliliğinin Artırılması Pilot Uygulamaları
Mali Destek Programı" ve "GAP Organik
Tarım Değer Zinciri Pilot Uygulamaları Mali
Destek Programı" kapsamında İpekyolu,
Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajanslarına
2016 yılı için 14 milyon 550 bin lira hibe
desteği sağlayacak protokoller imzalandı.
Hibe desteğinden İpekyolu, Karacadağ ve
Dicle Kalkınma Ajansları bünyesinde yer
alan Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman ve
Siirt illeri faydalanacak.
Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, törende yaptığı konuşmada, Şanlıurfa halkının birçok
işte çok çalıştığını, gayret sarf ettiğini ancak değerli iş üretemediğini söyledi.
Kentin Türkiye'de en çok pamuk üretilen il
olduğunu belirten Küçük, "Biz sadece pamuğu üretiyoruz, daha sonra Gaziantep'e,
Adana'ya satıyoruz. Alan kişi bunu iplik yapıyor, bir diğeri örüp kumaş yapıyor, diğeri
tişört yapıyor, diğeri de alıp onu satıyor.
vardır. Bunun bilincine varılması konusunda sanayide enerji verimliliği çalışmasını çok önemli buluyorum. İyi örnekler ortaya konulduğunda insanların
dikkatini mutlaka çekecektir, insanları o
yöne yönlendirecektir. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlimize
ve 3 ajansımıza hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Başa baş olarak bir para kazanıyoruz. Artık şehir olarak daha verimli olmak zorundayız. Çok gayret sarf edip az para kazanma
durumundan çıkmak zorundayız" dedi.
Türkiye'de özellikle enerji alanında çok israf yapıldığını kaydeden Küçük, alınacak
küçük tedbirlerle bu israfın önüne geçilebileceğine işaret etti.
Fabrikalarda, kurumlarda ve evlerde yüzde
50 enerji tasarrufunun sağlanabileceğini
vurgulayan Küçük, "Eğer bu tasarruf sağlanabiliyorsa bu demek ki orada yüzde 50
israf vardır. Eğer israf varsa bereketsizlik
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil de bölgenin rekabet edilebilirliğini artırmak amacıyla tespit ettikleri
organik tarım, yenilebilir enerji ve turizm
alanlarına yönelik çalışmalar yaptıklarını
belirtti. Bu alanların alt yapılarını oluşturduklarını ve mali destek programları geliştirdiklerini kaydeden Karahocagil, "2016
yılı için yeni bir hibe programı düşündük.
Bunun içinde yine organik tarım projeleri
yer alıyor. 5,5 milyon liranın üzerinde hibe
desteği sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
Yürüttükleri Yenilenebilir Enerji ve Enerji Ve-
rimliliği Projesine yeni bir bakış açısı getirerek sanayi tesislerinde enerji verimliliğini
artırmayı hedeflediklerini anlatan Karahocagil, şöyle devam etti: "Sanayi tesislerimizde enerji verimliliği artık bir mecburiyet.
Tesislerin bunu kanunen en yakın zamanda
yapmaları lazım. Hem bunun ön çalışmalarını yapmış olmak hem tesislerimizi uyarmak, bilgilendirmek, nasıl yapıldığını göstermek anlamında sanayi tesislerinde enerji
verimliliğinin artırılması mali destek programını hazırladık. Bu projemiz de 9 milyon
liralık bir bütçeyi öngörüyoruz. Bugün İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajanslarıyla imzaladığımız protokolle bu projeleri
başlatıyoruz."
Karahocagil, imzalanan protokollerle gelecek yıl düzenlenecek Uluslararası Organik
Gıda Fuarı'na (BIOFACH) 3 kalkınma ajansıyla hazırlık yaparak katılacaklarını dile
getirdi.
İmza törenine GAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı ve kalkınma ajanslarının yetkilileri katıldı.
KALKINMA KURULU BAŞKANLIĞINA
REKTÖR COŞKUN SEÇİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından yapılan 2015 yılı 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı,
İpekyolu Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yavuz Coşkun başkanlığında düzenlendi.
20
21
G
aziantep Üniversitesi (GAÜN)
Mühendislik Fakültesinde düzenlenen toplantıda konuşan
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, usanmadan çalışmak, çabalamak gerektiğini belirterek, "Biz üreten
bir toplumun üyesiyiz. Sivil toplum kuruluşları olarak da ülkenin kalkınmasındaki
destekleri arttırmalıyız. Tabuları yıkıp, herkesin yeni bir proje üretmeye başlaması,
kendini 'ne yapmalıyım' diye sorgulaması gerekir. Çok iyi işler yapacağımızdan
eminim. Bizde o potansiyel var. Yeter ki
huzurumuz, birliğimiz bozulmasın. Bir arada yaşamaya devam ederek inadına barışı, kardeşliği savunmamız gerekir" diye
konuştu.
Yeni fikirlerin ortaya çıkması gerektiğini
kaydeden Coşkun, "Farklılıklara, yeniliklere açık olan İpekyolu Kalkınma Ajansı,
ciddi anlamda fonlar veren bir kuruluş;
ama bu fonlara banka kredisi ya da hibe
olarak bakılmaması gerekir. Bir koyduğumuza üç alacağımız projeler üretelim. Gaziantep'teki sanayileşmeyi Adıyaman'da,
Kilis'te de gerçekleştirelim. Bu şehirleri de
yukarılara taşıyalım" dedi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Dr. Bülent Özkan da planlama faaliyetlerinin devam ettiğine dikkati çekerek, 5 ve
10 yıllık stratejik projeler hazırladıklarını
belirtti. Ajans faaliyetleri hakkında da bilgi
veren Özkan, Gaziantep, Adıyaman ve
Kilis'teki turizm, ihracat ve sosyal yapı gibi
bölgeye en çok katkıyı sağlayacak sektörlerle ilgili izleme raporlarını hazırladıklarını kaydetti.
Konuşmaların ardından yapılan Kalkınma
Kurulu Başkanlık Divanı seçimleri sonucu
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yavuz Coşkun yeniden Kalkınma Kurulu
Başkanı seçildi. Kalkınma Kurulu başkanlığına seçildi.
Toplantıya; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer
Yılmaz, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan’ın yanı sıra Gaziantep, Adıyaman ve Kilis Kamu kurum ve
kuruluşlarından yetkili isimler ile İpekyolu
Kalkınma Ajansı personeli katıldı.
GIDA SEKTÖRÜNDE VERİMLİLİĞİ ARTIRACAK PROJEDE
İMZALAR ATILDI
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) Verimliliğinin Artırılması Projesi kapsamında, Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü ile Gaziantep Valiliği, Gaziantep
Üniversitesi (GAÜN), İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi (OSB) arasında işbirliği protokolü imzalandı.
istihdam sağlamayı ve ürettiği ürünleri
dünya pazarlarında satmayı amaçlıyor.
Bu amaçla Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’nın Türkiye’deki KOBİ’ler için
başlattığı bu proje büyük önem taşıyor”
şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından ilgili taraflarca projenin protokolü
imzalandı.
Kamu yararına iki yıl olarak planlanan
projenin ile, imalatçı KOBİ’lerin büyüme
motivasyonlarını ve üretim kapasitelerini
artırma, ölçek ekonomilerinden daha
fazla yararlanma ve böylelikle rekabet güçlerini geliştirme yönünde teşvik
edecek ve yönlendirecek bir verimlilik
politikasının ve bu politikanın hayata
geçirilmesini sağlayıcı verimlilik artırma
programlarının geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
T
ören öncesi katılımcılara proje hakkında bilgiler veren Enerji Verimlilik
Genel Müdürü Anıl Yılmaz, “Verimlilik dediğimiz olgu aslında önemli bir
göstergedir. Bu ülkemizin gelişmişliğinin en
önemli göstergesidir. KOBİ’ler her ülkede
olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de son
derece önemli bir yere sahiptir. Ülkemizdeki
toplam girişim sayısının yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor” dedi.
Yılmaz, sanayi yapısında KOBİ’lerin önemli
bir yeri olduğunu belirterek, “Verimliliği arttırmanın yolu KOBİ’lerden geçiyor. Projemizin
gerekçesi de bu anlamda KOBİ’lerin biraz
daha ülkenin kalkınmasında fazla pay sahibi olmalarını sağlamaktır. Projenin genel
amacı, imalatçı KOBİ’lerin büyüme motivasyonlarını ve üretim kapasitelerini artırma,
ölçek ekonomilerinden daha fazla yararlanma ve böylelikle rekabet güçlerini geliştirme
yönünde teşvik edecek ve yönlendirecek bir
verimlilik politikasının ve bu politikanın hayata geçirilmesini sağlayıcı verimlilik artırma
programlarının geliştirilmesidir” diye konuştu.
Proje kapsamında 6 ilde 6 sektör ve 6
Organize Sanayi Bölgesi (OSB) belirlediklerini dile getiren Yılmaz, projenin öncelikle OSB’lerdeki KOBİ’lere odaklanacağını
ve buradan elde edilen bilgiyi Türkiye’ye
yaymayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ da
verimliliğin sadece KOBİ’lerin değil, üretimle
ilgili dünyadaki tüm işletmelerin temel problemlerinden olduğunu kaydederek, “Her işletme etkili ve verimli üretim yapmayı, yüksek
Projenin sanayileşmede belli bir aşamayı geçmiş Ankara, Konya, Kayseri,
Denizli, Kocaeli ve Gaziantep’i kapsadığı belirtilirken, proje kapsamında
Ankara’da Makine ve Teçhizat İmalatı,
Denizli’de Tekstil Ürünlerinin İmalatı,
Kocaeli’de Kimyasalların ve Kimyasal
Ürünlerin İmalatı, Konya’da Motorlu
Kara Taşıtı, Treyler İmalatı, Kayseri’de
Elektrikli Teçhizat İmalatı, Gaziantep’te
de gıda sektörü pilot olarak seçildiği
kaydedildi.
İmza törenine, Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü
Anıl Yılmaz, GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Ünverdi, GAÜN
Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, OSB
Başkanı Cahit Nakıboğlu, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Dr.
Bülent Özkan ile diğer davetliler katıldı.
BÖLGESEL YATIRIM ORTAMI DEĞERLENDİRMESİ
PROJESİ’NİN İKİNCİ TOPLANTISI
AJANSIMIZDA GERÇEKLEŞTİ
Dünya Bankası koordinasyonunda, Bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmesi Projesi’nin ikinci
toplantısı İpekyolu Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde Gaziantep’te gerçekleşti.
22
23
K
alkınma Bakanlığı’nın yararlanıcı,
Dünya Bankası'nın yürütücü kuruluş
olduğu ve 21 Ocak 2015 tarihinde çalışmaları başlatılan “Bölgesel
Yatırım Ortamı Değerlendirilmesi Projesi’nin ikinci toplantısı (RICA)” İpekyolu
Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde Gaziantep’te gerçekleşti. Gaziantep, Adıyaman,
Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Adana, Mersin,
Mardin, Siirt, Batman, Şırnak, Van, Bitlis,
Muş, Hakkâri, Malatya, Elazığ, Bingöl ve
Tunceli illerinin temsiliyeti ile gerçekleştirilen toplantının temel amacı, RICA Proje
Ekibi ile Kalkınma Ajansları arasındaki iletişimin güçlendirilmesi ve proje uygulama
süresince iller düzeyinde gerçekleştirilmesi
planlanan saha çalışmalarının koordinasyonunun etkin bir şekilde sağlanmasıdır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen
ve Proje Direktörü Alvaro Gonzalez ile Proje Koordinatörü Can Selçuki'nin katılımıyla
gerçekleştirilen toplantıya; Karacadağ,
Dicle, Fırat, Çukurova, Doğu Akdeniz ve
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansları katılım
sağladı.
TÜRKİYE’NİN
GÜNEŞ POTANSİYELİ YÜKSEK
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan
Türkiye'nin güneş potansiyeli yüksek olduğunu ancak bundan yeterince
faydalanılamadığını söyledi.
T
ürkiye'nin güneş potansiyeli yüksek olduğunu ancak bundan yeterince faydalanılamadığını dile
getiren Özkan, Almanya'nın
daha az güneş gören ülke olmasına
rağmen güneş enerjisi kurulum kapasitesinin Türkiye'nin çok üstünde olduğunu kaydetti.
Enerji konusunda bölgede ciddi yatırımlar yapıldığını aktaran Özkan,
şöyle konuştu: "Biz bu alanda yeniyiz.
İyi örnekler üreticiyi bu alana yönlendirecektir. Şu anda bölgemizde ciddi
anlamda enerji yatırımı yapan, yapmakta olan ve yapmayı isteyen birçok yatırımcı var. Bunlar gün geçtikçe
artacak. Sadece şöyle bir sorun var;
hala kullandığımız enerjinin maliyeti
yüksek. Panellerin hepsini biz üretmiyoruz. Çin'den, Tayvan'dan, Almanya'dan
alıyoruz. Artık ülke olarak kendi potansiyelimizi daha iyi kullanmak adına
bu panelleri üretmemiz gerekiyor. Bu
konuda üretim yapan irili ufaklı firmalar
var fakat bunların sayılarının artması ve
maliyetlerinin düşmesi gerekiyor."
"Tesisler 5-6 yılda maliyetlerini
amorti ediyor"
Özkan, enerji tesislerinin 5-6 yılda maliyetlerini amorti ettiğini söyledi. Türkiye'de bu potansiyelin hızla geliştiğini,
bu sebeple de Ar-Ge çalışmalarının
desteklenmesinin önemli olduğunu dile
getiren Özkan, teknolojideki gelişmelerin enerji maliyetlerini düşürebileceğini
ifade etti. Türkiye'nin enerjiyi ithal ettiğini anımsatan Özkan, şunları kaydetti: "Türkiye gibi enerjiyi dışarıdan ithal
eden bir ülke için doğal kaynakların
kullanımı önem arz ediyor. Çünkü ener-
jiye yılda 60-70 milyar dolar para veriyoruz. Cari açığımıza bakıyoruz, yaklaşık
o düzeylerde. Petrol miktarımızı artıramayacağımıza, diğer türevleri de ülkemizde
çıkaramayacağımıza göre doğal ve temiz
enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor."
Özkan, bölgede sadece enerji potansiyelinden yararlanarak değil, aynı zamanda
enerji verimliliğini artırarak ülke ve bölge
ekonomisine katkı sağlamayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Özkan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
en fazla kayıp kaçağın tarımsal sulamada
yaşandığını belirterek, bu oranı düşürebilmek için yenilenebilir enerji projelerine
destek verdiklerini söyledi.
Özkan, elektrikte kayıp kaçak oranının en
yüksek olduğu bölgelerden Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde bu durumun önüne
geçebilmek için çalışmalar yapıldığını ifade etti. Bölgede en fazla kayıp kaçağın
tarımsal sulamada yaşandığını belirten
Özkan, tarımsal üretime yönelik "yenilenebilir enerji" ve "mobil güneş enerjili sulama
sistemleri" projeleri hızla arttığına işaret
etti. Bu kapsamda, öncelikle güneş enerjisiyle çalışan sulama pompalarının tarım
sektöründe arttırılmasının planlandığını vurgulayan Özkan, "Elektrikte kayıp kaçak yenilenebilir enerji ile aşılabilir. Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde en fazla kayıp kaçak
tarımsal sulamada yaşanıyor. Bu oranı düşürebilmek için yenilenebilir enerji projelerine destek veriyoruz" dedi.
2014-2023 BÖLGE PLANI
HAYATA GEÇİRİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Ajans tarafından
hazırlanan 2014-2023 bölge planının Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından
onaylandığını ve hayata geçirildiğini bildirdi.
24
25
G
aziantep Üniversitesi
(GAÜN) Turizm Otelcilik Meslek Yüksekokulu
tarafından hazırlanan
“Turizm ve Ekonomik Boyutu” adlı
panel GAÜN Turizm ve Otelcilik
Meslek Yüksekokulu Uygulama
Oteli’nde gerçekleştirildi.
Panelde konuşan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr.
Bülent Özkan, Ajans tarafından
hazırlanan 2014-2023 Bölge Planı'nın Başbakan Ahmet Davutoğlu
tarafından onaylandığını ve hayata geçirildiğini bildirdi.
Dr. Bülent Özkan 2014-2023
Bölge Planı'nın; Türkiye’nin 2023
hedeflerine hizmet etmek üzere
beşeri ve sosyal sermayeyi, iktisadi ve kurumsal yapılar ile rekabet
üstünlüğü bulunan alanları tahlil
ederek, bölgede ortak kalkınma
bilincini yükseltip, doğal, beşeri
ve sosyal kaynakların TRC1 Bölge
dinamizmini destekleyecek ve bölgeye azami
katma değeri üretecek alanlara sevk edilmesini
sağlamak amaçlarıyla stratejik ve katılımcı yaklaşımla hazırlandığını söyledi.
“Yaşam Kalitesi Yüksek, Beşeri Sermayesi Güçlü, Rekabetçi ve Yenilikçi, Orta Doğu'nun Çekim
Merkezi İpekyolu” vizyonuna göre planın hazırlandığını ifa eden Dr. Bülent Özkan, şunları söyledi: ‘‘Yaşam Kalitesinin Artırılması, Beşeri SermaİPEKYOLU KALKINMA AJANSI • HAZİRAN / ARALIK 2015
yenin Geliştirilmesi, Sürdürülebilir Kırsal
Kalkınmanın Sağlanması, Rekabetçilik ve
Yenilikçilik Kapasitesinin Artırılması olmak
üzere, TRC1 Bölgesi’nin sahip olduğu potansiyellerin geliştirilmesine yönelik olarak
ve bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacak biçimde 4 gelişme ekseni ve gelişme
eksenlerinin gerçekleştirilmesini sağlayacak öncelikli hedef ve stratejiler katılımcı
stratejik planlama anlayışıyla oluşturulmuştur. Söz konusu gelişme eksenleri ile bölge
sosyal ve ekonomik yönden sürdürülebilir
bir yaklaşım çerçevesinde geliştirilecek ve
bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması
sağlanacaktır. İlgili stratejilerin gerçekleştirilmesiyle, bölgenin istihdam, üretim ve
ihracat kapasitesi geliştirilecek; sosyo-kültürel ve çevresel alanlarda iyileşme görülecek bunların sonucunda ortaya çıkan
katma değer ile bölge halkının refah seviyesi yükselecek ve sosyo-ekonomik kalkınma gerçekleşecektir.’’
Dr. Özkan, “Bölge planımızda 2023’te
nerede olacağız, kurumlarımızın ve bölgemizin kamu, özel sektör ve sivil toplum
kuruluşları çerçevesinde hangi aşamalarda olacağımızla ilgili hedeflerimiz var.
Turizm de bu hedeflerimizden biridir. Turizm bacasız sanayidir, hizmet sektörünün
en önemli ana unsurudur. Bölgelerin en
önemli gelir kaynaklarından biridir. Turizme yatırım yapmış olan ve turizm alanından ciddi aşama kaydetmiş olan dünya
şehirleri vardır. Bunları incelediğimizde
bölgedeki tanınırlığın bölgeyi nasıl geliştirdiğini, bölgenin imajını nasıl farklı bir
alana taşıdığını görüyoruz” dedi.
İKA, TÜİK
PERSONELLERİNİ BİLGİLENDİRDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) TÜİK Gaziantep Bölge Müdürlüğü personellerine Ajans’ın çalışma
alanları, planlama, yatırım ve tanıtım faaliyetleri, program tasarlama ve destek mekanizmaları (doğrudan faaliyet, güdümlü, mali ve teknik), proje uygulama, izleme ve değerlendirme süreçleri hakkında bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.
T
ÜİK Gaziantep Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıda ajans
hakkında bilgiler veren İpekyolu
Kalkınma Ajansı Planlanma, Programlama ve Koordinasyon Birim Başkanı Sezen Genç, 5449 Sayılı Kalkınma
Ajanslarının Kuruluşu Koordinasyonu ve
Görevleri Hakkındaki Kanun ile ülke genelinde 26 bölgede kalkınma ajanslarının
kurulduğunu, bunlardan biri olan İpekyolu
Kalkınma Ajansı’nın sorumluluk alanında
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin
bulunduğu TRC1 Bölgesi olduğunu söyledi. İKA’nın temel amacının faaliyet alanı
olan TRC1 Bölgesi’nin tüm yönleriyle kalkınmasını sağlamak olduğu ve bu amacı
gerçekleştirmek üzere Ajansın, bölgenin
mevcut potansiyelini harekete geçirmeyi
ve bu potansiyeli artırmayı hedeflediğini
ifade eden Genç, İKA’nın görevleri arasında ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeyi hızlandırma, bölgenin rekabet gücünü
artırıp sürdürülebilirliği sağlama, bölge
içi gelişmişlik farklarını azaltma, bölgenin
potansiyel gelişme alanlarını belirleme, iş
ve yatırım imkânlarını araştırma, küçük ve
orta ölçekli işletmelerle yeni girişimcileri
destekleme olduğunu kaydetti.
Ajansın katıldığı onlarca fuar, proje ve
iş buluşmalarından fotoğraflar paylaşan
Genç, 2014 yılında "Dünya Bankası Rekabetçi Şehirler Veri Tabanı Projesi" kapsa-
mında Türkiye’den sadece Gaziantep’in
dünyanın en rekabetçi 7 şehrinden biri
olarak seçildiğini ve Dünya Bankası yetkilileri tarafından Ajansın ziyaret edildiğini
de sözlerini ekledi.
Ajans tarafından sağlanan destekler hakkında sunum yapan Program Yönetim Birimi Uzmanı Fevzi Yaşar, teknik ve mali
desteklerin neler olduğu, kimlerin yararlanabileceği, Ajansın sağlayacağı destek
oranları, değerlendirme sürecinden bahsetti.
İzleme ve Değerlendirme Birim Başkanı
Osman Toksin ise birimin yürüttüğü çalışmalar ve görevlerinden bahsetti. Toksin,
2010-2014 yılları için Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerine verilen desteklerin
miktarı, iller bazında eğitim alan, istihdam
edilen kişi sayı gibi çeşitli veriler paylaştı.
Toksin, Kalkınma ajanslarının temel amaçlarından birisinin de çeşitli mali destek
araçları kullanarak bölgede sürdürülebilir
kalkınmaya katkıda bulunmak olduğunu,
kalkınma ajanslarının sorumlu bulundukları
bölgede daha fazla ama aynı zamanda
daha etkili mali destek mekanizmaları yürütmeyi hedeflediklerini belirtti.
Son olarak Ajansın bölgede destek verdiği “Yeşil Ev”, “İslami Bilim ve Teknoloji
Tarihi Müzesi”, “Lif Üretim Merkezi” gibi
proje örneklerini katılımcılarla paylaştı.
TÜİK Gaziantep Bölge Müdürlüğü personellerinin sorularının cevaplandırılması ile
toplantı tamamlandı.
Toplantıya İpekyolu Kalkınma Ajansı personellerinin yanı sıra TÜİK Gaziantep Bölge Müdürlüğü personelleri katıldı.
GIDA DENETİMLERİ VE
HALK SAĞLIĞININ KORUNMASI
PROJESİ’NİN KAPANIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
26
27
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve
Gaziantep Gıda, Tarım
ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce hazırlanan
Gıda Denetimleri ve
Halk Sağlığının Korunması Projesi’nin kapanışı gerçekleştirildi.
Gaziantep Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürü Mehmet Karayılan İpekyolu Kalkınma Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan’ı
makamında ziyaret ederek Ajansı’nın vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür etti.
İpekyolu Kalkınma Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan da Ajansın kurulduğu günden
bugüne bölgeye vizyon katacak, bölgeyi
kalkındıracak projeleri desteklediğini ve
desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından İl Müdürü Mehmet
Karayılan İpekyolu Kalkınma Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan’a desteklerinden
dolayı plaket takdim etti.
Gıda denetimlerinde kullanılmak üzere
hazırlanan araçlar ile Gaziantep halkının
kaliteli ve güvenilir gıdaya ulaşması sağlanarak, gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesi Halk sağlığının korunması, sağlık
harcamalarının azaltılması, gıda güvenliğine önem veren bilinçli ve duyarlı toplum
oluşturulması amaçlanmaktadır.
Ayrıca, gıda güvenliği konusunda bilinçlendirilme yapılarak gıdaların bozulmasının önüne geçilmesi, ekonomik kayıpların
azalması hedeflenmektedir.
YESEMEK SEYİR TEPESİ
TURİZM TESİSLERİ PROJESİ’NİN SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
İslahiye Kaymakamlığı tarafından hazırlan ve İpekyolu Kalkınma Ajansı 2015 Mali Destek
Programı kapsamında başarılı bulunan Yesemek Seyir Tepesi Turizm Tesisleri Projesi’nin
sözleşmesi imzalandı.
P
roje ile Tarih turizminin merkezlerinden olan Yesemek Taş Ocağının turizm potansiyelini artırmak ve
turizm tesisleri oluşturmak amaçlanmaktadır. Projenin hayata geçmesiyle bölge halkını turizm konusunda bilinçlendirilerek, Yesemek Açık
Hava Müzesini ulusal ve uluslararası
arenada tanıtımını yapılacaktır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Merkez binasında düzenlenen imza törenine İslahiye Kaymakamı Ünal Çakıcı ve İpekyolu
Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan katıldı.
RUMKALE İKA DESTEĞİYLE CANLANACAK
Yavuzeli Kaymakamlığı tarafından hazırlan ve
İpekyolu Kalkınma Ajansı 2015 Mali Destek Programı
kapsamında başarılı bulunan Rumkale Yüzer İskele ve
Dinlenme Yeri Projesi’nin sözleşmesi imzalandı.
P
roje ile Rum Kale Gaziantep ve bölge turizmine kazandırılarak ve iskele
yapımının sağlanması amaçlanmaktadır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Merkez binasında düzenlenen imza törenine Yavuzeli Kaymakamı Ömer Faruk Güngen ve İpekyolu
Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent
Özkan katıldı.
İKA DESTEĞİYLE ÖĞRENCİLERE
GİRİŞİMCİLİK SEMİNERİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Teknik Destek kapsamında Gaziantep Üniversitesi tarafından, öğrencilere,
profesyonellerle girişimcilik, motivasyon, başarı ve iletişim konulu konferans verildi.
G
aziantep Üniversitesi Kültür ve Kongre
Merkezi'nde yapılan, "Profesyonellerle
Girişimcilik, Motivasyon, Başarı ve İletişim" konulu konferansa Yazar Ahmet
Şerif İzgören, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Yavuz Coşkun’un yanı sıra birçok davetli ve
öğrenci katıldı. Profesyonellerle girişimcilik, motivasyon, başarı ve iletişim konulu konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterirken, konferansta ‘Toplumsal Barış ve Hoşgörü, Şiddetin Azaltılması’
yönünde insanlar arası iletişimin iyi sağlanmasına
yönelik bilgilerde verildi.
28
29
UYGULAMALI MUHAKKİKLİK
VE BİLİRKİŞİ EĞİTİMİ TAMAMLANDI
İpekyolu
Kalkınma
Ajansı desteğiyle gerçekleştirilen, Uygulamalı Muhakkiklik ve Bilirkişi Eğitimini
tamamlayan 60 katılımcı düzenlenen törenle sertifikalarını
aldılar.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı 2015 yılı Teknik Destek Programı kapsamında, Gaziantep Sağlık Müdürlüğünce hayata geçirilen proje törenine Gaziantep Sağlık
Müdürü Dr. Sadettin Yazı, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Mehmet
Zeki Rastgeldi ile sertifika sahipleri katıldı.
Törende bir konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Sadettin Yazı, adalet terazisinin
şaşırılmadan görevin en iyi şekilde yerine
getirilmesi gerektiğini belirterek sözlerine
şöyle devam etti: “Muhakkiklik ve Bilirkişi
görevi konumu ve aldığı sorumluluk itibari
ile önem arz etmektedir. Bizler sağlıkçılar
olarak hukuk eğitimi almadığımız için bu
tür eğitimlerle var olan eksikliğimizi gidermeye çalışıyoruz. Daha önceden sağlık
sisteminde hukuk birimi olmadan davalarımızı kaybediyorduk. Hukuk birimi kurulduktan sonra sağlık dilinin de anlaşılması
ile bu durum tersine döndü. Sağlık sistemi
kendi içerisinde bir hukuk dili geliştirmelidir.
İnşallah zaman içerisinde bunu da gerçekleştirmiş oluruz.” dedi.
Sağlık yöneticilerinin aynı zamanda hem
iyi bir hukuk bilgisine hem de ekonomi,
işletme vb. diğer konularda bilgi sahibi
olması gerektiğinin altını çizen Yazı, bu
eğitime gönüllü olarak katılan tüm personelimize teşekkür ediyorum diyerek sözlerini
tamamladı.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreter
Vekili Mehmet Zeki Rastgeldi ise İpekyolu
Kalkınma Ajansı’nın kurulduğu günden beri
bölgeyebirçok destek verdiğini ve bundan
sonra da desteklerin devam edeceğini söyleyerek, katılımcılara başarılar diledi.
Konuşma sonrasında katılımcılara sertifikaları verildi.
ADIYAMAN • BİZDEN HABERLER
GÜLÜMSEMENİN
ENGELİ OLMAZ
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürütülen ‘Gülümsemenin Engeli Olmaz”
“Sen Gül ki Dünya Gülsün” Projesi kapsamında engelli vatandaşlara koruyucu ve
tedavi edici ağız ve diş sağlığı hizmetleri verilecek.
A
dıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ve beraberindeki davetliler,
Engelliler Polikliniğinin açılış kurdelesini keserek, engelliler için
yapılan özel polikliniği incelediler.
Ağız ve Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Burhanettin Kömüroğlu tarafından engelliler
polikliniği ile ilgili davetlilere bilgi verildi.
Açılışta konuşan Vali Mahmut Demirtaş,
“Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi bünyesinde açtığımız bu üniteyle amacımız, engelli vatandaşlarımıza sağlıklı bir hizmet
sunarak, onların önündeki tüm engelleri
kaldırmak ve hayata gülümsemelerini sağlamaktır. Ülkemizde nüfusumuzun yaklaşık
yüzde 10’u engelli. Adıyaman’da bu
oran biraz daha yüksek. Yani bunun hesabını yaparsak 60 bin civarında engellimiz
var. Bugün aslında engellileri görmenin,
engellilerin farkına varmanın, gerçekten
mutluluğunu yaşıyorum. Bu tesisin bütün
Adıyamanlılarımıza ve ülkemize hayırlı
olmasını diliyorum” dedi.
Hastane Başhekimi Dt. Burhanettin Kömüroğlu, proje ile ilgili bilgi vererek, “Proje
kapsamında Adıyaman il merkezinde bulunan engelli bireyler tespit edilmiş ve yılda 2 defa ağız içi taramaları, flor vernik
uygulamaları yapılmakta ve bu taramalara uygun tedavi planları oluşturulmakta
engelli bireyler birebir ilgilenen kişiye ağız
ve diş sağlığı eğitimleri verilmektedir. Proje
kapsamındaki 300 engelli bireye elektrikli
diş fırçası verilmekte olup, engelli bireyin
bakıcısına nasıl diş fırçalayacağı konusunda eğitim verilmektedir. Bu tedavi planı
doğrultusunda engelli bireyler merkezimize çağrılmakta ve genel anestezi altında
gerekli tedavileri yapılmaktadır. Bu proje
kapsamında 200 engelli birey olup, bu
sayı her geçen gün artmaktadır. Unutulmamalıdır ki engelli olmak bir kader olabilir
ancak; bu durum engellilerin yaşam kalitelerini arttırmamıza engel değildir” dedi.
Anadolu Engelliler Derneği Genel Başkanı Abidin Harputluoğlu ise, yetkililere
böyle bir polikliniği hizmete açtıkları için
teşekkür ederek, “Adıyaman’da böyle bir
engelli polikliniğinin olması çok sevindirici
bir şeydir. Ortopedik, görme engellilerin
yanında en fazlada zihinsel engelli vatandaşların, down sendromlu engellilerimizin
diş problemi vardır. Bundan dolayı ailelerimizin de duyarlı olmasını istiyoruz” dedi.
Engelliler Polikliniğinin açılışına Adıyaman
Valisi Mahmut Demirtaş, Vali Yardımcıları
Murat Süzen, Levent Öztin, Onur Kökçü,
İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Emin Taş,
Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri
Erdoğan Öz, Siyasi Parti Başkanları, kurum amirleri ile engelli vatandaşlar katıldı.
BECERİ VE MERKEZİ SİMÜLASYON
LABORATUVARI AÇILDI
İpekyolu Kalkınma Ajansı işbirliği ile kurulan
Beceri ve Merkezi Simülasyon Laboratuvarı’nın
açılışı yapıldı.
30
31
B
eceri Laboratuvarı Adıyaman Üniversitesi tarafından, Merkezi Simülasyon Laboratuvarı İpekyolu Kalkınma Ajansı işbirliği ile kuruldu.
Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Firdevs Erdemir laboratuvar hakkında bilgi
verdi. Sunumun ardından açılış gerçekleştirilerek laboratuvarlar gezildi. Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa
Talha Gönüllü kısa bir değerlendirmede
bulunarak sözlerine emeği geçenlere teşekkür ederek başladı. Gönüllü, “Güzel
bir başlangıç ve sonuç gördük. 15 Nisan’da bitmesi gereken bir vazifeyi bugün
6 Nisan’da bitirmiş oluyorsunuz, bugün
açılışını yapıyoruz. Bu güzel gayretleriniz
için teşekkür ediyorum. Emeği olan herkesi tebrik ediyor, teşekkür ediyorum. Güzel
bir gayretin çalışması sonucunda öğrencilerimize iyi sonuç sağlayacağız. İnşallah
çok güzel faydalar elde edeceğiz. Bu iki
marketimiz çok önemliydi. İpekyolu Kalkınma Ajansı’na da destekleri için teşekkür
ediyorum” dedi.
Beceri laboratuvarında kadın-doğum ünitesi, gebe eğitim ünitesi, hemşirelik esasları ünitesi, cerrahi el yıkama ünitesi ve yeni
doğan üniteleri yer alırken yine merkezi
simülasyon laboratuvarında da kadın-doğum ünitesi, gebe eğitim ünitesi, hemşirelik esasları ünitesi ve cerrahi el yıkama
üniteleri yer alacak.
Açılış törenine Milli Eğitim Müdürü Seyfi
Özkan, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Turhan Koyuncu, Eczacılık Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. İdris Türel, Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan
Solmaz, Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof.
Dr. Ali Aydın, İpekyolu Kalkınma Ajansı
temsilcileri, akademik ve idari personel ve
öğrenciler katıldı.
BÖLGE TURİZMİ İÇİN
İMZALAR ATILDI
Bölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu bölgede turizm koridoru oluşturmak ve turizm sektörünü
geliştirmek hedefiyle oluşturduğu "Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten Gastronomiye Turizm
Yolculuğu Projesi" için ortaklık protokolünü imzaladı.
B
ölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu'nun 6'ncı toplantısı, Adıyaman Ticaret ve Sanayi
Odasının (ATSO) ev sahipliğinde
Gaziantep, Şanlıurfa, Osmaniye, Kahramanmaraş, Antakya, Kilis ve Osmaniye'nin Ticaret ve Sanayi Odası başkanları
ve kalkınma ajansları yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdi.
Bugüne kadar her toplantıda bölgenin
öncelikli alanları hakkında özel sunumlar
ve görüşmeler yaparak farkındalık yaratmaya çalışan platform, bu kez Adıyaman
için önemli bir potansiyele sahip "Mermer
Sektörünü" ele aldı.
Toplantıda konuşan GTO Başkanı Eyüp
Bartık ve Adıyaman TSO Başkanı Mustafa Uslu platformun bölgenin turizm ve
kültür gibi alanlarda ekonomik ve bölgesel kalkınmaya yönelik işbirliği oluşturmak
amacıyla kurulduğunu ifade ederek, "Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten
Gastronomiye Turizm Yolculuğu Projesi"nin bu amaç için atılan en önemli adım
olduğunu belirterek, bu projenin sadece
bölgemize değil ülkemize de önemli katkı
sağlayacak ve diğer bölgeler için de örnek bir proje olacağı üzerinde durdular.
Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten Gastronomiye Turizm Yolculuğu
Projenin hedefi, uygulama bölgesi kapsamında yer alan illerde turizm koridoru
oluşturularak ve sektörde yer alan paydaşlarının eğitilmesi ile turizm bilincinin
bölgede geliştirilmesi, bölgenin bilinirliliğinin sağlanması, bölgeye gelen ziyaretçi
sayısının, turizm gelirlerinin, özel sektör
yatırımlarının ve istihdam olanaklarının arttırılması ve son olarak bölgenin turizmde
katma değerinin ve rekabet edebilirliğinin
arttırılmasıdır.
Bölgelerin ortak strateji üreteceği temel
konular "Mozaik Turizmi" ve "Gastronomi Turizmi" olarak belirlenmiştir. Sektörün
bölgede geliştirilmesi kapsamında turizm
32
33
koridorunun oluşturulması ve Osmaniye-Kahramanmaraş-Hatay-Kilis-Gaziantep-Şanlıurfa-Adıyaman
güzergâhında
gastronomi ve mozaik rotasının oluşturulması tasarlanmaktadır.
Bölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu
kapsamında daha önce gerçekleştirilen
toplantılarda, Suriye'de yaşanan olaylar,
bölgedeki su kaynaklarının kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı
ve pamuğun sektörünün konuşulduğunu
anımsatan Uslu, platformun 6.toplantısında ana temanın mermerin başkentliğine
aday Adıyaman'ın mermer rezervleri olduğunu belirtti.
"Burası birlik ve beraberlik bölgesi"
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp
Bartık, "Birlikte hareket etmek için çok nedenimiz var" sloganıyla yola çıktıklarını,
üç ayda bir farklı ilde, farklı konuları görüşmek üzere bir araya geldiklerini hatırlattı. Bartık, platformun bölgede birlik ve
beraberlik adına çok önemli bir oluşum
olduğunu vurguladı.
"Burası birlik ve beraberlik bölgesi" diyen
Bartık, "Kültürümüz aynı, aynı coğrafyada
yaşıyoruz ve artık ülke kalkınmasına sadece şehirler olarak değil, bölge olarak katkı
sağlamalıyız. Bu bölgeyi ön plana çıkarmamız gerekiyor" dedi.
Bölgede inanılmaz bir tarih olduğuna işaret eden Bartık, şöyle devam etti: "Bölgemizde inanılmaz bir kültür zenginliği var.
Bunu artık dünyaya duyurmamız lazım. Bu
noktada, 7 Oda ve 3 kalkınma ajansımız
ile birlikte hayata geçirmeye çalıştığımız
"Akdeniz'den Mezopotamya'ya Mozaikten
Gastronomiye Turizm Yolculuğu Projesi"
oldukça önemli bir adım olacak. Bugün
bölgemiz için önemli bir gün. Bölgede bir
turizm koridoru oluşturmak, ortak değerlerimiz olan mozaik ve gastronomiyi ön
plana çıkarmak ve turizm sektörünü geliştirmek için yola çıktığımız projemiz için ilk
imzaları atıyoruz."
ADIYAMAN MUTFAĞI
KİTAPLAŞTIRILDI
İpekyolu Kalkınma
Ajansı (İKA) tarafından desteklenen “Adıyaman Cemile Mutfak Kültürü”
adlı kitabın tanıtım toplantısı
yapıldı.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından desteklenen, Adıyaman Tanıtma
Vakfı tarafından projelendirilen “Adıyaman Cemile Mutfak Kültürü” adlı kitabın
tanıtım toplantısı yapıldı.
Unutulmaya yüz tutmuş yemeklerin bir araya getirildiği kitap, ilk etapta 1000 adet
bastırılarak, 190 kütüphaneye, üniversitelere ve televizyonlarda yayınlanan yemek
programlarına gönderilerek dağıtımı yapıldı.
Adıyaman’da göreve başladığı günden
bugüne medeniyetler şehri Adıyaman’ın
sahip olduğu bütün değerlerini her yönüyle tanıtmak için yoğun gayret sarf ettiklerini belirten Vali Mahmut Demirtaş, “Adıyaman mutfağı geçmişten günümüze bu
bölgede yaşayan tarihi uygarlıkların kültür
perspektifi içinde kendine özgü bir mutfak
kültürü ve kendine has bir lezzet yaratabilmiştir. Bizlerde bu lezzetin kaybolmaması
için kitap haline getirdik. Artık unutulan
yemek kültürümüzün tekrar canlandığı ki-
tabın beğeni kazanacağına inanıyorum.
Adıyaman’ın her yönüyle tanıtmak için Ankara ve İstanbul’da iki defa tanıtım günleri
hazırladık. Yine İstanbul’da EMİTT fuarı,
İzmir’de ise, Travel Turkey İzmir Fuarına
katıldık. Bu tür etkinliklere katılmamızın
en önemli nedeni kültürel değerlerimizi ve
medeniyetler şehri Adıyaman’ı Türkiye’ye
ve dünyaya en iyi şekilde tanıtmaktır. Adıyaman’ın yemekleri kitabını ilk etapta bin
adet bastırdık. İleriki zamanlarda 5 veya
10 bin adet daha bastırmayı düşünüyoruz. Herkesin kütüphanesinde Bu kitabı
mutlaka bulundurması gerektiğine inanıyorum. Kitabı baştan sona kadar inceledim.
Yoğun bir emek sonucu hazırlanmış bir
kitaptır. Bu Kitabın hazırlanmasında başta
kitabın yazarı Mehmet Öncü olmak üzere,
emeği geçen katkıda bulunan herkese çok
teşekkür ediyorum” dedi.
Cemile Kitabının tanıtım programına Adıyaman Valisi Mahmut Demirtyaş, İl Jandarma Komutanı Albay İbrahim Koyuer,
Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Vali Yardımcıları Murat Süzen, Onur Kökçü ve
kurum müdürleri katıldı.
GAZİANTEP • BİZDEN HABERLER
GAZİANTEP MUTFAĞI
UNESCO KORUMASINDA
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)’nın Gastronomi Dünyası’nın Gaziantep Mutfağı'nın
Keşfi ve Gaziantep Yemeklerinin Gastronomi Turizmine Kazandırılması Projeleriyle
destek sağladığı Gaziantep, gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve
Kültür Örgütü’nün (UNESCO) "Yaratıcı Şehirler Ağına" girdi.
34
35
U
NESCO, 33 ülkeden 47 kenti
"Yaratıcı Şehirler Ağına" aldı.
Gaziantep, UNESCO'nun aldığı
kararla, bu alanda Türkiye’nin
öncü şehir olma özelliğini kazandı. Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network),
2004 yılında UNESCO Yürütme Kurulunun 170. toplantısında alınan karar
doğrultusunda dünyanın farklı ülkelerinden
116 şehrin katılımıyla kurulmuştu.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmalarına katkı sağlamayı hedefleyen
söz konusu ağa üye olan şehirler, yerel
yaratıcılık, tanıtım ve görünürlüklerini artır-
mayı hedeflemekte UNESCO’nun kültürel
çeşitliliğin desteklenmesi doğrultusundaki
görüşlerini paylaşmaktadır. Programa katılım, "el sanatları ve halk sanatı", "dizayn",
"sinema", "gastronomi", "edebiyat", "müzik"
ve "görsel sanatlar" alanında gerçekleştiriliyor.
Şu ana kadar UNESCO gastronomi listesine dünyanın dört bir yanından sadece
sekiz kent kabul edilmişti. Listeye şu ana
kadar Çin’den iki kent, Brezilya, Güney
Kore, İsveç, Kolombiya, Japonya ve Lübnan’dan birer şehir girmişti. Bugün Gaziantep ile birlikte 9 kent daha bu listeye
eklendi.
ALMAN YATIRIMCILARDAN GAZİANTEP’E
HAVAYOLU KARGO YATIRIMI
Gaziantep’e havayolu kargo taşımacılığı alanında yatırım yapmak isteyen Magdeburg
Cochstedt Uluslararası Havalimanı Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Vornhagen
ve beraberindeki heyet, İpekyolu Kalkınma Ajansını (İKA) ziyaret ederek, bölge
hakkında bilgi aldılar.
V
erdiği desteklerin yanı sıra yerel
düzeyde yatırım ortamını iyileştirme konusunda yatırımcılara
danışmanlık yapan İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölgenin kalkınmasında
önemli rol oynuyor.
Gaziantep’e havayolu kargo taşımacılığı alanında yatırım yapmak isteyen
“Magdeburg Cochstedt Uluslararası Havalimanı” Yönetim Kurulu Başkanı Dieter
Vornhagen ve beraberindeki heyete bölge
hakkında sunum yapan Gaziantep Yatırım
Destek Ofisi uzmanları, Gaziantep yatırım ortamı, yatırımlarda devlet destekleri,
Gaziantep’in lojistik alanındaki projeleri
konularında Alman yatırımcıları detaylı
bilgilendirdi.
Toplantıda, Gaziantep’in artan ihracatı
karşısında lojistik alanında yatırımların
hızlanması gerektiği ifade edilirken kara
ve deniz taşımacılığının yanısıra havayolu
kargonun da öneminin giderek arttığı vurgulandı.
Gaziantep’te Avrupa’ya havayolu kargolarının ulusal hava firmalarıyla yapıldığını,
fakat yetersiz olduğunu vurgulayan Gaziantep Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü
Vakkas Koca, kurulacak sistemle Gaziantep’te Almanya’ya direk kargo seferlerinin
başlayacağını ve buradan tüm Avrupa
ülkelerine dağıtım yapılabileceğine dikkat
çekti.
Magdeburg Cochstedt Uluslararası Havalimanı Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Vornhagen ise Gaziantep’i Türkiye’de merkez
olarak seçmesinin en büyük sebebinin tari-
hi İpekyolu üzerinde olması ve hızla artan
ticareti olduğunu dile getirerek, Gaziantep’e kuracakları sistemi Suudi Arabistan,
Çin, Tacikistan, Rusya’ya da kurarak havada bir İpekyolu ağı kurmak istediklerini
dile getirdiler.
Bilgilendirme toplantısı sonrası Gaziantep’in önde gelen firma ve kurum temsil-
cileri ziyaret edilerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Söz konusu toplantılar
kapsamında Gaziantep’in önde gelen ihracatçı firmaları ve ihracat potansiyeli yüksek olan firma temsilcileri böyle bir yatırımın bölgenin ihtiyacına cevap verebilecek
nitelikte ve gerekli olduğunu ifade ettiler.
KADEM YÖNETİCİLERİNE
PCM EĞİTİMİ VERİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından ve Kadın ve Demokrasi Derneği
yöneticilerine Proje Döngüsü Eğitimi verildi.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı Ajansı Program Yönetim Birim Başkanı Abdulmenap Ertaş tarafından verilen ve 2 gün
süren eğitimde, Proje Döngüsü Yönetimi
eğitiminin içeriğinde bulunan Paydaş Analizi, Sorun Analizi, Hedef ve Strateji Analizi, Mantıksal Çerçeve Matrisi ile Faaliyet
Planı-Bütçe konularında dernek yöneticilerine detaylı bilgi verildi.
36
37
Eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan
Program Yönetim Birim Başkanı Abdulmenap Ertaş, eğitimin hem KADEM yöneticilerinin bireysel kapasitelerinin artırılmasına
hem de KADEM kurumsal kapasitesinin
artırılmasına yardımcı olacağını söyledi.
BAŞARILI PROJELERE YÖNELİK
BİLGİLENDİRME TOPLANTISI DÜZENLENDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) 2015 Yılı Mali Destek
Programlarında başarılı bulunan projeler kapsamında
yararlanıcılara yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı merkez binasında gerçekleştirilen
toplantıda, İzleme ve Değerlendirme Birim Başkanı Osman
Toksin tarafından yararlanıcılara
desteklerden nasıl yararlanılacağı ve sözleşme süreci ile ilgili
sunum gerçekleştirdi.
Toplantı, yararlanıcıların sorularının cevaplandırılması ile tamamlandı.
2015 yılında Rekabetçilik ve
Yenilikçilik Kapasitesinin Arttırılması Mali Destek Programı, Kültür- Turizm Altyapısı Mali Destek
Programı ve GAP Organik Tarım
Değer Zinciri Pilot Uygulamaları
Mali Destek Programı olmak üzere 3 başlıkta ilana çıkan İpekyolu
Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Mali
Destek Programlarına 181 başvuru gerçekleştirilirken, 41 proje
destek almaya hak kazanmıştır.
İKA DESTEĞİYLE
GLUTENSİZ MAKARNA ÜRETİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), çölyak hastaları için üretilen ve Türkiye’de bir ilk
olan Glutensiz Makarna üretimine verdiği destekle adından söz ettirdi.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından
desteklenen ve Beşler Makarna'nın Çölyak hastaları için ürettiği Glutensiz Makarna ürünleri basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantıya İpekyolu Kalkınma Ajansı ve
Çölyakla Yaşam Derneği temsilcileri katıldı.
Beşler Makarna adında konuşma yapan
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet
Çakmak, “3 yıldır bu proje için büyük
gayretler ortaya koyduk. Türkiye’de kendi tesislerinde Glutensiz Makarna üretimi
gerçekleştiren tek firma durumundayız. Bu
proje ile hem glütensiz makarnayı uygun
fiyatla sunmayı hem toplumun dikkatini
çölyak hastalığına çekmeyi amaçlıyoruz.
Beşler Glutensiz Makarnanın sadece Tür-
kiye’de değil, dünya pazarında da kalitesi
ve lezzetiyle adından söz ettireceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Oya Özden, Beşler Makarna’nın gerçekleştirdiği
çalışmanın çok önemli olduğunu dile getirdi. Özden, “Çok ümitliyiz, çok mutluyuz.
Çölyaklıların keyifle tüketecekleri bir makarnadan söz ediyoruz. Emeği geçen herkese
teşekkür ederiz” dedi.
İKA VE TÜRKİYE ULUSAL AJANSI
İŞBİRLİĞİNDE ERASMUS+ BİLGİLENDİRME
TOPLANTISI DÜZENLENDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) ve Türkiye Ulusal Ajansı işbirliğinde, Gaziantep, Adıyaman, Kilis
illerinde görev yapmakta olan kamu kurumları, üniversiteler, eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri,
meslek örgütlerindeki ilgili kişilerin katılımlarıyla, “Erasmus+ Bilgilendirme Toplantısı” düzenlendi.
E
rasmus+ Programı ile kişilere yaş,
meslek ve eğitim geçmişlerine
bakılmaksızın yeni beceriler kazandırılması, onların gelişimlerinin
güçlendirilmesi ve istihdam olanaklarının
artırılmasına yönelik projelerde hibe desteği sağlanması hedeflenmektedir.
38
39
Ulusal Ajans Uzmanları tarafından, düzenlenen toplantıda Erasmus+ Programı’nın öncelikle tanıtımı yapılarak, örneklerle birey odaklı projeler ile KA1 Başvuru
Formunun Tanıtımı interaktif bir şekilde katılımcılardan tecrübe paylaşımı sağlandı.
Toplantının ikinci bölümünde ayrıca, örneklerle stratejik ortaklıklar ile KA2 başvuru formunun tanıtımı yapılarak, KA1 ve
KA2 Modelleri arasındaki farkların analiz
edilmesi ve merkezi projelerin genel tanıtımı yapıldı.
Toplantı, katılımcıların kendi kurum ve kuruluşlarındaki uygulamalara yönelik proje
hazırlık süreçlerine dair sorularının cevaplanmasıyla sona erdi.
179 KURSİYERE
SERTİFİKA VERİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın finanse ettiği ve Gaziantep Ticaret Odasının (GTO)
mesleki eğitim kapsamında hazırladığı "Mesleki Eğitimde Yenilikçi Uygulamalar
Projesi" kapsamında eğitim alan 179 kursiyere sertifika verildi.
G
ayrimenkul danışmanlığı, e-ticaret, ön muhasebe, lojistik ve
tedarik, grafik tasarım-photoshop, sosyal medya ve dijital
pazarlama, moda tasarımı, kalıp ve giysi
teknikleri alanlarında düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler için GTO Meclis Salonu'nda tören düzenlendi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) işbirliğinde gerçekleştirilen kurslara 179 kişinin katıldığını hatırlatan Bartık, şöyle devam etti:
"Düzenlediğimiz kurslara katılarak emek
veren, destekleyen arkadaşlarımıza çok
teşekkür ediyorum. Eğitimsiz hiçbir proje
hayata geçemez. Eğitimle çok daha başarılı noktalara gelebiliriz. Piyasada herkes,
kalifiye eleman problemini dile getiriyor.
Aslında kalifiye eleman problemi yaşayan
birçok sektörde çok iyi insanımız da var. İş
dünyası ile kalifiye elemanları buluşturmak
gerekiyor. Bu eğitimlerle bunu amaçladık.
Gayrimenkul, Gaziantep'te yükselen bir
sektör, bunun için gayrimenkul danışmalığı
olmalı, bizde bunun için kurs açtık. E-ticarette dünya inanılmaz bir hızla ilerliyor.
Gaziantep olarak e-ticarette beklediğimiz
yerde değiliz. E-ticarette alacak daha çok
yolumuz var. Gaziantep ayakkabı konusunda Türkiye'nin en iyi kapasitesine sahip
ama bunu ön plana çıkaramıyoruz. Moda
tasarım ve markalaşma konusunda biraz
gerideyiz. Triko, penye sektöründe çok
ürün üretiyoruz ama iyi bir marka çıkartamıyoruz. Bu kurslarla sektörlere kalifiye
elemanlar yetiştirerek sektörlerin daha iyi
yerlere gelmesini istiyoruz."
Konuşmanın ardından kursiyerlere sertifikaları verildi. Tören, toplu fotoğraf çekiminin
ardından tamamlandı.
AYŞEM PROJESİ’NİN
AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Anne Yaşam ve Eğitim Merkezi
(AYŞEM) projesinin açılışı gerçekleştirildi.
40
41
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Şahinbey Kaymakamlığı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Aile ve
Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Şahinbey
Halk Eğitim Müdürlüğü, Şahinbey Belediyesi ve Şahinbey Toplum Sağlığı Merkezi’nin
ortaklaşa yürüttüğü AYŞEM projesinin açılışı
gerçekleştirildi.
Kadınlara ve gençlere yönelik mesleki, sosyal ve kültürel kurslarla onların boş zamanlarını iyi değerlendirmesini amaçlayan proje,
9 ay sürecek. Mefruşat, step-aerobik, spor
salonu, ana sınıfı, bilgisayar, muhasebe,
folklorik bebek yapımı, dikiş nakış, İngilizce
ve çeşitli alanlarda kurslar verilecek projede,
500 anne ve 150 çocuğun faydalanması
hedefleniyor.
Açılışta konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ‘‘“Herkesin
Gaziantep için yapacak çok şeyi var. Mutlu
toplum, mutlu toplumun temeli, mutlu aileden
ve mutlu bireyden geçiyor. Hepsi birbirinin
tamamlayıcısı bu işinde temelinde kadın ve
anne yatıyor eğer kadın mutluysa, anne mutluysa, sağlıklıysa ruhen bedenen, gelecek
kaygısı yoksa çocukları ile bir kaygısı yoksa
o zaman toplum dalga dalga pozitif enerji
ile yayılıyor ve toplum mutlu oluyor” dedi.
Kadınların evin temel taşı olduklarını ve onların mutluluğu için fırsatlar verilmesi gerektiğini
belirten Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İşte bugün spor alanlarıyla, meslek kurslarıyla sizin kendinizi yetiştirmeniz, çocuklarınıza faydalı olmanız imkan meselesi tek
başına olmuyor o yüzden sayın başkanım
sosyal belediyecilikte Türkiye’ye örnek çalışmalar yapıyor. Ben bütün Türkiye’yi bilen biri
olarak kıyaslamalar yapıyorum. Bizde büyükşehir belediyesi olarak bütün gücümüzle
çocuğumuzun kreşinden tutun annelerimizin
sanat merkezinden tutun gençlerimizin spor
alanlarını çoğaltacak yani birbirimizi tamamlayacak, birbirimizin işini kuvvetlendirecek çalışmalar içerisindeyiz. Tek amacımız
sizin hayır duanızı almak.”
Konuşmaların ardından Başkan Şahin, Gaziantep Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu,
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Şahinbey Kaymakamı Selami Aydın
ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İsmet
Zor projenin açılış kurdelesini kesti.
KİLİS • BİZDEN HABERLER
ORGANİK ZEYTİNYAĞI
TESİSİNİN AÇILIŞINI
KALKINMA BAKANI YILMAZ YAPTI
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği (UNHCR), İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Kilis Organik Zeytin Üreticileri Birliği'nin finanse edip Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) teknik desteği ile Kilis merkeze bağlı Kocabeyli Köyünde yapımı tamamlanan Kilis Entegre Organik Zeytin Yağı Tesisleri'nin açılışına katıldı.
A
çılışta konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kilis’in bir taraftan insanlık vazifesini yaparken bir yandan da bir taraftan
da kalkınmaya, gelişmeye devam ettiğini
söyledi. Bakan Yılmaz: ‘‘Bakın Kilis'in alt
yapısıyla yoluyla üniversitesi ile yerel yönetimiyle neler yaptığını görüyoruz. Hızlı
bir şekilde kalkındığını geliştiğini görüyoruz. Bu ağır yüklere rağmen üretim kapasitesini arttırdığını istihdamını artırdığını
temel alt yapılarda mesafeler aldığını
görüyoruz. Demek ki insanı vazife ile kalkınma elele yürüyebiliyor. Kilis bunu ispat
eden illerinden biri oldu. Kilis'in bu tecrübesinin sadece Türkiye için değil dünya
içinde bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Bugün bir zeytin tesisinin açılışını gerçekleştiriyoruz. Zeytin barışın sembolüdür.
Böyle bir ürünle karşı karşıyayız. İnşallah
bölgemize barış ve bereket gelir. Bunu temenni ediyorum. Bu tesisin kadir bir zeytin merkezinde yapılmasının mutluluğunu
duyuyorum.’’ dedi.
Açılışa Bakan Yılmaz'ın yanı sıra; Kilis
Vali Vekili Tolga Toğan, Ak Parti Kilis Milletvekili Fuat Karakuş, GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Kilis Belediye
Başkanı Hasan Kara, İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği yetkilileri ve daire müdürleri
katıldı.
KALKINMA KURULU KOMİSYONLARI
SAHA ÇALIŞMALARINA BAŞLADI
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Kalkınma Kurulu Tematik Çalışma Komisyonlarından Dezavantajlı
Gruplar, Göç ve Sosyal Uyum Komisyonu, Kilis Elbeyli Geçici Barınma Merkezi’ni ziyaret etti.
42
43
K
alkınma Kurulu'nun daha etkin ve
etkili çalışması amacıyla İpekyolu
Kalkınma Ajansı (İKA) bünyesinde
kurulan Tematik Çalışma Komisyonları çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
2014’ten bu yana faaliyetlerine devam
eden Dezavantajlı Gruplar, Göç ve Sosyal Uyum Komisyonu saha çalışmalarına
başladı. Saha çalışmaları kapsamında ilk
olarak Kilis Elbeyli Geçici Barınma Merkezi ziyaret edildi.
Komisyon üyeleri ziyaret kapsamında
Elbeyli Geçici Barınma Merkezi’nin yö-
netiminden sorumlu Vali Yardımcısı Vedat
Yılmaz ve Kamp Müdürü Hamit Maraşlıoğlu’nu makamlarında ziyaret ederek
kamp ile ilgili bilgi aldılar. Komisyon üyeleri daha sonra kamp müdürü eşliğinde
kampta yer alan ve farklı işlevlere sahip
mekânları inceledi. Ziyaret sonunda yapılan açıklamada Dezavantajlı Gruplar,
Göç ve Sosyal Uyum Komisyonu olarak
çalışmalara ilişkin bir rapor hazırlanarak
raporun kamuoyu ile paylaşılmasına karar
verileceği söylendi.
Ziyarete; Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi
Destekleme Vakfı (MEKSA), Kâhta Kadın
ve Çocuk Hakları Derneği, Gaziantep
Yardım Vakfı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep İŞ-KUR, Nizip Kaymakamlığı, Kilis İslambey ÇATOM, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep Kent Konseyi,
Kilis Kent Konseyi, Kilis Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, KADEM, Gaziantep
Valiliği kurum temsilcileri ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Planlama, Programlama ve
Koordinasyon Birimi personelleri katıldı.
KURUMSAL
KAPASİTE GELİŞTİRME EĞİTİMİ
PROJESİ’NİN SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı Kilis Yatırım
Destek Ofisi toplantı salonunda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Kilis
Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir, daha fazla proje geliştireceklerini
ifade ederek, “Bu şekilde kurumda çalışan
personelimiz yaptığı işi daha profesyonel
şekilde yapacak. Bu eğitimdeki amacımız
iletişim teknikleri, öfke kontrolü, motivasyon, pozitif davranış geliştirme, empati
kurma, zaman yönetimi, güçlü yönlerimiz
fark etme, kriz yönetimi ve krizle baş edebilme, özgüven yönetimi gibi konularda
çalışanlarımızın eğitim almaları ve bunları
işinde uygulayabilmeleridir” şeklinde konuştu.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklediği, Kilis Belediyesi’nin hayata geçirdiği “Kurumsal Kapasite Geliştirme Eğitimi” Projesi’nin sözleşmesi imzalandı.
İmza törenine İpekyolu Kalkınma Ajansı
Kilis Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Abdullah Kahraman ve Kilis Belediye Başkan
Yardımcısı Cuma Özdemir katıldı.
ORGANİK ZEYTİNLE GELEN SAĞLIKLI LEZZET
PROJESİ’NİN SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
Kilis Organik Zeytin Üreticileri Birlik
Başkanlığı tarafından hazırlan ve İpekyolu Kalkınma Ajansı 2015 Mali Destek Programı kapsamında başarılı bulunan ‘Organik
Zeytinle Gelen Sağlıklı Lezzet’ Projesi’nin sözleşmesi imzalandı.
P
roje ile Organik Zeytinyağı Tesisinin üretim kapasitesinin artırılması için malzeme ve ekipman alımı ve mesleki eğitim ve seminerler ile organik zeytin üretiminin
uygulanabilirliğinin arttırılması amaçlanmaktadır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Merkez binasında düzenlenen
imza törenine Kilis Organik Zeytin Üreticileri Birlik Başkanı
Hüseyin Polat ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Dr. Bülent Özkan katıldı.
BÖLGESEL KALKINMADA
GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU KİLİS'TE TOPLANDI
“Bölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu” Suriyeli misafirlerin sağlıklı bir şekilde entegrasyonu
için Entegrasyon Bakanlığı kurulması çağrısında bulundu.
B
ölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu’nun 7’ci toplantısı, Kilis Ticaret ve Sanayi Odasının (KTSO) ev
sahipliğinde Gaziantep, Şanlıurfa,
Osmaniye, Kahramanmaraş, Antakya,
Kilis ve Osmaniye’nin ticaret ve sanayi
odası başkanları ve kalkınma ajansları
yöneticilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
44
45
Bugüne kadar her toplantıda bölgenin öncelikli alanları hakkında özel sunumlar ve
görüşmeler yaparak farkındalık yaratmaya ve çözüm üretmeye çalışan Platform,
bu kez platform üyesi tüm illerin ortak sorunu olan Suriyeli misafirler konusunu gündeme alarak, yeni kurulacak hükümette
Entegrasyon Bakanlığı oluşturulması için
çağrıda bulundu.
Toplantı öncesi Kilis Valisi Süleyman Tapsız’ı makamında ziyaret eden Oda başkanları; platformun çalışmaları hakkında
bilgi vererek, Suriyeli misafirlerin entegrasyonu konusunda görüş alışverişinde
bulundu.
Vali ziyaretinde platformun yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi veren GTO Başkanı Eyüp Bartık, “Birlikte hareket etmek
için çok nedenimiz var” sloganıyla yola
çıktıklarını, üç ayda bir farklı ilde, farklı
konuları görüşmek üzere bir araya geldiklerini belirtti.
Türkiye’de misafir edilen Suriyelilerin yüzde 80’ninin platform üyesi illerde yaşadığına dikkati çeken Bartık, bu ortak sorunun
çözümü için de birlikte hareket ettiklerini
dile getirdi.
Bartık, “Her kriz kendi fırsatını içinde barındırır. Bu durumdan en az zararla çıkmak ve fırsatlar yaratabilmek için sistemli
ve koordineli politikalara ve yapılara ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
Vali Tapsız’ı ziyaretin ardından gerçekleştirilen Platformun 7’ci toplantısının açılış konuşmasını yapan Kilis TSO Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, Suriye’de
yaşananların bir insanlık dramı olduğunu
söyleyerek, sonuçlarının tüm dünya ülkelerince paylaşılması gerektiğinin altını çizdi.
Suriye’de devam eden savaşın ne zaman
biteceğinin belli olmadığını söyleyen Öndeş, Suriye’deki savaşın sonuçlarına bağlı
olarak Türkiye’nin yeni ve büyük göç dalgalarıyla karşı karşıya kalabileceği gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğine
vurgu yaptı.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Kilis TSO
Akademik Danışmanı Prof. Dr. H. Mustafa
Paksoy’un “Suriyeli Misafirler ile ilgili mevcut durum ve sınır ticareti modeli ” konulu
sunumu ile devam eden toplantı, Oda
başkanlarının sunumda yer alan çözüm
önerileri değerlendirildi.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde,
ülkenin bu önemli sorunun çözümüne yönelik tüm politikalar ve faaliyetlerin koordinasyonu için acilen Entegrasyon ya da
Göç Bakanlığının oluşturulmasının doğru
olacağı konusunda görüş birliğine varıldı.
Oda başkanları, Türkiye’nin ve bölgenin
coğrafi konumu dolayısıyla iç ve dış göç
konusundaki hareketliliğine dikkat çekerek, oluşturulması önerilen Bakanlığın sadece Suriyelilerin entegrasyonu için değil,
ülkedeki tüm iç ve dış göçe maruz kalanların toplumsal uyumu ve hakları konusunda
politika geliştirme, uygulama alanlarında
çalışması gerekliliğine vurgu yaptı.
Yapılan değerlendirmelerde varılan bir
başka önemli nokta da bölgedeki üniversitelerin akademik çalışmalarını mevcut
durum analizinden öte çalışmalara yöneltebileceği konusunda oldu. Oda başkanları, göç sorununun akademisyenler için
en verimli konteynır kent nasıl inşa edilirden, Türkçe öğrenimine kadar geniş bir
yelpazede proje geliştirmeye elverişli bir
alan olduğunu belirtti.
• GÜNCEL HABERLER
LOJİSTİK SEKTÖRÜ TURQUALITY
KAPSAMINA ALINACAK
Döviz kazandıran hizmet sektörlerinin marka destek programı Turquality kapsamına alınacak olması,
15.5 milyar dolarlık hizmet geliri olan lojistik sektöründe "global marka çıkarma" umudunu artırdı
D
öviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Para-Kredi ve Koordinasyon
Kurulu Kararı" 2 Haziran'da Resmi
Gazete'de yayımlandı. Böylece, hizmet
sektörlerinin markalaşma destekleri programı Turquality kapsamına alınmasının yolu
da açıldı. Şimdiye kadar programdan sadece gastronomi sektörü yararlanıyordu.
Kurul'un bu kararıyla diğer "Döviz Kazandıran Hizmet Sektörleri"nin de Turquality
kapsamına alınması gündeme geldi. Lojistik sektörü temsilcileri bu konuyu uzun za-
mandır her fırsatta dile getiriyordu. Sektör
bugün yıllık 15,5 milyon dolara yakın hizmet ihracatı gerçekleştiriyor.
"Lojistikte global bir Türk markası" olmayı
amaçlayan, bunun için dünyanın birçok
bölgesinde, 10'dan fazla ülkede ofisler
açan, şirket ve depolar kuran şirketler bulunuyor. Bu şirketler sadece Türk ihracatçısının malını taşımıyor, artık başka ülkeler
arasındaki ticarette alınıp satılan malları
da taşıyor. Bu şirketlerin cirolarında üçüncü ülke taşımalarının payı giderek artıyor.
Hızla büyüyen bu firmalar , "global Türk
markası yaratmak" amacıyla oluşturulan
Turquality programından da yararlanmak
istiyor.
Para Kredi Koordinasyon Kurulu kararında
kapsama alınacak sektörler tek tek belirtilmiyor. Ancak kararda, "döviz kazandırıcı
hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren ve
Türkiye’de yerleşik şirket, kurum ve kuruluşların markalaşmak amacıyla gerçekleştirdikleri faaliyetler" denilmesi, aday sektörlerin tamamında olduğu gibi lojistikte de
programa katılma umutlarını artırdı.
LOJİSTİK MASTER PLANI
2018’DE DEVREDE
Türk lojistik sektörünün rekabet gücünü artırmak ve 2023 yılı ihracat hedefine ulaşmak için hazırlanması planlanan Türkiye Lojistik Master Planı için yılsonuna kadar
ihaleye çıkılacak, hazırlanacak plan 2018'de devreye girecek
46
47
T
emmuz ayında ihalesi yapılan
ancak yeterli teklif gelmediği için
iptal edilen Türkiye Lojistik Master
Planı’nın hazırlanmasına yönelik
yeni ihale çalışmalarında sona gelindi.
Türkiye Lojistik Master Planı Hazırlanması
danışmanlık hizmeti işi için yılsonuna kadar ihaleye çıkılacak. 3 yıl sürecek master
planı hazırlama sürecinin 2016 yılında
şekillenmeye başlaması, 2018 başında
ise planın tamamen devreye girmesi bekleniyor. Türk lojistik sektörünün rekabet gücünü artırmak ve 2023 yılı ihracat hedefine ulaşmak için hazırlanması planlanan
Türkiye Lojistik Master Planı için Temmuz
ayında ihaleye çıkılmış ancak yeterli teklif gelmediği için ihale iptal edilmişti. Yıl
sonuna kadar ihalesi yapılması planlanan
Master Planı için ofis çalışmalarına tekrar
başlandı. 10. Kalkınma Planı çerçevesin-
de hayata geçirilmeye hazırlanan ‘Türkiye
Lojistik Master Planı lojistik mevzuatının altyapısını oluşturmak için hazırlanacak, yurtiçinde lojistik köy, merkez ve üslerin tanımı
yapılacak. Bu yerler için kurulum ve işletme
ilkeleri belirlenerek, sınıflandırmaların yapılması sağlanacak. Ayrıca master planı
bünyesinde yapılacak çalışmaların standartlarının belirlenmesi de sağlanacak.
Plan 3 yıl sürecek
3 yıl sürecek master planı hazırlama sürecinin 2016’da şekillenmeye başlaması,
2017’de tamamlanması, 2018 başında
ise devreye girmesi bekleniyor. Master
planının devreye girmesiyle birlikte aynı
yıl içinde lojistik mevzuatının hazırlanması
planlanıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın sorumlu olacağı
master plana Çevre ve Şehircilik, Enerji,
Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret Bakanlıkları
da katkı sağlayacak.
400 bin kişiye istihdam Coğrafi konumu
itibariyle komşu ülkeler arasında taşımacılık merkezi ya da bağlantısı görevi üstlenen Türkiye’de; kara, hava, deniz ve
demiryolu taşımacılığı yapılıyor. Türkiye’de
ulusal ve uluslararası alanda 3 bin firmanın faaliyet gösterdiği taşımacılık ve lojistik
sektörü, 400 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Türkiye’nin artan dış ticaret hacmine bağlı olarak büyüme trendini sürdüren sektör,
ulaştırma ve lojistik altyapısına yönelik
kamu ve özel sektör yatırımlarının da katkısıyla sadece yurtiçinde değil uluslararası
arenada da ağırlığını hissettiriyor. Taşımacılık ve lojistik sektörünün hazırlanacak
plan ile rekabet avantajını artırması bekleniyor.
LOJİSTİK KÖYLERDE
SAYI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Karayolu, denizyolu, demiryolu ve havayolu erişimi ile kombine taşımacılık
imkânlarının olduğu depolama ve ulaştırma hizmetlerinin birlikte sunulduğu lojistik
köylerde, sayı 20’yi buldu.
1
0 yıl önce başlatılan
'Lojistik Köyler'de 3
proje daha geldi, sayı
20’yi buldu. Bugüne
kadar 7 proje tamamlanarak
faaliyete geçildi. 6 köyün
inşaatları ise devam ediyor.
Ağırlıklı olarak inşaatlarına
2013 yılında başlanan lojistik köylerde 2016 sonuna
kadar hizmete giren köy sayısının 13’ü bulması bekleniyor.
Karayolu, demiryolu, denizyolu ve yerine göre havayolu
erişimi ile kombine taşımacılık
imkanlarının olduğu depolama ve ulaştırma hizmetlerinin birlikte sunulduğu lojistik
merkezler projesi 2005 yılında 17 merkezle başlatılmıştı. Projenin sahibi TCDD, farklı
ölçeklerde 17 noktada tesisler kurmak için
harekete geçmiş, sonradan Habur ve Bitlis
Tatvan merkezleri de projeye dahil edilmişti. Ayrıca Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü de (AYGM) İzmir–Kemalpaşa’da lojistik köy kurmaya başlamış, böylece toplam
lojistik köy sayısı 20’ye çıkmıştı.
19’u TCDD ve 1’i AYGM tarafından olmak üzere toplam 20 merkez aşama aşama devreye alınıyor. Projenin yürütücüsü
TCDD’nin son verilerine göre 6 merkezde
inşaatlar devam ediyor. 7 merkezde ise
proje, kamulaştırma işlemleri sürdürülüyor.
Bu tabloya göre, 2016 sonuna kadar 6
merkezin daha devreye alınması muhtemel
gözüküyor. Açılan merkezler şöyle: Samsun (Gelemen), İstanbul (Halkalı), Eskişehir
(Hasanbey), Denizli (Kaklık), Kocaeli (Köseköy), Balıkesir (Gökköy) ve Uşak. Lojistik
Köyler projesinin amacı sadece Türkiye’nin
iç dış taşımalarıyla sınırlı değil. Projenin
asıl hedefi 'Türkiye’yi bölgesinde lojistik üs
haline getirmek.' TCDD tarafından 2005
yılından başlatılan lojistik merkezler kurma
çalışmaları, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Gümrük ve
Turizm İşletmeleri A.Ş. (GTİ), UND Lojistik
Yatırım A.Ş., Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik
Hizmet Üretenleri Derneği (UTİ- KAD) vb.
gibi kurum, kuruluş ve derneklerle koordineli olarak yürütüldü.
40 milyar dolarlık katkı 10 bin kişilik
istihdam
Lojistik merkezler hizmete girdiğinde; lojistik sektörüne yıllık 40 milyar dolarlık katkı,
27 milyon ton ilave taşıma imkanı ile 9
milyon metrekare konteyner stok ve elleçleme sahası kazandıracak. Türkiye’nin tüm
bölgelerine yayılan lojistik merkezler ayrıca, 10 bin kişilik ek istihdam sağlayacak.
Bu merkezler, “Yük ve taşımacılık şirketleri
ile ilgili resmi kurumların da içinde yer al-
dığı, her türlü taşıma türünde etkin bağlantıları olan, depolama,
bakım-onarım, yükleme-boşaltma,
elleçleme, yükleri bölme, birleştirme, paketleme vb. faaliyetleri
gerçekleştirme imkânları olan ve
taşıma modları arasında düşük
maliyetli, hızlı, güvenli, aktarma
alan ve donanımlarına sahip bölgeler” olarak tanımlanıyor. Planlamaya göre de bu merkezlerde
depolar, antrepolar, karayolu-demiryolu bağlantıları, konteyner
yükleme boşaltma ve stok alanları, gümrüklü sahalar, tehlikeli
ve özel eşya yükleme, boşaltma ve stok
alanları, dökme yük boşaltma alanları, bakım onarım ve yıkama tesisleri, akaryakıt
istasyonları, sosyal ve idari tesisler, müşteri ofisleri, personel ofis ve sosyal tesisleri,
otopark, tır parkı, yönetim merkezleri, bankalar, restoranlar, oteller, büfeler, iletişim ve
gönderi merkezleri bulunacak.
Lojistik merkez yer seçiminde; teknik olarak
uygun genişlemeye müsait arazi ve altyapı,
coğrafi konum, doğal yapı ve arazi kullanım durumu, demiryolu hattına yakınlığı,
karayolu varsa deniz ve hava yollarına
bağlantısı, farklı taşımacılık modlarının bir
arada kullanımının sağlanması ve intermodal taşımacılık olanakları, OSB’lere yakınlığı, bölgedeki endüstrileri faaliyetlerin
çeşitliliği, kentleşme ve planlama kararları,
bölgesel sanayi gelişme planları, yakın
çevrenin ekonomik gelişimi gibi noktalara
dikkat ediliyor. Lojistik Köyler dışında bir
de 'Yük merkezleri projeleri' başlatıldı.
Karapınar’da, Niğde Andaval’da, Mersin
Tırmıl’da ve Horozluhan’da projeler yürütülüyor.
ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRACAK
Köprünün, sektörde planlama imkânını artırması ve yakıt maliyetini azalması bekleniyor
48
49
İ
nşaat çalışmaları tüm hızıyla süren 3.
Boğaz Köprüsü, lojistik sektörüne yarayacak. Tamamlandığında günde ortalama 1.500 aracın trafiğe katıldığı
İstanbul’u TIR ve kamyon yoğunluğundan
kurtarması beklenen Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nün sektörde planlama imkanını
artırması ve yakıt maliyetlerini azaltması
bekleniyor. Tamamlandığında dünyanın
en büyük asma köprülerinden biri olacak
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde şaft kazıları ve temel çalışmaları tamamlandı. Köprünün kuleleri Avrupa Yakası’nda karadan
292 metre, Asya Yakası’nda 288 metre
yüksekliğe ulaştı. Bugüne kadar projede
50.6 milyon metreküp kazı, 21.8 milyon metreküp dolgu çalışması yapılırken,
109 menfez ve 7 altgeçit ile 2 üstgeçit
tamamlandı. 32 viyadük ile 18 altgeçit, 3
dere köprüsü ve 28 üstgeçitte betonarme
imalatlar yapılırken, 32 menfez ile Riva ve
Çamlık tünellerinde ise çalışmalar sürdürülüyor.
29 Ekim’e yetiştirilmesi planlanan köprü,
lojistik sektörünün de iştihanı kabartıyor. TIR
ve kamyonların Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yönlendirilmesiyle, şehir trafiğinin
rahatlaması, sektörde planlama imkanının
artması ve dur-kalktan kaynaklı yakıt maliyetinin azalması bekleniyor. Sektör yetkiİPEKYOLU KALKINMA AJANSI • HAZİRAN / ARALIK 2015
lileri, Türkiye’deki dev yatırımların lojistik
sektörüne önemli oranda katkı sağladığını
belirterek, TIR ve kamyonların şehir trafiğini
rahatsız etmeden direkt geçişlerinin mümkün olacağını, bunun tüm paydaşlar için
kazançlı bir durumu beraberinde getireceğini kaydetti.
Yetkililer, 3. Köprü, Kuzey Anadolu Otoyolu, İzmit Otobanı, 3. Havalimanı gibi projelerin sonlanmasıyla lojistikte dünyanın en
önemli hatlarından birinin oluşabileceğini
ve ticaretin yüzde 20 artabileceğini ifade
ederek, köprü ile İstanbul’daki dur-kalkların azalacağını ve bu sayede yıllık 6.7
milyar TL tasarruf edilebileceğini ifade etti.
• TANITIM ETKİNLİKLERİMİZ
ETKİN TANITIMA 2 ÖDÜL
İpekyolu Kalkınma Ajansı, İstanbul’da gerçekleşen 19. EMITT 2015– Doğu Akdeniz Uluslararası
Turizm ve Seyahat Fuarı'ndan 2 ödülle döndü.
U
lusal ve uluslararası tanıtım atağıyla bölge illerini tanıtan İpekyolu Kalkınma Ajansı, 19. EMITT
2015– Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarından 2 ödülle
döndü. Fuar boyunca yoğun ilgi gören
İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölge illerinin
geleneksel el sanatlarını, yeme içme kültürünü doğal güzelliklerini ziyaretçilere
tanıttı.
Fuar sonunda en iyi ödüller arasında Beldeler bazında en etkin tanıtım ödülüne layık görülen İpekyolu Kalkınma Ajansı, bu
yıl ilki gerçekleştirilen ‘İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu’yla da etkin tanıtım ödülüne layık görüldü. İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu
ödülünü İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Ekin Fuarcılık
Genel Müdürü Hacer Aydın’dan aldı.
Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, EMITT Fuarı'nın bölgenin tanıtılması açısından sonra derece
önemli bir organizasyon olduğunu söyledi. Özkan, ‘‘Fuar boyunca bölge illerimizin kültürel motiflerini, tarihini, dokusunu
tanıtmaya çalıştık. Bu yıl ayrıca ilk defa
düzenlediğimiz İpekyolu Tanıtım Resepsiyonuyla da katılımcılara bölgemizi detaylı
anlatma fırsatı bulduk. Bunun sonucunda
Ajansımıza 2 ödül layık görüldü. Tabi bu
sadece Kalkınma Ajansı’nın değil, birlikte katıldığımız tüm paydaşlarımızın ortak
ödülüdür.’’ dedi.
EMITT 2015 FUARI'NDA
İKA STANDINA İLGİ YOĞUN OLDU
İpekyolu Kalkınma Ajansı bu yıl 19'uncusu düzenlenen Doğu Akdeniz
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda bölge illerini tanıttı.
T
ÜYAP Fuar alanında düzenlenen fuarda Gaziantep, Adıyaman, Kilis illerinin kültürel
dokusu ve motifleri büyük ziyaretçilere tanıtıldı. Türkiye'nin 81
ilinin yanı sıra 71 ülke ve 2500
firmanın katılımıyla gerçekleştirilen
EMİTT fuarına bölge illerinin tanıtıldığı İpekyolu Kalkınma Ajansı standı yoğun ilgi gördü.
Fuarda ayrıca İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın ev sahipliğini yaptığı
İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu düzenlendi. Resepsiyonda ikram edilen yöresel yemekler ve verilen mini
konser geceye katılanlara unutulmaz bir akşam yaşattı.
50
51
Düzenlenen resepsiyona ev sahipliği yapan İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent
Özkan, kuruldukları ilk günden
bu yana bölge illerinin kalkınması
için hizmet verdiklerini belirterek,
“EMITT fuarı bölgemizin tanıtılması
açısından sonra derece önemli bir
organizasyon. Bu organizasyonda bugün
hem standımızda hem de bugün yapılan
gala gecesinde tur operatörlerine ve yerli
yabancı turizm acentelerine bölgemizi ve
projemizi tanıtma imkanı bulduk. Gerek
standımızda gerekse de gala programımızda bölgemiz yoğun ilgi gördü. Organizasyonun bölgenin etkin tanıtım ve
profesyonel işbirlikleriyle kente ekonomik
açıdan fayda sağlayacak sonuçlar oluşturmasını bekliyoruz.” dedi.
Fuar alanında düzenlenen gala gecesine
katılan Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş
amaçlarının bölgeyi tanıtmak olduğunu
söyleyerek, “Adıyaman gerçekten bir açık
hava müzesi gibi yaklaşık 330’un üzerinde tescilli tarihi bulunmakta. Bizimde amacımız hem kültür turizmi, hem de inanç turizmi açısından hem de güzel insanlarını
burada tanıtmak istiyoruz. Hem de uluslar
arası hem de ulusal olarak Adıyaman’ı
burada tanıtmak istiyoruz” diyerek, Adıyaman’ın tanıtım sorununa değindi. Vali
Demirtaş, “Adıyaman ülkemizde ve dışarıda pek fazla tanınmıyor. Bizim amacımız
230’un üzerinde bulunan tescilli tarihimizi
bir bir, Nemrut Dağı’ndan tutunda Cendere Köprüsü, Eski Kahta Kalesi bunların tamamı Adıyaman’ın değerleri. Biz bunları
tanıtmak istiyoruz. Bu fuarında bunun için
çok büyük bir imkan olduğunu düşünüyorum” dedi.
İKA JAPONYA’DA
GÜNEYDOĞU’YU TANITTI
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Japonya'da düzenlenen "JATA Turizm Fuarı"na katılarak
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis ilerinin tarihi ve kültürel ve turistik mekânlarını katılımcılara tanıttı.
52
53
J
aponya'nın başkenti Tokyo'da düzenlenen ve 150 ülkenin katıldığı
turizm fuarında, ülkeler turistik ve tarihi mekânlarını tanıttı. İpekyolu
Kalkınma Ajansı (İKA) açtığı stantla bölgenin tarihi, kültürel ve turistik mekânlarını katılımcılara tanıttı. Fuar kapsamında tur operatörleri de görüşmeler gerçekleştirilerek hazırlanan Japonca dokümanlarla
bölgenin etkin bir şekilde tanıtımı yapıldı.
Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, bölgenin turizm potansiyelini artırmak
açısından fuarın verimli geçtiğini belirtti. Özkan, bölgenin tarihi, kültürel
ve turistik mekânlarının Japonca dokümanlarla katılımcılara tanıtıldığını
söyleyerek, turizm çeşitliliğini artırmak için tanıtımı önemli gördüklerini
kaydetti. Bölgenin turizm potansiyelinin yüksek olduğuna da dikkat çeken Özkan, fuarla birlikte bölgeye olan ilgiyi en üst seviyeye çıkartmayı
hedeflediklerini söyledi.
İKA, ULUSLARARASI XIAMEN
YATIRIM VE TİCARET FUARI'NDA
Ulusal ve uluslararası ölçekte Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerini tanıtan İpekyolu Kalkınma
Ajansı (İKA), Çin'in Xiamen kentinde düzenlenen ve dünyanın en büyük yatırım ve ticaret fuarı olan
Xiamen Yatırım ve Ticaret Fuarı’nda bölgenin iş ve yatırım imkânlarını tanıttı.
D
ünyanın en büyük, en eksiksiz
ve en etkin yatırım tanıtım fuarı
olma özelliğine sahip Xiamen
Yatırım ve Ticaret Fuarı’na 100
farklı ülkeden yatırım destek ve tanıtım
ajansı temsilcileri ile işletmeler ve uluslararası finans sektörü yetkilileri katılım
sağladı. Toplamda 100 bin kişinin katıldığı fuarda, İpekyolu Kalkınma Ajansı
(İKA) açtığı stantla, fizibilite raporları
ve bölge yatırım imkânlarını katılımcılara tanıttı. Fuarda ayrıca Gaziantep'te
Yatırım Bankacılığı, Lojistik Merkez ve
Otomotiv Sanayi, Adıyaman'da Mermer Üretimi, Beş Yıldızlı Otel Yatırımı,
Güneş Enerjisi Üretimi, Kilis'te ise Özel
Hastane yatırımı hakkında katılımcılara
detaylı bilgi verildi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyelerinin de katıldığı fuarda, Guangzhou Başkonsolosu Batu Kesmen
ve Ticaret Ateşesinden oluşan heyetle
Türkiye ve Çin arasında ticari işbirliği,
yatırım ve tanıtım konuları görüşüldü.
Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)
Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, fuar
kapsamında yaklaşık bin kişi ile temas
kurulduğunu belirterek, uluslararası
fuarların bölgenin tanıtımı için önemli olduğunu söyledi. Fuar boyunca
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis ilerinin
yatırım ve iş olanaklarıyla ilgili katılımcıları bilgilendirdiklerini de ifade eden
Özkan, kurulan temaslar ve sağlanan
bağlantılar ile bölgenin yatırım ve ticari
faaliyetlerinin artırılmasını hedeflediklerini kaydetti.
İKA STANDI
ITB BERLİN TURİZM FUARI’NDA
İLGİ ODAĞI OLDU
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenen ve Dünyanın en büyük
Turizm Fuarı olan ITB Berlin Turizm Fuarı’na açtığı stantla ilgi odağı oldu
D
ünyanın en büyük turizm
fuarı olan ve bu yıl yaklaşık 190 ülkeden binlerce turizmcinin katıldığı
49'uncu Berlin Uluslararası Turizm
Fuarı’na İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açtığı stant, damga vurdu.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
standında dünyanın dört bir yanından gelen turizm profesyonellerine Gaziantep, Adıyaman ve
Kilis illerinin tanıtımı yapıldı. Hazırlanan stantta, bölgenin tarihi,
kültürel ve turistik zenginlikleri ön
plana çıkartıldı. Bölgenin tarihi ve
kültürel dokusunun yansıtıldığı İKA
standı ziyaretçilerin büyük ilgisini
çekti.
Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent
Özkan, bölgenin turizm zenginliğini dünyanın dört bir yanından
gelen turizm profesyonellerine tanıtmak amacıyla turizm fuarlarına
katılımı önemsediklerini söyledi.
Özkan, ‘‘Bu ve benzer fuarlarla
illerimizim turizm alanındaki öncelikli alanları ve temsilcileri ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtım
ve işbirliği olanakları buluyorlar.
İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak
açtığımız stantla bir yandan bölgemizi tanıtırken diğer yandan
da ikili görüşme yaparak bölgemizin kültürel motiflerini turizm profesyonellere anlattık. Katıldığımız
fuarların bölgemize ilerleyen zamanda ekonomik açıdan fayda
sağlayacak sonuçlar yaratmasını
bekliyoruz” dedi.
54
55
İKA HEYETİ HOLLANDA’DA
Yönetim Kurulu Üyeleri ve
beraberindeki heyet, Hollanda’ya
çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
G
aziantep, Adıyaman ve Kilis İllerini
ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtmaya devam eden İpekyolu Kalkınma Ajansı, çeşitli görüşmelerde
bulunmak üzere Hollanda’ya çalışma ziyareti
gerçekleştirdi.
Çalışma ziyaretinin yanı sıra Hollanda Utrecht
Turizm Fuarı'na da katılan İpekyolu Kalkınma
Ajansı, bölge ile ilgili katılımcılara detaylı bilgi
vererek, bölgeyi katılımcılara tanıttı.
Ziyaret kapsamında çeşitli görüşmeler gerçekleştiren heyet, Türkiye’nin Hollanda Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan’ı ziyaret etti. Heyet ayrıca,
Arslan ve elçilikte görevli yetkililerle bir araya
gelerek, ülkede yaşayan vatandaşlar ve yapılan
çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Ziyarete; Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kilis Belediye Başkanı Hasan
Kara, Adıyaman Belediye Başkanı Fehmi Hüsrev Kutlu, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Yavuz Coşkun, Adıyaman İl Genel Meclis
Başkanı Salih Şahan, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş, Adıyaman Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, Kilis
Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Erdal
Öndeş ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan katıldı.
JAPONLARLA
İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından hazırlanarak Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA)
tarafından desteklenmesine karar verilen Teknik İşbirliği Projesi kapsamında Japon uzmanlar TRC1
(Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’ni ziyaret etti.
56
57
T
RC1 ve TRC2 Bölgeleri’nde Tarımsal
Sanayinin Rekabetçiliğinin Geliştirilmesi
Projesi” kapsamında bölgeye gelen JICA
Heyeti ile Antepfıstığı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Gaziantep Gıda, Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü, Gaziantep Ticaret
Borsası, KOSGEB Gaziantep Hizmet Merkezi
Müdürlüğü, Gaziantep Sanayi Odası, Nizip
Antepfıstığı ve Zeytin Üreticileri Birliği Derneği, Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Bölümü ziyaret edilerek proje hakkında görüş
alışverişinde bulunuldu. Ziyaretler kapsamında
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından da desteklenen Kilis Organik Zeytin Üreticileri Birliği’ne ait
Kilizi Entegre Organik Zeytinyağı Tesisi’ne de
inceleme ziyaretinde bulunuldu.
Heyet ayrıca İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan ile de bir görüşme
gerçekleştirerek proje kapsamında yapılacak
faaliyetler hakkında bilgi verdi. İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan,
JICA ile 2 yıl önce başlatılan girişimlerin sonuca
yaklaştığını ifade ederek geliştirilen proje kapsamında İKA ile JICA arasındaki işbirliğinin artarak
devam edeceğini belirtti.
Ziyaretlerin ardından Karacadağ Kalkınma
Ajansı Şanlıurfa Yatırım Destek Ofisi’nde düzenlenen projenin ayrıntılarının görüşüldüğü toplantıyla devam etti. Toplantıda görüşülen konuları
içeren ön protokol imzalandı. İmzalanan protokole ilişkin yasal prosedürlerin tamamlanmasının
ardından proje hayata geçirilecek.
Heyet tarafından daha sonra “Japonya’da Tarımsal Sanayide Bölgesel Markalaşma” başlıklı
bir seminer düzenlendi. Seminere ziyaret edilen
tüm kamu kurum yetkilileri ve Ajans uzmanları
katılım sağladı.
JICA Genel Direktörü Başdanışmanı Tomochika Motomura, JICA Kıdemli Uzmanı Takafumi
Ueda, JICA Direktör Yardımcısı Maki Nakamura, Markalaşma Danışmanı Kazuo Kaneko
ve Japon Uluslararası Kalkınma Merkezi’nden
(IDCJ) Kıdemli Ekonomist Naoko Toriumi’den
oluşan heyete, JICA Türkiye Ofisi yetkilileri Taichi
Minamitani, Dr. Emin Özdamar, Ali Bekin ve
Ajans uzmanları eşlik etti.
TRAVEL TURKEY FUARI’NDA
BÖLGEMİZİ TANITTIK
(İKA) İzmir'de düzenlenen
31 ülkeden binden fazla turizm
sektörü temsilcisinin bir araya geldiği Türkiye’nin turizm alanındaki
en önemli buluşmalarından biri
olan İzmir Travel Turkey Fuarı’na
katılarak Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i tanıttı.
A
çılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mahir
Ünal'ın yaptığı fuarda İpekyolu kalkınma Ajansı (İKA) açtığı stantla Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin yöresel
dokusu ve kültürel motiflerini katılımcılara tanıttı.
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin sahip
olduğu potansiyel turizm değerlerini ulusal ve
uluslararası alanda tanıtan İpekyolu Kalkınma
Ajansı (İKA), fuar boyunca tur operatörleriyle
de görüşmeler gerçekleştirerek hazırladığı dokümanlarla bölgenin etkin bir şekilde tanıtımı yaptı.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği ve 4 gün süren fuar, Türkiye'nin 81 ilinin yanı sıra 31 ülke
ve binden fazla turizm sektörü temsilcilerini bir
araya getirdi.
MACARİSTAN’DA
BÖLGEMİZİ TANITTIK
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Yunus Emre Kültür Enstitüsü'nün
işbirliğiyle Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen "Gaziantep Günleri" etkinliğinde açtığı stantla,
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis ilerinin kültürel motiflerini ziyaretçilere tanıttı.
Y
urtiçi ve yurtdışı tanıtım etkinliğiyle bölgenin tarihi, turistik ve kültürel motiflerini
tanıtan İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA)
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de
düzenlenen "Gaziantep Günleri" etkinliğinde
İngilizce hazırlanan dokümanlarla bölgenin
etkin bir şekilde tanıtımını yaptı.
Üç gün süren etkinlik boyunca yoğun ilgi gören etkinlikte kurulan yöresel pazar, elsanatları
ve tarihi mekânlar sergisi ise ziyaretçilerin ilgi
odağı oldu.
UTİB AR-GE PROJE PAZARI
GAZİANTEP’TE TANITILDI
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Bursa Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) tarafından 27-29 Mayıs 2015 tarihlerinde Bursa’da düzenlenen “UTİB Türkiye Tekstil ve
Konfeksiyon Sektöründe AR-GE Proje Pazarı” tanıtım toplantısı Gaziantep’te yapıldı.
58
59
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı ve Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü ve Teknoloji Transfer Ofisi yerel ortaklığında organize
edilen toplantıya tekstil sektöründe faaliyet
gösteren birçok temsilci, öğretim görevlisi ve
öğrenci katıldı.
Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Salonu’nda yapılan toplantı Gaziantep Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli’nin açılış
konuşması ile başladı. Rekabetçiliğin günümüzde rakiplerle işbirliği yaparak sağlandığını belirten Dereli, asıl önemli olanın teknovasyon, yani
teknoloji yenilikçiliği olduğunu ifade etti.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Yavuz Coşkun ise bilgiye dayalı ürünlerin katma değer yarattığının altını çizerek Ar-Ge Proje
Pazarı etkinliğine Gaziantep Üniversitesi olarak
azami düzeyde katılım sağlanmasını teşvik edeceklerini belirtti.
Toplantı BUTEKOM Müdürü Şengül TEKE’nin
“UTİB Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe
AR-GE Proje Pazarı Zirvesi” isimli tanıtım sunumu
ile devam etti. UTİB Ar-Ge Proje Pazarı’nın bu yıl
7. kez düzenleneceğini ifade eden Teke, Ar-Ge,
inovasyon, tasarım, markalaşma gibi konuları
içeren yaklaşık 2 bin 500 kişinin katılım sağlamasının beklendiği çok geniş kapsamlı bir etkinlik olacağını belirtti. Teke ayrıca toplantıya katılan herkesi etkinliğe davet ettiklerini vurguladı.
BUTEKOM’un birlikte çalışmalar yürüttüğü İspanya’nın önde gelen tekstil Ar-Ge merkezlerinden
AITEX yetkililerinden Korina Molla kurumun faaliyetleri hakkında katılımcıları bilgilendirirken,
Javier Pascual ve Oscar Calvo teknik tekstiller
üzerine sunumlar gerçekleştirdiler. Toplantıda
ayrıca Gaziantep Üniversitesi’nden Doç. Dr.
Cem Güneşoğlu ve Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Fatih Canbolat
halı sektörü üzerinde yaptıkları çalışmaları içeren
sunumlar yaptılar.
Toplantılar ile eş zamanlı olarak UTİB AR-GE
Proje Pazarı etkinliğinde proje poster sunumu
yapan proje sahiplerinin proje posterleri sergilendi. Toplantıya katılan firma yetkililerinin AITEX
ile ikili görüşmeler gerçekleştirmelerinin ardından
toplantı sona erdi.
ADIYAMAN’DA
3. TARIM VE GIDA FUARI AÇILDI
Tarım sektöründe yaşanan yeniliklerin görülmesi ve çiftçilere yeni ufuklar kazandırılması amacıyla
Adıyaman'da 3. Tarım ve Gıda Fuarı açıldı.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı tarafından finanse
edilen ve Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan proje ile Adıyaman
Fuar Merkezi ilk etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
Fuarın açış konuşmasını yapan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, "Göreve başladığımız ilk günümüzde ve gerçekleştirdiğimiz ilk
toplantıda böyle bir fuar merkezinin yapılması
gerektiği kararı aldık. Adıyaman'ın sahip oldukları dinamikleri gün yüzüne çıkarmak ve çiftçileri
bilinçlendirmek amacıyla bu tür fuarlar önemlidir" dedi.
Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu ise,
Belediye olarak bu tür fuarları önemsedikleri ve
desteklediklerini dile getirdi.
Bu yıl Adıyaman'da üçüncüsü düzenlenen Tarım
ve Gıda Fuarının hayırlı olmasını dileyen Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ise, "Öncelikle
böyle bir fuar merkezini ilimize kazandırdıkları
için Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ediyorum. Çiftçilerimizin tarım sektöründe yaşanan yenilikleri
görmesi açısından bu tür fuarlar büyük önem
teşkil etmektedir. Öncelikle bir tarım kenti olan
Adıyaman'da sergilenen ürünlerin çiftçilerimize
yeni ufuklar kazandırmasını temenni ediyorum.
Böyle fuarlar tarımımızın gelişmesinde ve ürün
kalitesinin artırılmasında büyük bir katkıya sahiptir. Hükümetimizin tarım sektörüne ve çiftçilerimize çok ciddi Destekleri bulunmaktadır. Adıyaman'da Tarımsal üretimin desteklenmesi ve daha
üst noktalara taşınması adına 2007-2014 yılları arasında çiftçilerimize 19 milyon TL'lik 5 bin
328 adet tarım alet makine desteği verilmiştir.
Yine geçtiğimiz günlerde açıklanan Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme programı kapsa-
mında, Adıyaman'ın 61 adet projesine karşılık
Tarım Bakanlığımızca yaklaşık 44 milyon TL'lik
bir destek çiftçilerimize verilmiştir. Buda devlet
olarak tarıma ve çiftçilerimize verdiğimiz önemi
göstermektedir. Bizim amacımız, Adıyaman'da
siz değerli çiftçilerimize hizmet etmektir. Biz buraya size hizmetkâr olmaya geldik. Üçüncüsü
düzenlenen bu fuarın ilimize hayırlı ve uğurlu
olmasını ve çiftçilerimize bereket getirmesini diliyorum" dedi.
Tarım ve gıda sektöründe fuara faaliyet gösteren
çok sayıda firmanın stant açtığı fuar kapsamın-
da İpekyolu Kalkınma Ajansı da stant açarak
katılım sağladı. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
bölge ile ilgili raporları ve fizibilite çalışmaları
ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi ile karşılandı.
Fuarın açılışına Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Belediye Başkanı F. Hüsrev Kutlu, Adıyaman
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu,
Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan, İpekyolu
Kalkınma Ajansı personeli, tarım sektörü temsilcileri ile çok sayıda çiftçi katıldı
İKA, TARIM FUARI’NDA
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) 6. Tarım, Tarım
Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı (GAPTARIM)’’ ile ‘’11. Gıda,
Gıda Teknolojileri ve Ambalaj
Fuarı (GAPFOOD)’’na
katılarak stant açtı.
6
.GAP Tarım, Tarım Teknolojileri ve
Hayvancılık Fuarı ile 11. GAPFOOD
Gıda Fuarı; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu'nun
katılımıyla, Ortadoğu Fuar Merkezinde (OFM)
kapılarını ziyaretçilerine açtı.
60
61
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açtığı stantta
Ajans destekleri ve bölge fizibilite raporları ile
ilgili fuarı ziyaret eden davetlilere detaylı bilgi
verildi.
Ortadoğu Fuar Merkezi'nde düzenlenen fuarda, Gaziantep başta olmak üzere Adana,
Adıyaman, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Konya, Kocaeli, Mersin, Rize, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Trabzon, Tokat ve Yozgat
illerinden 130 firma stant açtı.
İKA GAPSHOES FUARI’NDA
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) 22.
Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve
Yan Sanayi Yaz Fuarına katılarak stant açtı.
2
2. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan
Sanayi Yaz Fuarı (GAPSHOES) Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından açıldı.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açtığı stantta Ajans
destekleri ve bölge fizibilite raporları ile ilgili fuarı ziyaret
eden katılımcılara detaylı bilgi verildi.
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuara, ulusal ve uluslararası 270 firmanın yanı sıra çok sayıda
ziyaretçi katılım sağladı.
• MAKALE
KENTSEL LOJİSTİK
Yrd. Doç. Dr.
Eren ÖZCEYLAN kimdir?
1985 yılında Ankara’da doğdu. Selçuk Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünü 2007 yılında bitirdikten
sonra aynı bölümde araştırma görevlisi olarak göreve
başladı. Endüstri ve Bilgisayar Mühendisliği Anabilim
Dallarında 2010 ve 2013 yıllarında sırasıyla yüksek
lisans ve doktora eğitimlerini tamamladı. Şu anda Gaziantep Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olan Dr. Özceylan’ın, lojistik ve tedarik zinciri
yönetimi, çevreye duyarlı taşımacılık, deterministik ve
bulanık matematiksel modelleme konularında akademik
çalışmaları bulunmaktadır. Evli ve bir kızı olan Dr. Özceylan, Makine Mühendisleri Odası, Yöneylem Araştırması Derneği, Lojistik Derneği, OR Society ve Bulanık
Sistemler Derneği üyesidir.
G
ünümüzde sık duyduğumuz fakat hafızalarda yalnızca
“nakliyecilik” kavramıyla özdeşleşen Lojistik; müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün, servis hizmetinin ve bilgi akışının, başlangıç noktasından
(kaynağından) tüketildiği son noktaya (nihai tüketiciye) kadar olan
tedarik zinciri içindeki hareketinin etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında
tutulmasıdır. Tanımından da anlaşılacağı üzere birçok aktiviteyi
bünyesinde barındıran lojistik, ülkelerin gelişmişlik seviyesini doğrudan etkileyen bir kavramdır. Lojistiğin; tedarik lojistiği, üretim
lojistiği, dağıtım lojistiği, afet lojistiği, geri dönüşüm lojistiği, kentsel lojistik gibi alt dalları mevcuttur. Bu alt başlıklardan en sık şahit
olduğumuz ve hayatımızla iç içe olanı ise kentsel lojistiktir.
Kentsel lojistik kent sınırları içerisinde gerçekleşen lojistik süreçlerin
planlanması, koordine edilmesi ve kontrolüne odaklanır ve maliyetleri optimize edecek, sıkışıklığı azaltacak ve yaşam kalitesini
arttıracak şekilde malların (ham madde, yarı mamul, mamul ve
atık, vb.) fiziksel hareketiyle ilgilenir. Kentsel lojistik çalışmalarının
yapılmasının amacı kent içerisindeki lojistik faaliyetlerin maliyet,
Yrd. Doç. Dr.
Cihan Çetinkaya kimdir?
1984 yılında Malatya’da doğdu. Maltepe Askeri Lisesi
ve Kara Harp Okulu’nu bitirmesini müteakip Jandarma
Lojistik Komutanlığı’nda göreve başladı. Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde sırasıyla 2011
ve 2014 yıllarında yüksek lisans ve doktora eğitimini
tamamladı. Abant İzzet Baysal Üniversitesi lojistik programında bölüm başkanlığı yaptıktan sonra Gaziantep
Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümüne öğretim
üyesi olarak atanan Dr. Çetinkaya’nın lojistik, tedarik
zinciri yönetimi, matematiksel modelleme ve ağ tasarımı
konularında akademik çalışmaları- Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Lojistik Komutanlığı, ASELSAN, ABD,
Afganistan ve Ukrayna askeri birlikleriyle görev, proje,
yerinde ziyaret ve hizmetleri bulunmaktadır.
hız ve kalite açısından daha iyi bir seviyede gerçekleştirilmesinin
yanında kentsel lojistik hizmetlerinin şehrin ekonomik ve sosyal hayatına olumlu katkılarını arttırmak ve olumsuz çevre etkilerini azaltmaktır. Kentsel lojistik üzerine yapılan iyileştirme çalışmalarının birçok katkısı olabilir. Bunlardan bazıları, trafiğin, hava kirliliğinin,
kaza riskinin, gürültü kirliliğinin ve maliyetlerin azalması, yaşam
kalitesinin, kaynakların etkin kullanımının, sürdürülebilirliğin, ekonomi potansiyelinin ve çevrenin korunmasının sağlanmasıdır.
Dünya nüfusunun yoğunlukla ikamet ettiği yerler olan kentlerde
nüfusun hızlı artışı kentsel alanların genişlemesine ve eskiden kent
dışında olan endüstriyel üretim alanlarının, organize sanayi bölgelerinin, serbest bölge ve limanların; yük üretim, tüketim ve geçiş
noktalarının kent içinde kalmasına sebep olmaktadır. 1960’larda
dünya nüfusunun %34’ü şehirlerde yaşıyorken, 2014 yılında bu
rakam %54 seviyelerine çıkmıştır. Birleşmiş Milletlerin raporuna
göre ise 2050 sonunda dünya nüfusunun yaklaşık %66’sının kentlerde yaşayacağı öngörülmüştür. Kentleşmeye paralel bir şekilde
üretimin serileşmesi, hizmet ekonomisinin yükselişiyle ekspres ve
kurye servislerine olan gereksinimlerin artması, elektronik ticaretle
birlikte satın alma alışkanlarının değişmesi gibi faktörlerde kentsel
lojistik sürecini daha da karmaşık hale getirmektedir. Kentsel alanlarda ekonomik yaşamın desteklenmesinde yük akışlarının büyük
önemi olsa da kent planlamalarının önceliklerinde kentler arası
lojistik operasyonlara daha fazla önem verilmektedir. Büyük şehirlerde gittikçe artan hareketlilik isteği çıkarların çakışmasını daha
da arttırmaktadır. Özellikle tarihi kent merkezleri yüksek düzeyde
olan yolcu ve yük talebini karşılayamamaktadır. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kentsel lojistik, planlanması ve öncelik
verilmesi gereken bir problem olarak görülmemektedir.
•
• MAKALE
MAKALE
Kentsel lojistik, kurumsal lojistikten daha karmaşık bir sürece sahiptir. İçerisinde farklı ve çeşitli tedarik zincirleri, farklı paydaşlar,
lojistik tesisler, ilgili politikalar ve kamu çevresi gibi kent bünyesinde bulunan öğeleri kapsar. Aynı zamanda kentsel lojistik stratejilerini uygulamak, faaliyetlerini düzenlemek ve kontrol etmek zordur.
Çünkü kentin coğrafî özellikleri, ekonomik faaliyetleri, paydaşları,
nüfus yoğunlukları, gelir düzeyleri, tüketici tercihleri gibi her kente özgü özellikler kentsel lojistik eğilimlerinde farklılıklara sebep
olmakta ve planlamada bütünleşik bir yaklaşım gerektirmektedir.
yüklerle ilgilidir. Deniz limanları ve havaalanları ile kısmen demiryoluyla transit gelen-giden yüklerin şehir içerisindeki trafiğe etkileri
en az iken, karayoluyla şehri geçmek zorunda kalan araçların
şehir içi trafiğe etkileri daha fazla olmaktadır.
Kentsel lojistikte dört anahtar paydaş vardır. Bu paydaşlar; yük
gönderenler, yük taşıyıcıları, alıcılar ile planlayıcı/düzenleyicilerden oluşmaktadır. Her grubun kendine özgü hedefleri ve
eğilimleri vardır. Taraflar kendi çıkarına uygun davranır ve kendi
ihtiyaçlarını göz önünde bulundururlar. Ticari faaliyet gösterenler
için kriterler; maliyetlerin düşürülmesi, hız, esneklik sağlanması ve
karlılık iken kamu yönetimi için; çevresel etkiler, güvenlik, trafik
sıkışıklığı, kontrol ve denetim faaliyetleri önemli kriterlerdir.
KENTSEL LOJİSTİK FAALİYETLERİNİN ZARARLARI
62
63
Lojistik hizmet alan ve üretenler şehir içerisinde iki temel sorunla
karşı karşıyadır: Bunlardan birincisi şehir içine yüklerin giriş-çıkış
süreçleri, ikincisi de bu alanlardaki faaliyetlerin verimli olarak gerçekleştirilememesidir. Şehir içerisine gelen mallar şehrin ihtiyacı
olan yiyecek içecek mallarından inşaat malzemelerine, ilaçtan
giyim kuşama kadar geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Bu malların
bazıları taze olarak tüketilen yaş meyve sebze, et, balık gibi sürekli günlük sirkülâsyonu olan mallardır. Bu mallar toptan gemi,
tren veya kamyonlarla şehirlerdeki varış terminallerine ulaşmakta,
burada toptancı veya perakendeciye ulaştırılmak üzere bölünerek
daha küçük araçlarla mağaza ve depolara dağıtılmaktadır. Bu
durumda bir kamyon veya konteyner dolusu yükün küçük araçlara
bölünmesiyle 5-6 araç haline gelmesi şehir içindeki lojistik araç
hareketlerinin artmasına yol açmaktadır. Şehir içine gelen yükler
yalnızca tüketiciye yönelik yükler değildir. Şehirde üretim yapan
fabrikalar, üretim tesisleri için de hammadde, ara mamul veya
makine/teçhizat getirmektedir. Üretim için gelen yükler limanlara,
havaalanlarına, demiryolu istasyonlarına veya karayoluyla doğrudan depo veya antrepolara ulaştırılmakta, buradan da sanayicilere gönderilmektedir.
Şehir içerisine gelen yüklerin yanında, şehirde üretilen malların
diğer şehirlere, bölgelere hatta ülkelere gönderilmesi de söz konusudur. Sanayinin ürettiği mallar üretici deposundan limanlara,
havaalanlarına, demiryolu terminallerine veya karayoluyla doğrudan alıcısına sevk edilmektedir.
Şehir içerisinde lojistik yük hareketlerinin bir başka çeşidi de bir
şehirden gelip başka şehre gitmek üzere şehirden transit geçen
Kentlerde gün geçtikçe artan lojistik faaliyetler, yukarıda bahsi
geçen her bir paydaşı etkileyen birtakım sorunları da beraberinde
getirmektedir.
Trafik Sıkışıklığı
Lojistik hizmetlerde özellikle karayolu kullanımı; erişilebilir, hızlı ve
kapıdan kapıya taşımacılık olması bakımından kent içi kullanımda
daha sık tercih edilmektedir. Bu bağlamda ortaya çıkan kentsel
trafik sıkışıklığı, ulaşımı olumsuz etkileyen ve giderek ciddileşen bir
sorundur. Türkiye’de yolcuların maruz kaldığı gecikmeler; hem aşırı yoğun trafik gibi tekrarlayan hem de kaza, hava şartları, özel
durumlar, yol yapım ve onarım çalışmaları gibi tekrarlanmayan
olaylardan kaynaklanmaktadır. Meydana gelen trafik sıkışıklıkları
aynı zamanda,
• Gereksiz yakıt tüketimine,
• Sürücülerin trafik sıkışıklığından dolayı “ne olur ne olmaz deyimi” çerçevesinde işlerinden erken çıkmak suretiyle üretici çalışmaların azalmasına,
• Sürücülerin ve yolcuların stres yaşamalarına,
• Acil durumlarda taşıtların yavaş bir şekilde ilerlemelerine neden
olmaktadır.
Çevresel Etkiler
Yük taşımacılığında karayolu kullanımının toplumsal ve ekolojik
olarak çevreye etkileri küçümsenemeyecek kadar fazladır. Karayolu, insan-çevre ilişkilerinde en önemli mühendislik yapılarındandır ve yerleşim alanlarını birbirine bağlayarak sosyal, ekonomik
ve kültürel yaşamda etkili rol oynamaktadır. Karayolu taşımacılığının sebep olacağı çevre etkilerinin başında gürültü ve hava
kirliliği gelmektedir. Oluşan gürültü kirliliği, genellikle araçların
motorlarından, egzozlarından, süspansiyonlardan ve klaksonlardan kaynaklanır.
Kamyon gürültüsü de kentsel yük operasyonlarında çevre üzerinde giderek artan olumsuz etkisi olan önemli bir faktördür. Gürültü
seviyesi; aracın hızı, trafik akışı, yol yüzeyi, hava durumu, araç
tipi gibi unsurlardan etkilenir.
•
• MAKALE
MAKALE
Taşımacılıkta kullanılan kamyon ve kamyonetlerin yarattığı hava
kirliliği ise önüne geçilmesi gereken diğer bir temel sorundur.
Motorlu kara taşıtlarından ve otomobillerden atmosfere yayılan
ve karbondioksit gazını da içinde barındıran egzoz gazı, küresel ısınmanın en büyük nedeni olarak gösterilen sera gazlarının
önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Konu ile ilgili taşımacılıkta
kullanılan araçlar için yaş ve çevreye duyarlı motorlu araç kullanımı için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve özel sektör
konu ile ilgili desteklenerek araçların yenilenmesi ile ilgili devlet
teşvikleri hazırlanmalıdır.
Güvenlik Sorunları
Artan yük taşımacılığı faaliyetleri nedeniyle, emniyet ve kazalardan kaynaklı sorunların daha önemli hale gelmesi beklenmektedir. Uzun mesafeli taşımalarda hata riski daha da arttığından
özellikle yük taşımacılığı yapan araçlar nedeniyle insanlar tehlike
altındadır. Kazalar dışında, ulaşım stresi, yol öfkesi, yoldaki şiddet ve saldırganlık, zaman kaybı, iş kaybı, iş güç kaybı, yol stresi
ve kazaların ilişkilerimize, fiziksel ve ruh sağlığımıza etkisi, trafik
güvenliğinin diğer boyutlarıdır ve topluma maliyeti görünenin çok
üzerindedir.
Enerji Tüketimi
Karayolu taşımacılığında enerji kullanımının oldukça yüksek olduğu ve kentsel bölgelerde araçların giderek artan oranda çevre
üzerinde olumsuz etkisinin olduğu kabul edilmektedir. Önümüzdeki on yıl içerisinde nihai petrol tüketiminin karayolu taşımacılığındaki payının artırması beklenmektedir. Yük taşımacılığında demir
ve deniz yolu kullanımının artırılması ve karayolu kullanımının
azaltılması sürdürülebilir politikalar açısından oldukça önemlidir.
KENTLERDEKİ LOJİSTİK FAALİYETLERİ İYİLEŞTİRMEK İÇİN ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
Nüfus artışı ile paralel bir şekilde büyüyen kentlerdeki lojistik faaliyetlerin, yukarıda belirtilen olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak
veya en aza indirmek amacıyla çeşitli çözüm yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir.
Kent içi yükleme/boşaltma terminallerin oluşturulması: Bu uygulama ile büyük yük araçlarının kent merkezine girmesini engellemek
amacıyla daha önceden belirlenen bir bölgede, büyük yüklerin
daha küçük araçlara yüklenerek gerekli yerlere teslimatının yapılması amaçlanmaktadır. Eğer demiryolu ve deniz limanları kent
yakınında ise yük aktarma terminalleri olarak bu yerler seçilebilir.
Kent dışında lojistik köylerin kurulması: Lojistik köy, hem ulusal hem
de uluslararası düzeydeki nakliye, lojistik ve eşya dağıtımı ile ilgili
tüm faaliyetlerin muhtelif işleticiler tarafından yürütüldüğü belirli
bir bölgeyi tanımlar. Lojistik köylerde taşımacılık, intermodal faaliyetler ve lojistik faaliyetlere odaklanır ve bu merkezler genellikle
metropol bölgelerin dışında kalan, farklı taşıma türleri bağlantılarına yakın olan bölgelerden seçilir. Lojistik köyler vasıtasıyla tüm
lojistik faaliyetler (gümrük, sigorta, depolama, nakliye vb.) kent
merkezine girmeden tek bir lokasyonda gerçekleştirilebilmektedir.
Tren veya yeraltı raylı sistemlerin kullanılması: Normal şartlar altında yolcular için tahsis edilen tren veya metro gibi taşıma tipleri,
uygun zamanlarda (örneğin gece) yük teslimat süreçleri için de
kullanılabilmektedir.
Mekik trenlerin kullanılması: Bu tip trenler büyük hacimli ve sürekli taşıma durumlarında kent dışındaki lojistik köyler ve kent içi
yük aktarma terminalleri arasında taşımacılığında kullanılır. Hatlar
yolcu taşımacılığında kullanılanlarla aynıdır, fakat yüklerin yavaş
yükleme/boşaltma hızlarına bağlı olarak bu trenlerin yolcu trenlerinden ayrı olması gerekecektir.
İntermodal taşımacılığın kullanılması: Intermodal taşımacılık yükün
birden fazla taşıma modeliyle taşınması yöntemidir. Bu sistemin
en büyük avantajı yük taşımacılığındaki karayoluna olan bağımlılığın diğer taşıma modlarına aktarılarak öncelikle sera gazı salınımını düşürmesi ve kaza riskini en aza indirmesidir.
Otopark alanlarının planlanması: Mevcut otoparkların iyi planlanması (çizgilerin sistematik oluşturulması, kapasitelerin yeterli
olması vb.) insanların rastgele park etmeleri sonucunda ortaya
çıkan problemleri (verimsiz alan kullanımı, diğer araçların hareketini engelleme vb.) en aza indirebilir.
Kilitli küçük depoların/kutuların kullanılması: Özellikle kargo taşımacılığındaki en büyük problem teslimatın alıcıya bağlı olmasıdır.
Diğer bir ifade ile alıcı teslimatın yapılacağı zaman yerinde değil
ise teslimatçı kat etmesi gereken yolu tekrar kat etmek zorunda
kalabilmekte bu da hem teslimatçı hem de alıcı için zaman kaybına yol açmaktadır. Bu sebeple sokaklarda, caddelerde hatta
binalarda özel tahsis edilmiş kilitli depolar/kutular kullanılarak
teslim edilecek ürünler buralara konulabilir.
Ağırlık ve hacme göre erişim izinlerinin oluşturulması: Bu seçenek,
kent içine girecek olan araçların taşıdığı yüke, kapasitesine ve
ağırlığına göre bir kısıtlama getirilmesini içermektedir.
Yol kullanımının ücrete tabi tutulması: Özellikle kent merkezlerinin
çok kalabalık, yol kapasitelerinin düşük ve park alanlarının az
olduğu kentlerde mevcut yolların kullanımı ücrete tabi tutulabilir.
Buradaki önemli konu ücretin neye göre belirleneceğidir.
Teslimatların gece vakitlerinde yapılması: Gece yapılacak teslimatlar ile gün içerisinde gerçekleşen yoğun trafik saatlerinden
(mesai giriş-çıkışları) kaçınılmış olunur.
Erişim için zaman pencerelerinin oluşturulması: Kent için lojistiğin
planlı bir şekilde yürütülebilmesi için yük araçlarının şehrin hangi
bölgelerine (genellikle yoğun alanlar), hangi zaman aralığında
girebileceği belirli bir standarda oturtulabilir.
Yük bölgelerinin sınıflandırılması: Çoğu kentler taşınan yük açısından homojen bir şekilde dağılmamıştır. Kentin farklı bölgeleri,
farklı ticari özelliklere sahiptir ve bundan dolayı farklı yük taşımacılığı ihtiyaçları söz konusudur ve farklı hareket edilmelidir. Örneğin ikamet edilen alanlar, endüstriyel alanlar, turistik alanlar ve
sağlık alanları genellikle farklı problemlerden mustariplerdir.
Yükleme bölgeleri için online rezervasyon uygulanması: Yükleme
bölgelerinde park yerlerinin başka araçlar tarafından vakitsiz ve
gereksiz şekilde işgal edilip çift park etme, park yeri arayışında
ekstra zaman ve enerji kaybetme, ceza yeme gibi sorunlarla karşılaşmamak, yük taşımacılığı verimliliğini arttırmak için taşıyıcılara
yükleme bölgelerinde talep edilen zamanda alan mevcudiyetinin
ve teslimat güvenilirliğinin garantisini verebilecek olan online rezervasyon sistemleri uygulanabilir.
Akıllı trafik yönetimi sistemlerinin kullanılması: Trafik hizmet kalitesini arttırmak ve trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla akıllı teknolojik
sistemlerin kullanılması amaçlanabilir. Akıllı sistemler vasıtasıyla
toplanacak olan veriler yük taşımacılığı için çözüm yöntemlerinin geliştirilmesine imkân verirken, trafik ışıklarının optimizasyonu,
kaza yönetimi gibi birçok gerçek zamanlı trafik problemine de
ışık tutacaktır.
•
• MAKALE
MAKALE
Yük taşıyıcılar arasında işbirliği sağlanması: Özellikle nakliye
alanında araç kapasite kullanım oranlarının artırılması, ölçek ekonomisinden faydalanılması ve zamandan tasarruf edilmesi amacıyla yük taşıyıcılarının işbirliği yapması yollardaki araç sayısını
da azaltacağından olumlu bir çözüm yöntemidir.
Ekonomik teşviklerin sağlanması: Yukarıda sayılan her bir çözüm
yöntemi paydaşların hepsine veya bazılarına ek bir maliyet getirebilmektedir. Bu sebeple, yerel ve ulusal yöntemiler tarafından
geçici vergi indirimleri veya sübvansiyonlar ile daha sürdürülebilir
bir ortam oluşturulabilir.
Kentsel lojistik forumlarının oluşturulması: Her kentin lojistik kaynaklı sorunları özel olduğundan, her kente özgün çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi gereklidir. Bunun da en temel yolu uygulanacak
herhangi bir kentsel lojistik çözümüne tüm tarafların katılmasından
veya en azından çözüm uygulamaya geçmeden önce her tarafın
görüşlerinin değerlendirmeye alınmasından geçmektedir.
ÖRNEK KENTSEL LOJİSTİK UYGULAMALARI
64
65
Verona Lojistik Köyü
Diğer bir adı Interporto Verona olan Verona Lojistik Köyü, Verona
şehrinde 1980 yılında inşaatı başlayan ve 1985 yılında da faaliyete geçen bir lojistik köydür. 2.500 dönümlük bir alanda faaliyet
gösteren Verona Lojistik Köyü, 800 dönümlük bir demiryolu terminaline sahiptir. Bu demiryolu terminalinde yılda 230.000 vagon
yüklenirken, 6 milyon ton yük transferi sağlanmaktadır. Karayolu
ile ise demiryolunun yaklaşık 3,5 katı yük (20 milyon ton) taşınmaktadır. Lojistik köyde 120 firma yer alırken, toplamda 4.000
kişiye istihdam sağlanmaktadır. Verona Lojistik Köyü, 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre Avrupa’nın en iyi lojistik köyü
seçilmiştir. Lojistik köy içerisinde, intermodal terminaller, depolar,
sosyal ve sağlık tesisleri, sigorta ve gümrük servisleri, eğitim alanları, araç park yerleri, telekomünikasyon alt yapısı, kara, hava,
deniz ve demiryolu bağlantıları, araç servis-bakım yerleri ve yönetim binaları bulunmaktadır.
11,5 sterlin para ödemektedir. Elektronik plaka tanımlama teknolojisi ile çalışan sistem bir kere ödeme yapıldıktan sonra gün
içinde sınırsız giriş çıkış hakkı vermektedir. Bu sistem sayesinde
kent merkezindeki araç trafiğinde ciddi bir düşüş aynı zamanda
toplu ulaşım kullanımında da artış gözlemlenmiştir. Uygulama sayesinde bölgeye ve bölge içinde gerçekleşen sefer sayılarında
günlük 65.000 sefer azalma sağlanmış, netice itibariyle bölgedeki sıkışıklık %30 oranında azalmıştır.
Londra ücret uygulama haritası ve ücretlendirme bölgesine
giriş ve çıkış tabelaları
DHL Kilitli Kutu Uygulaması
Kilitli kutu uygulaması DHL firması tarafından 2015 yılında uygulamaya konulan bir hizmettir. Pilot bölge olarak Dortmund ve
Berlin kentleri seçilmiş olup, uygulama kapsamında kent merkezindeki belirli apartmanlara DHL firması tarafından kilitli depolardan konulmuştur. Her dolabın kilidi ilgili apartman sakinin de
olup, kendisine gelen herhangi bir pakette evde bulunmasa da
alıcı paketine istediği zamanda erişme imkânına kavuşmaktadır.
Bu sayede kurye de alıcı evinde olmasa dahi paketi teslim edebilmektedir. Dolayısıyla bir seferde tüm paketler teslim edilerek, olası
trafik sıkışıklığı da en aza indirilmektedir.
Kilitli kutular
Verona Lojistik Köyü
Londra Trafik Sıkışıklığı Ücreti Uygulaması
İngilizcesi “Traffic Congestion Charge” olan uygulama ilk defa
2003 yılında Londra’da hayata geçirilmiştir. Şehrin merkezi noktalarına gelen motorlu araç sayısını sınırlandırarak trafik sıkışıklığını hafifletmek uygulamanın temel amacını oluşturmaktadır. Resmi
tatiller hariç hafta içi her gün 07:00–18:00 saatleri arasında
belirlenen bölgeden (22 km2’lik bir alan) geçen her araç günlük
Konya Akıllı Trafik Sistemi Uygulaması
Akıllı trafik sistemi uygulamalarına bir örnek Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013 yılında hayata geçirilmiştir. Bu uygulamaya göre fiber optik altyapısı olan 32 kavşak Konya Büyükşehir
Belediyesi Merkezi Trafik İşletim Sistemi (METİS) birimden canlı
olarak 7/24 izlenmektedir. Bu sayede eski sistem olan geri sayım
cihazları ortadan kaldırılmış, bunların yerlerine kurulan kameralar trafik ışıklarını tamamen araç yoğunluğuna göre yönetmeye,
böylece sabit bir ışık sistemi değil, yoğunluğa göre ayarlanan bir
sistem oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’de bir ilk olarak vurgulanan proje kapsamında kavşaklardaki ortalama bekleme süresi
%22 ile 30 arasında azalmıştır.
•
• MAKALE
MAKALE
Akıllı trafik sistemi
DHL Kargo Botu ve Bisiklet Kurye
Karayolundaki trafiği en aza indirmek için alternatif yollardan biri
olan iç suyolu taşımacılığına DHL firmasının Amsterdam kentindeki uygulaması örnek olarak verilebilir. Dar ve çoğunlukla kalabalık
yollarıyla sıkışık bir alana sahip olan Amsterdam kent merkezinde, gerek bisiklet kullanımının fazla olması gerekse su kanallarının
şehrin her yerine ulaşması sebebiyle, DHL tarafından teslimatlarda
bot ve bisiklet kullanımını sağlayan proje başlatılmıştır. Yüzen dağıtım merkezi botu Amsterdam kanalları boyunca dolaşmakta,
boşaltma rampalarının olduğu yerlerde durmakta ve 20 bisikletli
kuryeye telekomünikasyon araçlarıyla birlikte hizmet vermektedir.
Bu projenin uygulanmasıyla birlikte DHL’e ait 10 panelvanın kent
içi faaliyeti durdurulmuştur, bu da senelik 150.000 araç kilometresi ve 12.000 litre dizel yakıt tasarrufu anlamına gelmektedir.
Ortak araç kullanımı uygulaması
Marco Polo Projesi
Marco Polo; yük taşımacılığını, karayolu taşımacılığından denizyolu, demiryolu ve nehir taşımacılığına yönlendiren projeler için
Avrupa Birliği'nin finansman sağladığı programın adıdır. Kısacası, Marco Polo projesi ile daha az sıkışık trafik, daha temiz bir
çevre ve deniz otoyollarının kullanıldığı bir taşıma dünyası hedeflenmektedir. Bunun üzerine, Avrupa Birliği tarafından ilki 115
milyon Euro (2003-2006), ikincisi de 400 milyon Euro bütçeye
(2007-2013) sahip iki farklı zaman diliminde çağrıya çıkılmıştır.
10 yıllık program süresince toplamda 720 şirket 200 farklı projeyi tamamlamıştır. Uygulanan projeler sonucunda 432 milyon
Euro değerinde çevresel fayda sağlanmış ve 4,36 milyon ton
CO2’nin doğaya salınımı engellenmiştir. 4 milyon kamyona eş
değer olan 64 milyar ton-km’lik karayolu taşımacılığı demiryolu, denizyolu ve iç suyolu taşımacılığına aktarılmıştır. Olası trafik
kazalarının azalması ve zamandan elde edilen tasarruflar da
programın diğer önemli çıktılarıdır. Program kapsamında, daha
önceden Fransa üzerinden gönderilen İspanya-Belçika arasındaki
karayolu yük trafiğinin, Ro-Ro gemileri ile denizyoluna aktarıldığı
bir proje de bulunmaktadır.
Kargo botu ve bisiklet kurye
Uber Akıllı Telefon Uygulaması
2009 yılında kurulan ve 57 ülke 300’e yakın kentte faaliyet gösteren Uber akıllı telefon uygulaması sayesinde kent içinde gitmek
istediğiniz bir yere başka bir aracın da aynı zamanda gidip gitmediğini öğrenerek müsaitlik durumuna göre istenilen yere beraber gidilebilmektedir. Araçların yerleri şoförlerin akıllı telefonlarındaki uygulama sayesinde tespit edilirken, yine aynı uygulama
taksimetre gibi çalışarak isteğe bağlı bir şekilde ücretlendirme
yapabilmektedir. Her kullanıcı araç şoförünü de oylayarak bir
sonraki seferde ilgili araç şoförünün tercih edilip edilmemesini
de etkilemektedir. Geliştiriciler uygulamanın özel araç ve taksilere göre sırasıyla %50 ve 40 daha uygun fiyata mal olduğunu
bildirmişlerdir.
Ro-Ro Past France projesi güzergahı
(beyaz rota eski rotadır)
Amazon Prime Air Projesi
Prime Air projesi, Dünyaca ünlü e-ticaret internet sitesi olan Amazon firmasının 2014 yılında başlattığı ve 2015 yılında pilot
bölgelerde faaliyete geçirdiği bir kargo teslimat uygulamasıdır.
Uygulamada sevkiyatlar drone adı verilen uzaktan kumandalı insansız hava araçları ile yapılmaktadır. Buradaki amaç hacmi ve
•
• MAKALE
MAKALE
ağırlığı küçük olan siparişlerin karayoluna gerek duymadan 30
dakikadan az bir sürede istenilen noktaya hava yoluyla taşınmasının sağlanmasıdır. Uygulamada, teslimatların yerleşim birimlerinden uzak yerde ve gündüz saatlerinde yapılması, hava araçlarını pilotluk sertifikasına sahip kişilerin uçurması, hava aracının
maksimum 120 metre yükseklikte uçması ve hızının saatte 80
km’yi geçmemesi gibi sınırlamalar bulunmaktadır. Projenin sürekliliği için önünde çok büyük engeller olmasına rağmen, satışlarının
%86’sını ağırlığı 3 kilonun altında ürünler oluşturan Amazon ve
benzer firmalar için uygulama büyük bir fırsattır. Bu sayede küçük
hacimli ürünler için bile kullanılan karayolu araçlarının kent merkezinde hareketleri de ciddi oranda kısıtlanmış olacaktır.
Cargo-Cap taşıma sistemi prototipi
Amazon’un kargo taşımasında kullandığı insansız hava aracı
67
Cargo-Cap Projesi
Cargo-Cap projesi, 2006 yılında Bochum’da bulunan Ruhr Üniversitesi’ndeki akademisyenler tarafından ortaya atılan ve kara,
hava, deniz ve demiryoluna alternatif bir taşıma modu imkânı
sunan bir projedir. Projenin çıkış noktası Almanya’daki karayolu
trafiğinin ve buna bağlı olarak hava kirliliği ve trafik kazalarının
son yıllarda ciddi oranda artmasına bağlanmaktadır. Bu amaçla
tüm yük taşıma trafiğinin yer altında raylı sistemler ile kapsüller
içinde taşınması planlanmaktadır.
66
Cargo-Cap projesi
Raylı sistemler üzerinde tamamıyla otomatik olarak hareket edebilen her bir kapsül 24 saat aralıksız yük taşıyarak istenilen yükleme ve boşaltma yerlerine asansörler yardımıyla teslimat yapabilmektedir. Kapsüllerin kapasitesi Almanya’da taşınan kent içi yük
çeşidinin yaklaşık %70’ini taşıyabilecek düzeyde tasarlanmıştır.
Henüz uygulamaya geçilmese de Ruhr Üniversitesi’nde prototip
bir CargoCap hattı başarılı bir şekilde test edilmiştir.
Şehir içerisindeki yolcu hareketlerine ek olarak bahsi geçen bu
lojistik yük hareketleri, şehir içi trafik sorunlarının büyümesine yol
açmaktadır. Yolcu hareketlerinin iş/okul mesai saatlerinde yoğunlaşması, yük hareketleriyle birlikte trafiği büyük şehirlerde önemli
bir sorun haline getirmektedir. Bu sorunlar sadece trafik sorunları
olarak kalmayıp beraberinde hava kirliliği, kaza, gürültü, hareket
kabiliyetinde azalma, güvenlik ve sağlık gibi sorunları da karşımıza çıkarmaktadır.
Kaynaklar
Amazon Prime Air Projesi, http://www.amazon.com/b?node=8037720011.
Aylin Erdir’in 2013 tarihli ve Kentsel Lojistik: İzmir İli İçin Bir Uygulama başlıklı Yüksek Lisans Tezi.
Cargo-Cap Projesi, http://www.cargocap.com/.
DHL Kilitli Kutu Uygulaması, http://www.dpdhl.com/en/
media_relations/press_releases/2015/ dhl_parcel_delivery_
boxes_now_in_apartment_buildings.html.
DHL Kargo Botu ve Bisiklet Kurye, http://www.boomchicago.
nl/amsterdamblog/guess-how-dhl-delivers-packages-in-amsterdam/.
Hakan İNAÇ’ın 2012 tarihli ve İstanbul’un Kentsel Lojistik Analizi
ve Çözüm Önerilerinin
AHP ile Değerlendirilmesi başlıklı Yüksek Lisans Tezi.
Konya Akıllı Trafik Sistemi, http://www.konya.bel.tr/haberayrinti.php?haberID=3750.
Londra Trafik Sıkışıklığı Ücret Uygulaması, http://www.tfl.gov.
uk/modes/driving/congestion-charge.
Marco Polo Projesi, http://ec.europa.eu/transport/marcopolo/.
Mehmet Tanyaş’ın 2013 tarihli Uluslararası Lojistik Sempozyumu’ndaki Türkiye ve Dünya’da Lojistik Merkezler başlıklı sunumu.
Şehirleşme, http://www.un.org/en/development/desa/news/
population/world-urbanization-prospects-2014.html.
Trafik Sıkışıklığı, http://tr.wikipedia.org/wiki/ Trafik_sıkışıklığı.
Uber Akıllı Telefon Uygulaması, https://www.uber.com/tr/.
•
• MAKALE
MAKALE
LOJİSTİK İNOVASYONLAR
Yrd. Doç. Dr.
Hasan AKSOY
Gaziantep Üniversitesi İktisadi idari Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Öğretim üyesidir.
Uluslararası Ticaret ve Pazarlama Bölümü Anabilim Dalı
başkanıdır. Pazarlama alanında çok sayıda ulusal ve
uluslar arası dergilerde yayınları bulunup akademik danışmanlık yürüttüğü bilimsel proje ve yüksek lisans çalışmaları bulunmaktadır.
L
ojistikte inovatif yaklaşımları tartışmadan önce lojistiğin ne olduğu ve neden önemli olduğu sorularını ele almakta yarar vardır.
Lojistik nedir? İstenilen mal ve hizmetin anlaşılan fiyat ve koşullarda doğru yer ve zamanda bulundurulması olarak tanımlanan
lojistik kavramı aslında yeni bir kavram değildir. Lojistiğin tarihsel
gelişimi incelendiğinde insanlık tarihi kadar eski bir kavram olduğu, insanların yerleşik hayata geçmeden önce avcılık ve toplayıcılık yaptıkları dönemlerde bile lojistik faaliyetleri hayata geçirdikleri
söylenebilir. Ancak lojistiğin bugünkü anlamıyla kullanılmasına,
özellikle askeri alanlarda başlanmış ve birçok askeri başarı lojistik
başarının bir sonucu olarak değerlendirilmiştir. Bu kadar eski ve
köklü bir geçmişe sahip bu kavram, ne olmuştu da günümüzün
anahtar kavramlarından biri olarak iş dünyasının ve politika yapıcıların merkezine oturdu? Aslında bu soruyu iki bakış açısı altında
kısaca tartışmak gerekir. İlk olarak, bu tartışma lojistik faaliyetlerin
yerine getirildiği lojistik sektörünü önemli kılan makro değişkenler
üzerinden yürütülebilir. Çok temel olarak, makro açıdan, taşımacılık ve lojistik sektörü ile ekonomik gelişme arasında oldukça güçlü
Yrd. Doç. Dr.
Hanifi Murat MUTLU
Gaziantep Üniversitesi İktisadi idari Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü öğretim üyesi ve
bölüm başkanıdır. Pazarlama alanında, özellikle dağıtım kanalları yönetimi, firmalar arası ilişkiler ve ihracat
performansı çalışma konuları olup, ilgili konularda uluslararası ve ulusal dergilerde yayınları bulunmaktadır.
bir bağın olduğu söylenebilir ve eğer siz, belirli koşullar altında, uluslar arası ticaret işlemlerini kolaylaştırırsanız milli gelirinizi
arttırıp yoksulluğunuzu azaltarak ekonomik ve sosyal gelişmeye
katkı sağlayabilirsiniz. Bu noktada ülkemiz örneğinden hareketle
birkaç temel istatistik vererek konuya ana bir çerçeve çizmek
gerekirse, 2014 yılı yaklaşık ihracat ve ithalat rakamlarımız, sırasıyla, 157 milyar dolar ve 242 milyar dolardır. 2023 yılı için
500 milyar dolar ihracat ve dünyada ilk 10 ekonomi arasında
yer almayı hedefi de dikkate alındığında, dış ticaretimizi kolaylaştırıcı bir faaliyet olarak lojistik alt yapımızı bu gerçekler üzerine inşa etmek durumundayız. Örneğin 2013 yılı toplam kargo
ve konteyner trafiği istatistiklerine göre dünyadaki ilk 100 liman
işletmesi içerisindeki limanlarımız hacimsel bakımdan İzmit 64.,
Botaş 74. ve Aliağa 100. sırada yer almakta olup konteyner
taşımacılığında ise Ambarlı 42. ve Mersin 88. sıradadır. Üç
tarafı denizlerle çevrili ve sahip olduğu jeopolitik konumu sürekli
vurguladığımız ülkemiz için daha üst sıralara taşıyacak yatırımların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü, T.C. Başbakanlık
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın Türkiye’de Lojistik Sektörü raporu verilerine göre ülkemiz sahip olduğu jeopolitik konum itibarıyla bölgesinde Avrupa-Asya ile Afrika-Rusya arasında taşınan
2 trilyon $ yük miktarıyla bölgesel bir hub konumundadır. Aynı
zamanda, sahip olunan bu konum hem demiryolu taşımacılığı
ve hem de uluslararası havayolu taşımacılığı noktasında önemli
bir koridor olma potansiyelimize de işaret etmektedir. Bu konumu yeterince kullanabiliyor muyuz? Dünya bankasının 160 ülke
kapsamında ölçümlediği lojistik performans indeksine (LPI) göre
2014 yılı için Türkiye, 3,5 skor ile 30. sırada yer almaktadır.
Temelde algısal ölçümlere dayalı bu index, ülkelerin gümrükleme
işlemleri, altyapısı, uluslar arası taşımacılık olanakları, lojistik hizmet kalitesi, takip edilebilirlikleri ile zamanında teslim bileşenleri
üzerinden elde ettiği skorlarla ülkelerin lojistik kolaylığını değerlendirmeyi ve derecelendirilmeyi amaçlamaktadır. Bu sıralamadaki yeriniz elbette tek başına olmasa da ülkenizle iş yapanların
bakış açısıyla ülke lojistik yapımız ile ilgili bilgi vermektedir. Bu
nedenle aynı soruyu tekrarlayalım “gerçekten lojistik anlamda
sahip dinamikleri yeterince kullanabiliyor muyuz?”.
•
• MAKALE
MAKALE
WORLD PORT RANKINGS - 2013
CONTAINER TRAFFIC
TEUs - Twenty-Foot Equivalent Units
TOTAL CARGO VOLUME
TONS, 000s
68
RANK
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
64
74
100
PORT
Shanghai
Singapore
Tianjin
Guangzhou
Qingdao
Rotterdam
Ningbo
Port Hedland
Dalian
Busan
Hong Kong
Qinhuangdao
South Louisiana (LA)
Nagoya
Houston (TX)
Izmit (Kocaeli)
Botas
Aliaga
COUNTRY
China
Singapore
China
China
China
Netherlands
China
Australia
China
South Korea
China
China
United States
Japan
United States
Turkey
Turkey
Turkey
MEASURE
Metric Tons
Freight Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Revenue Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Freight Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
Metric Tons
TONS
696.985
560.888
477.339
472.760
450.111
440.464
399.250
372.301
320.843
313.295
276.055
253.293
216.445
208.241
207.973
60.660
56.086
39.512
RANK
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
42
88
PORT
Shanghai
Singapore
Shenzhen
Hong Kong
Busan
Ningbo
Qingdao
Guangzhou
Dubai Ports
Tianjin
Rotterdam
Port Kelang
Kaohsiung
Dalian
Hamburg
Ambarli
Icel (Mersin)
COUNTRY
China
Singapore
China
China
South Korea
China
China
China
United Arab Emirates
vChina
Netherlands
Malasyia
Taiwan
China
Germany
Turkey
Turkey
TEUS
33.617.000
32.578.700
23.278.000
22.352.000
17.611.882
17.326.800
15.520.000
15.309.200
13.600.000
12.996.510
11.664.195
10.350.410
9.978.857
9.912.000
9.257.358
3.318.235
1.366.498
69
Mikro açıdan, firmalar için lojistik neden önemli hale geldi? Aslında her şey rekabet noktasında düğümleniyor. Firmalar için sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayan kaynaklar nedir? Bugün bir yandan yüksek müşteri memnuniyeti yaratılmaya çalışılırken öte yandan
bu optimum kaynak kullanımı ile gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Her iki faaliyetin etkin bir biçimde yerine getirilmesi için vazgeçilmez
unsurlardan biri etkin lojistik yönetimidir. Gerek ürünlerin üretimi gerekse de üretilmiş ürünlerin nihai tüketiciye ulaştırılması noktasında
başarılı ve inovatif lojistik yönetimini hayata geçirebilen firma, rekabette rakiplerden bir tık önde olacaktır. Lojistik inovasyonlar, kısaca,
lojistik taraflardan herhangi biri için yeni ve işini kolaylatıcı olarak görülen lojistikle ilişkili basit ya da karmaşık hizmetlerden herhangi
biri olarak tanımlanabilir (Flint, Larsson, Gammelgaard, & Mentzer, 2005). Günümüzde özellikle lojistik inovasyonları açısından uygulama trendleri nelerdir?
Dünyada küreselleşmenin etkisiyle artan rekabet, şirketleri tedarik zinciri maliyetlerini
azaltmak için yeni yaklaşımlar bulmaya ve
uygulamaya mecbur bırakmakta olup, tedarik zincirinin hız ve verimliliği işletmeler
için çok önemli bir faktör haline gelmiştir.
Lojistik alanında inovatif uygulamalardan
biri olan çapraz sevkiyat (Cross-docking),
firmalara rekabetçi avantaj sağlayan etkin
yöntemlerden biridir. Bu stratejide çapraz
sevkiyat tesisleri klasik anlamda malzemelerin saklandığı depolar olarak değil
transfer noktaları olarak işlerler. Ürünler
depolarda saklanmak ve satış noktalarına
transfer için beklemek yerine merkezi dağıtım merkezlerinden toptancı, perakendeci
vs. aktarılırlar. Farklı tedarikçiler tarafından
üretilen ürünler varış yerine ulaştırılmadan
önce çapraz sevkiyat merkezinde toplanır.
Sonra dağıtım merkezindeki ürünler ulaştırılacakları perakendecilere göre sınıflandırılır, ürünler çapraz sevkiyat merkezinden
ayrı olarak varacakları yerlere taşınır.
•
• MAKALE
MAKALE
Çapraz sevkiyatta tüm araçlar dağıtım merkezine eş zamanlı olarak varmak zorundadır. Eğer tüm araçlar dağıtım merkezine eşzamanlı
varmazlar ise, bazı araçlar beklemek zorunda kalırlar. Bu yüzden, bekleme tedarikçilerden gelen araçlarla varış noktasında ürünleri
götürecek araçların eşgüdümlü olarak hareket etmesi gerekmektedir. Çapraz sevkiyatın birçok faydaları bulunmaktadır; Depolamanın ortadan kaldırılmasına bağlı olarak stok seviyelerini azaltır, sık aralıklarla teslimat yapılmasını mümkün kılar, daha az malzeme
elleçleme yapıldığı için stok hasar maliyetini azaltır, daha az kaynak kullanarak daha fazla çıktı elde edilmesin sağlar ve çalışan
maliyetlerinin düşürür.
Dünyanın 1 numaralı ve en büyük perakende zinciri Wal-Mart’ın başarısının arkasında yatan en önemli sebeplerden birisi tedarik
zincirini etkin bir şekilde yönetmesidir. Çapraz tedarik verimliliği, maliyet tasarrufu ve lojistik avantajları firmanın dünyanın 1 numaralı
perakendeci firması olmasında yardımcı olmuştur. Wal-Mart’ın en önemli temel yeteneği en uygun fiyatlı ürünlerle müşterilerini buluşturabilmesidir. Çapraz sevkiyat yardımıyla maliyetleri düşürerek bunu ürün fiyatlarına yansıtabilmektedir. Firmalar çapraz sevkiyatı kullanarak, hizmet seviyelerini %23 geliştirebilirler; taşıma maliyetlerini %17 düşürebilirler; %9 stok taşıma maliyetlerindeki azalma sonucu
tasarruf edebilirler, ürünlerin piyasaya %5 daha hızlı sürebilirler ve işçi maliyetlerini %5 düşürebilirler.
Firmaların çapraz sevkiyat ile kullandıkları diğer yeni taşımacılık yöntemi ise “milk run” olarak adlandırılır. Milk-Run, adını Amerika’da
sistematik hale getirilmiş günlük süt dağıtımından almıştır, aynı anda birden çok müşteriden gelen siparişlerin birleştirilmesi sistemidir.
Aynı anda farklı müşterilerden gelen siparişleri birleştirerek yükleme ve boşaltma yapılabilmektedir.
Toyota firması milk-run sisteminin en iyi uygulayıcılarından olup Tayland’daki fabrikasında milk-run sistemini etkin bir şekilde kullanmaktadır. Kamyon şoförleri ana merkezden GPS sistemleriyle kontrol edilmektedir. Kamyonlar fabrikadan çıktığında kaç dakika sonra tedarikçilerin fabrikalarında olmaları gerektiği tedarikçi ve şoförlere yolculuktan önce bildirilmektedir. Tüm şoförlere ana bir rota verilmekte,
bu rota sadece trafik sıkışıklıkları veya kaza durumlarında değiştirilmektedir. Toyota bu yöntemi kullanarak maliyetleri düşürmekte ve
bunu ürünlerinin fiyatlarına yansıtarak müşteri tatminin sağlayabilmektedir.
Gelecekte lojistik sektörünü şekillendirecek trendlere bakıldığında ise günümüzde son tüketiciler, çoklu dağıtım sistemi olarak adlandırılan birden fazla kana üzerinden ürünlere ulaşabiliyorlar. Örneğin hem firmanın web sayfası, hem diğer e-ticaret ortamları, dikey
dağıtım kanalları ve geleneksel aracı kurumlar ve diğer kanallar. Tüm bu kanallardan ürünün müşteriye ulaştırılması daha doğrusu istenilen yer ve zamanda anlaşılan koşullarda ulaştırılması doğru lojistik sistem ve yapılarının geliştirilmesi ile mümkündür. Yani sistemlerini
sadece geleneksel veya sadece dijital ortamlarda başarılı olacak şekilde kurmamalıdırlar. Bu kadar çok kanal üzerinden tüketiciye
ulaşırken, “sürdürülebilirlik” kavramını da bir kenara bırakmamak gerekir. Tüketiciler, çevreye ve topluma karşı sorumluluk içerisinde
faaliyet gösteren firmalara olumlu tutum geliştirmektedirler. Unilever, P&G, H&M ve Zara gibi dünya devleri “yeşil lojistik” uygulamalarına yönelik yatırımlarına devam ediyorlar. Firmalar ayrıca tedarik zincirlerinin yönetimini kolaylaştırmak için bilgi işlem teknolojilerine
yatırım yapmaya devam ediyorlar. Bilgi işlem teknolojilerinin sağladığı çözümler firmalara rekabetçi avantaj sağlamaktadır.
•
• MAKALE
MAKALE
LOJİSTİĞİN TANIMI
L
ojistik Yunanca “logistikos” (hesaplama yeteneği) ve Fransızca “logistique” (arz etmek, kışla-konak yeri) kelimelerinden türemiştir. Lojistik kelimesi (logistics) esas olarak
logic ve statistics kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu kelimeler Türkçe karşılık olarak “istatistiksel mantık”ı ifade etmektedir. Böylece; askerlerin konak
yeri, hesap ve mantık kavramlarının bileşimiyle lojistik kavramı elde edilmiştir (Russell,
2000).
Lojistik Yönetimi Konseyi (The Council of Management) kuruluşu tarafından yapılan
lojistik tanımına göre şöyledir: “Lojistik, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her
türlü ürün, servis hizmeti ve bilgi akışının başlangıç noktasından (kaynağından), tüketildiği son noktaya (nihai tüketici) kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin etkili
ve verimli bir biçimde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol
altında tutulması hizmetidir.”
Bu tanımlardan yola çıkarak lojistiği müşteri ihtiyaçlarını karşılamak üzere ürünün
hammaddesi tedarikinden başlayarak müşteriye ulaştırma noktasına kadar geçen her
sürecin planlaması olarak tanımlayabiliriz.
70
71
Lojistik için temel değerlerin yer aldığı Yedi Doğru’nun tanımında; “Doğru ürünün, doğru şartlarda, doğru miktarda, doğru yerde, doğru zamanda, doğru maliyetle, doğru
müşteri için kullanılabilirliğini sağlamaktır ” ifadesi yer almaktadır. Bu çerçevede ürün
ya da hizmetler için önemli bir değer yaratıcı faaliyet olarak değerlendirilmektedir.
Serap ÖZEN SAY
PYB / Uzman
•
• MAKALE
MAKALE
Lojistiğin Tarihçesi
Askeri bir terim olan lojistik kavramı II.Dünya Savaşı sonrasında
bilimsel bir konu olarak görülmüştür. Savaş sırasında ordulardaki
asker sayısından ziyade gelişmiş araç-gereç ve teçhizatın bulunması ve bunların uzman askerler tarafından kullanılması önemli
bir hal almıştır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde lojistik planlamasının önemi ortaya çıkmıştır. II.Dünya Savaşı sırasında ABD’de
işletmeler lojistiğin ne kadar önemli olduğunu gördü ve lojistik
hizmetlerden yararlanmaya başladılar. 1960’lı yıllardan itibaren
gelişim süreci içerisinde olan sektörün tarihteki gelişim aşamaları
şu şekilde gerçekleşmiştir.
AŞAMALAR
YÖNETİM MERKEZİ
ÖRGÜTSEL TASARIM
1960 Yılları
Depolama ve
Ulaştırma
Satış pazarlama, Satış
pazarlama,
Depolama,
Stok Denetimi,
Ulaştırma Etkinliği
Toplam Maliyet
Yönetimi
Lojistiğin merkezileştirilmesi,
Toplam maliyet yönetimi,
Süreç optimizasyonu,
Rekabetçi bir avantaj olarak
lojistik
Entegre Lojistik
Yönetimi
Lojistik planlama
Tedarik zinciri stratejileri
İşletme faaliyetleri ile bütünleşme
Süreç kanalları ile bütünleşme
E-Tedarik Zinciri
Yönetimi
TZY kavramına internetin
uygulanması
Düşük maliyetli anında veri
tabanı paylaşımı
Elektronik bilgi
TZY senkronizasyonu
Dağınık lojistik faaliyetler,
Lojistik faaliyetler arasında zayıf
bağlantı,
Düşük lojistik yönetimi otoritesi
işletme başarısını destekler.
1980 Yılları
Merkezileşmiş lojistik faaliyetler
Büyüyen lojistik yönetimi
otoritesi
Bilgisayar uygulamaları
1990 Yılları
Lojistik faaliyetlerde genişleme
Tedarik zinciri planlama
Toplam kalite yönetimi için
destek
Lojistik yönetim faaliyetleri
2000 Yılları
Tedarik zinciri ağı ile ticaret
ortaklığı yapmak
.com, -e eklentisi vb. piyasa
değişiklikleri (e-ticaret)
Örgütsel çeviklik ve ölçülebilirlik
1950 yılı ve öncesinde lojistik kavramı dünya üzerinde bilinmemekteydi. Lojistik faaliyetler farklı bir şekilde sürdürülürken, hedeflerin birbiriyle çakışması söz konusu olmakta bu da ortak hareket
etmeyi güçleştirmekteydi. Pazarlama anlayışının yaygınlaşmasıyla lojistiğin önemi arttı. 1960’lı yıllarda yine plansız ve düzensiz
bir dağıtım sistemi vardı. 1960-1970 yılları arasında firmalar
müşteri sadakati için ayrıntılı pazarlama stratejileri geliştirmeye
ağırlık vermeye başladılar. İş lojistiği kavramı bu dönemde gündeme gelmiş ve Lojistik Yönetimi Merkezi 1963 yılında kurulmuştur.
1980’li yıllarda firmalar organizasyonel yapıda dağıtımın da yer
alması gerektiğini gördüler. 1990 yılı sonrasında lojistik kavramı
bilgi teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmeye istinaden Tedarik
Zinciri Yönetimi’ne geçiş yapmıştır. 2000 yılı ve sonrasında lojistik sektörü işletmelerin önemli bir bileşeni olarak yerini almış ve
işletmelere rekabet üstünlüğü sağlamıştır.
Lojistik Sektörü ve Özellikleri
Temel lojistik ilkeleri, lojistik faaliyetlerin planlanması ve harekete
geçirilmesi için rehber olarak kullanılan değerlerdir. Lojistik sek-
töründe nakliyenin sorunsuz gerçekleştirilebilmesi, lojistik faaliyetlerin belli standartta sürdürülebilmesine bağlıdır. Temel lojistik
ilkeleri aşağıda ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bunlar:
Standartlık: Lojistik hizmetlerinin sağlanmasında malzeme, hizmet ve kullanılan yöntemlerin uluslararası standartlarda olması
önemlidir. Özellikle demiryolları, konteynırlar, elleçleme ekipmanı, bilişim sistemleri gibi temel lojistik unsurlarında belirli standartlara ulaşılması, globalleşmenin sürecinde lojistik faaliyetler için
büyük önem taşımaktadır.
Yeterlilik: Lojistik faaliyetlerde yeterli desteğin sağlanması işletme içi koordinasyonda önem arz etmektedir. İşletme içinde lojistik kaynakların yeterlilik seviyesinde olması maliyet acısından
avantaj sağlamaktadır. İşletmede fazla stok bulundurmak yerine
hammaddenin sürdürülebilir anlamda karşılanması yeterlilik anlamında örnek teşkil etmektedir.
Ekonomik Olma: Ekonomide ana mantık en az masrafla ve en
etkin maliyet sistemiyle lojistik desteğin sağlanmasıdır. Kaynakların ihtiyaçların tamamını karşılamada yetersiz kaldığı durumda,
ihtiyaç duyulan malın tahsis edilmesinde ekonomik olma faktörü
gerek maliyet gerekse zaman açısından önem taşımaktadır.
Esneklik: Lojistikte teşkilat ve usullerin değişen koşullardan, amaçlardan ve kavramlardan olumsuz etkilenmek yerine onlara uyum
sağlayabilecek bir yapı içinde olmalıdır.
Sadelik: Karmaşık yapılanmaların yerine en başta planlama olmak üzere lojistiğin tüm alanlarında sadelik esas alınmalıdır. Sadelik süreçlerin etkin bir şekilde işlemesi için önemlidir. Sadeliğin
sağlanması etkin kaynak kullanımını olanaklı kılar.
İzlenebilirlik: Günümüzde elektronik imkanlarla bilgi işlem teknolojisi kullanılarak tüm operasyonlar izlenebilmekte olup sorunların
önceden ya da erken farkına varıp giderilmesinde izlenebilirlik
prensibi etkin rol oynar.
Koordinasyon: Lojistik desteğin etkin bir şekilde sağlanması için
en önemli süreçtir. Lojistik surecinin etkin bir şekilde işlemesi için
planlamacılar ve müşteriler arasında koordinasyon olmalıdır.
Lojistiğin Bileşenleri
Lojistik bileşenlerinin ana başlıkları Dağıtım Kaynakları Planlaması ve Fiziksel Dağıtım olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Müşteri yönetimi, üretim, taşıma, dağıtım, depolama, gümrükleme, sigorta lojistiğin temel unsurları arasında yer almaktadır.
Dağıtım Kaynakları Planlaması
Dağıtım kaynakları planlaması, üretilen ürünlerin dağıtım merkezlerinde kararlı taleplerin oluşturulduğu, geriye doğru talebe ilişkin
bilgi akışının sağlandığı ve üretim ve materyal sistemdeki girdileri
temsil eden bir sistemdir. Bu planlama tedarik-üretim-tüketim zincirinde yer alan ve gerekli olan kaynakların doğrudan ve güvenilir
bir şekilde taşınmasını amaçlar. İşletmeler lojistik yönetimi içerisinde dağıtım, taşıma ve ulaştırma işlemleri için etkili bir planlama
yapmak durumundadırlar.
Dağıtım kaynakları planlaması, işletmede birçok dağıtım aşaması
ve dağıtım özelliklerine ilişkin planlama yoludur ve müşteri talepleri doğrultusunda planlama yapılmaktadır. Depolama ve dağıtım
planlarında yöneticinin koordinasyon sorumluluklarından oluşan
•
• MAKALE
MAKALE
dağıtım kaynakları planlamasında zaman, müşteri özellikleri ve
siparişlerinin, işletmeden müşteriye ulaştırılmasındaki süreyi yansıtmaktadır.
tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını
sağlayan malzeme, bilgi ve para akışını sağlayan uygulamalar
bütünüdür. Bir başka deyişle TZY zincir içindeki temel iş süreçle-
Dağıtım kaynaklarının planlanması ürünün müşteriye sunulmasına
kadar geçen süreyi de kapsayacak şekilde birçok fonksiyonu barındırmaktadır. Bunlar pazar tahmini, stok durumu, müşteri siparişleri ve müşteri tatminidir. İlk adım olan pazar tahmini temel öğedir.
Müşteri taleplerini karşılamak adına stok durumunun belirlenmesi
önem arz etmektedir. Müşteri siparişlerinin güvenilir bir şekilde
teslim edilmesi işletmelerin etkin bir planlama sistemini kurmasına
bağlıdır. Etkin bir planlama sistemi ile müşterilerin işletmeye sadık
kalması sağlanır.
Fiziksel Dağıtım
Fiziksel dağıtım; çeşitli faaliyetlerle ürünlerin hazır duruma getirildikleri noktalardan alıcılar veya tüketicilere, işletmenin hedef
aldığı pazarlara, işletmenin sahip olduğu amaç ve politikalara
uygun bir biçimde ulaştırılmasını sağlayan; taşıma, depolama ve
bilgi işleme faaliyetlerinden oluşan bir sistemdir.
72
73
Müşteri memnuniyeti için iyi bir stok yönetiminin kurulması hem
müşterilerin ihtiyaçlarını hem de isteklerini karşılamak açısından
satışları arttıran bir faktördür. Özellikle teknolojide meydana gelen
hızlı değişimler, dağıtım araçlarının gelişmesi, pazarlama ağlarının gelişmesi, müşteri odaklı üretim, bilginin önemli hale gelmesi
fiziksel dağıtımı önemli kılan unsurlar arasında yer almaktadır.
Lojistiğin Prensipleri
Lojistiğin unsurları, lojistiğin uygulandığı döneme ve sektöre göre
farklılık gösterebilmektedir. Lojistik gereksinimler farklılaştıkça lojistik unsurlarda zaman içinde değişmiştir. Ancak genel olarak
kabul gören ve tüm lojistik uygulamalarda sıklıkla görülen unsurlar
aşağıdaki gibidir.
• Proje yönetim faaliyetleri (araştırma, tasarım, geliştirme, üretim
süreci)
• Temin ve tedarik faaliyetleri
• Taşıma faaliyetleri
• Kalite faaliyetleri (kalite güvencesinin sağlanması, kontrolünün
temini, emniyet standartları, deneme testleri)
• Kodlandırma faaliyetleri (dokümantasyon ve kodlandırma)
• Son işlem faaliyetleri (ambalajlama, yükleme, depolama, nakliye ve dağıtım, teslim ve tesellüm faaliyetleri)
• İşletme desteği faaliyetleri (sistem, malzeme, katalog, tedarik
ve kontrat yönetimi)
• İşletme idame desteği faaliyetleri (bakım, onarım, yenileştirme
faaliyetleri ve
desteği.)
• Sağlık yönetimi
• İnşaat-emlak faaliyetleri (istihkam, inşaat-emlak)
• Çevresel faaliyetler (çevrenin korunması ve atıkların ekonomiye kazandırılması, ÇED)
• Bilişim faaliyetleri (bilgisayar benzeri bilişim teknolojisi ürünleri
veri tabanları)
Tedarik Zinciri Yönetimi (Supply Chain Managment) müşteriye,
doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyata tüm
rinin entegrasyonunu sağlayarak müşteri memnuniyetini artıracak
strateji ve iş modellerinin oluşturulmasına imkan verir.
Lojistik Maliyetler
Lojistik maliyetler taşıma faaliyetlerini de içerdikleri için maliyet
kalemleri içerisinde en büyük paya sahiptir. Özellikle kombine
taşımacılığın olduğu durumlarda bu maliyetler daha da büyümektedir.
LOJİSTİK MALİYETLERİ
ORAN
Taşıma Maliyetleri
% 50-65
Envanter ve Malzeme Ellecleme
Maliyetleri
% 20-35
İşletme Yerleşim Tasarımı (Depo ve
dağıtım merkezlerinin planlanması ve
yonetimi) Maliyetleri
% 10
İletişi ve Bilgi (Talep tahminleri, sipariş
surecleri, uretim planlama maliyetleri)
Maliyetleri
%5
Lojistik yönetimi müşteri hizmet düzeyi, envanter bulundurma, taşıma, depolama, birim miktar, sipariş işleme ve bilgi maliyetleri
olmak üzere lojistiğin destek faaliyetlerini de içeren altı maliyet
kaleminden oluşur.
• Müşteri Hizmetleri Maliyetleri : Müşterilerle ilgili olarak
her maliyet bu kapsamda değerlendirilir. Sipariş alınması, servis
desteği veya karşılaşılabilecek her türlü sorun bu maliyete örnek
gösterilebilir.
• Taşıma Maliyetleri : Bir malın bir yerden bir yere transfer
•
• MAKALE
MAKALE
edilmesi taşıma maliyetlerini içerir. Yani süreç içerisinde ürünün
işletmeden çıkıp, müşteriye ulaşana kadar olan maliyetlerdir. Bu
maliyet mesafe, ürünün miktarı, büyüklüğü, taşıma aracına göre
değişmektedir.
•Depolama Maliyeti : Ambar, depolama faaliyetleri, depo
yer seçimi, depo büyüklüğü gibi maliyetleri içerir.
• Sipariş İşleme ve Haberleşme Sistemi Maliyetleri : Hem
iç hem de dış maliyetleri kapsayan bu maliyet, sipariş verme,
sipariş girme, siparişi müşteriye ulaştırma gibi maliyetleri içerir.
• Stok Bulundurma Maliyeti : Stokların kontrol edilmesi, yenilenmesi, paketlenmesi, atıkların imhası bu maliyet içerisindedir.
Stokların sigorta, çalınma, yer değiştirme gibi maliyetler bu kapsamda değerlendirilir.
• Birim Miktar Maliyetleri : Ürünün hacmine, miktarına ve
ağırlığına bağlı olarak değişebilecek maliyetlerdir. Ürün miktarı
arttıkça dağıtım maliyetleri de artmaktadır. Dolayısıyla miktar ve
maliyet arasındaki orantı, dağıtım faaliyetleri arasında dikkatle
üzerinde durulması gereken bir ilişkidir.
Lojistik yönetimi müşteri memnuniyetini en üst seviyelerde tutmak
adına her biri ayrı maliyet unsuru olan faaliyetler arasındaki optimum değiş-tokuş dengesini sağlamayı amaçlar. Lojistik yönetiminin amacını en az stok ve maliyetle,kaliteden ödün vermeden
izlenebilir bir teslimat sürecini oluşturmaktır.
Lojistiğin Dinamikleri
Lojistik faaliyetlerin dinamiklerini ve altyapı alanlarını kurumsal,
mali, çevresel, donanım ve yazılım altyapısı oluşturmaktadır. Sektörün gücü beş dinamiğin etkililiğine bağlıdır. Bir ülkenin lojistik üs
olabilmesi için bu faktörleri iyi analiz etmesi elzemdir.
Lojistik Faaliyetlerin Önemi ve Amacı
Lojistik faaliyetler doğru zamanda, doğru ürünü, doğru miktarda,
en az maliyetle bulundurmayı amaçlamaktadır. Lojistik faaliyetler
için konum, zaman ve yapı ürünlere değer ekleyen işlemlerdir.
Konum: Ürünlerin düşük olduğu yerlerden yüksek değerli olduğu
yerlere taşınarak konum değerinin yükseltilmesidir. Konum değeri
taşıma maliyetlerini de kapsar.
Zaman: Ürünlerin depolanması ve süreçlerin daha verimli yapılması ile gerçekleşmektedir. Envanter bulundurma maliyetlerini
içerir.
Yapı: Ürünlerin belirlenen miktarda düzenlenip, sipariş değerinin
eklenmesidir.
Bu unsurlar küreselleşen işletmeler için aynı öneme sahiptir. Minimum maliyetle maksimum müşteri memnuniyetinin sağlanmasını
isteyen işletmeler, lojistik sektörünü daha da önemli hale getirmiştir. Lojistik faaliyetler pazarlama, üretim, dağıtım faaliyetleri ile iç
içedir. Küreselleşen dünyada rekabet her alanda ön plandadır.
Özellikle üretim sektöründe pazarın ihtiyaçlarını zamanında karşılamak doğru bir lojistik planlamasını gerektirmektedir.
Uluslararası pazarda her ürünün ve firmanın muadilini bulmak
mümkündür. Dolayısıyla tedarikçi, üretici, dağıtıcı ve müşteri taraflarının bulunduğu ortamda hata ve gecikmelerin yaşanmaması
büyük önem arz etmektedir. Rekabet önümüzdeki dönemlerde
ürünlerden ziyade kullanılan tedarik zincirleri arasında gerçekleşecektir.
Lojistik fonksiyonunun önem kazanma nedenleri şöyle sıralanabilir :
• Mamul çeşitlerinin gelişen ve değişen tüketici isteklerini karşılama zorunluluğu ile hızla artması,
• Büyük uluslar arası üretim ve satış firmalarının çoğalması,
• Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ve haberleşme sistemlerinin gelişmesi,
• Üretim teknolojilerinin pek çok alanda doyma noktasına ulaşması nedeni ile yöneticilerin maliyet düşürmek için lojistik alanına
yönelmesi,
• Taşıma uzaklıklarının ve maliyetlerinin artması,
• Çevreyi koruma amacı ile kullanılmış malzemelerin yeniden
kullanılmak üzere işlenmesi.
Uluslar arası Taşımacılık ve Lojistik Kurumsal Altyapı
Globalleşen dünya düzeninde ülkeler ticaret hacmini arttırmak ve
büyütmek için ürün, hizmet ve sermaye akışlarının kolaylaştırmak
durumundadır. Uluslar arası hale gelen kamu ve özel sektör öncelik sıralamalarını farklılaştırarak, yerelden küresel bir anlayışa
sahiptirler. Uluslar arası düzenlemeleri yapan başlıca kuruluşlar
havayolu kargo taşımacılığında, denizyolu eşya taşımacılığı,
demiryolu eşya taşımacılığı ve karayolu eşya taşımacılığı yapan
büyük ölçekli firmalardır. Türkiye’deki durumu ele alacak olursak,
kurumların 2000’li yıllardan itibaren daha organize bir yapılanma içerisinde olduğunu, özellikle de kamu-özel sektör arasında
işbirliğinin arttığı görülmektedir.
Mali Altyapı
Lojistik sektöründe mali altyapı kamu sektörü için kaynak yaratımı, özel sektör için ise finansal tabloların güçlü olması ön plana
çıkmaktadır. Kamuda sektörü destekleyecek yasal düzenlemelerin yapılması ve kolaylaştırıcı olması önem arz etmektedir. Özel
sektör içinse altyapı yatırımları, araç sahipliği gibi finansal olarak yüksek gider kalemleri bulunmaktadır. Uluslar arası rekabet
edebilmek mali güçle sağlanabilir. Dolayısıyla gelişmekte olan
ülkelerin sektörde rekabet edebilmesi oldukça güçtür. Aynı durum
Türkiye’de yer alan lojistik firmalar içinde geçerlidir. Özellikle finansal olarak karşılaştırıldığında uluslar arası rakipleri ile kıyaslamak mümkün olmamaktadır.
•
• MAKALE
MAKALE
Çevresel Yapı
Dünyada iletişim kanalları çoğaldıkça, ülkeler arasındaki sınırlar
neredeyse kalkma noktasına gelmiştir. Bu gelişmeler aynı zamanda çevresel problemleri de tetiklemiş ve çoğaltmıştır. Çevre bilinci
geliştirilmeye çalışılsa da, ilerlemeler oldukça yavaştır. Lojistik sektöründe kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığında kullanılan
yakıtlar çevre dostu olsalar bile enerji türüne bağlı olarak atıklar
oluşmaktadır.
Donanım Altyapısı
Donanım unsurları tedarik zinciri içerisinde yer alan araç-gereçler,
hammaddelerin işlenmesi, ürün haline getirilmesi ve müşterilere
ulaştırılması adımlarını içerir. Tüm bunların hepsi lojistik hareketlerin adımlarını oluşturmaktadır. Donanım altyapısı sektörün somut
unsurlarıdır. Bu minvalde, karayolunda çekici, kamyon vs. gibi her
türlü araç, denizyolunda her türlü gemi, liman, tersane vs., havayolunda altyapı sistemleri, demiryolunda raylı sistemler, vagonlar
vs., boru hattı taşımacılığında özel alaşımlı boru, altyapı başlıca
donanım sistemleridir.
74
75
Yazılım Altyapısı
Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kapsayan yazılım altyapısı
özellikle e-lojistik alanlarında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Dünyada gelişen internet teknolojileri ile 7/24 istenilen ürüne
ulaşmak mümkün olmuştur. Lojistik sektörünün yazılım altyapılarını,
iletişim teknolojilerini hızlandırması sektörün gelişimi için oldukça önemlidir. Hali hazırda taşımacılık sektöründe araç izlemede
konum belirleme sistemleri, barkod, otomasyon ve mobil iletişim
kullanılmaktadır.
Dünya’da Lojistik Sektörünün Gelişimi
Lojistik sektörü küreselleşme ile birlikte, firmaların rekabet güçlerini
arttırmak için önem arz eden bir konu haline gelmiştir. Uluslar
arası ticaret hacminin artması, bilgi akışının hızlanması, liberal
pazarların oluşması lojistik sektörünü sürekli dinamik bir yapı içerisine sokmuştur. Üretim teknolojileri ve kapasitesi yüksek olan ülkeler, ürettikleri ürünlerin fazlasını az gelişmiş ülkelere ihraç edip,
ihraç edilen ülkedeki hammaddeyi de ucuz alarak küreselleşme
sürecinin başlangıcını oluşturmuşlardır. Küresel lojistik kavramı ile
dünyada yer alan bütün ürün ve bilgi akışının sağlanmaya çalışılmaktadır. Özellikle bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler
sektör için de büyük önem arz etmektedir. Örneğin araç takip sistemleri,depolardaki barkodlar, müşteri ve ürün takipleri sektörde
kullanılan başlıca enformasyon araçlarıdır.
Lojistik sektörünün yapılanması ve gelişimi kapitalist düzene
göre ve tüm dünyada uygulanabilecek şekilde devam etmektedir.
Küreselleşme ile birlikte lojistik üsler önem kazanmıştır. Lojistik üsler
faaliyetlerin tek bir yerden yürütülerek, verimli çalışma imkanın
sağlanması, ulaşım ağlarına yakınlık ve kolaylık sağlaması bakımından oldukça önemlidir. Bu yüzden coğrafi konum, uluslar
arası taşıma bağlantıları ve uzmanlaşmış insan kaynakları üsler
için önem arz etmektedir.
Dünya Bankası tarafından periyodik olarak lojistik performans
indeksi raporu yayınlanmaktadır. 155 ülkenin lojistik performanslarının yayınlandığı raporda, gümrüklerin ve diğer sınır işlemlerinin etkinliği, ticaret ve taşımacılık altyapısının lojistik açıdan kalitesi, uluslararası sevkiyatların düzenlenmesinin kolaylığı ve maliyeti,
lojistik hizmetlerin kalitesi ve lojistik yetkinlik, sevkiyatların takibi
ve izlenebilmesi ve sevkiyatların alıcıya zamanında ulaşması kriterlerine göre değerlendirme yapılmaktadır. 2012 verilerine göre
ilk beş ülke Singapur, Çin, Finlandiya, Almanya ve Hollanda yer
almaktadır . Türkiye ise 2010 yılında 39. sırada iken, 2012
yılında 3.51 puanı ile 27. sıraya yükselmiştir.
Dünya’nın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik Devletleri’nde lojistik sektörü yıllık %15’lik bir büyüme hacmi bulundurmaktadır. Ülke içerisinde mesafelerin Avrupa’ya kıyasla daha uzun
olması taşıma maliyetlerini arttırmaktadır. Ancak ABD’deki lojistik
firmaları lojistik hizmetlerini kendi içlerindeki yapılanmalarla çözdükleri için, sektör Avrupa’nın gerisindedir. ABD ve Avrupa dünya
lojistik gelirlerinin yarısından fazlasına sahip konumdadır.
Sektörde önemli bir paya sahip olan Avrupa ülkeleri ortak para
birimine geçiş ile ödeme işlemlerinde kolaylık sağlamışlardır. Avrupa’da bulunan lojistik firmaları müşteri odaklı, globalleşen ve
insan kaynaklarına önem veren bir anlayışa sahiptirler. Lojistik uygulamaların profesyonelleştiği Avrupa’da dünyada lider olma yolundadır. Asya pazarında ise dünyanın 5. büyük ekonomisi olan
Çin önemli bir konumdadır. Özellikle Çin, Hindistan ve Singapur
Asya’nın yük hacmini büyütmektedirler. Lojistik üs konumunda olan
Singapur ve Hong Kong sektörün kıtada gelişmesine katkıda bulunmaktadırlar.
Türkiye’de Lojistik Sektörünün Gelişimi
Dünyadaki benzer uygulamalara paralel biçimde hizmetlerini
çeşitlendiren ve uzmanlaştıran Türkiye’de yerleşik lojistik sektörü
2000 yılının başına gelindiğinde, yerli ve uluslararası şirketlerle işbirliğine giden, yurtdışı bürolar açan hizmetlerinin kalitesini
sürekli artıran, dinamik bir sektör haline gelmiştir. Özellikle son
10 yıl içinde uluslararası pazarda çok ciddi bir gelişme gösteren
lojistik sektörü ile ilgili yansımalar Türkiye ekonomisinde de görülmüş ve her geçen gün lojistik hizmetler gündemde daha fazla
yer almıştır.
Büyüme potansiyelinin oldukça yüksek olduğu lojistik sektörünün
önemi Türkiye’de giderek artmaktadır. Hizmet sektörlerinden biri
olan lojistik sektörünün, ülkemizde turizmden sonra en fazla potansiyeli bünyesinde barındıran ikinci sektör olduğu ifade edilmektedir.
Türkiye ekonomisi için, lojistik faaliyetlerin gelişmiş düzeye ulaşması ve dünya standartlarına yaklaşmasının iki önemli yararı
olacaktır. Türkiye sahip olduğu coğrafi konumu itibariyle yakın
çevresinde lojistik hizmet verebilecek tek ülke olacaktır. Barındırdığı nüfus ve sahip olduğu büyük ekonomi nedeniyle, lojistik
hizmetlerden yararlanacak olan milli üretici ve ihracatçı fayda
sağlayacak, Türk ürünlerinin dış pazarlara erişim süresi ve maliyeti azalacak, bu durum da talebi olumlu etkileyecektir.
Türkiye’de dış ticaret yapan yaklaşık 50.000 şirket 1 milyon dolarlık dış ticaret hacmine sahiptir. Dış ticaret şirketlerine verilen
lojistik hizmetleri sağlayan yaklaşık 2.000 gümrükleme şirketi,
1.200 uluslararası kara taşımacılık şirketi, 1.000 uluslararası denizcilik şirketi, 250 taşıma işleri organizatörü (freight-forwarder)
şirket ve 250 civarında antrepo bulunmaktadır. Ayrıca nakliyat
ambarı işletmecileri, taşıma işleri komisyoncuları, dağıtım şirketi,
kargo ve kurye sektöründe çalışan şirketleri de sektör kapsamına
dahil etmek mümkündür.
•
• MAKALE
MAKALE
Türkiye’de Lojistik Sektörünün Rekabet Gücü
Dünya’da yaşanan değişimler ülkeleri bir araya getirerek globalleşmenin yaratacağı olumlu etkilerden daha fazla, olumsuz
etkilerden daha az etkilenmelerini amaçlamaktadır. Ülkeler arasında belirlenen sınırlar kalkarak ticari açıdan tek güç gibi hareket
etmek istemektedirler. Ancak meydana gelen küresel krizler, tek
güç gibi hareket eden ülkeleri de etkisi altına almaktadır. Her ülke
kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek için diğer ülkelerle rekabet etmek zorundadır. Hem ulusal pazarda hem de uluslar arası pazarda yaşanan işletmeler arası rekabet fiyat, kalite, hizmet,
teknoloji gibi bir takım unsurları barındırmaktadır. Küreselleşme ile
rekabet yoğunlaşarak çeşitlenmiştir. Lojistik faaliyetler de rekabet
gücünü doğrudan etkileyen bir unsur haline gelmiştir.
Türkiye, Batı Avrupa ve Asya arasında transit taşımacılığı çerçevesinde önemli ulaşım koridorları içerisinde yer almaktadır. Özellikle
iki kıtayı birbirine bağlayan coğrafi konumu lojistik sektöründe
rekabet edebilmesini sağlamaktadır. Asya’nın uluslar arası ticarette hacminin artması, Avrupa ile Asya arasında yer alan ulaşım
koridorlarının etkin bir rol almasını gerektirmektedir. Bu minvalde
Türkiye’de bu gelişmeler içerisine yer alacaktır. İşletmelerin lojistik
faaliyetlere özellikle de taşımacılık faaliyetlerini geliştirmeye, gümrük kapılarının iyileştirilmesi önem arz etmektedir.
Lojistik sektörü Türkiye için 10 yıllık bir geçmişe sahiptir ve 2000’li
yılların başından itibaren dinamik bir sektör olmuştur. Öncelikle ithalat ve ihracat, sonrasında da büyük çaplı perakendecilikle ön
plana çıkmıştır. Son yıllarda sektörün Dünya’da büyüme hızı %10
oranında iken, Türkiye’de bu oran %20’lik bir büyüme oranına
sahiptir. Lojistik sektöründe yer alan hizmetlerin çeşitlendirilmesi,
yerli ve uluslar arası şirketlerle işbirliğinin yapılması gerçekleştirilmiştir. Günümüz itibari ile lojistik sektörü Türkiye’nin gelecek
vadeden ve rekabet potansiyeli olan bir sektör olarak karşımıza
çıkmaktadır. Rekabeti lojistik faaliyetler içerisinde yer alan ve
aynı zamanda da işletme faaliyetleri içerisinde de yekun bir maliyeti olan taşıma, stok, depolama gibi kalemlerde oluşacak farklar direk olarak etkilemektedir. Yaşanan ekonomik krizler sektörü
olumsuz yönde etkilemektedir.
Lojistik Sektöründe Gelişim Trendleri
Lojistik sektörü her geçen gün dünya ticaretinde daha da önemli
bir yer alan bir sektör konumundadır. Sektörün yönetimi için bilgi
teknolojilerine olan ihtiyaç globalleşen dünyada kaçınılmazdır.
Lojistik faaliyetlerin ve altyapısının oluşmasında bilginin hızlı aktarım süresi ve ulaşım sektöründeki kesişmesi etkili olmuştur. İşletmeler bu gelişimi lojistik performanslarını arttırmak için kullanmaktadır. Özellikle üreticiden müşteriye kadar olan süreci kapsayan
tedarik zinciri, bilgi teknolojilerindeki gelişmelerle izlenebilir hale
gelmiştir. Aynı zamanda şirketler arasında da etkili bir iletişim
ağının kurulmasını da sağlamaktadır. Araçların yerini belirleyen
GPS (Global Positioning System) ile aracın diğer özelliklerinin de
bilinmesini sağlamaktadır.
Bilişim sektörü teknolojisi 1980’lerin başından sonra makinelerin
yerini almaya başlayınca, lojistik sektörü yapısal anlamda çok
önemli değişimlere uğramıştır. Dev kargo uçakları, inanılmaz
kapasitelere ulaşan yük gemileri, çok fonksiyonel demiryolu taşımacılık imkanları, dev elleçleme makineleri, büyük tonajlı vinçler,
standartlaşmış konteynırlar, geniş hacimli barkod sistemli depolar,
GPS ile donatılmış özel tasarımlı yük kamyonları olmuştur. Bu değişiklikler, yeni lojistik yapılanmanın ana unsurları olarak belirlen-
mektedir. Bu teknoloji harikası lojistik unsurlar sayesinde lojistik
faaliyetler, bilişim sektörünün sağladığı imkanlarla donatılmış bilişim sektörünün nimetlerinden faydalanan internet kontrollü lojistik
karargahlar tarafından yönetilmeye başlanmıştır .
Ticaretin ulusal sınırlardan uluslar arası sınırlara taştığı günümüzde, ülkeler ticaret hacimlerini büyütmek ve daha fazla kazanç
elde etmek istemektedirler. Küreselleşen ticari faaliyetlerde lojistik
sektörü gelişmek ve uzmanlaşmak zorundadır. Bu uzmanlaşma
lojistik üs kavramının hayata geçirilmesini gerektirir. Lojistik üsler,lojistik faaliyetleri bir arada yürütülerek, dünyanın her yerine
ulaşılması demektir.
Dünyada birçok lojistik üs modeli bulunmaktadır. Bu üsleri ölçek,
ticaret ve verilen entegre lojistik hizmetlerin çeşitliliği bakımından
kendi içinde sınıflandırmak gerekirse;
• Küresel lojistik üsler,
• Uluslar arası lojistik üsler,
• Bölgesel taşıma ve dağıtım üsleri,
• Yerel taşıma ve dağıtım üsleri olarak ayırmak mümkündür.
Lojistik Sektörünün Gelişimi Önündeki Kısıtlar
Dünyada önemli bir sektör haline gelen lojistik işletmeler açısından iç kaynaklı ve dış etkenlerden kaynaklı sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. İç kaynaklı sorunları kurumsallaşamama, bilgi ve
tecrübe eksikliği, yetersiz insan kaynakları, enformasyon ve bilgi
teknolojilerinin kullanımı olarak sıralanabilir. Dış kaynaklı sorunları
ise sektör bilincinin olmaması, yasal düzenlemeler, taşımacılıkla
ilgili sorunlar, altyapı yetersizliğidir.
Türkiye’de firmaların neredeyse %90’ı KOBİ niteliğindedir. Daha
çok aile işletmeleri olan firmalar, profesyonel yönetim anlayışına
sahip değillerdir. Karar mekanizmasında yer alan basamaklarda
aile üyeleri yer almaktadır. Aile işletmelerinde devam eden kuşaklarda da eğitimle donanımlı hale gelinebilse bile, kurumsallaşma
adına pek bir yol kat etmeleri mümkün olmamaktadır. Özellikle
yöneticilerin profesyonel insanlar yerine aile bireylerinden seçilmeleri, donanımlarının yetersiz olmasına rağmen, firmanın üst
yönetim kadrosunda yer almalarını sağlamaktadır. Lojistik sektöründe aktif olan firmalar, daha çok nakliye ve kargo taşımacılığı
üzerine odaklanmışlardır. Ancak nakliye ve kargo taşımacılığı
için gereken bilgi ve deneyim lojistik sektöründeki gereksinimi
karşılamamaktadır. Özellikle lojistik sektöründe yabancı dil bilen
personelin istihdam edilmesi çok önemlidir. Ayrıca bilgi teknolojilerin firma içerisinde kullanılması ve bunu kullanmayı bilen teknik
personelin bulunması gerekmektedir.
Uluslar arası pazarda rekabetin hızla artması firmaların finansal
açıdan güçlü olmalarını gerektirmektedir. Gelişmiş ülkelerde finansal olarak güçlü firmalar çok sayıda iken, gelişmekte olan
ülkelerde bu sayının azaldığını görmekteyiz. Özellikle lojistik sektöründe karşılaştırma yapıldığında yok denecek kadar az sayıda
firma bulunmaktadır. Lojistik sektörü finans, hammadde, araç gereç gereksinimi gibi bir çok unsuru barındırmaktadır. Bu unsurlardan herhangi birinde yaşanan değişim ve ya kısıtlama sektörü
darboğaza sokmaktadır.
Lojistik sektörü genel olarak taşımacılık ile özdeşleştirilmektedir.
Ancak taşımacılık lojistik sektörünün bir alt dalı olup, depolama,
dağıtım, taşıma, sipariş, müşteri memnuniyeti gibi faaliyetler de
yer almaktadır. Sektörün bu akış açısı ile değerlendirilmesi ve
buna uygun bir bilincin ve işleyişin sağlanması gerekmektedir.
Taşımacılık alanında yaşanan sorunlar da sektörün önündeki bir
diğer kısıttır. Maliyet açısından daha uygun olan demiryolları Tür-
•
• MAKALE
MAKALE
kiye’de etkin bir şekilde kullanılmamaktadır. Demiryolu altyapısının eskimiş,bakımsız, vagon sayısının yetersiz olması etkin kullanmayı önlemektedir.
Bürokrasinin her alanda yoğun yaşandığı ülkemizde, gümrük kapılarının etkin bir şekilde işletilmesi de sorundur. İzin almak adına
çok sayıda onaylı evrak istenebilmekte ve süreç içersinde istenen
evraklar çoğalabilmektedir. Üç tarafı denizlerle çevirili Türkiye’de
deniz taşımacılığı da etkin bir şekilde kullanılmamaktadır. Özellikle liman ve terminal hizmetlerinde eksiklikle bulunmaktadır.
Türkiye önündeki kısıtları kaldırdığı takdirde, coğrafi konumu itibari ile Avrupa’nın bir parçası olarak, Avrupa’ya giren ve çıkan
malların hepsi Türkiye üzerinden transfer edilebilecektir. Böyle bir
durumda kombine taşımacılık gündeme gelecek ve denizden demiryollarına ve karayollarına aktarım söz konusu olacaktır.
Türkiye coğrafi konumu ve sahip olduğu potansiyellerle lojistik
üs olabilecek bir durumdadır.Sahip olduğu genç nüfusa gerekli
donanım sağlandığı takdirde, sektörde kalifiye insanların yetiş-
76
77
mesi sağlanacaktır. Ancak, Türkiye’nin sektörde dünya listesinde
yer alabilmesi için önündeki var olan engelleri kaldırması gerekmektedir. Öncelikle var olan sorunların ortadan kaldırılması ve
uygun altyapı çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir. Yetişmiş insan kaynaklarının sektörde istihdam edilmesi de bir diğer
unsurdur. Özellikle dünya piyasalarında rekabet edebilmek için
dil bilen ve bilişim sektörüne hakim kişilerin istihdam edilmesi gerekmektedir. Türkiye dış ticaret taşımalarında kombine bir taşıma
sistemi benimsemelidir. Asya ve Avrupa arasında köprü konumunda olan Türkiye’nin bu avantajını kullanması sektörde ilk sırlarda
yer alabilmek için kaçınılmazdır. Avrupa’ya yapılan taşımaların
karayolu ile karşılanması uzun vadede sürdürülebilir bir uygulama
değildir. Araçların ülkeler arasında geçişi esnasındaki belgeler ve
ulaşım maliyetleri karayolu ulaşımını zorlaştırmaktadır. Türkiye’nin
sektör ile ilgili bir diğer ve en önemli sorunu ise yasal düzenlemelerdeki eksikliklerdir. Bu anlamda yasaların tekrar düzenlenmesi,
yatırımlara teşviklerin artması gerekmektedir.
KAYNAKÇA
Russell, S. H. (2000), Growing World of Logistics, Air Force Journal of Logistics, http://findarticles.com/p/articles/mi_m0IBO/
is_4_24/ai_74582445/pg_1, 14.09.2006
http://www.yurticilojistik.com/tr/?lojistikdogusu
http://www.bilgisite.com/kitaplik/lojistik_tez/tez_2.html#_ftnref2
Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası, Lojistik Sektör Raporu
http://www.setyazilim.com.tr/Tedarik-Zinciri-Y%C3%B6netimi (Erişim Tarihi : 21.12.2012)
http://www.meslekiyeterlilik.com/lojistik/14.Turkiye%20Lojistik%20us%20Vizyonu.pdf (E.T. 03.01.2013)
http://www.belgeler.com/blg/14tg/trkiye-de-lojistik-sektrnn-geliimi-ve-sorunlari-the-development-and-problems-in-the-logistics-sector-in-turkey (E.T. 11.01.2013)
Stephen Hays Russell, Growing World of Logistics, Air Force Journal of Logistics, Winter, 2000, http://findarticles.com/p/articles/mi_m0IBO/is_4_24/ai_74582445/pg_1, 14.09.2006
http://lpisurvey.worldbank.org/ (Erişim tarihi : 10.01.2013)
http://www.slideshare.net/erenymn/lojistik-yonetimi (Erişim tarihi : 10.01.2013)
Okan Tuna, Türkiye İçin Türkiye İçin Lojistik ve Denizcilik Stratejileri: Uluslar arası ve Bölgesel Belirleyiciler, Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:3, Sayı:2, 2001, s.194
Koban, E., Keser, H.(2007), Dıs Ticarette Lojistik, Ekin Yayınevi, Bursa, S.44.
Keskin M. H., 2006. Lojistik Tedarik Zinciri Yönetimi, Nobel Yayınları, Ankara
Metin Çancı, Murat Erdal, Lojistik Yönetimi, 1 Erler matbaacılık, (2003), s.122
Bülent Kobu, Üretim Yönetimi, Beta Basım Yayım, 2005, s.237.
M.Hakan Keskin, Lojistik Tedarik Zinciri Yönetimi, Nobel Yayınları, 2006, s.24
Paul Drewe, Ben Janssen, “What Port for The Future? From Mainports to Ports as NOdes of Logistics Networks”, European Regional
Science Associantin, 36th European Congress, 1996,p.15
Çekerol S., Kurnaz N., Küresel Kriz Ekseninde Lojistik Sektör Analizi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,S.25,2011
Tutar E., Tutar F., Yetişen H.,” Türkiye’de Lojistik Sektörünün Gelişmişlik Düzeyinin Seçilmiş AB Ülkeleri ( Romanya Ve Macaristan )
İle Karşılaştırmalı Bir Analizi”,KMU İİBF Dergisi, S.17,2009
Kara M., Tayfur L., Basık H., “Küresel Ticarette Lojistik Üslerin Önemi ve Türkiye”, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.11, 2009
Acar Z.,”Lojistik Yeteneklerin, Strateji-Performans İlişkisi Üzerindeki Rolü:KOBİ’ler Üzerinde Bir Saha Araştırması”, Atatürk Üniversitesi İİBF Dergisi, S.24,2010
•
• MAKALE
MAKALE
TRC1
BÖLGE PLANI’NDA
LOJİSTİK SEKTÖRÜ
Mehmet UÇKUN
PPKB / Uzman
TRC1 Bölgesi; Güneydoğu Anadolu’yu batıya, Akdeniz’e ve Orta Doğu’ya bağlayan ulaşım ağlarına sahiptir. Bunun yanında bölge; Orta
Doğu ile İskenderun ve Mersin limanlarına yakınlığı, güçlü sanayi ve
ticaret yapısı, serbest bölgeye sahip olması, mevcut demiryolu ağı ve
gelişmiş otoyol bağlantıları ile hem iç pazarda hem de dünya pazarında lojistik sektörüne ilişkin önemli bir platforma sahiptir.
TRC1 Bölgesi, sahip olduğu bu lokasyon sayesinde Orta Doğu, Avrupa ve Afrika gibi
önemli pazar ülkelerine yakın uçuş mesafesine sahiptir.
•
• MAKALE
MAKALE
Bölgesel Lojistik Odağının Geliştirilmesi
Bölgenin büyüyen ihracat kapasitesi ve sahip olduğu stratejik konum ile lojistik sektör
geliştirilecektir.
Mersin ve İskenderun Limanları ile bağlantılı bir Lojistik Köy kurulacaktır.
Mersin ve İskenderun limanları ile bölgesel ulaşım ağları entegrasyonu sağlanacaktır.
Bölgenin depolama kapasitesi artırılacak ve karayolu-havayolu-demiryolu bağlantılı
taşımacılık geliştirilecektir.
Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi (20142018) kararlarına göre Gaziantep, kuzey-güney aksları ve uluslararası karayolu koridorlarının kesişim noktasında yer alarak konumu itibarıyla bölgede ön plana çıkmaktadır.
Havayollarında yük ve yolcu taşıma kapasiteleri artırılacaktır.
Bölgede, lojistik sektöründe faaliyet yapan işletme sayısı artırılacaktır.
Lojistik sektörünün bilişim ve teknoloji altyapısı güçlendirilecektir.
Bölgenin sahip olduğu potansiyeller, ulaşım ağları arasında entegrasyonun sağlanması ölçüsünde kullanılabilir. Bu doğrultuda
TRC1 Bölgesi’nde lojistik sektörün geliştirilmesi amacıyla projeler gerçekleştirilmektedir. Örneğin İskenderun Limanı ile bölgesel ulaşım ağlarının entegrasyonu sağlanacak yol ve geçit
projeleri yürütülmektedir. Gaziantep – Mersin arasındaki mevcut
270 kilometre liman yolu yerine, Gaziantep’i 107 kilometre
ile İskenderun Limanı’na ulaştıracak 5 tünelden oluşan Hassa-Dörtyol projesine ile İskenderun Limanı’na doğrudan bağlantı
sağlanabilecektir.
78
79
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından 2014-2023 dönemi için
hazırlanan Bölge Planı’nda TRC1 Bölgesi için “Yaşam Kalitesi
Yüksek, Beşeri Sermayesi Güçlü, Rekabetçi ve Yenilikçi, Orta
Doğu’nun Çekim Merkezi İpekyolu” vizyonu oluşturulmuştur. Bu
vizyon kapsamında bölgenin sahip olduğu potansiyellerin geliştirilmesine yönelik olarak 4 gelişme ekseni ve bu gelişme eksenlerinin gerçekleştirilmesini sağlayacak 22 öncelikli hedef ve
248 strateji oluşturulmuştur. Bölgenin “Rekabetçilik ve Yenilikçilik
Kapasitesinin Artırılması” gelişme ekseni çerçevesinde Bölgesel
Lojistik Odağının Geliştirilmesi hedefi ortaya konulmuştur.
Bölge Vizyonu
Gelişme Eksenleri
Öncelikli Gelişme
Hedefleri
YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK, BEŞERİ SERMAYESİ GÜÇLÜ, REKABETÇİ
VE YENİLİKÇİ, ORTA DOĞU'NUN ÇEKİM MERKEZİ İPEKYOLU
Yaşam
Kalitesinin
Artırılması
Beşeri ve
Sosyal
Sermayenin
Geliştirilmesi
Sürdürülebilir Kırsal
Kalkınmanın
Sağlanması
Rekabetçilik
ve Yenilikçilik
Kapasitesinin
Artırılması
Bölgesel
Lojistik Odağının
Geliştirilmesi
İpekyolu Kalkınma Ajansı Cazibe Merkezileri Destekleme Programı kapsamında yürütülen Lojistik Köy Projesi ile TRC1 Bölgesi’nde denizyolu, demiryolu veya karayolu ile gelen yüklerin yük
akışının sağlanması amaçlanmaktadır. Limanlar ve karayolları
arasında entegrasyonu sağlayacak Lojistik Köy Projesi için fizibilite çalışmaları devam etmektedir.
TRC1 Bölge Planı’nda bölgesel lojistik odağının geliştirilmesi için
7 strateji oluşturulmuştur.
• Röportaj
HEM MESAFE
HEM MALİYET AZALACAK
Gaziantep Sanayi Odası Genel Sekreteri Kürşat Göncü, Hassa-Dörtyol Tünel Projesi’nin
tamamlanmasıyla hem mesafe hemde maliyetin azalacağını söyledi.
D
ünya’nın 177 ülkesine ihracat
yapan Gaziantep için Lojistik, en
önemli maliyet unsurlarından biridir’ diyen Göncü, Hassa-Dörtyol
Tünel Projesi hem mesafe hem de maliyetin
azalacak ifadelerini kullandı.
Polateli-Şahinbey OSB’nin tamamlanması
ve Polateli-Hassa-Dörtyol yolunun açılması
ile; Mersin Limanı’nda Gaziantep ihraç
ürünlerinin sevkiyatından kaynaklanan
sıkışıklığın azalacağına da dikkat çeken
Göncü, proje ile Kilis ili ile İskenderun ve
Dörtyol ilçelerinin büyük bir gelişme göstereceğini kaydetti.
Gaziantep Sanayi Odası üyesi şirketlerin
profili, Türkiye ekonomisinde yarattığı
katma değere ilişkin değerlendirme yapar
mısınız?
Gaziantep imalat sanayisi, kapasitesi, istihdam gücü, ihracat potansiyeli, kalifiye
eleman yapısı, geçmişten gelen tecrübe
birikimi ile bulunduğu bölgenin en dinamik
sanayi gücüne sahiptir. Genel yapı olarak,
küçük imalathane ve atölyelerin yanı sıra,
büyük tesislerinde gerek sayıca gerek kapasite ve istihdam açısından fazla olduğu
dikkati çekmektedir. İl sanayisi birçok sektörde Türkiye’de en önemli üretim merkezi
konumundadır. GSO üyesi şirketlerin hepsi
imalatçı ve sanayicidir ve daha çok KOBİ
firmalarından oluşmaktadır. Gaziantep’te
üretim yelpazesi çok geniştir ve kentte
• Röportaj
imalata yönelik kamu yatırımı bulunmamaktadır. Türkiye’nin en büyük 500 firması
arasında 21, ikinci büyük 500 firması arasında 36 Gaziantepli firma yer almaktadır. Türkiye’nin en büyük ilk 1000 firması
arasında Gaziantep beşinci il konumundadır. Gaziantep Sanayi Odası üyesi şirketler Gaziantep sanayisini rekabet edebilir
halde tutarak marka haline gelmiş ürünleri
ile kente ve ülkeye önemli katkılar yapıyor.
Gaziantep ve Türkiye’nin sanayisine yön
veren firmalarımız çağa ayak uyduran yeni
teknoloji ile üretim yaparak, rekabeti sürekli
kılıyor. Üretilen markalı ürünlerle kentin ihracatına da önemli katkı sağlamaktadırlar.
80
81
‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı Gaziantep Sanayi Odası’nın en önemli
paydaşlarından biridir. Gaziantep
sanayisinin gelişmesine dolayısıyla ülkemizin gelişmesine yapmış
olduğu kalkınma planlarıyla katkıda bulunacak ortak projelerin
hazırlanmasında ve gerçekleştirilmesinde odamızla çok önemli
işbirlikleri yapmaktadır.’’
Üretimin küreselleşmesi ve ihracattaki
artışa paralel olarak lojistik maliyetler şirketler açısından önemli bir rekabet unsuru
olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda lojistik giderlerin üyelerinizin rekabet gücü
üzerindeki etkisini değerlendirir misiniz?
Dünya’nın 177 ülkesine ihracat yapan
Gaziantep için Lojistik, en önemli maliyet
unsurlarından biridir. Dünya’nın global bir
köy haline geldiği günümüzde üretimde küreselleşmiş ve dış pazarlara açılım, taşıma
maliyetlerini önemli bir rekabet unsuru haline getirmiştir. Bu durum kentimizden Dünya’nın 177 ülkesine ihracat yapan firmalarımız için çok büyük önem arz etmektedir.
Taşıma maliyetleri ve lojistik konusunda
firmalar çağın teknolojik koşullarına uygun
olarak ürünlerini müşteriye ulaştırmalıdır.
Bu noktada karayolu taşımacılığının yanı
sıra, demiryolu ve havayolu taşımacılığı
konusunda araştırmalar yapıp maliyetlerini
düşürme noktasında projeler hazırlamaları
gerekiyor. Gaziantep Sanayi Odası olarak
Hassa-Dörtyol Tünel Projesi çalışması var.
Bu projeyle firmalar ihraç edecekleri ürünleri İskenderun Limanı’na 107 kilometrelik
bir mesafe ile ulaştırabilecekler. Firmalarımız şuanda Gaziantep’e 207 kilometre
uzaklıkta olan Mersin Limanı’nı kullanıyorlar. Projenin tamamlanmasıyla lojistik ve
taşımada firmalarımıza çok büyük maddi
ve zaman kazandırmış olacak.
Gaziantep Sanayi Odası üyeleri lojistik giderlerini minimize etmek için ne tür
stratejiler izliyor? Üyelerinizin lojistik dış
kaynak kullanımı konusundaki yaklaşımına ilişkin bilgiler aktarır mısınız? Taşıma
maliyetlerindeki değişimlerin doğurduğu
farklılıkları gidermek ve hizmet kalitesini
yükseltmek için lojistik sektöründen ve ilgili kamu kuruluşlarından beklentileriniz
neler?
GSO Gaziantep sanayisinin önümüzdeki
dönemde ihtiyacı olan yatırım yeri talebini
karşılayabilmek için Kilis-Gaziantep illeri
arasında Polateli-Şahinbey OSB kurulması
çalışmasına başlamıştır. Ayrıca Gaziantep
sanayicisinin limana daha kısa yoldan ulaşımını sağlamak için Polateli-Hassa-Dörtyol
yolunun açılması için girişimlerini ve çalışmalarını sürdürmektedir.
Polateli-Şahinbey OSB’nin tamamlanması
ve Polateli-Hassa-Dörtyol yolunun açılması
ile; Mersin Limanı’nda Gaziantep ihraç
ürünlerinin sevkiyatından kaynaklanan
sıkışıklık azalacak, 270 Km’lik Gaziantep-Mersin arası 107 Km’ye düşecek,
Mersin limanına gidiş-geliş mesafesinin
toplamda 326 km azalmasıyla binlerce
araç çok büyük miktarlarda akaryakıt tasarrufu sağlayacak, Ekonomik anlamda,
yoksunluk ve yoksulluk yaşayan Kilis ili,
İskenderun ve Dörtyol ilçeleri bu potansiyelin değerlendirilmesi ile büyük bir gelişme
gösterecek. Bu iki çalışmamızın tamamlanması başta sanayi ve ulaştırma bakanlıkları ile karayolları genel müdürlüğü olmak
üzere kamu kuruluşlarının daha etkin çalışmalarına bağlıdır.
Gaziantep’in lojistik altyapısı, ulaşım konusundaki avantajları ve dezavantajları
nelerdir?
Gaziantep, ülkenin her yerine oto yollarla
bağlı olması, Havalimanı, Demiryolu bulunması ve Güney sınırımızdaki ülkelerde
istikrar sağlandıktan sonra Ortadoğu’ya
• Röportaj
en yakın sanayi kenti olma avantajı bulunmaktadır. Hava kargo taşımacılığı terminali
bulunmaması, Demiryolunun çok yavaş
çalışması, Güney sınırımızdaki ülkelerdeki
istikrarsız ortam nedeniyle özellikle Ortadoğu ülkelerine karayolu ile ticaret yapan
Gaziantepli sanayiciler olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca Gaziantep hammadde
kaynaklarına uzaklığı da dezavantajdır.
Gaziantep Sanayi Odası olarak gündeminizde üyelerinizin lojistik maliyetlerini
düşürmek ve taşımacılık sektörü ile işbirliğini güçlendirmesine öncülük etmek için
sürdürdüğünüz/planladığınız
projeler
var mı?
GSO olarak üyelerimizin lojistik maliyetlerini düşürmek amacıyla yaptığımız en önemli ve en büyük proje Kilis-Gaziantep illeri
arasında Polateli-Şahinbey OSB kurulması
ve Gaziantep sanayicisinin limana daha
kısa yoldan ulaşımını sağlamak için Polateli-Hassa-Dörtyol yolunun açılmasıdır.
Polateli-Dörtyol-Hassa Projesi neler içeriyor. Lojistik sektörüne ne gibi kolaylıklar
getirecek?
Kilis il sınırları içerisinde kalan Polateli ilçesinde Organize Sanayi Bölgesini kurma
girişimimiz iki sene önce başladı. Proje
içerisinde 19 milyon 500 bin hektarlık bir
alan Organize Sanayi Bölgesi haline getirilecek. Gaziantep-Kilis İl sınırları içerisinde
Polateli ilçesinde olan bir yer. Gaziantep
tarafında da benzer bir yer var. Öncelikle
Kilis ilçesinde olan yeri yaptık. Çünkü Gaziantep’teki Organize Sanayi Bölgeleri bugüne kadar özel mülkiyet üzerine kurulmuş.
Ve arsa bedelleri sanayiciye yüksek mali-
yet haline gelen bir unsur haline gelmiştir.
Yatırımcının önemli bir sermaye bedelinin
altyapı yatırımı ve sermayeye gitmesine neden olmuştur. Bu nedenle organize sanayi
bölgesini hazine arazisi üzerine yapmayı
düşünüyoruz. Gaziantep’te ve Gaziantep’e yakın ilk defa bir hazine arazisi bulabildik. O da Kilis ilinde. Bu 19,5 milyon
metrekarenin ÇED raporu bitti. 2015 yılı
içerisinde organize sanayi bölgesi kararının çıkmasını bekliyoruz. Hazırlıklarımızı
buna göre yaptık. 2016 yılında parselasyon ve haritalandırma, 2017 yılında da
organize sanayi bölgesinin yatırımcılara
tahsis işlemi gerçekleşecektir.5 yıl içerisinde organize sanayi bölgesinin alt yapı yatırımını tamamlayıp 2023 yılında tesislerin
üretime geçmelerini planlıyoruz. Gaziantep’ten 30 km uzaklıkta olan bir bölge. Bugün beşinci organize sanayi bölgesine 45
km ötede. Organize Sanayi Bölgesinde
üretimler başlayana kadar bizim yol sorununu da çözmemiz gerekiyor. Çalışmalarımızı Karayolu ve Demiryolu olarak iki şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Bunlardan bir
tanesi Gaziantep Polateli, diğeri Kilis Polateli üçüncüsü Polateli-Hassa üç tane merkezi sağlayacak yol çalışmasını vilayetler
nezdinde yani Gaziantep-Kilis İl düzeyinde
yol meselesini çözmeye gayret ediyoruz.
Tabii hükümetin bunda önemli desteği ile
birlikte alınacak kararlar ve çalışmalar il
düzeyinde yürütülecek çalışma içermektedir. Hassa-Dörtyol arasında tünel yapımı
Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından projelendirildi. Yaklaşık
12 adet Tünelle Hassa-Dörtyol birbirine
bağlanacak. Zaten bizim bu projeye girişimiz iki noktadan hareketle idi. Gaziantep
Sanayicisi ürettiği malın yüzde 80’i Mersin
limanı ile gönderiyor. Gaziantep- Mersin limanının uzaklığı 330 kilometre Bir bölümü
İstanbul-İzmir ve başka limanlar. Küçük bir
bölümde İskenderun limanı ile gönderiliyor.
İskenderun limanına otobandan yaklaşık
200 kilometre. Bu tünellerin yapımı ile
birlikte Gaziantep-İskenderun körfezi 107
km’ye iniyor. Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas
Organize Sanayi Bölgesinden İskenderun
Körfezine 80 km ile gideceğiz. Kısaca bu
proje ile Polateli’nde bulunan sanayici 80
km, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Sanayici de 110 km ile limana
ulaşacak Maliyetler aşağı çekilecek. Ülke
ekonomisi yakıttan dolayı döviz girdisi sağlayacak. Hammadde, yedek parça vb müthiş bir zaman tasarrufu söz konusu olacak.
Böylece proje; Gaziantep’e, Kilis’e hatta
Hatay’a öncelikli olarak sağladığı fayda
dışında ülke ve bölge ekonomisine önemli
katkılarda bulunacak.
Türk sanayisinin 2023 yılına yönelik büyük hedefleri kapsamında, lojistik açıdan
sizce nasıl bir strateji izlenmesi gerekiyor?
Sizce sanayici ve lojistikçiler bu konuda
hangi ortak adımları atabilir?
GSO Gaziantep için 2023 yılı hedeflerini 30 Milyar Dolar İhracat Yapmak, 350
Bin Kişiye İstihdam Sağlamak, Dünya’nın
Bütün Ülkelerine İhracat Gerçekleştirmek,
Katma Değeri Yüksek Teknolojik Ürünlerin
Üretim Üssü Olmak, En Az 20 Yeni Ulusal
ve Uluslararası Marka Yaratmak, Üniversite Sanayi İşbirliğinde Ülkemize Model Olmak olarak belirlemiştir.
30 milyar dolar ihracat hedefi yaklaşık 5055 milyar dolar dış ticaret hacmi doğuracaktır. Tüm bu ithalat ve ihracat mallarının
yurt içi ve yurt dışı dolaşımı açısından ulaşım, lojistik ve diğer hizmet kalemleri büyük
önem taşımaktadır. Şimdiden bu ihtiyaca
cevap verecek lojistik altyapısının şehrimizde oluşturulması, gerekli yatırımların
yapılması, insan kaynaklarının yetiştirilmesi
gerekmektedir.
Kalkınma Ajansı’nın bölgedeki varlığını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı Gaziantep Sanayi Odası’nın en önemli paydaşlarından
biridir. Gaziantep sanayisinin gelişmesine
dolayısıyla ülkemizin gelişmesine yapmış
olduğu kalkınma planlarıyla katkıda bulunacak ortak projelerin hazırlanmasında ve
gerçekleştirilmesinde odamızla çok önemli
işbirlikleri yapmaktadır.
• Örnek Projeler
82
ORGANİK TARIM
83
DESTEKLENMELİ
İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklemeleri azımsanmayacak değerde önemlidir. İpekyolu Kalkınma Ajansı
desteklemeleri azımsanmayacak değerde önemlidir. Adıyaman’da faaliyetlerini devam ettiren ajans projelere
olan ilgisi ve heyecanı ile yereldeki faydalanıcıları da etkilemiş bulunmaktadır.’’
A
dıyaman Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Adil Alan, organik
tarımın kesinlikle uygulanması ve
desteklenmesi gereken bir üretim
modeli olduğunu söyledi.
Organik Tarımla Ekonominin İyileştirilmesi
Proje üzerine sorularımızı yanıtlayan Adil
Alan, Organik Tarım faaliyetlerinin ilk yatırım masraflarının yüksek olması nedeniyle
bölgede özellikle birincil üretimin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Proje hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu
proje ile ne amaçlanmaktadır?
Proje ile gelir seviyesi düşük olan 15 Çiftçinin 10 dekar alanda, toplamda 150
deka bahçe tesisi yapılmıştır. Özellikle
eğimi oldukça fazla olan, topoğrafik yapısı diğer tarımsal faaliyetlere çok uygun
olmayan,; taşlı, çakıllı, besin maddelerince zayıf topraklara Organik Tarım faaliyetlerinin yaygınlaştırılması projenin en temel
amacıdır.
Projenizin somut çıktıları neler oldu?
Toplam 15 çiftçi ailesine ve her bir çiftçiye
ortalama 10 ar dekar olmak üzere toplam
150 dekar kapama badem bahçesi tesis
edildi. Bahçelerin tamamına 6.750 Metre
tül 6 X 6 mm göz aralığında 2,3 mm et
kalınlığında tel örgü çekildi. Her bir bahçeye ortalama olarak 130 ar adet 2 metre boyunda direkler monte edildi. Her bir
bahçenin toplu başınçlı sulama sistemi ve
aparatları ( Gübre tankı, Temizlik Filtreleri, lateral ve ana borular,) montajı yapıldı.
Ortalama her bir bahçeye yaklaşık 400
adet ve toplamda 5.750 adet aşılı, hastaİPEKYOLU KALKINMA AJANSI • HAZİRAN / ARALIK 2015
lıklardan ari ve adaptasyon yeteneği yüksek fidanlar dikildi. Görünürlük faaliyetleri
ve projenin çarpan etkisi gereği; 15 adet
Ayaklı tabela, 100 afiş ve 1000 Adet tanıtım kitapçığı bastırılarak. İl geneli 3 ilçe
ve il merkezinde ve köylerde en az 14
adet proje tanıtımı, yayımı ve sonuçlarının
duyurulması için eğitim çalışmaları yapıldı.
Bu eğitimlerden direk 300 çiftçi organik
tarım konusunda, toplamda en az 1000
kişi eğitimlerden faydalanmıştır.
Projenin çiftçileri organik tarıma özendirmede ne gibi etkileri oldu?
Son yıllarda Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığının ulusal yayın yapan TV’lerde
kamu spotu yoluyla yapmış olduğu bilinçlendirme çalışmaları neticesinde özellikle
köy yerleşim birimlerinde organik üretim
• Örnek Projeler
tün olarak ele alındığında özellikle; Organik Badem, İşlenebilir arazi varlığı az olan
yerleşim birimlerinde Organik Bal Üretimi
ve Organik Keçi Yetiştiriciliği, Organik dut
yetiştiriciliği ve Organik Üzüm yetiştiriciliği
gibi ürünlerde oldukça avantajlı bir konuma sahiptir.
modeline bir merak oluşmuştur. Bu kapsamda yerelde yapılan projelendirme çalışmaları fazlasıyla rağbet görmektedir. Bu
projeler başlamadan önce Adıyaman ilimizde toplam organik üretim yapan müteşebbis sayısı 130 civarındaydı bu yıl yeni
başvurularla 1200 civarında müteşebbis
organik üretim yapmak istemektedirler. Bu
bağlamda zamanlaması oldukça iyi bir
döneme denk gelmiş olan” Organik Tarımla Ekonominin İyileştirilmesi” projesine bu
projeden faydalanan çiftçi sayısının yaklaşık on katı sayıda bir müracaat olmuştur.
‘‘Organik tarım bütüncül bir üretim modelidir. Bu çerçevede insan-doğa ve süreklilik bir bütün
olarak ele alınmaktadır.’’
Değişen tüketici taleplerinin içinde organik
ürünlere olan talebin karşılanabilmesi adına bölgede yeterince bilinç sağlandı mı?
Ulusal TV’lerde kamu spotu yoluyla yapılan
temiz gıda, güvenilir gıda ve doğru beslenme alışkanlıklarının edinmesine yönelik
yapılan tüm çalışmalar aynı zamanda tüketici olan her bir üretici de bir bilinç oluşumuna neden olmuştur. Bunun paralelinde
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü-
nün yapmış olduğu eğitim ve yayım çalışmaları ve bu çalışmaların somut örneklerle
projelendirerek uygulamaya geçilmesi
yerelde “Organik Tarıma” ilgiyi daha da
arttırmış ve gelecek yıllarda pazar kaygısının olmaması ve ürünlerin ederince pazarlanma olanakları nedeniyle daha da
arttıracaktır.
Adıyaman’ın organik tarımda ülkemizdeki yeri nedir? İlimiz organik tarımda
hangi ürünlerde fırsat yakalayabilir?
İlimiz sınırları dâhilin de özellikle işlenebilir
arazi varlığı az olan ilçe ve köy yerleşim
birimlerinde organik tarım faaliyetleri başarılı bir şekilde uygulanabilir. Bu yerleşim
birimlerinde ikamet eden çiftçilerin alım
gücünün düşük olması tarım dışı girdi kullanımını ( kimyasal v.b. ) oldukça minimize
etmiştir. Organik tarım faaliyetlerinde hastalık ve zararlılar için daha çok mekanik
ve biyolojik mücadele yöntemlerinin kullanılması ve kimyasal ilaç kullanım olmadığı
için üreticinin üretim maliyeti düşmektedir,
kimyasal kullanımına ayrılan maddi kaybında önüne geçmiştir. Bu bağlamda ilimiz çiftçilerinin çoğunun üretim teknikleri
organik tarım üretim tekniklerine paralellik
arz etmektedir. Adıyaman sınırlarında tüm
çiftçilerin ve arazilerin genel yapısı bir bü-
Organik tarımın bölge ve ülke ekonomisine katkısı ne oldu?
Organik tarım bütüncül bir üretim modelidir. Bu çerçevede insan-doğa ve süreklilik
bir bütün olarak ele alınmaktadır. Gelecek
her yıl organik tarımı daha da cazibeli
hale getireceği kaçınılmaz bir gerçektir.
Bu bağlamda ilimiz çiftçi yapısının uygunluğu bu modeli daha da yaygınlaştıracaktır. Özellikle bu üretim modeli neticesinde
elde edilen ürünlerin pazarlanma olanağının yüksek olması elde edilen ürünlerin
elde kalmaması ve değerine satılması ilimizde ilgiyi arttırmıştır. İlimiz ve bölgemizde yetiştiricilik ve üreticilik yapan çiftçilerin
bu üretim modeline sağlıklı bir bilinçlendirme çalışmasıyla hızlı bir şekilde entegre
olacağı aşikârdır. Son yıllarda Dut, İncir
ve bal üretimi gibi lokal olarak üretimi yapılan ve sertifika çalışmaları henüz başlamış olan ürünlerden oldukça yüksek gelir
elde edilmektedir. Yakın zamanda söz
konusu gelirlerin daha da artacağı gözlenmektedir.
Bundan sonraki süreçte de benzer projeler planlıyor musunuz?
Tarımsal üretimin her modelinde süreklilik
çok önemlidir. Bu bağlamda da organik
tarım kesinlikle uygulanması ve desteklenmesi gereken bir üretim modelidir. Organik Tarım faaliyetlerinin ilk yatırım masraflarının yüksek olması nedeniyle ilimiz ve
bölgemizde özellikle birincil üretimin desteklenmesi gerekmektedir.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan aldığınız
mali destek(ler)den memnun kaldınız mı?
Söz konusu mali destekler mevcut üretime
alternatiflerin ikame edilmesi ve karlılığın
daha da arttırılıp sosyal refahın arttırılması
için çok önemlidir. Bu bağlamda İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklemeleri azımsanmayacak değerde önemlidir. Ayrıca
Adıyaman’da faaliyetlerini devam ettiren
ajans çalışanlarının projelere olan ilgisi
ve heyecanı, yereldeki faydalanıcıları da
etkilemiş bulunmaktadır. Bu sinerjinin devam etmesi halinde İKA Adıyaman’ın en
önemli kurumu haline gelecektir.
• Örnek Projeler
84
85
İKA DESTEKLERİNDEN
SON DERECE MEMNUNUZ
‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı’yla profesyonel olarak yürüttüğümüz çalışmamızdan son derece memnun kalmış
bulunmaktayız. Sanayiciler olarak şunu gördük ki; eğer projeniz gerçekten ayakları yere sağlam basıyorsa
bunun karşılığının alındığını gördük.’’
K
urtoğlu Laminant Mobilya Yönetim
Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurt ile
Yeni Ürünleri ve Modern Teknolojileriyle Rispetto Rekabet Gücünü
Artırıyor Projesi’ni konuştuk.
kapalı alana çıkarmış bulunmaktayız ve
Kurtoğlu Mobilya bünyesinde 120 kişiye
istihdam sağlamaktayız. Sıfırdan kurduğumuz işletme bugün Adıyaman’ın en büyük
mobilya fabrikalarından birisidir.
Merhabalar, öncelikle sizi ve şirketinizi
tanıyabilir miyiz?
1975 Adıyaman doğumluyum. Marangozluk mesleğine çocuk yaşta başladım,
evimizin karşısındaki atölyede çalıştım.
1995 yılında küçük bir atölyede kurmuş
olduğumuz firmamızı, 2004 yılında Adıyaman OSB’ye taşıdık. 3.000 m2 kapalı
alanda başlamış olduğumuz OSB’deki yatırımımızı 2015 yılı itibariyle 10.000 m2
Mobilya sektörünün ilimiz ve bölgemiz
açısından önemi nedir?
Ülkemizi doğu-batı şeklinde ayırdığımız
zaman Adıyaman’daki mobilya sektörü
olarak Batı’ya gitmemiz biraz güç olabilir;
ama Doğu’ya hitap etme açısından bizler
bu pazara daha hakim olabiliriz. Tabi
Adıyaman’ın doğu ile bağlantısının iyi olması, ulaşım ve lojistik açısından ilin Doğu
pazarındaki şansını Batılı firmalara göre
artırmaktadır. Adıyaman’da mobilya sektörü günden güne gelişmekte olup, mobilya
sektöründe çeşitliliği artırıp, bu sektörü mobilyanın diğer dallarıyla da birleştirebilirsek Adıyaman, mobilya sektörü açısından
doğuya, güneydoğuya ve Ortadoğu pazarına hakim olabiliriz.
Abdülkadir Bey, 2014 Mali Destek Programında İpekyolu Kalkınma Ajansı’yla
“Yeni Ürünleri ve Modern Teknolojileriyle
Rispetto Rekabet Gücünü Artırıyor” projesini gerçekleştirdiniz. Bize kısaca projenizden bahseder misiniz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’yla yürütmüş
olduğumuz proje firmamıza oldukça bü-
• Örnek Projeler
yük katkılar sağlamıştır. Firmamıza Adıyaman’da olmayan ve firmamıza yenilik
katan üç tane makineyi proje kapsamında
temin etmiş bulunmaktayız. Özellikle yatak üretimi ve koltuk grubu ile ilgili olan
bu makinelerin teminiyle birlikte il dışında
yaptırarak piyasa sürdüğümüz ürünleri artık kendi makinelerimizle yaparak, hem
nakliye masraflarını azaltmış olduk hem
de seri üretimimizi artırarak istihdamın
artırılmasına katkı sağlamış olduk. Bunun
yanında almış olduğumuz bir diğer makinemiz “Kenar Bantlama” makinesiyle de
mobilya kalitemizi artırmış olduk.
‘‘Hem öncesinden oluşturduğumuz altyapı hem de İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla kapasitemizi, istihdam sayımızı yüzde
100 artırmış bulunmaktayız.’’
Projenin çıktılarından bahsedecek olursak, istihdam, verimlilik, ARGE ve inovasyon ile ihracat konularında işletmenize ne gibi katkıları oldu?
Hem öncesinden oluşturduğumuz altyapı
hem de İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla kapasitemizi, istihdam sayımızı
yüzde 100 artırmış bulunmaktayız. Kapalı
bina alanını 5.000 m2 den 10.000 m2
ye istihdam sayımızı ise 50 kişiden 120
kişiye çıkarmış bulunmaktayız.
Rispetto markası hangi ülkelerde satışa
sunuluyor, bu pazarlara ulaşmak için neler yaptınız?
Ulusal ve uluslararası fuarlara katılarak
Rispetto markasını duyurmaya çalışmaktayız. Yeni makinelerimizin teminiyle artırmış
olduğumuz kapasitemizle birlikte fuarlara
ağırlık vermeye başladık. Daha önce de
var olan Ortadoğu pazarındaki payımızı
daha da güçlendirme gayesini taşımaktayız. Katılmış olduğumuz bu fuarlarda,
hem profesyonellere hem de ev veya
işyerlerine mobilya alacak kitleye hitap
etmekteyiz. En son mayıs ayı içerisinde
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezinde
düzenlenen MOBEF’ e katılarak firmamızın ve ürünlerimizin tanıtımını yaptık.
Satışlarınızı ağırlıklı olarak hangi ülkelerde sürdürmektesiniz?
Çeşitli ülkelere ihracat yapmakla birlikte
ağırlıklı olarak satışlarımızı Kuzey Irak ve
Kazakistan’ a yapmaktayız.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın proje bo-
yunca verdiği destek ve uygulama sürecinden memnun kaldınız mı?
Projenin başlandığı günden bitimine
kadar olan dokuz aylık sürede İpekyolu
Kalkınma Ajansı’yla profesyonel olarak
yürüttüğümüz çalışmamızdan son derece
memnun kalmış bulunmaktayız. Sanayiciler olarak şunu gördük ki; eğer projeniz
gerçekten ayakları yere sağlam basıyorsa bunun karşılığının alındığını gördük ve
projede emeği geçen herkese teşekkür
ederiz.
Son olarak, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın mali desteklerinden faydalanmak
isteyen yatırımcılara neler söylemek istersiniz?
Adıyaman’da olmayan veya işinize değer
katacak bir proje olduğu takdirde projele-
rin daha iyi desteklendiğini bu proje sayesinde daha iyi gördük. Mobilya sektörü
olarak konuşacak olursak, firmanıza yenilik katacağını düşündüğünüz, mobilyanın
diğer dallarına da hitap edecek projeler
üretildiğinde, projelerin geçeceğine inanmaktayım.
TRC1BÖLGESİ’NDE
LOJİSTİK VE ULAŞIM
U
laşım, insanların gerçekleştirme ihtiyacı içinde oldukları barınma, iş, eğitim, dinlenme, turizm gibi aktivitelerin farklı mekânlarda
gerçekleşme zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Ülkelerin ve bölgelerin kalkınmasında en önemli göstergelerden biri, etkin bir
ulaşım altyapısına sahip olmak ve sahip olunan bu altyapıyı en verimli şekilde kullanmaktır.
Bir bölgenin erişilebilirliğinin artırılması, daha geniş bir işgücü pazarına erişimi imkanı sağlamakta ve arazi kullanımıyla ilgili kısıtları
ortadan kaldırmaktadır. TRC1 Bölgesi altyapı ve ulaşılabilirlik açısından ülkedeki diğer bölgelerle ve özellikle çevre bölgeleriyle
karşılaştırıldığında, tarihten bu yana süregelen konumundan dolayı erişilebilirlik durumu açısından iyi durumda olduğu görülmektedir.
86
87
TRC1 Bölgesi Ulaşım Ağı, 2013
Kaynak: İKA
• Notlar
BASINDA BİZ
89
İPEKYOLU
KALKINMA AJANSI
Yatırımlarınızda
Yerel Danışmanınız
GAZİANTEP MERKEZ
ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul.
Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3
27090 Şehitkamil-Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon: +90 (342) 231 07 01
Faks: + 90 (342) 231 07 03
e-posta: [email protected]
Alitaşı Mahallesi
Gölbaşı Caddesi No:137/5-6 Kat:4
ADIYAMAN / TÜRKİYE
Telefon : +90 416 213 14 44
Faks: + 90 416 213 14 45
KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ
Şehitler Mahallesi
Cambazlar Sokak No: 9
79000 Kilis / TÜRKİYE
Telefon: +90 348 814 51 98
Faks: +90 348 814 51 98

45 milyon tl`lik imza - İpekyolu Kalkınma Ajansı

Transkript

Benzer belgeler

hizmet sektöründe kurumsal sosyal sorumluluk

SAMSONITE: A BRAND ON THE MOVE

Adidas ve DHL Mönchengladbach kentinde lojistik merkezi açıyor

GAZİANTEP SANAYİ ODASI HALI ÜRETİCİLERİ REKABETÇİLİK

Gaziantep... Makine Halısı`nın Başkenti

Türkçe - Pierau Planung

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hiz. Üretenler Derneği

Future Tips - Fütüristler Derneği