Dikkatli Arayüzler - Bilgisayar Mühendisliği

Transkript

Dikkatli Arayüzler - Bilgisayar Mühendisliği
ASYU 2008
Akıllı Sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları Sempozyumu
Dikkatli Arayüzler
Ahmet Cengizhan Dirican1
Mehmet Göktürk2
1,2
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
Mühendislik Fakültesi
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Gebze, KOCAELİ
Email: [email protected]
Özet
Bilişim aygıtlarının gelişmesi ve yaygınlaşması,
buna karşın insan yeteneklerinin değişmemesi
geleneksel etkileşim tekniklerinin yetersiz
kalmasına yol açmıştır. Bu nedenle ortaya çıkan
arayüz paradigmalarından biri olan Dikkatli
Arayüzler (DA’lar) kullanıcısının dikkati başta
olmak üzere bilişsel kaynaklarına karşı duyarlı
olan arayüzlerdir. Kullanıcısının ne yaptığına
bakarak neye ihtiyaç duyacağını belirlemeye
çalışan DA’lar böylece daha sosyal iletişim
teknikleri
ve
kullanıcıların
çalışmasını
kolaylaştıracak çeşitli etkileşim yöntemleri
geliştirmeye olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada
DA’lar farklı açılardan ele alınmakta, bu
teknolojiye olan gereksinim, temel nitelikleri,
literatürde yapılan başlıca araştırma ve
uygulamalarla birlikte bu konuda yapılabilecek
çalışmalar ortaya koyulmaktadır.
1. Giriş
Artan yetenek ve kapasitelerinin aksine, küçülen
boyutları ve düşen fiyatlarıyla bilişim aygıtları,
son çeyrek yüzyıl yıl içerisinde dünyanın hemen
her yerinde çok yaygın ve yoğun bir biçimde
kullanılır hale gelmiştir.
Bilişim aygıtlarının bu şekilde yaygınlaşması, bu
aygıtlar ve insanlar arasındaki etkileşimin, değişen
koşullara göre daha etkin biçimde sağlanması
amacıyla yeni etkileşim teknikleri bulunmasını ve
uygulanmasını gerektirmiştir [1–3], [6].
Bu çerçevede Weiser, 1991 de yazdığı ve yaygın
bilişim (ubiquitous) kavramını ortaya attığı
makalesinde, “En büyük teknolojiler gözden
kaybolanlardır. Onlar kendilerini, ayırt edilemez
hale gelene kadar, günlük hayatın dokusu
içerisine işlerler.” tespitinde bulunmuş ve
geleceğin bilişim aygıtlarının son derece yaygın
olmalarına karşın etkin bir biçimde görünmez
olmayı başarabilen aygıtlar olacağını öngörmüştür
[1].
Bugün gelinen noktada insanların, hiç yanlarından
ayırmadıkları, evde ve iş yerlerinde gün boyunca
[email protected]
kullandıkları, buzdolabı ve otomobil gibi
sistemlerin içine girmiş olan bilişim aygıtları
günlük hayatın olağan parçaları haline gelmiştir.
Buna karşın bu aygıtların insanın günlük hayatının
doğal, göze batmayan veya Weiser’in deyimiyle
görünmez parçaları haline geldikleri henüz
söylenememektedir [9].
Yaygın bilişime göre başta kişisel bilgisayar
kavramının yanlış yere oturtulmasından ve diğer
pek çok bilişim aygıtının da bilişimin gerçek
gücüne ulaşmada sadece birer geçiş basamağı
olmasından ileri gelen bu durum, diğer taraftan
önemli bir arayüz problemi olarak ele
alınmaktadır.
Doksanlı yılların başından bu yana artan bir
biçimde,
farklı
arayüz
paradigmaları
geliştirilmiştir. Nielsen’in deyimiyle kullanıcı
veya görev yönelimli olan ve kullanıcısına bilişim
aygıtını kullanmaktan öte kendi görevlerine
odaklanma olanağı sunmayı amaçlayan bu yeni
nesil arayüzlerden biri de Dikkatli Arayüzlerdir.
Dikkatli arayüzler (DA’lar) kullanıcısının dikkati
başta olmak üzere bilişsel kaynaklarına karşı
duyarlı olan arayüzlerdir. Bunları sınırlı ve
korunması gereken kaynaklar olarak ele alan
DA’lar söz konusu kaynakları korumaya ve
desteklemeye çalışmaktadır [4–13]. Böylece,
kullanıcı dikkati başlıca giriş kanalı olarak ele
alınır, daha sosyal iletişim yöntemleri ve
kullanıcının çalışmasını kolaylaştıracak çeşitli
etkileşim tekniklerini geliştirilmesi mümkün hale
gelir [9].
Çalışmanın ikinci bölümünde, DA’lara duyulan
gereksinim detaylı bir biçimde ele alınmaktadır.
Üçüncü bölümde DA’lar tanıtılırken, bu konuda
yapılmış önemli araştırma ve uygulamalar ortaya
koyulmaktadır. Çalışmanın sonuçları dördüncü ve
son bölümdedir.
2. Dikkatli Arayüz Gereksinimi
Önceleri kişisel bir bilgisayarla bire-bir etkileşim
içerisinde olan
kullanıcılar daha sonra,
çevrelerindeki bilgisayar sayısının artması ve
ortaya çıkan yeni bilişim aygıtlarıyla birlikte bireçok etkileşime geçmiştir. Son yıllarda bu durum,
“çok taraflı” (multiparty) etkileşim denilen farklı
bir hal almış ve bilişim aygıtlarıyla sarılmış, 7 gün
24 saat iletişime açık olunan bir hayat söz konusu
olmuştur [8].
Böyle bir hayat sağladığı avantajların yanı sıra,
bazı yükleri de beraberinde getirmiştir. Bu
yüklerin
başlıcaları
bilişim
çevresindeki
değişimlere hızlı bir biçimde uyum sağlamak için
ulaşılabilir olma gereksinimi ve aşırı bilgi
yüklemesidir.
Bu yüklerin hafifletilmesi düşünüldüğünde; insan
ve bilişim sistemleri arasındaki tek etkileşim ve
iletişim kanalı olan bilişim aygıtlarına önemli
roller düştüğü açıkça görülmektedir. Buna karşın
eldeki aygıtlar bu yükleri hafifletmek yerine daha
da ağırlaştırmaktadır. Bu durum, performans ve
işlevsellik açısından büyük gelişmeler gösteren
bilişim aygıtlarının, aynı gelişmeyi kullanıcı
etkileşimi açısından gösterememiş olmasından
kaynaklanmaktadır [9].
Bugün basit bir musluk veya bir el kurutma cihazı
bile kullanıcısından haberdar olup buna göre
çalışmasını ayarlayabilmektedir. Buna karşın
geleneksel grafik arayüzler kullanan bilişim
aygıtları, herhangi bir kullanıcı ve ortam
duyarlılığına sahip değildir [3]. Doğrudan kontrol
mantığıyla çalışan bu aygıtlar, kullanıcı tarafından
“açıkça” belirtilmedikçe ona ait her türlü fiziksel,
bilişsel veya algısal koşulda aynı şekilde
çalışmaya devam etmektedir.
Bu çalışma şeklinin merkezinde kullanıcı veya
onun öncelikleri yerine sadece aygıtın kendisi ve
öncelikleri bulunmaktadır. Böylece, adeta
kullanıcılarının sahip olduğu tek aygıtmış gibi
davranan bu aygıtlar -maliyetini hesap etmeden
gönderdikleri kesmelerle kullanıcının dikkati başta
olmak üzere çalışan hafızası gibi bilişsel
kaynaklarını tahrip etmektedir [5].
İnsanlar her ne kadar geniş zihinsel kaynaklara
sahip olsalar da doğal olarak limitleri vardır [7].
Tek bir dikkatsel kanala (attentional channel)
sahip olan insanlar aynı anda yalnızca bir
kaynaktan gelen bilgileri algılayabilmektedir [9].
Bu sebeple kullanıcılar bir şeye odaklandıklarında
bu sınırlı kanalı kullanmaya çalışan ikinci bir aygıt
veya uyarıcı kullanıcının dikkatinin dağılmasına
sebep olmaktadır. Bunun sonucu olarak iş akışı
kesilen kullanıcı için önemli bir iş ve motivasyon
kaybı kaçınılmaz olacaktır.
Araştırmalar, 15 saniyelik bir kesmenin,
kullanıcının yapacaklar listesinin bir kısmını
gözden kaçırmasına sebep olduğunu ortaya
koymaktadır [2]. Bugün sınırlı ve korunması
gereken bir kaynak olan kullanıcı dikkatine olan
ilgi, bilişim teknolojilerinde önemli bir
kullanabilirlik sorunu olarak görülmektedir [8].
Bu sebeple kullanıcı dikkatinin özenli bir şekilde
kullanılması ve gereksiz meşgul edilmemesi
amaçlanmalıdır. Diğer taraftan, bilişim aygıtı
kullanımının kolaylaştırılmasının yanında bu
aygıtlardan gelen bilgilerin kullanıcı ilgisine göre
düzenlenmesi ve filtre edilmesi gerekmektedir.
Bu amaçla, kullanıcısın içinde bulunduğu duruma
duyarlı, onun önceliklerine göre hareket eden ve
gereksiz ayrıntıları azaltarak kullanıcısının
dikkatini desteklemeye çalışan aygıtlara ihtiyaç
olduğu ortaya çıkmaktadır. Dikkatli Arayüzler
(DA’lar), bu ihtiyaçlara bir cevap olarak ortaya
çıkmıştır. DA’lar gerek yaygın bilişimin ortaya
koyduğu bilişim aygıtlarının görünmez hale
gelmesi gerekse kullanıcısına karşı saygılı aygıtlar
tasarlamaya çalışan düşünceli bilişim açısından
önem taşımaktadır [1, 2].
3. Dikkatli Arayüzler
3.1. Tanım
Kullanıcısının, dikkati başta olmak üzere, bilişsel
kaynaklarına karşı duyarlı olan arayüzlere Dikkatli
Arayüzler (DA) denir. Genel bir bakışla DA’lar,
kullanıcıyı izleyerek ne yaptığına dikkat edip daha
sonra neye ihtiyaç duyacağını tahmin etmek
suretiyle buna göre davranmaya çalışan kullanıcı
arayüzleridir [6].
DA’lar kullanıcı davranışlarını izler ve ilgisini
modellerler. Buradan yaptıkları çıkarımlarla
kullanıcının gelecek istek ve amaçlarını
belirlemeye çalışan DA’lar kullanıcı ile
aralarındaki iletişimin yerini ve hacmini, onu
rahatsız etmeyecek bir biçimde kullanıcının
belirlenen istek ve amaçlarına göre belirlerler [9].
Diğer taraftan DA’lar önemsiz detayları azaltarak
kullanıcılarını çeşitli şekillerde desteklemeye
çalışırlar [4–10].
3.2. Temel Nitelikler
DA’ların temel nitelikleri 5 başlık altında
incelenmektedir [10]. Bunlar aşağıdaki şekilde
sıralanmıştır.
3.2.1.
Dikkati Algılama
DA’lar kullanıcıyı izleyerek kullanıcının büyük
bir ihtimalle, hangi aygıt, insan veya göreve dikkat
ettiğini tespit etmeyi amaçlar [9]. Her ne kadar
klasik giriş aygıtları olan klavye ve fareden de
yararlansalar da, daha çok zengin bir giriş
bilgisine ihtiyaç duyulur. Bu amaçla en yaygın
yaklaşım göz ve bakış takibidir. Yapılan
araştırmalar insanların çoğu zaman ilgi duydukları
şeylere odaklanıp baktıklarını göstermektedir [11].
Bundan başka bilgi kaynakları, konuşma, bir
yerde bulunmak, yakınlık, yönelme, el-kol, baş ve
vücut hareketleri [6] ile fiziksel DA’lara konu olan
beyin dalgalarıyla kalp atış hızının değişimidir [9].
DA’ların bu şekilde farklı kanallardan izleyerek
kullanıcı hakkında çeşitli kişisel bilgiler
toplamaları
bu
arayüzleri
bir
kullanıcı
mahremiyetinin (privacy) veya kişisel gizliliğinin
korunması
problemiyle
karşı
karşıya
getirmektedir. Literatürde doğrudan DA’larda
mahremiyetin korunmasını konu alan az sayıda
çalışma bulunmaktadır [19]. Buna karşın kullanıcı
güveninin kazanılması için bu tür çalışmalara
ihtiyaç vardır. Bu amaçla farklı arayüzler için veya
yaygın bilişim kapsamında yapılmış mahremiyet
çalışmalarından faydalanılması öngörülmektedir.
3.2.2.
Dikkat Hakkında Karar Verme
DA’lar, kullanıcıyı izleyerek elde ettiği bilgiler
yardımıyla, kullanıcı dikkatini yani gelecek ilgi ve
amaçlarını belirlemek için kullanıcının geçmiş,
şimdiki ve gelecek dikkatini modeller [9]. Bunun
için, Bayes ağları ve etki diyagramları gibi
matematik modeller kullanılabilmektedir [10].
Bundan başka sezgisel yaklaşımlar, istatistik ve
önceden tanımlanan kullanıcı öncelikleri etkili
olarak kullanılmaktadır [5–10].
3.2.3.
Dikkati Bildirmek
Bu aşamada belirlenen kullanıcı dikkatinin diğer
aygıt ve kişilere iletilmesi amaçlanmaktadır.
Böylece ilgili aygıt ve kişilerin o sırada yanında
olmasalar da, kullanıcının iletişime geçmek için
uygun
olup
olmadığını
anlamaları
sağlanabilecektir [10].
3.2.4.
Etkileşimi Düzenleme
Kullanıcı ilgisi ve amacı belirlendikten sonra sıra
kullanıcıya verilecek tepkinin niteliğini yani
hacmini ve zamanını belirlemeye gelir. DA’lar
bunu insan grup konuşmalarındaki aşamalı sıraalma işlemine benzer bir şekilde gerçekleştirir [7].
Sıra alma işleminde insanlar göz teması sayesinde
ne zaman konuşup ne zaman susacaklarını rahat
bir
şekilde
belirleyebilmektedir.
Buradan
hareketle DA’lar ilk olarak kendi isteğinin
önceliğini değerlendiririler. Daha sonra bu isteği
çevresel bir kanaldan kullanıcıya işaret eden
DA’lar kullanıcıya vereceği bilgiyi, ön plana
çıkarmadan önce, kullanıcıdan gelecek onayı
beklerler.
3.2.5.
Dikkat Kaynaklarını Artırmak
Bu amaçla DA’lar, Kokteyl Parti etkisini taklit
etmeye çalışırlar. Bu etki insanların kalabalık
ortamlarda pek çok farklı ses kaynağı arasında
sadece bir tanesine odaklanabilmesi olarak
açıklanır. Benzer şekilde DA’lar, kullanıcının
odaklandığı bilgiyi vurgularken diğer çevresel
detayların etkisini azaltarak kullanıcının önemsiz
detaylardan kurtularak asıl amacına yönelmesini
sağlarlar.
3.3. Tarihi Akış
Dikkatli Arayüzler (DA’lar), kökleri daha eskilere
dayanmakla birlikte, iki binli yılların başından bu
yana bu şekilde adlandırılmaktadır. Bunu ilk
olarak gündeme getiren kesin bir araştırmacı
bilinmemekle birlikte literatürde ilk defa Maglio
ve ark. tarafından kullanılmıştır [6]. Daha sonra
yaygınlaşan bu adlandırma bugün popüler bir
biçimde; dikkatli bilgi sistemleri, dikkat temelli
arayüzler, dikkatin fakında sistemler ve dikkatsel
kullanıcı arayüzleri gibi benzer sistemleri
kapsayıcı bir terim olarak kullanılmaktadır.
DA’lar farklı disiplinlerden gelen pek çok
konudan
faydalanılarak
geliştirilmektedir.
Öncelikle bu güne kadar yapılmış temel arayüz
tasarım ilkeleri ve arayüz paradigmaları üzerinde
şekillenen DA’lar için insan dikkati üzerine
yapılan çalışmaların ayrı bir yeri bulunmaktadır
[10]. Ses tanıma, göz ve el-kol hareketleri,
kullanıcı modelleme ve sözsüz (non-verbal)
iletişim teknikleri gibi konular da DA’lar için
diğer önemli konulardır [6]. Bunların yanı sıra
DA’lar
üstleniciler
(agents),
konuşkan
(conversational) arayüzler, algısal arayüzler ve
bağlamın farkında arayüzler gibi konularla da
yakından ilgilidirler [8].
2000 yılına kadar benzer alanlarda yapılmış
çalışmalar dışında, DA’ları açıkça tarif eden,
temellerini belirleyen, çalışma yapılarını ortaya
koyan, geliştiren veya sınıflandıran çalışmalar
aşağıdaki şekilde bir gelişim göstermiştir.
2000 yılında Maglio ve ark. tarafından yapılan
çalışmada insanların bilişim aygıtları ile
etkileşimleri sırasında gerek sözlü gerekse sözsüz
olarak bilişim aygıtlarını nasıl işaret ettikleri
araştırılmıştır [6]. Buna göre insanların aygıtlara
sesli olarak bir iş yaptırırken çoğu zaman emir
cümlesi kullanıldıkları ve nadiren ilgili aygıtın
adını zikrettikleri görülmüştür. Bunun yerine
insanların büyük bir oranda, komutu vermeden
önce veya sonra, iş yaptıracakları aygıta baktıkları
ortaya çıkmıştır. Buda göz takibinin bilişsel ilginin
anlaşılması açısından oldukça önemli bir kaynak
olduğunu ortaya çıkartmaktadır.
Selker ve ark. tarafından 2001’de yapılan çalışma
DA’lar konusunda önemli bir araştırmadır [4]. Bu
çalışmada tasarlanacak yeni bir DA için çalışma
yapısı (architecture) detaylı bir biçimde ortaya
koyulmuştur.
Vertegaal, DA’ların tasarımı, temel nitelikleri ve
kullanım alanlarını bilimsel olarak ortaya koyduğu
ilk çalışmayı 2002 yılında yapmıştır [7]. DA’ların
bir kısım endüstriyel tasarım ilkeleri üzerinden
kökleri tartışılmıştır. Buna göre bilgisayarlardan
çok önce aygıt tasarımında benzer eğilimler
olduğu
ortaya
koyulmuştur.
Çalışmanın
devamında DA’ların belirlenen temel nitelikleri ve
kullanım yerleri esas alınarak ilk defa pek çok
farklı yazılım, makine ve sistem sınıflandırılmaya
tabi tutulmuştur.
Bundan sonra DA’lara olan ilgi aratarak devam
etmiştir. 2003 yılına gelindiğinde DA’lar ACMSIGCHI konferansı bünyesinde “Attentive User
Interfaces” adı altında ayrı bir bölüm olarak ele
alınmıştır [5], [8], [10].
2005 yılında Gibbs dikkatli arayüzleri, yaygın
bilişim kavramıyla birleştirerek düşünceli bilişim
kavramını önermiştir [4]. Farklı araştırmacıların
görüşlerine yer verdiği bu çalışmada geleceğin
bilişim aygıtlarının kullanıcısına karşı saygılı
aygıtlar olması savunulmuş ve bu amaca ulaşmada
DA’ların önemi vurgulanmıştır.
Vertegaal’ın 2006 yılında yaptığı çalışma DA’lara
duyulan ihtiyacın, ilişkili konuların, çeşitli
uygulama ve prototiplerin çok kapsamlı bir
biçimde ele alındığı önemli bir incelemedir [9].
Bundan başka Roda ve Thomas tarafından yine
2006 yılında yapılan kapsamlı bir çalışma insan
dikkatiyle ilgili detaylı bilgi sunmasıyla farklılık
göstermektedir [12].
3.4. Uygulamalar
3.4.1.
Gaze-Orchestrated Windows
1985 yılında gerçekleştirilen bu uygulama ilk
ciddi dikkati arayüz (DA) uygulaması olarak kabul
edilmektedir [10]. Bu sistem gereksiz detayların
azaltılarak kullanıcı dikkatinin artırılmasına iyi bir
örnektir. Bu uygulamada kullanıcı, aynı anda
oynatılan, 40 ayrı televizyon bölümünün üzerinde
olduğu geniş bir ekrana bakmaktadır ve her bir
bölümden, “kokteyl partisi etkisi” oluşturmak için,
bir ses çıkışı alınmaktadır. Bir çift göz-takibi
gözlüğü vasıtasıyla sistem kullanıcının hangi
bölüme baktığını anlamaktadır. Bakılan bölüm,
sistem tarafından algılandığında, öncelikle bu
bölümün sesi açılarak kalan 39 bölümün sesleri
kısılır. Ardından sistem, eğer kullanıcının bu
bölüme ilgisini devam ettiğini anlarsa bu bölümün
tüm ekranı kaplaması sağlar.
3.4.2.
SUITOR
Bu uygulama ilk önemli dikkatli bilgi sistemi
uygulamalarından biridir [4]. Aşamalı sıra-almaya
iyi bir örnek olan bu sistemde temel amaç
kullanıcının sistem tarafından otomatik olarak
belirlenecek olan ilgi alanlarına uygun ve onu
rahatsız
etmeyecek
bir
biçimde
bilgilendirilmesidir. Uygulama kullanıcının çok
farklı kanalardan izlenmesi, bunlardan bir anlam
çıkarılması ve özellikle kullanıcıya onu rahatsız
etmeyecek bir biçimde bilgi verilmesi açısından
dikkat çekicidir.
3.4.3.
GAZE
GAZE bir grup-çalışma (groupware) sistemidir
[13]. Bu dikkatli sistem üç boyutlu bir sanal
konferans
odasında
birbirlerini
avatarları
vasıtasıyla gören kişilerin o sıradaki görsel
dikkatlerinin hangi katılımcı üzerinde olduğunun
diğer katılımcılara iletilmesiyle, iletişimlerinin
iyileştirilmesini
amaçlamaktadır.
Böylece
katılımcıların daha doğal bir şekilde uzaktan grup
çalışması yapabilmeleri amaçlanmaktadır.
3.4.4.
Priorities
Bu uygulama dikkat hakkında karar vermeye iyi
bir örnek teşkil eden dikkatsel bir arayüzdür [18].
Bu uygulamada kullanıcının bilgisayarına gelen
elektronik postaların söz konusu kullanıcının
yanında taşıdığı bir başka bilişim aygıtına
gönderilip gönderilmeyeceğine karar verilir.
Burada kullanıcının postayı gönderene olan
dikkati veya ilgisi, ondan gelen postalara cevap
verme ortalaması ve sıklığıyla ölçülmektedir.
3.4.5.
Dikkatli Cep Telefonları
Dikkatli cep telefonları, bir göz temas algılayıcısı
ve ses analiziyle, kullanıcısının yüz yüze bir
konuşma içerisinde olup olmadığını anlayabilen
cep telefonlardır [14]. Dikkatin bildirilmesine iyi
bir örnek olan bu çalışmada, telefon dikkat
bilgisini ortak bir sunucuya göndermektedir. Bu
sunucuda sistemi kullanan tüm kullanıcıların ilgili
bilgileri tutulur ve böylece aynı sistemi kullanan
tüm kullanıcıların, birbirlerinin o esnada bir
görüşme içinde olup olmadığı hakkında bilgi
sahibi olmaları sağlanmaktadır.
3.4.6.
MAGIC
Bu uygulamada kullanıcının ekran üzerinde nereye
baktığı belirlenerek fare ilmecinin doğrudan bu
noktaya veya o noktanın yakınana otomatik olarak
gönderilmesi sağlanmaktadır. [15]. Böylece,
kullanıcının gerek fare ve göz koordinasyonu
probleminden kurtulması gerekse daha hızlı bir
biçimde seçim yapması amaçlanır. Yapılan
deneyler bu yaklaşımın klasik fare yaklaşımdan
daha başarılı olduğunu göstermektedir.
MAGIC görsel dikkatin algılanarak, grafik
arayüzlerin kullanımının kolaylaştırması ve
böylece kullanıcı dikkatinin artırılmasının
amaçlandığı bir sistemdir. Literatürde bu amaçla
geliştirilmiş benzer uygulamalar bulunmaktadır.
Bunlardan eyeWindows [16] ve eyePoint [17] öne
çıkan iki uygulamadır.
5. Kaynaklar
[1] M. Weiser, “The computer for the 21st century”,
Scientific American, pp. 94-100, September 1991
[2] W. Gibbs, “Considerate computing”, Scientific
American, pp. 54–61, January 2005
[3] J. Nielsen, “Non-command User Interfaces”,
[4]
[5]
[6]
[7]
4. Sonuçlar
Bu çalışmada bilişim aygıtlarının kullanımındaki
artışa paralel olarak yaşanan etkileşim problemleri
üzerinde durulmuş ve bu problemlere bir çözüm
olarak dikkatli arayüzler (DA’lar) incelenmiştir.
DA’ların insanın sınırlı bilişsel kaynaklarını
korumak ve desteklemek suretiyle adı geçen
problemlere çözüm üretme adına ümit verici
oldukları görülmüştür.
DA’lar İnsan Bilgisayar Etkileşimi kapsamında
henüz yeni sayılabilecek bir konudur. Son 10
yıldan bu yana, sınırlı sayıda araştırmacı
tarafından, çalışılmalar yürütülmektedir. Bu
açıdan ortaya koyulan ilgili konular halen
geliştirilmeye
açıktır.
Özellikle
DA’ların
sınıflandırılmaları, kullanabilirlikleri ve çalışma
biçimleri ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır.
Değişik kullanıcı izleme yöntemleri bulmak ve var
olanları geliştirmekte yine önerilen bir araştırma
konusudur.
[8]
[9]
[10]
[11]
[12]
[13]
[14]
DA’lar hakkında bir diğer araştırma konusu
mahremiyetin korunması problemidir. Üzerinde
çok az çalışmanın var olduğu bu konu kullanıcı
hakkında pek çok kişisel bilgiye sahip DA’ların
yaygın bir biçimde kullanılabilmesi için önemlidir.
Bu amaçla yaygın bilişim çerçevesinde kullanıcı
mahremiyeti ile ilgili yapılan çalışmaların dikkatli
arayüzler için kullanılması önerilmektedir.
Yaygın ve düşünceli bilişim kavramlarının
geleceği açısından önemli olan dikkatli arayüzlerin
bilişim aygıtlarını rahatsız edici durumlarından
çıkararak daha sosyal hale getirmeleri, bilgisayar
kullanımını kolaylaştırmaları ve kullanıcılarını
çeşitli şekillerde desteklemeleriyle daha uzun bir
süre
gündemde
kalmayı
sürdürecekleri
öngörülmektedir.
[15]
[16]
[17]
Communications of the ACM, Vol. 36, No. 4, pp.
82–99, 1993
P. Maglio, R. Barrett, C. Campbell ve T. Selker,
“SUITOR: An attentive information system”,
IUI2000, ACM Press, pp.169-176, 2000
D. S., McCrickard ve C. M. Chewar, “Attuning
notification design to user goals and attention
costs”, Communications of ACM, Vol. 46, No. 3,
pp. 67–72, 2003
P. Maglio, T. Matlock, C. S. Campell, S. Zai ve B.
Smith, “Gaze and Speech in Attentive User
Interfaces”, Lecture Notes in Computer Science,
Vol. 1948, pp. 1–7, 2000
R. Vertegaal, “Designing Attentive Interfaces.”, In
Proceedings of ACM ETRA Symposium on Eye
Tracking Research and Applications 2002. New
Orleans: ACM Press, 2002
R. Vertegaal, “Introduction”, Communications of
ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 30-33, 2003.
R. Vertagaal, J. S. Shell, D. Chen ve A. Mamuji,
“Designing for augmented attention: Towards a
framework for attentive user interfaces”,
Computers in Human Behavior, Vol. 22, pp. 771789, 2006
J. S. Shell, T. Selker ve R. Vertegaal, “Interacting
with Group of Computers”, Communications of
ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 40-46, 2003
S. Zhai, “What’s in the eyes for attentive input”,
Communications of ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 34–
39, 2003
C. Roda ve J. Thomas, “Attention Aware Systems:
Theories, Applications, and Research Agenda”,
Computers in Human Behavior, 22(4) p.557-587,
Elsevier, 2006
R. Vertegaal, “The GAZE groupware system:
Mediating
joint
attention
in
multiparty
communication and collaboration”, In Proceedings
of CHI’99., Pittsburg ,1999
R. Vertegaal, C. Dickie, C. Sohn, M. Flickner,
“Designing attentive cell phone using wearable
eyecontact sensors”, CHI, pp. 646-647, 2002 (?)
S. Zhai ve C. Morimoto, S. Ihde , “Manual and
gaze input cascaded (MAGIC) pointing”, CHI, pp.
246-253 , 1999. (?)
D. Fono ve R. Vertegaal, “EyeWindows:
Evaluation of eye-controlled zooming windows for
focus selection”, In Proceedings of CHI, 2005
M. Kumar, A. Paepcke ve T. Winogard, “eyePoint:
Practical Pointing and Selection Using Gaze and
Keyboard ”, CHI 2007, April 28–May 3, 2007, San
Jose, California, USA
[18] E. Horvitz, A. Jacobs, A. ve D. Hovel, “Attentionsensitive alerting”, In Proceedings of UAI’99, pp.
305–13, Stockholm, 1999
[19] J. S. Shell, "Taking Control of the Panopticon:
Privacy Considerations in the Design of Attentive
User Interfaces", CSCW 2002 Conference on
Computer Supported Collaborative Work, New
Orleans, 2002

Benzer belgeler