İndirmek İçin lütfen tıklayınız.

Transkript

İndirmek İçin lütfen tıklayınız.
Baþkan’dan
Kadir Topbaþ
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Baþkaný ve Birlik Baþkaný:
Su Kaynaklarýný Koruyup Akýlcý
Kullanmalýyýz...
Geçtiðimiz aylarýn gündemini aðýrlýklý olarak
su sorunu oluþturdu. Yaþam kaynaðýmýz olan su;
ekolojik dengeyi saðlayan en deðerli
kaynaðýmýzdýr. Ýnsanlar ilk yerleþme merkezlerini
ve kentlerini genellikle nehir, göl ve deniz gibi su
kaynaklarýnýn kýyýsýna ve yakýnýna kurmuþlardýr.
Bu tercih, medeniyetlerin geliþmesini
hýzlandýrýrken, tarihte yaþanan çok sayýda savaþýn,
çatýþmanýn da nedeni olmuþtur.
Bugün su kaynaklarýnýn sýnýrlý olduðunu,
dünyanýn kirlenebileceðini; yeryüzünün büyük
bölümünün su ile kaplý olmasýna raðmen,
kullanabilecek tatlý su kaynaklarýnýn, toplam suyun % 0.1 gibi çok küçük bir
bölümünü oluþturduðunu öðrenmiþ bulunuyoruz. Bir yandan hýzlý nüfus artýþý,
diðer yandan hýzlý kentleþme, su talebini ve su sýkýntýsýný artýrmaktadýr. Birleþmiþ
Milletler verilerine göre, dünyada 1.5 milyar insan saðlýklý içme suyu
kullanamamakta, yýlda 12 milyon insan, çoðunluðu çocuk olmak üzere, sudan
kaynaklanan hastalýklar nedeni ile yaþamýný yitirmektedir.
Bilimsel verilerle de ispatlanan küresel iklim deðiþikliði sonucu, sýcaklýk
artmakta ve ülkemizin de içinde bulunduðu, dünyanýn bazý bölgelerinde (Güney
Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoðu gibi) kuraklýk yaþamsal sorun haline
gelmektedir. Su kýtlýðý, kentleri, özellikle de büyük kentleri daha çok
etkileyecektir. Büyük kentlerdeki su sorununun doðrudan saðlýkla iliþkili olmasý
da, sorunun önemini ve etkilerini artýrmaktadýr.
Dünya nüfusunun %50’si kentlerde yaþamakta ve kentlerin su talebi ve su
sýkýntýsý her geçen gün artmaktadýr. Bir yandan su talebi artmaktayken, diðer
yandan bilinçsizce mevcut su kaynaklarýmýz kirletilmektedir. Kirletilmiþ sular
çevreye geri dönmekte, çevre ve canlýlar için geri dönülmez tahribatlar
yaratmaktadýr. Entegre bir su yönetim sistemi ile su kaynaklarýmýzý korumak
zorundayýz. Birliðimizin en önemli amaçlarýndan birisi de; sorumluk alanýnda
yer alan Marmara havzasýndaki su kaynaklarýnýn korunmasý ve akýlcý bir biçimde
yönetimidir. Bu konuda, Çevre ve Orman Bakanlýðý’nýn desteði ile Ýstanbul
Büyükþehir Belediyesi ve Birliðimiz iþbirliði içinde, çok önemli bir çalýþma
yürütmektedir. Marmara Bölgesi’ndeki illerimizin Çevre Düzeni Planlarý’nýn
uyumlaþtýrýlma çalýþmasý da devam etmektedir.
Yaþanan iklim deðiþikliði ve kuraklýðýn doðurduðu ve giderek ciddi boyutlara
ulaþan sorunlara çözüm bulma konusunda belediyelerimize ve Birliðimize çok
önemli roller düþmektedir. Belediyeler ve Birlik olarak bir yandan küresel
ýsýnmaya neden olan sera gazlarýnýn azaltýlmasý için çaba sarf etmeli; diðer
yandan, küresel ýsýnmanýn etkilerinin azaltýlmasý için uyum programlarý
uygulamalýyýz. Konu ile ilgili olarak AB tarafýndan Haziran 2007 tarihinde
hazýrlanan “Yeþil Kitap” (Green Paper), “Ýklim Deðiþikliðine Uyum” baþlýðý
altýnda, iklim deðiþikliðinin etkileri ile mücadelede, yerel yönetimleri en önemli
aktörler olarak göstermektedir.
Deðinilen konularda baþarýlý olabilmemiz için, Birliðimizin çatýsý altýnda,
belediyelerimiz arasýnda iþbirliðini güçlendirmeliyiz. Kýsa vadede yapacaðýmýz en
önemli iþ; bütçelerimizde su konusuna daha fazla kaynak ayýrmak suretiyle, su
kaynaklarýnýn korunmasýna, su tasarrufu saðlayan kampanyalara ve programlara
önem vermektir. SU HAYATTIR, HAYATIMIZA SAHÝP ÇIKALIM!
Tüm üye belediyelerimize çalýþmalarýnda baþarýlar dilerim.
S A H ÝB Ý
T.C Marmara ve Boðazlarý
Belediyeler Birliði adýna
K a dir Topba þ
GENEL YAYIN YÖNETMENÝ
D o ç . D r. Re c e p B o z l a ð a n
YAYIN KURULU
D o ç . D r. Re c e p B o z l a ð a n
Doç. Dr. Tay lan Dericioðlu
Y rd . D o ç . D r. Ay n u r C a n
Y rd . D o ç . D r. N a i l Y ý l m a z
Av. H i l a l Ü n l ü
SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ
MÜDÜRÜ VE EDÝTÖR
Aynur Þenol
MUHABÝRLER
Nesrin Akk aþ
Cihan Dað
Kü b ra D e m i r
TASARIM
Yasin Özcan
KAPAK FOTOÐRAFI
Te k i r d a ð B e l e d i y e s i
Arþivi
ÝLETÝÞÝM ADRESÝ
Zindankapý, Deðirmen Sokak,
N o : 15 , 34134 E m i n ö n ü - Ý s t a n b u l
Te l : ( 0 212 ) 513 5 6 5 0
Fa k s : ( 0 212 ) 5 2 6 5 2 76
YAPIM
Hayat Yayýnlarý
BASKI
Bilge Matbaacýlýk
Y ý l a n l ý Ay a z m a S o k a k N o : 8 K a t :
1 Davutpaþa, Zeytinburnu Ýstanbul
Te l : ( 0 212 ) 4 8 3 15 16
Fa k s : ( 0 212 ) 4 8 3 3 0 5 5
Ye re l S ü re l i Ya y ý n
Dergide yayýnlanan yazýlardaki
görüþ ve önerilerden yazarlarý
s o r u m l u d u r.
ÝÇÝNDEKÝLER
T . C .
M A R M A R A
14-17 RÖPORTAJ
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün
37-39 AB FONLARI
Sývý Atýk Projesinde Erbaa-AB iþbirliði
40-41 MARMARA’DAN
24-27 PLANLAMA
42-45 ÜSTÜN DÖKMEN
Hedefe varmak için vazgeçilmez unsur:
Strateji
32-36 ÇEVRE
Orman Yangýnlarý Geleceðimizi Tehdit Ediyor
Birlik 2007/3
B O Ð A Z L A R I
18-23 KAPAK DOSYASI
Büyük Modernleþme Projesi: Kentsel Dönüþüm
2
V E
Doðu’nun Gurbetleri
“Belediyeler Týpký Annemize Benzer”
46-51 KENT VE YAÞAM
Üç Kemaller Diyarý Tekirdað
B E L E
D Ý Y E L E R
B Ý R L Ý Ð Ý
Y A Y I N
O R G A N I D I R
56 HABERLER
52-53 TARÝHTEN
Tarihi Beyoðlu Belediye Binasý
60 ÖRNEK PROJE
Akýllý Kent Beyoðlu, Örnek Proje Saray Bahçe
66 TEKNOLOJÝ
Bekirpaþa Belediyesi’ne Dair Herþey Elimizin Altýnda
60 ÝZ BIRAKANLAR
52-53 KENT ESTETÝÐÝ
ÝSTON Dünya Markasý Olma Hedefinde
Ahmet Vefik Paþa
60 OSMANELÝ BELEDÝYESÝ
Osmaneli Kalkýnma Hamlesini Yapýyor?
60 MARMARA EREÐLÝSÝ
52-53 YEREL GELÝÞÝM
Tuzla Belediyesi’nden Ücretsiz Psikolojik
Danýþma Hizmeti
Marmara’nýn Ýncisi: Marmara Ereðlisi
66 KÜLTÜR SANAT
72 BÝRLÝK’TEN HABERLER
82 AKADEMÝK PLATFORM
Sempozyum, Kitaplýk ve Tez Sayfasý
52-53 AKADEMÝK PLATFORM
Eminönü Sempozyumu
Birlik 2007/3
3
Haberler
Sirkeci - Harem
Arasý 8 Dakikaya
Ýniyor!
Ulaþým teknolojileri geliþtikçe
mesafeler de ayný hýzla kýsalýyor.
Sirkeci - Harem arasý mesafe,
“Suhulet” adýndaki arabalý vapur
sayesinde 25 dakikadan 8 dakikaya
iniyor. Bu hizmet Ekim ayýnda
uygulamaya geçiyor.
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ve Ýstanbul
Deniz Otobüsleri’nin, Çeksan
Tersaneleri’nde inþa ettirdiði dört yeni nesil
arabalý vapurdan biri olan “Suhulet”, 3
Aðustos 2007 tarihinde gerçekleþtirilen
törenle denize indirildi. Ekim ayýnda
hizmete girmesi beklenen Suhulet
sayesinde Sirkeci-Harem arasý mesafe, 25
dakikadan 8 dakika gibi kýsa bir sürede kat
edilebilecek.
Törende konuþan Ýstanbul Büyükþehir
Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ, Ýstanbul’da,
yeni nesil vapurlar sayesinde ulaþým
sorununda çok büyük bir yol kat ettiklerini
ve ulaþýmýn kolaylaþtýrýlmasý baðlamýnda
birçok yatýrýma imza attýklarýný söyledi.
Topbaþ konuþmasýnda, istatistikî oranlara
da yer vererek karayollarýnda 3,5 yýlda 126
kavþaðýn tamamlandýðýný ve deniz
ulaþýmýnýn toplu taþýma araçlarý içerisindeki
payýnýn yüzde 3’ten yüzde 10’a çýkarýldýðýný
belirtti. Topbaþ ayrýca demiryollarýnýn
artýrýlmasý ile ilgili çalýþmalarýn devam
etmekte olduðunu vurguladý.
Körfezin Yüzü Gülüyor
3 Aðustos 2007 tarihinde, Kocaeli Büyükþehir Belediyesi,
Kocaeli Gazetesi ve Deðirmendere Belediyesi’nin ortaklaþa
düzenlediði “Körfez’i Yüzerek Geçelim” yarýþmasý gerçekleþti.
Kocaeli Büyükþehir Belediye Baþkaný Ýbrahim
Karaosmanoðlu’nun da bizzat katýldýðý yarýþmaya ilgi ise
hayli fazla görünüyordu.
Organizasyonunu Kocaeli Büyükþehir Belediyesi, Deðirmendere
Belediyesi ve Kocaeli Gazetesinin yapmýþ olduðu “Körfezi Yüzerek
Geçelim” yarýþmasý büyük ilgi topladý. Baþkan Ýbrahim
Karaosmanoðlu’nun da kulaç attýðý yarýþmaya katýlým sporcular ve halk
olmak üzere iki kategoride gerçekleþti.
Atatürk Gemisi’nden umuda atlayýþ
Yarýþmaya toplam 111 kiþi katýldý. Yarýþmacýlarýn Atatürk Gemisi ile
Tütünçiftlik açýklarýndan körfez sularýna atlamasýyla baþlayan yarýþma
1500 metrelik mesafede gerçekleþti. Yarýþmada en büyük ilgiyi, tek
kolu ile yarýþan engelli bir katýlýmcý topladý. Yarýþmacýnýn azmi izleyicileri
þaþýrtýrken cesareti de takdir topladý.
Büyükþehir Belediyesi’nden toplam 10 bin YTL’lik ödül
Büyükþehir Belediyesi yarýþlarda ilk 10’a girmeye hak kazanan sporculara
10 bin YTL’ lik para ödülü verdi. Yapýlan yarýþlarda Ceren Dilek, kadýn
sporcu branþýnda birinci olurken, Uygur Sakarya ise erkeklerde birinciliði
elde etti. Halk kategorisinde ise Erdem Bakýrcý Yarýþmayý baþarýyla
tamamladý.
Törende bir diðer konuþmayý ise ÝDO
Genel Müdürü Ahmet Paksoy yaptý.
Paksoy, Harem-Sirkeci arasýnda çalýþacak
vapurun Ýstanbullulara getireceði
avantajlardan bahsederek hýzlý, güvenli ve
konforlu bir ulaþým hizmetinin
Ýstanbullularý beklediðini söyledi.
Ýsmini ilk arabalý vapur
Suhulet’ten aldý
Adýný geçmiþte ilk arabalý vapur olma
özelliðine sahip olan Suhulet’ten alan yeni
nesil arabalý vapur, 73.20 metrelik boyu ve
18.40 metre geniþliði ile 80 araç ve 612
yolcu kapasitesine sahip. 4 vapurun toplam
maliyeti ise 42,7 milyon dolar deðerinde.
4
Birlik 2007/3
“Körfezi Yüzerek Geçelim” yarýþmasýnda Baþkan Karaosmanoðlu da katýlýmcýlarla birlikte kulaç attý.
Adapazarý’nda Muhtarlar
Baþkaný Ziyaret Etti
Adapazarý Belediye Baþkaný Aziz Duran, muhtarlarý
aðýrlayarak onlarýn sorunlarýný ve isteklerini dinledi.
Adapazarý Büyükþehir Belediye Baþkaný Aziz Duran, Büyükþehir
Muhtarlar Derneði’ni makamýnda aðýrladý. Muhtarlarýn
isteklerini dinleyen Baþkan Duran, köylere yapýlan yatýrýmlar
hakkýnda muhtarlara bilgi verdi. Muhtarlarýn, sorunlarýn
Baþkan Duran, Büyükþehir Muhtarlar Derneði’ni makamýnda aðýrladý.
iletilmesinde halk ile belediyeler arasýnda köprü oluþturduklarýný
ifade eden Baþkan Duran, “Halkýmýz ilk olarak muhtarlarla
muhatap oluyor. Muhtarlar, köy ve mahallelerdeki gözümüz gibi iþlev görüyor. Belediye ve muhtarlar el ele vererek
sorunlarý çözüyor. Bu yüzden sorunlarýn aktarýlmasýnda muhtarlara büyük görevler düþmektedir.” dedi.
Baþkan Duran, son yýllarda köylerde önemli deðiþimler olduðunu belirterek, “2006 yýlýnda birçok köyümüz sýcak
asfalta kavuþtu. Tüm köylerimize yol ve su ulaþtýrmanýn çabasýndayýz. Çalýþmalarýmýz devam edecek.” dedi. Büyükþehir
Muhtarlar Derneði Baþkaný Adnan Özdemir köylere yapýlan yol, su ve diðer yatýrýmlar için Baþkan Duran’a teþekkür
etti. Adnan Özdemir 118 köyün mahalle statüsüne geçirilmesini, bu köylerin Büyükþehir’e dahil edilmesini istediklerini
ifade etti.
Keþan Belediyesi
Saðlýk Denetimlerini
Baþlattý
Keþan Belediyesi, okullarýn
açýlmasýyla öðrencilerin saðlýklý
beslenmesini saðlamak amacýyla
okul kantinlerini denetlemeye
baþladý.
Keþan Belediye Baþkanlýðý, Ýlçe Saðlýk
Grup Baþkanlýðý ve Ýlçe Tarým
Müdürlüðü’nden oluþan bir ekip,
okul kantinlerini denetlemeye
baþladý.
Çocuklarýn Yeni Eðlencesi:
“Eminönü Belediyesi Çocuk
Portalý”
Eminönü Belediyesi’nden çocuklarý hem eðlendiren hem de
eðiten bir site; “Eminönü Belediyesi Çocuk Portalý”
Eminönü Belediyesi’nden büyük bir geliþim desteði, “Eminönü Belediyesi
Çocuk Portalý”. Çocuklarýn eðitiminden sevecekleri oyunlara kadar birçok
konuda hizmet veren portal, Atatürk, resimler, çevremiz, Oku-Öðren gibi
pek çok bölümden oluþuyor. Zekâ ve beceri oyunlarýnýn yaný sýra spor,
macera oyunlarýnýn da ilgi gördüðü site þimdiden çocuklarýn gözdesi oldu.
Pek çok fýkranýn, oyunlarýn ve masallarýn yer aldýðý Eminönü Belediyesi
Çocuk Portalý’nda çocuklar isterlerse resim yeteneklerini geliþtirebiliyorlar.
Canlýlar aleminden, dünya klasiklerine kadar geniþ bir içerik
Oku-Öðren bölümünde çocuklara hayvanlar ve bitkiler hakkýnda geniþ bilgi
sunulurken Masal-Hikâye bölümünde ise dünya klasiklerinden Ömer
Seyfettin’in romanlarýna kadar pek çok kitabýn içeriklerini bulabilecekleri
geniþ bir sistem mevcut.
Keþan Belediyesi’nden Veteriner
Hekim Mahmut Yýldýrýr, zabýta
memurlarý, Ýlçe Saðlýk Grup
Baþkanlýðý’ndan ve Ýlçe Tarým
Müdürlüðü’nden oluþan bir ekip
þehir merkezinde bulunan okullarýn
kantinlerini yönelik bir denetim
gerçekleþtirdi.Ýlgili denetimde satýlan
mallarýn son kullanma tarihleri ve
ruhsat iþlemleri ile ilgili çeþitli
incelemeler yapýldý.
Denetimler sonucu tespit edilen
eksikler ile ilgili tutanaklar tutularak
eksiklerin tamamlanmasý için ilgili
kiþilere zaman tanýndý. Yetkililer
denetimlerin devam edeceðini
belirterek kantin iþleticilerinin
eksiklerini en kýsa zamanda
tamamlamalarý gerektiðini söylediler.
Birlik 2007/3
5
Tekirdað Belediyesi’nden Judo Milli Takýmýna Yemek
Tekirdað Belediyesi, Judo Milli
Takýmýna, Yunanistan’da
düzenlenecek olan Balkan
Þampiyonasý öncesinde moral
yemeði verdi.
Tekirdað Belediyesi, baþarýlarýyla sýk sýk
gündeme gelen ve Tekirdaðlýlarýn gurur
kaynaðý olan Judo A Milli Takým
oyuncularýna destek olmaya devam
ediyor. Belediye son olarak, Balkan
Þampiyonasýna giden Milli Judocularý
aðýrlayarak bu büyük þampiyona
öncesinde bir moral yemeði düzenledi.
Kimler Katýldý?
Tekirdað Belediyesi Baþkaný Ahmet
Aygün ile Belediye Baþkan yardýmcýlarý
Recep Erol ve Fevzi Kýran’ýn ev sahipliði
yaptýðý yemeðe Tekirdað Belediyesi Judo
Antrenörü Deniz Þili, Judo As Baþkaný
Tacettin Özerler, Uluslararasý hakemler
Hakan Kapan, Ebubekir Aksan ile
Mustafa Alpat da katýldý.
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün Judo Milli Takýmýna destek olmaya devam ediyor.
XI. Atýcýlýk Müsabakasý
Gölcük Belediyesi ile Gölcük Avcýlar ve Atýcýlar Deneði’nin her yýl ortaklaþa yürüttüðü Atýcýlýk
Müsabakalarý bu yýl 11 yaþýna bastý.
Gölcük Belediyesi ile Gölcük Avcýlar ve Atýcýlar Derneði’nin birlikte düzenlediði Atýcýlýk Müsabakalarý
bu yýl 11. kez düzenleniyor.
6
Birlik 2007/3
Gölcük’e baðlý Haseneyn Köyü’nde
5 Aðustos’ta gerçekleþtirilen XI.
Atýcýlýk Müsabakasý’na Gölcüklü avcý
ve atýcýlar yoðun ilgi gösterdi.
Müsabakalara katýlan Gölcük
Belediye Baþkaný Mehmet Ellibeþ,
avcýlýða ve atýcýlýða gönül vermiþ
kiþilerin iþtiraki ile yapýlan
müsabakalarýn bu yýlda yoðun bir ilgi
ve katýlýmla gerçekleþtirilmiþ olmasýný
sevinçle karþýladýðýný belirterek,
“Belediyemiz olarak bu güzel spora
destek ve katký saðlamaya iþbirliði
yaparak sürdürmeye devam
edeceðiz.” dedi. Konuþmalarýn
ardýndan müsabakalar geçmiþ yýllarda
olduðu gibi bu yýlda 3 ayrý branþta
yapýldý. Müsabýklar yarýþmalarda trap
atýþý, tek kurþun atýþý ve tabanca atýþý
yaparak mücadele ettiler. Tabanca
atýþýnda birinciliði Bülent Yýldýz, tek
kurþun atýþýnda birinciliði Fikret
Altýnbaþ, trap atýþýnda birinciliði ise
Ayhan Erbay kazandý. Dereceye giren
yarýþmacýlar çeþitli hediyeler ile
ödüllendirildi.
Balýkesir’de “Yerkonlar”
Çöp Sorununa Çözüm Oldu
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, Bursa Osmangazi
Belediyesi ve Bandýrma Belediyeleri tarafýndan
kullanýlan yeni çöp konteynýrlarý (Yerkonlar)þimdi
de Balýkesir’de! Balýkesir Belediyesi’nin
öncülüðünde þehrin 16 farklý yerine yerleþtirilen
Yerkonlar þehrin çöp sorununa büyük ölçüde
çözüm getirdi.
Daha önce Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, Osmangazi ve
Bandýrma Belediyeleri tarafýndan kullanýlan yeni çöp
konteynýrlarý þimdi de Balýkesir Belediyesi tarafýndan hizmete sunuldu. Þu ana kadar þehrin 16 farklý yerinde
kullanýlmaya baþlanan Yerkonlarýn sayýsýnýn artýrýlarak, ilerleyen günlerde þehrin büyük bir kýsmýnda faaliyete
geçirilmesi planlanýyor.
Yerkonlarýn bir kýsmý topraðýn altýnda
2.7 metre uzunluðunda olan ve 1 ton çöp alabilen Yerkonlarýn 1.10 metrelik kýsmý toprak üzerinde kalýrken geri
kalan kýsmý topraðýn altýnda bulunuyor. Toprak altýnda kalan kýsýmla çöplerin daha serin yerlerde bekletilmesi
saðlanýrken, ortaya çýkabilecek kötü kokularýn da önlenmesi amaçlanýyor.
Arnavutköy Artýk Daha Temiz
Arnavutköy Belediyesi, Sazlýdere ve Alibeyköy su
havzalarýnýn birleþme noktalarýnda bulunmasý
sebebiyle ortaya çýkan kirliliði önlemek amacýyla
ÝSKÝ ile birlikte bir proje baþlattý. Ýlgili projenin
ilçenin kanalizasyon sorunu ortadan kaldýracaðý
umuluyor.
geleceðini belirleyecek büyük yatýrýmlar yapmaya baþladý.
Bölgeye getirilmesinde Arnavutköy Belediyesi’nin etkin rol
oynadýðý ÝSKݒnýn atýksu projesi ile tüm bölgenin kanalizasyon
sorunu çözülebilecek. Sazlýdere ve Alibeyköy su havzalarýnýn
kirlilikten kurtarýlmasý ve içme suyu olarak kullanýlan bu
havzalara ulaþan atýksularýn toplanýp arýtýlarak, deþarj edilmesi
amacýyla ÝSKÝ tarafýndan baþlatýlan büyük projenin ilk adýmlarý
atýlýyor. Bölgenin, iki farklý su havzasý olan Sazlýdere ve Alibey’in
birleþtiði yerde olmasýndan dolayý iki etaba ayrýlan çalýþmalarda,
nüfus yoðunluðu diðer beldelere oranla daha fazla olan
Arnavutköy’e öncelik verildi.
Büyük proje için ilk çalýþmalar Arnavutköy’ün yarýsýný içine alan
birinci etaptan baþladý. Birinci etap, Ýstanbul yolu giriþinden
Çardaktepe Mevkii’ne kadar uzanan Fatih Caddesi’nin güneye
kalan ve Sazlýdere Havzasý’nda bulunan mahalle ve sokaklarý
kapsýyor. Bu uygulamalar sayesinde Arnavutköy’ün kanalizasyon
sorunu büyük ölçüde ortadan kalkacak.
Birlik 2007/3
7
Yalova Çýnarcýk’a
Doðalgaz Müjdesi!
Çýnarcýk Belediyesi, Çýnarcýk halkýna doðalgazýn
geleceði müjdesini verdi. Bir tatil beldesi olan
Çýnarcýk’ýn, doðalgazýn gelmesiyle kýþ aylarýnda
da ziyaret edilen bir belde olmasý bekleniyor.
Yapýlan baþvuru ve görüþmelerin ardýndan Enerji Piyasasý
Çýnarcýk Belediye Baþkaný Murat Erdoðan, Çýnarcýklýlara doðalgaz çalýþmalarýnýn
Düzenleme Kurumu, Doðalgaz Piyasasý Uygulama Dairesi
6 ay içinde baþlayacaðý müjdesini verdi.
Baþkanlýðý’ndan gelen cevap üzerine Belediye Baþkaný,
Ýnþaat Mühendisi Murat Erdoðan, konuyla ilgili þu
açýklamada bulundu: “Çaðdaþ bir Çýnarcýk için en büyük hayalimiz olan doðalgaz çalýþmalarý nihayet baþlýyor. Enerji
Piyasasý Düzenleme Kurumuyla yapýlan görüþmeler sonucu doðalgaz çalýþmalarý 6 ay içinde baþlanacak ve en geç 5
yýl içinde tüm Çýnarcýk’a hizmete gireceði müjdesini vermekten onur duyuyorum. Ekolojik dengenin korunmasý ve
Çýnarcýk’ýmýzýn geleceði adýna halkýmýza hayýrlý olmasýný diliyorum.”
Kendine has özelliklerinin yaný sýra Ýstanbul’a yakýnlýðýyla da en uðrak yerleþim yerlerinden biri haline gelen Çýnarcýk’ýn
doðalgaz eksikliðinin giderilmesiyle daha da hareketlenmesi bekleniyor.
Beykoz, Turizm Merkezi
Olma Yolunda
Ýstanbul’un iþsizlik bakýmýndan en yoðun
ilçelerinden biri olan Beykoz, bu sorununa çözümü
turizmde arýyor. Bu amaçla ilçede halkýn turizme
katký saðlamasý için sertifika programlarý
düzenlendi. Bu programlardan mezun olan 13 kiþi
sertifikalarýný Baþkan Muharrem Ergül’ün elinden
aldý.
Paþabahçe Cam Fabrikasý, Tekel Ýçki Fabrikasý, Sümerbank
Deri Kundura Fabrikasý’nýn kapanmasýndan sonra artan iþsizlik
sorunu nedeniyle, birçok hizmetten mahrum kalan Beykoz,
turizm projeleriyle ataða geçmeye hazýrlanýyor. Beykoz
Belediyesi ve Turizm Geliþtirme Vakfý iþbirliðiyle düzenlenen
Turizm Sektörüne Ara Eleman Yetiþtirme Kurslarýný
tamamlayan 13 kiþi sertifikalarýný aldý.
Turizm Sektörüne Ara Eleman Yetiþtirme Kurslarý’ný tamamlayan 13 kiþi
sertifikalarýný Beykoz Belediye Baþkaný Muharrem Ergül’ün elinden aldý.
8
Birlik 2007/3
Servis, Konaklama Tesislerinde ve Yan Ünitelerde Yönetim,
Ön Büro, Halkla Ýliþkiler, Ýlk Yardým, Genel Görgü Kurallarý,
Turizm Politikasý, Animasyon, Bar Hizmetleri ve Yönetim
konularýnda düzenlenen kurslara katýlan 13 kiþiye sertifikalarý
Beykoz Belediye Baþkaný Muharrem Ergül tarafýndan verildi.
Ýstanbul’a gelen turistlerin Beykoz’a uðramadan gitmesinin
önüne geçmek ve bölgeyi turistler için cazip hale getirmek
için çalýþmalar yaptýklarýný anlatan Muharrem Ergül, Beykoz’da
bulunan lüks otel ve eðlence yerlerinden eleman taleplerinin
geldiðini, bu tarz kurslar devam ettikçe taleplerin artacaðýna
inandýðýný sözlerine ekledi.
Bahçeköy Belediyesi’nden
Saðlýk ve Eðitim Hizmetleri
Bahçeköy Belediyesi, Bahçeköy Saðlýk Ocaðý’na tadilat desteði
veriyor. Belediye, Saðlýk Ocaðý’nýn çürümeye yüz tutmuþ
çerçevelerini ve kapýlarýný vatandaþlara daha saðlýklý hizmet vermek
amacýyla onarýyor.
Bahçeköy Belediyesi saðlýk ve eðitim hizmetlerine hýzla devam ediyor. 1995 Þubat ayýnda Sabri Artam’ýn katkýlarýyla
yapýlan ve hizmete açýlan Bahçeköy Saðlýk Ocaðý’nýn çürümeye yüz tutmuþ çerçeveleri deðiþtirme iþlemleri, kirlenen
ve bozulan kapýlarýnýn boya iþlemleri Bahçeköy Belediyesi tarafýndan yapýlýyor. Bu hizmetle belediye, daha iyi
þartlarda halka hizmet vermeye hedefliyor.
Öte yandan eðitim hizmetlerine de büyük önem veren Bahçeköy Belediyesi, 2006–2007 eðitim-öðretim yýlý sonrasý,
Bahçeköy Firuzan Kemal Demironaran Lisesi’nin tadilatýný gerçekleþtirdi. Daha
önce belediye tarafýndan bahçe duvarlarýnýn tel örgüsü yapýlan lisenin son olarak
da eskiyen kapýlarý deðiþtirilerek, bozulan ve kirlenen boyasý yenilendi.
Eðitime verilen desteðin önemine her fýrsatta deðinen Bahçeköy Belediye Baþkaný
Mustafa Baþaran konuyla ilgili yaptýðý açýklamada, “En güzel yatýrým, eðitime yapýlan
yatýrýmdýr. Bu yüzden eðitime yapýlan yatýrým hiçbir zaman ziyan olmaz. Çünkü
geleceðimiz onlarla daha aydýnlýk olacaktýr. Biz belediye olarak okullarýmýzýn maddi
ve manevi eksikliklerini gidermeye her zaman devam edeceðiz.” dedi.
Balýkesir Belediyesi’ne Kalite Ödülü
Balýkesir Belediyesi “TS-EN ISO-9001:2000 Uluslararasý Kalite Sistem Belgesi” almaya hak kazandý.
Balýkesir Belediyesi 2006 Aðustos ayýnda baþlattýðý çalýþmanýn meyvesini kýsa sürede aldý. Uluslararasý kalite yönetimi
sistemine geçmek amacý ile baþlatýlan çalýþmalar, bir yýl gibi kýsa bir zaman içinde baþarý ile tamamlandý. Çalýþmalar
sonucunda “TS-EN ISO-9001:2000 Uluslararasý Kalite Sistem Belgesi” alan Balýkesir Belediyesi’nde bu sebeple bir
tören düzenlendi. Balýkesir Belediye Baþkaný Sabri Uður’un katýlýmý ile gerçekleþtirilen törenle, göndere Kalite Bayraðý
çekildi.
5 Eylül’de, Belediye Meclis Salonu`nda düzenlenen törene, Belediye Baþkaný Sabri Uður`un yaný sýra, Belediyedeki
ISO–9001:2000 Uluslararasý Kalite Sistemi çalýþmalarýnda danýþmanlýk yapan Plato Danýþmanlýk Eðitim A.Þ. Ýmtiyaz
Sahibi Hulusi Þentürk, BBS Avrasya Belgelendirme Þirketi
Baþmüfettiþi Yusuf Yýlmaz, bazý Belediye Meclis Üyeleri, daire
müdürleri, kalite sistem ekibi ve basýn mensuplarý katýldý.
Törende ilk konuþmayý Plato Danýþmanlýk Eðitim A.Þ. Ýmtiyaz
Sahibi Hulusi Þentürk yaptý. Balýkesir Belediyesi yetkilileri
ile 2 yýldýr birlikte olduklarýný belirten Þentürk, “Bu süre içinde
Toplam Kalite Yönetimi anlayýþýna uygun bir yönetim ve
hizmet sistemini kurmak amacýyla çalýþmalar yaptýk. Bu süreçte,
Balýkesir Belediyesi’nin tüm birimlerinden çok sayýda personel
konularýnda eðitildi. Hizmet ve yönetimle ilgili uluslararasý
kalite standartlarýný Balýkesir Belediyesi`nde yerleþtirmeye
çalýþtýk.” dedi.
Baþkan Sabri Uður, kazandýklarý ödülle ilgili olarak, “Bundan
önce olduðu gibi, bundan sonraki çalýþmalarýmýzý da, kalite
standartlarýndan taviz vermeden sürdüreceðiz.” dedi.
Birlik 2007/3
9
Avcýlar Belediyesi temsilcileri ve Avcýlar Halk Danslarý Topluluðu üyeleri Razgrat’ta büyük ilgi gördü.
Kardeþ Þehir Razgrat’a Ziyaret
Avcýlar Belediyesi Modern Halk Danslarý
Topluluðu kardeþ þehir Razgrat’ta
gönülleri fethetti.
Bulgaristan’ýn Razgrat kentinde yapýlan “Yoðurt
Panayýrý ve Halk Sanatlarý Festivali”ne Avcýlar’ý
temsilen Belediye Baþkaný Mustafa
Deðirmenci, Geleneksel Danslar Topluluðu
ve Kültür Müdürü Taner Çetin baþkanlýðýnda
45 kiþiden oluþan ekip katýldý.
Festival kapsamýnda yapýlan yoðurt güzeli yarýþmasýnda Avcýlar
grubundan Tuba Metin, Razgrat Yoðurt Güzeli seçildi. Festivalin
son gününde ise Razgýrat Belediye Baþkaný festivalde gösterdikleri
performansdan dolayý Avcýlar Belediyesi Geleneksel Danslar
Topluluðu’nu “Festivalin Pýrlantasý” olarak niteledi
Gösteri sonrasýnda topluluk, Bulgaristan’ýn Rusçuk, Varna kentlerinde
bir dizi kültür gezileri gerçekleþtirdi. Grup, Osmanlý mimari ve Türk
kültürü izlerini taþýyan bölgeleri ziyaret etti.
16 ülkenin katýldýðý festivalde Avcýlar Halk
Danslarý Topluluðu, Amerika’dan
Endonezya’ya Kostarika’dan Rusya’ya tüm
ekiplerin gözdesi oldu. Razgrat Belediye
Baþkaný Botacýef Denko, Türk grupla yakýndan
ilgilenerek Belediye Baþkaný Mustafa
Deðirmenci ve Geleneksel Danslar
Topluluðu’nu makamýna davet etti.
Görüþmede Razgrat Belediye Baþkaný, Avcýlar
Belediyesi’nin kendilerine verdikleri destekten
dolayý teþekkürlerini iletti. Razgat Belediye
Baþkaný yaptýðý konuþmada, “Mustafa
Deðirmenci benim can dostum.” diyerek
samimiyetini dile getirdi.
Topluluðun 6 dansla katýldýklarý festivalde her
gün 20’þer dakikalýk gösteri yaptý. Gösteriler
büyük alkýþ ve tezahüratlarla ödüllendirildi.
Yoðurt Güzeli topluluktan…
10
Birlik 2007/3
Razgrat’ta düzenlenen festivale 16 ülkeden katýlým oldu.
Halktan yoðun ilgi gören ve maddi imkaný olmayan çocuklarý okula hazýrlamayý amaçlayan gezici anaokulu UNICEF’in de dikkatini çekti.
Gezici Okul UNICEF Gündeminde
Küçükçekmece Belediyesi ve Milli Eðitim
Bakanlýðý’nýn iþbirliði ile Deniz Yýldýzlarý adýyla bir
proje gerçekleþtirildi. Proje maddi imkânsýzlýklar
nedeniyle anaokuluna gidemeyen öðrencilere gezici
okul imkâný sunuyor ve bu proje ayný zamanda içeriði
nedeniyle de UNICEF gündeminde…
Milli Eðitim Bakanlýðý Okul Öncesi Eðitim Genel Müdürlüðü ve
Küçükçekmece Belediye Baþkanlýðý’nýn iþbirliði ile ilçede maddi
imkânsýzlýklar nedeniyle okul öncesi eðitim kurumuna gidemeyen
öðrencilere eðitim vermek amacýyla gerçekleþtirilen gezici anaokulu
projesi bu kez de UNICEF’in gündeminde.
Bu kapsamda UNICEF Küresel Danýþmanlýk Grubu, Belediye
Baþkaný Aziz Yeniay ve ailelerle biraraya geldi. Karþýlýklý sohbet
havasýnda geçen programda eðitimlerden son derece memnun
olduklarýný söyleyen veliler, bu tür etkinliklerin desteklenmesini
istediler.
Programda yaptýðý konuþmada, geleceðimiz olan çocuklarýmýzýn
yeterli eðitim almýþ bireyler olarak yetiþmesi adýna her türlü eðitim
programýna destek verdiklerini belirten Belediye Baþkaný Aziz
Yeniay, “Deniz Yýldýzlarý Projesi” ile ilçede bu güne kadar 780
çocuða eðitim verildiðini belirtti. UNICEF ve
bu konuyla ilgili kurum ve kuruluþlarýn desteði
ile güçlerinin artacaðýný söyleyen Yeniay,
böylelikle okullaþma oranýnýn yükseltilerek,
ülkemizde eðitim seviyesinin istenilen düzeye
ulaþabileceðini ifade etti.
“Deniz Yýldýzlarý Projesi” kapsamýnda hizmete
sunulan Gezici Anaokulu’nda 2 otobüste
haftanýn 5 günü, 10 mahallede, farklý eðitim
modelleri uygulanýyor. Ücretsiz olarak
gerçekleþtirilecek eðitimler sabah ve öðleden
sonra olmak üzere 18 farklý
gruba, alanýnda uzman
öðretmenler
tarafýndan veriliyor.
Ayrýca proje
kapsamýnda anne ve
babalarýn çocuklara
davranýþ yöntemleri
ile ilgili eðitim
çalýþmalarý da yer
alýyor.
Birlik 2007/3
11
Fatih Belediyesi Mobil Ýmza ile
Bir Ýlke Ýmza Attý
Ýstanbul Fatih Belediyesi dünyada
mobil imzayý uygulayan ilk
belediye oldu. Fatih Belediye
Baþkaný Mustafa Demir, eimzadan sonra mobil imza
uygulamasýyla Fatih Belediyesi’nin
çaðý yakaladýðýný söyledi.
Fatih Belediyesi'nin Holiday Inn Topkapý
Oteli’nde düzenlediði “Hizmet Cepte”
basýn toplantýsýnda konuþan Mustafa
Demir, Ýstanbul’un en eski yerleþim alaný
olarak kültürlerin beþiði olan Fatih’in, bu
önemli þehrin 2010 Avrupa Kültür Baþkenti
olmasýnda büyük pay sahibi olduðunu
söyledi. Fatih Belediyesi’nin ilçenin
öneminin bilincinde olarak adýný bugüne
kadar restorasyon projeleriyle duyurduðuna
iþaret eden Demir, “Bunun yanýnda klasik
belediyecilik hizmetlerimizdeki baþarýmýz
da TOBB ve KAL-DER’in vatandaþ
memnuniyetini deðerlendiren anketinde
Türkiye’de halkýn en memnun olduðu ilçe
belediyesi seçilmemizle tescillendi.
Belediye olarak bu konuda Türkiye’de
birinciyiz.” dedi.
Bilgi Edinme Yasasý gereðince belediyeye
mobil imza ile sorulan soruyu Fatih
Belediyesi Ýletiþim Merkezi FABÝM’in
klasörüne düþmesini uygulamalý olarak
gösteren Demir, ihalelerin þeffaflýðýný
saðlayacak elektronik ortamda ihale
düzenini de anlattý. Demir, mobil imza ile
bilgi edinme ve ihaleye giriþ yanýnda bina
bilgi formu, evlilik baþvurusu, imar
durumu ve iþyeri ruhsat baþvurusu gibi
iþlemlerin yapýldýðýný dile getirdi.
Mobil imza nedir?
Türkiye’de sadece Turkcell tarafýndan uygulanan Mobil Ýmza, elektronik
ortamlarda kullanabileceðiniz kimlik kartýnýz olan nitelikli elektronik
sertifikayý rahatça almanýzý ve kullanmanýzý saðlayan bir servis olarak
tanýmlanabilir.
Bir baþka deyiþle, Mobil Ýmza, 5070 sayýlý Elektronik Ýmza Kanunu’nda
tarif edilen ve Islak Ýmza ile eþdeðer Elektronik Ýmza’nýn GSM SÝM
kartlarý kullanýlarak atýlmasýný saðlayan bir servis.
Mobil imza güvenli midir?
Elektronik Ýmza kanun ve düzenlemelerine göre Elektronik
Ýmza sahibinin elektronik imzaya iliþkin güvenliði,
Telekomünikasyon Kurumu denetiminde 5070 Sayýlý
Elektronik Ýmza kanununa göre kurulmuþ E-Güven þirketi
tarafýndan garanti ediliyor ve bir sigorta þirketine
sigortalanmaktadýr.
Baþkan Mustafa Demir mobil imzayý uygulamalý olarak tanýttý.
12
Birlik 2007/3
Sarýyerli Öðrenciler Bilgisayar Baþýnda
Sarýyer Belediyesi’nin
ilköðretim öðrencilerine
verdiði ücretsiz bilgisayar
kurslarý, ilk mezunlarýný
verdi.
Sarýyer Belediyesi'nin önderliðinde
açýlan bilgisayar kursunda uzman
öðretmenlerden temel bilgisayar eðitimi alan 1500 öðrenci,
sertifikalarýný düzenlenen bir törenle Sarýyer Belediye Baþkaný
Yusuf Tülün’ün elinden aldý. Baþkan Tülün, ücretsiz bilgisayar
kurslarýnýn kýþ döneminde de devam edeceði müjdesini verdi.
Kocataþ Barbaros Ýlköðretim Okulu’nda düzenlenen törende
konuþan Sarýyer Belediye Baþkaný Yusuf Tülün, çocuklarý tehlikeli
ortamlardan uzak tutmak gerektiðinin altýný çizerek,
“Çocuklarýmýza dikkat edelim. Bugün internet kafelerde sanal
silah kullanan bir çocuk, yarýn o silahý belinde taþýr. Bu nedenle
çocuklarýmýzý tehlikeli ortamlar uzak tutmalýyýz. Biz bu konuda
üzerimize düþen görevi yapýyoruz. Öðretmenleri biz tutuyoruz,
okullarýmýzýn sýnýflarýný kullanýyoruz ve öðrencilerimize nezih
bir ortam sunuyoruz. Çocuklarýmýz buralarda öðretmenlerimiz
gözetiminde bilgisayar öðreniyor, internete
giriyor. Böylece çocuklarýmýz geleceðe daha
iyi hazýrlanýyor. Yola 16 okulla çýktýk. Þimdi
ücretsiz kurs verilen okul sayýmýzý 20’ye
çýkardýk. Bundan sonraki hedefimiz de bunu
tüm devlet okullarýna yaymak olacak. Yeter
ki okul yönetimleri de bize destek olsunlar.
Ayrýca biz bu yaz dönemi için planladýðýmýz
ücretsiz bilgisayar kurslarýný kýþ dönemine
de taþýdýk. Öðrencilerimiz okullar açýldýktan
sonra da bu kurslara devam edebilecekler.”
dedi.
Sarýyer’deki 20 okulda eðitim öðretim
döneminin kapanmasýyla birlikte baþlayan
kurslarda, ilköðretim okulu öðrencilerine
uygulamalý olarak temel bilgisayar eðitimi
verildi. Kurslarda temel programlar üzerinde
çalýþmayý öðrenen öðrenciler, daha sonra
uzmanlarýndan internet dersleri de aldý.
Tamamý bilgisayar baþýnda gerçekleþen ve
projeksiyon cihazýyla desteklenen dersler
boyunca filtrelenmiþ internet aðýný kullanan
öðrenciler, çaðýn iletiþim aracý interneti de
yakýndan tanýma fýrsatý buldu.
Samandýra’da 3 Saðlýk
Ünitesi Açýldý
Samandýra Saðlýk Ocaðý Verem
Savaþ Dispanseri ve Ana Saðlýk
Rehabilitasyon Merkezi, törenle
hizmete açýldý.
Samandýra’da hizmete giren Saðlýk Ocaðý
Verem Savaþ Dispanseri ve Ana Saðlýk
Rehabilitasyon Merkezi’nin Açýlýþ
törenine Kartal Kaymakamý Hasan Baðcý,
Samandýra Belediye Baþkaný Yusuf
Büyük, Ýl genel meclis üyesi Kenan Çakal, AK Parti Samandýra
Belde Baþkan Yardýmcýsý Aslan Pala, SKM Baþkaný Kamil Balkýr,
baþkan Yardýmcýlarý, Özel Kalem Müdürü Hasan Çelik, Meclis
Üyeleri, Ýl Saðlýk Müdür Yardýmcýsý Dr. Ýsmail Kartal, Kartal Saðlýk
Grup Baþkaný Bekir Necati Þimþek, Samandýra Belediyesi Saðlýk,
Eðitim ve Çevre Komisyonu Baþkaný Tülay Orhun ve vatandaþlar
katýldý.
Samandýra Belediye Baþkaný Yusuf Büyük törende yapmýþ olduðu
konuþmada, “Bu mutlu günde bizleri yalnýz býrakmadýðýnýz için
herkese ayrý ayrý teþekkür ediyorum. Her insan mutluluðu deðiþik
iþlerde, deðiþik olaylarda arar. Herkesin mutluluk kaynaðý farklýdýr.
Benim ise en mutlu olduðum anlar, Samandýra’ya kazandýrdýðýmýz
insanlarýn hizmetine adadýðýmýz tesislerin ya da hizmetlerin
açýlýþýnda bulunmak, onlarý görmek benim yorgunluðumu
unutturuyor, mutluluðumu artýrýyor” dedi.
Bandýrma’da
Ýçme Suyu
Hatlarý Yenileniyor
Bandýrma Belediyesi
ömrünü çoktan
tamamlayan ve su
kaçaklarýna yol açan Ordu
Caddesi’ndeki eski su
borularýný deðiþtiriyor.
Gerçekleþtirilecek yeni
düzenlemeler öncesi
altyapýnýn yenilenmesi
kapsamýnda
gerçekleþtirilen çalýþma
ile caddedeki 1,5 km. ana
su hattý yenilenecek.
Birlik 2007/3
13
Röportaj
Ahmet Aygün:
“Tekirdað Bizim
Sevdamýz”
Tekirdað’ý, Tekirdað’a sevdayla baðlanmýþ olan Belediye Baþkaný
Ahmet Aygün’den dinledik; Aygün’e göre “Tekirdað Türkiye’nin
Avrupa’ya açýlan kapýsý.”
“Tekirdað bize göre
Türkiye’nin Avrupa’ya
açýlan kapýsý. Dünyanýn
sayýlý metropollerinden
biri olan Ýstanbul’a
yakýnlýðý da Tekirdað’ý
daha da önemli hale
getiriyor.”
Tekirdað, dünyanýn sayýlý metropollerinden biri olan Ýstanbul’a yakýnlýðý, ayný anda
hem turizm hem de tarým þehri olmasýyla giderek geliþen bir þehir görünümü
kazanýyor. Yakýnda Namýk Kemal Üniversitesi’nin eðitime baþlayacaðý þehri bir
de “üniversite þehri” olma heyecaný sarmýþ durumda. Þimdilerde daha çok tarým
ve turizm kimlikleriyle ön plana çýkmýþ olan Tekirdað, Belediye Baþkaný Ahmet
Aygün’e göre, önümüzdeki yýllarda “sanayi þehri” sýfatýna da layýk olacak. Þehrin
sanayileþmesi için çalýþmalarýn baþladýðýný belirten Ahmet Aygün ile Tekirdað’ýn
farklýlýklarýný, çalýþmalarýný, artýlarýný ve eksilerini konuþtuk.
Tekirdað Belediye Baþkaný olarak sizce Tekirdað’ý diðer illerden
farklý kýlan özellikler nelerdir?
Tekirdað bizim sevdamýz olan bir þehir. Tekirdað Türkiye’nin Avrupa’ya açýlan
kapýsý. Malum Yunanistan yolu üzerimizden geçiyor. Yine Avrupa’ya açýlan demir
yolu inþaatý baþladý, yakýnda deniz ile karayý birleþtireceðiz. Özellikle Kýrklareli ve
Edirne’ye göre yaþam alanlarýyla beraber Ýstanbul’a olan baðlantýsý çok önemli.
Tekirdað Ýstanbul ile iç içe girmiþ bir þehir. Özellikle Ýstanbullularýn ikinci (yazlýk)
konutlarýnýn olduðu bir il Tekirdað. Çoðu zaman kýþ aylarýnda bile insanlar burada
konaklayabiliyor. Dünyanýn sayýlý metropollerinden birisi olan Ýstanbul’a olan bu
baðlýlýðý yatýrýmlarýn, gerek tarým alanlarýnda gerekse sanayi alanlarýnda artmasýnda
da önemli rol oynuyor.
Yatýrýmlarýn artmasýnda Tekirdað’ýn Ýstanbul’a olan yakýnlýðý dýþýnda
baþka hangi etkenler rol oynuyor?
Demir, deniz ve kara yollarýnýn olmasý, Çorlu’daki hava yoluna olan yakýnlýðý, su
ve enerji kaynaklarýnýn olmasý sayýlabilir. Yeraltý sularýnýn olmasý en önemli
özelliklerden birisi Tekirdað’ýn. BOTAÞ burada olduðu için bütün doðalgaz hatlarý
buradan geçiyor. Yatýrým yapacak kiþilerin birinci aradýðý özellik ulaþým, ikincisi
su, üçüncüsü de enerji ve uygun arazidir. Bunlarýn hepsi Tekirdað’da var.
Tekirdað’ýn en temel sorunlarý neler?
Biz göreve geldiðimizde en büyük sorun alt yapý olarak tanýmladýk. Bununla ilgili
sorunlarý gidermeye çalýþýyoruz. Yine yol bir problemdi onu çözmeye çalýþýyoruz.
Avrupa þehri dediðimiz Tekirdað’da yollar malesef tek gidiþ ve tek geliþti, bu sorun
çözüldü. Ýpsala, Edirne ve Muratlý yolu çift yol haline geldi. Yazlarý bir çok kiþinin
14
Birlik 2007/3
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün: “Göreve geldiðimizde Tekirdað’ýn da alt yapý sorunlarý vardý ve bu sorunu gidermek için çalýþmalarýmýza hýzla devam ediyoruz”
tercihi olan denizlerimizde kirlilik problemi ile karþý karþýyaydýk.
Bu sorunu çözmek için çalýþmalarýmýz devam ediyor. Merkez
dýþýnda kalan Çorlu, Çerkezköy ve Muratlý’da sanayinin meydana
getirdiði bir kirlilik de söz konusu. Yapýlan doðalgaz çalýþmalarýyla
hava kirliliðinin de çözümlenmesi amaçlanýyor. Bunlar
çözüldüðünde Tekirdað daha da fazla yaþanabilir bir hale gelmiþ
olacak.
Peki, bu sorunlarýn çözümleri ne aþamada?
Doðalgaz, çevre yolu, deniz ve demiryolunun birleþtirilmesi, çift
yollar bunlar hep hükümet yatýrýmýydý ve çalýþmalar devam ediyor.
Deniz kirliliðini önlemek amacýyla ana kolektör için çalýþmalara
baþladýk. Denizin 12 km boyuna döþenecek ana kolektörle bu
sorun da çözülecek. Belediye olarak yapýlmasý gereken diðer
çalýþmalarý da sürdürüyoruz. 35 bin metre yeraltý içme suyu hattý
yaðmur suyu hattý ve kanalizasyon hattý da yenilendi. Dere ýslahlarý
halen devam ediyor. Yollarý düzenlemek amacýyla 100 bin ton
asfalt çalýþmasý yapýldý parký yapýldý. Ýstanbul’un hemen yakýnýndaki
bir kent için týp fakültesi eksikliði vardý. Onu da kurulan Namýk
Kemal Üniversitesi’yle gidermek için çalýþýyoruz.
“Ýhtiyacýn yoksa al getir, ihtiyacýn varsa
al götür”
Þehrinizdeki sosyal yardýmlaþma ve kültürel etkinlikler
hakkýnda bilgi verir misiniz?
Sosyal hizmetlerimiz devam ediyor. Bazý belediyelerin “Sevgi Evi”
dediði kullanýlmayan eþyalarýn toplandýðý ofisler oluþturduk. Adýný
“Ýhtiyacýn yoksa al getir, ihtiyacýn varsa al götür” verdik. Onun
dýþýnda pek çok sosyal çalýþmamýz var. Örneðin, Vakýflar Genel
Sosyal yardýmlaþmayý saðlamak için kurulan bu küçük ofis,
ihtiyacý olanla olmayan arasýnda bað kuruyor.
Müdürlüðü ile ihtiyacý olan 750 eve sýcak
yemek götürülüyor. Sürekli erzak, kömür
gibi yardýmlarýmýz devam ediyor. Ýhtiyacý
olan vatandaþlarýn saðlýk muayeneleri,
ameliyatlarý ve ilaçlarý temin ediliyor. Þunu
söyleyebiliriz ki, Tekirdað’da pek çok ilki biz
yaptýk. Mesela Tekirdað’da üst geçit yoktu
biz yaptýk ve þimdi ikincisini yapýyoruz. Bu
üst geçitle birlikte kaza oranlarýnda büyük
bir azalma oldu.
“Tekirdað’ýn su sorunu
yok”
Türkiye’de genel olarak bir su sýkýntýsý
var. Tekirdað’da var mý böyle bir sýkýntý?
Bizim su sýkýntýmýz yok. Biz Çorlu ve
Muratlý olmak üzere iki noktadan su
Birlik 2007/3
15
alýyoruz. Bir yerde herhangi bir sorun
çýksa diðer taraftan besleyebiliyoruz.
Üçüncü alternatif su temin etme yeri
olarak da Kumbað’da bir havzayý
düþünüyoruz. O havzayý, Devlet Su Ýþleri
içme suyu barajý yapacak. Onun için de
proje ihalesine çýkýldý. 2008 yýlý itibariyle
3 noktadan þehri besliyor olacaðýz.
Katý atýk projesi yolda
Katý atýk projenizle ilgili
geliþmeler hangi aþamada, biraz
bahseder misiniz?
Tekirdað Çevre Birliði Hizmetleri
kurularak, Tekirdað Belediyesi, Barbaros,
Kumbað, Muratlý, Çerkesmüsellim,
Hayrabolu, Banarlý ve Karacakýlavuz
Belediyeleriyle Ýl Özel Ýdaresi’nin de ortak
olduðu Çevre Hizmetleri Birliði
marifetiyle katý atýk bertaraf tesisi inþaatý
baþladý. 200 dönümlük bir arazi Çevre
Orman Bakanlýðý’ndan tahsis ettirilerek
ilk etapta bunun 100 dönümü üzerinde
proje ihale edildi ve proje bitme
aþamasýnda. Birkaç ay sonra bu
bölgelerdeki çöpler toplanarak gömülecek
ve daha sonra ön ayrýþtýrma yapýlarak
ekonomik deðeri olan çöplerden gelir
elde edilmesi saðlanacak.
Yapýlan yatýrýmlarla Tekirdað’da su sýkýntýsý yaþanmýyor.
Tekirdað, daha çok yemekleriyle tanýnýyor gýda denetimiyle
ilgili ne gibi çalýþmalar yapýyorsunuz?
Belediyemizde eskiden bir gýda mühendisi veya Çevre ve Ruhsat
Denetim Müdürlüðü yoktu. Göreve baþladýðýmýzda bu eksikliði
gidermeye baþladýk. Özellikle fýrýnlar ve gece açýk olan yerlere
çeþitli gece baskýnlarý yapýyoruz. Normal rutin denetimler
yapýyoruz. Gýda sorunu Türkiye’nin sorunu maalesef bu yönde
imalat yapan firmalar, birinci etapta parayý düþünürse imalata özen
göstermiyor. Bu biraz belediye, biraz da Tarým Ýl Müdürlüðü,
Saðlýk Ýl Müdürlüðü gibi devletin kurumlarýyla beraber bu iþi yapan
insanlarýn olaya sahip çýkmasýyla ilgili. Özellikle iþ sahiplerinin para
kazandýðý, ekmek yediði vatandaþýna iyi hizmet vermesi gerekli. O
bilinci veremezseniz, denetlersiniz,
ceza verirsiniz ama ayný sorumsuzluk
devam eder.
Siz Tekirdað’ý bir yere
konumlandýrýrsanýz eðer, Tekirdað
bir tarým þehri mi, sanayi þehri mi,
turizm þehri mi?
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün, Uçmakdere’de yapýlmaya baþlanan yamaç paraþütünün,
Tekirdað’ýn turizm potansiyeline yeni bir görünüm kazandýracaðýný belirtiyor.
16
Birlik 2007/3
Aslýnda Tekirdað’da hepsi var. Bir de
Namýk Kemal Üniversitesinin
kurulmasýyla beraber ayný zamanda bir
üniversite þehri olma özelliðine de
sahip oldu. Türkiye’nin en verimli
tarým topraklarý Tekirdað’da var.
Tekirdað bir tarým þehridir ama ayný
zamanda Çorlu, Çerkezköy ve
Muratlý’da sanayi bölgelerinin olmasý
sebebiyle de bir sanayi þehridir.
Denizin olmasý sebebiyle bir turizm
þehridir. Dolayýsýyla bu anlamda
Tekirdað saydýðýmýz bütün sýfatlarý
barýndýrýyor.
Ýþsizlikle mücadele anlamýnda neler yapýlýyor?
Ýþsizlik Tekirdað’da çok fazla olmamakla beraber her
bölgede olduðu kadar bizde de söz konusu. Bunun için
biz 2400 dönümlük arazi üzerine dumansýz sanayi
bölgesini bitirdik tapusunu verdik. Buraya fabrika
kurulmasý için ilk baþvuru yapýldý. Arýtma istemeyen
daha ziyade ambalaj, paketleme türü çevreye zarar
vermeyecek bir sanayi yapýlaþmasý için oradaki dumansýz
sanayi dediðimiz bölge oluþturuldu. Bunun dýþýnda
Tekirdað’ýn Malkara bölgesinde bir organize sanayi
bölgesi kurmak için bir çalýþmalar baþlatýlýyor ve bir de
Tekirdað merkezde büyük bir alýþveriþ merkezi için
çalýþmalar var. Böylece zaten az miktarda olan Tekirdað’ýn
iþsizlik sorununun ortadan kalkacaðýný umuyoruz.
Ahmet Aygün, Namýk Kemal Üniversitesi’nin eðitime baþlamasýyla Tekirdað’ýn bambaþka
bir görünüme kavuþacaðýna söylüyor.
Birlik’ten güç doðar
Marmara Boðazlarý Belediyeler Birliði’ne üye
belediyelere ne gibi tavsiyeleriniz ve onlardan ne gibi
beklentileriniz var?
Ben, Marmara ve Boðazlarý Belediyeler Birliði’nin geçtiðimiz
Genel Kurulu’nda Denetim Kurulu üyeliði ve baþkanlýðýna
Ahmet Aygün, belediyeler arasý bilgi paylaþýmý sayesinde ülke genelinde çok verimli projelerin
gerçekleþebileceðini düþünüyor.
seçildim. Dolayýsýyla Marmara ve Boðazlarý
Belediyeler Birliði’nde de yer almýþ olduk.
Ayný zamanda Trakya Belediyeler Birliði’nin
de baþkanlýðýný yapýyorum . Dolayýsýyla hem
kendi belediyelerimizle hem de diðer
belediyelerle sürekli iletiþim içindeyiz.
Marmara ve Boðazlarý Belediyeler Birliði
araþtýrma, inceleme, belediyeleri bir araya
getirip onlarýn eðitilmesi, yatýrýmlarý görmesi,
inceleme yapmasý, motivasyonunu artýrmasý
ama her þeyden önce belediyelerin birbirini
tanýmasý açýsýndan oldukça önemli. Çünkü
belediye baþkanlarý birbirlerini pek tanýmýyor.
Belediyelerin birbirini tanýmasý, yaptýklarý
projeleri kendilerine kýlavuz olarak
belirlemesi ve birbirlerinden faydalanmalarý
çok önemli bir noktadýr. Bu anlamda
birliklerin yaþatýlmasý lazým. “Birlikten güç
doðar” atasözü bu duruma güzel bir örnektir.
Bütün birlik üyelerinin, toplantýlara katýlmasý
gerekir. Bazen Birlik’te bu toplantýlara
katýlmamaktan kaynaklanan sorunlar çýkýyor.
Üyelerin toplantýlara katýlmasýný önemle
vurgulamak istiyorum kendileri gelemiyorsa
mutlaka bir temsilcinin toplantýya onun
yerine katýlmasý gerekiyor. Bu toplantýlara
katýlýp tanýþarak çeþitli konularda istiþareler
gerçekleþtirmek çok önemli. Herkesin kendi
belediyesinin sorunlarýný ve çözüm önerilerini
paylaþmasý bir diðer belediyeye de kaynak
oluþturacaktýr ve bu noktada önemli bir kalkýnma
saðlanacaktýr. Bana göre günümüzün en önemli
kaynaðý bilgi. Dolayýsýyla yan taraftaki bir
belediyenin elde ettiði verim, bilgi, sonuçtan
faydalanabiliriz. Bu sayede yeni projeler
gerçekleþtirmek için daha fazla güç ve
zamana sahip olacaðýz. Mesela biz burada
engelli çocuklar için oyun parký yaptýk bunu
gören bazý belediyeler de bizden örnek alarak
birer oyun parký yaptý. Bu bir bilgidir ve bu
anlamda birlik üyelerinin toplantýlara
katýlmalarý önemlidir.
Birlik 2007/3
17
Kapak Dosyasý
Dosyas
Büyük Modernleþme Projesi: Kentsel Dönüþüm
Dünyada bir süredir uygulanan “Kentsel Dönüþüm” projeleri Türkiye’de yeni yeni hayata
geçiriliyor... Peki, özellikle 80 sonrasýnda artan çarpýk kentleþme ve onun getirdiði olumsuz
yaþam koþullarýnýn düzeltilmesi amacýyla ortaya atýlan ve giderek zorunluluk haline gelen bu
kavram ülkemizde ne kadar iyi tanýnýyor? Ýþte size bir yol haritasý...
Bu ay dosya konumuzda; kentsel dönüþüm
projelerini tartýþmaya açarak, konunun
ekonomik, sosyal ve kültürel boyutunu
anlattýk. Ayrýca ülkemizde dönüþüm
projelerinin ne þekilde uygulandýðý ve
uygulama alanýndaki zorluklarý da konunun
uzmaný akademisyenlere ve bu projeleri
ilk kez uygulamaya koyan belediyelere
sorduk. Dosya konumuzun giriþ bölümünü
ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Meslek Yüksekokulu Yerel Yönetimler
Programý Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Nail Yýlmaz kaleme aldý.
“Kentsel Dönüþüm
Projeleri”nin niteliði
Kavramsal açýdan bakýldýðýnda genel olarak
“yenileme, canlandýrma, ýslah etme ve
18
Birlik 2007/3
geçen gün daha çok önemsenmekte, kamuoyunun gündemini daha
çok meþgul etmektedir. Bunda, kentsel dönüþümün baþta, sosyal ve
mekânsal boyut olmak üzere farklý birçok boyutu içeriyor olmasýnýn,
dolayýsýyla da konunun sebepleri ve sonuçlarý açýsýndan toplumun
bütün kesimlerini ilgilendiriyor olmasýnýn önemli bir payý vardýr. Ýþte
bu nedenledir ki, “kentsel dönüþüm” projelerine ya da uygulamalarýna
farklý açýlardan yaklaþmak, konuyu bütün boyutlarýyla deðerlendirmek
gerekmektedir. Ancak konunun sosyal boyutu çoðunlukla göz ardý
edilmektedir. Bu ise zincirleme yeni birtakým problemlere, dahasý
telafisi zor sonuçlarýn ortaya çýkmasýna neden olabilmektedir.
Bilindiði gibi kent, sadece fiziksel bir mekâný deðil, ayný zamanda
sosyal dokuyu da barýndýran bir terim olarak önümüzde durmaktadýr.
Dolayýsýyla mekâna yapýlan her türlü müdahale, sosyal yapýya da
müdahaleyi ifade etmektedir. Yani kentsel dönüþüm kavramýný ayný
zamanda sosyal dönüþüm olarak da algýlamak gerekecektir. Ne var ki,
kentsel dönüþüm projeleri bu boyutu görmezlikten gelmekte, daha
çok ranta baðlý gelir getiren“fiziksel-mekânsal” bir çerçevede
deðerlendirilmektedir. Elbette ki bu durumu ekonomik, siyasal, sosyal,
kültürel birçok nedene baðlayarak açýklamak mümkündür. Ancak
ekonomik (rantsal) nedenlerin görece öne çýktýðý görülmektedir.
Bu durum daha ziyade günümüzde uygulanan kentsel dönüþüm
projelerinin hayata geçirilmeye baþlandýðý dönemdeki þartlarla
ilgilidir. Zira günümüzde uygulanýlan kentsel dönüþüm projeleri,
kapitalizmin 1970’lerden itibaren içine girdiði krizi aþma çabalarýnýn
bir ürünüdür. Krizi aþmak için bir çözüm olarak uygulanan neoliberal
ekonomi politikalarý, mekânsal yapýlarda da doðrudan ya da dolaylý
bir þekilde dönüþüme gidilmesini gerekli kýlmýþ, bu ise üretimin
ve mekânsal yapýlarýn keskin bir þekilde yeniden ölçeklendirilmesine
ve yapýlandýrýlmasýna neden olmuþtur. (Kurtuluþ, 2005)
Böylece kapitalizmin etkisi altýnda büyüyen sanayi kentindeki bazý
alanlar -orta-gelir gruplarý tarafýndan daha önce terk edilen merkezi
alanlar ve þehrin hemen yaný baþýndaki gecekondu alanlarý- önem
arz etmeye baþlamýþtýr. Ancak bu alanlarýn büyük bir kýsmý, altgelir gruplarý ya da çoðu kentlinin dýþladýðý kesimler tarafýndan
doldurulan, suçun ve suçlularýn yoðunlaþtýðý saðlýksýz çevreler
durumundadýr. Dolayýsýyla öncelikli olarak bu tür çöküntü
alanlarýnýn tekrardan yaþanýlabilir duruma getirilmesi gerekmektedir.
Böylece kentsel dönüþüme baðlý olarak ortaya konulacak bir
iyileþtirme, insani-sosyal yönü aðýr basan makul bir gerekçeyi de
beraberinde getirmiþtir. Zira bu gerekçe hem yoksullarýn konut
probleminin çözüleceði modern bir kentsel ortam saðlayacak, hem
de çoðalan kentsel suçlarý en aza indirgeyecektir. Sonuçta çevre
sakinleri için daha yaþanabilir bir hale getirilen bu alanlar sýnýfsal
çatýþmayý da görece azaltacaktýr.
Ancak bu çerçevede uygulamaya konulan kentsel dönüþüm projeleri,
orta-gelir gruplarýnýn kentin merkezi alanlarý dýþýndaki yerleþkelerini
(klasik alt kentlerini) terk etmelerine ve bu alanlara tekrardan dönüþ
yapmalarýna neden olmaktadýr. Öyle ki güzelleþen ve yaþanýlýr bir
çevreye dönüþen bu mekânlar, ayný zamanda rantýbilitesi yüksek
alanlar durumuna da gelmektedir. Böylece yoksullarýn konut
problemlerini çözmek, yaþanýlabilir bir çevre oluþturmak ve
buralardaki þiddeti en aza indirgemek gibi temel hedeflerinden
yoksun býrakýlan projeler, kentsel rantý artýrmak ve artan ranttan
pay alma çabasýna dönüþmektedir. Öte yandan yerel halka yaþadýklarý
mekânýn düzenlenmesi konusunda çoðunlukla söz ve karar hakký
vermedikleri için de kentsel gerilimi
arttýrmaktadýrlar. Ýstanbul'da Baltalimaný,
Reþitpaþa, Emirgan, Derbent, Okmeydaný,
Sulukule ve Ankara'da Dikmen Vadisi projeleri
bu çerçevede deðerlendirilebilir.(TMMOB Þehir
Plancýlarý Odasý, 2006)
Kentsel dönüþüm projeleri bu haliyle yeni bir
sosyal ve ekonomik iliþki sistematiði öngörmekte;
uzun vadeli makro planlardan (nazým planlarý)
baðýmsýz düþünülmekte; deprem tehlikesini de
bahane ederek iyileþtirmek yerine yýkýp yeniden
yapmayý esas almaktadýr. Dahasý bütün bunlarý
ekonomik bir þekilde yapýlabilir kýlmaya
çalýþmaktadýr. Böylece kentsel dönüþüm projeleri
neo-liberalizm, küreselleþme ve dünya kenti
kavramlarýnýn, kavram olmaktan çýkýp gerçeðe
dönüþmelerinde kullanýlan en temel araçlardan
biri durumuna getirilmektedir. Bu da “kentsel
dönüþüm” kavramýnýn anlam sapmasýna ve
“kentsel yenileme” kavramýndan daha geniþ
bir içerik kazanmasýna neden olmakta,
daha önce yapýlaþmamýþ (ilk kez
yapýlaþmaya açýlan) alanlarýn dahi bu
kapsamda deðerlendirilmesi ile
sonuçlanmaktadýr. (Bayram, ty)
Kaynak
1.Bayram, A. Müfit, (ty-tarih yok) Kentsel Dönüþüm Sorunu
Hakkýnda, http://www.yayed.org
2.Kurtuluþ, Hatice (2005) Ýstanbul’da Kentsel Ayrýþma,
Baðlam Yayýnlarý, Ýstanbul.
3.Kurtuluþ, Hatice (2005) Kentsel Dönüþüm: Toplumsal
Dýþlama, Yok Sayma, Evrensel Kültür, 18.08.2005.
4.TMMOB Þehir Plancýlarý Odasý (ÞPO) "Kentsel Dönüþüm
Sempozyumu" Sonuç Bildirgesi, 18 Kasým 2006, Ankara.
Prof. Dr. Cengiz Eruzun:
“Kentsel dönüþüm
Türkiye’de
anlaþýlamadý”
“Kentsel dönüþüm” ve “kentsel yenileme”
denilince akla ilk gelen isimlerden olan
Mimar Sinan Üniversitesi Öðretim Üyesi
Prof. Dr. Cengiz Eruzun kentsel dönüþüm
projelerinin Türkiye’de gerekli olduðunu
vurgularken, sosyal yapýnýn bozulmamasý
gerektiðinin altýný çiziyor.
Kentsel dönüþüm Türkiye’de ilk ne
zaman baþladý? Bununla ilgili yasal
düzenlemeler yeterli mi?
Kentsel dönüþüm projesi Türkiye’de ilk
olarak Ankara’daki Portakal Çiçeði
Prof. Dr. Eruzun: “Kentsel dönüþüm Türkiye’de bir gereklilik çünkü dönüþüm yapýlmadýðý
takdirde o bölgeler çöküntü alaný olarak kalýyor ve illegal örgütler o bölgelerde yuvalanýyor.”
Birlik 2007/3
19
Vadisi’nde yaklaþýk 10 sene önce
uygulanmaya baþlandý. Ülkemizde bu konu
çok yeni olduðu için henüz tam bir yasal
zemin yok ancak þu an yeni bir yasa taslaðý
hazýrlanýyor. Þimdilik bu tür projeler bazý
yasalarýn yönetmelikleri deðiþtirilerek
uygulanýyor.
Ülkemizde kentsel dönüþümle ilgili bir
yasa yok ama kentsel yenileme ile ilgili var.
Bu yasayla sit alanlarýnýn (korunacak tarihi
alanlar) yeniden ele alýnýp, sorunlarýnýn
giderilmesi çalýþmalarý yapýlýyor.
Ýki ayrý kavramdan söz ettiniz.
“Kentsel dönüþüm” ve “kentsel
yenileme”… Ýkisi arasýndaki fark
nedir?
Türkiye’de kentsel dönüþüm kavramý
henüz tam olarak yerleþmedi. Kentsel
dönüþüm, eski, harap ya da yaþanamaz
durumda olan binalarýn yýkýlarak yerine
lüks binalar yapýlmasý demek deðil. Kentin
uzaðýnda lüks siteler yapmak da deðil.
Mesela ülkemizde bazý þehirlerde belediye
ve özel sektör iþbirliðiyle ya da devlet eliyle
gecekondular yýkýlarak yeni binalar
yapýlýyor. Yapýlan yeni binalar yine orada
yaþayanlara veriliyor. Bu tam anlamýyla bir
kentsel dönüþüm projesi çünkü sosyal yapý
aynen muhafaza ediliyor. Gerçek dönüþüm
bu þekilde yapýlýr, yoksa kentin harap
yerlerini yýkýp, lüks siteler yaparak, sadece
zenginlerin yaþadýðý bir alan yaratmayý
kentsel dönüþüm olarak anlamamak gerek.
Kentsel dönüþüm projeleri neden gerekli? Ya da bu
dönüþüm gerçekten gerekli mi?
Türkiye’de kentsel dönüþüm artýk bir gereklilik çünkü dönüþüm
yapýlmadýðý takdirde oralar çöküntü alaný olarak kalýyor. Kimsenin
mülkiyetine izinsiz giremediðiniz için de oralara her türlü illegal
örgütler yuvalanýyor. Ýþte size kentin ortasýnda bir kangren, bir ur…
Bu nedenle gerekliliðine inanýyorum, ama iyileþtireceðim diye sosyal
dokuyu bozarak, yine çirkin yapýya izin verirseniz problemi çözmüþ
olmazsýnýz.
Uygulamada en büyük sorun mülk
sahipleri
Az önce bu tür projelerin çok büyük olduðundan
bahsettiniz. Peki, uygulama alanýnda karþýlaþýlan zorluklar
neler?
Uygulama alanýnda en büyük sorun mülk sahibi; kentsel dönüþüm
projeleri çok büyük ve kapsamlý olduðu için ev sahibi evinin ya da
arsasýnýn büyük deðer kazandýðýný biliyor ve býrakmak istemiyor. Ancak
onaracak parasý da yok. Parasý olmadýðý için de orasý atýl ve yarý yýkýntý
durumda kalmaya devam ediyor. ‘Evini yapalým sen bize aydan aya
öde’ denilen organizasyonlara da girmek istemiyor çünkü güvenemiyor.
Bu nedenle öncelikle vatandaþlarý organize eden mekanizmalara ihtiyaç
var. Ancak Türkiye’de uygulama alanýnda bir takým eksiklikler olduðu
için süreç yavaþ iþliyor.
Prof. Dr. Musa Taþdelen:
“Gecekondu bir yaþam tarzý haline
geldi”
Fiziksel mekânlardaki büyük deðiþimler toplum yaþayýþýný da ister
istemez etkiliyor. Bu etkinin en fazla hissedildiði bölgeler ise kentin
varoþlarý olarak tabir edilen gecekondu bölgeleri.
Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Musa Taþdelen
de bu etkiyi vurguluyor ve þu uyarýyý yapýyor, “Gecekondu alanlarý
elbette olduðu gibi býrakýlamaz ancak gecekondunun bir yaþama tarzý
haline geldiði, bunun sosyal ve kültürel boyutlarýnýn bulunduðu gerçeði
de göz ardý edilmemeli.”
Kentsel dönüþüm uygulamalarýnýn sosyal ve mekânsal
sonuçlarý ile ilgili neler düþünüyorsunuz?
Kentsel dönüþüm kentleþme sürecinin kaçýnýlmaz bir sonucu olarak
gündeme geldi. 1950'li yýllardan itibaren kýrdan kente göç süreci
milyonlarca insanýn kent mekânlarýna doluþmasýna yol açtý ve bu nüfus
birikimini barýndýrabilecek yeterli konut stoðu bulunmayan kentlerde
yasal olmayan, yeterli altyapý hizmetlerinden mahrum bir
gecekondulaþma olgusu kentli göçmenlerin ürettiði bir çözüm olarak
ortaya çýktý. Ancak, þehirleþmenin ileriki evrelerinde birçok gecekondu
bölgesi süzülme süreci yaþayarak en azýndan fiziki görüntü olarak
20
Birlik 2007/3
kentle bütünleþti. 1980'li yýllardan itibaren ise gecekondulara
tapu verilerek yasallaþtýrýlmalarý bu bölgeleri birer rant alaný haline
getirdi.
Kentlerin bütünü göz önüne alýndýðýnda gecekondu bölgeleri en
azýndan fiziki görüntü olarak çarpýk yapýlaþmanýn egemen olduðu
alanlar. Þimdi ise özellikle yerel yönetimler ve ilgili devlet
kuruluþlarý bu alanlarý kent görüntüsünden izole edebilmek için
yeni konut alanlarý þeklinde kentsel dönüþüm projelerini
uygulamaya koyuyorlar.
Gecekondu alanlarý elbette olduðu gibi býrakýlamaz ancak
gecekondunun bir yaþama tarzý haline geldiði, bunun sosyal ve
kültürel boyutlarýnýn bulunduðu, göz ardý edilmemeli. Bu nedenle
dönüþüm uygulamalarý sadece rant odaklý ve apartmanlaþma
þeklini almamalý.
Bu uygulamalarýn yararlarý ve zararlarý konusundaki
görüþleriniz nelerdir?
Kentsel dönüþüm projeleriyle ortaya çýkan yeni konut alanlarý
apartman bloklarý þeklinde geliþir, þehrin betonlaþmasýna hizmet
ederse, bu çarpýk kentleþmenin sadece bir baþka þekli olur.
Özellikle daha üst düzeyde ayný sosyo-ekonomik seviyeye sahip
ailelerin bu alanlarda yoðunlaþmasý, kent ölçeðinde toplumsal
ayrýmlaþmayý artýrýcý rol oynar. Farklý gelir gruplarýnýn ortak
mekânlarda yaþamasýný saðlayabilecek konut alanlarý üretilebilirse
faydalý olur.
Bu tür uygulamalarla meydana gelen izole yaþam
alanlarýnýn kentsel gerilim- çatýþma ya da ayrýþma
getireceðine inanýyor musunuz?
Dünyanýn birçok kentinde kentsel dönüþüm projeleri suça ve
þiddete kaynaklýk eden çöküntü bölgelerini ýslah etmek üzere
uygulamaya konuluyor. O yüzden çatýþma ve gerilimin kaynaðý
bizzat kentsel dönüþüm olmaz.
Örneðin Ýstanbul’da Cihangir, Kuzguncuk gibi bölgeler 80 sonrasý
yaþadýklarý soyutlaþtýrma süreciyle þehrin tarihi dokusunu
koruyucu ve toplumsal anlamda bir mahalle kültürünün geliþimine
ön ayak olucu fonksiyon üstlendiler.
“Ver gecekondunu al daireni”
Kentsel dönüþümü Türkiye’de ilk uygulamaya geçiren belediyelerden
biri de Bursa’nýn Yýldýrým ilçesi. Vatandaþýn karþýsýna “Ver
Gecekondunu Al Daireni” sloganýyla çýkan belediye TOKÝ ile iþbirliði
içinde gerçekleþtirdikleri “Yiðitler Toplu Konutlarý”nýn anahtar teslimini
Mayýs ayýnda gerçekleþtirdi. Yapýmý halen devam etmekte olan 4
adet dönüþüm projesi (Yýldýrým, Sinandede Akçaðlayan ve Beyazýt
Mah.) daha bulunan Yýldýrým ilçesi aldýðý göçler nedeniyle kaçak
yapýlarla örülmüþ durumda. Projelerin tamamlanmasýyla birlikte
bölgenin yeni kimlik kazanacaðýný belirten Yýldýrým Belediye Baþkaný
Özgen Keskin uygulama sýrasýnda yaþanan zorluklarý þöyle özetledi:
“Bir tek kiþi istemese bile projeyi gerçekleþtiremiyorsunuz. Ayrýca
yetki kargaþasýndan kaynaklanan bazý problemler yaþanýyor. Yeni
çýkacak yasayla bu tür sýkýntýlarýn giderileceðini umuyorum.”
Prof. Dr. Taþdelen: “Gecekondunun bir yaþama tarzý haline geldiði, bunun
sosyal ve kültürel boyutlarýnýn bulunduðu göz ardý edilmemeli.”
Mekân insaný
deðiþtiriyor
Mekânda meydana gelen dönüþümler
sosyal yapýda bir deðiþim getirir mi?
Ya da þöyle özetlersek mekân orada
yaþayan ve yaþayacak kiþileri
farklýlaþtýrýr mý?
Buna "hayýr" diyebilmek ne mümkün.
Toplumsal dönüþüm kendini bir þekilde
mekânda yansýtýr. Mekândaki farklýlaþma
toplumsal yapýda da farklýlaþmalara yol açabilir.
Örneðin gecekondu olgusu kendine özgü bir
yaþama tarzýný doðurdu. Yalnýz toplumsal
yapýdaki deðiþimler fiziki mekânda olduðu gibi
öyle birdenbire olmaz, bir kaç kuþaðý içine
alabilir.
Bir de kent kimliklerinin kaybolduðu
(kaybolacaðý) eleþtirileri var?
Kimliðin þekillenmesinde aidiyet baðýnýn rolü
kuþkusuz çok büyük. Ayný durum kent
kimliðinin oluþmasýnda da söz konusu…
Ancak metropollerde insanlarýn kentsel mekâna
yabancýlaþmalarý ve bireycileþmeleri özellikle
yaygýn bir olgu. Bu nedenle kent kimliðinin
geliþiminde yaþanýlan kentle aidiyet baðýnýn
kurulmasýnýn büyük önemi var. Her kimliðin
ise bir geçmiþi var, bu nedenle kent mekânýyla
kurulacak aidiyet baðý, kentin tarihi dokusunun
varlýðýyla, o dokunun korunup geliþtirilmesiyle
yakýndan irtibatlý. Mahalle kültürü ve kente
aidiyet baðýný besleyecek yeni konut alanlar
oluþturulmalý. Unutulmamalý ki, ülkemizde
kentleþme bir metropolleþme sürecini de içinde
barýndýrýyor. Metropoller yapýlarý gereði kent
kimliðinin en zayýf olduðu alanlar ancak bunu
kaçýnýlmaz bir kader olarak görmemek gerek.
Birlik 2007/3
21
Kentsel dönüþüm projelerini hayata geçirmek için ekibiyle aralýksýz çalýþan Yeniay: “Ýstanbul’un giriþinde kafanýzý çevirip bakmak istemediðiniz bir nokta, birkaç yýl içerisinde Ýstanbul’un
en planlý, en gösteriþli, en güzel yapýlarýnýn, kültür merkezlerinin, yeþil alanlarýnýn olduðu bölgeler olacak.”
Küçükçekmece’de
gecekondudan
çaðdaþ yaþama
Küçükçekmece Belediyesi kentsel
dönüþüm projesini Türkiye’de ilk
uygulayan yerel yönetimlerden biri. Yapýmý
geçen yýl tamamlanan Bezirgânbahçe’deki
konutlara þu ana kadar 1.200 civarýnda aile
yerleþtirildi. Tepeüstü ve Ayazma’da yapýmý
planlanan projelere ise yakýnda baþlanýyor.
Biz de dönüþüm sürecinin nasýl
gerçekleþtiðini, biten projelerin sonuçlarýný
ve Türkiye’de yapýlan kentsel dönüþüm
uygulamalarýna yönelik eleþtirileri
Küçükçekmece Belediye Baþkaný Aziz
Yeniay ile paylaþtýk.
Kentsel dönüþüm uygulamasýný ilk
uygulayan yerel yönetimlerden
birisiniz. Sizi bu projeyi
gerçekleþtirmeye iten ne oldu?
Öncelikle kentsel dönüþüm
uygulamalarýnýn önkoþullarýný çok iyi tahlil
etmek gerekir. Kentsel dönüþüme ‘ben bu
bölgede bir dönüþüm planladým’ diye
baþlanýlmaz. Kentsel dönüþüm bir amaç
uðruna yapýlýr. Biz de bu dönüþüm
çalýþmalarýna þehrin çöküntü alaný haline
22
Birlik 2007/3
gelmiþ bölgelerindeki olumsuz yaþam koþullarýnýn yarattýðý
dezavantajlarý ortadan kaldýrmak için giriþtik. Ancak dönüþüm
çalýþmalarý yalnýz baþýna bir olgu ya da sihirli bir deðnek gibi
görülmemeli. Bunlar bir planlamanýn, bir stratejinin alt unsuru
olarak algýlanmalý. Çünkü bu çalýþmalar sadece fiziksel bir
dönüþümden ibaret deðildirler.
Ýstanbul’un giriþinde yeni bir kent
Bize belediyenizde uyguladýðýnýz projenin aþamalarýný
anlatýr mýsýnýz?
Küçükçekmece Belediye Baþkanlýðý olarak Baþbakanlýk Toplu Konut
Ýdaresi (TOKÝ) ile 2004 yýlýnda yapmýþ olduðumuz protokol
çerçevesinde baþladýðýmýz projede ön hazýrlýklar yaklaþýk 1 yýl sürdü.
Çünkü o bölgede karþýlaþacaðýnýz sosyal ve fiziksel problemleri eðer
önceden öngöremezseniz ciddi sýkýntýlarla karþý karþýya kalmanýz söz
konusu. Bu nedenle biri uluslararasý olmak üzere pek çok sempozyum
düzenlendi. Üniversitelerimiz, sivil toplum örgütleri, Þehir Plancýlarý
Odasý bu çalýþmalara aktif olarak katýldý. Ayrýca Türkiye’deki ve
dünyadaki örnekleri inceledik. Yaptýðýmýz bu bilgi transferleri bölgede
yaptýðýmýz çalýþmada bize çok ciddi güç kazandýrdý. Bu süre içerisinde
2 bin 640 sosyal konutumuzu TOKÝ ile birlikte tamamladýk ve þu ana
kadar Bezirgânbahçe’ye toplam 1200 aileyi taþýdýk.
Peki, fiziksel ve sosyal beklentiler karþýlandý mý?
Fiziksel beklentilerimiz büyük ölçüde karþýlandý diyebiliriz. Öncelikle
bölgedeki o çirkin gecekondulaþmayý ortadan kaldýrmýþ olduk.
O bölgeleri yýkarak farklý fonksiyonlar için hazýr hale getirdik.
Ýstanbul’un giriþ noktasýnda kafanýzý çevirip bakmak
istemediðiniz bir nokta, birkaç yýl içerisinde Ýstanbul’un en
planlý, en gösteriþli, en güzel yapýlarýnýn, kültür merkezlerinin,
yeþil alanlarýn olduðu bir bölge olacak ki tüm bunlarýn bir
dönem içerisinde baþlayýp bitmesi de güzel bir þey. Bu olayýn
fiziksel boyutu olarak sunulabilir.
Sosyal boyutu itibari ile de; burada yoksunluk vardý,
insanlarýmýz her þeyden yoksundu. En basit temel ihtiyaçlarýný
bile karþýlayamýyorlardý. Su yoktu, kanalizasyon yoktu, elektrik
kaçaktý, diðer hizmetler de ayný þekilde gelmemiþti, mülkiyet
problemleri vardý. Öyle ki insanlarýmýzýn yarýnlarýnýn ne
olacaðý belli deðildi. Dolayýsýyla oradaki ailelerimiz artýk
yarýnlarýna güvenle bakabilecekleri, bizim diyebilecekleri
mülklerine kavuþmuþ oldu.
Küçükçekmece’de kentsel dönüþüm projelerinin uygulama aþamalarýndan biri...
Uyum sorunu nasýl aþýlýyor?
Uyum sorununun aþýlmasý bir süreç meselesi. Bu bir süreç
meselesi… Ýnsanlarýn alýþtýklarý çevreden yeni bir çevreye geçiþleri
doðal olarak bir süreci kapsýyor. Tabiî ki yeni bir sosyal yaþam
alanýnýn oluþmasý nedeniyle de bazý alýþkanlýklarýn deðiþmesi
gerekiyor. Fakat biz þu ana kadar gelinen noktadan memnunuz.
Peki, yasal düzlemde ne gibi sorunlar yaþýyorsunuz?
Bir defa þunu ifade edeyim, projenin þu anda var olan yasal altlýklarla
yürütülüyor olmasý aslýnda projeyi bir kat daha baþarýlý kýlmakta
çünkü yasal olarak çok büyük handikabýnýz var. Yerel yönetimler
olarak elinizde kullanabileceðiniz güç yok. Bu çerçevede protokoller
yapmak suretiyle eksiklerimizi TOKÝ üzerinden gidermeye
çalýþýyoruz. Tabii ki burada TOKÝ gayreti ve yasal gücü de yeterli
deðil. Yerel yönetimlerin yasal olarak donatýlmasý gerekiyor. Ayrýca
finans ve kredi bulma konusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
gerekiyor veya en azýndan bu gücü kullanabilecek yasal donanýmlara
kavuþturulmasý gerekiyor.
Yeniay, ilk etapta emlak piyasasý düþükmüþ gibi gözükse de
fiyatlarýn kýsa bir zamanda toparlandýðýný ve dairelerin þu
anda 90 ila 100 bin YTL civarýnda alýcý bulduðunu belirtiyor.
Gecekondularda yaþayan vatandaþlarýn yaþam
alanlarýndan uzaklaþtýrýldýklarý ve lüks sitelere yer
açýldýðý düþünülüyor. Siz bu eleþtirilere nasýl
yaklaþýyorsunuz?
Ben kentsel dönüþüm projelerine þöyle yaklaþýyorum; Mesela
Bezirganbahçe’de, Ayazma’da ya da Tepeüstü’nde dün kaç problem
vardý? Bugün taþýdýðýmýz Bezirganbahçe’de kaç sorun var? En
fazla bir ya da iki problem var. Þimdi bunlarý karþý karþýya koymak
gerekli; o iki problemin ortadan kaldýrýlmasý mümkün ama orayý
kaldýrmadýðýnýz, dönüþtürmediðiniz sürece o on problemin
kaldýrýlmasý mümkün deðil.
Biraz önce vatandaþýn yaþadýðý yoksunluktan bahsettik. Ýþinden
yoksun, eðitimden yoksun, saðlýktan yoksun, altyapýdan yoksun,
kültürel faaliyetten yoksun vs… Bir kent de
bunlarla birlikte kent olur. Bir kentli de bu
kazanýmlarla birlikte kentli olur. Vatandaþýn
dün bulunduðu yerde saðlýk hizmeti yoktu,
bugün geldiði yerde saðlýk ocaðý var. Dün
bulunduðu yerde alýþveriþ merkezi yoktu,
bugün var. Dün geldiði yerde kültür merkezi
yoktu yakýnda o imkâna da kavuþacak.
Yürüme mesafesi içerisinde okulu var.
Çocuklarýnýn eðlenebileceði, spor
yapabileceði yeþil alanlar var. Yani vatandaþ
kentli olmanýn getirdiði doðal kazanýmlara
kavuþtu. Zorluklarý elbette var ama bu tür
çalýþmalar çok büyük çalýþmalar, çok büyük
kazanýmlardýr.
Ayrýca biz vatandaþýmýza alternatif de
sunuyoruz. “Nerede yaþamak istersiniz?”
diye soruyoruz. Biz orada vatandaþýmýza
zulmederek ya da ezerek o iþi yapmýyoruz.
Vatandaþýmýzý da kolluyoruz. Onlara
sattýðýmýz konutlarý vatandaþýn normal
þartlarda satýn almasý mümkün deðil.
Dolayýsýyla bizim yapmýþ olduðumuz teklif
onlar için talih kuþu anlamýna geliyor.
Bir de bu tür yapýlaþmalarýn kent
kimliðini zedelediði yönünde
eleþtiriler var?
Bence bu eleþtiriler çok haklý eleþtiriler deðil.
Çünkü siz zaten kimliksiz bir kent oluþtuðu
için dönüþüm uyguluyorsunuz. Ama “Bu
yapýlan yeni sosyal konutlar ve imalatlar,
biraz daha kentin kimliðiyle örtüþecek
þekilde planlamalý.” derseniz katýlýrým.
Çünkü sonuçta o dönüþtürdüðünüz alanlar
da 10–20 sene sonra dönüþüme tabi
olmamalý. O yüzden geleceðin Ýstanbul’unu
vizyon olarak oluþturmak, yapýlacak projeleri
de bu vizyona göre tasarlamak gerekir.
Birlik 2007/3
23
Stt t jikk Planlama
Stratejik
Pl l
Hedefe Varmak Ýçin
Vazgeçilmez Unsur:
Strateji
Strateji kavramý
Strateji, bilimsel bir disiplin olarak
geliþmesini askeri anlamda taþýdýðý
öneme borçludur. Askeri anlamda
strateji, bir savaþta ordularýn
giriþecekleri hareketlerin ve
operasyonlarýn tasarlanmasý ve
yönetilmesi sanatýdýr. Strateji
kavramý, yönetim bilimleri açýsýndan
deðiþik biçimlerde tanýmlanmýþtýr.
Stratejik planlama
Organizasyonlar, geliþen iþ
dünyasýnda ve gün geçtikçe kýzýþan
rekabet ortamýnda, deðiþen çevreye
uyum saðlamak için stratejik planlama
yaparlar. Stratejik Planlama kavramý
son 30 yýlda, pek çok deðiþikliðe
uðramýþtýr;
·1960'lar Uzun Dönemli Planlama
·1970 – 1980 Formel Stratejik
Planlama
·1990'lar Stratejik Yönetim
Stratejik Planlama kavramý
günümüzde “Stratejik Yönetim”
olarak karþýmýza çýkmaktadýr.
Stratejik Yönetim, kýsa ve uzun
dönemli iç ve dýþ çevre faktörleri
gözetilerek, örgütün amaç ve
hedeflerinin belirlenmesi ve örgütün
amaçlarýna ulaþmasý için geliþtirilmesi
gereken etkin stratejilere iliþkin
kararlarýn tümüdür.
Kamuda stratejik
planlama döngüsü ve
süreçler
21. yüzyýlda liderlerin karþýsýndaki en
büyük mücadele kaynaðý deðiþimdir.
Deðiþim çaðýnda liderler,
liderliklerini yeniden oluþturmak ve
kurumlarýnýyeniden yaratmak
durumunda kalacaklardýr.
24
Birlik 2007/3
Avrupa Birliði tam üyelik müzakereleri çerçevesinde
müktesebatýn uyumlaþtýrýlmasý çalýþmalarý, öncelikle
hantallaþmýþ bürokratik yapýlarýn tasfiyesi ve dönüþümünü
beraberinde getirmiþtir. Bu kapsamda
yapýlan kanunlardan biri “5018
Sayýlý Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu”dur. Kamu
yönetimi reformu kapsamýnda
gerçekleþen deðiþim ve bu
deðiþimde kullanýlan araçlarýn
kamu yönetiminin liderlik
düzeyine etkisi de kaçýnýlmaz
olmaktadýr.
Stratejik planlama modeli ile kamu kurumlarý yeni bir yönetim
anlayýþýna doðru büyük bir adým atmýþtýr.
Yýllýk planlama stratejik döngüsü
Stratejik planýn hazýrlanmasýyla birlikte kurumlarýn yýllýk
hedeflerinin ve bu hedeflerin gerçekleþtirilmesi için gerekli olan
faaliyet ve projelerin, bu faaliyet ve projelerin kaynak ihtiyacýnýn
yer aldýðý performan s programýnýn hazýrlanmasýyla baþlayan
süreç performans esaslý bütçelemenin gerçekleþtirilmesi ile
tamamlanýr. Yýllýk uygulama sonuçlarýnýn ve performans
bilgilerinin de yer aldýðý yýllýk faaliyet raporlarý hazýrlanarak iç
denetimden geçecek performans denetim raporu hazýrlanýr.
Hazýrlanan bu denetim raporunun sonucuna göre stratejik planda
yer alan hedeflerde sayýsal revizyonlar yapýlabilir. Bu döngünün
iþletilmesiyle kurum kaynaklarýnýn daha verimli kullanýlmasý,
daha rasyonel yatýrýmlar yapmasýný saðlamak amaçlanmýþtýr.
Stratejik Planlama Sürecinde Yapýsal Sorunlar
Kamuda stratejik yönetim sistemi ile ortaya çýkan deðiþim
sürecinde, kamu yöneticileri ile yerel siyasi otoritelerin ilk
refleksleri, ilk algýlarý ve deðiþime olan tepkilerinin gözlenmesi
açýsýndan önemlidir.
Siyasi ve bürokratik görevliler bu sürece farklý bakýþ açýlarý ile
yaklaþmýþlardýr. Siyasi yapý, stratejik plana planýn kamuoyuna
açýklanmasýndan sonra siyasetin hareket alanýný sýnýrlandýracaðý
gerekçesiyle karþý çýkarken, bürokratik yapý ise plan sonuçlarýnýn
ölçümlenmesi ve hesap verme sorumluluðunun sistematik hale
gelmesi gibi nedenlerle baþlangýçta olumsuz tepki göstermiþtir.
Bununla birlikte, klasik kamu yönetiminde karar alma
süreçlerinin karmaþýk olmasý ve sorunlara günübirlik çözüm
üretme anlayýþýnýn yaygýn olmasý planlama anlayýþýna yönelen
en önemli tehdittir. Stratejik planla getirilmeye çalýþýlan kaynak
tahsisinde öncelikli alanlarýn belirlenmesi ve performansýn bu
önceliklere atanan göstergelerle ölçülecek olmasý hem planýn
amaç ve hedeflerinin saðlýklý belirlenmesini olumsuz yönde
etkilemiþ hem de bürokratlarýn stratejik planlamaya negatif
yaklaþýma sebep olmuþtur.
Karar alma süreçlerinin karmaþýklýðýnýn sonuçlarýndan biri olarak,
yapýlan mekansal planlarýn uygulamasýnda görülen sadakatsiz
tavýrlar gösterilebilir. Mekansal planlarýn sýk sýk tadilat ya da
revizyonlarla deðiþtirilmesi, kamu kurumu yöneticileri arasýnda
bu yeni yönetim anlayýþýnýn uygulanamayacaðýna olan inancý
yaygýnlaþtýrmaktadýr. Kamu yöneticilerin, kurumun ürettiði
hizmetler için somut, ölçülebilir, spesifik hedefler atamakta
korkak davrandýðý, hedeflerine ulaþamamak korkusuyla hedefleri
küçülttüðü, mevcut verileri düþük gösterdiði, ulaþtýðý ve mevcutta
bulunan veriyi hedef olarak belirlemeye çalýþtýðý görülmüþtür.
Oysa hedefler, amaçlarýn gerçekleþtirilebilmesine yönelik spesifik ve ölçülebilir alt
amaçlardýr. Hedefler ulaþýlmasý öngörülen çýktý
ve sonuçlarýn tanýmlanmýþ bir zaman dilimi
içinde nitelik ve nicelik olarak ifadesidir.
Hedeflerin miktar, maliyet, kalite ve zaman
cinsinden ifade edilebilir olmasý gerekmektedir.
Bir amacý gerçekleþtirmeye yönelik olarak
birden fazla hedef belirlenebilir. Ancak, stratejik
planlarda hedefler belirlenirken eldeki verilerin
eksik olmasý nedeniyle ilk ölçüm sonuçlarýnda
sapmalarýn olmasý muhtemeldir.
Performans sonuçlarý ile ortaya çýkacak yüksek
oranlý sapmalar ise sonraki yýllarda stratejik
planlarda yapýlacak revizyonlar ile planýn tüm
unsurlarýnýn yeniden yapýlandýrýlmasýna neden
olabilecektir. Ýlk ölçüm ile ortaya çýkacak
sapmalarýn yüksek olmasý nedeniyle, sonraki
revizyonlara hazýrlanýrken daha saðlýklý veri
tutma yöntemleri aranmalýdýr.
Ayrýca ülke genelinde mekânsal planlar ve
kalkýnma planlarý arasýnda hiçbir iliþki
kurulmamakta ya mekânsal planlar ya da
kalkýnma planlarý köklü deðiþiklikler
geçirmektedir. Revizyon sayýlmayacak nitelikte
büyük ölçekli deðiþimler planlama anlayýþýný
olabildiðince esnek tutarsýz bir yapýya
sürüklemiþtir.
Stratejik planlama sürecinde yasalarla ülke
düzeyinde kalkýnma planlarýnýn dikkate
alýnmasý istenmiþtir. Ancak kurumsal bir planýn,
kalkýnma planlarýna yansýmasý, kademelenme
olmaksýzýn uygulanmasý mümkün olamamýþtýr.
Bu noktada kalkýnma planlarý ve kurumsal
planlar arasýnda bölge ve il planlarý ve hatta
sektör planlarý olmalýdýr. Kademe planlarýnýn
tüm il düzeyinde faaliyet gösteren aktörlerin
ortak kararlarý ile oluþturulmuþ stratejilerle
oluþmasý halinde kurumsal planlar daha
gerçekçi hedeflere yönelebilir. Bu nedenle ilk
stratejik planlar yalnýzca faaliyet odaklý
hedeflerle oluþturulmuþtur. Tüm bunlarla
birlikte stratejik planlama sürecinde, plan
aracýlýðýyla ilk defa kamu kurumlarý kendisini
eleþtirel bir bakýþla yeni baþtan deðerlendirmeye
baþlamýþ daha önce hiç konuþulmayan
verimlilik ve etkinlik kavramlarý kamuda
tartýþýlmaya baþlanmýþtýr.
Birlik 2007/3
25
ek Proje
Örnek
Ö ne
Proje
Akýllý Kent Beyoðlu,
Örnek Belediye Saraybahçe
Birçok belediye yaptýðý çalýþmalar
ve ürettiði yeni projelerle
Türkiye’de ilkleri gerçekleþtirmeye
devam ediyor.
Bir tarafta Türkiye’nin ilk akýllý
kenti Beyoðlu, diðer tarafta ise
büyük bir sosyal sorumluluk örneði
göstererek çevre halkýna çevre
bilincini aþýlamaya çalýþan bir
belediye Saraybahçe. Ýkisinin de
ortak özelliði topluma kattýklarý
artýlarýn tamamen ötesinde
geliþimi ve yenilenmeyi hedefliyor
olmalarý…
26
Akýllý kent Beyoðlu
Türkiye’de bir ilk: AKOS
“Beyoðlu akýllý kent oluyor!” sloganý ile
baþlatýlan Akýllý Kent Projesi esasýnda
Beyoðlu ile ilgili ihtiyacýnýz olan bütün
bilgileri bir tuþla halledebileceðiniz bir
sistemi ifade ediyor. Türkiye’de bir ilki
gerçekleþtirerek tüm eski ve yeni
bilgileri bir veri tabanýnda toplayan
Beyoðlu Belediyesi uzun zamandýr bu
konu ile ilgili çalýþmalarýný yürütüyor.
Daha genel bir çerçevede akýllý kent
otomasyonu olarak ifade edilen sistem
þu þekilde tanýmlanýyor: Beyoðlu’nda
kiþiye, sokaða ve binaya dair tüm eski ve
yeni bilgilerin bulunduðu büyük bir
otomasyon sistemi… Bu projeyle
birlikte biliþim teknolojisinin en iyi
þekilde kullanýldýðý insan odaklý bir
sistem meydana getirilmesi
hedefleniyor.
Akýllý Kent Otomasyon Sistemi anlamýna gelen AKOS,
Türkiye’de bir ilk olmasý açýsýnda büyük önem taþýyor. AKOS
sistemi sayesinde ilçeyle ilgili bütün bilgiler tek çatý altýnda
toplanacak ve ilçedeki bütün deðiþiklikler anýnda takip
edilebilecek. Beyoðlu Belediyesi’nin önderliðinde
gerçekleþtirilen proje Beyoðlu ilçesiyle birlikte ülkemizde ilk
defa uygulanacak.
Birlik 2007/3
Türkiye’nin ilk akýllý kenti olma özelliðine kavuþacak olan
Beyoðlu’nda bu görev için yaklaþýk 120 kiþi çalýþýyor. Projenin
baþlangýç aþamasýnda ise ekipler konuyla ilgili çok ciddi
araþtýrmalar yaptý. Ekipler projenin uygulanabilirliliðini
sorgulamak amacýyla Beyoðlu’nun 45 mahallesinde, 27 bin 800
binasý ve 121 bin konutu dolaþarak 234 bin 332 kiþi ile 120
soruluk çeþitli anketler yaptý.
Akýllý Kent Projesi ile neler yapýldý?
Beyoðlu ilçesinde insana, binaya ve sokaða ait bütün bilgilerin
tek bir çatý altýnda toplanmasýný ifade eden Akýllý Kent Projesi
Saraybahçe
Belediyesi’nden
“Bugünümü de Yarýnýmý
da Kirletme” Projesi
muhtarlýk, kadastro ve tapu gibi belediyede görülmesi gereken
iþleri ortak bir sitem altýnda toplayan yapýsý ile de dikkat çekiyor.
Böylelikle bu sistem sayesinde belediyenin herhangi bir
birimine baþvuru yapýldýðýnda ilgili þahsýn yahut binanýn bütün
bilgileri söz konusu ekranda rahatlýkla görülebilecek.
Akýllý Kent Otomasyon Sistemi ile birlikte belediyenin bütün
çalýþmalarý dijital ortama aktarýldý. Böylece tapu ve muhtarlýk
bilgilerinin yaný sýra ikamet ve nüfus hareketlerinin de çok
rahat bir þekilde izlenebilme olanaðý saðlandý.
Akýllý Kent Projesinin saðladýðý faydalar neler?
* Projeyle bilgiye dayalý yönetim sürecinin baþlamýþ oldu.
* Belediye süreçlerinin daha þeffaf ve daha net ifade edilmesi ile
akýllarda ki pek çok soru cevap buldu.
* Biliþim teknolojisinin en iyi þekilde kullanýlmasý ile birlikte
bu aþamalarýn belediye çalýþanlarý üzerinde motivasyonu artýrýcý
bir etki yaratmasý.
* Belediyenin Akýllý Kent Otomasyon Sistemi ile birlikte
kaynaklarýný en iyi þekilde bilerek bunu en doðru þekilde
kullanýlmasýný saðladý.
* Belediye birimleri arasýnda bütünlüðün tam olarak saðlanarak
zaman kaybý engellendi.
* Belediye hizmetlerinden zaman ve mekân sýnýrý olmadan
herkesin daha kolay ve daha hýzlý bir þekilde yararlanmasý
saðlandý.
* Bilgi eksikliðinden kaynaklanan bürokrasinin olumsuz
yanýnýn ortadan kalkmasý saðlandý.
Çevre kirliliðinin engellenmesi ve
toplumsal bilincin yaratýlmasý amacý ile
Kocaeli Ýzmit Saraybahçe Belediyesi
tarafýndan 2004-2005 tarihleri arasýnda
büyük bir kampanya baþlatýldý.
Kampanyanýn ismi “Bugünümü de
Yarýnýmý da Kirletme Projesi” Marmara
ve Boðazlarý Belediyeler Birliði’nin
düzenlemiþ olduðu Örnek
Belediyecilik Projeleri yarýþmasýnda
Altyapý ve Çevre Projeleri dalýnda
üçüncülük ödülünü kazanan proje
kapsamýnda ise eðitimler halen devam
ediyor!
Amaç, halkýn çevre
bilincini artýrmak
2004 yýlýnda hazýrlýklarý baþlayan ve
2009 yýlýna kadar çalýþmalarýn devam
edeceði “Bugünümü de Yarýnýmý da
Kirletme” projesinde amaçlanan
Saraybahçelilerin çevre bilincinin
artýrýlmasý olarak ortaya konuyor.
Neler yapýldý?
Kocaeli Ýzmit Saraybahçe Belediyesi
tarafýndan, Temizlik Ýþleri
Müdürlüðü’nün öncülüðünde Çevre
Eðitimi ve Temizlik Kampanyasý adý
altýnda 2004’ten bu yana eðitimler
gerçekleþtirildi ve gerçekleþtirilmeye
devam ediyor! Bu kampanya
kapsamýnda ilk uygulama okullarda
öðrencilere daha temiz bir çevre daha
temiz bir yaþam felsefesi adý altýnda
verilen eðitimlerle baþladý. Kocaeli
Üniversitesi, Kocaeli Büyükþehir
Belediyesi, ÝZAYDAÞ, Çevre
Mühendisleri Odasý, Kocaeli
Üniversitesi Çevre Kulübü, çevre
mühendisleri ve doktorlarýn konuþmacý
olarak katýldýðý etkinliklerde çevre
Birlik 2007/3
27
Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliði Çevre Kulübü öðrencileri Saraybahçe Belediyesi’nin gerçekleþtirmiþ olduðu proje çerçevesinde
Belediye Baþkaný Halil Vehbi Yenice ile okullarý ziyaret ettiler.
temasý üzerinde durularak, öðrencilere
neler yapabileceklerine iliþkin bilgiler
verildi. Okullarda uygulamaya konulan
eðitimlerde birçok uzman
konuþmacýnýn yaný sýra Kocaeli Bölge
Tiyatrosu tarafýndan günün anlam ve
önemine uygun olarak “Ýnsan Ýnsaný
Kirletti Doðaya Yöneldi” adlý oyunun
sergilenmesi, Saraybahçe Belediyesi’nin
konuya çok yönlü bakýþýnýn da
göstergesi oldu.
Geri dönüþüm
konteynýrlarý devrede
Saraybahçe Belediyesi’nin temiz bir
çevre bilinci oluþturmayý amaçladýðý
kampanyada, üzerinde durulan en
önemli konulardan biri, geri
dönüþüm konteynýrlarýnýn toplumun
28
Birlik 2007/3
bilinçlendirilmesine yönelik saðladýðý katký üzerine oldu. 2005
yýlýnda þehrin ana merkezilerine yerleþtirilen 64 adet 3 gözlü
konteynýrlarla atýklarýn ekonomiye tekrar kazandýrýlmasý ve bu
yönde toplumun dikkatinin çekilmesi istendi. Kampanya
çerçevesinde yürürlüðe giren bu uygulama Saraybahçeliler
tarafýndan büyük destek gördü. Hedeflerinin 2009 yýlýna kadar
geri dönüþümü tüm Saraybahçe sýnýrlarý içerisine dahil etmek
olduðunu belirten Saraybahçe Belediyesi yetkilileri, çevre
halkýndan almýþ olduðu destekle çalýþmalarýna devam ediyor.
Bugüne kadar yapýlan çalýþmalarda 5 yüz ton geri kazaným
malzemesi toplanmýþ olup bunun 110 tonunun sadece okullar
tarafýndan toplanan geri kazaným malzemesi olduðu belirtiliyor.
Kampanya çerçevesinde yapýlan uygulamalarýn en önemlisi ise
atýklarýn deðerlendirilmesinden elde edilen kazançla okullarýn
ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý.
“Kampanya süresi içerisinde ilköðretim okullarý arasýnda kâðýt
toplama günleri düzenlendi. Okullar arasýnda düzenlenen ambalaj
atýðý toplama yarýþmasýnda ise birinci gelen okullara bilgisayar
verildi.”
Öðrencileri bilgilendirme
çalýþmalarý devam ediyor!
Saraybahçe Belediyesi çevre temasý üzerine öðrencileri bilgilendirme
çalýþmalarýna devam ediyor. 2005–2006 tarihleri arasýnda yapýlan
“Ýzmit Limbo” filminin arýndan “Atatürk ve Aðaç Sevgisi” adlý oyun
sahneye konularak bu þekilde öðrencilerin dikkati çekilmek istendi.
Çevreye duyarlý bir birey olarak çocuklarýn geliþimi üzerinde
durulan oyunun katkýsýnýn yaný sýra öðrencilere birçok materyal,
broþür, CD ve geri dönüþüm poþetleri de daðýtýldý.
Saraybahçe Belediyesi’ne Marmara ve Boðazlarý Belediyeler Birliði
tarafýndan yapýlan yarýþmada 3.lük ödülü kazandýran proje
kapsamýnda düzenlenen bir diðer uygulama ise “Ayrýþtýrma Projesi”.
Yapýlan istatistikler belediyenin yapmýþ olduðu bu çalýþmalarýn
karþýlýðýnýn alýndýðýný ispatlýyor. Yapýlan incelemelerde, 2005- 2006
yýllarý arasýnda “Çevre Eðitimi ve Katý Atýklarýn Kaynaktan
Ayrýþtýrmasý Projesi” ile sýnýrlar içerisindeki 24 ilköðretim okulundan
10 bin öðrenciye ulaþýldýðý belirtiliyor.
Marmara ve Boðazlarý
Belediyeler Birliði’nin
düzenlemiþ olduðu Örnek
Belediyecilik projeleri
yarýþmasýnda “Bugünümü de
Yarýnýmý da Kirletme” projesi
ile Altyapý ve çevre projeleri
kapsamýnda 3.’lük ödülünü
kazanan Saraybahçe
Belediyesi’nde neler yapýldý?
2004 –2005 tarihleri arasýnda Ýzmit
Saraybahçe sýnýrlarý içerisindeki
22 ilköðretim okulundaki
öðrencilere ulaþýldý. Yapýlan
uygulamalarda çocuklarýn çevreye
karþý daha duyarlý olmalarý ve
bugünlerini olduðu kadar
yarýnlarýný da düþünmeleri
hedefleniyor.
Kampanya süresi içerisinde
Saraybahçe Belediyesi’ne Kocaeli
Bölge Tiyatrosu’ndan da destek
geldi. “Ýnsan Ýnsaný Kirletti,
Doðaya Yöneldi” adlý oyunla
öðrencilerin dikkatinin konuya
daha kolay ve hýzlý bir þekilde
çekilmesi saðlandý. Öðrencilerin
sadece bugünlerini deðil,
yarýnlarýný da düþünmelerini
saðlayan projeye bir diðer
destekte Kocaeli Üniversitesi
Çevre Mühendisliði Çevre kulübü
öðrencilerinden geldi
Saðlýklý bir çevrenin yaratýlmasýnda
bireylerinde katýlýmýný saðlamak
amacý ile mahalle etkinlikleri
kapsamý içerisinde birçok toplantý
düzenlendi ve anket çalýþmalarý
yapýldý. Öðrenciler arasýnda resim
ve hikâye yarýþmalarý
gerçekleþtirildi.
2005 yýlýnda þehrin ana arterlerine
64 adet 3 gözlü geri dönüþüm
konteynýrlarý konuldu. Geri
dönüþüm konteynýrlarýnýn temiz
çevre hedefine yönelik
katkýlarýnýn anlaþýlmasý amacý ile
bir takým etkinlikler düzenlendi.
Birlik 2007/3
29
Çevre
ev
Ç
Orman Yangýnlarý
Geleceðimizi Tehdit
Ediyor
Geçtiðimiz yaz rekor sýcaklýklarýn da etkisiyle orman
yangýnlarýnýn biri bitmeden diðeri baþladý. Binlerce
dönüm yaþam alaný yok oldu. Ýþin trilyonlarca liralýk
ekonomik kaybý bir yana, deðiþen iklim, kuraklaþan
toprak ve alt üst olan ekolojik dengeyle, doðanýn yok
olmasý geleceðimize yönelik büyük tehdit oluþturuyor.
Ülkemizin yaklaþýk yüzde 25’ini oluþturan
ormanlarýmýzý her geçen gün biraz daha
kaybediyoruz. Ormanlarýmýzý
koruyamadýðýmýz gerçeði bir yana kendi
ellerimizle geleceðimizi yok ediyoruz.
Çünkü Ýlk kývýlcýmý baþlatan nedene
baktýðýmýzda hep ayný faktör karþýmýza
çýkýyor: “ÝNSAN.”
Ýstatistikler bu konudaki gerçeði açýk bir biçimde gözler önüne
seriyor. Orman yangýnlarýnýn yüzde 95’i insan kaynaklý olarak
gerçekleþiyor. Akdeniz ve Ege, bu anlamda en riskli bölgelerimiz.
Son yangýnlarýn yoðunlaþtýðý bölgeler ve gerçekleþtiði zamanlar bu
“yakýcý” gerçeði ne yazýk ki kanýtlýyor.. Etkisini giderek daha da fazla hissettiren küresel ýsýnma ve kuraklýða
raðmen, orman yangýnlarýyla savaþta umut verici geliþmeler de yok
deðil. Örneðin Ýstanbul ve çevresi bu büyük mücadelede baþarý
kazanan baþlýca þehirlerimizden biri. Biz de artan orman yangýnlarýnýn
nedenlerine, alýnan ve alýnacak önlemlere
yönelik sorularýmýzý Ýstanbul Orman Bölge
Müdürü Faruk Çebi’ye yönelttik. Faruk Çebi:
“Her yangýnýn baþlangýcý
bir kývýlcýmdýr”
Yaz aylarýyla birlikte Türkiye
genelinde orman yangýnlarý son
derece arttý. Bunlarla ilgili genel bir
deðerlendirme yapar mýsýnýz?
Orman yangýnlarýyla ilgili en kritik zaman
yaz mevsimi. Yangýnýn oluþmasý için en
azýndan þartlarýn olmasý gerekiyor. Nedir
yangýnýn oluþma þartlarý? Yanýcý madde,
oksijen ve ýsý… Bir de tabi insan faktörü var.
Türkiye’de de, dünyada da ne yazýk ki
yangýnlarýn yüzde 95’ten fazlasý, insan
kaynaklý nedenlere dayanýyor.
Ülkemizde orman yangýnlarýna yönelik istatistik 1937 yýlýndan bu yana tutulmakta
30
Birlik 2007/3
Yangýnla nasýl mücadele ediyorsunuz?
Orman yangýnlarýyla mücadelenin 3 aþamasý var. Bunlardan birincisi
yangýn öncesi yaptýklarýmýz. Ýkincisi yangýn sýrasýnda yapýlanlar.
Üçüncü aþamasý da yangýn sonrasý yapýlan çalýþmalar.
Þunu unutmamak gerek; En büyük yangýnýn baþlangýcý dahi bir
kývýlcýmdýr. Felaket aþamasýnda da ne yazýk ki yapacaðýnýz fazla bir
þey yoktur. Bizim orman yangýnlarýný söndürmede ana sloganýmýz
þudur: “Kývýlcýmý felakete dönüþmeden söndürmek”.
Ýstatistikler yangýnlarýn yüzde 95’inin insan kaynaklý
olduðunu söylüyor. Piknik etkinliðinin bu orandaki
payý nedir?
Þimdi yangýnla mücadelede önlem almak tek baþýna yetmiyor.
Vatandaþýn ihtiyaçlarýna da cevap vermek zorundasýnýz. Yangýnla
mücadelede önemli olan kaçak piknikleri önlemek. Çünkü piknik
kaynaklý yangýnlarýn büyük çoðunluðu oralarda çýkýyor. Biz de bu
sorunu izin verdiðimiz “tescilli piknik yerleri” ile aþmak istiyoruz.
Kayýtlarý incelerseniz göreceksiniz ki bu yerlerde orman yangýnlarýnýn
oluþma oraný son derece azdýr.
Peki, çýkan yangýn sayýsýnda diðer yýllara oranla bir
azalma var mý?
Çýkan yangýn sayýsýnda artma ya da azalma görülebilir. Biz burada
þuna bakarýz. Ortalama bir yangýnda biz ne kadar saha
kaybediyoruz? O her zaman azalma trendi göstermiþtir. O
nedenle yangýn sayýlarýný karþýlaþtýrmak bize doðru verileri
vermez.
Bir de küresel ýsýnma tehlikesi var. Bu tehlikeyi
öngörerek aldýðýnýz önlemler var mý?
Küresel ýsýnmanýn en önemli düþmaný ormandýr. Ýstanbul’da bizim
hedefimiz, orman olup da bir metrekare yeri dahi aðaçsýz
býrakmamaktýr. Bizim bölgemizde olan ve üzerinde aðaç bulunmayan
yeri hemen aðaçlandýrmaktýr. Aðaçlý yer varsa da onlarýn kalitesini
Orman Yangýný Ýhbar Hattý : Alo 177
Son olarak yangýnla mücadelede yerel
yönetimlerin, ormanlara yaklaþýmý ile
ilgili neler söyliyebilirsiniz?
Ormanlarý korumak ve çoðaltmak adýna
tek bir kurumun yapacaðý bir þey yoktur.
Bunlar Orman Bölge Müdürlüðü veya
Çevre ve Orman Bakanlýðýnýn tek baþýna
yapacaðý iþler deðil. Bu kurumlarýn dýþýnda
elbette yerel yönetimlerin de, belediyelerin
de, Büyükþehir Belediyesinin de katkýsý
çok önemli. Eðer ortada bir baþarý varsa,
bunda yerel yönetimlerin katkýsý þüphesiz
fazladýr.
Yangýnla mücadelenin
adsýz kahramanlarý
Yangýnla mücadelede en büyük yük hiç
kuþkusuz Ýtfaiye Teþkilatý’nýn üzerinde.
Onlar yangýnla savaþýn adsýz
kahramanlarý… Osmanlý’da tulumbacýlarla
baþlayan, yaklaþýk 3 yüzyýllýk mazileriyle
ülkemizde, gece gündüz, yaz kýþ demeden
sürdürdükleri çalýþmalarýyla þimdiye dek
sayýsýz yangýna müdahale ettiler. Orman
yangýný gerçeði ve yangýnla mücadelede
onlarýn sözleri hiç kuþkusuz büyük önem
taþýyor. Ýstanbul’da önemli baþarýlara imza
atan Ýtfaiye Daire Baþkaný Ali Karahan bize
bu zorlu mücadeleyi anlattý.
Etkisini giderek daha çok
hissettiren küresel ýsýnmayla
beraber orman yangýnlarýna
yönelik kaygýlar da artýyor. Yangýn
deyince doðal olarak gözler, ilk
olarak Ýtfaiye Dairesi üzerine
çevriliyor.
Faruk Çebi
Ýstanbul Orman Bölge Müdürü
Küresel ýsýnma, yangýn sayýsýný doðal olarak
artýracaktýr. Ancak biz Ýtfaiye Teþkilatý
olarak, özellikle ekipman anlamýnda hazýr
olmak istiyoruz. Bu yönde önemli aþamalar
kaydettik. Son olarak satýn aldýðýmýz yangýn
Birlik 2007/3
31
Ekibinize bu konuda nasýl
bir eðitim desteði
saðlýyorsunuz?
Ali Karahan
Ýstanbul Ýtfaiye Daire Baþkaný
söndürme uçaklarý, bize büyük bir avantaj
saðladý. Marmara Bölgesi’ndeki yangýnlarda
bizim uçaklarýmýzýn rolü giderek ön plana
çýkmaya baþladý.
Ekipman olarak diðer illerle
kýyaslandýðýnýzda nasýl bir sonuçla
karþýlaþýrýz?
Gerek ekipman kuvvetiyle, gerekse de
müdahale ettiði olaylarýn sayýsý ve
büyüklüðü olarak sadece Türkiye’de deðil,
dünyada da önde gelen belediyelerden
biriyiz. Ýstanbul gibi iþyerleriyle, konutlarýn
iç içe olduðu ve çarpýk kentleþmenin hat
safhada olduðu bir þehirde, bu kadar yangýn
olayýna raðmen ölüm olayýnýn bu kadar az
olmasý önemli bir baþarý olarak
yorumlanabilir.
“Orman diplerindeki kozalak ve kuru
otlar, yangýn sýrasýnda barut görevi
yaptýðý için alevlerin yayýlmasýnda en
önemli etkendir. Bunlarýn mutlaka
temizlenmesi gerek”
Siz Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi’ne baðlý olarak
çalýþýyorsunuz. Orman Bölge
Müdürlüðü ve ilgili diðer
kuruluþlarla yeterli bir eþgüdüm
içerisinde misiniz?
Orman Bölge Müdürlüðü ile sürekli
toplantýlarýmýz oluyor. Onlarla beraber
Ýstanbul’un risk haritasýný oluþturduk. Ve
kendimize uluslararasý normlarý temel
alarak bir hedef koyduk: Hedefimiz
Ýstanbul’un hangi bölgesinde yangýn çýkarsa
çýksýn maksimum 4 dakika içerisinde
müdahale edebilmek. Bunun için de
yurtdýþýndan 90 tane araç sipariþ ettik.
32
Birlik 2007/3
Biz geldiðimiz zaman Ýtfaiye’de
Yüksekokulu mezunu çalýþan bile
yoktu. Þu anda, en az lise mezunu
alýyoruz. Üniversitelerin
itfaiyecilik bölümlerinden mezun
olan kiþileri de bünyemizde
çalýþtýrmaya baþladýk. Uluslararasý
eðitim alan arkadaþlarýmýz var.
Þunu diyebilirim ki, on yýl sonra
iyi bir nesil gelmiþ olacak.
Orman yangýnlarýyla mücadele ederken altyapý
yetersizliði sorunu ile karþýlaþýyor musunuz?
Tabi ormanlarda araçlarýn gidebileceði stabilize edilmiþ yol
eksikliði olabilir. Ama burada da þu sýkýntý söz konusu oluyor.
Siz yolu açtýðýnýz anda o yolu, piknikçiler de kullanmaya baþlýyor.
Yani siz yangýna müdahale için o yolu açýyorsunuz ama vatandaþ
da o yolu kullanmaya baþlayýnca, bu daha da büyük risk ifade
ediyor.
Bunun dýþýnda orman zeminin temizliðinin mutlaka yapýlmasý
lazým. Kozalaklar olsun, kurumuþ çam yapraklarý olsun yangýný
tetikleyici tüm unsurlarýn temizlenmesi gerek. Çünkü kozalak
ve kuru otlar, yangýn sýrasýnda barut görevi yaptýðý için alevlerin
yayýlmasýnda en önemli etkendir.
Ýstatistikler gerçeði ne kadar
yansýtýyor?
Ülkemizde yangýnla mücadelenin yeterince yapýlmadýðýna iliþkin
yaygýn bir kaný var. Ancak bu mücadelenin hangi somut gerçekleri
içerdiði tam olarak bilinmiyor. Biz de “Orman yangýnlarýna
yönelik, ülkemizde 1937 yýlýndan bu yana tutulan istatistiklerin
gerçeði yansýtmadýðýný” iddia eden Ýstanbul Üniversitesi Ýtfaiye
ve Yangýn Güvenliði Programý Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Erhan
Bakýrcý’ya, yangýnla savaþýn hangi bilimsel yöntemlerle yapýlmasý
gerektiðini sorduk ve bakýn hangi yanýtlarý aldýk.
Orman yangýnlarýyla ilgili genel bir deðerlendirme
alabilir miyiz?
Kesinlikle, orman yangýnlarýný artýk doðal afet kapsamýna almamýz
gerek. Artan nüfus ve aþýrý tüketim yangýnlarýn artýþýndaki en
önemli etken. Tabi ormanlar bozulunca da doðal dengede çok
ciddi bir tahribat meydana geliyor. Su kaynaklarý inanýlmaz
etkileniyor. Hava kirliliði artýyor. Çölleþme, heyelan, çýð gibi
felaketler kaçýnýlmaz olarak yangýnlarýn ardýndan karþýmýza çýkan
önemli tehlikeler.
Orman yangýnlarýyla mücadele dünyada ve
Türkiye’de nasýl yapýlýyor?
Dünyada bu konuda 3 temel prensip var. Önce risk analizi
yapacaksýnýz. Ardýndan kriz yönetimi
yapacaksýnýz. Yangýndan sonra da, o bölgenin
tekrar eski haline dönmesi için çalýþma
yapacaksýnýz. Dünyada bu þekilde yapýlýyor.
Bizde de yapýlmaya çalýþýlan bu. Ama bu iþler
çok maliyetli iþler. Gerçekte zorlanýlan
noktada burasý. Yani maliyetler çok yüksek
olduðu için, siz yeterli ekipmaný
saðlayamýyorsunuz. Yeterli insan kaynaðýný
saðlayamýyorsunuz. Bir de sahada yeterli
çalýþma yapamýyorsunuz.
Sahada ne tür çalýþmalar yapýlmalý?
Ýstanbul Üniversitesi Ýtfaiye ve Yangýn
Güvenliði Baþkaný Yrd. Doç. Dr. Erhan Bakýrcý
Mesela aðaçlarýn bakýmý, dip temizliði yapýlmasý, kuru otlarýn
uzaklaþtýrýlmasý gibi iþlemleri düzenli olarak yapmazsanýz, oradaki
yangýn riski çok büyük oranda artacaktýr. Bunlara ek olarak, orman
alanlarýnda yangýný söndürmek için gerekli olan yollarý açmak,
yangýna karþý yapay göller oluþturmak gibi altyapý tesislerini
oluþturmanýz hayati önemde. Biraz önce de belirttiðim gibi tüm
bunlar da çok maliyetli iþler.
Düþünün Türkiye’de henüz yangýn laboratuarý bile yok. Biz Ýtfaiye
ve Yangýn Güvenliði Programý olarak Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi’ne gerekli baþvuruyu yaptýk. Bu yönde iþbirliði içine
girerek, yangýnla çok daha fazla etkin mücadele yapabileceðimizi
umuyoruz.
Marmara Bölgesi ve Ýstanbul’da çýkan yangýn sayýsýna
oranla, yanan alan sayýsý çok fazla deðil. Bu baþarý
neden diðer bölgelerde saðlanamýyor?
Ýstanbul ülkemiz genelinde en geliþmiþ il. Bu nedenle imkân ve
kabiliyetleri de diðer illere nazaran çok daha iyi durumda. Bunun
yanýnda Ýstanbul Ýtfaiyesi’nde çok iyi yetiþmiþ ve deneyimli insanlar
var. Teçhizat yönünden de yeterli durumdalar. Yangýnýn büyümeden
söndürülmesi konusundaki baþarýda bunlar çok önemli yer tutuyor.
Yangýnlarýn çýkma nedeni olarak insan faktörü hemen
göze çarpýyor. Öne çýkan oran yüzde 95 gibi bir oran
var. Dünyada da bu kadar yüksek bir oran var mý?
Bence bu rakam hiç de inandýrýcý deðil. Biz ormanlarýmýza yeterli
ilgiyi gösteremiyoruz. Eðer siz ormanlarýnýzý koruyucu gerekli
tedbirleri alamýyorsanýz, çýkan yangýnlarý insan kaynaklý olarak
nitelendirebilirsiniz.
Dünyadaki oranda eðitim durumuna, bu konudaki farkýndalýða
baðlý olarak deðiþiyor. Ancak en azýndan þunu söyleyebilirim ki
dünyadaki oran en azýndan yüzde 95’ in çok altýnda.
O zaman önemli bir farktan söz
ediyoruz?
Evet, ciddi bir fark var. O da bizim
istatistiklerimizin iyi tutulamamasýndan
kaynaklanýyor.
Ýstanbul’un akciðeri Þile
Ýstanbul’da orman denilince ilk akla gelen
ilçe hiç kuþkusuz Þile olacaktýr.
Ýstanbul’un oksijen deposu olan yörenin
ayný zamanda turizm nedeniyle de gözde
durumda olmasý doðal olarak yangýn
riskini artýrýcý etkenler olarak göze
çarpýyor. Sorularýmýzý yanýtlayan Þile
Belediye Baþkaný Mimar Can Tabakoðlu
ilçede sabotaj kaynaklý yangýnlar çýkmasa
da insan faktörünün hala önemli bir rol
oynadýðýna dikkat çekiyor. Tabakoðlu
altyapý yetersizliklerinden dolayý yangýn
çýkan bölgelere ulaþmakta zaman zaman
zorluk çektiklerini belirtirken bu anlamda
-hava desteði de dahil- her türlü araç
tahsisinde Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi’nden gerekli yardýmý
alabildiklerini söylüyor.
Küresel ýsýnma ve kuraklýktan Þile’nin de
etkilendiðini vurgulayan Belediye Baþkaný
Tabakoðlu uzmanlarýn orman kalitesinde
henüz bir düþme kaydetmediklerini
ancak son yýllarda artan sýcaklarýn
etkilerinin önümüzdeki yýllarda
alýnabileceðini kaydetti. Tabakoðlu son
olarak ise Ýstanbul ve Þile’yi bekleyen
tehlikeyi þu sözlerle ifade etti: “Kuraklýk
artarak devam ederse ileride bölgemiz
ormanlarýnda da taban suyunun
çekilmesi durumu yaþanabilir ki bu da
orman varlýðýnýn devamlýlýðýný ileri
aþamada ciddi anlamda tehdit edebilir.
Birlik 2007/3
33
AB Fonlarý
Fo
onl
Sývý Atýk Arýtma
Tesisi Projesinde
Erbaa-AB Ýþbirliði
Erbaa Belediyesi, Avrupa
Birliði’nin her yýl 400’ün üzerinde
yayýnladýðý baðýmsýz hibe
fonlarýndan yararlanan
belediyelerden biri olmaya hak
kazandý.
Tokat’ýn Erbaa Belediyesi de Avrupa
Birliði’nin yerel yönetimlere saðladýðý
fonlardan yararlanan belediyeler arasýna
girdi. Yeþilýrmak’a ulaþan Kelkit Çayý’nýn
kirlilik yükünün azaltýlmasý, doðal
çevrenin korunmasý ve yaþam kalitesinin
artýrýlmasý açýsýndan büyük önem taþýyan
Sývý Atýk Arýtma Tesisi artýk neredeyse
hizmete açýlmak üzere. Halen devam
etmekte olan inþaatýn en büyük
özelliklerinden biri ise 2003 yýlýnda
Avrupa Birliði’nden fon alarak baþlamasý.
Projenin inþaatýnýn bitmesiyle birlikte Erbaa su kaynaklarýnýn
korunmasý, içme suyu ve kanalizasyon hizmetleri ile sývý atýk
yönetiminde verimliliðin artýrýlmasý yönünde çok ciddi yollar kat
edilmiþ olacak. Bununla birlikte bu proje, su kaynaklarýnýn
korunmasý amacýna yönelik Avrupa Birliði direktiflerine
uyumunun saðlanmasýnda uygulama projesi niteliðiyle de büyük
önem taþýyor. Konuyla ilgili görüþlerine baþvurduðumuz Erbaa
Belediye Baþkaný Ahmet Yenihan, inþaatý devam eden projenin
Erbaa gibi geliþimine büyük bir hýzla devam eden bir ilçe için çok
önemli olduðunun altýný çizdi. Erbaa Belediyesi’nin AB’den 1
milyon 754 bin Euro tutarýndaki projesi, Avrupa Birliði ve Yerel
Yönetimler iþbirliðinin güzel örneklerinden biri olmaya aday
görünüyor.
Projenin içeriðinden ve projeyle birlikte amaçlanan
hizmetten bahsedebilir misiniz?
Projenin gerçekleþtirilmesi ile beraber nüfusu 60 bini bulan
Erbaa ile yakýn belde ve köyler ve de Erbaa Organize Sanayi
Bölgesi’nin atýk sularý arýtýldýktan sonra Kelkit Çayý’na deþarj
edilmesi planlanmaktadýr.
Sizi böyle bir proje gerçekleþtirmeye iten bölgedeki
sorunlar nelerdi?
Kelkit Çayý hâlihazýrda tarýmsal sulama ve balýkçýlýk amacýyla
kullanýlmaktadýr. Bu anlamda Gümüþhane-Kelkit ilçesinden
Erbaa Belediyesi Sývý Atýk Arýtma Tesisi Projesi ile AB’den 1 milyon 578 bin 600 Euro hibe aldý.
34
Birlik 2007/3
baþlayan ve Samsun-Çarþamba ilçesinde son bulan Kelkit Çayý çok
geniþ bir coðrafyaya hayat vermektedir. Hal böyle olunca Kelkit
Çayý’na bilinçsizce deþarj edilen atýklar nedeniyle Kelkit Çayý’nýn
kirlilik yükleri artarak su kalitesinin bozulmasýna, Kelkit Çayý’nýn
ekosisteminin bozulmasýna ve insan saðlýðýnýn olumsuz
etkilenmesine neden olmaktadýr. Yine ayrýca bazý yasal
düzenlemeler ve bu düzenlemeler ile belediyelere getirilen
yükümlülükler vardýr. Su Kirliliði Kontrolü Yönetmeliði’nin 43.
Maddesi’nde belirlenmiþ olan Atýksu Toplama ve Bertaraf Esaslarý
çerçevesinde belediyelere, Çevre Kanunu’nun 11. maddesi
uyarýnca, sorumluluk bölgelerinde oluþan evsel ve endüstriyel atýk
sularýn deþarj standartlarýný saðlamak üzere arýtma tesisi yapma
zorunluluðu getirilmiþtir. Bu doðrultuda belediyelere tanýnan
süreler Çevre ve Orman Bakanlýðý, Çevre Yönetimi Genel
Müdürlüðü tarafýndan yayýnlanan genelge ile noter tasdikli iþ
termin planý ile taahhüt altýna alýnmýþ ve Erbaa ölçeðindeki
belediyelerde 5 yýl içersinde atýk su arýtma tesislerini iþletmeye
almak mecburiyeti getirilmiþtir. Yine yeni düzenlenen 2872 sayýlý
Çevre Kanunu'nun 8. maddesi ile her türlü atýk ve artýðýn, çevreye
zarar verecek þekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara
ve yöntemlere aykýrý olarak doðrudan ve dolaylý biçimde alýcý
ortama verilmesi, depolanmasý ve uzaklaþtýrýlmasý yasaklanmýþ
olup; yeni Türk Ceza Kanunu’nun 181 ve 182. maddeleri ile de
kesin hükme baðlanmýþtýr. Böylece biz Erbaa Belediyesi olarak
çevreye duyarlýlýðýmýzýn yanýnda Atýk Su Arýtma Tesisi ve Katý Atýk
Bertaraf Tesisi yaparak yasal yükümlülüklerimizi de yerine
getirmiþ oluyoruz.
Ýnþaatý devam eden bu projenin Avrupa Birliði’nden
alýnan fonla ilgili boyutundan bahseder misiniz?
Projemizin toplam maliyeti 1 milyon 754 bin Euro olup bunun
yüzde 90’ný yani 1 milyon 578 bin 600 Euro’luk kýsmý Avrupa
Birliði’nden alýnan hibe ile gerçekleþtirilmiþtir. Geri kalan yüzde
10’luk bir katký da belediyemiz tarafýndan yapýlmaktadýr.
Yapýlan proje bölgeye nasýl bir
katký saðlayacak?
Deþarj noktamýz olan Kelkit Çayý’nýn
kullaným amacý çok önemlidir. Özellikle
tarýmsal sulama ve balýkçýlýkta kullanýlan
Kelkit Çayý’nýn sularýnýn kirlilik
yüklerinin artmasýyla burada yaþayan
canlýlar ve faydalanýcýsý olan bizlerin
saðlýný olumsuz yönde etkilemektedir.
Ayrýca Erbaa Organize Sanayi
Bölgesi’nde yapýlacak olan yatýrýmlarda
da arýtma tesisi çok önemli rol
oynamaktadýr. Çünkü bölgeye yatýrým
yapacak olan yatýrýmcýlarýn ayrýca arýtma
tesisi yapma zorunluluðu ortadan
kalkmýþ olacaktýr. Dolayýsýyla yatýrýmcýya
ek bir maliyet yüklenmemiþ olacaktýr.
Projeyle ilgili çalýþmalarýnýz
hangi aþamada? Kaydedilen
geliþmelere yönelik bilgi verir
misiniz?
Projemizin þu anda inþaat ile ilgili kýsmý
tamamlanmýþ olup mekanik kýsmýn
montajýna baþlanmýþtýr.
Sývý atýk projesinin ardýndan
birde katý atýk projeniz
bulunuyor. Bu proje hakkýnda da
bilgi verebilir misiniz?
Katý Atýk Bertaraf Tesisi projemiz Çevre
ve Orman Bakanlýðý tarafýndan
onaylanmýþ olup þu anda inþaat ihalesi
hazýrlýklarý devam etmektedir.
Projemizin toplam maliyeti 6 milyon 500
bin YTL olup Reþadiye, Niksar, Erbaa ve
Taþova ilçe merkez ve beldeleri ile
birlikte toplam 18 belediyeye hizmet
verecektir.
Projeyle ilgili bölge insanýndan
nasýl tepkiler alýyorsunuz?
Erbaa Belediye Baþkaný Ahmet Yenihan: “Erbaa Belediyesi olarak çevreye
duyarlýlýðýmýzýn yanýnda yasal yükümlülüklerimizi de yerine getiriyoruz.”
Bölge insanýmýz özellikle yazýlý ve görsel
basýnýn gündeminde olan su
kaynaklarýnýn kullanýmý ve küresel
ýsýnma ile ilgili geliþmeleri herkes gibi
yakýndan takip ediyor. Böylece insan
saðlýðýna ve çevreye ne kadar duyarlý ve
bir o kadarda isabetli projeleri
gerçekleþtirdiðimiz için halkýmýzdan
destek ve olumlu tepkilerini alýyoruz.
Birlik 2007/3
35
AB Mali Yardýmlarýnýn
Türkiye’de Kullaným Alanlarý:
AB mali yardýmlarý, müktesebatýn
uygulanmasý amacýyla AB tarafýndan
hazýrlanan Katýlým Ortaklýðý Belgesi
dikkate alýnarak, Türkiye tarafýndan
hazýrlanan Ulusal Program’daki
önceliklere göre planlanýr.
Siyasi ve ekonomik kriterlerle,
üyelikten kaynaklanan
yükümlülükleri üstlenebilme
yeteneði olarak ifade edilen
Kopenhag Kriterleri’ni detaylý
olarak kapsayan Ulusal Program,
ekonomiden, saðlýk ve tarýma kadar
çok geniþ bir alaný kapsamaktadýr.
Mali yardým programý, Katýlým
Ortaklýðý Belgesi’nde ifade edilen
öncelikler çerçevesinde,
Türkiye’nin AB üyeliðine
yönelik çabalarýna destek
vermektedir. Katýlým Ortaklýðý
Belgesi ve Ulusal Program belli dönemlerde gözden
geçirilir. Katýlým öncesi yardým programý, kurumsal
yapýlanma ve yatýrýma destek olarak iki temel alanda
yoðunlaþmaktadýr:
a. Kurumsal yapýlanma, Türkiye’nin müktesebatý
uygulanmasýna yönelik faaliyetlerine destek vermekte ve
ayný zamanda, ekonomik ve sosyal uyum gibi alanlarda AB
politikalarýna uyumlu hale gelmesini desteklemektedir.
Bu alandaki mali destek, merkezi, bölgesel ve yerel
düzeyde kamu kurumlarýnýn kullanýmýna açýktýr.
Kurumsal yapýlanma desteði genel olarak, üye ülkelerde
eþleþtirme yöntemiyle uygulanmaktadýr. Bu çerçevede;
sendikalar, ticaret odalarý vb katýlýma hazýrlýk ve
müktesebatýn uygulanmasýnda önemli rol oynayan
kurumlara da destek verilmektedir. Demokratik
uygulamalarýn daha fazla geliþtirilmesi, hukukun
üstünlüðü, insan haklarý, kadýn-erkek eþitliði ve
azýnlýklarýn korunmasýna katkýda bulunmak için Sivil
Toplum Kuruluþlarý’nýn faaliyetleri de desteklenmektedir.
b. Yatýrýmlar baþlýðý altýnda, iki alanda destek
verilmektedir. Bunlardan ilki, müktesebata uyum
çerçevesinde, düzenleyici altyapýnýn kurulmasý ve
güçlendirilmesi için yapýlan yatýrýmlardýr. Ýkinci kýsým ise,
ekonomik ve sosyal uyuma yönelik yatýrýmlara
ayrýlmaktadýr. Türkiye’deki bölgeler arasýndaki
eþitsizlikler ve Türkiye’nin ulusal geliri ile AB ortalamasý
arasýndaki farklýlýðýn önemi de dikkate alýnmakta ve AB
üyesi ve aday ülkelerle sýnýr ötesi iþbirliðine destek
verilmektedir.
36
Birlik 2007/3
TTeknoloji
oji
eknolo
Bekirpaþa
Belediyesi’ne
Dair Herþey
Elinizin
Altýnda
Bekirpaþa Belediyesi’nin
internet sitesinde göze
çarpan baþka bir hizmet
ise þehrin farklý
noktalarýna yerleþtirilen
kameralarla þehrin
belirlenen noktalarýný
siteden izleme olanaðý
sunmasý. Sitenin arama
motoru ise oldukça
kapsamlý. Site içerisinde
aramak istediðiniz bir
bilgiyi bulmakta
zorlanýyorsanýz arama
motoruyla bilgiyi kolaylýkla
bulabilir ve sonuçlarýný
sorgulayabilirsiniz.
Kocaeli Bekirpaþa Belediyesi’ne ait internet adresi oldukça modern
dizayný sayesinde aradýðýnýz tüm linklere kolayca ulaþmanýzý saðlýyor.
Belediyenin gerçekleþtirdiði faaliyetlerden güncel bir þekilde
haberdar olmanýzý saðlayan Güncel Haberler bölümüyle, yapýlan
faaliyetleri gün gün takip edebiliyorsunuz. Sitede öte yandan Basýn
adýyla oluþturulan baþka bir link de ise diðer yayýn organlarýnýn
haberleri takip edebilme hizmetini sunuyor. Böylece site, vatandaþýn
sadece yerel deðil ulusal haberleri de tek bir yerden alma imkânýný
saðlýyor. Ýnternet sayfasýnýn ortasýnda bulunan bir diðer linkle
Bekirpaþa Belediyesi’nin 2007–2011 yýlýnýn stratejik plan ve
hizmetleriyle ilgili ayrýntýlý bilgilere yer veriliyor. Öte yandan bu
alanda oluþturulan görüþ ve öneriler bölümünde vatandaþlarýn
konularla ilgili görüþleri alýnarak yönetimde þeffaflýk saðlanýyor.
Sitenin sol köþesinde yer alan Þehir rehberi alaný sayesinde Bekirpaþa’yý
bilmeyenlere bir kýlavuz olarak hizmet veriyor. Bunlarýn dýþýnda
ulaþmak istediðiniz her türlü bilgiye Kurumsal, Bilgi Hizmetleri ve
Hizmetlerimiz menülerinden rahat, kolay ve hýzlý ulaþabiliyorsunuz.
Bekirpaþa Belediyesi’nin internet sitesinde göze çarpan baþka bir
hizmet ise þehrin farklý noktalarýna yerleþtirilen kameralarla þehrin
belirlenen noktalarýný siteden izleme olanaðý sunmasý. Sitenin arama
motoru ise oldukça kapsamlý site içerisinde aramak istediðiniz bir
bilgiyi bulmakta zorlanýyorsanýz arama motoruyla bilgiyi kolaylýkla
bulabilirsiniz. Sitenin sürekli güncellenen Duyurular bölümünde
Bekirpaþa Belediyesi’nin etkinliklerini, yenikleri ve haberleri rahatlýkla
öðrenebiliyorsunuz. Bekirpaþa Belediye Baþkanlýðý, e-belediye
kapsamýnda interaktif belediyeciliði de bu sitede baþlattý. Bu
kapsamda, 7 Gün 24 Saat Belediye iþlemlerinize ait (Beyan, Tahakkuk,
Tahsilat ve Borç) bilgilerinizi sorgulayabilir, þikayet ve önerilerinizi
beyaz masaya bildirebilir ve sonuçlarýný sorgulayabilirsiniz.
Birlik 2007/3
37
38
Birlik 2007/3
Edirne Selimiye Camii
Doðu’nun Gurbetleri
Akþam en güzel masaldýr
iyi anlatýlýrsa
doðru olan her þeyde biraz
öfke, biraz yýlgýnlýk vardýr
der, bir kýssa
cam incelince þarap da incelir
yaþam acýdan kýrmýzýya
ölüm hüzünden beyaza
ve bir gül gelirse
bu yol ayrýmýndan gelir
mutlaka ve nasýlsa
kendi elimizle kurduðumuz gurbetten
daha zor bir sürgün yoktur
yaþasak da, yaþamasak da
umudu ve sonbahara hüküm ki:
gülün saltanat devrinden
ne sevdikse bugünden
ve ne kaldýysa dünki
acýyý yakuta döndürsün
hüznü döndürsün elmasa
akþam en güzel masaldýr çünki
iyi anlatýlýrsa.
Hilmi Yavuz
Birlik 2007/3
39
Söyleþi
Üstün Dökmen:
“Belediyeler Týpký
Annemize Benzer”
Belirli alanda sinerji varsa
bu o alaný olumlu yönde
etkiler. Yerel yönetimler ve
birey arasýndaki iliþki de
böyledir.
Hayatýmýzdaki küçük þeyleri fark ettik onunla birlikte. Küçük
þeylerin nasýl olup da hayatýmýzý etkilediðini… Prof. Dr. Üstün
Dökmen’le Küçük Þeyler kitabýndan yerel yönetimlere kadar pek
çok konuda keyifli bir söyleþi gerçekleþtirdik.
Hayatýmýzda yanlýþ giden pek çok þeyin alýþkanlýklardan meydana geldiðinin altýný
çizen Prof. Dr. Üstün Dökmen, bu alýþkanlýklarýn, yaþadýðýmýz toplumdaki yerimizi
belirlediðinin de önemini vurguluyor. Dökmen, toplum olarak pek mutlu
olamadýðýmýzý söylerken, yaþanan en büyük çeliþkinin de kimi zaman mutlu
olduðumuzun farkýna varamamamýz olduðunu belirtiyor.
Türk insanlarýnýn karamsar olduðu yönünde tartýþmalar var. Sizce
doðru mu?
Türk insaný hakkýnda “þu kadar karamsardýr” þeklinde bir ölçüt yok. Bu konuda
herhangi bir araþtýrma yapýlmadý. Böyle bir yargý ortaya koymak için bunun
araþtýrýlýp baþka milletlerle kýyaslanmýþ olmak gerekiyor. Ancak þöyle bir araþtýrma
var; Türk insaný çok da mutlu deðil. Ya gerçekten mutlu deðil ya da belki mutlu
ama mutlu olduðunun farkýnda deðil.
Karamsarlýkla ilgili bir araþtýrma yok ama “mutlu deðil” demek, bir bakýma Türk
insanýnýn karamsar olduðunu da gösterebilir. Bir örnek verirsek, Ýstanbul’da bir
otelde þef garsonlardan biri, “Hocam bu Japonlar her þeyden memnun oluyorlar,
bizimkiler memnun olmaz.” dedi. Mesela Japonlar, masasýndaki eksik bir þeyi
getirdiðinde eðilir ve teþekkür eder, memnun olduðunu ifade eder. Ama bizim
insanýmýz örneðin açýk büfe bir kahvaltýda, 10 çeþit reçelin arasýnda “Ev yapýmý
reçel yok mu?” der. Genel olarak çok memnun bir millet deðiliz galiba. Tarzýmýz
hep “Ben bunlarýn daha iyisini gördüm.” þeklinde.
Oysa duygularýmýzý ifade etmekte güçlük çektiðimiz söylenir
Belki daha azla mutlu olmayý bilmiyoruz, belki de duygularý ifade etme zorluðu
yaþýyoruz. Ama þunu netlikle söyleyebilirim ki söylenenler doðru, genelde
duygularýmýzý ifade etmekte zorlanýyoruz. Sadece tek bir duyguyu rahatlýkla ifade
ederiz o da ‘öfke’… Ancak bu sadece bizimle ilgili bir þey deðil, genel olarak
dünyada bu durum böyle. Dünyada genelde erkekler için öfke duygusu ifadesi
serbesttir. Öfkesini ifade eden erkek daha güçlü olur ve kendisini iyi hisseder.
40
Birlik 2007/3
Bunda ters bir þey yok. Ama sýra öfke dýþýndaki duygularý ifade etmeye
geldiðinde o duygular bastýrýlýr. Öfke ifade edilirken sorun yok ama
mutluluk, üzüntü, sýkýntý, kendini yetersiz görme, iyi hissetmeme,
bunlarýn ifadesi yok maalesef.
Gerçekten öfkelenilecek olay ve durumlarýn dýþýnda da
öfke duygusu hakim mi peki?
Evet, erkek diðer pek çok duyguyu da yine öfkeyle ifade ediyor aslýnda.
Mesela oðlu ya da kýzý eve geç kaldý, baba ne yapar? ‘Niye geç kaldýn?’
diye öfkelenir. Aslýnda alttaki temel duyguda merak vardýr. Baba
çocuðunu merak etmiþtir, “Çocuðuma bir þey mi oldu acaba?” diye
korkmuþtur. Ama iþte bunu söyleyemez, çünkü duyguyu bu þekilde
ifade etmek argo bir tabirle ‘Bizi bozar!’ Ama sinirlenirse bu tavýr
doðrudur. Genellikle her duyguyu ifade etmek için hep öfke duygusuna
baþvurulur. Bu arada genelde öfke dýþýndaki duygular bastýrýlýyorsa ki galiba öyle- kendini iyi hissetme, neþeli olma gibi duygular da
bastýrýlýyor. Arada bir neþelenirsin sonra hemen kendine gelirsin “Yok
caným ne gerek var.” diye. Mutlu olma duygusunu da bastýrýr insanlar.
Mesela bir olaya gülersiniz biri “Çok güldük
þimdi aðlayacaðýz.” der. Böyle bir kural yok
3 kere gülen 4 defa aðlayacak diye bir þart
yok yeryüzünde. Erkek adam gülmez, erkek
adam aðlamaz duygularýný bastýrýr. O zaman
da karamsar olduðumuz gibi bir durum
ortaya çýkýyor galiba.
Genelde bazý duygular bastýrýldýðý için
eleþtiriye de kapalý oluyoruz. Türk kültürü
aslýnda eleþtiriye çok nazik bakan bir
kültürdür. Buna en güzel örnek Nasreddin
Hoca fýkralarý…
“Türk toplumu mizahý
severdi”
Yöneticilerin eleþtiriye açýk ya da
kapalý olup olmadýklarýna dair sizin
görüþlerinizi alabilir miyiz?
“Duygularýmýz ifade ederken genellikle öfke duygusuna baþvuruyoruz.”
Eleþtiriye pek hoþ bakýlmýyor maalesef. Bir
efsane anlatýlýr; 50’li yýllarda, baþkent
Ankara’da o sýrada Baþbakan olan Adnan
Menderes, yolda yürürken gençlik kollarý
baþkanlarýndan biri “Hürriyet istiyoruz!”
diye Adnan Menderes’in yakasýna yapýþýyor.
Menderes de þu tarihi cevabý veriyor,
“Evladým baþkentte Baþbakanýn yakasýna
yapýþýyorsun. Daha ne hürriyeti istiyorsun?”
Mesela bu çok olgun bir tavýr; bir Nasreddin
Hoca ya da Bektaþi tavrý… Ama 80’den sonra
böyle bir durumla karþýlaþmadýk ve bence
karþýlaþmayýz da. Genelde bazý duygular
bastýrýldýðý için eleþtiriye de kapalý oluyoruz.
Türk kültürü aslýnda eleþtiriye çok nazik
bakan bir kültürdür. Buna en güzel örnek
Nasreddin Hoca fýkralarý… Bu fýkralar ilk
olarak Timur’un iþgali sýrasýnda çýktý; halk
ona açýkça bir söz söyleyememiþ ancak
zihninde bir Hoca yaratýp Timur’a inceden
inceye laf yetiþtirmiþ. Hayali bir kahramanla
laf yetiþtiren, güçlü mizah anlayýþýna sahip
toplumlarýndan biridir Türk toplumu.
Çeþitli toplumlarýn mizah kahramanlarý var
ama Nasreddin Hoca fýkralarýnýn miktarý
dünyada az rastlanýr. Oysa gerçekte öyle bir
kiþi yaþamadý. Yani bir yaþlý hoca o esprileri
yapmadý. Türk insaný üretti. Bu yaratým da
Türk insanýnýn mizah zekâsýný gösteriyor.
Birlik 2007/3
41
Nasreddin Hoca gerçekte yaþamadý
dediniz. Böyle düþünmenizin
nedeni ne?
Mizah anlayýþýmýzý kaybettik mi sizce?
Öyle biri olamaz çünkü bütün Orta Asya’da,
Uygur’da, Anadolu’da mezarý var. Týpký
Robin Hood gibi bir halk kahramanýdýr
Nasreddin Hoca. Köroðlu gibi… Bunlar
hep halk efsanesidir. Türk insanýnýn zekâsýný
ve mizah anlayýþýný gösteren efsanelerdir
bunlar.
Mutsuzluðun sebebi genelde dýþsal nedenler mi?
Yüzü asýk genelde herkesin… Yüzü asýk biri espri yapamaz ki.
Tabi dýþ nedenler mutsuzluða yol açabilir, bir de alýþkanlýktýr mutsuzluk.
Ne yaparsan yap, adam mutlu olmaz. Azla mutlu olan da var olmayan
da... Bunu ekonomik, sosyal diyerek tek nedenlere indirgeyemeyiz.
Eskiden 3 kutsal mekân olan ev, ticarethane ve ibadethane çok temiz
tutulurdu. Mesela eve ve ibadethaneye ayakkabýyla girilmez, o kadar
kutsaldýr. Sokak kutsal deðildi adeta, sokak
köpeklere terk edilmiþti. Eski Ýstanbul dünyanýn
köpek cennetiydi. Ýnsanlar, besliyor, bakýyor
ama elini sürmüyor ve evine de almýyor. Niye
çünkü evde köpek beslenmez. Belediyenin
sýkýntýsý þu; halkýn çoðunluðunun kendine ait
hissetmediði bir mekâný temizleme
zorunluluðu…
Belediyeler “ANNEMÝZ”
Kadýnlar erkeklere göre daha çok empati kurar
Bugün bir canlý herhangi bir davranýþ sergiliyorsa, bu davranýþ
günümüze bir iþlevi olduðu için gelmiþtir. Ýþlevi olmayan
davranýþ günümüze kadar gelmez. Mesela öfkenin iþlevi
vardýr. Empati de ayný þekilde… Kadýnlarýn empatisinin daha
yüksek olduðu söylenebilir. Onlarýn olaylara farklý bir bakýþ
tarzlarý vardýr. Kadýn empatiyi iyi kuruyor yani duygu ve
düþünceleri doðru anlýyor. Bunun açýklamasý da kadýnlarýn
daha duyarlý olmasýdýr. Kadýnda empati duygusunun geliþmesi
de bana göre kadýnýn erkek karþýsýndaki durumundan ortaya
çýkmýþtýr. Yani kadýnýn empatik yeteneðinin geliþmesinin
sebebi erkektir. Erkek egemen bir toplumda yaþadýðýmýz için
kadýn hep kocasýnýn ne düþündüðünü önceden anlamak
zorunda kalmýþtýr. Kendini daha güçlü hisseden daha az
empati kurar, daha zayýf hisseden belki de daha çok empati
kurar. Böyle olduðu için kadýnlar olaylara karþý daha duyarlýdýr.
Kadýnlarýn iyi empati kurmasýnýn bir baþka boyutu daha
vardýr. Kadýnýn bir anne olarak da çocuðuna karþý bir
duyarlýlýðý vardýr. Anne bebeðinin niye aðladýðýný anlamak
zorundadýr. Altý mý ýslandý yoksa acýktý mý? Yani kadýn sýrf
toplumsal olarak ikincil konumda olduðu için deðil ayný
zamanda bir bebeðe baktýðý için -anne olduðu için- de daha
duyarlý olmak zorundadýr. Anne olma özelliði sadece kadýnlara
ait olduðu için kadýnlarýn empati yeteneði azalmayacaktýr.
42
Birlik 2007/3
Küçük Þeyler adlý kitabýnýzda, “Bir mýh
bir nal kurtarýr. Bir nal bir at kurtarýr. Bir
at bir süvari kurtarýr.” þeklinde bir söz
vardý. Burada akla birey-aile-toplum
arasýndaki iliþki geliyor sanki? Bu konuda
neler söylersiniz?
Aslýnda bu bir Türk atasözü ve gerçekte þu
noktanýn önemini vurguluyor: Sistemler
küçük-büyük þeylerin farký olmaksýzýn organik
bir bütündür. Sistemler de, insanlar ya da r.
Bu organik birlik, fiziksel, psikolojik ve sosyal
düzeyde de var. Bu cümle tam anlamýyla bir
birliði gösteriyor. Belediyeler de genel bir
bütünün parçasý… Çok eski dönemlerde
belediyeler yoktu. Ama daha sonra hizmette
ayrýmlaþma sebebiyle belediye ortaya çýktý.
Böyle bir düzende çöpçüler iþlerini aksatsalar
bütün bir çevre sýkýntýya girebilir.
Biraz belediyeler ve toplum arasýndaki
iliþkilere deðinmek gerekirse, empati
kurmak ve sinerji bireylerle, yerel
yönetimler arasýndaki iliþkiyi nasýl
etkiler?
Belirli alanda sinerji varsa bu o alaný olumlu
yönde etkiler. Mesela 5 tane ayrý yazar, hepsi
kendi tarzýnda yazýyor. Ama bunlarýn hepsi bir
dergide toplanýrsa o zaman ortaya bambaþka
bir þey çýkar. Her fotoðrafçý ayný objektiften farklý fotoðraflar çekebilir,
yazarlar ayný kalem kâðýtla farklý yazýlar yazabilir. Herkes iþini yapar
ama hepsi bir araya geldiði zaman çok güzel bir dergi ortaya çýkar.
Sinerji, bu durumda ortaya çýkar. Sinerjiyi belediyeyle iliþkilendirmek
gerekirse, bir toplum evde nasýl yaþýyorsa sokakta da öyle yaþamalý.
Genelde sokaklarýmýz temiz. Ama halen kýrmýzý ýþýkta bekleyenlerin
camdan arabasýnýn küllüðünü boþalttýðýný ya da sigara paketini attýðýný
görüyorum. Bu pisliði kimin toplayacaðý konusunda hiçbir fikri yok.
Genelde evde de bu durum böyle… Bireyler evde de daðýnýk, çünkü
orada da anne topluyor tüm döküntüleri. “Evde ben istediðimi yaparým,
annem nasýlsa temizler.” diyor kiþi. Ýþte bu nedenle de evin dýþýnda da
evinde uyguladýð ý davranýþýn aynýsýný uyguluyor. “Kirletirim annem
nasýl olsa temizler.” ya da “Kirletirim belediye nasýl olsa temizler.”
Hep böyle düþünüyoruz galiba yani ben yapmam ama birisi mutlaka
yapar tavrý var insanlarda maalesef. Oysa bu eðitim çocukluktan
verilmeli. Çocuk küçük yaþta tuvaletini temizleyebilmeli, yataðýný
kendi toplamalý, ayakkabýsýný kendi
baðlayabilmeli ki büyüdüðü zaman da
þehrinin bakýmýný da düþünüp dikkat etsin.
Evini kirleten biliyorki, biri o pisliði
temizler; annesi temizler; babasý temizler;
karýsý temizler. Dýþarýda da bu böyledir,
belediye temizler. Mesela çöpçü temizler
hâlbuki çöpçü yolu süpürmek zorunda mý?
Belediyeler ve birey arasýndaki
iliþkiyi nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Birbirlerine karþý sorumluluklarý
neler?
Bunu size bir örnek vererek anlatmak
istiyorum. Yýllar önce bir televizyon
konuþmamdan önce bir çocuk Ankara eski
Belediye Baþkaný Vedat Dalokay’a,
“Belediye ne iþ yapar?” diye sordu. Vedat
Dalokay, þöyle cevap verdi. “Annen evde
ne iþ yaparsa belediye de o iþi yapar.” Anne
ne yapar? Yemek yapar, evdekileri doyurur.
Belediye de açlarý doyurur. Yani evde anne
ne iþ yaparsa belediye de bir þehir için ayný
þeyleri yapar. Anneye yardým etmeniz
gerekmez. Annenin sütü, enerjisi, gücü,
ilgisi sonsuzdur ve ayný þekilde ülkemizin
de enerjisi ve kaynaklarý bitmez, sonsuzdur.
Ama aslýnda bitiyor. Bakýn su da bitmez
sanýyorduk ama bitti. Anneleri nasýl istismar
ediyorsak ayný þekilde belediyeleri de
istismar ediyoruz. Bu bir zincir; kýsaca
‘annesini istismar eden belediyeleri istismar
eder’, ‘belediyeleri istismar eden devleti
istismar eder’ ve dolayýsýyla kendi ülke
vatandaþýný ve özünde kendini istismar
eder. Bu aslýna bakýlýrsa binilen dalý
kesmektir.
“Belediyenin sýkýntýsý þu; halkýn
çoðunluðunun kendine ait hissetmediði bir
mekâný temizleme zorunluluðu…”
Aile içi eðitimler konusunda
belediyelere görevler düþüyor mu?
Neler yapabilir belediyeler sizce?
Prof. Dr. Üstün Dökmen, yerel yönetimlerin bir anlamda ‘annelik’ ile benzerlik
gösterdiðini düþünüyor.
Aile içi iliþkilerin düzeltilmesini belediyelere
vermeyelim bence. Çünkü bu konunun
sorumluluðu çok daha farklý kurumlarý ve
uzmanlýklarý gerektiriyor.
Belediyeler mesela su bulsun, patlamayan
borular yapsýn, topluma raðmen sokaklarý
temizlesin...
Birlik 2007/3
43
Yaþþam
KKent
ent ve
ve Yaþam
Nesrin Akkaþ
Üç Kemaller Diyarý Tekirdað
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün harf inkýlâbýný Tekirdað’da
baþlatmasý ve 19. Fýrkayý burada kurmasý, Namýk Kemal’in bu þehirde yaþamýþ olmasý
ve Yahya Kemal Beyatlý’nýn bu þehirden milletvekili seçilmesinden dolayý Tekirdað üç
Kemaller diyarý olarak anýlýyor.
Türkiye’yi Avrupa’ya baðlayan önemli
þehirlerden birisi olan Tekirdað, Ýstanbul’a
yakýn olmasý sebebiyle özellikle yaz
aylarýnda Ýstanbullularýn da uðrak yeri
olarak göze çarpýyor. Marmara Denizi’nin
kuzeyinde yer alan Tekirdað, yeni
yatýrýmlarla her geçen gün daha da büyük
önem taþýyan merkez haline geliyor. “Üç
Kemaller Diyarý” Tekirdað, adýný
Marmara’nýn kuzey-batý kýyýlarý boyunca
uzanan daðlardan almakta.
44
Eylül 2007 / Birlik
Cumhuriyetin ilk yýllarýnda ve öncesinde adý Tekfurdaðý olan ilin
adýnýn, Bizans devrindeki Tekfurlardan ya da Ermeni takavvurlarýndan
geldiði tahmin ediyor. Bu da tarihin ilk çaðlarýndan beri yörenin bir
yönetim merkezi olduðu anlamýna gelmekte. Türklerin egemenliðine
girdiði yýllarda adýna Rodosto denilen il, 1354–1357 yýllarýndan sonra
Rodoscuk adýyla Gelibolu Sancaðý’na baðlý bir kaza haline getirilmiþ.
Ýlin coðrafi yapýsý
Tekirdað, coðrafi konum olarak baþta Ýstanbul olmak üzere ülkemizin
geliþmiþ kentlerine yakýn bir mesafede bulunuyor. Ayrýca Avrupa’yý
Anadolu’ya dolayýsýyla Ortadoðu’ya baðlayan kara ve demiryolu üzerinde
kurulmuþ stratejik bir ilimiz.Türkiye'nin Kuzeybatýsýnda,
Tekirdað denince akla ilk gelen isimlerden biri Namýk Kemal. Öyle ki onun adýna açýlan ve müze haline getirilen
Namýk Kemal Evi Tekirdað’a yolu düþenlerin görmeden geçemediði bir yer haline geldi.
Marmara Denizi’nin kuzeyinde tamamý Trakya topraklarýnda yer
alan üç ilden, ayrýca Türkiye’de iki denize kýyýsý olan altý ilden
biri. Ergene Havzasýnýn güney kesimindeki en büyük kent olan
Tekirdað, Güney Ergene yöresinden ve kuzeyden gelen yollarýn
Marmara Denizi’ne ulaþtýklarý yerde, geniþ bir körfezin kýyýsýna
kurulmuþ.
Kültürel Miras; Rakoczi Müzesi ve Namýk
Kemal Evi
Küçük bir il olmasýna raðmen Tekirdað’ýn gezilecek pek çok yeri
bulunuyor. Bunlardan bir tanesi Rakoczi Müzesi… Macar Erdel
Prensi II. Frenç Rakoczi 1720’de ülkesinden sürgün edildiði
Tekirdað’da 17 yýl yaþamýþtýr. Vefat ettikten sonra ülkesine geri
gönderilen Rakoczi’nin yaþadýðý sahil kenarýndaki ev ise müze
olarak günümüze kadar ulaþmýþtýr. Þimdilerde Macarlarýn sýk sýk
ziyaret ettiði bu ev, Macar Hükümeti tarafýndan 1932 yýlýnda bir
Macar mimarýna aslýna uygun olarak restore ettirilerek müze
haline getirilmiþtir.
Giriþinde bulunan Türkçe ve Macarca kitabede binanýn ne zaman
ve ne amaçla restore edildiði yazýlý. Müzenin ikinci katýnda Macar
istiklâl mücadelesi kahramanýnýn yaðlý boya bir tablosu ile eþyalarý
ve kendisi tarafýndan yapýlan tahta oymalarýnýn kopyalarý teþhir
edilmekte.
Tekirdað’da ziyaret edebileceðiniz bir baþka müze ise “Namýk
Kemal Evi” olarak bilinen Namýk Kemal Müzesi’dir. 21 Aralýk
1992’de temeli merasimle atýlan bina, 21 Aralýk 1993’te hizmete
19. yüzyýl Osmanlý mimarisi tarzýnda üç
katlý olarak inþa edilen bina aslýna sadýk
kalýnarak restore edilmiþ. Namýk Kemal Evi
aslýnda Namýk Kemal’in doðduðu ve yaþadýðý
ev deðildir. Tekirdað’ýn mimari yapýsý
genellikle ahþap ev aðýrlýklýdýr ve bu evler
uzun yýllara karþý koyamazlar. Namýk
Kemal’in yaþadýðý ev de bu sebepten
günümüze kadar ulaþamamýþtýr. Ancak
Namýk Kemal’in anýsýný yaþatmak ve
Tekirdað’ýn simgesi haline getirmek için
yeni bir Namýk Kemal evi Osmanlý
mimarisine uygun olarak yeniden inþa
edilmiþ ve ziyaretçilere açýlmýþtýr. Sonradan
inþa edilmiþ olmasýna raðmen müze tarihi
bir hava verir. Sofada Namýk Kemal'in adýný
taþýyan basýn ve yayýnlar, belgeler, kendisine,
ailesine ait fotoðraflar bulunur. Sofanýn sol
köþesindeki mutfakta Tekirdað yöresindeki
her türlü mutfak araç ve gereçleri teþhir
edilmektedir. Namýk Kemal Evi’nde diðer
yandan bir Atatürk Odasý da bulunmaktadýr.
Evdeki eski kiler odasý dönüþtürülerek, 19.
Fýrka ve Atatürk Odasý olarak döþenmiþ.
Bunun sebebi ise Cumhuriyet Tarihinde
büyük yeri olan 19. Fýrka’yý Atatürk’ün bu
þehirde kurmuþ olmasýdýr. Bu odada
Atatürk’ün Tekirdað’a geliþleri ile ilgili
hatýralar bir takým eþyalar ile
canlandýrýlmaktadýr.
Birlik 2007/3
45
Peki ünlü Tekirdað Köftesi nasýl
yapýlacak?
Bu sorunun cevabýný uzun yýllardýr bu iþi
meslek edinen Apti Özcan Usta veriyor:
"Köfte için sýðýr ve dananýn döþ, but ve ön
kol eti kullanýlmalý. Bütün olarak alýnan
et sinirinden ayýklanmalý. Ekmek, soðan
ve az miktarda sarýmsak etle birlikte çekilir.
Karýþým, kimyon ve karabiber eklenip
yoðurulur ve yeniden çekilir. Hemen
ardýndan bir kez daha yoðurulur ve yeniden
çekilir. Bu halde bir gece boyunca
buzhanede dinlendirilir. Ertesi gün çok az
yað kullanýlarak ince bir rulo formu verilir.
Bu ýzgara köftedir. Rulo þeklinde olmasýnýn
nedeni ise piþme sýrasýnda ýzgarada hepsini
birden kolayca çevirebilmektir.”
AKINCILAR
Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik
Ak tolgalý beylerbeyi haykýrdý: Ýlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle...
Þimþek gibi bir semte atýldýk yedi koldan,
Þimþek gibi Türk atlarýnýn geçtiði yoldan.
Bir gün doludizgin boþanan atlarýmýzla
Yerden yedi kat arþa kanatlanýp o hýzla...
Cennette bu gün gülleri açmýþ görürüz de
Hala o kýzýl hatýra titrer gözümüzde !
Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik,
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik.
Yahya Kemal Beyatlý
Tekirdaðlýlar için Mustafa Kemal Atatürk
ve Namýk Kemal’den sonra en fazla önem
taþýyan diðer “Kemal” ise büyük þair Yahya
Kemal Beyatlý’dýr. Ancak Beyatlý sadece
þair kimliði ile tanýnmaz, O ayný zamanda
bir politikacý ve bir bürokrattýr ki, Tekirdað
ile baðý da politikacý kimliðinden
kaynaklanýr. Trakya’da baþlayan hayatý ona
daha sonra Tekirdað’dan milletvekili olma
imkâný saðlar.
46
Birlik 2007/3
Lezzetin adresi Tekirdað
Tekirdað’a gidip yerli halkýna buranýn en ünlü þeyi nedir diye
sorduðunuzda duyacaðýnýz beþ ya da altý þeyin tamamý yemek olacaktýr.
Bunun sebebi ise Tekirdað ve çevresinde yaþayan, Rumeli Fatihi Gazi
Süleyman Paþa ve 1.Murat Bey’le beraber yöreye göç eden Gazi
Derviþler, Ahi Derviþler ve Yörük Türkmenlerdir. Bu topluluklar
göçle Tekirdað civarýndaki mevcut kasabalara ve çiftliklere yerleþmiþler
ve yerleþirken de kendi mutfak kültürlerini getirmiþler. Yörenin yerli
ahalisinin zengin mutfak kültürü karþýsýnda kendi mutfak ve yemek
kültürlerini muhafaza etmiþler ve sonuç olarak Tekirdað ve çevresinde
çok zengin bir mutfak kültürü meydana gelmiþtir.
Elbette yöreye ait pek çok leziz yemek arasýnda en çok tercih edilen
yemeklerin baþýnda Tekirdað Köftesi geliyor. Tekirdað, ismini alan
köftesiyle meþhur olunca, yatýrýmcýlar da en çok bu alanlara yöneliyor.
Þehrin merkezinde, sayýsýz köfteci sizi aðýrlýyor. Bunlarýn hepsi de
Tekirdað’ýn markasý haline gelen köfteyi ve tatlýlarý en leziz biçimde
yapmak için çabalýyor. Tekirdað’a yolu düþenlerin uðramadan
geçmedikleri bu yerler, genelde babadan kalma gelenekleri sürdürüyor.
Zamanla þube sayýsýyla birlikte müdavimleri de artýyor.
Tekirdað Köftesi'nin ise, 1920'li yýllarýn baþýnda Selanik'ten göç edenler
tarafýndan yöreye getirildiðine inanýlýyor. Tekirdað Köftesi'nin sýrrý
dana etinin kaburga kýsmýnýn kullanýldýðý ete baðlanýyor. Tekirdað
Köftesi genellikle kýrmýzý biber salçasý ile birlikte servis yapýlýyor.
Diðer lezzetler…
Bölgedeki ürün çeþitliliði, farklý kültürlerin arada bulunmasý il
mutfaðýna belli bir zenginlik kazandýrmýþtýr. Keþkek, kesme makarna
(eriþte), kuskus, tarhana gibi Anadolu'ya özgü yemekler yanýnda
Kirazýn festivali…
Þu gördüklerin kiraz aðaçlarýdýr
Ki, böyle çýplak kalmazlar
Günü gelir, uzun olur yeþilin ömrü
Zannedersin solmazlar
Bizim buralarda
Kiraza çýkamayan kýzý almazlar.
Arif Nihat Asya
Trakya'nýn tatlý türleri, sebze yemekleri ve meyveler beslenme
kültürünü zenginleþtirmektedir.
Trakya’da mýsýr unu da beslenmede önemli bir yer tutar. Mýsýr
unu ve lahanayla yapýlan "Mýsýr unu dolmasý ", pýrasayla yapýlan
" pireþe ", ýspanakla yapýlan " zennik " yörenin özgün yemekleri
arasýndadýr. Beslenmede üzümden de yaygýn olarak yararlanýlýr.
Üzüm yemeklerde þýra ve bulama biçiminde kullanýlýr. Üzümden
yapýlan bulama, tatlý olarak da yenebilir. “Þýra mekiði" de yörenin
özgün tatlýlarýndandýr. Þýra ile yapýlan ve kýþa saklanan
yiyeceklerden biri ise þýra tarhanasýdýr.
Hemen her yemekte bir tatlý türü bulunur. Zerde, niþasta helvasý,
irmik dolmasý, höþmerim, hakuk, cizleme, baba tatlýsý baþlýca
tatlýlardýr.
Bunlarýn dýþýnda geleneksel yemekler arasýnda çeneçarpan çorbasý,
cýllýk, elbasan tava, kodrul manýr, papaz mancasý (köpoðlu salatasý),
þaraþura, yoðurtlu borani sayýlabilir ve tabi Tekirdað rakýsý ve
þarabý, meyvelerden de Tekirdað karpuzu ve kirazý Tekirdað’da
yemek kültürünün önemli bir kýsmýný oluþturur.
Tekirdað denilince akla hiç kuþkusuz ülke
ekonomisine katkýsý olan tarýmý, özellikle
buðday ve ayçiçek üretimi geliyor. Ama
kirazý da unutmamak gerekiyor.
Görünümü, lezzeti ve adýna düzenlenen
festivali ile kirazýn Tekirdað’da ayrý bir
önemi vardýr.
Kiraz yaklaþýk yarým asra damgasýný vurmuþ
ve o zamandan bu yana festivallerin simgesi
haline gelmiþtir.
Ozanlar baþ tacý ettikleri kirazýn üzerine
anlamlý duygu yüklü yazýlar, yazmýþlar,
þiirler, yazmýþlar. kirazýn rengini ise genç
kýzlarýn dudaðýna benzetmiþlerdir.
Tekirdaðlýlar da kirazýn üzerine önce
cümbüþ hazýrladýlar, daha sonra cümbüþün
adýný festivale dönüþtürdüler.
Birlik 2007/3
47
Cümbüþten festivale...
Ýlk Kiraz Cümbüþü 1961 yýlýnda Naip Köyündeki büyük çýnar aðaçlarý altýnda baþladý. Dört gün süren
cümbüþ, Naip Köyü kavaklarý altýnda sona erdi. 1968 yýlýna kadar cümbüþ kutlamalarý 1964 yýlýnda
Vali Kadir Demirel zamanýnda festivale dönüþtü. Kiraz festivali günümüze kadar devam etti.
Günümüzde Tekirdað belediyesinin bir etkinliði olarak devam ederken Tekirdað Kiraz Festivali, artýk
“geleneksel” olarak ifade ediliyor.
48
Eylül 2007 / Birlik
tezgah üzerinde iþlenir. Baþlangýçta bir kaç
tezgahla baþlayan el dokumacýlýðý, Tekirdað
Kültür Müdürlüðü gayretleri ile “El
Dokumacýlýðý Projesi” çerçevesinde gün
geçtikçe geliþiyor.
Sürekli geliþen turizm
Tekirdað’dan dönüþte almanýz gereken hediyelik eþyalardan bir tanesi de göz nuruyla
yapýlmýþ bu dokumalardýr.
El emeði, göz nuru el dokumasý
Ýþlediði motiflerden kökenlerinin Orta Toroslar’a uzandýðý tahmin
edilen Karacakýlavuz Köyünün ismi, eþsiz el dokumalarýyla anýlýyor.
Karamanoðlu Beyliði sýnýrlarýnda yaþayan Karacakýlavuzlularýn
kökleri, Türklerin Trakya'yý ele geçirmelerinden sonra Toroslar’dan
alýnarak Balkanlarýn Türkleþtirilmesi amacýyla Balkanlara yerleþtirilir.
Dokumacýlýða Balkanlarda da devam eden Karacakýlavuzlular daha
sonra Tekirdað topraklarýna yerleþirler. Burada yaþayan halkýn el
emeði olan dokumalar nesilden nesile yaþatýlarak günümüze kadar
geldi. Karacakýlavuz el dokumalarý daha çok çuval, minder yüzü,
yastýk yüzü, seccade, heybe, kilim olarak iþlenir ve Tekirdað’a
gidildiðinde bu dokuma alýnmasý gereken hediyelik eþyalar arasýnda
ilk sýrayý alýr.
Dokumalardaki desenler oldukça zengindir; göz motifi, koç boynuzu,
köpek ayaðý, tavus kuþu, üç güller, çam dalý, mührü Süleyman,
çengel, sofra, beygir nalý, yýldýz, kilit deseni motifleri ince ince meþe
Yemek çeþitliliði, festivalleri, gezilecek
görülecek yerleri, Ýstanbul’a yakýnlýðý ve sahil
kasabalarýyla Tekirdað, ayný zamanda bir
turizm merkezi. Özellikle Ýstanbullularýn
yoðun olarak tercih ettiði þehrin nüfusu yaz
aylarýnda 200 bini buluyor.
Þarköy, Kumbað, Marmara Ereðlisi ve
Uçmakdere Tekirdað’ýn en çok tercih edilen
ilçeleri arasýnda. Çeþit çeþit konaklama yerleri,
çarþýlarý, temiz havasý deniziyle, tatil yapmak
için kilometreler katetmek istemeyenler için
tekirdað güzel bir tatil için alternatifler
sunuyor. Son zamanlarda yamaç paraþütü
için hazýrlanan Uçmakdere ise artýk ilgilisine
hizmet vermeye hazýr. Belediye Baþkaný
Ahmet Aygün burasýnýn Marmara’da yamaç
paraþütü için en yakýn ve en uygun yer
olduðunu söylüyor ve yakýn zamanda gelen
müdavimleri aðýrlayacak konaklama
yerlerinin de hizmete gireceði müjdesini
veriyor.
Uçmakdere’nin yakýn zamanda Türkiye’nin önemli yamaç paraþütü merkezlerinden biri haline gelmesi bekleniyor.
Birlik 2007/3
49
Býrakanlar
Ýzz B
ýraakaan
Yrd. Doç. Dr. Aynur Can
Geleneksel ile Modernlik Arasý
Bir Sentez mi? Gelgitler mi?
Ahmet Vefik Paþa (Ýstanbul 1813 - 1891)
Tarihte Ýz Býrakanlar Köþesi, bu sayýda
Ahmet Vefik Paþa’yý aðýrlýyor. Bir þahsiyeti
tanýtmak, her þeyden önce, çok boyutlu
bakabilmeyi ya da farklý perspektifler almayý
gerektirmektedir. Bir takým bilgi
kanallarýndan ve görsel malzemeden
hareketle, bir insan tasvirine ulaþýrsýnýz.
Ýlgili kiþinin yaþadýðý zaman, mekân,
toplumsal gerçekliði, hayalleri, beðenileri,
tercihleri, tutum ve davranýþlarý ile sizi
karþýlayan biyografik yazý, karakteri ve
kiþiliði ile sonuca ilerler ve kendisine,
baktýðýnýz noktalardan bir yer biçilir. Sadece
özgeçmiþ belgesi bilgilerinin, bir þahsiyeti
tanýtmaya yetmeyeceðini biliyoruz. Bu
yüzden, bir tür arka plan araþtýrmasý ýþýðýnda
kaleme aldýðýmýz bilgileri, dergimiz
platformunda sizlerle paylaþmak istedik.
Ahmet Vefik Paþa düþünsel ve sanatsal
boyutunu temsil eden dil bilimi
çalýþmalarý ve tiyatro yazarlýðý kadar,
diplomatik görevleriyle birleþerek, þahsiyet olarak özgün bir form ve
içerik kazanmýþtýr. Bu haliyle bir sentez olarak yorumlanabilen öz ve
biçim iliþkisi ayný zamanda gelgit/ler ile tarif edilebilecek bir geçiþ
dönemi insanýný betimlemesine açýk gözükmektedir.
19. yüzyýlýn ilk çeyreðinde 1813’te Ýstanbul’da doðan ve yüzyýlýn son
çeyreðine deðin devrine tanýklýk eden Ahmet Vefik Paþa, tarih
kitaplarýndan ezber ettiðimiz 1839 Tanzimat Fermaný’nýn ilanýný,
1876 I. Meþrutiyet’in ilanýný ve 1876–1878 Osmanlý-Rus Savaþýný
bizatihi tecrübe etmiþ, baþka bir deyiþle görmüþ ve geçirmiþtir. Söz
konusu zaman dilimi, kuþkusuz bir çýrpýda söylenebildiðinden çok
daha zor yaþanmýþtýr.
Ahmet Vefik, Sultan II. Mahmut’un kurduðu Tercüme Odasý’nda
çalýþan ilk Müslüman olarak bilinen, Ruhiddin Efendi’nin oðlu
olarak dünyaya gelmiþ ve bir Ýstanbul çocuðu olarak büyümüþtür.
Eðitim süreci, babasýnýn iþinin sunduðu olanaklarla zenginleþmiþtir.
1831’de baþladýðý Mühendishane-i Berrî-i Hümayun’un ardýndan,
Paris Elçisi Mustafa Reþit Paþa’nýn yanýna maslahatgüzâr olarak
atanan babasý ile birlikte, Fransa’ya gitmiþ ve üç yýl Saint-Louis
Lisesi’nde okumuþtur. Ýstanbul’a dönüþünde bir yandan Fransa’da
baþladýðý dil öðrenimini tarih ve edebiyat alanýnda sürdürmüþ, diðer
yandan Babýâli Tercüme Odasý’nda çalýþmaya baþlamýþtýr.
Ahmet Vefik Paþa, aldýðý eðitim kadar düþünsel ve sanatsal duyarlýlýk
ve çabasý ile de yaþadýðý devrin, insan yetiþtirme modelini temsil
etmektedir. Þöyle ki; Fransýzca, Ýngilizce, Ýtalyanca, Grekçe, Arapça
ve Farsça’yý çok iyi bilmekte, Rusça, Ýbranice ve Çaðatayca’yý anlayýp
okuyabilmektedir. Tarihe, tarihçiliðe ve batý aydýnlanma felsefesine
meraký kadar yazdýðý kitap ve çevirileri ile düþünsel yazýn alanýnda
sorumluluk almasý, kendisini, bir Ýstanbullu/Ýstanbul Efendisi, bir
Osmanlý Paþasý ve bir kültür adamý olarak ortaya koymaktadýr.
Meclis-i Mebusan'ýn açýlýþý
50
Birlik 2007/3
Ahmet Vefik Paþa, muhtelif aralýklarla Osmanlý devlet yönetiminin
önemli kademelerinde hizmet etmiþtir. Bunlardan bazýlarý Londra
Elçilik Kâtipliði, Eflâk-Boðdan Komiserliði, Encümen-i Daniþ
üyeliði, Tahran Büyükelçiliði, Adliye Nazýrlýðý, Paris Büyükelçiliði,
Zoraki Tabip
Türk tiyatrosunun kuruluþuna ve yurda
yayýlmasýna öncülük etmiþ olan Ahmet
Vefik Paþa'nýn Zoraki Tabip oyunu,
Moliere'den uyarlanmýþ, yerli, canlý
tiplerle ve ustalýkla yazýlmýþ bir dolantý
güldürüsü olmasýyla dikkat çekmektedir.
Meclis-i Vâlâ Reisliði, Evkaf Nazýrlýðý olarak sýralanabilir.
Mesleki yaþamýnda, açýk sözlü ve dobra, doðruluðuna inandýðý bir
konuda, muhatabýnýn kim olduðuna bakmaksýzýn kýrýcý ve
cezalandýrýcý olabilen, kararlý, cesur, sonuç odaklý ancak yer yer
tutarsýz davranýþlarý ile tanýnmýþtýr. Paris Büyükelçiliði ve Evkaf
Nazýrlýðý görevlerinde onun, tanýtýcý olduðu kadar çarpýcý olduðu
düþünülen bazý tasarruflarýna yer vermekte fayda görülmektedir.
Ýnat olsun deyi!
Paris Büyükelçiliði görevinde iken, vaktiyle Fransýz büyükelçisinin,
padiþahýn saltanat kayýðýna benzer bir kayýkla, Boðaziçi’nde
dolaþmasýna içerlemiþ, buna karþýlýk Paris sokaklarýnda imparatorun
beyaz arabasýný andýran bir arabayla dolaþmayý tercih etmiþtir. Yine
Paris’te görevliyken, III. Napoléon’un hazýr bulunduðu bir tiyatro
temsilinde Türklerle alay edildiðini görünce, gösterinin sona
ermesini beklemeksizin, hýþýmla salonu terk etmiþtir. Ahmet Vefik
Paþa’nýn geleneksel, muhafazakâr veya milliyetçi yanýný görünür
dünyaya taþýyan bu tutum ve davranýþlar, yurt dýþýnda tepkisel
olarak yorumlanabileceði gibi, medeniyetin öznesi bir “ben
idraki”nin yaþadýðý dönüþüm sürecinin, tipik birer yansýma biçimi
olarak da deðerlendirilebilecektir.
Kýsa süreli Evkaf Nazýrlýðý sýrasýnda, Türk-Ýslam inanç ve deðerler
sisteminin baþkentte taçlandýrdýðý Süleymaniye Cami’nin onarým
ve restorasyonunu gerçekleþtirme tasarrufu, onun içinde
bulunduðu çaðý doðru okuma çabasý ve aydýn sorumluluðunu
taþýdýðýný açýða çýkarmaktadýr. Bu görevi sýrasýnda yaptýðý ekonomik
tasarruf tedbirleri yüzünden Divan-ý Muhasebat Reisliðine
kaydýrýlmýþtýr. 1863’te yeniden Meclis-i Vâlâ üyesi olmuþ, iki ay
süreyle Darülfünun’da hikmet-i tarih ve tarih dersleri vermiþtir.
1865–1871 yýllarý arasýnda altý yýl görevsiz olarak
Rumelihisarý’ndaki sahilhanesinde düþünsel ve sanatsal
faaliyetlerine devam etmiþtir. Moliére’den uyarlama ve çevirileriyle,
tarih çalýþmalarýný bu zaman diliminde gerçekleþtirmiþtir. Tarih-i
Osmanî adlý, Ýstanbul ve taþra okullarýnda uzun süre okutulan ilk
tarih ders kitabýný ve Atalar Sözü’nü kaleme almýþtýr.
1876 yýlýna gelindiðinde ise ilk Meclis-i Mebusan’da Ýstanbul
Mebusu seçilmiþ, Meclis Reisliðine atanmasýndan yirmi gün sonra
vezirlik rütbesi ile ödüllendirilmiþtir. Meclis oturumlarýný oldukça
sert ve kýrýcý biçimde yönetmesi ve Mithat Paþa’nýn kurduðu
Hediye-i Askeriye Cemiyeti’ni kapatmasý sonucu, üç ay süreyle
Edirne Valiliði’ne gönderilmiþtir.
Ardýndan Âyan Üyeliði, bir ay kadar
ikinci kez Maarif Nazýrlýðý sonrasý
Dâhiliye Nazýrlýðý ile birlikte ‘Baþvekil’
unvanýyla, Sadrazamlýða atanmýþtýr.
Bu süreçte Ahmet Vefik Paþa,
vilayetlerden para getirtmeyi baþararak,
çoðu muhacirin Anadolu’da iskân
edilmesini saðlamýþtýr. Göçmenlerden
fedailer grubu oluþturarak saltanata
tehdit oluþturmasý jurnali ile 1878’de
baþvekillikten uzaklaþtýrýlarak, Bursa
valiliðine atanmýþtýr. Üç yýllýk valiliði
süresince Bursa’yý modernleþtirme
çabalarý ve hizmetleri hatýrlanmalýdýr. Bu
görevinden azledilme sebepleri arasýnda,
merkezden atanan kamu görevlilerini iþe
baþlatmamak, yetkisi yokken kaymakam
azletmek, zorla tiyatro bileti sattýrmak,
kimi memurlara maaþ verdirmemek vb.
suçlamalar sayýlmaktadýr.
Onun için ‘baþ aþaðý kütüphane’ ve
‘binek taþý iriliðinde pýrlanta ’ gibi övgü
dolu yakýþtýrmalar yapýlmýþ, bazýlarý
tarafýndan ‘her tarafý dikenli bir yuvarlak’
ve ‘deli’ diye anýlmýþtýr. Zor bir dönemi,
yönetim ve siyasetin öznesi konumunda
yaþayan ve tecrübe eden Ahmet Vefik
Paþa ise, ‘kendime deli dedirtinceye kadar
neler çektim’ diyerek, kendini ifade
etmektedir. 1882 yýlýnda ikinci kez
atandýðý baþvekillikten iki gün sonra
azledilince, duruma çok üzülmüþ, bir
daha görev kabul etmeme kararlýlýðý ile
Rumelihisarý’na çekilmiþtir. Dokuz yýl,
yoksulluk içinde bir yaþam sürdürmüþ ve
geriye 3851 eser, cilt ölçeðiyle de 6000
dolayýnda kitaptan oluþan özel bir
kütüphane býrakarak, 1891’de hakka
yürümüþtür. Ardýndan, niçin Eyüp
Sultan’a deðil de Rumeli Hisar’ýna
gömüldüðü tartýþmalarý, dünyanýn
herzamanki hal huyu ve geçiciliði içinde
suya düþen kar misali eriyivermiþtir. Biz
ise, gerçekten geriye kalanlarý yazmayý
gayrete deðer bulduk.
Kaynak
Saint-Laurent, Béatrice (1996), ‘Bir Tiyatro
Amatörü: Ahmet Vefik Paþa ve 19. Yüzyýlýn Son
Çeyreðinde Bursa’nýn Yeniden Biçimlenmesi’, edi.,
Paul Dumont ve François Georgeon, Modernleþme
Sürecinde Osmanlý Kentleri, çev., Ali Berktay, Tarih
Vakfý Yurt Yayýnlarý, Ýstanbul, s. 60-79.
Dünden Bugüne Ýstanbul Ansiklopedisi, Tarih
Vakfý Yurt Yayýnlarý, Ýstanbul.
Birlik 2007/3
51
Tarihten
Tarih
Tarihi Beyoðlu
Belediye Binasý
Kasýmpaþa ile Tophane’yi ikiye ayýran
yol, Þiþhane Meydaný’na ulaþtýðýnda, üç
caddenin (Yolcuzade Ýskender,
Meþrutiyet ve Mücellit Caddeleri)
birbirine kavuþtuðu alanda, 19. yüzyýlýn
son çeyreðine tarihlenen, bir bina
yükselmektedir.
Günümüzde Beyoðlu Belediyesi’nin
ana hizmet binasý olarak yararlanýlan bu
yapý, Osmanlý Devleti’nin ilk belediye
binasý olma özelliðine sahiptir.
1879–1883 yýllarý arasýnda, Ýtalyan
mimar Barborini tarafýndan, Altýncý
Daire-i Belediye Binasý olarak inþa
edilmiþtir. Binanýn güneyi ve
doðusundan yol alan yokuþ
çýkýldýðýnda, Tünel Meydanýndan
meþhur Cadde-i Kebir veya Ýstiklal
Caddesi’ne eriþilmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Aynur Can
Altýncý Daire-i Belediye Binasý, uzun bir süre iþlevini sürdürmüþ
olup, 1960’lý yýllara gelindiðinde, bina kaymakamlýk olarak kullanýlmýþ
ve yeniden belediye þube müdürlüðü yapýlmýþtýr.
bina, Edouard Blacque Bey’in, ilk reisliði döneminde
yapýlmýþtýr. Ön cephesi itibariyle Haliç ve tarihi yarýmadayý
izleyen binanýn öneminden dolayý, Meþrutiyet Caddesi’nin
baþlangýcý, ‘Daire’ olarak anýlmýþtýr. Þiþhane Meydaný’nýn
göbeðine oturtulan bu yapý ‘Altýncý Daire Sarayý’ o dönemin
Paris’indeki biçimleri yansýtmakta idi. Yine Paris
caddelerinde izlenen yaygýn olarak, caddelerin anýtlarla
tamamlanmasý anlayýþýna uygunluk göstermekte idi. Ancak
bir farkla ki, -Avrupa kent tasarýmý projelerinin taklit edildiði
durumlarda sýkça görüldüðü üzere- burada caddeler
birbirinden kopuktu. Böylece benzerliklerin, biçimsel ve
sýnýrlý olarak gerçekleþtirildiði dikkati çekmektedir. (Çelik,
1998:59)
Altýncý Daire-i Belediye Binasý, uzun bir süre iþlevini
sürdürmüþ olup, 1960’lý yýllara gelindiðinde, bina
kaymakamlýk olarak kullanýlmýþ ve yeniden belediye þube
müdürlüðü yapýlmýþtýr. 1984 tarihli, 3030 sayýlý, Büyükþehir
Belediye Kanunu’nun çýkmasý ile birlikte, bina tadilat
Tanzimat reform paketinin bir
uzantýsý olarak, baþkentin
sorunlarýnýn modern kentlerde
üretilen yöntemlerle çözüme
kavuþturulmasý amacý ile
1857’de Ýstanbul’un yönetimi on
dört bölgeye ayrýlmýþtýr. Batýlý
yaþam biçiminin yaygýn olarak
sergilendiði, Beyoðlu-Galata
bölgesi, Paris Altýncý Daire’den
bire bir esinlenilerek, Altýncý
Daire-i Belediye binasýnda,
örnek belediyecilik uygulamasý
gerçekleþtirilmiþtir. Ýstanbul’un
mekânsal tarihinde, bu
anlamýyla özel bir yer edinen
Beyoðlu Belediye Binasý (Altýncý Daire-i Belediye Binasý)
52
Birlik 2007/3
görmüþ ve Beyoðlu Belediye Baþkanlýðý olarak kullanýlmaya
baþlanmýþtýr.
Haliç’i izleyen yaþlý tanýk
Dik eðimli bir parselde konumlanan yapý, Þiþhane
Meydaný’ndan merdivenlerle çýkýlan, yükseltilmiþ bir
platform üzerine kurulmuþtur. Binanýn mimari tasarýmý,
ihtiyaçlarýn ön görüldüðü açýk ve sade bir biçimdedir.
Binanýn oturtulduðu geniþ platform, bodrum kat olarak
kullanýlmaktadýr. Ýkiþer kolanla ayrýlan, yuvarlak kemerli üç
sýra geniþ pencereyi taþýyan giriþ holü cephesi, üç metrelik bir
çýkma ile ana kütleden ayrýlarak, ritim ve vurgu kazandýrýlmýþ
ve estetik görsellik saðlanmýþtýr.
1984 yýlýnda yapýlan tadilat sýrasýnda, var olan çatý katý
yükseltilerek normal kata dönüþtürülmüþtür. Ön cepheden
içeri çekilerek, geriye doðru hafif eðik olarak ilave edilen katý
ile binanýn özgün mimarisinin ve yalýn ifadesinin bozulmasý
engellenmeye çalýþýlmýþtýr. Çatý katý baðlantýsý, metal
konstrüksiyon döner bir merdiven ile saðlanmýþtýr.
Binanýn zemin katýnda, yapý aksýnda tasarlanan geniþ bir giriþ
holü ve buradan her iki yönde uzanan koridor baðlantýlarýnýn
çevresine, ofis mekâný olarak iþlev gören odalar
yerleþtirilmiþtir. Yükseklikleri 4,5 metreyi bulan katlar arasý
merdivenler, giriþ holünün karþýsýnda yer almaktadýr.
Yenilenen merdiven kovasýnýn yanýna kat yüksekliðinden
yararlanýlarak, ara kat düzeyinde mekânlar ilave edilmiþtir.
Merdivenler bu mekânla
iliþkilendirilerek, dört kollu olarak
yenilenmiþtir. Binanýn birinci katýnda
bulunan geniþ salon, belediye meclis
salonu olarak kullanýlmaktadýr.
Eskiden ahþap olarak döþenen kat
döþemeleri, betonarme kaset sisteme
dönüþtürülmüþ, iç mekân tezyinatý
tamamen yok edilmiþtir. Yine eski
fotoðraflarda görülen, yaz aylarýnda
binanýn pencerelerinde kullanýlan,
cepheye hareket veren tenteler, artýk
kullanýlmamaktadýr.
Cephelerinde tam bir simetrinin hakim
olduðu bina, neoklasik anlayýþý
sergilemektedir. Geniþ kat silmeleri,
saçak silmeleri, köþe pilastrlarý, pencere
korkuluklarý ve alýnlýklarý ile
Beyoðlu’na özgü mimariyi temsil eden
bu özel bina, Ýstanbul estetiðine
katýlmaktadýr.
Kaynak
Çelik, Zeynep (1998),
19. Yüzyýlda Osmanlý Baþkenti Deðiþen Ýstanbul, 2.
b.,
Tarih Vakfý Yurt Yayýnlarý, Ýstanbul.
Dünden Bugüne Ýstanbul Ansiklopedisi, Tarih
Vakfý Yurt Yayýnlarý, Ýstanbul.
Birlik 2007/3
53
Kent Estetiði
Cihan Dað
ÝSTON Dünya
Markasý Olma
Hedefinde
ÝSTON Genel Müdürü
Kadir Serdar Taflan:
“Kent mobilyalarýnda temel
amaç kenti güzel
göstermesinin yanýnda bir
fonksiyon da içeriyor
olmasý.”
Türkiye’de kent mobilyalarý kavramýnýn ilk kez bu denli ön
plana çýkmasýný saðlayan ÝSTON bir yanda geleceðin
Ýstanbul’unu yaratýrken, yeni tasarýmlarýyla da Türkiye ve
Avrupa’daki birçok þehrin sokaklarýný süslüyor.
Sizlere, bir kenti kent yapan en çok nedir, diye sorsak, ya ona kimliðini veren?
Sadece evleri mi? Ýþyerleri mi? Yollarý ya da köprüleri mi? Kuþkusuz tüm bu
saydýklarýmýz olmadan bir kent yaþamý düþünülemez ama ona ruhunu veren,
insanlarý o kente ya da þehre ait kýlan bundan çok daha öte deðerler ve yapýlardýr.
Ýzmir’i Saat Kulesi ya da Kordon Boyu olmadan düþünebilir misiniz? Ya
Ýstanbul’dan Haydarpaþa’yý, Sultanahmet’i, Ayasofya’yý çýkarsak, New York’u hatta
ABD’yi Özgürlük Anýtý olmadan düþünmek mümkün mü? Çin deyince aklýnýza
ilk ne geliyor, ya da Kremlin Sarayý olmasa Moskova o kadar masalsý bir kent olur
muydu?
Sadece birkaç görkemli yapý elbette bir kentin güzel görünmesini saðlayamaz
ancak bir bütünün içinde tüm o güzellikler bir anlam bulabilir. Bu nedenle de
özellikle son yýllarda kent mobilyalarý kent yaþamý ve estetiðinde önemli bir yer
ediyor.
Bir zamanlar sadece parklardaki banklardan ibaretken, þimdi çöp kovalarýndan
çiçekliklere, parke-taþlardan, heykellere, gazete-dergi büfelerine kadar sayýsýz
ürünü içinde barýndýran kent mobilyalarý, Türkiye’de yeni yeni geliþen bir kavram.
Biz de kent mobilyalarýnýn neleri içerdiðini, “kent kimliði” ve “kentli olma
bilinci”ne katkýlarýný bu kavramý Türkiye’de ilk kez duyuran ve gösterdiði büyük
atýlýmla Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluþundan biri olan Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi iþtiraklerinden Ýstanbul Beton Elemanlarý ve Hazýr Beton Fabrikalarý
A.ޒnin (ÝSTON) Genel Müdürü Kadir Serdar Taflan’a sorduk.
54
Birlik 2007/3
Üretimin yanýnda tasarýmý da siz
gerçekleþtiriyorsunuz. Tasarým
aþamasýndaki aradýðýnýz
ölçütleriniz varmý?
ÝSTON’u genel olarak tanýyabilir miyiz?
Öncelikle size ÝSTON’un tarihçesiyle ilgili kýsa bir bilgi vereyim.
ÝSTON 1986 yýlýnda anonim þirket olmuþ, belediye sermayesiyle
kurulmuþ bir belediye iþtirakidir. Bundan önceki yýllarda faaliyeti
Yol-Bakým Müdürlüðü’ne baðlý adeta bir þeflik hüviyetindeydi.
1986’dan sonra da Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi iþtiraklerinden
birisi olmuþtur.
Ýlk kurulduðu yýllarda aðýrlýklý olarak beton- betonarme boru
imalatý olmasýna raðmen, daha sonraki yýllarda parke-taþ ve 94
yýlýndan sonra da kent mobilyalarý üretimine geçildi. Þu an ise ana
faaliyet alanlarý; beton-betonarme boru, hazýr beton, parke-taþý ve
bordür, kent mobilyalarý ve birtakým taahhüt iþleri olan bir
þirkettir. ÝSTON Türkiye sanayisinde çok önemli bir þirket oldu.
Ýki yýldýr üst üste ilk 500 sanayi kuruþu arasýna giriyoruz. Bu yýl
79 sýra birden atlayarak 402’nci sýraya yükseldik.
“Geleceðin Ýstanbul’unu yaratýyoruz” diyen ÝSTON
Genel Müdürü Kadir Serdar Taflan Türkiye’de ilk kez
kullanýlacak birçok yeni ürünün müjdesini verdi.
Kent mobilyasý kavramý
Kent mobilyasý Türkiye’de yeni yeni duyulmaya
baþlandý. Kent mobilyasý dediðimiz zaman ne
anlamamýz gerekiyor?
Genel bir tanýmlama yaparsak; kentin ortak alanlarýnda kullandýðýmýz
birçok ürünü kent mobilyasý olarak nitelendirebiliriz. Banklar, çöp
kovalarý, çiçeklikler, parke-taþlar, bordürler, heykeller, trafik lambalarý,
gazete-dergi büfeleri, bilet satýþ yerleri, otobüs ve taksi duraklarý
vb. Bunlarýn hepsi kent mobilyasý dediðimiz tanýmýn içine giriyor.
Kýsacasý kentin evimiz dýþýnda kullandýðýmýz ortak mekânlarýndaki
birçok ürün bu kapsam içine giriyor.
Bu ürünlerde temel amaç kenti güzel
göstermesinin yanýnda bir fonksiyon da
içeriyor olmasý. Aslýnda kent mobilyasý
kavramýnýn ülkemize geç girmiþ olmasý, bu
konudaki çalýþmalarýn tarihi bir süreci
kapsadýðýný söylememizi engelliyor.
Geçmiþte de bu tür çalýþmalar yapýldý ama
þimdiki çalýþmalar her sene üzerine yeni
nitelikler alarak büyüyor ve hassas bir hale
geliyor. Çok basit gibi görünse de, bir bank
bile tasarým aþamasýnda yaklaþýk 40’a yakýn
tasarým kriterimiz var. Ergonomik
olmasýndan, malzemesine, nakliyesine dek
çok sayýda kriter devreye giriyor.
Yaptýðýmýz tüm ürünlerin insana yönelik
olduðunu düþünürseniz, bütün kriterlerin
harmanlandýðý ve hepsinin tamam denildiði
bir tasarým bizim için geçerli... Bu anlamda
çok iyi bir tasarým ekibimiz var.
Üniversitelerin endüstriyel ürün tasarýmý
yapan birimlerinden de destek alýyoruz.
Depreme
En Dayanýklý Beton
ÝSTON, ÝSTON RPC ile
Türkiye’nin yapý malzemesi
alanýndaki ilk ve tek ürün ödülü
Altýn Çekülü 1996 yýlýnda aldý.
Yüksek dayaným performansýyla
yapý sektöründe demir ve
çeliðin saltanatýna son verecek
olan ÝSTON RPC, depremden
zarar görmüþ yapýlarýn onarým
ve güçlendirilmesinde, askeri
ve stratejik yapýlarýn
cephelerinde zýrh olarak,
nükleer ve týbbi atýklarýn
depolanmasýnda, çalýnma ve
paslanma riski olan çeþitli metal
ürünlerin ekonomik bir çözüm
alternatifi olarak kullanýlabiliyor.
Birlik 2007/3
55
Peki, üretim aþamasýna nasýl
geliniyor?
Önce tasarým yapýlýyor sonra üretim,
nakliye, inþaat gruplarýnýn ortak
toplantýlarýyla o tasarýma tamam deniliyor
ve prototipin üretimi için karar veriliyor.
Prototipin denetimi yapýlýrken eksiklik ve
maliyet gibi faktörlere bakýldýktan sonra
üretim kararýný veriyoruz. Ama þunun
altýný mutlaka çizmem gerek, üretim
aþamasýna gelinceye kadar geçen süreçte
emniyet faktörü bizim için çok büyük
önem arz ediyor.
Kent mobilyalarýnda
estetik ölçütleri
Ýstanbul çok büyük bir kent ve ayný
zamanda birçok farklý türde
yapýlaþmayý içinde barýndýrýyor.
Tasarým aþamasýnda estetik açýdan
bu farklýlaþmayý göz önüne alýyor
musunuz?
Estetik faktörünü mutlaka göz önünde
bulunduruyoruz. Mesela kýyýda
kullanacaðýnýz ürünle, kentin ana
meydanýnda kullanacaðýnýz ürünün ayný
56
Birlik 2007/3
olmasý düþünülemez. Taksim’de kullanacaðýnýz bir ürünle, sahil
kenarýnda kullanacaðýnýz ürünün ayný olmasý mümkün deðil. Bu
nedenle Ýstanbul’u bölge bölge ele almak lazým. Mesela Ýstanbul bir
yanda tarihi meydanlarý barýndýrýrken, diðer tarafta çaðdaþ mimarinin
hakim olarak kullanýldýðý gökdelenleri veya siteleri barýndýrýyor. Buna
ek olarak da Ýstanbul’un varoþlarýnda yer alan bir takým yerleþim yerleri
var.
Þimdi tarihi alanlardaki tasarýmlar o tarihi dokuyla bütünlük arz edecek
nitelikte olmalý. Bu faktörleri göz önüne alarak tasarladýðýmýz
ürünlerimiz mevcut. Mesela tarihi doku için tasarladýðýmýz gazete
büfesinin çatý formu III. Ahmet Çeþmesi’nin çatý formunu andýran
bir özellik arz ediyor. Mesela yine bir baþka gazete büfemiz var, onu
da çaðdaþ mimarinin çizgilerini göz önüne alarak tasarladýk.
Zaten sizin bahsettiðiniz estetik kaygýyý tarih derinliklerinde de görmek
mümkün. Mesela bir Ayasofya’nýn karþýsýna bir Sultanahmet Camisi
yapýlmýþ. Sultanahmet Camisi yapýldýðýnda, Anadolu’da Selçuklu
mimarisi hakim. Selçuklu mimarisinde de kubbe pek aðýrlýklý deðildir,
daha çok dikdörtgen, kare, üçgen ya da koni aðýrlýklý bir mimari tarzý
vardýr ama Osmanlý Ayasofya ile bütünlük arz eden bir mimari eser
ortaya koymayý uygun bulmuþ. Bu nedenle biz de tasarýmlarýmýzda
buna çok dikkat ediyoruz aksi takdirde ürününüz oraya yakýþmýyor
zaten.
Kentli olamama ve vandalizm*
Ürünlerin üretim aþamasýndan sonra bir de onlarýn
kullanýlma süreci var. Nüfusun, suç ve þiddet düzeyinin
arttýðýný gösteren kentsel parametreleri de göz önüne
alýrsak, ürünlerin kasýtlý ve keyfi olarak tahrip edilmesi
hakkýnda ne düþünüyorsunuz?
Ýþaret ettiðiniz nokta vandalizm biliyorsunuz. Vandalizm tarihin çok
eski zamanlarýndan bu yana devam eden kötü bir davranýþ biçimi ve
maalesef dünyanýn her yerinde var. Avrupa’da bunu boyalarla yapýyorlar,
bizde de kazýma, kýrma bazen de boyalarla tahribat yapýlýyor.
Vandalizme yönelik nasýl önlemler alýnmalý?
Öncelikle tahrip edenler kimler ya da hangi gruplar sorusunun cevabý
bulmak ki, bu konuda çok güzel araþtýrmalar yapýlmýþ. Madem bu
ürünler tahrip ediliyor o zaman biz de göndermeyelim diyerek
cezalandýralým mý yoksa inatla bu ürünleri gönderelim mi? Uzmanlarýn
görüþü, tahrip edilse dahi oraya o hizmetlerin gönderilmesi yönünde
biçimleniyor.
Bu baðlamda çocuk oyun gruplarýna en hassas tasarým kriterlerini
uyguluyoruz. Hem malzeme seçiminde, hem tasarýmýnda, hem de
imalatýnda. Biz gidip o ürünlerle rahatça oynayabiliriz ama bir çocuk
onlarla oynamayý becerip becermemek arasýnda çabalayan bir çizgide
gidip geliyor. Orada düþebiliyor, yuvarlanabiliyor, takýlabiliyor bu
nedenle biz de tasarým olarak bunu öngörüp ona göre bir ürün
geliþtiriyoruz. Ama bir vandalist gelip orada bir kýymýðý kaldýrdýðý vakit
ya da bir cam þiþe kýrdýðý zaman çocuk orada ciddi bir þekilde
yaralanabiliyor.
Peki, bunlarý kimler yapýyor? Þimdi çocuk oyun gruplarý 0–14 yaþ
arasýnda gençlere hitap ediyor. Aðýrlýklý olarak vandalist dediðimiz
kesim 14–25 arasýnda. Bunlar neden o eþyalara zarar veriyor?
Araþtýrmacýlarýn yaptýðý çalýþmalarda þöyle bir sonuç çýkmýþ: Bunlara
yönelik oyun gruplarý yok. Onlarýn da meþgul olacaklarý bir alan yok.
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, bu soruna çok güzel bir çözüm buldu
ve bütün yeþil alanlara, o yaþ grubunun da kullanýmýna yönelik vücut
geliþtirmelerini saðlayýcý, spor yapabilecekleri aletler koydurdu. Ben
bu tür tahribatlarýn artýk daha az olacaðýný düþünüyorum.
Kent estetiðine yönelik tasarýmlarýnýzda yurt dýþýndaki
örneklerden nasýl yararlanýyorsunuz?
Biz kent mobilyalarýna yönelik Ýtalyan bir ortakla çalýþýyoruz ve onlarla
bazý ürünlerle bir lisans anlaþmasý yapmýþ durumdayýz. Tabii, Ýtalya
gibi mimari alanda dünyada marka olmuþ bir ülkede, kent
mobilyalarýnýn nasýl kullanýldýðýný, farklý farklý yerlerde nasýl tasarýmlar
yapýldýðýný da görüyoruz. Onun dýþýnda diðer Avrupa ülkelerinde yeni
kolaylýklar saðlayan, rahatlatan, maliyeti düþüren ürünler varsa onlarý
da dikkate alýyoruz.
Bu arada bizim örnek aldýðýmýz ürünler olduðu gibi bizden de örnek
alýnan ürünler var. Malzemelerimiz Rusya, Ýtalya gibi Avrupa ülkelerinin
yanýnda Arap ülkelerinin de sokaklarý süslüyor. Mesela Bulgaristan’ýn
Plovdiv kenti tamamen bizim malzemelerimizle döþenmiþ durumda.
Bu da tabi bize mutluluk veriyor.
Ýstanbul halký kitapbanklarý sevdi
Biraz önce ‘kentli olma
bilinci’nden bahsettiniz. Kent
mobilyalarýnýn kentli olma
bilincine katkýsý olduðuna inanýyor
musunuz? Bu yönde çalýþmalarýnýz
var mý?
Aðýrlýklý olarak yaptýðýmýz bütün ürünler
Ýstanbul odaklý, Ýstanbul için yapýlan
ürünler. Mesela yakýn zamanda yaptýðýmýz
kitap-bank projemiz çok ses getirdi ve
sevildi. Avrupa’da böyle bir ürün yok ve
bence Ýstanbul’a yönelik çok hoþ bir çalýþma
oldu. Bu banklarýn bir tarafýnda
sanatçýmýzýn resmi diðer tarafýnda ise ünlü
eserlerinden birinin bir sayfasý bulunuyor.
Böylece sanatçýlarýmýzý, edebiyatçýlarýmýzý
hem resimleriyle, hem de eserleriyle
beraber görünüme sunduk. Bu çalýþmayla
onlarýn unutulmadýklarýný göstermiþ
olduðumuz gibi kültürel bir motivasyon
da saðladýðýmýzý düþünüyorum.
Onun dýþýnda Mimar Sinan Üniversitesi
ile bir anlaþma imzaladýk ve onlarla birlikte
her sene uluslar arasý bir heykel
sempozyumu düzenliyoruz. Dünyanýn dört
bir tarafýndan bu çalýþmaya heykeltýraþlar
geliyor ve onlar Ýstanbul ile alakalý güzel
heykeller yapýyorlar. Bu yýl bir sempozyum
daha düzenlemeye hazýrlanýyoruz.
Sonuç olarak, kentli olma bilincini
aþýlamada, kente olan baðlýlýðý artýrmada en
önemli faktör güzel bir ürün ortaya koymak.
Biz de bunu gerçekleþtirme gayretindeyiz.
Son olarak yapmak istediðiniz
proje ve hedeflerinize yönelik neler
dinleyebiliriz sizden?
Bizim hedefimiz geleceðin kentlerini
oluþturmak için çeþitli ürünler üreterek
dünyada marka olmak. Bunu yaparken de
piyasadaki rekabeti kamunun yararýna
oluþacak bir alana çekmek. Dolayýsýyla bu
hedef ve vizyona yönelik çalýþmalarýmýzý
devam ettireceðiz. Önümüzdeki sene
Küçükköy’deki fabrikamýzý Hadýmköy’de
daha geniþ bir alana taþýmayý düþünüyoruz.
Orada Türkiye’de ilk defa yapýlacak birçok
ürünün makinelerini ve fabrikasýný
kuracaðýz.
* Vandalizm; bilgisizlik yüzünden ya da zevk için kamu mallarý ya da sanat yapýtlarýný büyük zararlara yol açarak yýkmak ve bu yýkýmý kendi baþýna bir amaç
durumuna getirmek.
Birlik 2007/3
57
Osmaneli
Kübra Demir
Osmaneli Kalkýnma Hamlesini Yapýyor!
Binlerce yýllýk tarihi geçmiþi ve doðal güzellikleri ile Marmara Bölgesi’nin kendine
has ilçesi Osmaneli, önemli ulaþým yollarý üzerinde bulunmasý nedeniyle oldukça
stratejik bir konumda. Osmaneli Belediyesi öncülüðünde hazýrlanan ‘Kalkýnma
Hamlesi’ projesi ile ilçenin her alanda öne plana çýkmasý hedefleniyor.
Önceleri Rumca ‘kavaklýk’ anlamýna gelen
Lefke adýný taþýrken, Osman Gazi
tarafýndan fethedilmesine ithafen Osmaneli
adýný alan Bilecik’in bu tarihi ilçesi, turizm,
sanayi ve tarým alanýnda yapýlan çalýþmalarla
göz doldurmaktadýr. ekonomik anlamda da
göze girmeyi baþardý. Akarsularý, gölleri,
yaylalarý, içmeleri, mesire yerleri ve çam
ormanlarýyla doðal güzelliklerin bir arada
bulunduðu Osmaneli’nde ayrýca Roma,
Bizans, Selçuklu ve Osmanlý dönemine ait
bir çok tarihi eserler bulunuyor.
Osmaneli’de; Bizans dönemine ait su
kemerleri, mezarlar, tümülüsler, Selçuklu
dönemine ait gözetleme kuleleri, Osmanlý
dönemi camileri Mimar Sinan tarafýndan
yapýlmýþ Taþköprü ve 124 adet 19. yy. la ait
sivil mimari örneði “Osmaneli Evleri” ile
saklý bir hazine görüntüsünde. Bu güzel
ilçeyi ve ilçenin kalkýnmasýna iliþkin
projeleri Osmaneli Belediye Baþkaný M.
Selahattin Çetintaþ’a sorduk.
Osmanel’in baþlýca sorunlarý
nelerdir? Osmaneli Belediyesi
olarak bu alanlarda ne gibi
çalýþmalarýnýz var?
Yaþadýðýmýz sorunlarýn
baþýnda sosyal yaþamýn
geliþtirilmesi, istihdamýn
artýrýlmasý ve ekonomik
kalkýnmanýn
saðlanmasý gibi
temel konular
gelmektedir. 2004
yýlýnda göreve
geldiðimizde,
ilçemizdeki
kurum ve
kuruluþlarý,
M. Selahattin Çetintaþ / Osmaneli Belediye Baþkaný
58
Birlik 2007/3
Osmaneli turizm, sanayi ve tarým alanýnda yapýlan çalýþmalarla,
ekonomik anlamda da bir atýlým içinde sergiliyor
kaymakamlýðýmýz öncülüðünde bir araya getirerek ‘Kalkýnma
Hamlesi’ adý altýnda bir proje hazýrladýk. Bu projemizde 3 ana konu
üzerinde durduk. Bunlar; tarým, turizm ve sanayi konularýydý.
Amacýmýz, ilçemizin tarýmsal potansiyelini artýrmak, bunu yaparken,
doðal, tarihi ve kültürel varlýklarýmýzý korumak ve gün ýþýðýna
çýkartmak ve onlarý turizme kazandýrmaktý. Tabi bunlarýn yanýnda
olmazsa olmazlarýmýz arasýnda yer alan ilçemiz sanayisini geliþtirmek
için de bir yandan çalýþmalarýmýzý sürdürdük. Bu doðrultuda
öncelikle ilçemizde on yýllardýr var olan, ancak atýl durumda
bekleyen Organize Sanayi Bölgesi’nin hýzla hayata geçirilmesi için
giriþimlerimize baþladýk. Altyapý çalýþmalarý tamamlanan Organize
Sanayi Bölgesi’nin 100 hektarlýk alanýný 9 ayrý sanayi kuruluþuna
tahsis etmeyi baþararak, 165 hektarlýk geniþleme alaný için Sanayi ve
Ticaret Bakanlýðý’na müracaat ettik halen bu konuyla ilgili
çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz.
Osmaneli çok eski bir yerleþim merkezi. Çok sayýda
medeniyete ev sahipliði yapan böyle bir yerde tarihi
eserlerin korunmasý ve turizme hizmet etmesi adýna ne
gibi çalýþmalarda bulunuyorsunuz?
2004 yýlýnda ilkini gerçekleþtirdiðimiz ve 4 yýldýr geleneksel olarak
düzenlediðimiz Osmaneli Alaca Karpuz Festivali, Osmaneli Evleri
sanayicilerimizin tercih nedeni olmakta.
Osmaneli, coðrafi konumu bakýmýndan
Marmara’nýn büyük þehirlerinin tam
ortasýnda bulunmakla birlikte, Bursa,
Kocaeli ve Ýstanbul’a son derece yakýn
olmasý bakýmýndan son derece stratejik
bir öneme sahiptir.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Osmaneli’ni ayvasý, karpuzu ve zeytini ile över.
Kültür ve Sanat Þenliði etkinliklerimizi hayata geçirdik. Buradaki
esas amacýmýz, hem ilçemizin tarýmsal potansiyelini ulusal ve
uluslararasý arenaya taþýmak hem de ilçemizin binlerce yýllýk tarihini
gün ýþýðýna çýkararak ülke turizmine hizmet etmesini saðlamaktý.
Bunu büyük ölçüde baþardýðýmýza inanýyorum. Zira yýlda 70 bin ton
seviyelerinde olan tarýmsal üretim kapasitemiz her yýl giderek arttý ve
bugün gelinen noktada sadece karpuz üretimimiz yýlda 40 bin ton
seviyelerine ulaþtý. Ýlçemize, günü birlik ve konaklamalý tur seferleri
düzenlenmesini saðladýk. Bunlardan daha da önemlisi, Kültür ve
Turizm Bakanlýðý’nýn da desteðini alan projeler geliþtirerek ilçemizde
bulunan tarihi ev, konak ve eserlerin restorasyonunu
gerçekleþtirecek çalýþmalara baþlanmasýný saðladýk. Bugün 20’ye
yakýn tarihi evimizin restorasyon çalýþmalarýna baþlanmasý
saðlanmýþtýr. Bu çalýþmalar tamamlandýðýnda ilçemizdeki tarihi
varlýklar, turizme açýlarak pansiyon, kafeterya, restoran ve kültür
evleri gibi hizmetler sunmaya baþlayacak.
Kuraklýðýn ve susuzluðun çok fazla hissedildiði bu
zamanlarda, Osmaneli’nin durumu hakkýnda neler
söyleyebilirsiniz bizlere?
Ýlçemizin þu aþamada ve önümüzdeki yýllarda su sorunu çekmesi
beklemektedir. Kentimizde devam eden Karasu Projesi’nin hayata
geçirilmesiyle birlikte hali hazýrdaki ender su sýkýntýlarýnýn tamamý
ortadan kalkmýþ olacak. Bu kapsamda biz Osmaneli Belediyesi olarak
Ýller Bankasý ile birlikte hareket edip, Karasu Projesi’nden
yararlanabilmek ve ilçemizde olasý su sorunlarýnýn önüne
geçebilmek amacýyla biri 3 bin ton, diðeri 800 ton kapasiteli olmak
üzere iki adet su deposu yapýmýna baþladýk. Su depolarýmýz
tamamlandý ve projenin tamamlanmasýndan sonra Karasu’dan
gelecek suyu depolamaya hazýr hale getirildi.
Ýlçe demiryolu ve karayolu bakýmýndan iþlek bir
konuma sahip. Bu durumun, ilçenin kalkýnmasýna nasýl
bir etkisi var?
Günde ortalama 10 bin aracýn geçtiði karayolumuzun bu kadar iþlek
olmasý, yol güzergahý üzerindeki iþletmelerimizin ve esnaflarýmýzýn
yüzünü güldürmekte. Ýstanbul – Eskiþehir Demiryolu hattý üzerinde
bulunan ilçemiz, ayný zamanda liman kentlerine olan yakýnlýðý ile de
Yapýlan çalýþmalarla yýlda 70 bin
ton seviyelerinde olan tarýmsal
üretim kapasitesi bugün sadece
karpuz üretiminde bile yýlda 40
bin ton seviyelerine ulaþtý.
Evliya Çelebi Seyahatname’de
Osmaneli’ni ayvasý, karpuzu ve
zeytiniyle tanýyor. Osmaneli’ni.
Siz, belediye olarak Osmaneli
ayvasý, karpuzu ve zeytininin
tanýtýmý ve bu ürünlerin
üretiminin desteklenmesi için ne
tür çalýþmalar yapýyorsunuz?
Ýlçemizde ünü ülkemize yayýlmýþ olan
ayva oldukça yoðun biçimde
yetiþtirilmektedir. Karpuz, domates,
þeftali ve zeytinimiz de oldukça yoðun
þekilde yetiþtirilen ürünler arasýnda yer
almaktadýr. Bu kapsamda biz
ürünlerimizin sanayi ile harmanlanarak
tarýmsal sanayi ürünü olarak piyasaya
sunulmasý konusunda çeþitli projeler
geliþtirdik. Bunun ilk ayaðý da Osmaneli
Ayva Lokumu adýyla piyasaya
sunduðumuz üründür. Yeni tarýmsal
sanayi ürünlerimizle ilgili ar-ge
çalýþmalarý sürdürülmektedir.
MBB’ye üye bir belediyenin baþkaný
olarak, öncelikle Birlik’e ve üye
belediyelere ne tür önerilerde
bulunmak istersiniz?
MBB üyesi belediyelerimizin, il ve
ilçelerindeki tarihi, doðal ve kültürel
zenginliklerinin gün ýþýðýna çýkarýlarak
ülke turizmine kazandýrýlmasý adýna
yapýlan çalýþmalara destek verilerek ortak
projeler üretilmesi konusunda çalýþmalar
yapmasýný diliyorum. Birlik üyesi
belediyelerin daha iyi kaynaþmasý ve daha
yararlý ortak faaliyetler içerisinde
bulunabilmesi için birliðin çok anlamlý ve
önemli çalýþmalar yaptýðýný düþünüyor ve
bu çalýþmalarýn devam etmesini
diliyorum.
Birlik 2007/3
59
Marmara
Ereð
Mar
rmaraa Ereðlisi
ðlisi
Nesrin Akkaþ
Marmara’nýn Ýncisi:
Marmara Ereðlisi
Ýstanbul’a yakýnlýðý ile büyük bir
avantaj sunan Tekirdað Marmara
Ereðlisi… Ýlçesi her geçen yýl
geliþmeye devam ediyor.
Tarihinde pek çok uygarlýða ev sahipliði
yapan Marmara Ereðlisi yazlarý yerli ve
yabancý pek çok turisti aðýrlayan þirin bir
ilçe olma özelliðini koruyor. Tarihi bir
ilçe olmanýn avantajlarý yanýnda
dezavantajlarý da olan Marmara Ereðlisi,
Ýstanbul’a yakýn bir tatil beldesi olmanýn
da hareketliliðini yaþýyor. Ulaþým
kolaylýðý ve düzenli bir ilçe anlayýþýyla
yapýlan çalýþmalar da Marmara Ereðlisi’ni
yaz aylarýnýn vazgeçilmez tatil beldeleri
arasýnda belirginleþtiriyor. Yaz aylarýnda
ilçenin sahil þeridi boyunca lokanta,
restaurantlar, hoteller, eðlence mekanlarý,
kafeler, kamp yerleri, halk plajlarý gelen
yerli yabancý turistleri aðýrlýyor. Ayrýca
ilçe sýnýrlarý içerisinde Trakya
Üniversitesi'ne ait bir yüksekokul
bulunduran ilçe, bu anlamda eðitim,
öðretim sürecine de katký saðlýyor.
Tarýmda ve turizmde her geçen yýl
geliþmeler kaydeden Marmara
Ereðlisi’nin sorunlarýný, geliþmelerini ve
sorunlara dair çözüm yollarýný Marmara
Ereðlisi Belediyesi Baþkaný Ýbrahim
Uyan’dan dinledik.
Marmara Ereðlisi Belediyesi
olarak çalýþmalarýnýzdan kýsaca
bahseder misiniz?
2006 yýlýnda baþlanýp, 2007 yýlýnda
sonuçlanan en büyük çalýþmamýz su
sorununu çözmek ve saðlýklý kaliteli
60
Birlik 2007/3
Marmara Ereðlisi, Tekirdað’ýn en gözde ilçelerinden biri haline geldi.
içme suyu saðlanmasý için CTP borularla 8 km. su isale hattý, ham
su deposu, pompa istasyonu yapýmý ve projenin son aþamasý olan
içme suyu paket arýtma tesisinin tamamlanarak 7 Temmuz 2007’de
faaliyete geçirilmesidir.
Ýlçemizin en acil sorunlarýndan olan yaðmur suyu ve pis su
kanalizasyon inþaatlarýnýn yüzde 60’lýk bölümü tamamlanmýþtýr.
Geriye kalan ve 1. derece arkeolojik sit alanýnda bulunan kýsým ise
Edirne Kültür ve Tabiat Varlýklarý Bölge Kurulu’nca izin
verilmediðinden tamamlanamamaktadýr. Tamamlanamayan bu
kýsým genelde 5 katlý apartmanlardan oluþmakta olup, bu alanda
foseptikler ciddi anlamda çevre kirliliðine yol açmaktadýr. Konu
mahkeme sürecindedir.
Belediyemiz hudutlarý dahilinde yollarýmýzýn asfaltlama, parke taþý
çalýþmalarý devam etmektedir. Belediyemiz hudutlarýnda
aðaçlandýrma çalýþmalarý sürmektedir. Kurumumuzca Bahçelievler
Mahallesi’ne bir huzur evi yapmak üzere proje çalýþmasý
tamamlanmýþtýr. Yapým aþamasýndadýr. Ýlçemizde
bulunan baþýboþ hayvanlarýn toplanmasý ve ýslah edilmesi
için bir hayvan barýnaðý yaptýrýlmýþtýr. O da hizmete
açýlma safhasýndadýr.
Marmara Ereðlisi sahip olduðu yer þekilleri ve
zengin tarihiyle adeta bir açýk hava müzesi.
Bu yapýlarý korumak adýna neler
yapýyorsunuz? Onlarý gelecek nesillere
taþýmak adýna ne gibi çalýþmalarýnýz var?
Marmara Ereðlisi’nde birçok medeniyet yaþamýþtýr.
Çeþitli kazýlarda ortaya çýkarýlan medeniyetlere ait kalýntýlarýn
sergilenmesi için kurumumuzca açýk hava müzesi
düzenlenmiþtir. Eski adýyla Antik Perinthos kentimizdeki
tarihi eserlerin açýða çýkarýlmasýyla turizm patlamasý
yaþanacaðý bir gerçektir. Ayrýca þehir merkezi 1. derece sit alaný
olduðundan inþaat ve inþaat yasaðý bulunmakta olup, sahip
olduðumuz potansiyeli kullanmak için hiçbir þekilde turizm
tesisi yapýlamamaktadýr. Ýlçemiz ekonomisinin kalkýnmasý ve
turizm faaliyetlerinin artmasý için deniz yolu taþýmacýlýðýný
Marmara Ereðlisi’ne kazandýrýlmasý turizmin geliþmesi için
önemli rol oynamaktadýr.
Belediyemizin düzenlemiþ olduðu Açýk Hava Müzesi’nin
bakým, temizliði, korunmasý belediyemizce yapýlmaktadýr.
Marmara Ereðlisi
Belediyesi, ilçede
yetiþtirilen tarým
ürünlerinden ‘Karpuz’u
daha geniþ kitlelere
tanýtmak ve sanayi
hamlesine
dönüþtürmek üzere,
her yýl “Karpuz
Festivali” düzenliyor.
Tarihinde pek çok uygarlýða ev sahipliði yaðmýþ olan Marmara Ereðlisi’nin eski adý Perinthos'tur.
Tekirdað Müze Müdürlüðü denetim ve
sorumluluðunda yapýlan kazý çalýþmalarý
desteklenmektedir.
Marmara Ereðlisi’nde tarým ve
hayvancýlýk da benzer öneme sahip
bildiðimiz kadarýyla. Bu alanlarda
uðraþ gösterenlere destekleriniz de
oluyor þüphesiz?
Belediyemizce ilçemizin ana geçim kaynaðý
olan tarýmsal faaliyetleri destekleyecek,
tanýtacak nitelikte festivaller yapýlmaktadýr.
Bunlardan birisi de her yýl aðustos ayýnýn ilk
haftasýnda düzenlenen Karpuz Festivali.
Geliþen ve devamlý büyüyen bir ilçe
Marmara Ereðlisi ve nüfusu da
giderek artýyor. Bu anlamda artan
ihtiyaçlara yönelik hizmetleri nasýl
saðlýyorsunuz?
Bu tip ihtiyaçlara yönelik çalýþmalarýmýzý ek
personel saðlayarak çözümlüyoruz.
Marmara Ereðlisi’nde turizmin can
damarý olduðunu söylemek yanlýþ
olmaz sanýyoruz. Özellikle sahil
boyunun ve denizin temizliðini
saðlamak adýna nasýl çalýþmalar
yapýyorsunuz?
Sahil boyunda temizlik çalýþmalarý sabah ve
akþam saatlerinde düzenli olarak yapýlýyor.
Ayrýca deniz suyundaki kirlilikte kontrol
edilerek gerekli önlemler alýnýyor.
Birlik 2007/3
61
Geli
Yerel
Yere
el Geliþim
Cihan Dað
Tuzla Belediyesi’nden Bir Ýlk:
Ücretsiz Psikolojik Danýþma Hizmeti
Ýstanbul’da bir ilki gerçekleþtiren Tuzla Belediyesi, özellikle dar gelirli vatandaþlarýn hizmetine
sunduðu “Psikolojik Danýþma Merkezi” ile bölgede önemli bir ihtiyaca cevap veriyor.
Gündelik hayat içersindeki
koþuþturmalar, aile iþ ve okul hayatýnda
zorluklar hýzla aðýrlaþýyor. Bu durum
günlük iþlerin aksamasýndan, ruhsal
rahatsýzlýklara kadar birçok
olumsuzluða yol açýyor. Karþýlaþýlan bu
problemleri bireylerin her zaman tek
baþlarýna çözebilmesi mümkün
olmuyor. Bazen en yakýnlara bile
anlatýlamayan sorunlar için uzman
kiþilerden destek almak gerekiyor.
Psikolojik destek veren merkezlere
ödenen yüksek ücretler ise, dar gelirli
vatandaþlarýmýzýn bu hizmetten yararlanmalarýný neredeyse
imkânsýz kýlmaktadýr. Bu anlamda Tuzla Belediyesi önemli bir
hizmete imza atýyor.
Tuzla Belediyesi’nden bir ilk
Tuzla Belediyesi’nin yaklaþýk bir buçuk yýl önce kurduðu “Tuzla
Psikolojik Danýþma Merkezi” psikolojik sorunlar yaþayan dar
gelirli vatandaþlara umut oldu.
Merkezin baþlýca amacý þöyle ifade ediyor oldukça açýk;
Günümüzde pahalý olan ruhsal danýþmanlýk hizmetinin Tuzla
halkýna ücretsiz ulaþtýrýlmasý ve bu hizmetin giderek daha da
yaygýnlaþtýrýlmasý .
Tuzla Belediyesi Psikolojik Danýþma Merkezi
62
Birlik 2007/3
Öncelik kadýn ve
çocuklarda
Bölgede önemli bir ihtiyaca cevap veren merkezde sekiz
psikolog, bir sekreter, bir hizmet görevlisi ve bir danýþman
psikiyatri öðretim üyesi görev yapýyor. Tuzla Belediyesi
elindeki deneyimli kadroya sonuna kadar güveniyor.
Merkezde hangi hizmetler veriliyor?
Ücretsiz hizmet verilen merkezde psikologlar günde ortalama
6–7 seans görüþme yapabiliyor. Yoðun talep nedeniyle,
randevu almak isteyen kiþilerin en az 3 hafta önceden
telefonla baþvuru yapmalarý gerekiyor.
Merkezde hizmet veren psikologlar; çocuk, ergen, aile
danýþmanlýðý ve yetiþkin psikolojisi gibi temel branþlarda
halkýn ihtiyaçlarýna cevap veriyor. Burada birebir yapýlan
görüþmelerin ardýndan hasta, gerekli görülürse ilgili
hastanelere yönlendiriliyor.
Merkezde üzerinde en fazla çalýþýlan ruhsal sorunlar:
Depresyon, cinsel iþlev bozukluklarý ve panik atak vb. olarak
sýralanýyor. Diðer sorunlarý ise þu baþlýklarda toplamak
mümkün:
- Ergenlik dönemi sýkýntýlarý
Merkeze baþvuran kiþilerin yüzde
99’unu kadýn ve çocuklar oluþtururken,
yetiþkin erkeklerde bu oran yüzde 1’de
kalýyor. Psikolojik yardým talep eden
kadýnlarýn büyük çoðunluðu
kendilerini “boþlukta hissettiklerini ve
bir iþe yaramadýklarý duygusunu
yaþadýklarýný” belirtirken, psikologlar
bu kiþileri ÝSMEK gibi meslek
edindirme kurslarýna yönlendiriyor.
Böylece kadýnlarýn daha üretken ve
mutlu olmalarý saðlanýyor.
Ayrýca danýþmanlar kadýnlara yönelik
olarak haftada bir gün (Perþembe
günleri) Hanýmlar Kulübü’nde, ayda
bir kez de Aydýntepe Semt Konaðý’nda
( her ayýn ilk Perþembe günü) seminer
veriyor.
Seminer konularý hanýmlarýn
bilgilenme ihtiyacý duyduklarý
konulara göre þekilleniyor. Yüksek
katýlýmlý geçen bu toplantýlarda
kadýnlar “aile içi iliþkiler”, “çocuk
geliþimi” ve “ergenlik sorunlarý” gibi
konularda bilinçlendiriliyor.
Merkezde
uygulunan testler
- LOUISA DUSS
- WISC-R
- Sosyal fobi
- DEHB
- Duygu durum bozukluðu
- MMPI
- Anksiyete bozukluklarý
- SCL–90
- PORTEUS
- Kiþilik bozukluklarý
- MOUDSLEY(OKB)
- Yeme bozukluklarý
- CAT
- BENTON
Birlik 2007/3
63
KÜLTÜR
Ali Þenel
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nden “1 Projem Var!”
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, Ýstanbullularý yeni projeler
üretmeye çaðýrýyor! Çaðrýnýn adý ise “1 Projem Var!” En fazla
100 projeye 5 bin YTL’ lik maddi desteðin saðlanacaðý bu
sistem, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi çalýþanlarýndan
Ýstanbul’da ikamet eden öðrencilere kadar geniþ bir yelpazeye
hitap ediyor!
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi hizmetlerine devam ediyor. Ýstanbullularý
yönetime ortak etmek ve olasý sorunlara karþý fikir alýþveriþinde bulunabilmek
amacý ile geliþtirilen “1 Projem var” sistemi sosyal ve kültürel hayatýn
geliþtirilmesi açýsýndan da önemli bir yere sahip.
Baþvuru için neler yapmalýsýnýz?
Yýlda en fazla 100 projeye 5 bin YTL ödülün verileceði sistemin içerisinde
yer almak için neler yapýlmasý gerekiyor?
- Baþvurular sadece “1Projem var” sekreterliðine yapýlabilir. Bunun dýþýnda
yerlere yapýlan baþvurular geçersiz sayýlýyor.
- Baþvuru esnasýnda internet, kargo ve posta gibi deðiþik haberleþme araçlarýný
kullanýlabilir.
- Proje baþvuru formunuzun yaný sýra, projenizi dosyalanmýþ ve CD’ye
kaydedilmiþ kopyalarýný da göndermeniz gerekmektedir.
- Projenizin özgün olmasý ve daha önce hiçbir yerde yayýnlanmamýþ olmasý
gerekmektedir.
- Gönderilen projelerin içeriklerinin, belediye hizmetleri ile ilgili sorunlara
çözüm üretmesi gerekmektedir.
- Gerçekçi olmasýnýn yaný sýra belirli gruplarýn çýkarlarýný gözetmemesi de
projelerde aranan özellikler arasýnda.
“1 Projem Var” sistemi ile ilgili gerekli diðer bilgileri Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi’nin resmi web sitesinden bulabilirsiniz. (www.ibb.gov.tr )
Altýn Ellerle Yeniden!
Beyoðlu Belediyesi ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn birlikte organize
ettiði “Altýn Eller El Sanatlarý Festivali” bu yýl ikinci kez sanatseverlerle
buluþacak! 27 Aðustos’ta baþlayan festival 10 gün boyunca Ýstanbullulara
Türk süsleme ve el sanatlarýnýn en güzel örneklerini sundu.
Türk süsleme ve el sanatlarýný gelecek nesillere býrakmak amacý ile Türkiye’nin çeþitli yerlerinde
yaþayan yaklaþýk 100 el sanatkârýnýn buluþma noktasý bu yýlda ayný: Ýstanbul “Altýn Eller El
Sanatlarý Festivali”
Dükkânlar küçük ahþap konak þeklinde tasarlandý
27 Aðustos’ta baþlayan festival, 10 gün boyunca tüm Ýstanbullularý ve Sanatseverleri aðýrladý.
Sanatkârlarýn el emeði göz nuruyla yaptýðý eserler ise kendilerine yakýþýr küçük ahþap konaklar
þeklinde tasarlanan dükkânlarda sunuldu.
64
Birlik 2007/3
“Ölümsüz Öykü” Makedonya Yollarýnda
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Þehir Tiyatrosu, ‘Ölümsüz
Öykü’ adlý eseri sergilemek için Makedonya yolunu tuttu.
Ohrid kentinde sahnelenen oyun Makedonyalý
sanatseverlerden tam not aldý.
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Þehir Tiyatrosu Oyuncularý, Makedonya’da
“Uluslararasý Ohrid Yaz þenlikleri” için gerçekleþtirilen kültür sanat
faaliyetleri kapsamýnda davet edildikleri Ohrid kentinde “Ölümsüz Öykü”
adlý oyunlarýný sergiledi. Tomris Ýncer gibi usta oyuncularýn da yer aldýðý
oyun, Makedonyalý sanatseverlerin büyük beðenisi topladý.
“Ölümsüz Öykü” can buldu
Makedonya topraklarýna kadar ün salan oyunun konusu ise kýsaca þöyle:
“Kanton'da yaþayan zengin, cimri, acýmasýz bir çay taciri, yaþlýlýðýnda
muhasebe defterlerinden baþka okunacak þeylerin de olduðunu fark eder.
Örneðin öyküler... Oysa bildiði tek hikâye dünyadaki bütün gemicilerin,
tayfalarýn bildiði uydurma, anonim bir öyküdür. Tacir bunu öðrenince
öfkelenir ve bildiði bu tek hikâyeyi gerçekleþtirmeye karar verir. Siz de
izleyiciler olarak oyun sýrasýnda tacirin bildiði bu tek öykünün nasýl olup
da gerçekleþtiðine tanýk olursunuz.
Usta Oyuncular sahnede
Ölümsüz Öykü’nün oyuncu kadrosunda ise Tomris Ýncer’in yaný sýra,
Erhan Abir, Pelin Budak, Murat Bavli gibi isimler yer alýyor.
Çanakkale’de Festivaller Geçidi
Çanakkale yaz aylarýnda pek çok festivale ev sahipliði yaptý.
Ayvacýk ilçesinde yapýlan “Uluslararasý Kültür ve Sanat
Festivalinin ardýndan son olarak da Gelibolu’da 15. Sardalya
Kültür ve Sanat Festivali düzenlendi.
Uluslararasý Kültür ve Sanat festivali bu yýl Ayvacýk ilçesinde ilk yýlýný
kutluyor. 3 gün süren festival deðiþik organizasyonlarý ile Çanakkalelilerden
tam not aldý. Atatürk Kültür Parký’nda büyük bir törenle açýlýþý yapýlan
festivalde sergilerin ve konserlerin yaný sýra Ayvacýk Belediyesi tarafýndan
açýlan fotoðraf yarýþmasý da büyük ilgi gördü. Ayvacýk Belediye Baþkaný
Ünal Þahin yaptýðý konuþmada festivalin amacýnýn Ayvacýk’ýn kültürel ve
yöresel becerilerini uluslararasý düzeyde tanýtmak olduðunu belirtti.
Türkiye’nin tek balýk festivali
Gelibolu’da
Çanakkale Gelibolu’da düzenlenen 15.
Sardalya Kültür ve Sanat Festivali
Türkiye’nin tek balýk festivali olmasý
açýsýndan da önemli bir yere sahip. Bu yýl
15. yaþýný kutlayan festivalde vatandaþlara 3
ton sardalyede ücretsiz olarak daðýtýldý.
Festivalin ilk gecesinde Hakký Bulut, Hasan
Yýlmaz ve Dilek Þimþek sahne alýrken son
gecede Sibel Can, hayranlarýna bir konser
verdi.
Birlik 2007/3
65
Kadýköy Belediyesi’nden
Yýldýzlar Altýnda Tiyatro Keyfi
Kadýköy Belediyesi “Kadýköy’de yaþamak
ayrýcalýktýr” sloganýyla baþlattýðý faaliyetlerine
devam ediyor. Beþincisi düzenlenen Kadýköy
Tiyatro Festivali bu yýl da yine birçok ünlü isme
ev sahipliði yaptý.
Yýldýzlar altýnda tiyatro keyfi Kadýköy Belediyesinin
öncülüðü ile 5–19 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda gerçekleþti.
Ücretsiz olarak gerçekleþtirilen tiyatro gösterileri ünlü
isimleri de beraberinde getirdi.
Yýldýzlarýn altýnda sahne alanlar
Festival Ali Poyrazoðlu’nun “Ben eskiden küçüktüm” adlý
oyunu ile baþladý. Bu oyunun ardýndan farklý tiyatro topluluklarýnýn sergilediði birçok oyun da Kadýköylü sanatseverlerle
buluþtu.
Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali 8 yaþýnda!
Büyükçekmece Kültür ve Sanat
Festivali bu yýl 8 yaþýnda! Ýlki 2000
yýlýnda gerçekleþtirilen festival
bu yýl da renkli görüntülere
sahne oldu. Festival Türkiye’nin
C.I.O.F.F üyesi ilk festivali olmasý
açýsýndan da önem arz ediyor.
Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali
bu yýl 29 Haziran- 07 Temmuz 2007
tarihleri arasýnda gerçekleþti. Festival,
Bulgaristan, Sýrbistan, Slovakya,
Macaristan, Polonya, Meksika,
Venezuela, Filipinler, Tayland, Rusya,
Yunanistan, K.K.T.C, Çin Halk
Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Fransa ve
Almanya'nýn sanat topluluklarý ve
gözlemcilerinden oluþan bin 500'e yakýn
kültür ve sanat elçisinin katýlýmý ile
uluslararasý bir festival olma özelliðine
sahip.
Festival içerisinde Heykel
Sempozyumu
Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali
içerisinde 6. Uluslararasý Heykel
Sempozyumu da gerçekleþti. Irak,
Ýngiltere, Þili ve Nijerya’dan gelen
heykeltýraþlarýn yaptýðý eserler festival
66
Birlik 2007/3
Büyükçekmece Belediyesi’nin düzenlediði Kültür ve Sanat Festivali bu yýl 8. yaþýný Kutladý
sonunda Büyükçekmece sahilinde bulunan Heykel Park’ta
sergilendi.
Festivalde Gülben Ergen, Petek Dinçöz, Kerem Cem, Fatih Erkoç,
Ferhat Göçer ve Baha þarkýlarý ile Ýstanbullulara konser verirken ünlü
Þovmen Yavuz Seçkin' de sahne þovu ile büyük beðeni topladý.
Büyükçekmece Belediye Baþkaný Dr. Hasan Akgün yaptýðý konuþmada
þunlarý söyledi, “Bir hafta boyunca konuklarýmýza þehrimizin tarihsel,
turistik mekânlarýný, doðal güzelliklerini tanýtýp, ülkemizin dünya
genelinde tanýtýmýna da katkýda bulunmayý amaçlýyoruz.” dedi.
Barýþ Çanakkale’nin Kültürü
Bu yýl “Barýþ Kültürümüz Olsun” sloganýyla yola çýkan 44.
Uluslararasý Troia Festivali Çanakkale’de coþkuyla kutlandý.
Birbirinden ünlü sanatçýnýn konuk olduðu festivalde son
gün sahneye çýkan Mirkelam izleyenleri coþturdu.
9-16 Aðustos tarihleri arasýnda düzenlenen festivalde birbirinden ünlü sanatçýlara çeþitli tiyatro
topluluklarýnýn yaný sýra yurt içi ve dýþýndan bir çok dans topluluðu eþlik etti. Çanakkale halký 8 gün boyunca
müzikten tiyatroya, tarihten edebiyata kadar tam anlamýyla bir kültür ve sanat þöleni yaþadýlar. Çimenlik
Kalesi’nin büyülü atmosferinde verilen konserlere baþta gençler olmak üzere çok büyük katýlým vardý. Gerek
yazdýðý sözlerle ve gerekse de yaptýðý bestelerle Türk müziðinde çok önemli
bir yeri olan Vedat Sakman ile baþlayan konserler serisi Dolapdere Big Bang
Grubu, Mercan Dede, Zeynep Casalini gibi ünlü sanatçýlarla devam ederken
yerli ve yabancý birçok amatör grup da etkinliðe renk kattýlar. 44. Uluslararasý
Troia Festivali, Mirkelam konseri ile sona erdi. Mirkelam yeni ve eski
þarkýlarýyla konsere katýlan Çanakkalelilerin ilgisini topladý mest etti.
Sakarya’da
Turizm ve Fýndýk Festivali
Sakarya’nýn turizm cenneti
Karasu’da Karasu Belediyesi
tarafýndan 21. Karasu Turizm ve
Fýndýk Festivali gerçekleþti.
Yaklaþýk 50 bin kiþinin katýldýðý
festivalde dikkati çeken bir diðer
olay Karadeniz sularýna býrakýlan
Mersin Balýðý oldu.
Karasu Belediyesi tarafýndan bu yýl 21.’si
düzenlenen Karasu Turizm ve Fýndýk
Festivali geçen yýllarda olduðu gibi
katýlýmcýlara doyumsuz bir eðlence imkâný
sundu. 50 bin kiþinin katýlýmý ile büyük bir
görsel þölene dönüþen festivalde Gülben
Ergen, Hülya Polat ve Ýsmail Y.K. gibi
birçok ünlü sanatçý da sahne aldý.
Bu yýl 21.’si düzenlenen Karasu Turizm ve Fýndýk Festivali’ne katýlým yoðun oldu.
Coþkulu geçen festivalde, festival alanýný
dolduran binlerce izleyici ve protokol,
gönüllerince eðlenerek keyifli saatler
yaþadý. ilçenin tanýtýmýna ve ilçe
ekonomisine artý deðer kazandýran
festivale gelecek sene daha fazla katýlým
olmasý bekleniyor.
Birlik 2007/3
67
Balmumu Heykelleri Yalova’da
Türkiye’nin pek çok ilinde düzenlenen St. Petersburg Balmumu Heykel
Müzesi, bu kez de Yalova’da meraklýlarý için sergilendi.
Dünya tarihine yön vermiþ pek çok devlet adamý ve sanatçýnýn balmumundan yapýlmýþ
heykellerinin yer aldýðý St. Petersburg Balmumu Heykel Sergisi, Yalova Belediyesi Sergi
Salonu’nda açýldý. Ziyarete açýlan sergide yer alan heykeller halkýn büyük ilgisini çekerken
en büyük ilgiyi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeli gördü.
2 Eylül’e kadar açýk kalan sergide Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni
Sultan Süleyman gibi Türk devlet adamlarýnýn yanýsýra Kemal Sunal, Barýþ Manço gibi
sanatçýlarýn da heykelleri yer aldý. Sergide ayrýca Dostoyevski’den Elvis Presley’e, Kazanova’dan
Stalin ve Marks’a kadar dünyanýn tanýnmýþ pek çok devlet adamý, düþünür ve sanatçýsýnýn
heykelleri de halkýn beðenisine sunuldu.
Maltepe’de
Yazlýk Sinema Keyfi
Ýstanbul Büyükþehir ve Maltepe
Belediyelerinin kültür sanat etkinlikleri
çerçevesinde gerçekleþtirdikleri yazlýk sinema
geceleri, ilçe sakinlerini sinema keyfiyle
buluþturdu.
Maltepe Belediyesi’nin gerçekleþtirmiþ
olduðu “Yazlýk Sinema Geceleri” her sene
olduðu gibi bu sene de büyük ilgi gördü.
Büyükþehir Belediyesi ile ortaklaþa yapýlan
sinema geceleriyle ilçe halký iki gün boyunca
sinema keyfini yaþama þansýný buldu. Yazlýk
sinema gecelerinde özellikle çocuklar için
birbirinden sürpriz filimler sahnelendi.
3 Aðustos Cuma Günü ‘’Hokkabaz’’ve
‘’Beynelmilel’’, 4 Aðustos Cumartesi
gösterilen Çocuklarýn büyük bir ilgiyle izlediði
ve çizgi filmden uyarlanmýþ olan ‘’Ninja
Kaplumbaðalar 4’’ yine 4 Aðustos akþamý
“Sözün Bittiði Yer” adlý filmler gösterildi. ÝDO
Ýskelesinde gerçekleþtirilen yazlýk sinema
geceleri Maltepeli sinemaseverler tarafýndan
büyük ilgi gördü.
Belediye Baþkaný Fikri Köse de açýlýþ gününde
sinemaseverleri yalnýz býrakmadý. Baþkan
yaptýðý kýsa selamlama konuþmasýnda ilçe
halkýna Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nin
katkýlarýyla böyle güzel bir hizmet sunmaktan
dolayý mutlu olduklarýný söyledi. Baþkan Fikri
Köse: “Bu tür kültürel faaliyetlerimizi
yaygýnlaþtýracaðýz.”dedi.
68
Birlik 2007/3
Halk Yardýmýyla Müze
Kýrklareli'nin Lüleburgaz Belediyesi'nce ilçede eski
eserlerin sergileneceði bir müze oluþturulacak.
Tikveþli Kültür ve Halk Oyunlarý Spor Kulübü Ýkinci Baþkaný Nurhan
Þýpka, Lüleburgaz Belediyesi ile Kent Konseyi Kültür, Sanat ve Tarih
Çalýþma Grubu iþbirliðiyle yöresel zenginliklerin kaybolmamasý ve
yaþatýlmasý amacýyla müze oluþturacaklarýný söyledi. Bu amaçla halkýn evlerinde bulunan ve kullanýlmayan tarým aletleri,
yöresel özellikleri yansýtan kýyafetler ve çeþitli mutfak eþyasýnýn baðýþýný
beklediklerini anlatan Þýpka, ilk baðýþlarýn kendilerine ulaþmaya
baþladýðýný haber verdi.
‘Erimeyen Dondurma’lar Gölcük
sokaklarýnda
Hollanda’dan gelen Erimeyen Dondurmalar grubu
Gölcük sokaklarýnda verdikleri ücretsiz konser ile
vatandaþ ve özellikle öðrencilerin yoðun ilgisine konuk
oldu.
Kýsa adý AVODER olan Avrupa Proje Geliþtirme ve Uygulama
Derneðinin organize etmiþ olduðu Sokak Orkestrasý konserleri
programý Kocaeli genelinde baþarýyla gerçekleþtirdi. Bu konserlerin
sonuncusu Gölcük´te yapýldý.
Hollanda’dan gelen The Non-Melting Ice Cream Band adlý 7
Kiþilik grup Gölcük´te Gölcük Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde,
Kültürel ve Sanatsal Faaliyetler kapsamýnda bir konser verdi.
Hollanda The Non-Melting Ice Cream Band grubu, çok renkli
çalgýya hayat veren grup elemanlarý çeþitli ülkelerde festival, þenlik ve çeþitli gösterilerde konserler veriyor. Bu güne
kadar Ýtalya ve Avusturya´da konserler gerçekleþtiren, The Non-Melting Ice Cream Band, ücretsiz konserler veriyor.
Gösterilerini kapalý alanlarda deðil, açýk havada halkla iç içe olarak, müzik yapmayý tercih eden grup Gölcük’te
gerçekleþtirdikleri konserde ilçe halkýna keyifli dakikalar yaþattý. Söylenen parçalara eþlik eden sokak sakinleri renkli
görüntüler oluþturdu.
BAKKART Projesi’ne Büyük Ödül
Þehir ve Baþkan Dergisi tarafýndan
Türkiye genelinde 2037 gazetecinin
kullandýðý oylarla Bakýrköy
Belediyesi’nin Türkiye’de ilk olarak
uygulamaya baþladýðý BAKKART
çalýþmasý sosyal ve kültürel hizmet
dalýnda yýlýn en baþarýlý projesi
seçildi.
Bakýrköy Belediye Baþkaný
Ateþ Ünal Erzen
Bakýrköy Belediye Baþkaný Ateþ Ünal Erzen,
100 bin Bakýrköylünün BAKKART’ý
olduðunu vurgulayarak, “ Basýn-Yayýn ve
Halkla Ýliþkiler Birimimiz koordinasyonunda
sürdürülen BAKKART’a Bakýrköylü
yurttaþlarýmýz hiçbir þekilde ücret ödemeden
kavuþabiliyorlar ve BAKKART’ý aldýktan
sonra acil saðlýk, saðlýk, kültürel ve sosyal
etkinliklere de ücretsiz katýlabiliyorlar. Yine
kart sahipleri Bakýrköy’deki deðiþik iþ
kollarýndaki 2000’den fazla firmadan yüzde
10 ile yüzde 50 arasý indirimlerden
yararlanabiliyorlar. Çamaþýrhanemizden de
Bakýrköylüler ücretsiz yararlanabiliyor. Son
Bakýrköylü de BAKKART sahibi olana kadar
çalýþmamýza devam edeceðiz.”dedi.
Birlik 2007/3
69
Birlik’ten
Haberler
erler
B rlikk’t n Habe
MBB Encümeni
Toplandý
Bütçe, Denetim ve Meclis
Ýhtisas Komisyonlarý Toplandý
MBB Encümeninin Temmuz ayý
toplantýsý, 31 Temmuz’da Bursa
Yýldýrým Belediyesi’nde yapýldý.
Marmara ve Boðazlarý Belediyeler Birliði Bütçe, Denetim
ve Meclis Ýhtisas Komisyonlarý toplantýlarý, Temmuz
ayýnda gerçekleþen Encümen toplantýsý ile birlikte
geniþletilmiþ olarak, 31 Temmuz’da Bursa Yýldýrým
Belediyesi’nde yapýldý.
Bursa Yýldýrým Belediyesi’nde
gerçekleþen MBB Encümeni Temmuz
ayý toplantýsýna Ýstanbul Büyükþehir
Belediye Baþkaný ve MBB Baþkaný Kadir
Topbaþ ile Balýkesir Belediye Baþkaný
Sabri Uður’un gündem-lerinin
yoðunluðu nedeniyle katýlamadý. Toplantý
Yýldýrým Belediye Baþkaný ve Birlik
Baþkan Vekili Özgen Keskin’in baþkanlýðýnda, Büyükçekmece Belediye Baþkaný
Dr. Hasan Akgün, Nilüfer Belediye
Baþkaný Mustafa Bozbey, Gümüþçay
Belediye Baþkaný M.Tamer Ergün ve
Saraybahçe Belediye Baþkaný Halil Vehbi
Yenice’nin iþtirakiyle gerçekleþti.
Toplantýda gündem maddeleri
görüþülerek, bir sonraki toplantýnýn
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nde
yapýlmasý konu-sunda görüþ birliðine
varýldý.
Encümen toplantýsý öncesinde, Yýldýrým
Belediyesi Meclis Salonu’nda Encümen
üyeleri, Bütçe, Denetim ve Meclis Ýhtisas
Komisyonlarýnýn da katýlýmýyla ortak bir
toplantý yapýldý. Bu toplantýda, Encümen
ve Komisyon üyelerini bilgilendirmek
amacýyla, Mimar Çelik Erengezgin
tarafýndan Bursa Orhangazi Ýlçesinde
yapýlmasý düþünülen “Belediyecilik
Eðitim Kompleksi” projesi hakkýnda
sunum yapýldý ve üyeler arasýnda fikir
alýþveriþinde bulunuldu.
Denetim Komisyonlarý Toplantýsý
Komisyon üyelerinden Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün ve
Serdivan Belediye Baþkaný Zeki Toçoðlu’nun mazeretleri nedeniyle
katýlamadýklarý Denetim Komisyonlarý toplantýsýnda; Meclis Ýhtisas
Komisyonlarý Çalýþma Yönergesi uyarýnca, Komisyon Baþkanlýðý’na
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün, Baþkan Yardýmcýlýðýna
Muratbey Belediye Baþkaný Bayram Ali Üner, Raportörlüðe Çiftlikköy
Belediyesi Meclis Üyesi Özer Özkan seçildi. Birliðin ilk 6 aylýk gelir
ve gider hesaplarýnýn denetlenmesi kararlaþtýrýlarak, toplantýya son
verildi.
Belediyecilik Eðitim Komisyonu Toplantýsý
Belediyecilik Eðitim Komisyonu Toplantýsýna, komisyon üyelerinden,
Orhangazi Belediye Baþkaný Yusuf Korkusuz, Selimpaþa Belediye
Baþkaný Ahmet Yaðcýoðlu ve Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi Aydýn
Bayraktar iþtirak ederken, Lüleburgaz Belediye Baþkaný Emin Halebak
ile Gelibolu Belediye Baþkaný Cihat Bingöl ise mazeretleri nedeniyle
katýlamadý. Toplantýda; Meclis Ýhtisas Komisyonlarý Çalýþma Yönergesi
uyarýnca, Komisyon Baþkanlýðýna Orhangazi Belediye Baþkaný Yusuf
Korkusuz, Baþkan Yardýmcýlýðýna Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi
Aydýn Bayraktar, Raportörlüðe ise Lüleburgaz Belediye Baþkaný Emin
Halebak seçildi. Toplantýda ayrýca, Bursa’nýn Orhangazi ilçesinde
yapýlmasý düþünülen Eðitim ve Kongre Merkezi projesine her türlü
desteðin saðlanmasý gerektiði konusunda görüþ birliðine varýldý.
MBB Bölgesel Ýþbirliði ve Çevre Komisyonu
Toplantýsý
MBB Bölgesel Ýþbirliði ve Çevre Komisyonu toplantýsýna,
Komisyon üyelerinden Bekirpaþa Belediye Baþkaný Abdullah
Köktürk, Manyas Belediye Baþkaný Necmi Çetin, Altýnova
Belediye Baþkaný Dr. Metin Oral ve Havsa Belediye Baþkaný
70
Birlik 2007/3
Recep Özen iþtirak ederken, Kumburgaz
Belediye Baþkaný Hüseyin Çorbacýooðlu
ise mazereti nedeniyle katýlamadý.
Toplantýda; Meclis Ýhtisas Komisyonlarý
Çalýþma Yönergesi uyarýnca, Komisyon
Baþkanlýðýna Bekirpaþa Belediye Baþkaný
Abdullah Köktürk, Baþkan
Yardýmcýlýðýna Manyas Belediye Baþkaný
Necmi Çetin, Raportörlüðe Altýnova
Belediye Baþkaný Dr. Metin Oral seçildi.
MBB Uluslararasý Ýliþkiler
ve AB’ye Uyum
Komisyonu Toplantýsý
MBB Uluslararasý Ýliþkiler ve AB’ye
Uyum Komisyonu toplantýsýna, Komisyon üyelerinden Hayrabolu Belediye Baþkaný Þener Çelikayar, Biga
Belediye Baþkaný Mehmet Özkan ve Bekirpaþa Belediyesi Meclis Üyesi Hicran Uzun iþtirak etti. Edirne
Belediyesi Meclis Üyesi Hakan Ýnci ile Mudanya Belediyesi Meclis Üyesi Hüseyin Türker ise mazeretleri
nedeniyle katýlamadý. Toplantýda; Meclis Ýhtisas Komisyonlarý Çalýþma Yönergesi uyarýnca, Komisyon
Baþkanlýðýna Hayrabolu Belediye Baþkaný Þener Çelikayar, Baþkan Yardýmcýlýðýna Biga Belediye Baþkaný
Mehmet Özkan, Raportörlüðe Bekirpaþa Belediyesi Meclis Üyesi Hicran Uzun seçildi. Toplantýda ayrýca,
AB projelerini takip, yeni projeler hazýrlama ve proje baþvurularý ile ilgili olarak, Birlik bünyesinde bir
Danýþmanlýk Bürosu kurulmasý, Birlik üyesi belediyeler arasýnda ve üye belediyeler ile diðer belediyeler
arasýnda ‘Kardeþ Belediyecilik’ iliþkilerinin kurulmasý ve geliþtirilmesi için bölgesel ve kent ‘Belediye
Birlikleri’ ile temasa geçilmesi konusunda çalýþmalar yapýlmasý konusunda görüþ birliðine varýldý.
MBB Hükümet ve Parlamento ile Ýliþkiler Komisyonu Toplantýsý
MBB Hükümet ve Parlamento ile Ýliþkiler Komisyonu toplantýsýna, Komisyon üyelerinden Bilecik Belediye
Baþkaný ve Birlik Meclisi Baþkan Vekili Selim Yaðcý, Uzunköprü Belediye Baþkaný Ercan Çobanoðlu ve
Keþan Belediye Baþkaný Mehmet Özcan katýldý. Küçükçekmece Belediye Baþkaný Aziz Yeniay ile Gümüþyaka
Belediye Baþkaný Hüseyin Agu ise mazeretleri nedeniyle katýlamadý. Toplantýda; Meclis Ýhtisas Komisyonlarý
Çalýþma Yönergesi uyarýnca, Komisyon Baþkanlýðýna Bilecik Belediye Baþkaný Selim Yaðcý, Baþkan
Yardýmcýlýðýna Uzunköprü Belediye Baþkaný Ercan
Çobanoðlu, Raportörlüðe ise Keþan Belediye Baþkaný
Mehmet Özcan seçilmiþtir.
MBB Kültür ve Sanat Etkinlikleri
Komisyonu Toplantýsý
MBB Kültür ve Sanat Etkinlikleri Komisyonu
üyelerinden, sadece Pendik Belediyesi Meclis Üyesi
Lütfiye Varol Özirik’in katýldýðý toplantýda, Mudanya
Belediye Baþkaný Erol Demirhisar, Osmaneli Belediye
Baþkaný Selahattin Çeyintaþ, Deðirmenköy Belediye
Baþkaný Osman Topaç ve Kestel Belediyesi Meclis Üyesi
Þükrü Aksu’nun mazeretleri dolayýsýyla katýlamamalarý
nedeniyle, Meclis Ýhtisas Komisyonlarý Çalýþma
Yönergesi uyarýnca yapýlmasý gereken görev bölümü
yapýlamadý.
Birlik 2007/3
71
Bütçe Komisyonu
Toplantýsý
MBB Bütçe Komisyonu üyelerinden, Akçay
Belediye Baþkaný Cahit Ýnceoðlu’nun katýldýðý
toplantýda da, Yeniþehir Belediye Baþkaný
Bülent Hamdi Cingil ve Sarýyer Belediyesi
Meclis Üyesi Yakup Güngör Mutlu’nun
mazeretleri dolayýsýyla toplantýya
katýlamamalarý nedeniyle, Meclis Ýhtisas
Komisyonlarý Çalýþma Yönergesi uyarýnca
yapýlmasý gereken görev bölümü yapýlamadý.
Büyükþehir ARCHIMEDES Projesi’nin Ýlk
Finansman Raporunu Sundu
AB Ýliþkileri Müdürlüðü
ARCHIMEDES Projesi (Kentsel
Dönüþüm ve Sürdürülebilir, Yenilikçi
Akdeniz Ekonomik Ýþbirliði)
kapsamýnda Sofya’da tüm proje
ortaklarýyla bir araya geldi.
Projede eþ lider olan Ýstanbul Büyükþehir
Belediyesi’ni temsilen AB Ýliþkileri Müdürü ve
Proje Koordinatörü Yaþar Karaca, proje
iþtirakçisi Marmara ve Boðazlarý Belediyeleri
Birliði Genel Sekreteri Doç. Dr. Recep
Bozlaðan, Proje Koordinatör Yardýmcýlarý Ravza
Kan ve Sezen Özgür’ün katýldýðý toplantýlarda
Beyrut Belediye Baþkan Yardýmcýsý Rachid
Jalkh, Med-Pact Programý Sorumlusu Ziad
Moussa ve proje lideri Venedik Belediyesi’nden
temsilcilerin yaný sýra; proje ortaklarý Ýtalya’dan
Cenova, Fransa’dan Bordo, Lübnan’dan
Beyrut, Cezayir’den Oran ve Lübnan’dan AlMina Belediyelerinden temsilciler de hazýr
bulundu. Proje iþtirakçisi olan Bulgaristan’dan
Sofya Baþkent Bölge Ýdaresi’nin ev sahipliði
yaptýðý, 2. Uluslararasý ARCHIMEDES
toplantýlarý üç gün sürdü.
Toplantýda ilk olarak, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ni temsilen Gebze
Ýleri Teknoloji Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet
Küçükmehmetoðlu, proje kapsamýnda Ýstanbul’dan belirlenen pilot
bölge Eminönü’ndeki güzergâha ait, SWOT (GZFT) Analizi sunumu
yaptý. Sunumunda pilot bölgenin fýrsat açýsýndan, kültürel ve doðal
varlýklar yönünden oldukça zengin olmasýna deðinen
Küçükmehmetoðlu; tehdit açýsýndan da bölgenin deprem ve yangýn gibi
doðal afetlerden zarar görebilecek bir durumda olmasýndan söz etti.
Bölgedeki ticaret, imalat ve toptan satýþ yerlerinin tarihi ve kültürel
mirasa zarar vermesinin bir zayýflýk olduðunu belirten
Küçükmehmetoðlu, bölgedeki tüm tarihi bina ve yapýlarýn Büyükþehir
Belediyesi tarafýndan kayýt altýna alýnmýþ olmasýnýn da güçlü bir yön
olduðuna deðindi.
Küçükmehmetoðlu’nun ardýndan Proje Koordinatör Yardýmcýsý Ravza
Kan, projenin yürütülmesine iliþkin aþamalar ve proje kapsamýnda pilot
bölgeyle ilgili gerçekleþtirilecek faaliyetlere iliþkin bir sunum yaptý.
Ardýndan proje kapsamýnda belirlenen tüm pilot bölgelere iliþkin
sunumlarýn gerçekleþ-tirildiði toplantýlarda, proje finansman raporlarý da
sunuldu.
Ýkili görüþmelerin de gerçekleþtirildiði toplantýlarda, AB’nin MEDA
programý kapsamýndaki tüm MED-PACT projelerinden sorumlu olan
Ziad Moussa ile de bir araya gelen Yaþar Karaca Moussa’ya, projenin
gidiþatý hakkýnda bilgi verdi. Gerçekleþtirilen proje faaliyetleri sýrasýnda,
ortak kuruluþlar arasýndaki tüm çalýþmalarýn çok uyumlu bir þekilde
gerçekleþtirildiðini belirten Karaca; proje sayesinde baþta Venedik olmak
üzere tüm ülkelerin katýlýmcýlarýyla çok iyi iliþkiler geliþtirildiðini de
ifade etti. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nin proje kapsamýndaki tüm
faaliyetlerini baþarýyla gerçekleþtirdiðini söyleyen Moussa bu kapsamda
Ýstanbul’da gerçekleþtirilen Proje Baþlangýç Toplantýlarý’nýn çok baþarýlý
organize edildiðini belirtti.
Toplantýlarda son olarak, projenin bundan sonraki aþamasýnda
gerçekleþtirilen SWOT Analizi çerçevesinde Stratejik Plan’ýn
hazýrlanmasý; farklý projelerde tekrar bir araya gelinmesi ve yeni
ortaklýklar geliþtirilmesi konularý da görüþüldü.
72
Birlik 2007/3
MBB “Avrupa Deðer Sistemleri- Avrupa
Ýþbirliði Yapýlarý” Seminerine Katýldý
MBB, Ýsveç Ýstanbul Baþkonsolosluðu’nun ev sahipliðinde,
“Avrupa Deðer Sistemleri – Avrupa Ýþbirliði Yapýlarý”
seminerine katýldý. Seminere MBB adýna Birlik Danýþmaný
Av. Halil Ünlü katýldý.
Baþkonsolosun konuþmasýnýn ardýndan
seminere katýlan birliklerin ve belediyelerin
temsilcileri, kendi Birlik ve belediyelerinin
statüleri ve çalýþmalarý hakkýnda birer sunuþ
yaptýlar.
3L AB Proje Yönetimi tarafýndan organize edilen ve Ýsveç Ýstanbul
Baþkonsolosluðu tarafýndan desteklenen, “Avrupa Deðer Sistemleri –
Avrupa Ýþbirliði Yapýlarý” konulu seminerlerden ilki, 6-8 Eylül
tarihlerinde, Ýsveç Ýstanbul Baþkonsolosluðu’nun ev sahipliðinde
yapýldý. Seminere, Marmara ve Boðazlarý Belediyeler Birliði, Malatya
Belediyeler Birliði, Güneydoðu Anadolu Belediyeler Birliði ile
Saraybahçe (Kocaeli), Yýldýrým (Bursa), Lüleburgaz (Kýrklareli), Varto,
Diyarbakýr, Viranþehir, Batman, Mardin, Topsöðüt (Malatya),
Hanýmçiftliði (Malatya), Yaygýn (Malatya) belediyelerinden çok sayýda
belediyeci katýldý.
Seminer programý çerçevesinde, Birgit
Gericke (Almanya), bir sunuþ yaparak “AB
Ýþbirliði Yapýlarý” konusunda katýlýmcýlara
bilgi verdi. Seminerin 2. ise 3 L AB Proje
Yönetimi’nden Sören Baeckman bir sunuþ
yaparak, kurulacak bir AB Ofisinin
üstlenmesi gereken iþlevler ve ofisin
organizasyonu konularýnda katýlýmcýlara bilgi
sundu.
Seminerde bir açýþ konuþmasý yapan Ýsveç Baþkonsolosu Ingmar
Karlsson projenin asýl amacýný þöyle açýkladý: “Proje kapsamýndaki
yerel yönetimlerde kapasite geliþtirerek, yerel yönetim birliklerinin
ve belediyelerin AB sürecine entegrasyonunu saðlamak. Bu amaçla
da, katýlan Birlik ve Belediyelerin bünyelerinde AB Ofisi kurmalarýný
desteklemek.”
Seminerin 3. ve son gününde ise,
belediyelerin sunumuna devam edilerek,
katýlýmcýlarýn proje çerçevesindeki
beklentileri konusunda önerileri dile getirildi.
Gelecek seminerin 15-17 Kasým 2007
tarihlerinde yapýlacaðý duyuruldu.
Çok sayýda Birlik ve Belediyenin katýlýmda bulunduðu “Avrupa Deðer Sistemleri – Avrupa Ýþbirliði Yapýlarý”
konulu seminerin ikincisi 15-17 Kasým 2007 tarihinde yapýlacak.
Birlik 2007/3
73
MBB Abant Eðitim Semineri
Gerçekleþtirildi
MBB tarafýndan 21–25 Aðustos tarihleri arasýnda Bolu
Abant Palace Hotel Abant’ta “Sosyal Güvenlik
Kurumlarýnýn Birleþtirilmesi’nin Belediyelere Olan
Etkisi, Taþýnýr Mal Yönetmeliði ve Ýlgili Mevzuat, Yerel
Yönetimlerde Stratejik Plan, Performans Programý ve
Faaliyet Raporu” konularýnda bir eðitim semineri
gerçekleþtirildi. Seminere çeþitli belediyelerden;
Baþkan, Baþkan Yardýmcýsý, Meclis ve Encümen üyeleri,
Belediyelerin ilgili personeli olmak üzere toplam 65 kiþi
katýldý.
“Sosyal Güvenlik Kurumlarýnýn Birleþtirilmesi’nin
Belediyelere Olan
74
Birlik 2007/3
Etkisi, Taþýnýr Mal Yönetmeliði ve Ýlgili
Mevzuat, Yerel Yönetimlerde Stratejik
Plan, Performans Programý ve Faaliyet
Raporu” konularýnda gerçekleþtirilen
eðitim seminerinde ilk olarak 21
Aðustos’ta otele yapýlan giriþin ardýndan
konuklar birbirleriyle tanýþtýlar. Ertesi
gün yani 22 Aðustos günü ise Bursa
Yýldýrým Belediye Baþkaný ve Birlik
Baþkan Vekili Özgen Keskin’in açýlýþ
konuþmasýyla baþlayan eðitim programý
Mülkiye Baþmüfettiþi Fikret Çakýr’ýn
“Sosyal Güvenlik Kurumlarýnýn
Birleþtirilmesinin Belediyeleri Olan
Etkisi” konusunda yaptýðý sunumla
devam etti. Ayný gün içinde öðleden
önce ve öðleden sonra olmak üzere
toplam dört saat ders yapýldý.
23 Aðustos günü devam eden eðitim
seminerinde Ýçiþleri Bakanlýðý
Kontrolörlerinden Tahir Tekin “5018 sayýlý
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu”
ve “Taþýnýr Mal Yönetmeliði” konularýný
kapsayan bir eðitim semineri verdi. Taþýnýr
Kod listesi ve Taþýnýrlarýn Kaydý hakkýnda
katýlýmcýlara detaylý bilgiler veren Tekin,
katýlýmcýlarýn belediyelerin de yaþamýþ
olduklarý problemlere de deðinerek çözüm
önerilerinde bulundu. Soru-cevap bölümü
yapýlarak program öðleden sonra de toplam 4
saat olarak devam etti. 24 Aðustos günü
gerçekleþen eðitim programýnda ise Marmara
Üniversitesi Öðretim üyesi Doç.Dr. Recep
Bozlaðan “Yerel Yönetimlerde Stratejik Plan,
Performans Programý ve Faaliyet Raporu”
konularýný kapsayan bir eðitim semineri
programý gerçekleþtirdi. Ders esnasýnda
katýlýmcýlar ile birebir ilgilenen Bozlaðan
belediyelerdeki misyon ve vizyonun
belirlenmesi ilkelerine deðinerek her
belediyenin bir söyleminin olmasý gerektiði
üzerinde durdu. Ders sonunda katýlýmcýlara
Bursa ili Yýldýrým Belediye Baþkaný ve Birlik
Baþkan Vekili Özgen Keskin, Orhangazi
Belediye Baþkaný Yusuf Korkusuz, Doç.Dr.
Recep Bozlaðan tarafýndan eðitim sertifikalarý
verilerek program sonlandýrýldý. Konuklar
serbest çalýþmalarýn olduðu 25 Aðustos günü
ise tesislerden ayrýldý.
Marmara Belde
Yapým’da Görev
Deðiþikliði
MBB iþtiraki Marmara Belde Yapým
Ltd. Þti. Müdürü Þahin R. Sancar,
16 Temmuz 2007 tarihi itibariyle
görevinden ayrýldý. Þahin R.
Sancar’dan boþalan Müdürlük
görevine, Þirket Ortaklar Kurulu’nun
16.07.2007 tarih ve 88 sayýlý kararýyla,
Ömür Kahraman Aybar atandý.
Birlik 2007/3
75
Akademik Platform
Eminönü
Sempozyumu:
Tarihi Yarýmada
Kurtarýlýyor
2. Uluslararasý Eminönü
Sempozyumu geleceðin
Eminönü’nü yaratmak amacýyla,
yurt dýþý ve yurt içinden çok sayýda
katýlýmcýyla 15–17 Haziran
tarihleri arasýnda Ýstanbul Ticaret
Odasý’nda yapýldý.
Camileri, Mýsýr Çarþýsý, balýkçýlarý,
vapurlarý ve martý sesleriyle Ýstanbul’u
Ýstanbul yapan büyülü mekânlardan biri
Eminönü… Sayýsýz mirasa ev sahipliði
yapan bu Tarihi Yarýmada, yüzyýllardan bu
yana konuk ediyor bizleri. Ýstanbul için
çok önemli bir sene olan 2010 yýlýnda
üzerine büyük görev düþen ilçe, artýk
dünyayý da burada buluþturuyor. Bu
kapsamda Eminönü’nün yeniden
yapýlanmasýna yönelik geçen yýl birincisi
düzenlenen Uluslararasý Eminönü
Sempozyumu’nun 2.’si 15–17 Haziran
tarihleri arasýnda yapýldý.
Avrupa’nýn kültür baþkentliðini yapmaya
hazýrlanan kentte, bütün gözler sayýsýz
tarihi mirasý içinde barýndýran Eminönü’ye
çevrilmiþ durumda. Hala yaþayan sosyal
dokusuyla ayný zamanda bir ticaret merkezi
de olan ilçe hiç kuþkusuz ciddi sorunlarý
da bünyesinde barýndýrýyor.
Biz de Tarihi Yarýmada’nýn sorunlarýnýn
çözümüne ve saðlýklý bir biçimde yeniden
kurulmasýna dönük ciddi çalýþmalar içinde
olan Eminönü Belediye Baþkaný Nevzat
Er’e hem bu projeleri hem de
sempozyumun ayrýntýlarýný sorduk.
Eminönü Sempozyumu hakkýnda
genel bir bilgi verir misiniz? Neden
böyle bir sempozyuma ihtiyaç
duyuldu? Sempozyumlar sonucunda
ulaþmak istediðiniz hedefler neler?
Ülkemizin, yüzölçümü açýsýndan en küçük
ilçesi Eminönü, 4.5 milyon metrekarelik
76
Birlik 2007/3
alanýyla Tarihi Yarýmada’nýn kalbini oluþturuyor. Sadece Türkiye’nin
deðil dünyanýn en önemli anýt yapýlarý burada yer alýyor. Yönetme
sorumluluðunu üstlendiðimiz tarihten bugüne, Eminönü’nün çehresini
deðiþtirmek için ciddi çalýþmalar yapmaktayýz. Bu nedenle
çalýþmalarýmýzý bilimsel verilere dayandýrmak, dünyaya mal olmuþ
Eminönü’nün sorunlarýný ve çözümlerini ararken dünyanýn dikkatini
Eminönü’ne çekmek amacýyla Uluslararasý Eminönü Sempozyumu
düzenlemeye karar verdik.
Haziran 2006’da ilkini yaptýðýmýz Uluslararasý Eminönü
Sempozyumu’nun bu yýl ikincisini gerçekleþtirdik. Yurtiçinden ve
yurtdýþýndan çok sayýda bilim adamýnýn katký yaptýðý bu sempozyum
ile Eminönü’nü 2010 yýlýna hazýrlamayý da öngörüyoruz.
Bizim Eminönü’nde dikkat ettiðimiz bir konu; kamu, yerel yönetim
ve sivil toplumun iþbirliðidir. Bu iþbirliðini iþler hale getirmek
durumundayýz. Kültürel çalýþmalarda katýlýmcýlýðý artýrmak ve
zenginleþtirmek durumundayýz. Sonuç olarak 2010 Ýstanbul Avrupa
Kültür Baþkenti kararý, uzun soluklu bir hedef niteliðiyle dahi biz yerel
yönetimleri önemli ölçüde etkilemektedir. Eminönü’ne sahip çýkmak
ve Eminönü’nü geleceðe taþýmak zorundayýz.
Organizasyon süreci nasýl gerçekleþiyor? Özellikle yabancý
katýlýmcýlar neye göre ve nasýl belirleniyor? Bu
katýlýmcýlarý kim seçiyor? Organizasyon ekibini biraz
tanýtabilir misiniz?
Organizasyon süreci belirli aþamalarla gerçekleþiyor. Önce temayý
belirliyoruz, ardýndan konu ile ilgili akademik kadroyu belirliyoruz.
Uluslararasý Eminönü Sempozyumunun danýþmanlýðýný Prof. Dr.
Ýlber Ortaylý yapýyor. Katýlýmcýlar bu konuda uzman bir ekip
tarafýndan belirlenip görüþmeler yapýyor. Organizasyon aþamasýnda
sponsorluk, görüþmeleri bunun yaný sýra konser organizasyonlarý,
konaklama, afiþ çalýþmalarý ve basýn çalýþmalarý þeklinde en ince
ayrýntýsýna kadar bir ekip tarafýndan hazýrlanýyor.
Organizasyona katýlým yeterli mi?
Her geçen yýl katýlým artýyor. . Devamlýlýðý olan bir çalýþma olduðu
için katýlým ve ilgi artarak devam ediyor.
Bu yýl ikincisi düzenlenen Eminönü
Sempozyumu’nda neler sunuldu? Sempozyumun
içeriðine dair bilgi verebilir misiniz?
Bu yýl 15–17 Haziran 2007 tarihleri arasýnda Ýstanbul Ticaret
Odasýnda ikincisini düzenlediðimiz sempozyumda Eminönü’nün
tarihten, günümüze geçirmiþ olduðu deðiþim serüvenini
inceledik. 10 oturumda Arkeolojinin Dili ile Dünden Bugüne
Eminönü, Avrupa Birliði Sürecinde Toplumsal Ýmajýn
Yansýmalarý, Tarihi Perspektifte Ýstanbul Baðlamýnda Eminönü,
Siyasi, Ýktisadi ve Yerel Yönetimde Deðiþme Olgusu,
Eminönü’nde Bir arada Yaþama ve Beþeri Münasebetler,
Eminönü’nün Tarihi Süreçleri, Karþýlaþtýrmalý Örneklerde
Eminönü baþlýklarý altýnda Eminönü’nü deðerlendirdik.
Ýstanbul 2010 yýlýnda Avrupa Kültür Baþkentliði’ne
hazýrlanýyor. Bu anlamda sempozyumdan çýkan
fikirlerin uygulanmasýyla alakalý neler
anlatabilirsiniz? Biten ya da devam eden projeleriniz
neler?
Eminönü’nde 2010 hazýrlýklarýnýn nirengi noktasýný, fiziki yapýnýn
yenilenmesi olarak görüyoruz. Ýstanbul’a anlamýný veren simge
yapýlarýn önemli bir kýsmý bu süreçte restore edilecektir. Fakat
Eminönü için asýl sorun anýt yapýlar deðildir, bu yapýlarý gölgeleyen
yer yer zarar veren kalitesiz bina yapýsýdýr. Tarihi dokuya uygun
olmayan ve önemli bir kýsmý metruk kabul ettiðimiz binalarýn
yenilenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede Eminönü’nün neredeyse
tamamý yenileme alaný ilan edilmiþtir.
5366 Sayýlý Yýpranan Tarihi ve Kültürel Taþýnmaz Varlýklarýn
Yenilenerek Korunmasý ve Yaþatýlarak Kullanýlmasý hakkýndaki
kanun çerçevesinde ilk ele alýnacak bölge Süleymaniye’dir. Osmanlý
mahalle yaþamýnýn en karakteristik örneðinin þekillendiði
Süleymaniye, çöküntü bölgesi olmaktan çýkartýlýp, kaliteli bir
yaþamýn þekillendiði bir mahalleye dönüþtürülecektir. Özellikle bu
konuda Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanýmýz Sayýn Kadir
Topbaþ Eminönü’nden desteðini hiç eksik etmedi. Baþta Süleymaniye
olmak üzere pek çok projeyi bizzat üstlendi. Eminönü hayal ettiðimiz
bir yere dönüþtüðünde en büyük pay kendisinin olacaktýr.
Eminönü’nün yenilenmesinde baþlangýç noktasý olacaðýna
inandýðýmýz Süleymaniye’de 2007 yýlý içerisinde önemli fiziki
deðiþiklikleri hep birlikte gözlemleme imkâný bulacaðýz. Ben bu
anlamda Uluslararasý Eminönü Sempozyumu’nu devam ettireceðim
gibi Süleymaniye Sempozyumu’nu da gerçekleþtirmeyi
düþündüðümüzü belirtmek isterim.
Kapalýçarþý yenileniyor
Bu proje dýþýnda dünyanýn en eski çarþýsý olma özelliðini taþýyan
ve sadece ticari bir mekân deðil ayný zamanda anýt eser kabul edilen
Uluslararasý Eminönü Sempozyumu’nun
danýþmanlýðýný Prof. Dr. Ýlber Ortaylý yapýyor.
Kapalýçarþý ve çevresi için de yenileme alaný
kararý alýndý. Büyükþehir Belediye
Meclisi’nce kabul edilen karar, Bakanlar
Kurulu’nca onaylanarak yürürlüðe
girecektir. Böylece Küçük Ayasofya ve
Þehsuvarbey mahalleleri baþta olmak üzere
yine Gedikpaþa ve çevresini kapsayan
yenileme alaný kararýyla Eminönü’nün
çehresini deðiþtirecek bir giriþimin hukuki
altyapýsý oluþturulmaya baþlanmýþ oldu.
Turizm bölgesi ilan edilen Gedikpaþa’nýn
2010 yýlýnda Ýstanbul’un önemli bir turizm
merkezi olmasý hedeflenmektedir.
Kentin tarihi dokusuna dönük önemli bir
çalýþma da Kültür ve Turizm Bakanlýðý ile
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi tarafýndan
yürütülen Sur-i Sultani’dir. Sirkeci’den
Cankurtaran’a kadar olan bölgede yer alan
pek çok yapýnýn fonksiyonu deðiþmektedir.
Sadece bu bölgede çok sayýda müze, sanat
galerisi ve kültür merkezi yapýlacaktýr. Hayli
mesafe alýnan bu çalýþma, Eminönü’nün
kültür ve turizm yatýrýmlarý açýsýndan en
büyük yatýrýmýdýr. Topkapý Sarayý
Müzesi’ne çaðdaþ bir form kazandýracak
proje çerçevesinde bölgede bazý
kamulaþtýrma çalýþmalarý da yürütülecektir.
Sempozyum sonucunda çýkan
dökümanlar nasýl deðerlendiriliyor.
Bunlar bir kitap ya da katalog
halinde basýlýyor mu? Basýlýyorsa
diðer belediyeler ve bu konuyla
ilgilenen kiþilerle paylaþým nasýl
gerçekleþiyor? Bu bilgiler herkese
açýk mý?
Sempozyumun ardýndan Eminönü tebliðler
kitabý yayýnlanýyor. Sempozyum sýrasýnda
yayýnlanan tebliðler, bu kitapta Türkçe ve
Ýngilizce olarak yer alýyor. Tebliðler kitabýný
isteyenler Eminönü Belediyesi’nden
alabiliyorlar. Bilgiler herkese açýk.
Birlik 2007/3
77
Kitaplýk
Osmanlý’da Yerel Yönetim Ýhtisab Müessesesi
Osmanlý toplumuna, Müslüman Arap dünyasýnýn bir mirasý olarak intikal eden ihtisâb,
bu devlette her zaman önemini koruyan ve toplumun saðlýklý bir þekilde varlýðýný devam
ettirmesini saðlayan önemli müesseselerden biri olmuþtur.
Ziya Kazýcý/ Bilge Yayýncýlýk / 200 s.
Ýslâm dünyasýnda, dini vasfý aðýr basan ihtisâb iþi, Osmanlýlarda daha ziyade günlük
hayatýn içinde görülmektedir. Osmanlý þehir merkezindeki günlük hayatýn tanziminde
önemli ölçüde rolü bulunan ihtisâb teþkilâtý, bilhassa esnaf teþekküllerine karþý sahip
olduðu geniþ yetki ve yaptýrým gücüne sahip olma bakýmýndan ehemmiyet kazanýyordu.
Günlük hayat içinde muhtesip, bilhassa kadýnýn yapmasý gereken beledi ve ticari iþlerle
de meþgul olurdu.
Bu çalýþmada Ýslâm dünyasýndaki ilk çýkýþ yýllarýndan Osmanlý sistemindeki uygulanýþýna
doðru bir seyir takip eden ihtisab müessesesi, araþtýrmacýlara kaynaklýk edecek þekilde detaylýca iþlenmektedir.
Bununla beraber arþivlerimizdeki vesikalarýn, henüz tam tasnif edilip tetkike sunulmamýþ olmasý pek çok konuda
olduðu gibi ihtisab mevzuunda da son sözü söylememize imkân vermemektedir.
Yerel Yönetimler: Liberal Açýklamalara Eleþtirel
Yaklaþým
Yerel yönetimler demokrasinin beþiðidir. Bu beþiðin uyuturken büyüttüðü bebek, burjuva
liberal demokrasidir. 12 Eylül gibi bir rejimin, Dünya Bankasý gibi bir örgütün, þimdilerde
Avrupa Birliði gibi bir ‘düveli muazzama’ gücünün yerellik politikasý gütmesinde þaþýlacak
bir þey yoktur. Piyasa sistemlerinde yerel yönetimlerin demokrasiyle iliþkisi elbette vardýr;
ama hangi demokrasiyle?
Birgül Ayman Güler
Ýmge Kitabevi Yayýnlarý / 383 s.
Yerel yönetimler baðlý olduklarý merkeze göre renklenir. Merkez yoksa o da yoktur. Bu
nedenle daha çok özerkleþme yolundaki her adým hep yeni bir merkeze doðru yaklaþma
demektir. Günümüzde Ankara’dan özerkleþmeyi demokratikleþme adýna kutsamadan önce
sormak gerekir: Yeni merkez neresi?
Yerel Yönetimler: Liberal Açýklamalara Eleþtirel Yaklaþým’da yerel yönetim araþtýrmalarý üzerindeki liberal ipotek
kaldýrýlmakta, bu olgu tarihsel bir yaklaþýmla ve sorunun sosyoekonomik içeriði temel alýnarak incelenmektedir.
Çevre Sorunlarý
Bir bilgenin “Tabiatýn insanoðlundan intikamý” diye tanýmladýðý ekolojik sorunlar ve bugün
insanoðlunun karþýlaþtýðý temel sorunlardan biri haline gelen çevre sorunlarý, kökü çok
eskilere uzanmasýna raðmen, genelde Sanayi Devrimi’nin sonucunda hissedilir hale gelmiþtir.
Kemal Görmez
Nobel Yayýn Daðýtým / 199 s.
78
Birlik 2007/3
O zamandan beri de sürekli artarak büyük boyutlara ulaþmýþtýr. Önceleri sadece kirlenme
olarak algýlanan ve gün geçtikçe toplumsal hayatýn bütün alanlarýný kapsayan bu sorun
üzerinde tartýþma ve araþtýrmalar gittikçe yoðunlaþmaktadýr. Bu çalýþma da esas olarak
araþtýrmacý ve öðrencilerin ekoloji ve çevre sorunlarý ile ilgili kaynak ihtiyacýný karþýlamak
amacýyla yazýlmýþtýr.
Yerel Yönetimler Üzerine Güncel Yazýlar II
Bu iki ciltlik çalýþma ile son dönemde yasalaþan ve yasalaþma sürecinde olan yerel
yönetimlerle doðrudan ve dolaylý ilgili yeni yasalar ve taslaklar ile yerel yönetim
sistemindeki reformlara iliþkin güncel bilgi ve tartýþmalarý belirli bir bütünlük ve
sistematik içinde ele alan akademik yazýlar bir araya getirilmiþtir.
Ýlk cildinde kamu yönetimi reformunun temel çýkýþ noktasýný oluþturduðu eser, ikinci
cildinde kamu yönetimi ve reformlarýn uygulamasý ile okuyucularýna geniþ bir
yelpazeden akademik okumalar sunmaktadýr.
Kitap, Türkiye’de kamu yönetimi bölümleri ve bu bölümlere baðlý lisansüstü
programlar baþta olmak üzere maliye ile þehir ve bölge planlama bölümleri ve iki yýllýk
mahalli idareler ön lisans programlarýndaki kimi üst düzey derslerde ana ders kitabý, kimi temel derslerde ise
yardýmcý ders kitabý olarak kullanýlabilir.
Ayda Eraydýn / Dost Kitabevi / 485 s.
Deðiþen Mekân / Mekânsal Süreçlere Ýliþkin
Tartýþma ve Araþtýrmalara Toplu Bakýþ:
1923–2003
Türkiye'de mekânýn deðiþen karakteri yerel politikalardan kalkýnma planlarýna,
sanayileþme hamlelerinden sosyal ve kültürel dokuyu yeniden biçimlemek için
giriþilmiþ çalýþmalara dek çok çeþitli etmenlerce belirlendi. Kentin bir taraftan artan
nüfus bir taraftan da deðiþen insan gereksinimleriyle biçimlenen yapýsý, mekânýn
kullanýmý ve paylaþýmýyla ilgili dinamikleri de köklü bir deðiþime uðrattý.
Bu alanda var olan temel önemdeki tartýþmalarý bir araya getiren bu kitap, konuyu
sadece kentsel planlama baðlamýnda ele almayýp, yerel yönetimlerin yapýlanmasý,
iktisadi ve teknik altyapýnýn kurulmasý ve örgütlenmesi, kýrdan kente göç, sýnýflar
arasýndaki iliþkiler, kimi bölgelerdeki seçkinleþtirme giriþimleri çerçevesinde deðerlendiren toplu bir perspektif
sunuyor.
Hüseyin Özgür - Muhammed Kösecik
Nobel Yayýn Daðýtým / 828 s.
Depremini Bekleyen Þehir: Ýstanbul
"Doðal bir afetin yýllarýn ihmali sonucunda felakete dönüþtüðü, on binlerimizi yitirdiðimiz
1999 depremleri ulusumuzun baðrýna saplanan bir býçak gibiydi. Bu paslý býçak gelecek
bir büyük depremin tehdidi olarak hâlâ o baðýrda duruyor. "Depremini Bekleyen Þehir,
Ýstanbul" toplumu bilinçli olmaya ve gelecek depreme sahip çýkmaya çaðýrýyor. Çünkü
felaketi önlemenin baþka çaresi yok..."
Prof. Dr. Okan Tüysüz, ÝTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Müdürü
Ali Er - Aykut Barka / Epsilon Yay. / 250 s.
Birlik 2007/3
79
Tanýt
Tan
Tez
Te
nýtým
ez Tanýtým
ez
Yüksek Lisans:
Salih BATAL (2007) “Yerel Yönetimler Açýsýndan
Türkiye ve Avrupa Birliði Çevre Politikalarýnýn
Mukayeseli Deðerlendirilmesi”
M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalý,
Mahalli Ýdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalý.
Türkiye ve Avrupa Birliði çevre politika ve uygulamalarý birbirinden
farklýlýklar arz etmektedir. Bu farklýlýðýn temelinde kurumsal yapýlarý
ve konulara yaklaþým tarzlarý yatmaktadýr. Fakat çevre sorunlarý
büyük oranda ortaktýr. Dünyanýn herhangi bir yerinde meydana
gelen olay, artýk dünyanýn bir baþka ucunda etkilerini
gösterebilmekte ve etki alaný sanýlandan çok daha geniþ boyutlara
ulaþabilmektedir.
Çalýþmamýzda çevre sorunlarý ortak, önleme ve onarým politikalarý
ayrý olan Türkiye ve Avrupa Birliði’nin, farklýlýk noktalarý
belirlenerek, yerel yönetimler bakýmýndan izdüþümleri konusunda
deðerlendirmeler yapýlmýþtýr.
Yapýlan deðerlendirmelerde “yerel yönetimler” özellikle
vurgulanmýþtýr. Yerel yönetimlerin, merkezi yönetimlere oranla
sorunlara daha hýzlý müdahalede edip, daha doðru tespitlerde
bulunabildiði ve çözüm noktasýnda merkezi yönetimlerden daha
verimli olduðu anlatýlmaya çalýþýlmýþtýr.
Yapýlan mukayese ve deðerlendirme sonucunda ortaya konulan fikir;
Bölgesel Çevre Merkezi gibi kurumlarýn yaygýnlaþtýrýlarak etkin hale
getirilmesidir. Bu merkezler eliyle uygulanacak olan Yerel Çevre
Eylem Planlarý, bölgelerin özellikleri ve çevre sorunlarý niteliðine
göre ayrý eylem planlarý oluþturup çözüme katký saðlayabilir.
Bu sayede Yerel Yönetimler kontrolünde oluþturulan planlar, çevre
politikalarýna yön verip, sorunlarýn en kýsa zamanda, en ucuz yolla
ve en etkin þekilde müdahale ederek önüne geçilmesini saðlayabilir.
Doktora:
Ahmet CÝVANOÐLU (2006) “Çevre Hukukunda
Ýhtiyat Ýlkesi”
Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi
Anabilim Dalý.
80
Birlik 2007/3
20. yüzyýlýn ikinci yarýsýndan itibaren
aðýrlýðýný hýzla hissettirmeye baþlayan çevre
kirliliði ve çeþitli kirlilik alanlarýnýn
etkileþimi sonucu oluþan çevresel bozulma,
insanlýðýn temel toplumsal sorunlarýndan
biri halini almýþ ve gerek yönetsel gerekse
hukuksal alanda çeþitli çözüm arayýþlarýný
tetiklemiþtir.
Önceleri kirliliðin giderilmesi ve bunun
maliyetinin nasýl karþýlanacaðý üzerinde
durulmuþ ve çözüm olarak kirliliðe sebep
olanlardan kirliliðin giderilmesinin
istenmesi, yapmadýklarý takdirde bu iþin
kamu örgütleri eli ile yapýlmasý fakat
maliyetin kirliliðe sebep olanlardan tahsil
edilmesi yolu benimsenmiþ ve bu anlayýþýn
ilke haline getirilmesiyle “kirleten öder”
ilkesi ortaya çýkmýþtýr.
Yirminci yüzyýlýn sonundan itibaren
özellikle uluslararasý kuruluþlar bünyesinde
çalýþmalar sonucu, farklý bir etik
anlayýþýn(çevre merkezli etik) ürünü
olduðunu iddia ettiðimiz temel bir çevre
hukuku ilkesi meydana getirilmiþtir.
Çevreye, sonradan giderilemez veya ciddi
zararlar verebilecek etkinliklere karþý, zararýn
meydana geleceði, mevcut bilimsel veri ve
analiz düzeyi ile kesin olarak ortaya
konamasa da makul kanýtlarý yeterli görerek
önlem almak gerektiði anlamýný içeren
ihtiyat ilkesi hukuk sisteminde önemli
deðiþiklikler yaratabilecek bir anlayýþýn
ifadesi olarak da algýlanmaktadýr. Bu çalýþma
ihtiyat ilkesinin hukuk sistemine olan
katkýsýný irdelemektedir.

Benzer belgeler