haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası

Transkript

haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
TEMMUZ 2008 / YIL: 25 SAYI: 290
SAHİBİ
Ege Bölgesi Sanayi Odası Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
Tamer TAŞKIN
SORUMLU MÜDÜR
Mustafa KALYONCU
(Genel Sekreter)
YAYIN İCRA KOMİTESİ
Tamer TAŞKIN
Nedim KALPAKLIOĞLU
Ufuk AKGÜN
Mustafa KALYONCU
Nedim ATİLLA
Mustafa SÖNMEZ
Özlem BALCI
YAYIN SORUMLUSU
Mehmet Ali SÜTLÜ
GRAFİK & TASARIM
Kerem AKSOY
[email protected]
YAYIN DANIŞMA KOMİTESİ
Şener AKGÜN, Sayıl DİNÇSOY,
Cihangir HÜR, Semih SEVAL,
Halit ŞAHİN, Vedat ÖZYAVRU,
Hüseyin VATANSEVER,
Cengiz ÜNERDEM, Nadir ERDİR,
Gani GÜMÜŞ, Gürbüz SALGAR,
Halit KAZMA, Ejder AZMAK,
Ali ŞEMSİOĞLU,
İbrahim AHTIKALMAZ, Metin AKDAŞ,
Murat KURTALAN, Tuncer VARDARCI,
Asuman MEMEN, Yavuz ÖZMAKAS,
Doç. Sevil YEŞİLPINAR, Hüseyin ÇORLU,
Fatih TUNA, Mustafa UÇAR
YÖNETİM YERİ
Ege Bölgesi Sanayi Odası
Cumhuriyet Bulvarı No: 63 İZMİR
Tel.
: 0232 455 29 00
Faks
: 0232 425 36 35
e-posta : [email protected]
BASKI
TÜKELMAT A.Ş.
1571 Sokak No: 16 Çınarlı / İZMİR
Tel.
: 0232 461 96 42
Faks
: 0232 461 96 46
Ebsohaber, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın
Aylık Yayın Organıdır. Ebsohaber’de yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek alıntı
yapılabilir. Ebsohaber’de yeralan yazılar
aksi belirtilmedikçe EBSO’nun
resmi görüşünü yansıtmaz.
İmzalı yazılarda belirtilen görüşler
sadece yazarlarına aittir.
5000 adet basılmıştır.
Baskı Tarihi: 28 Temmuz 2008
temmuz
gündemi
BAŞYAZI............................................................................................... 3
2007‘DE ÜRETİM VE KAR DÜŞTÜ........................................................... 4
İZMİRDEKİ ŞİRKETLER BÖLGEDE LİDER ................................................. 10
İSTİKRAR ÇAĞRISI............................................................................... 20
KAYITLI EKONOMİYİ TEŞVİK EDİN ...................................................... 24
İTALYANLARA EV SAHİPLİĞİ YAPARIZ . ............................................... 26
İZMİR- AVUSTURALYA İŞBİRLİĞİ KÖPRÜSÜ .......................................... 27
ÇİN’LE DOSTLUK KURULDU SIRA YATIRIMDA ...................................... 29
PETKİM İKİYE KATLAYACAK . ............................................................. 30
TİRE’DEN DÜNYAYA TREYLER ............................................................. 32
BMC’DE YÖNÜNÜ TİRE’YE ÇEVİRDİ .................................................... 36
ALOSBİ’NİN GURUR GÜNÜ . .............................................................. 38
DÖKÜMCÜMLERE İKTİSAT USB ........................................................... 40
İZMİRLİ SANAYİCİYE ELEKTRİK TASARRUFU EĞİTİM ............................. 42
EKONOMİDE KAN KAYBI ARTYOR ..................................................... 44
YORGANCILAR: EKONOMİNİN ÖNÜ AÇILMALI ................................. 46
TAŞKIN : KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK .......................................... 48
SANAYİCİNİN GÜNDEMİ ENERJİ VE EKONOMİ ................................. 52
FARALYALI’YI SONSUZLUĞA UĞURLADIK .......................................... 56
REACH İÇİN GERİ SAYIM . .................................................................. 64
İZMİR’İN LİDER KADINLARI ................................................................. 66
KURUMSALLAŞIN ŞİRKETİNİZ GÜÇLENSİN .......................................... 70
ORMAN YANGINLARINA KARŞI KEÇİ................................................. 76
BAŞYAZI
Ulusal borç stoğu ve düşündürdükleri
Özel sektör olarak borç yükümüz artmakta! Dünya
çapında, bizi bu günlere taşıyan iki temel gelişme
olmuştur. İlk olarak; uluslararası gelişmiş finans
piyasalarında, gayrimenkul kredilerine dayalı krediler
(mortgage) üzerinden yapılandırılmış olan varlığa dayalı
menkul kıymetlere ilişkin olarak; piyasalarda derecelendirme şirketlerinin, ödeme gücü düşük kredilere dayalı
kıymetleri dahi kasten ya da yazılım programlarına virüs
girmesi gibi inandırıcı olmayan sebeplerle aşırı olumlu
notlaması yüzünden yaşanan finansal skandal, tam bir
krize dönmüştür.
Söz konusu ödeme gücü düşük kredi borçlularının,
kredileri ödeyememe oranı artınca finansal sistem domino etkisi ile sarsılmaya başlamıştır. Çünkü kredi ile alınmış evlerin ödenemeyen borçları nedeniyle kredi veren
bankalara devri ve sonrasında satışa sürülen miktarın
artışı nedeniyle fiyatların ev pazarında düşüşü hızlanmış; bu da halihazırda gayrimenkul kredilerini ödemeye
çalışanlarda ödememe yönündeki eğilimi arttırmıştır.
Spot gayrimenkul piyasalarında yaşanan bu gelişme
ödenemeyen ve batık hale gelmiş gayrimenkul kredilerine dayalı olarak daha önceden ilgili krediyi veren banka
tarafından halka arz menkul kıymetlerin de değerinin
hızla düşmesini ve yine domino etkisi ile bu kıymetleri
portföylerine almış olan Hedge Fonların da (serbest yatırım fonlarını) zarar açıklamaları ve bazılarının tasfiye
edilmeleri sonucunu getirmiştir.
İkinci olarak; dünya petrol fiyatları ve sanayi
hammadde fiyatlarında ciddi artışlar gözlemlenmete
olup; petrol fiyatları 146 ABD dolarına kadar artmıştır.
Bu artışların sebepleri öncelikle sanayi üretiminin ve
özel müteşebbis sayısının çok arttığı Çin’in tüketiminin
artması; ABD’nin liderlik ettiği Avrupa ülkelerinin Irak’a
müdahalesi sonrasında dünya petrol rezervlerine ilişkin
menfi yorumların artması; başta üretim maliyetleri varil
başına 3 ABD doları civarında olan Ortadoğu’daki
OPEC üyeleri olmak üzere timsah gözyaşı döken tüm
üreticilerin danışıklı döğüşü ve son olarak spot ve vadeli
piyasalarda petrol alış verişi yapan çeşitli fonların politikaları olmuştur.
Türkiye olarak; her bir dolarlık petrol fiyat artışının
bütçe açığımızdaki etkisi 500 milyon ABD dolarıdır.
Herbir puanlık faiz artışının bütçe açığımıza etkisi ise 1
milyar ABD dolarıdır.
Son yıllarda 40 milyar ABD doları civarında
seyreden senelik cari açığımızın finansman kaynağı
doğrudan ve dolaylı (portföy) yatırımlarıdır. Uluslararası
bu gelişmelerin Türk finans sistemine etkisi kaçınılmaz
olmuştur. Batı finans piyasalarında yaşanan bu gelişmeler Türkiyemiz gibi gelişmekte olan sermaye piyasalarına sahip olan ve getirisi yüksek ülkelere portföy yatırımı
(dolaylı yatırım ya da menkul kıymet piyasaları ile gelen
yabancı yatırım) yoluyla akan paranın yavaşlamasına
neden olmaktadır.
Bütçe açığının finansmanında ise kalite bozulmaktadır. Yani doğrudan yatırım miktarı azalmakta, dolaylı
yatırım mevcudiyetini korumakta ama burada da artış
kamu borçlanma aracı alımı ya da sendikasyonlar yoluyla özel sektöre kredi temini olarak gerçekleşmektedir.
Bu hususun biraz daha altını çizmek gerekirse, yurt
dışından sağlanmakta olan finansmanın mevcut kamusal veya özel mülkiyetin elindeki üreten işletmelerimize
ortak olunması ya da bu kuruluşlarla rekabet etmek için
reel sektöre yatırım yapmak üzere değil de daha ziyade;
kamuya ya da özel sektöre bankacılık sektörü aracılığı
ile borç vermek üzere gelmesi temayülünün artması son
zamanlarda rastlanmakta olan gelişmelerdir.
Yani özet olarak cari açık büyürken sermaye girişi
azalıyor ve bu azalamakta olan sermaye girişi ile doku
bozularak borçlanmaya doğru bir yöneliş oluşturuyor.
Yıllar itibariyle toplam borç miktarı artmakla
beraber özellikle son üç senede borcun çarpıcı bir
şekilde ağırlıklı kesimi özel sektöründür. Yani kamusal
borçlanma miktarında bir frenleme sözkonusu iken
özel sektörün yerel tasarrufçulardan tahvil ve finansman bonosu yoluyla borçlanabilmesi teknik sebeplerden şimdiye kadar mümkün olamadığından, yabancı
tasarrufçulardan doğrudan borçlanma oranları ciddi
sıçramalar yapmıştır.
Özellikle son iki senede yabancı banka ve sermayenin finansal aracılık sektörümüze yoğun girişi ve
taşın altına elini sokmak amacıyla aracılığa soyunması
ile geçmişe göre daha ucuz kaynağa erişim imkanı
oluşmuştur.
Gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki oranı itibariyle
borç miktarlarına bakıldığında da görülmektedir
ki gerek GSYH’ın artışı ve gerekse de Maastrich
kriterleri nedeniyle kamusal toplam borç stoğumuz azalmıştır. Öte yandan ise özel sektörün
toplam borç stoğunun GSYH içerisindeki
payı 2004 sonrasında artış göstermekle
beraber bu artışın geldiği nokta %20 civarlarında olup; kamu ile aynı seviyeleri
korumaktadır. Söz konusu borcun özel
sektör tarafından kamuya göre çok
daha üretken mecralara aktarılacağı
düşünüldüğünden ve özel sektörün
borç stoğunun daha yeni 1999 yılı
sevilerine ulaşabilmiş olduğu
görülmekte olduğundan temel
dengeler açısından kötümser olmak gerekmeyebilir.
Toplam dış borcun yaklaşık
% 63’üne sahip olan özel
sektör, ülkedeki siyasi iklim
koşulları altında dahi ticaretini arttıracak dinamizime
sahiptir. Özel sektör borçlanırken, kendini güvence
altına alacak bütün öngörülebilir önlemleri alarak
ve ödeme planlarını yaparak bu yükün altına girer.
Tüm sanayici dostlarımız
ekonominin taşları
yerinden oynatılmadığı
sürece yükümlülüklerini başarıyla
yerine getirmeye
muktedirdir.
ebsohaber 3 temmuz 2008
Tamer TAŞKIN
Ege Bölgesi
Sanayi Odası
Yönetim Kurulu
Başkanı
EGE’NİNGÜNDEMİ
2007’de üretim ve kar düştü
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)
metal ana ve elektrik-teçhizat oldu.
2007 yılı üretimden satış rakamlarına
Ege’de ilk 100’ün toplam cirosu önceEge Bölgesi Sanayi Odası Yönegöre Ege Bölgesi’nin 100 büyük sanayi
ki yıla göre yüzde 16, üretimden satışları
tim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın,
kuruluşunu açıkladı. EBSO Araştırma
yüzde 6,4 arttı. 2006 yılında yüzde 95
2007 yılında bir önceki yıla göre
Müdürlüğü’nün firmaların verilerine
seviyesinde olan üretimden satışların ciro
üretimden al-sat’çılığa doğru bir
dayanarak gerçekleştirdiği anket çalışiçindeki payı 2007 yılında yüzde 85’e
yöneliş olduğunu söyledi.
masına göre Ege’nin en büyüğü Tüpraş
geriledi.
oldu. 7 milyar 625 milyon 960 bin YTL
Listede yer alan 5 kamu firması
üretimden satış rakamı ile şampiyon olan Tüpraş’ı sırasıyla
dışarıda tutulduğunda özel sektörün üretimden satışlarının ise
2 milyar 395 milyon 395 bin YTL ile Vestel Elektronik ve 2 milyüzde 4,8 arttığı gözlenirken, aynı rakamın 2006 yılında yüzde
yar 298 milyon 981 bin YTL ile Habaş izledi. Geçen yıl listede
47 olması dikkat çekti. Firmaların esas faaliyetleri dışında elde
3. Sırada yer alan Petkim 2 milyar 181 milyon 455 bin YTL ile
ettikleri gelirler ise reel olarak yüzde 31,9 oranında arttı.
bu yıl 4. oldu. 853 milyon YTL ile 9’uncu sırada yer alan BMC,
Firmalar istihdam oranlarını da yüzde 14,8 artırarak, 82 bin
Ege Bölgesi’nde Ar-Ge’ye yatırım yapan firmalar arasında birinci 197 kişiye ulaştırdı.
sıraya oturdu.
En fazla istihdam sağlayan gıda sektörü bu oranı önceki yıla
Araştırmanın adı “Ege’nin 100 Büyüğü” olmasına rağmen,
göre yüzde 71 artırdı. Elektrik-teçhizat ve giyim sektörleri de
üretimden satışlar kriterine göre 17 milyon YTL’lik barajı 284
sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 27 oranında istihdam artışı yakaladı.
firma geçti.
Toprak mamulleri, kağıt mamulleri, madeni eşya ve içki sektörlerinde ise istihdam azalışı yaşandı.
100 firmanın ödediği maaş ve ücretler önceki yıla göre reel
Ege’nin farkı
olarak yüzde 15,1 oranında arttı.
İlk 100’de 17 firma ile metal ana sektörü ağırlık kazanırken,
Dış ticaret rakamlarında firmaların ihracat miktarlarını önceki
bunu 14 firma ile gıda ve 10 firma ile toprak sektörü takip etti.
yıla göre yüzde 13,5, ithalat miktarlarını yüzde 22,2 artırdıkları
Üretimden satışları en fazla olan sektörler ise petrol ürünleri,
gözlendi. 2006 yılında ise ihracat yüzde 76, ithalat yüzde 49
artmıştı.
En yüksek ihracatı elektrik-teçhizat, ithalatı ise petrol ürünleri
sektörü yaptı. Toplam ithalatın özellikle petrol fiyatlarının yükselmesi sonucu Tüpraş’ın faaliyetleriyle arttığı belirtildi.
100 büyük firma, 2007 yılında üretimlerinin yüzde 40’ını
ihraç etti. Giyim, makina imalatı ve dokuma sektörleri ilk sıraları
aldı. Petrol ürünleri sektörü dışarıda tutulduğunda 97 şirketin
770 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiği belirtildi.
Siyasi gündem ekonominin önünde
Ege’nin dev firmalarını düzenlenen basın toplantısı ile
açıklayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, 2006
yılına göre 2007 yılında üretimden, al-satçılığa doğru bir yöneliş
olduğunu söyledi. Üretimin ciro içindeki payının azaldığına işaret eden Taşkın, bunun daha az üretim ve daha az yatırıma yol
açtığını kaydetti. 26 yıldan bu yana Ege’nin 100 büyük firması
araştırmasını yaptıklarını belirten Taşkın, 2007 yılının seçimlerin
gölgesinde geçtiğini ve siyasi gündemin her zaman ekonominin
önünde seyrettiğini ifade etti. Bozulan ekonomik göstergelerin
ve azalan iç talebin bölgenin 100 büyük firmasının performanslarına da yansıdığını vurguladı. Tamer Taşkın, 2007 yılının seçim ortamına rağmen önceki yıla göre ‘’kazançlı değil ama başa
baş bir yıl’’ olarak tanımlanabileceğini belirtti.
100 büyükte toplam ciro 43 milyar YTL
2007 yılında Ege Bölgesi’nin Büyük Sanayi Kuruluşları
4
temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
çalışması kapsamında 17 milyon YTL’lik
satışlardan aldığı pay yüzde 17,6’dır.”
bir baraj belirlediklerini ve bu barajı 284
Üretimden satışları 17 milyon YTL’yi
firmanın aştığını dile getiren Taşkın, şu
En karlı sektör tütün oldu
aşan 284 firmanın 199’u İzmir’de..
bilgileri verdi:
2007 yılında 100 Büyük Firma’nın
Manisa ve Denizli 30’ar, Aydın
“2006 yılında Odamız tarafından
toplam üretimden satışlarının yüzde
11, Afyon 5, Muğla 4, Kütahya 3,
belirlenen limit 15 milyon YTL idi ve
58’ini petrol, metal ana ve elektrik teçUşak 2 firma ile sıralamada.
barajı aşan firma sayısı 277 idi. Bu sene
hizat sektörleri, yüzde 28’ini ise kimya,
yüzde 13 artırarak 17 milyon YTL’ye
gıda, tütün ve taşıt sektörleri gerçekleşyükselttiğimiz barajı aşan, firma sayısı sadece 7 tane artmıştır.
tirdiğini anlatan Taşkın, 100 Büyük Firma’nın toplam cirosunun
Bu kabaca değerlendirme bile bizlere 2007’nin 2006’ya göre ne
geçen yıla göre yüzde 16 artarken, üretimden satışlarının ise
denli zor bir yıl olduğunu göstermektedir. Bölgemizde toplam
sadece yüzde 6,4 arttığıın kaydetti. Firmalar için üretmektense,
8 ilden gelen 284 Bölge firmasının; 199’u İzmir, 30’u Manisa,
alıp satmanın daha karlı hale geldiğini bu nedenle cirolarını
30’u Denizli, 11’i Aydın, 5’i Afyon, 4’ü Muğla, 3’ü Kütahya
ticaret yaparak artırdıklarını açıklayan Taşkın, “2007 yılında
ve 2 tanesi Uşak’ta faaliyet gösteriyor. 284 büyük firma 2007
100 Büyük firma içerisinde toplam 91 firma, 3,17 milyar YTL
yılında toplamda yaklaşık 43 milyar YTL üretimden satış rakamı- kar bildirmiştir. Geçen seneye göre toplam kar cari olarak yüzde
na sahiptir. Bu üretimden satış miktarının; yüzde 70,7’si İzmir,
46, reel olarak yüzde 37,4 artarken, zarar yüzde 10,6 artmıştır.
yüzde 17,6’sı Manisa ve yüzde 8,2’si Denizli firmaları tarafından Bilançolarında zarar bildiren 9 firma da özel sektör firmaları
gerçekleştirilmiştir. Manisa sıralamaya giren 30 firma ile toplam
olup, toplam dönem zararları 202,7 milyon YTL olarak gerçekSEKTÖRLERE
GÖRE 100 BÜYÜK
firma sayısının yüzde 10,6’sına sahipken,
toplam üretimden
leşmiştir.FRMANIN
En fazla zarar TEMEL
açıklamış şirketler sırasıyla; gıda, içki,
EKONOMK GÖSTERGELER
(BN YTL)
SEKTÖRLERE GÖRE 100 BÜYÜK FİRMANIN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ (BİN YTL)
Firma
Says
Üretimden
Satlar
Pay
(%)
Özsermaye
Pay
(%)
Net Aktif
Pay
(%)
Bilanço
Kar
Gda
14,00
2.702.751
7,47
1.478.718
9,26
3.421.269
11,18
230.398
7,26
çki
2,00
275.745
0,76
672.568
4,21
956.937
3,13
84.444
2,66
Tütün
6,00
2.152.035
5,95
1.154.911
7,23
2.179.778
7,12
631.411
19,90
Dokuma
1,00
113.181
0,31
78.257
0,49
155.905
0,51
12.554
0,40
Giyim
7,00
971.945
2,69
374.226
2,34
840.231
2,75
30.738
0,97
TÜKETM
30,00
6.215.657
17,19
3.758.680
23,53
7.554.120
24,68
989.546
31,19
Kat
5,00
485.975
1,34
250.785
1,57
470.515
1,54
23.462
0,74
Kimya
7,00
3.136.101
8,67
890.587
5,58
1.927.848
6,30
194.638
6,13
Petrol
3,00
9.923.840
27,44
2.989.942
18,72
5.447.838
17,80
865.928
27,29
Toprak
10,00
1.384.035
3,83
1.241.247
7,77
2.116.037
6,91
253.145
7,98
Metal Ana
17,00
6.314.176
17,46
1.656.735
10,37
3.483.677
11,38
375.785
11,84
Dier
1,00
98.416
0,27
19.188
0,12
34.662
0,11
976
0,03
Plastik
6,00
772.478
2,14
356.096
2,23
781.501
2,55
64.201
2,02
ARA
49,00
22.115.022
61,16
7.404.580
46,36
14.262.078
46,60
1.778.134
56,04
Madeni Eya
Makina
2,00
204.099
0,56
81.780
0,51
150.398
0,49
19.085
0,60
4,00
779.866
2,16
256.229
1,60
500.004
1,63
68.839
2,17
Elektrik Teçh.
7,00
4.716.965
13,04
2.755.144
17,25
5.420.270
17,71
205.729
6,48
Tat
8,00
2.129.749
5,89
1.714.598
10,74
2.718.672
8,88
111.649
3,52
YATIRIM
21,00
7.830.679
21,65
4.807.751
30,10
8.789.344
28,72
405.302
12,77
100
36.161.358
100
15.971.010
100
30.605.542
100
3.172.982
100
Sektör
GENEL
ebsohaber 6
temmuz 2008
Pay
(%)
EGE’NİNGÜNDEMİ
taşıt ve kimya sanayinde bulunmaktadır.
tercih ettirilmemelidir. Reel sektörün
Özel sektör; özsermayesinin yüzde 21’i,
faize yatıracağı paralar, yatırım için
Dış ticaret dengesini petrol boaktiflerinin yüzde 10,4’ü, toplam satışteşvik edilmelidir. Firmalar artık daha
zuyor. Petrol ürünleri sektörü
larının ise yüzde 7,5’i kadar kar etmiştir.
çok tasarruf yapmasını öğrenmeli. 2002
hariç tutulduğunda 100 firmadan
Toplam satışlardan karlılığı en yüksek
yılından sonra verimliğini öğrenen firma97’si 770 milyon dolar dış ticaret
olan sektör yüzde 29 ile tütün sektörülar, bundan sonra enerji de de mutlaka
fazlası veriyor.
tasarrufa yönelmeli. Daha az enerji ile
dür” diye konuştu.
daha çok iş yapmayı öğrenmekten başka
2007 yılında 100 Büyük Firma’nın
şansımız yok. Enerji Bakanımız da yüzde 40 tasarrufu hedefliyor.
istihdamını yüzde 14,8 artırarak 82 bin 197 kişiye ulaştırdığını
Yani bize Yaptığımız zammı verimlilikle ortadan kaldırın’ diyor”
belirten Taşkın, istihdamın özel sektörde yüzde 14,9 artarken,
diye konuştu.
kamu kesiminde yüzde 13,6’lık bir artış gösterdiğini kaydetti.
Dış ticaret dengesini petrol bozuyor
Taşkın 2007 yılında 100 Büyük Firma’nın ihracatını yüzde 13,5, ithalatını ise yüzde 22,2 artırdığını söyledi. İhracatın
11,2 milyar dolar, ithalatın ise 14,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Taşkın, Ege’nin 100 büyük firmasının
Türkiye’nin ihracatının yüzde 10,5’ini, ithalatının ise yüzde
13’ünü yaptığını söyledi. En çok ithalatı gerçekleştiren sektörlerin başında ise petrol ürünlerinin geldiğini açıklayan Taşkın,
“Petrol ürünleri sektörü tek başına toplam ithalatın yüzde
46,8’ini gerçekleştiriyor. Bu nedenle 4,3 milyar dolar dış ticaret
açığı veriyor. Petrol ürünleri sektörü hariç tutulduğunda ise geri
kalan 97 şirketimizin 770 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiğini görmekteyiz. Dış ticaret açığında dengeyi Tüpraş’ın alımları
bozuyor. Ülke ihtiyacını karşılamak için Tüpraş alım yapıyor. Bu
da Ege Bölgesi’ndeki ithalatı patlatıyor” dedi.
Bölgenin ihracat artışının önceki yıllara göre önemli oranda
gerilediğine dikkat çeken Taşkın, ihracatın ithalatı karşılama
oranının yüzde 82’den yüzde 76’ya düştüğünü, bunun ‘’yüksek
faiz-düşük kur politikasının reel sektör üzerindeki etkilerinin
çarpıcı bir göstergesi’’ olduğunu dile getirdi.
Ar-Ge de BMC birinci
Bu yıl iç açıcı değil
2008 yılının ilk 6 ayını geride bıraktıkları bu dönemde
manzaranın hiç iç açıcı olmadığını da dile getiren Taşkın, ithalat
ve ihracat oranlarının aynı artış oranını sürdürdüğünü, petrolün
yine ithalat rakamlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Taşkın,
finans giderlerinin arttığını, karlılıklarda düşüş yaşanabileceğini kaydederken, firmaların en büyük sorunun ise bu yıl da kar
edememek olduğunu sözlerine ekledi.
Özel sektörün borcu
Taşkın, özel sektör firmalarının döviz borcu riski bulunduğu
tartışmalarının, açıklanan bu rakamlara göre yersiz olduğunun
ortaya çıktığını da söyledi. Taşkın, “Özel sektörün borçlanması
da belirtildiği gibi çok büyük sorun değil. Özel sektöre krediyi
özel bankalar veriyor. Özel bankalarda performansı dikkate alıyor. Bu nedenle kredilerin geri dönüşlerinde çok büyük sıkıntılar
yaşanmasını beklemiyoruz” dedi. Firmaların kredi kullanırken
çeşitli şekillerde garanti sağladıklarını, bankaların da “eskisi gibi
hatır gönül kredileri dağıtmadığını” belirten Taşkın, Basel 2’ye
henüz geçilmese de kriterlerinin uygulanmaya başladığını, bu
konuda sıkıntı gözükmediğini sözlerine ekledi.
100 Büyük Firma’nın 2007 yılındaki toplam araştırma
geliştirme giderlerinin ise 130,6 milyon YTL olduğunu anlatan Taşkın, şirketlerin toplam Ar-Ge giderlerinin toplam ciroya
oranının ise binde 3 seviyesinde olduğuna işaret etti. Taşkın,
Ege Bölgesi’nde en fazla Ar-Ge yatırımı yapan firmanın BMC
olduğuna dikkat çekerek, “Taşıt araçlarının yüzde 2,9 ile Avrupa, ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğunu
görmekteyiz. Burada da BMC geçen yıl yaptığı 61 milyon 833
bin YTL’lik Ar-Ge yatırımı ile birinci sırada yer alıyor. BMC ile
gurur duyuyoruz” dedi.
Üretimde tehlike çanları
Yaptıkları araştırmada üretimin ciro içindeik payının azaldığını bildiren Taşkın, özellikle tekstil firmaları için tehlike
çanlarının çaldığını gördüklerini ifade ederken, üreticilikten alsatçılığa doğru tehlikeli bir yöneliş sezildiğini sanayicilerin artık
üretmekten vazgeçtiklerini kaydetti. Artık alıp satmanın, üretmekten, yatırım yapmaktan ve istihdam sağlamaktan daha karlı
hale geldiğini açıklayan Taşkın, “Bu ülkenin üreten, istihdam
yaratan sanayicileri küstürülmemelidir. İthal edip satmak üretime
ebsohaber 8
temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
İzmir’deki
şirketler
bölgede
lider..
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın 26 yıldan bu yana yaptığı
Ege’nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölge sanayinin içinde bulunduğu duruma, geçmiş yıllara göre gösterdiği performansa ve Türkiye ekonomisi içindeki yerine
ilişkin önemli bilgiler sunuyor. Üretimden satışlar kriterine
göre yapılan çalışma kapsamında 2007 yılı için 17 milyon
YTL’lik baraj belirlenirken, anket gönderen firmalardan
284’ünün bu rakamı aştığı görüldü.
Ege’nin 8 ilinde faaliyet gösteren firmalardan 17 milyon YTL’lik üretimden satışlar barajını aşan 284 firmanın
199’u İzmir’de bulunuken, Manisa ve Denizli’den 30’ar,
Aydın’dan 11, Afyon’dan 5, Muğla’dan 4, Kütahya’dan 3,
Uşak’tan da 2 firma yeraldı.
284 büyük firma, 2007 yılında toplam 43 milyar YTL’lik
üretimden satış rakamına sahip. Bu üretimden satış miktarının yüzde 70.7’si İzmir firmalarına ait olurken, Manisa
17.6, Denizli yüzde 8.2 pay aldı. Bu rakamlar İzmir için
ileri sürülen “Gelişmede geride kalıyor” söyleminin çok
doğru olmadığını ortaya koydu.
2007 yılında 100 Büyük Firma içinde 91 firma 3.17 milyar YTL kar bildirdi. Bir önceki yıla oranla bu miktar cari
olarak yüzde 46, reel olarak yüzde 37.4 oranında artarken
zarar yüzde 10.6 artış gösterdi.
Net katma değer, 2007 yılında önceki yıla göre yüzde
34.9 artışyla 5.9 milyar YTL’ye ulaştı. 100 büyük firmanın
özsermaye toplamı 2006 yılına göre reel olarak yüzde 22.7,
toplam aktif büyüklüğü yüzde 15.3 arttı. 100 büyük firmanın ihracatı yüzde 13.5, ithalatı yüzde 22.2 arttı. İhracat
rakamı 11.2 milyar dolar, ithalat 14.7 milyar dolar oldu.
ebsohaber 10 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
2007’DE ÜRETİMDEN SATIŞA GÖRE 17 MİLYON YTL BARAJINI AŞAN KURULUŞLAR
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
TÜPRAŞ A.Ş. İZMİR RAFİNERİ MÜDÜRLÜĞÜ
İZMİR
7.625.960.528
-
-
-
VESTEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
2.395.395.531
976.684.802
2.817.467.072
80.905.131
HABAŞ A.Ş. İZMİR ŞUBESİ
İZMİR
2.298.981.443
576.306.236
1.092.216.136
104.366.542
PETKİM PETROKİMYA A.Ş. (KAMU)
İZMİR
2.181.455.419
1.129.865.018
1.542.669.950
102.365.486
PHILSA PHILIP MORRIS A.Ş.
İZMİR
1.194.986.531
593.406.604
1.132.374.678
531.651.049
ERBAKIR ELEKTROLİTİK BAKIR MAMÜLLERİ A.Ş.
DENİZLİ
1.146.773.000
66.766.591
406.120.186
17.751.000
VESTEL BEYAZ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
1.052.027.566
443.084.661
793.618.207
70.540.017
EGE ÇELİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.
İZMİR
950.257.068
207.754.622
434.491.114
45.282.343
BMC SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İZMİR
853.519.409
1.401.443.487
1.887.302.409
-32.568.987
İZMİR DEMİR ÇELİK A.Ş.
İZMİR
XX
XX
XX
XX
T.K.İ. EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MANİSA
600.792.258
114.804.926
299.283.105
90.413
SEAŞ SOMA ELEKTRİK ÜRETİM VE TİC. A.Ş. (KAMU)
MANİSA
492.345.691
1.138.342.223
1.158.372.824
11.814.569
ÇEBİTAŞ A.Ş.
İZMİR
465.256.036
140.198.019
169.883.652
18.256.294
PINAR SÜT A.Ş.
İZMİR
437.083.916
162.929.735
267.173.031
59.945.890
JTI TÜTÜN ÜRÜNLERİ A.Ş.
İZMİR
424.966.231
236.253.083
368.880.241
50.562.345
SİDER DIŞ TİCARET A.Ş.
İZMİR
411.517.498
29.836.656
81.539.548
17.002.420
ÖZKAN DEMİR ÇELİK A.Ş.
İZMİR
409.202.422
171.741.903
317.071.508
35.447.178
VESTEL DİJİTAL ÜRETİM SANAYİ A.Ş.
MANİSA
376.276.048
48.977.197
313.533.408
5.360.986
INDESIT COMPANY BEYAZ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
309.139.941
117.093.419
230.950.536
23.440.650
KOCAER HADDECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
299.046.462
51.374.840
109.900.873
13.417.567
MENDERES TEKSTİL SAN. TİC. A.Ş.
DENİZLİ
292.586.639
202.424.303
346.592.266
-1.340.148
KESKİNOĞLU TAVUKÇULUK A.Ş.
MANİSA
290.621.925
66.186.996
149.986.432
19.420.443
CMS JANT A.Ş.
İZMİR
282.683.607
47.575.036
180.596.254
11.288.595
PINAR ENTEGRE ET VE UN A.Ş.
İZMİR
280.597.311
129.610.651
178.321.571
28.645.136
X
İZMİR
XX
XX
XX
XX
ABALIOĞLU YEM-SOYA VE TEKSTİL SAN. A.Ş.
İZMİR
262.867.906
-
-
-
S.S. TARİŞ PAMUK TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ
İZMİR
251.284.737
215.209.688
490.705.598
22.236.632
CER ÇELİK A.Ş.
İZMİR
244.407.777
XX
XX
-3.632.380
POLİNAS PLASTİK A.Ş.
MANİSA
240.429.535
113.307.797
194.323.063
20.701.510
ÇİMENTAŞ ÇİMENTO T.A.Ş.
İZMİR
239.809.265
323.582.760
655.047.893
59.558.744
DYO BOYA FABRİKALARI A.Ş.
İZMİR
229.283.253
-2.503.277
217.546.168
-25.497.657
BATIÇİM BATI ANADOLU ÇİMENTO A.Ş.
İZMİR
224.939.930
320.339.615
361.881.047
56.566.832
KÜÇÜKBAY YAĞ A.Ş.
İZMİR
200.849.683
39.105.872
112.964.858
16.977.625
HİDROMEK HİDROLİK MEKANİK MAKİNA
İZMİR
XX
XX
XX
XX
ebsohaber 11 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
DÖRTYILDIZ DEMİR VE ÇELİK END. TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
193.583.436
15.641.532
93.849.745
699.251
AKDENİZ KİMYA A.Ş.
İZMİR
191.057.678
77.188.384
169.204.128
XX
ANADOLU EFES A.Ş. İZMİR ŞB.
İZMİR
186.741.205
-
-
-
HAYES LEMMERZ JANTAŞ JANT A.Ş.
MANİSA
186.225.547
77.304.556
123.788.794
XX
X
MANİSA
177.120.890
106.359.765
132.710.440
3.370.794
DENİZLİ ÇİMENTO SAN. T.A.Ş.
DENİZLİ
174.790.985
127.528.705
147.535.849
71.563.057
SCHNEIDER ELEKTRİK A.Ş.
İZMİR
171.117.209
106.226.448
225.826.001
30.436.086
AFYON ŞEKER FABRİKASI (KAMU)
AFYON
169.769.337
10.733.630
181.534.033
10.733.630
KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş.
İZMİR
168.853.236
136.067.787
161.427.739
88.036.785
EGE PROFİL TİC. VE SAN. A.Ş.
İZMİR
166.537.876
89.308.720
227.892.634
19.735.352
EGE SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
164.659.095
80.190.350
235.794.573
12.522.989
HAYES LEMMERZ İNCİ JANT SAN. A.Ş.
MANİSA
163.774.333
60.325.821
108.100.068
XX
TUKAŞ GIDA A.Ş.
İZMİR
161.561.251
61.958.005
150.902.593
692.127
SOCOTAB YAPRAK TÜTÜN SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
151.784.644
76.037.552
182.371.914
XX
AKZO NOBEL SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
151.484.527
41.275.291
60.233.231
XX
BRITISH AMERICAN TOBACCO SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
XX
XX
XX
XX
ÜNİTEKS GIDA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
142.709.461
17.718.701
47.668.302
4.974.796
İNCİ AKÜ SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
140.500.532
32.185.742
74.807.674
5.744.564
KARDEMİR HADDECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
DENİZLİ
139.890.860
29.327.976
82.600.753
3.434.994
ÇAMLI YEM A.Ş.
İZMİR
135.177.808
61.472.806
125.857.333
14.119.116
COMPONENTA DÖKTAŞ A.Ş.
MANİSA
132.003.006
-
-
-
DENİZLİ BASMA VE BOYA SAN. A.Ş.
DENİZLİ
130.057.000
19.771.082
151.708.438
-4.541.000
ALLIANCE ONE TÜTÜN A.Ş.
İZMİR
129.182.731
91.032.996
173.523.712
5.952.248
YONCA GIDA SANAYİ A.Ş.
MANİSA
127.207.308
45.842.052
93.919.256
5.048.123
SÖZER DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
124.559.059
30.421.412
52.738.309
2.810.431
CEVHER DÖKÜM SAN. A.Ş.
İZMİR
123.276.965
24.994.861
130.175.280
440.487
ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş.
MANİSA
118.188.464
45.190.497
92.710.214
9.700.391
TOTAL OIL TÜRKİYE A.Ş.
İZMİR
116.423.910
338.668.155
544.872.769
169.385.692
JANTSA JANT SAN. TİC. A.Ş.
AYDIN
116.130.910
38.582.993
107.833.088
23.053.177
HUGO BOSS TEKSTİL SAN. LTD. ŞTİ.
İZMİR
114.852.459
25.997.131
69.366.402
4.539.082
OZANTEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
114.490.558
55.536.242
107.027.516
12.583.891
SÖKTAŞ TEKSTİL A.Ş.
AYDIN
113.181.287
78.256.965
155.904.673
12.553.958
ETİ GÜMÜŞ
KÜTAHYA 112.624.493
153.217.323
224.368.547
27.516.197
TÜPRAG METAL SAN. A.Ş.
İZMİR
111.452.868
58.476.686
254.278.006
44.528.721
ÇİMBETON A.Ş.
İZMİR
111.413.388
31.590.529
49.178.352
3.316.565
POLİBAK PLASTİK FİLM SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
108.373.532
38.020.913
70.168.928
4.767.141
ebsohaber 12 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
DENTAŞ AMBALAJ VE KAĞIT SAN. A.Ş.
DENİZLİ
108.251.724
82.311.754
114.996.639
-1.829.592
TESCO KİPA KİTLE PAZ. A.Ş.
İZMİR
104.959.479
506.351.158
1.249.614.944
-82.715.664
C.P. STANDART GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
104.657.293
-
-
-
VE-GE HASSAS KAĞIT A.Ş.
İZMİR
102.927.864
44.629.360
63.937.214
12.594.103
T.T.L. TÜTÜN A.Ş.
İZMİR
102.511.201
40.225.970
113.036.623
15.425.631
İZBETON A.Ş. (KAMU)
İZMİR
100.349.083
59.120.628
178.713.257
2.004.688
TİRE KUTSAN OLUKLU MUK. VE KAĞIT SAN. A.Ş.
İZMİR
99.333.940
-
-
-
KARAKAŞ HED. EŞ. TELEK. KUYUM. SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
98.416.169
19.188.266
34.661.712
957.507
BATISÖKE SÖKE ÇİMENTO TÜRK A.Ş.
AYDIN
96.775.335
157.703.628
167.517.088
27.576.626
KÜMAŞ KÜTAHYA MANYEZİT A.Ş.
KÜTAHYA 96.760.784
41.537.727
135.030.665
13.150.240
GRANİSER GRANİT SERAMİK A.Ş.
İZMİR
96.306.080
48.836.703
148.490.841
5.876.944
KÜÇÜKER TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
96.188.183
31.322.009
70.426.177
4.956.801
KLİMASAN A.Ş.
İZMİR
94.581.933
26.917.191
78.081.662
839.124
ÖZLEM TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş.
MANİSA
94.138.738
22.389.918
45.838.384
1.571.187
AKG YALITIM VE İNŞ. A.Ş.
İZMİR
91.203.493
74.125.681
140.374.974
11.149.370
ALKİM KAĞIT A.Ş.
İZMİR
89.622.866
74.995.053
99.790.576
6.728.368
ATOM KABLO A.Ş.
DENİZLİ
89.302.511
9.643.026
36.645.190
927.529
TÜRK TUBORG BİRA VE MALT SAN. A.Ş.
İZMİR
89.003.835
259.707.429
433.687.288
-35.151.498
ESEN PLASTİK A.Ş.
İZMİR
88.191.096
38.183.299
105.770.601
2.988.663
EGEPLAST EGE PLASTİK A.Ş.
İZMİR
87.232.573
46.926.155
121.181.063
15.042.199
NORM CİVATA A.Ş.
İZMİR
85.910.305
36.589.805
57.687.395
9.384.461
VİKİNG KAĞIT VE SELÜLOZ A.Ş.
İZMİR
85.838.768
18.506.696
105.900.743
-15.396.189
COATES LORILLEUX MÜREKKEP VE KİMYA A.Ş.
İZMİR
84.546.545
48.950.419
61.656.580
XX
EGE GÜBRE SANAYİİ A.Ş.
İZMİR
83.987.040
107.832.029
191.961.549
12.483.397
MODERN BETON SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
83.788.706
18.228.854
31.503.135
3.009.368
ESAN ECZACIBAŞI A.Ş.
MUĞLA
82.108.224
-
-
-
KILIÇ DENİZ ÜRÜNLERİ A.Ş
MUĞLA
81.974.319
42.945.390
169.052.883
10.278.559
BAK AMBALAJ A.Ş.
İZMİR
81.713.400
30.348.880
62.164.577
965.687
GAMATEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
81.060.243
21.456.277
47.442.167
3.683.164
OERLIKON KAYNAK ELEKTRODLARI VE SAN. A.Ş.
MANİSA
80.892.268
47.421.444
73.226.271
10.965.982
KALTUN MADENCİLİK TİC. A.Ş.
AYDIN
80.127.323
28.038.711
74.162.067
4.947.405
EKOTEN TEKSTİL A.Ş.
İZMİR
78.841.490
15.687.425
54.665.771
715.090
OPET PETROLCÜLÜK A.Ş.
İZMİR
78.647.194
619.600.605
1.428.366.278
285.713.706
BTM BİTÜMLÜ TECRİT MAD. SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
78.443.455
23.716.453
70.629.786
2.772.911
S.S. TARİŞ ZEYTİN ZEYTİNYAĞI A.Ş.
İZMİR
78.016.631
6.557.939
100.578.136
-25.629.255
TİCARET VE SANAYİ KONTUVARI T.A.Ş.
İZMİR
76.261.774
25.834.343
29.578.435
6.915.766
ebsohaber 13 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
EGE ENDÜSTRİ VE TİC. A.Ş.
İZMİR
73.184.770
50.903.611
78.512.556
2.308.286
ÖZTÜRE KİREÇÇİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
72.308.319
28.297.431
66.558.476
8.611.730
HÜRSAN HAVLU SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
72.062.537
24.328.999
38.712.238
3.067.887
AYSÜT SÜT ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
DENİZLİ
71.965.775
20.119.900
48.918.431
1.246.756
VERDE YAĞ BESİN A.Ş.
İZMİR
71.765.264
11.048.617
XX
XX
ÖZGÖRKEY GIDA SAN.VE TİC. A.Ş.
İZMİR
71.733.446
63.307.353
99.460.498
4.564.398
VALF SANAYİİ A.Ş.
MANİSA
70.157.384
15.151.552
44.313.119
1.566.685
S.S. TARİŞ ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ
İZMİR
68.484.244
3.590.779
89.536.020
-14.753.573
ÇAĞLAYAN BASIM YAYIN DAĞITIM A.Ş.
İZMİR
67.269.854
27.942.711
55.516.158
9.128.629
MAYTEKS ÖRME SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
67.234.498
16.795.419
30.127.543
XX
SÖKE DEĞİRMENCİLİK A.Ş.
AYDIN
67.110.485
14.626.558
22.004.434
676.408
GÖKHAN TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
66.969.469
72.900.623
77.948.462
641.720
OSMAN AKÇA TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş.
İZMİR
66.956.911
59.542.965
198.478.084
6.389.038
ÖZGÜVEN KABLO SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
DENİZLİ
66.806.091
5.337.944
22.553.912
2.176.926
VERİM PLASTİK A.Ş.
İZMİR
66.563.152
43.937.137
99.572.563
2.459.085
TAMSA FAYANS A.Ş.
İZMİR
XX
XX
XX
XX
AFAPREFABRİK A.Ş.
İZMİR
64.371.612
8.039.095
29.876.564
4.450.488
ROTEKS TEKSTİL A.Ş.
İZMİR
64.179.426
11.459.210
38.396.407
2.319.934
DALAN KİMYA ENDÜSTRİ A.Ş.
İZMİR
63.861.562
21.328.559
59.508.926
1.054.114
ERİKOĞLU EMAYE BAKIR TEL SAN. A.Ş.
DENİZLİ
XX
11.189.069
28.910.721
XX
TİRSAN KARDAN SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
62.773.861
33.006.677
43.490.687
6.382.708
CEVHER JANT SANAYİİ A.Ş.
İZMİR
61.331.070
11.916.369
59.438.011
499.029
EGE FREN SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
59.401.346
14.061.927
38.134.478
2.503.584
SYNGENTA TARIM A.Ş.
İZMİR
58.577.227
-
-
-
PİLENPAK AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
58.201.528
26.883.541
48.657.282
5.441.569
DYO MATBAA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
57.993.601
66.570.313
111.759.449
-5.621.953
PAGMAT PAMUK GIDA TİC. VE SAN. A.Ş.
İZMİR
57.632.529
41.658.635
79.503.004
2.638.088
TYH TEKSTİL A.Ş.
İZMİR
57.116.657
15.953.318
24.884.992
4.121.559
PINAR SU SAN. VE. TİC. A.Ş.
İZMİR
55.309.484
35.396.025
47.274.694
15.320.451
AYYEM TARIM GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
53.653.115
23.183.546
38.917.685
1.036.437
KARBON ARAY ENERJİ A.Ş.
İZMİR
53.611.741
7.469.171
25.151.502
992.873
TİRYAKİLER OTO A.Ş.
İZMİR
52.430.030
34.213.664
45.919.915
3.688.386
MERİNOS MOBİLYA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
52.058.528
12.380.213
99.765.287
262.377
TEKNİKA PLAST TEKNİK KALIP PLASTİK SAN.
MANİSA
51.725.782
8.445.435
38.994.355
793.267
X
İZMİR
51.663.095
14.794.691
38.559.727
4.044.497
AKÇA HAZIR BETON SAN. TİC. A.Ş.
DENİZLİ
51.422.263
24.534.153
56.064.400
3.032.946
ebsohaber 14 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
AFYON ÇİMENTO SANAYİ TÜRK A.Ş.
AFYON
50.821.056
44.003.764
54.509.650
15.275.017
KAPLAMİN AMBALAJ SAN.VE TİC. A.Ş.
İZMİR
50.236.401
25.967.220
33.234.826
2.326.889
DOK-SAN DENİZLİ DOKUMA SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
49.186.694
18.893.694
39.619.328
-1.443.653
SELKASAN KAĞIT SAN. VE TİC. A.Ş
MANİSA
48.980.015
74.210.098
104.469.911
1.988.690
AK DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
İZMİR
48.199.855
48.455.829
54.614.496
15.137.977
AYDIN LİNYİT MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
46.767.982
7.993.779
41.164.995
322.564
SUNEL TİCARET TÜRK A. Ş.
İZMİR
46.329.407
64.418.570
118.939.783
18.271.028
BAĞ YAĞLARI SAN. VE TİC. T.A.Ş.
İZMİR
45.782.592
8.539.850
28.296.388
1.245.205
SAF PLASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İZMİR
45.601.959
32.062.774
41.867.407
561.893
PETROL OFİSİ A.Ş.
İZMİR
45.438.905
-
-
-
EGE SOĞUTMACILIK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
45.246.158
3.929.614
27.670.168
1.040.808
GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ A.Ş.
MUĞLA
44.299.112
22.366.928
46.450.682
10.936.970
ATAER ENERJİ A.Ş.
İZMİR
42.616.421
32.085.114
41.639.992
240.046
ÖRGEN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
42.047.986
13.398.246
26.276.557
2.807.731
İPEKYOLU TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
40.985.138
8.671.439
27.571.373
670.641
SPOT TEKSTİL TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
40.842.266
2.120.593
16.082.029
319.227
UMPAŞ SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş.
UŞAK
40.810.893
28.198.600
46.264.999
637.643
CASA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
40.787.775
12.151.925
18.311.528
3.556.684
SARTEL ELEKTRİK LTD. ŞTİ.
AYDIN
40.218.306
3.863.405
11.314.311
967.867
EKE TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
40.155.189
17.033.361
37.505.426
161.546
ORKA TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
MANİSA
40.131.709
5.328.910
19.887.617
269.480
BANVİT BANDIRMA VİTAMİNLİ YEM SANAYİ A.Ş.
İZMİR
39.934.235
-
-
-
GİMAS GİRGİN MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
39.847.343
7.732.336
16.740.940
5.034.192
KONFOR DAY. TÜK. MALL. A.Ş.
İZMİR
39.747.860
19.329.776
58.336.063
398.151
BATI BASMA SANAYİ A.Ş.
İZMİR
38.537.660
XX
XX
3.899.176
KAYNAK İPLİK A.Ş.
DENİZLİ
38.109.589
27.393.007
64.424.121
3.045.717
YÜKSEL TEZCAN GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
38.109.269
19.367.141
24.818.825
765.988
HAVATEK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
38.022.258
4.747.692
31.284.501
712.126
EGE VİTRİFİYE SAĞLIK GEREÇLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
37.167.892
23.254.901
67.932.599
-2.561.436
AWS APPAREL WORLD SOURCING TEKSTİL SAN
İZMİR
37.100.953
2.872.067
12.559.217
1.444.930
KINIK KONSERVECİLİK GIDA SANAYİ A.Ş.
İZMİR
36.530.023
3.533.064
41.753.598
399.413
AĞAOĞLU TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
UŞAK
36.473.797
22.991.199
37.907.939
2.090.812
LİDYA KONSERVECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
MANİSA
36.393.773
8.372.819
27.407.376
-632.592
LİDER DERİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
36.389.841
8.868.522
19.508.586
2.519.413
AĞARTIOĞLU DERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
36.163.657
10.607.426
15.737.023
701.504
K.F.C GIDA A.Ş.
İZMİR
35.653.535
11.704.314
32.720.489
XX
ebsohaber 15 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
ALKİM ALKALİ KİMYA A.Ş.
İZMİR
35.344.580
114.971.846
121.967.412
16.630.926
DENİZLİ CAM SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
35.148.903
17.395.341
37.361.655
-1.229.969
KALEMADEN ENDÜSTRİ A.Ş.
AYDIN
35.050.888
-
-
-
İZELTAŞ İZMİR EL ALETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
34.109.354
19.171.579
70.463.811
2.292.690
BAYLAN ÖLÇÜ ALETLERİ LTD. ŞTİ.
İZMİR
34.049.374
10.465.447
18.386.369
840.321
İZMİR SENKROMEÇ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
33.564.607
10.699.272
28.936.772
2.114.936
YATPA DAY. TÜK. MALL. SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
33.484.475
18.160.682
44.620.476
-1.179.449
KÜTAHYA ŞEKER FABRİKASI A.Ş.
KÜTAHYA 33.090.098
69.417.383
80.061.213
12.972.567
SARIGÖZOĞLU HİDROLİK MAKİNA KALIP A.Ş.
MANİSA
33.056.744
15.879.655
36.669.952
2.568.426
EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.
İZMİR
33.028.879
8.429.960
21.803.883
3.162.754
BALKAN SÜT ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
32.685.178
11.271.821
22.151.984
194.173
SEPİCİLER ÇAYBAŞI A.Ş.
İZMİR
32.129.286
17.498.470
38.812.978
1.991.079
ÇAĞATAY YAĞ LTD. ŞTİ.
İZMİR
31.715.354
7.721.218
15.579.213
906.407
FG TEKSTİL LTD. ŞTİ.
İZMİR
31.290.471
14.095.754
24.717.641
655.956
ASLAN AVCI DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
31.222.655
1.896.018
6.784.495
224.864
TUREKS TURUNÇ MAD. İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.
AFYON
31.024.179
35.873.691
53.184.226
729.492
BARAN AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
30.828.924
13.902.274
21.290.219
299.844
ASLAN KURŞUN SAN.VE TİC. A.Ş.
İZMİR
30.810.319
2.277.510
4.531.847
991.478
BİANCHİ BİSİKLET SAN. VE TİC. A.Ş.
MANİSA
30.637.781
14.037.499
33.428.427
1.309.832
EKİZ YAĞ VE SABUN SAN. A.Ş.
İZMİR
30.420.635
14.528.737
27.167.799
343.468
LEVENT KAĞIT SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
30.027.926
16.678.929
29.184.245
3.566.494
ASMAŞ-AĞIR SANAYİ MAKİNALARI A.Ş.
İZMİR
29.912.486
42.944.674
64.314.679
-5.120.737
FRESHTEX TEKSTİL A.Ş.
İZMİR
29.522.291
1.384.731
11.054.387
-2.060.275
TERBAY MAKİNA A.Ş.
İZMİR
29.184.949
20.597.922
57.593.067
2.395.798
VOLT ELEKTRİK A.Ş.
İZMİR
29.067.563
16.623.901
18.809.434
3.618.179
SUN TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
28.747.568
27.739.821
58.376.766
893.593
SGS-SÜT VE GIDA SANAYİ A.Ş.
İZMİR
28.611.461
6.820.776
13.522.286
599.875
TEKGRUP KABLO SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
28.514.931
4.882.998
14.721.907
172.443
YÜKSEL SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş.
AYDIN
28.127.183
15.511.279
38.180.684
-2.279.085
ABAŞ PREFABRİKE A.Ş.
İZMİR
28.025.149
8.252.916
20.331.533
3.010.806
METESAN ELEKTRİK A.Ş.
İZMİR
27.974.768
10.749.530
18.504.576
738.377
ÖZER KONVEYÖR BAND A.Ş.
AFYON
27.661.406
48.235.892
80.245.390
3.593.247
ERZE AMBALAJ SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
XX
XX
XX
XX
AGROBEST TARIM LTD. ŞTİ. İZMİR
27.410.693
4.621.343
32.150.209
1.799.259
ERİŞ GİYİM SANAYİ LTD. ŞTİ.
İZMİR
27.313.587
5.033.390
19.216.760
541.880
ÖZSÜTDEN GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
27.213.008
5.214.972
11.560.730
2.399.670
ebsohaber 16 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
TÜRKİYE TÜTÜNLERİ A.Ş.
İZMİR
26.613.403
13.159.912
20.747.441
3.847.697
AGS PARAFİN SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
25.829.583
8.476.588
13.738.521
67.537
PÜTAŞ PAMUK TİC. SAN. A.Ş.
İZMİR
25.784.111
6.414.788
40.978.503
2.244.705
İKBAL GIDA A.Ş.
AFYON
XX
XX
XX
XX
TARİŞ YEMTA A.Ş.
İZMİR
25.734.770
12.693.819
13.980.061
2.446.847
CEMDAĞ AYDINLATMA A.Ş.
İZMİR
25.553.812
13.417.877
17.366.382
4.494.179
TORBALI RENK KUTU SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
25.504.495
4.971.026
19.896.893
958.344
SÜPERPAR OTOMOTİV A.Ş.
İZMİR
25.223.632
6.677.956
22.070.423
635.648
KATMERCİLER ARAÇÜSTÜ EKİPMAN A.Ş.
İZMİR
25.215.664
4.195.248
16.951.136
978.328
BAGİN YAĞ SANAYİ A.Ş.
İZMİR
25.212.975
2.119.104
22.414.602
796.177
TOLKAR MAKİNA A.Ş.
İZMİR
25.120.199
5.184.987
21.284.599
706.058
GABAY DIŞ TİCARET A.Ş.
AYDIN
24.999.703
2.475.817
17.467.451
36.610
X
MANİSA
24.817.074
17.647.114
24.307.634
2.391.261
IŞIK TARIM SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
24.748.794
-861.071
8.739.666
824.113
MEBANT İZOLASYON SAN. LTD. ŞTİ.
İZMİR
24.641.213
5.047.699
14.434.191
1.649.571
MARBİL YAĞ SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
24.409.371
15.596.163
18.447.863
2.384.465
FERSAN FERMANTASYON A.Ş.
İZMİR
24.279.051
13.359.115
32.379.586
259.191
TEKNOPET PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.
İZMİR
24.269.726
7.017.702
23.665.527
-880.815
AYKİM METAL SAN. VE TİC. A.Ş.
AYDIN
24.000.782
3.058.765
XX
371.378
AK-EGE MADENCİLİK A.Ş.
İZMİR
23.831.317
17.897.176
21.948.242
1.213.770
RAFİNE BİLLUR TUZ SANAYİ A.Ş.
İZMİR
23.779.602
24.923.543
42.283.978
7.599.083
KÜTAŞ TARIM TİC. VE SAN. A.Ş.
İZMİR
23.741.748
17.878.532
48.025.076
3.324.933
YILDIZPEN LTD. ŞTİ.
İZMİR
23.662.978
13.121.176
29.766.284
1.185.826
SAY REKLAMCILIK A.Ş.
İZMİR
23.655.662
5.245.635
17.058.566
687.228
ELDA İÇECEK A.Ş.
İZMİR
23.184.543
32.764.614
72.965.907
1.126.911
ONURCAN AMBALAJ LTD. ŞTİ.
İZMİR
23.128.276
XX
8.550.033
879.134
NE-SAÇ TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
23.100.498
9.690.407
30.219.761
1.034.373
ENTAŞ MERMER SAN. TİC. A.Ş.
MUĞLA
23.066.641
9.629.066
16.259.846
1.381.954
ELTAŞ TRANSFORMATÖR A.Ş.
İZMİR
22.844.992
5.597.341
8.318.179
3.010.454
KADIOĞLU DEĞİRMENCİLİK A.Ş.
İZMİR
22.808.435
3.439.609
5.571.846
422.685
ÖZVARDARCAM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
MANİSA
22.480.687
3.767.618
13.373.397
1.426.898
AZİM TEKSTİL SAN. VE TİC. PAZ. LTD. ŞTİ.
DENİZLİ
22.282.094
7.672.485
17.271.910
77.054
KOCAER TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
22.240.237
6.129.271
26.084.883
27.550
HAKAN YÜKSEL UN LTD. ŞTİ.
İZMİR
22.117.650
8.119.573
44.543.735
806.751
ERA TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
22.046.538
3.045.383
7.664.472
716.873
ÖZTÜRE ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
21.963.054
4.084.524
10.883.338
1.118.732
ebsohaber 17 temmuz 2008
EGE’NİNGÜNDEMİ
FİRMA ADI
ŞEHİR
ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE
NET AKTİF TOP.
BRÜT KAR
TURKUAZ TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
21.855.586
11.311.734
13.889.445
2.099.447
S.S. TARİŞ İNCİR TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ
İZMİR
XX
XX
XX
XX
DEMİRÖREN TÜP A.Ş.
İZMİR
21.528.238
7.809.169
9.866.309
2.318.376
RAPUNZEL ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.
İZMİR
21.417.297
5.531.798
18.608.708
-212.121
SRF SELGEÇEN RADYATÖR FAB. SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
21.055.185
14.586.399
36.192.185
1.069.055
UÇAK KARDEŞLER GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
20.855.332
3.020.657
8.682.163
298.306
AKDEDE DERİ A.Ş.
İZMİR
20.842.326
12.069.224
36.464.840
1.832.287
SİBAŞ GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
AYDIN
20.747.514
5.640.960
19.019.701
756.524
VİKİNG TEMİZLİK A.Ş.
İZMİR
20.627.215
7.853.965
23.450.483
222.236
EUROPACKAGİNG AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
20.367.764
1.720.777
15.295.610
1.401.410
ORJİNAL STOR VE AHŞAP PARKE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.İZMİR
20.351.406
3.106.402
15.322.069
504.793
DURTAŞ TEKSTİL SAN. TİC. A.Ş.
DENİZLİ
20.023.350
19.516.895
20.877.289
2.185.187
MASTAŞ MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
19.827.851
9.481.036
16.267.490
1.483.330
FOÇA SUNTA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
19.623.631
4.437.869
17.855.466
386.916
ŞENTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş.
İZMİR
19.455.417
3.661.276
8.975.753
228.254
EGE BİRLEŞİK ENERJİ A.Ş.
İZMİR
19.430.321
10.912.075
16.213.802
99.332
HASUN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
19.422.394
7.320.470
8.618.068
640.469
ALTINYAĞ KOMBİNALARI A.Ş.
İZMİR
19.095.468
11.732.101
28.983.185
-2.475.437
DİRİNLER MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
İZMİR
19.040.560
15.468.815
23.308.930
1.470.014
MACOLİVE TARIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
19.005.844
324.654
21.647.870
-1.259.081
UÇAK TEKSTİL A.Ş.
İZMİR
18.982.581
10.242.303
18.952.734
530.468
GÖVEÇLİK İPLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
DENİZLİ
18.955.025
12.826.065
35.716.406
-8.079.427
TÜMEL ELEKTRONİK LTD. ŞTİ.
İZMİR
18.940.677
3.354.810
12.011.214
901.935
POLE EŞANJÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
18.763.238
2.651.031
3.302.182
1.097.684
EMPLAS ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
MANİSA
18.567.698
1.853.766
4.184.731
726.050
NİMEKS ORGANİK TARIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
18.312.030
7.425.433
14.328.897
318.453
BİSAN BİSİKLET MOPED A.Ş.
İZMİR
17.938.590
41.896.363
52.151.496
-14.981.818
KERMES TARIM SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
17.576.000
7.869.147
11.978.858
293.310
AKIMSAN ELEKTRİK A.Ş.
İZMİR
17.378.696
6.207.448
18.346.067
572.799
EKDEMİR HADDECİLİK VE TEKSTİL A.Ş.
DENİZLİ
17.347.283
13.924.424
25.900.510
3.176.477
GÖKHAN BOYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
17.260.141
3.399.723
10.237.817
219.189
HATSAN SİLAH LTD. ŞTİ.
İZMİR
17.226.841
4.368.772
10.555.029
1.313.623
LA TEKSTİL SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İZMİR
17.117.000
1.304.615
5.735.952
224.628
SAN&FA TEKSTİL TİC. VE SAN. A.Ş.
İZMİR
17.052.103
10.712.923
20.120.430
527.690
ebsohaber 18 temmuz 2008
HABER
Cari açıkta büyüme hızlandı
Cari işlemler açığındaki büyüme
dört aylık döneminde turizm gelirleri bir
hızlandı. Nisan ayında geçen yılın aynı
önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde
Ocak-Nisan döneminde cari açık
ayına göre yüzde 50,1 artış göstererek
21,9 artarak 3 milyar 757 milyon dolara,
bir önceki yılın aynı dönemine
4 milyar 882 milyon dolara çıkan cari
turizm giderleri de yüzde 16,2 artarak 1
göre yüzde 35.2 oranında artarak
açık, yıllık bazda bir önceki ay ilk kez 40
milyar 93 milyon dolara yükseldi. Bunun
16 milyar 885 milyon
milyar doları aşmasının ardından Nisan
sonucunda söz konusu dönemde, net
dolara yükseldi.
itibariyle 41 milyar 946 milyon dolara
turizm gelirleri yüzde 24,4 oranında
çıktı. Yılın ilk dört ayında cari açık yüzde
artarak 2 milyar 664 milyon dolar olarak
35,2 artarak 16 milyar 885 milyon dolar oldu.
gerçekleşti.
Merkez Bankası, Nisan ayı ödemeler dengesi istatistiklerini
Hizmetler başlığının diğer önemli bir kalemi olan taşımacılık
açıkladı. Buna göre, Nisan ayında cari açık, bir önceki yılın aynı kaleminde 2007 yılının ilk dört ayında 58 milyon dolar net giriş
ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 50,1 oranında artarak 3 milyar
olmuşken, bu yılın Ocak-Nisan döneminde 364 milyon dolar
252 milyon dolardan 4 milyar 882 milyon dolara yükseldi.
tutarında net çıkış gerçekti. 2008 için taşımacılık kalemi alt
Alt kalemler itibariyle incelendiğinde, bu yılın Nisan ayında
kalemler itibariyle incelendiğinde, navlun kaleminde bir önceki
bir önceki yılın aynı ayına oranla ödemeler dengesindeki dış
yılın ilk dört ayına oranla yüzde 98,9’luk artışla 947 milyon doticaret açığının yüzde 43,6 artışla 4 milyar 864 milyon dolara
lar net çıkış; diğer taşımacılık kaleminde ise yüzde 9,2 oranında
yükseldiği görüldü. Hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan
artışla 583 milyon dolar tutarında net giriş gerçekleşti.
net gelirler yüzde 25,2 oranında azalarak 480 milyon dolara
Yurtiçinde yerleşik inşaat şirketlerinin yurtdışında gerçekdüştü. Cari transferlerden kaynaklanan girişler yüzde 6,4 oranın- leştirdikleri inşaat hizmetlerinden kaynaklanan net döviz girişi,
da artarak 116 milyon dolara yükseldi. Gelir dengesi kalemingeçen yılın ilk dört ayına göre yüzde 13,2 artarak 283 milyon
den kaynaklanan net giderler değişmeyerek 614 milyon dolarda
dolar oldu.
kaldı.
Yurtdışında yerleşik kişilerle gerçekleştirilen sigorta ve
Ocak-Nisan döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı döne- reasürans işlemlerine ilişkin verilerden oluşan sigorta hizmetleri
miyle karşılaştırıldığında yüzde 35,2 oranında artarak 12 milyar
kalemiyle ilgili olarak net gider, 2008 yılının ilk dört ayında bir
488 milyon dolardan 16 milyar 885 milyon dolara yükseldi.
önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15,8 azalarak 256
Ocak-Nisan dönemi verilerine göre ödemeler dengesi tablomilyon dolar oldu.
sundaki dış ticaret dengesi, bir önceki yılın aynı döneBu gelişmeler sonucunda, ücret ödemeleri ve
mine oranla yüzde 37,5 artarak 16 milyar 917 milyon
yatırım geliri kalemlerinden oluşan gelir dengesi kadolar tutarında açık verdi. Yılın ilk dört aylık dönemi
lemindeki net çıkış, geçen yılın ilk dört ayına göre
alt kalemler itibariyle incelendiğinde, altın dahil
yüzde 2,4 oranında azalarak 2
ithalat (CIF) harcamilyar 471 milyon dolar olamalarının bir önceki
rak gerçekleşti. Yatırım
yıla oranla yüzde
geliri kaleminin altında
39,3 oranında artayer alan doğrudan
rak 67 milyar 22 milyon
yatırımlar ve faizlerden
dolara ulaştığı; ihracat
oluşan diğer yatırımlarda
(FOB) gelirlerinin yüzde
gerçekleşen net çıkış,
41,4 oranında artarak
sırasıyla 820 milyon ve
44 milyar 524
1 milyar 789 milyon
milyon dolara ve
dolar oldu.
tahmini bavul ticaOcak-Nisan
reti gelirlerinin ise
döneminde uzun
yüzde 11,2 oranında
ve kısa vadeli
artarak 2 milyar 49
kredilere ilişkin
milyon dolara ulaştıfaiz giderleri, bir
ğı görüldü.
önceki yılın aynı
Hizmetler dendönemine oranla
gesinde, Nisan ayı
yüzde 22,7 artarak
tahmini veriler olmak
2 milyar 584 milyon
üzere, 2008 yılının ilk
dolar olarak gerçekleşti.
ebsohaber 19 temmuz 2008
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
İstikrar çağrısı
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer
Tamer Taşkın, sanayileşmede düzen
Çağlayan, siyasi istikrarın “Türkiye’nin
içinde yeni bir hamle yapılmasını sağlaTürkiye’nin istikrarı yakaladığı
olmazsa olmazı” olduğunu belirtti.
yacak Aliağa’da Döküm, Bağyurdu’nda
ortamlarda ekonomide büyük
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan,
da Otomotiv İhtisas Organize Sanayi Bölbaşarılar elde ettiğini belirten Saİzmir programı kapsamında Ege Bölgelerinin yer seçim ve kuruluş çalışmaları
nayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan,
gesi Sanayi Odası’nın gerçekleştirdiği
için verdiği destekler dolayısıyla Aliağa
“İstikrar, olmazsa olmaz” dedi.
yemekli toplantıda İzmir Valisi Cahit
Belediye Başkanı Tansu Kaya, Bağyurdu
Kıraç, EBSO Yönetimi, Meclis Üyeleri ve
Belediye Başkanı Rıdvan Üreten ile Sanaİzmir’in büyük sanayicileriyle bir araya geldi.
yi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’a teşekkür etti.
Toplantının açılışında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, sanayicilerin ekonomik ve siyasi istikrarın deTürkiye’nin MR’ını çekiyoruz
vamlılığını istediğine dikkat çekti. Türkiye’nin 2002’den önceki
Türkiye’nin sanayi envanterini çıkardıklarını, çalışmaları yıl
dönemle mukayese edilmemesi gerektiğini belirten Taşkın, “Biz
sonuna kadar bitirmeyi hedeflediklerini belirten Bakan Çağlaartık 2002-2006 aralığına göre mukayese etmek istiyoruz. Çünkü yan, “Şu anda her ilin MR’ını çekiyoruz. Firmaların en büyük
siyasi, ekonomik istikrarın sağlandığı, enflasyonun düşürüldüğü,
problemlerinden biri nitelikli eleman sorunu. İşsizliğin temelinde
yabancı sermayenin geldiği, makro ekonomik yapıların yapılıp,
istihdamın arz ve talebinin çakışmaması var” dedi.
mikroların beklendiği, büyümenin sürekli bir şekilde devam
Her ilde İl İstihdam Kurulları oluşturulacağını belirten Bakan
ettiği, özelleştirmelerin gerçekleştirildiği, AB katılım sürecinin
Çağlayan, nitelikli eleman eğitimi için 300 milyon YTL’lik kaybaşarılı bir şekilde yürütüldüğü o dönemle mukayese edilmek
nak ayrılacağını, bu kaynağın kullanılmasını istedi.
istiyoruz” dedi.
Çağlayan, Türkiye’de toplam istihdamın yüzde 20’sinin
ebsohaber 20 temmuz 2008
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
sanayi, yüzde 54’ünün de ticaret ve hizmet sektörü tarafından
sağlandığını kaydederek, ülkeyi il, sektör ve firma bazında
taradıklarını ve sanayi envanteri oluşturmaya çalıştıklarını dile
getirdi. Türkiye’de 2 milyona yakın KOBİ, 270 bin adet sanayi
işletmesi bulunduğunu bildiren Zafer Çağlayan şunları söyledi:
“Çok önemli çalışma yapıyoruz, bize nasip olmasından
şeref, onur duyuyoruz. Yıllardır Türkiye’nin sanayi envanteri,
sanayi stratejisi yok derdik, teşvik sisteminden şikayet ediyorduk.
İzmir’de yatırım yapmak niye suç olsun? Türkiye’deki 275 bin
sanayi tesisinin 75 binin bilgileri KOSGEB’de var. Sanayi envanteri, sanayi stratejisini il il bütün Türkiye’de tamamlıyoruz. Tüm
işletmelerin ne ürettiği, hangi ham maddeyi kullandığı enerji
ve yakıt kullanımı, istihdam durumu ve SSK prim ödemeleri,
verimlilik ve borç analizlerini yapacağız. Geçmiş yıllarda bunun
önemi anlaşılamamıştı. Türkiye önümüzdeki dönemde nasıl ve
nerede bir sanayi stratejisi ve politikası izleyecek? Yatırımın katma değeri ne olacak. Üretim açısından hangi sektörleri destekleyeceğiz onun çalışmasını yapacağız. Yıl sonuna kadar yapılan
çalışmayla beraber devrim mahiyetinde sektörel, bölgesel ve
proje bazlı yeni bir teşvik sistemi oluşturacağız.”
Döküm OSB’ye takip
KOSBİ’ye çözüm sözü
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, EBSO’daki
toplantıda İzmirli döküm sanayicilerine organize sanayi
bölgesi müjdesi verdi. Aliağa Belediyesi tarafından yer
tahsisi gerçekleştirilen 2 bin 600 dönümlük arazide 70
döküm sanayicisini bir araya getirecek ve yaklaşık 10 bin
kişinin istihdam edileceği arazinin OSB statüsü kazanması için bakanlığa başvuru yapıldığının EBSO Başkanı
Tamer Taşkın tarafından gündeme getirilmesi üzerine,
“Bu başvruyu takip edeceğim. İstihdam sağlayacak, üretim yapacak projelerin sonuna kadar arkasındayız. Bu işi
olmuş bilin, en büyük görevim” dedi.
Çağlayan, ayrıca Ulucak Belediye Başkanı Mehmet
Türkmen’in Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’yle ilgili
icraatları konusunda yapılan şikayetlerle ilgili olarak da,
“Gelen şikayetler üzerine devreye girerek kendisini iki
kez aradım. Kendisini kınıyorum” diye konuştu.
Kemalpaşa OSB Başkanı Pınar Yurdun’un sorunun
çözümü için OSB Yasası’nda yapılacak değişiklikle
ilgili teklifini de inceleleyeceklerini belirten Çağlayan,
Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan sorunların çözümü için çalışıldığını, sanayi yatırımlarının
önünü açacak çalışmaların herkes tarafından yapılması
gerektiğini belirtti. Zafer Çağlayan, EBSO Meclis Üyesi
Metin Deyirmenci’nin girişimi ile Aliağa’da Döküm OSB
kurmak üzere biraraya gelen ve geçtiğimiz günlerde yer
seçimi yapılan alanın OSB ilan edilmesi için Bakanlığa
yapılan başvuruyu takip edeceğini ve ne gerekiyorsa
yerine getireceğini söyledi.
Karlar düşük
Bakan Çağlayan, Türkiye’de 1 milyon 570 bin gelir vergisi,
530 bin de kurumlar vergisi mükellefi bulunduğunu, bunların
2007 yılındaki toplam satışlarının 1,7 trilyon YTL olduğunu ifade
etti. 2 milyon 100 bine yakın mükellefin net satıştan elde ettiği
karın 95 milyar YTL olduğunu belirten Bakan Çağlayan, “95 milyar YTL’lik kar, toplam satışın yüzde 6’sı. Türkiye’de karlar çok
düşük, ülkenin birinci problemi bu. Bu karın 55 milyar YTL’si
1541 şirket tarafından yapılmış, ama bu firmalar Ar-Ge’leri olan
büyük firmalar” dedi.
İstikrar önemli
Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrar sonucu ekonomide
başarı elde edildiğini belirten Bakan Çağlayan, 2008 ihracat
hedefine ulaşılacağına inandıklarını, 2007’de toplam net satışın
yüzde 10’u kadarlık bir ihracat olduğunu, ihracatın daha da
artabileceğini dile getirdi.
Bakan Çağlayan, siyasi belirsizliklerin Temmuz sonuna kadar
netleşmesini beklediklerini, adalete her zaman güvendiklerini
ifade etti.
Türkiye’nin istikrarı yakaladığı ortamlarda ekonomik alanlarda büyük başarılar elde ettiğine işaret eden Çağlayan, şunları
söyledi: “5 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracatımız 2007 yılının sonunda 122 milyar dolara yükseldi. Gayri Safi Milli Hasıla,
230 milyar dolardan, 630 milyar dolara yükseldi. Bu Türkiye’de
sağlanan siyasi istikrar ve güven ortamı sayesinde olmuştur. Demir, çelik ve çimento üretiminde şu anda Avrupa üçüncüsüyüz.
Otobüs üretiminde Avrupa birincisiyiz. Avrupa’daki her iki televizyondan biri, dünyada her 1000 otomobilden 15’i Türkiye’de
üretiliyor. Türkiye’deki otomotiv üreticilerinin hedefi 1 milyon
300 bin araç üretip bunun 1 milyonunu ihraç etmektir. Türkiye
5 yıl önce en büyük ekonomiler arasında 26. sırada idi. Bugün
17. sıraya yükselmiş durumda. 9 sıra birden atlamak ip atlamaya
benzemez bunların bu şekilde devam etmesi gerekiyor. Bu da
ebsohaber 21 temmuz 2008
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
ancak siyasi istikrarın devamı ile olur.”
üssü olacaktır” dedi.
Türkiye’nin son 5 yılda değişen ekoAvrupa’nın artık üretim odaklı olmaktan
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlanomik çehresini ve yeni döneme adapsüratle uzaklaştığını, rekabetin Uzak
yan, Türkiye’nin her geçen gün
tasyonunu sağlamaya yönelik çabalarıDoğu’ya kaydığını aktaran Çağlayan,
büyüyen bir ekonomiye sahip
nın olduğunu, bununla birlikte rekabetin
Türkiye’nin bu ortamda doğu ile batı araolduğunu belirterek, sanayicinin
şartlarının, iş yapma biçimi ve alışsında çok önemli geçiş ve enerji koridoru
moralinin bozulmamasını istedi.
kanlığının hızla değiştiğine işaret eden
olduğunu hatırlattı.
Çağlayan, ekonomik ve ciddi anlamda
dinamik bir yapı ve değişimin içinde olunduğunu vurguladı.
Sosyal Güvenlik Reformu
5 yıl öncesine kadar Türkiye’nin yıllık 230 milyar dolar
İstihdam paketi ve sosyal güvenlik reformunun TBMM’den
tutarında Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) sahip olan bir ülke
çıktığını hatırlatan Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: “Sosyal
olduğunu, arka arkaya yapılan ekonomik reformlarla elde edilen güvenlik paketi önemli açılımlar getirdi. Sosyal güvenlik pribüyüme sayesinde GSMH’nın 659 milyar dolara yükseldiğini
minde 1 puanlık indirim 1 katrilyon demek. Bugün 227 milyar
anlatan Çağlayan, şunları söyledi:
YTL’lik bütçenin 37 milyar YTL’si sosyal güvenlik sistemine
“Bu reformlar sayesinde kişi başına milli gelir 9 bin 300 dolar transfer ediliyor. Sosyal güvenlik priminde işverene 5 puan
seviyesine çıktı. Türkiye, dünyanın en büyük 17, Avrupa’nın en
indirim yaptık. Birçok yenilikler getirdik. Serbest bölgelerle ilgili
büyük 6. ekonomisine kavuşmuş oldu. 5 yıl öncesine kadar topdüzenleme devam ediyor. Sadece bakanlığımın 25 kanun tasarılam ihracat 36 milyar dolardı. Bugün 122 milyar dolarlık ihracat sı var, 4’ü TBMM Genel Kurulu’ndan geçti, bir kısmı komisyonyapabilen bir ülke olduk. 2008 yılı toplam ihracat hedefimiz
larda, bir kısmı Başbakanlıkta. Türkiye ciddi bir yapısal dönüolan 125 milyar doların, 122 milyar dolarlık kısmını yılın ilk
şümden geçiyor. Bugün çektiğimiz sıkıntının bir bölümü bu. 25
yarısında yakaladık. Artık ihracatın şekli ve sistemi de değiyor.
sene çift haneli enflasyon yaşayan bizler tek haneli enflasyonun
İhracatın yüzde 90’ını sanayi mamulleri oluşturuyor. Bunların
sıkıntısını yaşıyoruz. Stok sistemi, tedarik yöntemi, nakit akışı,
önemli bir kısmını ise ileri teknolojiye sahip sanayi mamulleri.”
üretim metotları, tüketici tezleri değişti. 2 yıl öncesine bakın,
Zafer Çağlayan, Türkiye’nin her geçen gün büyüyen bir ekociddi bir dönüşüm yapıyoruz. Bunun getirdiği sancı var. Türkiye
nomisi olduğunu belirterek, ‘’Her 24 saniyede bir araç üretiliyor. tek haneli enflasyonu devam ettirmek zorundadır.”
Her 30 saniyede bir araç ihraç ediliyor. 700 bin yeni insana iş
2002 yılının başında Türkiye’nin enerjiye 9 milyar dolar ödebulacak ortam yaratmaya çalışıyoruz. Sanayicilerin morallerini
diğini, bu rakamın şu anda 39 milyar dolar seviyesine çıktığını
bozmaya hakkı yok. Elde edilmiş ihracat pazarının kaybedilmeanlatan Çağlayan, “Türkiye enflasyon ithal eden bir ülke konumesi gerekiyor. Siyasi istikrar Türkiye’nin olmazsa olmazıdır”
muma gelmiştir” dedi. Merkez Bankası’nın geçtiğimiz yıl faiz
dedi.
indirimi konusunda yavaş davrandığını anlatan Çağlayan, “Merkez Bankası maalesef geçtiğimiz yıl faizle ilgili politikayı ıskalaAvrupa ve Asya’nın üretim üssü
dı. Bu piyasanın esnaf ve sanatkarın iş yapması için taze paraya
Türkiye’nin bölgesinde çok önemli bir üs olma yolunda emin ihtiyacı vardır. Bu konuda Merkez Bankası proaktif davranmak
adımlarla ilerlediğini ifade eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağzorundadır. Odalarımızın Merkez Bankası’nın izlemesi gereken
layan, “Türkiye yakın gelecekte Avrupa ve Avrasya’nın üretim
politika hakkındaki görüşlerinin arkasındayım” diye konuştu.
ebsohaber 22 temmuz 2008
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
Sanayi Sicil Belgesi sanayi odalarından
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağdeğiliz zaten. Ayrıca Sanayi ve Ticaret İl
layan, sanayi sicil belgelerinin sanayi
Müdürlüğü, sanayi sicil belgelerine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağodaları tarafından verilmesini sağlabir listeyi Odamıza iletirse üyelerimizi
layan, Sanayi Sicil Belgelerinin Samak üzere harekete geçti. Sanayi odası
zamanında uyarır, belgelerini alıp ibraz
nayi Odaları tarafından verilmesibulunmayan illerde ise belgeleri Ticaret
etmeleri konusunda mağdur olmalarını
ne imkan sağlayacak yönetmelik
ve Sanayi Odaları verecek. Sanayi sicil
önlemeye çalışırız” dedi. Sanayi ve Ticadeğişikliği için start verdi.
belgesinin odalar tarafından verilmesini
ret Bakanı Çağlayan, EBSO’nun elektrik
sağlayacak yönetmeliğe de Ege Bölgesi
tarifeleri için sanayi sicil belgesi konusuSanayi Odası katkı koyacak. EBSO, geçtiğimiz yıl Temmuz ayın- nu tekrar gündeme getirmesi üzerine daha radikal bir adım attı.
da yapılan seçimlerden sonra hükümetin kuruluşunun ardından
Zafer Çağlayan, “Bakanlığımızın konuları ile ilgili olarak yeni
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’a yaptığı ziyarette sunduğu
düzenlemeler yapıyoruz. Bu kapsamda, Sanayi Sicil Belgelerinin
dosyada, Sanayi Sicil Belgesi düzenleme işlemlerinin sanayi
de sanayi odaları tarafından verilmesini istiyoruz. Sanayi odası
odalarına devrinin sağlanmasını istemişti.
bulunmayan illerde de Ticaret ve Sanayi Odaları yetkili kılınaEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
cak. Bunun hakkındaki yönetmelik çalışmalarını da başlatıyoTaşkın, Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu, Yönetim Kurulu
ruz” diye konuştu.
Üyesi Şener Gençer, Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu, EBSO
EBSO heyetinin Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’ı ziyareOrganize Sanayi Bölgeleri Koordinatörü Metin Ersan ve EBSO
tinde gündeme getiridiği en önemli konulardan biri de KOBİ’lere
Ankara Temsilcisi Necip Çakır’dan oluşan heyet, Sanayi ve Tica- ihracat ve istihdam desteği oldu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
ret Bakanı Zafer Çağlayan’ı ziyaret etti. EBSO heyetinin ziyareti
Taşkın, “KOSGEB destekleri kapsamında yeralan banka kredi
sırasında sanayi sicil belgesini zamanında almış ancak hemen
faiz desteklerinden sıfır faizli KOBİ kayıtlı eleman istihdamını
elektrik dağıtım şirketine verememiş sanayicilerin kullandığı
destek ile KOBİ ihracat destek kredileri, gerek firmaların kredi
elektriğin Türkiye’de sadece İzmir’de ticarethane tarifesi üzeihtiyaçlarını giderme, gerek istihdam gerekse ihracat artışını
rinden fiyatlandırıldığı belirtilerek belgesini almış sanayicilere
teşvik etme yönleriyle büyük fayda sağlıyor. Üyelerimizden
karşı bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiği ifade edildi. EBSO
gelen yoğun talepler ve ihtiyaçlar doğrultusunda çok faydalı bu
Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, “Belgesini zamanında
desteklerin tekrar uygulamaya konulmasını arzu ediyoruz” diye
almış sanayicinin önceki belgenin süresi ile yenisinin alındığı
konuştu.
tarih kontrol edilmeli. Sanayi sicil belgesinin sadece elektrik
KOSGEB destekleri ile ilgili yeni bir çalışma başlattıklarını ve
dağıtım müessesesine verilmesinde bir aksama olmuşsa elektrik
adım adım uygulamaya koyduklarını bildiren Sanayi ve Ticaret
tarifesi yoluyla ceza keser gibi bir uygulamaya gidilmemeli. Bu
Bakanı Çağlayan, iş dünyasının sektörel ve bölgesel teşvik talepuygulamayı Türkiye’de sadece İzmir’deki Gediz Elektrik Dağıtım lerine de dikkat çekerken, buna en iyi örnek olarak 1000+1000
Müessesesi yapıyor. Belge almayanları savunma durumunda
KOBİ projesini gösterdi.
ebsohaber 23 temmuz 2008
HABER
Kayıtlı ekonomiyi teşvik edin
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Ödemiş'in ise çok daha iyi bir konumda
İzmir ve İlçeleri Oda Borsa Ortak
(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
olduğunu, ilçenin hızla tarımsal sanayiyi
Yönetim Kurulları Toplantısı’na
reel sektörün kayıtlı ekonomiye geçmek
geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
istediğini, defosuz olmak istediğini ancak
2007-2008 döneminde Türkiye'de
katılan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğbu konuda hükümetin teşvik edici olması
siyasetin ağırlıklı olduğu bir gündemin
lu, ekonominin kayıt alına alacak
gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, yüzde
yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, evinönlemlerin teşvik edilmesini istedi.
7’nin altındaki büyümeyi de başarısızlık
de huzursuzluk olanın işinde başarısız
olarak nitelendirdi.
olacağını, Türkiye'nin de evinde huzurun
İzmir il ve ilçeleri Oda Borsa Ortak Yönetim Kurulları Topkalmadığını, ekonomik göstergelerin de bunun sonucu olarak
lantısı Ödemiş’te gerçekleştirildi. Gölcük yaylasındaki toplantıya aşağıya döndüğünü belirtti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başkan Yardımcısı ve Manisa
Türkiye'nin 2001 krizi sonrası uygulanan programın ekonoTSO Başkanı Bülent Koşmaz, Başkan Yardımcısı Halim Mete,
miyi güçlü hale getirdiğini, evin içindeki huzursuzluğa rağmen,
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yöne- hiç kimsede bir kriz beklentisi bulunmadığını belirten Hisarcıktim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmir Ticaret Odası Yönetim
lıoğlu, 2002-2006 yılları arasında yakalanan yüksek büyüme
Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Borsası Yöntemi
oranının 2007 yılında yakalanamadığını, Türkiye'nin Asya ve
Kurulu Başkanı Aydın Kesen, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube
Doğu Avrupa ülkelerinin yakaladığı büyüme hızının gerisine
Başkanı Geza Dologh, Ödemiş Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
düştüğünü dile getirdi. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye 2002-2007
Başkanı Latif Aka, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ile
yılları arasında tarih yazdı ve yüzde 7.2’lik büyüme hızı yakaAydın ve Muğla’dan Oda Başkanları katıldı.
ladık. Bunu yapan da özel sektör oldu. Fakat 2007’ye gelince
Toplantıda İzmir ve Türkiye ekonomisiyle ilgili bir sunum
işler değişti ve yüzde 4.5’lik büyüme hızıyla Asya ve Doğu
yapan Hisarcıklıoğlu, girişimcilere önerilerde bulunurken, sözle- Avrupa’nın gerisine düştük. Büyüme hızı işsizliğin azaltılması ve
rinin “farlarınızı kontrol ediniz” uyarısı gibi değerlendirilmesini
zenginlik için önemli. Ekonomide yüzde 7’nin altındaki büyüme
istedi.
hızını başarısızlık olarak görüyorum. Türkiye’nin hedefi büyüİzmir'in Türkiye ekonomisine bakıldığında şanslı sayılame olmalı. Bunu sağlarken kayıtdışı ekonomiye dikkat etmek
bileceğini, büyük bir tarımsal ve hayvansal verimliliğe sahip
gerekiyor” dedi.
ebsohaber 24 temmuz 2008
HABER
Kayıtdışı büyük sorun
Büyüme hızının düşmesinde Türkiye'nin birinci önceliğini
ekonomiden başka alanlara kaydırmasının etkili olduğuna işaret
eden Hisarcıklıoğlu, reel sektörün en öneml sıkıntısının kayıt dışı
ekonomi olduğunu ifade etti.
Hisarcıklıoğlu yaptığı sunumda, 2004 yılından 2007 yılına
kadar olan akaryakıt ve enerji kullanım miktarlarını karşılaştırarak ekonomik büyümeye, araç sayısının artmasına rağmen
yakıt kullanımının azaldığına dikkati çekti. Petrolde dünyanın en
pahalı ülkesi olduklarını, yüksek vergi oranlarının kaçak yakıtı
artırdığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
“Ben diyorum ki sistem bizim kayıt dışında çalışmamızı
istiyor herhalde. Bir taraftan 'Kayıt altına gir' diyor. Ama yüksek
vergi oranı tüm ekonomilerde kayıt dışını artırır, bu en bilinen
gerçektir. Biz de kayıtlı ekonomiye geçmek istiyoruz ama teşvik
edin, vergi oranlarının adil, ödenebilir şekilde düzenlenmesi,
vergi kanunlarının adil bir şekilde yazılması lazım. Bizim kayıtlı
ekonomiye geçmemiz lazım. Ülke ekonomisi için, şirketlerimizi
büyütebilmemiz için istiyoruz. Defosuz olmak istiyoruz. Alınan
vergilerin hesabını soramıyoruz. Çünkü hesabını veremeyen
hesap soramaz. Verdiğin her kuruşun nereye harcandığının hesabını soruyor olman lazım. Ama soramazsın. Biz hesabı ancak
4 yılda bir sandıkta sorabiliyoruz. Ama artık bu düzen değişti,
o temsili demokrasiydi. Şimdi katılımcı demokrasi var. Karar
alıcılar fikrini almak zorunda. 'Yetkiyi aldım 4 sene istediğim
gibi idare ederim' yok öyle şey. Herkesin hesap verebilirliğinin
ortaya konması lazım. Bunun için kayıt dışı ekonominin ortadan
kalkması lazım.”
Türkiye'nin gündeminin bu konulara çekilmemesi halinde
gelecek dönemin de kaybedileceğini savunan Hisarcıklıoğlu, yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. 1982
Anayasası'nın, o dönemin devlet ve özel sektör üzerindeki
zenginleşme modeline göre yazıldığını, bugün ise kalkınmanın
artık sadece özel sektörün elinde olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu anayasanın şu anda yeniden yazılıyor olması lazım.
Tabii ilk 4 maddesi hariç” dedi.
Siyasi partiler ve seçim kanunun da artık değişmesi gerektiğini, Türkiye'de herkesin demokrasiyi yaşayarak kabul etmesi
gerektiğin dile getiren Hisarcıklıoğlu, vergi ve hukuk reformunun
da kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Kamu yönetimi iflas etmek üzere
Türkiye'de kamu yönetiminin de iflas ettiğini savunan Hisarcıklıoğlu, TBMM'den çıkan hatalı yazılmış yasaların komik
karşılandığını ancak “ağlanacak duruma gülündüğünü” söyledi.
TOBB olarak Ankara'da yaptıkları mesainin önemli bölümünü yanlış bir karar çıkmasın diye uğraşarak geçtiğini ifade eden
Hisarcıklıoğlu, kamuda sistemin artık çalışmadığını ileri sürdü.
Bir bakanlığın tüm belediyelerden sahipsiz sokak hayvanlarının sayısını istediğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Başıboş kedi köpek sayısı.. Sistem bununla uğraşıyor. Kamu kaynakları bununla
uğraşıyor, belediye başkanı buna cevap vermezse suç oluyor.
Türkiye'nin önünü nasıl açarız? Bununla uğraşmıyoruz. Kamu
yönetimi reformuna bu nedenle ihtiyacımız var” diye konuştu.
Tüm bunlara rağmen çok umutlu olduğunu, Türk insanının
eline fırsat verildiğinde, sistemi kurulduğunda müthiş başarılara
imza attığını dile getiren Hİsarcıklıoğlu, futbolda 1990 öncesindeki durumla bugün karşılaştırıldığında konunun daha iyi
anlaşılabileceğini ifade etti.
Türkiye'nin ihracatını hızla artırdığını, otomotiv sektörünün
gurur verici seviyeye geldiğini, Almanya'da bir çok başarılı
girişimcinin ortaya çıktığını kaydeden Hisarcıkloğlu, “Herkesin
işi kendine. Siyasetin işi siyasetçiyi bizim işimiz bizi ilgilendirir.
Biz üretmek kazanmak, kazandırmak istiyoruz. İstediğimiz şu:
Ayağımızdaki prangaları çözün. Para pul istediğimiz yok” dedi.
İzmir, Türkiye’nin yüzü
Hisarcıklıoğlu, konuşmasında İzmir'in ihracatının Türkiye
genelindeki artışın gerisinde kaldığını, hızı artırmak için çareler bulunması gerektiğini ifade ederek, “İzmir'in yüzü gülerse
Türkiye'nin yüzü güler” dedi.
İktisat Kongresi'ni hemen savaş sonrası ülkenin yapısı oluşturulmadan yapma kararı alan Atatürk'ün ekonomiyi herşeyin
önünde tutan yaklaşımının siyasi liderlerin de kulaklarına küpe
olması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, EXPO 2015'in
alınamamasına rağmen kentin iyi bir şekilde tanıtıldığını, bu
rüzgarın devam etmesi için İzmir Enternasyonal Fuarı'nın iyi
kullanılması gerektiğini dile getirdi.
Yeni bir vizyon lazım
Toplantının divan başkanlığını yapan İZTO Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir'de iş dünyasının işlerinin bozulduğunu, geleceklerini göremez noktaya geldiğini, parti kapanması, Ergenekon olayı ve küresel dalgalanmanın iç piyasada
büyük olumsuz etki yarattığını belirterek, “Yeni bir umut, yeni
bir vizyon ve ekonomik program görmek istiyoruz” dedi.
İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın
Kesen ise atık suyla tarım arazilerinin sulanmasıyla ilgili yaptıkları çağrıya İZSU ve DSİ'den yanıt alamadıklarını belirtti.
Toplantıya ev sahipliği yapan Ödemiş Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aka, üreticinin zor durumda olduğunu
dile getirerek, destek çağrısı yaptı.
ebsohaber 25 temmuz 2008
ULUSLARARASI
Italyanlar’a ev sahipliği yaparız
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın,
İtalya’da kapanan fabrikaları Türkiye’ye taşıyabileceklerini belirtti. İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, İzmir Konsolosu
Simon Carta ve İtalyan Ticaret Merkezi Müdürü Roberto Luongo
EBSO Başkanı Tamer Taşkın’ı ziyaret etti.
Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerden mutlu olduklarını,
ancak ikili ticarete bakıldığında rakamların çok daha yüksek olması gerektiğini vurgulayan Taşkın, “İtalyan firmaları genellikle
aile şirketleri olduğu için yurt dışında çok fazla cesaretli davranmıyorlar” dedi.
Avrupa’da üretim maliyetlerindeki artış, çevre sorunları
ve yeni kuşakların aile işlerine ilgi duymaması nedeniyle bazı
sektörlerdeki firmaların devam etme şansı olmadığını ifade eden
Taşkın, “Bu kapanan fabrikaları İran, Hindistan ve biz alıyoruz.
Ancak kapanan fabrikalar iki şeyi kaybediyor. Birisi knowhow, diğeri müşteriler. O nedenle bu fabrikaları kapanmadan
Türkiye’ye taşımalıyız. Zor duruma giren İtalyan firmalarını da
Türkiye’ye taşımalıyız. Buradan Asya’ya açılabiliriz. Avrupa
ülkeleri Asya pazarlarına giremez ama biz girebiliriz” dedi.
Yeni pazarlara açılım
İtalya’nın balıkçılık, maden, gıda, tekstil, ayakkabı, konfeksiyon ve kimya sektörlerinde işbirliği yapabileceklerini vurgulayan
Taşkın, Türkiye’nin enerji sektörü yatırımlarında da İtalyanlar’ın
rol alabileceğini kaydetti. Tamer Taşkın, ayrıca Trieste’de katıldığı Türk İtalyan İzleme Komitesi 4. Toplantısı’ndaki izlenimlerini
de Büyükelçi Marsili ile paylaştı. Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmaların, İtalyan firmalarla yapacağı işbirliğinin iki ülke
açısından faydalı olacağına inandığını ifade eden Taşkın, “Türk
firmaları İtalyan ortaklarıyla yeni pazarlara açılabilir. Yaptığımız
görüşmelerde tüm bu olasılıkları dile getirdik. En kısa zamanda
dile getirdiğimiz konuları somut projelere dönüştürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Ticaretin 5’te biri Ege’den
İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Carlo Marsili, İtalya ile Türkiye
arasındaki 20 milyar dolarlık ticaret hacminin beşte birini Ege
Bölgesi’nin oluşturduğunu kaydetti. Marsili, şunları söyledi:
“Bu oranın az olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Ege Bölgesi’nde
daha yüksek potansiyel var. KOBİ’lerle ortak girişim yapılması
gerekiyor. Türkiye pazarında hangi şirketlerin hangi sektörlerde faaliyet gösterdiğini tespit ederek, İtalyan firmalarla kontak
kurmaya çalışacağız. İtalya ile Türkiye arasındaki ilişkiler yüksek
düzeyde. Bu da ticari ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırıcı bir
unsur. Türkiye’de var olan yaklaşık 600 İtalyan şirketinin büyük
bölümü Ege Bölgesi’nde kurulu bulunuyor. Ticaret hacminin
beşte birini yüklenen bu bölge, İtalyan yatırımcılar için giderek
daha cazibeli ve enteresan bir hale geliyor. İki ülke arasındaki
20 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmi bulunması da çok sevindirici.” Türkler’in İtalyanlarla çok iyi çalıştığına dikkat çeken
Marsili, pozitif politik ilişkilerin yatırımları kolaylaştırıcı bir etken
oluşturduğunu vurgulayarak “Hatta bazı Avrupa ülkelerinden
bile daha iyi iletişim kuruyoruz. Enerjimizi Ege Bölgesi’ne her
gün daha fazla adamaya çalışıyoruz. İnciraltı’ndaki kruvaziyer
limanı projesi bir İtalyan firmasına ait. Turizm sektörüne yönelik
yeni projelerimiz de var. UniCredit gibi büyük şirketler kendi
işlerini görüyor. Bizim yapmamız gereken küçük ve orta ölçekli
şirketleri buluşturmak” diye konuştu.
ebsohaber 26 temmuz 2008
ULUSLARARASI
İzmir Avustralya işbirliği köprüsü
Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi
Bizim büyük, çeşitlendirilmiş ve modern
Üyelerine dış ticarette yeni kapılar
Peter Doyle, ülkesinden birçok şirketin
bir ekonomimiz var. İki ülke işbirliği
Türkiye'deki yatırım ortamını incelediğini
yapabilir” diye konuştu.
açmak için çalışmalarını sürdüren
bildirdi.
Her iki ülkenin de çevresindeki
EBSO, hedef ülke olarak bu defa
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyeleülkelerle iyi bir ticari bağlantı yaptığı için
Avustralya’yı belirledi. İlk hedef,
rine dış ticarette yeni pazarlar bulmak
birbirini göremediğini dile getiren Doyle,
işbirliği ortamı oluşturmak..
ve işbirliği ortamları yaratmak amacıyla
“Önümüzdeki 2 yıl dünyada büyük
sürdürdüğü çalışma kapsamında İzmir’e
zorluklar yaşanacak ve bu yaşanan zordavet edilen Peter Doyle, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
luklar pazarı genişletmeyi mecbur kılacak. Avustralyalı birçok
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Yönetim Kurulu Üyeleri ve sanaşirket özellikle ulaşım altyapısı ve alternatif enerji sektörlerinde
yicilerle biraraya geldi. İzmir’e ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi- Türkiye’de yapılabilecek yatırımlar hakkında Türkiye'deki yatığini belirten Doyle, Avustralya ile İzmir arasında ticari ilişkilerin
rım ortamını inceliyor” dedi.
geliştirilmesi açısından önemli fırsatlar bulunduğunu söyledi.
Avustralya'nın 910 milyar dolar gayri safi milli hasılaya saTaşkın: İki güçlü ülkenin işbirliğini istiyoruz
hip, 17 yıldır sürekli büyüme gösteren bir ekonomisinin olduğuEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Türkiye'nin
nu belirten Doyle, ülkelerine geçen yıl 1.6 trilyon dolar yabancı
ihracat hedefinde Avrupa, ABD gibi ülkelerin olduğunu, son
sermaye çektiklerini anlattı. Doyle, Türkiye'ye kömür, alüminyıllarda Balkanlar, Rusya, Ortadoğu'nun hedefe dahil edildiğini
yum, altın, kurşun sattıklarını buna karşılık meyve, ulaşım araçkaydetti. “Avustralya bizim için yeni hedef” diyen Taşkın, bu
ları, motorlu yolcu araçları ve konserve ithal ettiklerini söyledi.
ülkeyi tanımak gerektiğini söyledi. İki ülkenin ekonomisinin
Ülkesinin Türkiye'ye çok uzak olarak bilindiğini ancak bubenzer yapıya sahip olduğunu, Avustralya'nın Avrupa'dan 13-14
nun problem olmadığını anlatan Doyle, iki ülke arasında birçok
milyar dolarlık ürün ithal ettiğini anlatan Taşkın, “Türkiye'den
alanda işbirliği yapılabileceğini kaydetti. Dünyanın en büyük 3.
çoğu gıda firması bu ülkeye ihracat yapıyor. Navlun ücreti
ekonomisine sahip olan Avustralya ile Türkiye arasındaki ilişkiolarak 1615 dolar verirseniz malınız Avustralya'ya gidiyor.
lerin gelişmemesinin sebeplerine değinen Peter Doyle, “Aslında
Avustralya'nın Avrupa'dan aldığı 15 milyar dolarlık pastaya
iki ülke arasındaki mesafe büyük problem olmamalı. Her şey
rakip olabiliriz. İki güçlü ülkenin işbirliği yapmasını çok arzu
insanın kafasında. Bugün çok düzenli nakliye imkanları var.
ediyoruz. 1 milyar dolarlık ticaret hacmi artmalı” diye konuştu.
ebsohaber 27 temmuz 2008
ULUSLARARASI
Yunan Büyükelçi EBSO’da
Yunanistan’ın göreve yeni atanan Türkiye Büyükelçisi Fotis Ksidas,
İzmir’e gelerek Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın ile görüştü. Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Hara Skolarikou’nun da
hazır bulunduğu ziyarette Ksidas, ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin
sadece komşuluk değil ekonomik alanda da bugünkünden ileri noktalara
gitmesi için çaba göstereceğini söyledi. Ege’nin kıyısındaki bu kentten çok
etkilendiğini söyleyen Ksidas, Türkler ile Yunanlılar’ın benzerliklerinin fazla olduğunu da belirtirken, “Halklarımız ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin
iyi olmasını istiyor. Bunu hükümetlerden de istiyor. Türkiye ve Yunanistan
arasındaki ilişkilerin gelişmesinde iş dünyasının rolü, ortaklıkların artması
da çok önemli” dedi. Yunanistan Büyükelçisi Ksidas, Türkiye’nin Avrupa
Birliği’ne üyeliğini de desteklediklerini vurgularken, AB içindeki ilişkilerin
Türkler sayesinde daha iyi olacağına inandığını dile getirdi. EXPO 2015
yarışında İzmir’in yanında yer aldıklarını söyleyen Ksıdas, Yunanistan’ın
1996 yılında olimpiyatları kaybettiğini ama daha sonra kazandığını hatırlatarak, “Bu konuda üzülmenizi istemiyorum. Çünkü İzmir, geleceği çok
parlak bir kent. Daha sonraki yıllarda EXPO’yu alacağınızdan eminim”
diye konuştu. Büyükelçi Ksıdas’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkileri
geliştirmeye katkı koyacağını söyleyen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Tamer Taşkın ise, Ege Bölgesi ve İzmir açısından bakıldığında Türkiye ile
Yunanistan arasındaki ilişkilerin her geçen gün geliştiğini ve büyüdüğünü
söyledi. Yunanlı işadamlarının İzmir’de yatırımları olduğunu haber veren
Taşkın, İzmirliler’in de adalar başta olmak üzere ticareti ve turistik gezileri
artırdığını ifade etti. Taşkın, sanayicilerin vize işlemleri için Yunanistan
Konsolosluğu’nun gösterdiği kolaylığa teşekkür etti. Büyükelçi Ksidas’ın
ziyaretinden büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Tamer Taşkın, ziyaret
anısına plaket verdi.
Taşkın: İsrail’deki imkanları değerlendirelim
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın, Türkiye’nin Ortadoğu’da en iyi ekonomik ve siyasi ilişkiler içinde bulunduğu İsrail’in sadece kendisi değil etkileşim
içinde olduğu ülkeler açısından da büyük fırsatlar barındırdığını söyledi. Taşkın, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile İsrail Ticaret
Odaları Konfederasyonu arasında 2006 yılında imzalanan
işbirliği anlaşmasının İzmirli sanayicilere bu açıdan faydalı
olacağını bildirdi.
İsrail’de kasım ayında gerçekleştirilecek Başbakanlar
Konferansı, ihracat ve uluslararası işbirliği toplantısı öncesinde
iş dünyasıyla ilgili konuları gözden geçirmek üzere bu ülkeye giden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, İsrail Ticaret
Odaları Konfederasyonu Başkanı Uriel Lynn, Genel Direktör
Yehezkel Daskal ve Dış İlişkiler Yöneticisi Shash Rabinowitz
ile birararaya geldi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, İsrail’in Türkiye’nin
en fazla ihracat yaptığı ve yine ülkemize en fazla turist gönderen ülkelerin başında geldiğini vurgularken, “İsrail ihracatımızda 20’nci sırada. THY günde 3 sefer düzenliyor. Antalya’ya
charter uçakları iniyor. Tarım, gıda, seracılık, makina, klima,
gayrimenkul, inşaat, otomotiv ve yan sanayi alanlarında işbirliği ve ihracat şansımız çok. İsrail yazılım ve bilgisayar alanında
oldukça ileride. İsrail firmaları Türkiye’de yatırıma ilgi duyuyor. Ayrıca tüm üretim dallarında İsrail üzerinden ABD pazarına girebilme imkanı oldukça büyük bir şans. İsrail’de İzmirliler
büyük avantajlar elde edebilir” dedi.
ebsohaber 28 temmuz 2008
ULUSLARARASI
Çin’le dostluk kuruldu, sıra yatırımda
Çin’in zengin endüstri bölgelerinden biri olan Tianjin’den
gelen ticaret heyeti, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı (EBSO) ziyaret
ederek karşılıklı yatırım ve işbirliği anlaşması imzaladı. Geçtiğimiz Mayıs ayında da İzmir’e gelerek Ege’li sanayicilerle ikili
görüşmeler yapan Tianjin heyeti, İzmir’de yatırım için kolları
sıvadı. Tianjin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zhang Yuanlong,
cari fazla veren Çin ekonomisinin dış yatırımlara ihtiyaç duyduğunu hatırlatarak, toplam yatırımların yüzde 60’ını gerçekleştirecek olan Tianjin Bölgesi’nin dünyaya açılmaya İzmir’den
başlamak istediğini söyledi.
Liman ve lojistik avantajı
İzmir’in stratejik önemine işaret eden Yuanlong şöyle
konuştu: “İzmir’de limanın olması, Avrupa’ya, Ortadoğu’ya
ve Afrika’ya yakın olması, bizim için çok büyük bir avantaj.
Sermayeyi yurtdışına taşımaya ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde
imzaladığımız protokol önce dostluğumuzu pekiştirdi. Çin’de bir
laf vardır. ‘Önce dost ol, sonra iş yap’. Biz dostluk aşamasını tamamladık. Heyetimizde bulunan iki iş adamı, ESBAŞ’ı gezerek,
yatırım görüşmesi yaptı. İşbirliklerinin artarak devam edeceğini
düşünüyoruz.”
Tüm dünyadan sağladığı uygun koşullar sayesinde yatırımcı
çeken Çin’in, işadamlarının yurtdışında yatırım tecrübesinin
yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken Yuanlong, Çin’li
işadamlarının karşılıklı çıkarları koruma konusunda yapılan
anlaşmalara hayati önem verdiklerini vurguladı.
Anlaşma yatırıma dönüşecek
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ufuk Akgün de
Çin’li yatırımcılarla yapılan ziyaretlerin iki ayda bir gibi kısa
aralıklara indiğini kaydederek, bu ziyaretlerden mutluluk duyduklarını dile getirdi. Çin’li işadamlarının otomotiv ve lojistik
başta olmak üzere bitkisel ilaç sektörüne de önem verdiklerinin
altını çizen Akgün, bitkisel ilaç pazarının son dönemlerde hızla
arttığını ifade etti.
Akgün, Tianjin heyeti ile daha önce yapılan ikili görüşmelerin ardından bunu imzalanacak anlaşma ile yatırıma dönüştüreceklerini sözlerine ekledi.
ebsohaber 29 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
Petkim ikiye katlayacak
Petkim’in yeni patronları 5 milyar
Korkmuyoruz,
dolarlık yatırımla Petkim’i hem özelleşTürkiye’nin petrokimya devi
yatırıma devam edeceğiz
tirme için ödedikleri para hem de yeni
Petkim’in yeni sahipleri, 5 milyar
Petkim Yönetim Kurulu Başkanı ve
yatırımla kapasite olarak ikiye katlayacak.
dolarlık yatırımla yeni üniteler ve
SOCAR Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag
Petkim’in yanına neredeyse bir Petkim
rafineri kurulacağını, üretim ve
Abdullayev, kendilerini yabancı yatırımdaha yapılacak. Bakü-Ceyhan-Tiflis
istihdamın katlanacağını açıkladı.
cı olarak görmediklerinin ve Türkiye’deki
(BTC) kapsamında Ceyhan’da bir rafineri
siyasal durumdan korkmadıklarının altını
kurmayı planlayan grup, önceliği İzmir’e
çizdi. Petkim’de yatırıma devam edecekverecek.
lerini vurgulayan Abdullayev şöyle konuştu: “Hiç bir korkuya
Petkim’in yüzde 51’lik kamu hissesinin blok satışına ilişkin
yer yoktur. Azerbaycan ve Türkiye iki devlet tek millettir. Biz
özelleştirme ihalesini kazanan Socar & Turcas- Injaz Ortak Giriyabancı değiliz. Bu durumlar projelerimiz ve yatırımlarımız
şim Grubu’nun oluşturduğu yeni yönetim kurulu, Ege Bölgesi Sa- konusunda bizde tedirginlik yaratmıyor. Türkiye’nin yaşadığı
nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ı ziyaret etti.
sorunları kısa sürede çözeceğine inanıyoruz.”
Ziyarete Socar’ın ve Petkim’in Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag
Abdullayev, Turcas Petrol A.Ş Başkanı ve Petkim Yönetim KuruKimya parkı da kurulacak
lu Başkan Vekili Erdal Aksoy, Socar Genel Müdürü Vagif Aliyev,
Turcas Petrol A.Ş Başkanı ve Petkim Başkan Vekili ErTurcas Başkan Vekili Yılmaz Tecmen, Turcas Yönetim Kurulu
dal Aksoy da siyasi istikrarın önemli olduğunu ifade ederek,
Üyesi Baha Aksoy, Pektim Genel Müdürü Kenan Yavuz katıldı.
Türkiye’nin kolay halledebileceği meseleler olduğunu belirterek
Petkim’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Abdullayev,
ülkelerine güvendiklerini söyledi. Zorlu bir mücadeleden sonra
Petkim’in yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştireceğini
Egeliler için önem arz eden Türkiye’nin en önemli tesislerinin
ve Türkiye’deki siyasal çalkantılardan çekinmediklerini belirtti.
emin ellerde olduğunu söyleyen Aksoy, Petkim’de yeni petro
Trancentral-Asia Grubu’nun devre dışı bırakılmasıyla, 2 milyar
kimya ürünlerinin üretimi için minimum 2 milyar dolar, rafineri40 milyon dolar en yüksek ikinci teklifiyle Petkim Petrokimya
ler için de minimum 3 milyar dolarlık yatırım yapılacağını açıkA.Ş. (Petkim) ihalesinde öne çıkan Socar&Turcas-Injaz OGG’ye,
ladı Aksoy, bu yatırmlarla Petkim’in kapasitesini en az iki katına
Özelleştirme İdaresi (ÖİB) Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onay çıkaracaklarını söyledi. Petkim sahası içerisinde de Kimya Parkı
vermesinin ardından özelleştirme süreci tamamlanmıştı.
projesini hayata geçireceklerini belirten Aksoy, bütün projele-
ebsohaber 30 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
rinde Egeli sanayicilerin de görüşlerini alacaklarını dile getirdi.
Petkim’de çalışan sayısını da yatırımlarla birlikte en az iki katına
çıkarmayı hedeflediklerini belirten Aksoy, Petkim’i dünyanın
sayılı tesisleri arasında görmeyi amaçladıklarını söyledi.
Çalışan sayısı ikiye çıkacak
Bugün yapacakları yönetim kurulu toplantısında Petkim’in
acil, orta ve uzun vadeli yatırım planlarını kararlaştıracaklarını
ifade eden Aksoy, “Petkim mükemmel bir tesis. Türkiye bu tesise
çok önem vermiş. Çalışanlar da tesisi benimsemişler, kendi
müesseseleri olarak görmüşler. 20 yıllık özelleştirme sürecinde
Petkim ayakta kaldıysa bu çalışanlar sayesinde oldu. Çalışan
çıkarılmayacak, tam tersine yapılacak yatırımlarla çalışan sayısı
iki katına çıkarılacak” dedi.
Yatırımları bekliyoruz
EBSO Başkanı Tamer Taşkın ise, Petkim’in Ege Bölgesi’nde
ilk dörde giren önemli bir sanayi kuruluşu olduğuna dikkat
çekerek Petkim’i alan Turcas şirketini kutladığını ve başarılar dilediğini söyledi. 5 bin üyelerinin en az bin tanesinin Petkim’le iş
yaptığına işaret eden Taşkın, Petkim’in gelecekte yapılacak petro
kimya tesisleri ve limanıyla öneminin daha da artacağını kaydetti. Taşkın, ilerde yapılacak yatırımları sanayicinin dört gözle
beklediğini vurgulayarak “Petkim’in özel sektör dinamizmiyle
bölgemize çok faydalı olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda
katı atık yakma tesisiyle sanayicilere de büyük hizmet veriyor.
Bundan sonra da yapılacak yatırımlarla da sanayicinin istediği
nitelikteki ürünleri sağlayacaktır. Biz kısa sürede bu yatırımların
hayata geçirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Petkim’i 2 milyar
40 milyon dolara aldı
Petkim’in yüzde 51’lik kamu hissesinin blok
satışına ilişkin özelleştirme ihalesine en yüksek
teklifi 2 milyar 50 milyon dolar ile TransCentral
Asia Petrochemical Ortak Girişim Grubu verdi.
8 firmanın katıldığı ihale sonucunda Petkim, 2
milyar 50 milyon dolarla en yüksek teklifi veren
TransCentral Asia Petrochemical Ortak Girişim
Grubu’nun olmuştu. İhaleye, Carmel-Limak
OGG, Trans Central Asia Petrochemical OGG,
Zorlu Holding A.Ş., Hokan Chemicals OGG,
Çalık-IOCL OGG, Naksan- Torunlar- Toray- Kiler
OGG, Fırat Plastik A.Ş. ve Socar & Turcas- Injaz
OGG katılmıştı . Daha sonra ihaleye yapılan
itirazların ardından ihaleyi 2 milyar 40 milyon
dolarla ikinci teklifi veren Socar-Turcas-Injiaz
Ortak Girişim Grubu kazanmıştı. Petkim ve
Tüpraş birbirini tamamlayan nitelikte iki kuruluş
olarak hayata geçirilmişti. Ancak özelleştirmede
farklı gruplara satılması, Petkim’i alan grubun
rafineri yatırımı için düğmeye basması, Tüpraş’ı
alan grubun da bir petrokimya tesisi kurmak için
harekete geçeceği beklentisi yaratmaya başladı.
Tüpraş da petrokimya tesisi kurarsa Aliağa petrokimya, kimya ve plastik sektörlerinde dünyada
söz sahibi olacak..
ebsohaber 31 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
Tire’den dünyaya treyler
Türkiye’nin en büyük kapasiteli treyolduğu Avrupa’nın ikinci en büyük treyler
ler üretim tesisi ‘Krone Doğuş Treyler
üreticisi Alman Krone firması ortaklığı
Alman treyler devi Krone’un DoFabrikası’nın temeli Tire Organize Sanaile kurulan tesisin temel atma töreninde
ğuş grubu ortaklığıyla Tire OSB’de
yi Bölgesi’nde Sanayi ve Ticaret Bakanı
konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer
temelini attığı treyler fabrikası geZafer Çağlayan’ın da katıldığı bir törenle
Çağlayan, Türk ekonomisinin milli takılecek yıl üretime başlayıp getirdiği
atıldı. 35 milyon Euro yatırımla kurumının as oyuncularından Doğuş Grubu
yeniliklerle pazar devi olacak.
lacak ve 30 bin metrekare kapalı alana
ile Almanya’nın önemli üreticilerinden
inşaa edilecek tesis, ilk yılında 150 iki
Krone’nin yatırımının temel atma törenini
vardiyaya geçildiğinde ise 400 kişi istihdam edecek. Başlangıçta
nikah merasimine benzeterek, şöyle konuştu: “Biz burada nikah
3 bin, tam kapasiteye ulaştığında ise 10 bin adet treyler üretileşahitleriyiz. Bu ortaklıktan gürbüz çocuklar bekliyoruz. Ülkede
cek tesis, 2009 yılında faaliyete geçecek ve üretimin yüzde 80’i
taş üstüne taş koyanın başımızın üstünde yeri var. Biz sizlerin
ihraç edilecek. Hizmete girecek olan fabrika Türkiye’nin yabancı hizmetkarıyız. 102 yıllık ve 4’ncü kuşağın yönettiği Krone firmaortaklı ilk treyler üretim tesisi özelliğini taşırken, aynı zamanda
sının ülkemize yatırım yapması tesadüf değildir. Türkiye dünyaAvrupa’da müşterinin istediği renkte treyler üretebilen tek tesis
nın parlayan yıldızlarından biridir. Hükümet olarak görevimiz
olacak.
bu üreticilere ışık tutarak onlara sonuna kadar destek vermektir.”
Törene Bakan Çağlayan’ın yanısıra İzmir Valisi Cahit Kıraç,
AKP İzmir Milletvekilleri Tuğrul Yemişçi ve İsmail Katmerci, DoTürkiye’nin gerçek gündemi
ğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Krone GmbH
Bakan Çağlayan, böyle bir fabrikanın Türkiye’de kurulmaYönetim Kurulu Başkanı Dr. Jürgen Föhrenbach, Krone Ortağı
sının sevindirici olduğunu belirterek, “İşte Türkiye’nin gerçek
Bernard Krone, Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan
gündemi bu. Türkiye son 5.5 yıldaki siyasi ve ekonomik istikrarAcar, Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu, Krone’un İzmir’de
la dünyada önemli bir mihenk taşı haline gelmiştir. Bu yatırım
yatırım yapmasını sağlayan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
tesadüfi bir yatırım değildir. Türkiye dünyanın çok önemli parKurulu Başkanı Tamer Taşkın, Tire OSB Yönetim Kurulu Başkanı layan yıldızlarından biridir. Dünyanın 17. büyük, Avrupa’nın da
Kamil Porsuk ve çok sayıda sanayici katıldı.
16. büyük ülkesiyiz. 24 saniyede bir aracın üretildiği 30 saniyede bir aracın ihraç edildiği bir ülke burası. Genç nüfusu serbest
Yatırım tesadüf değil
piyasa ekonomisi kurallarının uygulanmasında başarı elde etmiş,
Doğuş Otomotiv ve 2003 yılından bu yana distribütörü
yabancı yatırımcıların kendilerini ülkelerinde gibi hissettiği,
ebsohaber 32 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
elde ettiği karı serbestçe transfer ettiği,
yatırım Türkiye ve Almanya arasındaki
coğrafi avantajları bulunan bir ülke’’ diye
dostluğu pekiştirmekle kalmayacak, aynı
Krone Doğuş Treyler Fabrikası,
konuştu.
zamanda da ekonomimize büyük bir
aynı zamanda lokomotif yatırım
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan,
katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
özelliği taşıyor. Şimdiden 10 yan
hükümet olarak görevlerinin yatırımlara
Şahenk, kurulacak olan fabrika ile
sanayi kuruluşu da Tire OSB’de
destek vermek olduğunu belirterek, “HüRusya,
Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler
arazi için rezervasyon yaptırdı.
kümetin 2008 yılı için koyduğu ihracat
ve Kafkasya’ya treyler ihracatı yapmahedefi 125 milyar dolar. 6 ayda ihracayı hedeflediklerini söyleyerek bu tür
tımız 125 milyar doları buldu. Yıl sonu ihracat rahatlıkla 150
yatırımların ekonominin çehresini değiştirdiğini ifade etti. Alman
milyar doları bulacak” dedi.
Krone firması ile iki ayrı taraf değil tek yürek olduklarını da sözYatırımların, üretimin ve istihdamın önündeki engelleri kallerine ekleyen Şahenk, fabrikanın sahibinin ise firmaların değil
dırmak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Bakan ÇağlaTürkiye’nin olduğuna dikkat çekti.
yan, Meclis’ten geçen Ar-Ge Teşvik Yasası ve istihdam paketiyle
Krone’nin yatırım kararının Türkiye’nin değişen dünyada yeidari, yasal ve mali yükleri azaltmayı hedeflediklerini söyledi.
rini almasının ve ilerlemesinin göstergesi olduğunu dile getiren
Bakan Çağlayan, yatırımların önündeki engelleri kaldırmak için
Şahenk, yabancıların eskiden sadece mal satmak için geldikyapacaklarının, yaptıklarından daha çok olacağını vurguladı ve
lerini, artık kaliteli insan gücü ve sosyo-ekonomik değişimler
“Bakanlık olarak bir teşvik sistemi üzerinde çalışıyoruz. Türkinedeniyle geldiklerini söyledi. Şahenk, Türk halkının senelerce
ye 2008 yılında ilk defa bir sanayi envanterine sahip olacak ve
enflasyonla mücadele ederken artık 3-5 senelik planlar yapmaya
sanayi stratejisi belirlenecek. Bu şok bir devrim niteliğinde bir
başladığına işaret etti.
teşvik sistemi. Bu sistemi 2009 yılında hayata geçirmeyi planlıFabrikanın sadece ekonomiye değil, istihdama da katkıda
yoruz. Bu sistemle yabancı sermaye miktarını artıracak, yatırım
bulanacağını vurgulayan Şahenk, “Krone ile 2003’te distribüyapan firmalara avantajlar sağlayacağız” diye konuştu.
törlük anlaşması imzaladık. O zaman bu markanın ürünlerini
Bakan Çağlayan önümüzdeki yıllarda lojistik sektörünün
Türkiye’de üretme hayali kurduk. Şimdi bunu gerçekleştiriyoruz.
öneminin daha artacağına işaret ederek, “Özellikle kara yolu
İlk defa bir yatırımcı geldi, biz teklif etmeden (Burada yatırım
taşımacılığı önemli olacak. Bu nedenle bu yatırım çok önemli.
yapalım) dedi. Burası Türkiye’nin en büyük kapasiteli, dünyanın
Bu evliliğin meyvelerini görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.
da sayılı treyler fabrikalarından biri olacak” dedi.
Fabrika Türkiye’nin
İnşaatın bir an önce bitmesini temenni eden Şahenk, “TürDoğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ise, İzmir’de kiye artık üretimin yanısıra yatırım bağları da kuruyor. Çünkü
fabrika açmanın kendileri için ayrı bir gurur olduğunu kaydedesadece üretim yetmiyor, ürettiğinizi tüketiciye götürmek de
rek “‘’Dünyada ikinci, üçüncü nesiller az duyulurken dördüncü
önemli. Bu anlamda taşımacılık ve lojistik sektörü de Türkiye
nesli buraya getirmek çok önemli. Bu fabrikaya yatırımlarının
ekonomisindeki en önemli sektörlerden biridir” dedi.
bir başlangıcı olarak bakıyoruz Krone gibi dev bir firmayı da
Ferit Şahenk, Türkiye’nin genç nüfusuna dikkati çekerek,
Türkiye’ye getirmekten gurur duyuyoruz. Temelini attığımız
“2030-2040’lı yıllara geldiğimizde eğer bir arada bulunabilirsek,
ebsohaber 33 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
bu genç nüfusun önemi hayal ettiğimizden de fazla artacak”
dedi.
Profesyonellerle çalışıyoruz
Krone Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Jurgen Föhrenbach da,
Krone’un Doğuş Otomotiv gibi profesyonel bir ortakla yüksek
rekabetin bulunduğu yerel ve uluslararası treyler pazarında bir
adım daha öne çıktığını vurgulayarak, “Krone Doğuş Treyler
Fabrikası, birlikte başarıya ulaştıracağımız olağanüstü bir fırsattır.
2009 yılı içinde üretime başlayacak olan yeni ultra-modern
treyler fabrikamızın doğru yol olduğunu biliyoruz. Krone, Doğuş
Otomotiv gibi son derece profesyonel bir ortak edinmiştir. Bu tür
çalışmalara ihtiyacımız var. 9 ay önce joint-venture sözleşmesi
imzaladığımız Doğuş Grubu ile bugün fabrikanın temellerini
atıyoruz. Müşterilerimize en uygun şartlarda satış yapmak durumundayız çünkü petrol fiyatlarındaki artışlardan dolayı maliyetlerin ne kadar yüksek olduğunun farkındayız” dedi.
Fabrikanın hayata geçmesi için tüm işlerin hızla bitirildiği haberini veren Föhrenbach, “Günümüzde olduğu gibi gelecekte de
lojistik ve nakliyatta pazardaki ihtiyacın oldukça yükse olacağını
öngörmekteyiz. Avrupa Birliği’nin de yaptığı tahminlere göre
ticari nakliyatın 2025 yılına kadar yüzde 40 artış göstermesi bekleniyor. Bu nakliyatın en büyük kısmı kıtalararası kara taşımacılığı olacak. Tabii ki Tire; Karadeniz, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika
gibi geleceğin öngörülen pazarlarının kalbinde yeralıyor. Doğuş
ve Krone, stratejik olarak da iyi bir konuma sahip” diye konuştu.
Sadece fabrika temeli değil
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar ise,
Tire OSB’de sadece güçlü bir ortaklığın ve Krone Doğuş Treyler
Fabrikası’nın temelinin atılmadığını belirtirken, “Aynı zamanda nakliye ve lojistik sektörü için yüksek kalite standartlarının
temeli atılıyor. Türkiye pazarının cazibesini artıracak ve rekabet eşiğini yükseltecek bir yatırımın temelleri atılıyor. Krone
Doğuş Treyler Fabrikası’nın temeline katılan her harç aslında
Türkiye’nin geleceğine katılıyor. Türk otomotiv, nakliyat ve
lojistik sektörlerine, Tire’ye, İzmir’e ve Ege Bölgesi’ne, ülkemizin
ödemeler dengesine de önemli katkılar sağlamak üzere temel
atıyoruz” diye konuştu.
İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir’in sosyo-ekonomik özelliklerini anlatarak, kara, deniz ve hava yolu ile dünyaya açıldığını,
Türkiye ihracatının yüzde 20’sinin bu bölgeden gerçekleştirildiğini söyledi.
Organize sanayi bölgelerinin kapasite kullanım alanlarını
artırmak istediklerini aktaran Vali Kıraç, TOSBİ’de yüzde 25 boş
kısım bulunduğunu, yeni teşebbüslere alan verme kapasitesinin
mevcut olduğunu ifade etti. Vali Kıraç, Krone Doğuş Treyler
Fabrikasının devreye girmesiyle istihdama katkı sağlanacağını
sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan, Doğuş ve Krone
yöneticileri ile birlikte butona basarak fabrikanın temelini attı.
Yan sanayisini de beraberinde getiriyor
Krone Doğuş Treyler Fabrikası, aynı zamanda bir lokomotif
özelliği de taşıyor. Büyük yatırım, kendisine hizmet sağlayacak
yan sanayisini de beraberinde Tire’ye getiriyor. Tire OSB’nin
kalkınmasında da öncü rol oynamaya başlayan Krone Doğuş
Treyler Fabrikası’nı takiben yaklaşık 10 sanayi kuruluşu, yatırıma
yönelik olarak Tire OSB’ye rezervasyon yaptırdı. Türkiye’nin ilk
treyler seri üretim merkezi olma özelliğine sahip Krone Doğuş
Treyler Fabrikası’nı aynı zamanda dünyanın da seri üretim sistemine sahip treyler fabrikaları arasında bulunuyor. Türkiye’nin
yabancı ortaklığı ilk treyler üretim tesisi de olacak olan Krone
Doğuş Treyler Fabrikası Türk otomotiv sektörünün en büyük
boya öncesi kataforez kaplama ünitesine de sahip olacak. Bu
özelliği ile fabrika Avrupa’nın müşterinin istediği renkte treyler üretebilen tek merkezi olacak. Krone’un ürünlerine 10 yıl
paslanmazlık garantisi verebilmesini de sağlayan bu teknoloji
üretimin kalite standardı hakkında fikir vermesi açısından da
büyük önem taşıyor.
Yüzde 80’i ihraç edilecek
Yıllık 10 bin adet treyler üretim kapasitesine sahip olacak olan tesis ile ilk etapta
150 kişiye istihdam olanağı yaratılacak. İki
vardiya sistemine geçildiğinde ise bu sayı
400 kişiye ulaşacak. Hizmete gireceği 2009
senesinde 3 bin 115 adet profi liner ve mega
liner treyler üretimi gerçekleştirecek olan
tesiste her yıl ortalama 10 bin treyler üretilecek. Krone Doğuş Treyler Fabrikası toplam
üretimin yüzde 80’ini ihraç ederken, yüzde
20’si ise iç pazarda satışa sunulacak. Yüzde
51 Krone, yüzde 49 Doğuş Otomotiv ortaklığı ile kurulan çevre dostu tesis, 200 bin metre
kare açık alan içinde 30 bin metrekare kapalı
alana sahip olacak.
ebsohaber 34 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
Eldor’un yeni üretim hatları açıldı
İtalyan otomotiv devi Eldor, İzmir’deki yatırımını 50 milyon
Euro’ya çıkarmaya hazırlanıyor.
Ege Serbest Bölgesi’nde otomotiv sektörü için ateşleme ve
motor kontrol sistemleri üretimi alanında faaliyet gösteren Eldor
Corporation S.p.A firmasının yeni üretim aksları, İzmir Vali
Yardımcısı Halis Peker, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, İtalya Büyükelçisi Carlo Marsini, İtalya Konsolosu Simon Carta, Eldor Corporation S.p.A Başkanı ve CEO’su Pasquale
Forte, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Tamer Taşkın ve Gaziemir Belediye Başkanı Adnan Yüksel ile
çok sayıda konuğun katıldığı törenle açıldı.
İzmir övgüsü
İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsini, İtalya ile Türkiye
arasındaki uzun yıllardır siyasi, askeri, ekonomik ve sivil alanlarda verimli ve olağanüstü bir ilişki olduğunu belirtti. İki ülke
arasında yaklaşık 20 milyar dolarlık dış ticaret hacmi bulunduğunu, İtalya’nın ticaret açısından Türkiye’nin 3’nçü büyük partneri olduğunu vurgulayan Büyükelçi Marsini, Türkiye’de faaliyet
gösteren 600 şirketin büyük çoğunluğunun Ege Bölgesi’nde
bulunduğunu hatırlattı. Marsini, “‘’Türkiye ile İtalya arasındaki
genel ilişkilere oranla Ege Bölgesi’nin İtalya ile ilişkileri daha
hızlı büyüyor. Bölgeyi eşsiz kılan birçok etmen var. İzmir ile İtalya ile arasındaki ilişkiler ise, iki ülke arasındaki genel ilişkilere
oranla çok daha hızlı büyüyor. Yapılan yatırımlar ve gelişmeler,
bölgenin sosyal dokusuna da olumlu yansıyacaktır” dedi.
İzmir Vali Yardımcısı Halis Peker, İzmir’in birçok yönüyle
öncü bir kent olduğuna dikkat çekti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentte 60’larda
başlayan ve 70’lerde doruğa çıkan sanayi hamlesinin daha sonra
ivme kaybettiğini hatırlatarak, “Ancak bu kentte yaşayan her
kesimden insanın çabaları ve birlik-beraberlik duygusu ile yeniden hızlı bir büyüme, gelişme ve kalkınma sürecine girdiğimizin
sinyallerini alıyoruz. Bu gelişime öncülük etmek için de İzmir
Büyükşehir Belediyesi olarak planlı, programlı işlerle elimizden
geleni yapıyoruz” dedi.
İzmir’in belirli bir sıçrama noktasına ulaştığına dikkat çeken
Kocaoğlu, “Yetişmiş insan gücü, barındırdığı kültürlerin barış
içinde yaşaması, doğası, tarihi, termal kaynakları, turizm geleneği ve insanlarının sevecenliği gibi birçok yönden avantajlı bir
kent olan İzmir, lojistik potansiyelini de kullanarak öne çıkacaktır. Sahip olduğu kaynaklara karşın, yatırım alanında gayrimenkul değeri bu kadar düşük bir kent daha yok. İzmir, yeni yapılacak yatırımlarla gelişmesini sürdürecektir” diye konuştu.
Eldor Corporation S.p.A Başkanı ve CEO’su Pasquale Forte
ise, İzmir’in yabancı yatırımcılar için giderek bir cazibe merkezine dönüştüğünü vurguladı. Forte, “Türkiye’de ve özellikle
İzmir’de iş yapmaktan çok mutluyuz çünkü burada disiplinli,
dikkatli, rekabete inanan ve kendilerini kanıtlamak için çalışan
insanlar var. Yatırımımız 50 milyon euroya yükselecek” dedi.
ebsohaber 35 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
BMC de yönünü Tire’ye çevirdi
Ağır vasıta ve ticari araçta Türkiye’nin
ki yatırımlarını askıya aldıklarını söyledi.
Turgutlu’da arazi fiyatlarının
en büyük markalarından biri olan BMC,
Turgutlu’da başka seçeneklerin sunulma2 yıl önce duyurduğu Turgutlu’daki
ması halinde yatırım yapmayacaklarını
yükselmesi nedeniyle alternatif
yatırımından vazgeçme noktasına gelip
dile getiren Demirpençe, alternatif yerler
yer arayışlarına giren BMC, Tire
yönünü Tire’ye çevirdi. 1 milyon 150
üzerindeki çalışmaların devam ettiğini
Organize Sanayi Bölgesi’nde
metrekare alandaki istimlak bedeli için
vurguladı. Turgutlu’ya bir küskünlükleriincelemelerde bulundu.
arazi sahiplerinin başvurusu sonucunda
nin olmadığını, kendilerinin imzaladıkMahkemenin dönüm başına 9 bin YTL
ları protokole sadık kaldıklarını anlatan
fiyat vermesi üzerine BMC Turgutlu’daki yatırımını askıya aldı.
Demirpençe, “Biz başlangıçta verdiğimiz sözlerin arkasındayız.
BMC’nin 600 milyon doları bulacak otobüs, kamyon ve ticari
Böyle büyük bir yatırım için farklı seçenekler sunulması halinde
araç üreteceği fabrika için şimdi Tire Organize Sanayi Bölgesi
Turgutlu’da yatırım yaparız. Ancak bu şartlarda Turgutlu defteritemsilcileri ile görüşüyor. BMC Murahhas Azası Mehmet Demir- ni kapatmış durumdayız” dedi.
pençe, Turgutlu’da yatırım yapmalarının önünün kapandığına
dikkat çekerek, Tire başta olmak üzere alternatif yer arayışlarını
Tire ile görüşüyoruz
sürdürdüklerini söyledi.
Tire Organize Sanayi Bölgesi yöneticileri ile görüştüklerini ve
bu alternatifi çok ciddi olarak incelediklerini açıklayan DemirTire’de seferberlik
pençe, Turgutlu’ya göre uzak olmasına rağmen Tire’de yatırıma
Tire’de fizibilite çalışmalarını sürdüren BMC, 1 milyon metsıcak baktıklarını söyledi. Bölge ile ilgili olarak fizilibite raporu
rekarelik alanda yatırımını gerçekleştirmek istiyor. Turgutlu’ya
hazırladıklarını açıklayan Demirpençe, anlaşmaları halinde
göre biraz daha uzak olmasına rağmen BMC, yatırım projeleriTire’de yatırıma başlayacaklarını kaydetti. Demirpençe, 1 milnin uygun olması halinde Alman treyler devi Krone’un üretim
yon metrekare arazi üzerinde otobüs, kamyon, hafir ticari araç
yapacağı Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde kısa süre içinde
üretimi yapacaklarını belirterek, toplam yatırım tutarının 600
temel atmak istiyor. Krone’den sonra BMC’nin de Tire’ye yönelmilyon doları bulacağını vurguladı. Demirpençe, yeni yatırımla
mesi bölgede büyük bir heyecan yaratırken, TOSBİ Yöneticileri
birlikte 2 bin kişiye daha istihdam yaratılacağına dikkat çekti.
yatırımın bölgelerine gelmesi için seferberlik içinde çalışıyor.
Daha önce Turgutlu’da yatırım kararı alan Turgutlu Belediye
BMC’yi de Tire OSB’ye istiyoruz
Başkanı Serhat Orhan ile el sıkışan BMC, 1 milyon 400 bin metTOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk da BMC ile
rekarelik alanda yatırım yapacaktı. Dönümü 3 bin YTL ile üzegörüşmelerin sürdüğünü belirterek Krone’den sonra BMC’Nin de
rinden yatırımı hayata geçirecek olan BMC, arazi sahiplerinin
bölgelerinde yatırım yapmalarından çok mutlu olacaklarını açıkmahkemeye başvurması ve Mahkeme’nin de dönüm fiyatlarını
ladı. BMC’nin 1 milyon metrekare yer istediğini, bu yeri sağla9 bin YTL olarak belirlemesi üzerine Turgutlu yatırımını askıya
dıklarını, Turgutlu projesinin Tire’ye uyması halinde şirketin kısa
aldı. Turgutlu’da başlangıçta verilen sözlerin tutulmadığına işaret sürede yatırıma başlayacağını anlatan Porsuk, “Krone’nin temeli
eden BMC Murahhas Azası BMC Mehmet Demirpençe, buradageçen hafta atıldı. 8-9 ay içinde üretime başlayacak. BMC’de
ebsohaber 36 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
fabrika kurması halinde bölgemiz büyük bir çekim merkezi
olacak” diye konuştu.
Taşkın: Otomotivin yeni üssü Tire
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın, geçtiğimiz günlerde Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nın
temelinin atılması, BMC’nin de yeni yatırımları için ilgi duyması
nedeniyle Tire Organize Sanayi Bölgesi’nin otomotivin yeni üssü
olacağını söyledi. Tire’nin nitelikli insanları ve huzurlu atmosyferinin yanısıra TOSBİ’nin Adnan Menderes Havalimanı’na 25,
İzmir Limanı’na 40 dakika mesafede olması, otoyol ve demiryolu bağlantılarıyla dikkat çektiğini belirten Taşkın, “BMC fabrikalarının Tire OSB’ye ilgi duyması bizleri EBSO olarak inanılmaz
derecede mutlu etti. Krone ve otomotiv yan sanayi sektöründeki
sanayicilerimizin bulunduğu Tire, otomotivin yeni üssü olacak”
dedi. Vakıflar’a ait yatırıma elverişli büyük bir arazinin de Tire
OSB’de bulunduğuna dikkat çeken Taşkın, “Vakıflar Genel
Müdürlüğü, elindeki araziye isteyen yatırımcılara istedikleri
ölçek ve dizaynda fabrika yaparak 50 yıl ve üzerindeki sürelerle
kiraya verecek. Bu da Türkiye’de yeni bir çığır açacak. Sanayici
sermayesini arsa ve binada bitiriyordu. Bu yeni imkandan bütün
yatırımcıların faydalanması lazım. Zaman kaybedilmeden Tire
OSB yönetimiyle temas kurulmalı” diye konuştu.
Altın yumurtlayan tavuğu kaçırıyoruz
Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan ise istimlak bedellerinin çok yüksek çıkması nedeniyle BMC’nin ilçelerinde yatırımı
askıya aldığını söyledi. 1 milyon 150 bin metrekare üzerinde
yatırım yapacak olan BMC’nin istimlak bedellerinin 9 bin YTL
olarak belirlenmesi üzerine arsa maliyetinin 3 kat arttığına dikkat
çeken Orhan, “biz 2 yıl önce protokol imzalamıştık. Bu protokolde arazinin dönüm fiyatı 3 bin YTL idi. Arazi sahipleri mahkeme başvurdu. Mahkeme de 9 bin YTL fiyat verdi. Avukatlar
kıraç olan yeri verimli arazi olarak sundular. Protokol yaptığımız
sırada dönümü 1500 YTL’den alınan arazilere şu anda 9 bin YTL
bedel isteniyor. Çok üzgünüm” diye konuştu.
60 bin aileye geçim sağlıyor
BMC yüzde 100 yerli sermaye ile üretim tesislerinde 3000
kişiye doğrudan iş imkanı sağlıyor. 850 yurt içi yan sanayii, 135
yurt dışı yan sanayii firması ile çalışıyor. 64 satış bayii, 175 yetkili servisi, 220 yedek parça bayisi bulunuyor. Yan sanayiideki 15
bin aile ile birlikte toplam 60 bin aileye iş imkanı sağlıyor. 2,8
tondan 44 tona kadar geniş bir ürün yelpazesiyle, yük ve yolcu
taşımacılığının tüm sınıflarında ticari ve özel araç üretimi yapan
BMC, bu özelliği ile Türkiye' de tek Avrupa' da dört üreticiden
biri konumunda 42 yılda 275 bin araç üreten BMC, yılda 22 bin
adet araç üretimi kapasitesine sahip. 50'den fazla ülkeye ihracat
yapan BMC, 6 ülkeye de teknoloji satıyor. BMC 2 yıl öncede
600 milyon dolar bütçeli ve üç yeni fabrika yapımını kapsayan
yatırım projesine start verdi. 01 Mart 2006 tarihinde Turgutlu
Belediyesi ve BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Turgutlu Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda bir protokol imzalandı. BMC
halen Pınarbaşı ve Doğanlar' da toplam 200 bin metrekare alan
üzerinde üretim yapıyor.
TOSBİ’ye modern salon
Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımına 2007 yılının
Aralık ayında başlanan konferans salonu tamamlanarak
törenle hizmete girdi. Koreli tütün ve sigara devi KT&G’nin
yapımına 200 bin dolarlık destek verdiği 237 kişilik konferans salonu son sistem elektronik cihazlar ve konforla donaltılarak yerli ve yabancı yatırımcıların hizmetine sunuldu.
TOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, geleneksel
tarım kenti olan Tire’yi sanayi kenti yapmanın kolay olmadığını söyledi. Porsuk, bölge ekonomisi açısından TOSBİ’nin
öneminin yadsınmayacağını ifade ederek, “Bölgedeki
hayvancılığı da sanayileştirerek ekonominin çarkları arasına
katmamız gerekiyor. Buraya gelen yerli ve yabancı yatırmcı
sorunsuz bölgeleri arıyor. TOSBİ olarak sorunsuz bölgeyiz.
Dünya devleri de bu sebepten dolayı tercih ediyor. Yetişmiş
insan gücüne ihtiyacımız var. Bölgemizdeki yetişmiş insan
gücüne ihtiyacımız var. Bölgemizdeki yetişmiş insan gücünü
işleyerek, üretimin gerektirdiği potansiyele dönüştürmek
gerekiyor. İki yılda açtığımız eğitim kurslarında toplam üç
bin kişiyi eğiterek ekonomiye kazandırdık. Sorun işsizlik
değil, eğitimsizlik. İlçede tarım sektörünün de sanayileşmesi
gerekiyor” diye konuştu.
Tire Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Çapkınoğlu ilçenin
ekonomik olarak kan kaybetmediğini belirtirken, Belediye
Başkanı Mehmet Sıtkı İçelli planlı gelişme olduğunu söyledi.
ebsohaber 37 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
ALOSBİ’nin gurur günü
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağgerçekleşti. Final oynamayı artık kendi
layan, İzmir’de 40 dereceyi aşkın sıcakta
hakkı olarak gören Türk Milli Takımı gibi,
Aliağa OSB’de enerji santralı ve
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ)
Türkiye dünyada 10 ülke arasına girmeli.
fabrikaların temeli Sanayi ve Tive İzmir Ticaret Odası Organize Sanayi
Siyasi istikrar muhafaza edilmeli. Şimdi,
caret Bakanı Çağlayan tarafından
Bölgesi’nde (İTOB) toplam 24 tesisin
yeni OSB Kanunu Meclis’te. Birkaç gün
atıldı. Bölge tamamlandığında 60
açılışını yaptı. İki bölgede ayrıca 19
içinde kanunu çıkaracağız. Böylelikle
bin kişiye istihdam sağlanacak.
tesisin de temelini atan Çağlayan, yaptığı
sanayicilerimize yeni yatırım avantajları
açıklamalarda Organize Sanayi Bölgeleri
sağlayacağız” dedi.
Yasası’nın Meclis’ten kısa süre sonra geçeceğini belirterek, bu
Türkiye’nin ciddi bir yatırım dönüşüm döneminden geçtiyasa ile yatırımlcılara arazilerin gayrimenkul yatırım ortaklığı
ğini, iş yapmanın, rekabetin koşullarının değiştiğini ifade eden
altında değerlendirilmesi başta olmak üzere yeni avantajlar sağÇağlayan, Türkiye’de şu anda 251 organize sanayi bölgesinden
layacaklarını söyledi.
109’unun faaliyete geçtiğini, diğerlerinin de belli plan dahilinde
faaliyetine başlayacağını ifade etti.
Çağlayan, TBMM’de organize sanayi bölgeleriyle ilgili yasal
60 bin kişiye iş
düzenlemelerin yapıldığını, mümkün olan en az bürokrasiyi geÇağlayan, İzmir programına Aliağa OSB’deki açılış ve temel
tiren ve bölgelere gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi kurmasına
atma törenleri ile başladı. Havalimanından özel helikopterle
imkan sağlayan yasanın bir kaç gün içinde TBMM’den çıkarak
ALOSBİ’ye geçen Çağlayan, önce 200 milyon dolarlık yatırımla
uygulamaya geçeceğini söyledi.
kurulacak 215 megavatlık enerji santralinin temel atma törenine
katıldı. Törende konuşan ALOSBİ Başkanı Atıl Akkan, bölge tamalandığında 60 bin kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. DevMasa başında değil sanayicilerle birlikte
letten sadece metronun OSB içine kadar getirilmesini ve demir
Tüm dünayada enerji ve gıda fiyatlarının artmasından kayyolu ile yük taşıma imkanı sağlamasını beklediklerini ifade eden
naklanan enflasyon artışlarının görüldüğünü belirten Çağlayan,
Akkan, ayrıca bürokrasinin de ortadan kaldırılmasını istedi.
Merkez Bankası’nın faiz belirlerken Türkiye’deki dinamik ekonoBürokrasi nedeniyle Fransız Naparge firmasının bölgeye yatı- mik gelişmeyi dikkate alması gerektiğini de vurguladı. Çağlayan,
rım yapmaktan vazgeçtiğini belirten Akkan, “Türkiye’de yatırım
“Faiz belirleyenler Türkiye gerçeğini masa başında değil organiiklimi yok deniliyor ama bu gerçek değil bölgemize yerli ve
ze sanayi bölgelerinde birebir yaşamalılar” dedi.
yabancı bir çok firma yatırım yapıyor. 23 şirket fabrika kurmak
“Faizi yükseltirseniz fiyat istikrarını belki sağlarsınız. Likidite
için yatırım başvurusu yaptı” dedi. Çağlayan da konuşmasına,
krizi ile karşılaşmazsınız ama yüksek faiz ile üretim yatırım ve
Türk ekonomisinin son 5 yılda geldiği noktayı anlatarak başlaistihdamı durdurabilirsiniz” diyen Çağlayan, şöyle konuştu:
dı. Türkiye’nin Avrupa ve Avrasya’nın üretim merkezi haline
“Türkiye her yıl yüzde 7 büyümek zorunda. OSB’ler ile iş ve aş
geldiğini belirten Çağlayan, “Bu başarı siyasi istikrar ile birlikte
bulmak zorundasınız.”
ebsohaber 38 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
ALOSBİ’nin yıldızı parlıyor
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi
üretilen demir çeliğin %48’inin Aliağa’da
Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan,
üretildiğini, ayrıca bölgede elektrik ve
Ulaşım ve enerji başta olmak üzeALOSBİ’nin EBSO’nun yaptığı en güzel
su sıkıntısı problemi yaşanmadığını,
re altyapı yatırımları tamamlanan
çalışmalardan biri olmasına rağmen hala
çünkü Aliağa OSB’nin 3 tane su kaynağı
Aliağa OSB, yatırımcısına arazi
burayı görmeyen sanayicilerin, Mecbulunduğunu, bunlardan birinin Güzelalındıktan sonra 24 saat içinde
lis üyelerimizin bulunduğunu, bunun
hisar Barajı, diğerinin yer altı suları, bir
temel atma imkanı sağlıyor.
için de sitemlerini bildirmek istediğini
diğerinin ise DSİ ile imzaladıkları anlaşsöyleyen Akkan, Aliağa Organize Sanayi
ma gereğince yapılacak Kunduz Barajı
Bölgesi’nin 9 milyon 220 bin m2’lik bir alana sahip olduğuolduğunu ifade etti.
nu, bunun 4 milyon 648 bin m2’sinin sanayi parseli, 856 bin
Türkiye’nin tamamının doğalgazsız kaldığı dönemde Aliağa
m2’sinin sosyal donatı alanı, yaklaşık 3.5 milyon m2’sinin yeşil
OSB’de hiç doğalgaz sıkıntısı yaşamadıklarını, çünkü Ege Gaz’ın
alan olduğunu, 775 dönüm yol, 14.5 kilometre uzunluğunda
yapmış olduğu sıvılaştırma tesislerinden ulusal şebekeye pomyeşil bant bulunduğunu vurgulayarak, geçmiş dönem Sanayi ve
palanan gazın ALOSBİ’nin önünden geçtiğini, yani organizenin
Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un anısına hizmetlerinden dolayı bir
ihtiyacı olan gazı kullandıktan sonra diğer gazın şebekeye verilorman teşekkül ettirdiklerini, bunun da 38 bin ağacının dikilmiş
diğini, dolayısıyla mavi akımdan veya Azerbaycan ile İran’dan
durumda olduğunu, tamamlandığında 75 bin tane ağaç olacağıgelen doğalgazda bir kesinti olduğunda Aliağa’nın bundan
nı söyledi. Ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan anısına oluşturulan
etkilenmediğini dile getirdi. Akkan, ulusal şebekeye bağlı oldukormanda da 350 bin ağacın yer alacağını, yapılan bu çalışmalaları için elektrikte de herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını, ulusal
rın tamamen sanayicinin çevreye gösterdiği duyarlılık ve sosyal
şebekede bir problem olsa dahi Aliağa Çakmaktepe Enerji A.Ş.
bir proje olduğunu ifade etti.
devrede olduğu için bütün fabrikaların 24 saat kesintisiz elektrik
Akkan, organizelerinde şu anda 196 katılımcının mevcut
enerjisi kullanabileceğini vurguladı.
olduğunu, bunların 18’inin fabrikalarını bitirip, faaliyete geçtiAlt yapının, yollar, tratuvarlar kazılmadan elden geçirilebilir
ğini, 14 tane fabrikanın inşaatının devam ettiğini, 41 tane proje
bir sistemde olduğunu, 38 km’lik tünelden elektrik, su, telekom
müracaatı bulunduğunu söyleyerek, çalışmaya başlayan 18 fabhattının geçtiğini, skada sistemi ile donatılan bölgede enerji ihtirikanın 4 tanesinin yabancı yatırımcı olduğunu, bölgelerinden
yacı 200 kw’a kadar olan tesislere trafo almadan enerji bağlayason zamanlarda demir, döküm, kimya sektörü ağırlıklı olmak
bildiklerini, 200 kw’ın üzerinde enerjiye ihtiyacı olan fabrikalaüzere yer talebinde bulunulduğunu, talep sahiplerine yerleri
rın trafosunu aldığı anda hemen önündeki sistemden enerjisinin
tahsis edildikten sonra, projeyi vermelerinin akabinde 24 saat
bağlandığını söyledi.
içerisinde inşaat ruhsatı verildiğini vurguladı.
Akkan, bölgenin bütün alt yapı hizmetlerinin bitmiş durumda
ALOSBİ ilk kurulduğu dönemlerde İzmir’e çok uzak görünse
olduğunu, 320 tane arazide istimlak yaparak 4800 metre bağlande zaman içerisinde devletin ve belediyenin yapmış olduğu alt
tı yolu oluşturduklarını dolayısıyla bağlantı yolunun mülkiyetinin
yapı çalışmaları neticesinde merkeze uzaklığın yarım saatlik
ALOSBİ’de olduğunu, bu çift gidiş-gelişli yolun, 40 gün sonra
mesafeye indiğini, şu anda Atatürk OSB’ye giden çevre yolunun
devreye gireceğini ve Çanakkale asfaltından gidiş-gelişin, çift
son etabının Aliağa’ya kadar uzatıldığını ve yapım talimatının
yolla sağlanmış olacağını ifade etti.
verildiğini, böylece çevre yolunun organizelerinin önünden
geçeceğini, yine 2009 yılında faaliyete girecek metronun Aliağa
OSB’ye kadar ulaşacağını, nihayetinde ulaşımda sıkıntı kalmayacağını dile getirdi.
Akkan, Çandarlı Limanı’nın ihalesinin eylül ayında yapılacağını, böylece limanın faaliyete geçebileceğini, yine özelleştirme
kapsamında özel teşebbüse geçen Petkim Limanı’nın da tevsi
çalışmalarının başladığını, üç ay içinde neticeleneceğini belirterek, son aldıkları duyum ile Alsancak Limanı’ndan ihraç edilen
otomobillerde yaşanan sıkıntının giderilmesi amacıyla, artık
Petkim Limanı’ndan ihraç edileceğini öğrendiklerini, sadece
ilave stok sahalarının yapılması kaydıyla Petkim Limanı’nın
buna müsait olduğunu söyledi. Yaşanan tüm bu gelişmelerin
Aliağa’nın Ege Bölgesi’nin cazibe merkezi haline geleceğinin bir
göstergesi olduğunu, Aliağa-Çandarlı Bölgesi’nin beş yıl içinde
Gebze’yi geçecek hale geleceğini düşündüğünü, zira Türkiye’de
ebsohaber 39 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
Dökümcülere Aliağa’da İhtisas OSB
İzmir’de döküm sanayicilerini bir çatı altında toplayacak,
üretimin lokomotifi sektörü dünya ile rekabette öne geçirecek
Döküm İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan onay çıktı. Ege Bölgesi Sanayi Odası üyesi
döküm sanaycileri, OSB’nin hayata geçmesi için büyük çaba
harcayan Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’a yemekli
toplantıda teşekkür plaketi verdi. Aliağa’da kurulacak Döküm
İhtisas OSB, Taşkın’ın EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı süresi
içinde Kemalpaşa Bağyurdu’ndaki Otomotiv İhtisas OSB’den
sonra kuruluşunu gerçekleştirdiği ikinci OSB oldu.
EBSO üyesi döküm sanayicileri, ihtisas OSB’nin kuruluş
çalışmalarındaki mutluluğu paylaşmak üzere EBSO Yönetim
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ın da katıldığı yemekli toplantıda
biraraya geldi.
Sanayiciler Kulübü’ndeki yemekte, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'ndan çıkan onayı döküm sanayicilerine aktaran Taşkın, dökümcüler için kurulacak olan organize sanayi bölgesinin
Rakamlarla döküm sektörü
• Türkiye döküm sanayi üretimi 1960 yılında 161 bin ton
iken, 2007’de 1.3 milyon ton kapasiteye ulaştı.
• 2007 yılında döküm ve dövme sektöründe çalışan bin
200’den fazla firma 4 milyar doların üzerinde ihracat
gerçekleştirdi.
• 2007 yılında 35 bin kişiye istihdam sağlandı.
• Döküm ve dövme ürünlerindeki ithalat da 2007 yılında
yüzde 20 artarak 4.4 milyar dolara ulaştı.
• 2006 yılı verilerine göre Türkiye toplam döküm üretiminde
Avrupa’da 5. sırayı alırken dünyada da 14. sırada yer aldı.
• 2007 yılı kapasite kullanım oranı yüzde 94.
onayı için bir dizi bürokratik engelin çıktığını hatırlatarak "Dünya ekonomisinin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde yatırımı
düşünenlerin karşısına kimse çıkamaz. Çıkanı sistem temizler"
diye konuştu.
Müjdeyi Çağlayan verecek
Sorunun Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'a iletilmesinden sonra çözüm için düğmeye basıldığını kaydeden Taşkın,
sanayicilerin fabrika kurarak ülkeye katma değer sağlayacağını
ifade etti. Evrakların tamamlandığını ve son aşamada Çevre ve
Orman Bakanlığı'nın onayını beklediklerini aktaran Taşkın,
"Sanayi ve Ticaret Bakanımız Çağlayan konuya gayet vakıf. İş
bitmiştir. 1850 dönümlük arazi için gerekli izinler alınmıştır.
Sayın Bakanımız, İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışına gelirken Döküm İhtisas OSB’nin kuruluşuyla ilgili bütün bürokratik
işlemlerinin bittiğini ve yatırımlara başlanabileceği müjdesini
de getirecek. Bu kurulacak tesisler istihdam yaratacak, ihracatı
arttıracak, atıkları değerlendirecek. Ancak Türkiye bürokratik engellerle vakit kaybediyor. Buna mani olanın vicdanının sızlaması
lazım" dedi.
Şehir içinden kurtulacaklar
İzmir'i bir 'otomotiv yan sanayi üssü'ne çevirmeye çalıştıklarını anlatan Taşkın, gelecekte daha da büyüyecek döküm
sanayii için daha güçlü bir döküm sanayisine ihtiyaç olduğunu
dile getirdi. Bu alanda faaliyet gösteren bir çok firmanın şehrin
içine sıkıştığı için yatırım yapamadığına dikkat çeken Taşkın,
şöyle konuştu: "İzmir’de dağınık biçimde yerleşmiş olan döküm
sanayisini biraraya toplayarak hem ortak arıtma hem de katı atıkların geri dönüşümünün topluca yapılabileceği çağdaş bir OSB
oluşturulacak. Şehir içinde hem görüntü kirliliğine, hem gürültü
kirliliğine sebep olan firmalarımız Döküm İhtisas OSB ile şehre
yan etkilerde bulunmadan yatırımlarını yapabilecek ve daha fazla katma değer üretebileceklerdir. Mal alımlarını ve ihracatlarını
birlikte gerçekleştirebileceklerdir. Kaliteli üretimi ile Avrupa’da
ve dünyada yer edinen döküm sektörümüz, AB normlarında üretim yapılacak olan OSB'de daha da artacak verimlilik ve kalite
ile sektör Avrupa'dan daha büyük çapta işler alabilecektir" diye
konuştu.
4 yıllık mücadeleyi kazandık
EBSO Meclis Üyesi ve Döküm Sanayicileri Meslek Komitesi Başkanı Metin Deyirmenci ise, 4 yıldır verilen mücadele
sonucu güzel bir haber aldıklarını belirterek, "Döküm sektörü
olmazsa otomotiv başta olmak üzere maden ve metalle ilgili hiç
bir sanayii olamaz" dedi. Aliağa'da köyleri gezdiğini ve bir çok
gencin işsiz olduğunu aktaran Deyirmenci, kurulacak OSB'nin
istihdama da büyük bir katkı sağlayacağını belirtti. Döküm sanayiini geliştirerek ihracatı arttırmayı hedeflediklerini de sözlerine
ekleyen Deyirmenci, uğraşlarının sonuçlanmasından mutlu
olduklarını ifade etti.
ebsohaber 40 temmuz 2008
SEKTÖRLERİMİZ
Haz’dan Türkiye’nin
en büyük
zımpara
fabrikası
Haz Şirketler Grubu
Dubai ve Katar‘da bulunan
Haz Şirketler Grubu bünyesindeki
üyesi Haztaş Abrasiv A.Ş.
ofis ve depolarından tüm
Türkiye’nin en büyük zımpadünyaya dağıtımının yapılaHaztaş Abrasiv’in Torbalı’da yapıra fabrikası olacak ikinci fabcağını açıkladı.
mını sürdürdüğü zımpara fabrikarikasını Torbalı’da kuruyor.
Hedeflerinin 3 yıl içinde
sı Ağustos ayında tamamlanarak
Halen Kemalpaşa Ortüm dünyada aranan bir marüretime başlayacak.
ganize Sanayi Bölgesi’nde
ka olmak olduğunu açıkla10 bin metrekare
yan Abit Yeşilkaya, İzmir’de
alana kurulu fabrikası bulunan Haztaş
yatırımlarının süreceğini bildirdi.
Abrasiv’in Torbalı’da 45 bin metrekare
Haztaş Abrasiv Genel Müdürü Ahmet Bay ise,
alan üzerinde kuruluş çalışmalarını
grup bünyesindeki diğer şirketler kadar güçlü olması
sürdürdüğü ve kaplanmış zımpara
amacıyla yeni yatırıma karar verdiklerini anlatırken,
üretecek ikinci fabrikası, Ağustos
mermer sektörüne yönelik zımpara imalatı yapan
ayında üretime başlayacak. Fabşirketin yeni fabrika ile birlikte üretim yelpazesini
rikada fiber disk zımpara ve bez genişleterek mermer ve doğaltaşın yanısıa metal, ahzımpara çeşitlerinin yanı sıra
şap, cam gibi sektörlere de hitap edeceğini söyledi.
flap ve mop zımpara çeşitleri
Haztaş Abrasiv olarak önümüzdeki 3 yıl içinde
üretilecek.
14 milyon euroluk yatırım yapmayı planladıklarını
Haz Şirketler Grubu
belirten Ahmet Bay, “Yeni fabrikamızın açılışıyla
Başkanı Abit Yeşilkaya,
birlikte halen 17 ülkeye yaptığımız iharcatımızı 50
Torbalı’da üretilecek
ülkeye çıkarmayı hedefliyoruz. Kuruluştan itibaren
jumbo bobin halindeki
ilk üç yıl için yılda 8 milyon dolarlık ihracat gerçekzımparaların Türkiye ile
leştireceğiz. Yıllık ciro hedefimiz 20 milyon euro.
beraber Rusya, Mısır ve
Fabrikamızda 130 mavi yakalı, 28 de beyaz yakalı
Hindistan‘da kuracakları
personel çalışacak. Kapasitemiz arttıkça üretim ve
yabancı ortaklı şirketlerihracatımız da artacak” dedi.
de nihai ürüne dönüştüHaztaş Abrasiv’in Kemalpaşa OSB’deki fabrirüleceğini, bunun yanı
kasında mermer silim taşları, yapıştırıcıları ve cila
sıra Almanya, İngiltere,
üretimi yapılıyor.
ebsohaber 41 temmuz 2008
HABER
İzmirli sanayiciye
fabrikada elektrik
tasarrufu eğitimi
Ege Bölgesi Sanayi Odası, sanayicileri eneji tasarrufu konusunda bilgilendirmek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ile ortak bir çalışma başlatıyor. Bakanlık uzmanları, fabrikalarda
üretim yapılırken enerjinin verimli kullanımı ve enerji verimliliği
projesi (ENVER) hakkında eğitim verecek.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’i ziyaret
etti. Taşkın, 1 Temmuz’dan itibaren otomatik fiyatlandırma
çerçevesinde yürürlüğe giren yüzde 22.9’luk zammın özellikle
demir çelik, döküm, makina imalat, çimento, maden, tekstil gibi
enerjiyi yoğun olarak kullanan sektörlerde önemli bir maliyet
artışına neden olduğunu, sanayicinin rekabet şartları içinde
bunu müşterilerine yansıtamayacağını bildirdi. Taşkın, “Türkiye
son enerji zamlarıyla birlikte dünyada en pahalı elektriği kullanan ülke oldu. Dünya piyasalarında rekabet eden sanayicimiz,
zamdan sonra uzun yıllar mücadele ederek kazandığı pazarları
kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Üretim maliyetleri
içinde enerjinin en yüksek paya sahip olduğu demir-çelik, cam,
plastik, çimento, tekstil başta olmak üzere bunlarla ilişkili hemen
bütün sektörlerimiz maliyetler nedeniyle dış ülkelerle rekabet
edemiyor. Pahalı enerji, ülkemizde üretim yapan sanayiciyi
zorlarken yabancı yatırımcılar üzerinde de caydırıcı etki yapıyor.
Sürdürülebilir büyüme için üretimin önündeki engellerin birer
birer kaldırılması şarttır” dedi.
Sanayide verimliliğin son sınırına kadar değerlendirildiğini
ancak bir üretimin gerçekleşebilmesi için kullanılması gerekli
enerji miktarının belli olduğunu vurgulayan Tamer Taşkın, enerji
tasarrufunun daha kolay yapılabildiği konutlara göre sanayiye
daha yüksek yapılmasının doğru olmadığını ifade etti.
Çare verimli kullanmakta
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de, petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda aşırı yükselmesinin Türkiye’nin
enerji faturasını kabarttığını belirtirken zammın kaçınılmaz
olduğunu savundu. Enerjide tasarruf ve verimli kullanımın
öneminin bugün daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Güler, “Enerji
kullanımında yüzde 40’a kadar tasarruf edilebilir, böylece 4
milyar dolar civarında bir kaynak da yaratılmış olur. Maliyeti en
ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir. 2008, Enerji Verimliliği Yılı
olarak ilan edilmişti. Şimdi uzmanlarımız bütün illerde enerjinin
verimli kullanımı ve enerji tasarrufu hakkında eğitimler veriyor.
EBSO ile işbirliği yaparak İzmirli sanayiciye de eğitim verebiliriz” dedi.
Yeni OSB’ler için trafo merkezi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler’i ziyaretinde büyük çapta
üretime imza atan Kemalpaşa OSB, altyapı çalışmaları süren
Pancar OSB ile gelişen sanayi tesisleriyle birlikte Manisa’nın
Turgutlu ilçesine kadar uzanan bölgede bugün ihtiyaç duyulan
enerji talebini karşılamak, ayrıca yeni kurulan Bağyurdu Otomotiv İhtisas OSB’ye enerji sağlamak üzere TEİAŞ tarafından birer
154/34.5 kWA’lık indirici trafo merkezi yapılması gerektiğini
bildirdi. Üretim için kaliteli ve kesintisiz enerjinin şart olduğuna
işaret eden Taşkın, trafo yatırımlarıyla akım dalgalanmalarının
ortadan kalkacağını, şebekeden kaynaklanan kayıpların önleneceğini, sanayinin yanısıra yerleşim merkezlerinin de büyük
ölçüde rahatlayacağını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Güler de her iki trafo merkezinin yapım ihalesine çıkılması
talimatını verdi.
ebsohaber 42 temmuz 2008
HABER
Sanayinin ihtiyaç duyduğu eleman yetişmeli
İzmirli sanayici, üniversitelerin meslek yüksek okullarında
ekonominin şartları doğrultusunda sektörlerin ihtiyaç duyduğu
nitelikli elemanların yetiştirilmesini istiyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Teknik Eğitim Geliştirme Kalite
Teknoloji KOBİ ve KOSGEB Komitesi’nin aylık olağan toplantısı, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu’nda gerçekleştirildi. Komite Başkan Vekili ve EBSO Meclis Üyesi Fettah
Güventürk’ün başkanlığındaki toplantıya EÜ Ege Meslek Yüksek
Okulu Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş, Müdür Yardımcısı Recep
Ekren, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Canatan, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edip Teker, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Uçsular, EBSO Meslek Komitesi
Üyeleri Nadir Erdir ve Halit Kazma katıldı. EÜ Ege Meslek
Yüksek Okulu’nun tanıtımıyla başlayan toplantıda, mesleki eğitimin ve okul sanayi işbirliğinin önemi, meslek yüksek okulları
ile sanayi kesimi arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin önemi
gündeme geldi. Egitim dünyası ile sanayi kesiminin aralarındaki diyalogu sürdürmesi ve bunun için üzerine düşen görevleri
yerine getirmesi gerektiği vurgulanan toplantıda, EÜ Ege Meslek
MYO Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş, öğrencilerin burslarla
desteklenmesini isterken, “Sanayiciler de sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda öğrenci yetiştirebilmek için beklentilerini bizlere
bildirmeli” dedi.
EBSO’yu temsil eden üyeleden Nadir Erdir, EBSO Vakfı
kanalıyla yaklaşık 600 öğrneciye burs verildiğini ifade etti. Erdir,
“Meslek Yüksek Okulları toplantılarına sanayicileri de çağırmalı.
Ayrca okullar sanayicilerden oluşan bir danışma kurulu oluşturmalı” önerilerini yaptı.
Ankara’da Temmuz ayı başında gerçekleştirilen işgücü
piyasasının ihtiyaçlarının karşılanması için mesleki eğitimin ele
alındığı seminer hakkındaki görüşlerin de paylaşıldığı toplantıda,
Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-mezun projesi ve meslek lisesi mezunlarının iş aramak için yararlanabilecekleri e-mezun internet
portalının yararlı olacağı dile getirildi. Toplantıda ayrıca Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği’nin Mesleki Yeterlilikler Kurumu ile
Meslek Standardı Hazırlama Başvuru Formu da değerlendirildi.
Korozyon İzmir’de tartışılacak
Türkiye Korozyon Derneği ile Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği
Bölümü tarafından düzenlenen Uluslararası Korozyon
Sempozyumu’nun 11’ncisi, 22 – 25 Ekim 2008 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilecek. Sabancı
Kültür Merkezi’nde yapılacak sempozyumda
bilim adamları ile sanayiciler biraraya
gelerek, halk arasında pas olarak algılanan ve milli gelirin yaklaşık yüzde
5’ine eşit zararı önlemeye yönelik
çalışmalar ortaya konulacak.
Katılımcılar, bilgi ve deneyimlerini tartışarak korozyonla mücadelede yeni gelişmeleri aktaracak.
Sempozyumda yarısı yabancı ülkelerden, 87 sözlü ve 34 poster bildiri olmak
üzere toplam 121 bildiri tartışılacak.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Ahmet Çakır, hükümetin Türkiye’nin
enerji açığını kapatmak için nükleer enerji dahil
alternatif enerji kaynakları konusundaki hassasiyeti ve ülkeyi
enerji koridoru haline getirecek gelişmeleri gözönünde
tutarak değişik enerji sistemlerinde korozyon konusunu da
sempozyum kapsamına almaya karar verdiğini bildirdi.
Korozyonun, endüstriyel işletmeler ve makina
parçalarının güvenilirliğinin temin edilmesinde,
tamir ve bakım masraflarını azaltarak nihai
ürün maliyetinin kontrolünde, metalik yapı
elemanlarının ömrünü etkilemede ön
plana çıktığını belirten Prof. Dr. Çakır, korozyondan en çok etkilenen
sektörleri de inşaat, ulaşım, petrol
ve gaz, petrokimya, enerji, su, gıda,
mühendislik, kimya, gübre, tarım,
madencilik ve metalürji, ilaç ve kozmetik,
kağıt ile kaplamacılık olarak sıraladı.
Sempozyumla ilgili daha fazla bilgi için [email protected] adresine mesaj yazılabilir veya
sempozyumun http://web.deu.edu.tr/korsem08izmir/
sitesi ziyaret edilebilir.
ebsohaber 43 temmuz 2008
ANALİZ
Ekonomide kan kaybı artıyor
2001 krizi sonrası Kemal Derviş
yönetiminde, IMF desteği ve disipliniyle maliyeti topluma ödetilmiş
bir istikrarlı ekonomiyi devralan
AKP iktidarının, dünyadaki likidite
bolluğunun avantajıyla da seçmene
sunduğu istikrar tablosu, 2008’de
son hızla kararıyor. 2007 seçimlerinde oylarını yüzde 47’ye çıkarmada
ekonomiden rüzgar alan AKP’de
Mustafa Sönmez
şimdi rüzgar ve şemsiye tersine
[email protected]
dönmüş durumda. Tüm beklenti
anketleri, güven endeksleri güvenin
hızla azaldığına işaret ediyor.
Reel kesim ve tüketici güven
Ekonomi cephesinde büyük
endeksleri aşağı iniyor. Yüksek
gedikler yaşanmasında iç dinamikfaizle ekonomiyi ayakta tutmaya
ler kadar dış ekonomik çalkantı ve
çalışan politikalara her kesimden
kapatma davasının yol açtığı belirbüyük tepki var..
sizliğin rolü var.
2007’nin ikinci yarısında yavaşlayan büyüme, hızlanan fiyat artışları
ve seçim harcamaları nedeniyle,
büyüme, enflasyon ve bütçe hedeflerinde büyük sapmalar yaşayan
ekonomik program, 2008’e bir
dizi olumsuzlukla ve düşüşle girdi.
Türkiye ekonomisinin büyümesini
dış kaynak girişine dayandırmış olan
AKP iktidarı, dünyada likidite darlığının yaşanmaya başlaması ile birlikte,
kaynak girişini sürdürmek, içerideki
sıcak paranın dışa çıkışını önlemek
için çareyi, hızla faizleri yükseltmekte buldu. Yükseltilen faizlerle kaynak
girişini, dolayısıyla döviz kurunu belirli bir bantta tutabilen yönetimin bu
politikası, ekonomiye ve topluma çok
ağır bir yüksek faiz maliyeti yüklüyor.
ABD ve AB’den, gelen faizleri
yükseltmeme sinyaline, T.C. Merkez
Bankası’nın daha uzun süre faizleri indirmeyeceği, hatta gerek görürse yükselteceği sinyali, yüksek
faizli yaşamın ekonomik hayata uzun süre damgasını vuracağını
gösteriyor.
Yüksek faiz, fiyat istikrarının gerekçesi gibi gösterilse de,
özünde ekonominin rüzgarı olan dış kaynak girişinin daim
kılınması için olmazsa olmaz. Bu dış kaynak girişi, döviz kurunu
da istenen düşük seviyede tutarak, dış borç yükü olanları, ithalat
siparişi bulunanları olası kabuslardan kurtarıyor, ama şimdilik..
Bu yüksek faiz freninin hem iç borç yükü üstünden bütçeye,
dolayısıyla topluma, hem de yüksek faiz ateşiyle yanacaklara
ebsohaber 44 temmuz 2008
getireceği maliyetler hızlı bir memnuniyetsizliğe yol açmış durumda.
Yüksek faizin içten içe ciddi bir maliyet
ödettiği açık. Bir anlamda yüksek faiz, fiili
yaşanan krizin maskelenmesine yarıyor.
Büyüme, enflasyon ve dış borçlarla ilgili açıklanan göstergeler, AKP’nin ekonomik
performansındaki başarısızlığını biraz
daha ortaya serecek. 2008’in ilk çeyreğine ilişkin büyüme verileri, alışıldık
büyüme temposunun korunamadığını ortaya koyacak. Haziran
enflasyonu geçim ve pahalılık şikayetlerini yeniden
alevlendirirken, borç
göstergeleri nasıl bi
risk altında bulunulduğunu
belirleyecek.
ANALİZ
Büyümede tempo kaybı
2008’in ilk çeyreğine ait yüzde 6,6’lık büyüme verisi, ekonomide önceki çeyreklerdeki büyümenin yavaşladığını, ekonominin genelde hem kendi iç dinamiklerinin hem de dış dinamiklerin etkisiyle bir yavaşlama sürecine girdiğini gösteriyor. İç talebin
azaldığını hem piyasa aktörlerinin ifadelerinden, beklenti anketi
verilerinden hem de tüketici kredi ve kredi kartı harcama verilerinden görmek mümkün. Ekonomi çarklarını çeviren ihracat ise,
ağırlıkla önceden alınmış siparişlerin yerine getirilmesi sebebiyle
hareketli görünüyor. Bu siparişlerin sürekli kalıp kalmayacağı
pek belli değil.
Sektörel olarak bakıldığında. İmalat sanayinin, ihracatın
ivmesi ile tutturduğu büyüme oranı, 2007 ilk çevreğinin yüzde
10’luk büyümesine ulaşamadı.
Enflasyonun gerçek boyutu ne?
Mayıs tüketici enflasyonunun yüzde 1,49 çıkmasının ardından, Haziran enflasyonu da yüksek bekleniyordu ama öyle
olmadı yüzde 0,6 düşüş göründü. Ancak yine de 6 aylık tüketici
enflasyonunun yüzde 6’yı bulması dikkat çekici.
Özellikle ithal enerjinin getirdiği maliyet enflasyonu, eğrinin
yukarı seyrinde önemli bir etken. Temmuz’un ilk günlerinde
açıklanan yüzde 20’lerdeki elektrik zammı ise bir çok mal ve
hizmetin fiyatını tetiklemede yeni bir bahane olacak.
Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), gelir grubu
ayırt etmeden, 415 maddeyi içeren tüketici fiyatlarının 6 ayda
yüzde 6 arttığını belirtti. Bu resmi enflasyonun ardından, devlet
memurları, memur emeklileri ve sözleşmelilere yılın ilk yarısı
için yüzde 0.8’lik enflasyon farkı zammının gündemle gelmesi,
gerçek enflasyonun ne olduğu sorusunu daha önemli kılıyor.
TÜİK’in yüzde 6 olarak ilan ettiği genel tüketici enflasyonu, alt
ve orta gelirli grupların tüketim sepetindeki birçok malın fiyatlarındaki artışın yarısına bile yetişmiyor.
TÜİK’in fiyatlarını izlediği 140 gıda maddesi, halkın
en çok kullandığı 40 maddeye indirilip analiz
edildiğinde 6 aylık enflasyonun bu 40
malda ortalama yüzde 11 olduğu
görülüyor.
Alt ve orta gelir
grupların
top-
lam bütçesinde yüzde 30 dolayında yer tutan konut harcamalarında ise fiyat artışları genelin üstüne çıktı. Altı ayda kiralar
yüzde 7’ye yakın artarken elektrik, doğalgaz fiyatları yüzde 19’a
yakın gerçekleşti.
Ulaştırma harcamalarını oluşturan kalemlerde ise mazot
yüzde 26 ile en çok fiyat patlaması yapan madde oldu. Benzin
fiyatlarının yüzde 15 arttığı son 6 ayda, vapur ücretleri yüzde
48’in , belediye otobüs fiyatları yüzde 9’un, dolmuş fiyatları
yüzde 12, metro fiyatları yüzde 8’in üstünde arttı.. Şehirlerarası
tren ücreti de son ayda yüzde 24 artış gösterdi.
Haberleşmede ise şehir içi telefon görüşme fiyatları 6 ayda
yüzde 12, cep telefonu görüşme ücreti ise yüzde 7 ile genel
fiyatların üstüne çıktı.
Merkez Bankası’nın yüksek faiz silahıyla boyun eğdirmeye
çalıştığı fiyatlara, siyasi kaygılarla, erken seçim senaryolarıyla
hükümetin bütçe üstünden mali disiplin ile eşlik etmemesi, yeni
bir (TÜSİAD ve IMF destekli) Merkez Bankası - Hükümet tartışmasını gündeme taşıyabilir.
Dış borçlar 280 milyar dolar
Tehlike sinyalleri veren önemli ögelerden biri de dış borçlanmanın ulaştığı boyutlar.. 2007 sonunda toplam dış borç stoku
247 milyar dolardı ve yüzde 65’e yakını özel sektörün, özellikle de sanayici ve hizmet sektöründen oluşan reel sektörün dış
borcuydu. 2008’in ilk çeyreğinde borçlanmanın sürdüğü ve özel
sektörün Nisan itibariyle dış borcunun 180 milyar dolara yaklaştığı anlaşılıyor. Buna kamunun dış borçları eklendiğinde stokun
280 milyar doları bulduğu tahmin edilebilir.
Özellikle reel sektörün ihtiyaç duyduğu finansmanı ucuza
getirmek için, düşük kur politikasına da güvenerek son yıllarda
hızla dışarıdan borçlandığı gözlemleniyor. Ancak bu dış borçlanma, Türkiye’nin en önemli yumuşak karnını da oluşturuyor..
Döviz kurunun yukarı sert seyri, finansörlerin kredilerini geri
çağırmaları, taksitlerin ödenmesinde yaşanacak güçlükler, Türk
reel sektörünü, giderek finans sektörünü ciddi ölçüde etkileyecek risk unsurları arasında.
Beklenti anketlerinin dili
Merkez Bankası, ve TÜİK’ce yürütelen beklenti anketlerinin
en sonuncuları şu görüntüyü ortaya koyuyor; Merkez Bankası,
Haziran ayı ikinci dönemine ilişkin Beklenti Anketi sonuçlarından enflasyon, faiz ve cari açıkta yükseliş beklentileri devam
etti. Yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi yüzde
10,63’e yükseldi. Faizlerin tamamında artış beklentisi hakim olurken, devlet tahvilinde beklenen oran yüzde 20’yi aştı. Yıl sonu cari açık
beklentisi 47 milyar 680,3 milyon dolara çıktı.
Tüketici Güven Endeksi ise Mayıs ayında
yeni bir dip noktaya indi. Mayıs ayında yüzde
1.15 azalarak 75.36’ya kadar gerileyen Tüketici Güven Endeksinde sürekli gerilediği yılın
ilk beş ayındaki toplam düşüş yüzde 24.6’e
ulaştı. İmalat sanayiinde ekonominin genel
gidişatı ve gelecek beklentilerine göre ölçülen
reel kesim güveni, 100’ün altına indi.
ebsohaber 45 temmuz 2008
MECLİS
Yorgancılar:
Ekonominin
önü açılmalı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis
mun CD’sinin Meclis toplantısı öncesinBaşkanı Ender Yorgancılar, Haziran
de dağıtıldığını belirtti.
EBSO Meclis Başkanı Ender Yorayında Türk Ulusu olarak, A Milli Futbol
Sunumunda özellikle kredi kartları ile
gancılar, ekonomide tehlikeli
Takımımız’ın çeyrek finale yükselmesi
ilgili slaytları arttırdığını, banka önlerinde
virajlara girildiğini belirtirken, yaile son derece başarılı, gururlu günler
kredi kartı dağıtıldığı, cep telefonlarına
pay gündemlerle zaman kaybına
yaşadıklarını, ülkemizin tüm dünyada
tüketici kredisi için mesajlar geldiği bu
tahammül olmadığını söyledi.
izlenmesi, bayrağımızın sürekli olarak
dönemde gerek kart sayısında, gerekse
televizyonlarda dalgalanması ve milli
borç miktarındaki artışların kendisini
takımımız ile ülkemiz adının sürekli gündemde tutulmasından
endişelendirdiğini, makro ekonomik göstergelerin kötüleşmesi
büyük mutluluk ve gurur duyduklarını belirten Yorgancılar,
ve gelirlerin artan enflasyon karşısında yetmemesinin, vatandaşı
ülkemize bu büyük heyecanı yaşatan, tarihimizin altın sayfalarınasıl borçlanmaya ittiğini, yapay gündemlerle ve siyasi polemikna giren Türkiye A Milli Futbol Takımı’na yaşattıkları gurur için,
lerle ekonomimizin neden artık daha fazla zaman kaybetmeye
başta Teknik Direktörümüz Fatih Terim olmak üzere kadroda
tahammülünün olmadığını rakamlarla göstermeye, bir kez daha
bulunan tüm oyunculara teşekkür etti.
gelinen noktanın, gerek özel kesim, gerek kamu, gerekse de sade
Yorgancılar, ülkemizin sporun bir çok dalında yakalamış olvatandaşı nasıl olumsuz etkilediğine dikkatleri çekmeye çalıştığıduğu başarıyı, ne yazık ki ekonomide gösteremediğini, özellikle
nı ifade etti.
son bir yıldır Meclis kürsüsünden ülkemizin gidişatında tehliSanayi ve Ticaret Bakanımız’ın Aliağa Organize Sanayi
keli virajlara girildiğini, bunların telafisinin olamayacağına dair
Bölgesi’ndeki fabrikaların açılışı ve temel atma törenleri için
düşüncelerin defalarca dile getirildiğini, kendisinin daha önce
İzmir’e geldiğini, gerek Aliağa OSB’nde gerek Odamızda yaphazırladığı, rakamlarla Türkiye’nin resmini çekmeye çalıştığı
mış olduğu konuşmalardan ilginç bulduğu noktaları Meclis ile
ekonomik raporu, cari açıktan, kurlara, özel sektörün borçlapaylaşmak istediğini söyleyen Yorgancılar, Maliye Bakanlığı’nca
rından, vatandaşın kredi borçlarına, yabancı sermayeden kâr
yapılmış olan bir araştırmanın neticesinde; Gelir ve Kurumlar
transferlerine kadar içeriğini daha da genişleterek revize ettiğini,
Vergisi mükellef sayısının 2 milyon 300 bin adet olduğunu, müdaha önce basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaştığı bu sunukelleflerin yapmış oldukları 1,7 trilyon YTL net satış hasılatından
ebsohaber 46 temmuz 2008
MECLİS
95 milyar YTL’lik kâr beyanlarının bulun45 ülkeden sadece 31 ülke ile yapılan
duğunun tespit edildiğini, bunun oranlayazışmalar sonucunda ülkemizin 28 mil“İşverenin üzerindeki yükler
dığı zaman mükellefin ortalama %6 kâr
yar dolar petrol ithalatı yaptığının tespit
sürekli ağırlaşıyor, maliyetler
ile çalıştığının görüldüğünü, bu şirketlerin
edildiğini, ancak Türkiye’nin kayıtlarınartıyor. Her zam ürüne yansıtılaiçinde %20-25 kâr ile çalışan olduğu gibi
da 12 milyar dolar akaryakıt ithalatının
mıyor. Dış talep daralıyor, ithalat
başa baş %1-2 kâr marjlarıyla çalışanların
gözüktüğünü, aradaki farkın ülkemize
artıyor. Önlem alınmıyor.”
da bulunduğunu, işverenin üzerindeki
ne yazık ki kaçak olarak sokulduğunu
yüklerin ağırlığının, bugün maliyetleri
gösterdiğini belirtti.
nasıl her geçen gün arttırdığının, her yeni gelen zammın ürüne
Yorgancılar, her şeyin kayıt içinde olmasını, kayıt dışı ile müanında yansıtılamamasının verdiği güçlüğün kârlılığı daha da
cadele edilmesini her platformda dile getirdiklerini, bundan sonaşağıya çektiğini, ihracatçılarımızın kârlılıklarının da her geçen
raki zaman diliminde Hükümetin, artık daha ekonomi ağırlıklı
gün kötüye gittiğini, bir yandan göreli olarak daralan ve daha da çalışmaların içinde bulunmasını, geçtiğimiz seçim döneminde
daralacak olan dış talep, bir yandan da her geçen gün zorlaşan
yapmış oldukları makro reformların bu dönemde de desteklenerekabet şartlarının, ihracatçılarımızı sırf pazar kaybetmemek
rek devam etmesini, sanayi ve ticaretin önünü açacak tedbirlerin
uğruna asgari kârla satış yapmak durumunda bıraktığını söyledi.
acilen alınmasını temenni ettiklerini ifade etti.
Maliyet artışlarına en büyük sebebin ise bugün tüm dünEnder Yorgancılar, Yönetim Kurulu Sayman Üyemiz Cengiz
yayı etkisi altına alan petrol fiyatlarının artışı olduğunu, dünya
Kocagil’in annesinin vefat ettiğini, Oda olarak gerekli vecibepiyasalarında varil fiyatı her geçen gün artan ham petrolün,
lerimizin yerine getirildiğini söyleyerek, merhumeye Allahtan
Türkiye’ye faturasının giderek ağırlaştığını, Türkiye’nin, son ayrahmet, ailesine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileğinde
larda aşırı pahalanan ham petrol, akaryakıt, doğal gaz, sıvılaştıbulundu.
rılmış petrol gazı ve kömür gibi enerji maddeleri ithalatına yılın
Yorgancılar, Meclis üyemiz Ali Aktaş’ın anjiyo olduğunu
ilk dört aylık döneminde ödediği döviz miktarının 15.1 milyar
belirterek, sağlık durumu iyi olan Aktaş’a bir kez daha geçmiş
Dolar olduğunu, toplam ithalatın yaklaşık dörtte birini oluşturan
olsun temennisinde bulunduğunu söyledi. Genel Sekreterimiz
bu rakam karşısında ne yazık ki hiç bir tedbir alınmamasının çok Mustafa Kalyoncu’nun kızının evlenmesi nedeniyle, Kalyoncu
düşündürücü olduğunu ifade eden Yorgancılar, TBMM Araştırailesini bir kez daha tebrik ettiğini ve yeni evli çifte mutluluklar
ma Komisyonu’nca ülkemizin petrol ithalatını yapmış olduğu
diledi.
ebsohaber 47 temmuz 2008
MECLİS
Taşkın:
Kaybedecek
zamanımız
yok...
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
sanayide, spor ve sanatın tüm dallarında
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Meclis kobaşarıyı yakalamamız gerektiğini söyEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanuşmasına toplantı davetlerini kırmayaledi. 2003-2005 yılları arasında yapmış
mer Taşkın, “Bir an önce ekonomi,
rak teşrif eden İzmir Valisi Cahit Kıraç ile
oldukları yurt dışı seyahatlerinde ülke
üretim, yatırım, ihracat, verimlilik,
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
ekonomimizde yaşanan olumlu değişikzenginlik, tasarruf gibi gerçek
Kocaoğlu’na teşekkür ederek, kendilerini
liklerden dolayı büyük övgü toplamalagündeme dönülmeli” dedi.
ağırlamaktan duydukları memnuniyeti
rının bunun güzel bir örneği olduğunu,
dile getirerek başladı. Taşkın, geride
dünya standartlarında sunulan imkanlar,
kalan zamanda ekonomimizde yaşanan tüm olumsuzluklara
eğitim, tecrübe, çalışma azmi, sistemli ve disiplinli çalışmaların
rağmen Sanayi ve Ticaret Bakanımız’ın katılımları ile Aliağa
insanları başarıya ulaştırdığını belirtti.
Organize Sanayi Bölgesi’nde temelleri atılan firmalara başarılar
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyediledi.
liği görevi nedeniyle yapmış olduğu yurt içi seyahatlerinde
Taşkın, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye A
Anadolu’daki şehirlerin valisi, belediye başkanı, oda başkanları,
Milli Futbol Takımımız’ın dünyanın en iyi takımları ile başa
basını ile müthiş bir beraberlik içinde, şehirlerini daha ileriye
baş mücadele ederek, Avrupa üçüncülüğü ile neticelenen hiç
götürebilmek için büyük çaba sarf ettiklerini gördüğünü, aynısıküçümsenmeyecek bir başarıya imza attığını ve tüm dünyanın İzmir’de de artan bir şekilde yaşanmasını temenni ettiğini, ne
nın sempatisini kazandığını, herhangi bir dalda elde edilen bir
mutlu ki sevilen, sayılan, her zaman pozitif enerjilerinden faydabaşarının aynı zamanda insanların sempatisini nasıl topladığını
landıkları başta çok değerli Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkagösteren bu olaydan ders alıp sadece futbolda değil, siyasette,
nımız ile şehrimizdeki başarıyı, daha etkili, daha efektif yapacak
ebsohaber 48 temmuz 2008
MECLİS
kalkınma ajansına sahip olduklarını,
ve devlet büyüklerinin büyük bir kısmını
bunun büyük bir şans olduğunu, birlikhemşerilik duygusu içerisinde kendi şe“Üretim odaklı yeni politikalar
teliğin getirdiği kuvvet ve başarının ferdi
hirlerine yönlendirdiklerini, bu bakımdan
gerekli. Ancak sanayi envanteri
olarak sağlanamayacağına inandığını
ülkemize gelen heyetleri İzmir’e getirme
olmadan da nereye ne yatırımıifade etti. Taşkın, EXPO 2015 çalışmaları
görevinin kendilerine düştüğünü belirtti.
nın yapılacağı, hangi sektörlerin
çerçevesinde elde etmiş oldukları bilgi ve
Üç buçuk yıldan bu yana ne yazık ki
destekleneceği bilinmiyor.”
tecrübenin şehrimize hiç küçümsenmetersane konusunda herhangi bir gelişim
yecek faydalar getireceğine inandığını,
kaydedemediklerini, bulunduğu bölgeye,
nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün önerisi üzerine
kasabaya, köye müthiş bir zenginlik katan marina konusunda
İzmir Kalkınma Ajansı’nın 7-8 Haziran 2008 tarihleri arasında
da bir türlü engellerin kaldırılamadığını söyleyen Taşkın, kanuni
İzmir Valisi Sayın Cahit Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı
yükümlülüklerini, çevreye olan görevlerini yerine getirdikleri
Sayın Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında yer aldığı İzmir'in 52
takdirde madencilikten, balıkçılığa tüm sektörlerin arkasında
kanaat önderinin katılımları ile bir arama konferansı gerçekleşolduklarını, ancak ülkemizde olumsuz en küçük bir örnekte
tirildiğini, yeni fuar merkezinden organik tarıma, termal turizmtüm sektörün lekelendiğini ve o sektörün kapatılması konusuden kentsel dönüşüm projelerine kadar İzmir’e gelecek vadenun tartışıldığını, bu bakımdan gemi sektörümüzü, demir-çelik
decek projelerin masaya yatırıldığı konferansın sonucunda 15
fabrikalarımızı, balıkçılığımızı savunmamız gerektiğini ifade etti.
maddelik bir eylem planının hazırlandığını, burada önemli olan
Taşkın, Hong Kong seyahati sırasında çektiği fotoğrafları göskonunun; yapılacakları klasifike edip, her birinin gerçekleştiriltererek, Hong Kong’un zenginliğinin dünyadaki diğer örnekler
mesi olduğunu, bu konuda Odamız’ın üzerine düşen her görevi
gibi limanına bağlı olduğunu, ülkemizde ise limanlarımızın nasıl
yerine getireceğini belirtti.
kapatılacağı konusunun tartışıldığını, İzmir Limanı’na inen ve 10
Taşkın, 3,5 yıldan bu yana yürütmüş olduğu Yönetim Kurulu
yıldan bu yana tamamlanmayan yolların aksine Trieste’den limaBaşkanlığı görevi süresi içerisinde, Ege Bölgesi Sanayi Odası
na inen üst geçitleri, limanın hemen yanında bulanan marinayı,
olarak, yerel yöneticilerimiz ile hiç bir zaman konuları basın
plajı, rafineriyi, tersaneyi, demir çelik fabrikasının yan yana
aracılığıyla görüşmediklerini, çözüm bekledikleri konularına
olduğu fotoğrafları göstererek, şehrin bunlarla övündüğünü,
gerek Vali gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından sahip bunlarla zenginleştiğini söyledi.
çıkıldığını, ya çözümlendiğini, ya da niçin çözemediklerini anlaÜlkemizin kaybedecek zamanının olmadığını, bir an önce
şılır gerekçelerle izah ettiklerini, o nedenle bugüne kadar vermiş ekonomi, istikrar, yatırım, zenginlik, üretim, verimlilik, ihraoldukları değerli desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür
cat, sevgi, saygı, tolerans, tasarruf gibi onlarca sayılabilecek
ettiklerini söyledi.
kelimelerden oluşan gündemine geri dönmesini beklediklerini,
Odamız’ın büyük fedakârlık göstererek kurmuş olduğu orgainsanların günün koşuşturması içinde yaşarken fark edemediği,
nize sanayi bölgeleri için emeği geçen, mesai harcayan herkese
ancak üzerinden zaman geçtikten sonra kaçırmış olduğu fırsatlar
her zaman şükranlarını sunduklarını, her Yönetim Kurulu’nun,
için pişmanlık duyduğunu, nitekim istihdam yaratmaktan ziyade
her Başkanın kendi döneminde bu tip bir aktiviteyi neticelenartık işçi çıkartılan bir döneme girildiğini, buna karşılık SSK radirmek isteyeceğini, bu bakımdan İzmir Büyükşehir Belediye
kamlarına bakıldığında müthiş bir artışın söz konusu olduğunu,
Başkanı ve Bağyurdu Belediye Başkanı’nın destekleri ile Otomo- insanların neredeyse bebeklerini bile sigorta ettirerek SSK’nın
tiv İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin, yine İzmir Büyükşehir
üzerindeki yükü daha da arttırdığını, dünyanın ikinci büyük
Belediye Başkanı ve Aliağa Belediye Başkanı’nın destekleri ile
endüstrisine sahip Almanya’nın bile emeklisinin parasını ödeDöküm İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması konuyemeyeceğinden dolayı emeklilik yaşını 65 yaşından 69 yaşına
sunda çalışmaların hız kazanmasının kendilerini sevindirdiçıkardığının altını çizdi.
ğini, zira otomotiv yan sanayi ve döküm sanayinin Avrupa’ya
Dünyada yaşanan ekonomik kriz ve sorunların devam ettiihracatta müthiş geleceği olan sanayi kolları olduğunu belirtti.
ğini, 6 ay önce petrol fiyatlarının hayal edilemeyecek boyutlara
Taşkın, geçtiğimiz ay içerisinde Valimizin Odamız’a gelerek tüm ulaştığını ve daha ne kadar artacağının da bilinmediğini, bizim
organize sanayi bölgelerine ait hazırlanan brifingi dilediğini,
gibi enerji kaynakları kısıtlı, petrole, doğalgaza dışa bağımlı olan
daha sonra Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret ettiğini,
ülkeler için bu durumun bedelinin ağır olduğunu, acilen ekonobir program çerçevesinde diğer tüm organize sanayi bölgelerine
mimizde yatırım ve üretim odaklı yeni politikaların geliştirilmesi
ziyaret edeceğini ve gereken desteği vereceğini belirtti. Taşkın
gerektiğini, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanımızın da bu konuyu
ayrıca matbaacılar, fırıncılar ve yemek sanayicilerinin bir sanayi
sanayi envanterine bağladığını, çünkü sanayi envanteri olmasitesine kavuşmaları gerektiğini, bu sektörlerin hem halka hem
dığı müddetçe neyin yatırımın yapılacağı, neyin desteklenmesi
de işyerlerine hizmet sunmaları nedeniyle muhakkak İzmir’in
gerektiğinin bilinemeyeceğini ifade etti.
aksları üzerinde şehre yakın yerlerde bulunmaları gerektiğini
Taşkın, istihdam paketinin istihdama ne derece katkısı olasöyledi.
cağının hep beraber görüleceğini, hükümetin işveren üzerindeki
Tamer Taşkın, ülkemizin her şehrinin vatanımızın bir parçası
zorunlu istihdam yüklerini hafifletmesini ve SSK primlerinde 5
olması nedeniyle önem arz ettiğini, ancak hemşerilik denilen
puanlık indirim yapmasını sevinçle karşıladıklarını, ekim ayında
güçlü olgunun da yadsınmaması gerektiğini, zira devletin üst
uygulanması öngörülen yeni istihdam paketi ile 50 veya daha
kademesinde görev alanların, ülkemize gelen resmi heyetleri
fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde eski hükümlü çalıştırma, özürlü
ebsohaber 49 temmuz 2008
MECLİS
konularına da bir çözüm getirileceğini, ancak sanayiciler için
en önemli konulardan biri olan kıdem tazminatı fonunun bir
yasadan diğerine havale edilmeye devam edildiğini, ne yazık ki
çözüme ulaştırılmadığını söyledi. Var olan üretimin arttırılmadığı
müddetçe istihdamın artmasının da mümkün olamayacağını, her
krizde yaptıkları iyileştirmelerle, eğitimlerle, verimlilik çalışmaları ile daha çok malı, daha az işçi ile yapmak zorunda kaldıklarını, başka türlü maliyetleri aşağıya çekemediklerini, bu yüzden
de, iş yaratan, girişimciliği ve yatırımı destekleyen, istihdamı
teşvik eden, eğitim ve mesleki eğitim ile nitelikli işgücü yetiştiren istihdam dostu politikaların uygulamaya başlandığı takdirde
ülkemizin kalkınacağını ve ilerleme kaydedeceğini ifade etti.
Taşkın, sanayicinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücüne dolayısı ile eğitimine büyük önem verdiklerini, bu yüzden ihtiyaç
duyulan branşların tespiti ve bu branşların derslerini tekrar
değerlendirmek için Meslek Komiteleri Başkanlarından Haziran
ayı toplantılarını Ege Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nda yapmaları ricasında bulunduğunu, ancak 45 meslek komitesinden
sadece iki komitenin bu konuya gerekli hassasiyeti gösterdiğini
belirterek, yeni eğitim dönemi başlamadan önce meslek yüksek
okulu hocaları ile sanayicinin beklentilerinin tartışılmasının
faydalı olacağını belirtti.
Taşkın, Odamızda 2009 yılının Ocak-Şubat aylarında gerçekleştirilecek olan organ seçimleri ile ilgili olarak, Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği Mesleklerin Gruplandırılması Rehberi’ne
uygun üyelerimize yeni NACE kodları verilerek, meslek gruplarımızın kanun ve yönetmeliklerde belirlenen esaslar dahilinde
Meclisimizin oluru ile yeniden yapılandırıldığını, TOBB’nin
23.06.2008 tarih ve 26377 sayılı yazılarıyla, Meclisimizin uygun
gördüğü 67 meslek grubunun tasdik edildiğini belirterek, mevzuat gereği üyelerimize yeni meslek grupları tebliğ edilerek itirazları var ise 10 gün içinde yapmalarının isteneceğini ve itirazların
Temmuz 2008 ayı Meclis toplantısına getirileceğini belirtti.
Taşkın, Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin yıllık olağan toplantısına kendisinin de
katıldığını, dünyanın en modern, gelişmiş ülkelerinin tartıştığı,
konuştuğu sorunların bizim ülkemizdekinden farksız olduğunu,
AB’ndeki 23 milyon KOBİ’nin 40 bininin, 250 kişi ve üstü işçi
çalıştıran işletmeler olduğunu, yapmış oldukları çalışmalarda
önümüzdeki iki yıl içerisinde 600 bin KOBİ’nin kapanacağının
tespit edildiğini, dolayısı ile nasıl tedbir almaları konusunun
tartışıldığı bu toplantıda çıkan sonuçların bizim ülkemizdeki
KOBİ’ler içinde geçerli olacağını, KOBİ’ler arasındaki haksız
rekabetin ve kopyalamanın önlenmesi, finans olanaklarının,
marka oluşturmalarının tescil patentlerinin, Ar-Ge çalışmalarının, dünyaya açılmalarının, ihracat olanaklarını, rakiplerini
iyi tanımalarının, sektörlerinde yaşanacak fırtınalar konusunda
farkındalıklarının sağlanmasının gerektiğini ifade etti. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana ülkemizde 25 tane demir çelik
fabrikasının bulunduğunu ve bu sektörün müthiş bir ihracat
potansiyelinin olduğunu, ancak en büyük ihracat pazarımız olan
bu sektör için Orta Doğu’da 46 adet demir- çelik fabrikasının
temelinin atılmasının, sıkıntılı günlerin yaşanacağının bir habercisi olduğunu, dolayısı bu örnekten yola çıkarak her sanayicinin
kendi sektörünün dünyada nereye gittiğini, nasıl bir felaketin
geleceğini takip etmesi ve diğer sektör temsilcilerine aktarması
gerektiğini söyledi.
Taşkın üyeleri cevaplandırdı
Meclis Üyesi sanayicilerin konuşmalarından sonra tekrar
kürsüye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, yaşanan sıkıntılar
nedeniyle herkesin çok hassas bir durumda olduğunu, ancak
önlerinde iki seçenekleri bulunduğunu, birincisinin bağırarak,
isyan ederek sıkıntılarını duyurmak, ikincisinin ise bu dönemi
nasıl atlatabilecekleri konusunda var güçleriyle çalışmak olduğunu söyledi. Taşkın, her fırsatta Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın
içlerinden çıkan bir Bakan olduğunu söylediklerini, kendisinin
gerek bir sanayici olarak gerekse geçmiş dönem oda başkanlığı yapması nedeniyle yaşamış oldukları sıkıntıları ve bunların
çözümlerini en iyi bilen ve yaşayan insanlardan biri olduğunu,
ancak 30 bin kişinin çalıştığı, icabında ideolojik farklılıklardan
dolayı işlerin kilitlendiği, masadan masaya, ya da bir bakanlıktan
diğer bakanlığa yazıların yerini bulmadığı, kimsenin “memleketimiz nasıl daha ileriye gidebilir, nasıl refaha kavuşturulabilir”
demediği bir düzen içerisinde, kimseden doğru şeyleri bir anda
yapmasının beklenemeyeceğini, o nedenle kendisinin Sanayi
ve Ticaret Bakanı’na güvendiğini, en azından kendisine bir yıl
süre tanınması gerektiğini ama bir taraftan da ardı ardına gelen
zamlar altında ezilen sıkıntı içerisinde bulunan sanayinin bekleyecek zamanın da bulunmadığının altını çizdi.Taşkın geçmişte
Odamız’ın Ankara’ya trenle yapmış olduğu çıkarmada kendisinin de o dönemde Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Denizli’ye
de gittiklerini, yapılan girişimin ses getirdiğini, tarihe de geçtiğini, ancak neticesinin ne olduğunun da değerlendirilmesi
gerektiğini söyledi.
Taşkın, toplantıda daha çok akaryakıt kaçakçılığı üzerinde
konuşulduğunu, ancak ülkemizde kaçakçılığın, adaletsizliğin,
kanunsuzluğun, ÖTV, KDV gibi vergilerden dolayı içki, sigara,
şeker elektrik gibi hemen hemen her yerde karşımıza çıktığını, Türkiye’nin kanunlara uyan en doğru, en dürüst şehrinin
insanları olarak yaşanan kanunsuzluklara, adaletsizliklere isyan
ettiklerini söyledi. Ülkemizde yaşanan rant ekonomisinin hiç
küçümsenmeyecek boyutta olduğunu, İzmir gökdelenler bölgesinde temel atacak bir İzmirlinin isminin geçmediğini, yabancı
firmaların olduğunu, ne yazık ki İzmirlinin gökdelenler bölgesinde temel atabilecek herhangi bir birikiminin bulunmadığını,
Tükiye’nin ilk 500 firmasının toplam cirosunun %68’sinin İstanbul firmaları tarafından yapıldığını, bunun zenginliğin ülkemizde
ne kadar bozuk bir şekilde bir şehirde toplandığının ve İzmir ile
İstanbul arasındaki farkın ne yazık ki ne kadar açıldığının göstergesi olduğunu belirtti.
Taşkın, Odamız binasının asansörlerden, bilgisayarlara,
klimalarına kadar tüm elektrik sistemini karşılayacak jeneratör
alımına karar verildiğini söyledi.
Taşkın, kendisinin de basının konularına göstermiş olduğu
ilgi için teşekkürlerini sunduğunu, her türlü basın toplantılarının,
bültenlerinin, güncel ekonomik konulara ilişkin görüşlerinin her
gazetede yer aldığını, ancak gazetelerin yerel eklerinin olması
nedeniyle ulusal basının ana sayfalarında Odamız’ın haberlerinin ne yazık ki yer bulamadığını ifade etti.
ebsohaber 50 temmuz 2008
MECLİS
Kıraç ve Kocaoğlu’ndan
umut veren sözler
İzmir Valisi Cahit Kıraç ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) Haziran ayı
meclis toplantısına konuk oldu. Kıraç ve Kocaoğlu kente ilişkin
görüşlerini açıklarken sanayicilerin sorularını da cevaplandırdı.
İzmir Valisi Kıraç, EXPO 2015 hedefi etrafında toplanan
İzmir'in önemli şeyler başardığını, tüm aktörlerin çok güzel bir
ekip çalışması örneği gösterdiğini belirtti. Kıraç, “EXPO'yu kaybettik, ancak inancımızı kaybetmedik” dedi.
EXPO’nun İzmir için “kendi kendini bağlama projesi” olduğunu ifade eden Kıraç, İzmir kazanmış olsaydı taahhüt edilen
tüm projelerin 2015’ten önce tamamlanmış olacağını hatırlattı.
Kıraç, “Bundan sonra İzmir olarak bizim yapmamız gereken bu
projelerin peşine düşmektir. EXPO kazanılsaydı bu projelerin
tamamlanmış olacaklarını düşünerek, en yakın zamanda yapılmasını sağlamaktır” diye konuştu.
İzmir’in bir dünya şehri olması ve tanıtımı konusunda daha
fazla mesafe alınması için Dışişleri Bakanlığı ile diyalog içinde
olunması gerektiğini kaydeden Kıraç, yakın zaman içinde bir
büyükelçinin Dışişleri Bakanlığı temsilcisi olarak İzmir’de çalışacağını açıkladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, Aliağa
Menderes raylı sistem projesinden İzmir’in içmesuyuna, alt-üst
geçitlerden kentsel yenileme projelerine kadar İzmirli sanayicilerin merak ettiği tüm soruları samimiyetle yanıtladı. Konuşmasında Aliağa Menderes raylı sistem projesinin İzmir için önemine
değinen Kocaoğlu, hattı Bergama’ya kadar uzatma hedeflerinde
olduğunu söyleyerek, “Şimdi Torbalı öne alınıyor. Bu konuda
TCDD ile protokol imzalayacağız. Alt-üst geçitleri ve istasyonları
belediye olarak biz yapacağız. Sinyalizasyon ve diğer çalışmaları TCDD yapacak. Türkiye’ye örnek bir çalışma içindeyiz”
dedi. Meclis üyelerinden gelen sorular üzerine Naldöken’deki
taşocaklarının kaldırılacağını ve bu konuda çalışıldığını söyleyen
Başkan Kocaoğlu, “Taşocaklarını mühürlemeyeceğiz. Çünkü
mühür çözüm değil. Direkt olarak kaldıracağız, taşıyacağız”
diye konuştu.
EBSO ile Bağyurdu’nda otomotiv yan sanayi konusunda
çalışmalar yaptıklarını kaydeden Aziz Kocaoğlu, Aliağa’da koruma bandı olacak şekilde bir Döküm İhtisas OSB kurulmasının
planlandığını bildirdi.
Suda sorun olmayacak
Kocaoğlu, İzmir sularında yapılan incelemelerde 2007 yılına
kadar hiç arsenik görülmediğini belirterek, ilk kez 2007 yılında
arsenik ile karşılaştıklarını ve incelemeye aldıklarını, sudaki arseniğin kış aylarında yok olduğunu, buna karşın havaların ısınmasıyla tekrar tespit edildiğini kaydetti.
İzmir suyunda yapılan testlerde suda 13-15 mikrogram arseniğe rastlandığını, Türkiye’de 1 Ocak 2007’ye kadar 50 mikrogram olan yasal sınırın bu tarihten sonra geriye çekildiğini belirten Kocaoğlu, “Bornova-Karşıyaka aksı için söylüyorum, etik
olarak ben bu suyu için diyemem. Çünkü, Sağlık Bakanlığı’nın
belirlediği rakamlar var” dedi.
ebsohaber 51 temmuz 2008
MECLİS
Sanayicinin gündemi
Ege Bölgesi
Sanayi Odası
Meclis Üyesi sanayiciler, elektrik fiyatlarına
1 Temmuz’an
geçerli olmak
üzere yapılan
yaklaşık yüzde
23’lük zamma
sert tepki gösterdi. 2008 yılı
başından bu yan
yana enerji zamlarının yüzde
40’ı bulduğunu
belirten sanayiciler, TOBB
Sanayi Odaları
Konseyi’nin
Türkiye’deki
bütün sanayi
odalarını olağanüstü toplantıya
çağırmasını,
hatta enerji
politikasızlığına
dikkat çekmek
üzere İzmir’de
Cumhuriyet
Meydanı’ndaki
Atatürk Anıtı’na
yürüyüş düzenlenmesini
gündeme getirdi. Sanayiciler,
üreten kesimin
istihdam üzerindeki yükler,
yüksek vergiler
altında ezildiğini söyledi.
enerji ve ekonomi
Salih Esen
Enerji politikasızlığına karşı çıkalım
EBSO Meclis Üyesi
Salih Esen, her ne kadar
Meclis ve Yönetim Kurulu
Başkanları ekonomi ile
ilgili görüşlerini aktarsa
da kendisinin de Meclis
kürsüsünden düşüncelerini aktarmak istediğini
söylerken, kendi firmasının zirai sulama, kamu
yatırımlarına yönelik
alt yapı ve inşaat sektörü olmak üzere üç ana
sektöre yönelik ürün
ürettiğini, bu üç sektöre bakıldığında, zirai sulama
sektörünün Ziraat Bankası kredileri ile desteklenmesi nedeniyle bir hareketlilik içerisinde olduğunu, ancak diğer iki sektöre bakıldığında hiçbir
hareketliliğin yaşanmadığını, geçmiş yıllara oranla
son derece düşük bir talebin olduğunu, arz talep
dengesizliğinin, herhangi bir katma değer yaratmadan çalışmasına sebep olduğunu, geçmişte
yaşadıkları kriz ortamlarından, kötü tecrübelerden
aslında çalışmamanın en az zarar etmek anlamına
geldiğini çok iyi bildiğini belirtti.
Esen, TOKİ’ye iş yapan müteahhitlerin paralarını alamadıkları için, ödemelerini de yapamadıklarını, piyasada gerçekten müthiş bir parasızlığın
yaşandığını, bu parasızlığın ise karşılıksız çekler,
protestolu senetlerin artışı, erteleme talepleri ve
nakit döngüsü gibi bir takım sıkıntılara neden
olduğunu belirti. Cari açığın, dış ticaret açığının geçmişte de olduğu gibi bugün de olduğu,
petrolün iki ay önce 130 dolar iken bugün 140
dolar olduğu, sıcak para akışı ile beslenen ekonomimizde, sıcak para akışında da herhangi bir
aksama olmadığı da göz önünde bulundurulunca,
tüm bunlara rağmen iki ay içerisinde ne oldu da
birden vanaların sıkıldığını, ülkemizin gerçekten
neden böyle bir parasızlığa itildiğini ve böylesine
zor zamanların yaşandığını anlayamadığını, değişen tek şeyin AKP’nin kapatılma davası olduğunu
söyledi. Herhangi bir kasıt aramak ve bir bağlantı kurmak istemediğini ancak, kendisinin AK
Parti iktidarının sanki öç almak istercesine kendi
sıkıntılarını, piyasalara yaşatmak istedikleri gibi
bir duygu içerisine girdiğini, ülke olarak yaşanılan
sıkıntının had safhada olduğunu ifade etti.
Ocak ayında %17, bugün itibariyle %22
olmak üzere elektriğe yapılan %40’lık artışın
Türkiye’nin rekabet gücünü çok olumsuz bir şekilde etkileyeceğini, otomatik fiyatlandırma şeklinde
adlandırılan bu zamların hangi parametrelere bağlı olarak, neyi baz alarak yapıldığını anlayamadığını, yine petrol fiyatlarında da, diğer ülkelerle
kıyaslandığında çok büyük farkların bulunduğunu
söyleyen Esen, elektriğe ve bu sebepleri ortadan
kaldırmak için de bir çaba sarf edilmesi gerektiğini belirtti. Esen, Başbakanın Türkiye’de elektrikte
%15 kayıp-kaçak oranı olduğunu ifade ettiğini,
oysa sanayiciler olarak yıllardan beri elektrikte
yaşanan kayıp ve kaçaklara dikkat çektiklerini,
uyarılarda bulunduklarını söyleyerek, Güneydoğu
ve Doğu Anadolu’da %70’ler, İstanbul gibi bir
şehirde %30–35‘ler arasında olan kayıp-kaçaklara
bir de bazı bölgelerin teşviklerle kendilerinden
yarı fiyatına ucuz kullandıkları elektrik ücretlerinin, neden kendilerinden sübvanse edildiğini
anlayamadığını, böyle bir adaletsizliğin olamayacağını, her şeyden önce ortada mevcut olan
adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti.
Sanayiciler olarak enerji fiyatlarının kendileri
için hayati önem taşıdığını, enerji fiyatlarında
öncelikle kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi,
yok edilmesi ve arkasından da mutlaka dağıtım
ihalelerinin yapılması gibi bir mecburiyetin söz
konusu olduğunu, bu iki unsurun yerine getirilmeden yapılmış olan zammın kolaycılığa kaçmaktan,
popülist bir tutum içerisinde olmaktan başka bir
şey olmayacağını, konutlara %20 zam yapılırken
sanayiye yapılan %22’lik zammın ne yazık ki
bugüne kadar izlenen enerji politikalarının değil,
enerji politikasızlığının bir sonucu olduğunu,
son beş yıl boyunca Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’nın ne yeni enerji kaynaklarının devreye
girmesi hususunda ne de elektrikte yaşanan kayıp
ve kaçakları önlemek adına çaba sarf etmediğini,
şu anda yaşadıkları sıkıntının temeline indiklerinde ne yazık ki hükümetin ilgisizliği ile karşı
karşıya kaldıklarını, bugün parlamentonun iki
ebsohaber 52 temmuz 2008
MECLİS
gündemi olduğunu, birincisinin “tele kulak olayı” ikincisinin ise
“AK Parti’nin kapatılması davası” olduğunu belirtti.
Esen, yatırım yapma, rekabet gücü ellerinden alınan sanayiciler olarak yaşamış oldukları sıkıntılara artık sessiz kalmamaları
gerektiğinin altını çizerek, önerisinin sadece Ege Bölgesi Sanayi
Odası olarak değil diğer 11 sanayi odası mensuplarının, belirlenecek bir günde kendilerini bu noktaya getiren, ülkemizi enerji
politikasızlığına mahkum eden politikacıları yüce Atatürk’e
şikayet edilmesi olduğunu söyledi.
Baki Özay
Üreticinin durumu her geçen gün kötüleşiyor
EBSO Meclis Üyesi Baki Özay, geçen seneye kadar elektrikle pamuk tarlalarını sulayacakları için sevindiklerini,
ancak bu sene 3,12 YTL’ye mazot alıp
pamuk sulamaya çalıştıklarını, gübrenin
torbasının da 42 YTL’ye ulaştığını, bu
şartlarda Türk çiftçisinin nereye varacağının hesabını hep beraber yapmak
zorunda olduklarını söyledi. Özay, elyaf
ve lif bakımından dünyada Mısır pamuğundan sonra en güzel pamuk olarak
bilinen Bergama pamuğunun ne yazık
ki eskisi gibi ekilmediğini, Bergama’da
pamuk diye bir şeyin kalmadığını, geçen
seneye nazaran Bergama’da %45 oranında bir azalmanın söz
konusu olduğunu, enerji ve gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin
kuru tarlalarına buğday ektiğini, ne sulama ne de gübreleme
yapıldığını, çiftçinin ne ürün çıkarsa ona razı olduğuna üzülerek
şahit olduğunu, çiftçinin durumunun da sanayiciler gibi günden
güne kötüleştiğini ifade ederken Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın’ın katıldığı toplantılarda bu konuya da dikkat çekmesini
istedi.
Erdoğan Çiçekçi
Enerjide yatırım eksikliği bugünlere getirdi
EBSO Meclis Üyesi Erdoğan Çiçekçi,
iştigal konusunun plastik sektörü olması
nedeniyle özellikle elektrik enerjisinin
kendileri için büyük önem taşıdığını,
8 Mayıs tarihinden bu yana neredeyse
plastik hammaddesine beşinci zammın
yapıldığını, işlerinin adeta bıçak gibi
durduğunu söyledi.
Çiçekçi, Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in
elektrik enerjisi ile ilgili olarak yeterli
kaynağın bulunmadığı, tekrar kömür,
hidroelektrik santrallerine dönüleceği,
iki yıl içerisinde nükleer enerji yatırımını
tamamlayacakları ve yenilenebilir enerji konusunda çalışmaların
hızlandırıldığına ilişkin basında çıkan haberini işaret göstererek,
hükümetin beş yıldan bu yana iktidarda bulunduğunu, bu zaman zarfında göz göre göre gelen bu kötü gidişat için herhangi
bir şeyin yapılmamasına bir anlam veremediğini söyledi.
Çiçekçi, çeşitli ortamlarda farklı sektörden arkadaşları ile
sohbet fırsatı bulduğunda bazı sektörlerin küçük, orta, büyük
ölçekli sanayi fark etmeksizin ticari kazanç anlamında inanılmaz
memnun olduklarını, bazılarının ise tam tersi işlerinin batma
noktasına geldiğini gördüğünü belirterek, adım adım felakete
doğru giden sektörlerin gerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
gerekse Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tespit edilerek,
sektörel bazda gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini, zira işyerlerini kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir
çok sanayici ve bu işyerlerinde çalışan bir çok işçi ve ailesinin
mağdur durumda kalacağını ifade etti. Hükümetin enerji konusunda altı yıldan bu yana gerekli alt yapıyı sağlayamamasının bu
noktaya gelinmesine neden olduğunu, Elektriğe %22 oranında
yapılan zammın kabul edilemez olduğunu, Esen’in görüşüne
katıldığını ancak politikacıları Atatürk’e şikayet yerine artık haklarını adalet önünde aramaları gerektiğini, zammın geri alınması
için dava açılmasını önerdiğini, Meclis üyesi olarak görevlerinin
Ege Bölgesi Sanayi Odası üyelerinin yaşamış olduğu sıkıntıları
hükümete aktarmak, çözüm önerileri bulmak olduğunu, haklı oldukları yerde mutlaka gerekli reaksiyonu Oda olarak göstermek
zorunda olduklarını, elektrik meselesinin çok önemli ciddi bir
konu olduğunu vurguladı.
Hilmi Uğurtaş
Enerji açığı her geçen gün büyüyor
EBSO Meclis Üyesi Hilmi Uğurtaş,
ülkemizde ne yazık ki özellikle son beş
altı yıldan bu yana bir enerji politikasızlığının hüküm sürdüğünü, Türkiye’nin
35.000 megavat kurulu gücü bulunduğunu, her yıl en az 3000 megavat yeni
güç kurulması gerekirken, son beş yılda
her yıl ancak 1000 megavat’lık yeni
santralin kurulduğunu, her yıl 2000
megavatlık açık oluştuğunu, 2009 yılına
gelindiğinde elektrik üretimi ile tüketiminin başa baş geleceğini, bunun da
büyük sıkıntılar yaratacağını söyledi.
Ülkemizde, tüm eleştirilere rağmen,
elektrik enerjisinin %55’inin doğalgaz santralleri ile karşılandığını, hayati önem taşıyan elektrik üretiminin doğalgaza bağımlı
olmasının, doğalgaz için de başka ülkelere bağımlı olunmasının,
dışarıda olacak her dalgalanmanın ülkemizdeki elektrik fiyatlarına aynı derecede yansımasına neden olacağını belirten Uğurtaş,
ülkemizin bugün zengin kaynaklara sahip olmasına karşın bu
kaynakların kullanılmasının tercih edilmediğini, kurulmasının
8-10 yıl gibi bir süreç gerektiren termik, hidroelektrik, linyit,
rüzgar santrallerinin kurulmasından ziyade iki yılda kurulabilen,
en kolay yöntem olarak doğalgaz santrallerinin kurulduğunu,
hidroelektrik, termik santrallerinde elektriğin maliyetinin 1 cent
iken doğalgaz santrallerinde 10 cent olduğunu, bir de otoprodüktörlerden alınan enerji de hesaba katıldığında elektriğin
paçal maliyetinin 18-20 cente çıktığını söyledi.
Uğurtaş, bugün sanayicilerin bir çoğunun doğalgaz çevrim
ebsohaber 53 temmuz 2008
MECLİS
santrali kurmaya çalıştığını, çevrim santrallerinin makinalarını
satan firmalardan makina alabilmek için iki yıl sıra beklendiğini,
buna paralel fiyatlarda da %20 gibi bir artışın söz konusu olduğunu, çevrim santrali kuran sanayicilerin zamların yapılmasından da memnun olduğunu, hatta zam yapılmasını bile istediğini,
bunun nedeninin ise hazır aç bir pazar varken, 120 bin liraya
mal ettiği enerjiyi 200 bin liradan satıyor olmalarından kaynaklandığını belirtti.
Yılbaşından bu yana sanayiye toplamda %39 civarında zam
yapıldığını, dünyada en pahalı enerjiyi ülkemizin kullandığını,
ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın bir beyanatında ise
tam tersine en ucuz enerjiyi ülkemizin kullandığını söylediğini,
bu hesabı kendisinin neye göre yaptığını anlayamadığını ifade
eden Uğurtaş, Güney Doğu Anadolu başta olmak üzere elektriğin %70’inin kaçak olarak kullanıldığını, hem kaçak kullanımların hem de enerji dağıtım hatlarındaki ciddi kayıpların önüne
geçilmediği sürece en kolay yöntem olan zamların kaçınılmaz
olacağını, kendisinin uzun süredir elektriğe yapılan zammın
haklı tarafının olup, olmadığı konusunda hesap yaptığını ancak
işin içinden bir türlü çıkamadığını, birilerine bedava elektrik
vermeye devam edildiği veya bütçeye gelir yaratılmak istendiği
sürece zamlara devam edileceğini söyledi.
Uğurtaş, sanayiciler olarak, hem dünyanın en pahalı yakıtını,
elektriğini, doğalgazını kullanıp, hem de yatırım yaparak, işsizliğe çare bulmalarının söz konusu olamayacağını, kaldı ki sanayicilerin işletmelerini ayakta tutabilmek için büyük savaş verdiğini,
dolayısı ile son derece sıkıntı içerisinde olduklarını böyle bir
ortamda elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelecek zamların kabul
edilemez olduğunu, Esen’in önerisine katıldığını, sanayiciler
olarak tepkilerini göstermek zorunda olduklarını, ülkemizin zor
günlerden geçtiğini, Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın’ın Meclis’in
bu önerilerini değerlendirip, seslerini gür bir biçimde hükümete
duyurmasını istedi.
EBSO Meclis Üyesi İbrahim Gökçüoğlu, Meclis’te konuştukları, sanayiciler için hayati önem taşıyan konuların Mecliste
kalmaması gerektiğini, Esen ve Çiçekçi’nin görüşlerine katıldığını, Meclis’in bugün bir karar alarak, tepkilerini ortaya koyabilecekleri, seslerini duyurabilecekleri bir organizasyonun Yönetim
Kurulumuzca gerçekleştirilmesini istedi. Gökçüoğlu, Sosyal
Güvenlik Yasası çıkarılırken, sendikaların göstermiş oldukları tepkilerin yerini bulduğunu ve sendikaların Yasa’nın bazı
maddelerini istedikleri gibi çıkartabildiklerini örnek göstererek,
sanayiciler olarak kendilerinin de bir an önce gereken tepkiyi
vermeleri gerektiğini söyledi.
Meclis Başkanı Ender Yorgancılar da, Bugüne kadar genel
teamülün, Meclis toplantılarında dile getirilen sorun ve önerilerin ilgili mercilere aktarılması konusunda icranın Yönetim
Kurulu’nda olduğunu, Esen, Çiçekçi ve Uğurtaş’ın tepkilerini
anladığını, ekonomik açıdan gelinen noktada herkesin aynı
şekilde canının yandığını ancak Ankara’ya yürümenin, mahkemeye vermenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, toplantı öncesinde dağıtılan CD’de hükümetin uygulamaları, ekonomik açıdan
ülkemizin nereye gittiğine dair tüm kriter ve rakamların yer
aldığını, her şeyin ortada olduğunu, kendisine göre seslerini duyurmanın en doğru yolunun, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Sanayi Odaları Konseyi ile İzmir’de bulunan Oda ve Borsaların
oluşturduğu Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı vasıtası ile sorun
ve çözüm önerilerinin kamuoyuna, ilgili Bakanlıklara duyurulması olduğunu söyledi.
EBSO Meclis Üyesi Gürbüz Salgar, Tüpraş’ın internet sitesinden mazot fiyatlarını takip ettiğini, ancak son iki aydan bu yana
mazotun son nihai fiyatının yazıldığını, vergilerin yazılmadığını
gördüğünü söyledi. Salgar, elektriğe, mazota yapılan zamların
esas nedeninin bütçe açığının kapatılması konusunda İMF’nin
baskısı olduğunu, zaten hiçbir politika geliştirmeyen hükümetin
IMF ve Dünya Bankası’nın her dediğini yerine getirdiğini söyledi. Salgar ayrıca mazotun içine karıştırılan baz yağların fiyatının
ÖTV dahil en fazla 2 YTL’ye ulaştığını, mazotun 3,5 YTL olduğunu, bu nedenle tüm otobüs ve nakliye firmalarının bunu tercih
ettiğini, kullanmayanların ise iflas ettiğinin bir gerçek olduğunu
belirtti.
Remzi Peköz
Ekonominin ağır şartları altında eziliyoruz
EBSO Meclis Üyesi Remzi Peköz,
herkesin kendisine göre siyasal yaklaşımları olduğunu, ancak ne olursa
olsun tüm yolların ülkemizin selameti
için birleşmesi gerektiğini, bu bağlamda
Sanayi ve Ticaret Bakanımız’ın dünya
görüşünü beğenip, beğenmeme haklarının bulunduğunu, ancak kendisinin
samimi çabalarına inandığını, gerek
halkın, gerekse aydınlar ve sanayicilerin
bir şeylerin yaptırılmaması hususunda
gerekli güce sahip olduklarını, ancak
üst üste yaşanan ekonomik krizlerin
kendilerini yabancılaştırdığını, herkesi
yaralı ve korkak hale getirdiğini, o nedenle kürsüye çıkıp, yürekli
tavır koymanın zorlaştığını ifade etti. Peköz, oğlunun İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden mezun olduğunu, mezuniyet törenine
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’ın da katıldığını, Çağlayan’ın
Odamız’da da yapmış olduğu konuşmanın bir benzerini yaptığında, AKP’nin genel ekonomi ile ilgili pembe yalanlarını anlatmaya başladığı anda, Çağlayan’ın şahsı ile ilgili olmamasına
rağmen törende bulunanlar tarafından alkış ve ıslıklarla protesto
edildiğini belirtti.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis’inde 15-16 yıldan bu yana
görev yaptığını, Meclis kürsüsünden sorunlarını dile getiren,
feryat eden, daha sonra ekonominin ağır şartları altında yitip
giden bir çok arkadaşına şahit olduğunu, yine bu zaman zarfında hükümete seslerini duyurmak adına Ankara’ya da gittiklerini,
ancak kendilerinin sonuçta birer sanayici olduklarını, zaten zor
koşullar altında bulundukları bu dönemde ekmek teknelerinin
başından ayrılma şanslarının bulunmadığını, var güçleri ile işlerine konsantre olmaları gerektiğini, 20 yıllık bir sanayici olarak
bugüne kadar ağlayıp sızlamalarının, şikayet etmelerinin kendilerine bir fayda getirdiğini görmediğini, kendilerine verilmiş
toplumsal roller çerçevesinde siyasetçilerin siyaseti adam gibi
yapması, sanayicilerin de sanayiyi adam gibi yapması gerektiğini
ebsohaber 54 temmuz 2008
MECLİS
bu bağlamda siyasileri ülkeyi adam gibi yönetmeye davet ettiğini
söyledi.
Peköz, bir televizyon programında Nobel ödüllü Ekonomist
Joseph Stiglitz‘in ülkemiz ile ilgili olarak, Merkez Bankası’nın
sürekli faizleri arttırdığını bunun bir politika olamayacağını,
faizin artırılması ile birlikte dışarıdan para geldiğini, işsizliğin
arttığını, işsizliğin artmasıyla fiyatların düştüğünü ve ülkenin
daha da yoksulluğa itildiğini, oysa yatırım yapılarak, işsiz bir çok
insana iş ve aş yaratılması, üreterek değer yaratılması gerektiğini
vurguladığını belirtti. Toplantı öncesinde nakliye firması olan
bir arkadaşı ile görüştüğünde, Uluslararası Nakliyeciler Derneği
olarak İzmir’de bölge toplantısı düzenlediklerini ve bir eylem
kararı aldıklarını öğrendiğini ifade ile ekonomik koşulların artık
insanları eylem noktasına getirdiğini söyledi.
Meclis Başkanı Yorgancılar, Meclis toplantısına gelmeden
önce, kendisinin de eczacı bir arkadaşı ile görüştüğünü, eczaneler ile Sosyal Güvenlik Kurumları arasında ödemelerden kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeni ile üç günlük kepenk kapatma
eyleminin içine girebileceklerini öğrendiğini, halkın sağlığını
yakından ilgilendiren bu sektörde bu tür protestoları doğru bulmadığını, o nedenle anlaşmazlıklarının bir an önce giderilmesini
temenni ettiğini söyledi.
EBSO Meclis Üyesi Hüseyin Arıcı, gerek toplumumuzda
gerekse Meclisimizde edinmiş olduğu izlenimlerden, politikacıların, hükümet yetkililerinin toplum içerisinde yapmış oldukları
konuşmaların içeriğine, doğru söyleyip, söylemediğine bakılmaksızın topluluk tarafından alkışlandığını, bunun bir hastalık
olduğunu, en azından kendilerinin Meclis’e gelen siyasilere
tepkilerini göstermek adına, kim olursa olsun doğru bulmadıkları
hiç kimseyi alkışlamamalarını istedi.
EBSO Meclis Üyesi Vedat Mecik, sanayicilerin dile getirdiği
sıkıntılara basının yeterince ilgi göstermediğini söylerken, Meclis
Başkanı Yorgancılar, Odamızla ilgili haberlerin aktarılması
konusunda gazetelerin duyarlı davrandığını, ancak yerel basınla
sınırlı kalındığını belirtti.
Mevlüt Taga
Namusu ile çalışan kesim fakirleşiyor
EBSO Meclis Üyesi Mevlüt Taga,
öncelikle Meclis Başkanı Yorgancılar’a
cesaretli konuşmalarından dolayı teşekkür ettiğini, 2005 yılında seçimler sonrasında gerçekleştirilen toplantılardan
birinde ülkemizde ne yazık ki kaçakçılar
ve rüşvetçilerin zenginleştiğini, namusu ile çalışan vergisini ödeyen üretici
kesimin ise fakirleştiğini, adeta dibe
vurduğunu dile getirdiğini, “Nereden
Buldun Kanunu”nun yeniden konması
gerektiğini vurguladığını belirtirken,
Yorgancılar’ın akaryakıtta yaşanan kaçağın ne kadar büyük olduğunu rakamlarla sunduğunu, ancak kaçağın sadece akaryakıtta değil hemen
hemen tüm sektörlerde yaşandığını, o nedenle bugünde 2005
yılında dile getirdiği konuların altını çizerek tekrarlamak istediği-
ni, bu düzene artık dur denilmesi gerektiğini söyledi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi olmasının en büyük
sebebinin sanayinin yaşadığı, sektörünün yaşadığı sıkıntıları dile
getirerek, çözüm bulmak, mücadele etmek olduğunu, işletmelerini ayakta tutmanın gün geçtikçe zorlaştığını, kendisinin de
iki sektörde faaliyet gösterirken yapı grubunda faaliyet gösteren
firmasını uluslararası iki firmaya sattığını, kompresör ve pompa
grubunda ise küçülerek yoluna devam etmeye çalıştığını, bu
süreç içerisinde bir arazisini satmak isterken başından geçenleri anlatan Taga, kamu kurumundan gelen birisi olarak devlet
dairelerinde memurların kendisine ve diğer vatandaşlara karşı
olan tavırlarının hiç hoş olmadığını, gerekli özenin gösterilmediğini gözlemlediğini söyledi. Taga, ayrıca herkesin bilgi sahibi
olmasını istediği için satış işlemleri sırasında başından geçenleri
anlatarak, kendisinden ilişiksizlik belgesinin istendiğini, çok
küçük bir borçla ilgili olsa bile herhangi bir icranın gelmesi halinde tüm vergi dairelerine yazı gönderilerek gayri menkullerin
satışının durdurulabileceğini öğrendiğini söyledi.
Meclis Başkanı Yorgancılar, Zekeriya Temizel’in Maliye
Bakanı olduğu dönemde çıkartılan “Nereden Buldun Yasası”
ile Türkiye’den yurt dışına transfer olan mevduatların, Yasa’nın
yürürlülükten kaldırılması ile ne yazık ki ancak %40’nın ülkemize geri döndüğünü dikkatlere sunarak, önemli olanın kayıp ve
kaçakları önleyecek sistemin doğru bir şekilde oturtularak, iyi bir
şekilde çalışmasının sağlanması olduğunu söyledi.
EBSO Meclis Üyesi Esen, konuşması sırasında kendisinin
bir öneride bulunduğunu, yapılan son zamlara ilişkin olarak
Odamız ve Yönetim Kurulu’nun tavrının duyurulmasını istediğini söyledi. Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Esen’in konuşması
sırasında, Genel Sekreter’e dönerek, TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı’na, 12 sanayi odası başkanının derhal toplanması
konusunda bir yazı yazılmasını istediğini, dolayısı ile gerçekleştirilecek o toplantıda alınacak karar doğrultusunda bir uygulama
yapılmasının daha doğru olacağını söyledi.
EBSO Meclis Üyesi Çiçekçi, Esen’in önerisini desteklediğini,
ancak kendisinin aynı zamanda yapılan zamların uygulamasının
mümkün olmadığı gerekçesi ile iptali için İdari Mahkemesi’ne
dava açılmasını önerdiğini, konunun sadece tüketiciler derneğinin inisiyatifine bırakılmaması, sanayiciler olarak tavırlarını
koymaları gerektiğini söyledi.
EBSO Meclis Üyesi Vedat Sabırlı, arkadaşlarının önerilerine
katıldığını, ancak sıkıntıları ile birlikte somut önerilerinin de
ortaya konulması açısından Meclisimizce hukuk danışmanlarının da katılımı ile bir komisyon kurulmasını ve bu komisyon
çalışması ile birlikte konunun dile getirilmesini istedi.
Meclis Başkanı Yorgancılar, TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı’na, 12 sanayi odası başkanını toplayarak, zamlar
konusunda ortak hareket edilmesi ve Odamız üyelerinin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na bir protesto yürüyüşü
düzenlemesi hususunda Yönetim Kurulu’na yetki verilmesine
ilişkin Esen’in önerisini oylamaya sundu. Oylamada, ülkemizi
enerji politikasızlığına mahkum eden politikacıları Ulu Önder Atatürk’e şikayet etmek üzere Odamız üyelerince Atatürk
Anıtı’na yürüyüş düzenlemek ve ayrıca tüm sanayi odası başkanlarının bir araya geleceği toplantı için Yönetime yetki verildi.
ebsohaber 55 temmuz 2008
VEFAT
Faralyalı’yı
sonsuzuğa uğurladık
Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak hayata
veda eden Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu eski
Başkanlarından olan, aynı zamanda TOBB Yönetim Kurulu
Başkanlığı ile 49. Hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
olarak görev yapan Ersin Faralyalı, İzmir’de toprağa verildi.
Faralyalı’yı son yolculuğuna “en yakışıklı başkanımız” diyen
İzmir iş, siyaset ve spor dünyası uğurladı. Siyaset ve iş dünyasında önemli görevlerde bulunan iki çocuk babası, 69 yaşındaki Faralyalı’nın ölümü büyük üzüntü yarattı.
Ersin Faralyalı için gerek 1981-1988 yıllarıs arasında 8 yıl
yönetim kurulu başkanlığını yaptığı EBSO önünde gerekse
Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde düzenlenen cenaze törenine
İzmir Valisi Cahit Kıraç, Vali Yardımcısı Halis Peker, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin
Çapkın, oğulları Serdar ve Ahmet Faralyalı, gelinleri Begümhan Doğan Faralyalı, Ebru Ansel Faralyalı, kardeşi Hikmet
Faralyalı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın
Doğan, Doğan Yayın Holding CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ,
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök,
Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı,
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, eski bakanlardan
Hasan Denizkrurdu, Rifat Serdaroğlu, Ekrem Pakdemirli, Akın
Gönen, EBSO Meclis ve Yönetim Kurulu eski başkanları, EBSO
Meclis Üyesi sanayiciler ile İzmirli Oda başkanları katıldı.
Hüzünlü tören
Ege Bölgesi Sanayi Odası önündeki törende konuşan EBSO
Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Ersin Faralyalı’nın İzmir’in
yetiştiriği en özel insanlar arasında yeraldığını, herkesin sevgisini kazanmayı başardığını belirterek, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgelerin kurulmasında sağladığı katkının kent
adına unutulmayacağını ifade etti.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın da,
Faralyalı’nın EBSO meclis üyeliğinin ilk olarak 1966 yılında
başladığını belirterek, hayatındaki başarılı yükselişleriyle
TOBB Başkanlığı yaptığını belirtti.
Taşkın, “Faralyalı siyasete atılarak Enerji ve Tabii Kaynak-
ebsohaber 56 temmuz 2008
VEFAT
İş ve siyaset dünyasının
önemli ismi
lar Bakanlığı gibi gayet kutsal görevlerde bulunarak hayatına
devam etti. Amerikan İş Konseyi, TÜSİAD’daki görevleriyle
onu bir kez daha anıyorum. Odamızda bilgisayar hizmetlerinin ilk olarak başlamasına sağlayan başkanımızı güler yüzü ve
pozitif enerjisiyle hatırlıyoruz” dedi.
EBSO eski Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Ertan,
Faralyalı’yla ilk olarak basketbol oynarken tanıştıklarını ifade
etti. 1966 yılında Faralyalı’yla EBSO Meclisi’nde yeniden bir
araya gelerek, çalışma fırsatı bulduklarını söyleyen Ertan,
onun bulunduğu kurumlarda herkesin sevgisini kazandığını
aktardı. Ertan, “TOBB ve İzmir en yakışıklı başkanını kaybetti” diye konuştu. EBSO eski Meclis Başkanı Kemal Çolakoğlu
da, dürüstlük, açık sözlülük ve ülke menfaatlerini her şeyin
üstünde tutma ilkelerini Faralyalı’dan öğrendiklerini belirterek, “Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren başkandı.
Aldığı kararların hayata geçmesini sonuna dek beklerdi. Mayıs
ayında dünyaya gelen torununu da bekledi. Hepimiz onu çok
özleyeceğiz” diye konuştu.
İzmirliler’den istek
Ersin Faralyalı’nın kardesi Hikmet Faralyalı ise ağabeyinin
İzmir’i çok sevdiğini aktararak, “İzmirli işadamlarının mevcut
olan potansiyellerini birleştirmelerini ve bu gücü ortaya koyarak, Türk ekonomisindeki hak ettikleri yeri almasını isterdi.
Ailesi ve evlatları adına hakkınızı helal edin” dedi.
Faralyalı’nın cenazesi daha sonra Bostanlı’daki Beşikçioğlu Camii’nde ikindi namazının ardından cenaze namazından
sonra oğukkuyu Mezarlığı’nda defnedildi.
Türk iş dünyasının yetiştirdiği duayen isimlerden
olan Ersin Faralyalı, 1958 yılında Robert Kolej’den
mezun oldu, yüksek öğrenimini Ege Üniversitesi
İktisat Fakültesi’nde tamamladı. Ersin Faralyalı,
1966-1991 yılları arasında, 25 yıl içinde Ege Bölgesi
Sanayi Odası’nda (EBSO) önce meclis üyesi olarak
görev yaptı. Ardından 1981 yılında EBSO başkanlığına seçilerek, 1988 yılına kadar bu
görevini yürüttü. EBSO başkanlığı
yaptığı dönemde, 1985 yılında
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanlığı’na seçilen
Faralyalı, ayrıca 18 yıl İktisadi
Kalkınma Vakfı’nda (İKV), 2 yıl
Türk Sanayiciler ve İşadamları
Derneği’nde (TÜSİAD) yönetim
kurulu üyeliği yaptı. Faralyalı,
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun
(DEİK) kuruluşunda yer aldı. Kurucusu olduğu DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi’nin de 2
yıl başkanlığını yürüttü. Ersin Faralyalı, 1991 yılında
siyasete atıldı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Doğru Yol
Partisi’nden İzmir milletvekili seçildi. 49’uncu hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev
yaptı. Faralyalı, gerek iş dünyası gerekse politikada
aktif görevlerde bulunduğu dönemlerde Türkiye’de
organize sanayi bölgeleri ile serbest bölgelerin yaygınlaştırılması için de büyük çaba harcadı.
ebsohaber 57 temmuz 2008
VEFAT
Faralyalı sanayi ve
ekonomiyi savundu
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği eski başkanlarından, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Eski Bakanı Ersin Faralyalı, EBSO’da Meclis Üyeliğine adım attığı
andan itibaren son güne kadar sanayi ve ekonomiyi savunmasıyla dikkat çekti.
Faralyalı, EBSO Meclisi’nde 1968 yılında yaptığı ilk konuşmada sanayicinin sorunlarının sürekli gündemde tutulmasını
isterken, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından önceki
yıllarda verilen sınai mamül ihracatı fonunun yeniden işlerlik
kazanmasını, ihracatta vergi iadesi konusundaki çalışmaların
hızlandırılmasını gündeme taşıyordu.
Ersin Faralyalı, EBSO Meclisi’ne veda ettiği 1991 yılındaki son konuşmasında ise “Cumhurbaşkanı üretimi artırın,
tüketimi özendirin, vadeli satış yapın, reklam harcamalarınızı
artırın diyor. Ancak bu beyan, tam bankaların kredi faizlerini
17-19 puan birden artırdıkları bir zamana rastladı. Öte yandan,
Güneydoğu’da esnaf kepenklerini kapatıyor. Çekler, senetler
ödenemez durumda. Deri imalatçıları “bu ay sonunda çalışanlarımızın ücretlerini ödeyemeyiz” diyor. Böyle bir ortamda Hazine
ve Dış Ticaret Müsteşarı, “sıcak harbe girmediğimiz taktirde bu
kriz bizden teğet geçer” diyor. Acaba bizi yönetenler gerçekten
Türkiye’de yaşamıyor mu?” diyordu.
Ekonomik kriz nedeniyle müteahhitlik hizmetleri veren firmaların sıkıntıya düştüğünü, devlet tarafından buna ilişkin olarak
yapılan ilk açıklamalarda bu zararların Türkiye’ye verilecek
yardımlardan karşılanacağının bildirildiğini ifade eden Faralyalı,
o güne kadar gelen yardımların dış borç ödemelerinde kullanıldığına dikkat çekiyordu.
Enflasyonla mücadele, ihracatta artış
Ersin Faralyalı, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla kürsüye çıktığı 1981 yılında, gerçekleştirmeyi planladıkları çalışmaları, “Serbest piyasa ekonomisinin işlerliğini artırmak üzere
alınması gerekli tedbirleri hazırlamak. Enflasyonla mücadele.
Sınai ürün ihracatını geliştirmek ve devamlılık sağlamak için
çalışmalar yapmak, tedbirler geliştirmek ve yetkililerle bu konuda devamlı temas halinde olmak, ayrıca diğer döviz kaynakları
hakkında görüşleri tespit etmek. Üretimi ve yatırımları artırıcı
tedbirlerin uygulamaya aktarılmasını sağlamak. Çalışma hayatının yeniden düzenlenmesinde kesimler arası dengenin sağlanmasını temin etmek için çalışmalar yapmak” maddeleri halinde
sıralıyordu.
Daha önceki yönetimin başlattığı çalışmaların da sürdürüleceğini bildiren Faralyalı, özel sektörün birlik içinde davranması
için gayret göstereceği sözünü veriyordu.
Önümüzü görmek istiyoruz
Ersin Faralyalı, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak 1989
yılındaki son konuşmasında ise oldukça karamsar bir tablo çiziyordu. Bakanlar Kurulu’nun yeniden teşekkül ettiğini, bakanlık
sayısının artırıldığını, bu kadar sık değişiklik içinde kime başvurulacağının bilinmediğini anlatan Faralyalı, ekonominin uzunca
bir süre Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın elinde olacağının anlaşıldını belirtiyordu. Faralyalı, gümrük vergileri ve fonları indirerek ithalatta yüzde 30 ucuzluk sağladıklarını söyleyen bir Devlet
Bakanı’nın sanayiciyi suçlayarak “Mamüllerine yüzde 30 zam
yaptılar” demesi üzerine de, “Sanki üretimimizde kulladığınız
girdilerin hepsi ithal malı. Hesap yapmasını bilmeyen olarak bizi
suçlamaları yerine kendileri daha ciddi olarak Türkiye’deki sanayinin girdilerini tetkik etseler sanırım daha iyi olacak” diyordu.
Son üç yılda (1986-1989) Türk müteşebbisini teşvik edicilikten uzak birçok icraat yapıldığını hatırlatan Faralyalı, ekonomideki sorunların yönetim tercihlerinden kaynaklandığını, icra
organlarını yanlış kararlardan vazgeçirebildikleri ölçüde görevlerini yerine getirdiklerini ifade ediyordu.
ebsohaber 58 temmuz 2008
HABER
Devalüasyon uyarısı
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)
Ayakta kalan firmalar
Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, özel
EBSO Meclis Başkanı Yorgancılar,
parmakla sayılacak
sektörün dış borcuna yüksekliğine dikkat
Yorgancılar, 2002-2007 arası dönemdövizle borçlanan özel sektörün
çekerek olası bir develüasyon halinde
de, iç borçta yüzde 70, dış borçta yüzde
büyük risk altında olduğunu belirayakta kalan şirketlerin parmakla gösteri91 ve özel sektörün dış borcunda yüzde
terek, olabilecek devalüasyonun
lir hale geleceğini belirtti.
267 artış gerçekleştiğini belirterek, “Bu
firmaları yok edeceğini söyledi.
Karşıyaka Rotary Kulübü’nün
borç miktarı ile özel sektör ciddi risk
toplantısına konuk olarak katılan
altındadır. Toplam dış borcun içinde özel
Yorgancılar, ülkedeki ekonomik gidişata ilişkin bilgiler vererek
sektörün payı çok ciddi oranlarda artarak yüzde 64’lük bir orana
varolan darboğazdan kurtulmak için Türkiye’deki şahıs, şirket
ulaştı. Bütün bunların üstüne gerçekleşecek olası bir develüasve kamu kuruluşlarının tasarrufu öğrenmesi gerektiğini söyledi.
yon sonucu Türkiye’de ayakta kalan firmalar parmakla sayılır
Son zamanlarda açıklanan dış ticaret verilerine göre üretmeden
hale gelecektir” uyarısında bulundu.
tüketir bir konuma gelindiğini kaydeden Yorgancılar, iç borçlanYorgancılar, Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin önemli bir
ma konusunda ise kredi kartı sorununun önemine dikkat çekti.
kısmının doğrudan yatırımdan ziyade, sıcak para olarak adlandıTürkiye’de kişi başına 2.1 adet kredi kartı düştüğü bilgisini veren rılan kısa vadeli ve kalıcı olmayan yatırımlar olduğuna da vurgu
Yorgancılar, 2002 yılında 4 milyar YTL olan ödenmemiş kredi
yaptı.
kartı borcunun 2007’de 26 milyar YTL’ye çıktığını dile getirerek
sözlerine şöyle devam etti:
Sektörel teşvik isteği
“Görüldüğü gibi bu borçlanmanın en büyük sebeplerinden
Ege Bölgesi’nin potansiyelinin de iyi değerlendirilmesi
biri kredi kartlarının kolay ediniliyor olması. Bizim sanayicimiz,
gerektiğini söyleyen Yorgancılar, İzmir’in en genç nüfusa sahip
iş adamımız maalesef tasarruf yapma alışkanlığına sahip değil.
illerden biri olduğunu hatırlatarak bölgedeki 6-7 üniversiteyle
Biz bütçe yapmayı bilmiyoruz. Giderek yaygınlaşan tüketici kre- birlikte değerlendirilmesini ve potansiyeli üretime yönlendirecek
dileri sayesinde şirketler de, şahıslar da, ülke de para kaybetme- sektörel destek niteliğinde bir sistem kurulmasını istedi.
ye mahkum. Önce tasarruf ve bütçeye önem vererek harcamalaIhracatçının ve şirketlerin kar edemediğini de anlatan
rı da buna göre düşünmek gerekir.”
Yorgancılar, bunun için faiz oranlarının düşürülmesi ve döviz
Kredi kartı satışının belli şartlara bağlanması ve taksitli satışın kurunun yukarı çekilmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurortadan kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yorgancıguladı. Yorgancılar, hükümetin ilk döneminde uygulanan makro
lar, Türkiye’deki çalışanların büyük çoğunluğunun taksit süresini reformların ikinci dönemdeki mikro reformlarla desteklenmesi
kapsayacak iş garantisine sahip olmadığının altını çizdi.
halinde büyümenin sağlanabileceğini kaydetti.
ebsohaber 59 temmuz 2008
YOLHARİTASI
Bilişimi öngörebilmek
Gelecekte bilişimin hayatınızdaki
anlamı yok. Bilgiyi üretenler ise çok değeryerini öngörebilmek. En zoru bu! Bu
liler, fiyatlarını mutlaka buluyorlar. Bilgiyi
zamana kadar kimler denemedi ki? Dikullanabilenler ise en güçlüleri. Çünkü
lerseniz ilk akla gelenleri sayalım..
öngörebiliyorlar.
• 1899 yılında ABD Patent Dairesi
yetkilisi Charles Duell, “Bugüne kadar
KOBİ’ler ve bilişim
keşfedilmesi gereken her şey keşfedilTürkiye İstatistik Kurumu www.tuik.
miştir” diyordu.
gov.tr tarafından ilk defa gerçekleştirilen
• 1926 yılında Audion tüpünün
KOBI’lerde bilişim teknolojileri kullanımı
mucidi Lee DeForest, “Televizyonun
araştırması sonuçlarını (01/2005) aktarıMemet Özkan
üretilmesi kuramsal ve teknolojik açıdan
yorum: Bilgisayar kullanımı % 87,76, [email protected]
mümkün olsa da, mali ve ticari açıdan
ternet erişimi oranı % 80, 43 olarak tespit
bunun imkansız olduğunu düşünüyoedilmiştir.
rum” diyordu.
250 ve daha fazla çalışanı olan giriBilişimin bugününü yaratan kişiler
• 1943 yılında IBM Başkanı Thomas
şimlerde internet erişimi % 99,22 iken,
Watson, “Dünya piyasasında beş bilgisabile yarattıkları dünyanın ufukları10-49 çalışanı olan girişimlerde bu oran
yardan fazlasına yer yoktur” diyordu.
% 77,97’dir. İnternete erişimde, araştırma
nı tahmin etmekte yetersiz kaldı• 1956 yılında British Astronomer
kapsamındaki sektörler dikkate alındılar. Peki biz, bilişimin gelecekteki
Royal’de yazan Richard Wooley, “Uzayğında % 95,44’lük oran ile “sinema ve
oluşumunu öngörebiliyor muyuz?
da yolculuk tamamen bir zırvalıktır”
video filmleri ile ilgili faaliyetler-radyo
diyordu.
ve televizyon faaliyetleri” ilk sırada yer
• 1977 yılında Digital Equipment Corp’un başkanı Ken
almaktadır. Girişimlerin interneti kullanma amaçları çoğunlukla
Olson, “Kimsenin evinde bilgisayar bulundurması için bir neden bankacılık ve finansal hizmetlere yöneliktir. Bilgisayar kullanılan
yoktur” diyordu.
girişimlerde çalışanların % 40,15’i haftada en az bir kez bilgi• 1981 yılında Microsoft’un kurucusu Bill Gates “Herkese
sayar kullanmaktadır. Aynı dönemde, internet erişimine sahip
640 KB’lık bellek yeterli olacak” diyordu.
girişimlerde haftada en az bir kez internete bağlanan çalışanların
oranı ise % 35,83’tür. Internet erişimine sahip olanlar % 35,26’sı
Bilişimin bugününü yaratan bu kişiler bile, yarattıkları
modem (telefon hattı ile çevirmeli bağlantı) ve % 6,75’i ISDN
dünyanın ufuklarını tahmin etmekte yetersiz kaldılar. Şimdi bu
olmak üzere darbant erişimine sahiptir. Girişimlerin yarısından
satırlarda, onların öngörülerinin zayıflığına gülümsüyoruz. Biraz
fazlası ise genişbant bağlantılardan DSL (ADSL, SDSL vb) ve %
da düşünelim. Peki ya biz, bilişimin gelecekteki oluşumunu ne
9,42’si kablo vb. gibi diğer genişbant bağlantı tipine sahiptir.
kadar öngörebiliyoruz? Öngörülerimiz ne kadar gerçekçi, ne
İnternet erişimine sahip girişimlerin % 63,22’si kamu kurum ve
kadar hayal ürünü? Ne oldu ve nasıl oldu da, dünün hayal ürünü kuruluşları ile iletişimlerinde interneti kullanmaktadır. İletişim
düşünceleri, bugün burnumuzun dibinde yaşayan gerçeklere
faaliyetlerinde bilgi almak ilk sırada iken, kamu ihalelerine
dönüştüler? Bugün hayal ürünü diye burun kıvırdıklarımız, ne
elektronik ortamda teklif verme oranı tüm sektörlerde düşüktür.
zaman gerçek olacak? Yarın mı, yoksa birkaç saat sonra mı? Bili- Kamu ihalelerine elektronik ortamda teklif vermede gayrimenşimin gerçekleştirdiği öngörülerin sonuçlarını doğru ve zamanın- kul, kiralama ve iş faaliyetleri sektörü % 11,53 ile ilk sıradadır.
da kullananlar ne gibi avantajlara sahip olacaklar, kullanamaKendi web sitesine sahip olan girişimlerin oranı % 48,20’dir.
yanlar neleri kaybedecekler? Görmek için bekleyelim mi, yoksa
250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde web sitesi sahipliği,
bunu da öngörebilir miyiz?
10- 49 çalışanı olan girişimlerin iki katından daha fazladır. Web
Bilişimi öncelikle öngörmek zorundayız. Ardından bilişimi
üzerinden sunulan hizmet türleri içerisinde, ürünlerin pazarlanüretmeliyiz. Ancak tüm bunları yapabilmek için bilişimi mutlaka ması ilk sırada yer almaktadır.
ve sürekli olarak kullanarak, uzmanlaşmak zorundayız. İhtiyaçSonuçları değerlendirmek gerekirse: rakamlar her alanda
larımızı gidermek için bilişimi kullanır ve üretirken, bilişimi
oldukça düşük ve bilişim fonksiyonlarının kullanım yerleri hatalı
sürekli kullanıyor olmanın getirdiği yeni ihtiyaçlarla da tanışaca- ya da eksik. Neden?
ğız: yeni bilgileri aramak.
Bilişim araçlarını kullanmamanın gerekçesi olarak, bilişim
Bilgi ekonomisi içerisinde yaşayan toplumlar olarak bilişimi
donanım ve hizmetlerinin maliyetlerini öne süremeyiz. Bilgisakullanmak, yaşamsal bir öneme sahiptir. Bilgi toplumu olmayar fiyatları giderek düşüyor, hızlı İnternet bağlantısı, kullanım
nın yolu bilgi insanı olmaktan geçiyor. Bilgi insanı üç sacayağı
sürenize göre çok daha hesaplı hale geldi, web sitesi yapmak o
üzerinde duruyor. Bilgiyi üretmek, bilgiye sahip olmak ve bilgiyi kadar ucuzladı ki neredeyse bedava yaptıracaksınız. Dolayısı ile
kullanmak. Bilgiyi kullanamadıktan sonra ona sahip olmanın bir
maliyet, engelleyici bir unsur değil; itiraf edebilirseniz gerekçe-
ebsohaber 60 temmuz 2008
YOLHARİTASI
niz bilgisizliktir. Öte yandan Internetin birincil kullanım amacı,
KOBI’ler açısından baktığımızda eğlence, bilgi alma ya da banka
vb. zorunlu finansal işlemler olmamalıdır. Sanayici açısından bilişim ve Internet, para kazandıran araçlardır. Bunları kullanarak
nasıl para kazanacağınızı öğrenmelisiniz. Böyle olduğu zaman,
kullanım oranları ve sıklığı da artacaktır.
Teknoloji, medya, telekomünikasyon trendleri
Nerede olduğumuzu gördük. Peki bilişimin trendleri nereye
gidiyor? Geçtiğimiz yıllarda Deloitte’un, Teknoloji, Medya ve
Telekomünikasyon (TMT) endüstri grubu, TMT Trendleri raporunu (2006) yayımladı. Bu çalışma, bilişim trendlerini öngörme ve
bu trendlere göre pozisyon alabilme, fırsatları değerlendirebilme
açısından herkes için önem taşıyor.
TMT Trendleri raporu, Deloitte’un teknoloji, medya ve
telekomünikasyon sektörlerinde dünya çapında 5000’i aşkın
iş ortağı ve üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Teknoloji, telekomünikasyon ile medya ve eğlence sektörlerini
içeren raporda yer alan öngörülerden bazıları şöyle:
Teknoloji
• Arama motorları en çok kullanılan uygulama haline gelecek. Bilgi bombardımanı altında kalacak olan kullanıcılar, arama
motorlarını daha fazla kullanacaklar. İnternet’te yer alan görsel
malzemelerin çoğalması, bu alanda gelişmeye olan ihtiyacı
artırarak önemli bir potansiyel yaratacak.
• Cihazlara İnternet erişimi kazandırılacak. Fotoğraf makinelerinden otomobillere kadar, birçok araç ve cihaza on-line
güncelleme ve eklemeler yapılacak. Bu eklemeler sayesinde,
üreticiler tüketici ihtiyaçlarını daha iyi anlayacak, hizmet kalitesini yükseltecek ve yeni gelir fırsatlarını belirleyecek.
• Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dijital
uçurumda bir iyileşme sağlanamayacak. Dijital çağı yakalayamayanlar, medya, İnternet, elektronik iletişim ve bilgiye erişemediklerinden daha da geriye düşecekler.
Telekom
• Cep telefonu sektöründeki büyüme, gelir ve kârın büyük
bölümü yine 2. kuşak şebekelerden gelecek.
• Telekom sektörü, makine ve cihazların İnternet üzerinden iletişim kapasitesini artıracak, bu da uzaktan süreç izleme,
malların takibi, trafik akışının izlenmesi vb. uygulamalara imkan
verecek.
• Geleceğin hakimi Mobil sanal şebeke operatörleri
(MVNO’lar) olabilir. Bu şirketler, telefon trafiğini artırarak telefon operatörlerine ek gelir sağlıyor, piyasaya yeni bir dinamizm
kazandırıyorlar.
Medya ve Eğlence
• Cep televizyonundaki yeni gelişmeler beklenen ölçüde
benimsenmeyecek.
• Bilgisayar oyunları sektörü çok daha büyük kitleleri çekmeye çalışacak. Oyunlar yeni gruplara, özellikle de genç kızlara
ulaşacak.
• Radyo istasyonları da, televizyon kanallarını takip ederek
reklam yerine abonelikten gelir elde etmeye çalışacaklar. İnternet tabanlı hizmetler vb. yeni dağıtım kanalları hayata geçirilecek.
ebsohaber 61 temmuz 2008
HABER
İzmirli zeytin ve zeytinyağcıların
ihracat ödülü mutluluğu
Zeytin ve Zeytinyağı Sektöründe 2007 yılında en fazla
ihracat yapan 20 firma, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları
Birliği tarafından ödüllendirildi. Ege Bölgesi Sanayi Odası üyesi
firmalar ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatındaki başarılarıyla dikkat çekti. Olivos, Genel Ambalajlı Zeytinyağı ile Markalı
Ambalajlı Zeytinyağı ihracatı dallarında iki birincilik ödülü aldı.
Urla Gıda, Ekiz, Kristal, Tariş, Verde ve Nejat Atalan Dış Ticaret
firmaları da ödüle layık görüldü.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen ödül törenine
katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı,
dünyada savaşların artık topla, tüfekle değil market raflarında
sürdüğünü savundu.
TİM Başkanı Satıcı, Türkiye’nin yıllar önce kestiği zeytin
ağaçlarının önemini yeniden anladığını ve tekrar ağaç dikmeye
yöneldiğini belirtti. Ağaç sayısının artmasına rağmen iç tüketimin sınırlı düzeyde kaldığını ifade eden Satıcı, zeytinyağı tüketiminin yoğun olduğu Ege ve Akdeniz kıyılarında kalp ve damar
hastalıkların daha az görüldüğüne dikkat çekti.
Sektörde yaşanan sıkıntılara rağmen üretici ve ihracatçıların
birbirinden kopmadığını hataları kendi aralarında düzelterek
yola devam ettiklerini belirten Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz dönem herkes tarafından yarı yolda bırakılmış
olsalar da ihracatçılar yollarına devam ettiler. Ambalajlı ihracatta büyük kazanımlar sağladılar. Dünyada savaşlar artık topla,
tüfekle değil market raflarında sürüyor. Kazanılan cepheler marketlerin tabelalarında, ürünlerin etiketlerinde ortaya çıkıyor. Bir
bakıyorsunuz bir Alman markasını Fransız olmuş, bir marketten
Türk markası çıkmış Brezilya markası girmiş. Küresel piyasaların
hepimize dayattığı zorluklar var bunları göğüslemek zorundayız.
Ancak zeytinyağı sektörünün oyuncuları köklü kuruluşlar, bir
kaç kuşaktır devam eden şirketler var. Bu sene 125 milyar doları
aşan ihracatla Türkiye’nin kalp ve damar sağlığını kuvvetli tutacağız. Sağladığımız dövizlerle ülkenin damarlarında akan kanı
dolaştırıyoruz. İnşallah ekonomiyi yönetenler de damar sağlığını
güçlendirirse kan sıkıca dolaşacak. Sayın Kürşad Tüzmen’in bahsettiği gibi kur keneleri var. Kur keneleri o damarlardan bu kanı
emip bitiriyorlar. Ama bugün şikayet etmeyeceğiz.”
“Ayakta kalmayı başaran bir sanayi kurduk”
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali
Nedim Güreli, tarıma dayalı sanayi sektörlerinin yüksek faiz
ve girdilere rağmen ayakta kalmayı başaran bir sanayi kurmayı
başardığını belirtti. Türkiye’nin tüm üretim alanlarında markalı,
katma değeri yüksek ürün arayışına girdiği bir dönemde genel
ihracat kategorisi dışında markalı ve ambalajlı ihracat yapan
firmaları teşvik etmek istediklerini bildiren Güreli, “Rakamlar küçük gelebilir, ama göreceksiniz ki seneden seneye bu rakamlar
büyüyecek. Kutulu, markalı ihracat yapan arkadaşlar ülkemize
cephe kazandırıyor marketleri saf saf fethediyoruz. Rakamların
şimdilik bir önemi yok” dedi. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin
Yıldırımakın ise zeytinyağında iç tüketimin isenen seviyeye
çıkamadığını dile getirerek, dünyanın önde gelen zeytinyağı üreticisi ülkelerinin yok pahasına aldıkları Türk zeytinyağını kendi
markalarıyla pazarlamalarının önüne geçilmesini istedi.
ebsohaber 62 temmuz 2008
HABER
Ayakkabıda gelecek sezon
Yaz mevsiminin en sıcak günleri yaşanırken, Uluslararası
İzmir Fuar Alanı’nda kış mevsiminin hazırlığı yapıldı. Ayakkabıcılar, yeni sezon ürünlerini İzmir’de görücüye çıkardı. 3-6
Temmuz 2008 tarihleri arasında düzenlenen Ayakkabı / Kış - 24.
İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, gelecek sezonun
ürünlerini profesyonel alıcılarla buluşturdu.
İzmir Valisi Cahit Kıraç, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu’nun temsil ettiği
fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2006 yılı verilerine göre
sektörde 40 bin işletme bulunduğunu ve 400 bin kişinin istihdam edildiğini anlattı. Kıraç, 2.3 milyar dolarlık ticaret hacmine
sahip sektörün, gayri safi milli hasılanın yüzde 1,4’ünü sağladığını ve toplam yatırımda yüzde 2 payı olduğunu belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yusuf Ali Karaman
ise ayak sağlığının ruh ve beden sağlığının en temel göstergesi
olduğunu söyledi.
İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel de Çin
mallarının insan sağlığını tehdit ettiğini, ithalatta bazı standartlar
getirilmesi gerektiğini vurgularken, Ege Ayakkabı Sanayicileri
Derneği Başkanı Celal Sezerler de dış satıma önem verilmesi
gerektiğini, 2007 yılında sektörde 316 milyon dolarlık ihracata
karşın, 569 milyon dolarlık ithalat yapıldığını bildirdi.
İzmir Ayakkabıcılar Odası, Ege Ayakkabı Sanayicileri
Derneği ve sektör temsilcilerinin desteği ile İzmir Fuarcılık
Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş. (İZFAŞ) tarafından
düzenlenen fuara Adana, Adapazarı, Antalya, Bursa, Gazian-
tep, Hatay, İstanbul, İzmir, Konya, Manisa, Trabzon ile İtalya
ve Hindistan’dan 168 firma katıldı. Fuarı, aralarında Almanya,
Azerbaycan, BAE, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan,
Hollanda, İspanya, İsrail, İtalya, Makedonya, Romanya, Slovenya, Suriye ve Yunanistan’ın da bulunduğu 15 ülke ve 41 ilden
gelen toplam 8 bin 596 kişi ziyaret etti. Geçtiğimiz yılki fuarı
8 bin 153 kişi ziyaret etmiş, 2007 Ayakkabı Kış’a altı ülkeden
ziyaretçi gelmişti.
24. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, Türk
ayakkabı ihracatına katkı yapacak iş bağlantılarıyla dikkati
çekti. 12 bin 500 metrekare alan üzerinde gerçekleşen fuarda
Azerbaycan’dan gelen alım heyetinin firmalarla kurduğu bağlantılar, İzmirli ayakkabıcıların yönünü Türk Cumhuriyetlerine
çevirdi.
Yılın moda renkleri
Bay-bayan-çocuk ayakkabı, bot, çizme modelleri ile çanta,
bavul, cüzdan ve kemer tasarımlarının sergilendiği Ayakkabı Kış
Fuarı, gelecek sezonun moda renk ve modellerinin vitrinlerden
önce buluştuğu ilk organizasyon oldu. Kış mevsiminde çizmenin
yanısıra botların gözde olacağı, renk alternatiflerinde ise kışın
vazgeçilmez renkleri siyah ve kahverenginin yanısıra haki, kırmızı, yeşil, turuncu ve sarının sıkça kullanıldığı gözlendi.
İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen “Yerli ve yabancı
ziyaretçilerimiz ülkelerine önemli iş bağlantılarıyla döndü. Bu
durum, fuarımızın kökleştiğinin ve başarısının kanıtı” dedi.
ebsohaber 63 temmuz 2008
HABER
REACH için geri sayım başladı
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa
lar Ajansı (AKA) (European Chemicals
Birliği’nde (AB) kimyasallar alanındaki
Agency-ECHA) yönetimindeki merkezi
AB’ye kimyasal madde ihraç
mevcut 40 direktif ve yönetmeliğin yebir veri tabanına kaydettirmeleri zorunlu
edenlerin REACH tüzüğünün önrini alan ve kimya sektörünü doğrudan
bulunuyor. Kayıt işleminin yerine getirilgördüğü şartlarda üretim yapması
etkileyecek olan REACH tüzüğü hakkınmemesi ürünlerimizin AB’ye ihraç edilmeve Avrupa Kimyasallar Ajansı’na
da firmaları bilgilendirme çalışmalarına
sine engel olabilir.
kaydettirmesi gerekiyor.
aralıksız devam ediyor.
Avrupa Birliği’ne ihracat yapacak
Ön-kayıt: REACH düzenlemesi 1
firmaları doğrudan etkileyecek olan REACH düzenlemesi hakHaziran 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Ancak 1 Hakında Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İstanbul Maden ve Metaller
ziran 2007’den 1 Haziran 2008’e kadar olan süreçte fiili olarak
İhracatçı Birliği Genel Sekreterliği ile işbirliği yapılarak KOBİ
gerçekleştirilmesi gereken bir yükümlülük bulunmuyor. Fiili ilk
Okulu kapsamında 11 Şubat, 17 Mart, 9 Mayıs tarihlerinde 3
uygulama 1 Haziran 2008 tarihinde başlayacaktır. Bu tarihten
bilgilendirme semineri daha düzenlendi.. Firmaların yoğun ilgi
1 Haziran 2008 tarihine kadar ön kayıt yapılması söz konusu.
gösterdiği seminerlerde firmalara REACH sistemi hakkında temel Ön kayıt konusunda firmalarımızın önümüzdeki yıllarda AB’ye
bilgiler verilirken, soru-yanıt bölümleriyle firmalar sisteme ilişkin ihraç etmeyi planladıkları tüm kimyasalları AKA’ya bildirmeletüm sorularının yanıtlarını öğrenme olanağı buldu.
ri gerekiyor. REACH kapsamında kimyasalların kayıt edilmesi
süreci 2018 yılına kadar devam edecek. Son tarihler, maddenin
tehlike özelliğine göre ve pazara sürülen maddelerin yıllık toREACH Bilgilendirme Dosyası
najına bağlı olarak 2010,2013 ve 2018 yılları olarak belirlendi.
REACH, kimyasalların ve bunların güvenli kullanımına dair
Ön kayıt yapılması yoluyla, 2018 yılına kadar REACH sistemine
yeni bir Avrupa Birliği düzenlenmesini teşkil ediyor. REACH
sisteminin uygulanmasını öngören 1907/2006 (EC) sayılı REACH kayıt edilmesi gereken maddelerin, AB pazarına satışına ara
verilmeden devam edilmesi mümkün olacaktır.
yönetmeliği 1 Haziran 2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Bu
yönetmelik AB’de kimyasallar alanındaki mevcut 40 direktif ve
yönetmeliğin yerini aldı.
Ön kayıt yaptırılacak kimyasal maddeler
REACH (Registration, Evaluation And Authorisation of CheFaz içi (phase-in) maddeler,
micals - Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanEINECS’de (Avrupa Mevcut Ticari Maddeler Envanteri) listeması) tüzüğüne göre, AB’de faaliyet gösteren yılda bir tondan
lenenler,
fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların kimyasal
1 Haziran 2007 tarihinden önceki on beş yıl içinde en az bir
maddeleri, Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimdeki yeri
kez üretilmiş fakat piyasaya sürülmemiş olanlar ( ara ürünler ve
veri tabanına kaydettirmeleri gerekiyor. Ayrıca ihtiyaç duyulması arge kimyasal maddeleri gibi)
halinde, çeşitli testlerin gerçekleştirilmesi ve söz konusu ajanstan
1 Haziran 2007 tarihinden önce piyasaya sürülen polimer
izin alınması zorunlu.
olmayan kimyasal maddeler ( no-longer polymer).
REACH tüzüğü hem kimyasallardan kaynaklanan risklerin
yönetiminde hem de üretilen kimyasal maddeler hakkında
Ön kayıtta istenen belgeler
sağlıklı bilgilerin sağlanması konusunda sanayiye büyük soMaddenin tanımı,
rumluluklar ve yüksek maliyetler yüklüyor. REACH tüzüğünün
IUPAC veya diğer uluslar arası kimyasal ismi,
Türkiye’nin henüz AB’ye üye olmamasından dolayı Yurt içi
Diğer isimler (genel ismi, ticari ismi, kısaltmalar),
kimya üretimimizde kısa vadede doğrudan etkisi yoktur. AnEINECS veya ELINICS numarası (eğer varsa ve uygunsa),
cak ülkemizden AB’ye yapılacak kimyevi madde ihracatından
EINECS numarası: (European Inventory of Existing Comihracatçı firmalarımızın REACH tüzüğünün öngördüğü şartlarda
mercial Chemical Substances) Avrupa Mevcut Ticari Kimyasal
üretim yapmaları ve ürünlerini Avrupa Kimyasallar Ajansına
Maddeler Envanteri numarası.
kaydettirmeleri gerekiyor. Diğer taraftan AB’ye üye olmamız duBilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein
rumunda REACH kapsamında düzenlemelerin kimya sektöründe
ELINICS numarası: (European List of Notified Chemical Substüm üretim faaliyetlerinde uygulanması zorunlu hale gelecektir.
tances) Avrupa Bildirilmiş Kimyasal Maddeler Listesi numarası.
Bilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein
REACH aşamaları
CAS ismi ve CAS numarası (eğer varsa),
REACH sistemi “Kayıt” , “Değerlendirme”, “İzin” ve “KısıtlaCAS numarası: Chemical Abstracts Service Numarası,
ma” olmak üzere dört temel aşamadan oluşur.
Bilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein
Kayıt (Registration): AB üye ülkelerinde faaliyet gösteren ve
Diğer tanımlama kodları (eğer varsa),
yılda bir tondan fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden
Kayıt yaptıranın adı ve adresi,
firmaların, söz konusu kimyasal maddeleri Avrupa KimyasalTemas edilecek kişinin adı,
ebsohaber 64 temmuz 2008
HABER
Tek temsilcinin adı ve adresi,
tan, ithalatçıların kayıt işlemini (Kayıt ve
Gelecek üç yılda satışa sunulması
Bürokrasi sürecinin uzunluğuna bağlı
Firmalarımızın AB’ye ihracat yaöngörülen ortalama miktar,
olarak) kendi üzerlerine almak konupabilmek için iki alternatifleri var:
Öngörülen kayıt süresi,
sunda isteksiz davranmaları söz konusu
Birincisi AB’de yerleşik ithalatçı,
Çapraz okuma (read-across) veya (Q)
olabilir.
ikincisi Türk üretici ve ihracatçılaSARs (Structure Actitivy Relationships)
İkinci alternatif ise, Türk üretici/ihrarın tek temsilci ataması..
yöntemleri kullanılıyor ise bu madde(ler)
catçılarının tek temsilci (Only Represanin tanımı,
tative) atamalarıdır. Tek temsilci AB’de
SIEF alanında arabulucu-facilitator olmak isteniyorsa belirtilyerleşik bir gerçek veya tüzel kişi olabilir. Tek temsilci AKA’nın
melidir. (Bu husus isteğe bağlıdır.)
ve sistem içerisinde yer alan diğer AB kurumlarının tek muhatabı
Ön Kayıt işlemi IUCLID beş elektronik ortamda gerçekleştirikonumundadır. AB kurumları Türk firmalarla REACH sürecine
lecektir.
ilişkin resmi ilişki içerisinde bulunmayacaklardır. Tek temsilci İhraç edilmek istenen maddeleri AKA’ya kaydettirecek ve REACH
Değerlendirme (Evaluation): Kaydı yapılmış olan tüm madde kapsamında tek sorumlu olacaktır. Bu durumda ithalatçı firma
dosyaları kayıt yükümlülüklerine uygunluk yönüyle Avrupa Kim- alt kullanıcı durumunda olup, REACH kapsamındaki bazı uyguyasallar Ajansı (AKA) tarafından değerlendirmeye tabi tutulabilamaları (Kimyasal Güvenlik Değerlendirmesi (KGD), Kimyasal
lecektir. Ayrıca bazı kimyasallar, insan sağlığı ve çevre üzerinde
Güvenlik Raporu (KGR), Maruziyet Senaryosu (MS), Güvenlik
risk taşıması şüphesiyle AKA tarafından değerlendirmeye tabi
Bilgi Formu (GBF) vb. Rapor, belge ve verileri) tek temsilciden
tutulabilir.
talep edecektir.
İzin (Authorisation): Tıpkı değerlendirme aşamasında olduğu
gibi izin aşaması da sadece bazı maddeleri kapsıyor. İzin işlevi,
çok tehlikeli kimyasal maddelerin (Örneğin; kanserojen maddeler veya doğada biriken maddeler gibi) kullanım veya pazara
sürümesi durumunda gündeme gelmektedir. Bir kimyasal madde
izne tabi maddeler listesinde yer alırsa söz konusu maddenin
piyasaya sürülme aşamasında, ajanstan izin alınası zorunludur.
İzne tabi maddeler listesi, REACH Tüzük metninde Ek 14’te (ANNEX 14) yer alıyor. Söz konusu liste, şu anda boştur ve ön kayıt
sürecinin tamamlanmasından sonra AKA tarafından kamuoyuna
duyurulacaktır.
Kısıtlama (Restriction): Bazı kimyasal maddelerin AB pazarında kullanılması ve pazara sürülmesi AKA tarafından yapılacak
değerlendirme sonucu kısıtlanabilir veya tamamıyla yasaklanabilir
REACH sistemine nasıl başvurulabilir?
REACH sistemi AB’de üretilen ve AB’ye AB üyesi olmayan
ülkelerden ithal edilen kimyasalları düzenliyor.AB bu süreçte
sadece AB’de yerleşik özel/tüzel kişileri muhatap kabul etmemektedir.Türkiye’deki üretici/ihracatçı firmalar REACH sistemine
göre AB dışı üretici kategorisindedir.Bu kategori çerçevesinde
bulunan firmalarımızın AB’ye doğrudan başvuruları mümkün
değildir. Firmalarımızın AB’ye ihracat yapabilmeleri için iki
alternatif vardır.
Birincisi, AB’de yerleşik bir ithalatçı, Türkiye’den ithalatını
yaptığı maddeleri bizzat kendisi REACH sistemine kaydedecektir. Bu durumda ithalatçının sorumluluğu herhangi bir AB’li
üreticiyle aynıdır. İthalatçı firmanın Türk üretici /ihracatçı adına
kayıt dosyasını hazırlayıp Avrupa Kimyasallar Ajansı’na (AKA)
sunması için gerekli tüm veriler (Gizlilik derecesi ne olursa
olsun) Türk firma tarafından ithalatçı firmaya verilecektir. Bu
alternatifin önemli bir olumsuz yanı ithalatçının maddeye/formülasyona ilişkin tüm bilgileri elde edebilmesidir. Diğer taraf-
ebsohaber 65 temmuz 2008
HABER
İzmir’in lider kadınları
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin
belirten Hisarcıklıoğlu, kadın girişimcilik
desteği ve Birleşmiş Milletler Kalkınhareketini bütün bölgede geliştirmek ve
İzmir’in Lider Kadınları projesi
ma Programı Bin Yıl Kalkınma Hedefkadınların da ekonomik hayata katılkapsamında 8 ay eğitim alan, iş
leri kapsamında Ege Bölgesi Sanayi
masına destek olmak amacıyla TOBB
dünyası ve politikada söz sahibi
Odası’nın İzmir Valiliği, İzmir Büyükşeolarak çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini
hemcinsleriyle biraraya gelen kahir Belediyesi ve İzmir Yerel Gündem
belirterek, “Tek kolumuz bağlı şekilde
dınlara sertifikaları törenle verildi.
21 işbirliği ile yürüttüğü ‘İzmir’in Lider
ringe çıkıp mücadele etmeye çalışıyoruz.
Kadınları Projesi’ne katılan iş dünyası, siİnsanlarımızın dörtte birini iş ortamından
vil toplum örgütleri temsilcileri ve muhtarlardan oluşan 40 kadın uzak tutarak küresel rekabette var olmaya çalışıyoruz. Böylesine
sertifikalarını törenle aldı.
bir insan kaynağı israfına göz yumacak lüksümüz yok” dedi.
Kadınların karar alma süreçlerine daha etkin katılımı hedefTOBB olarak kadınların girişimci olması yolunda yaptıklalenen ve yıl başından bu yana süren projenin kapanışı, TOBB
rı çalışmalardan örnekler verirken, kadınların özellikle eğitim
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet
seviyelerinin yetersiz oluşu, onların ekonomik hayata katılımlarıEski Bakanı Işılay Saygın’ın yanısıra İzmir Vali Yardımcısı Haluk
nın önündeki en büyük engellerden biri olduğunu ifade eden HiTunçsu, EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Yönetim Kusarcıklıoğlu, “Kadınlarımızın eğitimi, istihdamı ve toplum hayatı
rulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı
içindeki yeri konusunda ilerleme sağlayamadığımız takdirde,
Necip Kalkan, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
sadece ekonomik hedefleri tutturarak AB'nin bir parçası olmayı
Aydın Kesen, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı
beklemeyelim, bu olmayacaktır. Gelişmişliğin hangi tanımını
Zekeriya Mutlu’nun katıldığı bir toplantıyla gerçekleşti.
kullanırsak kullanalım kadınlarını toplum hayatına, üretim süreçProje Koordinatörü Özlem Değirmencioğlu’nun açış ve tanılerine sokamamış bir topluma 'gelişmiş' diyemeyiz” dedi.
tım konuşmasından sonra kürsüye gelen TOBB Başkanı Hisarcıkİmkan tanındığında Türk kadınının karşılaştığı her türlü
lıoğlu, kadınların özellikle eğitim seviyelerinin yetersiz oluşunun zorluğu aşacak azme sahip olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu,
onların ekonomik hayata katılmalarının önündeki en büyük
kadınların pekçok alanda başarı elde ettiğine dikkat çekti. Hiengellerden biri olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Tek kolumuz sarcıklıoğlu, Türkiye’de kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik
bağlı şekilde ringe çıkıp mücadele etmeye çalışıyoruz” dedi.
önemli yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, bunların
Kadınların eğitimi, istihdamı ve toplum hayatı içindeki yeri
fiiliyata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Kadınları toplum
konusunda ilerleme sağlayamadığımız takdirde sadece ekonohayatına ve üretim sürecine sokamamış bir toplumun ‘gelişmiş’
mik hedefleri tutturarak AB’nin bir parçası olmanın beklenemeolarak nitelendirilemeyeceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, böyle
yeceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, kadınların çalışma hayatınbir toplumun gelecek vaad eden, muasır medeniyet seviyesine
da daha aktif rol oynaması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’de
ulaşmış bir toplum olamayacağını söyledi. Rifat Hisarcıklıoğlu,
kadınların yalnızca dörtte birinin çalışma hayatında yeraldığını
İzmir Lider Kadınları Projesi, kadınların iş ve toplum hayatına
ebsohaber 66 temmuz 2008
HABER
katılmalarını artırmayı hedeflediğini açıkladı.
Taşkın: Proje başarılı oldu
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ise, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Türkiye’de iş dünyasının
katkısıyla yaygınlaştırmak için başlatılan Bin Yıl Kalkınma
Hedefleri’nde ilk dönemde desteklenen “İzmir’in Lider Kadınları” projesinin başarıyla tamamlanmasıdan duyduğu memnuniyeti
dile getirdi. Tamer Taşkın, kadınları EBSO’da meclis üyeliğine ve
yönetim kurulu üyeliğinde yer almaya davet ederek, iş hayatında
daha aktif rol almalarını istedi.
Düşük eğitim düzeyi ve toplumsal yaklaşımların kadınların
ekonomik hayata doğrudan katılımının önünde engel oluşturduğuna dikkat çeken Taşkın, “Dünyadaki dar gelirli insanların
büyük bir çoğunluğu kadın. Eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu yine kadınlar. Kadınlar bugün ülkemizde de erkeklere
göre daha az istihdam, ücret ve kariyer gerçeği ile karşı karşıyalar. Halbuki bütünlük içinde yaşamak ve üretmek, sosyal gelişim
ve kalkınmışlık için kadınlar da temel insan haklarından yararlanma, kendilerini geliştirme imkanlarına sahip olmalı” dedi.
Tamer Taşkın, kadınların iş hayatına, karar alma süreçlerine,
yönetim organlarına ve sivil topulm hayatına daha fazla katılmasının sağlanması amacıyla gerçekleştirilen projeye kültür ve
eğitim düzeyi yüksek, modern İzmirli hanımların ilgi gösterdiğini, proje sürecinde özveri ve sorumluluk anlayışı ile çalıştığını
ifade etti. Kadınlara yönelik gelişim çabalarına ışık tutacak bilgi
paylaşımları yapmak ve bir sinerji oluşturmanın hedeflendiği
İzmir’in Lider Kadınları Projesi öncesi ve sonrasını değerlendiren
Taşkın, şu bilgileri verdi:
“İzmir’in Lider Kadınları Projesi’ne başlamadan önce yaptığımız ankete göre siyasete girmek isteyen kadınlar yüzde 7
oranında iken, proje sonrası bu oran yüzde 13.3’e taşındı. 8
aylık bir çalışma dönemi olan proje sayesinde kendini geliştirmek, topluma ve çevreye yarar sağlamak ifadeleri ön plana
çıkmıştır. Bu projeden elde ettiğiniz kazanımları nasıl değerlendiriyorsunuz veya arzu ediyorsunuz sorusuna ilk araştırmada
ağırlık olarak çevremle paylaşma yanıtı verilirken, proje sonunda
yapılan değerlendirmede bu ifade, ‘İş ve sivil toplum dünyasına
değer katmak’ olarak değişmiştir. ”
Yeni proje hazırlanıyor:
“İzmir’in Üreten Kadınları”
İzmir’in Lider Kadınları Projesi’nin başarıyla sonuçlandığını bildiren Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Taşkın, projeye katılanların çalışmayı sürdürmeyi talep ettiklerini
söyledi. Tamer Taşkın, kadınların daha çok cesaretlendirilmesi
ve desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerken, İzmir’in lider ve
girişimci hanımlarını bir araya getirerek sivil toplum ve iş dünyasında daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla İzmir’in Üreten
Kadınları Projesi’nin hazırlıklarına başladıklarını açıkladı.
ebsohaber 67 temmuz 2008
HABER
İzmirli girişimci kadınlar
başkan seçti
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 2007 yılı ekim
ayında oluşturulan Kadın Girişimcilik Kurulu çalışmaları çerçevesinde İzmirli girişimci kadınlar da başkanlarını seçti. Ege
Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim
Kurulu Üyesi Tamer Taşkın‘ın da katıldığı İl Kadın Girişimciler
Kurulu Çalışma Esasları çereçevinde yapılan seçim sonucunda,
50 kurul üyesi arasından Mine Tüzemen Özçelik Başkan, Hande
Hiçyılmaz ve Şahika Aşkıner de Başkan Yardımcısı oldu.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, bir çok konuda lider
olmayı başaran İzmirli girişimci kadınların oluşturduğu İzmir İl
Kadın Girişimciler Kurulu‘nun çalışmalarında koordinatör Oda
olarak çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını ve bu kurulun
artık Odaların kimliklerinden bağımsız olarak ama ilgili tüm
Odaların tam desteği ile İzmir’in kalkınması için, iş dünyası için
kadın adına çalışırken aslında, toplum için önemli bir hizmet
sunacağına inandığını belirtti.
TOBB Kadın Girişimcilik Kurulu, 2007 yılı ekim ayında
çalışmalarına başladı. Toplumun farklı kesimlerinden üyelerin
oluşturduğu Kadın Girişimcilik Kurulu’nda, TOBB, Youth for
Habitat, KOSGEB, Başbakanlık Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü,
üniversiteler, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile TOBB
Başkanlık danışmanları arasından davet edilen üyeler yer alıyor.
Bu kapsamda her ilde, ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları
bünyesinde kurulan ve sayıları 10 ile 50 arasında değişen
Kadın Girişimci Kurulları ile 1630 kadın girişimciye ulaşıldı.
İzmir‘de; TOBB Kadın Girimcilik Kurulu için Ege Bölgesi Sanayi
Odası‘ndan 12, İzmir Ticaret Odası‘ndan 19, İzmir Ticaret
Borsası‘ndan 12, Ödemiş ile Aliağa Ticaret Odaları‘ndan 2‘şer,
Torbalı, Tire ve Bergama Ticaret Odaları‘ndan da 1‘er olmak
üzere toplam 50 kadın girişimci üye belirlendi.
Sosyal Diyalog Platformu’na temel olabilecek bir yapı olarak
görülen TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB bünyesinde
kadın girişimcilik konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş
oluşturulmasına katkıda bulunan istişari bir kurul ve aynı zamanda kadın girişimcilere eğitim, kapasite geliştirme desteğiyle
girişimci fikirlerini hayata geçirmelerinde destek sağlayacak.
Kurul; Türkiye’deki kadın girişimci potansiyelinin nicelik ve
nitelik bakımından geliştirilmesi ve daha donanımlı hale getirilmesi için politika belirlemek ve girişimcilik kültürünün kadınlar
arasında gelişmesine öncülük etmeyi hedefliyor.
ebsohaber 68 temmuz 2008
HABER
KOBİ’lere Basel 2 uyarısı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
Dolayısıyla, KOBİ’lerin derecelendirme
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Ekononotunun öneminin bilincine varmaları ve
mik Gelişmeler Işığında Türk Bankacılık
gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekiTamer Taşkın, finanstaki Basel 2
Sektörü ve BASEL II Kriterlerine Farklı Bir
yor.” Sistemin başarılı olmasının öncedüzenlemesinin KOBİ’lerin kreYaklaşım seminerinde yaptığı konuşmalikle enflasyonun yüzde 5’lere düşmesi,
di kullanımlarını çok yakından
da BASEL II uygulamasının başlangıçta
KOBİ’lerin kredi pastasından daha çok
ilgilendirdiğini söyledi.
KOBİ’lere sıkıntı vereceğini, ilerleyen
pay alması ile mümkün olacağını, BASEL
aşamada yararının görüleceğini söyledi.
II sisteminin başlangıçta KOBİ’leri olumTürk bankacılık sektöründe 1980 sonrası uygulamaya kosuz etkileyeceğini kaydeden Taşkın “Sistemin getireceği yaptınulan reform politikaları ile sektörün karşılaştığı başlıca temel
rımlar işletmeleri kısa vadede oldukça sıkıntıya sokabilecektir.
sorunların; ekonomik istikrarsızlık, mali riskler, yüksek kaynak
Ancak hepimiz kabul ediyoruz ki, mevcut sistemin devam etmemaliyeti, haksız rekabet koşulları, teknolojideki hızlı gelişmesi mümkün değildir. Çağdaş bir ülkede işletmelerin kayıt içinde
ler, özkaynakların yetersizliği ve yeniden yapılanma sorunları
olmaları, daha kurumsal bir yapıya sahip olmaları ve daha
şeklinde sınırlanabileceğini kaydeden Taşkın, “Bu sorunlar da
verimli bir şekilde yönetilmeleri gerekmektedir” diye konuştu.
ister istemez ülkemiz ekonomisinde önemli paya sahip olan
Taşkın, BASEL II standartlarının işletmeleri bu yöne sevk
KOBİ’lere olumsuz olarak yansımaktadır. Türkiye’de faaliyet
ederek sisteme uyum sağlayan firmaların maliyetlerinin azalmagösteren işletmelerin yüzde 99.5’i KOBİ sınıflandırması kapsını sağlayacağını rekabet güçlerini artıracağını söyledi. Bu kosamındadır. Bu işletmeler istihdamın yaklaşık yüzde 64’ünü
nuda KOBİ’lerin hükümetten önemli beklentileri olduğunu vuryaratmakta, GSMH’ya da yaklaşık yüzde 36 oranında katkıda
gulayan Taşkın, “Kayıt altına girecek KOBİ’lerin teşvik edilmesi,
bulunmaktadırlar” dedi.
vergi yüklerinin azaltılması ve kredi teşviklerinden daha fazla
Taşkın, ülkemiz ekonomisinde pek çok açıdan önemli bir
yararlanması gerekmektedir. Bu değişim sürecinde KOBİ’lerin
konuma sahip olan KOBİ’lerin uluslararası ekonomik ilişkilerde
daha güçlü desteklere ihtiyacı bulunmaktadır” dedi.
yaşanan gelişmeler, rekabet koşullarında, teknolojilerdeki hızlı
değişmeler ve dünyada ekonomik faaliyetleri etkileyen düzenleKOBİ’leri etkilemeyecek
melerdeki değişikliklerden önemli ölçülerde etkilendiğini belirtti.
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Son dönemlerde uluslararası finans sisteminde yoğun olarak
Hasan Eken de, Basel 2 kriterlerinin teminatları satartışılmakta olan BASEL II düzenlemesinin, KOBİ’leri çok yakın- dece kredi riski ağırlıklı aktiflerin hesaplanmasında
dan ilgilendirdiğini ifade eden Taşkın, bu işletmelerin küçükgözönüne alındığını, bankaların kredi verirken telüklerinin kendilerine sağladığı esneklik ve uyum kabiliyetini en
minatları değerlendirip değerlendirmemelerine kaiyi şekilde değerlendirerek, rekabet avantajı sağlayan işletmeler
rışmadığını anlattı. Gözetim sermayesinin maliyeti
ile varlıklarını gelişerek sürdürdüklerini söyledi. Taşkın, bunu
çerçevesinde Basel 2 kriterleri ile KOBİ’lerin kredi
sağlayamayan işletmelerin ise gittikçe büyüyen sorunlarıyla uğmaliyetleri arasında kurulabilecek yine KOBİ’lerin
raşmak zorunda kalacaklarını kaydederek, “Bu bağlamda BASEL lehine dolaylı bir ilişki olduğunu söyleyen Doç. Dr.
II kriterlerinin KOBİ’lere önemli etkileri olacaktır” dedi.
Eken, “Basel 2 kriterleri KOBİ’lere yönelik bir tür
BASEL II düzenlemesinin uygulanmaya başlaması ile birlikte
pozitif ayrımcılık yapmaktadır. Ancak yapılan
özellikle KOBİ’lere de bir takım sorumluluklar düşeceğini hatırbu pozitif ayrımcılık KOBİ’lerin kredi
latan Taşkın, şöyle konuştu:
temin olanaklarına ve maliyetlerine
“Bunların başında da firmaların düzenli, şeffaf ve gerçekçi
kayda değer bir etki yapmıyor.
kayıt sistemine sahip olmaları ve bunun için gerekli önlemleri
Ya da bu etki gözardı edilealmaları geliyor. Şeffaf, gerçekçi ve düzgün kayıt sistemi; hem
bilecek kadar küçük olakredi maliyetlerini düşüreceğinden, hem de zaman kaybını en
cak” diye konuştu.
aza indireceğinden kayıt dışı faaliyetlerin bir an önce kayıt altına
alınması gerekmektedir. Şeffaflık ve kayıt altına alma sisteminin
düzgün olması, KOBİ’lerin önümüzdeki dönemde finansal kesimden borçlanmalarının da önünü açacaktır. BASEL II’ye göre;
firmalar bilanço, aktif, pasif sermayeleri ve tüm varlıkları ile
değerlendirilerek, derecelendirme notu alacaklardır. Gerek bankalar, gerekse uluslararası denetim şirtketlerince yapılabilecek
değerlendirme sonucu verilecek derece notu, firmalara düşük
ya da yüksek kredi maliyeti uygulanmasında bir ölçüt olacak.
ebso-
HABER
Kurumsallaşın
şirketiniz güçlensin
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
meleri daha sonraki aşamalarda bunların
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, kurumsermaye piyasalarına yatırım yapmalarını
Birden çok ortağın yatırımlarının
sal yönetimin en yalın hali ile şirketi
da engellemektedir. Şirket skandallarıyla
yönlendirildiği çok ortaklı anonim
yönetenler ve ona kaynak sağlayanlar
ortaya çıkan kurumsal yönetim başarısızşirketler, kaynakların etkili ve
arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini
lıkları sonucunda Amerika başta olmak
verimli kullanılması açısından özel
kapsadığını söyledi. Birden çok ortağın
üzere pek çok ülkede yasal düzenlemeler
bir önem taşıyor..
yatırımlarının yönlendirildiği çok
yapılmıştır. Amerika’daki yasal düzenlemeortaklı anonim şirketlerin kurumsal
ler ‘Sarbanes-Oxley-Act’ (SOX) adı altında
yönetim açısından özel bir önem taşıdığına dikkat çeken Taşkın
toplanmaktadır. Türkiye’de kurumsal yönetim ile ilgili düzenle“OECD’nin, 1998 yılında yönlendirici bir altyapı oluşturmak
meler Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılmaktadır.
amacıyla başlattığı çalışmalar sonucunda, 1999 yılında yayınSPK, 2003 yılında Kurumsal Yönetim İlkeleri’ni yayımlamıştır”
lanan ve 2004 yılında revize edilen Kurumsal Yönetim ilkeleri
diye konuştu.
oluşturulmuş ve bu ilkeler Türk iş hayatında da önemli bir etki
Taşkın, söz konusu düzenlemelerle, şirketlerin hem hissedar
yaratmıştır” dedi.
olmayan yöneticilere şirket yönetiminde görev vermeleri ve
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyelerini bilgilendirmek
profesyonelleşme avantajından faydalanmaları hem de yönetim
amacıyla düzenlediği Kurumsal Yönetim ve İç Denetim konulu
kurulu ve hissedar olmayan yöneticiler nedeniyle ortaya çıkabiseminerin açılış konuşmasını yapan Taşkın, kurumsal yönetimin
lecek sorunları önceden önlemelerinin hedeflendiğini anlattı.
bu kadar önemli olmasının nedenlerinden birinin ortaklıkların
Bu çerçevede 2002 yılında TÜSİAD çatısı altında oluşturulan
yönetiminde gözlemlenen yüksek profilli başarısızlık ve suisKurumsal Yönetim Çalışma Grubunun, en iyi uygulama kodunu
timaller olduğunu ifade etti. Tamer Taşkın diğer bir nedenin
hazırdığını ve bu çalışmanın TÜSİAD tarafından yayımlandığını
de gelişmekte olan ekonomiler ve gelişen piyasalarda yaşanan
hatırlatan Taşkın sözlerini şöyle sürdürdü:
finansal kriz olduğunu söyledi. Kurumsal yönetim anlayışının
“Ülkemizde halka açık şirketlerin faaliyetlerini düzenleyen
gelişmemesi ve iyi işlememesinin, küçük ortakların zamanında
Sermaye Piyasası Kurulu da (SPK) 2003 yılında OECD İlkeleri’ni
yeterli ve doğru bilgiye ulaşamamaları ve dolandırılmalarının
temel alarak, SPK Kurumsal Yönetim İlkelerini yayımlamış ve
krizde ciddi boyutlarda etkin olduğunu belirten Taşkın, “Ayrıca,
2004 yılında OECD’nin değişikliklerini ek bir düzenleme ile ilözellikle küçük ortakların kriz ortamlarında daha fazla zarar gör- kelere yansıtmıştır. Kurumsal yönetim, gerek tek bir şirket özelin-
ebsohaber 70 temmuz 2008
HABER
de, gerekse daha geniş ekonomide kaynakların etkin kullanımını
özendirmektedir. Ekonomik sistemin sağlıklı işlemesi için, borç
ve özsermaye niteliğindeki kaynaklar, bunları en etkin şekilde
yatırıma dönüştüren şirketlere yönelmelidir. Bu açıdan kurumsal
yönetim, kıt kaynakların korunmasına ve büyümesine yardımcı
olarak, toplumsal ihtiyaçların tatmin edilmesini sağlamaktadır.
Kurumsal yönetim, temel olarak şirketin hissedarlarının ve
şirketle ilgili grupların çıkarlarını korumayı hedeflemektedir. Bu
amaçla dünyada ve Türkiye’de çeşitli düzenlemeler yapılmıştır
ve yapılmaya da devam edilmektedir. Örneğin, Borsa Yönetim
Kurulu tarafından 2005 yılında alınan bir kararla İMKB Kurumsal
Yönetim Endeksi’nin oluşturulması önemli bir adım olmuştur.”
İç denetim de önemli
Seminerde kurumsal yönetimin yanında İç Denetim kavramına da değinen Taşkın, işletmelerin büyümesi, faaliyetlerinin
gelişmesi, işletmelerin niteliklerinin karmaşıklaşması sonucu
ortaya çıkan uzmanlaşma olgusunun, çok sayıda pay sahibinin
görev aldığı işletme yönetimlerini, işletme faaliyetlerini daha
iyi izleyebilmeleri açısından iç denetime yönelmeleri gereğini
ortaya çıkardığını söyledi.
Iç denetim faaliyetinin varoluş sebebinin sistemlerin öngörüldüğü şekilde işleyip işlemediğini tespit etmek ve varsa olumsuzlukların giderilmesini sağlayarak, bütün olarak banka sisteminin
hedeflenen sonuçlara ulaşacağı konusunda ilgili taraflara makul
düzeyde bir güvence vermek olduğunu belirten Taşkın, şöyle
konuştu:
“Günümüzde iç denetçilik dünya çapında örgütü olan, bu
örgüt tarafından belirlenen standartları bulunan ve yine bu örgüt
tarafından ahlak kuralları saptanmış olan bir meslektir. Bu örgüt,
merkezi ABD’de de bulunan ve 1941 yılında kurulmuş Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’dür. Bu örgütün önemli çabaları
doğrultusunda iç denetim verimliliğinin sahası genişlemektedir.
Türkiye İç Denetim Enstitüsü, 1995 yılında kurulmuş olup, iç
denetim mesleğinin uluslararası örgütlenmesi, mesleğin çalış-
ma standartları, sorumlulukları ile ilgili terminolojinin yazılı
olarak belirlenmesini, mesleki yeterliliğin uluslararası düzeyde
belgelendirilmesini sağlamak suretiyle önemli bir görevi yerine getirmiş olup, bu görevini büyük bir sorumluluk anlayışı ile
sürdürmektedir.”
İç denetim fonksiyonunun işletme yönetimine ihtiyaç duyduğu her konuda yardımcı olurken, bu fonksiyonun uygulanmasında bir takım sorunları da beraberinde getirdiğini ifade eden
Taşkın, söz konusu sorunların saptanmasının, önlenmesinın ve
denetim faaliyetlerinin firmaların belirlediği hedefler doğrultusunda sürdürülebilmesi için etkin ve verimli bir iç denetim
fonksiyonunun oluşturulması gerektiğini söyledi.
Kaynaklar etkin kullanılacak
EBSO Ekonomik Güncel Mali İşler Vergi Finans Bankacılık
ve Sigorta Çalışma Grubu Başkanı Sezer Bozkuş Kahyaoğlu’nun
yönettiği toplantıda, İMKB Eğitim ve Yayın Müdürü Dr. Murat
Kayacan ile Merkez Bankası İç Denetim Genel Müdür Yardımcısı Erhan Yazgan da kurumsal yönetime ilişkin görüşlerini
açıkladı. Kurumsal yönetimin gerek şirket özeli gerekse ekonomide kaynakların etkin kullanımını özendirdiğini belirten
konuşmacılar, “Ekonomik sistenin sağlıklı işlemesi için borç ve
özsermaye niteliğindeki kaynaklar, bunalrı etkin şekilde yatırıma dönüştüren şirketlere yönelmeli. Kurumsal yönetim böylece
kıt kaynakların korunmasına ve büyümesine yardımcı olarak
toplumsal ihtiyaçların tatmin edilmesini sağlıyor. Iç denetim faaliyetinin varoluş sebebi; sistemlerin öngörüldüğü şekilde işleyip
işlemediğini tespit etmek ve varsa olumsuzlukların giderilmesini
sağlayarak, bütün olarak sistemin hedeflenen sonuçlara ulaşacağı konusunda ilgili taraflara makul düzeyde bİr güvence vermek
şeklinde konulmuştur” görüşlerini ifade etti.
Kurumsal yönetimin şirket hissedarları ve şirketle ilgili grupların çıkarlarını korumayı hedeflediğini de anlatan konuşmacılar,
bu amaçla yapılan düzenlemelere İMKB’de Kurumsal Yönetim
Endeksi’nin oluşturulmasını örnek gösterdi.
Türkiye’ye özgü kurumsallaşma
Türkiye’de “kurumsallaşma” işletmeleri; sürekliliği ön planda tutan, işlerin yürütülmesinde ve sorumlulukların belirlenmesinde kişisellikten uzaklaşmış örgütlere dönüştürmeye yönelik yönetsel çabalar olarak algılanmaktadır. Kurum olmak ön
plandadır. Kurumsallaşan işletmelerin belirsizlik ortamlarından
kurtulacağı, etkin ve verimli faaliyet göstereceği, yönetimin
devamlılığının sağlanacağı, işlerin ve eylemlerin sistematik bir
şekilde yürüyeceği varsayılmaktadır.
İş örgütlerinin büyümesi, özellikle aile işletmelerinin ve
KOBİ’lerin yaşam eğrilerinin biçimlenmesinde en kritik faktörlerden birisidir. İşletmenin kuruluş yıllarında girişimci ya
da kurucu ortakların enerjisi, işlerin ve işlevlerin kendilerince
ya da aile üyelerince yerine getirilmesine olanak vermektedir.
Pazarın gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan büyüme, girişimcileri eninde sonunda fiziksel ve zihinsel kapasitelerinin sınırına
ulaştırmaktadır; artık her işe yetişememekte, her şeyi kontrol
edememektedirler. İşletmenin kuruluşunu takip eden yıllarda
-bir şekilde- yeterli olan gözetim, denetim mekanizmaları ve
iş yapma biçimleri işletme belli bir büyüklüğe eriştikten sonra
yetersiz kalmaktadır. Özellikle aile işletmelerinde aile ile iş
ilişkilerinin birbirine karışması sorunların büyümesine yol
açmaktadır.
Siparişlerin yetiştirilemediği ya da pazar kaybının hızlandığı, işletme içi iletişimin aksamaya başladığı, iş tatmininin
en alt seviyeye indiği, iş fırsatlarının kaçırıldığı bir noktada,
işlerin ve pazarın gereklerine uyum sağlayabilmek üzere çeşitli
önlemlerin alınması gereklidir. İşte kurumsallaşma-Türkiye’de
algılanan biçimiyle- düşüncesi bu noktada devreye girmektedir. Oluşturulacak kurumsal bir yapıyla büyümenin getirdiği
sancılardan kurtulmanın mümkün olacağı düşünülmektedir.
ebsohaber 71 temmuz 2008
GÖRÜŞ
Başarılı bir “Birleşme ve Satınalma
İşlemi” için şirket sahiplerine öneriler
Serkan Tarmur
PricewaterhouseCoopers
Danışmanlık Hizmetleri Ortağı
Şirketin ilerleyen yıllarda gerçek
performansını göstereceği düşünülüyorsa satıcı bu performansı da
içeren bir fiyatlama mekanizması
üzerinde durmalı.
1990’lı yıllarda çok küçük olan ve
inişli çıkışlı bir seyir izleyen birleşme
ve satın almalar (M&A), özellikle 2002
yılından itibaren daha istikrarlı bir ekonomik ve politik ortam ile birlikte bir patlama yapmış ve 2007
yılında 20 milyar doları aşmıştır. Son 5 yılda ise gerek özelleştirmeler gerekse özel sektör işlemleri neticesinde Türkiye’ye toplam 56 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımları gerçekleşti
Öncelikle belirtmemiz gereken nokta M&A işlemlerinde
danışmanlık hizmeti çok büyük oranda deneyimle gelişen bir
yetkinlik. Her bir M&A işleminde alıcı ve satıcının, beklentilerin,
işleme konu olan şirket/operasyonun vb farklı olması çok sayıda
deneyimin önemini ortaya koymaktadır. Son 10 seneye baktığımızda şirket olarak 600’ün üzerinde proje yaptık, Türkiye’ye
gelen yabancı sermayenin büyük bir kısmında danışman olarak
görev aldık. Bu nedenle bu yazımızda geçmiş deneyimlerimizden yola çıkarak M&A aşamasında olan yerli şirket ortaklarına
nelere dikkat etmelerine dair kısa notlar vermek istedik.
Deal’lar niye gerçekleşmez?
Kantitatif bir çalışma yapmamakla birlikte deal’ların (Anlaşma) bozulmasının en önemli nedeni alıcı ve satıcı arasındaki
beklenti farklılıklarıdır. Bu beklentilerin temelinde fiyatlama
olmakla birlikte, devre konu hisse oranı ile sözleşme hüküm
ve şartları da deal’ları bozan (“deal breaker”) ana etkenlerdir.
Bu bağlamda satış düşünen şirket sahiplerine önerimiz öncelikle beklentilerini (fiyatlama, devrolacak hisse oranı ve önemli
sözleşme konuları) rasyonel bir şekilde belirlemeleridir. Bundan sonraki aşamada potansiyel alıcılara bu beklentilerini ilk
aşamada net bir şekilde ileterek görüşmelere devam etmeleridir.
Bir alıcıyı en çok rahatsız eden nokta satıcının deal sürecinde bu
beklentilerini değiştirmesidir. Kurumsal yapıdaki alıcılar için bu
en temel ve kendilerince haklı deal bozucu nedendir.
Deal dinamikleri:
Her alıcının bir yoğurt yiyişi vardır..
Yukarıda bahsettiğimiz beklentilerin farklılığı ile birlikte aynı
sektörde faaliyet gösteren benzer büyüklükteki şirketlerde dahi
deal’lar farklılık arz eder. Bazı deal’larda satıcılar bir potansiyel
alıcı ile görüşmelere devam ederken, bazı deal’larda birden
fazla alıcı sürece dahil edilebilir. Yine devrolacak hisse oranı
ile fiyatlama mekanizmalarındaki farklılık deal’ların yapısını
değiştirebilir. Alıcılar tarafında ise temel olarak stratejik bir
yatırımcı uzun vadeli bir perspektifte
değerlendirme yaparken bir finansal ortak
3-5 yıllık bir yatırım dönemini planlar.
Bu da deal’ların yapısını değiştirebilir. Bu
nedenle, bir deal’ın dinamiklerini anlamadan kendi satış işleminiz için “benchmark” olarak kullanmamanız önerilir.
Satışa hazırlık: Ev temizliği haftada bir olmaz
Satış düşünen şirket sahiplerinin planlaması gereken önemli
noktalardan biri de şirketin satışa hazırlığıdır. Satışa hazırlık
alıcılara güvenilir ve tam bilgilerin verilebilmesi için gerekli
hazırlıkları içermektedir. Örnek olarak, bağımsız denetimden
geçmiş mali tabloların temin edilmesi, faaliyet sonuçları ile ilgili
detaylı bilgiler önem taşır. Kritik nokta ise verilen tüm bilgilerin
muhasebe ile tutarlı olmasıdır. Bu nedenle satıştan önceki 2-3
yıla ait detaylı ve denetlenmiş bilgiler alıcılar için önem taşır.
Şirket sahipleri bu bilgilerin hazırlanmasını normal iş süreçlerinin bir parçası haline getirdikleri takdirde bir sıkıntı yaşanmaz.
Ancak sadece satış işlemi için bazı bilgiler hazırlanıyorsa ciddi
yönetici zamanı gerekir ve bilgilerin tutarlılığı ile ilgili problemler yaşanabilir.
Fiyatlama: Şirketin değeri
her bir alıcı için farklıdır!
Fiyat müzakerelerinden sağlıklı bir sonuçla ayrılmak için
satıcıların bazı temel kavramları bilmeleri gerekmektedir. Değer
teorik olarak hesaplanan bir potansiyeli yansıtırken fiyat iki tarafın (istekli bir satıcı ile istekli bir alıcı) karşılıklı anlaşma noktasını
ifade eder. Bu bağlamda anlaşılan fiyat teorik olarak hesaplanmış olan değerden yüksek veya alçak olabilir. İkinci önemli
husus ise şirketin değeri alıcının ileriye dönük beklentileri ile
şekillendiği için farklı alıcılar aynı şirketi farklı şekilde değerler.
Şirket sahibinin bilmesi gereken temel nokta mevcut durumda
şirketin yaratacağı değer (“as is” senaryosu)’dur. Bu müzakereler
için temel teşkil edebilir. Alıcının yaratacağı sinerjileri içeren
senaryoda oluşan değerin “as is” senaryosuna göre daha yüksek
olması beklenir ancak satıcının bu konuda daha sınırlı bilgisi
vardır; bu nedenle alıcı sinerjilerini içeren bir müzakere stratejisi
satıcı için oldukça güçtür.
Özellikle şirketin ilerleyen yıllarda gerçek performansını
göstereceği düşünülüyorsa, satıcı için önerimiz gelecek yıllar
performansını da içeren bir fiyatlama mekanizması üzerinde
anlaşılmasıdır.
Özel inceleme: Kim korkar due diligence’dan?
Tipik bir M&A işleminde, eğer bir potansiyel alıcı mevcutsa
ebsohaber 72 temmuz 2008
GÖRÜŞ
alıcı ile satıcı bir niyet mektubu ile bir ön anlaşma yapar. Niyet
mektubu imzalanması beklenen hisse devir sözleşmesi öncesi
yükümlülükleri belirler ve hukuki işleme yönelik bir taahhüt
oluşturmaz (aksi anlaşılmadıkça). Bu anlaşmada tahmini bir
fiyat dışında bir özel inceleme çalışması yapılması da belirlenir.
Due diligence (Özel inceleme) alıcının doğru kararları vermesi için ihtiyaç duyduğu bilgileri ortaya koyan bir çalışmadır.
Burada alıcının alması gereken kararlar, nihai fiyat teklifi, hisse
devir sözleşmesi maddeleri, satıcıdan istenecek garantiler, hisse
devrine kadar alınması gereken aksiyonlar gibi işlemin alıcı için
en risksiz bir şekilde yapılmasını sağlayan konulardır.
Due diligence bir denetim çalışması değildir. Satıcı için
dikkat edilmesi gereken nokta bir niyet mektubu imzalanmış
olsa dahi bunun nihai bir anlaşma olmaması ve satışın olmayabileceği gerçeğidir. Bu nedenle özellikle ticari açıdan önem arz
edecek konular alıcıya daha sonraki bir aşamada temin edilebilir. Bu yaklaşım mevcut risklerin alıcıdan saklanmasından ziyade
satıcının ticari sır olarak atfettiği bilgilerin korunması amaçlı
olmalıdır. Aynı şekilde satış işlemi personel arasında hassasiyet yaratıyorsa due diligence çalışmasının amacı personelden
gizlenebilir. Bu konularda alıcılar satıcıların hassasiyetine saygı
duyarlar.
Due diligence’da satıcının yapılan çalışmanın sonuçlarının
her iki taraf için de yararlı olacağının bilincinde olması ve çalışmaya destek vermesi önemlidir.
Vergi konuları: Son 5 yıllık geçmiş önemli!
Satıcıların bilmesi gereken en temel konu, satın alma öncesine ait olan tüm risklerin (vergi riskleri dahil) satıcı tarafından
karşılanmasıdır. Vergi alanında Türk kanunlarına göre yükümlülük süresinin beş yıl olması nedeniyle geçmiş döneme ait
vergi riskleri de (eğer varsa) due diligence esnasında gündeme
gelir. Burada risklerin boyutu da önemli olmakla birlikte birçok
durumda riskler deal’ı bozucu bir noktaya getirmez. Ancak, satıcının belirli garantileri vermesi veya aksiyon alması beklenebilir.
Danışmanın rolü: Nerede başlar nerede biter?
M&A sürecinde ana danışman süreci yönetmek ve değerleme
alanında destek olmanın yanında alıcı ve satıcının beklentilerini
bir noktada buluşturmak anlamında yardımcı olur. Satıcı için
danışmanın rolü, teknik anlamda değerleme konularında ve
süreçte destek olmanın yanında, satıcıya önemli kararlarda bir
danışma kurulu rolü oynamasıdır. Bunun için bilgili, deneyimli
ve yerel piyasayı çok iyi tanıması gerekmektedir. Bu nedenle
danışmanın şirketin faaliyet alanını ve lokal piyasayı bilen ve
deneyim sahibi olması kritiktir.
Burada unutulmaması gereken temel nokta stratejik kararların
yine satıcı tarafından alınması gerekliliğidir. Bu nedenle danışmanın rolü ve görev tanımı kontratta açık bir şekilde yapılmalıdır.
Zamanlama: Acele işe şeytan karışır
M&A işlemleri işlemin yapısına bağlı olmakla birlikte (tek bir
alıcı veya birçok alıcı) genelde uzun ve zorlu bir süreçtir. Özellikle potansiyel bir alıcının belirli olmadığı durumda 6 – 12 aylık
bir zaman sürecinden bahsetmek yanlış olmaz. Burada kritik
nokta satıcının aceleci davranmaması ve alıcıya incelemeleri
için gerekli zamanı vermesidir.
Alıcılar genelde daha kurumsal bir yapıda olmaları nedeniyle
inceleme, değerlendirme ve teklif verme süreçleri uzun zaman
alabilmektedir.
Bununla birlikte bir kez satış sürecine başlandığında (özellikle birden fazla alıcı sürece dahil ise) önceden belirlenen zaman
çizelgesine uymak ve süreci canlı tutmak kritiktir.
Yukarıdaki liste tamamen geçmiş deneyimlerimizden yola
çıkılarak hazırlanan önerilerimizi veya öğrendiğimiz dersleri
içermektedir; bu nedenle birçok deal’a uygundur. Aynı şekilde
unutulmamalıdır ki yukarıdakiler için genelleme yapmak da
yanlıştır. Her bir deal farklı özellikler arz eder ve kendisine göre
doğruları vardır. Bu nedenle önerimiz süreçte yine doğru danışmanla çalışarak profesyonel destek almaktır.
ebsohaber 73 temmuz 2008
HABER
Torbalı’da ekonomi zirvesi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'de sanayiciler, KOBİ'ler ve esnafın sıkıntılarının bulunduğunu, ancak
bunun, Türkiye'nin yapısal değişim ve dönüşümden geçmesinden kaynaklandığını söyledi. Tükiye Odalar ve Borsalar Birliği
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, yüksek büyüme rakamlarının
özel sektörün başarısı olduğunu vurgularken, ülkede gündemin
ekonomi olması gerektiğini savundu.
Torbalı Ticaret Odası’nın aralarında Ege Bölgesi Sanayi
Odası’na da üye firmaların bulunduğu vergi rekortmenlerini
ödüllendirdiği tören, ekonomi politikalarının en yetkili ağızlardan ortaya konulduğu platform oldu. EBSO’yu Meclis Başkanı
Ender Yorgancılar ile Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ın
temsil ettiği törene katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer
Çağlayan, Torbalı Ticaret Odası'na bağlı mükelleflerin, İzmir'in
ödediği verginin yarıya yakınını karşıladığını belirtirken bundan
duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bakan Çağlayan, Türkiye'de
1 milyon 570 bin gelir vergisi, 530 bin de kurumlar vergisi mükellefi bulunduğunu, bunların 2007 yılındaki toplam satışlarının
1,7 trilyon YTL olduğunu açıkladı.
Türkiye'de bugün sanayicilerin, KOBİ'lerin ve esnafın sıkıntıları bulunduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu:
“Herşey güllük gülistanlık değil. Çünkü Türkiye, yapısal
değişim ve dönüşümden geçiyor. 25 yıl yüksek enflasyonla yaşamış, verimliliği ve rekabeti hissetmeden, sadece fiyatlara yüzde
60-70 oranında zam yaparak geçinilen bir dönemden tek haneli
enflasyonun yaşandığı bir döneme geçtik. Koy yüzde 70 zammı,
satamazsan stoktan para kazan dönemi bitti. Enflasyonun tek
haneli rakama geçmesiyle birlikte rekabet ve verimlilik gibi değerler yeniden ön plana çıkmaya başladı. İçinde bulunduğumuz
sıkıntılar, bu yapısal değişim ve dönüşüm sürecinden kaynaklanıyor. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde çift haneli enflasyon
yok. Türkiye, tek haneli enflasyonu sürdürülebilir hale getirmek
zorundadır. Bundan hiç kimsenin taviz vermesi beklenemez.”
Hisarcıklıoğlu: Gündem ekonomi olmalı
TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Hisarcıklıoğlu, plaket takdiminin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de vergi oranlarının
artırılmasının kayıtdışı ekonomiyi büyüteceğini, vergi oranlarının
düşürülmesiyle toplanan vergilerin artacağını söyledi.
Türkiye'nin, 2002-2005 yılları arasında yüzde 7'lik büyüme
oranı yakalamasının, Türk özel sektörünün başarısı olduğunu
belirten Hisarcıklıoğlu, “Sizler risk aldınız. Risk almadan yatırım
olur mu?” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, 2007'den itibaren hükümete yönelik uyarılara başladığını ifade ederek, şunları söyledi: “2007'den itibaren
ikaz etmeye başladık. 'Arkadaş ekonomi iyiye gitmiyor' dedik.
Kimseyi inandıramadık. Çünkü siyaset var. Ekonomi bitti, Türk
insanının zenginleşmesi bitti, siyasilerin kavgası ön plana çıktı.
Bizi, vatandaşı herkes unuttu. Büyüme yüzde 4.5'a indi. 4.5
kötü arkadaşlar. Türkiye'nin gündemine ekonomiyi oturtmazsak
şikayet etmeye devam ederiz.”
“Acaba herkes vergisini veriyor mu?”, “Toplanan vergiler
yerine harcanıyor mu?” sorularını gündeme getiren Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonominin kayıtlı hale gelmesi gerektiğini savundu.
ebsohaber 74 temmuz 2008
HABER
Hisarcıklıoğlu’ndan istikrar uyarısı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
yaptık, büyümeyi yüzde 4.5’e indirdik.
(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
2008’de yüzde 4’e düştü. Yüzde 7’nin
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, her
“Büyüme hızı, 2007’de yüzde 4,5’a
altındaki büyüme başarısızlıktır” dedi.
yıl 700 bin gence iş bulunması
düştü. 2008’de de yüzde 4’e geriledi.
Dünyanın büyük bir pazar olduğunu
gerektiğini belirtirken, yüzde 7’nin
Türkiye'nin gündemine ekonomiyi oturifade eden Hisarcıklıoğlu, “Ne üretiyoraltındaki büyümeyi başarısızlık
tulmazsa şikayet etmeye devam ederiz”
san artık dünya için üreteceksin. Bütün
olarak nitelendirdi.
dedi.
dünya büyük bir pazar. İşlerimizi her
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
geçen gün büyütmemiz gerekir. Çok üreAyvalık, Edremit, Burhaniye ve Akçay’da Odalar tarafından
ten, çok alan ve çok satan olacağız. Aksi halde rekabet edemedüzenlenen vergi başarı ödül törenlerine katıldı. TOBB Başkanı yiz. İşi büyütmek için kayıt altına girmemiz gerekir. KurumsallaşRifat Hisarcıklıoğlu’nun programına; TOBB Başkan yardımmak lazım. Değilse biz bu yarışı kazanamayız.”
cısı Halim Mete, TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Ege Bölgesi
Türk iş adamlarında ortaklık kültürünün de bulunmadığını
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, DEİK İcra
belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “küçük olsun benim
Kurulu ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı, Aliağa
olsun” zihniyetiyle kimsenin rekabet etme şansının bulunmadıTicaret Odası Başkanı Adnan Saka, Bergama Ticaret Odası
ğını kaydetti.
Başkanı Ali İhsan Süter katıldı.
Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türk Milli
Ayvalık Ticaret Odası’nın vergi ödemede başarılı üyelerinTakımı’nın üçüncülük elde etmesinin mutluluk kaynağı olduden bazılarının ödüllerini TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege
ğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, başarının temelinde dünya ile
Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın
rekabette altyapıya önem vermenin yattığını anlattı. Rifat Hisarverdi.
cıklıoğlu, “Eskiden 1-0 yenildiğimizde “Yenildik ama ezilmedik”
manşetleri atılırdı. Şimdi manşetler “Ezdik ama yenildik” diye
değişti. Bu başarının temelinde 1990’lardan bu yana altyapıya
Gençlere iş lazım
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Odalar tarafından düzen- önem vermek, dünya ile eşit şartlarda rekabeti sağlamak yatıyor.
Devlet altyapıyı yaparsa ekonomide de başarılı oluruz. Türk
lenen Vergi Başarı Ödül Törenlerinde yaptığı konuşmada birlik
sanayicisi ve işadamı da dünyadaki rakipleriyle eşit şartlarda
ve beraberlik çağrısı yaptı.
mücadele etmeli” diye konuştu.
İşsizlik sorununun hızla arttığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu; “Her yıl gelen 700 bin gence iş bulmamız lazım. Bu her yıl
katlanıyor. 2.5 milyon insan işsiz şu an. 2 milyon 700 bin insan
Kürsesel ısınmaya dikkat
da artık iş aramaktan vazgeçmiş. Umutsuzca yaşıyor. Kaynağı iyi
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Körfez bölgesindeki ziyaretyönlendiremezsek yarın en büyük problemi burada yaşayacağız. lerinde Küresel ısınma, çevre kirliliği ve susuzluk konularına da
Ekonomiyi ölçen tek alet büyümedir. Türkiye’de 2002-2006
değindi ve “Akarsularımızı kirletirsek, yeraltı sularımızı bitirirsek
yılları arasında yüzde 7 büyüme tutturuldu. 2007’de üç seçim
açlık, susuzluk çekeriz” dedi.
ebsohaber 75 temmuz 2008
HABER
Orman yangınına karşı keçi
Ege Bölgsi Sanayi Odası Et Süt ve Su
olduğu alanlarda kıl keçilerinin M.Ö
EBSO Et Süt ve Su Ürünleri Meslek
Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı ve
4000 yıllarından bu yana varlıklarını
Komitesi, ormanlarda kontrollü
Meclis Üyesi Rıfat Demirli, ormanlarda
sürdürdüğünü anlatan Demirli, “Keçinin
keçi otlatmanın yangınları önleyeceğine
otlandığı makilik Akdeniz bitki örtüsünde
keçi otlatılmasının hem değerli bir
dikkat çekti. Kecilerin anne sütüne en
dip temizlemeden dolayı daha az yangın
süt kaynağını hem de ormanları
yakın özellikte süt verdiğini de vurgulaçıktığı da bilinen gerçektir. Keçiler ormakoruyacağını ortaya koydu.
yan Demirli, keçi varlığının artırılması
nın genç fidanlarına zarar verebilir ancak
sayesinde bu sütün kullanıldığı yoğurt
keçilerin olduğu ortamda ormanların
ve özllikle peynir gibi ürünlerde besleyicilik ve kalite artışının
varlığını günümüze kadar sürdürmüştür” diye konuştu.
sağlanacağını bildirdi.
Temmuz ayı başından bu yana artan hava sıcaklıklarıyla peş
Kontrollü keçi otlatılması yararlı
peşe çıkan orman yangınları; can kayıpları, boşaltılan köyler ve
Keçilerin ormanların fahri dip temizliyicileri olduğunu vurgutelef olan hayvanlarla Türkiye gündemine damgasını vururken,
layan Rıfat Demirli, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
İzmirli sanayiciler de yıl başından bu yana 650 kadar yangında
Dr. İbrahim Ortaş’ın da konu hakkındaki görüşlerinden alıntılar
20 bin dekardan fazla yeşil zenginliğin kararmasına duyarsız
yaparak şu bilgileri verdi: “Keçilerin orman içinde yarattıkları
kalmadı.
seyreltme olayı ve açtıkları patika yollardan dolayı hem yangın
Gıda alanında dünyada söz sahibi ülkemizde hayvan varçıkması ve yayılması engellenmiş olmakta hem de yangın çıklığının çoğaltılarak proteini zengin besinler açısından et ve süt
ması olasılığında iç alanlara ulaşılmasında yarar sağlayan etkisi
üretiminin artırılması çalışmalarına katkıda bulunan EBSO Et Süt bulunmaktadır. Keçilerin özellikle makilikler arasında koridorlar
ve Su Ürünleri Meslek Komitesi, hayvancılık yapılan yerlerde
açarak olası yangınları önlemeleri ormancılar tarafından benimorman yangınlarının görülmediğini belirledi. Komite Başkanı ve
senmektedir. Kemirgen ve selülozu yüksek bitkileri tercih eden
Meclis Üyesi Rıfat Demirli, İzmir’in Karaburun ve Çeşme gibi
keçiler makiliklerde bir tarafta dipte biriken otları temizlerken
gözde turizm merkezlerine yakın köylerde süt üretimi için keçi
diğer taraftan ağaçları üst dallarını 1.5-2 m kadar tırmanarak
beslendiğini belirtirken, “Zeytineli ve Yağcılar köylerinde 100
besinlerini sağlarken doğal olarak ağaçları budayarak yangından
yıldan fazladır orman yangını görülmüyor. Keçilerini ormanda
korur. Keçinin olmaması durumunda diğer otlar gelişmekte ve
otlatan köylüler hem ağaçların dip temizliğinin gerçekleştirilmeyazın kuruyan otlar mercek etkisi yapan cam kırıkları nedeniyle
sine yardımcı oluyor hem de geçim kaynakları hayvancılık ve
yangına davetiye çıkarılmaktadır. Keçilerin sürgünlerin olduğu
orman olduğu için sigara dumanı kadar dumanda dahi alarma
dönemin dışında otlatılması bu konuda orman köylülerinin
geçip göz yummuyor” dedi.
bilinçlendirilmesi ve ormanın sürdürülebilirliğinin sağlanması
Orman yangınlarının çıkış sebepleri arasında insanların
bakımından önemlidir. Özellikle vurgulanması gereken kontneden olduğu anız yakmadan piknik ateşine hatta sigara izmarirollü otlatma ve keçi yetiştiricilerinin bilinçlendirilmesi orman
tine kadar pekçok unsurun yanısıra enerji hatlarının da ormanlık yangınlarının önlenmesi ve ormanların doğasına uygun korunalandan geçirilmesinin yanlışlığına değinen Rıfat Demirli, yanması için yapılması yararlı bir işlemdir.”
gının hızla yayılmasındaki en önemli sebeplerden birinin orman
Rıfat Demirli, keçi-ekosistem-yangın ilişkisinin araştırılmasını
diplerinin temizlenmemesi olduğuna dikkat çekti.
isterken, orman köylüsünün desteklenmesi, doğaya adapte bitki
Halk arasında keçilerin ormana zarar verdiği kanaatinin
türü zenginliğine dönülmesi ve keçi ile maki bitki örtüsünün
yaygın olduğunu, halbuki Akdeniz bitki topluluğunun hakim
korumalı duruma getirilmesinin yararlı olacağına işaret etti.
ebsohaber 76 temmuz 2008

Benzer belgeler