418.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

418.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1:Layout 1 08.08.2014 20:08 Page 1
Bozankaya
Kayseri’de
Bozankaya A.Ş. ile Kayseri
Büyükşehir Belediyesi arasında 42 Milyon Euroʼluk
tramvay sözleşmesi imzalandı. Özhaseki; “Yerli üreticiyle çalışmaktan mutluyuz”
diye konuştu...
2’DE
6 Projeye
60 Milyar Euro
Kazalara karşı
etkin önlem !
Marmarayʼın yanısıra, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü,
Avrasya Tüneli, Körfez Geçiş Projesi ve Kanal İstanbul
gibi büyük projelerin toplam
yatırım bedeli 60 Milyar Dolarʼı buluyor...
3’DE
11 AĞUSTOS 2014 ● YIL: 8 ● SAYI: 418
Özel Halk Otobüsçüleri, acil
toplanarak, kazalar konusunu Genel Müdür Kahveci ve
kurmay heyeti ile gerçekleşen toplantıda, daha güvenli
hizmet için ek önlemler alındığını açıkladı...
3’DE
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
Çözüm elinizde!
Toplu taşımada yaşanan sorunlar, insan odaklı bir sistemin gerekliliğini ortaya koyuyor. Esnaf,
geleceğin yeni sistemine uygun bir algıya sahip olmalarının gösterilmek istendiğini görmeli...
On yılı aşkın süreden beri gerçekleştirilmek
istenen uluslararası sisteme uygun İstanbul
merkezli yeni yapılanma girişimi, kentiçi toplu
taşıma sisteminde de kendini gösteriyor. Hükümetin, İstanbul odaklı sistem kurgusunda
yaşanan gelişmeler, Özel Halk Otobüsçüleriʼnin yeni sisteme uygun yapılanıp, istenen
çizgiye yönelmelerini işaret ediyor...
BU KADARINA PES!
Özel Halk Otobüsçüleriʼnin bu yapılanma
çağrısına, mevcut 5 şirketin farklı gerekçelerle, farklı yanıt vermesi düşünülen değişimdeki yerlerini de tartışma konusuna dönüştürüyor. Kurumsallaşmada birlikte hareket edilmesi konusunda mutabakata vardıklarını açıklayan şirketlerin, buna uygun davranışlar
sergilemesi bu yüzden önem arzediyor...
Bu ayrımcılık niye?
Özel Halk Otobüsçüleri; “Hükümet, bize ücretsiz taşıttığı yolcuyu
YHTʼde ücretli taşıyor. Bu şekilde davnamasına kırgınız” diyor... 4’DE
Son günlerde istem dışı meydana gelen tatsız
olaylar karşısında, düşünülen süreci hızlandırma kararı alan otorite, Özel Halk Otobüsçüleriʼnin yeni süreçte hangi konumda olduğunu
değerlendirir bir görüntüde bu süreci yönetiyor. Şirketlerin geleceklerini belirleyecek sürece verecekleri bir cevap, ülkeye uyarlanacak yeni sistemi kökten belirleyecek...
BURSA ÖZEL HALK OTOBÜSÇÜLERİ ESKİ BAŞKANI ÇALAN:
Halkçı devletten
“Tanım” istiyor
Eski Oda Başkanı, yerel yönetim adına kamu hizmeti verdiklerini belirterek,
“Artan giderleri karşılatacak devlet desteği iflasımızı engelleyecek” diye konuştu
BU ARAÇTAN 90 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ... Soğukkanlılığını koruyarak,
can siperane çabayla, yolcularını tahliye etmek için mücadele eden
Özel Halk Otobüs sürücüsü, çok daha büyük facianın önüne geçti...
Esnaf da
şikayetçi
Toplu taşıma araçlarında meydana gelen kazaların kamuoyuna ön yargılı ve yönlendirici yansıtılması, esnaf arasında
üzüntü yarattı. Esnaf; “Yolcumuzu korumak için ölümü bile
göze aldığımızı ne de çabuk unutuyorlar” diye yakınıyor...
Meydana gelen kazaların kamuoyuna yansıtılış biçiminden
rahatsızlık duyduklarını belirten esnaf, yargısız infaza dönük haberlerden şikayetçi. Seyir esnasında yanan ve bariyere sürtünerek, sürücüsü tarafından durdurulan otobüste
4 kişinin hayatını kaybetmesi,
özel taşımacıların mercek altına alınmalarını sağlamıştı...
Bursa Özel Halk Otobüs İşletmecisi ve eski oda başkanı
Ramazan Çalan, kendi öz sermayelerini kullanarak hizmet veren Özel Halk Otobüsçülerini kaale almamasının
tek nedenin yasal bir tanımlarının olmamasına bağlıyor.
Ücretsiz ve indirimli taşıtmanın yanı sıra, daha farklı
uygulamaların altında yatının, sözünü ettiği tanım
olduğu mesajının veriyor...
Polimer Konferansı
27-28 Ekim’de
Plastik Sanayiciler Federasyonu PLASFED tarafından 27-28 Ekim 2014 tarihinde İstanbulʼda gerçekleştirilecek kon
feransta, gelişen ihtiyaçlarımızın ele alınacağı belirtildi. İşletme kapasitesi olarak dünyanın yedinci, Avrupaʼ nın ikinci
büyük plastik sektörüne sahip Türkiyeʼnin cazip petrokimya yatırımları açısından değerlendirilmesinin amaçlandiği belirtiliyor. Düzenlenecek konferansta kentiçi toplu taşıma araçlarında
kullanılacak yanmayı geciktirici kimyasal kullanımı ve buna dönük talepler
konusunda da yeni imkanların ortaya
çıkacağı bu nedenle etkinliğe ilginin
daha da artacağı belirtiliyor...
“Enerji maliyetlerinin en yüksek olduğu
ülkelerden biri olan yurdumuzda hiç olmazsa ücretsiz ve indirimli binişlerin
devlet tarafından sübvanse edilmesi
hem vatandaşa, hem de işletmecilere
nefes aldıracaktır” diyen Çalan; Maliye
Bakanlığı tarafından ortaya atılan gerekçenin doğru olmadığını çünkü, esnafın bütünleşik sistemle elektronik
denetime tabii olduğunu belirtip, “Sübvanse gecikmemeli” dedi... 6’DA
4 Bin metrede
toplu taşıma
8’DE
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M. Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
YAPABİLİRİZ...
TESTİ...
GELECEK
ELİNİZDE...
2
2
“Yargısız infaz” yapılıyor diyen
esnaf, tek taraflı bir bakış açısı
ve algı ile bu işlerin düzelmeyeceğini belirtirken, hep birlikte
hareket ederek, tüm sorunların
daha çabuk yola gireceğini ve
çözüm üretileceğini söylüyor...
Akıllı Ulaşıma
Banko Çözüm
E-Kent şehir içi ulaşımda elektronik ücret toplama
cihazları ile şehir hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor.
Yüzde Yüz Türk Mühendisliği ile geliştirilen ödeme cihazları SmartBanko
ve MiniBanko; Elektronik biletleme, ücret toplama, kağıt ve madeni para
üstü, kredi kartı ödeme seçeneği ile şehir hayatını ve ulaşımı hızlandırıyor.
3
Özel Halk Otobüsçüleri ve yolcu taşıma hizmeti veren kamu
araçları şoförleri, meydana gelen kazalarda doğrudan sürücülerin suçlu ilan edilmemesi
gerektiğini belirterek; “Kayıplar için üzüntümüz çok. Onlar
bizim velinimetlerimizdi. Şoför
arkadaşımız canını hiçe sayıp,
kaybın artmasını önlemiştir.
Bu davranışının görülmemesine üzülüyoruz” diye yakındı.
TT.2:Layout 1 08.08.2014 20:10 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
11 AĞUSTOS 2014
ONUR ORHON
İSMAİL
YÜKSEL
[email protected]
ARA DURAK
Testi...
P
OSTA GAZETESİ köşe yazarı Hakan
Çelik; “Bu zihniyetle kazalar bitmez”
başlıklı bir yazıyı kaleme aldı. İçeriğinde,
son günlerde meydana gelen otobüs kazaları incelendi.
Yazar, daha önce yazdığı bir köşe yazısına atfen de; “Bu kazaların sonu hiç
gelmeyecek, benzer olaylarla insanlar ölmeye devam edecek” ifadeleri hatırlatıldı. Bu görüşün de haklı çıktığını gören
yazar; “Çünkü, zihniyet aynı, kafa aynı”
benzetmesi yaptı.
Otobüs kazası ile ilgili haberlerin
medyadaki verilişini de eleştiren yazar,
cehaletin hakim olduğunu söyledi.
Fren boşalması, patlaması gibi açıklamaların şoför kusurlarını teknik sorunlara
bağlamanın ucuz bir yolu olduğunu artık
görmek gerektiğini vurguladı.
Bütün bu görüşler, otobüs şoförlerinin, araçları sevk ve idaredeki bilgi ve bilinç düzeylerinin artırılması gerekliliğini
işaret ediyor. Şoförler cephesinden konuya yaklaşıldığında ise, şu yönde açıklamalar yapılıyor. Özel halk otobüsü şoförü
olduğunu beyan eden E.A. Özel Halk
Otobüsleri’nin günde 18 saat çalıştığını,
mal sahiplerinin araç bakımlarını zamanında yaptırmadıklarını, lastik almadıklarını, bu nedenle de kazaların gerçekleştiğini öne sürüyor.
Bu arkadaş özel halk otobüsü şoförlüğüne devam edebilecek midir bilmiyorum?
Daha önce gerçekleşen eğitim çalışmalarına katılmış mıdır?
Mal sahibine gerekli uyarıları yapmış
mıdır?
Eğer, yaptıysa, bu şekilde çalışmayı
sürdürmüş müdür?
Ya da, “Ben bakımsız, lastiksiz araçla
çalışma sorumluluğu alamam” diyebilmiş midir?
Bu sorulara geçerli yanıtları verebilen
ve gereğini yapabilen şoför arkadaşları
kutlarım. Aksi davranışların yorumunu da
okurlara bırakırım.
Her zaman, testi kırıldıktan sonra yol
gösteren çok oluyor.
Önemli olan testiyi kırdırmamak!..
YAPABİLİRİZ...
R
AMAZAN BAYRAMI içinde yaşanan ve ölümle sonuçlanan yangın
sonrasında, peş peşe meydana gelen
kazalar Özel Halk Otobüsleri açısından tam bir talihsizlik göstergesidir.
Tek tesellimiz, bu olayların daha
fazla can kaybına neden olmadan sonuçlanmasıdır.
Tümünü kaza olarak ifade ettiğimiz
bu olaylarda hepimiz suçluyuz.
Öncelikle, bunu belirtelim.
Hiçbir kişi ve kurum; “Ben üzerime düşeni yapıyorum, diğerleri yapmıyor” savunmasına sığınmamalıdır.
Yaklaşık, 10 günlük süreçte Özel
Halk Otobüsü yöneticisi arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldığı ortam tam anlamıyla bir krizdir.
Ancak, aynı tablo kamu yöneticileri
için de geçerlidir.
Gazeteler, televizyonlar birinci ve
manşet haber olarak kazaları sorgulamayı tercih etmişlerdir.
Bunu yaparken de, yaşla kuru birbirine karışmış ve özellikle, kamuoyu yeterince, Özel Halk Otobüsleri aleyhine
yönlendirilmiştir.
Bu kaos ve bunalımdan çıkılabil-
BAŞYAZI
mesi için hep birlikte olayları incelemeli, ileriye dönük görüş, düşünce ve
önerileri paylaşmalıyız.
Sonuçta, yargılanan ve hüküm verilen Özel Halk Otobüsü sistemidir.
İstanbul’da gerçekleşen kazalar Ankara’da Özel Halk Otobüsleri olarak
yankı ve değer bulmakta, bu da, merkezi yönetimin sisteme bakışını olumsuz etkilemektedir.
“Benim kentimde söz konusu
değil” diye, kendimizi soyutlamayalım.
Sistemin gelişmesi ülke genelinde
aranan bir çözüm olması için tüm
kentlerin yapması gerekenler olduğunu
hatırdan çıkarmayalım.
Üzerimize etiketlenen bu kara tablonun hızla kaldırılması ve yeniden
kentlerimizde önemli bir rol üstlenen
Özel Halk Otobüsleri’nin sağladığı
hizmetle, yeniden gündeme gelmenin
planlarını ve yollarını hedefleyelim.
Bütün yönetici arkadaşlarımın da
bu duygularda olduğuna eminim.
O halde, biraz daha sorumluluk
üstlenerek bu dar boğazdan kurtulalım. Bu kamusal bir görev olup, bunu
birlikte sağlamalıyız...
Kayseri’den Bozankaya’ya
30 tramvay siparişi verildi
Bozankaya A.Ş. ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi arasında 42 Milyon Euroʼluk yeni nesil tramvay
sözleşmesi imzalandı. Özhaseki; “Yerli üretim ve üreticiyle çalışmaktan mutluyuz” diye konuştu...
ÜRKİYE’de kentiçi toplu taşımacılık
alanında raylı sistemlere olan ihtiyaç
giderek artıyor. Büyük şehirlerin binlerce kilometre raylı ulaşım ağına ve yüzlerce
raylı sistem aracına ihtiyacı bulunuyor. Bir saatte tek yönde 15-20 Bin yolcu kapasitesi olan
illerin tercihi tabii ki raylı sistemler oluyor.
Bu yönde toplu taşımacılık çözümleri için son
teknolojiyle yeni araç projeleri geliştiren Bozankaya A.Ş., Kayseri Büyükşehir Belediyesi
ile 30 yeni nesil tramvay için anlaşma yaptı.
Kayseri’de raylı sisteminde kullanılmak üzere
30 yeni araç alımını içeren sözleşme, düzenlenen törenle Kayseri Büyükşehir Belediye
Başkanı Mehmet Özhasaki ile Bozankaya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya tarafından imzalandı.
T
YERLİ ÜRETİM OLMALI
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, bu güne
kadar, 2008 yılında İtalya’da üretilen 22 adet
ve 2010 yılında üretilen 16 adet raylı sistem
araçları ile hizmet sunuyordu. Kentiçi taşımacılıkta, raylı sisteme duyulan ihtiyaç doğrultusunda 17.5 km’lik hattını 35 km. olarak
geliştirirken de, yeni nesil araç alımı için yerli
üretici olan Bozankaya A.Ş.’yi tercih etti.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhasaki imza törenindeki açıklamasında, 30 vagon için yaklaşık 42 Milyon
Euro’luk bir yatırımın söz konusu olduğunu
belirterek; “Bizim gibi nüfusu 1 Milyon civarında olan kentlerde, hatta, bizden
büyük 2-3 Milyon’luk kentlerde bile ulaşımda tramvaylar kullanılıyor. Nüfusun
daha yoğun olduğu ve tek yönde giden
yolcu sayısının arttığı illerde ise yerin altındaki metro sistemine geçmek gerekiyor.
Kayseri’de 30 yıldır raylı sistemler konuşuluyor. Eskiden, yabancı firmalardan alım yapmak durumundaydık. Şimdi ise
Türk mühendislerle çalışıp, yerli üretim
araçlar temin edebiliyoruz. Bozankaya gi-
bi bir Türk firmasının ihaleyi kazanması
bizi gururlandırıyor” dedi.
Yolcular için güvenli ve konforlu ulaşımın altını çizen Özhasaki, tramvay ve raylı
sistemlerin emniyet katsayısının çok yüksek
olduğunu belirtti. Özhasaki; “Yeni nesil araçlarımız ile günlük tramvay kullanan
yolcu sayımızı 105 Bin’den, 150 Bin kişiye
çıkartmayı hedefliyoruz” dedi.
EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI
Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya ise raylı sistemlerde son teknolojileri kullanarak dünya kalite standartlarında üretim yaptıklarının altını çizdi. Bozankaya; “Türkiye’de raylı sistem üretiminde
bu noktaya gelebilmek ve yerli üretim ile
yerel yönetimlere hizmet sunabilmek bizim için gurur kaynağı. Yerel yönetimler
tarafından raylı sistem araçlarımızın gördüğü ilginin ise yatırımlarımızın ve emeğimizin karşılığı olduğuna inanıyoruz” dedi.
Üretimi Ankara’da planladıklarını belirten
Bozankaya, Kayseri’nin de üretim yeri olabileceğini vurguladı.
ÇOK GÜZEL BİR DUYGU
Yeni nesil tramvay projeleri hakkında bilgi veren Bozankaya A.Ş. Genel Müdürü Aytunç Günay: “Tamamıyla Türk mühendislerden oluşan bir ekip ile yüzde 100 alçak
tabanlı tramvay tasarımı hazırladık. Yürütülen AR-GE çalışmaları sayesinde, 33
metre uzunluğunda ve 5 modülden oluşan
kentiçi alçak tabanlı tramvay aracını üretimiyle uluslararası standartlara uygun ve
ulaşım problemlerimize çözüm üretiyoruz.
Avrupa’dan ithal edilen ulaşım araçlarına
kıyasla kalite seviyesi yüksek ve maliyet
açısından daha avantajlı bir yerli üretim
ulaşım aracı olarak ön plana çıkıyor. Bizim
tercih edilmemiz ile birlikte Türk insanına
hizmet etmemiz çok güzel bir duygu” dedi.
Vagon, 66 kişi olmak üzere, toplam 392 kişilik yüksek yolcu kapasitesi sunuyor. Her iki
tarafta altışar kapı ile toplam 12 kapı sayesinde daha hızlı yolcu iniş-biniş sirkülasyonu
yapılabiliyor. Bojilerde gerçek aks kullanımı ile düşük bakım maliyeti ve bakım kolaylığı
sağlanırken, her motor için bir inverter kullanarak yüksek verimlilik sunuluyor. Yerli üretim ile düşük maliyet ve kısa zamanda yedek parça ile servis sunumu öne çıkarıyor...
Antalya’da “Aktarmalı
Ulaşım” tarih oluyor
NTALYA Büyükşehir Belediye BaşA
kanı Menderes Türel, aktarmalı ulaşım dönemini bitiriyor. Yeni düzenleme
ile Antalyaʼda ulaşım yüzde 80 oranında aktarmasız olarak sağlanacağı, teknik nedenlerle aktarma yapılmak zorunda kalan hatların ise yüzde 20ʼyi
geçmeyeceği belirtildi. Türel, “Antalyaʼnın kırsal kesiminden merkeze, hastanelere, otogara yeni yaptığımız düzenleme ile bütün vatandaşlarımızın aktarmasız bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Son rötuşlar yapılıyor” dedi.
UKOME toplantısından sonra aktarmasız ulaşımın başlayacağı belirten
Türel, “Antalyalı vatandaşlar yüzde 80
aktarmasız ulaşımla Antalyaʼnın doğusundan batısına ulaşabilecek. Bazı hatlarda yüzde 20ʼsini geçmeyecek şekilde, teknik nedenlerle en fazla bir araç
değişimi söz konusu olacak. Geçmişte
olduğu gibi çok kısa mesafelerde iki,
ya da üç araç değiştirmek zorunda kalınmayacak. Vatandaşa yapılan aktarma zulmü sona eriyor. Bundan sonra
herkes rahat edecek” diye konuştu...
TT.3:Layout 1 08.08.2014 20:12 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
11 AĞUSTOS 2014
Trafik kazalarına karşı
etkin önlemler alınıyor
Özel Halk Otobüsçüleri, herkesi üzen kazalar karşısında İETT ile acil toplanarak yapılması gerekenleri görüştü. Genel
Müdür Kahveci ve kurmay heyeti ile gerçekleşen toplantıda, daha güvenli hizmet için ek önlemler alınacağı açıklandı...
STANBULʼda yaşanan otobüs kazaİşirketleri,
ları sonrasında, Özel Halk Otobüsleri
İETT Genel Müdürlüğüʼnde
bir toplantı gerçekleştirildiğini açıkladı. 1 Ağustos 2014 tarihli toplantıya
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci,
yardımcıları, Özel Halk Otobüsü Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanları katıldı ve acil önlemler alındığı belirtildi.
6 PROJE
3.HAVAALANI
KARARLAR: ● Mevcut şoför sertifikaları yenilenecek. ● Yaklaşık, 4 Bin şoför psikoteknik muayene ve güvenli
sürüş eğitiminden geçirilecek. ● Mevzuatta belirlenen hız sınırları AKYOLBİL sistemi ile denetlenecek. ● Manevi hali riskli görülen şoför, o gün tra-
3.KÖPRÜ
KÖRFEZ GEÇİŞİ
fiğe çıkarılmayacak. ● Yılda bir kez yapılan araç muayeneleri, gerektiği hallerde zaman aralığı gözetmeksizin tek
rarlanacak. ● 4 Ağustos 2014 tarihi itibariyle tüm evrak ve belge kontrolleri
yapılacak. ● Şoförlerin algı yönetimi,
trafik kuralları, psikoteknik ve halkla
MARMARAY
ilişkiler konularında sürekli hizmet içi
eğitime tabii tutulmaları sağlanacak.
● Tip Onay Belgesi olmayan araçlardaki tadilatlar incelenecek. ● Merkez
peronlarda Emniyet, İETT ve Özel
Halk Otobüsü Şirketleri tarafından denetimler gerçekleştirilecek...
AVRASYA TÜNELİ
KANAL İSTANBUL
60 Milyar Dolar
Sultan Abdülmecit döneminde planlanan Marmarayʼın yanısıra, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli,
Körfez Geçiş Projesi ve Kanal İstanbul gibi büyük projelerin toplam yatırım bedeli 60 Milyar Dolarʼı buluyor...
ÜRKİYE ekonomisinin yarısının döndüğü İstanbul’a yapılan Marmaray, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü ve Avrasya Tüneli hayata geçirilirken, Kanal İstanbul ihalesinin de önümüzdeki yıl yapılması planlanıyor. İstanbul’un insan
ve araç trafiğini rahatlatacak olan bu
5 projenin toplam büyüklüğü 52 Milyor Dolar’ı aşıyor. Yalova’dan Bursa,
Balıkesir, Manisa ve İzmir’e kadar
uzanan şehirlerarası otoyolunu Gebze
üzerinden İstanbul’a bağlayacak olan
Körfez Geçiş Projesi de hesaba katıldığında bu 6 dev projenin toplam bedeli 60 Milyar Dolar’ı buluyor.
T
AVRASYA TÜNELİ
İstanbul’da araç trafiğinin yoğun
olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında
hizmet verecek olan Avrasya Tüneli,
toplam 14.6 km.’lik bir güzergâhı kap
sıyor. Projenin inşasındaki en dikkat
çekici özelliği ise deniz tabanı altında
iki katlı tünele sahip olması. Trafiğin
çok yoğun olduğu güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya
kadar indirecek projenin 2017 yılında
hizmete girecek. Tünel, 1 Milyar 245
Milyon Dolar’a mal olacak.
KÖRFEZ GEÇİŞİ
İstanbul ve İzmir arasını 3.5 saate
indirecek, 433 km.’lik Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden
biri. Bugüne kadarki inşaat ve kamulaştırmalarına 2.2 Milyar Dolar harcanan projenin, toplam maliyeti ise
7.5 Milyar Dolar’ı buluyor. Ayrıca,
Gebze-Orhangazi arasında yapılan
İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü
de tamamlandığında dünyanın en büyük köprülerinden olacak. Bu köprü,
İETT’den ilginç
bir yarışma
ETT ilginç bir yarışmayla nostaljik ve modern İstanbul’u buluşturmaya hazırlanıyor. Düzenlenen
fotoğraf yarışmasıyla İstiklal Caddesi’ndeki nostaljik tramvay geçmişle bugün arasında bir köprü olacak. İETT’nin kurulduğu 1871 yılından itibaren İstanbul’un simgelerinden biri olan nostaljik tramvayın geçirdiği değişimler, İstiklal Caddesi’nin dünü
ve bugünü çekilen fotoğraflarla gün yüzüne çıkacak.
Fotoğrafçılardan www.tanidikmigeldi.com web
sitesinde ve afişlerinde yer alan ya da kendi arşivlerinde olan fotoğraflardaki yerlerin şimdiki durumlarını çekmeleri, veya fotoğrafta yer alan kişilerle aynı
pozu vererek nostaljik fotoğrafları yeniden canlandırmaları isteniyor. Amatör ve profesyonel tüm fotoğrafçıların katılabileceği yarışmada katılım şartları
web sitesinde yer alıyor. Yarışma 12 Eylül tarihinde
sona erecek. Sonuçlar ise 15 Eylül tarihinde açıklanacak. Sekiz hafta sonunda en çok beğeni alan çalışmanın sahibine Ipad hediye edilecek...
İ
1.5 saatlik mesafeyi 6 dakikaya indirmesiyle dikkat çekiyor.
MARMARAY
Asya ile Avrupa’yı birbirine kavuşturan Marmaray, Sultan Abdülmecit’ten bu yana 160 yıllık bir hayalin hayat bulmasını sağladı. 8 Milyar TL.’lik yatırım maliyet ile Marmaray, arkeologların kazılarıyla da 8
Bin 500 yıl geriye götürdü. 60 mt. derinliği ile “dünyanın en derin batırma tüneli” ünvanına sahip Marmaray, kentiçi ulaşımda raylı sistemlerin payını yüz de 28’e çıkaracak. İlk
6 ay içinde 21.5 Milyon yolcu taşıyan
Marmaray’ın ikinci etapla birlikte
Gebze-Halkalı 105 dakikaya inecek.
3. HAVAALANI
Yıllık 150 Milyon yolcu kapasitesiyle 2018’de tamamlandığında dün
yanın en büyük havalimanı olması
beklenen üçüncü havalimanının temeli, 7 Haziran 2014’te atıldı. 26 Milyar 142 Milyon Euro’luk yapım, işletme ve devir bedeliyle özel sektöre
ihalesi gerçekleştirilen üçüncü havalimanı projesinde ilk etap 29 Ekim
2017’de açılacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından olacak
projenin, aynı zamanda yaklaşık 120
bin kişiye de iş kapısı olması bekleniyor. Amerika ve Şanghay’a kadar
olan çok büyük bir bölgenin havacılık
trafiği düşünüldüğünde, İstanbul
“Merkez” haline gelecek.
KANAL İSTANBUL
Çılgın Proje olarak da nitelendirilen Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’ndaki uluslararası gemi geçişlerine
alternatif sunacak. Günlük 160 geminin geçmesi öngörülen 47 km.’lik
proje tam kapasitede yılda 8 Milyar
Dolar gelir sağlacak. Maliyeti 5.5 Mil
yar Dolar olması beklenen Kanal İstanbul, 1 yıl içinde kendini de finanse
edecek. Kanal, yeni bir uluslararası
suyolu olmasıyla Londra’dan Çin’e
kadar bölgenin ticari taşımacılıktaki
gücünü Türkiye lehine çevirecek.
3. KÖPRÜ
29 Mayıs 2014’te temeli atılan 3.
Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu
projesi, yaklaşık 4.5 Milyar Dolar’a
mal edilecek. Her iki projede, yapişlet-devret modeliyle özel sektör kon
sorsiyumu tarafından 2015 yılında hiz
mete geçirilmesi hedefleniyor. Asya
ve Avrupa’yı hızlı trenle birbirine
bağlayacak 3. Köprü, metro Marmaray, Atatürk ve Sabiha Gökçen ile entegre olacak. 1.408 mt.’lik uzunluğuy
la en uzun asma köprü unvanı alacak.
M.ŞEVKET
ERTURAN
GÖZLEM
Gelecek elinizde
İ
ETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ndeki
son beş yıla damgasını vuran Dr. Hayri
Baraçlı döneminden sonra kurumda
Mümin Kahveci dönemi başladığından
bugüne, önemli işaretler veriliyor. Bu
yeni dönem geçmiş 5 yılın denediği yeniliklerin üzerine oturtulacak icraatlar dönemi olacağını düşünüyorum. Kanaatime
göre, bu dönemin en kayda değer sonuçları, uygulamaya konulacak başarılı projelerinin çok önceden tasarlanmış meccanen uygulatılan projeler olacaktır.
Sayın Kahveci döneminin, özel taşımacı kadar, iç yapılanmasında da şaşırtıcı
farklılıkların yaşanabileceği, ilginçliklerin
görüleceği, başarılı ama bir o kadar da
şaşırtıcı olacağından kuşku duymuyorum. Sayın Kahveci, modern söyleme
yatkın, klasik öngörü ağırlığı ile barışık,
tek çıkışla birçok sorunun çözümünü
hızlandıracak yol tercihini yeğleyecek
gibi görünüyor. Benim kanaatim bu.
Hemen belirteyim, elbette, kurumlarda süreklilik anlayışına sadık, elbette
belirlenmiş geleneksel çağdaş yapılanmaya dayalı, evrensel değişimin gereklerini bilen bir yönetim ve yönetişim
anlayışını sürdürecektir. Elbette, Genel
Sekreterlik makamına geçerek, damgasını
vurduğu kurumun alanına müdahil olabilecek yetkiler elde eden Dr. Hayri Baraçlı’nın ulaşımın global yapılanmalı yenilenme ameliyesinde sağladığı farkındalığı
sürdürülerek bu dediklerimin gerçekleştirildiğini göreceğiz.
Hasılı, özel taşımacı açısından Sayın
Kahveci dönemi, klasik ilerlemecilik garantisinden ayrılmadan, ilkesel uygulamalardan da taviz verilmeden, ihtiyatlılık
içerisinde gelişmeci bir vizyon ve misyon
ile sürdürülecektir. Çok başlılığın tedrici
olarak azaltılacağını düşündüren yeni
emareleri ve bunlara dönük geçmiş hazırlıkları da düşünürsek, global oyunculuğa
katkısının sürdürüleceğini söyleyebiliriz.
Sözün kısası İETT kurumu, bu yeni
dönemde ilerlemeci olacaktır. Dahası,
sürpriz birleşmelerle adından söz ettirebileceği hatırdan çıkarılmamalı. Bazı kritik
zamanlardaki uygulamaları şaşırtıcı olabilir. Kanaatime göre, özel kesim uygulamacı ÖHO ile ilişkileri tek kutuplu lakin,
daha doğru daha ilkeli hal alacak gibi.
Deklarasyon olarak algılanabilecek
“Sahur Toplantısı”ndan sonra ortaya
çıkan tatsız süreçte İETT, yapılacakların
listesini sunmakla, gayet net ve açık davrandığını gösterdi. Taviz vermeyen yaklaşımlı ortaya konulan manifesto, kanaatime göre, merkezi kıskaçla hızlı geçişler
yaşlanacağının da işareti sayılmalı.
Merak ettiğim, TÖHOB ağırlıklı dengeli yaklaşıma, esnafın ne derece karşılık
vereceği. Daha doğrusu istikamet verilme
işaretine ne diyeceği?!
TT.4-5:Layout 1 08.08.2014 20:14 Page 1
4
Bu ayrımcılık niye?
11 AĞUSTOS 2014
Özel Halk Otobüsçüleri; “Hükümet, bize ücretsiz taşıttığı yolcuyu
YHTʼde ücretli taşıyor. Bu şekilde davnamasına çok kırgınız” diyor...
ZEL Halk Otobüsçüleri, ücretsiz ve indirimli taşıma ile sıkıntıya düşürülmelerine tepkili. Öz sermayeleriyle belediye denetiminde verdikleri hizmetlerinde gelirlerini ortadan kaldıran ücretsiz ve indirimli taşımaların son 65 yaş uygulamasıyla dayanılmaz hal aldığını belirterek; “Yıllardan beri, her kentte
belediye uygulamasına göre değişen,
ortalama 19 kalemi bulan ücretsiz
ve indirimli yolcu taşıyoruz. Bu taşıdıklarımızın hiç birini ne minibüs,
ne taksi-dolmuş, ne de benzeri muadil taşımacılar taşımıyor. Ancak, biz
seve seve taşıyoruz” diyerek, uyumluluklarını gösterdiler.
Ö
HAKSIZ UYGULAMA
Özel Halk Otobüsçüsü esnafı, sahipsiz olduklarını ve son uygulamalardan sonra da iyice hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek; “Bizim yıllardır
süren hizmetimizde, iyiniyetimizin
yanında, artan giderlere bakılmaksızın, kamu adına sosyal devlet ilkesiyle yüklenen yeni ek uygulamalarla gelir-gider dengesi iyice aleyhimize döndü. Birkaç yıl önce 1 bilet,
1 litre mazota denk geliyordu. Şimdi, 1 litre mazotu, 5 yolcu karşılıyor.
Yüzde 22-25 arasınını oluşturan ücretsiz ve indirimli yolcu ile ek yükümüz daha da artıyor. Bize kalan
parayla temel giderlerimizi bile karşılayamıyoruz. İlginç olan, bize yapılan bu uygulamaya göre, devlet,
neden kendi treninde de aynı şekilde
davranmıyor o zaman? Bir yok edilme harekatıyla mı karşı karşıyayız
bilemiyoruz?” diyerek, uygulamadan
duydukları rahatsızlığı dile getirdiler.
TEPKİ ARTIYOR
Balıkesir Özel Halk Otobüs İşletmecileri’nden Hüseyin Tekin ve Kadir
Paylan, Özel Halk Otobüsçüleri olarak
yıllardır belediye uygulamalarına, sakin tepkiler verdiklerini belirtti. Hüse-
5
KENT VE ULAŞIM
yin Tekin, gelir-gider kalemleri arasında makasın giderek arttığını dile getirdiklerini belirterek; “Son uygulama
ların götürdüklerini doğrudan Başbakan Erdoğan’a ve yardımcılarına
rakamsal verilerle ilettik. İstanbul’da görüştük ve kendileri de ‘Çözeceğim’ verdi. Şimdi, düşünüyoruz
da; o günkü konuşma bir seçim vaadi miydi yoksa, seçime dönük bir yatırım mıydı bilemiyoruz? ama biz,
artık dayanamıyoruz. Bugün, devlet
trenlerinde bile ücretsiz taşıma yapılmazken bize, biz, özel girişimciye
bunu yaptırmasına, doğrusu bir anlam veremiyo
ruz. Bu işte
bir yanlışlık
var ama nerede bilemiyoruz” diye
konuştu...
Kocaeli Özel Halk Otobüsleri Es
naf Odası Başkanı Mustafa Kurt;
“Kendi öz sermayemizle kamu hizmeti sorumluluğunu taşıyarak, isteklere uymayı her zaman bir görev
bildik. Yükü kaldırabildiğimiz kadar da yüklendik. Hükümete sanırım sahayı doğru analiz edici bilgiler
ulaşmıyor. Başbakan’a sunduğumuz sorunlar da sanırım bürokratlar tarafından tali sorun gibi görülüyor. Ama bizim, tüm yurttaki taşımacı ekmek
almakta giderek zorlanıyor. Bu adalet
sizliğin gideril
mesi gerekiyor. Zor durumdayız
gerçekten”
diye konuştu...
Aydın Özel Halk Otobüsçüleri
Başkanı Zafer Gezer; “YHT'nin taşıma tarifesi ile bütün Özel Halk
Otobüsçüleri olarak şaşırdık ve resmen hayal kırıklığını yaşadık. Devlet
kendi treninde, 'Siz taşıyın' dediği
vatandaşını parasız ve indirimli bile
taşımazken, bize neden parasız taşıtıyor? Bu nasıl olur? Sosyal adalet
kavramı ile bağdaştıramıyorum.
Yoksa, hala,
bizim çok kazandığımızı
mı düşünüyorlar? Bunun hesabı ki
tabı ortada ve
de hesap net
belli. Bekliyoruz” diyor…
Adana Özel Halk Otobüsçüleri Es
naf Odası Başkanı Niyazi Göğer; “Bu
uygulama ve yapılanlara karşı serinkanlı ama kararlı bir duruşla
meselenin boyutlarını çözümüyle
sunmalıyız. Buna önük çabalarımızı
sürdürmeliyiz. Bunu en doğru yapabilecek tek merci, TÖHOB. Verilerimizi merkeze göndererek derneği
mizin elini güçlendirmeli, destek
vermeliyiz.
Ülke geneli, Ö
zel Halk Otobüsçüleri destek vermeli ve
de sorunun
vahametini
ortaya koymalı” diye konuştu...
Bitlis Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Felemez Kök ise, özel taşımacı
sektörel yaklaşımını daha net ve anla-
şılır verimlilik hesaplarıyla, ortaya koy
malı diyor. Çalan; “Bunu yeni yeni
yapıyoruz ve sanırım bir takım kesimler verilerin farklılığını kabul
etmek istemiyor. Maliye itiraz etti
açıklaması üstün körü bir açıklama.
Bunu yaptıklarına göre vahameti
daha görememişler demektir. O za
man bize düşen doğrularımızı çok
daha net ortaya koymak ve bunu
aklıselim ile de yapmak. Tek ses çıkaracak şekilde bir olmalıyız. Sorunlarımızı tek elden, çözümle bir
sunmalıyız. Özel taşımacı belediye
görevlerini yükleniyor. Bunun getirisini kullananların bu işi yapan özel
kesime destek vermesi şart. Dünyada uygulamaların hepsi özel taşımacıları desteklenerek gerçekleşirken, bizde özel girişimciye, öz sermayesini kaybettirecek kadar
yük nasıl yüklenir? Üvey
evlat görüntüsünden
kurtulmamız
lazım” dedi.
Eskişehir Özel Halk Otobüsleri
Başkanı Hürcan Alhan da; “Özel Halk
Otobüs İşletmeciliği’nin geliştirilmesi yasal dayanaklı bir sisteme dönüşecek bir kapının aralanmasını
sağlayacaktır. Evrensel bir toplu taşıma sistemi ile konfor ve kaliteli taşımanın önü açılacaktır. Bunu belediyeler de görmeli ve hükümete iletmeli. Tersi davranışlar, özel kesimle
kamu arasını açar ve hizmet kalitesi
düşer. Bizi zora sokan uygulamaları
görmezden gelerek ek yükler yüklenmesi, yeni yapılanmaya da zarar
verir. Hükümete bunun da anlatılması lazım. Bunu bizim kendi yapı-
lanmamızın çerçevesini çizerek anlatmamız lazım. TÖHOB bu nedenle desteklenerek, ona bilgi ve
görüşler iletilmeli. Esnafın
zor durumda
olduğu ve bu
zorluğun artması halinde
sıkıntıların da
artacağı görül
meli. İşimiz
zor yani” diye
konuştu...
Osmaniye Özel Halk Otobüsleri
Başkanı Yakup çelik yaşanan son gelişmeler hakkında Özel Halk Otobüsçüleri olarak yapılacakları iyi belirleyip
ona göre davranmaları gerektiğini söyledi. Giyik; “Bizler, esnaf olarak elimizden geldiğince hem hükümetin
kararlarına saygılı olarak, hem de
yerel yöneticilerimizin kararlarını
uygulayarak zaten üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz. Ancak, son
gelişmelerde bizim için verilmiş sözlerin yerine getirilmemesi bizi üzmüştür. Çünkü, ‘güvendiğimiz dağlara kar yağdı.’ Bir başbakan söz verir de yerine getirmezse, bu hem bize karşı, hem de kendi makamına
karşı bir güvensizlik oluşturur. O
yüzden, sabırla bekliyor ve gelişmeleri yakından iziliyoruz. Çıkacak sonuca göre de bir yol haritası çizip
davranacağız. TÖHOB’un bu konudaki tavrını benimsememiz, esnaf
olarak iyi bir
yaklaşım olacaktır. Başkan Yüksel’in
sakin
ve
olumlu davranışı takdire
şayan” dedi.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Denetimler sürekli olmalı
M
AKİNE Yüksek Mühendisi Alpay Lök,
kamu otoritesinin toplu taşımayı özelleştirmeden önce denetimini ve buna dönük tüm
tedbirleri almasın isteyerek; “denetleyemeyeceksen özelleştirme prensibi yaygınlaşmalı”
dedi. Toplu taşıma hizmeti veren kamu ve özel
sektör araçlarında meydana gelen kazalar konusunda görüşlerini açıklayan Fren tekniği konusunda uzman, Makine Yüksek Mühendisi
Albay Lök, Otobüslerde Fren Patlaması, Teknik
Denetim ve On numara yağ kullanımı konusunda ki açıklamaları şöyle:
FREN PATLAR MI?
2004 yılından beri ülkemizde 71/320/AT
AB Fren Direktifine veya ECER 13 BM AEK yönetmeliğine göre; üretilen şehiriçi ve şehirler
arası otobüslerde “Fren Patlaması veya “Fren
Boşalması” denilen riski büyük oranda ortadan
kalkmıştır. Otomatik vitesli otobüslerde entegre
Retarder (Sürtünmesiz Fren) kullanımı nedeniyle şehir içinde dur-kalk trafiğinde fren kullanımını çok aza inmiştir. Öte yandan, ülkemiz
otobüs üretiminde AB’nin üretim üssü olmuştur. Yerli otobüs üreticileri tüm AB ülkelerine
otobüs satmaktadır. AB standartlarına göre test
edilmiş ve belgelendirilmiş bu araçlardaki fren
sisteminin patlayabileceği veya (olmayan) gaz
telinin sıkışacağı iddaları yerli üreticilere yapılmış büyük bir haksızlık olmaktadır...
TEKNİK DENETİM
2009/40/EC AB direktifine ve “Basit,
Çabuk ve Ucuz” Temel Kuralına göre, otobüslere yılda bir yapılan Araç Muayenesi otobüsün “Yola Elverişli” ve güvenli olduğu
anlamına gelmez. Araç Muayenesi “Gerek
Şart”tır ancak, “Yeter Şart” değildir. Ticari taşıtlar ve otobüsler için, yıllık Araç Muayenesine
ek olarak, Almanya’daki gibi (SP) yetkili servislerin yetkilendirilmesiyle ilave bir Teknik Denetim daha yapılmalıdır. MMO (Makina Mühendisleri Odası) tarafından tanıtımı yapılan “Filo
Mühendisliği” sisteminin yerleştirilmesiyle, bu
ilave muayenelerin yıl içinde 3-6 kez daha ya-
Ford yeni
bir hamle
daha yaptı
ON NUMARA YAĞ
Otobüs ve kamyonlarda 10 Numara yağ
kullanımı; motordaki sıcaklığı yükselttiği ve yakıtı inceltmek için kullanılan Solvent veya Tiner
benzeri parlayıcı maddeler patlamaya neden
olduğu için, son derece tehlikelidir. 1.11.2013
itibariyle tüm otobüslerde seri üretimde,
1.1.2014’den itibaren de 2005 model ve üstü
otobüslerde sonradan takılması zorunlu olan
“Yangın Uyarı Sistemi”nin takılmasının takibi
gereklidir. Ancak, 10 Numara Yağ kullanımının
önlenemediği şartlarda sadece uyarı işlevi olan
bu düzeneğin çok bir anlamı kalmamaktadır.
Kaçak yollardan yani kayıt dışı olarak elde edilen yakıtların kullanımının doğurduğu vergi
kaybının yanısıra, bu kaçak yakıtı kullanan
halk otobüslerinin taşıdığı yolcuların tümünün
kayıtiçi olarak taşındığını düşünmek aşırı iyimserlik olur.
Sonuç olarak; otobüs üreticileri “Freni tutmayan veya gaz teli takılan” emniyetsiz araç
ürettikleri haksız suçlaması ile, Özel Halk Otobüsü sahipleri merdiven altında araçlarının deposuna patlayıcı “10 Numara yağ” doldurdukları iddiası ile karşı karşıya kalmakta, yolcular
neredeyse “Otobüste yanarak
ölmek yolculuğun
fıtratında varmış”
diye düşünmeye
başlamaktadır. Can
güvenliğini tehdit
eden bu tehlikeli gidişe siyasal otorite
ve kamu yönetimi
“Dur” demeli, denetimleri artırıp yanlışa çok acil olarak
son vermelidir...
Önümüzdeki yıllarda ileri teknolojilerle hizmet verilecek metropoller için, evrensel bir düşüncenin
ürünü olarak planlanan yeni kentsel dönüşüm uygulamaları, adım adım gerçekleştiriliyor...
B
KENTLİLİK BİLİNCİ
İnsan, bu yeni sisteme rahatlıkla
uyum sağlayacaktır ve bundan da çok
mutlu olacağı bugünkü bu ilk uygulamalarda bile gözükmektedir. Fakat, yeni
kentsel dönüşüm pprojesini gerçekleştirilenler, bu yoğunluğun ortaya çıkaracağı
sorunları da düşünmek zorundadırlar.
Çünkü, daha işin başında, bir takım sıkıntılar doğmuş ve şimdilik kaydıyla
hasır altı edilmiş gibi gözükmektedir.
Yarın, bu sorunlar çoğalırsa, işin içinden
çıkılmaz bir hale gelmesi de kaçılınmazdır. Konu, sadece, karbon salınımı veya
küresel iklim değişikliği olarak görülme-
meli, metropollerde yaşayacak insanlara
verilen hizmete “Kentlilik bilinci”yle
yaklaşılması da öğretilmelidir. Bugün,
seçilmiş metropollerin bazıları dışında
insanların “Kentlilik bilinci”nden uzak
bir yaşam sürdürmesi bunun güzel bir
örneğidir. “Akıllı kentler”de yaşamak,
uyum sürecini kavramak ve ona göre hareket etmek çok önemlidir. Tabii ki, projede, ayrıcalıklı insan yaratmak amaç
değildir ama bu yeni sistemde yer almak
için de bir takım bilgilerin sahibi olmak
da gerekmektedir ki, her birey, uyum
içinde, bilinçli ve saygıyla bu “Akıllı
kentler”deki yaşamını sürdürebilsin.
GELECEK HAZIR MI?
Evet, C40’ta herşey çok daha rahat,
sağlıklı, güvenli ve huzurlu olacak gibi
gözükmektedir. Böyle bir projenin, ya-
Dünyaʼnın önemli kentlerinde yapılan
çalışmalar ve uygulamalar C40 bünyesinde
oluşturulmuş bir kentsel dönüşümün
örnekleri olarak yer alıyor. Teknolojik ve
akıllı binaların insan yaşamını ne derece
etkilediği ise bu binalar içinde hizmet veren
insanların düşüncelerinde fark oluşturuyor.
“C40 Etkisi” bu olsa gerek...
Felaketten sonra
B
Ford, müşterilerine iki yeni kampanyayla Türkiye çapındaki yetkili servislerinde
avantajlı, hızlı, güvenilir ve ekonomik bakım ve onarım fırsatlarını sunuyor...
şayanlara daha düzenli ve daha entegre
bir hizmet sunacağı kaçınılmazdır. “Akıllı kentler”de zamanı kullanması öğrenen insanların çok daha çabuk hareket
edip, çok daha aktif olacağı da kesindir.
Çünkü, internet üzerinden kurulacak iş,
eğitim ve alış-veriş ilişkileri şimdiden
onlarca yıl sonrasının planına uygun ve
de hızlı bir şekilde gerçekleşmekte ve geleceğin modeli olarak gözükmektedir...
C40ʼta, önce; Afrika, Doğu Asya,
Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Güney ve Batı Asya, Güneydoğu Asya ve Okyanusya olarak ken
di içinde sınıflandırılmış ve kendi yönetimlerini de bu sınıflandırma içinde
bir üst sınıfla denetlemeye dönük
planlamıştır. Afrikaʼda 1 (Johannesburg), Doğu Asya'da 3 (HongKong,
Seul ve Tokyo), Avrupaʼda 3 (Londra,
Berlin ve Kopenhag), Kuzey Amerika'da 2 (Los Angles ve Houston),
Güney Amerikaʼda 2 (Rio de Janerio
ve Buenos Aires), Güney ve Batı Asya'da yok, Güneydoğu Asya ve Okyanusyaʼda 1 (Jakarta) olmak üzere
“Yönetim Kurulları”, Kuzey Amerika'da 6 (Vancouver, Seattle, Portland,
San Francisco, Austin ve New Orleans), Güney Amerikaʼda 2 (Santiago
ve Curutiba), Avrupaʼda 9 (Oslo,
Stockholm, Amsterdam, Roterdam,
Heidelberg, Basel, Milan, Venice ve
Barcelona), Doğu Asya”da 1 (Changwon) olmak üzere “Yenilikçi Kent”ler,
Afrika'dan 3 (Cape Town, Dar es Salaam ve Nairobi), Güneydoğu Asya
ve Okyanusyaʼdan 1 (Singapore),
Doğu Asyaʼdan da 3 (Wuhan, Shanghai ve Pekin) “Gözlemci Kent”tir.
C40 içinde toplam 69 metropol
yer almaktadır. Her bir metropol;
Kentsel adaptasyon ve su kullanımı… Enerji kullanımı… Finansal ve
ekonomik kalkınma… Kentsel dönüşüm ölçümleri ve planlaması… Katı
atık yönetimi… Sürdürülebilir ya-
ORD, iki yeni kampanyasıyla satış
sonrası servis hizmetlerinde de sektörüne öncülük ediyor; Ford binek ve ticari araç sahiplerine yetkili servis
işlemlerinde ekonomik fırsatlar sunuyor.
Ford, 4 yaş ve üzeri otomobil ve ticari araçlar
sahiplerine “Ford Eko Servis” kampanyasıyla, uzman ellerden servis-onarım hizmeti,
orijinal yedek parça güvencesi, Eko Servis
menüsüne özel sabit fiyat avantajı ve 25
nokta kontrolü sunuyor. Motor yağı, yağ filtresi, hava filtresi, karter tapa değişimini, işçilik dahil, uygun fiyatlarla müşterileriyle
buluşturuyor.
31 Aralık 2014 tarihine kadar sürecek
kampanya dahilinde Fiesta, Fusion, Focus ve
C-MAX sahipleri sadece 199 TL’den, Ford
Transit ve Transit Connect sahipleri ise 219
TL’den başlayan çok avantajlı fiyatlarla Ford
Eko Servis menüsünden faydalanabiliyor.
Ford müşterileri, yılsonuna kadar sürecek
ikinci kampanya sayesinde, periyodik bakım,
mekanik onarım ve aksesuar alımlarında,
binek araçlarda yaşının 5 katı, ticari araçlarda
ise 4 katı indirim kazanıyor. 2010 model ve
öncesi araçları kapsayan kampanya dahilinde
bineklerde yüzde 35’e, ticari araçlarda ise
yüzde 24’e varan indirimli fiyatlar, anlaşmalı
kredi kartlarına taksit fırsatıyla sunuluyor.
F
Türkiyeʼde hafif ticari araç
segmentinde başarılı bir satış
grafiği çizen Ford, her yıl
düzenlediği kampanyalarla
adından söz ettirmeye devam
ediyor ve son kampanyasıyla
bunu bir kez daha gösterdi...
değiştiriyor C40 KRİTERLERİ
ması, gelecekte nasıl bir sonuç doğuracaktır bilinmez ama bu da, projenin belki
de düşünülmesi gereken en önemli açığı
olarak göze çarpmaktadır.
İSTANBUL HALK ULAŞIM
pılması sağlanmalıdır. Kamu hizmeti sayılması
gereken toplu taşımacılığı özelleştirmeden
önce kamunun denetim olanakları geliştirilmelidir: “Denetleyemeyeceksen, özelleştirme”
prensibi benimsenmelidir...
C40 Dünyayı
İR metropol içindeki yaşamın
sürdürülebilirliği; hem kendi için
de, hem de diğer metropollerle
olan entegrasyonuyla mümkündür. 2050
yılında, dünya nüfusunun yüzde 80’inin
metropollerde yaşayacak olmasının plan
lanması, bu düşüncenin bir ürünü ve bu
düşüncenin adı da; C40’tır. C40; “Yeni
kentsel dönüşüm”ün resmi projesidir.
Bu proje, milenyum çağının en önemli,
en büyük ve en teknolojik projesi olarak
gerçekleştirilmektedir.
C40, küresel iklim değişikliği, karbon salınımı ve metropollerdeki yaşamın
güvenliği ile mesafe gözetmeksizin entegre bir yaşam amacıyla düşünülmüştür.
Uygulamaları, ileri teknoloji ürünlerinin
birbiriyle uyum içindeki hizmetine dönüktür. Durum böyle olunca da, yeni
kentsel dönüşüm içinde hizmet alacak
insanların mutlaka metropollerde yaşaması kaçınılmazdır. En önemli husus da;
her bir metropolün “Akıllı kent” olarak
yaşamını sürdürecek olmasıdır.
C40, insanların çok daha güvenli,
çok daha huzurlu ve çok daha sağlıklı bir
yaşam sürmesini sağlamaya dönük bir
“Akıllı kentler” projesi olarak uygulanmaktadır. “Akıllı kentler”de yaşamın
cazip hale getirilmesinin temelinde yatan
kök bilgi; küresel iklim değişikliği ve
karbon salınımını ortadan kaldırmaya
dönük güvenlikli bir ortam olmasıdır.
Yapılan çalışmalar, bu kadar yoğun
bir nüfusun bu kadar küçük bir alanda
nasıl yaşayacağından ziyade, “değişim
kaçınılmaz” inancıyla bir kabul yarat-
LOKMAN
AKHAN
şamı… kentiçi ve metropoller arası
ulaşımı üzerinden değerlendirilir. Sadece yönetim için küresel GYSMHʼnin yüzde 18ʼi kullanılmaktadır. 8 Bin
68 adet iklim değişikliği için mücadele merkezi oluşturulmuştur. Şu
anda, dünya nüfusunun her 12 kişisinden biri bu projenin içindedir...
UYDURMA!
Kusursuz uyumla tam performans için
ORİJİNAL YEDEK PARÇA kullan.
AYRAM ve sonrası hepimize zehir
oldu. Yaşadığımız toplu taşıma kazaları, içimizi yakarak yüreğimizi dağladı.
Hemen can havliyle önlemler konusunu
masaya yatırdık. Resmi yetkilerimiz işletmelerimiz bizler herkes bu konuda ek
şeyler yapılması konusunu gündemde
tuttu. Denetimleri sıklaştırdık. Cezalar
yağdırdık. Neredeyse bütün şoförler,
suçlu psikoloji içinde alınan her önlemi
uygulamayı kendisine görev bilerek olaya
yaklaştı. Ön yargı oluşmasına zemini hazırlayan gazete ve televizyon haberleri de
bu yaklaşımı tetikleyici oldu.
İşin bir diğer yanı özel taşımacı günah
keçisi sayıldı. Oysa, sadece, İstanbul’da 3
Bin özel otobüs her gün yolarda ve
Allah’a Şükür kaza oranımız çok çok az.
Bunun nasıl sıfıra çekileceği konusu
toplumsal sorunumuz. Bu konuda sıkı bir
istişare sıkı bir diyalog gerekiyor. Araştırma soruşturma ihtiyaçların tespiti ve
bulunan çözümlerin analizi getiri götürüsü hep birlikte uzman, kullanıcı, yolcu
gibi guruplar kurarak sonra bunların üzerinde görüşülerek ele alınmalı. Yani topyekûn mutabakatla vicdani sorumluluğu
da hesap ederek çözüm aramalıyız.
Geçmiş alışkanlıklarımız, bizi hemen
tek bakışla tek yargıyla sonuca götürücü.
Artık bundan kaçınalım. Popülist söylem
uğruna canları yakıp rencide etmeyelim
insanları, kazalar kader sayılmamalı.
Önlemler sürekli eğitimler devamlı
olmalı. İnsana dönük bir plan, insana
dönük bir sistem ve ona dönük onu rahata erdirici bir anlayışla çalışılmalı. Devlet insan için vatanın mamur edilmesi
insanın rahatı için değil mi? Trafik kuralları da acı deneylerle ulaşılan kurallar bütünü değil mi? Bütün bunları aynı amaçla
ele alırsak ve canı gönülden katılırsak
sonuç alırız. Lütfen, kimse kimseyi ötekileştirmeden elini herkes taşın altına koyarak gereken tavrını koyarak katkı sunmalı.
Tek yanlı değil, her açıdan meseleye bakmalıyız. Değişimin yaşandığı bir donemde sıkıntılı olduğumuz bir dönemde
meydana gelen kaza, bizi çökertmesin.
Hele bağlısı olduğumuz İETT önlemlerine dönük karamsarlıklara düşürmesin.
Sakin bir şekilde her türlü musibetlerin hayırlara vesile olacağının bilinciyle...
TT.6:Layout 1 08.08.2014 20:15 Page 1
6
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
11 TEMMUZ 2014
Halkçı devletten
“Tanım” istiyor
Özel Halk Otobüsçüleri, yerel yönetim adına kamu hizmeti verdiklerini belirterek,
“Artan giderleri karşılatacak devlet desteği iflasımızı engelleyecek” diyorlar...
Y
ıllardır kentiçi toplu taşıma hizmetlerini yerel yönetimlerin denetim
ve yürütümünde başarıyla yerine getiren özel halk otobüsçüleri
son yıllarda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Öz sermayeleriyle verdikleri
hizmete karşı gelir yokluğuna düşürüldüklerini söyleyen halk
otobüsçüleri, iflasa sürüklenmelerine yurt genelinde tepki
göstermeyi sürdürüyor. Özellikle, son 65 yaş ve üzeri ücretsiz uygulamanın
makası daha da arttırdığına dikkat çeken esnaf, devlet desteği istiyor. Bursa
Esnaf Odası eski Başkanı Ramazan Çalan ile bu konuyu konuştuk...
Ropörtaj: HABER MERKEZİ
TT: Ülke genelindeki Özel Halk
Otobüsçüleri sıkıntılı. Gelir-gider dengelerinin bozulduğu dile getiren esnaf, gelir gider den
gesinde giderler lehine açılan
makas, sermayelerini kurtarmalarını bile engelliyor. Sayıları
birçok kentte 17ʼyi bulan “bedava ve indirimli kart”lı ücretsiz
taşımaya ilaveten, buna 65 yaş
üzerindekilerin de bedava taşınması eklendi. Başbakan sorunu çözme sözü de boş çıktı.
Dahası emekliler de aynı hakkın kendilerine tanınmasını istemeye başladı. Özel Halk Otobüsçülerinin son kazalardan
dolayı eleştirilip, olayın tek müsebebi sayılması, ama, bedava taşıma denilince hatırlanması da ilginç. Bu gelişmeleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
ÇALAN: Özel Halk Otobüsçüleri, geleceğin toplu taşımasında ana
aktör olması gereken kesimi oluşturuyor. Buna rağmen, bugüne dek sadece
yardımcı unsur diye yok sayılması
abesle iştigaldir. Bu esnaf; şehirlere
göre değişen, ortalama sayıları 17’yi
bulan bedava ve indirimli yolcu taşımaya ses çıkarmayan, öz sermayesi ile
çalışan türü dünyada tek esnaf olma
özelliğini taşımaktadır. Bu esnaf, şim
di de, çıkarılan bir kanun ile, 65 yaş
üzerindekileri bedava taşımak zorunda
bırakılmıştır. Bunu yapan otorite, gelir-gider dengesindeki bozulma ile önceleri 1 yolcu ile 1 litre mazot alırken,
şimdi 3 yolcu ile 1 litre mazot alabilmektedir. Kamu hizmeti gördürülen
halkçı, buna rağmen, bir de tüm emeklileri taşıması talebi ile karşı karşıyadır. Hükümet işin bu tarafını hala
görmezden gelmektedir. Kurumsal işletmeciliği talep edenler, kurumsal algıda gelir-gider dengesini hesaba
katmayıp, açığı kapatmadan taşıma
yapmasını sürdürmeleri istenmektedir.
Devlet desteğini, sanki hak etmediği
şeyi ister gibi çekingen talep eden es
naf, sesini hükümete duyurmaya çalışırken, ifadeden uzaktır.
TT: Gelir-gider denge makasının aleyhinize açılıp, sizi zora
sokmasına karşı, sesinizi duyuramadığınızı mı söylüyorsunuz? TÖHOB çatısı altında,
doğrudan Başbakanʼa ulaştınız. Söz de aldınız. Eğer, Maliye Bakanlığı sırf; “Devlete ek
yük getirir” gerekçesiyle destek
talebinizi geri çeviriyorsa, bu
eksikliğinizden çok otoritenin
nasıl anladığıyla ilgilidir. Neden
kendinizi ifade edemediğinizi
düşünüyorsunuz ki?
ÇALAN: Bursalı halkçılar olarak
“Bütünleşik Bilet Sistemi”ne giren
Özel Halk Otobüsçüleri Odası’na bağ
lı işletmeciler, sisteme dahil oldukları
andan itibaren gelir havuzu oluşturdu.
Sırayla tüm hatlarda çalışıp, havuzda
biriken geliri eşit paylaşıyor. Kartlı
sistem, tüm Özel Halk Otobüsçüleri’ni
kayıt altına aldı. Böylelikle, KDV ve
gelir vergisinin gerçek gelir üzerinden
tahakkuk ve tahsili sağlandı. Dolayısıyla maliyenin dayandırdığı karşı çıkışı, tamamen gerçek dışıdır.
Bunu söylemek var olduğunu iddia etmek, sistemi bilmemek demektir. Ben karar merci olmaları nedeniyle
algılarına uygun anlatımda ısrar edilmesine dikkat çekiyorum.
TT: 65 yaş uygulamasının teknik olarak sahada işleyen sistemi yavaşlattığından söz ettiniz. Bu nasıl oluyor ve ne gibi
sakıncalar taşıyor? Bir de uygulamaya, 65 yaş üzeri yolcuların da tepki gösterdikleri söyleniyor. Bu konuda neler söyleyebilir siniz?
ÇALAN: 65 yaş üzeri yolcularımızın uygulamaya tepki göstermesi,
doğru bir tepki. Onlar, “yapılan uygulama yerine, ihtiyaç sahiplerine
bu imkan tanınmalıydı” diyorlar...
İhtiyaç sahiplerini gözetmek sosyal
devlet olmanın şartlarından olduğunu
da herkes bilir. Belirttiğim gibi, tamamen kayda alınmış durumdayız. Iniş
ve binişlerde elektronik kart kullanıyoruz. Bu uygulama, nedeniyle, özellikle 65 yaş ve ücretsiz kartların usül
süz kullanımı dahil controller, ek za-
man kaybını ve personel ihdasını gerektirmiş oluyor. Bunu kastetmiştim.
Devleti yönetenlerin diğer sektörlere
bize davrandığı gibi davranmadığı da
oldukça açık. Mesela, sağlık hizmetlerinde özel hastanelerde ki sağlık harcamalarını devlet karşılıyor. Bizi ise,
kaale bile almıyor! Devlet bize destek
vermekten neden kaçınıyor, bunu anlayamıyoruz. Ayrıca, sağlık harcamalarında devlet, destek verdiği vatandaş
tan katkı parası alırken, taşıdığım
yolcudan neden makul katkı payını aldırmıyor, bu yolla da
olsa beni desteklemiyor. Şimdi size yurt dışındaki uygulamalardan da söz edeyim.
mecilere nefes aldıracaktır. Araçlardaki validatör
ve araç takip cihazları sayesinde, gerekli her türlü veriye ulaşmak ve doğrulamak mümkün. Taşınan
yolcu, yapılan
km. ve benzeri
AB’DE DURUM
AB üyesi ülkelerin uygulamalar, örneğin, Londra’nın
ulaşım şirketi The Transport for London incelendi ve 2014-2015 mali yılı
bütçesine 2.785 Milyon
Paund sosyal güvenlik ku
ruluşundan aktarıldığı gö
rüldü. Bu fonun sadece
ücretsiz binişlerin sübvan
se edilmesinde değil genel olarak toplu taşımanın sübvanse
edilmesi şeklin kullanılmıştır. Diğer
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de uygulama bu ve benzeri şekildedir. Ayrıca, ülkeden ülkeye fark eden saat
kısıtlamaları uygulanmakta, genellikle
pik saatler dışında kalan 09.30-16.30
saatleri arasında ücretsiz kartlarla binişe izin verilmektedir.
Enerji maliyetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olan yurdumuzda
da hiç olmazsa ücretsiz ve indirimli
binişlerin devlet tarafından sübvanse
edilmesi hem vatandaşa hem de işlet-
Bursa Özel Halk
Otobüsçüleri eski
Başkanı Ramazan
Çalan özel taşımacılığın
yeniden şekillendiği
belirterek; “Yeni
yapılanmaya göre
kendimizi sahaya
sürmeliyiz. Bunun yolu
da tanımlanmaktan
geçiyor” dedi...
nok talardan hareketle indirimli veya
havacılık ve deniz işletmeciliğinde olduğu gibi ÖTV’siz akar yakıt uygulamasına imkan verilebilir.
Özel Halk Otobüsçülerimiz’in bir
diğer haksız uygulama görerek itirazı
da, KDV oranının öğrenci servisi taşımacılığında yüzde 8 olmasına rağmen, otobüslerle taşınan öğrencilere
yüzde 18 uygulanıyor olmasıdır. Bir
de son YTH fiyat politikasında kendi
aracıyla yaptığı taşımada 65 yaş ve
üzerindekileri parayla taşıyor olması
bizi şaşırtıyor. Gerçekten neden böyle
yapılıyor? Öz sermayemizle mi hizmet vermeyi düşünüyorlar ki...
TT: Rakamsal verilerle konuşursak, mevcut süren ve yeni
yasal düzenleme ile hayata geçirilen uygulamanın maliyeti
nedir? Bunun dökümleri sizde
mevcut mu?
ÇALAN: Elbette var. Biz, aşağıda
sıraladığım, bu verilerle taleplerimizi
kuvvetlendiriyoruz.
1. 65 yaş ve üzeri vatandaşlara da
ücretsiz biniş hakkının verildiği Mart
ayını takip eden Nisan ayında dahi
65+ kart adedi 46503 dür.
2. Haziran 2014 itibariyle sayı
72290’a ulaşmış olup 2 ay gibi kısa bir
sürede yüzde 55 artış kaydedilmiştir.
3. 2 Milyon 740 Bin nüfusun ya-
şadığı ilimizin demografik yapısına
göre 65 yaş ve üzeri nüfusun 230 Bin
civarında olduğu bilinmekte ve ücretsiz kart sayısının buralara ulaşması
beklenmektedir.
4. Önceki aylarda indirimli tarifeden biniş yapanların ücretsiz tarifeye
geçmiş olması nedeniyle Nisan ayında
oluşan gelir kaybı; Her ne kadar, şu
an mevsim itibariyle yazlıkçılar sayfiyelerin nüfusunda büyük bir artış
sağlamışlarsa da, Kurşunlu, Güzelyalı
gibi merkezlerin yerleşik nüfusu özellikle emekli kesimdem oluşmakta ve
65 yaş ve üzeri ücretsiz biniş uygulaması büyük bir gelir kaybına neden olmuştur. Bu yüzden de Güzelyalı otobüsçülerinin tamamen işi bırakmasına
neden olmuştur. Kurşunlu’da da benzeri işi terketme her an bekleniyor.
TT: Sizce çözüme dönük somut adım nedir? Ne yapılmalı?
ÇALAN: İlginç ayrıntılar var.
Bizden tam teslimiyet istenip talep
edileni koşulsuz yapmamız isteniyor,
ama diğer toplutaşıma araçlarından
farklı olarak, deniz ve hava yolu işletmeciliğinde sefer seyir güvenliği açısından kaptana, sorun çıkarması ihtimali yüksek yolcuyu, gemiye kabul
etmeme veya indirme hakkı verilmektedir. Bu da bizi üzmekte, kaale alınmadığımız sonucuna götürmektedir.
Ülke genelinde 30 bine yakın sadece kentiçi toplu taşımacı olarak 15
bine yakın esnafız ve ciddi bir hizmet
veriyoruz. Yapacakları şey, sadece ma
tematik verilerle verimlilik esasına
uygun sermayemizi gözetmeleri bu
nun için aşırı kayıplarımız akaryakıt,
vergi muafiyeti gibi desteklerle karşılamalarıdır. Bunun için belediye kaynakları bile yeterlidir. Son günlerde
artan kazaların esnafın sokulduğu cenderenin etkisi olup olmadığını düşünen var mı acaba? Bizim esnaf da
insan ve artık cebindekini harcadığı
gibi, tarlasını tapasını da satarak beş
parasız kalma yolunda ilerlemektedir.
Devletin popülist söylemli destek yerine hizmet üretecekleri kollayarak
kendisine de alan açmayı düşünmesi
gerekmektedir. Elbette, bizim de tek
çatı altında ortak taleplerimizi çözünleriyle birlikte kamuoyu ile paylaşmamız doğru bir yol gösterme olarak
düşünülmeli. Ayrımcılık kimseye fay
da getirmez. Amaç, bir olup, birlik
içinde hayatı idame ettirmek olmalı
diyor ve otoriteyi göreve çağırıyoruz.
Otobüsüm ne
zaman gelecek?
AKLAŞAN otobüslerin kaç durak mesafede
Y
bulunduğunu gösteren “Akıllı durak” uygulamasıyla toplu ulaşıma kolaylık getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü,
yolcularına sunduğu bu konforu bir adım daha ileriye taşıdı. 110 noktada uygulanmaya başlanan
ve büyük beğeni toplayan akıllı durak sistemi geliştiren ESHOT, artık yaklaşan otobüsün kaç da-
kika uzakta olduğunu bilgisini de dijital ekranlarda
paylaşacak. Akıllı duraklar aynı zamanda duraktan geçen otobüs hatlarının numaralarını, gidiş
yönlerini, son durak isimlerini ve gelen aracın fiziksel engellilerinin kullanımına uygun olup olmadığını da gösteriyor. www.eshot.gov.tr “Yolcu
Bilgilendirme” başlığı altından seçilen bölümde
akıllı duraklarda paylaşılan bilgiler yer alıyor...
TT.7:Layout 1 08.08.2014 20:16 Page 1
‹mtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaz›işleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Genel Yayın Yönetmeni : M.Şevket ERTURAN
Yayın Danışmanları
: Onur ORHON - Abdullah ÖZYURT
Yay›n Koordinatörü
‹stihbarat Şefi
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
YAYIN TÜRÜ
: Özlem GÜNEŞ
: Müjdat CENİK
: Hülya TEKER
: Y.TÜRKÖZMEN
: HAFTALIK
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
“Suçlu ayağa kalk”
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sultandağı Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kemal Karayormuk Ramazan Bayramıʼndan bu güne yaşananları teknik bir analizle değerlendirip, yapılması gerekenleri paylaştı...
‹
leri teknoloji içimizdeki canavarı uyandırıp, hepimizi
hepimizin takipçisi kıldı. Hele akıllı telefonların
gerektiğinde fotoğraf makinası gerektiğinde naklen
yayın aracı olması, düpedüz içimizdeki canavarı
uyandırıp her işe maydanoz olmamızı sağladı.
Kendimizi görmezden gelerek herkesi herkesin
yargılamasına zemin oluşturacak bakışların
benimsenmesi yolu böylelikle meşrulaştırıldı. Aşağıda verdiğimiz
yazı, aslında iki hafta arka arkaya yayınlamamız için Sayın Kemal
Karayormuk tarafından yazılan iki köşe yazısından oluşuyor. Ama
teknik bir karışıklıkla yayınlayamadığımız bu önemli yazı , süregelen
gelişmelere ve yukarıdaki girizgaha uygunluğunu sürdürünce
birleştirerek yayınlanan bir yazı özelliği ile yayınlanıyor. Geçtiğimiz
günlerde yaşanan kazalar karşısında, herkesin bir ucundan kendisini
ifade etme adına tutmakta zorunlu hissettiği haleti ruhiyelerle ilgili
yazılan bu yazı, önemli bilgi ve bakışları ortaya koyuyor...
Gün geçmiyor ki toplu taşıma hizmetlerinde özelinde de halk otobüsü taşımacılığı ile ilgili medyada onların
tabiri ile “SKANDAL” bir haber yer
almasın, medya gelişen teknoloji nedeniyle haber bulmada ve bombardıman
etmede çok büyük imkanlara sahiptir.
Bugün medyanın yarı akıllı, tam
akıllı cep telefonları ile piyasada dolaşan milyarlarca muhabiri var, Google,
Yandex vb arama motorlarının sokak
kameraları hepimizi gözlem altında tutmaktadırlar. Bazen düşünürüm demokrasi, eşitlik, çoğulculuk gibi değerlerin
gelişebilmesi için gelişen teknolojinin
önemi büyük olacak diye, bazen de düşünürüm bu kadar teknoloji hayatın çekilmezliğini artırıyor mu diye?!
Yukarıdaki satırları İstanbul’da bir
halk otobüsü şoförünün hattında araçta
yolcular varken hem telefonla konuşup
üzerine de kitap okuması üzerine yazıyorum. Öncelikle geç kaldığım düşünülebilir ben süreci takip ederek
üzerinde konuşmayı uygun buldum.
Süreci analitik olarak incelemeden
önce olayı kısaca hatırlayalım:
Safha
Özel halk otobüsü şoförü arkadaşımız hattında seyir yaparken önce telefon ile görüşüp üzerine de kitap
okumaya başlıyor anlaşılan yolcularımızdan biri şoförün seyir esnasında
yolcuya verdiği güvensizlik nedeniyle
tetikte beklemekte ve cep telefonu ile
olan biteni kayıt etmektedir.
1.Analiz:
1-Halk Otobüsü şoförü külliyen
haksız.
2-Müşteri daima haklıdır. Klişenin
doğrulatılması için şoför elinden geleni
yapmış, eliyle cep telefonu kullanmış,
eliyle kitabını okumuş, sayfaları çevirmiş, dedim ya elinden geleni yapmış.
3-Anlaşılan o ki şoför arkadaş yolcuların güvenini yitirmiş ve yolcuların
negatif dikkatini üzerine almış görünmektedir. Oysa bir şoförün mesleki
saygınlığının en temel özelliği seyahat
esnasında yolcuların şoför ile ilgilenmemesi veya ona güven duyması ile
doğru orantılıdır.
4-Şoför yolcu tarafından böyle bir
çekim olmasa otobüs kullanmaya
devam edecektir, asıl korkunç olan ise
şoförün bunu rutin gibi algılaması yap-
tığı olumsuzlukların farkında olmamasıdır.
5-Medyanın iştahını kabartan bu
gibi kayıtları yayınlaması elbette samimi olmamakla eleştirilebilir, iyide
medyanın samimi olmak gibi bir derdi
yoktur zaten.
Medyayı suçlamak en hafif tabiri
ile goygoyculuk olur, sululuktur. Biz
işletme sahipleri, otobüs sahipleri,
şoför esnafı olarak işimizi düzgün yapacağız. Sen açık yara bırakırsan, bataklığı kurutmazsan, eleştirilecek
telefonu ile konuşurken ve kitap okurken kendisini cep telefonu ile videoya
kaydeden ve bu konuda şikâyetçi olan
vatandaşa kızgın bir ifade ile sayesinde
işsiz kaldım mealinde sözler sarf etmiştir.
2. Analiz
1-Halk Otobüsü şoförü külliyen
haksız.
2-Olay olduktan sonra herkes şoförün ipini kesmek için sıraya girmiş,
basına beyan verenlerin gizli bir memnuniyetini hissetmedim desem yalan
olur. (reklamın iyisi kötüsü olmaz değil
mi)?
3-Medya unuttu gitti, bir daha ki
şoför yada halk otobüsü ile ilgili yeni
bir sorun ortaya çıkıncaya kadar.
4-Şofrün sertifikası iptal edildi
sorun çözüldü.
5-Ahh bu müşteriler beni işimden
ettiler diyen şoför arkadaşın ben duygularının samimi olduğuna inanıyorum, mesleki etik ve şoförlerin otokon
trolü sorgulanmalıdır, bu arkadaş kendinin takip edilebileceğini ve yaptığı
yanlışların insan yaşamının sona ermesi ile sonuçlanabileceği konusunda
bir bilinç düzeyine ulaşmadığı izlenmektedir.
Herkes suçlu arama peşinde yolcu
şoför suçlu diyor, şoför yolcu suçlu
diyor, yöneticilere göre bakmayın şoförün ipinin çekildiğine şoför de suçlu
nin ne olduğunda düğümleniyor. Kaza
kaynağı toplu taşıma araçlarında insan
yada şoför kaynaklı olduğunda önlenebilir olması nedeniyle tepkiler artmaktadır.
Bu hafta yaşanan halk otobüsü kazalarında toplam 5 vatandaşımız vefat
etti ve 57 vatandaşımız yaralandı en
azından yazının yazıldığı saatlerde
haber kaynaklarının açıkla- dığı rakamlar bu mertebelerdedir.
Yaşanan kazalardan birinde 4 vatandaşımızın yanarak ölmesi, kazaların
üst üste gelmesi de, bayram trafiğinde
yaşanan kazalarda yüzelli vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve dört bine
yakın vatandaşın yaralanması haklı bir
toplumsal tepki ile bizi karşı karşıya bırakmıştır.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Ölümlü kazalar olmasa diğer kazalar bu kadar dikkat çekmeyebilirdi
acaba diye aklıma gelmekle birlikte kazaya karışan araçlarda seyahat eden
yolcuların beyanlarına bakıldığında şoförün dikkatsiz davranışlarının en
önemli şikâyet konusu olduğunu görmekteyiz.
Bu kazaları raporlar açıklandıktan
sonra dönmek üzere şimdilik kapatıyorum, ancak aşağıda geçen haftaki yazımın devamında yer alan önerilerin tüm
Araç kullanırken,
kitap okuyan şoför
İki aracın sıkıştırdığı Özel
Halk Otobüsü kaza yaptı
AKÜ Sultandağı
Meslek Yüksekokulu
Müdürü Kemal
Karayormuk,
yapmış olduğu
değerlendirmede
toplumsal tepkiye
dikkat çekerken,
aynı zamanda da
sorunların çözümü
için mutlaka eğitim
olmasını belirtti...
yönlerini düzeltmezsen bundan istifade
edecek yapılar her zaman olacaktır.
Safha
Bu video sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandı sonra ana haber bültenlerine düştü etrafı bir telaş aldı, ilgili
kamu otoritesi soruşturma başlattı, ilgili
şirket soruşturma açtı, şirket başkanı
açıklama yaptı: “SUÇLU AYAĞA
KALK” şoför arkadaşın çalışma sertifikasını iptal ettik.
Şoför arkadaş medyanın yakın takibinde emniyete gitti ifade verdi, sanırım telefonla konuştuğu için bir ceza
kesildi. Emniyet çıkışı sitem dolu bir
açıklama yapan şoför arkadaş: özel
halk otobüsünü kullandığı esnada cep
yolcu da suçlu…
XXX
Yukarıda birinci bölümünü okuduğunuz yazımda, aracını telefonla konuşup üzerine kitap okuyarak seyrü sefer
yapan şoför arkadaşın olayını incelmeye ayırmış sonucu da değerlendireceğimizi yazmıştık.
Ancak üzerine tüy dikercesine İstanbul’da üç, Denizli ve Kahramanmaraş’da yaşanan birer halk otobüslerinin
karıştığı kazalar bayram haftasında
gündemin ön sıralarında yer aldı. Kazaları yazmak hiç sempatik değil,
ancak kazalar hayatın gerçeği, dün
oldu, bugünde oluyor, yarında olacak
tüm sorun kaza kaynağı yada nedeni-
kazalara şümul olduğunu da beyan
etmek istiyor ve dikkatinize sunuyorum.İşimiz yolcularımızı sağ salim bir
şekilde ulaşmak istedikleri yere güvenli, konforlu ve sağlıklı bir şekilde
ulaşmalarını sağlamaktır, işimizi doğru
yaparak ekmeğimizi kazanıp ailemizin
geçimini yani rızkımızı helal yoldan
kazanmaya çalışmaktır.
Geçen haftanın sonucu ve otobüs
kazalarının azaltılmasında devreye sokulacak öneri seti:
Mesleki Eğitim
Türkiye’de şoförlük mesleği için
en büyük sorun usta-çırak sektörümüz
özelinde muavin-şoför ilişkisinin kopmasıdır. Bu ilişkiyi yeniden tesis etme-
nin imkânsızlığı ortadadır, zorunlu eğitim 12 yıla çıkmıştır(geç bile kalınmış
bir karar), çırak/muavin yetiştirecek
meslek okulları acilen devreye alınmalıdır. Bu konuyu farklı platformlarda
dile getirdiğimi ifade etmek isterim. Ticari araç sürücü belgesi sahiplerinden
başlayarak trafikte araç kullanana tüm
sürücülerinin toptan eğitime tabi tutulması ve bu eğitimlerin beşer yıllık periyotlarda tazeleme eğitim sistemine
dönüştürülmesi ülkenin trafik terörü
sorununun halledilmesi konusunda öncelik arz etmektedir.
İnsan Kaynakları Sorunu
Şoför olarak çalıştırdığımız personeli benden çok para alan, beni yiyen
adam olarak görülmeye devam edersek
o adam bizim gördüğümüz gibi olur.
Aracı ekonomik kullanmaz çok yakıt
yakar, aracı hor kullanır al sana seni
yiyen adam!!!
Şoför personel ve geliştirilebilir bir
kaynak olarak görülürse işe alınmadan
referanslarına bakılırsa, işe alınmadan
eğitimden geçirilirse zaman içinde birbirimizi tanırız maliyetinden kurtulmuş
olunur.
Önerim özel ve kamu halk otobüsü
şoförlerinin bağlı oldukları belediyelerce sertifikalandırılarak devamlı surette eğitime tutulmalarının sağlanacağı
kurumsal bir mekanizma oluşturulmalıdır. Biz bunu Konya Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim Bakanlığı ile
birlikte yaptık.
Meslek Ahlakı
Öncelikle şoför arkadaşların yanıldığı en önemli konu yolcuların velinimet olarak görülmemesidir, elbette
buna itiraz edenler olabilir toplumsal
değerler konusunda yozlaştığımızı
kabul edersek itirazlar azalacaktır. Yolcuya kötü davranan bir şoför arkadaş
arkadaşlarından destek görmekte midir
yoksa eleştirimi almaktadır sorusuna
verilecek dürüst bir cevap meslek ahlakı açısından nerede olduğumuzu ortaya koyacaktır.
Kaç şoför yada araç sahibi telefonla konuştuğu yada seyir esnasında
kitap okuduğu için bir arkadaşını uyarmıştır?
Türkiye’deki işletmeler içinde en
büyük sorun olan meslek ahlakıdır,
bizim sektörümüz için her sorundan
daha büyük durmaktadır.
Kurumsal Firma Yapısı
Özel Halk Otobüsçülüğü şirketleşmeyi kağıt üzerinde bıraktıkça şoförlükte kağıt üzerinde kalacaktır müşteri
şikayetleri artacak, düşük kalitedeki
insan kaynağı sektörü halk nezdinde
eleştirilebilir hale getirecektir.
Kamu Otoritesi Karşısında
Belirsizlik
Kamusal hizmet olan yolcu taşımacılığının parçalı yapısı ve özel halk
otobüslerinin kanuni tanımının bulunmaması işi kişisel ilgi düzeyinde ve insiyatif içine hapsetmektedir.
Özel halk otobüsçülüğü bir ihtiyacın sonucudur, bu ihtiyacın standartları
ise halk otobüsçülerine bırakılamayacak kadar önemlidir.
Can taşıdığımızın bilincinde olacağımız günleri özlemle bekliyorum.
BASKI YERİ
İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza
No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam
Teknik Servis: Ozan ERTURAN
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA KOOP.BAŞKANI
Başarıyı da gör!
K
AZALAR canımızı yakıyor. Moralimizi
sıfıra düşürürken, yetersizliğimize
dönük bir çok yerli yersiz haberlerle kafaların karışmasına zemin hazırlanıyor.
Heyecanlı ve çok çabuk, asla dinlemeden anlamadan tepki vermeyi hala sürdürüyoruz. Aceleciliğimiz, karmaşanın
artması gerilimin tırmandırılmasına yarıyor
elbette. Bu bizim kanımızda var. Heyecanlı ve kanı sıcak milletiz vesselam. Lakin
can taşırken heyecanımız o denli yok.
Şükür ki yok. Eğer olsaydı ne ilk yardım, ne tahliye ne kurtarma hiçbir etkinliği
doğru dürüst yapamazdık.
Dolu yolcusuyla sefer sırasında bilinmeyen sebeple yanan otobüsü cansiperane
durdurarak yolcularını kırık camlardan tahliye eden kardeşimizin çabası sizce önemsiz mi? Evet yitirilen canlar açısından
acımız ve kaybımız çok büyük gerçekten
de tarifsiz acı verici.
Lakin yüze yakın yolcunun kurtarılmış
olması gerçeğini bize unutturmamalı.
Daha doğrusu karar mercileri, haber yapıcıları ile değerlendirmeciler tarafından işin
bu noktasındaki çabalar, pek de yabana
atılır başarı değil. Kardeşimizin serinkanlı
tavrı bu bakımdan takdire şayan.
Ne yazık ki dostlarım, haberciler aslını
astarını doğru mercilerden öğrenmeden bir
sürü senaryolarla önyargı oluşturmakta gecikmediler. Neler söylenmedi ki. Seyir güvenliğinin hiçe sayıldığını, yolda gezindiğini ve durmadığını, on numara yağ kullandığı bi,le söylendi. Yahu diyelim kullandı bu meret kaza yaptırmaz ki. Yaptırması için sürekli kullanılması gerekiyor.
Bunu nerede nasıl dolduracak.
Her benzin istasyonunda herhalde
böyle dolum imkanı yoktur. Allah rızası
için tarafsız olabildiğince objektif haber yapalım. Güvenilir olalım. Bir kaza haberi,
otobüs kaldırıma çarptı yaşlı teyzeyi öldürdü! Araştırdım öyle bir şey yok. Hasarlı
kazalar bile okunsun diye ölümlü kazaya
niçin dönüştürülüyor? Zannedersem masa
başı haberler yüzünden. Yanılma payı ne
zaman artar. Araştırmadığında artar.
Haberin yamnlışlığı giderek yalana dönüşür ve sonunda yalan uydurma haberci
olur çıkarsınız. Bu yafta da insandan kolay
kolay çıkmaz. Bir süre sonra; “Ha o mu,
onun lafına itibar etme o uydurur?” denir.
Ama hizmet erbabına yapılan yanlış onu
kahreder. Kim ister bir cana zarar gelsin.
Ben yolcum varsa varım. Onunla nafakamı
çıkarıyorum. O benim canım kadar bana
yakındır, serinkanlı olmakta büyük fayda
var dostlarım. Hele toplu taşıma hizmeti
veren esnaf olarak, bu bizim kaza yapma
riskimizi azaltır. Bizim sektörde başarı olağan bunu biliyoruz. Övgü beklemeyişimiz
bu yüzdendir. Lakin yerilirken de dikkat
edilmeli. “Çamur at izi kalsın” anlayışı ile
esnaf mağdur edilmemeli. Saniyeler içinde
ölüme gideceğini bilerek yolcusunun tahliyesini düşünerek kahraman olması gerekenleri tu kaka edip suçlu ilan ederken kılı
kırk yarmak lazım. Asıl mesele kim kimi
suçlu ilan etme yetkisine sahip onu bilmek, ona göre düşünmek lazım.
Doğru olalım doğru anılalım dostlar...
Yeni ulaşım koridoru
Orta Asya ile Arap ülkelerini birleştirecek yeni ulaşım koridorunun kurulması yönünde önemli bir toplantı, Ummanʼın başkenti Maskat'ta gerçekleştirildi...
Ö
ZBEKİSTAN, Türkmenistan, İran, Katar ve Um
man dışişleri bakanları düzeyinde 5 ülkeyi kapsayan yeni
bir uluslararası ulaşım koridorunun kurulmasını öngören top
lantı yapıldı. Toplantıya, Türkmenistan Dışişleri Bakanı ve
Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Raşid Meredov ve Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov katıldı. 2011
yılında Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta sözkonusu ül-
ke dışişleri bakanları bir araya
gelerek, Özbekistan-Türkmenistan-İran-Umman-Katar ulaşım koridorunun kurulmasını
yönelik bir mutabakat imzalamıştı. Aradan geçen 3 yıldan
sonra sözkonusu ülke bakanları tekrar bir araya gelecek.
Maskat'ta yapılacak dörtlü zirvede, projenin hayata geçirilmesine yönelik konular değerlendirildi. Orta Asya ile Arap
ülkelerini birleşdirecek yeni
ulaşım koridorunun, bölgede
Pasaport
geçişlerinde
yeni dönem
başlıyor
Trafik yoğunluğu artacak
Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO), 2016ʼda dünya yolcu trafiğinin yüzde 6.5,
yük trafiğinin ise yüzde 4.4 büyüyeceğini ve bu grafiğin daha da yükseleceğini açıkladı...
I
CAO verilerinden derlenen
bilgilere göre, dünya tarifeli
yolcu trafiği 2013’te yüzde 5,5
büyürken, işletme performansı
ise 5,8 trilyon olarak gerçekleşti.
Söz konusu büyüme oranının
2014’te yüzde 6, 2015’te yüzde
6.3 ve 2016’da yüzde 6.5 olacağı öngörülüyor.
Yolcu trafiği uluslararası
uçuşlarda yüzde 5.2, iç hat uçuş
larında ise yüzde 5,1 artış gösterdi. Aynı dönemde, arz edilen
koltuk kapasiteleri yüzde 5.2 artarken, yol cu doluluk oranı da
yüzde 79.1 olarak gerçekleşti.
Dünya çapında yolcu sayısı,
2013’te bir önceki yıla göre
yüzde 4.5 artışla 3.1 Milyar’a,
uçak kalkış sayısı ise yüzde 1.2
artışla 32 Milyon’a ulaştı. Gelişmenin bu şekilde devam etmesi
halinde, 2030 yılında 6 Milyar
yolcu taşımacılığına ulaşılması
bekleniyor. Yolcu trafiği en faz
la Ortadoğu’da arttı.
Bölgesel gelişmelere bakıldığında, geçen yıl en fazla yolcu
trafiği artışının yüzde 11,2 ile
Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştiği dikkati çekti. Asya ve Pasifik ülkelerinde yolcu trafiği
yüzde 7.7, Afrika'da yüzde 4,4,
uluslararası uçuşlarda yüzde 38
ile en yüksek paya sahip Avrupa’da ise yüzde 4.6 artış kaydetti. Dünya tarifeli hava yük
trafiği ise geçen yıl yüzde 0.4
büyüme gösterdi.
Söz konusu oranın, 2014’te
yüzde 3.7, 2015’te yüzde 4.2,
2016'da yüzde 4.4 olması öngörülüyor. Ortadoğu, 2013’te yüz
de 12 ile hava yük taşımacılığında da en fazla artışın görüldüğü bölge oldu. Yük trafiği Af
rika’da yüz de 4, Latin Amerika
ve Karayipler’de yüzde 2.7, As
ya ve Pasifik bölgesinde yüzde
0,2 artış gösterirken, Avrupa’da
yüzde 0.1, Kuzey Amerika’da
yüzde 4.9 geriledi.
kalıcı barışın sağlanmasına ve
sürdürülebilir kalkınmanın devam ettirilmesine büyük katkı
sağlayacağı belirtiliyor. Avrasya kıtasının ticaret yollarının
stratejik kavşağında bulunan
Türkmenistan, tarihi İpek Yolu’nun tekrar canlandırılması için
yoğun mesai harcıyor. Tarihte
ticari ve kültür bağların pekişmesine önemli rol oynan İpek
Yolu’nun tekrardan canlanması bölgede işbirliğinin güçlenmesinde görev üslenecek...
T
ÜRKİYE’den yurtdışı çıkışlarda hız ve insan
gücünden tasarruf sağlayacak “biyometrik
geçiş” İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan başlayacak. İlk aşamada geliş ve gidiş katlarında 2’şer adet
biyometrik geçiş kabinleri konulacak. Bu kabinlerde pasaport polisi görev almayacak. Pilot uygulamanın ardından kabin sayısı 3 ay sonra geliş ve
gidişlerde 6’şar adete çıkarılacak. 2015 sonunda ise
bu sayının toplamda 24 adete çıkarılması planlanı-
yor. Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına
yönelik olarak çalışacak sistem ile elektronik olarak
yolcular önce biyometrik pasaport kontrolü, ardından da parmak izi kontrolünden geçecek.
Bir süre sonra sisteme yüz tanıma kontrolünün
de entegre edilmesi planlanıyor. Pilot uygulamadan
ilk olarak sık seyahat eden ve tanımlı bir yolcu
grubu faydalanacak. Kurulan sistem altyapısı sanal
olarak deneme aşamasında bulunuyor...
TT.8:Layout 1 08.08.2014 20:17 Page 1
4 Bin metrede
toplu taşıma!
Bolivyaʼda La Paz ve And Dağlarıʼndaki El Alto Kentiʼni birbirine bağlayan
teleferik hattı, deniz seviyesinden 4 Bin metre yükseklikte çalışıyor...
Dünyaʼnın en yüksek teleferik sistemi, Bolivyaʼnın 3 Bin 660 metre rakımlı La Paz kentiʼyle 4 Bin 100 metre rakımlı El Alto Kenti
arasında iki aydır hizmet veriyor. Yaklaşık
1.6 Milyon insana ev sahipliği yapan La Paz
ve El Alto Kentleri arasında karayoluyla 30
dakika süren mesafenin 10 dakikada alınmasını sağlayan teleferik hattı, hizmete girdiği 30 Mayıs'tan bugüne kadar 2 Milyonʼdan fazla yolcu taşıyıp, bir rekor kırdı...
1.2 Milyon Dolar gelir hedefini çoktan aştıkları belirten teleferik işletim şirketi Mi Telefericoʼnun Üst Yöneticisi Cesar Dockweiler,
bu rakamların, teleferiğin tahmini amorti süresini 40 yıldan 25 yıla düşürdüğünü dile
getirdi. 234 milyon dolara mal olan 2.6 km.
uzunluktaki hattın 7.3 km. uzunluğundaki 2.
kısmın yıl sonunda tamamlanmasıyla, sistemin 10 yolcu kapasiteli kabin lerle saatte
18 Bin yolcu taşıyacağını söylüyor...
Hitachi AT100-AT200
gösterime sunuldu
Hitachi Rail Europe yeni AT100 metro treni ile AT200 bölgesel trenini gösterime sundu. AT100 banliyöler arası hizmette
ve metrolarda kullanılmak üzere planlanmış. Araç boyu 20
m uzunluğunda. AT200 ise 23 m uzunluğunda bir gövdeye
sahip. Güzergah taleplerine bağlı olarak AT200 3 ile 12
araçlı tren dizileri halinde işletilecek. AT100 120-160 km/saat
hıza çıkarken AT200 160-200 km/saat hızda çalışabilecek.
Her iki trende hafif alüminyum alaşımı ekstrüzyonu ile ve
sürtünme karıştırma kaynağı ile imal edilmiş. Her ki tren de
İngiliz piyasasına uygun olarak, hem 25 kV havai hat ile hem
de 750 V üçüncü rayla olmak üzere çift gerilimde çalışıyor.
11 AĞUSTOS 2014 ● YIL: 8 ● SAYI: 418
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
Raysız tren hazır
Ulaşım alanında dünyanın en gelişmiş teknolojilerini geliştiren Japonya, yeni tren projesiyle tüm dikkatleri
üzerine çekti. Raysız ve tamamı manyetik alan üzerinde hareket eden tren saatte 500 km. hız yapıyor...
“Maglev” adındaki raysız sistemle
çalışan tren yere temas etmeden
manyetik alanla havada duruyor. 90
Milyar Dolar harcanan projede 500
km. hıza ulaşılıyor. Tokyo ile Osaka
arasındaki ulaşımı sağlayacak manyetik tren teknolojisi, 2 saat süren
yolculuğu yaklaşık 1 saate kadar düşürecek. Japonyaʼda devreye alınacak trenler, raylı sistemin aksine bir
kanalda hareket edecek...
Opet’e VW
Grup Ödülü
Kanalın alt, sol ve sağ bölümlerinde
treni havada tutacak güçte manyetik
alan yaratan bobinler bulunuyor. Bu
güç ünitesi, bobinlerle etkileşime geçerek bir manyetik alan oluşturulmasını sağlıyor. Böylece, ortaya çıkan
gücün kontrol edilerek trenin havada
ilerilemesi sağlıyor. Yaklaşık, 10 cm.
kadar havada kalan tren böylecek
500 km. hıza kadar çıkabiliyor...
Projenin Japonya Shinzo Abe hükümetinden son onayı bu yıl alması,
inşaatın 2015ʼte başlaması bekleniyor. Abe, bu trenlerin Japonyaʼnın
gelecekteki ihracatı olacağını söylüyor. Bu teknolojiyi ABD Başkanı Barack Obamaʼya sunan Abe, New
York-Washington arasındaki tren
mesafesini 1 saate düşürmeyi önermişti. Ayrıca Central Japan Railway
ise yeni hattın şu anda yılda 143 Milyon yolcu taşıyan Tokyo-Osaka hızlı
tren hattından 72 Milyon yeni yolcuyu çekeceğini öngörüyor...
Madeni Ya€ sektöründe OPET’in tam orta€›
olan dünyan›n en büyük ba€›ms›z madeni
ya€ flirketi Fuchs, önde gelen tedarikçileri
aras›nda yer ald›€› Volkswagen Grup’un,
“2014 Volkswagen Grup Ödülü”ne lay›k bulundu. Otomotiv endüstrisi için mini bir
“Dünya Kupas›” olarak de€erlendirilen ödül
için dünyan›n en iyileri aras›nda yer alan 18
tedarikçi de€erlendirildi. Yenilikçi gücü, ürün
kalitesi, gelifltirme uzmanl›klar› ve üstün rekabetçi proje yönetimleri ile öne ç›kan Fuchs,
ödülünü Almanya-Leipzig’deki Porsche Fabrikas›’ndaki düzenlenen törenle ald›...
Ortaya çıkan bu güç trenin ileriye doğru hareket
etmesi ve 500 km. hıza çıkması sağlanıyor...
Tren üzerindeki dev mıknatıslar, bobinlerle tren
arasında bir manyentik bir alan yaratıyor. Bu da
trenin havada kalmasını sağlıyor...
Bobinler hareket kanalının sağ,
sol ve alt tarafında bulunuyor...
Rekabet büyüyor
Renault Trucks çekicileri her
geçen gün yeni firmaların tercihi olmaya devam ediyor. Son
olarak müşterilerine daha rekabetçi fiyatlarla hizmet vermeyi
hedefleyen Akran Nakliye 50 adet Renault Trucks 430.19 Premium çekici satın alalarak kendine büyük avantaj sağladı...
Örnek uygulama
Ülkemizde kadın istihdamının artması ve desteklenmesi için birçok farklı uygulamaya imza atan Doğuş Otomotiv verimli sonuçları ile dikkat çekiyor...
Dünya Ekonomik Forumu çatısı altında oluşturulan ve ülkemizdeki ekonomik cinsiyet uçurumunun azaltılmasını amaçlayan “İşʼte Eşitlik Platformu”nun
aktif bir üyesi olan Doğuş Otomotiv, ekonomik hayatta cinsiyet eşitliğini destekleyecek çalışmalarına hız kesmeden tam
gaz devam ediyor...
Kurum içi toplumsal cinsiyet algısını ve fırsat eşitliği öğelerini
tespit etmek amacıyla tüm şirket çalışanlarına “Kurum Kültürü ve Cinsiyet Algısı Anketi”
uygulayan Doğuş Otomotiv, anket sonuçlarına göre planlı bir
şekilde gelişim faaliyetlerini hayata geçiriyor ve atölye çalışmalarıyla da destekliyor...
Potansiyel kadın yönetici adaylarının yöneticiliğe hazırlanması amacıyla, koçluk ve mentörluk desteği vererek bireysel gelişim planları hazırlamalarına
ve bu planları aksiyo na dönüştürmelerine destek oluyor. Sürdürülebilir kalkınmanın öznesi
olan kadınların güçlendirilmesi
faaliyetlerinde bulunuyor...
Sönmez Bustaş, 77 araçlık filosunu, 33 adet Renault Trucks
Premium 460.18 GV ile güçlen
dirdi. Bu alımla birlikte filodaki
toplam araç ve Renault Trucks
çekici sayısı 110ʼa ulaştı. Çevreci EEV motoru, Optidriver robotize şanzımanı, dayanıklı yürüyen aksamı ile bir numara...
“En ‹yi Marka”
Michelin
Michelin, global anlamda flirketlerin itibarlar›n› ölçümleyen Uluslaras› Reputation Enstitüsü 2014 y›l› s›ralamas›nda bir kez daha
baflar›s›n› ispatlad›. 2013 y›l›nda ayn› listede
21. S›rada yer alan Michelin, bu y›l 6 s›ra yükselerek 15. s›rada yer ald› ve rakiplerini geride b›rakt›. Uluslararas› 100 flirketin itibarlar›n›n s›raland›€› liste için 55 binden fazla tüketicinin görüflü al›nd›. Ürün, servisler, inovasyon, çal›flma ortam›, yönetiflim, liderlik,
finansal performanslar› göz önünde bulundurarak oluflturulan s›ralamada Michelin, en yak›n rakibine 6 s›ra fark att›...

Benzer belgeler