418.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
Transkript
418.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1:Layout 1 08.08.2014 20:08 Page 1 Bozankaya Kayseri’de Bozankaya A.Ş. ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi arasında 42 Milyon Euroʼluk tramvay sözleşmesi imzalandı. Özhaseki; “Yerli üreticiyle çalışmaktan mutluyuz” diye konuştu... 2’DE 6 Projeye 60 Milyar Euro Kazalara karşı etkin önlem ! Marmarayʼın yanısıra, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, Körfez Geçiş Projesi ve Kanal İstanbul gibi büyük projelerin toplam yatırım bedeli 60 Milyar Dolarʼı buluyor... 3’DE 11 AĞUSTOS 2014 ● YIL: 8 ● SAYI: 418 Özel Halk Otobüsçüleri, acil toplanarak, kazalar konusunu Genel Müdür Kahveci ve kurmay heyeti ile gerçekleşen toplantıda, daha güvenli hizmet için ek önlemler alındığını açıkladı... 3’DE Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr Çözüm elinizde! Toplu taşımada yaşanan sorunlar, insan odaklı bir sistemin gerekliliğini ortaya koyuyor. Esnaf, geleceğin yeni sistemine uygun bir algıya sahip olmalarının gösterilmek istendiğini görmeli... On yılı aşkın süreden beri gerçekleştirilmek istenen uluslararası sisteme uygun İstanbul merkezli yeni yapılanma girişimi, kentiçi toplu taşıma sisteminde de kendini gösteriyor. Hükümetin, İstanbul odaklı sistem kurgusunda yaşanan gelişmeler, Özel Halk Otobüsçüleriʼnin yeni sisteme uygun yapılanıp, istenen çizgiye yönelmelerini işaret ediyor... BU KADARINA PES! Özel Halk Otobüsçüleriʼnin bu yapılanma çağrısına, mevcut 5 şirketin farklı gerekçelerle, farklı yanıt vermesi düşünülen değişimdeki yerlerini de tartışma konusuna dönüştürüyor. Kurumsallaşmada birlikte hareket edilmesi konusunda mutabakata vardıklarını açıklayan şirketlerin, buna uygun davranışlar sergilemesi bu yüzden önem arzediyor... Bu ayrımcılık niye? Özel Halk Otobüsçüleri; “Hükümet, bize ücretsiz taşıttığı yolcuyu YHTʼde ücretli taşıyor. Bu şekilde davnamasına kırgınız” diyor... 4’DE Son günlerde istem dışı meydana gelen tatsız olaylar karşısında, düşünülen süreci hızlandırma kararı alan otorite, Özel Halk Otobüsçüleriʼnin yeni süreçte hangi konumda olduğunu değerlendirir bir görüntüde bu süreci yönetiyor. Şirketlerin geleceklerini belirleyecek sürece verecekleri bir cevap, ülkeye uyarlanacak yeni sistemi kökten belirleyecek... BURSA ÖZEL HALK OTOBÜSÇÜLERİ ESKİ BAŞKANI ÇALAN: Halkçı devletten “Tanım” istiyor Eski Oda Başkanı, yerel yönetim adına kamu hizmeti verdiklerini belirterek, “Artan giderleri karşılatacak devlet desteği iflasımızı engelleyecek” diye konuştu BU ARAÇTAN 90 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ... Soğukkanlılığını koruyarak, can siperane çabayla, yolcularını tahliye etmek için mücadele eden Özel Halk Otobüs sürücüsü, çok daha büyük facianın önüne geçti... Esnaf da şikayetçi Toplu taşıma araçlarında meydana gelen kazaların kamuoyuna ön yargılı ve yönlendirici yansıtılması, esnaf arasında üzüntü yarattı. Esnaf; “Yolcumuzu korumak için ölümü bile göze aldığımızı ne de çabuk unutuyorlar” diye yakınıyor... Meydana gelen kazaların kamuoyuna yansıtılış biçiminden rahatsızlık duyduklarını belirten esnaf, yargısız infaza dönük haberlerden şikayetçi. Seyir esnasında yanan ve bariyere sürtünerek, sürücüsü tarafından durdurulan otobüste 4 kişinin hayatını kaybetmesi, özel taşımacıların mercek altına alınmalarını sağlamıştı... Bursa Özel Halk Otobüs İşletmecisi ve eski oda başkanı Ramazan Çalan, kendi öz sermayelerini kullanarak hizmet veren Özel Halk Otobüsçülerini kaale almamasının tek nedenin yasal bir tanımlarının olmamasına bağlıyor. Ücretsiz ve indirimli taşıtmanın yanı sıra, daha farklı uygulamaların altında yatının, sözünü ettiği tanım olduğu mesajının veriyor... Polimer Konferansı 27-28 Ekim’de Plastik Sanayiciler Federasyonu PLASFED tarafından 27-28 Ekim 2014 tarihinde İstanbulʼda gerçekleştirilecek kon feransta, gelişen ihtiyaçlarımızın ele alınacağı belirtildi. İşletme kapasitesi olarak dünyanın yedinci, Avrupaʼ nın ikinci büyük plastik sektörüne sahip Türkiyeʼnin cazip petrokimya yatırımları açısından değerlendirilmesinin amaçlandiği belirtiliyor. Düzenlenecek konferansta kentiçi toplu taşıma araçlarında kullanılacak yanmayı geciktirici kimyasal kullanımı ve buna dönük talepler konusunda da yeni imkanların ortaya çıkacağı bu nedenle etkinliğe ilginin daha da artacağı belirtiliyor... “Enerji maliyetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olan yurdumuzda hiç olmazsa ücretsiz ve indirimli binişlerin devlet tarafından sübvanse edilmesi hem vatandaşa, hem de işletmecilere nefes aldıracaktır” diyen Çalan; Maliye Bakanlığı tarafından ortaya atılan gerekçenin doğru olmadığını çünkü, esnafın bütünleşik sistemle elektronik denetime tabii olduğunu belirtip, “Sübvanse gecikmemeli” dedi... 6’DA 4 Bin metrede toplu taşıma 8’DE İsmail YÜKSEL Onur ORHON M. Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM YAPABİLİRİZ... TESTİ... GELECEK ELİNİZDE... 2 2 “Yargısız infaz” yapılıyor diyen esnaf, tek taraflı bir bakış açısı ve algı ile bu işlerin düzelmeyeceğini belirtirken, hep birlikte hareket ederek, tüm sorunların daha çabuk yola gireceğini ve çözüm üretileceğini söylüyor... Akıllı Ulaşıma Banko Çözüm E-Kent şehir içi ulaşımda elektronik ücret toplama cihazları ile şehir hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Yüzde Yüz Türk Mühendisliği ile geliştirilen ödeme cihazları SmartBanko ve MiniBanko; Elektronik biletleme, ücret toplama, kağıt ve madeni para üstü, kredi kartı ödeme seçeneği ile şehir hayatını ve ulaşımı hızlandırıyor. 3 Özel Halk Otobüsçüleri ve yolcu taşıma hizmeti veren kamu araçları şoförleri, meydana gelen kazalarda doğrudan sürücülerin suçlu ilan edilmemesi gerektiğini belirterek; “Kayıplar için üzüntümüz çok. Onlar bizim velinimetlerimizdi. Şoför arkadaşımız canını hiçe sayıp, kaybın artmasını önlemiştir. Bu davranışının görülmemesine üzülüyoruz” diye yakındı. TT.2:Layout 1 08.08.2014 20:10 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 11 AĞUSTOS 2014 ONUR ORHON İSMAİL YÜKSEL [email protected] ARA DURAK Testi... P OSTA GAZETESİ köşe yazarı Hakan Çelik; “Bu zihniyetle kazalar bitmez” başlıklı bir yazıyı kaleme aldı. İçeriğinde, son günlerde meydana gelen otobüs kazaları incelendi. Yazar, daha önce yazdığı bir köşe yazısına atfen de; “Bu kazaların sonu hiç gelmeyecek, benzer olaylarla insanlar ölmeye devam edecek” ifadeleri hatırlatıldı. Bu görüşün de haklı çıktığını gören yazar; “Çünkü, zihniyet aynı, kafa aynı” benzetmesi yaptı. Otobüs kazası ile ilgili haberlerin medyadaki verilişini de eleştiren yazar, cehaletin hakim olduğunu söyledi. Fren boşalması, patlaması gibi açıklamaların şoför kusurlarını teknik sorunlara bağlamanın ucuz bir yolu olduğunu artık görmek gerektiğini vurguladı. Bütün bu görüşler, otobüs şoförlerinin, araçları sevk ve idaredeki bilgi ve bilinç düzeylerinin artırılması gerekliliğini işaret ediyor. Şoförler cephesinden konuya yaklaşıldığında ise, şu yönde açıklamalar yapılıyor. Özel halk otobüsü şoförü olduğunu beyan eden E.A. Özel Halk Otobüsleri’nin günde 18 saat çalıştığını, mal sahiplerinin araç bakımlarını zamanında yaptırmadıklarını, lastik almadıklarını, bu nedenle de kazaların gerçekleştiğini öne sürüyor. Bu arkadaş özel halk otobüsü şoförlüğüne devam edebilecek midir bilmiyorum? Daha önce gerçekleşen eğitim çalışmalarına katılmış mıdır? Mal sahibine gerekli uyarıları yapmış mıdır? Eğer, yaptıysa, bu şekilde çalışmayı sürdürmüş müdür? Ya da, “Ben bakımsız, lastiksiz araçla çalışma sorumluluğu alamam” diyebilmiş midir? Bu sorulara geçerli yanıtları verebilen ve gereğini yapabilen şoför arkadaşları kutlarım. Aksi davranışların yorumunu da okurlara bırakırım. Her zaman, testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok oluyor. Önemli olan testiyi kırdırmamak!.. YAPABİLİRİZ... R AMAZAN BAYRAMI içinde yaşanan ve ölümle sonuçlanan yangın sonrasında, peş peşe meydana gelen kazalar Özel Halk Otobüsleri açısından tam bir talihsizlik göstergesidir. Tek tesellimiz, bu olayların daha fazla can kaybına neden olmadan sonuçlanmasıdır. Tümünü kaza olarak ifade ettiğimiz bu olaylarda hepimiz suçluyuz. Öncelikle, bunu belirtelim. Hiçbir kişi ve kurum; “Ben üzerime düşeni yapıyorum, diğerleri yapmıyor” savunmasına sığınmamalıdır. Yaklaşık, 10 günlük süreçte Özel Halk Otobüsü yöneticisi arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldığı ortam tam anlamıyla bir krizdir. Ancak, aynı tablo kamu yöneticileri için de geçerlidir. Gazeteler, televizyonlar birinci ve manşet haber olarak kazaları sorgulamayı tercih etmişlerdir. Bunu yaparken de, yaşla kuru birbirine karışmış ve özellikle, kamuoyu yeterince, Özel Halk Otobüsleri aleyhine yönlendirilmiştir. Bu kaos ve bunalımdan çıkılabil- BAŞYAZI mesi için hep birlikte olayları incelemeli, ileriye dönük görüş, düşünce ve önerileri paylaşmalıyız. Sonuçta, yargılanan ve hüküm verilen Özel Halk Otobüsü sistemidir. İstanbul’da gerçekleşen kazalar Ankara’da Özel Halk Otobüsleri olarak yankı ve değer bulmakta, bu da, merkezi yönetimin sisteme bakışını olumsuz etkilemektedir. “Benim kentimde söz konusu değil” diye, kendimizi soyutlamayalım. Sistemin gelişmesi ülke genelinde aranan bir çözüm olması için tüm kentlerin yapması gerekenler olduğunu hatırdan çıkarmayalım. Üzerimize etiketlenen bu kara tablonun hızla kaldırılması ve yeniden kentlerimizde önemli bir rol üstlenen Özel Halk Otobüsleri’nin sağladığı hizmetle, yeniden gündeme gelmenin planlarını ve yollarını hedefleyelim. Bütün yönetici arkadaşlarımın da bu duygularda olduğuna eminim. O halde, biraz daha sorumluluk üstlenerek bu dar boğazdan kurtulalım. Bu kamusal bir görev olup, bunu birlikte sağlamalıyız... Kayseri’den Bozankaya’ya 30 tramvay siparişi verildi Bozankaya A.Ş. ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi arasında 42 Milyon Euroʼluk yeni nesil tramvay sözleşmesi imzalandı. Özhaseki; “Yerli üretim ve üreticiyle çalışmaktan mutluyuz” diye konuştu... ÜRKİYE’de kentiçi toplu taşımacılık alanında raylı sistemlere olan ihtiyaç giderek artıyor. Büyük şehirlerin binlerce kilometre raylı ulaşım ağına ve yüzlerce raylı sistem aracına ihtiyacı bulunuyor. Bir saatte tek yönde 15-20 Bin yolcu kapasitesi olan illerin tercihi tabii ki raylı sistemler oluyor. Bu yönde toplu taşımacılık çözümleri için son teknolojiyle yeni araç projeleri geliştiren Bozankaya A.Ş., Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile 30 yeni nesil tramvay için anlaşma yaptı. Kayseri’de raylı sisteminde kullanılmak üzere 30 yeni araç alımını içeren sözleşme, düzenlenen törenle Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhasaki ile Bozankaya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya tarafından imzalandı. T YERLİ ÜRETİM OLMALI Kayseri Büyükşehir Belediyesi, bu güne kadar, 2008 yılında İtalya’da üretilen 22 adet ve 2010 yılında üretilen 16 adet raylı sistem araçları ile hizmet sunuyordu. Kentiçi taşımacılıkta, raylı sisteme duyulan ihtiyaç doğrultusunda 17.5 km’lik hattını 35 km. olarak geliştirirken de, yeni nesil araç alımı için yerli üretici olan Bozankaya A.Ş.’yi tercih etti. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhasaki imza törenindeki açıklamasında, 30 vagon için yaklaşık 42 Milyon Euro’luk bir yatırımın söz konusu olduğunu belirterek; “Bizim gibi nüfusu 1 Milyon civarında olan kentlerde, hatta, bizden büyük 2-3 Milyon’luk kentlerde bile ulaşımda tramvaylar kullanılıyor. Nüfusun daha yoğun olduğu ve tek yönde giden yolcu sayısının arttığı illerde ise yerin altındaki metro sistemine geçmek gerekiyor. Kayseri’de 30 yıldır raylı sistemler konuşuluyor. Eskiden, yabancı firmalardan alım yapmak durumundaydık. Şimdi ise Türk mühendislerle çalışıp, yerli üretim araçlar temin edebiliyoruz. Bozankaya gi- bi bir Türk firmasının ihaleyi kazanması bizi gururlandırıyor” dedi. Yolcular için güvenli ve konforlu ulaşımın altını çizen Özhasaki, tramvay ve raylı sistemlerin emniyet katsayısının çok yüksek olduğunu belirtti. Özhasaki; “Yeni nesil araçlarımız ile günlük tramvay kullanan yolcu sayımızı 105 Bin’den, 150 Bin kişiye çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya ise raylı sistemlerde son teknolojileri kullanarak dünya kalite standartlarında üretim yaptıklarının altını çizdi. Bozankaya; “Türkiye’de raylı sistem üretiminde bu noktaya gelebilmek ve yerli üretim ile yerel yönetimlere hizmet sunabilmek bizim için gurur kaynağı. Yerel yönetimler tarafından raylı sistem araçlarımızın gördüğü ilginin ise yatırımlarımızın ve emeğimizin karşılığı olduğuna inanıyoruz” dedi. Üretimi Ankara’da planladıklarını belirten Bozankaya, Kayseri’nin de üretim yeri olabileceğini vurguladı. ÇOK GÜZEL BİR DUYGU Yeni nesil tramvay projeleri hakkında bilgi veren Bozankaya A.Ş. Genel Müdürü Aytunç Günay: “Tamamıyla Türk mühendislerden oluşan bir ekip ile yüzde 100 alçak tabanlı tramvay tasarımı hazırladık. Yürütülen AR-GE çalışmaları sayesinde, 33 metre uzunluğunda ve 5 modülden oluşan kentiçi alçak tabanlı tramvay aracını üretimiyle uluslararası standartlara uygun ve ulaşım problemlerimize çözüm üretiyoruz. Avrupa’dan ithal edilen ulaşım araçlarına kıyasla kalite seviyesi yüksek ve maliyet açısından daha avantajlı bir yerli üretim ulaşım aracı olarak ön plana çıkıyor. Bizim tercih edilmemiz ile birlikte Türk insanına hizmet etmemiz çok güzel bir duygu” dedi. Vagon, 66 kişi olmak üzere, toplam 392 kişilik yüksek yolcu kapasitesi sunuyor. Her iki tarafta altışar kapı ile toplam 12 kapı sayesinde daha hızlı yolcu iniş-biniş sirkülasyonu yapılabiliyor. Bojilerde gerçek aks kullanımı ile düşük bakım maliyeti ve bakım kolaylığı sağlanırken, her motor için bir inverter kullanarak yüksek verimlilik sunuluyor. Yerli üretim ile düşük maliyet ve kısa zamanda yedek parça ile servis sunumu öne çıkarıyor... Antalya’da “Aktarmalı Ulaşım” tarih oluyor NTALYA Büyükşehir Belediye BaşA kanı Menderes Türel, aktarmalı ulaşım dönemini bitiriyor. Yeni düzenleme ile Antalyaʼda ulaşım yüzde 80 oranında aktarmasız olarak sağlanacağı, teknik nedenlerle aktarma yapılmak zorunda kalan hatların ise yüzde 20ʼyi geçmeyeceği belirtildi. Türel, “Antalyaʼnın kırsal kesiminden merkeze, hastanelere, otogara yeni yaptığımız düzenleme ile bütün vatandaşlarımızın aktarmasız bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Son rötuşlar yapılıyor” dedi. UKOME toplantısından sonra aktarmasız ulaşımın başlayacağı belirten Türel, “Antalyalı vatandaşlar yüzde 80 aktarmasız ulaşımla Antalyaʼnın doğusundan batısına ulaşabilecek. Bazı hatlarda yüzde 20ʼsini geçmeyecek şekilde, teknik nedenlerle en fazla bir araç değişimi söz konusu olacak. Geçmişte olduğu gibi çok kısa mesafelerde iki, ya da üç araç değiştirmek zorunda kalınmayacak. Vatandaşa yapılan aktarma zulmü sona eriyor. Bundan sonra herkes rahat edecek” diye konuştu... TT.3:Layout 1 08.08.2014 20:12 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 11 AĞUSTOS 2014 Trafik kazalarına karşı etkin önlemler alınıyor Özel Halk Otobüsçüleri, herkesi üzen kazalar karşısında İETT ile acil toplanarak yapılması gerekenleri görüştü. Genel Müdür Kahveci ve kurmay heyeti ile gerçekleşen toplantıda, daha güvenli hizmet için ek önlemler alınacağı açıklandı... STANBULʼda yaşanan otobüs kazaİşirketleri, ları sonrasında, Özel Halk Otobüsleri İETT Genel Müdürlüğüʼnde bir toplantı gerçekleştirildiğini açıkladı. 1 Ağustos 2014 tarihli toplantıya İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, yardımcıları, Özel Halk Otobüsü Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanları katıldı ve acil önlemler alındığı belirtildi. 6 PROJE 3.HAVAALANI KARARLAR: ● Mevcut şoför sertifikaları yenilenecek. ● Yaklaşık, 4 Bin şoför psikoteknik muayene ve güvenli sürüş eğitiminden geçirilecek. ● Mevzuatta belirlenen hız sınırları AKYOLBİL sistemi ile denetlenecek. ● Manevi hali riskli görülen şoför, o gün tra- 3.KÖPRÜ KÖRFEZ GEÇİŞİ fiğe çıkarılmayacak. ● Yılda bir kez yapılan araç muayeneleri, gerektiği hallerde zaman aralığı gözetmeksizin tek rarlanacak. ● 4 Ağustos 2014 tarihi itibariyle tüm evrak ve belge kontrolleri yapılacak. ● Şoförlerin algı yönetimi, trafik kuralları, psikoteknik ve halkla MARMARAY ilişkiler konularında sürekli hizmet içi eğitime tabii tutulmaları sağlanacak. ● Tip Onay Belgesi olmayan araçlardaki tadilatlar incelenecek. ● Merkez peronlarda Emniyet, İETT ve Özel Halk Otobüsü Şirketleri tarafından denetimler gerçekleştirilecek... AVRASYA TÜNELİ KANAL İSTANBUL 60 Milyar Dolar Sultan Abdülmecit döneminde planlanan Marmarayʼın yanısıra, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, Körfez Geçiş Projesi ve Kanal İstanbul gibi büyük projelerin toplam yatırım bedeli 60 Milyar Dolarʼı buluyor... ÜRKİYE ekonomisinin yarısının döndüğü İstanbul’a yapılan Marmaray, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü ve Avrasya Tüneli hayata geçirilirken, Kanal İstanbul ihalesinin de önümüzdeki yıl yapılması planlanıyor. İstanbul’un insan ve araç trafiğini rahatlatacak olan bu 5 projenin toplam büyüklüğü 52 Milyor Dolar’ı aşıyor. Yalova’dan Bursa, Balıkesir, Manisa ve İzmir’e kadar uzanan şehirlerarası otoyolunu Gebze üzerinden İstanbul’a bağlayacak olan Körfez Geçiş Projesi de hesaba katıldığında bu 6 dev projenin toplam bedeli 60 Milyar Dolar’ı buluyor. T AVRASYA TÜNELİ İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan Avrasya Tüneli, toplam 14.6 km.’lik bir güzergâhı kap sıyor. Projenin inşasındaki en dikkat çekici özelliği ise deniz tabanı altında iki katlı tünele sahip olması. Trafiğin çok yoğun olduğu güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya kadar indirecek projenin 2017 yılında hizmete girecek. Tünel, 1 Milyar 245 Milyon Dolar’a mal olacak. KÖRFEZ GEÇİŞİ İstanbul ve İzmir arasını 3.5 saate indirecek, 433 km.’lik Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri. Bugüne kadarki inşaat ve kamulaştırmalarına 2.2 Milyar Dolar harcanan projenin, toplam maliyeti ise 7.5 Milyar Dolar’ı buluyor. Ayrıca, Gebze-Orhangazi arasında yapılan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü de tamamlandığında dünyanın en büyük köprülerinden olacak. Bu köprü, İETT’den ilginç bir yarışma ETT ilginç bir yarışmayla nostaljik ve modern İstanbul’u buluşturmaya hazırlanıyor. Düzenlenen fotoğraf yarışmasıyla İstiklal Caddesi’ndeki nostaljik tramvay geçmişle bugün arasında bir köprü olacak. İETT’nin kurulduğu 1871 yılından itibaren İstanbul’un simgelerinden biri olan nostaljik tramvayın geçirdiği değişimler, İstiklal Caddesi’nin dünü ve bugünü çekilen fotoğraflarla gün yüzüne çıkacak. Fotoğrafçılardan www.tanidikmigeldi.com web sitesinde ve afişlerinde yer alan ya da kendi arşivlerinde olan fotoğraflardaki yerlerin şimdiki durumlarını çekmeleri, veya fotoğrafta yer alan kişilerle aynı pozu vererek nostaljik fotoğrafları yeniden canlandırmaları isteniyor. Amatör ve profesyonel tüm fotoğrafçıların katılabileceği yarışmada katılım şartları web sitesinde yer alıyor. Yarışma 12 Eylül tarihinde sona erecek. Sonuçlar ise 15 Eylül tarihinde açıklanacak. Sekiz hafta sonunda en çok beğeni alan çalışmanın sahibine Ipad hediye edilecek... İ 1.5 saatlik mesafeyi 6 dakikaya indirmesiyle dikkat çekiyor. MARMARAY Asya ile Avrupa’yı birbirine kavuşturan Marmaray, Sultan Abdülmecit’ten bu yana 160 yıllık bir hayalin hayat bulmasını sağladı. 8 Milyar TL.’lik yatırım maliyet ile Marmaray, arkeologların kazılarıyla da 8 Bin 500 yıl geriye götürdü. 60 mt. derinliği ile “dünyanın en derin batırma tüneli” ünvanına sahip Marmaray, kentiçi ulaşımda raylı sistemlerin payını yüz de 28’e çıkaracak. İlk 6 ay içinde 21.5 Milyon yolcu taşıyan Marmaray’ın ikinci etapla birlikte Gebze-Halkalı 105 dakikaya inecek. 3. HAVAALANI Yıllık 150 Milyon yolcu kapasitesiyle 2018’de tamamlandığında dün yanın en büyük havalimanı olması beklenen üçüncü havalimanının temeli, 7 Haziran 2014’te atıldı. 26 Milyar 142 Milyon Euro’luk yapım, işletme ve devir bedeliyle özel sektöre ihalesi gerçekleştirilen üçüncü havalimanı projesinde ilk etap 29 Ekim 2017’de açılacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından olacak projenin, aynı zamanda yaklaşık 120 bin kişiye de iş kapısı olması bekleniyor. Amerika ve Şanghay’a kadar olan çok büyük bir bölgenin havacılık trafiği düşünüldüğünde, İstanbul “Merkez” haline gelecek. KANAL İSTANBUL Çılgın Proje olarak da nitelendirilen Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’ndaki uluslararası gemi geçişlerine alternatif sunacak. Günlük 160 geminin geçmesi öngörülen 47 km.’lik proje tam kapasitede yılda 8 Milyar Dolar gelir sağlacak. Maliyeti 5.5 Mil yar Dolar olması beklenen Kanal İstanbul, 1 yıl içinde kendini de finanse edecek. Kanal, yeni bir uluslararası suyolu olmasıyla Londra’dan Çin’e kadar bölgenin ticari taşımacılıktaki gücünü Türkiye lehine çevirecek. 3. KÖPRÜ 29 Mayıs 2014’te temeli atılan 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu projesi, yaklaşık 4.5 Milyar Dolar’a mal edilecek. Her iki projede, yapişlet-devret modeliyle özel sektör kon sorsiyumu tarafından 2015 yılında hiz mete geçirilmesi hedefleniyor. Asya ve Avrupa’yı hızlı trenle birbirine bağlayacak 3. Köprü, metro Marmaray, Atatürk ve Sabiha Gökçen ile entegre olacak. 1.408 mt.’lik uzunluğuy la en uzun asma köprü unvanı alacak. M.ŞEVKET ERTURAN GÖZLEM Gelecek elinizde İ ETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ndeki son beş yıla damgasını vuran Dr. Hayri Baraçlı döneminden sonra kurumda Mümin Kahveci dönemi başladığından bugüne, önemli işaretler veriliyor. Bu yeni dönem geçmiş 5 yılın denediği yeniliklerin üzerine oturtulacak icraatlar dönemi olacağını düşünüyorum. Kanaatime göre, bu dönemin en kayda değer sonuçları, uygulamaya konulacak başarılı projelerinin çok önceden tasarlanmış meccanen uygulatılan projeler olacaktır. Sayın Kahveci döneminin, özel taşımacı kadar, iç yapılanmasında da şaşırtıcı farklılıkların yaşanabileceği, ilginçliklerin görüleceği, başarılı ama bir o kadar da şaşırtıcı olacağından kuşku duymuyorum. Sayın Kahveci, modern söyleme yatkın, klasik öngörü ağırlığı ile barışık, tek çıkışla birçok sorunun çözümünü hızlandıracak yol tercihini yeğleyecek gibi görünüyor. Benim kanaatim bu. Hemen belirteyim, elbette, kurumlarda süreklilik anlayışına sadık, elbette belirlenmiş geleneksel çağdaş yapılanmaya dayalı, evrensel değişimin gereklerini bilen bir yönetim ve yönetişim anlayışını sürdürecektir. Elbette, Genel Sekreterlik makamına geçerek, damgasını vurduğu kurumun alanına müdahil olabilecek yetkiler elde eden Dr. Hayri Baraçlı’nın ulaşımın global yapılanmalı yenilenme ameliyesinde sağladığı farkındalığı sürdürülerek bu dediklerimin gerçekleştirildiğini göreceğiz. Hasılı, özel taşımacı açısından Sayın Kahveci dönemi, klasik ilerlemecilik garantisinden ayrılmadan, ilkesel uygulamalardan da taviz verilmeden, ihtiyatlılık içerisinde gelişmeci bir vizyon ve misyon ile sürdürülecektir. Çok başlılığın tedrici olarak azaltılacağını düşündüren yeni emareleri ve bunlara dönük geçmiş hazırlıkları da düşünürsek, global oyunculuğa katkısının sürdürüleceğini söyleyebiliriz. Sözün kısası İETT kurumu, bu yeni dönemde ilerlemeci olacaktır. Dahası, sürpriz birleşmelerle adından söz ettirebileceği hatırdan çıkarılmamalı. Bazı kritik zamanlardaki uygulamaları şaşırtıcı olabilir. Kanaatime göre, özel kesim uygulamacı ÖHO ile ilişkileri tek kutuplu lakin, daha doğru daha ilkeli hal alacak gibi. Deklarasyon olarak algılanabilecek “Sahur Toplantısı”ndan sonra ortaya çıkan tatsız süreçte İETT, yapılacakların listesini sunmakla, gayet net ve açık davrandığını gösterdi. Taviz vermeyen yaklaşımlı ortaya konulan manifesto, kanaatime göre, merkezi kıskaçla hızlı geçişler yaşlanacağının da işareti sayılmalı. Merak ettiğim, TÖHOB ağırlıklı dengeli yaklaşıma, esnafın ne derece karşılık vereceği. Daha doğrusu istikamet verilme işaretine ne diyeceği?! TT.4-5:Layout 1 08.08.2014 20:14 Page 1 4 Bu ayrımcılık niye? 11 AĞUSTOS 2014 Özel Halk Otobüsçüleri; “Hükümet, bize ücretsiz taşıttığı yolcuyu YHTʼde ücretli taşıyor. Bu şekilde davnamasına çok kırgınız” diyor... ZEL Halk Otobüsçüleri, ücretsiz ve indirimli taşıma ile sıkıntıya düşürülmelerine tepkili. Öz sermayeleriyle belediye denetiminde verdikleri hizmetlerinde gelirlerini ortadan kaldıran ücretsiz ve indirimli taşımaların son 65 yaş uygulamasıyla dayanılmaz hal aldığını belirterek; “Yıllardan beri, her kentte belediye uygulamasına göre değişen, ortalama 19 kalemi bulan ücretsiz ve indirimli yolcu taşıyoruz. Bu taşıdıklarımızın hiç birini ne minibüs, ne taksi-dolmuş, ne de benzeri muadil taşımacılar taşımıyor. Ancak, biz seve seve taşıyoruz” diyerek, uyumluluklarını gösterdiler. Ö HAKSIZ UYGULAMA Özel Halk Otobüsçüsü esnafı, sahipsiz olduklarını ve son uygulamalardan sonra da iyice hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek; “Bizim yıllardır süren hizmetimizde, iyiniyetimizin yanında, artan giderlere bakılmaksızın, kamu adına sosyal devlet ilkesiyle yüklenen yeni ek uygulamalarla gelir-gider dengesi iyice aleyhimize döndü. Birkaç yıl önce 1 bilet, 1 litre mazota denk geliyordu. Şimdi, 1 litre mazotu, 5 yolcu karşılıyor. Yüzde 22-25 arasınını oluşturan ücretsiz ve indirimli yolcu ile ek yükümüz daha da artıyor. Bize kalan parayla temel giderlerimizi bile karşılayamıyoruz. İlginç olan, bize yapılan bu uygulamaya göre, devlet, neden kendi treninde de aynı şekilde davranmıyor o zaman? Bir yok edilme harekatıyla mı karşı karşıyayız bilemiyoruz?” diyerek, uygulamadan duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. TEPKİ ARTIYOR Balıkesir Özel Halk Otobüs İşletmecileri’nden Hüseyin Tekin ve Kadir Paylan, Özel Halk Otobüsçüleri olarak yıllardır belediye uygulamalarına, sakin tepkiler verdiklerini belirtti. Hüse- 5 KENT VE ULAŞIM yin Tekin, gelir-gider kalemleri arasında makasın giderek arttığını dile getirdiklerini belirterek; “Son uygulama ların götürdüklerini doğrudan Başbakan Erdoğan’a ve yardımcılarına rakamsal verilerle ilettik. İstanbul’da görüştük ve kendileri de ‘Çözeceğim’ verdi. Şimdi, düşünüyoruz da; o günkü konuşma bir seçim vaadi miydi yoksa, seçime dönük bir yatırım mıydı bilemiyoruz? ama biz, artık dayanamıyoruz. Bugün, devlet trenlerinde bile ücretsiz taşıma yapılmazken bize, biz, özel girişimciye bunu yaptırmasına, doğrusu bir anlam veremiyo ruz. Bu işte bir yanlışlık var ama nerede bilemiyoruz” diye konuştu... Kocaeli Özel Halk Otobüsleri Es naf Odası Başkanı Mustafa Kurt; “Kendi öz sermayemizle kamu hizmeti sorumluluğunu taşıyarak, isteklere uymayı her zaman bir görev bildik. Yükü kaldırabildiğimiz kadar da yüklendik. Hükümete sanırım sahayı doğru analiz edici bilgiler ulaşmıyor. Başbakan’a sunduğumuz sorunlar da sanırım bürokratlar tarafından tali sorun gibi görülüyor. Ama bizim, tüm yurttaki taşımacı ekmek almakta giderek zorlanıyor. Bu adalet sizliğin gideril mesi gerekiyor. Zor durumdayız gerçekten” diye konuştu... Aydın Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Zafer Gezer; “YHT'nin taşıma tarifesi ile bütün Özel Halk Otobüsçüleri olarak şaşırdık ve resmen hayal kırıklığını yaşadık. Devlet kendi treninde, 'Siz taşıyın' dediği vatandaşını parasız ve indirimli bile taşımazken, bize neden parasız taşıtıyor? Bu nasıl olur? Sosyal adalet kavramı ile bağdaştıramıyorum. Yoksa, hala, bizim çok kazandığımızı mı düşünüyorlar? Bunun hesabı ki tabı ortada ve de hesap net belli. Bekliyoruz” diyor… Adana Özel Halk Otobüsçüleri Es naf Odası Başkanı Niyazi Göğer; “Bu uygulama ve yapılanlara karşı serinkanlı ama kararlı bir duruşla meselenin boyutlarını çözümüyle sunmalıyız. Buna önük çabalarımızı sürdürmeliyiz. Bunu en doğru yapabilecek tek merci, TÖHOB. Verilerimizi merkeze göndererek derneği mizin elini güçlendirmeli, destek vermeliyiz. Ülke geneli, Ö zel Halk Otobüsçüleri destek vermeli ve de sorunun vahametini ortaya koymalı” diye konuştu... Bitlis Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Felemez Kök ise, özel taşımacı sektörel yaklaşımını daha net ve anla- şılır verimlilik hesaplarıyla, ortaya koy malı diyor. Çalan; “Bunu yeni yeni yapıyoruz ve sanırım bir takım kesimler verilerin farklılığını kabul etmek istemiyor. Maliye itiraz etti açıklaması üstün körü bir açıklama. Bunu yaptıklarına göre vahameti daha görememişler demektir. O za man bize düşen doğrularımızı çok daha net ortaya koymak ve bunu aklıselim ile de yapmak. Tek ses çıkaracak şekilde bir olmalıyız. Sorunlarımızı tek elden, çözümle bir sunmalıyız. Özel taşımacı belediye görevlerini yükleniyor. Bunun getirisini kullananların bu işi yapan özel kesime destek vermesi şart. Dünyada uygulamaların hepsi özel taşımacıları desteklenerek gerçekleşirken, bizde özel girişimciye, öz sermayesini kaybettirecek kadar yük nasıl yüklenir? Üvey evlat görüntüsünden kurtulmamız lazım” dedi. Eskişehir Özel Halk Otobüsleri Başkanı Hürcan Alhan da; “Özel Halk Otobüs İşletmeciliği’nin geliştirilmesi yasal dayanaklı bir sisteme dönüşecek bir kapının aralanmasını sağlayacaktır. Evrensel bir toplu taşıma sistemi ile konfor ve kaliteli taşımanın önü açılacaktır. Bunu belediyeler de görmeli ve hükümete iletmeli. Tersi davranışlar, özel kesimle kamu arasını açar ve hizmet kalitesi düşer. Bizi zora sokan uygulamaları görmezden gelerek ek yükler yüklenmesi, yeni yapılanmaya da zarar verir. Hükümete bunun da anlatılması lazım. Bunu bizim kendi yapı- lanmamızın çerçevesini çizerek anlatmamız lazım. TÖHOB bu nedenle desteklenerek, ona bilgi ve görüşler iletilmeli. Esnafın zor durumda olduğu ve bu zorluğun artması halinde sıkıntıların da artacağı görül meli. İşimiz zor yani” diye konuştu... Osmaniye Özel Halk Otobüsleri Başkanı Yakup çelik yaşanan son gelişmeler hakkında Özel Halk Otobüsçüleri olarak yapılacakları iyi belirleyip ona göre davranmaları gerektiğini söyledi. Giyik; “Bizler, esnaf olarak elimizden geldiğince hem hükümetin kararlarına saygılı olarak, hem de yerel yöneticilerimizin kararlarını uygulayarak zaten üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz. Ancak, son gelişmelerde bizim için verilmiş sözlerin yerine getirilmemesi bizi üzmüştür. Çünkü, ‘güvendiğimiz dağlara kar yağdı.’ Bir başbakan söz verir de yerine getirmezse, bu hem bize karşı, hem de kendi makamına karşı bir güvensizlik oluşturur. O yüzden, sabırla bekliyor ve gelişmeleri yakından iziliyoruz. Çıkacak sonuca göre de bir yol haritası çizip davranacağız. TÖHOB’un bu konudaki tavrını benimsememiz, esnaf olarak iyi bir yaklaşım olacaktır. Başkan Yüksel’in sakin ve olumlu davranışı takdire şayan” dedi. UZMAN GÖRÜŞÜ Denetimler sürekli olmalı M AKİNE Yüksek Mühendisi Alpay Lök, kamu otoritesinin toplu taşımayı özelleştirmeden önce denetimini ve buna dönük tüm tedbirleri almasın isteyerek; “denetleyemeyeceksen özelleştirme prensibi yaygınlaşmalı” dedi. Toplu taşıma hizmeti veren kamu ve özel sektör araçlarında meydana gelen kazalar konusunda görüşlerini açıklayan Fren tekniği konusunda uzman, Makine Yüksek Mühendisi Albay Lök, Otobüslerde Fren Patlaması, Teknik Denetim ve On numara yağ kullanımı konusunda ki açıklamaları şöyle: FREN PATLAR MI? 2004 yılından beri ülkemizde 71/320/AT AB Fren Direktifine veya ECER 13 BM AEK yönetmeliğine göre; üretilen şehiriçi ve şehirler arası otobüslerde “Fren Patlaması veya “Fren Boşalması” denilen riski büyük oranda ortadan kalkmıştır. Otomatik vitesli otobüslerde entegre Retarder (Sürtünmesiz Fren) kullanımı nedeniyle şehir içinde dur-kalk trafiğinde fren kullanımını çok aza inmiştir. Öte yandan, ülkemiz otobüs üretiminde AB’nin üretim üssü olmuştur. Yerli otobüs üreticileri tüm AB ülkelerine otobüs satmaktadır. AB standartlarına göre test edilmiş ve belgelendirilmiş bu araçlardaki fren sisteminin patlayabileceği veya (olmayan) gaz telinin sıkışacağı iddaları yerli üreticilere yapılmış büyük bir haksızlık olmaktadır... TEKNİK DENETİM 2009/40/EC AB direktifine ve “Basit, Çabuk ve Ucuz” Temel Kuralına göre, otobüslere yılda bir yapılan Araç Muayenesi otobüsün “Yola Elverişli” ve güvenli olduğu anlamına gelmez. Araç Muayenesi “Gerek Şart”tır ancak, “Yeter Şart” değildir. Ticari taşıtlar ve otobüsler için, yıllık Araç Muayenesine ek olarak, Almanya’daki gibi (SP) yetkili servislerin yetkilendirilmesiyle ilave bir Teknik Denetim daha yapılmalıdır. MMO (Makina Mühendisleri Odası) tarafından tanıtımı yapılan “Filo Mühendisliği” sisteminin yerleştirilmesiyle, bu ilave muayenelerin yıl içinde 3-6 kez daha ya- Ford yeni bir hamle daha yaptı ON NUMARA YAĞ Otobüs ve kamyonlarda 10 Numara yağ kullanımı; motordaki sıcaklığı yükselttiği ve yakıtı inceltmek için kullanılan Solvent veya Tiner benzeri parlayıcı maddeler patlamaya neden olduğu için, son derece tehlikelidir. 1.11.2013 itibariyle tüm otobüslerde seri üretimde, 1.1.2014’den itibaren de 2005 model ve üstü otobüslerde sonradan takılması zorunlu olan “Yangın Uyarı Sistemi”nin takılmasının takibi gereklidir. Ancak, 10 Numara Yağ kullanımının önlenemediği şartlarda sadece uyarı işlevi olan bu düzeneğin çok bir anlamı kalmamaktadır. Kaçak yollardan yani kayıt dışı olarak elde edilen yakıtların kullanımının doğurduğu vergi kaybının yanısıra, bu kaçak yakıtı kullanan halk otobüslerinin taşıdığı yolcuların tümünün kayıtiçi olarak taşındığını düşünmek aşırı iyimserlik olur. Sonuç olarak; otobüs üreticileri “Freni tutmayan veya gaz teli takılan” emniyetsiz araç ürettikleri haksız suçlaması ile, Özel Halk Otobüsü sahipleri merdiven altında araçlarının deposuna patlayıcı “10 Numara yağ” doldurdukları iddiası ile karşı karşıya kalmakta, yolcular neredeyse “Otobüste yanarak ölmek yolculuğun fıtratında varmış” diye düşünmeye başlamaktadır. Can güvenliğini tehdit eden bu tehlikeli gidişe siyasal otorite ve kamu yönetimi “Dur” demeli, denetimleri artırıp yanlışa çok acil olarak son vermelidir... Önümüzdeki yıllarda ileri teknolojilerle hizmet verilecek metropoller için, evrensel bir düşüncenin ürünü olarak planlanan yeni kentsel dönüşüm uygulamaları, adım adım gerçekleştiriliyor... B KENTLİLİK BİLİNCİ İnsan, bu yeni sisteme rahatlıkla uyum sağlayacaktır ve bundan da çok mutlu olacağı bugünkü bu ilk uygulamalarda bile gözükmektedir. Fakat, yeni kentsel dönüşüm pprojesini gerçekleştirilenler, bu yoğunluğun ortaya çıkaracağı sorunları da düşünmek zorundadırlar. Çünkü, daha işin başında, bir takım sıkıntılar doğmuş ve şimdilik kaydıyla hasır altı edilmiş gibi gözükmektedir. Yarın, bu sorunlar çoğalırsa, işin içinden çıkılmaz bir hale gelmesi de kaçılınmazdır. Konu, sadece, karbon salınımı veya küresel iklim değişikliği olarak görülme- meli, metropollerde yaşayacak insanlara verilen hizmete “Kentlilik bilinci”yle yaklaşılması da öğretilmelidir. Bugün, seçilmiş metropollerin bazıları dışında insanların “Kentlilik bilinci”nden uzak bir yaşam sürdürmesi bunun güzel bir örneğidir. “Akıllı kentler”de yaşamak, uyum sürecini kavramak ve ona göre hareket etmek çok önemlidir. Tabii ki, projede, ayrıcalıklı insan yaratmak amaç değildir ama bu yeni sistemde yer almak için de bir takım bilgilerin sahibi olmak da gerekmektedir ki, her birey, uyum içinde, bilinçli ve saygıyla bu “Akıllı kentler”deki yaşamını sürdürebilsin. GELECEK HAZIR MI? Evet, C40’ta herşey çok daha rahat, sağlıklı, güvenli ve huzurlu olacak gibi gözükmektedir. Böyle bir projenin, ya- Dünyaʼnın önemli kentlerinde yapılan çalışmalar ve uygulamalar C40 bünyesinde oluşturulmuş bir kentsel dönüşümün örnekleri olarak yer alıyor. Teknolojik ve akıllı binaların insan yaşamını ne derece etkilediği ise bu binalar içinde hizmet veren insanların düşüncelerinde fark oluşturuyor. “C40 Etkisi” bu olsa gerek... Felaketten sonra B Ford, müşterilerine iki yeni kampanyayla Türkiye çapındaki yetkili servislerinde avantajlı, hızlı, güvenilir ve ekonomik bakım ve onarım fırsatlarını sunuyor... şayanlara daha düzenli ve daha entegre bir hizmet sunacağı kaçınılmazdır. “Akıllı kentler”de zamanı kullanması öğrenen insanların çok daha çabuk hareket edip, çok daha aktif olacağı da kesindir. Çünkü, internet üzerinden kurulacak iş, eğitim ve alış-veriş ilişkileri şimdiden onlarca yıl sonrasının planına uygun ve de hızlı bir şekilde gerçekleşmekte ve geleceğin modeli olarak gözükmektedir... C40ʼta, önce; Afrika, Doğu Asya, Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Güney ve Batı Asya, Güneydoğu Asya ve Okyanusya olarak ken di içinde sınıflandırılmış ve kendi yönetimlerini de bu sınıflandırma içinde bir üst sınıfla denetlemeye dönük planlamıştır. Afrikaʼda 1 (Johannesburg), Doğu Asya'da 3 (HongKong, Seul ve Tokyo), Avrupaʼda 3 (Londra, Berlin ve Kopenhag), Kuzey Amerika'da 2 (Los Angles ve Houston), Güney Amerikaʼda 2 (Rio de Janerio ve Buenos Aires), Güney ve Batı Asya'da yok, Güneydoğu Asya ve Okyanusyaʼda 1 (Jakarta) olmak üzere “Yönetim Kurulları”, Kuzey Amerika'da 6 (Vancouver, Seattle, Portland, San Francisco, Austin ve New Orleans), Güney Amerikaʼda 2 (Santiago ve Curutiba), Avrupaʼda 9 (Oslo, Stockholm, Amsterdam, Roterdam, Heidelberg, Basel, Milan, Venice ve Barcelona), Doğu Asya”da 1 (Changwon) olmak üzere “Yenilikçi Kent”ler, Afrika'dan 3 (Cape Town, Dar es Salaam ve Nairobi), Güneydoğu Asya ve Okyanusyaʼdan 1 (Singapore), Doğu Asyaʼdan da 3 (Wuhan, Shanghai ve Pekin) “Gözlemci Kent”tir. C40 içinde toplam 69 metropol yer almaktadır. Her bir metropol; Kentsel adaptasyon ve su kullanımı… Enerji kullanımı… Finansal ve ekonomik kalkınma… Kentsel dönüşüm ölçümleri ve planlaması… Katı atık yönetimi… Sürdürülebilir ya- ORD, iki yeni kampanyasıyla satış sonrası servis hizmetlerinde de sektörüne öncülük ediyor; Ford binek ve ticari araç sahiplerine yetkili servis işlemlerinde ekonomik fırsatlar sunuyor. Ford, 4 yaş ve üzeri otomobil ve ticari araçlar sahiplerine “Ford Eko Servis” kampanyasıyla, uzman ellerden servis-onarım hizmeti, orijinal yedek parça güvencesi, Eko Servis menüsüne özel sabit fiyat avantajı ve 25 nokta kontrolü sunuyor. Motor yağı, yağ filtresi, hava filtresi, karter tapa değişimini, işçilik dahil, uygun fiyatlarla müşterileriyle buluşturuyor. 31 Aralık 2014 tarihine kadar sürecek kampanya dahilinde Fiesta, Fusion, Focus ve C-MAX sahipleri sadece 199 TL’den, Ford Transit ve Transit Connect sahipleri ise 219 TL’den başlayan çok avantajlı fiyatlarla Ford Eko Servis menüsünden faydalanabiliyor. Ford müşterileri, yılsonuna kadar sürecek ikinci kampanya sayesinde, periyodik bakım, mekanik onarım ve aksesuar alımlarında, binek araçlarda yaşının 5 katı, ticari araçlarda ise 4 katı indirim kazanıyor. 2010 model ve öncesi araçları kapsayan kampanya dahilinde bineklerde yüzde 35’e, ticari araçlarda ise yüzde 24’e varan indirimli fiyatlar, anlaşmalı kredi kartlarına taksit fırsatıyla sunuluyor. F Türkiyeʼde hafif ticari araç segmentinde başarılı bir satış grafiği çizen Ford, her yıl düzenlediği kampanyalarla adından söz ettirmeye devam ediyor ve son kampanyasıyla bunu bir kez daha gösterdi... değiştiriyor C40 KRİTERLERİ ması, gelecekte nasıl bir sonuç doğuracaktır bilinmez ama bu da, projenin belki de düşünülmesi gereken en önemli açığı olarak göze çarpmaktadır. İSTANBUL HALK ULAŞIM pılması sağlanmalıdır. Kamu hizmeti sayılması gereken toplu taşımacılığı özelleştirmeden önce kamunun denetim olanakları geliştirilmelidir: “Denetleyemeyeceksen, özelleştirme” prensibi benimsenmelidir... C40 Dünyayı İR metropol içindeki yaşamın sürdürülebilirliği; hem kendi için de, hem de diğer metropollerle olan entegrasyonuyla mümkündür. 2050 yılında, dünya nüfusunun yüzde 80’inin metropollerde yaşayacak olmasının plan lanması, bu düşüncenin bir ürünü ve bu düşüncenin adı da; C40’tır. C40; “Yeni kentsel dönüşüm”ün resmi projesidir. Bu proje, milenyum çağının en önemli, en büyük ve en teknolojik projesi olarak gerçekleştirilmektedir. C40, küresel iklim değişikliği, karbon salınımı ve metropollerdeki yaşamın güvenliği ile mesafe gözetmeksizin entegre bir yaşam amacıyla düşünülmüştür. Uygulamaları, ileri teknoloji ürünlerinin birbiriyle uyum içindeki hizmetine dönüktür. Durum böyle olunca da, yeni kentsel dönüşüm içinde hizmet alacak insanların mutlaka metropollerde yaşaması kaçınılmazdır. En önemli husus da; her bir metropolün “Akıllı kent” olarak yaşamını sürdürecek olmasıdır. C40, insanların çok daha güvenli, çok daha huzurlu ve çok daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaya dönük bir “Akıllı kentler” projesi olarak uygulanmaktadır. “Akıllı kentler”de yaşamın cazip hale getirilmesinin temelinde yatan kök bilgi; küresel iklim değişikliği ve karbon salınımını ortadan kaldırmaya dönük güvenlikli bir ortam olmasıdır. Yapılan çalışmalar, bu kadar yoğun bir nüfusun bu kadar küçük bir alanda nasıl yaşayacağından ziyade, “değişim kaçınılmaz” inancıyla bir kabul yarat- LOKMAN AKHAN şamı… kentiçi ve metropoller arası ulaşımı üzerinden değerlendirilir. Sadece yönetim için küresel GYSMHʼnin yüzde 18ʼi kullanılmaktadır. 8 Bin 68 adet iklim değişikliği için mücadele merkezi oluşturulmuştur. Şu anda, dünya nüfusunun her 12 kişisinden biri bu projenin içindedir... UYDURMA! Kusursuz uyumla tam performans için ORİJİNAL YEDEK PARÇA kullan. AYRAM ve sonrası hepimize zehir oldu. Yaşadığımız toplu taşıma kazaları, içimizi yakarak yüreğimizi dağladı. Hemen can havliyle önlemler konusunu masaya yatırdık. Resmi yetkilerimiz işletmelerimiz bizler herkes bu konuda ek şeyler yapılması konusunu gündemde tuttu. Denetimleri sıklaştırdık. Cezalar yağdırdık. Neredeyse bütün şoförler, suçlu psikoloji içinde alınan her önlemi uygulamayı kendisine görev bilerek olaya yaklaştı. Ön yargı oluşmasına zemini hazırlayan gazete ve televizyon haberleri de bu yaklaşımı tetikleyici oldu. İşin bir diğer yanı özel taşımacı günah keçisi sayıldı. Oysa, sadece, İstanbul’da 3 Bin özel otobüs her gün yolarda ve Allah’a Şükür kaza oranımız çok çok az. Bunun nasıl sıfıra çekileceği konusu toplumsal sorunumuz. Bu konuda sıkı bir istişare sıkı bir diyalog gerekiyor. Araştırma soruşturma ihtiyaçların tespiti ve bulunan çözümlerin analizi getiri götürüsü hep birlikte uzman, kullanıcı, yolcu gibi guruplar kurarak sonra bunların üzerinde görüşülerek ele alınmalı. Yani topyekûn mutabakatla vicdani sorumluluğu da hesap ederek çözüm aramalıyız. Geçmiş alışkanlıklarımız, bizi hemen tek bakışla tek yargıyla sonuca götürücü. Artık bundan kaçınalım. Popülist söylem uğruna canları yakıp rencide etmeyelim insanları, kazalar kader sayılmamalı. Önlemler sürekli eğitimler devamlı olmalı. İnsana dönük bir plan, insana dönük bir sistem ve ona dönük onu rahata erdirici bir anlayışla çalışılmalı. Devlet insan için vatanın mamur edilmesi insanın rahatı için değil mi? Trafik kuralları da acı deneylerle ulaşılan kurallar bütünü değil mi? Bütün bunları aynı amaçla ele alırsak ve canı gönülden katılırsak sonuç alırız. Lütfen, kimse kimseyi ötekileştirmeden elini herkes taşın altına koyarak gereken tavrını koyarak katkı sunmalı. Tek yanlı değil, her açıdan meseleye bakmalıyız. Değişimin yaşandığı bir donemde sıkıntılı olduğumuz bir dönemde meydana gelen kaza, bizi çökertmesin. Hele bağlısı olduğumuz İETT önlemlerine dönük karamsarlıklara düşürmesin. Sakin bir şekilde her türlü musibetlerin hayırlara vesile olacağının bilinciyle... TT.6:Layout 1 08.08.2014 20:15 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 11 TEMMUZ 2014 Halkçı devletten “Tanım” istiyor Özel Halk Otobüsçüleri, yerel yönetim adına kamu hizmeti verdiklerini belirterek, “Artan giderleri karşılatacak devlet desteği iflasımızı engelleyecek” diyorlar... Y ıllardır kentiçi toplu taşıma hizmetlerini yerel yönetimlerin denetim ve yürütümünde başarıyla yerine getiren özel halk otobüsçüleri son yıllarda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Öz sermayeleriyle verdikleri hizmete karşı gelir yokluğuna düşürüldüklerini söyleyen halk otobüsçüleri, iflasa sürüklenmelerine yurt genelinde tepki göstermeyi sürdürüyor. Özellikle, son 65 yaş ve üzeri ücretsiz uygulamanın makası daha da arttırdığına dikkat çeken esnaf, devlet desteği istiyor. Bursa Esnaf Odası eski Başkanı Ramazan Çalan ile bu konuyu konuştuk... Ropörtaj: HABER MERKEZİ TT: Ülke genelindeki Özel Halk Otobüsçüleri sıkıntılı. Gelir-gider dengelerinin bozulduğu dile getiren esnaf, gelir gider den gesinde giderler lehine açılan makas, sermayelerini kurtarmalarını bile engelliyor. Sayıları birçok kentte 17ʼyi bulan “bedava ve indirimli kart”lı ücretsiz taşımaya ilaveten, buna 65 yaş üzerindekilerin de bedava taşınması eklendi. Başbakan sorunu çözme sözü de boş çıktı. Dahası emekliler de aynı hakkın kendilerine tanınmasını istemeye başladı. Özel Halk Otobüsçülerinin son kazalardan dolayı eleştirilip, olayın tek müsebebi sayılması, ama, bedava taşıma denilince hatırlanması da ilginç. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇALAN: Özel Halk Otobüsçüleri, geleceğin toplu taşımasında ana aktör olması gereken kesimi oluşturuyor. Buna rağmen, bugüne dek sadece yardımcı unsur diye yok sayılması abesle iştigaldir. Bu esnaf; şehirlere göre değişen, ortalama sayıları 17’yi bulan bedava ve indirimli yolcu taşımaya ses çıkarmayan, öz sermayesi ile çalışan türü dünyada tek esnaf olma özelliğini taşımaktadır. Bu esnaf, şim di de, çıkarılan bir kanun ile, 65 yaş üzerindekileri bedava taşımak zorunda bırakılmıştır. Bunu yapan otorite, gelir-gider dengesindeki bozulma ile önceleri 1 yolcu ile 1 litre mazot alırken, şimdi 3 yolcu ile 1 litre mazot alabilmektedir. Kamu hizmeti gördürülen halkçı, buna rağmen, bir de tüm emeklileri taşıması talebi ile karşı karşıyadır. Hükümet işin bu tarafını hala görmezden gelmektedir. Kurumsal işletmeciliği talep edenler, kurumsal algıda gelir-gider dengesini hesaba katmayıp, açığı kapatmadan taşıma yapmasını sürdürmeleri istenmektedir. Devlet desteğini, sanki hak etmediği şeyi ister gibi çekingen talep eden es naf, sesini hükümete duyurmaya çalışırken, ifadeden uzaktır. TT: Gelir-gider denge makasının aleyhinize açılıp, sizi zora sokmasına karşı, sesinizi duyuramadığınızı mı söylüyorsunuz? TÖHOB çatısı altında, doğrudan Başbakanʼa ulaştınız. Söz de aldınız. Eğer, Maliye Bakanlığı sırf; “Devlete ek yük getirir” gerekçesiyle destek talebinizi geri çeviriyorsa, bu eksikliğinizden çok otoritenin nasıl anladığıyla ilgilidir. Neden kendinizi ifade edemediğinizi düşünüyorsunuz ki? ÇALAN: Bursalı halkçılar olarak “Bütünleşik Bilet Sistemi”ne giren Özel Halk Otobüsçüleri Odası’na bağ lı işletmeciler, sisteme dahil oldukları andan itibaren gelir havuzu oluşturdu. Sırayla tüm hatlarda çalışıp, havuzda biriken geliri eşit paylaşıyor. Kartlı sistem, tüm Özel Halk Otobüsçüleri’ni kayıt altına aldı. Böylelikle, KDV ve gelir vergisinin gerçek gelir üzerinden tahakkuk ve tahsili sağlandı. Dolayısıyla maliyenin dayandırdığı karşı çıkışı, tamamen gerçek dışıdır. Bunu söylemek var olduğunu iddia etmek, sistemi bilmemek demektir. Ben karar merci olmaları nedeniyle algılarına uygun anlatımda ısrar edilmesine dikkat çekiyorum. TT: 65 yaş uygulamasının teknik olarak sahada işleyen sistemi yavaşlattığından söz ettiniz. Bu nasıl oluyor ve ne gibi sakıncalar taşıyor? Bir de uygulamaya, 65 yaş üzeri yolcuların da tepki gösterdikleri söyleniyor. Bu konuda neler söyleyebilir siniz? ÇALAN: 65 yaş üzeri yolcularımızın uygulamaya tepki göstermesi, doğru bir tepki. Onlar, “yapılan uygulama yerine, ihtiyaç sahiplerine bu imkan tanınmalıydı” diyorlar... İhtiyaç sahiplerini gözetmek sosyal devlet olmanın şartlarından olduğunu da herkes bilir. Belirttiğim gibi, tamamen kayda alınmış durumdayız. Iniş ve binişlerde elektronik kart kullanıyoruz. Bu uygulama, nedeniyle, özellikle 65 yaş ve ücretsiz kartların usül süz kullanımı dahil controller, ek za- man kaybını ve personel ihdasını gerektirmiş oluyor. Bunu kastetmiştim. Devleti yönetenlerin diğer sektörlere bize davrandığı gibi davranmadığı da oldukça açık. Mesela, sağlık hizmetlerinde özel hastanelerde ki sağlık harcamalarını devlet karşılıyor. Bizi ise, kaale bile almıyor! Devlet bize destek vermekten neden kaçınıyor, bunu anlayamıyoruz. Ayrıca, sağlık harcamalarında devlet, destek verdiği vatandaş tan katkı parası alırken, taşıdığım yolcudan neden makul katkı payını aldırmıyor, bu yolla da olsa beni desteklemiyor. Şimdi size yurt dışındaki uygulamalardan da söz edeyim. mecilere nefes aldıracaktır. Araçlardaki validatör ve araç takip cihazları sayesinde, gerekli her türlü veriye ulaşmak ve doğrulamak mümkün. Taşınan yolcu, yapılan km. ve benzeri AB’DE DURUM AB üyesi ülkelerin uygulamalar, örneğin, Londra’nın ulaşım şirketi The Transport for London incelendi ve 2014-2015 mali yılı bütçesine 2.785 Milyon Paund sosyal güvenlik ku ruluşundan aktarıldığı gö rüldü. Bu fonun sadece ücretsiz binişlerin sübvan se edilmesinde değil genel olarak toplu taşımanın sübvanse edilmesi şeklin kullanılmıştır. Diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de uygulama bu ve benzeri şekildedir. Ayrıca, ülkeden ülkeye fark eden saat kısıtlamaları uygulanmakta, genellikle pik saatler dışında kalan 09.30-16.30 saatleri arasında ücretsiz kartlarla binişe izin verilmektedir. Enerji maliyetlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olan yurdumuzda da hiç olmazsa ücretsiz ve indirimli binişlerin devlet tarafından sübvanse edilmesi hem vatandaşa hem de işlet- Bursa Özel Halk Otobüsçüleri eski Başkanı Ramazan Çalan özel taşımacılığın yeniden şekillendiği belirterek; “Yeni yapılanmaya göre kendimizi sahaya sürmeliyiz. Bunun yolu da tanımlanmaktan geçiyor” dedi... nok talardan hareketle indirimli veya havacılık ve deniz işletmeciliğinde olduğu gibi ÖTV’siz akar yakıt uygulamasına imkan verilebilir. Özel Halk Otobüsçülerimiz’in bir diğer haksız uygulama görerek itirazı da, KDV oranının öğrenci servisi taşımacılığında yüzde 8 olmasına rağmen, otobüslerle taşınan öğrencilere yüzde 18 uygulanıyor olmasıdır. Bir de son YTH fiyat politikasında kendi aracıyla yaptığı taşımada 65 yaş ve üzerindekileri parayla taşıyor olması bizi şaşırtıyor. Gerçekten neden böyle yapılıyor? Öz sermayemizle mi hizmet vermeyi düşünüyorlar ki... TT: Rakamsal verilerle konuşursak, mevcut süren ve yeni yasal düzenleme ile hayata geçirilen uygulamanın maliyeti nedir? Bunun dökümleri sizde mevcut mu? ÇALAN: Elbette var. Biz, aşağıda sıraladığım, bu verilerle taleplerimizi kuvvetlendiriyoruz. 1. 65 yaş ve üzeri vatandaşlara da ücretsiz biniş hakkının verildiği Mart ayını takip eden Nisan ayında dahi 65+ kart adedi 46503 dür. 2. Haziran 2014 itibariyle sayı 72290’a ulaşmış olup 2 ay gibi kısa bir sürede yüzde 55 artış kaydedilmiştir. 3. 2 Milyon 740 Bin nüfusun ya- şadığı ilimizin demografik yapısına göre 65 yaş ve üzeri nüfusun 230 Bin civarında olduğu bilinmekte ve ücretsiz kart sayısının buralara ulaşması beklenmektedir. 4. Önceki aylarda indirimli tarifeden biniş yapanların ücretsiz tarifeye geçmiş olması nedeniyle Nisan ayında oluşan gelir kaybı; Her ne kadar, şu an mevsim itibariyle yazlıkçılar sayfiyelerin nüfusunda büyük bir artış sağlamışlarsa da, Kurşunlu, Güzelyalı gibi merkezlerin yerleşik nüfusu özellikle emekli kesimdem oluşmakta ve 65 yaş ve üzeri ücretsiz biniş uygulaması büyük bir gelir kaybına neden olmuştur. Bu yüzden de Güzelyalı otobüsçülerinin tamamen işi bırakmasına neden olmuştur. Kurşunlu’da da benzeri işi terketme her an bekleniyor. TT: Sizce çözüme dönük somut adım nedir? Ne yapılmalı? ÇALAN: İlginç ayrıntılar var. Bizden tam teslimiyet istenip talep edileni koşulsuz yapmamız isteniyor, ama diğer toplutaşıma araçlarından farklı olarak, deniz ve hava yolu işletmeciliğinde sefer seyir güvenliği açısından kaptana, sorun çıkarması ihtimali yüksek yolcuyu, gemiye kabul etmeme veya indirme hakkı verilmektedir. Bu da bizi üzmekte, kaale alınmadığımız sonucuna götürmektedir. Ülke genelinde 30 bine yakın sadece kentiçi toplu taşımacı olarak 15 bine yakın esnafız ve ciddi bir hizmet veriyoruz. Yapacakları şey, sadece ma tematik verilerle verimlilik esasına uygun sermayemizi gözetmeleri bu nun için aşırı kayıplarımız akaryakıt, vergi muafiyeti gibi desteklerle karşılamalarıdır. Bunun için belediye kaynakları bile yeterlidir. Son günlerde artan kazaların esnafın sokulduğu cenderenin etkisi olup olmadığını düşünen var mı acaba? Bizim esnaf da insan ve artık cebindekini harcadığı gibi, tarlasını tapasını da satarak beş parasız kalma yolunda ilerlemektedir. Devletin popülist söylemli destek yerine hizmet üretecekleri kollayarak kendisine de alan açmayı düşünmesi gerekmektedir. Elbette, bizim de tek çatı altında ortak taleplerimizi çözünleriyle birlikte kamuoyu ile paylaşmamız doğru bir yol gösterme olarak düşünülmeli. Ayrımcılık kimseye fay da getirmez. Amaç, bir olup, birlik içinde hayatı idame ettirmek olmalı diyor ve otoriteyi göreve çağırıyoruz. Otobüsüm ne zaman gelecek? AKLAŞAN otobüslerin kaç durak mesafede Y bulunduğunu gösteren “Akıllı durak” uygulamasıyla toplu ulaşıma kolaylık getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, yolcularına sunduğu bu konforu bir adım daha ileriye taşıdı. 110 noktada uygulanmaya başlanan ve büyük beğeni toplayan akıllı durak sistemi geliştiren ESHOT, artık yaklaşan otobüsün kaç da- kika uzakta olduğunu bilgisini de dijital ekranlarda paylaşacak. Akıllı duraklar aynı zamanda duraktan geçen otobüs hatlarının numaralarını, gidiş yönlerini, son durak isimlerini ve gelen aracın fiziksel engellilerinin kullanımına uygun olup olmadığını da gösteriyor. www.eshot.gov.tr “Yolcu Bilgilendirme” başlığı altından seçilen bölümde akıllı duraklarda paylaşılan bilgiler yer alıyor... TT.7:Layout 1 08.08.2014 20:16 Page 1 ‹mtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaz›işleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Genel Yayın Yönetmeni : M.Şevket ERTURAN Yayın Danışmanları : Onur ORHON - Abdullah ÖZYURT Yay›n Koordinatörü ‹stihbarat Şefi Mali Müşavir Teknoloji Editörü YAYIN TÜRÜ : Özlem GÜNEŞ : Müjdat CENİK : Hülya TEKER : Y.TÜRKÖZMEN : HAFTALIK YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected] “Suçlu ayağa kalk” Afyon Kocatepe Üniversitesi Sultandağı Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kemal Karayormuk Ramazan Bayramıʼndan bu güne yaşananları teknik bir analizle değerlendirip, yapılması gerekenleri paylaştı... ‹ leri teknoloji içimizdeki canavarı uyandırıp, hepimizi hepimizin takipçisi kıldı. Hele akıllı telefonların gerektiğinde fotoğraf makinası gerektiğinde naklen yayın aracı olması, düpedüz içimizdeki canavarı uyandırıp her işe maydanoz olmamızı sağladı. Kendimizi görmezden gelerek herkesi herkesin yargılamasına zemin oluşturacak bakışların benimsenmesi yolu böylelikle meşrulaştırıldı. Aşağıda verdiğimiz yazı, aslında iki hafta arka arkaya yayınlamamız için Sayın Kemal Karayormuk tarafından yazılan iki köşe yazısından oluşuyor. Ama teknik bir karışıklıkla yayınlayamadığımız bu önemli yazı , süregelen gelişmelere ve yukarıdaki girizgaha uygunluğunu sürdürünce birleştirerek yayınlanan bir yazı özelliği ile yayınlanıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan kazalar karşısında, herkesin bir ucundan kendisini ifade etme adına tutmakta zorunlu hissettiği haleti ruhiyelerle ilgili yazılan bu yazı, önemli bilgi ve bakışları ortaya koyuyor... Gün geçmiyor ki toplu taşıma hizmetlerinde özelinde de halk otobüsü taşımacılığı ile ilgili medyada onların tabiri ile “SKANDAL” bir haber yer almasın, medya gelişen teknoloji nedeniyle haber bulmada ve bombardıman etmede çok büyük imkanlara sahiptir. Bugün medyanın yarı akıllı, tam akıllı cep telefonları ile piyasada dolaşan milyarlarca muhabiri var, Google, Yandex vb arama motorlarının sokak kameraları hepimizi gözlem altında tutmaktadırlar. Bazen düşünürüm demokrasi, eşitlik, çoğulculuk gibi değerlerin gelişebilmesi için gelişen teknolojinin önemi büyük olacak diye, bazen de düşünürüm bu kadar teknoloji hayatın çekilmezliğini artırıyor mu diye?! Yukarıdaki satırları İstanbul’da bir halk otobüsü şoförünün hattında araçta yolcular varken hem telefonla konuşup üzerine de kitap okuması üzerine yazıyorum. Öncelikle geç kaldığım düşünülebilir ben süreci takip ederek üzerinde konuşmayı uygun buldum. Süreci analitik olarak incelemeden önce olayı kısaca hatırlayalım: Safha Özel halk otobüsü şoförü arkadaşımız hattında seyir yaparken önce telefon ile görüşüp üzerine de kitap okumaya başlıyor anlaşılan yolcularımızdan biri şoförün seyir esnasında yolcuya verdiği güvensizlik nedeniyle tetikte beklemekte ve cep telefonu ile olan biteni kayıt etmektedir. 1.Analiz: 1-Halk Otobüsü şoförü külliyen haksız. 2-Müşteri daima haklıdır. Klişenin doğrulatılması için şoför elinden geleni yapmış, eliyle cep telefonu kullanmış, eliyle kitabını okumuş, sayfaları çevirmiş, dedim ya elinden geleni yapmış. 3-Anlaşılan o ki şoför arkadaş yolcuların güvenini yitirmiş ve yolcuların negatif dikkatini üzerine almış görünmektedir. Oysa bir şoförün mesleki saygınlığının en temel özelliği seyahat esnasında yolcuların şoför ile ilgilenmemesi veya ona güven duyması ile doğru orantılıdır. 4-Şoför yolcu tarafından böyle bir çekim olmasa otobüs kullanmaya devam edecektir, asıl korkunç olan ise şoförün bunu rutin gibi algılaması yap- tığı olumsuzlukların farkında olmamasıdır. 5-Medyanın iştahını kabartan bu gibi kayıtları yayınlaması elbette samimi olmamakla eleştirilebilir, iyide medyanın samimi olmak gibi bir derdi yoktur zaten. Medyayı suçlamak en hafif tabiri ile goygoyculuk olur, sululuktur. Biz işletme sahipleri, otobüs sahipleri, şoför esnafı olarak işimizi düzgün yapacağız. Sen açık yara bırakırsan, bataklığı kurutmazsan, eleştirilecek telefonu ile konuşurken ve kitap okurken kendisini cep telefonu ile videoya kaydeden ve bu konuda şikâyetçi olan vatandaşa kızgın bir ifade ile sayesinde işsiz kaldım mealinde sözler sarf etmiştir. 2. Analiz 1-Halk Otobüsü şoförü külliyen haksız. 2-Olay olduktan sonra herkes şoförün ipini kesmek için sıraya girmiş, basına beyan verenlerin gizli bir memnuniyetini hissetmedim desem yalan olur. (reklamın iyisi kötüsü olmaz değil mi)? 3-Medya unuttu gitti, bir daha ki şoför yada halk otobüsü ile ilgili yeni bir sorun ortaya çıkıncaya kadar. 4-Şofrün sertifikası iptal edildi sorun çözüldü. 5-Ahh bu müşteriler beni işimden ettiler diyen şoför arkadaşın ben duygularının samimi olduğuna inanıyorum, mesleki etik ve şoförlerin otokon trolü sorgulanmalıdır, bu arkadaş kendinin takip edilebileceğini ve yaptığı yanlışların insan yaşamının sona ermesi ile sonuçlanabileceği konusunda bir bilinç düzeyine ulaşmadığı izlenmektedir. Herkes suçlu arama peşinde yolcu şoför suçlu diyor, şoför yolcu suçlu diyor, yöneticilere göre bakmayın şoförün ipinin çekildiğine şoför de suçlu nin ne olduğunda düğümleniyor. Kaza kaynağı toplu taşıma araçlarında insan yada şoför kaynaklı olduğunda önlenebilir olması nedeniyle tepkiler artmaktadır. Bu hafta yaşanan halk otobüsü kazalarında toplam 5 vatandaşımız vefat etti ve 57 vatandaşımız yaralandı en azından yazının yazıldığı saatlerde haber kaynaklarının açıkla- dığı rakamlar bu mertebelerdedir. Yaşanan kazalardan birinde 4 vatandaşımızın yanarak ölmesi, kazaların üst üste gelmesi de, bayram trafiğinde yaşanan kazalarda yüzelli vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve dört bine yakın vatandaşın yaralanması haklı bir toplumsal tepki ile bizi karşı karşıya bırakmıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ölümlü kazalar olmasa diğer kazalar bu kadar dikkat çekmeyebilirdi acaba diye aklıma gelmekle birlikte kazaya karışan araçlarda seyahat eden yolcuların beyanlarına bakıldığında şoförün dikkatsiz davranışlarının en önemli şikâyet konusu olduğunu görmekteyiz. Bu kazaları raporlar açıklandıktan sonra dönmek üzere şimdilik kapatıyorum, ancak aşağıda geçen haftaki yazımın devamında yer alan önerilerin tüm Araç kullanırken, kitap okuyan şoför İki aracın sıkıştırdığı Özel Halk Otobüsü kaza yaptı AKÜ Sultandağı Meslek Yüksekokulu Müdürü Kemal Karayormuk, yapmış olduğu değerlendirmede toplumsal tepkiye dikkat çekerken, aynı zamanda da sorunların çözümü için mutlaka eğitim olmasını belirtti... yönlerini düzeltmezsen bundan istifade edecek yapılar her zaman olacaktır. Safha Bu video sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandı sonra ana haber bültenlerine düştü etrafı bir telaş aldı, ilgili kamu otoritesi soruşturma başlattı, ilgili şirket soruşturma açtı, şirket başkanı açıklama yaptı: “SUÇLU AYAĞA KALK” şoför arkadaşın çalışma sertifikasını iptal ettik. Şoför arkadaş medyanın yakın takibinde emniyete gitti ifade verdi, sanırım telefonla konuştuğu için bir ceza kesildi. Emniyet çıkışı sitem dolu bir açıklama yapan şoför arkadaş: özel halk otobüsünü kullandığı esnada cep yolcu da suçlu… XXX Yukarıda birinci bölümünü okuduğunuz yazımda, aracını telefonla konuşup üzerine kitap okuyarak seyrü sefer yapan şoför arkadaşın olayını incelmeye ayırmış sonucu da değerlendireceğimizi yazmıştık. Ancak üzerine tüy dikercesine İstanbul’da üç, Denizli ve Kahramanmaraş’da yaşanan birer halk otobüslerinin karıştığı kazalar bayram haftasında gündemin ön sıralarında yer aldı. Kazaları yazmak hiç sempatik değil, ancak kazalar hayatın gerçeği, dün oldu, bugünde oluyor, yarında olacak tüm sorun kaza kaynağı yada nedeni- kazalara şümul olduğunu da beyan etmek istiyor ve dikkatinize sunuyorum.İşimiz yolcularımızı sağ salim bir şekilde ulaşmak istedikleri yere güvenli, konforlu ve sağlıklı bir şekilde ulaşmalarını sağlamaktır, işimizi doğru yaparak ekmeğimizi kazanıp ailemizin geçimini yani rızkımızı helal yoldan kazanmaya çalışmaktır. Geçen haftanın sonucu ve otobüs kazalarının azaltılmasında devreye sokulacak öneri seti: Mesleki Eğitim Türkiye’de şoförlük mesleği için en büyük sorun usta-çırak sektörümüz özelinde muavin-şoför ilişkisinin kopmasıdır. Bu ilişkiyi yeniden tesis etme- nin imkânsızlığı ortadadır, zorunlu eğitim 12 yıla çıkmıştır(geç bile kalınmış bir karar), çırak/muavin yetiştirecek meslek okulları acilen devreye alınmalıdır. Bu konuyu farklı platformlarda dile getirdiğimi ifade etmek isterim. Ticari araç sürücü belgesi sahiplerinden başlayarak trafikte araç kullanana tüm sürücülerinin toptan eğitime tabi tutulması ve bu eğitimlerin beşer yıllık periyotlarda tazeleme eğitim sistemine dönüştürülmesi ülkenin trafik terörü sorununun halledilmesi konusunda öncelik arz etmektedir. İnsan Kaynakları Sorunu Şoför olarak çalıştırdığımız personeli benden çok para alan, beni yiyen adam olarak görülmeye devam edersek o adam bizim gördüğümüz gibi olur. Aracı ekonomik kullanmaz çok yakıt yakar, aracı hor kullanır al sana seni yiyen adam!!! Şoför personel ve geliştirilebilir bir kaynak olarak görülürse işe alınmadan referanslarına bakılırsa, işe alınmadan eğitimden geçirilirse zaman içinde birbirimizi tanırız maliyetinden kurtulmuş olunur. Önerim özel ve kamu halk otobüsü şoförlerinin bağlı oldukları belediyelerce sertifikalandırılarak devamlı surette eğitime tutulmalarının sağlanacağı kurumsal bir mekanizma oluşturulmalıdır. Biz bunu Konya Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yaptık. Meslek Ahlakı Öncelikle şoför arkadaşların yanıldığı en önemli konu yolcuların velinimet olarak görülmemesidir, elbette buna itiraz edenler olabilir toplumsal değerler konusunda yozlaştığımızı kabul edersek itirazlar azalacaktır. Yolcuya kötü davranan bir şoför arkadaş arkadaşlarından destek görmekte midir yoksa eleştirimi almaktadır sorusuna verilecek dürüst bir cevap meslek ahlakı açısından nerede olduğumuzu ortaya koyacaktır. Kaç şoför yada araç sahibi telefonla konuştuğu yada seyir esnasında kitap okuduğu için bir arkadaşını uyarmıştır? Türkiye’deki işletmeler içinde en büyük sorun olan meslek ahlakıdır, bizim sektörümüz için her sorundan daha büyük durmaktadır. Kurumsal Firma Yapısı Özel Halk Otobüsçülüğü şirketleşmeyi kağıt üzerinde bıraktıkça şoförlükte kağıt üzerinde kalacaktır müşteri şikayetleri artacak, düşük kalitedeki insan kaynağı sektörü halk nezdinde eleştirilebilir hale getirecektir. Kamu Otoritesi Karşısında Belirsizlik Kamusal hizmet olan yolcu taşımacılığının parçalı yapısı ve özel halk otobüslerinin kanuni tanımının bulunmaması işi kişisel ilgi düzeyinde ve insiyatif içine hapsetmektedir. Özel halk otobüsçülüğü bir ihtiyacın sonucudur, bu ihtiyacın standartları ise halk otobüsçülerine bırakılamayacak kadar önemlidir. Can taşıdığımızın bilincinde olacağımız günleri özlemle bekliyorum. BASKI YERİ İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam Teknik Servis: Ozan ERTURAN GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR HALİL KADİFE ANTAKYA KOOP.BAŞKANI Başarıyı da gör! K AZALAR canımızı yakıyor. Moralimizi sıfıra düşürürken, yetersizliğimize dönük bir çok yerli yersiz haberlerle kafaların karışmasına zemin hazırlanıyor. Heyecanlı ve çok çabuk, asla dinlemeden anlamadan tepki vermeyi hala sürdürüyoruz. Aceleciliğimiz, karmaşanın artması gerilimin tırmandırılmasına yarıyor elbette. Bu bizim kanımızda var. Heyecanlı ve kanı sıcak milletiz vesselam. Lakin can taşırken heyecanımız o denli yok. Şükür ki yok. Eğer olsaydı ne ilk yardım, ne tahliye ne kurtarma hiçbir etkinliği doğru dürüst yapamazdık. Dolu yolcusuyla sefer sırasında bilinmeyen sebeple yanan otobüsü cansiperane durdurarak yolcularını kırık camlardan tahliye eden kardeşimizin çabası sizce önemsiz mi? Evet yitirilen canlar açısından acımız ve kaybımız çok büyük gerçekten de tarifsiz acı verici. Lakin yüze yakın yolcunun kurtarılmış olması gerçeğini bize unutturmamalı. Daha doğrusu karar mercileri, haber yapıcıları ile değerlendirmeciler tarafından işin bu noktasındaki çabalar, pek de yabana atılır başarı değil. Kardeşimizin serinkanlı tavrı bu bakımdan takdire şayan. Ne yazık ki dostlarım, haberciler aslını astarını doğru mercilerden öğrenmeden bir sürü senaryolarla önyargı oluşturmakta gecikmediler. Neler söylenmedi ki. Seyir güvenliğinin hiçe sayıldığını, yolda gezindiğini ve durmadığını, on numara yağ kullandığı bi,le söylendi. Yahu diyelim kullandı bu meret kaza yaptırmaz ki. Yaptırması için sürekli kullanılması gerekiyor. Bunu nerede nasıl dolduracak. Her benzin istasyonunda herhalde böyle dolum imkanı yoktur. Allah rızası için tarafsız olabildiğince objektif haber yapalım. Güvenilir olalım. Bir kaza haberi, otobüs kaldırıma çarptı yaşlı teyzeyi öldürdü! Araştırdım öyle bir şey yok. Hasarlı kazalar bile okunsun diye ölümlü kazaya niçin dönüştürülüyor? Zannedersem masa başı haberler yüzünden. Yanılma payı ne zaman artar. Araştırmadığında artar. Haberin yamnlışlığı giderek yalana dönüşür ve sonunda yalan uydurma haberci olur çıkarsınız. Bu yafta da insandan kolay kolay çıkmaz. Bir süre sonra; “Ha o mu, onun lafına itibar etme o uydurur?” denir. Ama hizmet erbabına yapılan yanlış onu kahreder. Kim ister bir cana zarar gelsin. Ben yolcum varsa varım. Onunla nafakamı çıkarıyorum. O benim canım kadar bana yakındır, serinkanlı olmakta büyük fayda var dostlarım. Hele toplu taşıma hizmeti veren esnaf olarak, bu bizim kaza yapma riskimizi azaltır. Bizim sektörde başarı olağan bunu biliyoruz. Övgü beklemeyişimiz bu yüzdendir. Lakin yerilirken de dikkat edilmeli. “Çamur at izi kalsın” anlayışı ile esnaf mağdur edilmemeli. Saniyeler içinde ölüme gideceğini bilerek yolcusunun tahliyesini düşünerek kahraman olması gerekenleri tu kaka edip suçlu ilan ederken kılı kırk yarmak lazım. Asıl mesele kim kimi suçlu ilan etme yetkisine sahip onu bilmek, ona göre düşünmek lazım. Doğru olalım doğru anılalım dostlar... Yeni ulaşım koridoru Orta Asya ile Arap ülkelerini birleştirecek yeni ulaşım koridorunun kurulması yönünde önemli bir toplantı, Ummanʼın başkenti Maskat'ta gerçekleştirildi... Ö ZBEKİSTAN, Türkmenistan, İran, Katar ve Um man dışişleri bakanları düzeyinde 5 ülkeyi kapsayan yeni bir uluslararası ulaşım koridorunun kurulmasını öngören top lantı yapıldı. Toplantıya, Türkmenistan Dışişleri Bakanı ve Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Raşid Meredov ve Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov katıldı. 2011 yılında Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta sözkonusu ül- ke dışişleri bakanları bir araya gelerek, Özbekistan-Türkmenistan-İran-Umman-Katar ulaşım koridorunun kurulmasını yönelik bir mutabakat imzalamıştı. Aradan geçen 3 yıldan sonra sözkonusu ülke bakanları tekrar bir araya gelecek. Maskat'ta yapılacak dörtlü zirvede, projenin hayata geçirilmesine yönelik konular değerlendirildi. Orta Asya ile Arap ülkelerini birleşdirecek yeni ulaşım koridorunun, bölgede Pasaport geçişlerinde yeni dönem başlıyor Trafik yoğunluğu artacak Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO), 2016ʼda dünya yolcu trafiğinin yüzde 6.5, yük trafiğinin ise yüzde 4.4 büyüyeceğini ve bu grafiğin daha da yükseleceğini açıkladı... I CAO verilerinden derlenen bilgilere göre, dünya tarifeli yolcu trafiği 2013’te yüzde 5,5 büyürken, işletme performansı ise 5,8 trilyon olarak gerçekleşti. Söz konusu büyüme oranının 2014’te yüzde 6, 2015’te yüzde 6.3 ve 2016’da yüzde 6.5 olacağı öngörülüyor. Yolcu trafiği uluslararası uçuşlarda yüzde 5.2, iç hat uçuş larında ise yüzde 5,1 artış gösterdi. Aynı dönemde, arz edilen koltuk kapasiteleri yüzde 5.2 artarken, yol cu doluluk oranı da yüzde 79.1 olarak gerçekleşti. Dünya çapında yolcu sayısı, 2013’te bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artışla 3.1 Milyar’a, uçak kalkış sayısı ise yüzde 1.2 artışla 32 Milyon’a ulaştı. Gelişmenin bu şekilde devam etmesi halinde, 2030 yılında 6 Milyar yolcu taşımacılığına ulaşılması bekleniyor. Yolcu trafiği en faz la Ortadoğu’da arttı. Bölgesel gelişmelere bakıldığında, geçen yıl en fazla yolcu trafiği artışının yüzde 11,2 ile Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştiği dikkati çekti. Asya ve Pasifik ülkelerinde yolcu trafiği yüzde 7.7, Afrika'da yüzde 4,4, uluslararası uçuşlarda yüzde 38 ile en yüksek paya sahip Avrupa’da ise yüzde 4.6 artış kaydetti. Dünya tarifeli hava yük trafiği ise geçen yıl yüzde 0.4 büyüme gösterdi. Söz konusu oranın, 2014’te yüzde 3.7, 2015’te yüzde 4.2, 2016'da yüzde 4.4 olması öngörülüyor. Ortadoğu, 2013’te yüz de 12 ile hava yük taşımacılığında da en fazla artışın görüldüğü bölge oldu. Yük trafiği Af rika’da yüz de 4, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 2.7, As ya ve Pasifik bölgesinde yüzde 0,2 artış gösterirken, Avrupa’da yüzde 0.1, Kuzey Amerika’da yüzde 4.9 geriledi. kalıcı barışın sağlanmasına ve sürdürülebilir kalkınmanın devam ettirilmesine büyük katkı sağlayacağı belirtiliyor. Avrasya kıtasının ticaret yollarının stratejik kavşağında bulunan Türkmenistan, tarihi İpek Yolu’nun tekrar canlandırılması için yoğun mesai harcıyor. Tarihte ticari ve kültür bağların pekişmesine önemli rol oynan İpek Yolu’nun tekrardan canlanması bölgede işbirliğinin güçlenmesinde görev üslenecek... T ÜRKİYE’den yurtdışı çıkışlarda hız ve insan gücünden tasarruf sağlayacak “biyometrik geçiş” İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan başlayacak. İlk aşamada geliş ve gidiş katlarında 2’şer adet biyometrik geçiş kabinleri konulacak. Bu kabinlerde pasaport polisi görev almayacak. Pilot uygulamanın ardından kabin sayısı 3 ay sonra geliş ve gidişlerde 6’şar adete çıkarılacak. 2015 sonunda ise bu sayının toplamda 24 adete çıkarılması planlanı- yor. Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik olarak çalışacak sistem ile elektronik olarak yolcular önce biyometrik pasaport kontrolü, ardından da parmak izi kontrolünden geçecek. Bir süre sonra sisteme yüz tanıma kontrolünün de entegre edilmesi planlanıyor. Pilot uygulamadan ilk olarak sık seyahat eden ve tanımlı bir yolcu grubu faydalanacak. Kurulan sistem altyapısı sanal olarak deneme aşamasında bulunuyor... TT.8:Layout 1 08.08.2014 20:17 Page 1 4 Bin metrede toplu taşıma! Bolivyaʼda La Paz ve And Dağlarıʼndaki El Alto Kentiʼni birbirine bağlayan teleferik hattı, deniz seviyesinden 4 Bin metre yükseklikte çalışıyor... Dünyaʼnın en yüksek teleferik sistemi, Bolivyaʼnın 3 Bin 660 metre rakımlı La Paz kentiʼyle 4 Bin 100 metre rakımlı El Alto Kenti arasında iki aydır hizmet veriyor. Yaklaşık 1.6 Milyon insana ev sahipliği yapan La Paz ve El Alto Kentleri arasında karayoluyla 30 dakika süren mesafenin 10 dakikada alınmasını sağlayan teleferik hattı, hizmete girdiği 30 Mayıs'tan bugüne kadar 2 Milyonʼdan fazla yolcu taşıyıp, bir rekor kırdı... 1.2 Milyon Dolar gelir hedefini çoktan aştıkları belirten teleferik işletim şirketi Mi Telefericoʼnun Üst Yöneticisi Cesar Dockweiler, bu rakamların, teleferiğin tahmini amorti süresini 40 yıldan 25 yıla düşürdüğünü dile getirdi. 234 milyon dolara mal olan 2.6 km. uzunluktaki hattın 7.3 km. uzunluğundaki 2. kısmın yıl sonunda tamamlanmasıyla, sistemin 10 yolcu kapasiteli kabin lerle saatte 18 Bin yolcu taşıyacağını söylüyor... Hitachi AT100-AT200 gösterime sunuldu Hitachi Rail Europe yeni AT100 metro treni ile AT200 bölgesel trenini gösterime sundu. AT100 banliyöler arası hizmette ve metrolarda kullanılmak üzere planlanmış. Araç boyu 20 m uzunluğunda. AT200 ise 23 m uzunluğunda bir gövdeye sahip. Güzergah taleplerine bağlı olarak AT200 3 ile 12 araçlı tren dizileri halinde işletilecek. AT100 120-160 km/saat hıza çıkarken AT200 160-200 km/saat hızda çalışabilecek. Her iki trende hafif alüminyum alaşımı ekstrüzyonu ile ve sürtünme karıştırma kaynağı ile imal edilmiş. Her ki tren de İngiliz piyasasına uygun olarak, hem 25 kV havai hat ile hem de 750 V üçüncü rayla olmak üzere çift gerilimde çalışıyor. 11 AĞUSTOS 2014 ● YIL: 8 ● SAYI: 418 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr Raysız tren hazır Ulaşım alanında dünyanın en gelişmiş teknolojilerini geliştiren Japonya, yeni tren projesiyle tüm dikkatleri üzerine çekti. Raysız ve tamamı manyetik alan üzerinde hareket eden tren saatte 500 km. hız yapıyor... “Maglev” adındaki raysız sistemle çalışan tren yere temas etmeden manyetik alanla havada duruyor. 90 Milyar Dolar harcanan projede 500 km. hıza ulaşılıyor. Tokyo ile Osaka arasındaki ulaşımı sağlayacak manyetik tren teknolojisi, 2 saat süren yolculuğu yaklaşık 1 saate kadar düşürecek. Japonyaʼda devreye alınacak trenler, raylı sistemin aksine bir kanalda hareket edecek... Opet’e VW Grup Ödülü Kanalın alt, sol ve sağ bölümlerinde treni havada tutacak güçte manyetik alan yaratan bobinler bulunuyor. Bu güç ünitesi, bobinlerle etkileşime geçerek bir manyetik alan oluşturulmasını sağlıyor. Böylece, ortaya çıkan gücün kontrol edilerek trenin havada ilerilemesi sağlıyor. Yaklaşık, 10 cm. kadar havada kalan tren böylecek 500 km. hıza kadar çıkabiliyor... Projenin Japonya Shinzo Abe hükümetinden son onayı bu yıl alması, inşaatın 2015ʼte başlaması bekleniyor. Abe, bu trenlerin Japonyaʼnın gelecekteki ihracatı olacağını söylüyor. Bu teknolojiyi ABD Başkanı Barack Obamaʼya sunan Abe, New York-Washington arasındaki tren mesafesini 1 saate düşürmeyi önermişti. Ayrıca Central Japan Railway ise yeni hattın şu anda yılda 143 Milyon yolcu taşıyan Tokyo-Osaka hızlı tren hattından 72 Milyon yeni yolcuyu çekeceğini öngörüyor... Madeni Ya€ sektöründe OPET’in tam orta€› olan dünyan›n en büyük ba€›ms›z madeni ya€ flirketi Fuchs, önde gelen tedarikçileri aras›nda yer ald›€› Volkswagen Grup’un, “2014 Volkswagen Grup Ödülü”ne lay›k bulundu. Otomotiv endüstrisi için mini bir “Dünya Kupas›” olarak de€erlendirilen ödül için dünyan›n en iyileri aras›nda yer alan 18 tedarikçi de€erlendirildi. Yenilikçi gücü, ürün kalitesi, gelifltirme uzmanl›klar› ve üstün rekabetçi proje yönetimleri ile öne ç›kan Fuchs, ödülünü Almanya-Leipzig’deki Porsche Fabrikas›’ndaki düzenlenen törenle ald›... Ortaya çıkan bu güç trenin ileriye doğru hareket etmesi ve 500 km. hıza çıkması sağlanıyor... Tren üzerindeki dev mıknatıslar, bobinlerle tren arasında bir manyentik bir alan yaratıyor. Bu da trenin havada kalmasını sağlıyor... Bobinler hareket kanalının sağ, sol ve alt tarafında bulunuyor... Rekabet büyüyor Renault Trucks çekicileri her geçen gün yeni firmaların tercihi olmaya devam ediyor. Son olarak müşterilerine daha rekabetçi fiyatlarla hizmet vermeyi hedefleyen Akran Nakliye 50 adet Renault Trucks 430.19 Premium çekici satın alalarak kendine büyük avantaj sağladı... Örnek uygulama Ülkemizde kadın istihdamının artması ve desteklenmesi için birçok farklı uygulamaya imza atan Doğuş Otomotiv verimli sonuçları ile dikkat çekiyor... Dünya Ekonomik Forumu çatısı altında oluşturulan ve ülkemizdeki ekonomik cinsiyet uçurumunun azaltılmasını amaçlayan “İşʼte Eşitlik Platformu”nun aktif bir üyesi olan Doğuş Otomotiv, ekonomik hayatta cinsiyet eşitliğini destekleyecek çalışmalarına hız kesmeden tam gaz devam ediyor... Kurum içi toplumsal cinsiyet algısını ve fırsat eşitliği öğelerini tespit etmek amacıyla tüm şirket çalışanlarına “Kurum Kültürü ve Cinsiyet Algısı Anketi” uygulayan Doğuş Otomotiv, anket sonuçlarına göre planlı bir şekilde gelişim faaliyetlerini hayata geçiriyor ve atölye çalışmalarıyla da destekliyor... Potansiyel kadın yönetici adaylarının yöneticiliğe hazırlanması amacıyla, koçluk ve mentörluk desteği vererek bireysel gelişim planları hazırlamalarına ve bu planları aksiyo na dönüştürmelerine destek oluyor. Sürdürülebilir kalkınmanın öznesi olan kadınların güçlendirilmesi faaliyetlerinde bulunuyor... Sönmez Bustaş, 77 araçlık filosunu, 33 adet Renault Trucks Premium 460.18 GV ile güçlen dirdi. Bu alımla birlikte filodaki toplam araç ve Renault Trucks çekici sayısı 110ʼa ulaştı. Çevreci EEV motoru, Optidriver robotize şanzımanı, dayanıklı yürüyen aksamı ile bir numara... “En ‹yi Marka” Michelin Michelin, global anlamda flirketlerin itibarlar›n› ölçümleyen Uluslaras› Reputation Enstitüsü 2014 y›l› s›ralamas›nda bir kez daha baflar›s›n› ispatlad›. 2013 y›l›nda ayn› listede 21. S›rada yer alan Michelin, bu y›l 6 s›ra yükselerek 15. s›rada yer ald› ve rakiplerini geride b›rakt›. Uluslararas› 100 flirketin itibarlar›n›n s›raland›€› liste için 55 binden fazla tüketicinin görüflü al›nd›. Ürün, servisler, inovasyon, çal›flma ortam›, yönetiflim, liderlik, finansal performanslar› göz önünde bulundurarak oluflturulan s›ralamada Michelin, en yak›n rakibine 6 s›ra fark att›...