Fırınlar Denetleniyor
Transkript
Fırınlar Denetleniyor
Fýrýnlar Denetleniyor Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Tuncay Takmaz ve Okunmuyor Aþk Þiir Kitabý Nevþehir’de fýrýnlar Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ile Tarým Ýl Müdürlüðü ekipleri tarafýndan sýký bir kontrolden geçiriliyor. Ýþletmelerin saðlýklý ortamda üretim yaparak, tüketicilere daha saðlýklý ve kaliteli ekmek sunumunu planlayan denetim çalýþmalarý 4 kiþilik bir ekip tarafýndan gerçekleþtiriliyor. Þiir edebiyatýn yüksek ayar yaratma biçimlerinden biridir. Þiiri zirveye yerleþtirenler çok olmuþtur ve elbet türlü çeþit þiir tarifleri de yapýla gelmiþtir bu güne kadar. Þiiri; ‘gökyüzüne yükselen nazenin bir balon’a benzetenden, ‘þiir alemdeki aþk’ý arama biçimidir’ diyenlere kadar uzanmýþtýr, þiir >3’DE "Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça Ortaðýz" Ortaðýz"77'de öldürülen oðlu Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu ve suçluyu övme' gerekçesiyle dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü duruþmasýna Ýzmir 78'liler Derneði de destek amaçlý katýlýyor. Emine Özcan Ýzmir 78'liler Dayanýþma ve Araþtýrma Derneði, Devrimci 78'liler Federasyonu, 1977'de jandarma kurþunuyla ölen üniversite öðrencisi oðlu Ercan L.Doðan Týlýç Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu ve suçluyu' övdüðü iddiasýyla dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü duruþmasýna katýlacak. Sýra annelere mi geldi? Federasyon yaptýðý açýklamada "Bizleri yargýladýnýz, ceza verdiniz, iþkenceden geçirdiniz, sýra annelerimize mi geldi sorusunu sormak için Salihli’ye gidiyoruz" diyor. >7’DE Aleviler fiili olarak kabul ediliyor Üniversitelerin, yerel yönetimlerin, bundan bir kaç yýl önce, özellikle kýrsal kesimlerde cem evi temeli attýðýmýzda, valiler, kaymakamlar o þehrin mülki amirleri törenlere açýlýþlara gelmiyorlardý. Bugün yasal anlamda halen Alevilerin konumunda bir deðiþiklik olmasa bile, vali ve kaymakamlarýn cem evleri açýlýþlarýna temel atma törenlerine gelmeleri fiili olarak alevliðin bu ülkede kabul edildiðini gösteriyor. [email protected] Patates krizi! Dublin'de hüzün yakaladý beni; daha kenti görmeden, pasaport polisi önündeki kuyrukta... Bu durumlarda hep yapýlan "uyanýklýk"la, 30-40 kiþilik kuyruktan çýkýp 6 kiþinin sýralandýðý kuyruða geçtim. Uzun kuyruk neredeyse biterken, bizden henüz bir tek kiþinin bile azalmadýðýný görmekti hüznün nedeni. Rengi yüzünden öyle yerinde sayýp durdu kýsa kuyruk. Önümdeki siyahlarýn her biri dakikalarca sorgulandý, içeri "buyur" edilmeden. Belki "buyur" edilmeyen de oldu. Onlarý "ürkek güvercinler" gibi bekleþtikleri kuyrukta býrakýp tekrar uzun kuyruða döndüm. Bu kez, hüzün, Ýranlý bir aile olup >7’DE takýldý arkama. hakkýnda yazýlanlar… Recai Aksu [email protected] Tuncay Takmaz da kitabýna, ‘okunmuyor aþk’ demiþ. Aþkýn karmaþýklýðýný, zorluðunu ve üstesinden gelinemezliðini þiirsel düzlemin kendine özgü kulvarý içinde, yaþamsal tecrübe, duygu ve hislerin kýlavuzluðunda ve ama þiirsel söylemin bütün yalýn damarlarýný iyice açýp, kavrayarak ortaya koymaya çalýþmýþ. Genç bir sanatçý için, özellikle sanatýn resim alanýnda daha çok boy gösteren ve kendisini ifade eden bir sanatçý için, þiir hem iddiayý ve hem >5’DE de önemli bir açýlýmý gösterir. 8 Aralýk'ta tüm dünyayayla eþ zamanlý miting: Ýklim deðiþikliðini durdurun! Aleviler arasýnda farklý odaklaþma normal Aleviler bütünlük arz ediyor mu? Etmiyor, etmesi zaten normal deðil. Sosyolojik olarak bakýldýðýnda yýllardýr dað baþlarýnda birbirinden baðýmsýz, örgütsüz, yan yana gelmemiþ, ortak hareket etme kültürü yaratmamýþ bir potansiyelin bir çýrpýda anlaþmalarý, birlikte yol yürümeleri normal deðil. Tanýþma süreci, ortak söylem ve kendi içerisinde benimsedikleri ortak deðerleri hayata geçirmede birbirlerini kabul etme kültürü yaratmalarý doðal olarak sancýlý olacak. Tabii ki Aleviler bir çýrpýda bugünden yarýna tüm Alevilerin bir çatý altýna gelmesini arzuluyor. 8’DE GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 >4’DE Ev Tel: 441 25 02 2 Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Merkezi önünde bu gün ilginç bir Protesto daha gerçekleþti. ne? Rafta ve lafta kalýr. Millet aldatýlýr, kandýrýlýr ve soyulur. Soygun düzeni devam eder. Bu yönetmeliði ugulayacak ve denetleyecek acil birime ve elemanlara ihtiyaç var. Bir an evvel yapýlmalý" dedi. Vergi Ýadesini Kaldýrdýlar, Millet Fiþ Toplamadý,Devlet 4 Milyar Ytl Zarar Girdi… Zengin ve fakir uçurumu 26 kat arttý" "Milleti aç býrakarak iþler düzelmez" Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ öncülüðünde toplumsal kalkýnma, bilinçlenme ve mutabakat adýna yapýlan birbiri ardýna çalýþmalardan sonra bugün 32 ilden gelen birer temsilci ile yapýlan basýn açýklamasý ilginç bir eyleme dönüþtü ve dikkat çekiciydi. (Tunceli, Kars, Antalya, Aksaray, Batman, Bingöl, Bitlis, Þ.Urfa, Konya, Malatya, Niðde, Osmaniye, Bursa, Burdur, Çankýrý, Düzce, K.Maraþ, Kýrþehir, Nevþehir, Kilis, Karaman, Isparta, Denizli, Çanakkale, Adana, Adýyaman, Elazýð, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Van) ilinden katýlým yapan birer temsilci ile Mersin'de bulunan ÇETKODER mensuplarý anlamlý ve uyarýcý bir çaðrý da daha bulundular. Genel Baþkan Göktaþ iðneden ipliðe her þeye zam gelince açtý aðzýný yumdu gözünü. Fýrsatçýlara neler söyledi bir bilseniz. Ve Tüketicinin hakký ile , ekonomisi ile kimsenin oynayamayacaðýný belerterek, hiç çekinmeden fýrsatçýlar hakkýnda gereken yasal iþlemleri yapacaklarýný söyledi. Ne Verdiniz Vatandaþa Zam’dan Ve Gam’dan Baþka… Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ " Önce ekmeðe zam verildi. Yüzde 20. Dedik ki, olmaz. Oldurdular. Afiþ yaptýk yola çýktýk. Sesimizi duyan olmadý. Ekmeðin denetimi, gramajý ve üretimi , fiyatlandýrýlmasý her hususu devlet belirlemeli. Denetlemeli. Böyle baþýbozukluk olmaz. Milletin ekmeðine göz dikemezler. Ekmek üzerinden haksýz kazanç elde edemezler. Durdurun bunu. Bizim mahkemelere gitmemize gerek kalmadan ufak bir yasa deðiþikliði ile bu iþi önleyebilirler" dedi. Daha sonra " Kuraklýðý bahane ettiler þimdi de toptancý fýrsatçý kardeþlerimiz kuru bakliyat fiyatlarýný ikiye katladýlar. Barbunya, mercimek ve bulgur yüzde yüz zamlandý. Bu zamlar ile Orta direk olarak bilinen dar gelirli vatandaþýmýz iyice çöktü. Neymiþ, bugdaya yüzde yüz zam yapýlmýþ. Yanlýþ. Nerede yüzde yüz zam? Halký aldatmasýnlar. Aldatanlara devlet fýrsat vermesin. Bir yasal düzenleme yapýlacak o kadar. Ne diye milleti periþan ediyorsunuz?" dedi. Yalan Yanlýþ Ýndirim Kandýrmacasý Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ "Günlerce eylem yaptýk millete aktardýk. Piyasada yalan yanlýþ indirim altýnda tüketiciler soyuluyorlar dedik. Dedik de ne oldu? Hükümet bir düzenlemeye gidiyor. Bir yönetmelik yayýnladý. Ýndirimli satýþ esaslarý yeniden belirlendi. Bir dizi tedbir getirildi. Ama nerede bu iþi denetleyecek olan eleman? Yok. Öncede yoktu. Yönetmeliði uygulatacak, iþi denetleyecek kiþi olmaz ise, çýkan yasa ve yönetmeliðin önemi Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ "Vergi iade iþini kaldýrdýklarý gün yapmayýn dedik. Millet yanlýþ alýr ve fiþ almaz dedik ve uyardýk. Elli kez duyurduk, yazdýk çizdik. Olan oldu. Vatandaþa fiþ almazsan fiyatý indiririm diyenler gözünün içine baka baka yalan söylediler ve malý sattýlar. Kazýðý hem vatandaþ yedi hem devlet. Oysa KDV zaten fiyatýn içinde idi. Fiþi aslada almasa da vatandaþ kazýklanýyordu. Ayrýca fiþini almadýðý bir malý ve malzemeyi geri iade edemedi, hakkýný arayamaz duruma geldi. Þikayetçi olacak olsa o üründen haksýz duruma düþüyor, çünkü fiþ yok. Tüketici hakkýný ihlali býrakýn, devlet bu iþten 4 milyar zarara uðramýþ oldu. Þimdi o zarara uðrayan devlet bu zararý nereden çýkartacaðýný þaþýrmýþ ve vergi oranlarýný arttýrýyor. 2008 de KDV ve ÖTV oranlarý deðiþiyor ek vergiler geliyor. Hoppala.. Vatandaþýn caný çýktý. Verecek hal kaldý mý ki? Kazanmadan neyin vergisini nasýl versin? Yiyecek içecek ve geçimini temin edecek geliri zor buluyor. Yaþamsal garantisi yok. Emeklisi, iþçisi, memuru, esnafý aç. Periþan. Olacak iþ mi bu? Bu nasýl ekonomi yönetimi ve nasýl sosyal adalet? Yapýlan son deðiþiklikle emeklinin maaþlarý da düþüyor.Böyle sosyal güvenlik reformu mu olur?iþçi ve Bað-kur emeklisi periþan halde. Memurda öyle. Hani ne oldu Emeklilik tek çatýda ve gelirde daðýlým adil hale gelecekti. Bu mu adalet? Yaþama öl deniyor. Aç kal deniyor" dedi. 500 Bin Esnaf Ýþ Terketti, Fakir Ve Zengin Arasýndaki Uçurum 26 Kat Arttý Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ "ülkemiz yangýn yeri. Piyasada vergi ve Bagkur primini ödeyemeyen, kiraya yetiþemeyen esnaftan 500 bin kiþi dükkanýný kapattý. Terek indirdi. Milleti aç býrakarak iþleri düzelteceklerini sananlar büyük bir yanýlgý içindeler. 4 milyon 570 bin iþsizin, 1 milyon 184 bini aile reisi. 12 yýl içinde nüfusumuz yüzde 21,4 artýþ gösterirken bir bakýyorsunuz ki her þey gerilemiþ ama lüks taþýt alýmý yüzde yüz artmýþ. Siz bu iþi çözebildiniz mi? Ýþte fakir ve zengin arasýndaki uçurumun boyutu… Fakir ile zengin arasýnda 26 kat fark var. Emeklinin her kesimi açlýkla boðuþuyor. Özel bir iki kesim hariç. Ýþte görüyorsunuz pazarcýlar bile iþi karneye baðlamýþlar. Borç defteri tutar olmuþlar. Sebze meyveyi de vatandaþ pazarda bile borca veresiye alýyor. Bu ülke insaný yokluk ve yoksulluk için mi vergi veriyor? Biz daha yoksul hale gelelim, geçinemez duruma düþelim, sürünelim diye mi vergi veriyor? Toplanan vergiler neden çarçur ediliyor?" dedi. Devlet Tasarrufa Gitsin, Lüks Harcama Kýlýlsýn Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ "Vatandaþýmýzýn her kesiminden kesilip çok görülen gelir seviyesi, insanca yaþama koþullarý iþ devletin birimlerine geldi mi har vurup harman savruluyor. Artýk makam aracý saltanatýna son verilsin. Devletin verdiði araç ile çoluk çocuðunu okula býrakan, pazara alýþveriþe gidenler engellensin. Yurt geneli hýzla uygulamaya girilsin ve resmi araçlar keyfi kullanýlmasýn. Gereksiz taþýt alýnmasýn. Kiralanmasýn. Gereksiz hizmet binasý alýnmasýn, kiralanmasýn. Telefonlar, fakslar gereksiz ve lüzumsuz kullanýlmasýn. Elektrikler lüzumsuz yanmasýn. Ýðneden ipliðe denetimi arttýrýn resmi kurum ve kuruluþlarda israfý önleyin. Fahiþ fiyatla mal alýmýnýn önüne geçin. Devleti kazýklanmaktan kurtarýn, vatandaþa kaynak yaratýn" dedi. Açýklamanýn ardýndan ÇETKODER Genel Merkezi önünde toplanan 31 ilden gelen birer temsilci ellerine aldýklarý pankart ve dövizlerde "Emekliyim bende açým, 500 bin esnaf kepenk kapattý haberiniz var mý?, Milleti aç býrakarak iþleri düzeltemezsiniz.., Zengin ve fakir uçurum tam 26 kat arttý, Bu ülke babanýzýn çiftliði mi?, Ýþsizlik ne zaman bitecek?" gibi sloganlar yazýlýydý. Gurup olaysýz bir þekilde daðýldý. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd. Halk Eðitim Müd. Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT. T.M.O. Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop. TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 37 44 441 30 16 441 30 48 441 30 10 441 35 20 441 30 15 441 36 32 441 32 49 441 30 18 441 35 38 441 30 18 441 30 19 441 33 94 441 30 22 441 36 87 441 26 97 441 36 66 441 30 52 441 30 20 441 37 74 441 31 08 441 30 56 441 35 37 453 51 30 455 61 29 441 35 55 441 30 11 441 33 26 441 30 74 441 37 42 441 32 76 441 31 42 441 36 80 441 39 47 441 20 06 441 30 43 441 33 59 441 21 73 441 25 25 Fýrýnlar Denetleniyor Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Nevþehir’de fýrýnlar Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ile Tarým Ýl Müdürlüðü ekipleri tarafýndan sýký bir kontrolden geçiriliyor. Ýþletmelerin saðlýklý ortamda üretim yaparak, tüketicilere daha saðlýklý ve kaliteli ekmek sunumunu planlayan denetim çalýþmalarý 4 kiþilik bir ekip tarafýndan gerçekleþtiriliyor. olmasýnýn yaný sýra,çalýþan personelinin genel temizliði konularýný kapsadý.Denetim Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ekipleri ile Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü uzmanlarý,eksikliði görülen iþyerlerine gereken Kontrol Þube Müdürlüðü ekipleri kent merkezinde bulunan fýrýnlarý denetliyorlar. uyarýlarda bulundular. Fýrýnlarda üretilen ekmeklerin daha saðlýklý bir ortam içerisinde tüketicilere ulaþtýrýlmasý amacýyla gerçekleþtirilen denetimler,ekmek Gerçekleþtirilen denetimler önümüzdeki süreçte de devam edecek. üretim alanlarýnýn saðlýklý koþullar içerisinde Belediye park alanlarýný geniþletti Belediye olarak Mucur-Kayseri karayolu üzerinde de park çalýþmasý yaptýklarýný kaydeden Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR merkezde önemli oranda park ve yeþil alan Baþkan Yýlmaz, ilçe giriþ ve çýkýþlarýnda yapýlan Kýrþehir'in Mucur Ýlçesinde, belediye çalýþmasý yaptýk " dedi. 18 dönümlük alanda gençlik merkezi, sosyal Ýlçe giriþ ve çýkýþlarýnda da park çalýþmalarýný çalýþmalarýna hýz verdiklerini vurgulayan bitirdiklerini söyledi. Belediye tarafýndan geçtiðimiz yýllarda Belediye Baþkaný Yýlmaz," Ýlçemiz için büyük Yapýlan park ve yapýlan park ve yeþil alan çalýþmalarýna yenileri anlam taþýyan KÖME bölgesini atýl vaziyetten dinlenme eklenirken, 'Köme' adý verilen bölgede ve devlet karayolu üzerinde yapýlan park ve sosyal alanlar, ilçe halkýný mutlu etti. Belediye Baþkaný Atýlgan Yýlmaz, Mucur'da yeþil alan ve park sayýsýný artýracaklarýný kaydederek," Vatandaþlarýmýzýn daha modern ve temiz bir ortamda yaþamasý için belediye olarak yeþil alanlara önem kurtardýk. Burada yaptýðýmýz yeþil alan ve park çalýþmalarý ile vatandaþlarýmýza güzel mesire alaný sunduk. Spor sahalarý, çocuk parklarý ve piknik alanlarý ile bu bölge son derece güzel bir mekan oldu. Yaklaþýk 40 bin metrekare alana sahip KÖME bölgesinde, hemþerilerimiz gerek hafta içi gerekse hafta sonu dinlenip, temiz alanlarýndan Mucur halkýnýn yaný sýra, Kapadokya Bölgesine seyahat gerçekleþtiren yolcularýnda faydalanabileceðini belirten Baþkan veriyoruz. Ýlçemizde vatandaþlarýmýz aðýrlýklý olarak merkezde yaþýyor. Bu nedenle de dedi. alan ve park tarafýndan yapýlan çalýþmalarla, park ve yeþil alanlarýn sayýsý arttýrýlýyor. Parklarýmýz ilçemize hayýrlý ve uðurlu olsun " hava alabilecek " dedi. Yýlmaz, " Ambulanslar tek çatý altýnda toplandý toplandý. Müstakil bir binaya kavuþan 112 istasyonunda, gelen ihbarlara anýnda cevap verilirken, yine olay yerlerine ulaþým noktasýnda da büyük hýz kazanýldýðý ileri sürüldü. Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR Kent Haber Ýl Saðlýk Müdürlüðünün yaptýðý çalýþmalar sonucunda, Kýrþehir'de bulunan tüm ambulanslarýn tek çatý altýnda toplandýðý bildirildi. Ambulans taleplerini kýsa sürede karþýlamak ve 112 hizmetini hýzlandýrmak amacýyla, Ýl Saðlýk Müdürlüðü tarafýndan Kýrþehir merkezde bulunan tüm ambulanslar, tek çatý altýnda Ambulans hizmetlerine iliþkin bilgiler veren Ýl Saðlýk Müdürü Bekir Demirbaþ, merkezde bulunan tüm ambulanslarýn tek çatý altýnda toplanmasý ile hizmetin kalitesinin ve hýzýnýn arttýðý vurgulayarak, "112 istasyonumuz, devlet hastanemizin hemen yanýnda bulunuyordu. Saðlýk Müdürlüðümüze yeni hizmet binasý yapýlmasý ile 112'ye ait bina yýkýldý. Bu yer zaten uygun deðildi. 112 istasyonumuzu halk saðlýðý binasýnýn üst katýna taþýmýþtýk. Daha sonra özel idareden kiraladýðýmýz binayý aðýz ve diþ saðlýðý hizmetleri için kiraladýk ve 1 No’lu saðlýk ocaðýmýzý da özel idareden kiraladýðýmýz hizmet binasýnýn zemin katýna taþýdýk. 1 No’lu saðlýk ocaðýndan boþalan yere de 112 istasyonumuzu konuþlandýrdýk. Bu çalýþmamýzýn sonucunda müstakil bir binaya kavuþan 112 istasyonumuz, daha hýzlý ve etkin bir þekilde çalýþmaya baþladý" dedi. yürütülmekte. Daha önce sürekli þikayet alan Yine bu istasyonumuzun kurulmasý ile Komuta Kontrol Merkezini ve Ýl Ambulans Merkezini kurduklarýný kaydeden Demirbaþ, "Kýrþehir merkezdeki tüm ambulanslarý buraya taþýdýk. Tüm hizmetler tek çatý altýnda ve bir baþhekim kontrolünde daha etkin bir þekilde 112 istasyonumuz, verilen hizmet sayesinde vatandaþlarýmýzýn taktirini topladý. Ýstasyonda çalýþan personelimiz de deðiþtirildi ve gerçekten bu görevi yapabilecek özverili arkadaþlarýmýzý istasyonlarýmýzda görevlendirdik" dedi. Gazeteci Recai Aksu’nun Milliyet Gazetesi Avrupa Baskýlarý için hazýrladýðý ‘Alevi Dosyasý’ yazý Recai Aksu dizisinde yer alan [email protected] Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Baþkaný Turgut Öker ile yapýlan röportajýn geniþ özetinin birinci bölümünü yayýnlýyoruz. Aleviler fiili olarak kabul ediliyor Ýnanç olayý bireysel bir tercihtir Sayýn Doðan, rakamsal anlamda deðil, Aleviliðin Ýslam Ýçi olduðunu, hatta Sünnilerin bile kendilerine geleceðini söylüyor? Sünnilerin “Bir gün herkes Müslüman olacak, herkes Ýslam’ý benimseyecek” iddiasýnda olduðu gibi o da misyonerlik yapýyor. Bu tür kurumlarýn baþýnda bulunan insanlarýn inanç özgürlüðünü benimsemeleri lazým. Her bireyin kendi doðru bulduðu inancý tercih etmede özgür olduðunu kabul edebilmesi lazým. Ýnanç bireysel bir tercihtir. Bu açýdan da Türkiye’deki bütün Alevilerin kendileri gibi düþündüðünü söylemesi abartý. Öyle olsaydý Türkiye’deki tüm Alevi örgütlenmelerinin cem evlerinin ona baðlý olmasý lazýmdý. Sokaða çýktýðýnda arkasýnda on binlerin gelmesi lazým Partilerin dýþýnda devletin yaklaþýmýný nasýl? Üniversitelerin, yerel yönetimlerin, bundan bir kaç yýl önce, özellikle kýrsal kesimlerde cem evi temeli attýðýmýzda, valiler, kaymakamlar o þehrin mülki amirleri törenlere açýlýþlara gelmiyorlardý. Bugün yasal anlamda halen Alevilerin konumunda bir deðiþiklik olmasa bile, vali ve kaymakamlarýn cem evleri açýlýþlarýna temel atma törenlerine gelmeleri fiili olarak alevliðin bu ülkede kabul edildiðini gösteriyor. Aleviler arasýnda farklý odaklaþma normal Aleviler bütünlük arz ediyor mu? Etmiyor, etmesi zaten normal deðil. Sosyolojik olarak bakýldýðýnda yýllardýr dað baþlarýnda birbirinden baðýmsýz, örgütsüz, yan yana gelmemiþ, ortak hareket etme kültürü yaratmamýþ bir potansiyelin bir çýrpýda anlaþmalarý, birlikte yol yürümeleri normal deðil. Tanýþma süreci, ortak söylem ve kendi içerisinde benimsedikleri ortak deðerleri hayata geçirmede birbirlerini kabul etme kültürü yaratmalarý doðal olarak sancýlý olacak. Tabii ki Aleviler bir çýrpýda bugünden yarýna tüm Alevilerin bir çatý altýna gelmesini arzuluyor. Gelmesi de olumlu olur ama bu þöyle de mümkün deðil. Eskiden bütün aleviler köylüydü, hepimiz köylüydük. Þimdi büyük þehirlere metropollere göçle birlikte, Alevilerin toplumsal yapýda yaþamlarýnda, sistemle iliþkilerinde ciddi deðiþiklikler oldu. O açýdan tüm Alevilerin mevcut sorunlar karþýsýnda ayný duyarlýlýðý göstermesi, ayný tercihi göstermesi mümkün deðil. Büyük þehirlere yerleþmiþ ve hali vakti yerinde olan Alevilerin, halen köylerde yaþayan veya büyük þehirlerde emeði ile yaþayan toplumun en alt kademesindeki olan insanlarla, toplumsal geliþmelere ayný reaksiyonla cevap vermesi mümkün deðil. Dünyanýn hiçbir yerinde tüm Hýristiyanlarýn ayný çatý altýnda olduðu görülmemiþtir. Tüm Müslümanlarýn ayný çatý altýnda olduðu görülmemiþtir. Türkiye de bile, -AKP bugün her iki kiþiden birinin oyunu alsa bile –seçimlerde 20 ye yakýn partiden 20 tanesi de Sünnileri kapsayan, ya da Sünnilerin oy verdiði partiler deðil, yani bütünlük arz etmiyor. Alevilerin sýnýfsal konumu farklýlýk arz etmesi dolayýsýyla, örgütlenmeleri de farklýlýk arz edecek. Bu Alevilerin olumsuzluðunu gösteren bir olay deðil, farklý odaklaþma olacak, farklý yoðunlaþma olacak, Alevilerin içerisinde liberal olanlar, sol görüþlü olanlar, muhafazakâr olanlar, devlete daha yakýn olanlar ve devlete eleþtirel yaklaþanlar gibi odaklaþmalar olacak. Bunu, aleviler iyi niyetli deðil, bundan dolayý baþaramýyorlar gibi sadece kiþisel reaksiyonlarla ifade etmemek lazým Ýzzettin Doðan takiyye yapmýyor Cem Vakfý size göre Alevi örgütlülüðünün neresinde? Cem Vakfý ve Baþkaný Ýzzettin Doðan baktýðýmýzda söylediklerinin çok gerçekçi olmadýðý, abartýlý olduðu ortada. Cem Vakfý ile ortak yanlarýmýz var Peki, Cem vakfý ile hiç ortak yanýnýz yok mu? Aleviler içerisinde bir eðilimi temsil ediyor. Bugün varlýðý kaçýnýlmaz olacak, yarýn da varlýðý kaçýnýlmaz olacak. Bu ülkede devletle sýcak iliþkisi olan, bürokrasi ile devlet kurumlarý içerisinde belli bir yere gelme çabasýnda olan insanlarýn, doðal olarak kendilerine yakýn bulduklarý Alevi kurumlarý olacak. Gençliðin yakýn bulduðu, emekçinin yakýn bulduðu, sosyalist Alevilerin yakýn bulduðu, liberal Alevilerin yakýn bulduðu kurumlarý olacaðý gibi devletle yakýn iliþkilerde olmak isteyen Alevileri de içine alan, Alevi kurumlarý olacak. Þu anda Cem Vakfý bu ihtiyaca cevap veriyor. Doðal olarak da siyasi tercihleri de bugün devlete en yakýn siyasi partiler olacak. Sayýn Ýzzettin Doðan son açýklamasýnda görüldüðü gibi MHP’yi de adres gösteren, genç partiyi de, diðer sað partileri de adres gösterendir, bu partileri ‘oy verilir’ olarak topluma sunmada eskiden olduðu gibi takiye yapmadan eðilim veriliyor, çünkü o tercihlere mensup aleviler de oluþtu büyük þehirlerde. Dediðim gibi sermaye gurubu içinde ciddi yeri olan devletin bankalarý ile sürekli iþleri olan, devletle barýþýk olmasý gereken ciddi bir potansiyel var. Cem vakfý bugün bu ihtiyaca cevap veriyor. ederek, yan yana gelmek gibi bir kültüre sahip deðildir. O açýdan o günde çok doðal gördüm, bugün de çok doðal gördüm. Farklý ilgi alanlarý olan, farklý düþünsel tercihleri olan kuruluþlar yan yana gelebilmeli, kendi farklýlýklarýný koruyabilmeliler kendi doðrularýný rahat bir þekilde ifade edebilmelidirler. Sayýn Doðan “ AABF uyuþturucu ile mücadele ve eðitim gibi sosyal konularla ilgilensin” diyor. Cem Vakfý ile yan yana gelmek yanlýþ deðil Alevlikte þeyhülislamlýk makamý yok. Alevilerin inançsal ihtiyaçlarýna sadece biz cevap veririz, gibi bir yaklaþým gerçekçi deðil. Avrupa da yüz bine yakýn insana hitap eden bir konfederasyon, Avrupa’da yaþayan insanlarýn inançsal ihtiyaçlarýna, varlýk gerekçesi ile cevap vermek zorunda, hizmet etmek zorunda. Bu alan camilere terk edilemez baþka güçlere terk edilemez. AKM’ lerin cem evlerinin varlýk gerekçesi budur, bu anlamda bizim Alevilerin inançsal ihtiyaçlarýna cevap veriþimiz, varlýk gerekçemize, ortaya çýkýþ gerekçemize cevap vermek anlamýna gelir. Zaten Ýzzetin Doðan’ýn birçok olaya doðru olmayan yaklaþýmlarý, bu örnekte olduðu gibi, kendini alevi örgütünün þeyhülislamý görüyor, temsilcisi görüyor yanýlýyor. Cem Vakfý Genel Baþkaný Ýzzettin Doðan ile yaptýðýnýz görüþmenin içeriði neydi? Sayýn Doðan, inançsal anlamda toplumun yüzde 98’ini temsil ettiðini ifade ediyor. Alevilerin sýnýfsal konumlarýnýn farklýlýk arz etmesinden, yaþam biçimlerinin farklýlýk arz etmesinden dolayý, ben bunu son derece doðal bir saflaþma olarak görüyorum. Çok ayýplanacak bir olay deðil. Türkiye de Sünni tarikatlar Sünnilerim içinde yer aldýðý çok farklý partiler siyasi eðilimler olduðu gibi, önümüzdeki dönemde bu aleviler içerisinde de daha netleþecektir. Bugün kitlesel anlamda çok netleþmese de, önümüzdeki dönemde çok normal hale gelecek. Cem vakfýnýn varlýðýný normal görüyorum, olmasý gereken bir kurum. Varlýðýný normal gördüðüm bir kurumun baþkanýný da birçok konuda farklý görüþlerimiz olmasýna raðmen Alevilerin bütünlüðünü ilgilendiren asgari müþtereklerinde birlikte hareket etmek gibi birlikte tavýr takýnma gibi, bir davranýþ medeni bir davranýþtýr. Tüm çaðdaþ ülkelerde ideolojik olarak düþünsel olarak toplumsal olaylara bakýþý farklýlýk arz eden kurumlar yan yana gelirler. Cem Vakfý ile yan yana gelmek ayýp yanlýþ bir þey deðil. Henüz daha Türkiye de insanlar farklýlýklarýný koruyarak, farklý düþündüklerini ýsrarla ifade Doðru deðil. Þöyle doðru deðil; geçen seçimlerde DYP’yi adres gösterdi. DYP’nin aldýðý oylar ortada. Bu son seçimlerde Genç Partiyi, MHP’yi adres gösterdi. HYP yi adres gösterdi, Yani Dr. Yaþar Nuri Öztürk’ü adres gösterdi, adres gösterdiði partilerin aldýðý oylar ortada. O anlamda bugün pratik anlamda, kitle ile buluþmada alevi toplumunu temsil etme alanlarda doðru olmadýðý ortada. Sayýn Doðan inançsal anlamda düþüncelerinin Alevi Toplumuyla çakýþtýðýný ve o anlamda temsil ettiðini söylüyor? Bu doðru deðil. Türkiye’de ABF var ve Türkiye çapýnda bugün kendisine baðlý 11 tane yasal vakýf var. Türkiye’yi karýþ, karýþ dolaþýyoruz. Cem Vakfý’nýn Ýstanbul ve birkaç büyük þehir dýþýnda kýrsal kesimde hiçbir örgütlülüðü yok. Kýrsal kesimde olmayan, hayatýn içinde, halkýn içinde olmayan bir örgütlenme halký temsil edemez. Halký temsil etmiþ olsa ABF ye baðlý Türkiye’de 350 tane þubenin olmamasý lazým. Rakamlarla Cem Vakfý ile ortak yanlarýmýz var, var. Zaten bundan önceki görüþmemiz de bizim cephemizden bu niyetle gerçekleþmiþti. Türkiye de bütün Alevilerin kabul ettiði, altýný çizdiði, zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, cem evlerinin inanç merkezleri olmasý, madýmaðýn müze olmasý, Hacý Bektaþi Veli Dergâhý’nýn müze olmaktan çýkarýlmasý ve inanç merkezi haline getirilmesi noktasýnda ayný görüþleri savunuyoruz. Sayýn Ýzzettin Doðan Diyanet Ýþleri’nin de kaldýrýlmasýný savunuyor… Cok olumlu bir geliþme. Söylem düzeyinde var. Nasýl saðcý partiler Alevilere yönelik söylemlerini deðiþtirmek zorunda kalmýþlarsa, Sayýn Ýzzettin Doðan’ýn da, bu konuda beþ yýl önce söyledikleri ile bugün söyledikleri arasýnda ciddi farklýlýklar var. Beþ yýl önce zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasýna karþýydý. Madýmak’ý hiç aðzýna almazdý, katliamý hiç aðzýna almazdý, müze aðzýndan hiç çýkmazdý. Bugün Alevi toplumunun kitlesel olarak bu istemleri benimsemesiyle, kendisi de söylemlerini deðiþtirmek durumunda kaldý. Bundan yola çýkarak kendisiyle görüþtüðümüzde, bu ortak görüþlerde kendisiyle birlikte davranmayý kendisine teklif ettik. Asgari müþtereklerde bir araya gelebiliriz Cem Vakfý ile bir araya gelebilir misiniz? Yürüttüðümüz mücadelede hiç deðilse bu asgari müþtereklerde birlikte olmakta hiçbir sorun görmüyorum, bir araya gelebiliriz. Ama kendisini Alevilerin þeyhülislamý olarak gördüðü için Sünnilerin Fethullah Gülen’i neyse o da kendini Alevilerin Fethullah Gülen’i yerine koyuyor. O açýdan kendisi dýþýndaki hiçbir Alevi kurumunu muhatap olarak kabul etmiyor, inkârcý yaklaþýyor. Bu açýdan bu asgari müþtereklerde birlikte davranýlamýyor. Gün gelecek kendisi yaþarken, ya da kendisinden sonra o misyonu sürdürenler bunu görecekler. Medeni ülkelerde bu tür topluluk örgütlenmeleri nasýl asgari müþtereklerde bir araya gelip hak mücadelesinde yan yana durabiliyorsa onun arkasýndan gelen insanlar da gün gelecek birlikte davranmayý benimseyecekler. Öbür türlü Alevilerin hak mücadelesinde yan yana gelmeyen, asgari müþtereklerde buluþmayan insanlarýn Alevi toplumunda meþruluklarýný kaybedecekleri kaçýnýlmaz olacak. Yarýn:Final baþarýlý deðildi Tuncay Takmaz ve Okunmuyor Aþk Þiir Kitabý var ettiði ve kitaba ve okumaya düþkünlüðüyle kurduðu entelektüel dünyasý ve medeni cesaretiyle her zaman ‘öncü’ ve bu öncülüðü sürdürecek kararlý ve açýk yürekli tutumuyla herkes tarafýndan saygýyla karþýlanmýþtýr. “Bir býçak bu kent Durup durup kendine Dokunuyor sýkýntýdan Aðlýyor her Gece” Diyerek, kente karþý tutumunu, kentle birlikte yaþadýðý süreci ve gerçekliði þiirin gerçek estetik katmanlarý arasýnda yazmaya, anlatmaya çalýþmýþtýr. Þiir onun sadece bir anlatým aracý deðildir aslýnda. Þiir, bir bütünün parçalarý olarak yer alýr hayatýnda ve sanatýnda.. Sonuç olarak hem kitap ve hem de Tuncay Takmaz sanatý bir bütün estetik, yeniye açýk ve geliþme dinamizmini de bu yenilik tutumunda bulan, Türk sanatý için de kazanç gerçekliði olarak görünüyor… Okunmuyor Aþk / Tuncay Takmaz ÞÝÝR Çekirdek Sanat Yayýnlarý / Þiir Dizisi 05 114 Sayfa, 7 YTL Tuncay Takmaz’ýn kullandýðý “dilin” katýþýksýz deðerler dizgesinden baþka bir þey olamayacaðýný anlamak için, onun iþleyiþinde ortaya çýkan iki öðeyi göz önünde bulundurmak yeterlidir: Kavramlar ve Sesler, bütün bunlara çok daha farklý bir unsur olan “renk” bilgisini de katýyoruz. Ümit Gezgin Sanat Eleþtirmeni Þiir edebiyatýn yüksek ayar yaratma biçimlerinden biridir. Þiiri zirveye yerleþtirenler çok olmuþtur ve elbet türlü çeþit þiir tarifleri de yapýla gelmiþtir bu güne kadar. Þiiri; ‘gökyüzüne yükselen nazenin bir balon’a benzetenden, ‘þiir alemdeki aþk’ý arama biçimidir’ diyenlere kadar uzanmýþtýr, þiir hakkýnda yazýlanlar… Tuncay Takmaz da kitabýna, ‘okunmuyor aþk’ demiþ. Aþkýn karmaþýklýðýný, zorluðunu ve üstesinden gelinemezliðini þiirsel düzlemin kendine özgü kulvarý içinde, yaþamsal tecrübe, duygu ve hislerin kýlavuzluðunda ve ama þiirsel söylemin bütün yalýn damarlarýný iyice açýp, kavrayarak ortaya koymaya çalýþmýþ. Genç bir sanatçý için, özellikle sanatýn resim alanýnda daha çok boy gösteren ve kendisini ifade eden bir sanatçý için, þiir hem iddiayý ve hem de önemli bir açýlýmý gösterir. Elbet, bir sanatçý birçok alanda baþarýlý çalýþmalar yapabilir. Ve elbet biliyoruz ki, Bedri Rahmi Eyüboðlu’ndan Ýlhan Berk’e, Ekrem Kahraman’dan Metin Eloðlu’a ve eskilerden Tevfik Fikret’e kadar birçok sanatçý; hem þiiri ve hem de resmi birlikte sürdürmüþ; bazen birine, bazen de diðerine aðýrlýk vererek, sanatýndaki özsuyunu yaratýnýn özgün kulvarýna akýtmaya devam etmiþtir. Aþk bir beden, aþk bir algýlamanýn kentsel, Ýstanbul’sal ve yaþamsal derin damarý sanatçýda.. Ne diyor Takmaz; “bedenimi uyanýk tutan ne varsa sulara gömüyorum. Anlýyorum ki ancak bir acý uyanýk tutabilir bizi.” Var oluþun çözümlemesini yapmaya aþkýn gerçekliðini arayarak baþlýyor þair; giderek her þiirinde aþkýn bedensel, sezgisel ve ülküsel gerçekliði üzerinden, kendi kimliðini, gerçekliðini ve hayatýný sorgulamaya alma cesaretini gösteriyor. Böylelikle ‘okunmuyor aþk’ kitabý, bir aþk söylemi olmaktan çýkýp, kendisine oradan yol bulmaya çalýþan bir lirik yaþam tecrübesine ve anlatýmýna dönüþüyor. Onun tercih ettiði dilin, düþünceye karþý içten içe çok özel bir görevi var, kavramlarýn anlatýmý için özdeksel bir ses aracý yaratmak deðil, düþünceyi sesi aracýlýk yapmaktýr. Kitap içerisinde Türk sanatýnýn önemli ustalarýndan Ýbrahim Çiftçioðlu ve Ýrfan Önürmen’in dörder adet deseni de yer alýyor. Tuncay Takmaz’ýn kullandýðý “dilin” katýþýksýz deðerler dizgesinden baþka bir þey olamayacaðýný anlamak için, onun iþleyiþinde ortaya çýkan iki öðeyi göz önünde bulundurmak yeterlidir: Kavramlar ve Sesler, ben bütün bunlara çok daha farklý bir unsur olan “renk” bilgisini de katýyorum. Onun tercih ettiði dilin, düþünceye karþý içten içe çok özel bir görevi var, kavramlarýn anlatýmý için özdeksel bir ses aracý yaratmak deðil, düþünceye sesi aracýlýk yapmaktýr. Sözcüksel anlatýmýndan soyutlanarak ele alýndýðýnda düþüncenin, ruhbilimsel açýdan, biçimlenmemiþ, ayrýlmaz bir yýðýn olduðu görülür, Tek baþýna düþünce, hiçbir zorunlu sýnýra rastlanmayan bir bulutsuyu anýmsatýr, iþte dilin ortaya çýkmasýndan önce hiçbir þey belirgin deðildir, kavramsal yönü bakýmýndan her ikisinin nedenli büyük bir yer kapladýðýný görüyor, hissediyoruz. Goethe dönemin genç, yetenekli bir kalemi için söylediði “ O, her hafta bir baþkasý, daha mükemmel biri oluyor” nitelemesi, þimdilerde ister ilk kitaplarýný yayýmlasýnlar, ya da “kitapsýz” olarak yazmaya devam eden “Siyanür” bir kuþak için geçerlidir (Tuncay Takmaz da bu “kuþak ” içinde yer alýr ). Cehennemin sesi kolay duyulmuyor! Bir bedel ister, katlanýlabilecek, olaðan þartlarý zorlayacak ve o gözle görünmez gerçekle yüzleþmeyi gerektirir, iþin kolay olduðunu sananlar “elim” bir yanýlgý denizinde kayýp dalga olurlar. Tuncay Takmaz Aristoteles ünlü Poetika yapýtýnda þiir sanatýnda “düþünce” ve “dil” etkinliðinden söz eder, düþünce uygun söz, sözcükler bulma yetisiyle de ilintilidir, aradan binlerce yýl geçmesine raðmen deðiþen pek bir þey de yok aslýnda. Her Þiir, ya da Þair’in benimsediði bir “karakter” var, onun öznel seçimini belirleyen þeydir ve bunun dil ile iliþkilendirilmesi “Okunmuyor Aþk” adlý bu ikinci þiir kitabý sanatçýnýn 2006-2007 tarihleri arasýnda yazdýðý þiirler toplamýndan bir seçkiyi kapsýyor. www.cekirdekshop.com ve tüm kitapçýlarda. Eser Adý: Okunmuyor Aþk Yazar Adý: Tuncay Takmaz Türü: Þiir Sayfa: 114 ISBN: 978-975-98756-8-8 Fiyatý: 7 YTL Tasarým: Savaþ Çekiç Daðýtým: Ýkia Yayýn Daðýtým 272 45 46 Tanri Taþta Uyur! Þiirde, resimde, sanatsal bütün gayret ve oluþumlarda ön planda koþan bir genç sanatçý olarak Tuncay Takmaz; her yaptýðý iþi sonuna kadar götürmesini bilen zekâsý ve yaþamý yaratý gücüyle harmanlayabilme becerisi ve yeteneðiyle kendi kuþaðýnýn önünde olduðunu da kanýtlamaktadýr. Kendi kendini yetiþtiren bir otodidakt olarak Tuncay Takmaz, elbet ustalarý ve büyüklerinin izini sürmüþ ve onlardan aldýðý bilgi ve ilhamla önünü aydýnlatmýþtýr aydýnlatmasýna ama; daha çok o, kendi kendini Takmaz þiirinde “Dil” yetkinliði ve dilin ilk yaklaþýmda görülmeyecek, ama varlýklarýndan ve iþleyiþleriyle dili oluþturduklarýndan da kuþku duyulmayacak kendilikler sunmak gibi yadýrgatýcý ve çarpýcý bir özelliði var, onun benimsediði dilin bütün göstergesel kuramlardan ayýran bir özellik söz konusu, bundan zerrece kuþkum yok. Tuncay Takmaz 1975 yýlýnda Þiþli Ýstanbul’da doðdu. Bugüne kadar 22 kiþisel sergi açtý, çok sayýda karma ve grup sergilerine katýldý. Resimleri ulusal ve uluslararasý olmak üzere birçok özel koleksiyonda yer aldý. 1997 yýlýnda bir grup arkadaþý ile birlikte Çekirdek Sanat Topluluðu’nu kurdu. 1999 yýlýnda Çekirdek Sanat Dergisi'nin yayýmlanmasýna öncülük etti ve derginin editörlüðünü yaptý. Çekirdek Sanat Çaðdaþ Sanat Sergileri'nin genel koordinatörlüðünü yürüttü, birçok serginin tasarýmýný gerçekleþtirdi. 2000 yýlýnda kendi sanatýyla ilgili metnini Mehmet Ergüven'in yazdýðý ilk katalogu yayýmlandý, www.cekirdeksanat.com web sitesini oluþturdu ve editörlüðünü üstlendi. 2003-2004 tarihleri arasýnda askerliðini yaparken "Bu Bir Sanat Eylemidir" baþlýklý mektuplar yayýnlayarak bir dizi performans gerçekleþtirdi. 2005 yýlýnda Beyoðlu Ýstanbul’da “Çekirdek Sanat Atölyesi”ni kurdu. 2002-2005 tarihleri arasýnda yazdýðý þiirler toplamýndan geniþ bir seçkiyi kapsayan “Unutma Aþk” isimli ilk þiir kitabý, 2006 yýlýnda yaptýðý seri resimlerden ve hakkýnda yazýlan metinlerden bir seçkiyi kapsayan ikinci katalogu, 2007 yýlýnda üçüncü katalogu (Ekrem Kahraman ile birlikte) yayýmlandý. Sanatçýnýn Atölyesi; Düþünce Kültür Sanat Seçkisi’nin Yayýn Koordinatörlüðünü üstlendi, www.cekirdekshop.com adresinde online satýþ sitesi oluþturdu ve Çekirdek Sanat Yayýnlarý’ný kurdu. Çok Yönlü Bir Sanatçýnýn Serenadý Genç olmasýna hala genç Tuncay Takmaz; ama sanki bin yýllarýn birikimini, kendi kiþisel çabasýyla sýrtlanmýþ görünüyor. Bu kadar yoðun ve karmaþýk yaþayan bir genç sanatçýnýn; hem çok yönlülüðü bir zýrh gibi kuþanmasý ve hem de bu çok yönlülük içinde özgün yaratýlar ortaya koymasý, ancak takdir edilecek büyük bir çabadýr. anlaþýlmaz bir durum deðil. Bir Kýzýlderili sözüdür: “ Tanrý Taþta Uyur !”. Doðru olabilir, hatta “gözyaþýnda” bile uyuduðu görülmüþtür. Ama ben onun çoðu sessiz gecelerde Ressam Atölyeleri, Þiir kitaplarý arasýnda uyuduðunu da gördüm, hatta bilir uyandýðýný: insanýn içinde. Kamil ÖNTAÞ [email protected] BÝLSEM Öðrencileri uzay kampýnda Merkezi (BÝLSEM) öðrencileri, Ýzmir'de düzenlenen 'uzay kampýna' katýldý. SÜMÜKLÜ DURSUN ALÝ BEY …………Doðduðunda çelimsizdi, babasý “bundan bir mok olmaz” damgasýný daha birkaç aylýkken söyledi, adýný da Dursun Ali koydu. Dursun Ali’nin üç tane de kardeþi vardý bu en sonuncusuydu. Babasý “benden cýlýz çocuk doðdu” demedi, bunu etrafýndakiler söyledi, Dursun Ali’yi görenler “babasý ne ki ondan güçlü kuvvetli çocuk doðsun dediler.” - Hikaye bu ya Dursun Ali’nin hikayesini onlarca yazanýn bulunduðu dünyamýzda yazmak bana nasip oldu. - Umarým ki siz deðerli okuyanlarýmýzda Dursun Ali hakkýnda bu yazdýklarýmý eleþtirip bu insanýn gidiþatýna bir yol çizersiniz. Bir film þeridi gibi. Dursun Ali okula baþlayýncaya kadar çelimsizdi, burnundaki sümük hiç eksik olmadý, ailesi gözden çýkartmýþtý ta doðduðundan beri, giydiði renkli kollu kazaklarýn kol kýsmýndan omzuna kadar þýra rengi almasýna çevredekiler “bir insan olur da bu kadar olur” , “bunun anasý babasý yok mu” diyorlardý. Kollarýna sildiði burnundan akan sümük omzuna sýðmadýðý gibi okul döneminde arkadaþlarýnýn önüne düþüyordu. Okuldaki arkadaþlarý Dursun Ali’nin adýný pek söylemiyorlardý, ismi uzunca konulduðu için sümüklü diye hitap ediyorlardý. Gel aþaðý gel yukarý Dursun Ali’nin ismi Sümüklü Dursun Ali olarak kaldý. Dursun Ali bu duruma anlayýþ gösterdi baþta, okul döneminde kimse ama hiç kimse çelimsizliðinden, sýskalýðýndan, aklý baþýnda cümleler kullanmadýðýndan arkadaþý olmadý, gören sanki cüzamlýymýþ ya da ikinci sýnýf vatandaþýymýþ gibi uzak duruyordu. Yaþý biraz daha ilerleyince annesi cebindeki mendili kullanma alýþkanlýðýný kazanamayan Dursun Ali’nin bileklerinden – omzuna kadar söküp takýlan özel bir bez yaptý. Babasý da çevresindeki insanlarýn taktýðý lakaba layýk görüldü : “sümüklü nün babasý.” Yaþý gün geçtikçe artan Dursun Ali aslýna akýllý bir çocuktu, sorumluluðunu bilir, okuldaki ödevlerini harfiyen yerine getirirdi. Mert idi, lafýný hiçbir þeyden çekmezdi. — Dursun Ali ile ilgili bilgileri verirken, her ne kadar bu hikâye de olsa bu insanýn yaþamýný yazarken, konu olarak seçeceðim baþka düzgün kýyafetli insanlarý niçin yazmadýðýma kendimce kendime kýzdýðým oldu. Fakat bu tipteki insanlarýn yaþamýmýzda var olduðunu ve yaþamýmýza renk kattýðýný, çalýþmalarým içindeki notlarý deðerlendirmem gerektiðini düþünerek, Dursun Ali’nin de ve benzerlerinin de mutlaka yazýlmasý gerektiðini düþündüm, yazmam gerektiðini anladým. Bu yüzden yazýmý sürdürüyorum. Ailesi bu çocuðu tamamen gözden çýkardýlar artýk, “bu çocuktan bir mok olmaz” dediler. (Devamý Yarýn) Kýrþehir'in Kaman ilçesinde faaliyet gösteren Bilim Sanat Kaman Bilim ve Sanat Merkezi'nin 2 öðrencisi Bengü Demir ve Fatih Emre Güneþ ile fen bilgisi öðretmeni Özkan Durmuþ, Ýzmir'de düzenlenen 5 günlük uzay kampýna katýldý. Kamp süresince çeþitli etkinliklerde bulunduklarýný ve kampýn çok yararlý geçtiðini söyleyen Özkan Durmuþ, takým çalýþmasý ve teknoloji içerikli bir uzay ve bilim merkezi olan uzay kampýnýn, Türk gençlerini bilim, matematik ve teknoloji alanýnda kariyer yapmak için motive ettiðini anlattý. Durmuþ, "Kampa katýlan çocuklara ve yetiþkinlere, uzayla ilgili inter aktif simülasyonlarýn kullanýldýðý dinamik ve eðlenceli bir ortam saðlandý. Ýletiþim, takým çalýþmasý ve liderlik alanlarýnda da eðitim verildi. Merkezi Hunstville Alabama'da bulunan ve Amerika Uzay Bilimleri Sergi Komisyonu Lisansý'na sahip olan kamp, her yýl düzenli olarak devam etmektedir. Uzay kampý; Amerika, Kanada ve Türkiye olmak üzere dünyada sadece üç yerde bulunuyor. Kamp son derece faydalý geçti ve öðrencilerimiz farklý izlenimler elde etti" dedi. BÝLSEM Müdürü Þaban Güneþ ise, öðrencileri gelecek yüzyýllara hazýrladýklarýný belirterek, çeþitli kamp ve fuarlara katýlarak, öðrencilerin ufkunu açmaya çalýþacaklarýný dile getirdi. ( Kent haber ) Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü okullar arasý tekvando müsebakalarý yapýldý KOLEJÝ Sulucakarahöyük-NEVÞEHÝRGENÇ ERKEKLER TEAKWONDO MÜSABAKA SONUÇLARI KATEGORÝSÝ : GENÇ ERKEKLER 45 KG : 1 – Veli DÝRÝKOÇ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 2 – Berkant DAÐCI AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 3 - Mustafa KESER ÖZKONAK H. H. TÜRKKAN AÖL 48 KG: 1 - Samet DEMÝR ANADOLU OTELCÝLÝK VE TURÝZM MESLEK LÝSESÝ 2 - Metin ÝKÝZOÐLU ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 3 - Zübeyr Talha ÇINAR AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 51 KG: 1 – Ýsmail IÞIK KARDELEN KOLEJÝ 2 – Ýhsan TAYYAR AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 55 KG: 1 – Abdullah ALPTEKÝN ANADOLU OTELCÝLÝK VE TURÝZM MESLEK LÝSESÝ 2 – Arif ÖZEN AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 3 – Sefa VATAN ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 59 KG: 1 - Mehmet YILMAZ AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 2 - Osman ÇARDAK ANADOLU TÝCARET VE MESLEK LÝSESÝ 3 - Mustafa ÖZKARA ÖZKONAK H. H TÜRKAN AÖL 63 KG: 1 - Hacý ÇÝÐDEM ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 2 - Çaðrý BAÞALTUN ÖZEL KARDELEN 3 - Koray BASIR ANADOLU MESLEK VE MESLEK LÝSESÝ 68 KG: 1 – A. Serdar YÝÐÝT AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 2 – Yakup ÖZBEK ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 3 – Ahmet GÖKHAN ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 73 KG: 1 – Alper CANPOLAT AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. 2 – Ýlker ALTAÞ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 3 – Abdullah GÜNEY ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 78 KG: 1 – Burak TUZ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 2 – Cevdet ÞÝMÞEK ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ + 78 KG: 1 – Hüdai ÖZ ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 2 – Selçuk YÜCEL ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 3 – Turan DURMUÞ AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE END.MES.LÝS. SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla satýlýktýr. Müracat: Hasan Danacý Tel: 0384 441 31 62 HACIBEKTAÞ KATEGORÝSÝ : GENÇ KIZLAR 42 KG: 1 – Kübra KARAKAYA ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 2 – Þeyma GÜNDOÐDU ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 44 KG: 1 – Öykü URAT ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 2 – Esma ÖZKAN ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 46 KG: 1 – Müþerref YILDIZ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 2 – Pembegül KOLATAN ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 49 KG: 1 – Eda Elçi ÖZ ÖZKONAK H. H. TÜRKKAN AÖL 2 – Hilal GÖRE ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 52 KG: 1 – Nagihan PEKMEZCÝ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 55 KG : 1 – Selinay BULDAK ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 59 KG: 1 – Rabia DAÐASLANI ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ 2 – Özge ÖZBA ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 63 KG: 1 – Funda TUÐ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 2 – Esma KÜSMEZ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ 68 KG : 1 – Rabia ERSOY ANADOLU TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ, 2 – Pembegül KOLATA ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ + 68 KG : 1 – N. B. Özen ÖZÇETÝN ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ SATILIK DAÝRE Toki I. Etapta C - 2 kAT1. 8 Nolu 3 +1 Daire Toki II. Etapla takas olabilir Tel: 0 544 899 56 89 BAÞSAÐLIÐI Bala Mahallesinden Lütfü ULUSOY’UN Kýzý Suzan ULUSOY Hakka Yürmüþtür. Yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz 7 "Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça Ortaðýz" L.Doðan Týlýç Sýra annelere mi geldi? Federasyon yaptýðý açýklamada "Bizleri yargýladýnýz, [email protected] ceza verdiniz, iþkenceden geçirdiniz, sýra annelerimize mi geldi sorusunu sormak için Salihli’ye gidiyoruz" Patates krizi! diyor. "Eðer iþlenmiþ bir suç varsa, eðer oðlunu anmak Dublin'de hüzün yakaladý beni; daha kenti görmeden, pasaport polisi önündeki kuyrukta... Bu durumlarda hep yapýlan "uyanýklýk"la, 30-40 kiþilik kuyruktan çýkýp 6 kiþinin sýralandýðý kuyruða geçtim. Uzun kuyruk neredeyse biterken, bizden henüz bir tek kiþinin bile azalmadýðýný görmekti hüznün nedeni. Rengi yüzünden öyle yerinde sayýp durdu kýsa kuyruk. Önümdeki siyahlarýn her biri dakikalarca sorgulandý, içeri "buyur" edilmeden. Belki "buyur" edilmeyen de oldu. Onlarý "ürkek güvercinler" gibi bekleþtikleri kuyrukta býrakýp tekrar uzun kuyruða döndüm. Bu kez, hüzün, Ýranlý bir aile olup takýldý arkama. 10 yaþlarýnda bir kýz, 16-17 yaþlarýnda iki oðlan ve anneleri, ellerinde Ýran pasaportlarýyla, hemen arkamda, endiþeli bir fýsýldaþ-madaydýlar. Belki de, daha iki gün önce okuduðum "Umutsuzluða Yolculuk"un etkisiyle Ýranlýlarýn hali o kadar dokundu bana. Gülhan Moeel'in yaþam mücadelesini anlatan kitabýn Tahran havaalanýndan ayrýlýþ sahnesini bir türlü aklýmdan çýkaramadýðýmdan... suçsa, hepimiz bu suça ortak olmak için gidiyoruz." 1977'de öldürülen Orta Doðu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öðrenci Temsilcileri Konseyi (ÖTK) yöneticisi Ertuðrul Karakaya'yý iki yýl önce Salihli'deki mezarý baþýnda anan annesi Ayþe Karakaya ve 18 kiþinin yargýlanmasýna 9 Mart 2007'de baþlandý. Salihli Savcýlýðý, 73 yaþýndaki Karakaya'nýn ve anma törenine katýlan 18 kiþinin "suçu ve suçluyu övmek"ten yargýlanmasýný istemiþti. Savcýlýk, bir Emniyet fezlekesine dayanarak Karakaya'nýn 1977'de Sulucakarahöyük Sertaç Danacý "Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça Ortaðýz"77'de öldürülen oðlu Karakaya'yý mezarý Mülteci olmak böyle bir þey iþte; þanslý olanlar için. Daha az þanslý olanlar, "tabut gemiler" gibi botlarla çýktýklarý umut yolculuðunda açlýktan ölüp gidiyorlar. baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu ve suçluyu övme' "Tabut gemiler"e hiç yabancý deðil Ýrlandalýlar. Þimdi Dublin Limam'nda turistleri aðýrlayan Jeanie Johnston, orijinali 1847'de inþa edilmiþ bir yelkenli. 1840 ve 50'lerde tarýmla uðraþan ada halkýnýn temel gýdasý patatese bulaþan bir hastalýk kýrýp geçirmiþ Ýrlandalýlarý. Açlýktan kitleler halinde göç baþlamýþ adadan. "Patates Krizi"nden kaçanlar, doluþ-duklarý gemilerle, korkunç koþullarda, yeni bir hayat aramak için okyanusa açýlmýþlar. Gemilere, yolculuk boyunca yaþanan ölümlerden dolayý, "tabut gemi" denmiþ. Jeanie Johns-ton'u bütün o diðer tabut gemilerden ayýran, bir tek yolcusunu bile ölümün eline býrakmadan 2500 kadar Ýrlandalý'yý 16 seferde Kuzey Amerika'ya taþýmýþ olmasý. Derneði de destek amaçlý katýlýyor. Ölenlerin ve yeni bir hayat kuranlarýn anýsýna, birkaç yýl önce Jeanie Johnston'un bir benzerini yapan Ýrlandalýlar, ayný yolculuða çýkýp döndükten sonra Dublin Limaný'na demirlemiþler gemiyi, bir anýt müze olarak. gerekçesiyle dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü duruþmasýna Ýzmir 78'liler Emine Özcan Ýzmir 78'liler Dayanýþma ve Araþtýrma Derneði, Devrimci 78'liler Federasyonu, 1977'de jandarma kurþunuyla ölen üniversite öðrencisi oðlu Ercan Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu ve suçluyu' övdüðü iddiasýyla dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü duruþmasýna katýlacak. "jandarmayla çatýþmaya girdiðini", dolayýsýyla anma törenine katýlýp "Ertuðrul ölmedi, mücadele sürüyor" sloganý atanlarýn da "suçu ve suçluyu övdüðünü" iddia etmiþti. ODTÜ Mezun Dernekleri üyeleri, Karakaya'nýn jandarmaya çatýþmaya girmediðini, üniversite kapýsýnda arkasýndan vurularak öldürüldüðünü, bunun da otopsi raporlarýyla saptanmýþ olduðunu söylemiþlerdi. "ODTÜ-ÖTK üyeliði suçsa, o dönemki 10 bin ODTÜ öðrencisi ve Ertuðrul'la birlikte bizler de o suçu iþledik." Davanýn dördüncü duruþmasý yani karar duruþmasý Cuma günü (16 Kasým 2007) saat 09.00’da Salihli Adliye Sarayýnda yapýlacak. (EZÖ/NZ) Bianet CHP'den Erdoðan'a: Cemevlerini ibadethane olarak görüyor musunuz? yerine getirmelerine raðmen, ibadethaneleri olan Ýrlanda 1990'larda "Kelt Kaplanlarý" mucizesini yaþayýp, 10 yýl içinde Avrupa'nýn en yoksul ülkelerinden biri statüsünden, en zengin ülkelerden biri konumuna atlayana kadar sürekli göç vermiþ dýþarýya. 88-89 yýllarýnda hâlâ yýlda 70 bin Ýrlandalý adanýn dýþýna göçüyormuþ, bir baþka hayat düþünün peþinde. 88'de 1.1 milyon insana istihdam saðlayan 4 milyonluk Ýrlanda, 2000 yýlýnda, iki yýl sonra, yarým milyondan fazla yeni istihdam alaný açan bir ekonomik büyüme gerçekleþtirmiþ. Artýk, her yýl 45 bin kadar göçmen alýyor, sadece 20 bin kadar vatandaþýný dýþarý gönderirken. cemevlerinin elektrik, su giderleri için Diyanet Ýþleri Bakanlýðý bütçesinden ödenek ayýrmayý düþünüyor musunuz?" dedi. Týnastepe, 85 bin cami için, 90 bin imam hatip görevlisinin Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kadrosundan maaþ aldýðýný ve Cemevi dedeleri için de kadro açýlýp açýlmayacaðýný sorarak, Baþbakan erdoðan’a þu sorularý yöneltti: "Patates krizi" 10 yýl öncesine kadar göç veren Ýrlandalýlarýn kolay unutabilecekleri bir þey deðil. Yine de, bu, pasaport polisi önündeki siyah ürkek güvercinler kuyruðunun bir türlü ilerlemediði gerçeðini deðiþtirmiyor. 0 kuyrukta sizi saran hüzünden kurtulabilmek için sýradan Ýrlandalýlarý tanýmak gerekiyor. “-Zorunlu din dersi uygulamalarý, din özgürlüðünü güvence altýna alan Anayasa’nýn 24. maddesine aykýrý deðil midir? Ýlköðretimde zorunlu din dersinin kaldýrýlmasý yönünde Milli Eðitim Ýngilizlerin "soðukluðu"ndan zerre kadar eser yok burada. "NASH'S", yani tesadüfen girdiðimiz Ýrlanda "pub"larýndan "Nash'ýn Yeri", perçinliyor bu yargýyý. Karþýda at yarýþý oynadýktan sonra, meþhur Ýrlanda biralarýný yudumlamak için bara gelenler, birbirlerine takýlýp dokunarak tadýný çýkarýyorlar akþamýn. "Hoooop, hop. Adamýn yemeðine dalma. Seninki birazdan gelecek" diye, önüme konan tabaða uzanan Helga'yý "azarlýyor" garson. Sonra birkaç kez gelip ilk kez karþýlaþtýðý müþterilerle sohbeti derinleþtirmek istiyor: "Nerelisiniz?" "Birimiz Alman, diðerimiz Türk" diyor Helga. "Hadi" diyorum, "hangimiz Türk, tahmin et." "Çok açýk" diyor þakacý garson, "rengine bakýlýrsa sen Slavik birine benziyorsun." Belli ki, insanlarýn rengini falan dert ettiði yok. Bakanlýðý nezdinde bir çalýþma yapýlmasý talimatý verdiniz mi? -Yerel yönetimlerce imar planý hazýrlanýrken, CHP Erzincan Milletvekili Erol Týnastepe, cemevlerinin yasal ve mali durumlarýný Meclis de bu uygulama kapsamýna alýnmasý yönünde ilgili gündemine taþýdý. Týnastepe, Baþbakan Recep Tayyip bakanlýklar nezdinde yürütülen bir çalýþmanýz var Erdoðan’a “Cemevlerini ibadethane olarak kabul mýdýr? ediyor musunuz?" diye sordu. CHP’li Týnastepe, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn yazýlý yanýtlamasý istemiyle TBMM Baþkanlýðý’na verdiði soru önergesinde, Bakanlar Bu yazýnýn son satýrýný yazarken, Ýrlanda televizyonu John Lennon'ýn "Ýmagine"ýný çalmaya baþlýyor. "Sýnýrlarýn olmadýðý bir dünya hayal et" diyor þarký. Ediyorum... Ama ne o ký-salmayan siyah kuyruk gidiyor gözümün önünden, ne de ürkek Ýranlýlar! camiler için arsa tahsisi yapýlmaktadýr. Cemevlerinin Kurulu kararý gereðince cami, mescit, kilise, havra ve sinagog gibi ibadethanelerin yýllýk elektrik ve su giderleri için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bütçesinden ödenek ayrýldýðýna dikkat çekerek, “15 milyona yakýn alevi vatandaþýmýzýn devlete olan yükümlülüklerini -TRT Kurumu’na baðlý televizyon kanallarýnda Ramazan ayý boyunca Sünni inancý ile ilgili yayýnlar yapýlmaktadýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýndan alevi vatandaþlarýmýzýn Muharrem ayý boyunca TRT’den Alevilik ve Bektaþilik konusunda yayýnlar yapmasý yönündeki talepleri dikkate alan bir çalýþmanýz var mýdýr?" Alevihaber Parçalý Bulutlu En Yüksek 0C En Düþük 0C 11 4 8 Aralýk'ta tüm dünyayayla eþ zamanlý miting: Ýklim deðiþikliðini durdurun! Keg De Orada Olacak [sesonline] ÝSTANBUL- Çok sayýda birey ve örgütün oluþturduðu "Küresel Eylem Grubu" (KEG)'nun 8 Aralýk'ta Ýstanbul'da tüm dünyayla eþ zamanlý olarak gerçekleþtireceði "Kyoto'yu imzala / Küresel Isýnma'yý durdur! konulu mitingle ilgili düzenlenen basýn tolantýsýnda konuþan Pelin Batu, "Bizler gezegenimize, suyumuza, Sinop'umuza, çifçimize sahip çýkmak için 8 Aralýk'ta Kadýköy'de olacaðýz. Sizleri de bekliyoruz. Ne petrol, nu kömür, ne nükleer. Güneþ, rüzgar bize yeter" dedi. Küresel Eylem Grubu'nun Kyoto Antlaþmasý'ný Türkiye'nin de imzalamasý için baþlattýðý kampanyanýn basýn toplantýsý Ýstanbul, TMMOB Makina Mühendisleri Odasý'nda gerçekleþti. KEG adýna konuþan Pelin Batu, dünyanýn atmosfere yakýn yüzeyinin ortalama sýcaklýðýnýn son yüzyýlda 0,6 derece arttýðýna, buna petrol ve kömür gibi yakýtlardan çýkan gazlar ile diðer sanayi ve atýk gazlarýnýn büyük katký yaptýðýnýn belirtildiðine, geçtiðimiz bir yýl içinde iklim deðiþikliðinin tüm beklentileri boþa çýkartarak beklenenden daha hýzlý ve sert deðiþiklikler getireceðini ortaya koyduðuna" deðindi. 'Petrol Lobisi Ýnsanlýðý Savaþ Ve Ýklim Deðiþikliðiyle Ýki Kere Vurmayý Karadeniz'de felaket Fýrtýna, Azak Denizi'nin Karadeniz'e açýldýðý boðazda bir tankeri ikiye böldü. Tonlarca fuel oilin denize aktýðý kaza, 'Karadeniz için çevre felaketi' olarak yorumlandý. Temizlenmesi yýllar alacak ANAPA - Karadeniz'deki fýrtýna, 4 bin 300 ton fuel oil yüklü tankeri ikiye böldü. Azak Denizi'ni Karadeniz'e baðlayan Kerç Boðazý'nda fýrtýnaya dayanamayan 'Volganef-139'dan dökülen fueloil, Karadeniz'i çevre felaketiyle yüz yüze getirdi. Karadeniz, tankerin yaný sýra fýrtýnada üçü sülfür yüklü dört gemiyi daha yuttu. Üç denizci öldü, 20 denizci kayýp. Kaza, Karadeniz'e baðlandýðý Kerç Boðazý dýþýnda bir gölü andýran Azak Denizi'nin, Ukrayna açýklarýnda meydana geldi. Yetkililer dev dalgalarda ikiye ayrýlan Volganeft-139'daki 1300 ton fueloilin denize aktýðýný, tankerde halen 3 bin ton yakýt olduðunu açýkladý. Ancak temizleme çalýþmalarý kötü hava nedeniyle aksýyor. Volganeft-139, Rusya'nýn Samara kentinden, Ukrayna'daki bir yakýt terminaline giderken fýrtýnaya yakalandý. Fýrtýnada batan diðer üç gemi ise binlerce ton sülfür taþýyordu. Rus hükümetine baðlý çevre koruma acentesi Rosprirodnadzor'un baþkaný Oleg Mitvol, 'ciddi bir çevre kazasýyla karþý karþýya olduklarýný, kirliliðin giderilmesinin birkaç yýl sürebileceðini' Baþarýyor' "Doðu Akdeniz'le birlikte Türkiye'de yaz boyu yaþanan aðýr kuraklýk, kentlerde susuzluða, tarlalarda afete dönüþtüðünü, tüm dünyada benzeri az görülmüþ bir hudubat kýtlýðý yaþandýðýný ve bir yandan kuraklýk yaþanýrken, öte yandan aþýrý yaðýþlarda binlerce insanýn yaþadýðý evlerle birlikte yok olduðunu söyleyen Batu, "Bu yýl Aralýk ayýnda Endonezya'nýn Bali kentinde toplanacak olan Ýklim Deðiþikliði Zirvesi"nde acilen adým atabilmek amacýyla biraraya geleceklerini açýklayan hükümet baþkanlarý, sorunun boyutlarý sebebiyle endiþelerini gizlememelerine raðmen, silah ve petrol lobisinin enerji politikalarý üzerindeki hakimiyeti devam ediyor. Ýklimi deðiþtirerek felaketimizi hazýrlayan endüstri ve onun karlarý üzerine kurulu sistem için, Kuzey kutbunun erimeye baþlamasý sonucu ortaya çýkacak olan, tahminlere göre tüm kaynaklarýn yüzde 25'i kadar petrol ve gaz yepyeni fýrsatlar anlamýna geliyor. Taraflarýn kutup þartlarýna uygun yeni savaþ gemileri için imalata baþlamasý, bölgede kurulacak askeri üslerle ilgili haberlerin birbirini takip etmesi, iklim felaketinin yanýnda paylaþým savaþlarýyla geliyor olduðunu net olarak ortaya koyuyor. Petrol hýrsý insanlýðý savaþ ve iklim deðiþikliðiyle iki kere vurmayý baþarýyor" dedi. Pelin Batu, elimizdeki yenilebilir enerji kaynaklarýnýn ve enerji verimliliðini artýran teknolojilerin nükleer güce göre daha hýzlý, ucuz, güvenli ve temiz çözüm stratejileri olduklarýný kanýtlýyor olmasýna raðmen iklim deðiþikliðini bahane ederek, yeni nükleer reaktörler yapýldýðýný, Kyoto Anlaþmasý'ný imzalamamýþ, kayda deðer üç ülkeden biri olduðumuzu, TBMM'de kabul edilen son enerji yasalarýyla hem fosil yakýtlara hem nükleer endüstriye kapýlarý sonuna kadar açtýðýmýzý, Türkiye'nin iklim deðiþikliði etkisi altýnda hýzla kuraklaþýrken, su güvenliðimiz, çifçimizin geleceði tehdit altýndayken hala kirli kömür santrallerinden, boru hatlarýndan ve doðal gaz anlaþmalarýndan vazgeçilmediðini ve bunlara raðmen Kyoto protokolü imzalanmadýðýný" sözlerine ekledi. Batu; "KEG (Küresel Eylem Grubu), amaç karbon salýmlarýný azaltmaksa, 'nükleer enerjinin' bu amaca hizmet edemeyeceðinin bir gerçeklik olarak karþýmýzda durduðunu haykýrmak üzere 8 Aralýk'ta Kadýköy'de olacak. Bizler de, gezegenimize, suyumuza, Sinop'umuza, çiftçimize sahip çýkmak için 8 Aralýk'ta Kadýköy'de olacaðýz. Sizleri de bekliyoruz" dedi. Mitinge Destek Çaðrýlarý: "Zaman Daralýyor, 'Yaþam Savunucularý' Kadýköy’e..." Basýn toplantýsýnda elinde bir "çalar saatle" söz alan Greenpeace (Yeþi Barýþ)'den Yeþim Aslan, zamanýn daraldýðýný, eðer bir þeyler yapýlmazsa önüne geçmenin daha da güçleþeceðini ve diðer ülkeler Kyoto'nun sonrasýnda neler yapýlabileceðini konuþurken Türkiye'nin Kyoto'yu henüz imzalamadýðýný dile getirerek, "zamanýn daraldýðýný" ifade etti ve 8 Aralýk saat:12.00'de, mitinge katýlan ya da evlerinde oturan herkesi çalar saatlerinin zilleriyle "alarm vermeye" çaðýrdý. Basýn toplantýsýnda söz alan gazeteci-yazar Yalçýn Ergündoðan yaptýðý konuþmada; "üzerinde yaþadýðýmýz gezegenin çatýrdadýðýný bu nedenle de, kendisinin "en zeki", "en akýllý" olduðunu savunan kibirli "insan türü"nün doðadaki ayak izlerinin acil olarak azaltýlmasý gerektiðine inanýyoruz" dedi. Doðanýn da hayvanlarýn da ne haklarýný zavunacak ne "avukatlarý", ne çýkarlarýný koruyacak "sendikalarý", ne de siyasal iktidarlarý etkileyecek "oy haklarý" var; bu nedenle duyarlý insanlarýn onlarýn yaþam haklarýný ve varlýklarýný savunmak zorunluluðunda olduðunu ifade eden Yalçýn Ergündoðan, "tüm yaþam savunucularýný 8 Aralýk'ta Kadýköy'e çaðýrýyorum" dedi. DÝSK adýna konuþan Genel Sekreteri Musa Çam da yaptýðý konuþmada "emek örgütleri olarak 8 Aralýk mitingne destek vereceklerini" vurguladý. Yeþiller adýna konuþan Dr. Ümit Þahin "Bilim insanlarýnýn raporlarýna göre önümüzdeki 8–10 yýlda acil olarak önlemler alýnmazsa iklim deðiþikliðinin sonuçlarýnýn çok aðýr olacaðý, açlýk ve kuraklýk yaygýnlaþýrken, sel ve kasýrga gibi doðal felaketlerin de artacaðý, çok sayýda insanýn göç etmek zorunda kalacaðýný hatýrlattýklarýný" vurguladý. þahin "Yeni termik santral kurulmamasý ve var olanlarýn kapatýlmaya baþlanýlmasý gerektiðinin" altýný çizdi. ÖDP adýna konuþan Nermin Kaplan, "Kyoto'yu imzalama talebinin günden güne aslýnda önemini de yitirdiðine, Avrupa'nýn imzalamýþ olmasýna raðmen gereklerini tam olarak yerine getiremediðine, Kapitalizmi ortadan kaldýrmadan bunun hiçbir zaman baþarýyla sonuçlanamayacaðýna deðinerek, 8 Aralýk mitingine destek olacaðýz" dedi. 8 Aralýk " Küresel Ýklim Deðiþikliðini Durdurun" mitingini destekleyenler arasýnda, DÝSK, KESK Þubeler platformu, Türk Tabipler Birliði, Çevre Ýçin Hekimler Derneði,, Çiftçi Sendikalarý Konfederasyonu, Metalurji Mühendisleri Odasý, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasý, Ýstanbul Tabip Odasý, Þehir Plancýlarý Odasý, 78'lier Vakfý, Açýk Radyo, Allianoi Platformu, Amargi, Barýþa Pedal, Barýþarock, Bianet, BirGün gazetesi, Buðday, ÇGD, DSÝP, Dünya Yalnýz Bizim Deðil (DYBD) Platformu, Genç Siviller, ÖDP, sinop Bizim Platformu, Siyasal Ufuk Hareketi, Türkiye Sakatlar Derneði, Munzur Çevre Derneði, Yeþiller gibi kurum ve kuruluþlar yer alýyor... belirtti. Kazanýn ardýndan Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Baþbakan Viktor Zubkov'u felaket bölgesine yönlendirdi. Kerç Boðazý, Karadenizli yunuslarýn yuvasý. Ayrýca bu aylarda güneye göç eden kuþlarýn göç yolu üzerinde. Bölgedeki kalabalýk bir kuþ sürüsü de kazazede. Objektiflere, dün Körfez Savaþý'ný hatýrlatan, yakýta bulanmýþ kuþ fotoðraflarý yansýdý. Kuþlar hareket kabiliyetlerini kaybederken bölgedeki vahþi köpeklerin de hedefi oldu. Çevre felaketinden en çok etkilenen kuþ türü ise göç esnasýnda Kerç Boðazý'na uðrayan kýrmýzý yakalý Sibirya dalgýçkuþlarý. Türkiye Nasýl Etkilenir? 'Kazadan, Türkiye nasýl etkilenir?' sorusuna, uzmanlarýn yanýtlarý þöyle: Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ersin Baþar: Kýsa vadede çevre kirliliðine, uzun vadede ise Karadeniz'in ekolojik yapýsýnýn olumsuz etkilenmesine neden olacak. Sadece Ukrayna'yý deðil, Karadeniz'e kýyýsý olan Türkiye, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan ve Romanya'yý da yakýndan ilgilendiriyor. Karadeniz, kapalý bir deniz olduðu için kendini yenileme süreci daha uzun. Petrol kýyýya ulaþtýðýnda daha da fazla kirliliðe neden olacak. Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Bayram Öztürk: Büyük bir çevre felaketine neden olacaðý kesin. Ancak Türkiye sahillerini etkileyeceðini sanmýyorum. Karadeniz'in biyoçeþitliliði açýsýndan oldukça tehlikeli. Mersin balýðý, kalkan, çaça balýðý olumsuz etkilenecek. Balýk göçlerini etkileyecek. Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yrd. Doç Dr. Gülþen Altuð: Kötü hava, sýzýntýnýn geniþ bir alana yayýlmasýna neden olacak. Yakýt deniz yüzeyinde film etkisi yaparak oksijen giriþini engelleyecek. Yüzde 25'lik bir kýsým buharlaþacak, kalaný dibe çökmeye baþlayacak. Doðal olarak yakýtýn parçalanýp yok olmasý 10-15 yýlý bulur. Denge önce küçük canlýlar için bozulacak. Toplu ölümler olabilir. (Radikal, aa, afp, reuters)