Fırınlar Denetleniyor

Transkript

Fırınlar Denetleniyor
Fýrýnlar Denetleniyor
Hacýbektaþlýlar
projesi
Radyo
internet üzerinden tüm
dünyaya sesleniyor
Tuncay Takmaz ve
Okunmuyor Aþk
Þiir Kitabý
Nevþehir’de fýrýnlar Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ile Tarým Ýl Müdürlüðü
ekipleri tarafýndan sýký bir kontrolden geçiriliyor. Ýþletmelerin saðlýklý ortamda üretim
yaparak, tüketicilere daha saðlýklý ve kaliteli ekmek sunumunu planlayan denetim çalýþmalarý 4 kiþilik bir ekip tarafýndan gerçekleþtiriliyor.
Þiir edebiyatýn
yüksek ayar yaratma
biçimlerinden biridir.
Þiiri zirveye
yerleþtirenler çok
olmuþtur ve elbet
türlü çeþit þiir tarifleri
de yapýla gelmiþtir bu
güne kadar. Þiiri;
‘gökyüzüne yükselen
nazenin bir balon’a
benzetenden, ‘þiir
alemdeki aþk’ý arama
biçimidir’ diyenlere
kadar uzanmýþtýr, þiir
>3’DE
"Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça Ortaðýz"
Ortaðýz"77'de öldürülen oðlu
Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için
hakkýnda 'suçu ve suçluyu övme'
gerekçesiyle dava açýlan Ayþe
Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü
duruþmasýna Ýzmir 78'liler Derneði de
destek amaçlý katýlýyor.
Emine Özcan
Ýzmir 78'liler Dayanýþma ve Araþtýrma
Derneði, Devrimci 78'liler Federasyonu,
1977'de jandarma kurþunuyla ölen
üniversite öðrencisi oðlu Ercan
L.Doðan Týlýç
Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için
hakkýnda 'suçu ve suçluyu' övdüðü
iddiasýyla dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn
davasýnýn dördüncü duruþmasýna
katýlacak.
Sýra annelere mi geldi?
Federasyon yaptýðý açýklamada
"Bizleri yargýladýnýz, ceza verdiniz,
iþkenceden geçirdiniz, sýra annelerimize
mi geldi sorusunu sormak için Salihli’ye
gidiyoruz" diyor.
>7’DE
Aleviler fiili olarak kabul ediliyor
Üniversitelerin, yerel yönetimlerin, bundan bir kaç yýl önce, özellikle kýrsal
kesimlerde cem evi temeli attýðýmýzda, valiler, kaymakamlar o þehrin mülki
amirleri törenlere açýlýþlara gelmiyorlardý. Bugün yasal anlamda halen Alevilerin
konumunda bir deðiþiklik olmasa bile, vali ve kaymakamlarýn cem evleri
açýlýþlarýna temel atma törenlerine gelmeleri fiili olarak alevliðin bu ülkede
kabul edildiðini gösteriyor.
[email protected]
Patates krizi!
Dublin'de hüzün yakaladý beni; daha
kenti görmeden, pasaport polisi
önündeki kuyrukta... Bu durumlarda
hep yapýlan "uyanýklýk"la, 30-40 kiþilik
kuyruktan çýkýp 6 kiþinin sýralandýðý
kuyruða geçtim. Uzun kuyruk neredeyse
biterken, bizden henüz bir tek kiþinin
bile azalmadýðýný görmekti hüznün
nedeni. Rengi yüzünden öyle yerinde
sayýp durdu kýsa kuyruk. Önümdeki
siyahlarýn her biri dakikalarca
sorgulandý, içeri "buyur" edilmeden.
Belki "buyur" edilmeyen de oldu. Onlarý
"ürkek güvercinler" gibi bekleþtikleri
kuyrukta býrakýp tekrar uzun kuyruða
döndüm.
Bu kez, hüzün, Ýranlý bir aile olup
>7’DE
takýldý arkama.
hakkýnda yazýlanlar…
Recai Aksu
[email protected]
Tuncay Takmaz da kitabýna, ‘okunmuyor aþk’
demiþ. Aþkýn karmaþýklýðýný, zorluðunu ve üstesinden
gelinemezliðini þiirsel düzlemin kendine özgü kulvarý
içinde, yaþamsal tecrübe, duygu ve hislerin
kýlavuzluðunda ve ama þiirsel söylemin bütün yalýn
damarlarýný iyice açýp, kavrayarak ortaya koymaya
çalýþmýþ. Genç bir sanatçý için, özellikle sanatýn
resim alanýnda daha çok boy gösteren ve kendisini
ifade eden bir sanatçý için, þiir hem iddiayý ve hem
>5’DE
de önemli bir açýlýmý gösterir.
8 Aralýk'ta tüm dünyayayla
eþ zamanlý miting: Ýklim
deðiþikliðini durdurun!
Aleviler arasýnda farklý odaklaþma normal
Aleviler bütünlük
arz ediyor mu?
Etmiyor, etmesi zaten normal deðil.
Sosyolojik olarak bakýldýðýnda yýllardýr
dað baþlarýnda birbirinden baðýmsýz,
örgütsüz, yan yana gelmemiþ, ortak hareket
etme kültürü yaratmamýþ bir potansiyelin
bir çýrpýda anlaþmalarý, birlikte yol
yürümeleri normal deðil. Tanýþma süreci,
ortak söylem ve kendi içerisinde
benimsedikleri ortak deðerleri hayata
geçirmede birbirlerini kabul etme kültürü
yaratmalarý doðal olarak sancýlý olacak.
Tabii ki Aleviler bir çýrpýda bugünden
yarýna tüm Alevilerin bir çatý altýna
gelmesini arzuluyor.
8’DE
GÜNEÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 29 45
>4’DE
Ev Tel: 441 25 02
2
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði (ÇETKODER) Genel Merkezi
önünde bu gün ilginç bir Protesto daha gerçekleþti.
ne? Rafta ve lafta kalýr. Millet aldatýlýr, kandýrýlýr
ve soyulur. Soygun düzeni devam eder. Bu
yönetmeliði ugulayacak ve denetleyecek acil
birime ve elemanlara ihtiyaç var. Bir an evvel
yapýlmalý" dedi.
Vergi Ýadesini Kaldýrdýlar, Millet Fiþ
Toplamadý,Devlet 4 Milyar Ytl Zarar Girdi…
Zengin ve fakir uçurumu 26 kat arttý"
"Milleti aç býrakarak iþler düzelmez"
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
öncülüðünde toplumsal kalkýnma, bilinçlenme
ve mutabakat adýna yapýlan birbiri ardýna
çalýþmalardan sonra bugün 32 ilden gelen birer
temsilci ile yapýlan basýn açýklamasý ilginç bir
eyleme dönüþtü ve dikkat çekiciydi. (Tunceli,
Kars, Antalya, Aksaray, Batman, Bingöl, Bitlis,
Þ.Urfa, Konya, Malatya, Niðde, Osmaniye,
Bursa, Burdur, Çankýrý, Düzce, K.Maraþ,
Kýrþehir, Nevþehir, Kilis, Karaman, Isparta,
Denizli, Çanakkale, Adana, Adýyaman, Elazýð,
Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Van)
ilinden katýlým yapan birer temsilci ile Mersin'de
bulunan ÇETKODER mensuplarý anlamlý ve
uyarýcý bir çaðrý da daha bulundular. Genel
Baþkan Göktaþ iðneden ipliðe her þeye zam
gelince açtý aðzýný yumdu gözünü. Fýrsatçýlara
neler söyledi bir bilseniz. Ve Tüketicinin hakký
ile , ekonomisi ile kimsenin oynayamayacaðýný
belerterek, hiç çekinmeden fýrsatçýlar hakkýnda
gereken yasal iþlemleri yapacaklarýný söyledi.
Ne Verdiniz Vatandaþa Zam’dan Ve Gam’dan
Baþka…
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
" Önce ekmeðe zam verildi. Yüzde 20. Dedik
ki, olmaz. Oldurdular. Afiþ yaptýk yola çýktýk.
Sesimizi duyan olmadý. Ekmeðin denetimi,
gramajý ve üretimi , fiyatlandýrýlmasý her hususu
devlet belirlemeli. Denetlemeli. Böyle
baþýbozukluk olmaz. Milletin ekmeðine göz
dikemezler. Ekmek üzerinden haksýz kazanç
elde edemezler. Durdurun bunu. Bizim
mahkemelere gitmemize gerek kalmadan ufak
bir yasa deðiþikliði ile bu iþi önleyebilirler"
dedi. Daha sonra " Kuraklýðý bahane ettiler þimdi
de toptancý fýrsatçý kardeþlerimiz kuru bakliyat
fiyatlarýný ikiye katladýlar. Barbunya, mercimek
ve bulgur yüzde yüz zamlandý. Bu zamlar ile
Orta direk olarak bilinen dar gelirli vatandaþýmýz
iyice çöktü. Neymiþ, bugdaya yüzde yüz zam
yapýlmýþ. Yanlýþ. Nerede yüzde yüz zam? Halký
aldatmasýnlar. Aldatanlara devlet fýrsat vermesin.
Bir yasal düzenleme yapýlacak o kadar. Ne diye
milleti periþan ediyorsunuz?" dedi.
Yalan Yanlýþ Ýndirim Kandýrmacasý
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
"Günlerce eylem yaptýk millete aktardýk.
Piyasada yalan yanlýþ indirim altýnda tüketiciler
soyuluyorlar dedik. Dedik de ne oldu? Hükümet
bir düzenlemeye gidiyor. Bir yönetmelik
yayýnladý. Ýndirimli satýþ esaslarý yeniden
belirlendi. Bir dizi tedbir getirildi. Ama nerede
bu iþi denetleyecek olan eleman? Yok. Öncede
yoktu. Yönetmeliði uygulatacak, iþi denetleyecek
kiþi olmaz ise, çýkan yasa ve yönetmeliðin önemi
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
"Vergi iade iþini kaldýrdýklarý gün yapmayýn
dedik. Millet yanlýþ alýr ve fiþ almaz dedik ve
uyardýk. Elli kez duyurduk, yazdýk çizdik. Olan
oldu. Vatandaþa fiþ almazsan fiyatý indiririm
diyenler gözünün içine baka baka yalan
söylediler ve malý sattýlar. Kazýðý hem vatandaþ
yedi hem devlet. Oysa KDV zaten fiyatýn içinde
idi. Fiþi aslada almasa da vatandaþ
kazýklanýyordu. Ayrýca fiþini almadýðý bir malý
ve malzemeyi geri iade edemedi, hakkýný
arayamaz duruma geldi. Þikayetçi olacak olsa
o üründen haksýz duruma düþüyor, çünkü fiþ
yok. Tüketici hakkýný ihlali býrakýn, devlet bu
iþten 4 milyar zarara uðramýþ oldu. Þimdi o
zarara uðrayan devlet bu zararý nereden
çýkartacaðýný þaþýrmýþ ve vergi oranlarýný
arttýrýyor. 2008 de KDV ve ÖTV oranlarý
deðiþiyor ek vergiler geliyor. Hoppala..
Vatandaþýn caný çýktý. Verecek hal kaldý mý ki?
Kazanmadan neyin vergisini nasýl versin?
Yiyecek içecek ve geçimini temin edecek geliri
zor buluyor. Yaþamsal garantisi yok. Emeklisi,
iþçisi, memuru, esnafý aç. Periþan. Olacak iþ mi
bu? Bu nasýl ekonomi yönetimi ve nasýl sosyal
adalet? Yapýlan son deðiþiklikle emeklinin
maaþlarý da düþüyor.Böyle sosyal güvenlik
reformu mu olur?iþçi ve Bað-kur emeklisi
periþan halde. Memurda öyle. Hani ne oldu
Emeklilik tek çatýda ve gelirde daðýlým adil hale
gelecekti. Bu mu adalet? Yaþama öl deniyor.
Aç kal deniyor" dedi.
500 Bin Esnaf Ýþ Terketti, Fakir Ve Zengin
Arasýndaki Uçurum 26 Kat Arttý
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
"ülkemiz yangýn yeri. Piyasada vergi ve Bagkur primini ödeyemeyen, kiraya yetiþemeyen
esnaftan 500 bin kiþi dükkanýný kapattý. Terek
indirdi. Milleti aç býrakarak iþleri
düzelteceklerini sananlar büyük bir yanýlgý
içindeler. 4 milyon 570 bin iþsizin, 1 milyon
184 bini aile reisi. 12 yýl içinde nüfusumuz
yüzde 21,4 artýþ gösterirken bir bakýyorsunuz
ki her þey gerilemiþ ama lüks taþýt alýmý yüzde
yüz artmýþ. Siz bu iþi çözebildiniz mi? Ýþte fakir
ve zengin arasýndaki uçurumun boyutu… Fakir
ile zengin arasýnda 26 kat fark var. Emeklinin
her kesimi açlýkla boðuþuyor. Özel bir iki kesim
hariç. Ýþte görüyorsunuz pazarcýlar bile iþi
karneye baðlamýþlar. Borç defteri tutar olmuþlar.
Sebze meyveyi de vatandaþ pazarda bile borca
veresiye alýyor. Bu ülke insaný yokluk ve
yoksulluk için mi vergi veriyor? Biz daha yoksul
hale gelelim, geçinemez duruma düþelim,
sürünelim diye mi vergi veriyor? Toplanan
vergiler neden çarçur ediliyor?" dedi.
Devlet Tasarrufa Gitsin, Lüks Harcama
Kýlýlsýn
Çevre Ve Tüketici Haklarýný Koruma Derneði
(ÇETKODER) Genel Baþkaný Mustafa Göktaþ
"Vatandaþýmýzýn her kesiminden kesilip çok
görülen gelir seviyesi, insanca yaþama koþullarý
iþ devletin birimlerine geldi mi har vurup harman
savruluyor. Artýk makam aracý saltanatýna son
verilsin. Devletin verdiði araç ile çoluk çocuðunu
okula býrakan, pazara alýþveriþe gidenler
engellensin. Yurt geneli hýzla uygulamaya
girilsin ve resmi araçlar keyfi kullanýlmasýn.
Gereksiz taþýt alýnmasýn. Kiralanmasýn. Gereksiz
hizmet binasý alýnmasýn, kiralanmasýn.
Telefonlar, fakslar gereksiz ve lüzumsuz
kullanýlmasýn. Elektrikler lüzumsuz yanmasýn.
Ýðneden ipliðe denetimi arttýrýn resmi kurum
ve kuruluþlarda israfý önleyin. Fahiþ fiyatla mal
alýmýnýn önüne geçin. Devleti kazýklanmaktan
kurtarýn, vatandaþa kaynak yaratýn" dedi.
Açýklamanýn ardýndan ÇETKODER Genel
Merkezi önünde toplanan 31 ilden gelen birer
temsilci ellerine aldýklarý pankart ve dövizlerde
"Emekliyim bende açým, 500 bin esnaf kepenk
kapattý haberiniz var mý?, Milleti aç býrakarak
iþleri düzeltemezsiniz.., Zengin ve fakir uçurum
tam 26 kat arttý, Bu ülke babanýzýn çiftliði mi?,
Ýþsizlik ne zaman bitecek?" gibi sloganlar
yazýlýydý. Gurup olaysýz bir þekilde daðýldý.
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkanlýðý
Milli Eðitim Müd.
Halk Eðitim Müd.
Askerlik Þubesi
Kapalý Spor Salonu
Devlet Hastanesi
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
Tapu Sicil
C.Savcýlýðý
Adliye
Adliye
Kütüphane
H.B.V Kültür Merkezi
Müze
Turizm Danýþma
Emniyet Amirliði
Karakol Amirliði
Jandarma
Ýlçe Tarým
Lise
Kýz Meslek Lisesi
Mal Müdürlüðü
Kadastro
Karaburna Belediye
Kýzýlaðýl Belediye
PTT.
T.M.O.
Ziraat Bankasý
Þoförler Cemiyeti
Esnaf Odasý
Tarým Kredi Koop.
TEDAÞ
Çiftci M.K.Baþkanlýðý
Sulucakarahöyük Gzts
Taþýyýcýlar koop
Nevþehir Seyahat
Þanal
Seyahat
Mermerler Seyehat
Dergah Taksi Duraðý
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 37 44
441 30 16
441 30 48
441 30 10
441 35 20
441 30 15
441 36 32
441 32 49
441 30 18
441 35 38
441 30 18
441 30 19
441 33 94
441 30 22
441 36 87
441 26 97
441 36 66
441 30 52
441 30 20
441 37 74
441 31 08
441 30 56
441 35 37
453 51 30
455 61 29
441 35 55
441 30 11
441 33 26
441 30 74
441 37 42
441 32 76
441 31 42
441 36 80
441 39 47
441 20 06
441 30 43
441 33 59
441 21 73
441 25 25
Fýrýnlar Denetleniyor
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Nevþehir’de fýrýnlar Nevþehir Belediyesi
Zabýta Müdürlüðü ile Tarým Ýl Müdürlüðü
ekipleri tarafýndan sýký bir kontrolden geçiriliyor.
Ýþletmelerin saðlýklý ortamda üretim yaparak,
tüketicilere daha saðlýklý ve kaliteli ekmek
sunumunu planlayan denetim çalýþmalarý 4
kiþilik bir ekip tarafýndan gerçekleþtiriliyor.
olmasýnýn yaný sýra,çalýþan personelinin genel
temizliði konularýný kapsadý.Denetim
Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü
ekipleri ile Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü
uzmanlarý,eksikliði görülen iþyerlerine gereken
Kontrol Þube Müdürlüðü ekipleri kent
merkezinde bulunan fýrýnlarý denetliyorlar.
uyarýlarda bulundular.
Fýrýnlarda üretilen ekmeklerin daha saðlýklý
bir ortam içerisinde tüketicilere ulaþtýrýlmasý
amacýyla gerçekleþtirilen denetimler,ekmek
Gerçekleþtirilen denetimler önümüzdeki
süreçte de devam edecek.
üretim alanlarýnýn saðlýklý koþullar içerisinde
Belediye park alanlarýný geniþletti
Belediye olarak Mucur-Kayseri karayolu
üzerinde de park çalýþmasý yaptýklarýný kaydeden
Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR
merkezde önemli oranda park ve yeþil alan
Baþkan Yýlmaz, ilçe giriþ ve çýkýþlarýnda yapýlan
Kýrþehir'in Mucur Ýlçesinde, belediye
çalýþmasý yaptýk " dedi.
18 dönümlük alanda gençlik merkezi, sosyal
Ýlçe giriþ ve çýkýþlarýnda da park
çalýþmalarýný
çalýþmalarýna hýz verdiklerini vurgulayan
bitirdiklerini söyledi.
Belediye tarafýndan geçtiðimiz yýllarda
Belediye Baþkaný Yýlmaz," Ýlçemiz için büyük
Yapýlan park ve
yapýlan park ve yeþil alan çalýþmalarýna yenileri
anlam taþýyan KÖME bölgesini atýl vaziyetten
dinlenme
eklenirken, 'Köme' adý verilen bölgede ve devlet
karayolu üzerinde yapýlan park ve sosyal alanlar,
ilçe halkýný mutlu etti. Belediye Baþkaný Atýlgan
Yýlmaz, Mucur'da yeþil alan ve park sayýsýný
artýracaklarýný kaydederek," Vatandaþlarýmýzýn
daha modern ve temiz bir ortamda yaþamasý
için belediye olarak yeþil alanlara önem
kurtardýk. Burada yaptýðýmýz yeþil alan ve park
çalýþmalarý ile vatandaþlarýmýza güzel mesire
alaný sunduk. Spor sahalarý, çocuk parklarý ve
piknik alanlarý ile bu bölge son derece güzel
bir mekan oldu. Yaklaþýk 40 bin metrekare alana
sahip KÖME bölgesinde, hemþerilerimiz gerek
hafta içi gerekse hafta sonu dinlenip, temiz
alanlarýndan Mucur
halkýnýn yaný sýra,
Kapadokya
Bölgesine seyahat
gerçekleþtiren
yolcularýnda
faydalanabileceðini
belirten Baþkan
veriyoruz. Ýlçemizde vatandaþlarýmýz aðýrlýklý
olarak merkezde yaþýyor. Bu nedenle de
dedi.
alan ve park
tarafýndan yapýlan çalýþmalarla, park ve yeþil
alanlarýn sayýsý arttýrýlýyor.
Parklarýmýz ilçemize hayýrlý ve uðurlu olsun "
hava alabilecek " dedi.
Yýlmaz, "
Ambulanslar tek çatý altýnda toplandý
toplandý. Müstakil bir binaya kavuþan 112
istasyonunda, gelen ihbarlara anýnda cevap
verilirken, yine olay yerlerine ulaþým noktasýnda
da büyük hýz kazanýldýðý ileri sürüldü.
Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR
Kent Haber
Ýl Saðlýk Müdürlüðünün yaptýðý çalýþmalar
sonucunda, Kýrþehir'de bulunan tüm
ambulanslarýn tek çatý altýnda toplandýðý
bildirildi.
Ambulans taleplerini kýsa sürede karþýlamak
ve 112 hizmetini hýzlandýrmak amacýyla, Ýl
Saðlýk Müdürlüðü tarafýndan Kýrþehir merkezde
bulunan tüm ambulanslar, tek çatý altýnda
Ambulans hizmetlerine iliþkin bilgiler veren
Ýl Saðlýk Müdürü Bekir Demirbaþ, merkezde
bulunan tüm ambulanslarýn tek çatý altýnda
toplanmasý ile hizmetin kalitesinin ve hýzýnýn
arttýðý vurgulayarak, "112 istasyonumuz, devlet
hastanemizin hemen yanýnda bulunuyordu.
Saðlýk Müdürlüðümüze yeni hizmet binasý
yapýlmasý ile 112'ye ait bina yýkýldý. Bu yer
zaten uygun deðildi. 112 istasyonumuzu halk
saðlýðý binasýnýn üst katýna taþýmýþtýk. Daha
sonra özel idareden kiraladýðýmýz binayý aðýz
ve diþ saðlýðý hizmetleri için kiraladýk ve 1
No’lu saðlýk ocaðýmýzý da özel idareden
kiraladýðýmýz hizmet binasýnýn zemin katýna
taþýdýk. 1 No’lu saðlýk ocaðýndan boþalan yere
de 112 istasyonumuzu konuþlandýrdýk. Bu
çalýþmamýzýn sonucunda müstakil bir binaya
kavuþan 112 istasyonumuz, daha hýzlý ve etkin
bir þekilde çalýþmaya baþladý" dedi.
yürütülmekte. Daha önce sürekli þikayet alan
Yine bu istasyonumuzun kurulmasý ile
Komuta Kontrol Merkezini ve Ýl Ambulans
Merkezini kurduklarýný kaydeden Demirbaþ,
"Kýrþehir merkezdeki tüm ambulanslarý buraya
taþýdýk. Tüm hizmetler tek çatý altýnda ve bir
baþhekim kontrolünde daha etkin bir þekilde
112 istasyonumuz, verilen hizmet sayesinde
vatandaþlarýmýzýn taktirini topladý. Ýstasyonda
çalýþan personelimiz de deðiþtirildi ve gerçekten
bu görevi yapabilecek özverili arkadaþlarýmýzý
istasyonlarýmýzda görevlendirdik" dedi.
Gazeteci Recai
Aksu’nun Milliyet
Gazetesi Avrupa
Baskýlarý için
hazýrladýðý ‘Alevi
Dosyasý’ yazý
Recai Aksu
dizisinde yer alan
[email protected]
Avrupa Alevi
Birlikleri Federasyonu Genel
Baþkaný Turgut Öker ile
yapýlan röportajýn geniþ
özetinin birinci bölümünü
yayýnlýyoruz.
Aleviler fiili olarak kabul ediliyor
Ýnanç olayý bireysel bir tercihtir
Sayýn Doðan, rakamsal anlamda deðil,
Aleviliðin Ýslam Ýçi olduðunu, hatta
Sünnilerin bile kendilerine geleceðini
söylüyor?
Sünnilerin “Bir gün herkes Müslüman
olacak, herkes Ýslam’ý benimseyecek”
iddiasýnda olduðu gibi o da misyonerlik yapýyor.
Bu tür kurumlarýn baþýnda bulunan insanlarýn
inanç özgürlüðünü benimsemeleri lazým. Her
bireyin kendi doðru bulduðu inancý tercih
etmede özgür olduðunu kabul edebilmesi lazým.
Ýnanç bireysel bir tercihtir. Bu açýdan da
Türkiye’deki bütün Alevilerin kendileri gibi
düþündüðünü söylemesi abartý. Öyle olsaydý
Türkiye’deki tüm Alevi örgütlenmelerinin cem
evlerinin ona baðlý olmasý lazýmdý. Sokaða
çýktýðýnda arkasýnda on binlerin gelmesi lazým
Partilerin dýþýnda devletin yaklaþýmýný
nasýl?
Üniversitelerin, yerel yönetimlerin, bundan
bir kaç yýl önce, özellikle kýrsal kesimlerde
cem evi temeli attýðýmýzda, valiler,
kaymakamlar o þehrin mülki amirleri törenlere
açýlýþlara gelmiyorlardý. Bugün yasal anlamda
halen Alevilerin konumunda bir deðiþiklik
olmasa bile, vali ve kaymakamlarýn cem evleri
açýlýþlarýna temel atma törenlerine gelmeleri
fiili olarak alevliðin bu ülkede kabul edildiðini
gösteriyor.
Aleviler arasýnda farklý odaklaþma
normal
Aleviler bütünlük arz ediyor mu?
Etmiyor, etmesi zaten normal deðil.
Sosyolojik olarak bakýldýðýnda yýllardýr dað
baþlarýnda birbirinden baðýmsýz, örgütsüz, yan
yana gelmemiþ, ortak hareket etme kültürü
yaratmamýþ bir potansiyelin bir çýrpýda
anlaþmalarý, birlikte yol yürümeleri normal
deðil. Tanýþma süreci, ortak söylem ve kendi
içerisinde benimsedikleri ortak deðerleri hayata
geçirmede birbirlerini kabul etme kültürü
yaratmalarý doðal olarak sancýlý olacak. Tabii
ki Aleviler bir çýrpýda bugünden yarýna tüm
Alevilerin bir çatý altýna gelmesini arzuluyor.
Gelmesi de olumlu olur ama bu þöyle de
mümkün deðil. Eskiden bütün aleviler
köylüydü, hepimiz köylüydük. Þimdi büyük
þehirlere metropollere göçle birlikte, Alevilerin
toplumsal yapýda yaþamlarýnda, sistemle
iliþkilerinde ciddi deðiþiklikler oldu. O açýdan
tüm Alevilerin mevcut sorunlar karþýsýnda ayný
duyarlýlýðý göstermesi, ayný tercihi göstermesi
mümkün deðil. Büyük þehirlere yerleþmiþ ve
hali vakti yerinde olan Alevilerin, halen
köylerde yaþayan veya büyük þehirlerde emeði
ile yaþayan toplumun en alt kademesindeki
olan insanlarla, toplumsal geliþmelere ayný
reaksiyonla cevap vermesi mümkün deðil.
Dünyanýn hiçbir yerinde tüm Hýristiyanlarýn
ayný çatý altýnda olduðu görülmemiþtir. Tüm
Müslümanlarýn ayný çatý altýnda olduðu
görülmemiþtir. Türkiye de bile, -AKP bugün
her iki kiþiden birinin oyunu alsa bile
–seçimlerde 20 ye yakýn partiden 20 tanesi de
Sünnileri kapsayan, ya da Sünnilerin oy verdiði
partiler deðil, yani bütünlük arz etmiyor.
Alevilerin sýnýfsal konumu farklýlýk arz etmesi
dolayýsýyla, örgütlenmeleri de farklýlýk arz
edecek. Bu Alevilerin olumsuzluðunu gösteren
bir olay deðil, farklý odaklaþma olacak, farklý
yoðunlaþma olacak, Alevilerin içerisinde liberal
olanlar, sol görüþlü olanlar, muhafazakâr
olanlar, devlete daha yakýn olanlar ve devlete
eleþtirel yaklaþanlar gibi odaklaþmalar olacak.
Bunu, aleviler iyi niyetli deðil, bundan dolayý
baþaramýyorlar gibi sadece kiþisel reaksiyonlarla
ifade etmemek lazým
Ýzzettin Doðan takiyye yapmýyor
Cem Vakfý size göre Alevi örgütlülüðünün
neresinde?
Cem Vakfý ve Baþkaný Ýzzettin Doðan
baktýðýmýzda söylediklerinin çok gerçekçi
olmadýðý, abartýlý olduðu ortada.
Cem Vakfý ile ortak yanlarýmýz var
Peki, Cem vakfý ile hiç ortak yanýnýz yok
mu?
Aleviler içerisinde bir eðilimi temsil ediyor.
Bugün varlýðý kaçýnýlmaz olacak, yarýn da
varlýðý kaçýnýlmaz olacak. Bu ülkede devletle
sýcak iliþkisi olan, bürokrasi ile devlet kurumlarý
içerisinde belli bir yere gelme çabasýnda olan
insanlarýn, doðal olarak kendilerine yakýn
bulduklarý Alevi kurumlarý olacak. Gençliðin
yakýn bulduðu, emekçinin yakýn bulduðu,
sosyalist Alevilerin yakýn bulduðu, liberal
Alevilerin yakýn bulduðu kurumlarý olacaðý
gibi devletle yakýn iliþkilerde olmak isteyen
Alevileri de içine alan, Alevi kurumlarý olacak.
Þu anda Cem Vakfý bu ihtiyaca cevap veriyor.
Doðal olarak da siyasi tercihleri de bugün
devlete en yakýn siyasi partiler olacak. Sayýn
Ýzzettin Doðan son açýklamasýnda görüldüðü
gibi MHP’yi de adres gösteren, genç partiyi
de, diðer sað partileri de adres gösterendir, bu
partileri ‘oy verilir’ olarak topluma sunmada
eskiden olduðu gibi takiye yapmadan eðilim
veriliyor, çünkü o tercihlere mensup aleviler
de oluþtu büyük þehirlerde. Dediðim gibi
sermaye gurubu içinde ciddi yeri olan devletin
bankalarý ile sürekli iþleri olan, devletle barýþýk
olmasý gereken ciddi bir potansiyel var. Cem
vakfý bugün bu ihtiyaca cevap veriyor.
ederek, yan yana gelmek gibi bir kültüre sahip
deðildir. O açýdan o günde çok doðal gördüm,
bugün de çok doðal gördüm. Farklý ilgi alanlarý
olan, farklý düþünsel tercihleri olan kuruluþlar
yan yana gelebilmeli, kendi farklýlýklarýný
koruyabilmeliler kendi doðrularýný rahat bir
þekilde ifade edebilmelidirler.
Sayýn Doðan “ AABF uyuþturucu ile
mücadele ve eðitim gibi sosyal konularla
ilgilensin” diyor.
Cem Vakfý ile yan yana gelmek yanlýþ
deðil
Alevlikte þeyhülislamlýk makamý yok.
Alevilerin inançsal ihtiyaçlarýna sadece biz
cevap veririz, gibi bir yaklaþým gerçekçi deðil.
Avrupa da yüz bine yakýn insana hitap eden
bir konfederasyon, Avrupa’da yaþayan
insanlarýn inançsal ihtiyaçlarýna, varlýk
gerekçesi ile cevap vermek zorunda, hizmet
etmek zorunda. Bu alan camilere terk edilemez
baþka güçlere terk edilemez. AKM’ lerin cem
evlerinin varlýk gerekçesi budur, bu anlamda
bizim Alevilerin inançsal ihtiyaçlarýna cevap
veriþimiz, varlýk gerekçemize, ortaya çýkýþ
gerekçemize cevap vermek anlamýna gelir.
Zaten Ýzzetin Doðan’ýn birçok olaya doðru
olmayan yaklaþýmlarý, bu örnekte olduðu gibi,
kendini alevi örgütünün þeyhülislamý görüyor,
temsilcisi görüyor yanýlýyor.
Cem Vakfý Genel Baþkaný Ýzzettin Doðan
ile yaptýðýnýz görüþmenin içeriði neydi?
Sayýn Doðan, inançsal anlamda toplumun
yüzde 98’ini temsil ettiðini ifade ediyor.
Alevilerin sýnýfsal konumlarýnýn farklýlýk
arz etmesinden, yaþam biçimlerinin farklýlýk
arz etmesinden dolayý, ben bunu son derece
doðal bir saflaþma olarak görüyorum. Çok
ayýplanacak bir olay deðil. Türkiye de Sünni
tarikatlar Sünnilerim içinde yer aldýðý çok farklý
partiler siyasi eðilimler olduðu gibi,
önümüzdeki dönemde bu aleviler içerisinde de
daha netleþecektir. Bugün kitlesel anlamda çok
netleþmese de, önümüzdeki dönemde çok
normal hale gelecek. Cem vakfýnýn varlýðýný
normal görüyorum, olmasý gereken bir kurum.
Varlýðýný normal gördüðüm bir kurumun
baþkanýný da birçok konuda farklý görüþlerimiz
olmasýna raðmen Alevilerin bütünlüðünü
ilgilendiren asgari müþtereklerinde birlikte
hareket etmek gibi birlikte tavýr takýnma gibi,
bir davranýþ medeni bir davranýþtýr. Tüm çaðdaþ
ülkelerde ideolojik olarak düþünsel olarak
toplumsal olaylara bakýþý farklýlýk arz eden
kurumlar yan yana gelirler. Cem Vakfý ile yan
yana gelmek ayýp yanlýþ bir þey deðil. Henüz
daha Türkiye de insanlar farklýlýklarýný
koruyarak, farklý düþündüklerini ýsrarla ifade
Doðru deðil. Þöyle doðru deðil; geçen
seçimlerde DYP’yi adres gösterdi. DYP’nin
aldýðý oylar ortada. Bu son seçimlerde Genç
Partiyi, MHP’yi adres gösterdi. HYP yi adres
gösterdi, Yani Dr. Yaþar Nuri Öztürk’ü adres
gösterdi, adres gösterdiði partilerin aldýðý oylar
ortada. O anlamda bugün pratik anlamda, kitle
ile buluþmada alevi toplumunu temsil etme
alanlarda doðru olmadýðý ortada.
Sayýn Doðan inançsal anlamda
düþüncelerinin Alevi Toplumuyla çakýþtýðýný
ve o anlamda temsil ettiðini söylüyor?
Bu doðru deðil. Türkiye’de ABF var ve
Türkiye çapýnda bugün kendisine baðlý 11 tane
yasal vakýf var. Türkiye’yi karýþ, karýþ
dolaþýyoruz. Cem Vakfý’nýn Ýstanbul ve birkaç
büyük þehir dýþýnda kýrsal kesimde hiçbir
örgütlülüðü yok. Kýrsal kesimde olmayan,
hayatýn içinde, halkýn içinde olmayan bir
örgütlenme halký temsil edemez. Halký temsil
etmiþ olsa ABF ye baðlý Türkiye’de 350 tane
þubenin olmamasý lazým. Rakamlarla
Cem Vakfý ile ortak yanlarýmýz var, var.
Zaten bundan önceki görüþmemiz de bizim
cephemizden bu niyetle gerçekleþmiþti. Türkiye
de bütün Alevilerin kabul ettiði, altýný çizdiði,
zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, cem
evlerinin inanç merkezleri olmasý, madýmaðýn
müze olmasý, Hacý Bektaþi Veli Dergâhý’nýn
müze olmaktan çýkarýlmasý ve inanç merkezi
haline getirilmesi noktasýnda ayný görüþleri
savunuyoruz.
Sayýn Ýzzettin Doðan Diyanet Ýþleri’nin
de kaldýrýlmasýný savunuyor…
Cok olumlu bir geliþme. Söylem düzeyinde
var. Nasýl saðcý partiler Alevilere yönelik
söylemlerini deðiþtirmek zorunda kalmýþlarsa,
Sayýn Ýzzettin Doðan’ýn da, bu konuda beþ yýl
önce söyledikleri ile bugün söyledikleri arasýnda
ciddi farklýlýklar var. Beþ yýl önce zorunlu din
derslerinin kaldýrýlmasýna karþýydý. Madýmak’ý
hiç aðzýna almazdý, katliamý hiç aðzýna almazdý,
müze aðzýndan hiç çýkmazdý. Bugün Alevi
toplumunun kitlesel olarak bu istemleri
benimsemesiyle, kendisi de söylemlerini
deðiþtirmek durumunda kaldý. Bundan yola
çýkarak kendisiyle görüþtüðümüzde, bu ortak
görüþlerde kendisiyle birlikte davranmayý
kendisine teklif ettik.
Asgari müþtereklerde bir araya
gelebiliriz
Cem Vakfý ile bir araya gelebilir misiniz?
Yürüttüðümüz mücadelede hiç deðilse bu
asgari müþtereklerde birlikte olmakta hiçbir
sorun görmüyorum, bir araya gelebiliriz. Ama
kendisini Alevilerin þeyhülislamý olarak
gördüðü için Sünnilerin Fethullah Gülen’i
neyse o da kendini Alevilerin Fethullah Gülen’i
yerine koyuyor. O açýdan kendisi dýþýndaki
hiçbir Alevi kurumunu muhatap olarak kabul
etmiyor, inkârcý yaklaþýyor. Bu açýdan bu asgari
müþtereklerde birlikte davranýlamýyor. Gün
gelecek kendisi yaþarken, ya da kendisinden
sonra o misyonu sürdürenler bunu görecekler.
Medeni ülkelerde bu tür topluluk örgütlenmeleri
nasýl asgari müþtereklerde bir araya gelip hak
mücadelesinde yan yana durabiliyorsa onun
arkasýndan gelen insanlar da gün gelecek
birlikte davranmayý benimseyecekler. Öbür
türlü Alevilerin hak mücadelesinde yan yana
gelmeyen, asgari müþtereklerde buluþmayan
insanlarýn Alevi toplumunda meþruluklarýný
kaybedecekleri kaçýnýlmaz olacak.
Yarýn:Final baþarýlý deðildi
Tuncay Takmaz ve Okunmuyor Aþk Þiir Kitabý
var ettiði ve kitaba ve okumaya düþkünlüðüyle
kurduðu entelektüel dünyasý ve medeni
cesaretiyle her zaman ‘öncü’ ve bu öncülüðü
sürdürecek kararlý ve açýk yürekli tutumuyla
herkes tarafýndan saygýyla karþýlanmýþtýr.
“Bir býçak bu kent
Durup durup kendine
Dokunuyor sýkýntýdan
Aðlýyor her
Gece”
Diyerek, kente karþý tutumunu, kentle birlikte
yaþadýðý süreci ve gerçekliði þiirin gerçek estetik
katmanlarý arasýnda yazmaya, anlatmaya
çalýþmýþtýr. Þiir onun sadece bir anlatým aracý
deðildir aslýnda. Þiir, bir bütünün parçalarý olarak
yer alýr hayatýnda ve sanatýnda..
Sonuç olarak hem kitap ve hem de Tuncay
Takmaz sanatý bir bütün estetik, yeniye açýk ve
geliþme dinamizmini de bu yenilik tutumunda
bulan, Türk sanatý için de kazanç gerçekliði
olarak görünüyor…
Okunmuyor Aþk / Tuncay Takmaz
ÞÝÝR
Çekirdek Sanat Yayýnlarý / Þiir Dizisi 05
114 Sayfa, 7 YTL
Tuncay Takmaz’ýn kullandýðý “dilin”
katýþýksýz deðerler dizgesinden baþka bir þey
olamayacaðýný anlamak için, onun iþleyiþinde
ortaya çýkan iki öðeyi göz önünde bulundurmak
yeterlidir: Kavramlar ve Sesler, bütün bunlara
çok daha farklý bir unsur olan “renk” bilgisini
de katýyoruz.
Ümit Gezgin
Sanat Eleþtirmeni
Þiir edebiyatýn yüksek ayar yaratma
biçimlerinden biridir. Þiiri zirveye yerleþtirenler
çok olmuþtur ve elbet türlü çeþit þiir tarifleri de
yapýla gelmiþtir bu güne kadar. Þiiri; ‘gökyüzüne
yükselen nazenin bir balon’a benzetenden, ‘þiir
alemdeki aþk’ý arama biçimidir’ diyenlere kadar
uzanmýþtýr, þiir hakkýnda yazýlanlar…
Tuncay Takmaz da kitabýna, ‘okunmuyor
aþk’ demiþ. Aþkýn karmaþýklýðýný, zorluðunu ve
üstesinden gelinemezliðini þiirsel düzlemin
kendine özgü kulvarý içinde, yaþamsal tecrübe,
duygu ve hislerin kýlavuzluðunda ve ama þiirsel
söylemin bütün yalýn damarlarýný iyice açýp,
kavrayarak ortaya koymaya çalýþmýþ. Genç bir
sanatçý için, özellikle sanatýn resim alanýnda
daha çok boy gösteren ve kendisini ifade eden
bir sanatçý için, þiir hem iddiayý ve hem de
önemli bir açýlýmý gösterir.
Elbet, bir sanatçý birçok alanda baþarýlý
çalýþmalar yapabilir. Ve elbet biliyoruz ki, Bedri
Rahmi Eyüboðlu’ndan Ýlhan Berk’e, Ekrem
Kahraman’dan Metin Eloðlu’a ve eskilerden
Tevfik Fikret’e kadar birçok sanatçý; hem þiiri
ve hem de resmi birlikte sürdürmüþ; bazen birine,
bazen de diðerine aðýrlýk vererek, sanatýndaki
özsuyunu yaratýnýn özgün kulvarýna akýtmaya
devam etmiþtir.
Aþk bir beden, aþk bir algýlamanýn kentsel,
Ýstanbul’sal ve yaþamsal derin damarý sanatçýda..
Ne diyor Takmaz; “bedenimi uyanýk tutan ne
varsa sulara gömüyorum.
Anlýyorum ki ancak bir acý uyanýk tutabilir
bizi.”
Var oluþun çözümlemesini yapmaya aþkýn
gerçekliðini arayarak baþlýyor þair; giderek her
þiirinde aþkýn bedensel, sezgisel ve ülküsel
gerçekliði üzerinden, kendi kimliðini,
gerçekliðini ve hayatýný sorgulamaya alma
cesaretini gösteriyor. Böylelikle ‘okunmuyor
aþk’ kitabý, bir aþk söylemi olmaktan çýkýp,
kendisine oradan yol bulmaya çalýþan bir lirik
yaþam tecrübesine ve anlatýmýna dönüþüyor.
Onun tercih ettiði dilin, düþünceye karþý içten
içe çok özel bir görevi var, kavramlarýn anlatýmý
için özdeksel bir ses aracý yaratmak deðil,
düþünceyi sesi aracýlýk yapmaktýr.
Kitap içerisinde Türk sanatýnýn önemli
ustalarýndan Ýbrahim Çiftçioðlu ve Ýrfan
Önürmen’in dörder adet deseni de yer alýyor.
Tuncay Takmaz’ýn kullandýðý “dilin”
katýþýksýz deðerler dizgesinden baþka bir þey
olamayacaðýný anlamak için, onun iþleyiþinde
ortaya çýkan iki öðeyi göz önünde bulundurmak
yeterlidir: Kavramlar ve Sesler, ben bütün bunlara
çok daha farklý bir unsur olan “renk” bilgisini
de katýyorum. Onun tercih ettiði dilin, düþünceye
karþý içten içe çok özel bir görevi var, kavramlarýn
anlatýmý için özdeksel bir ses aracý yaratmak
deðil, düþünceye sesi aracýlýk yapmaktýr.
Sözcüksel anlatýmýndan soyutlanarak ele
alýndýðýnda düþüncenin, ruhbilimsel açýdan,
biçimlenmemiþ, ayrýlmaz bir yýðýn olduðu
görülür, Tek baþýna düþünce, hiçbir zorunlu sýnýra
rastlanmayan bir bulutsuyu anýmsatýr, iþte dilin
ortaya çýkmasýndan önce hiçbir þey belirgin
deðildir, kavramsal yönü bakýmýndan her ikisinin
nedenli büyük bir yer kapladýðýný görüyor,
hissediyoruz.
Goethe dönemin genç, yetenekli bir kalemi
için söylediði “ O, her hafta bir baþkasý, daha
mükemmel biri oluyor” nitelemesi, þimdilerde
ister ilk kitaplarýný yayýmlasýnlar, ya da “kitapsýz”
olarak yazmaya devam eden “Siyanür” bir kuþak
için geçerlidir (Tuncay Takmaz da bu “kuþak ”
içinde yer alýr ).
Cehennemin sesi kolay duyulmuyor! Bir
bedel ister, katlanýlabilecek, olaðan þartlarý
zorlayacak ve o gözle görünmez gerçekle
yüzleþmeyi gerektirir, iþin kolay olduðunu
sananlar “elim” bir yanýlgý denizinde kayýp dalga
olurlar.
Tuncay Takmaz
Aristoteles ünlü Poetika yapýtýnda þiir
sanatýnda “düþünce” ve “dil” etkinliðinden söz
eder, düþünce uygun söz, sözcükler bulma
yetisiyle de ilintilidir, aradan binlerce yýl
geçmesine raðmen deðiþen pek bir þey de yok
aslýnda.
Her Þiir, ya da Þair’in benimsediði bir
“karakter” var, onun öznel seçimini belirleyen
þeydir ve bunun dil ile iliþkilendirilmesi
“Okunmuyor Aþk” adlý bu ikinci þiir kitabý
sanatçýnýn 2006-2007 tarihleri arasýnda yazdýðý
þiirler toplamýndan bir seçkiyi kapsýyor.
www.cekirdekshop.com ve tüm kitapçýlarda.
Eser Adý: Okunmuyor Aþk
Yazar Adý: Tuncay Takmaz
Türü: Þiir
Sayfa: 114
ISBN: 978-975-98756-8-8
Fiyatý: 7 YTL
Tasarým: Savaþ Çekiç
Daðýtým: Ýkia Yayýn Daðýtým 272 45 46
Tanri Taþta Uyur!
Þiirde, resimde, sanatsal bütün gayret ve
oluþumlarda ön planda koþan bir genç sanatçý
olarak Tuncay Takmaz; her yaptýðý iþi sonuna
kadar götürmesini bilen zekâsý ve yaþamý yaratý
gücüyle harmanlayabilme becerisi ve yeteneðiyle
kendi kuþaðýnýn önünde olduðunu da
kanýtlamaktadýr. Kendi kendini yetiþtiren bir
otodidakt olarak Tuncay Takmaz, elbet ustalarý
ve büyüklerinin izini sürmüþ ve onlardan aldýðý
bilgi ve ilhamla önünü aydýnlatmýþtýr
aydýnlatmasýna ama; daha çok o, kendi kendini
Takmaz þiirinde “Dil” yetkinliði ve dilin ilk
yaklaþýmda görülmeyecek, ama varlýklarýndan
ve iþleyiþleriyle dili oluþturduklarýndan da kuþku
duyulmayacak kendilikler sunmak gibi
yadýrgatýcý ve çarpýcý bir özelliði var, onun
benimsediði dilin bütün göstergesel kuramlardan
ayýran bir özellik söz konusu, bundan zerrece
kuþkum yok.
Tuncay Takmaz 1975 yýlýnda Þiþli Ýstanbul’da
doðdu. Bugüne kadar 22 kiþisel sergi açtý, çok
sayýda karma ve grup sergilerine katýldý.
Resimleri ulusal ve uluslararasý olmak üzere
birçok özel koleksiyonda yer aldý. 1997 yýlýnda
bir grup arkadaþý ile birlikte Çekirdek Sanat
Topluluðu’nu kurdu. 1999 yýlýnda Çekirdek
Sanat Dergisi'nin yayýmlanmasýna öncülük etti
ve derginin editörlüðünü yaptý. Çekirdek Sanat
Çaðdaþ Sanat Sergileri'nin genel
koordinatörlüðünü yürüttü, birçok serginin
tasarýmýný gerçekleþtirdi. 2000 yýlýnda kendi
sanatýyla ilgili metnini Mehmet Ergüven'in
yazdýðý ilk katalogu yayýmlandý,
www.cekirdeksanat.com web sitesini oluþturdu
ve editörlüðünü üstlendi. 2003-2004 tarihleri
arasýnda askerliðini yaparken "Bu Bir Sanat
Eylemidir" baþlýklý mektuplar yayýnlayarak bir
dizi performans gerçekleþtirdi. 2005 yýlýnda
Beyoðlu Ýstanbul’da “Çekirdek Sanat Atölyesi”ni
kurdu. 2002-2005 tarihleri arasýnda yazdýðý þiirler
toplamýndan geniþ bir seçkiyi kapsayan “Unutma
Aþk” isimli ilk þiir kitabý, 2006 yýlýnda yaptýðý
seri resimlerden ve hakkýnda yazýlan metinlerden
bir seçkiyi kapsayan ikinci katalogu, 2007 yýlýnda
üçüncü katalogu (Ekrem Kahraman ile birlikte)
yayýmlandý. Sanatçýnýn Atölyesi; Düþünce Kültür
Sanat Seçkisi’nin Yayýn Koordinatörlüðünü
üstlendi, www.cekirdekshop.com adresinde
online satýþ sitesi oluþturdu ve Çekirdek Sanat
Yayýnlarý’ný kurdu.
Çok Yönlü Bir Sanatçýnýn Serenadý
Genç olmasýna hala genç Tuncay Takmaz;
ama sanki bin yýllarýn birikimini, kendi kiþisel
çabasýyla sýrtlanmýþ görünüyor. Bu kadar yoðun
ve karmaþýk yaþayan bir genç sanatçýnýn; hem
çok yönlülüðü bir zýrh gibi kuþanmasý ve hem
de bu çok yönlülük içinde özgün yaratýlar ortaya
koymasý, ancak takdir edilecek büyük bir çabadýr.
anlaþýlmaz bir durum deðil.
Bir Kýzýlderili sözüdür: “ Tanrý Taþta Uyur
!”. Doðru olabilir, hatta “gözyaþýnda” bile
uyuduðu görülmüþtür. Ama ben onun çoðu sessiz
gecelerde Ressam Atölyeleri, Þiir kitaplarý
arasýnda uyuduðunu da gördüm, hatta bilir
uyandýðýný: insanýn içinde.
Kamil ÖNTAÞ
[email protected]
BÝLSEM Öðrencileri uzay kampýnda
Merkezi
(BÝLSEM)
öðrencileri,
Ýzmir'de
düzenlenen 'uzay
kampýna' katýldý.
SÜMÜKLÜ DURSUN ALÝ BEY
…………Doðduðunda çelimsizdi, babasý
“bundan bir mok olmaz” damgasýný daha
birkaç aylýkken söyledi, adýný da Dursun
Ali koydu. Dursun Ali’nin üç tane de
kardeþi vardý bu en sonuncusuydu. Babasý
“benden cýlýz çocuk doðdu” demedi, bunu
etrafýndakiler söyledi, Dursun Ali’yi
görenler “babasý ne ki ondan güçlü
kuvvetli çocuk doðsun dediler.”
- Hikaye bu ya Dursun Ali’nin
hikayesini onlarca yazanýn bulunduðu
dünyamýzda yazmak bana nasip oldu.
- Umarým ki siz deðerli
okuyanlarýmýzda Dursun Ali hakkýnda bu
yazdýklarýmý eleþtirip bu insanýn gidiþatýna
bir yol çizersiniz. Bir film þeridi gibi.
Dursun Ali okula baþlayýncaya kadar
çelimsizdi, burnundaki sümük hiç eksik
olmadý, ailesi gözden çýkartmýþtý ta
doðduðundan beri, giydiði renkli kollu
kazaklarýn kol kýsmýndan omzuna kadar
þýra rengi almasýna çevredekiler “bir insan
olur da bu kadar olur” , “bunun anasý
babasý yok mu” diyorlardý. Kollarýna
sildiði burnundan akan sümük omzuna
sýðmadýðý gibi okul döneminde
arkadaþlarýnýn önüne düþüyordu.
Okuldaki arkadaþlarý Dursun Ali’nin
adýný pek söylemiyorlardý, ismi uzunca
konulduðu için sümüklü diye hitap
ediyorlardý. Gel aþaðý gel yukarý Dursun
Ali’nin ismi Sümüklü Dursun Ali olarak
kaldý.
Dursun Ali bu duruma anlayýþ gösterdi
baþta, okul döneminde kimse ama hiç
kimse çelimsizliðinden, sýskalýðýndan, aklý
baþýnda cümleler kullanmadýðýndan
arkadaþý olmadý, gören sanki cüzamlýymýþ
ya da ikinci sýnýf vatandaþýymýþ gibi uzak
duruyordu.
Yaþý biraz daha ilerleyince annesi
cebindeki mendili kullanma alýþkanlýðýný
kazanamayan Dursun Ali’nin bileklerinden
– omzuna kadar söküp takýlan özel bir
bez yaptý. Babasý da çevresindeki
insanlarýn taktýðý lakaba layýk görüldü :
“sümüklü nün babasý.”
Yaþý gün geçtikçe artan Dursun Ali
aslýna akýllý bir çocuktu, sorumluluðunu
bilir, okuldaki ödevlerini harfiyen yerine
getirirdi.
Mert idi, lafýný hiçbir þeyden
çekmezdi.
— Dursun Ali ile ilgili bilgileri
verirken, her ne kadar bu hikâye de olsa
bu insanýn yaþamýný yazarken, konu olarak
seçeceðim baþka düzgün kýyafetli insanlarý
niçin yazmadýðýma kendimce kendime
kýzdýðým oldu. Fakat bu tipteki insanlarýn
yaþamýmýzda var olduðunu ve yaþamýmýza
renk kattýðýný, çalýþmalarým içindeki notlarý
deðerlendirmem gerektiðini düþünerek,
Dursun Ali’nin de ve benzerlerinin de
mutlaka yazýlmasý gerektiðini düþündüm,
yazmam gerektiðini anladým. Bu yüzden
yazýmý sürdürüyorum.
Ailesi bu çocuðu tamamen gözden
çýkardýlar artýk, “bu çocuktan bir mok
olmaz” dediler.
(Devamý Yarýn)
Kýrþehir'in
Kaman ilçesinde
faaliyet gösteren
Bilim Sanat
Kaman Bilim ve Sanat Merkezi'nin 2
öðrencisi Bengü Demir ve Fatih Emre Güneþ
ile fen bilgisi öðretmeni Özkan Durmuþ, Ýzmir'de
düzenlenen 5 günlük uzay kampýna katýldý.
Kamp süresince çeþitli etkinliklerde
bulunduklarýný ve kampýn çok yararlý geçtiðini
söyleyen Özkan Durmuþ, takým çalýþmasý ve
teknoloji içerikli bir uzay ve bilim merkezi olan
uzay kampýnýn, Türk gençlerini bilim, matematik
ve teknoloji alanýnda kariyer yapmak için motive
ettiðini anlattý. Durmuþ, "Kampa katýlan
çocuklara ve yetiþkinlere, uzayla ilgili inter aktif
simülasyonlarýn kullanýldýðý dinamik ve
eðlenceli bir ortam saðlandý.
Ýletiþim, takým çalýþmasý ve liderlik
alanlarýnda da eðitim verildi. Merkezi Hunstville
Alabama'da bulunan ve Amerika Uzay Bilimleri
Sergi Komisyonu Lisansý'na sahip olan kamp,
her yýl düzenli olarak devam etmektedir. Uzay
kampý; Amerika, Kanada ve Türkiye olmak
üzere dünyada sadece üç yerde bulunuyor. Kamp
son derece faydalý geçti ve öðrencilerimiz farklý
izlenimler elde etti" dedi.
BÝLSEM Müdürü Þaban Güneþ ise,
öðrencileri gelecek yüzyýllara hazýrladýklarýný
belirterek, çeþitli kamp ve fuarlara katýlarak,
öðrencilerin ufkunu açmaya çalýþacaklarýný dile
getirdi.
( Kent haber )
Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü okullar arasý tekvando müsebakalarý yapýldý
KOLEJÝ
Sulucakarahöyük-NEVÞEHÝRGENÇ ERKEKLER TEAKWONDO
MÜSABAKA SONUÇLARI
KATEGORÝSÝ : GENÇ ERKEKLER
45 KG :
1 – Veli DÝRÝKOÇ ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
2 – Berkant DAÐCI
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
3 - Mustafa KESER ÖZKONAK H. H.
TÜRKKAN AÖL
48 KG:
1 - Samet DEMÝR ANADOLU OTELCÝLÝK
VE TURÝZM MESLEK LÝSESÝ
2 - Metin ÝKÝZOÐLU ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
3 - Zübeyr Talha ÇINAR
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
51 KG:
1 – Ýsmail IÞIK KARDELEN KOLEJÝ
2 – Ýhsan TAYYAR
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
55 KG:
1 – Abdullah ALPTEKÝN ANADOLU
OTELCÝLÝK VE TURÝZM MESLEK LÝSESÝ
2 – Arif ÖZEN
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
3 – Sefa VATAN ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
59 KG:
1 - Mehmet YILMAZ
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
2 - Osman ÇARDAK ANADOLU TÝCARET
VE MESLEK LÝSESÝ
3 - Mustafa ÖZKARA ÖZKONAK H. H
TÜRKAN AÖL
63 KG:
1 - Hacý ÇÝÐDEM ANADOLU TÝCARET VE
TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
2 - Çaðrý BAÞALTUN ÖZEL KARDELEN
3 - Koray BASIR ANADOLU MESLEK VE
MESLEK LÝSESÝ
68 KG:
1 – A. Serdar YÝÐÝT
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
2 – Yakup ÖZBEK ANADOLU TÝCARET
VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
3 – Ahmet GÖKHAN ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
73 KG:
1 – Alper CANPOLAT
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
2 – Ýlker ALTAÞ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
3 – Abdullah GÜNEY ANADOLU TÝCARET
VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
78 KG:
1 – Burak TUZ ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
2 – Cevdet ÞÝMÞEK ANADOLU TÝCARET
VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
+ 78 KG:
1 – Hüdai ÖZ ANADOLU TÝCARET VE
TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
2 – Selçuk YÜCEL ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
3 – Turan DURMUÞ
AND.TEK.LÝS.TEKNÝK LÝSE VE
END.MES.LÝS.
SATILIK TARLA
250 dekar
8 parça tarla
satýlýktýr.
Müracat:
Hasan Danacý
Tel: 0384 441 31 62
HACIBEKTAÞ
KATEGORÝSÝ : GENÇ KIZLAR
42 KG:
1 – Kübra KARAKAYA ANADOLU
TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
2 – Þeyma GÜNDOÐDU ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
44 KG:
1 – Öykü URAT ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
2 – Esma ÖZKAN ANADOLU TÝCARET
VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
46 KG:
1 – Müþerref YILDIZ ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
2 – Pembegül KOLATAN ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
49 KG:
1 – Eda Elçi ÖZ ÖZKONAK H. H.
TÜRKKAN AÖL
2 – Hilal GÖRE ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
52 KG:
1 – Nagihan PEKMEZCÝ ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
55 KG :
1 – Selinay BULDAK ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
59 KG:
1 – Rabia DAÐASLANI ANADOLU
TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ
2 – Özge ÖZBA ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
63 KG:
1 – Funda TUÐ
ÖZEL KARDELEN KOLEJÝ
2 – Esma KÜSMEZ ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
68 KG :
1 – Rabia ERSOY
ANADOLU
TÝCARET VE TÝCARET MESLEK LÝSESÝ,
2 – Pembegül KOLATA ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
+ 68 KG :
1 – N. B. Özen ÖZÇETÝN ÖZEL KARDELEN
KOLEJÝ
SATILIK DAÝRE
Toki I. Etapta
C - 2 kAT1. 8 Nolu 3 +1 Daire
Toki II. Etapla takas olabilir
Tel: 0 544 899 56 89
BAÞSAÐLIÐI
Bala Mahallesinden
Lütfü ULUSOY’UN
Kýzý
Suzan ULUSOY
Hakka Yürmüþtür.
Yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz
7
"Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça Ortaðýz"
L.Doðan Týlýç
Sýra annelere mi geldi?
Federasyon yaptýðý açýklamada "Bizleri yargýladýnýz,
[email protected]
ceza verdiniz, iþkenceden geçirdiniz, sýra annelerimize
mi geldi sorusunu sormak için Salihli’ye gidiyoruz"
Patates krizi!
diyor.
"Eðer iþlenmiþ bir suç varsa, eðer oðlunu anmak
Dublin'de hüzün yakaladý beni; daha kenti görmeden, pasaport
polisi önündeki kuyrukta... Bu durumlarda hep yapýlan "uyanýklýk"la,
30-40 kiþilik kuyruktan çýkýp 6 kiþinin sýralandýðý kuyruða geçtim.
Uzun kuyruk neredeyse biterken, bizden henüz bir tek kiþinin bile
azalmadýðýný görmekti hüznün nedeni. Rengi yüzünden öyle yerinde
sayýp durdu kýsa kuyruk. Önümdeki siyahlarýn her biri dakikalarca
sorgulandý, içeri "buyur" edilmeden. Belki "buyur" edilmeyen de
oldu. Onlarý "ürkek güvercinler" gibi bekleþtikleri kuyrukta býrakýp
tekrar uzun kuyruða döndüm.
Bu kez, hüzün, Ýranlý bir aile olup takýldý arkama. 10 yaþlarýnda
bir kýz, 16-17 yaþlarýnda iki oðlan ve anneleri, ellerinde Ýran pasaportlarýyla, hemen arkamda, endiþeli bir fýsýldaþ-madaydýlar. Belki de,
daha iki gün önce okuduðum "Umutsuzluða Yolculuk"un etkisiyle
Ýranlýlarýn hali o kadar dokundu bana. Gülhan Moeel'in yaþam
mücadelesini anlatan kitabýn Tahran havaalanýndan ayrýlýþ sahnesini
bir türlü aklýmdan çýkaramadýðýmdan...
suçsa, hepimiz bu suça ortak olmak için gidiyoruz."
1977'de öldürülen Orta Doðu Teknik Üniversitesi
(ODTÜ) Öðrenci Temsilcileri Konseyi (ÖTK) yöneticisi
Ertuðrul Karakaya'yý iki yýl önce Salihli'deki mezarý
baþýnda anan annesi Ayþe Karakaya ve 18 kiþinin
yargýlanmasýna 9 Mart 2007'de baþlandý.
Salihli Savcýlýðý, 73 yaþýndaki Karakaya'nýn ve anma
törenine katýlan 18 kiþinin "suçu ve suçluyu övmek"ten
yargýlanmasýný istemiþti. Savcýlýk, bir Emniyet
fezlekesine dayanarak Karakaya'nýn 1977'de
Sulucakarahöyük
Sertaç Danacý
"Karakaya'yý Anmak Suçsa Hepimiz Bu Suça
Ortaðýz"77'de öldürülen oðlu Karakaya'yý mezarý
Mülteci olmak böyle bir þey iþte; þanslý olanlar için. Daha az þanslý
olanlar, "tabut gemiler" gibi botlarla çýktýklarý umut yolculuðunda
açlýktan ölüp gidiyorlar.
baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu ve suçluyu övme'
"Tabut gemiler"e hiç yabancý deðil Ýrlandalýlar. Þimdi Dublin
Limam'nda turistleri aðýrlayan Jeanie Johnston, orijinali 1847'de inþa
edilmiþ bir yelkenli. 1840 ve 50'lerde tarýmla uðraþan ada halkýnýn
temel gýdasý patatese bulaþan bir hastalýk kýrýp geçirmiþ Ýrlandalýlarý.
Açlýktan kitleler halinde göç baþlamýþ adadan. "Patates Krizi"nden
kaçanlar, doluþ-duklarý gemilerle, korkunç koþullarda, yeni bir hayat
aramak için okyanusa açýlmýþlar. Gemilere, yolculuk boyunca yaþanan
ölümlerden dolayý, "tabut gemi" denmiþ. Jeanie Johns-ton'u bütün o
diðer tabut gemilerden ayýran, bir tek yolcusunu bile ölümün eline
býrakmadan 2500 kadar Ýrlandalý'yý 16 seferde Kuzey Amerika'ya
taþýmýþ olmasý.
Derneði de destek amaçlý katýlýyor.
Ölenlerin ve yeni bir hayat kuranlarýn anýsýna, birkaç yýl önce
Jeanie Johnston'un bir benzerini yapan Ýrlandalýlar, ayný yolculuða
çýkýp döndükten sonra Dublin Limaný'na demirlemiþler gemiyi, bir
anýt müze olarak.
gerekçesiyle dava açýlan Ayþe Karakaya'nýn
davasýnýn dördüncü duruþmasýna Ýzmir 78'liler
Emine Özcan
Ýzmir 78'liler Dayanýþma ve Araþtýrma Derneði,
Devrimci 78'liler Federasyonu, 1977'de jandarma
kurþunuyla ölen üniversite öðrencisi oðlu Ercan
Karakaya'yý mezarý baþýnda andýðý için hakkýnda 'suçu
ve suçluyu' övdüðü iddiasýyla dava açýlan Ayþe
Karakaya'nýn davasýnýn dördüncü duruþmasýna katýlacak.
"jandarmayla çatýþmaya girdiðini", dolayýsýyla anma
törenine katýlýp "Ertuðrul ölmedi, mücadele sürüyor"
sloganý atanlarýn da "suçu ve suçluyu övdüðünü" iddia
etmiþti.
ODTÜ Mezun Dernekleri üyeleri, Karakaya'nýn
jandarmaya çatýþmaya girmediðini, üniversite kapýsýnda
arkasýndan vurularak öldürüldüðünü, bunun da otopsi
raporlarýyla saptanmýþ olduðunu söylemiþlerdi.
"ODTÜ-ÖTK üyeliði suçsa, o dönemki 10 bin
ODTÜ öðrencisi ve Ertuðrul'la birlikte bizler de o suçu
iþledik."
Davanýn dördüncü duruþmasý yani karar duruþmasý
Cuma günü (16 Kasým 2007) saat 09.00’da Salihli
Adliye Sarayýnda yapýlacak. (EZÖ/NZ)
Bianet
CHP'den Erdoðan'a: Cemevlerini ibadethane
olarak görüyor musunuz?
yerine getirmelerine raðmen, ibadethaneleri olan
Ýrlanda 1990'larda "Kelt Kaplanlarý" mucizesini yaþayýp, 10 yýl
içinde Avrupa'nýn en yoksul ülkelerinden biri statüsünden, en zengin
ülkelerden biri konumuna atlayana kadar sürekli göç vermiþ dýþarýya.
88-89 yýllarýnda hâlâ yýlda 70 bin Ýrlandalý adanýn dýþýna göçüyormuþ, bir baþka hayat düþünün peþinde. 88'de 1.1 milyon insana
istihdam saðlayan 4 milyonluk Ýrlanda, 2000 yýlýnda, iki yýl sonra,
yarým milyondan fazla yeni istihdam alaný açan bir ekonomik büyüme
gerçekleþtirmiþ. Artýk, her yýl 45 bin kadar göçmen alýyor, sadece 20
bin kadar vatandaþýný dýþarý gönderirken.
cemevlerinin elektrik, su giderleri için Diyanet Ýþleri
Bakanlýðý bütçesinden ödenek ayýrmayý düþünüyor
musunuz?" dedi.
Týnastepe, 85 bin cami için, 90 bin imam hatip
görevlisinin Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kadrosundan
maaþ aldýðýný ve Cemevi dedeleri için de kadro açýlýp
açýlmayacaðýný sorarak, Baþbakan erdoðan’a þu
sorularý yöneltti:
"Patates krizi" 10 yýl öncesine kadar göç veren Ýrlandalýlarýn kolay
unutabilecekleri bir þey deðil. Yine de, bu, pasaport polisi önündeki
siyah ürkek güvercinler kuyruðunun bir türlü ilerlemediði gerçeðini
deðiþtirmiyor. 0 kuyrukta sizi saran hüzünden kurtulabilmek için
sýradan Ýrlandalýlarý tanýmak gerekiyor.
“-Zorunlu din dersi uygulamalarý, din
özgürlüðünü güvence altýna alan Anayasa’nýn 24.
maddesine aykýrý deðil midir? Ýlköðretimde zorunlu
din dersinin kaldýrýlmasý yönünde Milli Eðitim
Ýngilizlerin "soðukluðu"ndan zerre kadar eser yok burada.
"NASH'S", yani tesadüfen girdiðimiz Ýrlanda "pub"larýndan "Nash'ýn
Yeri", perçinliyor bu yargýyý. Karþýda at yarýþý oynadýktan sonra,
meþhur Ýrlanda biralarýný yudumlamak için bara gelenler, birbirlerine
takýlýp dokunarak tadýný çýkarýyorlar akþamýn.
"Hoooop, hop. Adamýn yemeðine dalma. Seninki birazdan gelecek"
diye, önüme konan tabaða uzanan Helga'yý "azarlýyor" garson. Sonra
birkaç kez gelip ilk kez karþýlaþtýðý müþterilerle sohbeti derinleþtirmek
istiyor: "Nerelisiniz?" "Birimiz Alman, diðerimiz Türk" diyor Helga.
"Hadi" diyorum, "hangimiz Türk, tahmin et." "Çok açýk" diyor þakacý
garson, "rengine bakýlýrsa sen Slavik birine benziyorsun." Belli ki,
insanlarýn rengini falan dert ettiði yok.
Bakanlýðý nezdinde bir çalýþma yapýlmasý talimatý
verdiniz mi?
-Yerel yönetimlerce imar planý hazýrlanýrken,
CHP Erzincan Milletvekili Erol Týnastepe,
cemevlerinin yasal ve mali durumlarýný Meclis
de bu uygulama kapsamýna alýnmasý yönünde ilgili
gündemine taþýdý. Týnastepe, Baþbakan Recep Tayyip
bakanlýklar nezdinde yürütülen bir çalýþmanýz var
Erdoðan’a “Cemevlerini ibadethane olarak kabul
mýdýr?
ediyor musunuz?" diye sordu.
CHP’li Týnastepe, Baþbakan Recep Tayyip
Erdoðan’ýn yazýlý yanýtlamasý istemiyle TBMM
Baþkanlýðý’na verdiði soru önergesinde, Bakanlar
Bu yazýnýn son satýrýný yazarken, Ýrlanda televizyonu John Lennon'ýn
"Ýmagine"ýný çalmaya baþlýyor. "Sýnýrlarýn olmadýðý bir dünya hayal
et" diyor þarký. Ediyorum... Ama ne o ký-salmayan siyah kuyruk
gidiyor gözümün önünden, ne de ürkek Ýranlýlar!
camiler için arsa tahsisi yapýlmaktadýr. Cemevlerinin
Kurulu kararý gereðince cami, mescit, kilise, havra
ve sinagog gibi ibadethanelerin yýllýk elektrik ve su
giderleri için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bütçesinden
ödenek ayrýldýðýna dikkat çekerek, “15 milyona yakýn
alevi vatandaþýmýzýn devlete olan yükümlülüklerini
-TRT Kurumu’na baðlý televizyon kanallarýnda
Ramazan ayý boyunca Sünni inancý ile ilgili yayýnlar
yapýlmaktadýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýndan alevi
vatandaþlarýmýzýn Muharrem ayý boyunca TRT’den
Alevilik ve Bektaþilik konusunda yayýnlar yapmasý
yönündeki talepleri dikkate alan bir çalýþmanýz var
mýdýr?"
Alevihaber
Parçalý Bulutlu
En Yüksek 0C
En Düþük 0C
11
4
8 Aralýk'ta tüm dünyayayla eþ zamanlý miting: Ýklim deðiþikliðini durdurun!
Keg De Orada Olacak
[sesonline] ÝSTANBUL- Çok sayýda birey
ve örgütün oluþturduðu "Küresel Eylem Grubu"
(KEG)'nun 8 Aralýk'ta Ýstanbul'da tüm dünyayla
eþ zamanlý olarak gerçekleþtireceði "Kyoto'yu
imzala / Küresel Isýnma'yý durdur! konulu
mitingle ilgili düzenlenen basýn tolantýsýnda
konuþan Pelin Batu, "Bizler gezegenimize,
suyumuza, Sinop'umuza, çifçimize sahip
çýkmak için 8 Aralýk'ta Kadýköy'de olacaðýz.
Sizleri de bekliyoruz. Ne petrol, nu kömür, ne
nükleer. Güneþ, rüzgar bize yeter" dedi.
Küresel Eylem Grubu'nun Kyoto
Antlaþmasý'ný Türkiye'nin de imzalamasý için
baþlattýðý kampanyanýn basýn toplantýsý Ýstanbul,
TMMOB Makina Mühendisleri Odasý'nda
gerçekleþti.
KEG adýna konuþan Pelin Batu, dünyanýn
atmosfere yakýn yüzeyinin ortalama sýcaklýðýnýn
son yüzyýlda 0,6 derece arttýðýna, buna petrol
ve kömür gibi yakýtlardan çýkan gazlar ile diðer
sanayi ve atýk gazlarýnýn büyük katký yaptýðýnýn
belirtildiðine, geçtiðimiz bir yýl içinde iklim
deðiþikliðinin tüm beklentileri boþa çýkartarak
beklenenden daha hýzlý ve sert deðiþiklikler
getireceðini ortaya koyduðuna" deðindi.
'Petrol Lobisi Ýnsanlýðý Savaþ Ve
Ýklim Deðiþikliðiyle Ýki Kere Vurmayý
Karadeniz'de felaket
Fýrtýna, Azak Denizi'nin Karadeniz'e
açýldýðý boðazda bir tankeri ikiye böldü.
Tonlarca fuel oilin denize aktýðý kaza,
'Karadeniz için çevre felaketi' olarak
yorumlandý. Temizlenmesi yýllar alacak
ANAPA - Karadeniz'deki fýrtýna, 4 bin 300
ton fuel oil yüklü tankeri ikiye böldü. Azak
Denizi'ni Karadeniz'e baðlayan Kerç Boðazý'nda
fýrtýnaya dayanamayan 'Volganef-139'dan
dökülen fueloil, Karadeniz'i çevre felaketiyle
yüz yüze getirdi. Karadeniz, tankerin yaný sýra
fýrtýnada üçü sülfür yüklü dört gemiyi daha
yuttu. Üç denizci öldü, 20 denizci kayýp.
Kaza, Karadeniz'e baðlandýðý Kerç Boðazý
dýþýnda bir gölü andýran Azak Denizi'nin,
Ukrayna açýklarýnda meydana geldi. Yetkililer
dev dalgalarda ikiye ayrýlan Volganeft-139'daki
1300 ton fueloilin denize aktýðýný, tankerde
halen 3 bin ton yakýt olduðunu açýkladý. Ancak
temizleme çalýþmalarý kötü hava nedeniyle
aksýyor. Volganeft-139, Rusya'nýn Samara
kentinden, Ukrayna'daki bir yakýt terminaline
giderken fýrtýnaya yakalandý. Fýrtýnada batan
diðer üç gemi ise binlerce ton sülfür taþýyordu.
Rus hükümetine baðlý çevre koruma acentesi
Rosprirodnadzor'un baþkaný Oleg Mitvol, 'ciddi
bir çevre kazasýyla karþý karþýya olduklarýný,
kirliliðin giderilmesinin birkaç yýl sürebileceðini'
Baþarýyor'
"Doðu Akdeniz'le birlikte Türkiye'de yaz
boyu yaþanan aðýr kuraklýk, kentlerde susuzluða,
tarlalarda afete dönüþtüðünü, tüm dünyada
benzeri az görülmüþ bir hudubat kýtlýðý
yaþandýðýný ve bir yandan kuraklýk yaþanýrken,
öte yandan aþýrý yaðýþlarda binlerce insanýn
yaþadýðý evlerle birlikte yok olduðunu söyleyen
Batu, "Bu yýl Aralýk ayýnda Endonezya'nýn Bali
kentinde toplanacak olan Ýklim Deðiþikliði
Zirvesi"nde acilen adým atabilmek amacýyla
biraraya geleceklerini açýklayan hükümet
baþkanlarý, sorunun boyutlarý sebebiyle
endiþelerini gizlememelerine raðmen, silah ve
petrol lobisinin enerji politikalarý üzerindeki
hakimiyeti devam ediyor. Ýklimi deðiþtirerek
felaketimizi hazýrlayan endüstri ve onun karlarý
üzerine kurulu sistem için, Kuzey kutbunun
erimeye baþlamasý sonucu ortaya çýkacak olan,
tahminlere göre tüm kaynaklarýn yüzde 25'i
kadar petrol ve gaz yepyeni fýrsatlar anlamýna
geliyor. Taraflarýn kutup þartlarýna uygun yeni
savaþ gemileri için imalata baþlamasý, bölgede
kurulacak askeri üslerle ilgili haberlerin birbirini
takip etmesi, iklim felaketinin yanýnda paylaþým
savaþlarýyla geliyor olduðunu net olarak ortaya
koyuyor. Petrol hýrsý insanlýðý savaþ ve iklim
deðiþikliðiyle iki kere vurmayý baþarýyor" dedi.
Pelin Batu, elimizdeki yenilebilir enerji
kaynaklarýnýn ve enerji verimliliðini artýran
teknolojilerin nükleer güce göre daha hýzlý,
ucuz, güvenli ve temiz çözüm stratejileri
olduklarýný kanýtlýyor olmasýna raðmen iklim
deðiþikliðini bahane ederek, yeni nükleer
reaktörler yapýldýðýný, Kyoto Anlaþmasý'ný
imzalamamýþ, kayda deðer üç ülkeden biri
olduðumuzu, TBMM'de kabul edilen son enerji
yasalarýyla hem fosil yakýtlara hem nükleer
endüstriye kapýlarý sonuna kadar açtýðýmýzý,
Türkiye'nin iklim deðiþikliði etkisi altýnda hýzla
kuraklaþýrken, su güvenliðimiz, çifçimizin
geleceði tehdit altýndayken hala kirli kömür
santrallerinden, boru hatlarýndan ve doðal gaz
anlaþmalarýndan vazgeçilmediðini ve bunlara
raðmen Kyoto protokolü imzalanmadýðýný"
sözlerine ekledi. Batu; "KEG (Küresel Eylem
Grubu), amaç karbon salýmlarýný azaltmaksa,
'nükleer enerjinin' bu amaca hizmet
edemeyeceðinin bir gerçeklik olarak karþýmýzda
durduðunu haykýrmak üzere 8 Aralýk'ta
Kadýköy'de olacak. Bizler de, gezegenimize,
suyumuza, Sinop'umuza, çiftçimize sahip
çýkmak için 8 Aralýk'ta Kadýköy'de olacaðýz.
Sizleri de bekliyoruz" dedi.
Mitinge Destek Çaðrýlarý: "Zaman
Daralýyor, 'Yaþam Savunucularý'
Kadýköy’e..."
Basýn toplantýsýnda elinde bir "çalar saatle"
söz alan Greenpeace (Yeþi Barýþ)'den Yeþim
Aslan, zamanýn daraldýðýný, eðer bir þeyler
yapýlmazsa önüne geçmenin daha da
güçleþeceðini ve diðer ülkeler Kyoto'nun
sonrasýnda neler yapýlabileceðini konuþurken
Türkiye'nin Kyoto'yu henüz imzalamadýðýný
dile getirerek, "zamanýn daraldýðýný" ifade etti
ve 8 Aralýk saat:12.00'de, mitinge katýlan ya
da evlerinde oturan herkesi çalar saatlerinin
zilleriyle "alarm vermeye" çaðýrdý.
Basýn toplantýsýnda söz alan gazeteci-yazar
Yalçýn Ergündoðan yaptýðý konuþmada;
"üzerinde yaþadýðýmýz gezegenin çatýrdadýðýný
bu nedenle de, kendisinin "en zeki", "en akýllý"
olduðunu savunan kibirli "insan türü"nün
doðadaki ayak izlerinin acil olarak azaltýlmasý
gerektiðine inanýyoruz" dedi. Doðanýn da
hayvanlarýn da ne haklarýný zavunacak ne
"avukatlarý", ne çýkarlarýný koruyacak
"sendikalarý", ne de siyasal iktidarlarý
etkileyecek "oy haklarý" var; bu nedenle duyarlý
insanlarýn onlarýn yaþam haklarýný ve varlýklarýný
savunmak zorunluluðunda olduðunu ifade eden
Yalçýn Ergündoðan, "tüm yaþam savunucularýný
8 Aralýk'ta Kadýköy'e çaðýrýyorum" dedi.
DÝSK adýna konuþan Genel Sekreteri Musa
Çam da yaptýðý konuþmada "emek örgütleri
olarak 8 Aralýk mitingne destek vereceklerini"
vurguladý.
Yeþiller adýna konuþan Dr. Ümit Þahin
"Bilim insanlarýnýn raporlarýna göre önümüzdeki
8–10 yýlda acil olarak önlemler alýnmazsa iklim
deðiþikliðinin sonuçlarýnýn çok aðýr olacaðý,
açlýk ve kuraklýk yaygýnlaþýrken, sel ve kasýrga
gibi doðal felaketlerin de artacaðý, çok sayýda
insanýn göç etmek zorunda kalacaðýný
hatýrlattýklarýný" vurguladý. þahin "Yeni termik
santral kurulmamasý ve var olanlarýn
kapatýlmaya baþlanýlmasý gerektiðinin" altýný
çizdi.
ÖDP adýna konuþan Nermin Kaplan,
"Kyoto'yu imzalama talebinin günden güne
aslýnda önemini de yitirdiðine, Avrupa'nýn
imzalamýþ olmasýna raðmen gereklerini tam
olarak yerine getiremediðine, Kapitalizmi
ortadan kaldýrmadan bunun hiçbir zaman
baþarýyla sonuçlanamayacaðýna deðinerek, 8
Aralýk mitingine destek olacaðýz" dedi.
8 Aralýk " Küresel Ýklim Deðiþikliðini
Durdurun" mitingini destekleyenler arasýnda,
DÝSK, KESK Þubeler platformu, Türk Tabipler
Birliði, Çevre Ýçin Hekimler Derneði,, Çiftçi
Sendikalarý Konfederasyonu, Metalurji
Mühendisleri Odasý, Harita ve Kadastro
Mühendisleri Odasý, Ýstanbul Tabip Odasý, Þehir
Plancýlarý Odasý, 78'lier Vakfý, Açýk Radyo,
Allianoi Platformu, Amargi, Barýþa Pedal,
Barýþarock, Bianet, BirGün gazetesi, Buðday,
ÇGD, DSÝP, Dünya Yalnýz Bizim Deðil
(DYBD) Platformu, Genç Siviller, ÖDP, sinop
Bizim Platformu, Siyasal Ufuk Hareketi,
Türkiye Sakatlar Derneði, Munzur Çevre
Derneði, Yeþiller gibi kurum ve kuruluþlar yer
alýyor...
belirtti. Kazanýn ardýndan Rusya Devlet Baþkaný
Vladimir Putin, Baþbakan Viktor Zubkov'u
felaket bölgesine yönlendirdi.
Kerç Boðazý, Karadenizli yunuslarýn yuvasý.
Ayrýca bu aylarda güneye göç eden kuþlarýn
göç yolu üzerinde. Bölgedeki kalabalýk bir kuþ
sürüsü de kazazede. Objektiflere, dün Körfez
Savaþý'ný hatýrlatan, yakýta bulanmýþ kuþ
fotoðraflarý yansýdý. Kuþlar hareket
kabiliyetlerini kaybederken bölgedeki vahþi
köpeklerin de hedefi oldu. Çevre felaketinden
en çok etkilenen kuþ türü ise göç esnasýnda
Kerç Boðazý'na uðrayan kýrmýzý yakalý Sibirya
dalgýçkuþlarý.
Türkiye Nasýl Etkilenir?
'Kazadan, Türkiye nasýl etkilenir?' sorusuna,
uzmanlarýn yanýtlarý þöyle:
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene
Deniz Bilimleri Fakültesi öðretim üyesi Yrd.
Doç. Dr. Ersin Baþar: Kýsa vadede çevre
kirliliðine, uzun vadede ise Karadeniz'in ekolojik
yapýsýnýn olumsuz etkilenmesine neden olacak.
Sadece Ukrayna'yý deðil, Karadeniz'e kýyýsý
olan Türkiye, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan ve
Romanya'yý da yakýndan ilgilendiriyor.
Karadeniz, kapalý bir deniz olduðu için kendini
yenileme süreci daha uzun. Petrol kýyýya
ulaþtýðýnda daha da fazla kirliliðe neden olacak.
Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Dekaný Prof. Dr. Bayram Öztürk: Büyük bir
çevre felaketine neden olacaðý kesin. Ancak
Türkiye sahillerini etkileyeceðini sanmýyorum.
Karadeniz'in biyoçeþitliliði açýsýndan oldukça
tehlikeli. Mersin balýðý, kalkan, çaça balýðý
olumsuz etkilenecek. Balýk göçlerini etkileyecek.
Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Dekan Yrd. Doç Dr. Gülþen Altuð: Kötü hava,
sýzýntýnýn geniþ bir alana yayýlmasýna neden
olacak. Yakýt deniz yüzeyinde film etkisi yaparak
oksijen giriþini engelleyecek. Yüzde 25'lik bir
kýsým buharlaþacak, kalaný dibe çökmeye
baþlayacak. Doðal olarak yakýtýn parçalanýp
yok olmasý 10-15 yýlý bulur. Denge önce küçük
canlýlar için bozulacak. Toplu ölümler olabilir.
(Radikal, aa, afp, reuters)

Benzer belgeler