Balkanlar`da Ramazan Bayram cokusu

Transkript

Balkanlar`da Ramazan Bayram cokusu
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
20 TEMMUZ 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 330
www.balkangunlugu.com
Balkanlar'da Ramazan
Bayram co kusu
Balkan
co rafyas nda
dua ve ibadetle
geçirilen
Ramazan ay n n
ard ndan bayram
co kusu ya and
BOSNA HERSEK, S rbistan,
Karada , H rvatistan,
Kosova, Makedonya ve
Arnavutluk'ta ya ayan
Müslümanlar, bayram
namaz n k lmak için camilere ak n etti. Bosna’da
1993 y l nda S rp askerler
taraf ndan temeline kadar
y k lan ve Türk birli i ve
Koordinasyon Ajans n n
(T KA) deste iyle onar larak
ramazan öncesine ibadete
aç lan Banya Luka ehrindeki Ferhadiye Camisi'nde de
restorasyonun ard ndan ilk
kez bayram namaz k l nd .
Arnavutluk’ta ba kent
Tiran'da kentin tek camisi
olan tarihi Edhem Bey
Camisi'ne s mayan
Müslümanlar, namaz Ulusal
ehitler Bulvar 'nda k ld . 3’te
Macaristan’dan S rbistan
s n r na 175 kilometrelik duvar
Kosova’ya Kraliçe
Elizabeth deste i
KOSOVA Cumhurbaşkanı
Atifete Jahjaga Londra
Buckingam Krallık Sarayı
Avlusu’nda Kraliçe II Elizabeth
tarafından kabul edildi. Bu
kabul, Kosova milli marşının
eşliğinde gerçekleşti. Jahjaga
Kraliçe II Elizabeth ile bu görüşmeyi Kosova için özel önem
taşıyan tarihi bir an olarak
değerlendirdi ve bu görüşmenin
İngiltere Krallığı’nın Kosova
vatandaşları ve ülke için desteği
sağladığını ileri sürdü. 4’te
AB’N N
YUNAN STAN
AÇMAZI
Sema KALAYCIO LU
Sayfa 3’te
TÜRK YE’N N
KIBRIS’TAK TAV Z
Ata ATUN
Sayfa 4’te
MACARİSTAN mültecileri durdurmak
için Sırbistan sınırına 4 metre yüksekliğinde ve 175 kilometre uzunluğunda tel
duvar örüyor. Macaristan’ın, bu kararı bir
yıl içinde, Kosova, Suriye, Irak ve
Afganistan’dan yasadışı yollarla ülkesine
Gazeteniz
THY uçaklar›nda
ÜCRETS‹Z
Bulgaristan'da
Müslüman isimlerinin
iadesinde kolaylık
BULGAR STAN Meclisi, ülkede 1989 y l na
kadar iktidarda olan Komünist Parti'nin
Bulgar isimleri verdi i Türk ve
Müslümanlardan hayatta olmayanlara
as l isimlerinin iade edilebilmesine karar
verdi. Üyelerinin ço unlu unu Türklerin
olu turdu u muhalefetteki Hak ve
Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekilleri, Nüfus Kay t Kadastrosu'nda de i iklik
öngören yasa tasar s haz rlad . Tasar ,
mecliste 22 oya kar 128 oyla kabul edildi. Eski Bulgaristan Komünist Partisi'nin
(BKP) devam olan, ana muhalefetteki
Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) milletvekillerinin büyük bir bölümü yasa de iikli ine kar ç kt . 3’te
giren 80 bin mülteciyi göz önüne aldığı
vurgulandı. Bu arada, Balkan medyaların
çoğu duvarın inşasının başlamasıyla verdikleri haberi ’Avrupa’nın Göbeğinde
Utanç Duvarının İnşası Başladı’
manşetiyle verdi. 5’te
Makedonya erken
seçimde anla maya vardı
MAKEDONYA'da 4 siyasi parti lideri bir
araya gelerek gelecek yılın Nisan ayı sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda
görüş birliğine vardı. Siyasi gözlemciler seçimin demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha
da pekişmesine katkı yapacağını belirtti ve
kararı doğru yönde atılmış bir adım olarak
değerlendirirken Türkiye Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanlığı da yapılan anlaşmadan
duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 5’te
SAYFA 02
2 Kent ve Markalar SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
20 Temmuz 2015
Pazartesi
Editör: Suzan ERNOYAN
KTO, Konya’n›n
hedeflerine pusula oluyor
Son 10 yılda, Konya’nın içinde bulunduğu Anadolu şehirlerinin en büyük kazanımı
özgüvenidir. Anadolu ülke ekonomisine katkısını artırmak için daha fazla heyecan ve gayret
içinde olan kentin, Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk ile Konya’yı konuştuk
•Seçimlerin Anadolu ekonomisine yansımaları neler oldu?
F
ED kararları, yurtiçinde yaşanan yüksek siyasi tansiyon ve spekülatif baskılar sebebiyle aşırı artan döviz kuru
karşısında Merkez Bankası olağanüstü
toplanarak faizde sert bir artışa gitmiştir.
Türkiye’de geçmişte ekonomik kriz algısı
olan Kur-Faiz-Enflasyon artışı noktasına
ne yazık ki geri gelinmiştir. Gelinen süreçte TL’nin 1 Mayıs’tan itibaren dolar karşısında değer kaybı yüzde 20’yi aşmıştır.
Faizde ise iki kat artış gerçekleşmiştir.
Ortaya çıkan belirsizlik durumu neticesinde kaybeden ülke ekonomimiz ve özel
sektörümüz olmuştur. Kazanan ise yurt
içinde ve yurt dışındaki büyük tefeciler
olmuştur. Faiz artışının zararlarını orta ve
uzun vadede göreceğiz. Ekonomik daralma, işsizlikte artış, bütçede açığın büyümesi, sorunlu kredi hacminde tehlikeli tırmanış gibi eğilimler ortaya çıkacaktır.
Sonuçta faiz artışı ithalatı cazip hale getirecek, böylelikle Türkiye üretim ve ihracat
yapamayan bir ülke haline gelecektir.
•Sorunu aşmanın yolu nedir sizce?
Bu sorunu aşmanın tek yolu ise üretim
esaslı reformların bir an önce hayata geçirilmesidir. Gezi olayları ile birlikte devam
eden süreçte bugün yaşanılan hadiselerin
temelinde ülkenin yönetilebilir olmaktan
çıkarılması çabalarını görmekteyiz. 12
Eylül öncesine baktığımızda bir tarafta
anarşi bir tarafta ekonomide yüzde 40’lara
varan devalüasyon sonucunda askeri darbeyi yaşadık. Ardından gelen Özal hükümetleri döneminde yönetimi itibarsızlaştırmak amacıyla sık sık yolsuzluk iddiaları
gündeme getirildi. 1989’dan 28 Şubat
dönemine kadar yönetim zorluğu yaşanılan ülkede kötü bir ekonomik tabloda
yaşanan krizler hepinizin malumu.
Hükümetin itibarsızlaştırılması çabalarının
arttığı 28 Şubat sürecinde, dönemin
Başbakanı Necmettin Erbakan ülkenin
selameti için kendi isteğiyle başbakanlığı
bırakmak zorunda kalmıştır. Bu dönemle
birlikte ülke yeni bir kaos ortamına girmiştir. Bu ortamda 1999 ve 2001 krizlerinin
faturasını hepimiz ödedik. Sonrasında
Türkiye’nin son on
bir yılına
damgasını vuran Ak Parti hükümeti dönemi başladı. Ülkenin istikrar kazandığı
gelecek hedefleri belirlediği bu dönemde
de; Türkiye’de son otuz yılda yaşanılan,
yönetim zorluklarının benzerini Mayıs ayı
itibariyle görmekteyiz. 17 Aralık’tan itibaren de artan bir şekilde Hükümeti itibarsızlaştırma, uluslararası alanda prestijini
sarsma ve yönetim zorluğu çıkarma girişimleri devam etmektedir. Bu ortamda
Anadolu ekonomisi kaybetmektedir. Bu
ülkenin istikrarını ve siyasi iradenin itibarını koruması gerekenler işadamları olarak
bizleriz. Ülkede yönetim boşluğu oluşturup, bu boşluğu farklı grupların doldurması kimseye bir yarar getirmeyecektir.
Son dönemdeki manipülasyonlarla ülke
ekonomimizde kur ve faizlerde yaşanılan
olumsuz tablolar hepimizi etkileyecektir.
Ümit ediyorum ki ülkemizin yaşadığı bu
zorlu süreç en kısa zamanda sona erecektir.
ÜRETİM VE TİCARETİMİZİ
ARTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ
•Peki reel sektörü güçlendirmek adına
neler yapılmalı,
önerileriniz neler?
Bunun için; büyük tefecilere fırsat vermek
istemiyorsak öncelikle reel sektörümüzü
güçlendirmeliyiz. Üretimimizi ve ticaretimizi artırmalıyız. Bunun için de bizler bir
arada olmalıyız. Çok sevdiğimiz ülkemizi
büyütmek için bizler işadamları olarak çok
çalışacağız, daha fazla üreteceğiz.
•Yerel olarak değerlendirir misiniz?
Bu genel tespit ve değerlendirmelerden
sonra yerel olarak değerlendirirsek;
Geride kalan 90 yılda uygulanan kalkınma
modelleri uygulanan dönem şartları içerisinde ülkemizin gelişmesine katkı sağlamıştır fakat bugünün Türkiye’sinde yapısal bir sorunu da ortaya çıkarmıştır.
İstanbul merkezli Marmara Bölgesi’nin
Türkiye’deki ekonomik değerlerin yüzde
60’ına sahip olması Türkiye’nin bölgeler
arası gelişmişlik farklarını ortaya çıkardığı
gibi gelecek hedefleri açısından da sorunlar taşımaktadır. Sürdürülebilir ve genel
bir kalkınma için üretimin
Anadolu’ya dengeli olarak dağıtılması
gerekmektedir.
Hükümet tarafından İstanbul 2023 yılında
finans merkezi olarak düşünülmektedir.
Bu da sanayinin Anadolu’ya yayılacağı
anlamına gelmektedir. Şehir olarak planlamamızı buna göre yapmalıyız.
•Son 10 yılın Konya’sı olarak
nasıl bir portre çizeceksiniz?
Son on yılda Konya’nın içinde bulunduğu
Anadolu şehirlerinin en büyük kazanımı
özgüvendir. Anadolu ülke ekonomisine
katkısını artırmak için Konya, daha fazla
heyecan ve gayret içindedir. Konya’nın
ihracatı; 2001 yılında 100 milyon dolar
iken 2005 yılında 424 milyon dolar; 2010
yılında ise 2005 yılına göre yüzde 134,5
oranında artış göstererek 994,5 milyon
dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 sonu itibariyle ihracatımız ise 1.34 milyar dolara
ulaşmıştır. Konya, sahip olması gereken
gerçek ihracat değerine henüz ulaşamamıştır. Elbette bu rakamlar yeterli değildir.
Bunun için Konya’nın ihracatı önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2,5 milyar dolar, 2023
yılında da 15 milyar dolar olarak hedeflenmiştir. Ayrıca bugün ihracatta 14. sırada
olan ilimizin 2023 yılında ilk beş şehir içerisinde yer almasını hedefliyoruz. Konya
ihracatçı firma sayısında Türkiye’nin ilk 5
şehri içinde yer almaktadır. Bugün
Konya’da 1350’ye yakın ihracatçı firma
vardır. Bu sayının 2015 yılında 1.500'e,
2023 yılında ise 2 bine yükseltilmesi hedeflenmektedir.
•Burada üzerinize düşen
görevlerden bahseder misiniz?
Biz özel sektör olarak şehrimizin hedefleri
için üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Bu noktada şehrimiz sorunlarına
çözüm önerilerimizi ve talep ettiğimiz projeleri başta hükümetimiz olmak üzere ilgili
makamlarailetiyoruz.
Anadolu özel sektörünü temsil eden en
büyük kurumlardan biri olarak hedefimiz
şehrimizi 2023’e hazırlamaktır. Bu hedefle;
15 milyar dolar ihracat yapan, kişi başı
gelirini 25 bin dolara çıkaran, işsizliği
yüzde 5’e indiren bir Konya vizyonu belirledik. Bu kapsamda hayata geçireceğimiz
Yeni Fuar Merkezi ve Mesleki Eğitim
Merkezi projelerimiz 2014 yılında hizmete
girecektir.
ANADOLU’NUN EN BÜYÜK
FUAR ALANI KONYA’DA
Oda olarak şehrimiz sanayi ve ticaretini
geliştirmek için üzerimize düşen görevi
yerine getiriyoruz. Yürüttüğümüz projelerden biri de şehrimizin sahip olduğu fuar alanını daha büyük ve
modern bir hale getirmek için
yaptığımız çalışmalardır. 1999
yılında yapılan mevcut fuar
alanımız bugün Konya’nın
ihtiyacını karşılamamaktaydı. Fuar alanımızın
yapıldığı dönemde 85
milyon dolar ihracat
yapan Konya’nın ihracatı bu güne kadar 15
kat arttı.
•Hedefiniz neler?
Önümüzdeki on
yıllık hedefimiz
olarak ihracatımızı
15 milyar dolara
çıkaracağız. Bunun
için fuar alanımızın
ihtiyaca cevap vermeyeceğini görerek
büyütme çalışmalarına başladık. Fuar
merkezimizde tarım
ve makine fuarları
olmak üzere iki marka
fuar düzenlemekteydik.
Bu iki fuarın Konya ekonomisine yıllık katkısı 40
milyon TL’yi bulmaktadır. 6
hole çıkaracağımız fuar merkezimizle birlikte Konya’da en az 5
marka fuar düzenleyebilecek hale
geleceğiz. Böylelikle düzenlediğimiz
fuarlarla merkezimizin Konya ekonomisine katkısını artıracağız. Hedefimiz
olduğu gibi 2014 yılı tarım fuarını 6 holde
yapacağız. Konya’nın uluslararası ticaret
merkezi olmasına katkı sağlayacak
projemizde önemli bir aşamaya gelmiş
olmaktan mutluluk duymaktayım.
İnşaatına başlanan projemiz tamamlandığında Konya’ya Türkiye’nin en modern
fuar alanlarından birini kazandıracağız.
Ana yapı olarak 6 adet fuar teşhir holüne
sahip olacak merkezimizde her hol 8 bin
100 metrekare olacak. Bu hollerin yaklaşık
2 bin 800 metrekaresi gezi alanı, 5 bin 300
metrekaresi teşhir alanı olarak kullanılarak
toplam 71 bin 646 metrekare kapalı alana
sahip olacak. Fuar merkezimizde içinde
ayrıca bin kişilik kongre salonu, elli kişilik
toplantı salonları, teknik imkânlarla donatılmış basın merkezi ve simultane tercüme
odaları bulunacak. Fuar alanın bahçesinde
3 bin 500 araçlık misafir otoparkı, 50 otobüs park alanı, 350 servis oto park alanı
düzenlenecek.
MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ
NİTELİKLİ ELEMAN
YETİŞTİRECEK
Ülke olarak 2023 hedefimize özel sektörümüzün üretimiyle ulaşacağız. Bu hedefe
ulaşmak için dünya ile rekabet içerisinde
olacağız. Bu rekabette öne geçmek, daha
yüksek katma değerli bir üretim ve ihracat
yapısına gitmekten geçiyor. Buna rağmen
sanayimizin en temel problemlerinden biri
vasıflı iş gücü, vasıflı ara eleman teminidir.
Bir tarafta işsizlik varken, sanayimizin
uygun eleman bulmakta sorun yaşaması
ülkemizde eğitim ve istihdam köprüsünün kopuk olduğunu, işsizlikten çok mes-
leksizlik sorunu yaşandığını görmekteyiz. Bu sorunun temelinde ise insan
değil sistem sorunu yatmaktadır. Yanlış
eğitim politikalarıyla işsiz nüfustan faydalanamıyoruz. Ülkemizde genç nüfus; iyi
eğitildiği, gerekli bilgi ve beceri ile donatıldığı takdirde bir avantaj olabilir.
Sürdürülebilir ve yüksek oranlı büyüme
için işgücümüze iş dünyasının talepleri
doğrultusunda beceri kazandırabilmeyi
başarmak zorundayız. Bunun da yolu,
mesleki eğitimin kalitesini artırmaktan ve
yaygınlık kazandırmaktan geçmektedir.
•Oda olarak Mesleki Eğitimle
ilgili çalışmalarınız neler?
Mesleki eğitim ile ilgili önemli bir eksikliğimiz de okul-işyeri bağlantısındaki
kopukluktur. Mesleki eğitim alan öğrenciler yeterince pratik yapma imkânı bulamamaktadırlar. Mesleki eğitimle ilgili her
konuda özel sektör olarak bizlere de
büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Konya Ticaret Odası olarak başlattığımız Mesleki Eğitim Merkezi Projemizin
çalışmaları devam etmektedir.
Projemizdeki son aşama çalışmalarımız
mimari projenin hazırlanması ve atölyelerin tefrişatının planlanması noktasında
devam etmektedir. Mesleki Eğitim
Merkezi ile ilgili hazırladığımız projeyi bu
ay içerisinde Kalkınma Bakanlığı’na göndereceğiz. Buradan gelecek onay ile 2014
yılında inşaatı bitirilecektir.
SAYFA 03
Balkan Haberleri 3
20 Temmuz 2015
Pazartesi
Balkan co rafyas nda
BAYRAM SEV NC
diğer kentlerdeki camiler de bayram namazı gelen
vatandaşların akınına uğradı. Başkentlilerin akın
ettiği Fatih Sultan Mehmed Camisi'ndeki namazı
Kosova İslam Birliği Başimamı Sabri Baygora kıldırırken, bayram hutbesini ise Kosova İslam Birliği
Başkanı Naim Tırnava okudu.
KARADAĞ’DA
BAYRAMLAŞMA TÖRENİ
Balkanlar'ın en küçük ülkesi Karadağ'da da
Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı Rojaye,
Biyelo Polye ve Plevlya, Ulciny ve Bar gibi kentlerde bayram namazı kılındı. Bayram namazının ülke
genelindeki yaklaşık 130 camide kılındığı
Karadağ'da, başkent Podgoritsa'daki
Starodoganyska ve Osmanagiç camilerinde kılınan
namazın ardından bayramlaşma töreni gerçekleştirildi.
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
alkan ülkelerinde Ramazan Bayramı coşkusu
yaşandı. Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ,
Hırvatistan, Kosova, Makedonya ve
Arnavutluk'ta yaşayan Müslümanlar, bayram
namazını kılmak için camilere akın etti. Bosna
Hersek'in başkenti Saraybosna'da, sabahın erken
saatlerinden itibaren tarihi Gazi Hüsrev Bey
Camisi'nde toplanmaya başlayan yüzlerce
Müslüman'a, bayram namazını Bosna Hersek Reisul Uleması Husein Kavazoviç kıldırdı. Tarihi camideki bayram namazına ülkedeki Boşnak siyasilerin
yanı sıra her yaştan yüzlerce insan katıldı.
www.haberler.com’da yer alan habere göre;
Kavazoviç, bayram hutbesinde, bu mübarek bayram gününde gelecek nesiller dinlerini gerektiği
gibi yaşasın diye Bedir, Uhud, Bosna, Srebrenitsa ve
Priyedor'da hayatını kaybeden şehitleri andıklarını
belirterek, "Bugün sahip olduklarımızı elde edene
kadar çok kan döküldü, çok kurban verildi" ifadesini kullandı. Toplumun umudunu uyandırmak için
iyi ve başarılı bireylere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kavazoviç, bu kişilerin tecrübelerinin ve bilgisinin örnek alınması gerektiğini söyledi. Kavazoviç,
bayramın ikinci gününün Şehitler Günü olduğunu
anımsatarak, ülkedeki Müslümanlara şehitlikleri
ziyaret etmeleri ve onlar için dua okumaları çağrısında bulundu. Bu arada, 1993 yılında Sırp askerler
tarafından temeline kadar yıkılan ve Türk İşbirliği
ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) desteğiyle onarılarak ramazan öncesine ibadete açılan Banya Luka
şehrindeki Ferhadiye Camisi'nde de restorasyonun
ardından ilk kez bayram namazı kılındı.
SIRBİSTAN’DA 300 CAMİİ’DE
BAYRAM NAMAZI
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da da kentin tek camisi
olan Bayraklı'da toplanan Müslümanlar, bayram
namazını kıldı. Sırbistan'daki Boşnak nüfusun
yoğun yaşadığı Sancak bölgesinde ise yaklaşık 300
camide, bayram namazı dolayısıyla yoğunluk
yaşandı.
KOSOVA’DA CAMİLER
DOLDU TAŞTI
Nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslüman
Arnavut, Türk, Boşnak Müslümanların oluşturduğu Kosova'da da bayram coşkusu yaşandı. Başta
başkent Priştine olmak üzere Prizren ve Gilan gibi
ÜSKÜP’TE BÜYÜKELÇİ ŞÖLENDİL
BAYRAM NAMAZI’NDA
Bayram namazı, Makedonya genelindeki camilerde
de kılındı. Makedonya'nın başkenti Üsküp'te tarihi
Mustafa Paşa Camisi'nde kılınan bayram namazına,
Makedonya İslam Birliği Başkanı Suleyman Recepi,
Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil,
müftüler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Namaz
öncesinde Türkçe, Arnavutça ve Boşnakça ilahiler
söylendi, Kur'an-ı Kerim okundu.
ZAGREB’TE TEK CAMİİ’DE BAYRAM
Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'te yaşayan
Müslümanlar da bayram namazını kentin tek camisi olan Zagreb Camisi'nde kıldı. Müslümanlar,
namazın ardından bayramlaştı.
ARNAVUTLUK’TA EDHEM BEY
CAMİİ’SİNDE İZDİHAM
Ramazan Bayramı coşkusu Arnavutluk'ta da yaşandı. Bayram namazı nedeniyle vatandaşlar ülke
genelindeki camilere akın etti. Başkent Tiran'da ise
kenti tek camisi olan tarihi Edhem Bey Camisi'ne
sığmayan Müslümanlar, namazı Ulusal Şehitler
Bulvarı'nda kıldı.
Davuto lu Aliya'n n
kabrini ziyaret etti
SARAYBOSNA - BALKAN GÜNLÜ Ü
S
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
araybosna'da bulunan Başbakan
Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ni ve
Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı
Aliya İzzetbegoviç'in kabrini ziyaret
etti.Şehitliğe beraberinde Bosna Hersek
Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic
ile gelen Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ne
çelenk bıraktı. Ardından yürüyerek şehitlik alanındaki Bosna Hersek'in ilk
Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç'in kabrine
geçen Davutoğlu, Zvizdic ile çelenk bırakarak dua etti. www.dunyabulteni.net’e
göre; Davutoğlu, şehitlikten çıkarken,
Türkiye'den Saraybosna'ya tatile gelen bir
aileyle de sohbet etti. Ailenin, Ayşe
Gülberra isimli bebeklerini severek kucağına alan Davutoğlu, aileyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Başbakan Davutoğlu'na ziyaretinde eşi Sare Davutoğlu ile Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş da eşlik
etti. Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ni ziyaretinin ardından kent merkezindeki Hünkar
Camisine geçti.
u s ralar her konuyu
zamana b rakmak bir
AB’N N
politika tercihi olmaya ba lad . ran görü meleYUNAN STAN
rinde uzatmalar oynan yor.
AÇMAZI
Oysa maç n ikinci yar s
çoktan bitti. ABD de, FED
parasal s k la t rmay öteleSema KALAYCIO LU
dikçe öteliyor. Tabii bu
keyfiyet kendi ba ar s zl me iradesi gösterdiklerine dair
n n faturas n FED kararlar n n
bir i aret de yok. Onun için daha
s rt na y kmaya çal an ülkelerin
fakirle tikleri zaman yapacaklar
elini epeyce zay flataca a benzer. Ama Yunanistan-AB ili ki“h rs zl klar” AB gözünde onlar
lerinde tan k oldu umuz uzathala doyurmaya devam etmek
man n e i menendi pek yok.
için neden de il. Belki imdi
Birbirlerine en a r ithamlarda
Yunanistan’da baz çevrelerde,
bulunup, kar l kl tehditler
“önce Euro alan ndan ç kal m,
savuruyorlar. Delikanl , ba n
sonra daha fazla AB bölge yarAkdeniz güne i çarpm ças na
d m al r z” diye bir hava olabik zg n, kap y çarp yor, yuvadan
lir. Bu kadar gurur yitirmi olaçekip gitme tehdidinde bulunuyor. Bu tutkulu ili kide kar
bilirler mi? AB içinde bir fakir
taraf, ad n bile ç lg n Akdenizli
ülke konumunu nas l içlerine
adam n koydu u güzel kad n
sindirebilirler?
“Avrupa”. Binlerce y l n verdi i
deneyim ile olgun ve sab rl .
AB LKELER
Y llar n ili kisini bu kadar çabuk
NE OLACAK
sonland rmak istemiyor. Ya bir
hayli geçkin. Ama kendisi çok
Öte yandan AB, “ilk göz a r s
seçkin, müreffeh ve cömert.
Onun için delikanl da kolay
ve mahbubu”, Yunanistan’ bu
kolay vazgeçmiyor ve kestirip
durumda görmeye dayanabilir
atam yor. Arada ki a k hiç mi
mi? Bence hay r. Evet bence
hiç bitmemi . Ayn tutku ile
“çok söylediler ars z oldu”. Ama
devam ediyor. Ancak aradaki
s rf bunun için art k bu i i daha
mesafeyi yakla t rd kça sayg y
fazla uzatmadan bu hafta sonu
tüketmekteler. Daha do rusu
itibar ile karar vermeliler. AB
d ar dan bak nca yüzgöz oldukParlamentosu ba kan Donald
lar hemen anla l yor.
Tusk, Tsipras’ n büyük bir ilgi
KÖPRÜLER
gördü ü dünkü oturumda, kuru
ATMAMAK Ç N
s k atarak, bu hafta sonu, “farkl
bir Avrupa’ya uyanmak” tan söz
“Hani çok söyleme ars z olur”
etti. Aç kças ben bunu hala çok
diye bir söz vard r ya! te bunca
büyük bir olas l k olarak görmüzaman IMF ve Avrupa
yorum. Riskleri fazla, faydas
Kurumlar Yunanistan’ söyleye
pek az bir uyan olacak bu olursöyleye ars z etti. Dü ünebiliyor
musunuz? “Bir ödeme program
sa. Buna yeni bir kabusa uyanyap da gel” denildikçe, “ ödeyemak da denilebilir. Yunanistan,
meyece im zaten kabahat hep
halk n “kemer s kmama” destesizde. Borçlar m silin gitsin”
ini beklenmedik bir referandum
diyecek kadar küstahla abiliyor.
ile alan bir hükümet ile hala
Olmad , apans z(?) “ödemeyelim
yoluna devam ediyor. Ama
ve kemer s kmayal m de il mi?”
maliye bakan n feda etmekten
diye halka soruyor. Bir köprüçekinmedi. Yeni bakan
nün ba nda ayak direyip duruyor. Buna mukabil, Avrupa
Varufakis kadar yüksek perdeKurumlar önce süre, sonra ek
den konu muyor. Terennüm
süre ve yine ek süre verip duruettikleri ey, hala “ya elim al
yor. IMF ise verdi i son tarihte,
kald r beni; Ya vasl na erdir
önceden aç klad gibi,
beni” mealinde. Ancak bunda
Yunanistan’ tamamen müflis
bir tevekkül de il, tehdit havas
kabul etmiyor. Borç ödenmiyor.
var. AB nin(ve IMF nin), u
Ama Yunanistan yine Avrupa
s ralar, Yunanistan’ “vasl na
stikrar Mekanizmas (ESM) na
para için ba vuruyor. IMF bekerdirmesi” ancak Tsipras’tan
leyedursun. Asl nda galiba
gelecek olan herhangi bir ayr ntekerlemenin bu k sm
t l plan matluba uygun kabul
Yunanistan için pek geçerli
etmesi ile olur. Bunun da imdide il. Çünkü AB onlar n kesesilik toplam bedeli 60 milyar Euro
ni Euro’larla kay ts z arts z dolkadar bir taze para. Yani
dururken yapt klar yolsuzluklar
Eurozone’dan ç kar lmas veya
yüzünden de ba lar a r yor. Ve
ç kmas ile de il. AB bunu art k
maalesef yolsuzlu u bir türlü
dizginleyemiyorlar ve dizginleiyice dü ünmeli.
Bulgaristan'da bir
cami sald r s daha
Kom u’da Müslümanlar
isimlerine kavu uyor
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ Ü
Yunanistan'da eylem sırası
anla ma kar ıtlarınındı
AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unanistan'ın başkenti
Atina'da hükümeti tarafından kabul edilen kurtarma
paketine karşı gösteri düzenledi.
Polisin müdahale ettiği gösteride
gözaltına alınanlar olduğu belirtiliyor. www.dunyabulteni.net’te
yayınlanan habere göre; Yunan
hükümetinin Euro Bölgesi liderleriyle yeni bir kurtarma paketi
konusunda anlaşmasını protesto
eden Antikapitalist Cephe üyeleri,
Klafthmonos Meydanı'nda toplanarak parlamento binasının bulunduğu Sintagma Meydanı'na doğru
yürüdü. Yaklaşık 500 gösterici,
"Halkın daha çok fakirleştirilmesine hayır", "Tsipras her şeyi mahvetti" ve "Yeni kemer sıkma politikalarına hayır" ifadelerinin yer aldığı
pankartlar taşıyarak, Sintagma
Meydanı'nda hükümet karşıtı sloganlar attı. Polis ve göstericiler arasında tansiyon yükseldi. Polis göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Polisin bazı göstericileri
gözaltına aldığı belirtildi.
B
GORNA ORYAHOV TS
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ulgaristan'ın Gorna
Oryahovits şehrinde
inşaat halindeki camiye
saldırı düzenlendi. Irkçı ve
İslam karşıtları tarafından
düzenlendiği belirtilen saldırıda camiye gamalı haç işaretleri ve hakaret içerikli ifadeler çizildi. www.dunyabulteni.net’e göre; İstanbul
Büyükçekmece Belediyesi ile
kardeş belediye olan Gorna
Oryahovits belediyesi ortaklığında yapılan cami, inşaat
başladığı günden bu yana sık
sık engellemeler ve saldırılarla karşılaşıyor.
Son olarak ırkçıların aşırı
tepkilerinden dolayı caminin
minaresinin yapımından
vazgeçilmişti. Ancak saldırılar ve engellemeler durmayınca caminin inşaatı da
durdu. Cami şu an kaba
inşaatı tamamlanmış ancak
kapısı halen kilitli.
Ramazan ayının başında,
Bulgaristan'da Gotse
Delçev'de de camiye "kesik
domuz başı" atılarak saldırıda bulunulmuştu.
ulgaristan'da kabul
edilen yeni bir yasaya
göre hayatta olmayan
Türk ve Müslümanların
isimleri mahkemesiz iade
edilecek. Bulgaristan Meclisi,
ülkede 1989 yılına kadar iktidarda olan Komünist
Parti'nin Bulgar isimleri verdiği Türk ve
Müslümanlardan hayatta
olmayanlara asıl isimlerinin
iade edilebilmesine karar
verdi.
www.dunyabulteni.net’te
yayınlanan habere göre; üyelerinin çoğunluğunu
Türklerin oluşturduğu
muhalefetteki Hak ve
Özgürlükler Hareketi
(HÖH) milletvekilleri, Nüfus
Kayıt Kadastrosu'nda değişiklik öngören yasa tasarısı
hazırladı. Tasarı, mecliste 22
oya karşı 128 oyla kabul
edildi. Eski Bulgaristan
Komünist Partisi'nin (BKP)
devamı olan, ana muhalefetteki Bulgaristan Sosyalist
Partisi (BSP) milletvekillerinin büyük bir bölümü yasa
değişikliğine karşı çıktı.
Değişiklikle, ölen Türk ve
Müslümanların asıl isimleri,
varislerin talebi üzerine
kolaylaştırılmış bir prosedürle iade edilebilecek.
Şimdiye kadar 1985-89
zorunlu isim değiştirmede
Türkçe adları Bulgarcayla
değiştirilen kişiler, isimlerini
iade etmek için mahkemeye
başvuruyorlardı.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
çok büyük say lacak apartman
in aat nda çal rken, i çi gerektikçe Ma usal karde lerimi i e
ald r yordum. Neredeyse tüm
kal p, demir, beton, duvar ve
s va i çilerinin yar s na yak n
Ma usal veya da civar köyden
gelen Türklerdi. Bir sabah Rum
olan genel ustaba i e sarho
geldi. Aç kças tam dalgadayd .
i durdurdu ve biz Türk i çilerin
yan arsada toplanmas n istedi.
Bizler topland ktan sonra bir afra
tafra ile geldi ve bize toptan küfrederek hepimizi i ten att n söyledi.
Kimsenin yapacak bir eyi, hesap
sorma hakk yoktu.
KEND
KEND M ZE
YETERL M Y Z?
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
sl nda bu soruyu kendi kendimize s kça sormal y z. Özellikle de “Türkiye’den gelenler
gitsin, Türk Askeri gitsin, biz kendi
kendimize yeteriz, Türkiye’nin paras n da memurunu da istemeyiz”
diyebilecek kadar kör olanlar etrafta
olduklar veya da kafadan atma
konu tuklar vakit. Uza a gitmeye
gerek yok. K br s Rum taraf ortada,
Yunanistan ortada. Her ikisi de ba kalar n n al n teri ile kazand paralarla yüksek maa lar al p yan gelip
yatt klar için, gün gelip deniz bitince batt lar. Çal madan, üretmeden
eline geçen üç be kuru la kendinizi
bir ey oldum sananlar, musluk
kapand vakit tepetaklak a a lara
yuvarlan yor. Bu i böyle
Yunanistan’ n hayalperest
Ba bakan Tsipras gibi at p tutmakla
olmuyor.
A
SOYKIRIMA U RADIK
1963-1974 aras nda Rum idaresi
alt nda ya ad k. Soyk r ma u rad k.
Makarios’un Cumhurba kan olduu sözde K br s Cumhuriyeti’nin
hiçbir nimetinden, gelirinden, hibesinden bir tek K br sl Türk yararlanmad . Soyk r ma u rad m z o
me um y llarda ayakta kalabildiysek, anavatan Türkiye’nin maa olarak K br s Türk halk na gönderdi i
paralarla ve Türkiye’ye olan güvenimizle bunu ba arabildik. O günleri
özleyen ve o günlere geri dönmek
isteyen Rum hayranlar n n hat rlamas gereken, geçimimiz için gerekli olan paray o günlerde de
Türkiye’nin gönderdi iydi.
Rumlar n yan nda sadece i çi olarak
çal abiliyorduk. Ba ka seçene imiz
ve güvencemiz de yoktu. Ya göç
edecektik, ya Rum’da i çi olarak
çal acakt k, ya da “K br s Türk
Yönetimi” alt nda memur veya
mücahit olarak çal p ay sonunda
Türkiye’nin gönderdi i maa al p
ya am m z sürdürmeye çal acakt k. Hangi artlarda çal t m za
dair bir örnek; 1974 öncesi
Ma usa’n n Mara bölgesinde, ad
Abbey Gate Building Co. olan
rlandal bir irketin, o döneme göre
MAL YE BAKANI N YE
GURURLANIYOR? Maliye Bakan m z ç k p, “Cari
bütçe giderlerinin yani memur
maa lar n n yüzde 80’ini kar layabilecek düzeye geldik” diyor gururla. buraya kadar do ru ama bu
sözlerin kafalarda olu turdu u “
Türkiye’den maa lar gönderilmezse
kendi kendimize ayakta kal p, varl m z sürdürebiliriz” alg s çok yanl . Gerçekte i in asl n anlamak için
ekonomist olmaya da gerek yok.
Biraz matematik bilmek yeterli.
Maliye Bakanl m z n hazineye
toplad paralar gerçekte devletin
vatanda lardan ald direkt ve endirekt vergilerden olu makta.
Halk m z endirekt vergileri “kazanç
vergisi, kurumlar vergisi” olarak
adland r rken, büyük bir k sm KDV
ve Gümrük vergilerinden olu an
endirekt vergileri de “haraç” olarak
adland rmakta. Maliye’nin cari bütçenin yüzde seksenini kar layabiliyoruz dedi i gelirlerin neredeyse
tamam bu haraçlardan olu uyor.
in can al c noktas da burada.
Türkiye maa lar göndermezse,
maa alamayan memurlar çar da
al veri yapamayacaklar ve bunun
neticesi olarak da gümrük girdileri
dü ece i için maliyenin alaca
‘haraç’ da bir iki ay içinde s f rlanacak ve cari bütçeyi kar layamaz
hale gelecek. Maliyenin cari bütçenin yüzde seksenini kar layabilmesinin temelinde Türkiye’den gelen
memur maa lar n n durmamas
olmazsa olmaz ko uldur. KKTC’de
bulunan Türk Silahl Kuvvetlerinin
(Kolordu’nun) güvenli imizi sa lamaktan öteye devletin bütçesine
yapt ve ekonomimize sa lad
katk dan bir ba ka yaz mda bahsedece im. Zira do rular bilmek herkesin hakk d r…
20 Temmuz 2015
Pazartesi
Cumhurba kan Jahjaga
Kraliçe Elizabeth ile görü tü
Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga Londra Buckingam Krallık
Sarayı Avlusu’nda Kraliçe II Elizabeth tarafından kabul edildi
LONDRA - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova Cumhurbaşkanı Atifete
Jahjaga Londra Buckingam Krallık
Sarayı Avlusu’nda Kraliçe II
Elizabeth tarafından kabul edildi. Bu kabul,
Kosova milli marşının eşliğinde gerçekleşti.
www.kosovahaber.net sitesinde yayınlanan
habere göre; Cumhurbaşkanlığından sunulan basın açıklamasında, Jahjaga Kraliçe II
Elizabeth ile bu görüşmeyi Kosova için özel
önem taşıyan tarihi bir an olarak değerlendirdi ve bu görüşmenin İngiltere
Krallığının Kosova vatandaşları ve ülke için
desteği sağladığını belirttiği ileri sürülüyor.
Cumhurbaşkanı Jahjaga, Kosova’nın, barışın sağlanmasında ve özgür yaşamak ile
demokratik ülke imarında vatandaşların
hedefine ulaşmasında Britanya’nın güven
ve desteğini çok olumlu değerlendirdiğini
de vurguladı. Jahjaga’nın bu görüşmede iki
ülke arasındaki ilişki ve işbirliğin gelecekte
de tüm alanlarda artarak devam edeceği
inancına vurgu yaptığı açıklandı.
Kosova Belçika’dan vizenin kald r lmas n istedi
BRÜKSEL
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
elçika resmi ziyaretinde
bulunan İçişleri Bakanı
Skender Hyseni Belçikalı
meslektaşı Jan Jambon ile bir
araya geldi. www.kosovahaber.net’e göre; gerçekleşen bu
görüşmede vizeler muafiyeti,
şiddet içeren aşırıcılık, örgütlü
suç, Kosova ile Belçika arasında
artırılmış polis işbirliği ve
Kosova’nın INTEROL-e üyeliği
gibi konular ele alındı. Vizeler
muafiyeti söz konusu olunca
Bakan Hyseni bölgede izole
edilmiş tek ülke Kosova’nın
olduğunu ve vatandaşlarının
Avrupa Birliği üye ülkelerinde
serbest dolaşmaları gereğini
dile getirdi. “Daha uzak ülkelerin vatandaşları misal Doğu
Timorlular, Schengen bölgesi
ülkelerine serbestçe seyahat
edebilirken, Kosova vatandaşlarının bu haktan mahrum kalmaları anlamsızdır.’’diye belirtti.
İçişleri Bakanı Skender Hyseni.
Belçika İçişleri Bakanı Jan
Jambon ise Kosova’nın geçmekte olduğu tüm süreçlerine destek sunarak özellikle örgütlü
suçla mücadelenin sürdürülmesi gereğine vurgu yaptı.
Gerçekleşen bu görüşmede iki
ülke arasında polis işbirliği
anlaşmasının hazırlanması çalışmalarının sürdürülmesi mutabakatına da vardı.
Pri tine’de içme suyuna
zehir iddias na gözalt karar
PR T NE
BALKAN GÜNLÜ Ü
P
riştine Mahkemesi, Badovça
barajı yakınlarında, içme
suyuna zehir karıştırdıkları
iddiasıyla tutuklanan 5 terör şüphelisi için gözaltı süresinin 1 ay
daha devamına karar verdi.
www.haberler.com’a göre; polis
tarafından gözaltına alınan Besnik
Latifi, Enis Latifi, Milazim Haxhiaj,
Gazmend Haliti ve Fehmi Musa,
alınan karar gereğince bir ay
boyunca gözaltında tutulacaklar.
İçme suyunda herhangi bir zehirlenme belirtisine rastlanmazken,
şüphelilerin yanında kimyasal bir
madde de bulunmadı. Şüphelilerin
üzerinden IŞİD'e ait armalar çıkmıştı. Mahkeme sanıkların terör
eylemi hazırlığı ile Anayasa karşıtı
davranışta bulunmaları ve Kosova
güvenliğini tehdit ettikleri gerek-
çesiyle gözaltılarının devamına
karar verdi. Mahkeme, sanıkların
serbest kalması durumunda, sürece ve delillere etki edebileceklerine
hükmetti. Sanıklar ikinci bir karara
kadar gözaltında kalacaklar ve bu
süreye itiraz hakları bulunacak.
Priştine'ye içme suyu ile tedarik
eden Badovça barajını zehirlemek
iddiasıyla gözaltına alınan IŞİD
yanlısı beş terör şüphelisinin bu
teşebbüsünden sonra tedbir amaçlı
Priştine'ye iki gün içme suyu
verilemedi.
Atina’da Kosova Ofisi açılacak
PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova'nın bağımsızlığını hala
tanımamış olan Yunanistan,
Kosova'nın Atina'da ofis
açmasına izin verecek. Yunanistan
Dışişleri Bakanı Nikolaos Kotzias,
Kosova'ya gerçekleştirdiği ziyaret
kapsamında Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Hashim Thaçi ile bir
araya geldi. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha ileriye taşınması ve
Kosova'nın uluslararası kuruluşlara
üyeliği konusunun ele alındığı
görüşmenin ardından ortak basın
toplantısı düzenlendi. www.kosovahaber.net’e göre Kotzias, iyi komşuluk ilişkilerin bölgede barış ve istikrarının tesis edilmesi açısından
büyük önem taşıdığını belirtti.
Kosova ile Yunanistan'ın, birçok
alanda ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini
kaydeden Bakan Kotsiaz,
Kosova'nın, İnterpol, UNESCOgibi
uluslararası kurum ile kuruluşlara
üyeliğini destekleyeceklerini kaydetti. "Kosova bundan böyle
Yunanistan'da ofis açabilecek.
Kosova, ister Atina ister Selanik'te
ofis açabilecek" şeklinde konuşan
Yunan Bakan, Kosova'nın Avrupa-
Atlantik oluşumları ile entegre olmasına destek vereceklerini
vurguladı.Yunanistan'ın Kosova'yı
ne zaman tanıyacağı sorusunu
cevaplandırmaktan kaçınan Kotsiaz,
Yunanistan'ın aldığı mali yardım
paketiyle ilgili soruyu yanıtlamadı.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
BAYRAMDA
HARCAMALAR
ARTACAK
Rıdvan BA TÜRK
amazan Bayram tatili yakla rken gözler bayram harcamalar nda. Özellikle tatil ve perakende sat lardaki art lar ön planda olacakt r.
Son 3 y la ait TÜ K verileri incelendi inde,
Ramazan Bayram ’n n oldu u aylarda y l geneline
oranla perakende sat larda art lar dikkat çekiyor.
Örne in; 2013 y l nda en yüksek perakende sat
hacmi 135,2 ile Ramazan Bayram ’n n oldu u ay
olan A ustos ay içerisinde ya an rken; geçti imiz
y l ise ilk 7 ay n en yüksek perakende sat hacmi,
yine Ramazan Bayram ’n n oldu u ay olan
Temmuz ay nda gerçekle ti. Bu y l da bayram dönemi ve sonras nda perakende sat lar n art göstermesini bekliyoruz. Di er yandan, tatil harcamalar nda ise Ramazan Bayram ve sonras nda yo unluk
bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentalar Birli i'nin
(TÜRSAB) yay nlad rapora göre, Rusya’da ya anan ekonomik kriz nedeniyle y l içerisindeki Rus
turist say s ndaki dü ü e ra men, yerli turistte bayram ve sonras nda ciddi bir art bekleniyor. Bunun
en büyük sebebi ise Ramazan Ay ’n n yaz aylar na
denk gelmesi ve yerli turistlerin yaz sezonunu geç
açacak olmas . Global bazda ekonomik istikrardaki
bozukluklar nedeniyle yabanc turist a rlamakta
di er senelere göre zorlanan sahil kesimlerinde yat r mc lar, bu aç yerli turiste yapacaklar indirimle
telafi etmeyi planl yor. Bu kapsamda özellikle
Antalya’da yap lan tatil indirimlerinin, di er ehirlere nazaran daha fazla olmas dikkat çekiyor. Sat n
al nan tatiller ödeme bak m ndan incelendi inde,
yüzde 60-65’lik k sm n n 4-6 taksit seçenekleriyle
al nd görülüyor. Bu da özellikle son y llarda yaz
aylar na denk gelen Ramazan Ay nedeniyle, bayram n hemen öncesi ve sonras nda kredi kart harcamalar n n artt n gösteriyor.
Bankalararas Kart Merkezi’nin (BKM) 2012, 2013
ve 2014 y l na ait kredi kart kullan m bilgileri incelendi inde, özellikle bayram aylar nda yap lan kredi
kart i lem adedi ve i lem tutarlar n n, y l ortalamas n n her zaman üzerinde oldu u görülüyor. Bu ay da
yine y l ortalamas n n üzerinde bir kredi kart kullan m bekleniyor. Son 3 y l baz al nd nda Ramazan
Bayram ’n n oldu u aylarda kredi kart i lem tutar n n y l geneli ortalamas n n her zaman üzerinde
oldu unu görüyoruz. Son 3 y l n ortalama kredi
kart i lem tutarlar s ras yla 30,1 milyar TL, 35,3
milyar TL ve 39,5 milyar TL olmu . Bu y l n ilk 5
ay nda ise kredi kart i lem tutar ortalamas 42,8
milyar TL düzeyinde gerçekle ti. Bu y l n ilk 5 ay
ortalamas son 3 y l n ilk 5 ay ortalamalar n n bir
hayli üzerinde. Hem bu aç dan hem de Ramazan
Bayram olmas itibariyle kredi kart i lem tutar n n
bu ay yakla k olarak bir önceki y l n ayn dönemine
göre yüzde 8,3 yükseli le 43 milyar TL civar nda
olmas beklenebilir.
R
20 Temmuz 2015
Pazartesi
Mülteciler yüzünden
s n ra duvar yap yor
Macaristan mültecileri durdurmak için S rbistan s n r na 4 metre
yüksekli inde ve 175 kilometre uzunlu unda tel duvar örüyor
BUDAPE TE
BALKAN GÜNLÜ Ü
M
acaristan mültecileri durdurmak
için Sırbistan sınırına 4 metre yüksekliğinde ve 175 kilometre uzunluğunda tel duvar örüyor. Macaristan, bir
yıl içinde, Kosova, Suriye, Irak ve
Afganistan’dan yasadışı yollarla giren 80
bin mülteci nedeniyle Macaristan, Sırbistan
sınırına Avrupa’daki en uzun tel duvarın
inşasına başladı. www.haber7.com sitesinden alınan bilgiye göre; SırbistanMacaristan sınırındaki Morahaloma’da
Macaristan askeri birlikleri ve polisi 4 metre
yüksekliğinde ve 175 km uzunluğunda telden duvarın inşasına başladı. Askeri iş
araçları tel duvarın inşası için zemini hazırlamaya başlarken, duvarın temelleri atılmaya başlandı. Mültecilerin yasa dışı yollarla
Mestanl l lar Bulgaristan’ n en büyük iftar nda bulu tu
MESTANLI - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
İ
slam dininin en kutsal günlerinden olan,
Kadir Gecesi’ni Mestanlılılar
Bulgaristan’da verdikleri iftar ile kutladılar. Dualar ve ilahilerle başlayan iftar yemeğine katılan 3 bin kişi Kadir Gecesi’nde aynı
sofrada buluştu. İftar yemeği öncesi, Bursa
Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile hazırlanan ve içerisinde Temel Din Ahlak Bilgisi
kitapları ve cd’lerin yer aldığı hediye paketleri Mestanlı Belediye Başkanı Akif Akif,
Bursa Mestanlı Yöresi Derneği Başkanı
Hasan Öztürk ve Bursa Büyükşehir Kültür
A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Rıfat Yolu, tarafından çocuk ve gençlere dağıtıldı. Mestanlı
Yöresi Derneği Başkanı Hasan Öztürk, Kadir
Gecesi’ni ata topraklarında 3 bin kişi ile birlikte, kutlamak ve aynı sofrada oruç açmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek,
“Bugün Mestanlı’nın 7’den 77’ye tüm renkleri ile aynı sofrada iftar yemeğinde buluşmaktan dolayı çok kıvançlıyım. Bu iftar sofrasının bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Kadir gecesi, Kuran’ın insanlığa
Peygamberimiz aracılığı ile indirilmeye başlandığı gündür. Bu gece sizin de Kuran’ı
Kerim i anlayarak okumaya başladığımız,
bir gece olur inşallah” dedi. Mestanlı
Belediye Başkanı Akif Akif de konuşmasında
birlik ve beraberliğe vurgu yaparak,
“Dinimize ve öz değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu anlamda katkı koyan herkese ve her
kurumda teşekkür ederim.” diye konuştu.
Makedonya’da 4 parti anla t
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
M
akedonya'da 4 siyasi parti
lideri bir araya gelerek
gelecek yılın Nisan ayı
sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine
vardı. Ülkede bulunan siyasi gözlemciler seçimin demokrasi ve
uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacağını belirtti ve
kararı doğru yönde atılmış bir
adım olarak değerlendirdi. Türkiye
Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da
yapılan anlaşmadan duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Dışişleri
Bakanlığı, Makedonya'da siyasi
parti liderlerinin siyasi krizin aşılması için gelecek yılın Nisan ayı
sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine
varmasını doğru yönde atılmış bir
adım olarak değerlendirerek, bu
seçimlerin demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı
yapacağını bildirdi. www.sondevir.com sitesinin Anadolu
Ajansı'na dayandırdığı haberinde;
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Makedonya
Cumhuriyeti'nde iktidar ve muhalefet parti liderleri arasında Nisan
2016'da erken genel seçimlerin
yapılması konusunda mutabakat
sağlandığı hatırlatıldı. Açıklamada,
"Bu mutabakatı, Makedonya'da bir
süredir devam eden iç siyasi anlaşmazlığın Türkiye'nin her vesileyle
telkin ettiği üzere demokrasi kuralları ve hukukun üstünlüğü ilkesi
çerçevesinde diyalog vasıtasıyla
çözüme kavuşturulabilmesi için
doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirmekteyiz" denildi.
Açıklamada, ayrıca, Makedonya
Cumhuriyeti'ndeki demokrasi ve
uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacak bu seçimlerin, soydaşların da dahil olduğu
tüm siyasi ve toplumsal çevreler
arasında sağlanacak uzlaşı ve saygı
ortamında gerçekleştirilmesi
temennisinde bulunuldu.
KRİZİN BAŞLANGICI
A1 KANALININ
KAPATILMASI OLDU
Makedonya'daki siyasi kriz, 2010
yılında hükümet aleyhine yayın
yapan A1 televizyonunun kapatılması ve televizyon kanalı sahibinin
tutuklanması ile başlamış, ardından
2012 yılının sonunda meclisteki
bütçe görüşmelerinde büyümüştü.
Milyonlarca avroya mal olan
"Üsküp 2014 Projesi"ni desteklemeyen muhalefet, bütçede bu proje
için önemli miktar ayrılmasına
karşı çıkmıştı. O dönemde muhalefet ile iktidar arasında ciddi tartışmaların yaşanmasına neden olan
bütçe görüşmeleri sırasında iktidarı
eleştiren bazı gazetecilerle muhalif
milletvekilleri fiziksel güç kullanılarak meclisten çıkarılmıştı. Ülkedeki
siyasi krizi derinleştiren bir diğer
önemli faktör ise bütçe görüşmelerinin ardından muhalefet kanadının meclisteki oturumlara katılmayarak diyalog yerine protesto yöntemini seçmesi oldu. Kasım ayında
"devlet sınavını" protesto etmek için
sokağa çıkan öğrencilerin ardından
gazeteciler, ülkedeki sağlık koşullarını protesto eden vatandaşlar ve
son olarak mevcut idarenin politikalarından memnun olmayan halk
sokağa dökülmüştü. Ülkedeki siyasi kriz, 2015 yılının başından itibaren yeni bir boyut kazandı. Ana
muhalefet lideri Zaev'in,
"Makedonya Hakkındaki Gerçek
Projesi" adı altında Başbakan
Gruevski ve diğer hükümet üyelerinin telefon görüşmelerini kamuoyuyla paylaşması ve bu kişileri yolsuzluk yapmak, görevi kötüye kullanmak ve suçların üzerine örtmekle suçlaması ülkedeki krizin daha
da derinleşmesine neden oldu.
E itimcilerden ata topra ına ziyaret
YANYA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
U
lusal Eğitim Derneği üyelerinden ata topraklarına
ziyaret. Üyelerden bazılarının dedeleri 1924 yılında
Yunanistan ve Türkiye arasında
gerçekleştirilen mübadele sonucu Konitsa’dan Türkiye’ye gönderilenlerdi. Eğitimciler
Yanya’ya 65 kilometre uzaklıkta,
Arnavutluk sınırındaki Konitsa
için yola çıktı. Konitsa’ya varan
Macaristan’a girmelerini durdurmak için
inşası başlayan Avrupa’daki tek sınır duvarının inşasıyla ilgili açıklamada bulunan
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto,
duvarın inşasına başladığını belirtirken,
“AB ülkelerinin onayı ve istemi üzerine
duvarın inşası için 17 Haziran’da karar
alınmıştı. Duvar Macaristan ordusu tarafından inşa edilecek, 175 kilometrelik duvarın
inşası 2 yıl sürecek. Szijjarto, duvarın inşası
için 15 milyon Euro harcanacağını ifade
ederken, duvarın inşaası için AB tarafından
Macaristan’a 11 milyon Euro para yardımı
verildiği söyledi. Szijjarto, duvarın inşasının
Sırbistan ile var olan iyi dostluk ilişkilerini
zedelemeyeceği inancında olduğunu da
belirtti. Bu arada, Balkan medyaların çoğu
duvarın inşasının başlamasıyla verdikleri
haberi ’Avrupa’nın Göbeğinde Utanç
Duvarının İnşası Başladı’ manşetiyle verdi.
grup Belediye Başkanı Andreas
Papaspirou ile makamında görüştü. Papaspirou, turizmi geliştirmek amacıyla Osmanlı eserlerini koruma altına almaya başladıklarını, din ve milliyet farklılıklarını zenginlik olarak kabul
ettiklerini ve grubun Konitsa’yı
ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 1924’ teki
mübadelede Konitsa’dan Milas’a
100 aile gönderilmiş, yerlerine
Kapodokya Bölgesi’ndeki
Rumlar yerleştirilmişti.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Ara t rma
20 Temmuz 2015
Pazartesi
KAN… GÖZYAŞI …
SREBREN TSA !
11 Temmuz 1995 yılında gerçekleştirilen insanlık tarihine bir kara LEKE olarak geçen
olayda, 8 bin 372 Boşnak büyük bir katliama uğramıştı… Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan
sonra gördüğü en trajik olaylardan biri… İnsanı insanlığından utandıran katliam…
Kim konuşmak ister?” dediğimde
haberleri izleyen o minicik yüreklerin, o bembeyaz dünyalara, çöken
karabulutları, o dehşetli kamera
görüntülerini anlatan öğrencilerimi
dinlerken gözyaşlarımı dün gibi
hatırlarım. O zamanlarda o mini
mini çocuklara tüm bunlara
inat,insanlara hoşgörülü olmayı,
sevmeyi, insanları Yaratan’dan
ötürü hoş görmek
gerektiğini,değerlerimize sahip çıkmayı SALIK vermeye çalışırdım.
Nitekim 2 oğlunu katliamda kaybetmiş teyzenin Sırbistan liderine
gösterdiği hoşgörü tarih kitaplarında yerini alacaktır. Mühim olan bu
yaşananlardan gerekli dersleri
almak…
TOPLAMA KAMPI
stelik bu katliam dünyanın
insan hakları, demokrasi,
hoşgörü ve bunları korumakla yükümlü BM, NATO gibi
kurumların, teşkilatların, en ileri,
en yüksek, en organize durumda
olduğu zamanlarda oldu ne yazık
ki… Mezarı başında bir Fatiha okuyamamanın acısı ne büyüktür. Kim
bilir… Kahvaltımızı yaparken
kahvaltı haberlerinde, akşam
yemeğimizi yerken akşam haberlerinde seyredilen, Bosna-Hersek’te,
bütün dünyanın gözleri önünde
kameraların geniş açılarında vahşet, şiddet ve dehşetin her türünün
uygulandığı Srebrenitsa katliamından bahsediyorum.
MİNİCİK YÜREKLERİN
İSYANI
O tarihlerde daha mesleğimin başlarında bir garip öğretmendim. Her
gün derse başlamadan öğrencilerime “Hadi bakalım çocuklar dün
dünyada, ülkemizde neler olmuş?
BM tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı. Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa”ya
olan saldırılarını sıklaştırdıklarında
Müslümanlar”ın toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru sorumlu Hollanda komutanı
tarafından reddedildi. BM yalnızca
iki F16″yı kent üzerinde bir uçuş
yaptırmakla yetindi. Hollandalı
askerler bir gece yarısı Bosna”daki
BM Barış Gücü komutanı Fransız
generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. 11 Temmuz
1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girdi. Sonra da Sırp askerler
Müslüman Boşnakları yolarda,
dağlarda hunharca katlettiler.
Cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye parçalayarak sayıları 64″ü
bulan toplu mezarlara gömdüler.
Daha sonra ortaya çıkan bir video
kasetinde Sırp generalin kenti
boşaltan Hollandalı komutana bir
hediye verirken görüntüleri çekile-
cekti. Bir eğitimci olarak,
Avrupa’nın ortasında
Srebrenitsa’da yaşananları anlatan
Türkçe yazılmış tek kitap bulamamaktan dolayı üzülürdüm. 15 yıllık
körlük bugüne kadar sürdü.
Geçenlerde Mehmet Koçak imzalı
bir kitabın adı “İnsanlık Tarihinde
Bir Kara Leke Srebrenitsa”.
Dikkatimi çekti.
EPİCTETOS
Böyle bir kitabı bulmanın sevinci
de ayrı tabiî ki…
At şarkı söylemediği için talihsiz
midir?
Hayır! Ama koşamazsa talihsiz
olur.
Köpek uçamadığı için talihsiz
midir?
Hayır! Fakat koku almazsa talihsiz
olur.
İNSAN aslanları boğamadığı için
bedbaht mıdır?
Hayır! O
bunun
için yaratılmış
değildir.
Ama
temizliği,
ahlakı,
iyiliği,
vefayı,
adaleti
Ergun DUR
kaybettiği
vakit ve
ruhunda ilahi değerler silindiği
vakit bedbahttır. Der Epictetos …
Doğuştan kör iki adam bir duvarın
kenarına çökmüş, konuşuyorlardı.
Biri;
-“Dün gece rüyamda çok güzel bir
kuş gördüm.” Dedi diğeri heyecanla sordu;
-“Ben ömrümde hiç kuş görmedim. Anlat hele… Kuş neye benziyordu?” Rüyayı gören kör cevap
verdi.
-Ümide benziyordu.
www.ergundur.com
Ü
Birbirimize tutunarak yürümüyoruz artık. Birbirimize sarılarak
omuz-omuza… Savaştan önce 24
bin civarı olan kentin nüfusu diğer
bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık
Srebrenitsa “açlık” ve “hastalıklar”
ile mücadele eden bir “toplama
kampı”na dönüşmüştü.
Müslümanların elindeki silahlar
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
20 Temmuz 2015
Pazartesi
Ümraniye karde kenti B
Fojnica’y ziyaret etti
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, kardeşlik iftarı için
bulunduğu Bosna Hersek’te Saraybosna Fojnica Belediyesi’nin yeni
Belediye Başkanı Sabahattin Krasuna ve Travnik Kantonu’nda
Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Salkan Mardzaniç’i ziyaret etti
FOJN CA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
K
ardeşlik iftarı için Saraybosna’da
bulunan Ümraniye Belediye Başkanı
Hasan Can’ın temaslarının ilk durağı
eski Fojnica Belediye Başkanı şimdi ise
Travnik Kantonu’nda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı olan Salkan Mardzaniç oldu.
Mardzaniç, Başkan Hasan Can’ı makamında
ağırlayarak, ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirip; yeni görevi ve çalışmaları
hakkında bilgi aktardı. Samimi bir havada
gerçekleşen görüşmenin sonunda Başkan
Hasan Can ise, misafirperverliğinden dolayı
Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Salkan
Mardzaniç’e yeni görevinde başarılar diledi.
Başkan Hasan Can’ın Travnik Kantonu
Bakanı’ndan sonraki durağı ise; kardeş şehir
Saraybosna Fojnica Belediyesi’nin yeni
Belediye Başkanı Sabahattin Krasuna oldu.
Yeni seçilen Krasuna’yı makamında ziyaret
eden Başkan Hasan Can, başarı ve tebriklerini sundu. İki şehrin arasındaki kardeşliğin
daima süreceğini belirten Başkan Hasan
Can, görüşmenin sonunda Fojnica Belediye
Başkanı Sabahattin Krasuna’ya, Ümraniye
Belediyesi meslek edindirme kursu kursiyerleri tarafından yapılan yaldız işlemeli cam
tabak ve çeşitli hediyeler takdim etti.
Ba kan Atila Srebrenitsa’da acıları payla tı
SREBREN TSA
BALKAN GÜNLÜ Ü
S
rebrenitsa’ya giden Bornova
Belediye Başkanı Olgun
Atila, anma törenlerine katıldı. Yaşamını yitirenler için açılan
anı defterinde İzmir ve
Bornovalılar adına duygularını
paylaşan Atila, “Srebrenitsa
Katliamı'nın 20. Yılı’nda, Bosnalı
kardeşlerimiz ve yüz binlerle birlikte olup Srebrenitsa’daki annelerimizin acısını paylaştık. Bu katliamı unutmadık unutturmayacağız. Umarım, bundan sonra bir
daha dünyanın hiçbir yerinde
böyle olaylar yaşanmaz” dedi.
Bornova’da da Çamdibi Atatürk
Altın Karagöz, Sırbistan’a gitti
BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ursa Büyükşehir Belediyesi
tarafından bu yıl 29.’su düzenlenen ‘Uluslararası Altın
Karagöz Halk Dansları
Yarışması’nda 1. olan Sırbistan,
‘Altın Karagöz’ü kazanırken;
Bulgaristan 2. ve KKTC de 3.’lük
ödüllerinin sahibi oldu. Büyükşehir
Belediyesi tarafından ‘54.
Uluslararası Bursa Festivali’ kapsamında gerçekleştirilen ‘29.
Uluslararası Altın Karagöz Halk
Dansları Yarışması’nın finali, renkli
görüntülere sahne oldu. Kültürpark
Açıkhava Tiyatrosu’nda yapılan ve
coşkulu kapanış töreniyle sona eren
yarışmada, başarılı performansıyla
dikkati çeken Sırbistan ekibi birinciliği alarak ‘Altın Karagöz’ ödülünün
sahibi oldu. 18 farklı ülkeden gelen
halk dansları ekiplerini aynı sahnede buluşturan ‘29. Uluslararası Altın
Karagöz Halk Dansları Yarışması’,
tüm dünyaya Bursa’dan dostluk,
barış sevgi ve kardeşlik mesajları
gönderdi. Finalde 5’er dakikalık
gösterilerini sergileyen gruplardan
Sırbistan birinci, Bulgaristan ikinci
olurken, üçüncülüğü ise KKTC aldı.
Yarışmada diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez mansiyon ödülü
de verildi. Mansiyon ödüllerini de
Estonya ve Endonezya aldı.
Birincilik ödülünü, Sırbistan’a Bursa
Kültür Sanat ve Turizm Vakfı
(BKSTV)Başkanı Fatma Durmaz
Yılbirlik takdim etti.
Soyk r m Buca’da da unutulmad
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
A
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
vrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan
en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen, 8732
vatandaşın katledildiği Srebrenitsa'daki katliam 20.
yılında Buca’da düzenlenen tören ile anıldı. Adatepe
Mahallesi’ndeki Srebrenitsa anıtı önünde düzenlenen törene
Başkan Piriştina’nın yanı sıra, Balkan dernekleri temsilcileri,
belediye meclis üyeleri ve başkan yardımcıları ile çok sayıda
Bucalı vatandaş katıldı. Buca Belediye Başkanı Levent
Piriştina, “Bizler çok yakın bir tarihi unutması, yaşanması,
anlatılması çok güç bir dönemi lanetlemek için toplandık.
Bu katliamı yaşayanları anlamamız, empati kurmamız, acılarını dindirmemiz mümkün değil. Ama üzerimize düşen
bu katliamı unutmamak ve unutturmamaktır. Buca bunu
en iyi şekilde yapmış ve yapmaya devam edecektir. Ben bu
soykırımda yakınlarını kaybetmiş aramızdan ayrılmış tüm
hemşerilerime baş sağlığı diliyorum ve onları buradan dualar gönderiyorum. Bizler her zaman her türlü canlıya, bitkiye, hayvana, insana yapılan şiddeti kınayacağız, lanetleyeceğiz” diye konuştu. Buca Belediye Başkanı Levent
Piriştina, konuşmasının ardından anmaya katılanlarla birlikte barış, özgürlük ve hoşgörü için güvercin uçurdu.
Parkı’nda Srebrenitsa’da katliama
uğrayanlar anısına anma töreni
düzenlendi. Geçen yüzyılın en
büyük vahşetlerinden biri olan ve
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra
dünyanın gördüğü en büyük soykırım olarak nitelenen Srebrenitsa
Katliamı’nın 20’inci yıldönümünde dünyanın her yerinde anma
törenleri düzenlendi. Acının merkezi olan Srebrenitsa kentindeki
anma törenlerine de onbinlerce
kişi katıldı. 80’in üzerinde ülkeden aralarından dünya liderlerinin de bulunduğu temsilcilerle
birlikte Srebrinitsa’daki törenlere
katılanlar arasında Bornova
Belediye Başkanı Olgun Atila da
yer aldı, Atila acıları paylaştı.
ilindi i üzere, KDV
KDV ADE
iade alacaklar n n
temliki, KDV iade
ALACAKLARININ
alaca olan mükellef ile
HAC Z
üçüncü ah slar aras nda
ED LEB L RL
ancak yap labilmektedir.
Söz konusu iade alaca n n
Nazlı Gaye ALPASLAN
temlik edilebilmesi için
vergi idaresinin bu konuda
muvafakat n n al nmas na
ne göre çe itli durumlarda ortaihtiyaç yoktur. KDV iade alaya ç kabilmektedir. Örne in,
caklar n n temlikinde 2 ko ul
mükellefi al ve giderleri nedebulunmaktad r. Bunlardan
niyle yüklenmi oldu u KDV
birincisi, temlik i lemlerinin
oran n n yüzde 18 oldu unu
noter üzerinden yap lmas
kabul edelim. Bu mükellefin
zorunludur. kinci ko ul ise,
sat lar dolay s yla KDV oran
temlike konu iade alaca n n
yüzde 1 ise bu durumda mükeliade olunabilir safhaya gelmi
lefin sürekli “devreden KDV”
olmas zorunludur. KDV iade
ortaya ç kacakt r. Ba ka bir
alacaklar n n temlikinin d nda
ifade ile ayn mükellefin yurtiüçüncü ah slar taraf ndan da
çinden yüzde 18 oran nda mal
haczedilmesi mümkündür.
ve hizmet yapt r p daha sonra
Son y llarda, mükelleflerin
bunlar yurtd yapmas halinvergi dairesinden KDV iade
de sonuç olarak mal al ve
alacaklar üzerine özel hukuk
giderleri dolay s yla ödedi i bu
ili kisinden kaynaklanan alaKDV’lerin mükellefe iadesi
caklar dolay s yla, cra flas
gerekmektedir. te bu iade alaKanunu hükümlerine göre, icrai
caklar n n mükellefin kendisii lemlerin yap ld na tan k
nin vergi borçlar na, sigorta
olmaktay z. Bu icrai i lemler
borçlar na, Teda borçlar na
kimi zaman ihtiyati haciz, kimi
mahsup edilebilmektedir.
zaman ise kesin haciz eklinde
Çal
mam z n as l konusu
de kendisini gösterebilmektemükellefler ad na kesinle mi
dir. Di er taraftan, ihracatç
ve
iadesi
gereken KDV iade
mükelleflerin do mu veya
alacaklar n n mükelleflerin
do mas muhtemel ihracat te vergi dairesine borçlar bulunvik primi alaca veya vergi
mamas durumunda, mükellefiadesi alacaklar n n üzerine
ten özel hukuk ili kilerine göre
çe itli özel hukuk münasebetlealaca olan ki ilerin bu alacakrinden kaynaklanan ihtiyati
lar üzerine icrai takipler yap p,
haciz ve haciz i lemlerinin de
yapamayacaklar tart lmaktayürütüldü ünü görmekteyiz.
d r. Özel hukuk ili kilerinden
Bilindi i gibi, KDV iade alakaynaklanan cra flas Kanunu
caklar mükellefler taraf ndan
hükümlerine göre, çe itli takip
yap lan ihracatla ilgili olup, bu
i lemlerinde borçlu vergi
konuda “iade miktar ” vergi
mükellefinin
vergi dairesinden
dairesi taraf ndan düzenlenen
KDV iade alaca n n tespiti
ve vergi dairesi müdürünün
halinde
alacakl
taraf ndan icra
imzas onay ile düzeltme fi i
dairesine yap lacak ba vuru
kural na göre ortaya ç kabilsonucunda al nacak kararlara
mektedir. Düzeltme fi inin
dayal olarak ödeme emri ile
vergi dairesi i lem yönergesine
KDV iade alaca na haciz
göre, memur, gelir uzman , serkonulabilir. Sonuçta i bu KDV
vis efi, müdür yard mc s ve
iade alaca n n düzeltme fi i
müdür silsilesine göre imzalamüdür
onay ndan geçtikten
narak VEDOP sistemi ile onaysonra ödenebilir safhada öncelanmas halinde ancak iade alalikle mükellefin borcuna mahca do maktad r. Aksi halde,
sup edilir. Varsa i bu KDV
vergi iadesi alaca n n ortaya
iade alaca ile ilgili mükellefç kmas olanaks zd r.
lerin temlikleri de dikkate al nacakt r. Bütün bu mahsuplar
DEVREDEN KDV
sonucunda ortaya bir alacak
ç kmas halinde bu ödeme
ade alaca , mükellefin yapm
emirlerindeki alacakl gözüken
oldu u ihracata göre veya 3065
kimselere ödeme yap labilir.
say l KDVK’nun 29. maddesi-
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
20 Temmuz 2015
Pazartesi
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
ENGİNAR
osoval› bir amcam›z pazara gider.
Enginar satan bir tezgah›n önünde
durur. Daha önce hiç görmedi¤i bir
sebze olan Enginar'›n ne oldu¤unu
merak eder ve sat›c›ya sorar.
“Evlad›m, bunlara ne deysiniz?”
“Enginar”
Yafll› amcam›z pek bir anlam ç›karmaz. Bu
kez pazarc› taraf›ndan önceden soyulmufl ve
limonlu suyun içinde sat›lan enginarlar› görünce yine sorar;
“Tabaktaki bu suyulmufllara ne deys›n›z?”
Sat›c› da yafll› amcay› biraz saf görmüfl! dalga geçmek istemifl.
“Amca onlara da "Müjde Ar" deriz! Hem
tad› da çok daha lezzetlidir!
“Eee madam uyle deys›n. Ver bakaym bir
k›lo Mujde Ar belki (h)anim
beyen›r!”
K›s sadan his se: Müjde Ar’›n yeme¤i olsayd› Nuri Alço Türk filmlerinde gazoz
içermiydi?
K
Hav va Karakafl
TENGERELER‹ PENGEREYE KOYDUM.
DURDUR‹
Arkadafllar›n› eve yeme¤e davet eden k›z,
Kosova Prizren a¤z›yla konuflan annesinin flivesini, arkadafllar› duymas›n diye(Annesinin
flivesinden utan›yormufl) “Anne sen yemekleri, börekleri yap ve iki saatli¤ine komfluya
git “ demifl. Annesi “ Tamam k›zçem, ben
yemecikleri, bürecikleri yapar›m. Sende s›cak
s›cak arkadafllar›nla yemekleri yersin “ deyip
yemekleri haz›rlar ve komfluya gider. Komfluya giden annenin, biraz so¤usun diye yemekleri pencerenin d›fl taraf›na koydu¤u akl›na gelir. fiimdi benim k›z yemecikleri bulamaz, gidip nereye koydu¤umu haber vereyim” der. Kap›y› çalm›fl. K›z›n›n fliveli konuflmas›ndan rahats›z oldu¤unu bildi¤i için “ biraz kibar konuflay›m da k›z›m utanmas›n bari” demifl. Birazda heyecanla “ K›z›m tengereleri pengereye koydum. Alas›n ordan yiyesin›z. Arkadafllar›na da bende selam süle demifl ama arkadafllar› gittikten sonrada olanlar olmufl tabii!
Hasan Karakafl
Arnavut Hasan Aga kalabal›¤› görünce dalm›fl kalabal›¤›n içine. O arada polisler onu da
tutuklay›p içeri alm›fllar. Hiçbir fleyden haberi
olmayan Hasan Aga onlar konufl dedikçe
Arnavut inad› ya, devaml› susuyormufl. Onlar “Cevap ver konufl” cevap vermemekte
direniyormufl. Bunun üzerine sinirlenen polislerden bir tanesi onu dövmeye bafllar. Di¤er
polislerden bir tanesi ise “Yahu vurma dur
belki suçu yoktur adamca¤›z›n “ dese de
polis yine dövmeye davam. Polisler yine dur
vurma derken di¤eri yine vurmaya devam
ediyormufl. Daha sonra suçsuz oldu¤u kanaatine var›larak serbest b›rak›lm›fl. D›flar›da
bekleyen Arnavut Hasan Aga’n›n halini görünce: “ Ne oldu sana more ? elin yüzün
darmada¤inik. Yoksa dövdiler mi seni? “
“ More daha ne olsin? E¤er olmasaydi DURDUR‹, öldürecekti beni VURVUR‹”
Hasan Karakafl
fieker hastas› olan yafll› bir hemflehrimiz
semt kahvesine gider. Kahveci ne içece¤ini
sorar. Yafll› amcam›z; “ Bir çay ama açik olsin”
Az sonra garson elinde çay tepsisi ile masay›
gelir çay› masas›na b›rak›r. fieker servisi yapmak için yafll› hemflerimize dönerek;
Kaç fleker atay›m amca?
fieker hastas› olan yafll› amcam›z “ (*)BESfiEKER “der. Garson yafll› amcam›z›n BES-fiEKER istedi¤ini duyunca içinden söylenecek
gibi olmufl, ama yine de 5 tane fiEKER’‹ çay
taba¤›n›n kenar›na tam koyacak iken bizim
yafll› amcam›z yerinden h›fl›mla kalkarak “
Abe sen beni üldürecekmisin? Ben sana diyer›m bes-fleker, sen atars›n befl fleker. ‹çmem ben bu çay› be ya…
(*)Bes fleker: fiekersiz
K br s’ta Varolu
Hareketi’nden geni
tabanl hükümet iste i
Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, yeni kurulacak hükümetin geniş tabanlı
olmasının, faydalı ve verimli olacağına inandıklarını kaydetti
BES-fiEKER
SAKIN YEM‹YES‹N G‹TMEYES‹N
KAHVE M‹ HAY VANAT BAHÇES‹ M‹?
Balkanl› Hatice Aba, dü¤ün haz›rl›klar› yaparken yerli komflusu Emine Han›m da ona yard›m etmeye gelir. Yemeklere, bulafl›klara
epey yard›mda bulunur. ‹fli bitirince de gitmek için toparlanmaya bafllar. Bunu gören
Hatice Aba hemen Emine Han›m›n yan›na
giderek “ Emine sak›n yemiyesin, gitmeyesin
“ der. Emine Han›m bundan hiçbir anlam ç›karamaz. Ne diyor bu Hatice Aba diye.
“Hem yemiyesin hem gitmeyesin”
Hatice Aba’n›n birkaç kez bu flekilde konufltu¤unu gören yan komflusu:
“ Mori Hatice, soksun dilini eflek arisi. Kari
anlamaz seni. Sen desene yemeden gitmeyin” diye. Hatice aba komfluya dönerek “
Benda te üyle deym zaten.
Ama o ne anlay ben bilmeym”
Çok yak›n bir zamanda kaybetti¤imiz kendisiyle bar›fl›k Manisa Rumeli camias›n›n renkli
simalar›ndan kahveci Bayram a¤abeyimizin
bir de lakab› vard›. Nam-› di¤er Ay› Bayram.
Bir gün Bayram A¤abey sabah kahveyi açar.
Kahveye önce ‹nek fiaban, üç-befl dakika
sonra da Deve Recep ve Tilki Y›lmaz girer.
Aradan 10 dakika geçmez, bu kez Manisa
Rumeli camias›n›n en nefleli insanlar›ndan biri
olan Kaymak Cevdet kahveye gelir. Kahvede oturanlara bir bakar ve flöyle der. “ Mübarek kahvehane de¤il, sanki hayvanat bahçesi!” Kaymak Cevdet sözünü bitirir bitirmez bu kez kahvehane kap›s›ndan Kedi Sabo seslenir.
“Bayram a¤abey d›flar›ya iki çay, biri
aç›k olsun”
LEFKO A
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
ıbrıs’ta Varoluş Hareketi, KKTC
hükümetindeki değişikliği
yakından takip etmekte olduklarını belirterek, yeni kurulacak hükümetin geniş tabanlı olmasının, yaşanılan
ekonomik sıkıntılar ve sürdürülmekte
olan müzakereler açısından faydalı ve
verimli olacağına inandıklarını kaydetti. Açıklama şöyle: "Kıbrıs’ta Varoluş
Hareketi, KKTC hükümetindeki değişikliği yakından takip etmektedir. Yeni
kurulacak hükümetin geniş tabanlı
olmasının, yaşanılan ekonomik sıkıntılar ve sürdürülmekte olan müzakereler
açısından faydalı ve verimli olacağı
inancındadır.
Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, halen yürürlükte olan ve KKTC Meclisine sunulmuş Yurttaşlıkla ilgili Yasa Tasarısının
tekrar ele alınmasını ve özellikle insan
haklarına aykırı olan kısımların değiştirilerek; KKTC’de doğmuş ve doğacak
olan kişilerin doğal olarak KKTC vatandaşı olmalarının sağlanması, Çalışma
izni olsun veya olmasın KKTC’de 5 yıl
süre ile kesintisiz ikamet etmiş kişilere
vatandaşlığa başvuru hakkı verilmesi
ve sonraki bir yıl içinde vatandaş yapılmaları, İkamet nedeni ile aile parçalanmasına yol açan maddi cezaların tümden kaldırılması, Kara, hava ve deniz
sınır kapılarından giriş yapan KKTC
vatandaşı olmayan kişilere eşit davra-
nılması ve eşit hakların tanınması,
konularında düzeltmeler yapılmasını
ve sürdürülmekte olan müzakerelerde,
bugüne değin olduğu gibi Sayın
Cumhurbaşkanımız, Görüşmecimiz ve
Teknik Heyet üyeleri tarafından KKTC
vatandaşlarının bir bütün olduğu kavramı ile çalışmalarını yapmalarını talep
etmektedir. Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi,
talepkar olduğu bu konuları yakından
takip edecek ve gerektiği zamanlarda,
BM, AB ve Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşmeler yapacak, özellikle
de insan hakları konusunda halen
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
başvurmaktan çekinmeyecektir.
Konuyu saygılarımızla kamuoyunun
bilgisine arz ederiz."
Sinoplu Mübadillerden
Kızılay’a kan ba ı ı
S NOP - BALKAN GÜNLÜ Ü
S
inop Balkan Halkları ve Mübadele Derneği
Sinop Kızılay’ına toplu kan bağışında bulundular. Dernek Başkanı Kenan Aral,
“Derneğimiz “Sosyal Sorumluluk Projeleri
Kapsamında” her üç ayda bir periyodik olarak
Yönetim Kurulumuz ve Üyelerimiz ile birlikte
kan vermeye devam edecek. Dernek olarak insan
sağlığına ve halk sağlığına önem veriyoruz.
Sağlıklı ve duyarlı vatandaşlarımız da kan vererek
insan sağlığına katkıda bulunmalı” dedi. Sinop
Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Muharrem
Coşkuner de Balkan Halkları ve Mübadele
Derneği Başkanı Kenan Aral ve üyelerine bu
duyarlı davranışlarından dolayı teşekkür etti.
mtiyaz Sahibi lhan akiro lu
TEMS LC L KLER
Rumlar cari aç kumar
turizmi ile kapatacak
LEFKO A - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
ıbrıs Rum Kesimi’nde yayınlanan
Simerini gazetesi, “Kumarhane
2016 yılının Nisan Ayında” başlığıyla yayımladığı haberinde, hükümetin
kumarhaneyle ilgili ihale sürecinin önümüzdeki Eylül ayının başında ilan edeceğini yazdı. www.tourexpi.com’un haberine göre; kumarhaneyle ilgili yasanın,
Rum Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul
edilmesinin ardından, 2016 yılının Nisan
ayında resort tipi kumarhanenin inşa
edileceği yerin ve yatırımcının belli
olmasının beklendiğini yazan gazete,
meclisin yeşil ışık yakmasının ardından,
hükümetin yatırımcıları bilgilendirme ve
önümüzdeki Eylül ayı başında da ihaleyi
ilan etme konusunda hareket edeceğini
belirtti. Gazeteye göre, “Sigma” televizyonuna konuşan Rum Enerji, Ticaret,
Sanayi ve Turizm Bakanı Yorgos
Lakkotripis, izlenecek prosedürün iki
bölümden oluşacağını söyledi. Gazeteye
göre, önümüzdeki Eylül ayında ihaleye
çıkılacağını ve bundan en iyi üç yatırımcının ortaya çıkacağını ifade eden
Lakkotripis, sürecin ikinci kısmında ise
üç yatırımcı tarafından tekliflerin sunulacağını, akabinde de bu tekliflere göre,
projeyi hangi yatırımcının üstleneceğine
dair nihai kararın alınacağını yazdı.
Kuzey Ege'ye
Bulgar turist akını
BALIKES R
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
alıkesir’in Ayvalık ilçesinin Küçükköy
Mahallesi’ne bağlı
Sarımsaklı Plajları’na
Bulgaristan’dan turist akını
olması dikkatlerden kaçmıyor.
www.tourexpi.com.tr sitesinin
Milliyet'e dayandırdığı haberinde; Bulgaristan'daki üniver-
site ve lise dengi okulların
tatile girmesiyle birlikte, kalabalık Bulgar gençlerin otobüslerle Ayvalık'a akın edip,
Sarımsaklı'nın yıldızlı otellerinde tatillerini geçirdiği gözlendi. Bulgar gençlerin
Ramazan Bayramı öncesinde
durgunluk yaşayan otellerde
ekonomik canlılığı beraberinde getirmesi ise turistik otel
işletmelerince memnuniyetle
karşılanıyor.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Ak n ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MU LA Mehmet TOKGÖZ
MAN SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DEN ZL Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS LC L KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN
B LG LEM
KEMAL B ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TA RİHİ: 20 Temmuz 2015
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
Ara t rma 9
20 Temmuz 2015
Pazartesi
çok ama çok yanl ve de
çirkin olarak adland rabiliriz.
Tabi bu deh et verici hareketlerle ve de nefret duygular yla bütün Müslümanlar n
ve de bütün slam’ n bu
yap da oldu u zannedilmektedir. Öyle ki u aralar da
slam’ kötü gösterenler o
kadar çoktur ki onlardan bir
tanesi de eytan ordusu olan
D terör örgütüdür. Onlar n
yüzünden slam dinimize kar
da dalga dalga geli en bir nefret
alm ba n gidiyor. Tabi bu
soysuz, bu cahil ve de bu yobazlar yüzünden Müslümanlara
kar fazlas yla bir kötü ön yarg
olu maktad r. Gerçek olan
Müslüman hiçbir zaman kindar
olmamal d r, kesinlikle ve kesinlikle nefretten ar nmal d r.
Müslüman olan herkesin gerçekten de fazlas yla her konuda adil
olmal d r; yeryüzünde ki bütün
insanlara ayn gözle bakmamal d r; zulmedenleri suçsuz olan
insanlardan kesinlikle ve kesinlikle ay rt
etmelidirler. Aralar nda zulüm
edenlerin oldu u bahaneleriyle
tüm toplumlardan intikam
almaktan söz etmek kabul edilmez bir eydir. Kabul edilemez
olan bu davran n sadece zalimlerin bir özelli i oldu unu da
bilmemiz gerekir. Bu özellik
hiçbir Müslüman’a asla ama asla
yak maz. Biz Müslümanlar n
dini olan slam gerçekten de tüm
insanl ayd nlatan cennettin bir
nurudur. slamiyet her daim
bar , karde lik ve de esenlik
yayan bir dindir. Cenab
Yaradan, insano luna seçip de
be endi i dine; her daim güzelli e, bar ’a ve de karde li e
davet eder. Bu tertemiz, apayd nl k ve de dosdo ru yolu
seçenlerin, Cenab Hakk’ n her
daim ‘iyilikleri emredip, kötülüklerin hepsinden sak nd rma’
yükümlülüklerini gerekti i
ekilde yerine getirdiklerinde,
milyonlarca hatta milyarlarca
insan kutsal kitab m z ve de
Müslümanlar n pusulas olan
Kuran’ Kerim’e yönelecek olup
birde Cenab Allah’ n ho nutluunu hedef edinen bir ya am
sürmeye ba layacaklard r.
blisin beyni tam olarak yok
edildi i zaman yoksulluklar,
huzursuzluklar, sava lar, pislikler, fitneler, güvensizlikler, adaletsizlikler vb. sorunlar tamamen
ortadan kalk p, yeryüzünde karde lik, huzur, bar , adalet ve
sevgi dolu olan büyük bir kutsal
mekana dönü ecektir. Güzel
günlerin yak n oldu u, yeryüzünün her noktas na slamiyet’in
yay ld ve de kutsal kitab m z
olan Kuran’ Kerim’in ula ld
günler görmek dile iyle…
SLAM D N
BARI VE L MDEN
YANADIR (2)
Mehmet KIZILKAYA
enab Hakk, her daim
bar karde li i ve de
uzla may emreder.
Kutsal kitab m z olan Kuran’
Kerimde yasaklanan bozgunluun anar izmin ana özelli i
oldu unu belirtmektedir. slam
dininin gerçekten de bir nurdan
oldu u gerçe i vard r. slam
dinini kan ile özde le tirme
yapan kimselerin, Kuran’ kerimin o muhte em nurundan
yararlanmayan ve de kendi
karanl k gözlüklerinin içerisinden bakan ki ilerdir. Öyle ki
bar kelimesi bile böyle ki ilerin nefislerine fazlas yla zor
gelir. Gerçek olan ve de zevk
al nan, insanlar her daim mutlulu a eri tiren bar t r fakat onlar
sadece ve sadece sava lardan ve
de kandan beslenenler yani
onlar kan dökmekten zevk alanlard r. Kan’ isteyenler, kandan
beslenmeye çal anlar Cenab
Hakk taraf ndan onlar o kan n
içerisinde bo ar. Cenab Hakk
(c.c), Kuran’ kerim ahlak n her
daim kans z hakim edecektir;
insano lunun buna gerçekten de
kanaat getirmesi gereklidir.
nsano lunu gerçekten de en çok
etkileyen eyin sald r lar, tehditler ve de kan m d r; yoksa gerçek olan insanl k, sevgi, merhamet ile yakla mak m d r?
Hepimizin de bildi i ve de gördü ü gibi en büyük silah sevgi
ve de merhamettir. slam dinimizde ak l n, iman n ve de sevginin birle imiyle dünyadaki en
büyük gücün olu umunun bir
kan t d r. Bunu da bilmeniz de
büyük yarar oldu unu dü ünmekteyim. Müslüman olmayan
her insano lu potansiyel bir
Müslüman oldu unu bilmemiz
gerekir. Bundan dolay d r ki
insano luna her daim efkatle,
merhametle ve de güzel sözlerle
yakla lmal d r.
C
NEFRETLE DE L
SEVG YLE YAKLA IN
nsano luna hiçbir zaman nefretle yakla may n. nsano luna
nefretle yakla mak çok anlams zd r. Kutsal kitab m z olan
Kuran’ Kerim kendi içerisinde
hiçbir zaman kin ve de nefret
bar nd rmamaktad r. Baz cahil
insanlar n ya da cahil kesimlerin, farkl dinden ve de farkl
mezheplerden olan insanlara
kar farkl gözlerle bakmak,
kin, nefret ve de gözü dönmü
olan üsluplarla ya da o davran larla yakla mak gerçekten de
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
B TT ...
Neden hep k y lanlar
Türk ve Müslümanlar?
Hep beşeriyetle istişare edecek değiliz ya, günlerden bir gün çok bilen
Google ile sohbet ederken aklıma geldi ve soruvermiş bulundum.
Neden hep öldürülen, hakir görülen, aşağılanan, geri plana itilmeye
çalışılan, yokmuşuz gibi davranılan hatta ve hatta herkesin hakkıyken
yaşamak, katledilen Türk ve özellikle de Müslümanlardır diye?
C
evap gecikmedi ve yüz binlerce link ayağıma seriliverdi.
Cevapların çoğunluğunu bizlerden, yani
Evladı Fatihan’dan
ve din kardeşlerimizden taraflı olarak
vermeleri beni
şaşırtmadı ama
Aşkın MESUT küçük bir forumda
yapılmış olan bir
paylaşım çok dikkatimi çekti. Sizlerle paylaşarak başlamak
isterim. İstanbul Üniversitesi'nde öğretim
üyesi Alman asıllı Prof. Naumark ile bir
kısım talebesi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar.
Talebelerden biri Prof. Naumark'a şu soruyu sorar:
- Avrupa bizi neden sevmez hocam?
Prof Naumark su cevabi verir:
- Çok samimi olarak itiraf edeyim ki,
Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de
mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk
ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:
1. Müslüman olduğunuz için sevmez ama
faraza laik söyle dursun, Hıristiyan olsanız
da size düşman olarak bakmaya devam
ederler.
2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar su
gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3. Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi
Avrupa’yı pazar yapmaya başladınız.
4. En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve
ensemizde at koşturdunuz.
5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise
orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna
mezar ettiler.
6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hâkimiyet sağladılar.
Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar. Giyiminizden yaşantınıza kadar
sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar
A-B-C-D gibi...
7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet
uğruna her şeyini feda etmeseydiler,
İslamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vahhabiliği
kuranlar da, İngiliz
Dominyon
Bakanlığının adamlarıdır. Batı her
yerde İslamiyet’i,
sapık inançlara
kanalize etti. Ama
Osmanlı, Asr-i
Saadet'i devam ettirdi.
8. Kilise size kin
kusmaktadır ve
sebepleri de yukarıdadır.
9. Ben Türkiye'ye
geldiğimde 2 üniversiteniz vardı,
simdi 19 üniversite
var (O tarihte öyle
idi simdi ise çok
daha fazla ) Osmanlı zamanında ise her
yerde bir medrese vardı tarihinize bakin
her medresede bilim eğitimi vardı ilk
denizaltını Osmanlının yaptığını çoğunuz
bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa
bunu biliyor.
10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz
an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır
Ama sizde bunun olması bu şartlarda çok
zor.
11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız."
İşte böyle sevgili dostlar. Bunu itiraf eden
onların içlerinde doğmuş, büyümüş ve
yetişmiş birisi. Verdiği cevap kan donduruyor. Geçmişi ve bugünü görerek gelecek
için bir sonuç çıkarmam gerekirse bu kanın
akmaya devam edeceği aşikar. Tamam,
onlar bu kanı akıtmak için kendince sebepleri hücrelerine sindirmiş olabilirler. Peki
neden? Aynı şeyleri yaşamayalım, Türk ve
Müslümanlar bize tekrar hükmetmesin
diye düşünüyorlar. Sadece bununla yetinmeyecekleri de apaçık ortada. Kendilerini
de güven içinde hissedebilmeleri için onlardan büyük ve güçlü rakiplerin piyasada
olmaması lazım gelir. Bunun için dünya
döndükçe çalışacaklar. Kendilerine rakip
gördükleri bizleri her fırsatta eğitim, ekonomik, dini ve etnik bir takım oyunlarla
dize getirmeyi hatta ve hatta yok etmeyi
düşünmeyi bırakmayacaklar. Onlar böyle
düşünüyorlar diye, düşünceleri yanlış ve
kötü diye kınamak bize hiç birşey kazandırmaz.
BENZETEREK HAKİMİYET
SAĞLADILAR
Bizi silah ile yenemeyenler, bizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar.
Çünkü kendileri o zayıflıkları yüzünden
yüzyıllarca bizler tarafından yönetildiler.
Akıllanıp önce ahlaki değerlerimizi yıpratmaya başladılar; giyimimizden, yeme içme
alışkanlıklarımıza, komşuluk ilişkilerimizden, bizi biz yapan ne varsa kendileriyle
yer değiştirmeye, sonra kendi içimizde bizleri bölmeye başladılar... Yani yüzyıllar
önceki hallerine bizi büründürmeye çalışıyorlar. Bizi bizden alıp, bizim olanı; yönetim, eğitim, ekonomi, sosyoloji, tıp, ticaret
askerlik ve teknolojimizi kendilerine kopyalayıp, kendilerinki iyi birşeymiş gibi süsledikleri, doğru olan onlarınkiymiş gibi ve
boyun eğmelerine neden olan ne varsa bize
pompaladılar. İşin kötü tarafı da biz bunu
kendimiz aldık, benimsedik. Neden?
Kendimizi unuttuk. Bugün Avrupa medeniyeti dediğimiz ve gıptayla baktığımız ne
var ne yoksa hepsi bizim eserimizin geliştirilmiş olan bir versiyonu. Bunu, tarihimizi,
geçmiş deneyimlerimizi, yaşayışımızı bilseydik ne bir değişime uğrar ne de bu coğrafyada bir damla kan akmasına izin vermezdik. Bunu nasıl mı yapardık? Son ve
hak dinimizi layıkıyla yaşayarak, tarihimizi
iyi analiz edip alim ve memleket sevdalısı
bürokratlarımızı dinleyerek. Ne demiş atalarımız. Zararın neresinden dönülürse kardır. İşte biz de bu kötü gidişatın önünde
durup kendimize çeki düzen vermeli, çizgiye çekilmeli ve özümüze dönmeliyiz. Ecdat
her zaman batıyı şaşırtmıştır. Bunu bir kez
daha yapabiliriz. O zamanın şartları düşünülürse bugün bunu yapmamamız için hiçbir sebep yok. Hak bizim yanımızda.
Bunun için sadece biraz tevekkül ve cesaret
yeter...
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
20 Temmuz 2015
Pazartesi
TÜRK YE ARTIK KATMA
DE ER ÜRETMEYE
ODAKLANDI
Kemal YAMANKARADEN Z
ürk Patent Enstitüsü verilerine göre
2014’te gerçekle en patent ba vuru
say s bir önceki y la oranla yüzde
2’lik art la yakla k 16 bin adete ula m
durumda. 2015’in ilk 4 ay nda ise yine
2014’ün ayn dönemine göre yüzde 5,2’lik
bir art söz konusu. TÜB TAK’ n aç klad ‘Giri imci ve Yenilikçi Üniversite
Endeksi’ne göre de bulu geli tirme ve inovasyon konusunda üniversitelerimiz oldukça mesafe kat etmi ler. Dolay s ile mevcut
göstergeler Ar-Ge’ye gereken önem verildi inde katma de er üretiminin gerçekle tiini bize anlat yor. Söz konusu art umut
verici fakat yenilikçi üretimin temel al naca bir ekonomi için bu oran n art r lmas
art. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ula mas
için gerçekle tirilebilir hedefler koymas ve
belirli sektörlerdeki irketleri, do rudan
te vik etmesi gerekiyor. Mevcut ekonomik
büyümeyi korumak ve ekonomiyi büyütmek için ülke olarak yurtd na katma
de erli ve markal ürün ihraç etmemiz
gerekiyor. Bunun içinde Ar-Ge te viklerinin daha sa l kl kullan lmas , hracat hamlesinde fark yaratacak irketlerin sektörlerine odaklanarak, buradaki geli meyi art rmam z gerekiyor.
T
ÜN VERS TELER N
DESTE
ART
Günümüzde geli mi li in en somut göstergeleri aras nda yer alan markala ma, patent
ba vurular ile do rudan ili kilidir. Patent
ba vurular ndaki art ise, Ar-Ge ve inovasyonda ya anan geli melere ba l d r.
Türkiye mutlaka bilgi ve teknoloji üreten
bir ülke olmal , bunun için ba ta üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizin desteklenmesi, giri imci, yenilikçi genç bir ku an olu turulmas ve desteklenen her bir
üniversitenin bir uzmanl k alan na sahip
olmas gerekiyor. Bir üniversitemiz sa l k
medikal alanda uzmanla rken bir di eri
otomotiv, bir di eri ise ileti im bili im teknolojileri alan nda uzmanla mal . Ancak bu
ekilde odaklanarak organize olabilirsek,
somut ilerleme kaydetmemiz mümkün olacakt r. Üniversite say s nda ki art umut
verici. Son 13 y lda ülkemizde 76 olan üniversite say m z 193'e, 74 bin olan akademisyen say s da 2014 y l nda 142 bine
yükseldi. 2014-2015 y llar ilk 4 ay n n
toplam patent ve faydal model ba vurular na bakt m zda ise yüzde 5,2’lik art
söz konusu. Rakamlar umut verici. Ancak
daha kat etmemiz gereken daha çok yol
var. Geçti imiz günlerde TÜB TAK taraf ndan 4’üncüsü gerçekle en ‘Giri imci ve
Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde listeye
giren tüm üniversitelerimizin geli im gösterdi i görülüyor. Sabanc Üniversitesi
88,40 puanla birinci olurken, Orta Do u
Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 85,96 puanla
ikinci ve Bo aziçi Üniversitesi 79,66 puanla üçüncü s rada yer ald . Yenilik ad na
yo un çaba gösteren giri imci üniversitelerimiz, gelece e umutla bakmam z sa l yor. Son 13 y lda patent ba vurular nda
ya anan art , üniversitelerimizin bilim ve
teknolojiyi içselle tirme konusunda art k
ça atlad n gösteriyor. Bu nedenle katma
de er üretimi ve uluslararas markalar üretme konusunda üniversitelerimize olan
güvenimiz tam. Yeter ki, do ru noktaya
odaklan ls n!.
Diyanet leri Ba kan ,
Bilge Kral’ unutmad
Srebrenitsa katliamının anma programı kapsamında
Bosna Hersek’te bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Görmez, Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaret etti
SREBREN TSA
BALKAN GÜNLÜ Ü
D
iyanet İşleri Başkanı Prof.
Dr. Mehmet Görmez
Srebrenitsa katliamının 20.
Yıldönümü Anma Programı kapsamında Bosna Hersek’e gitti.
Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaretinin ardından önemli açıklamalarda bulunan Görmez, Srebrenitsa
katliamını bir soykırım olarak niteleyerek, “Srebrenitsa katliamı,
yüreklerin dayanabileceği bir katliam değil gerçekten. 20. Yüzyılın en
büyük trajedilerindendir. Burada
çok büyük değerler kaybedildi;
ama 20 yıl geçmesine rağmen hala
ders alınmamışa benziyor. Yüce
Rabbimizden niyazımız insanlık
bir daha böyle acılar yaşamasın”
dedi. İnsanlığın içine girdiği en
büyük yanlışlardan bir tanesinin,
acılar, zulümler ve kötülükler arasında ayrım yapmaya başlaması
olduğunu vurgulayan Başkan
Görmez, şöyle konuştu; “Aliya
İzzetbegoviç’in, Bosna halkının
Müslüman kimliğini korumasında
ve hiç kimseye köle olmadan buradaki varlığını sürdürmesinde
büyük emeği vardır. Bir heyet olarak Srebrenitsa soykırımının 20.
Yılı münasebetiyle buradayız.
Bizim için zor bir andı. Bosna
Reisül Uleması hocamız, namazı
kıldırmamı istirham etti. Gerçekten
çok zor kıldırdım. Yüreklerin dayanabileceği bir katliam değil gerçekten. 20. Yüzyılın en büyük trajedilerinden bir tanesi. Burada çok
büyük değerler kaybedildi ama 20
yıl geçmesine rağmen hala ders
alınmamışa benziyor. Yüce
Rabbimizden niyazımız insanlık
bir daha böyle acılar yaşamasın.”
örev süresi dolan Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
İzmir Konsolosu Uğur
Umar, İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu’na veda ziyaretinde
bulundu. Kıbrıs Türk Sanayi
Odası Başkanı Ali Çıra’nın da
katıldığı ziyarette İzmir’e duyduğu sevgiyi dile getiren Umar,
“5 yıl önce göreve başladığımda, İzmir’de ilk önce sizi ziyaret
etmiştim. O gün dış göreve
değil evime geldiğimi söylemiştim. 5 yıllık görev sürem boyun-
[email protected]
Ahmet GÖKSAN
“K br s Hükümeti dört seneden beri tedhi i
durdurmak için birçok çarelere ba vurmu sa
da maalesef müspet bir netice alamam ve bu
u urdaki bütün u ra malar heba olup gitmi tir.
O halde her gün öldürülen Türklerin can ve
mal emniyetini korumaktan tamamen acizlik
içinde bulunan K br s Hükümeti’nin, ba ka tedbir ve usullere müracaat etmek mecburiyeti
kar s nda bulundu unu idrak ederek vakit kaybetmeden harekete geçmesi icap etmektedir.
Art k ne Makarios ve ne de Grivas’a yaz lacak
mektuplar, niyazlar netice vermeyece i gibi örfi
idareler de bir düzelme meydana getirmeyecektir.” 1958
Dr. Faz l KÜÇÜK
T
NAZ
Çank r l Gençler Kosova’da
Bakan Ya c lar ile görü tü
ÇANKIRI - BALKAN GÜNLÜ Ü
Ç
ankırı Belediyesi Gençlik
Meclisi Yürütme Kurulu
üyeleri; Vedat Karaca,
Furkan Karahan, Fırat
Barçadurmuş, Olay Kılınçcı ve
Cemal Koyuncu tarihsel ortaklığımızın olduğu Kosova’daki temaslarda bulundu. Heyet, Kosova
Cumhuriyeti Kamu Yönetim
Bakanı ve Kosova Demokratik
Türk Partisi Lideri Mahir Yağcılar
ile görüştü. Türkiye Cumhuriyeti
Priştine Büyükelçisi Songül
Ozan; "Çalışma dönemim süresin-
ce ilk defa Çankırı’dan bir heyetin
geldiğini görüyorum ve bu
durumdan çok memnun oldum.
Böylece artık Türkiye’de sadece
Ankara ve İstanbul değil, küçük
Anadolu kentleri de ülke geleceğinin de ciddi bir payı oluşturmaya
başladığını görüyoruz. Bunu
mümkün kılan Çankırı Belediye
Başkanı İrfan Dinç’e teşekkürlerimi iletiniz" ifadeleri
kullandı. Kosova'da Türk azınlığından olan Türk Partisi Genel
Başkanı Mahir Yağcılar, heyeti
memnuniyetle karşılarken bu eğitim projesinde Eğitim
Bakanlığı'nın onay vermesi durumunda hem siyasi hem de manevi
olarak Çankırı heyetinin sonuna
kadar arkasında olduklarını belirtti. Ayrıca Türkiye ile Kosova arasında olan stratejik ortaklığın son
yıllarda zirve noktasına geldiğini
ifade eden Yağcılar; ”Sayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın Kosova ziyareti sonrası
Kosova’da ayrı bir sinerji oluştu. Biz kardeş olan Türkiye ile ilişkilerimizi daha da ileriye taşımak
istiyoruz. İnşallah bu proje iki
devlet arasındaki kardeşliğin ve
birlikteliğin nişanesi olur” dedi. Konsolos
Umar'dan
veda ziyareti
G
AYARIN
AYARI
ürkiye ile Yunanistan ili kilerine genel
çerçevede bak ld nda düz bir çizgi
halinde seyretti ini söylemek olanakl
de ildir. Yunanistan, Mora Yar mada’s nda 24
Nisan 1830 tarihinde Londra Protokolü ile
kuruldu unda 47 bin 516 kilometre karelik bir
alana sahipti. Daha sonra yap lan anla malarla
=son olarak 10 ubat 1947’de Paris
Anla mas = yüz ölçümü 132 bin 562 kilometre
karelik bir alana sahip oldu. Aradan geçen
süreçte s n rlar n sava la de il anla malarla
Osmanl topraklar ndan adeta kopartarak bu
noktaya geldi inin unutulmamas gerekiyor. Bu
geni lemeyi yeterli görmediklerinden K br s’
da kendi egemenlik alanlar na katabilmek için
50 y l a k n süredir u ra yorlar. Bunun öncesinde Küçük Asya diye tan mlad klar Anadolu
topraklar n i gale kalkt lar. 15 May s 1915’de
zmir’e ç karma yapt lar. Anadolu halk n n
direnci sonras nda amaçlad klar na ula amad lar
ve maceralar Ege’nin serin sular nda sonland .
Bu sald r lar na kar n Yüce Atatürk do du u
topra n yöneticilerine dostluk elini uzatt .
Atatürk Venizelos dostlu u da bu ekilde kuruldu ve Yüce Atatürk’ün iyi niyetli yakla mlar
ile sürdürüldü.
Mehmetçik’ten Bosna-Hersek
halkına ramazan yardımı
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ca gösterdiğiniz misafirperverlik ve ev sahipliği için gönülden
teşekkür ediyorum. Gerçekten
kendimi evimde hissettim,
şimdi buruk ayrılıyorum” diye
konuştu. Devlet görevlerinin
süreli olduğunu ve ne yazık ki,
görev süresi dolduğunda ayrılıklar yaşandığını ifade eden
Kocaoğlu da, Umar’a yeni görevinde başarılar diledi. Ziyaret
sonunda Başkan Aziz
Kocaoğlu’nun hediye ettiği
gümüş saat kulesi plaketi karşısında duygulanan Umar, “Bu
benim için en güzel hediye
çünkü artık ben bir İzmirliyim”
diyerek kente duyduğu sevgiyi
bir kez daha dile getirdi.
GAL N YA ADILAR
Yunanistan’ n K br s uyu mazl n ortal k yere
ç karmas sonras nda ya anan k r lma zaman
zaman s cak sava a neden olacak noktaya ta nd . Anla malarla s n rlar n geni leten ad geçen
ülke -kinci Payla m Sava nda Nazi i galini
ya ad . Daha sonra ya anan iç sava s ras nda
açl kla mücadele etti. O dönemde Türkiye komusu Yunanistan’ n s k nt lar n a abilmesi için
yard m elini uzatt . Bu nedenle kaba hatlar ile
özetlemeye çal t m z ili kiler hep ini li ç k l olarak devam ediyor. Son y llarda ya ad klar
ekonomik açmaz nedeniyle Türk halk ile baz
kurum ve kurulu lar yard m elini uzatmak için
giri im ba latt lar. Hükümetinde s cak bakt
bu yard m çal malar na ad geçen ülkenin
Savunma Bakan Yard mc s Nikoloas
Toskas’tan yan t geldi. Bay Toskas, “önce
güvenin geli mesi gerek” diye yan t veriyor.
Syriza’n n Uluslararas li kiler E güdümcüsü
Bay Panos Trigaris ise Türkiye’nin
Yunanistan’a borç vermesi yerine silahlanman n kar l kl olarak azalt lmas n n kendi ellerinde oldu u ça r s nda bulunuyor. Bay Panos
Trigazis’in silahlanmay bitirelim ça r s n iyi
niyetli bir ça r olarak okumak istiyoruz. Bu
noktada ba ta Yunanistan yöneticileri olmak
üzere her iki ülkenin yöneticilerine büyük
sorumluluk dü üyor. Bay Trigazis, “Türklerle
Yunanl lar n sonsuza dek dü man olduklar na
inan yoruz. Bir askeri anla ma yapal m ve
silahlanma yar n bitirelim. Bu Yunan halk
taraf ndan memnuniyetle kar lan r. K br s,
Türkiye ile Yunanistan’ n sorunu de il. Buna
kar n sa c lar, K br s’ silahlanman n nedeni
olarak gösteriyor. Silahlanma yar n b rakmak
güven artt r c önlemlerin önünü açar” diyor.
Di er yandan Savunma Bakan Yard mc s Bay
Nikolas Toskas K br s’ta çözüm konusunda
ise, “K br s sorununun çözümü için gerekli
ko ullar n olu mas n bizde istiyoruz. Ayr lma
olmadan, bölünme olmadan, müdahale olmadan
ve adada herhangi bir askeri güç olmadan.
Adada yabanc askerler oldu u müddetçe
çözüm olmas olanakl de ildir” diyor. Bay
Bakan Yard mc s öncelikle yabanc asker
konusundaki kast na aç kl k getirmek durumundad r.
LERLEME SA LANDI!?
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
osna Hersek Türk
Temsil Heyet
Başkanlığı tarafından
Sivil Asker İşbirliği (SAİ)
faaliyetleri kapsamında,
ihtiyaç sahibi 550 aileye
ramazan paketi dağıtıldı.
www.bosnahersek.ba’nun
haberine göre; Bosna
Hersek Türk Temsil Heyet
Başkanı Kurmay Albay
Savaş Celepoğlu, yaptığı
açıklamada, Türk Silahlı
Kuvvetleri (TSK) olarak her
zaman Bosna Hersek halkının yanında olduklarını
belirterek, ramazan ayı
vesilesiyle ülkedeki ihtiyaç
sahibi 550 aileye yardımda
bulunduklarını ifade etti.
Celepoğlu, TSK personeli
olarak tüm Bosna Hersekli
Müslümanların Ramazan
Bayramı’nın kutlayarak,
barış ve huzur dolu günler
temennisinde bulundu.
Sivil Asker İşbirliği faatliyetleri kapsamında özellikle eğitim ve sağlık alanları
üzerine yoğunlaşan Bosna
Hersek Türk Temsil Heyet
Başkanlığı, daha önce de
Saraybosna’daki Vladimir
Engelliler Okulu’na eğitim
malzemesi ve
Zavidoviçi’deki Merkez
Kütüphanesi’ne de bakım
ve onarım desteğinde
bulundu.
Adada çözüme ili kin olarak ba lat lan görü melerde ilerlemenin sa land n bizzat Bay
Nikos Anastasiyadis aç kl yor. Görü meler ba larken kar l kl jestlerin yap ld ve adan n
kuzeyinde bulundu u belirtilen 28 adet may nl
arazinin haritalar Türk taraf na sunulmu tu.
Cumhurba kan Mustafa Ak nc önerilen 25
bölgede herhangi bir bulguya rastlanamad n ,
bir bölgenin askeri bölge oldu unu geriye kalan
2 bölgenin de da l k bölge oldu unu aç kl yordu. Kar l nda baz kap lar n aç ld biliniyor. Deneyimli siyasetçi Ak nc ’n n kar tarafça yan lt ld n kaydetmek istiyoruz. Bay
Anastasiyadis görü melerde hangi konularda
ilerleme kaydedildi ini ve anla ma konular na
aç kl k getirmeden “Türkiye’nin K br s sorunu
olarak adland r lan ba a r s ndan kurtulmak
için art k kendi ç karlar n gözden geçirmesi
gerekti inin vaktinin geldi ini anlad na inanmak istiyorum” diyerek Türkiye’ye halk n a z
ile ayar vermeye çal t n kaydediyoruz.
Türkiye’ye ayar vermeye çal acaklar na öncelikle kendi ayarlar n yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
20 Temmuz 2015
Pazartesi
BALKAN GÖÇMENLERİ ve 1
Türkiye’deki siyasi seçimler
Balkan göçmenleri, seçimlerde tercihlerini genellikle‘kendilerini Türkiye’ye kavuşturan’ siyasi lider veya parti lehinde
yapmaktadırlar. Türkiye, İmparatorluk mirasının halefi ve Türk Dünyası'nın en önemli merkezi olma gibi
özellikleriyle farklı gerekçeler ve periyotlarda sistematik olarak 'göç alan bir ülke' statüsünde olmuştur. Bu statünün
parametrelerini ise, Balkanlar'dan Anadolu'ya yönelik gerçekleşen ters istikametli göçler oluşturmaktadır
Anadolu'daki milli kimliğin
güçlenmesini sağlayan önemli
bir vektör olmuştur. Özetle,
Cumhuriyet'in kurucusu M.
Kemal hemşerilerinin göçünü
desteklemiş ve bu, zamanla
devlet politikası haline gelmiştir.
MÜSLÜMAN
ARNAVUTLAR DA
TÜRK SAYILDI
KADER ÖZLEM
B
alkan Yarımadası'ndan
Türkiye'ye doğru 1877-78
Osmanlı-Rus Savaşı'nın
ardından, 20. yüzyılın da neredeyse bütününü kapsayacak
şekilde, Evlâd-ı Fatihânlar ile
'kardeş-akraba topluluk' olarak
değerlendirilen Müslüman
grupların göç dalgası yaşanmıştır. Göçlerde, TürkMüslüman gruplara tarihsel
husumetler, demografik dengeler, ulus kimlik oluşumları ve
benzeri nedenlerle baskı,
zulüm ve asimilasyon politikalarının izlenmesi, katliamların
uygulanması etkili olmuştur.
Balkan Türkleri sadece
Osmanlı Devleti döneminde
değil, 1923 sonrası süreçte de
'ulusal azınlık' statüsünde
bulundukları topraklardan
hukukî ve manevi açıdan 'ana
devletleri' olan Türkiye'ye göç
etmişlerdir. Diğer taraftan,
ulus-devlet anlayışıyla tesis
edilen Cumhuriyet Türkiye'si,
etnik anlamda Türk olmamalarına rağmen, dinî kimlikleri
nedeniyle bölgede Türklerle
aynı sıkıntıları yaşayan
Arnavut ve Boşnaklara da
kapısını açık tutmuştur. Bu
gruplar da İmparatorluk mirası
ve akrabalık bağları nedeniyle
Türkiye'yi sığınılabilecek bir
ülke olarak görmüşlerdir. Bu
perspektiften şeklen bakıldığında, Balkan Türkleri açısından
Türkiye, hemşerileri olan M.
Kemal Atatürk'ün kurduğu
'ana devlet' olarak görülürken;
Arnavut ve Boşnaklar için 'sığınılabilecek bir ülke' olmuştur.
Şekil açısından durum böyle
olsa da; Arnavutlar ile
Boşnaklar da Türk vatandaşlığına alınmışlar ve Balkan
Türklerinden farklı bir muameleye tabi tutulmamışlardır.
İSTATİKSEL VERİLER’E
BAKILDIĞINDA
İstatistiksel veriler anlamında
gerçekleşen göçler değerlendirildiğinde, Balkanlar'dan
Anadolu'ya yönelik gerçekleşen göçlerin kesintiye uğramadan devam ettiği ve bunların
sayısal anlamda makro ölçekli
olduğu görülmektedir.
Cumhuriyet öncesi dönemde
yaşanan göçlere dair kesin veriler elde edilemese de;
McCarthy'e göre, 93 Harbi
1.253.500 kişiyi muhacir durumuna düşürmüştür.[1] Balkan
Savaşları sonrasında ise, 24
Mart 1918 tarihli Meclis-i Ayan
toplantısında dönemin Aşair ve
Muhacirin Müdüriyet-i
Umumiyyesi Müdürü Hamdi
Bey, II. Meşrutiyet'ten ve bilhassa Balkan Harbi'nden sonra
Osmanlı topraklarına göç eden
muhacirlerin sayısını 450.000
olarak tespit ettiklerini belirtmiştir.[2] Milli Mücadele döneminde, Balkanlar'dan
Anadolu'ya göçler kısmen
kesintiye uğrarken; göç edenler
daha ziyade Anadolu'daki
Kurtuluş Savaşı'nda gönüllü
olarak yer almak için kayıt dışı
yollarla gelmişlerdir.
MİLYONLARLA
İFADE EDİLEN
GÖÇ RAKAMLARI
Cumhuriyet döneminde yaşanan Balkan göçlerinde ise, sayısal verilerin milyonlarla ifade
edildiği görülmektedir. 19232005 yılları arasında,
Bulgaristan'dan 1951 Göçü,
1968 Göç Anlaşmasıyla gelenler
ve 1989 Zorunlu Göçü de dâhil
olmak üzere, 844.438 kişi
Türkiye'ye yasal olarak göç
etmiştir. Aynı dönemde,
Yugoslavya topraklarından
308.336 kişi, Romanya'dan
126.028 kişi göç ederken;
Yunanistan ölçeğinde bu sayı,
409.830 olarak gerçekleşmiştir.[3] Bu noktada ifade etmek
gerekir ki; belirtilen rakamlara
Balkanlar'dan Anadolu'ya
yönelik aynı gerekçelerle gerçekleşen 'gizli göçler' dâhil
değildir. Bu gizli göçlerde en
yaygın geliş biçimi, turist vizesi
ile Türkiye gelip, vize süresi
bittiğinde ülkesine geri dönmemek olmaktadır.[4] 1878 yılından günümüze gelinen süreçte
Balkanlar'dan 2,5 milyonun
üzerinde bir nüfus kitlesinin
Türkiye topraklarına yönelik
göç hareketine katıldığı görülmektedir. Söz konusu sayısal
veri, bireyin doğrudan kendi
göç fonksiyonunu ifade etmekte olup, Türkiye'ye göç ettikten
sonra ailesine katılan çocukları
ve hatta onların da çocuklarını
kapsamamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'deki Balkan kökenlilerin sayısına ilişkin net bir
rakam ileri sürmek son derece
güçtür. Ancak, 19. yüzyıldan
günümüze kadar bölgeden
Türkiye'ye yönelik gerçekleşen
nüfus hareketliliği sonucunda,
Türkiye nüfusunun beşte birinin, bizzat kendisinin ya da
anne veya baba tarafından
'Balkan kökenli' olduğu tahmin
edilmektedir.[5] Bunun sayısal
ifadesi, minimum 15 milyona
ulaşmaktaysa da kanaatimizce
15-20 milyon arasında gezinen
bir nüfus kitlesinden bahsetmek mümkündür. Görüldüğü
üzere, Türkiye'deki Balkan
kökenli nüfus, ülkedeki genel
nüfus içerisinde göz ardı edilemeyecek stratejik bir yere
sahiptir.
BALKAN
GÖÇMENLERİNİN
GENEL ÖZELLİKLERİ
Türkiye'deki Balkan göçmenlerinin nüfus yapısı homojen
özellikler göstermemektedir.
Ayrıca Cumhuriyet döneminde
gelen nüfus kitlesi, geldikleri
ülke itibariyle de etnik kimlik
anlamında da değişkenlik göstermektedir. Ülke farklılığı esas
alındığında, Balkanlar'da Türk
ve Müslüman'ın yaşadığı her
ülkeden kitlesel göçlerin yaşandığı görülür. Etnik köken açısından ise, Balkanlar'daki Türk
ve Müslüman algılamasının
farkı ortaya çıkmaktadır.
Bölgenin Hıristiyan gruplarında, Müslüman olan herkesin
Türk olduğu şeklinde tarihsel
bir kanaat yaygındır. Öyle ki,
bu kanaatin en somut örneği,
yakın geçmişte Yugoslavya'nın
dağılması sürecinde Bosna
Hersek'te Sırpların Boşnaklara
yönelik saldırılarında yaşanmıştır. Osmanlı Devleti'nin din
eksenli yönetim anlayışı temelinde, Cumhuriyet öncesi
dönemdeki göçlerde sadece
Türklerin değil; etnik kimlik
bağlamında Türk olmayıp
Müslüman olan grupların varlığı da mevcuttu. Ancak
Cumhuriyet döneminde genel
eğilim, Balkan Türklerinin
Anadolu'ya göçlerini teşvik
etmek olmuştur. Türkiye'nin
kriz dönemleri dışında bölgede
Türk ve Müslümanların yaşadığı ülkelerle rutin göç anlaşmaları imzalaması stratejik çıkarları açısından tezatlık içerse de;
Anadolu'da homojen bir Türk
kimliği yaratılması ve ulusdevlet yapısının güçlendirilmesi bağlamında Balkanlar'da son
iki yüzyıldır yaşananların da
etkisiyle milli şuurları üst seviyede olan Balkan Türklerinin
göçlerine sıcak bakılmıştır. Bu
açıdan Balkan Türkleri, 14.
yüzyıldan itibaren Osmanlı
Devleti'nin İskân Politikası'yla
Balkanlar'ı Türkleştiren;
İmparatorluğun dağılmasıyla
yaşanan geri göçlerde ise,
Cumhuriyet döneminde,
Balkanlar'dan Anadolu'ya gerçekleşen Türk göçlerinde, Türk
olmayan gruplar da 'Türk
olduklarını ispat ederek' göç
faaliyetine iştirak etmişlerdir.
Örneğin, 1952 yılında Tito
Yugoslavya'sı ile Türkiye arasında imzalanan Serbest Göç
Anlaşması'na istinaden
Yugoslavya'daki Türklerin
Türkiye'ye göçleri karara bağlanmış ve Türkiye'ye göç edecek olan soydaşların Türkçe
bilmeleri ve Müslüman olmaları esas kabul edilmiştir. Bu
kapsamda, Türkçe bilen çok
sayıda Müslüman Arnavut da
Türkiye'ye göç etmiştir. Ancak,
bunların kesin sayısını saptamak güçtür. Söz konusu
durum, o zamanlar önemsenmemiştir ancak yaklaşık 50 yıl
önce 'Türk ve Müslüman
olduklarını' ispat ederek
Türkiye'ye gelen göçmenlerin
2000'li yıllarla birlikte
'Müslüman olduklarını ancak
Türk olmadıklarını' yüksek
sesle ifade etmeleri hayretle ve
pişmanlıkla izlenmektedir. Öte
yandan, etnik anlamda Türk
olmasa da, Yugoslavya'dan
göçlerle gelmiş olan ve Türk
milletinin bir parçası olmaktan
gurur duyan insanların da
olduğunu belirtmek ve bu kapsamın dışında tutmak gerekir.
Burada vurgulanmak istenen,
50 yıl önce Türk olduklarını
ifade ederek Anadolu'ya gelmelerine rağmen 2000'li yılların
başından itibaren Türkiye'de
Arnavut milliyetçiliği yapan
grupların var olduğu, bu grupların faaliyetlerinin artarak
devam ettiği ve güncel anlamda ülkemizde hedef tahtasına
konulan Türk kimliğine karşı
olumsuz yaklaşarak
'Türkiyelilik' söylemini destek-
ledikleridir. Bu tablo çerçevesinde, istisnalar ve kendi aralarındaki kısmî farklılıklar da
saklı kalmak kaydıyla, Balkan
göçmenlerinin her kesimin üzerinde fikir birliğine vardığı bir
takım genel geçer vatandaşlık
özellikleri bulunmaktadır.
Türkiye'deki Balkan göçmenleri Türk Devleti'ne karşı yurttaşlık görevlerini tam ve eksiksiz
yerine getirme eğiliminde olan,
devletine ve milletine karşı 'sorun yaratan' değil; 'sorumluluk'
bilinci içinde hareket eden bir
nüfus kitlesidir. Bu kapsamda,
vatanseverlik duygularının son
derece yüksek, millî ve dinî
hassasiyetlerinin makro düzeyde oldukları gözlemlenmektedir. Ülke meselelerine duyarlılık gösteren Balkan göçmenleri,
kendilerini Türkiye'de sığıntı
olarak değil, ülkenin gerçek
sahipleri ve asli unsurları olarak görmektedirler.[6] Zira bu
grup, Türk milletinin en doğal
uzantısı ve hatta kendisidir.
Türkiye'nin kurtarıcısının ve
kurucusunun kendilerinden
biri olmasıyla övünürler;
Atatürk ilke ve inkılâplarına
tamamen inanıp ve benimserler. Balkan göçmenlerinin
önemli genel özelliklerinden
bir diğeri de bireysel suç oranlarında az yer almaları ve
örgütlü suç eylemlerine yabancı olmalarıdır.
UYUM SIKINTISI
YAŞAMADILAR
Balkan göçmenlerinin göç sonrasında Türkiye'ye uyum sıkıntısı yaşamadıkları görülmüştür.
Gerek Türk halkının gerek
Türk devletinin göçmenleri
'soydaş' olarak kabul edip,
sahiplenmesi kısa sürede tam
entegrasyonu sağlamıştır. Bu
doğrultuda, kendi ortamlarında Balkanlar'dan getirdikleri
Türk kültürünü yaşatırlarken;
çevrelerindeki yerli nüfusla
sosyo-kültürel anlamda pozitif
bir etkileşim halinde olmuşlardır. Dolayısıyla, bulundukları
illerdeki kültürel yapıyı hem
etkilemişler hem de yaşadıkları
yerin kent kültüründen etkilenmişlerdir. Balkan kökenli olmalarını, kendilerini farklılaştıran
bir unsur olarak görmemişler
aksine ülkenin bir zenginliği
olarak kabul etmişlerdir. "Ne
Mutlu Türk'üm Diyene" söylemini benimserler ve ülkede
belirsiz güç odaklarınca toplumu Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi
çeşitli nitelikteki gruplara ayırarak kutuplaştıran oyunlara
da olumsuz bakarlar. Bu kapsamda, söz konusu kutuplaştırma eylemlerine 'AnadoluluRumelili' çatışması yaratarak
yeni bir boyut kazandırmak
isteyenlere de prim vermemektedirler. Balkan göçmenlerinin
siyasi profilleri radikallikten ve
fanatizmden uzak bir görüntü
çizmektedir. Bu noktada merkez sağ ve merkez sol ekseninde politik tercihlerini yaparlar.
Bölgesel kimlik üzerinden siyaset yapılmasına sıcak bakmadıkları gibi, hemşericilik fanatizmine de karşı bir duruş sergilemektedirler. Balkan göçmenlerinin 'Rumelili' veya
'Balkanlı' kimlikleri dernekleşme faaliyetleriyle sınırlı kalmıştır. Bu kimlik üzerinden siyasallaşma/siyasi parti kurma
eğiliminde olmamışlar, onun
yerine düşünce ve taleplerini
dernekleri vasıtasıyla mevcut
siyasi partilere veya siyasiler
içindeki Balkan kökenli hemşerilerine aktarma yolunu izlemişlerdir. Balkan göçmenlerinin Türkiye'deki dernek sayıları 200'ün üzerinde olmasına
karşın dernekleşme konusunda
gösterdikleri kimilerine göre
başarı, ancak kanaatimizce
başarısızlık olan bu ivmeyi,
siyasette etkin olma konusunda
tescil ettirememişlerdir. Dernek
sayısındaki fazlalığın yarattığı
bölünmüşlüğü federasyonlar
ve konfederasyon oluşumuyla
gidermek isteseler de bu bölünmüş yapıyı suistimal ederek
kullanan siyasiler üzerinde
etkin bir lobi gücü oluşturamamakta ve blok olarak hareket
edebilme kabiliyetine sahip
olamamaktadırlar.
Dernekleşerek bölünme eğiliminde olan Balkan göçmenlerini birleştiren en önemli husus,
ülkenin ve toplumun ilgilendiren makro konulardaki millî
hassasiyetlerdir.
DEVAM EDECEK...
SAYFA 12
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
YABANCIYA HAY HAY,
YERL YE VAY VAY!
[email protected]
Suzan ERNOYAN
eslekler içinde zor ve nankör olanlar n
en ba nda, teknik direktörlerin geldiini dü ünüyorum. Hele de
Türkiye’de teknik direktörlük yapmak mangal
gibi yürek ister… Örne in, ba lad n kulüp de
ba ar l olursan ne ala, olamaz isen yönetim
valizini hemen kap n n önüne koyuverir hem
de hiç ac madan. Kaderleri pamuk ipli inde de
diyebiliriz. Birde dönüp yabanc teknik adamlara tan nan toleranslara bakal m. Adamlar milyon dolarlar cebine koyar, alt yap yla falan da
ilgilenmezler zaten i leri olmaz. Yöneticilere
kar menfaatleri olanlar, s k f k canci er
adeta kuzu sarmas olur. Bir de ba ar l olursa
ba tac yapar, tepemize ç kar r z. ayet ba ar l olamazlarsa ayr lacaklar zaman paralar n
son kuru una kadar öder göndeririz. Bizim
yöneticilerimiz deseniz, kendi insan m za
“gavur eziyeti ”çektirip para vermemek için
her türlü Bizans oyunlar çevirirler…
Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu’da,
(TFF) bunlara çanak tutuyor. Tabloya bakacak
olursak, Türkiye’de ya anan gerçek udur;
Baz teknik adamlar, zor da olsa, tak m olarak
iyi bir tak mda ba ar kazan nca gelecek y l
için umudu olsa dahi maalesef tak m bulam yor bu da bir gerçek. Tabi birilerinin deste i
ile para ütle bir tak m n ba na getirenleri es
geçiyorum. Bu istisna d nda kalan teknik
adamlar, tak m bulam yor. Bunun nedenine
gelince, Türkiye’de teknik adamlar n arkas nda onlar destekleyecek dostlar ya da Adanal
day lar yok ise, i de yok a da yok… Çok
de erli teknik adamlar tan r m, bir Y lmaz
Vural, Güvenç Kurtar, T naz T rpan, Giray
Bulak ve Ümit Kay han hatta bunun gibi birçok de erli hocalar m z gibi sessiz ç l klar n
da bilirim. Diplomalar n yurtd ndan alm lard r, ancak bunun d nda Pro-lisans olmayan ama arkas nda day s olanlar n i bulduklar n da. Türkiye’de diplomas , bilgi ve tecrübesi oldu u halde i bulamayan hocalar m z var.
Bunlar eminim ald klar diplomalar evlerine
asarak ona bak yordur… Art k federasyon bir
karar almal ve Türk Futbolunun gelece ini
kurtarmak için teknik adamlara uzun vadeli i
vermeli, tabi ba ar l olanlara da görev vermeli.
Türkiye’ye öyle gereksiz ve isimsiz hocalar
geliyor ki, geldi i yere bakmak isteseniz haritadan yerini zor bulursunuz. Bunlara dur demenin zaman geldi de geçiyor. Çünkü
Türkiye’de ad n z Hektor, Santini, Tantini olsa
de er veriliyor. Ama kendi güvendi imiz teknik adamlar m z n maalesef ço u i siz.
Yabanc hoca s n rlamas getirilmez ise ayn
sözle meler bizim hocalar m za da yap l rsa,
alt yap ya önem verilirse Türk futbolunun
gelece i ayd nl k olur. Yoksa son y llardaki
gibi, birinci torbadan 4. torbaya dü eriz. Ne
ampiyonlar Ligi’nde ne de UEFA’da ba ar l
oluruz. Dahas , Türkiye Milli Tak m gibi
önemsiz gruplar da bile 3. olarak say l yor ise
daha anlat lacak ve yazacak bir ey yok
bence…
M
20 Temmuz 2015 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
Erzurumlu milli atlet Enis
Romanya’dan alt nla döndü
ERZURUM - BALKAN GÜNLÜ Ü
E
rzurumlu milli atlet Enis Korkmaz,
Romanya'da yapılan Balkan Atletizm
Şampiyonası'nda 5 bin metre yarışlarında şampiyon oldu. Daha önce Brezilya'da
düzenlenen Liseler Dünya Olimpiyatları'nda
ve İsrail'de yapılan Dünya Liseler
Yarışlarında (ISF) şampiyon olan milli atlet,
Romanya'da yapılan Balkan Atletizm
Şampiyonasında 5 bin metrede Türkiye 'yi
temsil ederek gençler kategorisinde şampiyon oldu. Antrenörü İsmail Güzeloğlu ve
Atletizm İl Temsilcisi Fesih Doğan ile Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat
Taşkesenligil'i ziyaret eden sporcu, Türkiye
ve Erzurum adına zafer yaşattığı için mutlu
olduğunu söyledi. Korkmaz'ı tebrik eden
Taşkesenligil, şampiyon atletin hocalarını ve
il temsilcisi Fesih Doğan'ı kutladı.
Chelsea’nin kalesi
Bo nak Begoviç’e
emanet
LONDRA - BALKAN GÜNLÜ Ü
İ
ngiltere Premier Lig ekibi
Chelsea, Stoke City’den Bosna
Hersekli kaleci Asmir Begovic’i
transfer etti.
www.bosnahersek.ba’nın Anadolu
Ajansı’na dayandırarak verdiği habere göre; Chelsea Kulübü’nün internet
sitesinden yapılan açıklamada, 28
yaşındaki Begovic ile 4 yıllık sözleşme imzalandığı belirtildi. Bosna
Hersekli futbolcunun yeni takımında
1 numaralı formayı giyeceği açıklanırken, bonservis bedeli hakkında
bilgi verilmedi. İngiltere basınında,
“Maviler”in Begovic transferi için
Stoke City’ye 8 milyon sterlin bonservis bedeli ödediği iddia edildi.
Kariyerine Portsmouth’ta başlayan
Begovic, birçok takımda kiralık olarak oynadıktan sonra 2009-2010 sezonunda Stoke City’ye transfer olmuştu. Begovic, geçen sezon takımıyla 37
maçta görev yapmıştı.

Benzer belgeler