Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve
Transkript
Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve
Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri • Educational Sciences: Theory & Practice – 12 (2) [Ek Özel Sayı/Supplementary Special Issue] • Bahar/Spring • 1573-1591 © 2012 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. www.edam.com.tr/kuyeb Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler* a Recep KAYMAKCAN Hasan MEYDAN Sakarya Üniversitesi Sakarya Üniversitesi Öz Bu çalışma ilköğretim sosyal bilgiler ve din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) öğretim programlarının değerlere yaklaşımını ve bu programlarda yer alan değerlerin yeniliğe açıklık-muhafazakârlık, bireyselcilik- toplumsalcılık, milliyetçilik-evrenselcilik, öz genişletimcilik-öz aşkıncılık gibi farklı açılardan ağırlığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla programlar ve ilgili literatüre dayanarak programların değerlere genel yaklaşımı belirlenmiş, Schwartz’ın değerler teorisi esas alınarak değer kategorileri oluşturulmuş ve kategorisel içerik analizi tekniğiyle programlar taranmıştır. Oluşturulan değer kategorilerinde Schwartz’ın değerler teorisinin esas alınmasının nedeni bu teorinin eğitim sistemimizde son yıllarda yaşandığı belirtilen yerel ve küresel değerler arasındaki ilişkileri belirleme açısından önemli imkânlar sunmasıdır. Sonuç olarak programların ikisinin de son yıllarda yapılan değişikliklerle geleneksel değerlerden evrensel değerlere doğru yönelen bir eğilim gösterdiği, bu eğilimin programların içeriğine yansıması yönünden sosyal bilgiler programlarının DKAB programlarından daha önde olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler Yerel ve Evrensel Değerler, DKAB Programları, Sosyal Bilgiler Programları, Schwartz’ın Değerler Teorisi. Değer hayattır. Değersizleşen hayat yaşayana bir külfet olduğu gibi gerçek değerler yerine aldatıcı görünüşlere bağlanmış bir hayat yaşayanı huzura erdirmez, çevresindekilere de eziyetten başka bir şey vermez. Bu nedenle bireyin değer vermesi – gerçekten değerli olana değer vermesi – hayati bir konudur. Her birey küçük yaşlardan itibaren değerler kazanıp kendine mahsus değerler sistemi oluşturur. Bu oluşturma süreci çoğunluk* Bu makalenin ilk hali, 26-28 Ekim 2011 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından düzenlenen Değerler Eğitimi Sempozyumu’nda sunulmuştur. a Dr. Recep KAYMAKCAN din eğitimi alanında profesördür. Çalışma alanları: değerler ve eğitimi, karşılaştırmalı din eğitimi, çoğulculuk ve din eğitimi, insan hakları dini özgürlükler ve din eğitimi, din eğitiminde program geliştirme ve değerlendirme, gençlerin dini yönelimleri ve değerleri, hoşgörü eğitimi, İslam dışı dinlerin öğretimi, yüksek din öğretimi. İletişim: Sakarya Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Ozanlar Kampüsü, Sakarya. Elektronik Posta: [email protected] Tel: +90 0264 2956893. la adaptasyon ve özümseme gibi içsel süreçlere bağlı olsa da içsel süreçleri harekete geçirecek ve yönlendirecek dışsal faktörlerin etkisi yadsınamaz. Bu noktada genç bireyin eğitim yaşantıları boyunca muhatap olacağı değerlemeye ya da değer gerçekleştirmeye yönelik süreçlerin keyfiyeti ve muhtevası önem arz etmektedir. Bu muhteva ve keyfiyet yetişen nesillerin değerler dünyasını kurmada ve dolayısıyla da “geleceği” kurmada hayati öneme sahiptir. Değerlerin bireysel ve toplumsal açıdan haiz oldukları önemin son yıllarda daha yoğun biçimde hissedilmiş olmasının bir sonucu olarak Milli Eğitim Bakanlığı 2003 yılından itibaren öğretim programlarında değerlere açıktan ve daha sistemli bir şekilde yer vermeye başlamış, değerleri programların temel öğelerinden birisi olarak konumlandırmıştır (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2010a). 2010 yılında gerçekleştirilen 18. Milli Eğitim Şurası’nda da değerler eğitimi alanında okul bazında ve daha genel çerçevede neler yapılabileceği ele alınmış, sonuç bildirisinde değerler eğitiminin okulların görevlerinden KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ olduğu vurgulanarak bu konuda öğretmenlerin yeterliliklerinin geliştirilmesi ve materyal geliştirme çabalarının artırılmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur (MEB, 2010c). Bu çalışma ilköğretim sosyal bilgiler ve din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) öğretim programlarının değerlere yaklaşımı ve bu programlarda yer alan değerlerin yeniliğe açıklık – muhafazakârlık, bireyselcilik – toplumsalcılık, ulusalcılık – evrenselcilik, öz genişletimcilik – öz aşkıncılık gibi farklı açılardan ağırlığını belirlenmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla Schwartz’ın (1992) değerler teorisini temel alarak oluşturulan değer kategorileri kullanılmıştır. Schwartz teorisinin sınanması aşamasında değerlerin sadece tercih edilme düzeylerini ya da evrenselliklerini belirlemekle kalmamış emprik çalışmalardan elde ettiği bulgulara dayanarak değerleri yeniliğe açıklık-muhafazakârlık, öz aşkınlık-öz genişletim ve bireyci-toplumcu değer grupları olarak da sınıflamaya tabi tutmuştur. Schwartz’ın ölçeğini temel almamızın nedeni eğitim sistemimizde özellikle küreselleşmenin etkileri sonucu değerler alanında yapılan yenileşmeler ile birlikte ortaya çıkan milli değerler – evrensel değerler ayrımının ve toplum öncelikli değer algısı ile birey öncelikli değer algısının Schwartz’ın yeniliğe açıklık – muhafazakârlık, öz genişletimci – öz aşkıncı ve toplumcu – bireyci değer sınıflamaları ile büyük oranda örtüşmesidir. Schwartz, teorisinde daha yerel ve korumacı değer tiplerinin muhafazakâr insan tipini daha açık ve yenilikçi değer tiplerinin ise yeniliğe açık insan tipini gösterdiğini aynı zamanda öz genişletimci değerlerin daha çok modern ve liberal toplum bireyinin değerlerine yakın dururken öz aşkıncı değer tiplerinin ise daha geleneksel insan özelliklerini yansıttığını belirtmiştir. Programların Schwartz’ın teorisi esas alınarak incelenmesi küreselleşme ile birlikte eğitim sistemimizde yaşanan “Hangi değerler öğretilmeli?” tartışmalarının programlara ne şekilde yansıdığını belirlemede yardımcı olacaktır. İnsanlar değerleri kendilerinin önem sıralarına göre seçerek değerler sistemini oluşturdukları gibi öğretim programları da öğrencilerin kazanmasını arzuladıkları değerlere önem sırasına göre vurgu yaparak onlar arasında hiyerarşik bir sistem kurarlar. Bir dersin öğretim programında en çok vurgulanan değer(ler)i bir nevi o program ya da dersin ana değer(ler)i kabul edilebilir. Öğretim programlarının ilgili dersin öğretim süreçlerinin tüm aşamalarını belirleyen temel unsur olduğu göz önünde bulundurulursa programlarda ne tür değer tiplerinin ağırlıklı olarak yer aldığının belirlenmesinin önemi çalışmamızın önemini ortaya koymaktadır. Bu nedenle bu iki dersin öğretim süreçlerinin tamamını düzenleyen öğretim programlarında vurgu 1574 yapılan değerlerin ne tür değerler olduğu, yetiştirilmek istenen insanın özeliklerinin neler olduğunu belirleme açısından önem arz etmektedir. İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler Öğretim programları yoluyla öğrencilere kazandırılmak istenen değerlerin ne tür değerler olacağı konusu değerler eğitiminin tartışmaya açık noktalarından biridir. Küreselleşme ile birlikte modern toplumun değer ilişkileri yeni boyutlar kazanmaktadır. Geleneksel toplumların itaat kültürü, namus ve ahlak anlayışı, komşuluk ilişkileri, güven ve himaye kültürü, sadakat ve ihanet, gizlilik ve mahremiyet, sevgi ve hoşgörü, saygı ve korku, özgürlük ve teslimiyet gibi toplumsal değerleri küresel değerlerin etkisi altında ya çözülmekte ya da yeni anlamlarla tekrar yorumlanmaktadır. Toplumsal değerleri böyle bir dönüşüme zorlayan küresel değerler şunlardır: bilgi, rekabet kültürü, verimlilik, toplam kalite, demokrasi, insan hakları, serbest piyasa ekonomisi ve birey (Doğan, 2007). Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de eğitim sisteminin geleneksellik ile değişim, başka bir söyleyişle küresellik ile yerellik tartışmalarının odağında yer aldığı söylenebilir. Bir yandan eğitimde geleneksel değerleri korumaya çalışırken bir yandan da dâhil olmaya çalıştığımız Avrupa Birliğinin kendine mensup olan coğrafyada yetişen kuşakları ortak değerler etrafında birleştirmeyi amaçladığı Sokrates Eğitim Programları türü programlarla eğitimimizi küreselleşen değerlere açıyoruz (Arslan, 2007). Türkiye coğrafi konumu ve tarihi birikimi sebebiyle küresel değerlerle geleneksel değerler için son derece özgün bir kültürel buluşma ve hareketlilik alanıdır. Acaba eğitim sistemimiz bu hassas kültür coğrafyasının gerektirdiği dengeli bir değerler atmosferi oluşturabilmekte midir? Doğan’a (2007) göre 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile kurgulanan Türk Eğitim sistemi son derece yenilikçi bir felsefe ve vizyona sahiptir. Bu felsefe bir yandan Türk ulusunun bütün bireylerinin çağdaş uygarlığın yapıcı ve dinamik bir üyesi; bir yandan da ülkenin ulusal ve evrensel değerleriyle uyumlu bir vatandaş olmalarını amaçlamaktadır. Bu felsefe genç kuşakları “manevi ve kültürel değerlerle” ulusal kültür içinde sosyalleştirirken; “hür ve bilimsel düşünce gücü” kazandırmak suretiyle de onları evrensel kültüre adapte etmeyi ön görmektedir. Sorun bu amaçların ne ölçüde gerçekleştiği noktasında ortaya çıkar. Türk eğitim sisteminde de söz konusu felsefenin aynı düzeyde uygulamaya yansıdığını söylemenin imkânı yoktur. KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler Küreselleşme ve onun değerler üzerindeki etkileri dikkate alındığında, nasıl bir değerler eğitimi vermek gerekmektedir? Sıkı sıkıya geleneksel/yerel değerlere mi, yoksa evrensel değerlere mi ağırlık verilmelidir veya bu ikisi için orta bir yol bulunabilir mi? Değerler eğitimine yönelik günümüzdeki tartışmaların esasını oluşturan bu sorulara verilen cevaplar üç grupta toplanmaktadır: (i) Toplumda geleneksel olarak kapalı daire içinde süregelen değerleri genç nesillere aktarma esasına dayalı olan geleneksel yaklaşım. (ii) Küresel ahlaki değerler ve insanlığın ortak mirasına dayanan ortak insani değerlere dayanan küresel/evrensel yaklaşım. (iii) Değerler eğitiminde hem küresel hem de geleneksel ve yerel değerlerin bir arada ve bir uyum içinde verilmesi gerektiğini savunan karma yaklaşım. Bu yaklaşımlar arasında yerel ve geleneksel değerler ile küresel değerler arasında bir tutarlılığı gözeten, insanın temel hak ve hürriyetleri gibi evrensel değerleri üst değer olarak kabul eden karma yaklaşım daha tercih edilebilir görülmektedir (Keskin, 2008). Karma yaklaşımda yerel ve evrensel değerlerin hangi tonlarda birleşeceği sorunu da eğitimin paydaşlarının üzerinde kolay ittifak edebileceği bir konu değildir. Bireyin özgürlüğü için toplumdan, toplumun düzeni için de bireyden vazgeçmeyecek bir değerler eğitimi dengesinin kurulması da milli değerler ile evrensel değerler arasında kurulması gereken denge kadar önemlidir. Büyük oranda cemaat merkezli, müdahaleci ve ataerkil itaat kültürüne sahip olan geleneksel toplumumuzdan “birey”in nasıl çıkacağı ve nasıl ayakta kalacağı sorundur? Burada hassas denge bireyi topluma hem onun bireyselliğini örselemeden hem de toplumun ahengini bozmadan bağlamak noktasında durmaktadır (Doğan, 2007). Değerlerin seçiminde ve sunumunda hassas davranılmamış bir eğitim sisteminin ürünü olarak bireyi özgürleştirelim derken sadece kendi başarı, mutluluk ve hazzına odaklanmış bireylerin yetiştirilmesi böylece toplumun geleceğinin bireye feda edilmesi mümkündür. Nitekim 80’li yıllardan sonra başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde eğitim sistemlerinde ve toplumsal yapıda meydana gelen çeşitli bozulmaların ardında 60’lı yıllarda eğitim sisteminin geleneksel toplum değerlerine yeterince önem vermemesi ve aşırı bireyselciliğe bağlı göreceliği kutsamasının yattığı görüşüne daha sıklıkla yer verilmeye başlanmış ve değerler eğitiminde yetişkinlerin daha aktif olmasını öngören karakter eğitimi yaklaşımı canlanmıştır (Lickona, 1991). Değerler eğitimi aileden okula eğitimin tüm süreçlerini ve paydaşlarını göz önünde bulundurarak planlanması ve yürütülmesi gereken çok boyutlu ve bütüncül bir süreçtir. Bu süreç eğitim ortamının tüm imkânlarının değerler hakkında farkındalık oluşturulması için kullanılması esasına dayanır. En önemli amacı çocuğu topluma hazırlamak, onu iyi ve sorumlu bir vatandaş olarak yetiştirmek olan ve bu amaca ulaşabilmek için, çocuğa birtakım değerleri kazandırmayı hedefleyen sosyal bilgiler dersi bu eğitimin önemli unsurlarından biridir. Bu misyonu nedeniyle tarih boyunca sosyal bilgiler dersi programları her dönemde değerlere açık ya da gizli şekilde temas etmiş; değerlere ve değerler eğitimine önem vermiş; ahlak ve karakter eğitimine temas etmiş ve tüm programlarda yardımlaşma, duyarlılık, bağımsızlık ve sorumluluk gibi değerlere yer vermiştir (Keskin, 2008). “Sosyal bilgiler, ilköğretim okullarında iyi ve sorumlu vatandaş yetiştirmek amacıyla sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayanarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili bilgi, beceri, tutumların ve değerlerin kazandırıldığı bir çalışma alanıdır.” (Erden, t.y., s. 8) İlköğretimdeki hayat bilgisi (1-3), sosyal bilgiler (4-5 ve 6-7) ile vatandaşlık ve demokrasi eğitimi (8) dersleri bu tanımın içinde yer almaktadır. Sosyal bilgilerin değerlerden soyutlanmış bir şekilde öğretilmesi mümkün değildir. Sosyal bilgilerde çalışmak için seçtiğiniz konular, kullandığınız yöntemler, sınıfınızı organize edişiniz ve yönetim biçiminiz, öğrencilerinize davranış tarzınız bir değer tercihi yansıtır. Bu yüzden sosyal bilgilerin değerleri içerip içermemesinden çok hangi değerleri nasıl bir yaklaşımla öğrettiği önemlidir (Keskin, 2008). Eğitim sistemimizde 2003 yılından itibaren başlayan yeniden yapılanma faaliyetinden 2004 Sosyal Bilgiler Programı da etkilenmiştir. Sosyal bilgiler tarihinde ilk defa değerler eğitimine doğrudan yer veren bu program değerler eğitiminde karma yaklaşımı benimsemiştir (MEB, 2004a, 2004b, 2010d). Karma yaklaşım değerler eğitiminde geleneksel ve küresel, yerel ve evrensel değerler arasında bir uyum/birliktelik sağlayarak programda birlikte yer alması esasına dayanır (Keskin, 2008). 1997 ve 2004 Sosyal Bilgiler programlarını değerler açısından inceleyen Ertürk (2006) ise yetiştirilmek istenen insan tipi açısından oluşan ciddi farklılıkları şu şekilde ifade etmektedir: 1997 müfredatında toplum, üyeleri arasında ortak çıkarın bulunduğu homojen, organik bir bütünlük olarak tasavvur edilmiştir. Toplumun üyeleri de, daha çok görev ve sorumluluklarıyla var olan fedakâr kimseler olarak, bütünün homojen üyeleridir. Bu homojenliği sağlayan şey ise, zaman zaman etnik göndermelere dayanan bir millet anlayışı ve soyut ve yekpare bir milli kültür anlayışıdır. 2004 müfredatında ise kültür; hem yerel, hem de evrensel değerleri kapsayan bir biçimde tanımlanmış ve kolektif kimliğe ilişkin etnik göndermelerden ka- 1575 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ çınılmıştır. Kültürel kimlik özcü bir biçimde değil, bir toplumun üyelerini diğer toplumun üyelerinden farklılaştıran bir unsur olarak tanımlanmıştır. Birey-toplum ilişkisinde bireysel kimlikler, 1997 müfredatına göre daha ön plandadır ve toplumsal iyinin, toplumu oluşturan bireylerin iyi özelliklerinin arttırılmasından geçtiği savunulmuştur… 1997 müfredatında işini düzenli, temiz yapma becerisi; 2004 müfredatında girişimcilik, risk alabilme, bilgi iletişim teknolojilerini kullanabilme, en az bir yabancı dil konuşabilme, değişime adapte olabilme ve yaratıcılık gibi beceriler vurgulanmaktadır (s.74). Toplumda yaşayan inançlar ile eğitimin topluma sunduğu değerler arasındaki zaruri paralelliği sağlayan ders olarak DKAB dersi değerler eğitiminde önemli görev ifa etmektedir. “Millî eğitimimizin temel amaçları ile din kültürü ve ahlak bilgisi içerik ve amaçları karşılıklı incelendiğinde yetiştirilmek istenilen insan tipine ulaşmada din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin büyük bir katkı sağlayacağını görebiliriz” (MEB, 20010b, s. 10). İlköğretim DKAB Öğretim Programı, Sosyal Bilgiler Programı gibi 2003 yılından itibaren eğitimimizdeki yenileşme çalışmalarının sonucu olarak 2006 yılında yeniden yayınlanmıştır. Program, aynı program esas alınarak 2010 yılında tekrar yayınlanmış, yayınlanan son programda ülkemizdeki farklı İslam yorumlarına özellikle de Aleviliğe yer verilmiştir. Çalışmamızda incelemeye esas olarak kullanılan 2010 programının diğer temel noktalarda olduğu gibi değerler eğitimi ve değerlere yaklaşım açısından 2006 programını tekrar ettiği söylenebilir. 2006 programında değerler öğretimine doğrudan yer verilmesi bir yeniliktir (Kaymakcan, 2007a). Programın öğrenme alanları arasında “değerler” başlığını taşıyan bir öğrenme alanı bulunmamakla birlikte tüm öğrenme alanlarında özellikle de ahlak öğrenme alanında birçok değere yer verilmiş ve 61 değer ifadesi programın değerleri olarak listelenmiştir. Program öğrenme alanlarına dağılan ve liste halinde verilen çeşitli değerlerin yanı sıra programın temel yaklaşımlarını oluşturan din bilimsel ve eğitimsel yaklaşımın felsefesini ortaya koyarken değerler eğitimine referans yaparak, programın genel amaçları arasında değerlere yer vererek ve değerler eğitiminde öğretmenlerin yararlanması beklenen yeni yaklaşımları tanıtarak değerler ve eğitimine değinmektedir (MEB, 2010b). Program, insanın kişiliği ve bağımsızlığını temel bir değer olarak almakta, bu bağımsızlığı zedeleyecek her türlü baskı ya da tek tipleştirmeye yönelik etkileri kabul edilemez olarak belirtmektedir. “İnsanın kişiliğini zedeleyen, onun bağımsız karar vermesini engelleyen her baskı, insan hürriyeti fikriyle çeli- 1576 şir. İnsanlar, kendi iyiliklerini kendilerinin doğru bildiği yolda arama hürriyetine sahiptir. Herkes özgürce kendi akıl sağlığının ve tercihlerinin sahibi olabilmelidir” (MEB, 2010b, s. 4). Bu görüşü dile getirerek bireysel özgürlük değerine güçlü bir şekilde vurgu yapmaktadır. Programda içselleştirilmesi istenen bağımsızlık, bilimsellik gibi modern değerlerle misafirperverlik, alçak gönüllülük gibi geleneksel değerlere birlikte yer verilmiştir. Bu, geleneksel değerlerle modern değerler arasında bir denge kurulmaya çalışıldığının göstergesidir. Ancak mantıksal olarak birbirinden farklı olan bu değerlerin, tutarlı olarak nasıl verileceği veya bunun mümkün olup olamayacağı üzerinde düşünülmelidir (Kaymakcan, 2007a). Program, evrensel amaçlar arasında öğrencilerin “Evrensel değerlere kendi dinî bilgi ve bilinçleriyle katılmalarının” ve “Evrensel insani değerlerin İslam’ın insani değerleri ile örtüştüğü bilincine ulaşmalarının amaçlandığı”nı (MEB, 2010b, s. 13) belirtmektedir. Bu durum bize sosyal bilgiler programları gibi DKAB programının da küreselleşen dünyanın kaçınılmaz sonucu olan evrensel değerler olgusu ile yerel değerler arasında bir denge gözettiğini göstermektedir. Değerler eğitiminde karma yaklaşım olarak kabul edilen bu yaklaşımda değerlerin bütünlük içinde bir arada verilip verilemeyecekleri çok daha geniş araştırmalara ihtiyaç duymakla birlikte biz burada söz konusu değerlerin programların bütününe dengeli biçimde yansıyıp yansımadığını belirlemeye çalışacağız. Schwartz ve Değerler1 Schwartz, sosyal psikoloji ve kültürler arası değerler alanında önemli çalışmalar yaparak temel insani değerler teorisini ve bu teoriye dayanan değerler ölçeğini geliştirmiştir. Scwartz, teorisine dair ilk çalışmaları 1987 ve 1990 yıllarında Bilsky ile beraber yürütmüş daha sonra bu çalışmalardan elde ettiği sonuçlar ışığında kendi teorisini geliştirmiştir. Schwartz ve Bilsky teorilerini oluştururken öncelikle tüm bireylerin ve toplumların insanlığın bir ferdi olarak sahip oldukları üç evrensel gereksinimden yola çıkmıştır. (i) Biyolojik bir organizma olarak bireylerin karşılamak zorunda oldukları ihtiyaçları vardır. (ii) Sosyal bir varlık olarak insanın diğer insanlarla münasebetlerini düzenli ve dengeli bir biçimde yürütme ihtiyacı vardır. (iii) Aidiyet duygusuna sahip bir varlık olarak toplum halinde 1 Bu bölümün hazırlanmasında S. H. Schwartz’ın aşağıda künyesi verilen çalışması esas alınmıştır. Schwartz, S. H. (1992). Universals in the content and structure of values: theoretical advances and empirical tests in 20 countries. In M. Zanna (Ed.), Advances in Experimental Social Psychology, Vol. 25 (pp.1-65). New York: Academic Press. KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler yaşayan insanın kendi toplumunun refahını gözetme ihtiyacı vardır. Araştırmacılar bu evrensel ihtiyaçları belirlerken ve bunların değerlerle ilişkisini temellendirirken büyük oranda Maslow, Rokeach, Freud, Williams, Bentham, Dukheim gibi psikolog ve sosyologların çalışmalarından yararlanmıştır. Schwartz; üç evrensel gereksinim ve Rokeach’ın değerler sınıflamasından yararlanarak öz yönelim, uyarılım, hazcılık, başarı, güç, güvenlik, uyum, gelenek, maneviyat, iyilikseverlik ve evrenselcilik olarak belirlenen motivasyonal değer tiplerine ulaşılmıştır. Motivasyonal değer tiplerinin her birisi insanoğlunun evrensel gereksinim alanlarından birisi ya da bir kaçı ile ilişkilidir. Örneğin; “uyum” değeri düzenli sosyal münasebetler, toplum refahı ve ihtiyaçlarının karşılanması ile güvenlik değeri ise biyolojik ihtiyaçların karşılanması ile yakından ilişkilidir. Araştırmalar, değer tipleri arasında karşılıklı olumlu ve olumsuz yönde ilişkileri de belirlemiştir. Örneğin düzenli sosyal ilişkilere dair değer tipleri ile kendini geliştirmeye yönelik değerler arasında karşılıklı olumsuz ilişki tespit edilmiştir. Kendini tutmaya yönelik değerler (uyma gibi) ile düşünce ve karar bağımsızlığına yönelik değerler arasında da karşılıklı olumsuz ilişkiler belirlenmiştir. Aşağıda bu değer tipleri ve bunlar arasındaki ilişkilere yönelik açıklamalara yer verilmiştir. Öz yönelim: İnsanoğlunun üçlü evrensel ihtiyaçları içinde organizmanın ihtiyaçlarından kaynaklanır. Bu değer tipinin kesin amacı: bağımsız düşünce ve davranış; tercih, yaratıcılık ve araştırmadır. Bu değer tipini en yakın olarak ölçen değer ifadeleri: özgürlük, yaratıcılık, bağımsızlık, kendi hedeflerini seçmek, meraklı ve kendine saygı (öz saygı)’dır. Uyarılım: Organizmanın değişim ve makul bir aktiflik seviyesini sürekli sürdürülebilmesi için uyarılması ihtiyacından kaynaklanır. Uyarılımın motivasyonal amaçları heyecan, yenilik ve hayata meydan okumadır. Bu değer tipini ölçen değer ifadeleri: değişik bir hayat, heyecanlı bir hayat ve cesaretten oluşur. Hazcılık: Bu değer tipi organizmanın ihtiyaçlarından ve zevklerinin tatmin gereksiniminden kaynaklanır. Değer tipine ait alt değer ifadeleri; zevk ve hayatın tadını çıkarmaktır. Başarı: Bu değer tipinin kesin amacı; sosyal standartlara göre rekabet göstererek kişisel başarıya ulaşmaktır. Buradaki başarı; kişinin içinden gelen başarı standartlarını yakalama isteğinden farklı olarak sosyal onaylama ve kabul elde etmek amacıyla sosyal/kültürel standartlar içinde başarıyı ifade eder. Değer tipine ait değer ifadeleri: hırslı, başarılı, yetkin ve etkili olmaktır. Güç: Bu değer tipinin evrensel gereksinimlerden birkaçı ile bağlantısı kurulabilir. Güç toplumun refahının ve ihtiyaçlarının karşılanması için ve bazı durumlarda düzenli sosyal münasebetlerin sürdürülmesi için arzu edilebilir olduğu gibi; organizmanın etkinlik ve kontrol isteğinin dönüşmüş şekli de olabilir. Güç değerinin esas amacı; sosyal statü, saygınlık ve insanlar ile kaynaklar üzerinde kontrol sahibi olmaktır. Bu değer tipine ait değer ifadeleri: otorite (liderlik), zenginlik, sosyal güç, kamu (toplumdaki) imajını korumak ve sosyal kabuldür. Hem güç hem de başarı değerleri, sosyal itibara odaklanır. Ancak başarı değerleri (başarılı, hırslı…) somut etkileşimlerle rekabet göstermeye vurgu yaparken, güç değerleri (otorite, zenginlik…) daha çok sosyal sistemdeki hâkim pozisyonun korunması isteğini vurgular. Güvenlik: Bu değer tipinin motivasyonal amacı emniyet, uyum; toplumun, bireyin ya da ilişkilerin dengesidir. Hem bireysel hem de toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanır. Birtakım güvenlik değerleri (sağlık gibi) esasında bireysel menfaatlere hizmet ederken; diğerleri esas olarak toplumsal menfaatlere hizmet eder. Bu nedenle Schwartz bu değer grubu altında hem bireysel hem de toplumsal ilgilere yönelik değer ifadelerini gruplandırmayı uygun bulmaktadır. Örneğin bu değer grubu altında: sosyal düzen, aile güvenliği ve güvenlik daha çok toplumsal/gruba ait menfaatlere yönelikken; iyiliklere karşılık vermek, temizlik, aidiyet duygusu ve sağlık daha çok bireysel güvenlikle alakalı değer ifadeleridir. Uyum: Bu değer tipinin kesin amacı; diğer insanların hayal kırıklığına veya zarar görmesine neden olabilecek ve toplumsal beklentileri ya da normları ihlal etmesi muhtemel davranışları, eğilimleri ve güdüleri sınırlamaktır. Bu değer tipi bireyin, toplum ve ilişkiler düzgün olarak işlerken bunlara zarar verebilecek eğilimlerini tutmasından kaynaklanır. Günlük işlerde başkaları ile yakın ilişki içindeyken kendini tutmaya vurgu yapar. Değer tipini oluşturan değer ifadeleri: itaat etmek, kendini kontrol etmek, nezaket, anne-baba ve yaşlılara değer vermektir. Gelenek: Gruplar, ortak tecrübelerini ve kaderlerini yansıtan semboller ve uygulamalar geliştirirler. Bunlar zamanla grup üyeleri tarafından değer verilen katı geleneklere ve adetlere dönüşür. Bu geleneksel davranış modelleri grup dayanışmasının sembolü, grubun eşsiz değerinin ifadeleri ve varlığının farazi garantileri olurlar. Gelenekler çoğu zaman dinsel ritüeller, inançlar ve davranış normları formunu alırlar. Gelenek değerinin motivasyonal amacı; saygı, teslimiyet ve din ya da kültürün bireye dayattığı gelenek ve fikirlerin kabul edilmesidir. Değer ifadeleri; geleneğe saygı, alçakgönüllülük, 1577 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ dindarlık, hayatın verdiklerini kabullenmek (kanaat) ve mutedil (ılımlı) olmaktır. Maneviyat: İnsanoğlunun temel merak ve ihtiyaç alanlarından olan günlük hayatın sıradanlığının ötesinde gerçek bir anlam arayışı konusunda dinler ve inançlar doğaüstüne vurgu yaparlar. Genel anlamda bu vurguyu maneviyat değeri olarak isimlendiriyoruz. Doğudan batıya ya da geçmişten günümüze farklı din, inanç ve kültür coğrafyalarında bu doğaüstüne vurgunun şekli farklılık arz etse bir gerçeklik olarak maneviyat unsurunun evrensel olduğu söylenebilir. Doğu ve batı inanç ve felsefeleri incelendiğinde bu gerçeklik arayışının doğaüstü ile iletişim kurmak, grubun menfaatine kolektif davranmak, maddi kaygı ve kişisel arzulardan uzaklaşmak, kendi gerçekliğini keşfetmek gibi farklı şekillerde gerçekleşebildiği görülmektedir. Maneviyat değer tipinin bölgeselliğinden/yerelliğinden dolayı evrensel değer ifadesi grubu yoktur, ancak her inanç ve kültür coğrafyası için ayrı ayrı belirlenebilecek alt değer ifadeleri tespit edilebilir, tespit edilen bu değer ifadelerinin bir grup tarafından benimsendiğinin belirlenmesi grubun maneviyat değerini benimsediğini gösterir. Schwartz, genel anlamda kendi çalışmasında maneviyat değer tipini manevi yaşam, hayatın anlamı (hayatta anlam), iç huzuru, uzlet, doğa ile bütünleşmek, hayatın verdiklerini kabullenmek (kanaat), dindarlık alt değer ifadeleri ile tanımlamıştır. Maneviyat değeri gelenek, uyum ve güvenlik değerlerinin farklı bir boyutu olarak da görülebilir. İyilikseverlik: Toplum yanlısı davranışın daha dar anlamlısı olan bu değer günlük hayatta yakın ilişki içinde olunan kişilerin iyiliğine odaklanmak demektir. İyilikseverliğin motivasyonal amacı sık sık kişisel ilişki kurulan insanların refahının korunması ve artırılmasıdır. Yardımsever olmak, sadık olmak, bağışlayıcı olmak, dürüst olmak, sorumlu olmak, gerçek dostluk ve olgun sevgi bu değer tipini oluşturan değer ifadeleridir. Evrenselcilik: Evrenselcilik değerinin motivasyonal amacı anlayışlı ve takdir edici olmak, hoşgörü ve tüm insanlık ile doğanın refahını korumaktır. Evrenselcilik iyilikseverlik değer tipine yakın görünse de onun dar anlamlı doğasının tersine tüm insanlık ve doğanın refahına odaklanır. Bu değer tipine ait değer ifadeleri: açık fikirli olmak, sosyal adalet, eşitlik, barış içinde bir dünya, güzelliklerle dolu bir dünya, doğa ile bütünleşmek, erdemli olmak ve çevreyi korumaktır. Schwartz değer tipleri arasındaki dinamik ilişkiyi daha kapsalı olarak bir şemada göstermektedir. Dairedeki değerler arasındaki mesafenin kısalması 1578 uyumluluk yönünde, mesafenin uzaması ise uyumsuzluk yönünde ilişkinin artmasına işaret etmektedir. Birbirine tam karşılıklı olarak konumlanan değerler ise en büyük uyumsuzluk ilişkisine sahip değerler olarak farz edilebilir. Şema 1. Schwartz’ın Teorisine Göre Değer Tipleri Arasındaki İlişki2 Schwartz, başlangıçta bir teori olarak ortaya koyduğu görüşlerinden 11 değer tipi ve 56 değer ifadesinden oluşan bir ölçek meydana getirerek farklı kültür, dil ve belli başlı dinleri büyük oranda temsil eden ülkelerde öğrenci, öğretmen, işçi ve karışık vatandaşlara uygulamıştır. Uygulama yaptığı ülkeler: Avustralya, Brezilya, Çin, Estonya, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Hollanda, Hong Kong, İsrail, İtalya, Japonya, Yeni Zelanda, Polonya, Portekiz, İspanya, Tayvan, Amerika Birleşik Devletleri, Venezüella ve Zimbabwe’dir. Uygulama sonucunda teori büyük oranda doğrulanmış; güç, başarı ve gelenek tipleri bütün ülkelerde farklı değer tipleri olarak kriterleri karşılamıştır. Hazcılık, öz-yönelim, evrenselcilik ve güvenlik tipleri ülkelerin % 95’inde; uyarılım, iyilikseverlik ve uyum değer tipleri ise ülkelerin %90’nında ayrı değer tipleri olarak standartları karşılamıştır. Bu sonuçlara göre Evrenselcilik, İyilikseverlik, Gelenek, Uyum, Güvenlik, Güç, Başarı, Hazcılık, Uyarılım ve Öz yönelim değer tipleri tüm örneklemlerde kendine has özelliklerle tanımlanmıştır. Maneviyat değer tipi ise sadece 8 örneklemde evrensellik kriterlerini karşılayabilmiştir. Değer grupları arasında yapılan ikili analizlerde bazı değer gruplarının örneklemin çok büyük bir kısmında çeşitli yönlerden birbirleri ile yakın ve uyumlu olduğu belirlenmiştir: 2 Maneviyat değer tipinin değer tiplerinin dairesel şemasında yer almamasının nedeni evrenselliğinin kesin olmayışı ile ilgilidir. Eğer evrensel olduğu kabul edilirse iyilikseverlik ile gelenek ya da evrenselcilik ile iyilikseverlik değer tipleri arasında konumlanması uygun olur. KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler a)Diğer insanların gelişimini önemseme ve bencil ilgilerin ötesine geçme hususunda iyilikseverlik ve evrenselcilik değer tipleri, b)Kendi yargılarına güvenme ve farklılıklardan memnun olma hususunda öz-yönelim ve evrenselcilik değer tipleri, c)Üstünlük ve yenilik için esaslı bir motivasyon hususunda öz-yönelim ve uyarılım değer tipleri, d)Kendini tutma ve teslimiyet hususunda gelenek ve uyum değer tipleri, e)İlişkilerde düzen ve uyumu koruma hususunda uyum ve güvenlik değer tipleri, f) Toplumsal üstünlük ve saygı arzusu hususunda güç ve başarı değer tipleri, g)Egoistçe kendine düşkünlük hususunda hazcılık ve başarı değer tipleri, h)Duyusal hoşnutluk uyarılımı isteği hususunda hazcılık ve uyarılım değer tipleri, i) Kontrol ve belirsizlik hususunda güvenlik ve güç değer tiplerinin birbirleri ile uyumlu sonuçlara sahip olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucu değer tiplerinin birbirlerine karşı güçlü zıtlık ilişkilerine sahip olduğunu da göstermiştir. Elde edilen veriler değer tiplerinin çeşitli şekillerde kombinasyonundan oluşan ve karşılıklı ikişerli zıtlık ilişkisine sahip ana değer gruplarını işaret etmektedir. Bu değer grupları “yeniliğe açıklık ile muhafazakârlık” ve “öz aşkınlık ile öz genişletim” grupları olarak ifade edilmektedir. Değişime açıklık değer grubu öz yönelim ve uyarılım değer tiplerini içerirken motivasyonal açıdan buna zıt değer tipleri olan gelenek, uyum ve güvenlik değer tiplerini muhafazakârlık değer grubu içermektedir. Öz genişletimcilik değer grubu güç, başarı ve hazcılık değer tiplerini içerirken motivasyonal açıdan bu değer tiplerinin zıttı olan evrenselcilik, iyilikseverlik ve hatta maneviyat değer tipleri öz aşkıncılık değer grubunu oluşturur. Hazcılık değer tipi hem değişime açıklığa hem de öz genişletim değer grubuna dâhil edilebilmektedir. Değer tiplerinin aralarındaki bu karşılıklı zıtlık ilişkisi aşağıdaki şemada gösterilmiştir. Şema 2. Schwartz’ın Emprik Araştırmalara Dayanarak Değer Tipleri Arasında Belirlediği İlişkiler Schwartz değer tiplerinin bireyselliği ön plana çıkartan/bireyci değer tipleri, toplumsallığı ön plana alan/toplumcu ve hem bireyi hem de toplumu gözeten değer tipleri olarak da gruplandırılmasının mümkün olduğunu belirlemiştir. Buna göre değerleri amaçlar olarak ele alırsak bu amaçların gerçekleştirilmesi veya elde edilmesi ya bireyin ya da toplumun/grubun menfaatine hizmet edecektir. Bireyin menfaatine hizmet eden değerin grubun/ toplumun menfaatine ters olacağı varsayılabilir. Bu hipotez alan araştırması ile doğrulanmıştır. Güç, başarı, hazcılık, uyarılım ve öz-yönelim değerleri bireysel ilgilere yönelik değerler olarak ayrı bir değer grubu oluşturmuştur. Bu değer tiplerinin ortak özelliği bireyin menfaatlerini toplumunkilerin önüne geçirmesidir. Buna karşılık iyilikseverlik, gelenek ve uyum değerleri ise bireyci değerlerin karşısında kolektif (toplumcu) değerler olarak bir grup oluşturmuştur. Evrenselcilik ve güvenlik değerleri ise her iki tür ilgiyi içinde barındıran değerler grubu olarak belirginleşmiştir. Yöntem Çalışmamız nitel veri toplama tekniklerinden yararlanılarak gerçekleştirilen tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Çalışma kapsamında İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sosyal Bilgiler (4-5. sınıflar ve 6-7. sınıflar) ve Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi (8. sınıf) programlarına ait metinler, “içerik analizi” tekniklerinden “kategorisel analiz tekniği” kullanılarak analiz edilmiştir. Kategorisel analiz, “belirli bir mesajın önce birimlere bölünmesini ve ardından bu birimlerin, belirli kriterlere göre kategoriler halinde gruplandırılmasını ifade eder.” (Tavşancıl ve Aslan, 2001). Kategorileme işlemi için Schwartz’ın değerler teorisinde yer alan 11 değer tipi ve 56 değer ifadesine milliyetçilik değer tipi de ilave edilerek 12 değer tipi ve 64 değer ifadesinden oluşan değer kategorileri belirlenmiştir. Kullanılacak değer ifadelerinin belirlenmesinde Özensel (2004) ile B. Duriez, Jhonny. R. J. Fontaine ve P. Ruyten’in (2003) çalışmalarından yararlanılmıştır. Maneviyat değer tipine Schwartz’ın çalışmasında belirttiği yerellik özelliğine bağlı olarak günahlardan kaçınmak (takva) ve temiz kalplilik değer ifadeleri eklenmiştir. Milliyetçilik değer tipine ait alt değerlerin belirlenmesinde ise Ertürk’ün (2006) çalışmasındaki milliyetçilik değer tipine ait değer ifadelerinden yararlanılmıştır. Değer ifadeleri belirlendikten sonra değer ifadelerinin programlardaki değer ifadeleriyle uyumluluğunu belirlemek amacıyla programlar taranmış ve değer ifadeleri ile eş anlamlı olan ya da yakın anlamlı ifadeler belirlen- 1579 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ miştir. Ön incelemelerde örneğin: programlarda öz saygı ifadesi yerine kendine güven, özgüven ifadelerinin; otorite ifadesi yerine liderlik ifadesinin; millet değeri ile birlikte aynı anlamlarda ulus; vatan ile birlikte yurt ve ülke ifadelerinin yoğun olarak kullanıldığı belirlenmiş olup taramalarda tüm değer ifadelerinin benzer anlam ilişkileri dikkate alınmıştır. Analiz yapılırken Microsoft Word ve Adobe Reader bilgisayar programlarının kelime arama fonksiyonlarından yararlanılmış olup aramalarda kelime, cümle ve paragraflar dikkate alınmıştır. Aramalarda değer ifadelerinin farklı türevleri göz önünde bulundurulduğu gibi bulunan kelime, cümle ya da paragrafın Schwartz’ın ilgili değer tanımlamalarına uygun olup olmadığı metin bütünlüğü (siyak ve sibak) dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Örneğin; zenginlik değer ifadesine DKAB programında 29 defa rastlanmasına rağmen bunların hiçbirisinin Schwartz’ın zenginlik değer ifadesinin içerisinde yer aldığı “güç” değer tipinin amacı olan “sosyal statü, saygınlık ve insanlar ile kaynaklar üzerinde kontrol sahibi olmak” la ilişkisi tespit edilememiş; programda geçen zenginlik değerlerinin daha çok zekat nisabı, manevi zenginlik ya da kültürel zenginlikle ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle de bu tür ifadeler dikkate alınmamıştır. İncelenen programlara Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın internet sayfasından ulaşılmıştır. İncelemede sosyal bilgiler (4-5 ve 6-7) için 2004 yılında yayınlanan ve 05.01.2009 tarih ve 2 sayılı Talim Terbiye Kurulu kararıyla değişikliklere tabi tutulan programlar kullanılmıştır. 8. sınıf Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi programının incelenmesinde ise Talim Terbiye Kurulunun 03.08.2011 tarih ve 105 sayı ile değişiklikler yaptığı 2010 programı kullanılmıştır. Sosyal Bilgiler Programları 4 ve 5. Sınıflar, 6 ve 7. Sınıflar ve 8. Sınıflar için de Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi Programları olarak ayrı ayrı yayınlandığı için bu programlar tarama sürecinde ayrı ele alınmıştır. Yapılan incelemelerde üç programın içeriğinde sık sık ortak başlık, bölüm ve paragraflara yer verilmesine karşın konuların özelliğine göre farklılıkların bulunduğu belirlenmiştir. Bu nedenle üç programa ilişkin sonuçlar tablolarda hem ayrı olarak hem de üçünün toplamı birlikte verilmiş yapılan yorumlama ve değerlendirmelerde ise üç programı birlikte ifade edecek şekilde “sosyal bilgiler programları” ifadesi kullanılmıştır. Yürütmüş olduğumuz içerik analizinde amacımız Schwartz’ın değerler teorisi temelinde oluşturduğumuz muhafazakâr-yenilikçi, öz aşkıncı-öz genişletimci, milliyetçi-evrensel ve toplumcu-bireyci 1580 değer kategorilerinin Sosyal Bilgiler ve DKAB programlarındaki ağırlığını belirlemektir. Bu doğrultuda aşağıdaki soruların cevaplanması çalışmamızın alt hedeflerini oluşturmaktadır. a)Sosyal Bilgiler ve DKAB öğretim programlarında hangi değer ifadeleri daha çok yer bulmaktadır? b)Sosyal Bilgiler ve DKAB öğretim programlarında belirlemiş olduğumuz 12 değer tipinden hangisine daha fazla yer verilmiştir? c)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programlarında öz genişletimci değerlere mi yoksa öz aşkıncı değerlere mi daha fazla yer verilmiştir? d)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programlarında muhafazakâr yönelim değerlerine mi yoksa yeniliğe açıklık değerlerine mi daha fazla yer verilmiştir? e)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programlarında evrenselcilik değerlerine mi yoksa milliyetçilik değerlerine mi daha fazla yer verilmiştir? f) Sosyal Bilgiler ve DKAB öğretim programlarında bireyci değerlere mi yoksa toplumcu değerlere mi daha fazla yer verilmiştir? g)Değerlerin vurgulanma düzeyi açısından sosyal bilgiler programları ile DKAB programları arasında anlamlı farklılıklar var mıdır? Bulgular ve Yorumu İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sosyal Bilgiler (4-5. sınıflar ve 6-7. sınıflar) ve Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi (8. sınıf) programlarına ait metinler üzerine yürütmüş olduğumuz içerik analizi sonucunda elde edilen bulgular ve bu bulguların eğitim sistemimizde yerel-evrensel değerler ikilemi açısından ne anlama geldiği bu başlık altında yorumlanmaya çalışılacaktır. Tablolarda Sosyal Bilgiler 4 ve 5, 6 ve 7 ve 8. Sınıf Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi Programlarından elde edilen bulgular önce ayrı sütunlarda verilmiş, ardından üçünün toplamı birlikte “Sosyal Bilgiler” sütununda verilerek yorumlama ve değerlendirmelerde üç programı birlikte ifade edecek şekilde “sosyal bilgiler programları” ifadesi kullanılmıştır. Bulguların sıralanmasında parçadan bütüne doğru bir yol izlenmiş, önce tek tek değer ifadelerine, ardından değer ifadelerinin oluşturduğu değer tiplerine en sonda da değer tiplerinin oluşturduğu değer gruplarına dair sonuçlar verilmiştir. Değer ifadelerinin programlardaki frekans sıklığını gösteren Tablo 1’e göre Sosyal Bilgiler Programlarında değer ifadelerinin frekans sıklığı toplamda KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler Tablo 1. Sosyal Bilgiler ve DKAB Öğretim Programlarında Değer İfadelerinin Frekans Sıklığı Programlar Değer Tipi Öz yönelim Uyarılım Haz Başarı Güç Güvenlik Uyum Gelenek İyilikseverlik Evrenselcilik Maneviyat Milliyetçilik Değer İfadesi Özgürlük Yaratıcılık Bağımsızlık Kendi hedeflerini seçmek Meraklı olmak Kendine saygı (öz saygı) Değişik bir hayat/maceracı Heyecanlı bir hayat Cesur olmak Zevk Hayatın tadını çıkarmak Hırslı/azimli Başarılı Yetkin olmak Etkili olmak Zeki olmak Otorite/Liderlik Zenginlik Sosyal güç Toplumdaki imajı korumak Sosyal kabul İyiliklere karşılık vermek Temizlik Aidiyet duygusu Sağlık Sosyal düzen Aile güvenliği İtaat etmek Kendini kontrol etmek Nezaket Anne-baba ve yaşlılara değer vermek Geleneğe saygı Alçakgönüllülük Dindarlık Hayatın verdiklerini kabullenmek Mutedil olmak Yardımsever olmak Sadık olmak/vefa Bağışlayıcı olmak Dürüst olmak Sorumlu olmak Gerçek dostluk Olgun sevgi Açık fikirli olmak Sosyal adalet Eşitlik Barış içinde bir dünya Güzelliklerle dolu bir dünya Doğa ile bütünleşmek Erdemli olmak Çevreyi korumak Manevi yaşam Anlamlı bir hayat İç huzuru Uzlet Günahlardan uzak durmak Temiz Kalplilik Vatan sevgisi Şehitlik/Gazilik Türk kültürüne bağlılık Milli Bayramlar Türk Milleti Bayrağımız Milli Marşımız Toplam Sosyal Bil. 4-5 13 15 8 32 3 1 0 1 3 7 3 0 16 2 4 0 7 0 0 0 0 0 3 1 16 19 11 0 0 0 9 5 0 0 0 1 26 4 0 4 38 0 4 24 11 4 9 5 25 9 47 0 0 0 0 0 0 26 1 48 11 60 11 3 550 Sosyal Bil. 6-7 Vatandaş. ve Dem. Eğitimi Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler 50 47 6 56 1 8 1 2 9 5 0 3 3 0 3 1 5 0 0 0 0 0 2 0 16 4 4 0 0 1 0 3 0 0 0 1 10 0 0 5 51 0 1 45 9 2 8 0 2 0 0 0 0 0 0 5 1 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 4 18 2 0 1 0 4 0 0 0 0 1 7 0 0 0 45 2 6 108 71 16 96 4 11 1 3 12 12 3 3 24 3 8 1 12 0 0 0 0 0 5 1 36 41 17 0 1 1 13 8 0 0 0 3 43 4 0 9 134 2 11 23 5 10 14 4 0 0 0 15 3 1 0 3 0 1 0 0 0 0 0 0 0 65 0 25 2 16 4 2 1 6 1 7 2 6 0 79 6 6 20 50 38 77 131 76 26 110 8 11 1 3 27 15 4 3 27 3 9 1 12 0 0 0 0 0 70 1 61 43 33 4 3 2 19 9 7 2 6 3 122 10 6 29 184 40 88 15 6 8 15 1 12 5 28 0 0 0 0 0 0 12 0 20 4 19 2 2 447 6 8 16 8 6 0 3 4 4 0 0 0 0 0 4 0 2 0 13 0 0 237 45 25 28 32 12 37 17 79 4 0 0 0 0 0 42 1 70 15 92 13 5 1234 35 8 2 26 1 10 10 25 9 1 5 0 6 0 38 35 5 7 47 12 9 783 80 33 30 58 13 47 27 104 13 1 5 0 6 0 80 36 75 22 139 25 14 2017 1581 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ 1234, DKAB Programı’nda ise 783’tür. Sosyal Bilgiler programlarında en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi “sorumlu olmak”, “özgürlük”, “kendi hedeflerini seçmek”, “Türk Milleti” ve “ çevreyi korumak” tır. İlköğretim DKAB Öğretim Programında en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi ise “ yardımsever olmak” , “olgun sevgi”, “temizlik”, “sorumlu olmak” ve “Türk Milleti” değer ifadeleridir. Her iki programda ortak olarak en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi “sorumlu olmak”, “Türk Milleti”, “özgürlük”, “yardımsever olmak” ve “kendi hedeflerini seçmek” değer ifadeleridir. “Zenginlik”, “sosyal güç”, “toplumdaki imajını korumak”, “sosyal kabul”, “iyiliklere karşılık vermek”, “uzlet” ve “temiz kalplilik” değer ifadeleri her iki programda; “itaat etmek”, “ alçakgönüllülük”, “dindarlık”, hayatın verdiklerini kabullenmek”, bağışlayıcı olmak”, “anlamlı bir hayat” iç huzuru” ve “ günahlardan uzak durmak” değer ifadeleri sosyal bilgiler programlarında; “öz saygı”, “değişik bir hayat”, “heyecanlı bir hayat”, “hırslı”, “zeki”, “lider olmak”, “aidiyet duygusu” ve “mutedil olmak” değer ifadeleri ise DAKB programlarında tespit edilememiştir. Tablo 2’ye göre Sosyal Bilgiler Programları’nda bireyin düşünce, davranış ve tercihlerinde bağımsızlığını, yaratıcılığı ve araştırmacılığı temel gaye olarak belirleyen öz yönelim değer tipi 306 frekans sıklığı ile en çok yer bulan değer tipi olmuştur. Bu değer tipini 275 frekans sıklığı ile temel amacı “tüm insanlık ile doğanın refahını korumak” olan evrenselcilik değer tipi takip etmektedir. Her iki değer tipinin küreselleşme ile birlikte yaygınlaşan yenilikçi evrensel değerlerden olduğu dikkate alınarak daha önceki araştırmalarda (Ertürk, 2006; Keskin, 2008) ortaya konan “2004 sosyal bilgiler programında evrensel değerler yoğun olarak yer almıştır” görüşünün çalışmamız tarafından da desteklendiğini söyleyebiliriz. Öte yandan Sosyal Bilgiler Programlarında en çok yer bulan üçüncü değer tipinin 238 frekans sıklığı ile “milliyetçilik” olduğu göz önünde bulundurularak evrensel değerleri dengeleyen bir unsur olarak ulusal değerlere vurgunun da yoğun olduğu söylenebilir. Sosyal Bilgiler programlarında en az yer bulan ilk üç değer tipi ise “maneviyat”, “gelenek” ve “güç” değer tipleridir. Maneviyat ve gelenek değer tiplerinin geleneksel ve yerel değerleri temsil etmesi ve esas amacı: “insanlar ile kaynaklar üzerinde kontrol sahibi olmak” gibi ileri düzeyde bireyciliği temsil eden güç değer tipinin de en az vurgulanan değer ifadeleri arasında yer alması yukarıda belirttiğimiz yenilikçi ve evrensel değerlere öncelik veren fakat aşırılığa kaçmadan denge kurmaya çalışan karma bir yaklaşım görüşünü desteklemektedir. Temel motivasyonu “günlük hayatta yakın ilişki içinde olunan kişilerin iyiliğine odaklanmak” olan “iyilikseverlik” değer tipi 276 frekans sıklığı ile DKAB Öğretim Programında en çok yer alan değer olmuştur. Bunu 153 frekans sıklığı ile “milliyetçilik” ve 117 ile “evrenselcilik” değer tipleri izlemiştir. Bu sonuçlar, sosyal bilgilerde ilk üç sırada yer alan değerlerden iki ve üçüncü sırada yer alanların aynen DKAB programında da korunduğunu fakat birinci sıraya öz-yönelim yerine iyilikseverlik değer tipinin yerleştiğini göstermektedir. Bu durum DAKB programının ilgili olduğu dersin muhtevasını teşkil eden din ve ahlak alanının da bir özelliği olarak bir arada yaşama kültürü ve diğer kamlığa; sosyal bilgiler programının ise daha çok bir vatandaş olarak bağımsız ve yaratıcı bireyin yetiştirilmesine öncelik Tablo 2. Sosyal Bilgiler ve DKAB Programlarında Değer Tiplerinin Frekans Sıklığı Sıra Değer Tipi 4-5. Sınıf Sosyal Bil. Programı 6-7. Sınıf Sosyal Bil. Programı Vatandaşlık Demokrasi Eğitimi Programı Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler 1 Öz yönelim 72 168 66 306 56 362 2 Uyarılım 4 12 0 16 15 31 3 Hazcılık 10 5 0 15 4 19 4 Başarı 22 10 7 39 4 43 5 Güç 7 5 0 12 0 12 6 Güvenlik 50 26 24 100 108 208 7 Uyum 9 1 5 15 13 28 8 Gelenek 6 4 1 11 16 26 9 İyilikseverlik 76 67 60 203 276 479 10 Evrenselcilik 134 90 51 275 117 392 11 Maneviyat 0 0 4 4 21 25 12 Milliyetçilik 160 59 19 238 153 391 550 447 237 1234 783 2017 Toplam 1582 KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler verdiğini göstermektedir. DKAB öğretim programında en az yer bulan üç değer tipi ise “güç”, “başarı” ve “hazcılık” tır. Üç değer tipinin de insanlar ve kaynaklar üzerinde kontrol gücü, sosyal statü elde etmek için kişisel başarı ve organizmanın ihtiyaçlarını tatmin gibi birey merkezli oluşu da DKAB programının bir arada yaşama kültürü ve diğer kamlığa yönelik bu özelliğini desteklemektedir. açık fikirli olmak, eşitlik, barış içinde bir dünya gibi evrensel göndermelere daha fazla vurgu yapar. Milliyetçilik değer tipinde ise vurgu; vatan, millet, milli marş, bayrak gibi ulusal değerleredir. Tablo 3’e göre Sosyal Bilgiler Programları evrenselcilik değer tipine 275, milliyetçilik değer tipine ise 238 defa yer vermektedir. DKAB programında ise milliyetçilik (153) değer tipi evrenselciliğe (117) oranla daha fazla yer bulmaktadır. İki öğretim programında da milliyetçilik ile evrenselcilik değer tipleri arasındaki farkın istatiksel açıdan anlamlı farklılık oluşturacak düzeyde olmamasına karşın sosyal bilgilerde evrenselcilik daha yoğun yer bulurken DKAB programlarında milliyetçilik değer tipinin evrenselciliğe göre daha yoğun yer bulması ilginçtir. Zira DAKB programının ele aldığı din ve ahlak alanının özelliğine bağlı olarak daha evrensel ve kuşatıcı bir bakış açısı sunması beklenirdi. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde evrenselcilik değer tipinin 392, milliyetçilik değer tipinin ise 391 frekans sıklığına sahip oldukları anlaşılmaktadır. İki programın birlikte değerlendirilmesiyle oluşan bu sonuç ve her iki program ayrı ayrı değerlendirildiğinde evrenselcilik ile milliyetçilik değer tipleri arasında büyük açıklık belirlenmemiş oluşu da dikkate alınarak iki değer arasında bir dengenin gözetildiği sonucuna varılabilir. Bu sonuç Keskin’in (2008) sosyal bilgiler programlarında karma yaklaşımın kullanıldığına dair bulguları tarafından da desteklemektedir. Sosyal bilgiler ve DKAB programları birlikte değerlendirildiğinde programlarda en çok yer alan değerin 479 frekans sıklığı ile “iyilikseverlik” olduğu belirlenmiştir. Bunu 392 ile “evrenselcilik”, 391 ile “milliyetçilik” ve 362 ile de “öz yönelim” değer tipleri takip etmiştir. Söz konusu değer tiplerinden programların birey (öz-yönelim) - toplum (iyilikseverlik) ve evrensel değerler (evrenselcilik) – milli değerler (milliyetçilik) arasında bir denge gözettiği anlaşılmaktadır. Programlarda en az yer bulan değer tipleri ise “güç”, “hazcılık”, ve “maneviyat”tır. Güç ve hazcılık değer tiplerinin tanımlanmasındaki aşırı bireyci taraflar dikkate alındığında bu iki değerin programların aşırılıklara yer vermemesi anlamında isabetli olduğu söylenebilir, ancak geleneğimizin temel öğelerinden ve insanın temel unsurlarından olan manevi değerlerin programlarda hazcılık ve güç ile birlikte en az yer bulan değer tiplerinden olması tartışmaya açık bir konudur. Evrenselcilik değer tipi anlayışlı, takdir edici, hoşgörülü ve tüm insanlık ile doğanın refahını korumayı amaç edinen bir insan olmayı ifade eder. Sadece bireyin kendisini ya da içinde yaşadığı toplumu değil geniş anlamda tüm varlığın refah ve huzurunu önceler ve Öz aşkıncı değer grubu evrenselcilik ve iyilikseverlik gibi bireyin kendisini aşıp yaşadığı toplumun hatta kendi toplumunun da ötesinde tüm insanlık ve varlığın iyiliğini önemsemesini ifade eder. Öz ge- Tablo 3. Sosyal Bilgiler ve DAKB Programlarında Evrenselcilik ve Milliyetçilik Değer Tiplerinin Frekans Sıklığı Değer Grubu 4-5. Sınıf Sosyal Bil. Programı 6-7. Sınıf Sosyal Bil. Programı Vatandaşlık Demokrasi Eğitimi Programı Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler Evrenselcilik 134 90 51 275 117 392 Milliyetçilik 160 59 19 238 153 391 TOPLAM 294 149 70 513 270 783 Tablo 4. Sosyal Bilgiler ve DAKB Programlarında Öz-genişletimci ve Öz-aşkıncı Değer Yönelimlerinin Frekans Sıklığı Değer Grubu 4-5. Sınıf Sosyal Bil. Programı 6-7. Sınıf Sosyal Bil. Programı Vatandaşlık Demokrasi Eğitimi Programı Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler Öz Aşkıncı (Evrenselcilik, İyilikseverlik) 210 157 111 478 395 873 Öz Genişletimci (Güç, Başarı, Hazcılık) 39 20 7 66 8 74 Toplam 249 177 118 544 403 947 1583 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ nişletim değer grubu ise güç, başarı ve hazcılık gibi insanlar ve kaynaklar üzerinde kontrol gücü, sosyal statü elde etmek için kişisel başarı ve organizmanın ihtiyaçlarını tatmin gibi birey merkezli değer tiplerini içerir. Kısaca öz aşkıncı değer grubu daha diğer kam, öz genişletimci değer grubu ise daha ben merkezli bir yaşayışı temsil eden değer grupları olarak tanımlanabilir. Tablo 4’e göre öz aşkıncı değer grubu sosyal bilgiler programlarında 478 frekans sıklığı ile öz genişletimci (66) değer grubundan daha yoğundur. Aynı şekilde DKAB programında da öz aşkıncı değer grubu 395 frekans sıklığı ile öz genişletim (8) değer grubundan çok daha yoğundur. İki program birlikte değerlendirildiğinde öz aşkıncı değer grubunun frekans sıklığı 873 iken öz genişletim değer grubu 74’te kalmaktadır. Bu sonuçlar programların öğrencileri, çevresindeki diğer insan ve varlıkları da gözeten sadece kendi güç, başarı ve tatminine odaklanmayan bireyler olarak yetiştirme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu göstermektedir. açıklık değer grubu ise bireyin düşünce, davranış ve tercihlerinde bağımsızlığını, yaratıcılığı ve araştırmacılığı temel gaye olarak belirleyen öz yönelim; heyecan, yenilik ve hayata meydan okumayı ifade eden uyarılım ile organizmanın ihtiyaçlarını ve zevklerini tatminini ifade eden hazcılık değer tiplerinden oluşur. Tablo 5’e göre muhafazakârlık değer grubu sosyal bilgiler programlarında 126 frekans değerine sahip iken yeniliğe açıklık değer grubunun 337 frekans değerine sahip olduğu belirlenmiştir. DKAB programlarından ise 137 frekans sıklığına karşı 75 ile muhafazakârlık değer grubunun ağırlığı bulunmaktadır. Bu sonuçlar yeniliğe açıklık ve muhafazakârlık değer grupları açısından programlar arasında ciddi bir farklılığa işaret etmektedir. Bu farklılığın DAKB programının muhtevasını oluşturan din ve ahlak alanlarının özelliği ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde ise yeniliğe açıklık değer grubunun 412’ye 263 oranla yoğun olduğu görülmektedir. Muhafazakârlık değer grubu, bireyin toplumsal beklentileri ya da normları ihlal etmesi muhtemel davranışları, eğilimleri ve güdüleri sınırlamasını ifade eden uyum; saygı, teslimiyet ve din ya da kültürün bireye dayattığı gelenek ve fikirlerin kabul edilmesini ifade eden gelenek ve toplumun, ilişkilerin ve bireyin kendisinin dengesini ifade eden güvenlik değer tiplerinden oluşmaktadır. Yeniliğe Güç, başarı, hazcılık, uyarılım ve öz-yönelim değerleri bireyselliği ön plana çıkartan, bireyin menfaatlerini toplumunkilerin önüne geçiren değer tipleri olarak bireyci değer grubunu; iyilikseverlik, gelenek ve uyum değerleri ise bireyci değerlerin karşısında kolektif (toplumcu) değerler grubunu oluşturur. Tablo 6’ya göre sosyal bilgiler programlarında bireyci değer grubu 388 frekans değerine ulaşırken; top- Tablo 5. Sosyal Bilgiler ve DAKB Programlarında Muhafazakârlık ve Yeniliğe Açıklık Değer Yönelimlerinin Frekans Sıklığı 4-5. Sınıf Sosyal Bil. Programı 6-7. Sınıf Sosyal Bil. Programı Vatandaşlık Demokrasi Eğitimi Programı Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler Muhafazakârlık (Uyum, Gelenek, Güvenlik) 65 31 30 126 137 263 Yeniliğe Açıklık (Öz yönelim, Uyarılım, Hazcılık) 86 185 66 337 75 412 Toplam 151 216 96 463 212 675 Değer Grubu Tablo 6. Sosyal Bilgiler ve DAKB Programlarında Bireyci ve Toplumcu Değer Gruplarının Frekans Sıklığı 4-5. Sınıf Sosyal Bil. Programı 6-7. Sınıf Sosyal Bil. Programı Vatandaşlık Demokrasi Eğitimi Programı Sosyal Bilgiler DKAB DKAB + Sosyal Bilgiler Bireyci Değer Grubu (güç, başarı, hazcılık, uyarılım ve öz-yönelim) 115 200 73 388 79 467 Toplumcu Değer Grubu (iyilikseverlik, gelenek ve uyum) 91 72 66 229 305 534 Toplam 206 272 139 617 384 1001 Değer Grubu 1584 KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler lumcu değer grubu 229’da kalmıştır. DKAB programında ise bireyci değer grubu 79 frekans sıklığında kalırken toplumcu değer grubu 305’e ulaşmıştır. Bu sonuçlar sosyal bilgiler öğretim programlarında bireyci değerlere daha yoğun yer verilmekle birlikte toplumcu değerlerin de ihmal edilmediğini göstermektedir. DKAB programında ise toplumcu değerler ile bireyci değerler arasında bir dengeden söz etmek mümkün görünmemektedir. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde ise toplumcu değer grubunun 467’ye karşı 534 frekans değeriyle daha yoğun yer aldığı ancak iki değer grubu arasında ciddi bir tercih farklılığını belirtecek oranda açıklığın bulunmaması nedeniyle programlar açısından bireyci ve toplumcu değer grupları arasındaki dengenin korunduğu söylenebilir. Tartışma İlköğretim çağı çocuğun değer gelişimi için önemli bir dönemi ifade etmektedir. Çalışmamızda bu süreçte çocuğa verilecek değerler eğitiminin iki önemli unsuru olan DAKB ve Sosyal bilgiler derslerinin tüm süreçlerini belirleyen programlar incelenmiştir. Öncelikle programların kendisi ve ulaşılabilen ilgili literatür kullanılarak programların değerlere genel yaklaşımı ve son yıllarda eğitim sistemimizde gerçekleştirilen yeniliklerin değerler eğitimi alanına yansımaları belirlenmiştir. Çalışmanın kategorisel içerik analizi tekniğiyle yürütülen ikinci kısmında ise söz konusu programların; yenilikçi-muhafazakar, öz yönelimci-öz aşkıncı, milliyetçi-evrensel ve toplumcu-bireyci değerlere yer verme sıklığı belirlenerek ilgili literatürde eğitim sistemimizde son yıllarda yaşandığı belirtilen yerel ve küresel değerler dengesi yönünden durumu belirlenmeye çalışılmıştır. İçerik analizinde kullanılan değer kategorilerin belirlenmesinde Schwartz’ın değerler teorisi esas alınmıştır. Çalışmanın birinci aşaması olarak ifade edilebilecek literatür taramasında son yıllarda her iki programında değerler ve eğitimi alanında ciddi bir yenileşme gerçekleştirdiği, 2004 (Sosyal Bilgiler) ve 2006 (DAKB) programlarından önceki programlarda değerlere özel bir alan ayrılmazken bu programlarla birlikte öğrencilere kazandırılması istenen değerlerin sıralandığı, değerlerin konularla ilişkilendirildiği, amaçlar ve açıklamalarda değerlere yer verildiği ve özellikle de değerler eğitiminin ne şekilde yürütülmesi gerektiği ile ilgili önerilere yer verildiği belirlenmiştir. Yürütülen literatür taramasında programların “Öğrencilere ne tür değerler kazandırılmalı?” noktasında da yeni bir anlayış getirdikleri yönünde bir eğilim olduğu görülmüştür. Bu yeni anlayış geleneksel-evrensel değerler ve bireyin özgün kişiliğini koruyan değerler ile toplumsallaşmaya yönelik değerler arasında denge kurmaya çalışan karma yaklaşım olarak ifade edilmektedir. Literatürde birbiriyle çelişen bu farklı kutuplardaki değerlerin aynı öğretim programları içerisinde dengeli bir tarzda verilmesinin imkânına yönelik endişelere de sıkça rastlanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında birinci aşamada gerçekleştirdiğimiz literatür taramasından elde edilen bulgular ışığında ve Schwartz’ın değerler teorisi temelinde oluşturduğumuz muhafazakâr-yenilikçi, öz aşkıncı-öz genişletimci, milliyetçi-evrenselci ve toplumcu-bireyci değer kategorilerinin Sosyal Bilgiler ve DKAB programlarındaki ağırlığını belirledik. Böylelikle literatürde sözü edilen geleneksel-evrensel değerler gibi nispeten soyut değer algılarını gelenekseli temsil eden muhafazakar, öz aşkıncı, milliyetçi ve toplumcu değer kategorileri; evrenseli temsil eden yenilikçi, öz genişletimci, evrenselci ve bireyci değer kategorileri ile somutlaştırarak programlarda yer bulma sıklıkları dolayısıyla da programların farklı değerler arasında bir denge gözetip gözetmediği belirlenmiştir. Bu doğrultuda çalışmanın alt amaçları olarak belirlenen sorular çerçevesinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: a)Sosyal Bilgiler programlarında en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi “sorumlu olmak”, “özgürlük”, “kendi hedeflerini seçmek”, “Türk Milleti” ve “ çevreyi korumak” tır. İlköğretim DKAB Öğretim Programında en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi ise “ yardımsever olmak” , “olgun sevgi”, “temizlik”, “sorumlu olmak” ve “Türk Milleti” değer ifadeleridir. Her iki programda ortak olarak en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi “sorumlu olmak”, “Türk Milleti”, “özgürlük”, “yardımsever olmak” ve “kendi hedeflerini seçmek” değer ifadeleridir. Sosyal bilgiler programlarında en çok vurgu yapılan ilk beş değer ifadesi arasında “özgürlük” ve “kendi hedeflerini” seçmek gibi birey merkezli değer ifadeleri yer alırken DKAB programlarında ilk beş arasında bireye vurgu yapan değer ifadesi yer almamaktadır. “Sorumlu olmak” ve “Türk milleti” değer ifadeleri ise her iki programda da en çok vurgulanan değerler arasında yer almaktadır. b)Sosyal bilgiler programlarında öz yönelim, evrenselcilik ve milliyetçilik en çok vurgulanan değer tipleri olmuştur. Sosyal Bilgiler Programlarında en çok yer bulan üçüncü değer tipi milliyetçilik olurken “maneviyat”, “gelenek” ve “güç” en az yer bulan değer tipleridir. Soysal bilgiler programlarının en çok ve en az yer verdikleri de- 1585 KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ ğerler ışığında programların yenilikçi ve evrensel değerlere öncelik veren fakat aşırılığa kaçmadan denge kurmaya çalışan karma yaklaşımı benimsediği görüşü doğrulanmaktadır. “İyilikseverlik”, “milliyetçilik” ve “evrenselcilik” gibi kolektif vurguya sahip değer tipleri DKAB Öğretim Programında en çok yer alan değer tipleri olmuştur. DKAB öğretim programında en az yer bulan değer tipleri ise daha çok bireye vurgu yapan “güç”, “başarı” ve “hazcılık” tır. Sosyal bilgiler ve DKAB programları birlikte değerlendirildiğinde programlarda en çok yer alan değerin “iyilikseverlik” “evrenselcilik”, “milliyetçilik” “öz yönelim” olduğu belirlenmiştir. Söz konusu değer tiplerinden programların birey (öz-yönelim) - toplum (iyilikseverlik) ve evrensel değerler (evrenselcilik) – milli değerler (milliyetçilik) arasında bir denge gözettiği anlaşılmaktadır. c)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programlarında öz genişletimci ve öz aşkıncı değerler açısından baktığımızda her iki programda da diğer kam bir yaşayışı ben merkezli yaşayışa tercih eden öz aşkıncı değer grubunun öz genişletimci değer grubuna oranla çok daha yoğun olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar programların öğrencileri, çevresindeki diğer insan ve varlıkları da gözeten sadece kendi güç, başarı ve tatminine odaklanmayan bireyler olarak yetiştirme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu göstermektedir. d)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programlarında muhafazakâr ve yeniliğe açıklık değerleri açısından baktığımızda sosyal bilgiler programları ile DKAB programlarının bir birinden ayrıldığı görülmektedir. Sosyal bilgiler programlarında yeniliğe açıklık değer grubunun, DKAB programlarında ise muhafazakârlık değer grubunun ağırlığı bulunmaktadır. Bu farklılığın DAKB programının muhtevasını oluşturan din ve ahlak alanlarının özelliği ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde ise yeniliğe açıklık değer grubunun daha yoğun olduğu görülmektedir. e)Sosyal Bilgiler ve DAKB öğretim programları evrenselcilik ve milliyetçilik değerleri açısından incelendiğinde Sosyal bilgiler programlarının evrenselcilik değer tipine; DKAB programının ise milliyetçilik değer tipine daha fazla yer verdiği anlaşılmıştır. Sosyal bilgilerde evrenselcilik değeri daha yoğun yer bulurken DKAB programlarında milliyetçilik değer tipinin evrenselciliğe göre daha fazla yer bulması ilginçtir. Zira DAKB programının ele aldığı din ve ahlak alanının özelliğine bağlı olarak daha evrensel ve kuşatıcı bir 1586 bakış açısı sunması beklenirdi. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde iki değer tipinin de programlarda çok yakın oranlarda yer bulduğu anlaşılmıştır. İki programın birlikte değerlendirilmesiyle oluşan bu sonuca göre değerler arasında bir dengenin oluştuğu sonucuna varılabilir. f) Sosyal bilgiler programlarında bireyci değer grubu DKAB programında ise toplumcu değer grubu daha yoğun yer almaktadır. Sosyal bilgiler öğretim programlarında bireyci değerlere daha yoğun yer verilmekle birlikte toplumcu değerlerin de ihmal edilmediği; DKAB programlarında ise toplumcu değerler ile bireyci değerler arasındaki farkın bir dengeden söz edilemeyecek kadar büyük olduğu anlaşılmıştır. Her iki program birlikte değerlendirildiğinde bireyci ve toplumcu değer grupları arasındaki dengenin korunduğu söylenebilir. g)Değerlerin vurgulanma düzeyi açısından sosyal bilgiler programları ile DKAB programları arasında bireyci-toplumcu değer grupları, milliyetçi-evrenselci değer tipleri ve muhafazakâryenilikçi değer grupları açısından farklılıklar belirlenmiştir. DKAB programı toplumcu, milliyetçi ve muhafazakârlık değer gruplarına daha yoğun olarak yer verirken; sosyal bilgiler öğretim programları bunlarla çelişen bireyci, evrenselci ve yeniliğe açıklık değer gruplarına daha yoğun yer vermektedir. Her iki program öz aşkıncılık ve öz genişletim değer grupları açısından ise paralel bir yaklaşım sergileyerek öz aşkıncılık değer grubuna vurgu yapmaktadır. Sonuç olarak sosyal bilgiler ve DKAB programları üzerine yaptığımız literatür taraması ve içerik analizi programların ikisinin de son yıllarda yapılan değişikliklerle geleneksel değerlerden evrensel değerlere doğru yönelen bir eğilim gösterdiği, bu eğilimin programların içeriğine yansıması açısından sosyal bilgiler programlarının DAKB programlarından daha önde olduğu söylenebilir. Programlarda görülen bu değişimin küreselleşen dünyanın kaçınılmaz sonucu olarak görülse de iki farklı ve yer yer zıt değerler sisteminin uygulamada nasıl telif edileceği ve karma yaklaşımın ikilemlere yol açmadan nasıl uygulanacağı soru işaretleri barındırmaktadır. Zira yapılan bazı araştırmalar (Yiğittir, 2010) velilerin okullarda okutulacak değerler arasında milli, geleneksel ve ahlaki değerleri on plana çıkartırken demokratik ve çevreyle ilgili değerleri daha az tercih ettiklerini; öğrencilerin ise geleneksel din eğitimi ile modern din eğitimini benzer oranlarda onayladığını (Kaymakcan, 2007b) belirlemiştir. Sosyal bilgiler programları ile DKAB programları arasında bireyci-toplumcu değer grupları, milliyet- KAYMAKCAN, MEYDAN / Yerel-Evrensel İkileminde İlköğretim DKAB ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler çi-evrenselci değer tipleri ve muhafazakâr-yenilikçi değer grupları açısından beliren farklılıklar aynı eğitim ortamı ve toplumsal yapı içerisinde ortak bir değerler kültürü açısından sakınca doğurmayacak şekilde yönetilmesi gereken bir durumdur. Bu doğrultuda öğrencilerin her iki derste yer yer farklılaşan değer yönelimleri arasında ikilemde kalmamaları için DAKB ve sosyal bilgiler öğretmenleri arasında işbirliği ve fikir alışverişi imkânlarının artırılması yararlı olacaktır. Öte yandan öğretmenlerin programlarda açık bir şekilde görülen yerelevrensel değer ikilemini öğrenciler açısından iyi idare edebilmek için gerek hizmet öncesi gerekse hizmet içinde kültür, antropoloji, sosyoloji, psikoloji ve sosyal-psikoloji alanlarında iyi yetişmesi ve kendini geliştirme imkanlarına sahip olmasının önemi de ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda her iki dersin programları bağlamında belirlenmeye çalışılan yerel-evrensel değerler ikileminin programların uygulanışına yansımaları ne düzeydedir? Bunun belirlenmesi için ileride her iki dersin öğretmenleri ve ders uygulamalarına yönelik nitel ve nicel çalışmaların yürütülmesinin verimli olacağı düşünülmektedir. 1587 Educational Sciences: Theory & Practice – 12 (2) [Supplementary Special Issue] • Spring • 1588-1591 © 2012 Educational Consultancy and Research Center www.edam.com.tr/estp Values in the Curricula of Religious Education and Social Studies in Primary Schools in the Context of Local-Universal Dilemma* a Recep KAYMAKCAN Hasan MEYDAN Sakarya University Sakarya University Abstract This study aims to identify the approach of teaching curricula of primary courses of religious education and social studies values and to determine the weight of values found in these programs with regard to various aspects such as being open to novelty-conservatism, individualism-being social, nationalism-universalism, self-expansion-self transcendentalism. To do this, the general approach of these curricula to values has been identified based on the relevant literature and programs, values categories have been established based on Schwartz’s values theory and the programs have been scanned with categorical contents analysis technique. The reason why Schwartz’s values theory was taken as the basis of category formation is that this theory offers many resources to analyze the relationships between local and global values that are known to have taken place in recent years in our education. As a result, both of the curricula were found to indicate a tendency from local values towards universal values with the changes made in recent years, and social studies were found to be ahead of religious education in terms of reflecting these tendencies in the content of the program. Key Words Local-Universal Values in Education, Religious Education, Social Studies Programs, Schwartz’s Values Theory. In order to set up a healthy future and for individual and society’s happiness, the values that the individual has and the content of the values education that the individual has been subject to since childhood are very important. As a result of the appreciation of values in individual and society’s life, The Ministry of Education has given a place to values education openly and systematically since 2003 (Milli Eğitim Bakanlığı * The first version of this article was presented at the Values Education Symposium, October 26–28, 2011, Eskisehir Osmangazi University, Eskişehir, Turkey. a Recep KAYMAKCAN, Ph.D., is a professor in religious education. His research areas include values and education, comparative religious education, pluralism and religious education, human rights, religious freedom and religious education, curriculum development and evaluation in religious education, values and religious attitudes of youth, teaching tolerance, teaching non-Islamic religions in Turkey, religious education at universities. Correspondence: Sakarya Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Ozanlar Kampüsü, Sakarya/Turkey. E-mail.: recepk@ sakarya.edu.tr Phone: +90 0264 295 6893. (MEB), 2010a). In the 18th National Educational Council, various suggestions were offered as to what can be done regarding values on school basis and on a more general framework (MEB, 2010c). This study aims to identify the approach of teaching curricula of primary religious education and social studies to values and to determine the weight of values found in these programs with regard to various aspects such as being open to novelty-conservatism, individualism - being social, nationalism-universalism, self-expansion-self transcendentalism. Towards this end, values categories, formed based on Schwartz’s (1992) values theory, were used. The reason why we used Schwartz’s scale is that national-universal values that came out with the improvements in values field as a result of the effects of globalization in our education and society-oriented-individual-oriented values perceptions overlap to great extent with Schwartz’s values categorization of being open to novelty-conservatism, individualism-being social self-expansion-self transcendentalism. Analysis of the programs based on KAYMAKCAN, MEYDAN / Values in the Curricula of Religious Education and Social Studies in Primary Schools in the Context... Schwartz’s theory will enable us to determine how should the arguments that have been experienced in our education with globalization such as “What values should be taught?” be reflected on programs. Values in Primary Curricula for Religious Education and Social Studies With globalization value relations in the modern society gain some new dimensions (Doğan, 2007). Education too gets its share from this situation with great intensity and education system in our country, like in many places in the world, becomes the focus of globalization-locality arguments (Arslan, 2007). Considering globalization and its effects on values, what kind of a values education should be given? How is it going to be possible to establish a balanced values education without sacrificing the society for the individual, or without sacrificing the individual for the society? The problems that emerged as a result of the inability to find a balance between the individual’s freedom and the society have been criticized harshly in recent years (Lickona, 1991). The approach that has been suggested to provide this balance is the approach that argues for the need to combine global and local values in conformity (Keskin, 2008). Social Studies lesson’s program, which provides students with necessary knowledge, skills, manners and values in order to raise good and responsible citizens (Erden, nd., p. 8), has adopted a mixed approach in values education and strongly emphasized universal values (Ertürk, 2006, Keskin 2008; MEB, 2004a, 2004b, 2010d). Similarly, Primary Religious Education Program, which was published in 2006, gives modern and traditional values together as different from the previous program (Kaymakcan, 2007a; MEB, 20010b). This situation indicates that the curricula of social studies and religious education are trying to establish a balance between local values and universal values as an inevitable outcome of globalizing world. Schwartz and Values1 Schwartz has reached motivational value types such as self-direction, arousal, hedonism, success, power, security, harmony, tradition, spirituality, benevolence, and universality based on the fact that individuals and societies, as members of human1 In the preparation of this section of the article we used the following writing of S. H. Schwartz: Schwartz, S. H. (1992). Universals in the content and structure of values: theoretical advances and empirical tests in 20 countries. In M. Zanna (Ed.), Advances in Experimental Social Psychology, Vol. 25 (pp.1-65). New York: Academic Press. ity, have three universal needs; satisfying biological needs, establishing inter-personal relations, and the interest of the society that the individual feels himself/herself belong to. Each of the motivational value types is related to one or more of the need areas. For example, “harmony” value is related to regular social engagements, society welfare and satisfying needs, and the security value is closely related to biological needs and also to satisfying societal needs. Schwartz identified various value statements that measure value types and also determined various harmonies and conflicts between values types based on the research he carried out to encompass different cultures across the world. Same harmony and closeness relations that were identified as a result of bilateral analysis between value groups are as follows: a)Caring for other people’s development and going beyond personal interests, helpfulness and universalism value types, b)Regarding the motivation for superiority and novelty, self-direction and arousal type, c)Regarding self-control and submission, traditional and harmony type, d)Regarding keeping order and harmony in relations, harmony and security types, e)Regarding societal superiority and respect, power and success value types, f) Regarding egoism and self interest, satisfaction and success value types The data obtained point to value groups that have dual-reciprocate conflict relationship that comes from combinations of various types. These value groups are cited as “being open to novelty and conservativism” and “self-transcendentalist and self-expansion”. The open-to-change group includes self-direction and arousal types, and the opposite types to these, tradition, harmony and security value types form the conservatism value group. Self-expansion value group include power, success and satisfaction types, universalism, helpfulness and spirituality value types form the self-transcendentalism group. Schwartz also points out that it is possible to categorize value types as individualistic value types and societal value types. Power, success, satisfaction, arousal, and self-direction values form a separate group that is oriented towards personal interests. The common feature of these types is that personal interests come before societal interests. On the contrary, tradition and harmony values form an opposite group of collective values. 1589 EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Method Our study is a descriptive research that was carried out using the screening model with qualitative data gathering techniques. In the study, the program contents of lessons for religious education and social studies in primary school (4-5, 6-7 and 8th grades) were analyzed using categorical analysis technique (Tavşancıl & Aslan, 2001). For categorization, 12 value type and 64 value statements were identified adding nationalism value type to 11 value types and 56 value statements in Schwartz’s theory. In identifying value statements to used in the study, we made used of Özensel (2004) and, B. Duriez, Jhonny. R. J. Fontaine and P. Ruyten’s (2003) studies. Based on locality, we added refraining from sins and goodwill value statements to spirituality value type. In identifying the subvalues of nationality, we made use of the statements related to nationalism Ertürk’s (2006) study. With content analysis we aimed to indentify the weight of conservative-innovative, self-transcendentalist-self-expansionist, nationalism-universalism, and societal-individualistic categories in social studies and RCME (DKAB) programs. Sub goals of our study are as follows: a)Which value statements have more place in the curricula of Social Studies and Religious Education? b)What is the relative weight of value types in the programs? c)Self-expansion or self-transcendentalist values has more place in the programs? d)Conservativist-orientation or open to novelty value has more place in the programs? e)Universalist or nationalist values has more place in the programs? f) Societal or individualistic values has more place in the programs? g)In terms the emphasis given to certain values, is there a significant difference between Social Studies and Religious Education? Analysis of Findings These findings have been reached as a result of categorical content analysis. In social studies, “being responsible”, “freedom”, “choosing one’s own goals”, “Turkish Nation” and “protecting the environment” value statements are given the most place. In religious education, “being helpful”, “mature love”, 1590 “cleanliness”, “being responsible” and “Turkish Nation” value statements are given the most place. In terms of value types Social Studies most give place to self-direction value type that aims an individual’s freedom, creativity and inquiry in his/her thoughts, behaviors and choices. RCME (DKAB) program on the other hand, mostly gives place to “helpfulness” value type that aims to focus on other people’s good. The value types that have the least place in the programs are “power”, “satisfaction” and “spirituality”. The self-transcendentalist value group, that states that an individual transcends himself/herself and values the society, and even more, transcends the his/her own society and values the good of all humans, has more place in social studies (478/66) and religious education programs (395/8) compared to self-expansion value group that orients to personal success and power. It is stated that being-open-novelty value group is placed more in social studies (337/126) and spirituality value group is place more in the curriculum of religious education (137/75). In social studies, individualistic values are place more (388), and societal values are given a roughly close place, however, in religious education program it was observed that the balance in favor of societal good (305/79) is disrupted. While social studies give more place to universalist value type, it establishes a balance with nationalist value type (275/238). Religious education program also establishes a same balance, however, nationalist value type finds more place than universality value type. Discussion As a result, the literature review and content analysis of the curricula of Social Studies and Religious Education indicate that there has been a tendency from traditional values towards universal values with the changes made in recent years, and it can be said that social studies is ahead of religious education program in terms of reflecting these changing tendencies in its content the findings are also supported by other previous studies (Ertürk, 2006; Kaymakcan, 2007a; Keskin 2008). In line with the changes seen in the programs, how two different, and sometimes conflicting value systems will work in practice and how a mixed approach will be applied without causing dilemmas have some questions. Actually, some studies (Yiğittir, 2010) showed that parents prefer national, traditional and moral values more compared to democratic and environmental values; and that students approve both KAYMAKCAN, MEYDAN / Values in the Curricula of Religious Education and Social Studies in Primary Schools in the Context... traditional and modern religious education in the manner (Kaymakcan, 2007b). The fact that Social Studies and Religious Education lessons show differences regarding value groups such as conservatism- being open to novelty, individualism-being societal, nationalism-universalism is an issue which should be emphasized. In order for teacher to be able to handle local-universal dilemma, their awareness in values area should be raised and their pedagogic knowledge on values education should be increased, and at the same time it is recommended that qualitative and quantitative studies be conducted to find out how our findings can be applied in practice. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2010a). Talim terbiye kurulu başkanlığı ilk ders genelgesi. Sayı: 2010/53. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2010b). İlköğretim (4.5.6.7 ve 8. sınıflar) din kültürü ve ahlak bilgisi öğretim programı ve kılavuzu. Ankara: Yazar. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2010c). 18. Milli eğitim şurası kararları. http://www.meb.gov.tr/duyurular/duyurular2010/ ttkb/18Sura_kararlari_tamami.pdf adresinden 11.10.2011 tarihinde edinilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2010d). Vatandaşlık ve demokrasi eğitimi programı. http://ttkb.meb.gov.tr/program.aspx?tur =ilkogretim&lisetur=&sira=derse&ders=Vatanda%c5%9fl% c4%b1k%20ve%20Demokrasi%20E%c4%9fitimi adresinden 18.09.2011 tarihinde edinilmiştir. Özensel, E. (2004). Türk gençliğinin değerleri. Yayımlanmamış doktora tezi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya. Schwartz, S. H. (1992). Universals in the content and structure of values: theoretical advances and empirical tests in 20 countries. In M. Zanna (Ed.), Advances in experimental social psychology (vol. 25, pp.1-65). New York: Academic Press. Tavşancıl, E. ve Aslan, E. (2001). Sözel, yazılı ve diğer materyaller için içerik analizi ve uygulama örnekleri. İstanbul: Epsilon Yayınları. References/Kaynakça Arslan, M. (2007). Türk eğitim sisteminde değerler sorunu ve eğitim programlarına yansıması. R. Kaymakcan, S. Kenan, H. Hökelekli, Ş. Aslan ve M. Zengin (Ed.), Değerler eğitimi uluslararası sempozyumu kitabı içinde (s. 634-656). İstanbul: Dem Yayınları. Yiğittir, S. ( 2010). İlköğretim öğrenci velilerinin okullarda kazandırılmasını arzuladığı değerler. Değerler Eğitimi Dergisi, 8 (19), 207-223. Doğan, İ. (2007). Türk eğitim sisteminde değerler sorunu. R. Kaymakcan, S. Kenan, H. Hökelekli, Ş. Aslan ve M. Zengin (Ed.), Değerler eğitimi uluslararası sempozyumu kitabı içinde (s. 615-633). İstanbul: Dem Yayınları. Duriez, B., Fontaine, J. R. J. ve Luyten, P. (2003). Dindarlık hayatımızı hâlâ etkiliyor mu? Çeşitli dindarlık tiplerine göre değer yapılarının farklılaşmasını destekleyen yeni deliller (çev. V. Uysal). Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 1, 25-42. Erden, M. (t.y.). Sosyal bilgiler öğretimi. Ankara: Alkım Yayınları. Ertürk, E. (2006). Ders itaplarında toplum, yurttaşlık, vatanseverlik ve ekonomi anlayışının dönüşümü: 1997 ve 2004 ilköğretim sosyal bilgiler ders kitapları üzerine bir içerik analizi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul. Kaymakcan, R. (2007a). Yeni ortaöğretim din kültürü ve ahlak bilgisi programı inceleme ve değerlendirme raporu. İstanbul: Eğitim Reformu Girişimi ve Myra Yapım. Kaymakcan, R. (2007b). Gençlerin dine bakışı: Karşılaştırmalı Türkiye ve Avrupa araştırması. İstanbul: Dem Yayınları. Keskin, Y. (2008). Türkiye’de sosyal bilgiler öğretim programlarında değerler eğitimi: Tarihsel gelişim, 1998 ve 2004 öğretim programlarının etkinliğinin araştırılması. Yayımlanmamış doktora tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul. Lickona, T. (1991). Education for character: How school teach respect and responsibility. Newyork: Bantam Books. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2004a). Sosyal bilgiler programı ve kılavuzu (4-5). http://ttkb.meb.gov.tr/program.aspx?tur=ilk ogretim&lisetur=&sira=derse&ders=Sosyal%20Bilgiler adresinden 18.09.2011 tarihinde edinilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2004b). Sosyal bilgiler programı ve kılavuzu (6-7). http://ttkb.meb.gov.tr/program.aspx?tur=ilk ogretim&lisetur=&sira=derse&ders=Sosyal%20Bilgiler adresinden 18.09.2011 tarihinde edinilmiştir. 1591