İşçi - Köylü

Transkript

İşçi - Köylü
Filistin
halk›
teslim
olmayacak
Gazze’ye yönelik uzun süredir
devam eden ekonomik abluka yetmezmifl gibi ‹srail askeri sald›rganl›¤› süresince flehri g›das›z, susuz, elektriksiz
ve gazs›z b›rakarak Gazzelileri açl›kla terbiye etmeye
çal›flmaktad›r.
Bunlarla da yetinmeyen ‹srail
hastaneleri, halk›n s›¤›nd›¤›
okullar›, mezarl›klar›, BM’nin
tesislerini de aç›kça, tüm
TV’lerin gözü önünde ve herhangi bir bahane bulmaya dahi
gerek duymadan vurmaktad›r.
Economist dergisinin “Yüzy›ll›k
Buna ra¤men Filistinliler direnmeye, dünya çap›nda
halklar›n öfke ve tepkisi büyümeye devam etmekte,
ölüm kusmas›na ra¤men
günler geçtikçe ‹srail politik
ve askeri aç›dan daha çözümsüz bir bata¤a batt›¤›n›
daha iyi görmektedir.
uzun süre daha devam edece¤i
Savafl” bafll›¤› ile tan›mlad›¤› ‹srail iflgali ve Filistin direniflinin
aç›kt›r. Nesilden nesile aktar›lan direnifl bilinci türlü
katliamlara, planlara, politik uyan›kl›klara ra¤men
bitmemekte, özgürlük ve
ba¤›ms›zl›k talebi yok edilememektedir. ❐Sayfa 9
‹flçi-köylü
[email protected]
✘ Dayan›flmay›
S›n›f mücadelesine dalgak›ran:
burada ö¤rendik
Dalgalarla Ergenekon
✔ Ergenekon davas›/operasyonu, egemen s›n›flar aras› klik çat›flmas›n›n bir parças› olarak
geliflmifltir. Gözalt›na al›nan ve tutuklanan kiflilerin birço¤una bakarak, konu edilen bir dizi olay
ve ortaya saç›lan silah ve malzemelerden etkilenerek, yürütülen davay› “kontrgerilla” ya da
“derin devlet”e yönelik bir operasyon olarak
alg›layanlar, yan›lmaktad›r. Her fleyden önce,
kontrgerilla denilen organizasyon ya da “derin”
olarak adland›r›lan yap›lanmalar, faflist ve gerici
devletlerin “aksi” yüzüdür. Di¤er bir anlat›mla,
devletler bu yüzleri olmaks›z›n yaflayamaz.
✔ Daha önce de belirtti¤imiz gibi, gerici/faflist
klikler aras›nda tercih yapmak, birisi yan›nda saf
tutmak, kitlelere bu yönde propaganda da bulunmak hiçbir biçimde kabul edilemez. AKP’nin yürüttü¤ü operasyon, kendi ve/veya efendilerinin niyetinden ba¤›ms›z olarak da, demokrasi mücadelesine katk› sunacak herhangi bir unsur tafl›mamaktad›r. Yöneldi¤i unsurlar içerisinde “ulusalc›”, antiemperyalist kesimler oldu¤u, esas amac›n bunlar›n
tasfiyesi oldu¤u aldatmacad›r. Anti-ABD’ci söylem
tutturmak yaln›zca ülkemizde de¤il bütün dünyada
en ucuz popülizm malzemesi haline gelmifltir.
Gazetemizin fiyatı
bu sayımızdan itibaren 1.50 TL olarak değişmiştir. Anlayışla
karşılayacağınıza inanıyoruz.
‹flçi-köylü Gazetesi
*23 Ocak-5 fiubat 2009 *Fiyat›: 1.50 TL *ISSN: 1307-878X
Say›: 33
Okurlar›m›z›n
dikkatine
✔ Do¤ru tutum, ekonomik krizin faturas›n›
a¤›r biçimde halk›n s›rt›na y›kan egemen s›n›flar ve
bu konuda tam bir ittifakla hareket eden baflta
AKP olmak üzere bütün faflist partilere yönelik
mücadeleyi yükseltmektir. Gündemin Ergenekon
operasyonu ile karart›lmaya çal›fl›ld›¤› bugünkü
koflullarda, devletlerinin yüksek ç›karlar› söz konusu oldu¤unda ortaklaflan, kendi hesaplar› çerçevesinde dalaflan halk düflman› faflist klikler; devlet,
ordu ve kontr-gerilla gerçe¤inin merkezindeki
rollerinin bütün yönleriyle teflhir edilmelidir.
(S›n›fsal Yaklafl›m Sayfa 3)
‹flten ç›kar›ld›klar› 15 Aral›k
2008 tarihinden bu yana direniflte
olan Ünsa iflçileri, tüm bask›lara ve
sald›r›lara ra¤men, fabrika önünde,
direnifl nöbetindeler. ❐Sayfa 4
✘ Asemat
iflçisine destek
Bursa’da onbinlerce iflçinin iflten
at›ld›¤›, onbinlerce iflçinin ücretsiz
izinlere ç›kar›ld›¤› bu süreçte Asemat iflçisinin greve ç›kmas› ve onurlu bir direnifli seçmeleri önemli bir
ad›md›r. ❐Sayfa 4
✘ Krizle birlikte
tar›msal çöküfl
Nefesim yok, sesim ol!
‹mha ve inkar arac›:
TRT 6
Kürt ulusuna yönelik y›llard›r süren imha ve inkâr sald›r›lar›n›n bir aya¤› da k›sa
bir süre önce yay›n hayat›na giren TRT 6 kanal›d›r. Bu kanalla amaçlanan›n ne oldu¤una ve Amed’de bulunan kurumlar›n bu konuyla ilgili neler düflündü¤üne dair bir röportaj yapt›k. ‹lk olarak bu konuda çal›flmalar› olan ve Kürt dili ve edebiyat› aç›s›ndan çal›flmalar›n› önemli gördü¤ümüz Kurdî Derê’ye gittik. Ard›ndan DTP, Gün TV ve
Özgür Halk çal›flan› arkadaflla görüfltük. ❐ Sayfa 6
‹flçi-köylü’den
2009’un gündemleri üzerine...
❐Sayfa 2
Her y›l ifl cinayetlerinde yaflanan
art›fl›n bilançosunu duyuyor ve görüyoruz. Tersaneler örne¤inde oldu¤u
gibi ölümlerin yaflanmad›¤› ya da yaflanan ölümlere örgütlü bir sesle karfl› ç›k›lmad›¤› ifl kollar›nda yaflananlardan haberimizin olma flans› da oldukça düflüyor.
sorunlar›n› bir kere daha dile getir-
‹fl kazalar›na oranla daha az göz
önünde ve gündemde olan iflçi sorunlar›ndan birisi de “meslek hastal›klar›.” K›sa ve uzun vadede, hayatlar›n›n neredeyse tamam›na yak›n›n› çal›flarak geçiren iflçilerin ölümüne neden olan hastal›klar.
man›n ard›ndan yolda bafll›yoruz
Gündemde olanlardan birisi de,
geçti¤imiz y›l tan›flt›¤›m›z Silikozis
hastal›¤›.
‹flçi-köylü gazetesi olarak, Silikosiz hastal›¤›na yakalanan iflçilerin
S›n›fsal Yaklafl›m
S›n›f mücadelesine
dalgak›ran: Dalgalarla
Ergenekon
❐Sayfa 3
mek için, kot tafllama iflçileriyle görüfltük. Gazi Osman Pafla ‹lçesine
2006 y›l›nda kabul edilen Tar›m
Kanunu’na göre, tar›m destekleri
milli gelirin % 1’i alt›nda tutulamaz.
AKP eliyle ç›kar›lan bu yasaya ra¤men tar›ma 2007 y›l›nda % 0.8 ve
2008 y›l›nda % 0.7 civar›nda pay ayr›ld›. ❐Sayfa 5
ba¤l› Küçükköy semtine gidiyoruz.
‹flçiler, fiaban K›z›lay ve Mehmet
Bekir Baflak bizi yolda karfl›l›yorlar.
Mehmet Bekir Baflak’›n evine do¤ru
✘ Hapishanelerde
sorun yokmufl!
yola koyuluyoruz. Bir hal hat›r sorsohbetimize. Biraz dik bir yol oldu¤u
için bir yerden sonra Baflak duruyor
ve “dur bi soluklanay›m” diyor.
Bundan bir y›l öncesinde seri ad›mlarla ç›kt›¤› yolu flimdi birkaç kere
dinlenerek ç›kmak zorunda…
Aile bireyleri evde s›cak bir flekilde karfl›l›yorlar bizi, s›cak bir çay›n yan›nda devam ediyoruz sohbetimize. ❐Sayfa 2
Emekçinin gündemi
Çal›flma tarz› üzerine -2❐Sayfa 4
Pusula
Tecrübeler ›fl›¤›nda
ilerlemeliyiz!
❐Sayfa 11
En “adaletli” bakanl›¤›n bafl›ndaki AKP’li Mehmet Ali fiahin,
DTP Milletvekili Sebahat Tuncel’in
hapishanelerdeki hukuk d›fl› ve keyfi uygulama iddialar›na karfl› verdi¤i
soru önergesini yaz›l› olarak yan›tlayarak bizi çocuklu¤umuza götürdü. fiahin’in aç›klamas›na göre, son
y›llarda hapishanelerde insan haklar› ihlalleri iddialar›n›n “art›k yok”
denecek kadar azald›¤›n› savundu.
❐Sayfa 7
Evrensel Bak›fl
Ezilenler art›k dostunu
düflman›n› tan›yor
❐Sayfa 13
‹flçi-köylü 2
Yaflam›n içinden
23 Ocak-5 fiubat 2009
“Nefesim yok, sesim ol!”
Her y›l ifl cinayetlerinde yaflanan art›fl›n bilançosunu duyuyor ve görüyoruz.
Tersaneler örne¤inde oldu¤u gibi ölümlerin yaflanmad›¤› ya da yaflanan ölümlere
örgütlü bir sesle karfl› ç›k›lmad›¤› ifl kollar›nda yaflananlardan haberimizin olma
flans› da oldukça düflüyor.
‹fl kazalar›na oranla daha az göz
önünde ve gündemde olan iflçi sorunlar›ndan birisi de “meslek hastal›klar›.”
K›sa ve uzun vadede, hayatlar›n›n neredeyse tamam›na yak›n›n› çal›flarak geçiren iflçilerin ölümüne neden olan hastal›klar.
Gündemde olanlardan birisi de, geçti¤imiz y›l tan›flt›¤›m›z Silikozis hastal›¤›.
bo¤az›nda. Sözün bitti¤i yeri çoktan görmüfl durumda, biraz da hayretle anlatmaya devam ediyor. Mavi Jeans gibi büyük
firmalara tafleronluk yapt›klar›n› da ekliyor sözlerine. Kot tafllama iflinden ç›karak, ayakkab› yap›flt›rma iflinde çal›flmaya
bafllad›¤›n› ve orada sürekli öksürmeye
bafllad›¤›n›, afl›r› terledi¤ini ifade ediyor.
Bunun üstüne Gazi Hastanesi’ne giden
K›z›lay’a verem teflhisi konulmas›n›n ard›ndan 6 ay ilaçla verem tedavisi gördü¤ünü belirtiyor. Son olarak, ‹stanbul
Üniversitesi T›p Fakültesi Gö¤üs
Hastal›klar› Ana Bilim Dal› Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Zeki K›l›çaslan’›n yan›na gitti¤ini ve hastal›¤›n›n kal›c›
bir meslek hastal›¤› oldu¤unu böylece ö¤rendi¤ini anlat›yor.
“Dur bi soluklanay›m”
‹flçi-köylü gazetesi olarak, Silikosiz
hastal›¤›na yakalanan iflçilerin sorunlar›n›
bir kere daha dile getirmek için, kot tafllama iflçileriyle görüfltük. Gazi Osman
Pafla ‹lçesine ba¤l› Küçükköy semtine
gidiyoruz. ‹flçiler, fiaban K›z›lay ve
Mehmet Bekir Baflak bizi yolda karfl›l›yorlar. Mehmet Bekir Baflak’›n evine do¤ru yola koyuluyoruz. Bir hal hat›r sorman›n ard›ndan yolda bafll›yoruz sohbetimize. Biraz dik bir yol ol-
“Benim minibüs için
dahi param yok…”
K›z›lay’›n çilesi 18 yafl›nda girdi¤i kot
tafllama ifliyle bitmeden devam ediyor.
TV programlar›yla tesadüfen duyarak,
doktora gidip ö¤reniyorlar Silikozis olduklar›n›. Hem de hiçbir sa¤l›k flikayetleri
yokken. Silikozis hastal›¤› yüzünden iki
ye¤enini kaybeden bir arkadafl›n›n uyar›s›
üzerine izledi¤i TV program›ndan ö¤rendiklerini anlat›yor Baflak. O zamana kadar ölenlere sürekli bir bahane uyduruldu¤unu belirterek “sürekli bir bahane
vard›” diyor. “Birine kendisine bakm›yordu, di¤eri için çok içki içiyordu, yok flöyleydi böyleydi gibi bahaneler buluyorlar.
Kimsenin haberi yoktu böyle bir hastal›ktan” diyor. Çal›flt›klar› yerde patrona,
toz yüzünden hastalanabileceklerini söylediklerini ancak patronun, “o¤lum korkmay›n bir hâlt olmaz. Her gün yo¤urt yiyorsunuz zaten, o zehri öldürüyor gidiyor” fleklinde kendilerine cevap verdi¤ini
anlat›yor. ‹fl yerlerine haftada iki gün gelen bir doktorun kendilerine bafl a¤r›lar›
için a¤r› kesici verdi¤ini, bu sayede biraz
rahatlad›klar›n› söylüyor.
Hastaland›ktan sonra 15 gün kadar
hastanede kalan Baflak’a “tozsuz ortamda
çal›flabilir” raporu verilerek gönderiliyor.
‹fl yerinde bir süre kot y›kama bölümünde çal›flt›r›ld›ktan sonra ifle girifl ç›k›fl yapmas› istenen Baflak itiraz ediyor. “Önce
param› eksik verdiler. Beni iflten ç›kar›p
tazminat vermeyeceklerdi. Hasta oldu¤umu ö¤rendikleri için bir süre sonra tekmeyi basacaklard›. Ben de kabul etmedim
girifl ç›k›p yapmay›” diyor. Sömürülmenin
yan›nda bir de ulusal kimli¤iyle ilgili haka-
nedir?
s
i
z
o
Silik
ak madenlerSilikozis, esas olar
de, tünel, yol yade, dökümhaneler
ifl kollar›nda çal›p›m›, seramik vb.
tozuna (granit
flan iflçilerin silika
uz kalmas›yla ortafl-kum tozu) mar
eslek hastal›¤›.
taya ç›kan bir m
yana bilinen Si1930’lu y›llardan bu
-20 y›ll›k süren
likozis hastal›¤›, 15
silika içeren tobir çal›flma sonucu
lunmas› sonucu
zun veya kumun so
seyirli bir hastaortaya ç›kar. Yavafl
normalde 50’li
l›k olan Silikozis,
lirti göstermeye
yafllardan sonra be
etkilenme derebafll›yor. Akci¤erin
kalp yetmezli¤i
cesine ba¤l› olarak
cu mekanizmave akci¤erin koruyu
n de tüberküloz
lar›n› y›pratt›¤› içi
tt›r›yor. Belli bir
(verem) riskini ar
en ayr›l›nsa bile
seviyeden sonra iflt
sonuçlanabiliyor.
iflçilerin ölümüyle
bir tedavisi yok.
‹lerlemifl hastalar›n
lma imkan› var
Akci¤er nakli yap›
züm de¤il.
ancak kesin bir çö
du¤u için bir yerden sonra Baflak duruyor ve “dur bi soluklanay›m” diyor. Bundan bir y›l öncesinde seri ad›mlarla ç›kt›¤› yolu flimdi birkaç kere dinlenerek ç›kmak zorunda…
Aile bireyleri evde s›cak bir flekilde
karfl›l›yorlar bizi, s›cak bir çay›n yan›nda
devam ediyoruz sohbetimize.
“Verem teflhisi
koydular”
fiaban K›z›lay, Giresun do¤umlu,
43 yafl›nda, 30 y›ld›r ‹stanbul’da yafl›yor
ve iki çocuk babas›.16 sene kot tafllama
iflinde çal›flt›¤›n› anlatan K›z›lay, hastal›¤›ndan dolay› “son 3 senedir yapm›yorum” diyor. Merdiven alt› diye tabir edilen bodrum katlar›nda çal›flt›klar›n› anlatan K›z›lay, 8 sene Genç Tekstil adl› bir
firmada çal›flt›¤›n› anlat›yor. “Çal›flt›¤›m›z
ortam küçük bir odayd› ve d›flar›ya ç›kt›¤›m›zda kimse birbirini tan›yam›yordu.
Her taraf›m›z kumla kaplanm›fl oluyordu”
diye anlat›yor. Anlat›rken, “nas›l olur da
bu kadar pervas›zca bizi ölüme göndeririler?” der gibi, kelimeler dü¤ümleniyor
Sermayenin yeni ihracat›:
Silikozis
Kot kumlama, kotlar›n beyazlat›lmas›, eskitilmifl görünüm verilmesi için, kumun kuru hava kompresörleriyle kotlar›n yüzeyine tutularak afl›nd›r›lmas› ifllemine verilen add›r. Maden iflçilerinin aksine kot iflçileri Silikozis hastal›¤›na 6
aya varan k›sa sürelerde yakalanabiliyor.
ABD ve Avrupa’da Silikozis hastal›¤›ndan dolay› yasaklanan kot tafllama ifli
bizim gibi yar›-sömürge veya sömürge
ülkelere ihraç edilmifl durumda. Kotlar›n eskitilmifl görünümünün verilmesinin birkaç farkl› yolu daha bulunuyor,
ancak bunlar oldukça maliyetli. Sermaye
bu önlemleri almak yerine daha az maliyetli ve daha ucuz ifl gücü olan yerlere
tafl›yor kirli ifllerini.
nan, vefat etti. 4. s›n›f› bitiren bir çocu¤u
okulu b›rak›p ifle girdi 250 TL ile 5 kifliye
bak›yor flimdi. Yani ayl›k kifli bafl› 50 TL
düflüyor. Sobalar› yok, hiçbir fleyleri yok,
o flekilde yafl›yorlar” fleklinde anlat›yor.
Son olarak AKP hükümetinin ve Deniz Feneri gibi derneklerin kimseye yard›m etmedi¤ini, birebir baflvurduklar› halde hiçbir cevap alamad›klar›n› vurguluyor. “Deniz Feneri’nde çal›flan birisi vard›, adam her akflam 6-7 kilo et getiriyor
evine ve mahallede sat›yordu da. Milletten ald›klar›n› kendi ceplerine at›yorlar,
bu kadar aç insan varken. AKP’nin de
kendi adamlar›ndan baflkas›na metelik
yard›m etti¤i yok, kendimiz flahit olduk”
fleklinde, yaflanan ikiyüzlülü¤üne dikkat
çekiyor.
“Taksim’de kendimi
yakaca¤›m!”
fiaban K›z›lay ve Mehmet Bekir
Baflak’a son olarak kamuoyuna ve kot
iflçisi arkadafllar›na ne gibi bir mesajlar›n›
oldu¤unu soruyoruz.
Kötü çal›flma koflullar› ile y›llarca çal›fl›p,
flimdi de çal›flamayacak kadar hastalan›nca, kap›n›n önüne konuluyor. “Bir yerde
ifle de giremiyorum. Eflim iflten ayr›ld›, iki
çocu¤um var okuyorlar. Ben çal›flm›yorum. Emekli olmam için gerekli bir tak›m
evraklar var, onlar› da bir türlü vermiyorlar” diye bir solukta anlat›yor derdini.
Bunlarla bitmiyor çilesi, yol paras› olmad›¤› için emeklilik ifllemlerini dahi halledemez hale geliyor. Sigorta, hasta oldu¤u
için “özürlü” olarak malülen emekli etmek istiyor ki daha az maafl versin. Ancak K›z›lay 4.900 ifl günü çal›flm›fll›¤› oldu¤unu, bunun haks›zl›k olaca¤›n› belirtiyor. “Ben de gitmeyi b›rakt›m. Gitti¤im
yerlerde ayr› bir para istiyorlar, benim
minibüs için dahi param yok” fleklinde
düflürüldü¤ü durumu özetliyor.
“18-19 kifli vefat etti arkadafllar›m›zdan. Onlar da ayn› flikayetler üstüne hastaneye gittiler, hasta olduklar›n› ö¤rendiler” diyerek, yaflad›klar› ac›lar› anlat›yor.
fiimdilerde ise bütün arkadafllar›n›n, günde üç ö¤ün ilaç kulland›¤›n› belirtiyor.
“Kürt olmaktan
gurur duyuyorum”
Mehmet Bekir Baflak, Bitlisli, 93
y›l›nda ‹stanbul’a yerlefliyor, 7 çocu¤u
var. 95-97 y›llar› aras›nda bafllad›¤› kot
tafllama ifline, sigortas› olmad›¤› için aral›klarla devam etti¤ini anlat›yor. En son
çal›flt›¤› Merteks isimli firmada arkadafllar›n›n hastalanmas›yla ortaya ç›kt›¤›n›
belirtiyor. ‹lk arkadafllar› hastaland›¤›nda,
meslek hastal›¤› olmas›ndan endiflelenerek kendilerinde de olabilece¤i flüphesine
kap›l›p telaflland›klar›n› söylüyor. Verem
teflhisi konulmas› biraz rahatlatm›fl kendilerini. Bir süre sonra kendilerinde de
benzer rahats›zl›klar olmas› ya da yap›lan
ret u¤ruyor Baflak. “Muhasebeye gittim
ç›k›fl›m› almak üzere. Muhasebeci bana,
‘Kürt oldu¤un belli, geri zekal›n›n tekisin’
gibi hakaretler etti. Ben de ‘Kürt’üm ve
gurur duyuyorum Kürtlü¤ümle’ dedim.
‘Hangimizin geri zekal› oldu¤u belli de¤il.
Ben bu ifl yerinde hastaland›m, hakl›s›n
karfl›l›¤› bu olmal›’ dedim. Beni iflten att›lar, befl kurufl para da vermediler” fleklinde yaflad›klar›n› ifade ediyor.
Çal›flt›¤› iflyerinin bir orta¤›n›n
Alman oldu¤unu ve Silikozis hastal›¤›ndan haberi oldu¤unu anlat›yor.
“Biz bir gecede, 300-400 kot ç›kar›yorduk. Geri kalan 29 gün patrona çal›fl›yorduk yani” diyor. ‹fl yerine gelen müfettifllerden iki gün önceden haberleri oldu¤unu, yanlar›nda çal›flan mültecilerin sakland›¤›n› ifade ediyor. “Polis geliyordu, müfettifl geliyordu, yiyip içip, paras›n› al›p gidiyordu” fleklinde dönen yolsuzlu¤a vurgu yap›yor Baflak.
350 TL kirada oturan Baflak bir tek
o¤lunun çal›flt›¤›n› çevreden gelen yard›mlardan, yemeden içmeden art›rd›klar›
paralarla kiralar›n› ödediklerini anlat›yor.
Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n resmi aç›klamas›na
göre 13 bin iflçinin çal›flt›¤›n› bildiklerini
anlatan Baflak, önümüzdeki Mart ay› içerisinde
bir dayan›flma etkinli¤i
düzenleyeceklerini, ayr›ca Çorlu taraf›na kayd›r›lan kot tafllama atölyelerinin önünde de eylem
yapacaklar›n› belirtiyor.
Kot tafllama iflinin yaflatt›¤› ac›lar› bir kere daha
baflka bir arkadafllar›
üzerinden örnekleyerek
veriyor Baflak; “Bir arkadafl›m›z vard›, ismi Ke-
“Bizim gündemde olmam›z› istemiyorlar. Televizyonlarda bizim haberlerimizi göstermiyorlar. Bas›n›n daha duyarl›
olmas›n› istiyoruz. Bizi gündem yapm›yorlar, çünkü iflin sonunda kendi belediyelerine dava aç›lacak, bunca kaçak yere göz
yumduklar› için. Yerel seçimler de var
flimdi, patronlar›n da ifli görülüyor bu
arada” fleklinde hem hükümete hem de
burjuva-feodal bas›na veryans›n ediyorlar.
Ve devam ediyorlar; “2-3 sene çal›fl›p da hasta olanlar da var, 9 ay çal›fl›p
ölenler de. Bütün arkadafllar›m›z mutlaka doktora gitsinler. Bile bile ölümü
bekliyoruz biz. Bu hastal›¤› bilmeyen ve
köyüne dönen arkadafllar›m›z var. Sigortalar› olmad›¤› için tedavi olamayan insanlar çok.”
Sözün sonu, sözün bitti¤i yer oluyor
bir kere daha, “En son alacam elime benzini, ç›kaca¤›m Taksim’e, yakaca¤›m kendimi, yapaca¤›m bunu. Tan›d›klar›m telefonlar›n› de¤ifltirdiler, bir fley istemeyeyim diye. 5 TL isteyemiyorum art›k kimseden, bakkal ekmek vermiyor, 250 TL
borcum var.”
Kot ‹flçileri Dayan›flma Komitesi’nin ç›kard›¤› broflürde dedi¤i gibi, “Nefesim, yok sesim ol!” diyoruz biz de bir
kere daha… (‹stanbul)
‹flçi-köylü’den
2009’un gündemleri üzerine
Emperyalistler aras›ndaki pazar rekabeti süreklidir. Ama söz konusu olan ezilenlerin mücadelesi
olunca, bu güçlerin kendi aralar›nda geçici ittifaklar
oluflturmalar› kaç›n›lmaz olur. Tarihte bunun örnekleri
oldukça fazlad›r. Ama çok eskiye gitmeye gerek yok. Yak›n tarihimizde Irak halk›n›n direnifli karfl›s›nda çaresizlik içine giren
ABD emperyalizmine di¤er emperyalist güçlerin sundu¤u
destek haf›zalar›m›zdaki tazeli¤ini koruyor. Bugün de yaflanmakta olan krizin faturas›n› emekçilere ödetmek için büyük
emperyalist haydutlar “çözüm” paketleri haz›rlamaktad›rlar.
Di¤er bir ifadeyle krizin yarat›c›lar›, krizden en çok etkilenen
dünya emekçilerinin hakl› ve meflru tepkilerini bo¤ma planlar› yapmaktad›rlar. Lokal düzeyde de olsa, krizin yaratm›fl oldu¤u tahribatlara, devlet terörüne karfl› Yunanistan halk›n›n
ortaya koymufl oldu¤u direnifl emperyalistlere ve dünya gericili¤ine karfl› mücadelede bir uyar› niteli¤i tafl›maktad›r. Uluslararas› planda oluflturulan ekonomik, askeri vb. tüm örgütlülükler sömürü ve zulüm düzenlerini teminat alt›na almak içindir. Yani, pazar için birbirlerini bo¤azlayanlar, bunun için emperyalist ve bölgesel savafllar ç›karanlar, ezilenlerin hakl› mücadeleleri karfl›s›nda birlefliyorlar. Yaratm›fl olduklar› krizin
emekçiler lehine yeni toplumsal baflkald›r›lara dönüflmemesi
için “çözüm” aray›fllar› içine giriyorlar. Tüm bu gerçekleri görerek her yönüyle kapsaml› bir mücadeleye haz›rlanma görevi ile karfl› karfl›yay›z.
‹çinden geçmekte oldu¤umuz sürecin en belirgin
özelliklerinden biri de emperyalist sald›rganl›k ve y›k›m politikalar›na karfl› birbirinden ba¤›ms›z da olsa
dünyan›n farkl› co¤rafyalar›nda ayn› talepler do¤rultusunda ezilenlerin seslerini giderek daha da yükseltece¤i gerçe¤idir. Emperyalist sald›rganl›k ve ekonomik
kriz bölgesel çat›flmalar› (t›pk› bugün Filistin’de oldu¤u gibi
katliamlar›) yoksullu¤u, ›rkç› sald›r›lar›, iflsizli¤i, kazan›lm›fl
haklar›n gasp›n› beraberinde getirecektir. Ülkeler baz›nda
farkl›l›k arz etse de bu gerçeklik bugün yaflanmaktad›r ve önümüzdeki süreçte de artarak devam edecektir.
Devrimciler, komünistler ve tüm ilerici güçler özgür bir
dünya için emperyalizme ve gericili¤e karfl› devrimci savafl›
yükseltme göreviyle yüzyüzedirler. Düflman ortakt›r, kavga da ortak olmak zorundad›r. Ortak kavgan›n somut bir
olgu haline dönüflmesi için uluslararas› planda var olan demokratik örgütlenmelere büyük görevler düflmektedir. Bugüne kadar yarat›lan bu örgütlenmeler yaln›z bir öngörünün de¤il, ayn› zamanda nesnel koflullar›n ürünüdürler. Bizler bu dönemde bu örgütlülükler vas›tas›yla emperyalistlerin yaratm›fl
olduklar› y›k›m politikalar›na karfl›, ezilenlerin en genifl birlikteli¤ini enternasyonalist bir bilinçle yaratman›n çabas› içinde
olmal›y›z.
Çünkü emperyalist sald›rganl›¤›n, ekonomik krizin y›k›c›
etkilerini ezilen halklar ve uluslar gün geçtikçe daha derinden
hissedeceklerdir. Dolay›s›yla var olan uluslararas› anti-emperyalist örgütlülükler vas›tas›yla somut pratik eylemlilikler planlamak ve plana en genifl kesimleri dahil etmenin çabas›n› yo¤unlaflt›rmak göreviyle karfl› karfl›yay›z.
Elbette ki en büyük enternasyonal görev ülkemizdeki s›n›f
savafl›m›n› gelifltirmektir. Bu görevi yerine getirmede sa¤lanacak her baflar› sorumluluklar›m›z› daha da art›racakt›r.
Yaflad›¤›m›z topraklar aç›s›ndan soruna bakt›¤›m›zda önümüzdeki y›lda karfl› karfl›ya oldu¤umuz öncelikli genel ve özel
gündemlerin bir bölümünün flimdiden alt›n› çizmek pek zor
olmasa gerek. Kriz ve yarataca¤› sonuçlar yerel seçimler vesilesiyle daha bir oluflacak olan siyasal atmosfer
ve Kürt ulusal sorunu. Aç›k olan flu ki; krizin etkileri önümüzdeki dönemde kendini daha ciddi bir boyutta hissettirecektir. Bu demektir ki; sudan elektri¤e, do¤algazdan ulafl›ma,
temel g›da maddelerinde sa¤l›¤a kadar, genifl y›¤›nlar›n günlük
sosyal yaflamlar›n› ilgilendiren bu ihtiyaçlar›n karfl›lanmas›
emekçilerin aleyhine daha bir zorlaflacakt›r. S›n›f devrimcileri
olarak genifl y›¤›nlar›n bu ortak sorunlar› üzerinde pratik bir
çal›flmaya yönelmemiz gerçe¤i asla göz ard› edilmemelidir.
Bunun için A/P faaliyetlerinde yo¤unlaflmak, bu sonuçlara
yol açan kapitalist-emperyalist sistemi teflhir etmek, anti-emperyalist mücadelenin kaç›n›lmaz zorunlulu¤una dikkat çekmek gerekir. Ve yine yaflanan tüm ana sorunlar›n emperyalizmle olan ba¤lar›n› do¤ru bir tarzda ortaya koymak ve bunu
enternasyonal mücadeleyle iliflkilendirmek. Daha da önemlisi,
bu mücadelede en genifl y›¤›nlar›n birli¤ini sa¤lamak için var
olan mücadele platformlar›na daha bir nitelik kazand›rmak,
yeni platformlar›n oluflumu için çaba sarf etmek gerekir. Bunun için koflullar›n oldu¤u semtlerde, iflyerlerinde toplant›lar
düzenlemek, çözüm önerileri noktas›nda fikir al›flveriflinde
bulunmak, ö¤renme ve ö¤retme, birlikte yürüme eylemlerine
olumlu temelde katk›lar sunmak vb.
Kitlesel anlamdaki daralman›n yaratm›fl oldu¤u güvensiz
ortam›, “baflaramay›z” duygusunu aflmak içinde süreç bize bu
türden devrimci pratikleri dayat›yor. Bundan kaç›nmamal›y›z.
Bilakis önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle kitlelerin siyasete karfl› ilgilerinin artm›fl olmas›, kitle çal›flmas› için daha uygun zeminler yaratacakt›r. Kitlelerle iliflki kurma, farkl› yap›larla ortak pratik çal›flmalar yürütme noktas›nda yeni deney
ve tecrübeler kazanmam›za vesile olacakt›r.
Kitlelerle somut sorunlar üzerinde ba¤ kurmak, bu somut
sorunlar›n çözümü için ortaya ikna edici öneriler-planlar sunmak gerekiyor. Bunun için tüm faaliyetçilerimiz iradenin ortaya koymufl oldu¤u perspektifleri do¤ru alg›lamal› ve yarat›c›
bir tarzda uygulamal›d›r. Yarat›c›l›k beraberinde kavray›fl zenginli¤ini de getirecektir.
Ergenekon operasyonlar›na, geçti¤imiz günlerde bafllayan yeni bir dalga
daha eklendi. “10. dalga” olarak adland›r›lan son operasyonlar›n içeri¤ine geçmeden önce, zamanlamas›na
de¤inmekte fayda var.
Ergenekon’daki bu son dalga, küresel (ekonomik ve siyasal) krizin yans›malar›n›n, iflçi emekçi y›¤›nlar üzerinde en yak›c› biçimde hissedildi¤i, iflçi
k›y›mlar›n›n büyük bir pervas›zl›kla
sürdü¤ü, böylelikle de kazan›lm›fl haklar›n h›zla gaspedildi¤i, ancak tüm bunlara paralel olarak da iflçi ve emekçi
eylemlerinde ciddi bir yükseliflin yafland›¤› bir döneme denk geldi.
Di¤er taraftan ise bu son operasyon, seçim gündeminin siyaset sahnesini alabildi¤ince k›z›flt›rmaya bafllad›¤›, egemen s›n›flar aras›ndaki hegemonya çat›flmas›nda karfl›l›kl› olarak
“kirli çamafl›rlar›n” (bir kez daha) ortal›¤a saç›lmaya bafllad›¤› bir dönemde
gerçekleflmekte.
Ayn› günlerde devam eden, Siyonistlerin Filistin sald›r›lar›n› ve bu sald›r›lar›n dünya kamuoyunda oldu¤u
kadar, ülke kamuoyunda da yaratt›¤›
ciddi yank›y› da unutmamak gerek.
‹flte “10. dalga” tam da bu sayd›¤›m›z ve daha sayamad›¤›m›z, bir dizi
hayati önemdeki geliflmenin yafland›¤›
bir süreçte düfltü ülke gündemine.
Bir kez daha “flok” hali!
Operasyonlar›n bafl›ndan beri oldu¤u gibi, operasyonlarla birlikte gözalt›na al›nan isimler karfl›s›nda birileri yine “flok!” oldu. Öyle ya, kimler
yoktu ki ismi an›lan ve apar-topar gözalt›na al›nanlar aras›nda. Bir dönemin
MGK Genel Sekreteri, muvazzaf (görevdeki) subaylar, Susurluk’un bafl aktörleri, YÖK eski baflkan› ve daha
kimler kimler...
Yarg›tay eski baflsavc›s›n›n evinin
bas›lmas› ise kimilerine göre barda¤›n
taflmas›yd›.
Barda¤›n taflt›¤›n› düflünenler, ayn›
zamanda “Demokrasi katledil-
mekte, rejim de¤ifltirilmeye çal›fl›lmakta, Cumhuriyet’in de¤erleri ayaklar alt›na al›nmakta” gibi
söylemlerle feryat edenlerdi.
Bunlar, daha sonraki günlerde yap›lan kaz›larda ortaya ç›kan silahlar
karfl›s›nda susuyor, ancak baz›lar›n›n,
özellikle de -emekli dahi olsalar- üst
düzey rütbeli askerlerin gözalt›na
kontrgerillay›” ya da ne derseniz
deyin ama, illa ki, bir dizi kirlili¤i temizleme operasyonu oldu¤una kitleleri inand›rmak için adeta birbirleriyle
yar›fla giriyordu. Ergenekon’un “kilit
ismi” Tuncay Güney ise aç›klamalar›n›
“kald›¤› yerden”, ama daha yüksek
perdeden ve kimi zaman “ben daha
neler biliyorum ama zaman› gel-
sab›na ifller yapan çeteleflmifl unsurlar›n tasfiyesidir gerçeklefltirilen.
Yak›n geçmiflte yap›lan yayg›n çete operasyonlar›n›n hemen hemen tamam›n›n içinde asker ve polis emeklisi
olarak tek tük bu unsurlara da rastlan›yordu. Bunlar kendilerini devletin
gerçek sahipleri olarak gören, “k›rm›z›
çizgilere” sahip ve baflkalar›n›n bu çiz-
tam destek veren AKP hükümetine,
bu nedenledir ki, hala ihtiyaç duymakta ve bunun için de hükümette kalabilmesi için deste¤ini sürdürmektedir.
‹flte seçimler öncesine de gelen bu
10. dalga, bir yandan da AKP’nin elini
seçim sürecinde güçlendirme hedefini
de içermektedir.
Gerçeklefltirilen tasfiyeye dönük
Kriz dalga dalga yay›l›yor
Ergenekon operasyonlar›n›n ortaya ç›k›fl›ndan beri
dile getirdi¤imiz gibi, gerçekleflen, her fleyden önce,
devletin kontrgerilla faaliyetlerinin, konjonktürel ihtiyaca göre yeniden yap›land›r›lmas›na dönük bir ope rasyondur.
al›nmalar›n› hazmedemediklerini her
vesileyle ortaya koymakta tereddüt
etmiyorlard›.
Ergenekon operasyonlar›n› daha
bafl›ndan beri onaylayanlar ise, halk›,
bunun ciddi ciddi bir kontrgerillay›
da¤›tma operasyonu oldu¤una
inand›rma gayretlerini yine bu son
dalgada da, hem de artan bir gayretkefllikle sürdürüyorlard›. Ellerini güçlendiren en önemli unsur ise, bu son
operasyonla birlikte “ortaya ç›kar›lan” gömülü silahlar oluyordu.
Ve operasyonlar›n bafl›ndan beri
oldu¤u gibi, Ergenekon ülkenin bafll›ca
gündemi haline geliyor, yine ortal›k
bilgi kirlili¤inden geçilmiyordu.
Mesele, hemen her televizyon kanal›nda, neredeyse sabahlara kadar
süren tart›flmalar arac›l›¤›yla, di¤er
tüm yak›c› gündemler geri plana itilerek ele al›n›yor, say›s›z “otorite” “derin bilgilerini” izleyicilerle paylaflarak,
bunun bir “çeteleri, derin devleti,
S›n›fsal Yaklafl›m
SINIF MÜCADELES‹NE DALGAKIRAN: DALGALARLA ERGENEKON!
Ergenekon operasyonunun bitmeyece¤ine dair iflaretler aç›k biçimde verilmiflti ama do¤rusu bu çapta sansasyonel bir dalga ile devam edece¤i yolunda savc›lara ak›l hocal›¤› yapan çevreler dahi öngörülerde bulunam›yordu.
Son etapta, emekli orgeneraller ile eski
YÖK baflkan› ve “laikçi” cephenin
sembol ismi Kanado¤lu’nun yan› s›ra
muvazzaf subaylara da yönelinmesi, kaz›larla bomba ve silah ç›kar›lmas›, hemen ard›ndan Tuncay Güney’in eski ifadelerinin medyaya servis edilmesi, devam›nda TRT’den saatlerce konuflturulmas›, durumun son derece ciddi oldu¤unu göstermektedir.
Duruma ciddiyet kazand›ran egemen s›n›flar›n içinde bulundu¤u koflullard›r. Operasyonu do¤uran nedenler
farkl› olmakla beraber, sonraki ad›mlar
senaryo çerçevesinde ancak ihtiyaca
göre gündemlefltirilmektedir. Son dalgan›n zamanlamas›n›, “kurbanlar›” ve
senaryosunu belirleyen son süreçteki
geliflmeler olmufltur. AKP hükümetine
böyle bir denklem kurduran, genifl parantezde yerel seçimlere yönelik hesaplar ile güncelde kriz koflullar› ve ‹srail’in Gazze iflgalidir.
Faflist-Kemalist diktatörlük çok zor
bir dönemden geçmektedir. Ekonomik
kriz bütün a¤›rl›¤›yla kendini göstermeye bafllam›fl, ana sektörlerin tamam›nda üretim düflmüfltür. Patron kulüpleri k›rm›z› alarm vermekte, ola¤anüstü zirve önerileri yapmaktad›r. ‹flsizlik katlanarak büyümektedir. Yaln›zca
son birkaç ayda iflten ç›kar›lan iflçi say›s› yar›m milyonu geçmifltir. Enflasyon
h›zla yükselmektedir. Açl›k s›n›r› asgari
ücretin iki kat›na ulaflm›fl, 1000 TL’yi
geçmifltir. Yerli ve yabanc› uzmanlar durumun daha da kötüleflece¤ini söylemektedir. IMF dahi iki ay önceki kadar
“umut verici” konuflmamaktad›r…
‹flçi-köylü 3
Politika-yorum
23 Ocak-5 fiubat 2009
‹flçi ve emekçi kitlelerin öfke ve
tepkisi büyümektedir. ‹flyeri iflgalleri,
protesto gösteri ve eylemleri yay›lmaktad›r. Örgütlenmedeki büyük dezavantaj›na karfl›n emek cephesindeki muhalefet dalgas› iktidar› s›k›flt›rmaktad›r. Di¤er yandan yerel seçimlere do¤ru ›s›nan politik gündemin bas›nc› ile
AKP’nin manevra kabiliyeti daralm›flt›r.
Bütün bunlara, Faflist-Siyonist ‹srail
devletinin Gazze iflgali nedeniyle, AKP
flahs›nda Türk devletinin Filistin konusundaki politikalar›n› yo¤un biçimde
protesto eylemleri eklenince, kuflatma artm›flt›r.
Son Ergenekon operasyonu bu atmosferde gerçeklefltirilmifltir. Devletin
bu çapta hiçbir tasarrufu iç ve d›fl koflullardan ba¤›ms›z ele al›namaz. AKP
her ne kadar iktidar› ve devleti bütünüyle elinde bulunduran bir konumda
de¤ilse de onu temsil eden bir yer iflgal etmektedir. Yürütülen operasyon,
hiç kuflku duyulmas›n ki bir devlet
operasyonudur. Yine bu ba¤lamda elbette ki ABD emperyalizminin tam deste¤i ile yürütülmekte ve AB’nin onay›n›
almaktad›r. Böyle olmas›, buna hedef
olanlar›n anti-emperyalist oldu¤unu
göstermeyece¤i gibi, bu kiflilerin devletle iliflkisinin bütünüyle kopar›laca¤›
bir süreç yaflanaca¤› da söylenemez.
Nitekim Susurluk’ta kimi unsurlar “zorunlu” olarak “yarg›lanm›fl”, usulen
verilen sembolik cezalar veya beraat
kararlar› ile “aklanm›fllard›”.
Ergenekon davas›/operasyonu, egemen s›n›flar aras› klik çat›flmas›n›n bir
parças› olarak geliflmifltir. Gözalt›na al›nan ve tutuklanan kiflilerin birço¤una
bakarak, konu edilen bir dizi olay ve ortaya saç›lan silah ve malzemelerden etkilenerek, yürütülen davay› “kontrgerilla” ya da “derin devlet”e yönelik
bir operasyon olarak alg›layanlar, yan›l-
medikçe aç›klamam” edalar›yla, ya
da birilerine aba alt›nda sopa gösterip,
aç›kça tehdit ederek sürdürüyordu.
Tasfiye edilenler kimler?
Ergenekon operasyonlar›n›n ortaya ç›k›fl›ndan beri dile getirdi¤imiz gibi, gerçekleflen, her fleyden önce,
devletin kontrgerilla faaliyetlerinin,
konjonktürel ihtiyaca göre yeniden yap›land›r›lmas›na dönük bir
operasyondur.
Ayn› zamanda sistemi yeniden
yap›land›rma çabalar›n›n da bir parças›d›r.
Bu yeniden yap›land›rma, emperyalistlerin özellikle de ABD ve AB emperyalistlerinin de¤iflen bölgesel koflullar nedeniyle ihtiyaç duyduklar› bir
yeniden yap›land›rmad›r. Meselenin
bu yan›n› da yer yer dile getirmifltik.
Y›llarca kontrgerilla faaliyeti içinde olan, ancak yeterince teflhir olmufl,
yer yer denetimden ç›km›fl, kendi he-
maktad›r. Her fleyden önce, kontrgerilla denilen organizasyon ya da “derin”
olarak adland›r›lan yap›lanmalar, faflist
ve gerici devletlerin “aksi” yüzüdür.
Di¤er bir anlat›mla, devletler bu yüzleri
olmaks›z›n yaflayamaz. Devletin olmazsa olmaz flart›, mevcut hukuk sistemi ile
yapamayaca¤› iflleri yapabilme kabiliyetine sahip olmas›d›r. Bu nedenle konuya iliflkin tart›flmalarda, çeflitli araflt›rmac›lar pek hakl› olarak Türk devletindeki “Ergenekon” türü organizasyon
sürecini Osmanl›’ya kadar götürmekte,
eylemlere (katliamlar, cinayetler, sabotajlar, provokasyonlar vb.) iliflkin çok
say›da örnek s›ralanabilmektedir.
AKP hükümete ABD’nin tam deste¤i ile gelmifl ve mevcut konjonktürde
tam deste¤i ile yol almaktad›r. Kendi
bafl›na bir klik olmayan, devletin asli kurumlar›ndan Ordu/TSK, AKP ile uyum
ve iflbirli¤i içerisinde hareket etmektedir. TSK içerisindeki klik çat›flmas›,
ABD’nin a¤›rl›k koymas›yla, son üç komuta kademesinden bu yana AKP’yle
uyum sa¤layacak bir çizginin hakimiyeti lehine çözülmüfl durumdad›r. Bu
dengelerin oluflumunda AB’li emperyalistlerin pay› ile Türk komprador burjuvazisi ve büyük toprak a¤alar›n›n da
a¤›rl›kl› rolü oldu¤u unutulmamal›d›r.
“Liberal demokrat” ismi verilen solcu eskileri ve AKP güdümlü medya taraf›ndan büyük bir dezenformasyon
kampanyas› yürütülmektedir. AKP’nin
demokratikleflme hamlesi bafllatt›¤›, sivil
bir anlay›fl› temsil etti¤i, insan haklar›n›
savundu¤u, militarizmi geriletti¤i, darbecili¤e son veren ad›mlar att›¤›, temiz
eller operasyonuna giriflti¤i vs. vs. propagandas› yap›lmaktad›r. Buna, baz› ilerici, demokratik, “sol” çevreler de; “askerin y›prat›lmas› iyidir, demokrasi mücadelesine alan aç›lmaktad›r”, “bazen gerici
güçlerin aras›ndaki çat›flmadan hay›rl› sonuçlar do¤ar”, “daha fazlas›n›n ortaya ç›kar›lmas› için umut do¤mufltur”, “sivil-asker çat›flmas› yaflanmaktad›r” vb. fleklindeki tespitlerle çanak tutmaktad›r.
Ortal›kta sesini duyurma flans› olan
“muhalefet” di¤er hâkim s›n›f partileridir. CHP, MHP gibi bu faflist partiler
zaten “ayn›” zeminde durmaktad›r.
Dahas› konu özgülünde, Ergenekon davas›n›n san›¤› konumundaki “sicili bo-
gileri aflt›¤›na kanaat getirdikleri anda
da hiç çekinmeden gere¤ini yapma yetkisini kendilerinde gören güçlerdi.
Bu güçler tarihsel olarak “komünist yay›lmaya” karfl› ABD taraf›ndan
oluflturulmufl, finanse edilmifl, ülke
içinde geliflen toplumsal muhalefeti
sindirmek için zaman zaman kullan›lm›fl (en bafll›calar› 6-7 Eylül, Kanl› Pazar, 1 May›s ’77, Marafl Katliam› vb.) ve de¤iflen koflullara göre
de komünistlerin yan›na baflka “düflmanlar” da eklenmifltir. Özellikle ’80
sonras› geliflen Kürt Ulusal Hareketi’ne karfl› da yayg›n kontra eylemler yine bu güçler taraf›ndan gerçeklefltirilmifltir. 3000 Operasyon da yine bu
dönemin eseridir.
Bu operasyon ayn› zamanda Türkiye egemen s›n›f klikleri aras›nda süren hegemonya çat›flmas›n›n da bir
uzant›s›d›r. Bunu da yine çok kez dile
getirmifltik. ABD emperyalizmine ve
de baflta neo-liberal politikalar›n hayata geçirilmesi olmak üzere, emperyalistlerin tüm bölgesel politikalar›na,
en küçük bir itiraz dahi göstermeden,
zuk” tescilli halk düflmanlar›n›n avukatl›¤›na soyunmufllard›r. AKP’nin “ya
sev ya terk et” politikas›na sahip bulundu¤una, 7 y›ll›k hükümeti süresince
Kürt ulusuna yönelik imha ve inkar politikas›n›n kararl› bir uygulay›c›s› oldu¤una, bask› ve terör yasalar›n›n bu süreçte daha da a¤›rlaflt›r›ld›¤›na, polisin
iflkencede öldürme, sokakta kurfluna
dizme keyfiyeti kazand›¤›na, F tipi hapishanelerde zulmün katmerleflti¤ine de¤inen yoktur. “Demokrasi ve insan haklar›” ile iliflkisi bu merkezdedir.
AKP, büyük bir aldatmacayla lanse
etti¤i AB sürecini dahi “ask›ya” alm›flt›r. Parlamentoda ço¤unlu¤a sahip oldu¤u 7 y›ll›k dönemde darbecilerin Anayasas›’na dokunmam›fl, yarg›lanmalar› konusundaki talepleri kulak ard› etmifltir.
“Darbecili¤e” karfl› yaklafl›m› böyledir.
TSK’n›n Kürt ulusuna yönelik katliamlar›na, operasyon ve sald›r›lar›na,
“uyum” genelgeleri ile efllik etmifl, hizaya gel komutlar› karfl›s›nda “durdu¤u yeri” ilk aç›klayan olmufltur. Militarizme karfl› tutumu, s›n›r ötesi operasyon yetkisini vermek, “Kürt sorunu”nda askeri çözüm peflinde koflmakt›r.
Nihayet, parlamentodaki dokunulmazl›klar› kald›rmamakla, “temiz eller” meselesinin bir boyutunda tepeden t›rna¤a sab›kal› konumdad›r. Ama
daha önemlisi, konumuz olan operasyonla ilgilidir. En az›ndan 1980 sonras›n› kapsayan yak›n dönem aç›s›ndan, ülkemizde binlerce faili “meçhul” cinayet ve katliam yaflanm›fl, yarg›s›z infaz
gerçeklefltirilmifl, yüzlerce kifli gözalt›nda kaybedilmifl, say›s›z sabotaj, kundaklama ve provokasyon eylemi meydana
gelmifltir. Bunlar›n birço¤una dair, bir
k›sm› da bizzat devlet raporlar›na yans›yan bilgi, belge, kan›t bulunmaktad›r.
Daha yak›n süreçte, Susurluk’tan fiemdinli’ye örtbas edilen dosyalar ortada
kalm›flt›r…
Bu olaylar›n büyük bölümü Türkiye
Kürdistan›’nda gerçeklefltirilmifltir. Zira
iyi bilinmektedir ki, as›l anlam›yla kontrgerilla, gerilla savafl›na karfl› ifllevli bir
organizasyondur. Yasad›fl› de¤il, yasalar üstüdür. Nitekim 1952’den itibaren TSK’ya ba¤l› Özel Harp Dairesi bünyesinde örgütlenen bu yap›, özel-
bugünlerde ortaya at›lan bir di¤er iddia
ise, kontrgerillan›n “Avrasyac›” kanad›na dönük bir tasfiyenin gerçeklefltirildi¤i, operasyona dahil edilen isimlerin,
özellikle de askeri kökenlilerin, NATO’dan ayr›lma ve Rusya, Çin, ‹ran gibi güçlere yak›nlaflma yanl›s› olanlar oldu¤u yönlüdür. Bu ve daha bir dizi iddia tüm bilgi kirlili¤i içinde ortaya at›ladursun, kesin olan bir tek fley varsa, o
da, Ergenekon ad› alt›nda yap›lan
operasyonlar›n, kontrgerilla ile
köklü bir hesaplaflmay› içermedi¤i/ içeremeyece¤idir. Böyle bir tasfiye, devletin kendi kendini tasfiyesiyle
efl anlaml›d›r, çünkü kontrgerilla devlet
yap›lanmas›n›n ta kendisidir.
Ergenekon kaz›lar›nda bulunan silahlara gelince, bunlar›n Türkiye tarihinde kontrgerilla taraf›ndan gerçeklefltirilen bir dizi katliamda kullan›lm›fl
olma olas›l›¤› büyüktür. Bunlar› ortaya
ç›karanlar ise, gömülü olduklar› yeri
çok iyi bilenlerdir. ‹ç hesaplaflman›n
ürünü olan bu tasfiye operasyonlar›
s›ras›nda, yap›lan›n kontr-gerilla ile
köklü bir hesaplaflma oldu¤u izlenimi
likle PKK’nin yürüttü¤ü silahl› mücadele karfl›s›nda “gere¤ini yapmak” ad›na, teflkilat›n bafl aktörlerinden Mehmet A¤ar’›n tabiriyle “bin(lerce) operasyon” icra etmifltir. Ço¤u Kürt illerinde
olmak üzere, hiç flüphe yok ki birçok
yerde toplu mezarlar, asit kuyular›,
ölüm çukurlar› bulunmaktad›r.
Bunu çok iyi bilen, flimdi ellerinde
bulunan bir k›s›m “san›k” ve belgeler
sayesinde konuyla daha yak›ndan “tan›flmak” durumunda kalan AKP’nin
savc›lar›; tonlarca klasör oluflturmalar›na ve binlerce sayfa iddianame haz›rlamalar›na karfl›n “örgüt”ün esas›na yönelik hiçbir ifllem yapmam›fllar, halka
yönelik neredeyse hiçbir eylemi “soruflturma” konusu etmemifllerdir.
Yarg›lanan ve hala parça parça tutuklanan bir k›s›m “örgüt” mensubu katliamc› flefler, tetikçiler ve mafyac› çeteciler, “temize çekme” ifllemine “kurban” edilmektedir. Yeterince deflifre
olan, yanl›fl ata oynayan, yoldan ç›kan,
kullanma tarihi dolan, modas› geçen…
“örgüt” mensuplar› ve tafleronlar› tasfiye edilmektedir.
Ergenekon çorbas›na dahil edilen
ya da baflka bir ifadeyle ayn› torbaya
doldurulan di¤er unsurlar, AKP’nin bir
taflla birden çok kufl hesab›n›n “kurban›d›r”. Bunlar aras›nda, Sar›k›z ve Ay›fl›¤› kodlu darbe senaryosuna bulaflanlar,
TSK’y› AKP’ye karfl› k›flk›rtma hevesiyle yan›p tutuflanlar oldu¤u gibi, bu yöndeki çabalar›n› daha somut bir plan
do¤rultusunda yürütmek üzere yukar›da sözünü etti¤imiz “örgüt” art›¤› unsurlar ile iflbirli¤ine gidenler de bulunmaktad›r. Senaryo ve sansasyon gere¤ince bu kadroya, AKP’nin sivri muhalifleri, 28 fiubat’›n sembol isimleri, laikçi
cephenin etkin unsurlar› da girip ç›kmaktad›r.
Özellikle son dalgada kullan›lan
enstrümanlar nedeniyle kamuoyunda
ve kitleler nezdinde büyük bir ilgi yarat›lm›fl ve tart›flma bafllat›lm›flt›r. Yeniden emekli generallerin gözalt›na al›nmas› ve bu kez görevde olan subaylar›n
da yakalanmas›, baflta Ankara olmak
üzere birçok yerde kaz›lara giriflilip baz› silah ve cephanelere ulafl›lmas›, ard›ndan da tüm yaz›l› ve görsel medya arac›l›¤›yla “flok” edici iddialar›n boca
yaratmak ve inand›r›c›l›¤› art›rmak
için, bu tür materyallerin bir k›sm›n›n
ortaya ç›kar›lmas› gerekmekteydi.
Ortaya ç›kmayan ve ç›kar›lmayacak
olanlar›n bunlardan kat kat daha fazla
oldu¤u kesindir.
Konuyu ba¤lamadan önce, “her fleyi bilen adam” Tuncay Güney’in
TRT’de yap›lan canl› yay›na kat›ld›¤›nda, yine oldukça rahat tav›rlar içinde
yapt›¤› bir dizi “ aç›klamalar” s›ras›nda
dikkat çeken önemli bir noktaya de¤inelim. Operasyonlar›n uzant›s›n› anlama aç›s›ndan da önemli olan bu nokta
ise, herkese dönük esip gürlerken,
ABD ve Fettullah Gülen konusuna girildi¤inde, bu ikisi noktas›nda adeta haz›rola geçmesidir. Bir dönem bir yerlerde konumland›r›lan, “zaman› gelince” ortaya sürülen biri oldu¤u noktas›nda hemfikir olunmas› gereken Güney’in canl› yay›nda, o art›k bildik üslubuyla, kimilerinden korkarak kimilerine ise meydan okuyarak yapt›¤› konuflmalarda belki de tek bir “do¤ru tespit”
vard›. O da, “bu operasyonlardan
bir fley ç›kmayacak” tespitiydi! Evet
bizim de her vesile ile üstüne basarak
vurgulad›¤›m›z gibi, bu operasyonlardan halk›n beklentileri yönünde bir fley
ç›kmayacak! Baflta da dedi¤imiz gibi,
Ergenekon operasyonlar›yla yap›lan, ne
kontrgerillan›n tasfiyesidir ne de ordunun siyasal sistem üzerindeki a¤›rl›¤›n›n
azalt›larak (iddia edildi¤i gibi) demokratikleflme yolunda bir ad›m at›lmas›d›r.
Sorun ABD emperyalizmi merkezli sistemin yeniden yap›land›r›lmas›, buna uygun olarak da, eski kadrolar›n de¤ifltirilerek, yerlerine sürecin
ihtiyac›na cevap verebilecek nitelikte
olanlar›n konulmas›d›r. Tüm mesele
budur!
Ve ezilen halk y›¤›nlar› üzerinde
oynanan oyunlar›n da bir parças›d›r.
Ezilenler üzerindeki tüm oyunlar› bofla ç›karman›n ve hesap sorman›n yegane yolu ise, ezilen y›¤›nlar› örgütlemekten ve ortak bir mücadele hatt›
örmekten geçmektedir!
edilmesi, önceki aflamalardan daha fazla
“olumlu ifller” yap›ld›¤› havas›n›n yarat›lmas›na neden olmufltur.
“Bunlar daha iflin bafl›, daha neler gelecek.” (13.01.09) diye, muzaffer bir komutan edas›yla “yeni” zaferleri mufltulayan Tayyip, CHP ile MHP’yi “korku ve
panik” içerisinde olmakla suçlamakta,
tehdit etmektedir. “Savunma” pozisyonunda kalan CHP var gücüyle kendi dinamiklerine tutunmaya ve nafile umutlarla zinde güçlerini harekete geçirmeye çal›flmaktad›r. Emperyalistlerin yönetimi ve denetiminde gerçeklefltirilen bir
operasyon karfl›s›nda düflülen aczin,
sand›ktan ç›kacak sonuçla telafi edilebilece¤i gerçe¤i, yerel seçimleri CHP’nin
temsil etti¤i klik aç›s›ndan “yaflamsal”
bir noktaya tafl›m›flt›r. Kitleler, yerel seçim atmosferine de girilen koflullarda,
yeniden ve aç›k biçimde klikler aras›ndaki cepheleflmeye sürüklenmektedir.
Daha önce de belirtti¤imiz gibi, gerici/faflist klikler aras›nda tercih yapmak, birisi yan›nda saf tutmak, kitlelere
bu yönde propaganda da bulunmak hiçbir biçimde kabul edilemez. AKP’nin
yürüttü¤ü operasyon, kendi ve/veya
efendilerinin niyetinden ba¤›ms›z olarak
da, demokrasi mücadelesine katk› sunacak herhangi bir unsur tafl›mamaktad›r.
Yöneldi¤i unsurlar içerisinde “ulusalc›”, anti-emperyalist kesimler oldu¤u,
esas amac›n bunlar›n tasfiyesi oldu¤u aldatmacad›r. Anti-ABD’ci söylem tutturmak yaln›zca ülkemizde de¤il bütün
dünyada en ucuz popülizm malzemesi
haline gelmifltir.
Do¤ru tutum, ekonomik krizin
faturas›n› a¤›r biçimde halk›n s›rt›na y›kan egemen s›n›flar ve bu konuda tam bir ittifakla hareket
eden baflta AKP olmak üzere bütün faflist partilere yönelik mücadeleyi yükseltmektir. Gündemin
Ergenekon operasyonu ile karart›lmaya çal›fl›ld›¤› bugünkü koflullarda, devletlerinin yüksek ç›karlar›
söz konusu oldu¤unda ortaklaflan,
kendi hesaplar› çerçevesinde dalaflan halk düflman› faflist klikler;
devlet, ordu ve kontr-gerilla gerçe¤inin merkezindeki rollerinin
bütün yönleriyle teflhir edilmelidir.
‹flçi-köylü 4
‹flçi/köylü
Ünsa iflçileri: Dayan›flmay› burada
ö¤rendik
‹flten ç›kar›ld›klar› 15 Aral›k
2008 tarihinden bu yana direniflte
olan Ünsa iflçileri, tüm bask›lara ve
sald›r›lara ra¤men, fabrika önünde, direnifl nöbetindeler.
‹flçiler, kap›
önündeki direnifli 31 Aral›k
günü iflgale çevirdiler. Ö¤len
saat 14 civar›nda girdikleri
fabrikadan, akflam saatlerine
do¤ru, jandarma zoruyla ç›kar›larak, gözalt›na al›nd›lar.
Götürüldükleri
karakoldan, yeni y›la bir saat
kala serbest b›rak›ld›lar. Ancak onlar y›lmad› ve ertesi, daha ertesi gün de direnifle kald›klar› yerden devam ettiler.
7 Ocak’ta bir kez daha fabrika ifl-
Sen de omuz ver, direnifl
büyüsün!
Sendikaya üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›lan Sinter Metal iflçilerinin direnifli dayan›flma ile sürüyor.
Sinter iflçilerinin direniflini, iflten at›lan üniversite ö¤rencileri,
Birleflik Metal-‹fl’in örgütlü oldu¤u
G.U ve ABB iflçileri ziyaret ederek
destek verdiler. ‹flçiler aralar›nda
toplad›klar› paralar› Sinter iflçilerine verdiler. Sinter iflçileri ile bir dayan›flma ziyareti de Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu
taraf›ndan gerçeklefltirildi. 15 Ocak
günü saat 12.30’da ‹MES A kaps›
önünde biraraya gelen platform bileflenleri “Yaflas›n s›n›f dayan›flmas›” sloganlar› ile Sinter iflçilerini yaln›z b›rakmad›klar›n› hayk›rd›.
Sinter iflçileri de platformu kap›da
karfl›lad›. “‹flgal grev direnifl”
sloganlar›n›n coflkulu bir flekilde
at›ld›¤› ve yaklafl›k 40 dakika süren
yürüyüfl çevredeki iflçilerin büyük
ilgisini çekti. Yoldan geçenlerin ve
fabrika iflçilerinin alk›fllar› ile devam
Asemat
iflçisine
destek
2008 y›l›n›n son gününde Asemat patronunun uzlaflmaz ve köleci dayatmalar›n› kabul etmeyen
Asemat iflçileri Birleflik Metal-‹fl
Sendikas› öncülü¤ünde greve gittiler. Bursa’da onbinlerce iflçinin
iflten at›ld›¤›, onbinlerce iflçinin ücretsiz izinlere ç›kar›ld›¤› bu süreçte Asemat iflçisinin greve ç›kmas›
ve onurlu bir direnifli seçmeleri
önemli bir ad›md›r. Bu olumlu ad›-
eden yürüyüfl iflçilere ve kat›l›mc›lara büyük moral verdi.
Fabrika önünde “Direne direne kazanaca¤›z” sloganlar› ile bizi karfl›layan iflçiler oldukça coflkuluydu. Platform ad›na yap›lan dayan›flma konuflmalar›ndan sonra iflçiler de söz ald›. Sinter iflçileri mücadelede kararl› olduklar›n› vurgulad›. Fabrikay› iflgal eden Sinter iflçilerinin iflgal etti¤i yerlerde flimdi
çevik kuvvet arabas›n›n içinde polisler bekliyor. Patron fabrika makinelerinin bir k›sm›n› kaç›rm›fl. ‹flçiler bunun önüne geçmek için arka
kap›da da gece-gündüz nöbet bekliyor. Coflkular› ile bize moral veren Sinter iflçilerine baflar›lar dileyerek 500 metre ilerde yine Birleflik Metal-‹fl Sendikas›n›n örgütlenmeye çal›flt›¤› Gürsafl fabrikas›na
gidiyoruz. ‹flçiler yapt›klar› konuflmalar ile devrimcilerin, ilericilerin
dayan›flma ziyaretlerinin önemine
dikkat çekiyor.
(‹stanbul’dan bir ‹K okuru)
m› desteklemek için Partizan, BAT‹S, BDSP, DHF, ESP, Sosyalist
Parti ve SDP 17 Ocak günü ziyaret etti. “Asemat iflçisi yaln›z
de¤il, direnen iflçiler kazanacak” pankart›n› açan kurumlar,
sloganlarla fabrika önüne yürüdü.
Burada iflyeri sendika temsilcisi Yusuf Y›ld›z, greve gitme nedenlerini anlatarak, patronun uzlaflmaz tutumuna de¤indi.
Kurumlar ad›na yap›lan aç›klamada da; “Evet bu kavga eme¤in
ve onurun kavgas›. Biz de bu kavgada Asemat iflçisinin yan›nda olaca¤›z ve kavgan›z kavgam›zd›r” ifadelerine yer verildi.
(Bursa)
“Dayan›flmay› burada
ö¤rendik”
Daha sonraki günlerde Ünsa iflçilerinin yan›na giderek, direniflle ilgili
geliflmeleri ve iflgaller s›ras›nda yaflad›klar›n› konufltuk.
‹flçilerden biri iflgalin kendi üzerinde nas›l bir etki yaratt›¤› sorusunu çok
net olarak flöyle cevaplad›: “Daha önceleri sadece evden ifle iflten eve
gider-gelir, gece yar›lar›na kadar
çal›fl›rd›k. Sendikan›n ve örgütlenmenin ne demek oldu¤unu bilmezdik. Bu direnifl ve gerçeklefltirdi¤imiz iflgaller her fleyden önce dayan›flman›n ne demek oldu-
devreye yine jandarma girmifl. Ancak
bu defa iflçiler de patrondan flikayetçi
olunca, jandarma göstermelik de olsa,
patronlardan ikisini gözalt›na almak
zorunda kalm›fl.
Patron iflçileri sat›n
almaya çal›fl›yor
Ünsa iflçileri direnifllerinin sürdü¤ünü, ancak bu arada Ünsa patronunun, direniflteki iflçilere dönük “sat›n alma” politikas› izledi¤ini aktar›yor.
Birçok iflçiye, para teklif ediyormufl
patronlar. Bu tekliflere büyük ço¤unluk ra¤bet etmese de, 3-5 kifli para almay› kabul edip, direnifli bitirmifller.
Ancak bunlar, bir-iki ayl›k iflçilermifl
ve daha çok da ailelerinin bask›s›yla
bitirmifller direnifli.
Patronun bu girifliminin direniflte
büyük bir tahribat yarataca¤›n› düflünmediklerini, çünkü büyük ço¤unlu¤un
direnifle devam etmekte kararl› oldu¤unu vurguluyorlar. En son ayr›l›rken
de, bu kararl›l›¤›n göstergesi olarak:
“Hakk›m›z› alana kadar buraday›z” diyorlar.
(Kartal)
Grevdeki E-Kart iflçilerinin morali bozuk!
Yedi ay› aflk›n bir süredir grevde
olan E-Kart iflçilerinin grevinde sona
yaklafl›lm›fl gibi görünüyor. Ancak grevin kazan›mla bitece¤ini söylemek zor!
Grevin 214. gününde ziyaret etti¤imiz E-Kart iflçileri de ayn› böyle düflünüyor.
E-Kart iflçilerini, yine bir kez daha
sendikan›n kendilerine tahsis
etti¤i minibüsün içinde beklerlerken bulduk.
‹lk göze çarpan fley, görüfltü¤ümüz iflçilerin pek keyifli
olmad›klar›. Çok kez yanlar›na
gidip geldi¤imiz için ço¤unu tan›yoruz ve önceki süreçte daha keyifli ve coflkulu olduklar›n› biliyoruz. Ancak o gün ne
coflku ne de keyifli bir halleri
vard›.
Bunun nedenini ö¤renmemiz fazla sürmedi. ‹lk bafllarda görüflmeye yanaflmayan patron, bir süre önce
görüflmeyi kabul etmifl. Ancak iflçilerin
dedi¤ine göre, görüflme talebi patrondan gelmesine karfl›n, yap›lan görüflmede, “siz istediniz diye görüflüyoruz” diyerek, görüflmenin olumsuz
geçece¤inin sinyallerini bafltan vermifl. Nitekim görüflme hiç de öyle iflçilerin bekledi¤i ya da kendilerine
görüflme öncesinde aktar›lan biçimde geçmemifl. Patron iflçilere “gelin
iflbafl› yap›n” demifl. Ancak bunu
derken de, geriye dönük hiçbir kayb›
ödemeyece¤ini de belirtmifl. ‹flçiler
diyorlar ki; “Sendikal› iflçiyi atmaktan aç›lan davada zor duruma düflmemek için böyle yap›yor. Bizi hiçbir hakk›m›z› vermeden geri alacak ve mahkemeye de ‘bak›n ben sendikal› iflçiyi çal›flt›r›yorum’ diyecek. Bizim ise hiçbir kazanc›m›z olmayacak. O kadar süre burada bofluna beklemifl olaca¤›z.”
Emekçinin gündemi
Çal›flma tarz› üzerine -2Baflar›l› bir örgütlenme çal›flmas› amaç
ve hedeflerde net olmay› zorunlu k›lar.
Amaç ve hedefin net olmas› ise sorunu incelemeyi, kavramay› zorunlu k›lar. Daha
somut ifade etmek gerekirse iflçi s›n›f› ve
emekçi kesimleri örgütlemek için s›n›f›n
yap›s›n›, sorunlar›n›, yaflamakta oldu¤u de¤iflimleri incelemek ve kavramak zorunday›z. Bu aç›dan eksik ve yetersizliklerimizi
görmek zor de¤ildir.
Çal›flma tarz› ve örgütlenme araçlar›m›z› s›n›f›n de¤iflen yap›s›, sorun ve taleplerinin de¤iflen özellikleri, kapitalist sistemin sömürü politikalar›n›n de¤iflen boyut
ve biçiminden ba¤›ms›z ele alamay›z. Kapi-
galiyle adlar›ndan söz ettirdiler. Bu iflgal de yine jandarman›n müdahalesiyle sonland›r›lm›fl, iflçiler bir kez daha
gözalt›na al›nm›flt›.
¤unu ö¤retti bize. Yani dayan›flmay› burada ö¤rendik.”
Bir di¤er iflçi ise, Erdo¤an’›n “üç
çocuk yap›n” dedi¤ini söylüyor ve
ekliyor; “‹flsiz ve paras›z kald›k. fiimdi gelsin çocuklar›m›za kendisi baks›n. Millete üç çocuk yap›n demeyi
biliyor.”
Söz 7 Ocak’ta gerçeklefltirilen iflgale ve iflgal kararlar›n›n nas›l al›nd›¤›na geliyor. Bu noktada sözü, direniflin
bafl›ndan beri iflçilerin yan›nda olan
OLEY‹S Sendikas› Kocaeli temsilcisi
Bar›fl Aflan al›yor ve iflgallerin önlerine koyduklar› eylem plan›n›n bir
parças› olarak hayata geçirildi¤ini söylüyor.
7 Ocak’ta gerçeklefltirilen iflgal
aflamas›nda yaflad›klar›n› ise flöyle aktar›yor: “‹flçiler kap›n›n önünde
slogan atmaya bafllad›lar. O s›rada fabrikan›n güvenlik görevlileri
iflçilere sataflt›, laf att›. Bunun
üzerine güvenlik görevlilerinin
üzerine yürüyen iflçiler, görevlileri dövmeye bafllad›. ‹çeriye
böyle girildi.”
Bu ikinci iflgal üç saat sürmüfl ve
23 Ocak-5 fiubat 2009
talist üretim yap›s›ndaki de¤iflimlerin sonucu olarak iflçi s›n›f› profilinde yaflanan
de¤iflimler örgütlenmenin araç ve yöntemlerini de¤ifltirmeyi, çeflitlendirmeyi dayatmaktad›r. Örgütlemeyi düflündü¤ümüz
s›n›f yüzy›l önceki s›n›f de¤il. ‹flçi s›n›f› büyük fabrikalarda iflletmelerde de¤il art›k.
Farkl› birçok mekânda, de¤iflen saatlerde
ve süreçlerde üretime kat›lan da¤›n›k parçal› bir s›n›f var. Sektörel anlamda çeflitlenmifl bir üretim süreci var. Sendikas›z,
güvencesiz, marjinal sektörde çal›flan büyük bir iflçi-emekçi nüfus var. Sendikal› iflçi say›s› yüzde 7’lerde seyretmektedir.
Üretim sürecinde, s›n›f›n yap›s›nda yafla-
nan de¤iflimler do¤ru okunup anlafl›lamad›¤›ndan iflçi ve emekçi y›¤›nlar da¤›n›k ve
örgütsüz durumdad›rlar. Sendikal örgütlenmeler s›n›f uzlaflmac› sendika a¤alar›n›n
güdümünden ç›kar›lamad›¤› için sendikal
alandaki kriz afl›lamam›flt›r. Oldukça genifl
bir iflsiz nüfusla karfl› karfl›yay›z. Önemli
bir potansiyeli oluflturan bu kesim için bir
örgütlenme perspektifimiz ve araçlar›m›z
yok ne yaz›k ki. Bu sorunlara bir çözüm
üretemedi¤imizden iflçi ve emekçilerin da¤›n›kl›¤›, örgütsüzlü¤ü devam etmektedir.
Kapitalist sistemin tarihinin en derin krizini yaflad›¤› bu dönemde biz bu durumday›z.
Sendikal alandaki mevzilerimizi korumak ve yeni mevziler yaratmak zorunday›z. Anlay›fl›m›z›n, s›n›f çizgimizin hâkim oldu¤u sendikalardaki etkinli¤imizi daha da
artt›rmal›, sendikal bürokrasiye karfl› mücadelede taviz vermeden, ittifaklar›m›z›
sa¤lamlaflt›r›p geniflleterek hareket etmeliyiz. Sendikal bürokrasinin s›n›f sendikac›l›-
Üyesi olduklar› Bas›n-‹fl Sendikas›’n›n patronun bu tutumu karfl›s›ndaki
tavr›n›n ne oldu¤unu soruyoruz. Çünkü
patronla görüflmeler sendika üzerinden
gerçeklefliyor.
‹flçiler “sendika aç›ktan iflbafl› yap›n
demese de, iflbafl› yapmam›z› istedi¤ini
belli eden bir tutum içinde. Bize grev
süresince ödedi¤i para, sendikaya a¤›r
gelmeye bafllad› herhalde” diyorlar.
Grevdeki iflçilerin say›s›n›n az olmas›ndan kaynakl› sendikan›n sahiplenme
noktas›ndaki tavr›n› ileri tafl›mad›¤›n›
düflünüyorlar. Zaten grevlerinin kamu-
Cavit Ça¤larAKP-Teksif
el ele
Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde
kurulu bulunan Sifafl ve Nergis Sentetik ‹plik Fabrikalar›n›n sahibi olan doland›r›c› Cavit Ça¤lar 1y›l önce Nergis Fabrikas›’ndan 800, 4 ay öncesinde
de Sifafl Fabrikas›’nda 700 iflçiyi çal›flt›klar› bir ay mesailerini ve de tazminatlar›n› vermeden iflten ç›karm›flt›. ‹flçilerin
açt›klar› davay› kazanmalar›n›n yan›nda
Cavit Ça¤lar kendi devletinin mahkeme kararlar›n› ve yasalar›n› da hiçe saymaktad›r. Aylard›r haklar›n›n gasp›n› ve
¤› çizgisinde ›srarc› olan anlay›fllar› tasfiye
etme yönündeki operasyonlar› bu süreçte
daha da yo¤unluk kazanacakt›r. Bu giriflimler karfl›s›nda gücümüzü meflrulu¤umuzdan ve kitlelerden ald›¤›m›z› unutmadan
hareket etmeli, çizgimize ve iflçi s›n›f›na
güvenmeliyiz.
‹flten ç›kartmalara, ücretsiz izinlere
karfl› tavizsiz tutumu korumal›y›z. Sald›r›lar›n gündeme geldi¤i yerlerde tart›flma ve
karar alma süreçlerine iflçilerin aktif kat›l›m›n› sa¤lamal›y›z. Karar alma sürecine kitlenin aktif bir flekilde kat›lmas› al›nan karar›n uygulanmas›nda belirleyicidir.
S›ralad›¤›m›z bu noktalar sürecin önümüze koydu¤u acil görevlerdir. Ancak bu
görevleri yerine getirmek, dönemin öne
ç›kan sorun ve taleplerine uygun sloganlar
belirlemek örgütlenme sorunumuzu çözmeye yetmez. Bu haliyle sürecin önümüze
koydu¤u acil görevleri yerine getirmifl oluruz sadece. Bunu baflarmam›z s›n›f›n örgütlenmesinde önemli bir kazan›m olmak-
oyunda fazla yer bulmamas›n› da, sendikaya getirdikleri eylem önerilerinin
sendika taraf›ndan her defas›nda “bakar›z, biz bir konuflal›m” vb. biçimlerde
yaklafl›ld›¤› için hayata geçirilemedi¤ini
söylüyorlar. Aç›kça dillendirmeseler
de, sendikaya k›rg›nlar ve bu k›rg›nl›k
bir güven yitimini de beraberinde getirmifl. Yanlar›ndan ayr›lmadan önce ne yapacaklar›n› soruyoruz.
“Galiba iflbafl› yapaca¤›z. Baflka çaremiz yok!”
diyorlar. Resimlerinin çekilmesini ise istemiyorlar. (Sendikay› kast ederek) “Çünkü
baya¤› a¤›r konufltuk” diyorlar.
‹flçilerin yan›ndan ayr›l›rken anl›yoruz ki, flu süreçte
s›kça yafland›¤› üzere, bir direnifl daha reformist sendikal önderliklerin “Patron üzülece¤ine iflçi üzülsün” tutumlar› nedeniyle, kazan›ma
dönüflme flans› yüksek oldu¤u halde,
kendi haline terk edilerek, yenilgiye
mahkum edilmifl! (Kartal)
Ça¤lar’›n hukuksuzluk tutumunu kamuoyuna duyurmak için çeflitli eylemler yapan iflçiler, 16 Ocak günü bir kez
daha fabrikan›n önünde bas›n aç›klamas› yapmak isteyince polisin engellemesi
ile karfl›laflt›lar. Sanayi Bölgesi’nde toplanan iflçiler ellerinde tafl›d›klar› “Cavit Ça¤lar, AKP, Teksif, El Ele ‹flçi
Haklar› Nerede? Sifafl Nergis iflçileri” imzal› pankart ve sloganlarla fabrika önüne yürüdü. Burada bas›n aç›klamas› yapmak isteyen iflçiler “kap›y›
kapat›yorsunuz” bahanesi ile polisin
engellemesi ile karfl›laflt›. Ancak iflçiler
direnince polis geri ad›m att›. Burada
aç›klama yapan Murat Kemer “biz
haklar›m›z al›ncaya kadar direnmeye
devam edece¤iz” dedi.
(Bursa)
la birlikte yetersiz kalacakt›r. Esas sorunumuz bu zemin üzerinden daha genifl ve kal›c› örgütlenmeler yaratmak ve s›n›f mücadelesini büyütmektir.
S›n›f›n örgütlenmesinde hangi araç ve
yöntemleri gelifltirip kullanaca¤›m›z tart›flmalar›m›z›n esas konular›ndan biri olmal›d›r. Gerçeklefltirmeyi hedefledi¤imiz e¤itim toplant›lar› ve program tart›flmalar›nda bu sorunlara somut birtak›m çözümler
getirmeliyiz. DDSB program›m›z bu aç›dan asgari bir yeterlili¤e sahip olsa da kimi
eksiklikleri de bar›nd›rmaktad›r. Ancak
daha önemlisi program›n önümüze koydu¤u asgari hedefleri gerçeklefltirme noktas›nda bugüne kadar somut bir ad›m atm›fl de¤iliz. Bu eksikliklerin giderilmesi, çal›flma tarz›m›z, kitle çizgimiz, esas alanlar›m›z vb konular›nda kafa aç›kl›¤›n›n ve anlay›fl birli¤inin sa¤lanmas› için tart›flmalar›m›z› daha canl› yürütmeli ve bu tart›flmalardan uygulamak için oluflturdu¤umuz bir
projeyle ç›kmal›y›z.
Liman’da direnifl
kazanacak!
Mersin Liman›’nda tafleron firma olan Akan-Sel iflçilerinin sendikalaflmas›yla beraber sendikaya
üye olan iflçilerin 60’› iflten ç›kar›ld›. Buna iliflkin sendika karar› ile iflçiler direnifle bafllad›lar. Hala devam eden direnifl iflten at›lmayanlar›n da destekleriyle devam etmektedir.
Bizler de Partizan olarak iflçilerin direniflini desteklemek amaçl› ziyarette bulunduk. ‹flten at›lan
Akan-Sel Nakliyat iflçilerinin efl ve
çocuklar›n›n da kat›ld›¤› eyleme
Mersin’deki sendikalardan da destek geldi.
(Mersin)
Philips iflçilerine
jandarma sald›r›s›
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB) kurulu bulunan Philips fabrikas›, iflyerini kapataca¤›n›
aç›klay›nca, iflsiz kalma tehdidiyle
yüz yüze kalan iflçiler direnifle geçtiler. Haftalar boyu süren eylemlerle, fabrikan›n kapat›lmas›n› engellemeye çal›flan iflçiler, patronun
fabrikay› kesin olarak kapataca¤›n›
aç›klad›¤› 7 Ocak günü ise, fabrikay› iflgal ettiler.
Ancak, 150 iflçi taraf›ndan gerçeklefltirilen ve alt› saat süren iflgal, jandarman›n müdahalesi ve iflçileri zorla d›flar› ç›karmas› nedeniyle bitirilmek zorunda kald›.
‹flgalin jandarma zoruyla bitirilmesinin ard›ndan bir aç›klama yapan
Birleflik Metal-‹fl Sendikas›, fabrika için yaklafl›k 2 ay önce kapatma
karar› al›nd›¤›n› ve bu karar›n ekonomik kriz gerekçe gösterilerek yap›ld›¤›n› vurgulad›. Kapatma karar›na iliflkin getirilen “fabrikan›n zarar etti¤i” gerekçesinin gerçe¤i
yans›tmad›¤›n›n belirtildi¤i aç›klamada, fabrikan›n zarar eden bir fabrika
olmad›¤›na da yer verildi.
Sendika ayn› aç›klamada “mücadeleye devam edece¤iz” dese de, Philips fabrikas› ayn› günden itibaren kapand› ve Philips iflçileri iflsizler ordusunun yeni neferleri aras›na kar›flt›. Daha sonraki günlerde GOSB’ye gitti¤imizde,
fabrika binas›nda as›l› olan “Philips” ad›n›n ise h›zl› bir flekilde ç›kar›ld›¤›na, tabelaya baflka bir firma ad›n›n konuldu¤una flahit olduk. Bunun bir kamuflaj olup olmad›¤›n› ise zaman gösterecek…
(Kartal)
Tezcan Galvaniz
iflçilerinden bakan
protestosu
Kocaeli Arslanbey Organize
Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan
Tezcan Galvaniz’de çal›fl›rken,
sendikal› olduklar› için iflten ç›kar›lan iflçiler, bir dizi eylemle seslerini duyurmaya çal›fl›yorlar.
‹flçiler, en son 9 Ocak günü
yapt›klar› eylemle, bir kez daha kamuoyunun dikkatini çekmeyi baflard›lar.
Bölgedeki bir okulun aç›l›fl›n›
yapmaya gelen Milli E¤itim Bakan›
Hüseyin Çelik’i, protestolarla karfl›layan iflçilerin, bu eylemleri üzerine, Galvaniz patronu Birleflik Metal-‹fl Sendikas› ile görüflmeyi kabul
etti. Kocaeli Valisi, Birleflik Metal-‹fl
Sendikas› ve Galvaniz patronu aras›nda yap›lan, ancak somut bir anlaflmaya var›lamayan görüflmenin
ard›ndan Birleflik Metal-‹fl Sendikas› taraf›ndan yap›lan aç›klamada,
patronun dayatmac› tavr›n› sürdürdü¤üne, ancak sendikan›n art›k masaya oturmak istedi¤ine yer verildi.
Galvaniz iflçilerinin direnifli ise aral›ks›z devam ediyor.
(Kartal)
iflçi/köylü
‹flçi-köylü 5
23 Ocak-5 fiubat 2009
Krizle birlikte tar›msal çöküfl h›zland›
Y›llard›r yay›nlar›m›zda Tar›m Reformu
Uygulama Projesi (TRUP) sonucunda; tar›m›n
emperyalist devletlerin ihtiyac›na göre nas›l yeniden flekillendirildi¤ini, di¤er yar›-sömürge ülkeler
gibi Türkiye’nin de temel g›da maddelerinde dahi nas›l d›flar›ya ba¤›ml› hale getirildi¤ini iflliyoruz.
Bu politikalar neticesinde özellikle küçük
köylüler varl›k-yokluk sorunu yaflarken; krizle
birlikte yaflad›klar› sorunlar daha da boyutlanm›flt›r. Yaflanan yokluklara, her geçen gün üretimden vazgeçenlerin say›s›ndaki art›fla ra¤men;
fiyat belirleme dönemlerinde yap›lan çok az say›daki miting d›fl›nda; köylülerin bu sürece etkili
bir karfl› koyufl gerçeklefltiremediklerini görüyoruz. Elbette ki bunun temel nedeni bu
alanda yaflanan örgütsüzlüktür. ‹htiyaç duyulan çeflitli örgütlerin kurulamam›fl ve gereken
müdahalenin yap›lamam›fl olmas› mevcut bofllu¤un ya reformistler taraf›ndan veya tamamen
burjuvazi-toprak a¤alar›n›n elindeki çeflitli örgütlülükler taraf›ndan doldurulmas›na sebep olmufltur. Bu gerçekli¤in sonucu olarak yaflanan kriz
sürecinde hükümetten en fazla; bütçeden biraz
daha pay ayr›lmas›, aç›klanacak paket olursa köylülerin de düflünülmesi istenebiliyor. Fakat AKP
hükümeti Erdo¤an’›n deyimiyle ne kurdeleli bir
“‹flten
atmalara son”
11 Ocak günü Kent Meydan›’nda
Bursa Halk Meclisi taraf›ndan düzenlenen “‹flten atmalara son”
mitingi bir çok sendika ve siyasi
parti, devrimci ve demokratik kurumlar›n kat›l›m›yla gerçekleflti. 2
bine yak›n kat›l›m›n oldu¤u mitingde KESK Genel Baflkan› Sami Evren, Petrol-‹fl Genel Baflkan› Mustafa Öztaflk›n ve Bursa Halk
Meclisi ad›na Çetin Erdolu birer
konuflma yapt›. Konuflmalar ‹srail
devletinin Filistin halk›na yönelik
imha operasyonu yürüttü¤ünü belirterek “‹nsanl›k suçu iflleyen ‹srail’in, faflist, soyk›r›mc› politikas›
dünyay› yönetenler taraf›nda ya
görmezden geliniyor ya da göstermelik k›namalarla geçifltiriliyor”
denilerek AKP hükümetini ikiyüzlü
politikalar›na da vurgu yap›ld›.
Mitinge TÜMT‹S, Nergis Holding’e
ba¤l› Sifafl iflçileri, Renault’tan iflten
at›lan iflçiler döviz ve pankartlar›yla
kat›larak AKP hükümetinin ve patronlar›n aleyhine sloganlar att›lar.
Bursa Halk Meclisi’nin sendikalar haricinde, di¤er kurumlar›n pankart ve
flamalar›n›n tafl›nmas›na izin verilmemesi bir olumsuzluktu. Ayr›ca
10 binlerce iflçinin iflten at›ld›¤› bir
kentte sadece 2 bin kiflinin mitinge
kat›lmas› düflündürücüdür.
paket aç›klad› ne de bütçeden daha fazla pay
ay›rd›! Böylece bu kriz sürecinde devlet tahlillerinde kafas› bulanm›fl olanlara, hükümetin hangi
s›n›f›n temsilcisi oldu¤unu unutanlara çok aç›k ve
net bir cevap vermifl oldular.
Bütçeden ayr›lan kaynak
her geçen gün azal›yor!
2006 y›l›nda kabul edilen Tar›m Kanunu’na
göre, tar›m destekleri milli gelirin % 1’i alt›nda
tutulamaz. AKP eliyle ç›kar›lan bu yasaya ra¤men
tar›ma 2007 y›l›nda % 0.8 ve 2008 y›l›nda % 0.7
civar›nda pay ayr›ld›. Görüldü¤ü gibi AKP kendi
eliyle ç›kard›¤› yasaya dahi uyma gere¤i duymam›flt›r. 2009 bütçesinde ise tar›ma ayr›lan pay daha da azalarak % 0.49 olmufltur. Son bir y›l içinde girdi fiyatlar›n›n ço¤unda % 100’ü geçen fiyat
art›fllar› olmuflken verilen destekler y›ldan y›la
azalm›fl, baz› ürünlerde ise tamamen ortadan
kalkm›flt›r.
“Ümü¤ümüzü s›kt›rmayaca¤›z” efelenmelerinden sonra masaya oturulan IMF ile birlikte bütçe rakamlar› son anda revize edildi.
Parlamentodaki burjuva partileri bile “isyan ettiren” flekilde, Türkiye tarihinde ilk kez bütçe
Meclis’te görüflülürken revize edildi. IMF’nin di-
rektifleri do¤rultusunda bütçede 3.6 bin TL’lik
k›s›nt›ya gidildi. Bu çerçevede tar›msal destekleme ödene¤inde % 10’luk kesinti yap›ld›. Böylece ilk anda belirlenen 5.5 bin TL’lik miktar 5 bin
TL’ye düflürüldü.
Bir çok emperyalist-kapitalist ülkede desteklere ayr›lan pay, %10’lar›n üzerindedir. Sadece
verilen deste¤in miktar›n›n bu ülkelerle karfl›laflt›r›lmas›yla, Türkiye’de tar›mda düflünülen “tar›m reformu projesinin” amaçlar›n› aç›kça ortaya
ç›kmaktad›r.
Köylüler, modern tefeciler
olan bankalar›n pençesinde!
Tar›msal desteklerin miktar› azald›kça üretime devam etmek isteyen köylü mecburen özel
bankalara gitmektedir. Bütçeden ayr›lan kaynak
sadece 5 bin TL iken 2008 y›l›nda bankalardan
al›nan toplam tar›msal kredi 11 bin TL’yi aflm›flt›r. ‹zmir Ziraat Odas› Baflkan› Sedat Köse yapt›¤› aç›klamada; baz› bankalar›n köylülerin kredi
karfl›l›¤› ipotek olarak gösterdikleri topraklara el
koydu¤unu ve bu sorunun al›nm›fl olan traktörlerin neredeyse tamam› için yafland›¤›n› belirtiyor. (08.01.08-Dünya) Yine yap›lan aç›klamalardan küçük üreticilerin ald›klar› kredileri üretim-
de kullanmaktan ziyade borç ödeme-çevirme ifllerinde kulland›klar›n› ö¤reniyoruz. Yani devletin
köylüye verilen deste¤i gitgide azaltmas›; meydan›n günümüzün “modern tefecilerine (bankalara)” aç›lmas› içindir. Ödenemeyen krediler sonucunda el konulan topraklar›n ço¤u bankalar›n
elinde büyük topraklar haline gelmektedir.
Görüldü¤ü gibi 2000 y›l›ndan sonra h›zla üretimden kopar›lan köylülerin; üretimden kopmas›-yoksullaflmas›, mülksüzleflmesi krizle birlikte
h›zl› bir flekilde artmaktad›r.
Köylüyü zorlayan sadece desteklerin azalmas› ve özel bankalar›n kredilerine mahkum olunmas› de¤ildir. Krizle birlikte dünya ticaretinde
yaflanan daralma tar›m ürünlerinde de
kendisini etkili bir flekilde göstermektedir. Kas›m ay› verilerine göre Türkiye’nin
ihracat› meyve-sebze mamüllerinde %
22.35, zeytin ve zeytinya¤›nda % 14.51,
tütünde % 22.39, tar›ma dayal› ifllenmifl
sanayi ürünlerinde % 22.21 oran›nda azalm›flt›r. (04.12.08-Dünya) Bunun sonucunda birçok tar›msal ürünün fiyat› h›zla düflmüfltür. Fakat üreticiye ödenenle tüketicinin sat›n al›fl fiyat› aras›nda %
300’lere varan fark nedeniyle; fiyatlardaki bu düflüflten ne üretici ne tüketici yararlanabilmektedir. Fiyatlardaki düflmeden böylece yine tefeci-tüccar yararlanm›fl olmaktad›r.
Ürününü yok pahas›na satmak zorunda
b›rak›lan üretici de borçlar›n› ödeyemez, geçimini sa¤layamaz duruma gelmektedir.
Aç›kça görüldü¤ü gibi tar›mda yaflanan sorunlar boyutlanmaktad›r. Buna ra¤men; güçlü
bir örgütlenmenin gerçeklefltirilmemesi, çeflitli
kurumlar›n oluflturulmamas› veya olanlar›n içinde çal›fl›lmamas›; mevcut olan ve gitgide a¤›rlaflaca¤› aç›k olan sorunlar›n karfl›s›nda köylülerin
gereken direnifli gösterememesine yol açmaktad›r. Her alana düflen görev, yoksul köylülerin
ve k›r proletaryas›n›n, topraks›zlar›n yaflad›¤›
sorunlar› çözümlemek ve hiç zaman kaybetmeden gerekli çal›flmalar›n yürütülebilece¤i mekanizmalar oluflturmakt›r.
Tafleron sömürüsüne karfl› direnifl!
‹zmir Büyükflehir Belediyesi
Park ve Bahçeler k›sm›nda hizmet
veren Vira-Kürflat tafleron firmas›na ba¤l› 1200 iflçi bir süre önce iflten ç›kart›lm›fl, iflçilerin 300’ü
ise tekrar ifle al›nm›flt›. ‹flten ç›kart›lan ve tafleron firmada çal›flmay›
reddederek Belediye bünyesinde ifl
ve ifl güvencesi isteyen iflçiler, bu taleplerine Belediye’den olumlu bir
yan›t alamad›klar› için bir süredir
sürdürdükleri mücadelerini açl›k
grevine dönüfltürdü. 7 Ocak günü
Büyükflehir Belediyesi önüne kadar
yapt›klar› yürüyüflün ard›ndan, gerçeklefltirdikleri bas›n aç›klamas› ile
eylemlerini duyuran iflçiler, Belediye
önünde açl›k grevi yap›yor ve açt›klar› masa ile talepleri do¤rultusunda
bafllatt›klar› imza kampanyas›n› sürdürüyor.
Açl›k grevinin 7. gününde iflçilerin aileleri de eyleme destek vermek için Konak Meydan›’nda bas›n
aç›klamas› gerçeklefltirerek, bu mücadelede efllerinin yan›nda kavgaya
devam edeceklerini, y›lmayacaklar›n› aç›klad›lar.
8. günde ise açl›k grevcisi iflçi
Mithat Kavak rahats›zlanarak hastaneye kald›r›ld›. Ancak tedavi kabul
etmeyerek direnifle devam edece¤ini aç›klad›.
Tafleron sömürüsüne karfl› direniflte olan iflçilerle süreci paylafl-
mak istedik:
- Merhaba, bize direnifl sürecine nas›l geldi¤inizi k›saca anlatabilir misiniz?
firmalar›) kataca¤›n›, bu firmalar›n
ihaleleri kazanmas› halinde bizleri
de bu firmalara yatay geçifl ile aktaraca¤›n› söyledi. Fakat ihale süreçle-
- Güngör Polat (Vira-Kürflat tafleron iflçileri sözcüsü):
Bizler tafleron iflçiler olarak 11. ay›n
sonlar›n do¤ru toplu bir flekilde imza kampanyas› bafllatt›k ve toplad›¤›m›z 969 tane imza ile beraber ‹zmir Büyükflehir Belediyesi Baflkan›
Aziz Kocao¤lu’ndan randevu talep
ettik. Uzun u¤rafllar sonucu görüflebildi¤imiz Aziz Kocao¤lu, bizlere ‹zmir Büyükflehir Belediyesi’nde tafleron çal›flmay› bitirece¤ini söyledi.
12. ayda yap›lacak olan ihalelere belediye bünyesindeki kendi flirketlerini (‹zelman, ‹zenerji, ‹zbeton gibi
ri geçti ve sonras›nda bakt›k ki ihalelere belediye firmalar›n›n hiçbiri
girmemifl, dolay›s›yla bizler yine tafleron firmalarda çal›flmaya sürüklendik.
Bu duruma tepki olarak birçok
eylem, bas›n aç›klamas› yapt›k ama
hiçbir sonuç elde edemedik, bugün
geldi¤imiz nokta ise açl›k grevi oldu.
Bugün grevimizin 9. günü, 6 gündür
süresiz olarak açl›k grevi ve dönüflümlü olarak açl›k grevi yapan arkadafllar›m›z var ve dayan›flma için
hergün arkadafllar›m›z burada kal›yor. Süresiz açl›k grevi yapan baz›
arkadafllar›m›zda sa¤l›k sorunlar›
bafllad›. Bafl dönmesi ve bulant›lar
yaflan›yor. Direniflimize duyars›z
olunmamas› gerekiyor art›k. Bizleri
muhatap olarak almalar› ve ne yap›lmas› gerekiyorsa yapmalar› gerekiyor. Fakat bizlerle Aziz Kocao¤lu’nun bürokratlar›n›n de¤il bizzat
kendisinin muhatap olmas› gerekiyor. Her zaman Aziz Kocao¤lu’na
ulaflmam›z›n önünü kesiyorlar. Bu
vesile ile aç›k yüreklilikle sesleniyoruz, Aziz Kocao¤lu ç›ks›n ne konuflacaksa bizimle konuflsun, biz de
ona göre kendi çizgimizi çizelim.
Çolu¤umuz, çocu¤umuz, ailelerimiz var ve günlerdir ailelerimizden
uza¤›z. Zaten dar bo¤aza s›k›flt›r›lm›fl, asgari ücret ile çal›flan insanlard›k ve bugün bu durumday›z. Fakat
flunu bir kez daha söylüyoruz, bizim
ekme¤imiz ile oynayanlara bundan
sonra ne gerekiyorsa onu yapaca¤›z,
seçimler yaklafl›yor, gerekirse bu insanlar›n tam karfl›s›nda çal›flmalar da
gerçeklefltirece¤iz.
- Direnifl süresince yaflad›¤›n›z destek vb. önemli olaylar oldu mu?
- ‹zmir halk›n›n duyarl› oldu¤unu
biliyorduk, bu konuda da duyarl›
davrand›lar. Devrimci güçler ise her
zaman yan›m›zda, bunu biliyoruz.
Fakat sendikalardan bugüne kadar
ald›¤›m›z herhangi bir destek yok.
Bizler bu ifli kazand›¤›m›z takdirde o
sendikalarda çal›flmayacak m›y›z?
Bunun bilincinde de¤il mi bu insanlar? Ama malesef ‹zmir’de s›n›f sendikac›l›¤› yapan bir sendika yok.
Ama flu var ki ‹zmir halk›n›n dayan›flmas› bizi çok memnun ediyor,
yapt›¤›m›z imza kampanyas› da bunun göstergesidir.
- E¤er talepleriniz karfl›lanmaz ise eylemliklerinize devam
edecek misiniz?
- Elbette devam edece¤iz. Direniflimize dair planlar›m›z içerisinde 2
eylem flekli daha var. Bunlardan bir
tanesi Ankara yürüyüflü olacak.
Maddi problemlerimiz var, bunu aflt›¤›m›z takdirde 100-150 tane iflçi
arkadafl›m›z ile Ankara’ya yürümeyi;
bunun akabinde de hiçbir sonuç almazsak e¤er ölüm orucuna bafllamay› düflünüyoruz. Bu da art›k ipin
kopufl noktas› olacak.
- Son olarak eklemek, gazetemiz arac›l›¤› ile duyurmak istedi¤i bir fley var m›?
- Duyarl› ‹zmir halk›na ve devrimci kitlelere seslenmek istiyorum.
Bizlere destek sunarlarsa çok seviniriz.
- Sizin söylemek istedi¤iniz bir
fley var m› ?
Arif Y›ld›z: Süresiz açl›k grevinde olanlardan biriyim, bugün 9.
günümüz ve bu onurlu mücadeleyi
kazanaca¤›m›za eminim. E¤er onlar
bizden bir bedel istiyorlarsa biz bu
bedeli ödemeye de haz›r›z. Baflka
söylemek istedi¤im herhangi bir fley
yok, biz kazanaca¤›z!
(‹zmir)
(Bursa)
IMF ve AKP’ye
karfl› yürüyüfl
AOSB iflçileri iflten
atmalar› protesto etti
IMF heyetinin yeni anlaflmalar için AKP
hükümetiyle görüflmelere bafllamas› üzerine emekçiler 10 Ocak tarihinde AKP Ankara il örgütüne yürüyerek bir bas›n aç›lmas› yapt›lar.
Çi¤li Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde çeflitli ifl kollar›nda
çal›flan 5 bin iflçinin “ekonomik
kriz” gerekçesiyle iflten at›lmas›
protesto edildi. ‹flçiler toplad›klar› imzalar› TBMM’ye gönderdi.
Vira ve Kürflat adl› tafleron flirketlerde çal›fl›rken iflten at›lan ve
8 gündür Belediye’nin önünde
açl›k grevi yapan iflçiler de iki arkadafllar›n› göndererek eyleme
destek verdi.
17 Ocak Cumartesi saat
15.00’te Çi¤li Belediyesi önünde
toplanan iflçiler Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde 5 bin iflçinin “kriz” bahanesiyle iflten at›lmas›n› protesto ederek, iflçilerin
ifle iade edilmesini istedi.
“Düflük Ücrete, ‹flten At›lmalara, Esnek Üretime Hay›r” Çi¤li Organize ‹flçileri pankart› ile kat›lan iflçiler “Krizin faturas› patronlara”, “Yaflas›n s›n›f
dayan›flmas›”, “‹fl, ekmek yoksa
bar›fl da yok”, “Yaflas›n örgütlü
mücadelemiz” fleklinde sloganlar
att›. Ayr›ca Denizli Menderes
Tekstil Fabrikas› iflçileri ve ‹zmir
Büyükflehir Belediyesi’ne ba¤l›
S›ras›yla ‹flçi Komisyonu ad›na Koray Yetifl, Teksif Sendikas› Çi¤li fiube Baflkan› Faruk
Aksoy, Türk-‹fl Ege Bölgesi
Baflkan Yard›mc›s› Tuncay Kireçkaya söz ald›.
IMF ile görüflmelerin kesilmesini, krizin
faturas›n› ödemeyeceklerini, ‹srail’le yap›lan tüm anlaflmalar›n iptal
edilmesini isteyen emekçiler, “Ne
‹srail ne de IMF ile anlaflma istemiyoruz. Tüm anlaflmalar iptal edilsin.
AKP, emperyalizmin ufla¤›d›r” pankart›n› aç›p IMF ve ‹srail karfl›t› sloganlar eflli¤inde Sakarya Caddesi’nde toplan›p AKP il binas›na yürüdüler.
Çok say›da kitle örgütü, sendika ve siyasi partilerin kat›l›mc› oldu¤u eylem, AKP il binas› önüne gelen kitlenin buradaki bas›n aç›klamas›yla
devam etti. Eylem sloganlarla son
buldu.
(Ankara)
‹srail’in Gazze’yi iflgalini protesto eden iflçiler 1 dakikal›k
sayg› duruflu ile iflgalde yaflam›n›
yitirenleri and›lar ve “Katil ‹srail”
slogan› ile tepkilerini ortaya koydular. Aç›klama sonunda postaneye yürüyen 100-150 iflçi sloganlar ve çevik kuvvet eflli¤inde
postane önünde imzalar›n gönderilmesi ile da¤›ld›lar.
(‹zmir’den ‹K okurlar›)
Krizin faturas› emekçilere
ç›kart›l›yor
Kriz ülkenin bilhassa yerli ve yabanc› sermayenin yo¤un oldu¤u birkaç kentten biri olan Bursa’da yo¤un
yaflanmaktad›r. 2008 y›l›nda Bursa’da
60 bine yak›n iflçi iflten ç›kart›lm›fl,
on binlerce iflçi de ücretsiz izinlerle
açl›¤a ve yoksullu¤a mahkum edilmifltir.
Bu sald›r›lar›n yo¤un oldu¤u Bursa’da, Birleflik Metal-‹fl, TÜMT‹S ve
KESK fiubeler Platformu’nun tepki
ve eylemlerinin haricinde sendikalar
cephesinde 8 Ocak gününe kadar
hiçbir tepki yoktu.
8 Ocak günü Türk-‹fl Bursa fiubeleri tabandan gelen yo¤un bask› sonucu, Kent Meydan›’ndan toplanarak
Fomara Meydan›’na bir yürüyüfl eylemi yapt›. Bini aflk›n iflçinin kat›ld›¤›
eylemde, baflta ‹srail devletinin Filistin’e yönelik yapt›¤› iflgal ve katliam›
lanetlenerek, iflten atmalara ve AKP
hükümetine yönelik sloganlar at›ld›.
Eylemde sendika flubeleri ad›na
Türk-‹fl Bursa Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca bas›n aç›klamas› yapt›.
Kanca aç›klamada iflçilerin sendikaya
yönelik tepkilerini dindirmek için
ABD’ye, patronlara, AKP hükümeti-
ne veryans›n etti. Sanki aylard›r Bursa’da kendi sendikas›n›n örgütlü oldu¤u iflyerlerinde on binlerce iflçinin
iflten at›lmas›, on binlerce iflçinin ücretsiz izne ç›kart›lmas› flimdi yaflanm›flças›na tepki göstermesi samimiyetsizli¤in bir göstergesidir. (Bursa)
Seslerini
soka¤a
tafl›d›lar
Ekonomik krizle birlikte daha
da yoksullaflan ‹çerenköylüler, 11
Ocak akflam› yapt›klar› eylemle
zamlar›n geri al›nmas›n› istediler.
‹çerenköy Halk Platformu’nun ça¤r›s›yla mahalle muhtarl›¤› önünde
toplanan emekçiler, Filistin halk›na
yönelik sald›r›lar› da protesto etti.
‹çerenköy Halk Platformu, bu
eylemle ekonomik krizin faturas›n›n halka kesilmesini protesto etti.
“Zamlar geri al›ns›n” yaz›l› pankart aç›lan eylemde “Krizin faturas›n› emekçiler ödemeyecek”
denildi. Platform ad›na aç›klamay›
okuyan Do¤an Ifl›k, iflçi ve emek-
çilerin önünde bir yol ayr›m› oldu¤unu söyledi. “Ya bize biçilen kefeni giymeye raz› olaca¤›z ya da bu
ablukay› da¤›tmak için harekete geçece¤iz” dedi. Zamlar›n geri al›nmas› için itiraz etmenin yetmeyece¤ini belirtti.
Ifl›k konuflmas›n›n sonunda Filistin’de yaflanan zulme dikkat çekti, ‹srail Siyonizmi’ni lanetledi.
Aç›klamas›n› “Filistin halk›n›n gerçek dostlar› devletler de¤il emekçi
halklard›r. Filistin halk› yaln›z de¤ildir” fleklinde bitirdi.
(‹çerenköy ‹K okurlar›)
Denge Azadi
‹flçi-köylü 6
‹mha ve inkar arac›; TRT 6
Kürt ulusuna yönelik y›llard›r süren imha
ve inkâr sald›r›lar›n›n bir aya¤› da k›sa bir süre
Karker û Gundî : Di vê pêvajoya dawîn
de li hember kurdan gelek êrîfl pêk hatine.
Ji van êrîflan yek jê jî TRT 6 ya ku ji bo bê
watekirinê ye. Hûn der heqê vê TV yê de çi
difikirin? Bi ya we bi TRT 6’ ê dixwazinçi bikin?
Rêveberiya Kurdî Derê ya navandê :
Li gorî me hewcedariya kurdan bi TV yan nemaye. Ev TV TRT 6 lîstikek e û dema vebûna
wê jî manîdar e. Beriya hilbijartinên herêmê ye.
Ji bo dewletê û AKP’ ê ev hilbijartin gelek giring
e. Dewlet û , AKP dixwazin kurdan bi van lîstikan bixanpînên lê kurd êdî ne kurdê bere nê.
Di hêla hiqûqê de tu bingehîna vê TV yê tuneye. Ji ber wî jî bawerî nade civika kurd. Pêfliya
her tifltî dibê dewlet zimanê kurdî di zaqona
bingehîn de mîsoger bike. Ji dibistana seretayî
heta zanîngehê serbest bibe, hemû azadiyên ku
ji zimanê tirkî re tên xwestin divê ji bo zimanê
kurdî jî bên xwestin.
Bunlar›n
eskisi de
halka zarar!
Kürt illerinde özel harekât polislerinin halka uygulad›¤› zulmü bilmeyenimiz yoktur. Ancak Dersim’de 16 Ocak günü yaflananlar ise
hem bu özel e¤itimli halk düflmanlar›n›n psikopatl›klar›n› hem de eskilerinin dahi halka zararl› oldu¤unu gözler önüne serdi. Bu sat›rlar›
yazmaya neden olan olay, Dersim’e ba¤l› iki
köyde yafland›.
Daha önce Dersim’de görev yapan ve akli
dengesini yitirdi¤i için görevden al›nd›¤› ileri
sürülen eski özel harekâtç›, iki köydeki evlere
atefl açt›, kurflunlar evlerin duvarlar›na ve baz›
araçlar›n camlar›na isabet etti.
D‹HA’n›n verdi¤i habere göre daha önce
Dersim’de görev yapan ve akli dengesini yitirdi¤i için görevden at›lan “Rizeli” olarak bilinen
Tuncay adl› özel harekâtç› gece Marçik Lokantas›’na girerek av tüfe¤ini ald›. Söz konusu kiflinin Dersim merkeze ba¤l› Uzuntarla (Pagaal) ve Sütlüçeflme (Gomamifl) köyleri ile
Marçik Lokantas› ve yol kenar›na park edilen
araçlara rastgele atefl etti¤i bildirildi. Daha
sonra bir minibüse binen özel harekâtç›, polisler taraf›ndan gözalt›na al›nd›. Özel harekâtç›n›n adliyeye sevk edilmesi beklenirken, polisler sald›r›ya u¤rayan köylülerin ifadesine baflvurdu.
Yaflad›klar›n› anlatan Fidan Yula, gece saat 04.30 civar› kap›lar›na isabet eden kurflun
sesiyle uyand›klar›n› belirterek, “Sald›rgan önce kap›ya, sonra köpe¤imize kurflun s›kt›. D›flar› ç›k›p neden böyle yapt›¤›n› sorunca da bize küfür ederek uzaklaflt›. Uzaklafl›nca da evimizin arka duvar›na atefl etmeye bafllad›” dedi.
Sald›rgan›n sarhofl birine benzemedi¤ini kaydeden Yula, “Silah› tutuflundan tutal›m, yolda
yürümesine kadar, hiçbir flekilde sarhofl birine
benzemiyordu” diye konufltu.
Marçik Lokantas› sahibi Bülent Es de,
“fiah›s Sö¤ütlüçeme Köyü’nün orada silah› suya atm›fl. Bunun nas›l Rize’den buraya geldi¤ini, kimin getirdi¤ini bilmiyoruz. Askerlerin gelifliyle gidip silah› sudan ç›kard›k. Kimli¤ini,
cüzdan›n› ve cep telefonunu k›rarak çöpe atm›fl. Her kimse kendini resmen ele vermek istemifl” diye konufltu.
(H. Merkezi)
önce yay›n hayat›na giren TRT 6 kanal›d›r. Bu
kanalla amaçlanan›n ne oldu¤una ve Amed’de
bulunan kurumlar›n
bu konuyla ilgili neler düflündü¤üne dair bir röportaj yapt›k. ‹lk olarak bu konuda
çal›flmalar›
olan ve Kürt dili ve
edebiyat› aç›s›ndan
çal›flmalar›n› önemli
gördü¤ümüz Kurdî
Derê’ye
gittik.
Ard›ndan DTP, Gün
TV ve Özgür Halk
çal›flan› arkadaflla
görüfltük.
‹flçi köylü: Kürt
ulusuna yönelik
y›llard›r süren imha ve inkâr sald›r›lar›n›n
bir aya¤› da k›sa bir süre önce yay›n hayat›na bafllayan TRT 6 kanal›. Bu kanalla ilgili düflünceleriniz nelerdir?
‹rfan Babao¤lu- DTP ‹l Yönetimi:
Devletin ve onun siyasetini yürüten AKP’nin
gerek Türkiye’nin demokrasi sorunlar› gerekse Kürt sorunu konusunda ciddi tutarl› bir politikas›n›n olmad›¤› aç›k bir flekilde ortadad›r.
Zaten Cumhuriyet tarihi boyunca da böylesi
ciddi bir politika gelifltirmemesi söz konusuyken bugün bu politikas›zl›k ve çözümsüzlük
devam ettirilebiliyor. Fakat bugün bir fark vard›r. Eskiden kaba bir ret ve inkâr politikas›yla
yaklafl›m gösterirlerdi; ama flimdi ret ve inkâr
edemiyorlar; çünkü orta yerde Kürtlerin mücadelesi, direnifli, hak ve özgürlükler noktas›nda yükselen kavgas› ve talepleri var. Ret ve in-
TRT 6’n›n Kürtçe yay›n yapmaya bafllamas›, egemenler nezdinde 85 y›ll›k imha ve inkâr
politikalar›nda yaflanan t›kan›kl›¤›n bir ifadesi
olarak okunmufltu. TRT 6’n›n h›zl› bir çal›flmayla haz›r edilip yay›na bafllat›lmas›yla AKP
hükümetinin att›¤› “ad›m›” Kürt ulusal sorunu
konusunda “devrim” olarak nitelenerek ön
plana ç›kart›ld›. fiaflal› bir aç›l›fl töreniyle yay›n
hayat›na bafllayan TRT 6, Kürt halk›n›n anadil
talebini karfl›lam›fl ve bu talebin hakl›l›¤›n› savunan kesimleri tatmin etmifl olarak gösterilmiflti. AKP’nin bu manevras›n›n arka plan›nda
bölge illerinde almay› planlad›¤› oy potansiyelini art›rmak yönünde bir seçim yat›r›m› oldu¤u, kanal›n haftas› dolmadan yaflanan sald›r›larla ortaya ç›kt›.
Kanal›n aç›l›fl›n›, bizler, tüm imha ve inkar
politikalar›n›n ulusal hareket ve hareketin gücünü ald›¤› milyonlar›n asimile edilmesi, tasfiye edilmesinde, bugüne kadar çeflitli fiziki ve
kültürel sald›r›larda hedeflenen “Ne mutlu
Türk’üm diyene” mant›¤›n›n Kürtçe haliyle
kabul ettirilmesine yönelik at›lan “önemli bir
ad›m” olarak ifade etmifltik.
Nitekim ulusal taleplerin kazan›lmas› yolunda mücadele eden kurumlar üzerinde estirilen terör de bir ad›m dahi geriye düflmeden
varl›¤›n› devam ettiriyor. 2009 Mart ay›nda yap›lacak olan yerel seçimler için AKP ve dirsek
kâr yerine bu defa içten ele geçirme, bir k›s›m
Kürtleri yan›na çekme ve bu flekilde Kürt hareketini yok etme politikas› gütmektedirler.
fiimdi kültürel alanda bir tak›m çal›flmalar
vard›r, TRT fiefl bunun bir örne¤idir. ‹ki
amaçlar› var. Birincisi; k›sa vadede seçime dönüktür. Seçimde, zaten çöken devlet partilerini yeniden ayakta tutabilmek, DTP’ye karfl›
bir ittifak partisi yaratmakt›r. Böylece
Kürt halk›n›n oylar›n› almaya dönük seçim yat›r›m› yapmay› düflünüyorlar. Ki zaten kendi
milletvekilleri, kendi il baflkanlar›, bölgedeki il
baflkanlar› TRT fiefl’i bu anlamda dobra dobra
kullanmaya bafllam›flt›r.
‹kincisi; Genel olarak TRT’nin yapt›¤› bir
ifllev var zaten. Bu da bölgedeki operasyonlar›n, çat›flmalar›n devam etti¤i, savafl›n k›zg›n
oldu¤u, sorunun çözümsüz oldu¤u bir ortamda özel savafl amaçl› ve psikolojik amaçl› bu
kanal› kullanmak.
Eskiden Türkçe yapt›klar› psikolojik propaganday› bu defa Kürtçe yapacaklard›r. fiimdiden de bunun göstergeleri var; ama seçimden sonra buna a¤›rl›k verecekleri aç›kt›r. Dolay›s›yla bu kanal›n aç›lmas› sorunu çözmeye hizmet etmemektedir. Baz›lar›n›n
yan›lg›l› yaklafl›mlar› var, baz›lar›n›n da bu politikay› görmezden gelen de¤erlendirmeleri vard›r. Ancak biz biliyoruz ki bu iyi niyetten öteye gidemiyor; çünkü orta yerde hala yasa düzeyinde Kürt dilinin, Kürt kültürünün varl›¤›n›
kabul eden bir fley yok.
- Sizin TRT 6 kanal›yla ilgili düflünceleriniz nelerdir?
Gün TV’den Diren Keser: Her fleyden
önce bir devlet kanal› olmas› itibariyle, halk›n
23 Ocak-5 fiubat 2009
veya biz yay›nc›lar›n buna yaklafl›m› biraz daha
farkl› olmak zorundayd›. Bu fark› da biz rahatl›kla görebiliyoruz. Genel kamuoyunda bunun
bir seçim yat›r›m› oldu¤u ifade ediliyor. Çünkü
Türkiye’de tek Kürtçe yay›n yapan kanal olan
bizim kuruluflumuza reva görülenlerle devletin
kanal› TRT 6’ya reva görülen aras›nda ciddi bir
fark var. Bu fark›n nedeni; bu kanal›n ç›kar›l›fl
amac›n› da ortaya koyuyor asl›nda. Yay›nc›l›k;
yani medya bir propaganda arac›d›r. TRT 6’yla
devletin amaçlad›¤› da bu propaganda arac›n›n
kendi elleri ve yöntemleriyle kullanmakt›r.
Bir aç›l›m havas› yaratmaya çal›fl›yorlar:
Ama biz bu aç›l›m›n içi bofl bir aç›l›m oldu¤unu düflünüyoruz. Neden bofl bir aç›l›m? Çünkü halka dair bir fley yap›l›yorsa karar›
halka sorarak, halkla birlikte almal›d›r.
Ama bu ç›kart›lanlar sadece hükümet nezdinde ve YÖK düzeyinde tart›fl›lmaktad›r. Halka
sorun. Neler istiyorsunuz, nas›l bir yay›nc›l›k,
nas›l birimler istiyorsunuz? Bu sorular›n cevab›n› halk y›llard›r veriyor. Biz böyle bir üniversite, böyle bir yay›nc›l›k, böyle bir hükümet ve
devlet istiyoruz diye defalarca söylemifllerdir
ve söylemeye de devam ediyorlar. Ama flu anda aç›l›m ad› alt›nda sanki yeni bir fley keflfetmifller gibi davran›yorlar, bunun propagandas›n› yap›yorlar. Ayr›ca biz Kürtçe yay›n için y›llard›r mücadele ediyoruz. Üniversitelerde y›llard›r anadille ilgili mücadeleler yürütülüyor.
fiimdi bunlar› bir tarafa b›rakarak, biz yapt›k
deyip, bundan nemalanmak ahlakî de¤ildir.
- Sizin bu konu üzerine düflünceleriniz
nelerdir?
Özgür Halk çal›flan› Erhan: Zaten bafl›ndan da bilindi¤i gibi TC’nin 30 y›ll›k mücadele içerisinde hep Kürt dilini asimile etme
projesi vard›r. Bu asimile etme çal›flmalar›
Kürt dili, kültürü, edebiyat›na kadar
uzanm›flt›r. Yani bunu bask› uygulayarak, tutuklayarak, öldürerek, tehditler savurarak
yapm›flt›r. Bu aç›dan TRT 6’n›n aç›lmas› bir çeliflkidir. Ad› Wêlat diye bir genci öldürebili-
DTPYDG-M taraf›ndan Amed’te düzenlenen “Ciwan hêzên parastina ziman in”
kampanyas› çerçevesinde düzenlenen
yürüyüfle DTP milletvekilli Sebahat Tuncel, Aysel Tu¤luk, Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi, DTP Diyarbak›r il örgütü vb. kurumlar›nda aralar›nda bulundu¤u yaklafl›k 3
bine yak›n kifli kat›ld›. Saat 12.00’de DTP
il binas›n›n önünde toplanan kitle s›k s›k
“Bê Serok jiyan nabe”, “Bijî Serok Apo”,
“TRT flafl Rojîn Cehfl” sloganlar› att›.
Kitle Kofluyolu’na do¤ru yürüyüfle geçti.
Turgut Özal Bulvar›’nda polis barikat›yla
karfl›laflan kitle polisin barikat› kald›rmamas› üzerine oturma eylemine geçti. Bas›n aç›klamas›n›n okundu¤u s›rada polis
kitleyi yak›ndan çekmek isteyince polis
ve eylemciler aras›nda k›sa süreli arbede
yafland›. DTP milletvekillerinin araya girmesiyle eylem olays›z bitirildi.
(Amed’ ten bir YDG’li)
yorlar. Kürt edebiyat›n› yasaklayacaks›n, kitaplar›, Kürtçe kanallar› yasaklayacaks›n bir yandan Kürtçe TV açacaks›n. TRT 6 AKP’nin ve
ABD’nin eliyle kurulan bir kanald›r, ABD’nin
deste¤iyle aç›lan bir kanald›r. Bu kanal sadece
Kürt dilini, kültürünü asimile etmek ve bunu
Kürtlük ad› alt›nda seçim sürecinde bize karfl›
kullanmak için açt›klar› bir kanald›r. Biz sormak istiyoruz, soruyoruz da; sen bir yandan
Kürtçe isimleri kabul etmezken, Kürtçe e¤itim
vermezken neden Kürtçe kanal aç›yorsun?
Bundan ald›¤›m›z cevap ise biz Kürtçe ve Kürdoloji bölümleri açaca¤›z vs. Bu da kendilerine
göre Kürt halk›n› bas›n yoluyla kand›rmakt›r.
Baflta da dedi¤imiz gibi bunlar›n hepsi seçim
sürecinde gözleri boyamakt›r.
(Diyarbak›r ‹K okurlar›)
Kanala serbest gazeteye yasak!
temas› bulunan çeflitli kurumlar arac›l›¤›yla
çok önceden çal›flma bafllat›lm›flt›. Ard›ndan
çok uzun bir zaman geçmeden TRT 6’n›n aç›l›fl›yla yeni bir “baflar›”ya imza atarak devam›
niteli¤inde olan sald›r›lar›na kald›¤› yerden yeni bir dalga estirmeye bafllad›. Hedef yine ulusal talepler etraf›nda birleflen kurumlard› ve
Kürtçe yay›n›n “serbest” oldu¤u bu topraklarda Kürtçe yay›n yapan gazete, dergi ve çeflitli
yay›nlar›n önlerinde engel olmas›n›n önüne
geçilmeliydi.
Bu amaçla 3 Ocak günü YDGM’nin (Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi) Malatya’da
düzenledi¤i dayan›flma flöleninde Analiz Gazetesi’nin da¤›t›m›n› yapt›klar› için 2 ö¤renci gözalt›na al›nd› ve gazeteyi da¤›tmamalar› yönünde hem karakolda hem de savc›l›kta tehdit
edildi. 8 Ocak günü Gündem Gazetesi’nin
Adana bürosu, MKM taraf›ndan bast›r›lan
Kürtçe 2009 takvimlerinin toplatma karar› oldu¤u gerekçesiyle bas›ld›. A¤r› Do¤ubeyaz›t’ta Azadiya Welat Gazetesi’ni ve MKM’nin
bast›rd›¤› takvimleri da¤›tan bir kifli polis taraf›ndan gözalt›na al›nd›. 9 Ocak günü Azadiya
Welat Gazetesi Batman bürosu TMfi polisleri taraf›ndan bas›larak da¤›t›ld›. 8 Ocak günü
Azadiya Welat Gazetesi’nin Elaz›¤ temsilcili¤i bas›ld›. 9 Ocak günü Azadiya Welat Gazetesi’nin Siirt bürosu bas›ld›, dört bilgisayara,
kitap ve dergilere el konulurken gazete çal›flanlar› gözalt›na al›nd›. Azadiya Welat Gazetesi Van Temsilcili¤ine yap›lan bask›nda gözalt›na al›nan gazete çal›flanlar› Nadir Erdem
ile Mustafa Toprak tutuklanarak Van F Tipine
konuldular.
T›pk› DTP’ye gitti¤i için zihinsel özürlü oldu¤u halde hapis cezas›na çarpt›r›lan Erdo¤an Bozan örne¤inde yafland›¤› gibi. %
50 özürlü raporu olan Bozan bu
nedenle askerlikten muaf edildi
ama hapis cezas› almas›n›n önünde
engel olmad›.
DTP Hakkâri ‹l Örgütü taraf›ndan 2003 y›l›nda yap›lan bir bas›n aç›klamas›na kat›l›p “yasad›fl›
slogan” att›klar› gerekçesiyle Tahir Koç, Gülistan Koç, dönemin
HADEP ‹l Yöneticisi Y›ld›z Çelebio¤lu, Mikail fian ve zihinsel özürlü
Erdo¤an Bozan hakk›nda Hakkâri
A¤›r Ceza Mahkemesi’nde “örgüt
protesto etmek ve gazeteye destek vermek
amac›yla 15 Ocak günü kitlesel gazete da¤›t›m› yap›ld›. Hakkâri Merkez’de DTP ‹l binas›nda biraraya gelen yüzlerce kifli kent merkezinde gazete da¤›tarak, bask›lara karfl› gazeteye
destek ça¤r›s›nda bulundu. Polisin yo¤un y›¤›nak yapt›¤› kentte, gazete da¤›t›m›na yo¤un ilgi gösteren esnaf ve vatandafllar da bask›lar›
alk›fllarla protesto etti. (H. Merkezi)
Birçok kurumun bas›larak çal›flanlar›n›n gözalt›na al›nmas›, tutuklanmas›
yan›ts›z b›rak›lmad›. Diyarbak›r’da Kürt gazeteciler
yapt›klar› aç›klamayla sald›r›lar›n bir an önce son
bulmas›n› istedi. Hakkâri
Merkez ve Yüksekova ilçelerinde Azadiya Welat
gazetesinin bürolar›na yap›lan polis bask›nlar›n›
“Propaganda”ya özürlü ceza
Hükümetin, Kürt sorununun
çözümüne katk› olarak yans›tmaya
çal›flt›¤› TRT 6 ile yapt›¤› “aç›l›m”›n
yank›lar› hala tart›fl›l›rken Kürt
ulusal sorunu konusundaki gerçek
“çözüm” araçlar›n› da b›rakt›¤›
yerden kullanmaya devam etti. Bir
yandan Kürtçe’nin “serbest olmas›”na dair önemli bir ad›m olarak
de¤erlendirdikleri kanal›n aç›l›fl›
bir yandan da kendileri d›fl›nda
Kürtçe konuflanlar›n/okuyanlar›n/dil talebinde bulunanlar›n her
yerde bir dizi yasak ve bask› zinciriyle karfl›laflmalar› çözümden kastedilenin ne oldu¤u konusunu
aç›kl›¤a kavuflturuyordu.
“Zimanê me rûmeta me ye”
propagandas›” yapmaktan ayn› y›l
aç›lan dava sonuçland›. 9 Ocak
2009 tarihinde görülen karar duruflmas›nda mahkeme heyeti 4 kifli hakk›nda beraat karar› verirken,
askere elveriflli olmad›¤› ve akli
dengesi yerinde olmad›¤›na dair
Hakkâri Askeri Hastanesi’nden
“yüzde 50 özürlü” raporu alan Erdo¤an Bozan’› ise 1 y›l 8 ay hapis
cezas›na çarpt›rd›.
Karara tepki gösteren Bozan’›n ailesi, ‹HD Hakkâri fiubesi’ne baflvurarak hukuki yard›m talebinde bulundu. Bozan’›n amcas›
Nurettin Bozan ye¤eninin destek
almadan elbisesini dahi giyemedi-
¤ini belirtti. Ye¤eninin mahkeme
karar›yla 2005 y›l›nda Elaz›¤ Ruh
ve Sinir Hastal›klar› Hastanesi’ne
gönderildi¤ini dile getiren Bozan,
“Orada sa¤lam raporu verildi. Bunun üzerine de ceza verildi. Bana
göre Kürtlere yönelik al›nan bir
karard›r. Yoksa hukuksal bir zemi-
ni yoktur. Bu karar ülkemiz için
utanç vericidir” dedi.
Karara tepki gösteren Hakkâri
Barosu avukatlar›ndan Ergin Canan, ceza verilen kiflinin zihinsel
özürlü olmas›ndan dolay› askere
dahi al›nmad›¤›n› söyledi.
(H. Merkezi)
Dersim’de operasyonlara meflaleli
protesto
Dersim’de bir eylem düzenleyen DTP, EMEP, DHF, KESK, D‹SK,
HKM, ESP, Partizan ve Halk Cephesi s›n›r ötesi operasyonlar› ve
‹srail’in Filistin sald›r›s›n› meflaleli yürüyüflle protesto etti.
Yürüyüflte s›k s›k “S›n›r ötesi operasyonlar durdurulsun” ve “Katil
Erdo¤an” sloganlar› at›ld›. Ali Baba Mahallesi’nde yap›lan meflaleli
yürüyüflte aç›klama yapan Derya Taflk›ran, ‹srail devletinin, Ortado¤u
halklar›n›n bar›fl içinde bir arada yaflamas›na yönelik umudu tüketmek
için çocuk, kad›n, yafll›, sivil demeden Filistin halk›na yönelik imha
operasyonunu yürüttü¤ünü kaydetti.
(H. Merkezi)
23 Ocak-5 fiubat 2009
Halk›n gündemi
‹flçi-köylü 7
Hapishanelerde sorun yokmufl!
Bunu bir tek tutsaklar bilmiyor!
Çocukken oynad›¤›m›z saklambaç oyununda ben ebeyi görmüyorsam, o da beni görmüyordur diye
düflünürdük ço¤umuz. Hatta baz›lar›m›z gözlerimi kapat›rsam kimse
beni görmez zannederdi de s›ms›k›
kapan›rd› gözler. Ama o zamanlar
çocuktuk; “Adalet” Bakan›n›n yafl›n›
araflt›rmaya gerek duymad›k ama o
devirleri çokça y›llar geride b›rakm›fl olmal›. Yoksa “çocuk akl›” iflte
deyip geçilebilecek bir sözü neden
sarf etsindi ki?
En “adaletli” bakanl›¤›n bafl›ndaki AKP’li Mehmet Ali fiahin,
DTP Milletvekili Sebahat Tuncel’in
hapishanelerdeki hukuk d›fl› ve keyfi uygulama iddialar›na karfl› verdi¤i
soru önergesini yaz›l› olarak yan›tlayarak bizi çocuklu¤umuza götürdü.
fiahin’in aç›klamas›na göre, son y›llarda hapishanelerde insan haklar›
ihlalleri iddialar›n›n “art›k yok” denecek kadar azald›¤›n› ve kendilerine iletilen hak ihlallerinin titizlikle
takip edildi¤ini savundu. Sözümüzü
söylemeden önce fiahin’in gözleri
kapal›yken say›klad›klar›na devam
edelim; Tutuklular›n tedavisi t›bbi
gereklere uygun olarak yap›l›yor,
sohbet toplant›lar› ile sosyal ve kültürel etkinliklere kat›lan hükümlü ve
tutuklular›n sayas› sürekli art›yor,
sohbet hakk›n›n uygulanmad›¤›n› iddia edenler de yalanc›!!!
Mehmet Ali fiahin, gerçekleri
yok saymak için gözlerini kapatm›fl
olabilir ama kulaklar› da duymaz
gerçekleri? Hapishanelerde onlarca
ölüm s›ras›n› bekleyen hasta tutsa¤›
hiç duymam›fl m›d›r? Bu aç›klaman›n
hemen ard›ndan kanser hastal›¤›
nedeniyle yaflam›n› yitiren Gurbet
Mete’nin ad›ndan kimse bahsetmemifl midir kendisine? Erol Zavar,
‹nayet Mete, Yaflar ‹nce, Mesut
Deniz, Aynur Epi, Yusuf Kaplan
vd. isimler fiahin’e ne ifade etmektedir? Çocuklar›n›n peflinde koflan
analar›n 盤l›klar› da m› ulaflmam›flt›r fiahin’e? Önce polis karakolunda
sonra Metris Hapishanesi’nde dövülerek katledilen Engin Çeber’in
ailesinden özür diledi¤ini ne çabuk
unutmufltur?
Daha önce Baflbakan› R. T. Erdo¤an’›n Kürt meselesinde getirdi¤i
“gözlerini kapat›rsan, görmezsen bir sorun da yoktur” yüksek
aç›l›m›n› “Adalet” Bakan› da kendi
alan›nda uyguluyor. Yoksa buna da
m› flükür demeli; “Tutsaklar olmasayd› hapishaneleri ne de güzel yönetirdik” de diyebilirdi!
Bizler (ama en yak›n haliyle de
tutsaklar) hapishanelerde yaflanan
sorunlar›, tecriti, iflkenceyi, sa¤l›k
problemlerini, ölen ve ölmeyi bekleyen tutsaklar› biliyor. Ama fiahin’in
de bizi ikna etmek gibi bir derdi olmad›¤› aç›k. Bu yüzden sesimizi/tutsaklar›n sesini daha genifl kesimlere
duyurmak zorunday›z. Gerçeklerin
fiahin’in anlatt›¤› gibi olmad›¤›n› herkes bilmeli. Herkes bilmelidir ki, gözlerimizi kapat›nca sorunlar ortadan
kalkm›yor, bu fiahin’in ve temsil etti¤i egemenlerin koskoca bir yalan›d›r!
fiahin’e ‹HD’den tepki
fiahin’in bu aç›klamalar›na tepki
gösteren ‹HD Genel Merkez Yöneticisi Necla fiengül, dernek olarak
hapishaneler hakk›nda haz›rlad›klar›
Yeni y›l›n
hak ihlalleri
Yeni bir y›l›n ilk ay›nda da hapishanelerdeki hak ihlalleri h›z›ndan
bir fley kaybetmedi. Tekirda¤ 1
Nolu F Tipi’nde yaflad›klar›n› aktaran devrimci tutsaklar bu sald›r›lar›n kendilerini y›ld›ramayaca¤›n›n
da alt›n› çizdiler.
Mektuba göre, At›l›m gazetesinin 45. say›s›, Devrimci Demokrasi’nin 143. say›s›, Yürüyüfl
dergisinin 163. say›s›, Agos gazetesinin 650, 652 ve 661. say›s› ve gazetenin ücretsiz eki olan Agos Kitap/Kirk’in Aral›k 2008/2. say›s› ve
gazetenin 4 sayfal›k Ermenice sayfa-
ve Adalet Bakanl›¤›’na ilettikleri raporlar›n incelenmesini önerdi ve
“göz göre göre yalan söylemeye
gerek yok” dedi.
‹HD ‹zmir fiube Cezaevleri Komisyonu üyesi Mihriban Karakaya
da, son iki ay içinde tedavi olmak için
hastaneye sevk edilen tutuklulara yap›lan iflkencenin bile fiahin’i yalanc›
ç›karmaya yetti¤ini söyledi.
(H. Merkezi)
s› tutsaklara verilmedi. Socialist
Worker isimli dergininin 2126.,
2127., 2128. say›lar› ve Nothostor Compoi dergisi Türkçe’den
farkl› dil ve lehçede olmas› gerekçesiyle verilmedi. Tiroj isimli derginin Kas›m-Aral›k say›s›n› da ayn›
gerekçeyle el konuldu. ‹flçi-köylü
gazetesi, Yeni Demokrat Gençlik dergisi ve Partizan dergisi aylard›r içeri verilmiyor. Son alt› ay
içinde ‹flçi köylü gazetesinin bir say›s› d›fl›nda (Yeni Demokrasi) hiçbir say›s› verilmedi.
Aç›klamaya göre tutsaklar taraf›ndan gönderilmek istenen birçok
y›lbafl› kart›na ve mektuba da çeflitli gerekçelerle engelleme getirilmifltir.
(H. Merkezi)
Kontrgerilla iflbafl›nda!
Geçti¤imiz aylarda devrimcilere
ve devrimci yay›nlara yönelik bir dizi
sald›r›da bulunan devletin, kuflkusuz
yabanc›s› olmad›¤›m›z ve bilinen bask›
yöntemlerinden biri de kaç›rma politikas› olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Bunun bir örne¤i de ‹stanbul Sar›gazi’de Demokratik Haklar Federasyonu’na ba¤l› faaliyet yürüten
Anadolu Demokratik Haklar
Derne¤i’nin iki üyesinin bir gün aral›kla 7 ve 8 Ocak 2008 tarihlerinde
güpegündüz sokak ortas›ndan devletin yüzü maskeli kolluk güçlerince kaç›r›larak saatler süren iflkence ve tehditlere maruz kalmas›yla yaflanm›flt›r.
7 Ocak 2008 Çarflamba günü
dernek üyesi Hüseyin Aslan, yüzleri kar maskeli kiflilerce gözleri ba¤lanarak bir araçla ormanl›k alana götürülmüfl, elbiseleri ç›kart›larak fiziksel ve psikolojik sald›r›ya u¤ram›fl,
birkaç saat sonra Sar›gazi’de bir okulun önüne at›lm›flt›r.
8 Ocak 2008 Perflembe günü
ise dernek üyesi ‹nan Coflar, benzer bir flekilde sokakta yürürken
zorla bir araca sokularak gözleri ba¤lanm›fl, tehdit, kaba dayak ve çeflitli
sald›r›lara u¤ram›fl, ellerinden ve yüzünden b›çakla yaraland›ktan sonra
yine Sar›gazi’de otoyol kenar›na at›lm›flt›r.
11 Ocak 2008 Pazar günü saat
14.00’te Demokrasi Caddesi giriflinde, bu sald›r›lara ve devletin y›ld›rma politikalar›na karfl› DHF’nin örgütlemifl oldu¤u bas›n aç›klamas›na,
biz ‹flçi-köylü okurlar› da baflka bir
bölgedeki eylemimizi iptal ederek
kat›ld›k. Devrimci dayan›flman›n lafta
de¤il, eylemli olmas› gereken bu özel
süreci s›n›f mücadelesinin büyütülmesi, örgütlenmesi süreci ile birlikte
ele almak gereklidir.
Konuyla ilgili 9 Ocak 2009 tarihinde ‹HD ‹stanbul fiubesi’nde
bas›n aç›klamas› yapan Demokratik
Haklar Federasyonu, krizin iflçi ve
emekçiler üzerindeki yak›c› etkisinin
artt›¤›, demokrasi ve hak alma mücadelelerinin yo¤unlaflarak geliflti¤i bir
süreçte üyelerine yap›lan sald›r›n›n
mevcut düzenin ve faflizm gerçekli¤i-
nin geldi¤i boyutu gösterdi¤ini belirttiler. Federasyon ad›na aç›klama yapan Eylem Y›ld›z, üyelerine yönelik gerçeklefltirilen kontrgerilla sald›r›s›n›n “devlet içindeki çetelerin”
tasfiye edildi¤i yalan›n› tüm ç›plakl›¤›yla gösterdi¤ini kaydetti.
(Sar›gazi ‹K okurlar›)
1 May›s
Mahalle
Derne¤ine
çete sald›r›s›
Ümraniye 1 May›s Mahallesi’nde faaliyet gösteren Güzellefltirme Derne¤i, 10 Ocak tarihinde, çetelerin silahl› sald›r›s›na u¤rad›.
Derne¤e, yoldan geçen bir araç taraf›ndan, hedef gözetilerek atefl
aç›ld›¤› belirtilirken, sald›r›y› protesto eden kitleye de polis sald›rd›.
Ö¤len saatlerinde gerçekleflen
ve polislerce korunan çeteler taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i bilinen
sald›r›n›n ard›ndan yap›lan ça¤r›yla, olay› protesto etmek için biraraya gelen kitle “Çetelere Geçit
Vermeyece¤iz!” yaz›l› bir pankart açarak, sald›r›y› protesto
eden sloganlarla Çeflme Dura¤›’na
do¤ru yürüyüfle geçti. Yürüyüfl
boyunca sald›r›y› teflhir eden konuflmalar yap›l›rken, kitlenin önü,
daha Çeflme Dura¤›’na var›lmadan, Çevik Kuvvet polislerinin
kurdu¤u barikatla kesildi. Burada
kitleye tazyikli su ve gaz bombalar›yla sald›ran polise, kitle de tafl ve
sopalarla karfl›l›k verdi.
Sald›r›n›n boyutunu geniflleten
polisin, mahalledeki Cem Evi’ne
girerek, buraya da gaz bombalar›
att›¤› ö¤renildi.
Eylemde bir kifli gözalt›na al›nd›, iki kifli de bafllar›na gaz bombas› isabet etmesinden dolay› yaraland›.
(Kartal)
Üç ilde gözalt›
15 Ocak Cuma günü Sivas’ta
yap›lan bir etkinli¤i gerekçe gösteren
polis, Sivas, Ankara ve Kayseri’de ‹flçi köylü, Yeni Demokrat Gençlik, Devrimci Demokrasi ve
Ekim Gençli¤i dergisi okuru ö¤rencilerin evlerini basarak 26 kifliyi
gözalt›na ald›.
Sivas TMfi ekipleri taraf›ndan üç
ilde efl zamanl› gerçeklefltirilen gözalt› terörü sonunda al›nan ö¤renciler
“terör örgütüne üye olmak ve
örgüt ad›na faaliyet yürütmek”le
suçland›.
E¤itim-Sen Sivas fiubesi’ne de bask›n düzenleyen polis, flubeyi “terör
örgütüne yard›m ve yatakl›k”
yapmakla suçlad›.
Gözalt›na al›nanlardan Yeni Demokrat Gençlik okurlar› Mustafa Sar›ca ve Orhan Y›ld›r›m; Devrimci
Demokrasi okurlar› Ünal Günal,
Onur Akdeniz, Cihan Kirsiz, Aysun
Düflkün ve K›z›lbayrak okuru Ali Abbas Y›lmaz tutuklan›rken di¤erleri 19
Ocak günü serbest b›rak›ld›.
(Ankara)
Mersin’de
polis terörü
Türkiye’nin her yerinde artan tutuklama ve polis terörü Mersin’de de
kendini göstermektedir. Mersin’de
son olarak bir ay önce ekonomik krize iliflkin E¤itim-Sen’in yapt›¤› eyleme sald›ran ve devrimcilere de sürekli olarak kimlik kontrolü gibi uygulamalarla gözda¤› vermeye çal›flan polisler son olarak da yurtseverlere
(YDG-M) bir operasyon gerçeklefltirdi. Mersin ve birkaç ile yönelik efl zamanl› gerçekleflen operasyonda 29 kifli gözalt›na al›narak Adliye’ye sevk
edildi. Hemen ertesi günü gözalt›na
al›nan yurtseverlerin aileleri ve Mersin’de bulunan devrimci ve demokrat
kurumlar adliye önünde bekleyerek
destekte bulundular.
Akflama kadar süren mahkemede
12 kifli hakk›nda tutuksuz yarg›lanma
ve 17 kifli hakk›nda tutuklu yarg›lanma
karar› al›nd›. Mahkeme sonras› b›rak›lan 12 kifliye yönelik tekrar tutuklama
karar› ç›kar›larak 12 kifli d›fl›nda birçok kifli de yeni bir operasyonla tekrar gözalt›na al›nd›. Ve Adliye’ye sevk
edildiler.
(Mersin)
‹HD’nin 2009
gündemi:
9 ayl›k bebe¤e arama iflkencesi
Hak ihlallerinin en yo¤un yafland›¤› hapishanelere ziyarete giden ailelere yönelik onur k›r›c› uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. 4 Temmuz 2008 tarihinde babas›n› ziyarete giden Derya Deste’nin genital kontrolden geçirilmesiyle gündeme gelen “ince arama” uygulamas›na, son 6 ay
içinde Tire, Torbal›, K›r›klar, Mufl, Bitlis hapishanelerine giden kad›n ziyaretçiler de maruz kalm›flt›.
“‹nce arama” iflkencesine
bir örnek de Ayd›n E Tipi
Hapishanesi’nden geldi. 4
Ocak’ta hapishaneye yak›n›n› ziyarete giden 3 kad›n ve
bir bebek, X-Ray cihaz› dahil 3
noktada aramadan geçirildikten
sonra bir de ç›r›lç›plak soyularak
ince aramaya maruz b›rak›ld›.
Hatice At›lgan, Ayd›n E Tipi
Hapishanesi’nde bulunan babas›
fievket At›lgan’› yeni y›l nedeniyle
yap›lan aç›k görüfle 9 ayl›k bebe¤i,
babaannesi Zeynep At›lgan, annesi
Sevgi At›lgan ile birlikte gitti¤ini
belirtti. 4 gardiyan›n bulundu¤u bir
odada yeniden aramaya maruz kald›klar›n› belirten At›lgan bu odada
önce bebe¤inin tahta bir zemine
yat›r›larak ç›r›lç›plak soyularak bezinin dahi arand›¤›n› dile getirdi.
Ard›ndan 70 yafl›ndaki babaannesi Zeynep At›lgan’›n
da soyunmas›n› isteyen gardiyanlar›n, babaannesini iç çamafl›rlar›na kadar soyarak arad›¤›n› ve azarland›klar›n› dile getirdi.
Ayn› uygulamaya annesi Sevgi At›lgan’›n da
maruz kald›¤›n› dile getiren Hatice At›lgan,
“Bu nedenle babam›n
yan›na görüflmeye geç
gittik. Babam sordu¤unda ise utançtan yaflad›klar›m›z› anlatamad›m. Yaflad›klar›m›z bir
kad›n olarak çok onur
k›r›c›.”
‹HD Ayd›n fiubesi’ne
baflvuran Hatice At›lgan, yap›lanlar›n hukuk d›fl› oldu¤unu ve hapishane görevlileri
hakk›nda suç duyurusunda
bulunaca¤›n› söyledi.
Mufl Hapishanesi’nden
12 Eylül manzaralar›
Mufl E Tipi Kapal› Hapishanesi’nde bulunan Mehmet Yamaç,
bas›n kurulufllar›na gönderdi¤i mektubunda 12 Eylül dönemini aratmayan bask›lara maruz kald›klar›n› belirtti. 4 hafta önce sabah say›m›ndan
hemen sonra 1. Müdür Mehmet Ç›tak’›n talimat›yla gardiyanlar›n hapishanenin giriflinde bofl bir odaya kapat›ld›¤›n› ve ard›ndan yüzlerce askerin
ko¤ufllara operasyon düzenledi¤ini
söyleyen Yamaç, askerlerin odalarda
battaniye, yatak, giysi, duvar panolar›,
duvar saatleri, yemek tabaklar›, kafl›k,
bardaklar, televizyon, defter, kitap,
yaz›lan an›lar, makaleler, duvarlara
çak›lan çiviler ile yerdeki fayanslar› da
söküp götürdüklerini kaydetti. Götürülen tüm eflyalar›n hapishane giriflinde bulunan X-Ray cihaz›ndan geçirildi¤ini vurgulayan Yamaç, “Tüm odalardan al›nan eflyalar›, el ifli malzemeleri, kitaplar, defterler, yaz›lan ve bofl
olan tüm ajandalar, gazete, dergi, ya-
z›lan roman, makale ve an›lar›n d›fl›nda di¤er eflyalar› getirip odalara att›lar” diye belirtti.
Bu ve benzeri operasyonlar›n
amac›n›n katliama zemin haz›rlamak
oldu¤unu aktaran ve kendilerine verilen tüm haklar›n gasp edildi¤ini söyleyen Yamaç, hapishane müdürüyle
görüflmeye giden arkadafllar›n›n da
hapishane müdürüyle birlikte hapishaneden sorumlu yüzbafl› ile de görüflmek zorunda kald›klar›n› ve tutsaklara iflbirlikçilik gibi onur k›r›c›
tekliflerde bulunuldu¤unu ifade etti.
“Faflist cunta darbesi olan 12 Eylül ve Diyarbak›r Cezaevi sürecini yafl›yoruz” diyen Yamaç, kamuoyunun Mufl ve di¤er hapishanelerde yaflanan olaylara karfl› duyarl›
olmas› gerekti¤inin alt›n› çizerek duyarl›l›k gösterilmedi¤i takdirde hapishanede yeni bir katliam›n yaflanaca¤›
uyar›s›nda bulundu. (H. Merkezi)
Hapishaneler
100 bini aflk›n tutuklu ve hükümlünün bulundu¤u hapishanelerde durum
giderek kötüleflir ve keyfi uygulamalar
sürekli yayg›nlafl›rken, bu durum karfl›s›nda ‹HD Genel Merkezi, 2009 y›l›nda hapishanelerle ilgili komisyonlar›n› güçlendirme karar› ald›. ‹çinde
D‹SK, KESK gibi sendika ve çeflitli kurumlar›n temsilcilerinin de yer alaca¤›
bir komisyon kurmay› planlayan dernek, 2009 y›l›nda hapishanelerde yaflanan ve yaflanacak olan hak ihlallerini
temel gündemi olarak ele alacak.
Bunun ilk ad›m› olarak 2008 y›l›na
ait hapishaneler raporunu da Ocak ay›
sonunda ilgili bakanl›klara teslim etmeyi planlayan ‹HD, hükümet yetkilileri
ile yapacaklar› görüflmelerin ard›ndan,
hapishanelerde yaflanan sorunlara dikkat çekmek için ‹stanbul’dan Ankara’ya bir yürüyüfl gerçeklefltirecek.
Dernek ayr›ca sa¤l›k sorunlar› yaflayan
tutsaklar›n durumlar›n› da yak›ndan takip etmeye devam edecek.
(H. Merkezi)
Politika-gündem
‹flçi-köylü 8
23 Ocak-5 fiubat 2009
Ezberi, mücadelede kararl›l›k bozacak
Küresel ekonomik-siyasal krizle birlikte
“kurtar›c›” rolüne soyundurulan IMF’nin Rachel ve Elkan baflkanl›¤›ndaki heyeti, 8 Ocak’ta
Türkiye’ye geldi. Heyetin yeni bir Stand-By
anlaflmas› için geldi¤i biliniyor.
Görüflmelerin, Ocak sonuna, hatta fiubat
ay›na kadar sürece¤i söylense de, görüflmenin
sonucunda yap›lacak anlaflman›n içeri¤i ve
kapsam› hakk›nda, hiç de flafl›rt›c› olmayan bilgiler s›zmaya bafllad› bile.
Bu 20. Stand-By sürecinde de, emperyalizme ve onun ekonomik-siyasal politikalar›na
göbekten ba¤›ml› olan Türkiye’nin pazarl›k
flans›n›n olmad›¤›n› en baflta koymak gerekiyor.
Zaten yap›lacak anlaflmaya iliflkin görüfllerini aç›klayan hemen tüm ekonomistlerin yorumlar› da, bunun “ezberi bozan” bir anlaflma
olmayaca¤› yönünde. fiunu bilmek ve görmek
gerekiyor ki, IMF’nin flu süreçte sadece Türkiye ile de¤il, tüm ba¤›ml› ülkelerle yapt›¤›
“kriz ekonomisi” ad› alt›ndaki anlaflmalar›n
tümü ayn› “ac› reçeteyi” içeriyor. Uzun y›llardan beri ba¤›ml› ülkelere sunulan “ac› reçetelerin” ac›s› bu kez yenilip-yutulmaz dereceye
ç›kar›lm›fl oluyor. “Küreselleflme” döneminin
neo-liberal politikalar›na aynen ancak daha da
a¤›rlaflt›r›lm›fl haliyle devam edilmesini içeren
IMF anlaflmalar›n›n en son örnekleri, Ukrayna, Macaristan ve Pakistan ile yap›lan anlaflmalar da görülmüfltür. Türkiye ile yap›lacak
anlaflman›n bu ülkelerle yap›lan anlaflmayla
ayn› öze sahip olaca¤›n›, yap›lan aç›klamalara
dayanarak rahatl›kla söyleyebiliriz.
Derinleflen krize paralel olarak yap›lan bu
anlaflmalar›n özünü, dünya pazarlar›n›n a¤›r
bir durgunluk yaflad›¤› dönemde, iç pazarlar›
daralt›p, d›fl pazarlara üretim yapma hedefi
oluflturuyor. Bu durum ise, anlaflman›n yap›ld›¤› ba¤›ml› ülkelerin emekçilerinin, al›m gücünün daha da zay›flamas›n›, y›llardan beri s›k›lan kemerde, s›kacak delik kalmamas›n› da
beraberinde getiriyor. Kamu harcamalar›ndan neredeyse bütünüyle vazgeçmek gibi bir
öze de sahip olan IMF’nin “kriz ekonomisi”,
hayata geçirildi¤i tüm ba¤›ml› ülkelerde, sosyal y›k›m› önceki dönemlerden daha da üst
boyutlara tafl›maktad›r. Bunun en somut yan-
s›mas› ise, iflsizlik olarak ortaya ç›kmaktad›r.
IMF’den gelecek paran›n
yeri haz›r!
Türkiye egemen s›n›flar›n› bu anlaflmayla
birlikte ilgilendiren esas mesele, IMF’den al›nacak parad›r ve bu paran›n nerelere-kimlere
harcanaca¤› bellidir. Yani daha para ele geçmeden, yeri haz›rd›r!
Paran›n büyük bölümünün sermayeye aktar›laca¤› yap›lan aç›klamalardan da anlafl›lmaktad›r. TÜS‹AD gibi patron örgütlerinin
IMF ile yeni anlaflman›n bir an önce yap›lmas›
yönlü telkinleri böylece bofla ç›kar›lmam›flt›r.
Al›nacak olan para bir yandan sermayeye
–geçici de olsa- “rahat nefes” ald›racak, di¤er
yandan hükümetin seçim propagandas› ve yat›r›m› olarak yapt›¤› harcamalarda elini rahatlatacak, daha savurgan davranabilmesini sa¤layacakt›r.
Bir süre önce ç›kar›lan bütçenin son halini de ortaya ç›karacak olan IMF görüflmelerinin, ezberi bozmayaca¤› ve yukar›da koymaya çal›flt›¤›m›z, eksi¤i olan, ancak fazlas› olmayan sonuçlar› do¤uraca¤› kesindir. Kesin olan
bir di¤er nokta ise, ç›kan sonuçtan en fazla
etkilenenlerin iflçi ve emekçi y›¤›nlar olaca¤›,
s›rtlar›na y›k›lmak istenen faturan›n, IMF ile
yap›lacak bu yeni Stand-By anlaflmas› ile birlikte daha da a¤›rlaflt›r›laca¤›d›r.
akabinde, ak›llara ister istemez, “‹srail ile bir
dizi anlaflmas› olan Türkiye egemen s›n›flar›n›n, bu son görüflmede bu anlaflmalar› yenileme, yenilerini yapma gibi konular›n d›fl›nda,
acaba Filistin’e dönük bu katliam sald›r›lar›n›
da gündeme ald›lar m›?” sorusu geldi. Bu sorunun cevab› ise bizce çok net olarak evettir!
TC egemen s›n›flar›n›n emperyalistlerle ve Siyonistlerle olan uflakl›k iliflkileri ve de bu ba¤lamda üstlendikleri misyon da zaten bunu gerektirmektedir.
Sald›r›lar›n ilk günlerinde Filistin meselesini “geçifltirme” tavr›n› ye¤leyen Erdo¤an’›n,
sonraki günlerde yapt›¤› aç›klamalara bak›ld›¤›nda ortada bir dan›fl›kl› dövüfl oldu¤u da görülmektedir. Erdo¤an söylemlerinde sadece
Filistin’e timsah gözyafllar›
Türkiye egemen s›n›flar›, flu s›ralar sadece
IMF ile de¤il, emperyalistlerin bölgesel politikalar›nda üstlendikleri rol gere¤i de, yo¤un
bir ziyaret trafi¤i yaflamaktalar. Bu ziyaretlerin bir k›sm›n› ülkeye yap›lan ziyaretler, bir
k›sm›n› ise, egemen s›n›flar›n günümüz temsilcileri Cumhurbaflkan› Gül ve AKP hükümetinin temsilcilerinin ülke d›fl›na yapt›klar› ziyaretler oluflturmakta.
Özellikle de Ortado¤u’yu kapsayan bu
karfl›l›kl› ziyaretlerin biri de Filistin sald›r›lar›ndan hemen önce Siyonist ‹srail devletinin
baflbakan› Olmert taraf›ndan yap›lan ziyaretti.
Olmert’in Türkiye ziyaretinin üstünden
çok fazla geçmemiflti ki, Filistin halk›na dönük
katliam sald›r›lar› bafllad›. Sald›r›lar›n hemen
IMF’nin flu süreçte sadece Türkiye ile de¤il, tüm ba¤›ml› ülkelerle
yapt›¤› “kriz ekonomisi” ad› alt›ndaki anlaflmalar›n tümü ayn› “ac› reçeteyi” içeriyor. Uzun y›llardan beri ba¤›ml› ülkelere sunulan “ac› reçetelerin” ac›s› bu kez yenilip-yutulmaz dereceye ç›kar›lm›fl oluyor.
‹srail’i “orant›s›z güç kullanmak” biçiminde
elefltirmekle yetiniyor ve sanki “böyle anlaflmam›flt›k” demeye getiriyordu. Tüm ülkede
gerçeklefltirilen Filistin halk›yla dayan›flma eylemlerinin, ‹slami taban taraf›ndan da güçlü
Ekonomik kriz köylülerin
“ümü¤ünü” s›k›yor
vafl yavafl çekilmektedir. Bu çekilme bizim
gibi yar›-sömürge ülkelerde ekonomik
krizi daha da derinlefltirecek ana etkenlerdendir. Bunun en somut örne¤i döviz fiyatlar›n›n yükselmesidir. Ülkenin dört bir yan›nda hemen hemen tüm sektörlerde hissedilen ekonomik kriz, hiç gündeme tafl›nmam›fl
olsa da tar›m sektöründe de hissedilecektir.
Krizin tar›ma etkisi...
Eylül ay›nda patlak veren ve tüm dünya
borsalar›n› etkisi alt›na alan ekonomik kriz giderek derinlefliyor. 2008’de krizlerin yaflanaca¤›n›, zor bir y›l olaca¤›n› dile getiriyorlard›.
Nitekim bu öngörü do¤ru ç›kt›. 2008 Nisan
aylar›nda g›da krizi yaflat›l›rken, bunu petrol fiyatlar›n›n 150 dolar› bulmas› izledi. Son olarak
da “süper güç” ABD’de büyük banka ve sigorta flirketlerinin batmas›yla patlak veren ve
dünya borsalar›n› altüst ederek derinleflen
ekonomik kriz, y›l›n ilk günlerinde yap›lan öngörülerin somut göstergeleri oldu. Dünya, kapitalist sistemin afl›r› üretim ve kâr h›rs›n›n bir
sonucu olarak patlak veren bu krizle çalkalan›rken, ülkemizde ise ekonomik krizin dalga
dalga geliyorum demesine ve yavafl yavafl ülkeyi etkisi alt›na almas›na ra¤men, krize önlem
ça¤r›s› yapanlar› “felaket tellal›” ilan eden AKP
hükümeti üç maymunu oynuyordu.
Bugün de R. T. Erdo¤an gitti¤i her yerde
siyasi manipülasyon yapmaktad›r. Fakat ekonomide yaflanan gerçekleri manipüle et-
bir biçimde örgütlenmeye bafllamas›ndan ve
bunun seçimlerde oy kaybetmeyi beraberinde getirebilecek olmas› telafl›yla, sözde elefltirilerinin dozunu art›rsa da, ikiyüzlülü¤ünü
örtmeyi baflard›¤› pek söylenemez.
Çünkü Erdo¤an bir yandan timsah gözyafllar› dökerken, di¤er yandan hem Ortado¤u
hem de buna ba¤l› olarak Filistin meselesini
emperyalistlerin ve de Siyonistlerin ç›karlar›na uygun çözmeye dönük bir dizi görüflmelerin de içindedir. Uzun y›llard›r oynanan “Troya At›” misyonu, bu süreçte daha da belirgin
olarak a盤a ç›km›flt›r. Bölgede “bar›fl› sa¤lama” ve “bölgesel lider” olma gibi iddialar›n
ard›nda yatan gerçeklik budur.
CHP, MHP gibi ›rkç›-faflist partilerin Filis-
mek o kadar kolay de¤ildir. Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K)’nun aç›klad›¤› A¤ustos
ay› reel sektör rakamlar›, yap›lan manipülasyonun arkas›ndaki gerçekleri göstermeye yetmektedir. Bu rakamlara göre otomobil üretiminde yüzde 14.4 azalma yaflan›rken, tekstilde
yüzde 21.3 daralma, televizyon üretiminde
yüzde 36.5, çamafl›r makinesi üretiminde yüzde 7.3, buzdolab› üretiminde yüzde 26.6 daralma gerçekleflmifltir.
Otomobil üretiminde önemli bir a¤›rl›¤›
olan TOFAfi, FORD, Renault gibi firmalar çeflitli illerdeki fabrikalar›n› kapat›rken, birço¤unda da üretime ara vermifllerdir. Di¤er sektörlerde de ücretsiz izne ç›kartmalar, iflten atmalar giderek artmaktad›r. Sektörlerde yaflanan
bunlar olurken, son 5 y›ld›r AKP’nin övünerek
aç›klad›¤› ekonomideki “büyümelerin” arkas›nda, yabanc› sermaye (ki en çok yabanc› flirket
AKP döneminde ülkemize gelmifltir), s›cak para ak›fl›, d›fl kredi biçimleriyle sa¤lanan d›fl kaynaklar vard›r. Krizle birlikte d›fl kaynaklar ya-
Ekonomik krizin tar›m sektörüne etkisi
döviz fiyatlar›yla birlikte faizlerin de yükselmesidir ve bu yükseliflin devam etmesiyle daha y›k›c› olacakt›r. Kriz öncesi genel olarak tar›mda
ileriye dönük politikalar de¤il emperyalistlerin
etkisini güçlendiren politikalar izliyordu.
GSMH’den tar›ma yüzde 1’in alt›nda pay ayr›l›rken, ürünlerde kota ve düflük taban fiyat› uygulan›yordu. Üreticiye dönük desteklemeler yok denecek kadar azd›. Bu politikalar sonucunda, tar›mda d›fla ba¤›ml›l›k artm›fl
ve kronik küçülmeler ola¤an olmufltur. Bu gerçeklerle bak›nca flimdiki durumda ekonomik
krizin tar›m sektörünü di¤er sektörlere nazaran daha y›k›c› etkilemesi kaç›n›lmazd›r.
Kriz koflullar›nda, ülkemizde oldu¤u gibi
dalgal› kurda ifllem gören dövizde ani yükselifller gerçekleflir. Bu dalgalanma nedeniyle dövizin nerede sabitlenece¤i belirsizli¤ini korur. Bu
durum en çok bizim gibi yar›-sömürgelerde
kendini gösterir. Dövizdeki bu yükselifl
do¤rudan tar›m kredi faizlerinin de yükselmesine neden olur. Bugün hiçbir tar›msal destekleme alamayan, düflük taban fiyatlar›yla beli bükülen üretici,
üretti¤i ürünün maliyetini dahi karfl›layamayacak durumdad›r. Haliyle var olan
tin için döktükleri de yine ayn› flekilde timsah
gözyafllar›d›r. Çünkü en basitinden, ‹srail’le
yap›lan anlaflmalarda bunlar›n da ayn› oranda
paylar› vard›r. Ayr›ca Kürt meselesindeki katliamc› yaklafl›mlar› bile tek bafl›na ikiyüzlülük-
borcunu bile ödeyemeyen ve bankalara icral›k
olan üretici, tar›m kredi faizlerinin yükselmesiyle kredi kullanmaktan kaç›nacakt›r. Son bir
y›lda yüzde 100 zamlanan girdi fiyatlar›na, dövizdeki art›flla birlikte yeni zamlar eklenmifltir.
Artan girdi fiyatlar› karfl›s›nda hiçbir güvencesi-deste¤i olmayan köylüler ya tarlas›n› nadasa
b›rakacak ya da kendi imkanlar›yla pazara dönük de¤il kendi geçimini sa¤layabilecek kadar
üretime yönelecektir. Bu zorunlu yönelifl tar›mdan kopufllar›n say›s›n› art›r›rken, tar›msal
üretimde de ciddi aç›klar›n yaflanmas›na neden
olacakt›r.
Ülke tar›m›nda her geçen y›l, d›fla ba¤›ml›l›¤›n ve buna paralel ithalat rakamlar›n›n artmas› söz konusu iken, kriz nedeniyle tar›msal
üretimde, iç tüketimle uyumlu üretimin gerçeklefltirilememesi (en az›ndan temel g›da
ürünlerinde) ithalat rakamlar›n›n daha da artaca¤› anlam›na gelmektedir. Krizin dünya çap›nda etkili oldu¤u hesaba kat›ld›¤›nda, ithalatç›
ülkeler de kendi iç tüketimlerini karfl›lamaya
yönelece¤i (ya da bunu bahane edece¤i) için
ihraç edece¤i ürünlerde bir s›n›rlamaya gidecektir. Böylece dövizdeki art›fl nedeniyle zaten
yüksek olan ithalat fiyatlar› daha da yukar›larda seyredecektir. ‹thalat fiyatlar›n›n bu denli
yüksek oluflu, bizim gibi birçok tar›m ürünlerinde d›fla ba¤›ml› olan yar› sömürge ülkelerin
ekonomisini iyice zay›flatacakt›r. Haliyle ekonomi zay›flad›kça d›fla ba¤›ml›l›k da artacakt›r.
Di¤er yandan ise iç tüketimi karfl›layacak yeterli ithalat yap›lamayacakt›r. Böylece 2008
Nisan sürecinde yaflat›lan g›da krizlerine yenileri eklenirken, spekülatörlere de kap› aralanm›fl olacakt›r. Ekonomik kriz dünya genelinde
arz-talep dengesini bozacakt›r. Bu tar›ma da
yans›yacakt›r. Tar›m ürünlerinin üretimi, tüketimi karfl›layamaz konuma gelecektir. Daha
bugünden biyoyak›t üretimi arz-talep dengesini altüst etmektedir. Bilindi¤i gibi petrolden
daha ucuza elde edilen biyoyak›t; m›s›r, soya
fasulyesi, bu¤day gibi tar›m ürünlerinin yak›ta
çevrilmesiyle elde ediliyor. Özellikle ABD ve
AB’de yo¤unlaflan biyoyak›t üretimi giderek
yayg›nlafl›yor. Çiftçiler biyoyak›ta yönelirken,
‹sveç 2020 y›l›na kadar tamam›yla biyoyak›t
lerine örnek say›lmal›d›r.
Ezberi mücadelede kararl›l›k
bozacak!
Gerek IMF görüflmelerine, gerekse ayn›
süreçte izlenen Ortado¤u politikas›na bakt›¤›m›zda, Türk egemen s›n›flar›n›n ezberlerini
aynen korudu¤unu görüyoruz. Ezberin Kürt
meselesinde de aynen sürdürüldü¤üne de tan›k oluyoruz. Bu ezberin imha-ihkar-asimilasyonu içerdi¤ini ve bu yönlü politikada da, göstermelik “aç›l›m”lara karfl›n, hiçbir fleyin de¤iflmedi¤ini de yine son süreçte Kürt Ulusal
Hareketi’ne dönük artan sald›r›lardan anl›yoruz.
Kürt sorununda at›lan sözde ad›mlar, bir
süreden beri dillendirilen “PKK’nin sessiz tasfiyesi” ve bu kapsamda ele al›nan “eve dönüfl”
projeleri çerçevesinde gündeme geldi¤i bilinmektedir. Kürt sorununu sistem içine çekerek çözmeyi, bir di¤er deyimle de sistem içinde eritmeyi hedefleyen bu proje, ayn› zamanda genelde dünyada özelde ise bölgede direnen silahl› halk hareketlerini ortadan kald›rmay› da içinde bar›nd›rmaktad›r. Sistem sahipleri ve onlar›n her türlü uzant›s›, s›n›f çeliflkilerinin iyice derinleflti¤i günümüzde, bu
çeliflkilerin silahl› halk hareketlerinde ciddi bir
yükselifli getirece¤i, de¤iflik uluslar›n ve halklar›n sisteme karfl› difle difl mücadelelerinin
giderek kaç›n›lmaz bir hal ald›¤›n› görmekteler. ‹flte hem dünyada hem bölgede hem de
ülkemizde bitirilmeye-engellenmeye çal›fl›lan
budur. Son dönemde devrimci harekete karfl› pefl pefle düzenlenen gözalt› ve tutuklama
sald›r›lar› da ayn› politikalar›n devam›d›r ve
Kürt Ulusal Hareketi’ne dönük oldu¤u gibi,
devrimci ve komünist harekete dönük sald›r›lar›n da daha kapsaml› bir hal alaca¤› kesindir.
Ezilenlerin mücadeleleri ortaklaflt›kça
ve yükseldikçe sald›r›lar›n artmas› da
kaç›n›lmaz olacakt›r. Bu sald›r›lar› geri
püskürtmenin tek yolu ise, sisteme karfl› s›n›fsal temelde bir mücadele vermekten ve bu
mücadeleyi her geçen gün daha da yükseltme
kararl›l›¤›n› bozmamaktan geçmektedir! Egemen s›n›flar›n tüm ezberini bozacak olan da
iflte mücadeledeki bu kararl›l›k olacakt›r!
kullan›m›na geçmeyi hedefliyor. Tar›msal üretim alanlar›n›n daralmas›na neden olan biyoyak›t üretimi tar›m ürünlerinin tüketiminin karfl›lanmas›nda ciddi aç›klar›n oluflmas›na neden
oluyor. Ülkemizde ise; Trakya bölgesinde Alman ziraat mühendislerinin teflvikiyle, Önder
Çiftçi Projesi kapsam›nda biyoyak›t üretimi
yayg›nlaflt›r›l›yor. Bunun bir sonucu olarak ayçiçe¤i üretiminde azalmalar yaflanm›flt›r. Tar›msal üretimi önemli oranda olumsuz etkileyen biyoyak›t üretimi, ekonomik krizle birlikte
tar›msal üretimde daha fazla düflüfllerin ve daha büyük g›da krizlerinin yaflan›lmas›n› kaç›n›lmaz k›lacakt›r.
As›l etki 2009’da
Dünyada yaflanan ekonomik krizin nerede
duraca¤›, boyutunun ne olaca¤› konusunda belirsizlik hâkimdir. 1929 büyük ekonomi
buhran›ndan da boyutlu olaca¤› söylenen bu krizin, bizim gibi yar›-sömürge
ülkelerin ekonomilerini altüst edecektir. Altüst olan bir ekonomik yap›da kuflkusuz ki tar›ma ayr›lan kaynaklar iyice
k›s›lacakt›r. Tar›mda flu an ayr›lan kaynaklarla küçülmelerin önüne geçilemezken, kaynaklar›n iyice k›s›lmas›yla tar›mdaki gerileme, küçülme devam edecektir. Çeflitli ekonomistlerce Türkiye’de krizin 2009 y›l›nda daha etkili
hissedilece¤i vurgulan›rken, AKP hükümeti hala beylik laflarla seçim propagandas› yapmaktad›r. Di¤er bir deyiflle lafla peynir gemisinin yürümedi¤ini çok iyi bilen çeflitli milliyetlerden
emekçi halk›n “ümü¤ünün s›k›laca¤›n›n”
propagandas›n› yapmaktad›r.
Ekonomik krizin giderek derinleflmesine
paralel, bir yandan iflsizlik, yoksulluk ve açl›kta
art›fllar olacak, di¤er yandan buna karfl› gösterilen tepkiler de yükselecektir. Kriz derinlefltikçe halk›n sistemle olan çeliflkileri de keskinleflecektir. Ekonomik talepleri artan halk›n
kendili¤inden hareketlenmeleri örgütlenmeye
de zemin haz›rlayacakt›r. Ekonomik talepleri
için hareketlenen ve örgütsüz olan ezilen
emekçi halk› örgütlü bir güce dönüfltürüp, siyasi taleplere yönlendirmek s›n›f bilinçli proleterlerin görevidir.
23 Ocak-5 fiubat 2009
Politika-gündem
‹flçi-köylü 9
Filistin halk› teslim olmayacak
Gazetemizin yay›na haz›rland›¤› s›rada ‹srail’in Gazze’ye yönelik sald›rganl›¤›n›n yirminci günlerini yaflarken
‹srail devletinin gerçeklefltirdi¤i katliamlar› televizyonlardan canl› flekilde
izlemekteyiz. Gazze’den Hamas taraf›ndan at›lan füzeleri bahane ederek
sald›rganl›¤›n› meflrulaflt›rmaya çal›flan
‹srail bu süre zarf›nda büyük ço¤unlu¤u sivil ve çocuk, binden fazla Filistinlinin ölümüne, 5 binden fazla Filistinlinin yaralanmas›na neden olmufltur.
Gazze’ye yönelik uzun süredir devam eden ekonomik abluka yetmezmifl gibi ‹srail askeri sald›rganl›¤› süresince flehri g›das›z, susuz, elektriksiz
ve gazs›z b›rakarak Gazzelileri açl›kla
terbiye etmeye çal›flmaktad›r. Bunlarla da yetinmeyen ‹srail hastaneleri,
halk›n s›¤›nd›¤› okullar›, mezarl›klar›,
BM’nin tesislerini de aç›kça, tüm
TV’lerin gözü önünde ve herhangi bir
bahane bulmaya dahi gerek duymadan
vurmaktad›r. Buna ra¤men Filistinliler direnmeye, dünya çap›nda halklar›n öfke ve tepkisi büyümeye devam etmekte, ölüm
kusmas›na ra¤men günler geçtikçe ‹srail politik ve askeri aç›dan daha çözümsüz bir bata¤a
sad›fl› flekillerde yerleflimcilere yer
açarak, bu topraklar› da kendilerine
ba¤lamay› hedeflemifllerdir.
Robert Fisk, 30 Aral›k’ta Independent gazetesinde ç›kan yaz›s›nda ‹srail’in tarihi boyunca
gerçeklefltirdi¤i sald›rgan tutumunun sonucunda bugün Gazze’de yaflayanlar›n yüzde 80’inin
son 60 y›l içinde köylerini, kentlerini b›rakarak Gazze’ye göç etmek zorunda kalanlar›n oluflturdu¤unu, ata topraklar›n› terke
zorland›¤›n› belirtmektedir. Bu
nedenle Gazze’de yaflayan yüz binlerce insan ayn› zamanda 60 y›l boyunca
etnik temizlik yapan ‹srail’in bask›lar›
sonucu göç etmek zorunda kalan Filistinlilerin gerçekli¤ini de sembolize
etmektedir.
Ayn› yaz›da medyan›n ‹srail-Filistin
çat›flmas›n› tarihiyle birlikte ele almad›¤›n› ve sanki geçmifli, kökeni olmayan bir grup Yahudi düflman›, sakall›
‹slamc› teröristin birden bire Gazze’de ortaya ç›karak bar›flsever, demokratik ‹srail’e füze yollamaya bafllad›¤›n› düflünmeye halklar› zorlad›¤›n›
belirtmektedir.
Uzun süren direnifl sonucu Filistin
Hamas’a a¤›r bir ders vererek roket
sald›r›lar›ndan vazgeçip ‹srail’in belirledi¤i kurallar içinde hareket etmeye
zorlanmas› tan›m› yap›ld›, ancak Hamas’›n örgütsel yap›s›, destekçileri vb.
faktörler ele al›nd›¤›nda bunun da gerçekçi bir hedef olamayaca¤› aç›kt›r. ‹srailli generallerin diledi¤i gibi sald›r›lar
karfl›s›nda Hamas yöneticileri gizlendikleri yerlerden elleri havada teslim
olarak ç›kmak bir yana feda eylemleri
de dahil olmak üzere direnifli sürdürme mesajlar› vermekte ve hem Filistin
halk›ndan hem de genel dünya kamuoyunda kendisine yönelik sempatinin
artt›¤›n› görmektedir. Ayr›ca Hamas’›n iflgal alt›nda gönderdi¤i
her roket Hamas için zafer olarak say›lmaktad›r ve ateflkes sonunda Hamas halen Gazze’nin
yönetiminde ciddi bir geri ad›m
atmadan kal›rsa dahi bu durum
‹srail’in hanesine yenilgi olarak
yaz›lacakt›r. ‹srail’in aç›ktan Gazze’yi el geçirip, Hamas’› devirip Abbas
yönetimine Gazze’yi teslim etmeyi ifade edip bu yönde harekete geçmesi
mümkün de¤ildir, çünkü böylesi bir
hareket Bat› fieria’daki yönetime azalan deste¤in daha da dibe vurmas›n›
sa¤layacakt›r. ‹srail bir di¤er hedef
‹srail bu sald›r›s›yla baflar›ya ulaflsa dahi Filistinlilerin fliddet ve bask›yla sindirilemeyece¤i ve
Ortado¤u’da ‹srail devletine yer olmad›¤› fikrinin
halk›n bilincinden sökülemeyece¤i nettir.
batt›¤›n› daha iyi görmektedir.
Economist dergisinin “Yüzy›ll›k
Savafl” bafll›¤› ile tan›mlad›¤› ‹srail iflgali ve Filistin direniflinin uzun süre daha
devam edece¤i aç›kt›r. Nesilden nesile aktar›lan direnifl bilinci türlü
katliamlara, planlara, politik
uyan›kl›klara ra¤men bitmemekte, özgürlük ve ba¤›ms›zl›k talebi
yok edilememektedir.
Bu, ‹srail’in Gazze’ye dönük dördüncü iflgali. ‹lk 1948’de, ikinci
1956’da Süveyfl Kanal› üzerinde ‹ngiliz
denetimini sa¤lamak için, üçüncüsü
1967’de Alt› Gün Savafl›’nda yafland›
ve 38 y›l sürdü. ‹srail 3.5 y›l önce Gazze’den çekildi.
‹srail’in Filistin topraklar›ndaki
gayri meflru iflgalinin gerekçelenmesi
de oldukça tan›d›k. ‹srail’e göre topraklar›nda kendilerinden önce kimse
yaflam›yordu. Zaten Siyonistlerin sloganlar›ndan biri de “yurtsuz halka
halks›z yurt”. Onlara göre hedefledikleri topraklarda yaflayan Araplar ise
Filistinli de¤il Ürdünlü Araplard›r ve
kendilerini yönetme kapasitesine de
sahip de¤ildirler. Ancak ’70’lerdeki
mücadele ve 80’lerin sonlar›nda ve
2001-03’te gerçekleflen intifadalar bu
iddialar›n temelsizli¤ini tüm dünyaya
göstermifltir.
1970’lerde ve ’80’lerde Menachem Begin ve Yitzhak Shamir gibi ‹srail baflbakanlar› “kendilerine Tanr›’n›n verdi¤i hakka” dayanarak
Büyük ‹srail için harekete geçmifller
ve Filistin topraklar›nda ya-
halk›n›n boyun e¤meyece¤inin anlafl›lmas› üzerine bu kez de emperyalistler
iki devletli çözümü sunarak direnifle
önderlik eden güçleri pasifize etmeye
çal›flm›fl ve önemli ad›mlar atmay› da
baflarm›flt›r. Bu öneriye göre iki halk
bir topra¤› paylaflam›yorsa o zaman
topraklar› bölmek en mant›kl›s›d›r.(!)
Tabii Filistin halk›n›n yüzlerce
y›ld›r üzerinde yaflad›¤› topraklar›ndaki hakk› ve kendi kaderini
tayin hakk› reddedilerek bu sonuca var›lmaktad›r. Bununla birlikte Filistin’e sunulan toprak parças› da
bir bütün ülke de¤il, Filistin’e özel bir
uygulaman›n sonucu olarak birbiriyle
karadan ba¤› olmayan Gazze ve Bat›
fieria’dan oluflmakta ve iki bölge aras›nda ulafl›m için ‹srail’in topraklar›ndan geçmek gerekmektedir.
✔ ‹srail’in hedefi…
2006 seçimlerinde Hamas’›n kazand›¤› zafer, halk›n çürüyen ve emperyalistlerle iflbirli¤i yapan Mahmut
Abbas yönetimine gösterdi¤i bir tepkiydi. Bu nedenle ‹srail D›fliflleri Bakan› Tzipi Livni, sald›r›lara bafllarken hedefinin Hamas’› devirmek de¤il yaln›zca kentlerine füzelerin at›lmas›n› engellemek oldu¤unu ifade etse de son
teknoloji silahlarla yürüttü¤ü sald›r›lara ra¤men her gün onlarca füzenin
Gazze’den vurmaya devam etmesini
engelleyemedi¤i gibi Lübnan’dan at›lan
füzeler de Gazze’dekinlere efllik etmektedir.
‹srail için en önemli ç›kmaz
kendisi için zaferin
tan›m›d›r. ‹lk baflta
belirtilen
füzelerin
at›lmas›n›n engellenmesi, bini aflk›n insan›n
ölümüne ra¤men füze
sald›r›lar›n›n devam
etmesi nedeniyle anlams›zlaflm›flt›r. Sonras›nda ise zafer olarak
olarak Gazze’ye yard›m›n bir flekilde
girdi¤i Refah s›n›r kap›s›n› ele geçirip
kontrol etmeyi hedefleyebilir ancak
daha öncesinde ‹srail bu amaçla yapt›¤› bir denemeden büyük kay›plarla geri çekilmek zorunda kalm›flt›.
‹srail 2006’da Hizbullah karfl›s›nda ald›¤› yenilgiden sonra
mu¤lak hedeflerle ve iddial› sözlerle iflgale bafllad›¤› Gazze’den
de ele tutulur bir sonuçla ç›kamazsa Ortado¤u’nun en geliflmifl askeri gücü olarak gerilla savafl› karfl›s›nda yenilgisi tescillenecek, prestiji düflecektir. ‹flgal
sürerken dahi ‹srail bas›n›nda bu yönlü kuflkular aç›kça ifade edilmekte,
Hizbullah ve Hamas gibi düflmanlar›
alt edemeyen ‹srail’in ‹ran gibi çok daha güçlü düflmanlar karfl›s›nda zafer
kazanmas›n›n mümkün olamayaca¤›
ifade edilmektedir.
Tüm bunlar ‹srail’in sald›rganl›¤›n›
daha da artt›rmas›na, Gazze’nin içine
daha fazla girerek sokak çat›flmas›n›n
tüm risklerini almas›na ve tüm halka
ayr›m gözetmeksizin sald›rmas›na neden olmaktad›r. Hamas da ‹srail’in
Gazze içine girmesi halinde Gazze’nin
dar sokaklar›nda büyük kay›plar verece¤ini ifade etmektedir.
✔ ‹flbirlikçi Arap yönetimlerinin zavall› hali
‹srail’in bu pervas›z sald›rganl›¤›na
yaln›zca emperyalist devletler de¤il
Mahmut Abbas yönetimi de, M›s›r da
ve di¤er ABD destekçisi Arap diktatörlükleri de destek sunmaktad›r. En
az ‹srail kadar Hamas’›n y›k›lmas›n› dilemekte, aylard›r tüm
Gazze halk›na dayat›lan ekonomik ambargoyu sürdürmede ‹srail’e yard›mc› olmaktalar. ABD
taraf›ndan silahland›r›lan ve d›fl sermayeye büyük ihtiyac› olan Arap emirliklerinin ‹srail’in sald›rganl›¤›na karfl›
ç›kmayacaklar›, ülke içindeki büyük
tepkiyi sindirebilmek için acil toplant›
yap›p, rapor haz›rlamaktan öte bir ifl
yapamayacaklar› da aç›kt›r.
‹srail’in bu sald›rganl›¤› kendini tan›may› ve iliflkilerini gelifltirmeyi hedefleyen Arap devletlerini zora sokmufltur. M›s›r’daki ‹srail karfl›t› eylemler ülkeyi yöneten Mübarek diktatörlü¤üne karfl› mücadeleye dönüflmeye
bafllam›flt›r.
‹srail, Gazze sald›r›s› sonucunda Hamas’›n y›k›l›p Bat› fieria’daki Filistin Yönetiminin bafla
geçmesini arzu etse de sald›r›n›n
devam etti¤i her gün Bat› fieria’daki Mahmut Abbas’›n otoritesi de azalmaktad›r. Sald›rganl›¤›
protesto eden binlerce Filistinli’ye Filistinli polislerin gaz bombalar› ve
coplarla sald›rmas›, Hamas bayra¤›
açanlar› tutuklamas› zaten yolsuzluk
ve çürüme içinde halktan kopan Filistin Yönetiminin daha büyük tepkiyi
üzerine çekmesine sebep olmaktad›r.
Diplomatik görüflme yoluyla ba¤›ms›z
Filistin’i kurma yolunu seçen Abbas’›n
bu yolu takip etti¤i dönemde Filistin
yarar›na tek bir kazan›m dahi elde
edememesi, iflgali sona erdirememesi,
illegal yerleflimcileri engelleyememesi
ve günlük yaflamda olumlu bir geliflim
sa¤layamamas› tepkileri üzerinde
toplamaktad›r.
Filistinli ba¤›ms›z analist Ghassan Khatip Filistin yönetiminin savafl›n kaybedenlerinden biri oldu¤unu belirtirken ba¤›ms›z parlamenter
Mustafa Barguti ‹srail’in Gazze’ye
sald›rarak Hamas’› zay›flatmak bir yana daha da güçlendirdi¤ini ve Abbas’›n tüm Filistin halk›n› koruma kabiliyetine sahip olmad›¤›n›n anlafl›ld›¤›
vurgusunu yapmaktad›r. ‹srail Hamas’› devirmeyi baflarsa dahi
yerine geçecek olan Abbas hükümetinin halk üzerinde sayg›
ve otorite kurmas› mümkün görünmemektedir, çünkü Gazze
halk› kendilerine bu ac›lar› yaflatan ‹srail tanklar›n›n ard›ndan
flehre gelen yeni iflbirlikçi yönetimi tan›mayacakt›r.
Bugünlerde Mahmut Abbas anayasal bir krizle daha karfl› karfl›yad›r. Abbas’›n dört y›ll›k baflkanl›k süresi 9
Ocak’ta sona ermifltir ve baflkanl›k ve
parlamento seçimlerinin gerçeklemesi
gerekmektedir. Hamas da bu süre bittikten sonra Abbas’›n baflkanl›¤›n› tan›mayaca¤›n› ilan etmiflti. Abbas en
uygun zamanda seçimlerin yap›laca¤›n›
ifade etse de bu oldukça risklidir, çünkü Hamas’›n kazanma ihtimali son sald›r›yla birlikte çok daha fazlad›r.
Hamas lideri Halit Meflhal de
Filistin halk›na ‹srail’e karfl› askeri intifada, Bat› fieria’daki Filistin
yönetimine karfl› da bar›flç›l intifada ça¤r›s› yapm›flt›r.
Zaten ‹srail’in Gazze’yi ekonomik
ablukaya al›p Bat› fieria’ya engel koymamas›n›n arkas›ndaki hedef de yoksulluk içinde yaflamaya mecbur b›rak›lan Gazze halk›n›n Hamas’a isyan
edip Abbas yönetimini bafla geçirmesiydi. Bu gerçekleflmeyince ‹srail, askeri sald›rganl›¤› gündemine alm›flt›r.
Ancak aç›kt›r ki Gazze’de Hamas’a dönük tepki halk›n ‹srail’e
karfl› duydu¤u nefretten çok daha azd›r.
Hamas Siyasi Büro sorumlusu Abu Marzouq 9 Ocak’ta ElCezire televizyonuna verdi¤i röportajda bar›fl görüflmeleri için
üç flartlar›n›n oldu¤unu belirtmektedir. Bunlar sald›rganl›¤›n sona
ermesi, askerlerini Gazze’den çekmesi ve tüm s›n›r kap›lar›n›n aç›lmas›d›r.
Marzouq, füze sald›r›lar›na son
vermeyeceklerini çünkü her
gönderdikleri mesajla teslim olmayacaklar›, mücadeleyi sürdürecekleri ve Filistin sorunu çözülmeden kendilerinin de güvenlik içinde bir yaflam süremeyece-
¤i mesaj›n› verdiklerini vurgulamaktad›r.
Marzouq ateflkesi bozan
taraf›n ‹srail oldu¤unu, anlaflmaya ayk›r› flekilde ekonomik ambargoyu sürdürdü¤ünü, ateflkesin
son ay›nda 40’tan fazla
insan› öldürdü¤ünü belirtmektedir.
✔ Emperyalizmin ‹srail’e yönelik deste¤i
ABD ve AB emperyalistlerinin ‹srail’in sald›rganl›¤›na sessiz veya
kör-sa¤›r kald›¤›n› ifade
etmek do¤ru olmayacakt›r. Gerçek, emperyalistlerin bu sald›r›ya tam destek
verdi¤idir. Aç›ktan
hastanelerin bombalanmas›n› savunamayacaklar›na göre sessiz kalmak ve Hamas’› suçlamak, köylerine at›lan füzelerden dolay›
‹srail’in sald›rganl›¤›n› savunma olarak
lanse etme yüzsüzlü¤ünü göstermek
emperyalistlerin ortak tavr› olmufltur.
AB Hamas’› terörist örgütler listesinde
tuttu¤u için kendisiyle do¤rudan iliflkiye
geçmemektedir. ABD’nin d›fl politikas›nda ise ‹srail’in güvenli¤ini ve ç›karlar›n› savunmak vazgeçilmez bir ilkedir.
Bush konuyla ilgili yapt›¤› ilk aç›klamada
ateflkese karfl› ç›karak ‹srail’in sald›rganl›¤›n› aç›kça desteklemifltir. D›fliflleri Bakan› Rice da ‹srail’in hedeflerine ulaflmadan ateflkes yap›lmas›n›n kabul edilemeyece¤ini belirtmifltir.
ABD’nin yeni baflkan› Obama
da görevi devralmadan k›sa süre
önce bafllayan ‹srail sald›rganl›¤›na
karfl› sessizli¤iyle emperyalizmin
gerçekli¤ini anlayamayan genifl bir
kesimi hayal k›r›kl›¤›na u¤ratsa da
Obama’n›n seçim kampanyas›nda
ifade etti¤i sözler dahi ‹srail’in yan›nda oldu¤unu göstermifltir. Obama’n›n ABD’nin henüz baflkan› olmad›¤›
için görüfl bildirmekten geri durup sözü
Bush’a b›rakmas›, Obama’n›n seçim konuflmas›nda ‹srail’in kendisine füze yollayan düflman›na karfl› direnmesinin
hakk› oldu¤unu ifade etmesi ve dan›flmanlar›n›n ‹srail’i destekleyen yorumlar› Obama’n›n maskesinin çok erken
düflmesine sebep olmaktad›r.
‹srail sald›r›s›n›n 1. ay›n› doldurdu¤u
bir dönemde baflkanl›k görevini devralacak olan Obama’n›n bölgede bar›fl elçisi rolüne soyunup zaten Gazze’yi yerle bir eden ve büyük tepki çeken ‹srail’i
ateflkese davet etmesi ve görüflmelere
bafllamak için inisiyatif kullanmas› olas›l›¤› da oldukça fazlad›r. Hamas’a siyasi
bask› yaparak Abbas yönetimiyle ulusal
birlik hükümeti kurmas›n› sa¤layarak
Hamas’› bu hükümet içinde zay›flatmak
da bir di¤er taktik olarak gündeme gelebilir. Zaten Hamas da Abbas’›n
2006’daki seçim zaferlerini tan›mas› ve
meflru bir güç olarak kendilerini kabul
etmesi halinde Abbas’la iliflkilerini düzeltmeyi gündemlerine alacaklar›n› belirtmiflti.
ABD ve ‹srail’in ç›karlar› için en uygun yöntem Filistinlilerin görüflme masas›na getirilip direnifle son vermesidir.
Ancak arkas›nda emperyalistlerin deste¤ini alan ve son teknoloji silahlara sahip ordusu ve güçlü bir ekonomisi olan
‹srail’le 60 y›ld›r iflgal alt›nda olan, uluslararas› yard›ma muhtaç olan ve güçlü
kurumlar› ve iyi bir ekonomisi olmayan
Filistin’in masada ‹srail’le eflit koflullarda
pazarl›k yapamayaca¤› da aç›kt›r.
✔ TC’nin ikiyüzlülü¤ü
‹srail’i sald›rganl›¤›n›n hemen ertesinde en dikkat çekici tepki ise TC’den
geldi. Erdo¤an hemen ülkeler aras› yolculuklara ç›karak ve telefon diplomasisi
yaparak ateflkeste arabulucu rolü oyna-
ma misyonunu elde etmeye çal›fl›rken iç
kamuoyundaki artan tepkiyi pasifize etmek için de sert ifadelerle ‹srail’i elefltirmeyi ve Hamas’› sahiplenici bir üslup
kullanmay› tercih etti. Ancak tarihsel
olarak Ortado¤u’da ‹srail’in en güvenilir müttefiki olan ve ‹srail’in
Filistinlilere uygulad›¤› zulmü ülkemizde Kürt ulusuna uygulamaktan imtina etmeyen TC’nin
bu halleri kimseye inand›r›c› gelmemektedir. Zaten son s›n›r ötesi ve
içi operasyonlarda da TC ordusu ‹srail’den kiralad›¤› insans›z uçaklarla sald›r›larda bulunmufltur.
Sald›r›dan birkaç gün önce ‹srail
Baflbakan›yla görüflen ve görüflmede tutanak tutmayan Erdo¤an, yine sald›r›dan
çok k›sa süre önce ‹srail’le milyonlarca
dolarl›k silah anlaflmas› yaparak taraf›n›
belli etmifltir. ‹srail askerleri Konya’da
e¤itim almaya da devam etmektedir.
Erdo¤an’›n bu tavr› uluslararas›
alanda da yeterince itibar görmemifltir.
‹srail D›fliflleri Bakanl›¤›’n›n kendilerini
en iyi benzer bir sorunla u¤raflan
TC’nin anlayaca¤›n› ifade etmesi, ‹srail
bas›n›nda TC’nin Kürtlere uygulad›klar›
bilinirken ‹srail’i elefltirmeye hakk›n›n
olmad›¤›n›n belirtilmesi ve ‹ngiliz bas›n›nda TC’nin ve baz› Arap ülkelerinin
tüm sert ifadelerine ra¤men diplomatik
aç›dan en sembolik tav›r say›lan büyükelçisini ülkeye ça¤›rmay› gündemine
bile almamas› ile alay edilmesi TC’nin
gerçekli¤ini de bizlere göstermektedir.
Ancak Erdo¤an’›n bu tavr› sadece iç
kamuoyuna yönelik bir mesaj de¤ildir.
ABD emperyalizmi ve ‹srail aç›s›ndan
en önemli mesele kendilerini rahats›z
eden Gazze’de denetimlerinin bulunmamas›d›r ve bu denetimi sa¤lamak için
Filistin’le imzalad›¤› antlaflmalara ayk›r›
olsa da Gazze’ye uluslararas› bir “bar›fl”
gücünün yerlefltirilmesi ve bu güç üzerinden ABD-‹srail ç›karlar›na uygun önlemlerin al›nmas› mümkündür. ‹flte bu
görevi yerine getirmede ABD emperyalizmine göbekten ba¤l› TC ordusunun
kullan›lmas› ‹srail’in güvenli¤i aç›s›ndan
faydal› olabilecektir. ‹flgal s›ras›nda her
konuda bilgi sahibi olmas›na ra¤men
sert elefltirilerle gürleyen ancak ya¤mayan TC hükümeti Hamas’›n kabul edilebilece¤i bir seçenek olarak ortaya ç›kmay› hedeflemektedir.
✔ Filistin halk›n›n
yan›nday›z
‹srail bu sald›r›s›yla baflar›ya ulaflsa
dahi Filistinlilerin fliddet ve bask›yla sindirilemeyece¤i ve Ortado¤u’da ‹srail
devletine yer olmad›¤› fikrinin halk›n bilincinden sökülemeyece¤i nettir. Nesiller boyudur direnen Filistinliler bu sefer de emperyalizmin oyununu bofla ç›karacak ve ulusal kimliklerini ve hakl›
taleplerini sahipleneceklerdir.
Enternasyonal
23 Ocak-5 fiubat 2009
‹flçi-köylü 10
Sürekli devrim bayra¤›n› yükseltelim!
Gui Gui*
Gui Gui, ÇKP’nin Muhaf›z Birli¤i eski üyesidir ve makalelerini takma adla yay›nlamaktad›r. Bu makale orijinal olarak “Eski Bir Devrimciden Gelecek Devrimimize ‹liflkin Kimi
Görüfller” bafll›¤› ile Çince Internet sayfas› www.hongqiwang.com adresinde yay›nlanm›flt›r. Türkçe’ye çevirisi, YKP(M-L)’nin yay›n organ› “Proletarya Bayra¤›”n›n 29 Kas›m 2008
tarihli say›s›ndan yap›lm›flt›r. Çin’de yaflanan süreci daha iyi anlamak için makalenin faydal› olaca¤›n› düflünüyoruz.
30 y›ll›k reformlardan sonra, gerçek bir
komünist partisinin sonuçlar ç›karma zaman›d›r. Son 30 y›lda gerçekleflen de¤iflimler
Çin’de kapitalizmin yeniden infla edildi¤ini kan›tlamakta. Ülkemizdeki esas çeliflki hala proletarya ve burjuva s›n›f› aras›ndaki çeliflki olmaya devam etmekte, fakat bu çeliflkinin as›l
taraf› proletaryadan, burjuvaziye geçmifl durumdad›r. Proletarya ve emekçi halk kitleleri
yeni bir devrim gerçeklefltirmeyle karfl› karfl›yad›rlar. Bu devrimin zeminini, Mao Ze
Dung’un sürekli devrimlerinin desteklenmesi
ve yolsuzlu¤a, ülkenin sat›lmas›na ve kapitalist
yeniden inflaya karfl› sosyalist devrim oluflturmaktad›r. Proletarya diktatörlü¤ü art›k yoktur. Devam›nda sürekli devrimler, proletarya
diktatörlü¤ü koflullar›nda gerçekleflmemektedir. Tam tersine burjuva diktatörlü¤üne karfl›
gerçeklefltirilir. Yolumuz zor ve birçok zigzak içermektedir.
Devrimimizin esas düflmanlar›, parti
önderli¤ini ele geçirip kapitalist yolu izleyen hain revizyonist kliklerdir. Revizyonist gruplar, partinin ismini muhafaza etmeye devam eden sahte komünistlerdir. De¤ifltirmediler çünkü, partinin ismini kullanarak halkla dalga geçiyor ve iktidarlar›n› meflrulaflt›r›yorlar.
17. Parti Kongresi boyunca, Deng fiiao
Ping’in, Çiang Çe Ming’in ve Hu fiin
Tao’nun fikirleri ba¤›ms›z fikirler olarak ortaya ç›kt› ve Marksizm-Leninizm
ve Mao Ze Dung Düflüncesi’ne karfl›
mücadelenin ilkeleri olarak kullan›ld›.
Parti tüzü¤ünde Marks, Lenin ve Mao’dan
bahsetmelerinin nedeni, e¤er gerçekliklerinin
üstünü örtme olarak kullanmazlarsa meflruiyetlerini yitirecek ve bu da y›k›mlar›na yol
açacakt›r. Devam›nda da Marks’›, Lenin’i ve
Mao’yu gerçek yüzlerini ötmek için sonuna
kadar kullanacaklard›r.
Devrimimizin hedefi, bürokrat ve komprador burjuva s›n›f›d›r. Bu onlar›n s›n›fsal özüdür.
Ülkenin ve halk›n ç›karlar›n› satm›fl ve son y›llarda ekonominin finansal bölümünü de açarak
ülkenin kalbini yabanc›lara teslim etmifllerdir.
Bu yapt›klar›n› en s›radan mant›kl› bir insan dahi anlayacakt›r. Davran›fllar› gösteriyor ki, yabanc› güçlerle olan iliflkileri o kadar derin ki
ç›karlar› art›k ayr›flt›r›lmamakta. Ailelerini ve
mal varl›klar›n› flimdiden d›flar›ya tafl›m›fllard›r.
Zaten sat›lm›fl olanlar, ülkeyi ve ç›karlar›n› da
yabanc›lar›n ufla¤› gibi satt›lar. Büyük ölçekte
özellefltirmelere bafllad›lar ve devlet kurumlar›n› satt›lar. Yak›n zamanda geçen yasayla geride kalan devlet kurumlar›nda ücretleri afl›r›
düzeyde artt›rd›lar. Bu, niteliksel
olarak de¤iflimlerin oldu¤u anlam›na gelmekte. Ulusal bilinç
ola-
rak Putin Rusya’s›na hiç benzememekteler. Putin en az›ndan ABD’ye karfl› sesini yükseltmeye cesaret etti. Burada bunlar, bütün ulusal
de¤erlerini yitirmifllerdir. Yabanc›lar› rahatlatmak için kulland›klar› yöntem, Çing hanedanl›¤›
yetkilileri ile karfl›laflt›r›lmakta.
Devlet mekanizmas› tamamen yolsuzlu¤a
batm›fl durumda. Devrimimizin baflar›s›ndan
sonra, eski devlet mekanizmas›n› kullanamay›z. Lenin’in “Devlet ve Devrim”de söyledi¤i gibi devlet mekanizmas›n› y›kmal›y›z. Ancak
anlamal›y›z ki, hala yolsuzlu¤a batmam›fl ve temiz pek çok parti üyesi bulunmakta. Bunlar
bizim esas gücümüz olacakt›r.
Geçmiflte, Mao’nun devrimci çizgisine dönmekten bahsetti¤imizde, baz›lar›
yanl›fl anlad›lar ve tamamen geçmifle
dönmek istedi¤imizi sand›lar. Kabul etmeliyiz ki, geçmiflte kitlelerin tam denetimi ve gözetim hakk›n› tam olarak
kavrayamad›k. fiimdiki hedefimiz, Paris
Komünü’nün ilkelerini takip eden daha
iyi bir sosyalist ülke kurmakt›r. En üst
seviyede gerçek sosyalist demokrasiyi
ilerletmeliyiz. Genel anlamda sadece
proleter demokrasi gerçek demokrasidir. Halk›n ve kitlelerin, yönetme, denetim, seçim ve kamu yetkililerini mahkemeye gönderme yetkileri olmal›d›r.
Ücret farklar›n› azaltmal› ve burjuvalar›n haklar›n› k›s›tlamal›y›z. Paris Komünü’nün ilkeleri bunlard›r.
Birleflik cephe ile ilgili olarak ise, toplumumuzun üç temel güçten meydana geldi¤ini anlamal›y›z. Birinci güç, siyasi iktidara sahip olan
revizyonistlerdir, ikinci güç, proletarya ve
devrimci güçlerdir, üçüncü güç ise, Hsi San
konferans›n› örgütleyen afl›r› sa¤d›r. Bürokrat
ve komprador burjuva s›n›f› ülkeyi sat›yor diye soldan baz›lar› buna karfl› koymak için afl›r›
sa¤la birleflmemiz gerekti¤ini san›yorlar. En
kötü düflmanlar›m›z›n kimler oldu¤unu anlamal›y›z. Revizyonistler ile afl›r› sa¤ aras›ndaki
esas fark, revizyonistlerin hala komünizm
maskesini takmalar› ve böylece bazen yazd›klar› makalelerde görüntüde do¤ru olarak anlafl›lmalar›d›r. Fakat afl›r› sa¤ iktidar› ele geçirdi¤inde kitleleri hunharca ve kanl› bir flekilde
bast›racakt›r. Hsi San konferans›nda yer alan,
Vang Çao Cun gibi büyük kapitalistler iliklerine kadar komünistlere kin duymaktalar ve
sonuna kadar da
anti-komünist
olarak kalacaklard›r.
Bugünkü
rejim önce bunlar›n zengin olmalar›na izin
verdi, sonra
da partiye davet
etti. Böylece onlar›n desteklerini alacaklar›n› sand›lar. Gerçek flu ki, bu insanlar komünist partisine kin duyuyorlar ve bundan kurtulmak için yasal süreçleri kullanmaya çal›fl›yorlar. Afl›r›
sa¤ bu tip insanlar›n siyasal temsilcisidir. Gelecekte, iktidar için afl›r› sa¤ ile mücadele
edece¤iz. Bizler sol olarak, hem revizyonistlerin hem de afl›r› sa¤›n düflmanlar›y›z.
Birleflik Cephe için sloganlar›m›z flunlar olmal›d›r;
“Kapitalist yeniden inflaya karfl› sol içindeki bütün güçlerle birleflmeliyiz. Düflünce al›flverifli için birbirimizle iletiflim içinde olmal› ve biri di¤erini cesaret-
“Ac› çeken kitleleri temsil eden gerçek
Komünist Partisi bizleriz”
Proletarya, devrimimizin öncü s›n›f› olmaya devam edecektir. Bunlara, göçmen iflçiler de eklenmifltir. Proletaryan›n sosyalizme olan sars›lmaz inanc› kan›tlanm›flt›r, çünkü kaderi sosyalizm ile s›k› s›k›ya ba¤l›d›r.
Devrimci solun kurmaya çal›flt›¤› Komünist
Partisi, s›n›f mücadelesini yükseltecek, ger-
çek bir Marksist devrimci komünist partisidir. Gerçek bir komünist partisinin,
Marksizm ve Mao Ze Dung Düflüncesi’ni takip etmesi gerekti¤ini ilan etmeliyiz. Revizyonistlere, bürokrat ve
komprador burjuva kliklerine karfl› mücadele ediyoruz. Bunlar, iktidar› ele geçiren,
lendirmelidir. Ortak bir alan bulmal› ve küçük
farklara tak›lmamal›y›z. Bütün yurtseverler,
mücadele sanca¤›n› ülkeyi satanlara karfl› yaymal›d›r. Herkes mücadele sanca¤›n› yolsuzlu¤a
karfl› yaymal›d›r.”
Bugün, yöneticilerin, halkla dalga geçmek
için güçlü bir pozisyonlar› vard›r. ‹ktidar›n bütününe sahipler ve propaganda araçlar›n›
kontrol etmekteler. Medya onlar›, maden
ocaklar›nda yaflanan kazalardan sonra evleri
ziyaret edip a¤larken göstermekte. Bu oyunculuk kimi gençlerin kafas›n› kar›flt›rm›fl durumda. Oyunculuk olay›n bir parças› ve gerçek anlamda neler yapt›klar›na bakmal›y›z.
Partinin 17. Kongresinden sonra bu insanlar sa¤a do¤ru bir ad›m daha att›lar.
Reformlarda ve son devlet kurulufllar›n›
da satmak için ›srar ettiler. Daha fazla
iflten ç›karmalar› dayatt›lar, iflçilerin
sözleflmelerini iptal ettiler ve dahas›
burada patron olanlar› maaflla çal›flmaya zorlad›lar. fiimdi de “iflçi yasalar›na”
yöneliyorlar. Bu Amerikal› siyasetçilerin önce askerleri Irak’a savaflmaya
göndermesine ve sonrada cepheye gidip ellerindeki hindi dolu taba¤› tutarak
teflekkür etmelerine benziyor.
Bir anti-komünist lider olan Hsie Tao’nun
makalelerini, yay›nlamay› veya hiç bahsetmemeyi ya da elefltirmeyi tercih ettiler. Anti-komünist ve anti-Maoist olan Li Rou›’i 17.
Kongreye davet ettiler. KP ile aç›kça çat›flan,
An Hou› eyaletinden olan Vang Çao Çun’un
dört mektubunu görmezlikten geldiler. Di¤er
taraftan, Çang Çian Fu’yu Mao Ze Dung’u and›¤› için yakalay›p hapsettiler. Solun pek çok
internet sayfas›n› kapatt›lar. Neyi temsil ettikleri aç›k de¤il mi? Özgür düflünce olarak bahsettikleri fley pratikte, üç ilkenin terk edilmesidir; Marksizm ve Mao Düflüncesi’nin terk
edilmesi, iflçilerin, köylülerin ve kitlelerin terk
edilmesi ve devrimin terk edilmesidir. Öte
yandan ö¤rettikleri ise; Pazar ekonomisi, ülkenin yerli ve yabanc› burjuva s›n›f›na sat›lmas› ve faflist diktatörlüklerini sürdürmek için
y›pranm›fl devlet mekanizmas›d›r. Baz›lar›, eski üyelerin 11. Kongreden faydalanarak ayr›cal›kl› hale geldiklerini söylemekte. Yüksek
maafl al›yor, çok iyi bir yaflam sürüyorlar, sa¤l›klar› ve bar›flç› emeklilikleri için de memnunlar. Ayn›s› ayd›nlar ve di¤er yetkililer için de
geçerli. Bugünkü durumdan memnunlar ve
eskisinden daha iyi oldu¤unu düflünüyorlar.
Bugünkü rejime müteflekkirler.
Eski üyelerin iyi yaflad›klar› do¤rudur. Giderleri karfl›lan›yor, ama yaln›zlaflm›fllard›r ayn› zamanda. Internet kullanmay› bilmiyorlar
ve ülkenin gerçekli¤ini anlayam›yorlar. Onlara
yönelik daha fazla propaganda faaliyeti yürütmeliyiz. Bunlar, önceki devrimci dönemlerin
mücadelelerini yaflam›fllard›r. Hala, iyi ile kötüyü birbirinden ay›rabilecek yeterlili¤e sahiptirler. Ço¤unlu¤u, yolsuzlu¤a ve ülkenin peflkefl çekilmesine karfl›d›r. Bizler solda, reformun niteli¤i noktas›nda hem fikiriz.
Fakat izlenecek taktikler noktas›nda
farkl›l›klar›m›z bulunmakta. Bizi zafere
götürecek do¤ru taktik hangisidir?
Do¤ru taktik, do¤ru stratejiyi izlemelidir.
Strateji, ilke meselesidir. ‹lkelere karfl› ç›kamay›z fakat taktik, esneklikle uygulanabilir.
Devrim, yasal s›n›rlar içindeki mücadeleleri
reddetmez. Biz soldakiler, her f›rsatta afl›r›
sola karfl› mücadele etmeliyiz. Örne¤in, Li
Rou›, Hsie Tao ve Çuan Ruo Fi gibi insanlar,
utanmaz, zehirli hainler ve ajanlard›r. Di¤er
yandan kesinlikle reformlara karfl› durmal›y›z.
Baz›lar› Teng’i ve onun söylediklerini kullanmam›z› öneriyorlar fakat Teng tam bir sahteMarksizm’in ve Mao Ze Dung Düflüncesi’nin
devrimci çizgisine ihanet eden hainlerdir.
Bunlar, yolsuzlu¤a batm›fl ve niteliksel olarak gerçek komünistlerden farkl› olan sahte
komünistlerdir. Bu bizim için sorun yaratabilir. Kitleler, karfl›laflt›klar› pek çok haks›zl›¤a
karfl› protesto etmekteler. E¤er ani bir olgu
kitlelerin ayaklanmas›na neden olursa, bu
hem gerçek komünistlerin hem de sahte komünistlerin sonunu getirebilir. Böyle bir tehdit var, çünkü kitleler komünist partisine
kar ve bütün sorunlar›n da kayna¤›d›r. Art›k
ondan kesinlikle bahsetmemeliyiz, çünkü kitlelerin kafalar›n› daha fazla kar›flt›r›r ve onlar›
yanl›fl yöne sevk ederiz. Tam tersine, bu sahtekarlar›n yalanlar›n› ve ikiyüzlülüklerini ortaya ç›karmal› ve da¤›tmal›y›z. Bunu internette
ve her yerde yapabiliriz, kitleleri kazanabilmek için düflündüklerimizi kitlelere propaganda etmeli ve mücadele alan›n› geniflletmeliyiz.
Propaganda yapt›¤›m›z zaman, karfl›tlar›m›z›n
önderli¤ini reddetmeli ve de¤erlendirmelerimizde onlar›n ortaya koydu¤u çerçevenin d›fl›na ç›kmal›y›z.
Sloganlar›m›z, devrimin do¤as› gere¤i, net ve heyecan verici olmal›d›r;
“Mao Ze Dung’un sürekli devrim bayra¤›n› yükseltelim. Revizyonizme, ülkenin sat›lmas›na ve kapitalist yeniden inflaya karfl› büyük sosyalist devrimi ilerletelim!”
Tabii ki sadece sloganlar› hayk›rmayaca¤›z. Çok ve zor ifller yapmam›z gerekiyor.
Geçmiflte Deng fiio Ping iflçi gibi giyinerek iflçi evlerini ziyaret ediyordu. Sonunda, kitleleri sürükleyerek Hong Kong’u (güzel kokulu
liman) pis limana çeviren büyük grevi örgütledi. Di¤er bir örnek ise, Lin fiian Çian taraf›ndan önderlik edilen kahraman grevdir. Solun güçsüz ve ondan uzak durulmas›n›n sebebi, proletarya ve kitlelerle bütünleflmememizdir. Hala güçlü liderlere sahip de¤iliz.
Birkaç y›l önce, Ta Çing’de iflçiler, büro yerleflkelerinde kusursuz bir iflgal gerçeklefltirerek bize flafl›rt›c› yeteneklerini gösterdiler.
Proletaryan›n ekonomik durumu, en devrimci ve radikal s›n›f olmas›n› belirliyor.
‹leriye ad›m atmal›y›z. Ayd›nlar, iflçiler ve
köylülerle bütünleflmelidir.
Faflist diktatörlük rejimi alt›nda bulunmaktay›z. Konuflam›yoruz. Demokrasi istiyoruz. Lenin’ in dedi¤i gibi, “Tarafs›z demokrasi
yoktur, s›n›fsal demokrasi vard›r”. Amerikal›lar, “Sokaklarda Baflkana küfür edebiliyoruz”
diyorlar. Fakat, Amerikan hükümeti, Kore’ye, Vietnam’a savaflmalar› için asker gönderdi¤inde, Irak’› bombalad›¤›nda ve oraya
da ölmeleri için Amerikal›lar› gönderdi¤inde
itaat etmek zorunda kald›lar. Bizim istedi¤i-
olumsuz bakmaktalar. Fakat kitlelerin y›kmak istedikleri, yolsuzlu¤a batm›fl, ülkeyi satm›fl olan ve sadece kendi zenginli¤iyle ilgilenen KP’dir. Mao dönemindeki KP’i y›kmak
istemiyorlar. Kitlelere yönelik propagandam›zda, net bir flekilde gerçek KP ile sahte
KP’yi ay›rt etmeliyiz. Yaz›lar›m›zda ve konuflmalar›m›zda farklar›n› aç›klamal›y›z. Macaristan’da oldu¤u gibi, kitleler sahtesi ile birlikte
gerçe¤ini de y›kmak için çabalayabilirler.
E¤er bu zaman geldi¤inde, farklar›n ne oldu-
miz proletarya demokrasisi, genifl kitlelerin
demokrasisidir.
Komünist Partisi, proletaryan›n öncü gücüdür ve onun taraf›ndan denetlenmelidir.
E¤er proletaryan›n partiyi denetleme ve parti
temsilcilerini görevden alma hakk› yoksa o
zaman revizyonistleflen Merkez Komitesine
karfl› güçsüz kal›r›z. Kim, “kim ki parti sekreteri olursa onun Marksizm kavray›fl› derindir”
diyebilir? Birinin, kim parti sekreteri olursa o
teorisyendir ve Mao ile eflde¤er olarak düflünmesi komedidir. Sekreterin yeri sadece
bir ifltir. Bir bütün olarak s›n›f, güce ve siyasal
bilince sahip olmal›d›r. Sadece s›n›f partiyi denetlemeli ve yönetmelidir. Proletaryan›n partiyi denetledi¤i ve partinin proletaryaya öncülük edebildi¤i proletarya demokrasisi düzeyine ulaflt›¤›m›zda sadece MK’nin revizyonistleflmesinden korkmayaca¤›z. Bu bizim tarihi
dersimizdir.
Bugün bunlar, bütün alanlarda diktatörlü¤ün mekanizmalar›na sahiptirler: Asker, siyasal erkler, yarg› ve bas›n. Önce seni gözalt›na
al›yor ve uyar›yor sonra da seni sürekli takip
ediyorlar. Pek çok zorlukla karfl› karfl›yay›z ve
devrime devam etmeliyiz. Bu alttan kitlesel
bir hareket olmal›d›r. ‹ktidarda olanlar›
alafla¤› edebilmek için iflçi s›n›f›n› örgütlemeliyiz. E¤er ilkinde baflar›l› olamazsak, bir daha bir daha deneyece¤iz.
Özenli bir kitle faaliyeti yürütmeliyiz.
Halk devrim istiyor. fiu an politik bilinçleri yoksa da, ona erifleceklerdir. Devrimi gelecekte isteyeceklerdir ve kitlelere güvenmeliyiz. Nesnel ve öznel koflullar hala olgunlaflmam›flt›r ve sab›rs›z olmay›p dikkatli olmal›y›z. Gizli çal›flmal›,
pek çok bölgede araflt›rma gruplar›
kurmal›, konferans vb. çal›flmalar örgütlemeliyiz. Uygun koflullar yaratmal›
ve kitlelerin siyasal bilincini yükseltmek
için s›k› çal›flmal›y›z. Koflullar›n olgunlaflt›¤› bir gün gelecek ve toplum içindeki bütün birimlerimizi birlefltirip parti olaca¤›z. Bütün parçalar bir tanede
birleflti¤i zaman hiçbir güç bizi durduramaz.
(Yunanistan’dan bir ‹K okuru)
¤unu aç›klamak için çok geç olacakt›r. Örne¤in, 4 Haziran eylemlerinde ö¤rencilerin ve
kitlelerin ço¤unlu¤u yolsuzlu¤u protesto ediyordu, fakat afl›r› sa¤c› lider Fank Li Çi kitleleri kulland› ve protesto trajedi ile sonuçland›. Slogan›m›z; “Ac› çeken kitleleri temsil
eden gerçek Komünist Partisi bizleriz”
olmal›d›r. Yolsuzlu¤a batm›fl olan burjuva s›n›f›n› temsil eden sahte komünist partisi de¤iliz. Bizim istedi¤imiz ortak mülkiyete dayal› sosyalizmdir.
23 Ocak-5 fiubat 2009
Yap› büyüyor, kan-ter içinde
Yüzlerce kahraman yoldafl›m›z, çetin ve uzun mücadeleler içinde hayatlar›n› çeflitli milliyetlerden
Türkiye halk› ve dünya halklar›n›n kurtuluflu u¤runa feda ettiler. Onlar›n devrimci ruhu bize daima ilham verecektir.
Onlar da¤larda, fabrikalarda, okullarda, çat›flmalarda, devrim ve sosyalizm u¤runa can verdiler. Kaypakkaya’lar›n direnifl ruhunu kuflanan
Partizanlar olarak bu kavgada, yüzlerce yoldafl›m›z› günefle u¤urlad›k.
Ezilenler, sömürülenler, horlananlar bu kavgada milyonlarca insan›n›
kaybetti. ‹nsanl›k, ezilmiflli¤in, sömürünün ve zulmün karfl›s›nda y›lmad›. Direndi, baflkald›rd› ve ilerledi. 1917 Ekim Devrimi’yle Lenin’in açt›¤› 盤›rla, emekçiler
yeni ve modern bir sisteme kavufltu. ‹nsanl›k Ekim Devrimi’yle ilk kez sosyalizmi kurdu
ve eme¤i özgürlefltirerek hayallerini gerçeklefltirdi. Ekim
Devrimi’ni yaratan iflçi s›n›f› ve
köylülük büyük bedeller ödedi.
Tarihin açt›¤› yolda ilerleyen
insanl›k Çin ve daha bir dizi
devrimle tarihe alt›n harflerle
gelece¤ini yazd›. Bu silinmemek
üzere yaz›lan tarihi, kan›m›z can›m›zla yazd›k.
S›n›f kavgam›z devam ediyor. Nepal’de binlerce devrimcinin kanlar›yla harmanlanan devrim harc›,
komünistleri bugün iktidara ortak
ettiyse bu, binlerce Nepal emekçisinin kendilerini feda etmeleri sayesinde oldu. Hindistan ve Filipinler’de devam eden sosyalizm kavgam›zda bedel ödemeye devam
ediyoruz. Ülkemizde faflizme karfl›
komünistler, devrimciler ve yurtsever güçler direniyorlar. Kürt ulusunun varl›¤›n› Türk devleti kabul
etmek zorunda kald›ysa e¤er, bu,
Kürt ulusunun ödedi¤i bedeller sayesinde oldu. Ve bugün faflist diktatörlük komünistleri ve devrimcileri teslim alam›yorsa, bu devrald›¤›m›z direnifl gelene¤inin sayesindedir.
Emperyalizm,
insanl›¤a düflman!
Çetin bir sürecin arifesindeyiz. Emperyalistler, onlar›n uflaklar›, gericiler ve faflist diktatörlükler tüm
güçleriyle sald›r›yorlar.
2008’in son günlerinde Siyonist ‹srail
devletinin Gazze’yi bombalamas›y-
la 1000’in üzerinde Filistinlinin öldü¤ü binlerce yaral›n›n oldu¤u vahflete bir kez daha tan›k olduk/oluyoruz. Gazze’nin iflgaline dönüflen
bu sald›r›da, tüm yollar›n kesilmesiyle, hiçbir insani yard›m›n ulaflmad›¤› Gazze’de yaral›lar tedavi edilememekte, binlerce Filistinli açl›kla
bo¤uflmakta. Kuruldu¤undan bu
yana say›s›z defa katliamlar yapan
ve Filistin topraklar›n› iflgal eden ‹srail devleti, hiçbir kural tan›m›yor.
Sald›r› sonras› aç›klamalar›yla ‹sra-
d›r›lar›na hedef olan Filistin
topraklar›, yeni direnifllere tan›kl›k edecektir.
Kriz bizi te¤et
geçmeyecek
Filistin’de bunlar yaflan›rken ABD’de
bafl gösteren krizi bahane edilerek
gasp edilen sosyal haklar, artan
bask›lar ve emperyalist-kapitalist
ülkelerde ardarda ç›kart›lan faflist
mas› mümkün de¤ildir. Yaklaflan
yerel seçimler faflist diktatörlü¤ün
yüzünü bir kez daha halka göstermek için iyi bir f›rsatt›r. Ülkemizde
yeni devrimci f›rsatlar do¤mufltur.
Krizle birlikte bunu yeni devrimci
at›l›mlara dönüfltürmek zaruridir.
Mücadeleye tüm
varl›¤›m›zla at›lal›m!
Düflenlerimizi and›¤›m›z bu Ocak
ay›nda önümüzde büyük ve onurlu
görevler oldu¤unu bilmeliyiz.
Gerilla savafl›nda ›srar ederek yeni
at›l›mlarla üzerimize düfleni yapmal›y›z. Silahl› mücadele d›fl›ndaki
hiçbir yol bizi kurtulufla götüremez. Yaralar›m›z› daha h›zl› sarmal›, toparlanmal›y›z. ‹stedi¤imiz
yerde de¤iliz, bunu biliyoruz. Ancak bunu baflarmak o kadar da zor
de¤ildir. Nice badireler atlatt›k,
mücadelenin en zor dönemlerinde
dahi geri ad›m atmad›k, teslimiyet
rüzgarlar›n› estirmedik, küllerimizden yeniden do¤duk.
il’i daha da cesaretlendiren ABD,
“HAMAS’›n teslim olmas›n›”, aksi
halde “‹srail’in meflru savunma
hakk›n› kullanmaya devam edece¤ini” aç›klayarak bu insanl›k suçunun
bafl sorumlular›ndan oldu¤unu
aç›kça ortaya koyuyor.
Birleflmifl Milletler’in ABD güdümünde hareket eden bir kurulufl olarak
sald›r›y› destekledi¤i aç›kt›r. Avrupa Birli¤i ve di¤er birçok ülkenin
de aç›klamalar›n›n göstermelik oldu¤u, ‹srail’le hala devam eden diplomatik iliflkilerinden bellidir.
‹srail sald›r›dan bir hafta önce yapt›¤›
d›fl gezilerde Gazze’ye bir sald›r›
gerçeklefltirece¤ini birçok ülkeye
aç›klam›flt›. Filistin halk› bu sald›r›ya da kahramanca cevap
verecektir. Siyonist ‹srail devletinin gücü Filistin halk›n›n
direniflini k›ramayacakt›r. Y›llard›r ‹srail devletinin aç›k sal-
Pusula
Tecrübeler ›fl›¤›nda ilerlemeliyiz...
Deneyim-tecrübe kavramlar›na
s›kça vurgu yap›yoruz. Çünkü s›n›f savafl›mlar› tarihinde, de¤ifltirici özneler
her zaman tarihi deneylerden, kendi
pratiklerinden ö¤renmifllerdir. Tarihin
iyi ö¤rencileri ve pratik yarat›c›lar›,
ilerleyifle daha çok olumlu katk›lar
sunmufllard›r. Ortaya ç›kan f›rsatlar›
ezilenler lehine daha iyi de¤erlendirerek, toplumsal devrimlere önayak olmufllard›r. Kendi pratiklerinden ve tarihi deneylerden ö¤renmede geri, di¤er bir anlat›mla tarihin tembel ö¤rencileri, s›n›f savafl›m› imtihan›nda
ortaya ç›kan f›rsatlar› de¤erlendirmede hep yetersiz not alm›fllard›r. Bu yetersiz pratik (tarihin ilerleyifline sunulmas› gereken subjektif katk›lar› sunamad›¤› için) egemenlerin ömrünün
uzamas›na, ezilenlerin daha çok ac›
çekmesine vesile olmufltur.
Bu demektir ki; tecrübelerden
do¤ru bir temelde ö¤renmek, yani tarihin iyi ö¤rencisi olmak, yeni baflar›lar, yeni zaferler için gereklidir. Nite-
Kavga okulu
‹flçi-köylü 11
kim emperyalizm ve proleter devrimler ça¤›n›n ilk büyük tarihsel eylemi
olan Ekim Devrimi, baflta Paris Komünü olmak üzere ezilenlerin tüm pratik
eyleminden ö¤renmifltir. Ekim Devrimi komünarlar›n düfllerini gerçek bir
olgu haline getirmifltir. Bu baflar›n›n alt›nda yatan nedenlerden birkaç›n› flöyle özetlemek mümkündür: Birincisi
Bolflevikler kendilerinden önceki pratiklerin baflar› ve baflar›s›zl›klar›n›n nedenlerini do¤ru bir tarzda analiz ettiler. ‹kincisi, bu analizler ›fl›¤›nda elde
ettikleri tarihi tecrübeleri mekanik de¤il, yarat›c› bir tarzda kendi ülke pratiklerine uygulad›lar. Paris Komünü’ne
dair MLM’lerin yapm›fl oldu¤u tarihi
de¤erlendirmeler, Ekim Devrimi’ni zafere götüren sorular›n yan›t›n› içerecek bir niteliktedir.
Tam da burada üzerinde durulmas› gereken temel sorun, hiçbir proleter önderlikli devrimin s›n›f mücadelesinin tarihi deneyimlerine s›rt›n› dönemeyece¤i gerçe¤idir. Bu gerçek bir
ve gerici yasalar gündemde... Ancak bu böyle gitmeyecektir. Tarih
defalarca buna tan›k olmufl, olmaya
da devam edecektir. ‹flte Yunanistan’da yaflananlar… Ö¤renci ve iflçilerin bafllatt›¤› ve günlerce süren
difledifl mücadele, Yunan gerici s›n›flar›n› adeta dize getirdi. Ülkemizde yüksek perdeden, kriz bizi
vurmaz aç›klamalar› yap›ld›ysa da,
krizden en çok etkilenenlerin bafl›nda Türkiye gibi yar›-sömürge ülkeler gelmektedir. Krizle birlikte
Türkiye’de binlerce iflçi kendisini
sokakta buldu. Krizden ç›kmak için
IMF’nin kap›s›nda ele pençe duran
Türk burjuvazisi, krizin alt›nda ezilecektir.
Yaklaflan yerel seçimlerden kârl› ç›kabilmek için sürekli pembe tablolar çizen AKP hükümetinin, emperyalistlerin deste¤ini alabilmek
için, onlar›n çizdi¤i rotadan ayr›l-
baflka gerçe¤i zorunlu k›l›yor. Tarihi
tecrübeler asla mekanik olarak alg›lanamaz. Bilakis her tecrübe bir ›fl›k gibidir. Karanl›¤› yar›p, ezilenler lehine
ayd›nl›k bir gelecek yaratmak için sadece bu ›fl›ktan yararlan›lmas› gerekir.
E¤er Çin Devrimi, kendi gerçekli¤ini gözard› edip Ekim Devrimi’nin
tekrar›n› uygulamaya kalksayd› yenilgiden kendini kurtaramazd›.
K›sacas›, tarihi tecrübelerden
ö¤renmek, ö¤rendiklerini do¤ru
ve yarat›c› bir tarzda uygulamak
için s›n›fsal bir bak›fl aç›s›na ve
buna uygun devrimci militan bir
prati¤e sahip olunmas› gerekir.
Dünya tarihi tecrübelerinden ö¤renmekten söz edip, yan› bafl›m›zdaki
tecrübelere s›rt›n› dönmek de bizim
iflimiz olamaz. ‹deolojik duruflumuzda,
devrim yolu çizgimizdeki farkl›l›klar di¤er hareketlerin iflçi s›n›f› ve gençlik
çal›flmalar›, gerilla savafl› pratiklerinden ö¤renmemizin önünde engel de¤ildir. Ayn› topraklar üzerinde mücadele ediyoruz. Dolay›s›yla yan› bafl›m›zdaki güçlerin olumlu ve olumsuz
pratiklerinin nedenlerini sorgulamak,
ortaya do¤ru sonuçlar ç›kar›p, s›n›f
mücadelesi lehine kullanmak görevinden asla kaç›namay›z.
Yüzlerce kahraman yoldafl›m›z, çetin
ve uzun mücadeleler içinde hayatlar›n› çeflitli milliyetlerden Türkiye
halk› ve dünya halklar›n›n kurtuluflu u¤runa feda ettiler. Onlar›n
devrimci ruhu bize daima ilham verecektir. Önümüzde ne kadar
güçlük ve s›k›nt› olursa olsun,
hiçbir fley ilerlememizi durduramayacakt›r. Onlar›n an›lar›n›
ancak böyle yaflatabiliriz. Onlar›n,
yar›m b›rakt›¤› büyük eseri, ancak
böyle tamamlayabiliriz. Onlara verdi¤imiz sözü ancak böyle yerine
getirebiliriz.
fiehitlerimiz devrim ve sosyalizm
kavgam›zda birer abide olarak daima yaflat›lacakt›r. Bugün kavgam›z
devam ediyorsa, faflist diktatörlük
karfl›s›nda boyun e¤miyorsak bu
flehitlerimizin bize devretti¤i direnifl gelene¤i sayesindedir.
Komünist önder ‹brahim Kaypakkaya’n›n iflkencedeki tavr›,
Mahir’lerin çat›flmadaki direnifli, Denizlerin idam sehpalar›ndaki hayk›r›fllar› binlerce
devrimci militana yol göstermeye devam ediyor.
Kendi prati¤imizden ö¤renme sürecine gelince; bu konuda istedi¤imiz noktada oldu¤umuz söylenemez. Prati¤imizden ö¤renmek her
fleyden önce, geçmifl tarihimizin yaz›l›
belgelerini ve özellikle süreç de¤erlendirmelerini döne döne incelemeyi içerir. Yani Proletarya Partisi’nin uluslararas› komünist hareketin saflar›nda
yaflanan baz› tarihi dönüm noktalar›nda nas›l bir tutum tak›nd›¤›n› ve ülkede bu çizgiyi temsil düzeyinin ne boyutta oldu¤unu incelemeliyiz. Bu çal›flma, geneli somut duruma uygulamadaki kavray›fl düzeyimizi, niteli¤imizi
önemli oranda a盤a ç›kar›r.
Pratikten ö¤renmek yürüttü¤ümüz çal›flmalarda elde etti¤imiz baflar›
ve baflar›s›zl›klar›n nedenlerini kavramakla bafllar. Baflar›l› bir çal›flman›n
koflullar›n› kavramak, yeni çal›flmalar
için daha haz›rl›kl›, daha donan›ml› olmak anlam›na gelir. Baflar›ya, baflar›
katmak, yani sürekli ç›tay› yükseltmek,
geliflimin sa¤land›¤› ana çizgiyi özümsemekle ilintilidir. Bu kolektif muhasebe
ve bu muhasebeden ortaya ç›kan
olumlu sonuçlar› s›n›f mücadelesinin
prati¤ine sürme gerçe¤idir.
Olumsuz-baflar›s›z pratiklerin çal›flmalar›m›zda yeniden tekrar edilmemesi için mutlaka bu süreçlerden ö¤-
Kavgada
ölümsüzleflenler
Ali Haydar Y›ld›z
Aslen Dersim Mazgirtli olan Ali
Haydar Y›ld›z, Elaz›¤ ilinin Palu ilçesi Erturan köyünde dünyaya geldi. ‹lk, orta ve lise dönemi yoksullukla geçti. 1970’li
y›llara gelindi¤inde kendi yaflam›ndan çok iyi bildi¤i açl›¤›n
ve sefaletin sorumlular›na
karfl› kin ve öfke ile mücadele
etmeye bafllad›. O bu mücadelesini gençli¤in akademikdemokratik mücadelesinde
somutlad›. Proleterya Partisi’nin bilimsel temellere oturtarak oluflturdu¤u mücadele
çizgisini benimseyerek, bunun
geliflip güçlenmesi için yorulmak bilmeksizin bir kadro olarak fedakarca faaliyet yürüttü.
Dersim’de yo¤unlaflt›rd›¤› faaliyetleri ile düflman›n korkulu
rüyas› haline geldi. Vartinik’te
‹brahim Kaypakkaya ile birlikte kald›klar› kömün düflman
taraf›ndan kuflat›lmas› s›ras›nda ç›kan çat›flmada 24 Ocak
1973’te ölümsüzleflti.
Hazro flehitleri
24 Ocak 1981 tarihinde Diyarbak›r’›n Hazro ilçesinde bir ihbar sonucu düflman›n att›¤›
pusuda Haydar Aslan ve ‹hsan
Parçac› çat›flarak flehit düfltüler. Partizanlar› ihbar eden
K›rmatafl köyü muhtar› Tevfik
Keleto¤lu,
13
Temmuz
1981’de gerillalar taraf›ndan
cezaland›r›ld›.
Haydar Aslan
Dersim’in Mazgirt ilçesinde dünyaya gelen Haydar Aslan’›n yaflam› yoksulluk içinde geçmifltir. Faaliyet yürüttü¤ü kitleler
içinde alçakgönüllülü¤ü ve samimiyeti ile öne ç›km›flt›r.
Mazgirt’te bir süre berberlik
yapt›. K›sa bir süre de hapishanede kald›. ‹flkencede direngenli¤i karfl›s›nda diflleri iflkenceciler taraf›ndan k›r›ld›. Kararl› ve azimli çal›flmas› ile birçok alanda görev ald›.
‹hsan Parçac›
Diyarbak›r’›n Hazro ilçesinde
dünyaya gelen ‹hsan Parçac›
bu bölgede faaliyet yürüten
gerilla birli¤inde görev al›yordu.
Yusufeli flehitleri
3 Ocak 1994’te Nilüfer Atav’›n
flehit düflmesinden sonra ge-
renilmesi gerekir. Di¤er bir anlat›mla yaln›z baflar›lar›m›zdan de¤il, ayn› zamanda baflar›s›zl›klar›m›zdan da ö¤renece¤iz. Bu ö¤renme eyleminin somut bir olguya dönüflmesi için mutlaka söylemle prati¤in
uyumunun yakalanmas› gerekir.
Daha da somutlarsak tüm çal›flma
alanlar›m›zda, yani demokratik alan
çal›flmalar›nda, illegal parti çal›flmas›nda faaliyet yürüten tüm komiteler, faaliyet de¤erlendirmelerini yaparken
ortaya ç›kard›¤› sonuçlara uygun olarak bir pratik çal›flma içine girmeleri
gerekir. Örne¤in yürütülen bir kampanya çal›flmas›n› düflünelim; kampanya sonucunda ortaya ç›kard›¤›m›z tecrübeleri yeni çal›flmalar›m›zda baflar›
için bir silaha dönüfltürmezsek, yapt›¤›m›z de¤erlendirmelerin hiçbir anlam› olmaz. De¤erlendirme sonucunda
ortaya ç›kan tüm sonuçlar toplant›
tutanaklar›nda sadece belirlemeden
öteye bir ifllev görmezler. Belirlemeci
yaklafl›mlar s›n›f mücadelesi aç›s›ndan
bir anlam tafl›maz. Belirlemeci tutumlar›n afl›lmas›, al›nan kararlar›n uygulanmas› için devrimci bir pratik ön
kofluldur. Bundan dolay› her devrimci militan kat›ld›¤› tüm toplant›larda
al›nan kararlar›n, öngörülen görevlerin yerine getirilmesinin takipçisi ve
rilla birli¤i Yusufeli karakolunu
basmaya karar verir. Kamulaflt›r›lan bir minibüsle yola ç›kt›klar›nda aramaya denk gelince çat›flma ç›kar. 24 Ocak
1994’te ç›kan çat›flmada Erhan
Öztürk, Hasan Özdo¤an, ‹hsan fiimflek ve Muharrem Kaya
flehit düfler.
Erhan Öztürk
1967 y›l›nda Mersin’de memur
bir ailenin 5 çocu¤undan biri
olarak dünyaya geldi. Ailesine
ekonomik olarak katk›da bulunmak için ortaokuldan itibaren hem çal›flmaya hem de
okulunu bitirmeye çabalad›.
Bu çal›flma okuma temposu lise bitinceye kadar devam etti.
‹stanbul’un Tozkoparan semtinde MLSPB saflar›nda mücadeleye bafllad›. Siyasal olarak
kendini gelifltirirken bir dizi
pratik eyleme kat›ld›. Bir süre
sonra ‹brahim Kaypakkaya’n›n
düflünceleri ile tan›flt›. 1989 y›l›nda Partizan saflar›nda mücadele etmeye bafllad›. 1990’da
Dersim’deki gerilla birliklerine
kat›ld›.
‹hsan fiimflek
1965 y›l›nda Sivas’ta dünyaya gelen ‹hsan fiimflek (Memo) Karadeniz ve Dersim’de gerilla
faaliyetine kat›ld›. ‹hsan fiimflek’in en önemli özelli¤i nefleli, coflkulu ve kararl› bir kiflili¤e sahip olmas›yd›.
Hasan Özdo¤an
1956’da Dersim’in Nazimiye ilçesinde do¤du. K›sa sürede
devrimci düflüncelerle tan›flan
Hasan Özdo¤an (Ali Haydar
Uzun) bir süre Dersim’de gerilla faaliyeti yürüttü. 1992 ilkbahar›nda Topçam da¤lar›nda
ard›ndan Artvin’de gerilla faaliyetine kat›ld›.
Muharrem Kaya
1968 Sivas Divri¤i do¤umlu Muharrem Kaya (Veli) ilk olarak
1986 y›l›nda bildiri da¤›t›rken
tutsak düfltü. 1989-1990 y›llar›nda Tokat’ta faaliyet yürüten
Muharrem Kaya, bu faaliyetleri sonucu tutuklanm›fl ve Kayseri Zindan›’na konulmufltu.
1992 fiubat’›nda zindandan firar ederek Karadeniz da¤lar›
ile bulufltu.
uygulay›c›s› olmal›d›r. Her devrimci
militan kolektifin alm›fl oldu¤u kararlar›n ne ölçüde uyguland›¤›n›n denetleyicisi olmal›d›r. Her devrimci militan yer alm›fl oldu¤u komitenin faaliyet de¤erlendirme toplant›lar›n› dönemsel olarak gözden geçirmelidir.
Tekrar› içeren de¤erlendirmeleri, al›n›p uygulanmayan kararlar›n nedenlerini daha iyi anlayabilmek için bu sorgulaman›n ve denetiminin olmas› gerekir.
Kendi faaliyetlerimizi gözden geçirmek, t›kan›kl›¤› ve dura¤anl›¤› aflmak için çok yönlü ve kapsaml› ›srarc› bir devrimci çaba gerekir. Bu çaba
beraberinde geliflmeyi getirir; kendini tekrar eden yönelim ve hedefleri
ortadan kald›r›r. Daha ileri hamleler,
daha kapsaml› ve dar toplant›larda
al›nan kararlar›n uygulanmas›yla
mümkün olabilir.
Sonuç olarak; genel ve öznesi oldu¤umuz tüm çal›flmalar›m›z› sürekli
gözden geçirmeliyiz. Ö¤renme ve
uygulama, denetleme ve hesap
verme eylemini çal›flmalar›m›z›n
tüm safhalar›nda uygulamaya çal›flmal›y›z. Dün ile bugün aras›ndaki
ba¤lant›y› kurmak, yar›n› daha örgütlü bir tarzda planlamak için izlenmesi gereken en do¤ru yoludur.
Gö¤ün yar›s›
‹flçi-köylü 12
23 Ocak-5 fiubat 2009
Yorumsuzlar
Kad›n vampirler buluflmas›
‹srail; kad›n, erkek, çocuk demeden
katliama devam ediyor ve Filistin’de insanl›k kan›yor hala. Derinleflen emperyalist krizin kan bedeli oluyor parça
parça bedenler, bebek cesetleri, kan
kusan ölüm makineleriyle yar›m b›rak›lan yaflamlar… Ölümle yaflam aras›ndaki çizgi; her bombada, her kurflunda
inceliyor, hatta binlerce insan için yok
olmufl durumda. Emperyalistler “mutlu” olsun, rahat yataklar›nda “terör”
korkusu yaflamas›n diye katlediliyor kad›nlar, çocuklar, yafll›lar; insanlar. “Gelece¤in teröristleri” olarak en çok
da Filistinli çocuklar ve hatta bebekler
nasibini al›yor bu katliamdan.
Tüm ülkelerden ardarda soka¤a
dökülen halklar ise hayk›r›yor: “Katil
‹srail, Filistin’den defol!” BM, AB
vb. a¤z›ndan “insan haklar›”n›, “demokrasi”yi düflürmeyen bilumum emperyalist patentli kurumlar ise kulak
t›kam›fl, hiçbir fley olmam›flças›na devam ediyorlar “demokrasi mücadelelerine”! Büyük müttefik katil ABD ise
“sonunda kadar arkas›nday›z” diyor. Yani bir kez daha devletler gerçek yüzlerini gösterirken; halklar da
yine bir kez daha gözler önüne seriyorlar ki; “dünyan›n tüm ezilenleri kardefltir”.
Türkiye’de de halk›m›z taraf›ndan
lanetlenen bu katliama devlet sessiz
kalmad›! A¤›z dolusu “sinirli” ve “öfkeli” tepkiler veren Erdo¤an, ald›¤› biraz
daha makul davranma yönlü uyar›lardan sonra sesini k›sm›fl; bu sefer de
sessiz kald›¤›n› söyleyen (ve asl›nda ondan hiçbir fark› da olmayan) muhaliflerine sert ç›km›flt›r. Önceleri “dökülen
kan yerde kalmaz” söylemleri ile
neredeyse intikam yeminleri eden Er-
kampanyalar› bafllat›lm›fl durumda Filistin için. (Ki bu kampanyadan elde edilen gelirlerin de mutlak ceplerine gireceklerini söylemeye lüzum yok.) Ve ilk
yard›msever vatandafll›k görevini Erdo-
faflist TC taraf›ndan baz› Filistinlileni yaflamlar› kurtar›larak, kan paras› ödenmifl oluyor adeta.
Ama en trajikomik olan› da çeflitli
Carla Bruni, Cherie Blair ve di¤er
“bafl bayan”lar›n kat›lmad›¤› toplant›ya TÜS‹AD baflkan› Arzuhan Yalç›nda¤’dan Türkan Sabanc›’ya, Dilek Hanif’e kadar bir dizi kad›n kat›ld› ve
“duygulu anlar” eflli¤inde Filistin için
sistemin kendilerine biçti¤i rolü oynad›lar/oynamaya çal›flt›lar. Bir sinevizyon gösterisinin ard›ndan Emine Erdo¤an duygulu bir konuma yapt› ve
portakal sular› içilip, aile foto¤raf›
çektirdikten sonra Filistin halk›n›n
ac›lar› ile yeterince dayan›fl›ld›¤›na kanaat getirilerek dayan›flma sona erdi
ve ard›ndan First Leydi’ler bo¤azda
akflam yeme¤i yediler.
Filistin’de kad›nlar ve çocuklar
vahflice katlediliyorken; yard›m amaçl› topland›klar› lüks
otelin, giyindikleri fl›k k›yafetlerin, yedikleri pahal› yiyeceklerin paras›n›n buradaki kandan sa¤lan›yor olmas› zaten
en baflta bunlar›n asla bir yard›m düflüncelerinin olmad›¤›n›n göstergesi.
do¤an, sonradan ise “‹srail ile iliflkiler kesilsin” talebini dillendirenlere
“bekara kar› boyamak kolay” fleklinde yan›t vermeye bafllam›flt›r. ‹lk bafllarda “bakkal dükkân› iflletmiyoruz” sert aç›klamalar›nda bulunan Erdo¤an, ard›ndan yine bu talebi göstermelik de olsa yineleyen “muhalefet” liderlerine ise “sen iktidardayken niye kesmedin iliflkilerini?” diyerek
bir yandan da çaresizli¤ini, hükümet
olunabilece¤ini ama iktidar olunamayca¤›n› itiraf etmifltir.
fiimdilerde ise hükümetçe yard›m
Duruflma tarihinden
sonras›na randevu
Vakit Gazetesi Yazar› Hüseyin Üzmez’in “Cinsel istismar” suçlamas›yla yarg›land›¤› Bursa 4. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde 17 Eylül 2008 tarihinde görülen
duruflmada, 14 yafl›ndaki ma¤dur B.Ç., ‹stanbul
Adli T›p Kurumu’na sevk edilmiflti. B.Ç’ye 19 Eylül
2008 tarihinde Adli T›p’taki muayenesinin ard›ndan “Beden ve ruh sa¤l›¤› bozulmam›flt›r” raporu
verildi. Adli T›p 6. ‹htisas Kurulu’nun raporuna itiraz eden B.Ç’nin avukatlar›, rapor haz›rl›¤›nda çocuk psikologunun bulunmad›¤›n› belirtmiflti. ‹tiraz›
kabul eden mahkeme, yeniden rapor al›nmas›n› istemiflti. B.Ç’ye ikinci kez Adli T›p Kurumu Baflkanl›¤›’ndan rapor almas› için 16 Mart 2008 tarihine
randevu verildi.
Duruflma tarihinden sonraya verilen randevu son
dönemlerde skandal raporlar›n alt›na imza atan
Adli T›p kurumunun topluma faydal› de¤il zararl›
bir kurum oldu¤unu da gösteriyor...
Vietnam’da 4 bin
kad›n iflçi grevde
Vietnam’daki bir ayakkab› fabrikas›n›n 4 bin kad›n iflçisi greve ç›kt›. Kad›n iflçiler grevin bafll›ca nedenini, ustalar›n kendilerini dövmesi ve afla¤›lamas› olarak aç›kl›yorlar.
Grevin di¤er nedenlerinden biri ise, hastal›k veya bir
yak›n›n ölümü durumunda verilen ücretli izinlerin
gasp edilmesi. Tayvanl›lara ait Sun Jade adl› fabrikada yaflanan bu grev, Haziran ay›ndan bu yana gerçeklefltirilen 3. grev. 2008 y›l›nda Vietnam genelinde gerçeklefltirilen grevlerin say›s› ise 650. Yani
2007 y›l›ndan % 30 daha fazla.
uçaklar›yla ‹stanbul’a geldikten sonra
en lüks otelinden birinde (Four Seasons Oteli’nde) toplaflarak, erkekleri ‹srail’in çanak yalay›c›l›¤›n› yaparken, bombalarken tüm “kad›nl›klar›n›” kullanarak halk›n gözünü boyama
ifllevini yerine getirmeye çal›flt›lar.
¤an üstleniyor. Ç›kar›p cebinden 40 TL
(yanl›fl okumad›n›z tam 40 TL) ba¤›fll›yor Filistin halk› için. Bu “cömert”
adam, asl›nda tam da sistemi temsil ediyor. Sistemin ikiyüzlülü¤ünü, kaypakl›¤›n› ve iflbirlikçili¤ini…
Hükümet taraf›ndan at›lan ad›mlar
bununla da bitmiyor. Filistin’de yaralanan yetiflkin ve çocuklardan bir grup
Türkiye’ye getirilerek tedavi alt›na al›n›yor. ‹srail’le statejik anlaflmalar›n› devam ettiren, Konya’da askeri üssünü
bar›nd›ran ve bu haliyle Filistinlilere s›k›lan kurflunlarda önemli bir pay› olan
devletlerin First Lady’lerinin Emine
Erdo¤an liderli¤inde bafllatt›¤› kampanya olsa gerek. AKP hükümetinin
Filistin için düzenledi¤i “yard›m” kampanyalar›ndan, bafl›n› bizim “first lady”
Emine Erdo¤an’›n çekti¤i “Uzat elini
ey insanl›k!” fliarl› kampanya, gerçekten de en dikkat çekeni. Suriye’den Katar’a, Ürdün’e birçok “first
lady” ve Koç’tan Sabanc›’ya kadar ifl
dünyas›n›n (sömürü düzeninin) önde
gelen ve yapt›klar› “dayan›flma” etkinli¤inde dahi aile foto¤raf› d›fl›nda sahneye ç›kmamaya çal›flan kad›nlar; özel
Filistin’de kad›nlar ve çocuklar vahflice katlediliyorken; yard›m amaçl› topland›klar› lüks otelin, giyindikleri fl›k k›yafetlerin, yedikleri pahal› yiyeceklerin
paras›n›n buradaki kandan sa¤lan›yor
olmas› zaten en baflta bunlar›n asla bir
yard›m düflüncelerinin olmad›¤›n›n göstergesi. Ayr›ca “gün” yaparm›fl gibi biraraya gelmeleri, tav›rlar› samimiyetsizliklerinin had safhada oldu¤unu aç›kça
gösteriyor. ‹nsanlar ölürken, katledilirken onlar üzerinden böyle haince ticaret yapan zihniyet kadar, yok edilmeyi
hak eden baflka bir fley yoktur!
Töre san›klar›na aile boyu
hapis cezas›
Van’›n Baflkale ‹lçesi’nde
u¤rad›¤› tecavüzün ard›ndan
hamile kalan ve do¤um yapt›ktan sonra 21 Ekim 2006’da “aile meclisi” karar›yla a¤abeyi
Kemal Erdafl taraf›ndan öldürülen 16 yafl›ndaki Naile Erdafl cinayetiyle ilgili dava, karara ba¤land›. Van 1. A¤›r Ceza
Mahkemesi’nde görülen karar
duruflmas›nda, Naile Erdafl’›n
a¤abeyi, annesi, babas›, amcas›
ve day›s› ömür boyu, di¤er day›s› da 16 y›l 8 ay hapis cezas›na çarpt›r›ld›.
Olaydan sonra tutuklanarak hapishaneye konulan genç
k›z›n babas›, amcas› ve iki day›s›n›n polisteki ifadelerinde cinayetten önce biraraya gelerek
konufltuklar›, konuflmada genç
k›z›n amca ve day›lar›n›n, aileye
“ya bu k›z› öldürün ya da
bize verin” dedi¤i yer alm›flt›.
Komflusu A.G.’nin tecavüzüyle
hamile kalan Naile Erdafl(15), 9
ay hamileli¤ini gizlemek zorunda kalm›fl ve do¤umdan k›sa bir
süre önce hastaneye gitmiflti.
10 gün sonra kuca¤›nda bir bebekle eve dönen genç k›z anne-
sine olay› anlat›nca aile meclisi
toplanm›fl ve ölüm karar› ç›km›flt›. A¤abey Kemal Erdafl da
infaz› gerçeklefltirmiflti. Cinayetin ard›ndan Naile Erdafl’›n
babas›, amcas› ve iki day›s›n›n
tutuklanm›fl olmas›na karfl›n,
cinayetin ifllenmesinde kamu
görevlilerinin de ihmali olup olmad›¤› tart›flma yaratm›flt›.
Davan›n son duruflmas›nda
mahkeme heyeti, Naile Erdafl’›
öldürmekle suçlanan a¤abeyi
Kemal Erdafl’› “töre saiki ile
adam öldürmek”ten, baba
Mehmet Erdafl, anne Siti Erdafl,
amca Kerim Erdafl, day› Sabri
Erdafl’› ise “töre saiki ile
adam öldürmeye azmettirmek” suçundan a¤›rlaflt›r›lm›fl ömür boyu hapis cezas›na
çarpt›rd›. Mahkeme heyeti,
Naile Erdafl’›n di¤er day›s› Zeki
Erdafl’a da hafifletici sebepler
bulundu¤undan 16 y›l 8 ay hapis cezas› verdi. A¤›rlaflt›r›lm›fl
ömür boyu hapis cezas› alan 5
kiflinin cezas›, duruflmalardaki
iyi hallerini göz önüne alan
mahkeme heyeti taraf›ndan
ömür boyu hapse çevirildi.
Van Kad›n Derne¤i Baflkan
Yard›mc›s› Zozan Özgökçe,
“Bunun bizim için hayat
kurtar›r bir karar oldu¤unu düflünüyorum” dedi.
Ancak mahkeme sonucundan Naile’yi “beni öldürürler”
demesine karfl›n hastaneden ailesine teslim eden görevliler
hakk›nda herhangi bir ceza ç›kmad›. Oysa sadece 2006 y›l›nda
Van’da ayn› gerekçelerle “aile
meclislerinin” verdi¤i kararlarla
katledilen kad›nlar›n say›s› 47
iken devlet kurumlar›n›n da bu
cinayetlere kad›nlar› koruma
alt›na almayarak ortak oldu¤u
aç›k ortadayd›. (H. Merkezi)
Nepal’de köle
k›zlar›n isyan›
Nepal’da yoksul aileleri taraf›ndan, ev ifllerini yapmalar› için sat›lmalar›n›n ard›ndan kurtar›lan yüzlerce “köle k›z çocu¤u”, ifl ve e¤itim hakk› için yürüyüfl
yapt›.
Baflkent Katmandu’da düzenlenen gösteriye yaklafl›k 400 kifli kat›ld›. Paras›z e¤itim ve ö¤renim, iyilefltirmeler istediklerini belirten bir pankart tafl›yan gös-
Tecavüze u¤rad›¤›
için suçlu ilan
edilerek
katledilen
yüzlerce kad›ndan
bir de
Naile Erdafl...
tericiler, cinsel ve emek sömürüsü nedeniyle kendilerine tazminat verilmesini talep ettiler.
Nepal Gençlere F›rsat Vakf› Baflkan› Som
Paneru, bu k›z çocuklar›n›n cinsel tacize, tecavüze, iflkenceye maruz kald›¤›n›, e¤itim hakk›na ulaflamad›¤›n› söyledi. Nepal’in bat›s›ndaki 5 bölgede uygulanan gelene¤e göre, etnik Tharu
toplulu¤undan 6-7 yafllar›ndaki k›z çocuklar›, 1500 rupiye (20 dolar) “kamlaris” denilen sözleflmeli iflçi olarak sat›l›yordu. Bu uygulama 8 y›l önce yasaklanm›flt›.
* 12 Ocak 2009; ‹zmir’de
ayn› gün içinde Goncagül Köseo¤lu adl› kad›n fliddetli geçimsizlik yüzünden eflini terk etti¤i için
abisi taraf›ndan sokak ortas›nda
öldürülürken, Aygül G. isimli
kad›n ise kocas› taraf›ndan üzerine k›zg›n ya¤ dökülerek yak›ld›ktan sonra 18 yerinde b›çakland›.
S.C. adl› kad›na ise, kavga etti¤i
kocas› taraf›ndan elektro flok cihaz›yla bay›lana kadar iflkence yap›ld›.
* Manisa’da polise s›¤›nan 18
yafl›ndaki P.U. kay›npederinin
kendisini tavana ast›¤›n›, difllerini
kerpetenle söküp tecavüz etti¤ini
söyledi. 18 yafl›ndaki P.U. bir y›l
önce tan›flt›¤› 24 yafl›ndaki
A.K.’yle resim nikâh yapmadan
A.K.’nin ailesiyle ayn› evde yaflamaya bafllad›. A.K., evlendikten 1
ay sonra eflini ailesine teslim ederek askere gitti. ‹ddiaya göre,
P.U. ile A.K.’nin ailesi aras›nda
anlaflmazl›klar ç›kmaya bafllad›.
Kay›npeder H.K. bunun üzerine,
4 ay önce efli C.K. ve k›z›
G.K.’nin de yard›m›yla gelini
P.U.’yu ellerinden tavandaki kancaya ba¤layarak kerpetenle difllerini söktü, tecavüz etti. P.U., yaflad›klar›n›n ard›ndan evden kaçarak ‹zmir’deki akrabalar›n›n yan›na s›¤›nd› ve polise giderek eflinin
ailesinden flikâyetçi oldu.
* Küçükçekmece’de cesedi
bulunan Nurgül Ak›n’›n, ailesinin karar›yla öldürüldü¤ü belirlendi. Nurgül Ak›n’›n cesedi 24
Aral›k 2008’de, Küçükçekmece’de bulunmufltu. Genç kad›n
telle bo¤ulmufl, ard›ndan yak›lm›flt›. Soruflturma sonucunda görücü
usulüyle 1.5 y›l önce evlendirilen
Nurgül’ün eflinin, kendisini aldatt›¤› iddias›yla ailesini arad›¤› ve
k›zlar›n› almalar›n› istedi¤i ö¤renildi. Bunun üzerine ailenin de
“K›z baba evine dönerse geri gitmez” diyerek ölüm karar›n› ald›klar› iddia edildi.
* Zonguldak’ta 45 yafl›ndaki
fiahin Köro¤lu, tart›flt›¤› efli Döndü Köro¤lu’nu (44) 7 b›çak darbesiyle öldürdü. Türkiye Taflkömürü Kurumu’nda maden iflçisi
olarak çal›flan fiahin Köro¤lu, efli
Döndü Köro¤lu ile tart›flt›. ‹ki k›z›n›n evde olmad›¤› s›rada bilinmeyen bir nedenle bafllayan tart›flma s›ras›nda, fiahin Köro¤lu
mutfaktan ald›¤› b›çak ile efli
Döndü’yü gö¤üs ve kar›n bölgesinden b›çaklad›. fiahin Köro¤lu,
daha sonra evinden ç›k›p polis
merkezine giderek teslim oldu.
* Ensest yüzünden evden kaçan 14 yafl›ndaki k›z Bodrum’da 5
kiflinin tecavüzüne u¤rad›. Öz babas›n›n 3 y›ld›r kendisine cinsel
taciz ve tecavüzde (ensest iliflkide) bulundu¤unu anlatan
M.T.’nin, bu durumdan kaçarak
önce Ayd›n’a, ard›ndan da Bodrum’a geldi¤i, ancak burada da 5
kifli taraf›ndan defalarca tecavüz
edildi¤i ö¤renildi.
* Çorum’un Bayat ilçesinde
16 yafl›ndaki k›z kardefline tecavüz etti¤i iddias›yla tutuklanan 17
yafl›ndaki Mehmet O., Çorum L
Tipi Kapal› Cezaevi’nde kald›¤›
ko¤ufltaki di¤er hükümlüler taraf›ndan iple bo¤ularak öldürüldü.
Dünyadan
‹flçi-köylü 13
23 Ocak-5 fiubat 2009
Politik tutsaklar›n koflullar› giderek a¤›rlafl›yor
Küresel mali ve siyasal krizin s›n›f
çeliflkilerini daha da keskinlefltirmeye
bafllamas›yla birlikte, sistem muhaliflerine dönük gözalt› ve tutuklama sald›r›lar›
da tüm dünyada art›fla geçmifl bulunmakta. Dünyan›n birçok bölgesinden gelen haberler, siyasi tutsak say›s›ndaki
önemli art›fla iflaret ederken, tutsak yak›nlar› ve de tutsaklarla dayan›flma örgüleri, birbiri ard›na ça¤r›lar yay›nlayarak
ya da eylemler düzenleyerek, politik
tutsaklar›n içinde bulunduklar› a¤›r koflullara dikkat çekmeye çal›flmaktalar.
lardan beri, Bask ülkesindeki anlaflmazl›ktan dolay› ‹spanya ve Fransa’daki hapishanelerde tutulan 764 BASK
tutsa¤›na dönük özel bir uygulamaya
gitmekte ve tutsaklar›n birçok insani
hakk›n› gasp etmekteler.
On binler, politik tutsaklar
için soka¤a ç›kt›
Bask’›n Bilbo kenti 3 Ocak’ta on
binlerin kat›ld›¤› kitlesel bir eyleme
sahne oldu. Politik Tutsak Yak›nlar› Örgütlenmesi (Etxerat) taraf›ndan ça¤r›s› yap›lan eylemin bafll›ca talebini, ‹spanya ve Fransa hapishanelerindeki BASK tutsaklar›n›n içinde bulundu¤u insanl›k d›fl› koflullar›n iyilefltirilmesi oluflturuyordu.
Fransa ve ‹spanya hükümetleri, y›l-
3 Ocak’ta Bilbo’da gerçeklefltirilen
eylemde, tutsaklar›n içinde bulundu¤u
a¤›r koflullar›n iyilefltirilmesine dönük
talepler flöyle s›raland›.
1- ‹dam cezas›na hay›r; ‹spanya
yasalar› tedavi edilemez derecede
hasta olan tutsaklar›n tahliye edilmesini öngörmekte. Ancak ‹spanya hükümeti a¤›r hasta olan 10 tutsa¤›n tahli-
Yunanistan’da
eylemler
devam ediyor
lar› örgütü Gestoras pro Amnestia’nin yöneticilerine, ETA ile dolayl›
veya dolays›z herhangi bir ba¤lar› oldu¤u kan›tlanmam›fl olmas›na karfl›n,
8-10 y›ll›k cezalar verildi. Örgütün faaliyetleri, tutsaklarla dayan›flmay›, iflkenceye ve her türden devlet keyfiyetine karfl› mücadeleyi içerdi¤i için,
mahkeme örgütü terörist olarak niteledi.
3- BASK’l› tutsaklar BASK ülkesine getirilsin; Bask›c› yöntemlerden birini de “BASK’l› tutsaklar›n ayr›flt›r›lmas›” oluflturuyor. Tutsaklar›n
tutuldu¤u hapishaneler BASK’a yüzlerce km. uzakl›kta. Her bir aile çocu¤unu veya eflini ziyaret edebilmek için
haftada ortalama 1400 km. yol kat etmek zorunda kal›yor. Bu mesafe,
Fransa’daki hapishanelere yap›lan ziyaretlerde 1600 km.ye kadar var›yor.
Bugüne kadar çok say›da aile, ziyarete gidifl-dönüfller esnas›nda ölümcül
kazalar yaflad› ya da birço¤u a¤›r yaraland›. Ayr›ca ziyaretlerin oldukça yüksek bir maddi yükü var.
Avrupa’n›n göbe¤inde
iflkence
Hapishanelerin dolmas›n› getiren bir
di¤er gerçeklik ise, genç insanlar›n, özellikle de sol hareketlerle iliflkisi olanlar›n,
keyfi olarak tutuklanmas› ve iflkence yap›larak “itiraflara” zorlanmas›. Ayr›ca gözalt›na al›nanlar›n, ne ailesiyle ne de avukat›yla görüfltürülmeden, hakim karfl›s›na
da ç›kar›lmadan, tecrit ortam›nda, dünyayla tüm ba¤lar› kesilerek, befl gün boyunca polisin eline teslim edilmesi söz
konusu.
Bir süre önce gözalt›na al›nan üç
genç, gözalt› s›ras›nda a¤›r iflkence gördüklerini aç›klayarak flikayetçi oldular.
Yine daha sonra serbest b›rak›lan
genç bir kad›n, gözalt›nda gördü¤ü iflkenceleri flöyle tarif ediyor: Plastik bir pofletin defalarca kafas›na geçirilerek, bo¤ulma hissi yaratma, sorgunun ilk günlerinde ç›r›lç›plak soyulma.
Genç kad›n, polislerin bu süre içinde
kendisini taciz ettiklerini ve tecavüzle
tehdit ettiklerini, ayr›ca saçlar›ndan tutarak yerlerde sürüklediklerini de aktard›.
Yabanc›lara yönelik bask›lar
had safhaya ulaflt›
Yunanistan’da 15 yafl›ndaki lise ö¤rencisi
Aleksis Grigoropulos’un, polis taraf›ndan vurarak öldürmesinin üzerinden bir ay geçmiflken kitlesel ö¤renci eylemleri devam ediyor. Son olarak
10 Ocak tarihinde binlerce ö¤renci meclisin bulundu¤u Sindagma Meydan›’na yürüdü. Ö¤renci dernekleri taraf›ndan gerçeklefltirilen yürüyüfle,
baz› demokkratik kurumlar da kat›ld›. Propilea
Meydan›’nda toplanan ö¤renciler yürüyüfl boyunca polisin eylemlere yönelik sald›rganl›¤›na dikkat
çekti. Öyle ki son dönemde artan polis terörü yaflam›n her alan›nda hissedilir duruma geldi. Özellikle Atina’n›n belli noktalar›nda sürekli olarak çevik kuvvet nöbet tutmakta ve kimlik kontrolü yapmakta. Bu durumun toplum üzerindeki devlet bask›s›n›n artmas›n›n bir göstergesi. Di¤er yandan yine son dönemde gerçekleflen baflta ‹srail katliamlar›na karfl› protesto eylemleri olmak üzere tüm
muhalif eylemlere yönelik polisin sert müdahalesi
yafland›. Ülkede artan tüm bu polis sald›r›lar›na
karfl› yürüfle kat›lan binlerce insan bu terörü kabul
etmeyeceklerini bir kez daha hayk›rd›.
Kitlenin Sindagma Meydan›’na varmas› ile yine
polisin önce yo¤un gaz bombas› ile bafllayan sald›r›s› oldu. Bu sald›r›da 80’in üzerinde ö¤renci gözalt›na al›nd›. Baz› ö¤rencilerde ald›klar› darbeler
nedeniyle hastaneye kald›r›ld›. Sald›rganl›¤› hastaneye de tafl›yan polisin taburcu olan ö¤rencilere
bir kez daha sald›rmas› dikkat çekti. Ayn› günün
akflam›nda polisin terörünü protesto etmek için
Emniyet Genel Müdürlü¤ü önünde de bir eylem
gerçeklefltirildi.
15 Ocak tarihinde bir yürüyüfl daha yap›larak
devlet terörü ve hak gasplar›na izin verilmeyece¤i
bir kez daha hayk›r›ld›. Sindagma Meydan›’na yürüyen binlerce lise ve üniversite ö¤renci kararl›l›klar›n› bir kez daha gösterdi.
(Yunanistan ‹K okurlar›)
Emperyalist-kapitalist politikalar›n sonucu olarak vahfli bir sömürü alt›nda veya savafllar ortas›nda yaflamak zorunda b›rak›lan
milyonlarca insan, daha iyi bir yaflam umuduyla vatanlar›n› terk etmekte. Ancak bir umut için bafllayan yolculuklarda onlarca insan
için hayat, trajik bir flekilde son
bulmakta. Tüm ölüm yollar›n› veya toplama (mülteci) kamplar›n›
aflarak görece ekonomik ve demokratik koflullar› daha “iyi” olan
ülkelere ulaflmay› baflaranlar› ise
faflist uygulamalar alt›nda yar› aç,
yar› tok hayatlar›n› sürdürmeye
çal›flmaktad›r.
Mülteci ve göçmenlerin
yo¤un bask›lara maruz kald›¤› ülkelerden birisi de Yunanistan’d›r. Avrupal› emperyalist
kapitalist devletler taraf›ndan uygulanan politikalarla Yunanistan
yabanc›lar için aç›k bir hapishaneye dönüfltürülmüfltür. Özellikle s›n›r bölgelerinde ve adalarda yakalanan mülteci ve göçmenler hapishanelerde tutulduklar› gibi üç ay
boyunca düzenli iflkence görmektedirler. Hofl geldin iflkencesinden
sonra “serbest” b›rak›lanlar ise bu
ülkenin AB üyesi olunmas›na ra¤men ülkeden ç›k›fllar›na izin verilmemekte, bar›nma, ifl ve sosyal
yard›mlar gibi hiçbir destek sunulmayarak yeni gelen kifliler sokaklara terk edilmektedir. Yabanc›lar›n ekonomik koflullar› çok kötü
Evrensel Bak›fl
Ezilenler art›k dostunu-düflman›n› tan›yor!
Siyonist sald›r›larda yaflam›n› yitiren
Filistinlilerin say›s› bin befl yüzü buldu.
Katledilenlerin yar›ya yak›n›n› ise çocuklar oluflturuyor. Tarihin bu en büyük Siyonist sald›r›lar›ndan biri karfl›s›nda timsah gözyafllar› dökenlerin say›s› da yine, sald›r›lar›n artan fliddetine
paralel hayli ço¤alm›fl bulunuyor.
Onlar bu iki yüzlü tutumlar›n› sürdürürken, Filistin halk›na dönük, hava
bombard›manlar› ile bafllayan, daha
sonraki günlerde kara harekât›na dönüfltürülen Siyonist katliam sald›r›lar›,
gerek Arap ülkelerinde gerekse dünyan›n birçok bölgesinde gerçeklefltirilen
eylemlerle protesto edilmeye devam
ediyor. Siyonistlerin “Erimifl Kurflun” ad›n› verdikleri katliam sald›r›lar›na karfl› aya¤a dikilen yüz binler, sadece Siyonist sald›r›lar› protesto etmekle
kalmay›p, özellikle de komflu Arap ül-
yesini engellemekte. Etxerat bu tutsaklar›n derhal serbest b›rak›lmas›n›
talep ediyor.
2- Ömür boyu hapis cezas›na
hay›r; 764 tutsa¤›n 28’i cezalar› dolmufl olmas›na ra¤men serbest b›rak›lmamakta. Yine ayn› flekilde, 170 tutsak cezalar›n›n
dörtte üçünü yatm›fl olmalar›na karfl›n, yasada
öngörülen flartl› tahliyeden yararlanamamakta.
‹spanya rejimi “terörizm” kavram›n› giderek
geniflletti¤i için, kitle eylemleri veya gençlik örgütlenmeleri, hatta tutsaklarla dayan›flma örgütlenmeleri bir
ç›rp›da terör örgütü ilan edilmekte.
BASK’›n ba¤›ms›zl›¤› için mücadele
eden sol örgütlenmelerin üyelerine,
gazetecilere ve de politik faaliyetçilere
dönük kitlesel soruflturmalar aç›lmakta, çok yüksek hapis cezalar› verilmekte.
Örne¤in Eylül 2008’de insan hak-
kelerinin sald›r›lardaki suç ortakl›¤›na
da vurgu yapmadan geçmiyorlar. Sald›r›lar›n gerçek mimarlar› emperyalist
güçlere, özellikle de ABD emperyalizmine gelince; onlar halklar›n öfkesinin
bafll›ca hedefi olma konumunu hala koruyorlar.
Her ayr›nt›s› büyük olas›l›kla Rice’in son dönemde bölgeye yapt›¤› ziyaretler s›ras›nda düflünülmüfl olan Siyonist sald›r›lar›n, bölgenin emperyalist
ve Siyonist ç›karlara uygun olarak yeniden flekillendirilmesine dönük gerçeklefltirildi¤i, sadece tahmin de¤il, bir gerçekliktir.
Bu yeniden flekillendirme projelerinin, direnen de¤il teslim al›nan halklar
üzerinden hayata geçirilebilece¤i de yine ayr› bir gerçeklik olarak durmaktad›r. Bunun içindir ki, Filistin’de bugün yaflanan katliam boyutundaki
olmakla birlikte, bir yandan da sürekli olarak polis iflkencesi sürmektedir. Bu iflkence alt› ayl›k
oturum kart› için gidilen Yabanc›lar fiube Müdürlü¤ü’nde ise
had safhaya ulaflmakta. Kart süresini uzatma için sabah›n erken saatlerinde Yabanc›lar fiube Müdürlü¤ü’nün arka giriflinde, çamur
içindeki ve kald›r›m dahi olmayan
dar bir sokakta toplanan yüzlerce
mülteci ve göçmen, sadece araç
trafi¤ini engelledi¤i gibi basit gerekçelerle polisin fiili sald›r›s›na
u¤ramakta. Yine polis taraf›ndan
keyfi gerekçelerle -ki genelde gerekçe göstermeden- “bugün git,
yar›n gel” tavr›na maruz kalmaktad›r. Birçok insan günlerce ifllerini
b›rakarak kart de¤iflimi için polise
gitmek zorunda kalmakta.
Tüm bu yaflananlarla birlikte
son dönemde yaflanan ölüm olaylar› ise uygulanan politikalar›n geldi¤i noktay› göstermektedir. En
son 24 yafl›ndaki Bangladeflli Hüseyin Zahidul Cahavgir 3
Ocak Cumartesi günü sabah saatlerinde Atina Petru Rali’de bulunan Yabanc›lar fiube Müdürlü¤ü’nün arkas›nda Salaminas Soka¤›ndaki suyolunda ölü bulundu.
Cahavgir mültecilik dilekçesi için
gerekli ka¤›d› almak üzere Yabanc›lar fiube Müdürlü¤ü’ne gitmiflti.
Cahavgir orada ölü bulunan ikinci göçmen! Daha bir buçuk ay önce (26.10.2008) Pakistanl› Movda-
sald›r›lar, dünyan›n dört bir yan›ndaki direnen halklara dönük gerçeklefltirilen sald›r›lar›n da bir
parças›d›r ayn› zamanda. Ve dünya
halklar›na gözda¤› verme gibi bir amac›
da vard›r.
Dünya hegemonyas›n› elinde tutmaya çal›flan, ancak küresel krizle birlikte artan s›n›f çeliflkileri nedeniyle hegemonya iddialar› sars›lmaya bafllayan
egemen güçler, kendilerine yeni ya¤ma
ve talan alanlar› yaratma çabalar›na da
h›z vermifl bulunmaktalar. Dünyan›n
zenginliklerini yeniden paylaflmay› da
içeren bu süreçte, öncelikli olarak gördükleri, di¤er anlam›yla ise, bir ç›rp›da
büyük kârlar elde edebilecekleri alanlara yo¤unlaflmaktalar.
Ortado¤u’daki yang›n›n giderek geniflletilmeye çal›fl›lmas›n›n alt›nda bu
gerçekli¤in yatt›¤›, daha 2000’lerin bafl›ndan beri h›z verilen, bölgeye dönük
iflgal sald›r›lar›ndan bu yana bilinmektedir. Irak petrollerini yap›lan son anlaflmalarla büyük oranda denetim alt›na
ald›klar›n› düflünen emperyalist güçler,
‹ran’a dönük sald›r›n›n -en az›ndan flimdilik- gerçeklefltirilememesi ve de Af-
ser Muhammet Asfpaf polis taraf›ndan bu suyoluna düflürülerek
katledilmiflti.
Yabanc›lar üzerinde artan bask›lara karfl› 11 Ocak Pazar günü
Atina’da bir yürüyüfl gerçeklefltirildi. Aralar›nda göçmen dernekleri ve yabanc›lara Yunanca dersleri veren baz› demokratik kurumlar›n da bulundu¤u eyleme S›n›f Yürüyüflü de kat›ld›. Omonia
Meydan›’nda toplanan kitleye hitaben baflta Yunanca ve ‹ngilizce olmak üzere çeflitli dillerde yap›lan
konuflmalarda Yunan devletinin
politikalar› pro-
l
✔ Nepa
testo edildi.
Örgütlenme ça¤r›lar›n›n da yap›ld›¤› konuflmalar›n ard›ndan
meclisin bulundu¤u Sindagma
Meydan›’na do¤ru yürüyüfl geçildi.
“Katil polis, göçmenlerden
elini çek”, “Sermaye sahiplerinin cinayetleri cezas›z kalmayacak” vb. sloganlar atan kitlenin öfkesi meclisi koruyan polisin bulundu¤u noktaya ulafl›lmas›yla daha da artt›. Bu noktada bir süre daha slogan atan kitle, ard›ndan
da¤›ld›.
(Yunanistan ‹K okurlar›)
Maoistler birleflti
Geçti¤imiz günlerde Nepal’in baflkenti
Katmandu’da yap›lan
bir kitle toplant›s›nda,
Nepal Komünist Partisi(Maoist) ile Maoist
Birlik Merkez-Masal’›n
birleflti¤i ilan edildi.
NKP(M)’nin a¤›rl›kta oldu¤u yeni partinin ad› bundan böyle Nepal Birleflik Komünist Partisi (Maoist) olacak.
Her iki gurubun temsilcileri birleflmenin ilan edilmesinden birkaç gün
önce, bir sonraki kongreye kadar geçerli olacak geçici bir tüzük imzalad›lar. Parti 175 üyeden oluflan bir merkez komite oluflturacak.
Partinin baflkanl›¤›na ise, Prachanda seçildi. Her iki kanad›n temsilcileri taraf›ndan yap›lan aç›klamada, birleflmenin “Yeni Demokratik Devrim”e duyulan acil ihtiyaçtan kaynakl› gerçekleflti¤i vurguland›.
ganistan iflgalinde denetimin giderek direniflin eline geçmesiyle birlikte, bölgede varoldu¤unu bildikleri büyük ölçekteki enerji rezervlerine yönelmifllerdir.
Bölgenin en büyük enerji rezervlerinden biri de, Gazze fieridi’ni de içine
alan bölgede bulunan devasa ölçülerdeki do¤algaz rezervleridir.
Bölgedeki zengin gaz rezervlerinin
keflfi ise, çok eskilere dayanm›yor.
Bölgede etkin olan British Gaz
Grubu, bölgede yapt›¤› do¤algaz ç›karma faaliyeti s›ras›nda, 2000 y›l›nda
bu büyük rezervlerin varl›¤›n› ortaya
ç›kar›yor. British Gaz Grubu, o y›llarda Arafat hükümetiyle gaz›n paylafl›m›na dair, en büyük pay kendisine kalacak içerikte bir anlaflma yap›yor. Arafat’›n ölümünden sonraki y›llarda, ‹srail, ABD ile birlikte tüm sahil fleridindeki gaz rezervleri üzerinde denetim sa¤lamaya çal›fl›yor. Hamas’›n seçimleri
kazanmas› ve sonraki süreçte Gazze
fieridi’nde hakim güç haline gelmesi,
emperyalistlerin ve Siyonistlerin Gazze sahil fleridindeki gaz rezervleri üzerindeki denetimi ele geçirmesini epeyce zorlaflt›rm›flt›. ‹flbirlikçi Abbas yöne-
timi ile her konuda oldu¤u gibi, bu konuda da bir sorun yaflamayan emperyalist ve Siyonist güçler, “köklü çözüm” için harekete geçme karar› almakta gecikmediler.
Do¤algaz rezervleri, bu kriz döneminde ABD’nin ifltah›n› iyice kabart›nca, sald›r›lara kat›l›m› da o oranda yüksek oldu. Siyonistleri zaten tepeden t›rna¤a silahland›ran bafll›ca güç olan
ABD, bununla da yetinmeyerek, son
haftalarda tonlarca silah göndermekte.
Bu sevkiyata, baflta parlamentodan silah sevkiyat› için, daha Eylül ay›nda özel
karar bile ç›kartan Almanya olmak üzere, birçok AB ülkesi de kat›lmakta.
ABD’nin Yunanistan üzerinden gerçeklefltirmeye çal›flt›¤› bir silah sevkiyat›
ise, FHKC’nin özellikle de Yunan halk›na yapt›¤›, sevkiyat› engelleme ça¤r›s›n›n yaratt›¤› yank› sonucunda, iptal edilmek zorunda kald›.
ABD’nin Siyonist sald›r›lar karfl›s›ndaki tutumunun çok net olarak a盤a
ç›kard›¤› bir baflka nokta ise, “büyük
umutlar” ve “ciddi de¤iflimler” vaat
eden Obama döneminde de halkalara
dönük her türden sald›r›n›n artarak de-
✔ Almanya
Katledilifllerinin 90. y›l dönümünde Rosa Luxemburg ve
Karl Liebcknecht için bu y›l, 11
Ocak günü yap›lan yürüyüfl her
zamanki gibi Frankfurter Tor’da
bafllay›p an›t mezar›n›n oldu¤u
alanda bitirildi. Yürüyüflün bafllamas›ndan önce ve bitiminden
sonra gün boyu an›t mezara yap›lan ziyaretlere on binlerce insan
kat›ld›.
Yürüyüfle, Partizan okurlar›
olarak en önde Lenin, Luxemburg
ve Liebcknecht’in resimlerinin bulundu¤u pankart›m›z ve arkas›nda
befl usta ve sonra di¤er pankartlar›m›zla kat›ld›k. Yürüyüfle bu y›l
her zamanki gibi Türkiyeli devrimci, yurtsever ve ilerici örgütler
de kat›lm›flt›. AT‹F, ILPS, TK‹P,
MKP, MLKP gibi grup ve örgütler
de yürüyüflte yerlerini alm›fllard›.
Yürüyüflte ayr›ca Filistin halk›yla
dayan›flma ça¤r›s› yapan ve ‹srail
sald›r›s›n› k›nayan TKP/ML imzal›
bildiri da¤›t›ld›.
Yürüyüfle toplam kat›l›m bu
y›l geçen y›l›n üstündeydi. Resmi
kay›tlar 10 bin demesine karfl›n,
yürüyüfle kat›lan toplam kitle daha fazla idi. Gün boyu an›t mezar›
ziyaret eden insan say›s› ise on
binlerce idi.
Bu yürüyüfl devrim ve sosyalizm ideallerinin, amaç ve fikrinin
ölmedi¤ini bir kez daha hayk›rmas›, Rosalar›n devrimci an›s›n›n kuflaklar boyu devrim ve sosyalizm
mücadelesinde yaflat›laca¤›n›n
gösterilmesi bak›m›ndan anlaml›
ve önemliydi.
(Berlin Partizan okurlar›)
✔ Japonya
Dünyan›n en büyük otomobil firmas› Toyota, Japonya’da
bulunan 12 atölyesinde, fiubat ve
Mart aylar›nda 11 gün süreyle
üretime ara verilece¤ini aç›klad›.
Toyota bir süre önce yine bir
aç›klama yaparak, Ocak ay›nda
da üretime üç gün ara verilece¤ini ilan etmiflti. Toyota’n›n 2008
y›l› içindeki sat›fllar›ndaki düflüfl,
sadece ABD’de % 16’lara varm›fl
bulunmakta.
✔ Hindistan
Akaryak›t vergilerinin düflürülmesini talep eden on binlerce
TIR floförü, 5 Ocak’tan itibaren
greve ç›kt›. Hindistan’da ticari
mallar›n % 70’i kara yoluyla tafl›nd›¤› için, tafl›mac›l›kta ciddi aksamalar›n ortaya ç›kaca¤› düflünülmekte. Hindistan hükümeti
ise, greve giden TIR floförlerini,
greve devam etmeleri durumunda tafl›ma lisanslar›n› iptal etmekle tehdit ediyor.
vam edece¤i olmufltur. Obama’n›n bu
gerçekli¤ini gören ve hem seçimler sürecinde hem de seçimlerin ard›ndan
defalarca dile getiren bizler aç›s›ndan
flafl›rt›c› bir durum yoktur. Daha somut
bir biçimde ortaya ç›kan bu gerçekli¤e
flafl›ranlar, Obama’y› daha seçilmeden
yere-gö¤e s›¤d›ramay›p, olmad›k vas›flar yükleyen ve onun hangi s›n›f›n temsilcisi oldu¤unu görmezden gelmeyi
ye¤leyip, rengine atfen “ezilenlerin
temsilcisi” yapmaya kalk›flanlard›r.
Bunlar en baflta da liberal ayd›nlar, reformistler-revizyonistlerdir. Gerek
Ortado¤u yang›n›n›n büyüyerek, bugün
Filistin halk›na dönük kapsaml› bir katliama dönüflmesinde gerekse emekçi
y›¤›nlar›n küresel krizle birlikte daha da
derin bir yoksullu¤a sefalete itilmesinde, en az egemen s›n›flar kadar, halklar›n aldat›lmas›na çanak tutan onlar›n da
pay› vard›r. Onlar›n bu gerçekli¤ini ise,
yükselttikleri mücadelelerle, art›k aldatmacalara kanmayacaklar›n›n ve gerçek dost ile düflman› ay›rt ettiklerinin
mesaj›n› veren, ezilenler halklar da görmekte ve saflar›n› giderek buna uygun
belirlemekteler.
Tarihten sayfalar
‹flçi-köylü 14
23 Ocak-5 fiubat 2009
Bir k›v›lc›m tüm bozk›r› tutuflturabilir!
‹flime kar›m dedim, kar›ma Kavel diyece¤im.
Ve solu¤um tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada,
Günefle kar›flmad›kça etim
Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyece¤im.
Ve izin verirlerse Kavel Grevcileri,
‹zin verirlerse ‹stinyeli emekçi kardefllerim,
‹zin verirlerse Kavel Grevcileri,
Ve ben kendimi tutabilirsem, e¤er sesimi tutabilirsem
1945’lerde yeniden k›p›rdanmaya bafllayan
iflçi hareketi, yürüttü¤ü mücadele sonucunda ‹fl
Kanunu’nun ç›kar›lmas›n› sa¤lad›. Ancak grev
hakk› yasal olarak tan›nmam›fl ve kanunda belirtilmemiflti.
‹flçi s›n›f›n›n direnifllerinde h›zl› bir art›fl yaflan›yor, ancak grevle ilgili yasal düzenlemeler olmad›¤› için, iflçilerin bu mücadelesi yasal olarak
kazan›ma dönüflemiyordu. ‹flçilerin uzun y›llar
boyunca mücadelesini verdi¤i “sendika hakk›”
grevin yasal bir statüde düzenlenmemesi yüzünden etkisini yeterince gösteremiyordu. Grev
hakk›n›n düzenlenmesi s›n›f hareketinin aflmas›
gereken bir engel olarak önünde duruyordu. ‹flçi s›n›f›n›n bu talebi dönemin düzen partileri taraf›ndan s›kl›kla dile getiriliyordu. Demokrat
Parti en önemli seçim argümanlar›ndan biri olan
bu talebi, hükümet olunca unutmufltu. 1960’lara
gelindi¤inde iflçi s›n›f›n›n sabr› giderek taflmaktayd›. Patlamaya haz›r bir volkan misali kendi
içinde güç biriktiren iflçi s›n›f›, bu engeli de
önemli bir ç›k›flla aflt›. Ve böylelikle s›n›f hareketi için yeni bir dönem bafllad›. S›n›f hareketi bundan sonra aç›lan bu yoldan yol alacak ve yeni
mevziler kazanacakt›.
Bir k›v›lc›m tüm bozk›r›
tutuflturabilir!
Grev hakk› Kavel’de yak›lan bir direnifl atefli
ile kazan›ld›. Bu, bozk›r› tutuflturan bir k›v›lc›m
oldu. Bozk›r›n tutuflmas› ise fazla uzun sürmeye-
Tarihten
k›sa k›sa...
*1872 y›l›nda ‹stanbul Hasköy Tersanesi’nde çal›flan iflçiler maafllar›n›n aylarca
ödenmemesi üzerine greve ç›kt›lar. Grev
Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminde gerçeklefltirilen ilk grev olma özelli¤i tafl›yor.
*1989 y›l›n›n 14 Ocak’› 15 Ocak’a ba¤layan gecesinde Cizre’nin Yeflilyurt köyünde
Binbafl› Cafer Tayyar Ça¤layan yöneti-
O çoban ateflinin yand›¤› yerde Kavel’de,
O erkekçe direnilen yerde, Kavel’de
Kar›n alt›nda niflanlan›p dostlar›m›n aras›nda
Öpece¤im niflanl›m› Kavel kap›s›nda
Ve izin verirlerse ‹stinyeli emekçi kardefllerim
‹zin verirlerse Kavel Grevcileri
‹lk çocu¤umun ad›n› Kavel koyaca¤›m...
(Hasan Hüseyin)
cekti. ‹stanbul ‹stinye’de kurulu bulunan Vehbi
Koç’a ait Kavel Kablo Fabrikas›’nda bafllayan
direnifl, yeni geliflmelere gebeydi. ABD’den tayin
edilen müdür, gelir gelmez iflçiler üzerindeki bask›lar› art›rm›fl, fazla mesai dayatm›fl ve k›dem esas›na göre verilen y›ll›k ikramiyeleri kald›rm›flt›.
Müdür bu icraatlar› ile yeni bir viraja girecek iflçi
hareketini tetikledi¤ini çok sonra anlayacakt›.
iflçilere sald›rd›. 9 iflçi cop ve tabanca kabzalar›
ile ald›¤› darbelerle yaraland›. ‹stinye halk› olay
yerinde toplanarak polisi protesto etti. 29 iflçi
polise karfl› geldikleri gerekçesiyle tutukland›.
Patron tüm iflçileri iflten ç›kard›. Sar›yer Savc›l›¤›
iflçilerin iflten ç›kar›lmas›n›n lokavt say›lmayaca¤›n› ileri sürerek patrondan yana tav›r ald›.
Türk-‹fl’e ba¤l› Maden-‹fl Sendikas›’na üye iflçilerin bu uygulamalara tepkisi gecikmedi. 28
Ocak 1963’te sendikaya üye 170 iflçi bask›lar›
protesto etmek için ifl b›rakarak tezgah bafl›nda
oturmaya bafllad›. Sald›r›lar›n artmas› üzerine
fabrika kap›lar›n› kaynaklayarak kendilerini içeri
kilitlediler. Bir hafta boyunca fabrikay› iflgal eden
iflçiler, idari kadroda çal›flan 40 kifliyi içeri sokmad›lar. Direnifle fabrika kap›s›nda kurduklar›
direnifl çad›r›nda devam eden iflçilere bölge halk›n›n ilgisi, deste¤i yo¤un oldu.
Direnifl dayan›flma ile büyüyor!
Bu arada Vehbi Koç ‹stanbul Valisi Niyazi
Ak›n’› devreye sokar. Vali, patron temsilcileri ve
sendika ile görüflür. 9 fiubat’ta da ‹çiflleri Bakan›
H›fz› O¤uz Bekata olaya el koydu¤unu ve taraflar aras›nda anlaflma sa¤land›¤›n› kamuoyuna
duyurur. Ancak herhangi bir protokol yap›lmaz.
Patron iflçilerden iflbafl› yapmas›n› ister, iflçiler
ise protokol yap›lamaks›z›n ifl bafl› yapmayacaklar›n› dile getirir. Türkiye ‹flveren Sendikalar›
Konfederasyonu (T‹SK) iflçilerin anlaflmaya uymad›¤›n›, hukuk düzeni ve devlet otoritesinin
sa¤lanamad›¤› iddia ederek polisi göreve ça¤›r›r.
14 fiubat’ta polis “Sizi komünistler, ben sizi
da¤›tmas›n› bilirim” sözleri ile hakk›n› arayan
mindeki operasyonda köylülere insan d›flk›s›
yedirildi.
* Ba¤›ms›z Otomobil-‹fl Sendikas›,
1986’da Netafl’taki 2650 üyesi ile greve ç›kt›. Netafl, 12 Eylül sonras›n›n ilk büyük greviydi ve grev hakk›na yönelik k›s›tlamalar›n
afl›lmas› yolunda önemli bir ad›m oldu. 93
gün süren grev baflar›ya ulaflt›.
*1966 y›l›nda Paflabahçe’de çal›flan iflçiler
Cam-‹fl’in üç y›ll›¤›na 15 kurufla sözleflme imzalamas›na karfl› ç›karak Cam-‹fl’ten ayr›l›p
Kristal-‹fl’te ço¤unlu¤u sa¤lad›lar. Kristal-‹fl
Sendikas› 31 Ocak 1966 tarihinde 2400 iflçi
Kavel iflçileri haklar› için direnirken iflçi kardeflleri de onlar› yaln›z b›rakmad›.
Vehbi Koç’a ait General Electric Fabrikas› iflçileri bir dayan›flma kampanyas› açarak Kavel iflçileri için 335 lira toplad›.
Yasalarda iflçilerin grev hakk› yoktu. Grev
yasad›fl› say›l›yor ve bunu isteyenler cezaland›r›l›yordu. ‹flte böylesi bir ortamda Kavel direnifli,
iflçi s›n›f› mücadelesinin önünü açan büyük bir
eylem oldu. Türk Demir’de çal›flan 800 iflçi de
yard›m kampanyas›n›n yan›s›ra sakal b›rakma eylemine bafllad›. Kavel direnifli gün geçtikçe daha
fazla destek görmeye bafllad›. Eyleme 2 Mart günü iflçilerin eflleri de kat›ld›. Direnifl devam
ederken kablo yüklü kamyonlar›n fabrikadan ç›kar›lmak istenmesi üzerine barikat kuruldu. Barikata sald›ran polis, birçok iflçiyi yaralad›. 4
Mart’ta anlaflma sa¤lanmas› üzerine iflçiler iflbafl›
yapt›. Anlaflma nedeniyle Çal›flma Bakan› Bülent Ecevit, Baflbakan Yard›mc›s› Burhan
Feyzio¤lu, Vali Niyazi Ak›, Emniyet Müdürü
Haydar Özk›n, Bölge Çal›flma Müdürü Sabih
Türsan ile sendika temsilcileri ve T‹SK Baflkan›’n›n kat›ld›¤› bir tören düzenlendi. Direniflin
ile greve bafllad›. Grevin iki temel talebi ücret ve o günün deyimi ile ifl emniyeti idi.
Grev sürerken Türk-‹fl yönetimi sendikadan
yetki alarak 21 Mart 1966’da bir protokolle
grevi bitirdi, ancak sendika ve iflçiler bu protokolü kabul etmeyerek greve devam karar›
ald›lar. Baflar›yla süren grevde patronun imdad›na Demirel hükümeti yetiflti ve 20 Nisan
1966’da 83 gün süren grevi bir ay erteledi.
Grevin ard›ndan Kristal-‹fl 15 ay ve baflta Petrol-‹fl olmak üzere grevi destekleyen sendikalar de¤iflik sürelerle Türk-‹fl’ten geçici olarak ihraç edildiler.
sona ermesinin ard›ndan 12 iflçi tutukland›. 52
iflçi ile ilgili 5 ayr› dava aç›ld›. Bu iflçilere, Toplant› ve Gösteri Yürüyüflleri Kanunu’na muhalefet,
polise mukavemet, mesken masuniyetini ihlal ve
benzeri suçlamalar yöneltiliyordu. 10 Haziran’da
tutuklu 6 iflçinin serbest b›rak›lmas›ndan sonra
iflten at›lmalar üzerine, fabrikan›n kaplama dairesindeki 30 kadar iflçi toplu halde ifl b›rakt›. Bu
eylemi bahane eden S›k›yönetim, 6 iflçiyi gözalt›na ald›, 5’inin grev k›flk›rt›c›s› oldu¤u iddia edildi.
28 Ocak 1963’te bafllayan ifl b›rakma ve direnifl
eylemi, iflçilerin grev hakk›n›n 275 say›l› Toplu ‹fl
sözleflmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile yasalara
geçmesiyle son buldu.
S›n›f hareketinde
önemli bir viraj
Kavel direnifli s›ras›nda Türk-‹fl yönetiminin
iflbirlikçi çizgisi aç›kça ortaya ç›kt›. 27 fiubat’ta
güney bölgesinde bulunan 23 sendika baflkan› yapt›klar› toplant›da Türk-‹fl’in Kavel
direniflinde olumsuz
bir tav›r ald›¤›n› bu nedenle Türk-‹fl’le iliflkilerini kestiklerini kamuoyuna duyurdu. 4
bölge temsilcili¤inde
toplanan paran›n Kavel iflçilerine verilece¤i
ve Güney Bölgesi ‹flçi
Sendikalar› Konseyi’nin oluflturuldu¤u
aç›kland›.
Kavel direnifli iflçi s›n›f› hareketini kontrol alt›nda tutmak
amac›yla CIA raporlar› do¤rultusunda ve
bizzat ABD Büyükelçisinin çabas› ile kurulan Türk-‹fl’in gerçek yüzünün genifl bir iflçi kitlesi taraf›ndan görülmesini sa¤lad›.
S›n›f hareketinin yükselmesi ile Türk-‹fl’in iflbirlikçi sar› sendikal çizgisi giderek daha fazla teflhir
olacak ve s›n›f içinde farkl› aray›fllarda ortaya ç›kacakt›. ‹flte Kavel direnifli ile girilen yol ayr›m›
D‹SK’in kurulufluna giden yolu açt›. Hareketin
yükselmesi ile Türk-‹fl’e karfl› tepkiler artacak ve
Türk-‹fl’e alternatif olma iddias› ile yeni bir konfederasyon kurulacakt›.
Kavel direnifli sadece iflçi s›n›f› hareketinde
de¤il ayn› zamanda egemenler cephesinde de
yeni bir süreci tetikledi. Kavel direniflinin ard›ndan bugün ülkemizde patronlar kulübü olarak
bilinen TÜS‹AD resmi olarak kuruluflunu ilan etti. Toplumsal kaynaflmay› ve s›n›f hareketindeki
k›p›rdanmay› fark eden egemenler, buna karfl›
haz›rl›k yapmakta gecikmedi. Ve aralar›ndaki örgütlülü¤ü daha ileri bir noktaya tafl›yarak TÜS‹AD’› kurdu.
Kavel direnifli ö¤retiyor!
46 y›l önce iflçi s›n›f› tarihine kaz›nan bu direnifl bugünde ö¤retmeye, yol göstermeye devam ediyor.
Krizle birlikte yüz binlerce iflçinin iflsiz kald›¤› bugünlerde Kavel direnifli hak alma mücadelesi konusunda önemli ve tarihi bir örnek olarak
önümüzde duruyor. ‹flten atmalar›n bafllamas›
ile birlikte birçok fabrikada iflçiler iflyeri iflgalleri,
grevlerle bask›lara karfl› direnifle geçti. Ünsa,
Tezcan Galvaniz, Gürsafl, Asemat, Pirelli, Sinter
ve birçok fabrikada iflçiler, fabrika iflgalleri grev
ve direniflleri ile s›n›f›n krizle birlikte a盤a ç›kan
tepkisini yans›t›yor. ‹flçilerin iflgalleri birçok yerde binlerce jandarma, özel tim taraf›ndan yap›lan
bask›nlarla engellenmeye çal›fl›l›yor. Giderek daha militan bir boyuta evrilen s›n›f hareketinin
geçmifl deneyimlerine bugün aha fazla yaslanmas› ve dersler ç›karmas› gerekiyor.
Hareketin giderek büyüdü¤ü ve yay›ld›¤› iflbirlikçi sendikal çizgi ile hesaplaflman›n her gün
biraz daha yak›c› hale geldi¤i günümüzde Kavel
direnifli bu hesaplaflman›n sonuçlar›na dair
önemli ipuçlar› veriliyor. Bugün iflçilerin militan bir ruhla gerçeklefltirdi¤i eylemlilikler
tutarl› bir önderlikten yoksun olmas› gibi
önemli dezavantajlar tafl›yor. ‹flçi s›n›f› örgütlendi¤i, birlik oldu¤u ve mücadele etti¤i sürece birçok kazan›m elde edecektir. Kavel direnifli bunun en güzel ve çarp›c› örneklerinden birini sunuyor.
‹flten ç›karmalara, sendikas›zlaflt›rmaya, ücretlerin düflürülmesine karfl› s›n›f›n kendili¤inden geliflen hareketini do¤ru bir rotaya sokmak
gelece¤i kazanmak isteyenler için büyük önem
tafl›yor. Kavel direniflinin deneyimleri bize küçük
gibi görünen ç›k›fllar›n gerçekte çok daha büyük
etkileri oldu¤unu gösterdi. K›sa sürede birçok
bölgeye yay›lan iflgaller kriz ortam›nda s›n›fa
do¤ru at›lacak do¤ru ad›mlar›n karfl›l›ks›z kalmayaca¤›n› gösteriyor.
Kültür-Sanat
…
Vatan çiftliklerinizse,
kasalar›n›z›n ve çek defterlerinizin
içindekilerse vatan,
vatan, flose boylar›nda gebermekse
açl›ktan,
vatan, so¤ukta it gibi titremek
ve
s›tmadan k›vranmaksa yaz›n,
fabrikalar›n›zda al kan›m›z› içmekse
vatan,
vatan t›rnaklar›ysa a¤alar›n›z›n,
vatan, m›zrakl› ilmühalse, vatan,
polis copuysa,
ödeneklerinizse, maafllar›n›zsa
vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan
bombas›, Amerikan donanmas›
topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmufl
karanl›¤›m›zdan,
ben vatan hainiyim.
Yaz›n üç sütun üstüne kapkara
hayk›ran puntolarla :
Nâz›m Hikmet vatan hainli¤ine
devam ediyor hâlâ.
(Naz›m Hikmet)
“Naz›m Hikmet vatan hainli¤ine
devam ediyor hala”
Dersim’de Naz›m
Hikmet fiiir Gecesine
engel
AKP hükümeti yapm›fl oldu¤u
bir aç›klama
ile
Naz›m
Hikmet’in vatandafll›¤›n›n
iade edilebilece¤ini ve ailesinin istemesi
durumunda
mezar›n›n da Türkiye’ye getirilebilece¤ini duyurdu
geçti¤imiz günlerde. Böylelikle 1951’den bu yana
“vatan hainli¤i”yle suçlanan Naz›m Hikmet’e sistem diliyle iade-i itibar yap›lm›fl olunuyor. Bu aç›klaman›n hemen ard›ndan Kültür ve Turizm Bakan›
Ertu¤rul Günay, Y›lmaz Güney, Ahmet Kaya
ve Sümeyra Çelik gibi çeflitli devrimci ve halka mal
olmufl sanatç›larla ilgili de benzeri geliflmelerin yaflanaca¤›n› “müjdeledi”.
Tunceli Milli E¤itim Müdürü Mehmet Y›ld›r›m Naz›m Hikmet fiiir Gecesi’nde okunulacak
fliirlere ve sinevizyondaki Naz›m Hikmet resmine sansür uygulay›nca Tunceli Valisi’nin iste¤i ile bir fliir gecesi düzenlenmiflti. Bu olaya tepkisiz kalmayan E¤itim-Sen Tunceli fiubesi üyeleri yap›lan bu sanat kirlili¤ini protesto etmek için
Dersim ‹l Kültür Merkezi önünde Cuma günü
saat 18.30’da bir bas›n aç›klamas› yapt›. Bas›n
metnini okuyan fiube Baflkan› Erkan Eslek “3
Haziran 1963’te vatan haini olan ve sürgünde
yaflam›n› yitiren Naz›m Hikmet, ayn› zamanda
dünyaca tan›nm›fl flairimizdir. Yine y›l 2009 ve
Naz›m Hikmet Türkiye Cumhuriyeti vatandafll›¤›na kabul ediliyor. Ancak bask›c›, rijit (sert,
kat› davran›fl), gerici zihniyet hala devam ediyor. Ders kitaplar›na fliirleri konulan, vatandafll›¤a kabul edilen flair Naz›m Hikmet’e karfl› yap›lan bu rijit, gerici sald›r›lar AKP’nin ve onun
yerli kadrolar›n›n ikiyüzlü yaklafl›m›n› a盤a ç›kartmaktad›r” dedi.
Bas›n aç›klamas›na Partizan’›n da aralar›nda
bulundu¤u baz› devrimci kurumlar da destek
verdi. Aç›klama s›ras›nda “Hepimiz Naz›m’›z,
hepimiz vatan hainiyiz”, “Devrimci sanat susturulamaz” gibi sloganlar at›ld›.
(Dersim Partizan)
1951’de yurtd›fl›ndayken vatandafll›ktan ç›kar›lm›flt› Naz›m Hikmet. Sanatç› olman›n, ayd›n olman›n,
devrimci olman›n onuru ve ma¤rurlulu¤uyla karfl›lam›flt› bu haberi. Ve “evet ben vatan hainiyim” diyerek, yeni bir fliirle selamlam›flt› bu durumu manidarca... Naz›m eflitsizliklerin, yoksulluklar›n, sömürünün karfl›s›nda oldu¤u, haks›z savafllar›n, emperyalist
talanlar›n, Amerikan uflakl›¤›n›n karfl›s›nda oldu¤u için
“vatan haini”ydi. Naz›m yüre¤i komünarca att›¤›
için, bedeni komünarca çal›flt›¤›, fliirleri komünarca
yaz›ld›¤› için “vatan haini”ydi. Naz›m düflledi¤i
memleketinde insanlar “bir a¤aç gibi hür ve bir
orman gibi kardeflçesine” yaflayaca¤› için “vatan
haini”ydi. Ve daha onlarca güzel fley için yaflad›¤›, savaflt›¤› onlarca çirkin, yanl›fl fleye karfl› durdu¤u için
“vatan haini”ydi… Ona da bu karara kadeh kald›rmak kalm›flt› sadece.
Kendi döneminin tüm erdemlerini yaflam›na ilmik
ilmik iflleyen Naz›m, yüre¤inin derinliklerinden kopan
fliirleriyle konufluyordu Türkiye halk›yla; iflçisiyle,
köylüsüyle, gençleri ve kad›nlar›yla... Onlarla seviniyor, onlarla üzülüyor, onlarla mücadele ediyor, onlar
için yaz›yor ve hep onlar için yazm›flt›. Onlar›n fakir
sofralar›na konuk oluyor, ç›plak bald›rlar›n› yamal›yordu fliirleriyle... So¤uk bedenlerini örten yorgan, aç
kar›nlar›n› doyuran çorba, yaflanamaz yaflamlar›n›n
yaflan›l›r k›lan umut afl›l›yordu o fliirlerinde. Ve fliirleriyle büyümüfltü bu halk›n yüre¤inde, her geçen gün
büyümeye devam ederek dünya halklar›n›n gönlüne
taht kurmufl bir devrimci, bir “vatan haini”ydi o...
Onun vatan›, art›k tüm dünya halklar›n›n yüre¤i, ezilenlerin mücadelesiydi ve hep öyle
kalmaya devam etti, ölümünden sonra da...
fiiirleri ezilenlerin direnifllerine umut, halay, sev-
da oldu ço¤u kez ve her yeni kuflakla baflka anlamlara kar›flt› belleklerimizde. O her fleyiyle yoksul halk›m›z›n onurlu bir evlad› olarak kald›. En çok “vatan haini” oldu¤u dönemde en büyük vatan›n sahibiydi:
Onun vatan› halk›n yüre¤i, bilinci ve gelecek
kavgas›yd›...
Özellefltirmelerle ad›m ad›m emekçileri sefalete
sürükleyen, zamlar, iflten ç›karmalarla emekçilerin
gelecek umudunu söndüren, Kürt ulusunun meflru
mücadelesini imha ve inkarla bast›rmaya çal›flan bu
sistemin sahipleri için, Naz›m Hikmet ve onun gibiler
vatan hainidir ve öyle kalmaya da devam edeceklerdir. Naz›m Hikmet’in y›llar sonra vatandafll›¤a kabul
edilmesinin bu aç›dan hiçbir anlam› yoktur. Çünkü
Naz›m böyle bir sistemin yaratt›¤› vatanlarda “vatans›z kalmay›”, “vatan haini” olmay› ye¤lemifltir.
Ve o bu sistem devam etti¤i müddetçe bu s›fat›n›
korumaya devam edecektir. Naz›m’› fikirlerinden
ar›nd›rarak düflünmek nas›l imkans›z ise, sistemin
Naz›m’a yaklafl›m›n›n da de¤iflimini beklemek olanaks›zd›r. Çünkü Naz›m, gerici de¤er yarg›lar›na kurban
edilip yozlaflt›r›lamayacak kadar derin bir kök salm›flt›r bu ülke halk›n›n yüre¤ine... O ve onun gibiler tek
ezilen kal›ncaya dek yeryüzünde dünya halklar›n›n yüre¤ini vatan belleyip “vatan haini” kalmaya devam
edeceklerdir... (‹zmir’den bir ‹K okuru)
Polisin halka, emekçilere yönelik her türlü fliddetine kol kanat geren ‹stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah geçti¤imiz günlerde yapt›¤› bir aç›klamada iflkence iddialar›ndan yak›narak “Gözü morard› yüzü çizildi diye, bunlara
iflkence denilmesi durumunda
polis görev yapamaz hale gelir” diyerek yine polisin “ma¤duriyetini(!)” anlatmaya çal›flt›.
‹stanbul Emniyet Müdürü Cerrah, “Kolunu k›v›rmak sizce iflkence midir?
‹flkence derseniz sizinle
anlaflamay›z” dedi. Polisi
döven kiflinin adliyeden b›rak›ld›¤›n› iddia eden Cerrah
“Polis bir fiske vurunca iflkence oluyor. Bu durumdan
dolay› cezaevlerinde yatan
birçok polis var. Gözü morard› yüzü çizildi diye bunlara iflkence denilmesi durumunda, polis görev yapamaz hale gelir! Devletin polisinden korku olmaz
ise polis görev yapamaz hale gelecektir!” dedi.
Yaflanan her “münferit” olaydan
sonra yapt›¤› aç›klamalarla polisi aklamaya çal›flan Cerrah’a ise yan›t yine
polislerden geldi. Denizli’de gözalt›na
al›nan 32 yafl›ndaki Selim Ayd›n, götürüldü¤ü 10 Nisan Karakolu’nda, polisler taraf›ndan öldürülesiye dövüldü.
Ayd›n yapt›¤› aç›klamada “Karakolda,
üzerime 8-10 kadar polis çullan›p, bafl›ma, kaburgalar›ma ve bacaklar›ma
tekme tokat vurdu. Yere düfltü¤ümde, bir bafl komiser, bafl›m› aya¤›yla
ezdi. Karakola gelen Denizli Barosu
avukatlar›ndan U¤ur Çelikten’in gözünün önünde bile dayak yedim” dedi.
Bafl›n› aya¤›yla ezdi¤ini söyleyen bafl
komiserin kendisine “Bu konuyu
uzatmayal›m” dedi¤ini ifade eden
Ayd›n flikâyetçi olaca¤›n› söylemesi
üzerine trafik polislerinin ça¤r›ld›¤›n›
ve kendisine ceza kesildi¤ini söyledi.
Ayd›n “Doktor, a¤›r darbelerin
sol taraf›ma gelse akci¤er patlamas›ndan ölebilece¤imi söyledi, 3-4 diflim
ald›¤›m darbeler nedeniyle düflmek
üzere. Can güvenli¤im yok. Polislerden, flikâyetçi oldum. Ald›¤›m raporu
delil olarak mahkemeye sunup, avukat› da flahit gösterece¤im” dedi.
Yaflanan son olaydan da anlafl›laca¤› üzere Polis Vazife Ve Salahiyetleri
Kanunu ile yetkileri daha da art›r›lan
ve hemen herkesi düflman menziline
alan polisin keyfi uygulama, hak gasplar› ve sald›rganl›¤› artarak devam ediyor. Cerrah’›n bu olaylar› iflkence olarak adland›rmas› için ise 3 ayl›k “ifl göremez raporu” dahi yetmiyor.
(Ankara’dan Bir ‹K okuru)
Agos Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Hrant Dink, çeflitli
eylemlerle dostlar› taraf›ndan an›ld›.
Hrant Dink, düflüncelerinin arkas›nda duran, tutarl› bir ayd›n oldu¤unu
da göstermiflti.
için yazd›¤› yaz›y› okumas› ile sona
erdi. Anma boyunca Ermeni halk
ezgisi “Sar› Gelin” çal›nd›.
‹lk olarak 18 Ocak günü ailesi
ve dostlar› taraf›ndan mezar› bafl›nda bir anma yap›ld›. Zeytinburnu’ndaki Bal›kl› Ermeni Mezarl›¤›’ndaki mezar› bafl›nda yap›lan anmada Dink’in mezar›na çiçekler konuldu.
Binlerce insan›n kat›ld›¤› anma,
Anmadan sonra sloganlarla Tak-
Polisin ma¤duriyeti
Kol k›v›rma da
iflkence mi!
Hrant Dink unutulmad›!
19 Ocak günü saat14.00’ten itibaren ise gazete binas› önünde toplanan kitle, sloganlarla Hrant’›n katillerini k›nayarak, onu unutmad›klar›n› dile getirdi.
Agos Gazetesinin pencerelerinden as›lan Hrant Dink posterleri
anmaya kat›lanlar› selaml›yordu.
Agos’un önündeki Hrant resminin
etraf› karanfillerle doluydu. Onu
unutmayan kitle “Faflizme inat
kardeflimsin Hrant” sloganlar›n›
hayk›rd›.
Anma program› Hrant’›n mücadelesini konu edinen konuflmalarla
bafllad›. Türk ve Ermeni halk› aras›nda yarat›lmak istenen düflmanl›¤a
her zaman karfl› koyan ve bu topraklarda demokrasinin geliflmesi
için mücadele eden, bunun u¤runa
can›n› vermekten kaç›nmayan
Gençlik/Okur
‹flçi-köylü 15
23 Ocak-5 fiubat 2009
Metin Göktepe an›ld›
Bundan tam 13 y›l önce 8 Ocak
1996 Pazartesi günü Ümraniye katliam›nda flehit düflen R›za Boybafl
ve Orhan Özen’in cenaze törenini takip emek için gitti¤i Alibeyköy’de polisin sald›r›s›yla kitle ile
birlikte gözalt›na al›nan Evrensel
Gazetesi muhabiri Metin Göktepe götürüldü¤ü Eyüp Kapal› Spor
Salonu’nda gördü¤ü iflkence ile katledildi. Katledilmesinin 13. y›ldönümünde Metin Göktepe Esenler’de
mezar› bafl›nda an›ld›. 8 Ocak Perflembe günü saat11.00’de Kemer
Mezarl›¤›’ndaki mezar› bafl›nda kitle
biraraya geldi. Anne Fadime Göktepe burada “hepiniz birer Metinsiniz, Metin ölmedi, Metinimi
yaflat›yorsunuz” dedi. Konuflman›n ard›ndan Göktepe flahs›nda tüm
devrim flehitleri için sayg› duruflunda bulunuldu. Sayg› duruflunun ard›ndan Metin Göktepe ile bir dönem çal›flma arkadafll›¤› yapan ve
Göktepe’nin ölümünden sonra süren dava sürecini takip eden Yazar-fiair Sennur Sezer, sat›lm›fl
d›. Çat›flma s›ras›nda polis silah da
kulland›. Osmanbey’den Taksim’e
do¤ru yol boyunca çeflitli yerlerde
yaflanan çat›flmalarla trafik felç oldu.
Polis gaz bombalar› ve tazyikli suyu
gelifli güzel kullanarak birçok insan›
ma¤dur etti.
Anma “Hrant’›n arkadafllar›”
ad›yla gerçeklefltirildi. Devrimci, ilerici kurumlara etkinli¤in beraber
örgütlenmesine dair herhangi bir
ça¤r› yap›lmamas› kat›l›m›n önceki
y›llara göre düflmesini de beraberinde getirdi. Gerçekte ise Hrant
Dink’in anmas›na kat›lmak isteyen
ve sürece dahil edilmeyen genifl bir
kesim bulunuyor.
Adana
Hrant Dink ‹nönü Park›’nda yap›lan bir bas›n aç›klamas› ile katlediliflinin 2. y›l›nda an›ld›.
Hrant’›n vuruldu¤u saatte sayg› duruflu ile devam etti. Bu s›rada Hrant
Dink’in bir etkinlikte yapt›¤› konuflma da dinletildi. Hrant’›n konuflmas› dakikalarca alk›flland›. Program sinema sanatç›s› Halil Ergün’ün Hrant
sim’e do¤ru yürüyen kitlenin önü
polis taraf›ndan kesildi. Kitlenin yürümekte ›srar etmesi üzerine polis
terörü yafland›. Gaz bombalar› ile
sald›ran polis, kitlenin da¤›lmamas›
üzerine geri çekilmek zorunda kal-
Çeflitli kurumlar›n örgütledi¤i
eylemde “Faflizme inat kardeflimsin Hrant” yaz›l› bir pankart
aç›larak TRT binas›na kadar “Faflizme karfl› omuz omuza” sloganlar› ile yüründü. TRT 1’de yay›nlanan ve Marafl katliam›n› Hrant
Dink’in de içinde bulundu¤u dev-
gazete ve medyalar›n d›fl›nda gerçek
gazetecilik çizgisini sürdürenlerin
daima var oldu¤unu ve daima da var
olaca¤›n› belirtti.
Daha sonra konuflma yapan Evrensel Gazetesi Yay›n Yönetmeni ‹hsan Çaralan gazetecili¤in
giderek yozlaflt›¤›n› belirtti. Metin
Göktepe’nin u¤runa hayat›n› ortaya
koydu¤u gazetecilik de¤erlerinin
halk›n de¤erleri oldu¤unu söyleyen
Çaralan, Metinlerin daima yaflayaca¤›n› söyledi. Konuflmalar›n ard›ndan
Metin Göktepe’nin resimlerini tafl›yan kitle sloganlarla anmay› tamamlad›. (H. Merkezi)
rimcilere y›kmak isteyen program›
protesto etmek için TRT’ye yürüyen kitle ad›na bas›n aç›klamas›n›
okuyan ‹HD Adana fiube Baflkan›
Ethem Aç›kal›n, cinayette sorumluluklar› olmas›na ra¤men ‹stanbul ve Trabzon Emniyet Müdürlerinin halen görev bafl›nda oldu¤unu
söyledi.
Antakya
Hrant Dink, ölümünün 2. y›ldönümünde Antakya’da düzenlenen
meflaleli yürüyüflle an›ld›.
E¤itim-Sen Hatay fiubesi önünde biraraya gelen Antakya Demokrasi Platformu bileflenleri, Ulus Alan›’na do¤ru meflalelerle yürüyüfle
geçti. Yürüyüfle platform bileflenlerinin de aralar›nda bulundu¤u çok
say›da kifli kat›ld›. Yürüyüfl s›ras›nda
s›k s›k, Kürtçe ve Türkçe, “Hepimiz
Hrant’›z hepimiz Ermeni’yiz” slogan› at›ld›. Yürüyüflün ard›ndan konuflma yapan avukat fiükran Da¤
Cabir, Hrant’›n gerçek katillerinin
halen bulunmad›¤›n› belirterek, gerçek katillerinin yarg› önüne ç›kar›lana dek mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Göç ve çocuk
Asfalt yol bilmez iken
Düfltük göç yollar›na
Ol göç yollar›
Katar katar kamyonlar
Babam›n göz yafllar›yd›
Gözümden süzülen
Yol al›yordu kamyon
Ben kayd›¤›n› düflünüyordum da¤lar›n
Ve o kadar h›zl›yd› ki kamyon
Çünkü,
Da¤lar bir bir,
Ard›s›ra düflüyordu geriye
A¤l›yordum,
Köyde kal›fl›na de¤il annemin
A¤l›yordum
Anlam›yordum çünkü...
Bilmedi¤imiz topraklara
Bilmedi¤imiz bir hayata
H›zla dönüyordu tekerlekler
Gözlerim uykuya dalm›flt› çaresiz
Ne say›kl›yordum bilmiyorum
Da¤lar›m›z gidiyor abla diyordum
Uyuyordum...
Uyand›¤›mda
Ablam›n kuca¤›nda
Bir aptalca gülümse vard› yüzümde
Hat›rl›yorum...
fiimdi geride kalm›fl köy,
Memleket,
Geride kald›.
‹zlerini tafl›sam da o y›llar›n
Vermemifltim ömrümü babam gibi
Çobanl›k yapmam›flt›m da¤lar›nda
Günlerce, gecelerce
Aya ve y›ld›zlara
Etmemifltim yoldafll›k,
Abim gibi...
Ama anl›yorum flimdi
Zamanla hissettim
Ensemde namlunun so¤uklu¤unu
Dirse¤imdeki ilk cop darbesinde anlad›m
Ve i¤renç bir surat›n anama küfrediflindeki
Pervas›zl›kta
Gerisin geriye gittim memlekete...
Ne güzeldi,
Akflam üstü
Otlu peyniri dürüm yapmak
Annemin piflirdi¤i tand›r ekme¤ine.
Bir bize piflirmiyordu annem
Evimizin karfl›s›ndaki askere de pifliriyordu
Da¤daki gerillaya da...
Nerden bilebilirdi,
Çocuklar›n›n cop ve dipçik darbelerine
Maruz kalaca¤›n›
Ve her darbede
En çok kendisine küfredilece¤ini...
Bilmedi¤i bir dilde türkü söylüyordu
ablam
Radyodan dinleyip ezberledi¤i
Gocunmadan dinliyorduk
Kendisi de bilmezdi anlam›n›
Anlamlar yüklüyordu sadece
Sevgiyle dokuyordu sözcükleri
Hüzünleniyordu...
Hüzünleniyorduk...
(Bir ‹K okuru)
Durma, susma, göz yumma!
Partizan
fiehit ve
Tutsak
Ailelerinin
düzenledi¤i
“S›n›rl› bir
yaflam›
s›n›rs›z bir
davaya
adayanlara...”
etkinli¤inde
buluflal›m!
Tarih: 8 fiubat 2009 Pazar
Saat: 19.00
Yer: Simge 1 Dü¤ün Salonu
Adres: Fatih Sultan Cd. Erdemir ‹fl Merkezi
No: 98 Rammar Market Üstü
fiark Kahvesi Yol A¤z› Dura¤›
Okmeydan›/‹stanbul
Van’da sald›r›lar
Aral›k ay›n›n son günlerinde ‹sral’in ABD deste¤i alarak Filistin’e yönelik yürüttü¤ü katlim hareketinde
binlerce kifli katledildi. Yaral›lara yard›m için giden ambulanslar› dahi bombalayan ‹srail “elimden kimse sa¤ kurtulamayacak” demek istemektedir.
Sözde kendini koruma giriflimi diye
adland›rd›¤› katliam plan› asl›nda tam
anlam›yla ABD’nin Ortado¤u projesinin bir aya¤› olmakta ve bu projeyi Filistin halk›n›n kan› ile beslemeye çal›flmaktad›r.
Bu katliam karfl›s›nda YDG (Yeni
Demokrat Gençlik) ve ILPS
(Halklar›n Uluslararas› Mücadele Ligi) Türkiye’nin ‹srail ile aras›nda
bulunan anlaflmalar› protesto etmek
amaçl› toplad›klar› imzalar› bir bas›n
aç›klamas› ile TBMM’ye gönderdi. 19
Ocak Pazartesi günü saat 14.00’te ‹stanbul’da Galatasaray Lisesi önüne
toplanan YDG ve ILPS’liler “Emperyalizm Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak” pankart› açarak eyleme bafllad›. Eylemde kitle ad›na
aç›klamay› Özgür Say›n yapt›.
Say›n ‹srail’in gerçeklefltirdi¤i bu
katliama karfl› salt “k›nama” aç›klama-
lar› yapan emperyalist devletlerin bu katliam›
meflru
gören
devletlerden bir
fark›n›n olmad›¤›n›, parlamento
binalar›nda bas›n
karfl›s›nda ya da
telefon konuflmalar›nda ‹srail’i
k›nayan devletlerin katliam›n
ortaklar› oldu¤unu ve göz boyamaya çal›flt›klar›n› belirtti. Baflta TC olmak üzere
“acil ateflkes” ça¤r›lar› yapan devletlerin katliam›n ortaklar› oldu¤unu bunun birer rant kavgas› kapsam›nda
maskelerini yenilemeye çal›flt›klar›n›
söyledi. Konuflma aralar›nda at›lan
gür sloganlar›n bitmesi ile birlikte Say›n konuflmas›n› flu flekilde tamamlad›;
“Bizler bugün uluslararas› anlaflmalar› dahi gözard› ederek Gazze’de yüzlerce Filistinliyi katleden ve Bat› fieria’y› abluka alt›na
alan ‹srail’i protesto ediyor ve ‹srail ile yap›lm›fl olan tüm askeri,
Yüzüncü Y›l Üniversitesi Melikflah
Yurdu’nda devrimci ve yurtsever ö¤rencilere yönelik yurttan atma giriflimleri sürüyor. K›fllaya çevrilen üniversitemiz
asker ve yönetim iflbirli¤iyle gerçekleflen
bu olaylara Van YDG olarak sessiz kalmamay› ve gazetemiz ve dergimizde bu
olaya yer vermenizi istiyoruz.
(Van YDG)
Ümit Cihan
Tarho anmas›
siyasi ve ekonomik antlaflmalar›n›n iptalini, ‹srail’deki Türkiye
büyük elçisinin Türkiye’ye geri
getirilmesini, Türkiye’deki ‹srail
büyük elçisinin s›n›r d›fl› edilmesini ve Filistine asker gönderilmemesi talepleri ile toplad›¤›m›z imzalar› TBMM baflkanl›¤›na gönderiyoruz” dedi. Konuflman›n ard›ndan hep birlikte “katil ‹srail
Filistin’den defol” slogan› at›larak toplanan imzalar PTT yolu ile TBMM’ye
gönderildi.
(‹stanbul’dan bir YDG’li)
7 Ocak günü YDG, SGD, DÖDER,
Emek Gençli¤i, Gençlik Derne¤i taraf›ndan 1998’de sivil faflistler taraf›ndan katledilen Ümit Cihan Tarho için anma
gerçeklefltirildi.
‹nönü Üniversitesi Kütüphanesi
önünde biraraya gelen devrimci, demokrat ve yurtsever ö¤renciler Fen-Edebiyat
Fakültesi önüne kadar yürüyerek burada
bir anma gerçeklefltirdiler. Anmada öncelikle sayg› duruflu yap›ld›. Yap›lan konuflman›n ard›ndan fakülte önüne karanfillerin b›rak›lmas›yla anma sona erdirildi.
Anmada jandarman›n yo¤un bir y›¤›nak
yapt›¤› da görüldü. (Malatya YDG)
‹flçi-köylü
B‹Z HALKIZ GELECEK ELLER‹M‹ZDED‹R
Umut Yay›mc›l›k ve Bas›m Sn. Ltd. fiti.
Yönetim yeri: Gureba Hüseyin A¤a Mh.
‹mam Murat Sk. No: 8/1 Aksaray-Fatih/‹stanbul
Tel: (0212) 521 34 30 Faks: (0212) 621 61 33
Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Çilem ÖNSEL
Bask›: Gün Matbaac›l›k Beflyol Mah. Telsizler
Mevkii Akasya Sk. No:23/A K.Çekmece/‹stanbul
Tel: 0212 426 63 30-580 63 80
BÜROLAR
Kartal: ‹stasyon Cd. Dörtler Ap. No: 4/2 Tel: (0216) 306 16 02 Cep: 0 537 270 75 60
Ankara: S›hh›ye Mh. Süleyman S›rr› Sk. Yunt Ap. No: 19/7 Çankaya Tel: (0312) 430 67 65 Cep: 0 543 453 89 84
‹zmir: 856 Sokak, No: 48/203 Kemeralt› Konak, Tel: (0232) 446 78 07 Cep: 0 555 561 04 03
Malatya: Dabakhane Mh. Turgut Temelli Cd. Bar›fl ‹flhan› Kat: 3 No: 94
Erzincan: Ordu Cd. Ordu ‹flhan› Kat: 3 Tel: (0446) 223 67 18 Cep: 0 536 697 94 19
Bursa: Selçuk Hatun Mh. Ünlü Cd. Sönmez ‹flsaray› Kat: 2 No: 185 Heykel, Tel: (0224) 224 09 98 Cep: 0 536 613 81 98
Mersin: Silifke Cd. Çavdaro¤lu ‹flhan› Kat: 3 No: 1/8 Cep: 0 545 685 25 27
Avrupa Büro: Weseler Str 93 47169 As-Druck Duisburg-Almanya Tel: 0049 203 40 60 958 Faks: 0049 203 40 60 959
Katil ‹srail Filistin’den defol!
‹srail’in Gazze’ye yönelik devam
ettirdi¤i sald›r›lar›n sona ermesi için
onbinler alanlara ç›karak emperyalizm
ve Siyonizm’i protesto etti. Sald›r›y›
HAMAS militanlar›na karfl› yürütülen
bir mücadele olarak göstermeye çal›flan ‹srail’i her gün Filistin’den gelen
onlarca çocu¤un ölüm haberleri yalanl›yor. Egemenlerin radikal söylemlerle “k›nad›klar›” ancak ‹srail’in sald›r›lar›n› sona erdirmesini sa¤lamak için
hiçbir giriflimde bulunmamas› ‹srail’in
bu sald›r›y› tek bafl›na örgütlemedi¤inin, genifl bir emperyalist destek buldu¤unun göstergesi oldu. Baflta Türkiye olmak üzere ‹srail’in sald›r›lar›na
askeri ve lojistik destek sunan ülkelerin Ortado¤u ülkelerinin BOP çerçevesinde hayata geçirmeyi planlad›klar›n›n neler oldu¤u konusunda da bugünden bir tablo çiziyor. BOP içerisinde önemli görevi bulunan ülkelerden biri olan ‹srail, jandarmal›¤›n› yapt›¤› ABD’nin direktifleriyle yeni gelifltirilmifl çeflitli kimyasal silahlar› denemek için Filistin halk›n›n üzerine bomba ya¤d›r›yor. Sald›r›lar karfl›s›nda hükümetler sessizli¤ini korurken, dünyan›n ezilen emekçileri alanlarda ‹srail, ABD ve deste¤ini esirgemeyen ülkelere lanet ya¤d›rarak soyk›r›ma u¤rat›lmaya çal›fl›lan Filistin halk›n›n direniflini selamlad›.
Polisin, konsoluslu¤u ablukaya ald›¤› eylemde, Platform ad›na yap›lan
bas›n aç›klamas›n›, ‹HD fiube yöneticisi Ümit Efe okudu. Efe aç›klamada,
Siyonist ‹srail’in Gazze’de bir soyk›r›m uygulad›¤›n› belirtti.
Aç›klaman›n ard›ndan, demokratik kurum temsilcileri de yapt›klar›
konuflmalarla ‹srail’in katliamlar›n›
protesto etti. Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde direniflte olan, Sinter
Metal iflçilerinden Ferit Yalç›n, “Filistin halk›n›n direniflini selaml›yoruz,
Siyonist ‹srail kaybedecektir, sermaye
kaybedecektir” dedi. Konuflmalar›n
ard›ndan Hilmi Yaray›c›’n›n söyledi¤i
Türkçe ve Arapça ezgilerle eylem sona erdi.
* Filistin Halk›yla Dayan›flma
Derne¤i, her akflam saat, 19.00’da
‹STANBUL
* 11 Ocak Pazar günü, Herkese
Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu’nun ça¤r›s›yla Levent Metro ç›k›fl›nda toplanan çok say›da kurum,
Gazze’de katliam yapan ‹srail’i lanetledi. ‹srail Konsoloslu¤u’nun kapat›lmas›n› istedi.
Tutsaklar Filistin
halk›n›n yan›nda
Siyonist ‹srail’in sald›r›lar› ile
ilgili Tekirda¤ 1 Nolu F tipi’ndeki
devrimci tutsaklardan ve Sincan
Kad›n Kapal› Hapishanesi Tutsak
Partizanlardan geldi. DHKPC,
Direnifl Hareketi, MKP, MLKP,
T‹KB, TKEP/L, TKP/ML tutsaklar› ad›na yap›lan aç›klamada “Bizler Tekirda¤ 1 Nolu F Tipi
Hapishanesi’ndeki devrimci
tutsaklar olarak ‹srail siyonizminin katliamlar› karfl›s›nda Filistin
halk›n›n yan›nda oldu¤umuzu bir
kez daha tüm dünyaya duyuruyor, devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmeye ça¤›r›yoruz” denildi.
Sincan’dan kad›n tutsaklar ise
“Direnifliyle, ‹ntifadas›yla dünya
halklar›na örnek olan, güven ve
güç veren Filistin halk› son sözü
söyleyecek; Direnen Filistin kazanacak! Bizler dört duvar aras›nda da olsak, direnifli destekleyen eylemlerde, Gazze’de mevzilerde olaca¤›z” dediler.
Galatasaray Meydan›’nda, ‹srail Siyonizmi’nin Gazze halk›n› katletmesini
protesto ediyor.
* Siyonist ‹srail’in sald›r›lar›, F tipi
hapishanelerde devrimci tutsaklar taraf›ndan her akflam sloganlarla protesto ediliyor. Filistin halk›na desteklerini ifade eden tutsaklar, alk›fl ve ›sl›klarla Gazze için ses veriyor. Tekirda¤ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde
bulunan devrimci tutsaklar, her akflam direnifle bir ses veriyor. TKP/ML
ve MLKP dava tutsaklar›, sendika ve
meslek odalar›n›n ça¤r›s› ile bafllayan,
“Her akflam saat 18.00’de Filistin
için ses ver” eylemlerini F tipi hücrelerden destekliyor. Tutsaklar, Siyonizm’i lanetlerken, Filistin halk›na desteklerini ifade ediyor, direnifli selaml›yorlar.
* 9 Ocak Cuma günü KESK Haber-Sen ‹stanbul 9 No’lu fiube üyesi
emekçiler, Sirkece Postanesi önünde
biraraya gelerek, ‹srail postalar›n› tafl›mak istemediklerini söylediler. Emekçiler, akflam saat 17.00’den saat
22.00’ye kadar meflalelerle postane
önünde nöbet tuttular. ‹srail postalar›n› tafl›mak istemediklerini söyleyen
emekçiler, postane önünde, meflaleler
tafl›yarak, ›sl›klar çald›lar. Filistin iflgalini anlatan belgesel gösterimi yapt›lar.
‹fl ç›k›fl saatine denk gelen eyleme iflçi
ve emekçiler yo¤un ilgi gösterdi.
*11 Ocak Pazar günü, Okmeydan› Demokrasi Platformu ve Örnektepe Halk ‹nisiyatifi, akflam saatlerinde, ortak yapt›klar› kitlesel bir
eylem ile ‹srail Siyonizmi’ni lanetledi.
‹ki ayr› koldan gerçeklefltirilen yürüyüflün birisi, Örnektepe Mahallesi’nde di¤eri Okmeydan›’›nda gerçeklefltirildi. Her iki yürüyüfl kolu da, mahalleler içinde sloganlar eflli¤inde yürüyerek, mahalle halk›n› Filistin direnifline destek vermek için soka¤a ç›kmaya ça¤›rd›.
yüfl gerçekleflti. EMEP, DTP ve
ÖDP’nin düzenledi¤i kitlesel protesto
fiark Kahvesi Cami Dura¤›’nda birleflen yürüyüfl kollar›, Okmeydan› sokaklar›n›, çevreden halk›n deste¤ini de
alarak arfl›nlad›. Kortejin önünde ‹srail vahfletinin boyutlar›n› simgeleyen tabut tafl›nd›, Filistin bayra¤› aç›ld›.
Eyleme kat›lan Filistinli bir genç,
aç›klaman›n ard›ndan bir konuflma
yapt›.
* Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i
‹stanbul fiubeleri, 10
Ocak Cumartesi günü, Taksim Tramvay
Dura¤›’nda, yapt›klar› eylemle katliamlar›
lanetledi.
PSAKD
üyeleri, Galatasaray
Meydan›’na kadar
yürüdü.
* 8 Ocak Perflembe günü, SES
fiiflli fiubesi, fiiflli Etfal ve Okmeydan›
E¤itim
Araflt›rma
Hastanelerinde bas›n
aç›klamalar› yapt› ve
‹srail’in Gazze’ye yönelik katliamlar›n›
protesto etti. Eylemlere hasta yak›nlar› kat›larak destek verdi.
* BDSP, Partizan ve Mücadele Birli¤i 11 Ocak 2009 tarihinde
Gazi Mahallesi Eski Karakol önünde
toplanarak ‹srail’in Filistin’e yönelik
vahfli sald›r›lar›n› protesto etti. Çeflitli sloganlarla Cemevi’ne yürüyen kitle
ad›na yap›lan aç›klamada, tüm dünyan›n gözleri önünde emperyalist efendilerin elbirli¤i ile dünyay› halklar mezarl›¤›na çevirmek istediklerine dikkat
çekildi. Al›nteri’nin de destek verdi¤i
aç›klamada emperyalist barbarl›¤a en
iyi yan›t›n yine Ortado¤u’nun emekçi
halklar›ndan geldi¤i söylendi.
Ayn› gün Cemevi’ni aflure yemek
için “ziyaret” eden ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin AKP’li Baflkan› Kadir Topbafl’› lay›¤›nca a¤›rlamak isteyen emekçi Gazi halk› Cemevi etraf›nda toplanarak aflureyi Topbafl’›n
bo¤az›na dizdi.
* Filistin’de yap›lan zulme sessiz
kalmamak için, Esenler Dörtyol’da yap›lan bas›n aç›klamas›na destek verdik. Bas›n aç›klamas›, Esenler Pir
Sultan Abdal Kültür Derne¤i
önünde, “Filistin halk› yaln›z de¤ildir” pankart›n›n aç›lmas›yla bafllad›. Toplanan kitle, Filistin bayraklar›
tafl›yarak ve sloganlar atarak, Dörtyol’a kadar yolu trafi¤e kapat›p yürüyüfl yapt›. Burada bas›n metninin
okunmas›yla eylem sona erdi.
Güngören’de de, Filistin halk›na
destek mahiyetinde bir meflaleli yürü-
yürüyüflüne Partizan okurlar› olarak
kat›ld›k. (Esenler Partizan)
* 11 Ocak Pazar günü saat
18.00’de Demokrasi Caddesi giriflinde Krizin Yüküne Karfl› Sar›gazi
Halk Platformu bileflenleri ve çeflitli demokratik kitle örgütlerinin kat›ld›¤› eylemde Filistin için sessiz kalmama ça¤r›s› yap›ld›. Yaklafl›k 200 kiflinin kat›ld›¤› ve sesli ajitasyonla devam
eden eylem Demokrasi Caddesi’nde
yap›lan yürüyüfl ile son buldu.
ANKARA
* Filistin Halk›yla Dayan›flma Komitesi’nin yapt›¤› ça¤r› üzerine devrimciler, çok say›da kitle örgütü ve siyasi partiler alanlara ç›kt›lar. 17 Ocak
Cumartesi saat 13.30’da Kolej Kavfla¤›’nda toplanan kitle Ziya Gökalp
Caddesi’nden K›z›lay’a do¤ru yürüyüfle geçti.
Partizan yürüyüfle “Diren Gazze, dünya seninle” pankart›yla kat›ld›. Eylem alan›nda komite ad›na bas›n aç›klamas›n› flair Mehmet Özer
okudu.
* “‹srail’le yap›lan anlaflmanlar iptal edilsin”, “‹srail Büyükelçisi
s›n›r d›fl› edilsin”, “Konya ‹srail’e
kapat›ls›n” talepleriyle Meclis’e yürümek isteyen gençlere polis sald›rd›.
Çok say›da kifli yaralan›rken Merve
Ergün ve Yi¤itcan Ecevit isimli iki
kifli gözalt›na al›nd›. Eylemi takip eden
muhabirimiz Dilflad Özüberk de polisin fliddetine maruz kald›.
16 Ocak Cuma günü saat 17.30’da
Güvenpark’taki Milli Müdafaa Caddesi üzerinde toplanan aralar›nda
YDG’nin de bulundu¤u gençlik örgütlerinin Meclis’e yürümesine polis izin
vermedi. Çeflitli sloganlar atan kitle,
barikat›n kald›r›lmas› için bekleyifle
geçti. YDG “Her yer Gazze, her
yer direnifl, baflka ç›k›fl yok” pankart›yla eylemdeki yerini ald›.
Kitlenin yürüme kararl›l›¤› göstermesi üzerine ‹srail dostlar› müdahale
emri verdi. Çembere al›nan gaz bombas› ve coplarla sald›r›ya u¤rayan
gençler, polise tafl ve sopalarla karfl›l›k
verdi, kitle çat›flmay› K›z›lay’a tafl›d›.
birlikte Olmert, Erdo¤an ve Bush gibi katillerin
foto¤raflar›n›n alt›nda “Katillerimiz bunlard›r” yaz›lar› bulunan dövizleri tafl›d›. Yürüyüfle
kat›lan binlerce kifli, Frans›z Konsoloslu¤u
önünde polis barikat›yla karfl›laflt›. Taksim’e gidifllerine engel olan polisin tavr›n› protesto
eden kitle, oturma eylemi yapt›. Yap›lan görüflmeler sonucunda polisin geri çekilmesiyle kitle
Taksim Meydan›’na yürüdü.
Partizan kitlesi eyleme DDSB flamalar› ile
kat›ld›.
(‹stanbul)
rin her geçen gün daha da artt›¤› hat›rlat›larak, katliamda AB ve ABD emperyalizminin rolüne dikkat çekildi.
BURSA
* 9 Ocak günü aralar›nda KESK,
TTB, Çiftçi Sendikalar› Konfederasyonu, D‹SK, TMMOB gibi kurumlar›n bulundu¤u bileflenin ça¤r›s› üzerine Bursa’da birçok kurum ve kifliler
Bursa Büyükflehir Belediyesi binas›n›n arkas›nda toplanarak ‹srail katliam›n› ve iflgalini protesto etti.
* 4 Ocak Pazar günü biraraya gelen ve aralar›nda Partizan’›n da bulundu¤u kurumlar saat 15.00’te Pozcu Forum Al›flverifl Merkezi önünde
bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdi.
Al›flverifl merkezinin güvenlik görevlileri her ne kadar müdahale etmek
isteseler de eylem gerçekleflti.
Gençlik Filistin için ayakta!
(Sar›gazi ‹K okurlar›)
Emekçiler Filistin
halk›n›n yan›nda
Türk-‹fl ‹stanbul fiubeler Platformu’nun ça¤r›s› üzerine AKP’nin politikalar›n›,
‹srail ile yap›lan ikili anlaflmalar› ve Filistin’e yönelik devam eden sald›r›lar› protesto etmek
üzere 7 Ocak 2009 tarihinde Taksim Tünel’de
biraraya gelen sendikalar, partiler, dernek ve
platformlar, AKP ve ‹srail’e karfl› ortak mücadele ça¤r›s› yapt›. “Krizin yükünü reddediyoruz, ‹srail vahfletini lanetliyoruz” pankart›n› açan kitle sloganlarla Taksim’e do¤ru
yürüyüfle geçti. 3 bini aflk›n insan›n kat›ld›¤› yürüyüflte Gazze’de katledilenlerin foto¤raflar›yla
Sakarya Meydan›’nda yeniden toparlanan kitle, burada bulunan esnafa
ve insanlara
TV kanallar›nda ‹srail’i “k›nayanlar›n”
bugün “Kahrolsun ‹srail”
diyen gençli¤in
üzerine polisi
sürenlerle ayn›
kifliler oldu¤u
anlat›larak halk
saflara mücadeleye ça¤r›ld›.
Sakarya Caddesi’nden Yüksel’e do¤ru yeniden yürüyüfle geçen gençlik, Ziya
Gökalp’› trafi¤e kapatarak sloganlarla
eylemini sürdürdü. Yüksel Caddesi’nde yap›lan bas›n aç›klamas›nda ‹srail sald›r›lar›n›n devam etti¤i ölümle-
* 31 Aral›k günü Filistin halk›yla dayan›flma çerçevesinde yap›lan
bas›n aç›klamas›n› YDG, DGH,
SGD, Ö¤renci Kolektifleri ve
Yurtsever Cephe gerçeklefltirdi.
Meflaleli k›sa bir yürüyüflün ard›ndan yap›lan bas›n aç›klamas›na yaklafl›k 100 kifli kat›ld›.
(Çanakkale YDG)
* 9-10-11 Ocak günlerinde Sivas
merkezde YDG, DGH ve Ö¤renci Kolektifleri taraf›ndan ortak bir
imza stand› aç›ld›.
Stand çal›flmas› boyunca TC’nin
yapt›¤› aç›klamalara ra¤men hala ‹srail ile askeri ve stratejik anlaflmalar›n sürdü¤ü vurgusu yap›ld›. Halk›n
yo¤un ilgi gösterdi¤i stand çal›flmas›nda resim sergisi de aç›ld›. ‹mza
stand›nda yaklafl›k 4 bin imza topland› ve imzalar 11 Ocak günü C›b›llar Park›’nda yap›lan bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan gönderildi.
(Sivas YDG)
* Gaziantep Üniversitesi’nde 9
Ocak’ta bir araya gelen DGH,
YDG, ESP, Yurtsever Gençlik ve
TKP “Katil ‹srail, Filistin’e özgürlük” pankart›yla bir yürüyüfl düzenledi. Üniversite girifline kadar yap›-
lan yürüyüfl, bas›n aç›klamas›yla sonland›r›ld›.
Aç›klama yap›lmadan
önce Filistin’de katledilenler sayg› durufluyla
an›ld›. Bas›n aç›klamas›nda ‹srail’in ABD’nin
Ortado¤u’daki kolu oldu¤u ve bu yapt›¤› katliamda dünya egemenleri
taraf›ndan desteklendi¤i
belirtildi.
Gaziantep
Üniversitesi’nde uzun
süredir var olan sessizlikten sonra
bu eylem oldukça önemliydi.
(Antep YDG)
* Malatya’da ‹nönü Üniversitesi’nde katliama sessiz kal›nmamas›
için “Filistin’e selam, direnifle
devam” pankart› aç›larak bir yürüyüfl gerçeklefltirildi. YDG, SGD,
Gençlik Derne¤i, DÖDER ve Emek
Gençli¤i taraf›ndan gerçeklefltirilen
eylem sloganlarla sona erdi.
(Malatya YDG)
* ‹srail Siyonizminin sald›rganl›¤›n›n yol açt›¤› Gazze katliam›n› k›namak için Amed’ te bas›n aç›klamas›
yap›ld›. Yeni Demokrat Gençlik,
Demokratik Gençlik Hareketi
ve Ezilenlerin Sosyalist Platformu taraf›ndan örgütlenen eylem 18
Ocak Pazar günü Ofis ‹fl Bankas›
önünde gerçeklefltirildi. Üniversite
ve merkezde yo¤un bildiri da¤›t›m›
gerçeklefltirildi. Gerek bildiri da¤›t›m› gerekse de bas›n aç›klamas› s›ras›nda insanlar›n Filistin katliam›na
duyarl›l›k göstermesinden kaynakl›
yaklafl›m› oldukça olumluydu. Bas›n
metni okunduktan sonra eylem sloganlarla sonland›r›ld›.
(Amed’den bir ‹K okuru)
‹srail’e öfke her yerde!
Dersim-Pertek
9 Ocak 2009 Cuma günü Pertek Demokrasi Platformu taraf›ndan ‹srail’in Filis-
tin’e yönelik sald›r›lar›n› protesto etmek
amac›yla yürüyüfl ve bas›n aç›klamas› düzenlendi. Pertek Köy Garaj›’nda biraraya gelen
kitle Cumhuriyet Meydan›’na yürüyerek burada bir bas›n aç›klamas› yapt›.
Eylem, “Bizler Pertek Demokrasi
Platformu olarak (Partizan, YDG , DHF,
EMEP Gençlik ‹nisiyatifi, HÖC, Kad›n Kültür Derne¤i, Ziraat odalar›) Filistin halk›n›n
hakl› mücadelesini destekliyor, zaferin direnen halklar›n olaca¤›na inanc›m›z› bir kez
daha vurguluyoruz” denilerek sonland›r›ld›.
(Pertek ‹K okurlar›)
‹zmir
‹zmir Kuruçeflme Mahallesi halk› 15
Ocak günü mahalle içerisinde yapt›¤› meflaleli yürüyüflle Siyonist katliam› lanetledi ve
Filistin halk›n›n direniflini selamlad›.
Partizan, ESP, DHF, Özgür Yaflam
Kooperatifi ve Buca PSAKD’nin ça¤r›s› ile
biraraya gelen halk, saat 20.30’da son durakta topland› ve buradan Buca-Kop Meydan›na kadar yürüyüfl yapt›. Meydana gelindi¤inde bas›n aç›klamas› okundu.
Mahalle halk›n›n sürekli alk›fl ve ›sl›klarla
destek verdi¤i eylem sloganlar ile sona erdi.

Benzer belgeler