herkes için pera müzesi

Transkript

herkes için pera müzesi
İzlekler Kültür ve Sanat e-dergi, Yaz 2014, Sayı: 2
HERKES İÇİN PERA MÜZESİ
Ebru Dede
Andy Warhol, toplumsal sorunların kendi kimliğinde yarattığı çatlakların bilincinde
bir kimlik. İşte bu bir sanatçı bilincidir. Sıra dışılıktır elbette, çünkü öyle az sayıda
insan toplumsal deliliğin bir parçası olduğunun bilincindedir ki. Ve bu bilince sahip
olmakla bunu sanat eseri olarak ortaya koymak da sanatçıya has sıra dışılıktır.
Çağdaş sanat herkesi kucaklamıyor, arkasında küskün sanatseverler bırakarak; bunu bilerek de
yapıyor elbette, gerçek sanatsever ile sanatı metalaştıranları ayırt edercesine ve de gerçek
hayatın çirkinliklerinden kopuk bir şekilde estetik seyirliğe karşı çıkarcasına…
Sözde doğayı yok etmeye hepimiz karşıyızdır, ‘tüketim çılgınlığı’na kendimizi kaptırmış giderken
ve bunun doğaya nasıl zarar verdiğini hiç düşünmeden. Tüketmeye öyle aşığız ki uyarıları
anlamlandırmamız öyle güçleşir ki uyaranlar ya delidir ya da entel. Andy Warhol da deli miydi
neydi acaba ne işi vardı Campbells çorba tenekesinin içinde? George Lois 1969’da Pop Sanatı
eleştirerek, Andy Warhol’u ünlü konserve kutusuna gömerek Esquire dergisinin kapak tasarımını
yapmıştı.1
George Lois, 1969
Andy Warhol, Pera Müzesi “Herkes İçin Pop Sanat” Sergisi
George Lois’in bu tasarımı bize Andy Warhol’un popüler kültür öğeleri içine çok fazla kapılıp
gittiğini mi gösterir yoksa bu Andy Warhol’un toplumsal deliliğe işaret ettiğini mi gösterir? Evet,
Andy Warhol dizi dizi Campbell çorba tenekeleri baskılarıyla marketlerde, alışveriş merkezlerinde
sıra sıra dizilmiş nesnelerin içinde sırf marka diye nasıl boğulduğumuzu anlatır. Zaten Warhol’a
Herkes İçin Pera Müzesi, Ebru Dede, s.1
İzlekler Kültür ve Sanat e-dergi, Yaz 2014, Sayı: 2
göre insanlar, yalnızca toplumsal kimlikten ibarettir, ondan ayrı bir kimlikleri yoktur. Toplumsal
yaşamla karşılaştırıldığında içsel yaşam anlamsız görünmektedir.2
Toplumu bu tüketim çılgınlığından, kapitalizmin pençesinden kurtarmak çok güç elbette. Andy
Warhol da bu toplumsal soruna işaret ederken gösterge ile gösterilen arasında ironiler yaratıyor.
Söylediği sözler, davranışları, eserleri, görünüşü bir Andy Warhol kimliği oluşturuyor kimilerine
göre. Fakat Andy Warhol, “Ben bir makineyim, ben bir hiçim.” “Ben bir hiçim ve çalışabilirim.” “
Sanat, ticaret, reklam, her alanda çalışırım…” “Ben işlerliğin kendisiyim!” söyleriyle3 kendisini bir
kimlik olarak görmediğini belirtiyor.
Tüketim çılgınlığı tüm toplumu psikolojik olarak etkilemektedir. Böyle bir durumda aynaya
bakmak, kendiyle yüzleşmek güçleşir. Yukarıdaki görüntüyü kendisiyle özdeşleştiremeyen
izleyiciye göre ‘Andy Warhol’ delidir, böyle bir gösterge saçmadır, anlaşılmazdır. Diğer tüm
çağdaş sanat eserleri de böyle değil midir? Böyle düşünen izleyici giderek galeri ve müze
ziyaretlerinden uzaklaşır.
Dünyada genel olarak güncel sanat ile sanat izleyicisi arasında var olan boşluk, Türkiye’de bir
uçuruma dönüşür. Öyle ki çoğu kimsenin bu uçurumun kenarına gelmeye niyeti yoktur. Gelenler
de arkalarından güncel sanatın içine itileceklermiş gibi kendilerini tehdit altında hissederler.
Türkiye’de sanat piyasasından 1980’lerden itibaren söz edebiliyoruz ki bu durum 1990’lardan
itibaren hız kazandı. Küreselleşmenin ve internet çağının bu hızlanmada büyük bir etkisi söz
konusu. Bilgi bu denli yaygınlaşmakta iken yine de sanatı anlamak, anlamlandırmak izleyici için
güçleşiyor. Çünkü küreselleşme ve internet sanata değil daha ziyade kapitalizme hizmet ediyor.
Manzara böyleyken, Türkiye’de sanatı ve sanat müzelerini ayakta tutmak ne zor? Çağdaş sanat
ile Türkiye’deki sanatseverler arasındaki uçurumu rengârenk çiçek bahçeleriyle bezemek ve
“Herkes İçin Pop Sanat” başlığı koymak… Bu çaresizlik sonucu mu yoksa süper bir fikir mi?
Pera Müzesi “Herkes İçin Pop Sanat” Andy Warhol Sergisi
Herkes İçin Pera Müzesi, Ebru Dede, s.2
İzlekler Kültür ve Sanat e-dergi, Yaz 2014, Sayı: 2
Bu görüntü sosyal medyada çok yer aldı. Evet, herkes için bir sanat seyirliği oluştu. Böyle albenili,
cıvıl cıvıl rengarenk bir ortam pek çok sanat izleyicisi için bir çekim merkezi oldu. Sonuç ise daha
fazla ziyaretçi, daha fazla beğeni, daha fazla müze gezme alışkanlığı. Peki ya Andy Warhol
kimdir? Amacı nedir? Yeterince tanıyarak izleyebiliyor muyuz? Andy Warhol’un eserlerini
ağırlayan Pera Müzesi, sanatçıyı ve sanatını bize ne kadar tanıtıyor? Yoksa sadece izleyici sayısı
mı arttırılmak isteniyor?
Andy Warhol, toplumsal sorunların kendi kimliğinde yarattığı çatlakların bilincinde bir kimlik. İşte
bu bir sanatçı bilincidir. Sıra dışılıktır elbette, çünkü öyle az sayıda insan toplumsal deliliğin bir
parçası olduğunun bilincindedir ki. Ve bu bilince sahip olmakla bunu sanat eseri olarak ortaya
koymak da sanatçıya has sıra dışılıktır. Anlamak, anlamlandırmak toplumun geneli için zordur.
Böyle bir toplum içinde sanat için, sanatı ayakta tutmak için, müzeciliğin geleceği için, yaşayan
müzecilik için daha çok izleyici toplama kaygınız varsa böyle yegâne bir sanatçı için nasıl bir sergi
düzenleyebilirsiniz?
Bu sorunun cevabını sanat izleyicisi olarak nasıl verebilirsiniz? Belki de önce şu sorunun cevabını
bulmak gerekir: Andy Warhol bugün yaşasaydı neyi sergilemek isterdi? Andy Warhol yerine
düşünebilmek mümkün değil ama bana göre Campbell çorba tenekelerinin yerini bugün iphone
almalı. Andy Warhol’a göre her gün Campbell çorbalarını tüketmek bir sanat meselesiydi. Bugün
ise herkesin elinden düşmeyen iphone’lar önemli bir mesele. Öyle ki iphone’unuz yoksa çok yazık
size… Andy Warhol yaşasaydı bugünün ikonu olan iphone ile sanat yapardı gibime geliyor. Aynı
zamanda iphone’u kullanırdı da, hem de herkesten fazla. Iphone’un içinden çıkabilirdi, iphone’dan
bir küvet yapıp içine serilebilirdi, iphone görünümündeki serigrafi baskılarını duvarlara
sıralayabilirdi. Sergi bu şekilde olsaydı, ne düşünürdünüz? Kendi iphone çılgınlığınızdan bunalır
mıydınız? Yoksa Andy Warhol’un ne kadar çılgın olduğunu mu düşünürdünüz?
Son dönem sergilerinde her yerin aynalarla kaplanışına çok sık rastlıyoruz. Ve hepimiz, ben de
dâhil, aynaya bakarak elimizdeki telefonlarla kendi fotoğrafımızı çekiyoruz. Sergi böyle olduğunda
bile izleyici olarak kendi deliliğimizi göremiyoruz.
Andy Warhol, kendi deliliğini görebilecek ve bize gösterebilecek kadar akıllıydı. Peki, biz, Andy
Warhol’dan sonraki nesil olarak, onun gösterdiklerini anlayabilecek kadar akıllandık mı? Yoksa
daha mı fazla delirdik?
Herkes İçin Pera Müzesi, Ebru Dede, s.3
İzlekler Kültür ve Sanat e-dergi, Yaz 2014, Sayı: 2
2007’de National Gallery of Scotland, Andy Warhol’u bu şekilde sergilemişti .
Bir de böyle düşünerek, Andy Warhol’u ziyaret edin. Kendisi az da olsa birtakım izleriyle 20
Temmuz’a kadar Pera Müzesi’nde. Sergi konsepti “Herkes İçin Pop Sanat” olsa da, siz herkes
olmayı kabullenmeyin bence. Andy Warhol da baskı tekniğiyle işlerini çoğaltırken ve “herkes 10
dakikalığına sanatçı olacak” derken sürü zihniyetini yeriyordu aslında.
DİPNOTLAR
1
2
Dilek Bektaş, Çağdaş Grafik Tasarımın Gelişimi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Ekim 1992, s.150
Donald Kuspit, Sanatın Sonu, çev. Yasemin Tezgiden, Metis Yayınları, İstanbul, Ekim 2006 (2), s.178
Jean Baudrillard, The Conspiracy of Art, çev. Ames Hodges, ed. Sylvere Lotringer, Semiotext(e) New
York, 2005, s.43
3
Herkes İçin Pera Müzesi, Ebru Dede, s.4

Benzer belgeler

ANDY WARHOL

ANDY WARHOL sanatçı Andy Warhol’un film, video ve polaroidlerinden oluşan ‘Warhol Hareket Halinde / Warhol in Motion’ adlı sergisini sanatseverlerle buluşturacak. 8 Haziran – 9 Temmuz 2011 tarihleri arasında g...

Detaylı