Made in Türkiye - turkmallari.org
Transkript
Made in Türkiye - turkmallari.org
% 100 yerli malı CİRİTdünyanın gündeminde 6 2011’in yeni sineması kaşifi Türk rekor kırdı 8 Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Bülteni Sayı: 2 TÜRK VATANDAŞI OSMAN’IN BİR GÜNÜ 2 8 Real Madrid’de yerli malı sezonu 3 TÜRK MALI Telekomda Made in Türkiye DÜNYA TÜRK MALI KOLTUKLARDA UÇACAK 5 Vodafone, Nokia, Ericsson. Kendi dallarında global pazarın liderleri. Bu üç oyuncu art arda Türkiye operasyonunun başına Türk yönetici atadı. Bu koltuklardaki önceki isimler yabancılara işaret ediyordu Global telekom pazarının etkili oyuncuları Türkiye’de son dönemde yaptıkları atamalarla ‘genel müdür’ pozisyonlarında ‘yabancıdan yerli yöneticiye’ geçtiler. 7 Erdoğan Erdoğdu Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Başkanı Üreten Türkiye Milletin önüne konulacak yeni hedef, Üretmek. Üretmek. Üretmek… Kaliteli Mal üretmek ve Kaliteli Türk Malı tüketmektir. 2 YERLİ MALINA DOPİNG Yerli eşyayla birleştirdikten sonra ihraç edilmek üzeri ithal edilen mallara büyük vergi avantajı geldi. İhracatçının maliyeti en az 1.5 milyar dolar düşecek. İhracatçılar, fabrika sahalarını ve paketleme ünitelerini de lojistik merkezi gibi kullanabilecek. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, yayına üst düzey gümrük bürokrasisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve perakende örgütlerinin temsilcilerini alarak, 'Perakende Sektörü Eylem Planı' çerçevesinde önemli açıklamalar yaptı. 4 TÜRK MALI YORUM 02 Erdoğan Erdoğdu Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Başkanı ÜRETEN TÜRKİYE Türkiye’nin önemli sıkıntılarından birisi de milletin hedeflerini yitirmiş olmasıdır. Bunun için çoktandır geleceğe dair umudunu kaybetmiş bu toplumun önüne yeni hedefler konulması gerekmektedir. Kahvehane sayısının 400 bin, meyhane sayısının 15 bin, sinemaya gitmeyen ve kitap okumayanların sayısının 35-40 milyon olduğu, nüfusun yüzde 60’ının tatil amaçla seyahat edemediği ve en tepedeki yüzde1’lik gelirin en aşağıdaki yüzde1’lik gelirden 236 kat daha fazla olduğu bir ülkenin her yıl istikrarlı bir şekilde yüzde 5-8 büyümesi gerekmektedir. Aksi halde bugün olduğu gibi yarın da her bin çocuktan 61’i 5 yaşından önce ölecek, 3 milyon çocuk 2 dolarlık fakirlik sınırının altında yaşayacak, her yıl 125 bin çocuk hiç eğitim göremeyecek ve her 100 çocuktan 21’i okuma yazma bilmeyecektir. Bu sorunları çözecek kaynakları nereden bulacağımız ise gelecek 20 yılın en önemli sorusu olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye geçtiğimiz yıl hindi, bal, koyun bağırsağı, elma, kurutulmuş kayısı, kekik, fındık unu, patates nişastası, Şekerpancarı, dondurulmuş portakal suyu,fasulye, mercimek, nohut gibi kendi üretebileceği bir çok ürünü ithal etmiştir. IMF ve Dünya bankası talimatları ile başta tarıma verilen desteklerin azaltılması ile giderek dışarıdan tarım ürünü ithal eden bir ülke haline gelen Türkiye, dış ticarette serbestlik adı altında ülkede üretilen ve satılamayan bir çok ürünü de dışarıdan milyonlarca dolar ödeyerek ithal etmektedir. Dünyanın en büyük üç mercimek üreticisinden biri olan Türkiye, 1990 da 846 bin ton mercimek üretti ve 242 bin ton ihraç etti. Bu gün ise üretim 350 bin tonda kaldı ve dışarıdan 150 bin ton ithal edildi. Bunu borç alarak mı yoksa içeride üreterek mi başaracağız? İşte yanıt bekleyen soru budur. Buradan hareketle biz dernek olarak çözümün üretmek hemde kaliteli mal üretmek olduğuna inanıyoruz. Çünkü Türk malı kullanmak doğrudan işsizliğe de çözüm olmak ve kalkınmanın lokomotifi olmaktır. Bunun yolu da Türk tüketicilerine, Türkiye'de üretilen malların tüketimine öncelik verilmesine yönelik bir alışkanlık kazandırmaktan geçmektedir. Ayrıca ürün iade garantisi verilmesi, haksız rekabetin önlenmesi, meslek yasasının geliştirilmesi, kalite kontrol mekanizmasının işlemesi gerekmektedir. Buna ilave olarak hem yurt içinde hem de küresel pazarlarda rekabet için Türk mal ve hizmet kalitesinin artırılarak markalaştırılması gerekmektedir. Bu sayede Türk malı imajı, kalite ile birleşince Kaliteli Türk Malı İmajı sayesinde Türk insanı tarafından tercih edilir ve sahip çıkılır. Türkiye'de işsizliği önlemek, istihdamın artmasını sağlamak istiyorsak; öncelikle Türk mallarını tercih ederek ve bu malların Türkiye'de üretilmelerinin ve daha fazla insan çalışır hale gelmesinin sağlanması gerekir. Böyle bir tercih kısa sürede Türkiye'nin istihdamına katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, Milletimizi Türk Malı satın almaya yönlendirmek gerekmektedir. Bu suretle artan talep karşısında mevcut firmaların da daha fazla mal üretip satarak kârlılıkları da artacaktır. Bu tercih değişikliğinin yaratacağı katma değer doğru yönlendirildiği takdirde mutlaka önce kapasite kullanımının artışına ve işgücü talebine, sonra da yeni yatırıma dönüşecek ve uzun vadede de istihdam oranının yükselmesine, işsizliğin azalmasına neden olacaktır. Tüm bunlar: İşverenlerin, işyerlerini daha verimli, ekonomik, kârlı, daha fazla üreten, rekabete imkân veren, huzurlu, kayıtlı şeffaf bir çalışma ortamı içinde yönetmelerine imkân verirken, ayrıca çalışanların daha güvenli ve sürdürülebilir biçimde daha yüksek ücret elde ederek çalışmalarına, çok sayıda işsizin süratle iş bularak çalışmaya başlamalarına imkân sağlarken, İşsizlerin kişisel, ailevi ve sosyal huzursuzluk ve değer yargılarındaki bozulmanın önüne geçilmesi, toplumdaki karamsarlığın, toplumsal bir umuda, mutluluğa dönüşmesini de sağlayacaktır. Buradan hareketle sanılmasın ki Derneğimiz Yabancı Sermayesinin karşısındadır. Biz kimseye karşı değiliz sadece kendimizden yanayız. Memleketimiz çok geniş ve kaynakları çoktur. Çok emek ve sermayeye ihtiyaç vardır. Hâlihazırda Türk çiftçisinin, Sanayicisinin, Tüccarının aleyhine olan çeşitli yasalar lehine olacak şekilde değiştirildikten sonra, kanunlarımıza uyduktan sonra Ülkemize yabancı sermayenin girmesine karşı değiliz. Bilakis gerekli güvencelerin sağlanarak yabancı sermayenin bizim emeğimize ve yerinde duran servetimize katılmasını arzu ederiz. Milletin önüne konulacak yeni hedef, Üretmek. Üretmek. Üretmek… Kaliteli Mal üretmek ve Kaliteli Türk Malı tüketmektir. TÜRK MALLARININ TANITIMI KULLANILMASINI TEŞVİK DERNEĞİ Türk Vatandası Osman’ın bir günü: Osman Bey, sabah saat 7’de Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı. Puffy yorganını kaldırdı. Hugo Boss pijamalarını çıkarıp Adidas terliklerini giydi. WC'ye uğradıktan sonra banyoya geçti. Clear şampuan ve Protex sabunuyla duşunu aldı. Colgate ile dişlerini fırçaladı. Rowenta ile saçlarını kuruttu. Bill's gömlegini ve Pierre Cardin takımını giydi. Lipton çayını içti. Sony televizyonda medya özetlerini ve flash haberleri izledi. Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine “çav” deyip, Hyundaı otomobiline bindi. Blaupunkt radyosunu açarak, rock müziği buldu. Ağzına bir Polo seker attı. Şehrin göbeğinde yer alan Mega Center'deki ofisine varınca, Fujitsu-siemens bilgisayarini çalistirdi. Microsoft Excel'e girdi. Ofisboy'dan Nescafe'sini istedi. Saat 10'a doğru açlığını yatıştırmak için Grissini yedi. Öğlen Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü, Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi. Camel sigarasını yakıp, Star gazetesini karıştırdı. Aksam, is çıkışı Image Bar'a uğrayıp bir duble White Horse whisky’sini yudumladı, sonra kösedeki Shopping Center'a uğradı... Esinin siparis ettigi Persil Supra deterjan, Ace çamasır suyu, Palmolive şampuan, Gala tuvalet kağıdı, Sprite gazoz ve Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı. Bonus kartıyla faturayı ödedi. Hafta sonu esi Münevver'le Galleria'ya giden Osman Bey, Showroom' lar dolaşıp kendine bir çift Kinetix ayakkabı ve Lee Cooper blue-jean satın aldı. Aksam evde bir gazetenin verdiği TV Guide'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında zapping yaparak, First Class, Top Secret ve Paparazzi gibi programlar izledi. Aynı anda Outdoor dergisini karıştırdı. Saat 22:00'ye doğru Show TV’de Türk dili üzerine panel başladı. Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp, yatak odasına geçerken, kendini iyi ve mutlu hissediyordu. "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diye gerindi. Ve Osman Bey uykuya daldı. Hala da uyuyor! Ne zaman uyanacağı belli değil! Muradiye Mah. Kalıpçı Sok. No: 54 Nişantaşı-Beşiktaş-İstanbul No: 34-112-115 Tel: 0212 258 93 44 Fax: 0212 258 93 54 GSM: 055 735 87 54 www. turkmallari.org TÜRK MALI SPOR 03 Real Madrid'de yerli malı sezonu 20.05.2011 Alman temsilcisi Bayern Münih'ten ayrılan millî futbolcumuz Hamit Altıntop, Real Madrid ile anlaştı. 4 yıllık sözleşme imzalaması beklenen 28 yaşındaki yetenek, İspanyol devine giden üçüncü Türk oldu. Jose Mourinho'nun ekibi, sezon başında Mesut Özil, geçtiğimiz günlerde de B.Dortmund'u şampiyonluğa taşıyan Nuri Şahin'i renklerine bağlamıştı. A Milli Takım'mızda forma giyen bir futbolcu daha dünyanın en büyük kulüplerinden Real Madrid'e transfer oldu. Almanya Ligi'nin güçlü temsilcisi Bayern Münih'in yıldızı Hamit Altıntop, İspanyol deviyle 4 yıllığına resmin anlaştı. Böylece Real Madrid'deki Türklerin sayısı 3'e yükseldi. Daha önce Borussia Dortmund ile Bundesliga'da şampiyonluğa ulaşan Ay-Yıldızlı yeteneğimiz Nuri Şahin'i 6 yıllığına renklerine bağlayan Real Madrid, Hamit Altıntop'la ilgili beklenen gelişmeyi dün resmî internet sitesi aracılığıyla duyurdu. 28 yaşındaki tecrübeli isimle kadrosunu zenginleştiren Real Madrid, sezon başında da yine Alman Werder Bremen'in Türk asıllı starı Mesut Özil'i almıştı. Özil, gösterdiği performansla Portekizli teknik adam Jose Mourinho'nun gözdesi haline gelmiş ve bu olay Nuri Şahin'e de La Liga yolunu kolayca açmıştı. Hamit Altıntop ile Real Madrid arasındaki anlaşmanın ayrıntıları, yakın bir zamanda belli olacak. Bayern Münih ile sözleşmesi sona eren Hamit Altıntop için Real Madrid, bonservis bedeli ödemeyecek. Hamit Altıntop'un yakın çevresine, "Ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğim." dediği öğrenildi. 8 Aralık 1982'de Gelsenkirchen'de (Almanya) doğan Hamit Altıntop, Wattenscheid 09 takımında profesyonel oldu. Ardından sırasıyla Schalke 04 ve Bayern Münih'te oynayan tecrübeli oyuncu, 53 kez ağları havalandırdı. Türkiye Milli Takımı formasını 58 kez giyen Hamit Altıntop, 6 defa ağları havalandırmayı başardı. Hamit'in 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Kazakistan'a attığı gol, yılın en iyi golü ödülüne layık görüldü. Avrupa'da en iyi Türk: Beşiktaş Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) ''Dünyanın En İyi Futbol Takımları'' değerlendirmesindeki raporunu açıkladı. İlk yüz takım içinde Türk takımlarından sadece Beşiktaş yer aldı. 1 Haziran 2010-31 Mayıs 2011 tarihleri arasında takımların oynadığı resmi maçlar baz alınarak yapılan değerlendirmede, geçen ay 23. sırada bulunan siyahbeyazlılar, müzesine Ziraat Türkiye Kupası'nı götürdüğü mayıs ayındaki performansıyla 2 basamak çıkarak, 198,5 puanla 21. sıraya yükseldi. Fenerbahçe ise bir önceki aya göre 17 basamak çıkmasına rağmen, 97 puanla 150. sırada kendisine yer bulabildi. UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu İspanyol ekibi Barcelona ise geçen ay devraldığı zirveyi korudu. TÜRK MALI HABER 04 YERLİ MALINA DOPİNG Yerli eşyayla birleştirdikten sonra ihraç edilmek üzeri ithal edilen mallara büyük vergi avantajı geldi. İhracatçının maliyeti en az 1.5 milyar dolar düşecek. İhracatçılar, fabrika sahalarını ve paketleme ünitelerini de lojistik merkezi gibi kullanabilecek. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, yayına üst düzey gümrük bürokrasisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve perakende örgütlerinin temsilcilerini alarak, 'Perakende Sektörü Eylem Planı' çerçevesinde önemli açıklamalar yaptı. Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren projenin, antrepoların lojistik dağıtım merkezleri olarak kullanılmasını da sağlayacağını belirten Yazıcı, çalışmanın ihracatçıların rekabet gücünü artıracak kolaylıklar getirdiğini, işlem süreleri ve prosedürleri asgariye indirdiğini vurguladı. Yazıcı, "İthal eşyayı yerli eşyayla birleştirdikten sonra yurtdışına satan ihracatçılarımız, mevcut durum itibariyle yüzde 40'lara varan vergi yüküyle karşı karşıyaydı. Bu çalışmayla 1.5 milyar dolarlık bir maliyet avantajı sağlamış olduk" dedi. Detayları Gümrük Müsteşarı Ziya Altunyaldız tarafından yapılan çalışma, şu kolaylıkları getiriyor: ▼ Yerli eşyayla birleştirdikten sonra ihraç edilmek üzeri ithal edilen mallar, iç piyasayı koruma amaçlı vergilerden muaf olacak. ▼ Bu kapsamda, halen yüzde 22 ve yeni korumu uygulaması kapsamında yüzde 64'e çıkacak olan vergi yükü düzenleme ile 'sıfır'a inecek. ▼ İthal mal ile yerliyi pazara hazır İthal et yerini yerli ete bıraktı hale getirmek için gerekli olan paketlenme ve birleştirme işlemleri, ihracatçının fabrika veya paketleme ünitesinde yapılabilecek. ▼ Bunun için tek bir defa global izin almak da yeterli olacak. ▼ Ayrıca, üçüncü ülke menşeili malların Avrupa Birliği üyesi ülkelere gönderilmesinde gümrük vergileri tahsil edilerek, A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmesi imkanı getirildi. ▼ Böylece bu tür eşyanın AB üzerinden Türkiye'ye değil, Türkiye üzerinden AB'ye geçişi sağlanacak. Kâr merkezi oluruz TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: Şu anda maliyet tutmadığı için alamadığımız siparişler var. Bunları alınca Türkiye bir kâr merkezi olacak. Yurtdışı mağazacılağa da hizmet edecek. Koleksiyon avantajı İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi: Koleksiyon satıyoruz. Ancak, bu açıdan bazı alanlarda rekabet edemiyorduk. Artık koleksiyonu bütün sunma imkanı olacak. Rekabet gücü artar BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz: Yurtdışında rekabet gücümüz artacak. 100 liralık maliyet 80 liraya düşecek. Türkiye'deki üretimi de olumlu etkileyecek. Her sektöre yarar AMPD Başkanı Mehmet Nane: Uygulama tekstil, hazırgiyim haricinde diğer sektörlere de çok büyük fırsat yaratıyor. Örneğin, otomotiv, beyaz eşya, gıda. Ayrıca lojistik merkezi için büyük fırsat. 2012 Londra Türk Malı olimpiyatları Londra 2012 Yaz Olimpiyatları öncesinde milli sporcuların bile "Made in Turkiye" damgalı ürünler kullanması İngiliz tekstilcileri kızdırdı. İngiltere Hazırgiyim Konfederasyonu Yöneticisi Malcolm Ball, "Bu durum utanç verici" dedi İstanbul'un da aday olduğu 2012 Yaz Olimpiyatları'nı kazanarak ev sahipliğine hazırlanan Londra'da gündem Türk tekstil sektörü. Gelecek yıl temmuz ayında başlayacak olan olimpiyatlara yaklaşık bir yıl kala İngiltere'yi ayağa kaldıran ise "Made in Turkiye" damgası oldu. Londra caddelerinde yer alan spor mağazalarının vitrinlerinde satışa çıkan ürünlerin Türkiye'de üretilmesine kızan İngiliz tekstil ve hazırgiyim sanayicileri, satılan ürünlerde "Made in Turkiye" damgası görmelerini utançla karşıladıklarını söyledi. Hatta bu duruma öncülük edenler ise İngilizlerin kendi milli sporcuları oldu. Madalya canavarı olarak bilinen dünya şampiyonu bisiklet sporcusu Sir Chris Hoy, altın madalya umutları Jessica Ennis ve Victoria Pendleton gibi Britanya bayrağı altında yarışacak sporcuların kıyafetlerinin Türkiye'de üretildiğinin ortaya çıkmasına İngiltere Hazırgiyim ve Tekstil Konfederasyonu (ASBCI) Teknik Ürünler Başkanı Malcolm Ball tepki gösterdi. Bu durumun kabul edilemez olduğunu belirten Ball, yaptığı açıklamada, 2012 Londra Yaz Olimpiyatları öncesinde sporcu kıyafetleri ve mağazalarda satılan ürünlerin üzerinde 'Made in Turkiye' etiketinin olmasının İngiliz üreticiler için utanç verici olduğunu söyledi. Türklerin olimpiyatlara özel ürünleri sunmada oldukça hızlı, kendilerinin de geç kaldığını söyleyen Ball, "Bu durum Britanyalı tekstil sektörü için büyük utanç. Bu hareketliliğe de çok geç kaldık" dedi. İngiliz basınında da yer alan haberde Çin, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerinde hediyelik eşya, havlu, gibi ürünlerle bu pazardan büyük pay alacağı belirtildi. Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yücesan, karkas et ithalatında uygulanan gümrük vergisinin yüzde 60'a çıkarılmasının iç piyasadaki üretimi hızlandırdığını ve et piyasasının ithalat öncesi duruma geldiğini belirterek, bundan sonraki süreçte vergiyle iç piyasanın dengelenmeye çalışacağını bildirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Ahmet Yücesan, ithalatın başladığı 2010 yılının Nisan ayından bugüne ithalattaki asıl hızlanmanın canlı hayvan ithalinden sonra, Kasım ayında açılan et ithalinin başlamasıyla yaşandığını anlattı. ''Toplam 170 bin ton civarında et, 80 bin ton civarında da canlı hayvandan gelen et oldu'' diyen Yücesan, Türkiye'yi et ithaline yanlış uygulamaların getirdiğini, ülkenin bir yıl kaybettiğini, hayvancılığın ara vermeyi asla kaldırmayacağını, Türkiye'nin bunun bedelini 5-6 yılda ödeyeceğini söyledi. Irak'ı Türkler aydınlatıyor Irak'ın 2015'e kadar 20 bin megavatlık kurulu güce ulaşma hedefi olduğunun altını çizen Irak Enerji Bakanlığı yetkilisi Ala'a Disher Zamil, "Burada en büyük elektrik projelerini Türk şirketleri üstlendi" dedi Irak Elektrik Bakanlığı IPP (Independent Power Projects) Bölüm Başkanı Ala'a Disher Zamil, şuan 7 bin 500 megavat kurulu güce sahip olan Irak'ta 2015 yılına kadar 20 bin megavat kurulu güce ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. İstanbul'da düzenlenen Irak Enerji ve Gaz Projeleri 2011 Konferansı'na katılan Zamil, Türk şirketlerinin Irak'taki enerji yatırımlarını hatırlatarak, "Irak'ta şuanda en büyük elektrik projelerini Türk şirketler üstlendi. Bunlardan birisi de Çalık Grubu. Onlar, Kerbela'da 1.250 MW'lık El-Khairat ve Musul'daki 750 MW'lık Ninova Santrali'ni üstlendi. Bu projelerin tamamlanması ile enerji alanındaki ihtiyacımızın önemli bir kısmı karşılanacak" dedi. TÜRK MALI ULAŞIM 05 Otoyol’da yerli malı kullanılsın İlk yerli tren 'Anadolu' hizmete giriyor TCDD Genel Müdürlüğünün bağlı ortaklığı TÜVASAŞ'ta üretilen ilk yerli dizel tren seti “Anadolu”, İzmir-Tire hattında hizmete sunulacak. TCDD Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, ilk dizel tren seti, 30 Mayısta Alsancak Gar'da düzenlenecek törenle eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından İzmir-Tire hattında hizmete alınacak. TCDD tarafından talep edilen 84 araçlık Dizel Tren Seti (DMU) Projesi kapsamında TÜVASAŞ'ta üretimi tamamlanan ve “Anadolu” ismi verilen ilk yerli set, İzmir-Tire arasında işletilecek. Her biri 41.8 milyon avroya mal olan bu setler, saatte 140 kilometreye kadar hız yapabiliyor. Yolcunun istediği şekilde ayarlayabileceği uçak tipi koltuklar, anons sistemi, LCD ekranlar aracılığıyla bilgilendirme sistemiyle çift taraflı kumanda kabininin bulunduğu setlerde, yolcu konforunu sağlamak amacıyla tam otomatik iklimlendirme, elektronik kontrollü kapı ve fren sistemi yer alıyor.“Anadolu”, 96 kilometrelik İzmir-Tire arasında 3 gidiş, 3 dönüş olmak üzere günde 6 sefer yapacak. Yeni setler, bu hatta ortalama 110 dakika olan seyahat süresini 90 dakikaya indirecek. Dünya, Türk malı koltuklarda uçacak Dünyanın dört bir yanına hava ulaşımı sağlayan Türkiye, havacılık teknolojisinde de yeni yatırımlara imza atıyor. Türk Hava Yolları, THY Teknik ve Kibar Holding iştiraki Assan Hanil Otomotiv, uçak koltuğu üretecek bir şirket kurma konusunda anlaşmaya vardı. Türk Hava Yolları, THY Teknik AŞ ve Kibar Holding iştiraklerinden Assan Hanil Otomotiv, tamamen yerli uçak koltuğu üretip pazarlamasını yapmak amacıyla Ortak Girişim Şirketi kuruyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün katılımıyla THY Genel Müdürlük binasında gerçekleşen törenle, kurulacak şirketin ana sözleşmesi imzalandı. Bakan Ergün, Türkiye'nin özellikle dışa bağımlı olduğu bilişim, ilaç ve savunma sanayii gibi alanlarda büyük atılım yapması gerektiğini ifade ederek, geleneksel sektörlerden katma değeri yüksek ve ileri teknolojiye dayalı sektörlere geçiş yapması gerektiğini söyledi. Ergün, "Bir uçak koltuğu üretimi gerçekleşecek ama bu uçak koltuklarının business olan örnekleri 20-40 bin dolarlık rakamlara denk geliyor. Bir otomobil fiyatına bir uçak koltuğu alınabiliyor. Bunun teknolojisi, tasarımı, getirdiği katma değeri hesap ettiğimizde aslında bu ortaklığın nasıl önemli olduğunu ve nasıl bir gelişme potansiyeli göstereceğini bir kere daha görmüş oluruz. Bu protokol, geldiğimiz yeri değil, ülkemizin gitmesi gereken ve gideceği yeri de temsil etmektedir." diye konuştu. THY ve THY Teknik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ise ortak girişim yapılanması üzerinde yaklaşık bir yıldır çalıştıklarını belirterek, yüzde 100 yerli uçak koltuğu üretimi ile Boeing ve Airbus'ın listesine girerek tüm havayollarının potansiyel müşterisi olmayı hedeflediklerini kaydetti. Çok daha hafif ve konforlu koltuk üretimi ile dünyada rekabet edecek bir model üzerinde çalışma yürüttüklerini anlatan Topçu, "Kimsenin üretmediği bir koltuk modeli üzerinde ciddi çalışma yapıyoruz. Ekonomi sınıfı için üreteceğimiz koltukların sertifikasını 1 yıl içinde alıp en geç 2 yıl içinde de uçaklarımızda kullanmayı planlıyoruz. Daha sonra da business sınıfı koltukların üretimi için çalışacağız." dedi. Assan Hanil Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar da 5 milyon Euro'luk sermayenin ciddi bir kısmının Ar-Ge'ye harcanacağını söyledi. Üretecekleri koltuğun, uçak yakıtına ve karbon salımına önemli katkı sağlayacağına işaret eden Kibar, "En güzel uçak koltuğu üretimi konusunda yoğun bir çalışma yapıyoruz. 6-7 ay içinde nihai modelimizi onay aşamasına getireceğiz." diye konuştu. Toplam 6.5 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilecek olan İzmirİstanbul Otoyol Projesi’nde yerli kamyon teçhizat ve iş makinesi kullanılması için ortak hareket başlatıldı. Otomotiv sektörü yerli ürün seferberliği istiyor Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’nin önerisi üzerine Taşıt Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Uludağ İhracatçıları Birliği’nin de (UİB) sahip çıkması ile Türkiye’deki 6.5 milyar dolarlık İzmir-İstanbul Otoyolu inşaatında Türkiye’de üretilen ürünlerin kullanılması için inşaatı gerçekleştiren 6 konsorsiyum firmasına çağrı yapıldı. Ortak çağrıya Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım da yeşil ışık yaktı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, İzmir-İstanbul otoyol inşaatında yerli malı kamyon, iş makinası başta olmak üzere makine ve ekipmanlarda yerli ürün kullanılmasının büyük fırsat yaratacağına dikkat çekti. Türk malı oto bir memleket projesi Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türkiye distribütörü oldukları Volkswagen (VW) grubunun Türkiye’de üretime geleceğini belirterek, “Gelmeleri lazım artık. Türkiye belirli bir büyüklükte olduğu için, dış ticaret anlamında bir yerlere geldiği için Türkiye’yi artık görmemelerinin imkânı yok” dedi. Şahenk, Türk otomotiv sektörünün çok yol katettiğini belirterek, Türk malı otomobil için “Neden Türkiye’de bir marka çıkmasın? Bir memleket projesi lazım. Gerekiyorsa herkesin buna katkıda bulunması lazım” yorumunu yaptı. TÜRK MALI SAVUNMA % 100 yerli malı CİRİT dünyanın gündeminde Türkiye'nin füze teknolojisinde önemli bir aşaması olarak gösterilen aktif lazer güdümlü füzesi “CİRİT”, kaydettiği başarılarla dünya gündeminde yer alıyor. CİRİT'in başarılı testleri, yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin de ilgisini çekmeye başladı. CİRİT'in, yurtiçindeki ihtiyaçları karşıladıktan sonra, yurtdışından da önemli bir talep görmesi bekleniyor. ATAK helikopterlerinin havadan yer hedeflerine karşı kullandığı 2.75 yarı aktif lazer güdümlü füzesi CİRİT, hafif zırhlı hedeflere karşı yüksek doğrulukta çalışıyor. CİRİT, dumanı azaltılmış yakıtlı ve duyarsız mühimmat özelliğine sahip roket motoru ile üç etkiye aynı anda sahip çok amaçlı harp başlığı ve elektromekanik kontrol tahrik sistemlerine sahip bulunuyor. MIL-STD 810 F ve MIL-STD 464 A ile uyumlu, tasarımı Roketsan tarafından gerçekleştirilen MIL-STD-1760 arayüze haiz farklı entegrasyon modellerine uygun CİRİT podlarından ateşleniyor. M ve LAU lançerlerden atılabilen füze, tasarımı Roketsan tarafından gerçekleştirilen MILSTD-1760 arayüze haiz akıllı poddan da ateşlenebiliyor.Aktif lazer güdümlü CİRİT, Türk taarruz helikopterleri T129'ların en etkili silahı olacak. “CİRİT”in Türkiye'deki füze teknolojisi geliştirilmesi için de önemli bir aşama olduğu kaydediliyor CİRİT, farklı kara ve hava platformlarına entegrasyon imkanı bulunmakla birlikte, öncelikli olarak taarruz helikopterlerinden kara hedeflerine yönelik olarak kullanılacak. Hafif zırhlı/zırhsız ve hareketli hedefleri imha etme yeteneği bulunan CİRİT'in füzesine iki alternatif harp başlığı takılabiliyor.Çok maksatlı başlık olarak tanımlanan birinci alternatifte, zırh delme, yangın çıkarıcı ve parçacık etkisi bulunuyor. Yüksek İnfilaklı Başlık olarak tanımlanan ikinci alternatifte ise sadece parçacık etkisi bulunuyor. CİRİT'in, 2010 yılı itibarıyla tüm geliştirme ve tasarım doğrulama faaliyetleri tamamlandı. Seri üretim faaliyetleri, kalifikasyon çalışmalarına paralel olarak başladı.Halen parça ve alt sistem seviyesinde seri üretim çalışmaları yürütülürken, ilk seri üretim kafilesinin, bu yıl içinde üretilmesi hedefleniyor. Yerçekimini yanına aldı yılın girişimcisi oldu Elazığlı makine teknikeri Hikmet Koşar, ‘Çelebi Türk taşıma sistemi’ ile NTV’de yayımlanan ‘Bir fikrim mi var?’ girişimcilik yarışmasında birinci oldu. 25 yıldır sanayi için makine üreten ve 10 yıldır Elazığ vergi listesinde ilk 100’de bulunan Koşar’ın geliştirdiği sistem, her türlü taşıta uygulanıyor, güç ve yakıt sarfiyatı sağlıyor. Koşar, yarışmayı prototip bir otomobille kazansa da sistemin ilk olarak tekerlekli sandalye üzerinden piyasaya sürülmesini planlıyor. 4 yıldır bu proje üzerinde çalıştığını anlatan Koşar, “Engellilere öğretmenlik yapan arkadaşım Hüseyin Doğan, bu fikri anlattı. Bunu uygulayabileceğimi söyledim. ‘Sen benden daha delisin’ dedi, ama onun fikrine inandım. Çalışmalara başladım” dedi. 06 İşte Türk malı Arıkopter Devlet Planlama Teşkilatı desteğiyle İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından tasarlanan ve Türk Havacılık Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) tarafından üretilen ilk helikopter olan "ARIKOPTER" in deneysel prototipinin uçurulması için geri sayım başladı. Haziran ayında yer testleri tamamlanacak olan ARIKOPTER'in önümüzdeki yıl ilk uçuşunu gerçekleştirmesi planlanıyor. Ankara TUSAŞ tesislerinde montajı devam eden helikopterin geldiği son noktayı yerinde görmek üzere İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ve DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu TUSAŞ'ı ziyaret etti. İTÜ'lü akademisyenler ve DPT'den uzmanların da hazır bulunduğu ziyarette, TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı TUSAŞ'TA yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. İTÜ'de helikopter projesinin yürütüldüğü Rotorlu Hava Araçları Tasarım ve Mükemmeliyet Merkezi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Temel Belek ve Proje Yürütücü Yardımcısı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan da ARIKOPTER'in geldiği son noktayı aktardı. İzmir'li mucitler fotocopter yaptı İzmir'li iki mucit 50 bin dolar verip bu makinayı icat etti. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte düğün sezonu da açıldı. Çiftlerin bütçelerine göre düğün organizasyonları da sınır tanımıyor. Düğünlerde yenimoda ise helikopterli fotoğraf çekimi. İzmirli ikimucit Levent Oktay ve Ufuk Şengönül “Fotokopter” adını verdikleri kendi tasarımları model helikopter ile çiftlerin bu isteklerine cevap veriyor. Fotokopter’in normal helikoptere oranla çok düşükmaliyetli olması tercih sebebi olmuş. Fotokopter’i 50 bin dolar harcayarak geliştirdiklerini belirten Levent Oktay, “Modelcilik 15 yıllık tutkum.Model helikopterle çekim yapmak uzun süredir var olan bir şey. Ancak insana yakın yerlerde ve kapalı alanlarda uçurmak imkânsızdı. Bu eksikliği görünce Fotokopter’i geliştirmeye karar verdik. Fotokopteríe uyguladığımız sarsıntı önleyici sistemsayesinde sabit görüntüler almayı başardık” dedi. Oktay, icatları ile önceden çok pahalı olan hava çekimlerini daha ucuz bir şekilde yapabildiklerini belirterek “Bu nedenle özellikle düğünlerden çok fazla talep geliyor. Siyasi partilerden bile Fotokopter için talep geldi.Mitinglerinde kullanmak için talepte bulunuyorlar” diye konuştu. TÜRK MALI ŞİRKET 07 Yemenliler, Türk malı takım elbiseyi sevdi Telekomda Made in Türkiye Vodafone, Nokia, Ericsson. Kendi dallarında global pazarın liderleri. Bu üç oyuncu art arda Türkiye operasyonunun başına Türk yönetici atadı. Bu koltuklardaki önceki isimler yabancılara işaret ediyordu Global telekom pazarının etkili oyuncuları Türkiye’de son dönemde yaptıkları atamalarla ‘genel müdür’ pozisyonlarında ‘yabancıdan yerli yöneticiye’ geçtiler. İngiliz cep operatörü Vodafone, Finlandiyalı cep telefonu üreticisi Nokia ile İsveçli telekom altyapı şirketi Ericsson, genel müdürlük koltuğunda oturan yabancı isimlerden vazgeçerek yerlerine Türk yönetici atama yoluna gitti. İlk olarak Vodafone’da Macar asıllı Attila Vitai’nin yerine Serpil Timuray (1969) atandı. Şirketin istihdamı 3.055 kişiye işaret ediyor. Ardından Ericsson, yatırım yaptığı pazarlarda vazgeçmediği bir iş modeli olan ‘İsveçli genel müdür’ alışkanlığından vazgeçti ve 1972 doğumlu genç yönetici Özgür Tohumcu’yu 750 kişilik ekibin başına getirdi. Son olarak da Finlandiyalı Nokia’da dört yabancı genel müdürün ardından Türkiye operasyonunun başına Çiçek İcan Uyansoy (1972) geçti. 5.7 milyar TL’yi kontrol ediyorlar Telekom sektöründeki bu üç oyuncu kendi alanlarında küresel pazarın lideri. Bu global devlerin Türkiye sonuçları da yüksek hacimli rakamlara işaret ediyor. 2010 mali yılında 3.7 milyar TL’lik ciroyu yöneten Vodafone Türkiye hızlı büyüyor, pazarda ikinci durumda. Türkiye’de yaklaşık 1 milyar TL’lik geliri kontrol eden Nokia, yüzde 55’lik pazar payıyla birinciliği elinde bulunduruyor. Ericsson ise1 milyar liralık büyüklükle altyapı işinin lideri konumunda.İşin sırrı kriz yönetimindeVodafone Türkiye Genel Müdürü Serpil Timuray, Türk yönetici atanmasıyla ilgili olarak, “Önemli olan yöneticinin vasıfları. Bu Türk de olabilir yabancı da olabilir. Liderlik vasıfları önemli. Ama Türkiye’de pazar oldukça karmaşık, sofistike. Kolay değil, zor bir pazar. Ekonomik anlamda iniş çıkışları olan bir pazar. Ben 20 yıldır yöneticiyim, kaç tane kriz yaşadım. Bu yüzden değişim yönetiminin, risk yönetiminin vasıf olarak olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda Türk yönetici öne çıkıyor” dedi.Türk yöneticilerin yerel pazarı iyi bilmeleri ve kriz yönetimi konusunda donanımlı olduklarından tercih edildiğini ve başarılı olduğunu ifade eden Timuray, “Hiç pazarı bilmeden gelip de bu pazarı tanıyabilmek, anlamak kolay değil” diye konuştu. Dünyanın en iyi sualtı fotoğrafçısı’ bir Türk 23 ülkeden 88 fotoğrafçının katıldığı yarışmada Bodrum Karaada, Haremtan Koyu ve Büyük Resif’te çekilen balıklar, amforalar, eski uçak batıkları ve doğa güzellikleri görenleri hayran bıraktı. ‘Balık’ kategorisinde İtalya’dan Silvia Boccato birinci, Norveç’ten Lill Haugen ikinci ve Türkiye’den Orhan Aytür üçüncü oldu. ‘Yakın çekim’ kategorisinde birinciliği Slovenya’dan Rok Kovacic, ikinciliği Belçika’dan Daan Delbare, üçüncülüğü ise İspanya’dan Arthur Jose Telle Theiman elde etti. Farklı kategoriler ‘Temalı yakın çekim’ kategorisinde İspanya’dan Arthur Jose Telle Theiman birinci, Fransa’dan Jean Pierre Nicolini ikinci, Türkiye’den Orhan Aytür üçüncü oldu. ‘Modelsiz geniş açı’ kategorisinin birincisi İspanya’dan David Barrio Colongues, ikincisi Türkiye’den Kerim Sabuncuoğlu, üçüncüsü ise Güney Kore’den Kwanghwi Kim oldu. ‘Modelli Geniş Açı’ kategorisinde Türkiye’den Orhan Aytür altın madalya kazanırken, bu kategoride ikinciliği İsveç’ten Jonna Berström, üçüncülüğü ise Hırvatistan’dan Daniel Frka elde etti. Türk şirketleri kendi markalarıyla dünyaya açılmayı sürdürüyor. Türkiye'de 'beli genişleyen pantolon', 'X-ray'de ötmeyen kemer' gibi inovatif ürünleriyle dikkati çeken Süvari Giyim, Yemen'deki mağazalarında, erkeklere geleneksel 'fistan'lar yerine takım elbise giydiriyor. Büyümenin yolunun yurtdışından geçtiğini, sadece yurtiçi tüketime hitap ederek kârlılığın yakalanamayacağını belirten Süvari Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, birçok ülkede belirgin bir marka haline geldiklerini söyledi. Coşkun, "Yemen'de erkekler halen 'fistan' diye tabir edilen giysilerle dolaşırken, biz gidip orada takım elbise satmaya başladık. Müşteri, fistanla geliyor, takım elbise ile mağazadan çıkıyor. Çok da mutlu oluyorlar. Gittiğimiz ülkelerde erkeklerin giyim tercihlerine de yön veriyoruz." dedi. Avrupalı ‘tahkim hakemleri’ne Türk kadın avukat başkan oldu Avukat Bennar Balkaya, merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Tahkim Hakemleri Kurumu’nun Avrupa Başkanı oldu. Henüz 34 yaşında olan Bennar Balkaya kurumun en genç, ilk Türk ve ilk kadın başkanı olma unvanını taşıyor. Uzanlar ile Türkiye arasında görülen davalar nedeniyle son birkaç yıldır gündemimize giren tahkim davalarına bakan hakemlerin başkanlığına bir Türk kadını seçildi. Avukat Bennar Balkaya, Uluslararası Tahkim Hakemleri Kurumu’nun (Chartered Institute of Arbitrators), Avrupa Başkanı oldu. Dünyada 110 ülkede faaliyet yürüten ve 14 bine yakın üyesi olan kurumun en fazla üyesine sahip ve en önemli bölümü olarak bilinen Avrupa Bölümü’e Başkan olan Balkaya, bu görevdeki ilk Türk, ilk kadın ve en genç Başkanı ünvanlarını da aldı. Türk malı salatalıklara garanti TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, Almanya'da salatalıklardan kaynaklanan hastalık ve ölümlerin, Türkiye'de yaşanmasının söz konusu olmadığını belirtti. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt BirliğiAygun, yazılı açıklamasında, Almanya'da görülen salatalık kökenli mikrobik bulaşmaların organik tarım yöntemiyle yetiştirilen ve İspanya'dan ithal edilen salatalıklardan kaynaklandığının anlaşıldığını kaydetti. Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Bülteni Sayı: 2 Türk şarabı ödülle döndü Türk şaraplarını dünya markası yapmak için yurt dışında çalışmalar yürüten Wines of Turkey (WOT) ve üreticiler, katıldıkları Londra Uluslararası Şarap Fuarı’ndan 150 ödülle dönerek tarihi rekora imza attı. International Wine Challange 2011, Decanter World Wine Awards ve International Wine&Spirits isimli üç yarışmanın sonuçları, Türk şaraplarının iddiasını gösterdi. Türk şarapları, Decanter World Wine Awards’tan 67, International Wine Challenge’dan 52 ve International Wine&Spirits Competition’dan 31 adet ödül kazandı. TÜRK MALI 2011’in ‘yeni kaşifi’ Türk bilim insanı Doç. Dr. Çağan Hakkı Şekercioğlu, National Geographic dergisince 2011 yılının “yeni kaşifi” seçildi. Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi, Kars Kuzey Doğa Derneği Başkanı, kuş bilimci ve ekolog Şekercioğlu, derginin, 2011 yılının genç, öncü ve vizyon sahibi, keşfin, maceranın ve küresel sorunların çözümünde sınırları zorlayan bir sonraki neslin yenilikçi bilim insanlarını belirlediği 14 kişilik listede yer alan tek Türk bilim insanı oldu. “2011 National Geographic Yeni Kaşifleri” listesinde Şekercioğlu'nun yanı sıra kültür eğitmeni ve Ortadoğu barış çalışanı Aziz Ebu Sarah, çevre bilimci Jennifer Burney, yer bilimci ve astrobiyolog Kevin Hand, paleontolog Jorn Hurum, yaban hayatı araştırmacısı Paula Kahumbu, biyomühendis Kakani Katija, ekolog Sasha Kramer, çevreci Juan Martinez, entomolog Dino Martins, atık su mühendisi Ashley Murray, yaban hayatı ekoloğu ve film yapımcısı Adrian Seymour, bilim girişimcisi Hayat Sindi ve doğa korumacı Tuy Sereivathana bulunuyor. ÖDÜL 10 BİN DOLAR National Geographic'in Yeni Kaşifler Programı, “henüz kariyerlerinin başlarında yaptıkları keşiflerle dünyaya ilgili bilgilere önemli katkılarda bulunan, eşsiz yeteneklere sahip ve ilham veren maceracı bilim insanlarını desteklemeyi” amaçlıyor. Bilimsel araştırmalarıyla bu yüzyılın sonuna kadar tüm kuş türlerinin yüzde 25'inin soylarının tükenebileceğini belirleyen Şekercioğlu, bunun en önemli sebeplerini doğal alanların yok olması ve küresel ısınmanın giderek artan etkisi olarak gösteriyor. Yerli yapımlar rekor kırdı 25'i yerli yapım olmak üzere 68 sinema filminin vizyona girdiği 2011'in ilk çeyreğinde; sinemaseverlerin en çok tercih ettiği yapım 'Eyyvah Eyvah 2' oldu. Bu komedi filmini; 'Aşk Tesadüfleri Sever' ve 'Kurtlar Vadisi Filistin' takip ediyor Türkiye'deki sinema sektöründe, 2011'in ilk çeyreğinde; ekonomik anlamda neler yaşandığını göz önüne sermek için, bilet satışı ve gişe hasılatları ışığında özel bir araştırma yaptık... İşte, bu araştırma dosyasının sonuçları: YERLİ FİLMLERDE ARTIŞ 2011'in ilk üç ayında; 25'i yerli olmak üzere 68 film vizyona girdi. Bu rakam; geçen yıl 20'si Türk filmi olmak üzere 63, 2009'da ise 18'i yerli yapım olmak üzere 67'ydi. En çok izlenen filmler listesinde ilk sıralarda yerli yapımlar var. İlk üç günlük performanslarda; 801 bin 863 biletle 'Eyyvah Eyvah 2' ilk sırada... Bu rakam; 1990 yılından beri en iyi altıncı 'ilk üç gün performansı'... 21 YILIN REKORU 'İVEDİK'TE İlk üç gün rekoru ise; 21 yıldır, 1 milyon 209 bin 453 bilet sayısıyla 'Recep İvedik 2'de bulunuyor. Listenin ikinci sırasında ise 1 milyon 153 bin 71 biletle 'Recep İvedik 3' var. 36 MİLYARLIK HASILAT YAPTI 13 haftalık süre boyunca; 3 milyon 912 bin 24 bilet satışıyla en çok izlenen film; yine 'Eyyvah Eyvah 2'... Bu filmin hasılatı; 36 milyar 507 milyon TL.