Raporu Oku - Ülke Masaları

Transkript

Raporu Oku - Ülke Masaları
RAPOR
ORTA AFRİKA
CUMHURİYETİ
TEMMUZ 2015
ÜLKE MASALARI
ORTA AFRİKA
CUMHURİYETİ
YUSUF SAİD ERDOĞAN
SERDAR BAYRAM
ÖMER YAKUT
AHMET ZENGİN
CEMALEDDİN COKA
HASAN KEREM OCAKOĞLU
TEMMUZ 2015
|
İÇİNDEKİLER
TAKDİM .................................................................................................................................................... 5
ÜLKE PROFİLİ............................................................................................................................................ 6
TARİHİ YAPI .............................................................................................................................................. 8
SİYASİ YAPI ............................................................................................................................................. 16
SİYASİ AKTÖRLER VE HAREKETLERİ .................................................................................................... 19
EKONOMİK YAPI..................................................................................................................................... 23
TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPI ............................................................................................................ 43
DEMOGRAFİK YAPI............................................................................................................................. 43
ÜLKEDE EĞİTİM VE TEKNOLOJİ .......................................................................................................... 44
KÜLTÜR .............................................................................................................................................. 47
DİNİ YAPI ................................................................................................................................................ 49
DİNİ LİDERLER .................................................................................................................................... 52
KAYNAKÇA ............................................................................................................................................. 56
TAKDİM
Orta Afrika Cumhuriyeti, sanayi devriminden sonra çok daha önemli bir ülke
konumuna gelmiştir. Gerek zengin yeraltı kaynakları gerek nufüs gücü bakımından
sömürgeci devletlerin ilgisini üstüne çekmiştir. Osmanlı Devleti’nin gücünü kaybedip bu
topraklardan çekilmesiyle ortaya çıkan sömürgeci devletler bu coğrafyanın insanlarının
maddi ve manevi tüm varlıklarını sömürmüşlerdir. Kaşıkla verip kepçe ile almayı
benimsemiş sömürgeci devletler, Afrika’nın tüm maddi varlıklarını sömürmüşlerdir.
Bunun yanında Fransa sömürgesinden önce halkının büyük çoğunluğunun Müslüman
olduğu Orta Afrika Cumhuriyetinde, yapılan misyonerlik faaliyetleri ve din değiştirmeye
zorlama çalışmlarından sonra Müslümanların oranı yüzde 15’lere kadar gerilemiştir.
Raporda detaylarını bulacağınız gibi sömürgeci devletler bu coğrafyanın sadece yeraltı ve
yerüstü kaynaklarını değil, dini ve manevi değerlerini de sömürmüşlerdir. Günümüzde
önemini koruyan Orta Afrkia Cumhuriyeti ile alakalı, yıllarca sömürge altında kaldığı için,
objektif bir kaynak bulmak çok güçtür. Biz ‘Dünya’yı Yeniden Yorumluyoruz.’ Sloganı ile
yola çıkan Ülke Masaları olarak, Orta Afrika Cumhuriyetinin tarihte ve günümüzde neler
yaşadığını tarafsız olarak yazmaya çalıştık. Elinizde bulunan bu rapor Orta Afrika
Cumhuriyeti ile ilgili çalışma yapmak isteyenler için tarafsız ve doğru bir kaynaktır.
Öncelikle raporun yazım komisyonunda bulunan Serdar Bayram’a, Ömer Yakut’a,
Yusuf Said Erdoğan’a, Ahmet Zengin’e, Cemaleddin Coka’ya ve Hasan Kerem Ocakoğlu’na
teşekkür ediyorum. Yazım aşamasında bizlerden desteğini esirgemeyen Safa BOLAT’a da
teşekkürü bir borç bilirim.
Ahmet Can DEMİREL
Ülke Masaları Genel Koordinatörü
5
ÜLKE PROFİLİ
BM tarafından tanınan 54 Afrika ülkesinden biri olan Orta Afrika Cumhuriyeti,
Afrika kıtasının ortasında ve Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer almaktadır. Resmi adı
République Centrafricaine olmakla beraber ülkedeki elmas zenginliğinden ötürü elmaslar
ülkesi olarak da anılmaktadır.
Denize kıyısı olmayan bir kara parçası
olan Orta Afrika Cumhuriyeti 622.984
km2 yüzölçümüne sahip, kuzey komşusu
Çad ile 1.197 km güney komşusu Kongo
Demokratik Cumhuriyeti ile 1.577 km;
güneybatısında
yer
alan
Kongo
Cumhuriyeti ile 467 km Sudan ile 438 km;
doğusunda yer alan Sudan ve Güney
Başkent: Bangui
Sudan ile toplamda 1115 km nihayet
Yüzölçümü: 622.984 km²
toplamda ise 5.023 km sınır ortaklığı
Nüfus: 5,28 milyon (2014)
bulunmaktadır.
Dil: Fransızca
Para birimi: CFA Frankı
Kuruluş tarihi: 13 Ağustos 1960
6
2014 yılı itibariyle Orta Afrika Cumhuriyeti nüfusu 5.28 milyona ulaşmıştır.
Dünyanın en fakir ülkelerden biri olmasına rağmen %2,13 nüfus artış hızına sahiptir. Ülke
nüfusunun %64,7’si 24 yaşın altındadır. Gençlerin işsizlik oranları hakkında net bir bilgi
yoktur. Bunun nedeni olarak ülkede hâlihazırda var olan iç karışıklık nedeniyle bu
bilgilerin sağlıklı olması da doğal olarak mümkün değildir. Zira gerek Seleka üyeleri
gerekse Balaka-Anti Balaka üyelerinin karşılıklı halde birbirleriyle çatışmaları sonucu
ülkede iş probleminden ziyade can güvenliği problemi had safhaya varmıştır. 5,28 milyon
Orta Afrika Cumhuriyeti nüfusunun %50’si Hristiyanlık , %35’i yerel dinlere, nihayetinde
%15’i ise İslam dinine tabidir. Resmi dil olarak Fransızca kullanıldığı halde, halk arasında
daha çok Sango dilinin kullanımı tercih edilmektedir.
Diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de aynı
şehirleşme sıkıntıları göze çarpmaktadır. Çarpık kentleşme, belirli bir şehir planın eksikliği
ve şehir düzeninin bulunmaması, OAC’ deki şehirleşme problemlerinin başında geliyor.
Şehirleşme oranının en fazla olduğu şehir, başkent Bangui’dir. Bangui 620.000’i aşan
nüfusu ile ülkenin en kalabalık şehridir.
Enlemin etkisiyle Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kuzeyinde ve güneyinde farklı
iklimler mevcuttur. Ülkenin güneyinde nemli tropikal iklim tipi mevcutken, kuzeyinde ise
güneye nazaran daha sıcak ve kurak bir iklim tipi görülmektedir.
Ülkede ekonomi elmas madenciliği ve tarıma dayanmaktadır. Ülkede tarımın
yoğun yapılmasının bir neticesi olarak, tarımsal faaliyetlerin fazla olduğu alanlar kalabalık
şehirler veya onların çevrelerindeki alanlardır. Yetiştirilen başlıca ürünler pamuk, muz,
kahve ve tütündür. Ayrıca yağışın yoğun olduğu bölgelerdeki ormanlardan büyük ölçüde
kereste elde edilir. Ülke çok ciddi yeraltı zenginliklerine sahiptir.
Orta Afrika Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı beş renkten oluşmaktadır. Kırmızı,
mavi, beyaz, yeşil ve sarı renklerinin her biri farklı bir imgeyi temsil etmektedir. Bayrakta
bulunan bu renkler Fransa ve Pan-Afrika renklerinden esinlenerek oluşturulmuştur.
Ülkede var olan gerek doğal güzellikler gerekse verimli araziler iç karışıklık
dolayısıyla kullanılamamaktadır. Seleka-Balaka, Anti-Balaka arasındaki çatışmalar ülkeye
gitmesi muhtemel turistler için bir engel teşkil ederken halk için de ekonomik anlamda
ayrı bir külfet oluşturmaktadır.
7
TARİHİ YAPI
Günümüzde Orta Afrika Cumhuriyeti toprakları üzerinde erken dönemde1 var
olan topluluklar hakkında ayrıntılı bilgiler sunan kaynaklar bulunmamaktadır. Afrika
tarihine geniş bir perspektiften bakacak olursak bu bölgede yaşayan topluluklar hakkında
kesin bilgiler elde edemememizin sebebini daha iyi idrak edebiliriz.
Afrika birçok paleo-antropolog tarafından Dünya üzerinde insanlarca yerleşilmiş
ilk yer olarak kabul görülür2. Ayrıca Afrika genelinde yapılan bazı kazı çalışmaları
sonucunda elde edilen 7 milyon yıllık fosiller de bu varsayımı destekler niteliktedir 3. Her
bölgenin tarih öncesi gibi, Afrika bölgesinin de tarih öncesinde ulus devletleri yoktu. Bu
ulus devletlerin yerine genel olarak geçimlerini avcılık ve toplayıcılıktan sağlayan
kabileler bulunmaktaydı. Tarihi günümüze kadar uzanan Berberiler 4 bu kabilelere
verilebilecek örneklerden biridir. Fakat yıllar geçtikçe insanlar çeşitli hayvanları
evcilleştirerek yerleşik düzene geçmiş ve toprağı ekip biçmeye başlamıştı. Her ne kadar
insanlar yerleşik düzene geçmeye başlasalar da hayatlarını olumsuz yönde etkileyen
çeşitli faktörler sonucunda yıllarca yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalmışlardır.
Bu göçlere sebep olan en önemli iki etken ise savaş ve doğal afetlerdir.
1
M.Ö 5000 ile M.S 500’lü yıllar arası baz alınarak söylenmiştir .
2
Whitehouse,
David;
‘’Genetic
Study
Roots
Humans
in
Africa’’,
http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/1058484.stm, 6.12.2010. (Erişim Tarihi:15.04.2014)
BBC,
3
‘’Toumai-sahelanthropus tchadensis’’- Fosil bugünki Çad bölgesinde bulunmuştur. Brunet, Michel. A new
hominid from upper Miocene of Chad, Central Africa. Nature 418,145-151. Yayım Tarihi: 13 Mart 2002.
4
Bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ı içine alan Kuzey Afrika'nın bilinen en eski yerli halkıdır.
Mughal, Muhammed Aurang Zeb. Steven Danver(ed.), Native People of the World: An Encylopedia of
Groups, Culture, and Contemparary Issues. Ss. 688-689.
8
Hiç şüphesiz ki dünya tarihinde en uzun süren göç dalgası buzul çağın bitimiyle başlayan
ilk çağ döneminde gerçekleşmiştir. Buzul çağın bitimi ve M.Ö 5 binli yıllar arasında olan
bu ani iklim değişikliğinden etkilenen, Afrika’daki en önemli bölge sahra bölgesidir. İklim
değişikliği öncesinde sahra, bolluk ve bereketin bulunduğu bir vadiydi. Ancak bu
değişimden sonra yerini aşırı sıcaklara ve kuraklığa bırakmıştır. İnsanlar da hayatı
olumsuz etkileyen bu iklim değişikliklerinden dolayı zamanla yerlerinden göç etmişlerdir.
Genel olarak bu göç yönleri Kuzey Afrika, Doğu Afrika ve Güney Afrika’ya doğru olmuştur.
Afrika’da söz sahibi olan devletler genel itibariyle kıyı şeritlerinde ve verimli
topraklar üzerinde kurulmuştur. Antik Mısır da bunlardan biridir. İklim değişikliği
ardından Antik Mısır önemli bir göç merkezi haline gelmiştir. Zamanla bölgede yaşayan
nüfusun da artmasıyla beraber, bölgedeki halkın refahını sağlamak amacıyla ilk devlet
ortaya çıkmış ve Afrika tarihi açısından ilk yazılı kaynaklar da yazılmaya başlanmıştı. Antik
Mısır M.Ö 3.300’de kurulmuş ve M.Ö 322’de Büyük İskender’in Mısır’a yapmış olduğu
fetihle yıkılmıştır. Avrupalıların Afrika hakkında bilgi edinmesi ilk defa bu fetihle başlamış
ve daha sonraki dönemlerde de Romalıların Afrika’nın kuzey kıyı şeritlerine yapmış
olduğu seferlerle devam etmiştir.
1500’lü yıllarda Batılı devletler Afrika’nın orta ve güney kesimleri hakkında bilgi
sahibi değillerdi. Bunun nedeni olarak Batılı devletlerin sahrayı geçmek için cesaretten
yoksun oldukları söylenebilmektedir. Buna karşılık Batılı devletler genellikle kıyı
şeritlerinde varlıklarını sürdürmeyi tercih etmişlerdir. Günümüzde Afrika kıta tarihi
hakkında yazılmış olan kaynakların birçoğu batılılar tarafından neşredildiğinden dolayı
bizler de 1500’lü yıllara kadar Orta Afrika Cumhuriyeti bölgesinde egemenlik süren
devletlerin varlığı hakkında bilgilere haiz değiliz. Eğer OAC bölgesinde tarihe iz
düşürebilecek büyüklükte bir devlet olsaydı, bu devlet Batı ve Doğu Afrika arasında
binlerce yıldır kullanılan ticaret yollarına hâkim olmak için diğer devletlerle savaş halinde
olması gerekirdi. Fakat bu güzergâh için savaşan devletlere baktığımızda Batı Afrika’da
bulunan devletler (Songhai İmparatorluğu5) ve Çad gölünün etrafında kurulan devletler
(Hausa, Kanem İmparatorluğu6) göze çarpmaktadır. Duruma eğer bir de bölgenin coğrafi
yapısını ele alarak bakacak olursak OAC’nin güneyinde pigmeler diye adlandırılan avcılık
ve toplayıcılıkla geçimini sağlayan topluluklar bulunmaktadır.
5
7. yy ve 16. yy’ları arasında Batı Afrika’da hüküm sürmüş bir devlettir. Azevedo, Mario J.. Salem Press
Encyclopedia, Haziran, 2014.
6
7. yy ve 14. yy’ları arasında Çad gölü etrafında hüküm sürmüş devlettir. Kanem, Africa. Encylopedia
Britannica, Eylül, 2014.
9
Bu bölge tropikal yağmur ikliminde olduğundan dolayı geçmişte bu bölgede yaşayan
pigmeler dış dünyayla her hangi bir bağlantı kurmadan yaşamlarını orman içerisinde
sürdürmüştür. Ülkenin kuzeyine bakacak olursak, kuzey bölgesi kurak bir bölgedir ve
yaşamak için elverişli değildir. Bugünkü OAC’nin kuzeyinde bulunan şehirler Sudan ve
Çad olarak adlandırılan bölgelerden gelen göçmenler tarafından oluşturulan şehirlerdir.
Bu şehirler yakın dönemde ortaya çıkmıştır. Ayrıca günümüze doğru yaklaştıkça da OAC
bölgesinde
kurulmuş
olan
devletlerin
sayısında
da
ciddi
bir
artış
olduğu
söylenebilmektedir. Dar el Kouti (1830-1911), Rafai Krallığı (1800- 1909), Bangassou
(1780-1909), Zemio Sultanlığı(1835-1922) ve Ubanghi-Shari (1903-1958) bu devletlerden
bazılarıdır.7 Bu devletlerin en büyük ortak özelliği, söz konusu tüm devletlerin bir İslam
devleti olmasıdır. Bölgede yaşayan insanların İslamiyet’le tanıştıkları zaman hakkında
kesin bilgilere sahip olmasak da elimizde bulunan yazılı kaynaklara dayanarak bugünkü
Sudan ve Çad bölgelerinde yaşayan Müslüman tüccarların aracılığıyla insanların
İslamiyet’le tanıştığını söyleyebiliriz.8 Bölgedeki Hristiyanlığın tarihine bakacak olursak
İslamiyet’e kıyasla daha yenidir. Fransızların bölgeyi işgal etmesiyle misyonerlik
faaliyetleri hız kazanmış ve Hristiyan nüfusunda ani bir yükseliş olmuştur. Bunun neticesi
olarak bugün OAC’nin %50’sini Hristiyan nüfus oluşturmaktadır. Fakat bu oranın yarısı
Katolik yarısı ise Protestan’dır. Bu farklılığın sebebi ise Fransızlar gibi Almanlar da bu
bölgeye göz dikmiş ve bu doğrultuda kendilerine tabi olacak nüfusu oluşturmak için
bölgeye gizliden gizliye misyonerler göndererek halkın belli bir kısmını da Protestan
yapmıştır. Dinlerinden dönmeyen insanlar dünyanın dört bir tarafına köle olarak
gönderilmiş, madenlerde karın tokluğuna çalıştırılmış veya toplu katliamlara maruz
bırakılmışlardır. Bu gibi faaliyetlerden etkilenen en büyük kesim ise Müslümanlar
olmuştur. Bu yüzden de günümüzde bölgede yaşayan Müslüman nüfus %15’e kadar
gerilemiştir.
Fransızlar bölgeyi 19. yüzyılın sonlarına doğru keşfetmiş ve bölgedeki zengin yer
altı kaynaklarının da farkına varmıştı. Bu farkındalığın ardından bölgede egemenlik
kurmak için çalışmalara başlamıştı. İlk olarak bugünkü OAC’nin sınırları içerisinde
bulunan Ubangi-Chari (1894) diye adlandırılan bir bölgede, Orta Afrika’daki ilk kolonisini
kurmuş ve buradan topraklarını genişletme politikasını izlemişlerdir. 1910’lu yıllara
gelindiğinde Fransa Sömürge İmparatorluğu’nun toprakları dünyanın her yerinde olduğu
gibi Afrika kıtasında da genişlemekteydi.
7
Maxon, Robert M.. East Africa: An İntroductory History. West Virginia University Press; 3. Baskı, 2009.
8
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Ülkede İslamiyet )’ maddesi.
10
Bu genişlemenin vermiş olduğu dezavantajları minimize etmek ve bölgeyi daha kolay bir
şekilde yönetebilmek için Fransız Ekvatoral Afrika’sı adlı bir federasyon yapısı oluşturmuş
ve bu federasyon da bugünkü Gabon, Orta Kongo, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti
(Ubangi-Chari) devletlerini kapsamaktaydı.9 Federasyon 1910 yılında kurulsa da
müstakilliğini 1920 yılında kazanmıştır. Bunun sebebi ise bir başka sömürge devleti olan
Almanya’nın bölgedeki ve dünyadaki etkinliğinin Birinci Dünya Savaşı (1914-1918)
sonrasında kırılmasıydı. Her ne kadar müstakilliğini kazanmış olsa da bu durumu
koruması uzun sürmemiştir. İkinci Dünya Savaşı esnasında Almanların Fransa’yı işgal
etmesiyle federasyon ciddi bir şekilde zayıflamış ve Dördüncü Cumhuriyet 10 zamanında
federasyon içinde bulunan devletler referanduma giderek özerkliklerini ilan etmişlerdi.
Bu özerkliğin takibindeyse yani 1960 yılında federasyon tamamen dağılmıştı. Bu
dağılmanın ardından da Orta Afrika Cumhuriyeti için darbelerle dolu yepyeni bir dönem
başlıyordu.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için en çok mücadele eden isim ise hiç
şüphesiz ki Bartelemy Boganda’dır. Bartelemy Boganda, Ubangi-Chari bölgesinde
bulunan en etkin siyaset önderlerinden biridir. Siyasi hayatı 1949 yılında başlamış ve
1958 yılında Özerk Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başbakanlık görevi
yapmıştır. Ancak 1959 yılında geçirmiş olduğu uçak kazasında hayatını kaybetmesiyle bu
görevi devam ettirememiştir. Ülkesinin tam bağımsızlığını göremeyen Boganda ortaya
koyduğu Latin Afrika Birleşik Devletleri fikriyle o dönem gündemi meşgul etmiştir fakat
hayallerini gerçekleştiremeden ölmüştür. Bu fikir ile amaçladığı hedef ise Orta Afrika’da
bulunun bütün devletleri (bugünkü Çad, Kongo Cumhuriyeti, Demokratik Kongo
Cumhuriyeti, Kamerun, Ekvator Ginesi, Angola ve Gabon) tek bir bayrak altında
toplamaktı fakat Bartelemy bu hedefini gerçekleştirememiştir.11
Boganda’nın ölümünün ardından devletin başına Boganda döneminde çeşitli
bakanlıklar yapmış olan yeğeni David Dacko (1960) geçmiştir. İktidarı döneminde ülkeyi
tek parti rejimiyle yönetmiş ve uyguladığı sert politikalar sebebiyle tepki çekmiştir. 1966
yılında Fransız kuvvetlerinde görev yapan Jean Bedel Bokassa’yı OAC’nin ordusuna
komuta etmesi için görevlendirmiş fakat Bokassa bu görevi olması gibi yerine getirmeyip
Dacko’yu devirmek için kullanmıştır. Ardından da kendini cumhurbaşkanı ilan etmiştir.12
9
French Equatorial Africa. Columbia Electronic Encylopedia, 6. Baskı.
Fransa’da 1946-1958 yılları arasında uygulanan cumhuriyet yönetimidir.
10
11
Kinata, C. Barthélémy Boganda and the Catholic Church in Oubangui-Chari. Yy. 2008, ss. 18.
12
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Tarih )’ maddesi
11
Bokassa görevi sırasında iç ve dış politikasının baskıcı ve değişken niteliğiyle tanınmıştır.
Yönetimi boyunca Sovyet eğilimli bir politika izledi ve 1977 yılında kendisini ülkenin kralı
ilan ederek ülkenin rejimini monarşiyle değiştirmiş. Ve sonra ülkenin ismini de Orta
Afrika Krallığı olarak ilan etmiştir. Ancak bu krallığın ömrü sadece iki yıl sürmüştür. Devrik
lider Dacko 1979 yılında Libya ziyaretine giden Bokassa’yı görevden almış ve yapılan
seçimler ardından ülkenin lideri yeniden Dacko olmuştur. Ülkenin rejimi ve ismi yeniden
değiştirilerek eski rejim sistemine ve isme dönüş gerçekleştirilmiştir. Dacko, 1981 yılında
gerçekleştirilen seçimleri kazanmasına rağmen görevde kısa bir süre kalabilmiş, Eylül
1981'de André Kolingba önderliğinde Fransa'nın da onayı ile darbe gerçekleştirilmiştir.
Bu arada Kolingba kendisini ülkenin yeni devlet başkanı olarak ilan etmiştir. 1986 yılında
sürgünde bulunan Bokassa ülkesine geri dönmesiyle ile birlikte tutuklanmış ve ölüm
cezasına çarptırılmıştır.13 Ancak uluslararası baskıların artmasıyla Kolingba 1993 yılında
ülke genelinde genel af ilan etmiş ve partilerin kurulmasına izin vermiştir. İlan edilen
affın ardından Bokassa da özgürlüğüne kavuşmuştur ancak 1996 yılında başkent
Bangui’de hayatını kaybetmiştir. Ancak uluslararası baskıların artmasıyla Kolingba 1993
yılında ülke genelinde genel af ilan etmiş ve partilerin kurulmasına izin vermiştir. İlan
edilen affın ardından Bokassa da özgürlüğüne kavuşmuştur ancak 1996 yılında başkent
Bangui’de hayatını kaybetmiştir.
Ülkede partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra birçok parti kurulmuş ve
seçimlere birden fazla parti katılmıştır. 1993 yılında yapılan seçimlerin ardından da AngeFelix Patasse ülkenin demokrasiyle gelen ilk devlet başkanı olmuştur. Ancak 1996 ve
1997 yılında darbe girişimlerine maruz kalmış ve birkaç kez ülkeden kaçmak zorunda
kalmıştır. 1999 yılına gelindiğinde ise iktidar ve muhalefet partisi mensupları arasında
başlayan şiddet olaylarının gölgesinde seçim yapılmış ve yeniden devlet başkanı
seçilmiştir. Ancak 2003 yılına gelindiğinde ise ülkede yeniden bir darbe olmuş ve
ardından devletin başına François Bozize geçmiştir. 2005 yılında temsili bir seçim
yapılmış ve seçimi Bozize kazanmıştı. Ancak ülkedeki birçok gelişmeden memnun
olmayan kişiler ve zulme uğrayan Müslümanlar Bozize’ye karşı birleşmiştir [Demokratik
Güçler Birliği (UFDR), Adalet ve Barış için Yurtseverler Konvansiyonu (CPJP) ve Kodro
Selameti için Yurtseverler Konvansiyonu (CPSK)] ve bu kitleye de ittifak anlamına gelen
“Seleka” denmiştir.14
13
Tıtley, Brian. Dark Age: The Political Odyssey of Emperor Bokassa. McGill-Queen’s University Press,
2002. Ss: 192.
14
Kane, Mouhamadou. African Security Review. 23. Sayı. Eylül 2014. Ss: 312
12
François Bozize’nin yolsuzluk ve zulümlerine karşı harekete geçen bu koalisyon 2007
yılına kadar Bozize hükümetine karşı güçlü bir muhalefet oluşturmuştur. Bu güç
karşısında daha fazla dayanamayan askeri darbe yönetimi, 2007 yılında bir ateşkes
imzalamak zorunda kaldı. Ateşkese göre Seleka’ya bağlı askerlerin tekrar orduya
alınmasını, yabancı askerlerin ülkeyi terk etmesini, devlet başkanlığı seçimlerinin
yenilenmesini, ülkenin altın, elmas ve kereste imalatının yabancı şirketlerden yerli
şirketlere verilmesini, kullanılan tarım alanlarının %4’ten fazla olmasını istiyorlardı. Bu
maddelerin çoğunu kabul edeceğini söyleyen Bozize 2010 yılında yapılması gereken
genel seçimleri ülkedeki iç karışıklığı bahane olarak göstererek iptal etmiş ve görevi
dolmasına rağmen devlet başkanlığı makamını bırakmamıştır. Bu yaşanan olaylar
ardından Seleka koalisyonu 2011’de tekrar Bozize hükümetine karşı harekete geçmiş ve
Bangui şehrine kadar olan şehirleri tek tek ele geçirmiştir. Seleka Koalisyonunun güçlü
direnişi neticesinde Mart 2013’te Bozize hükümeti devrilmiştir.15 Bozize hükümetini
deviren Seleka koalisyonu, 2013’te geçiş hükümetini kurarak Seleka koalisyonunun
liderlerinden biri olan Michel Djotodia’yı devlet başkanlığına getirmiştir.16 Aynı zamanda
Djotodia, ülkenin ilk Müslüman devlet başkanı unvanına sahip oldu. Devlet başkanı
Djotodia göreve başladıktan sonra Seleka’yı dağıtarak Hristiyan ve Müslümanlardan
oluşan yeni bir hükümet kurdu.17 Devlet başkanı Müslümanken, başbakanlık görevine
ülkenin tanınan hukukçularından olan Hristiyan Nicolas Tiangaye getirildi. İstikrar ve
güvenliğin sağlanamaması Orta Afrika yönetimini zor durumda bırakmıştır. Fransa
Djotodia’nın şiddeti bir an önce durdurmasını isterken Bozize taraftarları da Djotodia
yönetimine ve Müslümanlara karşı saldırılar başlattı. Yönetimden memnun olmayanların
da desteğini alan bu çeteler eski Seleka üyelerinin evlerine saldırıda bulunarak yüzlerce
Seleka üyesini öldürdü. Çatışmalar siyasi bir çekişmeyken, önce ülkedeki etnik topluluklar
kışkırtılarak özellikle Müslüman köylere karşı saldırılarda bulunuldu. Seleka bünyesinde
Hristiyan demokratları da barındırmasına rağmen Müslüman bir örgüt olarak
gösterilmesi için algı kampanyaları üretildi. Böylelikle Müslüman-Hristiyan çatışmasına
yönelik zemin hazırlandı. Başkent Bangui'de yoğunlaşan çatışmalarda adını duyuran bir
başka grup ise Balaka’dır. Bozize’ye bağlı çeteler olarak bilinen Balaka, Nisan 2013'te
Djotodia yönetimine karşı ayaklanma başlattı. Bu çeteler diğer muhalif etnik gruplar
tarafından da desteklenerek Seleka'nın boşluğunu doldurmaya çalıştı. Grup adını evlere,
köylere ve camilere saldırırken kullandıkları palalardan alıyor.
15
Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014
16
Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014
17
Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014
13
Bu yaşanan olayların ardından BM’den ve Fransa’dan askeri yardım talebinde
bulunulmuş fakat askeri yardımların gelmesi bir hayli zaman almıştır. Orta Afrika’ya
şiddeti sonlandırmak için gelen Fransa askerleri ülkedeki şiddeti azaltmaktan ziyade
tırmanmasına sebep olan birçok hatalı uygulamada bulunmuştur. Fransızlar eski Seleka
üyelerinin evlerine baskınlar düzenleyerek silahsızlandırmaya çalışılırken Balaka
militanlarına yönelik herhangi bir operasyon düzenlenmemiştir. Böylelikle Fransa'nın tek
taraflı silahsızlandırma politikası Balaka militanlarını güçlendirmiş ve Müslümanlara karşı
yapılan şiddetin önünü açmıştır.
Her ne kadar yaşanan bu olaylar iç nedenlerden dolayı gibi gözükse de bir de
bunun küresel boyutu vardır. Bozize, iktidarda bulunduğu sürece altın ve elmas
işletmeciliğini Çinlilere18, kereste imalatını Hintlilere vermesi Fransa tarafından hoş
karşılanmamıştı. Ayrıca, Nijerya, Kamerun, Çad ve Güney Afrika’nın Orta Afrika
politikalarında da bir çatışma olduğunu söyleyebiliriz. Güney Afrika’nın son yıllardaki
Orta Afrika yatırımlarından Çad’ın rahatsız olduğu biliniyordu. Ayrıca Sudan ile Orta
Afrika arasında terörizme karşı ortak bir mutabakat anlaşması imzalanmış, iki ülke
arasındaki ilişkilerde ilerleme gerçekleşmiştir. Petrol alımında Kamerun yerine
Nijerya’nın tercih edilmesi Bozize’yi istenmeyen adam konumuna getirmiştir.19
Orta Afrika Cumhuriyeti üzerinde daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyen
ülkelerden bir diğeri de Çin’dir. Çin ve Orta Afrika karşılıklı birbirinden yararlanma
politikalarını uzun bir süre benimsemiştir. Çin, Birleşmiş Milletler’de OAC aleyhine karar
alınmasına engel olurken, OAC yönetimi de Çin’e ülkedeki imkânlardan yararlanma fırsatı
vermiştir.
“2003 yılına kadar soğuk bir seyir izleyen Çin-Orta Afrika ilişkileri Bozize'nin
iktidara gelmesinin ardından ticari açıdan hareketlenmiştir. 2005 yılına kadar Orta
Afrika'nın silah ihtiyacının önemli bir bölümü Çin tarafından karşılanmıştır.”20 Batılı
ülkelerden gerekli desteği göremeyen Bozize yönetimi ise ekonomik anlamda Çin ile
daha fazla yakınlaşmıştır.
18
Koşar, Arif; “Çin’in Afrika istilası”, http://www.ozgurlukdunyasi.org/arsiv/275-sayi-241/783-cinin-afrikaistilasi, (26.04.2014)
19
Koşar, Arif. Özgürlük Dünyası Dergisi, Çin’in Afrika İstilası. Sayı 241.
20
“Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
14
“Orta Afrika Cumhuriyeti’ne 67 milyon dolarlık kredi vermekle kalmayan Pekin yönetimi,
10 milyon dolar nakdi yardımda da bulunmuştur. Çin ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde
petrol arama ve işletme imtiyazını elde ederek uranyum zenginleştirilme projesi için
lisans aldı.”21 Bozize'nin Çin'e yakınlaşması doğal olarak eski sömürücüsü başta Fransa
olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini endişelendirmiştir. Çin-OAC yakınlaşması nedeniyle
Batı ülkeleri Bozize’ye verdikleri destekleri geri çekmiştir. Batı ülkeleri Çin ile yakınlaşan
OAC’ye yardım etmek yerine onu kaderine terk etmesi ile Çin’in ilişkilerine siyasi açıdan
çok ciddi avantajlar sağlamıştır. Çin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde krizin başlaması ile
sessiz bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bunun üzerine Djotodia’nın Çinli şirketlere
sağladığı ayrıcalıkları devam ettireceğini belirtmesi ile ilişkiler yeniden hareketlenmiştir.
“Çin bu sürede petrol arama çalışmalarını kısa bir süreliğine durdurmasına rağmen siyasi
ilişkileri devam ettirdi. Bu siyasi ilişkilerin devam etmesiyle Çin, Orta Afrika'da
büyükelçilik çalışmalarını aralıksız devam ettiren tek ülke olmuştur.”22
Çok ciddi seviyede yeraltı zenginlikleri olan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde altın
işletme imtiyazı uluslararası alanda söz sahibi olan ABD, İngiltere, Fransa ve Kanadalı dört
şirkete aittir. Orta Afrika Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmasından itibaren altın
çıkarılan ülkede, üretimden elde edilen gelirlerden halk pay alamadı. Bokassa
döneminde, altın madenleri millileştirilmiş olmasına rağmen halkın elde ettiği gerekli
pay, Bokassa ailesi tarafından paylaşıldı. “2003'te Bozize altın arama ve işletme imtiyazını
tekrar batılı ülkelere vererek yüzde 15'lik elde edilen gelirin önemli bir kısmını silahlanma
için harcadı.”23
Ülkenin yer altı zenginliklerinin çok olmasına rağmen, halkın bundan
yararlanamıyor olmasını Djotodia hükümeti, kendi öncelikleri arasına alarak elde edilen
bu gelirleri, halk arasında paylaştırmayı hedefliyordu. Fakat yaşanan bunca şiddet olayları
ardından Djotodia görevinden istifa etmiş ve yerine başkent Bangui’nin belediye başkanı
olan Catherine Samba-Panza geçmiştir.
21
Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
22
“Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
23
Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
15
SİYASİ YAPI
Ülkenin siyasi tarihi, tarihsel süreç kısmında da bahsedildiği üzere, Fransa’nın
sömürge arayışları için 1887 yılında bölgede bulunan memuru Pierre Savognan de
Brazza’yı görevlendirmesiyle başlamıştır. Tarihsel süreçte izah edildiği üzere Orta Afrika
Cumhuriyeti, asker ve sivil darbeler nedeniyle demokrasiden bihaber bir şekilde
günümüze kadar gelmiş olup Djotodia dönemi hariç sadece 1993-2003 yılları arasında
sivil yönetim Ange-Felix Patasse ile hâkimdir. 2013 yılında Seleka koalisyon lideri Michel
Djotodia’nın Seleka grubunun desteğiyle yönetimi François Bozize’den devralması
bugünkü çatışmaların ve yıkımların kıvılcımını ateşlemiştir. Çünkü Seleka örgütü her ne
kadar İslam dinine inanmayan insanları içerisinde barındırsa dahi, koalisyonunun
çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Ülkenin dini yapısı bölümünde aktarılacağı
üzere, ülkede Müslümanlara karşı çok ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır. Öyle ki devlet
başkanı Michel Djotodia’nın asıl isminin Muhammed Salih Dahya olduğu halde kaliteli ve
güzel bir eğitim almak için ismini değiştirmek zorunda kalmıştır.24 Eski Fransız sömürgesi
şimdi ise bağımsız olduğu söylenen Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de her Afrika ülkesinde
olduğu gibi devlet yönetiminin Müslümanlara geçmesine Fransa’nın kayıtsız kalması
imkânsızdı. Çünkü Fransız hükümeti, Djotodia’nın izleyeceği politikanın Fransa’nın
çıkarlarına uygun olmayacağını biliyordu. Neticede de Fransa’nın gizli kışkırtmaları ile
birlikte Anti Balaka gibi bazı vahşi grupların dini, sosyal saldırıları ve baskıları sonucunda
Michel Djotodia Mart 2014’te istifa etmiştir. Djotodia yerine ise Ulusal Geçici Konseyi’nin
atadığı Catherine Samba-Panza, 20 Ocak 2014 tarihinde devlet başkanlığına getirilmiştir.
24
İşbilir, Cihangir; ‘’Orta Afrika’nın Çığlığı’’, http://www.timeturk.com/tr/makale/cihangir-isbilir/orta-
afrika-nin-cigligi.html#.U00i, (18.04.2014)
16
Başbakanlığı ise Nicolas Tiangaye’nin 10 Ocak’taki istifası neticesinde görevini 25 Ocak
tarihinden itibaren Andre Nzapayeke üstlenmektedir.
30 milyon km2’lik dev bir kıtanın ortasında bulunan ve 622.984 km2’lik
yüzölçümüne sahip olan OAC’nin stratejik bir önemi vardır. Kuzeyinde Çad, güneyinde
Kongo ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, batısında Kamerun ve doğusunda Sudan ile
çevrilidir. Orta Afrika Cumhuriyeti özellikle Kamerun üzerinden dünyaya açılabilmektedir.
Gerek yeraltı kaynakları gerekse yerüstü kaynakları bakımından zengin bir ülke olmasına
rağmen OAC’de yaşayan halk Batılıların sömürge anlayışı yüzünden bu zenginlikleri
yaşayamamaktadırlar. Yeraltı kaynakları olarak altın, elmas ve uranyum bulunmaktadır.
Bunun yanında verimli arazileri ile ziraat ve hayvancılığa çok elverişlidir. Kivu
bölgesindeki kaliton madeni uzun ömürlü pillerin yapımı için vazgeçilmez olup uğruna
her türlü cinayet işlenebilmekte ve yörenin kaynakları acımasızca tüketilmektedir. Bütün
bu gelişmeler sebebiyle hâlihazırda mevcut problemlerin oluşumunu teşkil eden
nedenlerin sadece OAC sınırları içinde olmadığı tam aksine bölgesel hatta küresel
ülkelerin kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmesiyle günümüzdeki çatışma
ortamı meydana gelmiştir.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde, devlet yönetiminde etkin rolü yönetim sistemi
gereği devlet başkanı üstlenmiştir. Devlet başkanının işini kolaylaştırmak ve bir anlamda
monarşiden uzak demokratik bir yapıya sahip olunması düşüncesiyle oluşturulan bazı
yasama ve yürütme organları mevcuttur. Ülke 7 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren
anayasa ile başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Ülkede çok partili sistem geçerli olup,
göreve seçilen devlet başkanının görev süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Silahlı
kuvvetlerin en yüksek komutanı olarak işlev gören devlet başkanlığı makamı, bu görevde
bulunan kişiye parlamentoya karşı fesih yetkisini de vermektedir. Aslında bu fesih yetkisi
başkanlık sisteminin temelini teşkil eden ABD’nin sisteminden çok farklıdır. Afrika ve
Latin Amerika ülkeleri, ABD’nin başkanlık sistemini örnek almalarına karşın
benimsedikleri sistem ABD Başkanlık sisteminin dışında çok farklı bir rejim türü olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu sistemin Afrika ülkelerinde ve Latin Amerika ülkelerinde
başarılı olamamasının nedeni bu ülkelerin anayasalarının devlet başkanlarına oldukça
geniş yetki vermesi ve siyasi tarihleri boyunca yaşamış oldukları darbelerdir. Devlet
başkanının tek başına atama yetkisine sahip olduğu başbakan ve bakanlar kurulunu
makamları haricinde ülkede ayrıca her beş yılda bir seçilen 105 sandalyeli ulusal meclis
bulunmaktadır.
17
Bu meclis yasama organıdır, yargının yapısı ise şöyledir: Yüce Divanın üyeleri
meclis yargıçlarından oluşmakta, Anayasa Mahkemesi üyeleri ise dokuz yargıçtan oluşur
ve en az üç tane üyenin kadın olma zorunluluğu bulunmaktadır. Yüce Divan yargıçları
devlet başkanı tarafından atanmaktadır. Anayasa Mahkemesi üyelerinin iki tanesi devlet
başkanı tarafından, bir tanesi meclis başkanı tarafından, iki tanesi yargıçlar arasından, iki
tanesi avukatların kendi aralarından, geriye kalan iki üye ise hukuk profesörlerinden
oluşmaktadır ve bu hukuk profesörleri kendi meslektaşları tarafından seçilmektedir.
Yargıçların görev süreleri 7 yıldır. Alt mahkemeler; yüksek mahkeme ve sulh ceza
mahkemeleridir.
Ülkenin yönetildiği yasama ve yargı makamlarının olduğu yer başkent Bangui’dir.
Bangui, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (D.R.C) ile bu bölgede sınırı belirleyen Ubangi
Nehri kıyısında kuruludur. Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu başkent Bangui ve
yakınındaki kentlerde yaşamaktadır. Bangui şehri ülke içerisinde özerk bir yönetim
biçimine sahiptir. 67 km²'lik yüzölçümüyle Orta Afrika Cumhuriyeti'nin en küçük kenti
olmasına karşın, 620.000'i aşan nüfusuyla aynı zamanda en kalabalık kentidir. Bangui'nin
nehir kıyısına kurulmuş bir limanı, havayolu ulaşımını sağlayan bir havaalanı ve ayrıca
şehri Çad, Sudan ve Kamerun'a
bağlayan
karayolları
vardır.
Kentten
geçen
nehirden Brazzaville ve Zongo şehirlerine düzenli olarak feribot seferleri bulunmaktadır.
Sosyal imkân ve kültürel aktivite anlamında OAC’nin en gelişmiş şehri olmakla beraber
lüks hoteller, yapılar, eğlence mekânları ve daha pek çok aktüalite ortamı Bangui’de
mevcuttur. Ülkede 33 adet havaalanı bulunmasına rağmen en büyük ve tek uluslararası
uçuş yapılabilen havaalanı Bangui’de bulunan Bangui M’poko Uluslararası Havaalanıdır
(Bangui M’Poko International Airport). İç karışıklık sebebiyle Anti-Balaka grubunun
zulmünden kaçan insanlar bu havaalanına sığınmak zorunda kalmışlardır. Günümüzde ise
ülkedeki iç karışıklık sebebiyle başkent Bangui, yakın şehirlerden bolca göç almıştır.
Ayrıca katliam ve yıkımdan kaçan insanlar Bangui üzerinden Çad ve Kongo’ya
sığınmışlardır.
Ülke geçmişinde olduğu gibi günümüzdeki Seleka-Anti Balaka arasındaki çatışma
ortamında, ordunun demokratik yapıya olan etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Hiç şüphe
yoktur ki gerçekleşen çoğu darbeler ordu aracılığıyla yapılmış, asker gücünden
faydalanılmış bu yolla sözde demokrasi ortamı sağlanmak istenmiştir. Ordu birimlerini
incelediğimizde ise darbelerin nasıl kolaylıkla hayata geçirildiğini anlamlandırmamız çok da güç
değildir. Nitekim doğası gereği ordunun nitelikli insan gücü oldukça fazladır. Ordu biriminin yapısı
ise şöyledir:
18
Ülkede askerlik görevi bir hak değil, bir zorunluluktur. Yani insanların askere gitmeleri
veya gitmemeleri kendilerine bağlı bir durum değil devlet tarafından koyulan normlara
bağlı bir kuraldır. Askere gitme yaşı genel olarak 18 olup bazı durumlarda değişkenlik
gösterebilmektedir. Zorunlu askerlik süresi ise 2 senedir. Ülkede askerlik zorunluluğu
sadece erkeklere yönelik değil aynı zamanda bu zorunluluk kapsamına kadınlar da dâhil
edilmektedir. “Askere çağrılabilecek insan gücü kapasitesi ise 16-49 yaş aralığında
olmakla bu grubun teşkil ettiği sayı erkeklerde 1.149.856 kişi, kadınlarda 1.145.897
olmakta toplamda ise bu sayı 2.295.753 dür. Askerliğe uygun insan gücü kapasitesi ise
erkeklerde 655.875 kişi, kadınlarda ise 661.308 olmakta toplamda ise bu sayı 1.317.183
kişidir. Ayrıca yıllık askere alınan insan gücü erkeklerde 54.843, kadınlarda 53.999 totalde
ise 108.842 kişidir.”25 Afrika şartlarında bir insanın normal yaşam süresi göz önüne
alındığında bu aralığın çok ciddi bir oran olduğu söylenebilmektedir. Başka bir deyimle
ifade etmemiz gerekirse sağlık, temiz su gibi birtakım imkânsızlıklardan dolayı genel
olarak uzun yaşam süremeyen Afrika halkı yaşam süresinin büyük bir bölümünü askerlik
yaşı altında geçirdiği görülmektedir.
Ayrıca OAC komşu ülkeler ile ekonomik, siyasi, tarihi, toplumsal ve kültürel
anlamda çok sıkı etkileşim içindedir. Hatta OAC’nin komşu ülkelerle hemen hemen aynı
geçmişe/ kökene sahip olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle komşu ülkelerin OAC’deki
kargaşa ortamı süresince sergiledikleri tutumları sebebiyle OAC’nin geleceğini belirleme
aşamasında çok ciddi rol üstlenmişlerdir.
SİYASİ AKTÖRLER VE HAREKETLERİ
Afrika Birliği
Afrika Birliği’nin tutumu başlarda gözlemci hükmünde olup, sonrasında bu duruma daha
fazla seyirci olmayıp bölgeye barışın sağlanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyinin onay verdiği 6 bin asker göndermiştir. Bu gelişme neticesinde Afrika Birliği
Anti Balaka örgütünü terör örgütü grubuna alındığını açıklamıştı. Bu durum Anti Balaka
taraftarlarının ve destek olan kurumların hoşuna gitmediğinden Afrika Birliği’nin bu
kararını tanımamaktadırlar.
25
The World Factbook, CIA. https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/ct.html,
(20.04.2014).
19
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon OAC’deki Afrika Birliği barış gücü ve
Fransa’nın askeri gücünün yetersiz olması sebebiyle barış gücü desteği istemiştir. Bunun
üzerine talep edilen askeri güç, BMGK’nın (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) aldığı
kararla eylül ayında Bangui’de olacağı kararlaştırılmıştır. Fakat bu askeri güçlerin ne
zaman ülkeye gelecekleri BM’nin katliamlardaki tutumu nedeniyle belirsizlik
taşımaktadır. Oradaki Afrika Birliği barış gücünden görevi devralacak ancak Fransa askeri
gücü Bangui çevresinde görevine devam edecektir.
Amerika Birleşik Devletleri
“ABD’nin tavrı ise Fransa’nın askeri destek istemesi üzerine Savunma Bakanı’nın verdiği
direktifle ciddiyet kazanmış ve askeri güç göndermesi söz konusu olmuştur.”26 Henüz
ülkedeki elmas madenleri Batılı ülkelerce paylaşılamadığı için ABD tarafından bu sorunun
çözümü için atılan bir adım söz konusu değildir. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry,
Amerika’nın Afrika ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu ancak Afrika’daki
karışıklık sebebiyle önceliğin ülkelerin kendi iç refahını sağlaması gerektiğini belirterek
adeta kıtayı Çin’e emanet etmiştir.
Fransa
Fransa, ülkeye 1887 yılında kendi ajanını (Pierre Savorgnan de Brazza) gönderip ülkenin
sömürülmeye uygun olup olmadığını rapor etmesini istemiştir. Bunun neticesinde 1889
yılında Fransa OAC’de ilk askeri birliğini Bangui’de kurmuş ve 1890 yılında ülkenin
resmen işgaline başlamıştır. 1900 yılında ise ülkenin tamamı Fransız askeri güçlerinin
hegemonyası altına girmiştir. Ülke 1960 yılında bağımsızlığını kazanmış olmasına rağmen
ülke yönetim anlayışında Fransa’dan tarihsel anlamda kopamamıştır. Bilakis OAC sözde
bağımsızlığını kazandıktan sonra ülke yönetimine gelen yöneticiler her zaman Fransa’nın
çıkarları doğrultusunda ülkeyi yönetmişlerdir. Bu durum Orta Afrika üzerine düşünen her
kesimce kabul edilebilecek bir olgu olan OAC yöneticilerinin Fransa’nın desteğiyle başa
geldikleri savını güçlendirmektedir.
Fransa’nın uygulamış olduğu politikalar Fransa devlet başkanlarının stratejilerine
göre değişkenlik göstermiştir.
26
ABD Orta Afrika Cumhuriyeti’ne asker gönderecek, http://www.aa.com.tr/tr/haberler/261176--abd-
orta-afrika-cumhuriyeti-ne-asker-gonderecek, (28.04.2014)
20
Bu durum en net olarak Sarkozy ve Hollande arasında görülmektedir. Sarkozy
dönemindeki Fransa bölgede tek başına hareket ederken mevcut devlet başkanı
Hollande
uluslararası
kuruluşların
desteğini
alarak
bölgedeki
politikalarını
belirlemektedir. Nitekim bu düzen Michel Djotodia ile bozulduğunda Fransa’nın almış
olduğu tutum, kendi menfaatlerinin bölgedeki insanlara biçilen değerlerin ne kadar
üzerinde olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Djotodia sonrasında devlet
başkanlığına getirilen Catherine Samba-Panza ile Fransa, Djotodia öncesi dönemde
olduğu gibi tekrar kendi çıkarlarını OAC’de yaşayan insanların çıkarları üzerinde
kurmuştur.
Çin
Orta Afrika Cumhuriyeti üzerinde daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyen ülkelerden bir
diğeri de Çin’dir. Çin ve Orta Afrika karşılıklı birbirinden yararlanma politikalarını uzun bir
süre benimsemiştir. Çin, Birleşmiş Milletler’de OAC aleyhine karar alınmasına engel
olurken, OAC yönetimi de Çin’e ülkedeki imkânlardan yararlanma fırsatı vermiştir. 2003
yılına kadar soğuk bir seyir izleyen Çin-Orta Afrika ilişkileri Bozize'nin iktidara gelmesinin
ardından ticari açıdan hareketlenmiştir. 2005 yılına kadar Orta Afrika'nın silah ihtiyacının
önemli bir bölümü Çin tarafından karşılanmıştır.”27 Batılı ülkelerden gerekli desteği
göremeyen Bozize yönetimi ise ekonomik anlamda Çin ile daha fazla yakınlaşmıştır. “Orta
Afrika Cumhuriyeti’ne 67 milyon dolarlık kredi vermekle kalmayan Pekin yönetimi, 10
milyon dolar nakdi yardımda da bulunmuştur. Çin ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde
petrol arama ve işletme imtiyazını elde ederek uranyum zenginleştirilme projesi için
lisans aldı.”28 Bozize'nin Çin'e yakınlaşması doğal olarak eski sömürücüsü başta Fransa
olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini endişelendirmiştir. Çin-OAC yakınlaşması nedeniyle
Batı ülkeleri Bozize’ye verdikleri destekleri geri çekmiştir. Batı ülkeleri Çin ile yakınlaşan
OAC’ye yardım etmek yerine onu kaderine terk etmesi ile Çin’in ilişkilerine siyasi açıdan
çok ciddi avantajlar sağlamıştır. Çin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde krizin başlaması ile
sessiz bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bunun üzerine Djotodia’nın Çinli şirketlere
sağladığı ayrıcalıkları devam ettireceğini belirtmesi ile ilişkiler yeniden hareketlenmiştir.
27
Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
28
http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-ic-savasi-madenler-cikardi
21
“Çin bu sürede petrol arama çalışmalarını kısa bir süreliğine durdurmasına
rağmen
siyasi ilişkileri devam ettirdi. Bu siyasi ilişkilerin devam etmesiyle Çin, Orta
Ğ
Afrika'da büyükelçilik çalışmalarını aralıksız devam ettiren tek ülke olmuştur.”29
29
“Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014)
22
EKONOMİK YAPI
Orta Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık 622,984 km2 alana sahip 5,28 milyon nüfuslu,
nüfusunun %60’ı kırsal alanda yaşayan bir Afrika ülkesidir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin
elmas ve altın gibi zengin doğal kaynakları bulunmaktadır. Ancak OAC’nin siyasi açıdan
dengesizliği yüzünden yaşanan belirsizlikler bu doğal kaynakların etkin bir şekilde
kullanılmasına engel olmaktadır. Bu engelleri aşmak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak
için ekonomik açıdan ciddi çabalar sarf edilmektedir. Dış borç pençesinde olan ülke, 2008
yılından sonra bu borçların kapatılabilmesi için büyük uğraşlar vermiştir. Dış borcun
kapatılması ve ekonominin istikrarlı hale gelmesi için, finansal ve yapısal reformları
uygulanmaya çalışılmıştır.
Ekonomiyi, maden ve orman sektörleri taşımaktadır. Öyle ki bu iki sektör dışında
Orta Afrika Cumhuriyeti ekonomisine ciddi etkilerde bulunan başka bir sektör faal bir
şekilde bulunmamaktadır. Elmas ve odun, ihracatın %90’ınını kapsamaktadır. Her ne
kadar Batı ülkeleri özellikle de eski himayecisi Fransa, Orta Afrika Cumhuriyeti
ekonomisinin iyileşme verilerinin düşmesinde, teknik problemlerden etkilendiğini öne
sürüp Bangui Taşkını, ana hidroelektrik santralin bozulması ve uluslararası elmas ve odun
fiyatlarının çekilmesi gibi sebepleri bu problemlerin nedenleri olarak gösterse de; Orta
Afrika Cumhuriyeti’nin asıl problemi Fransa ve elmas ticaretinden haksız kazanç sağlayan
diğer ülkelerdir.
Orta Afrika Cumhuriyeti, 1960 yılına kadar Fransa’nın sömürgesi olarak kalan bir
ülkedir. Sanayi devrimi ile hammadde arayışına giren başta İngiltere ve diğer sanayileşme
çabasında ki ülkeler; zengin yeraltı kaynakları sahibi Afrika topraklarına hücum
etmişlerdir.
23
Bu dönemden itibaren Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok ülke 20. yüzyılın ortalarına
kadar Portekiz, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci ülkelerin boyunduruğu altında
kalmışlardır. Bu uzun süre zarfında teknolojik gelişmelerden faydalanamayan bu ülkeler
üstüne bir de sömürgeci devletlerin faaliyetleri sonucu kendi topraklarında ki yeraltı
kaynaklarını kaybetmişlerdir. Bu etkenler göz önüne alındığında Orta Afrika
Cumhuriyeti’nin sözde bağımsızlığını kazandıktan sonra yatırım ve sürdürülebilir büyüme
çalışmalarına başlaması de doğal olarak kolay olmamıştır. Bağımsızlığını kazandıktan 10
yıl sonra tekrar -birçok Afrika ülkesi gibi-, yakın bir tarihte kurulan International
Monetary Fund ( IMF) ve World Bank gibi Amerika menşeli fon yardım kuruluşlarından
dış borç almıştır. Alınan dış borcun ödeme planlarının ülke yararına uygun bir faizle
yapılmaması ve uluslararası ticari ilişkilerdeki tecrübesizlik Orta Afrika Cumhuriyeti’ni
1970 yılından itibaren, ekonomik açıdan borçlu olduğu devletlere göbek bağı ile
bağlamıştır.
Bu süreçte Orta Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleşen olayları dikkatlice incelemek
gerekmektedir. Sosyal göstergeler Orta Afrika Cumhuriyeti’nin en az gelişmiş ülkelerden
biri olduğu göstermektedir. Ortalama ölüm yaşı 1990’larda 50 iken bu rakam, 2007
yılında 45’e düşmüştür.
Nüfusun %7’den az bir kısmı elektriği ışık kaynağı olarak
kullanabilmektedir. Nüfusun sadece %30’u temiz su kullanabilirken, %10’u ise sağlık
servislerinden ancak yararlanabilmektedir.30 Bu göstergeler Human Development Index
(İnsani Gelişme Endeksi)’te de belirtilmiş ve 187 ülke arasında 185. olarak yaşam kalitesi
en kötü ilk 10 ülke arasında göstermiştir.31
Özellikle belirtmek gerekirse, 2003 darbesinin hemen ardından elmas
madenlerinin çoğu Seleka isimli grubun eline geçmiştir. Kimberley Süreci gereği,
Afrika’dan dünyaya satılan elmasların belli sertifikalara sahip olması gerekmektedir. Bu
durumun bir getirisi olarak da dünya ekonomisini yönlendiren ülkeler, iç savaşın
yaşandığı Afrika ülkelerinden elmas ticaretini yasaklayabilmekteler.32 Bu durumda geçim
kaynaklarının başında elmas gelen Orta Afrika Cumhuriyeti bu durumdan en çok
etkilenen ülkelerden biri olmuştur.
30
Central African Republic – Country environmental analysis : environmental management for sustainable
growth,
http://documents.worldbank.org/curated/en/2010/11/16397685/central-african-republiccountry-environmental-analysis-environmental-management-sustainable-growth,
31
http://hdr.undp.org/sites/default/files/hdr14-report-en-1.pdf
32
Ülke Profili: Orta Afrika Cumhuriyeti, http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-orta-afrikacumhuriyeti, (20.04.2014)
24
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşananların bir diğer önemli nedenini anlamak için
de akademisyen Louisa Lombard’ın ‘Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki gerilimin son
on yılda Orta Afrika Cumhuriyeti’nde tırmanışa geçti’ söylemini dikkate almamız
gerekiyor. Ancak bunun sebebinin de Çad ve Sudan’la irtibatlı Müslüman işadamlarının
başarıları olmasından kaynaklı olduğunun altını çiziyor. Lombard’ın bu sözlerini Afrika’da
neler olduğunu anlamak için yeterli bir referans olarak alabiliriz.33
Bir
ülkenin gayri
birkaç ölçütünden biridir.
safi
yurtiçi
GSYİH, bir
ülke
hasılası
sınırları
(GSYİH), ekonomik büyüklüğünün
içerisinde
belli
bir
zaman
içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir. Bu ölçüt
genel olarak yıllık süreler temel alınarak hesaplanmaktadır ve Orta Afrika
Cumhuriyeti’nin 2007 yılından 2012 yılına kadar GSYİH tabloda görüldüğü gibidir.20072012 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla tabloda görüldüğü gibidir.34 Orta Afrika
Cumhuriyeti’nin GSYİH verileriyle de dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olduğunu
gözler önüne sermektedir. Dünya ülkeleri arasında GSYİH sıralamasında 178. sırada yer
almaktadır. 2007-2012 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla tabloda görüldüğü gibidir.
35
33
Orta Afrika’daki çatışmaların asıl sebebi ekonomik, http://www.zaman.com.tr/dunya_orta-afrikadakicatismalarin-asil-sebebi-ekonomik_2189547.html, (20.04.2014)
34
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)
35
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
25
Ülkenin GSYİH’nin nüfusuna bölünmesi ile bulunan Kişi Başına GSYİH verileri ise
2007 yılından 2012 yılına kadar tablo 2’de verilmektedir.36 Kişi başına düşen GSYİH
oranları ile de Orta Afrika Cumhuriyeti ülkeler sıralamasında 224. sırayı almaktadır.37
2007-2012 yılları arasında kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla38
Tablo 2
36
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
37
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
38
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
26
Tablo 3
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Satın Alma Gücü
Paritesi verilerine Tablo 3’te ulaşabilirsiniz.39
Ülkeler arasında ki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak, farklı para
birimlerinin satın alma güçlerini eşitleyen bir oran olan Satın Alma Gücü Paritesi
verilende de Orta Afrika Cumhuriyeti yine oldukça vahim bir durum ortaya koyuyor.
Dünya ülkeleri sıralamasında da 224. Sırayı almaktadır.
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Toplam Yatırım
oranları da tablo 4’te verilmiştir. Toplam yatırım oranları GSYİH’nın ne kadarının yatırıma
dönüştüğünü ortaya koyan bir veri analizidir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde bu durum
düzensiz bir seyir göstermekte ve büyüme için yeterli bir yatırım yapılamadığını
göstermektedir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin zaten düşük olan milli serveti daha önce
verilen tablo 1 de gösterilmişti. Tablo 4 ile de 2012 yılında GSYİH’nın yaklaşık %15 i
yatırıma dönüşmüştür. Bu rakam yaklaşık olarak yılda 75.000 doların yatırıma dönüştüğü
göstermektedir. Bu miktarı anlaşılabilir bir dille tanımlayacak olursak; Türkiye’de 3 katlı
bir apartman dikme fiyatı, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yıllık yatırım miktarına eşittir. Bu
durum da Orta Afrika Cumhuriyeti’nin ne kadar yatırıma muhtaç bir ülke olduğunu
ortaya koymaktadır.
39
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)
27
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Toplam Yatırım
Tablo 4
GSYİH’e göre sektör dağılımı tablodaki gibidir.40
Yıl içerisinde üretilen nihai
mallara karşılık gelen değerin, hangi sektörler tarafından oluşturulduğunu gösteren bu
tablo da birçok Afrika ülkesi gibi Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de tarım üzerinden
sağlanmaktadır. İkinci sırayı ise taşımacılık ve depolama almaktadır. Ülkede üretilen nihai
malların 2/3 ünü bu sektörler oluşturmaktadır.
Tablo 5
40
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
28
2007-2012 yılları arasında mal ve hizmet ithalatı hacminin yüzdelik değişimine
tablo 6’dan ulaşabilirsiniz.41Yıllara göre ithalat mal ve hizmetlerindeki değişimi veren bu
analizde de düzensiz bir seyir gösteren ekonominin etkisi görülmektedir.
Tablo 6
2007-2012 yılları arasında mal ithalatı hacminin yüzdelik değişimi42
41
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)
42
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)
29
Tablo 8
2007-2012 yılları arasında mal ve hizmet ihracatı hacminin yüzdelik değişimine de
tablo 8’de görebilirsiniz.43 Ülkede yapılan ihracatın 2008 yılında %12 ve 2009 yılında %17
azaldığını görmekteyiz. Bundan sonraki yıllarda ise düzenli bir şekilde artış gösteremese
de ortalama %8 düzeyinde mal ve hizmet ihracatı devam etmektedir.
2007-2012 yılları arasında mal ihracatı hacminin yüzdelik değişimi
43
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
30
Faiz oranı 2013 yılında 3 kez değişmiştir. Devalüasyon, “sabit kur rejiminde; resmi
kurun yükseltilmesi, yani ulusal paranın diğer ulusal paralar karşısında değerinin
düşürülmesi” demektir.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde devalüasyon 3 kere gerçekleşmiştir. Bunların ilki,
Fransa sömürgesi olduğu tarihlerde 2. Dünya Savaşı sonrası 1945 yılında Fransa’nın
Bretten Woods anlaşmasını kabul ettikten sonra Fransa frankının dolara göre değer
kaybetmesinden ötürü sömürgelerinde gerçekleşmiş devalüasyondur. İkinci devalüasyon
bağımsızlığını kazanmadan bir yıl önce yani 1959 yılında Fransa frankına karşı Orta Afrika
Cumhuriyeti Frankı’nın değer kaybetmesiyle gerçekleşti. Üçüncü ve son devalüasyon ise
1998 yılında keskin bir şekilde olmuştur. 2011 yılından beri her yıl, Afrika’da ki Frank
bölgesinde devalüasyon söylentileri geçmekte bundan nasibini Orta Afrika Cumhuriyeti
de almaktadır. Bu söylentilerin geldiği nokta belirsiz görünüyor olsa bile, Afrika’da dönen
oyunlara bakanların bu söylentilerin hangi kaynaklardan geldiğini rahatça görebilir.
2010-2014 yılları arası faiz oranlarına tablo 10’dan ulaşabilirsiniz.44
Tablo 10
Tablo 10 da verilen faiz oranları OAC’nin birçok ekonomik verisine nazaran daha
düzenlidir. 2010 yılında 4,2 seviyesinde olan faiz oranı, bundan sonraki üç yıl boyunca %4
oranında kalmıştır. 2014 yılına gelindiğinde ise 3,2 ye gerilemiştir.
44
Cental African Republic Interest
republic/interest-rate, (01.05.2014).
Rate,
31
http://www.tradingeconomics.com/central-african-
2013 yılı içinde faiz oranı45
Tablo 11
2007-2012 yılları arasında enflasyon (Ortalama tüketici fiyatı)46
Tablo 12
45
Cental African Republic Interest Rate, http://www.tradingeconomics.com/central-africanrepublic/interest-rate, (01.05.2014)
46
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1
&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C
PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_
RP, (01.05.2014)
32
2007-2012 yılları arasında enflasyon (Dönem sonu tüketici fiyatı)47
Tablo 13
2007-2012 yılları arası devlet geliri rakamlarına tablo 14’ten ulaşabilirsiniz.
Tablo 14
47
International Monetary Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1&
ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP
PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)
33
2007-2012 yılları arası devlet giderine tablo 15’de ulaşabilirsiniz.48
Tablo 15
Devlet gelir ve giderleri arasında ki miktarlara baktığımızda aralarında dengeli bir
oran olduğu görülmektedir. Bunun sebebi giderlerin gelire göre şekillenmesinden
kaynaklanmakta, amiyane tabir ile ‘’var olduğu kadar harcanmaktadır’’.
2007-2012 yılları arasında devlet borç miktarına tablo 16’da ulaşabilirsiniz.
Tablo 16
48
Central African Republic – External debt stocks, http://www.indexmundi.com/facts/central-africanrepublic/external-debt-stocks
34
Devlet borcu 2009 yılından önce 700.000 OAC Frankı kadardır. 2009 yılından
sonra bu borç yarı yarıya azalma göstermiştir. Devletin borç politikası düzgün bir şekilde
uygulanmış ve bundan sonraki 5 sene boyunca da 300.000 CFA Frankı dolaylarında seyir
göstermiştir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin herhangi bir şirkete maddi olarak teşvik verme
imkânı yoktur. Bilakis OAC uluslararası fonlardan (IMF gibi) yardım almaktadır.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ne sıcak para girişi 1977 yılından beri devam etmektedir.
2008’de 116,5 milyar dolar ile zirve yapmış olmasına rağmen 2008’den 2012’ye kadar iniş
ve çıkışlar yaşamıştır. Tablo 17’de verileri inceleyebilirsiniz.
Tablo 17
Orta Afrika Cumhuriyeti enerji açlığı çeken bir ülke olarak tanımlanabilmektedir.
Petrol, doğalgaz ve kömür çıkartamamaktadır. Bunların hemen hepsini ithal etmektedir.
Bu yüzden OAC’de cari açık tavan yapmış durumdadır. (Tablo 10)
Tablo 18’de görüldüğü üzere Orta Afrika Cumhuriyeti günde 3 bin varil petrol
tüketmektedir. Bu istatistiki veri ile OAC Dünya’da 130. sıradadır.49
49
ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)
35
Tahmini petrol ithalat verisi de Tablo 19’da incelenebilir. Orta Afrika Cumhuriyeti
günde 3 bin varil petrol ithal etmektedir.50
Tablo 19
Elektrik üretimi Tablo 20’de görüldüğü gibidir. Elektrik üretiminde dünyada 189.
sıradadır.51 Dünya ülkeleri arasında elektrik üretim santralleri en az olan ülkelerden biri
konumunda olan Orta Afrika Cumhuriyeti 21. Yüzyıl topluluklarının çok gerisinde
kaldığını en zorunlu ihtiyaçlardan biri olan elektrik üretiminde dahi göstermektedir.
Tablo 20
50
ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)
51
ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)
36
Elektrik tüketimi Tablo 21’de incelenebilir. Elektrik tüketiminde dünyada 192.
Sırada bulunmaktadır. Elektrik üretiminde ki verimsizliğinin sebebi ile ve elektrik ihracatı
yapacak bir konumda olmayışından ötürü; Orta Afrika Cumhuriyeti elektriği
tüketememektedir de. Bu durum geri kalmışlığın, yatırım açlığının, zorlu yaşam
koşullarının göstergesi konumundadır. Güneş alma süresi bazında bakıldığında ve Afrika
gibi genellikle sıcak bir iklime sahip olan bir anakara da olmasıyla yenilenebilir Güneş
Enerji Sistemleri uzun vade de bu sorunu çözebilmektedir. Ancak yüksek yatırım maliyeti
ve aşırı güvenlik sorunsalı bu tarz büyük yatırımların Orta Afrika Cumhuriyeti’ne
gelmemesine sebep olmaktadır.
Tablo 21
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kurulan toplam elektrik gücü Tablo 22’de
incelenebilir.52 Kurulu elektrik gücüne bakıldığında 1 gigabaytta dahi ulaşılamaması
aslında hem elektrik üretiminin hem de elektrik tüketiminin ne denli az bir seviyede
olduğunu özetler niteliktedir.
52
ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)
37
Tablo 22
Birincil enerji üretimi Tablo 23’te incelenebilir. Dünyada 156. sıradadır.
Tablo 23
38
Birincil enerji tüketimi Tablo 24’de görüldüğü gibidir. Dünyada 187. sıradadır.53
Tablo 24
Yukarıdaki tablolarda görüldüğü üzere Orta Afrika Cumhuriyeti, enerji yoksunu bir
ülkedir. Üretim kapasiteleri sınırlı olduğu gibi, aynı zamanda enerji ithalatı sebebiyle dışa
bağımlı bir ülkedir. Bu durum birçok az gelişmiş ülke de olduğu gibi Orta Afrika
Cumhuriyeti’nin de temel sorunlarından birisidir. Olmayan enerji kaynağı; yapılamayan
yatırımları, kurulamayan üretim tesislerini, kalkınamayan ekonomiyi doğurmaktadır.
Günümüzde dünya ülkeleri arasında en iyi yaşam seviyesine baktığımızda; var olan enerji
kaynak ve güçleri ile, dünyanın en iyi ekonomilerine de sahip ülkeleri olduklarını
görmekteyiz. Bunların başında Çin, Rusya ve ABD gibi hem ekonomik açıdan hem de
yapılan yatırımların çokluğu bakımından ülkeler gelmektedir. Enerjinin ekonomi
içerisinde ki önemini kavrayabilirsek Orta Afrika Cumhuriyeti’nin de neden bu denli kötü
bir ekonomiye sahip olduğunu anlayabiliriz.
Orta Afrika Cumhuriyeti, en çok elmas ihraç ederken elması kaba ağaç, ham
pamuk, kereste ve altın takip etmektedir. Tablo 25’de veriler incelenebilir. Bakıldığında
elmas ve altın gibi maddi değeri çok yüksek olan bu doğal kaynaklar da Orta Afrika
Cumhuriyeti’nin ekonomisinin düzene girmesini sağlayamamaktadır. Yapılan ihracatın
kişi başına gelire düzgün dağılmaması ve yöre halkının uzun yıllardan sonra çıktığı
‘’sömürge’’ hali, ekonomi de ki kötü gidişatın devamını destekler niteliktedir.
53
ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)
39
Tablo 25
OAC, petrol başta olmak üzere, sırasıyla buğday, ilaç ithal etmektedir. İhraç ve
ithal malların yüzdelik dilimleri aşağıdaki tabloda ki gibidir. Tablo 26’da veriler
incelenebilir.
Tablo 26
40
Orta Afrika Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıktan tam 11 yıl sonra yani 1971
yılında borç almaya başlamış ve her geçen yıl borcu katlanarak artmaya devam etmiştir.
OAC sadece 2011 yılında 573 milyon dolar dışarıya borçlanmış durumdadır. Dış borç
grafiği Tablo 27’de görüldüğü gibidir.54
Tablo 27
Ayrıca OAC’nin faiz ödemesi 1970 yılından itibaren başlamış olup dış borcuyla
yatay şekilde seyrederek 2006 yılında faiz ödemesi tavan yapmıştır. Faiz ödemeleri dolar
biriminden gösterimi Tablo 28’de incelenebilir.55
Tablo 28
54
Central African Republic – External debt stocks, http://www.indexmundi.com/facts/central-africanrepublic/external-debt-stocks
55
Interest
payments
on
external
debt,
http://data.worldbank.org/indicator/DT.INT.DECT.CD/countries/1W-CF?display=graph
41
total
,
Tablo 27 ve tablo 28 incelendiğinde Orta Afrika Cumhuriyeti’nin bir borç batağına
saplandığı görülmektedir. IMF ve Dünya Bankası Alt Kuruluşları ile sağlanan bu borçlar
birçok az gelişmiş ülke de olduğu gibi Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de uzun dönemde
kötü bir şekilde sonuçlanmıştır. Hala ayakta olan ve hala borcunu ödemeye çalışan Orta
Afrika Cumhuriyeti ise durumun çok geçte olsa farkına vardığı sanılmaktadır. 2008
yılından itibaren siyasi değişmelerinde de etkisi ile dış borç ödenmeye başlanmıştır. 1
milyar dolar düzeyinde ki dış borç, 2011 yılı itibari ile 600 milyon seviyesine
düşürülmüştür. Büyük bir borç kapatma başarısı gösteren Orta Afrika Cumhuriyeti
toprakları içerisinde barışı ve huzuru sağlayamadığı müddetçe de ekonomide de istikrarı
zor yakalayacaktır.
42
TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPI
DEMOGRAFİK YAPI
Yukarıdaki tablodan anlaşılabileceği üzere Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çeşitli
etnik gruplar göze çarpmaktadır. Bu etnik grupların ülke yoğunluğunu oluşturmasındaki
etki sıralarına bakacak olursak, en fazla payı %33 oranında Baya grubu, sonrasında ise
%27 oranında Banda grubu oluşturmakta ve aldığı pay açısından en az olarak göze çarpan
bölümü ise %2 oranında bulunan farklı gruplar teşkil etmektedir. 56
56
Religions and Ethnicity – Central African Republic, http://mecometer.com/whats/central-africanrepublic/religions-and-ethnicity/, (24.04.2014)
43
Bu tablo Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 1991-2013 yılları arasında yıllara oranla
nüfus değişikliklerini göstermiştir. Tablodan da anlaşılacağı üzere 2010 yılına kadar OAC
nüfusunda artış bulunmaktadır. Bu artışlarda en çok dikkat çekeni 2009-2010 yılları
arasında olan artıştır. 2010 yılında azalan OAC nüfusu 2011 tarihinden itibaren tekrar
artmaktadır. 1991 yılı sonu itibariyle 2.98 milyon olan nüfus 2010 yılına kadar 1,37
milyon artış göstererek 4,35 milyon insana ulaşmıştır. Nitekim 2014 yılına geldiğimizde
ülkenin nüfusu 5.28 milyon insan olmuştur. 57
ÜLKEDE EĞİTİM VE TEKNOLOJİ
Elektriğin çoğu yerleşim yerinde olmaması ve olan yerlerde de kısıtlı bir
kullanımın olması, başta iletişim araçları olmak üzere, teknolojik aletlerin kullanımını
sınırlamaktadır. OAC’deki eğitimsizliğin bir sonucu olarak insanlar, teknolojik aletlerin
nasıl kullanıldığını ve ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar. Bununla beraber yöre
halkının dış dünyayla irtibat halinde olmasını yegâne yolu da internettir. Çünkü
televizyon ya da radyo kanallarının varlığından söz dahi edilemez. Başkentte bulunan
özel bir şirket internet servisi ve e-mail olanağı sunuyor fakat Bangui’deki insanların çoğu
evlerine internet bağlamayı karşılayamayacak durumdadır. İnternet kullanabilen sınırlı
sayıdaki kişiler ise ancak hükümetin yasaklamadığı sitelere ulaşım sağlayabiliyorlar.
OAC’deki eğitim sistemi sömürge eğitim sistemlerinin gerisine doğru gitmektedir.
Bu eğitim OAC gençlerini, sömürgelerin kültürlerine ve geleneklerine uymalarına
zorlamaktadır.
57
Demographics
of
Central
African
Republic,
republic/demographics/, (23.04.2014)
44
http://mecometer.com/country/central-african-
Fransa Hükümeti, zihinsel kontrol yoluyla değil, fiziksel kontrol yoluyla eğitimi tam
güçlendirmediğinin farkına vardı. Bu zihinsel kontrol merkezi fikir adamları yoluyla okul
sistemlerinde hayata geçiriliyor. Eğitim sistemi geleneksel anlayıştan sömürge ve
sömürge sonrası anlayışa evirilmiştir. Bu sistemlerin her birinin işlevlerinden dolayı
aralarında önemli farklar vardır. Afrika’daki sömürge sisteminin arkasında da bu mantık
yatmaktadır. Avrupalıların OAC’ye gelmelerinden önce OAC’nin kendi geleneksel bir
eğitim sistemi bulunmaktaydı. Gayri resmi eğitim kurumlarından oluşan bu sistem
gündelik bilgiler ile temel İslami ilimleri vermekte; kültür ve toplum bilinci
oluşturmaktadır.
Fransızlar ülkeyi sömürgeleştirmeleriyle birlikte eğitimde misyoner faaliyetleriyle
Hristiyan Afrikalı oluşturmayı hedeflediler. Eğitim üzerinde Avrupalı öğretmenlerle sanal
bir tekel oluşturma amacı vardı. Fransa’nın gücü azaldıkça sömürge hükümeti Fransa ve
koloniler arasında zihinsel bağlar kurmanın yolunu aradılar. Çünkü Fransa sömürge
düzenini değiştirebilecek aydın bir sınıf istemiyordu ve bunu başardılar. Daha sonra
hükümet aynı sistemde fakat yerel ihtiyaçları da karşılayabilecek şekilde eğitim sistemini
değiştirdi.
Devlet okulların eğitiminin ücretsiz olmasına ve 6-14 yaş arasındaki çocukların
okula gitme zorunluluğuna rağmen yetişkin nüfusun %50’si yoksulluk, devlet ve isyancılar
arasındaki şiddet, öğretmen ve eğitim materyallerinin eksikliği yüzünden okuma yazma
bilmemektedir.
Normal şartlar altında, ülkenin eğitim sistemi üç basamaktan -ilköğretim,
ortaöğretim ve yükseköğretim- meydana gelmektedir. İlköğretim 2 yıl hazırlık dönemi, 2
yıl başlangıç ve 2 yıl ortaöğretim dönemi olarak ayrılmıştır. Ortaöğretimde ise 4 yıllık
genel derslerin ardından 3 yıl da mesleki derslerden müteşekkil toplamda 7 senelik bir
eğitim verilmektedir. Lise mezuniyeti yükseköğretime kaydolmak için yeterlidir. Lise
eğitiminden sonra, Bangui Üniversitesi’nde verilen lisans dersleri iktisadi bilimlerden,
doğal bilimlerden ve beşeri bilimler gibi bölümlerden oluşmaktadır. Ayrıca yükseköğretim
okulları olarak kabul edilen belli alanlarda uzmanlaşmış enstitüler ile beraber ziraat,
ulusal oyunculuk ve güzel sanatlar alanında üniversiteler bulunmaktadır.
OAC’nin eğitim sistemi on yıllardır süren iç savaş ve AIDS’in yıkıcı etkilerinden
dolayı harap olmuş durumdadır.
45
Eğitim sisteminde okul öncesiyle beraber dört aşama vardır. (İlköğretim, Lise,
Yükseköğretim) İlkokul 6-14 yaş aralığındaki çocuklar için- en azından prensip olarakzorunludur ve eğitim dili de Fransızcadır.
Bunun ilk beş yılı ilkokulda geçer. Bu aşamanın sonunda yapılan testlerle kimin
akademik eğitime kimin de mesleki eğitimlere devam edeceğine karar verilir.
Ortaöğretim dönemi ortaokula tekabül eder ve böylece zorunlu eğitim süresi
tamamlanır. Çocuklar lise eğitimine başlayabilmek için bu iki aşamayı tamamlamak
zorundadırlar. Ortaöğretimin ardından lise eğitimi teknik ve teorik eğitim olmak üzere
başlıca iki gruba ayrılırlar.
Lise eğitiminden sonra alınan diploma ile üniversite eğitimine devam edilebilir
yada çeşitli ticari ve mesleki bir ustalık sertifikası da alabilirler. OAC eğitim sisteminde
mesleki eğitimin 2 amacı vardır. Bunlardan biri, kırsal kesimde yaşayan insanların nasıl
yiyecek elde edeceklerini ve artan mallarını nasıl satacakları; diğeri ise savaş mağdurlarını
ve gazilerini -çoğunluğu çok genç yaştadır- sosyal hayata geri kazandırmaktır.
46
KÜLTÜR
Sango ve Fransızca olmak üzere iki ana dil vardır fakat her bir etnik grubun da
kendine ait dilleri vardır. Sango yerel dil olması sebebiyle ticaret dili olarak yıllar önce
yayılmıştı. Fransızca resmi dildir fakat Fransızca çoğunlukla hükümet tarafından kullanılır.
Genelde insanlar kendi dillerini ve Sango dilini akıcı bir şekilde kullanabilirler. Yani
hükümet diplomatik ilişkilerinde Fransızca ’yı kullanır; halk ise kendi arasında konuşurken
kendi dillerini ve Sango dilini konuşabilirler.
Son zamanlarda, ilköğretimde eğitim dili olarak Sango öğretilmektedir. Ulusal
radyo ve Radyo Centrafrique hem Fransızca hem de Sangui dillerinde yayın yapmaktadır.
Geniş aile olarak anne, baba, çocuk, büyükanne ve büyükbaba, teyzeler, amcalar
ve kuzenler genellikle bir arada yaşarlar. Toplumda yaşlı akrabalarının bakımına büyük
önem verilmektedir. Kadınlar genelde çocuklarını yetiştirme ve gıda temin etme ile
sorumludurlar. İnsanların kendileri için özel kimseleri tanıtması onlar için gurur vericidir.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde konutlar genel olarak kırmızı kerpiçlerden yapılmakla
beraber çatıları saz veya teneke kaplamalar ile kapatılmaktadır. Yemeklerin açık havada
pişirilmesi için mutfaklar evin dışında bir kulübede yapılmaktadır. Çoğunlukla refah
seviyesi yüksek olan ailelerde tuvalet ve banyo evin içinde olmasına rağmen daha düşük
gelirli ailelerde bu yapıların evden uzakta olduğu göze çarpmaktadır. İnsanlar ise günlük
işlerinin çokluğundan dolayı evlerinde çok az vakit geçirmektedirler.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kent sakinleri evlilik hususunda tanışma ve anlaşma
üzerine bir evliliği tercih ederlerken kırsal alanlarda ise evlilik geleneksel haliyle inşa
edilmektedir. Ailelerin görücü usulü ile şekillendirdikleri yeni aile ise bir genç bayan ile
yaşlı bir erkekten oluşmaktadır. Üstelik yasadışı olmasına rağmen takı eşyası, kıyafet ya
da paradan müteşekkil başlık parası uygulaması devam ettirilmektedir.
47
Toplumda erkeklerin evlilik dışı ilişkileri hoş karşılanırken, aynı konuda bayanlar
şiddetli bir şekilde yadsınmaktadır. Önceki yıllara nazaran çok evlilik yaygın olmamasına
rağmen toplumda hala devam ettirilmektedir.
OAC’deki ortalama yaşam süresi, dünya topluluklarının ortalama yaşam
sürelerinden daha kısadır. Bebek ve çocuk ölümleri yüksek olmakla beraber sağlık
koşullarının elverişsizliği nedeniyle doğum esnasında kadın ölümleri de yüksektir.
İnsanların İslam inancına göre ahiret inancı bulunmakta ve ölümden sonra hayat devam
etmektedir.
Geleneksel inanışlarda ise ahiret inancı bulunmamakla beraber genç birisinin
ölümüne işlediği bir suç, intikam, kıskançlık gibi sebepler ileri sürülmekte, bunun bir büyü
ile gerçekleştiğine inanılmaktadır.
48
DİNİ YAPI
Orta Afrika coğrafi konumu gereği tarihi dönemlerde sultanlıktan modern devlete
kadar birçok devletin dikkatini çeken bir ülke konumundadır. İslam’ın bölgeye gelmesiyle
beraber bölgenin etkileşim dâhilinde olduğu bölgelerde de Müslümanlığa duyulan rağbet
artmıştır. Müslüman olan kimseler ise Orta Afrika Cumhuriyeti’nin gerek konumundan
gerekse yeraltı yerüstü zenginliğinden kaynaklanarak civar yerlerden Orta Afrika’ya
doğru bir göç gerçekleşmiştir. Fransız işgali öncesinde İslâmiyet, Orta Afrika’nın bütün
bölgelerinde yayılmış bulunuyordu.58
Fransa’nın OAC’yi sömürme dönemi boyunca Hristiyan misyonerler OAC’de yoğun
faaliyetlerde bulunmuştur. OAC bağımsızlığını kazanmak üzere olduğu dönemlerde yani
1950’li yıllarda OAC de İslami hareketlilikten etkilenen ülkeler arasındadır. Müslüman
kesim sürekli artmakla birlikte Müslümanlığa geçen kimseleri ise Hristiyanlar ve yerliler
oluşturuyordu. Müslümanlığın hızla yayılmasından rahatsız olan misyoner kesim kilise
çevrelerini harekete geçirerek devlet yönetiminin desteğini de alarak faaliyetlerde
bulundular. Bu misyoner faaliyetlerin neticesinde devlet yönetiminin desteğini alan
Hristiyanların bayramları resmi tatil kabul edildi fakat Müslümanların dini bayramları
ülkede hala resmi tatil kabul edilmedi. Bu gelişmelerin en acı yanı ise Müslümanlar kendi
bayramlarını resmi tatil ilanı için girişimlerde bulunduklarında sürekli reddedilmektedir. 59
Bu gelişmede ülkede dinler arası eşitliğin olmadığı yani Hristiyanlık ve İslam dinine
gösterilen muamelenin bir tutulmadığı ve Müslümanların sürekli geri plana itildiğinin
bariz örneklerinden sadece bir tanesidir.
58
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014)
59
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014)
49
1979 yılında Libya’nın OAC’deki Müslümanlara yardım kampanyası başlatmasıyla Kuveyt,
Sudan, Mısır, Suudi Arabistan gibi çeşitli Müslüman ülkeleri de bu kampanyaya katılmış,
Orta Afrika Cumhuriyeti 1997 yılında İslam Konferansı Teşkilatı’na gözlemci üye olarak
kabul edilmiştir.60 Tüm bu gelişmeler zarfında İslamiyet’in bu coğrafyada yayılması
devam etmektedir. Tamamına yakını Mâlikî mezhebine bağlı olan Orta Afrika
Müslümanları arasında Ticâniyye ve Mürîdiyye tarikatları oldukça yaygındır.61 Nüfusun
%15’ini meydana getiren Müslümanlara karşı sergilenen eşitsizliğin bir tanesi de
Müslümanların birtakım haklarının tehdit altına alınmış olmasıdır. Günümüzde sadece
Müslüman oldukları için siyaset ve askerlik gibi önemli mesleklerin icrasında bilinçli bir
şekilde engel olunmaktadır. Müslümanlara karşı siyasi ve askeri bir takım yaptırımlar
dolayısıyla Müslümanlar yönetimde seslerini duyuramamaktadır. Yönetim büyük ölçüde
Hristiyan grubunun tekelini oluşturmaktadır. Siyaset, askerlik ve eğitim alanlarından
karşısına engel çıkarılan Müslümanlar zamanla ticari faaliyetlere başlamışlardır. Özellikle
elmas ve altın ticaretinde olmak üzere ticari hayat, tarım ve hayvancılık alanlarında
Müslümanlar önemli bir konuma sahip hale gelmişlerdir.
“Orta Afrika Müslümanlarının kurduğu teşkilâtların başında Orta Afrika
Müslüman Görevlileri Cemiyeti (ACCM) ve Orta Afrika Müslümanları Birliği (UMCA)
gelmektedir.
Bu
kuruluşlar
dinî
hizmetlerde
çalışacak
elemanları
yetiştirme,
Müslümanların kültür seviyesini yükseltecek ilmî ve dinî toplantılar tertiplemenin yanı
sıra Müslümanların sosyoekonomik yönden kalkınması için de faaliyet göstermektedir.
Tek bir üniversitenin bulunduğu ülkede Müslüman çocukları en fazla liseyi okuma
imkânına sahiptir.”62
60
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014)
61
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014)
62
İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014)
50
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde insanların hangi dinlere tabii oldukları tablodaki
gibidir. Bu tabloya göre dini bakımdan benimsenen kitlelere baktığımızda Hristiyanlık,
İslam ve yerel dinler gözümüze çarpmaktadır. Ayrıca bu tablo insanların benimsedikleri
dinlerin yüzdesel oranlarını bir arada gösterme imkânı sağlamaktadır. Katolik ve
Protestanlar dinini benimsemiş insanların bu grafikteki payına baktığımızda %25’er, İslam
dinini benimseyen insanların oranına baktığımızda %15, yerel dinleri benimseyen
insanların oranına baktığımızda ise %35 gibi bir rakam gözümüze çarpmaktadır.63
OAC hakkında az bir çalışma yapan kimselerin bileceği gibi 2013 yılının sonlarında
başlayan sosyal ve dini saldırılar sonucunda -2013 yılının Mart ayında askeri darbeyle
başa gelen eski devlet başkanı- Michel Djotodio 2014’ün Ocak ayında istifa etmişti.
Siyasi olarak başlayan çatışmanın İslam’a karşı bir saldırı haline dönmesinin temel
sebeplerinden birisi; bölgesel bazda ele alındığında etkin bir ülke olan Çad’ın etkinliğini
muhafaza etme istemi ve ülke içindeki kırılgan siyasi yapının sosyal sorun haline
dönüşmesidir. Bu sorun bir taraftan çözülmeye çalışılırken, diğer taraftan bu karmaşık
durumdan faydalanmak isteyen bazı yerel gruplar özellikle Müslümanlara saldırarak –
saldırmadan ziyade katliam yaparak- var olan siyasal sorunun hem genişlemesinin hem
de sosyal alana çekilmesini istemektedirler.
Ülkede ölenlerin büyük bir çoğunluğunu başta Fransa olmak üzere uluslararası
güçlerin katkısıyla Müslüman dinine mensup kişiler oluşturmaktadır. “Camilerden bazıları
adeta bir ceset yuvasına dönüşmüştür’’64 Çatışmaların hangi boyutta olduğunu camii
avlularındaki kokmuş cesetlerin sinekler tarafından yenilmelerinden anlayabiliriz.
OAC’deki camii cemaati kendilerinin güvenliğinin olmaması nedeniyle aynı dine mensup
kardeşlerinin defin işlemlerini gereğine uygun biçimde yapamamakta hatta bazen camii
avlularındaki yerlerinden dahi oynatamamaktadırlar. Bu sınırın bir ölçüsü olmamakla
beraber camiler adeta kabristana dönüşmüştür.
Müslüman düşmanlığı artık o kadar aşırı hale gelmiş ki mesela bir Hristiyan
Müslüman toplumların giydiklerine heveslenerek bir Müslüman kıyafetini kazara
giymişse veya satın almışsa kendisinin Hristiyan olduğuna bile fırsat vermeden
öldürebiliyorlar
63
Religions and Ethnicity – Central African Republic, http://mecometer.com/whats/central-africanrepublic/religions-and-ethnicity/, (24.04.2014)
64
ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ KRİZ RAPORU, http://www.ihh.org.tr/fotograf/yayinlar/dokumanlar/ortaafrika-kriz-raporu.pdf. (02.05.2014)
51
Birleşmiş Milletlerin ne zaman göndereceği belli olmayan Barış Gücü adı altındaki
savaş güçleri ülkede kalan az sayıdaki Müslümanlara yönelik katliamlara bir yenisini daha
ekleyebilir mi? Bu soruyu sormamızın asıl sebebi; barış söylemleriyle ülkeye giren
Fransa’nın Müslümanları silahsızlaştırıp onlara karşı yapılan bu katliamın önünü
açmasıdır.
Başkent Bangui’deki Müslüman topluluğu lideri Muhammed Salih Çibi de sözde
barış gücü askerlerinin gönderilmesinin gereksiz olduğunu savunmaktadır.65
“Çibi MINUSCA’nın sadece gerilimi artıracağını öne sürerek, 500bin barış gücü
askeri gönderilse bile ülkede barışın, sorunların temeline inilmediği sürece
sağlanamayacağını ifade etti.”66 Barışa ulaşılmasında kitabi dinlerin gerçek işlevlerinin
farkına varılmadan bu barışa varılamayacağı çok açıktır. Çünkü kitabi dinlerin insanlara
savaşmayı değil bir barış ortamında yaşamalarını emretmektedir. Ne zaman kitabi dinler
kendi gerçek anlamının dışına çıkacak şekilde geniş yorumlanmaya başlanırsa,
uluslararası alanda güç teşkil eden egemen güçlerin kendilerine göre bir üslup içerisinde
bu kitabi dinlerin kurallarının yorumlanmasına gidildiği takdirde bu yangına körükle
gidilecektir ve ateş sönmeyecek artarak devam edecektir.
“Şiddet, yağma ve cinayetler Bangui ve ağırlıklı olarak ülkenin kuzey-batı
kesiminde komünitelere karşı devam etmektedir.”67
Çeşitli Müslüman ya da Hristiyan dinine dayalı silahlı gruplar, savaşçılarla beraber
aynı zamanda sivilleri de hedef almaktadır. Yüzlerce çocuk tırmanan etnik-dinsel şiddetli
saldırıların başlamasından itibaren belirli bir dine veya topluluğa tabi olmaları dolayısıyla
öldürülmekte yahut sakat kalmaktadırlar.
DİNİ LİDERLER

Imam Oumar Kabine Loyama: Orta Afrika Cumhuriyeti İslami Başkanı

Başpiskopos DieudonneNzapalainga
65
Orta Afrika’da korkutan gelişmeler, http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber,
(15.04.2014)
66
Orta Afrika’da korkutan gelişmeler, http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber,
(15.04.2014)
67
Central African Republic, Reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/car_en_1.pdf, (24.04.2014)
52
Başpiskopos DieudonneNzapalainga68
Batı dünyası her ne kadar Imam Oumar Kabine Loyama’yı OAC İslami lideri olarak
görse ve gösterse de yapmış olduğu açıklamalardan harekete geçerek Imam Oumar’ın
OAC Müslümanlarını temsil etmediği aşikârdır. Bilakis OAC Müslümanlarının aleyhinde
uluslararası kurumlarda söz edebilecek birisi olması yönüyle ve bununla da kalmayıp
Anti-Balaka örgütünün komşu Müslüman ülkelerden gelen askerlerin saldırılarından
kendilerini koruduğunu söylemesi kanaatimce kendi durumunun sorgulanmasına yol
açmaktadır. "Ülkede yarım asır boyunca Müslümanlara resmi dini bir teşkilat kurma
hakkı hiç verilmediği için bir önderlerinin de olması imkânsızdır."69 Aslında OAC
Müslümanlarının belki de en net problemlerinden birisi de -alıntıda belirtildiği gibikendisini uluslararası arenada sadece benliğiyle değil düşünceleriyle de temsil edebilecek
bir Müslüman dini liderinin olmayışıdır. Bu liderin olmaması ile bölgedeki Müslümanlara
karşı uygulanan katliam politikaları da ne yazık ki Batı ülkelerinde yeterince ses
getirmemektedir. Acaba zulüm görenler Hristiyan olsalardı Batı ülkeleri bu zulme karşı
aynı şekilde başlarını deve kuşu misali kuma gömecek miydi? Batı ülkeleri Müslümanları
insan hüviyetine koydukları anda en azından o Müslümanlara yapılan bu katliamlara karşı
sadece o Müslümanların insan olmaları sebebiyle bu olaylara ses çıkarabilirlerdi. Aksi
takdirde OAC’deki bu yangın artarak devam edecektir.
Abdoulaye Lima, 102 yaşındaki imam bölgedeki en eski âlimlerden birisiydi.
OAC’deki bir diğer lider ise Abdoulaye Lima’dır. Lima 6 Mart günü Hristiyan radikal grup
olan Anti-Balaka tarafından şehit edilmiştir.
68
Central African Republic crisisgettingevenworse – UN, http://www.bbc.com/news/world-africa25919115, (05.05.2014)
69
ORDAF Orta Afrika Dramı Raporu, Şubat 2014
53
Ek 1
Orta Afrika Cumhuriyeti’nin üye olduğu başlıca uluslararası kuruluşlar aşağıdaki
gibidir: 70
•
Afrika, Karayip ve Pasifik Devletler Kurulu (AKP Ülkeleri)
•
Afrika Kalkınma Bankası Grubu (AFKB)
•
Afrika Birliği (AfB)
•
Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC)
•
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
•
77’ler Grubu
•
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK)
•
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)
•
Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (İNTERPOL)
•
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC)
•
Birleşmiş Milletler Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD)
•
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)
•
Uluslararası Para Fonu (IMF)
•
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) (Gözlemci)
•
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW)
•
Birleşmiş Milletler (BM)
70
The World Factbook, CIA, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/ct.html,
(20.04.2014).
54
•
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD)
•
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)
•
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO)
•
Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ)
•
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
•
Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO)
•
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO)
•
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
55
KAYNAKÇA

ABD
Enerji
Bilgi
İdaresi;
http://www.eia.gov/countries/country-
data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014)

“ABD
Orta
Afrika
Cumhuriyeti’ne
asker
gönderecek”,
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/261176--abd-orta-afrika-cumhuriyeti-neasker-gonderecek, (28.04.2014)

Azevedo, Mario J.. Salem Press Encyclopedia, Haziran, 2014.

“Batı ve Orta Afrika’da İslam Dini, İslamiyet Hakkında Genel Bilgi,
http://www.filozof.net/Turkce/nedir-ne-demek/40984-bat-ve-orta-afrika-daislam-dini-islamiyet-hakk-nda-genel-bilgi.html?showall=1&limitstart,
(25.04.2014)

Brunet, Michel. “A new hominid from upper Miocene of Chad, Central Africa”.
Nature 418,145-151. Yayım Tarihi: 13 Mart 2002.

Central African Republic – Country environmental analysis : environmental
management
for
sustainable
growth,
http://documents.worldbank.org/curated/en/2010/11/16397685/centralafrican-republic-country-environmental-analysis-environmental-managementsustainable-growth,

Central
African
Republic
crisisgettingevenworse
http://www.bbc.com/news/world-africa-25919115, (05.05.2014)
56
–
UN,

Central
African
Republic
–
External
debt
stocks,
http://www.indexmundi.com/facts/central-african-republic/external-debt-stocks

Cental
African
Republic
Interest
Rate,
http://www.tradingeconomics.com/central-african-republic/interest-rate,
(01.05.2014)

Central
African
Republic,
Reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/car_en_1.pdf, (24.04.2014)

“Cradle of Civilizations and Humanity“,http://www.africankingdoms.com/,
(22.04.2014)

Demographics
of
Central
African
Republic,
http://mecometer.com/country/central-african-republic/demographics/,
(23.04.2014)

Dünya
Bankası,
“Interest
payments
on
external
debt,
total”;
http://data.worldbank.org/indicator/DT.INT.DECT.CD/countries/1WCF?display=graph,

“Education
System
in
the
Central
African
Republic“;http://www.classbase.com/Countries/Central-AfricanRepublic/Education-System, (07.05.2014)

French Equatorial Africa. Columbia Electronic Encylopedia, 6. Baskı.

“Human
Decelopment
Report
2014”;
http://hdr.undp.org/sites/default/files/hdr14-report-en-1.pdf, (10.08.2014)

İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Fizikî ve Beşerî Coğrafya )’
maddesi.

İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Tarih )’ maddesi.

İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’
maddesi.
57

İşbilir,
Cihangir;
‘’Orta
Afrika’nın
Çığlığı’’,
http://www.timeturk.com/tr/makale/cihangir-isbilir/orta-afrika-nincigligi.html#.U00i, (18.04.2014)

Kane, Mouhamadou. African Security Review. 23. Sayı. Eylül 2014. Ss: 312.

Kinata, C. Barthélémy Boganda and the Catholic Church in Oubangui-Chari. Yy.
2008, ss. 18.

Koşar, Arif; “Çin’in Afrika istilası”, http://www.ozgurlukdunyasi.org/arsiv/275sayi-241/783-cinin-afrika-istilasi, (26.04.2014)

Maxon, Robert M.. East Africa: An İntroductory History. West Virginia University
Press; 3. Baskı, 2009.

Mughal, Muhammed Aurang Zeb. Steven Danver(ed.), Native People of the
World: An Encylopedia of Groups, Culture, and Contemparary Issues. Ss. 688-689.

Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı.
Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014.

ORDAF Orta Afrika Dramı Raporu, Şubat 2014.

ORTA
AFRİKA
CUMHURİYETİ
KRİZ
RAPORU,
http://www.ihh.org.tr/fotograf/yayinlar/dokumanlar/orta-afrika-kriz-raporu.pdf.
(02.05.2014)

Orta
Afrika’daki
çatışmaların
asıl
sebebi
ekonomik,
http://www.zaman.com.tr/dunya_orta-afrikadaki-catismalarin-asil-sebebiekonomik_2189547.html, (20.04.2014)

“Orta
Afrika’da
iç
savaşı
madenler
çıkardı”,
http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-ic-savasi-madenlercikardi, (8.5.2014)

Orta
Afrika’da
korkutan
gelişmeler,
http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber, (15.04.2014)
58

“Religions
and
Ethnicity
-
Central
African
Republic“;
http://mecometer.com/whats/central-african-republic/religions-and-ethnicity/
(24.04.2014)

The World Factbook, CIA, https://www.cia.gov/library/publications/the-worldfactbook/geos/ct.html

Tıtley, Brian. Dark Age: The Political Odyssey of Emperor Bokassa. McGill-Queen’s
University Press, 2002. Ss: 192.

"Toumaï", Sahelanthropus
tchadensis,
http://www.talkorigins.org/faqs/homs/toumai.html, (21.04.2014)

International
Monetary
Fund,
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=
2010&ey=2019&scsm=1&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&
c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDC%2CPPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGD
P%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(28.04.2014)

International
Monetary
Fund;
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=
2010&ey=2019&scsm=1&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&
c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NG
DP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP,
(01.05.2014)

Ülke
Profili:
Orta
Afrika
Cumhuriyeti,
http://www.aljazeera.com.tr/ulke-
profili/ulke-profili-orta-afrika-cumhuriyeti, (20.04.2014)

Whitehouse,
David;
‘’Genetic
Study
Roots
Humans
in
http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/1058484.stm , (15.04.2014)
59
Africa’’,
Orta Afrika Cumhuriyeti sömürge yönetimi ile dilini, dinini ve kültürünü unutmuş bir devlet
olarak karşımıza çıkmaktadır. ‘Dünyayı Yeniden Yorumluyoruz.’ Sloganı ile yola çıkan Ülke
Masaları ekibimiz, yeniden yorumlanmaya çok ihtiyacı olan Orta Afrika Cumhuriyeti’ni ele
alarak, tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik ve dini yönden araştırılarak elinizde bulunan kıymetli
raporu hazırlanmışlardır. Tarihte yaşanan üzücü olayları ve günümüzde yaşanan olayları
tarafsız bir gözle analiz ederek yazılan Orta Afrika Cumhuriyeti raporumuz siz değerli
okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
Mehmet Şerif SARIKAYA
Genç İDSB Genel Başkanı
60

Benzer belgeler