tıklayınız. - İlahi Aşkın Sesi

Transkript

tıklayınız. - İlahi Aşkın Sesi
İÇİNDEKİLER
Önsöz
06
Hakkımızda
09
Misyonumuz
10
Danışma Kurulu
12
İlahi Aşk
15
Tasavvuf
16
Hedef Demografisi
18
Şiir
21
Nağme / Ezgi
22
Seste ve Ahenkte Birlik
28
Hoşgörü
31
Gelenekten Geleceğe
32
Yerelden Evrensele
35
Aşkın Sesi
36
Tema
40
Başvuru
43
Değerlendirme
44
Seslendirme
47
Konser
48
Jüri Üyeleri
50
Ödüller
53
Hâfız Abdullah NAZIRLI Kimdir?
58
Sokaklarına Aşk Sinmiş Şehir Elazığ
61
Tasavvuf Musikisi İstanbul’dan İnsanlığa Seslenecek
62
Tasavvufun Kalbi Konya’da İlahi Aşkın Rüzgârı Esecek
65
Nezaketin Aşkla Buluştuğu Ülke Makedonya
66
Tarihler
69
Şartname
75
Destekleyen Kurumlar
76
Sponsor Logo Uygulama Örnekleri
90
Sponsorluk Çeşitleri
106
İletişim
03
İLAHİ AŞKIN SESİ
05
ÖNSÖZ
İlahi Aşkın Sesi, marifete hasret
gönüllere bir sadâ olabilmek için
üzerine düşen görevleri hassasiyetle
yerine getirecek, dünya ve İslam
coğrafyasındaki bütün mahsun
gönüllerin mutlu ve huzurlu bir hayat
sürdürmesi için gereken desteği her
zaman verecektir.
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması bu varoluşun gereğini yerine getirme
düsturuyla yola çıkan, ömrünü Yaradanı arama yolundaki serüvenine katkı sağlamaya
adamış insanların yaşam hikâyelerinden ilham alınarak kurgulanmıştır. Bu yolculuk, huzuru
kendi içinde, tebessümü dostlarının yüzünde arayan yüce gönüllerin simgelerinden biri
olarak yola çıkmıştır. İlahi Aşkın Sesi, marifete hasret gönüllere bir seda olabilmek için
üzerine düşeni yapma gayretidir. İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması seste ve
gönülde ahengi birleştirme amacıyla yola çıkmıştır. Beste, notaların olağanüstü bir ahenk
ile birlikte art arda sıralandığı ruha sükûn ve ilham veren sadâdır. Sadâ ise, insan gönlüne
açılan ilahi kapının latif bir anahtarıdır.
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması da bu kavramlardan yola çıkarak kırık
kalplere derman olabilme idealini benimsemiş ve bu ideali kendine misyon edinmiştir.
Dünyanın dört bir yanından yarışmaya katılan besteci ve müzisyenlerin eserlerini
ilham arayan gönüllere ulaştırabilme gayreti ile gerçekleştirilecek olan İlahi Aşkın Sesi
Milletlerarası Beste Yarışması bu düşüncenin vücut bulmuş halidir.
05
İLAHİ AŞKIN SESİ
İ
nsan, tabiatı gereği inanan bir varlıktır. Bu bakımdan inanç temelinden uzaklaşarak
yaşaması mümkün değildir. Toplumda huzur, barış, sevgi ve güven ortamı; ancak insani
vasıfları gelişmiş bireylerin bir arada yaşayabilmesiyle mümkündür. İnsani vasıflardan
önemli biri de kendisi dışındaki insanlara faydalı olmak ve onları da mutlu edebilmek değil
midir?
HAKKIMIZDA
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası
Beste Yarışması Tasavvuf
musikisinin mühim değerlerinden
biri olan form zenginliğini
yeniden canlandırmak,
bestecileri son dönemde
yeterince eser bestelenmeyen
formlarda eser bestelemeye
ve yeni form arayışlarına
teşvik eden, Milletlerarası bir
organizasyonudur.
06
İ
lahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması dünyanın her yerinden, farklı kültürlerden
yetenekli bestecilerin katılımı ile zenginleştirilen, gelenekli olarak her yıl düzenleyeceği
“İlahi Aşkın Sesi” konserleri ile musikinin hissî gücünden yaralanarak insanlığa ilahi aşk
mesajları vermeyi amaçlamaktadır.
Ayrıca, İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması katılımcılarından aldığı güçle çeşitli
kültürel etkinlikler gerçekleştirme arzusundadır. Böylece; günümüz dünyasının yaşadığı
sorunlara ilahi aşk ve sevgi esasında alternatif çözümler sunmayı, farklı bakış açılarıyla ruhi
ve hissî olgunluğa eriştirmeyi amaçlamaktadır.
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması insanlığın yaşadığı hissî dönüşümlerden
her yıl farklı bir tema seçip dünya kamuoyunun dikkatini o yöne çekmeyi ve farkındalık
oluşturmayı hedeflemektedir. İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması bu nitelikleriyle
ilahi aşk yolunda kültürler arası köprüler kurma görevi üstlenmektedir.
MİSYONUMUZ
İlahi Aşkın Sesi, marifete hasret
gönüllere bir seda olabilmek için
üzerine düşen görevleri hassasiyetle
yerine getirecek, dünya ve İslam
coğrafyasındaki bütün mahsun
gönüllerin mutlu ve huzurlu bir hayat
sürdürmesi için gereken desteği her
zaman verecektir.
İlahi Aşkın Sesi, marifete hasret gönüllere bir seda olabilmek için üzerine düşen görevleri
hassasiyetle yerine getirecek, dünya ve İslam coğrafyasındaki bütün mahsun gönüllerin
mutlu ve huzurlu bir hayat sürdürmesi için gereken desteği her zaman verecektir. İlahi Aşkın
Sesi Milletlerarası Beste Yarışması seste ve gönülde ahenk kavramlarından yola çıkmıştır.
Beste, notaların olağanüstü bir ahenk ile birlikte art arda sıralandığı ruha sükûn ve ilham
veren sadâdır. Sadâ ise, insan gönlüne açılan ilahi kapının latif bir anahtarıdır. İlahi Aşkın
Sesi Milletlerarası Beste Yarışması da bu kavramlardan yola çıkarak kırık kalplere derman
olabilme idealini benimsemiş ve bu mefkûreyi kendisine vazife edinmiştir. Dünyanın dört
bir yanından yarışmaya katılan besteci ve müzisyenlerin eserlerini ilham arayan gönüllere
ulaştırabilme gayreti ile gerçekleştirilecek olan İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste
Yarışması bu düşüncenin vücut bulmuş hâlidir.
09
İLAHİ AŞKIN SESİ
İ
nsan, doğası gereği içsel bir varlıktır. İnanç esasından uzaklaşarak yaşaması mümkün
değildir. Halkta huzur, barış, sevgi ve güven ortamı; ancak insani vasıfları gelişmiş
bireylerin bir arada yaşayabilmesiyle sağlanabilir. İnsanlığın varoluş sebeplerinden
biri de kendisi ve ailesi dışındaki kişiler için de faydalı çalışmalar yapmak, yapabilmek ve
onları da mutlu edebilmek değil midir? Bu varoluşun gereğini yerine getirme düsturuyla
yola çıkan, ömrünü insanlığın yaratıcısını arama ve bulma yolundaki serüvenine katkı
sağlamaya adamış insanların hayat hikâyelerinden ilham alınarak kurgulanan İlahi Aşkın
Sesi Milletlerarası Beste Yarışması, huzuru ancak kendi içinde bulan, tebessümü dostlarının
yüzünde arayan yüce gönüllerin simgelerinden biri olarak yoluna devam etmeyi arzu
etmektedir.
DANIŞMA KURULU
Necati ÇETİNKAYA
Ali COŞKUN
Vali
55. Dönem Milletvekili
Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Kaymakamlık, Çalışma
Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı ve vekilliği, Hatay ve Giresun İI
Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı, Ordu, Konya,
Diyarbakır, Bursa ve Manisa Valiliği ve Milletvekilliği görevlerinde
bulundu. Bestelenmiş ve repertuarlara alınmış çok sayıda şiiri, ayrıca
yayımlanmış 1 kitabı bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesini bitirdi. Kaymakamlık, Çalışma Bakanlığı Müsteşar
Yardımcılığı ve vekilliği, Hatay ve Giresun İI Emniyet Müdürlüğü,
Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı, Ordu, Konya, Diyarbakır, Bursa ve
Manisa Valiliği ve Milletvekilliği görevlerinde bulundu. Bestelenmiş
ve repertuarlara alınmış çok sayıda şiiri, ayrıca yayımlanmış 1 kitabı
bulunmaktadır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi ve İstanbul
Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Ekonomisi master programını
tamamladı. Elektrik Mühendisliği, Yeminli Mali Müşavirlik ve
Sanayicilik yaptı. Özel sektörde üst düzey yönetici olarak çalıştı. TOBB
Başkanlığı, İslam Ülkeleri Odalar Birliği Başkan Vekilliği, Milletlerarası
Ticaret Odası Türk Millî Komitesi Başkanlığı, DEİK Kurucu Başkanlığı
görevlerini yürüttü, Milletvekilliği ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi ve İstanbul
Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Ekonomisi master programını
tamamladı. Elektrik Mühendisliği, Yeminli Mali Müşavirlik ve
Sanayicilik yaptı. Özel sektörde üst düzey yönetici olarak çalıştı. TOBB
Başkanlığı, İslam Ülkeleri Odalar Birliği Başkan Vekilliği, Milletlerarası
Ticaret Odası Türk Millî Komitesi Başkanlığı, DEİK Kurucu Başkanlığı
görevlerini yürüttü, Milletvekilliği ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptı.
10
Prof. Fikret KARAMAN
Prof. Nasrullah HACIMÜFTÜOĞLU
İnönü Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dekanı
Bayburt Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dekanı
Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. İstanbul Müftü
Yardımcısı, Hekimhan, Safranbolu ve Akçakoca ilçe, Erzincan ve Elazığ
il müftülüğü yaptı. Viyana Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği,
Paris Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği, Diyanet İşleri Başkan
Yardımcılığı ve T. C. Sofya Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği
görevlerini yürüttü. Hâlen İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı
olarak çalışmalarına devam etmektedir.
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. Erzurum İmamHatip Lisesi, Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinde eğitimci
olarak çalıştı. Tefsir, Kur’ân’ın icazı ve mucizeliği üzerine akademik
çalışmalar yaptı. Arapça Fahreddin-i Razi’nin tenkidli neşrini
hazırladığı eseri Beyrut’ta basıldı. Arapça, İngilizce ve Farsça bilen
HACIMÜFTÜOĞLU hâlen Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dekanı olarak görevini sürdürmektedir.
Nazif YILMAZ
Din Öğretimi Genel Müdürü
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Lisans
eğitimi sırasında hâfızlık yaptı. Yüksek lisans eğitimini Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı’nda tamamladı.
Hâlen Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü olarak
görev yapan Yılmaz’ın, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din
Eğitimi Anabilim Dalı’nda “İmam-Hatip Liselerinde Kur’ân-ı Kerim
Öğretiminde Yeni Yöntemler ve Materyal Kullanımı” adlı doktora tez
çalışması devam etmektedir.
Muammer EROL
Murat ZORLUOĞLU
Konya Valisi
Elazığ Valisi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Milletlerarası İlişkiler
Bölümünü tamamladı. Mersin Gülnar, Bingöl Genç ilçelerinde
Kaymakam olarak görev yaptı. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Şube
Müdürlüğü ve Dış İlişkiler ve Projeler Daire Başkanlığı, İnceleme ve
Soruşturma Daire Başkanlığı ile Mevzuat ve Strateji Geliştirme Daire
Başkanlığı görevlerini yürüttü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Strateji
Geliştirme Başkanlığı ve müsteşar yardımcılığı görevlerini ifa etti.
Hâlen Elazığ Valisi olarak görev yapmaktadır.
Ömer Faruk KOÇAK
İlhan ARMUTCUĞLU
Mardin Valisi
Emekli / Müftü
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve
Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldu. Toplu Konut ve Kamu
Ortaklığı İdaresinde uzman yardımcısı olarak çalışma hayatıma
başladı. Bolu-Dörtdivan, Şanlıurfa-Halfeti, Kayseri-İncesu, DiyarbakırBismil, Çankırı-Ilgaz ilçelerinde Kaymakamlık yaptı. İngiltere’de
Exeter Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu Milletlerarası İlişkiler ve AB ile Koordinasyon
Daire Başkanlığı görevinde bulundu. Sağlık Bakanlığında
Müsteşar Yardımcısı olarak çalıştı. Hâlen Mardin Valiliği görevini
sürdürmektedir.
Dr. Mustafa KILIÇ
Emekli Akademisyen / Bestekâr
İstanbul İslam Enstitüsünü bitirdi. Enstitü yıllarında özel olarak musiki
eğitimi ile ilgilendi. 30 yıl sürdürdüğü öğretmenlik mesleği sırasında
Erzurum İslami Bilimler Fakültesinde doktorasını tamamladı. Bir yıl
süre ile Mısır’da dil eğitimi gördü. Doçentlik unvanını Kayseri Yüksek
İslam Enstitüsünden aldı. Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde
öğretim üyesi olarak görev yaptı. Almanya, Hollanda, Kanada ve
Avustralya’da çeşitli sempozyumlara katılıp makaleleri yayınlandı.
Farklı yerlerde kütüphane müdürlüğü ve yazma eser uzmanı olarak
çalıştı. Neşredilmiş pek çok şiir, makale ve bestesi bulunan KILIÇ
Tasavvuf Musiki çalışmalarına hâlen kurduğu koro ile birlikte devam
etmektedir.
Konya Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. İmam-hatip olarak
ilk görevi Marmaris ilçesinde aldı. Muğla ve Manisa İl Müftüsü olarak
atandı. İzmir merkez vaizliğinde bulundu. 32 yıl resmi görev yaptıktan
sonra Diyânet Teşkilâtı’ndan emekli oldu. Arapça ve Farsça bilen
Armutcuoğlu’nun Kasîde-i Bürde, Kasîde-i Ziyâiyye, Münâcât-ı Ebû
Bekrini’s Sıddîk adlı manzum tercümeleri basılmıştır. Çeşitli dergilerde
yayımlanmış makâle ve incelemeleri vardır.
11
İLAHİ AŞKIN SESİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi`ni bitirdi. Tekirdağ Saray
Kaymakam Vekilliği, Burdur-Kemer, Muş - Bulanık, Bolu-Göynük
ilçeleri kaymakamlıkları, Muş Vali Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İdari Genel Sekreter Yardımcılığı ve
Mülkiye Müfettişi olarak Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yaptı.
Hâlen Konya Valisi olarak çalışmaktadır.
İLAHİ
AŞK
12
Bütün kültürlerde “İlahi Aşk” olumlu bir değere sahiptir ve bütün
dinlerin arzuladığı yüce amaçlardan biridir. İnsanlığa manidar bir
katkı yapmak, İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması’nın
misyonunun esasını teşkil eder.
Başka bir anlatımla “İlahi Aşk” kötülüklerden, kavgalardan,
savaşlardan uzak; sevgi, huzur ve sükûn içinde yaşamak olarak da
tanımlanabilir.
İnsana verilecek her türlü
destek, bu alandaki her gayret
bizim için mühimdir.
TASAVVUF
Yaradan’a duydukları büyük aşkın
küçük birer tezahürüdür.
15
İLAHİ AŞKIN SESİ
Bir ahlâk ve hâl ilmi olan tasavvuf, Yaradan’ı kalben tanıma sanatıdır.
Kalbi kötü huylardan arındırarak, duru ve saf kılmayı öğreten manevi
bir mekteptir. Tasavvufu yalnızca yaşayan bilir. Tasavvuf ehli, kalbinde
olanı, sözle değil, yaşayarak anlatır. Nasıl ki bir aşık sevdiğine
methiyeler dizer ama içindekini bir tek kendi bilirse, işte tasavvuf
ehli de böyledir. Bütün o nağmeler ve besteler ilahi aşkla beslenmiş
gönüllerden gelen naif esintilerdir.
HEDEF
DEMOGRAFİSİ
16
“İlahi Aşkın Sesi” Milletlerarası
Beste Yarışması 25 ülkeden 281
üniversitenin Konservatuar ve
Müzik bölümlerinde okuyan yaklaşık
10.000 öğrencinin katılımını
hedeflemektedir.
B
u kitlelerin tamamına ulaşabilmek
amacıyla üniversitelerin ilgili bölümleri
ile modern tanıtım ve iletişim kanalları
kullanılarak aktif bir diyaloğun geliştirilmesi
ön görülmektedir. Öğrencilerin yanı sıra müzik
ve besteyi bir hayat tarzı olarak benimsemiş
müzisyen ve bestecilerin katılımı ile İslam Dini
Musikisine yeni bir soluk getirilecektir.
İLAHİ AŞKIN SESİ
17
Ü
L
K
E
L
E
R
Türkiye ~ Almanya ~ Amerika ~ Arnavutluk ~ Azerbaycan ~ Başkurdistan
Belçika ~ Bosna Hersek ~ Bulgaristan ~ Cezayir ~ Endonezya
Fas ~ Fransa ~ Hindistan ~ Hollanda ~ İngiltere ~ İran ~ Katar ~ Kazakistan
Makedonya ~ Malezya ~ Moğolistan ~ Özbekistan
Tacikistan ~ Türkmenistan
ŞİİR
18
Ahmet YESEVİ ile başlayan tasavvuf edebiyatı, Anadolu’da
Mevlâna, Yunus Emre ve Hacı BEKTAŞ Veli gibi şahsiyetlerin
gayretleriyle yayılmıştır. Günümüzde ise Hâfız Abdullah NAZIRLI
Hoca Efendi gibi ilim irfan sahibi zatların çabalarıyla varlığını
sürdürmektedir. Tasavvuf şiiri Allah ve Peygamber aşkını konu
edinir. Amaç, insanları yanlıştan, kötüden, çirkinden sakındırıp,
doğruya, iyiye, güzele sevk etmektir. Hem aruz, hem de hece
ölçüsüyle yazılan şiirlerin çoğu ezgilidir.
Şiir, farklılık ve çeşitlilik içindeki
ahengi yakalamanın adıdır.
NAĞME /EZGİ
Küçük bir melodi bazen insana defalarca dile getirilen nasihatlerin
veremediğini verebilir. “Kamil İnsan”ın yetiştirilmesine nağme ile katkıda
bulunmak, bu projenin ana hedeflerinden biridir. Bu hedefe ulaşma yolunda
tasavvuf musikisinden faydalanılması projenin amaçları arasındadır.
Bu dostluklar kalplerde yeni yeni
çiçeklerin açmasına vesile olacak ve
insanların içsel yolculuğa çıkmasına
katkı sağlayacaktır.
21
İLAHİ AŞKIN SESİ
Projenin ortaya çıkaracağı en büyük değer insanların gönlünde İlahi
Aşk’a dair bir yeşerme olmasıdır. Müziğin farklı alanlarında eser üreten
farklı disiplinden dili başka, rengi başka, değerleri başka, ama insan olma
ortak paydasında buluşan bestecilerin yarışma platformunda meydana
getirecekleri ezgiler insanlığı İlahi Aşk’a bir adım daha yaklaştıracaktır.
Birlikte geçirecekleri konser etkinlikleri sırasında besteci ve sanatçılar
farklı yaklaşımları paylaşarak öğrenecekler. Bunun sonucunda da ülkelerine
dostluklarla dönecekler. “İlahi Aşkın Sesi” Milletlerarası Beste Yarışması,
sadece bir başlangıç olabilir.
SESTE VE
AHENKTE BİRLİK
22
Ulusal musiki, edebiyat ve sanatsal
ürünlerin yeniden-üretimi ve
tüketimi bilinçli ulusal politikalar
gerektirir. Her bir birey kendisine
ve ailesine karşı sorumlu olduğu
gibi, ülkesine ve milletine karşı da
sorumludur. Ulus olarak ayakta
kalmak istiyorsak ulusal kültüre,
dolayısıyla ulusal musiki, edebiyat
ve sanata bilinçli olarak sahip
çıkmalıyız.
M
illî musiki, edebiyat ve sanatsal ürünlerin yeniden-üretimi ve tüketimi bilinçli millî
politikalar gerektirir. Her bir fert kendisine ve ailesine karşı sorumlu olduğu gibi,
ülkesine ve milletine karşı da sorumludur. Ulus olarak ayakta kalmak istiyorsak
millî kültüre, dolayısıyla millî musiki, edebiyat ve sanata bilinçli olarak sahip çıkmalıyız.
Tarih boyunca musikinin her cemiyet ve toplulukta var olduğu ve insanlar üzerinde olumlu
etkisinin olduğu bilinmektedir. Bunun için en ilkel kabilelerden en modern millet ve
devletlere kadar, musikinin çok etkili bir iletişim aracı olarak kullanıldığı açıktır. Musikinin
ibadetlere kazandırdığı manevi boyutu yanında, insanların din duygularını harekete
geçirmede ve onlarla diyalogu sağlamak için frekanslarına girebilme hususunda etkili araç
olduğu net bir biçimde gözlenmektedir. Ayrıca ibadetlerde teslimiyeti ve içtenliği artırıcı bir
özelliği olduğu için, bütün dinlerde, konuya uzak olan kişilere çağrı yapabilmek, onları bir
şekilde etkilemek için yine musikiden yani nağme sanatından yararlanılmıştır.
Tarihsel süreç içinde, aralıksız göçler sebebiyle
komşularıyla yeni ilişkiler kuran Orta Asya Türk
kavimleri, göçebe hayatın tabii bir sonucu olarak
ilişkide bulundukları cemiyetlerde kaçınılmaz
olarak kültürel alışverişler yaşamışlardır. Türk devlet
ve topluluklarının tarih sahnesinde görülmeye
başlamalarından itibaren, zamanla büyük bir
coğrafyaya yayılmış olmaları ve özellikle Osmanlı
İmparatorluğu döneminde üç kıtaya yayılarak devam
eden etkileşimleri, farklı kültürlerin bir arada yaşayıp
kaynaşmasına, çok kültürlü bir yapının gerçekleşmesine
tabii bir ortam yaratmıştır. Bu sebeple Türk müzik
kültürünün, tarihsel süreci incelendiğinde Orta
Asya, Eski Anadolu-Akdeniz-Ege, İslam, Osmanlı ve
günümüze değin Batı (Avrupa) kültürü olmak üzere
beş ana damardan beslendiği, kendisiyle bağ kuran
başka milletlerinde Türk müziğinin etkisinde kaldığı
görülmektedir. Bu sebeple pek çok Batılı bestecinin
eserlerinde olduğu gibi Asya, Avrupa, Orta Doğu ve
Afrika’nın bir bölümünde de Türk müziğine ait motifleri
görmek mümkündür.
Gelenekli Türk Musikisi incelendiğinde esasının Cami,
Tekke ve Dergâh gibi dinî müesseselere dayandığı
görülecektir. Bu sebeple Türk Musikisinden veya Türk
Din Musikisinden bahsederken, Tekke (Tasavvuf)
Musikisinden bahsetmemek mümkün değildir. Özellikle
Hz. Mevlana’nın Mevlevilik öğretisi tasavvuf ve felsefeyi
birleştirmiş Türk musikisi ile yoğurmuş, bütün insanlığa
rehber olmuş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışına
kadar Türk müziği adına çok mühim hizmetleri saray
içinde ve dışında sürdürmüştür. Yani bu dönemde
tekke, zaviye ve dergâhlarla dinî musikimiz faaliyetlerini
sürdürürken, sanat musikimiz de saraylardaki
gelişmesini sürdürmüştür.
Türk müziği ve kültürüne hizmet etmiş belli başlı
oluşumlardan söz etmek gerekirse başta; Mevlevilik
olmak üzere, Bektaşilik ve özellikle ilahi formunda
eser örnekleri ile Kâdiri ve Rufâ’i tarikatları bunlardan
bazılarıdır.
Bunun yanı sıra bugüne kadar İslam dinine musiki
anlamında en büyük ve en mühim hizmetleri başlı
başına özgün tasavvuf müziğini oluşturarak Türkler
vermiştir. Itrî’nin Segâh Tekbir, Naat, Salât-ı Ümmiye’si
başta olmak üzere ezanların beş ayrı vaktinde beş ayrı
makamda (ses dizisinde) okunması, Mevlevi Âyin-i
Şerif’leri, Bektaşi Nefesleri birçok makamda ilahiler
ve Süleyman Çelebi’nin sözlerinde bestelenen Hz.
Mevlana’nın Mevlevilik öğretisi tasavvuf ve felsefeyi
birleştirmiş Türk musikisi ile yoğurmuş, bütün insanlığa
rehber olmuştur.
Gençlerimizi her türlü görüntülü ve sesli programa
karşı bilinçli hâle getirip esasında bulunan değerlerden
uzaklaşmasını engellemek yine bu ülke insanı ve
devletimizin millî ve manevi bir sorumluluğu altındadır.
Benzer deformasyonu da doğu kültürünün en mühim
örneklerinden biri olarak tanımlanan Japonya’da
görmek mümkündür. Çünkü Japonya’da görülen, müzik
esasında bir geçişkenlik taşıyan melezleşme değil, millî
müzik kültürünün yeniden yapılandırılması sürecinde
gelenekli müzik yerine Batı müziğinin konulması gibi
doğrudan bir enjeksiyondur.
25
İLAHİ AŞKIN SESİ
Hz. Mevlana’nın Mevlevilik öğretisi
tasavvuf ve felsefeyi birleştirmiş
Türk musikisi ile yoğurmuş, bütün
insanlığa rehber olmuştur.
Yakın tarihimize kadar uzak doğu kültürünün
öbür temsilcisi Güney Kore’de de benzer bir kabuk
değiştirme açıkça görülmüş, kültürel, inanç ve
gelenekler üçgenindeki bağlarının güçlülüğü ile
övünen bu gelişmiş ülkenin gençliğinde müzikle
başlayan bir değişme sezilmiştir. Kültür ve dine olan
bağlılıklarının büyük ölçüde kaybolduğunu sezen
Güney Kore bu melodik saldırıya 90’ların ortasında
başlattığı “KEYPOP” isimli direnç projesi ile karşılık
vermiş, bu projeye devlet eli ile mühim katkılar
sağlayarak 20 yılı aşkın bir süre devam ettirmiştir. Proje
yakın bir tarihte sonuç vermiş dünyada Kore kültürüne
karşı bir özenti oluşmaya başlamıştır.
26
Türkistan coğrafyasındaki Türk Devletleri örneğinde ise
durum daha da vahimdir. Rusların 70 yıllık siyasetinin
sonucu olarak bu ülkeler hem Türkçeden (Kiril alfabesi
sebebiyle) hem de Türk Musikisinden ciddi anlamda
uzak kalmışlardır. Öyle ki bize çok yakın Azerbaycan’da
bile bir Türk Musikisi Konservatuarı olmasına
rağmen, Batı Musikisinin hâkimiyetinden dolayı Türk
Musikisine çok ciddi yabancılaşma olmuştur. Şöyle
ki, Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen ses ve opera
sanatçıları Türk Musiki eserlerini tamamen Batı
sistemine göre imal edilmiş akordeonun eşliğinde Batı
tekniğiyle söylemektedirler.
Bugün artık gelinen nokta da kitle kültürünün yani,
popüler kültürün dayattığı popüler müzik, kitle
kültürünün bütün ürünlerinde olduğu gibi gelenekli
ve millî olanla haksız bir rekabete girmiş ve galip
gelmiştir. Küreselleşme millî olanın değerini daha da
azaltmış, millî müzik ürünleri yerine Batı pop müziğine,
yani kitle müziğine yönelimler eskisine göre çok daha
fazla artmıştır. Modern dünyanın aktif bir katılımcısı
olan ülkemizin de bu tabii değişmeden etkilenmemesi
mümkün değildir. Ancak bu değişmeye karşı kültür,
Gençlerimizi her türlü görüntülü ve
sesli programa karşı bilinçli hâle
getirip esasında bulunan değerlerden
uzaklaşmasını engellemek yine bu ülke
insanı ve devletimizin millî ve manevi
bir sorumluluğu altındadır.
sanat ve inanç dinamiklerimizi korumak, gençlerimizi
her türlü görüntülü ve sesli programa karşı bilinçli hâle
getirip temellerinde bulunan değerlerden uzaklaşmasını
engellemek yine bu ülke insanı ve devletimizin millî ve
manevi bir sorumluluğu altındadır.
Özetleyecek olursak; millî musiki, edebiyat ve sanatsal
ürünlerin yeniden-üretimi ve tüketimi bilinçli millî
politikalar gerektirir. Her bir fert kendisine ve ailesine
karşı sorumlu olduğu gibi, ülkesine ve milletine karşı
da sorumludur. Ulus olarak ayakta kalmak istiyorsak
millî kültüre, dolayısıyla millî musiki, edebiyat ve sanata
bilinçli olarak sahip çıkmalıyız. Bu konuda devletin
tek başına sorumluluk almasını beklemeden sivil
toplum örgütleri olarak bizler de halkı bilgilendirici,
destekleyici ve yönlendirici çabaların içinde aktif olarak
yer almalıyız.
HOŞGÖRÜ
28
Bir başka anlatımla, farklılık ve çeşitlilik içindeki ahengi
yakalamanın adıdır. Bu yönüyle hoşgörü; barışa ulaşma adına
sadece ahlaki bir görev değil, aynı zamanda içtimai ve insani
bir gerekliliktir. Bu açıdan İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste
Yarışması, barış kültürünün esas dayanaklarından biri olan
hoşgörünün yaygınlaşması ve her halkta esas değer olarak kabul
görmesi adına çaba sarf etmektedir.
Hoşgörü; kişinin kendi değerlerine
sıkı sıkıya bağlı olması ile birlikte,
başkalarının değerlerine de saygılı
olması demektir.
GELENEKTEN
GELECEĞE
Eski bir enstrümanla yeni besteler yapılabilir.
Ve aynı şekilde yeni bir enstrümanla da eski
güfteler bestelenebilir. “Eski” demek her
zaman eskimiş demek değildir. Aksine aşk ile
yazılmış her güfte beste ile demlenir, musiki
ile lezzetlenir.
Adı ister yeni
olsun isterse
eski; şiir elle
değil yürekle
yazılır; musiki
kulakla değil
kalp ile duyulur.
Bu geleneğin
geleceği bu
sırda yatar.
31
İLAHİ AŞKIN SESİ
K
alemden kâğıda damlayan harfler
ölü gibi hareketsiz duruyorsa, o
harflerden şiir olmaz. Şiir olacak
harfler sözcüğünden belli olur. Aşk ile
yazılmış her harf, kelime ve cümle kıpır
kıpırdır, duramaz yerinde. Kâğıdı bir baştan
bir başa gezer; gönülleri de… Tutamaz
içindeki sırrı, lakin söyleyemez de. İşte bu
yüzden sırrına ortak olacak ve haykıracak bir
bestekâr arar durur kendisine.
YERELDEN
EVRENSELE
32
İnsanın
hayatta
yapabileceği
en güzel ve
en mühim şey
başkalarına
yardım
edebilmektir.
İ
nsan, başkalarının dertleri ile dertlendikçe,
onlar için çözüm yollarını aradıkça ve bu
doğrultuda projeler geliştirdikçe onları daha
iyi anlar. Aşk ve sevgi kültürünün ve karşılıklı
saygının gelişebilmesi için dünya bu anlayışa
ihtiyaç duymaktadır.
İlahi Aşkın Sesi, ilerleyen dönemlerde gençlerin
insanlığın problemlerinin çözümüne katkı için
projeler ortaya koymalarını ve bunları hayata
geçirmelerini öngörmekte; kendisini yalnızca
projelerin hayata geçmesi adına bir kolaylaştırıcı
gibi konumlandırmaktadır. Burada mühim olan,
mahallî ve kılcallardan gelen projelerin küresel bir
vizyon ile geliştirilmesi için gerekli olan altyapının
sağlanmasıdır.
AŞKIN
SESİ
R
İşte o ses Hz. Ali’nin sırrıdır. Ve bu sırrı da sadece âşıklar anlar. İşte bu aşk
ile dertlenmiş ilim ve irfan ehlinden olan Hâfız Abdullah NAZIRLI’nın
gönlünden kopup gelmiş güftelerin bestelerini bulması amacıyla “İlahi Aşkın
Sesi” temalı bir yarışma düzenlenmiştir.
35
İLAHİ AŞKIN SESİ
ivayet odur ki; bir gün, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ali (r.h.)’a bir
sır verir. Bu öyle derin bir sırdır ki Hz. Ali (r.h.)’ın yüreğini kor gibi
yakar. Bunu kimseyle paylaşamaz ama bu sır içine sığmaz, yüreği
daha fazla taşıyamaz olur. Nihayetinde dayanamayıp sırrını kör bir kuyuya
söyler. Derin bir nefes çekip kuyuya “Huuuu!!” diye haykırır. Kuyu bu sırra
dayanamayıp, suyla dolup taşar. Kuyunun etrafı küçük bir vaha olur, her
yerinden sazlıklar çıkar. Derken günün birinde bir âşık bu sazlıktan bir kamış
koparır. Ona şekil verip aşk ile üfler. Kamıştan “Huuuu!” diye bir ses çıkar.
TEMA
36
MUSİKİ, İNSANA HOŞ VE EĞLENCELİ BİR ZAMAN GEÇİRME ARACI GİBİ
GÖRÜNSE DE asıl vazifesi, vicdanı iyilik ve güzelliğe yönlendiren bir araç
olmasında yatmaktadır. Müzik, bütün insanlığın ortak dilidir. Bir melodi,
nerede ve kim tarafından bestelenmiş olursa olsun, hangi duyguyu ifade
etmek için bestelenmişse, herkes onda aynı duyguyu hisseder. Savaşın,
kargaşanın ve karmaşanın hüküm sürdüğü bu günün dünyasında barış ve
sevgi adına söylenebilecek pek çok söz vardır.
Herkesin bir bestenin notaları gibi uyum ve ahenk içerisinde yaşaması
için “İlahi Aşk” insanlığın tek çıkış noktasıdır. Öyleyse aşk önce
gönüllerde başlamalı ve bütün insanlığı sarmalıdır.
“Ayni dili
konuşanlar değil
aynı duyguları
paylaşan insanlar
anlaşabilir.”
Mevlâna
Eşref-i Ümmet olanlar Hâfız-ı Kur’ân olur,
Hâfız Kur’ân olanın Hâfız-ı, Kur’ân olur,
Kim Kelamullah’ı ezber eylerse Allah için,
Hamisi Allah olur, o Nail-i İhsan olur.
Hem okur hem okutursa Hak için Kur’ân-ı kim?
Lutf-i Hak’la dû cihanda mazhar-i ğufran olur.
Sadrını kim doldurursa Hak için Kur’ân ile
Kalbine hikmet dolar, aşk ile hayran olur…
Hâfız Abdullah NAZIRLI
BAŞVURU
40
İLAHİ AŞKIN SESI MİLLETLERARASI BESTE YARIŞMASI’NA
KATILMAK IÇIN kendisini yeterli hisseden besteciler web
sitesi üzerinden başvuruda bulunabilecekler. Başvurusunu
tamamlayan katılımcılar, kullanıcı adı ve şifresi ile başvuru
yapacakları alanlara erişim sağlayabilecek, bu alan içerisinde
katılımlarına ilişkin bilgileri girebilecek, değiştirebilecek,
süreç ve sonuç hakkında bilgi edinebilecek ve organizasyon
yetkilileri ile iletişime geçebilecekler.
DEĞERLENDİRME
KARGAŞANIN VE KAVGALARIN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ GÜNÜMÜZ
DÜNYASINDA insanlığı tekrar aşka ve sevgiye davet etme heyecanı
ile yarışmaya katılan bestecilerin eserleri Ön Değerlendirme Kurulu
tarafından değerlendirilerek finalistler ilan edilecektir.
Geniş katılımlı bir beste yarışması olarak kurgulanan İlahi Aşkın Sesi
Milletlerarası Beste Yarışması’nda finale kalan eserler, Final Jürisi
tarafından değerlendirilecek ve öne çıkan eserler ödüllendirilecektir.
İLAHİ AŞKIN SESİ
43
SESLENDİRME
44
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN YARIŞMAYA KATILAN
BESTEKÂR VE MUSİKİŞİNASLARIN yarışma finalinde
ödüle layık görülen eserleri, tanınmış ses sanatçıları
tarafından seslendirilerek yayınlanacaktır. Stüdyo
ortamında bestelerin ruhuna uygun enstrümanlar eşliğinde
seslendirilecek olan eserler, çeşitli etkinliklerle izleyicilerle
buluşturulacaktır.
KONSER
İLAHİ AŞKIN SESI MİLLETLER ARASI BESTE YARIŞMASI
IÇIN BESTELENEN eserler orkestra ve koro eşliğinde
seslendirilecektir.
Elazığ, İstanbul, Ankara, Konya ve Makedonya’da
gerçekleşecek konserlere seçkin bir davetli kitlesi iştirak
edecek, konserler yazılı ve görüntülü basında yer alacaktır.
İLAHİ AŞKIN SESİ
47
JÜRİ ÜYELERİ
48
Doç. Dr. M. Salim TOKAÇ
Ahmet ÖZHAN
Güzel Sanatlar Genel Müdürü
Ankara
Türk Sanat Musikisi Ses Sanatçısı
İstanbul
Günümüzün önde gelen Ney ve Tanbur icracılarından biri olarak
kabul edilen Dr. M. Salim TOKAÇ, 1969 yılında Kırıkkale’de doğdu.
1986 yılında girdiği On dokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden
1992’de mezun oldu. Kendisi de neyzen olan babası Dr. Turgut TOKAÇ
tarafından 5 yaşında Ud ve Ney’e başlatıldı. Türk Müziğini her yönüyle
babasından öğrendi. 11 yaşındayken TRT Ankara Radyosu sanatçısı
Selçuk SİPAHİOĞLU’ndan kısa bir süre Tanbur dersleri aldı. Bu
derslerden sonra hem Ney, hem Tanbur tekniğini büyük sanatkârları
dinleyerek kendi kendisine geliştirdi. 1991 yılında kurulan Kültür
Bakanlığı Samsun Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu’na Ney ve Tanbur
sanatçısı olarak atandı. Yurt içinde verdiği solo konserlerin yanı
sıra, koroyla ve özel topluluklarla çok sayıda konsere katıldı. Değişik
tarihlerde Cinuçen Tanrıkorur’la beraber ve ferdî olarak Belçika,
Hollanda, İtalya, Fransa ve A.B.D.’de konserler verdi. 1995’de Le Chant
du Monde tarafından Fransa’da yayınlanan “FASIL” adlı CD’de C. Tanrı
korur ve Fahrettin Yarkın’la birlikte solo Ney ve Tanbur çaldı. 1998’de
Samsun ilinde KASİAD (Karadeniz Sanayici ve İşadamları Derneği)
öncülüğünde, seçkin bir jüri tarafından yapılan değerlendirmede yılın
“Müzik Adamı” seçildi ve ödül aldı. 2000 yılında “Gençlik Hülyâları”
isimli solo albümü Beyza Müzik tarafından yurt içinde yayımlandı.
Tokaç, koro ve topluluk çalışmalarının yanı sıra Türk Müziği
konserlerinde pek rastlanmayan sadece saz eserleri repertuarından
müteşekkil konserler vermeye başlamış ve saz solistliğine yönelmiştir.
Solo konserlerinde saz tekniğini ön plâna çıkaran eserlere özellikle yer
vermektedir.
1950 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babasının memuriyeti sebebiyle ilk ve
orta tahsilini muhtelif il ve ilçelerde yaptı. 1960’lı yılların sonlarında
İstanbul Belediye Konservatuarı ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde
müzik eğitimini tamamladı. Üsküdar Musiki Cemiyeti ve İstanbul
Belediye Konservatuarı’nda eğitimini sürdürürken, bir yandan da sahne
ve plak çalışmaları yaptı. Plak çalışmalarının yanı sıra, sinema filmleri,
televizyon dizi ve konserleri, radyo çalışmaları ile çeşitli televizyon
kanallarının müzik programlarında yorumcu, programcı ve yönetmen
olarak da görevler aldı. Birçok 45’lik, plak, longplay, kaset, CD
çalışmaları yaptı. 1991 de kurulan, Kültür Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk
Müziği Topluluğu’nun kurucusu ve genel yönetmeni oldu. Topluluk
çalışmalarını Konya Mevlana İhtifalleri’nin yanı sıra, İstanbul Festivali
gibi etkinliklerde verdiği klasik ve tasavvuf müziği konserleriyle
sürdürdü. 1980 yılından beri iştirak ettiği Konya Mevlânâ İhtifalleri,
1984’den beri yer aldığı İstanbul Festivali ile Güldeste isimli klasik
ve tasavvuf müziği konserleri ve Tokyo’dan San Francisco’ya kadar
pek çok yurt dışı ve sayısız yurt içi konserleri ile müzik birikimlerini
sanatseverlere sundu. Genel Yönetmeni ve solisti olduğu toplulukla
Âteş-i Aşk isimli beş CD’lik tasavvuf müziği albümü, padişah
bestekârların eserlerinden oluşan bir CD ve yine İlâhiyat-ı Kenân
isimli bir tasavvuf müziği albümü yaptı. 1998 yılında Devlet Sanatçısı
unvanını aldı. 1985 de Singapur’da yapılan Asya Müzik Festivali”nde
ülkemizi temsil etti. Özel bir televizyon kanalında dört yıl süreyle
Şarkılar Seni Söyler isimli bir müzik programının yönetmenliğini,
sunuculuğunu ve solistliğini yaptı. 2013 tarihinde Çanakkale On sekiz
Mart Üniversitesi tarafından Çanakkale Konservatuarı’nın önerisi ile
fahri doktora unvanı verildi.
Ömer Faruk BELVİRANLI
Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı
Ankara
Kur’ân-ı Kerim ve Hâfızlık eğitimini Mehmed Esad BELVİRANLI, Dr.
Ali Kemal BELVİRANLI ve Hâfız Hasan Hüseyin VAROL’dan, üslûp ve
repertuar derslerini Bekir Sıdkı SEZGİN ve M. Sadreddîn ÖZÇİMİ’den
aldı. Câmi ve Tekke Musikisi eğitimini Hâfız Ahmed KİRDİŞ’de
sürdürdü. Dr. Ali Kemal BELVİRANLI’nın bestelerinden oluşan
Tasavvuf Müziği albümü nün yanı sıra Gülzâr-ı Safâ ve “Şarkılar O’
nu Söyler” adlı iki ayrı albüm daha çıkardı. A.B.D ve Avustralya başta
olmak üzere bütün Avrupa ülkelerindeki Türk Müziği ve Tasavvuf
Müziği konserlerine Solist olarak davet edildi ve buralarda konserler
verdi. Yurtdışında birçok ülkede; Hz. Mevlana, Mevlevilik ve Tasavvuf
Müziği konulu panel ve konferanslara konuşmacı olarak davet
edildi ve bu ülkelerde bildiriler sundu. Konya Türk Tasavvuf Müziği
Topluluğu’nda Solist sanatkârı olarak çalıştı. Hâlen Güzel Sanatlar
Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.
Yusuf KAYYA
Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu
Sanat Yönetmeni / Konya
1963 yılında Kütahya’da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.
Müziğe Kütahya’da Neyzen-Ressam Ahmet Yakuboğlu’ndan ney
öğrenerek başladı. Neyzen Uğur Onuk’tan istifade etti. 1986 yılında
TRT’nin açtığı yetişmiş saz sanatçısı sınavını kazanarak Ankara
Radyosu’na atandı. TRT Müzik Dairesi’nde uzman olarak görev yaptı.
1990 yılında kurulan Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf
Müziği Topluluğu’na nakletti. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve
Devlet Konservatuarı’nda ney dersleri verdi. 1997 yılında Konya Türk
Tasavvuf Müziği Topluluğu sanat Yönetmen yardımcılığına getirildi.
2004 yılından bu yana Topluluk sanat Yönetmenliğini yürütmektedir.
Hasan ÖZTÜRK
Sanatçı
Ankara
Türk Halk Müziği Şube Müdürü
Ankara
1942 yılında İzmit’in Kandıra ilçesinde doğdu. Hâfız olan babasının
etkisinde kalarak ve güzel olan sesi ile Kur’ân okumak şevkiyle Hıfzı’nı
tamamlayarak hâfız oldu. 1956 yılında İstanbul’a giderek Hacı Hâfız
AKKUŞ Efendi’den Kur’ân dersleri almaya başladı. Eğitimini dini yönde
geliştiren bestekâr, İstanbul’da zamanının en değerli üstatlarından feyz
almanın gayreti içinde olmuş Kemal BATANAY, Sabahattin VOLKAN,
Saadettin KAYNAK gibi büyüklerin öğrencisi oldu. 1959 yılında
belediye Mezarlıklar Müdürlüğüne memur olarak çalışmaya başladı.
Aynı yılda Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin çalışmalarına katıldı. Burada
Emin ONGAN’ın öğrencisi oldu. Musikimizin sanat, dini halk müziği
ve saz eserleri gibi dallarında bugüne değin 700-800 civarında eser
musikiye hediye etti. İlk olarak sözleri Reha Güzey’e ait olan “Gönlüm
özler kaybolan manalı mahzun çehreni “isimli güfteyi Hüzzam
makamında besteledi. Üsküdar Musiki Cemiyeti’ndeki hocalığının yanı
sıra; “Anadolu Yakası Telefon Baş Müdürlüğü”, “Türkiye Denizcilik
İşletmeleri”, “İstanbul Ehl- Kur’ân ve Mevlidhânlar Derneği” Tasavvuf
koroları gibi birçok topluluktan başka Diyanet İşleri Başkanlığı
seminer ve kurslarında da hocalık yaptı. Besteci olarak tanınan sanatçı,
Mevlidhân olarak da ününü duyurdu ve bu yönde de pek çok öğrenci
yetiştirdi. Hicaz makamında “Seni ben unutmak istemedim ki”,
“Kaybolan yıldız gibi çıldıran yalnız gibi” Kürdîlihicazkâr makamında
“Her güzel bağından bir gül seçerdi” ve daha birçok güzel şarkıların
yanı sıra dini bestelerinden oluşan 5 kaset ve CD hâlindeki eserleri ile
musiki dünyasına renk kattı.
Doç. Dr. Türker EROĞLU
Gazi Üniversitesi
Ankara
1959 yılında doğan akademisyen, 1985 yılında Fırat Üniversitesi
Antropoloji Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Sosyal
Antropoloji Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 1994 yılında Erciyes
Üniversitesi Türk Halk Bilimi, Halk Edebiyatı Bölümünde doktorasını
tamamladı. 1986-1987 yılları arasında Enerji Bakanlığı’nda memur,
1987-1990 yılları arasında Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma
Dairesi Halk Müziği ve Oyunları Şubesi’nde Araştırmacı, aynı yıllar
arasında Hacettepe Üniversitesi Halk Bilimi Bölümü’nde öğretim
görevlisi, 1990-1997 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Nevşehir
Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nda müdür yardımcılığı
görevlerinde bulundu. 1997 yılında Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi’nde göreve başladı. 1999 yılında Devlet Konservatuarı
Müdürlüğü görevine atandı. Yayınlanmış çok sayıda bilimsel makale
ve kitabı olan akademisyen çalışma hayatına Gazi Üniversitesi’nde
devam etmektedir.
İlk ve orta öğrenimini Elâzığ’da tamamladı. Orta öğrenimi yıllarında
babası Hasan ÖZTÜRK’ün etkisi ve desteği ile musikiye merak saldı.
1978 yılında Stüdyo Ses tarafından düzenlenen ses yarışmasında
birinci oldu. Lise yıllarında başladığı Elazığ Musiki Konservatuarı
Derneğindeki meşklere çok uzun süre ara vermeden devam etti.
Mahalli ses sanatçılarından Kemal YENİCELİ, Demirci SITKI
Abdulkadir Bay, Paşa DEMİRBAĞ, Abbas BAKIR, Ali ÖNER, Fehmi
ATILGAN, Celal ÖZER, Mustafa AYTEKİN, Fevzi ERGÜN, Yusuf
KAMAÇ, Kudret GÜLŞAHİN, Halil BİLAL ve Türker EROĞLU ile
birlikte musiki çalışmalarına devam etti. Enver DEMİRBAĞ ve Paşa
DEMİRBAĞ’dan tavır ve yorum dersleri aldı. 1987 yılında Ankara
Harita ve Kadastro Yüksek Okulunu tamamladı. İlk görev yeri Elazığ
Palu ilçesi Kadastro Müdürlüğünde musikiye ara vermeden devam
ederek “Hâfız Nuri ve Telgrafçı Akif gecelerinde” solist olarak sahneye
çıktı. 1990 yılında Kültür Bakanlığı Şanlıurfa Türk Halk Müziği Devlet
Korosuna sanatçı olarak katıldı. Musiki hayatına 2008 yılından beri
Ankara Türk Halk Müziği Korosunda devam etmektedir.
Muzaffer ERTÜRK
Türk Halk Müziği Sanatçısı
Elazığ
1962 yılında Elazığ’da doğdu. İlkokul çağlarında taş plakları, daha sonra
İstanbul gazelhanları ve Doğu Anadolu’nun usta icracılarını dinleyerek
başladığı müzik yolculuğuna, 1986 yılında Ankara Radyosu’nun açtığı
yetişmiş sanatçı imtihanını kazanarak, ses sanatçısı unvanıyla devam
etti. Elazığ’ın mahalli musikisi alanında ün yapmış Enver DEMIRBAĞ
ile uzun yıllar çalışma fırsatı buldu, şehir musikisinin makam
esasına dayalı mazisi Artukoğlu’larına kadar uzanan müzik anlayışını
analiz etme fırsatı buldu ve bu alanda kendisini geliştirdi. TRT
televizyonlarında 2003 yılında Bergüzar, 2004 ve 2005 yıllarında Dem
bu Dem isimli programları ekip arkadaşları ile hazırladı. 2006 yılından
bu yana sanatçının hazırladığı Bergüzar adlı program TRT kanallarında
devam etmektedir. Yaptığı bu programlarla TRT Kurumuna yedi adet
ödül kazandıran sanatçı, hala Ankara Radyosu Türk Halk Müziği
sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.
Güncel halini www.ilahiaskinsesi.com adlı websitemizden görebilirsiniz.
49
İLAHİ AŞKIN SESİ
Amir ATEŞ
ÖDÜLLER
Birincilik Ödülü
20.000 TL
1 adet
İkincilik Ödülü
10.000 TL
50
1 adet
Üçüncülük Ödülü
7.500 TL
1 adet
Mansiyon Ödülü
5.000 TL
1 adet
Jüri Özel Ödülü
2.500 TL
1 adet
Teşvik Ödülü
1.000 TL
10 adet
HÂFIZ ABDULLAH NAZIRLI
KİMDİR?
A
bdullah NAZIRLI, 1920 yılında Elazığ’ın Hoş köyünde
dünyaya geldi. Babası Diyarbakır’ın Hani ilçesinde
İmam-zadeler’den Sufi Abdulfettah Efendinin
oğlu Hacı Ali Efendi, annesi Elazığ’ın Hoş köyünden
Çuvalcızadeler’den İbrahim Efendi’nin kızı Hatice Hanımdır.
Babası tarafından soy kütüğü Battal Gazi’ye vardığından
Osmanlı padişahları tarafından dedelerine çeşitli zamanlarda
taltif ve himaye edilmelerini emreden beratlar verilmiştir.
Bunlardan sadece on tanesi Hâfız Abdullah tarafından
koruma altına alınabilmiştir.
Abdullah Hocanın çocukluğu ve gençliği Hani ilçesinde
geçer. Burası babası Ali Efendi’den Kur’ân-ı Kerim öğrenir ve
hâfızlığa başlar. 12 yaşında iken hâfızlığını tamamlar ve babası
tarafından Elazığ’a getirilir. Elazığ’da çarşı imamı enişteleri
merhum Hâfız Mehmet ERÇAĞ’dan tecvid, kıraat ve makam
dersleri alır. Amcası Müderris Hâfız Muhammed Efendi’den
Arapça, tefsir ve Şafii fıkhı ile Osmanlıca dersleri alır.
Bütün bu tahsilini ikmal ettikten sonra Hani, Lice ve
Diyarbakır’da merkezi camilerinde aşr-i şerif ve mukabele
okur. Sedası güzel olduğu için her geçen gün dinleyicileri ve
cemaati çoğalır. Merhum Celal GÜZELSES ve eşraftan Reşit
Bey hoca efendiyi sık sık dinlemeye gelenlerdendir.
1942 yılında Abdullah Hoca, Malatya ve Sivas üzerinden
Kayseri’ye trenle gelir ve İstanbul’un tanınmış Kurra
hocalarından Hâfız Aciz Mustafa RAGIP Efendi’nin talebesi
Kayserili Hâfız Mahmut KUŞCULU’dan Kur’ân-ı Kerim’in on
kıraat üzere okunmasına yönelik aşere dersi, Kayseri Müftüsü
Abdullah DEVELİOĞLU’ndan ta’lim, tashih-i huruf ile şiir ve
edebiyat dersleri alır.
İLAHİ AŞKIN SESİ
53
Osmanlı padişahları
tarafından dedelerine
çeşitli zamanlarda
taltif ve himaye
edilmelerini emreden
beratlar verilmiştir.
54
Hâfızlığının yanında
aruz ve hece vezni
ile halk ve divan
tarzında şiirler yazan
Hâfız Abdullah
NAZIRLI, Gaye ismini
verdiği bir kitapta da
neşretmiştir.
Kayseri’de iken askere çağrılır. 1943’lü yıllarda İkinci Dünya
Savaşı sırasında askere gider ve on bir ay Bulgaristan
sınırında, on üç ayda Çorlu Askeri Hastanesi’nde vatanı
görevini ifa eder.
Tezkere aldıktan sonra tekrar Kayseri’ye döner ve Kayseri’de
tahsilini tamamlayarak diplomasını 1946 yılında alır. Bu
diploma ile Malatya’ya gider, ilk resmî görevine Malatya
Söğütlü Camii müezzinliğine atanmak suretiyle başlamış
olur. Bir yıl sonra aynı ilde Yeni Camii Müezzinliğine
atanır. Üç yıl bu görevi büyüttükten sonra, Kangal Müftüsü
Abdullah APAYDIN’la tanışır ve kızıyla evlenir. 1949 yılında
Kur’ân-ı Kerim öğretmeni olarak Sivas-Kangal’a atanır.
1955 Elazığ Müftülüğü’nün talebi üzerine Elazığ’a Şıra
Meydanı Camii’ne Kur’ân kursu öğreticisi olarak, daha
sonrada İhsaniye Camii’ne naklen atanır ve burada 20 yıl
süre ile görev yapar, öğretici yetiştirir.
1975 yılında emekli olur. Ancak fiilen görevi bırakmaz.
Kubbeli Camii’nde fahri olarak vaaz verir ve 2000 yılına
kadar da bunu sürdürür.
Bu arada da yine Diyanet Eğitim Merkezinde, Harput Ulu
Camii’nde Kur’ân-ı Kerim Kıraat ve Tecvid dersleri verir.
Hâfızlığının yanında aruz ve hece vezni ile halk ve divan
tarzında şiirler yazan Hâfız Abdullah NAZIRLI, Gaye ismini
verdiği bir kitapta da neşretmiştir.
Bir gece gördüğü bir rüya üzerine uyanır ve şu Na’tı yazar;
Ey Resul-i mücteba sen Rahmeti Rahman mısın?
Ey Habib-i Kibriya sen Zübbe-i ihsan mısın?
Ey Hakikat Ma’deni, ey din ü iman mahzeni,
Ey ilm ü irfan membaı sen mekteb’i irfan mısın?
Hâfız Abdullah
Efendi, güzel yazı
yazmakta da oldukça
hüner sahibidir.
Yazdığı levhalar
kendi odasını
süslemektedir.
Hak-i Payinle semavat cilvelendi aşk ile
Sen Huzur-ı Rabbi İzzet de duran bir can mısın?
Hâfız Abdullah Efendi, güzel yazı yazmakta da oldukça hüner
sahibidir. Yazdığı levhalar kendi odasını süslemektedir.
Musiki ile de yakından ilgilidir. Ezanın makama uygun
tarz da okunmasına önem verir. Bununla ilgili bir de arşiv
oluşturmuştur. Bu arşivde kendisinin de okuduğu Kur’ân-ı
Kerim, ilahi ve kasidelerde yer almaktadır.
55
İLAHİ AŞKIN SESİ
Bu ne devlettir; nazlı ümmetin olmuş senin
Ben gibi mücrim olana sen şefaat-kan mısın?
Eşref-i Ümmet olanlar Hâfız-ı Kur’ân olur,
Hâfız Kur’ân olanın Hâfız-ı, Kur’ân olur,
Kim Kelamullah’ı ezber eylerse Allah için,
Hamisi Allah olur, o Nail-i İhsan olur.
56
Bütün ömrünü Kur’ân
eğitim ve öğretimine
hasreden hocamız,
30 yıl resmî ve 30 yıl
fahri olarak hizmet
etmiş, 1000 civarında
hâfız yetiştirmiş
ve 5000 civarında
insana Kur’ân-ı
Kerim’i öğretmiştir. Bu
şiirinde bu konuda ki
duygularını şöyle dile
getirir;
Hem okur hem okutursa Hak için Kur’ân-ı kim?
Lutf-i Hak’la dû cihanda mazhar-i ğufran olur.
Sadrını her kim doldurursa Hak için Kur’ân ile
Kalbine hikmet dolar, aşk ile hayran olur…
Bana bu dünyada okumak, okutmak, yazmak ve anlatmak
çok sevdirildi diyen Hâfız Abdullah Hoca, bütün bunlara son
derece önem vermiş ve aynen uygulamıştır. Şu anda 90 cilde
varan eser yazmıştır.
Şiirlerinin tamamı tasavvufi ve dini konuları işler. İçlerinde
beşeri tarzda görünen şiirler varsa da, derinlemesine
incelendiğinde onlarında ilahi tarzda olduğu anlaşılır.
Kelam-ı Hak Teâlâ’dır bu Kur’ân-ı Azimuşşan
Kitab-ı-Rabbi-A’ladır bu Kur’ân-ı Azimuşşan
Ulum-ı-Din’ü-dünya bu kitabullah’da Cami’dir
Sıfat-ı Zat-i-Mevla’dır bu Kur’ân-ı Azimuşşan
O, Kur’ân ehli bir Hoca, usta bir hattat, içli bir şair, irfan ehli
bir yazar ve merhametli bir nasihatçi, şefkatli bir uyarıcıdır.
ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER
Mef’ulü/Mefa’ilü/Mefa’ilü/Fe’ulün
Âlem bilir âlemlere sultansın efendim,
Tüm âleme sen rahmet-i rahmansın efendim.
İnsanlara doğru yolu göstermeye geldin,
Sen hâce-i hep âlemi insansın efendim.
Failatün/Failatün/Failün
Cibril ile geldi sana vahy-i İlahi,
Miraç ile sen rabbine mihmansın efendim.
Varsın Allah’ım nazirin yok senin
Birsin Allah’ım vezirin yok senin
Mağriblere meşriklere taştı bu feyzin,
Ariflere bir mekteb-i irfansın efendim.
Yok mekânın kimse bilmez nerdesin
Kimse görmez amma sen her yerdesin
Baştan başa sarmış idi alemi zulmet,
Du aleme sen Pertev-i efşansın efendim.
Varlığınla dopdoludur kâinat
Birliğin isbat eder her zi hayat
Gelmen ile çöktü zulüm gitti cehalet,
Acizlere bir hami-i sübhansın efendim
Varlığın ilan eder arz u sema
Cümle mevcudat seni eyler sena
Mazlumların imdadına tezce yetiştin,
Zalimlere bir darbe-i deyyansın efendim.
Kudretin tasdik eder zerre bile
Bilirsin akl ile hem ilm ile
Zulümleri sildi hemen nur-i nübüvvet,
Bir gün gibi, insan-cine burhansın efendim.
Yok olanı halk edersin sen heman
Kün! demekle oldu var, heft asuman
Münkirleri mülhidleri eyledin irşad,
Sen mürşid-i ehl-i imansın efendim.
İhtiyacın yok senin hiç kimseye
Kudretin eyler nüfuz her nesneye
Ver payına yüzler süre bu Hâfız-ı kemter,
Haktan bize peygamberi zi-şansın efendim.
Âlemi ilmin ihata eylermiş
Sana meçhul nesne bir şey kalmamış
Var edersin yok edersin âlemi
Yaratırsın âlem içre âdemi
Âlemin her işini Sen’sin gören
Herkese Sen’sin alan Sen’sin veren
Sokaklarına
Aşk Sinmiş Şehir
Elazığ
58
Şiir ve musikiye
verdiği değerle
adından sıkça
söz edilen Elazığ,
İlahi Aşkın Sesi
Milletlerarası
Beste Yarışması
final etkinliklerinin
ilkine ev sahipliği
yapacak.
E
lazığ, şiir ve musikinin şehri olarak bilinir.
Harput’un eteklerine kurulan kent, dünün
kalesiyle, mektep ve medreseleriyle,
camileri, hanları hamamları, çarşıları âlim ve
sanatkârları ile sanatsal ve kültürel hayatı ile
ilgi odağı olmuştur. Elazığ, aynı zamanda İslam
tarihinin de mühim bir şehri olmakla birlikte,
başlıca kültür ve sanat merkezleri arasında yer
almaktadır. Şiir ve musikiye olan ilgisiyle öne
çıkan Elazığ, bu yarışma ve konserlerle gönlünü
dünyaya açmış olacaktır.
Tasavvuf musikisi
İstanbul’dan İnsanlığa
Seslenecek
İLAHİ AŞKIN SESİ
61
Medeniyetlerin
beşiği İstanbul,
musiki sevdalısı
sanatçıların
eserlerine ev
sahipliği yapacak.
İ
stanbul, dünya müziğine şaheser niteliğinde
eserler kazandırmış pek çok sanatçıya ilham
vermiş, ev sahipliği yapmıştır. Binlerce yıl
farklı inanç ve kültürden insanların barış içinde
beraber yaşadığı şehir, şimdi de İlahi Aşkın Sesi
final etkinliklerinin dördüncüsüne ev sahipliği
yapacak.
Tasavvufun Kalbi
Konya’da İlahi Aşkın
Rüzgârı Esecek
62
İhtişamı ile göz
kamaştıran Konya,
yüreklerinde İlahi
Aşk’a duydukları
özlem ile dünyayı
dolaşan bestecilerin
eserlerini
sanatseverlerle
buluşturacak.
K
onya, Selçuklu İmparatorluğu’na ait
yapıları, Mevlâna Celalettin-i Rumi’ye
ait külliyesi, meşhur tarihi yapıları ve
kütüphaneleriyle ünlenmiş bir sanat şehrimizdir.
Zengin tasavvuf gelenekleri ve çeşitli etkinliklerle
bütün kültürlerden insanların ziyaretgâhı olma
özelliğini hep korumuştur.
İnsanın hissî ve ruhî gelişmesini sağlamak için
bir araya gelmiş usta bestecilerin eserlerine ev
sahipliği yapacak olan Konya, İlahi Aşkın Sesi
projesinin mühim bir parçası olacak.
Nezaketin
Aşkla Buluştuğu Ülke
Makedonya
İLAHİ AŞKIN SESİ
65
Makedonya, İlahi
Aşkın Sesi Beste
Yarışması’na katkı
sağlamak için
gerçekleştirilecek
final etkinliklerine
nezaketi ile hoş
geldiniz diyecek.
B
alkanların en sakin ülkelerinden birisi
olan Makedonya, yeniden varoluşun
ülkesi olarak bilinmektedir. Dünyanın en
nazik ve sakin insanlarının bir arada yaşadığı,
aynı zamanda modern ve gelenekli musikinin
bir arada gelişebildiği örnek bir ülkedir.
Kültür, tarih ve tasavvufun uyum içerisinde
bir arada yaşadığı Makedonya İlahi Aşkın Sesi
Milletlerarası Beste Yarışması’na katkı sağlamak
için gerçekleştirilecek etkinliklere nezaketi ile hoş
geldiniz diyecek.
TARİHLER
Yarışmanın İlanı
1 Mayıs 2016
Son Başvuru
30 Eylül 2016
66
Finalistlerin İlanı
7 Ekim 2016
Final Değerlendirmesi
8-9 Ekim 2016
Sonuçların İlanı
11 Ekim 2016
ŞARTNAME
A
yrıca, İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması katılımcılarından aldığı
güçle çeşitli kültürel etkinlikler gerçekleştirme arzusundadır. Böylece; günümüz
dünyasının yaşadığı sorunlara ilahi aşk ve sevgi esasında seçenekli çözümler
sunmayı, farklı bakış açılarıyla ruhi ve hissî olgunluğa eriştirmeyi amaçlamaktadır.
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması insanlığın yaşadığı hissî dönüşümlerden
her yıl farklı bir tema seçip dünya kamuoyunun dikkatini o yöne çekmeyi ve farkındalık
oluşturmayı hedeflemektedir. İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması bu nitelikleriyle
ilahi aşk yolunda kültürler arası köprüler kurma görevi üstlenmektedir.
69
İLAHİ AŞKIN SESİ
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası
Beste Yarışması dünyanın her
yerinden, farklı kültürlerden
yetenekli bestecilerin katılımı ile
zenginleştirilen, gelenekli olarak
her yıl düzenleyeceği “İlahi Aşkın
Sesi” konserleri ile musikinin hissî
gücünden yaralanarak insanlığa
ilahi aşk mesajları vermeyi
amaçlamaktadır.
KONU
Hâfız Abdullah NAZIRLI’nın
şiirlerinden seçilen
güftelerin İslam Dini
Musikisi kaidelerine göre
bestelenmesi.
AMAÇ
Projenin uzun vadedeki genel
amacı, İslam Dini Musiki
Sanatına hizmet etmek ve
bu anlayışı benimseyen
yetenekli bestecilerin
yardımıyla, gelecek nesillere
kültür aktarımında katkı
sağlamaktır.
• Gençlere müzikal becerilerini
sergileyebilecekleri bir ortam yaratarak yeni
bestecilerin yetişmesine imkân sağlamak,
• İslam Dini Musikisinin repertuarını bütün
biçim ve türleri ile geliştirmek, bestecileri
nitelikli eserler vermeye teşvik etmek,
• İslam Dini Musikisinin dünyada tanıtımına
katkıda bulunmak,
• Konularını ve kaynağını İslam, Tasavvuf
kültürünün geçmişinden alan besteler
yapılmasına katkıda bulunmak,
• Manevi yaşantımıza etki edecek ve gelecek
kuşaklara bırakılabilecek bir kültür mirası
oluşturmak ve kültürlerarası öğrenme
sürecine katkıda bulunmaktır.
70
KATILIM ŞARTLARI
1 Yarışma bütün bestecilerin katılımına açık, Milletlerarası bir organizasyondur.
2 Her yarışmacı azami 3 (üç) eser ile yarışmaya ile katılabilir.
3 Yarışmaya grup hâlinde katılmak serbesttir. Ödül kazanılması hâlinde grup adına tek bir
ödül verilir.
4 Ferdî başvuruda bulunanlar grup ile grup başvurusu yapanlar ferdî olarak başvuruda
bulunamazlar.
5 Yarışmaya başvuruda bulunmak bütün şartları kabul etmek anlamına gelir.
6 Yarışmaya başvuran katılımcıların sorumlulukları kendilerine aittir. Organizatör kurumlar
(Han Vakfı - Ajans-Jüri) doğabilecek sorunlardan hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
7 Yarışmacıların organizasyon süresince organizasyon sekreterliğinden yarışma süreci,
detayı, ödül töreni ve sunumu hakkında bilgi alabilirler.
8 Ödül alan yarışmacılardan ödül törenine katılacak olan yarışmacıların yeme-içme, transfer
ve konaklama ihtiyaçları kendileri tarafından karşılanacaktır.
9 Son başvuru tarihinden sonra yarışma sekretaryasına ulaşan eserler değerlendirmeye tabi
tutulmazlar.
TEKNİK ŞARTNAME
1 Din Musikisi kaideleri ile irtibat kurarak bu mirası geleceğe taşıyabilecek bir özellik
sergilemelidir.
2 Eserlerin süresi 10 dakikayı geçmemelidir.
– Din musikisi formlarına uygun olmayan eserler değerlendirilmeyecektir. (Piyasada; ezgi,
pop ilahi, türkü ilahi adı verilen ve klasik formları temsil etmeyen besteler)
– Dinî musikiye ait büyük ve küçük formdaki usullerle bestelenmiş eserler değerlendirmeye
tabi tutulacaktır.
– Her türlü ana, birleşik ve şed makamlarda bestelenmiş eser değerlendirilecektir.
– Notalarda eserin metronomu yazılmalıdır.
– Nota üzerinde, makam, form, güfte yazarı, metronom ve nota yazım usulleri dâhilinde yer
alan değiştirici ve fark işaretlerinin dışında her hangi bir not yazılmamalıdır.
– Şartnameye aykırı düzenlenmiş notalar değerlendirme dışı kalacaktır.
3 Kompozisyon yönünden, söz, ezgi, ritim bütünlüğü taşımalıdır.
4 Ezgi ile söz arasında uygunluk bulunmalıdır. Eserler icra edilecek dil kurallarına uygun
biçimde kullanılmalı ve doğru prozodi ile söylenecek biçimde yazılmış olmalıdır.
5 Klasik Cami ve Tasavvuf musikisinde kullanılan çalgıların tercih edilmesi önerilir.
6 Yarışmaya gönderilen eserler daha önce hiçbir yarışmaya katılmamış, hiçbir kurum veya
kuruluşa kaydettirilmemiş, video, cd, dvd, mp3 vb. hiçbir üründe yer almamış ve özel/resmi
hiçbir radyo ve tv yayın kuruluşunda daha önce yayınlanmamış olmalıdır.
7 Eserlerin yerli veya yabancı bilinen eserlerle bariz benzerlikleri bulunmamalıdır.
8 Yarışmaya gönderilen eserler yarışma sonuçlanıp ödül kazananlar belli olmadan önce
hiçbir yerde yayınlanamaz. Yarışma sonuçlandıktan sonra HAN VAKFI’ndan izin
alınmadan yayınlanamaz.
ESER TESLİMİ
1 Eserler temiz ve okunaklı olarak tükenmez kalemle yazılmış olmalıdır.
2 Nota yazısı ve usul bölünmeleri, gelenekli müzikler için Arel - Ezgi - Uzdilek sistemine
uygun olmalı, başka tür ve biçimlerde geçerli Milletlerarası standartlar gözetilmelidir.
3 Kural dışı durumlarda, özel işaret ve açıklama notları eklenmeli, icra, hız ve ifade nüansları
işaretlerle gösterilmelidir.
4 Eserin bütün güftesi şiir kitabı içerisinden seçilmeli, gerekirse, prozodi açısından farklılık
gösteren bölümler, eserin altına ayrıca yazılmalıdır.
5 Eserin kaydını içeren bir CD’de öbür evraklarla beraber online veya posta yolu ile
iletilmelidir. Söz konusu kaydın bilgisayar desteği ile de yapılması mümkündür.
POSTA YOLU BAŞVURU
1 Besteciler her eser için en az 5 harften oluşan ayrı bir rumuz kullanmalıdır.
2 Besteciler, her eser için, biri küçük “KİMLİK ZARFI”, öbürü büyük “EVRAK ZARFI” olmak
üzere, 2 adet zarfı iç içe yerleştirip yarışma sekretaryasına göndermelidir.
3 Besteciler birden fazla eserle yarışmaya katılıyorlarsa, her eser için, istenilen dokümanlar
ve zarflar ayrı ayrı düzenlenmelidir.
4 Posta ile müracaatlarda, nota ve/veya güfte üzerinde ve/veya zarflarda eser sahibinin
adı belirtilmişse veya kimlik belirleyecek şekilde bir işaret konmuşsa, söz konusu eser
değerlendirmeye alınmadan yarışma dışı tutulacaktır.
İLAHİ AŞKIN SESİ
71
A KİMLİK ZARFI
1 Kimlik zarfı (Küçük Zarf) üzerine yalnız rumuz yazılacaktır.
2 Kimlik zarfı içinde; Kimlik Bilgi Formu (D1 Formu) ve Yarışma şartlarını kabul ettiğini
belirten form (D2 Formu) bulunur.
B EVRAK ZARFI
1 Evrak zarfı (Büyük Zarf) üzerinde Gönderici bölümüne Rumuz ve Adres/Alıcı bölümüne
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması ve Adres yazılmalıdır.
2 Evrak zarfı (Büyük Zarf) içinde, notalar, güfte, CD ve kapalı olarak kimlik zarfı
bulundurulmalıdır.
ONLINE BAŞVURU
1 Online başvuru 3 adımda tamamlanır.
2 Birinci adımda Kimlik Bilgi Formu (D1 Formu) eksiksiz olarak doldurulmalıdır.
3 İkinci adımda eserin yazılı olduğu notalar (online) yarışma sekreterliğine gönderilmelidir.
4 Üçüncü adımda stüdyo veya bilgisayar ortamında seslendirilmiş eserler online olarak
yarışma sekreterliğine gönderilmelidir.
5 Başvuru sürecinde Online sekreterlik yarışmacıyı yönlendirecektir. Yarışmacı tarafından
online olarak gönderilen bilgi ve dokümanlar yarışma sekreterliği tarafından incelenerek,
tespit edilen eksiklikler katılımcı profilinde belirtilecektir.
72
DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ
1 Jüri eser seçiminde aşağıdaki değerlendirme ölçütleri dikkate alınacaktır. Belirlenen
kurallara uymayan eserler değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır.
2 Bestelerde usul-vezin ilişkisine dikkat edilecektir.
3 Eserlerde prozodik uyum aranacaktır.
4 Bestelerde yapılmış her türlü makam ve usul geçkisi -niteliği doğrultusunda- dikkate
alınacaktır.
5 Klasik formda uygulanan zemin+nakarat+meyan+nakarat sıralaması esas tutulacaktır.
6 Meyan bölümlerinde uygulanan makam geçkileri -niteliği doğrultusunda- artı puan
olarak kabul edilecektir.
7 Değerlendirilecek eserler makam uyumu ve usül bütünlüğüne sahip olmalıdır.
8 Besteler, gelenekli Din Musikisi zevki ve irfanına uygun olmalıdır.
A TEKNİK AÇIDAN
1 Din Musikisi formlarına uygunluğu
2 Din Musiki makamlarına uygunluğu
3 Din Musikisi Arel-Ezgi-Uzdilek nota yazım kurallarına uygunluğu
4 Her türlü ana, bileşik ve şed makamlarda bestelenmiş olması
5 Doğru güfte kullanımı
B SANAT DEĞERİ AÇISINDAN
1 Din Musikisi mânâ ve mahiyetine uygun nağme ve ezgi güzelliğine sahip olma özelliği
2 Makam ve usûl geçkileri ile bedii bir değer oluşturma özelliği
3 Makamı doğru kullanma özelliği
4 Prozodi kurallarına uygunluğu
5 Form özelliklerini doğru kullanma özelliği
6 Bestelerdeki usul-vezin ilişkisinin uyumu
7 Klasik formda uygulanan zemin+nakarat+meyan+nakarat sıralaması esas tutulacaktır.
TELİF HAKLARI
1 HAN Vakfı eserlerin seslendirilecek yayın, yer ve zamanını tayin etme, kısmen veya
tamamen yayınlama yetkisine sahiptir.
2 HAN Vakfı bu yarışmada elde ettiği bütün eserleri, plak, band, kaset, nota, CD ve benzeri
şekilde çoğaltma, yabancı yayın kuruluşlarına, birliklerine, eğitim ve kültür kurumlarına
gönderme ve ticari olarak kullanma hakkına sahiptir.
3 Besteci, yarışmaya gönderdiği eserini, yarışma sonuçlanmadan önce hiçbir yerde ve hiçbir
şekilde yayınlayamaz. Yayınladığı veya yayınlattığı takdirde eser değerlendirme dışı bırakılır.
4 Besteciler; eserin bütünüyle kendilerine ait olduğunu ve hiçbir şekilde hiçbir eserden
alıntı yapmadıklarını, eseri bugüne kadar düzenlenen hiçbir yarışmaya göndermediklerini
taahhüt eder.
5 Yarışmaya katılan bütün eserlerin telif hakkı HAN Vakfı’na aittir.
73
İLAHİ AŞKIN SESİ
JÜRİ SEÇİMİ VE ÇALIŞMA PRENSİBİ
1 Jüri, Gelenekli Türk Musikisi ve Türk Din Musikisi alanında saygın bir yere sahip olan
bilim adamı ve bestecilerden oluşacaktır.
2 Jüri üyeleri birbirinden bağımsız bir çalışma programı sürdüreceklerdir.
3 Beste değerlendirme sürecinin sonuna kadar jüri üyeleri kendi aralarında gizli tutulacaktır.
4 Yarışmaya gönderilen bestelerin bir nüshası jüri üyelerine gönderilecektir.
5 Jüriye gönderilen eserlerin notalarında besteci ismi yazılmamalıdır.
6 Her jüri üyesi belirlenen süre içerisinde değerlendirmesini yaparak toplam eserler
içerisinden 15 beste seçecektir.
7 Değerlendirme sonunda bütün jüri üyeleri komisyon tarafından belirlenen bir yerde
toplanacak ve her jüri üyesinin seçtiği ilk 15 eser önceden hazırlanan bir musiki heyeti
tarafından icra edilecektir. Bu eserler arasında birden çok jüri tarafından seçilen eserlerin
tercih edilme sırasına göre finale kalan 15 eser belirlenecektir.
8 Ön değerlendirme sonucunda final değerlendirmesine katılmaya hak kazan eserlerin
içinden ilan edilen sayıda beste ödüllendirilir.
9 Seçici Kurul, yarışmaya gönderilen eserleri inceler ve hakkında karar verir. Seçici Kurul
hazırlayacağı raporda, “Ödüle Değer” eserleri belirtir.
10 Ödüle layık görülen eserler basın ve yayın organları ile www.ilahiaskinsesi.com internet
adresinden kamuoyuna duyurulur.
11 Seçici Kurul yapacağı değerlendirmede ödüle layık proje bulamadığı takdirde ödül
kademelerinden her hangi birisini boş bırakabilir, Teşvik ödülü sayısını sınırlayabilir veya
artırabilir.
DESTEKLEYEN
KURUMLAR
İLAHİ AŞKIN SESİ
75
76
SPONSOR
LOGO
UYGULAMA
ÖRNEKLERİ
İLAHİ AŞKIN SESİ
77
A F İ Ş
|
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
|
78
W E B
S İ T E S İ
İLAHİ AŞKIN SESİ
79
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
80
|
D O S Y A
İLAHİ AŞKIN SESİ
|
Ç A N T A
81
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
|
82
Y A K A
K A R T I
İLAHİ AŞKIN SESİ
83
|
G A Z E T E
R E K L A M I
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
84
|
F L A M A
/
B A Y R A K
İLAHİ AŞKIN SESİ
85
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
|
R A K E T
P A N O
A L A N I
|
87
İLAHİ AŞKIN SESİ
R E K L A M
S P O N S O R LO G O UYG U L AMA Ö R N E K L E R İ
|
89
İLAHİ AŞKIN SESİ
M E G A L I G H T
SPONSORLUK
ÇEŞİTLERİ
PLATİN
SPONSOR
1 . 0 0 0 . 0 0 0
T L
UYGULAMALAR
1. En fazla iki firma ’Platin Sponsor’ olabilir.
2. Organizasyon finalinde bütün kategorilerdeki yarışmacılara vaat edilen birincilik ödülleri
’Platin Sponsor’ firmanın adıyla verilir.
3. Birincilik ödülü tanımlamaları ’Firma Adı Büyük Ödülü’ olarak yazılır veya sunulur.
4. Platin Sponsor, firmanın kendi kurumsalına ait ışıklı ya da ışıksız reklam imajı varsa
ödül töreninde sahne ya da platforma yakın bir alana organizasyon ajansının kontrolünde
yerleştirilebilir.
5. Ödül töreni ve sergi-sunum alanlarında ’Platin Sponsor’ firmanın 20 adet flamaları asılacaktır.
6. Organizasyon sürecince sergi-sunum alanlarının VIP köşesinde ’Platin Sponsor’ firma
7. Platin Sponsor organizasyon sürecinde katılımcılara istediği ürün/hizmet tanıtımı yapabilir
ve doküman dağıtabilir.
8. Protokol, jüri ve danışma alanlarının bulunduğu ağırlama noktasında arka fonda
organizasyon logosu ile beraber ’Platin Sponsor’ logosu yer alacaktır.
9. Platin sponsorun organizasyon tarafından verilecek olan teşekkür plaketi, en üst düzey
protokol misafirince takdim edilecektir.
10. Baskılı evrak ve reklam dokümanlarının tamamında ’Platin Sponsor’ logosu yer alacaktır.
11. Platin Sponsorun reklamı organizasyon bülteninde tercihli tam sayfa reklamı yayınlanacaktır.
12. Organizasyon sürecince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Platin Sponsor’
logosu yer alacaktır.
13. Platin Sponsor logosu öbür sponsor logolarının en az iki katı büyüklüğünde kullanılacaktır.
93
İLAHİ AŞKIN SESİ
standını açabilir ve ürün sergileyebilir.
ALTIN
SPONSOR
5 0 0 . 0 0 0
T L
UYGULAMALAR
1. En fazla iki firma ’Altın Sponsor’ olabilir.
2. Organizasyon finalinde bütün kategorilerdeki yarışmacılara vaat edilen ikincilik ve
üçüncülük ödülleri ’Altın Sponsor’ firmanın adıyla verilir.
3. 2.lik ve 3.lük ödüllerinin tanımlamaları ’Firma Adı Büyük Ödülü’ olarak yazılır veya sunulur.
4. Altın Sponsor, firmanın kendi kurumsalına ait ışıklı ya da ışıksız reklam imajı varsa
ödül töreninde sahne ya da platforma yakın bir alana organizasyon ajansının kontrolünde
yerleştirilebilir.
5. Ödül töreni ve sergi-sunum alanlarında ’Altın Sponsor’ firmanın 10 adet flamaları asılacaktır.
Sponsor’ firma standını açabilir ve ürün sergileyebilir.
95
7. Altın Sponsor organizasyon sürecince katılımcılara istediği ürün/hizmet tanıtımı yapabilir ve
İLAHİ AŞKIN SESİ
6. Organizasyon sürecince sergi-sunum yerlerinde gösterilecek uygun bir alanda ’Altın
doküman dağıtabilir.
8. Altın sponsorun organizasyon tarafından verilecek olan teşekkür plaketi, en üst ikinci ve
üçüncü derece protokol misafirlerince takdim edilecektir.
9. Baskılı evrak ve reklam dokümanlarının tamamında ’Altın Sponsor’ logosu yer alacaktır.
10. Altın Sponsorun reklamı organizasyon bülteninde tercihli tam sayfa reklamı yayınlanacaktır.
11. Organizasyon süresince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Altın Sponsor’
logosu yer alacaktır.
12. Altın Sponsor logosu Platin sponsor logosunun en fazla yarısı kadar büyüklükte
kullanılacaktır.
GÜMÜŞ
SPONSOR
3 0 0 . 0 0 0
T L
UYGULAMALAR
1. En fazla 3 firma ’Gümüş Sponsor’ olabilir.
2. Organizasyon finalinde bütün kategorilerdeki yarışmacılara vaat edilen jüri ve mansiyon
ödülleri ’Gümüş Sponsor’ firmanın adıyla verilir.
3. Jüri ve mansiyon ödüllerinin tanımlamaları ’Firma Adı Büyük Ödülü’ olarak yazılır veya
sunulur.
4. Gümüş sponsor firmanın kendi kurumsalına ait flamalar 3’er adet olarak asılacaktır.
yarışmacılara promosyon ve doküman dağıtımı yapabilir.
97
6. Gümüş sponsorun organizasyon tarafından verilecek olan teşekkür plaketi, üst düzey mülki
İLAHİ AŞKIN SESİ
5. Organizasyon süresince sergi-sunum esnasında firmalar kendi eliyle katılımcılara ve
ve idari protokol misafirlerince takdim edilecektir.
7. Baskılı evrak ve reklam ödkümanlarının tamamında ’Gümüş Sponsor’ logosu yer alacaktır.
8. Gümüş Sponsorun reklamı organizasyon bülteninde tercihli tam sayfa reklamı
yayınlanacaktır.
9. Organizasyon süresince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Gümüş Sponsor’
logosu yer alacaktır.
10. Gümüş Sponsor logosu öbür logoların en az iki katı küçüklüğünde kullanılacaktır.
BRONZ
SPONSOR
2 0 0 . 0 0 0
T L
UYGULAMALAR
1. En fazla 4 firma ’Bronz Sponsor’ olabilir.
2. Organizasyon finalinde bütün kategorilerdeki yarışmacılara vaat edilen özel ödülleri ’Bronz
Sponsor’ firmanın adıyla verilir.
3. Özel ödüllerinin tanımlamaları ’Firma Adı Ödülü’ olarak yazılır veya sunulur.
5. Bronz sponsorun organizasyon tarafından teşekkür plaketi verilecektir.
99
6. Baskılı evrak ve reklam dokümanlarının tamamında ’Bronz Sponsor’ logosu yer alacaktır.
İLAHİ AŞKIN SESİ
4. Bronz sponsor firmanın kendi kurumsalına ait flamalar 1’er adet olarak asılacaktır.
7. Bronz Sponsorun reklamı organizasyon bülteninde tercihli yarım sayfa reklamı
yayınlanacaktır.
8. Organizasyon süresince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Bronz Sponsor’
logosu yer alacaktır.
9. Bronz Sponsor logosu öbür logoların en az iki katı küçüklüğünde kullanılacaktır.
ORGANİZASYON
SPONSORU
1 0 0 . 0 0 0
T L
UYGULAMALAR
1. Çok sayıda firma ’Organizasyon Sponsoru’ olabilir.
2. Organizasyon Sponsoru firmanın kendi kurumsalına ait flamalar 1’er adet olarak asılacaktır.
3. Organizasyon Sponsoru organizasyon tarafından teşekkür plaketi verilecektir.
alacaktır.
101
5. Organizasyon Sponsorunun reklamı organizasyon bülteninde tercihli yarım sayfa reklamı
İLAHİ AŞKIN SESİ
4. Baskılı evrak ve reklam dokümanlarının tamamında ’Organizasyon Sponsoru’ logosu yer
yayınlanacaktır.
6. Organizasyon süresince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Organizasyon
Sponsoru’ logosu yer alacaktır.
7. Organizasyon Sponsoru logosu öbür logoların en az iki katı küçüklüğünde kullanılacaktır.
İLETİŞİM
SPONSORU
UYGULAMALAR
Medya sponsorlarının logoları organizasyonun reklam ve tanıtım uygulamalarının
tamamında kullanılacaktır. Sponsor olarak medya kuruluşlarının organizasyonun tanıtımı
adına sağlaması gereken hizmetler genel olarak şu şekildedir,
Tv Kanalları
1. Ana haber bülteninde organizasyonla ilgili en az 2 haber yapılması.
2. TV kanalının uygun gördüğü öbür haber programlarının birinde organizasyon yöneticileri ile
kısa bir söyleşi yapılması.
3. Ödül töreninin olduğu tarihte, ana haber bülteninde organizasyon ve ödül töreni hakkında
geniş haber yapılması.
4. TV kanalının resmî web sitesinde en az bir hafta sürecek flash banner reklam uygulaması.
5. Eğitim ile ilgili programlarda farklı zamanlarda en az 9 sanal reklam uygulaması yapılması.
1. Ana haber bülteninde organizasyonla ilgili en az 2 haber yapılması.
103
2. Radyo kanalının uygun gördüğü öbür haber programlarının birinde organizasyon yöneticileri
İLAHİ AŞKIN SESİ
Radyo Kanalları
ile kısa bir söyleşi yapılması.
3. Ödül töreninin olduğu tarihte, ana haber bülteninde organizasyon ve ödül töreni hakkında
haber yapılması.
4. Radyo kanalının resmî web sitesinde en az bir hafta sürecek flash banner reklam uygulaması.
5. Eğitim ile ilgili programlarda farklı zamanlarda olmak kaydı ile en az 15 tekrar reklam
yapılması.
Haber Portalları
1. Organizasyonun resmî web sitesine link verilmesi.
2. Organizasyonla ilgili detaylı haber yapılması.
3. Organizasyonun flash banner reklamı yayınlaması.
4. Organizasyonun ödül töreninden sonra tören ve dereceye giren okullarla ilgili haber
yayınlanması.
5. Ödül töreninden sonra sunumu yapılan projelerden mühim olanlarla ilgili haber yapılması.
ULAŞIM
SPONSORU
UYGULAMALAR
1. En fazla 3 firma ’Ulaşım Sponsoru’ olabilir.
2. Organizasyon finalinde bütün kategorilerdeki yarışmacılara vaat edilen jüri ve mansiyon
ödülleri ’Ulaşım Sponsoru’ firmanın adıyla verilir.
3. Jüri ve mansiyon ödüllerinin tanımlamaları ’Firma Adı Büyük Ödülü’ olarak yazılır veya
sunulur.
4. Ulaşım sponsoru firmanın kendi kurumsalına ait flamalar kendi 3’er adet olarak asılacaktır.
yarışmacılara promosyon ve doküman dağıtımı yapabilir.
105
6. Ulaşım sponsorunun organizasyon tarafından verilecek olan teşekkür plaketi, üst düzey mülki
İLAHİ AŞKIN SESİ
5. Organizasyon süresince sergi-sunum esnasında firmalar kendi eliyle katılımcılara ve
ve idari protokol misafirlerince takdim edilecektir.
7. Baskılı evrak ve reklam dokümanlarının tamamında ’Ulaşım Sponsoru’ logosu yer alacaktır.
8. Ulaşım sponsorunun reklamı organizasyon bülteninde tercihli tam sayfa reklamı
yayınlanacaktır.
9. Organizasyon süresince açık alan ve kapalı alan ilanlarının tamamında ’Ulaşım Sponsoru’
logosu yer alacaktır.
10. Ulaşım Sponsoru logosu öbür logoların en az iki katı küçüklüğünde kullanılacaktır.
106
İRTİBAT
İlahi Aşkın Sesi Milletlerarası Beste Yarışması
Hoşdere Caddesi, 194/2 TR-06540 Çankaya, Ankara, Türkiye
Telefon +90 312 439 90 71 | Belgegeçer +90 312 439 90 72 | E-Posta [email protected]
Website www.ilahiaskinsesi.com