Ġçindekiler

Transkript

Ġçindekiler
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġçindekiler
DÜNYA GÜNDEMĠ ........................................................................................................................... 2
AVRUPA GÜNDEMİ .......................................................................................................................... 2
Merkel ve Anastasiades, Rusya'yı görüĢecek ...................................................................................... 2
Ege‟de kaçak göçmenleri taĢıyan tekne alabora oldu.......................................................................... 2
Odessa‟daki kanlı olaylarda ölenler toprağa verildi ............................................................................ 2
NSU davası 1. yılına giriyor ................................................................................................................ 3
Kırımoğlu‟nun Kırım‟a alınmamasına kınama.................................................................................... 3
Avrupa Parlamentosu'ndan Türkçe seçim klibi ................................................................................... 3
Yunanistan ödül bekliyor .................................................................................................................... 3
Çubarov hapsedilebilir ........................................................................................................................ 3
Rusya'nın Ukrayna Krizindeki Tutumu- Financial Times ................................................................... 3
Kuzey Ġrlanda'da referandum beklentisi- Guardian ............................................................................. 4
Eski Belediye BaĢkanları Ne Tür Yükümlülükler Üstlenebilir? - Die Welt - Jens Meyer-Wellmann 4
Gauck Gereğinden Fazla Öfke Yaratıyor - Frankfurter Allgemeine Zeitung-Internet - Volker
Zastrow ................................................................................................................................................ 6
Avrupa savaĢ riskiyle karĢı karĢıya mı?- Gavin Hewitt, BBC ............................................................ 6
AFRİKA GÜNDEMİ ............................................................................................................................ 7
Güney Sudan'da güvenlik koridoru anlaĢması .................................................................................... 7
Nijerya‟da kaçırılan kız çocukları için korkunç iddia ......................................................................... 7
Güney Afrika hükümeti sendikaların grevi sürdürme kararına tepkili ................................................ 8
WHO: Çocuk felciyle ilgili uluslararası acil durum var ...................................................................... 8
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ................................................................................................. 8
ABD, Somali Yarımadasında Stratejik Askeri Tesisin Devamlılığı için Yeni Kira Kontratı ĠmzaladıNY Times ............................................................................................................................................ 8
ABD Nijerya'da Kaçırılan Kızlar Ġçin Yardım Önerdi- BBC.............................................................. 8
Suriye Muhalefeti Delegasyonuna Diplomatik Statü Tanındı- NY Times.......................................... 8
Washington‟da Türk Mutfağı Tanıtımı –Voice of America ................................................................ 8
Ġngiltere'nin etnik dokusu değiĢiyor- Times ........................................................................................ 9
YetiĢ ya Freedom House – Melih Altınok – Türkiye Gazetesi ........................................................... 9
Obama “Erdoğan‟ın parmağı”ndan mı korktu? – Hasan Karakaya, Yeni Akit ................................. 10
Basın özgürlüğü sorunu irtifa kaybettiriyor – Sedat Ergin – Hürriyet .............................................. 14
1
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ............................................................................................................ 15
Heyelanın ardından Afgan afetzedeler hükümete tepkili .................................................................. 15
Maksadımız projelerden alınan payın artırılması .............................................................................. 15
G.Kore: Batık gemide arama yapan dalgıç öldü................................................................................ 16
NATO ve Japonya bireysel iĢbirliği programını baĢlatıyor ............................................................... 16
ORTADOĞU GÜNDEMİ .................................................................................................................. 16
Yemen‟de Fransız diplomatlara saldırı: 1 ölü, 2 yaralı ..................................................................... 16
Sisi: Ġhvan diye bir Ģey olmayacak .................................................................................................... 16
Esed güçlerinin operasyonunda 56 kiĢi öldü ..................................................................................... 16
ABD'den Suriyeli muhaliflere diplomatik misyon onayı .................................................................. 16
Belücistan'da operasyon: 10 ölü ........................................................................................................ 16
Esad Ġran'dan Klor Bombası Mı Alıyor?- Daily Telegraph............................................................... 17
Genelkurmay istihbaratı ve Ġran Devrim Muhafızları – Gültekin Avcı - Bugün .............................. 17
Ġsrail‟le yakınlaĢırken bilinmesi gerekenler... – Taha Kıvanç - Star ................................................. 18
DÜNYA GÜNDEMĠ
AVRUPA GÜNDEMİ
Merkel ve Anastasiades, Rusya'yı görüĢecek
Deutsche Welle
Almanya BaĢbakanı Angela Merkel bugün Berlin'e gelen Kıbrıs CumhurbaĢkanı Nikos
Anastasiades'le görüĢüyor. GörüĢmede Rusya'ya yaptırımların ele alınması bekleniyor.
Ege’de kaçak göçmenleri taĢıyan tekne alabora oldu
Euronews
Ege Denizi‟nde kaçak göçmenleri taĢıyan bir teknenin alabora olması sonucu en az 22 kiĢi
yaĢamını yitirdi. Sisam Adası (Samos) açıklarında meydana gelen olayda 36 kiĢinin
kurtarıldığı, 8 kiĢinin ise kayıp olduğu bildirildi. Kurtarma operasyonuna, Yunanistan Sahil
Güvenlik botlarının yanı sıra bölgede bulunan balıkçı tekneleri de iĢtirak etti.
Odessa’daki kanlı olaylarda ölenler toprağa verildi
Euronews
Ukrayna‟nın güneyindeki Odessa kentinde geçtiğimiz cuma günkü olaylarda hayatını
kaybedenlerden altısının cenazesi dün toprağa verildi. Kentte Rusya yanlısı ayrılıkçı gruplar
2
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
ile Ukrayna taraftarlarının çatıĢması sırasında sendika binası ateĢe verilmiĢ; çıkan yangında 46
kiĢi ölmüĢtü.
NSU davası 1. yılına giriyor
Trt Türk
Almanya'nın yakın tarihinin en önemli yargılamalarından biri olarak nitelendirilen NSU
davasının baĢlamasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen örgütün karanlık bağlantıları
aydınlatılamadı. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde devam eden davanın tutuklu baĢ
sanığı Beate Zchaepe, sessizliğini korumaya devam ediyor.
Kırımoğlu’nun Kırım’a alınmamasına kınama
Anadolu Ajans
DıĢiĢleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kırım Tatar Türkleri önderi Mustafa Abdülcemil
Kırımoğlu‟nun 3 Mayıs‟ta anavatanı Kırım‟a geçiĢinin engellenmesinin herhangi bir meĢru
temeli ve izahının olmadığı vurgulanarak, "Hiçbir Ģekilde kabulü mümkün olmayan bu
uygulamayı kaygı verici buluyor ve kınıyoruz" denildi.
Avrupa Parlamentosu'ndan Türkçe seçim klibi
Radikal
Avrupa Parlamentosu (AP), 22-25 Mayıs tarihlerinde yapılacak Avrupa seçimleri için
baĢlattığı kampanya kapsamında Türkçe televizyon spotu da hazırlattı. AP'nin 751 üyesinin
belirleneceği seçimler için hazırlanan videoda, oy kullanma çağrısı yapılırken, "Kararları
kimin vereceğine siz karar verin" sloganı kullanıldı.
Yunanistan ödül bekliyor
Hürriyet
Yunanistan, AB Komisyonu ve IMF rakamlarla oynadığı için kredi vadelerinin uzatılıp
faizlerin indirilmesini talep ediyor. Yunanistan hükümeti, mali yardımların arttırılması için
Euro Bölgesi'ndeki ortaklarıyla pazarlık masasına oturdu. Atina yönetimi, kredi faizlerinin
düĢürülmesini ve vadesinin de 30'dan 50 yıla çıkarılmasını istiyor. Euro Grubu'nun maliye
bakanları 2012 yılının kasım ayında, tasarruf tedbirlerinin etkisini göstermesi ve bütçenin faiz
dıĢı fazla vermesi Ģartıyla bu kriz ülkesine ek yardım yapılabileceğini duyurmuĢlardı.
Çubarov hapsedilebilir
Trt Türk
Kırım Tatar Milli Meclisi BaĢkanı Refat Çubarov, kendisi hakkında cezai soruĢturmanın
açıldığını bildirdi. Refat Çubarov, 5 Mayıs tarihinde Akmescit‟te yapılan basın toplantısında,
“Benden baĢka daha bir kiĢi hakkında cezai soruĢturmanın açıldığını biliyorum. Bu kiĢinin
kim olduğunu kesin bilmiyorum, ama tahmin edebiliyorum” dedi.
Rusya'nın Ukrayna Krizindeki Tutumu- Financial Times
Gazete, Rusya'nın Ukrayna krizindeki tutumu nedeniyle Brüksel'in artık boru hattı projelerini
askıya alma fikrini düĢündüğünü yazdı. Haberde, hem Ukrayna'yı hem de Türkiye'yi by-pass
3
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
ederek Karadeniz'in altından Avrupa'ya doğalgaz taĢıması planlanan Güney Akım boru hattı
projesinin tehlikeye girdiği belirtiliyor.
Gazeteye konuĢan Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger,
"Ukrayna'da yaĢananların ardından Rusya ile boru hattı müzakereleri konusunda bir yıl
önceye kıyasla daha savunan konumundayız" dedi ve "Gazprom'a ayrıcalık tanımak
önceliklerim arasında değil" ifadesini kullandı.
Haberde, Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı öncesinde AB'nin Gazprom'a bazı ayrıcalıklar
tanımaya hazırlandığı, ancak siyasi geliĢmelerin boru hattı görüĢmelerini de olumsuz
etkilediği belirtiliyor.
Gazetenin haberinde boru hattı projelerine bağlı çıkarların, AB üyelerinin Rusya'ya
yaptırımlar konusunda anlaĢamamasına da neden olduğu belirtiliyor ve "Almanya,
Bulgaristan, Ġtalya ve Avusturya gibi Güney Akım hattını en çok isteyen AB üyeleri aynı
zamanda Rusya'ya yaptırımlar konusunda en çekingen davranan ülkeler oldu" deniyor.
Kuzey Ġrlanda'da referandum beklentisi- Guardian
Guardian gazetesinde, eski Ġrlanda Cumhuriyet Ordusu IRA örgütü yöneticisi ve Kuzey
Ġrlandalı Sinn Féin partisinin lideri Gerry Adams'ın serbest bırakılmasının ardından nasıl bir
süreç izlenebileceği ele alınıyor.
Makalede, Adams'ın tutuklanmasıyla birlikte bir süredir unutulmuĢ olan Kuzey Ġrlanda
meselesinin tekrar gündeme geldiği belirtiliyor.
Yazıda, Adams'ın serbest kalır kalmaz ilk açıklamasında "Polis güçlerine güveniyoruz"
demesinin önemli bir adım olduğunun altı da çiziliyor ve "ġimdi herkesin bir adım geri
çekilip barıĢ sürecini nasıl iĢleteceğini düĢünmesi gerek. Kuzey Ġrlanda'nın acılı geçmiĢiyle
yüzleĢmek zorundayız" deniyor.
Yazı Ģöyle devam ediyor: "GeçmiĢin yaralarını sarmak için baĢlatılacak her giriĢim ortak bir
geleceğe dayanmalı. Bunun için de Kuzey Ġrlandalıların kendi gelecekleri hakkında
referandumla karar vermesine izin verilmeli. Son birkaç günde yaĢanan gerginliklerden
olumlu bir geliĢmenin çıkmasını ümit etmeliyiz."
Eski Belediye BaĢkanları Ne Tür Yükümlülükler Üstlenebilir? - Die Welt - Jens MeyerWellmann
-Henning Voscherau ve Ole von Beust Gazprom ve Türkiye Devleti ile ĠĢ Birliğine Gittikleri
Ġçin EleĢtiriliyor. Kamu Hukukçusu Karpen'e Göre "Sorunlu", Aslında Sorgulanabilir Bir
Faaliyet-Hamburg'un eski Belediye BaĢkanları Henning Voscherau (SPD) ve Ole von Beust (CDU)
bugünlerde sert eleĢtirilere maruz kalıyor. Voscherau 2012'den bu yana, Almanya, Ġtalya ve
Fransa ortaklığındaki Rusya'dan Karadeniz üzerinden Bulgaristan'a kadar uzanacak bir boru
4
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
hattı inĢa etmeyi hedefleyen Rus Ģirketi Gazprom'un hisselerinin yüzde 50'sine sahip olduğu
Güney Akım Transport B.V. Ģirketinin Yönetim Kurulu BaĢkanı.
Ole von Beust için de benzer bir durum geçerli. Beust, YeĢiller eski MüsteĢarı Rezzo
Schlauch ile birlikte iki buçuk yıldır bir Türk kamu kuruluĢu olan yatırım ajansı ĠSPAT'a
danıĢmanlık yapıyor. Türkiye'nin BaĢbakan Erdoğan yönetiminde örnek bir demokrasi
olmamasının von Beust açısından bir sorun teĢkil etmediği anlaĢılıyor. Oysa Federal Almanya
CumhurbaĢkanı Joachim Gauck'un bu haftaki sert eleĢtirisi, Türkiye'nin demokrasiyi ne kadar
ciddiye aldığı sorununu yeniden gündeme taĢıdı.
Ġki eski belediye baĢkanına sert eleĢtiri, Anayasa hukukçusu ve eski CDU Eyalet Milletvekili
Profesör Ulrich Karpen'den geliyor. Politikacıların görevlerinden ayrılmalarının ardından
genel olarak yeni bir görev üstlenmeden önce bir süre beklemelerini telkin eden Karpen,
"Almanya'da maalesef bununla ilgili bir kural yok." diyor. Voscherau ve von Beust'un
Gazprom ve Türkiye adına iĢ yapmalarını "sorunlu", hatta aslında sorgulanabilir bulan
Karpen, "Ġki hükûmet de bizim demokrasi anlayıĢımıza uygun değil. Rusya insan hakları
düĢmanı, devletler hukuku ihlalcisi olma yolunda ve Türkiye de hâlihazırda otokrat bir yöne
kayma eğiliminde. Hamburg'un eski belediye baĢkanının böyle bir hükûmete hizmet etmesini
uygun bulmuyorum." diyor.
Voscherau, kendisine yöneltilen eleĢtirileri geri çevirerek "Hamburglular yüz yıllardan beri
özgür, barıĢçıl mal takasının tüm katılımcıların çıkarlarına hizmet ettiğini bilirler. KarĢılıklı
ekonomik bağımlılık köprüler oluĢturur ve barıĢı güvence eder. Burada ailelerin ve Ģirketlerin
ihtiyaçlarının güvence altına alınması söz konusudur ki bu çok açık bir Ģekilde Almanların
çıkarınadır." diye konuĢtu. Voscherau, lobi çalıĢmalarının Güney Akım Transport B.V.
Ģirketinin görev alanına girmediğini kaydederek 2014 yılının sonuna kadar yükümlülük altına
girdiğini belirtti.
ġu anki görevinin eski vazifesiyle ters düĢtüğü görüĢünde olmadığını belirten Voscherau,
birkaç yıl demokratik sorumluğun ardından ömür boyu meslek yasağı konulmasının
"Anayasa'ya aykırı ve demokrasimiz için yapıcı olmayacağı Ģüphe götürmez." ifadesini
kullandı.
Ole von Beust da Türkiye hükûmeti için çalıĢmasına karĢı eleĢtirileri geri çevirerek "Türkiye
10 yıldır hızlı bir ekonomik ve toplumsal geliĢme kaydediyor. Bu süreçte genç ve yaĢlılarla
büyük Ģehirlle kırsal çevreler arasında Ģiddetli ihtilaflar yaĢanıyor. Gelenek ve modern, Batılı
düĢünce tarzı ve katı dindar düĢünceler kısmen çok saldırgan bir Ģekilde birbirleriyle çatıĢıyor.
Bu sürecin bugün Almanya'da geldiğimiz aĢamayla ölçülmesi küstahlığına kapılınmaması
konusunda uyarıyorum." diye konuĢtu. Erdoğan'ın eĢ cinsellerle ilgili son ifadelerinin de
bizzat eĢ cinsel olan Beust'un görüĢünü değiĢtirmediği anlaĢılıyor. Eski Senato BaĢkanı,
"BaĢka ülkelerin kendi kendilerini gelĢtirmelerine rıza göstermeliyiz." diyen Beust,
danıĢmanlık yaptığı ajansın, Avrupa Birliği ile müzakereler ve daha sonrasında olası üyelik
konusunda da Türkiye'deki değiĢimi desteklediğini belirtti.
FDP Meclis Grup BaĢkanı Katja Suding de eski belediye baĢkanlarının siyasetten sonra
ekonomik alanda çalıĢabilmeleri gerektiği görüĢünde. Suding, "Lakin yeni göreve baĢlamadan
önceki bekleme döneminin ne kadar olacağı veya bunun demokratik yapıları sorgulanan
devletlerde olup olmayacağı, bir inandırıcılık ve sorumluluk bilinci meselesidir. Bu konuda
daha fazla duyarlılık arzu ediyorum." dedi.
5
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Gauck Gereğinden Fazla Öfke Yaratıyor - Frankfurter Allgemeine Zeitung-Internet Volker Zastrow
Federal Almanya CumhurbaĢkanı Gauck, Almanya‟nın dıĢ siyasi iliĢkilerine hareket
getirmeyi biliyor; örneğin KıĢ Olimpiyat Oyunları kapsamında Rusya‟yı ziyaret etmeyi
reddetmiĢ ve bu davranıĢı Moskova tarafından çok eleĢtirilmiĢti. Gauck‟un kararı Almanya‟da
da iyi karĢılanmamıĢtı. Ancak Olimpiyat Oyunları sırasında Ukrayna‟daki durum gittikçe
kötüleĢiyordu. Bugünkü duruma bakıldığında da Gauck‟un o zamanki kararını artık
eleĢtirecek kimse kalmamıĢtır herhâlde.
Ancak Gauck baĢka ülkelerde de sorunlara yol açıyor. Örneğin Türkiye‟de demokrasiyle ilgili
bir ilerleme yok. Gauck, Türkiye ziyareti sırasında Türkiye‟deki temel sorunları açık bir dille
eleĢtirdi. Gauck‟un fikirleri Türkiye BaĢbakanı Erdoğan tarafından “iç meselelere müdahale”
olarak değerlendirildi. Ayrıca Türk hükûmetine yakın olan basın çok sert ve abartılı bir
Ģekilde Gauck‟un beyanlarını eleĢtirdi. Fakat yaptığı açıklamada Gauck her zaman yaptığı
gibi fikrini söylediğini ve dürüst eleĢtiride bulunduğunu ileri sürdü. Gauck, Türkiye‟de
Erdoğan‟ın bugünlerdeki siyasetini eleĢtirdi. Ancak Gauck, açıklamalarını ülkesini temsilen
yaptığı için bu durum rakibi olan ülkelerde Almanya karĢıtı duyguları artırmak için
kullanılabilir. Diğer taraftan Gauck‟un gittiği her ülkede ikiyüzlü davranması ve kötü oyunlar
karĢısında iyimser bir yüz ifadesi takınması da yanlıĢ bir davranıĢ olur.
Avrupa savaĢ riskiyle karĢı karĢıya mı?- Gavin Hewitt, BBC
Avrupa bir yıl dönümünün eĢiğinde.
9 Mayıs Rusya'da Nazilerin yenilgisinin yıldönümü.
BaĢka yerlerde bu Avrupa Günü olarak kutlanıyor.
Daha sonra bu yaz Avrupa'nın liderleri 1. Dünya SavaĢı'nın patlak veriĢinin 100. yıldönümü
birlikte hatırlayacak.
Ġkinci Dünya SavaĢı'nın baĢından bu yana da 75 yıl geçti.
DeğiĢen dünya
Son zamanlara kadar Avrupalılar artık tarihin ağırlığının üzerlerinden kalktığını kabul
ediyordu.
Yeni ittifaklar ve kurumlar yeni bir savaĢı imkânsız yapmıĢtı.
Artık sınırlar asla kuvvet kullanılarak değiĢtirilmeyecekti.
Ama Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi ile son 20 yılın varsayımları bir bir çöpe atılır oldu.
Ancak Avrupalı liderler hala yeni realiteyi kabul etmede güçlük çekiyor.
Rüya geçecek ve tekrar tanıdıkları dünya geri dönecek gibi davranıyorlar.
Strateji arayıĢı
YavaĢ yavaĢ Avrupa tehlikenin farkına vardı.
Ancak Avrupa'nın liderleri krizi etkilemede yine baĢarısız oldu.
Onlar olayları değil, olaylar onları Ģekillendiriyor.
Bir kez bile, Rusya Devlet BaĢkanı Putin'i duraksamaya sevk edecek Ģekilde hareket etmiĢ
değiller.
Rus varlıklarını dondurma veya vize yasaklama yolunda atılan her adım zorlu ve
inandırıcılıktan uzak olmuĢtur.
Ukrayna'da hükümranlık sorunu
Böylece görece kısa bir zamanda doğu ve güney Ukrayna destabilize olmuĢtur.
6
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ukrayna artık kendi topraklarında hükümran bir devlet olarak çalıĢamaz durumda.
Ukrayna hükümet binalarını ele geçirme ve iĢgal operasyonları oldu.
Washington ve Avrupa'nın görüĢü bu olayların Rusya tarafından dikkatle yönlendirilmiĢ
olmasıdır.
Avrupa'nın en çok tekrarladığı "ciddi sonuçlar" tehdidinin fiili zeminde hiçbir etkisi olmadı.
Yaptırım tehdidi
Avrupa'nın olayları etkilemek için sadece bir kartı vardı.
O da geniĢ kapsamlı ekonomik yaptırımlar.
Ancak Almanya'nın iĢ çevreleri bunu engelledi.
6.000'den fazla Alman Ģirketi Rusya'da iĢ yapmakta.
Bunlar daha sert yaptırımlara Ģiddetle karĢı çıktılar.
ĠĢ dünyasının Ukrayna'daki olaylardan etkilenmemesini istiyorlar.
Euro bölgesindeki krizin mirasından kaçmak için mücadele eden Ġspanya ve Ġtalya gibi
ülkeler de anlamlı yaptırımlar için hiç iĢtahlı değil.
Bu da bize tarihi geri getiriyor.
Avrupa'da savaĢ riski
Olaylar kendi ivmesinde geliĢiyor.
Kenarda durmanın bir getirisi yok.
Cinayetler döngüsü intikam ister.
Almanya anahtardır.
Bir çözüme yönelik baĢka bir uluslararası konferans düzenlenmesi için tüm diplomatik
gücünü ortaya koyuyor.
Ama kriz giderek sahadaki olaylar tarafından tahrik ediliyor.
Risk, Avrupa'da yeni bir savaĢ.
AFRİKA GÜNDEMİ
Güney Sudan'da güvenlik koridoru anlaĢması
Trt Türk
Güney Sudan Hükumeti ve muhalifler, insani yardımların ulaĢtırılması için güvenlik
koridorları açılması konusunda anlaĢtı. Etiyopya'nın baĢkenti Addis Ababa'da imzalanan
anlaĢmaya göre, ülkedeki çatıĢmalardan en çok zarar gören bölgelere insani yardım
ulaĢtırılması için güvenlik koridorları açılacak.
Nijerya’da kaçırılan kız çocukları için korkunç iddia
Euronews
Nijerya‟nın Borno eyaletinde geçtiğimiz ay 200 kadar kız öğrencinin kaçırılmasını Boko
Haram örgütü üstlendi. Radikal Ġslamcı örgüt, kendilerine yakın internet sitelerinde paylaĢtığı
görüntülü bir mesajda, kız çocuklarını köle olarak satacağını duyurdu.Nijerya CumhurbaĢkanı
Goodluck Jonathan, dün sabah yaptığı açıklamada, kızların bulunması için Amerika BirleĢik
Devletleri BaĢkanı Barack Obama‟dan yardım talep ettiğini belirtmiĢti.
7
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Güney Afrika hükümeti sendikaların grevi sürdürme kararına tepkili
Euronews
Güney Afrika Cumhuriyeti‟nde maden iĢçilerinin grevinde iki hafta geride kaldı. Ancak
sendikalar ve iĢveren arasında henüz uzlaĢmaya varılamaması hükümetin tepkisini çekti.
Dünya platin üretiminin yüzde 40‟ını gerçekleĢtiren ülkede üç büyük maden Ģirketi greve
giden 70 bin iĢçi için yüzde 10 oranında zam teklifinde bulundu. Ancak sendikalar 2017‟ye
kadar en düĢük ücreti yaklaĢık 1200 Dolar‟a çıkaracak teklifi kabul etmedi.
WHO: Çocuk felciyle ilgili uluslararası acil durum var
Hürriyet
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), çocuk felcinin dünyanın farklı ülkelerinde yayılmasının
hastalıkla ilgili uluslararası çapta acil bir durumu ortaya çıkardığını açıkladı. WHO
açıklamasında; Asya, Afrika ve Orta Doğu'daki çocuk felci salgınlarından 'olağanüstü' olaylar
olarak bahsetti. Örgüt bu soruna karĢı koordineli olarak uluslararası bir cevap verilmesi
gerektiğini belirtti. WHO, çocuk felci salgınından etkilenen ülkenin yurttaĢlarına, yurtdıĢına
gitmeleri durumunda yanlarında aĢı sertifikası bulundurmalarını önerdi.
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ
ABD, Somali Yarımadasında Stratejik Askeri Tesisin Devamlılığı için Yeni Kira
Kontratı Ġmzaladı- NY Times
Pazartesi günü Obama hükümeti Cibuti‟deki askeri üssü için 20 yıllık kira sözleĢmesi
imzaladığını açıkladı. Cibuti‟deki üs, kıtadaki tek Amerikan yerleĢimi ve Yemen ile
Somali‟deki terör karĢıtı operasyonlar için de bir konaklama bölgesi.
ABD Nijerya'da Kaçırılan Kızlar Ġçin Yardım Önerdi- BBC
ABD, Nijerya'da radikal Ġslamcı militan Boko Haram örgütü tarafından kaçırılan 200'ün
üzerinde kız öğrencinin kurtarılması için yardım önerisinde bulundu. Beyaz Saray'dan yapılan
açıklamada, kaçırma olayının "öfkeyle karĢılandığı" belirtildi ve ABD'nin kurtarma
çalıĢmalarında yardıma hazır olduğu ifade edildi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, BaĢkan
Barack Obama'nın konu hakkında bilgilendirildiğini söyledi ve ulusal güvenlik ekiplerinin
geliĢmeleri yakından izlediğini belirtti.
Suriye Muhalefeti Delegasyonuna Diplomatik Statü Tanındı- NY Times
Amerika desteğinin artırılmasını talep etmek için Washington‟a giden Suriye muhalefeti
grubuna Pazartesi günü Obama hükümetinden diplomatik statü verildi ve 27 milyon dolar
değerinde öldürücü nitelikte olmayan yardım yapıldı.
Washington’da Türk Mutfağı Tanıtımı –Voice of America
Yıllardır en iyi etnik festival seçilen geleneksel Washington Türk Festivali ve Washington
Belediyesi tarafından resmi olarak tanınan Türk Kültürü Ayı projesini hayata geçiren
Washington Türk-Amerikan Derneği ATA-DC, yeni bir program baĢlattı. Türk mutfağının
8
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
daha iyi tanınması için “Türk Mutfağı Efsanesi” adlı yeni bir kültürel kampanyanın ilk
bölümünü gerçekleĢtirdi. Türk Büyükelçiliği Kültür ve Turizm Ofisi ve Türk Hava
Yolları‟nın sponsorluğunda baĢlatılan programa ilgi yoğun.
Ġngiltere'nin etnik dokusu değiĢiyor- Times
Times gazetesi, Ġngiltere'nin etnik geleceğine dair yapılan bilimsel bir araĢtırmaya geniĢ yer
ayırdı. Haberde, 2050 yılına gelindiğinde her 3 Ġngiliz‟den birisinin etnik azınlık olacağı
belirtiliyor.
Policy Exchange tarafından yapılan araĢtırmada, son 10 yıl içerisinde Ġngiltere'nin beyaz
nüfusunun neredeyse aynı kaldığı, buna karĢılık etnik azınlık nüfusunun ikiye katlandığı
tespiti yapılıyor.
Haberde, etnik dokudaki bu değiĢikliğin siyasi arenada muhafazakârlar için tehlike çanlarının
çalması anlamına geldiği ifade ediliyor ve "Geleneksel olarak etnik azınlıklar ĠĢçi Partisi'ni
destekler. Hint kökenlilerin sadece yüzde 17'si, siyahi Ġngilizlerin ise sadece yüzde 4'ü
muhafazakârlara oy veriyor. Etnik doku değiĢtikçe muhafazakârlar da kendilerini yeni
Ġngiltere'ye göre konumlandırmak zorunda kalacak" deniyor.
YetiĢ ya Freedom House – Melih Altınok – Türkiye Gazetesi
ABD‟li düĢünce kuruluĢu Freedom House‟un (Özgürlük Evi) 2013 basın özgürlüğü
raporunda, Türkiye 62 puanla 134. Sırada yer aldı. Bu da AB adayı Türkiye‟nin Mısır, Libya,
Kırgızistan gibi ülkelerle aynı kategoride olduğu anlamına geliyor.
Bırakın yazmayı, okumanın cesaret gerektirdiği Gündem gibi gazetelerde yazdım. Hatta
sonuncusundan da “siyasi” nedenlerle tasfiye edildim. Dolayısıyla basın özgürlüğü benim için
Ģahsi bir “mesele” de. Bu yüzden Free Press Unlimited gibi, Türkiye‟deki basın özgürlüğüne
radikal eleĢtiriler getiren bağımsız kuruluĢların çalıĢmalarını da yakından takip edip
destekliyorum.
Ne var ki konuyu bu denli önemseyen biri olarak FH‟nin raporu karĢısında heyecanlanmak
Ģöyle dursun, sadece güldüm. Ne gariptir ki, medyadaki tekel konumlarıyla basın özgürlüğü
hakkında ağızlarını bile açmaya hakları olmayanlar üzerine atlayıverdiler.
Rapor, yayınlayan kuruluĢun niteliği ve araĢtırma kriterleri sorgulanmadan merkez medyailiĢikleri ve cemaatin yayın organları tarafından köpürtülmeye baĢlandı. Yiğit Özgür‟ün
“gerizekâlı” isimli karikatüründen fırlamıĢ avatarlar tarafından da twitter‟da yorumlanıyor: “A
basın özgürlüğü mü, ben biliyorum. 174. SıradaymıĢız iĢte, ne konuĢu‟yonuz!”
Dediğim gibi, zaten gülmekten konuĢamıyoruz ama bu dezenformasyonu basın özgürlüğü
adına deĢifre etmek de imtina edilemeyecek bir sorumluluk. Öncelikle, Freedom House,
janjanlı adının çağrıĢımlarının aksine, motivasyonu demokrasi ve özgürlükler olan bir kuruluĢ
değil. Ta 2. Dünya SavaĢı yıllarında ABD‟nin ulusal çıkarlarını korumak ve komünizm gibi
dönemsel tehditleri itibarsızlaĢtırmak için kurulmuĢ organik bir örgütlenme. Uluslararası
kriterlere göre, STK‟dan sayılması bile tartıĢmalı. Özgürlükler tehlikeye girdiğinde değil,
daha ziyade ülkelerin iç ve dıĢ politikaları ABD‟nin dümen suyundan çıkıp özgürleĢince
devreye giriyor. Örneğin doğal kaynakların gelirlerini, ABD‟li kartellerin tekerine çomak
9
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
sokarak halka paylaĢtıran Chavez gibi bir lider mi çıktı sahneye? FH anında beliriyor. Halkın
katledildiği, sömürüldüğü diktatörlük dönemlerinde demokrasi adına esirgediği eleĢtirelliğini,
muğlak kriterler eĢliğinde basın özgürlüğü alanında bonkörce savuruyor. Küba, Venezüella,
Nikaragua gibi onlarca örneğin hikâyesini, Yıldıray Oğur‟un pazar günü Türkiye‟de
yayımlanan makalesinden okuyabilirsiniz.
FH‟nin Türkiye‟yi hedef tahtasına oturtmasının nedeni de farklı değil. Türkiye, son yıllarda,
Mısır baĢta olmak üzere bölge politikaları ABD‟den bağımsızlaĢtırdıkça, FH‟nin gözüne her
zamankinden fazla batmaya baĢladı.
Abarttığımı mı düĢünüyorsunuz? O halde hatırlayalım. Örneğin FH, 2013 Türkiye‟sine
gazeteci de olan bazı tutuklular ve iĢsiz yazarlar gibi nedenlerle 62 puan veriyor. Bu denli
hassas olan FH, sizce Özgür Gündem‟in resmî çeteler tarafından bombalandığı, onlarca
çalıĢanının, bırakın tutuklanmayı, sokak ortasında katledildiği 1994‟te Türkiye‟ye basın
özgürlüğünden kaç vermiĢtir? “Soru mu bu” diyorsunuz değil mi? Haklısınız kıyas bile kabul
etmez. Ama FH pek sorun etmiyor böyle “Ģeyleri”. 90‟larda öldürülen 50 gazeteci için,
hepitopu üç beĢ puan kırıvermiĢ Türkiye‟nin Ģimdiki notundan, o kadarcık…
“Yahu not verme kriteriniz nedir o halde” diye sormanız anlamsız. Zira Twitter‟da Ġzzet
YaĢar'ın yazdığı gibi, FH Türkiye‟ye bakınca “yolsuzlukları yazan gazeteciler kovuluyor”
iddiasını görüyor. Ama aynı ülkede, polis istihbaratın manipülatif yolsuzluk iddialarını
yayınlamak
için
“özel”
gazetelerin
kurulduğunu
umursamıyor
mesela.
Ya da faĢizan ceza kanunlarında tutuklu gazeteciler lehine reforma giden siyasal iktidarı,
yargıdaki örgütlenmesiyle sıkıĢtıran paralel çetenin “basın faaliyetleriyle” ilgilenmiyor.
Gerçi niye yoracaklar ki kendilerini. Çevreye meyleden ülkelerin üzerinde ABD‟nin ulusal
çıkarları için Demokles‟in kılıcı gibi sallanan Özgürlük Evi‟nin Türkiye‟deki müĢtemilatı
kimlerine beĢ yıldızlı otel. Adamlar da 1984 romanında, ülkeyi mutlak bir diktatörlükle
yöneten Ingsoc partisinin mottosunu ezberletmiĢ “bizimkilere”, yılda bir kere tekmil verdirip
okutturuyor iĢte:
“SavaĢ barıĢtır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür!”
Obama “Erdoğan’ın parmağı”ndan mı korktu? – Hasan Karakaya, Yeni Akit
Bugün 1. sayfamızda “manĢet”ten verdiğimiz SĠNPAġ Holding Yönetim Kurulu BaĢkanı
Avni Çelik‟in sözleri, gerçeğin tam ifadesi...
Avni Çelik demiĢ ki;
“Ekonomik hamlelerin önü kesilmesin, gerilimler olmasın, istikrar devam etsin, önümüzdeki
20-30 yılı görelim, iĢte o zaman Türk iĢadamını kimse tutamaz!..”
Doğru bir tesbit;
“Bizi, kimse tutamaz!”
Yani, bir “reklâm‟daki sloganın ifadesiyle; “Bu Türkkler de çok oldu”lar, bundan sonra da
olacaklar!..
Peki, nasıl?..
“Ekonomik hamleler”in önü kesilmezse,
“Gerilim” olmazsa,
“Ġstikrar” devam ederse...
10
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
ĠĢte o zaman, “20-30 yıl sonrasını görebileceğiz” ve bizi kimse tutamayacak!..
Mümkün mü bu?..
Elbette mümkün!..
GEZĠ ZEKÂLILAR‟IN GÖREMEDĠĞĠ
Ne var ki;
“Batılılar”ın gözünde Türkiye, “Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülke” olduğu için,
bizi elbette rahat bırakmayacaklar sürekli “engel” olmaya, “çengel” atmaya ve “diz
çöktürmeye” çalıĢacaklar.
Hiç Ģüpheniz olmasın ki;
“7 ġubat MĠT krizi”nin altında, “Gezi KalkıĢması”nın altında, “Darbe amaçlı Kirli 17-25
Aralık Operasyonu”nun altında ve son olarak “Paralel Yapı ile Muhalefet arasındaki seçim
ittifakı”nın altında, “Türkiye‟ye diz çöktürme” stratejisi yatmaktadır!..
Biliyorsunuz; “birkaç ağacın sökülmesi” üzerine baĢlayan “Gezi KalkıĢması”nda asıl amaç;
“3. Köprü‟nün, 3. Havaalanı‟nın ve Kanalistanbul Projesi‟nin durdurulması” idi...
Söyleyin Allah aĢkına;
Bu ülkenin “yerli” insanları bu “proje”lere karĢı çıkar mıydı?.. Türkiye‟nin değiĢik
bölgelerinde ve özellikle de Ġstanbul‟da “ağaç katliamları”na, “çevre felâketleri”ne gıkını
çıkarmayan, “yeĢil katledilip villalar dikilmesine” göz yuman insanlar sırf “çevre kaygısı” ile
bu projelerin durdurulmasını isterken “samimi” olabilirler miydi?..
Tek kelimeyle, hayır!..
Amaç, baĢkaydı!..
“3. Havaalanı, 3. Köprü ve Kanalistanbul projeleri”nden vazgeçilsin ki; Türkiye, “Batı‟nın
dümen suyunda” kalmaya devam etsin, “kendi ayakları” üstünde duramasın!..
Maalesef bunu göremeyen “Gezi Zekâlılar” taifesi, “Batı‟nın oyunu”na geldiklerini fark
edemediler!..
Özellikle Almanya; “Frankfurt Havaalanı bir transit merkezi” iken, Türkiye‟nin merkez
olmasını hiç ister mi?..
527 YILIN ĠNTĠKAMI!
Geçenlerde, A Haber‟deki Yaz-Boz programında bir uzman diyordu ki; “BaĢbakan Tayyip
Erdoğan; 3. Havaalanı, 3. Köprü ve Kanalistanbul projeleri ile, 527 yılın intikamını alıyor...
Ümit Burnu‟nun keĢfi ile Batı‟nın eline geçen ticaret üstünlüğünü yeniden ele geçirmesinin
adımlarını atıyor!..
3. Havaalanı yapıldığında, uçuĢlar 1 saat kısalacak ve Ġstanbul transit merkezi olacak... 3.
Köprü yapıldığında, ortasından geçecek demiryolu ile, Türkiye; Hindistan ve Çin‟den gelecek
malların hiç duraksamadan ulaĢtırılacağı bir güzergâhın merkezi olacak... Kanalistanbul ise;
daha önceki Boğaz sözleĢmelerini kısmen rafa kaldıracağı için, Türkiye, gemilere istediği
Ģartları uygulayıp, gemilerden istediği parayı alabilecek!
Kısacası Türkiye;
Modern Ġpek Yolu‟nu yeniden diriltiyor ve Türkiye‟yi, yeniden ulaĢım güzergâhı haline
getiriyor!”
ÜMĠT BURNU‟NUN ÖNEMĠ
11
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
A Haber‟de, Ergun Diler ve Bekir Hazar‟ın sunduğu Yaz-Boz programında konuĢan
“uzman”ı dinlerken; “Erdoğan, 527 yılın intikamını alıyor” sözüne takıldı kafam... “527 yıl
önce ne oldu” ve “Ümit Burnu‟nun keĢfi” ile ne değiĢti?..
Efendim, bir adı da Fırtınalar Burnu olan Ümit Burnu, Güney Afrika‟daki Cape
Yarımadası‟nın güneydeki en uç noktasıdır.
Tarih kitaplarında, Ümit Burnu‟nu ilk keĢfeden kiĢinin Portekizli kâĢif Vasco da Gama
olduğu iddia edilse de, orayı ilk keĢfeden Müslüman denizci Ahmet bin Mâcid‟tir!..
Ümit Burnu‟nun keĢfi ile, uzun deniz yolu daha da kısaldı ve SüveyĢ Kanalı‟nın açıldığı
1869‟a kadar Avrupa ülkeleri ile Doğu ülkeleri arasında “tek deniz yolu” olarak kullanıldı.
Ümit Burnu‟nun keĢfi ile “Baharat ve Ġpek Yolu‟nun önemi” azalmıĢ, Ümit Burnu yolu ile
Portekiz‟in Lizbon Ģehrine getirilen Hint ve Çin ticaret malları, buradan Avrupa‟ya ulaĢmıĢtı.
Uzun lâfın kısası;
Ümit Burnu‟nun keĢfi ile “Osmanlı‟nın izni olmadan Hint ve Çin mallarına ulaĢamayan
Avrupalılar”ın yüzleri gülmeye baĢlamıĢtır... Yüzleri gülmüĢtür, çünkü; “Osmanlı devredıĢı”
bırakılmıĢ ve ticaret üstünlüğü Ġspanya ve Portekiz‟in Ģahsında Avrupa‟nın eline geçmiĢtir!..
SüveyĢ Kanalı‟nın açılması ile bu üstünlük bir nebze gerilese de, “deve kervanları”nın
güzergâhı olan Baharat Yolu ve Ġpek Yolu tarihe karıĢmıĢtır!..
BaĢbakan Tayyip Erdoğan; “3. Havaalanı, 3. Köprü ve Kanalistanbul projeleri” ile, “Modern
Ġpek Yolu”nu yeniden diriltmeye ve Türkiye‟yi yeniden “Ticaret merkezi” haline getirmeye
çalıĢmaktadır!..
Tabiî ki, bu bir “ufuk” ve “vizyon” meselesidir ki, “Gezi zekâlılar” ile onların “tarih
yazdığını” iddia eden muhalefette, böyle bir “ufuk ve vizyon” aramak, abesle iĢtigaldir...
Zaten böyle bir “ufuk ve vizyon”ları olsaydı “iktidar” olurlar, ya da iktidar olabilmek için
“Ġsrail ve ABD güdümlü Paralel Yapı” ile “kirli ittifak”lara girmezlerdi!..
ERDOĞAN‟IN PARMAĞI
Erdoğan‟ın “Büyük Türkiye Stratejisi”ni anlayamayan sadece “muhalefet” değil... Maalesef,
“Papyon kravatlı monĢer eskileri” de, hâlâ “Eski Türkiye‟de” kaldıklarından “Erdoğan‟ı
anlamakta” zorlanıyorlar!..
4 Mayıs Pazar günü, Fatih Altaylı‟nın köĢesinde; “bir eski diplomat”ın söylediklerini okudum
da, hem üzüldüm, hem acıdım.
DemiĢ ki;
“Alman CumhurbaĢkanı Gauck, Batı dünyasının ortak fikrini aktardı... Amerika‟da da durum
farklı değil... Meselâ geçen yıl, BaĢbakan‟ın ABD ziyareti, ikili iliĢkiler tarihinin en kötü
ziyaretiydi... Daha kötüsü olamazdı!
Erdoğan‟ın; Obama ile yaptığı son görüĢmede ABD BaĢkanı‟na parmak sallaması, toplantıda
buz gibi bir hava estirmiĢ... Sırf bu yüzden belki de bir daha Obama ile karĢılıklı görüĢmeleri
olmayacak. Bunların üzerine bir de Türkiye‟de olan biten her Ģeyin, kendisine yönelik her
olumsuz tavrın altında Batı‟yı görmesi, Batı‟yı ĢeytanlaĢtırması, Batı‟daki Türkiye, daha
doğrusu Türk hükümeti imajını yerle bir ediyor.
ABD yönetimi, Çin‟e daha doğrusu transpasifik projesine odaklı. BaĢkan Obama da Ġran
meselesini halletmek istiyor ve Ġran‟la barıĢıp Ġran‟a giden lider olmak istiyor. Aynı, Çin‟e
giden Nixon gibi... Türkiye umurlarında değil... ĠliĢki sürer ama çok düĢük düzeyde gider.
12
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Zaten ABD, Ġran ile barıĢırsa, Türkiye‟nin stratejik önemi de yüzde 70 azalır. Çünkü herkes
biliyor ki, Ġran bölgede çok daha etkin. Bölgede Ġran isterse barıĢ olabilir. (...) Benim
gördüğüm Ģudur: Bundan böyle Avrupa‟da Türk hükümetinin elini sıkacak çok az lider vardır.
Sıcakkanlılıkla sıkacak kimse ise artık yoktur.”
ĠRAN, DĠK DURMASAYDI!
Fatih Altaylı‟nın konuĢtuğu “diplomat eskisi” kimdir, bilmiyorum ama; bir “halt”tan
anlamadığı ortada!..
“Obama‟nın Ġran‟la barıĢmak istediği”nden, çünkü, Ġran‟ın “bölgede etkin” olduğundan söz
ediyor...
Peki ama, niye sormuyor;
Ġran, bu noktaya nasıl geldi?.. ABD ve Avrupa karĢısında “dik” durarak mı, “yamularak”
mı?..
Ġran, son 35 yıldır “Emperyalist ABD ve Avrupa” karĢısında “dik” durdu ki, bugün ABD ve
Avrupa, Ġran‟ın önünde “eğilme” noktasına geldi!..
Peki, Erdoğan‟ın Ģahsında Türkiye ne yapıyor?.. “Obama‟ya parmak sallayacak” kadar bir
“özgüven”i var ki; ABD ve Avrupa bundan rahatsız!.. Erdoğan; “Yola gelmeyen, kontrol
edilemeyen, diz çöktürülemeyen bir çılgın adam” ki; onun “projelerinin hedefi”ni gören ABD
ve Batı,Ģimdi Ġran‟a yanaĢmaya” çalıĢıyor!..
Haa, yine “yanlıĢ” yapıyorlar, yine “hayal kırıklığı” yaĢayacaklar, o baĢka... Çünkü,
“geleceğin dünyası”nda; içinde “Türkiye‟nin olmayacağı” hiçbir proje, hiçbir strateji baĢarıya
ulaĢamaz!..
“Hayati projeler” gerçekleĢtirildiğinde,
Avni Çelik‟in dediği gibi;
“Türkiye‟yi kimse tutamaz!”
Yeter ki;
“Ġçeriden çelmeleme” ve “sırtımızdan hançerleme” olmasın!..
Türkiye, “çok olacak”, çoook...
Bugün, “Obama‟ya parmak sallayan” Erdoğan, yarın “el sallayacak!”
“Good bye America”.
Tencere-Tava çalarken, AK Parti‟ye oy verince!
Bugün, bana “ilginç” gelen bir olayı sizlerle paylaĢmak istiyorum... Ġstanbul‟un
Büyükçekmece ilçesinde bir “aile” vardır... Bu aile, “tencere-tava” çalarak “Gezi
kalkıĢması”na destek vermiĢtir.
Ne var ki, “30 Mart seçimleri” öncesinde, bazı “gerçek”leri görmüĢler ve “180 derecelik bir
dönüĢ” yaparak, “AK Parti‟ye oy vermeye” karar vermiĢler, seçim sürecinde hem “ev”lerini,
hem de Cafe”lerini, “AK Parti‟nin mahalle toplantıları”na açmıĢlar, dolayısıyla, “ailece”
tanıĢtıkları “CHP adayı Hasan Akgün‟ü fena halde kızdırmıĢlar”dır!..
Seçimleri tekrar Hasan Akgün kazanınca da!.. “Vayy, siz misiniz bize bunu yapan, o halde
çekin cezanızı” denilmiĢ ve “AK Parti‟ye çalıĢan aile”nin çalıĢtırdığı “Cafe” kapatılmıĢ ve
üstelik “9 bin lira da ceza” kesilmiĢ!..
“Aile”nin ve “Cafe”nin adını vermiyorum ki, daha fazla “zulüm” görmesinler!..
13
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Bu olayı anlattım ki, “zihniyet farkı”nı göresiniz!.. Gördüğünüz gibi; “CHP‟ye oy vermeyen”
AK Partililer, ceza üstüne ceza yerken; “AK Parti‟ye oy vermeyen” ve hatta “sırtından
hançerleyen” Paralel Yapı elemanları, hâlâ at oynatıyor!..
Gerçekten “çok saf”ız!..
Basın özgürlüğü sorunu irtifa kaybettiriyor – Sedat Ergin – Hürriyet
ABD‟nin baĢkentinde geçen perĢembe günü üç ayrı mekânda yapılan ve Türkiye‟nin de konu
edildiği üç ayrı açıklama aynı teĢhiste birleĢiyor: Basın özgürlüğü alanında yaĢanan sorunlar
Türkiye‟de demokrasiyi geriye götürüyor...
1) ABD‟nin eski dıĢiĢleri bakanlarından Madeleine Albright, The Brookings Institution adlı
saygın düĢünce kuruluĢunda verdiği konferansta basın özgürlüğü alanında “rahatsız edici
olgular”dan söz etti.
2) 1941 yılından bu yana dünyada temel hak ve özgürlüklerin seyrini izleyen Freedom House
adlı kuruluĢ, her yıl yayımladığı küresel basın özgürlüğü endeksinin sonuncusunda Türkiye‟yi
“kısmen özgür ülke” statüsünden “özgür olmayan ülke” statüsüne indirdi.
3) Kamu diplomasisinden sorumlu ABD DıĢiĢleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, Freedom
House raporuna destek verdi ve Obama yönetiminin Türkiye‟de basın özgürlüğünün durumu
konusunda “kaygıları bulunduğunu” açıkladı.
***
Geçen cumartesi günkü yazımızda Albright‟ın sözlerini ayrıntılı bir Ģekilde değerlendirmiĢtik.
Bugün diğer iki açıklamaya odaklanalım.
KuruluĢun 2014 dünya basın özgürlüğü atlasında Türkiye, Libya, Güney Sudan, Ukrayna ve
Zambia ile birlikte statüsü düĢürülen ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye, geçen yıl basın
özgürlüğünde 56 “kötü puan” alırken, bu yıl kötü puanı 62‟ye çıkmıĢ. Türkiye 197 ülkenin
raporlandığı sıralamada 134‟üncü sırada yer alıyor.
Freedom House, bu yıl ABD‟nin de notunu kırmıĢ. Nedeni, Obama yönetiminin özellikle
ulusal güvenlikle ilgili konularda basına bilgi akıĢını önlemeye dönük çabaları...
***
Bu yılki raporun dikkat çeken bir yönü, “patronlar üzerinden içerik kontrolü” konusunun
önemli bir sorun olarak ele alınmıĢ olması.
Rapora göre, ekonomik faktörler medyanın bağımsızlığının sınırlanmasında kilit bir rol
oynayabiliyor. Bu sorun, sahiplikteki değiĢikliklerin editoryal içeriği etkilemesinde
gözlenebiliyor. Bu bölümde, Türkiye “basın özgürlüğünün kilit medya mecralarındaki yeni
patronlar tarafından tehdit edildiği ülkeler” arasında gösteriliyor.
Raporda Türkiye‟de basın özgürlüğü ikliminin 2013 yılı boyunca belirgin bir Ģekilde
kötüleĢtiği, gerek Taksim Gezi olayları, gerek 17 Aralık yolsuzluk soruĢturmaları sürecinde
çok sayıda gazetecinin iĢinden olduğu belirtilerek, “ĠĢten atmalar, hükümet ve birçok medya
patronu arasındaki yakın iliĢkiyi ve bunun gazeteciler üzerinde oluĢturduğu resmi ya da
gayriresmi baskıyı öne çıkardı” deniliyor.
Milliyet gazetesindeki “yüksek profilli” iĢten çıkarma olaylarının gündeme getirilmesi, ayrıca
Sabah gazetesindeki benzer tasarrufların hatırlatılması raporun dikkat çekici bir baĢka noktası.
***
14
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġlginç bir geliĢme, aynı gün ABD DıĢiĢleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz‟ın bu raporu
hazırlayan uzmanlarla birlikte Washington‟daki Yabancı Basın Merkezi‟nde bir basın
toplantısı düzenleyip, Obama yönetiminin de eleĢtirildiği rapora destek çıkması oldu. Frantz,
bundan iki hafta kadar önce Ġstanbul‟a gelerek basın özgürlüğünün durumunu yerinde
incelemiĢti.
Frantz‟ın açıklamaları aslında Albright‟ın Brookings‟teki konuĢmasına hâkim olan övgüeleĢtiri dengesini yansıtıyor. Geçen 12 yıl içinde hükümetin gerçekleĢtirdiği bir dizi önemli
atılımı kuvvetli ifadelerle öven Frantz, ancak bugün “kaygı duyulan konular” olduğunu da
belirterek, “Eski tabuların yerini yeni tabuların aldığını görmek istemiyoruz” dedi ve ekledi:
“Bir zamanlar olduğu gibi canlı, kuvvetli, özgür ve bağımsız bir basın olmalıdır.”
Buradaki “bir zamanlar olduğu gibi” vurgusu, Washington‟da basın özgürlüğü açısından
geçmiĢin artık daha iyi bir dönem olarak algılanmaya baĢladığının bir ifadesidir.
Özellikle 17 Aralık sonrasında bir “geriye gidiĢ” olduğunu da vurgulayan Frantz,
“Washington‟da Obama yönetiminde kaygı yaratan, bu geriye gidiĢtir. Ġstanbul‟a gitmenin
nedenlerinden biri de bu kaygılardı” diye konuĢtu.
Türk medyasında mülkiyete iliĢkin yapısal değiĢiklikleri ve bunun uzun dönemli sonuçlarını
da yine “kaygı verici” bir diğer alan olarak sıraladı Frantz ve Ģöyle dedi: “Türk medyasında
bir kutuplaĢma gördüm, bu da çok rahatsız edici. Ayrıca, gazetecilerin iĢlerini yaptıkları için
iĢlerinden olması da yanlıĢ bir Ģey. Bu da dostu ve müttefiki olarak Türkiye‟ye iletmeye
çalıĢtığımız bir konudur.”
***
Varacağımız sonuç, Türkiye‟de basın özgürlüğü alanında iĢlerin kötüye gittiği konusunda
Washington‟da yönetimden düĢünce kuruluĢlarına, Kongre‟den basına kadar her katmanda
tam bir konsensüsün yerleĢmiĢ bulunmasıdır. Washington‟da bundan dört-beĢ yıl öncesine
kadar bu meselede böylesine kuvvetli bir konsensüsün belirmesi düĢünülemezdi. KuĢkusuz
bu bakıĢ, AK Parti hükümetinin demokrasi siciline bir eksi puan olarak tahvil oluyor.
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ
Heyelanın ardından Afgan afetzedeler hükümete tepkili
Euronews
Afganistan‟ın BadahĢan vilayetinde cuma günü meydana gelen heyelanın ardından hükümetin
yeterli düzeyde yardım ulaĢtıramaması bölge halkının tepkisine yol açtı. YaklaĢık 300 ev
toprak altında kaldığı Abi Barik köyünde, köylüler arama kurtarma çalıĢmalarını kendi
imkânlarıyla sürdürüyor. Ölü sayısına dair henüz resmi açıklama yapılmazken, toprak altında
500 ila 2.700 kiĢinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Maksadımız projelerden alınan payın artırılması
Anadolu Ajans
CumhurbaĢkanı Abdullah Gül, Gürcistan ziyaretine iliĢkin, "Maksadımız 1,5 milyar dolar
düzeyinde seyreden ticaret hacmimizin, 1 milyar dolara yaklaĢan Gürcistan'daki
yatırımlarımızın ve firmalarımızın bu ülkedeki hidroelektrik santrali, otel ve toplu konut gibi
altyapı projelerinden aldıkları payın artırılmasıdır" dedi.
15
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
G.Kore: Batık gemide arama yapan dalgıç öldü
BBC Türkçe
Güney Kore'de 260 kiĢinin ölümüyle sonuçlanan gemi faciasının ardından arama
çalıĢmalarına katılan sivil bir dalgıç hayatını kaybetti.
NATO ve Japonya bireysel iĢbirliği programını baĢlatıyor
Rusya’nın Sesi
Japonya ve NATO arasında ortaklık programı imzalanacak. Ġmzalama töreni, Japonya
BaĢbakanı ġinzo Abe‟nin bugün Brüksel‟de NATO Genele Sekreterliği ziyareti sırasında
düzenlenecek.
ORTADOĞU GÜNDEMİ
Yemen’de Fransız diplomatlara saldırı: 1 ölü, 2 yaralı
Euronews
Yemen‟in baĢkenti Sana‟da Fransız diplomatları hedef alan saldırıda 1 kiĢi hayatını kaybetti,
iki kiĢi de yaralandı. Diplomatlar Fransız Büyükelçiliği yakınlarında kimliği henüz
belirlenemeyen silahlı kiĢilerin saldırısına uğradı. Olayda yaĢamını yitiren Fransız
vatandaĢının baĢkentteki Avrupa Birliği misyonunda görevli olduğu belirtildi. Yaralananlar
arasında aracı kullanmakta olan Yemenli Ģoför de bulunuyor.
Sisi: Ġhvan diye bir Ģey olmayacak
Al Jazeera
Mısır‟da 26-27 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaĢkanlığı seçimi yaklaĢırken, en güçlü aday olarak
gösterilen darbe lideri ve eski Genelkurmay BaĢkanı Abdulfettah Sisi, "Seçimi kazanırsam
Müslüman KardeĢler artık Mısır'da var olmayacak" dedi.
Esed güçlerinin operasyonunda 56 kiĢi öldü
Anadolu Ajans
Suriye Ġnsan Hakları Örgütü (SNHR), BeĢĢar Esed'e bağlı ordu güçlerinin çeĢitli kentlerde
muhaliflere yönelik düzenlediği operasyonlarda 11'i çocuk olmak üzere 56 kiĢinin öldüğünü
açıkladı.
ABD'den Suriyeli muhaliflere diplomatik misyon onayı
Anadolu Ajans
ABD DıĢiĢleri Bakanlığı‟ndan yapılan açıklamada, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal
Koalisyonu‟nun (SMDK) ülkede resmi olmayan irtibat bürosunun statüsünün değiĢtirilerek
resmi diplomatik misyon açmalarının onaylandığı bilgisi verildi.
Belücistan'da operasyon: 10 ölü
Dünya Bülteni
16
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Pakistan'ın güneybatısında bulunan Belücistan bölgesinde ayrılıkçı gruplara yönelik bir
operasyon düzenlendi. Operasyonda ayrılıkçı gruplara mensup 10 kiĢinin öldürüldüğü
açıklandı.
Esad Ġran'dan Klor Bombası Mı Alıyor?- Daily Telegraph
Ġngiliz gazetesi, Ġran'ın Suriye'ye kimyasal silah sağladığı yönünde Ģüpheler olduğunu yazdı.
Gazetenin haberinde, Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait askeri kargo uçaklarının Ġran
havalimanlarında uydu fotoğrafları ile görüntülendiği belirtiliyor.
Ġran'ın Çin'den sipariĢ ettiği 10 bin klor bombası baĢlığının bir kısmının Suriye'ye sevk
edilmiĢ olabileceği söylenen haberde, "Batılı yetkililer Suriye askeri kargo uçaklarının Ġran ile
rutin kullanılan uçuĢ hatları oluĢturduğunu söylüyor" deniyor.
Haberde Batılı güçlerin istihbaratlarına da yer veriliyor ve Esad rejimi ile Ġran arasındaki
askeri kargo trafiğinin Ocak ayının sonunda baĢladığına dikkat çekiliyor.
Esad rejiminin muhaliflere karĢı düzenli olarak klor bombası kullandığı yönündeki iddiaların
BirleĢmiĢ Milletler gözlemcileri tarafından incelendiği de haberde hatırlatılıyor.
Genelkurmay istihbaratı ve Ġran Devrim Muhafızları – Gültekin Avcı - Bugün
Ġran istihbarat topluluğu VEVAK'ın en belirleyici ve elit seksiyonu olan Devrim Muhafızları
Ordusu (DMO), silahlı bir askeri aparat olmakla birlikte oldukça etkili bir istihbarat servisidir.
Ġran'ın Türkiye faaliyetleri, Devrim Muhafızları bünyesindekiKudüs Gücü tarafından Türkiye
ve TSK aleyhine yürütülmektedir. Yani Ġran'ın Türkiye aleyhine yürüttüğü espiyonaj faaliyeti
Savama merkezli değil, askeri bir faaliyet olarak Devrim Muhafızları Komutanlığı merkezli
yürütülmektedir. Türk askeri birimlerinin, karakolların ve kıĢlaların bilgi, kroki ve
görüntülerinin Devrim Muhafızları'na akıĢı sağlanmaktadır. Ġran espiyonajı askeri bir faaliyet
olarak TSK'yı da hedef aldığı için konu Genelkurmay Ġstihbarat BaĢkanlığı (J-2), tüm Kuvvet
Komutanlıkları Ġstihbarat BaĢkanlıkları'nın görev ve yetki sahası içindedir.
Bu faktörler Ģunu gösterir ki:
MĠT, Ġran askeri istihbaratına karĢı kontrespiyonaj faaliyeti yürütmese bile, Türk askeri
istihbarat unsurları Türkiye'deki Ġran faaliyetlerini MĠT'e rağmen yürütmek ve takip etmek
zorundadır. Nitekim DMO Türkiye faaliyetlerinin ve Türkiye unsurlarının izinin
sürüldüğü Tevhid-i
Selam
Terör
Örgütü soruĢturması Genelkurmay
Ġstihbarat
BaĢkanlığı tarafından da yakından takip edilmiĢtir. Havuz medyası pür telaĢ Selam Terör
Örgütü soruĢturmasını deĢifre ederek faal Ġran hücrelerine alarm vermiĢ oldu.
Deliller karardı, devlet içindeki Ġran ajanları vaziyet aldı ve DMO/KG Türkiye
Sorumlusu Naser Ghafari kaçtı. Devrim Muhafızları'nın Türkiye ve MĠT'teki faaliyetlerinin
soruĢturulması alenen engellense de; DMO/KG ajanlarının Türkiye'deki irtibat ve iltisakları
Genelkurmay Ġstihbarat ünitelerince iyi bilinmektedir.
"Genelkurmay'ca malum" bu konularda ölümcül sorular var.
1- Seyed Ali Akar Mir Vekili, Ġran Devrim Muhafızları Komutanlığı'nda general rütbesiyle
17
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
muvazzaf subaydır.
Ġranlı General Mir Vekili ve 90'lı yıllarda DMO/Kudüs Gücü'nün Türkiye yapılanmasını
oluĢturanHakkı Selçuk ġanlı, örgütsel bir plan dahilinde hareket ediyorlardı. Normal günlük
telefonlar dıĢında, birbirleriyle haberleĢmek için özel telefonları vardı.
Ġranlı bu generalin
Muammer Aksoy, Ahmet Taner KıĢlalı, Uğur Mumcu gibi aydınları katleden Selam Terör
Örgütü mensuplarıyla Türkiye'de yaptığı gizli toplantılar hususunda Genelkurmay Ġstihbaratı
gereken takip ve tespitleri yapmıĢ mıdır?
Bu vahim suç tablosu konusunda gerekli adli ve idari makamları bilgilendirmiĢ midir?
2- Selam Terör Örgütü soruĢturmasında; Türkiye'den Ġran Devrim Muhafızları'na bilgi
akıĢı koridorunda 4 kiĢilik derin çekirdek hücreden bahsedilmektedir.
DMO/KG'nin Türkiye ve MĠT faaliyetlerini yöneten Ġranlı General Mir Vekili, Hakkı Selçuk
ġanlı'nın yanında bu angaje 4 kiĢilik çekirdek hücre içinde eski bir milletvekilinin bilgisine
ulaĢılmıĢ. Oğlunun adını Humeyni'den mülhem "Ruhullah" koyacak kadar Ġran sevdalısı bir
milletvekili. Bu eski milletvekilini takibe alan adli kollukça, Ġran DMO/KG ile MĠT
MüsteĢarlığı arasındaki iliĢkiyi koordine ettiği belirlenmiĢ. Adli soruĢturmaya göre; bu
örgütlenme kendi aralarında birebir telefonlar kullanmakta ve belirli aralıklarla tüm
telefonlarını değiĢtirmektedir. General Mir Vekili "Hamit" kod ismini kullanırken, eski
milletvekili "Furkan" kod adıyla kayda geçmektedirler.
Anılan kiĢiler arasında kod kullanma ihtiyacının sebebi nedir?
Genelkurmay arĢivinde bu kod bilgileri mevcutmuĢ. Selam Terör Örgütü soruĢturmasında
mahkeme kararlarına istinaden yapılan teknik takip, fiziki takip ve beyanlara bakıldığında
görülen tablo bu. Bu tabloya sadece havuz medyası tarafından alelacele deĢifre edilip
karartılan Selam soruĢturmasında tesadüf etmedim.
SoruĢturma deĢifre edilmeden aylar önce, bazı askeri istihbaratçı dostlarımdan duymuĢtum.
DMO Generali Mir Vekili, eski milletvekili F.K, Umut operasyonunun kilit ismi Hakkı
Selçuk ġanlı (hapse mahkûm oldu) illegal ve elit istihbarat akıĢı sağladığını söylediler.
Lakin Selam Terör Örgütü soruĢturmasında zikredilmeyen veya ulaĢıl(a)mayan bir Ģeyi daha
söylediler ki...
O da çekirdek ekibin desteklendiği ve himaye edildiği.
Bu anlatımlar sübuta ererse, müebbetlik suçlardan bahsediyoruz farkında mısınız?
Selam soruĢturmasını acaba bu sebeple mi kararttılar?
Ġsrail’le yakınlaĢırken bilinmesi gerekenler... – Taha Kıvanç - Star
“ġu sıralarda en fazla eleĢtirilen ülke hangisi?” sorusuna cevap vermenizi istesem, herhalde
aklınıza“Ġsrail” gelmez. Tabii eğer geliĢmeleri yakından izlemiyorsanız...
Netanyahu hükümetiĢu sıralarda içeriden ve dıĢarıdan eleĢtiri bombardımanı altında; düne
kadar„müttefik‟ gözüyle baktığı, kendisine zarar vermeyeceklerini düĢündüğü çevreler,
yazarlar, siyasiler ve bürokratlar birbiri peĢi sıra politikalarını yerden yere vurmakla
meĢguller...
Türkiye‟yle arasını düzeltmeye kendisine nefes aldıracağı için önem veriyor Ġsrail...
Ġsrail kuruluĢunun 66. yıldönümünü kutluyor. Bugün öğle saatlerinde kornalar çalacak, herkes
esas duruĢa geçecek Tel Aviv‟de; bizde 10 Kasım‟larda yapıldığı gibi... Bu yıldönümünü
biraz da sıkıĢıklığını unutturma amaçlı kullanmak niyetinde hükümet...
18
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġlk beklenmedik hücum, herhalde duymuĢsunuzdur, ABD dıĢiĢleri bakanı John Kerry‟den
geldi. Birileriyle konuĢurken, “Böyle giderse” demiĢ Kerry, “Ġsrail günümüzün Güney
Afrikası olur;„apartheid devleti‟ne dönüĢür...” Ağır bir söz... Derhal kınamalar
yükseldi Netanyahu ve çevresinden; Kerry sözünü geri alır gibi oldu, ama etkisi hâlâ
sürüyor...
Ardından 1994‟ten beri Ġsrail‟le „barıĢık‟ Ürdün‟den beklenmeyen bir hücum geldi. 19911993 yılları arasında Ürdün hükümetinde dıĢiĢleri bakanlığı yapmıĢ Kamel S. Abu
Jaber, Jordan Timesgazetesinde, içinde Hitler‟in adının da geçtiği „Büyük Siyonist yalanı ve
önümüzdeki görev‟baĢlıklı zehir zemberek bir yazı yayımladı.
Hemen yazının çıktığı gün Ürdün büyükelçisi eline nota tutuĢturulmak üzere Ġsrail dıĢiĢleri
bakanlığına çağrıldı. Yazı „anti-Semitik‟ imiĢ... Ġsrail‟in Amman büyükelçiliği de, yazıyı
yayımlayan gazeteye,“Derhal özür dileyin” baskısında bulundu. Büyükelçi “Ülkemde
tatildeyim” dedi çağrıya; Jordan Times yayın yönetmeni Samir Barhoum da, “Ne özrü, az bile
yazmıĢ” diye de yorumlanabilecek bir cevapla yetindi. Ürdün Gazeteciler Cemiyeti
baĢkanı Tareq Momani de, “Burası özgür bir ülke; bugün de basın özgürlüğü günü” diye
Ġsrail‟in giriĢimini protesto etti...
En ağır darbelerden biri de, Amerikan medyasında Ġsrail‟in yakın dostlarından biri olarak
bilinen New York Times yazarı Thomas Friedman‟dan geldi... Friedman, ABD‟deki
kumarhanelerinden kazandığı milyarları Ġsrail‟e aktaran Sheldon Adelson üzerinden verdi
mesajını, „Sheldon: Ġran‟ın en yakın dostu‟ baĢlıklı makalesi ile...
“Ġran da Sheldon da Ġsrail‟in 2.7 milyon Filistinli‟nin yaĢadığı toprakları iĢgali altında tutmaya
devam edip onlara devlet kurma izni verilmesini istemiyor ve dünyanın „Bu durumda
Filistinlilere oy hakkı verilsin‟ talebine yol açıyorlar; Ġsrail buna direnince, dünyadan tecrit
ediliyor” tezini iĢliyorFriedman...
Kerry‟nin “Ġsrail eski Güney Afrika gibi „apartheid devleti‟ne dönüĢüyor” demesinin
altındaFriedman‟ın tezi yatıyor... Abu Jaber‟in „büyük Siyonist yalanı‟ ile kast ettiği de bu;
Ġsrail‟in „iki devletli‟ bir çözüme taraftarmıĢ görünmesi yani...
Sırada Ġsrail istihbarat örgütü Mossad‟ın 1989-1996 arasında baĢkanlığını yapmıĢ Shabtai
Shavitile iç istihbarat örgütü Shin Bet‟in eski baĢkanlarından Carmi Gillon var... Cumartesi
günü katıldığı bir programda, Shavit, “Ġsrail kendi yasalarını uygulamayan hukuk-tanımaz bir
ülke durumunda”deyince, onu dinleyenler arasında bulunan Gillon da, “Hükümet bu sorunu
çözmek istese Shin Bet‟e talimat vermesi yeter; örgüt için „yapılamaz‟ bir Ģey yoktur,
ancak „yapmam‟ derse hareketsiz kalır Shin Bet” diye eleĢtiriye destek çıkmıĢ...
„Bu sorun‟ dedikleri, hızını son haftalarda iyice artırmıĢ radikal Musevilerin Filistinli
hedeflere yönelttikleri saldırılar... Gazetelerde „fiyat etiketi‟ adıyla anılan bu saldırıların
sonuncusu bir camiye yapıldı ve saldırganlar caminin iç duvarlarına Ġbranice çirkin sözler
yazdılar...
Netanyahu„fiyat etiketi‟ saldırılarına güya karĢı; ancak engellemek ve saldırganları
cezalandırmak için kılını kıpırdatmıyor... Saldırganların amacı, Filistinlileri asırlardır
yaĢadıkları yerlerden göçe zorlamak...
Özet durum Ģu: Dünyanın gözünde değeri düĢüyor Ġsrail‟in...
19
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
20

Benzer belgeler