nisan 2008 bülteni pdf. - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Transkript

nisan 2008 bülteni pdf. - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
BAŞYAZI
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Ülke gündeminin giderek ısındığı şu günlerde, Nisan ayı; gerek siyaset gerek mücadele alanında hem devraldığı önemli çatışmalar hem de devamındaki önemli süreç arasında kritik bir
dönemeç olarak yerini aldı.
Bu ortamda 2008’in ilk aylarına damgasını vuran “türban krizi” ve sonrasında bir “karşı atak”
olarak nitelenen AKP’nin kapatılma davası gibi iki önemli gelişme önümüzdeki dönemin egemen siyasetinin temel tartışmaları olmaya aday görünüyor.
Bizzat iktidar tarafından sahiplenilen ve üniversitelerde türban serbestisi tartışmasıyla alevlenen türban meselesi, şaşırtıcı bir şekilde “kişisel özgürlük ve demokrasi” talebi olarak
dillendirilmektedir. Gerek İslamcı gerekse liberal çevrelerde eğitimin en temel insan hakkı
olduğu ve üniversitelerdeki türban yasağının, eğitimin önündeki başlıca engel olduğu iddiaları havalarda uçuşmaktadır.
Tartışılan türban meselesi, basitçe bir demokrasi ve özgürlük sorunu değildir. Bugün yoksulluk, çalışma zorunluluğu, yasaklar, eşitsizlik, etnik kimlik ve hatta cinsiyetleri yüzünden eğitim
hakkından mahrum kalan milyonlarca çocuğun ve gencin eğitim hakkını tartışma dışı bırakarak, eşitlik ve demokrasi talebini sadece türban üzerinden şekillendirmek, neo-liberalizm ve
ılımlı İslam politikaları çerçevesinde oluşturulmaya çalışılan egemenlik alanını kabul etmek ve
bunu emekçilerin aleyhine meşrulaştırmak anlamına gelecektir. Tam da bu nedenle AKP’nin
bu kavramlar üzerinden kendini varetmesine izin vermemek en önemli görev olmalıdır. Çünkü
bugün ülkemizde bizleri özgürlüklerden, demokrasiden ve eğitim hakkından mahrum kılan
politikaların arkasında bizzat AKP ve temsil ettiği zihniyet yatmaktadır.
AKP hakkında açılan kapatma davasında da benzer bir tavır alış kendini göstermektedir.
Kapatma davasının demokrasiye vurulmuş bir darbe olacağı iddialarını seslendiren liberal
kanat ile devletin geleneksel yapısında tutunmaya çalışan ve AKP’yi, geleneksel devletçi ve
laik yapıya bir tehdit olarak gören anlayışın başını çektiği keskin bir tartışma yürümektedir.
Bu tartışmaya dahil olabilmek ise bizim açımızdan mevcut kutuplardan birine eklemlenmekten çok öte bir duruşu gerektirmektedir.
Bugüne kadar, darbe çağrılarından medet uman, “301. Madde” gibi düşünce ve örgütlenme
üzerindeki büyük yasakları destekleyen, “kendine Müslüman” tavrıyla demokrasiyi duruma
göre eğip büken, işçi ve emekçilerin bugünü ve geleceğini ardı ardına çıkarılan yasalar ve
yasaklarla karartmaya çalışan tüm zihniyetlerin karşısında aydınlık ve emek lehine bir duruş
sergileyebilmek, gerçek bir demokratik alanın yaratılması üzerine özgün bir tartışma zeminini
oluşturabilmekle mümkün olabilir. Bu da pratikte, halktan yana politika yapanların, egemen
güçler arasındaki çatışmada figüran olmaktan uzak tutulması anlamına gelmektedir.
Tüm bu çatışmaların ortasında, yeniden meclis gündemine getirilen ve toz duman arasında
geçirilen SSGSS düzenlemeleri de hükümetin önüne koyduğu en önemli hedef olarak ortada
durmaktadır. Bu hedef, AKP iktidarının IMF ve DB gibi uluslararası sermaye kuruluşlarına
nasıl göbekten bağlı bir şekilde ilerlediğinin ve saldırı potasına emekçileri koyduğunun en
önemli göstergesidir. Neo-liberal politikalar doğrultusunda sağlık hakkını gasp eden, emekli
olmayı nerdeyse imkansızlaştıran, eşitlik ilkesini ortadan kaldıran ve emekçilerin tüm kazanımlarını gerileterek budamayı amaçlayan bu yasayı kabul etmenin imkanı yoktur. Bu yasa,
en temel hizmetlerin piyasalaştırılmasının ardından şimdi de doğrudan insan hayatı ve geleceğimizin piyasalaştırılmasının bir aracıdır. Bu yasa, tüm ücretli çalışanlar ve emekçiler için
bir ölüm yasasıdır.
Başta da belirttiğimiz gibi Nisan ayı, bu yoğun gündem dolayısıyla önemli bir dönemdir. Bu
hareketlilik içerisinde emek yanlısı politikaların, taleplerin ve mücadelelerin gerekliliği daha
da yakıcı bir hal almaktadır. Bu bağlamda İMO Ankara Şube de üzerine düşen sorumluluğun
bilinciyle ülkenin ve emekçilerin gündemine sırtını dönmeyerek, bu süreçte aktif bir kurum
olarak üstüne düşeni yapmaya devam edecektir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Ankara Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulu
2
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
TCDD Ankara Garı ve
Meydanı Yok Edilmek İsteniyor
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Çevre
Mühendisleri Odası Anara Şubesi, Mimarlar Odası
Ankara Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları
Odası Ankara Şubesi, Birleşik Taşımacılık Çalışanları
Sendikası (BTS), Ankara Milletvekilleri Yılmaz Ateş,
Tekin Bingöl, Zekeriya Akıncı ve Nesrin Baytok, katılımıyla, Ankara Garı önünde yapılacak köprülü kavşakla
ilgili 16 Nisan 2008 Çarşamba günü Gar önünde açıklama yapıldı ve inşaat alanı gezildi.
Yapılacak köprülü kavşağın projesine de bakıldığı
gezide, Platform adına konuşan BTS Genel Başkanı
Yunus Akıl, Ankara Garı’nın, Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık ettiğini, Gazi Mustafa Kemal’in, İstiklal
Mücadelesi’ni buradaki karargahından yürüttüğünü
belirtti. Ankara Büyükşehir Belediyesinin, ‘’garın tarihi
önemini göz ardı ederek, burada köprülü kavşak çalışması başlattığını’’ savunan Akıl, çalışmanın, Ankara’nın
tarihi kimliğine zarar vereceğini öne sürdü. Akıl, projenin hemen durdurulmasını istedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletevekili Yılmaz
Ateş de, inşaat çalışmasının Ankara’nın tarihi dokularından biri olan Ankara Garı’nı etkileyeceğini öne sürerek, inşaat yapımının durdurulmasını istedi. Ankara’nın
nüfusunun hızla arttığını, insanların rahat gezmelerini
sağlayacak ortamların yerine, araçların rahat geçiş
www.imoankara.org.tr
yapmalarını sağlayacak düzenlemelerin Başkentli’lerin
zararına olduğunu savunan Ateş, “TMMOB üyelerinin
bu inşaat ile ilgili yapacakları her türlü eyleme destek
vereceğiz. Hatta onların da olmadığı yerlerde de biz
eylemler yapacağız” diye konuştu.
İnşaat Mühendisleri Odası Lokali’nde de 17 Nisan
2008 Perşembe günü konuyla ilgili Basın Toplantısı
düzenlendi. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, DSP
Adana Milletvekili Mustafa Vural ve DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda Platform adına ortak basın açıklamasını İnşaat
Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan
yaptı. Her alanda ve yaptığı her eylemde olduğu gibi
İ. Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin bu projesinde de ne geçmişi ne geleceği
düşünmediğini, İ. Melih Gökçek’in zihniyeti ve yeni rant
alanları yaratma senaryolarının Cumhuriyet’in başkenti
Ankara’yı talanın başkenti haline getirdiğini, bu zihniyetten kamu yararına faaliyette bulunmasını beklemenin
elbette ki imkansız olacağını belirten Ersan, “Bu nedenle
Ankara’da yaşanan sorunların çözümüne bir nebze bile
katkıda bulunmayacak, Ankara Gar Meydanı’nı işlevsiz
kılarak kamusal alanların yağmalanmasına zemin hazırlayacak olan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Gar
Önü Katlı Kavşak Projesi”ne karşı duyuruyoruz” dedi.
ücretsiz e-mail hizmeti
3
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
18 Nisan 2008 Cuma günü ise,
TCDD Ankara Garı ve Meydanı’nda
yapımına başlanan katlı kavşak projesine “tarihi dokuyu bozduğu ve kamusal yarar sağlamadığı” gerekçesiyle
karşı çıkan Ankaram Platformu’na
üye meslek odaları, sendika ve sivil
toplum örgütleri Gar önünde toplandı ve “Demir Yolu Halkındır
Talan Edilemez”, “Gökçek Kamuya
Zararlıdır”, “Köstebek Yuvası Değil
Gar Meydanı İstiyoruz”, “Başkentte
Gökçek Garda Hendek İstemiyoruz”
döviz ve sloganlarıyla mahkeme binasına yürüdü. Yürüyüş boyunca bildiri
dağıtan eylemciler adına ortak açıklamayı Birleşik Taşımacılık Sendikası
Genel Başkanı Yunus Akıl yaptı. Akıl, Melik Gökçek
tarafından yapımına başlanan kavşak projesinin daha
önceki projeler gibi Ankara’nın tarihi dokusunu bozduğunu belirtti. Trafik sorununu çözme gerekçesiyle
başlatılan bu ve bunun gibi projelerin kamusal alanların
talanı anlamına geldiğine dikkat çeken Akıl insan haklarına, kentli haklarına aykırı olan bu projeye karşı dava
sürecini takip ettiklerini bildirdi. Açıklamada, Ankara
Barosu Kent ve Çevre Kurulu Başkanı Av. Emre Emre
Baturay Altınok ise dava sürecine ilişkin bilgiler verdi.
17 Nisan 2008 tarihli
Basın açıklamasının tam metni;
Ankara Büyükşehir Belediyesi kente ve kentliye, ilgili
olduğu alanın Cumhuriyet’in başkenti olması nedeniyle
Cumhuriyete karşı eylemlerine devam ediyor.
TCDD Ankara Garı ve Meydanı’nın, Türkiye
Cumhuriyeti’nin ve başkenti Ankara’nın oluşturulması ve geliştirilmesinde önemli bir simgesel değeri
bulunmaktadır. TCDD Ankara Garı ve Meydanı; Türkiye
Cumhuriyeti başkenti Ankara için en önemli toplanmabuluşma ve temsil değeri taşıyan, Cumhuriyet’in simgelenip vurgulandığı özel bir ilgi odağı ve kent merkezidir.
4
Ancak bugün, başkent Ankara’nın en önemli simgelerinden biri olan TCDD Ankara Garı ve Meydanı
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya
konulmak istenen bir katlı kavşak projesi ile hem delik
deşik edilmek istenmekte hem de ısrarla bir otobana
çevrilmeye çalışılmaktadır.
Bu çerçevede; kentin tarihi ve kamusal yararlar
adına yaptığımız tüm uyarılara rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi 14 Nisan 2008 Pazartesi günü tarihi Gar
Meydanı’na katlı kavşak inşaatını başlatmıştır.
Bu inşaat çalışması, en başından beri belirttiğimiz
üzere asla basit bir “trafik çözüm yolu” değil, tam tersine hem Cumhuriyetin simgesel ve tarihi değerlerine
hem de kamu ve kamusal olan her şeye karşı girişilen
bir talan teşebbüsüdür.
Trafik çözümü adı altında girişilen böylesi plansız
ve yok edici uygulamaların, taşıt sahipliği ve yoğunluğu
Ankara’dan çok daha yüksek olan birçok Avrupa başkentinde söz konusu olması dahi mümkün değildir. Çünkü
böylesi meydanlar kent dokularını oluşturan, kentlerin
tarihinin yazıldığı mekanlardır.
Cumhuriyet’in başkenti olması dolayısıyla Ankara
başta olmak üzere tüm Türkiye’de hayata geçirilmeye
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
çalışılan bu yok edici siyasi teşebbüsün kimler tarafından hangi amaçlarla uygulamaya konduğu ise en acı
örnekleriyle ortadadır.
Küresel sermayenin son temsilcisi olarak AKP ve
onun Ankara’daki temsilcisi İ. Melih Gökçek, emekten
yana olan, ulusal olan tüm değerleri tahrip etmekten
çekinmemektedir. Mutlak teslimiyet anlayışı ile tüm
yurttaş ve kent sakinleri üzerinde tek bir zihniyetin
tahakkümü kurulmak istenmekte, kente, tarihe ve
topluma dair tüm değerler eritilerek toplumsal hafıza
silinmeye çalışılmaktadır. Emperyalizme karşı emsalsiz bir başkaldırı niteliği taşıyan Ulusal Kurtuluş Savaşı
ve devamında yarattığı tüm değerler de bu kapsamda
payına düşeni almaktadır. Bu çerçevede, TCDD Ankara
Garı ve tarihi Gar meydanı da bu anlayışın son hedefi
haline gelmiş durumdadır.
Mart 2007’de TCDD tarafından çok ciddi olumsuz
gerekçelerle reddedilen bu proje, iki ay sonra, Mayıs
2007’de elden onaylanarak kabul edilmiştir. TCDD’nin
bu kadar kısa sürede fikir değiştirmesinin nedeni ise,
belediyede onay bekleyen hızlı tren projesidir. TCDD,
hızlı tren projesinin onaylanmasının diyeti olarak
Büyükşehir Belediyesi’nin katlı kavşak projesine izin
vermek zorunda kalmıştır
Yapılacak projeye dair maket incelendiğinde açıkça
görülmüştür ki, gar binasının ön tarafı bir otoban olarak
düzenlenirken arka tarafı da olduğu gibi alışveriş merkezi ve otel olarak düzenlenmiştir. Tüm tarihi ve kentsel
doku bu rant uğruna yok edilmek istenmektedir. Görüldüğü gibi bu proje asıl olarak trafik çözümünün değil,
aksine hem kentsel hafızanın hem de kamusal alanların
yok edilmesi saldırısının bir aracıdır.
Bizler meslek örgütleri olarak toplumsal sorumluluğumuzdan hareketle, uzmanlık konularımızda
bilimsel ve yasal çözüm önerilerimizle bütün bu uygulamaların takipçisi olduk. Bu saldırıya karşı üzerimize
düşen sorumluluğun bilinciyle 06 Mart 2008 tarihinde
yaptığımız basın açıklamasında Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin Gar Önü Katlı Kavşak Projesinin;
- TCDD’YE AİT KAMUSAL ALANLARIN
TALANINA YÖNELİK BİR PROJENİN ARACI
OLDUĞUNU,
- İNSAN HAKLARINA, KENTLİ HAKLARINA VE
YAYA HAKLARINA AYKIRI OLDUĞUNU,
- 3194 SAYILI İMAR YASASI’NA AYKIRI
OLDUĞUNU,
- ŞEHİRCİLİK VE KENT PLANLAMA İLKELERİNE
AYKIRI OLDUĞUNU,
- PLANLAMA BİLİMİ VE KENT MERKEZİ
DÜZENLEME İLKELERİNE AYKIRI
OLDUĞUNU,
www.imoankara.org.tr
VE HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN ULAŞIM
POLİTİKALARINA, ULAŞIM PLANI KARAR, İLKE
VE HEDEFLERİNE AYKIRI OLDUĞUNU kamuoyu
ile paylaştık.
Tüm siyasi hedeflerinin yanında bu projenin teknik anlamda da hiçbir soruna çözüm getirmeyeceğini
ısrarla söyledik. Gar Meydanı’ndaki olmayan “trafik
sorunu”nun bu proje sonucunda tam kaos haline gelerek ortaya çıkacağını, bir yöndeki trafiğin kesintisiz akışına karşılık, diğer tüm yönler için sıkışıklığın fazlasıyla
artacağını vurguladık. Büyükşehir Belediyesi’ni kente
karşı savaş açmaması konusunda ikaz ettik.
Bugün Büyükşehir Belediyesini bir kez daha uyarıyoruz: Yaptığınız tüm projelerde yaya önceliğini sağlama, şeffaflık, katılımcılık, kültür varlıklarının korunması, Cumhuriyet’in simge değerlerinin gözetilmesi,
Ankara’nın BAŞKENT kimliğinin korunması gibi konularda sınıfta kaldınız, kalıyorsunuz.
Biz Ankara’nın İ. Melih Gökçek yönetiminde özellikle AKP iktidarı döneminde belirli bir plan dahilinde
yönetildiğini biliyoruz. Ancak bu plan kentin, toplumun,
kamusal çıkarın planı değildir. Bu plan kamusal alanların yok edilmesi planıdır. Bu plan kentin ve ülkenin
talan edilmesi planıdır. Bu plan kurumsal rüşvet araçlarıyla rant projelerinin hayata geçirildiği emperyalizm ve
yerli işbirlikçilerinin planıdır.
Her alanda ve yaptığı her eylemde olduğu gibi İ.
Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi bu projesinde de ne geçmişi ne geleceği düşünmektedir. İ. Melih Gökçek’in zihniyeti ve yeni rant
alanları yaratma senaryoları Cumhuriyet’in başkenti
Ankara’yı talanın başkenti haline getirmiştir. Bu zihniyetten kamu yararına faaliyette bulunmasını beklemek
elbette ki imkansızdır.
Bu nedenle Ankara’da yaşanan sorunların çözümüne bir nebze bile katkıda bulunmayacak, Ankara Gar
Meydanı’nı işlevsiz kılarak kamusal alanların yağmalanmasına zemin hazırlayacak olan Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin “Gar Önü Katlı Kavşak Projesi”ne karşı
olduğumuzu tüm basına ve kamuoyuna duyuruyoruz.
Bir kere daha ve yüksek sesle, “Gar Önü Katlı Kavşak Projesi” özelinde İ. Melih Gökçek ve zihniyetinin
Ankara kentine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı işlediği
suçların takipçisi olacağımızı belirtiyor ve bu suçların
engellenmesi için Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil
herkesi kentine ve tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube
Mimarlar Odası Ankara Şube
Peyzaj Mimarları Odası
Şehir Plancıları Odası Ankara Şube
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS)
ücretsiz e-mail hizmeti
5
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Etlikte Yıkılan Duvar ve
Vatandaşların Mağduriyeti
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 11 Nisan
2008 Cuma günü, Etlik’te yıkılan istinat duvarı ile ilgili
basın açıklaması yaptı;
Ankara ili Keçiören ilçesi Etlik Refik Saydam Caddesi
No: 170’deki yıkılan insanlık ayıbı duvarın mahallinde,
11.04.2008 tarihinde Yönetim Kurulumuz ve uzman
bilirkişilerimizce birlikte yaptığımız incelemede ciddi
bir imalat hatası olduğu ve mühendislik hizmeti almadığı gözlemlenmektedir. Tabi ki bu vurdumduymazlık
ve hatalar iki binada oturan vatandaşlarımıza ciddi
oranda zarar vermiştir.
Yaklaşık 15 mt yüksekliğindeki bir istinat duvarının
ciddiyetten ve mühendislikten yoksun olarak inşa edildiği, temel ve perde ebadının yeterli olmadığı, sadece
bir usta gözüyle yapıldığı derhal görülmektedir. Engebeli ve kot farklarının çok fazla olduğu arazilerde yapı-
6
lan yapılar için istinat duvarının önemi en az yapılan
yapı kadar önemlidir. İki bina arasındaki yıkılan istinat
duvarının temizlenip yeniden yapılması Taşlı Sokak üzerinde bulunan bina için çok büyük bir risk taşımaktadır.
Çünkü istinat duvarı gerekli tedbir alınmadan temizlenmeye çalışıldığı zaman üstteki binanın kayma olasılığı
vardır.
Bina yapılırken mecburiyetten oluşan istinat duvarları bazı müteahhitler tarafından gereksiz masraflar
olduğu düşüncesiyle maliyeti düşürmek için mühendislikten yoksun ucuz yapılar olarak düşünülüp yapılır. Belediyelerimiz ruhsat verirken projede oluşan ve
yerinde de olması gereken istinat duvarının projelerini
ve yapımını, bina yapımı kadar önemsemelidir. Söz
konusu yapılar Yapı Denetim Firmalarının denetimi
altında yapılmış yapılardır. Gerek Yapı Denetim Firmaları ve gerekse bu binaları denetleyen yapı denetçilerinin mesleki yetersizliği veya mesleği ciddiye almadığı
görülmektedir.
Bu olayda kusurlu bulunan, meslek etiğini ve ahlakını yerine getirmeyen üyelerimiz tarafımızdan ciddi
bir şekilde izlenecektir. Bu tür hatalardan ders almayan üyelerimizi son kez uyarır, insan can ve malının ne
kadar önemli olduğunu bilmelerini ve buna göre duyarlı
olmalarını, mesleklerinin onurunu korumaları gerektiğini diliyor ve bekliyoruz.
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Nevzat Ersan
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi Yapıldı
Soğancı’nın yaptığı kongreye, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve birçok bakan kutlama mesajları gönderdi. DSP
Denizli Milletvekili Dr. Hasan Çelebi ve İşçi Partisi’nden
Bülent Esinoğlu kongreye katılanlar arasındaydı.
İbrahim Gürer konuşmasında, suyun önemi ve su
politikaları konusunda medyaya büyük görevler düştüğünü belirtirken, Serdar Harp, iktidarın su ve özelleştirme politikalarını değerlendirdi.
TMMOB adına sekreteryası İnşaat Mühendisleri
Odası’nca (İMO) yürütülen “TMMOB 2. Su Politikaları
Kongresi” İMO Teoman Öztürk Kongre Merkezi’nde
yapıldı. 20-22 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen
kongrede, ulusal ve küresel su politikaları, sınıraşan sular,
suya erişim hakkı, etkin su kullanımı ve su kullanım alışkanlıkları gibi konularda bildiriler sunuldu.
75’i delege, yaklaşık 300 kişinin katıldığı kongreye,
“Ulusal ve Küresel Su Politikaları”, “Entegre Su Havzaları
Yönetimi”, “Su Kaynakları ve Su Hizmetlerinin Yönetimi”,
“Sınıraşan Sular”, “Suya Erişim Hakkı”, “Su Kaynakları
Potansiyeli, Korunması, Geliştirilmesi, Planlanması”, “Su
Hizmetlerinde Kamu ve Özel Sektör Tercihleri ve Sosyal Boyutları”, “Suyun Çevre, Toplum, Eğitim ve Kültür
Boyutları”, “Etkin Su Kullanımı ve Su Kullanım Alışkanlıkları” konu başlıklarından oluşan beş oturum ve beş
panel gerçekleştirildi.
Açılış konuşmalarını sırasıyla, Kongre Başkanı Prof.
Dr. İbrahim Gürer, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
www.imoankara.org.tr
Uluslar arası sermaye gruplarının suyu tahakkümleri
altına almak istediklerini belirterek hükümetin özelleştirme politikalarını eleştiren Harp, “İktidara birilerinin
çıkıp son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda,
son balık öldüğünde, paranın hiçbir işe yaramayacağını
anlatması gerekiyor. Eğer bunu bugün bizler anlatamazsak, gerçeklerin açığa çıkması tarihin akışına kalacaktır
ki, bu ise, ne yazık ki artık çok geç kalındığının habercisi
olacaktır.” diye konuştu.
Harp suyun tükenme noktasına gelme sebebinin de
su politikalarının olmaması veya uygulanan su politikaların yanlışlığından kaynaklandığını belirtti.
Mehmet Soğancı, konuşmasında su yönetimi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın İnsani Gelişme
Raporu üzerinde durdu. Suya erişimin bir insan hakkı
olduğuna dikkat çeken Soğancı, suyun kamu yararı ilkesi
doğrultusunda kar gözetilmeksizin olabildiğince ucuz
kullanıma sunulması gerektiğini kaydetti. Soğancı ayrıca
İnsani Gelişme Raporu’nda Türkiye gibi komşularıyla arasında orantısız akarsu zenginliği olan ülkelere kiriz uyarısının yapıldığını bildirdi.
“Ulusal ve Küresel Su Politikaları” başlıklı olan
1.Oturum, İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan Başkanlığında gerçekleşti ve Oturum’da “Türkiye’nin En
Büyük Entegre Su Kaynakları Projesi GAP’ta Sulama
ve Drenaj Sistemlerinin
Özet Değerlendirilmesi”,
“Havza Su Yönetimi Porsuk Havzası ve Eskişehir”,
“Kentsel Su İhtiyacının
Karşılanmasında Sürdürülebilir Havza Yönetimi,
“Sürdürülebilir Su Yönetimi Açısından Sürgü Alt
Havzası’nın İrdelenmesi”,
Kösederesi ve Darıderesi
Barajı Su Toplama Havzalarının Havza Yönetimi
İlkelerine Bağlı Kalınarak
Değerlendirilmesi” başlıklarında sunumlar yapıldı.
ücretsiz e-mail hizmeti
7
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
40. Dönem IV. Danışma Kurulu
Sonuç Bildirgesi Yayımlandı
artırılması sağlanmalıdır. Bilindiği gibi;
Danışma Kurulu üyeliği için en az 10 yıllık mühendis olma şartı arandığından,
kurulda genç mühendisler yer alamamaktadır. Bu durumla ilgili, mevzuatımıza bağlı kalınarak bazı çalışmalar
yapılmalıdır.
6 Mart 2008 Perşembe günü İMO Teoman Öztürk
Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İMO 40. Dönem
IV. Danışma Kurulu Sonuç bildirgesi yayımlandı. “Açılış,
Oda 41. Genel Kurul Hazırlık Çalışmalarının Değerlendirilmesi, Dilek-Temenniler ve Kapanış” gündemiyle, Ülkü
Özer’in başkanlığında yapılan ve 85 kişinin katıldığı toplantının sonuç bildirisi şöyle:
İMO 40. Dönem IV. Danışma Kurulu toplantısı, 6 Mart
2008 tarihinde İMO Teoman Öztürk Konferans Salonu’nda
gerçekleştirildi. Ağırlıklı olarak mesleki sorunların değerlendirildiği toplantıda ülkemizin içinde bulunduğu siyasi
ve ekonomik sürecin de değerlendirildiği toplantıda aşağıdaki görüşler oluşmuştur.
Yetkin Mühendislik ile ilgili çalışmalar önümüzdeki
dönemin de hedefleri arasında yer almalı, yasal süreç
daha kapsamlı, donanımlı geçirilmeli, konu ile ilgili
değerlendirmeler ve çalışmalar sürdürülmelidir.
SİM Yönetmeliği dahil olmak üzere yeni başlayan
uygulamaların eksiklik ve
aksaklıklarının giderilmesi
doğrultusunda
çalışma
yapılmalıdır.
Odamızın siyaset yapmaması gerektiği yönünde yapılan eleştiriler, mesleki
ve örgütsel ve kamusal sorumluluğuna
uzak düşmektedir. Çünkü Odamız toplumsal, siyasal ve mesleki konuları aynı
potada eritmekte, mesleki alanlarımızı
etkileyen sorunların ülkedeki ekonomik, politik yönelimlere bağlı olduğuna inanmaktadır. Odamız, mesleki
ve sektörel sorunların çözüm alanlarından birisinin de
siyaset olduğunu düşünmektedir.
İMO, Türkiye için büyük önem taşıyan yatırım projeleri konusunda da çalışmalar yürütmeli, konuya dair
görüş oluşturulmalı, bu kapsamda kamuoyu bilgilendirilmelidir.
İMO, üyelerinin mesleki deneyimlerinden oluşan öz
geçmiş profillerinin toplandığı veri tabanı oluşturmalıdır.
Böylelikle üyelerin uzmanlık alanları verilerine ulaşmak
daha mümkün hale gelecektir.
Odamızın üye sayısı, 70 bine ulaşmış durumdadır.
Ancak üyelerin büyük bir kısmının Odamızla düzenli
ve kurumsal ilişkisi olduğu söylenemez. Bu bağlantıyı
sağlayacak, daha çok sayıda üyeyi aktif hale getirecek
mekanizmalar yaratılmalı, ilişkili üyeler daha işlevsel hale
getirilmelidir.
İMO, mesleki eğitim
alanında daha etkin bir rol
üstlenmelidir. Odamız meslek içi eğitime ağırlık vermeli, meslek içi eğitim daha
nitelikli ve kurumsal hale
getirilmeli, uzun vadede
mühendislik
akademisi
kurulması hedeflenmelidir.
İMO’nun yönetim kademelerinde genç meslektaşlarımızın temsil oranının
8
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Bu Suçu İşlemeye Devam Edeceğiz!
Türkiye son haftalarda Dikili Belediye Başkanlığı’nı yürüten
Sayın Osman ÖZGÜVEN hakkında, “görevi kötüye kullanmaktan
dolayı” açılan davayı konuşuyor.
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkında açılan bu
dava, iktidar partisi AKP’nin ülkemize, ülkemiz sorunlarına ve
insanlarımıza bakışını sergilemesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bizler için ise tüm bunlarla birlikte özel bir önemi daha
var ki, o da Osman Özgüven’in meslektaşımız olması.
Sayın Özgüven, tıpkı mesleğinde olduğu gibi, belediyeciliğinde de sosyal bir anlayıştan yana olmuş, ülkemizi ve kaynaklarımızı küresel sermayeye yok pahasına peşkeş çeken zihniyete
karşı halkçı politikalarla yer almıştır. Bu çerçevede Belediye başkanı olduğu İzmir’in Dikili ilçesinde “halktan yana politika ve
sosyal devlet” anlayışının bir yansımasını hayata geçirmiştir.
Peki, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, cezalandırılmak istenecek kadar iktidarın ve ona göbekten bağlı belediyecilerinin şimşeklerini çekecek ne yapmaktadır:
• 10 tona kadar su kullananlardan ücret almamakta, bu sayede
yazlık bir mekan olan dikilide su tasarrufunu teşvik etmektedir,
• Öğrencileri okula ücretsiz taşımaktadır,
• Hastalara, belediyenin sağlık merkezinde 1 YTL’ye muayene
ve tıbbi müdahale imkanı tanımaktadır,
• Hastalardan röntgen çekimi için sadece 5-6 YTL almaktadır,
maddi imkanı olmayan hastalardan ise bu ücretleri bile almamaktadır,
• Ekmeği 25 YKR’den halka satmaktadır.
Meslektaşımız Osman Özgüven’in Dikili halkının sorunlarını
paylaşarak, onların yaşamlarını biraz daha kolaylaştırmak amacıyla başlattığı bu uygulama, IMF’nin ve Dünya Bankası’nın dayatmalarıyla geçersiz kılınmaya çalışılan “sosyal devlet” anlayışının
küçük bir belediyenin kaynaklarıyla bile hala uygulanabileceğini
ortaya koymaktadır.
Ülke kaynaklarının pervasızca yok edilmesinin mimarlığını
yapan iktidarların, “sosyal devlet” anlayışına yönelik uygulamalara böylesine şiddetli bir tepki göstermesi, bu iktidarların gerçek
niyetlerini, önem verdikleri gerçek değerleri ortaya koymaktadır.
Ülke topraklarının yabancılara satıldığı, limanlarımızın,
tekelin, petro-kimya tesislerimizin, iletişimin, madenlerimizin,
sanayi yatırımlarımızın yok pahasına yabancılara devredildiği,
Türkiye’nin neredeyse tüm değerlerin özelleştirmelerle talan edildiği, IMF ve Dünya Bankası’nın direktifleriyle son dönemde çıkartılan yasalarla insanlarımızın sosyal güvencelerinin ve geleceklerinin artık kalmadığı, ABD’nin ve AB’nin “ılımlı İslam” politikalarıyla
yönetilmeye çalışılan ülkemizde, “sosyal devlet”i anımsatan uygulamaların yapılmasına izin verilmemesi ve cezalandırılması hiç de
şaşırtıcı bir uygulama olmamaktadır.
Bizler, Ankaralı kenttaşlar olarak bu zihniyetin yerellerdeki
en önemli uygulama alanı olan başkent Ankara’nın bu tarz gerici
soygun ve talan uygulamalarıyla belli bir planın eseri olarak yağmalanmasına her gün tanık oluyoruz.
Melih Gökçek, kentin her karışının nasıl bir rant alanı haline
getirilebileceğinin, kent halkının değerlerinin nasıl yeniden ve
yeniden elinden alınabileceğinin planlarını yaparken, bir taraftan
da Dikili’de uygulanan “yüz akı” belediyecilik anlayışına saldırmaktan geri durmuyor.
www.imoankara.org.tr
Beraber çalıştığı iktidarın IMF ve DB ile birlikte gerçekleştirdiği politikalarının sonucu açık olarak yoksullaşma ve kentlerde
işçi-işsiz yığınları oluşturmakken, kentte yaşayan milyonlarca yoksul insana birkaç çuval gıda vermeyi, çocuklara top dağıtmayı “yardım” sayan Melih Gökçek’in hizmet anlayışı da aynı çarpık bakış
açısından nasibini almaktadır.
Toplumsal ve kamusal olarak sağlanması beklenen ve bu bağlamda da bir “hak” olan “hizmet verme” durumu, Melih Gökçek
ve başında bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından,
müşterilere “satılması” gereken bir mal olarak görülmektedir. Bu
nedenle de Ankara bugün belediye hizmetlerinde Türkiye’nin en
pahalı ili durumuna gelmiş bulunmaktadır.
Peki bugün yaptığını ertesi gün yıkan, aldığı yanlış kararlar
mahkeme kararlarıyla kesinleşen, Ankarada keyifle yürünecek bir
tane yol bırakmayan, bir anlamda kente ve kentliye adeta savaş
açan Melih Gökçek ne yapmaktadır ki, Dikili’deki “sosyal belediyeci” anlayışı kendine hedef yapmaktadır:
• Büyük bir basiretsizlikle Ankara’yı 15 gün aralıksız susuz bırakıp, ardından da kenti, balıkları bile öldüren zehirli Kızılırmak
suyuna muhtaç etmektedir,
• Kentin tarihi ve kimliğini yok etmekte, kent dokusunu oluşturan meydanların her birini ulaşımı rahatlatmak adına katlı
kavşaklarla yok edip, toplu ulaşım projelerini rafa kaldırarak
trafik sorununu çözmek bir yana özel araç kullanımını teşvik
ederek daha da ağırlaştırmaktadır,
• Kentsel dönüşüm projeleri adı altında yoksul insanları evlerinden kira yardımı, güzel konut, daha güzel yaşam vaatleriyle
çıkarıp, yoksulları sokakta bırakmakta; bu arada da yapılan
konutlar sayesinde çok büyük bir rant alanı açmaktadır.
• Doğalgaz, ulaşım ve altyapı hizmetlerinde kamusal önceliği
yok sayıp, “parası olana hizmet” anlayışını işletmekte, petrol
tankerleriyle bahçe sulaması yapmayı su tasarrufu saymakta;
kent sakinlerinin vergileriyle finanse ettiği hizmet alanlarını
özelleştirmekte, yada sermayeye pazarlamaktadır.
Kamusal ve toplumsal anlamda hiçbir halkçı anlayışı kabul
etmeyen “işletme belediyeciliği” tabi ki en temel hizmetleri bir
hak olarak kabul edip, bunları halka ücretsiz sağlayan ve Dikili’de
temsil bulan “sosyal belediyecilik” anlayışını hedef alacaktır. Melih
Gökçek’in “Yardım ile Hizmeti birbirine karıştırmamak lazım”
sözü Türkiye ve Ankara tarihinin bu sürecini son derece iyi açıklamaktadır.
Neoliberal politikaların ve uygulayıcılarının toplumun nerdeyse tüm haklarına göz diktiği böyle bir dönemde, “sosyal belediyeciliği” hayata geçiren Dikili Belediye Başkanı ve meslektaşımız
Sayın Osman Özgüven’in başlattığı bu cesur ve gerçekçi uygulama,
kamu hizmetlerinde kar amacı güdülmemesini, kaynakların egemenlerin değil halkın çıkarına kullanılması gerektiğini göstermesi
açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu çerçevede halk için, halkın yanında, halkla beraber anlayışıyla hayata geçirilen “Sosyal Belediyecilik” mücadelesinde meslektaşımız Sayın Osman Özgüven ile birlikte bu “suçu işlemeye biz
de devam edeceğiz.
İnşaat Mühendisleri Odası
Ankara Şubesi Yönetim Kurulu
ücretsiz e-mail hizmeti
9
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İMO Ankara Şubesi Temsilcilikleri İle Toplandı
18. Dönem İmo Ankara Şube Yönetim Kurulu, 14 il temsilciliğimizde daha etkin, daha üretken ve temsilciliklerdeki meslektaşlarımızın sorunlarına daha yakın bir süreç geçirmek amacıyla İMO
Ankara Şube’ye bağlı il temsiliklerindeki İmo temsilcileri ile 18
mart 2008 tarihinde Güney Özcebe salonunda toplanmıştır. Toplantıya 18. Dönem Yönetim Kurulu eksiksiz katılmış olup, Yedek
Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve şube çalışanlarımız da toplantıyı
takip etmişlerdir.
18. Dönem’e örgütlenmeyi temel alan bir anlayışla giren İMO
Ankara Şube, temsilciliklerdeki sorunlara müdahil olmak, temsilciliklerden gelen talepleri gerçekleştirmek ve gerekli olan çalışmaları komisyonlara aktarmak, etkinliklerin ve seminerlerin temsilciliklere taşınmasını sağlamak amacıyla düzenlenen toplantının
açılış konuşmasını İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat ERSAN yaptı.
Nevzat ERSAN, temsilciliklerin sorunlarına geçmiş dönemlerden
daha yakın olmak için toplantıyı İMO Genel Kurulunun hemen
akabinde gerçekleştirdiklerini, yeni yönetim kurulu ile temsilcilerimizin tanışması ve önümüzdeki 2 yılın örülmesi için gerekli
olan yakınlaşmanın seri olarak tahsis edilmesi gerektiğini belirtti.
Temsilciliklerin taleplerini en üst düzeyde gerçekleştirebilmenin
18. Dönem Yönetim Kurulunun önündeki en büyük hedeflerden
biri olduğunu belirten ERSAN, süreci beraber örebilmek için neler
gerekir sorusuyla konuşmasını tamamladı ve sözü il temsilcilerine
bıraktı.
Temsilciliklerin en büyük sorununun Serbest İnşaat Mühendisliği Yönetmeliği’nin getirdiği seminerlerden minimum puan
toplama zorunluluğu olduğunun altını çizen temsilciler, kendi
veya komşu temsilciliklerde düzenli olarak seminerler veya kurslar yapılması talebinde bulundular. Seminerlerin hafta sonlarında
teknik geziyle bir arada ya pılmasının daha da olumlu katılım
yaratacağını belirttiler. Temsilciliklerin bölgelere bölünerek bölgelerde yapılacak seminerlerin bu hedefe daha kolay hizmet edeceği
kararı alınan toplantıda, temsilcilikler iki bölgeye ayrılmış ve bu
bölgelerde düzenli seminerler yapılmasına karar verilmiştir. Ayrıca
temsilciliklerde işçi eğitimi üzerine açılacak eğitimlerin, özelikle
demir ve kalıp projeleri okuma üzerine eğitim çalışmalarının
yapılmasının faydalı olacağının üzerinde durulmuştur.
Toplantıda son olarak özelikle üniversite bulunan illerde inşaat
mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrencilerinin de sorunlarının
mutlaka göz önüne alınması gerektiği; Genç-İmo örgütlenmesinin
ve öğrenci üye yönetmeliğinin işlerlik kazanması için çalışmaların
mutlak suretle sürdürülmesinin zorunluluk olduğu belirtilmiştir.
Toplantı, bitiminde verilen yemekle sona ermiştir.
Kamu İş Yeri Temsilcileri Toplantısı 4 Nisan’da Yapıldı
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin Kamu İş Yeri
Temsilcileri Toplantısı 4 Nisan 2008 tarihinde Güney Özcebe salonunda yapılmıştır. Toplantıya 18. Dönem Yönetim eksiksiz olarak
katılmış, ayrıca İMO Ankara Şubenin bu dönem aktif olarak işlettiği İşyeri temsilcilikleri ve temsilcilikler komisyonu üyelerinden
Ahmet Yılmaz, Mustafa Baygeldi, Hayati Karatokuş, Murat Karacaoğlu, Ferhat Yaşar Arıkan ve Gökhan Marım katılarak iş yeri tem-
10
silcilerimizin sorunlarına ortak olarak komisyon çalışmalarına yön
verecek bilgileri iş yeri temsilcilerimizden edinmişlerdir.
Toplantıya Adalet Bak.Teknik Daire Başkanlığı, Altındağ Belediyesi, ASKİ, Bayındırlık Bak.Yapı İşleri, Çocuk Esirgeme Kurumu,
Gençlik Spor Gen.Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü,
Karayolları Genel Müdürlüğü, Keçiören Belediyesi, ODTÜ, T.C.D.D.
Genel Müdürlüğü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel
Müdürlüğünden iş yeri temsilcilerimiz katılmışlardır.
Temsilcilerimizden, işyerlerindeki genel sorunlarla ilgili bilgi
alınmıştır. Ortaklaşan genel sorunlar ise kamuda çalışan meslektaşlarımızın panel ve seminerlere katılımlarda izin alamamaları;
iş yerlerinde adaletsizliğe maruz kalan meslektaşlarımızın direk
olarak iletişim kuracağı bir hukuk danışmanı eksikliği; etkinlik
duyurularının kurumlar içinde yapılmaya çalışıldığında karşılaşılan sorunlar; mesleki alanda gelişilmesini sağlamak için kurslara
ihtiyaç duyulmasıdır.
Düzenli toplantılarla iş yeri örgütlenmesinin daimi kılınması
ve iş yeri temsilcilikleri mekanizmasını işler ve sonuç alınır hale
gelmesi için gerekli çabayı gösterme genel kararıyla toplantı sona
ermiştir.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İMO Ankara Şubesi Tarafından Düzenlenen
Marmaray Projesi Teknik Gezisi Yapıldı
12.04.2008 Cumartesi günü İstanbul Marmaray Projesi şantiyesine ve tünel imalat sahasına düzenlenen gezi,
Ankara şubesine kayıtlı 87 inşaat mühendisinin katılımıyla
gerçekleşti.
Sabah saatlerinde Üsküdar istasyonunda DLH İnşaatı
Genel Müdürlüğü görevlileri tarafından üyelerimize teknik
bilgi verilmiş, daha sonra Tuzla tüp tünel imalat sahasına
gidilerek tüneller yakından incelenmiştir.
Toplam 11 adet elemandan oluşan batırma tüp tünel projesinin ilk 5 elemanının batırılma işlemi gerçekleştirilmiştir.
E6 adıyla anılan 6. elemanın batırılma işleminin 15.04.2008
tarihinde gerçekleşmesi planlanmıştır. E6’dan sonra kalan
E5, E4, E3, E2, E1 tünel elemanları batırılacaktır. Her bir
tüpün imalat ve batırılma aşaması 4 ay sürmektedir.
İmalat aşamasında öncelikle çelik konstrüksiyon sistemi
tamamlanan tüp elemanlarının daha sonra çevre betonları
dökülmekte ve izolasyon yapılmaktadır. İzolasyon öncesi
çatlaklar gözden geçirilmekte, çatlak onarım işlemi her bir
tüp için 1 ay kadar sürebilmektedir.
Batırılma işlemi gündemde olan E6 tüneli bu işlem öncesinde Büyükada’ya getirilerek Büyükada açıklarında batırılarak test edilecektir.
Bu testler öncesinde
tünel içine olabilecek
su sızıntısını önlemek
amacıyla kapalı devre
televizyon
sistemi
kullanılmaktadır.Test
sonucunda boğaza
getirilecek olan tünel
elemanı, boğaz girişinde tekrar gözden
geçirilerek, Kızkulesi
yakınına işlemin yapılacağı yere getirilecek
www.imoankara.org.tr
ve aşamalarla deniz tabanına indirilecektir. (Bu noktada
derinlik 53 metredir.) Elemanın batırılma işlemi sırasında
GPS ile doğru konum sağlanacaktır.İki tünel elemanın bağlantısında su geçirimsizliğini sağlamak için Gina Gasket adı
verilen doğal kauçuk conta kullanılmaktadır. Bu geçici bir
çözüm olacaktır. Daha sonra iki elemanın bağlantısı betonarme iç kaplama ile kapatılarak geçirimsizlik sağlanacaktır. Tünel iç yüzeyi de yangına dayanıklı malzeme ile kaplanacaktır.
Diğer tüm tünellerin batırılma işlemi aynı program
dahilinde gerçekleştirilecektir.
Marmaray Demiryolu Projesi, Gebze ve Halkalı arasında
yolculuk süresinin kısalması, İstanbul metrosu ile entegrasyonun sağlanması, kent ulaşımı içinde raylı sistem kullanım oranını artırması, mevcut köprülerin trafik yükünü
hafifletmesi ve en önemlisi Avrupa ve Asya’yı demiryolu ile
birbirine bağlayacak olması açısından dünyadaki en önemli
ulaşım altyapı projelerinden birisi olama özelliğini taşımaktadır.
ücretsiz e-mail hizmeti
11
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İnşaat Mühendisleri Odası
Kentsel Dönüşüm Mağdurlarıyla
Buluşmaya Devam Ediyor…
Şubat ayı içinde Dikmen Vadisi Barınma Hakkı
Bürosu’nun gerçekleştirmiş olduğu toplantıda Dikmen Vadisi Halkı ile buluşan ve vadi halkının taleplerini dinleyen, kentsel dönüşüm projesinin yol açtığı
sorunları yerinde gözlemleme olanağı bulan İnşaat
Mühendisleri Odası Ankara Şube Yöneticileri, 20
Nisan 2008 Pazar günü bu kez de “Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”ni yerinde incelemek üzere
Mamak halkıyla görüştüler.
“Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi” ile ilgili bilgi
edinmek ve Mamak halkına destek vermek üzere
Mamak Barınma Hakkı Bürosu’nda gerçekleştirilen
“Halk Toplantısı”na katılan Şube yönetici ve üyeleri
dünyanın en büyük kentsel dönüşüm projesi olan,
aynı zamanda da en büyük rant projelerinden birini
oluşturan bu proje karşısında Mamak halkına desteklerini bildirdiler.
Projeye karşı bir buçuk yıldır mücadele eden
ve belediyenin hazırladığı tek taraflı, hak ve hukuk
tanımayan sözleşmeleri imzalamamak konusunda
12
hemfikir olduklarını belirten Mamak halkı da İMO
Ankara Şube katılımcıları ile ilerleyen süreçte neler
yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulundular.
15 mahalleyi ve 15 bin gecekonduyu kapsayan
“Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi”ne karşı
barınma hakkı temelinde “Rant İçin Değil İnsan
İçin Kentsel Dönüşüm” başlığıyla mücadele eden
Mamak halkı ile katılımcılar, mahalle temsilcilerinin
örgütlediği halk toplantısında mücadeleyi güçlendirmenin yollarını tartıştılar. Mücadeleyi çeşitli etkinlik
ve eylemlerle süreklileştirme kararlarının alındığı
halk toplantısında İnşaat Mühendisleri Odası Ankara
Şube Sekreteri Taylan Ulaş Evcimen konuyla ilgili
olarak bu haklı mücadeleyi desteklediklerini, bu projenin dönüşüm değil bir rant projesi olduğunun çok
açık görüldüğünü ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın
geçmişte olduğu gibi bugün de halkla birlikte mücadeleye devam edeceğini vurguladı.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Kentsel Dönüşüm Paneli
ODTÜ’de Yapıldı
ODTÜ Mimarlık Topluluğu ve ODTÜ Yapı Topluluğu 19 Mart Çarşamba günü Mimarlık Amfisinde,
sistemin yapısal bir sorunu olan gecekondu olgusunun ve çözüm olarak gene sistem tarafından dayatılmaya çalışılan kentsel dönüşüm projelerinin tartışıldığı “Kentsel Dönüşüm” başlıklı panel gerçekleştirdi.
Panelden hemen önce gecekondu direnişlerini ve
yıkımlarını birebir yaşamış olan Dikmen Vadisi ve
Mamak halkının katıldığı yürüyüş düzenlendi.
Panelin ilk bölümüne, ODTÜ Siyaset Bilimi
ve Kamu Yönetimi bölümünden ve aynı zamanda
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Baş-
kanı Erdal Kurttaş, ODTÜ şehir bölge planlama
bölümünden Çağatay Keskinok ve TMMOB Sehir
Plancıları Odası Ankara Şubesi Eski Başkanı Zafer
Şahin katıldı. Kapitalist kentleşme sürecinde devletin gecekondu olgusuna tarihsel bakışı ve mevcut
kentsel dönüşüm uygulamalarının tartışıldığı ilk
bölümün sonunda kentlerimizi nasıl dönüştürmeliyiz sorusuna dinleyici olarak katılan gecekondu halkıyla birlikte cevap arandı.
Panelin ikinci bölümü Halkevleri Genel Sekreteri ve aynı zamanda Dikmen Vadisi Avukatı Ender
Büyükçulha, İvme Dergisi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Göçebe ve YAYED Başkanı Müfit Bayram`ın
katılımıyla gerçekleştirildi ve mevcut kentsel dönüşüm uygulamaları, Dikmen Vadisi’nde ve Küçük
Armutlu`daki gecekondu direnişleri örnekleri üzerinden ele alındı. TMMOB Şehir Plancıları Ankara
Şubesi ve Genel Merkezi,TMMOB Mimarlar Odası
Ankara Şubesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri
Odası Ankara Şubesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen
Panel’le başlayan etkinlikler “Rant İçin Değil Halk
İçin Kentsel Dönüşüm” şiarıyla 26 mart Çarşamba
günü ODTÜ mm-25 Amfisi’nde gerçekleştirilen
Forum, Müzik Dinletisi ve Sinevizyon gösterimiyle
devam etti.
www.imoankara.org.tr
ücretsiz e-mail hizmeti
13
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İnşaat Mühendisleri Odası’ndan
Mühendis Milletvekillerine Çağrı:
İnşaat Mühendisleri Odası 1 Nisan 2008 Salı günü
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile ilgili açıklama yaptı;
Yasayı Onaylamayın
Siyasi iktidarın sendikalar ve meslek örgütleriyle
“mutabakat” sağlanması amacıyla başlattığı süreç ne
yazık ki, emek örgütlerinin beklentilerine karşılık
vermemiş, SSGSS Yasa Tasarısı yeniden TBMM gündemine gelmiştir.
Sendikalar ve meslek örgütleriyle yapılan görüşmelerde sağlanan değişikliklerin yeterli olmadığı,
yasanın kazanılmış hakları gasp etmeye dönük özü
korunarak Meclis?e getirildiği bilinmektedir. Emek
örgütleri bu yasaya karşıdır. Sendikalar yasanın bu
haliyle geçmesi halinde çalışma yaşamının alt üst
olacağını savunmaktadır. Meslek örgütleri, özellikle
üyelerinin emekli olduktan sonra yaşadığı hak kaybının yasayla daha da artacağı görüşündedir. Ancak
siyasi iktidar toplumdan yükselen itirazları görmezden gelmekte, iş bırakma dahil gerçekleşen tüm
eylemleri yok saymaktadır. Belli ki, siyasi iktidarın da
yapacağı bir şey yoktur. Yasayı IMF, Dünya Bankası
istemekte, AKP Hükümeti de gerçekleştirmektedir.
Yasa; sosyal devletin tamamen tasfiye sürecinin
önemli bir halkasıdır. Sağlık ve sosyal güvenlik alanının özelleştirilmesinin ilk adımıdır.
TBMM’deki tüm milletvekilleri tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Sadece bugünü değil, özellikle
geleceğimizi karartacak, hayatı emekçiler, sabit gelirliler, emekliler için iyice yaşanılır olmaktan çıkartacak yasa tasarısını onaylamak suça alet olmaktır.
Başta meslektaş milletvekilleri olmak üzere tüm
milletvekillerini, milletin zararına açık hükümler
taşıyan bu yasa tasarısına karşı çıkmaya, onaylamamaya çağırıyoruz.
İMO Ankara Şubesi
Tiyatro Etkinliği Düzenledi
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 18 Nisan 2008 Cuma günü, üyeleri için tiyatro etkinliği düzenledi. Çayyolu Tiyatrosu’nda sahnelenen “Yeraltından Notlar” adlı oyuna yaklaşık 200 üyemiz geldi.
Dostoyevski’nin eseri olan, Özgür Yalım’ın tiyatro metnine uyarladığı ve
yönettiği “Yeraltından Notlar” adlı oyunu Payidar Tüfekçioğlu, Alptekin Serdengeçti, Ömer
Hüsnü Turat, Saydam Yeniay, Ali Fuat Çimen,
Tayfun Savlıoğlu, Ezgi Çelik sahneledi.
Özgür Yalım’ın; Dostoyevski’nin, insanlığın
bütün hastalıklarının düzensizlik ve mantıksızlıktan kaynaklandığına ve mantık
yürütmek yoluyla düzeltilebileceğine inanışını ve çağdaşları arasında yaygın olan
pozitivizme, gözü peklik ve psikolojik
kavrayışa saldırışını sahneye başarıyla
taşıdığı oyun, izleyenler tarafından çok
beğenildi.
14
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Meslekiçi Eğitim Merkezi
2008 Yılı İlkbahar Dönemi Seminerleri’nden Dokuzu Gerçekleşti
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Meslekiçi Eğitim Merkezi 2008 Yılı İlkbahar Dönemi
Seminerleri’nden dokuzu gerçekleşti. Perşembe ve Salı (Çelik Yapılar) olarak gerçekleşen seminerlere toplam
1331 kişi katıldı.
Perşembe Seminerleri
Su Mühendisliği Problemlerinde Belirsizliklerin
İrdelenmesi Semineri:
27 Mart 2008 Perşembe günü İnşaat Mühendisleri Odası Yeni
Binası, Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen semineri Prof.
Dr. Melih YANMAZ sundu. Su Mühendisliği Problemlerinde
Belirsizliklerin İrdelenmesi’nin anlatıldığı seminerde, İMO
Ankara Şube Sayman Üyesi Haluk EKİNCİ tarafından semineri
sunan Melih YANMAZ’a teşekkür plaketi sunuldu.
Deprem Şartnamesi
Genel İlkeleri Semineri:
Doç. Dr. Ahmet YAKUT’un sunduğu
seminer 3 Nisan 2008 Perşembe
günü İnşaat Mühendisleri Odası Yeni
Binası, Kongre ve Kültür Merkezi’nde
gerçekleşti. Deprem Şartnamesi Genel
İlkeleri’nin anlatıldığı seminerde, İMO
Ankara Şube Sayman Üyesi Haluk
EKİNCİ tarafından semineri sunan Ahmet YAKUT’a teşekkür
plaketi sunuldu.
Güçlendirme, Tasarım ve
Uygulama Semineri:
17 Nisan 2008 Perşembe günü
İnşaat Mühendisleri Odası
Yeni Binası, Kongre ve Kültür
Merkezi’nde gerçekleşen semineri
Yrd. Doç. Dr. Erdem CANBAY
sundu. Güçlendirme, Tasarım ve
Uygulama’nın anlatıldığı seminerde, İMO Ankara Şube Yönetim
Kurulu Sayman Üyesi Haluk EKİNCİ tarafından semineri sunan
Erdem CANBAY’a teşekkür plaketi sunuldu.
Temel Tasarımında
Yanlış Uygulamalar
Semineri:
24 Nisan 2008 Perşembe
günü İnşaat Mühendisleri
Odası Yeni Binası, Kongre
ve Kültür Merkezi’nde
gerçekleşen
semineri
Doç. Dr. Sadık BAKIR sundu. Temel Tasarımında Yanlış
Uygulamalar’ın anlatıldığı seminerde, İMO Ankara Şube
Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Taylan Ulaş EVCİMEN tarafından
semineri sunan Sadık BAKIR’a teşekkür plaketi sunuldu.
Çelik Yapılar (Salı) Seminerleri
Marmaray Projesi Semineri:
İnşaat Mühendisi Kürşad ELMALI ve İnşaat Mühendisi Mehmet
ÖZTÜRK’ün sunduğu seminer 10 Nisan 2008 Perşembe günü
İnşaat Mühendisleri Odası Yeni Binası, Kongre ve Kültür
Merkezi’nde gerçekleşti. Marmaray Projesi’nin anlatıldığı
seminerde, İMO Ankara Şube Sayman Üyesi Haluk EKİNCİ
tarafından semineri sunan Kürşad ELMALI ve Mehmet
ÖZTÜRK’e teşekkür plaketi sunuldu.
www.imoankara.org.tr
İnşaat Mühendisleri Odası Yeni Binası, Kongre ve Kültür
Merkezi’nde gerçekleşen Çelik Yapılar (Salı) seminerlerinden
üçü gerçekleşti. İnşaat Mühendisi Mustafa ÇOBANOĞLU VE
İnşaat Mühendisi Tamer FENERCİOĞLU’nun sunduğu Salı
Seminerlerinden;
- 1 Nisan 2008 Salı günü “Çelik Yapı Nedir? Ne Değildir?”
- 8 Nisan 2008 Salı günü “Çelik Yapılar Tasarımı”
- 15 Nisan 2008 Salı günü “Çelik Yapı İmalatı, Montajı ve
Kalitesi”
- 22 Nisan 2008 Salı günü “Köprü Tasarımı Uygulama Örneği”
seminerleri gerçekleşti.
ücretsiz e-mail hizmeti
15
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Gazi Üniversitesi ve ODTÜ’de
Tanışma Toplantıları Düzenlendi
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğrencileri ile
19 Mart 2008 Çarşamba günü fakülte Akademi
Salonu’nda; ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü
Öğrencileri ile 26 Mart 2008, Çarşamba günü İnşaat
Müh. Böl. DR1 sınıfında İMO tanışma toplantıları
düzenlendi. Toplantılara İMO Ankara Şubesi 18.
Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan, 18.
Dönem Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Taylan Ulaş
Evcimen, 18. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Başar
Kurt, 18. Dönem Şube Öğrenci Komisyonu Başkanı
Özer Akkuş, 18. Dönem Yönetim Kurulu Yedek
Üyesi Gökhan Marım, Şube Öğrenci Üye Sorumlusu
İnş. Müh. Ali Rıza Demirci ve İMO Merkez çalışanlarından Araştırma Görevlisi İnş. Müh. Lezgin Aras
katıldı. Ayrıca Oda ve Ankara Şubesi Eski Yönetim
Kurulu Başkanlarından Prof. Dr. Mustafa Tokyay ve
İnş. Müh. Mustafa Çobanoğlu da tanışma toplantılarına katılım gösterdiler.
İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmalarında; mesleğimize,
geleceğimize ve odamıza sahip çıkmak için inşaat
mühendisliği öğrencilerini Şube bünyesinde çalışmalarına devam eden genç-İMO etkinliklerine katılmaya davet etti. Ayrıca konuşmasında; öğrenci üye
16
etkinliklerinin yıl boyunca artarak devam edeceği
duyurusunu yaptı.
Açılış konuşmalarının ardından İMO Ankara
Şube Öğrenci Üye sorumlusu İnş. Müh. Ali Rıza
Demirci TMMOB, İMO ve İMO Öğrenci Üye Örgütlülüğü hakkında sunum yaptı. Sunumda, TMMOB’nin
ve İMO’nun kuruluşu, amaç ve ilkeleri, örgütsel
yapılanmaları, Birlik ve Oda bünyesinde gerçekleştirilen mesleki etkinler hakkında
kısa bilgiler verildi. 1992 yılından
beri Oda ve Ankara Şube bünyesinden sürdürülen Öğrenci Üye ekinlikleri ve çalışmalarının anlatıldığı
toplantıda, 27 Nisan 2007 tarihinde
yürürlüğe giren İMO Öğrenci Üye
Yönetmeliği’nin içeriği, amacı ve
kapsamı hakkında bilgi verildi,
Yönetmelik kapsamında öğrenci
örgütlenme organları olan sınıf
ve üniversite temsilciliği, Şube
Öğrenci Kurulu, Öğrenci Meclisi
ile Öğrenci Konseyi tanıtıldı. 29-30
Mart 2008 tarihinde Ankara’da
gerçekleştirilecek Öğrenci Meclisi
toplantı duyurusu ile toplantı son
buldu.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İMO Öğrenci Meclisi Toplandı
27 Nisan 2007 tarihinde yürürlüğe giren İMO Öğrenci
Üye Yönetmeliği’nde tanımlanan Öğrenci Meclisi ilk olarak
29-30 Mart tarihlerinde İMO Binası Güney Özcebe Salonunda toplandı. Meclis toplantısı, Şubelerimizin etkinlik
alanı içerisinde İnşaat Mühendisliği Bölümü bulunan üniversitelerden gelen sınıf ve üniversite temsilcisi 92 öğrenci
üye’nin katılımı ile gerçekleşti. İMO Ankara Şubesi ise
ODTÜ, Gazi, Kırıkkale ve Zonguldak Karaelmas Üniversitelerinden 15 sınıf ve üniversite temsilcisi ile meclise katılım
sağladı.
Meclisin ilk günü açılış konuşmaları ile başladı. İlk
konuşmayı Oda Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp
yaptı, ardından Oda Yönetim Kurulu Üyesi İlker Gündez
İMEK’in (İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulu) hazırladığı
rapor üzerinden sunum niteliğinde bir konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından Meclis gündemi takip edildi.
Meclis tarafından Örgütlenme Komisyonu, Öğrenci
Üye Yönetmeliği Komisyonu ve Öğrenci Üye Sorunları Komisyonu oluşturuldu. Oluşturulan komisyonlar 1.
günün sonunda toplanarak meclise sunulmak üzere komisyon raporlarını hazırladılar.
Komisyonların oluşturulmasından sonra gündemli
oturumlara geçildi. Meclis tarafından belirlenen gündemler dahilinde Şube Öğrenci Kurullarının hazırladıkları
sunumlar ve konuşmalar gerçekleştirildi. İMO Ankara Şube
Öğrenci Kurulu’ndan ODTÜ Üniversite Temsilcisi Avşar
www.imoankara.org.tr
Çelik, ODTÜ 4. Sınıf Öğrenci Üye İrem Yüksekol, Gazi 4.
Sınıf Temsilcisi Kemal Yaşar Demirci, Gazi Üniversite Temsilcisi Bengü Şeker ve Gazi 3. Sınıf Öğrenci Üye Mehmet
Aydın meclis gündemi dahilinde konuşma yaptılar. Ankara
Şube Öğrenci Kurulu adına yapılan bu konuşmalar meclis
öncesinde alınan Ankara Şube Öğrenci Üye Komisyon toplantılarında tartışılmış ve adı geçen Öğrenci Üye arkadaşların konuşma yapmalarına karar verilmiştir. Güncel politik durum değerlendirmesi, Mühendislik Eğitimi, Eğitim
Sistemi, Zorunlu Stajlar, Öğrenci Üyelerin İMO’dan Beklentisi konu başlıkları, Ankara Şube Öğrenci Kurulu adına
yapılan konuşmalar oldu.
Meclisin ikinci gününde bir önceki gün oluşturulan
komisyon raporları sunuldu ve bu raporlar üzerinden tartışmalar yapıldı. Yapılan tartışmalar neticesinde komisyon
raporları meclis tarafından oylandı ve kabul edildi. Komisyon raporlarının görüşülmesinin ardından Öğrenci Konseyi
seçimine geçildi. Öğrenci Konseyi için Şube Öğrenci Kurullarının ortaklaştığı tek liste Öğrenci Meclisine sunuldu.
Sınıf ve üniversite temsilcilerinin kullandıkları oylar ile
Öğrenci Konseyine 5 asil ve 5 yedek üye seçildi. Ankara
Şube Öğrenci Üye Komisyonundan iki kişi asil üye olarak
konseyde temsil hakkı elde etti. (Avşar Çelik-ODTÜ Üniversite temsilcisi, Aysel Duru- ODTÜ 1. Sınıf Temsilcisi).
Konseyin Üyeleri;
İMO Öğrenci Konseyi Asil Üyeler
Avşar Çelik (Başkan) (Ankara)
Aysel Duru (Sekreter Üye) (Ankara)
Fatih Yazar (Üye) (İstanbul)
Orçun İlhan (Üye) (Balıkesir)
Erkay Kılıç (Üye) (Manisa)
İMO Öğrenci Konseyi Yedek Üyeler
Murat Çobanoğlu (Eskişehir)
Sabri İnce (İzmir)
Barış Çetinkaya (Diyarbakır)
Oytun Gökten (Antalya)
Murat Karayel (İstanbul)
ücretsiz e-mail hizmeti
17
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Yapı İşleri Genel Müdürlüğü
SAYI : B.09.0.YİG.0.15.00.10 /382
KONU : Strafor Asmolen
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NA
(Necatibey Cad. No: 57- Kızılay / Ankara)
Bilindiği gibi Bakanlığımızın sorumluluğu altında olan
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği 01.01.2007 tarihi itibari ile
zorunlu uygulamadadır. Yapı Malzemeleri Yönetmeliği
kapsamı içerisinde olan ürünlerden gerek düzenlenmiş
alan içerisinde olup hakkında bir uyumlaştırılmış standart
bulunan ve piyasaya arz için CE işaretlemesi zorunlu olan
ürünler, gerekse düzenlenmemiş alan kapsamındaki ürünler için, piyasaya. “güvenli ürün” olarak arz edilme koşulları
vardır.
Bir yapı malzemesinin güvenli ürün olarak arz edilebilmeleri için:
- AB Komisyonu tarafından hakkında yayımlanan bir
harmonize (uyumlaştırılmış) standart varsa bu standarda,
- Harmonize Standartların olmadığı durumlarda yenilikçi ürünler için European Technical Approval (ETA)
olarak anılan Avrupa Teknik Onay’larının uygunluk
değerlendirmesinde esas teşkil etmesi,
- Harmonize Standartların ve Avrupa Teknik Onayının
bulunmaması durumunda temel gerekleri karşılayan
kabul görmüş milli standartlara uyulması gerekmektedir.
Bilindiği üzere; Güvenli olmayan ürünlerin yapılarda
kullanılmaması, kullandırılmaması gerekir. Oysaki; son
zamanlarda yapılarda artan bir hız ile EPS strafor asmolenlerin kullanımının yaygınlaştığı sıkça görülmektedir.
TS 7316 EN 1363 standardı binalarda kullanılan ısı yalıtım mamullerinden fabrikasyon olarak imal edilen genleştirilmiş polistiren köpükler ile ilgilidir. EPS asmolen levhalar,
binalarda ısı yalıtımı malzemesi olarak kullanılmadığı için
bu standart kapsamına girmemekte olup CE işaretlemesine
tabi değildir.
Asmolen Döşemelerle ilgili olarak, TS 1260 “Taşıyıcı Döşeme Tuğlaları(Statik Çalışmaya Katılan), TS 1261
“Döşeme Dolgu Tuğlaları (Statik Çalışmaya Katılmayan)”
ve TS 407 “Hafif Beton Asmolen Bloklar ve Nervür Plakları - Tavanlar İçin” standartları vardır. Ancak EPS asmolen
levhalarla ilgili olarak yayımlanmış herhangi bir Türk Standardı yoktur.
Yangına maruz kaldıklarında bazı yapı malzemeleri
yanmakta, sıcaklık artışına ve duman üretimine sebep
olmaktadır. Bu nedenle Binaların Yangından Korunması
18
Hakkında Yönetmelikte, binalarda kullanılacak yapı malzemelerine, yanıcılık özelliklerine göre bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Konu ile ilgili 26. ve 29. maddeler aşağıdadır:
“MADDE 26- (2) Döşeme kaplamaları en az normal
alevlenici, yüksek binalarda ise en az zor alevlenici malzemeden yapılır.
(3) Döşeme üzerinde kolay alevlenen (F sınıfı) malzemeden ısı yalıtımı yapılmasına, üzeri en az 2 cm kalınlığında şap tabakası ile örtü1mek şartı ile müsaade edilir.
(4) Ayrık nizamda müstakil konutlar dışındaki binaların
tavan kaplamaları ve asma tavanlarının malzemesinin en az
zor alevlenici olması gerekir.”
“MADDE 29- (2) Yangına karşı güvenlik bakımından,
kolay alevlenen yapı malzemelerinin inşaatta kullanılmasına müsaade edilmez. Kolay alevlenen (F sınıfı) yapı
malzemeleri, ancak, bir kompozit içinde normal alevlenen
malzemeye dönüştürülerek kullanılabilir.
(3) Duvarlarda iç kaplamalar ile ısı ve ses yalıtımları;
en az normal alevlenici, yüksek binalarda ve kapasitesi
100 kişiden fazla olan sinema, tiyatro, konferans ve düğün
salonu gibi yerlerde ise en az zor alevlenici malzemeden
yapılır. Dış kaplamalar, 2 kata kadar olan binalarda en az
normal alevlenici, yüksek bina sınıfına girmeyen binalarda
zor alevlenici ve yüksek binalarda ise zor yanıcı malzemeden yapılır.”
EPS asmolen levhaların yanıcılık sınıfının kolay alevlenen (F sınıfı) olduğu bilinmektedir. Yangın Yönetmeliği
doğrultusunda konu incelendiğinde, EPS asmolenlerin hiçbir işlem yapılmaksızın alevlere maruz kalabilecek şekilde
yapıda kullanılamayacağı, ancak en az 2 cm kalınlığında
yangın sınıfı Al olan bir kompozit yapı içerisinde kullanılabileceği görülmektedir
Söz konusu ürünün ve diğer yapı malzemelerinin ilgili
standart ve beyan değerleri dikkate alınarak, yukarıda
açıklanan “Binaların Yangından Korunması Hakkında
Yönetmelik” “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik”, ve “Binalarda Isı Yalıtım Y önetmeliği”
gibi ilgili mevzuatlara uygunluğunun da değerlendirilerek
söz konusu mevzuatlara uygun kullanımın sağlanması, aksi
takdirde kullanılmasına izin verilmemesi gerekmektedir.
İlgili birimlerinizin bilgilendirilmesi hususunda;
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Sefer KARAKAYA
Bakan a.
Genel Müdür
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
HABERLER
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
TCDD’den Sendikalı Çalışanlara “Soruşturma” Diyeti
Haftalardır tartışılan ve sonunda Meclis’te kabul edilen SSGSS yasasının yankıları devam etmektedir. Yasanın Meclis Genel Kurulu’na getirilip kabul edilmesinden
hemen önce Emek Platformu ile hükümet arasında bir dizi
görüşme yapılmasına rağmen bu görüşmelerden olumlu
bir sonuç çıkmamış, yapılan küçük değişiklerse yasanın
özünde bir değişikliğe gidilmediğini göstermiştir.
Bilindiği gibi bu süreçte Emek Platformu bileşenleri DİSK, TMMOB, TTB, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN,
MEMUR-SEN ve BASK yasaya karşı kamuoyu oluşturmak ve
tasarının geri çekilmesi amacıyla ‘çalışmama hakkının
kullanılması’ kararı almış ve bu çerçevede 14 Mart 2008
Cuma günü saat 10.00 ile 12.00 arasında ‘iş bırakma’ eylemi
gerçekleştirmiştir.
Alınan karar doğrultusunda, KESK’e bağlı Birleşik
Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) da, taşımacılık işkolunda örgütlü bulunan diğer sendikalarla birlikte özellikle Ankara, İstanbul, Adana, Diyarbakır, Sivas,
Malatya, Erzincan, Erzurum ve Kars illerinde iş bırakmış,
eylem sırasında trenler çalıştırılmamış, eylem yolculardan
da büyük destek almıştır.
Eylemlerin gerçekleştiği tüm kurumlar tarafından bu
durum sendikal bir hak olarak değerlendirilmiş ve eylemin ardından hiçbir kurumda çalışanlara soruşturma açılmamışken, TCDD’de eyleme katılan BTS üyesi çalışanlara
Teftiş Kurulu tarafından hızlı bir şekilde soruşturma başlatılmıştır. Hiçbir kurumda bu eylemden dolayı katılımcılara
soruşturma açılmamışken, sadece TCDD’de BTS üyelerine
soruşturma açılması oldukça dikkat çekicidir. Özellikle
Ankara Garı’na katlı kavşak yapılması konusunda TCDD
yönetimine muhalefet eden BTS’ye karşı böyle bir faaliyete
girişilmesi de sendika üyesi çalışanlar açısından oldukça
şüpheyle karşılanmaktadır.
Anayasa ile kendilerine tanınan hukuki haklarını kullanan sendikalı çalışanlara karşı girişilen bu haksız uygulamanın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. TCDD yönetiminin sendikal hakları dikkate almayıp hukuk ve yasa
tanımadan açtığı bu soruşturmayı bir an evvel durdurması
gerekmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi,
bu olayda çalışanların destekçisi ve maruz kalınan hukuksuz uygulamanın sonuna kadar takipçisi olacaktır.
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
Mühendislik Öğrencilerinin “Staj” Belirsizliği
Mühendislik bölümlerinde okuyan öğrencilerin en
güncel sorunlarından biri stajlardır.
Stajlar, mesleğin pratik ayağının öğrenildiği, sistematik bilginin hayata geçirildiği ve gerçek anlamda mesleğin içselleştirildiği alanlar olarak mühendislik fakültesi
öğrencileri için vazgeçilmez ve hayati bir önem taşımaktadır. Bu nedenle her anlamda sağlıklı ve nitelikli olması
stajların vazgeçilmez özelliği olmalıdır. Fakat uygulamada bu konu ile ilgili birçok eksiklik bulunmaktadır.
Öncelikle, öğrencilerin staj öncesi ve sırasında karşılaştığı sorunların çözülerek öğrencilerin naylon staj yapmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Nitelikli staj
yeri bulma konusunda kamu-üniversite işbirliği çerçevesinde, gereken denetimin ve düzenlemenin yapılması
sorunun çözümünde büyük ölçüde belirleyici olacaktır.
Bunun yanında staj koşullarının belirlenmesi de
öğrenciler açısından kritik bir önem taşımaktadır. Birçok şantiyede stajyer öğrenciler, iş güvenliğinin olmadığı tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Kaçak işçi
muamelesi gören öğrenciler çok ciddi iş kazalarıyla karşı
karşıya kalabilmekte ve sonrasında şirketler sorumluluk
almamak için etik ve yasal olmayan birçok yola başvurmaktadır.
Stajyer öğrencilerin sigortalı olarak çalıştırılması, iş
www.imoankara.org.tr
güvenliği konusunda firmaların sorumluluk almaları ve
barınma, yemek, ulaşım masraflarının staj yerleri tarafından karşılanması gibi öğrenciler açısından pek çok
yakıcı sorun hakkında acilen yasal mevzuatın düzenlenmesi ve bu konuda kamunun ve üniversitelerin zorlayıcı
ve denetleyici unsur olması büyük önem taşımaktadır.
Bunlarla birlikte okulların staj yapacak öğrencilere,
staj sırasında karşılaşabilecekleri kazalar ve staj sırasında
yapılıp yapılmaması gerekenlerle ilgili bilgilendirme toplantıları yapması ve öğrencilerin bu konuda bilinçlendirilmesi, hem stajın nitelik ve verimliliği açısından hem
de öğrencilerin hak ve görevleri çerçevesinde korunmaları açısından önemli bir adım olacaktır.
Öğrencilerin pratik bilgi edinmesi açısından çok
önemli olan stajlarda öğrenciler yeterli bilgiyi edinememektedir. Burada gerek mühendislerin stajyerlere
gereken önemi vermemeleri gerek öğrenciyi, pratik bilgi
kazandıracak çalışmalara yönlendirmemeleri rol oynamaktadır.
Tüm bu konular göz önünde bulundurularak stajyer
mühendislik öğrencileri için gerekli çalışmaların ve yasal
düzenlemelerin yapılması, bu sorunların kamunun ve
üniversitelerin gündemine alınması sağlanmalıdır.
İMO Öğrenci Konseyi
ücretsiz e-mail hizmeti
19
DUYURU
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
(1)
Oda Yönetim Kurulumuzun 22 Şubat 2008 tarihli toplantısında alınan 1293
sayılı kararı uyarınca;
Müşavirlik ve proje yapım işlerine yönelik ihalelerde kullanılmak üzere verilecek
oda kayıt belgelerinin düzenlenmesi esnasında üyenin SİM ve İTB kaydı aranacaktır. Kaydı olmayan üyelere bu konudaki ihaleler için belge verilmeyecektir.
(2)
Tip İmar Yönetmeliği çerçevesindeki “Sicil Durum” belgesi düzenlemelerinde
proje müelliflerinin, aynı zamanda o yapının “Teknik Uygulama Sorumlusu-TUS”
(Fenni Mesul) ya da “Şantiye Şefi” olarak görev üstlenmemeleri ve bu konudaki
üyelerimize Şube ve Temsilciliklerimizce “Şantiye Şefliği” ile “TUS Sicil Durum Belgesi” verilmemesi Oda Başkanlığının 07.04.2008 tarihli OB.02340 sayılı Yazısı ile
Şube Başkanlıklarına bildirilmiştir.
Yukarıdaki duyurularla ilgili detaylı bilgilere
www.imoankara.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz
Kamu Kurumları ve
Özel Firmalara Stajlarla İlgili Duyuru
6235 Sayılı yasa ile kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan İnşaat Mühendisleri
Odası Ankara Şubesi, mühendislik eğitimi gören öğrencilere yönelik çalışmalarda da bulunmaktadır.
Şubemiz bu çalışmaları 27 Nisan 2007 tarihinde yürürlüğe giren TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Öğrenci Üye Yönetmeliği çerçevesinde yürütmektedir. İMO Öğrenci Üye Yönetmeliği çerçevesinde,
inşaat mühendisi adayı öğrenci üyelerimize staj yeri temininde yardımcı olabilmek için araştırmalarda
bulunmaktayız.
Konu ile ilgili olarak,
• Yapı (Betonarme yerüstü ve yeraltı yapılar, Çelik ve ahşap yapılar, Prefabrik yapılar.)
• Geoteknik (Zemin etüt raporları, Zemin iyileştirmesi)
• Ulaştırma (Karayolları, Demiryolları, Metro ve hafif raylı sistemler, Trafik düzenlemeleri)
• Hidrolik ve Su Kaynakları (Barajlar, Akarsu iyileştirme ve göletler, Sulama ve kurutma sistemleri,
İçmesuyu ve kanalizasyon sistemleri, Boru hatları)
• Kıyı Liman (Dalgakıran, limanlar ve iskeleler, Deniz deşarj sistemleri, Sahil tahkimatı)
• Yapım Yönetimi ve Yapı İşletmesi (İnşaat yönetimi, İş güvenliği)
• Yapı Malzemeleri
uzmanlık alanlarına göre staj olanaklarını (sigorta, yol, yemek, maaş), staj yerini (stajın gerçekleştirileceği il, büro veya şantiye) ve stajyer sayısını belirtilerek 30 Mayıs 2008 tarihine kadar Şubemize
bilgi verilmesini rica ederiz.
20
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
DUYURU
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Yapı Denetçisi İnşaat Mühendislerine Yönelik
Eğitim Programı ve Sınavı
Yapı denetim sisteminde yer alan “Yapı Denetçisi” belgesine sahip üyelerimize yönelik Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği
kapsamında düzenlenen meslekiçi eğitim çalışmaları dahilinde, Yapı Denetçisi meslektaşlarımızın sayılarının fazla olması
nedeniyle sınav tarihi olan 10 Mayıs 2008 tarihine kadar yetiştirilmek üzere ek bir eğitim programı daha verilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu kapsamda bugüne kadar yapılan eğitimlere henüz katılmamış olan Yapı Denetçisi İnşaat Mühendisleri için 2, 3, 4 Mayıs 2008
tarihlerinde yeni bir eğitim dönemi daha açılması uygun görülmüştür.
Yapılacak bu son dönem eğitimiyle birlikte, önceki dönemlerle birlikte katılan tüm üyelerimize “Katılım Belgesi” verilebilmesi için
sürecin son aşaması olan sınav dönemine geçilecektir. Bu amaçla, eğitim çalışmalarına katılan Yapı Denetçisi üyelerimiz için
yapı denetçileri sınavı, 10 Mayıs 2008 Cumartesi günü 14.00-16.00 saatleri arasında Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Dersliklerinde yapılacaktır.
Yapılacak Sınav Hakkında:
- Sınav test usulü yapılacak ve yanlış cevap doğruyu götürmeyecektir.
- Tüm sınav katılımcılarına yöneltilecek sorular ortaktır.
- Çoktan seçmeli 100 sorunun yer alacağı sınav süresi 120 dakika olacaktır.
- Ankara, Eskişehir, Bolu ve Düzce’de eğitime katılanlar sınava Ankara’da girecektir.
- Sınav, Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Derslikleri’nde yapılacaktır. (Sınıflar belirlendikten sonra katılımcılar
bilgilendirilecektir.)
YAPI DENETÇİLERİ KURSU EĞİTİM PROGRAMI (02-03-04 MAYIS 2008)
PAZAR
CUMARTESİ
CUMA
GÜN
SAAT
KONU
KONUŞMACI
09.30 – 11.00
Yalıtım Malzemeleri Teknik Özellikleri ve Uygulama Esasları
Akın Keskin
11.00 – 11.30
Ara
11.30- 13.00
Betonarme Yapılarda İskele ve Kalıp
13.00- 14.00
Öğle Yemeği
14.00- 15.30
Yapı Mühendisliğinde Zemin Mekaniği
15.30- 16.00
Ara
16.00- 17.30
Yapı Mühendisliğinde Temel Mühendisliği
Mustafa Serdar Nalçakan
18.00 – 19.00
Yasal Mevzuat ve Mesleki Davranış İlkeleri
Umut Naci Baykan
09.00 – 10.30
Prefabrike Yapılar
Birol Doyranlı
10.30 – 11.00
Ara
11.00- 12.30
Betonarme Elemanlarda Donatı Düzenleme Teknikleri
12.30- 13.30
Öğle Yemeği
13.30- 15.00
Betonarme Yapılarda Taşıyıcı Sistem Düzenlenmesi ve
Betonarme Proje Uygulamaları
15.00-15.30
Ara
15.30- 17.00
Çelik Yapılar
Mustafa Çobanoğlu
09.00 – 10.30
Deprem Etkisi Altında Betonarme Taşıyıcı Sistemler
Atila Erenler
10.30 – 11.00
Ara
11.00- 12.30
Betonarme Yapılarda Güçlendirme
12.30- 13.30
Öğle Yemeği
13.30- 15.00
Yapı Malzemeleri
15.00- 15.30
Ara
15.30- 17.00
Yapı Malzemeleri
www.imoankara.org.tr
Cihat Uysal
Mustafa Serdar Nalçakan
Erdem Canbay
Erdem Canbay
Atila Erenler
İ. Özgür Yaman
İ. Özgür Yaman
ücretsiz e-mail hizmeti
21
DUYURU
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
26 Mart 2008 Çarşamba • Resmî Gazete • Sayı: 26828
TEBLİĞ
Bayındırlık ve İskan Bakanlığından:
MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA
KULLANILACAK 2008 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ
16.7.1985 tarihli ve 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren “Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi”nin 3.2 maddesi gereğince mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak 2008 yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri, yapının mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfı dikkate alınarak inşaat genel giderleri ile yüklenici kârı dahil belirlenerek aşağıda gösterilmiştir.
YAPININ MİMARLIK
HİZMETLERİNE
ESAS OLAN SINIFI
Yapının Birim Maliyeti
(BM) YTL/M2
I. SINIF YAPILAR
A GRUBU YAPILAR
65,00
• 3 m yüksekliğe kadar kagir ve betonarme istinat ve bahçe
duvarları
• Basit kümes ve basit tarım yapıları
• Plastik örtülü seralar
• Mevcut yapılar arası bağlantı- geçiş yolları
• Baraka veya geçici kullanımı olan küçük yapılar
• Yardımcı yapılar (Müştemilat)
• Gölgelikler-çardaklar
• Üstü kapalı yanları açık teneffüs, oyun gösteri alanları
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
B GRUBU YAPILAR
112,00
• Cam örtülü seralar
• Basit padok, büyük ve küçük baş hayvan ağılları
• Su depoları
• İş yeri depoları
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
II. SINIF YAPILAR
A GRUBU YAPILAR
178,00
• Kuleler, ayaklı su depoları
• Palplanj ve ankrajlı perde ve istinat duvarları
• Kayıkhane
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
B GRUBU YAPILAR
245,00
• Pnömatik ve şişirme yapılar
• Hangar yapıları (Uçak bakım ve onarım amaçlı)
• Tek katlı ofisler, dükkan ve basit atölyeler
• Semt sahaları, küçük semt parkları, çocuk oyun alanları ve
müştemilatları
• Tarım, endüstri ve sanayi yapıları (Tek katlı beton ve çelik
prefabrike depo ve atölyeler, tesisat ağırlıklı ağıllar, fidan
yetiştirme ve bekletme tesisleri)
• Yat bakım ve onarım atölyeleri, çekek yerleri
• Jeoloji, botanik ve tema parkları
• Mezbahalar
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
III. SINIF YAPILAR
A GRUBU YAPILAR
399,00
• Okul ve mahalle spor tesisleri
(Temel eğitim okullarının veya işletme ve tesislerin spor
salonları, jimnastik salonları, semt salonları)
• Katlı garajlar
• Hobi ve oyun salonları.
22
• Ticari bürolar (üç kata kadar -üç kat dahil- asansörsüz ve
kalorifersiz)
• Alışveriş merkezleri (semt pazarları, küçük ve büyük hal
binaları, marketler. v.b)
• Basımevleri, matbaalar
• Soğuk hava depoları
• Konutlar (dört kata kadar- dört kat dahil - asansörsüz ve
kalorifersiz)
• Benzin istasyonları
• Kampingler
• Küçük sanayi tesisleri (Donanımlı atölyeler, ticarethane,
dükkan, imalathane, dökümhane)
• Semt postaneleri
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
B GRUBU YAPILAR
455,00
• Kreş-Gündüz bakımevleri
• Otel ve moteller (1 ve 2 yıldızlı oteller, 2. sınıf moteller)
• Entegre tarımsal endüstri yapıları
• İdari binalar (ilçe tipi hükümet konakları, vergi daireleri)
• Gençlik Merkezleri
• Belediyeler ve çeşitli amaçlı kamu binaları
• Lokanta, kafeterya ve yemekhaneler
• Temel eğitim okulları
• Küçük kitaplık ve benzeri kültür tesisleri
• Jandarma ve emniyet karakol binaları
• Sağlık tesisleri (sağlık ocakları, kamu sağlık dispanserleri,
sağlık evleri, sağlık merkezleri)
• Ticari bürolar (Kaloriferli veya asansörlü)
• Halk evleri
• Pansiyonlar
• 150 kişiye kadar cezaevleri
• Fuarlar
• Sergi salonları
• Konutlar (asansörlü ve/veya kaloriferli)
• Marinalar
• Gece kulübü, diskotekler
• İtfaiye kurtarma istasyonları
• Misafirhaneler
• Büyük çiftlik yapıları
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
IV. SINIF YAPILAR
A GRUBU YAPILAR
513,00
• Özelliği olan büyük okul yapıları (Spor salonu, konferans
salonu ve ek tesisleri olan eğitim yapıları)
• Poliklinikler ve benzeri sağlık yapıları
(Hastaneler hariç)
• Liman binaları
• İl tipi hükümet konakları (Büyük idare ve Büyükşehir
belediye binaları)
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
DUYURU
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
•
•
•
•
•
•
•
•
Ticari Bürolar (Asansörlü ve kaloriferli)
150 kişiyi geçen cezaevleri
Kaplıcalar, şifa evleri vb. termal tesisleri
Rehabilitasyon ve tedavi merkezleri
İbadethaneler (Dini yapılar 1000 kişiye kadar)
Entegre sanayi tesisleri
Aqua parklar
Müstakil spor köyleri (Yüzme havuzları, spor salonları ve
stadları bulunan)
• Özellikli müstakil konutlar (villalar, teras evleri, dağ evleri,
kaymakam evi)
• Yaşlılar Huzurevi, kimsesiz çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları
• Büyük alışveriş merkezleri
• Yüksek okullar ve eğitim enstitüleri
• Apartman tipi konutlar
(Bina yüksekliği 21.50 m.’yi aşan, asansörlü ve/veya kaloriferli)
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
B GRUBU YAPILAR
568,00
• İş Merkezleri
• Araştırma binaları ve laboratuarlar
• Metro istasyonları
• Stadyum, spor salonları ve yüzme havuzları
• Büyük postaneler (merkez postaneleri)
• Otobüs terminalleri
• Satış ve sergi binaları (showroomlar)
• Eğlence amaçlı yapılar (çok amaçlı toplantı, eğlence ve düğün
salonları)
• Banka binaları
• Otel ve moteller (3 ve 4 yıldızlı oteller ile 1. sınıf moteller)
• Normal radyo ve televizyon binaları
• Özelliği olan genel sığınaklar
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
C GRUBU YAPILAR
682,00
• Hastaneler (150 yatağa kadar)
• Büyük kütüphaneler ve kültür yapıları
• Bakanlık binaları
• Yüksek öğrenim yurtları
• Arşiv binaları
• Radyoaktif korumalı depolar
• Büyük Adliye Sarayları
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
V. SINIF YAPILAR
A GRUBU YAPILAR
• Radyo-Tv İstasyonları
• Özelliği olan askeri yapılar ve orduevi
846,00
• Büyükelçilik yapıları, vali konakları ve 600 m2 üzerindeki özel
konutlar
• Borsa binaları
• Üniversite kampüsleri
• Yüksekliği 50,50 m’yi aşan yapılar
• Alışveriş kompleksleri (İçerisinde sinema, tiyatro, sergi
salonu, kafe, restoran, market, v.b. bulunan)
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
B GRUBU YAPILAR
1.025,00
• Kongre merkezleri
• Müze, sergi kütüphane kompleksleri
• Olimpik spor tesisleri – hipodromlar
• Bilimsel araştırma merkezleri, AR-GE binaları
• Havaalanları
• İbadethaneler (1000 kişinin üzerinde)
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
C GRUBU YAPILAR
1.169,00
• Hastaneler (150 yatağın üstündeki hastaneler ve özelliği olan
ihtisas hastaneleri)
• Üst donanımlı kompleks oteller ve tatil köyleri
(5 yıldızlı)
• Büyük radyo ve televizyon binaları
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
D GRUBU YAPILAR
1.396,00
• Opera, tiyatro bale yapıları, konser salonları ve kompleksleri
• Restore edilecek yapılar ve tarihi ve eski eser niteliğinde olup,
yıkılarak orijinaline uygun olarak yapılan yapılar
• ve bu gruptakilere benzer yapılar.
Açıklamalar:
1-) Benzer yapılar, ilgili gruptaki yapılara kıyasen uygulayıcı kurum
ve kuruluşlarca Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesinin ilgili hükümlerinden yararlanılarak belirlenecektir.
2-) Tebliğin revizyonu çalışmalarında sınıfı veya grubu değiştiren
ve tebliğden çıkarılan yapılar için, 2008 yılından önceki tebliğlere göre yapı sınıfı ve grubu belirlenerek başlatılmış ve devam
eden işlerde, söz konusu tebliğlerdeki yapı sınıfı ve grubu
değiştirilmeksizin 2008 yılı tebliğinde karşılığı olan tutar esas
alınmak suretiyle hesap yapılacaktır.
3-) Tebliğdeki sınıf ve gruplar yapım aşamasında belirlenirken
tereddüte düşülmesi halinde, o yapının yapı yaklaşık maliyeti;
yapının projesine göre hazırlanacak metrajlara Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı Birim Fiyatlarının uygulanması suretiyle
hesaplanacaktır.
Tebliğ olunur.
5 Nisan 2008 Cumartesi • Resmî Gazete • Sayı: 26838
YÖNETMELİK
Kamu İhale Kurumundan:
YAPIM İŞLERİ İHALELERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 –11.9.2003 tarihli ve 25226 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 55’inci
maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin Ek-1’inde yer alan İş Deneyim Belgesi Güncelleştirme ve Değerlendirme Formu (1.1.2006 tarihine
kadarki dönem için)’nun (4) numaralı dipnotu ile İş Deneyim Belgesi Güncelleştirme ve Değerlendirme Formu (1.1.2006 tarihinden sonraki
dönem için)’nun (5) numaralı dipnotu aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İş yönetme belgeleri için 1/10, diğer belgeler için 1/1 oranları yazılacaktır.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kamu İhale Kurumu Başkanı yürütür.
www.imoankara.org.tr
ücretsiz e-mail hizmeti
23
YORUM
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
5.
DÜNYA SU FORUMU
NE AMAÇLIYOR?
İnş. Müh. Gökhan MARIM
Bilindiği gibi, Dünya Su Forumunun
Foru
umunun beşincisi
16–22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul’da
yapılacaktır. Bundan önce 1997’de Fas’ta, 2000’de
Hollanda’da, 2003’te Japonya’da, 2006’da Meksika’da
yapılan Dünya Su Formunun beşincisinin amacı,
“Su için Farklılıkların Birleştirilmesi” olarak ifade
edilmektedir. Dsi, Dışişleri Bakanlığı ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin seferber edildiği Dünya
Su Forumunun Genel koordinatörlüğünü, Dünya Su
Konseyi yürütmektedir. Dünya Su Forumu tanıtım
broşürlerinde, Dünya Su Konseyi kendisini, “1996
yılında su alanındaki ünlü uzmanların ve uluslararası firmaların girişimleriyle kurulan 300 den fazla
üyesi bulunan uluslararası bir kuruluştur.” olarak
tanımlamaktadır.
Forum sadece bir haftalık konferans olarak tanımlanmamakta, tematik, bölgesel, politik ve iletişim
konularıyla aktiviteleri kapsayan 2 yıllık bir hazırlık
süreci olarak tanımlanmaktadır.
Forumun son günü gerçekleştirilecek olan
bakanlar konferansına 200’e yakın bakanın katılımı
düşünüldüğünde konferans, forumun temel öğesi
olarak tanımlanmaktadır.
Dünya su konseyi secimle yönetilen bir kurum
değildir, herhangi bir kamu kurumu ile bağlantısı
yoktur. Dünya Su Konseyi, temel olarak Dünya Bankasının finansman ve politik desteği ile faaliyet gösteren sermayedarlarca kurulmuş bir organizasyondur.
Dünya Su Konseyi, forum konularının belirlenmesinde ve forumun politik surecinde asli unsurdur.
İlginçtir ki forumun yapıldığı ülkelerde, o ülkenin
sularının özelleştirilmesinin hızlandığı gözlenmiştir.
Çünkü forumun en önemli paydaşlarından kabul
edilen su firmalarının, forum vasıtası ile dikkati
çekilmiştir.
5. Dünya Su Forum konularının organizasyonuna
bakıldığında dikkati çeken önemli bir konu tüm alt
başlıklar tek bir amaçta birleşmektedir ve bu amaç
bakanlar konferansında forumun çıktısı olarak
sunulacaktır.5. Dünya su forumunun sonuç bildirge24
sind suyun temel insan hakkından çıkarılıp, alınasinde,
bilir satılabilir meta olarak tanımlanmasını beklemek
sürpriz değildir.
Türkiye’de su kaynaklarının özelleştirmelerinin
önü, suyun yönetiminin kamu kuruluşu; Dsi’den
alınarak belediyelere verilmeye başlanmasıyla açılmıştır. Ankara’da yaşanan su sıkıntısının ana nedeni,
Ankara’da suyun yönetiminin her yaptığı yatırımda
seçimleri düşünen belediye başkanına bırakılmasıdır. Belediye başkanları 5 yıl sonrasını düşünerek
yatırım yaparlar ve yaptıkları yatırımın oy getirisini
hesaplarlar oysaki sizlerinde bildiği gibi bir kente
suyun getirilmesi planı 35 yıl için yapılır.
Dünyanın her yerinde suyun özelleştirmesi suyun
yönetiminin kamu kuruluşlarından alınıp yerelleştirmesi ile başlar ve sonra görülür ki belediyeler suyun
yönetimini beceremezler, böylelikle suyun yönetimi
özel sektöre devredilir.
5. Dünya su forumunun Türkiye’de yapılma
nedeni su kaynaklarımıza yabancı ve ulusal sermayenin ilgisini çekmek ve suyun özelleştirmesinin
önünün, 20000 kişinin katılımının planlandığı bir
organizasyonla açmaktır. Böyle kitlesel bir organizasyonda, aykırı bir ses olmak isteyebilirsiniz fakat en
son Meksika’da yapılan dünya su forumu deneyimleri de göstermektedir ki aykırı ses dahi olamazsınız.
Meksika da yapılan 4. dünya su forumunun sonuç
bildirgesine bürokratik engeller çıkartılarak Bolivya,
Venezüella, Uruguay ve Küba yer alamamıştır.
Bu bağlamda su kaynaklarımızın özelleştirilmesinin önünü açacak 5. Dünya Su Forumuna karşı
alternatif su forumun örgütlenmesinde TMMOB
ve bağlı odaları birlikte ortak tavır almalıdır. İnşaat
Mühendisleri Odasının 41. Genel Kurul delegeleri,
Oda Yönetim Kurulunu alternatif forum düzenleme
konusunda görevlendirmiştir. Temel bir hak olan
suyun metalaştırılmasına karşı mücadele zemini
oluşturmak gereklidir. Bu gereklilik TMMOB bünyesinde Mart 2009’da alternatif su forumunu örgütlemeyi zorunlu kılmaktadır.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
YORUM
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İnşaat Mühendisliği
Öğrencilerinin Staj Sorunları
Mehmet AYDIN
Gazi Üniversitesi
Stajlar biz öğrencilerin ezberci eğitim sisteminden
çıkıp, gerçekle karşılaştığı, öğrendiklerini tarttıkları ve
öğrenim sürecinde kazandıkları genel ve mesleki becerilerini sınadıkları, ek bilgi ve mesleki beceri kazandıkları önemli bir eğitim sürecidir.
Ülkemizdeki mühendislik eğitimindeki stajlar
çoğunlukla öğrencinin staj yerindeki bir çalışanın
denetiminde malzeme, ekipman, yöntem, yapım ve
işgücü üzerine kendi gözlemleriyle edindiği, kendisine
staj yerinin arşivinden verilen veya sözlü olarak aktarılan bilgilerin kazanılması ve sahada yapılan uygulamaların anlatılması şeklinde yapılandırılmıştır.
Yalnız bunun yanında Bazı öğrencilerin staj defterleri incelendiğinde öğrencinin staj yerindeki faaliyetlerden uzak kaldığı daha çok masa başında kendisine
firma tarafından verilen bilgileri derlediği ve staj defterine aktardığı da görülmektedir.
“Naylon staj” olarak tabir edilen stajların da yapılması ender rastlanan bir olay değildir.
Ayrıca öğrenciyi stajyer olarak kabul eden işyerlerinin öğrenciyi ücretsiz ve sigortasız bir şekilde çalıştırması, staj konusunda en önemli sorunlardan bir
tanesidir.Bu konuya örnek teşkil edecek şekilde, İTÜ
İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi
KORAY ARSLAN arkadaşımızın 2006 yılında staj yaparken geçirdiği kazayı örnek gösterebiliriz. Kule vinç taşıdığı tünel kalıp nakli sırasında KORAY arkadaşımıza
sırtından çarparak belden aşağısının felç olmasına
sebep olmuştur.Staj yaptığı firma da belli bir süreden
sonra, asıl sorumlu olmasına rağmen sağladığı desteği
geri çekerek arkadaşımızı mağdur etmiştir.Gördüğümüz üzere stajlar konusunda yasal bir taslak olmaması
gerçekten büyük bir problemdir.Burada mağdur olan
örnekte de görüldüğü gibi stajyerler olmaktadır. Bu
elem kazadan büyük üzüntü duymakla beraber böyle
bir kazanın bir daha gerçekleşmemesini temenni
ediyoruz.
Bütün bu sorunlarımızı
maddeleştirecek olursak;
1-) Staj döneminin mecburi ve ücretsiz olması dolayısıyla öğrencilerin naylon staj yapma girişimlerinin
çalışanlar tarafından desteklenmesi, stajını normal
ve olağan şartlar altında yapan öğrencilerin staj
süreleri boyunca zaman iş ve ekonomik kayba
uğramaları.
2-) Stajda staj yapılan yer tarafından sigorta yapılmawww.imoankara.org.tr
ması dolayısıyla öğrencilerin araziye fazla çıkarılmaması. Bunun sonucunda stajın amacı olan
yerinde öğrenme eyleminin gerçekleştirilmemesi.
Stajyerler şantiyeye çıkarılsalar da meydana gelen
kazalardan dolayı zarara uğrayan öğrencilerin
sigortasız staj yaptırıldığı için mağdur olmaları.
3-) Stajda görevli mühendislerin yeteri kadar stajyerlerle
ilgilenmemesi. Öğrenmeye teşvik etmemesi. Hatta
bazen sorulan sorulara bile cevap vermemeleri.
4-) Staj yapan öğrencilerin ayak işlerinde kullanılması.
İşyeri tarafından yardım edilecek eleman değil, yardımcı eleman niteliğinde görülmesi.
5-) Staj yapan öğrencilere ücret ödenmemesi.Hatta bazı
yerlerde yemek masrafının bile karşılanmaması.
6-) Her öğrencinin, staj yaptığı yerler baz alındığında
fırsat eşitliğine sahip olmaması.Çevresi olmayan
öğrencilerin istedikleri yerlerde staj yapma imkanı
bulamaması.
Bu sorunların tamamına çözüm olarak İMO yönetim kurulu tarafından ,daha da ileri gidecek olursak
TMMOB tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle; her
firma sahibinin belirli sayıda stajyer bulundurması
zorunluluğu, stajyer öğrencilere ücret ödenmesi,yol
yemek gibi masraflarının karşılanması ve sigortalarının yaptırılması (böylelikle staj yapan öğrencinin staj
yerindeki konumunun değişmesi ve onun daha aktif
çalışmasına olanak sağlanması , ayrıca başına gelecek
kazalarda mağduriyetinin giderilmesi) ve son olarak
her öğrencinin staj yeri bulma konusunda eğilimine ve
isteklerine karşılık verecek şekilde staj yeri ayarlanabilmesi konuları resmiyet kazanmalıdır.
KORAY arkadaşımızın geçirdiği kazanın ilk ve son
olması için, ayrıca biz geleceğin mühendislerinin iş
hayatını tanımaları açısından en önemli basamak olan
staj döneminin en verimli şekilde geçirilmesi için Biz
İMOGENÇ olarak sorunlarımızı bir rapor halinde oda
yönetim kuruluna sunarak staj konusuyla ilgili gerekli
çalışmaların yapılmasında ivme kazandıracak faktör
olmalıyız.
Bu konuda başta İMO yönetim kurulu olmak üzere
TMMOB’nin de üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz.
Ayrıca bu konuda işyeri sahiplerini ve şu an belirli işyerlerinde çalışmakta olan mühendis büyüklerimizi de
sağ duyuya davet ediyoruz. Unutmayalım ki dün bizim
oturduğumuz sıralarda sizler vardınız…
Saygılarımla..
ücretsiz e-mail hizmeti
25
YORUM
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
ERKEK EGEMEN SİSTEM
Nazlı AZAPCI
Türkiye’de kadınları tanımlayan egemen
anlayış (ki bu erkek anlayışıdır) kadınları ikiye
ayırır. “İffetli kadınlar, iffetsiz kadınlar”, “iyi
kadınlar, kötü kadınlar”, “ağır kadınlar, hafif
kadınlar”….
ten sonra tecavüzcü en kısa zamanda yakalanıp
işlem yapılıyor. Bu ve benzeri tecavüz olayında
da kadından yana olmaktan ziyade turist kaybı
ve devletin Avrupa ülkeleriyle ilişkilerindeki
prestij ve çıkarları düşünülmektedir.
İyi eş, fedakar anne, hanımefendi diye tanımlanan gruptaki kadınlar erkeklerin korunması
altında ve cinsellikten arındırılmış kadınlardır.
Peki ya konuşamayan, davacı olamayan
yerli tevacüz kurbanları…. Onları duyamıyor,
sayılarını bilemiyoruz. Yazılı ve Görsel basına
yansıyan haberlerde 3. sayfada kısa bir haberle
adeta üzeri kapatılırcasına, yine ülkemizin dışarıya karşı prestiji sarsılmasın diye “kol kırılır
yen içinde kalır” mantığı ile konuşulmayan yerli
tecavüz kurbanları.
Serbest, müsait ve hafif olarak tanımlanan
gruptaki kadınlar ise korunmasız sadece cinsellikleri ile var olan kadınlardır. Bu kadınlar
erkeklerin “her türlü seyrine ve kullanımına
açık” turist kadınlar ve fahişeler bu ikinci grubun özellikle öne çıkardığı kadınlarıdır. Yani
onlar en korumasız kadınlardır. Onlara cinsel
tacizde bulunmak, tecavüz etmek kolay, hatta
serbesttir.
Yazılı ve Görsel basın özellikle görsel basın
yaz döneminde turistlerin “çıplak” resimlerini
pazarlayarak erkeklere “Helgalar, Nataşalar”
geldi haydi ne duruyorsunuz fırsatı değerlendirin mesajı vermektedir. Bu anlayış Rus, Romen,
Çek, Doğu Avrupalı turistlerin hepsini NATAŞA
yani fahişe, dolayısıyla tecavüz edilmesi daha az
sakıncalı kadın olarak tanımlamaktadır. Turistlere yönelik tecavüz davalarında kadınlar dava
açıyor, uğraşıyor ve tecavüzlerin bazıları ortaya
çıkarılıyor. Fakat hala mevcut yasalar tecavüze
karşı hiç caydırıcı değildir. Verilen cezalar
hala çok düşük. Tecavüzün delil tesbitinde
kurumlarda hala bilgisizlik ve ilgisizlik hakim.
Tecavüz olayı ancak skandal haline gelmiş ise
Pippa Pacca’da olduğu gibi tecavüz ve cinayet26
Tecavüze karşı çıkmak; toplumda erkek
bakış açısıyla kimliğimizin tanımlanmasına,
bu iki kadın kimliğine sıkıştırılmamıza karşı
çıkmaktır. Biz iffetli, iffetsiz, iyi, kötü, hafif, ağır
tanımlamalarını reddediyor bu anlayışa karşı
hayatlarımızı istiyoruz.
Biz kadına yönelik şiddetle mücadele için
araçlar sunması gereken devletin hareketsizliğini, etkin olmayışını ve sessizliğini lanetliyor,
kadınlar bedenlerine ve kişiliklerine saygı talep
ediyor, bunun için devletlerin ciddi olarak harekete geçmesini, kadınlara yönelen her türlü
erkek şiddetinin ortadan kaldırılması için somut
adımlar atılmasını istiyoruz.
Türkiye’nin prestiji sarsıldı diye ayağa kalkanlar, sesi duyulmayan aile içinde, hemen yanı
başındaki kapı komşusu tarafından, tacize ve
tecavüze uğrayan kadınların sesini duymalıdır.
TABİİ BUNU
GERÇEKTEN İSTİYORSA…
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
MAKALE
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ (İSİG)
(1. Bölüm)
İnş. Müh. Gülşen Işık
BAŞLARKEN
Ülkemizde her yıl iş kazaları nedeniyle onbinlerce çalışan etkilenmektedir.Yılda 1000 çalışan yaşamını yitirirken 2000 çalışan sürekli iş göremez hale
gelmektedir.
Son günlerde sekiz ayda 18 çalışanın yaşamını
yitirmesi nedeniyle tersanelerde ki çalışma koşulları
gündeme gelse de; inşaat sektörü 5. risk grubu yani en
tehlikeli risk grubu içindeki konumunu korumaktadır.
İnşaat sektörü Amerika, AB ülkelerin de olduğu
gibi ülkemizde de kaza riskinin en yüksek olduğu sektördür. İş kazası sayısı bakımından inşaat sektörü ülkemizdeki iş kolları arasında birinci sırada yer almaktadır.
Daha da kötüsü ölümlü iş kazalarının en fazla olduğu
sektör de inşaat sektörüdür. (SSK istatistikleri). Tüm
dünyada, inşaat çalışanları diğer sektördekilere oranla
üç kat daha fazla ölüm ve iki kat daha fazla yaralanma
riski ile karşı karşıyadır.
Buna rağmen genel olarak tüm sektörlerde, özel
olarakta inşaat sektöründe iş güvenliği bilinci ve kültürü oluşmamıştır.
Bu yazı kapsmında iş sağlığı ve iş güvenliği nedir,
ülkemizde gelişimi ne düzeydedir, iş güvenliğinden
sorumlu teknik elemanlar, konuyla ilişkili TMMOB ve
İMO daki çalışmalar vb. konulara ; İSİG’in en önemli
bileşenlerinden olan mühendis ve mühendislik açısından bakılmaya çalışılacaktır. Böylece İSİG bilinci ve
kültürü oluşumuna katkı yapılarak ,ülkenin toplumsal
gelişimine, çağdaş yaşam ve çalışma hayatının oluşumuna katkı yapabilmek hedeflenmektedir.
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ NEDİR?
Bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak
iş yaşamında görülen değişim; üretimde iyileşmeleri
sağlarken, çalışanların sağlığına ve güvenliğine yönelik
bazı sorunların artmasına da yol açmıştır.
Günümüzde iş sağlığı ve iş güvenliği, çalışanları
korumak üretim ve işletme güvenliğini sağlamak, böylece sağlıklı ve güvenlikli bir çalışma ortamı yaratarak
insanın yaşam kalitesini yükseltmek hedeflerindedir.
www.imoankara.org.tr
Çalışma ortamındaki çalışanlara yönelik tehlikelerin
ve risklerin araştırılması ve önlenmesi amacıyla yapılan
yöntemli çalışmalar İSİG (İş Sağlığı Ve Güvenliği) kavramıyla tanımlanmaktadır. Artık tüm dünyada çalışma
ortamındaki tehlike ve sorunların giderilmesine yönelik çalışmalar öncelikli hedefler haline gelmiştir.
İş sağlığı; işçinin çalışma şartlarından ve iş yerinde
kullanılan araç, gereçlerden kaynaklanabilecek tehlikelerin asgari düzeye çekildiği, sağlıklı bir iş ortamını
ifade etmektedir.
İş güvenliği ise; işçinin işin görülmesi esnasında
karşılaşabileceği tehlikelerden zarar görmesini önlemek amacıyla gerekli hukuki ve teknik önlemlerin
alınmasıdır (Kılıç,2006). Başka bir ifade ile iş güvenliği;
çalışma hayatında çalışma koşullarından ve üretimden
kaynaklanan tehlikelerden, kazalardan ve sağlığa zararlı
koşullardan korunmak amacıyla, bilimsel araştırmalara
dayalı güvenlik önlemlerinin saptanması ve uygulanması için yapılan sistemli çalışmaların tümüdür.
Bu durumda mühendis ve mühendislik gerek sağlık
ve gerekse güvenlik girdileri olarak İSİG’nin en önemli
bileşeni konumundadır.
İNŞAAT SEKTÖRÜ NEDEN EN RİSKLİ SEKTÖR
KONUMUNDADIR.
Tüm dünyada, inşaat çalışanları diğer sektördekilere oranla üç kat daha fazla ölüm ve iki kat daha fazla
yaralanma riski ile karşı karşıyadır. Ülkemizde inşaat
sektöründeki kazalar Avrupa ülkelerine göre daha fazla
olmaktadır. Bu kazalar çok sayıda çalışanın iş gücü
kaybına ve hatta canına mal olurken aynı zamanda
ekonomik kayıpları da beraberinde getirmektedir. Bu
durumda hem çalışanlara hem işverene hem de topluma önemli maliyetler yüklemektedir (Kazaz,2006).
Buna rağmen inşaat sektöründe iş güvenliği bilinci
oluşmamıştır. Sektörün büyük bölümünde konuya
karşı duyarsızlık mevcuttur.
Ülkemizde, aşağıdaki nedenlerden ötürü (ÖCAL,
2006)
• İnşaat işlerinin büyük, geniş kapsamlı ve dağınık,
ücretsiz e-mail hizmeti
27
MAKALE
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
doğal iklime açık şartlarda yapılıyor olması,
• Her şantiyenin kendine özgü koşullara sahip
olması. Bu koşullarının işverenin ve işin kapsamı
ile işin mahiyetin göre değişiyor olması,
• İnşaat sektöründe çalışanların bilinç ve ihtiyaç
düzeylerinin düşük olması,
• İşin kapasitesine bağlı olsa da genel olarak işletme
kültürünün gelişmemiş olması,
• İşlerin çoğunlukla farklı alt grup taşeronlarca yaptırılıyor olması, İnşaat sektörünü iş kazası riskinin en
fazla olduğu sektör konumuna getirmektedir.
İnşaat Sektöründe İSİG konusunda çalışan Ç.S.G.B.
alınan İş Güvenliği Uzmanı Belgesi ile çalışan mühendislerin büyük çoğunluğu İnşaat Mühendisi değildir.
Ya da başka işlerle birlikte iş güvenliği ile de görevlendirildikleri bilinen bir gerçektir. Sadece büyük inşaat
firmasında İSİG konusunun önemsendiği, bu konuda
yetişmiş ya da yetiştirilen mühendise görev verildiği
yaşanan bir başka gerçektir.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN
İSİG GEREKLİ VE ÖNEMLİMİDİR?
İnşaat sektörü Amerika, AB ülkelerin de olduğu
gibi ülkemizde de kaza riskinin en yüksek olduğu sektördür. İş kazası sayısı bakımından inşaat sektörü ülkemizdeki iş kolları arasında birinci sırada yer almaktadır.
Daha da kötüsü ölümlü iş kazalarının en fazla olduğu
sektör de inşaat sektörüdür.
İş güvenliğinin tanımı gereği mühendis ve mühendislik İSİG’in en önemli bileşeni konumundadır.
lerini icra ederken İSİG konusunda birikimden yoksun
oldukları (Güvercin,2003) tespit edilen bir gerçektir.
1995 yılında yapılan bir araştırmada inşaat mühendislerinin mesleki bilgilerini çalışma ortamında edindikleri
de tespit edilmiştir.(Alp,1996)
Öte yandan, mühendis “engineer” yaratan, üreten,
yöneten anlamında kullanılmaktadır. En genel anlamıyla üretimin değişik şamalarını tasarlamak olan
mühendislik (Alp,1996) ve bu işi yapan mühendislerin,
işten kaynaklanan tehlikeleri ve bunlara karşı alınması
gereken önlemleri en iyi düzeyde bilmesi, çalıştırdığı
elemanları iş kazalarına karşı koruması, her şeyden
önce insancıl yaklaşımın ve meslek onurunun gereğidir. (Müngen,1997)
Yasa ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği
sorumluluklar ve cezai yaptırımlar inşaat mühendislerinin İSİG konusuna vakıf olmalarını zorunlu kılmaktadır. İş güvenliği açısından en sorunlu sektörde,
bazen çalışan kesimleri yönetip yönlendiren, bazen de
kendisi çalışan konumunda görev yaptıkları çalışma
ortamında; iş güvenliği bilincini oluşturabilmek, uygulayabilmek ve konumlarının gereği hukuksal sorumluluklarını bilmek içinde İSİG mevzuatını bilmeleri
gerekmektedir.
SONUÇ YERİNE
İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması
her şeyden önce bu konuda getirilen kuralların hayata
geçirilmesine bağlıdır.
Öte yandan çalışma ortamını düzenleyen yönetmeliklerin ihtiyacı karşılar ve uygulanabilir olması gerekmektedir. 4857 sayılı yasa İSİG konusunda yeni yasal
düzenlemeler getirmiş ise de uygulamada bu düzenlemelerin yaşama geçirilemediği görülmektedir.
Ülkemizde AB ye uyum yasaları çerçevesinde 4857
sayılı İş Yasası gereği, Ç.S.G.B.’unca peş peşe yönetmelikler çıkartılmış ve yürürlüğe konulmaktadır. Yürürlüğe konulan ancak bazı maddeleri Danıştay tarafından
iptal edilmiş bulunan “İş Güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların görev, yetki ve sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”
gereği mühendisler ve anılan yasanın 82. maddesi
gereği TMMOB ve Odalar İSİG konusunda doğrudan
özne konumuna gelmişlerdir.
Bu nedenle yazının gelecek bölümünde, İSİG Konusunda ülkemizde, TMMOBve İMO daki gelişmeler tesbit edilmeye çalışılarak ülkemizde uygulamaya konulan
mevzuat incelenerek sonuçlrı tesbit edilecektir.
Zaten inşaat mühendisleri iş yaptıkları sektörde,
şantiye şefi, kontrol mühendisi, atölye yöneticisi, işveren, işveren temsilcisi, yönetici vb. görev yaparlarken
de; 2003 yılından önceki iş yaşamını düzenlemeye
yönelik yasa, tüzük ve yönetmelikler de iş sağlığı ve iş
güvenliği ile ilgili yasal sorumluluklar yüklemekte ve
cezai yaptırımlar getirmekteydi.
Güvercin Ö., (2003), İnşaat İş Koluna Eleman Yetiştiren Kurumlarda
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi, II. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi Bildiriler Kitabı, s. 107–115, Adana.
Gelinen süreçte; yukarda belirtilen yasal sorumluluklar ve cezai yaptırımlar olmasına rağmen; gerek
eğitimleri aşamasında (Müngen,1997) gerekse meslek28
Faydalanılan Kaynaklar
Kılıç, Leyla, (2006) İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Sağlama Hükümlülüğü ve Sorumluluğu, Yetkin Yayınları, Öcal E., (2006), İnşaat
Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu, Adana SSK
2006 yılı istatistikleri, Kazaz A., (2006), İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği,
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Fakültesi Seminer Notları.
Erbay N. Ö., Erbay F., (1993) İnşaat Sektöründe İş Güvenliği, İnşaat
Mühendisleri Odası Yayını, Ankara.
Alp, Gülşen, (1996), Mesleki Demokratik Kitle Örgütü: İMO, İMO
Ankara Şube Yayını,
Müngen U., (1997) İnşaat Mühendisliği Eğitiminde, İş Güvenliği konusunda Önemi ve Bir Uygulama Örneği, TMH. S. 308.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
RAPOR
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Mart Ayı İş Kazaları
Raporu
-
Zonguldak’ta Kaçak Maden Ocağında Göçük: 1
İşçi Öldü – 1 Mart 2008
Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde tarlasını sürdüğü
traktörün devrilmesi sonucu sürücü öldü – 15 Mart
2008
-
Zonguldak’ta Yüksekten Düşen İşçi Hayatını
Kaybetti – 3 Mart 2008
Kocaeli’nde İş Yerinde Merdivenlerden Düşen İşçi
Yaralandı – 17 Mart 2008
-
İsdemir’de Gaz Sıkışması Sonucu Meydana Gelen
Patlamada 5 İşçi Yaralandı – 4 Mart 2008
Mersin’de Fabrika İnşaatı Çöktü: 4 İşçi Yaralı – 19
Mart 2008
-
-
Antep’de Sıva Yaparken Kalp Krizi Geçiren İşçi
Öldü – 4 Mart 2008
Maraş’ta Hidroelektrik santralde kaza: 4 ölü – 20
Mart 2008
-
-
Adıyaman’da Toprak Ev İnşaat İşçilerinin Üzerine
Çöktü: 1 Ölü, 1 Yaralı – 4 Mart 2008
Malatya’da Emine Ünalır, iş makinesi altında kalarak
hayatını kaybetti, Mehmet Salduz, kolunu makinaya
kaptırdı – 20 Mart 2008
-
İstanbul Tuzla Tersanelerinde Yine İş Kazası : 1 İşçi
Yaralı – 4 Mart 2008
-
Ordu Gölköy’de inşaatta toprak kayması: 2 işçi
öldü - 23 Mart 2008
-
Kayseri ‘de Yüksekten Düşen İşçi Yaralandı – 3
Mart 2008
-
Manisa Turgutlu’da yüksekten düşen işçi yaralandı
– 23 Mart 2008
-
Osmaniye’de asansör boşluğuna düşen işçi öldü –
3 Mart 2008
-
Konya’da Kolunu torna tezgahına kaptıran 18
yaşındaki işçi öldü – 24 Mart 2008
-
Hatay Reyhanlı Sanayi Sitesi’nde Yangın: 1 Ölü – 4
Mart 2008
-
İzmir’de Sıcak su ve sabun tankına düşen kimyager
ve işçi öldü – 25 Mart 2008
-
Aydın Nazilli’de Fabrikada Patlama – 5 Mart 2008
-
-
İstanbul Tuzla Tersanelerinde 2 İş Kazası Daha – 6
Mart 2008
İstanbul İkitelli’de Ayakkabı İmalathanesi Yangınında
3 Yaralı – 26 Mart 2008
-
-
Bilecik’te iş makinesinin arasına sıkışan 2 işçiden
1’i öldü - 6 Mart 2008
Manisa Soma’da bir işçi, girdiği kapalı bölümde
oksijen yetersizliği nedeniyle yaşamını kaybetti - 25
Mart 2008
-
Adıyaman’da 160 İşçi Yedikleri Yemekten Zehirlendi
– 7 Mart 2008
-
Trabzon’da bir fabrikada Emre Yılmaz, elektrik
çarpması sonucu ağır yaralandı - 28 Mart 2008
-
Kocaeli’nde 2 İşçi 12 Metrelik Vinçten Düşüp Öldü
– 09 Mart 2008
-
Antalya Finike’de traktörün römorkundan düşen 1
tarım işçisi kadın öldü – 29 Mart 2008
-
Konya Gıda Fabrikasında Çalışan 30 İşçi Zehirlendi
- 11 Mart 2008
-
İzmir’de Belediyenin Kanal için Açtığı Kuyu Bir
İşçiye Mezar Oldu – 29 Mart 2008
-
Batman’da Belediye Kepçe Operatörü, Kaya
Altında Öldü – 11 Mart 2008
-
Tuzla’da Ali İhsan Çam (31), dün yüksekten düşerek
yaşamını yitirdi – 30 Mart 2008
-
Kastamonu’da Bir İşçi Tamir Etmeye Çalıştığı
Asansörden Boşluğa Düştü – 12 Mart 2008
-
Sakarya’da Fabrika İşçilerini Taşıyan Minibüs
Duvara Çarptı, 7 Yaralı – 31 Mart 2008
-
İstanbul’da Yüksekten Düşen
Hayatını Kaybetti - 13 Mart 2008
-
Zonguldak’ta Kaçak Ocakta Patlama: 2 İşçi Yaralı –
31 Mart 2008
-
İstanbul Tuzla tersanelerinde 6 İşçi Gazdan
Zehirlendi – 13 Mart 2008
-
Manisa’da İşçiler Jeneratörden sızan gazdan
zehirlendiler – 31 Mart 2008
-
Sivas’ta 3 işçi göçük altında kaldı – 14 Mart 2008
-
Ankara Gölbaşı’nda Kırılan Vinç İşçilerin Üzerine
Düştü: 1 Ölü, 1 Yaralı – 1 Mart 2008
-
www.imoankara.org.tr
Tersane
İşçisi
www.sendika.org
ücretsiz e-mail hizmeti
29
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
ÜYELERİMİZDEN MEKTUPLAR
Üyelerimizden
Mektuplar
Sami MUYUGAN
02.04.2008
Sayın Nevzat ERSAN,
18. Dönem Başkanlığınızı tebrik eder, başarılarla dolu
geçmesini temenni ederim. Bu mektubu 02 Nisan 2008
tarihli dilekçeme ek olarak şahsınıza ve şahsınız nezdinde
TMMOB’ne yazıyorum.
Sayın Başkanım, mühendisten izinsiz çivi bile çakılamayacağını
belirten hukuksal düzenlemeler istiyorum. Etrafımda herkes
inşaat yapıyor Başkanım. Kasabı, manavı, bakkalı, kuyumcusu,
ayakkabıcısı herkes müteahhitlik (Bir Şantiyeden Levha
Örneği; “Mütahit; Adı Soyadı) yapıyor. Kelimeleri telaffuz
edemeyen bu insanlar müteşebbislik adına göz yumulduğu
için şarlatanlıklarını abartarak devam ettiriyorlar. Sekiz yıl
önce, mühendis olduğum ilk günlerde bu gözlemleri yaptım.
Mühendisliğim boyunca bu insanlara bulaşmadım. Hiçbirine
diplomamı kullandırmadım. Üç yüze, beş yüze hiçbir projeye
imza atmadım. Ne yazık ki benim kendimi korumuş olmam
hiçbir şeyi değiştirmedi. Aynı insanlar sayıları da artarak hızla
büyüyor. Disiplinsizlik, kalitesizlik büyüyor Sayın Başkanım.
Müteahhitlik karnelerindeki mühendisin yeri, genç
mühendisin, dolayısı ile mühendisliğin manevi şahsiyetini
koruyamıyor Sayın Başkanım. Mühendislik hiçbir kişi ya da
kurumun aylık ücreti karşılığında boyunduruğuna girecek
bir meslek değildir. Özellikle yeni mezun olacak genç
mühendisler için onları korumak için düzenlemeler yapılsın
lütfen Sayın Başkanım.
Saygılarımla.
Hıdır ÇETİNKAYA
21.03.2008
Sayın Başkanım 27 Ocak 2008 günü yapılan odamız
seçimlerine katılımımdan dolayı gönderdiğiniz tarihsiz
teşekkür mektubunuzu aldım. Çok memnun olduğumu
izin verirseniz belirteyim. Ben de şahsınıza ve şahsınızda
Atatürk Devrimlerine sahip olacağından emin olduğum
Yönetim Kurulu arkadaşlarınıza çok teşekkür ederim. 1972
yılından bugüne yapılan seçimlerin hemen hemen tamamına
katıldım. Seçimimi daima Çağdaş düşünceye sahip yönetimin
görev başında olması için oyumu kullandım. Bu döneme
kadar tamamen, oy kullandığım ve tercih ettiğim yönetim
görev başına geldi. Bundan da çok mutluyum. Dileğim
memleketimizin yönetimine de aynı fikre sahip insanların
göreve gelmesi. Memleketimize, İnşaat Mühendislerine ve
Çağdaş Düşünceye üstün hizmetlerinizin devamını diler
selam ve saygılarımın kabulünü arz ederim.
Not; Sayın Üyelerimiz, mektuplarınızı [email protected] adresinden bize
ulaştırabilirsiniz. Yayın Kurulu’nda değerlendirilen mektuplarınız bültenimizde yayımlanacaktır.
TMMOB GÜNCESİ
CHENEY GELME, İSTEMİYORUZ!
ABD ORTADOĞU’DAN DEFOL!
SSGSS’YE KARŞI MÜCADELEMİZ BİTMEDİ
SÜRÜYOR
TMMOB, DİSK, KESK ve TTB, ABD Başkan
Yardımcısı Dick Cheney’in Türkiye’ye gelişi
nedeniyle 24 Mart 2008 tarihinde Yüksel
Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir
basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Soğancı tarafından okundu.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye
başlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Yasa Tasarısı’na karşı Ankara’daki
Emek Platformu bileşenleri 27 Mart 2008
Perşembe günü saat 12:15’te Kızılay Gima
önünde kitlesel basın açıklaması yaptı.
BİZ KARŞI ÇIKARSAK YAPAMAZLAR!
AKP, SSGSS YASA TASARISI İLE İLGİLİ
OLARAK EMEK PLATFORMU’NUN
SÖYLEDİKLERİNİ DİNLEMELİDİR.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Soğancı, 26 Mart 2008 tarihinde SSGSS
Yasa Tasarısı ile ilgili “Akp, Ssgss Yasa
Tasarısı İle İlgili Olarak Emek Platformu’nun
Söylediklerini Dinlemelidir” başlık bir basın
açıklaması yaptı.
30
TBMM’de görüşülmekte olan Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa
Tasarısı’na karşı DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve
TDB ortak eylem kararı aldı. Eylem planı 28
Mart 2008 günü saat 13.00’de TMMOB’de
düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıya; DİSK Genel Sekreteri Tayfun
Görgün, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı
Tombul, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Soğancı, TTB Merkez Konsey Üyesi
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
Muharrem Baytemür ile TDB Yönetim Kurulu
Başkanvekili Murat Akkaya katıldı. Basının
yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, ortak
açıklama KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı
Tombul tarafından okundu.
ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK
TBMM’de görüşülmekte olan Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa
Tasarısı’na karşı KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve
TDB tarafından yapılan eylem çağrısıyla
on binlerce emekçi 1 Nisan 2008 günü
alanlara çıktı. Ankara’da Güvenpark
ve Akay Caddesi’nde toplanan emekmeslek örgütü temsilcileri ve emekçilere
TBMM’ye geçiş için izin verilmedi. Polisin
engellemelerine karşın emekçiler Kızılay
Meydanı’nda buluştu ve yıllar sonra Kızılay
Meydanı yeniden miting alanına döndü.
SSGSS YASA TASARISI KADIKÖY’DE
PROTESTO EDİLDİ
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Yasa Tasarısı’na karşı eylem planı
açıklayan DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB
öncülüğünde “Herkese Sağlık ve Güvenli
Gelecek Platformu”nun organizasyonuyla
Kadıköy’de miting düzenlendi. Yağmurlu
havaya rağmen katılımın yoğun olduğu
mitingte, SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı “bu
yasayı durduralım” çağrısı yapıldı.
SSGSS’YE KARŞI YİNE ALANLARDAYDIK
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB, Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa
Tasarısı’na karşı başlattıkları eylem planı
çerçevesinde 10 Nisan 2008 günü yeniden
alanlara çıktı. Türkiye’nin her yerinde
saat 12:30’da alanlarda kitlesel basın
açıklamaları gerçekleştirilirken, Ankara’da
da saat 12:30’da TBMM Dikmen Kapısı
önünde bir araya gelindi. Sloganlarıyla,
taşıdıkları döviz ve pankartlarla AKP
Hükümeti’ni uyaran emekçilere, ÖDP
Genel Başkanı Ufuk Uras ile, CHP ve DTP’li
bazı milletvekilleri de destek verdi. KESK,
DİSK, TMMOB, TTB ve TDB’nin ortak basın
açıklaması KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı
Tombul tarafından okundu.
“OYLARINIZLA GELECEĞİMİZLE
OYNADIĞINIZIN FARKINDA MISINIZ?”
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı
www.imoankara.org.tr
TMMOB GÜNCESİ
milletvekillerine
gönderdikleri
faksla
protesto etti. Faks eylemi tüm illerde 15
Nisan 2008 tarihinde saat 12:00’de merkez
postaneler önünde basın açıklamalarıyla
birlikte gerçekleştirildi. Ankara’da Kızılay
Postanesi önünde yapılan eyleme DİSK
Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, KESK
Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TMMOB
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı
ile emek-meslek örgütlerinin üyeleri katıldı.
Faks metni KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı
Tombul tarafından okunduktan sonra,
Tombul, Soğancı ve Beko postaneden
TBMM Başkanlığı’na faks göndererek,
milletvekillerinden yasanın geri çekilmesini
istedi.
TMMOB, KESK, DİSK ve TTB,
2009 ALTERNATİF DÜNYA SU FORUMU
İSTANBUL İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU
TMMOB, KESK, DİSK ve TTB, 2009 yılının Mart
ayında İstanbul’da yapılacak 4. Dünya Su
Forumu’na alternatif bir forum düzenlemeye
hazırlanıyor. Dört örgüt, aynı tarihlerde
İstanbul’da ALTERNATİF DÜNYA SU FORUMU
yapılması için çağrıda bulundu.
SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMAMAYA
KARARLI MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN
HÜKÜMETE 5 SORU
Hükümet tarafından hazırlanan 3568
sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Müşavirlik Kanunu’nda değişiklik içeren
tasarıya, 7 meslek örgütünden tepki
geldi. Meslek örgütleri TÜRMOB için
hazırlanan
meslek
yasa
tasarısında
seçimle ilgili maddelerin geri çekilmesini
istedi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB),
Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB),
Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türk Dişhekimleri
Birliği (TDB), Türk Veteriner Hekimleri Birliği
(TVHB) “Siyasetin arka bahçesi olmamaya
kararlı meslek örgütlerinden, hükümete 5
soru” başlıklı ortak bir açıklama yaptı.
ücretsiz e-mail hizmeti
31
İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN NİSAN 2008
İŞ ARAYAN MÜHENDİSLER
İŞ ARAYAN MÜHENDİSLER
AD-SOYAD
MEZUNİYET
PROGRAM-DENEYİM-YABANCI DİL
YILI
OKULU
Efe Mehmet Astarlıoğlu Cumhuriyet Üniversitesi
2004
ms office, autocad, idecad, netcad,
ingilizce
Demet İsmihan
Cumhuriyet Üniversitesi
2007
ms office, autocad, ide 5 ent, matlab,
ingilizce
Merve Yağcı
Balıkesir Üniversitesi
2008
ms office, autocad,ingilzce
Yasemin Düzol
Süleyman Demirel Üniversitesi
2007
ms office, autocad, idecad
Serkan Yurdakul
Yakın Doğu Üniversitesi
2007
ms office, autocad, ingilzce
Engin Dönmez
Fırat Üniversitesi
2007
ms office, autocad, ingilizce
Hüseyin Zorlu
Mustafa Kemal Üniversitesi
2008
ms office, sap2000, probina,ms project
Tacettin Sayan
Osmangazi Üniversitesi
2003
ms office, autocad, probina, idecad,
proshow
Gökhan Aksoy
Kırıkkale Üniversitesi
2007
ms office, ingilizce
Ali Volkan Seyfi
O.D.T.Ü
2006
ms office, autocad, watercad, sap2000,
ingilzce
ÖNEMLİ DUYURU
41. Olağan Genel Kurulca kabul edilen 2008 yılı ilk altı aylık diliminde uygulanacak inşaat mühendisliği asgari ücreti 1.150.-YTL (bin yüz elli)’nin, (SSK matrahı=1.605,02.-YTL)nin SSK’ya tabi olarak, gerçek
veya tüzel kişi yanında çalışan üyelerimizin, Odamızla ilgili iş ve işlemlerinde asgari koşul olarak aranmasına, bu rakamın altındaki sigortalı aylık pirim ve hizmet bordrolarına belge düzenlenmemesine, işlem
yapılmamasına, ayrıca bu belirlemenin Türkiye Noterler Birliğine bildirilmesine karar verilmiştir.
İnşaat Mühendisleri Odası 41. Dönem Yönetim Kurulu 18 Nolu Kararı
VEFAT
HAVA ÖKSÜZLER
Şubemiz çalışanlarından
Faruk ÖKSÜZLER’in annesi
Hava ÖKSÜZLER
hayatını kaybetmiştir.
Ailesine ve tanıyan herkese
başsağlığı dileriz.
ZEKİ EKERBİÇER
1929 Niğde doğumlu, 1950 Yıldız
Teknik Okulu mezunu 1866 sicil
numaralı üyemiz ZEKİ EKERBİÇER
09.10.2007
tarihinde hayatını
kaybetmiştir. Ailesine ve çalışma
arkadaşlarına başsağlığı dileriz.
32
ZEKİ KUTAY
1923 Malatya doğumlu, 1947 İTÜ mezunu 1920 sicil
numaralı üyemiz ZEKİ KUTAY 5 Mart 2008 günü
hayatını kaybetmiştir. Ailesine ve çalışma arkadaşlarına
başsağlığı dileriz.
NECMETTİN ÖZMEN
1927 İncesu doğumlu, 1950 İTÜ mezunu 789 sicil
numaralı üyemiz NECMETTİN ÖZMEN hayatını
kaybetmiştir. Ailesine ve çalışma arkadaşlarına
başsağlığı dileriz.
REHA MESARA
1926 İstanbul doğumlu, 1951 mezunu 449 sicil numaralı
üyemiz REHA MESARA hayatını kaybetmiştir. Ailesine
ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz.
web sitemiz hizmetinizde
www.imoankara.org.tr

Benzer belgeler