Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye`nin CO2
Transkript
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye`nin CO2
FARKINDALIK VE FARK YARATMAK: TÜRKİYE’NİN CO2 SALIMLARI Gürkan Kumbaroğlu & Yıldız Arıkan FARKINDALIK VE FARK YARATMAK: TÜRKİYE’NİN CO2 SALIMLARI Açık Toplum Vakfı 1. Baskı Ağustos 2009, ‹stanbul ISBN 978-605-5659-05-9 Cevdet Paa Cad. Mercan Apt. No. 85/11, Bebek, 34342, ‹stanbul-TÜRKİYE Tel: 0 212 287 99 86 0 212 287 99 75 www.aciktoplumvakfi.org.tr info @aciktoplumvakfi.org.tr Yazarlar: Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Yıldız Arıkan, Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi Tasarım: Rauf Kösemen, Myra Kapak Tasarımı: Banu Yılmaz Ocak, Myra Sayfa Tasarımı: Myra Baskı: Yelken Basım Bu kitapta yer alan görüşler yazarlara aittir. İÇİNDEKİLER Sunuş, 5 1. Giriş, 9 2. Türkiye’de Sektörel Salım Yoğunluğu Göstergeleri, 11 a.Genel Durum, 11 b.AB Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Durum, 23 3. Yaşam Tarzının Salımlar Üzerine Etkileri, 47 a.Seyahat Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar, 47 a1. Şehiriçi Ulaşım, 47 a2. Şehirlerarası Ulaşım, 49 b.Hanehalkı Yaşam Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar, 51 4. Bireysel CO2 Salımlarımız, 58 a.Anket Sonuçları: Ortalamalar, 58 b.Gerçek Hayattan Kesitler, 64 c.Salım Azaltıcı Yaşam Tarzı Değişiklikleri, 73 5. Sonuç, 83 Ekler, 86 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 3 SEMBOL L‹STES‹ Mton : Milyon ton Gton : Giga ton (109 ton) Mton CO2 : Milyon ton karbondioksit 4 MEuro : Milyon Euro Mtep : Milyon ton eşdeğeri petrol TWh : TeraWattsaat (1012 Wattsaat) CO2 : Karbondioksit CH4 : Metan N2O : Diazot oksit F : Flor AB : Avrupa Birliği OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü BMİDÇS : Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi GSYH : Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla SUNUŞ Hasan Ersel Küresel iklim değişikliği uzunca bir süredir dünyanın ve nihayet bir süredir de Türkiye’nin gündeminde. Bu olayın tehlikeli sonuçlarına bilim adamları uzun süredir dikkati çekiyorlar. Ancak kamuoyunun bunu algılaması ve bu oluşumda insan katkısının öneminin kavranması, çeşitli nedenlerle, gecikmeli oldu. Böyle olunca da bu süreci durdurmak/ yavaşlatmak yönünde bir şeyler yapılabileceğinin algılanması, bu yönde hareket edilmesinde de geç kalındı. Bu bağlamda üzerinde en çok durulan konu da küresel sera gazı salımlarını düşürmek gereği idi. Küresel iklim değişikliği konusunu toplumların gündemine taşıyıp, mücadelesini veren kişi ve kuruluşların kararlı mücadelesi sonucunda artık bu konuda, küresel ölçekte bir anlayış birliğine ulaşıldığını söyleyebiliriz.1 Ne var ki, bu noktaya varılmış olması bundan sonraki adımların kolaylıkla atılabileceği anlamına gelmiyor. Bu noktayı, iktisatçı gözüyle, biraz açmak istiyorum. Üretken faaliyetler, insanların gözünde değer taşır. Çoğu kez, küçümsemek istediğimiz bir eylemi “üretken değil” diye nitelendiririz. Çünkü, üretken bir faaliyetin sonunda, mal ve hizmet üretimi yoluyla insanlara bir yarar sağladığını düşünürüz. Üretilen mal ve hizmetlerden insanların yararlanmasını sağlayan ise, genelde, piyasadır. İnsanlar bu mal ve hizmetleri piyasada belirlenen fiyatlarını ödeyerek satın alırlar ve kendi gereksinimlerine uygun olarak kullanırlar. Piyasada uygun rekabet koşulları olduğunu da varsayarsak, bu durumda fiyat mekanizması, kaynakların en etkin (maliyeti en azlayacak biçimde) kullanımını ve tüketicilerin istedikleri malların üretilmesini sağlar. Onlar da kendi bütçe olanakları içinde kendilerince en uygun mal bileşimini seçerler. Piyasa mekanizmasının etkinliği (daha doğru bir ifadeyle “Pareto anlamında etkinlik”) denildiğinde bu sonuçlar anlaşılır. Bütün bu düşünce biçiminin arkasında mal ve hizmet fiyatlarının tüm maliyetleri yansıttığı varsayımı yatar. Oysa böyle olmayabilir. Örneğin, bir malı üretirken kullanılan teknoloji çevreyi kirletiyor olabilir. Yani teknoloji, talebi olan bir malı üretirken, kaçınılmaz olarak, kimsenin istemediği bir kötü (yani yarar sağlamayıp zarar veren) malı da (örneğin çevre kirlenmesi) 1 Bu konuda Türkiye’de küresel iklim değişikliğini kamu oyuna anlatmayı hedefleyen yayınlara örnek olarak Kadıoğlu (2001), Madra (2007), Evans (2007) sayılabilir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 5 üretiyor olabilir.2 İşte bu noktada iktisat bireysel ve toplumsal yarar ayrımını yapıyor. Söz konusu malı talep edenler o malın kendilerine sağlayacağı yarar ile firmalar ise bu malı üretmekle elde edeceği kazançla ilgilidirler. Yani piyasanın iki tarafında olanlar bireysel çıkarlarına göre hareket ederler, fiyat da buna göre belirlenir. Bu malın üretiminin yarattığı çevre kirliliği nedeniyle başta sağlık harcamaları olmak üzere, aynı dönemde ya da daha sonra toplumun üstleneceği maliyet ise bu hesaba girmez. Dolayısıyla, toplumsal maliyet ile bireysel maliyetin farklılaştığı durumlarda, piyasa mekanizması doğru sonuç vermemiş olur. Kaynakların bugünkü tüketim ile yarınki tüketimin sağlanabilmesi için gerekli yatırımların yapılması arasında dağılımı toplumsal açıdan en iyi durumu vermez. Dolayısıyla dünya ölçüsünde bugünkü nesil ile gelecek nesiller arasındaki tüketim dağılımı etkin olmaz.3 Başka bir değişle , çocuklarımızın hakkını bizler yemiş, onlara “haksızlık” etmiş oluruz. Bunun arkasında yatan neden piyasanın sadece bireysel maliyet ve yararı hesaba katması, dolayısıyla, bir malın üretimi çevre kirliliğine yol açsa bile bunun maliyetini hesaba katmamasıdır. Sonuçta bu maliyet hastane masrafı, taşınma vs. gibi başlıklar altında, bugün ya da yarın, toplumun başka üyelerinin üzerine binecektir. Ancak, böyle bir zarara yol açtığının bilincinde olmayan tüketiciler bu malı talep etmeye, üreticiler de bunu üretmeye devam ederler. Bu olay iktisatta dışsallık kavramı çerçevesinde ele alınır. İlk kez İngiliz iktisatçısı Alfred Marshall tarafından, Mary Paley Marshall ile birlikte yazdıkları ve 1879 yılında yayınlanan The Economics of Industry adlı kitabında ortaya atılan bu kavram daha sonra bir başka İngiliz iktisatçısı, Arthur C. Pigou, tarafından 1912 yılında yayınlanan Wealth and Welfare adlı kitabında etraflı bir biçimde incelenmiş ve rekabetçi piyasa mekanizmasının dışsallığın var olduğu koşullarda etkin olmadığı gösterilmiştir. Pigou, bu durumda devletin uygun bir vergi/sübvansiyon mekanizması ile bu sorunu çözebileceğini göstermişti. Burada ele alınan çevre kirliliği, bu çerçeve içinde, olumsuz dışsallık (negative externality) olarak adlandırılmaktadır. Ne var ki, iktisat kuramında uzun süredir bilinen bu olgunun çevre kirlenmesi bağlamında öneminin kamu oyunca anlaşılması ve çözüm arama çabaları ancak son zamanlarda ortaya çıkmıştır. 2 İktisatta, teknik nedenle bir üretim sürecinin birden fazla mal üretmesi olgusu bağlı üretim (join production) olarak adlandırılır. Bunun tipik örneği de petrol rafinerileridir. Bilindiği gibi rafineri, ham petrolü girdi olarak kullanır ve bundan farklı petrol ürünleri (benzin, dizel yakıtı, asfalt vs.) çıkar. Örneğin dizel yakıtına ihtiyaç olduğu için petrolü rafine eden bir tesis, mecburen ihtiyacı olmadığı halde benzin de elde eder. Türkiye’nin, bazen, komşularına benzin ihraç etmesinin temel nedeni, ülkenin diğer petrol ürünlerine olan talebi nedeniyle petrolü rafine etmesi ama bu süreç içinde bir bağlı ürün olan benzinin de gereksinimin üzerinde üretilmiş olmasıydı. 3 Foley (2007) bu konuyu hem derinlemesine hem de anlaşılabilir bir dille ele almaktadır. 6 Sorun, piyasa mekanizmasının böyle bir maliyet olduğunu üretici ve tüketiciye iletememesinden kaynaklanmaktadır. Üretici ve tüketici olaya bireysel açıdan bakmakta oldukları için, bireysel maliyetleri hesaba katmakla yetinmektedirler. Toplumsal maliyetlerin (kirlenmenin zararları) hesaba katıldığı duruma oranla maliyetler daha düşük olduğu için de söz konusu malın üretimi ve ona bağlı olarak da çevre kirlenmesine katkı daha fazla olacaktır. Öte yandan üreten de bu malı kullanan da “kötü bir şey yapmadığını” düşünmeğe devam edecektir. Çünkü, piyasa mekanizması bu malın üretimini caydırıcı bir önlem alma yeteneğine sahip değildir. Oysa, üretici yüksek maliyetle üretim yapılmasına yol açan bir teknolojiyi seçmiş olsaydı, rekabet yüzünden kârı düşecek, belki de üretimini durdurmak zorunda kalacaktı. Aynı şekilde, tüketici de bir malın fiyatı yükseldiğinde ondan eskisi kadar alamayacağını görecekti. O halde, olumsuz dışsallık söz konusu olduğunda, her şeyden önce toplumun bu olayın farkında olmasını sağlamak gerekiyor. İşte bu kitap bizlere bunu göstermeyi hedefliyor. Küresel ısınma sürecinin, dünyamızı ne türlü tehlikelere sürükleyeceğini artık duymayan kalmadı. Sera gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırdığı konusunda da ikna edici bilgilere sahibiz. Bu gazlar arasında en önemlisinin de CO2 olduğunu da biliyoruz. Peki CO2 salımına bizim katkımız nedir? Bu soruda “biz” kelimesi iki düzeyde düşünülmesi gerekiyor. Bunlardan ilki, ülke düzeyinde. Türkiye’nin CO2 salımına katkısı ne? Diğer ülkelerden az mı çok mu? Bu önemli bir sorun. Çünkü, dünyada sera gazı salımına “en çok” katkı yapan ülkenin ABD olduğunu o kadar sık duyduk ki, aklımızda “bu işi sadece ABD yapıyormuş” gibi kaldı. Oysa bu kitaptan görüleceği üzere öyle değil. Her ülke katkı yapıyor, biz de. “Biz” kavramını ikinci ele alındığı düzey ise kişi düzeyinde. Kendimiz CO2 salımına ne kadar katkıda bulunuyoruz? Genelde bu biçimde düşünmeyiz. Kendimizde bir kabahat ya da kusur bulmayız. Çünkü, kitap okunduğunda görülecek ki, kişiler olarak bizlerin CO2 salımına katkısı büyük ölçüde “orman yakmak” ya da benzeri bir suç sayılan ya da ayıplanan davranışlardan kaynaklanmıyor. Günlük yaşamımız içinde yapmamız doğal olan, hatta herkesin bizim yapmamızı da beklediği bazı işler CO2 salımını artırıyor. Hem de, tahmin bile edemeyeceğimiz ölçüde. Örneğin yaz tatiline gitmek, çamaşır makinesi kullanmak ya da akşam elektrik yakıp ders çalışmak gibi... Bu çalışma, Türkiye’nin ve bizlerin CO2 salımı açısından durumumuzu ortaya koyuyor. Bunu yaparken anket verilerini kullanıyor. Dolayısıyla, çalışmayı okurken, kendimizi bir yerlerde görüyoruz ve “farkında olmadan bu kadar kötülük mü yapmışım?” diye kendi kedimize soruyoruz. Tabii kitabın amacı, bizi üzmek değil. Hele dönüşü olmayan bu yol üzerinde “keşke” kelimesinin ardına sığınarak eylemsizliğe özendirmek hiç değil. Kitapta bu noktada yapılabilecek pek çok şey olduğu gösteriliyor. Tabii ki bunların yapılması için toplumsal destek gerekiyor. Çünkü, az ya da Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 7 çok, alınacak önlemlerin bizim yaşamımız üzerinde ya maliyet artırıcı ya da bazı alışkanlıklarımızı değiştirmemiz yönünde etkileri olacak. Ama bunların yapılamayacak şeyler olmadıklarını da görmek olanaklı. Günlük yaşamımızda yapacağımız değişiklikler aslında uyum sağlayamayacağımız kadar çok değil. Ama bunların gelecek nesillerin yaşam kalitesine olabilecek katkısı ilk bakışta düşünülenden çok daha fazla olabilir.4 Sayın Yıldız Arıkan ve Gürkan Kumbaroğlu’nu, yaptıkları bu değerli çalışma için kutluyor, ulaştıkları sonuçları bizlerle paylaştıkları için ise teşekkür ediyorum. Sonrası bize kalıyor. Umarım, toplum olarak, gösterdikleri yönde ciddi atılımlar yapabiliriz. Kaynaklar Evans, K. (2007): Acayip Havalar, İstanbul: Açık Site Sanat Ürünleri. [Orijinali: Kate Evans: Funny Weather, Brighton: Myriad Editions, 2006] Foley, D. (2007): “The economic fundamentals of global warming”, paper presented at the Workshop on theEconomics of Global Warming, sponsored by the Schwartz Center for Economic Policy Analysis, October 12, 2007. Kadıoğlu, M. (2001): Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye-Bildiğiniz Havaların Sonu, İstanbul: Güncel Yayıncılık [İkinci Baskı 2007] Madra, Ö. (2007): Küresel Isınma ve İklim Krizi, İstanbul: Agora Kitaplığı. 4 Foley (2007), küresel iklim değişikliği konusunda bugün yaşayan neslin üstlenmesi gereken maliyetin hesaplanmasında yapılan varsayımların abartılı sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Kuşkusuz bu sorunun çözümü kolay değil ve ciddi bir maliyeti de var. Ama, söylendiği gibi bu maliyet bugünkü neslin kaldıramayacağı kadar fazla değil. Üstelik, bunun finansmanında gelecek nesillerin de katkısını sağlayacak yollar da var. 8 1. G‹R‹Ş Sera gazı salımlarının hızla arttığı ve küresel bir felaketin habercisi durumuna geldiği günümüzde, ülke ölçeğinde Türkiye’nin genel durumunun ve uluslararası platformdaki yerinin saptanmasının; bireysel ölçekte ise, hem yaşam biçimlerimiz hem de bu yaşam biçimimizi sürdürmemizi sağlayan altyapı nedeniyle yol açtığımız salımların hangi boyutlarda olduğunu anlamanın önemi inkâr edilemez. Toplumsal bilinçlenmenin arttırılması ile Türkiye sürdürülebilir kalkınma hedeflerini daha iyi şekillendirebilecek ve gerçekleştirebilecektir. Elinizdeki bu kitap, Türkiye’nin karbon salımlarında etkili olan bileşenleri ortaya çıkarmak üzere hazırlanmıştır ve başlıca iki amaca hizmet etmektedir. Bu amaçlar; Türkiye bazında: • CO2 salımlarına bölgelerin ve sektörlerin katkısının belirlenmesi • Sektörel CO2 salım göstergelerinin AB ülkeleri ile karşılaştırılması Hane ve kişiler bazında: • Farklı gelir grubunda bulunan, ayrı bölgelerde yaşayan ve değişik mesleklere sahip kişilerin yaşam tarzı alışkanlıklarına bağlı olan CO2 salımlarının bileşenlerine ayrılıp incelenmesi • Yaşam konforundan ödün vermeden yapılabilecek değişikliklerin CO2 salımları üzerindeki etkilerinin araştırılması ve dolayısıyla azaltım potansiyeline ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır. Kitapta, kişilerin CO2 salımları ile yaşam tarzı alışkanlıkları arasındaki ilişkileri analiz etmek için, Boğaziçi Üniversitesi’nde yürütülen Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu destekli bir araştırma projesi1 kapsamında yapılan bir anket çalışmasının verilerinden yararlanılmıştır. Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerini temsil etmek üzere 2422 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen ankette, kentlerde yaşayan bireylerin CO2 salımlarına olan katkısı coğrafi bölgeler ve hanehalkı harcama düzeyleri bazında ele alınmıştır. • Analizlerde CO2 salımlarına katkı, ev yaşamı ve ulaşım boyutlarında ele alınmıştır. Anket verileri bireylerin yaşam tarzı alışkanlıkları, sahip oldukları araç gereç ve kullanım sıklıkları hakkında bilgi içerdiği için ortaya çıkan sonuçlar Türkiye ortalamalarını olabildiğince doğru ve gerçekçi yansıtmaktadır. Hatta gerçek hayattan kesitler sunmak üzere değişik coğrafi bölgelerde yaşayan, aynı meslekten 1 Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Raporu ISS/EC-09-05, 2009. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 9 ve aynı gelir düzeyinden kişiler örnek olarak seçilmiş ve salımları karşılaştırılmıştır. Böylece elde edilen sonuçlar örnek kişilerin yaşam tarzlarını birebir yansıtmaktadır. Kitapta Türkiye’nin tam üyesi olmayı hedeflediği AB ülkeleri ile kapsamlı bir karşılaştırması yer almaktadır. • Türkiye, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Norveç özellikle mercek altına alınarak daha ayrıntılı incelenmiştir. Sonuçlar Türkiye için politika önerilerine işaret etmektedir. Türkiye’de bireylerin, yöneticilerin ve üst düzey karar vericilerin CO2 salımları konusunda bilinçlenmesi; küresel olarak var olan çevresel tehdidin giderilmesinde ve ayrıca ulusal olarak karşılaşılabilecek ekonomik ve siyasi olumsuzlukların önlenmesinde büyük katkı sağlayacaktır. Kitabın, iklim değişikliği tehdidine karşı ve sürdürülebilir çevre için bireylerin kendi yaşam tarzlarını sorgulamalarına ve toplumun sorumluluk bilincinin artmasına katkı sağlayacak tutumların yaygınlaşmasına hizmet edecek bir kaynak oluşturacağına inanmaktayız. 10 2. TÜRK‹YE’DE SEKTÖREL SALIM YOĞUNLUĞU GÖSTERGELER‹ a. Genel Durum Dünyamız küresel bir felaketin eşiğine gelmiş, iklim değişikliğini önlemek üzere küresel sera gazı salımlarını düşürmek için Türkiye’nin de taraf olduğu Kyoto Protokolü ile uluslararası işbirliği tesis edilmiştir. Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye hangileri ile benzer hangilerinden farklı bir konumdadır? Salım azaltma potansiyeli var mıdır ve hangi stratejiler geliştirilmelidir? Bireysel yaşam alışkanlıklarımız salımlar üzerinde ne kadar etkin? Bu karşılaştırmaları yapabilmek, kalkınmadan ödün vermeden daha az salımda bulunan ülkelerin aldığı önlemlerden dersler çıkarabilmek için kolay anlaşılabilir bir dizi ortak göstergeye ihtiyaç olduğu açıktır. Sera gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırma potansiyelleri, atmosferdeki yoğunlukları ve ömürleri dikkate alındığında salımları acilen azaltılması gereken en etkin sera gazının CO2 olduğu tespit edilir. Dünya ülkelerinin CO2 salımları ölçülüp azaltma yolları aranırken, ele alınan en önemli sektörler sanayi, ulaşım ve konut sektörleridir. Uluslararası sıralamalarda da bu sektörlerdeki faaliyetlerden çıkan CO2 salımları değişik birim göstergeler bazında dizilmekte ve ülkenin konumu hem mutlak değer hem de diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu göstergeler ülke bazında veya sektörel bazda CO2 salımlarının yaratılan birim katma değer başına veya tüketilen birim nihai enerji başına salım yoğunluğu olarak ifade edilmektedir. Emisyon hacmi Katma Değer Başına Salım Yoğunluğu = --------------------------------- Gayri Safi Milli Hasıla Emisyon hacmi Nihai Enerji Başına Salım Yoğunluğu = --------------------------------- Nihai Enerji Tüketimi Nihai enerji başına salım yoğunluğu bir ülkede tüketilen enerjinin hangi kaynaklardan sağlandığına bağlıdır. Rüzgâr, güneş, hidrolik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının ağırlıklı olduğu bir ülkede bu yoğunluğun, enerji arzı çoğunlukla fosil yakıtlara dayalı bir ülkeye göre daha düşük olacağı açıktır. Katma değer başına salım yoğunluğu ise, hem sanayinin teknolojik altyapısı ve ona bağlı olarak üretim süreçlerine, hem de üretime girdi teşkil eden enerjinin kaynağına bağlı olarak farklılaşmaktadır. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 11 Yeni ve yüksek verimli, çevre dostu teknolojilerin kullanılabildiği ölçüde bu yoğunluk azalacaktır. Dolayısıyla yoğunluk göstergeleri ülkenin yapısal özelliklerini yansıtır. Türkiye’nin, toplam birincil enerji arzı 1990–2006 yılları arasında oldukça düzgün bir seyir göstererek yılda ortalama %4 oranında büyümüştür. Bu dönemde toplam sera gazı salımları 170.1 Milyon ton (Mton) dan 331.8 Mton eşdeğeri düzeyine tırmanmıştır (%95.1 artış2). Salım artışının kaynaklarına göre gelişimi Şekil 1’de 1990–2006 yüzde değişim ve 1990 yılı temel olmak üzere yıllar itibarı ile sera gazı endeksi olarak verilmiştir. Tarım sektöründen kaynaklanan salımlarda düşüş görülürken atıklardan kaynaklanan salımlarda rekor derecede artış olmuştur. Atıklardan kaynaklanan sera gazı salım artışının yüksek olması metan gazından (CH4) kaynaklanmaktadır. Katı atıkların fermantasyonu sonucu yüksek oranda CH4 içeren çöp gazı oluşmakta, CH4’ün küresel ısınma potansiyeli CO2’nin 21 katı olması nedeniyle CO2 -eşleniği olarak hesaplanan sera gazı toplamını önemli oranda arttırmaktadır. Şekil 1. TÜRK‹YE SERA GAZI SALIMLARININ KAYNAKLARINA GÖRE GEL‹Ş‹M‹ (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) 2 Bu rakam Türkiye’nin de dahil olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Ek-1 listesinde yer alan 41 ülke içerisinde en yüksek artış oranıdır; Türkiye’yi %50.6, %40.0 ve % 28.8 artış oranları ile sırasıyla İspanya, Portekiz ve Avustralya izlemektedir. Türkiye’nin refah düzeyi ise Ek-1 listesinde yer alan diğer ülkelerin altında bulunmaktadır (bu farklılık 2001 yılında BMİDÇS Taraflar Konferansı’nda kabul edilen bir kararla taraflarca onaylanmıştır). Bu nedenle Türkiye’nin kişibaşı salımlarının ve ekonomik göstergelerinin de dikkate alınacağı kapsamlı bir değerlendirme yapılması önem taşımaktadır. Bu geniş perspektifli analiz Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma yapılan kısımda sunulmaktadır. 12 Bir birim metan gazı 21 kat sera gazı eşdeğerine karşı geldiği için atıklar artarken buna karşı gelen sera gazı değerleri de çarpıcı derecede artmaktadır. Sera gazı salımlarının kaynaklarına göre payları incelendiğinde toplam salımlara en büyük katkının enerji üretim-tüketim faaliyetlerinden geldiği görülmektedir. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan salımlar bu dönemde 132.1 Mton’dan 258.2 Mton’a yükselerek toplam içinde %77.8’lik bir paya ulaşmıştır. Enerji kullanımı dışında salımlar, daha küçük oranlarda olmak üzere, sırasıyla atık (%9.1), sanayi (%8.2) ve tarım (%4.9) sektörlerinde oluşmaktadır (bkz. Şekil 2). Şekil 2. TÜRKİYE SERA GAZI SALIMLARININ KAYNAKLARINA GÖRE PAYLARI (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) • Sera gazlarının %77.8’i enerji kullanımından kaynaklanmaktadır. • Sera gazları içerisinde CO2 nin payı %82.5’ dur. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 13 Türkiye sera gazı salımları içinde CO2 en büyük paya sahiptir. 2006 yılında toplam salımlar içinde CO2’nin payı %82.5 (273.7 Mton; bitki ve ormanların azaltıcı etkisi ile net 197.6 Mton), CH4’ün payı ise %15.2 dir. Bunları %1.4 ile N2O ve %0.9 ile F gazları izlemektedir (bkz. Şekil 3). Şekil 3. TÜRKİYE SERA GAZI KOMPOZİSYONU (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) Enerji kullanımından doğan CO2 salımlarının sektörel dağılımı incelendiğinde elektrik üretimi için kullanılan birincil enerji kaynaklarından ortaya çıkan CO2 salımlarının 1990–2006 döneminde %181 oranında yükseldiği (bkz. Şekil 4), sektörel payının da artarak 1990’daki %24 seviyesinden 2006 yılında %34’e ulaştığı gözlenmektedir (bkz. Şekil 5). Elektrik üretiminde CO2 salımları termik santrallerden kaynaklanırken, rüzgâr ve hidrolik gibi yenilenebilir enerji kullanan santraller salıma neden olmazlar. Dolayısıyla elektrik üretim sisteminin teknolojik kompozisyonu salımlar üzerinde belirleyici rol oynar. 1990 yılından 2006 yılına kadar geçen 16 yıllık süre içerisinde hidroelektrik enerjinin kurulu gücü yaklaşık iki kat artarak 6764 MWdan 13086 MW kapasite değerine ulaşmış olmasına rağmen toplam elektrik üretimi içerisinde hidroelektrik enerjinin payı %40’dan %25’e düşmüş; termik santrallerin kurulu gücü yaklaşık üç kat artarak 9536 MWdan 26924 MW kapasite değerine ulaşmış ve üretim içerisindeki payı %60’dan %75’e çıkmıştır. Bu durum elektrik üretiminden kaynaklanan CO2 salım artışlarını açıklamaktadır. 14 Şekil 4. BİRİNCİL ENERJİ KAYNAK KULLANIMINDAN DO�AN CO2 SALIMLARININ SEKTÖREL GELİŞİMİ (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) Şekil 5. BİRİNCİL ENERJİ KAYNAK KULLANIMINDAN DO�AN CO2 SALIMLARINDA SEKTÖREL PAYLAR (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 15 Elektrik enerjisi bir nihai enerji çeşidi olarak konutlarda, mal ve hizmet üretiminde, aydınlatma, ısıtma, soğutma, elektrikli alet ve motorları çalıştırma amacıyla kullanılmaktadır. Elektrik enerjisi depolanamadığından üretimi ile tüketimi neredeyse eşzamanlı olmaktadır. Elektrik enerjisinin üretimi esnasında elektrik santrallerinde ortaya çıkan CO2 salımları da elektriğin tüketildiği sektörün salım toplamına dâhil edilmektedir. Bu nedenle özellikle nihai enerji kullanımının dağılımı (bkz. Şekil 6) salımların analizinde önem kazanmaktadır. Nihai enerji tüketiminin sektörel dağılımına bakıldığında, 2006 yılında sanayinin %40’lık payını, %31’lik oranla konut ve %19’luk oranla ulaşım sektörlerinin izlediği görülmektedir. Şekil 6. NİHAİ ENERJİ KULLANIMININ SEKTÖREL DA�ILIMI (Veri Kaynağı: 1990–2006 Genel Enerji Dengesi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, 2008) Ulusal envanter bildirimlerinde ulaşım sektörüne ilişkin ayrıntılı veriler yer almakta olup, bunlar incelendiğinde en yüksek salım artışının sivil havacılıktan kaynaklandığı görülmektedir (bkz. Şekil 7). CO2 salımlarının ulaşım sektöründeki kompozisyonuna bakıldığında, 2006 yılı itibarı ile karayolu taşımacılığının %85 pay ile en büyük salım kaynağını oluşturduğu, bunun yanı sıra hava taşımacılığının 1990’daki %3’lük payının üç katdan fazla artarak 2006’da %10’a ulaştığı ortaya çıkmaktadır (bkz. Şekil 8). Yurtiçi hava taşımacılığında rekabetin getirdiği görece ucuz seyahat imkânları ile artan talep ve turizm sektörünün gelişmesi burada etkin olmaktadır. Bugün için havacılıktan kaynaklanan CO2 salımları Kyoto 16 Protokolünün tamamen dışındadır, ancak, Ocak 2009’da Avrupa Birliği’nde emisyon ticareti kapsamına alınması için yönetmelik yayınlanmıştır. Bu nedenle Kyoto sonrasında yeni anlaşmalarda da kapsam içine alınması beklenebilir. Türkiye’de havayolu taşımacılığını kullanan kişi sayısı nüfusa oranlandığında Avrupa ülkelerinin çok altında kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla gelir seviyesinin artmasıyla hızlı ulaşım imkanı sağlayan havayolu taşımacılığının gelişmesi beklenmelidir. Hava taşımacılığından kaynaklanan CO2 payının artması ile kara taşımacılığının payı azalmış olsa da halen %85 gibi çok büyük bir bölümü teşkil etmektedir. Şekil 7. ULAŞIM SEKTÖRÜNDEN KAYNAKLANAN CO2 SALIMLARININ KAYNAKLARINA GÖRE GELİŞİMİ (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) Sivil havacılıktan kaynaklanan CO2 salımları ciddi biçimde artmaktadır ve artmaya devam etmesi beklenmelidir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 17 Şekil 8. ULAŞIM SEKTÖRÜNDEN KAYNAKLANAN CO2 SALIMLARINDA ULAŞIM MODLARININ PAYLARI (Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008) Ulaşım sektöründen kaynaklanan CO2 salımlarına ilişkin bölgesel ayrım içeren veriler Boğaziçi Üniversitesince yapılan 2422 kişilik anket çalışmasından elde edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda en düşük kişibaşı salımların 133 kg/yıl değeri ile Güneydoğu Anadolu’da olduğu görülürken; en yüksek salımlar 313 kg/yıl ile Ege bölgesinde gerçekleşmektedir (bkz. Şekil 9). Şehiriçi ulaşımda en yüksek otobüs kaynaklı salımlar Güneydoğu Anadolu’da görülüyor. Hesaplamalarda farklı bölgelerdeki otobüslerin aynı teknolojide olduğu varsayıldığı için, CO2 bulgusu aynı zamanda Güneydoğu Anadolu şehiriçi ulaşımında otobüslerin en yaygın şekilde kullanılan ulaşım aracı olduğu anlamını taşımaktadır. Şehirdışı ulaşımda da otobüslerin en yaygın kullanıldığı bölge Güneydoğu Anadolu olarak bulunmuştur (bkz. Şekil 10). Özel araçla şehirdışı ulaşımda Marmara bölgesi açık farkla önde giderken havayolu taşımacılığında Karadeniz bölgesi şampiyon konumundadır. Uçak yolculuğunun yaygın olarak tercih edilmesine rağmen, Karadeniz bölgesi ulaşım kaynaklı kişibaşı salımları Ege, İç Anadolu ve Marmara’dan sonra dördüncü sırada yer almaktadır. Bunun nedeni olarak diğer seyahatlerde mesafelerin kısa olması ve mobilitenin düşük kalması belirtilebilir. 18 Şekil 9. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ BÖLGESEL DA�ILIMI (kg/yıl) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) • Ulaşımdan kaynaklanan CO2 Salımları Batı’dan Doğu’ya gittikçe azalmaktadır. • Şehirlerarası yolculuklardan kaynaklanan bölgesel kişibaşı CO2 salımlarına özel araçların katkısı Batı bölgelerinde Doğu’ya göre 2-3 kat fazladır. • Şehiriçi ulaşımda CO2 salımları çok büyük yüzdeyle (%63-%81 arasında) özel araçlardan gelmektedir. Bu açıdan bölgeler arasında büyük fark yoktur. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 19 Şekil 10. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ŞEHİRDIŞI ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ BÖLGELERE GÖRE ULAŞIM ARAÇLARINA DA�ILIMI (%) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) Yemek pişirme, ısıtma, aydınlatma, televizyon seyretme gibi bireysel yaşam alışkanlıklarından dolayı ortaya çıkan CO2 salımlarının bölgesel dağılımı hesaplandığında en düşük kişibaşı salımları 1075 kg/yıl değeri ile Akdeniz bölgesindedir. En yüksek salımlar ise 1914 kg/yıl ile İç Anadolu bölgesinde meydana gelmektedir (bkz. Şekil 12). Bireysel yaşam alışkanlıklarından doğan CO2 miktarında özellikle ısıtma için harcanan enerji belirleyici rol oynar. Kış aylarında en yüksek ısıtma gerektiren İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz bölgeleri salımlarda ilk üç sırayı paylaşırken en düşük ısıtma gerektiren Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri son üç sırada yer almaktadır. Yaz ayları soğutma ihtiyacı görece yüksek olan Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinin salımlarında elektrik enerjisinin payının en yüksek olduğu görülmektedir (bkz. Şekil 13). Diğer taraftan soğutma ihtiyacı en yüksek Güneydoğu Anadolu bölgesinin salımlarında elektriğin payı düşük kalmıştır. Bu durum bölgesel gelir düzeyinin düşük olması nedeniyle klima kullanımının yaygın olmaması ile açıklanabilir. Marmara bölgesi hariç konutsal CO2 salımlarının en büyük belirleyicisinin kömür olduğu görülmektedir. Marmara bölgesinde ise daha çevreci bir yakıt olan doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte kömür kaynaklı salımların payının ikinci sıraya düştüğü görülmektedir. Marmara bölgesinde konutlarda kömür 20 kaynaklı salımların payı Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi ilk sırada olacak olsaydı bölgenin kişibaşı salımları da ilk sıraya yerleşirdi. Şekil 11. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ŞEHİRİÇİ ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ BÖLGELERE GÖRE ULAŞIM ARAÇLARINA DA�ILIMI (%) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 21 Şekil 12. KENTSEL KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ BÖLGESEL DA�ILIMI (kg/yıl) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) • Ev yaşamından kaynaklanan CO2 salımları en düşük Akdeniz, en yüksek İç Anadolu bölgesindedir. • Konutların CO2 salımları Güney’den Kuzey’e artıyor, bunda iklimin belirleyici rolü bulunuyor. 22 Şekil 13. KENTSEL KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ BÖLGELERE GÖRE ENERJİ KAYNAKLARINA DA�ILIMI (%) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) b. AB Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Durum Tablo 1’de Türkiye’nin hem sera gazları hem de CO2 salımları AB ve Dünya ortalamaları ile karşılaştırmalı olarak verilmektedir. Bu tablo, Türkiye’nin kişibaşı CO2 salımlarının OECD, Dünya ve AB ortalamalarının altında kaldığını göstermektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Ek–1 listesi ülkeleri ile yapılan karşılaştırmada da, kişi başı salımların en düşük olduğu ve tüm ortalamaların çok altında kaldığı görülmektedir. Ancak bu durumu yanıltıcı bir mesaj vermemelidir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 23 Tablo 1. TÜRK‹YE VE BMİDÇS KARŞILIKLI TARAFLARI ‹Ç‹N SERA GAZI VE CO2 SALIM GÖSTERGELER‹ (2006) Toplam CO2 Salımı (Gton) Kişibaşı CO2 Salımı (ton) Toplam Sera Gazı Salımları CO2 -eş. (Gton) Kişibaşı Sera Gazı Salımları CO2-eş. (ton) AB - 27 4.56 9.23 5.45 11.00 OECD 12.87 10.95 Veri Yok Veri Yok BMİDÇS Ek–1 14.90 12.72 18.00 15.30 Dünya 28.00 4.25 Veri Yok Veri Yok Türkiye 0.28 3.92 0.33 5.0 Veri Kaynakları: i) EUROSTAT, ii) UNFCC, National Greenhouse Gas Inventory Data for the Period 1990–2006, Nov. 2008., iii) OECD Factbook 2008 2006 yılı CO2 salım değerleri kıyaslandığında, Türkiye toplam salım sıralamasında AB ülkeleri arasında 7’nci sırada yer alırken, kişi başı salım sıralamasında sondan bir önceki sıraya konumlanmaktadır (bkz. Tablo 2). Tablo 2. TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIMI TABLOSU (2006) Ülke 24 Toplam CO2 Salımı (Mton) Ülke Kişibaşı CO2 Salımı (Ton/kişi) Almanya 880.25 Lüksemburg 25.82 İngiltere 554.83 Finlandiya 12.96 İtalya 488.04 Çek Cumhuriyeti 12.48 Fransa 404.25 Estonya 11.88 İspanya 359.63 Belçika 11.33 Polonya 330.52 İrlanda 11.24 Türkiye 284.36 Almanya 10.68 Hollanda 172.22 Kıbrıs Rum Kesimi 10.63 Çek Cumhuriyeti 127.92 Danimarka 10.60 Belçika 119.11 Hollanda 10.54 Tablo 2. TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIMI TABLOSU (2006) (Devam) Ülke Toplam CO2 Salımı (Mton) Kişibaşı CO2 Salımı (Ton/kişi) Ülke Romanya 111.01 İzlanda 10.14 Yunanistan 109.67 Yunanistan 9.86 Avusturya 77.28 Avusturya 9.35 Finlandiya 68.1 Norveç 9.32 Portekiz 64.45 İngiltere 9.19 Macaristan 60.39 Polonya 8.66 Danimarka 57.55 Slovenya 8.43 Bulgaristan 55.07 İtalya 8.31 İsveç 51.51 İspanya 8.22 İrlanda 47.32 Slovakya 7.42 İsviçre 45.56 Bulgaristan 7.13 Norveç 43.26 Malta 6.49 Slovakya 39.98 Fransa 6.42 Hırvatistan 23.70 İsviçre 6.11 Slovenya 16.88 Portekiz 6.10 Estonya 15.97 Macaristan 5.99 Litvanya 14.52 İsveç 5.69 Lüksemburg 12.11 Hırvatistan 5.33 Letonya 8.26 Romanya 5.14 Kıbrıs Rum Kesimi 8.15 Litvanya 4.27 İzlanda 3.04 Türkiye 3.92 Malta 2.63 Letonya 3.60 Veri Kaynağı: EUROSTAT Türkiye’nin AB ülkeleri arasındaki yerinin daha iyi anlaşılabilmesi için yukarıda adı geçen göstergeler bazında tüm ülkeler arasından seçilmiş bir küme ülke ile mercek altına alınmasında yarar vardır. Kümeyi oluşturan ülkeler Norveç, İspanya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti olarak seçilmiştir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 25 Aşağıda görüleceği üzere bu ülkeler farklı yapısal özellikleri ve farklı enerji seçenekleri ile karşılaştırmayı anlamlı kılabilmekte ve Türkiye’nin değişim/ dönüşüm seçenekleri için ipuçları sunabilmektedir. Şekil 14. SEÇİLMİŞ ÜLKELERİN TOPLAM CO2 SALIMLARI (BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT Şekil 15. SEÇİLMİŞ ÜLKELERİN CO2 SALIMLARI ARTIŞ HIZLARI (BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT 26 • Şekil 14’de görüldüğü üzere Türkiye ve İspanyanın salımları 1999-2006 döneminde artan bir trend izlemiştir. Buna karşılık Norveç, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinin toplam CO2 salımları büyük bir artış göstermemiş, görece düşük konumlarını korumuşlardır. • Şekil 15’de seçilmiş ülkelerin CO2 salımı artış hızları görülmektedir. 2000/2001 yılı değerleri, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Azalan ekonomik aktivite ve GSYH, ve tüketim doğal olarak o yılda CO2 salımlarında da ciddi bir azalmaya neden olmuştur. Aynı etki CO2 kişibaşı salımlarda da kendisini göstermiştir.(Şekil 16) Şekil 16. SEÇİLMİŞ ÜLKELER KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARI BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT • Şekil 17’de görüldüğü üzere kişibaşı salımlar beş ülkede de artış eğilimi içerisindedir. Son yıllarda en hızlı artış oranı Türkiye’de gözlenirken, kişibaşı salımlar görece düşük kalmıştır (Şekil 16). Toplam ve kişibaşı salım artışları ekonomik kalkınma, yani GSYH yükselişi ve beraberinde gelen enerji ihtiyacı ile yakından ilgilidir. Bu sebeple salım yoğunluklarının incelenmesi çok önemlidir. Salım yoğunlukları ve zaman içerisindeki gelişimleri Sürdürülebilir Kalkınmanın göstergesi ve anahtarı olarak değerlendirilebilir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 27 Şekil 17. SEÇİLMİŞ ÜLKELER KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARI ARTIŞ HIZLARI (BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT Tablo 3’de Türkiye ve Avrupa ülkeleri karşılaştırmalı CO2 salım yoğunlukları verilmiştir. Burada Türkiye • Birim enerji kullanımı başına CO2 salımlarında 4.12 t CO2 /tep değeri ile dokuzuncu sırada yer almaktadır. • Birim GSYH başına CO2 salımı karşılaştırmasında ise 0.68 t CO2/Euro değeri ile sekizinci sırada yer almaktadır. Tablo 3. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIM YO�UNLUKLARI (2006) Ülke 28 GSYH başına CO2 salımı (kg CO2/Euro) Ülke Nihaî enerji tüketimi başına CO2 salımı (ton CO2/Tep) Bulgaristan 2.18 Estonya 5.75 Estonya 1.22 Malta 5.50 Polonya 1.21 Polonya 5.49 Romanya 1.14 Bulgaristan 5.49 Çek Cumhuriyeti 1.13 Yunanistan 5.11 Slovakya 0.90 Çek Cumhuriyeti 4.87 Hırvatistan 0.69 Romanya 4.49 Tablo 3. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIM YO�UNLUKLARI (2006) (Devam) Ülke GSYH başına CO2 salımı (kg CO2/Euro) Nihaî enerji tüketimi başına CO2 salımı (ton CO2/Tep) Ülke Türkiye 0.68 Kıbrıs Rum Kesimi 4.43 Macaristan 0.67 Türkiye 4.12 Litvanya 0.61 Almanya 3.95 Kıbrıs Rum Kesimi 0.56 Slovakya 3.74 Slovenya 0.54 İtalya 3.74 Malta 0.52 İspanya 3.72 Letonya 0.51 İngiltere 3.68 Yunanistan 0.51 Danimarka 3.68 Portekiz 0.41 Hırvatistan 3.68 Finlandiya 0.41 İrlanda 3.63 Almanya 0.38 Portekiz 3.48 Belçika 0.37 Slovakya 3.41 İspanya 0.37 Hollanda 3.39 Lüksemburg 0.36 Macaristan 3.37 İtalya 0.33 Belçika 3.12 Hollanda 0.32 Litvanya 3.07 Avusturya 0.30 Avusturya 2.89 İngiltere 0.29 Lüksemburg 2.75 İrlanda 0.27 Fransa 2.56 Danimarka 0.26 Finlandiya 2.55 İzlanda 0.23 Norveç 2.35 Fransa 0.22 İsviçre 2.12 İsveç 0.16 Letonya 1.97 Norveç 0.16 İsveç 1.55 İsviçre 0.15 İzlanda 1.28 Veri Kaynağı: EUROSTAT Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 29 Şekil 18. SEÇİLMİŞ ÜLKELER BİRİM ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA SALIM YO�UNLUKLARI (BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT Birim Enerji Kullanımı başına CO2 salım yoğunlukları ülkelerde hangi tür enerji kaynaklarının hangi teknolojik altyapı ile kullanıldığının bir göstergesidir. Şekil 18’de görüldüğü üzere Türkiye’nin salım yoğunluğu İspanya ile yakın seviyede seyretmekte olup son yıllarda hafif artan bir eğilim içerisine girmiştir. Şekil 19’da GSYH başına CO2 salım yoğunlukları görülmektedir. 1999-2006 döneminde GSYH başına CO2 salımlarında Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti önemli azaltımlar sağlarken Türkiye, İspanya ve Norveç hem birbirlerine göre konumlarını korumuş, hem de ülke bazında büyük bir azaltım gerçekleştirememişlerdir. Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinde gözlenen verimlilik artışında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ülke politikalarındaki değişikliklerin mutlaka rolü vardır. Öncelikle yakıt fiyatlarında ve diğer alanlarda sübvansiyonlar kalkmıştır. Böylece ortaya çıkan girdi maliyetlerindeki artışların verimlilik artışı için itici güç oluşturduğu bilinmektedir. 30 Şekil 19. GSYH BAŞINA CO2 SALIMLARI/ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI (BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç) Veri Kaynağı: EUROSTAT Ülke politikalarındaki değişikliklerin rolüne örnek olarak Çek Cumhuriyeti’ni incelersek, 1999 - 2000 yıllarından başlayarak GSYH büyüme hızlarının genellikle arttığı, fakat bir birim GSYH üretmek için gerekli enerji girdisinin azaldığı açıkca görülmektedir. Bu durum ancak sanayi altyapısının verimliliğindeki artış ve daha az enerji talep eden sektörlerin hızlı büyümesiyle gerçekleşebilir. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Enerji Verimliliği Raporu’nda da belirtildiği gibi, Çek Cumhuriyeti 1993 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (UNFCCC) taraf olma girişimlerini başlatmış ve bu vaadi yerine getirmek üzere ilk Ulusal Bildirim Raporu’nu 1994’de yayımlamıştır. Dolayısıyla bir dizi politikalar hazırlamış ve başarı ile uygulamıştır. Bu politikaların temelini tüm sektörleri kapsayan bir enerji verimliliği artışına öncelik verilmesi oluşturmuştur (IEA Efficiency Update Report). Şekil 20. ÇEK CUMHURİYETİNDE REEL GSYH BÜYÜME HIZLARI Veri Kaynağı: OECD Factbook 2009: Economic, Environmental and Social Statistics Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 31 Şekil 21. ÇEK CUMHURİYETİNDE GSYH ENERJİ YO�UNLU�U Veri Kaynağı: OECD Factbook 2009: Economic, Environmental and Social Statistics. Tablo 4. ELEKTRİK DIŞI ENERJİ TÜKETİM KOMPOZİSYONU 2006 / ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI Çek Cumhuriyeti İspanya Türkiye Norveç Kömür 16.53% 8.94% 1.71% 20.69% 4.90% Petrol Ürünleri 40.72% 51.22% 73.18% 46.79% 77.26% Doğal Gaz 26.21% 19.78% 20.52% 20.48% 6.70% Jeotermal, güneş, rüzgâr 0.01% 0.38% 0.10% 2.12% 0.00% Diğer Yenilenebilir Enerji* 6.65% 9.25% 4.47% 8.36% 9.18% Isı 9.87% 10.41% 0.00% 1.56% 1.96% TOPLAM (103 tep) 23,448 8,635 82,451 61,292 11,501 4.87 5.49 4.12 3.72 2.35 CO2 Salım Yoğunluğu (t CO2/tep) Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006. * Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar 32 Bulgaristan • Tablo 4’de seçilmiş ülkelerin hepsinde elektrik dışı enerji tüketiminde en büyük payın petrol ürünlerinde olduğu bunu doğal gazın izlediği görülmektedir. Burada taşımacılıkta kullanılan akaryakıt ürünleri etkin olmaktadırlar. • Öte yandan Norveç’e bakıldığında kömürün ve doğal gazın oranlarının çok düşük olduğu, buna karşılık petrol ürünlerinin büyük bir yüzdeye sahip olduğu görülmektedir. Burada ham petrolün Kuzey Denizinde Norveç sularından çıkarılması etkin olmaktadır. • Tablo 4’den ülkelerin CO2 salım yoğunlukları arasındaki farklılığa da açıklama getirmek mümkündür. Örnek olarak Bulgaristan (5.49 CO2/ tep) ve İspanya (3.72 CO2/tep) ele alınırsa Bulgaristan’da %8.94 olan kömürün payı İspanya’da sadece %1.71’dir. Bulgaristan neredeyse İspanya’nın 3 katı oranda güneş ve jeotermal enerji kullanmasına, biyoyakıtların oranının da İspanya’ya göre iki katı olmasına rağmen kömürden ortaya çıkan birim CO2 salımları yüksek olduğu için halen nihai enerji başına CO2 salımı en yüksek ülke durumunda kalmaktadır. Tablo 5’de elektrik enerjisinin seçilmiş ülkelerde hangi kaynaklara bağımlı olarak üretildiği verilmiştir. Bu tablodan Norveç’in durumunu incelemek bir ülkenin CO2 salım yoğunluklarının diğer ülkeler arasında nasıl en düşük olabileceğine ışık tutacaktır. • Norveç elektriğinin % 98.5’ini hidrolik kaynaklardan yani sıfır CO2 salımı ile üretmektedir. Bu nedenle Norveç’in elektrik enerjisi CO2 salım yoğunluğu 3.55 t CO2/GWh değeri ile çok düşük kalmaktadır. Ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansı istatistiklerine göre, üretilen elektriğin %46’sı sanayi, %31’i konutlar, %20’si ise hizmet sektörü tarafından tüketilmektedir. Diğer yandan sanayinin enerji ihtiyacının sadece %9’u kömür ve %12,5’u petrol tarafından karşılanırken büyük bir bölümü (%68.6) elektrik enerjisi tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla hidrolik kaynaklara bağımlı temiz bir elektrik arzı ve elektriğe bağlı sanayi, konut ve hizmet sektörleri düşük salım yoğunluklarını sağlamaktadır. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 33 Tablo 5.ELEKTRİK ENERJİSİ KOMPOZİSYONU 2006 / ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI Kömür Çek Cumhuriyeti Bulgaristan İspanya Türkiye Norveç %59.90 %41.89 %22.52 %26.46 %0.11 Petrol Ürünleri %0.30 %0.83 %7.86 %2.46 %0.02 Doğal Gaz %3.89 %4.71 %29.79 %45.70 %0.28 Nükleer %30.87 %42.52 %19.84 %0 %0 Hidrolik %3.86 %9.99 %9.73 %25.09 %98.47 Jeotermal, güneş, rüzgâr %0.06 %0.04 %7.64 %0.13 %0.55 Diğer Yenilenebilir Enerji* %1.12 %0.02 %2.62 %0.16 %0.57 TOPLAM (GWh)** 84,361 45,843 303,051 176,299 121,663 CO2 Salım Yoğunluğu (t CO2/GWh)*** 665.38 599.92 334.66 483.90 3.55 Veri Kaynağı: IEA Statistics, Electricity/Heat Balances, 2006. * Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar ** Brüt elektrik üretimi *** BMİDÇS Ulusal Sera Gazi bildirimlerinde belirtilen elektrik üretimi kaynaklı salımların brüt elektrik üretimine bölünmesiyle hesaplanmıştı Salım yoğunluklarının sektörel dağılımını incelemek ülkeler arasındaki farklılıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Tablo 6’da sektörel salım yoğunlukları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Sektörel salım yoğunluklarına bakıldığında Türkiye 30 Avrupa ülkesi arasında sanayi sektöründe 10’uncu durumda iken, konutlarda 11’inci ve ulaşım sektöründe 27’nci sırada yer almaktadır. 34 Tablo 6.TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIM GÖSTERGELERİ 2006 (ton CO2 / tep) Ülke Sanayi Ülke Konut Ülke Ulaşım Kıbrıs Rum Kesimi 5.07 İrlanda 2.30 Malta 10.85 Çek Cumhuriyeti 4.27 Belçika 2.26 Hollanda 6.58 Yunanistan 4.10 İngiltere 1.90 Belçika 5.84 Bulgaristan 4.04 İsviçre 1.86 Yunanistan 4.24 Romanya 3.90 İtalya 1.82 Estonya 3.99 Slovakya 3.87 Almanya 1.79 Kıbrıs Rum Kesimi 3.83 Macaristan 3.51 Hollanda 1.74 Danimarka 3.64 Almanya 3.28 Yunanistan 1.74 Letonya 3.54 İspanya 3.23 Polonya 1.71 İspanya 3.47 Türkiye 3.11 Macaristan 1.61 Finlandiya 3.42 Polonya 3.04 Türkiye 1.59 Bulgaristan 3.41 Litvanya 3.04 Slovakya 1.54 İsveç 3.40 İrlanda 2.99 Fransa 1.36 Litvanya 3.34 İtalya 2.88 Avusturya 1.30 Portekiz 3.28 İngiltere 2.87 İspanya 1.23 İtalya 3.27 Portekiz 2.85 Kıbrıs Rum Kesimi 1.21 Slovakya 3.24 Avusturya 2.84 Slovenya 1.16 Avusturya 3.21 Fransa 2.69 Çek Cumhuriyeti 1.09 Fransa 3.21 Belçika 2.60 Lüksemburg 1.03 Lüksemburg 3.13 Hollanda 2.57 Romanya 0.93 İrlanda 3.11 Danimarka 2.48 Danimarka 0.84 İngiltere 3.09 Lüksemburg 2.28 Portekiz 0.68 Slovenya 3.07 Slovenya 2.08 Bulgaristan 0.60 Almanya 3.01 Letonya 1.88 Malta 0.51 Polonya 2.95 Estonya 1.82 Litvanya 0.48 Romanya 2.94 İsviçre 1.40 Finlandiya 0.45 Çek Cumhuriyeti 2.94 İsveç 1.19 Letonya 0.28 Türkiye 2.93 Finlandiya 1.16 İsveç 0.26 Norveç 2.86 Malta 1.06 Estonya 0.24 Macaristan 2.76 Norveç 0.62 Norveç 0.18 İsviçre 2.24 Veri Kaynakları: i) Avrupa Komisyonu, DG TREN, EU Energy in Figures, 2007/2008, ii) EUROSTAT, iii) Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimleri, (Türkiye, Norveç, İsviçre), 2008, 2009, iv) IEA Energy Statistics 2006 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 35 • Sanayi sektörü salım yoğunluğunda Kıbrıs Rum Kesimi en tepede yer alırken onu eski Doğu Blok ülkelerinin izlediği görülmektedir. • Sanayi sektörü için hesaplanan yoğunluk değerinde altyapı verimliliği ve yakıt kompozisyonu etkin olmakla birlikte, sanayi sektörünün kendi içerisinde dağılımı belirleyici rol oynamaktadır. Örneğin üretim sürecinde CO2 yoğunluğu çok yüksek olan demir-çelik ve alaşımları üretimi ve işlemesinde AB içerisinde katma değer uzmanlığına göre yapılan sıralamada ilk üç sırada Romanya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti bulunmaktadır (Avrupa Komisyonu; European Business: Facts and Figures - 2007 edition). Bu durum ilgili ülkelerin tablonun üst sıralarında yer almasını açıklayan unsur olabilir. • Konutlarda salım yoğunluğu binaların yalıtım özellikleri, kullanılan yakıt türü ve iklim ile yakından ilişkilidir. Bu durum aşağıda seçili ülkeler karşılaştırmasında tartışılmıştır. • Ulaşım sektörü, salım yoğunluğu sıralamasında birinci sırada yer alan Malta’nın aşırı yüksek salım yoğunluğu dikkat çekici olmaktadır. Bu durum Malta’da toplu taşımacılığın geliştirilmemiş olması ile açıklanabilir. Malta Ulaştırma Bakanlığı tarafından Temmuz 2008’de yayımlanan raporda (Public Transport in Malta: A vision for Public Transport which fulfils public interest in the context of environmental sustainability) ülkenin toplu taşımacılık sisteminin neden sınıfta kaldığı araştırılmaktadır. Tablo 7’de seçilmiş ülkelerin sanayi sektörleri karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. • Norveç sanayi sektörünün %68.6 oranında elektriğe dayalı olduğu (diğer ülkelerin iki katı veya daha fazla) ve bu elektriğin de neredeyse sıfır CO2 salımı ile üretildiği (%98.5 hidrolik) hatırlanırsa en düşük salım yoğunluğuna sahip olacağı açıktır. • Öte yandan, Bulgaristan sanayii, İspanya’ya göre çok daha büyük oranda kömür kullandığı, görece temiz doğal gazı yarı yarıya bir oranda kullandığı, ve daha az elektrik tükettiği için ortaya çıkan salım yoğunluğu (4.04 t CO2/tep) İspanya’nın üzerinde (3.11 t CO2/tep) olmaktadır. Ancak, daha önce belirtildiği gibi, burada yapısal etkenlerin de önemli rolü olması nedeniyle enerji yoğun alt sektörler bazında karşılaştırma yapılması gereklidir. 36 Tablo 7. SANAYİ SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 / ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI SANAYİ Kömür Çek Cumhuriyeti Bulgaristan Türkiye İspanya Norveç 29.5% 14.2% 43.5% 3.9% 9.0% Ham Petrol 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% Petrol Ürünleri 4.0% 22.8% 13.3% 18.6% 12.5% 28.7% 26.1% 14.2% 41.8% 3.2% Jeotermal, Güneş, Rüzgâr 0.0% 0.0% 0.5% 0.0% 0.0% Diğer Yenilenebilir Enerji* 5.9% 3.8% 0.0% 4.6% 6.3% 23.7% 24.2% 24.4% 31.0% 68.6% 8.2% 8.9% 4.1% 0.0% 0.4% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 4.27 4.04 3.11 3.23 0.62 Doğal Gaz Elektrik Isı TOPLAM CO2 Salım Yoğunluğu (Mton CO2/Mtep) Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006. * Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar Tablo 8’de beş ülkenin konut sektöründe nihai enerjinin kullanımı özetlenmiştir. • Yakıt kompozisyonu açısından bakıldığında, Türkiye’deki konutlarda kömür ve doğalgaz kullanım oranlarının Çek Cumhuriyeti’nin değerlerine çok yakın olduğu, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanım oranlarının ise, Türkiye’de çok daha fazla olduğu görülmektedir. Bu durumda Türkiye’nin salım yoğunluğunun Çek Cumhuriyetinin yaklaşık %50 üzerinde olması, yapıların enerji verimliliğinde önemli farklılıklar olması ile mümkündür. Ayrıca kojenerasyon gibi ilave ısı kaynağının Çek Cumhuriyetinde %17.1 lik önemli bir paya sahip olması da, CO2 salım yoğunluğunu aşağıya çeken bir etmendir. • Tablo 8’de ilgi çekici bir durum, elektrik enerjisi tüketim oranları aynı olan Bulgaristan ve İspanya’nın nihai enerji başına salım yoğunluklarının neredeyse bire iki oranında farklılaştığıdır.(0.60’a karşı 1.23) Bulgaristan İspanya’ya göre neredeyse on kat daha fazla kömür kullanmaktadır. Ancak diğer yenilenebilir enerji kullanım oranı İspanya’ya göre iki katı fazla, petrol ürünleri oranı da çok düşüktür. Bu etkiler bir yandan da elektrik üretiminin %51’i nükleer kaynaklı olan Bulgaristan’ın salım yoğunluğunu aşağıya çekmiştir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 37 Tablo 8. KONUT SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 / ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI KONUT Kömür Çek Cumhuriyeti Bulgaristan Türkiye İspanya Norveç 12.6% 11.6% 12.5% 1.3% 0.0% Ham Petrol 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% Petrol Ürünleri 0.5% 1.2% 9.8% 25.7% 6.3% 35.0% 1.1% 31.1% 20.6% 0.1% Jeotermal, Güneş, Rüzgâr 0.0% 0.0% 5.9% 0.3% 0.0% Diğer Yenilenebilir Enerji* 14.7% 29.5% 25.8% 13.8% 16.7% Elektrik 20.1% 37.1% 14.9% 38.3% 75.7% Isı 17.1% 19.4% 0.0% 0.0% 1.1% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 1.09 0.60 1.59 1.23 0.18 Doğal Gaz TOPLAM CO2 Salım Yoğunluğu (Ton CO2/Tep) Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006. * Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar Tablo 9’da seçili beş ülke için ulaşım sektöründe nihai enerji kullanımı özetlenmiştir. • Karşılaştırılan 5 ülkede de doğal olarak ulaşım petrol ürünlerine bağımlıdır. Bu tablodan ayrıca Norveç ve Çek Cumhuriyeti’nde, diğer ülkelere oranla elektrikli sistemlerin daha fazla kullanıldığı anlaşılmaktadır. • Çek Cumhuriyeti’nde elektriğin % 43,73’ü nükleer kaynaklı, Norveç’te ise %98,42’i hidrolik kaynaklı olduğu için, elektrikli ulaşım sistemlerinin CO2 salımları, aynı elektriği büyük oranda fosil yakıtlara dayalı sistemlerle üreten ülkelere göre daha az olacaktır. Dolayısıyla ulaşımda raylı sistemlerin oranının artırılması bütünleşik bir enerji- çevre politikası içinde ele alınacak bir konudur. İstatistikî Kümeleme Analizi ile yapılan dörtlü gruplandırma sonuçlarının verildiği aşağıdaki tablolardan, Türkiye’nin çeşitli göstergeler bakımından Avrupa’da hangi ülke grupları ile benzeştiğini görmek mümkündür. 38 Tablo 9. ULAŞIM SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 / ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI ULAŞIM Çek Cumhuriyeti Bulgaristan Türkiye İspanya Norveç Kömür 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% Ham Petrol 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 96.0% 90.1% 98.8% 98.4% 97.1% Doğal Gaz 0.7% 8.4% 0.8% 0.0% 0.2% Jeotermal, Güneş, Rüzgâr 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% Diğer Yenilenebilir Enerji* 0.3% 0.3% 0.0% 0.4% 0.1% Elektrik 3.0% 1.2% 0.5% 1.1% 2.5% Isı 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 0.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 2.94 3.41 2.93 3.47 2.86 Petrol Ürünleri TOPLAM CO2 Salım Yoğunluğu (Ton CO2/Tep) Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006. * Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar • Kişi başı CO2 salımında Türkiye, İsveç, Romanya, Litvanya ve Letonya aynı düşük salım sınıfında yer almaktadır, (Şekil 22). İsveç dışında bu ülkelerin gelir düzeyleri de düşüktür. (Şekil 23) Türkiye’nin karşılaştırılması için seçilmiş dört ülkeden İspanya ve Bulgaristan Küme 3’de yer alırken, diğer iki ülke, Çek Cumhuriyeti ve Norveç ise Küme 2’de buluşmuşlardır. • Kişi başı salım ve kişi başı gelir kümeleri kesiştirildiğinde (bkz. Şekil Ek1) gelir seviyesinin artışı ile birlikte salımların da arttığı gözlenmektedir. • Birim enerji tüketimi başına salımlarda, Türkiye Küme 2’de yani ikinci yüksek kümede yer alırken (bkz. Şekil 24), birim enerji kullanımı başına yaratılan gelir seviyesinde alttan ikinci kümede (Küme 3) gözükmektedir (bkz. Şekil 25). Yani Türkiye enerjisini verimsiz kullanmaktadır, ve verimlilik artırıcı politika ve uygulamalara ihtiyaç vardır. • Birim enerji kullanımı başına CO2 ve GSYH ikili karşılaştırmasında, Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti ve Romanya ile benzeştiği görülmektedir (bkz. Şekil Ek-2). Almanya, İtalya, Avusturya, Fransa, İsveç gibi görece zengin ülkelerin nihai enerji tüketimi başına CO2 salım yoğunlukları Türkiye’nin benzeştiği ülkelere göre daha düşüktür. Türkiye en azından Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 39 aynı CO2 salım yoğunluğu kümesinde (Küme-2) kalarak bir üst gelir yoğunluğu kümesine (Küme-2) geçmeyi hedeflemelidir. Benzer bir durum Şekil Ek-3’de de gözlenmektedir. Şekil 22. KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ 40 Küme 1 Küme 2 25.8 t CO2/kişi 9.2-13.0 t CO2/kişi Lüksemburg Finlandiya Çek Cumhuriyeti Estonya Belçika İrlanda Almanya Kıbrıs Rum Kesimi Danimarka Hollanda Yunanistan Avusturya Norveç İngiltere Küme 3 Küme 4 6.4-8.7 t CO2 /kişi 3.6-5.7 t CO2/kişi Polonya İsveç Slovenya Romanya İtalya Litvanya İspanya Türkiye Slovakya Letonya Bulgaristan Malta Fransa İsviçre Portekiz Macaristan Şekil 23. KİŞİBAŞI GSYH’NİN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ Küme 1 Küme 2 0.06-0.07 MEuro/kişi 0.03-0.04 MEuro/kişi Lüksemburg İrlanda Norveç İsviçre Danimarka İsveç Hollanda İngiltere Finlandiya Küme 3 0.02-0.03 MEuro/kişi Küme 4 0-0.02 MEuro/kişi Avusturya Slovenya Belçika Portekiz Fransa Malta Almanya Çek Cumhuriyeti İtalya Estonya İspanya Macaristan Yunanistan Slovakya Kıbrıs Rum Kesimi Polonya Litvanya Letonya Türkiye Romanya Bulgaristan Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 41 Şekil 24. NİHAİ ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA SALIM YO�UNLU�UNUN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ 42 Küme 1 Küme 2 5.1-5.8 ton CO2 / tep 4.1-4.9 ton CO2 / tep Estonya Çek Cumhuriyeti Malta Romanya Polonya Kıbrıs Rum Kesimi Bulgaristan Türkiye Yunanistan Küme 3 Küme 4 3.1-4.0 ton CO2 / tep 1.6-2.9 ton CO2 / tep Almanya Avusturya Slovakya Lüksemburg İtalya Fransa İspanya Finlandiya İngiltere Norveç Danimarka İsviçre İrlanda Letonya Portekiz İsveç Slovenya Hollanda Macaristan Belçika Litvanya Şekil 25. NİHAİ ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA GSYH’NİN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ Küme 1 Küme 2 12.9-14.6 MEuro/1000 Tep 7.7-11.5 MEuro/1000 Tep Norveç Fransa İsviçre İtalya Danimarka Malta İrlanda Hollanda İngiltere Almanya İspanya Yunanistan Avusturya İsveç Portekiz Belçika Kıbrıs Rum Kesimi Lüksemburg Küme 3 Küme 4 3.8-6.3 MEuro/1000 Tep 2.5 MEuro/1000 Tep Slovenya Bulgaristan Finlandiya Türkiye Litvanya Macaristan Estonya Polonya Çek Cumhuriyeti Slovakya Romanya Letonya Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 43 Şekil 26. BİRİM ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ BAŞINA GSYH’NİN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ Küme 1 6.45-7.83 (MEuro/GWh) Küme 2 4.71-5.49 (MEuro/GWh) Lüksemburg Hollanda İrlanda İngiltere İsviçre Danimarka İtalya Küme 3 3.15-4.05 (MEuro/GWh) 44 Küme 4 0.55-2.51 (MEuro/GWh) Avusturya Macaristan Belçika Türkiye Almanya Malta Yunanistan Norveç Letonya İsveç İspanya Slovenya Portekiz Finlandiya Kıbrıs Rum Kesimi Litvanya Fransa Polonya Romanya Slovakya Estonya Çek Cumhuriyeti Bulgaristan Şekil 27. KİŞİBAŞI ELEKTRİK ÜRETİMİ VE KÜMELEME ANALİZİ Küme 1 Küme 2 26.20 (GWh/kişi) 15.66-15.84 (GWh/kişi) Norveç İsveç Finlandiya Küme 3 5.46-9.24 (GWh/kişi) Küme 4 2.13-5.35 (GWh/kişi) Lüksemburg İtalya Fransa Portekiz İsviçre Polonya Danimarka Litvanya Çek Cumhuriyeti Macaristan Belçika Romanya Almanya Türkiye Avusturya Letonya Slovenya Estonya İspanya İngiltere İrlanda Kıbrıs Rum Kesimi Hollanda Bulgaristan Slovakya Malta Yunanistan Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 45 Yukarıdaki gözlemler Türkiye için emisyonlara duyarlı bir dizi büyüme alternatiflerinin varlığını da göstermektedir. Şekil Ek-1’de İsveç ve İsviçre kişi başına CO2 salımlarında Küme 3-4’te yani görece düşük bir salım düzeyinde yer alırken, kişibaşına gelirde çok yüksek bir gelir düzeyini gerçekleştirebilmişlerdir (Küme 2). Türkiye de kişibaşı salımlar bakımından Küme 4’te kalmaya devam ederken (veya en çok Küme 3’e yükselirken), gelir acısından üst kümelere yükselmek için gereken önlemleri alabilir. Bunun yolu büyük ölçüde üretimin altyapısını çevre uyumlu teknolojilerle yenilemekten, ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmekten geçecektir. 46 3. Yaşam Tarzının Salımlar Üzer‹ne Etk‹ler‹ a. Seyahat Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar a1. Şehiriçi Ulaşım Şehiriçi ulaşımda özel araç, motorsiklet, veya toplu taşıma araçları (tramvay, metro, otobüs, deniz otobüsü, yolcu vapuru, deniz motoru) kullanılmasına göre salımlar önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Özel araçlarda ayrıca motor hacmi ve motor yaşı, salım oranlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Yapılan hesaplamalara göre şehiriçi ulaşım için elde edilen km başına CO2 salımları Tablo 11 ve 12’de listelenmektedir. Tablo 11. ÖZEL ARAÇ ŞEHİRİÇİ YOLCU BAŞINA CO2 SALIMLARI (g/km) BENZİNLİ ÇALIŞAN ARAÇLAR Motor yaşı Motor hacmi <1990 1991-1995 1996-2000 2001-2005 >2006 >2000cc 286.08 272.82 259.55 246.28 233.01 1400cc-2000cc 242.92 229.65 216.38 203.11 189.84 <=1400cc 212.13 198.86 185.59 172.32 159.05 DİZEL YAKITLA ÇALIŞAN ARAÇLAR Motor yaşı Motor hacmi <1990 1991-1995 1996-2000 2001-2005 >2006 >2000cc 260.57 245.40 230.23 215.05 199.88 1400cc-2000cc 219.5 204.33 189.16 173.98 153.81 <=1400cc 185.11 169.94 154.77 139.59 124.42 LPG’Lİ ARAÇLAR Motor yaşı Motor hacmi <1990 1991-1995 1996-2000 2001-2005 >2006 <=1400cc 99.72 91.12 82.52 73.93 65.33 Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehiriçi doluluk oranının 1.3 kişi olduğu,varsayımı altında yapılmıştır. Yakıt tüketim değerleri, farklı marka, model ve özellikteki otomobiller için 1999/100/EC direktifine göre yapılmış ölçümlerin ortalaması olarak alınmıştır. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 47 Tablo 12. İSTANBUL TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI ŞEHİRİÇİ CO2 SALIMLARI (g/km) Toplam CO2 salımı Taşınan yolcu başına CO2 salımı* Otobüs –Körüksüz 1052.0 10.5 Otobüs – Körüklü 1578.0 9.6 Ortalama Otobüs 1260.3 10.3 Minibüs 355.1 17.8 Metro* 1961.0 2.1 Hafif Metro* 1855.0 7.2 Tramvay* 1111.9 4.1 Deniz otobüsü 20882.2 46.5 Yolcu vapuru 15976.0 21.3 Deniz motoru 7100.4 71.0 * İstanbul Ulaşım San. Ve Tic. AŞ tarafından yapılan sınıflandırmaya gore Aksaray-Havaalanı ve Otogar-Esenler hattında işleyen raylı sistemler Hafif Metro, Taksim-4 Levent hattında işleyen yeraltı treni Metro ve Eminönü-Zeytinburnu hattında işleyen raylı sistem Tramvay olarak adlandırılmaktadır. Tüm hesaplamalar tam kapasite yolcu doluluk oranı varsayımı altında yapılmıştır; bir körüksüz otobüs içerisinde 100 kişi taşındığı, bir körüklü otobüs içerisinde 165 kişi taşındığı, bir minibüs içerisinde 20 kişi taşındığı, bir metro içerisinde 936 kişi taşındığı, bir hafif metro içerisinde 257 kişi taşındığı, bir tramway içerisinde 272 kişi taşındığı, bir deniz otobüsü içerisinde 450 kişi taşındığı, bir yolcu vapuru içerisinde 750 kişi taşındığı, bir deniz motoru içerisinde 100 kişi taşındığı varsayımı altında hesaplanmıştır. İstanbul toplu taşıma araçları şehiriçi CO2 salımları, birim km başına tüketilen yakıtın (toplu taşıma aracına göre farklılık göstermektedir), yakıt tipine göre değişim gösteren CO2 dönüşüm faktörü ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. Örneğin; körüksüz otobüsiçin km başına yakıt tüketim 0.4lt olup, bu değerin dizel yakıtlara ait CO2 dönüşüm faktörü 2630g/lt ile çarpılması sonucu körüksüz otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı elde edilmektedir. 0.4lt/km x 2630 g/lt = 1052 g/km Bu değerin körüksüz otobüslere ait yolcu doluluk oranına bölünmesi ile taşınan yolcu başına CO2 salımı bulunmaktadır. 1052 g/km / 100 = 10.5 g/km Körüklü otobüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı: 0.6lt/km x 2630 g/lt = 1578 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1578 g/km / 165 = 9.6 g/km Ortalama otobüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı: 10.5 g/km x %82 (körüksüz) + 9.6 g/km x %18 (körüklü) =10.3 g/km Minibüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı: 0.135lt/km x 2630 g/lt = 355.1 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 355.1 g/km / 20 = 17.8 g/km Metrolardan birim km başına salınan CO2 miktarı: 3.7kwh/km x 530 g/kWh = 1961 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1961g/km / 936 = 2.1 g/km Hafif metrolardan birim km başına salınan CO2 miktarı: 3.5kwh/km x 530 g/kWh = 1855 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1855g/km / 257 = 7.2 g/km Tramvaylardan birim km başına salınan CO2 miktarı: 2.098kwh/km x 530 g/kWh = 1111.9 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1111.9g/km / 272= 4.1 g/km Deniz otobüslerinden birim km başına salınan CO2 miktarı: 7.94 lt/km x 2630g/kWh = 20882.2 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 20882.2g/km / 449= 46.5 g/km Yolcu vapurlarından birim km başına salınan CO2 miktarı: 6.075lt/km x 2630g/kWh = 15976 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 15976g/km / 750= 21.3 g/km Deniz motorlarından birim km başına salınan CO2 miktarı: 2.7lt/km x 2630g/kWh = 7100.4 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 7100.4g/km / 100= 71.0 g/km Araç kapasiteleri ve birim km başına yakıt tüketim değerleri aşağıda listelenen kaynaklardan elde edilmiştir. Kaynak: (1)http://www.iett.gov.tr/ (2)http://www.iett.gov.tr/istatistik.php?id=2, (3)http://www.drivetravel.com/carrent/buses_4wd_hire/vehicles/bus2.shtml (4)http://www.otoyol.com.tr/arac. asp?aractipi=Minibus&arac=Daily&bolum=teknik (5)http://www.ido.com.tr/index.cfm?page=SubPage&textid=130&kapsam=7&ln=tr (6)İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (7) “LRT, Metro ve Tramvay Araçları Karşılaştırma Tablosu”, Mayıs’04, İstanbul Ulaşım Sanayii ve Ticaret AŞ. (8)http://www.denturavrasya.com/katalog.asp (9)http://www.turyol.com.tr/filo.asp 48 Tablo 13. MOTORSİKLET CO2 SALIMLARI (g/km) Motor Hacmi CO2 salımı > 500cc 104,7 125 cc – 500 cc 66,0 <= 125 cc 62,4 Modeline göre ayrıntılı tablo Ek-3’de verilmiştir. Hesaplamalar motorsiklet üzerinde 1 kişi olduğu ve motor yaşının 0-5 yıl arası olduğu varsayımları altında yapılmıştır. Şehirçi ve şehirdışı yakıt tüketimlerine ait veri eksikliğinden dolayı motorsikletler için şehiriçi şehirdışı yolcubaşına CO2 salımı ayırımına gidilememiştir. Kaynak: (1)http://www.allproducts.com/manufacture97/fast/Product-200762017143.html (2)http://www.made-in-china.com/showroom/geelybike/product-list/Motorcycle-2.html (3) http://www.js.cei.gov.cn/JSfamous/1200010/echunlac.htm (4) http://www.eximcogroup.com/motorcycle.html a2. Şehirlerarası Ulaşım Şehirlerarası ulaşımda özel araç, otobüs, uçak, deniz otobüsü, tren kullanılmasına göre salımlar önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Özel araçlarda ayrıca motor hacmi ve motor yaşı, salım oranları üzerinde etkili olmaktadır. Yapılan hesaplamalara göre şehirlerarası ulaşım için elde edilen km başına CO2 salımları Tablo 14 ve 15’de listelenmektedir: Tablo 14. ÖZEL ARAÇ ŞEHİRLERARASI YOLCU BAŞI CO2 SALIMLARI (g/km) BENZİNLE ÇALIŞAN ARAÇLAR Motor hacmi Motor yaşı <1990 1991-1995 1996-2000 2001-2005 >2006 >2000cc 80,35 74,60 68,85 63,10 57,35 1400 cc – 2000 cc 75,06 69,31 63,56 57,81 52,06 <= 1400cc DİZEL YAKITLA ÇALIŞAN ARAÇLAR 67,54 61,79 56,04 50,29 44,54 1996-2000 2001-2005 >2006 Motor yaşı Motor hacmi <1990 >2000cc 76,36 19911995 69,78 63,21 56,63 50,06 1300 cc – 2000 cc 71,01 64,44 57,86 51,29 44,71 <= 1300cc LPG’Lİ ARAÇLAR 62,24 55,67 49,09 42,52 35,94 Motor hacmi <1990 1991-1995 1996-2000 2001-2005 >2006 <= 1400cc 34,27 30,55 26,82 23,10 19,37 Motor yaşı Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehirlerarası doluluk oranının 3 kişi olduğu varsayımı altında yapılmıştır. Yakıt tüketim değerleri, farklı marka, model ve özellikteki otomobiller için 1999/100/EC direktifine göre yapılmış ölçümlerin ortalaması olarak alınmıştır. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 49 Tablo 15. TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI ŞEHİRLERARASI CO2 SALIMLARI (g/km) Toplam CO2 salımı Taşınan yolcu başına CO2 salımı Otobüs – Tek Dingilli 670.7 14.0 Otobüs – Çift Dingilli 825.8 15.3 Otobüs – Ortalama 748.2 14.7 Uçak – Yurtdışı 22446.0 82.8 Uçak – Yurtiçi 28122.0 170.4 Deniz otobüsü 18199.6 40.5 Tren – Dizel* 11572.0 38.6 Tren – Elektrikli* 8798.0 14.7 * Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına ait tren hatlarının İstanbul-Ankara arası elektrikli hat olması nedeniyle İstanbul-Ankara veya İstanbul-Eskişehir arasında çalışan tüm trenler elektrik lokomotifli olmakta olup bu işyerlerinden sonra dizel lokomotif ile çalışmaktadırlar. Bu kapsamda Ankara, Fatih, Anadolu, Başkent, Cumhuriyet trenleri elektrikli lokomotif ile çalışırken Çukurova Mavi, 4 Eylül Mavi, Erzurum Ekspresi, Ege Ekspresi trenleri dizel lokomotif ile çalışmaktadırlar. Doğu Ekspresi’nde ise Kars’tan Ankara’ya kadar dizel, Ankara’dan İstanbul’a kadar elektrikli lokomotif kullanılmaktadır. Aynı şekilde Güney/Vangölü Ekspresi de Van’dan Ankara’ya kadar dizel, Ankara’dan İstanbul’a kadar elektrikli lokomotif ile çalışmaktadır. Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Toplu taşıma araçları şehirlerarası CO2 salımları, birim km başına tüketilen yakıtın (toplu taşıma aracına göre farklılık göstermektedir), yakıt tipine göre değişim gösteren CO2 dönüşüm faktörü ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. Örneğin; dizel yakıtla çalışan tren için km başına yakıt tüketim 4.4lt olup, bu değerin dizel yakıtlara ait CO2 dönüşüm faktörü 2630g/lt ile çarpılması sonucu dizel yakıtla çalışan trenler için birim km başına salınan CO2 (g) miktarı elde edilmektedir. 4.4lt/km x 2630 g/lt = 11572 g/km Bu değerin dizel yakıtla çalışan trenlere ait yolcu doluluk oranına bölünmesi ile taşınan yolcu başına CO2 salımı bulunmaktadır. 11572 g/km / 300 = 38.6 g/km Tek dingilli otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 0.255lt/km x 2630 g/lt = 670.7 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 670.7 g/km / 48 = 14.0 g/km Çift dingilli otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 0.314lt/km x 2630 g/lt = 825.8 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 825.8 g/km / 54 = 15.3 g/km Yurtdışı uçaklardan birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 8.7lt/km x 2580 g/lt = 22446 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 22446 g/km / 271 = 82.8 g/km (İstanbul-New York arası A340 tipi uçak ile seyahat temel alınarak hesaplanmıştır) Yurtiçi uçaklardan birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 10.9lt/km x 2580 g/lt = 28122 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 28122 g/km / 165= 170.4 g/km (İstanbul-Ankara arası B737 tipi uçak ile seyahat temel alınarak hesaplanmıştır) Deniz otobüslerinden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 6.92lt/km x 2630 g/lt = 18199.6 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 18199.6 g/km / 449= 40.5 g/km Elektrikle çalışan trenlerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı: 16.6kWh/km x 530 g/lt = 8798 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 8798 g/km / 600= 14.7 g/km Araç kapasitesi ve birim km başına yakıt tüketim değerleri aşağıda listelenen kaynaklardan elde edilmiştir. Kaynak: (1) http://home.primusnetz.de/kjaros/aviation/lib/a340.htm (2) Skylife (THY Dergi) – tüm sayılar (3) http://www.thy.com/tr-TR/corporate/about_us/fleet/index.aspx (4) http://www.b737.org.uk/techspecsdetailed.htm (5) http://www.ido.com.tr/index.cfm?page=SubPage&textid=130&kapsam=7&ln=tr (6) İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (7) Türk Hava Yolları A.Ş. (8) Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları 50 b. Hanehalkı Yaşam Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar Elektrikli ev aletlerinin kullanımı esnasında harcanan elektrik gücü Watt cinsinden ifade edilmektedir. Tablo 16 ve 17’de çeşitli ev aletlerine ait ortalama güç değerleri ve kullanım esnasında harcanan elektrik kaynaklı CO2 salım değerleri listelenmektedir. Liste kullanılarak hane başına elektrikli ev aletlerinden kaynaklanan toplam CO2 salımı hesaplanabilecektir. Ancak listelerdeki rakamlar ortalama değerler olup ev aletlerine ait farklı model ve markalar arasında değişiklik görülebilmektedir. Ev aletlerinin arka yüzündeki etiket üzerinde bulunan watt değerini (hesaplama da A olarak belirtilmiştir) kullanarak bu aletin kullanımından salınan CO2 aşağıdaki şekilde hesaplanabilir. A Watt x h saat = (A x h) Wattsaat (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu harcanan elektriğin Wattsaat cinsinden değeri) [(A/1000) x h kiloWattsaat] x [530 g CO2/kiloWattsaat] = (A/1000) x h x 530 g CO2 (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu salınan CO2’nin gram cinsinden değeri) • A: Watt değeri, h: kullanım saati Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 51 Tablo 16. ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ VE Dİ�ER CİHAZLARDAN SALINAN CO2 MİKTARI (g/saat) Ortalama güç (Watt) CO2 Salımı (g/saat) Ütü 1075 569.8 Derin dondurucu 300 159.0 Çamaşır makinesi 600 318.0 Bulaşık makinesi 1325 702.3 Çamaşır kurutma makinesi 4000 2120.0 Dikiş makinesi 87.5 46.4 Mutfak robotu 230 121.9 Blender 450 238.5 Tost makinesi 1020 540.6 Mikrodalga fırın 1230 651.9 Elektirikli fırın 3100 1643.0 Fritöz 1700 901.0 Kahve makinası 1250 662.5 Çay makinası 825 437.3 Elektrik süpürgesi 900 477.0 Telefon 75 39.8 Saç kurutma makinesi 1300 689.0 Bilgisayar 225 119.3 Bilgisayar hoparlörü 85 45.1 Laptop 40 21.2 Su ısıtıcısı (banyo)* 3000 1590.0 Su ısıtıcısı (mutfak)* 2150 1139.5 CD/VCD/VCR/DVD oynatıcı 35 18.6 Çöp öğütücü 425 225.3 Elektrikli battaniye 245 129.9 Elektrikli soba 1400 742.0 Müzik seti 110 58.3 Vantilatör 62.5 33.1 Jakuzi 1500 795.0 Saat 5 2.7 • Su ısıtıcısı (banyo): Elektrikli şofben gibi, Su ısıtıcısı (mutfak): Kettle gibi 52 Tipi Buzdolabı Ortalama güç (Watt) CO2 Salımı (g/saat) no-frost 500 265.0 normal 300 159.0 Tipi Klima Ortalama güç (Watt) 12000 BTU 1500 795.0 5000 BTU 700 371.0 66 35.0 Tavan fanı Ortalama güç (Watt) CO2 Salımı (g/saat) Ampul (60W) 60 31.8 Florasan 40 21.2 Enerji verimli (60W eşiti) 18 9.5 3lü tavan lambası 180 95.4 Masa Lambası 100 53.0 Avize (5 lambalı) 300 159.0 Lambalar Televizyon CO2 Salımı (g/saat) Model ismi Ekran Boyutu (cm2) CO2 Salımı (g/saat) CRT TV* LC-30BV5 75 76.3 LCD TV 32C-HE1 76 118.7 Plazma TV 32V-inç geniş ekran 82 159.0 • Renkli tüplü televizyon Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 53 Tablo 17. HANELERDE KULLANILAN BAZI ELEKTRİKLİ ALETLERDEN SALINAN CO2 MİKTARI (KULLANIM BAŞINA) Ortalama güç (Watt) CO2 Salımı (g/kullanım) Çamaşır makinesi kısa program* 185.5 uzun program* 636.0 Bulaşık makinesi kısa program* 600 1325 526.7 uzun program* Kurutma makinesi 1404.5 kısa program* 883.3 uzun program* 2120.0 4000 * Çamaşır Makinesi; kısa program - 35dk, uzun program - 120 dk; Bulaşık Makinesi; kısa program - 45dk, uzun program - 120 dk; Kurutma Makinesi; kısa program - 25dk, uzun program - 60 dk üzerinden hesaplanmıştır. Ayrıca elektrikli ev aletleri standby konumunda bırakıldığında elektrik tüketimini devam ettirmekte ve bu yolla CO2 salımına katkıda bulunmaktadırlar. Tablo 18’de bazı elektrikli ev aletlerini standby konumunda bırakmaktan kaynaklanan ek güç tüketimi ve CO2 salım değerleri görülmektedir. Tablo 18. HANELERDE KULLANILAN BAZI ELEKTRİKLİ ALETLERDEN SALINAN CO2 MİKTARI Standby konumunda (Watt) Çalışır konumda (Watt) Standby CO2 Salımı (g/saat) Çalışır CO2 Salımı (g/saat) Hifi/Stereo 12.0 22.0 6.36 11.66 54 Televizyon 14.4 144.0 7.63 76.32 Video Kayıt Cihazı 1.0 13.0 0.53 6.89 DVD Oynatıcı 7.0 12.0 3.71 6.36 Bilgisayar 15.0 130.0 7.95 68.90 Bilgisayar Ekranı 11.0 70.0 5.83 37.10 Dizüstü Bilgisayar 2.0 29.0 1.06 15.37 Modem 14.0 14.0 7.42 7.42 Telesekreter Cihazı 3.0 3.0 1.59 1.59 Cep Telefonu Şarj Aleti 1.0 5.0 0.53 2.65 Avrupa Birliği’nin çeşitli direktiflerine göre çoğu büyük beyaz eşya satışlarında eşya üzerinde “AB Enerji Etiketi” bulundurulması zorunludur. Türkiye’de isteğe bağlı olarak bazı firmaların belirli ürünlerinde bulunabilen bu etiketler, enerji tüketimine ait temel bilgileri içermekte ve bir renk skalası ile beyaz eşyanın hangi enerji sınıfına dahil olduğuna işaret etmektedir. Etiketler üzerinde A’dan G’ye kadar sıralanan enerji verimliliği skalası ile beyaz eşyanın enerji verimliliği sınıflandırılmaktadır (A en yüksek verimliliği, G en düşük verimliliği temsil etmektedir). Tablo 19-21’de sırasıyla enerji etiketi taşıyan çeşitli beyaz eşyalara ait enerji verimliliği endeks değerleri, bu endeks değerlerinin hesaplanma yöntemleri ve ilgili eşyaların Türkiye’de kullanılması durumunda ortaya çıkacak CO2 salım miktarları verilmektedir. Tablo 19. BUZDOLABI VE DERİN DONDURUCULARA AİT ENERJİ VERİMLİLİ�İ ENDEKS DE�ERLERİ A++ A+ A B C EE<30 30<EE<42 42<EE<55 55<EE<75 75<EE<90 D E F 90<EE<100 100<EE<110 110<EE<125 G EE>125 Buzdolabına ait enerji endeks değerleri aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır: EE = Ölçülen Enerji Tüketimi / Standard Enerji Tüketimi (SET*) x 100 *SET buzdolabı tipine, tasarım, kapasite ve donanım özelliklerine bağlı olarak değişen teorik enerji tüketim değerini ifade etmektedir. Kategori A, A+ ve A++’a dahil buzdolapları yıllık toplam elektrik tüketimleri dikkate alındığında uzun dönemde çok daha ekonomik olmaktadırlar. Burada enerji verimlilik endeksi kWh cinsinden verilmediği ve SET birçok parametreye bağlı bir değişken olduğu için ilgili kategorilere giren buzdolaplarının CO2 salım miktarları hesaplanamamıştır. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 55 Tablo 20. ÇAMAŞIR VE KURUTMA MAKİNELERİNE AİT ENERJİ VERİMLİLİ�İ ENDEKS DE�ERLERİ VE CO2 SALIM MİKTARLARI Çamaşır makineleri: Çamaşır makinelerine ait skala değerleri 60°C’de tam dolu yüklenmiş olarak çalışan 6 kg kapasiteli bir makine için belirlenmiştir. Enerji verimlilik endeksi kWh/kg yıkama, salım değeri kg CO2/kg yıkama olarak verilmektedir. A B C D E F G EE<0.19 0.19<EE<0.23 0.23<EE<0.27 0.27<EE<0.31 0.31<EE<0.35 0.35<EE<0.39 EE>0.39 CO2<0.10 0.10<CO2<0.12 0.12<CO2<0.14 0.14<CO2<0.16 0.16<CO2<0.19 0.19<CO2<0.21 CO2>0.21 Yeni makine modellerinde AAA veya A+AA gibi skala işaretlerinin kullanıldığı da görülebilmektedir. Bu işaretler çok yüksek enerji verimliliğinin yanısıra yıkama ve sıkmada da maksimum performansı işaret etmektedirler. Çamaşır Kurutma makineleri: Kurutma makinelerine ait verimlilik skala değerleri, pamuklu program ve maksimum yükle çalışma esas alınarak hesaplanmıştır. Enerji verimlilik endeksi kWh/kg yük, salım değeri kg CO2/kg yük olarak verilmektedir. Yoğuşturmalı kurutucu: A B C D E F G EE<0.55 0.55<EE<0.64 0.64<EE<0.73 0.73<EE<0.82 0.82<EE<0.91 0.91<EE<1.00 EE>1.00 CO2<0.29 0.29<CO2<0.34 0.34<CO2<0.39 0.39<CO2<0.43 0.43<CO2<0.48 0.48<CO2<0.53 CO2>0.53 Havalı kurutucu: A B C D E F G EE<0.51 0.51<EE<0.59 0.59<EE<0.67 0.67<EE<0.75 0.75<EE<0.83 0.83<EE<0.91 EE>0.91 CO2<0.27 0.27<CO2<0.31 0.31<CO2<0.36 0.36<CO2<0.40 0.40<CO2<0.44 0.44<CO2<0.48 CO2>0.48 Kombine (kurutma+çamaşır) makineler: Kombine makinelere ait ait verimlilik skala değerleri pamuklu program ve maksimum yükle çalışma esas alınarak hesaplanmıştır. Enerji verimlilik endeksi kWh/kg yük, salım değeri kg CO2/kg yük olarak verilmektedir. 56 A B C D E F G EE<0.68 0.68<EE<0.81 0.81<EE<0.93 0.93<EE<1.05 1.05<EE<1.17 1.17<EE<1.29 EE>1.29 CO2<0.36 0.36<CO2<0.43 0.43<CO2<0.49 0.49<CO2<0.56 0.56<CO2<0.62 0.62<CO2<0.68 CO2>0.68 Tablo 21. BULAŞIK MAKİNESİNE AİT ENERJİ VERİMLİLİ�İ ENDEKS DE�ERLERİ VE CO2 SALIM MİKTARLARI Enerji verimliliği makine doluluk prensibi düşünülerek hesaplanmıştır. Bulaşık makinesi doluluğunun belirlenmesinde yaygın olarak 12 kişilik yemek takımı kullanılmaktadır. Endeks birimi kWh/12 kişilik yemek takımı, salım birimi kg CO2/12 kişilik yemek takımı olarak verilmektedir. A B C D E F G EE<1.06 1.06<EE<1.25 1.25<EE<1.45 1.45<EE<1.65 1.65<EE<1.85 1.85<EE<2.05 EE>2.05 CO2<0.56 0.56<CO2<0.66 0.66<CO2<0.77 0.77<CO2<0.87 0.87<CO2<0.98 0.98<CO2<1.09 CO2>1.09 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 57 4. BİREYSEL CO2 SALIMLARIMIZ a. Anket Sonuçları: Ortalamalar Kişilerin yaşam tarzları ve tüketim alışkanlıkları büyük ölçüde gelir düzeylerine bağlıdır ve harcama seviyelerini belirlemektedir. Bu nedenle bireysel CO2 salım hesaplamaları için anket çalışmasından elde edilen veriler öncelikle harcama seviyelerine göre istatistiki kümeleme analizi kullanılarak dört gruba ayrılmıştır. Her bir grubun ortalama CO2 salımları ulaşım ve konut bazında ayrı ayrı hesaplanarak kişilerin yaşam alışkanlıklarından kaynaklanan yıllık CO2 salımları irdelenmiştir. Tablo 22’de anket çalışması sonucunda elde edilen verilerin ortalama özellikleri gösterilmektedir. Buradan enerji tüketimi, eşya ve araç sahiplilik oranları, yaşam ve ulaşım alışkanlıkları gelir grubu bazında görülmektedir. Elektrikli alet sahiplilik oranları Şekil 28’da verilmiştir. Gelir düzeyi arttıkça elektrikli aletlerin sahiplilik oranının arttığı açıkca görülmektedir. Bulaşık Makinesi ve Bilgisayar Sahipliliği gelire bağlı olarak en hızlı artan aletlerdir. 58 Şekil 28. GELİR GRUPLARI BAZINDA ELEKTRİKLİ ALET SAHİPLİLİK ORANLARI • Ankete katılan kişilerin özel araçları ortalama 8-13 yaşındadır. Bu araçlar aynı kategorideki yeni bir araca göre kilometre başına daha fazla akaryakıt tüketerek salımları arttırmaktadır. • Toplu taşımacılığın yaygınlaşmadığı şehiriçi ulaşım alışkanlıklarından açıkca görülmektedir. • Ankete katılanların en az %40’ı şehiriçi ulaşımda hiçbir toplutaşıma aracını kullanmamaktadır. • Ankete katılanlardan şehirlerarası ulaşımda tren kullananların oranı %1’in altındadır. • Uçakla seyahat gelir seviyesiyle artma eğilimi göstermektedir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 59 Tablo 22. ANKET SONUÇLARI: HARCAMA GRUPLARININ ORTALAMA ÖZELLİKLERİ Hanebaşı harcama Hane Büyüklüğü Birimler A: Düşük gelirli B: Ortadirek aile alt grup C: Ortadirek üst grup D: Yüksek gelirli aile TL/ay 0-800 801-1300 1301-1800 >1800 Kişi 5.0 3.6 3.2 2.8 A B C D Isıtma/Sıcak su/ Pişirme/Aydınlatma için Enerji Kömür tüketimi ton/yıl 1.09 0.84 0.71 0.93 Odun tüketimi ton/yıl 0.50 0.39 0.23 0.27 Büyük tüp kullanımı adet/yıl Küçük tüp kullanımı adet/yıl Doğalgaz harcaması TL/yıl 126 291 392 456 Elektrik harcaması TL/yıl 429 515 540 600 A B C Elektrikli Alet Sahiplilik Oranları3 D Klima % 9.9 16.3 20.3 26.3 LCD/Plazma TV % 3.2 6.7 7.6 16.6 Buzdolabı % 97.2 99.3 99.2 99.0 B ilgisayar % 24.2 48.7 59.8 68.3 Cep Telefonu % 85.2 92.6 94.0 95.6 Çamaşır Makinesi % 93.8 96.7 97.2 98.0 Bulaşık Makinesi % 28.8 53.2 58.2 68.3 Enerji tasarruflu ampül % 63.6 74.4 74.5 78.5 A B C Duş alma sıklığı D Haziran – Eylül adet/ ay 19.4 22.1 23.1 21.6 Ekim – Mayıs adet/ ay 7.9 9.4 10.4 9.7 A B C D 12.7 29.0 65.7 81.1 1996 1999 2001 2001 1560 1611 1616 1638 Özel Araç Sahipliliği Sahiplilik Oranı % Model Yılı Motor Hacmi cc 3 Sahiplilik Oranları her bir harcama grubu için ayrı ayrı hesaplanmış olup her grubun içerisinde ilgili cihaza sahip olanların yüzdesini göstermektedir. 60 Tablo 22. ANKET SONUÇLARI: HARCAMA GRUPLARININ ORTALAMA ÖZELLİKLERİ (DEVAM) Ulaşım Alışkanlıkları - Şehiriçi A B C D km/hafta 107.8 101.8 83.8 107.2 Kullanım oranı % 36.6 36.5 35. 9 35.3 Kullanım sıklığı km/hafta 117.2 130.6 129.0 140.1 Kullanım oranı % 21.2 16.7 20.2 12.9 Kullanım sıklığı km/hafta 101.8 102.7 92.0 114.7 Kullanım oranı % 1.5 1.8 0.4 2.5 Kullanım sıklığı km/hafta 143.4 80.0 150.0 120.0 Kullanım oranı % 2.7 2.8 2.4 1.5 Kullanım sıklığı km/hafta 124.7 151.0 150.0 277.7 Kullanım oranı % 0.0 0.4 0.0 0.0 Kullanım sıklığı km/hafta 0 175 0 0 Kullanım oranı % 2.4 2.5 4.0 1.5 Kullanım sıklığı km/hafta 202.6 220.9 284.3 229.0 Özel Araç Otobüs Minibüs Motorsiklet Servis aracı Yolcu Vapuru Tramway/metro Ulaşım Alışkanlıkları - Şehirdışı A B C D km/hafta 168.0 175.3 341.3 245.4 Kullanım oranı % 10.3 15.3 16.1 18.9 Kullanım sıklığı km/yıl 615.0 688.9 637.5 746.1 Kullanım oranı % 0.8 1.2 2.8 6.0 Kullanım sıklığı saat/yıl 41.1 33.2 16.2 16.1 Kullanım oranı % 0.3 0.4 1.2 1.0 Kullanım sıklığı saat/yıl 5.5 4.3 6.3 7.3 Kullanım oranı % 0.2 0.4 0.8 1.0 Kullanım sıklığı km/yıl 121.5 562.0 629.0 589.5 Özel Araç Otobüs Uçak - Yurtiçi Uçak - Yurtdışı Tren Tablo 22’de belirtilen ortalama özelliklerden hesaplanan CO2 salımları Tablo 23’de verilmektedir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 61 Tablo 23. ANKET SONUÇLARI: ORTALAMA PROFİLLERİN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARI (ton/yıl ve %) A ton/yıl I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/ Aydınlanma: B % ton/yıl C % ton/yıl D % ton/yıl 5.72 5.73 5.61 6.96 (i) yakıt kaynaklı 4.58 4.43 4.29 5.53 (ii) elektrik kaynaklı 1.14 1.30 1.32 1.43 Konut: hanebaşı CO2 (i+ii) % Konut: Kişibaşı CO2 1 1.42 %88.2 1.36 %81.4 1.26 %83.4 1.43 %77.3 Ulaşım: Kişibaşı CO2 0.19 %11.8 0.31 %18.6 0.25 %16.6 0.42 %22.7 Toplam Kişibaşı CO2 1.61 100 1.67 100 1.51 100 1.85 100 1 : Kişibaşı salım değerleri için önce her hanenin kişibaşı salımı hesaplanmış, sonra hanelerdeki kişibaşı salımların toplamı alınıp grupta yer alan hane sayısına bölünerek ortalaması bulunmuştur. Anket sonuçlarına göre konutlarda enerji tüketiminden ortaya çıkan salımların yaklaşık beşte biri elektrik enerjisi kaynaklıdır. Hanebaşı salımların A grubunda %19.8i (1.14 t CO2), B grubunda %22.8i (1.30 t CO2), C grubunda %23.6sı (1.32 t CO2) ve D grubunda %20.4ü (1.43 t CO2) elektrik enerjisi kullanımından kaynaklandığı hesaplanmıştır. Konutsal CO2 salımlarının hanelerdeki kişi sayısına göre dağılımı Şekil 29’da verilmiştir. Konutsal CO2 salımlarının hane halkı sayısı ile artacağı önceden beklenen bir durumdur. Bunu anket verileri de açıkca göstermiştir. Hanelerde kişi sayısı ile artan aktiviteler CO2 salımlarını artırmaktadır. Ancak bu salımların bir kısmı hanede yaşayan bireylerin tümü için yapılan (ısınma, aydınlatma vb) aktivitelere bağlıdır. Bu yüzden kişi sayısından belli ölçüde bağımsızdır. Dolayısıyla kişi başı salımlar hesaplandığında bu salımların hanede kişi sayısı arttıkça azalması beklenir. Şekil 29’da bu özellikler açıkça görülmektedir. Modelin güvenirliliği yüksektir ( R2= 0.89, R2=0.92). CO2 salımlarının hanelerin ve kişilerin gelir düzeyi ile artacağı da beklenen bir durumdur. Gelir arttıkça seyahat ve diğer tüketim alışkanlıklarındaki artış, sahip olunan daha büyük ev/daire ile artan ısıtma/soğutma/ aydınlatma ihtiyacı, artan araç gereç kullanımı salımları olumsuz yönde etkilemektedir. 62 Şekil 29. HANEDEKİ KİŞİ SAYISINA GÖRE KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI VE HANEBAŞI CO2 SALIMLARI (kg/yıl) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) Şekil 30’da anket sonuçlarından ortaya çıkan durum istatistiki olarak modellenmiştir. Şekilde dört değişik harcama grubuna düşen hanelerdeki toplam CO2 ve kişi başına CO2 verilmiştir. Buradan gözlenen gelir-CO2 ilişkisi yukarıdaki tartışmayı doğrular niteliktedir. Kişibaşı salımlarda büyük farklılık yok gibi görünmekteyse de bu durum harcama gruplarına düşen hane sayıları ve kişi sayılarının farklılığının bir sonucudur. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 63 Şekil 30. HANEBAŞI AYLIK HARCAMAYA GÖRE KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI VE HANEBAŞI CO2 SALIMLARI (kg/yıl) (Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007) b. Gerçek Hayattan Kesitler Anket sonuçları içerisinden aynı harcama grubuna giren, aynı mesleği icra eden ve aynı yaş grubunda bulunan ancak farklı bölgelerde yaşayan örnek profiller seçilmiş ve bunların yaşam alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan CO2 salımları karşılaştırılmıştır. Profiller bireysel örneklerden oluştuğu için ilgili bölge, meslek veya harcama grubu için temsili özellik taşımamakla birlikte gerçek hayattan kesitler sunarak bireysel salım potansiyelleri hakkında ipuçları vermektedir. Profillerin yakıt tüketimi ve ulaşım alışkanlıklarına ilişkin tüm veriler anketten alınmıştır; hanebaşı elektrik harcaması da anket verisi olmakla birlikte elektrikli ev aletlerin kullanım sıklıkları anketten gelen sahiplilik bilgisi ile uyumlu olarak ve toplamda elektrik harcamasını tutacak şekilde konulmuş varsayımlardan oluşmaktadır (varsayımların yapıldığı hücreler Tablo 24’de yeşil renk fonla belirtilmiştir). 64 Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAŞAM BİÇİMLERİ A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen G.Doğu Karadeniz Hane Büyüklüğü kişi Doğu İç Marmara Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege 3 4 6 3 5 4 4 3 Isıtma/Sıcaksu/Yemek/Aydınlatma için Enerji Kömür tüketimi ton/yıl 2.63 1 2.50 1 2.24 0.79 Odun tüketimi ton/yıl 1 1 0.3 0.5 Büyük tüp kullanımı adet /yıl 12 36 12 6 5 15 21 Küçük tüp kullanımı adet /yıl 12 Doğal gaz harcaması TL/yıl 800 Elektrik harcaması TL/yıl 350 400 600 360 700 240 950 360 adet 5 5 5 2 1 6 (saat/gün) 6 4 6 4 2 4 I) Ev içi yaşam alışkanlıkları i) Aydınlatma Ampül Florasan Enerji tasarruflu ampül adet (saat/gün) 2 1 2 1 3.5 3.5 3.5 3.5 adet 1 1 2 3 1 2 2 5 (saat/gün) 3 3 3 4 3 3 4 3.5 ii) Soğutma Klima Tavan Fanı adet 1 (saat/gün) 2 adet 1 (saat/gün) 4 iii) Duş alma sıklığı Yaz dönemi Kış dönemi adet / kişi ay dakika / kişi duş adet / kişi ay dakika / kişi duş 8 30 15 15 30 15 30 30 8 8 8 8 8 8 8 8 4 15 4 4 8 15 15 15 8 8 8 8 8 8 8 8 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 65 Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAŞAM BİÇİMLERİ (Devam) A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen G.Doğu Karadeniz Doğu İç Marmara Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege iv) Elektrikli alet kullanımı Tüplü TV saat/gün LCD TV saat/gün Plazma TV saat/gün TV Stand-by konum saat/gün Klasik Buzdolabı saat/gün 1 1 saat/gün Masaüstü Bilgisayar saat/gün Bilgisayar hoparlörü saat/gün Dizüstü bilgisayar saat/gün No-frost Buzdolabı 3 7 5 2 6 6 3 18 7.5 7.5 7.5 3 7.5 7.5 7.5 7.5 4 4 3 1 5 7.5 1 Cep Tel. Şarj Aleti saat/hafta 5 6 4 4 3 4 4 Çamaşır Makinesi saat/hafta 2 5 2 5 1 3.5 1 Bulaşık Makinesi saat/hafta 1 3.5 0.6 Ütü saat/hafta 0 3 0.5 Mutfak Robotu saat/hafta 0.5 0.5 2 0.5 Blender saat/hafta 1 0.4 1 Tost Makinesi saat/hafta 0.2 1 2 Mikrodalga Fırın saat/hafta 1 Elektrikli Fırın saat/hafta 5 Fritöz saat/hafta 0.5 Kahve Makinesi saat/hafta Elektrik Süpürgesi saat/hafta 0.5 0.5 1 0.5 2 0.5 0.7 0.5 Saç Kurutma Makinesi saat/hafta 0.5 1 1 1 1.5 0.5 2 0.5 Çöp öğütücüsü saat/hafta 0.5 Jakuzi saat/hafta 2 CD/ DVD Oynatıcı saat/hafta Müzik Seti saat/hafta Elektrikli battaniye saat/hafta 0.5 saat/hafta 0.5 Su Isıtıcısı-Mutfak 66 4 4 4 2 0.3 4 1 1 3 2.5 4 1 2 Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAŞAM BİÇİMLERİ (Devam) A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay Çiftçi Memur C: 1301-1800 TL/ay İşçi D: >1800 TL/ay Öğretmen Doğu İç G.Doğu Karadeniz Marmara Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege II) ULAŞIM alışkanlıkları Model yılı 2005 2005 2003 1998 Motor hacmi (cc) 2000 2000 1600 1400 Özel Araç km/hafta 33 33 Otobüs km/hafta 100 167 100 Minibüs km/hafta 167 Motosiklet km/hafta Servis aracı km/hafta 100 167 Yolcu Vapuru km/hafta Tramway/metro km/hafta Özel Araç Sahipliliği i) Şehiriçi Ulaşım ii) Şehirdışı Ulaşım Özel Araç km/yıl 7000 7100 555 Otobüs km/yıl 1500 Yurtiçi saat/yıl 1.5 1 3 9 Yurtdışı saat/yıl 3.5 km/yıl Uçak Tren 1 Buzdolabının bir günlük kullanımının büyük kısımında kompresörün devrede olmayacağı gözönüne alınarak 24 saatlik zaman diliminde 7.5 saat aktif çalışma süresi varsayımı yapılmıştır. Profillerin yukarıda belirtilen yaşam biçimlerinin sonucu olarak ortaya çıkan CO2 salımları Tablo 25’de gösterilmiştir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 67 Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2 SALIMLARI (kg/yıl) a. Yakıt Kullanımı Kaynaklı Hanebaşı CO2 Salımları Kömür kullanımı A: < 800 TL/ay Çiftçi B: 801-1300 TL/ay Memur C: 1301-1800 TL/ay İşçi İç Anadolu G.Doğu Karadeniz Doğu Anadolu 6701 2548 6370 2548 1600 1600 480 800 1262 421 210 3238 Odun kullanımı Büyük tüp kullanımı 421 Küçük tüp kullanımı 70 Marmara Doğal gaz kullanımı TOPLAM Akdeniz D: >1800 TL/ay Öğretmen Karadeniz Ege 5708 2013 175 525.88 736 975 6233 2749 3073 7192 5410 8391 3073 b. Elektrik Enerjisi Kullanımı Kaynaklı Hanebaşı Salımlar B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Doğu Marmara Anadolu İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege 329 88 22 263 51 26 51 26 10 10 20 39 10 20 26 57 ii) Soğutma Klima 67 Tavan fanı 13 iii) Duş alma Yaz dönemi 20 102 76 38 127 102 76 Kış dönemi 20 102 41 20 68 102 76 iv) Elektrikli alet kullanımı Tüplü TV 105 79 184 132 53 158 LCD TV 246 Plazma TV 165 G.Doğu Karadeniz 329 219 Florasan Enerji tasarruflu ampül i) Aydınlatma Ampül 68 A: < 800 TL/ay Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2 SALIMLARI (kg/yıl) (Devam) A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Doğu Marmara Anadolu İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege 33 435 435 435 435 725 725 123 123 Bilgisayar hoparlörü Dizüstü bilgisayar 29 29 7 Cep Tel. Şarj Aleti 0 0 0 0 0 0 Çamaşır Makinesi 53 133 53 133 27 93 27 Bulaşık Makinesi 35 140 113 21 Ütü 114 57 114 28 85 14 Mutfak Robotu 3 12 Blender 12 5 12 Tost Makinesi 5 8 27 54 Mikrodalga Fırın 33 Elektrikli Fırın 411 Fritöz 23 Kahve Makinesi 33 83 Elektrik Süpürgesi 12 12 48 12 48 12 17 12 Saç Kurutma Makinesi 17 34 52 34 52 17 69 17 Çöp öğütücüsü 6 Jakuzi 80 G.Doğu Karadeniz 435 435 No-frost Buzdolabı Masaüstü Bilgisayar TV Stand-by konum Klasik Buzdolabı CD/VCD/VCR/DVD Oynatıcı 3 4 Muzik seti 3 6 Elektrikli Battaniye 3 Su Isıtıcısı-mutfak 30 TOPLAM 949 1082 1626 978 1902 652 2570 975 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 69 Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2 SALIMLARI (kg/yıl) (Devam) c. Ulaşım Alışkanlıklarından Kaynaklanan Kişibaşı Salımlar 70 A: < 800 TL/ay Çiftçi B: 801-1300 TL/ay Memur Doğu Marmara Anadolu G.Doğu Karadeniz i) Şehiriçi Ulaşım Özel Araç Otobüs 49 Minibüs C: 1301-1800 TL/ay İşçi D: >1800 TL/ay Öğretmen İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege 406 357 81 49 154 Motosiklet Servis aracı 92 154 Yolcu Vapuru Tramway/metro ii) Şehirdışı Ulaşım Özel Araç 442 448 35 Otobüs 22 Uçak - Yurtiçi 103 69 206 618 Uçak - Yurtdışı 213 Tren TOPLAM 71 184 161 491 1067 154 360 1010 Tablo 26. ANKET SONUÇLARI: SEÇİLMİŞ PROFİLLERİN CO2 SALIMLARI (ton/yıl ve %) A: < 800 TL/ay Çiftçi Güneydoğu ton/yıl I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/ Aydınlanma: Konut: hanebaşı CO2 (i+ii) (i) yakıt kaynaklı % B: 801-1300 TL/ay Memur Karadeniz ton/yıl Doğu Anadolu % ton/yıl 8.14 6.50 10.02 7.19 5.41 8.39 0.95 1.08 1.63 % Marmara ton/yıl % 4.05 3.07 (ii) elektrik kaynaklı 0.98 Konut: kişibaşı CO2 2.71 %97.5 1.62 %90 1.67 %91.3 1.35 %73.4 II) Ulaşım: kişibaşı CO2 0.07 %2.5 0.18 %10 0.16 %8.7 0.49 %26.6 Toplam Kişibaşı CO2 (Konut kişibaşı + Ulaşım kişibaşı) 2.78 1.80 1.83 C: 1301 - 1800 TL/ay İşçi İç Anadolu ton/yıl I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/ Aydınlanma: Konut: hanebaşı CO2 (i+ii) (i) yakıt kaynaklı % D: > 1800 TL/ay Öğretmen Akdeniz ton/yıl 1.84 Karadeniz % ton/yıl 5.14 1.63 8.80 3.24 0.98 6.23 1.90 0.65 2.57 Ege % ton/yıl % 3.72 2.75 (ii) elektrik kaynaklı 0.98 Konut: kişibaşı CO2 1.03 %49.0 0.41 %73.2 2.20 %85.9 1.24 %53.0 II) Ulaşım: kişibaşı CO2 1.07 %51.0 0.15 %26.8 0.36 %14.1 1.10 %47.0 Toplam Kişibaşı CO2 (Konut kişibaşı + Ulaşım kişibaşı) 2.10 0.56 2.56 2.34 Tablo 26’da örnek olarak alınmış çiftçi, memur, işçi ve öğretmen profillerinin CO2 salımları özetlenmiştir. Seçilmiş örneklerin yer aldıkları harcama grubunun ortalama özellikleri bu kişilerin bireysel özelliklerinden farklılık gösterebilir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 71 A grubuna bakıldığında Güneydoğu’da yaşayan çiftçinin Karadeniz’de yaşayan çiftçiye göre daha yüksek olan ısıtma, sıcak su, yemek pişirme ve aydınlatma ihtiyacı sonucu CO2 salımının daha fazla olduğu görülmektedir. Ulaşımda ise Tablo 24’den görülebileceği gibi Karadenizli çiftçi daha hareketli olduğu için ulaşımdan kaynaklanan salımları daha fazla olmaktadır. B grubunda örnek olarak ele alınan iki memurun da toplam kişibaşı salımları aynı düzeyde çıkmıştır. Doğu Anadolu’daki memurun ısınma, sıcak su, yemek pişirme ve aydınlatma için hanebaşı enerji tüketimi Doğu Anadolu’nun soğuk iklimi de hatırlandığında doğal olarak yüksek olmakta, ancak bu hanede 6 kişi yaşadığı için kişibaşı salımlar düşük kalmaktadır. Marmara’da yaşayan memurun ulaşımdan kaynaklanan kişibaşı CO2 salımları Doğu Anadolu’dakinin üç katı kadar olduğu görülmüştür. Sonuçta farklı bölgelerdeki iki memur da aynı kişinaşı salım düzeyine ulaşmaktadır. C grubu için ortaya çıkan tablo bölgesel farklılıkları çarpıcı bir biçimde vurgulamaktadır. Akdeniz’in ılıman ikliminde konut ve su ısıtma ihtiyacı görece çok daha az olduğu için yakıt kullanımı ve CO2 salımları da çok düşük kalmaktadır. D grubunda ise Ege’de yaşayan öğretmenin haneden kaynaklanan kişibaşı CO2 salımları toplamın % 53.9, ulaşımdan kaynaklanan salımları ise % 46 mertebesindedir. Buna karşılık Karadeniz’deki öğretmenin toplam kişibaşı salımlarında yine en büyük etken hanedeki yakıt tüketimidir. Tablo 26 incelendiğinde hanelerden salınan toplam CO2 salımına özellikle özel aracı olmayan hanelerde en büyük katkının ısınma, sıcak su ve yemek pişirme ihtiyacı için kullanılan yakıtdan geldiği gözlenmektedir. Bu etki düşük gelir grubundaki profillerde daha baskın şekilde gözlenmektedir. Farklı profillere sahip kişilerin salımları mikro düzeyde ayrıntılı olarak ele alındığında öncelikle elektrikli ev aletlerinin daha yeni ve verimli modeller ile değiştirilmesine yönelik hem tüketiciyi hem de üreticileri yönlendirecek önlemler alınmalıdır. Örnek olarak, henüz yaygın olarak kullanılmadığı gözlenen bulaşık makinelerinin çevre dostu olması için kriterler ve bunlara ait yaptırımların belirlenerek uygulanması, gelecekte milyonlarca hanenin bir makineye sahip olacağı düşünüldüğünde, salımları aza indirgemek açısından çok büyük etki yaratacaktır. CO2 salımlarını azaltmaya yönelik politikaların gelir grupları bazında farklılaştırılması gerektiğini göstermektedir. Ancak ilk aşamada alınabilecek önlemler olarak görece temiz teknolojik seçeneklerin özendirilerek ticari olarak erişilebilir hale getirilmesi, ayrıca harcama düzeyi yüksek kesimlerin de özel araç yerine tercih edebileceği toplu taşımacılık çözümlerinin geliştirilip uygulamaya konması gelmektedir. Bununla birlikte eskiyen araçların enerji tüketimi açısından daha verimli olanlarla değiştirilmesi ve çevre dostu araç kullanımının yagıınlaşması salımlar açısından önemli etki yaratabilecektir. Bu gibi etkiler senaryolar çerçevesinde ayrıntılı olarak incelenmiştir. 72 c. Salım Azaltıcı Yaşam Tarzı Değişiklikleri Bu kısımda, gerçek hayattan kesitler olarak sunulan örnek ailelerin günlük yaşam tarzlarında konfordan ödün vermeden kolayca yapabilecekleri bazı değişikliklerin salımları üzerine etkileri incelenmiştir. Aydınlatma: Enerji verimli ampuller birim zamanda normal ampullerin ortalama %70’i daha az enerji tüketmekte dolayısıyla ortalama %70 daha az CO2 salımına neden olmaktadır. Dolayısıyla bir adet normal ampulün bir adet enerji verimli lamba ile değiştirilmesi durumunda bir yıl boyunca 46.20 kg daha az CO2 salımına neden olunmaktadır. Florasan lambalar ise birim zamanda normal ampullerin ortalama %33’ü daha az enerji tüketmekte dolayısıyla ortalama %33 daha az CO2 salımına neden olmaktadır. Bu durumda bir adet normal ampulün daha enerji dostu olan bir adet florasan lamba ile değiştirilmesi durumnda bir yıl boyunca 24.22 kg daha az CO2 salımına neden olunmaktadır. Bu durumda tüm ailelerin ampüllerini enerji verimli olanlar ile değiştirmesi sonucu aydınlatma ihtiyacından kaynaklanan yıllık CO2 salımı %55 düşerek 877.12 kg daha az olmaktadır. Karşılaştırmalı durum Tablo 27’de verilmiştir. Tablo 27. AYDINLATMADA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM (i) Aydınlatma alışkanlıkları A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Mevcut Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ampul Enerji tasarruflu ampul adet 5 5 5 saat/gün 6 4 6 adet 1 1 2 saat/gün 3 3 3 A: < 800 TL/ay 2 1 6 4 2 4 3 1 2 2 5 4 3 3 4 4 B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay Çiftçi Tasarruflu Durum Memur D: >1800 TL/ay İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ampul Enerji tasarruflu ampul adet saat/gün adet saat/gün Ege Ege 6 6 7 3 3 3 8 5 5.50 3.83 5.14 4.00 3.67 2.67 4.00 3.50 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 73 (ii) Aydınlatma kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl) Mevcut Durum Ampul Enerji tasarruflu ampul TOPLAM Tasarruflu Durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu 329.13 219.42 329.13 9.83 9.83 19.67 338.96 229.25 348.8 Ege 87.77 21.94 263.30 39.33 9.83 19.67 26.22 57.36 39.33 97.6 41.61 289.52 57.36 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege Ampul Enerji tasarruflu ampul 108.16 75.32 117.92 39.33 36.09 26.25 104.88 57.36 TOPLAM 108.16 75.32 117.92 39.33 36.09 26.25 104.88 57.36 Isıtma/Soğutma: Tavan fanları birim zamanda klimaların ortalama %91’i daha az enerji tüketmekte dolayısıyla %91 daha az CO2 salımına neden olmaktadırlar. • Eğer Egeli öğretmen ailesi klima yerine daha enerji verimli olan tavan fanı ile soğutma yapmayı tercih etseydi yaz dönemi olarak kabul edilen üç ay boyunca soğutma ihtiyacı dolayısıyla ortaya çıkan CO2 salımı %91 oranında düşerek 60.48 kg daha az olacaktı. • Akdenizli işçi ailesi ise günde 4 saat tavan fanı kullanmaktadır. Eğer kullanım süresini yarıya indirse CO2 salımındaki azalmaya katkısı 6.30 kg/yıl olacaktır. Linyit kömürü kullanıldığında ortalama 101 t CO2/TJ miktarında salım meydana gelirken bu rakam doğalgaz kullanıldığında yaklaşık yarıya düşerek 56.1 t CO2/TJ olmaktadır. • Ortam ısıtması için yoğun olarak kömür kullanan haneler doğalgaz kullanabilseydi; aynı ısıyı elde etmek için Güneydoğulu çiftçi ailesi 2979.59 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 2832.70 kg ve Karadenizli öğretmen ailesi 2538.93 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı. • Öte yandan bu aileler ortam ısıtması için %10 daha az kömür tüketimi sağlayacak yalıtım ve tasarruf önlemlerini alabilseydi; Güneydoğulu çiftçi ailesi 738.92 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 637.00 kg ve 74 Karadenizli öğretmen ailesi 560.56 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı. Isıtma/Soğutmada klimadan tavan fanına ve kömürden doğalgaza geçiş sonrası kullanım alışkanlıkları ve CO2 salımları mevcut durumla karşılaştırmalı olarak Tablo 28’de verilmiştir. Tablo 28. ISITMA/SO�UTMADA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM (i) Kömür/doğalgaz tüketimi ve klima/fan kullanımı A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Mevcut Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege Kömür tüketimi ton/yıl 2.63 1.00 2.50 1.00 2.24 0.79 Doğalgaz harcaması TL/yıl 800.00 Klima kullanımı saat/ gün 2.00 Kömür yerine doğalgaz, klima yerine tavan fanı kullanıldığı durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Anadolu Doğu Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Ege Kömür tüketimi ton/yıl 1.00 1.00 0.79 Doğal gaz harcaması TL/yıl 969.00 921.00 800.00 825.00 Tavan fanı kullanımı saat/ gün 2.00 (ii) Isıtma/Soğutma kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl) A: < 800 TL/ay Mevcut Durum Çiftçi Güneydoğu Karadeniz Anadolu Kömür Doğalgaz B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Memur İşçi Öğretmen Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz 6701.24 2548.00 6370.00 2548.00 5707.52 2012.92 3072.57 Klima TOPLAM Ege 66.78 6701.24 2548.00 6370.00 3072.57 2548.00 5707.52 2079.70 Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 75 A: < 800 TL/ay Kömür yerine doğalgaz, klima yerine tavan fanı kullanıldığı durum Çiftçi Güneydoğu Karadeniz Anadolu Kömür Doğalgaz B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Memur İşçi Öğretmen Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz 2548.00 3721.65 2548.00 3537.30 3072.57 Ege 2012.92 3168.59 Tavan fanı TOPLAM 6.30 3721.65 2548.00 3537.3 3072.57 2548 3168.59 2019.22 Sıcak su: Elektrikli su ısıtıcıları (banyo) ortalama 1590g/saat CO2 salmaktadırlar. Akdenizli işçi ailesi dışındaki tüm ailelerin elektrikli ısıtıcı kullanarak sıcak su elde ettiğini varsayarsak, • duş alma sürelerini yarıya indirmeleri durumunda yıllık salımlarda Güneydoğulu çiftçi ailesi 20.35 kg, Karadenizli çiftçi ailesi 101.76 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 58.51 kg, Marmaralı memur ailesi 29.26 kg, İç Anadolulu işçi ailesi 97.52 kg, Karadenizli öğretmen ailesi 101.76 kg, Egeli öğretmen ailesi 76.32 kg daha az CO2 salımına neden olacaktır. • Düşük akımlı verimli duş başlıkları kullanılan su oranını neredeyse yarıya indirmekte olup klasik duş başlıkları 15-20lt/dk su akıtırken düşük akımlı duş başlıkları 9-10 lt/dk akıtmaktadır (Öztürk M., 2004. “Evinizde %50 Daha Az Enerji ve Su Tüketmek İster misiniz?” Yıldız Teknik Üniversitesi). Dolayısıyla sıcak su için harcanan yakıt ortalama 1/2 oranında azalmakta, bu durum da her birey için duş ihtiyacına yönelik su ısıtmasından kaynaklanan yıllık CO2 salımının yarıya düşmesine neden olmaktadır. • Çamaşır makineleri ortalamada yaklaşık 318 g/saat CO2 salmaktadır. Haftada 5 saat çamaşır makinesini kullanan kalabalık aileler (Doğu Anadolu’daki memur, İç Anadolu’daki işçi aileleri) çamaşır makinesini tam dolu çalıştırarak kullanma zamanını yarıya indirebilse CO2 salımları da yarıya inerek her bir aile için yılda 66.25 kg daha az olmaktadır. • Bulaşık makineleri 702.25 g/saat CO2 salmaktadırlar. Bulaşık makinesini haftda 4 saat çalıştıran İç Anadolulu işçi ailesi tam dolu çalıştırarak kullanma zamanını 1 saat azaltabilse CO2 salımları yılda 35.11 kg daha az olmaktadır. Elektrikli su ısıtma ihtiyacı ve CO2 salımlarını kapsayan karşılaştırmalı durum Tablo 29’da verilmiştir. 76 Tablo 29. ELEKTRİKLİ SU ISITMADA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM (i) Duş alma, çamaşır ve bulaşık yıkama alışkanlıkları A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Mevcut Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Yaz dönemi (Haziran-Eylül) Duş Ege adet / kişi ay 8 30 15 15 30 15 30 30 dakika / kişi duş 8 8 8 8 8 8 8 8 4 15 4 4 8 15 15 15 8 8 8 8 8 8 8 8 adet / Kış dönemi (Ekim- kişi ay Mayıs) Duş dakika / kişi duş Çamaşır Makinesi saat/ hafta 2 5 2 5 1 3.5 1 Bulaşık Makinesi saat/ hafta 1 4 3.5 0.6 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Tasarruflu Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Duş alma sıklığı Ege adet / kişi ay 8 30 15 15 30 15 30 30 dakika / kişi duş 4 4 4 4 4 4 4 4 Kış dönemi (Ekim-Mayıs) adet / kişi ay 4 15 4 4 8 15 15 15 dakika / kişi duş 4 4 4 4 4 4 4 4 Çamaşır Makinesi saat/ hafta 2 2.50 2 2.50 1 3.50 1 Bulaşık Makinesi saat/hafta 1 3 3.50 0.60 Yaz dönemi (HaziranEylül) Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 77 (ii) Elektrikli su ihtiyacı kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl) Mevcut Durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Anadolu Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege Yaz Dönemi Duş 20.35 101.76 76.32 38.16 127.20 101.76 76.32 Kış Dönemi Duş 20.35 101.76 40.70 20.35 67.84 101.76 76.32 Çamaşır Makinesi 53 132.50 53 132.50 92.75 26.50 Bulaşık Makinesi 35.11 122.89 21.07 419.16 200.21 TOPLAM Tasarruflu Durum 40.7 291.63 26.50 140.45 249.52 111.51 467.99 26.5 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Anadolu Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege Yaz Dönemi Duş 10.18 50.88 38.16 19.08 63.60 50.88 38.16 Kış Dönemi Duş 10.18 50.88 20.35 10.18 33.92 50.88 38.16 Çamaşır Makinesi 53 66.25 53 66.25 92.75 26.50 Bulaşık Makinesi 35.11 122.89 21.07 317.4 123.89 TOPLAM 20.36 189.87 26.50 105.34 124.76 82.26 269.11 26.5 Yemek Pişirme: Bir büyük tüp yaklaşık 35 kg CO2 salımına neden olmaktadır. • Yılda 36 adet büyük tüp kullanan Karadenizli çiftçi ailesinin 3 tüp daha az kullanması durumunda yılda 105 kg salım azaltacağı açıktır. Bunu gerçekleştirmek yiyecek ve içeceklerin hazırlanmasında süreleri azaltacak önlemlerle pekala mümkündür. Tablo 30’da mevcut ve tasarruflu duruma ilişkin alışkanlıklar ve CO2 salımları verilmiştir. 78 Tablo 30. BÜYÜK TÜP KULLANIMINDA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM (i) Tüp kullanım alışkanlıkları A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Mevcut Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Büyük tüp kullanımı adet /yıl 12 36 12 6 5 15 21 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Tasarruflu Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Büyük tüp kullanımı adet /yıl Ege 12 33 12 6 5 Ege 15 21 (ii) Tüp Kullanımı kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl) Mevcut Durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Anadolu Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz 420.71 1262.12 420.71 0 210.35 175.29 Büyük tüp Tasarruflu Durum 736.24 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Anadolu Doğu Anad. 420.71 1156.94 420.71 Büyük tüp 525.88 Ege Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz 0 210.35 175.29 525.88 Ege 736.24 Elektronik Aletler: • Televizyonlar düğmesinden kapatılmak yerine stand by konumunda bırakıldığında ortalama 5g/saat CO2 salımına neden olmaktadırlar. Eğer Karadenizli öğretmen ailesi televizyonunu standby konumunda bırakmak yerine düğmesinden kapatmayı tercih etseydi bir yıl boyunca 32.91 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı. • Plazma televizyonlar, normal televizyonlardan ortalama %52 daha fazla CO2 salımına neden olmaktadırlar. LCD televizyonlar ise plazma Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 79 televizyonlardan ortalama %25 daha az, normal televizyonlardan ise ortalama %36 daha fazla CO2 salmaktadır. Bu durumda Egeli öğretmen ailesi plazma teknolojisi yerine LCD tercih etseydi bir yıl boyunca 41.69 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı. • Masaüstü bilgisayarlar dizüstü bilgisayarlara oranla yaklaşık 5 kat daha fazla elektrik tüketimine sebep olmakta, dolayısıyla CO2 salımları da aynı oranda yüksek olmaktadır. Günde 3 saat masaüstü bilgisayar kullanan memur aileleri dizüstü bilgisayara geçse herbirinin CO2 salımı yılda 101.48 kg azalacaktır. Tablo 31’de televizyon ve bilgisayar kullanımına ilişkin alışkanlıklar ve CO2 salımları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Tablo 31. TELEVİZYON VE BİLGİSAYAR KULLANIMINDA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM (i) Televizyon ve bilgisayar kullanım alışkanlıkları A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Mevcut Durum Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege Tüplü TV saat/gün 4 3 7 5 2 6 LCD TV saat/gün 6 Plazma TV saat/gün 3 TV Stand-by konum saat/gün 18 Masaüstü Bilgisayar saat/gün 3 3 Dizüstü bilgisayar 1 4 4 1 saat/gün Plazma yerine LCD televizyon, masaüstü yerine dizüstü bilgisayar kullanıldığı durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Ege Tüplü TV saat/gün 4 3 7 5 2 6 LCD TV saat/gün 6 3 Plazma TV saat/gün TV Stand-by konum saat/gün 1 3 3 4 4 1 Masaüstü Bilgisayar saat/gün Dizüstü bilgisayar 80 saat/gün (ii) Televizyon ve bilgisayar kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl) Mevcut Durum A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu Tüplü TV saat/gün LCD TV saat/gün Plazma TV saat/gün 105.32 78.99 184.31 131.65 52.66 164.57 32.91 Masaüstü Bilgisayar saat/gün 123.42 saat/gün TOPLAM Tüplü TV saat/gün LCD TV saat/gün Plazma TV saat/gün 123.42 7.31 105.32 Plazma yerine LCD televizyon, masaüstü yerine dizüstü bilgisayar kullanıldığı durum 157.98 245.75 TV Stand-by konum saat/gün Dizüstü bilgisayar Ege 86.3 29.26 307.73 255.07 275.01 52.66 29.26 7.31 220.15 171.88 A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Doğu Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Anadolu Anadolu 105.32 78.99 184.31 131.65 0 52.66 245.75 0 Ege 157.98 122.88 TV Stand-by konum saat/gün Masaüstü Bilgisayar saat/gün Dizüstü bilgisayar TOPLAM saat/gün 105.32 7.31 21.94 21.94 29.26 86.3 206.25 153.59 275.01 52.66 29.26 7.31 187.24 130.19 Yukarıdaki senaryo analizlerinden seçilmiş hanelerde yaşam konforunu azaltmayacak minimal değişikliklerin dahi salımların azaltılmasına ne kadar önemli miktarda katkıda bulunduğu görülmektedir (bkz Tablo 32). Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 81 Tablo 32. YAŞAM TARZI DE�İŞİKLİKLERİNİN GETİRECE�İ CO2 SALIM AZALTIMLARI (kg/yıl) A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay Çiftçi Memur İşçi Öğretmen Güneydoğu Karadeniz Doğu Anad. Marmara İç Anadolu Anadolu Aydınlatma Akdeniz Karadeniz Ege 230.8 153.93 230.88 0 61.51 15.36 184.64 0 2979.59 0 2832.7 0 0 0 2538.93 60.48 20.34 101.76 124.76 29.25 198.88 0 101.76 76.32 Yemek Pişirme 0 105.18 0 0 0 0 0 0 Televizyon/PC 0 0 101.48 101.48 0 0 32.91 41.69 3230.73 360.87 3289.82 130.73 260.39 15.36 2858.24 178.49 Isıtma/Soğutma Sıcak Su TOPLAM Anket yapılan 2422 hane arasında A grubundaki hanelerin oranı %55.8, B grubundakilerin %24.6, C grubundakilerin %10.8 ve D grubundakilerin oranı ise %8.8 dir. Aynı oranlar kullanılarak Türkiye genelinde toplam 18 milyon hane üzerinden yapılan hesaplama sonuçlarına göre A grubunda 18.04, B grubunda 7.57, C grubunda 0.27 ve D grubunda 2.41 milyon ton CO2 salım azaltımı gerçekleşmektedir. Türkiye toplamında sadece yukarıda incelenen kalemlerde 28.28 milyon ton CO2 azaltım potansiyeli olduğu görülmektedir. Bu potansiyelin özellikle ısıtma/soğutma gereksinimleri nedeniyle ortaya çıkan CO2 salımında en yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle özellikle enerji tasarrufunu gerçekleştirecek yalıtım ve tasarım özelliklerini zorlayan yönetmeliklerin uygulanması, enerji kullanımında tasarrufun özendirilmesi ve tüketicilere görece temiz yakıtların sunumu kamu politikaları arasında öncelikli yer almalıdır. Ulaşımda CO2 salımlarının kullanılan şehiriçi ve şehirdışı ulaşım seçeneklerine çok bağlı olduğu görülmektedir. Örneğin Marmara’daki memur araba sahibi olmasına rağmen şehiriçi ulaşımda otobüs kullanmakta ve bu nedenle şehiriçi CO2 salımları çok düşük olmaktadır. Buna karşılık aynı yaşta ve motor hacminde araca sahip İç Anadolu’daki işçi toplutaşıma araçları yerine kendi arabasını kullandığı için çok daha yüksek CO2 salımına yol açmaktadır. Şehirdışı yolculuklarda her iki kişi de özel araçlarıyla birbirine yakın mesafe gitmektedir. Ancak İç Anadolu’daki işçi uçakla yurtdışı seyahat de yaptığı için Marmara’daki memura göre iki kat daha fazla salım yapmaktadır. Bu sayede İç Anadolu’daki işçinin toplam salımları içerisinde ulaşımın payı %51e ulaşmaktadır. Eğer İç Anadolu’daki işçi şehiriçi ulaşımda arabası yerine otobüs kullansaydı yılda 406 kg yerine 16 kg salıma neden olacaktı. Veya yeni teknoloji hibrid araç kullanmaya başlasaydı yaklaşık 2/3 oranında azalarak 406 kg yerine 135 kg olacaktı. Dolayısıyla 82 şehiriçi toplutaşımacılığın yaygınlaştırılması, hibrid araçların vergi indirimi vb mekanizmalarla özendirilmesi CO2 azaltımı açısından büyük önem taşımaktadır. Son zamanlarda rekabet nedeniyle ucuzlayan ve kullanımı yaygınlaşan uçak yolculuklarının CO2 salımlarına büyük etkisi olmaktadır. Örneğin Ege’deki öğretmenin ulaşımdan kaynaklanan salımlarının içinde yurtiçinde yaptığı 9 saatlik uçak yolculuklarının payı %61 seviyesindedir. Oysa aynı mesafe trenle katedilseydi uçak ile 618 kg CO2 yerine 53 kg CO2 ortaya çıkacaktı. Türkiye’nin şehirlerarası raylı sistemlerini yenileme ve geliştirme zamanı gelmiştir. Sonuç Bu kitapta, okuyucuların iklim değişikliğinin temel nedeni olarak bilinen küresel CO2 salımlarına Türkiye’nin katkısını AB ülkeleriyle karşılaştırmalı bir şekilde incelemeleri, Türkiye’de salımların sektörel ve coğrafi dağılımları hakkında bilgi edinmeleri, ulusal salımlara kendi bireysel katkılarının bileşenlerini ve görece büyüklüklerini görmeleri ve bunun ötesinde iklim değişikliğini önlemede kişisel olarak yapabilecekleri ile bunların yaratacağı etkilerin ne kadar önemli olduğunu değerlendirmeleri için bir fırsat yaratılmaya çalışılmıştır. Türkiye kişibaşı CO2 salımları düşük, ancak salım yoğunlukları yüksek bir ülkedir. 2006 yılı CO2 salım değerleri kıyaslandığında Türkiye toplam salım hacmi sıralamasında 30 Avrupa ülkesi arasında yedinci sırada yer alırken kişibaşı salım sıralamasında sondan bir önceki sıradadır. Salım yoğunlukları bakımından karşılaştırıldığında, eski Doğu Blok ülkelerinden sonra 0.68 kg CO2/Euro değeri ile GSYH başına salım sıralamasında sekizinci sırada yer alan Türkiye, nihai enerji tüketimi başına salımlarda benzer şekilde 4.12 ton CO2/Tep değeri ile dokuzuncu sıradadır. Yüksek salım yoğunlukları ülke ekonomileri ve çevre için bir tehdit oluşturma potansiyeli taşır. Bu tehdidin önlenebilmesi için salım yoğunluklarını düşürücü politikaların geliştirilmesi ve uygulanması sağlanmalıdır. Bu çerçevede enerji verimliliğinin arttırılması, enerjinin rasyonel kullanımı ve tasarruf sağlanması, elektrik enerjisi üretiminde, tüm ürün ve hizmet üretimlerinde çevre dostu yeni teknolojilerin ve yaklaşımların yaygınlaştırılması için özendirici politikaların uygulamaya konması ve ayrıca mevcut veya yeniden tasarlanabilecek yaptırımların üzerine gidilmesi gereklidir. Kitapta anlatıldığı üzere Çek Cumhuriyeti benimsediği bir dizi politika ile salım yoğunluklarını on yıllık bir süre içerisinde önemli ölçüde azaltabilmiştir. Burada öncelikle yakıt fiyatlarında ve diğer alanlarda sübvansiyonlar kalkmış, böylece girdi maliyetleri yükselerek verimlilik artışı için itici güç oluşturmuştur. Çek Cumhuriyeti’nin bu eğilimi sürdürmesi durumunda salım yoğunluklarında Türkiye’nin altına inmesi beklenebilir. Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 83 Türkiye’deki toplam CO2 salımı coğrafi bölgeler bazında farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar bölgelerin iklimsel, demografik ve yapısal özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Anket verilerine göre ulaşım kaynaklı kişibaşı yıllık salım miktarları Ege Bölgesinde 313 kg, İç Anadolu Bölgesinde 285 kg, Marmara Bölgesinde 266 kg, Karadeniz Bölgesinde 256 kg, Akdeniz Bölgesinde 219 kg, Doğu Anadolu Bölgesinde 185 kg, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 133 kg dır. Buradan da görülebileceği gibi ekonomik faaliyetlerin ve gelir düzeyinin yüksek olduğu Batı Anadolu’da salımlar daha yüksek olmaktadır. Şehirlerarası yolculuklardan kaynaklanan bölgesel kişibaşı CO2 salımlarında özel araçların katkısı Batı bölgelerinde Doğu’ya göre 2-3 kat fazladır. Ulaşım sektöründe toplu taşımacılığın özendirilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayacak; kaliteli, kolay ve ucuz toplu taşım için altyapının geliştirecek önlemler merkezi ve yerel yönetimler tarafından öncelikle alınmalıdır. Araçlarda salımları azaltıcı teknolojik gelişmeleri destekleyen ve uygulamayı sağlayan düzenlemeler yapılmalı, enerji verimliliği düşük eski model binek ve nakli araçların hurdaya çıkartılarak yeni teknoloji yüksek verimli araçlarla değiştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Sivil havacılıktan kaynaklanan salımlar izlenirken, Dünya’daki gelişmeler ve uygulamalara ileride nasıl uyum sağlanacağı ilgili mercilerin gündeminde olmalıdır. Elektrik üretiminde Türkiye yenilenebilir enerji seçeneklerini daha fazla kullanarak salımlarını azaltabilir. Zaman içinde fosil yakıt rezervlerinin azalacağı ve fiyatlarının artacağı bir ortamda Türkiye, artan elektrik ihtiyacını karşılayabilmek için nükleer enerjiye yönelmek durumunda kalabilir. Bu seçenek elektrik üretiminde CO2 salım yoğunluğunu azaltmada faydalı olacaktır. Anket verilerine göre konutlarda enerji tüketiminden kaynaklanan kişibaşı yıllık salım miktarları İç Anadolu Bölgesinde 1914 kg, Doğu Anadolu Bölgesinde 1849 kg, Karadeniz Bölgesinde 1839 kg, Marmara Bölgesinde 1705 kg, Ege Bölgesinde 1682 kg, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 1231 kg, Akdeniz Bölgesinde ise 1075 kg dır. Bu durumda ev yaşamından kaynaklanan CO2 salımları en düşük Akdeniz, en yüksek İç Anadolu bölgesinde olmaktadır. Güney’den Kuzey’e giderken artan CO2 salımlarında iklimin belirleyici rolü bulunmaktadır. AB sürecinde Türkiye’nin uyum sağlayacağı yönetmelik ve normları sayesinde konutlarda ve elektrikli ev aletlerinde enerji verimliliğinin artması ve salım artış hızlarının düşmesi beklenmelidir. Yaşam tarzı değişikliklerinin salımlar üzerine yaratacağı etkinin ülkenin toplam salımları gözönüne alındığında küçük görünebilir. Ancak bireysel alışkanlıklardan doğan bu küçük kazanımların kitlesel uygulaması önemli bir salım azaltma potansiyeli ortaya çıkarmaktadır. Örneğin verimli duş başlıkları ve tasarruflu ampüller 84 kullanmak, televizyonu geceleri düğmesinden kapatmak, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolulukta kullanmak gibi ev hayatında konfordan ödün vermeden kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar ile hanebaşı yılda 250–300 kg salım azaltımı gerçekleştirilebilir. Buna ek olarak yakıt değişiklikleri de gerçekleştirilebilirse 18 milyon haneli Türkiye’de 28.28 milyon ton CO2 azaltılabilir. Bu rakam 2006 yılı toplam salımlarının yaklaşık %10una denk gelmektedir. Evlerde ısınma, sıcak su ve yemek pişirme amaçlı kullanılan yakıt tüketimi ve ulaşımda tercih edilen vasıta önemli salım kaynaklarını oluşturmaktadır. Burada salımların azaltılmasına yönelik politikaların geliştirilmesi, bireylere “temiz” seçeneklerin sunulması sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek olacaktır. Bu çerçevede ısınma için kömürün ikame edilmesi, binaların yalıtım, ısıtma sistemini yenileme ve su ısıtmada güneş enerjisi sistemlerini kurma vb. gibi küçük projelere destek ve teşviklerin verilmesi, şehir içi ulaşımda toplu taşıma alternatiflerinin hizmete hazır hale getirilmesi önem kazanmaktadır. Bu seçeneklerin kullanımı özendirilmeli veya bireysel alışkanlıkları şekillendirmek için dünyada benzeri de bulunan; şehir girişlerinde park alanları ve toplutaşım imkânları getirilerek şehir merkezlerine araba girişlerinin ücretlendirilmesi ve özel araç ile otoyollarda tam kapasitede (4 veya 5 kişi) seyahat ederken ayrıcalıklı şeritten hızla ilerleme imkânının sağlanmasına benzer uygulamaların tasarlanıp yürürlüğe konması etkin olacaktır. CO2 salımlarını başarıyla sınırlayan ülkeler bu konuya bütünleşik politikalar ile yaklaşmaktadır. Türkiye’nin de enerji-çevre ve ekonomi etkileşimini göz önüne alan uzun önemli politikalarını bir an önce belirlemesi, bu çerçevede yeni ve yenilenebilir enerji üretiminin yaygınlaşması için önlemleri alması ve geniş kapsamlı bir sürdürülebilir kalkınma planlaması yapması gereklidir. Yenilenebilir enerji teknolojileri kullanımında Türkiye geniş potansiyelini henüz yeterince değerlendirememiştir. Kitabı bitirmeden sera gazı salımlarını azaltmada özel sektörün ve belediyelerin de önemli bir rolü olduğunu vurgulamak gerekir. Sosyal sorumluluk bilinci ile hareket ederek sürdürülebilir kalkınma kavramını vizyonu içine alan, üretimde çevre dostu teknolojilere ağırlık vererek salımları kaynağında, daha ortaya çıkmadan azaltan, atık sorununa çözüm getiren vizyoner şirketler, ve yerel yönetimler dünyanın hepimiz için yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmasını önlemekte etkin olacaklardır. Küresel ısınma olgusu etkilerini beklenenden de hızlı bir şekilde gösteriyor. Sorumlu bireyler olarak geleceğimizi hep birlikte ve özveri ile kurtarabiliriz. Yaşanabilir, nefes alınabilir bir Dünya için..... Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 85 EKLER Şekil Ek-1. CO2 SALIMI/KİŞİ – GSYH/KİŞİ Kişibaşı CO2 Salımı Küme-1 Lüksemburg Küme-2 Çek Cumh. Estonya Belçika Almanya Kıbrıs Rum Kesimi Yunanistan Avusturya Finlandiya İrlanda Danimarka Hollanda İngiltere Küme-3 Polonya Slovenya Slovekya Bulgaristan Malta Portekiz Macaristan İtalya İspanya Fransa İsviçre Küme-4 Romanya Litvanya Türkiye Letonya Küme-4 İsveç Küme-3 Küme-2 Kişibaşı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 86 Norveç Küme-1 Şekil Ek-2. CO2 SALIMI/NİHAİ ENERJİ – GSYH/ NİHAİ ENERJİ CO2 Salımı/Nihai Enerji Tüketimi Küme-1 Bulgaristan Estonya Polonya Malta Yunanistan Küme-2 Çek Cumhuriyeti Romanya Türkiye Kıbrıs Rum kesimi Küme-3 Slovekya Slovenya Macaristan Litvanya Almanya İtalya İspanya Portekiz Hollanda Belçika İngiltere Danimarka İrlanda Küme-4 Finlandiya Letonya Avusturya Lüksemburg Fransa İsveç Norveç İsviçre Küme-3 Küme-2 Küme-1 Küme-4 Nihai Enerji Tüketimi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla CO2 Salımı/Nihai Enerji Tüketimi Şekil Ek-3. CO2 SALIMI/NİHAİ ENERJİ – GSYH/KİŞİ Küme-1 Estonya Malta Polonya Bulgaristan Yunanistan Küme-2 Çek Cumhuriyeti Romanya Türkiye Kıbrıs Rum Kesimi Küme-3 Slovekya Portekiz Slovenya Macaristan Litvanya Almanya İtalya İspanya Belçika İngiltere Danimarka İrlanda Hollanda Küme-4 Letonya Avusturya Fransa Finlandiya İsviçre İsveç Lüksemburg Norveç Küme-4 Küme-3 Küme-2 Küme-1 Kişibaşı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları 87 TEŞEKKÜR Verilerin derlenmesinde, tablo ve grafiklerin hazırlanmasında verdikleri katkılardan dolayı Gökşin Kavlak’a ve Kemal Sarıca’ya teşekkür ederiz. 88