Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye`nin CO2

Transkript

Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye`nin CO2
FARKINDALIK VE
FARK YARATMAK:
TÜRKİYE’NİN CO2 SALIMLARI
Gürkan Kumbaroğlu & Yıldız Arıkan
FARKINDALIK VE FARK YARATMAK:
TÜRKİYE’NİN CO2 SALIMLARI
Açık Toplum Vakfı
1. Baskı
Ağustos 2009, ‹stanbul
ISBN 978-605-5659-05-9
Cevdet Paa Cad. Mercan Apt.
No. 85/11, Bebek, 34342, ‹stanbul-TÜRKİYE
Tel: 0 212 287 99 86
0 212 287 99 75
www.aciktoplumvakfi.org.tr
info @aciktoplumvakfi.org.tr
Yazarlar:
Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu,
Boğaziçi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü
Doç. Dr. Yıldız Arıkan,
Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi
Tasarım: Rauf Kösemen, Myra
Kapak Tasarımı: Banu Yılmaz Ocak, Myra
Sayfa Tasarımı: Myra
Baskı:
Yelken Basım
Bu kitapta yer alan görüşler yazarlara aittir.
İÇİNDEKİLER
Sunuş, 5
1. Giriş, 9
2. Türkiye’de Sektörel Salım Yoğunluğu Göstergeleri, 11
a.Genel Durum, 11
b.AB Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Durum, 23
3. Yaşam Tarzının Salımlar Üzerine Etkileri, 47
a.Seyahat Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar, 47
a1. Şehiriçi Ulaşım, 47
a2. Şehirlerarası Ulaşım, 49
b.Hanehalkı Yaşam Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar, 51
4. Bireysel CO2 Salımlarımız, 58
a.Anket Sonuçları: Ortalamalar, 58
b.Gerçek Hayattan Kesitler, 64
c.Salım Azaltıcı Yaşam Tarzı Değişiklikleri, 73
5. Sonuç, 83
Ekler, 86
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
3
SEMBOL L‹STES‹
Mton
: Milyon ton
Gton
: Giga ton (109 ton)
Mton CO2 : Milyon ton karbondioksit
4
MEuro
: Milyon Euro
Mtep
: Milyon ton eşdeğeri petrol
TWh
: TeraWattsaat (1012 Wattsaat)
CO2
: Karbondioksit
CH4
: Metan
N2O
: Diazot oksit
F
: Flor
AB
: Avrupa Birliği
OECD
: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
BMİDÇS
: Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
GSYH
: Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla
SUNUŞ
Hasan Ersel
Küresel iklim değişikliği uzunca bir süredir dünyanın ve nihayet bir
süredir de Türkiye’nin gündeminde. Bu olayın tehlikeli sonuçlarına
bilim adamları uzun süredir dikkati çekiyorlar. Ancak kamuoyunun
bunu algılaması ve bu oluşumda insan katkısının öneminin kavranması,
çeşitli nedenlerle, gecikmeli oldu. Böyle olunca da bu süreci durdurmak/
yavaşlatmak yönünde bir şeyler yapılabileceğinin algılanması, bu yönde
hareket edilmesinde de geç kalındı. Bu bağlamda üzerinde en çok durulan
konu da küresel sera gazı salımlarını düşürmek gereği idi. Küresel iklim
değişikliği konusunu toplumların gündemine taşıyıp, mücadelesini veren
kişi ve kuruluşların kararlı mücadelesi sonucunda artık bu konuda, küresel
ölçekte bir anlayış birliğine ulaşıldığını söyleyebiliriz.1 Ne var ki, bu noktaya
varılmış olması bundan sonraki adımların kolaylıkla atılabileceği anlamına
gelmiyor.
Bu noktayı, iktisatçı gözüyle, biraz açmak istiyorum. Üretken faaliyetler,
insanların gözünde değer taşır. Çoğu kez, küçümsemek istediğimiz bir
eylemi “üretken değil” diye nitelendiririz. Çünkü, üretken bir faaliyetin
sonunda, mal ve hizmet üretimi yoluyla insanlara bir yarar sağladığını
düşünürüz. Üretilen mal ve hizmetlerden insanların yararlanmasını
sağlayan ise, genelde, piyasadır. İnsanlar bu mal ve hizmetleri piyasada
belirlenen fiyatlarını ödeyerek satın alırlar ve kendi gereksinimlerine
uygun olarak kullanırlar. Piyasada uygun rekabet koşulları olduğunu da
varsayarsak, bu durumda fiyat mekanizması, kaynakların en etkin (maliyeti
en azlayacak biçimde) kullanımını ve tüketicilerin istedikleri malların
üretilmesini sağlar. Onlar da kendi bütçe olanakları içinde kendilerince en
uygun mal bileşimini seçerler. Piyasa mekanizmasının etkinliği (daha doğru
bir ifadeyle “Pareto anlamında etkinlik”) denildiğinde bu sonuçlar anlaşılır.
Bütün bu düşünce biçiminin arkasında mal ve hizmet fiyatlarının tüm
maliyetleri yansıttığı varsayımı yatar. Oysa böyle olmayabilir. Örneğin, bir
malı üretirken kullanılan teknoloji çevreyi kirletiyor olabilir. Yani teknoloji,
talebi olan bir malı üretirken, kaçınılmaz olarak, kimsenin istemediği bir
kötü (yani yarar sağlamayıp zarar veren) malı da (örneğin çevre kirlenmesi)
1 Bu konuda Türkiye’de küresel iklim değişikliğini kamu oyuna anlatmayı hedefleyen yayınlara örnek olarak Kadıoğlu
(2001), Madra (2007), Evans (2007) sayılabilir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
5
üretiyor olabilir.2 İşte bu noktada iktisat bireysel ve toplumsal yarar ayrımını
yapıyor. Söz konusu malı talep edenler o malın kendilerine sağlayacağı
yarar ile firmalar ise bu malı üretmekle elde edeceği kazançla ilgilidirler.
Yani piyasanın iki tarafında olanlar bireysel çıkarlarına göre hareket ederler,
fiyat da buna göre belirlenir. Bu malın üretiminin yarattığı çevre kirliliği
nedeniyle başta sağlık harcamaları olmak üzere, aynı dönemde ya da daha
sonra toplumun üstleneceği maliyet ise bu hesaba girmez. Dolayısıyla,
toplumsal maliyet ile bireysel maliyetin farklılaştığı durumlarda, piyasa
mekanizması doğru sonuç vermemiş olur. Kaynakların bugünkü tüketim ile
yarınki tüketimin sağlanabilmesi için gerekli yatırımların yapılması arasında
dağılımı toplumsal açıdan en iyi durumu vermez. Dolayısıyla dünya
ölçüsünde bugünkü nesil ile gelecek nesiller arasındaki tüketim dağılımı
etkin olmaz.3 Başka bir değişle , çocuklarımızın hakkını bizler yemiş, onlara
“haksızlık” etmiş oluruz.
Bunun arkasında yatan neden piyasanın sadece bireysel maliyet ve yararı
hesaba katması, dolayısıyla, bir malın üretimi çevre kirliliğine yol açsa bile
bunun maliyetini hesaba katmamasıdır. Sonuçta bu maliyet hastane masrafı,
taşınma vs. gibi başlıklar altında, bugün ya da yarın, toplumun başka
üyelerinin üzerine binecektir. Ancak, böyle bir zarara yol açtığının bilincinde
olmayan tüketiciler bu malı talep etmeye, üreticiler de bunu üretmeye
devam ederler.
Bu olay iktisatta dışsallık kavramı çerçevesinde ele alınır. İlk kez İngiliz
iktisatçısı Alfred Marshall tarafından, Mary Paley Marshall ile birlikte
yazdıkları ve 1879 yılında yayınlanan The Economics of Industry adlı kitabında
ortaya atılan bu kavram daha sonra bir başka İngiliz iktisatçısı, Arthur
C. Pigou, tarafından 1912 yılında yayınlanan Wealth and Welfare adlı
kitabında etraflı bir biçimde incelenmiş ve rekabetçi piyasa mekanizmasının
dışsallığın var olduğu koşullarda etkin olmadığı gösterilmiştir. Pigou, bu
durumda devletin uygun bir vergi/sübvansiyon mekanizması ile bu sorunu
çözebileceğini göstermişti. Burada ele alınan çevre kirliliği, bu çerçeve
içinde, olumsuz dışsallık (negative externality) olarak adlandırılmaktadır.
Ne var ki, iktisat kuramında uzun süredir bilinen bu olgunun çevre
kirlenmesi bağlamında öneminin kamu oyunca anlaşılması ve çözüm arama
çabaları ancak son zamanlarda ortaya çıkmıştır.
2 İktisatta, teknik nedenle bir üretim sürecinin birden fazla mal üretmesi olgusu bağlı üretim (join production) olarak
adlandırılır. Bunun tipik örneği de petrol rafinerileridir. Bilindiği gibi rafineri, ham petrolü girdi olarak kullanır ve bundan
farklı petrol ürünleri (benzin, dizel yakıtı, asfalt vs.) çıkar. Örneğin dizel yakıtına ihtiyaç olduğu için petrolü rafine eden
bir tesis, mecburen ihtiyacı olmadığı halde benzin de elde eder. Türkiye’nin, bazen, komşularına benzin ihraç etmesinin
temel nedeni, ülkenin diğer petrol ürünlerine olan talebi nedeniyle petrolü rafine etmesi ama bu süreç içinde bir bağlı
ürün olan benzinin de gereksinimin üzerinde üretilmiş olmasıydı.
3 Foley (2007) bu konuyu hem derinlemesine hem de anlaşılabilir bir dille ele almaktadır.
6
Sorun, piyasa mekanizmasının böyle bir maliyet olduğunu üretici ve
tüketiciye iletememesinden kaynaklanmaktadır. Üretici ve tüketici olaya
bireysel açıdan bakmakta oldukları için, bireysel maliyetleri hesaba
katmakla yetinmektedirler. Toplumsal maliyetlerin (kirlenmenin zararları)
hesaba katıldığı duruma oranla maliyetler daha düşük olduğu için de söz
konusu malın üretimi ve ona bağlı olarak da çevre kirlenmesine katkı daha
fazla olacaktır. Öte yandan üreten de bu malı kullanan da “kötü bir şey
yapmadığını” düşünmeğe devam edecektir. Çünkü, piyasa mekanizması bu
malın üretimini caydırıcı bir önlem alma yeteneğine sahip değildir. Oysa,
üretici yüksek maliyetle üretim yapılmasına yol açan bir teknolojiyi seçmiş
olsaydı, rekabet yüzünden kârı düşecek, belki de üretimini durdurmak
zorunda kalacaktı. Aynı şekilde, tüketici de bir malın fiyatı yükseldiğinde
ondan eskisi kadar alamayacağını görecekti.
O halde, olumsuz dışsallık söz konusu olduğunda, her şeyden önce
toplumun bu olayın farkında olmasını sağlamak gerekiyor. İşte bu kitap
bizlere bunu göstermeyi hedefliyor. Küresel ısınma sürecinin, dünyamızı
ne türlü tehlikelere sürükleyeceğini artık duymayan kalmadı. Sera
gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırdığı konusunda da ikna edici
bilgilere sahibiz. Bu gazlar arasında en önemlisinin de CO2 olduğunu da
biliyoruz. Peki CO2 salımına bizim katkımız nedir? Bu soruda “biz” kelimesi
iki düzeyde düşünülmesi gerekiyor. Bunlardan ilki, ülke düzeyinde.
Türkiye’nin CO2 salımına katkısı ne? Diğer ülkelerden az mı çok mu? Bu
önemli bir sorun. Çünkü, dünyada sera gazı salımına “en çok” katkı yapan
ülkenin ABD olduğunu o kadar sık duyduk ki, aklımızda “bu işi sadece
ABD yapıyormuş” gibi kaldı. Oysa bu kitaptan görüleceği üzere öyle değil.
Her ülke katkı yapıyor, biz de. “Biz” kavramını ikinci ele alındığı düzey
ise kişi düzeyinde. Kendimiz CO2 salımına ne kadar katkıda bulunuyoruz?
Genelde bu biçimde düşünmeyiz. Kendimizde bir kabahat ya da kusur
bulmayız. Çünkü, kitap okunduğunda görülecek ki, kişiler olarak bizlerin
CO2 salımına katkısı büyük ölçüde “orman yakmak” ya da benzeri bir suç
sayılan ya da ayıplanan davranışlardan kaynaklanmıyor. Günlük yaşamımız
içinde yapmamız doğal olan, hatta herkesin bizim yapmamızı da beklediği
bazı işler CO2 salımını artırıyor. Hem de, tahmin bile edemeyeceğimiz
ölçüde. Örneğin yaz tatiline gitmek, çamaşır makinesi kullanmak ya da
akşam elektrik yakıp ders çalışmak gibi...
Bu çalışma, Türkiye’nin ve bizlerin CO2 salımı açısından durumumuzu
ortaya koyuyor. Bunu yaparken anket verilerini kullanıyor. Dolayısıyla,
çalışmayı okurken, kendimizi bir yerlerde görüyoruz ve “farkında olmadan
bu kadar kötülük mü yapmışım?” diye kendi kedimize soruyoruz. Tabii
kitabın amacı, bizi üzmek değil. Hele dönüşü olmayan bu yol üzerinde
“keşke” kelimesinin ardına sığınarak eylemsizliğe özendirmek hiç değil.
Kitapta bu noktada yapılabilecek pek çok şey olduğu gösteriliyor. Tabii
ki bunların yapılması için toplumsal destek gerekiyor. Çünkü, az ya da
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
7
çok, alınacak önlemlerin bizim yaşamımız üzerinde ya maliyet artırıcı ya
da bazı alışkanlıklarımızı değiştirmemiz yönünde etkileri olacak. Ama
bunların yapılamayacak şeyler olmadıklarını da görmek olanaklı. Günlük
yaşamımızda yapacağımız değişiklikler aslında uyum sağlayamayacağımız
kadar çok değil. Ama bunların gelecek nesillerin yaşam kalitesine olabilecek
katkısı ilk bakışta düşünülenden çok daha fazla olabilir.4
Sayın Yıldız Arıkan ve Gürkan Kumbaroğlu’nu, yaptıkları bu değerli çalışma
için kutluyor, ulaştıkları sonuçları bizlerle paylaştıkları için ise teşekkür
ediyorum. Sonrası bize kalıyor. Umarım, toplum olarak, gösterdikleri yönde
ciddi atılımlar yapabiliriz.
Kaynaklar
Evans, K. (2007): Acayip Havalar, İstanbul: Açık Site Sanat Ürünleri. [Orijinali: Kate
Evans: Funny Weather, Brighton: Myriad Editions, 2006]
Foley, D. (2007): “The economic fundamentals of global warming”, paper presented
at the Workshop on theEconomics of Global Warming, sponsored by the Schwartz Center
for Economic Policy Analysis, October 12, 2007.
Kadıoğlu, M. (2001): Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye-Bildiğiniz Havaların Sonu,
İstanbul: Güncel Yayıncılık [İkinci Baskı 2007]
Madra, Ö. (2007): Küresel Isınma ve İklim Krizi, İstanbul: Agora Kitaplığı.
4 Foley (2007), küresel iklim değişikliği konusunda bugün yaşayan neslin üstlenmesi gereken maliyetin hesaplanmasında yapılan varsayımların abartılı sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Kuşkusuz bu sorunun çözümü kolay değil ve ciddi
bir maliyeti de var. Ama, söylendiği gibi bu maliyet bugünkü neslin kaldıramayacağı kadar fazla değil. Üstelik, bunun
finansmanında gelecek nesillerin de katkısını sağlayacak yollar da var.
8
1. G‹R‹Ş
Sera gazı salımlarının hızla arttığı ve küresel bir felaketin habercisi
durumuna geldiği günümüzde, ülke ölçeğinde Türkiye’nin genel
durumunun ve uluslararası platformdaki yerinin saptanmasının; bireysel
ölçekte ise, hem yaşam biçimlerimiz hem de bu yaşam biçimimizi
sürdürmemizi sağlayan altyapı nedeniyle yol açtığımız salımların hangi
boyutlarda olduğunu anlamanın önemi inkâr edilemez. Toplumsal
bilinçlenmenin arttırılması ile Türkiye sürdürülebilir kalkınma hedeflerini
daha iyi şekillendirebilecek ve gerçekleştirebilecektir.
Elinizdeki bu kitap, Türkiye’nin karbon salımlarında etkili olan bileşenleri
ortaya çıkarmak üzere hazırlanmıştır ve başlıca iki amaca hizmet etmektedir.
Bu amaçlar;
Türkiye bazında:
• CO2 salımlarına bölgelerin ve sektörlerin katkısının belirlenmesi
• Sektörel CO2 salım göstergelerinin AB ülkeleri ile karşılaştırılması
Hane ve kişiler bazında:
• Farklı gelir grubunda bulunan, ayrı bölgelerde yaşayan ve değişik
mesleklere sahip kişilerin yaşam tarzı alışkanlıklarına bağlı olan CO2
salımlarının bileşenlerine ayrılıp incelenmesi
• Yaşam konforundan ödün vermeden yapılabilecek değişikliklerin CO2
salımları üzerindeki etkilerinin araştırılması ve dolayısıyla azaltım
potansiyeline ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır.
Kitapta, kişilerin CO2 salımları ile yaşam tarzı alışkanlıkları arasındaki
ilişkileri analiz etmek için, Boğaziçi Üniversitesi’nde yürütülen Türkiye
Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu destekli bir araştırma projesi1
kapsamında yapılan bir anket çalışmasının verilerinden yararlanılmıştır.
Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerini temsil etmek üzere 2422 kişi ile yüz
yüze gerçekleştirilen ankette, kentlerde yaşayan bireylerin CO2 salımlarına
olan katkısı coğrafi bölgeler ve hanehalkı harcama düzeyleri bazında ele
alınmıştır.
• Analizlerde CO2 salımlarına katkı, ev yaşamı ve ulaşım boyutlarında
ele alınmıştır. Anket verileri bireylerin yaşam tarzı alışkanlıkları, sahip
oldukları araç gereç ve kullanım sıklıkları hakkında bilgi içerdiği
için ortaya çıkan sonuçlar Türkiye ortalamalarını olabildiğince
doğru ve gerçekçi yansıtmaktadır. Hatta gerçek hayattan kesitler
sunmak üzere değişik coğrafi bölgelerde yaşayan, aynı meslekten
1 Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Raporu ISS/EC-09-05, 2009.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
9
ve aynı gelir düzeyinden kişiler örnek olarak seçilmiş ve salımları
karşılaştırılmıştır. Böylece elde edilen sonuçlar örnek kişilerin yaşam
tarzlarını birebir yansıtmaktadır.
Kitapta Türkiye’nin tam üyesi olmayı hedeflediği AB ülkeleri ile kapsamlı
bir karşılaştırması yer almaktadır.
• Türkiye, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Norveç özellikle
mercek altına alınarak daha ayrıntılı incelenmiştir. Sonuçlar Türkiye
için politika önerilerine işaret etmektedir.
Türkiye’de bireylerin, yöneticilerin ve üst düzey karar vericilerin CO2
salımları konusunda bilinçlenmesi; küresel olarak var olan çevresel tehdidin
giderilmesinde ve ayrıca ulusal olarak karşılaşılabilecek ekonomik ve siyasi
olumsuzlukların önlenmesinde büyük katkı sağlayacaktır.
Kitabın, iklim değişikliği tehdidine karşı ve sürdürülebilir çevre için
bireylerin kendi yaşam tarzlarını sorgulamalarına ve toplumun sorumluluk
bilincinin artmasına katkı sağlayacak tutumların yaygınlaşmasına hizmet
edecek bir kaynak oluşturacağına inanmaktayız.
10
2. TÜRK‹YE’DE SEKTÖREL SALIM YOĞUNLUĞU
GÖSTERGELER‹
a. Genel Durum
Dünyamız küresel bir felaketin eşiğine gelmiş, iklim değişikliğini önlemek
üzere küresel sera gazı salımlarını düşürmek için Türkiye’nin de taraf
olduğu Kyoto Protokolü ile uluslararası işbirliği tesis edilmiştir. Diğer
Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye hangileri ile benzer
hangilerinden farklı bir konumdadır? Salım azaltma potansiyeli var mıdır ve
hangi stratejiler geliştirilmelidir? Bireysel yaşam alışkanlıklarımız salımlar
üzerinde ne kadar etkin? Bu karşılaştırmaları yapabilmek, kalkınmadan
ödün vermeden daha az salımda bulunan ülkelerin aldığı önlemlerden
dersler çıkarabilmek için kolay anlaşılabilir bir dizi ortak göstergeye ihtiyaç
olduğu açıktır.
Sera gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırma potansiyelleri,
atmosferdeki yoğunlukları ve ömürleri dikkate alındığında salımları acilen
azaltılması gereken en etkin sera gazının CO2 olduğu tespit edilir. Dünya
ülkelerinin CO2 salımları ölçülüp azaltma yolları aranırken, ele alınan
en önemli sektörler sanayi, ulaşım ve konut sektörleridir. Uluslararası
sıralamalarda da bu sektörlerdeki faaliyetlerden çıkan CO2 salımları değişik
birim göstergeler bazında dizilmekte ve ülkenin konumu hem mutlak
değer hem de diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu
göstergeler ülke bazında veya sektörel bazda CO2 salımlarının yaratılan
birim katma değer başına veya tüketilen birim nihai enerji başına salım
yoğunluğu olarak ifade edilmektedir.
Emisyon hacmi
Katma Değer Başına Salım Yoğunluğu = ---------------------------------
Gayri Safi Milli Hasıla
Emisyon hacmi
Nihai Enerji Başına Salım Yoğunluğu = ---------------------------------
Nihai Enerji Tüketimi
Nihai enerji başına salım yoğunluğu bir ülkede tüketilen enerjinin
hangi kaynaklardan sağlandığına bağlıdır. Rüzgâr, güneş, hidrolik gibi
yenilenebilir enerji kaynaklarının ağırlıklı olduğu bir ülkede bu yoğunluğun,
enerji arzı çoğunlukla fosil yakıtlara dayalı bir ülkeye göre daha düşük
olacağı açıktır. Katma değer başına salım yoğunluğu ise, hem sanayinin
teknolojik altyapısı ve ona bağlı olarak üretim süreçlerine, hem de üretime
girdi teşkil eden enerjinin kaynağına bağlı olarak farklılaşmaktadır.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
11
Yeni ve yüksek verimli, çevre dostu teknolojilerin kullanılabildiği ölçüde
bu yoğunluk azalacaktır. Dolayısıyla yoğunluk göstergeleri ülkenin yapısal
özelliklerini yansıtır.
Türkiye’nin, toplam birincil enerji arzı 1990–2006 yılları arasında oldukça
düzgün bir seyir göstererek yılda ortalama %4 oranında büyümüştür. Bu
dönemde toplam sera gazı salımları 170.1 Milyon ton (Mton) dan 331.8 Mton
eşdeğeri düzeyine tırmanmıştır (%95.1 artış2). Salım artışının kaynaklarına
göre gelişimi Şekil 1’de 1990–2006 yüzde değişim ve 1990 yılı temel olmak
üzere yıllar itibarı ile sera gazı endeksi olarak verilmiştir. Tarım sektöründen
kaynaklanan salımlarda düşüş görülürken atıklardan kaynaklanan salımlarda
rekor derecede artış olmuştur. Atıklardan kaynaklanan sera gazı salım artışının
yüksek olması metan gazından (CH4) kaynaklanmaktadır. Katı atıkların
fermantasyonu sonucu yüksek oranda CH4 içeren çöp gazı oluşmakta, CH4’ün
küresel ısınma potansiyeli CO2’nin 21 katı olması nedeniyle CO2 -eşleniği
olarak hesaplanan sera gazı toplamını önemli oranda arttırmaktadır.
Şekil 1. TÜRK‹YE SERA GAZI SALIMLARININ
KAYNAKLARINA GÖRE GEL‹Ş‹M‹
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
2 Bu rakam Türkiye’nin de dahil olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Ek-1 listesinde
yer alan 41 ülke içerisinde en yüksek artış oranıdır; Türkiye’yi %50.6, %40.0 ve % 28.8 artış oranları ile sırasıyla İspanya,
Portekiz ve Avustralya izlemektedir. Türkiye’nin refah düzeyi ise Ek-1 listesinde yer alan diğer ülkelerin altında bulunmaktadır (bu farklılık 2001 yılında BMİDÇS Taraflar Konferansı’nda kabul edilen bir kararla taraflarca onaylanmıştır). Bu
nedenle Türkiye’nin kişibaşı salımlarının ve ekonomik göstergelerinin de dikkate alınacağı kapsamlı bir değerlendirme
yapılması önem taşımaktadır. Bu geniş perspektifli analiz Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma yapılan kısımda sunulmaktadır.
12
Bir birim metan gazı 21 kat sera gazı eşdeğerine karşı
geldiği için atıklar artarken buna karşı gelen sera gazı
değerleri de çarpıcı derecede artmaktadır.
Sera gazı salımlarının kaynaklarına göre payları incelendiğinde toplam
salımlara en büyük katkının enerji üretim-tüketim faaliyetlerinden
geldiği görülmektedir. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların
kullanımından kaynaklanan salımlar bu dönemde 132.1 Mton’dan 258.2
Mton’a yükselerek toplam içinde %77.8’lik bir paya ulaşmıştır. Enerji
kullanımı dışında salımlar, daha küçük oranlarda olmak üzere, sırasıyla
atık (%9.1), sanayi (%8.2) ve tarım (%4.9) sektörlerinde oluşmaktadır
(bkz. Şekil 2).
Şekil 2. TÜRKİYE SERA GAZI SALIMLARININ KAYNAKLARINA GÖRE
PAYLARI
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
• Sera gazlarının %77.8’i enerji kullanımından
kaynaklanmaktadır.
• Sera gazları içerisinde CO2 nin payı %82.5’ dur.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
13
Türkiye sera gazı salımları içinde CO2 en büyük paya sahiptir. 2006 yılında
toplam salımlar içinde CO2’nin payı %82.5 (273.7 Mton; bitki ve ormanların
azaltıcı etkisi ile net 197.6 Mton), CH4’ün payı ise %15.2 dir. Bunları %1.4 ile
N2O ve %0.9 ile F gazları izlemektedir (bkz. Şekil 3).
Şekil 3. TÜRKİYE SERA GAZI KOMPOZİSYONU
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
Enerji kullanımından doğan CO2 salımlarının sektörel dağılımı
incelendiğinde elektrik üretimi için kullanılan birincil enerji kaynaklarından
ortaya çıkan CO2 salımlarının 1990–2006 döneminde %181 oranında
yükseldiği (bkz. Şekil 4), sektörel payının da artarak 1990’daki %24
seviyesinden 2006 yılında %34’e ulaştığı gözlenmektedir (bkz. Şekil 5).
Elektrik üretiminde CO2 salımları termik santrallerden kaynaklanırken,
rüzgâr ve hidrolik gibi yenilenebilir enerji kullanan santraller salıma neden
olmazlar. Dolayısıyla elektrik üretim sisteminin teknolojik kompozisyonu
salımlar üzerinde belirleyici rol oynar. 1990 yılından 2006 yılına kadar geçen
16 yıllık süre içerisinde hidroelektrik enerjinin kurulu gücü yaklaşık iki kat
artarak 6764 MWdan 13086 MW kapasite değerine ulaşmış olmasına rağmen
toplam elektrik üretimi içerisinde hidroelektrik enerjinin payı %40’dan
%25’e düşmüş; termik santrallerin kurulu gücü yaklaşık üç kat artarak 9536
MWdan 26924 MW kapasite değerine ulaşmış ve üretim içerisindeki payı
%60’dan %75’e çıkmıştır. Bu durum elektrik üretiminden kaynaklanan CO2
salım artışlarını açıklamaktadır.
14
Şekil 4. BİRİNCİL ENERJİ KAYNAK KULLANIMINDAN DO�AN CO2
SALIMLARININ SEKTÖREL GELİŞİMİ
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
Şekil 5. BİRİNCİL ENERJİ KAYNAK KULLANIMINDAN DO�AN CO2
SALIMLARINDA SEKTÖREL PAYLAR
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
15
Elektrik enerjisi bir nihai enerji çeşidi olarak konutlarda, mal ve hizmet
üretiminde, aydınlatma, ısıtma, soğutma, elektrikli alet ve motorları
çalıştırma amacıyla kullanılmaktadır. Elektrik enerjisi depolanamadığından
üretimi ile tüketimi neredeyse eşzamanlı olmaktadır. Elektrik enerjisinin
üretimi esnasında elektrik santrallerinde ortaya çıkan CO2 salımları da
elektriğin tüketildiği sektörün salım toplamına dâhil edilmektedir. Bu
nedenle özellikle nihai enerji kullanımının dağılımı (bkz. Şekil 6) salımların
analizinde önem kazanmaktadır. Nihai enerji tüketiminin sektörel
dağılımına bakıldığında, 2006 yılında sanayinin %40’lık payını, %31’lik
oranla konut ve %19’luk oranla ulaşım sektörlerinin izlediği görülmektedir.
Şekil 6. NİHAİ ENERJİ KULLANIMININ SEKTÖREL DA�ILIMI
(Veri Kaynağı: 1990–2006 Genel Enerji Dengesi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, 2008)
Ulusal envanter bildirimlerinde ulaşım sektörüne ilişkin ayrıntılı veriler
yer almakta olup, bunlar incelendiğinde en yüksek salım artışının sivil
havacılıktan kaynaklandığı görülmektedir (bkz. Şekil 7). CO2 salımlarının
ulaşım sektöründeki kompozisyonuna bakıldığında, 2006 yılı itibarı ile
karayolu taşımacılığının %85 pay ile en büyük salım kaynağını oluşturduğu,
bunun yanı sıra hava taşımacılığının 1990’daki %3’lük payının üç katdan
fazla artarak 2006’da %10’a ulaştığı ortaya çıkmaktadır (bkz. Şekil 8).
Yurtiçi hava taşımacılığında rekabetin getirdiği görece ucuz seyahat
imkânları ile artan talep ve turizm sektörünün gelişmesi burada etkin
olmaktadır. Bugün için havacılıktan kaynaklanan CO2 salımları Kyoto
16
Protokolünün tamamen dışındadır, ancak, Ocak 2009’da Avrupa Birliği’nde
emisyon ticareti kapsamına alınması için yönetmelik yayınlanmıştır. Bu
nedenle Kyoto sonrasında yeni anlaşmalarda da kapsam içine alınması
beklenebilir. Türkiye’de havayolu taşımacılığını kullanan kişi sayısı nüfusa
oranlandığında Avrupa ülkelerinin çok altında kaldığı görülmektedir.
Dolayısıyla gelir seviyesinin artmasıyla hızlı ulaşım imkanı sağlayan
havayolu taşımacılığının gelişmesi beklenmelidir. Hava taşımacılığından
kaynaklanan CO2 payının artması ile kara taşımacılığının payı azalmış olsa
da halen %85 gibi çok büyük bir bölümü teşkil etmektedir.
Şekil 7. ULAŞIM SEKTÖRÜNDEN KAYNAKLANAN CO2 SALIMLARININ
KAYNAKLARINA GÖRE GELİŞİMİ
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
Sivil havacılıktan kaynaklanan CO2 salımları ciddi
biçimde artmaktadır ve artmaya devam etmesi
beklenmelidir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
17
Şekil 8. ULAŞIM SEKTÖRÜNDEN KAYNAKLANAN CO2 SALIMLARINDA
ULAŞIM MODLARININ PAYLARI
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
Ulaşım sektöründen kaynaklanan CO2 salımlarına ilişkin bölgesel
ayrım içeren veriler Boğaziçi Üniversitesince yapılan 2422 kişilik anket
çalışmasından elde edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda en düşük kişibaşı
salımların 133 kg/yıl değeri ile Güneydoğu Anadolu’da olduğu görülürken;
en yüksek salımlar 313 kg/yıl ile Ege bölgesinde gerçekleşmektedir (bkz.
Şekil 9). Şehiriçi ulaşımda en yüksek otobüs kaynaklı salımlar Güneydoğu
Anadolu’da görülüyor. Hesaplamalarda farklı bölgelerdeki otobüslerin aynı
teknolojide olduğu varsayıldığı için, CO2 bulgusu aynı zamanda Güneydoğu
Anadolu şehiriçi ulaşımında otobüslerin en yaygın şekilde kullanılan ulaşım
aracı olduğu anlamını taşımaktadır.
Şehirdışı ulaşımda da otobüslerin en yaygın kullanıldığı bölge Güneydoğu
Anadolu olarak bulunmuştur (bkz. Şekil 10). Özel araçla şehirdışı ulaşımda
Marmara bölgesi açık farkla önde giderken havayolu taşımacılığında
Karadeniz bölgesi şampiyon konumundadır. Uçak yolculuğunun yaygın
olarak tercih edilmesine rağmen, Karadeniz bölgesi ulaşım kaynaklı kişibaşı
salımları Ege, İç Anadolu ve Marmara’dan sonra dördüncü sırada yer
almaktadır. Bunun nedeni olarak diğer seyahatlerde mesafelerin kısa olması
ve mobilitenin düşük kalması belirtilebilir.
18
Şekil 9. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ULAŞIM
ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2
SALIMLARININ BÖLGESEL DA�ILIMI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
• Ulaşımdan kaynaklanan CO2 Salımları Batı’dan
Doğu’ya gittikçe azalmaktadır.
• Şehirlerarası yolculuklardan kaynaklanan bölgesel
kişibaşı CO2 salımlarına özel araçların katkısı Batı
bölgelerinde Doğu’ya göre 2-3 kat fazladır.
• Şehiriçi ulaşımda CO2 salımları çok büyük yüzdeyle
(%63-%81 arasında) özel araçlardan gelmektedir.
Bu açıdan bölgeler arasında büyük fark yoktur.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
19
Şekil 10. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ŞEHİRDIŞI ULAŞIM
ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ
BÖLGELERE GÖRE ULAŞIM ARAÇLARINA DA�ILIMI (%)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
Yemek pişirme, ısıtma, aydınlatma, televizyon seyretme gibi bireysel yaşam
alışkanlıklarından dolayı ortaya çıkan CO2 salımlarının bölgesel dağılımı
hesaplandığında en düşük kişibaşı salımları 1075 kg/yıl değeri ile Akdeniz
bölgesindedir. En yüksek salımlar ise 1914 kg/yıl ile İç Anadolu bölgesinde
meydana gelmektedir (bkz. Şekil 12). Bireysel yaşam alışkanlıklarından
doğan CO2 miktarında özellikle ısıtma için harcanan enerji belirleyici rol
oynar. Kış aylarında en yüksek ısıtma gerektiren İç Anadolu, Doğu Anadolu,
Karadeniz bölgeleri salımlarda ilk üç sırayı paylaşırken en düşük ısıtma
gerektiren Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri son üç sırada
yer almaktadır. Yaz ayları soğutma ihtiyacı görece yüksek olan Akdeniz,
Ege ve Marmara bölgelerinin salımlarında elektrik enerjisinin payının
en yüksek olduğu görülmektedir (bkz. Şekil 13). Diğer taraftan soğutma
ihtiyacı en yüksek Güneydoğu Anadolu bölgesinin salımlarında elektriğin
payı düşük kalmıştır. Bu durum bölgesel gelir düzeyinin düşük olması
nedeniyle klima kullanımının yaygın olmaması ile açıklanabilir. Marmara
bölgesi hariç konutsal CO2 salımlarının en büyük belirleyicisinin kömür
olduğu görülmektedir. Marmara bölgesinde ise daha çevreci bir yakıt olan
doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte kömür kaynaklı salımların payının
ikinci sıraya düştüğü görülmektedir. Marmara bölgesinde konutlarda kömür
20
kaynaklı salımların payı Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi ilk
sırada olacak olsaydı bölgenin kişibaşı salımları da ilk sıraya yerleşirdi.
Şekil 11. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ŞEHİRİÇİ ULAŞIM
ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ
BÖLGELERE GÖRE ULAŞIM ARAÇLARINA DA�ILIMI (%)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
21
Şekil 12. KENTSEL KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2
SALIMLARININ BÖLGESEL DA�ILIMI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
• Ev yaşamından kaynaklanan CO2 salımları en
düşük Akdeniz, en yüksek İç Anadolu bölgesindedir.
• Konutların CO2 salımları Güney’den Kuzey’e
artıyor, bunda iklimin belirleyici rolü bulunuyor.
22
Şekil 13. KENTSEL KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI
CO2 SALIMLARININ BÖLGELERE GÖRE ENERJİ KAYNAKLARINA
DA�ILIMI (%)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
b. AB Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Durum
Tablo 1’de Türkiye’nin hem sera gazları hem de CO2 salımları AB ve Dünya
ortalamaları ile karşılaştırmalı olarak verilmektedir. Bu tablo, Türkiye’nin
kişibaşı CO2 salımlarının OECD, Dünya ve AB ortalamalarının altında
kaldığını göstermektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi (BMİDÇS) Ek–1 listesi ülkeleri ile yapılan karşılaştırmada da, kişi
başı salımların en düşük olduğu ve tüm ortalamaların çok altında kaldığı
görülmektedir. Ancak bu durumu yanıltıcı bir mesaj vermemelidir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
23
Tablo 1. TÜRK‹YE VE BMİDÇS KARŞILIKLI TARAFLARI ‹Ç‹N
SERA GAZI VE CO2 SALIM GÖSTERGELER‹ (2006)
Toplam CO2 Salımı
(Gton)
Kişibaşı CO2 Salımı
(ton)
Toplam Sera Gazı
Salımları CO2 -eş.
(Gton)
Kişibaşı Sera Gazı
Salımları
CO2-eş. (ton)
AB - 27
4.56
9.23
5.45
11.00
OECD
12.87
10.95
Veri Yok
Veri Yok
BMİDÇS Ek–1
14.90
12.72
18.00
15.30
Dünya
28.00
4.25
Veri Yok
Veri Yok
Türkiye
0.28
3.92
0.33
5.0
Veri Kaynakları: i) EUROSTAT, ii) UNFCC, National Greenhouse Gas Inventory Data for the Period 1990–2006, Nov. 2008.,
iii) OECD Factbook 2008
2006 yılı CO2 salım değerleri kıyaslandığında, Türkiye toplam salım
sıralamasında AB ülkeleri arasında 7’nci sırada yer alırken, kişi başı salım
sıralamasında sondan bir önceki sıraya konumlanmaktadır (bkz. Tablo 2).
Tablo 2. TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIMI
TABLOSU (2006)
Ülke
24
Toplam CO2 Salımı (Mton)
Ülke
Kişibaşı CO2 Salımı
(Ton/kişi)
Almanya
880.25
Lüksemburg
25.82
İngiltere
554.83
Finlandiya
12.96
İtalya
488.04
Çek Cumhuriyeti
12.48
Fransa
404.25
Estonya
11.88
İspanya
359.63
Belçika
11.33
Polonya
330.52
İrlanda
11.24
Türkiye
284.36
Almanya
10.68
Hollanda
172.22
Kıbrıs Rum Kesimi
10.63
Çek Cumhuriyeti
127.92
Danimarka
10.60
Belçika
119.11
Hollanda
10.54
Tablo 2. TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIMI
TABLOSU (2006) (Devam)
Ülke
Toplam CO2 Salımı (Mton)
Kişibaşı CO2 Salımı
(Ton/kişi)
Ülke
Romanya
111.01
İzlanda
10.14
Yunanistan
109.67
Yunanistan
9.86
Avusturya
77.28
Avusturya
9.35
Finlandiya
68.1
Norveç
9.32
Portekiz
64.45
İngiltere
9.19
Macaristan
60.39
Polonya
8.66
Danimarka
57.55
Slovenya
8.43
Bulgaristan
55.07
İtalya
8.31
İsveç
51.51
İspanya
8.22
İrlanda
47.32
Slovakya
7.42
İsviçre
45.56
Bulgaristan
7.13
Norveç
43.26
Malta
6.49
Slovakya
39.98
Fransa
6.42
Hırvatistan
23.70
İsviçre
6.11
Slovenya
16.88
Portekiz
6.10
Estonya
15.97
Macaristan
5.99
Litvanya
14.52
İsveç
5.69
Lüksemburg
12.11
Hırvatistan
5.33
Letonya
8.26
Romanya
5.14
Kıbrıs Rum Kesimi
8.15
Litvanya
4.27
İzlanda
3.04
Türkiye
3.92
Malta
2.63
Letonya
3.60
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Türkiye’nin AB ülkeleri arasındaki yerinin daha iyi anlaşılabilmesi için
yukarıda adı geçen göstergeler bazında tüm ülkeler arasından seçilmiş bir
küme ülke ile mercek altına alınmasında yarar vardır. Kümeyi oluşturan
ülkeler Norveç, İspanya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti olarak seçilmiştir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
25
Aşağıda görüleceği üzere bu ülkeler farklı yapısal özellikleri ve farklı enerji
seçenekleri ile karşılaştırmayı anlamlı kılabilmekte ve Türkiye’nin değişim/
dönüşüm seçenekleri için ipuçları sunabilmektedir.
Şekil 14. SEÇİLMİŞ ÜLKELERİN TOPLAM CO2 SALIMLARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Şekil 15. SEÇİLMİŞ ÜLKELERİN CO2 SALIMLARI ARTIŞ HIZLARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
26
• Şekil 14’de görüldüğü üzere Türkiye ve İspanyanın salımları
1999-2006 döneminde artan bir trend izlemiştir. Buna karşılık Norveç,
Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinin toplam CO2 salımları büyük bir artış
göstermemiş, görece düşük konumlarını korumuşlardır.
• Şekil 15’de seçilmiş ülkelerin CO2 salımı artış hızları görülmektedir.
2000/2001 yılı değerleri, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin etkisini
açıkça ortaya koymaktadır. Azalan ekonomik aktivite ve GSYH, ve
tüketim doğal olarak o yılda CO2 salımlarında da ciddi bir azalmaya
neden olmuştur. Aynı etki CO2 kişibaşı salımlarda da kendisini
göstermiştir.(Şekil 16)
Şekil 16. SEÇİLMİŞ ÜLKELER KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARI
BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
• Şekil 17’de görüldüğü üzere kişibaşı salımlar beş ülkede de artış eğilimi
içerisindedir. Son yıllarda en hızlı artış oranı Türkiye’de gözlenirken,
kişibaşı salımlar görece düşük kalmıştır (Şekil 16).
Toplam ve kişibaşı salım artışları ekonomik kalkınma, yani GSYH yükselişi
ve beraberinde gelen enerji ihtiyacı ile yakından ilgilidir. Bu sebeple salım
yoğunluklarının incelenmesi çok önemlidir. Salım yoğunlukları ve zaman
içerisindeki gelişimleri Sürdürülebilir Kalkınmanın göstergesi ve anahtarı
olarak değerlendirilebilir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
27
Şekil 17. SEÇİLMİŞ ÜLKELER KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARI ARTIŞ HIZLARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Tablo 3’de Türkiye ve Avrupa ülkeleri karşılaştırmalı CO2 salım yoğunlukları
verilmiştir. Burada Türkiye
• Birim enerji kullanımı başına CO2 salımlarında 4.12 t CO2 /tep değeri ile
dokuzuncu sırada yer almaktadır.
• Birim GSYH başına CO2 salımı karşılaştırmasında ise 0.68 t CO2/Euro
değeri ile sekizinci sırada yer almaktadır.
Tablo 3. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2
SALIM YO�UNLUKLARI (2006)
Ülke
28
GSYH başına CO2 salımı
(kg CO2/Euro)
Ülke
Nihaî enerji tüketimi başına
CO2 salımı (ton CO2/Tep)
Bulgaristan
2.18
Estonya
5.75
Estonya
1.22
Malta
5.50
Polonya
1.21
Polonya
5.49
Romanya
1.14
Bulgaristan
5.49
Çek Cumhuriyeti
1.13
Yunanistan
5.11
Slovakya
0.90
Çek Cumhuriyeti
4.87
Hırvatistan
0.69
Romanya
4.49
Tablo 3. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2
SALIM YO�UNLUKLARI (2006) (Devam)
Ülke
GSYH başına CO2 salımı
(kg CO2/Euro)
Nihaî enerji tüketimi başına
CO2 salımı (ton CO2/Tep)
Ülke
Türkiye
0.68
Kıbrıs Rum Kesimi
4.43
Macaristan
0.67
Türkiye
4.12
Litvanya
0.61
Almanya
3.95
Kıbrıs Rum Kesimi
0.56
Slovakya
3.74
Slovenya
0.54
İtalya
3.74
Malta
0.52
İspanya
3.72
Letonya
0.51
İngiltere
3.68
Yunanistan
0.51
Danimarka
3.68
Portekiz
0.41
Hırvatistan
3.68
Finlandiya
0.41
İrlanda
3.63
Almanya
0.38
Portekiz
3.48
Belçika
0.37
Slovakya
3.41
İspanya
0.37
Hollanda
3.39
Lüksemburg
0.36
Macaristan
3.37
İtalya
0.33
Belçika
3.12
Hollanda
0.32
Litvanya
3.07
Avusturya
0.30
Avusturya
2.89
İngiltere
0.29
Lüksemburg
2.75
İrlanda
0.27
Fransa
2.56
Danimarka
0.26
Finlandiya
2.55
İzlanda
0.23
Norveç
2.35
Fransa
0.22
İsviçre
2.12
İsveç
0.16
Letonya
1.97
Norveç
0.16
İsveç
1.55
İsviçre
0.15
İzlanda
1.28
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
29
Şekil 18. SEÇİLMİŞ ÜLKELER BİRİM ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA
SALIM YO�UNLUKLARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Birim Enerji Kullanımı başına CO2 salım yoğunlukları ülkelerde hangi
tür enerji kaynaklarının hangi teknolojik altyapı ile kullanıldığının bir
göstergesidir. Şekil 18’de görüldüğü üzere Türkiye’nin salım yoğunluğu
İspanya ile yakın seviyede seyretmekte olup son yıllarda hafif artan bir
eğilim içerisine girmiştir.
Şekil 19’da GSYH başına CO2 salım yoğunlukları görülmektedir. 1999-2006
döneminde GSYH başına CO2 salımlarında Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti
önemli azaltımlar sağlarken Türkiye, İspanya ve Norveç hem birbirlerine
göre konumlarını korumuş, hem de ülke bazında büyük bir azaltım
gerçekleştirememişlerdir. Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinde gözlenen
verimlilik artışında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ülke
politikalarındaki değişikliklerin mutlaka rolü vardır. Öncelikle yakıt
fiyatlarında ve diğer alanlarda sübvansiyonlar kalkmıştır. Böylece ortaya
çıkan girdi maliyetlerindeki artışların verimlilik artışı için itici güç
oluşturduğu bilinmektedir.
30
Şekil 19. GSYH BAŞINA CO2 SALIMLARI/ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
Ülke politikalarındaki değişikliklerin rolüne örnek olarak Çek
Cumhuriyeti’ni incelersek, 1999 - 2000 yıllarından başlayarak GSYH büyüme
hızlarının genellikle arttığı, fakat bir birim GSYH üretmek için gerekli
enerji girdisinin azaldığı açıkca görülmektedir. Bu durum ancak sanayi
altyapısının verimliliğindeki artış ve daha az enerji talep eden sektörlerin
hızlı büyümesiyle gerçekleşebilir. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Enerji
Verimliliği Raporu’nda da belirtildiği gibi, Çek Cumhuriyeti 1993 yılında
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (UNFCCC) taraf
olma girişimlerini başlatmış ve bu vaadi yerine getirmek üzere ilk Ulusal
Bildirim Raporu’nu 1994’de yayımlamıştır. Dolayısıyla bir dizi politikalar
hazırlamış ve başarı ile uygulamıştır. Bu politikaların temelini tüm sektörleri
kapsayan bir enerji verimliliği artışına öncelik verilmesi oluşturmuştur (IEA
Efficiency Update Report).
Şekil 20. ÇEK CUMHURİYETİNDE REEL GSYH BÜYÜME HIZLARI
Veri Kaynağı: OECD Factbook 2009: Economic, Environmental and Social Statistics
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
31
Şekil 21. ÇEK CUMHURİYETİNDE GSYH ENERJİ YO�UNLU�U
Veri Kaynağı: OECD Factbook 2009: Economic, Environmental and Social Statistics.
Tablo 4. ELEKTRİK DIŞI ENERJİ TÜKETİM KOMPOZİSYONU 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
 
Çek
Cumhuriyeti
İspanya
Türkiye
Norveç
Kömür
16.53%
8.94%
1.71%
20.69%
4.90%
Petrol Ürünleri
40.72%
51.22%
73.18%
46.79%
77.26%
Doğal Gaz
26.21%
19.78%
20.52%
20.48%
6.70%
Jeotermal, güneş, rüzgâr
0.01%
0.38%
0.10%
2.12%
0.00%
Diğer Yenilenebilir Enerji*
6.65%
9.25%
4.47%
8.36%
9.18%
Isı
9.87%
10.41%
0.00%
1.56%
1.96%
TOPLAM (103 tep)
23,448
8,635
82,451
61,292
11,501
4.87
5.49
4.12
3.72
2.35
CO2 Salım Yoğunluğu
(t CO2/tep)
Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006.
* Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar
32
Bulgaristan
• Tablo 4’de seçilmiş ülkelerin hepsinde elektrik dışı enerji tüketiminde
en büyük payın petrol ürünlerinde olduğu bunu doğal gazın izlediği
görülmektedir. Burada taşımacılıkta kullanılan akaryakıt ürünleri etkin
olmaktadırlar.
• Öte yandan Norveç’e bakıldığında kömürün ve doğal gazın oranlarının
çok düşük olduğu, buna karşılık petrol ürünlerinin büyük bir yüzdeye
sahip olduğu görülmektedir. Burada ham petrolün Kuzey Denizinde
Norveç sularından çıkarılması etkin olmaktadır.
• Tablo 4’den ülkelerin CO2 salım yoğunlukları arasındaki farklılığa da
açıklama getirmek mümkündür. Örnek olarak Bulgaristan (5.49 CO2/
tep) ve İspanya (3.72 CO2/tep) ele alınırsa Bulgaristan’da %8.94 olan
kömürün payı İspanya’da sadece %1.71’dir. Bulgaristan neredeyse
İspanya’nın 3 katı oranda güneş ve jeotermal enerji kullanmasına,
biyoyakıtların oranının da İspanya’ya göre iki katı olmasına rağmen
kömürden ortaya çıkan birim CO2 salımları yüksek olduğu için halen
nihai enerji başına CO2 salımı en yüksek ülke durumunda kalmaktadır.
Tablo 5’de elektrik enerjisinin seçilmiş ülkelerde hangi kaynaklara bağımlı
olarak üretildiği verilmiştir. Bu tablodan Norveç’in durumunu incelemek
bir ülkenin CO2 salım yoğunluklarının diğer ülkeler arasında nasıl en düşük
olabileceğine ışık tutacaktır.
• Norveç elektriğinin % 98.5’ini hidrolik kaynaklardan yani sıfır CO2
salımı ile üretmektedir. Bu nedenle Norveç’in elektrik enerjisi CO2
salım yoğunluğu 3.55 t CO2/GWh değeri ile çok düşük kalmaktadır.
Ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansı istatistiklerine göre, üretilen elektriğin
%46’sı sanayi, %31’i konutlar, %20’si ise hizmet sektörü tarafından
tüketilmektedir. Diğer yandan sanayinin enerji ihtiyacının sadece %9’u
kömür ve %12,5’u petrol tarafından karşılanırken büyük bir bölümü
(%68.6) elektrik enerjisi tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla hidrolik
kaynaklara bağımlı temiz bir elektrik arzı ve elektriğe bağlı sanayi, konut
ve hizmet sektörleri düşük salım yoğunluklarını sağlamaktadır.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
33
Tablo 5.ELEKTRİK ENERJİSİ KOMPOZİSYONU 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
 
Kömür
Çek
Cumhuriyeti
Bulgaristan
İspanya
Türkiye
Norveç
%59.90
%41.89
%22.52
%26.46
%0.11
Petrol Ürünleri
%0.30
%0.83
%7.86
%2.46
%0.02
Doğal Gaz
%3.89
%4.71
%29.79
%45.70
%0.28
Nükleer
%30.87
%42.52
%19.84
%0
%0
Hidrolik
%3.86
%9.99
%9.73
%25.09
%98.47
Jeotermal, güneş, rüzgâr
%0.06
%0.04
%7.64
%0.13
%0.55
Diğer Yenilenebilir Enerji*
%1.12
%0.02
%2.62
%0.16
%0.57
TOPLAM (GWh)**
84,361
45,843
303,051
176,299
121,663
CO2 Salım Yoğunluğu
(t CO2/GWh)***
665.38
599.92
334.66
483.90
3.55
Veri Kaynağı: IEA Statistics, Electricity/Heat Balances, 2006.
* Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar
** Brüt elektrik üretimi
*** BMİDÇS Ulusal Sera Gazi bildirimlerinde belirtilen elektrik üretimi kaynaklı salımların brüt elektrik üretimine
bölünmesiyle hesaplanmıştı
Salım yoğunluklarının sektörel dağılımını incelemek ülkeler arasındaki
farklılıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Tablo 6’da sektörel
salım yoğunlukları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Sektörel salım
yoğunluklarına bakıldığında Türkiye 30 Avrupa ülkesi arasında sanayi
sektöründe 10’uncu durumda iken, konutlarda 11’inci ve ulaşım sektöründe
27’nci sırada yer almaktadır.
34
Tablo 6.TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2
SALIM GÖSTERGELERİ 2006 (ton CO2 / tep)
 Ülke
Sanayi
 Ülke
Konut
 Ülke
Ulaşım
Kıbrıs Rum Kesimi
5.07
İrlanda
2.30
Malta
10.85
Çek Cumhuriyeti
4.27
Belçika
2.26
Hollanda
6.58
Yunanistan
4.10
İngiltere
1.90
Belçika
5.84
Bulgaristan
4.04
İsviçre
1.86
Yunanistan
4.24
Romanya
3.90
İtalya
1.82
Estonya
3.99
Slovakya
3.87
Almanya
1.79
Kıbrıs Rum Kesimi
3.83
Macaristan
3.51
Hollanda
1.74
Danimarka
3.64
Almanya
3.28
Yunanistan
1.74
Letonya
3.54
İspanya
3.23
Polonya
1.71
İspanya
3.47
Türkiye
3.11
Macaristan
1.61
Finlandiya
3.42
Polonya
3.04
Türkiye
1.59
Bulgaristan
3.41
Litvanya
3.04
Slovakya
1.54
İsveç
3.40
İrlanda
2.99
Fransa
1.36
Litvanya
3.34
İtalya
2.88
Avusturya
1.30
Portekiz
3.28
İngiltere
2.87
İspanya
1.23
İtalya
3.27
Portekiz
2.85
Kıbrıs Rum Kesimi
1.21
Slovakya
3.24
Avusturya
2.84
Slovenya
1.16
Avusturya
3.21
Fransa
2.69
Çek Cumhuriyeti
1.09
Fransa
3.21
Belçika
2.60
Lüksemburg
1.03
Lüksemburg
3.13
Hollanda
2.57
Romanya
0.93
İrlanda
3.11
Danimarka
2.48
Danimarka
0.84
İngiltere
3.09
Lüksemburg
2.28
Portekiz
0.68
Slovenya
3.07
Slovenya
2.08
Bulgaristan
0.60
Almanya
3.01
Letonya
1.88
Malta
0.51
Polonya
2.95
Estonya
1.82
Litvanya
0.48
Romanya
2.94
İsviçre
1.40
Finlandiya
0.45
Çek Cumhuriyeti
2.94
İsveç
1.19
Letonya
0.28
Türkiye
2.93
Finlandiya
1.16
İsveç
0.26
Norveç
2.86
Malta
1.06
Estonya
0.24
Macaristan
2.76
Norveç
0.62
Norveç
0.18
İsviçre
2.24
Veri Kaynakları: i) Avrupa Komisyonu, DG TREN, EU Energy in Figures, 2007/2008, ii) EUROSTAT, iii) Ulusal Sera Gazı
Envanter Bildirimleri, (Türkiye, Norveç, İsviçre), 2008, 2009, iv) IEA Energy Statistics 2006
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
35
• Sanayi sektörü salım yoğunluğunda Kıbrıs Rum Kesimi en tepede yer
alırken onu eski Doğu Blok ülkelerinin izlediği görülmektedir.
• Sanayi sektörü için hesaplanan yoğunluk değerinde altyapı verimliliği
ve yakıt kompozisyonu etkin olmakla birlikte, sanayi sektörünün
kendi içerisinde dağılımı belirleyici rol oynamaktadır. Örneğin üretim
sürecinde CO2 yoğunluğu çok yüksek olan demir-çelik ve alaşımları
üretimi ve işlemesinde AB içerisinde katma değer uzmanlığına
göre yapılan sıralamada ilk üç sırada Romanya, Bulgaristan ve Çek
Cumhuriyeti bulunmaktadır (Avrupa Komisyonu; European Business:
Facts and Figures - 2007 edition). Bu durum ilgili ülkelerin tablonun üst
sıralarında yer almasını açıklayan unsur olabilir.
• Konutlarda salım yoğunluğu binaların yalıtım özellikleri, kullanılan yakıt
türü ve iklim ile yakından ilişkilidir. Bu durum aşağıda seçili ülkeler
karşılaştırmasında tartışılmıştır.
• Ulaşım sektörü, salım yoğunluğu sıralamasında birinci sırada yer
alan Malta’nın aşırı yüksek salım yoğunluğu dikkat çekici olmaktadır.
Bu durum Malta’da toplu taşımacılığın geliştirilmemiş olması ile
açıklanabilir. Malta Ulaştırma Bakanlığı tarafından Temmuz 2008’de
yayımlanan raporda (Public Transport in Malta: A vision for Public
Transport which fulfils public interest in the context of environmental
sustainability) ülkenin toplu taşımacılık sisteminin neden sınıfta kaldığı
araştırılmaktadır.
Tablo 7’de seçilmiş ülkelerin sanayi sektörleri karşılaştırmalı olarak ele
alınmıştır.
• Norveç sanayi sektörünün %68.6 oranında elektriğe dayalı olduğu (diğer
ülkelerin iki katı veya daha fazla) ve bu elektriğin de neredeyse sıfır
CO2 salımı ile üretildiği (%98.5 hidrolik) hatırlanırsa en düşük salım
yoğunluğuna sahip olacağı açıktır.
• Öte yandan, Bulgaristan sanayii, İspanya’ya göre çok daha büyük
oranda kömür kullandığı, görece temiz doğal gazı yarı yarıya bir
oranda kullandığı, ve daha az elektrik tükettiği için ortaya çıkan salım
yoğunluğu (4.04 t CO2/tep) İspanya’nın üzerinde (3.11 t CO2/tep)
olmaktadır. Ancak, daha önce belirtildiği gibi, burada yapısal etkenlerin
de önemli rolü olması nedeniyle enerji yoğun alt sektörler bazında
karşılaştırma yapılması gereklidir.
36
Tablo 7. SANAYİ SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
SANAYİ
 
Kömür
Çek
Cumhuriyeti
Bulgaristan
Türkiye
İspanya
Norveç
29.5%
14.2%
43.5%
3.9%
9.0%
Ham Petrol
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
Petrol Ürünleri
4.0%
22.8%
13.3%
18.6%
12.5%
28.7%
26.1%
14.2%
41.8%
3.2%
Jeotermal, Güneş, Rüzgâr
0.0%
0.0%
0.5%
0.0%
0.0%
Diğer Yenilenebilir Enerji*
5.9%
3.8%
0.0%
4.6%
6.3%
23.7%
24.2%
24.4%
31.0%
68.6%
8.2%
8.9%
4.1%
0.0%
0.4%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
4.27
4.04
3.11
3.23
0.62
Doğal Gaz
Elektrik
Isı
TOPLAM
CO2 Salım Yoğunluğu
(Mton CO2/Mtep)
Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006.
* Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar
Tablo 8’de beş ülkenin konut sektöründe nihai enerjinin kullanımı
özetlenmiştir.
• Yakıt kompozisyonu açısından bakıldığında, Türkiye’deki konutlarda
kömür ve doğalgaz kullanım oranlarının Çek Cumhuriyeti’nin
değerlerine çok yakın olduğu, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları
kullanım oranlarının ise, Türkiye’de çok daha fazla olduğu görülmektedir.
Bu durumda Türkiye’nin salım yoğunluğunun Çek Cumhuriyetinin
yaklaşık %50 üzerinde olması, yapıların enerji verimliliğinde önemli
farklılıklar olması ile mümkündür. Ayrıca kojenerasyon gibi ilave ısı
kaynağının Çek Cumhuriyetinde %17.1 lik önemli bir paya sahip olması
da, CO2 salım yoğunluğunu aşağıya çeken bir etmendir.
• Tablo 8’de ilgi çekici bir durum, elektrik enerjisi tüketim oranları aynı
olan Bulgaristan ve İspanya’nın nihai enerji başına salım yoğunluklarının
neredeyse bire iki oranında farklılaştığıdır.(0.60’a karşı 1.23) Bulgaristan
İspanya’ya göre neredeyse on kat daha fazla kömür kullanmaktadır.
Ancak diğer yenilenebilir enerji kullanım oranı İspanya’ya göre iki katı
fazla, petrol ürünleri oranı da çok düşüktür. Bu etkiler bir yandan da
elektrik üretiminin %51’i nükleer kaynaklı olan Bulgaristan’ın salım
yoğunluğunu aşağıya çekmiştir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
37
Tablo 8. KONUT SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
KONUT
 
Kömür
Çek
Cumhuriyeti
Bulgaristan
Türkiye
İspanya
Norveç
12.6%
11.6%
12.5%
1.3%
0.0%
Ham Petrol
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
Petrol Ürünleri
0.5%
1.2%
9.8%
25.7%
6.3%
35.0%
1.1%
31.1%
20.6%
0.1%
Jeotermal, Güneş, Rüzgâr
0.0%
0.0%
5.9%
0.3%
0.0%
Diğer Yenilenebilir Enerji*
14.7%
29.5%
25.8%
13.8%
16.7%
Elektrik
20.1%
37.1%
14.9%
38.3%
75.7%
Isı
17.1%
19.4%
0.0%
0.0%
1.1%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
1.09
0.60
1.59
1.23
0.18
Doğal Gaz
TOPLAM
CO2 Salım Yoğunluğu
(Ton CO2/Tep)
Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006.
* Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar
Tablo 9’da seçili beş ülke için ulaşım sektöründe nihai enerji kullanımı
özetlenmiştir.
• Karşılaştırılan 5 ülkede de doğal olarak ulaşım petrol ürünlerine
bağımlıdır. Bu tablodan ayrıca Norveç ve Çek Cumhuriyeti’nde,
diğer ülkelere oranla elektrikli sistemlerin daha fazla kullanıldığı
anlaşılmaktadır.
• Çek Cumhuriyeti’nde elektriğin % 43,73’ü nükleer kaynaklı, Norveç’te
ise %98,42’i hidrolik kaynaklı olduğu için, elektrikli ulaşım sistemlerinin
CO2 salımları, aynı elektriği büyük oranda fosil yakıtlara dayalı
sistemlerle üreten ülkelere göre daha az olacaktır. Dolayısıyla ulaşımda
raylı sistemlerin oranının artırılması bütünleşik bir enerji- çevre politikası
içinde ele alınacak bir konudur.
İstatistikî Kümeleme Analizi ile yapılan dörtlü gruplandırma sonuçlarının
verildiği aşağıdaki tablolardan, Türkiye’nin çeşitli göstergeler bakımından
Avrupa’da hangi ülke grupları ile benzeştiğini görmek mümkündür.
38
Tablo 9. ULAŞIM SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
 
 
ULAŞIM
Çek
Cumhuriyeti
Bulgaristan
Türkiye
İspanya
Norveç
Kömür
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
Ham Petrol
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
96.0%
90.1%
98.8%
98.4%
97.1%
Doğal Gaz
0.7%
8.4%
0.8%
0.0%
0.2%
Jeotermal, Güneş, Rüzgâr
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
Diğer Yenilenebilir Enerji*
0.3%
0.3%
0.0%
0.4%
0.1%
Elektrik
3.0%
1.2%
0.5%
1.1%
2.5%
Isı
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
2.94
3.41
2.93
3.47
2.86
Petrol Ürünleri
TOPLAM
CO2 Salım Yoğunluğu
(Ton CO2/Tep)
Veri Kaynağı: IEA Statistics, Energy Balances, 2006.
* Odun, hayvan ve bitki artıkları, biyoyakıt, atıklar
• Kişi başı CO2 salımında Türkiye, İsveç, Romanya, Litvanya ve Letonya
aynı düşük salım sınıfında yer almaktadır, (Şekil 22). İsveç dışında
bu ülkelerin gelir düzeyleri de düşüktür. (Şekil 23) Türkiye’nin
karşılaştırılması için seçilmiş dört ülkeden İspanya ve Bulgaristan Küme
3’de yer alırken, diğer iki ülke, Çek Cumhuriyeti ve Norveç ise Küme
2’de buluşmuşlardır.
• Kişi başı salım ve kişi başı gelir kümeleri kesiştirildiğinde (bkz. Şekil Ek1) gelir seviyesinin artışı ile birlikte salımların da arttığı gözlenmektedir.
• Birim enerji tüketimi başına salımlarda, Türkiye Küme 2’de yani ikinci
yüksek kümede yer alırken (bkz. Şekil 24), birim enerji kullanımı başına
yaratılan gelir seviyesinde alttan ikinci kümede (Küme 3) gözükmektedir
(bkz. Şekil 25). Yani Türkiye enerjisini verimsiz kullanmaktadır, ve
verimlilik artırıcı politika ve uygulamalara ihtiyaç vardır.
• Birim enerji kullanımı başına CO2 ve GSYH ikili karşılaştırmasında,
Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti ve Romanya ile benzeştiği görülmektedir
(bkz. Şekil Ek-2). Almanya, İtalya, Avusturya, Fransa, İsveç gibi görece
zengin ülkelerin nihai enerji tüketimi başına CO2 salım yoğunlukları
Türkiye’nin benzeştiği ülkelere göre daha düşüktür. Türkiye en azından
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
39
aynı CO2 salım yoğunluğu kümesinde (Küme-2) kalarak bir üst gelir
yoğunluğu kümesine (Küme-2) geçmeyi hedeflemelidir. Benzer bir
durum Şekil Ek-3’de de gözlenmektedir.
Şekil 22. KİŞİBAŞI CO2 SALIMLARININ ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI
VE KÜMELEME ANALİZİ
40
Küme 1
Küme 2
25.8
t CO2/kişi
9.2-13.0
t CO2/kişi
Lüksemburg
Finlandiya
 
Çek Cumhuriyeti
 
Estonya
 
Belçika
 
İrlanda
 
Almanya
 
Kıbrıs Rum Kesimi
 
Danimarka
 
Hollanda
 
Yunanistan
 
Avusturya
 
Norveç
 
İngiltere
Küme 3
Küme 4
6.4-8.7
t CO2 /kişi
3.6-5.7
t CO2/kişi
Polonya
İsveç
Slovenya
Romanya
İtalya
Litvanya
İspanya
Türkiye
Slovakya
Letonya
Bulgaristan
 
Malta
 
Fransa
 
İsviçre
 
Portekiz
 
Macaristan
 
Şekil 23. KİŞİBAŞI GSYH’NİN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE
KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1
Küme 2
0.06-0.07
MEuro/kişi
0.03-0.04
MEuro/kişi
Lüksemburg
İrlanda
Norveç
İsviçre
 
Danimarka
 
İsveç
 
Hollanda
 
İngiltere
 
Finlandiya
Küme 3
0.02-0.03
MEuro/kişi
Küme 4
0-0.02
MEuro/kişi
Avusturya
Slovenya
Belçika
Portekiz
Fransa
Malta
Almanya
Çek Cumhuriyeti
İtalya
Estonya
İspanya
Macaristan
Yunanistan
Slovakya
Kıbrıs Rum Kesimi
Polonya
 
Litvanya
 
Letonya
 
Türkiye
 
Romanya
 
Bulgaristan
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
41
Şekil 24. NİHAİ ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA SALIM YO�UNLU�UNUN
ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ
42
Küme 1
Küme 2
5.1-5.8
ton CO2 / tep
4.1-4.9
ton CO2 / tep
Estonya
Çek Cumhuriyeti
Malta
Romanya
Polonya
Kıbrıs Rum Kesimi
Bulgaristan
Türkiye
Yunanistan
 
Küme 3
Küme 4
3.1-4.0
ton CO2 / tep
1.6-2.9
ton CO2 / tep
Almanya
Avusturya
Slovakya
Lüksemburg
İtalya
Fransa
İspanya
Finlandiya
İngiltere
Norveç
Danimarka
İsviçre
İrlanda
Letonya
Portekiz
İsveç
Slovenya
 
Hollanda
 
Macaristan
 
Belçika
 
Litvanya
 
Şekil 25. NİHAİ ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA GSYH’NİN ÜLKELERE
GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1
Küme 2
12.9-14.6
MEuro/1000 Tep
7.7-11.5
MEuro/1000 Tep
Norveç
Fransa
İsviçre
İtalya
Danimarka
Malta
İrlanda
Hollanda
İngiltere
Almanya
 
İspanya
 
Yunanistan
 
Avusturya
 
İsveç
 
Portekiz
 
Belçika
 
Kıbrıs Rum Kesimi
 
Lüksemburg
Küme 3
Küme 4
3.8-6.3
MEuro/1000 Tep
2.5
MEuro/1000 Tep
Slovenya
Bulgaristan
Finlandiya
 
Türkiye
 
Litvanya
 
Macaristan
 
Estonya
 
Polonya
 
Çek Cumhuriyeti
 
Slovakya
 
Romanya
 
Letonya
 
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
43
Şekil 26. BİRİM ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ BAŞINA GSYH’NİN
ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1
6.45-7.83
(MEuro/GWh)
Küme 2
4.71-5.49
(MEuro/GWh)
Lüksemburg
Hollanda
İrlanda
İngiltere
İsviçre
Danimarka
İtalya
Küme 3
3.15-4.05
(MEuro/GWh)
44
Küme 4
0.55-2.51
(MEuro/GWh)
Avusturya
Macaristan
Belçika
Türkiye
Almanya
Malta
Yunanistan
Norveç
Letonya
İsveç
İspanya
Slovenya
Portekiz
Finlandiya
Kıbrıs Rum Kesimi
Litvanya
Fransa
Polonya
 
Romanya
 
Slovakya
 
Estonya
 
Çek Cumhuriyeti
 
Bulgaristan
Şekil 27. KİŞİBAŞI ELEKTRİK ÜRETİMİ VE KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1
Küme 2
26.20
(GWh/kişi)
15.66-15.84
(GWh/kişi)
Norveç
İsveç
Finlandiya
Küme 3
5.46-9.24
(GWh/kişi)
Küme 4
2.13-5.35
(GWh/kişi)
Lüksemburg
İtalya
Fransa
Portekiz
İsviçre
Polonya
Danimarka
Litvanya
Çek Cumhuriyeti
Macaristan
Belçika
Romanya
Almanya
Türkiye
Avusturya
Letonya
Slovenya
Estonya
İspanya
İngiltere
İrlanda
Kıbrıs Rum Kesimi
Hollanda
Bulgaristan
Slovakya
Malta
Yunanistan
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
45
Yukarıdaki gözlemler Türkiye için emisyonlara duyarlı bir dizi büyüme
alternatiflerinin varlığını da göstermektedir. Şekil Ek-1’de İsveç ve İsviçre
kişi başına CO2 salımlarında Küme 3-4’te yani görece düşük bir salım
düzeyinde yer alırken, kişibaşına gelirde çok yüksek bir gelir düzeyini
gerçekleştirebilmişlerdir (Küme 2). Türkiye de kişibaşı salımlar bakımından
Küme 4’te kalmaya devam ederken (veya en çok Küme 3’e yükselirken),
gelir acısından üst kümelere yükselmek için gereken önlemleri alabilir.
Bunun yolu büyük ölçüde üretimin altyapısını çevre uyumlu teknolojilerle
yenilemekten, ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmekten geçecektir.
46
3. Yaşam Tarzının Salımlar Üzer‹ne Etk‹ler‹
a. Seyahat Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar
a1. Şehiriçi Ulaşım
Şehiriçi ulaşımda özel araç, motorsiklet, veya toplu taşıma araçları (tramvay,
metro, otobüs, deniz otobüsü, yolcu vapuru, deniz motoru) kullanılmasına
göre salımlar önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Özel araçlarda ayrıca
motor hacmi ve motor yaşı, salım oranlarını önemli ölçüde etkilemektedir.
Yapılan hesaplamalara göre şehiriçi ulaşım için elde edilen km başına CO2
salımları Tablo 11 ve 12’de listelenmektedir.
Tablo 11. ÖZEL ARAÇ ŞEHİRİÇİ YOLCU BAŞINA CO2 SALIMLARI (g/km)
BENZİNLİ ÇALIŞAN ARAÇLAR
Motor yaşı
Motor hacmi
<1990
1991-1995
1996-2000
2001-2005
>2006
>2000cc
286.08
272.82
259.55
246.28
233.01
1400cc-2000cc
242.92
229.65
216.38
203.11
189.84
<=1400cc
212.13
198.86
185.59
172.32
159.05
DİZEL YAKITLA ÇALIŞAN ARAÇLAR
Motor yaşı
Motor hacmi
<1990
1991-1995
1996-2000
2001-2005
>2006
>2000cc
260.57
245.40
230.23
215.05
199.88
1400cc-2000cc
219.5
204.33
189.16
173.98
153.81
<=1400cc
185.11
169.94
154.77
139.59
124.42
LPG’Lİ ARAÇLAR
Motor yaşı
Motor hacmi
<1990
1991-1995
1996-2000
2001-2005
>2006
<=1400cc
99.72
91.12
82.52
73.93
65.33
Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehiriçi doluluk oranının 1.3 kişi olduğu,varsayımı altında yapılmıştır.
Yakıt tüketim değerleri, farklı marka, model ve özellikteki otomobiller
için 1999/100/EC direktifine göre yapılmış ölçümlerin ortalaması olarak
alınmıştır.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
47
Tablo 12. İSTANBUL TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI ŞEHİRİÇİ CO2
SALIMLARI (g/km)
Toplam CO2 salımı
Taşınan yolcu başına CO2 salımı*
Otobüs –Körüksüz
 
1052.0
10.5
Otobüs – Körüklü
1578.0
9.6
Ortalama Otobüs
1260.3
10.3
Minibüs
355.1
17.8
Metro*
1961.0
2.1
Hafif Metro*
1855.0
7.2
Tramvay*
1111.9
4.1
Deniz otobüsü
20882.2
46.5
Yolcu vapuru
15976.0
21.3
Deniz motoru
7100.4
71.0
* İstanbul Ulaşım San. Ve Tic. AŞ tarafından yapılan sınıflandırmaya gore Aksaray-Havaalanı ve Otogar-Esenler hattında
işleyen raylı sistemler Hafif Metro, Taksim-4 Levent hattında işleyen yeraltı treni Metro ve Eminönü-Zeytinburnu hattında
işleyen raylı sistem Tramvay olarak adlandırılmaktadır.
Tüm hesaplamalar tam kapasite yolcu doluluk oranı varsayımı altında yapılmıştır; bir körüksüz otobüs içerisinde 100 kişi
taşındığı, bir körüklü otobüs içerisinde 165 kişi taşındığı, bir minibüs içerisinde 20 kişi taşındığı, bir metro içerisinde
936 kişi taşındığı, bir hafif metro içerisinde 257 kişi taşındığı, bir tramway içerisinde 272 kişi taşındığı, bir deniz otobüsü
içerisinde 450 kişi taşındığı, bir yolcu vapuru içerisinde 750 kişi taşındığı, bir deniz motoru içerisinde 100 kişi taşındığı
varsayımı altında hesaplanmıştır.
İstanbul toplu taşıma araçları şehiriçi CO2 salımları, birim km başına tüketilen yakıtın (toplu taşıma aracına göre farklılık
göstermektedir), yakıt tipine göre değişim gösteren CO2 dönüşüm faktörü ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. Örneğin;
körüksüz otobüsiçin km başına yakıt tüketim 0.4lt olup, bu değerin dizel yakıtlara ait CO2 dönüşüm faktörü 2630g/lt ile
çarpılması sonucu körüksüz otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı elde edilmektedir.
0.4lt/km x 2630 g/lt = 1052 g/km
Bu değerin körüksüz otobüslere ait yolcu doluluk oranına bölünmesi ile taşınan yolcu başına CO2 salımı bulunmaktadır.
1052 g/km / 100 = 10.5 g/km
Körüklü otobüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı:
0.6lt/km x 2630 g/lt = 1578 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1578 g/km / 165 = 9.6 g/km
Ortalama otobüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı:
10.5 g/km x %82 (körüksüz) + 9.6 g/km x %18 (körüklü) =10.3 g/km
Minibüslerden birim km başına salınan CO2 miktarı:
0.135lt/km x 2630 g/lt = 355.1 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 355.1 g/km / 20 = 17.8 g/km
Metrolardan birim km başına salınan CO2 miktarı:
3.7kwh/km x 530 g/kWh = 1961 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1961g/km / 936 = 2.1 g/km
Hafif metrolardan birim km başına salınan CO2 miktarı:
3.5kwh/km x 530 g/kWh = 1855 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1855g/km / 257 = 7.2 g/km
Tramvaylardan birim km başına salınan CO2 miktarı:
2.098kwh/km x 530 g/kWh = 1111.9 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 1111.9g/km / 272= 4.1 g/km
Deniz otobüslerinden birim km başına salınan CO2 miktarı:
7.94 lt/km x 2630g/kWh = 20882.2 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 20882.2g/km / 449= 46.5 g/km
Yolcu vapurlarından birim km başına salınan CO2 miktarı:
6.075lt/km x 2630g/kWh = 15976 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 15976g/km / 750= 21.3 g/km
Deniz motorlarından birim km başına salınan CO2 miktarı:
2.7lt/km x 2630g/kWh = 7100.4 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 7100.4g/km / 100= 71.0 g/km
Araç kapasiteleri ve birim km başına yakıt tüketim değerleri aşağıda listelenen kaynaklardan elde edilmiştir.
Kaynak:
(1)http://www.iett.gov.tr/
(2)http://www.iett.gov.tr/istatistik.php?id=2,
(3)http://www.drivetravel.com/carrent/buses_4wd_hire/vehicles/bus2.shtml (4)http://www.otoyol.com.tr/arac.
asp?aractipi=Minibus&arac=Daily&bolum=teknik
(5)http://www.ido.com.tr/index.cfm?page=SubPage&textid=130&kapsam=7&ln=tr
(6)İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş.
(7) “LRT, Metro ve Tramvay Araçları Karşılaştırma Tablosu”, Mayıs’04, İstanbul Ulaşım Sanayii ve Ticaret AŞ.
(8)http://www.denturavrasya.com/katalog.asp
(9)http://www.turyol.com.tr/filo.asp
48
Tablo 13. MOTORSİKLET CO2 SALIMLARI (g/km)
Motor Hacmi
CO2 salımı
> 500cc
104,7
125 cc – 500 cc
66,0
<= 125 cc
62,4
Modeline göre ayrıntılı tablo Ek-3’de verilmiştir. Hesaplamalar motorsiklet üzerinde 1 kişi olduğu ve motor yaşının 0-5 yıl
arası olduğu varsayımları altında yapılmıştır. Şehirçi ve şehirdışı yakıt tüketimlerine ait veri eksikliğinden dolayı motorsikletler için şehiriçi şehirdışı yolcubaşına CO2 salımı ayırımına gidilememiştir.
Kaynak:
(1)http://www.allproducts.com/manufacture97/fast/Product-200762017143.html
(2)http://www.made-in-china.com/showroom/geelybike/product-list/Motorcycle-2.html
(3) http://www.js.cei.gov.cn/JSfamous/1200010/echunlac.htm
(4) http://www.eximcogroup.com/motorcycle.html
a2. Şehirlerarası Ulaşım
Şehirlerarası ulaşımda özel araç, otobüs, uçak, deniz otobüsü, tren
kullanılmasına göre salımlar önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Özel
araçlarda ayrıca motor hacmi ve motor yaşı, salım oranları üzerinde etkili
olmaktadır. Yapılan hesaplamalara göre şehirlerarası ulaşım için elde edilen
km başına CO2 salımları Tablo 14 ve 15’de listelenmektedir:
Tablo 14. ÖZEL ARAÇ ŞEHİRLERARASI YOLCU BAŞI CO2 SALIMLARI
(g/km)
BENZİNLE ÇALIŞAN ARAÇLAR
Motor hacmi
Motor yaşı
<1990
1991-1995
1996-2000
2001-2005
>2006
>2000cc
80,35
74,60
68,85
63,10
57,35
1400 cc – 2000 cc
75,06
69,31
63,56
57,81
52,06
<= 1400cc
 
DİZEL YAKITLA ÇALIŞAN ARAÇLAR
67,54
61,79
56,04
50,29
44,54
1996-2000
2001-2005
>2006
Motor yaşı
Motor hacmi
<1990
>2000cc
76,36
19911995
69,78
63,21
56,63
50,06
1300 cc – 2000 cc
71,01
64,44
57,86
51,29
44,71
<= 1300cc
 
LPG’Lİ ARAÇLAR
62,24
55,67
49,09
42,52
35,94
Motor hacmi
<1990
1991-1995
1996-2000
2001-2005
>2006
<= 1400cc
34,27
30,55
26,82
23,10
19,37
Motor yaşı
Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehirlerarası doluluk oranının 3 kişi olduğu varsayımı altında yapılmıştır. Yakıt
tüketim değerleri, farklı marka, model ve özellikteki otomobiller için 1999/100/EC direktifine göre yapılmış ölçümlerin
ortalaması olarak alınmıştır.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
49
Tablo 15. TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI ŞEHİRLERARASI CO2 SALIMLARI
(g/km)
Toplam CO2 salımı
Taşınan yolcu başına CO2 salımı
Otobüs – Tek Dingilli
670.7
14.0
Otobüs – Çift Dingilli
825.8
15.3
Otobüs – Ortalama
748.2
14.7
Uçak – Yurtdışı
22446.0
82.8
Uçak – Yurtiçi
28122.0
170.4
Deniz otobüsü
18199.6
40.5
Tren – Dizel*
11572.0
38.6
Tren – Elektrikli*
8798.0
14.7
* Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına ait tren hatlarının İstanbul-Ankara arası elektrikli hat olması nedeniyle
İstanbul-Ankara veya İstanbul-Eskişehir arasında çalışan tüm trenler elektrik lokomotifli olmakta olup bu işyerlerinden
sonra dizel lokomotif ile çalışmaktadırlar. Bu kapsamda Ankara, Fatih, Anadolu, Başkent, Cumhuriyet trenleri elektrikli lokomotif ile çalışırken Çukurova Mavi, 4 Eylül Mavi, Erzurum Ekspresi, Ege Ekspresi trenleri dizel lokomotif ile
çalışmaktadırlar. Doğu Ekspresi’nde ise Kars’tan Ankara’ya kadar dizel, Ankara’dan İstanbul’a kadar elektrikli lokomotif
kullanılmaktadır. Aynı şekilde Güney/Vangölü Ekspresi de Van’dan Ankara’ya kadar dizel, Ankara’dan İstanbul’a kadar
elektrikli lokomotif ile çalışmaktadır. Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
Toplu taşıma araçları şehirlerarası CO2 salımları, birim km başına tüketilen yakıtın (toplu taşıma aracına göre farklılık göstermektedir), yakıt tipine göre değişim gösteren CO2 dönüşüm faktörü ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. Örneğin; dizel
yakıtla çalışan tren için km başına yakıt tüketim 4.4lt olup, bu değerin dizel yakıtlara ait CO2 dönüşüm faktörü 2630g/lt ile
çarpılması sonucu dizel yakıtla çalışan trenler için birim km başına salınan CO2 (g) miktarı elde edilmektedir.
4.4lt/km x 2630 g/lt = 11572 g/km
Bu değerin dizel yakıtla çalışan trenlere ait yolcu doluluk oranına bölünmesi ile taşınan yolcu başına CO2 salımı
bulunmaktadır.
11572 g/km / 300 = 38.6 g/km
Tek dingilli otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
0.255lt/km x 2630 g/lt = 670.7 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 670.7 g/km / 48 = 14.0 g/km
Çift dingilli otobüslerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
0.314lt/km x 2630 g/lt = 825.8 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 825.8 g/km / 54 = 15.3 g/km
Yurtdışı uçaklardan birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
8.7lt/km x 2580 g/lt = 22446 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 22446 g/km / 271 = 82.8 g/km
(İstanbul-New York arası A340 tipi uçak ile seyahat temel alınarak hesaplanmıştır)
Yurtiçi uçaklardan birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
10.9lt/km x 2580 g/lt = 28122 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 28122 g/km / 165= 170.4 g/km
(İstanbul-Ankara arası B737 tipi uçak ile seyahat temel alınarak hesaplanmıştır)
Deniz otobüslerinden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
6.92lt/km x 2630 g/lt = 18199.6 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 18199.6 g/km / 449= 40.5 g/km
Elektrikle çalışan trenlerden birim km başına salınan CO2 (g) miktarı:
16.6kWh/km x 530 g/lt = 8798 g/km, taşınan yolcu başına CO2 salımı 8798 g/km / 600= 14.7 g/km
Araç kapasitesi ve birim km başına yakıt tüketim değerleri aşağıda listelenen kaynaklardan elde edilmiştir.
Kaynak:
(1) http://home.primusnetz.de/kjaros/aviation/lib/a340.htm
(2) Skylife (THY Dergi) – tüm sayılar
(3) http://www.thy.com/tr-TR/corporate/about_us/fleet/index.aspx
(4) http://www.b737.org.uk/techspecsdetailed.htm
(5) http://www.ido.com.tr/index.cfm?page=SubPage&textid=130&kapsam=7&ln=tr
(6) İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş.
(7) Türk Hava Yolları A.Ş.
(8) Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
50
b. Hanehalkı Yaşam Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar
Elektrikli ev aletlerinin kullanımı esnasında harcanan elektrik gücü Watt
cinsinden ifade edilmektedir. Tablo 16 ve 17’de çeşitli ev aletlerine ait
ortalama güç değerleri ve kullanım esnasında harcanan elektrik kaynaklı
CO2 salım değerleri listelenmektedir. Liste kullanılarak hane başına elektrikli
ev aletlerinden kaynaklanan toplam CO2 salımı hesaplanabilecektir. Ancak
listelerdeki rakamlar ortalama değerler olup ev aletlerine ait farklı model
ve markalar arasında değişiklik görülebilmektedir. Ev aletlerinin arka
yüzündeki etiket üzerinde bulunan watt değerini (hesaplama da A olarak
belirtilmiştir) kullanarak bu aletin kullanımından salınan CO2 aşağıdaki
şekilde hesaplanabilir.
A Watt x h saat = (A x h) Wattsaat (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu
harcanan elektriğin Wattsaat cinsinden değeri)
[(A/1000) x h kiloWattsaat] x [530 g CO2/kiloWattsaat] = (A/1000) x h x
530 g CO2 (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu salınan CO2’nin gram
cinsinden değeri)
• A: Watt değeri, h: kullanım saati
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
51
Tablo 16. ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ VE Dİ�ER CİHAZLARDAN
SALINAN CO2 MİKTARI (g/saat)
Ortalama güç (Watt)
CO2 Salımı (g/saat)
Ütü
1075
569.8
Derin dondurucu
300
159.0
Çamaşır makinesi
600
318.0
Bulaşık makinesi
1325
702.3
Çamaşır kurutma makinesi
4000
2120.0
Dikiş makinesi
87.5
46.4
Mutfak robotu
230
121.9
Blender
450
238.5
Tost makinesi
1020
540.6
Mikrodalga fırın
1230
651.9
Elektirikli fırın
3100
1643.0
Fritöz
1700
901.0
Kahve makinası
1250
662.5
Çay makinası
825
437.3
Elektrik süpürgesi
900
477.0
Telefon
75
39.8
Saç kurutma makinesi
1300
689.0
Bilgisayar
225
119.3
Bilgisayar hoparlörü
85
45.1
Laptop
40
21.2
Su ısıtıcısı (banyo)*
3000
1590.0
Su ısıtıcısı (mutfak)*
2150
1139.5
CD/VCD/VCR/DVD oynatıcı
35
18.6
Çöp öğütücü
425
225.3
Elektrikli battaniye
245
129.9
Elektrikli soba
1400
742.0
Müzik seti
110
58.3
Vantilatör
62.5
33.1
Jakuzi
1500
795.0
Saat
5
2.7
• Su ısıtıcısı (banyo): Elektrikli şofben gibi, Su ısıtıcısı (mutfak): Kettle gibi
52
Tipi
Buzdolabı
Ortalama güç (Watt)
CO2 Salımı (g/saat)
no-frost
500
265.0
normal
300
159.0
Tipi
Klima
Ortalama güç (Watt)
12000 BTU
1500
795.0
5000 BTU
700
371.0
66
35.0
Tavan fanı
Ortalama güç (Watt)
CO2 Salımı (g/saat)
Ampul (60W)
60
31.8
Florasan
40
21.2
Enerji verimli (60W eşiti)
18
9.5
3lü tavan lambası
180
95.4
Masa Lambası
100
53.0
Avize (5 lambalı)
300
159.0
 
Lambalar
Televizyon
CO2 Salımı (g/saat)
 
Model ismi
Ekran Boyutu (cm2)
CO2 Salımı (g/saat)
CRT TV*
LC-30BV5
75
76.3
LCD TV
32C-HE1
76
118.7
Plazma TV
32V-inç geniş ekran
82
159.0
• Renkli tüplü televizyon
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
53
Tablo 17. HANELERDE KULLANILAN BAZI ELEKTRİKLİ ALETLERDEN
SALINAN CO2 MİKTARI (KULLANIM BAŞINA)
 
 
Ortalama güç (Watt)
CO2 Salımı (g/kullanım)
Çamaşır makinesi
 
 
kısa program*
 
185.5
 
uzun program*
 
636.0
Bulaşık makinesi
 
 
kısa program*
 
 
600
 
1325
 
526.7
 
uzun program*
Kurutma makinesi
 
1404.5
 
kısa program*
 
883.3
 
uzun program*
 
2120.0
4000
 
* Çamaşır Makinesi; kısa program - 35dk, uzun program - 120 dk; Bulaşık Makinesi; kısa program - 45dk, uzun program
- 120 dk; Kurutma Makinesi; kısa program - 25dk, uzun program - 60 dk üzerinden hesaplanmıştır.
Ayrıca elektrikli ev aletleri standby konumunda bırakıldığında
elektrik tüketimini devam ettirmekte ve bu yolla CO2 salımına katkıda
bulunmaktadırlar. Tablo 18’de bazı elektrikli ev aletlerini standby
konumunda bırakmaktan kaynaklanan ek güç tüketimi ve CO2 salım
değerleri görülmektedir.
Tablo 18. HANELERDE KULLANILAN BAZI ELEKTRİKLİ ALETLERDEN
SALINAN CO2 MİKTARI
Standby
konumunda (Watt)
Çalışır konumda
(Watt)
Standby CO2 Salımı
(g/saat)
Çalışır CO2 Salımı
(g/saat)
 Hifi/Stereo
12.0
22.0
6.36
11.66
 
54
 Televizyon
14.4
144.0
7.63
76.32
 Video Kayıt Cihazı
1.0
13.0
0.53
6.89
 DVD Oynatıcı
7.0
12.0
3.71
6.36
 Bilgisayar
15.0
130.0
7.95
68.90
 Bilgisayar Ekranı
11.0
70.0
5.83
37.10
 Dizüstü Bilgisayar
2.0
29.0
1.06
15.37
 Modem
14.0
14.0
7.42
7.42
 Telesekreter Cihazı
3.0
3.0
1.59
1.59
 Cep Telefonu Şarj Aleti
1.0
5.0
0.53
2.65
Avrupa Birliği’nin çeşitli direktiflerine göre çoğu büyük beyaz eşya
satışlarında eşya üzerinde “AB Enerji Etiketi” bulundurulması zorunludur.
Türkiye’de isteğe bağlı olarak bazı firmaların belirli ürünlerinde bulunabilen
bu etiketler, enerji tüketimine ait temel bilgileri içermekte ve bir renk skalası
ile beyaz eşyanın hangi enerji sınıfına dahil olduğuna işaret etmektedir.
Etiketler üzerinde A’dan G’ye kadar sıralanan enerji verimliliği skalası
ile beyaz eşyanın enerji verimliliği sınıflandırılmaktadır (A en yüksek
verimliliği, G en düşük verimliliği temsil etmektedir). Tablo 19-21’de
sırasıyla enerji etiketi taşıyan çeşitli beyaz eşyalara ait enerji verimliliği
endeks değerleri, bu endeks değerlerinin hesaplanma yöntemleri ve ilgili
eşyaların Türkiye’de kullanılması durumunda ortaya çıkacak CO2 salım
miktarları verilmektedir.
Tablo 19. BUZDOLABI VE DERİN DONDURUCULARA AİT ENERJİ
VERİMLİLİ�İ ENDEKS DE�ERLERİ
A++
A+
A
B
C
EE<30
30<EE<42
42<EE<55
55<EE<75
75<EE<90
D
E
F
90<EE<100 100<EE<110 110<EE<125
G
EE>125
Buzdolabına ait enerji endeks değerleri aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:
EE = Ölçülen Enerji Tüketimi / Standard Enerji Tüketimi (SET*) x 100
*SET buzdolabı tipine, tasarım, kapasite ve donanım özelliklerine bağlı olarak değişen teorik enerji tüketim değerini ifade
etmektedir.
Kategori A, A+ ve A++’a dahil buzdolapları yıllık toplam elektrik
tüketimleri dikkate alındığında uzun dönemde çok daha ekonomik
olmaktadırlar. Burada enerji verimlilik endeksi kWh cinsinden verilmediği
ve SET birçok parametreye bağlı bir değişken olduğu için ilgili kategorilere
giren buzdolaplarının CO2 salım miktarları hesaplanamamıştır.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
55
Tablo 20. ÇAMAŞIR VE KURUTMA MAKİNELERİNE AİT ENERJİ
VERİMLİLİ�İ ENDEKS DE�ERLERİ VE CO2 SALIM MİKTARLARI
Çamaşır makineleri:
Çamaşır makinelerine ait skala değerleri 60°C’de tam dolu yüklenmiş olarak
çalışan 6 kg kapasiteli bir makine için belirlenmiştir. Enerji verimlilik endeksi
kWh/kg yıkama, salım değeri kg CO2/kg yıkama olarak verilmektedir.
A
B
C
D
E
F
G
EE<0.19
0.19<EE<0.23
0.23<EE<0.27
0.27<EE<0.31
0.31<EE<0.35
0.35<EE<0.39
EE>0.39
CO2<0.10
0.10<CO2<0.12 0.12<CO2<0.14 0.14<CO2<0.16 0.16<CO2<0.19 0.19<CO2<0.21
CO2>0.21
Yeni makine modellerinde AAA veya A+AA gibi skala işaretlerinin
kullanıldığı da görülebilmektedir. Bu işaretler çok yüksek enerji
verimliliğinin yanısıra yıkama ve sıkmada da maksimum performansı işaret
etmektedirler.
Çamaşır Kurutma makineleri:
Kurutma makinelerine ait verimlilik skala değerleri, pamuklu program ve
maksimum yükle çalışma esas alınarak hesaplanmıştır. Enerji verimlilik
endeksi kWh/kg yük, salım değeri kg CO2/kg yük olarak verilmektedir.
Yoğuşturmalı kurutucu:
A
B
C
D
E
F
G
EE<0.55
0.55<EE<0.64
0.64<EE<0.73
0.73<EE<0.82
0.82<EE<0.91
0.91<EE<1.00
EE>1.00
CO2<0.29
0.29<CO2<0.34 0.34<CO2<0.39 0.39<CO2<0.43 0.43<CO2<0.48 0.48<CO2<0.53
CO2>0.53
Havalı kurutucu:
A
B
C
D
E
F
G
EE<0.51
0.51<EE<0.59
0.59<EE<0.67
0.67<EE<0.75
0.75<EE<0.83
0.83<EE<0.91
EE>0.91
CO2<0.27
0.27<CO2<0.31 0.31<CO2<0.36 0.36<CO2<0.40 0.40<CO2<0.44 0.44<CO2<0.48
CO2>0.48
Kombine (kurutma+çamaşır) makineler:
Kombine makinelere ait ait verimlilik skala değerleri pamuklu program
ve maksimum yükle çalışma esas alınarak hesaplanmıştır. Enerji verimlilik
endeksi kWh/kg yük, salım değeri kg CO2/kg yük olarak verilmektedir.
56
A
B
C
D
E
F
G
EE<0.68
0.68<EE<0.81
0.81<EE<0.93
0.93<EE<1.05
1.05<EE<1.17
1.17<EE<1.29
EE>1.29
CO2<0.36
0.36<CO2<0.43 0.43<CO2<0.49 0.49<CO2<0.56 0.56<CO2<0.62 0.62<CO2<0.68
CO2>0.68
Tablo 21. BULAŞIK MAKİNESİNE AİT ENERJİ VERİMLİLİ�İ ENDEKS
DE�ERLERİ VE CO2 SALIM MİKTARLARI
Enerji verimliliği makine doluluk prensibi düşünülerek hesaplanmıştır.
Bulaşık makinesi doluluğunun belirlenmesinde yaygın olarak 12 kişilik
yemek takımı kullanılmaktadır. Endeks birimi kWh/12 kişilik yemek takımı,
salım birimi kg CO2/12 kişilik yemek takımı olarak verilmektedir.
A
B
C
D
E
F
G
EE<1.06
1.06<EE<1.25
1.25<EE<1.45
1.45<EE<1.65
1.65<EE<1.85
1.85<EE<2.05
EE>2.05
CO2<0.56
0.56<CO2<0.66 0.66<CO2<0.77 0.77<CO2<0.87 0.87<CO2<0.98 0.98<CO2<1.09
CO2>1.09
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
57
4. BİREYSEL CO2 SALIMLARIMIZ
a. Anket Sonuçları: Ortalamalar
Kişilerin yaşam tarzları ve tüketim alışkanlıkları büyük ölçüde gelir
düzeylerine bağlıdır ve harcama seviyelerini belirlemektedir. Bu nedenle
bireysel CO2 salım hesaplamaları için anket çalışmasından elde edilen veriler
öncelikle harcama seviyelerine göre istatistiki kümeleme analizi kullanılarak
dört gruba ayrılmıştır. Her bir grubun ortalama CO2 salımları ulaşım ve
konut bazında ayrı ayrı hesaplanarak kişilerin yaşam alışkanlıklarından
kaynaklanan yıllık CO2 salımları irdelenmiştir. Tablo 22’de anket çalışması
sonucunda elde edilen verilerin ortalama özellikleri gösterilmektedir.
Buradan enerji tüketimi, eşya ve araç sahiplilik oranları, yaşam ve ulaşım
alışkanlıkları gelir grubu bazında görülmektedir. Elektrikli alet sahiplilik
oranları Şekil 28’da verilmiştir. Gelir düzeyi arttıkça elektrikli aletlerin
sahiplilik oranının arttığı açıkca görülmektedir.
Bulaşık Makinesi ve Bilgisayar Sahipliliği gelire bağlı
olarak en hızlı artan aletlerdir.
58
Şekil 28. GELİR GRUPLARI BAZINDA ELEKTRİKLİ ALET SAHİPLİLİK
ORANLARI
• Ankete katılan kişilerin özel araçları ortalama 8-13
yaşındadır. Bu araçlar aynı kategorideki yeni bir
araca göre kilometre başına daha fazla akaryakıt
tüketerek salımları arttırmaktadır.
• Toplu taşımacılığın yaygınlaşmadığı şehiriçi
ulaşım alışkanlıklarından açıkca görülmektedir.
• Ankete katılanların en az %40’ı şehiriçi ulaşımda
hiçbir toplutaşıma aracını kullanmamaktadır.
• Ankete katılanlardan şehirlerarası ulaşımda tren
kullananların oranı %1’in altındadır.
• Uçakla seyahat gelir seviyesiyle artma eğilimi
göstermektedir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
59
Tablo 22. ANKET SONUÇLARI: HARCAMA GRUPLARININ ORTALAMA
ÖZELLİKLERİ
 
Hanebaşı harcama
Hane Büyüklüğü
Birimler
A: Düşük gelirli B: Ortadirek
aile
alt grup
C: Ortadirek
üst grup
D: Yüksek
gelirli aile
TL/ay
0-800
801-1300
1301-1800
>1800
Kişi
5.0
3.6
3.2
2.8
A
B
C
D
Isıtma/Sıcak su/ Pişirme/Aydınlatma için Enerji
Kömür tüketimi
ton/yıl
1.09
0.84
0.71
0.93
Odun tüketimi
ton/yıl
0.50
0.39
0.23
0.27
Büyük tüp kullanımı
adet/yıl
Küçük tüp kullanımı
adet/yıl
Doğalgaz harcaması
TL/yıl
126
291
392
456
Elektrik harcaması
TL/yıl
429
515
540
600
A
B
C
 
Elektrikli Alet Sahiplilik Oranları3
D
Klima
%
9.9
16.3
20.3
26.3
LCD/Plazma TV
%
3.2
6.7
7.6
16.6
Buzdolabı
%
97.2
99.3
99.2
99.0
B ilgisayar
%
24.2
48.7
59.8
68.3
Cep Telefonu
%
85.2
92.6
94.0
95.6
Çamaşır Makinesi
%
93.8
96.7
97.2
98.0
Bulaşık Makinesi
%
28.8
53.2
58.2
68.3
Enerji tasarruflu ampül
%
63.6
74.4
74.5
78.5
A
B
C
 
Duş alma sıklığı
D
Haziran – Eylül
adet/ ay
19.4
22.1
23.1
21.6
Ekim – Mayıs
adet/ ay
7.9
9.4
10.4
9.7
A
B
C
D
12.7
29.0
65.7
81.1
1996
1999
2001
2001
1560
1611
1616
1638
 
Özel Araç Sahipliliği
Sahiplilik Oranı
%
Model Yılı
Motor Hacmi
cc
3 Sahiplilik Oranları her bir harcama grubu için ayrı ayrı hesaplanmış olup her grubun içerisinde ilgili cihaza sahip olanların
yüzdesini göstermektedir.
60
Tablo 22. ANKET SONUÇLARI: HARCAMA GRUPLARININ ORTALAMA
ÖZELLİKLERİ (DEVAM)
Ulaşım Alışkanlıkları - Şehiriçi
A
B
C
D
km/hafta
107.8
101.8
83.8
107.2
Kullanım oranı
%
36.6
36.5
35. 9
35.3
Kullanım sıklığı
km/hafta
117.2
130.6
129.0
140.1
Kullanım oranı
%
21.2
16.7
20.2
12.9
Kullanım sıklığı
km/hafta
101.8
102.7
92.0
114.7
Kullanım oranı
%
1.5
1.8
0.4
2.5
Kullanım sıklığı
km/hafta
143.4
80.0
150.0
120.0
Kullanım oranı
%
2.7
2.8
2.4
1.5
Kullanım sıklığı
km/hafta
124.7
151.0
150.0
277.7
Kullanım oranı
%
0.0
0.4
0.0
0.0
Kullanım sıklığı
km/hafta
0
175
0
0
Kullanım oranı
%
2.4
2.5
4.0
1.5
Kullanım sıklığı
km/hafta
202.6
220.9
284.3
229.0
Özel Araç
Otobüs
Minibüs
Motorsiklet
Servis aracı
Yolcu Vapuru
Tramway/metro
Ulaşım Alışkanlıkları - Şehirdışı
A
B
C
D
km/hafta
168.0
175.3
341.3
245.4
Kullanım oranı
%
10.3
15.3
16.1
18.9
Kullanım sıklığı
km/yıl
615.0
688.9
637.5
746.1
Kullanım oranı
%
0.8
1.2
2.8
6.0
Kullanım sıklığı
saat/yıl
41.1
33.2
16.2
16.1
Kullanım oranı
%
0.3
0.4
1.2
1.0
Kullanım sıklığı
saat/yıl
5.5
4.3
6.3
7.3
Kullanım oranı
%
0.2
0.4
0.8
1.0
Kullanım sıklığı
km/yıl
121.5
562.0
629.0
589.5
Özel Araç
Otobüs
Uçak - Yurtiçi
Uçak - Yurtdışı
Tren
Tablo 22’de belirtilen ortalama özelliklerden hesaplanan CO2 salımları Tablo
23’de verilmektedir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
61
Tablo 23. ANKET SONUÇLARI: ORTALAMA PROFİLLERİN KİŞİBAŞI
CO2 SALIMLARI (ton/yıl ve %)
A
 
ton/yıl
I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/
Aydınlanma:
B
%
ton/yıl
C
%
ton/yıl
D
%
ton/yıl
5.72
5.73
5.61
6.96
(i) yakıt kaynaklı
4.58
4.43
4.29
5.53
(ii) elektrik kaynaklı
1.14
1.30
1.32
1.43
Konut: hanebaşı CO2 (i+ii)
%
Konut: Kişibaşı CO2
1
1.42
%88.2
1.36
%81.4
1.26
%83.4
1.43
%77.3
Ulaşım: Kişibaşı CO2
0.19
%11.8
0.31
%18.6
0.25
%16.6
0.42
%22.7
Toplam Kişibaşı CO2
1.61
100
1.67
100
1.51
100
1.85
100
1
: Kişibaşı salım değerleri için önce her hanenin kişibaşı salımı hesaplanmış, sonra hanelerdeki kişibaşı
salımların toplamı alınıp grupta yer alan hane sayısına bölünerek ortalaması bulunmuştur.
Anket sonuçlarına göre konutlarda enerji tüketiminden ortaya çıkan
salımların yaklaşık beşte biri elektrik enerjisi kaynaklıdır. Hanebaşı
salımların A grubunda %19.8i (1.14 t CO2), B grubunda %22.8i (1.30 t CO2),
C grubunda %23.6sı (1.32 t CO2) ve D grubunda %20.4ü (1.43 t CO2) elektrik
enerjisi kullanımından kaynaklandığı hesaplanmıştır.
Konutsal CO2 salımlarının hanelerdeki kişi sayısına göre dağılımı Şekil
29’da verilmiştir. Konutsal CO2 salımlarının hane halkı sayısı ile artacağı
önceden beklenen bir durumdur. Bunu anket verileri de açıkca göstermiştir.
Hanelerde kişi sayısı ile artan aktiviteler CO2 salımlarını artırmaktadır.
Ancak bu salımların bir kısmı hanede yaşayan bireylerin tümü için yapılan
(ısınma, aydınlatma vb) aktivitelere bağlıdır. Bu yüzden kişi sayısından
belli ölçüde bağımsızdır. Dolayısıyla kişi başı salımlar hesaplandığında
bu salımların hanede kişi sayısı arttıkça azalması beklenir. Şekil 29’da bu
özellikler açıkça görülmektedir. Modelin güvenirliliği yüksektir ( R2= 0.89,
R2=0.92).
CO2 salımlarının hanelerin ve kişilerin gelir düzeyi ile artacağı da beklenen
bir durumdur. Gelir arttıkça seyahat ve diğer tüketim alışkanlıklarındaki
artış, sahip olunan daha büyük ev/daire ile artan ısıtma/soğutma/
aydınlatma ihtiyacı, artan araç gereç kullanımı salımları olumsuz yönde
etkilemektedir.
62
Şekil 29. HANEDEKİ KİŞİ SAYISINA GÖRE KONUTLARDAN
KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI VE HANEBAŞI CO2 SALIMLARI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
Şekil 30’da anket sonuçlarından ortaya çıkan durum istatistiki olarak
modellenmiştir. Şekilde dört değişik harcama grubuna düşen hanelerdeki
toplam CO2 ve kişi başına CO2 verilmiştir. Buradan gözlenen gelir-CO2
ilişkisi yukarıdaki tartışmayı doğrular niteliktedir. Kişibaşı salımlarda büyük
farklılık yok gibi görünmekteyse de bu durum harcama gruplarına düşen
hane sayıları ve kişi sayılarının farklılığının bir sonucudur.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
63
Şekil 30. HANEBAŞI AYLIK HARCAMAYA GÖRE KONUTLARDAN
KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI VE HANEBAŞI CO2 SALIMLARI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
b. Gerçek Hayattan Kesitler
Anket sonuçları içerisinden aynı harcama grubuna giren, aynı mesleği icra
eden ve aynı yaş grubunda bulunan ancak farklı bölgelerde yaşayan örnek
profiller seçilmiş ve bunların yaşam alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan CO2
salımları karşılaştırılmıştır. Profiller bireysel örneklerden oluştuğu için ilgili
bölge, meslek veya harcama grubu için temsili özellik taşımamakla birlikte
gerçek hayattan kesitler sunarak bireysel salım potansiyelleri hakkında
ipuçları vermektedir. Profillerin yakıt tüketimi ve ulaşım alışkanlıklarına
ilişkin tüm veriler anketten alınmıştır; hanebaşı elektrik harcaması da anket
verisi olmakla birlikte elektrikli ev aletlerin kullanım sıklıkları anketten
gelen sahiplilik bilgisi ile uyumlu olarak ve toplamda elektrik harcamasını
tutacak şekilde konulmuş varsayımlardan oluşmaktadır (varsayımların
yapıldığı hücreler Tablo 24’de yeşil renk fonla belirtilmiştir).
64
Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE
YAŞAM BİÇİMLERİ
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800
TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
 
 
G.Doğu Karadeniz
Hane Büyüklüğü
kişi
Doğu
İç
Marmara
Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
3
4
6
3 
5
4 
4
3
Isıtma/Sıcaksu/Yemek/Aydınlatma için Enerji 
Kömür tüketimi
ton/yıl
2.63
1
2.50
 
1
 
2.24
0.79
Odun tüketimi
ton/yıl
 
1
1
 
0.3
0.5
 
 
Büyük tüp kullanımı
adet /yıl
12
36
12
 
6
5
15
21
Küçük tüp kullanımı
adet /yıl
12
 
 
 
 
 
 
 
Doğal gaz harcaması
TL/yıl
 
 
 
800
 
 
 
 
Elektrik harcaması
TL/yıl
350
400
600
360
700
240
950
360
adet
5
5
5
2
1
6
(saat/gün)
6
4
6
4
2
4
I) Ev içi yaşam alışkanlıkları
i) Aydınlatma 
Ampül
Florasan
Enerji tasarruflu ampül
adet
(saat/gün)
2
1
2
1
3.5
3.5
3.5
3.5
adet
1
1
2
3
1
2
2
5
(saat/gün)
3
3
3
4
3
3
4
3.5
ii) Soğutma
Klima
Tavan Fanı
adet
1
(saat/gün)
2
adet
1
(saat/gün)
4
iii) Duş alma sıklığı
Yaz dönemi
Kış dönemi
adet /
kişi ay
dakika /
kişi duş
adet /
kişi ay
dakika /
kişi duş
8
30
15
15
30
15
30
30
8
8
8
8
8
8
8
8
4
15
4
4
8
15
15
15
8
8
8
8
8
8
8
8
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
65
Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE
YAŞAM BİÇİMLERİ (Devam)
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800
TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
 
 
G.Doğu Karadeniz
Doğu
İç
Marmara
Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
iv) Elektrikli alet kullanımı
Tüplü TV
saat/gün
LCD TV
saat/gün
Plazma TV
saat/gün
TV Stand-by konum
saat/gün
Klasik Buzdolabı
saat/gün
1
1
saat/gün
Masaüstü Bilgisayar
saat/gün
Bilgisayar hoparlörü
saat/gün
Dizüstü bilgisayar
saat/gün
No-frost Buzdolabı
3
7
5
2
6
6
3
18
7.5
7.5
7.5
3
7.5
7.5
7.5
7.5
4
4
3
1
5
7.5
1
Cep Tel. Şarj Aleti
saat/hafta
5
6
4
4
3
4
4
Çamaşır Makinesi
saat/hafta
2
5
2
5
1
3.5
1
Bulaşık Makinesi
saat/hafta
1
3.5
0.6
Ütü
saat/hafta
0
3
0.5
Mutfak Robotu
saat/hafta
0.5
0.5
2
0.5
Blender
saat/hafta
1
0.4
1
Tost Makinesi
saat/hafta
0.2
1
2
Mikrodalga Fırın
saat/hafta
1
Elektrikli Fırın
saat/hafta
5
Fritöz
saat/hafta
0.5
Kahve Makinesi
saat/hafta
Elektrik Süpürgesi
saat/hafta
0.5
0.5
1
0.5
2
0.5
0.7
0.5
Saç Kurutma Makinesi
saat/hafta
0.5
1
1
1
1.5
0.5
2
0.5
Çöp öğütücüsü
saat/hafta
0.5
Jakuzi
saat/hafta
2
CD/ DVD Oynatıcı
saat/hafta
Müzik Seti
saat/hafta
Elektrikli battaniye
saat/hafta
0.5
saat/hafta
0.5
Su Isıtıcısı-Mutfak
66
4
4
4
2
0.3
4
1
1
3
2.5
4
1
2
Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE
YAŞAM BİÇİMLERİ (Devam)
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
Çiftçi
Memur
 
 
C: 1301-1800
TL/ay
İşçi
D: >1800 TL/ay
Öğretmen
Doğu
İç
G.Doğu Karadeniz
Marmara
Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
II) ULAŞIM alışkanlıkları
Model yılı
 
 
 
2005
2005
 
2003
1998
Motor hacmi
(cc)
 
 
 
2000
2000
 
1600
1400
Özel Araç
km/hafta
 
 
 
 
33
 
 
33
Otobüs
km/hafta
100
167
 
100
 
 
 
 
Minibüs
km/hafta
 
 
 
 
 
 
167
 
Motosiklet
km/hafta
 
 
 
 
 
 
 
 
Servis aracı
km/hafta
 
 
100
 
 
167
 
 
Yolcu Vapuru
km/hafta
 
 
 
 
 
 
 
 
Tramway/metro
km/hafta
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Özel Araç Sahipliliği
i) Şehiriçi Ulaşım
ii) Şehirdışı Ulaşım
Özel Araç
km/yıl
 
 
 
7000
7100 
 
 
555
Otobüs
km/yıl
1500
 
 
 
 
 
 
 
Yurtiçi
saat/yıl
 
1.5
1
 
 
 
3
9
 Yurtdışı
saat/yıl
 
 
 
 
3.5
 
 
 
km/yıl
 
 
 
 
 
 
 
 
Uçak
Tren
1
Buzdolabının bir günlük kullanımının büyük kısımında kompresörün devrede olmayacağı gözönüne alınarak 24 saatlik
zaman diliminde 7.5 saat aktif çalışma süresi varsayımı yapılmıştır.
Profillerin yukarıda belirtilen yaşam biçimlerinin sonucu olarak ortaya çıkan
CO2 salımları Tablo 25’de gösterilmiştir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
67
Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE
ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2
SALIMLARI (kg/yıl)
a. Yakıt Kullanımı Kaynaklı Hanebaşı CO2 Salımları
 
Kömür kullanımı
A: < 800 TL/ay
Çiftçi
B: 801-1300 TL/ay
Memur
C: 1301-1800 TL/ay
İşçi
İç
Anadolu
G.Doğu
Karadeniz
Doğu
Anadolu
6701
2548
6370
2548
1600
1600
480
800
1262
421
210
3238
Odun kullanımı
Büyük tüp kullanımı
421
Küçük tüp kullanımı
70
Marmara
Doğal gaz kullanımı
TOPLAM
Akdeniz
D: >1800 TL/ay
Öğretmen
Karadeniz
Ege
5708
2013
175
525.88
736
975
6233
2749
3073
7192
5410
8391
3073
b. Elektrik Enerjisi Kullanımı Kaynaklı Hanebaşı Salımlar
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Doğu
Marmara
Anadolu
İç
Anadolu
Akdeniz
Karadeniz
Ege
 
 
 
 
 
329
 
88
22
263
 
 
51
26
51
26
 
 
10
10
20
39
10
20
26
57
ii) Soğutma
 
 
 
 
 
 
 
 
Klima
 
 
 
 
 
 
 
67
Tavan fanı
 
 
 
 
 
13
 
 
iii) Duş alma
 
 
 
 
 
 
 
 
Yaz dönemi
20
102
76
38
127
 
102
76
Kış dönemi
20
102
41
20
68
 
102
76
iv) Elektrikli alet
kullanımı
 
 
 
 
 
 
 
 
Tüplü TV
105
79
184
132
 
53
158
 
LCD TV
 
 
 
 
246
 
 
 
Plazma TV
 
 
 
 
 
 
 
165
G.Doğu
Karadeniz
 
 
 
329
219
Florasan
 
Enerji tasarruflu
ampül
i) Aydınlatma 
Ampül
68
A: < 800 TL/ay
Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE
ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2
SALIMLARI (kg/yıl) (Devam)
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Doğu
Marmara
Anadolu
İç
Anadolu
Akdeniz
Karadeniz
Ege
 
 
 
33
 
435
435
 
435
 
435
 
 
 
725
 
725
 
 
 
123
123
 
 
 
 
Bilgisayar hoparlörü
 
 
 
 
 
 
 
 
Dizüstü bilgisayar
 
 
 
 
29
 
29
7
Cep Tel. Şarj Aleti
 
 
0
0
0
0
0
0
Çamaşır Makinesi
 
53
133
53
133
27
93
27
Bulaşık Makinesi
 
35
 
 
140
 
113
21
Ütü
 
 
114
57
114
28
85
14
Mutfak Robotu
 
 
 
 
3
 
12
 
Blender
 
 
12
 
5
 
12
 
Tost Makinesi
 
 
5
8
27
 
54
 
Mikrodalga Fırın
 
 
 
 
 
 
33
 
Elektrikli Fırın
 
 
 
 
 
 
411
 
Fritöz
 
 
 
 
 
 
23
 
Kahve Makinesi
 
 
 
 
33
 
83
 
Elektrik Süpürgesi
12
12
48
12
48
12
17
12
Saç Kurutma Makinesi
17
34
52
34
52
17
69
17
Çöp öğütücüsü
 
 
 
 
 
 
6
 
Jakuzi
 
 
 
 
 
 
80
 
G.Doğu
Karadeniz
 
 
 
435
435
No-frost Buzdolabı
 
Masaüstü Bilgisayar
TV Stand-by konum
Klasik Buzdolabı
CD/VCD/VCR/DVD
Oynatıcı
3
4
Muzik seti
3
6
Elektrikli Battaniye
3
Su Isıtıcısı-mutfak
30
TOPLAM
949
1082
1626
978
1902
652
2570
975
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
69
Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE
ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2
SALIMLARI (kg/yıl) (Devam)
c. Ulaşım Alışkanlıklarından Kaynaklanan Kişibaşı Salımlar
 
70
A: < 800 TL/ay
Çiftçi
B: 801-1300 TL/ay
Memur
Doğu
Marmara
Anadolu
G.Doğu
Karadeniz
i) Şehiriçi Ulaşım
 
 
 
Özel Araç
 
 
Otobüs
49
Minibüs
C: 1301-1800 TL/ay
İşçi
D: >1800 TL/ay
Öğretmen
İç Anadolu
Akdeniz
Karadeniz
Ege
 
 
 
 
 
 
 
406
 
 
357
81
 
49
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
154
 
Motosiklet
 
 
 
 
 
 
 
 
Servis aracı
 
 
92
 
 
154
 
 
Yolcu Vapuru
 
 
 
 
 
 
 
 
Tramway/metro
 
 
 
 
 
 
 
 
ii) Şehirdışı Ulaşım
 
 
 
 
 
 
 
 
Özel Araç
 
 
 
442
448
 
 
35
Otobüs
22
 
 
 
 
 
 
 
Uçak - Yurtiçi
 
103
69
 
 
 
206
618
Uçak - Yurtdışı
 
 
 
 
213
 
Tren
 
 
 
 
 
 
 
 
TOPLAM
71
184
161
491
1067
154
360
1010
Tablo 26. ANKET SONUÇLARI: SEÇİLMİŞ PROFİLLERİN CO2
SALIMLARI (ton/yıl ve %)
A: < 800 TL/ay
Çiftçi
 
Güneydoğu
ton/yıl
I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/
Aydınlanma:
Konut: hanebaşı CO2 (i+ii)
(i) yakıt kaynaklı
%
B: 801-1300 TL/ay
Memur
Karadeniz
ton/yıl
Doğu Anadolu
%
ton/yıl
8.14
6.50
10.02
7.19
5.41
8.39
0.95
1.08
1.63
%
Marmara
ton/yıl
%
4.05
3.07
(ii) elektrik kaynaklı
0.98
Konut: kişibaşı CO2
2.71
%97.5
1.62
%90
1.67
%91.3
1.35
%73.4
II) Ulaşım: kişibaşı CO2
0.07
%2.5
0.18
%10
0.16
%8.7
0.49
%26.6
Toplam Kişibaşı CO2
(Konut kişibaşı + Ulaşım kişibaşı)
2.78
1.80
1.83
C: 1301 - 1800 TL/ay
İşçi
 
İç Anadolu
ton/yıl
I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/
Aydınlanma:
Konut: hanebaşı CO2 (i+ii)
(i) yakıt kaynaklı
%
D: > 1800 TL/ay
Öğretmen
Akdeniz
ton/yıl
1.84
Karadeniz
%
ton/yıl
5.14
1.63
8.80
3.24
0.98
6.23
1.90
0.65
2.57
Ege
%
ton/yıl
%
3.72
2.75
(ii) elektrik kaynaklı
0.98
Konut: kişibaşı CO2
1.03
%49.0
0.41
%73.2
2.20
%85.9
1.24
%53.0
II) Ulaşım: kişibaşı CO2
1.07
%51.0
0.15
%26.8
0.36
%14.1
1.10
%47.0
Toplam Kişibaşı CO2
(Konut kişibaşı + Ulaşım kişibaşı)
2.10
0.56
2.56
2.34
Tablo 26’da örnek olarak alınmış çiftçi, memur, işçi ve öğretmen profillerinin
CO2 salımları özetlenmiştir. Seçilmiş örneklerin yer aldıkları harcama
grubunun ortalama özellikleri bu kişilerin bireysel özelliklerinden farklılık
gösterebilir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
71
A grubuna bakıldığında Güneydoğu’da yaşayan çiftçinin Karadeniz’de
yaşayan çiftçiye göre daha yüksek olan ısıtma, sıcak su, yemek pişirme ve
aydınlatma ihtiyacı sonucu CO2 salımının daha fazla olduğu görülmektedir.
Ulaşımda ise Tablo 24’den görülebileceği gibi Karadenizli çiftçi daha
hareketli olduğu için ulaşımdan kaynaklanan salımları daha fazla olmaktadır.
B grubunda örnek olarak ele alınan iki memurun da toplam kişibaşı
salımları aynı düzeyde çıkmıştır. Doğu Anadolu’daki memurun ısınma,
sıcak su, yemek pişirme ve aydınlatma için hanebaşı enerji tüketimi Doğu
Anadolu’nun soğuk iklimi de hatırlandığında doğal olarak yüksek olmakta,
ancak bu hanede 6 kişi yaşadığı için kişibaşı salımlar düşük kalmaktadır.
Marmara’da yaşayan memurun ulaşımdan kaynaklanan kişibaşı CO2
salımları Doğu Anadolu’dakinin üç katı kadar olduğu görülmüştür. Sonuçta
farklı bölgelerdeki iki memur da aynı kişinaşı salım düzeyine ulaşmaktadır.
C grubu için ortaya çıkan tablo bölgesel farklılıkları çarpıcı bir biçimde
vurgulamaktadır. Akdeniz’in ılıman ikliminde konut ve su ısıtma ihtiyacı
görece çok daha az olduğu için yakıt kullanımı ve CO2 salımları da çok
düşük kalmaktadır. D grubunda ise Ege’de yaşayan öğretmenin haneden
kaynaklanan kişibaşı CO2 salımları toplamın % 53.9, ulaşımdan kaynaklanan
salımları ise % 46 mertebesindedir. Buna karşılık Karadeniz’deki öğretmenin
toplam kişibaşı salımlarında yine en büyük etken hanedeki yakıt tüketimidir.
Tablo 26 incelendiğinde hanelerden salınan toplam CO2 salımına özellikle
özel aracı olmayan hanelerde en büyük katkının ısınma, sıcak su ve yemek
pişirme ihtiyacı için kullanılan yakıtdan geldiği gözlenmektedir. Bu etki
düşük gelir grubundaki profillerde daha baskın şekilde gözlenmektedir.
Farklı profillere sahip kişilerin salımları mikro düzeyde ayrıntılı olarak ele
alındığında öncelikle elektrikli ev aletlerinin daha yeni ve verimli modeller
ile değiştirilmesine yönelik hem tüketiciyi hem de üreticileri yönlendirecek
önlemler alınmalıdır. Örnek olarak, henüz yaygın olarak kullanılmadığı
gözlenen bulaşık makinelerinin çevre dostu olması için kriterler ve bunlara
ait yaptırımların belirlenerek uygulanması, gelecekte milyonlarca hanenin
bir makineye sahip olacağı düşünüldüğünde, salımları aza indirgemek
açısından çok büyük etki yaratacaktır.
CO2 salımlarını azaltmaya yönelik politikaların gelir grupları bazında
farklılaştırılması gerektiğini göstermektedir. Ancak ilk aşamada alınabilecek
önlemler olarak görece temiz teknolojik seçeneklerin özendirilerek ticari
olarak erişilebilir hale getirilmesi, ayrıca harcama düzeyi yüksek kesimlerin
de özel araç yerine tercih edebileceği toplu taşımacılık çözümlerinin
geliştirilip uygulamaya konması gelmektedir. Bununla birlikte eskiyen
araçların enerji tüketimi açısından daha verimli olanlarla değiştirilmesi
ve çevre dostu araç kullanımının yagıınlaşması salımlar açısından önemli
etki yaratabilecektir. Bu gibi etkiler senaryolar çerçevesinde ayrıntılı olarak
incelenmiştir.
72
c. Salım Azaltıcı Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Bu kısımda, gerçek hayattan kesitler olarak sunulan örnek ailelerin günlük
yaşam tarzlarında konfordan ödün vermeden kolayca yapabilecekleri bazı
değişikliklerin salımları üzerine etkileri incelenmiştir.
Aydınlatma:
Enerji verimli ampuller birim zamanda normal ampullerin ortalama %70’i
daha az enerji tüketmekte dolayısıyla ortalama %70 daha az CO2 salımına
neden olmaktadır. Dolayısıyla bir adet normal ampulün bir adet enerji
verimli lamba ile değiştirilmesi durumunda bir yıl boyunca 46.20 kg daha
az CO2 salımına neden olunmaktadır. Florasan lambalar ise birim zamanda
normal ampullerin ortalama %33’ü daha az enerji tüketmekte dolayısıyla
ortalama %33 daha az CO2 salımına neden olmaktadır. Bu durumda bir
adet normal ampulün daha enerji dostu olan bir adet florasan lamba ile
değiştirilmesi durumnda bir yıl boyunca 24.22 kg daha az CO2 salımına
neden olunmaktadır.
Bu durumda tüm ailelerin ampüllerini enerji verimli olanlar ile değiştirmesi
sonucu aydınlatma ihtiyacından kaynaklanan yıllık CO2 salımı %55 düşerek
877.12 kg daha az olmaktadır. Karşılaştırmalı durum Tablo 27’de verilmiştir.
Tablo 27. AYDINLATMADA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM
(i) Aydınlatma alışkanlıkları
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Mevcut Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ampul
Enerji
tasarruflu
ampul
adet
5
5
5
saat/gün
6
4
6
adet
1
1
2
saat/gün
3
3
3
A: < 800 TL/ay
2
1
6
4
2
4
3
1
2
2
5
4
3
3
4
4
B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay
Çiftçi
Tasarruflu Durum
 
Memur
 
D: >1800 TL/ay
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ampul
Enerji
tasarruflu
ampul
adet
 
 
 
saat/gün
 
 
 
adet
saat/gün
Ege
 
 
 
 
 
 
 
Ege
 
6
6
7
3
3
3
8
5
5.50
3.83
5.14
4.00
3.67
2.67
4.00
3.50
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
73
(ii) Aydınlatma kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
Mevcut Durum
 
Ampul
Enerji tasarruflu ampul
TOPLAM
Tasarruflu Durum
 
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
329.13
219.42
329.13
9.83
9.83
19.67
338.96
229.25
348.8
Ege
87.77
21.94
263.30
39.33
9.83
19.67
26.22
57.36
39.33
97.6
41.61
289.52
57.36
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
Ampul
Enerji tasarruflu ampul
108.16
75.32
117.92
39.33
36.09
26.25
104.88
57.36
TOPLAM
108.16
75.32
117.92
39.33
36.09
26.25
104.88
57.36
Isıtma/Soğutma:
Tavan fanları birim zamanda klimaların ortalama %91’i daha az enerji
tüketmekte dolayısıyla %91 daha az CO2 salımına neden olmaktadırlar.
• Eğer Egeli öğretmen ailesi klima yerine daha enerji verimli olan tavan
fanı ile soğutma yapmayı tercih etseydi yaz dönemi olarak kabul edilen
üç ay boyunca soğutma ihtiyacı dolayısıyla ortaya çıkan CO2 salımı %91
oranında düşerek 60.48 kg daha az olacaktı.
• Akdenizli işçi ailesi ise günde 4 saat tavan fanı kullanmaktadır. Eğer
kullanım süresini yarıya indirse CO2 salımındaki azalmaya katkısı 6.30
kg/yıl olacaktır.
Linyit kömürü kullanıldığında ortalama 101 t CO2/TJ miktarında salım
meydana gelirken bu rakam doğalgaz kullanıldığında yaklaşık yarıya
düşerek 56.1 t CO2/TJ olmaktadır.
• Ortam ısıtması için yoğun olarak kömür kullanan haneler doğalgaz
kullanabilseydi; aynı ısıyı elde etmek için Güneydoğulu çiftçi ailesi
2979.59 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 2832.70 kg ve Karadenizli
öğretmen ailesi 2538.93 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı.
• Öte yandan bu aileler ortam ısıtması için %10 daha az kömür tüketimi
sağlayacak yalıtım ve tasarruf önlemlerini alabilseydi; Güneydoğulu
çiftçi ailesi 738.92 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 637.00 kg ve
74
Karadenizli öğretmen ailesi 560.56 kg daha az CO2 salımına neden
olacaktı.
Isıtma/Soğutmada klimadan tavan fanına ve kömürden doğalgaza
geçiş sonrası kullanım alışkanlıkları ve CO2 salımları mevcut durumla
karşılaştırmalı olarak Tablo 28’de verilmiştir.
Tablo 28. ISITMA/SO�UTMADA MEVCUT VE TASARRUFLU DURUM
(i) Kömür/doğalgaz tüketimi ve klima/fan kullanımı
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Mevcut Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
Kömür tüketimi
ton/yıl
2.63
1.00
2.50
 
1.00
 
2.24
0.79
Doğalgaz
harcaması
TL/yıl
 
 
 
800.00
 
 
 
 
Klima kullanımı
saat/
gün
 
 
 
 
 
 
 
2.00
Kömür yerine doğalgaz,
klima yerine tavan fanı
kullanıldığı durum  
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Doğu
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Ege
Kömür tüketimi
ton/yıl
 
1.00
 
 
1.00
 
 
0.79
Doğal gaz
harcaması
TL/yıl
969.00
 
921.00
800.00
 
 
825.00
 
Tavan fanı
kullanımı
saat/
gün
 
 
 
 
 
 
 
2.00
(ii) Isıtma/Soğutma kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
A: < 800 TL/ay
Mevcut Durum
Çiftçi
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Kömür
Doğalgaz
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Memur
İşçi
Öğretmen
Doğu
Anad.
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
6701.24 2548.00 6370.00
2548.00
5707.52 2012.92
3072.57
Klima
TOPLAM
Ege
66.78
6701.24 2548.00 6370.00 3072.57 2548.00
5707.52 2079.70
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
75
A: < 800 TL/ay
Kömür yerine doğalgaz,
klima yerine tavan fanı
kullanıldığı durum 
Çiftçi
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Kömür
Doğalgaz
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Memur
İşçi
Öğretmen
Doğu
Anad.
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
2548.00
3721.65
2548.00
3537.30 3072.57
Ege
2012.92
3168.59
Tavan fanı
TOPLAM
6.30
3721.65 2548.00
3537.3 3072.57
2548
3168.59 2019.22
Sıcak su:
Elektrikli su ısıtıcıları (banyo) ortalama 1590g/saat CO2 salmaktadırlar.
Akdenizli işçi ailesi dışındaki tüm ailelerin elektrikli ısıtıcı kullanarak sıcak
su elde ettiğini varsayarsak,
• duş alma sürelerini yarıya indirmeleri durumunda yıllık salımlarda
Güneydoğulu çiftçi ailesi 20.35 kg, Karadenizli çiftçi ailesi 101.76 kg,
Doğu Anadolulu memur ailesi 58.51 kg, Marmaralı memur ailesi 29.26
kg, İç Anadolulu işçi ailesi 97.52 kg, Karadenizli öğretmen ailesi 101.76
kg, Egeli öğretmen ailesi 76.32 kg daha az CO2 salımına neden olacaktır.
• Düşük akımlı verimli duş başlıkları kullanılan su oranını neredeyse
yarıya indirmekte olup klasik duş başlıkları 15-20lt/dk su akıtırken
düşük akımlı duş başlıkları 9-10 lt/dk akıtmaktadır (Öztürk M., 2004.
“Evinizde %50 Daha Az Enerji ve Su Tüketmek İster misiniz?” Yıldız
Teknik Üniversitesi). Dolayısıyla sıcak su için harcanan yakıt ortalama
1/2 oranında azalmakta, bu durum da her birey için duş ihtiyacına
yönelik su ısıtmasından kaynaklanan yıllık CO2 salımının yarıya
düşmesine neden olmaktadır.
• Çamaşır makineleri ortalamada yaklaşık 318 g/saat CO2 salmaktadır.
Haftada 5 saat çamaşır makinesini kullanan kalabalık aileler (Doğu
Anadolu’daki memur, İç Anadolu’daki işçi aileleri) çamaşır makinesini
tam dolu çalıştırarak kullanma zamanını yarıya indirebilse CO2 salımları
da yarıya inerek her bir aile için yılda 66.25 kg daha az olmaktadır.
• Bulaşık makineleri 702.25 g/saat CO2 salmaktadırlar. Bulaşık makinesini
haftda 4 saat çalıştıran İç Anadolulu işçi ailesi tam dolu çalıştırarak
kullanma zamanını 1 saat azaltabilse CO2 salımları yılda 35.11 kg daha az
olmaktadır.
Elektrikli su ısıtma ihtiyacı ve CO2 salımlarını kapsayan karşılaştırmalı
durum Tablo 29’da verilmiştir.
76
Tablo 29. ELEKTRİKLİ SU ISITMADA MEVCUT VE TASARRUFLU
DURUM
(i) Duş alma, çamaşır ve bulaşık yıkama alışkanlıkları
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Mevcut Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Yaz dönemi
(Haziran-Eylül)
Duş
Ege
adet /
kişi ay
8
30
15
15
30
15
30
30
dakika /
kişi duş
8
8
8
8
8
8
8
8
4
15
4
4
8
15
15
15
8
8
8
8
8
8
8
8
adet /
Kış dönemi (Ekim- kişi ay
Mayıs) Duş
dakika /
kişi duş
Çamaşır Makinesi
saat/
hafta
2
5
2
5
1
3.5
1
Bulaşık Makinesi
saat/
hafta
1
 
 
4
 
3.5
0.6
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Tasarruflu Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz  Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Duş alma sıklığı
Ege
adet /
kişi ay
8
30
15
15
30
15
30
30
dakika /
kişi duş
4
4
4
4
4
4
4
4
Kış dönemi
(Ekim-Mayıs)
adet /
kişi ay
4
15
4
4
8
15
15
15
dakika /
kişi duş
4
4
4
4
4
4
4
4
Çamaşır
Makinesi
saat/
hafta
2
2.50
2
2.50
1
3.50
1
Bulaşık
Makinesi
saat/hafta
1
 
 
3
 
3.50
0.60
Yaz dönemi
(HaziranEylül)
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
77
(ii) Elektrikli su ihtiyacı kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
Mevcut Durum
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Doğu
Anad.
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Ege
Yaz Dönemi Duş
20.35
101.76
76.32
38.16
127.20
101.76
76.32
Kış Dönemi Duş
20.35
101.76
40.70
20.35
67.84
101.76
76.32
Çamaşır Makinesi
53
132.50
53
132.50
92.75
26.50
Bulaşık Makinesi
35.11
122.89
21.07
419.16
200.21
TOPLAM
Tasarruflu Durum
40.7
291.63
26.50
140.45
249.52
111.51
467.99
26.5
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Doğu
Anad.
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Ege
Yaz Dönemi Duş
10.18
50.88
38.16
19.08
63.60
50.88
38.16
Kış Dönemi Duş
10.18
50.88
20.35
10.18
33.92
50.88
38.16
Çamaşır Makinesi
53
66.25
53
66.25
92.75
26.50
Bulaşık Makinesi
35.11
122.89
21.07
317.4
123.89
TOPLAM
20.36
189.87
26.50
105.34
124.76
82.26
269.11
26.5
Yemek Pişirme:
Bir büyük tüp yaklaşık 35 kg CO2 salımına neden olmaktadır.
• Yılda 36 adet büyük tüp kullanan Karadenizli çiftçi ailesinin 3 tüp daha
az kullanması durumunda yılda 105 kg salım azaltacağı açıktır. Bunu
gerçekleştirmek yiyecek ve içeceklerin hazırlanmasında süreleri azaltacak
önlemlerle pekala mümkündür. Tablo 30’da mevcut ve tasarruflu duruma
ilişkin alışkanlıklar ve CO2 salımları verilmiştir.
78
Tablo 30. BÜYÜK TÜP KULLANIMINDA MEVCUT VE TASARRUFLU
DURUM
(i) Tüp kullanım alışkanlıkları
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Mevcut Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Büyük tüp
kullanımı
adet /yıl
12
36
12
 
6
5
15
21
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Tasarruflu Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Büyük tüp
kullanımı
adet /yıl
Ege
12
33
12
 
6
5
Ege
15
21
(ii) Tüp Kullanımı kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
Mevcut Durum
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Doğu
Anad.
Marmara
İç
Anadolu
Akdeniz Karadeniz
420.71 1262.12
420.71
0
210.35
175.29
Büyük tüp
Tasarruflu Durum
736.24
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz
Anadolu
Doğu
Anad.
420.71 1156.94
420.71
Büyük tüp
525.88
Ege
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
0
210.35
175.29
525.88
Ege
736.24
Elektronik Aletler:
• Televizyonlar düğmesinden kapatılmak yerine stand by konumunda
bırakıldığında ortalama 5g/saat CO2 salımına neden olmaktadırlar.
Eğer Karadenizli öğretmen ailesi televizyonunu standby konumunda
bırakmak yerine düğmesinden kapatmayı tercih etseydi bir yıl boyunca
32.91 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı.
• Plazma televizyonlar, normal televizyonlardan ortalama %52 daha
fazla CO2 salımına neden olmaktadırlar. LCD televizyonlar ise plazma
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
79
televizyonlardan ortalama %25 daha az, normal televizyonlardan ise
ortalama %36 daha fazla CO2 salmaktadır. Bu durumda Egeli öğretmen
ailesi plazma teknolojisi yerine LCD tercih etseydi bir yıl boyunca 41.69
kg daha az CO2 salımına neden olacaktı.
• Masaüstü bilgisayarlar dizüstü bilgisayarlara oranla yaklaşık 5 kat daha
fazla elektrik tüketimine sebep olmakta, dolayısıyla CO2 salımları da aynı
oranda yüksek olmaktadır. Günde 3 saat masaüstü bilgisayar kullanan
memur aileleri dizüstü bilgisayara geçse herbirinin CO2 salımı yılda
101.48 kg azalacaktır.
Tablo 31’de televizyon ve bilgisayar kullanımına ilişkin alışkanlıklar ve CO2
salımları karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Tablo 31. TELEVİZYON VE BİLGİSAYAR KULLANIMINDA MEVCUT VE
TASARRUFLU DURUM
(i) Televizyon ve bilgisayar kullanım alışkanlıkları
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Mevcut Durum
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
Tüplü TV
saat/gün
4
3
7
5
 
2
6
 
LCD TV
saat/gün
 
 
 
 
6
 
 
 
Plazma TV
saat/gün
 
 
 
 
 
 
 
3
TV Stand-by konum saat/gün
 
 
 
 
 
 
18
 
Masaüstü Bilgisayar saat/gün
 
 
3
3
 
 
 
Dizüstü bilgisayar
 
1
 
 
4
4
1
saat/gün
Plazma yerine LCD televizyon,
masaüstü yerine dizüstü
bilgisayar kullanıldığı durum
 
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Ege
Tüplü TV
saat/gün
4
3
7
5
 
2
6
 
LCD TV
saat/gün
 
 
 
 
6
 
 
3
Plazma TV
saat/gün
 
 
 
 
 
 
 
 
TV Stand-by konum
saat/gün
 
 
 
 
 
 
 
 
 
1
3
3
4
 
4
1
Masaüstü Bilgisayar saat/gün
Dizüstü bilgisayar
80
saat/gün
(ii) Televizyon ve bilgisayar kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
Mevcut Durum
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
Tüplü TV
saat/gün
LCD TV
saat/gün
Plazma TV
saat/gün
105.32
78.99
184.31
131.65
52.66
164.57
32.91
Masaüstü Bilgisayar saat/gün
123.42
saat/gün
TOPLAM
Tüplü TV
saat/gün
LCD TV
saat/gün
Plazma TV
saat/gün
123.42
7.31
105.32
Plazma yerine LCD
televizyon, masaüstü
yerine dizüstü bilgisayar
kullanıldığı durum 
157.98
245.75
TV Stand-by konum saat/gün
Dizüstü bilgisayar
Ege
86.3
29.26
307.73
255.07
275.01
52.66
29.26
7.31
220.15
171.88
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Doğu
Karadeniz
Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz
Anadolu
Anadolu
105.32
78.99
184.31
131.65
0
52.66
245.75
0
Ege
157.98
122.88
TV Stand-by konum saat/gün
Masaüstü Bilgisayar saat/gün
Dizüstü bilgisayar
TOPLAM
saat/gün
105.32
7.31
21.94
21.94
29.26
86.3
206.25
153.59
275.01
52.66
29.26
7.31
187.24
130.19
Yukarıdaki senaryo analizlerinden seçilmiş hanelerde yaşam konforunu
azaltmayacak minimal değişikliklerin dahi salımların azaltılmasına ne kadar
önemli miktarda katkıda bulunduğu görülmektedir (bkz Tablo 32).
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
81
Tablo 32. YAŞAM TARZI DE�İŞİKLİKLERİNİN GETİRECE�İ CO2 SALIM
AZALTIMLARI (kg/yıl)
A: < 800 TL/ay
B: 801-1300 TL/ay
C: 1301-1800 TL/ay
D: >1800 TL/ay
Çiftçi
Memur
İşçi
Öğretmen
Güneydoğu
Karadeniz Doğu Anad. Marmara İç Anadolu
Anadolu
Aydınlatma
Akdeniz
Karadeniz
Ege
230.8
153.93
230.88
0
61.51
15.36
184.64
0
2979.59
0
2832.7
0
0
0
2538.93
60.48
20.34
101.76
124.76
29.25
198.88
0
101.76
76.32
Yemek Pişirme
0
105.18
0
0
0
0
0
0
Televizyon/PC
0
0
101.48
101.48
0
0
32.91
41.69
3230.73
360.87
3289.82
130.73
260.39
15.36
2858.24
178.49
Isıtma/Soğutma
Sıcak Su
TOPLAM
Anket yapılan 2422 hane arasında A grubundaki hanelerin oranı %55.8, B
grubundakilerin %24.6, C grubundakilerin %10.8 ve D grubundakilerin
oranı ise %8.8 dir. Aynı oranlar kullanılarak Türkiye genelinde toplam 18
milyon hane üzerinden yapılan hesaplama sonuçlarına göre A grubunda
18.04, B grubunda 7.57, C grubunda 0.27 ve D grubunda 2.41 milyon ton
CO2 salım azaltımı gerçekleşmektedir. Türkiye toplamında sadece yukarıda
incelenen kalemlerde 28.28 milyon ton CO2 azaltım potansiyeli olduğu
görülmektedir. Bu potansiyelin özellikle ısıtma/soğutma gereksinimleri
nedeniyle ortaya çıkan CO2 salımında en yüksek olduğu görülmektedir.
Bu nedenle özellikle enerji tasarrufunu gerçekleştirecek yalıtım ve tasarım
özelliklerini zorlayan yönetmeliklerin uygulanması, enerji kullanımında
tasarrufun özendirilmesi ve tüketicilere görece temiz yakıtların sunumu
kamu politikaları arasında öncelikli yer almalıdır.
Ulaşımda CO2 salımlarının kullanılan şehiriçi ve şehirdışı ulaşım
seçeneklerine çok bağlı olduğu görülmektedir. Örneğin Marmara’daki
memur araba sahibi olmasına rağmen şehiriçi ulaşımda otobüs kullanmakta
ve bu nedenle şehiriçi CO2 salımları çok düşük olmaktadır. Buna karşılık
aynı yaşta ve motor hacminde araca sahip İç Anadolu’daki işçi toplutaşıma
araçları yerine kendi arabasını kullandığı için çok daha yüksek CO2 salımına
yol açmaktadır. Şehirdışı yolculuklarda her iki kişi de özel araçlarıyla
birbirine yakın mesafe gitmektedir. Ancak İç Anadolu’daki işçi uçakla
yurtdışı seyahat de yaptığı için Marmara’daki memura göre iki kat daha
fazla salım yapmaktadır. Bu sayede İç Anadolu’daki işçinin toplam salımları
içerisinde ulaşımın payı %51e ulaşmaktadır. Eğer İç Anadolu’daki işçi
şehiriçi ulaşımda arabası yerine otobüs kullansaydı yılda 406 kg yerine 16 kg
salıma neden olacaktı. Veya yeni teknoloji hibrid araç kullanmaya başlasaydı
yaklaşık 2/3 oranında azalarak 406 kg yerine 135 kg olacaktı. Dolayısıyla
82
şehiriçi toplutaşımacılığın yaygınlaştırılması, hibrid araçların vergi indirimi
vb mekanizmalarla özendirilmesi CO2 azaltımı açısından büyük önem
taşımaktadır. Son zamanlarda rekabet nedeniyle ucuzlayan ve kullanımı
yaygınlaşan uçak yolculuklarının CO2 salımlarına büyük etkisi olmaktadır.
Örneğin Ege’deki öğretmenin ulaşımdan kaynaklanan salımlarının içinde
yurtiçinde yaptığı 9 saatlik uçak yolculuklarının payı %61 seviyesindedir.
Oysa aynı mesafe trenle katedilseydi uçak ile 618 kg CO2 yerine 53 kg CO2
ortaya çıkacaktı. Türkiye’nin şehirlerarası raylı sistemlerini yenileme ve
geliştirme zamanı gelmiştir.
Sonuç
Bu kitapta, okuyucuların iklim değişikliğinin temel nedeni olarak bilinen
küresel CO2 salımlarına Türkiye’nin katkısını AB ülkeleriyle karşılaştırmalı
bir şekilde incelemeleri, Türkiye’de salımların sektörel ve coğrafi dağılımları
hakkında bilgi edinmeleri, ulusal salımlara kendi bireysel katkılarının
bileşenlerini ve görece büyüklüklerini görmeleri ve bunun ötesinde iklim
değişikliğini önlemede kişisel olarak yapabilecekleri ile bunların yaratacağı
etkilerin ne kadar önemli olduğunu değerlendirmeleri için bir fırsat
yaratılmaya çalışılmıştır.
Türkiye kişibaşı CO2 salımları düşük, ancak salım yoğunlukları yüksek bir
ülkedir. 2006 yılı CO2 salım değerleri kıyaslandığında Türkiye toplam salım
hacmi sıralamasında 30 Avrupa ülkesi arasında yedinci sırada yer alırken
kişibaşı salım sıralamasında sondan bir önceki sıradadır. Salım yoğunlukları
bakımından karşılaştırıldığında, eski Doğu Blok ülkelerinden sonra 0.68 kg
CO2/Euro değeri ile GSYH başına salım sıralamasında sekizinci sırada yer
alan Türkiye, nihai enerji tüketimi başına salımlarda benzer şekilde 4.12 ton
CO2/Tep değeri ile dokuzuncu sıradadır.
Yüksek salım yoğunlukları ülke ekonomileri ve çevre için bir tehdit
oluşturma potansiyeli taşır. Bu tehdidin önlenebilmesi için salım
yoğunluklarını düşürücü politikaların geliştirilmesi ve uygulanması
sağlanmalıdır. Bu çerçevede enerji verimliliğinin arttırılması, enerjinin
rasyonel kullanımı ve tasarruf sağlanması, elektrik enerjisi üretiminde,
tüm ürün ve hizmet üretimlerinde çevre dostu yeni teknolojilerin ve
yaklaşımların yaygınlaştırılması için özendirici politikaların uygulamaya
konması ve ayrıca mevcut veya yeniden tasarlanabilecek yaptırımların
üzerine gidilmesi gereklidir. Kitapta anlatıldığı üzere Çek Cumhuriyeti
benimsediği bir dizi politika ile salım yoğunluklarını on yıllık bir süre
içerisinde önemli ölçüde azaltabilmiştir. Burada öncelikle yakıt fiyatlarında
ve diğer alanlarda sübvansiyonlar kalkmış, böylece girdi maliyetleri
yükselerek verimlilik artışı için itici güç oluşturmuştur. Çek Cumhuriyeti’nin
bu eğilimi sürdürmesi durumunda salım yoğunluklarında Türkiye’nin altına
inmesi beklenebilir.
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
83
Türkiye’deki toplam CO2 salımı coğrafi bölgeler bazında farklılıklar
göstermektedir. Bu farklılıklar bölgelerin iklimsel, demografik ve yapısal
özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Anket verilerine göre ulaşım kaynaklı
kişibaşı yıllık salım miktarları Ege Bölgesinde 313 kg, İç Anadolu Bölgesinde
285 kg, Marmara Bölgesinde 266 kg, Karadeniz Bölgesinde 256 kg, Akdeniz
Bölgesinde 219 kg, Doğu Anadolu Bölgesinde 185 kg, Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde 133 kg dır. Buradan da görülebileceği gibi ekonomik faaliyetlerin
ve gelir düzeyinin yüksek olduğu Batı Anadolu’da salımlar daha yüksek
olmaktadır. Şehirlerarası yolculuklardan kaynaklanan bölgesel kişibaşı CO2
salımlarında özel araçların katkısı Batı bölgelerinde Doğu’ya göre 2-3 kat
fazladır.
Ulaşım sektöründe toplu taşımacılığın özendirilmesini ve
yaygınlaştırılmasını sağlayacak; kaliteli, kolay ve ucuz toplu taşım için
altyapının geliştirecek önlemler merkezi ve yerel yönetimler tarafından
öncelikle alınmalıdır. Araçlarda salımları azaltıcı teknolojik gelişmeleri
destekleyen ve uygulamayı sağlayan düzenlemeler yapılmalı, enerji
verimliliği düşük eski model binek ve nakli araçların hurdaya çıkartılarak
yeni teknoloji yüksek verimli araçlarla değiştirilmesini sağlayacak
düzenlemeler yapılmalıdır. Sivil havacılıktan kaynaklanan salımlar
izlenirken, Dünya’daki gelişmeler ve uygulamalara ileride nasıl uyum
sağlanacağı ilgili mercilerin gündeminde olmalıdır.
Elektrik üretiminde Türkiye yenilenebilir enerji seçeneklerini daha fazla
kullanarak salımlarını azaltabilir. Zaman içinde fosil yakıt rezervlerinin
azalacağı ve fiyatlarının artacağı bir ortamda Türkiye, artan elektrik
ihtiyacını karşılayabilmek için nükleer enerjiye yönelmek durumunda
kalabilir. Bu seçenek elektrik üretiminde CO2 salım yoğunluğunu azaltmada
faydalı olacaktır.
Anket verilerine göre konutlarda enerji tüketiminden kaynaklanan kişibaşı
yıllık salım miktarları İç Anadolu Bölgesinde 1914 kg, Doğu Anadolu
Bölgesinde 1849 kg, Karadeniz Bölgesinde 1839 kg, Marmara Bölgesinde
1705 kg, Ege Bölgesinde 1682 kg, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 1231
kg, Akdeniz Bölgesinde ise 1075 kg dır. Bu durumda ev yaşamından
kaynaklanan CO2 salımları en düşük Akdeniz, en yüksek İç Anadolu
bölgesinde olmaktadır. Güney’den Kuzey’e giderken artan CO2 salımlarında
iklimin belirleyici rolü bulunmaktadır.
AB sürecinde Türkiye’nin uyum sağlayacağı yönetmelik ve normları
sayesinde konutlarda ve elektrikli ev aletlerinde enerji verimliliğinin artması
ve salım artış hızlarının düşmesi beklenmelidir. Yaşam tarzı değişikliklerinin
salımlar üzerine yaratacağı etkinin ülkenin toplam salımları gözönüne
alındığında küçük görünebilir. Ancak bireysel alışkanlıklardan doğan bu
küçük kazanımların kitlesel uygulaması önemli bir salım azaltma potansiyeli
ortaya çıkarmaktadır. Örneğin verimli duş başlıkları ve tasarruflu ampüller
84
kullanmak, televizyonu geceleri düğmesinden kapatmak, çamaşır ve bulaşık
makinelerini tam dolulukta kullanmak gibi ev hayatında konfordan ödün
vermeden kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar ile hanebaşı
yılda 250–300 kg salım azaltımı gerçekleştirilebilir. Buna ek olarak yakıt
değişiklikleri de gerçekleştirilebilirse 18 milyon haneli Türkiye’de 28.28
milyon ton CO2 azaltılabilir. Bu rakam 2006 yılı toplam salımlarının yaklaşık
%10una denk gelmektedir.
Evlerde ısınma, sıcak su ve yemek pişirme amaçlı kullanılan yakıt tüketimi
ve ulaşımda tercih edilen vasıta önemli salım kaynaklarını oluşturmaktadır.
Burada salımların azaltılmasına yönelik politikaların geliştirilmesi, bireylere
“temiz” seçeneklerin sunulması sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek
olacaktır. Bu çerçevede ısınma için kömürün ikame edilmesi, binaların
yalıtım, ısıtma sistemini yenileme ve su ısıtmada güneş enerjisi sistemlerini
kurma vb. gibi küçük projelere destek ve teşviklerin verilmesi, şehir içi
ulaşımda toplu taşıma alternatiflerinin hizmete hazır hale getirilmesi
önem kazanmaktadır. Bu seçeneklerin kullanımı özendirilmeli veya
bireysel alışkanlıkları şekillendirmek için dünyada benzeri de bulunan;
şehir girişlerinde park alanları ve toplutaşım imkânları getirilerek şehir
merkezlerine araba girişlerinin ücretlendirilmesi ve özel araç ile otoyollarda
tam kapasitede (4 veya 5 kişi) seyahat ederken ayrıcalıklı şeritten hızla
ilerleme imkânının sağlanmasına benzer uygulamaların tasarlanıp
yürürlüğe konması etkin olacaktır.
CO2 salımlarını başarıyla sınırlayan ülkeler bu konuya bütünleşik politikalar
ile yaklaşmaktadır. Türkiye’nin de enerji-çevre ve ekonomi etkileşimini göz
önüne alan uzun önemli politikalarını bir an önce belirlemesi, bu çerçevede
yeni ve yenilenebilir enerji üretiminin yaygınlaşması için önlemleri alması ve
geniş kapsamlı bir sürdürülebilir kalkınma planlaması yapması gereklidir.
Yenilenebilir enerji teknolojileri kullanımında Türkiye geniş potansiyelini
henüz yeterince değerlendirememiştir.
Kitabı bitirmeden sera gazı salımlarını azaltmada özel sektörün ve
belediyelerin de önemli bir rolü olduğunu vurgulamak gerekir. Sosyal
sorumluluk bilinci ile hareket ederek sürdürülebilir kalkınma kavramını
vizyonu içine alan, üretimde çevre dostu teknolojilere ağırlık vererek
salımları kaynağında, daha ortaya çıkmadan azaltan, atık sorununa çözüm
getiren vizyoner şirketler, ve yerel yönetimler dünyanın hepimiz için
yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmasını önlemekte etkin olacaklardır.
Küresel ısınma olgusu etkilerini beklenenden de hızlı bir şekilde gösteriyor.
Sorumlu bireyler olarak geleceğimizi hep birlikte ve özveri ile kurtarabiliriz.
Yaşanabilir, nefes alınabilir bir Dünya için.....
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
85
EKLER
Şekil Ek-1. CO2 SALIMI/KİŞİ – GSYH/KİŞİ
Kişibaşı CO2 Salımı
Küme-1
Lüksemburg
Küme-2
Çek Cumh.
Estonya
Belçika
Almanya
Kıbrıs Rum Kesimi
Yunanistan
Avusturya
Finlandiya
İrlanda
Danimarka
Hollanda
İngiltere
Küme-3
Polonya
Slovenya
Slovekya
Bulgaristan
Malta
Portekiz
Macaristan
İtalya
İspanya
Fransa
İsviçre
Küme-4
Romanya
Litvanya
Türkiye
Letonya
Küme-4
İsveç
Küme-3
Küme-2
Kişibaşı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
86
Norveç
Küme-1
Şekil Ek-2. CO2 SALIMI/NİHAİ ENERJİ – GSYH/ NİHAİ ENERJİ
CO2 Salımı/Nihai Enerji Tüketimi
Küme-1
Bulgaristan
Estonya
Polonya
Malta
Yunanistan
Küme-2
Çek Cumhuriyeti
Romanya
Türkiye
Kıbrıs Rum kesimi
Küme-3
Slovekya
Slovenya
Macaristan
Litvanya
Almanya
İtalya
İspanya
Portekiz
Hollanda
Belçika
İngiltere
Danimarka
İrlanda
Küme-4
Finlandiya
Letonya
Avusturya
Lüksemburg
Fransa
İsveç
Norveç
İsviçre
Küme-3
Küme-2
Küme-1
Küme-4
Nihai Enerji Tüketimi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
CO2 Salımı/Nihai Enerji Tüketimi
Şekil Ek-3. CO2 SALIMI/NİHAİ ENERJİ – GSYH/KİŞİ
Küme-1
Estonya
Malta
Polonya
Bulgaristan
Yunanistan
Küme-2
Çek Cumhuriyeti
Romanya
Türkiye
Kıbrıs Rum Kesimi
Küme-3
Slovekya
Portekiz
Slovenya
Macaristan
Litvanya
Almanya
İtalya
İspanya
Belçika
İngiltere
Danimarka
İrlanda
Hollanda
Küme-4
Letonya
Avusturya
Fransa
Finlandiya
İsviçre
İsveç
Lüksemburg
Norveç
Küme-4
Küme-3
Küme-2
Küme-1
Kişibaşı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
Farkındalık ve Fark Yaratmak: Türkiye’nin CO2 Salımları
87
TEŞEKKÜR
Verilerin derlenmesinde, tablo ve grafiklerin hazırlanmasında verdikleri
katkılardan dolayı Gökşin Kavlak’a ve Kemal Sarıca’ya teşekkür ederiz.
88

Benzer belgeler