İNFAZ SİSTEMİMİZ İÇİNDE “AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARI”

Transkript

İNFAZ SİSTEMİMİZ İÇİNDE “AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARI”
İNFAZ SİSTEMİMİZ İÇİNDE “AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARI”
1. Giriş
İnfaz sistemimizin temel amacı ceza infaz kurumlarına gelen hükümlülerin topluma
tekrar kazandırılmasının sağlanmasıdır. Diğer bir ifadeyle; suç işleyen bireylerin, öncelikle suç
işleme nedenleri belirlenerek, bunların ortadan kaldırılması için eğitim ve psiko-sosyal
çalışmalar gerçekleştirmek ve hükümlünün tekrar suça yönelmesini önlemektir. Bu anlamda
infaz sistemimiz, bazı istisnalar dışında genel olarak hapis cezalarının infazını; kapalı ceza
infaz kurumlarında, açık ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde
yerine getirilecek şekilde düzenlemiş ve bu sistem içinde yer alan her bir kurumda
gerçekleştirilecek eğitim ve psiko-sosyal faaliyetlerden oluşan iyileştirme çalışmalarını ayrı
ayrı belirlemiş ve kapalı ceza infaz kurumda başlayan iyileştirme sürecinin açık ceza infaz
kurumlarında devamının sağlanması ile denetimli serbestlik tedbiri altında tamamlanması
planlanmıştır. Bu yazıda, açık ceza infaz kurumlarımdaki infaz rejimi ile bu kurumlardan
denetimli serbestlik sistemine geçiş konuları hakkında bilgi verilecektir.
2. Açık Ceza İnfaz Kurumları Kavramı
5275 sayılı Kanun’un 122’nci maddesi ile yürürlükten kaldırılan 647 sayılı Cezaların
İnfazı Hakkında Kanun’un 17’nci maddesinde; mahkumiyet süresinin 1/4’ünü iyi halli
geçirenlerin açık cezaevine ayrılabileceği belirtilmiş ve aynı Kanun’da 3193 sayılı Kanunla
yapılan değişiklik ile “açık cezaevi” sistemine ilave olarak “yarı açık cezaevi” sisteme dahil
edilmiştir.
Halen Yürürlükte bulunan Tüzük’ün 195’inci maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükten
kaldırılan Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair
Tüzük’te açık cezaevi; dıştan koruma ile görevli personeli bulunmayan ve firara karşı engelleri
olmayan cezaevleri, yarı açık cezaevi ise; dıştan koruma ile görevli personeli bulunmayan
ancak firara karşı engelleri olan cezaevleri olarak tanımlanmıştır.
Yarı açık cezaevi sistemi 4301 sayılı Kanun ile infaz sistemimizden kaldırılmıştır.
Açık ceza infaz kurumları; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Kanunun 14’üncü maddesinde; hükümlülerin iyileştirilmelerinde, çalıştırılmaları ve meslek
edindirilmelerine öncelik verilen, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan,
güvenlik bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimi ile yetinilen kurumlar olarak
tanımlanmıştır.
3.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarında Uygulanan İnfaz Rejimi Açık ceza infaz
kurumlarında uygulanan infaz rejiminde öne çıkan hususlar onbeş başlık altında
incelenebilir.
Bu kapsamda açık ceza infaz kurumlarında;
1. Firara karşı engeller ve dış güvenlik görevlisi bulunmamakta ayrıca güvenlik
bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimi ile yetinilmektedir.
2. İnfaz ve koruma görevlileri; firarların önlenmesi, asayiş ve disiplin sağlanması için
gözetim ve denetimle yükümlüdür.
3.Hükümlüler, ücretli telefonlarla serbestçe görüşme yapabilmektedirler.
4. Hükümlülere gönderilecek hediyelerin cins ve miktarını kurum müdürü
belirlemektedir.
5. Hükümlüler, ceza infaz kurumu görevlileri nezaretinde kamu kurumlarında
çalışabilmektedir.
6. Hükümlülerden istekli olanlar, kurum dışındaki eğitim, ağaçlandırma, çevre
düzenlemesi ve temizliği, doğal afetler sonrası yardım, tiyatro gibi sosyal-kültürel çalışmalar
ile spor karşılaşmalarına, aynı belediye veya büyükşehir belediyesi sınırları içinde idare ve
gözlem kurulu kararıyla, belediye veya büyükşehir belediyesi sınırları dışında, Bakanlık izni ile
katılabilmektedirler.
7. Hükümlülerin, kurum dışındaki yatarak tedavileri tedavi eden kurumun bulunduğu
yerdeki ceza infaz kurumunun iç güvenlik görevlilerinin gözetiminde ve hükümlü koğuşu
dışındaki bir bölümde yapılmaktadır.
8. Mazeret izni verilen hükümlüler, serbestçe izne gönderilmektedir.
9. Hükümlülere üç ayda bir özel izin verilmektedir.
10. Açık ceza infaz kurumları arasındaki nakiller ile kapalı ceza infaz kurumlarından
açık ceza infaz kurumlarına nakiller kurum görevlisi olmaksızın yapılmaktadır.
11. Kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından hükümlülere yapılan giyim ve kitap gibi
yardım ve bağışlar kurum müdürünün izniyle gerçekleştirilmektedir.
12. Açık görüşler sırasında, görsel ve yazılı basın mensupları hükümlülerin rızası
alınması koşuluyla ve Bakanlık izniyle haber amaçlı görüntü alabilmektedir.
13. Hükümlüler görüşlerini her zaman açık görüş şeklinde yapmaktadır.
14. Hükümlüler, kapalı ceza infaz kurumlarında bulundurabilecek eşyalara ek olarak
ceza infaz kurumunun güvenliğini tehdit etmemek ve kanuna aykırı olmamak koşuluyla cins
ve miktarı idari ve gözlem kurulu tarafından belirlenen giyim, gıda ve diğer eşyalarını koğuş
oda ve eklentilerinde bulundurabilmektedirler.
15. Hükümlüler örgün ve yaygın öğretimden yararlanmaktadırlar.
4. Açık Ceza İnfaz Kurumlarının İnfaz Sistemimiz İçindeki Yeri
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Ceza İnfaz
Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük ve Açık Ceza
İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği başta olmak üzere infaz mevzuatımız incelendiğinde,
açık ceza infaz kurumlarının infaz sistemimiz içinde ayrı bir yerinin olduğu görülmektedir.
Açık ceza infaz kurumları yukarıda belirtilen mevzuatta vurgulandığı üzere, hükümlülerin
yeniden topluma kazandırılmaları çalışmalarına ağırlık verilen ve bu amaçla meslek sahibi
olmayan hükümlülerin meslek sahibi olması, meslek sahibi olan hükümlülerin ise bu
mesleklerinin geliştirebilmesi için teorik ve pratik eğitim veren, aynı zamanda da psiko-sosyal
programlara ve çalışmalara, temel eğitim kurslarına, proje hazırlama eğitimlerine devam
eden kurumlar olarak görülmelidir.
Bu nedenle, açık ceza infaz kurumlarında sürdürülen ve her bir hükümlü için psikolog,
sosyal hizmet uzmanı ve öğretmen tarafından oluşturulan ve idare gözlem kurulu tarafından
da uygun bulunan meslek eğitim, temel eğitim ve psiko-sosyal programlara katılmak
zorundadır.
Yukarıda ifade edilen bu çalışmalar hükümlünün ihtiyacına göre yapılandırılmaktadır.
5.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarında Hapis Cezası Yerine Getirilecek Hükümlülerin
Belirlenmesi
Açık ceza infaz kurumunda hapis cezası yerine getirilecek hükümlüler iki ayrı şekilde
belirlenmektedir.
1. Hükümlünün Doğrudan Açık Ceza İnfaz Kurumunda Hapis Cezasının İnfazının
Tamamlanması
a. Doğrudan Açık Ceza İnfaz Kurumunda Hapis Cezası İnfaz Edilecek Olanlar
Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı
işlenen suçlar hariç olmak üzere;
a. Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm
olanların,
b. Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm
olanların,
c. Adlî para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,
d. 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi
tutulanların, cezaları doğrudan açık kurumlarda yerine getirilmektedir. Düzenlemede istisna
olarak sayılan terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ve cinsel
dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan hükümlü olanlar ise önce kapalı ceza infaz
kurumlarında hapis cezasının belli bölümünü yerine getirdikten sonra koşulların oluşması
halinde açık ceza infaz kurumuna ayrılabileceklerdir. Diğer yandan 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında mahkemelerce
verilen “zorlama hapis” kararları açık ceza infaz kurumunda infaz edilmeyecektir.
b. Doğrudan Açık Ceza İnfaz Kurumuna Gönderilecekler İçin Cumhuriyet
Başsavcılığınca Yapılacak İşlemler
Mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen ilam üzerinde yapılan incelemede;
a. Hapis cezasının süresi kasten işlenen suçlarda üç yıldan az,
b. Hapis cezasının süresi taksirle işlenen suçlarda ise beş yıldan az,
1.
Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapse çevirme kararı, olduğunun
anlaşılması halinde 5237 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun
19’uncu maddesine göre hükümlüye çağrı kağıdı gönderilecektir. Çağrı kağıdında; çağrı
kağıdını çıkan Cumhuriyet başsavcılığının adı, ilamın numarası, hükmü veren mahkemenin
adı, hükümlünün adı ve soyadı, hükümlünün adresi, cezanın nevi ve miktarı belirtildikten
sonra ilamın infaz için on günlük süre içinde Cumhuriyet başsavcılığına başvurması,
başvurmadığı takdirde 5275 sayılı Kanunun 19’uncu maddesine göre yakalama emri
hazırlanacağı belirtilmelidir.
Çağrı kağıdının hükümlüye tebliğ edildiği tarihten itibaren;
a. On gün içinde hükümlünün Cumhuriyet başsavcılığına başvurması ve 5237 sayılı
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 17’inci maddesi gereğince infazın
ertelenmesi talebinde bulunmaması,
b. On gün içinde hükümlünün Cumhuriyet başsavcılığına başvurması ve 5237 sayılı
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 17’inci maddesi gereğince infazın
ertelenmesi talebinde bulunması ve bu talebin Cumhuriyet başsavcılığınca kabul edilmemesi
halinde Cumhuriyet başsavcılığınca hükümlünün;
a. Ağır ceza merkez veya mülhakat Cumhuriyet başsavcılıkları, bağlı bulundukları ağır
ceza merkezi yargı çevresinde açık kurum bulunması hâlinde, doğrudan o yerde bulunan açık
kurumlara,
b. Ağır ceza merkezi yargı çevresinde açık kurum bulunmayan merkez veya mülhakat
Cumhuriyet başsavcılıkları hükümlülerin Bakanlıkça belirlenen listedeki açık kurumlardan
birine,
gönderilmesine karar verilmeli ve 2.9.2012 tarihli ve 28399 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği ekinde bulunan “Açık Ceza İnfaz
Kurumlarına Gönderme Tutanağı” düzenlenerek hükümlüye tebliğ edilmelidir. Cumhuriyet
başsavcılığı tarafından tebliğ kararı ve “Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Gönderme Tutanağı”,
tutanakta belirtilen açık ceza infaz kurumunun bağlı olduğu Cumhuriyet başsavcılığına
gönderilmelidir. Hükümlü on gün içinde kendisine tebliğ edilen “Açık Ceza İnfaz Kurumlarına
Gönderme Tutanağı”nda belirtilen açık ceza infaz kurumuna başvurması halinde hapis
cezasının infazına başlanmalıdır. Hükümlünün çağrı belgesinin kendisine tebliğ edildiği
tarihten itibaren on gün içinde Cumhuriyet başsavcılığına başvurmaması veya hükümlünün
çağrı belgesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde Cumhuriyet
başsavcılığına başvurması ancak “Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Gönderme Tutanağı”nın
düzenlendiği tarihten itibaren on gün içinde bu tutanakta belirtilen açık ceza infaz kurumuna
başvurmaması halinde hükümlü hakkında yakalama emri düzenlenmelidir. Kolluk tarafından
hükümlü yakalandığında hükümlünün yakalandığı il sınırları içinde;
a. Açık ceza infaz kurumu bulunması halinde bu kuruma gönderilmeli,
b. Açık kurum bulunmadığı takdirde, Bakanlıkça belirlenen açık kuruma gönderilmek
üzere bulunduğu yer kapalı kuruma alınmalıdır. Teslim alınan hükümlü 5275 sayılı Kanunun
58’inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işlemleri tamamlandıktan sonra en kısa süre içinde
açık kuruma nakledilmektedir.
Yangın, doğal afet veya hastalık gibi seyahat engeli oluşturabilecek bir sebeple on
günlük süre içerisinde açık kuruma teslim olamadığı anlaşılanlar, Cumhuriyet başsavcılığının
kararıyla açık kuruma gönderilebilecektir
2. Hükümlünün Cezasının Bir Bölümü Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz Edildikten
Sonra Kalan Cezasının İnfazının Açık Ceza İnfaz Kurumunda Tamamlanması
Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna
ayrılabilmesi için üç koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar; süre, iyi halli olma
ve açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya engel halin olmamasıdır.
a. Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Hapis Cezasının Belirli Bir Süresi Tamamlanmış
Olmalıdır.
Öncelikle; aşağıda sayılan istisnalar dışında, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlülerin toplam hapis cezalarının onda birini tamamlamış olmaları, ayrıca koşullu
salıverme tarihine yedi yıl ve daha az süre kalmış olması gerekmektedir.
Diğer ifade ile; aşağıda sayılan istisnalar dışında, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerden hapis cezalarının onda birini tamamlamayanlar veya hapis cezasını onda
birini tamamlamalarına rağmen koşulu salıverme tarihi yedi yıldan fazla olanlar açık ceza
infaz kurumuna ayrılamayacaklardır.
Bu ön süre koşulu gerçekleştikten sonra;
Müebbet hapis cezasına mahkûm olan hükümlülerin, açık ceza infaz kurumuna
ayrılabilmeleri için koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalmalıdır. Hapis
cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli
bölümlerinde infaz edilen hükümülerin, açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilmeleri için
toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda geçirmeleri ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl
veya daha az süre bulunmalıdır.
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102, 103, 142, 148, 149, 188 ve
190’ıncı maddelerinden mahkûm olan hükümlülerin, açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri
için koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması gerekmektedir.
1/3/1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 403, 404, 414, 416/1,
418/1, 491/3- 4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499’uncu maddelerinden mahkûm olan
hükümlülerin, açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için koşullu salıverilme tarihine iki
yıldan az süre bulunmalıdır.
29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30/7/1999 tarihli ve
mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununun 14’üncü maddesi ve
5237 sayılı Kanunun 221’inci maddesinden yararlanan hükümlülerin, açık ceza infaz
kurumuna ayrılabilmeleri için koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması
gerekmektedir.
Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare
ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilen hükümlülerin, açık ceza infaz kurumuna
ayrılabilmeleri için koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre bulunmalıdır. Hükümülerin
açık ceza infaz kurmuna ayrımasında birden fazla cezanın toplanarak infazı hâlinde, açık
kuruma ayrılmada esas alınacak suç, koşullu salıverilme tarihine en az sürenin arandığı suç
olacaktır. Yine açık ceza infaz kurumuna ayrılma süresini tamamlayan hükümlüler hakkında
altı aylık deneme süresinin tamamlanması beklenmeden açık ceza infaz kurumuna ayrılma
kararı alınabilecektir.
b. Hükümlü İyi Hali Olmalıdır
Ceza infaz sistemimizi oluşturan en önemli kavramlardan biri “iyi hal” kavramıdır. 124
maddeden oluşan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda
ondört, 197 maddelik Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Tüzük’te yirmi kez “iyi hal” kavramı kullanılmıştır. Bunun dışında ceza infaz
sistemimiz için yapılan her yasal düzenlemede “iyi hal” kavramı kullanılmaktadır. “İyi hal”
kavramının tanımı, 5275 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesi ile Tüzük’ün 133’üncü maddesinde
açıkça yapılmıştır. Bu tanıma göre iyi hal; “hükümlünün, 5275 sayılı Kanun’un 107’nci
maddesinde öngörülen süreleri, kurumların düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara
içtenlikle uyarak, haklarını iyi niyetle kullanarak, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirerek
geçirmiş ve uygulanan iyileştirme programlarına göre de toplumla bütünleşmeye hazır
olduğunun disiplin kurulunun görüşü alınarak idare ve gözlem kurulunca saptanmış
bulunması gerektiği” şeklinde ifade edilmiştir. Kanun ve Tüzük’te madde başlığı “koşullu
salıvermede iyi halin saptanması” ise de; kanaatimce bu tanım hükümlülerin kapalı ceza infaz
kurumlarından, açık ceza infaz kurumuna ayrılmasında da uygulanacaktır. Bu tanıma göre
hükümlülerin “iyi halli” olmalarının koşulları;
aa. Ceza infaz kurumunda 5275 sayılı Kanun’un 107’nci maddesinde öngörülen
süreler tamamlanmalıdır.
bb. Ceza infaz kurumunun “düzen” ve “güvenliği” amacıyla konulmuş kurallara
içtenlikle uymalıdır. Bu kurallar, 5275 sayılı Kanun’un Yedinci Bölümünde açıklanmıştır.
cc. Haklarını iyi niyetle kullanmalıdır. Bu haklar, 5275 sayılı Kanun’un İkinci
Bölümünde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
dd. Yükümlülüklerini eksiksizce yerine getirmiş bulunmalıdır. Bu yükümlülükler, 5275
sayılı Kanun’un Altıncı Bölümünde gösterilmiştir.
ee. Uygulanan “iyileştirme programlarına” göre toplumla bütünleşmeye hazır
olmalıdır.
Bu tanım ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere “iyi hal”, hükümlünün sadece “disiplin
cezasının olmaması” anlamına gelmemektedir. Öncelikle “iyi hal” hükümlünün ceza infaz
kurumuna girdiği andan salıverileceği ana kadar olan süre içinde; ceza infaz kurumunun
“düzen” ve “güvenliği” amacıyla konulmuş kurallara uymasını, yükümlülüklerini yerine
getirmesini, haklarını iyi niyetle kullanılmasını ifade etmektedir. Bu koşullara ilave olarak “iyi
hal”, hükümlünün öğretmen, psikolog veya sosyal çalışmacı tarafından belirlenen “eğitim” ve
“iyileştirme” programlarına etkili bir şekilde katılmasını da içermektedir. Mukayeseli hukukta
rehabilitasyon süreci; hükümlülerin “sadece” kanunlarda öngörülen süreyi ceza infaz
kurumda geçirmesi şeklinde anlaşılmamakta, aynı zamanda bu süre içinde ihtiyacı olduğu
eğitim ve iyileştirme programlarına katılması, haklarını kötüye kullanmaması,
yükümlülüklerini yerine getirmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle ceza infaz kurumuna
girişte hükümlülerin “bilgilendirilmesi” önem taşımaktadır. Bu anlamda öncelikle hükümlüler;
hakları, yükümlülükleri, ceza infaz kurumunun kuralları, uzmanlarca belirlenen “eğitim” ve
“iyileştirme” programlarına katılmaları konusunda bilgilendirilmeleri, bu konuda kendilerine
tanıtım kitapçığı veya broşür verilmesi gerekmektedir. İkinci olarak bu konudaki “gözlemler”
ilgili formlara düzenli olarak işlenmelidir. Hükümlülerin, kapalı ceza infaz kurumlarından açık
ceza infaz kurumuna ayrılması konusunda “iyi hal” değerlendirmesini “idare ve gözlem
kurulu” yapacaktır. Bu kurul iyi hal kararını almadan önce; “güvenlik ve gözetim servisi”,
“psiko-sosyal yardım servisi”, “sağlık servisi”, “eğitim ve öğretim servisi” ve “işyurdu
servisinden” rapor isteyecek, toplantı yaparak hükümlünün durumunu değerlendirecektir.
Burada unutulmaması gereken diğer bir konu, eğer hükümlü daha önce farklı ceza infaz
kurumlarında kalmış ise bu kurumlardaki durumu da değerlendirmeye alınacaktır. İdare ve
gözlem kurulu yaptığı değerlendirme sonunda hükümlünün; kapalı ceza infaz kurumlarından,
açık ceza infaz kurumuna ayrılması için “iyi halli” olduğuna karar verirse dosyayı Cumhuriyet
savcılığına göndermelidir. Ancak karar gerekçeli olmalı ve yukarıda belirtilen bütün hususları
içermelidir.
Devam Edecek