Trayanoupolis kaplıcaları

Transkript

Trayanoupolis kaplıcaları
İLETİŞİM
MERKEZ BÜROLARI
68100 Alexandroupoli, Yunanıstan,
Kipros Meydanı No 17.
Tel. +3025510 88340 & 28786
Fax. +3025510 88342
E-mail. [email protected]
Hoşnutluğun kaynağı
TRAYANOUPOLİS
KAPLICALARI
Tel. +3025510 61215
Resepsiyon & rezervasyon:
Tel. +30 25510 61225 & 61128
Fax. +30 25510 61225
KAMPİNG
Tel & Fax. +30 25510 28735
E-mail: [email protected]
www.ditea.gr
MERİÇ NEHRİ ÇATALAĞZI
HAKINDA BİLGİ ALMAK İÇİN
Τel & Fax +30 25550 24310
mail: [email protected]
Trayanoupolis kaplıcaları
Æ.¹.¶.¢.°. °.¶.
Aleksandroupolis Belediyesi
Turistik ve Şifalı Şirketi
TERMAL KAPLICA
TRAYANOUPOLİ- KAPLICA KENTİ
Önemli bir Roma sehrinin Trayanoupolıs adlı kalıntıları, Alexandroupolis sehrinin 14 km Doğusunda, Loutra
Belediyesi’nin Güneyinde ve Alexandroupolis - Ferres yolunun arasında bulunmaktadır. Eskiden beri tanıdık kaplıca kaynakları bu arkeolojik yerinde bulunmaktadr. Bu ılıcada kaplıca ve içme tedavisi yapmak mümkündür. Üstelik ziyaretçilerin aynı yerde hotel,kiralık odalar, market ve geleneksel , yerel yemeklerle lokantalar bulması mümkündür.
Ziyaretçilerin, Aleksandroupolıs sehrinden kaplıca kentine giıtmesi için şehir hatları da var.
1995’ ten beri, kaplıca kenti, çağdaş hotel tesislerini iyileştirerek ve tam olarak yenileştirilen zengileştirilen de ılıcasıyla ( yeni bireysel hamamlar,hidromasaz,içme ve soluma tedavisi v.b) integre modernizasyona ilerledi. Gelecekte de restorasyon da planlanır.
Her gün ziyaretçilere hekimler ve hemşirelerden uygun
talimat verilir.
Kaplıca Kenti, yenileştirilmesinden sonra ve jeotermalı değerlendirerek yıl boyunca açıktır.
Ziyaretçi,çağdaş thermalizm gerekliliğiyle kendi ruh vr
beden sağlığı için, tıbbi- tedavi turizmini ve zıraat, din,
arkeolojik,spor,gezimci v.b alternatif tür turizmlerini gibi birleştirebilir.Üstelik, aynı bölge, geniş sahilleriyle ve masmavi
deniziyle deniz turizmine uygun olmaktadır.Kaplıca ve lüks
turizmi birleştirmek isteyen ziyaretçi, bölgedeki 5 yıldızlı
hotelerin birini seçebilir.
Trayanoupolıs bölgesi ile eş adlı maden kaplıcalar, bölgenin güzeelliklerinden zevk almak, kaplıcaları ,çınalığı , Meriç Nehrinin ağzını, kuşların gözlemesi için yakındaki tepeleri
ziyaret etmek ve ormanda gezmek isteyen pek çok ziyaretçiler ağırlar. Bu bölgede Çevresel Bilgi Merkezi de bulunmaktadır.Bu merkezin görevi, bölgedeki şartlar müsait olurken,
hafif turizmin ve ekoturizmin gelişmesine katkı bulunmaktır.
Eski Yunanlılar, ılıcayı sadece bedeninin sağlığına değil
ama kültürünün örneği de olarak kullanırmış. “Cariyeler”
müsterilere saygı göstererek onları ya ayak banyosuyla ya
da kaplıcayla itina gösterirmiş ve kaplıca kentlerinin yanında
tıp tanrısı “Asklıpıos “ tapınakları – sağlık merkezleri - yaptırılmış. Orada hastalara kaplıca,rejim ve psikololik yöntemleri uygulanırmış. Pek çok eski Yunanlı (Tarihçiler, doktorlar v.b) kaynakların soğuk ve termal suyun insan bedenine etkisiyle ve suyun kullanması hangi hastalıklara uygun olduğunu uğraşmış.
Trayanoupoli termal kaynakları termal mineralı, hidrozen klorürlü, radyumlu ve aşağıdaki hastalıklararın tedavilerinde yararlanılmaktadır.
İçme tedavisiyle: Diyabet- böbrek hastalıkları ( böbrek
kumlarının düşürülmesi ,üritra taşları )-safra kesesi –kara ciğer ve safra kistitleri-safra kistleri-safra kum hastalığı-kara ciğer rahatsızlıkkları-safra akma durması-safra kist ameliyatıyla
sendromu-sindirim rahatsızlığı-kronik gastrit ve kabızlık.
Κaplıca tedavisiyle: kronik romatizma, alerjik deri hastalıkları, disk kayması,mafsal iltihaplanması, romatızmal artrit,
bel ağrısı, nevrit, nevralji, kadın hastalıkları (dölyatağı iltihaplanması, dölyolu iltihabı,salpenjit,kısırlık).
Trayanoupolis’in tarihi,tarihin derinliğinde.
Eski Yunanlı yazarlar ve tarihçilere göre ilk tarihsel bilgi,
eski Samotrakı adası kolonilerinin de anıldığı , M.Ö 2.yüzyıl ile M.S 2. yüzyıl arasından bahsetmektedir. Bu topraklarda,
(M.S 98-117 arasında) yaşamış olan imparator Markos Oulpıos Trayanos, 2. Yüzyıl başlangıçta bir kent kurmuş ve bu kente
kurucusunun onuruna Trayanoupolıs adı verilmiş. Bu bölgede, bugünkü bulunan Agıos Georgios adlı tepesinde eski kentin
hisarıymış. Bu güne kadar varolan ve kullanılan kaplıca kaynaklarının yeri ve Egnatia adlı ana yolu ile kaplıca kaynaklarının yakınlığı, Trayanoupolis sehri yerinin seçilmesinde rolü
olduğunu apaçıktır. Günümüzde, Loutra köyü ile Monastiraki
köyü yolunun sağında, eski Egnatia Yolu’nun kalıntılarını görebilmek mümkündür.Maalesef, sistemsizlik arkeoloji kazması nedeniyle Roma kalıntılarının saysı pek azdır. Trayanoypolis
sehri, orta bizans döneminde bu kadar dorukta oldu ki, 1076
yılında Durres düklüğü dükü Nikiforos Vrıyenios’ un imparatora atanması, doruğunun örneklerinden biridir.Sonunda, sehir, 1343-1347 süresinde çeşitli serüven ve felaketlerden sonra virane olmaktadır. Şehrin Bizans dönemi zenginliğinden
sadece kilisenin harabeleri kalmıştır ve Komotini müzesinde,
11.ve 12. Yüzyıl döneminin, kabartma mermer iki azizin
ikonaları bulunmaktadır.Aynı müzede, Trayanoupolis bölgesinde yeni bulunan M.S 1. Yüzyıl dönememin mezara konan
değerli eşyaları, ve dokuz sanat perisine hasreden bir günes saatı sergilenmektedir.
Osmanlı ve yeni dönemi
En iyi korunmus olan tarihi eserler,Osmanlı egemenliği dönemine ait olmaktadır.Bölgenin virane olmasına ragmen kaplıca kaynaklarına ve yolculuk trafiğine ait bir kaç yapıt yapılır. 1375-1385 yılların arasında Gazı Evren Paşa’ dan dikdördgen, kemer biçiminde (38,80-13 m) boyutla, bir yapıt yaptırılır. Bu yapıta yerli halktan “Hana” adı verilmiş ve geçenlere
misafirhane olarak kullanılmış. Tam yanında 16. Yüzyıl döneminden termal su deposıyla bir kemerli özel banyo tesisi bulunmaktadır. 1668’de, türk gezgin Evliya Çelebi , Agios Georgios tepesinde bulunmuş olan İsiklar ya Nefesbaba tekkesini betimler. Bu tekke, muhtemelen 1361 civarında yapılmış
ve gezginin betimlediğine göre bu tekke Mevlana Celaleddin
Rumi 40-50 mutassavuf mevlevinin hücresiymiş. Tekkede
pek çok fakir ve ziyeretçi ağırlanırmış ve görülmeğe değerlerinin biri zamanın geçmesine rağmen yıpranmamış eski bir değirmen varmiş. Bu gün, sadece tekkenin harabeleri ve bir kaynak vardır. Müşlümanlarca, Kaynağın suyunun da kutsal olduğu ınanılır. Artık o noktada Agıos Georgıos ve Agıos Kostandinos adlı bir taş kır kilisesi dikelmektedir.Tepenin adı da
kır kilisesinın adından gelir.Fransız jeolog Auguste Viguesnel 1836-1848’de ıki harabe olan kaplıca kaynaklarından bahsederken aynı tepeyi betimler.Doktor M. Meliritos 1871’de
Maronıa ilçesi hakında yazarken, aşağıdakı hatırlanmaya değer gelenekten bahseder:Her 21 mayıs ayında, koruyucu azız
kutlandığı zaman ( Azız Kostantinos ve Eleni kutlamasında)
insanların çoğu kendi beden sağlamlığı için kaplıca kaynaklarında şifalı su içip banyo yaparmış.