AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER

Transkript

AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġçindekiler
DÜNYA GÜNDEMĠ .......................................................................................................................... 2
AVRUPA GÜNDEMİ ......................................................................................................................... 2
Alman medyasından Gauck'un Türkiye eleĢtirilerine vurgu ............................................................... 2
Türkiye'de demokrasi tehlikede........................................................................................................... 3
Ġskoç lider: Bağımsız olursak AB'ye olumlu katkılarda bulunuruz ..................................................... 3
Ukrayna‟nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor ............................................................... 3
Avrupa Birliği 2004 geniĢleme süreci değerlendiriliyor ..................................................................... 3
Ġspanya'da twitter ve facebook operasyonu ......................................................................................... 4
Yunan eski bakan: Öcalan yakalandı, istifa ettim ............................................................................... 4
Mutlaka oyunuzu kullanın ................................................................................................................... 4
AFRİKA GÜNDEMİ .......................................................................................................................... 4
Müslüman kafilesine saldırı ................................................................................................................ 4
1300 müslüman Bangui'yi terketti! ..................................................................................................... 4
Cezayir‟de yeni BaĢbakan belli oldu ................................................................................................... 4
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde doktorlara saldırı .................................................................................. 5
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ............................................................................................. 5
29 Nisan Ġngiltere Basın Özeti ............................................................................................................ 5
Filipinler'le Askeri AnlaĢma Çin'e Yönelik Değil ............................................................................... 6
Beyaz Saray: Mısır, bu kitlesel davaları sona erdirmeli ...................................................................... 6
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ........................................................................................................... 6
Çin yaptırımlara karĢı .......................................................................................................................... 6
Devlet baĢkanı özür diledi ................................................................................................................... 6
Yemen‟de silahlı saldırıya uğrayan Alman diplomat yaralandı .......................................................... 6
KeĢmir'de 500 kiĢi gözaltına alındı ..................................................................................................... 7
Pakistan'da kayıp yakınları eylem yaptı .............................................................................................. 7
ORTADOĞU GÜNDEMİ .................................................................................................................. 7
Vefat eden sanığa müebbet hapis ........................................................................................................ 7
Savunma avukatları disiplin mahkemesine sevk edildi ....................................................................... 7
Ġdam kararı adil yargılamadan uzak .................................................................................................... 7
Dünya'dan Mısır'daki yeni idam kararlarına tepki............................................................................... 7
Katar emiri, kardeĢini vekil tayin etti .................................................................................................. 7
1
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
KÖġE YAZILARI ................................................................................................................................. 8
Rojava yiğidi Ģu 683 idamı nasıl değerlendiriyor? – STAR – Ahmet Kekeç ...................................... 8
Mısır'da idam, Türkiye'de imha – Yeni ġafak – Ġbrahim Karagül....................................................... 9
'Suriye' diye bir ülke kaldı mı? – Yeni ġafak – Abdullah Muradoğlu............................................... 11
Ortadoğu‟da hukuk – Hürriyet – Taha Akyol ................................................................................... 12
Dünyanın yüreği paslandı! – Yeni Akit – Yavuz Bahadıroğlu ......................................................... 13
ABD'de Sağlık Sistemi BaĢarısız – Carol Paerson, Voice of America ............................................. 15
Son Durak Dikenli Tel - Süddeutsche Zeitung – Christiane Schlötzer ............................................. 16
Mutlak Güç Tek Elde - Frankfurter Rundschau - Timur Tinç ......................................................... 18
Gauck Açık KonuĢtu - N-TV Berlin ................................................................................................. 20
Özgür Ülke Mi? - Frankfurter Allgemeine Zeitung - Reinhard Müller............................................. 21
DÜNYA GÜNDEMİ
AVRUPA GÜNDEMİ
Alman medyasından Gauck'un Türkiye eleĢtirilerine vurgu
Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck‟un Türkiye ziyaretini Alman basını önemle takip
etti. Gauck‟un temaslarına geniĢ yer veren gazeteler, BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan‟ı hedef
alan eleĢtirilerini ön plana çıkardı.
CumhurbaĢkanı Joachim Gauck‟un Türkiye ziyaretinde özellikle fikir özgürlüğü ve hukuk
devleti kavramlarına vurgu yaptığını belirten Alman medyası ayrıca, ilk kez bir liderin
demokrasi konusunda Türkiye‟yi bu kadar açık eleĢtirdiğine dikkat çekti. Alman medyasında,
CumhurbaĢkanı Gauck‟un ziyaretleri ve açıklamalarına iliĢkin Ģu haberlere yer verildi:
Frankfurter Allgemeine Zeitung: Ġlkbaharda sonbahar. CumhurbaĢkanı Joachim Gauck,
Türkiye‟deki fikir özgürlüğü kısıtlamalarını eleĢtirirken Doğu Almanya‟daki deneyimlerinden
faydalandı.
Focus: Gauck, Erdoğan‟ın politikalarını sert Ģekilde eleĢtirdi. Bu zamana kadar hiç bir lider
Türkiye‟deki demokrasi eksikliğini CumhurbaĢkanı Joachim Gauck kadar açık Ģekilde
eleĢtirmemiĢti. Gauck, Ankara‟da öğrencilerin önünde Türkiye‟deki geliĢmelerden
korktuğunu söyledi.
Spiegel Online: Erdoğan‟a sert eleĢtiri, Gauck Türkiye‟de demokrasiyi tehlikede görüyor.
CumhurbaĢkanı Türkiye‟deki geliĢmelerden ötürü kaygılı. Joachim Gauck, öğrencilerin
önünde yaptığı konuĢmada Recep Tayyip Erdoğan‟ın politikalarını eleĢtirdi. Onun yargı ve
muhalefete karĢı tutumunun hukuk devletini tehlikeye soktuğunu söyledi.
2
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Die Welt: Gauck‟un Türk yönetimine sert dersi. CumhurbaĢkanı Gauck, Ankara‟da BaĢbakan
Erdoğan‟a çattı. Hukuk devleti ve fikir özgürlüğü konularına vurgu yaptı. Fakat Türkiye‟nin
Avrupa Birliği (AB) perspektifinden vazgeçmesini istemiyor.
Die Zeit: Gauck, Türkiye ziyaretinde Erdoğan‟ı eleĢtirdi. CumhurbaĢkanı Gauck,
CumhurbaĢkanı Gül ile görüĢmesinde internet yasağı ve toplu tayinlerin demokrasiyi
geliĢtirmeyeceğini söyledi.
WAZ: Türk Hükümet BaĢkanı, Gauck‟un sert eleĢtirilerine kızdı. Ama Erdoğan bu eleĢtirilere
ĢaĢırmadı. Nihayetinde, bireysel özgürlüklerin Alman CumhurbaĢkanı için önemli bir tema
olduğunu kesinlikle biliyordu.
Bild: Gauck‟un Erdoğan ile hesaplaĢması. Sanal ortamda düĢünce özgürlüğü Türk Hükümet
BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan için tartıĢmalı bir konu. Twitter kısa bir süre önce açıldı buna
karĢın Youtube kapatıldı. CumhurbaĢkanı Joachim Gauck Ankara‟daki Ortadoğu Teknik
Üniversitesi‟nde fikir özgürlüğünden bahsetti.
Türkiye'de demokrasi tehlikede
Deutsche Welle
Türkiye ziyaretini sürdüren Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrencilere hitaben yaptığı konuĢmada sert eleĢtirilerde bulundu.
NATO üyesi Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti prensibinin tehlikede olduğunu savunan
Gauck, Türkiye'de hukuk devleti ve güçler ayrılığı ilkelerini kısıtlamaya yönelik eğilimleri
endiĢe ile izlediğini ifade etti.
Ġskoç lider: Bağımsız olursak AB'ye olumlu katkılarda bulunuruz
Euractive
Ġskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond, BirleĢik Krallık'tan ayrılmaları halinde eĢit bir üye
ülke olarak Avrupa Birliği'ne olumlu katkılarda bulunacaklarını söyledi.
Ukrayna’nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor
Euronews
Ukrayna‟da Yanukoviç„in devrilmesinden sonra baĢlayan gerilim sürüyor. Donetsk kentinde
Ukrayna‟nın birliğinden yana olan yüzlerce kiĢi ülkenin toprak bütünlüğünü savundu.
Gösteriye katılan yaklaĢık bin kiĢilik grubun Rusya yanlısı göstericiler tarafından önü
kesilince gerginlik arttı. Kısa süre içinde çıkan çatıĢmada 15 kiĢi yaralanarak hastaneye
kaldırıldı. 4 kiĢinin de ayrılıkçı gruplar tarafından kaçırıldığı bildirildi.
Avrupa Birliği 2004 geniĢleme süreci değerlendiriliyor
Trt Türk
Macaristan'ın Avrupa Birliği'ne üyeliğinin 10. yılı nedeniyle düzenlenen 3 gün sürecek
uluslararası konferans BudapeĢte'de baĢladı. Katılımcılardan Almanya eski DıĢiĢleri Bakanı
3
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Guido Westerwelle, AB üye ülkelerinde hâkim olan karamsar havaya rağmen AB'nin eĢsiz bir
baĢarı hikâyesi olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Ġspanya'da twitter ve facebook operasyonu
Dünya Bülteni
Ġspanyol jandarması, twitter ve facebook gibi sosyal paylaĢım sitelerinde 'terörizm'i öven
mesajlar yayınladıkları gerekçesiyle 17 kiĢinin gözaltına alındığını açıkladı.
Yunan eski bakan: Öcalan yakalandı, istifa ettim
Dünya Bülteni
Yunanistan Eski DıĢiĢleri Bakanı Pangalos, Öcalan'ın yakalanmasından sonra kendisinin
ABD'den gördüğü "teröre yataklık" baskısı yüzünden istifa etmek zorunda kaldığını söyledi.
Mutlaka oyunuzu kullanın
Trt Haber
Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD)'nin Türk kökenli Avrupa Parlamentosu (AP)
Milletvekili Ġsmail Ertuğ, 25 Mayıs'ta yapılacak AP seçimlerinde Türk kökenli seçmenlere,
"Mutlaka oyunuzu kullanın" çağrısında bulundu.
AFRİKA GÜNDEMİ
Müslüman kafilesine saldırı
Trt Türk
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Anti-balaka milislerinin ülkeyi terk eden Müslümanların
oluĢturduğu kafileye düzenlediği saldırıda 2 kiĢi öldü. Müslümanların oluĢturduğu kafileye
eĢlik eden barıĢ gücü birliklerinin saldırganlara karĢılık vermesi üzerine çok sayıda çocuğun
bulunduğu kafilede panik yaĢandığı belirtildi.
1300 müslüman Bangui'yi terketti!
Trt Türk
Orta Afrika Cumhuriyeti'nin baĢkenti Bangui'nin 'Bika 12' mahallesindeki bin 300 Müslüman
daha kuzeydeki kasabalara nakledildi. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 5 aydır baĢkent
Bangui'den tahliye edilmeyi bekleyen 1300 Müslüman yoğun güvenlik önlemleri altında
kentten ayrıldı.
Cezayir’de yeni BaĢbakan belli oldu
Trt Haber
CumhurbaĢkanlıktan yapılan açıklamada, "Anayasanın 77'nci maddesine göre,
CumhurbaĢkanı Abdulaziz Buteflika, bugünden itibaren Yusuf Yusufi yerine baĢbakanlığa
Abdulmalik Sellal'ı atamıĢtır" denildi. Sellal, CumhurbaĢkanı Buteflika‟nın seçim
kampanyasını yürütmek için 13 Mart'ta görevini Enerji Bakanı Yusuf Yusufi'ye devretmiĢti.
4
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde doktorlara saldırı
Anadolu Ajans
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bir sağlık merkezine düzenlenen saldırıda aralarında Sınır
Tanımayan Doktorlar örgütü görevlilerinin de bulunduğu 22 kiĢi öldü.
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ
29 Nisan Ġngiltere Basın Özeti
BBC TÜRKÇE
İngiltere’nin Leeds kentinde bir okulda 15 yaşındaki öğrencisi tarafından sınıfında
bıçaklanarak öldürülen öğretmen, İngiliz basınında ağırlıklı olarak manşet.
Daily Telegraph da 61 yaĢında öldürülen öğretmen Anne Maguire‟yi manĢetine taĢımıĢ.
Gazete 15 yaĢındaki katil zanlısının anne ve babasının boĢanmasından sonra içe kapandığını
yazıyor.
Independent ise, öğrencinin daha önce Maguire ile birden fazla kez tartıĢma yaĢadığını
yazmıĢ. Gazeteye göre bazı öğrenciler katil zanlısının alkol kullandığını da söylemiĢ. The
Independent Maguire‟nin “okulun annesi” olarak tanındığını yazarken, 15 yaĢındaki
saldırganın yazıcıdan çıktı almak için sınıftan çıktığını ve iddialara göre döndüğünde bıçak
çektiğini yazıyor.
The Times’in haberinde yer alan öğrenci tanıklıklarına göreyse, 15 yaĢındaki çocuk
öğretmenine arkadan saldırmıĢ. Maguire ensesinden ve sırtından bıçaklanmıĢ. Birden fazla
öğrenci Magurie‟ye saldırmakla suçlanan arkadaĢlarının bıçak taĢımakla övündüğünü
söylüyor. BaĢarılı bir öğrenci olan saldırganın Ġspanyolca hocasına karĢı takıntı geliĢtirdiği de
gazetenin haberinde yer alıyor. Öğrencilerden biri çocuğun Ġspanyolca hariç her Ģeyde iyi
olduğunu, Maguire‟den ise nefret ettiğini ve onun ölmesini istediğini söylüyor.
Financial Times gazetesi Pfizer‟in AstraZeneca‟yı satın almak için verdiği savaĢı ve bunu
hem ABD hem Britanya‟daki siyasi yankılarını yazmıĢ. Pfizer‟in AstraZeneca‟ya görüĢme
çağrısı yapmasının ardından Ġngiliz Ģirketi AstraZeneca‟nın hisselerinin yüzde 15‟lik bir
yükseliĢ yaĢadığını yazan gazete, Downing Street‟in olası birleĢmeye temkinli ama olumlu
yaklaĢtığını yazıyor. Bazı siyasetçiler ve sendikalar ise olası bir birleĢme sonunda iĢten
çıkarmalar ve de yatırımlar konusunda endiĢeli.
Gazete ABD’nin Rusya üzerindeki ek yaptırımlarını da birinci sayfasına taşımış.
Guardian ise BirleĢik Krallık Bağımsızlık Partisi UKĠP‟in Mayıs ayında yapılacak olan
Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaĢırken yeni yapılan bir ankete göre birinci parti olarak
çıkmasının, Ġngiltere‟deki diğer siyasi partileri nasıl harekete geçirdiğini yazıyor. Gazete diğer
tüm partilerin bir araya gelerek UKĠP‟in seçim kampanyasına karĢı harekete geçeceğini
söylüyor.
Daily Telegraph ise Ġngiltere ve Wales‟de kanser hastaları üzerinde yapılan bir araĢtırmada
hastaların yüzde 50‟sinin iyileĢtiğini yazıyor. 7 milyon hasta üzerinde yapılan araĢtırmaya
göre hastaların yarısı en az 10 sene daha yaĢamayı ümit edebilirler.
5
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Times da basit bir kan testi ile yaĢı ilerlemiĢ erkeklerin kansere yakalanma riskinin artık
anlaĢılabildiğini yazıyor. Testin dayandığı nokta son keĢiflerle beraber beyaz kan hücrelerinde
aynı tür bozukluğa sahip erkeklerin bu bozukluğa sahip olmayanlara göre kanser riskinin dört
kat fazla olduğunun keĢfedilmesi.
Filipinler'le Askeri AnlaĢma Çin'e Yönelik Değil
Voice of America
BaĢkan Barack Obama Filipinler ile imzalanan yeni güvenlik anlaĢmasının Çin‟i “karĢılama”
ya da “kontrol etme ” amacı taĢımadığını açıkladı. Çin ve Filipinler Güney Çin Denizi'nde
karĢılıklı denizcilik ve toprak iddialarında bulunuyor.
Beyaz Saray: Mısır, bu kitlesel davaları sona erdirmeli
Dünya Bülteni
Beyaz Saray Sözcüsü Carney, "Mısır hükümetine, bu kitlesel davaları sona erdirmesi, bu ve
önceki kitlesel yargı kararlarını geri çekmesi ve her vatandaĢın adil yargı sürecine sahip
olmasını sağlaması çağrısında bulunuyoruz" dedi.
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ
Çin yaptırımlara karĢı
Trt Haber
Çin, Ukrayna sorununa iliĢkin G-7'nin Rusya'ya yönelik yaptırım kararına iliĢkin,
"uluslararası iliĢkilerde tehdit ve yaptırım uygulamasına karĢı" olduğunu bildirdi. Çin
DıĢiĢleri Bakanlığı Sözcüsü Çin Gang, yaptığı açıklamada, Ukrayna sorununun ortaya
çıkmasından bu yana G-7 ülkelerinin de aralarında bulunduğu ilgili ülkeler ile diyalog halinde
olduklarını belirterek, Pekin yönetiminin tüm taraflara "Çin'in tutumunu açık bir Ģekilde
anlattığını" vurguladı.
Devlet baĢkanı özür diledi
Trt Haber
Güney Kore devlet baĢkanı kazaya müdahaledeki eksiklikten dolayı özür diledi. BaĢkan Park
Geun-hye, hükümetin 16 Nisan'da meydana gelen feribot kazasına ilk müdahalesindeki
yetersizlik nedeniyle özür diledi. Çıkarılan ceset sayısı ise 193'e yükseldi.
Yemen’de silahlı saldırıya uğrayan Alman diplomat yaralandı
Euronews
Yemen‟in baĢkenti Sana‟da kimliği belirsiz silahlı kiĢilerce kaçırılma giriĢimine maruz kalan
bir Alman diplomat yaralandı. Alman konsolosluğu yakınlarında aracıyla birlikte seyir
halinde olan söz konusu diplomatı durdurmaya çalıĢan silahlı grup, aracın durmaması üzerine
ateĢ etmeye baĢladı. Ayağından yaralanan diplomatın hayati tehlikesinin bulunmadığı
bildirildi.
6
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
KeĢmir'de 500 kiĢi gözaltına alındı
Dünya Bülteni
Hindistan'daki KeĢmir bölgesinin baĢkenti Srinagar‟da seçim güvenliğini ihlal ettikleri
iddiasıyla çarĢamba günü yapılacak oy verme iĢlemi öncesi yaklaĢık 500 genç gözaltına
alındı.
Pakistan'da kayıp yakınları eylem yaptı
Dünya Bülteni
Pakistan'da kaybolan yakınlarını arayan aileler, baĢkent Ġslamabad'da protesto gösterisi
düzenledi. Parlamento binasının karĢısındaki D Meydanı'nda toplanan bir grup, hükümet
yetkililerinden kaybolan yakınlarının bulunmasını istedi.
ORTADOĞU GÜNDEMİ
Vefat eden sanığa müebbet hapis
Trt Haber
Mısır'da haklarında müebbet hapis cezası
Abdülhamid'in 3 yıl önce vefat ettiği öğrenildi.
verilen
sanıklardan
Ġbrahim
Mahmud
Savunma avukatları disiplin mahkemesine sevk edildi
Dünya Bülteni
Mısır'da haklarında idam cezası verilen sanıklar, kararın siyasi olduğunu belirtirken, Minya
Mahkeme BaĢkanı Sabra, 28 savunma avukatını disiplin mahkemesine sevk etti.
Ġdam kararı adil yargılamadan uzak
Anadolu Ajans
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, kararın adil yargılamanın temel prensiplerinden uzak
olduğunu kaydetti. BM Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, Genel Sekreter
Ban'ın, Mısır'da yeniden bir toplu idam cezası kararı verilmesinden büyük endiĢe duyduğu
belirtti.
Dünya'dan Mısır'daki yeni idam kararlarına tepki
Dünya Bülteni
Avrupa Parlamentosu (AP) BaĢkanı Martin Schulz, Federal Basın Merkezi'nde yaptığı
açıklamada, Mısır‟da mahkemenin aldığı son idam kararlarına karĢı olduklarını söyledi.
Katar emiri, kardeĢini vekil tayin etti
Dünya Bülteni
Katar Emiri ġeyh Temim bin Hamad el Sani, kardeĢini endisi ülke dıĢındayken emirlik
görevlerini yerine getirmesi için vekil atadı.
7
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
KÖġE YAZILARI
Rojava yiğidi Ģu 683 idamı nasıl değerlendiriyor? – STAR – Ahmet Kekeç
Hasan Cemal Rojava‟dan döndü mü?
Her
arızayı Erdoğan‟a
bağlama
iĢgüzarlığının
sonucu
olarak “kısa
erimli
seyahatler” yapıyordu ya...
Dağa çıkmıĢtı hani... “Bu Erdoğan var ya, sizi satacak” demiĢti.
Kendince “çözüm sürecini” itibarsızlaĢtırmaya çalıĢmıĢtı.
Sonra Rojava‟dan ses verdi.
Meğer Suriye Kürtleri de iflah olmaz bir Erdoğan saplantısı içindeymiĢ... Bütün o IġĠD re
zilliklerinin sebebi Erdoğan‟mıĢ... Aslında Erdoğan olmasaymıĢ Suriye Kürtleri çoktan
özgürlü
ğüne kavuĢurmuĢ...
Demek ki Rojavalıların “Suriye vatandaĢı” sayılmamalarının tek sorumlusu Türkiye
Cumhuriyeti hükümeti: Erdoğan yüzünden kimlik alamıyorlar. Erdoğan yüzünden mülk edi
nemiyorlar. Erdoğan yüzünden ülke içinde rahatça seyahat edemiyorlar.
Bütün bunları Hasan Cemal‟den öğrendik.
Motamot böyle demiyordu tabii ama seriye bağladığı Rojava yazılarının toplamından çıkan
sonuç buydu...
Rojava mesaisi bittiyse, bir baĢka zorlu ve “bereketli” mesaiye davet ediyorum onu...
Mısır‟a gitsin... Ġncelemeler yapsın... Mursi‟ye ait yeni hatalar tespit etsin...
Mısır‟da olağandıĢı geliĢmeler yaĢanıyor Ģu sıralar... “Halk isyanıyla” kurulmuĢ devrim
hükümetinin mahkemeleri, ilk batında 529 darbe karĢıtının idamına hükmetmiĢti.
Mahkeme el yükseltti...
Dün itibariyle bu rakam 1212‟ye çıktı... Yani, 529 kiĢilik ilk kafileye 683 kiĢi daha eklendi.
Ġdam cezasına çarptırılanlar, Müslüman KardeĢler TeĢkilatı‟nın üyeleri... Bugüne ka
dar hiç Ģiddet eylemi içinde yer almamıĢ ama istikbalde Ģiddete bulaĢmasından korkulan bir
teĢkilat... Zaman gazetesinde yazan sağcı bir muhterem, Mısır‟da darbe olurken, “Ġhvan
Ģiddeti” gibilerden bir Ģeyler geveliyordu ama asıl problem, dediğim gibi, teĢkilatın
Ģiddete bulaĢma ihtimaliydi... Bir ihtimali cezalandıran, daha doğrusu ihtimale dayalı olarak
kan dökenlerin uyguladığı Ģiddet ise, ilginçtir, hem Batı‟dan, hem de o sağcı muhteremlerden
destek görüyordu.
Batı, Mısır‟daki darbeye “darbe” demedi.
Diyemedi.
Darbeye direnenleri ise, ya görmedi, ya da “terörist” ilan etti.
Batı darbeye “darbe” demiyorsa, Doğu‟daki mümessillerin de dememesi gerekiyordu.
Nitekim demediler.
Mesela liberallerimiz ve “demokratlığı” kimselere bırakmayan Beyaz Türk‟lerimiz hiç
oralara girmediler. Mısır‟da olup bitenlerin sorumluluğunu henüz seçilmiĢ “yetkisiz ve parla
mentosuz” (daha doğrusu parlamentosu feshedilmiĢ) CumhurbaĢkanı‟na yıktılar.
Binlerce darbe karĢıtının kurĢunlandığı nümayiĢleri ise soğukkanlı bir sessizlikle
geçiĢtirdiler.
Muhalefetimiz daha “ileri” bir icraat sergiledi: Darbe hükümetine iyi niyet heyeti gön
derdi.
8
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Hasan Cemal gidemedi ama “Gezi”nin kahraman ismi Can Dündar (“Taksim‟de çocu
ğumu kaybettim” demiĢ, yalanı ortaya çıktığı halde arsızca provokasyonlarını sürdürmüĢtü
hani) bizzat Mısır‟a gidip olay yeri incelemesi yaptı ve suçlunun Ġhvan olduğunu tespit etti.
Darbenin hemen ertesinde Hürriyet gazetesinin yazdığı “Sisi güzellemesini” hatırlaya
caksınız: “Dindardır, duygusaldır, karısı peçelidir, karizmatiktir, beĢ vakit namaz kı
lar, Ģiir yazar...”
ġunu demek istiyorlardı: “Ġslamofobik darbe yap, karın isterse peçeli olsun.”
Hasan Cemal ağabeyimiz bütün bir darbe sürecini, “Mursi‟nin hatalarını” sıralayarak
geçirmiĢti.
Rojava‟dan döndüyse, hayrına Ģu 683 idamı da bir değerlendirsin...
Mursi nerede hata yaptı, iyice öğrenelim.
Mısır'da idam, Türkiye'de imha – Yeni ġafak – Ġbrahim Karagül
Firavunlar ülkesinde firavunca iĢler yapılıyor.
528 kiĢi hakkında idam kararı verildi.
37 kiĢinin idamı kararı onandı.
491 kiĢinin idam kararı müebbet hapse çevrildi.
Yetmedi; 683 kiĢi hakkında daha idam kararı verildi.
Darbe bile değil, iç savaĢ kararlarıdır bunlar. Ancak bir iç savaĢta bu kadar ölüm emri
verilirdi.
MeĢruiyetini demokratik değerlerden değil silahın gücünden, arkasındaki Batılı patronların
gücünden alanların uyguladığı devlet terörüne tanık oluyoruz.
Yüz yıl sonra ilk kez özgürlük diyebilen insanların özgürlük tutkularını kursağında
bırakanların cinayetlerine tanık oluyoruz.
Piramitlerin inĢasında çalıĢan kölelere reva görülen zulmü, 21. Yüzyıl'da Mısır halkına reva
gören bir zulüm düzenine tanık oluyoruz.
Darbe ile iktidarı ele geçirenlerin demokratik yollardan iĢ baĢına gelenleri tasfiye ediĢine,
onları örgüt ilan ediĢine, haklarında teker teker idam kararı veriĢine tanık oluyoruz.
Kendini Enver Sedat sanan Sisi adında bir generalin, efendilerinin kurguladığı iktidar
oyununda, ABD ve Avrupalı 'demokrasi aĢığı' güçlerden aldığı destekle kendi halkını kıyıma
uğratıĢına, ülkesini adım adım iç savaĢa sürükleyiĢine tanık oluyoruz.
Ġsrail istihbaratın planladığı bir mizansen üzerinden Mısır gibi bölgenin en merkezi
ülkelerinden birinin ölüm arenasına dönüĢtürülmesine, milyonlarca Mısırlının onurunun yok
ediliĢine, ülkenin Ġsrail için garnizon ülkeye dönüĢtürülmesine tanık oluyoruz.
Hatırlayın; Mısır'da ilk olaylar Müslüman-Hristiyan çatıĢmaları teziyle baĢlatıldı. Ġsrail
istihbaratı mensupları Ģehirlerde bombalar patlattı. Dini önderlerin basiretli tutumu ile bu
tehlike önlendi.
Ardından Hüsnü Mübarek rejimine karĢı özgürlük çığlıklarıyla kitleler sokaklara aktı. Bir
diktatör devrildi. Ġlk kez uluslararası kriterlere uygun seçim yapıldı. Mısır halkı demokrasiyi
tercih etti.
Ardından 'Tahrir'de özgürlük diyenlerin bir kısmı 'darbe' çağrılarıyla sokaklara sürüldü.
Senaryo müthiĢti ve baĢarılı oldu. SeçilmiĢ hükümet devrildi, asker yönetime el koydu.
Müslüman KardeĢler 'örgüt' ilan edildi. Devleti yönetenler örgüt lideri yapıldı. ABD ve
Avrupa ülkelerinin alkıĢları arasında Mısır'da tarihin en büyük tasfiyelerinden biri baĢlatıldı.
9
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġdam kararlarına tepki beklemeyin. Batılı ülkelerin ikiyüzlülüğüne, sahtekarlığına ilk kez
tanık olmuyoruz. Bu coğrafya, ihanetler, alçaklıklar, masum kitlelerin istihbarat
operasyonlarına kurban verildiği bir coğrafyadır. Bu, yüz yıldır böyledir.
Mısır'ı boğdular. Mısır'daki özgürlük isyanını gaddarca cezalandırıyorlar Ģimdi. Bir ülkenin
uyanıĢını sabote ettiler. Kendileri için büyük bir 'tehlike'yi bertaraf etmiĢ oldular.
Mısır'daki darbe bir çokuluslu projedir. Bu kirli ortaklığın mensuplarını Türkiye'de yaĢayanlar
çok iyi biliyor.
Osmanlı'yı çökertenler bu ortaklıktı. Osmanlı sonrası coğrafyayı paramparça edenler bu
ortaklıktı. Yüz yıldır coğrafyaya zulüm ve acı ihraç edenler, türlü bahanelerle bizi
boğazlayanlar, zalim rejimler kurarak bizi sindirenler aynı ortaklıktır.
ġimdilerde Mısır'ın vatanseverlerini idam ediyorlar. Aklını ve kalbini Mısır'a feda eden,
malını ve canını Mısır'a adayan Ģanlı insanları yok ediyorlar.
Göreceksiniz bu ülke huzur bulmayacak. O kanlı senaryo, Sisi'nin ve patronlarının elinde
patlayacak. Ġsrail istihbarat kurgusunun bedeli belki de ülkenin bir bölümünün, Sina'nın
kopuĢu olacak. Sisi'nin sonu belki de Enver Sedat gibi olacak.
Hiçbir halk, böyle bir adaletsizliği hazmedemez. Böyle bir zulüm hiçbir toplumun
hafızasından silinemez. Er ya da geç, bütün bunların hesabını soracak birileri çıkacaktır.
Mısır'ın özgürlük arayıĢı sadece Mısır'ın değil. Ülke ülke, cephe cephe verilen mücadele
coğrafyanın özgürlük mücadelesidir.
Ayağa kalkan, dik duran, ülkeleri aĢan çağrılar yapan herkese savaĢ açıyorlar, belini
kırıyorlar.
Bu yüzden Mısır'ı sadece Mısır olarak düĢünmeyin. Bu zulüm düzenini sadece Sisi olarak
görmeyin. Amerika olarak görün, Avrupa olarak görün. Müslümanların iktidara gelmesine
karĢı hep birlikte hareket eden çokuluslu koalisyon olarak görün.
Türkiye'de de aynısını yapacaklardı.
Ġdam olmadığı için ömür boyu hapis diyeceklerdi.
Gezi ile Ukrayna örneğini uyguladılar. Millet ülkesine sahip çıktı.
17 Aralık ise bir Mısır senaryosuydu.
Erdoğan'ı MursileĢtirip, Türkiye'nin ötesinde mesajları olan, bölgesel söylemleri olan siyasi
iktidarı devirip en az üç bin kiĢiyi hapislere tıkacaklardı.
Listelerini bile hazırladılar. Kabarık dosyalar biriktirdiler. Hepsine aynı ayrı örgüt uydurdular.
Ayrı ayrı suçlar ihdas ettiler.
BaĢbakan'ı kelepçeleyip içeri atacaklardı. Etrafındakileri grup grup tasfiye edeceklerdi.
ĠĢadamlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin, bürokratların kellelerini alacaklardı.
Tam bir temizlik operasyonu yapacaklardı.
Ġlk zamanlar olayın vahametini kavrayamamıĢtık. ġimdilerde bazı Ģeylere tanık oluyoruz, en
azından küçük küçük parçaları görüyoruz. Ġnsanı dehĢete düĢüren hazırlıklar yapılmıĢ.
Mısır'ın vatanseverlerine, özgürlük mücadelesi verenlerine, ülkesine sahip çıkmaya
çalıĢanlara reva görülen zorbalığın benzeri bu ülkede planlanmıĢ.
Bu ülkenin vatanseverlerine, ömrünü ülkesine adamıĢlara akla hayali gelmeyecek tuzaklar
kurulmuĢ.
Bir darbe tezgahlanmıĢ. GerçekleĢseymiĢ, Ergenekon operasyonlarının on katı büyüklüğünde
düzmece yargılamalar yapılıp insanlar yıllarca içeri atılacakmıĢ.
Mısır nasıl Batı-Ġsrail operasyonuysa Türkiye'de de bir çokuluslu senaryo uygulanmıĢ.
10
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Siyasetçiler, gazeteciler, iĢadamları, bürokratlar, kanaat önderleri, STK mensupları, dini
liderler, malum koalisyonun çıkarlarının dıĢında kalanlara yönelik tarihin en büyük tasfiyesi
yapılacakmıĢ.
Birileri tek kale gibi dimdik ayakta tutan Türkiye'nin belini kırma kararı vermiĢ. O kararı da
ülke içinde edindikleri ortaklarla gerçekleĢtirmeye çalıĢmıĢ.
Gün geçtikçe, gerçekler uç verdikçe iĢin vahametini daha iyi kavrıyoruz. Türkiye'nin ne
büyük tehlike atlattığını daha iyi görüyoruz.
Ukrayna gibi parçalanmayı da, Mısır gibi diz çökmeyi de önlemiĢiz. Biz değil, milletin
basireti, Anadolu insanının firaseti önlemiĢ.
Türkiye dik durmalı, asla yıkılmamalı. Batı'dan ve Doğu'dan gelen sert rüzgarlarla
aĢınmamalı. AĢınmasına, eğilmesine izin vermemeliyiz.
Unutmayın, bizim için, coğrafya için Birinci Dünya SavaĢı daha bitmedi. Bu savaĢ bitene
kadar, içeriden ve dıĢarıdan gelecek saldırılara karĢı ayakta durabilmeliyiz. Ġçerideki
beyinsizlerin zihinsel müdahalelerinden etkilenip akıl tutulmasına teslim olmamalıyız.
Kendimiz için de, coğrafya için de Birinci Dünya SavaĢı'nın sonunu ilan edecek olan biziz.
ĠĢte o zaman bir tarih kapanıp yenisi açılacak. O zaman Yirminci Yüzyıl'ın kirli dosyaları
toprağa gömülecek, tarihin akıĢı değiĢecek.
ĠĢte o zaman Batı'dan ve Doğu'dan esen rüzgarlar ne kadar sert olursa olsun bize boyun
eğdiremeyecek.
Sisi gibi 20. Yüzyıl artıklarının da, 20. Yüzyıl özlemcilerinin de 'hiçbir Ģey' olduğunu o zaman
göreceksiniz.
'Suriye' diye bir ülke kaldı mı? – Yeni ġafak – Abdullah Muradoğlu
Suriye'nin, Mısır'ın ve diğer Arap memleketlerinin temel sorunu yöneticilerinin halkın özgür
seçimleri sonucunda iktidara gelmedikleri için halkın iradesiyle gitmeye de niyetli
olmamalarıdır. Meselenin bir diğer yönü de, sömürgecilik sonrası dönemde tesis edilen
otoriter rejimlerin bütün bir halkı koĢulsuz itaata alıĢtırmıĢ ya da boyun eğdirmiĢ olmalarıdır.
KorkutulmuĢ, sindirilmiĢ, bastırılmıĢ kitleler kendilerini iktidarın meĢru özneleri olarak
göremediler. Hatta mevcut duruma müdahale etme gücünden yoksun oldukları duygusu içinde
yaĢadılar on yıllar boyunca. Geleceğe iliĢkin umutlarını yavaĢ iĢleyen zamanın, daha doğrusu
'makus kader'in değiĢmesine bağlamaktan baĢka bir çıkıĢ yolu bulamadılar. Böyle bir iklimin
insanları ne hale getirmiĢ olabileceğini tasavvur edebiliyor musunuz? 'Arap Baharı' 21.
Yüzyıl'ın Arap gençlerinin bu alıĢılagelmiĢ, içselleĢtirilmiĢ, hatta bir bakıma meĢrulaĢtırılmıĢ
koĢulsuz itaat rejimlerine haklı isyanıydı.
Sömürgecilik sonrası dönemde Batılı rejimler Arap halklarının acılarına duyarsız kaldılar.
Büyük güçlerin bölgesel planları bu rejimlerin ayakta kalmasını gerektiriyordu. Zira özgür
seçimlerin istemedikleri türden adamları iĢ baĢına getirme ihtimali kuvvetliydi. 1990'ların
baĢlarında 'Cezayir'deki seçimlerin iptal edilmesi karĢısında Batılı rejimlerin takındıkları
riyakar tutumları hatırlayın. Hemencecik diktatörlerin safında yer almıĢlardı. Eğer zorbalıkla
önü alınmamıĢ olsaydı, Arap Baharı, 'Soğuk SavaĢ' döneminin son bulduğu 1990'larda
yaĢanacaktı. O zaman neden bir bahara izin verilmediyse, Ģimdi de aynı nedenlerle izin
verilmedi. Bugün Mısır'da askeri diktatörlüğün mahkemeleri darbeye direnen yurttaĢlarına
trafik cezası verir gibi yüzlerce idam kararı verebiliyor ise, bu cesareti nereden aldıklarına
bakmak gerekiyor. Bu insanlar ne silah kullanmıĢlardı, ne de iktidarı zorla ele geçirmek
11
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
istemiĢlerdi. Sadece, seçimle gelmiĢ meĢru CumhurbaĢkanlarının bir askeri darbeyle
devrilmesine ve yeniden bir diktatörlük rejiminin kurulmasına itiraz etmiĢlerdi. Suçları bu.
'Suriye'de olan-biten ise daha feci. 150 binden fazla insan hayatını kaybetti, yüzbinlercesi ülke
içinde yer değiĢtirdi, yüzbinlercesi ülke dıĢına kaçtı. BeĢĢar Esed, despot babasından
devraldığı iktidarı bırakmadığı için yaĢandı bunlar. ġimdi 'Suriye' diye bir yer yok. Kendi
meĢruluğu kalmadığı halde BeĢĢar Esed Haziran'da yapılması öngörülen CumhurbaĢkanlığı
seçimleri için adaylık baĢvurusunda bulunmuĢ. Sanki ortada baĢvurulacak bir makam,
CumhurbaĢkanı seçecek bir halk kalmıĢ gibi. Ülkenin bir bölümünde 'ĠġĠD', bir bölümünde
'PYD', bir bölümünde 'El Nusra', bir bölümünde ise 'Özgür Suriye Ordusu' ve ondan artakalan
örgütler egemen. Daha onlarca örgütten söz ediliyor. Her örgütün kendi küçük iktidar alanları
var. Esed güçleri de artakalan bölümlerde hükmünü yürütebiliyor sadece. Bir zamanlar adına
'Suriye' denilen bu ülkede acımasız bir iç savaĢ var, iç savaĢ içinde iç savaĢlar var. ġiddetin
hüküm sürdüğü, halkının ve topraklarının paramparça edildiği bir ülkede seçim yapılabilir
mi? Devletin ortadan kalktığı, kurumlarının felç olduğu bu zavallı ülkede meĢru bir seçimden
bahsetmek 'komedi' değilse bir 'trajedi'dir. Her perdesinde katliamlar iĢlenen bir trajedi. Ve bu
kanlı trajedinin ne zaman son bulacağı bize meçhuldür.
Ortadoğu’da hukuk – Hürriyet – Taha Akyol
MISIR‟da ikinci davada mahkeme 683 kiĢi hakkında idam kararı verdi!
Minye kentindeki aynı mahkeme, bir ay önce de 529 kiĢiyi idama mahkûm etmiĢti. Toplam
1212 idam!
Bunlardan 429‟unun cezası müebbet hepse çevrildi.
Ġdamlık 1212 kiĢiye yüklenen suç ne? Askeri darbeyi protesto gösterilerinde bir polisin
öldürülmesi, dört polis hakkında öldürmeye
teĢebbüs ve bazı kamu mallarının tahribi!
Karar “adli hata”nın çok ötesinde siyasi bir kıyımdır! Darbeciler, devirdikleri Ġhvan-ı
Müslimin yanlılarını katliam çapındaki cezalarla
ezmeye çalıĢıyorlar.
Böyle bir “mahkeme kararı” yeryüzünde görülmemiĢtir! Mısır‟da “hukuk” darbeciler
tarafından siyasi “araç” olarak kullanılmanın
ötesinde, tamamen “yok” sayılmıĢtır.
TUNUS VE MISIR
Maalesef Ortadoğu kültürünün buna müsait olduğu da bir gerçektir.
Ġslam‟dan çok önceki asırlarda Mısır firavunlarında, Sasani kisralarında Ģekillenen kadim
despotik kültür...
Ortadoğu‟da iktisadi geliĢme nasıl geciktiyse, “hukuk” kavramı da öyle gecikti...
Büyük umutlarla patlak veren Arap Baharı hareketleri, sadece Tunus‟ta demokrasi ve hukuk
devleti yönünde geliĢiyor.
Tunus‟ta Ġslamcı El-Nahda hareketi, RaĢid GannuĢi gibi gerçek bir bilge ve düĢünürün
manevi liderliğinde çatıĢmacı tavırlardan sakındı,
laiklerle ve liberallerle uzlaĢtı. Tunus gezisinde CumhurbaĢkanı Gül, gazetecilere
“Anayasalarını bizden kolay yapacaklar” demiĢti.
(Hürriyet, 10 Mart 2012)
Aynen öyle oldu. AlkıĢlanacak bir tecrübedir Tunus‟un anayasa yapımı.
12
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
MISIR‟IN DRAMI
Ortadoğu kültürünün merkezindeki Mısır‟da ise, bu uzlaĢma olmadı.
ÇeĢitli olayların yaĢandığı süreçte, Ġhvan, kendi yaptığı anayasayı referanduma sundu. 17
Aralık 2012‟deki referandumu muhalefet
boykot etti. Seçmenlerin sadece yüzde 33‟ü sandığa gitti; bu yüzde 33‟ün yüzde 68‟inin
oylarıyla Ġhvan anayasası kabul edilmiĢ oldu.
MeĢruiyet tabanının noksan kaldığı çok açık...
Ekonomi de kötüleĢmeye devam ediyordu.
Gerilim tırmandı... Gösteriler ve 3 Temmuz‟da askeri darbe! Hem de Ezher‟in fetvasıyla!
“ġeriatçı” Selefilerin ve Suudilerin desteğiyle!
Ve iĢte darbe mahkemesinin mezbaha gibi idam kararları. Hukuk yok!
ĠKĠ ANAYASA
Mısır ve Tunus anayasalarında “hâkimiyet halkındır... devletin dini Ġslam‟dır” gibi ortak
maddeler var. Diktatörlük dönemlerine
göre ikisinde de özgürlükler hayli geniĢletilmiĢtir. Fakat çok önemli farklar da vardır. Sadece
birkaç örnek:
Ġhvan anayasasına göre Mısır “Arap dünyasının ve ümmetin bir parçası”dır. Tunus anayasası
ise, “ümmet” kavramına yer
vermiyor, Ortadoğu kimliği yerine de Kuzey Afrika kimliğini vurguluyor.
Ġhvan anayasasında hukukun temel kaynağı olarak “Ģer‟i hukuk” zikredilmiĢ, hatta “Sünni
fıkıh” vurgusu yapılmıĢtır! Tunus‟ta
uzlaĢma için Ġslamcılar bu gibi maddelerden vazgeçmiĢlerdir.
Tunus anayasasının 109 ve 115. maddelerinde yargı bağımsızlığı ayrıntılı olarak
düzenlenmiĢtir. Ġhvan anayasasında böyle ayrıntılı
hükümler yoktur.
ALINACAK DERSLER
Tunus uzlaĢmacı davranıĢlarla baĢarılı oldu, uzlaĢmayı da hukuka değer verilmesi sağladı.
Mısır‟da ise siyasi taraflar çatıĢmacı davrandı. Ana hukuk kavramlarında bile uzlaĢamadılar.
Hukuk zayıf kaldığı için mezbaha gibi
mahkemeler ortaya çıktı.
Demek ki, hukukun ana kavramları bütün siyasetlerden üstündür, üstün tutulmalıdır. Aksi
halde, siyaset “kabile” ya da “mahalle”
kavgasına dönüĢüyor; kutuplaĢma artıyor. Türkiye‟de darbeler devri çoktan ve ebediyen
kapandı. Türkiye‟nin kutuplaĢma yüzünden
“yönetilemez” hale gelmesini istemiyorsak, bunun tek yolu uzlaĢma kültürü ve hukukun
üstünlüğü ilkesidir.
Dünyanın yüreği paslandı! – Yeni Akit – Yavuz Bahadıroğlu
Dünya Ģiddetin kıskacında… Ġnsanlık âlemi derin bir bunalıma düĢmüĢ, varlık sebebini
unutup, “madde” bağımlısı olmuĢ… Ne Irak‟taki Amerikan iĢgali sırasında meze yapılan
kadınlar, ne Suriye‟de yaĢanan iç savaĢta ölen çocuklar, ne Mısır‟da, ne Kırım‟da katledilen
özgürlük dünyanın umurunda…
Para ve güç eksenli hayat felsefesi, altta kalanların canını çıkarıyor…
13
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Artık bir yanımız terör, bir yanımız savaĢ, bir yanımız adaletsiz paylaĢım ve “iktisat”
düsturuna uymamanın ürettiği kıtlıklar, yokluklar, sıkıntılar…
Bu kıskacın içinde bunalıyoruz. Bunaldıkça bir birimize saldırıyoruz: Bu da dostluk,
kardeĢlik, arkadaĢlık gibi kavramları yok ediyor; git gide yalnızlaĢıyoruz.
Ġnsanın “Ahsen-i takvim” sırrında yaratılmıĢ “EĢref-i mahlûkat” olduğu gerçeğini
kavrayamayan, bunu kavrayamadığı için de “Yaratandan ötürü yaratılanı hoĢ görme”
basiretini gösteremeyen ve bu yüzden, kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düĢünmeyen,
kendisi gibi giyinmeyen, kendisi gibi yaĢamayan herkesi hor gören nesiller yetiĢtirdik…
“AnlayıĢ”ın yerini “Ģiddet” aldı, “barıĢ”ın yerini “kavga”; “sevgi”nin tahtına “kin” oturdu,
“müsamaha”nın yerine “öfke” geldi…
“Helâlinden kazanma” düĢüncesi, “ne pahasına olursa olsun kazanma” hırsına dönüĢtü.
Devletlere de, insanlara da Ģiddet hâkim: Güçlü devletler bahaneler uydurup daha güçsüz
devletleri yutuyor (son örnek Kırım). Menfaat uğruna çıkarılan iki dünya savaĢının acıları
yetmemiĢ olmalı ki, insanlık yeni savaĢlarda kendini tüketiyor…
Olumsuz tabloyu normal yollardan değiĢtirme umudunu yitiren gruplar ve grupçuklar,
terörden medet umuyor…
Ne bir “haksızlık yapma” endiĢesi, ne bir “kul hakkı” korkusu, ne “sevap” arzusu, ne “günah”
endiĢesi…
Benliğimize çoktandır menfaat, ihtiras ve öfke hükmediyor!
Bu tablo bize Batı‟nın armağanıdır! Yoksa, Devr-i Saadet‟i en iyi Ģekilde kendi çağına
yansıtan Selçuklu-Osmanlı terkibinde, böylesine yıkıcı olumsuzluklar yaĢanmazdı.
Orada hoĢgörüsüzlüğe, anlayıĢsızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, fırsatçılığa, horlamaya,
zorlamaya yer yoktu…
Çünkü bu terkipte insan “kutsal varlık”tı ve “Her Ģey insan için”di… Kalb kırmak Kâbe
yıkmak anlamına gelirdi. Bu anlayıĢı terk ettik edeli, “Ġnsan insanın kurdu” haline geldi…
Batı‟lı “aydınlanmacı”lar (her konuda akla öncelik tanıyan düĢünce sisteminin etkisi ile 18.
Yüzyıl‟da Avrupa‟da bilimde ve felsefede büyük geliĢmelerin olduğu döneme “Aydınlanma
Çağı” deniyor), “Allah sadece insanın var ve yok olmasına karar verir” dediler, “bu ikisinin
arasındaki bölgede, yani hayatın içinde (hâĢâ) Allah‟a yer yoktur, insan her Ģeye aklıyla karar
verir!” (Deizm).
“Deist” (akılcı) eksende kurulan “Yeni dünya” insanının dizginleri boĢaldı. kendini
“yanlıĢ”tan ve “günah”tan koruyan manevi bağlardan kurtuldu. “Kutsal” ile iliĢkisi kalmadı.
Doğal olarak Allah‟la irtibatı koptu, ihtiraslar aklın önüne geçti ve “altta kalanın canı çıksın”
(ya da “hayat mücadeledir”) mantığı, hayat düzenini altüst etti.
Sonuç olarak hem bencilleĢtik, hem de acımasızlaĢtık!
Sevgi, Ģefkat, merhamet, hamiyet gibi yüce duygularımız paslandı. O duyguların yerini daha
fazla para kazanma, daha çok güçlenme, hükmetme ve sömürme düĢüncesi aldı…
Kısacası “insan insanın kurdu” oldu, insanlığımızı kemirdi! Ezebildiğini eziyor, ezemediğine
“bende” oluyor; kimi zaman eğilip bükülüyor, kimi zaman ezilip büzülüyor; gerektiğinde
vahĢileĢip saldırıyor.
Denizleri öldürdük, gölleri ve ırmakları kuruttuk, ozon tabakasını bile deldik... Hiçbir tedbir
almadan yüzyıllar boyu kurduğumuz fabrikalarla çevreyi, eğlence düĢkünlüğümüzle
(uyuĢturucu dâhil) hayatı kirlettik!
14
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Gelirimiz arttı belki, ama hiçbir kural tanımayan “kazanma” hırsımız, envai çeĢit vahĢeti de
dâvet etti. Öylesine acımasız bir “yeni dünya” kurduk.
Ama hâlâ çok mutsuzuz.
ABD'de Sağlık Sistemi BaĢarısız – Carol Paerson, Voice of America
Amerika, dünyanın en pahalı sağlık sistemine sahip. Ancak bu sistem, yeterince verimli değil.
Amerikalı hastalar, paralarının karĢılığında iyi hizmet alamıyor. Amerikan sağlık sistemini
inceleyen iki araĢtırma bu sonuçları verdi. Amerika‟nın Sesi‟nden Carol Pearson, parasal
kaynakların nereye gittiğini ve sistemi düzeltmek için neler yapılması gerektiğini araĢtırdı.
Amerika‟da sağlık hizmetlerinin maliyeti son 30 yılda iki kat arttı ancak Amerikalılar, 1980‟li
yıllara oranla daha sağlıklı sayılmaz.
Sağlık sistemini inceleyen Alerion Enstitüsü uzmanı Doktor Hamilton Moses, bulguları
Amerikan Tabipler Birliği dergisinde yayınladı: ”Tüm verileri kamuya açık kaynaklardan elde
ediyoruz. Bu çok önemli. Bunlar herkesin özgürce eriĢebileceği bilgiler. Esas zorluk, bu
bilgileri, yorumlanabilecek Ģekilde toplayabilmekti.”
Uzmanlar, Amerikalılar‟ın 2011‟de sağlık hizmetlerine 2 buçuk ila 3 trilyon dolar harcadığını,
bu tutarın diğer geliĢmiĢ ülkelerden fazla olduğunu söylüyor. Maliyetleri arttıran iki neden
var.
Bunlardan birincisi, tıbbi ve idari hizmet ücretlerinin artması. Ġlaç, tıbbi müdahale ve tıbbi
cihaz fiyatlarındaki artıĢ da buna ekleniyor.
Doktor Moses‟a göre Amerikalılar‟ın teknoloji sevdası da ayrı bir sorun: ”Teknolojiye çok
bağımlıyız. Tüm sorunların çözümünün teknolojide olduğunu düĢünüyoruz.”
Teknoloji tüm sorunları çözemese de Amerikalılar teknolojiden vazgeçmiyor. Ġkinci nedense
sigara içmek, çok yemek gibi kötü alıĢkanlıklar. Bu alıĢkanlıklar obeziteyi, Ģeker ve kalp
hastalığını, eklem ağrılarını ve akciğer rahatsızlıklarını tetikliyor. Bu gibi kronik hastalıkları
kontrol altında tutmanın maliyeti de oldukça yüksek.
Doktor Moses, ”Kronik hastalıkların kontrolu ve sağlık hizmetlerinde yenilik gibi alanlara,
tıp teknolojisinden çok daha az kaynak ayırdık, çok daha kısıtlı yatırım yaptık,” Ģeklinde
konuĢuyor.
Bu hastalıkların çoğu egzersiz, diyet ve sağlıklı kiloyu koruma gibi önlemlerle engellenebilir.
Ancak Amerika‟da önleyici tıp, sağlık hizmetlerinin her zaman bir parçası değildi. Beslenme
uzmanlarıyla görüĢmek, kiĢinin sağlığını koruyucu etkinliklerde bulunmak hem pahalı, hem
de sigorta Ģirketleri bu masrafları karĢılamıyor.
Doktor, ”Kronik hastalıklara yapılan harcama, toplam sağlık harcamalarının yüzde 85„ini
oluĢturuyor,” diyor.
15
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Doktor Moses‟a göre kronik hastalıkları kontrol altında tutmak için sağlık harcaması
yapanlar, yaĢlılar değil. Bu harcamalar da her zaman uzun bir yaĢamı garanti etmiyor.
Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD‟nin yeni raporuna göre Amerika‟ın sağlık
harcamaları, diğer üye ülkelerden iki buçuk kat daha fazla. Buna rağmen Amerika, yaĢam
süresi açısından 36 üyeli örgütün listesinde 26„ıncı sırada, yani diğer geliĢmiĢ ülkelerin
gerisinde kalıyor.
Son Durak Dikenli Tel - Süddeutsche Zeitung – Christiane Schlötzer
Almanya CumhurbaĢkanı Jaochim Gauck Türkiye'de Alman Askerlerini ve Bir Suriyeli
Sığınmacı Kampını Ziyaret Ediyor. Gauck Ülkeyi Gayretlerinden Dolayı Övüyor Ancak
Ġfadeleri Uyarı Niteliği deTaĢıyor-Amaç ev sahibine bir jest yapmaktı. Almanya CumhurbaĢkanı Jaochim Gauck bu yüzden
pazar günü Türkiye ziyaretinin baĢlangıcında kızgın güneĢin altında dikenli tellerden oluĢan
çitlerle sonu görünmeyen gri çadırlar arasında duruyor ve aniden gerçekleĢen bir gösteriyi
izliyor. Gösterinin katılımcıları, birkaç yüz çocuk ve genç. "BeĢar Esad'a ölüm!" diye
bağırıyorlar. Ardından sloganlarını değiĢtirip hepsi bir ağızdan Arapça olarak "Erdoğan için
ölürüz." diye sesleniyor.
Ölüm ve ölmek... Genç Suriyeliler bunu tanıyorlar ve Türkiye Hükûmet BaĢkanı Recep
Tayyip Erdoğan onların kahramanı. Sonuçta onun ülkesi komĢu ülkeden neredeyse bir milyon
mülteciyi barındırıyor ve bunlardan yaklaĢık 220 bini sayıları 21'e ulaĢan kamplarda kalıyor.
Gauck, Suriye sınırından 100 kilometre uzakta Türkiye'nin güneydoğusunda bulunan
KahramanmaraĢ kentini ziyaret ediyor ve yardımcıları ile Esad'dan firar edenlerle yaklaĢık iki
saatlik görüĢmesinin ardından CumhurbaĢkanı, "Türkiye'nin, devletin ve çok sayıda insanın
yaptıklarına büyük saygı" duyduğunu ifade ediyor. Bu kadar çok insana acil durumda yardım
etmenin "devasa bir çaba" gerektirdiğini belirten Gauck, "Bunu takdir etmek için buradayım."
diye vurgu yapıyor.
Lakin CumhurbaĢkanı bununla yetinmiyor ve "Daha fazlasını yapabiliriz." diyor. Almanya 10
bin Suriyeliyi kabul etmeye söz verdi. Gerçekte ise yaklaĢık 5000 kiĢi geldi. Gauck,
bürokratik sürecin daha da kolaylaĢtırılabileceği görüĢünde. 10 bini az bulduğu da aĢikâr.
Gauck, döndükten sonra ġansölye Merkel ve Federal Meclisteki partilerle görüĢeceğini
söylüyor.
BirleĢmiĢ Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF'te çalıĢan Alman Chris Schüp de
çalıĢmalarından dolayı Türkleri övüyor. UNICEF kampta çocuklarla bir film çekmiĢ. Schüp,
"Çocuklar öylesine yaratıcı ki." diyor ve neredeyse hepsinin travma geçirdiğini belirtiyor.
16
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
"Sürekli bombalar ve uçakların resimlerini çiziyorlar. Vatanlarını özlüyorlar." UNICEF
tarafından çekilen bir filmde, elinde havluyla denize gitmek isteyen bir kız çocuğu görülüyor.
Kızın gezisi kampın dikenli tellerinde son buluyor. Kısa ama etkileyici bir film. Yakında
UNICEF tarafından internete konulacak.
Kampta okullar ve süpermarket var. Sığınmacılara oradan alıĢveriĢ yapabilmeleri için,
üzerinde Türk hilali ve dünya gıda programının amblemi bulunan visa kartı veriliyor. Gauck'a
da böyle bir kart veriliyor ve kendisi, salatalık ve patates kümeleri önünde ne yapacağını
bilmez bir Ģekilde duruyor. CumhurbaĢkanı sığınmacıların akıbetinden etkilenmiĢ gözüküyor.
Gauck'a eĢlik eden Almanya Federal Hükûmeti Uyum Sorumlusu Aydan Özoğuz,
Almanya'nın
Türkiye'ye Ģimdiye kadar olduğundan daha
fazla
finansal destekte
bulunabileceği görüĢünde. Ankara'ya bu amaçla Ģimdiye dek 5 milyon dolar gönderildiğini
belirten Özoğuz, Almanya'nın Suriyeli sığınmacıları barındıran baĢka ülkelere de 750 milyon
avroyla desteklediğini kaydediyor. Türkiye resmî açıklamalara göre, 2011'den bu yana
Suriyelilere yardım için 2,5 milyar dolar harcadı.
Kampta ağaç ve yeĢil alan yok, yalnızca birkaç metre asfalt, gerisi çakıl taĢı yol. Suriyelilerin
kampından arabayla yalnızca 15 dakika uzaktaki Gazi KıĢlası'nda ise her Ģey yeĢil. Orman,
kamufle ağ, üniformalar. Gauck, Gazi KıĢlası'nda da bu kez burada iki PATRIOT savunma
füze birliğinde görev yapan 293 Alman askeri için "saygısını" ifade etmek istiyor. Fırlatma
rampaları güneye, Suriye yönüne çevrili.
Gauck askerlere, "Tek baĢına burada olmanızın bile kötü Ģeylerin yaĢanmasını engellemiĢ
olduğunu umut ediyorum." diye sesleniyor. NATO ülkesi Türkiye destek istedi, Alman
birlikleri ocak 2013'ten bu yana KahramanmaraĢ'ta. Amerikan ve Hollanda PATRIOT'ları da
sınır bölgesinde. Füzeler, Türkiye'yi hedef almaları hâlinde, altı ila sekiz dakikalık bir ön
uyarı süresiyle Suriyeli uçan cisimleri vurabilecek durumdalar.
ġimdiye dek buna gerek olmadı. Komuta sahibi Albay Stefan Drexler, "Tüm füzeler Suriye'de
atıldı." diyor. Bu arada Suriye'de atılan füze sayısının azaldığının tespit edildiğini belirten
Drexler, lakin bunun bombardımanının azaldığı anlamına gelmediğini, Esad rejiminin bunun
için hava kuvvetlerinden istifade ettiğini söylüyor. Gauck da "Askerî olanaklarımızı burada
kullanmak zorunda kalmamamız en iyisi olurdu ancak hangi oranda irrasyonaliteyi
hesaplayacağımızı bilmiyoruz." diyor.
Sonuncusu Türkiye'ye gizli bir uyarı olarak da anlaĢılabilir. Ankara'da, eğer DıĢiĢleri
Bakanlığındaki illegal dinlenen strateji istiĢarelerine inanılacak olursa tuhaf savaĢ oyunları
söz konusuydu. Bu görüĢmelerde Türkiye'nin Suriye'deki savaĢa doğrudan müdahalesinden
söz edilmekteydi. Esad karĢıtı muhalefet uzun süredir Erdoğan hükûmeti tarafından birçok
17
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
yoldan destekleniyor. Gauck pazartesi günü Ankara'ya geçecek ve orada askerî törenle
karĢılanacak. Kendisi -öğle yemeğinde- Erdoğan'la ve de daha kapsamlı bir Ģekilde
CumhurbaĢkanı Abdullah Gül'le buluĢacak. Gül Batılı politikacılara göre, Twitter ve
Youtube'a eriĢimi yasaklatan Erdoğan'dan daha açık görüĢlü.
Oysa Gül hafta sonu oldukça tartıĢmalı olan yeni istihbarat yasasını imzaladı. Bu yasa
örneğin, gizli olarak sınıflandırılan belgeleri açıklayan gazetecileri de uzun hapis cezalarıyla
tehdit ediyor. Bu durum Gül'le yapılacak olan görüĢmeyi daha kolay hâle getirmeyecektir.
Mutlak Güç Tek Elde - Frankfurter Rundschau - Timur Tinç
Türkiye Barolar Birliği BaĢkanı'nın Hukuk Devletinin Yok Olmasına ĠliĢkin GörüĢleri
TĠMUR TĠNÇ: Sayın Feyzioğlu, Türkiye'de Avukat olarak çalıĢmak nasıl bir Ģey?
METĠN FEYZĠOĞLU: Çok zor. Hukukun üstün olmadığı, güçlünün kendi yasalarını
yazabildiği bir toplumda, kendisini feda edercesine çalıĢan avukatlar değil nüfuzlu insanlar
aranıyor.
TĠNÇ: Türkiye bir hukuk devleti midir?
FEYZĠOĞLU: Anayasa‟sına göre öyle lakin bağımsız ve adil hüküm verme hakkımız gasp
edildi. VatandaĢ Ģüphe duyuyor ve hatta kısmen yargıya güvenini kaybetmiĢ durumda.
TĠNÇ: Türkiye, Ġslami-muhafazakâr AKP ve BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde
geriledi mi?
FEYZĠOĞLU: Bir adım ileri ve sonra yine bir adım geri gidiyoruz. AB hukuk müktesebatına
uyum konusunda bazı Ģeyler uygulamaya konuldu, en önemlisi de mahkemeye bireysel
baĢvuruda buluna bilinebilmesiydi. Örneğin, BaĢbakan, Anayasa Mahkemesinin Twitter
yasağını geri döndürme kararını kabul etmediğini söylüyorsa bu demokratik adımı atanlar,
bunu özümsememiĢtir. Türkiye'de, ezilenlerin ve ezenlerin adı değiĢir ama despotluk sona
ermez.
TĠNÇ: Ne demek istiyorsunuz?
FEYZĠOĞLU: Türkiye'de yasa çıkarma ve hüküm verme yetkisi tek bir adamın elinde
birleĢiyor. Kurumlar zayıflıyor ve fren iĢlevi görebilecek bir tanesi bile kalmadı. Kurumlar
daha ziyade yeni bir zihniyete yönelmiĢ durumda. Bu yüzden Türkiye'yi bir kez daha yeniden
inĢa etmek zorundayız. Bozulanı düzeltme ön koĢuluyla değil - zira buna yalnızca, eskiyi
taklit etmek isteyenler çabalar- bunu Atatürk ve Cumhuriyetin kuruluĢ felsefesiyle ve de 21.
yüzyılın ihtiyaçlarını dikkate alarak yapmalıyız. Lakin eğitim düzeyimiz hâlihazırda büyük bir
sorun teĢkil ediyor.
TĠNÇ: Neden?
18
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
FEYZĠOĞLU: Türkiye'de 110 hukuk fakültesi var ve hepsinde öğretim görevlisi eksik.
Örneğin yalnızca 23 anayasa profesörü var. Bazı kurslarda yardımcı doçentler ders veriyor.
Onları küçümsemek istemiyorum ama açılmak ve kendinizi geliĢtirmek için baĢınızda
kendinizden üstün deneyimli akademisyenlere ihtiyacınız var. 83 bin avukatımız ve 41 bin
üniversite öğrencimiz var. Demokratik ve modern olarak tanınan ama avukatlar için giriĢ
sınavı uygulamayan tek ülkeyiz.
TĠNÇ: Hâlihazırda Anayasa Hâkimi HaĢim Kılıç ile BaĢbakan arasında bir güç çekiĢmesi
yaĢanıyor. Anayasa Mahkemesi hangi rolü oynuyor?
FEYZĠOĞLU: Anayasa Mahkemesi 1961'de, son yargı merci olarak iĢlev görmekle
görevlendirildi lakin aradaki tüm basamakların hâlihazırda çalıĢmadığını ve mahkemeleri
taĢıyan güçlerin kırıldığını saptamak durumundayız.
TĠNÇ: Bir örnek verebilir misiniz?
FEYZĠOĞLU: Twitter yasağını ele alalım. Baro olarak idare mahkemesi nezdinde eriĢim
engeline karĢı dava açtık ve haklı çıktık. Daha ilk gün Telekomünikasyon BaĢkanlığına (TĠB)
resmî yazıyla bilgi verdik. Bu kurum, kararın uygulanması için 30 gün süre tanıyan bir yasayı
dayanak gösterdi ancak söz konusu yasa, en fazla 30 gün olabileceğini söylüyor. ġayet bir
mesele bir saatte çözülebilecekse, bu süre içinde çözülmek zorunda. TĠB bunu yapmadı ve
böylece milyonlarca insanın iletiĢim özgürlüğünü elinden aldı. Bu yüzden Anayasa
Mahkemesine baĢvurmak durumunda kaldık ve sonuç itibarıyla orada hak elde ettik.
TĠNÇ: Siyasi güncel yaĢam ne durumda?
FEYZĠOĞLU: Yasa tasarıları BaĢbakan‟ın danıĢmanları tarafından hazırlanıyor. Tasarılar ne
sivil toplum örgütlerine ne de kamuoyuna sunuluyor. Güvenilen bir milletvekiline teslim
ediliyor ve onun tasarısı olarak Meclise sunuluyor. Sistemi değiĢtiren okul reformu bu Ģekilde
ve sadece milletvekillerinin ellerini havaya kaldırmalarıyla karara bağlandı. Bu durumda
Anayasa Mahkemesi, bir yasanın iptali için tek Ģans olarak kalıyor. Bazen yapıyor, bazen
yapmıyor.
TĠNÇ: Nelerin değiĢmesi gerekiyor?
FEYZĠOĞLU: Bizim bir sistem sorunumuz var. Bağımsızlığın yanında etkililik de eksik.
Örneğin emsal oluĢturacak bir olayda bir karar alınmıĢsa ve 50 bin insan aynı mesele
yüzünden sırada bekliyorsa onlara artık dava etmelerine gerek kalmadığı, bu hükmün herkes
için geçerli olduğunun söylenmesi gerekir.
TĠNÇ: ĠyileĢtirme yönündeki önerileriniz nelerdir?
19
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
FEYZĠOĞLU: Ġlk olarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, hâkimler ve savcılar
olarak iki kurula ayrılması gerekir ve savunmanın ciddiye alınması için her ikisinde de
Barolar Birliğinden bir temsilci bulunmak zorundadır.
TĠNÇ: Ġkincisi?
FEYZĠOĞLU: Tutuklama veya hüküm verme esnasında hiç sebep göstermeyen veya soyut
sebep gösteren hâkimler, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi veya Türkiye Anayasa
Mahkemesinde yargılanmalı ve aldıkları karar derhal geriye döndürülmelidir. Eğer hâkimler
bunu sabahleyin gazetede okuyacak olurlarsa öğleden sonra aldıkları kararların gerekçelerini
yazmaya baĢlarlar. Türkiye'nin bu Ģekilde birkaç saat için bir hukuk devleti olacağına dair her
türlü bahse girerim.
Gauck Açık KonuĢtu - N-TV Berlin
SUNUCU: Türkiye‟de daha önce hiçbir resmî konuğun konuĢmadığı kadar açık konuĢtu.
CumhurbaĢkanı Gauck, Erdoğan hükûmetini kınadı. Ankara‟daki üniversitede yaptığı
konuĢmada internet sansürü, yargı reformu ve hukuk devletine yapılan diğer müdahaleleri
ağır bir Ģekilde eleĢtirdi. Gauck bu açıklamalarının aynı zamanda bir tavsiye gibi
algılanmasını istedi.
-VTRCumhurbaĢkanı, Ankara‟daki üniversite öğrencileri tarafından sevilen bir konuk, çünkü onları
harekete geçirenleri dile getiriyor.
JOACHIM GAUCK (Almanya CumhurbaĢkanı): Son zamanlarda bizlere Türkiye‟den hayal
kırıklığı, mutsuzluk, vatandaĢlara nasıl yaĢamaları gerektiği söylendiğinde birçok kiĢi
tarafından demokrasiye zarar olarak algılan bir yönetim tarzına yönelik öfke sesleri
ulaĢmakta.
Gauck, dostça konuĢtu ancak eleĢtirisi de açıktı. Gauck, Türkiye‟deki demokrasinin tehlike
altında olduğunu düĢünüyor. Siyasi sesler susturuluyor, Twitter ve Youtube gibi sosyal medya
ağları yasaklanıyor. Bunların sorumlusu BaĢbakan Erdoğan.
Erdoğan, Gauck ile görüĢmesinde bu iddiaları reddetti. Gauck ile fotoğraf çekiminde de bu
karĢılaĢmadan pek memnun kalmıĢ gibi görünmüyordu.
Bu görüntüleri Türk kökenli göçmenler de yakından takip ediyor ve Erdoğan‟ın politikasını
tartıĢıyorlar.
Erdoğan‟ın, özellikle de onun yönetiminde ekonominin hızla büyümesinden dolayı
Almanya‟da da hâlâ çok sayıda yandaĢı var.
20
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Bu baĢarıları CumhurbaĢkanı Gauck da övdü, ancak CumhurbaĢkanı Gül ile görüĢmesi daha
dostane geçti. Türkiye‟deki iktidar için en büyük rakibi olan Gül de artık Erdoğan‟ı
eleĢtirenler arasında bulunuyor.
Özgür Ülke Mi? - Frankfurter Allgemeine Zeitung - Reinhard Müller
Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck, haklı olarak bir milyon Suriyeli sığınmacıyı kabul
etmeye hazır olduğu için Türkiye'ye büyük saygı duyduğunu belirtti. Bu rakam karĢısında
gerçekten de Almanya'nın bu konuda daha çok Ģey yapması gerektiği sonucuna varılabilir. En
azından eğer CumhurbaĢkanı iseniz ve manzarayı bizzat gördüyseniz. Gauck, Türkiye'deki bir
sığınmacı
kampında,
"Çocukken,
günün birinde özgür
bir ülkede
yaĢayacağıma
inanamıyordum." dedi. Suriyeli çocuklar özgür bir ülkeye mi geldiler? Almanya
CumhurbaĢkanı bu konuyu Türkiye BaĢbakanı Erdoğan ile görüĢecek (görüĢmek zorunda
kalacak). Zira kendisinin özellikle Ġnternet‟te özgürlük anlayıĢı, yalnızca AB değil, aynı
zamanda NATO partnerlerini de uzlaĢtıran değerler mutabakatıyla uyuĢmuyor. Alman
askerleri bu değerleri savunmak üzere Türkiye'deler. Mutlak güç fantezileri ve özgürlük
haklarının tırpanlanması bu durumla uyuĢmaz. Bu ise net ifadeler -dostça- gerektiriyor
21

Benzer belgeler

Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ

Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ ülke olarak Avrupa Birliği'ne olumlu katkılarda bulunacaklarını söyledi. Ukrayna’nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor Euronews Ukrayna‟da Yanukoviç„in devrilmesinden sonra baĢlayan geri...

Detaylı