ek – 3. ön uzman raporları - semrakutluayplanlama.com.tr

Transkript

ek – 3. ön uzman raporları - semrakutluayplanlama.com.tr
EK – 3. ÖN UZMAN RAPORLARI :
DİYARBAKIR-ADIYAMAN-ŞANLIURFA 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ
PLANLARININ HAZIRLANMASI PROJESİ BİYOLOJİK ÇALIŞMALAR
Diyarbakır-Adıyaman ve Şanlıurfa İllerinde gerçekleştirilecek 1/100.000 Ölçekli Çevre
Düzeni Planlarının Hazırlanması Kapsamında biyolojik çalışmalar iki ana başlık altında
gerçekleştirilecektir.
A-FAUNİSTİK ÇALIŞMALAR
Biyolojik çalışmalar başlığı altında, Diyarbakır-Adıyaman ve Şanlıurfa illerindeki faunal
bileşenler ile bu bileşenler tarafından kullanılan habitatlarla ilgili olarak gerçekleştirilecek
çalışmaların ana hatları aşağıda verilmektedir.
A.1
SAHA
ÇALIŞMALARININ
TARİHLERİ
VE
YARARLANILACAK
YÖNTEMLER
Söz konusu illerde gerçekleştirilecek saha çalışmalarının sayıları 2010 yılı Nisan ve Eylül
aylarında birer kez olmak üzere toplam 2 kezdir. Saha çalışmaları için ziyaret edilecek bu
illerde fauna bileşenleri açısından önem taşıyan alanlar ön etüt çalışmalarıyla belirlenmiştir.
Çalışmalar birbirini tamamlayıcı karakterde olmak üzere 2 farklı şekilde yürütülecektir.
a) Saha Çalışmaları
Saha çalışmalarında öncelikle bu kesimlerden değişik şekillerde yararlanan fauna
bileşenlerinin hangileri olduğu ortaya konmaya çalışılacaktır. Tür teşhislerinde öncelikle
doğrudan gözlemler yapılacaktır. Gerektiğinde tür tespitleri için teleobjektifli fotoğraf
makineleri ve dijital kameralardan yararlanılacaktır. Ayrıca bu amaçla hayvanlar tarafından
bırakılmış izlerden, tüy, deri, boynuz v.b vücut parçalarından da yararlanılacaktır.
Türlerle ilgili kayıtlarda bireylerin görüldüğü kesimlere ait lokalite tanımlamaları ve coğrafi
koordinatlar da belirlenerek hazırlanacak tablolara işlenecektir.
Ayrıca, “proje alanı olarak” kabul edilen bu üç il içerisinde göçmen kuşlar açısından önem
taşıyan alanlar, yani bu türler tarafından göç dönemlerinde düzenli olarak ziyaret edilen
alanlarla ilgili olarak da gözlemler ve değerlendirmeler yapılarak sonuçlar hazırlanacak ilgili
raporlara yansıtılacaktır.
Korunan Alanlar başlığı altında yapılacak çalışmalar ile proje sahası sınırları içerisinde yer
alan, ulusal ve uluslar arası sözleşme, yasa, yönetmelik gibi çeşitli hükümler kapsamında
koruma altında olan ve özellikle de fauna bileşenleri açısından önem taşıyan tüm alan
tiplerinin dökümleri verilecektir.
b) Literatür Çalışmaları
Saha gözlemlerine ek ve tamamlayıcı olarak bu kesimlerde tarafımızdan geçmiş dönemlerde
farklı projeler kapsamında gerçekleştirilmiş çalışmalarda elde edilen verilerden de istifade
edilecektir. Ayrıca yine bu kesimlerde farklı araştırıcılar tarafından gerçekleştirilmiş
çalışmalar olup olmadığı da araştırılacaktır. Elde edilen sonuçlar kaynak belirtilerek ilgili
tablolara işlenecektir.
Tablolarda Yer Alacak Başlıklar
Proje alanlarında bulunduğu belirlenen fauna bileşenleriyle ilgili olarak tür envanter tabloları
oluşturulacaktır. Bu tablolarda yer alacak sütunlar ve açıklamaları aşağıda verilmektedir.
1-Türün Tanımı: Bu amaçla bilimsel tanımı ve Türkçe tanımı ilk iki sütunda, bilimsel
sistematikte kullanılan sırayla verilecektir. Bu amaçla ulusal ve uluslar arası literatürde
kullanılan en yaygın ve geçerli listelerden istifade edilecektir.
2-Türün Lokalitesi: Türe ait bireylerin görüldüğü kesimlerin hem resmi literatürde
kullanılan adları, hem de bir GPS donanımı ile belirlenmiş olan coğrafi koordinatları
verilecektir.
3-Türe Özgü Koruma Statüleri: Teşhisi tamamlanan türlerle ilgili olarak envanter
tablolarında ayrılacak sütunlarda türlere ait ulusal ve uluslar arası koruma statüleri, varsa
endemizm durumları ve statüleri de, yani “Yerli”, “Göçmen” veya “Vagrant” türler gibi
tanımlamaları yer alacaktır.
Fauna
Bileşenleriyle
İlgili
Olarak
Koruma
Statülerinin
Değerlendirilmesinde
Yararlanılacak kaynaklar:
-Bern Sözleşmesi: Ek Liste-II ve Ek Liste-III
-IUCN tarafından hazırlananmış ve güncellenmiş Avrupa Kırmızı Listesi (ERL)
-Merkez Av Komisyonu (MAK) Koruma Listeleri: Ek Liste-I, Ek Liste-II ve Ek Liste-III
-RDB 2008. Türkiye Kuşları için Kırmızı Liste
B.FLORİSTİK ÇALIŞMALAR
Bu çalışma kapsamında gerçekleştirilecek biyolojik çalışmaların botanik kısmında yapılacak
çalışmalar; yararlanılacak bilimsel kaynaklar ile bu 3 ildeki habitatlarda saha çalışmalarının
yapılacağı ve bitkisel materyallerin toplanacağı kesimler;
yapılacak arazi çalışmalarında
materyal toplanacak alanlar tarafımızdan yapılmış olan ön-etüt değerlendirmeleriyle tespit
edilmiştir.
Çalışmaların ana hatları aşağıda verilmektedir:
B.1.ARAZİ
ÇALIŞMALARI
ZAMANLAMASI
VE
YARARLANILACAK
YÖNTEMLER
Proje kapsamında 2010 yılı Nisan ve Eylül ayları içerisinde ve ay bazında birer kez olmak
üzere toplam 2 saha çalışması gerçekleştirilecektir. Bu çalışmalarda değişik habitatlardan bitki
toplamaları yapılacak ve herbaryum tekniklerine göre kurutulacaktır. Kurutulan örnekler,
"Flora of Turkey And East Aegean Islands" adlı kaynaktan yararlanılarak tür bazında
teşhis edilecektir. Bitkilerin Türkçe adlarının belirlenmesinde Şinasi Akalın tarafından
hazırlanmış olan "Büyük Bitkiler Kılavuzu" ve Prof. Dr. Turhan Baytop tarafından
hazırlanmış olan "Türkçe Bitki adları" adlı kaynaklardan faydalanılacaktır.
Bitkilerin tehlike kategorileri IUCN komisyonunun tespit ettiği kriterlere göre ve Ekim v.d.
tarafından hazırlanmış ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği tarafından yayınlanmış olan
"Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı" adlı kaynaktan faydalanılacaktır.
Bitki türlerinin tehlike kategorilerinin tesbitinde kullanılan kısaltmalar ve açıklamaları:
EX: Tükenmiş
LC: Az tehdit altında
EW: Doğada tükenmiş
DD: Veri yetersiz
CR: Çok tehlikede
NT: Tehlike altına girmeye aday
EN: Tehlikede
VU: Zarar görebilir
NE: Değerlendirilemeyen
Çalışma ve değerlendirmeler sonucunda tespit edilmiş olan bitki türleri ve diğer özellikler
aşağıdaki tablo formatında verilecektir.
Familya Takson
Lokalite/Habitat
Tehlike
Endemizm Fito-Coğ.
Kategoris
Durumu
Bölge Türkçe Adı
i
Vejetasyon sınıflandırması formasyon düzeyinde verilecektir. Her formasyonun baskın türü,
ayırt edici karakteristik türü tespit edilecektir. Proje sahası içerisinde Milli Park, özel koruma
alanları, spesifik habitat, tabiat koruma alanları varsa bu alanlar da arazi çalışmaları
yoğunlaşacaktır.
ARA RAPOR TESLİM TARİHLERİ:
Metinde vurgulanan ve tanımlanan tüm çalışmalarla ilgili olarak gerçekleştirilecek ilk saha
çalışmalarını müteakiben hazırlanacak II.Ara Rapor en geç 17.05.2010 tarihinde firmaya
teslim edilecektir.
KAYNAKLAR
Proje kapsamında yapılacak arazi çalışmalarında toplanan materyal ile beraber daha önce
alanda değişik zamanlarda farklı bilim adamları tarafından gerçekleştirilmiş çalışmalar,
yayınlanmış olan makaleler, tez, master plan çalışmaları gibi kaynaklar toplanarak tür
listelerinin hazırlanması aşamasında bu çalışmalardan da faydalanılacaktır.
Yapılan literatür çalışmasında toplanmış olan kaynaklar aşağıda verilmektedir.
1- Akpulat, H. A., Çelik, N., 2002, Sivas – Sıcak Çermik Arası Florası, C.Ü. Fen Bilimleri
Dergisi, Sivas, 23 (1), s. 1-15.
2- Akpulat, H. A., Çelik, N., 2004, Flora of gypsum areas in Sivas in the eastern part of
Cappadocia in central Anatolia, Turkey, Journal of Arid Environments, 61: pp 27-46.
3- Aytaç, Z., Duman, H., 1995, New floristic Records fort he Grid Squares B6 and C6, Turkish
Journal of Botany, 19: pp: 615-621
4- Aytaç, Z., 1997, The Revision of the Section Dasyphyllium Bunge of the Genus Astragalus L.
of Turkey, Tr. J. of Botany, 21(1) : pp 31-59.
5- Bilgiç, T., Terlemez, Đ., 2007, 1/100000 ölçekli açınsama nitelikli Türkiye Jeoloji haritaları
Serisi, Sivas- J 36 paftası, MTA, Ankara, 22s.
6- Brummitt, R.K., Powell, C.E., 1992, Authors of plant names, Royal Botanic Gardens, Kew,
732p.
7- Civelek, S., 1986, Taslıdere (Sivas) Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Cumhuriyet
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 131s.
8- Civelek, S., 1992, Çamlıbel – Yıldız Dağları (Sivas – Tokat) Florası, Tr. J.of Botany, 16(1) :
pp 21-53.
9- Çelik, N., 1985, Hınzır Dağları (Kayseri) bitkileri üzerinde Sistematik ve Fitokimyasal
Arastırmalar, Doçentlik tezi, Sivas, 148 s.
10-
Çelik N., Yıldız, B., 1991, Tecer Dağları (Sivas) Florası, C.Ü. Fen Bilimleri Dergisi,
Sivas, 14, s. 3-16.
11-
Dadandı, M. Y., 2002, Türkiye' nin Phlomis L. (Lamiaceae) Cinsi Revizyonu, Doktora
tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, ANKARA, 340s.
12-
Dağ, C., 2007, Sıcak Çermik – Yıldızeli (Sivas) Arası Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi,
Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 132s.
13-
Davis, P. H. (eds.), 1965-1985, Flora of Turkey and The East Aegean Islands, 1-9,
Edinburgh.
14-
Davis, P. H., 1974, Turkey: Present State of Floristic Knowledge: in La Flore du
Bassin Mediterraneen Essai de Systematique, 235, pp: 93-113.
15-
Davis, P. H. (eds.), 1988, Flora of Turkey and The East Aegean Islands, 10, Edinburgh.
16-
Donner, J., 1985, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 1-8" Linzer biol.
Beitr. 17/1, pp.1-20.
17-
Donner, J., 1987, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 9" Linzer biol.
Beitr. 19/1, pp.3-16.
18-
Donner, J., 1990, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 1-10" Linzer
biol. Beitr. 22/2, pp.381-515.
19-
Dönmez, A. A., Yıldırımlı S, 2000, Taxonomy of the genus Prunus L. (Rosaceae) in
Turkey, Turk J. Bot. 24: pp.187-202.
20-
Dönmez, E., 1994, Sivas – Hafik Arası Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Cumhuriyet
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 138s.
21-
Dönmez, E., 1999, Gövdeli Dağı (Kayseri – Sivas) Florası, Doktora Tezi, Cumhuriyet
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 308s.
22-
Dönmez, E., 2000, New Floristic Records for Squares B6 (Sivas-Kayseri), Turkish
Journal of Botany, 24(5): pp: 307-309.
23-
Ekim, T., Düzenli, A.,1982, Đncebel Dağlarının (Kayseri-Sivas) Florası, TÜBĐTAK,
Proje no: TBAG – 419, Ankara,104s.
24-
Ekim, T., Yıldız, B., Çelik, N., 1986, New Floristic Records from Central Anatolia
(B6), Doğa Türk Botanik Dergisi, 10 (1): pp: 79-99.
25-
Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z., Adıgüzel, N., 2000, Türkiye
Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler), Türkiye Tabiatını Koruma Derneği,
Ankara, 246s.
26-
Erik, S., Tarıkahya, B., 2004, Türkiye Florası Üzerine, Kebikeç, 17: s. 139-163.
27-
Güner, A., Özhatay, N., Ekim, T., Baser K. H. C. (eds.), 2000, Flora of Turkey and The
East Aegean Islands, Edinburgh.
28-
IUCN. 2001, IUCN Red List Categories and Criteria: Version 3.1. IUCN species
Survival Commission. IUCN, Gland, Switzerland and Cambridge, UK. pp.ii+30.
29-
Karavelioğulları, F. A., 2004, Türkiye Verbascum' ları (A Grubu) Revizyonu, Doktora
tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 281s.
30-
Kurt, L., 1995, Yozgat-Sivas Arasında Kalan Bölgenin Vejetasyonunun (Geyikli Dağı,
Sırıklı Dağı, Karababa Dağı, Ak Dağlar) Sinekolojik Yönden Arastırılması, Doktora tezi,
Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 107s.
31-
Özhatay, N., Kültür, S., 2006, Checklist of Additional Taxa to the Supplement Flora of
Turkey III, Tr. J. of Botany, 30 (4): pp. 281-316
32-
Özhatay, N., Kültür, S., Aslan, S., 2009, Checklist of Additional Taxa to the
Supplement Flora of Turkey IV,Tr. J. of Botany, 33 (3): pp. 191-226
33-
Öztürk, E. B., 2007, Cemalköy Gazibey ve Basyayla Köyleri (Altınyayla – Sivas)
Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, ANKARA, 119s.
34-
Seçmen, Ö., Leblebici, E., 1997, Türkiye Sulak Alan Bitkileri ve Bitki Örtüsü, Ege
Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları No: 158, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, Đzmir,
825s.
35-
Yıldırımlı, S., 1988, Türkiye' nin batı yarısı ve kuzeyindeki Isatis L. (Cruciferae)
cinsinin revizyonu, Doğa Türk Botanik Dergisi, 12(3): pp: 332-400.
36-
Yıldırımlı, S., 1996, Türkiye' deki eğreltilerin yayılısı, Ot Sistematik Botanik Dergisi,
3, 1, pp.93-104.
37-
Yıldırımlı, S., 1997 a, The chorology of the Turkish species of Acanthaceae,
Aceraceae, Aizoaceae, Amaranthaceae and Anacardiaceae families, Ot Sistematik Botanik
Dergisi, 4, 1, pp.125-130.
38-
Yıldırımlı, S., 1997 b, The chorology of the Turkish species of Apiaceae family, Ot
Sistematik Botanik Dergisi, 4, 2, pp.105-128.
39-
Yıldırımlı, S., 1999 a, The chorology of the Turkish species of Asclepiadaceae and
Aucubaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 6, 1, pp.103-106.
40-
Yıldırımlı, S., 1999 b, The chorology of the Turkish species of Asteraceae family,
Ot Sistematik Botanik Dergisi, 6, 2, pp.75-123.
41-
Yıldırımlı, S., 2000 a, The chorology of the Turkish species of Balsaminaceae,
Basallaceae, Begoniaceae, Berberidaceae, Betulaceae and Bignoniaceae
families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 7, 1, pp.257-262.
42-
Yıldırımlı, S., 2000 b, The chorology of the Turkish species of Boraginaceae family,
Ot Sistematik Botanik Dergisi, 7, 2, pp.257-272.
43-
Yıldırımlı, S., 2001 a, The chorology of the Turkish species of Brassicaceae,
Buddlejaceae and Buxaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 8, 1, pp.141-171.
44-
Yıldırımlı, S., 2001 b, The chorology of the Turkish species of Cactaceae,
Callitrichaceae, Calycanthaceae and Campanulaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi,
8, 2, pp.157-171.
45-
Yıldırımlı, S., 2002 a, The chorology of the Turkish species of Cannabaceae,
Capparaceae and Caprifoliaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 9, 1, pp.153-158.
46-
Yıldırımlı, S., 2002 b, The chorology of the Turkish species of Caryophyllaceae,
Casuarinaceae, Celastraceae, Ceratophyllaceae and Cercidiphyllaceae families, Ot Sistematik
Botanik Dergisi, 9, 2, pp.175-199.
47-
Yıldırımlı, S., 2003 a, The chorology of the Turkish species of Chenopodiaceae,
Cistaceae, Convolvulaceae, Cornaceae and Corylaceae families, Ot Sistematik Botanik
Dergisi, 10, 1, pp.203-215.
48-
Yıldırımlı, S., 2003 b, The chorology of the Turkish species of Crassulaceae,
Cucurbitaceae, Cuscutaceae, and Cynocrambaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi,
10, 2, pp.249-263.
49-
Yıldırımlı, S., 2004 a, The chorology of the Turkish species of Datiscaceae,
Dipsacaceae, and Droseraceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 11, 1, pp.163-172.
50-
Yıldırımlı, S., 2004 b, The chorology of the Turkish species of Ebenaceae,
Elaeagnaceae, Elatinaceae, Empetraceae, Ericaceae, and Euphorbiaceae families, Ot
Sistematik Botanik Dergisi, 11, 2, pp.207--218.
51-
Yıldırımlı, S., 2005 a, The chorology of the Turkish species of Fabaceae family, Ot
Sistematik Botanik Dergisi, 12, 1, pp.117-170.
52-
Yıldırımlı, S., 2005 b, The chorology of the Turkish species of Fagaceae and
Frankeniaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 12, 2, pp.191-196.
53-
Yıldırımlı, S., 2006 a, The chorology of the Turkish species of Gentianaceae,
Geraniaceae, Globulariaceae, and Grossulariaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi,
13, 1, pp.183-194.
54-
Yıldırımlı, S., 2006 b, The chorology of the Turkish species of Haloragidaceae,
Hamamelidaceae, Hippocastanaceae, Hippuridaceae, Hydrangeaceae, Hydrophyllaceae,
Hypericaceae, Illecebraceae, and Juglandaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 13, 2,
pp.199-212.
55-
Yıldırımlı, S., 2007 a, The chorology of the Turkish species of Lamiaceae, family, Ot
Sistematik Botanik Dergisi, 14, 1, pp.151-198.
56-
Yıldırımlı, S., 2007 b, The chorology of the Turkish species of Lauraceae,
Lentibulariaceae, Linaceae, Lobeliaceae, Loranthaceae and Lythraceae families, Ot Sistematik
Botanik Dergisi, 14, 2, pp.197-206.
57-
Yıldırımlı, S., 2008 a, The chorology of the Turkish species of Magnoliaceae,
Malvaceae, Meliaceae, Menyanthaceae, Molluginaceae, Moraceae, Morinaceae, Myrtaceae,
Nyctaginaceae, Nymphaceae and Nyssaceae Families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 15, 1,
pp.150-164.
58-
Yıldırımlı, S., 2008 b, The chorology of the Turkish species of Oleaceae,
Onagraceae, Orobanchaceae, and Oxalidaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 15, 2,
pp.151-166.
59-
Yıldırımlı, S., 2008 c, The genus Erysimum L. (Brassicaceae) in Turkey, some new
taxa, records, a synopsis and a key, Ot sistematik Botanik Dergisi, 15,2, pp. 1-81.
60-
Doğan, U., 1993, Çeltek Dağı Florası, Master Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 136 s.
61- Özüdoğru, B., 2009, Karababa Dağı Florası (Sivas), Master Tezi, Hacettepe Üniversitesi,
Fen Bilimleri, 223 s.
1- ÖNEMLİ BİTKİ ALANLARI
Proje sahasında önemli bitki alanı, endemizm açısından zengin, korunması gerken alan
tespit edilirse, bu alanın koordinatları, genişliği, lokasyonu ve önemli alan olmasını
sağlayan biyolojik parametreler ile önemi ortaya konacaktır.
ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ
1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI
ÇEVRE SORUNLARI VE TEKNİK ALTYAPI ÇALIŞMALARI
Belirtilen çevre düzeni planı kapsamında çevre sorunları ve mevcut altyapı hizmetlerinin
belirlenebilmesi için yapılacak çalışmalar üç ana başlık altında toplanmaktadır:
•
Literatür Araştırmaları:
Bu kapsamda belirtilen illerde çevresel ve halk sağlığı açısından risk oluşturabilecek kirliliklerin
tesbit edilmesi, bu bölgelerdeki çevre sorunlarının tesbiti ve mevcut teknik altyapı durumunun
tesbiti için detaylı bir literatür araştırması gerçekleştirilecektir. Kurumsal ve bilimsel bazda yapılmış
olan çalışmalar temin edilmeye çalışılarak, belirtilen tesbitler bilimsel bir formatta sunulmaya
çalışılacaktır. Çalışmanın bu basamağında, web tabanlı araştırmalarla (kurumların web sayfaları,
üniversitelerdeki bilimsel çalışmalar, bilimsel ve kurumsal sürekli yayınlar vb.) ilgili kurumların
(Telekom Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, T.Ü.İ.K vb.)
dökümantasyon ve yayın merkezlerinden faydalanılacaktır.
•
Çevre Kirliliği ve Çevre Sorunlarına Yönelik Saha Çalışmaları:
Literatür çalışmalarından elde edilen veriler doğrultusunda belirtilen illerde teknik anlamda mevcut
tesbitlerin yapılabilmesi ve ilgili kurum ve kuruşlardan veri temin edilebilmesi için arazi çalışmaları
gerçekleştirilecektir. Proje kapsamında her bir il için belirlenmesi hedeflenen çevre sorunları
aşağıda başlıklar şeklinde sıralanmıştır;
1. Hava Kirliliği,
2. Su Kirliliği,
3. Toprak Kirliliği,
4. Turizm ve Görsel Kirlilik
5. Sanayi Kirliliği
6. Orman ve Tarım Arazilerinin Tahribatı ve Kirliliği
7. Hassas Yörelerde Kirlilik
8. Katı Atık Kirliliği
9. Gürültü kirliliği
10. Erozyon
11. Yapılaşma
12. Bölgeye Yönelik Projeler
Yine bu illerdeki katı ve sıvı atık kirlilik yüklerinin hesaplanabilmesi ve içme suyu ihtiyacının tesbit
edilebilmesi için nüfus projeksiyon hesapları yapılacak ve bölgelerdeki meterolojik koşullarda göz
önünde bulundurulacaktır. Belirtilen bu çerçevede yapılacak saha çalışmaları öncelikle il merkezleri
baz alınarak gerçekleştirilecek, illerdeki özel çevre kirliliği sorunlarına gore saha çalışmaları
sınırları genişletilebilecektir. Bu kapsamda çevre sorunlarının tesbitine yönelik teknik amaçlı ziyaret
yapılacak kurumlar aşağıda sıralanmıştır:
234567-
İl Belediye Başkanlıkları
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
İl Meteoroloji Müdürlüğü
İl Sağlık Müdürlüğü
İl Tarım Müdürlüğü
8- İl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü
9- İl DSİ Bölge Müdürlüğü
10- İl Orman İşletme Müdürlüğü
11- Üniversitelerin ilgili bölümleri ve/veya Araştırma Merkezleri
•
Mevcut Teknik Altyapı Tesbitine Yönelik Saha Çalışmaları
İllerdeki mevcut altyapı durumunun belirlenmesine yönelik yapılacak çalışmalarda bölgedeki ilgili
kurumlarla görüşülecek ve gerekli duyulması halinde yerinde tesbit amacıyla çeşitli alanlarda (katı
atık deponi alanları, içmesuyu kaynakları, atıksu arıtma tesisleri, sanayi bölgeleri vb.) teknik
incelemelerde bulunulacaktır. Teknik altyapının belirlenmesine yönelik illerde görüşülecek kurum
ve kuruluşlar aşağıda sıralanmaktadır:
12- İl Belediye Başkanlıkları
13- İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
14- İl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü
15- İl DSİ Bölge Müdürlüğü
16- İl TEAŞ ve TEDAŞ Bölge Müdürlüğü
17- İl Karayolları Müdürlüğü
ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ ÇEVRE
SORUNLARI
1. ADIYAMAN
Plansız Kentleşme
Şehrimize ekonomik ve sosyal gelişimi ile birlikte refah düzeyinin artması, kırsal alanların yaşam
koşullarının güçlüğü ve şehirlerin çekim gücü olmasın nedeniyle çarpık ve plansız bir kentleşmeyi
de beraberinde getirmiştir. Yapılaşmanın planlı olmamasından dolayı alt yapının yeterli olmadığı
görülmektedir.
Yeşil Alanlar
Adıyaman ilinde orman potansiyeli bakımından fakir bir ilimizdir. İl toprakları içerisinde genel
ormanlık alanlar toplamı 730 990 hektar olup, bu alan içerisinde % 17,8’lik bölüm ormanlık alan
olarak karşımıza çıkmaktadır. % 17,8 ormanlık alanın ağırlıklı olarak % 91’i bozuk baltalık orman
ve kalan % 9’luk alanda normal orman özelliği taşımaktadır. Ülkemiz ormanlarının % 6’sı ve
Güneydoğu ormanlarının da % 13,6’sı Adıyaman’da bulunmaktadır. Ormanlık alanların dağılımı
aşağıdaki Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1. Ormanlık Alanların Dağılımı
Isınmada Kullanılan Yakıtlar
Adıyaman’da ısınmak için genellikle odun, kömür, sıvı kalorifer yakıtı ve ekonomik durumu iyi
olmayan aileler Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından dağıtılan kömürleri yakmaktadır. Adıyaman
İli merkezde 2008 yılında Doğalgaz Çalışmalarına başlanmış olup 2013 yılında tamamlanması
planlanmaktadır. Adıyaman merkez ilçe sınır değerin aşıldığı I. Grup İl ve İlçeler statüsünde; ilçeler
ise sınır değerlerinin aşılmadığı II. Grup İl ve İlçeler statüsünde yer almaktadır. Bu nedenle ilde,
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 13.01.2005 tarih
ve 25699 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü
Yönetmeliği ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 30.07.2009 tarih ve 2009/15 sayılı Genelgesine
dayanılarak 26/08/2009 tarih ve 132 Karar Nolu Mahallin Çevre Kurulu Kararı ile belirtilen
standartta yakıtların kullanımı iştenmistir. Yine aynı karar doğrultusunda belirlenen standartlarda
kömür satışı için kömür satış izin belgeleri verilmesine karar verilmiştir.
Endüstriyel Emisyonlar
İlde bir tane Çimento Fabrikası mevcut olup; il merkezi dışında olması ve elektro filtre kullanması
sonucu hava kirliliğinin oluşmadığı tahmin edilmektedir. Bunun dışında endüstri tesisilerinden
kaynaklanacak hava kirliliği oluşturacak endüstri tesisi bulunmamaktadır.
Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar
Bilindiği üzere motorlu taşıtlardan kaynaklanan emisyonlar hava kirliliğinde önemli bir yer
tutmaktadır. Adıyaman’da motorlu taşıtlardan kaynaklanabilecek karbonmonoksit, nitrojenoksitler,
azotoksit, hidrokarbonlar ve iz elementlerin olusturabilecekleri kirlilik hakkında herhangi bir
çalısma bulunmamaktadır. Adıyaman ilinde, daha önceki yıllarda Adıyaman Valiliği Çevre Koruma
Vakfı tarafında egzoz emisyon ölçümleri yapılmıştır. 2004 yılından beri il merkezinde 5 Kahta
ilçesinde 1 özel firma tarafından egzoz emisyon ölçümleri yapılmaya devam etmektedir.
Arazi Problemleri
Adıyaman İlinde çesitli tarım şekillerini kısıtlayan bazı sorunlar bulunmaktadır. Bunların başında
erozyon gelmektedir. İlin topraklarının % 90’nı çesitli şekillerde erozyona maruz kalmaktadır.
Erozyonun dışındaki toprak sorunları toprak sığlığı, taşlık, kayalık ve drenaj bozuklarıdır. Erozyona
maruz arazi miktarının yüksek olmasının nedeni, eğimin yüksek veya dik sınıfa giren arazi
miktarının fazla olması ile yakından ilgilidir. Erozyonun başlıca nedeni olan eğim durumunun
yanında, orman yangınları, ormandan tarım alanı kazanma çabaları ve eğimli tarım arazilerinin
bilinçsiz toprak işleme ile bitki örtüsünün değişik amaçlarla yok edilmesi sayılabilir.
Pestisit Kullanımı
İlde görülmesi muhtemel 5 yabancı ot, 15 bitki hastalığı ve 37 bitki parazit ve zararlıları olmak
üzere toplam 57 konuda mücadele çalçsmaları yürütülmüştür. Ayrıca, tahmin ve uyarı, entegre
mücadele, iç ve dış karantina, zirai ilaç-alet bayi ruhsatlandırılması ve kontrolleri ile zirai mücadele
alet-makine desteği konularında faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Zirai mücadele ilaçlarının topraktaki
birikimleri ile ilgili olarak köy arazi çıkıslarında, köy ve belde toplantılarında çiftçilere detaylı
bilgiler verilmiştir. Özellikle ilaçların topraktaki birikimleri konu edilerek çiftçiler
bilgilendirilmiştir. İlde zirai mücadele ilaçlarının tüketim miktarları Tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablo 2. Adıyaman İlinde Zirai Mücadele İlaçları Tüketimi.
Gübre Kullanımı
Adıyaman’a ait gübre tüketimi miktarları Tablo 3’de verilmiştir.
Tablo 3. Adıyaman İli 2007 Yılı Gübre Tüketimi ( Ton )
GÜBRENİN CİNSİ
TÜKETİM MİKTARI ( TON
)
Can % 26
16127
A.Nitrat % 33
3200
A.Sülfat
220
ÜRE
10890
DAP
5595
Triple Süper Fosfat
69
Normal Süper Fosfat % 16-18 P
20.20.0. (N.P.K)
20.20.0.+Zn (N.P.K+Zn)
Süper 20.20.0. (N.P.K)
15.15.15 (N.P.K)
Pamuk 20.32.0. (N.P.K)
Mısır 18.24.12. (N.P.K)
13.24.12. (N.P.K)
391
11907
541
1382
134
93
65
17
TOPLAM
41777
KAYNAKLAR
Adıyaman İl Çevre Durum Raporu, 2007
Adıyaman İl Çevre Durum Raporu, 2008
Tarım İl Müdürlüğü
2. ŞANLIURFA
Plansız Kentleşme
Harran Ovasının sulamaya açılması ile cazibe merkezi olan ve GAP projelerinin ağırlıklı
uygulandığı Şanlıurfa’ya, köyler, ilçelerden yoğun insan göçü olmaktadır. Plansız yapılaşma genel
manada hava, su, toprak ve görüntü kirliliğine yol açmakta, imarsız yapılaşma nedeniyle ulaşım,
altyapı ve sosyal hizmetler bakımından çevre sorunları bu bölgede ağırlaşmaktadır. İl merkezinin
güneyi ve batısı plansız kentleşmenin ve kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerdir. Şehrin doğu
kısmında yapılaşma ovaya doğru, tarım arazisi içine kaymaktadır.
Yeşil Alanlar
Şanlıurfa’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2,1 m2 civarındadır. İl merkezindeki yeşil alanların
büyük kısmı resmi kuruluşların mülkiyetindedir. Cadde ve sokak kenarlarında ağaçlandırma
çalışmaları belediyece sürdürülmektedir. Ağaçlandırma hususunda mülki idarenin ve resmi
dairelerin yoğun çabası bulunmaktadır. Nispi nemin düşük olması, yazların sıcak ve kurak geçmesi
gibi etmenler dikilen ağaçların tutma oranını etkilemektedir. Bu sebeple şehirlerin, akciğerleri olan
yegane oksijen kaynağı ağaçlar ve ağaçlandırma, Şanlıurfa’da yetersiz olup hayati önem arz
etmektedir.
Isınmada Kullanılan Yakıtlar
İlde ısınmada sobalarda odun, kömür, likid petrol gazı, motorin, kaloriferlerde fuel-oil, kömür ve
doğalgaz kullanılmaktadır. İlde kışların ılık geçmesi nedeniyle ısınmada yoğun olarak elektrik
enerjisi kullanımı da söz konusudur. Adıyaman-Diyarbakır Doğalgaz Boru Hattı tamamlanmıştır.
Şehir merkezine doğalgaz boru hattı döşenmesi çalışmaları tamamlanmıştır. İl Mahalli Çevre
Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda kükürt oranı yüksek, kalori değeri düşük kömür ve
yakıtların yasaklanması neticesinde ilde önem arz edecek hava kirliliği oluşmamaktadır.
Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar
Araçlardan kaynaklanan başlıca emisyonlar NO2, CO, HC, SO2, PM ve PM içindeki kurşundur. Bu
emisyonların zararları yakıtın eksik yanması veya tam yanmaması sonucunda çıkar. Özellikle egzoz
gazlarından kaynaklanan PM emisyonları az olmasına rağmen içerdikleri kurşun nedeniyle insan
sağlığına ve doğayı tehdit etmesi açısından önemlidirler. Araçlardan kaynaklanan bu emisyonlar
aracın yaşı, motorun çalışma devri, çalışma sıcaklığı, ortam sıcaklığı, ortam basıncı, yakıt türü ve
kalitesi gibi parametrelere bağlıdır. İl plakasına kayıtlı araçların cins ve miktarları ile egzoz emisyon
ölçümü yapılan araç sayısı Tablo 4’de verilmiştir. İlgili Yönetmelik ve Genelge gereği ilde 2008 yılı
itibariyle egzoz emisyonu ölçümü yapmaya yetkili istasyon sayısı 9 adettir.
Tablo 4. İlde Kayıtlı Araçların Cins ve Miktarları İle Egzoz Emisyon Ölçümü Yapılan Araç Sayısı
Araç
Araç Sayısı
Egzoz Emisyon Ölçümü Yapılan Araç
Sayısı
2003 2004
2005 2006
2007 2008 2003 2004 2005 2006 200 2008
7
Cinsi
Otomo 37.2 41.929 43.48 51.019 56.54 6159
bil
Minibü
s
Otobüs
55
3.36
4
1.16
1
Kamyo 13.6
n
06
Traktör 18.1
77
Kamyo 3.68
net
6
Motorsi 16.9
klet
95
Diğer
1.61
6
Topla
95.8
m
60
3.103
9
3.436
4.251
7
4.621
3
5174
808
843
1.014
1.260
1434
9.839
10.22
0
20.20
7
6.723
10.537
10.42
0
22.28
0
9.795
1084
0
2339
3
11323
33.680
3.840
26.24
8
4.306
4.257
38.47
4
4.654
4214
8
4511
108.04
0
117.4
72
134.36
6
148.0
51
1604
16
19.213
5.335
23.973
21.249
8.359
36.10
9
23.3
33
41.00
0
41.0
39
21.3
42
3.43
2
Yer altı Suları ve Kirlilik
Şanlıurfa İl sınırları içerisindeki yeraltı Suları kalitesi ile ilgili D.S. 15. Bölge Müdürlüğü tarafından
yapılan ölçüm sonuçları Tablo 5’de verilmiştir. Yeraltı suları yağıştan ve yüzeysel akıştan
süzülmeyle oluşmaktadır. Şanlıurfa merkez ilçeye bağlı Karaali köyünün doğusunda açılan sondaj
kuyularından 45–50 oC’de sıcak su çıkmaktadır. Sıcak suyun, yağış sularının süzülerek derinlerde
jeotermik gradiyan etkisi ile ısınması sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Kimyasal gübrelerin
bilinçsizce ve aşırı kullanımı zamanla toprağı çoraklaştırmakta, bunun sonucunda hem toprağın
verimi düşmekte, hem de yeraltı sularına sızması ve yüzey su akışlarıyla birlikte yerüstü sularına
karışması neticesinde su kirliliğine sebep olmaktadır. Çeşitli noktalardan alınan yer altı suyu
numunesindeki tarımsal faaliyeteler sonucu oluşan nitrat kirliliği analiz sonuçları Tablo 6’da
verilmiştir.
Tablo 5. İlde Yeraltı Suyu Havzalarının İsimleri, Kapasiteleri ve Kalitesi
Havza Adı
Yeraltı Suyu Kalitesi
Organik pH
Sertlik Tuzluluk (*)
Madde
FSo
(mg/l)
Viranşehir0.886.25-8.5
13-44.5 C2S1-C3S1
Ceylanpınar
7.12
Tektek Dağı
0.886.25-8.5
13-44.5 C2S1-C3S1
7.12
Harran
0.4-7.6
7.1-8.3
15-30
C2S1-C3S1
Suruç
0.56-3.3 7.3-8.4
11.5C2S1
27.5
Birecik
~0.96
~8.2
~17.5
C2S1
Halfeti
~0.8
~6.5
~16.7
Yaylak (Baziki)
~1.2
~7.4
~17.7
C2S1
Bozova
~2.2
~7.3
18
Hilvan
~0.8
~7.8
~14.5
C2S1
Siverek
~0.6
~7.6
~18
C2S1
(*) ABD Tuzluluk Laboratuarı Diyagramına göre sınıfı :C2S1
Akarsularda Kirlilik
Akarsulardaki kirlilik ile ilgili olarak DS. XV. Bölge Müdürlüğü tarafından çeşitli noktalardan
aldığı numunelerin 2007 yılı ortalama sonuçları Tablo 7’de verilmiştir. Özellikle ilçe belediyelerinin
çoğunluğunda arıtma tesisi olmadığı için atık sular en yakın akarsu veya dereye deşarj edilmektedir.
Alıcı ortamda mevcut olan ekolojik denge bozulmakta, bitkiler ve hayvanlar olumsuz yönde
etkilenmektedir. Akarsuların kirliliğinin önlenmesi için Su Kirliliği Kontrolü Yönetmenliği
çerçevesinde denetimler yapılıp, ilgililerin gerekli tedbirleri almaları için çalışmalar
yaptırılmaktadır.
Tablo 6. 2005 ve 2006 yıllarında Yeraltı Sularında Tarımsal Faaliyetlerden Kaynaklanan Nitrat
Kirliliği.
Tablo 7. 2007 Yılı Ölçüm Sonuçları Ortalaması
Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik
Atatürk Baraj gölüne; Adıyaman şehir merkezinin tüm atık suları, Samsat ve Kahta ilçe
merkezlerinin atık suları, Şanlıurfa’nın Bozova ilçe merkezinin atık suları direkt deşarj
edilmektedir. Birecik ve Karkamış Baraj göllerine Halfeti ve Birecik ilçe merkezlerinin atık suları
deşarj edilmektedir. Söz konusu baraj göllerinin suyu sınır aşan su konumundadır. Atatürk Baraj
gölünden alınan su numunesinin analiz sonuçları Tablo 8’de verilmiştir. İlin Yığınak Köyü
yakınlarından geçen BOTAŞ petrol boru hattında 13.04.2005 tarihinde meydana gelen ham petrol
sızıntısı sonrası Atatürk Baraj gölünde meydana gelen etkilerinin takibi amacıyla yapılan yağ-gress
analiz sonuçları Tablo 9’da verilmiştir. 2008 yılında yine BOTAŞ petrol boru hattında yırtılma
meydana gelerek Atatürk Baraj Gölünde petrol kirliliği oluşturmuştur.
Tablo 8. Atatürk Baraj Gölünden Alınan Su Numunesinin Analiz Sonuçları
NUMUNE CİNSİ
21.03.20 NUMUNE CİNSİ
02
21.03.2002
PH
Debi, m3/s
8.01
--
Sıcaklık, OC
15
Elektriksel
İletkenlik, mho/cm
Klorür, mg/l
Amonyak, mg/l
Nitrit, mg/l
426
Nitrat, mg/l
11.56
Toplam Alkalinite
mg/l (CaCO3)
Çözünmüş Oksijen,
mg/l
Permanganat
Değeri, mg/l
Orto Fosfat, mg/l
Toplam Çözünmüş
Katılar, mg/l
Askıdaki Katılar, mg/l
140
26.23
0.48
0
0.96
0.03
255
Bulanıklık, NTU
Re (Pt-Co skalas_)
nk
Biyokimyasal Oksijen
İhtiyacı, mg/l
Sülfat, mg/l
5
5
Sodyum, mg/l
Potasyum, mg/l
Toplam
Sertlik(CaCO3)
mg/l
Toplam Demir,
mg/l
Toplam Mangan,
mg/l
Kalsiyum, mg/l
14.5
1.62
180
Magnezyum,
mg/l
Florür, mg/l
Bor, mg/l
13.37
35.62
50.1
0.82
-
10.2
Tablo 9. Atatürk Baraj Gölünden Alınan Su Numunesinin Yağ-Gress Analiz Sonuçları
Numunenin
Numunenin
Analizin yapıldığı Lab.
YağAlındığı
Alındığı Yer
gress(mg/lt)
Tarih
14.06.2006
Atatürk
Kovancı
Çevre
Reverans 23.04
Barajı
Laboratuarı
14.06.2006
Atatürk
Tünel Girişi
Çevre
Reverans 12.06
Barajı
Laboratuarı
18.07.2006
Atatürk
Tünel Girişi
Çevre
Reverans 28.2
Barajı
Laboratuarı
18.07.2006
Ergen Köyü/Siverek
Çevre
Reverans 30
Laboratuarı
14.08.2006
Atatürk BarajÙ Tünel
Çevre
Reverans 7
Girişi
Laboratuarı
14.08.2006
Ergen Köyü/Siverek
Çevre
Reverans 7.2
Laboratuarı
12.09.2006
Atatürk BarajÙ Tünel
Çevre
Reverans 16
Girişi
Laboratuarı
12.09.2006
Ergen Köyü/Siverek
Çevre
Reverans 19
Laboratuarı
13.12.2006
Atatürk BarajÙ Tünel
Çevre
Reverans 7.6
Girişi
Laboratuarı
13.12.2006
Narl_kaya Köyü/Siverek
Çevre
Reverans <5
Laboratuarı
Arazi Problemleri
Şanlıurfa ili topraklarında kültür bitkilerinin yetiştirilmesinin ve tarımsal kullanımı kısıtlayan
erozyon, toprak sığlığı, taşlılık, kayalık, drenaj, tuzluluk, sodiklik ve erozyon gibi problemler ile
ilgili bilgi Tablo 10’da verilmiştir.
Tablo 10.İl ve İlçe Arazilerinin Problemleri
Yüzölçümü
Taşlık Alan
(ha)
Miktar( Oran(
ha)
%)
Merkez
41.535,5
101 105 24.3
Akçaka
10.313,1
18 152
17.6
le
Birecik
8.783,3
13 159
15.0
Bozova
15.195,2
52 839
34.8
C.pınar
18.057,1
29 806
16.5
Halfeti
6.342,9
11 211
17.7
Harran
8.567,0
19 318
22.5
Hilvan
13.056,1
35 857
27.5
Siverek
39.133,6
227 555 58.1
Suruç
7.374,9
10 028
13.6
V.şehir
21.847,8
93 374
42.7
TOPL
190.206,5 612 404 32.2
AM
Toprak Sığlığı
Erozyon
Kayalık
Miktar(
ha)
282 139
45 862
Oran(
%)
67.9
44.5
Miktar(
ha)
414 910
103 131
Oran(
%)
99.8
100.0
Miktar(
ha)
27 293
-
Oran(
%)
6.6
-
65 380
110 782
74 162
46 105
41 543
61 641
202 684
23 796
105 818
1
059
912
74.4
72.9
41.1
72.7
48.5
47.2
51.8
32.3
48.4
55.7
85 659
148 299
180 571
54 923
85 670
129 252
383 892
73 749
213 827
1
873
883
97.5
97.6
100.0
86.8
100.0
99.
98.1
100.0
97.9
98.5
2 445
6 143
264
251
32 539
8 116
77 051
1.6
3.4
0.4
0.2
8.3
3.7
4.0
Erozyon
Şanlıurfa’da en yaygın sorun su erozyonudur. Bu sorundan çok az etkilenen veya hiç etkilenmeyen
alanlar genellikle taban arazilerde düze yakın ve hafif eğimli alanlarda görülür. Bunlar diğer arazi
tipleri ve su yüzeyleri dışındaki (1.873.883 hektar) arazinin % 35,4’ünü oluşturur. Erozyondan hafif
etkilenen 663.027 hektar (%35,4) arazinin 578.529 hektarı düz-düze yakın, 84.427 hektarı hafif
eğimli arazilerdir. Bu arazilerin % 62,0’ı (411.241 hektar) derin, % 35,2’si (223.695 hektar) orta
derin profile sahiptir. Bu toprakların % 84,5’i kuru tarımda, % 10,2’si sulu tarımda kullanılmaktadır.
Orta derecede erozyona uğramış topraklar 565.912 hektar alanla % 30,2’lik bir oran tutmaktadır.
Orta erozyon çoğunlukla hafif ve orta eğimlerde görülmektedir. Topraklar orta derin ve sığ profile
sahiptir. Kuru tarım arazilerinin % 69,6’sı kuru tarımda, % 21,9’u çayır-mera olarak kullanılmakta
olup, çoğunlukla III. ve IV. Sınıf arazilerden oluşmaktadır. Şanlıurfa arazilerinin çoğunlukla orta ve
dik eğime sahip olan 380.664 hektarlık kısmında erozyon şiddetlidir. Bu araziler orta ve dik eğime
sahip olup % 82,8’i çayır-mera, % 15,7’si kuru tarım arazisidir. Bu araziler IV.-VI.-VII. Sınıfta yer
almaktadır. Erozyonun çok şiddetli olduğu 263.778 hektar arazi hafif orta dik eğime sahiptir. Bu
arazilerin büyük çoğunluğu çayır-mera olarak kullanılmaktadır. Ancak hafif mera eğimlerde kuru
tarım yapılmaktadır. Bu araziler VI.-VII. Sınıflarda yer almakta ve sığ-çok sığ profile sahiptir.
Pestisit Kullanımı
Bölgede bazı ürünlerde entegre mücadele yapılmaktadır. Ancak, Bölgedeki yoğun tarımsal
faaliyetler nedeniyle çok miktarda zirai ilaç da kullanılmaktadır. 1994-98 yılları arasında pamuk
hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan ilaç miktarı 10 kattan daha fazla artmıştır. Bazı tarım
uzmanları, aşırı ilaç kullanılmasının yanlış tavsiyelerden kaynaklandığını söylemektedirler. Çiftçiler
ise genelde uzman olamayan kişilere danıştıkları için ilaçlamaya gerek olmadığı halde kendilerine
ilaçlama tavsiye edilmektedir. İlde pestisit kullanımı ile ilgili 2008 yılına ait bilgiler Tablo 11’de
verilmiştir.
Tablo 11. 2008 Yılında İl Sınırları İçinde Kullanılmakta Olan Zirai Mücadele İlaçları
(İNSEKTİSİTLER)
LACINETK
FORMÜLASYO MİKTARI (Kg.-Lt.)
Lİ MADDESİ
NU
Acetamiprid 20
SP
7.150 lt
Alphacypermethiri EC
20.418,775 lt
n 100
Amitraz 20
EC
40.022,5 lt
Azinphos Methyl WP
3.040 kg
25
Chloropyrifos
EC
4.135 lt
Ethyl 48
Deltamethrin 2,5
EC
130 lt
Diazinon 20
EC
2.190 lt
Diclorvos(DDVP) EC
1.500 lt
Dimethoaete 40
EC
1.212 lt
Endosülfan 36
EC
15.600 lt
Endosülfan 32,9
WP
74.681,25 kg
Lambda
EC
800 lt
cyhalothrin
Malathion 65
EC
234 lt
Monocrotophos 40 SC
2.250 lt
Methidathion 40
EC
180 lt
Phosalone 35
EC
41.200 lt
Thiodicarb 80
DF
40500 kg
ndoxacarb 150
SC
6.750 lt
TOPLAM
WP
74.681,25 kg
EC
126.823 lt
SP
7.150 lt
Gübre Kullanımı
İlzde kullanılan gübre miktarları Tablo 11’de verilmiştir. Gübre kullanımı için çiftçilere toprak
analizi yaptırmaları tavsiye edilmekle birlikte genellikle çiftçiler toprak analizi yaptırmamaktadırlar.
Topraktaki birikim miktarları ile ilgili bir çalışma mevcut değildir.
Tablo 11. İlde 2008 Yılında Kullanılan Gübre Çeşit ve Miktarlar
GÜBRE
MER A.K BR BO C.PI
HALF HAR
KEZ
KA E
Z
NAR ETİ
RAN
LE CK OV
A
A:SÜL
772
669 713, 100
120
300
%21
7
A:N
9719
121 226 352 1229, 1160
2450
T %26
2
5,7 4
2
A:N
20050 134 111 249 4318
850
3440
T %33
8
7
1,7
ÜRE
21305 160 533, 112 122
650
1485
%46
8
6
3,3
T:S:P%
440,8
100 110
42-44
DAP:18- 2904,4 375 364, 159,
350
1750
46-0
0
2
3
HLV
AN
2017,
2
2411,
4
1124,
4
SVE
REK
SUR
UÇ
48
6
2728,7
1812,
5
4386
1155, 670
5
0
1420 105
00
484
894
0
82
33245,1
566,
4
21375,3
4799
27
367
1164
V.Ş
EH
R
100
00
TOPLA
M
52332,1
42174,3
759,8
KOM.20.
20.0
KOM20.
20.0+Zn
KOM
15.15.15
+Zn
KOM
15.15.15
20.32.0
KOM
12.26.10
KOM
10.25.5
18.24.12
ÖZ.MIS
TOPLA
M
10838
728, 146
8
1,9
338 126
634
750
4500
580,5 1223
664
2878
250
2750
37,3
18
182
172
26
1763,8 415
170
8933
259
0
207
0
109
19675,3
830
58
3345,8
210,6
358
100
43.5
80
650
3
920
5,2
9287,
2
43242,2
380
210,6
258
103
77479, 136
6
62
2275
192
72
80
4130
17505
97
6537, 15792 4592
8
,5
,9
554
12
KAYNAKLAR
Şanlıurfa İl Çevre Durum Raporu–2007
Şanlıurfa İl Çevre Durum Raporu–2008
İl Özel İdaresi Verileri–2008
Tarım İl Müdürlüğü Çalışmaları-2007
DSİ Genel Müdürlüğü WEB Sayfası–2008
3. DİYARBAKIR
Yeraltı Suları ve Kirlilik
Diyarbakır da yeraltı suları içme ve kullanma amaçlı kullanılmaktadır. Kent içindeki meskun mahal
sularının kullanılması içme sularının sürekli kirlenme tehdidi altında bulunmasına veya
kirlenmesine neden olmaktadır. Diyarbakır kentinin içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmının
karşılandığı gözeli kaynağı ve sondaj kuyuları sahası ve çevresi yeraltı suyu işletme sahası olarak
tespit edilmiş ve resmi gazetede de ilan edilmiştir. Buna göre belirlenen bu sahada yeni kuyu
açılması yasaklanmış ve "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin” 22. Maddesi uygulanmıştır. Bunun
yanında DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Gözeli Su Havzası Havza Koruma
Yönetmeliği” 17.05.2008 tarihinden bu yana yürürlüktedir. Halen petrol üretimi sırasında çıkan
tuzlu su yüzeye yakın olan ve Diyarbakır Kentinin önemli içme suyu kaynaklarından birini
oluşturan Midyat Formasyonu içerisindeki yeraltı suyu akiferine verilmektedir. Bu işlem bu akiferin
kirlenmesine yol açmaktadır. Midyat Akiferi kentin stratejik önemi olan su kaynağıdır. Bu sebeple
petrol üretim izni veren kurumların verilen ruhsatları yeniden gözden geçirmeleri önem arz
etmektedir.
Akarsularda Kirlilik
Dicle Nehri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için en önemli su kaynağı olma özelliğini taşımaktadır.
200
220107
Fiziksel kirlilik olarak tanımlanan kil, kum, yabancı katı parçacık gibi suda çözünmeyen maddeler
Dicle Nehri’ne önemli miktarlarda katılmakta ve suyun rengi, kokusu ve tadını değiştirmektedir.
Genellikle nüfus yoğunluğunun ülke ortalamasının altında olduğu, sanayileşmenin henüz
yaygınlaşmadığı, sert iklim koşulları nedeni ile birkaç verimli ova dışında yoğun tarımın
yapılmadığı ve akarsuların büyük debileri sebebi ile yüksek seyrelme potansiyeline sahip olduğu
bölgede, yakın gelecekte GAP Projesi bölgedeki üretimi önemli ölçülerde arttıracağı için çevresel
sorunlarında başlaması kaçınılmazdır.
DSİ Diyarbakır Bölge Müdürlüğü Kalite Kontrol ve Laboratuar Şubesinde Dicle Nehri’nin bazı
kolları ile Dicle Nehri boyunca değişik yerlerden alınan su numunelerinde bulanıklık, renk koku-tat,
iletkenlik, pH, toplam tuz, toplam sertlik, geçici-kalıcı buharlaştırma kalıntısı, organik madde,
kalsiyum, magnezyum, amonyum, sodyum potasyum, karbonat, bikarbonat, klorür, sülfat, nitrat,
fosfat analizleri rutin olarak yapılmaktadır. KOİ, BOİ, pH, Cl-, SO4-², Na+, Ca+²,NO-³ iyonları ile ilgili
parametreler bakımından Dicle Nehri fazla sorunlu değildir. Ancak ağır metal ve toksit elementlerle
ilgili yeterli çalışmalar yapılmadığı için su kalitesi ile ilgili kesin bir sonuca varmak mümkün
olmamaktadır.
Su numuneleri üzerinde yapılan element analizlerinde, beklenenin aksine bu elementlerin suda
çözünmüş haldeki konsantrasyonlarının oldukça düşük olduğunu ortaya koymuştur. Ağır metallerin
tamamı 1 ppm, (1 mg/l) değerinin oldukça altındadırlar. Dicle Nehri pH 'ı bazik özellik
göstemektedir. Aynı zamanda Etibank Bakır İşletmesi tarafından nehir suyuna sülfür iyonları
karışmaktadır. pH 'ın yaklaşık 8 civarında oluşu ve suda çözünmüş halde sülfürün mevcudiyeti, ağır
metallerin suda çözünmeyen sülfür veya hidroksit bileşikleri haline dönüşmüş olabileceğine işaret
etmektedir. Genel olarak, Dicle Nehri ile ilgili ağır metal kirliliği ciddi boyutlardadır. Bu durum
elementlern sudaki konsantrasyonlarından ziyade partikül sediment şeklinde bulunmasından
kaynaklanmaktadır. Nehir suyunun bazik karakterde oluşu ve muhtemelen, sülfür iyonlarından
dolayı suda çözünmüş haldeki ağır element miktarı umulandan düşük konsantrasyondadır. Fakat
nehir yatağı çok ciddi boyutlarda kirliliğe maruz kalmıştır. Özellikle Cu ve Zn oranları çok
yüksektir. Dicle Nehri’nden yakalanan balıkların tümünde, ağır metal oranları çok yüksek
değerlerde bulunmuştur. Özellikle bakır ve çinko oranları normalin 10–100 katı seviyelerindedir.
Dicle Nehri civarı arazilerinden alınan buğday, toprak ve mantar numunelerinde de ağır metal
kirliliği saptanmıştır.
Tablo 12. Dicle Nehri Suyunda Bazı Ağır Metal Tayinleri
Numun Pb
Zn
Cr
Mn Fe Cu
Cd
e
(mg/l)
D1
0.01 0.04 0.02 0.10 1.1 0.060 <0.00
2
2
8
8
5
5
D2
0.02 0.02 0.01 0.06 0.2 <0.00 <0.00
9
3
2
0
0
5
5
D3
0.01 0.02 0.00 0.05 0.3 <0.00 <0.00
5
1
9
2
8
5
5
D4
0.01 0.00 0.02 0.02 0.2 <0.00 <0.00
5
8
1
0
8
5
5
D5
0.01 0.01 0.02 0.03 0.2 <0.00 <0.00
4
0
1
7
0
5
5
Numune Kodu Yeri :
D1 Maden çıkışı
D2 Dicle Barajı göl alanı
D3 Tekel İçki Fabrikası sonu
Hg
Ar
0.000
0
0.000
0
0.000
0
0.000
0
0.000
0
0.000
1
0.000
1
0.000
1
0.000
1
0.000
1
D4 Diyarbakır/Sadi Köprüsü
D5 Bismil ilçesi köprüsü,
Toprak Kirliliği
İlde tahıllar için genelde ekim esnasında kullanılan yapay gübrelerden dolayı toprak kirliliği yalnız
Bismil ilçesi kırmızı–kahverengi ve kahverengi orman topraklarında fosfat birikmesi olarak
saptanmıştır. Dicle nehrinin suyu ve sedimentinde Bakır (Cu), Kurşun (Pb), Çinko (Zn), Nikel (Ni)
ve Kobalt (Co) gibi ağır metallerin konsantrasyonunun standart değerlerden yüksek olduğu ve Dicle
nehri ile sulanan tarım topraklarında özellikle Cu ve Zn tutularak bitkileri iiçin zehirleyici düzeye
çıktıkları saptanmıştır. Kullanılan pestisidler toprak ve yeraltı suyunu kirletecek miktarda
verilmediğinden topraklarda bir pestisid kirliliğine rastlanmamıştır. Dicle nehri ile sulanan ve
sulanmayan topraklarda Cu, Zn, ve Ni konsantrasyon Tablo 13’de verilmiştir.
Tablo 13. Dicle Nehri suyu ile sulanan topraklarda Cu, Zn ve Ni konsantrasyonunun
karşılaştırılması
Numune Yeri
C (ppm Z (ppm N (ppm)
u
)
n )
i
Dicle Üniversitesi Havuzbaşı (sulanan alan)
147
163
4
3
Dicle Üniversitesi Göletyolunun solu
79
87
3
(sulanmayan alan)
2
Bismil Merdanoğlu Köyü (sulanmayan alan)
122
149
3
9
Bismil Merdanoğlu Köyü (sulanmayan alan)
52
71
3
5
Bismil Atgeçen Köyü (sulanmayan alan)
117
126
3
1
Bismil Atgeçen Köyü (sulanmayan alan)
105
108
2
4
Arazi Problemleri:
İlde belli arazi problemleri şunlardır. 399 ha alanda drenaj, 463.638 ha alanda taşlık, 1.151.616 ha
alanda orta şiddetli ve çok şiddetli derecede su erozyonu problemi mevcuttur. 223.357 ha alan derin,
210.739 ha alan orta derin, 367.827 ha alan sığ, 649.645 ha’ lık toprak alanı çok sığdır.
Tablo 14. Diyarbakır İli topraklarının Eğim–Taş Kayalılıkları
Eğim Grupları Taşsız
Kayasız
Kayalı
Toplam(ha)
(ha)
Taşlı (ha)
(ha)
Düz
15870
58149
1152
245004
3
Hafif
19707
62186
12274
271538
8
Orta
27973
122698
11126
413563
9
Dik
15970
87372
26537
283617
8
Çok Dik
17969
38853
13854
232397
0
Sarp
4875
--574
5449
Erozyon
İlin toprakları ve tarım arazileri genellikle su erozyonundan etkilenmektedir. II., III. ve IV. Sınıf
arazilerde 402.596 ha alan, II. ve VII. Sınıf arazilerde 7.490.230 ha alan, toplam olarak 1.151.616
ha’lık su erozyonuna maruz kalmaktadır. Bununla birlikte II., III. ve IV. Sınıf arazilerde 338.643 ha
alan, VI. ve VIII. Sınıf arazilerde 28.022 ha toplam olarak 366.665 ha alanda orta derecede erozyon
görülmektedir. II., III. ve IV. Sınıf arazilerde 63.978 ha alan, VI. ve VII. Sınıf arazilerde 340.647 ha
alan, toplam olarak 380.376 ha’lık alanda çok şiddetli erozyon görülmektedir. Diyarbakır ilinde
rastlanan erozyon çeşidi yüzey erozyonu dediğimiz eğimli arazilerde, aşırı yüzeysel akışlar sonucu
toprağın oldukça eşit kalınlıkta ince tabakalar halinde yıkanarak taşınan şeklidir. Yüzey erozyonu
şiddet olarak dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde dört derece üzerinde sınıflandırılır.
I. Derece: Hiç veya hafif erozyon (Üst toprağın yaklaşık %25’inden azı gitmiştir)
II. Derece: Orta şiddette erozyon (Üst toprağın %75’i gitmiştir)
III. Derece: Şiddetli erozyon (Üst toprağın hemen hemen tümü alt toprağın ise %25 kadarı gitmiştir)
IV. Derece: Çok şiddetli erozyon (Üst toprağın ve alt toprak katmanın da büyük bir kısmı gitmiştir.
Ham ve taşlı alt yapılar yüzeye çıkmıştır. Seyrek, derin, sık ve sığ yarıntılar görülür)
Erozyonla mücadele yöntemleri çok çeşitlidir. Gradon tipi yapımı, ot ekimi, kuru duvar eğik
yapılması, taş kordon yapımı, çukurda fidan dikimi, ahşap çit yapımı vb. temelde hepsi erozyonla
mücadele yöntemi olup farklı uygulama alanları vardır. Mesela oyuntu ve yarıntıların ıslahı için
kuru duvar eğik yapılırken meyilli arazilerde gradoni tipi veya ahşap çitlerde arazinin yer
işlendirilmesine çalışılır. Bazı uygulamalarda gradon teraslar arasına çizgide ot ekimi de
yapılmaktadır. Diyarbakır ilinde erozyonlardan etkilenen alanların havza bazında dağılımı Tablo
15’de verilmiştir.
Tablo 15. İlde Erozyonlardan Etkilenen Alanların Havza Bazında Dağılımı
e.1 (Çok
e.2 (Orta)
e.3
e.4 (Çok
Hafif)
(Şiddetli)
Şiddetli)
Salat
Çayı 11395 Ha.
31953 Ha.
64993
11904 Ha.
Havzası
Ha.
Dibin
Suyu 111 Ha.
2723 Ha.
28490 Ha. 5223 Ha.
Havzası
Maden
Çayı 27753 Ha.
10430 Ha.
82992 Ha. 18255 Ha.
Havzası
Serkan
Çayı -3551 Ha.
7498 Ha.
1672 Ha.
Havzası
Seyhan Çayı Havzası
160690 Ha.
39114 Ha. 2393 Ha.
55261
Ha.
Ambar Çayı Havzası
93358 Ha.
63297 Ha. 12300 Ha.
398272
Ha.
Toplam
120246 Ha.
36547 Ha.
139430 Ha.
12721 Ha.
237558.5
Ha.
567.227 Ha.
Pestisit Kullanımı
Diyarbakır’da kullanılan insektisitlerin oranı ülkemiz genel ortalaması değerinin (kg/ha) altındadır.
Ayrıca bölgede kullanılan pestisitlerden doğrudan toprağa uygulananların miktarı bitkiye
uygulananlara göre çok düşük düzeydedir. Diyarbakır il çevresinde tarım alanlarının büyük kısmı
hububat ürünlerine ayrılmıştır. Bu ürünlere musallat olan süne, kımıl, zararları ile sürme ve rastık
hastalıkları en önemlileridir. Bu amaçla yıllık içerisinde 660.595 lt. sıvı, 8.372 kg toz ilaç
kullanılmışıtr.
Gübre Kullanımı
Diyarbakır il merkezi ve ilçelerinde gübre kullanımı sulu ve kuru tarım alanlarda bazı farklılıklar
göstermektedir. Ayrıca ekilen ürünün cinsi ve mevsimlere bağlı olarak tüketilen gübrenin türü
önemli rol oynamaktadır. Sulu alanlarda kullanılan gübre miktarları kuru alanlara göre daha
fazladır. Su ile verilen gübre, toprağın alt tabakalarına hızlı bir şekilde ulaşmakta ve bir kısmı
bitkiler kullanmadan taban suyuna karışmaktadır. Kuru alanlarda verilen gübreler yağış olmadığı
sürece genellikle bitkinin kök bölgesinde uzun zaman kalabilmektedir. Böyle alanlarda gübrenin
etkisiyle toprağın konsantrasyonu artmakta ve pH değişimlerine neden olmaktadır. Bu durumda
bitki topraktaki gübreyi alamadığı gibi toprağın yoğunluk kazanması ile bir miktarda su
kaybetmektedir. İlde kullanılan azotlu ve fosforlu gübre yıllık azot 220.808 ton/yıl, fosfor 108.589
ton/yıl, potasyumlu gübre ise 12 ton/yıl dır. 2006 yılında 19 Bayiden 23 adet numune alınarak
yaptırılmış 22 adedi bitki besin elementi yönünden TSE’ye uygun olduğu, 1 tanesinin toplam fosfor
ve potasyum yönünden TSE’ye uygun olmadığı belirlenmiştir. Diyarbakır ili geniş hububat ekim
alanlarına sahip olup üretim miktarı yüksek tarım arazilerine sahiptir. Ancak bilinçli bir şekilde
toprak analizi yapılmadan kullanılan gübre miktarının fazlalığı çiftçinin istihsal masraflarını
arttırmaktadır.
KAYNAKLAR
Çevre Durum Raporu, Diyarbakır, 2007
Çevre Durum Raporu, Diyarbakır, 2008
Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanlığı
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ TEKNİK ALTYAPI
62- ADIYAMAN İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ
• 1. ULAŞIM
İl’in ana bağlantısı Gaziantep-Malatya Karayolu’ndan Gölbası üzerinden doğuya sapan karayoluyla
gerçeklestirilmektedir. Bu yol güneyden Sanlıurfa’dan gelen karayolu ile Adıyaman İli’nin 13 km
batısında birleşmektedir. Adıyaman-Çelikhan-Malatya yolu ikinci dereceli bir yoldur ve asfalttır.
Aynı sekilde ilçeleri birbirine bağlayan yollar genelde asfalttır. Devlet yollarında Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, yıllık ortalama günlük trafik değerlerinin
hesaplanabilmesi için elle ve otomatik olarak sayım cihazları kullanılarak trafik akım sayımları
yapılmaktadır. Sayımlar yılda 4 defa her mevsim birer defa olmak üzere 24 ve 8 saatlik sayımlar
olarak gerçeklestirilmistir. İlin devlet yolları yıllık ortalama günlük trafik değerleri Tablo 1.1’de
verilmiştir.
Tablo 1.1. Devlet Yolları Yıllık Ortalama Günlük Trafik Değerleri (Adıyaman)
KİLOME
TRE
25
12
17
21
13
24
10
29
21
32
BÖL
GE
NO
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
OTOMO
BİL
OTOB
ÜS
KAMY
ON
TREYL
ER
2530
852
852
1405
1388
868
868
868
758
1353
168
115
115
190
195
21
21
21
0
53
636
816
816
1279
1118
442
442
442
253
1042
85
50
50
77
70
0
0
0
0
60
TOPLA AĞIR
M
TASIT
TASIT
YÜZDESİ
3419
21
1833
47
1833
47
2951
46
2771
43
1331
33
1331
33
1331
33
1011
25
2508
44
Karayolları
Türkiye Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 16 Bölge Müdürlüğü’ne ayrılmıstır. Adıyaman İli
Merkezi, Elazığ’da olan Sekizinci Bölge Müdürlüğü kapsamına girmektedir. Adıyaman’da karayolu
ulaşımı ön planda gelmektedir. Adıyaman’da ulaşım hemen hemen bütün köylere sağlanabiliyorsa
da bazı kesimlerde yol kaliteleri çok bozuk olduğundan, bazı köylere ulaşım bir hayli zor
olmaktadır.
Toplu Taşım Sistemleri
Adıyaman il bazında küçük yerleşime sahip olduğundan toplu taşımada dolmuş ve belediye
otöbüsleri ile şehir içi ulaşım yapılmakta olup, şehirler arası otöbüsleri ise son derece modern
donanımlı üç şirket tarafından gerçekleştirilmektedir.
Kent İçi Yollar
İlimiz yolları genelde ilçeler asfalt durumdadır. Adıyaman Gölbası karayolu duble yol çalışmaları
hızla devam etmektedir. Şehir merkezleri genelde asfalt, kenar mahalle ve çevre yolları çalısmaları
sürmektedir.
Araç Sayıları
Devlet İstatistik Enstitüsü’nden alınan bilgilere göre, Adıyaman İli’nde, 2000 yılı Eylül sonu
itibariyle, toplam olarak 22 705 motorlu kara taşıtı bulunmakta olup, bu oran Türkiye genelinin %
0.32’sini oluşturmaktadır. Adıyaman’daki bu taşıtların 13 125 adedi otomobil, 1435 adedi minibüs,
245 adedi otobüs 1464 adedi kamyonet, 1594 adedi kamyon, 4537 adedi motosiklet, 84 adedi özel
amaçlı taşıt ve 221 adedi ise yol ve iş makinalarıdır.
Demiryolları
Adıyaman İli’nde demiryolu ulaşımı Gölbası İlçesi’nden yapılmakta olup, Malatya-Fevzipasa
demiryolu buradan geçmektedir.
Kullanılan Raylı Sistemler
İlimizde kullanılan herhangi bir raylı sistem bulunmamaktadır. En yakın tren istasyonu ise şehir
merkezine 65 km uzaklıktaki Gölbası Garıdır.
Tasımacılıkta Demiryolları
Adıyaman merkez demir yoluna uzak olması dolayısıyla demir yolu taşımacılığı pek tercih
edilmemektedir.
Havayolları
22 Mayıs 1998 tarihinde hizmete giren Adıyaman Havaalanı, gece ve gündüz hizmet verecek
kapasitede olup, iniş kalkış güvenliği bakımından her türlü emniyet tedbirlerine de sahip
bulunmaktadır. Havaalanımıza 2001 yılına kadar Türk Hava Yolları’nca başlangıçta haftada üç gün,
1999 yılından sonra da haftada iki gün tarifeli uçak seferleri düzenlenmiş, ancak 2001 yılından
itibaren yeterli doluluk oranına ulaşılamadığı gerekçesiyle kış seferleri iptal edilmiştir. Ancak 2005
yılı Haziran ayı itibari ile bu gün Adıyaman Havaalanı hava ulasımına açılmıs olup; yeniden tarifeli
seferlere başlanmıstır. Adıyaman Havaalanının yeniden tarifeli seferlere başlamıs olması, Nemrut
Dağı gibi çok önemli tarihi ve turistik değerler ile Atatürk Barajı gibi eserleri bulunduran ve GAP
kapsamında yer alan İlimizin sosyo-ekonomik gelişimini olumlu yönde büyük ölçüde etkileyecektir.
Adıyaman Havaalanı 300 000 kişilik kapasiteye sahip olup, şu an açık durumdadır
Adıyaman İli’nin havaalanı olan illere uzaklıkları ise şöyledir;
Diyarbakır 207 km
Gaziantep 153 km
Malatya 179 km
Sanlıurfa 104 km
1.2. HABERLEŞME
İlimizde haberlesme son derece modern teknoloji kullanarak yapılmaktadır. Bu durum asağıdaki
tabloda rakamsal olarak gösterilmistir (Tablo 1.2)
Tablo 1.2. İlin haberleşme altyapı durumu.
HABERLESME
Telefonu Olan Köy Sayıs ı
Telefonu Olan Mezra Say ıs ı
Telefonsuz Köy Sayısı
Telefonsuz Mezra Sayıs ı
Telefon Santralı Olan Köy Sayıs ı
Telefon Santralı Olan Mezra Sayıs ı
Ankesör ( İl ve İlçeler )
Mobil ( NMT ) Telefon Sayısı
TT Net
DATA Sayıs ı
TURPAK Sayısı
Alarm Sayısı
Hususi Hat Telefon Sayıs ı
FREMA RELAY Sayısı
Telefon Tahsilat Bayisi ( İl ve İlçeler )
Telefon Kart ve Kontör Bayisi
Çalısan Telefon Sayıs ı ( İl ve İlçeler )
Santral Kapasitesi ( İl ve İlçeler )
Santral BosKapasite ( İl ve İlçeler )
c.
363
357
29
249
100
7
294
117
755
155
23
21
43
5
18
29
79.341
89.814
10.473
ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ
Kömür
Adıyaman’da linyit cinsinde bir adet işletme olup toplam rezervi 201.000 ton/yıl olarak
hesaplanmıs, kalori değeri oldukça düşük olup 1500 cal civarındadır. Adıyaman ili sınırları
içerisinde çok sayıda kömür rezervi olup ekonomik olmadıklarından isletilmemektedirler. Üretilen
soykan kömürleri daha çok sanayide kullanılmaktadır. İlde kullanılan kömürler linyit cinsinden
olup, toplam 32.000 ton civarındadır. İlde tüketilen kömürlerin ısı değerleri 6000-7500 kcal/kg
arasında değişmektedir.
Hampetrol
“TPAO tarafından 1971 yılından günümüze kadar petrol üretimi yapılan Adıyaman Bölgesi,
Türkiye’de petrol bulma olasılığının yüksek olduğu sariyaj kusağında bulunmaktadır. Adıyaman;
ekonomik, sosyal ve kültürel alanda kalkınmasını istikrarlı bir sekilde sürdüren yaklasık 200.000
nüfuslu bir Güneydoğu ilimizdir. Ülkemiz genelinde çıkarılan ham petrolün % 60’ına yakın kısmı
Adıyaman’daki kuyulardan elde edilmektedir. Ancak son yıllarda yeni petrol kuyularının açılması
yavaşladığından üretimde de buna paralel bir düşme gözlenmiştir. Petrol üretimi sadece TPAO
tarafından değil, bölgede faaliyette bulunan özel sektöre ait işletmeler tarafından da
yürütülmektedir. Özel sektör üretim miktarı yaklaşık 1.000.000 varil/yıldır. Adıyaman TPAO da
günlük 400 m3 gaz üretilmektedir üretilen gaz Adıyaman istasyonlarında ve bölge tesislerinde
kullanılmaktadır. Üretilen ham petrol BOTAŞ kanalı ile TÜPRAS’a satılarak değerlendirilmektedir.
Doğalgaz
Adıyaman TPAO da günlük 400 m3 gaz üretilmektedir üretilen gaz Adıyaman istasyonlarında ve
bölge tesislerinde kullanılmaktadır. Üretilen ham petrol Botaş kanalı ile TÜPRAŞ’a satılarak
değerlendirilmektedir. İl sınırları içerisinde jeotermal enerji bulunmamaktadır.
Hidrolik Enerji
Yurdumuzun ve ilin en önemli hidroelektrik santrali Atatürk barajı üzerinde kurulmus olup kurulu
güç 2400 MW, enerji üretimi 8900 GWh dır. Atatürk barajı GAP projesi kapsamında
düşünüldüğünde proje tamamlandığında, yılda toplam 52.94 milyar metreküpten fazla su akıtan
Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin % 28.5’i kontrol
altına alınacak, Çukurova’nın 4.5 katı olan 1.7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve
yaklaşık 7500 megavatlık kurulu güç kapasitesiyle yılda 27 milyar kilovat saatlik hidroelektrik
enerjisi üretilmesi sağlanacaktır. Planlanan toplam sulama alanı, Türkiye’de ekonomik olarak
sulanabilir toplam alanın % 20’sine ve toplam yıllık elektrik üretimi, Türkiye’de ekonomik olarak
gerçekleştirilebilir elektrik enerjisi potansiyelinin % 22’sine eşdeğerdir.
Ülkemiz enterkonnekte sistemine giren enerjinin önemli bir bölümünü üretmekte olan Karakaya ve
Atatürk Barajları ile birlikte 1999 ve 2000 yıllarında işletmeye alınan Kralkızı, Karkamıs, Dicle ve
Birecik barajlarında gerçekleştirilen toplam hidroelektrik üretimi, tesislerin açılısından 2001 sonuna
kadar (kümülatif olarak) yaklaşık 184 milyar kilowatsaat olmuştur. Bu miktar üretim değeri olarak
yaklaşık 11 milyar dolara eşittir. Alternatif kaynaklar cinsinden ifade edilecek olursa, GAP’ın
toplam elektrik üretimi yaklasık 46 milyon ton fuel oil veya 35.5 milyar m3 doğal gaza eşdeğerdir.
2001 yılı içinde GAP barajlarının ürettiği hidrolik enerji (yaklasık 11.5 milyar kilowatsaat),
Türkiye’nin toplam hidrolik enerji üretiminin de yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Aynı dönemde
Türkiye’nin 123 milyar kilowatsaatlik toplam enerji üretiminde (termik, hidrolik ve rüzgar) GAP’ın
payı ise % 9.3 olmuştur.
Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı
Kullanım yerlerine göre elektrik enerjisi tüketimi Tablo 1.3’de verilmiştir (2002).
Tablo 1.3. Elektrik tüketiminin sektörlere göre dağılımı ve tüketim değerleri (TEDAS İl Müdürlüğü
2002).
ABONE GRUBU
ABONE MİKTARI
TÜKETİM (kwh.)
MESKENLER
TİCARET
SANAYİ
RESMİ DAİRELER
DİĞER
TOPLAM
SAYISI(AD
.)
112.588
10.219
1.786
1.426
3339
129.368
ORANI(%)
87,03
7,90
1,38
1,10
2,59
100
MİKTARI(kwh
.)
119.822.784
16.128.912
210.184.876
101.280.414
71.252.633
518.669.619
ORANI(%)
23,10
3,11
40,52
19,53
13,74
100
Elektrik Dağıtım A.S. Genel Müdürlüğünce enerji tasarrufu bazında yapmıs olduğu çalısmalar
kapsamında, sokak aydınlatmalarında büyük güçlü armatürler küçük güçlü armatürlerle
değistirilmistir. Elektriğin Dağıtımını, kaliteli ve kesintisiz olarak, karlılık ve verimlilik ilkelerine
göre yapmakla görevlendirilen TEDAŞ son yıllarda ülkemiz genelinde ve bölgemizde, yoğun olarak
tırmanışa geçen, kaçak elektrik kullanımının, önce frenlenmesi, sonra geriye çekilmesi, teknik
kayıpların düşürülmesi ve satılan elektriğin bedelinin tahsili için, çalısmalar yapılmıs, büyük güçlü
trafolar çektikleri yük durumuna göre uygun olan küçük güçlü trafolarla değiştirilmiştir.
d.
İÇME VE KULLANMA SUYU
Adıyaman İli’nde kentsel teknik altyapı diğer Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde olduğu gibi
oldukça yetersizdir. Kentleşmenin hızlı gelişmesi ve yetersiz mali kaynaklar, yol, su, kanalizasyon
ve çöp hizmetlerinin yeterli ölçüde verilmesini engellemektedir. Su kaynakları ve dağıtım sebekeleri
oldukça yetersizdir. İl’in en önemli sorunu mevcut su kaynaklarının yetersizliğidir. Adıyaman
İli’ndeki yeraltı su kaynaklarının genellikle kuzeydeki dağ yamaçları ya da civarında yoğunlaşması
sebebiyle, 1998 yılı itibariyle, İl’deki köylerin 586’sı yeterli suya sahip olmakla birlikte, suyun
yetersiz olduğu köy sayısı 82, hiç suyu olmayan köy sayısı ise 305’dir Adıyaman İli su kaynakları
olarak, Göksu Irmağı, Değirmen Çayı, Gölbaşı Gölleri, Abdülharap Gölü, Kotur İçmesi, Besni
İçmesi, Çelikhan İçmesi sayılabilir. Sözkonusu su kaynaklarından Kotur İçmesi, Besni İçmesi,
Çelikhan İçmesi il sınırları içindeki şifalı su kaynaklarıdır.
Planlanması Tamamlanan Su Kaynakları
Mevcut Durum:
Gürlevik, Kırkgöz, Medetsiz, Koru ve Palanlı Kaynakları : 24 hm3/yıl
Gelecekteki Durum:
Adıyaman İçmesuyu I.Aşama projesi (2018 Yılı)
Zebran ve Havsari kaynakları + İndere Barajı : (21+12) hm3/yıl
Adıyaman İçmesuyu II.Asama projesi (2018-2040 Yılına kadar)
Gömikhan Barajı : 56 hm3/yıl
Atatürk Barajı Gölü : Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan
bir göl olup Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. Bölgenin sulama suyu ve
balık üretiminin temini açısından son derece önemli bir göldür. Rezervuar sahası 81.700 hektardır.
Çamgazi Barajı Gölü : Adıyaman merkez ilçeye bağlı Atatürk Barajı yolu üzerindedir. Baraj
gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı insa edilmektedir. Sulama alanı
6536 hektardır.
Çat Barajı Gölü : Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl
olup Adıyaman-Çelikhan Abdulharap Gölü üzerindedir. Sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481
hektarlık alanı kaplar. Yer altı suyu bakımından zengin olabilecek formasyonlar, kalker ve çakıltasıkumtası ihtiva eden formasyonlardır. Palcosen yaşlı, tebeşirli, killi, marnlı formasyonlar yer altı
suyu barındırma özelliğinden yoksundurlar.
Adıyaman-Kahta ovalarında mevcut olan yerüstü ve yer altı suları, Toros dağlarının yakın olması,
yağışların yeterli miktarda olması ve zemindeki formasyonların genellikle iyi geçirimlilik özelliğine
sahip olması nedeniyle tuzlanma özelliği göstermemektedir. Bu durum, sulama yada kullanma
amacı göz önünde bulundurulduğunda, suların kaliteli olduğunu göstermektedir.
Akarsular
Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Diğer akarsuları ise şunlardır; Sofraz Çayı, Ziyaret Çayı,
Çakal Çayı, Kalburcu Çayı, Eğri Çayı, Besni Akdere Çayı, Sepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik
Deresi ve Halya Deresi ile Gölbası, İnekli, Azaplı ve Abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır.
Fırat Nehri : İlin en önemli akarsuyudur. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. İl
içindeki uzunluğu 180 km. dir. Kâhta, Kalburcu ve Göksu Çayları nehrin başlıca kollarıdır.
Kahta Çayı : Çelikhan yöresindeki Bulam, Abdülharap ve Recep sularını toplayıp Cendere
Köprüsünden geçtikten sonra Eski Kahta ve Alut Arazisinde biriken dağ sularını da alarak Fırat
Nehri'ne karışır (45.5 km).
Göksu Çayı : Kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. Erkenek, Tut.ve Akdere civarından geçer.
Sofraz suyunu da aldıktan sonra Gümüskaya'nın batısında Fırat Nehrine karışır. İI sınırlan içindeki
uzunluğu 90 km. 'dir.
Sofraz Çayı : Besni ilçesi Toklu Köyü civarından çıkar. Hacıhalil Köyü yakınlarında Keysun
Suyu'nu alarak Akdere civarında Göksu Çayı'na karışır. İl sınırları içindeki uzunluğu 51 km.'dir.
Ziyaret Çayı : Kaynağını Cebel ve Zey Köyleri sularından alarak ipekli Köyü civarında Atatürk
Barajı Gölü'ne karışır. Adıyaman ilinin önemli sayılabilecek diğer akarsuları ise şunlardır: Çakal
Çayı (37.5 km) Kalburcu Çayı, Eğriçay (32 km), Besni Akdere Çayı (59 km) Keysun Çayı (45 km),
Birimse Çayı (35 km), Sepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi (41 km)
Adıyaman İlindeki başlıca akarsuların fiziksel özellikleri Tablo 1.4’de verilmiştir.
Tablo 1.4. İldeki Başlıca Akarsuların Özellikleri.
Akarsuyun Adı
Fırat Nehri
Göksu Çayı
Besni-Akdere Çayı
Kahta Çayı
Sofraz Çayı
Keysun Çayı
Halya Deresi
Çakal Çayı
Birimse Çayı
Eğri Çay
Toplam
Uzunluğu
(km)
2.800
118
59
58
51
45
41
37,5
35
32
İl içindeki
Uzunluğu
(km)
180
90
59
45,5
51
45
41
37,5
35
32
Toplam
Uzunluğa
Oranı
6
76
100
78
100
100
100
100
100
100
Debisi (m3/
sn)
959
63,42
1,27
31,71
2,25
1,65
0,76
0,87
7,55
1,25
Kolu
Olduğu
Akarsu
-Fırat
Göksu
Fırat
Göksu
Göksu
Fırat
Fırat
Kahta Çayı
Fırat
1.5. KANALİZASYON
Adıyaman İl merkezinde kanalizasyon şebekesi tamamlanmıştır. Adıyaman İl ve ilçe genelinde atık
su arıtma tesisi bulunmamaktadır. Atık sular gelişi güzel olarak uygun olmayan şartlarda belirlenen
alıcı ortama direk deşarj edilmektedir. İl merkezinde merkez kanalizasyon sistemine ait iki adet atık
su arıtma tesisi mevcut olup, merkez Eğri çayında bulunan küçük kapasiteli arıtma tesisi çökertme
havuzlarından ibarettir ve tam kapasite ile çalışmaktadır. Bu arıtma tesisi Sanko Dokuma Sanayi,
Üniversite, Küçük Sanayi Sitesi, Altın Sehir, Karaali ve Sümerevler mahallesinin bir kısmına hitap
etmekte, buda Adıyaman merkez nüfusunun % 10’una tekabül etmektedir.
Adıyaman İl merkezi Atatürk barajına en fazla kirliliğe neden olan yerleşim yeridir. İl merkezindeki
nüfus 245 bin olup, yerleşim alanının baraj gölünün önemli kolları arasında yer almaktadır.
Adıyaman İlinin topoğrafyasından ve kod farkından dolayı kanalizasyon iki ayrı noktada
toplanmıstır. Bunlardan İl nüfusunun %10’luk kesimi bir arıtmaya bağlanmış geri kalan %90’lık
kesim ise herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan deşarj edilmektedir. Arıtma tesisi yapımı için İller
Bankası ile Proje başlatılmış ancak daha sonra işletme ve yapım maliyetinin yüksek olmasından
dolayı projeden vaz geçilmiştir. Arıtması olmayan ve İlin %90’nın kanalizasyonunu topladığı bu
kısımda gözlemsel akım debisi yaklasık 5 L/sn’dir ve atık sular İncesu deresi ile birleşerek direk
baraj gölüne deşarj edilmektedir. Yine aynı şekilde Adıyaman İlinin %90’lık kısmına hitap eden
Sitilce mevkiinde bulunan büyük atık su arıtma tesisinde 6 adet havuz mevcut olup, 2 adet havuzun
kaba inşaatı bitmiş diğer 4 adet havuz çukurdan ibarettir. Kış aylarında doğal olarak havuzlarda
biriken yağmur sularına gerekli emniyet tedbirleri alınmadığından tehlike arz etmektedir. Yaz
aylarında ise bu sular koku ve sivri sinek yatağını oluşturmaktadır. Konu ile ilgili olarak Çevre
Koruma Vakfı ve Müdürlüğümüz işbirliği ile bu havuzların etrafına uyarı ikaz levhaları
hazırlatılmış ve yerleştirilmiştir.
Şu anda mevcut kanalizasyon atıkları hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan Açık Cezaevi batısından, Eski
mezarlık yeri 150 metre güneyinden, Eski Mezbahane çıkısından, Vartana Yolu Köprüsü ve Köy
Hizmetleri İl Müdürlüğü doğusundan olmak üzere 5 noktadan dereye direk olarak deşarj
edilmektedir. Bu atık sular ile civarda bulunan halk tarafından sebze ve meyve bahçeleri sulanmakta
ve geri kalan atık sular direk olarak Atatürk baraj gölüne akıtılmaktadır. Yukarıda bahsedilen bu
durumlardan dolayı özellikle yaz aylarında artan koku ile birlikte mevcut durum sivrisinek,
karasinek ve çesitli haserelerin üremesine uygun bir ortam teşkil etmekte, insan ve çevre sağlığı
sorunlarına ve telafisi zor çevre kirliliğine neden olmaktadır.
e.
KATI ATIK
Evsel Katı Atıklar
Evsel katı atıklar, günlük faaliyetler sonucunda, ev ortamında üretilebilecek tehlikeli ve zararlı
özellik taşımayan hertürlü katı atıklardır.Yiyecek atıkları, ev eşyası atıkları, ambalaj malzemeleri
(cam, sişeler, kağıt-karton, teneke kutular), yakacak atıkları (kül) bunlardan bazılarıdır. Büyük
yerleşim birimlerinin karşılaştıkları en önemli sorunlardan birisi de evsel atıklar, yani çöplerdir.
Çöpler hastalık yapıcı ve tasıyıcı organizmalar için uygun bir üreme ortamı oluştururlar. Evlerden
çıkmayan fakat ev çöplerine benzer özellik gösteren atıklar da evsel nitelikli olarak kabul
edilmektedir. Büro, okul, pazaryeri, tarımsal faaliyetlerden çıkan atıklar, besicilik, süt üretimi, ağaç,
asma ve arazi bitkilerinin ekim ve hasadı sonucu çıkan atıklar örnek olarak gösterilebilir.
Günümüzde nüfus artısı ve köyden kente göçlerle birlikte yoğun ve plansız yapılaşma neticesinde
katı atık sorunu büyük bir çevre problemi haline gelmistir. Bu durum İl genelinde olduğu kadar
İlçeler içinde aynı sorunları teşkil etmektedir. Özellikle uzun yıllardır çöplerin ilçe ve belde
belediyeleri tarafından gelişi güzel bir şekilde yüzeysel su kaynakları civarına, ormanlık alanlara ve
yol kenarlarına atılması neticesi çevresel açıdan su, arazi ve hava kirliliği problemlerini ortaya
çıkartmıştır.
Son yıllarda İlin köyden kente göçü ve nüfus artısına paralel olarak, şehirlerin büyümesi ve
teknolojinin gelişmesi katı atık yoğunluğu ve kişi basına düşen katı atık miktarı gün geçtikçe
artmaktadır. Şehrin evsel atıkları Belediyenin Temizlik Müdürlüğü bünyesinde yapılan çalısmalarla
toplanmaktadır. Toplanan bu atıklar Adıyaman kentinin yaklaşık 7 km güney doğusunda ve Et
kombinası’nın 2 km güneyinde bulunan mevkiinde depolanmaktadır. Kesin veriler olmamakla
beraber 190 ton/gün evsel atığın toplandığı kabul edilmektedir. Bu çöplerin toplanması için traktör,
kamyon ve kamyonet olmak üzere toplam 16 adet araç ve 283 kişi görev yapmaktadır.
Tehlikeli Atıklar
Teknolojik gelismelere bağlı olarak ortaya çıkan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden endüstriyel
nitelikli atıklardır. Endüstriyel atıkların tehlikeli ve zararlı özellik taşıyanları, tehlikeli atık olarak
adlandırılır. Rafineriler, enerji santralleri, yiyecek endüstrisi, oyuncak endüstrisi, ilaç fabrikaları
bunlardan bazılarıdır. İlde tehlikeli atıklarla ilgili çalışma bulunmamaktadır.
Tıbbi Atıklar
Hastahane ve benzeri sağlık kuruluslarından kaynaklanan ve pek çok hastalığa sebep olabilen
atıklardır. Bunları özelliklerine göre 3 gruba ayırabilir:
Patolojik Atıklar; Doku, organ, vücut parçaları, kan ve vücut sıvılarından oluşan atıklardır.
Kesiciler; iğne uçları, enjektörler, bistüriler, jiletler, kırık camlar, vb. atıklardır.
Ecza Atıkları; kullanılma tarihleri geçmiş veya kullanılmayan ilaç, aşı ve serumlardır. Tıbbi
atıkların bir kısmı İstanbul, Ankara, Antalya, Sivas ve Muğla illerinde bulunan yakma tesislerinde,
bir kısmı da düzensiz depolanmak suretiyle bertaraf edilmektedir. Sağlık kuruluşlarından
kaynaklanan tıbbi atıkların halk sağlığına ve çevreye zarar vermeden ayrı olarak toplanması, geçici
depolanması, geri kazanılması, taşınması ve nihai bertaraflarının sağlanmasına yönelik idari, teknik
ve hukuki prensip, politika ve programlarının belirlenerek uygulanmasının sağlanması amacıyla
Çevre ve Orman Bakanlığınca 20.05.1993 tarih ve 21586 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hazırlanmış ve söz konusu Yönetmenlik
gereğince; İlde teknik ve ekonomik nedenlerden dolayı Yönetmelikte belirtilen hususlar yerine
getirilememiştir. Hastane ve sağlık ocaklarından oluşan tıbbi atıklar geçici konteynırlarda, usulüne
uygun torbalama sistemi ile evsel atıklardan ayrı olarak depolanmakta ancak; Beldiyenin vermiş
olduğu özel temizlik sirketi tarafından belirli aralıklarda evsel nitelikli atıklarla beraber vahşi
deponi alanında bertarafı yapılmaktadır.
Atık Yağlar
Adıyaman İlinde bu bağlamda yönetmelik çerçevesinde çalışmalara yeni başlanmakta olup; konu ile
ilgili yeterli veri henüz elde edilememiştir.
Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller
Cips; fabrika bacalarındaki kükürt tutucu baca filitrelerinden çıkan atıklardır. Termik santrallerin
yakma fırınlarından çıkan küller de özel atıklar arasında yer almakatadır. İl sınırları içerisinde
bulunan 1 adet çimento değirmeni döner fırınlarından kül çıkısı olmamakta, kül yarı mamul
imalatında kullanılmakta, atık olarak çıkmamaktadır.
Hayvan Kadavraları
İl sınırları içinde özellikle hayvan kadavralarının bertaraf edildiği tesis bulunmamakla birlikte gelişi
güzel olarak evsel atıklarla karıştırılmakta ve birlikte toplanarak depolanmaktadır.
Mezbaha Atıkları
Mezbaha atıkları da hayvan kadavraları ile aynı şekilde toplanmakta ve taşınmaktadır.
Katı Atıkların Biriktirlmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezleri
Adıyaman İlinde katı atıkların biriktirlme ve toplama işlemlerinin yürütülmesi görevi Adıyaman
Belediyesi tarafından verilen özel firma eliyle yürütülmekedir. Özel firma ilin katı atıklarının
toplanmasından bertarafına kadar olan tüm işlemleri yapmaktadır. Adıyaman İl merkezinde günde
ortalama 160 ton/gün atık toplanırken, İl sınırlarında dahilinde ise toplam olarak günlük 394
ton/gün atık toplanmaktadır. Adıyaman İlinde evsel nitelikli katı atıklarla, tıbbi atıklar aynı araçlarla
toplanmakta ve aynı alanda vahşice depolanmaktadır. Katı Atık Yönetimi Projesi kapsamında
Adıyaman’ın atığının nicelik ve nitelik bakımından incelenmesi neticesinde elde edilen bilgilere
göre çöp kalitesi oldukça düşük olmakla birlikte, tüm atıklar aynı alan içerisinde depolanmakta;
çöpten daha çok teneke, kemik ve plastik maddeler ayıklanmaktadır. Atık kağıt
değerlendirilemeyecek kadar az olduğundan toplanmamaktadır. Cam ise hemen hemen hiç yoktur.
Adıyaman İli sınırları içerisinde toplanan atıkların tamamı vahşi depolama alanında depolanmakta
olup; diğer taraftan kompost tesisi bulunmamaktadır.
Adıyaman İlinde atıkların toplanması ve bertaraf tesisine tasınması, Adıyaman Belediyesince
ihaleye verilen özel firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Adıyaman Belediyesine ait 5.5 ve 3
tonluk kapasiteli toplam 16 adet kamyon, kamyonet ve traktörlerle kentinin yaklasık 7 km güney
doğusunda bulunan mevcut katı atık depolama alanına taşınmaktadır. İlde tehlikeli atık kapsamına
giren atıklar bulunmamaktadır. Hastane ve klinik atıkları Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
esasları doğrultusunda hastanelerde evsel atıklardan ayrı olarak renkli poşetlerde biriktirilerek
geçici konteynırlarda depolanmaktadır. Adıyaman İlinin çöp karakteristiğine bakıldığında kaliteli
bir çöpe rastlanmamaktadır. İlde katı atıkların taşınmasında transfer istasyonları bulunmamaktadır.
Katı Atıkların Depolanması
GAP Bölgesinde yer alan Adıyaman İlinin mevcut alt yapı eksiklikleri sebebiyle sağlıklı işleyen katı
atık yönetimine sahip değildir. 65 m yükseltili Hacı Tepenin hemen kuzeyindeki kuzey-güney yönlü
sırtın doğusunda bulunan mevcut depolama alanı dik yamaç eğimli bir dere yatağında yer
almaktadır. Beyaz dere adlı bu akarsu yaklasık 200 m (doğu yönünde) Atatürk Barajı göl alanına
ulaşmaktadır. Kırmızı-kahve renkli sızıntı suları Ziyaret Çayı’na oradan da Atatürk Baraj Gölüne
ulaşmaktadır. Oldukça kirletici değerlere sahip olan bu suyun Atatürk Barajına karışması suyun
kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Katı atık kütlesi, içinde kendiliğinden yanma sonucu çöplük
yangını oluşmuştur. Sürekli ve kesif bir duman ve kötü koku özellikle güneye doğru olmak üzere
çevreye yayılmaktadır. Katı Atık Projesi kapsamındaki yerleşmelerde tıbbi atıklar genelde aynı
vahşi çöp depolama alanına gelişigüzel atılarak bertaraf edilmektedir. Ayrı çöp toplama kamyonları
ve ayrı toplama sistemi olmadığından tıbbi atık miktarları ile ilgili sağlıklı bilgilere ulaşılamamıstır.
Adıyaman İlinde katı atık miktarının 160 ton/gün arasında değiştiği ve atık miktarının 0.45-0.7 kg/
kişi –gün arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Atıkların Yakılması
İlde Belediyelere ait atık yakma tesisi bulunmamaktadır. Ancak Börgenek köyü 22. km. adresinde
faaliyette olan Çiöko Çimento ve Beton A.Ş. atık yakma lisansı almış olup henüz yakma konusunda
tam anlamıyla faaliyete geçmemiştir.
f) ŞANLIURFA İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ
2.1. ULAŞIM
Karayolları
İl Yolu + Devlet Yolu + Otoyol = 1183 km. olup, 1110 km’si asfaltlanarak %94 asfalt oranına
ulaştırılmıştır. İl sınırları içerisinde toplam 129 km. otoyol bulunmaktadır. Günlük ortalama trafik
toplamı 33 996 adettir. Otoyolda günlük hareket halindeki araç sayısı 7300 adet olup 100 km deki
günlük yakıt tüketimi 129*7300*10/100= 94.170,00 lt/gündür. İlin, yıllık ortalama günlük trafik
değerleri Tablo 2.1’de verilmiştir.
Tablo 2.1. Şanlıurfa İli, Yıllık Ortalama Günlük Trafik Değerleri.
KKNO
400–24
Karayolu
OTOMOB
İL
5311
ORTA
OTOBÜ
YÜKLÜ
T S
İCARİ TAŞIT
593
372
KAMYO
N
TREYL
ER
TOPLA
M
2743
1206
10.225
Toplu Taşıma Sistemleri
Kenti içi toplu taşımacılıkta; belediye otobüsleri, halk otobüsleri, hat minibüsleri ve ticari taksiler
kullanılmaktadır. Kent içi yolcu taşımacılık yapan araçların sayısı 2.2’de verilmiştir.
Tablo 2.2. Kent içinde Yolcu Taşımacılğı Yapan Araç Sayısı
Araç Cinsi
Sayısı
Belediye Otobüsü 20
Halk Otobüsü
98
Minibüs
91
Taksi
517
Toplam
726
Demiryolları
Şanlıurfa’da kent içi raylı sistem bulunmamaktadır. Ancak Türkiye ile Suriye arasında oluşturulan
demiryolunun 221 km’si Şanlıurfa il sınrları içerisindedir. Gaziantep-Nusaybin arasında bu hat
üzerinde haftada 3 gün işleyen trenle, 2008 yılında toplam 17543 yolcu taşınmış, olup bu yolcuların
4998’i Akçakale’den, 5921’i Ceylanpınar dan, 29’u Gocu’dan, 100’ü Bekçilerden, 539’u Karkamış
tan, 316’sı Mürşit pınardan taşınmıştır.
Havayolları
Şanlıurfa’da GAP Uluslararası Havaalan 1998 Yılında yapımına başlanan ve toplam 300 Milyon
YTL’ ye tamamlanacak olan Havaalanı inşaatı tamamlanarak hizmete girmiştir. 4.000 m pist
uzunluğuna sahip Uluslar arası Havaalanı Türkiye’nin en büyük pistine sahiptir. 2008 yılı
içerisindeki hava trafik bilgiler Tablo 2.3’de verilmiştir.
Tablo 2.3. 2008 Yılı Hava Trafik Bilgileri.
g.
HABERLEŞME
Havai Kablo Mevcudu : 290.117 m
Yer altı Kablo Mevcudu : 1.093.777 m
Toplam : 1.383.894 m
Havai Kablo Oranı : % 21
Yeraltı Kablo Oranı : % 79 şeklindedir.
2008 yılında 91 adet baz istasyonuna yer seçimi ile ilgili MÇK da karar alınarak, l bazında toplam
311 adet baz istasyonuna ulaşılmıştır.
h.
ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ
İlde mevcut ve planlanan elektrik iletim hatlarının (154 kV ve üzeri gerilimde) Güzergâhı,
uzunlukları ve yeraltı- yerüstü geçişleri ile ilgili bilgiler Tablo 2.4’ de verilmiştir.
Tablo 2.4. İlde Bulunan Elektrik İletim Hatlarının (154 kV ve üzeri gerilimde) Güzergâhı,
Uzunlukları
İldeki başlıca önemli akarsu Fırat’tır. Fırat Nehri Siverek ilçesinin kuzey batısında Şanlıurfa
topraklarına girer. İlin kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır. İl sınırları içerisinde Şehit Çayı
ve Çam Çayı gibi birçok küçük dereler ile birleşir. Birecik ilçesinin güneyinde Suriye’ye geçer.
Fırat Nehri’nin yıllık ortalama debisi 973 m3/sn’dir. İldeki uzunluğu 215 km’dir. Fırat Nehri
üzerinde sulama ve enerji amaçlı Atatürk Barajı ve Birecik Barajı ile enerji amaçlı Karkamış Barajı
yapılmıştır. İlde yapılan diğer bir baraj da Çam Çayı üzerinde kurulmuş olan sulama amaçlı olan
Hacı Hidır Barajıdır. Şanlıurfa il sınırları içerisinde bağlıca Çavsak, Karakoyun, Germuş, Sırrın,
Cülap, Hacı Kamil, Habur ve Hacı Hıdır dereleri sürekli akış halindedir.
Doğalgaz Boru Hatları
Doğal gaz kullanımının yurt sathında yaygınlaştırılması çerçevesinde, Malatya-Gaziantep Doğal
Gaz Boru Hattı’ndan alınacak bir branşman ile Adıyaman, Ş.Urfa, Elazığ, Diyarbakır illeri ve
civarında yerleşik bulunan sanayi tesisleri ve konutların doğal gaz ihtiyacını karşılamak amacıyla,
Şanlıurfa ilimize de doğal gaz arzı sağlayan toplam uzunluğu yaklaşık 422 km. olan AdıyamanŞanlıurfa-Elazığ-Diyarbakır Doğal Gaz Boru Hattı üç faz halinde ihale edilerek tamamlanmış olup,
söz konusu hattın 180.7 km’si Şanlıurfa il sınırları içerisinde yer almaktadır. 05.06.2007 tarihinde
inşaat çalışmaları tamamlanarak geçici kabulü yapılan ve Şanlıurfa iline gaz arzı sağlayan
Adıyaman-Şanlıurfa-Elazığ-Diyarbakır Doğal Gaz Boru Hattı Faz-II.
Jeotermal Sahalar
Şanlıurfa il sınırları içinde Merkez İlçeye bağlı Karaali Köyünün doğusunda, kuzeygüney
doğrultulu, eğim atımlış normal faylarla düşmüş olan saha üzerinde İl Özel İdaresi tarafından açılan
11 adet, sivil vatandaş tarafından açılan 4 adet su sondaj kuyusundan sıcak (termal) su çıkmaktadır.
Bu jeotermal sahalardan çıkan sıcak sular seraların ısıtılmasında, sulamada ve romatizma v.b
hastalıkların tedavisinde(kaplıca olarak) kullanılmaktadır.
Açılan her kuyunun özelliği;
Debisi 50–60 lt/sn
Statik Seviyesi 51 m
Dinamik Seviyesi 51 m
Sıcaklık 45–50 oC
2.5. İÇME VE KULLANMA SUYU
Şanlıurfa il merkezinin içme suyu temel olarak Atatürk Baraj Gölünden gelen tünellerin yanında
kurulan arıtma tesisinden karşılanmaktadır. İçme suyu arıtma tesisinden ilin tüm içme suyu ihtiyacı
karşılanmaktadır. Şanlıurfa il merkezine içme suyu temin eden su dağıtımları şehir depoları Şekil
2.5’de gösterilmiştir.
Şekil 2.5. Şanlurfa İl merkezinin içme suyunu temin eden su kaynaklarının debileri ve dağıttıkları
şehir depolarının akım şeması.
Yer Altı Suları
Şanlıurfa il sınırları içerisindeki mevcut yeraltı suyu havzalarının yerleri, kapasiteleri ve kalitesine
ilişkin bilgiler Tablo 2.5’de verilmiştir. Bu yeraltı suları yağıştan ve yüzeysel akıştan süzülmeyle
oluşmaktadır.
Tablo 2.5. İldeki Yeraltı Suyu Havzalarının İsimleri, Kapasiteleri ve Kalitesi
Şanlıurfa il genelinin içme ve kullanma su ihtiyacı; mevcut barajlar, yeraltı suları ve göletlerden
karşılanmaktadır. Uzun yıllar kuraklık, yağışların yetersiz olması ve derin su kuyuları vasıtasıyla
sulu tarım yapılması nedeniyle yeraltı su seviyesinde düşmeler olmuş, bazı derin su kuyuları
çalışmaz hale gelmiştir. 1995 yılında Şanlıurfa Tünellerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk
Barajı’ndan ovaya su verilmiş böylelikle ilk etapta yüzlerce köyde sulu tarıma geçilmiş ve ovadaki
taban su seviyesi ve yeraltısu seviyesi yükselmeye başlamıştır. Şanlıurfa il merkezinin içme suyu
ihtiyacı Atatürk Barajı Şanlıurfa tünelleri çıkış ağzından alınan su ile Şanlıurfa Belediyesi
tarafından yapılmış olan içme suyu pompajı ve arıtma tesisinden sağlanmaktadır. Şehir merkezinin
uzun yıllar içme ve kullanma suyu problemi giderilmiştir. Bölgemizin Fırat Nehri hariç 132,35 hm3/
yıl yerüstü ve 1845 hm3/yıl emniyetli yeraltı suyu potansiyeli mevcuttur. Şanlıurfa’daki yeraltı suyu
potansiyeli ve dağılımı Tablo 2.6’de verilmiştir.
Tablo 2.6. Şanlıurfa’daki Yeraltı Suyu Potansiyeli ve Dağılımı
İlin sınırları içinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları yıl içinde kurak aylarda
beslenememektedir. Mevsimsel olarak (yaz ve sonbahar) taşıdıkları su miktarları ve su
seviyelerinde büyük düşüşler meydana gelmektedir. Bu çerçevede il sınırları dahilinde bulunan
akarsular ve diğer yer üstü suları ile ilgili DS XV Bölge Müdürlüğü tarafından ölçülen su
kaynaklarının adları, bulundukları yerler ve ortalama debileri Tablo 2.7’de verilmiştir.
2.5. KANALİZASYON
İlin atık su kanalizasyon şebekesi 2030 yılı ve1.200.000 nüfusa göre hesaplanarak planlanmıştır.
Bir kısmının inşaatı tamamen bitmiş olup, toplam uzunluğu 360 km dir. Kullanılan boruların çapları
Ø 200–1600 arasında değişmektedir. Kanalizasyon ayrık sistem olarak planlanmıştır. Şehir
merkezinin %80 ‘ini kapsamaktadır. %20’si baks tipi kanaldan oluşmaktadır. Bu sistem eski
Urfa’da dar yerlerde mevcuttur.
Tablo 2.7. Şanlıurfa’daki Su Kaynaklarının Potansiyeli ve Debileri
2.6. KATI ATIK
Evsel Katı Atıklar
İlde 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılları içinde, ilçeler itibari ile üretilen katı atıkların miktarı
Tablo 2.8’de verilmiştir.
Tablo 2.8. İlçeler itibari ile Üretilen Katı Atıkların Miktarı
Toplanan Ortalama Katı Atık Miktarı (Ton/Gün)
Belediye
Adı
Şanlıurfa
Akçakale
Birecik
Bozova
Ceylanpınar
Halfeti
Harran
Hilvan
Siverek
Suruç
Viranşehir
2004
2005
2006
2007
2008
400
30
12
12
29
10
18
500
168
79
14
75
-
7
11
14
33
5.5
1
15
450
55
78
400
15
28
14
40
7
1
25
275
118
400-500
10
32
14
50
25,6
30
10
330-380
--118
Şanlıurfa merkez ilçenin evsel katı atıkların envanteri ve evsel katı atık kompozisyonu
ile ilgili verileri Şekil 2.2-2.9’da verilmiştir.
Şekil 2.2. Şanlıurfa ili katı atık geri kazanım oranı.
Şekil 2.3. Farklı gelir gruplarına ait katı atık geri kazanım oranları.
Şekil 2.2 ve 2.3’de gelir seviyesi arttıkça organik madde miktarının azaldığı, geri kazanılabilir
madde miktarının ise arttığı görülmektedir.
Şekil 2.4. Düşük gelir grubuna ait evsel katı atık bileşenleri
Şekil 2.5. Orta gelir grubuna ait evsel katı atık bileşenleri.
İlin (% 6) ülke ortalaması dahilinde olduğu, ancak diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığınnda çok
düşük kaldığı görülmüştür. Bunun da halkın eğitim seviyesinin düşük olmasından yani; gazete,
magazin, dergi türü kâğıt ürünlerini fazla tüketmemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Şekil 2.6. Yüksek Gelir Grubuna Ait Evsel Katı Atık Bileşenleri
Şekil 2.7. Şanlıurfa İli Evsel Katı Atık Bileşenleri
Şekil 2.6 ve Şekil 2.7’de görüldüğü gibi, Şanlıurfa’da tarıma dayalı ekonomi nedeniyle orta ve
yüksek gelirli ailelerin ekonomileri yaz aylarında canlanmakta ve bu da üretilen katı atık miktarında
artışa neden olmaktadır.
Şekil 8.Yaz Mevsimi Evsel Katı Atıklarının Gelir Gruplarına Göre Değişimi
Şekil 2.9. Kış Mevsimi Evsel Katı Atıklarının Gelir Gruplarına Göre Değişimi
Tehlikeli Atıklar
İlde bulunan işletmelerden kaynaklanan tehlikeli atıkların Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
çerçevesinde bertaraf edilmesi konusunda gerekli denetimler gerçekleştirilmektedir.
Tıbbi Atıklar
Tıbbi atıklar; hastanelerin kullandığı tıbbi malzeme, ilaçlar, ameliyat malzemeleri ve artıklardan
oluşmaktadır. Hastalar veya hastalk yapıcı mikroplar ile doğrudan temas etmiş olan atıklar; toksik,
korozif, radyoaktif veya yanıcı maddeler ile her türlü kesici, delici veya benzeri özelliklere sahip
aletler; enfekte ve tehlikeli atıklar olduğundan uygun hijyenik ve teknolojik koşullarda bertaraf
edilmelidirler. İle tıbbi atıklar genellikle evsel atıklardan ayrı toplanıp, çöp deponi alanlarına
götürülmektedir. Bu atıklar ya yakılmakta yada çöp deponi alanı içinde ayrı gömülmektedir.
İlin genelindeki kurumların 2007 ve 2008 yıllarında topladıkları tıbbi atık miktarları ile ilgili veriler
Tablo 2.9’da verilmiştir.
Tablo 2.9. Kurumların Topladığı Tıbbi Atık Miktarları
Kurumun Adı
Toplanan Tıbbi Atık Miktarı
2007
2008
Şanlıurfa Belediye Başkanlığı
İl Merkezi
Akçakale Belediye Başkanlığı
Birecik Belediye Başkanlığı
Ceylanpınar Belediye Başkanlığı
Hilvan Belediye Başkanlığı
Siverek Belediye Başkanlığı
Suruç Belediye Başkanlığı
Bozova Belediye Başkanlığı
Halfeti Belediye Başkanlığı
Harran Belediye Başkanlığı
Viran.ehir Belediye Başkanlığı
442,154 ton/yıl
538,8 ton/yıl
6,739 ton/yıl
14,400 ton/yıl
15,000 ton/yıl
3,731 ton/yıl
18,160 ton/yıl
70,000 ton/yıl
3,915 ton/yıl
Kayıt tutulmamış
Kayı tutulmamış
15,180 ton/yıl
7,28 ton/yıl
2,45 ton/yıl
8,73 ton/yıl
37,68 ton/yıl
34,97 ton/yıl
75,00 ton/yıl
6,67 ton/yıl
1,10 ton/yıl
32,23 ton/yıl
51,79 ton/yıl
Atık Yağlar
İlin genelinde bulunan çeşitli sektörlerde, atık yağlar konusunda nelerin yapılması gerektiği,
sorumluluklarının neler olduğunu anlatmak ve bilgilendirme amacıyla atık Yağların Kontrolü
Yönetmeliği ve Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği gereği denetimler yapılmaktadır.
Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar
Bitkisel yağ rafinasyonlarından çıkan atık yağlar sabun yapımından kullanılmak üzere Gaziantep’in
Nizip ilçesinde sabun üretimini yapan firmalara gönderilmektedir. Belediye sınırların dışında
bulunan lokanta ve dinlenme tesislerinde yapılan denetimlerde kızartmalık atık yağların genelde
kebap türü yemekler yapıldığından oluşmadığı tespit edilmiştir. Ancak belediye sınırları içerisindeki
otel, lokanta ve hazır yemek üretimi yapan işletmelerin denetimi ilgili belediyelerin
sorumluluğundadır.
Ambalaj Atıkları
Ambalaj maddelerinin önemli bir kısmını plastik kağıt ve metal kutular oluşturmaktadır. Ambalaj ve
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile kağıt, karton, plastik, cam, metal atıkların kaynağında
ayrı toplanması zorunluluk olmuştur. Ambalaj atıklarının ayrı toplanmasında, taşınmasında
kullanılan her türlü ekipmanın mavi renkte, cam ambalaj atıklarının yeşil ve/veya yeşil-beyaz olma
zorunluluğu getirilmiştir. İl genelinde ambalaj üretimi yapan herhangi bir firma bulunmamakta olup
ambalajlara dolum yapan marka sahibi firmalar ile ilgili yeterli bir envanter çalışması
yapılmamıştır. İl genelinde ambalaj atıklarını toplanmasını, ayrılmasını ve geri dönüşümünün
yapıldığı tesis bulunmamaktadır. Yine oluşan ambalaj atıkları sokak toplayıcıları tarafından birtakım
ilkel yöntemlerle toplanmaktadır.
Mezbaha Atıkları
İl merkezinde belediyeye ait bir mezbahane bulunmamaktadır. Merkez ilçenin ihtiyacını DEM-ET
kombinası karışlamakta olup, bu kombinada oluşan ve değerlendirilemeyen nitelikte olan atıklar
atık alanında bertaraf edilmektedir. İlçelerde ise belediyelere ait mezbahanelerde oluşan kemik vb.
atıklar çöp depolama alanlarında bertaraf edilmektedir.
Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezi
İl merkezi ile Viranşehir ve Birecik ilçelerinde katı atıkların toplanması ve taşınması işlemleri,
belediye tarafından yetkilendirilmiş özel bir şirket tarafından, diğer ilçe belediyelerde ise temizlik,
belediye tarafından az sayıda işçi ve yetersiz sayıdaki araçlarla yapılmaktadır. Katı atıklar genel
olarak görevli elemanlar tarafından düzenli olarak toplanmakta ve taşınmaktadırlar.
Atıkların Bertaraf Yöntemleri
Şanlurfa Belediyesi ile Akçakale, Harran, Suruç, Bozova İlçe ve Karaköprü, Konuklu, Onbirnisan,
Uğurlu Belde Belediyeleri tarafından oluşturulan katı atık birliği marifeti ile kurulan ve kullanım
ömrü 3*10 yıl, depolama kapasitesi: 3*860.000 m3 olan, sızıntı suyunun Şanlıurfa İl Çevre ve
Orman Müdürlüğü geri devir yöntemi uygulanarak kullanıldığı tıbbi ve katı atık düzenli depolama
tesisinin faaliyete geçmesiyle birlikte bu belediyelerden toplanan atıklar düzenli olarak
depolanmaktadır.
i) DİYARBAKIR İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ
o
ULAŞIM
Karayolları
Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanına giren Diyarbakır İlinde toplam devlet yolu
uzunluğu 407 km., il yolları uzunluğu ise 483 km.’dir. Kent içi toplu taşımacılıkta özel şahıslara ait
küçük otobüsler, hatlı minibüsler ile ticari taksiler kullanılmaktadır. İlde 5 adet kooperatif toplu
taşımacılıkta etkin rol oynamaktadır.
2008 yılı Aralık ayı itibarıyla il genelinde kayıtlı motorlu araç sayıları Tablo 3.1’de verilmiştir.
Tablo 3.1. 2008 itibarıyla tescilli araçlara ait istatistik formu (motorlu)
Araç Cinsi
İl Merkezi
İl Merkez ve
İlçeleri
Motosiklet
5942
7428
Otomobil
26136
32050
Minibüs
4148
5782
Otobüs
854
944
Kamyonet
11320
13304
Kamyon
4667
5829
Traktör
10442
17160
Çekici
233
295
Özel araçlar
221
304
Tanker
390
459
Arazi taşıtı
427
456
Toplam
64780
84012
Kullanılan Raylı Sistemler
İlde kent içi demiryolu taşımacılığı yoktur. Diyarbakır’ın kent dışı demiryolu uzunluğu 150 km.’dir.
Demiryollarında yük treni, banliyö treni, posta treni ve ekspresler hizmet vermektedir.
Havayolları
Diyarbakır Havaalanı 2008 yılı verileri:
Uçak trafiği : 6 972
Gelen yolcu :422 380
Giden yolcu : 422 679
Hava alanının şehre uzaklığı:6 km
Terminal binası kapasitesi: 1.450.000 yolcu/yıl
o
HABERLEŞME
İlde şebekeler imar planı mevcut olup imara uygun gelişen yerleşim birimlerinde yeraltı ağırlıklı,
imar planı olmayan yerler ile kırsal yerleşim birimlerinde havai olarak tesis edilmektedir. Son
zamanlarda havai telefon şebekelerinin sürekli çalınması üzerine kırsal alanda da kablolar yeraltına
alınmaya çalışılmaktadır. Türk Telekom Diyarbakır İl Müdürlüğü hizmet sahası kapsamındaki şehir
merkezlerinde mevcut telefon şebekelerinin %85’i yer altı, %15’i havai şebekedir. Bu oran kırsal
kesimde %60 yer altı, %40 havai şebeke şeklindedir.
Bina içi telefon tesisatı (ankastre) olmayan binalarda daire ve iş yerlerine bina dışından telefon
kabloları çekilerek pencere veya balkonlardan dairelere giriş yapılmakta bu da büyük bir görüntü
kirliliğine neden olmaktadır. Bu nedenle Diyarbakır’daki alt yapı kuruluşları tarafından oluşturulan
alt yapı koordinasyon merkezince (AYKOME) yeni inşa edilen tüm binalarda şartnamelere uygun
bina için telefon tesisatı olup olmadığının İl Telekom Müdürlüğü tarafından denetlenmesi yönünde
karar alınmıştır. Bu karar gereği yeni inşa edilen binalara İl Telekom Müdürlüğü’nün onayı olmadan
iskan ruhsatı verilmemektedir. Ankastre sisteminin eski binalarda da uygulanması için çalışmalar
yapılmaktadır ve pek çok eski binaya ankastre sistemi tesis edilmiştir. Ankesörlü telefon, saha
dolabı, menhol gibi telefon alt yapı birimleri Türk Telekom tarafından çevreye uyum sağlayacak
şekilde tasarlanmakta ve estetik bir görünümde tesis edilmektedir. Kırsal alan telefon santrallerinin
bir çoğunda elektrik enerjisi güneşten elde edilmektedir.
3.3. ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ
Enerji Tüketiminin Sektörlere Dağılımı
Tablo 3.2. 2008 Yılı Abone Gruplarına Göre KWH Satışı
Abone Grupları
2008 Yılı kWh
Sanayi
190.110.144
Ticarethane-Yazıhane
95.223.446
Tarımsal Sulama
112.360.379
İçme ve Kullanma Suyu
3.318.852
Şantiye ve Geçici Abone
15.531.142
Hayır Kurumu
3.493.967
Meskenler
274.775.749
Resmi Daire
103.670.616
Kitler
26.330.138
Belediyeler
45.569.571
Kaçak kWh
22.281.610
İç Tüketim
6.733.800
Bedelsiz Hayır Kurumları
Bedelsiz Sokak Aydınlatma
169.665.322
Toplam Enerji Satışı
1.069.064.736
Yıl Sonu itibariyle Enerji
2.004.257.931
Açığı
Satın Alınan Enerji kWh
3.073.322.667
Toplamı
Yıllara Göre Kayıp Kaçak 65%
Oranı %
İlde mevcut (154 Kv ve 380 Kv’lik) elektrik iletim hatları hakkındaki bilgiler Tablo 3.3’de
verilmiştir.
Tablo 3.3. l.4.380 Kilovoltluk Enerji İletim Hatları
E.İ.H.Adı
Uzunluğu
D.Sayısı
Karakaya-D.Bakır
D.Bakır-Batman
İletken Cinsi
95+897
236
3*(2*954)MCM ACSR
92+846,69
220
3*(2*954)MCM ACSR
3.4. İÇME VE KULLANMA SUYU
Su Kaynakları Potansiyeli
Yerüstü Suyu Toplamı: 6905 hm3
Dicle Havzasından: 6520 hm3
Fırat Havzasından: 385 hm3
Yeraltı Suyu: 350 hm3
Toplam Su Potansiyeli: 7255 hm3
Dicle nehri Akışı: 7128 hm3
Sinek Çayı Akışı (Fırat’tan): 200 hm3
Toplam Su Akışı: 7328 hm3
İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar:
İçme Kullanma Suyu Potansiyeli;
Ön incelemesi tamamlanan : ---Diyarbakır Kenti içme Suyu II. Merhale (Planlanan) : 3 000 lt/sn (*)
Diyarbakır Kenti içme Suyu I. Merhale (İşletmede) : 3 000 lt/sn
Gözeli Su Havzası Kaptajı (İşletmede) : 248 lt/sn
Gözeli Su Havzası YAS (kuyular) (İşletmede) : 387 lt/sn
5216 Sayılı Yasa ileYeni Birimler (İşletmede) : 260 lt/sn
İşletmeden Çıkarılmış Kaynaklar : 386lt/sn (**)
Kent içi Özel+Resmi Kuyular : 149 lt/sn
İl Toplamı : 7 080 lt/sn
(**) İlde daha önce içme suyu kaynağı olarak kullanılıp daha sonra çeşitli nedenlerden ötürü hizmet
dışı kalan kaynaklar şunlardır:
1. Anzele Kaynağı : 110 lt/sn
2. İçkale Kaynağı : 10 lt/sn
3. Alipınar Kaynağı : Kuru
4. Toplu Konut (kuyular) : 24 lt/sn
5. Yeniköy’deki YAS (Kuyular) : 70 lt/sn
6. Silvan yolu YAS (Hamidiye Kuyuları) : 100 lt/sn
7. Kent içinde Kalmış Diğer Kuyu ve Kaynaklar: 72 lt/sn
TOPLAM : 386 lt/sn
Aktif Su Potansiyeli;
(*) (**)
7 080 –(3 000+386) = 3 694lt/sn = 116,50 hm3/yıl
İlde mevcut içme suyu iki ana gruptan ibarettir; kaynak suları ve derin kuyulardan dalgıç
pompalarla çıkarılan sular. İlin su temini Dicle Barajı ve Gözeli Su Havzasından sağlanmaktadır.
Gözeli su membası Diyarbakır’ın en eski su kaynağıdır. Zamanla kaynağın su kapasitesi
artırılmıştır. Ancak havza civarında kontrolsüz açılan sulama amaçlı kuyular ile küresel ısınma gibi
çevre faktörlerinin etkisi ile havzada bulunan mevcut kuyuların bir kısmından su alınamamaktadır.
Hâlihazırda kaynaktan sağlanan içme suyu 250 L/s, aktif olan kuyulardan (15 adet) da 200 lt/sn
olmak üzere toplamda havzadan 450 lt/sn civarında su temini yapılabilmektedir. Elde edilen içme
suyu sınıf YAS-I kalitede olup, havza içerisinde klorlanıp isale hattı ile şehir şebekesine
verilmektedir. Gözeli su kaynakları ve 15 kuyudan dalgıç pompa ile çıkarılan sular Bağlarbaşı ana
su deposuna isale hattı ile gelmekte ve dağıtımı yapılmaktadır. Havzadan ortalama 40.000 m3/gün
su temini sağlanmakta ve sadece klorlanıp tüketime sunulmaktadır. Su kirliliği için özel klorlama
cihazları kullanılmaktadır. Klorlamanın sağlıklı yapılıp yapılmadığı her gün Çevre Sağık
Müdürlüğü teknisyenlerince şehrin çeşitli yerlerinden alınan su numunelerin tahlili ile
denetlenmektedir. Dicle Barajından temin edilen su ise İçme Suyu Arıtma Tesisinde arıtıma tabi
tutulduktan sonra dağıtımı yapılmaktadır.
Dicle Barajı Su Temin Sistemi Haziran 2001 tarihinde devreye girmiştir. Barajdan Æ2200’lük bir
hat ile elde edilen su, pompa istasyonuna iletilmekte, pompa istasyonundan yaklaşık 6 kilometre
uzaklıktaki ve tesise göre 185 metre yükseklikte bulunan kondüvi yapısına ulaşmaktadır. Kondüvi
yapısından yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda Æ1600 mm çaplı cazibeli boru hattı ile Arıtma
Tesisine ulaşmaktadır. Arıtma Tesisi 255.000 m3/gün kapasiteye sahiptir. 1995 yılında inşaatı
başlayan tesis 2001 yılı ortalarında tamamlanarak Büyükşehir Belediye Başkanlığı DİSKİ Genel
Müdürlüğü tarafından işletmeye alınmıştır. Halen tesisten ortalama 125.000 m3/gün su üretilip
tüketime sunulmaktadır. DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından Su Kayıplarına yönelik yürütülen etkin
çalışmalar kapsamında; şebekede basınç regülâsyonu, SCADA projesi ile su dağıtımı ile üretimi
arasında su dengesinin sağlanması ile ciddi miktarda geri kazanım sağlanmıştır. Kentin ortalama su
tüketimi 200.000 m3/gün iken hâlihazırda 165.000 m3/gün civarındadır. Yıllık üretim miktarı ise 70
milyon m3/yıl iken 58 milyon m3/yıl civarına indirgenmiştir.
Arıtma Tesisi Öncesi Su Kaynakları
1. Gözeli Kaynağı ve Kuyular
2. Anzele Kaynağı
3. İçkale Kaynağı
4. Alipınar Kaynağı
5. Koşu Meydanı Kuyusu
6. Yeniköy Kuyuları
7. Hamidiye Kuyuları
8. Sanayi Sitesi Kuyusu
9. Nesrin Mahallesi Kuyusu
10. Benusen Kuyusu
11. Azizye Mahallesi Kuyusu
12. Fidanlık Kuyusu
13. Toplu Konutlar Kuyuları
14. Sümerpark Keson Kuyusu
15. Eski Tekel Keson Kuyusu
16. Tekel Yaprak Fabrikası Kuyusu
17. DDY Keson Kuyusu
Arıtma Tesisinin devreye girmesi ile beraber Gözeli Su Havzası haricindeki kaynaklar devre dışı
bırakılmıştır.
Şebeke ve dağıtım sistemi;
İçme Suyu Dağıtım Projesi Genel Bilgileri:
Kentin topoğrafik şartları göz önüne alınarak şebeke 6 basınç katına ayrılmıştır. İçme Suyu Dağıtım
Projesinde değişik hacimlerde 11 adet birinci kademe ve 4 adet ikinci kademe olmak üzere 15 adet
su deposu dizayn edilmiş ve projedeki toplam depo hacmi 214.000 metreküptür. Şebeke katlarında
birinci ve ikinci kademe olmak üzere toplam 935.831 metre şebeke döşenmesi öngörülmüştür.
Mevcut Durum:
Depolar:
DY2.2 Bağlarbaşı Su Deposu 30.000 m3
DY3.1 Peyas Su Deposu 30.000 m3
DY3.2 Karakuyu Su Deposu 15.000 m3
DY4.2 Tepeşehir Su Deposu 15.000 m3
DY5.2 Talaytepe Su Deposu 15.000 m3
TK–1 Toplu Konut Şilbe Su Deposu 2.500 m3
TK–2 Toplu Konut Üçkuyular Su Deposu 5.000 m3
Arıtma Arıtma Tesisi Su Deposu 10.000 m3
Toplam Aktif Hacim 122.500 m3
Şebeke:
Şebeke de ise; 100 mm Pvc ile 1.400 mm Ç.B. çapları arasında değişen hatlar mevcuttur. 5216
Sayılı Yasa ile idarenin yetki sınırına bağlanan yeni yerleşim birimlerindeki şebeke çalışmamaları
ile beraber değişik çaplarda toplam olarak 1.102 kilometre civarında şebeke hattı işletilmektedir.
İldeki içme suyu kaynaklarının adı, kaynak yeri ve bağlı olduğu bölgelerin isileri Tablo 3.4’de
verilmiştir.
Tablo 3.4. Diyarbakır içme suyu kaynaklarının adı, kaynak yeri, bağlı olduğu bölge
Kaynağın Adı
Kaynağın
Kaynağın Yeri
Türü
Gözeli
Derin Kuyu
İlin 13 km. batısında Urfa yolu güneyin
Gözeli
Kaptaj
İlin 13 km. batısında Urfa yolu güneyin
Yeniköy
Derin Kuyu
Hava Kuv.Kuzey sınırına par. Şeh.Mrk
Hamidiye
Derin Kuyu
İlin 4 km.Kuzeydoğusunda dicle neh.pa
Toplu Konut
Derin Kuyu
İlin 6 km. kuzeyinde
Koşuyolu
Derin Kuyu
Şehir Bağlar Semtinin Merkezinde
Azizye
Derin Kuyu
İlin 4 km. kuzeyinde
Orman Fidanlığı
Derin Kuyu
İlin 5 km. kuzeyinde
Sanayi Sitesi
Derin Kuyu
İlin kuzeyinde Sanayi Bölgesinde
Nesrin Küme
Derin Kuyu
Şehir Mrk.’den Elağız yolu 6 km’de
Sümer Park
Keson Kuyu
Sümer Halı Fab. Şehir Merkezi
Benusen
Derin Kuyu
Şehrin güneyinde gecekondu Böl.
DDY
Keson Kuyu
Şehir Merkezi DDY Gar sahasında
Eski Tekel içki Fab. Keson Kuyu
Hastaneler mevkii
Tekel Yaprak Tütün Derin Kuyu
Elağız yolu 5.km’de
Anzele
Kaynak
Şehir merkezi çift kapı mevkii
İçkile
Kaynak
İlin eski şehir merkezi ilin doğusunda
Alipınar
Kaynak
şehir merkezi, ilin merkezi
3.5. KANALİZASYON
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma tesisi DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından
faaliyete geçirilmiştir. Büyükşehir Belediyesine tabi olan atık su arıtma tesisi, şu anda % 30
verimle, mekanik olarak arıtma yapmaktadır. Şehirdeki evsel atık sular yaklaşık 650 km
uzunluğunda toplama sistemi ile toplanarak, toplam 52 km uzunluğunda çapları 700 mm ile 1.800
mm arasında değişen kolektör hatlarına bağlanarak 2.000 mm’ lik tek bir kolektör hattı ile cazibeli
bir şekilde arıtılmak üzere atık su arıtma tesisine verilmektedir. Kent içindeki atık suların toplanıp
bunların tekrar kullanıma sunulması amacıyla yapılan toplama sistemleri üç alt kademe
belediyesinden, Suriçi ve Yenişehir Belediyesi sınırları dahilinde tamamlanmış olup, Bağlar
Belediyesi sınırları dahilindeki yerleşim alanlarında tamamlama çalışmaları sürdürülmektedir. Alt
yapısı tamamen yenilenmiş olan Suriçi Belediyesi sınırları dahilinde evsel atık sular ve yağmur
suları için ayrı toplama sistemleri yerleştirilmiş olmakla birlikte, büyük oranda eski toplama
sistemlerinin kullanıldığı diğer yerleşim alanlarında evsel atık sular ve yağmur suları henüz aynı
sistemle toplanmaya devam etmektedir
Atıksu artıma tesisi ön arıtım ve çamur arıtım ünitelerinden oluşmaktadır;
Ön arıtım üniteleri;
Terfi pompası
Kaba ızgara
İnce ızgara
Havalandırmalı kum tutucu tankı
Ön çökeltme tankı
Çamur arıtım üniteleri;
Çamur yoğunlaştırıcı
Anaerobik çürütücü
Çamur depolama tankı
Belt filtre pres
Polielektrolit hazırlama tankı
Kireç silosu
Ara çamur depolama
Gaz depolama tankı
Gaz yakma mesalesi
Atıksu arıtma tesisi dizayn verileri Tablo 3.5’de verilmiştir.
Tablo 3.5. Atıksu arıtma tesisi dizayn verileri:
2005 yılı
2010 yılı
(Aşama 1) (Dizayn)
Eşdeğer nüfus
kişi
666,491
903,242
Günlük yağışsız mevsim m3/gün
debisi
Ortalama saatlik debi
m3/saat
Maksimum saatlik debi
Minimum saatlik debi
KOI yükü
BOI yükü
Toplam Azot yükü
Toplam Fosfor yükü
m3/saat
3
m /saat
kg/gün
kg/gün
kg/gün
kg/gün
109,344
166,926
4,556
6,955
8,454
12,637
3,868
66,649
33,325
6,665
1,666
5,864
90,324
45,162
9,032
2,258
Atıksu arıtma tesisi çıkışında beklenen değerler Tablo 3.6’deki gibidir.
Tablo 3.6. Atıksu arıtma tesisi çıkışında beklenen değerler
BOI, mg/l
Azot , mg/l
Fosfor, mg/l
2005 yılı
(Aşama)
255
2010 yılı
(Dizayn)
225
61
15
54
14
Atıksu arıtma tesisi çamur arıtım ünitesinden çıkan çürümüş çamurlar gerekli analiz ve
araştırmalardan sonra uygun bulunursa tarım arazilerinde toprak iyileştirici ve gübre şeklinde
kullanılması düşünülmektedir. Çıkacak olan metan gazının ise ısınma amaçlı kullanılması
planlanmaktadır.
3.6. KATI ATIKLAR
Evsel Katı Atıklar
İlde hızla artan nüfusun yanında tüketim toplumu zihniyetinin yaygınlaşmasıyla hızla artan katı
atıkların bertaraf edilmesi büyük bir sorun teşkil etmektedir. Hali hazırda kullanılan atık depolama
sahası, düzensiz depolama yüzünden ömrünü doldurmak üzeredir.
Bunun neticesinde yeni bir atık sahasını zorunlu hale getirmiş olup Büyükşehir Belediye Başkanlığı
tarafından planlanan Düzenli Depolama ve Kompost Tesisi proje aşamasındadır. İlde toplanan katı
atıkların özellikleri ve bileşenleri, atıkların analiz sonuçları ve atık boşaltım yerinde yapılan analiz
sonuçları Tablo 3.7-3.9’da verilmiştir.
Tablo 3.7. Diyarbakır’da Üretilen Çöpün Özellikleri ve Bileşenler
ORGANİK MADDE
KAĞIT
METAL
CAM
KÜL
PLASTİK
DİĞER
KIŞIN ISLAKLIK ORANI
YAZIN
ISLAKLIK
ORANI
% 53.57
% 3,26
% 0,7
% 0,96
%7
% 7,34
% 27,8
% 40
% 20
Tablo 3.8. Diyarbakır Kent Merkezi Katı Atık Analiz Sonuçları
YERLEŞİM YERİ
OFİS-1
OFİS-2
BAĞLAR
POSTANE
ARK.
ÇÖP
(kg/m3)
316
216
484
387
50
mm elek 13.60
üstü
---
---
37.52
10
mm elek 29.74
üstü
10 mm ELEK ALTI (%)
21.51
TOPLAM (%)
64.85
KAĞIT – KARTON (%)
11.70
METALLER (%)
3.48
CAM (%)
6.01
TEKSTİL (%)
1.58
PLASTİK (%)
12.34
10 mm ELEK ALTI
NEM ORANI (%)
27.77
---
---
27.24
69.44
9.25
10.18
3.70
0.92
6.48
74.79
7.79
6.61
1.24
2.06
7.43
12.04
76.80
3.87
7.23
3.10
2.06
7.23
---
---
2.347
ORGANİK
MADDE
YOĞUNLUĞU
Tablo 3.9. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Boşaltım Yerinde Yapılan
Katı Atık Analiz Sonuçları, % Değerleri ve Toplam Katı Atık İçindeki Varsayımsal
Miktarı (ton/Gün)
Toplam Katı Atık (280 ton/Gün)
İçinde Varsayımsal Miktarı
Organik Madde Miktarı
50 mm elek üstü
10 mm elek üstü
TOPLAM
10 mm elek ( inert madde )
Kağıt, karton
Metaller
Cam
Tekstil
Plastik Maddeler
10 mm elek altı nem oranı
Ortalama Katı Atık Yoğunluğu: 303 kg/m3
%
25.66
28.69
54.35
20.44
8.16
6.87
3.51
1.65
8.37
20.65
( ton/Gün )
152.2
57.2
22.8
19.2
9.8
4.6
23.4
Katı atık analizlerine bakıldığında Diyarbakır Kent merkezinden kaynaklanan çöpün içinde organik
maddenin en yüksek miktarda olduğu gözlenir. Cam, tekstil, metal ve plastik maddeler ise düşük
yoğunlukta bulunmaktadır.
Tehlikeli ve Zararlı Atıklar:
İlde sınırları dahilinde tehlikeli ve zararlı atık açığa çıkaran sanayi tesisi olarak, N.V. Turkse
Perenco sayılabilir. Şirket; petrol üretimi yapmakta, temel olarak petrol ve su karışımı yeraltından
2000–3000 m. civarında değişen formasyonlardan ESP(dalgıç pompalar) ile yeryüzüne
çıkarılmakta ve boru hatları yardımıyla separatörlerden geçirilerek, petrolü alınarak ortaya çıkan
drenaj suyu da önceden izinleri alınmış olan atıksu enjekte kuyuları yardımıyla petrolün alındığı
formasyona tekrar enjekte edilmektedir. Ancak kimi zaman boru hatlarında meydana gelen
hasarlardan kaynaklı sızıntılar bulunduğu ortamı kirletmektedir. Petrolle kirlenen topraklar,
N.V.Turkse Perenco tarafından biyortemidasyon yöntemi ile temizlenmektedir. İşletme aşamasında
oluşan atıkları ise, Bakanlıkça onaylı taşıyıcı ve uzaklaştırıcı firmalarca geri kazanılmaktadır. N.V.
Tuırkse Perenco Şirketi üretim süresince oluşan tehlikeli atıklar ve uzaklaştırma metotları Tablo
3.10’da verilmiştir.
Tablo 3.10. Turkse Perenco Atık Envanteri
Atığın Türü
Pil, akü veya bataryalar
Miktarı
1 427 kg/yıl
İstasyonların Çamur
Çukurlarında biriktirilen
petrol tortusu
25 m3/yıl
Üretimde kullanılan
kimyasal malzemeler
Atığı uzaklaştırma /bertaraf yöntemi
Şirkertin blok-istasyonları, sosyal tesis ve ofislerine
kilitli ve ahşaptan imal edilmiş özel atık pil
kumbaraları yerleştirilerek toplanan atık piller geri
dönüşümlerinin sağlanması için Kayseride bulunan
Aspilsan Askeri Pil fabrikasına iletilmektedir.
Çevre ve Orman Bakanlığından yeterlilik belgesi
almış müteahhitlere verilerek, uzaklaştırılması
sağlanmaktadır.
Atık oluşmamaktadır, hepsi kullanılmaktadır.
Tank dibinde biriken
çamurlar
53 m3/yıl
Çevre ve Orman Bakanlığından yeterlilik belgesi
almış müteahhitlere verilerek, uzaklaştırılması
sağlanmaktadır.
Atık motor/makine
yağları
11 448 litre/yıl
İstasyonların çamur çukuru oolarak adlandırılan
bölümlerindeki petrol tortuları üzerine dökülerek
bunlarla birlikte uzaklaştırılması sağlanmaktadır.
Tıbbi Atıklar:
Sağlık kuruluşlarından kaynaklan tıbbi atıkların toplanması, geçici depolanması, taşınması ve nihai
bertarafının sağlanması konuları Çevre Mevzuatıyla özel bir programa başlanmış bulunmaktadır.
Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan patolojik ve patolojik olmayan, enfekte, kimyasal, ve
farmosotik atıklar ile kesici-delici malzemeler ve sıkıştırılmış kaplar tıbbi atıklar kapsamında
değerlendirilir.
Atık Yağlar:
Sıvı yağlar otomotiv sektöründen, fabrikalardan ve iş makinalarında oluşmaktadır. İlde atık madeni
yağların geri kazanımı amacıyla bir tesis kurulmuş olup henüz faaliyete geçmemiştir.
Pil ve Aküler:
İlde atık pil akü ve bataryaların geçici olarak depolanması amacı ile kurulu tesisler bulunmakta olup
maksimum 90 gün depolanan bu atıklar, lisanslı taşıyıcılarla bertaraf edilmek üzere anlaşmalı
tesislere taşınmaktadır.
Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Transfer İstasyonları:
Diyarbakır il merkezinde toplanan katı artıklar öncelikle merkez ilçe belediyeleri tarafından Mardin
yolu 5. km’de bulunan aktarma istasyonuna taşınmaktadır. Buradan Büyükşehir Belediyesi
tarafından şehir merkezinden 37 km. uzakta bulunan nihai katı atık depo alanına taşınmaktadır. İl
merkezinde bulunan sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıklar ise kaynağında ayrı
toplanmakta, 20 yatak üzeri kapasiteli hastanelerde tıbbi atık depolarında biriktirilmekte ve
büyükşehir belediyesince yönetmeliğe uygun bir tıbbi atık aracıyla ayrı olarak taşınmaktadır. İlçe
belediyelerimizde, transfer istasyonuna gerek duyulmamakta ve atıklar herhangi bir ayrıma
gidilmeden toplanmaktadır.
Katı Atıkların Depolanması
İl merkezinden kaynaklanan katı atıkların nihai olarak depolandığı ve kent merkezine 37 km.
uzaklıktaki Merkez Şeytanderesi mevkiinde bulunan çöp depolama alanının kapasitesinin düzensiz
depolama nedeniyle biçilen ömründen daha önce dolması nedeniyle sahanın ıslahına ve ömrünün
uzatılmasına yönelik çalışmalar büyükşehir belediyesince yürütülmektedir. Ayrıca düzenli depolama
ve kompost tesisi projesinin yer seçimi aşaması tamamlanmıştır. GAP Bölge Kalkınma İdaresinin
projesini hazırladığı Bismil ve Silvan İlçeleri düzenli katı atık depolama sahaları için yer seçimi
yapılmış, ÇED süreci tamamlanmış ancak maddi kaynak yetersizliğinden halen inşaatlara
başlanamamıştır. Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde ayrı olarak taşınan tıbbi atıklar,
Büyükşehir belediyesi nihai depo sahasının içinde ayrı bir bölümde depolanmakta, ilçelerde ise
nihai depolamada herhangi bir ayrıma gidilmemektedir.
JEOLOJİK YAPI :
YÖNTEM
Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı
1.etap çalışmaları aşaması, bu bölgelerle ilgili daha önce yapılan araştırmaların literatür (dergi,
makale, tez, rapor ve internet v.b) taranması şeklinde olacaktır. Jeolojik yapı ile ilgili literatür
taraması için başvurulacak en önemli kaynak, MTA Genel Müdürlüğü Derleme Servisi arşivleri ile
JMO kütüphaneleri olacaktır. Hidrojeoloji için DSİ arşivleri, morfoloji ve jeomorfoloji konusunda
literatür taraması için ise AÜ- DTCF kütüphanelerinden ve internet sayfalarındaki makalelerden
yararlanılacaktır.
Rapor yazımı, geçmiş yıllarda Türkiye’nin bu bölgelerinde yüzeyleyen ultrabazik kayaçlarda
oluşan krom cevherleşmesine yönelik yaptığı maden jeolojisi ile ilgili saha gözlemleri ve çalışma
alanı ile ilgili yayımlanmış bilgilerin birlikte değerlendirmesi şeklinde olacaktır.
Rapor giriş bölümü inceleme alanının yeri ve bu yerin özelliklerinin tanıtıldığı kısımdır ve
yer bulduru haritası ile refere edilecektir. Jeomorfoloji ve Hidrografya alt başlıklı metinde bölgenin
en önemli yükseltileri, vadi sistemleri ve özellikleri, önemli ovalar ve akarsular metin içinde
belirtilecek, incelenen sahaya ait öncel çalışmalar konularına göre bir paragrafta belirilerek önemli
bulgular özetlenecektir.
Ana metin olan jeolojik çalışmalar, yapılan çalışmaların bulgularını içermektedir. Veriler
anlatılırken bir düzen içinde anlatılmaya çalışılacaktır. Stratigrafi ilk bölümde kayaları tanımaya
yönelik olarak konulacak ve stratigrafi kurallarına göre uygun bir şekilde düzenlenecektir. Bu
kısımda takip edilecek yol; tanım ve yayılım, litoloji, kalınlık, dokanak ilişkileri, fosil kapsamı ve
yaş, ortam ve deneştirme şeklinde olacaktır.
Tektonik bölümünde sahanın hangi tektonik ünite içerisinde yer aldığı belirtilerek,
uyumsuzluklar, tabakalanma, kıvrımlar ve özellikleri, fay çeşitleri ve özellikleri alt başlıklar altında
anlatılmaya özen gösterilecektir.
Envanter taraması sonucu gözlem yapılması önerilen alanlar aşağıda belirtilmiştir.
Adıyaman-Merkez, Gölbaşı-Örenli ve Hamzalar, Tut-Kaşlıca; Heyelan Bölgeleri,
Adıyaman-Gölbaşı(Merkez); Doğu Anadolu Fayı,
Adıyaman-Tut(Merkez); Tut Fayı
Şanlıurfa-Bozova; Bozova Fayı, Viranşehir Kuzeyi Karacadağ Açılma Çatlağı
Rapor yazımı için başvurulacak başlıca kaynaklar aşağıda belirtilmiştir.
Akıl,B., 2005.Akdağmadeni Masifi Metamorfitlerinin (Söbeçimen köyü-Yozgat)
jeolojik ve yapısal özelliklerinin incelenmesi.Yerbilimleri, 26 (2), 41-53 Hacettepe Üniversitesi
Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Dergisi
Arpat, E. ve Şaroğlu, F., 1972 “ Doğu Anadolu Fayı ile İlgili Bazı Gözlemler ve Düşünceler”;
M.T.A. Enst. Der. S:78 s:44-50
Büyükönal, G., 1973, Kırşehir Masifinin Yozgat ve yakın çevresinde magmatik kayaçlarda
petrokimyasal-petrografik bir araştırma: A.Ü.F.F.jeoloji Müh. Böl., (yayımlanmamış).
--- 1979, Yozgat yöresi plütonit ve volkanitlerinin petrolojisi: A.Ü.F.F.Jeoloji Müh. Böl.
(yayımlanmamış).
Çemen, 1.; Perinçek, D.; Ediger, V.Ş. ve Akça, L, 1990, Güneydoğu Anadoludaki Bozova
Doğrultu Atımlı Fayı: Üzerindeki ilk Hareket Ters Faylanma Olan Faylara Bir Örnek: Türkiye 8.
Petrol Kongresi Bildirileri, Ankara.
Dökmeci, İ., 1980, Akdağmadeni yöresinin jeolojisi. MTA Genel Müdürlüğü, Rapor No. 6953,
Ankara (yayımlanmamış).
Doğdu, M.Ş., Kırmızıtaş, H, 2006 Karaali (Şanlıurfa-Yardımcı) Sıcaksuyunun Oluşumu ve
Rezervuar Sıcaklığının Tahmini, Jeoloji Mühendisliği Dergisi 30 (1) 2006
Ercan, T ve dig.,1991, Karacadağ Volkanitlerinin Jeolojisi ve Petrolojisi. Türkiye Jeoloji
Kurumu Bülteni, S 6, S. 118-133
Erol, O., 1983, Türkiye’nin Genç Tektonik ve Jeomorfolojik Gelişimi; Jeom. Der. S:11
1.Heyelan Sempozyumu 2006; TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Bildiriler Kitabı
Kaçaroğlu,F.2006.,Gökpınar karst kaynaklarının (Gürün-Sivas) hidrojeoloji incelemesi,Yer
bilimleri, 27 (3),181-194
Ketin, İ, 1954, Yozgat bölgesinin jeolojik lövesi hakkında memuar (Yozgat bölgesinin 1:100 000
lik 59/1,2,3 paftalar, Jeolojik lövesi ait memuar): MTA Rap., 2141 (yayımlanmamış) Ankara.
----, 1955, Yozgat bölgesinin jeolojisi ve Orta Anadolu Masifinin tektonik durumu: TJK Bült, l, 40
sa.
Özdemir,M.A. ve Sunkar, M., 2002, Çelikhan Ovası (Adıyaman) ve Çevresinin Jeomorfolojisi,
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt;12, Sayı1,s:25-47 Elazığ
Şahinalp, M.S, 2006, Şanlıurfa Şehrinin Kuruluşuna Etki Eden Etmenler, Coğrafi Bilimler Dergisi,
2006,4 (1), 105-127
Şaroğlu, F; Emre Ö,1987, Karacadağ Volkanitlerinin Genel Özellikleri ve Güneydoğu
Anadolu Otoktonundaki Yeri. Türkiye 7. Petrol Kongresi, Ankara S 384-391.
Sendir, H.,Yılmaz,I., 2001, Koyulhisar Heyelanlarına Yapısal ve Jeomorfolojik Açıdan Bakış, CÜ
Mühendislik Fakültesi Dergisi seri A-Yerbilimleri C 18 S 1 s 47-54
Tarcan, G., ve diğ., 1999, Diyarbakır Akiferinin Hidrokimyasal Özellikleri ve Kirlenebilirliği,
Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 42, Sayı 2
Tatar, Y., 1977. Ofiyolitli Çamlıbel (Yıldızeli) bölgesinin stratigrafisi ve petrografisi. MTA Dergisi,
88, 56 -72.
Şanlıurfa Raporu
İlin Coğrafi Durumu
Şanlıurfa ili Güneydoğu Torosların orta kısmının güney etekleri üzerinde olup
38º. 00’.54’’ - 36º.40′.10″ Kuzey Enlemi ve 40º 12′.11″ - 37º .50′.15″ Doğu boylamları arasındadır.
Şanlıurfa ilinin doğuda Mardin, kuzeydoğuda Diyarbakır, Kuzeybatıda Adıyaman, Batıda Gaziantep
ve güneyde ise Suriyeye ortak sınırı mevcuttur.
Topografya
İlin kuzeyinde yer alan dağlar ve yüksek tepeler genellikle güneye doğru gittikçe alçalır. Ortalama
yükselti 518 metredir. Kuzeydoğudaki dağlık alan dışında genellikle yükseltisi 900 metreyi
aşmayan geniş düzlüklere rastlanır. İlin en yüksek noktası kuzey doğusundaki Karaca dağ’dır .
Öteki yüksek doruklar, doğuda Tektek dağları, kuzeydoğuda Susuz dağı, güneyde Nemrut dağı ve
Birecik ilçesinin doğusundaki Arat dağıdır. Yükselti güneyde Suriye sınırında 400 metrenin altına
düşer. Harran Ovası’nın denizden yüksekliği 375 metredir.
Büyük ovalar ilin güney yarısında yer alır. Sıra tepeler oldukça yaygın olup bunların arasından
batıdan doğuya doğru sıralanan Suruç, Harran ve Viranşehir Ovaları bulunmaktadır. Şanlıurfa’nın
yüzölçümü 18.584 km²’dır. Bu Türkiye yüzölçümünün % 3’üne eşdeğerdir. Yüz ölçümü
bakımından büyük iller arasında yer alır. Şanlıurfa ilinin geniş çevresi, Arap platosunun kuzey
bölümleri ile Güneydoğu Torosların orta kısmının güney etekleri üzerinde yer almaktadır. Şanlıurfa
ilinin başlıca yükseltileri arasında, Karaca Dağ (1919m),Tektek Dağları (801m), Takırtukur Dağları,
Yılanlı Dağ, Susuz Dağları (817m), Germuş Dağları (771m), Nemrut Dağları (800m), Şebeke
dağları (750m) ve Arat (840m) dağları sayılabilir.
Şanlıurfa İli genel olarak plato görünümünde olup birçok ovalara sahiptir. Bunlardan önde gelenler
şunlardır: Harran Ovası: Ortalama yüksekliği 375 metredir. Kot itibarı ile ilin en az kota sahip
ovasıdır. Doğusunda Viranşehir Ovası, batısında Suruç Ovası yer alır.
Halfeti Ovası: Fırat nehri kenarında olan Halfeti Ovası yer yer tepelerle çevrilidir. Bu
ovaların dışında Şanlıurfa İl sınırlarında kalan Bozova ve Hilvan Ovaları da verimlidir
Morfoloji
Şanlıurfa şehri kuzey, kuzeydoğu, kuzeybatı, batı ve güneybatıdan platolarla çevrilidir. Şehrin
batısında, nispeten güneye doğru uzanan aynı zamanda Harran ve Suruç ovalarını birbirinden ayıran
Fatik Platosu yer almaktadır. Platonun yükseltisi, kuzeyden güneye doğru azalmaktadır. Akarsu
vadileriyle parçalanmış olan Fatik Platosu’ndan doğuya doğru yağışlı mevsimlerde akışa geçen
dönemlik akarsular uzanmaktadır.
Oluşumlarının başlangıcı Miyosen’e dayanan Türkiye akarsuları, ülkemizin hemen hemen her
yerinde olduğu gibi, araştırma sahamızda bulunan akarsular da gelişimlerini Kuaterner’de
tamamlamışlardır. Kuaterner’de bir yandan meydana gelen genç tektonik hareketler, bir yandan
meydana gelen volkanizma olayları ve diğer yandan iklim özelliklerindeki büyük değişiklikler
akarsu şebekesinin hemen hemen son şeklini almasını sağlamıştır (Ardos, 1992: 109–113). Esasen
Pleistosen’de hüküm süren buzul (glasyal) ve buzul arası (interglasyal) dönemlerde iklimde birçok
salınımlar meydana gelmiş ve bunun sonucunda serin-yağışlı ve sıcak-kurak dönemler birbirini
takip etmiştir. Bu da akarsu şebekesinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Holosen de ise
iklimin daha ılıman bir özellik göstermesinden ve morfolojik etkenlerin daha durgun olmasından
dolayı akarsu şebekesinde önemli değişiklikler olmamıştır (Erol, 1979: 23–32).
Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı il merkezinde yer alan akarsu şebekesinin, ilk
yerleşmenin kurulduğu ve günümüzden 11000 yıl öncesine kadar uzanan Post Glasiyal dönemden
daha önce şimdikine yakın bir şekil almıştır. Bu dönemde, günümüz iklim şartlarına nazaran daha
ılık ve yağışlı bir iklim hüküm sürmektedir.
Şehrin kuzeybatısında Fatik Platosu ile Germüş Platosu birleşir. Burası aynı zamanda şehrin
etrafındaki en yüksek rakıma sahip tepelerin bulunduğu bir alandır. Germüş Platosu bu sahadan
itibaren Şanlıurfa-Mardin karayolunu kuzeyden takip ederek hafifçe güneydoğuya doğru yönelir.
Platonun yükseltisi güneye ve doğuya doğru azalır.
Şanlıurfa Şehri’nin güney, güneydoğu ve doğusunda geniş düzlükler uzanır. Bu düzlükler,
Harran Ovası’nın kuzeybatı kesimlerini oluşturmaktadır. Türkiye’nin önemli tarım alanlarından biri
olan Harran Ovası’nın yükseltisi de yapıya bağlı olarak Şanlıurfa’dan güneye doğru azalmaktadır.
Ortalama yükseltisi 350 m. civarında olan Harran Ovası’nın şehre yakın kesimlerinin yükseltisi 400
m. civarındadır.
Şanlıurfa ve çevresinin ana morfolojik birimleri
Hidrografya
Şanlıurfa ilinin drenajı Fırat Nehri ve kolları tarafından sağlanır. Şehit Çayı ve Çam Çayı Fırat
Nehrine il toprakları içerisinde karışır. Şanlıurfa ili topraklarından akarak Suriye’ye geçtikten sonra
Fırat’la karışan Çermelek, Cudi, Nelluz, Colak ve Circibi gibi akarsularda drenaj ağını oluşturur.
Çam Çayı üzerinde bulunan Hacıhıdır baraj gölü ve Atatürk barajının bir kısmı Şanlıurfa il sınırları
içerisinde kalmaktadır. Fırat üzerinde kurulu Şanlıurfa HES ve Birecik baraj gölü il sınırları
içerisinde kalan bir diğer baraj gölleri arasında sayılabilir.
Şanlıurfa şehri tarihi boyunca önemli su kaynaklarına sahip ve birçok önemli su kaynağına da yakın
olduğu görülmektedir. Şehrin kurulduğu yer ve çevresinde bulunan hidrografik elemanları başlıca
üç grup altında incelemek mümkündür. Bunlar: kaynaklar, akarsular ve göllerdir
Kaynaklar
Kaynak suları, özellikle temiz olmaları nedeniyle insanların en temel gereksinimi olan içme
suyu ihtiyacını karşılama ve yeterli debi bulunması durumunda, sulama suyu olarak da kullanılması
bakımından, yerleşmeler için büyük önem taşımaktadır. Kaynak sularının bol olduğu alanlar, diğer
şartlar da elverişli olduğu takdirde, yerleşme için uygun olmaktadır.
Şanlıurfa şehrinin içinde ve yakın çevresinde bugün bile çok sayıda su kaynağı mevcuttur.
Ancak bu kaynakların debisi yıldan yıla değişmekle beraber, uzun yıllardan beri de debilerinde bir
azalma olduğu gözlenmektedir. Kuraklığın yanı sıra, içme ve kullanma amaçlı olarak birçok
artezyen kuyusunun açılmasıyla yeraltı su seviyesinin düşmesi bunda büyük rol oynamaktadır. Bu
mevcut kaynakların sularında, çevrede bulunan dereler gibi, kış ve ilkbahar aylarında bir artış
görülmektedir.
Şanlıurfa ve yakın çevresinde bulunan kaynakların büyük bir kısmı karstik kaynaklar olup, bazalt
kayaçlarının arasından süzülerek yüzeye çıkmış kaynaklar da mevcuttur. Şehrin güneybatısında
bulunan ve Balıklı gölleri besleyen kaynakların çok eski dönemlerden beri varlıklarını korudukları
sanılmaktadır (Hayes, 2002: 21)
Dergâh Kaynakları
Şanlıurfa’nın güneybatısında, yer alan Dergâh kaynakları, Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerini
besleyen başlıca karstik kaynaklardır. Bu kaynaklar, Şanlıurfa Kalesi’nin de üzerinde yer aldığı
Eosen kalkerlerinden oluşan tepenin kuzey yamacından çıkmaktadır. Aslında bu kaynaklar birbirine
yakın beş kaynaktan oluşmaktadır (Şekil 2). Göllerde meydana gelen seviye değişmeleri, bu
kaynakların debilerinde meydana gelen değişmelerle paralellik göstermektedir. Yağışlı geçen kış ve
ilkbahar aylarında kaynakların debilerinde artışlar görülürken, sıcak ve kurak geçen yaz
mevsimlerinde debilerde düşüşler görülmektedir. Balıklı gölleri besleyen bu karstik kaynakların
suyu, göllerden çıktıktan sonra, Karakoyun Deresi’nin eski yatağı boyunca doğuya doğru akarak,
güzergâhı üzerinde birçok cami, han ve çarşının altından veya içinden geçmektedir.
Balıklıgöller ve çevresinde yer alan ve dergâh kaynakları olarak adlandırılan su kaynakları,
çevrenin temel formasyonu olan kalkerler içinden çıkmaktadırlar. Bu nedenle de karstik kökenli su
kaynakları grubunda yer almaktadırlar. Balıklıgöllerin çevresinde hakim olan Eosen kalkerleri
içinde yer alan mağaralarda ve yine bu formasyon içindeki çatlaklarda akış göstermesinden dolayı,
bu su kaynakları karstik kökenlidir. Aynı alanda yer alan ve ileride daha ayrıntılı bir şekilde ele
alınan Halilürrahman ve Ayn Zeliha gölleri de bu kaynaklardan beslenmektedir. Ayrıca göllerin
içinde, gölleri besleyen bir takım kaynaklar da bulunmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle,
Balıklıgöller’in de karstik kökenli olduğunu söylemek mümkündür. Direkli Kaynağı Şanlıurfa
şehrinin kuzeybatısında, kalker tabakalardan çıkan bir diğer karstik kaynaktır.
Kaynaktan çıkan sular, Direkli Deresi’ni de oluşturmaktadır. Bu dere, Karakoyun Deresinin
başlangıcını ve en önemli beslenme unsurunu oluşturmaktadır (Şekil ). Bu sular çevrede bulunan
bahçelerin sulanmasında da kullanılmaktaydı.
Cavsak Kaynağı
Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısındaki Cavsak köyünden çıkmaktadır. Bu alanda bazalt örtüleri
yer almaktadır ve bu nedenle de Cavsak kaynağı “bazalt çatlakları”ndan çıkmaktadır (Şekil ).
Cavsak Suyu da karstik kaynaklar gibi ancak yağışlı dönemlerde akışa geçebilmektedir. Halen su
çıkışı devam eden bu kaynağın sularının bir kısmı son yılara kadar şehre taşınmakta ve şehrin içme
suyu ihtiyacının bir kısmı bu kaynaktan temin edilmekteydi. Ancak çevreden karışan atık maddeler
nedeniyle artık bu sudan yararlanılamamaktadır.
Kehriz Kaynağı
Kehriz kaynağı Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısında, Aşık köyü yakınlarında bulunmaktadır
(Şekil ). Debisi yıllar boyunca yüksek olan bu kaynağın suları, Şanlıurfa şehrine ve kendi çevresine
hayat vermiştir. Kaynağın suları uzun yıllar boyunca şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamada
önemli rol oynamıştır
Bamyasuyu Kaynağı
Bamyasuyu kaynağı, Şanlıurfa şehrinin içinde, Onbirnisan Stadyumu’nun doğusunda ve hal
pazarının kuzeyindeki bir alanda bulunmaktadır (Şekil ). Yıllar boyunca şehrin en önemli su
kaynaklarından biri olma özelliğini korumuştur. Sadece içme suyu ihtiyacını karşılamakla
kalmamış, aynı zamanda Cavsak Suyu’na katılarak onu beslemiştir. Bamyasuyu kaynağından son
yıllara kadar bahçe sulamasında da yararlanılmaktaydı. Günümüzde kaynağın suları belediye
tarafından depolarda biriktirilmektedir. Bu depoda biriken sular özellikle itfaiyenin su ihtiyacını
karşılamaktadır.
Şanlıurfa şehrinin çevresinde yukarıda bahsedilen kaynaklar dışında da bir takım pınar ve
kaynaklar bulunmaktadır. Şehrin kuzeyinde bulunan Karaköprü kasabasının kuzeyinde Kemalin
Pınarı; yine şehrin kuzeyinde ve bu kasabanın doğusunda Gebece, Kör ve Yeşiloğlu pınarları; şehrin
kuzeydoğusunda yer alan Germüş köyünde bulunan Germüş Pınarı; şehrin kuzeybatısında Devteyşti
mahallesinde bulunan Devteyşti kaynağı ve şehrin güneyinde Eyyüp Peygamber Mahallesi’ndeki
Eyyüp Peygamber Kuyusu olarak bilinen kaynak önemli diğer kaynaklar arasında yer alır (Şekil ).
Yukarıda görüldüğü gibi Şanlıurfa şehri ve çevresinde insanların içme, kullanma ve tarımsal
sulamada kullanabilmesi bakımından bir çok kaynak bulunmaktadır. Bu durum, şehir ve çevresinin
su kaynakları bakımından elverişli şartlar içerdiğini göstermektedir.
Akarsular
Şehrin ilk nüvesi kurulduğunda, çevrede bulunan ( bugün çoğu ancak yağışlı mevsimlerde akışa
geçen ) akarsuların sürekli aktığını söylemek mümkündür. Bu özellikleri itibariyle de yerleşmenin
temel su ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte, aynı zamanda çevresindeki tarıma elverişli alanlarda
tarım için gerekli sulama suyunun karşılanmasında önemli rol oynamışlardır. Buda yerleşim yerinin
seçiminde büyük oranda etkili olmuştur. Bugün Şanlıurfa şehrinin çevresinde bulanan ve geçmişte
de şehrin burada kurulması üzerinde önemli rol oynayan akarsular şunlardır.
Karakoyun Deresi
Şanlıurfa şehrinin tarihi kesimlerini Jüstinien Bendi yapılmadan önce batıdan çevreleyen ve
güneyde şehrin içinden geçen, daha sonra bendin yapılmasıyla da kuzeyden ve kuzeydoğudan
çevreleyen Karakoyun Deresi, tarih boyunca şehrin en önemli akarsuyu olma özelliğini korumuştur.
Şehrin kuzey ve batı kısımlarındaki birçok kaynaktan beslenerek ortaya çıkan Karakoyun Deresi,
özellikle kış ve bahar aylarında yağışlarla birlikte dereciklerin birleşmesiyle akışa geçmektedir.
Jüstinien bendinin inşa edilmesinden önce, bugün şehirde Haleplibahçe olarak adlandırılan,
Balıklıgöller’in batısındaki alandan şehre giren Karakoyun Deresi etrafına canlılık veren önemli bir
akarsu özelliğindeydi. Dere buradan şehre girdikten sonra Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerine
karışmakta ve bu göllerden de beslendikten sonra doğuya doğru akmaktaydı. Buradan Harran
Ovasına inerek güneydoğuya yönelmekte ve Kuzeyden gelen Sırın Çayı ile birleşerek “Cülap
Deresi” adını almaktaydı (Şekil ). Jüstinien bendinin inşasına kadar Karakoyun Deresinin çok
defalar taşarak şehri sular altında bıraktığı bilinmektedir. Bent inşa edilip yatağı değiştirilinceye
kadar şehrin içinden akan Karakoyun Deresi, o döneme kadar şehre güzellik katan ve şehri besleyen
bir özelliğe sahipti(Hayes, 2002 :22).
Verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere daha önceki dönemlerde Karakoyun Deresi’nin
daha gür aktığını söylemek mümkündür. Karakoyun Deresi’nin suyu, aktığı güzergâh boyunca tarih
boyunca içme, kullanma ve tarımsal sulamada kullanılmıştır. Gerek şehrin ilk kurulduğu Neolitik
Dönem ve gerekse sonraki dönemlerde, Karakoyun Deresi insanların en önemli geçim kaynağı olan
tarım faaliyetlerinde büyük rol oynamıştır. Bugün bile geçmiş olduğu yerlerde eskisi kadar olmasa
da bahçe sulamalarında kullanılmaktadır
Cavsak Suyu
Bu dere, Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısındaki Cavsak köyündeki kaynaklardan doğar.
Çevresinde bulunan dereciklerle beslenerek kış ve ilkbahar aylarında akışa geçer, şehrin içinden
geçerek Bamya suyu adı verilen ve bulunduğu semte adını veren kaynağa ulaşır. Kaynağın sularını
da aldıktan sonra güneye doğru devam eder ve şehrin güneydoğusunda, Şeyhçoban köyünün
doğusunda Sırrın Deresi ile birleşir (Şekil ).
Sırrın Deresi
Şanlıurfa şehrinin kuzeyinde bulunan Karaköprü kasabasının etrafında bulunan
kaynaklardan beslenen bu dere, başlangıçta Karaköprü Deresi adıyla adlandırılır. Daha sonra şehrin
Sırrın mahallesinden geçer ve Sırrın Deresi adını alır. Şehrin güneyinde Cavsak Suyu (Deresi) ile
birleşir. (Şekil ).
Yukarıda bahsedilen dereler dışında şehrin içinde ve çevresinde bir takım dereler de
bulunmaktadır. Bu derelerin hemen hepsi mevsimlik olarak akış göstermektedirler. Ancak şehir
içinde kalan bazı derelerin yatakları ve çevresi iskana açıldığı için akış mevcut değildir. Şehrin
batısında bulunan batı-doğu yönlü ve geçtiği mahalleye adını veren Mance Deresi, şehrin güneyinde
bulunan ve yine batı-doğu yönlü olan Çalın ve Koçören Dereleri bu tip dereler arasında sayılabilir
(Şekil- ).
Şanlıurfa il sınırları içinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları yıl içinde kurak
aylarda beslenmemektedir. Mevsimsel olarak (yaz ve sonbahar) taşıdıklar su miktarları ve su
seviyelerinde büyük düşüşler meydana gelmektedir. Bu çerçevede il sınırları dahilinde bulunan
akarsular ve diğer yer üstü suları ile ilgili DSİ XV Bölge Müdürlüğü tarafından ölçülen su
kaynaklarının adları, bulundukları yerler ve ortalama debileri Tablo 1’de verilmiştir.
Sıra
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
Akarsu adı
Bahçecik Kaynağı/ Hilvan
Gürgür Kaynağı/ Hilvan
Hamdun Çayı/ Hilvan
Gölebakan Kaynağı/ Hilvan
Oymaağaç Kaynağı/ Hilvan
Bulaklı Kaynağı/ Birecik
Çiçekalan Kaynağı/ Birecik
Ayran Kaynağı/ Birecik
Fıstıközü Kaynağı / Birecik
Gözeli Kaynağı / Halfeti
Kelefiz Kaynağı / Bozova
İnbaşı Kaynağı / Bozova
Büyükgöl Kaynağı / Bozova
Küçükgöl Kaynağı / Bozova
Kahnik Deresi / Bozova
Hacıhıdır Deresi / Siverek
Hacıkamil Deresi / Siverek
Çamurlu Kaynağı / Siverek
Bekirağa Kaynağı / Siverek
Çaylarbaşı Kaynağı / Siverek
Özenpınar Kaynağı / Siverek(Yağış anında akışa geçer)
Karahisar Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer
Kartal Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer)
Duali Köprüsü / Viranşehir
Abanköy Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer)
Arıcan AGİ /Akçakale(Ana Tahliye Kanalı Suları Dahil)
Aslanbaba Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer)
Aliyetelli Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer)
Büyük Dere / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer)
Gölyatağı Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer)
Habur Deresi / Ceylanpınar
Akbulut Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer)
Debisi
m³/sn
0.642
0.579
0.424
0.558
0.260
0.280
0.081
0.026
0.054
0.169
0.170
0.489
0.143
0.071
0.114
0.660
1.024
0.262
0.512
1.678
0.065
13.036
0.223
-
Yıllık su
Potansiyeli(hm³)
20.246.112
18.259.344
13.371.264
17.597.088
8.199.360
8.830.080
2.554.416
0.819.936
1.702.944
5.329.584
5.361.120
15.421.104
4.509.648
2.239.056
3.595.104
20.813.760
32.292.864
8.262.432
16.146.432
52.917.408
2.049.840
411.103.296
7.032.528
Tablo-1.
Şanlıurfa’daki Su
Kaynaklarının
Potansiyeli ve Debileri
Göller-Göletler-Barajlar
Şehir ve çevresinin başlıca gölleri, Halilürrahman ve Ayn Zeliha gölleridir. Tarih boyunca bu
iki göl çevresinin su ihtiyacını karşılamıştır. Özellikle bu iki gölden çıkan sular şehir çevresinde
bulunan bahçelerin sulanmasında büyük rol oynamıştır.
Halilürrahman Gölü
Şanlıurfa şehrinin tarihi kesiminin güneybatı kısmında, Şanlıurfa kalesinin bulunduğu tepe ile
kuzeyinde bulunan Tılfındır Tepesi arasında, Karakoyun Deresi’nin eski yatağı üzerinde
bulunmaktadır (Şekil ). Bizanslılar döneminde Justinien bendinin inşa edilip derenin yatağı
değiştirilmeden önce, derenin suları Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerine girmekteydi.
Çevresinde bulunan ve daha önce bahsedilen karstik kaynaklarla beslenen göl, kurak ve
yağışlı dönemlerde kendini besleyen kaynaklardaki su çıkış miktarına göre seviye değişmeleri
göstermektedir. Dinî ve turistik öneminden dolayı göl, havuz şekline dönüştürülmüştür.
Halilürrahman Gölü, 150 m. uzunluğunda 30 m. enindedir.
Ayn Zeliha Gölü
Ayn Zeliha Gölü, Halilürrahman Gölü’nün hemen güneyinde yer alır ve Halilürrahman Gölü
ile aynı özelliklere sahiptir (Şekil ). Hemen yakınındaki karstik kaynaklardan beslenmektedir.
Jüstinien bendinin inşasından önce bu göl de Karakoyun Deresi’nin sularıyla beslenmekteydi. Göl
50m. uzunluğunda ve 30m. enindedir.
Yukarıda bahsedilen özellikler göz önüne alındığında, Şanlıurfa ve çevresinin içme, kullanma
ve tarımsal sulamada kullanılmak üzere yeterli miktarda hidrografik elemanlara sahip olduğu
görülmektedir. Ancak bahsedilen bu hidrografik elemanlardan bazıları fonksiyonlarını devam
ettirmemektedir. Başta Karakoyun Deresi olmak üzere birçok dere, yakın yıllara kadar akış özelliği
gösterip, çevresindeki alanların başta kullanma ve tarımsal sulama ihtiyaçlarını karşılamada yeterli
miktarda suya sahip iken, günümüzde bu özelliklerini büyük oranda kaybetmişlerdir. Özellikle
postglasiyal dönemde günümüze nazaran daha yağışlı olan iklim özellikleri göz önünde
bulundurulduğunda, Yenimahalle Neolitik yerleşmesinin kurulduğu dönemde çevrede önemli
sayılabilecek akarsu ve kaynakların varlığından bahsetmek mümkündür (Şahinalp., 2006).
Şekil; Şanlıurfa şehri ve çevresinin hidrografya haritası
ŞANLIURFA İLİ İNŞA HALİNDEKİ
TESİSLER
ŞANLIURFA İLİ İŞLETMEDEKİ TESİSLER
BARAJLAR VE HİDROELEKTRİK
SANTRALLAR
SULAMA TESİSLERİ
SULAMA TESİSLERİ
TAŞKIN TESİSLERİ
TAŞKIN TESİSLERİ
İÇMESUYU TESİSLERİ
iŞLETMEDEKİ BARAJLAR VE HİDROELEKTRİK SANTRALLAR
Sıra No
1
Atatürk HES
2
Birecik HES
3
Hacıhıdır
4
Şanlıurfa HES
Atatürk Barajı
Birecik Barajı
Baraj ve Hes Adı
Şanlıurfa ili Bozova ilçesinin
takriben 24 km kuzeybatısında
Akarsuyu
Fırat
Amacı
Sulama, Enerji ve İçme suyu
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1981 - 1992
Gövde dolgu tipi
Kil çekirdekli kaya dolgu
Gövde hacmi
84,5 hm3
Yükseklik (talvegden)
169 m
Normal su kotunda göl hacmi
48 700 hm3
Normal su kotunda göl alanı
817 km2
Sulama alanı
-Güç
2 400 MW
Yıllık Üretim
8 900 GWh
Barajın Yeri
Barajın Yeri
Akarsuyu
Amacı
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı
Gövde dolgu tipi
Gövde hacmi
Şanlıurfa ili Birecik ilçesi
Fırat
Sulama ve Enerji
1993 - 2000
Beton + kaya
9,2 hm3
Yükseklik (talvegden)
Normal su kotunda göl hacmi
Normal su kotunda göl alanı
Sulama alanı
Güç
53,5 m
1 220, 2 hm3
56, 25 km2
92 700 ha
672 MW
Yıllık Üretim
2 518 GWh
Şanlıurfa HES
Barajın Yeri
Akarsuyu
Amacı
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı
Santral Tipi
Ünite Sayısı
Güç
Yıllık Üretim
Hacıhıdır Barajı
Şanlıurfa-Mardin karayolunun
yaklaşık 10. km'sinde Mardin
köprüsünün mansabında
bulunmaktadır.
Fırat
Sulama - Enerji
2001-2005
Francis
2
52 MW
124 GWh
Şanlıurfa İli Siverek ilçesinin
güneyinde bulunan ve Fırat
Barajın Yeri
nehrine bağlanan şehir çayı
üzerinde ilçeye 13 km uzaklıkta
bulunmaktadır.
Akarsuyu
Hacıhıdır
Amacı
Sulama
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1985 - 1989
Gövde dolgu tipi
Kaya Dolgu
Gövde hacmi
1,52 hm3
Yükseklik (talvegden)
36,4 m
Normal su kotunda göl hacmi
62,60 hm3
Normal su kotunda göl alanı
4,40 km2
Sulama alanı
2 080 ha
-Güç
-Yıllık Üretim
Hidrodinamik Yapı
Kaarali Kaplıcaları: Şanlıurfa’nın 40 km. güneydoğusunda bulunan KaraaliKöyü'ndeki sıcak su
kaplıcası, pamuk sulama amacıyla yapılan sondaj esnasında tesadüfen bulunmuştur. Yapılan etütler
sonucunda bölgede 90.000 dekarlık bir alanın sıcak su rezervini kapsadığı tespit edilmiştir.
Midyat kireçtaşları olarak ta adlandırılan Fırat Formasyonu'nun iyi bir akifer olduğu bilinmektedir
(DSİ, 1972). Şanlıurfa ilinde yer alan Karaali sıcak suyu Akçakale Grabeni içinde Harran Ovasının
doğu sınırında bulunmaktadır. Bu graben Miyosen ve sonrasındaki tektonik hareketlerle oluşmuştur
(Tümer,1987). Alanda sıcak su rezervuarını kireçtaşından oluşan Fırat Formasyonu oluşturmaktadır
(Uzel ve Kalkan, 1992).
Şekil- Karaali Köyünün şematik jeoloji kesiti (Doğdu ve Kırmızıtaş., 2006).
[1- Adıyaman Formasyonu (Pliyosen, kil, marn, kum ve çakıl ardalanması, örtü kayaç), 2- Fırat
Formasyonu (Üst Eosen-Alt Miyosen, kırıklı-çatlaklı ve erime boşluklu kireçtaşı, rezervuar kayaç),
3- Gaziantep Formasyonu (Alt Eosen, çörtlü, killi kireçtaşı, marn ardalanması), 4- Magmatik
sokulum (ısı kaynağı), 5- Fay, 6- Soğuksu sirkülasyonu, 7- Sıcaksu sirkülasyonu, 8- Isı taşınımı].
Bu birimin yüksek alanlarda bulunan ve Pliyosen yaşlı çökellerle örtülmemiş bölümleri ve yakın
bölgede geniş alanlar kaplayan ve kireçtaşları üzerinde yer alan bol soğuma çatlaklı volkanik
kayaçlar sıcak su rezervuarının beslenim alanıdır. Bu alanlardan sisteme giren yağış suları, derinlere
süzülerek yüksek jeotermal gradyan ve olası mağmatik sokulumlar ile ısınmakta ve sıcak suları
oluşturmaktadır. Derinlerde ısı kazanan sıcak sular fay hatları boyunca yüzeye doğru yükselmekte
ve soğuk su içeren Fırat Formasyonu içerisine yayılmaktadır. Sistemin sıcaklık kaybını önleyen örtü
kayaç birimlerini ise Adıyaman
Formasyonu olarak da adlandırılan Pliyosen yaşlı çökeller içindeki geçirimsiz kiltaşı ve marn
ardalanmaları oluşturmaktadır (Doğdu ve Kırmızıtaş., 2006).
JEOLOJİK YAPI
Şanlıurfa il sınırları içinde kalan alanın büyük bir kısmı jeolojik açıdan III. zaman
formasyonlarından oluşmuştur. Şehrin özellikle batı, kısmen de kuzey ve kuzeydoğu kesimlerinde
Eosen kalkerleri geniş yer kaplamaktadır. Güneybatı ve güney kesimlerindeki plato alanında OligoMiosen devrine ait kalkerler hakimdir (D.S.İ., 1972: 18; N.Gürel ve diğerleri, 2000: 8-18). Kalker
formasyonundan sonra en önemli yeri, şehrin kuzeyindeki Plio-Kuaterner yaşlı bazalt formasyonları
tutmaktadır. Bunun yanında alüvyonlar da şehrin güneyinde yer alan Harran ovasında önemli yer
tutmaktadır.
Şehrin bulunduğu alan ve çevresindeki en yaşlı formasyon, Karaköprü kasabasının kuzeyinde
birkaç alanda bulunan Paleosen ya da Alt Eosen yaşlı kırmızı, gri renkli killer ve sileksli
kalkerlerdir. Oldukça sert yapıda olan sileksli kalkerler, doğuda mostra veren fosilli Eosen
kalkerlerinin, kuzeydoğuda da kırmızı ve gri renkli killerin altına dalmaktadır. Sileksli ve oldukça
sert yapıda olan bu kalkerler yeşil veya gri renktedirler (D.S.İ., 1972: 19). Araştırma sahasında
bulunan Eosen yaşlı kalker formasyonları çeşitli doku ve sertlik olmalarına rağmen karstik olaylara
müsait ve çatlaklıdır. Bu formasyonun üzerinde daha genç yaşlı (Oligo-Miyosen), alt seviyelerde
beyaz-gri, yeşilimsi marnlarla başlayıp üst seviyelerde çok killi, kısmen gevşek, sarımsı-gri, kalın
olmayan göl kalkerleri yer alır (D.S.İ., 1972: 21). Oligo-Miyosen yaşlı bu kalker formasyonu,
Harran Ovası’nın batısında yer alan Fatik Platosu ve ovanın doğusunda yer alan Tektek platosunun
alçak kesimlerinde yaygın olarak görülürken, kuzeyinde yer alan Germüş Platosu üzerinde is daha
dar bir alanda görülmektedir.
Şanlıurfa şehri ve çevresinde görülen diğer önemli formasyon bazalttır. Bu bazalt formasyonu, esas
olarak Karacadağ bazalt formasyonuna dahil edilmektedir. Karacadağ volkanik faaliyetinin
başlangıçını, Üst Miyosen olarak kabul eden jeologlar olduğu gibi (Gürsel ve diğerleri, 2000: 17),
Pliosen sonrası olarak kabul edenler de bulunmaktadır (Özcan, 1974: 11). Bazalt örtüsü Şanlıurfa
şehrinin özellikle kuzeyinde yer alan plato sahası üzerinde yayılım göstermektedir. Bugün şehrin
bazı mahalleleri de bazalt sahaları üzerinde yer almaktadır. Harran Ovası’nın hemen kuzeyinden
başlayarak kuzeye doğru devam eden bazalt örtülerinin bulunduğu saha üzerinde, bugünkü şehrin
önemli bir bölümü yer almaktadır. Şehrin kuzeyinde ve kuzeybatısında bazalt örtüleri geniş bir yer
kaplamaktadır. Kuzeybatıda bulunan Aşıkköy çevresinde, şehrin hemen kuzeyinden itibaren
Karaköprü kasabası’nın çevresinde bazalt örtüleri hakim formasyon konumundadır. Şehrin
çevresinde bulunan bazalt örtüleri doğrudan doğruya Paleosen killeri üzerinde yer almaktadırlar
(D.S.İ., 1972: 23). Şehrin kuzeyinde yer alan bazalt platosu üzerinde yer yer 5–10 cm kalınlığında
bir toprak örtüsü bulunmakla beraber, yer yer tarım yapılmasına da imkân verecek kalınlıkta toprak
örtüsünün bulunduğu alanlar da mevcuttur. Formasyon kısmen gaz boşluğu içeren bazaltlardan
oluşmuş olup, kalınlığı 50–60 m. yi bulmaktadır (Gürsel ve diğerleri, 2000: 17), (Şekil …)
Şekil, Şanlıurfa şehri ve yakın çevresinin jeoloji haritası
Depremsellik
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır,
Mardin, Batman, Siirt, Şırnak illeri ve yakın yörelerinin depremselliğinin araştırılması, depremlere
neden olan ana kırık hatların belirlenmesi ve buradaki fayların günümüzdeki ve tarihi dönem
içindeki aktivitelerinin belirlenmesi birçok çalışmacının temel konusu olmuştur.
Arabistan ve Avrasya levhalarının kuzey-güney doğrultuda yakınsamaları sonucu, 2.jeolojik
zamanın sonlarına doğru (Alt-Orta Mestrihtiyen), Akdeniz’in eski atası sayılan Tetis Denizi
kapanmış ve bunu takip eden süre içinde Arabistan ve Avrasya levhaları Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı
veya Güneydoğu Anadolu Bindirmesi boyunca çarpışmışlardır. Bu dönemden Pliyosen’e kadar,
kuzey-güney yönlü sıkışmalar, kuzeyden bindiren faylar ve kıvrımlanmalar ile karşılanmıştır. Ancak
Geç Pliyosen’de bu sıkışmalar bindirme fayları ve kıvrımlanmalar ile karşılanamaz duruma gelmiş
ve yanal atımlı faylar egemen duruma geçmiştir. Bu arada Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay
zonları gelişmiş ve bu zonlar boyunca Anadolu Bloku batıya doğru hareket etmeye başlamıştır. Bu
hareket sırasında, Doğu Anadolu Fayı boyunca sol yönlü atımlar gelişmiştir.
Gerek Bitlis- Zagros Kenet Kuşağı’nın oluşumundan günümüze kadar, bu kuşaktaki bindirme
fayları, gerekse Doğu Anadolu Fayı ve bu fayın eşlenikleri olan Lice Fay Zonu ve Bozova Fayı gibi
faylar boyunca meydana gelen hareketler sonucu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde ve yakın
yöresinde değişik şiddetlerde yüzlerce büyük deprem meydana gelmiştir. Hazar Gölü genç tortulları
üzerinde yapılan araştırmalarda, buranın beş adet büyük deprem geçirdiği ortaya konmuştur. Ayrıca,
fay zonları boyunca meydana gelen çok sayıda güncel heyelanın varlığı da, bu fayların diriliğini
göstermektedir.
Güncel deprem aktiviteleri incelendiğinde, değişik büyüklükte pek çok deprem odağının bu aktif
fay zonları ile örtüştüğü görülmektedir. Dolayısıyla bu bölgedeki fayların aktif oldukları ve değişik
büyüklüklerde sürekli deprem üretme potansiyeline sahip oldukları söylenebilir (İmamoğlu ve
Çetin., 2007).
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNİ ETKİLEYEN ÖNEMLİ TEKTONİK YAPILAR
Afrika Plakası kendisini çevreleyen okyanus ortası sırtlarındaki ıraksayan levha sınırlarındaki
hareketlilik nedeniyle sürekli kuzeye doğru hareket halinde olmuştur. Kızıldeniz’deki açılma
nedeniyle Arap Plakası daha da hızlı hareket etmiş ve kuzeye doğru kaymıştır. Afrika-Arabistan ve
Avrasya levhalarının kuzey-güney doğrultuda yakınsamaları sonucu Alt-Orta
Mestrihtiyen’de Akdeniz’in eski atası sayılan Tetis Denizi kapanmış ve bunu takiben Tortoniyen’de
(yaklaşık 10 milyon yıl önce) Arabistan ve Avrasya levhaları, Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı (BZKK)
veya Güneydoğu Anadolu Bindirmesi boyunca çarpışmışlardır (Şengör, 1980). Bu dönemden
Pliyosen’e kadar (2–5 milyon yıl önce) kuzey-güney yönlü sıkışmalar, kuzeyden bindiren bindirme
fayları ve eksen doğrultuları yaklaşık doğu-batı istikametinde olup, BZKK’na paralel olan
kıvrımlanmalar ile karşılanmıştır.
Geç Pliyosen’de bu sıkışmalar, bindirme fayları ve kıvrımlanmalar ile karşılanamaz duruma gelmiş
ve yanal atımlı faylar egemen duruma geçmiştir (Perinçek ve Eren, 1990 ; Herece ve Akay, 1992;
İmamoğlu, 1993, 1996). Bu arada Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ve Doğu Anadolu Fay Zonu
(DAFZ) gelişmiş ve bu fay zonları boyunca Anadolu Bloku batıya doğru hareket etmeye
başlamıştır. Bu hareket sırasında, doğrultu atımlı fay modellemelerine
uygun olarak KAFZ boyunca sağ yönlü, DAFZ boyunca ise sol yönlü doğrultu atım gelişmiştir
(Şekil ).
Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) :
Türkiye’nin en etkin ve diri olan iki ana fay kuşağından birini oluşturan DAFZ, Karlıova-Antakya
arasında 580 Km.lik bir uzanım göstermekte olup, bölgenin jeodinamik evrimi ve depremselliğinde
önemli bir rol oynamaktadır (Allen, 1969; Arpat ve Şaroğlu, 1972; 1975; Mc Kenzie, 1972, 1976;
Seymen ve Aydın, 1972; Şaroğlu vd., 1987, 1992a, 1992b;
Ambrasseys, 1989; Taymaz vd., 1991; Herece ve Akay, 1992; Nalbant vd.,
2002)
Güneydoğu Anadolu Bindirmesi / Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı
(BZKK):
Tetis Denizi tabanının Avrasya Plakası altına dalarak yitiminden sonra, kıta-kıta çarpışması
sınırında gelişen bir yapı olan Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı (BZKK), Güneydoğu Anadolu
Bölgesinin kuzey kenarı boyunca gelişmiştir (Şekil ). Bu bindirme fayı, İran’daki Zagros Bindirme
Kuşağı’nın devamı şeklinde olup, doğudan batıya doğru Hakkari, Beytüşşebap, Narlı, Pervari
güneyi, Kozluk, Kulp, Lice kuzeyi, Ergani kuzeyi, Çüngüş ve Çelikhan’dan geçer. Bu kesimde,
DAFZ tarafından atıma uğrayan BZKK, Gölbaşı kuzeyinde tekrar ortaya çıkmaktadır. Batıya doğru
iki bindirme halinde devam eden BZKK’nın bir kolu
Kahramanmaraş’tan, diğer kolu da daha kuzeyden geçip, Andırın doğusunda güneye dönerek
belirsizleşir.
Şekil…Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve yakın yöresinde meydana gelen tarihsel depremler (Deprem
kayıtları Akbaş 1999’dan alınmıştır.)
Bozova Fayı :
Bozova Fay Zonu, DAFZ’nun sağ yanal atımı olan bir X kırığı niteliğindedir. Adıyaman güneyinde
belirginleşen fay, Bozova’dan geçip Şanlıurfa il merkezi yakınında hafif güneye dönerek, Akçakale
grabeninin batı kenarını oluşturur (Şengör ve Yılmaz, 1981) (Şekil 1). Kandilli Rasathanesi kayıtları
ve Türkiye’nin son yıllardaki deprem kayıtlarına bakıldığında,
Şanlıurfa yöresinde bu faydan kaynaklanan yoğun bir deprem etkinliği görülmektedir
Kalecik Fayı :
Kalecik fayı, Bozova Fayı’nın doğusunda, Bozova doğusu ile Hilvan arasından geçen kuzeybatı-
güneydoğu yönlü bir fay olup, Bozova Fayı’na paralel gelişmiş bir faydır. Bu fay, Lice Fay Zonu ile
DAFZ’ın bir X kırığı niteliğinde olup, sağ yanal olarak gelişmiştir. Kalecik fayı ile Bozova fayı
arasında son yıllarda yoğun bir deprem etkinliğinin olduğu
gözlenmektedir, (Şekil ).
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, yukarıda belirtilen yanal atımlı faylara paralel veya yanal atımlı
fay modellemelerine uygun gelişmiş, pek çok küçük fay ile Bitlis Zagros Kenet Kuşağı’na paralel
birkaç küçük bindirme veya ters fay gelişmiş bulunmaktadır. Bu fay zonları boyunca pek çok
heyelan meydana gelmektedir. Meydana gelen bu heyelanlar, bu fayların diriliğini ortaya
koymaktadır.
Tablo…
Tarih
718
21.03.1003
18.12.1037
29.11.1114
1115
Şanlıurfa ve yöresini etkileyen depremler
Enlem
(N)
37.15
37.10
37.10
37.60
37.10
Boylam
(E)
38.80
38.80
38.80
36.90
38.80
Olay yeri etkilenen
Alan
Urfa
Urfa ve yöresi
Urfa
Maraş, Urfa, Harran
Urfa
Büyüklük
Şiddet
Açıklama
VIII
VIII
VII
VIII
7
Şanlıurfa’nın Afet Durumu
Şanlıurfa ilinin genel afet durumu:Şanlıurfa’nın geçmişine bakıldığında su baskınları, depremler ve
kıtlıkların olduğu bir coğrafya olduğu görülüyor. Bu büyük afetlerden bazıları şunlardır:
Şanlıurfa (Edessa)‘nın alışılagelen doğal afetlerin tehdidi devam etmekteydi. Sel baskınlarına karşı
İustinianus’un seti inşa edilmiş bu mühendislik başarısıyla şehir Kasım 201, Mayıs 303, Mart 413
ve Nisan 525’teki baskınları hasarsız atlatmıştır. İustinianus’un setine rağmen Karakoyun
Deresi’nin suları her yüzyılada bir defa şehri basıyordu. 667 Kasım’ında gecenin tam ortasında
büyük bir su baskını meydana gelmiştir (Şuan ki durumda Karakoyun deresinin üzeri kapatılmıştır).
Sular Edessa surlarını tahrip etmiş, yıkmış, şehir sular altında kalmış ve binlerce insan boğulmuştur.
Mart 740’ta yine bir su baskını olmuş fakat bu baskında can kaybı olmamıştır. 834-5 te şehir
sakinleri uykudayken yine sel baskını meydana geldi. Bu sel baskınında sular yine batı surlarına
baskın yaptılar ve oradan şehre ve avlulara girdiler. Sular doğu surlarını yıkmadan ve ovaya
akmadan önce yaklaşık üç bin kişi evlerinde boğuldular. Nisan 679 da Suruç’u tamamen yerle bir
eden bir depremde Edessa (Şanlıurfa) da bir çok insanın hayatına mal olmuş ve Edessa'daki büyük
kilise yıkılmış evler hasar görmüştür. 717-8 de başka bir deprem meydana gelmiş ve yine pek çok
can kaybı olmuş ve yüksek binalar ( kiliseler) yıkılmıştır. 784 te çekirgeler Mezopotamya’da büyük
yıkıma neden olmuşlardır.768-9’da Harran yakında bir deprem meydana gelmiştir.1099'da Edessa
‘da kuraklık ve kıtlık ortaya çıkmıştır. 1103'te çok ciddi bir sel baskını daha olmuştur. Şanlıurfa’nın
kuzeyinde, Şariyaj ters fay ve bindirme kuşaklarını oluşturan sıkışma tektoniğinin etkileri büyük
oranda görülürken, çalışma alanında ekstansiyonel tektonizma gelişmişken ve K-G doğrultulu
Karacadağ kırık sistemi, yine aynı doğrultulu Akçakale Grabeni fayları ve KB-GD doğrultulu
Bozova Fay sistemi meydana gelmiştir. Çalışma alanındaki kıvrımları verev bir şekilde yırtan
makaslama yapıları da önemli ölçüde görülmektedir. Aktif heyelan olayları, kaya düşmesi, kaya
devrilmesi gibi duraylı olmayan herhangi bir arazi kesimi gözlemlenmemiştir. Şanlıurfa ili 3.
Derece Deprem Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Bölgede yapılacak her tür inşaatta Bayındırlık ve
İskan Bakanlığının “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılara İlişkin Yönetmelik”e uyulması şarttır
(Gümüşcü ve diğ.,2004).
PEYZAJ :
1.Ara Rapor
Çalışmanın Yöntemi:
Çalışmada, planlama bölgesi’nde doğal peyzajı oluşturan öğeler (doğal anıtlar; dağlar, vadiler
kanyonlar, lagünler, şelaleler, ilginç jeomorfolojik oluşumlar v.b.) ile kültürel peyzajı oluşturan
öğelerin (yapay anıtlar, geleneksel yaşamın devam ettiği alanlar, tarihi ve arkeolojik alanlar, yerel
mimari özellikler vb.) mekansal dağılımı ve alana kattığı etkileri belirlenecektir.
Bu amaçla; kırsal peyzaj karakterinin belirlenebilmesi için öncelikle Marusic and Ogrin (1998),
Dover (1998) ve Supuka (2000)’da ve benzeri diğer çalışmalarda kullanılan yöntemlerden
yararlanılacaktır.
Planlama bölgelerinde peyzaj tipolojisi incelenecek ve
63- Orijinine göre
64- Arazi kullanım şekline göre
tanımlamalar yapılacaktır.
Bu çerçevede arazi konfigürasyonu iki gruba ayrılacaktır:
18- Doğal jeoekoljik peyzaj tipleri (jeoloji, hidroloji, rölyef karakteristikleri, iklim, doğal su
sistemleri, yüzey suları vb)
19- Fiziksel yapının doğal olmayan eleman ve bileşenleri (insan eliyle yapılmış elemanlar)
Peyzajın sosyal yansıması da değerlendirildikten sonra planlama bölgelerinde tesbit edilebilen doğal
ve kültürel peyzaj tipleri belirlenmiş olacaktır.
Çalışmada kullanılacak kaynaklar:
Çalışma alanları ile ilgili olarak ön kaynak taraması yapılmıştır. Üniversitelerin kütüphanelerinde
çalışma alanı ile ilgili yapılan tezler taranmış, basılı yayınlar araştırılmış ilk aşamada
kullanılabilecek internet kaynakları elde edilmiştir.
Söz konusu kaynaklar EK 1’de listelenmiştir.
EK 1.
İLK AŞAMA İÇİN KULLANILABİLECEK KAYNAKLAR
ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGESİ İÇİN
Akça, G., 2009. Diyarbakır İli Ergani İlçesi Halk Kültürü Araştırması.
Aytuğ, H. K., 2004. Plants of Turkey.
Başal, vd..2004. Adıyaman Ziyaret Çayı Havzası Tarımsal Potansiyelinin Belirlenmesi ve Enerji
Etkin Planlama Bağlamında Arazi Kullanım Deseninin Oluşturulması, TÜBİTAK TARP
Baytop, P. D., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü.
Birecik, Halfeti, Suruç, Bozova İlçeleri ile Rumkale’deki Taşınma Kültür Varlıkları , 1999
Çidam, F. B., 2007. Diyarbakır Kent Dokusunun Turizm ve Rekreasyon Kaynaklarının Peyzaj
Mimarlığı Açısından Değerlendirilmesi.
Ege Üniversitesi, http://edebiyat.ege.edu.tr, Kavuşan Höyük Kazıları(Diyarbakır), Ocak, 2010
Eken, G. ve Kılıç, T., 2004. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi.
Güney, D. E., 1991. Diyarbakır ve Yöresinde Doğa-Kültür Turizmi.
Özgen, N., 2007. Bismil İlçesinin Coğrafyası.
Adıyaman İl Yıllığı . 1998
Şanlıurfa İl Yıllığı. 1997.
T.C. Halfeti Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.halfeti.gov.tr. adresinden alınmıştır
Neymetullah Gündüz, G. S. (2010, Ocak). Eğil Antik Bir Kent (Açık Hava Müzesi) .
www.egilder.org. adresinden alınmıştır
Bilgipasajı. (2010, Ocak). www.bilgipasajı.com. adresinden alınmıştır
Kavuşan Höyük Kazıları, Ege Üniversitesi. ( 2010, Ocak). http://edebiyat.ege.edu.tr. adresinden
alınmıştır
Kent Haber. (2009, Aralık). www.kenthaber.com. adresinden alınmıştır
Kılıç Hafriyat. (2009, Aralık). www. İmg2.blogcu.com/.../birecik_kalesi.jpg. adresinden alınmıştır
Mynet Haber. (2010, Ocak). www.sitemynet.com. adresinden alınmıştır
Panoramio. (2009, Aralık). www. Static.panoramio.com/photos/original/566152.jpg. adresinden
alınmıştır
T.C. Adıyaman Belediyesi Başkanlığı . (2010, Ocak ). www.adiyaman.bel.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Adıyaman Valiliği . (2010, Ocak). www.adiyaman.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Besni Belediyesi Başkanlığı . (2010, Ocak). www.besni.bel.tr . adresinden alınmıştır
T.C. Birecik Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.birecik.gov.tr . adresinden alınmıştır
T.C. Bismil Belediyesi. (2010, Ocak). www.bismil.bel.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Eğil Kaymakamlığı. ( 2010, Ocak). www.egil.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Gölbaşı Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak ). www.golbası.bel.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Gölbaşı Kaymakamlığı . (2010, Ocak). www.golbası.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Halfeti Belediyesi Başkanlığı . (2009, AralıK ). www.halfeti.bel.tr . adresinden alınmıştır
T.C. Hani İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. (2010, Ocak). www.hani.meb.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Harran Belediyesi Başkanlığı. (2009, Aralık). www.harran.bel.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Harran Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.harran.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Harran Üniversitesi. ( 2009, Aralık). www.harran.edu.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Kâhta Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak). www.kahta.bel.tr . adresinden alınmıştır
T.C. Kocaköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. (2010, Ocak). www.kocakoy.meb.gov.tr. adresinden
alınmıştır
T.C. Kocaköy Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.kocakoy.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Suruç Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.suruc.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Şanlıurfa Belediyesi. (2009, Aralık). www.sanlıurfa.bel.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Şanlıurfa Kaymakamlığı . (2009, Aralık). www.sanliurfa.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C. Tut Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak ). www.tut.bel.tr . adresinden alınmıştır
T.C. Tut Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.tut.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C.Birecik Belediyesi Başkanlığı. (2009, Aralık). www.birecik.bel.tr . adresinden alınmıştır
T.C.Birecik Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.birecik.gov.tr. adresinden alınmıştır
T.C.Kâhta Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.kahta.gov.tr . adresinden alınmıştır
Urfanınsesi. ( 2009, Aralık). www.urfaninsesi.net. adresinden alınmıştır
www.turkiyerehberi.gen.tr. (2010, Ocak).
Arazi çalışmaları esnasında ziyaret edilmesi planlanan yerler:
(Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Planlama Bölgesi)
ADIYAMAN
Besni
Besni Kalesi
Eski Besni Ören Yeri
Kurşunlu Camii
Sofraz Anıtları
Kızılin Köprüsü
Dikilitaş (Sesönk)
Dolmenler
GÖLBAŞI
Paşa Köprüsü
Azaplı Höyüğü (Balkar Beldesi)
Vijne Köprüsü
Altınlı Köprüsü
Mendede Höyüğü
Gölbaşı Gölü
Azaplı Gölü
İnekli Gölü
Tren İstasyonu Yapıları
KAHTA
Nemrut Dağı (Antiochos’un Anıt Mezarı – Dev
Heykeller)
Arsemia (Eski Kale)
Eski Kâhta Kalesi (Yeni Kale),
Cendere Köprüsü (Roma Köprüsü)
Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı)
Şeytan Köprüsü
Kıran Köprüsü (Değirmenbaşı Köprüsü)
Han Yeri (Burmapınar)
Yassıkaya ören yeri
Kâhta Kalesi
TUT
Ulu Cami
Salah Cami
Musalla Cami
Kaşlıca Kalesi
Malkayısı
Memekli Mağara
Geyik Mağarası
Tum Tumu Mağara
Şovak Köprüsü
Şeyh Ali Baba Türbesi
Kızıltepe (Hüseyin Gazi) ve Evren tepe
(Güzeloğlan) Ziyaretleri
Habib Ziyareti
Menevşe Ziyareti
DİYARBAKIR
EĞİL
Amin Kalesi
Eğil Kalesi
Kara Veynek Peribacası
Kiliseler
Nebi Allak Türbesi
Peribacaları
Taciyan Cami( Ulu cami)
Ziyaret Ali Kümbeti
Dicle Vadisi
Deran Hamamı, Kale Hamamı, Şerbetin Hanı
Kasım Bey Kümbeti
Kral Mezarı
Nisanoğlu Türbesi
Selman Kalesi
Tekke Cami
ERGANİ
Hz. Meryem Kilisesi
Çayönü Höyüğü ve Ören yeri
Grikihaciyan Tepesi
Hilar Mağarası
HANİ
Hatuniye Medresesi
Ayn-Kebir Su Kaynağı
Yasin Minaresi
Cafer-i Tayyar Yatırı
Şeyh Ahmed Efendi Türbesi
Koki Çayı Mesiresi
Aynkebir Havuzu
Hamra Şifalı Suyu
KOCAKÖY
Akdeğirmen Mezartaşları’nda Kelime-İ Tevhit Örnekleri
Ambar'daki Kaya Mezarlarından Biri
Ambar'daki Sarnıçlar
Asma Pınarı Şelalesi (Yükseklik 20 M)
Eyuban Kariyesi Muhtarı'nın Mührü
Kıjkay Ağacı
Pencere Kaya Mezarı
Taş Ahır
Ambar Büyük Höyük
Ambar Küçük Höyük
Ambar Vadisi
Çaytepe Höyüğü
Suçıktı Höyüğü
Kalkankaya
Kaya Mezarları
Mecnefa Kayalıkları
Mendo Mağaraları
Çaytepe Höyüğü
Harem Höyüğü
BİSMİL
Kabasakal Türbeleri
Yedikızlar Türbeleri
Kavuşan Höyüğü
Körtik tepe
Bazya Gölü
ŞANLIURFA
BİRECİK
Birecik Kalesi
Birecik Köprüsü
Kelaynak Koruma Alanı
Ulu Camii
Çarşı Camii
Mahmut Paşa Camii
Tekke Camii (Süleyman Han Camii- Bahriye
Tekkesi Mescidi)
Eski Mağara Camii
Abd-i Kethüda (Cücük) Camii
Şayh (Şıh) Saadettin Camii
Sancak Camii
Kule (Urfa Kapı) Mescidi
Alabuç (Meydan Kapısı) Mescidi
Belediye Hanı (Eski Arasa)
Sabunhane
Yeni Arasa
Davut Emmi Hanı Kapısı
Mahmut Paşa Hamamı
Küçük Hamam
Hasan Baba Hamamı
Deh Kubbe
Seyyid Ali Baba Türbesi
Şeyh Müftah Türbesi
Şeyh Cemalettin Türbesi
Şeyh Safi Türbesi
Şeyh Hasan Baba Türbesi
Melik Tahir (Dahar) Türbesi
Turşu Şıh Müslim Evi
Hüseyin Özateş Evi
Hacı Fıkıh Evi
Belediye Kültür Merkezi Binası
Harran Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu
HALFETİ
Rumkale
Fırat Nehri (Değirmendere Kıyısı)
Halfeti Evleri
Merkez Camii
Çekem Mahallesi Mescidi ve Türbesi
Halfeti Latifzade Hamamı
Bey Konağı
Muhittin Ganneci Evi
Halfeti Çekem Mahallesi Mezarlığı
Kantarma Mezrası Hanı
HARRAN
Rumkale
Merkez Camii
Çekem Mahallesi Mescidi ve Türbesi
Halfeti Latifzade Hamamı
Bey Konağı
Muhittin Ganneci Evi
Halfeti Çekem Mahallesi Mezarlığı
Kantarma Mezrası Hanı
SİVEREK
Ulu Camii
Gülabibey Camii
Sulu Camii(Hüseyin Çeribaşı Camii)
Haliliye Camii
Eski Hükümet Konağı ve Gazi Paşa İlkokulu
Yeraltı Hamamı
Abdalağa Hamamı
Serap Çeşmesi (İniye Serebi)
Koçali Türbesi
Hacı Pınarı
Siverek Kalesi
Atatürk Baraj Gölü
Hacı Hıdır Barajı
Karacadağ
Siverek Evleri
SURUÇ
Şeyh Müslüm Cami
Ahmed-i Bican Camii
Ulu Cami
Şeyh Müslüm Türbesi (Eba Müslüm-i Horasani Türbesi)
Şeyh Nasır Türbesi
Şeyh Salman Türbesi
Karadut Köyü Değirmeni
Kara Köyü Kümbet Evleri
Ziyaret Köyü Şeyh Müslüm Külliyesi
1
1
ADIYAMAN-URFA-DİYARBAKIR
1/100.000 ölçekli
ÇEVRE DÜZEN PLANI İÇİN
TARIMSAL İLK RAPOR
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
BÖLÜM I – DİYARBAKIR İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU
1.İLİN ÖZELLİKLERİ
1.1 İlin Genel Tanımı
1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler
1.3 Toprak Yapısı
1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı
1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı
2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1. İlin Bitkisel Üretimi
2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı
2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı
BÖLÜM II – URFA İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU
1.İLİN ÖZELLİKLERİ
1.1 İlin Genel Tanımı
1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler
1.3 Toprak Yapısı
1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı
1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı
2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1. İlin Bitkisel Üretimi
2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı
2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı
BÖLÜM III – ADIYAMAN İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU
1.İLİN ÖZELLİKLERİ
1.1 İlin Genel Tanımı
1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler
1.3 Toprak Yapısı
1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı
1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı
2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1. İlin Bitkisel Üretimi
2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı
2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı
GİRİŞ
Çevre Düzeni Planları ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma
ilkeleri çerçevesinde kullanılması ve fiziksel mekana yansıtılmasını sağlayan en önemli araçtır.
Çevre düzeni planlan çevreye duyarlı planlama konsepti esas alınarak hazırlanması gereken
çeşitli sektörlerin mekanda yer seçiminin ve yapılaşma kriterlerinin belirlendiği 1/200.000,
1/100.000, 1/50.000 ve 1/25.000 ölçekli arazi kullanım planlamasıdır.
Çevre Düzeni Planlarıyla, plansız gelişmenin önüne geçerek planlı gelişmeyi yönlendirmeyi ve
yatırımcının önündeki engelleri kaldırmayı hızlı ve güvenilir planlar üretmeyi amaçlar.
Çevre Düzeni Planları ile ekolojik, ekonomik, kültürel, sosyal ve fiziki değerlerin bir bütünlük
içerisinde aynı özelliklere sahip mekanlarda birbirine entegre edilmesi sağlanır.
Yanlış arazi kullanım kararları, plansız kentleşme, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı,
jeolojik sakıncalı alanların korunamaması, hava, su, toprak kirliliği gibi çevresel sorunların ortaya
çıkması nedeni ile çevre kirliliğinin oluştuktan sonra giderilmesi yerine koruma kullanma dengesini
sağlayarak kirliliğin oluşmasını baştan önlemek en iyi yöntemdir. Bu da en iyi şekilde Çevre Düzeni
Planları ile sağlanır.
Zengin bir florayı barındıran ülkemizde, ülke yüzeyini kapsayan bitki örtüsü tarihsel süreç
içerisinde değişimler göstermiştir. Mera alanlarının tarıma açılması, aşırı otlatma, anız yakma gibi
faaliyetlerin çevre üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler teknoloji kullanımı ile artmış, kimyasal
kökenli gübre ve mücadele ilaçlarının aşırı ve bilinçsiz kullanımı ile baskıya dönüşerek, doğa
yapısındaki dengeyi ve doğal yaşamı olumsuz etkilemeye başlamıştır.
Yanlış arazi kullanım kararları, plansız kentleşme, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı,
jeolojik sakıncalı alanların korunamaması, hava, su, toprak kirliliği gibi çevresel sorunların ortaya
çıkması nedeni ile çevre kirliliğinin oluştuktan sonra giderilmesi yerine koruma kullanma dengesini
sağlayarak kirliliğin oluşmasını baştan önlemek en iyi yöntemdir. Bu da en iyi şekilde Çevre Düzeni
Planları ile sağlanır.
Çevre düzen planlarında Tarım Bakanlığınım TOPRAK KORUMA VE ARAZİ
KULLANIMI KANUNU dikkate alınarak planlı arazi kullanımını sağlamak için Teknik şartname
doğrultusunda tarımsal raporlar literatür ve arazi çalışması olmak üzere 2 aşamadan oluşacaktır.
Raporun literatür taraması kısmında Tarım Master planları, DİE tarımsal Raporları,Tarım il
Müdürlüğü
güncel
web
sitesi
verileri,Tarım
Reformu
Genel
Müdürlüğü
verilerinden
yararlanılacaktır.Altlık olarak AKK ve TRGM Toplulaştırma alanları haritaları kullanılacaktır.
Arazi çalışmalarından önce harita üzerinde Tarım Reformu Uygulama Alanları,Özel Ürün
Alanları ve Planlanmış Sulama Alanları işaretlenecektir.
Harita üzerinde alternatifli il ve ilçelerin şehir gelişme alanları ve Tarım dışı düşünülen
diğer alanlar işaretlenecektir.
Arazi çalışmalarında il ve ilçe müdürlükleriyle görüşülüp alternatifli Tarım dışı alanlar
üzerinde mutabakata varıldıktan sonra olası alanlarda AKK sınıf kontrolleri yapılarak Tarım dışına
çıkarılması düşünülen alanlar netleştirilecektir.
BÖLÜM IV
DİYARBAKIR İLİ TARIMSAL RAPORU
1. İLİN ÖZELLİKLERİ
1.1. İlin Genel Tanımı
Diyarbakır İli Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Yüzölçümü 15.355 km2dir.
Diyarbakır ili, doğusunda Siirt ve Muş, Batıda Ş. Urfa, Adıyaman ve Malatya, Güneyde
Mardin, Kuzeyde ise Elazığ ve Bingöl illeri ile çevrilidir. Kuzeyde Güneydoğu Torosların dış
sıraları, Doğuda Batman çayı, Güneyde Mardin eşiği, Batıda ise Karacadağ ve Fırat ırmağı ilin
doğal sınırlarını oluşturur.
1.2. Agro-ekolojik Alt Bölgeler
Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi
uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Diyarbakır ilinin
merkez ilçeyle beraber 14 ilçesi bulunmakta olup ilçeler arasında tarım, sanayi sektörlerinin
gelişmişlik dereceleri farklılık arz eder.
Agro-Ekolojik bölge, iklim, Arazi formu, toprak yapısı ve yetiştirilen ürün guruplarına göre
yani arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu nedenle Diyarbakır ili 4 alt Agro-Ekolojik bölgeye ayrılmış
ve haritalandırılmıştır.
Tablo 1‘de görüldüğü üzere, Tarımsal ürünlerin yetiştirildiği arazilerin toprak yapılarına ve
bunun yanı sıra tarım alanlarının arazi kabiliyet sınıflarına göre ayrıldığında 1-4. sınıf arazilerin
bulunduğu, yetiştirme periyodu baz alındığında ise tarımsal açıdan en iyi koşula sahip olan bölgenin
I.Alt bölge olduğu anlaşılmaktadır. II. , III. ve IV. alt bölgelerin ise arazi yapılarının engebeli, dağlık
alanların daha çok olduğu ve önem sırasına göre tarımsal açıdan düşük sınıf arazilere sahip
oldukları görülmektedir. 5 ve 8. sınıf arazi kabiliyet sınıfı bakımından ise I. ve II. Alt bölge ile III.
ve IV. Alt bölgeler arasında değerlere sahipler.
Diyarbakır İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri
I.ALT BÖLGE
j)
k)
l)
m)
n)
Merkez
Bismil
Çınar
Silvan
Ergani
KAYNAK: TİM 2005
II. ALT BÖLGE
1. Hazro
2. Kulp
3. Lice
III. ALT BÖLGE
•
•
•
•
Dicle
Eğil
Hani
Kocaköy
IV. ALT BÖLGE
1. Çüngüş
2. Çermik
Diyarbakır İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri
Alt Bölgeler
Alan
(ha.)
Diyarbakır Geneli
1.512.691
I.Alt Bölge
Merkez, Bismil, Çınar,
Silvan, Ergani
II. Alt Bölge
Hazro, Kulp, Lice
III. Alt Bölge
Dicle, Eğil, Hani,
Kocaköy
IV. Alt Bölge
Çüngüş, Çermik
Alanın Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılımı (ha.)
I
II
III
IV
V-VIII
144.146
209.237
148.150
199.414
811.744
%62.45
944.681
%99,14
142.903
%91,77
192.007
%77,07
114.179
%81,48
162.479
%41,04
333.113
%20.03
303.006
%0,19
278
%3,59
7.502
%8,10
11.993
%7,78
15.509
%32,98
267.724
%7.37
111.556
%0,11
162
%3,70
7.748
%4,35
6.440
%4,75
9.476
%10,81
87.730
%10.14
153.448
%0,56
803
%0,95
1.980
%10,51
15.576
%5,97
11.912
%15,17
123.177
Kaynak: Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları Diyarbakır İli Arazi Varlığı ( 1-8. sınıf)
2004 Yılında Türkiye Diyarbakır ve Diyarbakır Alt Bölgelerinde Arazi Dağılımı (ha.)
Tarım
Alanı
Orman ve
Fundalık
Çayır-Mera
Diğer
Araziler
Yüzölçümü
I.ALT BÖLGE
563.571
67.229
148.025
117.401
896.226
II. ALT BÖLGE
68.907
129.800
14.559
92.926
306.192
III. ALT BÖLGE
81.057
74.570
11.274
14.080
180.981
IV. ALT BÖLGE
66.227
12.400
9.035
64.438
152.100
779.762
283.999
182.893
288.845
1.535.500
26.968.000
20.703.000
20.500.000
10.184.700
78.355.700
DİYARBAKIR
TÜRKİYE
Kaynak: T.C.D.İ.E. –Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü (2004)
Tablo da görüldüğü üzere Diyarbakır da Tarım alanlarının fazlalığı bitkisel üretim açısından
önemli olmaktadır. Diyarbakır’ın yüzölçümü 1.535.500 ha. olup bunun % 52,2’si Tarım alanı,
%19,2’si Orman ve Fundalık, %11,9’u Çayır-Mera , % 16,7’si Tarıma elverişsiz alan olarak dağılım
göstermektedir. Türkiye genelinde ise bu oran sırasıyla %26 , %34, %26 ve %13 olarak
seyretmektedir
Diyarbakır ilinde 779.762 ha.’ lık Tarım alanında ekimi yapılan bitkilerden hububat
% 55.6, Yemlik baklagiller % 18,8, Sanayi bitkileri % 8,6, Yem bitkileri %0,3, Diğer ürünler %1,7,
nadas % 9,4, Sebze % 2,2, bağ %2,8 ve meyve %0,6 oranında olup, hububat içerisinde buğday,
arpa, bakliyat içerisinde mercimek, sanayi bitkileri içerisinde ise pamuk ilk sırayı almaktadır.
Önde Gelen Ürünlerin Türkiye Geneli İle Karşılaştırılması
PAMUK
Ekiliş miktarı (ha.)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
ARPA
Ekiliş miktarı (ha.)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
BUĞDAY
Ekiliş miktarı (ha.)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
K.MERCİMEK
Ekiliş miktarı (ha.)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
MISIR(DANE)
Ekiliş miktarı (ha.)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
1.3.
Türkiye(2004)
654.177
2.260.921
345,6
Diyarbakır(2005)
58.420
202.526
347
%Oran
8.9
8.9
-
3.500.000
9.000.000
257,1
150.470
400.725
266
4,29
4,45
-
9.400.000
21.000.000
223.4
323.270
941.760
291
3.44
4.48
-
390.000
380.000
97,4
87.927
112.342
128
25,1
29,56
-
700.000
3.000.000
428,5
9.008,6
112.259,5
1246
0,012
0,3
-
TOPRAK YAPISI
Diyarbakır İli Toprak Sınıflarına Göre Arazi Kullanım Durumu
Toprak
Sınıfları
Toprak sınıfına Dahil Alanlar (ha.)
Ekilebilir Alan
Mera
Orman
Diğer
Toplam
I. sınıf
144.115
31
----
----
144.146
II. sınıf
207.853
1.257
----
----
209.110
III sınıf
142.126
4.408
----
----
146.534
IV. sınıf
154.775
31.648
----
----
186.423
----
----
----
----
----
VI. sınıf
32.095
134.253
----
----
166.348
VII. sınıf
2.473
209.130
421
----
212.024
----
----
----
58.493
58.493
V. sınıf
VIII. sınıf
Genel Toplam
Kaynak: TC Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları 1994,Ankara
1.123.078
1.3.1.
Diyarbakır İlindeki Alanların Toprak Sınıflarına Göre Dağılımı
Arazi Sınıflaması
125.286
337.184
191.367
155.223
818.464
182.817
915
I. Sınıf Arazi
II. Sınıf Arazi
III. Sınıf Arazi
IV. Sınıf Arazi
V. Sınıf Arazi
VI. VII. VIII. Sınıf Arazi
Yerleşim Sahası
KAYNAK: TİM 2005
Diyarbakır İlinde Toprak Sınıflarına Göre Arazi Kullanım Durumu
Arazi Dağılımı
17%
19%
52%
12%
Tarım Alanı
Çayır-Mera
Orman
Tarıma Elverişsiz Alan
KAYNAK: TİM 2005
Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup toprak zarar ve sınırlandırmaları I.sınıf’dan
VIII.sınıfa kadar giderek artmaktadır.
SINIF-I
I.sınıf arazilerin yayılma alanı toplam 144.146 ha olup, il yüzölçümünün %9,5 ‘ini teşkil
etmektedir. Bu sınıf arazilerin %19,3’ü alüvyon,%1,4’ü kolüvyal, %1,2’si kahverengi orman,
%3,2’si kahverengi, %41’i kırmızımsı kahverengi, %33,4’ü bazaltik büyük toprak grubundadır. Bu
arazilerin 115.088 ha kuru tarımda, 28.853 ha sulu tarımda 174 ha bağ bahçe, 31 ha çayır mera
olarak kullanılmaktadır.
SINIF-II
II. sınıf araziler 209.237 ha. lık yüzölçümleri ile % 13,8 lik bir oran teşkil etmektedir. Bu
arazilerin % 0,6 sı alüvyal, % 6,2 si kalüvyol, % 9,4 ü kahverengi orman, % 11,6 sı kahverengi %
40,8 i kırmızımsı kahverengi, % 31,1 i bazaltik topraklardır. Bu sınıf topraklar gerek kültür
bitkilerinin seçimi ve gerekse amenajman uygulamaları bakımından I. sınıf topraklardan daha az
serbestlik sağlar. Bu arazilerin 210.907 ha.’ında kuru tarım, 44.380 ha.’ında sulu tarım
yapılmaktadır. 1.508 ha bağ-bahçe, 1.257 ha. çayır mera, 127 ha. yerleşim alanıdır.
SINIF-III
Bu sınıf araziler 148.150 ha. yüzölçümleri ile % 9,8 lik bir orana sahiptir. Bu arazilerin %
3’ü kalüvyol, %23’ü kahverengi orman, %29’u kahverengi, %24,6 sı kırmızımsı kahverengi, % 20’
si bazaltik topraklardır. Bu arazilerin % 88,9’u kuru tarım, % 3,9’u sulu tarım, %2,2’si bağ-bahçe,
%3’ü çayır-mera , %1 orman- funda olarak kullanılmaktadır.
SINIF-IV
IV. sınıf araziler 199.414 ha.’lık bir yüzölçümüne ve %12,8 lik bir orana sahiptir. Bu sınıfın
% 0,6’sı kalüvyol, % 15,3’ü kahverengi orman, %36,7’si kahverengi, % 26’sı kırmızımsı
kahverengi, %21,3’ü bazaltik topraklardır. Bu arazilerin 64.762 ha.’ında kuru tarım, 1.417 ha. ında
sulu tarım, 3.626 ha. bağ-bahçe tarımı yapılmaktadır. 31.648 ha.’ı çayır-mera, 11.375 ha. ormanfunda, 1.616 ha. diğer kullanım alanlarıdır.
SINIF-V
V. sınıf araziler yetişecek bitki cinsini sınırlayan ve kültür bitkilerinin normal gelişmesini
önleyen sınırlandırmalara sahiptir. Topografik yönden hemen hemen düzdür. Topraklar ya sık sık sel
basması nedeniyle sürekli olarak yaş ya çok taşlı ya da kayalıdır. Sık sık taşkınlara maruz kalan
taban arazilerle düz düze yakın eğime sahip çok taşlı veya orta derecede kayalı araziler ya da drenaj
bakımından kültür bitkileri tarımına elverişli olmayan fakat suyu seven ot ve ağaçların yetişmesine
uygun göllenme alanları bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir.
SINIF-VI
İlimizde 233.549 ha.’lık yüzölçümüyle %15,4 lük bir orana sahiptir. Bunun % 49,4 ’ü
kahverengi orman, % 5,8’i kahverengi, % 14,1’i kırmızımsı kahverengi, % 27,8’i bazaltik
topraklardır. Bu sınıf arazilerin 13.588 ha. ‘lık alanı kuru tarımla, 18.507 ha. ‘ı bağ-bahçe, 134.253
ha.’ı çayır-mera, 67.178 ha.’ı orman-funda olarak kullanılmaktadır.
SINIF-VII
Bu sınıf araziler 516.157 ha. ‘lık yüzölçümüyle % 34’lük bir alana sahiptir. Bunun % 77,3’ü
kahverengi orman, %6,2’si kahverengi, % 7,8’i kırmızımsı kahverengi, % 8,6’sı bazaltik
topraklardır. Bu sınıf arazilerin 840 ha.’ında kuru tarım, 1.533 ha.’ında bağ-bahçe tarımı
yapılmaktadır. 209.130 ha. ‘lık arazi çayır-mera, 304.554 ha. ‘lık arazi orman-fundadır.
SINIF-VIII
Bu sınıf araziler Diyarbakır ilinde 58.493 ha. lık bir yüzölçümü ile % 3.87’lik bir orana
sahiptir. Bunun 16.054 ha.‘ ı ırmak ve taşkın yatakları, 42.439 ha.’ı çıplak kaya ve molozlar olarak
haritalanmıştır.
Diyarbakır İli Tarım Arazileri
MİKTARI
TARIM ARAZİSİNE ORANI
(ha.)
%
470.627
58.7
47.374
5.8
3.030
0.4
84.089
10.5
143.383
17.9
13.309
1.7
18.014
2.2
11.702
1.5
1.3
100
ARAZİNİN CİNSİ
Hububat Arazisi
Nadas
Yem Bitkileri
Endüstri Bitkileri
Yemeklik Baklagiller
Meyvelik
Sebzelik
Bağ
Kullanılmayan Tarım Arazisi
Toplam Tarım Arazisi
KAYNAK: TİM 2004
Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde en fazla % 74,8 hububat tarımı yapılmaktadır.
Diyarbakır İli hububat ekim alanı bakımından 470.627 ha. arazisi ile % 60.35 oranı ile Türkiye’de
alan bazında il sıralamasına göre 2. sırada yer almaktadır. Diyarbakır genelinde hububat üretimi
içinde ekim alanı en fazla olan buğdaydır. Daha sonra arpa gelmektedir.
2. TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1.
İlin Bitkisel Üretimi
Diyarbakır İlinde önde gelen ürünlerde üretim miktarları
1999
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
2000
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
2001
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
2002
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
2003
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
2004
Buğday
Hasat Edilen Alan (ha.)
Üretim Miktarı (ton)
Arpa
K.Mercimek
Pamuk
Çeltik
Bağ
281.320
137.140
115.392
67.785
1.422
20.000
454.833
286.800
251.259
135.300
100.956
109.250
217.256
66.187
4.910
1.745
115.492
20.000
604.570
281.650
298.042
170.760
111.618
98.776
198.182
53.811
5.997
1.088
110.000
22.443
897.020
289.000
507.225
155.650
112.036
106.590
186.983
61.275
3.730
1.610
117.506
21.100
912.435
313.900
414.880
153.100
148.520
110.040
219.376
70.175
5.285
1.399
115.832
20.350
902.084
309.600
414.612
152.800
141.279
95.432
249.957
56.310
4.325
1.285
98.846
20.053
895.339
417.634
119.562
247.336
4.091
98.541
KAYNAK: TİM 2004
Diyarbakır İli Alt Bölgeler Bazında Yoğun Üretimi Yapılan Sebze Üretim Alanları
Ürün
B.Lahana
Salatalık
Patlıcan
Domates
I.Alt Bölge
0
600
935
2275
Üretim Alanı (ha.)
II. Alt Bölge III.
Alt IV. Alt Bölge Toplam (ha.)
Bölge
0
1
1
2
56
39
220
915
40
55
420
1450
133
95
162
2665
Biber (dolma)
335
113
20
118
586
Biber (sivri)
470
59
26
58
613
Taze Soğan
45
1
0
2
48
Kavun
2.750
31
480
255
3.516
Karpuz
5.700
71
420
70
6.261
Kaynak: T.K.B. Diyarbakır İl Müdürlüğü (2004)
2004 yılı verilerine göre il genelinde meyve veren ağaç sayısı 831.321 adettir. Meyvecilik II. ve III.
Alt bölgelerde daha çok tahıl üretimi ve hayvan yetiştiriciliğinin yanında aile ihtiyacını karşılamaya
yönelik bir uğraş olarak yapılmaktadır.
Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
Büyükbaş Hayvan Varlığı
Diyarbakır ilinde 2004 yılı itibariyle Büyükbaş hayvan varlığı 251.046 adettir. Türkiye
genelinde mevcut büyükbaş hayvan sayısı 11.031.000 adet olup, bu rakamın % 3’ ü Diyarbakır
ilinde bulunmaktadır.
Diyarbakır ili sahip olduğu büyükbaş hayvan varlığı açısından Türkiye’de sıralamaya
girmekte olup, hayvancılık önemli bir tarım sektörü halini almıştır.
o

Diyarbakır İlinde Alt Bölgeler Bazında Büyükbaş Hayvan Varlığı (Adet- % )
25.514
10.2 %
40.457
16.1 %
I.Alt Bölge
II.Alt Bölge
149.323
59.4 %
III.Alt Bölge
IV.Alt Bölge
35.752
14.3 %
t
e
d
A
Alt Bölgelerde Irklara Göre Büyükbaş Hayvan Varlığını (2003 Yılı)
120.000
110.000
100.000
90.000
80.000
70.000
60.000
50.000
40.000
30.000
20.000
10.000
0
Yerli
Melez
Kültür
Manda
I.Alt Bölge
II.Alt Bölge
III.Alt Bölge
IV.Alt Bölge

Küçük Baş ve Kanatlı Hayvan Varlığı
2004 yılı Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre Diyarbakır’ da Küçükbaş hayvan varlığı
717.156 adettir.
Grafik-23. Diyarbakır İlinde Alt Bölgeler Bazında Küçükbaş Hayvan Varlığı
151.400
21.2%
422.556
58.9%
I.A lt Bölge
II.A lt B ölge
III.Alt Bö lge
101.910
14.2%
IV.A lt B ölge
41.290
5.7%
Diyarbakır İlinin Alt Bölgeler Bazında Kanatlı Hayvan Varlığı
350000
300000
250000
200000
150000
Broiler
100000
Yumurtacı
Diğer
50000
0
I.Alt Bölge
220000
Broiler
II.Alt Bölge III.Alt Bölge IV.Alt Bölge
750
3000
0
Yum urtacı
316850
42700
57500
84000
Diğer
159850
27040
18500
6600
BÖLÜM II
URFA İLİ TARIMSAL RAPORU
İLİN ÖZELLİKLERİ
İlin Genel Tanımı
Şanlıurfa, günümüzden on bir bin yıl öncesine dayanan tarihiyle Anadolu’nun en eski
kentlerinden biridir. Arkeoloji literatüründe “Bereketli Hilal” olarak adlandırılan bölge üzerinde yer
alan Şanlıurfa, zengin Anadolu kültürü ile Mezopotamya kültürünün kesişme noktasında
bulunduğundan engin bir kültür birikimine sahiptir.
Şanlıurfa birçok peygamberin yaşadığı yer olduğundan günümüzde peygamberler şehri
olarak bilinmektedir. Şanlıurfa Fransızlara karşı yaptığı mücadele ile bu günkü adını almıştır.
Agro Ekolojik Alt Bölgeler
Şanlıurfa İli aşağıdaki tablodan da izlenebileceği üzere, Merkez, Akçakale, Ceylanpınar ve
Harran ilçelerini kapsayan TRC21- I. Alt bölgesi; Birecik, Bozova, Halfeti ve Suruç ilçelerini
kapsayan TRC21-II alt bölgesi ile Hilvan, Siverek ve Viranşehir ilçelerini kapsayan TRC21-III alt
bölgesi olmak üzere üç alt bölgeden oluşmaktadır.
TRC21 I
Merkez
Akçakale
Ceylanpınar
Harran
TRC21 II
Birecik
Bozova
Halfeti
Suruç
TRC21 III
Hilvan
Siverek
Viranşehir
Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi
uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Bir agro-ekolojik bölge
iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir.
Bu kapsamda Şanlıurfa İli üç (3) agro- ekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır.
Agro Ekolojik Alt Bölgeler.
İlçeler ve alt Tarım
Bölgeler Toprağı(ha)
Merkez
226.000
Akçakale
86.188
Ceylanpınar
15.900
Harran
69.272
TRCŞI alt
Bölgesi
397.360
Birecik
61.045
Bozova
99.000
Halfeti
38.100
Suruç
69.320
TRCŞII Alt
Bölgesi
267.465
Hilvan
101.500
Siverek
223.351
Viranşehir
113.295
TRCŞIII( Alt
438.146
Çayır
Mera(ha)
17.000
19.982
5.935
10.828
Funda Tarım Dışı
Orman(ha) Arazi(ha)
Genel Toplam(ha)
1.375
134.725
379.100
0
4.030
110.200
0
177.165
199.000
0
0
80.100
53.745
8.200
16.780
18.000
1.990
1.375
575
847
0
0
315.920
15.380
38.373
8.500
8.590
768.400
85.200
155.000
64.600
79.900
44.970
19.477
86.965
29.200
135.642
1422
0
9.020
0
9020
70.843
6.823
112.064
3.605
122.492
384.700
127.800
431.400
146.100
705.300
Bölgesi
TRC Şanlıurfa
1.102.971
234.357
TRC21/TR %
4
1
TÜRKİYE
26.968.000
20.500.000
Kaynak: Şanlıurfa İl Gelişme Planı 2002
1.1.
11.817
0
20.703.000
509.255
5
10.184.700
1.858.400
2
78.355.700
Toprak Yapısı
Şanlıurfa ili geniş bir tarımsal potansiyele sahiptir. İlin toplam tarım alanı Türkiye tarım
alanının % 4,2 ‘ünü, GAP bölgesi tarım alanın ise % 36,4 ‘sini oluşturmaktadır. İlde toprak
işlemeye elverişli olan I-IV. sınıf arazi 1.036.040 hektardır. Bu alan, illin toplam arazi varlığının %
55,75 'ini oluşturmaktadır. İşlenen arazi içinde I. sınıf arazinin payı % 26,44 ve II. Sınıf arazi payı
% 11,49 ‘dur. Şanlıurfa ili, birinci sınıf arazi varlığı oranı bakımından Türkiye'de Adana ilinden
sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Şanlıurfa GSYİH’sı içinde tarım sektörü % 42 pay ile en yüksek orana sahiptir. Tarım
sektöründen sonra ise devlet hizmetleri sektörü % 16 ile GSYİH içinde önemli bir paya sahiptir.
İldeki toplam arazi varlığının %59,3’ü tarım alanı, %12,6’sı mera arazisi, %0,7’si fundalık ve
ormanlık, %2’si su yüzeyleri ve % 25’i de diğer arazileri oluşturmaktadır.
İldeki tarım alanlarının % 80,37’ ü tarla arazisi, % 8,84’ sini meyve alanı, % 1, 72’ ini ise sebze
alanı olarak değerlendirilmektedir. Tarla arazisinin % 30’ u, meyve alanının % 1,21’ i ve sebze
alanının % 79’ ü sulanmaktadır.
Ülke genelinde, 2004 yılı itibariyle GSYİH içinde % 11,2 paya sahip olan tarım sektörü,
toplam istihdamın % 34’ünü oluşturmaktadır. Çalışan kesimin yaklaşık yarısının gelirini tarım
sektöründen elde ettiği dikkate alınırsa illerdeki tarımsal gelişmeyi ve üretim düzeyini açıklayan
göstergelerin bilinmesi önem taşımaktadır.
Tarımsal üretim ve gelişme mekansal olarak farklılık göstermektedir. İllerin coğrafi yapısı,
iklim özellikleri, gelişmiş pazarlama yakınlığı, tarımsal üretimde modernizasyon gibi özellikleri bu
farklılıkların başlıca nedenleri arasındadır.
Tarım göstergeleri, illerin, kırsal nüfus başına düşen tarımsal üretim değeri ile ülke tarımsal
üretim değeri içindeki payını gösteren değişkenlerden oluşturulmuştur.
Şanlıurfa tarımsal yönden önemli toprak kaynaklarına sahiptir. 1.858.400 hektar olan
arazisinin yaklaşık 1.206.000 hektarı tarım alanıdır. Bu alanın 820.000 hektarı ise sulamaya
elverişlidir. Halen; 314.000 hektar tarım arazi sulanmaktadır. Bu sulamaların 125.000 hektarı
GAP sulamalarını, 24.000 hektarı yeraltı sulamalarını 6.000 hektarı köy hizmetleri sulamalarını
kapsamaktadır. Halk sulamalarının ise 159.000 hektar olduğu tahmin edilmektedir.
Şanlıurfa İlinde Arazinin Kullanım Biçimlerine Göre Dağılımı
İlçeler ve Alt
Bölgeler
Merkez
Akçakale
Ceylanpınar
Harran
TRC21 I alt Bölgesi
Birecik
Bozova
Halfeti
Suruç
TRC21 II Alt
Bölgesi
Hilvan
Siverek
Viranşehir
TRC21 III Alt
Bölgesi
TRC21 Şanlıurfa
TRC21 / TRC (%)
TÜRKİYE
Tarım Alanı
Ha
%
226.000 60
86.188 78
15.900 8
69.272 86
397.360 52
61.045 72
99.000 64
38.100 59
69.320 87
267.465
101.500
223.351
113.295
70
79
52
78
Çayır Mera
ha
%
17.000 4
19.982 18
5.935 3
10.828 14
53.745 7
8.200 10
16.780 11
18.000 28
1.990 2
44.970
19.477
86.965
29.200
12
15
20
20
Orman
Fundalık
ha
%
1.375 0,4
0
0
0
0
0
0
1.375 0,2
575 0,7
847 0,5
0
0
0
0
1422 0,4
0
0
9.020 2,1
0
0
Tarım Dışı Alan
ha
%
134.725
36
4.030
4
177.165
89
0
0
315.920
41
15.380
18
38.373
25
8.500
13
8.590
11
70.843
6.823
112.064
3.605
18
5
26
2
Toplam
Yüzölçümü
Ha
%
379.100 100
110.200 100
199.000 100
80.100 100
768.400 100
85.200 100
155.000 100
64.600 100
79.900 100
384.700
127.800
431.400
146.100
100
100
100
100
438.146 62
135.642 19
9020 1,3
122.492 17
705.300
1.102.971 59
234.357 13
11.817 0,6
509.255 27,4 1.858.400
4
1
0
5
2
26.968.000 34 20.500.000 26 20.703.000 26 10.184.700
13 78.355.700
100
100
Kaynak: Şanlıurfa Tarım Master Planı, 2003
TRC21 Şanlıurfa İlinde toplam yüzölçümün % 59’unu tarım alanı teşkil etmektedir ve bu
oran ülke ortalamasının % 25 oranında üstünde kalmaktadır. Yüzölçümü içindeki tarım alanı
incelendiğinde alt bölgeler sıralamasında en fazla tarım alanı % 70 ile TRC21 II’ de bulunmaktadır.
Bunu sırasıyla TRC21 III ve TRC21 I izlemektedir.
Çayır mera alanlarına bakıldığında ise, Şanlıurfa yüzey alanının % 13’ü mera alanı iken, bu
oran Türkiye genelinde %26’dır. Bu rakamlar Şanlıurfa’da ülke geneline göre % 50 oranında mera
alanından yoksundur. Alt bölge yüzölçümüne göre en fazla mera alanı III. Alt bölgede
bulunmaktadır. Bunu sırayla II ve I. Alt bölgeler izlemektedir.
Orman varlığı bakımından Şanlıurfa yüzölçümünün %0,6’lik alanına tekabül eden 11.817
ha alan ile ülkenin orman ve fundalık alanı bakımından fakir ilidir. Var olan orman varlığı da en
fazla TRCŞ III. alt bölgede bulunmaktadır.
1.3.1. Toprak Yapısı ve Arazinin Kullanım Kabiliyetlerine Göre Dağılımı
Ana madde, iklim, topografya, bitki örtüsü ve zamanın etkisi ile çeşitli büyük toprak
grupları oluşmuştur. Büyük toprak gruplarının yanı sıra toprak örtüsünden ve profil gelişmesinden
yoksun bazı arazi tipleri de görülmektedir.
Toprakların kullanma kabiliyet sınıfları 8 adet olup, toprak verimlilik durumu ve
sınıflandırmaları 1. sınıftan VIII sınıfa doğru giderek azalmaktadır.
İlk dört sınıf arazi; iyi bir toprak idaresi altında bölgeye adapte olmuş kültür bitkileri ile
orman, çayır-mera bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme yeteneğine sahiptir. V, VI ve VII sınıflar
100
adapte olmuş yerli bitkilerin yetişmesine elverişlidir. Bunlardan V. ve VI sınıflarda toprak ve su
koruma önlemleri alındığı takdirde bazı özel bitkiler yetiştirilebilir. VII. Sınıf arazilerde çok etkin
ve pahalı ıslah çalışmaları ile ürün alınabilirse de, mevcut piyasa şartlarında elde edilecek ürün
yatırım harcamalarını karşılayamaz.
Arazi kabiliyet sınıflarına göre dağılımda I-IV sınıf topraklar tarımsal üretimde kullanılan
işlemeli tarıma uygun arazileri, V-VIII sınıf işlemeli tarıma uygun olmayan arazileri göstermektedir.
Alt bölgelerde Toprak Sınıflarına göre Arazi dağılımı (ha )
Toprak
sınıfları
Merkez
Akçakale
Ceylanpınar
Harran
I Alt Bölge
Birecik
Bozova
Halfeti
Suruç
II Alt Bölge
Hilvan
Siverek
Viranşehir
I
93.6
06
54.4
71
96.4
57
40.4
33
284.9
67
10.5
40
26.0
01
1.2
51
38.7
51
76.5
43
34.6
58
29.9
44
74.5
II
28.0
30
2.2
28
9.5
90
1.7
31
41.5
79
8.7
07
7.9
59
7.5
08
11.2
02
35.3
76
29.9
82
103.6
91
15.2
III
40.6
13
22.4
70
29.6
04
11.49
4
104.1
81
14.1
20
20.9
73
10.5
99
6.1
91
51.8
83
6.2
24
51.1
72
32.2
IV V
38.55
1
3.54
8
9.89
8
8.88
8
60.88
5
5.80
9
19.19
1
3.85
1
3.41
2
32.26
3
19.31
8
2
1
60.73 18
9
4
21.68
-
VI
31.70
6
3.94
7
3.80
7
4.56
0
44.02
0
19.78
3
16.97
6
4.30
3
3.34
2
44.40
4
16.53
3
26.77
3
3.08
VII
182.40
4
16.46
7
31.21
5
18.56
4
248.65
0
26.70
0
57.19
9
27.41
1
10.85
1
122.16
1
22.46
2
111.38
9
66.94
Su
VIII yüzeyleri
44
5
-
-
-
-
44
-
5
1.25
0
2.99
8
8.04
1
12.28
9
81
3
6.46
8
4.65
92
4
65
5
46
5
2.04
4
49
6
97
6
-
Toplam
415.35
5
103.13
1
180.57
1
85.67
0
784.72
7
87.83
3
151.95
2
63.42
9
73.74
9
376.96
3
130.56
1
391.33
6
218.47
48
77
99
0
139.1
148.9
89.6 101.73 26
III Alt Bölge
50
50
95
1
5
500.6
225.9
245.7 194.87 26
ŞANLIURFA
60
05
59
9
5
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları, 1995
1
46.38
7
134.81
1
2
1
200.79
3
11.932
571.60 24.66
4
6
1.47
2
3.51
6
8
740.37
5
1.902.06
5
I, III ve VII. sınıf araziler 1 alt bölgede II, IV ve V. Sınıf araziler 3. alt bölgede ve VIII. sınıf
araziler de 2. alt bölgede fazladır. VI sınıf araziler ise tüm alt bölgelerde birbirine yakın seviyededir.
İlçelerde ise I sınıf arazi Ceylanpınar’da, II, III, IV ve V. sınıf araziler Siverek’te, VII sınıf araziler
Merkez İlçede ve VIII. Sınıf araziler ise Halfeti’de daha fazladır. Su yüzeyleri I. alt bölgede
bulunmaz iken, II. alt bölgede su yüzey alanı en fazladır. Bu bölgeyi III. Alt bölge izlemektedir.
TRCŞ Şanlıurfa İli Kullanım Kabiliyetine ve Toprak Sınıflarına göre Arazi dağılımı (ha)
TRC21 TRC21
Arazi Yetenek
Toprak
TR
TR
TR Şanlıurfa
/TR
Ordoları
sınıfı
C21 I C21 II C21 III
İli
(%)
Türkiye
I 284.967 76.543 139.150 500.660
10 4.987.705
II 41.579 35.376 148.950 225.905
3,4 6.663.877
İşlemeli tarıma
III 104.181 51.883 89.695 245.759
3,4 7.193.839
elverişli
IV 60.885 32.263 101.731 194.879
2,6 7.364.506
Toplam
491.612 196.065 479.526 1.167.203
4,5 26.209.927
V
265
265
İşlemeli tarıma
VI 44.020 44.404 46.387 134.811
elverişli olmayan
VII 248.650 122.161 200.793 572.604
Tarım dışı arazi
VIII
445 88.082
28182
Toplam
294.115 254.647 298.616 847.378
Tasnif dışı arazi+su
kaynakları
0
0
2.044
1.472
3.516
Genel Toplam
785.727 450.712 778.142 2.014.581
Kaynak: Köy Hizmetleri arazi Varlığı Envanterlerinden sentezlenmiştir.
0,2
125.967
1,3 10.752.602
1,6 35.698.154
2,7 5.113.050
1,6 51.689.773
0,1 4.228.621
2,60 77.899.700
Yapılan etütlerde ve alınan örneklerin laboratuarlarda analizleri sonucu tespit edilen toprak
özelliklerinin çeşitli yönlerden değerlendirilip derecelendirmeleri yapılmaktadır. Yorumlama olarak
adlandırılan bu derecelendirmeler, çok değişik topraklar ve çeşitli kullanma alanı olduğundan
yorumlamalarda değişik amaçlarla yapılmaktadır. Bu yorumlamalardan biri olan Arazi Kullanma
Kabiliyeti (AKK) sınıflaması, daha çok tarımsal amaçlı bir yorumlama şeklidir. AKK
sınıflamasında toprak gruplandırması, kabiliyet birimi, kabiliyet alt sınıfı ve kabiliyet sınıfı olmak
üzere üç kategoride yapılmaktadır.
2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1. İlin Bitkisel Üretimi
Şanlıurfa ili topraklarında kültür bitkilerinin yetiştirilmesini ve tarımsal kullanımı kısıtlayan
erozyon, sığlık, taşlılık, kayalık ve drenaj gibi etkinlik dereceleri değişen bazı sorunlar
bulunmaktadır. Bu toprakların oranı tarıma elverişli toprakların oranına göre az olup, daha çok çayır
mera olarak kullanılmaktadır.
Ülke genelindeki toprak ordolarından, işlemeli tarıma elverişli olanların % 4,5 i İşlemeli
tarıma elverişli olmayan ve tarım dışı arazilerin % 1,6 sı Şanlıurfa’da bulunmaktadır. Tarıma
elverişli olmayan toprak oranının az olduğu görülmektedir. Alt bölgeler itibarıyla I. alt bölge en
fazla işlemeli tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bunu III. alt bölge izlemektedir.
Şanlıurfa ve Türkiye Tarla Bitkileri Ekiliş Alanları (ha) (2002)
Endüstri
Yağlı
Yum.
İlçeler
Tahıllar
Baklagiller Bitkileri
Tohumlar Bitkiler
Toplam
11.0
48.00
165.20
Merkez0
105.500
00
0
700
0
5
35.00
102.54
Akçakale01
67.000
10
0
30
0
15.0
10.50
84.11
Ceylanpınar04
58.610
00
0
5
5
1.4
26.00
83.10
Harran06
55.700
00
0
0
27.9
119.50
434.95
TRC21 I alt Bölgesi
286.810
10
0
735
5
3.5
70
28.70
Birecik02
24.500
00
0
0
6.9
1.20
64.99
Bozova03
56.655
90
0
150
5
1.0
10.52
Halfeti 05
9.500
20
0
4.5
2.00
46.00
Suruç09
39.500
00
0
0
16.0
3.90
150.21
TRC21 II alt Bölgesi
130.155
10
0
150
5
20.4
12.00
87.00
Hilvan 07
54.500
00
0
100
0
45.0
14.00
174.35
Siverek08
105.350
00
0
10.000
0
18.8
26.00
113.80
Viranşehir10
69.000
00
0
0
84.2
52.00
375.15
TRC21 III Alt Bölgesi
228.850
00
0
10.100
0
128.1
175.40
960.32
TRC21 Şanlıurfa
645.815
20
0
10.985
0
1
TRC21 %
5
8
2
2
5
TÜRKİYE
13.785.650 1.595.350 1.426.006 657.090 300.300 17.764.396
Kaynak: Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü, Akdeniz Bölge Tarım Master Planı
Şanlıurfa İli ile Türkiye Sebze Ekiliş Alanları (ha) ve Üretim Miktarları (ton) (2002)
Toplam
Ekiliş Yaprağı
Soğansı,
Alanı
Yenen Baklagil
Meyvesi
Yumru, Kök
Toplam
İlçeler
(ha)
(ton)
(ton)
Yenen (ton)
(ton)
Üretim(ton)
Merkez
3.802
393
0
114.310
5.170
123.675
Akçakale
2.203
85
0
30.260
125
32.673
Ceylanpınar
4.620
5
0
162.500
100
167.225
Harran
0
0
0
0
0
0
TRC21 I
10.625
483
0
307.070
5.395
323.573
Birecik
459
189
0
10.380
2.300
13328
Bozova
4.880
0
0
103.309
150
108.339
Halfeti
467
1
30
7.228
35
7761
Suruç
36,6
0
0
759
0
795,6
TRC21 II
5.843
190
30
121.676
2.485
130.224
Hilvan
610
0
65
25.700
100
26475
Siverek
1.328
510
0
14.800,70
1.442,50
18.081
Viranşehir
2.300
0
0
126.800
0
129.100
TRC21 III
4.238
510
65
167.301
1542,5
173.656
TRC21
Şanlıurfa
20.706
1183
95
596.047
9.423
627.453
TRC21
2
0,
0
%/TR
,5
1
,0
2,9
1,5
2,6
1.683.95
TR Türkiye 831.255
0 686.000 20.596.000
642.700
23.698.667
Kaynak: Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü
Şanlıurfa’da alt bölgeler itibarıyla en fazla ekim TRC21 I. alt bölgede yapılmaktadır. Bu
bölgede özellikle Ceylanpınar’da yoğun sebze ekim alanı bulunmaktadır. Bu alt bölgeyi II. alt bölge
izlemektedir. İlçeler bazında en az sebze ekimi Suruç’ta görülür iken Harran İlçesinde ise sebze
üretimi hiç yapılmamaktadır.
Şanlıurfa ve Türkiye Meyve Ağaç Sayıları ve Üretim Miktarları (ton) (2002)
6.395
109
83.272
50.952 1.727
8.508.605
6.134.670
14.569 105.423
31.065
81.470 8.702.840 6.223.082
97.875
0
0
0
0
0
0
3
21
2
1
1
2
2
10
1
525.871.000
61.846.000
10.780.350
5.540
44
4
48
821
60
4.010
1.206
2.653
3.030
992
7.881
510
708
1.460
2.678
4.138.250
5.075
275
30.569
2.222
39.016
12.893
3.148
57.279
5.389
1.818
2.821
10.027
99.150
12.000
847.760
2.618.850
1.652.220
600.500
140.040
5.011.610
31.150
170.140
74.010
275.300
2.487.000
109.970
13.380
895.525
2.635.480
1.656.460
603.850
142.220
5.038.010
39.140
175.040
75.367
289.547
240.080
15.000
2.153.785
2.913.110
1.252.450
1.254.500
475.270
5.895.330
81.500
232.950
145.040
459.490
15.427.000
4.227
70
26.184
760
36.212
9.013
2.150
48.134
4.823
979
1.350
7.151
22
115
334
256
131
850
6
1.242
56
87
8
151
843.000
7.890
10
20.210
2.730
850
850
1.750
6.180
2.190
1.340
1.145
4.675
2.175
970
24.200
13.900
2.975
2.500
270
19.645
4.100
2.800
207
7.107
29.716.000
9.079
375
54.768
5.600
9.100
6.625
8.400
29.725
9.930
8.270
2.730
20.930
1.870
3.870
25.290
17.664
5.700
22.500
340
46.204
5.600
5.800
378
11.778
324.365.000
6
30
40
3.132.700
755
400
3.355
415
160
575
1.700
760
5
2.465
20.921.000
850
1.000
2.380
660
120
780
2.300
80
2.380
138.815.000
C
23.480
1.739
2.666.400
Toplam
C
A
B
20.580 1.795.769 659.565
1.309 168.330
112.610
8.722.000
Üzümsü Meyveler
A
B
28.904
7.110
16.410
5.200
47.264.000
TR
İlçeler
Merkez
Akçakale
Ceylanpına
r
Harran
TRC21 I
Birecik
Bozova
Halfeti
Suruç
TRC21 II
Hilvan
Siverek
Viranşehir
TRC21 III
TRC21
Urfa
TRC21%/T
R
Ağaç Sayısı A: Meyve veren
B: Meyve vermeyen
C: Üretim (ton)
Yumuşak çekirdekli
meyveler
Taş çekirdekli meyveler
Sert kabuklu Meyveler
A
B
C
A
B
C
A
B
C
530
1.050 4
13.350 15.505 131
1.752.985
635.900
2.765
1.150
6.200
5.550 66
145.720
100.710
364
21
1
22
-
Kaynak: DİE, Tarım İl Müdürlüğü
110
251.879
20.245
2.236.223
2.936.374
1.267.910
1.283.625
484.130
5.972.039
97.030
249.320
148.228
494.578
2.2. Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
Şanlıurfa ve Türkiye Hayvan Sayıları (2002)
23420
5000
6.000
10.000
44.420
1207
3500
10000
12150
26.857
7000
19500
41507
68.007
139.284
2
6.519.332
3640
11
250
400
4.301
0
15
0
0
15
200
710
130
1.040
5.356
0
1.859.786
11920
520
800
100
13.340
522
3330
5000
593
9.445
4000
32300
9000
45.300
68.085
2
3.586.163
24601
1200
1470
800
28071
4622
5000
6.000
5293
20915
5300
79810
9744
94854
143840
1
9.803.498
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
120
690
0
810
810
1
121.077
0
0
0
0
0
0
0
0
3.870
3870
0
0
0
0
3870
0
188.637.066
175.000
13.000
14.300
25.000
227.300
7.000
50.000
20.000
49.300
126.300
15.000
305.000
70.000
390.000
743.600
1
57.139.257
Ördek
Hindi
T.Ymrt
T., Eti
Toplam
Yerli
9041
669
420
300
10.430
4100
1655
1.000
4700
11.455
1100
46800
614
48.514
70.399
2
4.357.549
Manda
Kanatlı
K.Mele
zi
240500
30000
78000
25000
373.500
41270
22000
45000
31690
139.960
65000
645000
203.053
913.053
1.426.513
6
25.173.706
Kültür
Koyun
Merkez
Akçakale
Ceylanpınar
Harran
TRC21 I
Birecik
Bozova
Halfeti
Suruç
TRC21 II
Hilvan
Siverek
Viranşehir
TRC21 III
TRC21
TR%
Türkiye
Keçi
Hayvan Sayıları
Sığır
55.000
4.300
4.500
10.000
73.800
1.200
5.000
3.000
5.850
15.050
5.000
43.000
25.000
73.000
161.850
5
3.092.408
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü
Şanlıurfa Hayvan Sayılarının Ülke Geneli ve GAP ile Karşılaştırılması
İLLER
Adıyaman
Batman
Diyarbakır
Gaziantep
Kilis
Mardin
Siirt
Şanlıurfa
Şırnak
GAP Top.
Türkiye
YILLAR
2000
2000
2000
2000
2000
2000
2000
2000
2000
2000
2000
KOYUN
KIL KEÇİSİ
TAVUK
272.980
162.610
443.000
231.760
96.900
142.000
810.230
249.990
851.000
344.170
176.820
598.210
71.310
52.400
222.000
381.630
131.020
350.450
186.150
120.600
250.500
1.512.880
171.040
1.039.230
91.110
107.220
84.250
3.902.220
1.268.600
3.980.740
28.492.000
6.828.000 258.168.320
111
SIĞIR
AT
92.180
7.130
24.190
570
245.710
6.030
44.020
4.930
3.600
880
59.330
3.730
21.230
430
138.730 18.110
20.090
1.440
649.080 43.250
10.761.000 271.000
KATIR
2.970
1.370
2.500
400
160
5.310
2.240
120
2.670
17.740
99.000
EŞEK
10.370
2.070
21.630
3.170
680
8.950
1.370
7.160
1.930
57.330
489.000
1.
12.
13.
2.
1.
3.
1.
5.
6.
23.
832.
Gap Or. %
TRC21/TR
%
TRC21/TR
C%
2000
14
19
2
6
16
18
12
2000
5
3
0
1
7
0
1
2000
5
3
0
1
7
0
1
Kaynak: T.C. Başbakanlık GAP Bölge kalkınma İdaresi Başkanlığı Dünyada Türkiye’de
GAP’ta tarım 2005
Tarımsal Potansiyel bakımından Şanlıurfa, önemli toprak kaynaklarına sahiptir. Mevcut
kayıtlara göre ülke genelindeki tarım alanının %4’ ü tarım dışı arazinin ise %5’ i Şanlıurfa’da
bulunduğu tablo 162’ de görülmektedir. Tarıma elverişli I. sınıf toprakların %10’unun yine
Şanlıurfa’da olduğu kayıtlara geçmiştir.
Şanlıurfa’da işletmelerin sahip olduğu arazi
büyüklükleri Türkiye ortalamasının üzerindedir. 2000 yılı kayıtlarına göre ülke genelindeki
mercimek üretiminin %24’ ü, Pamuk üretiminin %29’u, Antep Fıstığı üretiminin %31’i,
Patlıcan üretiminin %8’i ve susam üretiminin %24’ü Şanlıurfa’dan karşılanmıştır. GAP
genelinde ise bu oranlar mercimekte %25, pamukta %59, Antep Fıstığında %35, Patlıcanda
%53, Susamda ise %72 olmuştur.
8.431
2.300.000
Mısır
232.610
8.000.000
Arpa
441.731
21.000.000
Buğday
958
215.000
Marul(Göbekli)
555
260.000
Kabak
19.963
390.000
Dolmalık Biber
301
27.500
Bamya
273.071
3.940.000
Karpuz
30.880
1.965.000
Kavun
78.197
924.000
Patlıcan
85.883
8.890.000
Domates
303
116.000
Ceviz
22.975
75.000
Antep Fıstığı
78.218
3.600.000
Üzüm
263
60.000
Dut
661.950
2.260.921
Pamuk
18
3.600
Burçak
200
Türkiye
134.000
Fiğ
68.228
Mercimek
Şanlıurfa
280.000
Ürünler
Şanlıurfa Tarımsal üretiminin GAP ve Ülke geneliyle mukayesesi
112
24
0
1
29
0
2
31
0
1
8
2
7
1
5
0
0
2
3
0
25
45
14
59
9
14
35
6
113
36
53
11
35
42
37
15
20
29
31
18
47.504
758.628
1.520.807
4.811
3.581
54.544
714
771.943
271.514
146.937
238.868
5.191
65.960
544.461
2.951
1.116.273
126
441
272.593
GAP
TRC21/TR
%
TRC21/TRC
%
Kaynak: T.C. Başbakanlık GAP Bölge kalkınma İdaresi Başkanlığı Dünyada Türkiye’de GAP’ta
tarım 2005
BÖLÜM III
ADIYAMAN İLİ TARIMSAL RAPORU
1. İLİN ÖZELLİKLERİ
1.1. İlin Genel Tanımı
Adıyaman, Türkiye’nin orta Fırat havzasında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzey batı kesiminde 38 11-37 25, kuzey enlemi ile 39
14-37 31’ doğu boylamları arasında yer almaktadır. Adıyaman İli, kuzeyinde Malatya, doğuda, Atatürk Baraj gölü ve Diyarbakır, batıda
Kahramanmaraş, güneyde Atatürk Baraj gölü ile Şanlıurfa illeri ile çevrilidir.
İlin yüzölçümü 7.614 km² olup, GAP Projesi kapsamındaki toplam alanın %10’nu meydana getirmektedir. Denizden yüksekliği 669 m
olan Adıyaman bir merkez ilçe olmak üzere toplam 9 ilçe 19 belde, 394 köy ve 607 mezradan oluşmaktadır. Adıyaman ilinin ilçeleri Gölbaşı,
Kahta, Besni, Samsat, Tut, Gerger, Sincik ve Çelikhan'dır.
1.2. Agroekolojik alt bölgeler
Agro-ekololojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt
alanlara bölünmesini ifade eder.
Bir agro-ekolojik bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu kapsamda Adıyaman ili 3 agroekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Tablo 2 de Adıyaman ilini oluşturan alt bölgelerin özellikleri belirtilmektedir.
Adıyaman İli Agroekolojik Alt Bölgeler Verisi
/*Alt
Bölgeler
I. Alt Bölge
Çelikhan,
Gerger,
Sincik
II. Alt Bölge
Merkez,
Kahta,
Samsat,
Alan
%21,67
Şubat
Sıcaklık
( C° )
Temmuz
Sıcaklık
( C °)
Yıllık
Yağış
( mm )
Su
Yüzeyi
( ha )
Alanın Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılımı
1
2
3
4
5–8
2,5 / 0
<25
>750
%1.84
%0,74
%2,29
%4,48
%3.32
%87.33
3030 ha
1214ha
3774ha
7392ha
5502ha
144088ha
%7,28
%7.00
%13,77
%15,63
%12,95
%43,37
37686
36280ha 71308ha
165000ha
%68,03
517995ha
0,1 / 2,5
>25
<750
80955ha 67082ha 224684ha
114
Besni,
Tut
III. Alt Bölge
Gölbaşı
Toplam
9 İlçe
TOPLAM
ALANA
ORANI
%10,30
0,1 / 2,5
>25
>750
78400ha
761400ha
2,6 / 5
>25
>750
%100
%0.78
%1,50
%3,28
%13,08
613
1178ha
2572ha
10253ha 11445ha 52339ha
41329
38672ha 77654ha
98600ha 84030ha 421110ha
%5,43
%5.08
%12,95
%10,20
%14.60
%11,04
%66,76
%55,30
1.3.
Toprak Yapısı
İklim, topografya ve ana madde farklılıkları nedeni ile Adıyaman’da değişik topraklar oluşmuştur. Bu değişik toprakların yanı sıra toprak
örtüsünden yoksun bazı arazi tipleri de bulunmaktadır. İlin genel toprak yapısı ¾ oranında killi-tınlıdır. Renk itibarı ile koyu kırmızıdan koyu
kahverengiye kadar değişiklik göstermekte olup, arada tamamen boz renkli kısımlarda vardır. Nehir ve çay kenarlarında alüvyonlu sahalara da
rastlanmaktadır. Adıyaman topraklarının cinslerine göre sıralamasında kahverengi topraklar birinci sırada yer alır.
Adıyaman İlinde çeşitli tarım şekillerini kısıtlayan bazı sorunlar bulunmaktadır. Bunların başında erozyon gelmektedir. İlin topraklarının
% 90’ı çeşitli şiddetlerde erozyona maruz durumdadır. Erozyonun dışındaki toprak sorunları toprak sığlığı, taşlık, kayalık ve drenaj
bozukluklarıdır.
1.3.1.
İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı
İlin toplam yüzölçümü 761.395 ha olup, bunun 298.956ha‘ı tarım arazisi, 40.918 ha‘ı tescilli olmak üzere toplam 172.078 ha çayır mera
arazisi, 150.757 ha orman arazisi, 41.329 ha su yüzeyi ve 98.275 ha diğer araziler olarak dağılım göstermektedir.
ADIYAMAN İLİ ARAZİSİNİN NİTELİKLERİNE GÖRE
DAĞILIMI
TARIMA ELVERİŞLİ ARAZİ
1 3%
5%
ÇAYIR-MERA ARAZİSİ
39%
ORAMANLIK FUNDALIK
ARAZİ
TARIM DIŞI ARAZİ
20 %
23%
115
SU YÜZEYİ
Grafik den görüldüğü üzere Adıyaman’da
tarıma elverişli arazilerin çok olmasına (%39,2)
karşın sulanamamaktadır. Çayır- mera alanlarının
oranı yüksek olup (%22,6), tamamına yakın
oranda yıllardan beri yapılan aşırı otlatma sonucu
bitki örtüsü kaybolmuştur. Orman alanlarının
oranı ise (%19,8) olup ağaçlandırma çalışmaları devam etmektedir. Adıyaman ilinde çayır mera alanlarının fazla oluşu hayvancılık için bir
avantaj olması gerekirken dezavantaj olmakta, ancak orman alanlarının düşük olmasına karşın bitki örtüsü fazla olmadığından yağış ve rüzgar
erozyonuna neden olmaktadır. Arazilerin alt bölgeler bazında dağılımına baktığımızda en fazla tarım ve mera arazisine sahip bölgenin II. alt
bölge olduğu görülmektedir.
İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden
olmuştur.
ADIYAMAN İLİ ARAZİ KABİLİYETLERİ SINIFLARI
I
VE DAĞILIMI
41 .329
38 .67 2
7 7 .654
42.1 7 5
56.1 0 0
62.7 60
1 50 .7 57
8 4.0 30
1 7 2.0 7 8
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
S U YÜ ZEYLER İ
Adıyaman da I-IV. sınıf tarım arazileri 298.956 ha olup, genelde tarım bu araziler üzerinde yapılmaktadır. 468.067 ha’ dan fazla alanı olan
V-VIII. sınıf arazilerde de işlemeli tarım yapıldığı görülmektedir. Ancak, bu araziler işlemeli tarıma uygun değildir. Tarım alanlarından sonra
ikinci sırayı alan mera alanları ve orman alanları VII. sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmaktadır.Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak
zarar ve sınırlandırmaları I. sınıf’dan VIII. sınıfa doğru giderek artmaktadır.
SINIF - I:
Topografya düz veya düze yakın (%0-2)’dir. I. Sınıf arazilerin kapladığı alan 38.672 ha olup il yüzölçümünün % 5,08’ni teşkil etmektedir.
İl içindeki bu arazilerin % 6,0’sını Alüvyal, % 34,1’ini Kolüvyal, % 17,8’ini Kahverengi, %22,7’sini kireçsiz kahverengi ve % 19,4’ünü
kırmızımsı kahverengi topraklar oluşturmaktadır.
SINIF- II:
Toplam miktarı 77.654 ha olup kapladığı alan ile ilin % 10,20’ini teşkil eder. İl içindeki bu arazilerin % 2,5’ini Alüvyal, % 6,6’sını
Kolüvyal, % 29,7’sini Kahverengi, %32,8’sini kireçsiz kahverengi ve % 28,4’ünü kırmızımsı kahverengi topraklar oluşturmaktadır.
SINIF- III:
116
III. sınıf araziler 98.600 ha kapladığı alan ile ilin % 12,95’sini teşkil eder. Bu arazilerin % 3,3’ünü Kolüvyal, % 40,6’sını Kahverengi, %
15,1’ini kireçsiz kahverengi ve % 30,6’sını kırmızımsı kahverengi topraklar, % 1,5’ini kahverengi orman, % 4,9’unu kireçsiz kahverengi orman
ve % 4,0’ını kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır.
SINIF- IV:
IV. sınıf araziler ilin 84.030 ha alanı ile %11,04‘ini kaplamaktadır. İl içindeki bu arazilerin % 2,7’sini kolüvyal, % 42,6’sını Kahverengi,
% 6,8’ini kireçsiz kahverengi, % 36,5’ini kırmızımsı kahverengi topraklar, % 1,2’sini kahverengi orman, % 3,1’ini kireçsiz kahverengi orman ve
% 7,0’ını kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır.
SINIF- V:
172,078 ha alanı ile ilin % 22,6’sini kaplamaktadır. Bu alandaki araziler taşlı, sığ ve kolüvyal topraklardan oluşmaktadır.
SINIF- VI:
150,757 ha alanı ile ilin % 19,8’nü kaplar. Bu arazilerin % 10,4’ünü kahverengi orman, % 2,6’sını kireçsiz kahverengi orman, % 5,3’ünü
kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, % 42,7’sini kahverengi, % 3,9’unu kireçsiz kahverengi ve % 35,1’ini kırmızımsı kahverengi topraklar
oluşturmaktadır.
SINIF- VII:
56,100 ha alanı ile ilin % 7,37‘lük kısmını kaplar. Bu sınıfın % 0,2’sini kolüvyal, % 26,7’sini kahverengi, % 6,5’ini kireçsiz kahverengi,
% 28,8’ini kırmızımsı kahverengi topraklar, % 18,7’sini kahverengi orman ve % 16,8’ini kireçsiz kahverengi orman ve % 2,3’ünü kırmızı
kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır.
SINIF- VIII:
42,175 ha ile il topraklarının % 5,54’sini oluşturur. Bu araziler sazlık-bataklık, ırmak-taşkın yatakları, çıplak kayalık ve molozlardan
ibarettir.
1.3.2.Çayır mera alanlarının dağılımı
Adıyaman ilinde çayır ve mera alanlarının toplamı 172.078 ha’dır. Bu alanın alt bölgelere göre dağılımı aşağıdaki Grafikte verilmiştir.
117
ADIYAMAN İLİNİN ALT BÖLGELERE GÖRE ÇAYIR
MERA ALANLARININ DAĞILIMI
Ç ayı rM e ra A lan ı
60 0 .0 0 0
50 0 .0 0 0
Yü z Ö lç ü m ü
40 0 .0 0 0
30 0 .0 0 0
20 0 .0 0 0
1 0 0 .0 0 0
0
ZO N I
ZO N II
ZO N III
Alt bölgelerin yüzölçümleriyle mera alanları karşılaştırıldığında, II. Alt bölgenin yüzölçümünün %19’unu mera alanlarının oluşturduğu
görülmektedir. I. Alt bölgenin yüzölçümünün ise %35’i mera alanıdır. III. Alt bölgede mera alanı %18’dir.
2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK
2.1. İlin Bitkisel Üretimi
Tarım Arazilerinin Dağılımı (2003)
ARAZİNİN CİNSİ
Hububat Arazisi
Baklagiller
Yağlı Tohumlar
Yumru Bitkileri
Yem Bitkileri
Endüstri Bitkileri
Bağ ve Meyvelik
Sebzelik
Toplam Tarım Arazisi
MİKTARI (ha)
189 013
32 539
3 084
906
615
25 842
40 646
6 311
298.956
KAYNAK: DİE, İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, KHGM, GAP İL İSTATİSTİĞİ
118
TARIM ARAZİSİNE ORANI %
63.22
10.88
1.03
0,3
0.2
8.6
13.59
2.11
100,00
Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde en fazla (%74,8) hububat tarımı yapılmaktadır. Adıyaman genelinde hububat üretimi içinde ekim
alanı en fazla olan buğdaydır. Daha sonra arpa gelmektedir. Alt bölgeler bazında karşılaştırma yapıldığında, II’ inci alt bölge buğday ekim
alanları bakımından en fazla paya sahiptir. I’ inci alt bölge ise ikinci sırada gelmektedir.
2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı
2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı
Adıyaman İli (BBHB) Hayvan Varlığı
B.Baş Hayvan Varlığı
K.Baş Hayvan Varlığı
Kültür Melez Yerli
Koyun
K.Keçi
1286
2592 10852
25547
31314
4977
19893 12111
130005
68558
1390
4342
2200
21115
32031
G E N E LT O P LAM
Kaynak: DİE, İl Tarım Müdürlüğü, GAP il istatistiği
ZONLAR
I. ALT BÖLGE
II. ALT BÖLGE
III. ALT BÖLGE
BBHB
BBHB
Koyun
Keçi
2554
2505
13000
5484
1396
2562
TOPLAM
BBHB
19789
55465
11890
87144 BBHB
2.2.2. Kanatlı Hayvan Varlığı ve kovan sayısı
Kanatlı Hayvan Varlığı:
Tavukçuluk sektörü Türkiye’de 1960’lı yıllardan sonra hızlı ve sürekli bir büyüme göstermiştir. Bu büyümede sektöre yapılan büyük
yatırımlar kadar sektörün mukayeseli avantajları da rol oynamıştır. Tavukçuluğun bu avantajlarından yararlanılarak geliştirilmesi yeni istihdam
olanaklarının yaratılması yoluyla ekonomik, köyden kente göçün azaltılması yoluyla da sosyal yararlar sağlayacaktır.
Fakat Adıyaman Türkiye'de tavuk eti üretiminde ve yumurta üretiminde alt sırada bulunan bir il olduğundan bu ürünlerin
pazarlanmasından elde edilen gelir sıralamasında Türkiye ‘de son sıralarda bulunmaktadır.Adıyaman ilinde ticari olarak et ve yumurta üretimi
yapan işletmelerin sayısı ve kapasiteleri düşük olup son birkaç yıldır özellikle tüm alt bölgede yumurtacı kanatlı sayısında az da olsa bir artış
izlenmektedir.
119
ADIYAMAN İLİ ZONLAR BAZINDA KANATLI HAYVAN VARLIĞI
40 0 .0 0 0
Bro ile r
30 0 .0 0 0
Yum urtac
ı
D iğ e rle ri
20 0 .0 0 0
1 0 0 .0 0 0
0
I.ZO N
II.ZO N
III.ZO N
Kovan Varlığı:
2003 yılı verilerine göre Adıyaman ilinde 2.068'ı ilkel kovan 36.175’si fenni kovan olmak üzere toplam 38.243 adet kovan bulunmaktadır.
Hem kovan sayısı hem de bal üretim miktarı bakımından Adıyaman ilinin Türkiye içerisindeki payı düşük olup Adıyaman’da kovan başına düşen
bal üretim miktarı Türkiye ortalamasının altında olup 11 kg’dır. Grafik tende görüldüğü gibi kovan sayısı II’ inci zonda en yüksektir.
ADIYAMAN İLİ KOVAN VARLIĞI
25000
20000
İLKEL
15000
FENNİ
10000
T
E 5000
D
A
TOPLAM
0
I. ZON
II.ZON
III. ZON
ALTBÖLGELER
Adıyaman ili zengin nektar kaynaklarına sahip olduğundan üretilen balın Türkiye pazarında yüksek fiyatla satılması sonucunda bölge
120
göçer arıcılar için de cazip hale gelmiştir. 1990 yılından bu güne verimde önemli bir değişim gözlenmemiş olmakla birlikte, özellikle yerel
yönetimler ve diğer kaynakların arıcılığı teşvik etme çabaları kovan sayısının artmasına sebep olmuştur. İlkel kovanlarda genelde Kara kovan
balı üretilmekte olup diğer ballara nazaran yüksek fiyatta satılmaktadır.
Hayvansal Üretim
ÜRÜN
Bal
Bal Mumu
Et (B.Baş+K.Baş)
Süt(B.Baş+K.Baş)
Deri (Adet)
Kıl
Yapağı
ÜRETİM (ton)
Adıyaman İli Genel Toplamı
495
20
2.280
83.408
54.129
66
332
KAYNAK: DİE, İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, GAP İL İSTATİSTİĞİ
121

Benzer belgeler