tıklayınız.

Transkript

tıklayınız.
T.C.
EKONOMİ BAKANLIĞI
Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü
İnönü Bulvarı No.36, Emek 06510 ANKARA
Tel: +90-(312)-204 73 12 0
Faks: +90 (312)-212 89 16
http://www.ekonomi.gov.tr
http://www.yoikk.gov.tr
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ
İLERLEME RAPORU
2012
2012
İçindekiler
Tablolar...........................................................................................................................5
Grafikler.........................................................................................................................6
Kısaltmalar.....................................................................................................................7
Önsöz ............................................................................................................................9
Giriş ............................................................................................................................. 11
Yönetici Özeti............................................................................................................. 13
I. Makroekonomik İstikrar
A. Temel Makroekonomik Göstergeler................................................................. 21
1.Büyüme............................................................................................................ 21
2. İstihdam........................................................................................................... 22
3. Para Politikası ve Enflasyon.......................................................................... 23
4. Döviz Piyasaları.............................................................................................. 27
B. Dış Ticaret............................................................................................................. 30
C. Yatırım.................................................................................................................... 34
1. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Cari İşlemler Dengesi .................... 34
2. Yatırım Teşvikleri ............................................................................................ 36
D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve Mali Konsolidasyon... 37
E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması........................................................... 43
II. İş Ortamı
A. Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi....................................... 49
B. Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarına Cevap Verecek Şekilde Düzenlenmesi....................................................................................................... 52
C. Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve
Öngörülebilirliğinin Artırılması.......................................................................... 55
D. Altyapının Geliştirilmesi...................................................................................... 59
1. Enerji Sektörünün Liberalizasyonu............................................................. 59
2. Ulaşım Altyapısının Geliştirilmesi................................................................ 65
E. KOBİ’lerin Desteklenmesi.................................................................................. 72
F. Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi................................................................... 80
G. İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik Diğer Öneriler................................... 83
1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve
İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi............................................................ 83
2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi.................................................................... 85
3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması........... 88
4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu
Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi.................................................... 95
5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın
Güçlendirilmesi .............................................................................................. 99
3
4
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
III.İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi
IV. Yenilik
A. Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması............................................... 107
B. Sanayi Üniversite Diyaloğunun Geliştirilmesi................................................ 119
C. Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi................................ 121
D. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi............................. 123
E. Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının İyileştirilmesi........................................... 127
Sonuç
5
İçindekiler
Tablolar
Tablo 1: Katma Değer Artış Hızları ve Sektörlerin GSYH İçindeki Payları........................22
Tablo 2: Mevsim Etkilerinden Arındırılmamış Temel İşgücü Göstergeleri..........................23
Tablo 3: 2011 ve 2012 Yıllarında Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantıları ve
Gecelik Faiz Oranına İlişkin Kararları........................................................................26
Tablo 4: Türk Lirası Zorunlu Karşılık Oranlarına İlişkin Kararlar........................................27
Tablo 5: TCMB Döviz Müdahale ve İhaleleri...........................................................................28
Tablo 6: Yıllara Göre Dış Ticaretin Gelişimi............................................................................31
Tablo 7: İhracatın Ülke Gruplarına Göre Dağılımı..................................................................32
Tablo 8: Cari İşlemler Dengesi....................................................................................................36
Tablo 9: Kamu Borç Stoku..........................................................................................................37
Tablo 10: 2012-2014 Dönemi AB Tanımlı Genel Yönetim Brüt Borç Stoku
Tahminleri.......................................................................................................................38
Tablo 11: 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri ve Gerçekleşmeleri.....................38
Tablo 12: Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri (2012-2014)...................................................39
Tablo 13: Uluslararası Para Fonundan (IMF) Sağlanan Net Finansman.................................40
Tablo 14: Türkiye’de Kamu Yatırımları (2002-2011)..................................................................41
Tablo 15: Sabit Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı........................................................42
Tablo 16: Küresel Rekabet Gücü Endeksi - Finansal Piyasaların Gelişmişliği
Alt Bileşeni......................................................................................................................45
Tablo 17: Doğal Gaz Piyasasında Verilen Lisansların Dağılımı................................................61
Tablo 18: 2011 Yılı İçerisinde Verilen ve Yürürlükte olan Lisans Türü ve Sayısı..................63
Tablo 19: Bölünmüş Yol Uzunluğu...............................................................................................65
Tablo 20: YİD Modeli ile 2011-2023 Döneminde Gerçekleştirilmesi
Planlanan Projeler..........................................................................................................66
Tablo 21: Sivil Trafiğe Açık Havalimanları Sayısı.......................................................................70
Tablo 22: Havayolu Yolcu Trafiği.................................................................................................71
Tablo 23: KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan Destek Miktarı...................................74
Tablo 24: Kredi Faiz Destekleri kapsamında Sağlanan Destek Miktarı..................................75
Tablo 25: KOBİ’lere KGF A.Ş. Öz Kaynakları ve Hazine Desteği ile
Sağlanan Kefalet ve Yaratılan Kredi Hacmi...............................................................76
Tablo 26: 2010-2011 Global Medya Kampanyası.......................................................................86
Tablo 27: Vergi Dairelerinde ve Elektronik Ortamda Gerçekleştirilen
Vergi Ödemeleri (01.01.2011-31.12.2011)..................................................................91
Tablo 28: Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları...............................................................92
Tablo 29: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında
Damla Sulama ve Yağmurlama Projelerine Sağlanan Hibe Tutarları.................. 100
Tablo 30: Ziraat Bankası Tarafından Kullandırılan Kredi Tutarı ve
Yararlanıcı Sayısı.......................................................................................................... 101
6
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 31: Bazı Temel Bilim, Teknoloji ve Yenilik Göstergelerinde
Türkiye’nin Konumu.................................................................................................. 110
Tablo 32: Çeşitli Kanunlar Kapsamında Yararlanılan ARGE İndirimi ve
Mükellef Sayıları.......................................................................................................... 112
Tablo 33: TÜBİTAK TEYDEB Destekleri............................................................................. 114
Tablo 34: TEYDEB Destekleri Kapsamında Desteklenen Firma ve
Proje Bilgileri............................................................................................................... 115
Tablo 35: AB 7. ÇP’de Türk Ortakların Aldıkları Fon Miktarları......................................... 115
Tablo 36: San-Tez Programı Kapsamında Sağlanan Destekler............................................. 117
Tablo 37: KOSGEB Tarafından Verilen Yenilik Destekleri................................................... 117
Tablo 38: TTGV Desteklerine İlişkin Sayısal Veriler.............................................................. 118
Tablo 39: Yetkilendirme ve Hizmet Türlerine Göre İşletmeci Sayıları................................. 124
Tablo 40: Bağlantı Çeşidine göre İnternet Abone Sayıları ve Artış Yüzdeleri.................... 125
Tablo 41: Bilgi ve İletişim Teknolojilerine ilişkin Temel Göstergeler................................... 126
Tablo 42: PCT Başvuruları......................................................................................................... 128
Grafikler
Grafik 1: Enflasyon Hedef ve Gerçekleşmeleri (TÜFE)....................................................... 24
Grafik 2: Döviz Kuru Gelişmeleri............................................................................................. 27
Grafik 3: Yıllara Göre Uluslararası Doğrudan Yatırımlar...................................................... 34
Grafik 4: Gelişmekte Olan Piyasalarda Hisse Senetleri Yıllık Toplam İşlem
Hacmi Karşılaştırması................................................................................................ 44
Grafik 5: Tahvil ve Bono İşlemleri............................................................................................ 44
Grafik 6: EVD ile Tescil Edilen Beyannamelerin Toplam Beyannamelere
Oranı (İhracat)............................................................................................................. 80
Grafik 7: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İhracat).............................. 81
Grafik 8: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İthalat)............................... 81
Grafik 9: ARGE Harcamalarının GSYH’ya Oranı............................................................... 108
Grafik 10: GSYH ve GSYARGEH Yıllara Göre Tutarları.................................................... 108
Grafik 11: Gerçekleştiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları Oranı............................. 109
Grafik 12: TZE ARGE İnsan Gücü......................................................................................... 110
Grafik 13: Teknoloji Geliştirme Bölgelerine İlişkin Sayısal Veriler...................................... 122
Grafik 14: Patent ve Faydalı Model Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı........................ 127
Grafik 15: AB ülkelerinin Avrupa Patenti Başvuruları........................................................... 129
Grafik 16: Marka Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı........................................................ 129
Grafik 17: Tasarım Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı..................................................... 130
7
İçindekiler
Kısaltmalar
AB
AİS
ARGE
AYF
BAŞKENTGAZ
BİLGE
BİT
BOTAŞ
BROP
BTK
BTP-UP
BTYK
CNG
ÇED
ÇSGB
DAP
DFY
DHMİ
DSİ
DTVT
EBYS
e-DTR
EPDK
EPO
EVD
GAP
GİB
GİD
GSYARGEH
GSYH
HSYK
IMF
IPA
IVCI
İBBS
İFM
İKMEP
İMKB
İŞKUR
İTEP
JAP
KDVİRA
KGF
KİD
KİK
KOBİ
KOP
KOSGEB
LNG
LPG
MEB
Avrupa Birliği
Avrupa İstihdam Stratejisi
Araştırma-Geliştirme
Avrupa Yatırım Fonu
Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.
Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri
Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.
Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu
Sıkıştırılmış Doğal Gaz
Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Doğu Anadolu Projesi
Değişken - Çoklu Fiyat Yöntemi
Devlet Hava Meydanları İşletmesi
Devlet Su İşleri
Devlet Teşkilatı Veri Tabanı
Elektronik Belge Yönetim Sistemleri
e-Dönüşüm Türkiye Projesi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
Avrupa Patent Ofisi
Elektronik Veri Değişimi
Güneydoğu Anadolu Projesi
Gelir İdaresi Başkanlığı
Genç İstihdamının Desteklenmesi
Gayri Safi Yurtiçi ARGE Harcamaları
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Uluslararası Para Fonu
AB Katılım Öncesi Yardım Aracı
İstanbul Risk Sermayesi Girişimi
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi
İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
Türkiye İş Kurumu
İleri Teknoloji Projeleri
Türkiye’de İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi
KDV İadesi Risk Analizi Projesi
Kredi Garanti Fonu
Kadın İstihdamının Desteklenmesi
Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler
Konya Ovası Projesi
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
Sıvı Doğal Gaz
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı
Milli Eğitim Bakanlığı
8
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
MEGEP
MERSİS
MKK
MYO
NABUCCO
OVP
ÖTV
PPK
PRODİS
PTİ
PTT
SAGP
San-Tez
SFY
SGK
STA
TAKBİS
TAREKS
TBMM
TBP
TCDD
TCK
TCMB
TEKNOGİRİŞİM
TEYDEB
TGB
THY
TOBB
TPE
TTGV
TÜBİTAK
TÜFE
TÜİK
TÜPRAŞ
TYDTA
TZE
UBTYS
UDY
UİS
UNCITRAL
UNICEF
UYAP
ÜFE
VOB
VPN
WEF
WFE
WIPO
YDK
YİD
YOİKK
YÖK
Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
Merkezi Sicil Sistemi
Merkezi Kayıt Kuruluşu
Meslek Yüksekokulları
Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı
Orta Vadeli Program
Özel Tüketim Vergisi
Para Politikası Kurulu
Proje Değerlendirme ve İzleme Sistemi
Proje Teşvik İkramiyesi
Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü
Satınalma Gücü Paritesi
Sanayi Tezleri
Sabit Fiyat Yöntemi
Sosyal Güvenlik Kurumu
Serbest Ticaret Anlaşması
Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi
Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Tahvil ve Bono Piyasası
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
Türk Ceza Kanunu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişimleri Destekleme Programı
Teknoloji ve Yenililik Destek Programları Başkanlığı
Teknoloji Geliştirme Bölgesi
Türk Hava Yolları
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Türk Patent Enstitüsü
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
Tüketici Fiyatları Endeksi
Türkiye İstatistik Kurumu
Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş
T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı
Tam Zaman Eşdeğeri
Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi
Uluslararası Doğrudan Yatırımlar
Ulusal İstihdam Stratejisi
Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuku Komisyonu Tahkimi
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
Ulusal Yargı Ağı Projesi
Üretici Fiyatları Endeksi
Vadeli Opsiyon Borsası
Sanal Paylaşımlı Ağ
World Economic Forum
Dünya Borsalar Federasyonu
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü
Yatırım Danışma Konseyi
Yap-İşlet-Devret
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu
Yükseköğretim Kurulu
Önsöz
Y
atırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla 2004 yılında oluşturulan Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin tavsiyeleri
doğrultusunda ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının katkısı ile hazırlanan “Türkiye
Yatırım Danışma Konseyi İlerleme Raporu”nun altıncısını sunmaktan gurur duyuyorum.
Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın başkanlığında 10 Haziran 2010 tarihinde
altıncısı gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi toplantısı sonrasında Konsey üyeleri,
küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama ve yatırımlara yönelen sermaye akımlarındaki
azalmaya rağmen Türkiye’nin küresel ekonomik dalgalanmaların oluşturduğu riskleri yönetmedeki başarısını önemle vurgulamışlardır.
Dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye, uygulamakta olduğu
istikrar odaklı makroekonomik politikalar ve yapısal reformlar neticesinde 2011 yılında
yüzde 8,5 oranında büyüyerek ülkenin rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi
doğrultusunda güçlü ve kararlı bir yönetim yapısına sahip olduğunu göstermiştir. 2011
yıl sonu itibarıyla toplam 375,8 milyar ABD Doları seviyesinde ticaret hacmine ulaşan
Türkiye, 15,9 milyar ABD doları tutarındaki 2011 yılı uluslararası doğrudan yatırım girişiyle bir önceki yıla oranla %76’lık bir artış oranı yakalamıştır. 2002-2011 yılları arasında
110,7 milyar ABD Doları düzeyinde gerçekleşen uluslararası doğrudan yatırım tutarı, son
10 yılda Türkiye’nin yatırımcılar açısından güvenli bir liman haline geldiğinin en somut
göstergesidir.
Türkiye’nin son yıllarda sahip olduğu yüksek ekonomik performansının sürdürülebilir hale
getirilmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün sağlanması, ülkemizde ihtiyaç duyulan hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun
teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasına bağlıdır. Bu kapsamda ülkemizin üretim yapısının yeniden şekillendirilmesi amacıyla genel, bölgesel, büyük ölçekli
yatırımlar ile stratejik yatırımların teşvikinden oluşan dört temel bileşene sahip yeni teşvik
sistemi oluşturulmuş ve yatırımcılara yeni olanaklar sağlanmıştır.
Diğer taraftan, yatırımların artırılması ile yatırımcıların güveninin kazanılması, yatırımlar
açısından uygun hukuki ve idari altyapının oluşturulması ve yatırım ortamının özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmesiyle de yakından ilişkilidir. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun (YOİKK)
ekonominin değişen öncelikleri ve özel sektörün görüş ve önerileri doğrultusunda 2012
yılının Ocak ayında yeniden yapılandırılmış ve daha önceki yapıda yer almayan Adalet
Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı da YOİKK yapısına dahil etmiştir. Önümüzdeki dönemde 10 Teknik Komite
aracılığıyla çalışmalarını sürdürecek olan YOİKK, Konsey tavsiye kararlarıyla da örtüşen
yapısal reformların hayata geçirilmesi çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.
9
10
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Konsey tavsiye kararlarına ilişkin yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu bulunan
kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgiler doğrultusunda oluşturulan ve YOİKK gündemine de alınarak takip edilen 2010-2011 yılı gelişmelerini içeren bu raporu, Konsey
üyelerimizle paylaşmaktan büyük mutluluk duymaktayım.
Bu yıl yedincisini gerçekleştireceğimiz Yatırım Danışma Konseyi toplantısının, Türkiye’nin
yatırım yeri olarak cazibesinin artırılması amacıyla yürütülmekte olan çalışmalara önemli
katkı sağlamaya devam edecek başarılı bir platform olacağına yürekten inanıyorum.
Zafer ÇAĞLAYAN
Ekonomi Bakanı
Giriş
10 Haziran 2010 tarihinde Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi’nin altıncı toplantısında, 17 çokuluslu şirketin üst düzey yöneticileri, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Yatırım Bankasının başkanları ile Dünya Bankası Başkan Yardımcısının yanı sıra Türk özel sektörünü temsil eden
dört sivil toplum kuruluşunun başkanları, yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu
olan kabine üyeleri ve ilgili bürokratlarla bir araya gelerek bir önceki yıl yapılan toplantıdan
bu yana sağlanan gelişmeleri değerlendirmişlerdir.
Toplantıda Konsey üyeleri, Türkiye’yi küresel bir yatırım merkezi haline getirecek
unsurları değerlendirmiş ve Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlar için daha da cazip
bir merkez haline getirilmesi için alınması gereken önlemler hakkında önerilerde bulunmuşlardır. Türkiye’nin küresel ekonomik dalgalanmanın oluşturduğu riskleri başarılı bir
şekilde yönettiğini ifade eden Konsey üyeleri, verimliliğin artırılması, küresel piyasalardaki rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi amacıyla Türkiye’de yatırım ortamı
reformlarına tüm hızıyla devam edilmesinin önemini vurgulamıştır.
Toplantı sonrasında kamuoyuyla paylaşılan sonuç bildirisinde Konsey üyeleri,
Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesini artıracak önlemler konusundaki önerilerini, dört
ana başlık altında toplamışlardır:
I. Makroekonomik İstikrar
II. İş Ortamı
a. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele
b. Hukuki çerçevenin iş hayatının ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi
c. Yargı sisteminin hızının, etkinliğinin, tutarlılığının ve öngörülebilirliğinin artırılması
d. Altyapının geliştirilmesi
e. KOBİ’lerin desteklenmesi
f. Gümrük süreçlerinin etkinliğinin artırılması
g. Mesleki eğitim sisteminin güçlendirilmesi
h. Türkiye için daha güçlü bir global marka oluşturularak Türkiye algısının gerçek
durumu yansıtması
i. Vergi sisteminin etkinliğinin ve öngörülebilirliğinin artırılması
j. İşletmeleri ilgilendiren idari izin süreçlerindeki prosedür sayısının azaltılması
k. Yaygın sulama sistemleri yoluyla sürdürülebilir tarımın güçlendirilmesi
11
12
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
III. İşgücü Piyasası
IV. Yenilik
a. Özel sektör ARGE yatırımlarının artırılması
b. Üniversite ve iş dünyası arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi
c. Yenilik merkezleri ve teknoparkların güçlendirilmesi
d. Yeni bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi
e. Fikri ve sınai mülkiyet haklarının geliştirilmesi
Konsey tavsiye kararlarında vurgulanan hususlar, yatırım ortamı ile ilgili görev ve
sorumluluğu bulunan kamu kurum ve kuruluşların gündemlerinde öncelikli olarak yer almakta olup YOİKK Teknik Komite Eylem Planlarının oluşturulması sürecinde de dikkate
alınmaktadır.
Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesinin artırılması ve uluslararası yatırımcılar
nezdindeki algısının olumlu yönde geliştirilmesi amacıyla YOİKK tarafından yürütülen
çalışmaların da etkisiyle Türkiye’nin uluslararası yatırım yeri endekslerinde kaydettiği ilerlemeler sürmektedir. Nitekim, uluslararası danışmanlık kuruluşu olan AT Kearney tarafından yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Güven Endeksinde Türkiye, 10 basamak
ilerleme kaydederek 13. sıraya yükselmiştir. Yine, yatırımlar konusunda referans yayınlardan biri olan ve dünya ekonomilerini işe başlama, şirket tasfiyesi ve dış ticaret gibi yatırım
ortamıyla ilişkili 10 başlıkta değerlendiren Dünya Bankasının 2012 İş Ortamı Raporuna
göre Türkiye, revize edilen 2011 sıralamasına göre 2 sıra ilerleme göstererek 183 ülke arasında 71. sırada yer almıştır.
Altıncı Konsey toplantısından bu yana ülkemiz yatırım ortamına ilişkin hususlarda
Konsey kararları doğrultusunda sağlanan gelişmelerin, Mart 2012 itibarıyla yer aldığı ve
yaklaşık 50 kurum ve kuruluştan derlenen bilgilerle oluşturulan 2012 yılı Yatırım Danışma
Konseyi İlerleme Raporu, Konsey üyelerinin ve kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
Yönetici Özeti
I. Makroekonomik İstikrar
A.Temel Makroekonomik Göstergeler
• Dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye, 2011 yılında
%8,5 oranında büyüyerek bu alandaki istikrarlı performansını sürdürmüştür.
• 2011 yılında ise işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 431 bin kişi azalarak, 2
milyon 615 bin kişiye gerilemiştir.
• 2012 yılının ilk iki ayında tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini korumuş olsa
da, TCMB’nin 2012 yılındaki I. Enflasyon Raporuna göre, 2012 yıl sonu enflasyon oranının %5,1-%7,9 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir.
• Ancak değişen küresel piyasa koşulları doğrultusunda TCMB tarafından 2011
yılının Temmuz ayına kadar olan dönemde döviz alım ihaleleri, 2011 yılının
Ağustos ayından itibaren ise döviz satım ihaleleri gerçekleştirilmiştir.
B. Dış Ticaret
• 2011 yılında ihracat, bir önceki yıla göre %18,5 oranında artış göstererek 135
milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir.
• Ayrıca, ihtiyaç duyulan girdilere daha etkin ve düşük maliyetli olarak ulaşılması
ve ara malı ithalatına olan bağımlılığın azaltılması ile cari açığın sürdürülebilir
bir yapıya kavuşturulması amacıyla 23 Mart 2011 tarihinde “Girdi Tedarik Stratejisi” açıklanmıştır.
• 2002 yılında, komşu ve çevre ülkelere 9,3 milyar ABD Doları seviyesinde olan
ihracat, 2010 yılı itibarıyla 5 katın üzerinde artış göstererek 49 milyar ABD
Doları seviyesine yükselmiştir.
C. Yatırım
• 2011 yıl sonu uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010 yılına göre %76 oranında artarak 15,9 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır
• Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2012 yılında cari açığın GSYH’ye oranının % 7,4 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir.
• Genel, bölgesel, büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların desteklenmesi temellerinden oluşan yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması, ülkemizin ihtiyaç duyduğu
13
14
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasını hedeflemektedir.
D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve Mali Konsolidasyon
• Kamu harcamalarında sağlanan disiplin ile 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranının, 2010 yılı sonu itibarıyla
%28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %22,4 seviyesine inmiştir.
• 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4 seviyesinde, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3
seviyesinde gerçekleşmiştir.
• 2014 yılı sonunda ise merkezi yönetim bütçe açığının %1’e düşürülmesi hedeflenmektedir.
• 2002 yılında 9,4 ay olan nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2012 Mart ayı
itibarıyla 60,8 aya çıkarılarak likidite riski azaltılmıştır.
• 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %7,7 oranında
artış göstereceği tahmin edilmektedir.
E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması
• İMKB şirketlerinin halka açık piyasa değeri içindeki yabancı payı ise Şubat 2012
döneminde %62 olarak gerçekleşmiştir.
• Özellikle finans sektöründe en önemli paya sahip olan bankacılık sektörü,
sermaye, kârlılık ve risk göstergeleri açısından sağlıklı gelişim sürecini sürdürmektedir. Sektörün toplam aktifleri Aralık 2011 itibarıyla %21 oranında artış
göstererek 1.218 trilyon TL’ye ulaşmıştır.
• Faizlerdeki gerilemenin de etkisiyle kredi hacmi aynı dönemde %29,9 oranında
artmış ve mevduatın krediye dönüşüm oranı %100’e yaklaşmıştır.
• Mali piyasalar içinde önemli bir rol oynayan Türk sigortacılık ve özel emeklilik
sektöründe 2012 yılı Mart sonu itibarıyla 59 sigorta ve emeklilik şirketi, 2 reasürans şirketi bulunmaktadır.
II. İş Ortamı
A.Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi
• 2003 yılında %32,7 seviyesinde olan kayıt dışı ekonomi oranı, 2010 yıl sonu
itibarıyla %28,3 seviyesine gerilemiştir.
• 2008-2010 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı kapsamında, sektörler itibarıyla belirlenen mükellef gruplarının Risk Analizi Modeli ile
denetlenmesi uygulamasına geçilmiştir.
• 2010 Ocak döneminden itibaren hayata geçirilen KDV İadesi Risk Analizi Projesi Uygulaması (KDVİRA) ile KDV iade süreci hızlandırılmıştır.
• 2010 yılında uygulamaya başlanılan e-Fatura sistemi ile faturalaşma işlemlerinin
daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmıştır.
15
Yönetici Özeti
• 21 Aralık 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2011-2013 Kayıt Dışı
Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı kapsamında 47 eylem belirlenmiştir.
B.Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarıyla Uyumlu Hale Getirilmesi
• Başta teknoloji olmak üzere ticaret hukukunu ilgilendiren ulusal ve uluslararası
gelişmeler, Türkiye’nin AB mevzuatına uyum yükümlülükleri ile finans ve sermaye piyasalarında yaşanan değişimlerin ışığında yenilenen Türk Ticaret Kanunu, 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul
edilmiştir.
• Ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden geçirilen Türk Borçlar Kanunu yenilenerek 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiştir.
C.Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve Öngörülebilirliğinin Artırılması
• Yeni 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yargı reformu kapsamında
uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların giderilmesine; davaların basit, hızlı, en
az giderle ve etkili bir biçimde görülmesine; mahkeme dışı çözüm yolları ile
sulh veya uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir altyapının oluşturulmasına yönelik düzenlemelere yer verilmektedir.
• Vatandaşların, avukatların, bilirkişilerin, kolluk birimlerinin ve kurumların/şirketlerin kendileri için hazırlanan portallar üzerinden yargısal işlemlere elektronik ortamda erişimi/işlem yapmaları sağlanmıştır.
D.Altyapının Geliştirilmesi
• 2012 yılı Mart ayı itibarıyla toplam 21 elektrik dağıtım şirketinden 13’ü özel
sektör tarafından işletilmektedir.
• 2011 yıl sonu itibarıyla 55 doğal gaz dağıtım bölgesinin ihalesi tamamlanmış, 62
şirkete dağıtım lisansı verilmiştir.
• Yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapacak santrallerde yerli üretim aksamı kullanımına teşvikler getirilmiştir.
• Toplam karayolu ağı, 2012 yılı Mart ayı itibarıyla 65.219 km’ye ulaşmıştır.
• “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Projesi” tamamlanarak, 24 Ağustos 2011
tarihinden itibaren hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır.
• 2011 yılı itibarıyla 47 havalimanı sivil trafiğe açık bulunmaktadır.
E.KOBİ’lerin Desteklenmesi
• KOBİ desteklerinin etkinliğinin artırılmasını hedefleyen KOSGEB Destek
Programları Yönetmeliği çerçevesinde 7 yeni destek unsuru tanımlanmıştır.
• 2011 yılında KOSGEB tarafından KOBİ’lere yönelik olarak son 6 yılda sağlanan destek miktarının %86’sı tutarında destek sağlanmıştır.
• KOBİ’lerin finansmana erişim olanakların artırılması amacıyla uygulamada
olan, Hazine Müsteşarlığı destekli kredi kefalet sisteminin süresi 14 Temmuz
16
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
2013 tarihine kadar uzatılmış, kefalet oranı %65’den %75’e çıkarılmış, kredilerin vadesi 4 yıldan 8 yıla yükseltilmiştir.
• Kredi Garanti Fonu A.Ş. ve Hazine Müsteşarlığı tarafından, 2011 yılında toplam 3.197 KOBİ’ye 1 milyar TL tutarında kefalet sağlanarak birikimli toplamda
3,07 milyar TL kefalet ve 4,35 milyar TL kredi hacmine ulaşılmıştır.
• Küçük İşletmeler Yasası’ndaki temel prensiplerin Türkiye’de de benimsenmesi
ve uygulanmasına yönelik çalışmalar 2010 ve 2011 yıllarında yaygınlaştırılmıştır.
F.Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi
• 2011 yılında ihracat beyannamelerinin %93’ü Elektronik Veri Değişimi (EVD)
aracılığıyla onaylanmıştır. • 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla NCTS (Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) ülkemizde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanmıştır.
• Dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaştırılması, bürokrasinin azaltılması ve maliyetlerin azaltılması amacıyla yürütülen Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi
(TAREKS) kapsamında düzenlemeler yapılarak, pilot uygulamalara 2011 yılında başlanılmıştır.
• 2012 yılı Mart ayında Gümrüklerde ortaya çıkan zaman kaybını ve maliyetleri
azaltmak için, “Tek Pencere” sisteminin kurulması çalışmalarına başlanmıştır.
G.İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik Diğer Öneriler
1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve İstihdam İlişkisinin
Güçlendirilmesi
• Mesleki ve teknik eğitimin teknolojik gelişmeler ve iş piyasasının talepleri doğrultusunda geliştirilmesi amacıyla hazırlanan “İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı”nda yer alan 38 tedbirden 2012 Şubat ayı
itibarıyla 24’ü gerçekleşmiştir. • Mesleki eğitim ve öğretimin iş piyasasından gelen talepler ile uyum düzeyinin
arttırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi amacıyla başlatılan “Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi” hazırlık çalışmaları 2011 yılında da devam etmiştir.
• 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla ortaöğretimdeki brüt okullaşma oranı %92,56’ya,
mesleki eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı da %47,95’e çıkmıştır.
• 2012 Şubat ayı itibarıyla toplam 249 adet meslek standardı Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır.
2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi
• Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı ile İstanbul’un uluslararası finans merkezi
haline getirilmesi için önemli bir bileşen olan yargısal altyapının iyileştirilmesi
konusunda önemli bir adım atılmıştır.
17
Yönetici Özeti
3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması
• 2010 ve 2011 yıllarında yapılan vergisel düzenlemeler ile verginin tabana yayılması ve daha adil, tutarlı ve öngörülebilir bir vergilendirme sistemi oluşturulmasına yönelik önemli tedbirler hayata geçirilmiştir.
• 2011 yılı itibarıyla mükelleflerin vergi ödemelerinin adet bazında %37’si elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir.
• Ülkemiz ile bugüne kadar 76 ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu
Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi
• 2010 yılı başında gerçekleştirilen Yönetmelik değişikliği ile çalışma iznine ilişkin başvuruların elektronik ortamda yapılması sağlanmıştır.
• 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle ticaret sicil kayıtlarının ve ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ilişkin hukuki altyapı
oluşturulmuştur.
• Sağlıkta E-Randevu Projesi, 2011 yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır.
5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın Güçlendirilmesi
• Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, toplu
basınçlı sulamaya yönelik 5.312 projeye 139,8 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır.
• Tarımsal sulama alanında kullandırılan yatırım ve işletme kredilerine yönelik
sübvansiyon oranı, 2011 yılı itibarıyla %60’dan %100 oranına çıkarılmıştır.
• Kamu yatırım programında sulama projelerine ayrılan kaynaklarda ciddi bir
artış sağlanmış olup, 2008-2012 yılları arasında Devlet Su İşleri (DSİ) Tarım
Sektörü yatırım ödeneğinde 4 kat artış gözlenmiştir.
• Katılımcı su kullanım yönetiminin güçlendirilmesine yönelik Sulama Birlikleri
Kanunu 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
• Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında 2011 yıl sonu
itibarıyla 370.418 hektar alan sulamaya açılmıştır.
III. İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi
• İş gücü piyasası dışında kalan ve iş gücü piyasasına erişimi önünde engeller bulunan hedef gruplara yönelik olarak başlatılan 3 temel operasyon kapsamında
çalışmalar sürdürülmektedir.
• 2010 yılında özel istihdam büroları aracılığıyla işe yerleştirilen kişi sayısı 27.651
olup, 2011 yılında 35.564 kişi işe yerleştirilmiştir.
• Kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, kadın istihdamına
ilişkin sorunların tespit edilmesi amacıyla 2010 yılında "Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu" oluşturulmuştur.
18
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
• İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi (JAP)
çalışmalarının hem AB 2020 Stratejisi hem de Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS)
taslağı ile uyumlu şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesine yönelik
yürütülen çalışmalar 2012 yılı başında tamamlanmıştır.
IV. Yenilik
A.Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması
• ARGE harcamalarının GSYH içindeki payının 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedeflenmektedir.
• ARGE ve yenilik faaliyetlerinde bulunan işletmelerin; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler Kurumlar Vergisinden muaf tutulmuştur.
• TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011 yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. B.Üniversite ve İş Dünyası Arasındaki İşbirliğinin Geliştirilmesi
• Girişimcilik olgusunun teknoloji ve yenilik odaklı firmalara yönelmesini ve lisans, yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitimli öğrenci ve mezunların bilgi
ve araştırmalarını ticari ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürebilmelerini
teşvik etmek 2007 yılından itibaren uygulamada olan TEKNOGİRİŞİM kapsamında gerçekleştirilen düzenleme ile her yıl ayrılan 10 Milyon TL ödenek, 50
Milyon TL’ye yükseltilmiştir.
C.Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi
• Aralık 2011 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif 43 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde (TGB) faaliyet gösteren 1.800 firmada 15.822 personele istihdam sağlanmaktadır.
• TGB'lerde yürütülen toplam ARGE proje sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla
4.979 adettir.
D.Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi
• 2012 yılı Mart ayı itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren
işletmeci sayısı 362 olup, bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısı 570’tir.
• 2011 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam internet abone sayısı
14,1 milyona ulaşmıştır.
• Mobil telefon abone sayısı da 2003 yılındaki 27,9 milyon seviyesinden 2011 yılı
Aralık ayı itibarıyla 65,3 milyon seviyesine yükselmiştir.
19
Yönetici Özeti
E.Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının Geliştirilmesi
• 2011 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen patent ve faydalı model başvuru sayısı,
bir önceki yıla kıyasla %18,5 oranında artış göstererek 7.262’si yerli ve 6.223’ü
yabancı olmak üzere toplam 13.485’e ulaşmıştır.
• Uluslararası Patent İşbirliği Anlaşması kapsamında gerçekleştirilen uluslararası patent başvuruları çerçevesinde Türkiye 2011 yılında, AB’ye 2004 yılından
sonra üye olan son 12 ülke ile karşılaştırıldığında 1., AB-27 sıralamasında ise
11. sırada yer almıştır.
• Avrupa Patent başvurusu sıralamasında ise Türkiye 2011 yılında, başvuruda
bulunan 114 ülke arasında 24., AB ülkeleri arasında 12. ve AB’ye 2004 yılından
sonra üye olan 12 ülke arasında 1. sırada yer almıştır. • 2011 yılında marka başvurularındaki %50’nin üzerindeki artışla Türkiye,
Avrupa’da en fazla ulusal marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiştir.
20
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
21
Makroekonomik İstikrar
I.Makroekonomik
İstikrar
Özellikle 2008 yılından bu yana dünya genelinde gözlemlenen olumsuz ekonomik
koşullar nedeniyle ülkelerin reform ajandalarında daha üst sıralara taşınmaya başlanan
makroekonomik istikrarın sağlanması hususu, Türkiye’nin yürütmekte olduğu reform
programının öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. VI. Yatırım Danışma
Konseyi (YDK) toplantısında da, Konsey üyeleri sürdürülebilir kamu finansmanı ve dış
denge ile fiyat istikrarına bağlı olan makroekonomik istikrarın, özel sektörün Türkiye’deki
uzun dönemli iş planlarının temel unsuru olduğunu vurgulayarak, bu alandaki politikaların
kararlı bir şekilde uygulanmasının önemini ifade etmiştir.
A. Temel Makroekonomik Göstergeler
1. Büyüme
2008 yılında gelişmiş ekonomilerde başlayan finansal kriz, 2009 yılında küresel bir
boyuta ulaşmış ve dünya ekonomisi %0,7 oranında daralmıştır. Bu süreç uluslararası kamuoyunun odağını “büyüme”den “sürdürülebilir büyüme”ye çevirmiş ve Türkiye de bu
eğilim doğrultusunda politikalar uygulamaya başlamıştır. Küresel krizin etkilerini azaltmak
amacıyla uygulamaya konulan yurt içi talep ve üretimi artırmaya odaklanmış önlemler sonucunda Türkiye ekonomisi, 2009 yılının ikinci çeyreğinden itibaren canlanma eğilimine
girmiştir1.
Küresel ekonomik krizin etkilerinin yo-
ğun olarak hissedildiği 2009 yılının ilk yarısında %11,2 oranında daralan Gayrisafi Yurt İçi
Hasıla (GSYH), yılın ikinci yarısında toparlanma
eğilimi göstermiş ve %1,2 oranında büyümüştür.
GSYH’de 2009 yılının ikinci yarısından
itibaren etkili olan artış eğilimi, 2010 yılında
artarak devam etmiş ve 2010 yılı büyüme oranı %6,8’lik beklentinin de üzerine çıkarak %9,2
olarak gerçekleşmiştir.
1
Mevsimsel düzeltilmiş verilere göre.
22
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
2011 yılında ise dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye %8,5
oranında büyüyerek bu alandaki istikrarlı performansını sürdürmüştür. Büyümenin
önümüzdeki dönemde bir miktar yavaşlayarak, 2012 yılında %4 oranında gerçekleşmesi öngörülmektedir2.
Dünya ekonomilerinde
yaşanan olumsuzluklara
rağmen Türkiye, 2011
yılında %8,5 oranında
büyüyerek bu alandaki
istikrarlı performansını
sürdürmüştür.
2010 yılındaki büyüme oranlarında, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerindeki katma değer artışları etkili olmuştur. Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranları ile tüketici güvenindeki iyileşmelerin devam etmesi ve baz etkisi dikkate alındığında sanayi
sektörü katma değeri 2010 yılında %12,8 oranında artış göstermiştir. 2010 yılında
hizmetler sektöründe görülen artış oranı ise %8,7’dir.
Tablo 1: Katma Değer Artış Hızları ve Sektörlerin GSYH İçindeki Payları
2008
2009
2010
2011
2012(*)
Sabit Fiyatlarla, % Değişim
Tarım
4,3
3,6
2,4
5,3
3,0
Sanayi
0,3
-6,9
12,8
9,2
3,5
Hizmetler
0,3
-5,2
8,7
8,7
4,3
GSYH
0,7
-4,8
9,2
8,5
4,0
Cari Fiyatlarla, % Pay
Tarım
7,6
8,3
8,4
8,1
8,2
Sanayi
19,8
19,1
19,4
20,1
19,1
Hizmetler
72,6
72,6
72,1
71,8
72,7
GSYH
100
100
100
100
100
* Program
Kaynak: 2012 Yılı Programı, s. 15
2011 yılındaki büyüme oranlarında da sanayi sektörü ve hizmetler sektöründe-
ki artışlar etkili olmuştur. Bu kapsamda, sanayi sektörü katma değeri öngörülenin
üzerinde %9,2 oranında, hizmetler sektörü katma değeri ise %8,7 oranında artış
göstermiştir.
2. İstihdam
2011 yılında ise
işsizlik geçen yılın aynı
dönemine göre 431 bin
kişi azalarak, 2 milyon
615 bin kişiye gerilemiştir.
2010 yılında istihdam, bir önceki yıla göre 1,31 milyon kişi artarak 22,59 milyon
kişiye ulaşmıştır. Bu çerçevede, işsizlik oranı %14’ten %11,9’a gerilemiş, iş gücüne
katılım oranı ise 2010 yılında bir önceki yıla göre 0,9 puan artarak %48,8 olarak
gerçekleşmiştir.
2011 yılında ise işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 431 bin kişi azalarak, 2 mil-
yon 615 bin kişiye gerilemiştir. İşsizlik oranı 2,1 puanlık azalarak %9,8’e gerilemiş,
2
2012 Yılı Programı, s.15.
23
Makroekonomik İstikrar
iş gücüne katılım oranı ise 1,1 puanlık artışla %49,9 olarak gerçekleşmiştir. 2011
yılında istihdam edilenlerin %25,5’i tarım, %19,5’i sanayi, %7’si inşaat ve %48,1’i
hizmetler sektöründe çalışmaktadır.
2012 yılında, öngörülen büyüme ve yatırım artışlarına paralel olarak, istihdamın 147
bin kişi artması, işsizlik oranının ise %10,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
Tablo 2: Mevsim Etkilerinden Arındırılmamış Temel İşgücü Göstergeleri
(Bin Kişi, %)
Türkiye Geneli
Kentsel Yerler
Kırsal Kesim
2010
2011
2010
2011
2010
2011
Kurumsal olmayan nüfus
(Bin Kişi)
71.343
72.376
49.170
49.535
22.172
22.841
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus
(Bin Kişi)
52.541
53.593
36.576
36.973
15.965
16.620
İşgücü (Bin Kişi)
25.641
26.725
17.105
17.594
8.536
9.131
İstihdam (Bin Kişi)
22.594
24.110
14.679
15.508
7.915
8.603
3.046
2.615
2.425
2.087
621
528
48,8
49,9
46,8
47,6
53,5
54,9
43
45
40,1
41,9
49,6
51,8
İşsiz (Bin Kişi)
İşgücüne katılma oranı (%)
İstihdam oranı (%)
İşsizlik oranı (%)
11,9
9,8
14,2
11,9
7,3
5,8
Tarım dışı işsizlik oranı (%)
14,8
12,4
14,6
12,3
15,9
12,8
Genç nüfusta işsizlik
oranı (1)(%)
21,7
18,4
24,8
21,2
15,3
12,7
26.901
26.867
19.472
19.378
7.429
7.489
İşgücüne dahil olmayanlar
(Bin Kişi)
(1) 15-24 yaş grubundaki nüfus
Not: Rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
3. Para Politikası ve Enflasyon
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi amacı doğrultusunda, para politikası uygulamalarını 2006 yılı başından itibaren
açık enflasyon hedeflemesi çerçevesinde sürdürmektedir. Ayrıca TCMB finansal sistemde
istikrarı sağlayıcı tedbirleri alma görevini de yerine getirmektedir.
Küresel krizin etkisinin hakim olduğu 2009 senesinde tüketici enflasyonunun düşük
seviyelere ulaşmasını müteakiben, 2010 yılında da enflasyon genel eğilime paralel
bir seyir izlemiştir. Bu doğrultuda, 2010 yıl sonu itibarıyla Tüketici Fiyatları Endeksi
(TÜFE) yıllık artış oranı %6,40 düzeyinde gerçekleşmiş olup, enflasyon oranı yıl
sonu hedefinin altında kalmıştır.
24
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
2011 yılında ise ağırlıklı olarak döviz
kuru ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler ile, fiyatı yönetilen veya yönlendirilen ürünlerdeki ayarlamalara
bağlı olarak enflasyon yılın son çeyreğinde yükselişe geçmiştir. Bu doğrultuda 2011 yılı Aralık ayında TÜFE
bir önceki yılın aynı dönemine göre
%10,45, Üretici Fiyatları Endeksi
(ÜFE) ise bir önceki yılın aynı ayına
göre %13,33 oranında artış göstermiştir3. 2012 yılının ilk iki ayında tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini korumuş
olsa da, TCMB’nin 2012 yılındaki I. Enflasyon Raporuna göre, 2012 yıl sonu enflasyon oranının %5,1-%7,9 aralığında gerçekleşmesi öngörülmektedir.
TCMB’nin 2012 yılındaki
I. Enflasyon Raporuna
göre, 2012 yıl sonu
enflasyon oranının
%5,1-%7,9 aralığında
gerçekleşeceği
öngörülmektedir.
Grafik 1: Enflasyon Hedef ve Gerçekleşmeleri (TÜFE)
40,00
35,00
30,00
%
25,00
20,00
15,00
10,00
5,00
0,00
Hedef
2002
35,00
2003
20,00
2004
12,00
2005
8,00
2006
5,00
2007
4,00
2008
4,00
2009
7,50
2010
6,50
2011
5,50
Gerçekleşme
29,70
18,40
9,30
7,70
9,70
8,40
10,10
6,50
6,40
10,45
Hedef
Gerçekleşme
Kaynak: TCMB
Krizin finansal piyasalar üzerindeki etkisinin hafiflemesiyle birlikte, kriz döneminde
uygulanan genişletici para politikasının kademeli olarak normalleştirilmesi amacıyla,
14 Nisan 2010 tarihinde “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış
Stratejisi” açıklanmış ve bu kapsamda, piyasaya sağlanan ihtiyacın üzerindeki likiditenin kademeli bir biçimde azaltılması süreci başlatılmıştır. Bu çerçevede, likidite
3
www.tuik.gov.tr
25
Makroekonomik İstikrar
yönetimi stratejisinin daha etkili kullanılabilmesine yönelik olarak operasyonel çerçevede değişiklik yapılmıştır. Bir haftalık repo ihale faiz oranları politika faizi olarak
belirlenirken, faiz koridoru sistemi korunmuştur.
Küresel piyasalardaki normalleşme doğrultusunda, yabancı para zorunlu karşılık
oranı Nisan, Temmuz ve Eylül 2010 dönemlerinde yapılan düzenlemelerle toplamda 2 puan artırılarak %11 düzeyine yükseltilmiştir. Ayrıca, uluslararası likidite koşullarında gözlemlenen iyileşme dikkate alınarak, 15 Ekim 2010 tarihinden itibaren
TCMB’nin Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık işlemlerine
son verilmiştir.
Kredi piyasasında yaşanan genişleme doğrultusunda, Türk Lirası zorunlu karşılık
oranı ağırlıklı ortalaması 2010 yılı Eylül ve Kasım aylarında 0,50’şer puan, Aralık ayı
içerisinde 1,4 puan ve 2011 yılı Ocak ayında 2 puan artırılarak %9,4 düzeyine yükseltilmiştir. Buna ek olarak, Türk Lirası zorunlu karşılıklarına faiz ödenmesi uygulamasına 2010 yılı Eylül ayı içerisinde son verilmiş; 2010 yılı Aralık ayından itibaren
zorunlu karşılık oranları artan vadelerde azalacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Ancak küresel piyasalardaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelere bağlı olarak
TCMB tarafından uygulanan politikalar da değişikliğe uğramıştır. TCMB, 2010 yılının sonlarından itibaren uyguladığı politikalarla orta vadeli enflasyon görünümünü
bozmadan ekonomiyi kademeli olarak daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna
doğru yönlendirmeyi amaçlamıştır. 2010 yılı sonlarına doğru, hızlı artan cari açık
ve kısa vadeli sermaye girişleri ekonominin kırılganlığını artırmıştır. Bu kapsamda,
TCMB makro finansal kırılganlıkların kontrol altına alınması amacıyla kısa vadeli
sermaye girişlerini caydırmaya ve kredi genişlemesini yavaşlatmaya yönelik politikalar izlemiştir.
TCMB bu dönemde daha düşük bir politika faizi, daha geniş bir faiz koridoru ve
daha yüksek zorunlu karşılık oranlarının uygun bir bileşim olacağını değerlendirmiştir. Yeni politika bileşimi kapsamında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale
faizi oranı, 2010 yılı Aralık ve 2011 Ocak aylarında alınan kararlarla %7’den %6,25’e
düşürülmüştür. Politika faizindeki indirimlere ek olarak, kısa vadeli faizlerde aşağı
yönde oynaklığı artırarak çok kısa vadeli sermaye girişlerini caydırmak amacıyla, gecelik borçlanma faizi de aynı dönemde 450 baz puan düşürülerek %1,5’e çekilmiştir.
Gecelik borç alma ve borç verme faizleri arasındaki koridorun genişletilmesiyle, kısa
vadeli faizlerin konjonktürün gereğine göre daha dalgalı bir seyir izleyebilmesine
olanak verilmiştir.
Küresel piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak 4 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleşti-
rilen Para Politikası Kurulu toplantısında, yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskinin azaltılması amacıyla politika faizi 50 baz puan düşürülmüştür. Politika faizi indiriminin yanı sıra, kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü
oynaklığın azaltması amacıyla gecelik borçlanma faizi 350 baz puan artırılarak faiz
koridoru daraltılmıştır.
26
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Bazı Avrupa ülkelerinin kamu borcu sorununa ilişkin endişelerin derinleşmesiyle
birlikte gözlenen kısa vadeli sermaye çıkışları ve Türk Lirasının aşırı değer kaybı
üzerine, orta vadeli enflasyon beklentilerinin olumsuz yönde etkilenmemesi amacıyla TCMB, 2011 yılı Ekim ayında gecelik vadede borç verme faizlerini önemli ölçüde
artırarak faiz koridorunu yukarı doğru genişletmiştir. Bu çerçevede, TCMB piyasaya
yapılan fonlama miktarını ayarlayarak para piyasasındaki gecelik faiz oranlarının politika faizinden daha yüksekte oluşmasına izin vermeye başlamıştır.
Tablo 3: 2011 ve 2012 Yıllarında Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantıları ve Gecelik
Faiz Oranına İlişkin Kararları
(%)
PPK Toplantı Tarihleri
1 Hafta Vadeli Repo
Gecelik Borç Alma
Gecelik Borç Verme
20 Ocak 2011
6,25
1,50
9,00
15 Şubat 2011
6,25
1,50
9,00
23 Mart 2011
6,25
1,50
9,00
21 Nisan 2011
6,25
1,50
9,00
25 Mayıs 2011
6,25
1,50
9,00
23 Haziran 2011
6,25
1,50
9,00
21 Temmuz 2011
6,25
1,50
9,00
4 Ağustos 2011
5,75
5,00
9,00
23 Ağustos 2011
5,75
5,00
9,00
20 Eylül 2011
5,75
5,00
9,00
20 Ekim 2011
5,75
5,00
12,50
23 Kasım 2011
5,75
5,00
12,50
22 Aralık 2011
5,75
5,00
12,50
24 Ocak 2012
5,75
5,00
12,50
21 Şubat 2012
5,75
5,00
11,50
Kaynak: TCMB
TCMB, uyguladığı yeni para politikası doğrultusunda 2011 yılı Ağustos ayında
döviz satım ihalelerine başlamış ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında bu
tarihten itibaren kademeli indirimlere gitmiştir. Döviz likiditesine yönelik alınan
bir diğer önlem de, döviz ve efektif piyasasında TCMB taraflı işlemlerde borç
verme faiz oranının hem ABD Doları hem de Avro için düşürülmesidir. Bu politika doğrultusunda, Türk lirası zorunlu karşılık oranları, 27 Ekim 2011’de ağırlıklı
ortalama olarak 2 puan düşürülmüştür. Ayrıca, Türk Lirası zorunlu karşılıkların
döviz olarak tutulabilecek kısmı %40’a yükseltilmiş, yine Türk Lirası zorunlu karşılıkların %10’una kadar olan kısmının altın olarak tutulabilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
27
Makroekonomik İstikrar
Tablo 4: Türk Lirası Zorunlu Karşılık Oranlarına İlişkin Kararlar
(%)
Karar Tarihi
Vadesiz
1 aya
kadar
3 aya
kadar
6 aya
kadar
1 yıla
kadar
1 yıl ve
daha
uzun
Mevduat/
katılım dışı
diğer*
16 Ekim 2009
5,0
5,0
5,0
5,0
5,0
5,0
5,0
23 Eylül 2010
5,5
5,5
5,5
5,5
5,5
5,5
5,5
12 Kasım 2010
6,0
6,0
6,0
6,0
6,0
6,0
6,0
17 Aralık 2010
8,0
8,0
7,0
7,0
6,0
5,0
8,0
24 Ocak 2011
12,0
10,0
9,0
7,0
6,0
5,0
9,0
23 Mart 2011
15,0
15,0
13,0
9,0
6,0
5,0
13,0
21 Nisan 2011
16,0
16,0
13,0
9,0
6,0
5,0
13,0
6 Ekim 2011
16,0
16,0
12,5
9,0
6,0
5,0
11,0
27 Ekim 2011
11,0
11,0
11,0
8,0
6,0
5,0
11,0
*17 Aralık 2010 tarihli düzenlemeyle bankaların TCMB ve kendi aralarında yaptıkları hariç olmak üzere, repo işlemlerinden
sağladıkları fonlar da zorunlu karşılık kapsamına alınmıştır.
Kaynak : TCMB
4. Döviz Piyasaları
TCMB, enflasyon hedeflemesinin yanı sıra dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına
devam etmektedir. Ancak değişen küresel piyasa koşulları doğrultusunda TCMB tarafından 2011 yılının Temmuz ayına kadar olan dönemde döviz alım ihaleleri, 2011 yılının
Ağustos ayından itibaren ise döviz satım ihaleleri gerçekleştirilmiştir.
Grafik 2: Döviz Kuru Gelişmeleri
2.5
2
1.5
1
0.5
ABD DOLARI
Kaynak: TCMB
AVRO
2012Ç1
2011Ç3
2011Ç1
2010Ç3
2010Ç1
2009Ç3
2009Ç1
2008Ç3
2008Ç1
2007Ç3
2007Ç1
2006Ç3
2006Ç1
2005Ç3
2005Ç1
2004Ç3
2004Ç1
2003Ç3
2003Ç1
2002Ç3
2002Ç1
2001Ç3
2001Ç1
2000Ç3
2000Ç1
0
TCMB tarafından 2011
yılının Temmuz ayına
kadar olan dönemde
döviz alım ihaleleri,
2011 yılının Ağustos
ayından itibaren ise
döviz satım ihaleleri
gerçekleştirilmiştir.
28
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Bu kapsamda TCMB, 2010 yılı içerisinde de güçlü bir döviz rezervine sahip olabilmek amacıyla, kuralları önceden açıklanmış şeffaf ihaleler aracılığıyla döviz alımları
gerçekleştirmiştir. TCMB, yeni politika çerçevesine geçilen Kasım 2010’dan Avrupa
ekonomisindeki belirsizliklerin hızla yoğunlaştığı Ağustos 2011’e kadar olan dönemde, kısa vadeli sermaye akımlarının sınırlanması ve döviz kurundaki aşırı değerlenmenin önlenmesini amaçlamıştır.
Bu dönemde, risk iştahının güçlü olması ve sermaye akımlarının kısa vadede yo-
ğunlaşması nedeniyle, TCMB faiz koridorunu aşağı doğru genişletmiştir. Böylece
gecelik piyasada oluşan faiz oranlarının politika faiz oranından daha düşük seviyede
oluşmasına izin verilerek, gecelik piyasa faizlerinde aşağı yönlü oynaklığın artırılması
ve çok kısa vadeli sermaye girişlerinin azaltılması mümkün olmuştur.
TCMB, 25 Temmuz 2011 tarihinde döviz alım ihalelerine ara verme kararı vermiş ve
yabancı para zorunlu karşılık oranlarını uzun vadeli yükümlülükler için azaltmıştır.
Bu kararı takiben TCMB, 4 Ağustos 2011 tarihinde politika faizini düşürdüğünü, gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu daraltmaya ve gerek
gördüğü günlerde döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlanmasına
karar vereceğini açıklamıştır.
Ayrıca, bankalararası döviz piyasasında döviz likiditesinin akışkanlığının artırılmasına
katkıda bulunmak amacıyla uluslararası piyasalarda artan belirsizliklerin ortadan kalkmasına kadar geçecek sürede TCMB, Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine 10 Kasım 2011 tarihinden itibaren yeniden başlamıştır.
Tablo 5: TCMB Döviz Müdahale ve İhaleleri
Milyon ABD Doları
Yıl
Döviz Alım
İhaleleri
Döviz Satım
İhaleleri
Döviz Alım
Müdahaleleri
Döviz Satım
Müdahaleleri
2002
795
2003
5.652
2004
4.104
2005
2006
2007
Toplam Net
Döviz Alımları
-
16
12
799
-
4.229
-
9.881
-
1.283
9
5.378
7.442
-
14.565
-
22.007
4.296
1.000
5.441
2.105
6.632
9.906
-
-
-
9.906
2008
7.584
100
-
-
7.484
2009
4.315
900
-
-
3.415
2010
14.865
-
-
-
14.865
2011
6.450
11.210
-
2.390
-7.150
2012*
TOPLAM
* 23 Mart 2012 itibarıyla
Kaynak: TCMB
-
1.450
-
1.006
-2.456
65.409
14.650
25.534
5.522
82.167
29
Makroekonomik İstikrar
2010 yılı içerisinde döviz piyasasının etkin işleyişi ve likidite akışında herhangi bir
olumsuzluk gözlemlenmemesine paralel olarak TCMB, döviz satım müdahalesinde
bulunmamıştır. Ancak, son dönemde gelişmekte olan ülkelerin döviz kurlarında aşırı oynaklık ve düzensizlik hareketleri gözlenmeye başlamıştır. Bu tespit doğrultusunda gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları döviz kurlarına uygun gördükleri araç
ve yöntemlerle güçlü ve etkili müdahalelerde bulunmaya başlamışlardır.
30
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
B. Dış Ticaret
Sürdürülebilir büyümenin tesis edilmesi ve üretim olanaklarının yurt içi piyasalarla sınırlı kalmaması açısından dış ticaret, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
Bu kapsamda Konsey üyeleri tarafından, Konseyin VI. toplantısında dile getirilen makroekonomik istikrar başlığının altında dış ticaret konusunun da ele alınmasında fayda
görülmektedir.
2011 yılında ihracat, bir
önceki yıla göre %18,5
oranında artış göstererek
135 milyar ABD Doları
seviyesine yükselmiştir.
2005 yılında 73,5 milyar ABD Doları
seviyesinde bulunan ihracat, 2008
yılında 132 milyar ABD Dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Ancak 2009
yılında yaşanan küresel ekonomik
krizle birlikte, özellikle Türkiye’nin
en büyük ihracat pazarı olan Avrupa
Birliği (AB) bölgesinde ciddi talep
daralmaları yaşanmış ve buna paralel olarak, Türkiye’nin ihracatı 2009
yılında %22 oranında daralarak 102
milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna karşın, 2010 yılı ile birlikte,
dünya ekonomilerinde yaşanan toparlanma ve Türkiye’nin dış ticaret pazarlarının
çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar sonucu, 2010 yılında ihracat yeniden artış eğilimine girmiş ve bir önceki yıla oranla %11 artarak, 114 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında ihracat, bir önceki yıla göre %18,5 oranında artış
göstererek 135 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir.
İhracattaki büyümeye paralel olarak ithalat da 2005-2010 döneminde genel olarak
artma eğilimi göstermiştir. 2005 yılında yaklaşık 117 milyar ABD Doları seviyesinde
bulunan ithalat, 2008 yılında 201 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2009
yılında küresel ve yurt içi piyasalarda yaşanan talep daralması ithalatı da olumsuz
yönde etkilemiştir. Buna karşın ülke ekonomilerinde yaşanan toparlanmaya paralel
olarak, 2010 yılında ithalat da %31 oranında artarak 185 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılında ithalat, bir önceki yıla göre %29,8 oranında artış göstererek 240,8 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir.
31
Makroekonomik İstikrar
Tablo 6: Yıllara Göre Dış Ticaretin Gelişimi
(Milyar ABD Doları, %)
Yıllar
İhracat
Değişim
(%)
İthalat
Değişim
(%)
İhracatın İthalatı
Karşılama Oranı%
2007
107,3
25,4
170,1
21,8
63,1
2008
132,0
23,1
201,9
18,7
65,4
2009
102,1
-22,6
140,9
-30,2
72,5
2010
113,9
11,5
185,5
31,6
61,4
2011
134,9
18,4
240,8
29,8
56,0
2012*
148,5
10,1
248,7
3,3
59,7
2013*
165,7
11,6
272,5
9,6
60,8
2014*
185,1
11,7
295,9
8,6
62,5
* Orta Vadeli Program (2012-2014)
Kaynak: TÜİK, Kalkınma Bakanlığı
İhracatın ve dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı payın artırılması ve rekabet gücünü artıracak çözümlerin üretilmesi amacıyla 24 Mart 2011 tarihinde “2023 İhracat
Stratejisi” açıklanmıştır. 2023 İhracat Stratejisi ile, Türkiye’nin 2023 yılında 500
milyar ABD Dolarlık ihracat yapan bir ülke konumuna gelmesi hedeflenmektedir.
Bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik olarak ihracata dönük üretimde yüksek katma
değerli, teknoloji yoğun, yenilikçiliği ve istihdamı destekleyen; hammadde ve ara
malı maliyetlerini azaltmayı, verimliliği artırmayı öngören ve yeni pazarlara açılmaya
yönelik politikalar oluşturulmuştur.
Ayrıca, ihtiyaç duyulan girdilere daha etkin ve düşük maliyetli olarak ulaşılması
ve ara malı ithalatına olan bağımlılığın azaltılması ile cari açığın sürdürülebilir bir
yapıya kavuşturulması amacıyla 23 Mart 2011 tarihinde “Girdi Tedarik Stratejisi”
açıklanmıştır4.
Türk Eximbank tarafından 2011 yılında ihracat sektörüne 6,5 milyar ABD Doları
tutarında kısa vadeli ihracat nakdi kredi desteği ve 5,8 milyar ABD Doları tutarında
sigorta imkanı sağlanarak toplam 12,3 milyar ABD Doları seviyesinde bir destek
verilmiştir.
Yaşanan küresel ekonomik kriz sonrası dönemde, ihracatta pazar çeşitlendirmesini
sağlamak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmaya konulmuştur. Bu kapsamda;
Pazar eksenli yürütülen bu çalışmalar neticesinde, 2010–2011 yılları için ABD, Çin,
Rusya, Hindistan, Brezilya, Kanada, Polonya, Nijerya, Mısır, İran, Suudi Arabistan,
Cezayir, Libya, Ürdün ve Katar, 15 hedef ülke olarak belirlenmiştir5.
4
5
Ekonomi Bakanlığı Internet Sitesi, www.ekonomi.gov.tr
Yine aynı dönem için, Meksika, Şili, Peru, Güney Kore, Endonezya, Malezya, Vietnam, Pakistan, Ukrayna,Kazakistan,
Türkmenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Irak, Suriye, Lübnan, Umman, BAE, Tunus, İsveç, Hırvatistan, Kosova, Güney Afrika
Cumhuriyeti (G.A.C.), Kenya, Gana, Senegal, Tanzanya 27 Öncelikli Ülke olarak tespit edilmiştir.
İhtiyaç duyulan
girdilere daha etkin
ve düşük maliyetli
olarak ulaşılması ve
ara malı ithalatına
olan bağımlılığın
azaltılması ile cari açığın
sürdürülebilir bir yapıya
kavuşturulması amacıyla
23 Mart 2011 tarihinde
“Girdi Tedarik Stratejisi”
açıklanmıştır.
32
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Bu dönemde pazara girişin kolaylaştırılması amacıyla çeşitli ülkeler ile Serbest
Ticaret Anlaşmaları (STA) imzalanmaya devam edilmiştir. Halen EFTA Ülkeleri,
İsrail, Hırvatistan, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ, Tunus, Filistin, Fas, Mısır,
Suriye, Gürcistan, Arnavutluk, Sırbistan, Ürdün ve Şili ile STA yürürlüktedir. Ayrıca,
Lübnan ve Morityus ile imzalanan STA’ların da iç onay süreçlerinin tamamlanmasının
ardından yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti
ile Kore Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Çerçeve Anlaşma”
(Çerçeve Anlaşma) ve “Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Mal
Ticareti Anlaşması”nın (Mal Ticareti Anlaşması) 2012 yılının ilk yarısında imzalanacağına ilişkin “Ortak Beyan” 26 Mart 2012 tarihinde Güney Kore’nin başkenti
Seul’de imzalanmıştır. Bununla birlikte, 13 ülke veya ülke grubu ile müzakerelere
devam edilmektedir.
Türkiye’nin temel ihracat pazarı olan AB bölgesine yönelik ihracat, 2007 yılında top-
lam ihracatın %56’sını oluşturmaktayken, bu oran 2011 yılında %46’ya gerilemiştir.
Bu doğrultuda, Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile ticaret hacmini genişleten Türkiye;
2007 yılında toplam ihracatın %14’ünü bölge ülkelerine yaparken, 2011 yılında bu
oranı %21 seviyesine yükselmiştir.
Tablo 7: İhracatın Ülke Gruplarına Göre Dağılımı
(%)
Ülke Grubu
2007
2008
2009
2010
2011
AB-27
56,30
48,01
46,03
46,26
46,21
Kuzey Afrika
3,76
4,43
7,26
6,17
4,97
Diğer Afrika
1,81
2,43
2,68
1,98
2,69
Kuzey Amerika
4,23
3,64
3,50
3,73
4,05
Güney Amerika
0,48
0,68
0,66
1,09
1,36
14,06
19,26
18,79
20,46
20,70
Yakın ve Orta Doğu
Kaynak: TÜİK
2002 yılında, komşu ve
çevre ülkelere 9,3 milyar
ABD Doları seviyesinde
olan ihracat, 2010 yılı
itibarıyla 5 katın üzerinde
artış göstererek 49 milyar
ABD Doları seviyesine
yükselmiştir.
Türkiye, komşu ve çevre ülkelerle6 olan dış ticaret ilişkilerinde de son yıllarda önemli
mesafe kat etmiştir. Bu kapsamda 2002 yılında, komşu ve çevre ülkelere 9,3 milyar ABD Doları seviyesinde olan ihracat, 2010 yılı itibarıyla 5 katın üzerinde artış
göstererek 49 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında, komşu ve
çevre ülkelere yapılan ihracat 57,2 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Benzer
şekilde, Türkiye’nin söz konusu ülkelerden 2002 yılında gerçekleştirdiği 12,8 milyar
ABD Dolarlık ithalatı, 2010 yılında 60,7 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir.
6
Komşu ve Çevre Ülkeler: Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan-Nahcivan, Bahreyn, Bangladeş, Beyaz Rusya, Birleşik Arap
Emirlikleri, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Cibuti, Eritre, Etiyopya, Fas, Filistin, Gürcistan, Hırvatistan, Irak, İran, İsrail,
Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Kuveyt, KKTC, Libya, Lübnan, Macaristan, Makedonya, Mısır, Moğolistan,
Moldova, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovenya, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan,
Tacikistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün, Yemen ve Yunanistan.
33
Makroekonomik İstikrar
2011 yılında ise söz konusu ülkelerden yapılan ithalat ise 78 milyar ABD Doları
düzeyinde gerçekleşmiştir.
2011 yılı incelendiğinde, Orta Doğu ülkelerine olan ihracat geçen yılın aynı döne-
mine göre %18,2’lik artışla 24,8 milyar ABD Doları; Balkan ülkelerine7 olan ihracat
%12,4’lük artışla 8,6 milyar ABD Doları ve Orta Asya ve Kafkas ülkelerine olan
ihracat %30,5’lik artışla 6,3 milyar ABD Doları tutarına yükselmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’nin 2011 yılında Orta Doğu ülkelerinden yaptığı ithalat 24,1 milyar
ABD Doları, Balkan ülkelerinden yaptığı ithalat 10,3 milyar ABD Doları ve Orta
Asya ve Kafkas ülkelerinden yapılan ithalat ise 6,4 milyar ABD Doları seviyesinde
gerçekleşmiştir.
2010 ve 2011 yılları içerisinde dış ticarette ürün güvenliğine yönelik çalışmalar da
gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda temel amacı dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaşılarak
ürün güvenliğinin tesis edebilmesi olan Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemine
(TAREKS) 368 farklı başlıktaki ürün dahil edilmiştir. Bu ürünlerin yıllık işlem hacmi
18 milyar ABD Doları civarındadır. TAREKS bünyesinde yaklaşık 6.300 firma adına
yetkilendirilen 10.500 kullanıcı sistemi aktif olarak kullanmaktadır. 2012 Mart sonu
itibarıyla sistem üzerinden gerçekleştirilen işlem sayısı yaklaşık 300.000’e (256.563
ihracat, 47.441 ithalat) ulaşmıştır.
Ayrıca, uluslararası piyasalarda rekabet gücüne sahip olan Türk markalarının geliştirilmesini teminen; 2006/4 sayılı Tebliğ8 çerçevesinde Ekonomi Bakanlığınca yurt
dışında yürütülen markalaşma faaliyetleri desteklenmektedir. Bu kapsamda, 77 Türk
firmasının 87 markası TURQUALITY® Programı kapsamında, 29 Türk firmasının
32 markası ise Marka Programı kapsamında olmak üzere; toplam 106 firmanın 119
markası desteklenmektedir. Bunun yanı sıra, Türk markalarının yurt dışında ofismağaza açma işletme ve marka tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik olarak yürürlükte bulunan 2005/4 sayılı Tebliğ9, 2010/6 sayılı Tebliğ10 ile revize edilmiş
ve destek oranları, süreleri, limitleri ve desteklenecek birim sayıları artırılmıştır.
Arnavutluk, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Yunanistan, Romanya, Moldova, Slovenya, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ,
Sırbistan.
8
2006/4 sayılı “Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®’nin
Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” (R.G. 24.05.2006/26177).
9
2005/4 sayılı Yurt Dışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G.
25.11.2005/26004).
10
2010/6 sayılı “Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G 18.08.2010/ 27676).
7
34
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
C. Yatırım
1. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Cari İşlemler Dengesi
Küresel ekonomik kriz ile birlikte sermaye hareketlerinde yaşanan daralmaya paralel
olarak uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY) ülke ekonomileri açısından ayrı bir önem
kazanmıştır. Bu doğrultuda makroekonomik istikrar başlığı altında bu hususunda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye uyguladığı istikrarlı ekonomi politikaları sonucunda 2007 yılında tarihinin
en yüksek tutarı olan 22 milyar ABD Doları seviyesinde UDY çekmiştir. Ancak Dünya
genelinde yaşanan ekonomik kriz ile birlikte küresel UDY akımlarında ciddi bir daralma
yaşanmıştır. Söz konusu daralmaya paralel olarak Türkiye’ye yönelik UDY akımlarında da
bir gerileme yaşanmıştır. Bu kapsamda Türkiye’ye yönelik UDY girişi, 2010 yılında 9 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Gerek dünya ekonomilerinin toparlanma sürecine girmesi, gerekse Türkiye’nin te-
mel makroekonomik göstergeler açısından bir çok ülkeden olumlu yönde ayrışması,
Türkiye’ye yönelik UDY akımlarını da olumlu yönde etkilemiştir. Bu doğrultuda,
2011 yıl sonu uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010 yılına göre %76 oranında
artarak 15,9 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılında gerçekleşen sermaye girişlerinin yaklaşık %71’i AB ülkeleri kaynaklıdır.
Türkiye’nin yurt dışında gerçekleştirdiği doğrudan yatırımlarda da son yıllarda bü-
yük bir artış gözlemlenmektedir. 2010 yılında 1,5 milyar ABD Doları seviyesinde
bulunan yurt dışında doğrudan yatırımlar, 2011 yılında %67 oranında artış göstererek 2,5 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır.
Grafik 3: Yıllara Göre Uluslararası Doğrudan Yatırımlar
25.000
20.000
Milyon ABD Doları
2011 yıl sonu uluslararası
doğrudan yatırım
girişleri, 2010 yılına göre
%76 oranında artarak
15,9 milyar ABD Doları
seviyesine ulaşmıştır.
15.000
10.000
5.000
0
2007
2008
2009
GİRİŞ
Kaynak: TCMB
ÇIKIŞ
2010
2011
35
Makroekonomik İstikrar
2006 yılında %6,1 düzeyinde olan
cari açığın GSYH’ye oranı, 2007 yılında
%5,9’a, 2008 yılında ise %5,7’ye gerilemiş,
2009 yılında ise krizin etkisiyle azalan ithalat sonucunda %2,3 seviyesine düşmüştür.
2010 yılında ihracat rakamlarındaki %11,5’lik artışa rağmen ithalatta gözlemlenen %31,7 oranındaki artış neticesinde,
Cari İşlemler Dengesi 46,6 milyar ABD
Doları tutarında açık vermiştir. Bu dönemde cari açığın GSYH’ye oranı %6,3 olarak
gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise, Cari İşlemler Dengesi 77,2 milyar ABD Dolarlık
açık vermiş olup cari açığın GSYH’ye oranı %10 olarak gerçekleşmiştir.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2012 yılında cari açığın GSYH’ye oranı-
nın % 7,4 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir11. Bununla birlikte, 2012–2014
dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda (OVP) 2012 yılı için ihracatın 148,5
milyar ABD Doları, ithalatın 248,7 milyar ABD Doları ve cari açığın GSYH’ye oranının %8 olması beklenmektedir. 2014 sonunda ise ihracatın 185,1 milyar ABD
Doları seviyesine ulaşması ve cari açığın GSYH’ye oranının 2014 itibarıyla %7 olması beklenmektedir.
Krizle birlikte azalan cari açığa bağlı olarak dış kaynak girişlerinde keskin bir düşüş
yaşanmasına rağmen, 2010 yılı içerisinde fon girişlerinde hızlı bir toparlanma sağlanarak 56,7 milyar ABD Doları seviyesine gelen sermaye girişleri, 2011 yılında 63,2
milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
11
IMF Dünya Ekonomik Görünümü Raporu, Eylül 2011.
Uluslararası Para Fonu
(IMF) tarafından 2012
yılında cari açığın
GSYH’ye oranının % 7,4
olarak gerçekleşmesi
tahmin edilmektedir.
36
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 8: Cari İşlemler Dengesi
Cari İşlemler Dengesi
Dış Ticaret Dengesi
İhracat (FOB)
İhracat (FOB)
Bavul Ticareti ve Uyarlama
İthalat
İthalat (CIF)
Navlun ve Sigorta ve Uygulama
Hizmetler Dengesi
Gelir
Gider
Turizm
Gelir
Gider
Gelir Dengesi
Gelir
Gider
Yatırım Geliri Dengesi
Doğrudan Yatırımlar
Portföy Yatırımları
Diğer Yatırımlar
Faiz Geliri
Faiz Gideri
Uzun Vade
Cari Transferler
2008
-41,5
-53,0
136,3
132,0
4,3
-187,7
-202,0
14,2
17,7
35,6
-17,8
18,4
22,0
-3,5
-8,4
6,9
-15,3
-8,3
-2,6
1,0
-6,7
2,0
-8,7
-8,0
2,1
2009
-13,4
-24,9
104,3
102,1
2,2
-132,1
-140,9
8,8
17,3
33,9
-16,6
17,1
21,3
-4,1
-8,2
5,2
-13,4
-8,1
-2,7
0,3
-5,6
1,7
-7,3
-6,8
2,4
2010
-46,6
-56,4
117,9
113,9
4,0
-173,9
-185,5
11,6
15,5
34,7
-19,3
16,0
20,8
-4,8
-7,1
4,5
-11,6
-7,0
-2,2
-0,5
-4,3
1,1
-5,4
-5,1
1,4
(Milyar ABD Doları)
2011
2012*
-77,2
-65,4
-89,4
-81,8
140,6
152,6
135,0
148,5
5,6
4,2
-225,2
-232,4
-240,8
-248,7
15,6
16,3
18,2
21,5
39,0
42,8
-20,7
-21,3
18,0
21,0
23,0
26,0
-5,0
-5,1
-7,7
-6,9
4,0
5,0
-11,7
-11,9
-7,6
-6,8
-2,8
-2,6
-0,9
-0,3
-3,9
-3,9
1,2
1,4
-5,1
-5,3
-4,5
-4,7
1,7
1,8
* 2012 Yılı Programı
Kaynak: TCMB Ödemeler Dengesi İstatistikleri (Ocak 2012)
2. Yatırım Teşvikleri
Yeni teşvik sistemi,
yatırım, üretim, istihdam
ve ihracat politikaları
arasında bütünlüğün
oluşturulmasını,
ülkemizin ihtiyaç
duyduğu hammadde
ve ara maddelerin
üretilmesi ve emek-yoğun
teknolojiden bilgiyoğun teknolojiye doğru
geçişin sağlanmasını
hedeflemektedir.
Türkiye’nin son dönemde yaşamakta olduğu yüksek ekonomik performansın kalıcı
hale getirilmesi amacıyla yatırımların artırılması büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda oluşturulan yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması, ülkemizin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara maddelerin
üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanması
amaçlarına sahiptir.
Yeni teşvik sistemi kapsamında genel, bölgesel, büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik
yatırımların teşvikinden oluşan dört ana başlık altında yatırımcılara; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primi işçi ve
işveren hissesi desteği, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisi stopajı desteği ve KDV
iadesi desteklerinin tamamından ya da bir bölümünden yararlanma imkanı getirilmektedir.
37
Makroekonomik İstikrar
D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve
Mali Konsolidasyon
Kamu harcamalarının yeniden yapılandırılması ile altyapı öncelikli olmak üzere
kamu yatırımlarına ayrılan kaynakların artırılması ve mali konsolidasyonda ilerleme sağlanması hususu, Konsey üyeleri tarafından daha önceki toplantılarda olduğu gibi, VI. YDK
toplantısında da üzerinde durulan öncelikli konular arasında yer almıştır.
Küresel krizle birlikte yaşanan eko-
nomik daralma ve bütçe açığındaki
artışın etkisiyle, AB tanımlı genel
yönetim nominal borç stokunun
GSYH’ye oranı, 2009 yılında %46,1
olarak gerçekleşmiş, ancak alınan
önlemler ve uygulanan ekonomik
program çerçevesinde 2010 yılı
sonu itibarıyla tekrar düşüşe geçerek
%42,4 oranına gerilemiştir. Bu oran
2011 yılı sonu itibarıyla %39,4 olarak
gerçekleşmiştir.
Bunun yanı sıra, kamu harcamalarında sağlanan disiplin sonucunda 2002 yılında
%61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranının, 2010
yılı sonu itibarıyla %28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %22,4 seviyesine gerilediği
gözlemlenmektedir12.
Tablo 9: Kamu Borç Stoku
(Milyon TL, %)
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Merkezi Yönetim Brüt Borç Stoku
331.520
345.050
333.485
380.321
441.508
473.561
518.343
Merkezi Yönetim Brüt Borç Stoku
/GSYH (%)
51,1
45,5
39,6
40,0
46,3
43,1
40,0
342.055
352.835
336.595
380.390
439.338
465.858
510.553
52,7
46,5
39,9
40,0
46,1
42,4
39,4
270.287
258.202
248.441
267.992
309.886
317.628
290.459
41,7
34,0
29,5
28,2
32,5
28,9
22,4
AB Tanımlı Genel Yönetim
Nominal Borç Stoku
AB Tanımlı Genel Yönetim
Nominal Borç Stoku / GSYH (%)
Kamu Net Borç Stoku
Kamu Net Borç Stoku / GSYH (%)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
12
Hazine Müsteşarlığı.
Kamu harcamalarında
sağlanan disiplin ile
2002 yılında %61,5
seviyesinde bulunan
kamu net borç stokunun
GSYH’ye oranı,2011 yılı
sonu itibarıyla %22,4
seviyesine inmiştir.
38
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Ekim 2011 tarihinde yayınlanan OVP kapsamında, AB tanımlı genel yönetim brüt
borç stokunun GSYH’ye oranının 2012-2014 döneminde de azalmaya devam edeceği ve 2014 yılı sonunda %32 seviyesine ineceği öngörülmektedir.
Tablo 10: 2012-2014 Dönemi AB Tanımlı Genel Yönetim Brüt Borç Stoku Tahminleri
AB tanımlı genel yönetim brüt borç stoku /GSYH (%)
2012
2013
2014
37,0
35,0
32,0
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
2008 yılında %5,3 ve
2009 yılında %5,6 olan
faiz harcamalarının
GSYH’ya oranı, 2010
yıl sonu itibarıyla %4,4
seviyesinde, 2011
yılı sonu itibarıyla
ise %3,3 seviyesinde
gerçekleşmiştir.
2010 yılı merkezi yönetim kesin bütçe gerçekleşmeleri içerisinde, faiz dışı giderler
246.060 milyon TL, giderler 294.359 milyon TL, gelirler ise 254.277 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde bütçe açığının GSYH’ye oranı öngörülen %4,9 seviyesinin de altında, %3,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Merkezi yönetim bütçe faiz dışı
fazlasının GSYH’ye oranı ise %0,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2011 yılında merkezi
yönetim bütçe gerçekleşmeleri içerisinde, faiz dışı giderler 271.090 milyon TL iken
giderler 313.302 milyon TL, gelirler ise 295.862 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2010 ve 2011 yılları içerisinde faiz harcamalarında önemli ölçüde azaldığı görülmektedir. Bu kapsamda 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının
GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4 seviyesinde, 2011 yılı sonu itibarıyla
ise %3,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu oranın Ekim 2011’de yayımlanan OVP’ye
göre ise 2014 yılı itibarıyla %3,2 seviyesine kadar azalacağı öngörülmektedir. Faiz
harcamalarının bütçe harcamaları içerisindeki payı 2010 yılı itibarıyla % 16,4’e, 2011
yılı itibarıyla ise %13,5’e gerilemiştir13.
Tablo 11: 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri ve Gerçekleşmeleri
(Milyon TL)
(%GSYH)
2011
Bütçe
Kanunu
2011 Yıl
Sonu Gerç.
Tahmini*
2011
Geçici
Gerç.
2011 Bütçe
Kanunu
2011 Yıl Sonu
Gerç. Tahmini*
2011 Geçici
Gerç.
312.573
313.172
313.302
25,7
24,4
24,2
265.073
270.562
271.090
21,8
21,1
20,9
Faiz Giderleri
47.500
42.610
42.212
3,9
3,3
3,3
Bütçe Gelirleri
Bütçe Giderleri
Faiz Dışı
Giderler
279.026
290.941
295.862
23,0
22,7
22,8
Faiz Dışı Denge
13.954
20.380
24.773
1,1
1,6
1,9
Bütçe Dengesi
-33.546
-22.230
-17.439
-2,8
-1,7
-1,3
*OVP
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
13
Hazine Müsteşarlığı.
39
Makroekonomik İstikrar
2011 yılı Bütçe Kanunu’nda merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ya oranının
%2,8 olacağı öngörülmüşken, 2011 yılı sonu itibarıyla söz konusu oran %1,3 olarak
gerçekleşmiştir. 2014 yılı sonunda ise merkezi yönetim bütçe açığının %1’e düşürülmesi hedeflenmektedir. Merkezi yönetim faiz dışı fazlasının GSYH’ya oranı 2011
yılı sonu itibarıyla %1,9 düzeyinde gerçekleşmiş olup, 2014 yılı itibari ile ise bu oranın %2,1 düzeyine yükselmesi beklenmektedir.
Tablo 12: Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri (2012-2014)
(%GSYH)
2012
2013
2014
Bütçe Giderleri
24,6
24,2
23,6
Faiz Dışı Giderler
21,1
20,9
20,4
Faiz Giderleri
3,5
3,4
3,2
Bütçe Gelirleri
23,1
22,9
22,5
Faiz Dışı Denge
2,0
2,0
2,1
Bütçe Dengesi
-1,5
-1,4
-1,0
Kaynak: OVP 2012-2014, Kalkınma Bakanlığı
2011 yılında uygulamaya konulan 6111 Sayılı Kanun14 ile kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılarak uygun vadelerde ödenmesi imkanı getirilmiş ve bu kapsamda, başta
vergi ve sigorta olmak üzere kamu kurumu ve meslek kuruluşlarının alacakları yapılandırma kapsamına alınmıştır.
IMF ile yapılmış olan 19. Stand By düzenlemesi, 2008 yılı Mayıs ayında tamamlanmıştır. Öte yandan, 2010 yılında IMF’ye 1.423 milyon SDR’si anapara ve 85 milyon
SDR’si faiz olmak üzere toplam 1.508 milyon SDR ödeme yapılmıştır. 2011 yılında
ise 1.780 milyon SDR’si anapara ve 46 milyon SDR’si faiz olmak üzere toplam 1.826
milyon SDR ödeme yapılmıştır. Bu kapsamda Türkiye’nin IMF’ye olan toplam borç
stoku 1.874 milyon SDR’ye gerilemiştir.
14
6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G. 25.02.2011/27857-Mükerrer).
2014 yılı sonunda
ise merkezi yönetim
bütçe açığının
%1’e düşürülmesi
hedeflenmektedir.
40
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 13: Uluslararası Para Fonundan (IMF) Sağlanan Net Finansman(1) (2)
(Milyon SDR)
2000-2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
TOPLAM
I. Kullanım
23.431
1.666
1.999
749
2.248
0
0
0
30.093
I. Borç Servisi
12.524
5.910
5.635
3.741
1.502
582
1.508
1.826
33.229
Anapara
10.232
5.267
5.092
3.373
1.244
458
1.423
1.780
28.868
2.292
644
543
368
258
124
85
46
4.361
III. Net Kullanım
(I-II)
10.907
-4.245
-3.637
-2.992
746
-582
-1.508
-1.826
-3.136
V. Faiz Hariç Net
Kullanım
13.200
-3.601
-3.094
-2.624
1.004
-458
-1.423
-1.780
1.225
V. IMF Borcu
(Dönem Sonu)
60.745
10.247
7.154
4.530
5.534
5.076
3.654
1.874
-
Faiz
(1) Hazine Müsteşarlığı ve TCMB toplamını içermektedir. TCMB en son 2001 yılında kaynak kullanmış olup, borç geri
ödemelerini ise 2005 yılında tamamlamıştır.
(2) 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla $/SDR kuru 1,5395’tir.
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Kamu Borç Yönetimi Raporu, Ocak 2012
2002 yılında 9,4 ay olan
nakit iç borçlanmanın
ortalama vadesi, 2012
Mart ayı itibarıyla 60,8
aya çıkarılarak likidite
riski azaltılmıştır.
2003 yılından itibaren uygulanmakta olan stratejik ölçüt politikası ve borçlanma
stratejileri kapsamında, kamu borcunun risk profilinde de önemli iyileşmeler yaşanmıştır. Bu kapsamda, 2003 yılı sonunda %46,3 düzeyinde bulunan döviz cinsi/
dövize endeksli borçların merkezi yönetim borç stoku içerisindeki payı, 2012 yılı
Şubat ayı sonunda %27,3 seviyesine düşmüştür. 2003 yılı sonunda %51,1 seviyesinde olan değişken faizli borçların merkezi yönetim borç stoku içerisindeki payı ise,
2011 yılı sonunda %39,8 düzeyine gerilemiştir. Ayrıca, 2002 yılında 9,4 ay olan nakit
iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2012 Mart ayı itibarıyla 60,8 aya çıkarılarak likidite
riski azaltılmıştır15. 2011 yılında, mahalli idare yatırımları ve yatırım işçilik giderleri
hariç olmak üzere, ülkemizde; toplam tutarı 2011 yılı fiyatlarıyla 303,7 milyar TL,
2010 sonu kümülatif harcaması 140,6 milyar TL ve 2010 yılı başlangıç ödeneği 31,3
milyar TL olan 2.534 adet kamu yatırım projesi yürütülmektedir. Bu projelerde;
Ulaştırma sektörünün payı % 43,2
zz Diğer kamu hizmetlerinin payı % 20,7
zz Eğitimin payı %11,6
zz Tarım sektörlerinin payı % 9,4
zz Enerji sektörünün payı %5,1
zz Sağlık sektörünün payı ise %4,2
zz
düzeyinde olmuştur.
15
Hazine Müsteşarlığı.
41
Makroekonomik İstikrar
Tablo 14: Türkiye’de Kamu Yatırımları (2002-2011)(1)
(Milyar TL, %)
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Proje Sayısı (Adet)
4.414
3.851
3.555
2.627
2.525
2.710
2.759
2.332
2.425
2.534
Toplam Proje Tutarı
(Cari Fiyatlarla,
Milyar YTL)
166,8
187,1
196,1
206,7
200,4
209,3
219,0
245,8
273,4
303,7
Cari Yıl Öncesi
Kümülatif Harcama
(Cari Fiyatlarla,
Milyar YTL)
66,0
80,4
86,8
84,0
86,5
93,5
102,4
110,9
118,4
140,6
Toplam
Program Ödenek
(Cari Fiyatlarla,
Milyar YTL)
10,6
12,5
12,0
16,2
17,5
17,1
17,1
21,5
27,8
31,3
Toplam Program
Ödenek/ Toplam
Proje Tutarı (%)
6,3
6,7
6,1
7,8
8,7
8,2
7,8
8,7
10,1
10,3
(1) Mahalli idare yatırımları, kamulaştırma harcamaları ve yatırım programında toplam dışı tutulan yatırımlar hariçtir.
Kaynak: 2012 Yılı Programı
Küresel krizden çıkışla birlikte toparlanan Türkiye ekonomisinde 2011 yılında özel
kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %22,3 oranında artması öngörülmektedir. Bu dönemde, özel kesim sabit sermaye yatırımları içinde tarım, madencilik,
imalat, enerji sektörlerinin paylarının artacağı, ulaştırma, turizm, konut eğitim, sağlık
ve diğer hizmetler alt sektörlerinin paylarının ise azalacağı tahmin edilmektedir16.
2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %7,7 oranında artış
göstereceği tahmin edilmektedir. 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımları
içinde tarım ve ulaştırma alt sektörlerinin paylarının bir önceki yıla göre artacağı,
eğitim sektörünün payının aynı kalacağı, diğer sektörlerin paylarının ise azalacağı
öngörülmektedir17.
16
17
2012 Yılı Programı, s.24.
2012 Yılı Programı, s.25.
2012 yılında özel
kesim sabit sermaye
yatırımlarının reel olarak
%7,7 oranında artış
göstereceği tahmin
edilmektedir.
42
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 15: Sabit Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı(1)
(Cari Fiyatlarla, Milyon TL)
2011 Yılı
(Gerçekleşme Tahminleri)
2010 Yılı
Sektörler
Kamu
Özel
TOPLAM
Kamu
Kamu
Özel
TOPLAM
4.635
3.766
8.401
5.348
6.814
12.162
6.883
8.020
14.903
Madencilik
879
2.676
3.555
1.611
3.762
5.373
1.240
4.154
5.394
İmalat
384
62.192
62.577
435
90.161
90.596
763
99.173
99.936
Enerji
3.054
9.194
12.248
2.885
16.490
19.376
4.010
18.174
22.184
20.545
33.185
53.730
24.647
45.326
69.973
20.366
60.624
80.989
Turizm
240
10.320
10.560
359
12.258
12.617
444
13.286
13.730
Konut
715
27.969
28.684
947
34.235
35.182
1.233
37.914
39.147
Eğitim
4.873
1.817
6.690
6.624
2.265
8.888
8.323
2.535
10.858
Sağlık
2.248
5.010
7.258
2.405
5.990
8.396
2.825
6.596
9.421
Diğer
Hizmetler
9.491
7.200
16.691
11.850
8.278
20.129
14.585
9.035
23.620
47.064 163.330
210. 394
57.111 225.580
282.691
60.671
259.511
320.181
Tarım
Ulaştırma
TOPLAM
Özel TOPLAM
2012 Yılı
(Planlanan)
(1) Merkezi yönetim bütçesinde yatırım işçiliği dahildir.
Kaynak: 2012 Yılı Programı
2012 yılında, sektörel ve bölgesel önceliklerin yanı sıra devam eden projelerden:
2012 yılı içinde tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilecek projelere,
zz Uygulamasında önemli fiziki gerçekleşme sağlanmış projelere,
zz Başlatılmış bulunan diğer projelerle bağlantılı veya eş zamanlı olarak yürütülmesi
zz ve tamamlanması gereken projelere,
zz Mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik
idame-yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon türü yatırım
projelerine,
zz Afet risklerinin azaltılması ve afetlerin önlenmesi ile afet hasarlarının telafisine
yönelik projelere,
zz AB’ye üyelik yönünde ortaya konulan politika ve önceliklerin hayata geçirilmesi
için sürdürülen çalışmaların gerektirdiği projelere,
zz e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisi ile uyumlu projelere
zz
ağırlık verilecektir.
43
Makroekonomik İstikrar
E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması
Mali piyasaların derinliğinin artırılması bir ülkede yatırımların artırılmasına,
kalkınma ve sürdürülebilir büyümenin tesis
edilmesine, mali istikrarın korunmasına ve
enflasyon başta olmak üzere temel makroekonomik göstergelerin istikrarlı olmasına
katkı sağlamaktadır. İlk kez Konseyin III.
toplantısında gündeme getirilen bu hususa ilişkin, son yıllarda İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası (İMKB), Vadeli Opsiyon
Borsasındaki (VOB) yıllık ve günlük işlem
hacimlerindeki değişimler, sigorta sektöründe gerçekleştirilen ilerlemeler ve yasal altyapıda
sağlanan iyileşmeler incelendiğinde, önemli gelişmeler sağlandığı gözlemlenmektedir.
2009 ve 2010 yıllarında etkisini özellikle mali ve finansal piyasalar üzerinde gösteren
küresel ekonomik krize rağmen Türkiye’deki mali piyasalar, güçlü pozisyonlarını 2011 yılında da korumayı başarmıştır.
2012 yılı Şubat ayı itibarıyla İMKB’de işlem gören şirket sayısı bir önceki yılın Şubat
ayına göre yaklaşık %7 oranında artış göstererek 374’e ulaşmış, küresel piyasalardaki
durgunluğa paralel olarak hisse senedi piyasası aylık ABD Doları bazında ortalama
günlük işlem hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık %28 oranında
azalarak 1,564 milyar ABD Doları seviyesine gerilemiştir. İMKB şirketlerinin halka açık piyasa değeri içindeki yabancı payı ise Şubat 2012 döneminde %62 olarak
gerçekleşmiştir.
İMKB 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla hisse senetleri yıllık toplam hacmi açısından,
gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında, sahip olduğu 58,6 milyar ABD Doları
seviyesindeki işlem hacmi ile gelişmekte olan ülkeler arasında 8. sırada yer almıştır.
Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) verilerine göre, borsalarda gerçekleşen Tahvil
ve Bono işlemleri göz önünde bulundurulduğunda İMKB, tescil işlemleriyle beraber, Tahvil ve Bono Piyasasında sahip olduğu 79.445 milyon ABD Doları seviyesindeki yıllık toplam işlem hacmi ile gelişmekte olan ülkeler sıralamasında 8. sırada yer
almıştır. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla, Tahvil ve Bono Piyasasında aylık işlem hacmi
yaklaşık 364,4 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
İMKB şirketlerinin
halka açık piyasa
değeri içindeki yabancı
payı ise Şubat 2012
döneminde %62 olarak
gerçekleşmiştir.
44
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Grafik 4: Gelişmekte Olan Piyasalarda Hisse Senetleri Yıllık Toplam İşlem Hacmi
Karşılaştırması*
Çin-Şangay
Çin-Şenzen
Kore
BM&FBOVESPA
Tayvan
Hindistan-Ulusal
Johennesburg
İMKB
Tayland
Hindistan-Bombay
Malezya
Meksika
Endonezya
Varşova
İsrail
Santiago
Kolombiya
Filipinler
Mısır
Budapeşte
424.598
371.281
327.580
158.322
139.457
114.127
59.503
58.564
37.149
24.551
23.576
20.010
17.235
11.178
8.953
8.125
8.007
6.776
2.988
2.793
50.000
100.000
150.000
200.000
250.000
300.000
400.000
350.000
450.000
milyon ABD Doları
* Şubat 2012 itibarıyla
Kaynak: WFE
Grafik 5: Tahvil ve Bono İşlemleri*
İspanya-BME
Londra
ABD-NASDAQ
Johennesburg
Kolombiya
Kore
Norveç-Oslo
İMKB
Gretai
MICEX/RTS
İsrail
İsveç SIX
Santiago
Hindistan-Ulusal
Çin-Şangay
İrlanda
Almanya
Buenos Aires
Hindistan-Bombay
424.598
770.220
489.334
471.970
152.090
150.544
104.188
79.445
59.104
41.472
41.197
41.193
32.674
26.774
17.933
13.767
7.701
4.993
3.437
500.000
1.000.000
1.500.000
2.000.000
2.500.000
milyon ABD Doları
* Şubat 2012 itibarıyla
Kaynak: WFE
45
Makroekonomik İstikrar
İMKB’de 2011 yılı içerisinde görülen gelişmeler, Dünya Ekonomik Forumu
tarafından yayımlanan Küresel Rekabet Gücü Endeksinde de yer almaktadır. Türkiye,
endeksin hesaplanmasında %17 oranında katkıda bulunan “Finansal Piyasaların
Gelişmişliği” alt göstergesinde 2011 yılında 6 basamak ilerleme sağlayarak 4,26
puanla 55. sıraya yükselmiştir18.
Tablo 16: Küresel Rekabet Gücü Endeksi - Finansal Piyasaların Gelişmişliği Alt Bileşeni
Sıralama Değerleri
Finansal
Piyasaların
Gelişmişliği
Alt Bileşenine
ilişkin
göstergeler
Birleşik
Bulgaristan
Krallık
Türkiye
Avustralya
ABD
Yunanistan
Macaristan
Finansal
hizmetlerin
erişebilirliği
43
21
13
4
106
68
42
Finansal
hizmetlerin
maliyeti
40
25
18
12
119
86
91
Yerel hisse
senedi piyasası
finansmanı
42
16
28
19
88
91
110
Kredilere kolay
erişim
73
23
24
50
48
111
93
Risk sermayesinin
varlığı
82
21
12
23
66
103
117
Bankaların
sağlamlığı
33
4
90
111
101
106
75
Hisse senedi
piyasasının
düzenlenmesi
32
10
48
28
102
84
39
Yasal haklar
endeksi
89
8
20
8
20
105
39
FİNANSAL
PİYASALARIN
GELİŞMİŞLİĞİ
SIRALAMASI
55
6
22
20
75
110
63
Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu (WEF)
2011 yılları içerisinde İMKB’de işlem hacimlerinde yaşanan gelişmelere ek ola-
rak, piyasaların gelişmesine yönelik olarak bazı önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda;
Borsada halka arzda, birincil piyasada uygulanan mevcut yönteme ilave olarak iki
yeni halka arz yöntemi geliştirilmiştir. Sabit Fiyatla Talep Toplama ve Satış Yöntemi
18
Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabet Gücü 2011-2012 Raporu.
46
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
(Sabit Fiyat Yöntemi - SFY) ve Değişken Fiyatla Talep Toplama ve Satış Yöntemi
(Değişken - Çoklu Fiyat Yöntemi - DFY) olarak adlandırılan bu yöntemlerin işleyiş esasları 11 Mart 2011 tarihinde duyurulmuştur. Yine aynı duyuru ile Hisse
Senetleri Piyasası Birincil Piyasa Seans saatleri 10:30 – 12:00 olarak değiştirilmiştir.
Buna paralel olarak Toptan Satışlar Pazarı işlemleri de 10:30 – 12:00 saatleri arasına
alınmıştır. Söz konusu yeni yöntemler ve birincil piyasanın yeni saatleri 4 Nisan 2011
tarihinden itibaren devreye alınmıştır19.
İMKB’nin Tahvil ve Bono Piyasası (TBP) bünyesinde 7 Ocak 2011 tarihinde
Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı oluşturulmuştur.
AB’de yaşanan sorunlara karşı etkili politikaların uygulamaya konamamış olması
nedeniyle borç sorununun giderek yayıldığı ve küresel ekonomi ve finansal sistem
üzerinde baskı yarattığı gözlenmiştir. Yaşanan sorunlar ve görünüme ilişkin kaygılar
risk iştahında bozulmaya yol açmış ve piyasalarda dalgalanmaya neden olmuştur.
Piyasalardaki dalgalanma nedeniyle borçlanma imkanları sınırlanmış ve maliyetlerde
artış yaşanmıştır. Ancak, uygulanan etkin piyasa çeşitlendirilmesi politikaları sayesinde 2011 yılında toplam 4,3 milyar ABD Doları tutarında Eurobond ihracı gerçekleştirilebilmiştir. 2012 yılının başlarında piyasalarda bir önceki yıla nazaran daha
olumlu bir hava olmasının etkisiyle, ilk iki ayda 2,5 milyar ABD Doları Eurobond
ihracı gerçekleştirilirken, Mart ayı içerisinde 90 milyar Japon Yeni (1.1 Milyar ABD
Doları) tutarında bir ihraç daha gerçekleştirilmiştir. Bankacılık sektörünün
toplam aktifleri Aralık
2011 itibarıyla %21
oranında artış göstererek
1,218 trilyon TL’ye
ulaşmıştır.
Faizlerdeki gerilemenin
de etkisiyle kredi hacmi
%29,9 oranında artmış
ve mevduatın krediye
dönüşüm oranı %100’e
yaklaşmıştır.
2011 yılında AB merkezli ülke borcu krizi ve küresel ekonomide yaşanan yavaşlama,
dünya genelinde finans piyasalarını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde Türkiye’de
finans sektörü görece sağlamlığıyla ön plana çıkmıştır. Özellikle finans sektöründe
en önemli paya sahip olan bankacılık sektörü, sermaye, kârlılık ve risk göstergeleri
açısından sağlıklı gelişim sürecini sürdürmektedir. Sektörün toplam aktifleri Aralık
2011 itibarıyla %21 oranında artış göstererek 1.218 trilyon TL’ye ulaşmıştır.
Faizlerdeki gerilemenin de etkisiyle kredi hacmi aynı dönemde %29,9 oranında art-
mış ve mevduatın krediye dönüşüm oranı %100’e yaklaşmıştır. OVP’de öngörülen
%4’lük GSYH büyüme hedefi ve reel sektör ile finansal sektör arasındaki etkileşim
göz önünde bulundurulduğunda, 2012 yılında GSYH büyüme hızındaki yavaşlamanın kredi büyümesinde ılımlı bir yavaşlamaya neden olması beklenmektedir.
2011 yılı içerisinde gerek bankacılık sektörünün gerekse bankacılık dışı finansal
sektörlerin mali yapısının ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla çeşitli önlemler alınmıştır. Bu kapsamda, bankaların sermaye yeterliliği, özkaynakları,
bağımsız denetimi, kurumsal yönetimi, iç sistemleri ile bankacılık dışı finansal şirketlerin sermaye ve yönetimleri gibi konulara ilişkin düzenlemelerde değişiklikler
yapılmıştır20.
19
20
Borsa Birincil Piyasada İlk Halka Arzlarda Uygulanacak Yeni İşlem Yöntemleri Hakkında 11.03.2011 tarih ve 366 sayılı Genelge.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2011 yılı Faaliyet Raporu.
47
Makroekonomik İstikrar
Diğer taraftan Türk Bankacılık Sisteminin Basel 2 ile uyumlu olan yeni sermaye
yeterliliği düzenleme taslakları yayımlanmıştır. Basel 2’ye geçiş için 1 Temmuz 2011
– 31 Haziran 2012 arasındaki bir yıllık dönem paralel uygulama şeklinde bir geçiş süreci olarak belirlenmiştir. Ayrıca Basel Bankacılık Komitesince öngörülen bir
dizi reformun ilk aşamasını teşkil eden ve kamuoyunda Basel 2,5 olarak bilinen ilke
ve standartlar, paralel uygulama sürecine tabi tutulmuş olan Basel 2 Düzenleme
Taslaklarının ilgili kısımlarına derc edilmiştir.
2005 yılında açılan ve Türkiye’nin ilk ve tek türev araçlar borsası olma özelliğine
sahip olan VOB’un 2011 yılı itibarıyla yıllık işlem hacmi yaklaşık 440 milyar TL’ye
ulaşmıştır. Mali piyasalar içinde önemli bir rol oynayan Türk sigortacılık ve özel
emeklilik sektöründe 2012 yılı Mart sonu itibarıyla 59 sigorta ve emeklilik şirketi, 2
reasürans şirketi bulunmaktadır. Sigorta ve Emeklilik Şirketlerinde çalışan toplam
personel sayısı 2011 yılı Aralık sonu itibarıyla 16.571’dir.
Son 20 yılda istikrarlı biçimde büyümesini sürdüren sigortacılık sektörünün 2011 yılı
Aralık sonu itibarıyla toplam prim üretimi 17,16 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
1981 yılında 4,5 ABD Doları tutarında olan kişi başına özel sigorta prim harcaması
ise, 2011 yılı Aralık sonunda 136,88 ABD Doları tutarına ulaşmıştır. 2011 yılı Aralık
sonu itibarıyla sigortacılık sektörü toplam prim üretimi içinde, hayat dışı branşların
payı %84,34 ve hayat branşının payı ise %15,66’dir.
Türk sigortacılık ve özel
emeklilik sektöründe
2012 yılı Mart sonu
itibarıyla 59 sigorta
ve emeklilik şirketi,
2 reasürans şirketi
bulunmaktadır.
48
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
49
İş Ortamı
II. İş Ortamı
A. Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi
Kayıt dışı ekonomi ile mücadele, ekonomi politikasının temel unsurları arasında yer
almaktadır. Bu çerçevede son Konsey toplantısında üyeler, hükümetin kayıt dışı ekonomi
ile mücadele sürecinde yürüttüğü çalışmaları desteklediklerini belirtmişlerdir. Bununla birlikte, söz konusu çalışmaların, adil rekabetin sağlanmasına, işletme verimliliğinin arttırılmasına, finansmana erişimin kolaylaştırılmasına, vergi tabanının genişletilmesine ve işçilerin sosyal haklarının korunmasına katkıda bulunacağını belirterek, bu alandaki çalışmaların
sürdürülmesinin önemini vurgulamışlardır.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yö-
nelik çalışmalar 2008 yılından itibaren “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele
Stratejisi Eylem Planları”21 kapsamında
yürütülmekte olup, bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar ve denetimlerin
etkinleştirilmesine yönelik faaliyetler neticesinde son dönemde kayıt dışı ekonomi
oranında iyileştirmeler sağlanmış; 2003
yılında %32,7 seviyesinde olan kayıt dışı
ekonomi oranı, 2010 yılı itibarıyla %28,3
seviyesine gerilemiştir.
2003 yılında %32,7
seviyesinde olan kayıt
dışı ekonomi oranı, 2010
yıl sonu itibarıyla %28,3
seviyesine gerilemiştir.
2008-2010 Eylem Planı kapsamında;
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) ve akaryakıt sektörüne yönelik denetim faaliyetleri artırılmış, akaryakıt sektöründeki kayıp ve kaçağın önlenmesi amacıyla
fiilî tespitlerin yapılması, sektörün kayıt altına alınarak kayıt dışılığın ve kaçakçılığın önlenmesi ve kayıt düzeninin sağlanması amacıyla ilgili kurumlar ile işbirliği
yapılmıştır.
zz Sektörler itibarıyla belirlenen mükellef gruplarının Risk Analizi Modeli ile denetlenmesi sağlanmıştır. Risk analizi projeleri, mükelleflerin gönüllü uyumunun
temin edilmesi, matrah ve vergi farklarının ortaya çıkarılması, vergi kayıp ve
zz
21
Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi Eylem Planı ile İlgili 2009/3 Sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 05.02.2009/27132);
2011/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 21.12.2011/28149).
Sektörler itibarıyla
belirlenen mükellef
gruplarının Risk Analizi
Modeli ile denetlenmesi
uygulamasına geçilmiştir.
50
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
kaçağının azaltılması yoluyla kayıt dışı ekonomi ile mücadele sürecine büyük katkı sağlamaktadır. Bu yöntem ayrıca, sektörler itibarıyla mükelleflerin büyüklüklerinin belirlenerek sektörel ve bölgesel analizlerin yapılmasına ve mükelleflerin
vergisel uyum davranışlarının ölçülmesine de imkan vermektedir.
zz 2010 yılı içerisinde uygulanmaya başlanan e-Fatura22 sistemi ile faturalaşma işlemlerinin daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmış; iş gücü, zaman ve faturalaşma maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf kaydedilmiştir. 2011 yılı Ağustos ayı
itibarıyla 3.020 mükellef elektronik fatura uygulamasından yararlanmıştır.
zz Lisanslı Depoculuğun teşvikine yönelik düzenlemeler yapılmıştır23. Bu kapsamda; lisanslı depoya teslim edilen ürün için üreticiye verilen ürün senetlerinin el
değiştirmesinden doğan kazançlar 31 Aralık 2014 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergilerinden istisna tutulmuş, ürünlerin lisanslı depolara ilk tesliminde ve
borsadaki alım satımında KDV istisnası getirilmiştir. Lisanslı depo işletmesi ile
yapılan sözleşmeler ve ürün senetleri damga vergisinden istisna tutulmuştur.
zz 2010 Ocak döneminden itibaren hayata geçirilen KDV İadesi Risk Analizi Projesi
Uygulaması (KDVİRA) ile KDV iade süreci hızlandırılmış, iş gücü ve zaman
tasarrufu sağlanmış, doğrudan riskli noktalar üzerine yoğunlaşıldığından denetimde etkinlik ve verimlilik temin edilmiştir. Ayrıca, KDV iadelerinin Bilgi İşlem
Merkezince değerlendirilmesiyle Türkiye genelinde uygulama birliği sağlanmıştır.
zz Kayıt dışılığa yönelik ihbarlar Türkiye genelinde Vergi İletişim Merkezi aracılığıyla tek bir merkezden alınmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, 540.056 mükellefin
vergisel sorularına cevap verilmiştir.
zz Mükelleflerin gönüllü uyumunu artırmak amacıyla broşürler basılarak, beyanname dönemlerinde illere gönderilmiş ve internet üzerinden paylaşılmıştır.
zz Mükelleflerin işlemlerini kanunlar çerçevesinde yürütmelerinin teşvikine yönelik
olarak eylem planı döneminde çeşitli bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmiştir.
Yine, mükellef-vergi dairesi çalışanı ilişkisinin geliştirilmesine yönelik olarak yaklaşık 35.000 personele eğitim verilmiştir.
zz Ayrıca, vergi bilincinin artırılmasına yönelik faaliyetler kapsamında, ilköğretim
okullarında eğitim faaliyetleri düzenlenmiştir.
e-Fatura sistemi ile
faturalaşma işlemlerinin
daha hızlı ve güvenli
yapılması sağlanmıştır.
KDV İadesi Risk Analizi
Projesi Uygulaması
(KDVİRA) ile KDV iade
süreci hızlandırılmıştır.
“Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi 2008-2010 Eylem Planı kapsamında
kayıtlı istihdamın artırılması amacıyla ise;
zz
Sigorta primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanması ile işveren üzerindeki istihdamdan doğan prim yükü azaltılmıştır24.
397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (R.G. 05.03.2010/27512).
5904 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.03.07.2009/27277).
24
5763 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.26.05.2008/26877).
22
23
51
İş Ortamı
Kadınları ve 18-29 yaş arası gençleri istihdam eden iş yerleri için kademeli olarak
işveren prim hisselerinin İşsizlik Fonundan karşılanması konusunda düzenleme
yapılarak, gençlerin ve kadınların kayıtlı çalışmaya katılımları teşvik edilmiştir25.
zz Özürlü çalıştırmanın maliyeti düşürülerek, kota dahilinde özürlü çalıştıran işverenlerin prim hisselerinin tamamının; kota fazlası özürlü sigortalı çalıştıran veya
yükümlü olmadığı halde özürlü sigortalı çalıştıran işverenlerin prim hisselerinin
yarısının Hazine tarafından ödenmesi uygulaması başlatılmıştır26.
zz En az on işçi çalıştıran işverenlere ücretlerin banka vasıtasıyla ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir27.
zz
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planının 2011-2013 yıllarını kapsayacak şekilde yeniden hazırlanması çalışmaları Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) koordinasyonunda ilgili kurumların katkısı ile tamamlanmış olup, Planda;
Gönüllü Uyumun Artırılması,
zz Denetim Kapasitesinin Güçlendirilmesi,
zz Yaptırımların Caydırıcılığının Artırılması,
zz Veri Tabanı Paylaşımı ve
zz Toplumsal Farkındalığın Artırılması
zz
amaçları çerçevesinde 47 eylem belirlenmiştir28. Eylem Planı; yılda en az bir defa
Sayın Başbakanın başkanlığında toplanacak Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele
Yüksek Kurulunda, en az altı ayda bir Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi bakanlar ve ilgili bakanlardan oluşan İzleme ve Yönlendirme Kurulunda, üç ayda bir
ise GİB başkanlığında ilgili kurum yöneticilerinden oluşan Yürütme Kurulunda
değerlendirilecektir.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele çalışmaları kapsamında ayrıca, denetimlerde idari
para cezalarının miktarı arttırılarak denetimde etkinlik sağlanmış ve denetim elemanlarının görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullananlar
hakkında idari para cezası uygulamasının yanı sıra, Türk Ceza Kanununa (TCK)
göre suç duyurusunda bulunulması sağlanmıştır29.
25/03/2009 tarihli ve 2009/52 sayılı Genelge.
5763 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.26.05.2008/26877).
27
Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik
(R.G.18.11.2008/27058).
28
2011/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 21.12.2011/28149).
29
5754 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun (R.G.08.05.2008/26870).
25
26
2011-2013 Kayıt Dışı
Ekonomiyle Mücadele
Stratejisi Eylem Planı
kapsamında 47 eylem
belirlenmiştir.
52
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
B. Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarına Cevap
Verecek Şekilde Düzenlenmesi
Türkiye’deki hukuki altyapının, iş
dünyasının gelişen ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde geliştirilmesi,
mevzuatın küresel standartlara ve en iyi
uygulamalara uygun şekilde güncellenmesi,
Üyelerin üzerinde hassasiyetle durduğu konular arasında yer almaktadır. Bu çerçevede VI. YDK Toplantısında Konsey üyeleri,
1950’li yıllardan beri yürürlükte olan Türk
Ticaret Kanunu başta olmak üzere temel
bazı yasal düzenlemelerin yenilenmesinin
gerekliliğine vurgu yapmışlardır. Bu kapsamda bazı temel kanunların yenilenmesine yönelik olarak uzun süreden beri yürütülmekte olan çalışmalar 2011 yılı içerisinde sonuçlandırılmış olup, yatırım ve ticaret ortamı üzerinde doğrudan etki yaratacak değişiklikler
yapılmıştır:
6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu yenilenerek 13
Ocak 2011 tarihinde
Türkiye Büyük Millet
Meclisi tarafından kabul
edilmiştir.
1957 yılından beri uygulanmakta olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, başta tek-
noloji olmak üzere ticaret hukukunu ilgilendiren ulusal ve uluslararası gelişmeler,
Türkiye’nin AB mevzuatına uyum yükümlülükleri ile finans ve sermaye piyasalarında yaşanan değişimlerin ışığında yenilenmiş ve yeni Kanun, 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmiştir30. 1 Temmuz
2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6201 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun,
Türkiye’deki yatırım ortamını doğrudan etkileyecek yenilikleri arasında;
Tek pay sahipli anonim ve limited şirket kurulmasının, ayrıca anonim şirket yönetim kurulunun ve limited şirket müdürünün tek kişiden oluşmasının mümkün
hale gelmesi,
zz Yönetim kurulu veya müdürler toplantısı ile genel kurul toplantılarının elektronik ortamda yapılabilmesinin sağlanması,
zz Güvenli elektronik imza ile karar alınabilmesi,
zz Sermaye şirketlerinin web sitesi kurmasının ve şirketle ilgili bilgi, rapor, açıklama
vb.nin siteye konmasının öngörülmesi, böylece şirket işlemlerinde şeffaflığın arttırılmasının sağlanması,
zz Uluslararası muhasebe ve raporlama standartları ile mevzuatın uyumlaştırılması,
bununla birlikte bu hususun Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (KOBİ) için
ilave yük getirmesini önleyecek kolaylıkların düzenlenmesi,
zz Kurumsal yönetim ilkelerinin güçlendirilmesi,
zz Pay sahiplerinin ve azlığın haklarının güçlendirilmesi yer almaktadır.
zz
30
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (R.G. 14.02.2011/27846).
53
İş Ortamı
Kanun, şirketlerle ilgili olarak tescil ve ilana tabi hususların düzenli olarak depolandığı ve elektronik olarak kullanıcılara sunulabildiği bir bilgi bankasının Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB)” yerine “bilgi bankasının ticaret sicil memurlukları nezdinde kurulmasına ve karar alma sürecinin kolaylaştırılmasına yönelik hükümleri de içermektedir.
Yine 1926 tarihinden beri yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ulusal ihtiyaçlar ve
uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden geçirilmiş ve 6098 sayılı yeni
Türk Borçlar Kanunu, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiştir31. Kanun ile getirilen
yeniliklerin başında, güvenli elektronik imzanın da, islak imzanın imzanın bütün
hukuki sonuçlarını doğurmasının kabul edilmesi gelmektedir. Ayrıca Kanun, satış
sözleşmesi başta olmak üzere özel borç ilişkilerini tesis eden sözleşmelerin akdedilmesinde ve ifasında taraflar arası menfaat dengesini gözeten ve sözleşmelerin
değişen koşullara uyarlanmasını öngören ilişkin pek çok yenilik getirmekte ve adi
ortaklıklarla ilgili olarak günümüz gereksinimlere uygun düzenlemeler içermektedir.
Küresel ekonomik kriz ortamında özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılması, maliye ve para politikalarının daha etkili şekilde uygulanması, istihdamın ve
ekonomik kalkınmanın desteklenmesi amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda “Torba
Yasa” olarak bilinen 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun32, 13 Ocak 2011
tarihinde TBMM tarafından kabul edilmiştir. Söz konusu Kanun ile;
Özel sektörün çeşitli kamu idarelerine olan borçları yeniden yapılandırılmış veya
ödeme kolaylığı getirilerek ihtilafların sonlandırılması öngörülmüş,
zz Vergi tabanının genişlemesine yönelik düzenlemeler yapılmış,
zz Sosyal güvenlik reformunun uygulanması aşamasında tespit edilen eksiklik ve
aksaklıkların giderilmesini sağlayacak tedbirlere yer verilmiş,
zz Çırakların, mesleki eğitim görenlerin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) kursiyerlerinin ve staj gören öğrencilerin sosyal sigorta olanaklarından yararlanması ve
mesleki eğitim gören öğrencilerin uygulamalı staj imkanlarının genişletilmesi
sağlanmış,
zz Kadınlar, gençler ve özürlüler gibi iş gücüne katılım açısından dezavantajlı grupların istihdamının arttırılmasına yönelik sosyal güvenlik prim indirimi yeniden
düzenlenmiş ve
zz Esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin arttırılmasına yönelik tedbirlere
ve düzenlemelere yer verilmiştir.
zz
31
32
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (R.G. 04.02.2011/27836).
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 25.02.2011/27857 [1.Mükerrer]).
6098 sayılı Türk Borçlar
Kanunu yenilenerek 11
Ocak 2011 tarihinde
kabul edilmiştir.
54
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Uluslararası muhasebe ve denetim standartları ile uyumlu düzenlemelerin temini ve
güncellenmesi amacıyla, “Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu Kanunu Tasarısı”
ve “Türkiye Denetim Standartları ve Kamu Gözetim Kurumu Kanunu Tasarısı”
ilgili tarafların görüşü alınarak hazırlanmıştır. Söz konusu Tasarıların ilgili TBMM
komisyonlarında görüşmeleri devam etmektedir. Bahsi geçen kanuni düzenlemelerle, işletmeler nezdinde yapılan bağımsız dış denetimlerde uygulanan farklı denetim
usul ve tekniklerinin ortadan kaldırılması, ülke genelinde mali tablolara standart getirilmesinde mevcut kurumsal altyapının güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
55
İş Ortamı
C. Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve
Öngörülebilirliğinin Artırılması
Yargı sisteminin hızının, etkinliğinin, tutarlılığının ve öngörülebilirliğinin artırılması
hususu, ilk Konsey toplantısından bu yana vurgulanan önemli öncelikler arasında yer almaktadır. Bu çerçevede, son yıllarda özellikle Adalet Bakanlığı koordinasyonunda sağlanan
çalışmalar ile önemli iyileştirmeler sağlanmıştır.
Hukuk yargılamasını düzenleyen temel kanun niteliğindeki 1927 tarihli
Hukuk Usulü Muhakeme Kanunu’nu yürürlükten kaldıran yeni 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile yargı reformu
kapsamında, uygulamadan kaynaklanan
aksaklıkların giderilmesine; davaların basit, hızlı, en az giderle ve etkili bir biçimde
görülmesine; mahkeme dışı çözüm yolları
ile sulh veya uzlaşmayı mümkün kılacak ve
teşvik edecek bir altyapının oluşturulmasına; ayrıca karşılaştırmalı hukuktaki gelişmelerin hukuk yargılamasına yansıtılmasına
yönelik düzenlemelere yer verilmektedir33. 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren
Kanun, alternatif bir çözüm yöntemi olarak yatırımcılar için büyük önem arz eden
tahkimin ülkemizde yaygınlaştırılmasına ve tahkim kültürünün yerleştirilmesine yönelik hükümleri de içermektedir. Bu kapsamda ulusal tahkime ilişkin usul ve esaslar, Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuku Komisyonu Tahkimi (UNCITRAL) Model
Kanunu esas alınarak hazırlanan 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu çerçevesinde yeniden düzenlenmiştir. Böylece ulusal ve uluslararası tahkim kuralları uyumlu
hale getirilerek, ulusal tahkim kurallarının UNCITRAL kuralları çerçevesinde şekillenmesi sağlanmıştır. Ayrıca alternatif yargılama yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını
hedefleyen bu düzenlemenin yargı sisteminin hızının ve etkinliğinin artırılmasına
katkıda bulunulacağı öngörülmektedir.
Ayrıca, devlet hizmetlerinin ve adaletin hızlandırılması, yargının etkililiğinin ve ve-
rimliğinin artırılması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması hususlarına yönelik
olarak Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören tasarı yasalaşmıştır. Söz konusu Kanun34 ile;
zz
Yüksek mahkemelerin iş yükünün azaltılmasını teminen hukuki yollara başvuru
için harç uygulaması getirilmiş35,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (R.G. 04.02.2011/27836).
6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G.14.04.2011/
27905).
35
492 sayılı Harçlar Kanunu (1) ve (2) sayılı tarife değişikliği.
33
34
56
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Miras belgesi verilmesi, terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi gibi bazı çekişmesiz yargı işlemlerinin noterler tarafından da yerine getirilebileceğine ilişkin
düzenleme yapılmış36,
zz Cumhuriyet başsavcılıkları arasında yetkisizlik kararı verilmek suretiyle soruşturma evrakının sürüncemede kalması ve yargılama sürecinin uzamasının önlenmesine yönelik olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda değişiklik yapılmış37,
zz Doğrudan verilen adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine karşı kanun yoluna müracaatlarında parasal bir sınır getirilerek bölge adliye mahkemeleri ve
Yargıtay’ın iş yükünün azaltılması hedeflenmiş38 ve
zz Cumhuriyet savcılarının daha etkin ve süratli biçimde soruşturmaları yürütebilmeleri amacıyla bazı davalarda bulunma zorunlulukları kaldırılmıştır39.
zz
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri alanların ve özel hukuk ilişkisinden doğan anlaşmazlıkların, süratli ve etkin bir şekilde tahkim veya alternatif
uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle çözülmesini sağlamak üzere, bağımsız yapıya sahip
İstanbul Tahkim Merkezinin kurulması amacıyla hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı
Başbakanlığa sevk edilmiştir.
Kamu hizmetlerinin verimli, hızlı ve etkili sunumu hedefi çerçevesinde, kağı-
da dayalı süreçlerin elektronik ortama taşınması amacını taşıyan Kanun Taslağı40,
Başbakanlığa sevk edilmiştir. Söz konusu Taslak ile her türlü dava usul işlemlerinin, icra ve iflas işlemlerinin, idari davalar ve vergi davaları ile ilgili her türlü hukuki işlemin ve ceza muhakemesi hukukunu ilgilendiren işlemlerin Ulusal Yargı Ağı
Projesi (UYAP) vasıtasıyla elektronik ortamda ve daha hızlı biçimde yapılabilmesi
öngörülmektedir. Teknolojik araçlar kullanılarak kamu hizmetinin hızlandırılması
çalışmaları, sonuçları itibarıyla söz konusu hizmetlerin yargıya intikal etmesi halinde
yargılama sürecini de daha etkin kılması öngörülmektedir. Bu kapsamda;
Vize ve pasaport başvurularının elektronik ortamda yapılabilmesi ve
sonuçlandırılabilmesi,
zz Noterlik işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilebilmesi,
zz Sağlık hizmetlerinin sunumunda elde edilen kişisel sağlık verilerinin değerlendirilme koşullarının belirlenmesi,
zz e-Devlet projelerinde gerekli koordinasyonun sağlanması ve
zz Güvenli elektronik imzanın bankacılık ve finans başta olmak üzere mali sektörlerde kullanımı amacıyla çok sayıda kanun ve kanun hükmünde kararnamede
değişiklik yapılması öngörülmektedir.
zz
Noterlik Kanunu 71 inci madde değişikliği.
5271 sayılı CMK 161 inci madde değişikliği.
38
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 45 inci madde.
39
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Geçici 3 üncü madde .
40
Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı Taslağı
36
37
57
İş Ortamı
Yüksek mahkemelerce sağlanan adalet hizmetlerinde sürat ve etkinliğin arttırılması-
nı teminen, 6110 sayılı Kanun41 ile Yüksek Mahkemelerin üye sayılarının artırılmasına ve bu Mahkemelerde dairelerin birden fazla heyetle çalışabilmesine yönelik yasal
düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, Yargıtay’ın 32 olan daire sayısı 38’e ve 250
olan üye sayısı 387’ye; Danıştay’ın 12 olan daire sayısı ise 15’e ve 87 olan üye sayısı
156’ya çıkarılmıştır.
Yargı hizmetlerinde etkinliğin arttırılmasına yönelik üçüncü paket kanun değişikliği niteliğindeki “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen
Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı”, 30 Ocak
2012 tarihi itibariyle TBMM’ye sevk edilmiştir.
650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin42 yayımlanması ile birlikte, hakim ve
savcı sayısının arttırılmasına yönelik etkili tedbirler yürürlüğe konmuş; bunun yanı
sıra, 2011 yılında kadrolu ve sözleşmeli olmak üzere toplam 5.642 personel alımı
gerçekleştirilmiştir. 2011 yılında yeni kurulan 293 mahkeme ile birlikte Türkiye’deki
mahkeme sayısı 6.223’e ulaşmıştır.
Yargı süreçlerinde zamandan ve dava giderlerinden tasarruf sağlanması amacıyla her
türlü yargısal ve idari işlemin elektronik ortamda yürütülmesini temin eden UYAP,
2009 yılı sonu itibarıyla tüm yargı birimlerinde kullanıma açılmıştır. Kamu kurum ve
kuruluşları ile özel sektör kuruluşları arasında bu kapsamdaki temas ve entegrasyon
çalışmaları sürdürülmektedir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun görüşü43 ve Adalet Bakanlığı’nın
kararı44 doğrultusunda, 9 olan bölge adliye mahkemesi sayısı 15’e çıkarılmış ve başsavcıların atamaları tamamlanmıştır45. Söz konusu mahkemelerin, altyapı hizmetlerinin tamamlanmasını müteakip 2013 yılında faaliyete geçirilmesi öngörülmektedir.
5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13. maddesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle
kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve
gerçek kişilere, elektronik olarak adli sicil sistemine erişip, kendi iş ve işlemleri için
sorgulama yapma imkânı sağlanmış; ayrıca söz konusu erişimin altyapısının oluşturulmasına yönelik Projenin başlatılabilmesini teminen finansmanla ilgili düzenlemeler, 2012 yılında tamamlanmıştır.
İcra hizmetlerinin verimliliğini artırmak ve icra dairelerinin kurumsal kapasite-
lerini güçlendirilmek amacıyla, Adalet Bakanlığı tarafından “İcra Dairelerinin
Kapasitesinin Arttırılması Projesi” yürütülmeye başlanmıştır. AB ile bir eşleştirme
projesi niteliğinde olan ve başlangıç aşamasında bulunan Projenin temel hedefi,
icra dairelerin daha verimli ve hızlı çalışmasını temin etmek, icra daireleri ile ilgili
6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G.14.02.2011/ 27846).
Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
(R.G.26.08.2011/ 28037).
43
07.06.2011 tarihli ve 187 sayılı görüş kararı.
44
13.06.2011 tarihli Bakan oluru.
45
HSYK’nın 19.06.2011 tarihli ve 1035 sayılı Kararnamesi.
41
42
58
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
şikayetlerin azaltılmasını ve vatandaşın icra dairelerine olan güveninin artırılmasını
sağlamaktır.
Yine, AB’deki en iyi uygulamalar çerçevesinde, yargının mevcut iş yükünü azaltmak,
yargılama süresinin uzamasını önlemek, kişilerin yargıya yaptıkları başvurulardan
daha etkin sonuçlar almalarını sağlamak ve bir mahkeme yönetim sistemi kurulması
ile bu sistemin işletilmesini sağlayacak teknik alt yapıyı oluşturmak üzere Adalet
Bakanlığı, “Mahkeme Yönetim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi”nin ikinci aşamasını yürütmeye başlamıştır. Projenin bahsi geçen hedefleri doğrultusunda ilk aşamasında çeşitli adliyelerde oluşturulan sistemin, halihazırda yürütülmekte olan ikinci
aşama Proje ile, 20 pilot adliyede daha uygulanması öngörülmektedir.
Türkiye’deki ceza adalet sisteminin Avrupa standartları ile uyumlu hale getirilmesi
ve insan hakları standartlarının geliştirilmesi amacıyla 2012 yılında AB ile ortaklaşa “Ceza Adalet Sisteminin Geliştirilmesi Projesi”nin uygulanmasına başlanacaktır.
Proje sonucunda, vatandaşların ceza adaletine olan güvenini arttırılması, daha hızlı
işleyen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumlu bir ceza yargılaması sisteminin kurulması hedeflenmektedir.
Gerekli hukuki ve idari prosedürlerin tamamlanmasının ardından HSYK, Danıştay
ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı UYAP Sistem Merkezini, UYAP Doküman
Yönetim Sistemini ve internet hizmetini kullanmaya başlamıştır. Bu gelişme ile, yargı birimleri arasında elektronik ortamda etkili, hızlı bir bilgi ve belge alış verişini
sağlayacak önemli bir adım atılmıştır.
Vatandaşların,
avukatların, bilirkişilerin,
kolluk birimlerinin ve
kurumların/şirketlerin
kendileri için hazırlanan
portallar üzerinden
yargısal işlemlere
elektronik ortamda
erişimi/işlem yapmaları
sağlanmıştır.
Vatandaşların, avukatların, bilirkişilerin, kolluk birimlerinin ve kurumların/şir-
ketlerin kendileri için hazırlanan portallar üzerinden yargısal işlemlere elektronik
ortamda erişimi/işlem yapmaları sağlanmıştır. Ayrıca, yargı sürecinde kırtasiyeciliğin azaltılmasını ve bürokratik prosedürlerin sadeleştirilmesini temin için hakim,
Cumhuriyet savcısı ve diğer yargı personeline verilen e-imza sayısı 49.761’e ulaşmış;
adliye sınırları dışından UYAP sistemine erişimin sağlanmasını teminen ayrıca, hakim ve savcıların sanal paylaşımlı ağ (VPN) sertifikaları tanımlanmıştır.
Soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme-
ce dinlenilmesine gerek görülen kişilerin Türkiye’nin neresinde olursa olsun Ses
ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılarak video konferans yöntemiyle dinlenilmesine
yönelik mevzuat çalışmaları tamamlanmıştır46.
Acil ve felaket anında devreye girmek üzere UYAP Acil Durum Merkezi faaliye-
te geçirilmiştir. UYAP’ta bulunan bilgi ve belgelerin yargı bağımsızlığına ve kişisel
verilerin korunması kurallarına uygun olarak, güvenli bir ortamda saklanması ve
sistemin her türlü saldırılara karşı korunması için Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi
Standardı olan ISO 27001 standardına ulaşma çalışmaları ile UYAP Sistem Merkezi
yönetiminin uluslararası standartlara kavuşturulmasına yönelik çalışmalar, Adalet
Bakanlığı bünyesinde sürdürülmektedir.
46
Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik (R.G.20.09.2011/ 28060).
59
İş Ortamı
D. Altyapının Geliştirilmesi
Enerji, ulaştırma ve bilgi teknolojileri sektörlerinde liberalizasyon çalışmalarına
devam edilmesi ve artan talebin karşılanması için mevcut altyapının güçlendirilmesi, Türkiye açısından stratejik politika
alanlarından biridir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanmasında büyük
rol oynayan güçlü bir ulaştırma altyapısı
oluşturulması ve enerjide dışa bağımlılığın
azaltılması konularında 2011 yılında önemli
çalışmalar yürütülmüştür.
1. Enerji Sektörünün Liberalizasyonu
Elektrik Piyasası
2011 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin elektrik arzı yaklaşık 228 milyar kWh, elekt-
rik tüketimi ise 229 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi üretiminin
%45’i doğal gazdan, %18’i yerli kömürden, %23’ü hidrolik kaynaklardan, %10’u
ithal kömürden, %2’si petrol türevlerinden ve kalan %2’si de rüzgar ve jeotermal
gibi diğer kaynaklardan elde edilmiştir.
Özel sektör tarafından üretilen elektriğin, tüketicilere rekabetçi bir piyasa yapısı
içerisinde serbest olarak ulaştırılması amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
(EPDK), serbest tüketici limitini 2002 yılından itibaren düşürmekte olup, bu limit
2011 yılı için 30.000 kWh olarak belirlenmiştir. Böylece, kullanımları yıllık 30.000
kWh’in üzerinde olan tüketicilere toptan satış piyasalarına doğrudan erişim olanağı tanınmış ve tüketicilerin enerji gereksinimlerini, tedarikçiler ile ikili anlaşmalar yaparak serbestçe karşılayabilmelerinin önü açılmıştır. Serbest kullanıcı limitinin azaltılmasına devam edilmesi ve 2012 yılı sonuna kadar meskenler dışındaki
tüm tüketicilerin, 2015 yılına kadar ise tüm tüketicilerin serbest kullanıcı olması
hedeflenmektedir47.
2010 yılı içerisinde Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle serbest tüketicilerin tedarikçilerini değiştirmelerine ilişkin süreç
basitleştirilmiştir48.
Ayrıca, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik49 ile
elektrik piyasasında, yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kojenerasyon
tesisi kuran, mikro kojenerasyon veya kurulu gücü azami 500 kW olan yenilenebilir
Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi, 2009.
Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.17.04.2010/27555) ve
Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.06.11.2010/27751).
49
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine ilişkin Yönetmelik (R.G.03.12.2010/27774).
47
48
60
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretim faaliyetinde bulunan gerçek
veya tüzel kişiler lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulmuştur.
2012 yılı Mart ayı
itibarıyla toplam
21 elektrik dağıtım
şirketinden 13’ü özel
sektör tarafından
işletilmektedir.
Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi ile Türkiye’nin
dağıtım şebekesi 2004 yılında coğrafi yakınlık, yönetim yapısı, enerji talebi ve diğer etkenler dikkate alınarak 21 dağıtım bölgesine bölünmüştür. Türkiye Elektrik
Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ)’ne bağlı 20 bölge özelleştirme programına alınmıştır. Dışarıda bırakılan tek dağıtım bölgesi, işletme hakkı 1990 yılında Kayseri
ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye devredilen Kayseri’dir. 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla TEDAŞ’a bağlı oluşturulan 20 bölgesel elektrik dağıtım şirketinden Başkent,
Sakarya, Meram, Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Yeşilırmak, Çoruh, Fırat ve Trakya
Elektrik Dağıtım Anonim Şirketlerinin hisse devri yapılarak özelleştirme işlemleri
sonuçlandırılmıştır. Dicle, Vangölü, Ayedaş, Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ise
devir süreci devam etmektedir. 2012 yılı Mart ayı itibarıyla toplam 21 elektrik dağıtım şirketinden 13’ü özel sektör tarafından işletilmektedir.
18 adet termik santral, 27 adet hidroelektrik ve 56 adet akarsu santrali olmak üzere
toplam 101 santralin özelleştirilme çalışmaları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca
yürütülmektedir. Bu santraller içerisinden, 52 adet akarsu santrali 19 grupta toplanmış ve 2010 yılında ihalesi tamamlanmıştır. 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla 19
gruptan 10’unun devri yapılmış; 5 grubun ise devir işlemleri devam etmektedir.
Doğal Gaz Piyasası
2011 yıl sonu itibarıyla
55 doğal gaz dağıtım
bölgesinin ihalesi
tamamlanmış, 62 şirkete
dağıtım lisansı verilmiştir.
Türkiye’nin artan enerji talebinin karşılanmasında doğal gazın payı ve önemi giderek artmaktadır. 2011 yıl sonu itibarıyla 55 dağıtım bölgesinin ihalesi tamamlanmış,
62 şirkete dağıtım lisansı verilmiştir. Dağıtım lisansı almış olan şirketler tarafından
lisans kapsamındaki dağıtım bölgelerinde 2,5 milyar TL üzerinde yatırım yapılmış;
yaklaşık 2 milyon abone sayısına ulaşılmıştır.
2011 yıl sonu itibarıyla 71 ilin doğal gaz iletim hattı tamamlanmıştır. Bu çerçevede
genişleyen kullanım alanı ile birlikte 2011 yılında 39,2 milyar Sm3, 2012 yılı Şubat ayı
sonu itibarıyla ise 8,2 milyar Sm3 doğal gaz ithalatı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2011
yılında 714 milyon Sm3 , 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla ise 55 milyon Sm3 doğal
gaz ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Mevcut doğal gaz boru hattının geliştirilmesi çalışmaları kapsamında, Boru Hatları
ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) tarafından inşa edilen doğal gaz boru hatlarının
uzunluğu, 2011 yıl sonu itibarıyla 12.215 km’ye ulaşmıştır.
2011 yılı içerisinde, 8 adet ithalat (spot LNG), 3 adet toptan satış, 6 adet iletim sıvı
doğal gaz (LNG), 6 adet sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) iletim-dağıtım, 6 adet CNG
satış ve 2 adet dağıtım olmak üzere toplam 31 adet lisans verilmiştir. Böylece, 2011
yıl sonu itibarıyla toplam lisans sayısı 243’e ulaşmıştır.
61
İş Ortamı
Tablo 17: Doğal Gaz Piyasasında Verilen Lisansların Dağılımı
Lisans Türü
Lisans Sayısı
İthalat
12
İthalat (Spot LNG)
30
İhracat
4
Toptan satış
37
Depolama
4
İletim
1
İletim (LNG)
22
CNG Satış
46
CNG İletim Ve Dağıtım
25
Dağıtım
62
TOPLAM
243
Kaynak: EPDK
Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin (BAŞKENTGAZ) %80 hissesine tekabül eden
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait hisseler, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2
Temmuz 2009 ve 28 Haziran 2011 tarihli kararları çerçevesinde özelleştirme programına alınmış; 26 Temmuz 2011 tarihinde de ihale ilanı yayımlanmıştır. Başkentgaz’ın
Ankara Büyükşehir Belediyesi, belediyeye bağlı kuruluşları ile iştiraklerine ait %20
’lik hissesinin özelleştirilmesi işlemleri ise Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
yürütülmekte olup, 2012 yılında ihalenin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
Doğal gazın yer altında depolanması ve böylece mevsimsel talep değişikliklerinin
karşılanabilmesi amacıyla yürütülen projeler kapsamında 20 Eylül 2010 tarihinde Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesinin ihalesi yapılmış olup, 15
Haziran 2011 tarihinde çalışmalara başlanmıştır.
Dünya petrol rezervlerinin %65’i ve doğal gaz rezervlerinin %71’i Türkiye’yi çevre-
leyen Hazar Havzası ve Ortadoğu ile Rusya’da bulunmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye,
gerek coğrafi, gerekse jeopolitik konumu ile Orta Doğu ve Orta Asya’nın üretiminin dünya pazarlarına ulaşmasında köprü ve terminal olma özelliği taşımaktadır. Bu kapsamda Türkiye’de, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ekseninde birçok proje
geliştirilmektedir:
Hazar Bölgesi ülkelerinde üretilecek doğal gazın Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden
Avrupa ülkelerine taşınmasını öngören Hazar-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru
Hattı Projesi kapsamında, Azerbaycan-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı ile 2007 yılı
Temmuz ayından itibaren doğal gaz tedarik edilmektedir. Hattan 2012 yılı Şubat
ayı sonu itibarıyla yaklaşık 19,9 milyar Sm3 doğal gaz alımı gerçekleştirilmiştir.
zz 2007 yılında başlatılan Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Boru Hattı
Projesinin Türkiye – Yunanistan kısmından Yunanistan’a 2012 yılı Şubat ayı sonu
itibarıyla yaklaşık 2,6 milyar Sm3 doğalgaz ihraç edilmiştir.
zz
62
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı
(NABUCCO) Projesine ilişkin olarak 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan
Hükümetler arası Anlaşma, 1 Ağustos 2010 itibarıyla yürürlüğe girmiştir. 8
Haziran 2011 tarihinde ise NABUCCO Projesi’nin geçtiği ülkelerin her birinin
Enerji Bakanlıkları ile projeyi yürüten NABUCCO Uluslararası Şirketi arasında
Proje Destek Anlaşmaları imzalanmıştır. Yıllık maksimum 31 milyar m³ kapasiteye sahip olacak hattın 2017 yılında işletmeye alınması planlanmaktadır.
zz Mısır ve Suriye gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı
amaçlayan Arap Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin Mısır ve Suriye arasındaki
bölümü tamamlanmıştır. Türkiye-Suriye doğal gaz şebekelerinin de 2012 yılında birbirine bağlanması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Kilis Doğal Gaz Boru
Hattı Yapım İşi Projesine ait sözleşme 15 Mart 2011 tarihinde imzalanmıştır.
zz Azerbaycan’ın Şah Deniz Konsorsiyumunun üreteceği Faz II gazının yıllık 10
milyar m³ hacminin BOTAŞ doğal gaz iletim sistemi üzerinden Bulgaristan ve/
veya Yunanistan sınırından Avrupa ülkelerine transit iletimine ilişkin hükümetler
arası anlaşma ve ticari anlaşmalar paketi 25 Ekim 2011 tarihinde; hükümetler
arası mutabakat zaptı ise 24 Aralık 2011 tarihinde imzalanmıştır.
zz
Petrol Piyasası
Petrol piyasasında 2011 yıl sonu itibarıyla 1.457 bayilik, 7 adet dağıtıcı lisansı, 6 adet
depolama lisansı, 7 adet ihrakiye50 teslimi lisansı, 4 adet iletim lisansı, 67 adet madeni yağ lisansı, 16 adet serbest kullanıcı lisansı, 38 adet taşıma lisansı (demir yolu ve
deniz yolu) ve 1 adet işletme lisansı verilmiştir. 2011 yıl sonu itibarıyla geçerli olan
lisans sayısı 13.658’e ulaşmıştır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı’ndan 2011 yılında 257 milyon varil; 2012
yılı Şubat ayı sonu itibarıyla ise 43 milyon varil ham petrol yüklemesi yapılmıştır.
2010 yılı Mart ayında süresi biten Kerkük–Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı
Anlaşması 19 Eylül 2010 tarihinde yenilenmiştir. Kerkük–Yumurtalık Ham Petrol
Boru Hattı ile taşınan ham petrol miktarı 2011 yılında 163 milyon varil; 2012 yılı
Şubat sonu itibarıyla ise 23 milyon varildir.
LPG Piyasası
2011 yılı içerisinde LPG piyasasında toplam 1.267 lisans verilmiştir. Böylece, piyasadaki toplam lisans sayısı 9.739’a ulaşmıştır.
50
Ülkenin karasuları ve/veya karasuları bitişiğinde deniz vasıtalarına veya hava meydanlarında yerli ve yabancı hava taşıtlarına vergili veya vergisiz sağlanan akaryakıt ve madeni yağ.
63
İş Ortamı
Tablo 18: 2011 Yılı İçerisinde Verilen ve Yürürlükte olan Lisans Türü ve Sayısı
2011 yılı içerisinde
Verilen
Lisans Sayısı
Yürürlükte Olan
Lisans Sayısı
LPG Dağıtıcı Lisansı
7
71
LPG Depolama Lisansı
3
78
11
45
4
116
Lisans Türü
LPG Taşıma Lisansı
(15 adet karayolu, 6 adet denizyolu, 24 adet boru hattı)
LPG Tüpü Muayenesi, Tamiri ve Bakımı Lisansı
LPG Tüpü İmalatı Lisansı
10
LPG Otogaz Bayilik Lisansı
1.242
9.419
TOPLAM
1.267
9.739
Kaynak: EPDK
2011 yılında 3.746.025 ton LPG tüketimi gerçekleşmiştir. Türkiye Petrol Rafinerileri
A.Ş. (TÜPRAŞ) ve LPG dağıtım firmalarınca 2011 yılında gerçekleştirilen toplam
ithalat miktarı 3.047.948 ton; toplam ihracat miktarı da 105.159 tondur.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının Artırılması
Yenilenebilir enerji alanında, 18 Mayıs
2005 tarihinde yürürlüğe giren 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı
Kullanımına İlişkin Kanun (YEK
Kanunu) özellikle rüzgar enerjisine ve
hidrolik enerjiye olan ilgiyi büyük ölçüde artırmıştır. 8 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6094 sayılı Kanun ile YEK
Kanunu’nda kapsamlı değişiklikler yapılmıştır51. Bu doğrultuda;
Yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapacak santrallerde yerli
üretim aksamı kullanımına bazı teşvikler getirilmiştir. Güneş enerjisinden elektrik elde etmek için sağlanacak teşviklerin uygulamasına ilişkin idari düzenleme
çalışmaları devam etmektedir.
zz İşletmedeki ilk 10 yıl boyunca; tüketicilere elektrik enerjisi satışı yapan tedarikçilere yönelik olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği satın
zz
51
6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 08.01.2011/27809).
Yenilenebilir enerji
kaynakları ile elektrik
üretimi yapacak
santrallerde yerli üretim
aksamı kullanımına
teşvikler getirilmiştir.
64
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
alma yükümlülüğü getirilmiş ve bu yolla üretilen elektriğe kaynak bazında belirlenen fiyatlardan alım garantisi sağlanmıştır.
2011 yıl sonu itibarıyla rüzgâr ve jeotermal enerjiden üretilen elektrik enerjisi miktarı toplam elektrik üretiminin %2,4’üne ulaşmıştır.
2011 yıl sonu itibarıyla elektrik kurulu gücüne eklenen 3.527 MW’lık yeni santrallerin %46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yöneliktir. Bu kapsamda
2011 yılı içerisinde 372 MW’lık rüzgâr, 1.249 MW’lık hidroelektrik ve 20 MW’lık
jeotermal kaynaklı elektrik üretim santralleri işletmeye alınmıştır.
2010 yılı sonunda 1.320 MW olan rüzgâr enerjisi kurulu gücü, 2011 yıl sonu itibarıyla %30’un üzerinde artış göstererek 1.729 MW seviyesine ulaşmıştır. 2011 yıl sonu
itibarıyla 6.860 MW rüzgar elektrik santrali lisansı verilmiştir.
2010 yılı sonunda 53,21 MW olan çöp gazı enerjisi kurulu gücü, 2011 yıl sonu itibarıyla %13’ün üzerinde artış göstererek 60,43 MW seviyesine ulaşmıştır.
2013 yılı sonuna kadar iletim sistemine 600 MW kurulu gücünde güneş santrali bağlanması öngörülmektedir.
12 Ocak 2012 tarihi itibarıyla hidroelektrik santraller için yaklaşık 18.164 MW lisanslı proje bulunmakta olup, bu projelerin tesisi ile Türkiye kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin oranının 2023 yılına kadar %30’u bulması hedeflenmektedir.
2023 yılına kadar güneş ve rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 20.000 MW’a, 2013 yılına
kadar ise jeotermal enerjiden elde edilen elektrik üretiminin 600 MW’a çıkarılması
hedeflenmektedir.
2012 yılında da yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanılması, enerji
verimliliği potansiyelinin belirlenmesi, mevzuat iyileştirilmesi ve yeni uygulamaların
geliştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda, nükleer enerji
alanında bağımsız bir düzenleme ve denetlemenin sağlanması amacıyla yasal ve kurumsal altyapıların oluşturulması; temiz kömür yakma teknolojilerinin kullanılması
ve geliştirilmesi; elektrik üretimi ve dağıtımının özelleştirilmesi; doğal gaz depolama
kapasitesinin artırılması; petrol piyasasının sağlıklı ve güvenli bir şekilde işlemesinin
sağlanması amaçlarıyla Ulusal Petrol Stok Ajansı’nın kurulması önümüzdeki dönemde yürütülecek çalışmalar arasındadır52.
52
2012 yılı Programı.
65
İş Ortamı
2. Ulaşım Altyapısının Geliştirilmesi
Karayolu, demiryolu, havayolu ve deniz ulaşımı altyapısının geliştirilerek, Türkiye’nin
ulaştırma koridoru olarak stratejik konumunun güçlendirilmesine yönelik çalışmalara 2011
yılında da devam edilmiştir.
Karayolu Ulaşımı
2011 yılı sonu itibarıyla 65.167 km olan
toplam karayolu ağı, 2012 yılı Mart
ayı itibarıyla 65.219 km’ye ulaşmıştır.
Türkiye’nin bölünmüş yol ağı, 2011 yılı
Aralık ayı itibarıyla 21.227 km’ye ulaşmış olup bölünmüş yol uzunluğunun
2012 yılı sonunda 22.500 km’ye ulaşması hedeflenmektedir.
Tablo 19: Bölünmüş Yol Uzunluğu
(Km)
Devlet ve İl Yolları
Otoyollar
TOPLAM
2002
4.387
1.714
6.101
2003
1.323
39
1.362
2004
1.765
26
1.791
2005
2.045
5
2.050
2006
1.240
241
1.481
2007
1.082
2008
1.477
14
1.491
2009
2.002
114
2.116
2010
2.156
72
2.228
2011
1.514
11
1.525
18.991
2.236
21.227
TOPLAM
1.082
Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü
Karayolları fiziki altyapısının geliştirilmesine yönelik önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan ve toplam maliyeti yaklaşık 221 milyar TL olarak belirlenen projelerin finansmanında Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin de kullanılması
planlanmaktadır. Toplam karayolu ağı,
2012 yılı Mart ayı
itibarıyla 65.219 km’ye
ulaşmıştır.
66
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
YİD modeli ile 2011-2023 yılları arasında gerçekleştirilecek 5.550 km uzunluğun-
daki otoyol projelerinin toplam maliyeti 86 milyar TL olarak tahmin edilmektedir.
Bu projelerin hayata geçirilmesiyle Türkiye’nin otoyol ağı uzunluğu yaklaşık 7.827
km’ye ulaşacaktır.
Tablo 20: YİD Modeli ile 2011-2023 Döneminde Gerçekleştirilmesi Planlanan Projeler
(Km)
Proje Adı
Uzunluk
Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu
421
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü dahil)
414
Sabuncubeli Tüneli Projesi
4
Ankara-Niğde Otoyolu Projesi
342
Ankara- Kırıkkale- Delice Samsun Otoyolu Projesi
472
Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu Projesi, Aydın-Denizli kesimi
175
Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu Projesi, Denizli- Burdur kesimi
155
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu Projesi
359
Ankara-İzmir Otoyolu Projesi
535
Afyonkarahisar-Antalya-Alanya Otoyolu Projesi
490
Sivrihisar-Bursa Otoyolu Projesi
202
Şanlıurfa-Habur Otoyolu (Diyarbakır bağlantısı dahil) Projesi
445
Gerede-Merzifon-Gürbulak Otoyolu Projesi, Gerede- Merzifon kesimi
357
Gerede-Merzifon-Gürbulak Otoyolu Projesi, Merzifon- Gürbulak kesimi
919
Yalova- İzmit Otoyolu (Özelleştirme kapsamından çıkarılmıştır)
81
Mersin- Silifke (Taşucu) Otoyolu (Özelleştirme kapsamında yapılacak)
98
Çiğli- Aliağa- Çandarlı Otoyolu (Özelleştirme kapsamında yapılacak)
81
TOPLAM
5.550
Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü
Kuzey-Güney Aksları Projesi ile, Karadeniz bölgesinin Güneydoğu ile Akdeniz
bölgesine yüksek standartlı karayolları aracılığıyla bağlanması hedeflenmektedir.
Bu doğrultuda, 15 Mart 2012 tarihi itibarıyla 11.797 km uzunluğunda olan KuzeyGüney karayolu koridorlarının 8.511 km’sinin fiziki ve geometrik iyileştirilmesi tamamlanmıştır. Kuzey-Güney karayolu koridorlarının 2015 yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir.
67
İş Ortamı
Demiryolu Ulaşımı
Demiryolu yük ve yolcu taşımacılığının geliştirilmesi amacıyla kamu-özel sektör işbirliği ile çeşitli hızlı tren projeleri ve altyapı çalışmaları yürütülmektedir:
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), 8.324 km ana hat, 446 km ikin-
ci hat olmak üzere toplam 8.770 km konvansiyonel ana hat uzunluğuna sahiptir.
2.342 km tali hat ile toplam konvansiyonel hat uzunluğu 11.112 km’ye ulaşmaktadır.
Yüksek hızlı tren hat uzunluğu ise 888 km’dir. Böylece, 2011 yılı sonu itibarıyla toplam konvansiyonel ve hızlı tren hat uzunluğu 12.000 km olmuştur.
Ankara-İstanbul arasındaki seyahat süresinin azaltılması, hızlı, konforlu, güvenli
bir ulaşım imkanı yaratılarak ulaşımda demiryolu payının artırılmasını amaçlayan
“Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi”nin tamamlanması ile Ankara-İstanbul
arası mesafenin 576 km’den 533 km’ye; seyahat süresinin ise 3 saate düşmesi
öngörülmektedir. Ankara merkez olmak üzere İstanbul-Ankara-Sivas, AnkaraAfyonkarahisar-İzmir, Ankara-Konya, Ankara-Bursa, Ankara-Sivas-Erzincan koridorlarından oluşan çekirdek ağ üzerinde Ankara-Eskişehir arası 13 Mart 2009 tarihinde günde 8 seferle hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. Artan yolcu talebi ile
birlikte sefer sayısı günde 20’ye ulaşmıştır.
2009 yılı Mart ayı ile 2011 yılı sonu arasında Ankara-Eskişehir arasında 4 milyon 979
bin kişi taşınmıştır. Projenin 2.Etabı olan İnönü-Vezirhan ve Vezirhan-Köseköy kesimlerinde ise inşaat çalışmaları sürdürülmektedir. Ankara-İstanbul Hızlı tren projesinin 2013 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır.
Yapımına Nisan 2006 tarihinde başlanılan “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren
Projesi” tamamlanarak, 24 Ağustos 2011 tarihinden itibaren hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. Ankara-Konya arasındaki seyahat süresinin 1 saat 30 dakikaya inmesiyle birlikte, 24 Ağustos-31 Aralık 2011 tarihleri arasında 408.328 yolcu taşınmıştır.
Ankara-İstanbul Hızlı Tren projelerinin tamamlanmasından sonra İstanbul-Konya
arasındaki seyahat süresi 3 saat 30 dakikaya inecektir.
Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesinin Polatlı-Afyon kesimi için ihaleye çıkılmış olup
28 Aralık 2011 tarihinde ihale teklifleri alınmıştır. Uşak (Eşme)-İzmir arası proje
ihalesi için çalışmalar devam etmektedir.
Ankara-Sivas ve Bursa-Bilecik Hızlı Tren Projeleri de altyapı çalışmaları devam eden
diğer hızlı tren projeleridir.
Organize sanayi bölgelerine yakın ve yük potansiyeli yüksek olan bölgelerde diğer
ulaşım sistemleri ile entegre olarak kombine taşımacılığı geliştiren lojistik merkezlerin kurulması hedeflenmektedir. Lojistik merkezlerin öncelikle İstanbul, İzmit
(Köseköy), Samsun (Gelemen), Eskişehir (Hasanbey), Kayseri (Boğazköprü),
Balıkesir (Gökköy), Mersin (Yenice), Uşak, Erzurum (Palandöken), Konya (Kayacık),
Denizli (Kaklık), Bilecik (Bozüyük), İstanbul (Halkalı), İstanbul (Yeşilbayır), Mardin,
“Ankara-Konya Yüksek
Hızlı Tren Projesi”
tamamlanarak, 24
Ağustos 2011 tarihinden
itibaren hızlı tren
işletmeciliğine açılmıştır.
68
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Kahramanmaraş (Türkoğlu), Kars, İzmir ( Kemalpaşa), Sivas ve Habur olmak üzere
19 merkezde kurulmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Samsun
(Gelemen) lojistik merkezi tamamlanarak işletmeye alınmıştır. Denizli (Kaklık) ve
İzmit (Köseköy) lojistik merkezlerinin 1.Etap çalışmaları tamamlanmıştır. Diğer lojistik merkezlerde yürütülen proje ve kamulaştırma çalışmaları devam etmektedir.
Kombine taşımacılığın geliştirilmesi ve taşımacılıkta demiryolunun payının artırılması amacıyla;
Tekirdağ Limanının mevcut demiryolu ağına bağlanması ile Derince ve İstanbul
limanlarındaki sıkışıklığın önlenmesi; Ege bölgesinin Avrupa’ya bağlantısı noktasında yaklaşık 600 km mesafenin kısalması ve boğaz trafiğinin azaltılması amacıyla
planlanan Tekirdağ-Muratlı Demiryolu projesinin inşaat çalışmaları tamamlanmıştır.
Karasu Limanının mevcut demiryolu ağına bağlanması amacıyla, “Adapazarı-Karasu
Limanı ve Sanayi Tesisleri ile Demiryolu Bağlantısı ve İstasyon Tesisleri Altyapı
İnşaatı” çalışmaları devam etmektedir.
Asya-Avrupa kıtaları arasında denizaltından kesintisiz demiryolu bağlantısını sağla-
yacak olan “Gebze-Haydarpaşa-Sirkeci-Halkalı Banliyö Hattının İyileştirilmesi ve
Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi İnşaatı (Marmaray) Projesi”ne yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Avrupa’yı Türkiye üzerinden Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerine bağlamayı
amaçlayan Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Demiryolu (Kars-Ahılkelek-Tiflis-Bakü)
Projesi kapsamında çalışmalar sürdürülmektedir.
Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Demiryolu Bağlantı Hattı inşaat çalışmalarının
2012 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
Ankara-İstanbul Hızlı Demiryolu projesinin devamı ve Avrupa ile entegre olacak yüksek standartlı bir demiryolu hattı oluşturmak amacıyla; Halkalı-Bulgaristan
Hududu Demiryolu Etüt Proje ve Mühendislik Hizmetleri işi 2008 yılı Ekim ayında
tamamlanmış olup, proje 2012 yılı yatırım programında yer almaktadır.
Demiryollarının, yük ve yolcu taşımacılığındaki payının artırılması amacına yönelik
olarak 10. Ulaştırma Şurası’nda önerilen ve Ulaştırma Bakanlığınca belirlenen 2023 hedefleri kapsamında;
Yüksek hızlı demiryolu ağına öncelik verilerek 10.000 km çekirdek ağın
tamamlanması,
10.000 km yüksek hızlı ve 4.000 km konvansiyonel hat inşası ile toplam demiryolu
ağının 2023 yılına kadar 25.940 km’ye, 2035 yılına kadar ise 28.376 km’ye ulaşması,
Demiryolu payının yolcu taşımacılığında %10’a; yük taşımacılığında %15’e çıkartılması amaçlanmaktadır.
69
İş Ortamı
Deniz Ulaşımı
Deniz ulaşımının geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında;
Ulaşım, turizm ve balıkçılık sektörlerine hizmet vermek üzere kıyı bölgelerinde inşa
edilecek altyapı tesislerinin ve ilave kapasitelerin etkin bir biçimde planlanmasını
amaçlayan Kıyı Yapıları Master Plan ve Turizm Kıyı Yapıları Master Plan Çalışmaları
2010 yılında; Balıkçılık Kıyı Yapıları Durum ve İhtiyaç Analizi Çalışması ise 2011
yılında tamamlanmıştır.
Ana limanların karayolu ve demiryoluna bağlanması ile limanların kombine taşımacılık yapılabilen lojistik merkezler haline getirilmesi amacıyla;
Ege Denizi’nde Çandarlı Limanı,
zz Akdeniz’de Mersin Konteyner Limanı ve
zz Karadeniz’de Filyos Limanının yapımına
tamamlanmıştır.
zz
yönelik
uygulama
projeleri
Limanların hinterlant ulaşımının demiryoluna öncelik verilerek sağlanmasına
yönelik;
Aydın-Güllük Limanı bağlantısı ve Ereğli, Filyos, Zonguldak, Bartın Liman bağlantıları uygulama projeleri ile Erzincan-Trabzon demiryolu bağlantısının avan
proje çalışmaları tamamlanmıştır.
zz Kırıkkale-Samsun demiryolu bağlantısının uygulama projesi ise devam etmektedir.
zz
YİD modeli ile deniz ulaşımı ve yat turizmi için gerekli altyapının oluşturulması
amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında;
Turgutreis, Didim, Çeşme, Sığacık, Yalova, Alanya, Mersin ve Kaş Yat Limanları
projeleri tamamlanmıştır.
zz Gazipaşa, Kumkuyu, Muğla Ören ve Datça Yat Limanları ile Dalaman Yat Limanı
ve deniz otobüsü yanaşma yeri projelerinin yapımına devam edilmektedir.
zz Karasu Limanı üst yapı inşaatı ile İzmir Karaburun, İzmir Yenifoça, Balıkesir
Avşa Adası Türkeli, Silivri, Trabzon, İzmir Seferihisar Ürkmez, İzmir Çeşme
Şifne ve Tekirdağ Yat Limanlarının ihale çalışmalarına devam edilmektedir.
zz
Mevcut kamu limanlarının işletme hakkı devri yöntemi ile özelleştirilmeleri kapsamında; İskenderun Limanının işletme hakkı 2011 yılı Aralık ayında 36 yıllığına
Limak Yatırım Enerji Üretim İşletme Hizmetleri ve İnşaat A.Ş.’ye devredilmiştir.
İzmir limanının kruvaziyer turizminden aldığı payın son yıllarda artış gösterme-
si nedeniyle kruvaziyer yolcularına hizmet verecek uluslararası standartta terminal hizmetlerinin verilebilmesi ve liman geri sahasından turistlerin azami ölçüde
70
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
faydalanabilmesi amacıyla TCDD İzmir Limanı kruvaziyer limanı ve yük limanı olarak ikiye bölünmüştür. Kruvaziyer limanının imar planı çalışmalarında son aşamaya
gelinmiş olup; 2012 yılında özelleştirme ihalesinin tamamlanması planlanmaktadır.
İstanbul’un tek kruvaziyer limanı olan, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ye ait
İstanbul Salıpazarı Limanı’nın, geri planındaki tarihi ve doğal değerlerin de öne çıkarılarak yenilenmesi amacıyla imar planı çalışmaları yürütülmektedir. Hava Ulaşımı
Havayolu ulaşımı sektöründe oluşturulan rekabetçi piyasa ile birlikte yürütülen altyapı tesisi, modernizasyon ve ilave kapasite çalışmaları sonucunda havayolu yolcu taşımacılığında önemli ilerleme kaydedilmiştir.
2011 yılı itibarıyla 47
havalimanı sivil trafiğe
açık bulunmaktadır.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü tarafından işletilen
havalimanı sayısı 43’e ulaşmıştır. Anadolu Üniversitesi tarafından işletilen Eskişehir
Anadolu Havalimanı ve özel sektör tarafından işletilen İstanbul Sabiha Gökçen,
Zonguldak Çaycuma ve Antalya Gazipaşa Havalimanları ile birlikte 2011 yılı itibarıyla 47 havalimanı sivil trafiğe açık bulunmaktadır.
Tablo 21: Sivil Trafiğe Açık Havalimanları Sayısı
Sivil Hava Trafiğine Açık Havalimanları Sayısı
Uluslararası Statüde Olan Havalimanı Sayısı
2003
37
24
2004
37
24
2005
37
24
2006
39
25
2007
42
28
2008
44
32
2009
45
35
2010
46
35
2011
47
36
Kaynak: DHMİ
2011 yıl sonu itibarıyla, bir önceki yıla göre; iç hat yolcu trafiği % 15,3 artışla 58 milyona; dış hat yolcu trafiği % 13 artışla 59 milyona ulaşmış olup, toplam yolcu trafiği
ise % 14,4 artış ile 118 milyona ulaşmıştır.
71
İş Ortamı
Tablo 22: Havayolu Yolcu Trafiği
(Yolcu Sayısı)
İç Hat Yolcu Trafiği
Dış Hat Yolcu Trafiği
2003
9.147.439
25.296.216
Transit Yolcu Trafiği Toplam Yolcu Trafiği
-
34.443.655
2004
14.460.864
30.596.507
-
45.057.371
2005
20.529.469
35.042.957
547.046
56.119.472
2006
28.774.857
32.880.802
616.217
62.271.876
2007
31.949.341
38.347.191
418.731
70.715.263
2008
35.832.776
43.605.513
449.091
79.887.380
2009
41.226.959
44.281.549
492.935
86.001.443
2010
50.575.426
52.224.966
736.121
103.536.513
2011
58.329.262
59.018.318
671.531
118.019.111
Kaynak: DHMİ
Hava ulaşımı altyapısının geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında:
YİD modeli ile, Kütahya-Afyon-Uşak Bölgesel (Zafer) Havalimanın ihalesi yapılmış
olup, 23 Aralık 2010 tarihinde uygulama sözleşmesi imzalanmış; 21 Nisan 2011 tarihinde ise yer teslimi yapılmıştır.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı mevcut dış hatlar terminali, CIP, iç hatlar terminali ve mütemmimlerinin işletme devri 2 Ocak 2012 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Çukurova Havalimanının uygulama sözleşmesi 25 Ocak 2012 tarihinde imzalanmıştır.
Kiralama modeli ile ihalesi gerçekleştirilmesi planlanan Nevşehir (Kapadokya)
Havalimanı ve Samsun (Çarşamba) Havalimanının ihale yoluyla kiralanması ve/veya
işletme hakkının devri hususunda ihale hazırlık çalışmalarına başlanmıştır.
Altyapı Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında;
Balıkesir Körfez Havaalanı, Ağrı Havaalanı pistinin genişletilmesi, Eskişehir
Havaalanı PAT sahaları geliştirilmesi ve Iğdır Havaalanı altyapı ikmal işleri
tamamlanmıştır.
zz Bingöl ve Hakkari (Yüksekova) Havaalanlarının ise inşaat çalışmaları devam
etmektedir.
zz Iğdır Havaalanı, Elazığ Havaalanı ve Şırnak Havaalanı üstyapı ve müteferrik işler
inşaatının 2012 yılı sonuna kadar tamamlanarak, havaalanlarının işletmeye açılması planlanmaktadır.
Uçuş başvurularının daha hızlı, doğru ve kolay bir biçimde yapılabilmesi için
“PERSİS” otomasyon sistemine geçilmiştir.
zz
72
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
E. KOBİ’lerin Desteklenmesi
2010 yılı verilerine göre Türkiye’deki
toplam ihracatın %60,1’ini, toplam ithalatın
ise %42’sini53 gerçekleştiren KOBİ’lerin54
finansman olanaklarının artırılması, büyümelerinin teşvik edilmesi, yönetim
kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik
politikaların uygulamaya konulması ve üretim-tedarik zincirleri arasındaki bağlantının
güçlendirilmesi hususları Yatırım Danışma
Konseyi’nin kurulduğu 2004 yılından itibaren, Konsey üyelerinin önemle üzerinde durdukları hususlar arasında bulunmaktadır. Bu
husus özellikle finansmana erişimin güçlendirilmesi ve KOBİ’lerin büyüme kapasitelerinin
geliştirilmesi boyutlarıyla çeşitli uluslararası yayınlarda da sık sık gündeme gelmekte ve
Türkiye’nin öncelikli politikaları arasında yer almaktadır.
KOSGEB Destek
Programları Yönetmeliği
çerçevesinde
7 yeni destek unsuru
tanımlanmıştır.
2009 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB) Kuruluş Kanunu’nda gerçekleştirilen düzenlemeler55 doğrultusunda, KOBİ’lerin bölge, sektör ve ölçek parametrelerine göre farklılaşan ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanan KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği, 15
Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir56. KOBİ desteklerinin etkinliğinin artırılmasını hedefleyen söz konusu Yönetmelik çerçevesinde, 7 temel destek unsuru
tanımlanmıştır:
KOBİ Proje Destek Programı
zz Tematik Proje Destek Programı
zz İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı
zz Araştırma- Geliştirme (ARGE), İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek
Programı
zz Genel Destek Programı
zz Girişimcilik Destek Programı
zz Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı57
zz
Girişim özelliklerine göre dış ticaret istatistikleri-2010.
“Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” gereğince çalışan
sayısı 250’den az ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25 milyon TL’yi geçmeyen işletmeler KOBİ olarak tanımlanmaktadır. Sermayesinin veya oy haklarının %25’inden fazlası kamu kurum veya kuruluşunun kontrolünde olan işletmeler, bu
limitlerin içinde olsalar bile KOBİ sayılmamaktadır.
55
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 05.05.2009/27219) ile KOSGEB’in imalat sanayi dışındaki sektörlere de destek verilebilmesi
temin edilmiş ve bu gelişme ile KOSGEB’in hedef kitlesi yaklaşık 10 kat artış göstererek 3 milyon KOBİ’ye ulaşmıştır (Ayrıntılı
bilgi için bknz YDK İlerleme Raporu 2009).
56
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destek Programları Yönetmeliği (R.G.
15.06.2010/27612).
57
KOSGEB Desteklerine ilişkin ayrıntılı bilgi www.kosgeb.gov.tr adresinden temin edilebilir.
53
54
73
İş Ortamı
KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesini müteakiben,
2010 yılının ikinci 6 aylık döneminde, yeni destek unsurları kapsamında toplam
11,14 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır. 2011 yılında ise söz konusu destek
unsurlarının etkinliği artırılmış ve 2010 yılına kıyasla 15 katın üzerinde artış sağlanarak 170,28 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır.
2010 yılı içerisinde KOSGEB tarafından, diğer destek unsurları ile birlikte sağlanan
toplam destek miktarı 2009 yılına kıyasla %73,7 oranında artış göstermiş ve 20052010 yılları arasında sağlanan toplam KOSGEB destek tutarı 205 milyon TL’ye
ulaşmıştır. 2011 yılında sağlanan toplam destek miktarı ise 2010 yılı toplam destek
miktarının 3,6 katını aşarak 177,5 milyon TL’ye ulaşmıştır. Böylece 2011 yılında son
6 yılda sağlanan destek miktarının %86’sı tutarında destek sağlanmıştır.
2011 yılında KOSGEB
tarafından son 6
yılda sağlanan destek
miktarının %86’sı
tutarında destek
sağlanmıştır.
74
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 23: KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan Destek Miktarı*
TL
Destek Unsuru
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Danışmanlık ve
Eğitim Destekleri
5.720.501
1.588.763
934.897
141.036
944.607
926.962
20.197
Bilişim Destekleri
507.948
1.778.947
1.054.721
543.701
449.074
1.370.936
127.277
Teknoloji
Geliştirme ve
Yenilik Destekleri
12.483.852
5.457.501
4.418.588
6.819.782
6.631.706
5.606.972
1.303.100
Kalite Geliştirme
Destekleri
574.161
243.459
348.558
507.057
616.075
570.993
137.404
Pazar Araştırma ve
İhracatı Geliştirme
Destekleri
3.551.425
2.551.933
2.529.504
5.072.667
8.499.340 10.685.716
1.711.921
Uluslararası
İşbirliği Geliştirme
Destekleri
44.728
22.043
23.024
21.691
26.352
195.898
10.292
Bölgesel Kalkınma
Destekleri
18.274.982
5.715.913
5.406.457
5.983.925
6.668.285
7.337.313
3.305.129
1.960.823
644.374
398.995
982.458
1.352.027
643.172
266.802
Girişimciliği
Geliştirme
Destekleri
KOBİ Proje Destek
Programı
293.319 20.540.659
Tematik Proje
Destek Programı
-
197.611
İşbirliği-Güçbirliği
Destek Programı
1.364.636 12.451.150
ARGE ,İnovasyon
End. Uyg. Destek
Programı
4.161.762 43.294.757
Genel Destek
Programı
4.959.644 67.538.532
Girişimcilik Destek
Programı
Diğer
(İştirakler-ProjelerIVCI**- Ulusal/
Uluslararası
İlişkiler)
TOPLAM
358.292 26.252.955
1.217.222
5.816.309
2.628.408 23.097.753
2.686.162
9.938.184
302.847
44.335.642 23.819.242 17.743.152 43.170.070 27.873.628 48.413.799 177.460.633
* 15 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe giren KOSGEB Destek Programı Yönetmeliği kapsamındaki destek unsurları kırmızı
ile gösterilmiştir. Söz konusu yönetmelik kapsamında tanımlanan bir diğer destek unsuru olan Gelişen İşletmeler Piyasası
KOBİ Destek Programı uygulamasına başlanmakla birlikte henüz destek sağlanmamıştır. Başvuruların alınmasına devam
edilmektedir.
** İstanbul Risk Sermayesi Girişimi
Kaynak: KOSGEB
75
İş Ortamı
KOBİ’lere kısa vadeli finansman sağlanması amacıyla 2004 yılında alınan Bakanlar
Kurulu Kararı58 gereğince uygulanmakta olan Kredi Faiz Destekleri kapsamında ise,
KOSGEB Kuruluş Kanunu’ndaki değişiklik sonrasında59 7,3 milyar TL tutarında
faizsiz kredi kullandırılmış ve 464 milyon TL tutarındaki faiz KOSGEB tarafından
karşılanmıştır. Bu kapsamda 2004 yılından itibaren KOSGEB tarafından karşılanan
toplam 892 milyon TL tutarındaki kredi faizinin %52,1’i, 2009-2011 tarihleri arasında kullandırılan kredilerden kaynaklanmıştır. Söz konusu destekten yararlanan
toplam 203.736 işletmenin %78,9’u yine aynı dönemde yararlanmıştır.
Tablo 24: Kredi Faiz Destekleri Kapsamında Sağlanan Destek Miktarı
(Milyon TL)
KREDİ TÜRÜ
Yararlanan
İşletme Sayısı
Kullandırılan
Kredi Tutarı
KOSGEB Tarafından
Karşılanan Faiz
KOBİ İhracat Finansman Destek Kredisi
(27.02.2009-31.12.2009)
4.838
1.210,54
28,60
0 Faizli Diyarbakır İli İşletme Sermayesi
Destek Kredisi
(19.10.2009-24.12.2010)
2.008
58,31
8,27
84.155
2.019,73
148,33
1.449
127,35
20,27
631
137,18
22,31
Ölçek Endeksli Büyüme Destek Kredisi
(22.11.2010-31.12.2011)
62.118
2.408,32
206,9
KOBİ İhracat Finansman Destek Kredisi
2010
(22.11.2010-31.12.2011)
4.625
1.268,21
16,63
964
84,38
12,75
3
0,09
0,02
160.791
7.314,11
464,08
100.000 KOBİ Destek Kredisi
(02.11.2009-31.07.2010)
Acil Destek Kredisi
(20.11.2009-24.12.2010)
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
Bölgesi Makine Teç. Kredisi
(20.11.2009-24.12.2010)
Acil Destek Kredisi 2011
(23.09.2011-31.12.2011)
Van İli İşletme Sermaye Destek Kredisi
(09.12.2011-31.12.2011)
TOPLAM
Kaynak: KOSGEB
Gelişen İşletme Piyasası’nda işlem görmek üzere payları halka arz edilecek
KOBİ’lerin ilk halka arz işlemine ilişkin maliyetlerinin60 desteklenmesi amacıyla
KOSGEB tarafından yürürlüğe konulan Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek
2004/7131 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.
Mayıs 2009- Ekim 2011 tarihleri arasında.
60
İMKB, SPK ve MKK kayıt ücreti, Aracılık Komisyonu, Bağımsız Denetim Ücreti, Piyasa Danışmanı Ücreti gibi.
58
59
76
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Programının da KOBİ’lerin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve daha şeffaf
hale getirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunacağı öngörülmektedir.
Hazine destekli kredi
kefalet sisteminin süresi
14 Temmuz 2013 tarihine
kadar uzatılmış, kefalet
oranı %65’den %75’e
çıkarılmış, kredilerin
vadesi 4 yıldan 8 yıla
yükseltilmiştir.
KOBİ’lerin büyümesinin önündeki en önemli engellerden biri olan finansmana eri-
şim alanındaki olanakların artırılması hususunda oldukça önemli bir rol üstlenen
kredi garanti kuruluşlarının etkinliğinin artırılmasına yönelik olarak;
2010 yılı içerisinde gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ile Hazine desteğinden
faydalanacak KOBİ’lerin desteğe başvuru süreçleri kolaylaştırılmış ve 2011 yılı
içinde yapılan düzenleme ile Hazine destekli kefalet sisteminden daha fazla firmanın faydalanmasını sağlamak amacıyla, desteğin süresi 14 Temmuz 2013 yılına
kadar uzatılmıştır. Ayrıca, sistemden faydalanan işletme sayısını artırmak amacıyla, kefalet oranı %65’den %75’e çıkarılmış, bununla birlikte destek sağlanacak
KOBİ kredilerinin vadesi 4 yıldan 8 yıla yükseltilmiştir61.
zz Bu kapsamda 2010 yılı içerisinde Hazine kefaleti ve Kredi Garanti Fonu
A.Ş.(KGF) öz kaynakları ile sağlanan toplam 938,92 milyon TL tutarındaki kefalet ile yaratılan kredi hacminde %65 oranında artış sağlanmış ve 2010 yılı sonu
itibarıyla 1,3 milyar TL tutarında kredi hacmi yaratılmıştır. 2011 yılında ise toplam 3.197 KOBİ’ye 1 milyar TL tutarında kefalet sağlanarak birikimli toplamda
3,07 milyar TL kefalet ve 4,35 milyar TL kredi hacmine ulaşılmıştır.
zz
2011 yılında toplam
3.197 KOBİ’ye 1 milyar
TL tutarında kefalet
sağlanarak birikimli
toplamda 3,07 milyar
TL kefalet ve 4,35
milyar TL kredi hacmine
ulaşılmıştır.
Tablo 25: KOBİ’lere KGF A.Ş. Öz Kaynakları ve Hazine Desteği ile Sağlanan Kefalet
ve Yaratılan Kredi Hacmi*
(sayı, Milyon TL)
19942006
Kefalet
Sayısı
2007
2008
2009
2010
2011
Hazine
Desteği
KGF Öz
Kaynakları
Hazine
Desteği
KGF Öz
Kaynakları
TOPLAM
2.529
305
1.138
2.605
708
2.382
1.363
1.834
12.864
Kefalet
Tutarı
(Milyon TL)
185,63
52,99
284,59
565,35
275,9
663,02
441,4
601,4
3.070,28
Yaratılan
Kredi Hacmi
(Milyon TL)
280,86
75,45
402,58
790,65
434,1
868,31
681,2
812,5
4.345,65
*Hazine Desteği ile gemicilik ve denizcilik sektöründe faaliyet gösteren KOBİ dışındaki firmalara yönelik olarak da destek
sağlanmakta olup, tablodaki rakamlara söz konusu destekler dahil edilmemiştir. Bu kapsamda Ocak-Aralık 2011 tarihlerinde
Hazine desteği ile gemicilik sektöründeki 10 KOBİ’ye sağlanan 80,9 milyon TL tutarındaki kefalet ile 128,5 milyon TL
tutarında kredi hacmi yaratılmıştır.
Kaynak: Kredi Garanti Fonu A.Ş.
61
2010/263 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararda Değişiklik
Yapılmasına Dair Karar (R.G. 10.04.2010/27548), 2011/2016 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine
İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (R.G. 03.07.2011/27983).
77
İş Ortamı
AB Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı kapsamında, KGF A.Ş. ve
Finansbank ile Avrupa Yatırım Fonu (AYF) arasında kredi garantileri anlaşması
imzalanmıştır. KGF A.Ş. ile AYF arasında imzalanan “Yenilikçilik ve Rekabet
Edebilirlik (CIP) Programı” kapsamında 112,5 milyon Avro’luk kredi hacmine
ulaşılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda KGF A.Ş. tarafından uygulanmakta
olan “Her Köye Bir KOBİ” Projesi’nde 2011 yıl sonu itibarıyla 523 KOBİ’nin
670 talebi karşılanmış olup, sağlanan 86,1 milyon Avro tutarındaki destek ile
107,7 milyon Avro tutarında kredi hacmi sağlanmıştır.
zz AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki “Büyüyen Anadolu’ya
Kredi Kolaylıkları Projesi” ise 2010 yılı Ekim ayında uygulanmaya başlanmış
olup, Proje kapsamında hedef bölgede62 500 milyon Avronun üzerinde kredi
hacmi oluşturulması hedeflenmiştir. Bu çerçevede 2011 yıl sonu itibarıyla 2.700
KOBİ’ye toplam 180 milyon Avro tutarında kredi kullandırılmıştır. Ayrıca Proje
kapsamındaki “Mikro KOBİ’lere Mikro Krediler Projesi” çerçevesinde de KGF
A.Ş. tarafından 181 KOBİ’ye yönelik olarak sağlanan 2,5 milyon TL tutarındaki
kefalet ile 3,2 milyon TL tutarında kredi hacmi yaratılmıştır.
zz IPA kapsamında 2011 yılı içerisinde başlatılan, AYF ve İstanbul Risk Sermayesi
Girişimi (IVCI) ile birlikte uygulanacak 16,3 milyon Avro bütçeli “Gelişen 43
Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Projesi kapsamında ise 2012 yılı içerisinde
Türkiye’nin az gelişmiş bölgelerindeki KOBİ’leri hedefleyen yeni bir girişim sermayesi fonu oluşturulması ve fon tarafından yenilikçi sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lere yatırım yapılması planlanmaktadır.
zz
Konsey üyelerinin VI. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısında üzerinde önemle durduğu hususlardan biri olan, KOBİ’lerin üretim ve tedarik zincirleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesi hususunda da önemli projeler yürütülmüştür. Bu
kapsamda 2007 yılında uygulanmaya başlanan Ulusal Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi Projesi çerçevesinde;
32 küme kategorisi belirlenmiş, 10 pilot iş kümesi için yol haritaları hazırlanmıştır63.
zz Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP)64 kapsamındaki 11 pilot küme65 için de kümelenme analizleri yapılmış ve 11 pilot kümenin
mevcut durumu ile kümelenme alanında ihtiyaç duyduğu temel hususlar ortaya
konulmuştur.
zz
Kişi başı milli geliri Türkiye ortalamasının %75’inin altında bulunan, Türkiye’deki KOBİ’lerin %25’ine ev sahipliği yapan ancak
KOBİ kredilerinin yalnızca %10’unun ulaştığı, İBBS II bölge sınıflandırmasında yer alan 43 il.
63
Mersin İşlenmiş Gıda İş Kümesi, Ankara Yazılım İş Kümesi, Ankara Makine İş Kümesi, Denizli-Uşak Ev Tekstili İş Kümesi, Konya
Otomotiv Yan Sanayi İş Kümesi, Muğla Yat Üretimi İş Kümesi, Eskişehir-Bilecik-Kütahya Seramik İş Kümesi, İzmir Organik Gıda
İş Kümesi, Manisa Elektrik Elektronik Aletler İş Kümesi, Marmara Otomotiv İş Kümesi.
64
BROP kapsamında, istatistiki bölge birimi sınıflandırılmasına göre İBBS-II bölgesinde bulunan toplam 43 ilde destek
sağlanabilmektedir.
65
11 Pilot Küme; Kayseri-Mobilya; Gaziantep-Makine Halısı; Kahramanmaraş-Tekstil; Sivas-Doğal Taşlar; Yozgat-Mobilya;
Trabzon-Ağaç İşlemeciliği; Samsun-Dış Ticaret İşlemleri; Malatya-Kayısı; Erzurum Kars-Kış Turizmi; Mardin-Turizm;
Çorum-Makine.
62
78
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
zz
Kümelenme çalışmalarında yer alan tüm paydaşların yararlanabilmesini teminen
Kümelenme Portalı oluşturulmuştur.
Kümelenme çalışmalarının tamamlanması ile birlikte, kümelerde yer alan
KOBİ’lerin KOSGEB desteklerinden ve danışmanlık hizmetlerinden daha etkili
ve verimli bir şekilde yararlanması sağlanabilecektir.
Yine firmalar arası iş birliklerinin artırılmasına yönelik olarak, IPA kapsamın-
da başlatılan AB destekli “Kümelenme ile Ağ Oluşturma ve Bölgesel İşbirliği
için KOBİ’lerin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Samsun, Trabzon, Çorum,
Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde;
firmalar arası iş birliğinin artırılması ile verimliliklerinin ve katma değerlerinin
geliştirilmesine,
zz bölgedeki ihracatçı birlikleri ve sanayi odaları gibi yerel aktörler tarafından sunulan destek hizmetlerinin çeşitlendirilmesine,
zz firmaların teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılmasına,
zz üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine ve
zz firmaların uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılmasına
yönelik önlemlerin uygulamaya konulması planlanmaktadır.
zz
Ayrıca, 2010 yılı Eylül ayı içerisinde yayımlanan tebliğ66 ile, kümelenme anlayışı ve
proje yaklaşımı çerçevesinde, işletmelere yönelik proje bazlı veya yurt dışı pazarlama hususlarındaki eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin KOBİ grupları için uygulanabileceği bütünleşik bir destek mekanizması tasarlanmıştır. Bu kapsamda ihtiyaç,
ölçek ve donanımlarına göre gruplandırılan her bir KOBİ grubu için ayrı eğitim
ve danışmanlık programları uygulanarak işletmelerin uluslararası rekabet gücünün
geliştirilmesine katkıda bulunulması hedeflenmektedir.
KOBİ’lerin gerek kurumsal kapasitelerinin ve rekabet güçlerinin artırılması, ge-
rekse sağlanan desteklerin ihtiyacı olan KOBİ’lere kısa zamanda ulaştırılabilmesi
açısından danışmanlık sistemi oldukça önem taşımaktadır. Türkiye’deki KOBİ’lere
yönelik olarak gerçekleştirilen çeşitli uluslararası yayınlarda da sıklıkla bu hususun
üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda;
zz
66
67
KOBİ’lerin sektörel olarak ihtiyaç duydukları danışmanlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi hedefi çerçevesinde, Japonya Uluslararası İşbirliği
Ajansı (JICA) ile KOSGEB işbirliğinde “Türkiye’de KOBİ Danışmanlık Sistemi
Projesi Çalışması” başlatılmıştır67. KOBİ danışmanlık hizmetine ilişkin standartların tespit edilmesi ve kalitesinin artırılmasının hedeflendiği Projenin 2012
yılı içerisinde tamamlanması planlanmaktadır. Proje kapsamında ayrıca, “KOBİ
2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G.23.09.2010/27708).
Proje,2011/1274 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince Milletlerarası Antlaşma olarak yürürlüğe girmiştir
(R.G.18.02.2011/27848).
79
İş Ortamı
danışmanlığı”na ilişkin meslek standartların oluşturulması için Mesleki Yeterlilik
Kurumu nezdinde gerekli çalışmalar da yürütülmektedir.
zz Ayrıca, 50 ülkede faaliyet göstermekte olan Avrupa İşletmeler Ağı kapsamında Türkiye’de kurulan 7 konsorsiyum ve bunlara bağlı 33 Merkez tarafından,
işletmelere fikri mülki haklar, teknoloji ve iş analizleri, AB kaynaklı finans ve
Avrupa İşletmeler Ağı alanına giren diğer konularda özel danışmanlık hizmeti
verilmektedir.
Özellikle AB ülkeleri tarafından yaygın olarak uygulanmakta olan Küçük İşletmeler
Yasası’ndaki temel prensiplerin Türkiye’de de benimsenmesi ve uygulanmasına yönelik olarak çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda;
Avrupa Küçük İşletmeler Yasası›nın ilgili taraflara tanıtımının sağlanması ve
Yasaya ilişkin farkındalık ve bilincin artırılması amaçlarıyla 30 Haziran 2010 tarihinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından temsilcilerin katılımıyla bir çalıştay
ve Avrupa KOBİ Haftası etkinlikleri kapsamında 7 Ekim 2011 tarihinde “Avrupa
Küçük İşletmeler Yasası: Tanıtım ve Türkiye Uygulamaları” konulu etkinlik
düzenlenmiştir.
zz Yasanın “Önce Küçük Olanı Düşün” prensibi çerçevesinde, KOBİ’lerin finansman problemlerine çözüm üretmek üzere, geç ödemelerde alacaklının korunmasına dair hükümler 14 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Türk
Ticaret Kanunu’nda yer almıştır68.
zz Yasa kapsamında yürütülecek çalışmaların etkinliği açısından, KOBİ’lerle ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gereken destek ve yardımın sağlanması ve
KOBİ’lerle ilgili oluşturulacak her türlü politika, strateji, eylem planı, uygulama,
vb. çalışmalarda Yasa’da belirtilen prensiplerin göz önünde bulundurulması amacıyla Başbakanlık Genelgesi yayımlanmıştır69.
zz
Yurt dışında fuarlara katılan firmaların tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesine yöne-
lik olarak 2005 yılından itibaren yürürlükte olan Tebliğ, değişen koşullar çerçevesinde revize edilmiş olup70, bu çerçevede destek kapsamı, oranları, süreleri, limitleri ve
desteklenecek birim sayısı yeniden düzenlenmiştir.
Girişimciliğin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında ise 2011 yılı içerisinde
düzenlenen 1.404 adet uygulamalı girişimcilik eğitimi programından yaklaşık 48.000
katılımcı faydalanmış ve bunlardan 2.400’ü kendi işletmelerini kurmuştur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (R.G. 14.02.2011/27846).
5 Haziran 2011 tarih ve 2011/6 sayılı “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası Prensipleri” hakkındaki Başbakanlık Genelgesi.
70
2010/6 sayılı Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G. 18.08.2010/27676).
68
69
Küçük İşletmeler
Yasası’ndaki temel
prensiplerin Türkiye’de
de benimsenmesi
ve uygulanmasına
yönelik çalışmalar
2010 ve 2011 yıllarında
yaygınlaştırılmıştır.
80
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
F. Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi
Önceki toplantılarda olduğu gibi son YDK
toplantısında da Konsey üyeleri, firmaların dünya piyasaları ile ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla gümrük süreçlerinin iyileştirilmesinin kritik bir önem taşıdığını ifade etmişlerdir. Bu çerçevede üyeler, gümrük
altyapısının uluslararası standartlarla uyumlu hale
getirilmesinin, ihracatçılar ve ithalatçılar açısından
maliyetlerin azaltılmasına katkıda bulunacağına dikkat çekmiş; gümrük süreçlerinin şeffaflığının ve hızının artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır. Konsey üyelerinin
önerileri doğrultusunda, gümrük süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2010 ve
2011 yıllarında da devam edilmiştir.
Beyanname bilgilerinin gümrük müşavirleri, ithalat-ihracat şirketleri ve taşıyıcı firmalar tarafından elektronik ortamda transferini sağlayan Elektronik Veri Değişimi
(EVD) aracılığıyla onaylanan beyanname oranı, 2006 yılından bu yana artış göstermekte olup bu oran 2011 yılında %93 olarak gerçekleşmiştir.
Grafik 6: EVD ile Tescil Edilen Beyannamelerin Toplam Beyannamelere Oranı (İhracat)
100
90
80
70
60
83
86
87
90
93
76
50
%
2011 yılında ihracat
beyannamelerinin %93’ü
Elektronik Veri Değişimi
(EVD) aracılığıyla
onaylanmıştır.
40
30
20
10
0
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Gümrük müşavirleri, ithalat ve ihracat şirketleri, Veri Giriş Salonunda, Bilgisayarlı
Gümrük Etkinlikleri (BİLGE) Sistemi aracılığıyla beyanname verebileceği gibi
EVD aracılığıyla kendi bürolarından da beyanname verebilmektedir. Son yıllarda,
EVD aracılığıyla beyanname veren gümrük müşavirleri ve ithalat- ihracat şirketlerinde artış gözlemlenmeye başlamıştır. 2011 yılında ihracat beyannamelerinin %93’ü
81
İş Ortamı
EVD aracılığıyla, %7’si veri giriş salonunda onaylanırken; ithalat beyannamelerinin
de %92’si EVD aracılığıyla %8’i veri giriş salonunda onaylanmıştır.
Grafik 7: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İhracat)
100
90
80
70
60
%
50
83
88
90
89
91
93
12
10
11
9
7
2008
2009
40
30
20
10
0
17
2006
2007
Veri Giriş Salonu
2010
2011
EVD
Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Grafik 8: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İthalat)
100
90
80
70
%
60
70
50
78
84
85
16
15
2008
2009
88
92
40
30
20
10
30
22
0
2006
2007
Veri Giriş Salonu
12
8
2010
2011
EVD
Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1 Ocak 2012 tarihinden itibaren mavi hat71 kapsamındaki ihracat beyannamelerinde
kağıtsız beyanname uygulamasına geçilmiştir.
71
Mavi hat, A ve B sınıfı onaylanmış kişi statüsüne sahip kişilerin ithalatta ve ihracatta, C sınıfı kişi statüsüne sahip kişilerin ise
yalnızca “1000” rejim kodu ile yapılan ihracatta yararlandığı, eşyanın belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır.
82
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Posta ve hızlı kargo taşımacılığının etkinliğinin artırılması amacıyla hazırlanan
Gümrük Genel Tebliği, Ocak 2010’da yürürlüğe girmiştir72. Teknik altyapı çalışmaları, 7 Mart 2011 tarihinde tamamlanarak uygulamaya geçilmiştir. Söz konusu Tebliğ
ile hızlı kargo firmaları ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT), belirli
limitler dahilindeki ticari olmayan eşyanın işlemlerini, eşyanın alıcısından herhangi
bir vekalet almaksızın takip edip tamamlayabilecektir. Böylece işlemlerin hızlanması,
kırtasiyeciliğin azalması ve maliyetlerin düşürülmesi amaçlanmaktadır.
Gümrük işlemlerinde maliyetin azaltılması ve sürecin kısaltılması amacına yönelik
olarak, ihracatın e-imza uygulaması ile düzenlenmesi çalışmaları kapsamında, Kasım
2010’da sistemin Ankara TIR Gümrük Müdürlüğünde pilot uygulamasına başlanmıştır.
Sistemin tüm gümrük idarelerine yaygınlaştırılması çalışmaları ise devam etmektedir.
1 Ocak 2012 tarihi
itibarıyla NCTS (Yeni
Bilgisayarlı Transit
Sistemi) ülkemizde ulusal
düzeyde uygulanmaya
başlanmıştır.
Dış Ticarette Risk
Esaslı Kontrol Sistemi
(TAREKS) kapsamında
düzenlemeler yapılarak,
pilot uygulamalara 2011
yıılında başlanılmıştır.
Gümrüklerde ortaya
çıkan zaman kaybını ve
maliyetleri azaltmak için,
“Tek Pencere” sisteminin
kurulması çalışmalarına
başlanılmıştır.
Ülkemizin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olmak üzere yürüttüğü çalışmalar kap-
samında 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi (NCTS) ülkemizde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanmıştır. 2012 yılı başında NCTS’nin yanı
sıra, Önceden Özet Beyan verilmesi (deniz ve hava yolunda) uygulamaları kapsamında -emniyet ve güvenlik amaçlı- risk analizi ve değerlendirmesi çalışmalarına
başlanmıştır. 2012 yılı sonuna kadar her iki uygulama kapsamında etkili ve seçici risk
analizi ve değerlendirmesi yapılmaya başlanmış olacaktır.
İhracat, ithalat ve iç piyasa pamuk denetimlerinin elektronik ortamda yapılmasına,
e-imza kullanılmasına ve firmaların 7 gün 24 saat işlem yapmasına olanak sağlayan
TAREKS’in hayata geçirilmesine yönelik düzenlemelere Ekim 2010’da başlanmıştır.
TAREKS ile, dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz
ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaştırılması, bürokrasinin azaltılması ve maliyetlerin azaltılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda Aralık 2010’da seçilmiş tarım ürünleri ithalatında pilot uygulama başlatılmış olup73 seçilmiş sanayi ürünleri ithalatı74,
tarım ürünleri ihracatı75, iç piyasa pamuk76 ile pil ve akümülatörlerin ithalatı77 denetimlerinde uygulamalar devam etmektedir78.
Gümrüklerde ortaya çıkan zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak için, ilgili kurum
ve kuruluşlar arasında entegre bir yönetim sistemi tesis edecek olan “Tek Pencere”
sisteminin kurulması çalışmalarına Ekonomi Bakanlığı tarafından başlanmıştır79.
Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı)(Seri No:1)(R.G. 28.01.2010/27476).
08.12.2010 tarihinde pilot uygulama başlatılmıştır. 2010/42 sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İthalat Denetimlerinin Dış Ticaret
Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 03.12.2010/27774).
74
01.01.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2010/43 sayılı Bazı Kişisel Koruyucu Donanımların İthalat Denetimlerinin
Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 25.12.2010/27796).
75
09.02.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2011/22 sayılı Ticari Kalite Denetim Yeterlik Belgesi Kapsamında
Gerçekleştirilen Bazı Tarımsal Ürünlerin İhracat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış
Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 30.01.2011/27831).
76
31.12.2010 tarihli ve 48324 sayılı Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlük onayı.
77
13.03.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2011/29 sayılı Pil ve Akümülatörlerin İthalat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri
Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 03.03.2011/27863).
78
TAREKS ile ilgili detaylı bilgi, I/B Dış Ticaret bölümünde yer almaktadır.
79
Gümrük Hizmetlerinde Tek Pencere Sistemi başlıklı 2012/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 20.03.2012/28239).
72
73
83
İş Ortamı
G. İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik
Diğer Öneriler
1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve İstihdam
İlişkisinin Güçlendirilmesi
Türkiye’deki mesleki ve teknik eğitimin iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda yenilenmesi, yatırım ortamının temel bileşenleri arasında yer almaktadır. Nitekim, VI.
YDK Toplantısında Konsey üyeleri, Türkiye’de yeni ve daha nitelikleri iş alanlarının yaratılabilmesini teminen, eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesinin önemini yeniden
vurgulamışlardır.
Mesleki ve teknik eğitimin teknolojik gelişmeler ve iş
piyasasının talepleri doğrultusunda geliştirilmesi, hayat boyu
öğrenme anlayışı içinde aktif iş gücü piyasası politikalarının
etkinleştirilmesi ve mesleksizlik sorununun giderilerek iş gücünün istihdam edilebilirliğinin artırılması amacıyla, 2010 yılında
“İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem
Planı” hazırlanmıştır80. Eylem Planı, dokuz öncelikli alan altında toplanan 38 tedbirden oluşmaktadır. 2012 Şubat ayı itibarıyla
gerçekleşen tedbir sayısı 24’tür.
2010 Yılı Programı kapsamında, mesleki eğitim ve öğretimin iş piyasasının taleple-
riyle uyum düzeyinin arttırılmasına, eğitim kalitesinin yükseltilmesine, mali kaynakların çeşitlendirilmesine ve iş dünyasının yönetimde rol almasına yönelik olarak başlatılan “Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi” hazırlanması çalışmaları, 2011 yılında
da sürdürülmüştür. Yine 2012 yılı Programı kapsamında, mesleki eğitimin payı ve
kalitesinin artırılması ve özel sektör ile meslek örgütlerinin mesleki eğitim sürecine
idari ve mali yönden aktif katılımının sağlanması için ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yapılmasına devam edilecektir.
9. Kalkınma Planı, Hükümet Programı, Şura Kararları ve Orta Vadeli Programı
ışığında hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Stratejik Planı (2010-2014) kapsamında, plan dönemi sonuna kadar ortaöğretimde brüt okullaşma oranının %90’ı
aşması, mesleki eğitimin genel ortaöğretimdeki payının ise %50’ye ulaşması hedeflenmektedir. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla ortaöğretimdeki brüt okullaşma oranı
%92,56’ya, mesleki eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı da %47,95’e çıkmıştır.
2011-2015 yılları arasındaki 5 yıllık dönemi kapsayan ve T.C. Hükümeti ile Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) arasında imzalanan Ülke Programı
Eylem Planı kapsamında, 2011-2012 Çalışma Planı yürütülmektedir. Ortaöğretimde
okullaşma oranının arttırılmasına yönelik yürütülen söz konusu plan kapsamında,
okul terk ve sınıf tekrarlarının nedenlerinin belirlenmesi ile 14-18 yaş grubunda
80
İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı Hakkında Karar (R.G. 15.07.2010/27642).
“İstihdam ve Mesleki
Eğitim İlişkisinin
Güçlendirilmesi Eylem
Planı”nda yer alan 38
tedbirden, 2012 Şubat
ayı itibarıyla 24’ü
gerçekleşmiştir.
”Mesleki Eğitim ve
Öğretim Stratejisi”
hazırlık çalışmaları
2011 yılında da devam
etmiştir.
2012 yılı Şubat
ayı itibarıyla
ortaöğretimdeki
brüt okullaşma oranı
%92,56’ya, mesleki
eğitimin genel
ortaöğretim içindeki payı
da %47,95’e çıkmıştır.
84
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
olup örgün eğitim dışında olan çocukların özelliklerinin, ihtiyaçlarının ve beklentilerinin tespit edilerek politikaya dönüştürülmesi amacıyla iki araştırma yapılmaktadır.
Araştırmaların 2012 yılı sonunda tamamlanması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması planlanmaktadır.
Son yıllarda meslek yüksekokulları (MYO)’nın sayısı ile, MYO’ya devam eden öğ-
renci sayısında önemli bir artış gözlenmektedir: Son 5 yıllık dönemde, MYO sayısı
yaklaşık %30’luk artış göstererek 687 olarak gerçekleşmiştir. MYO’lara devam eden
öğrenci sayısı ise yaklaşık %22,5 oranında artarak, 2010-2011 öğretim yılı itibarıyla
614.873’e (açıköğretim öğrencileri hariç) ulaşmıştır. MYO öğrencilerinin (açıköğretim öğrencileri hariç) toplam yükseköğretim öğrencileri içindeki payı ise, 2010-2011
öğretim yılı itibarıyla %29,24’dür.
Mesleki eğitim sisteminin geliştirilmesi, eğitim ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi
amacıyla 2006 yılından bu yana yapılan “İşgücü Piyasası İhtiyaç Analizleri” ile, iş
gücü piyasası ile ilgili periyodik ve güvenilir bilgi elde edilmekte, kısa vadede istihdamda artış veya azalış beklenen sektörler ile meslekleri tespit edilmekte ve böylece
bu mesleklerde ihtiyaç duyulan beceri ve yetenekler belirlenerek istihdam politikalarının oluşumuna katkı sağlanmaktadır. Uygulanan anket sonuçları çerçevesinde
şekillenen politikalar neticesinde, 2011-2012 eğitim öğretim yılında MEB Mesleki
ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda öğrenci sayısı 1.547.935 iken,
mesleki ve teknik eğitimin genel ortaöğretim içindeki oranı %48’i bulmuştur. Bunun
yanı sıra, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullardaki öğrenci
sayısında son bir yılda %12’lik bir artış sağlanmıştır.
Okullardan gelen talepler ile ticaret ve turizm sektörlerinin beklentileri doğrultusun-
da yapılan çalışmalar sonucunda, meslek liselerindeki ders yükü, staj çalışmalarına
daha fazla zaman ayırmalarına imkan tanımak üzere, 2010-2011 eğitim ve öğretim
yılından itibaren kademeli olarak uygulanmak üzere azaltılmıştır.
Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin yabancı dil bilgisinin geliştirilmesi amacıyla ticaret ve turizm eğitimine yönelik alanlar ile yaygın eğitim programlarında
mesleki yabancı dil dersi de eklenmiştir. Bu kapsamdaki eğitimlere 2011 yılında
başlanmıştır.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve MEB işbirliğinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde bulunan 8 pilot ildeki81, 8 pilot sektörde82; 16’sı mesleki ortaöğretim
kurumu, 5’i mesleki eğitim merkezi ve 8’i MYO olmak üzere toplam 29 eğitim kurumunda yürütülen “İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Güçlendirilmesi
Projesi” (İKMEP) 2010 yılı itibarıyla tamamlanmıştır. Proje çalışmaları sonucunda, 20 meslek için ön lisans programları ve eğitim standardı dokümanı, 52 öğretim
programı, 64 meslek programı ve 19 sertifika programı tamamlanmış ve 2010-2011
öğretim yılından itibaren yükseköğretim kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır.
81
82
Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Şanlıurfa, Van.
Bilişim teknolojileri, elektrik-elektronik, gıda, makine, metal işleri, otomotiv, tekstil, turizm.
85
İş Ortamı
İKMEP programlarının MYO’da uygulamaya konulması ile birlikte, ilgili uzaktan
eğitim programı da hayata geçirilmiş olup, 60 uzaktan eğitim merkezi ve 300 lokasyonla nokta bağlantısı sağlanmıştır.
Türkiye’de “Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi”nin
(MEGEP) yanı sıra, 2005 yılından bu yana mesleki eğitimin modernizasyonu yoluyla Türkiye’deki insan kaynakları gelişiminin desteklenmesi amacıyla Dünya Bankası
desteğiyle “Ortaöğretim Projesi” yürütülmektedir. Anılan proje kapsamında, ortaöğretim ve yükseköğretim programları arasında program bütünlüğü sağlanmış; adalet alanındaki mesleki dallar için ihtiyaç analizleri ve yeterlilik tabloları çalışmaları tamamlanarak, alanın uygulanacağı okullara yönelik donanım hazırlanmıştır. Mesleki
ve teknik eğitimde uygulanmakta olan örgün eğitim programları, Uluslararası Eğitim
Programlarının Sınıflandırılmasına (ISCED-97) uygun hale getirilmiş ve 2011 yılı
sonu itibarıyla 60 alan ve 226 dal programı hazırlanmıştır.
25544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda83, 2011 yılında eğitim ve öğre-
tim kurumlarının akreditasyonuna yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler ile, akredite olan eğitim ve öğretim kurumlarından mezun olanlara kazandıkları
meslekî yeterliliklere uygun Meslekî Yeterlilik Belgesi verilmesi öngörülmektedir.
2012 Şubat ayı itibarıyla toplam 249 adet meslek standardı, Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır.
2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi
Konsey üyeleri, 2010 yılında gerçekleştirilen VI. Toplantıda da Türkiye algısının gerçekle
uyumlaştırılmasının yatırım ortamının iyileştirilmesine katkıda bulunacak önemli hususlardan
olduğunu vurgulamışlardır. Bu kapsamda, geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin yatırım ortamı ile tarihi, kültürü ve turistik değerlerinin tanıtımı amacıyla çeşitli faaliyetler yürütülmüştür.
Yatırım Tanıtım Faaliyetleri
2006 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım
Ajansı (TYDTA), 2011 yılında da Türkiye’nin yatırım ortamının tanıtılması amacıyla çeşitli
tanıtım faaliyetlerine devam etmiştir.
83
5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda (R.G.07.10.2006/26312) , 11.10.2011 tarih ve 665 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile değişiklik yapılmıştır.
2012 Şubat ayı itibarıyla
toplam 249 adet
meslek standardı Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır.
86
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Türkiye’nin yatırım ortamının tanıtımına ilişkin 2011 yılında 3.500 adet kitapçık,
656.000 adet broşür; 2012 yılı Ocak-Mart aylarında ise 720 adet kitapçık, 2.200 adet
broşür dağıtılmıştır.
Türk Hava Yolları (THY) ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde THY uçuşlarında
2011 yılında yaklaşık 529.000; 2012 yılı Ocak-Mart aylarında ise yaklaşık 70.000 adet
broşür dağıtılmıştır.
2010-2011 Global Medya Kampanyası çerçevesinde, CNN, Emirates Open Skies
Magazine, The Economist ve Bloomberg Businessweek gibi medya kuruluşları ile
sözleşmeler imzalanmıştır.
Tablo 26: 2010-2011 Global Medya Kampanyası
TV
Yayın Miktarı
AL Jazeera
CNN International
Lufthansa Inflight TV
Skynews
12.000 sn.
100.000 sn.
12 ay
36.000 sn.
Dergi
Bloomberg Businessweek
12 yayın
British Airways High Life Magazine
12 yayın
Emirates Open Skies Magazine
12 yayın
Lufthansa Magazine
12 yayın
Singapore Airlines Silverkris Magazine
12 yayın
The Economist
12 yayın
The Turkish Perspective
7 yayın
Gazete
Financial Times
160 yayın
Kaynak: TYDTA
Türkiye’nin ticaret ve yatırım potansiyelini uluslararası çevrelere daha etkin tanıtmak
amacıyla, Ekonomi Bakanlığı’nın yurt dışı temsilcilik ağının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Ekonomi Bakanlığı yurt dışı ticaret
müşavirliği sayısı 2010 yılında 77 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 100 merkezde
toplam 115 iken; 2011 yılı sonunda müşavirlik sayısı 89 ülke ve 3 uluslararası kuruluş
nezdinde 136 merkezde toplam 195’e ulaşmıştır. 2012 yılında Ekonomi Bakanlığı
yurt dışı teşkilatının 105 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 159 merkezde toplam
250 müşavir ile faaliyet göstermesi planlanmaktadır.
87
İş Ortamı
Ülkenin Uluslararası İmajının Geliştirilmesi
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin uluslararası imajının geliştirilmesi amacıyla 2011 yılında yürütülen çalışmalar kapsamında;
CNN kanalının Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerindeki yayınlarında Ocak-Mart 2011 tarihleri arasında Türkiye tanıtım filmleri
yayınlanmıştır.
Living İzmir Projesi kapsamında 25 farklı ülkeden yaklaşık 66 medya mensubu 1419 Mayıs 2011 tarihleri arasında İzmir’de ağırlanmıştır.
Istancool Festivali kapsamında dünyaca ünlü sanatçı, edebiyatçı ve modacılar 27-29
Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul’da bir araya gelmiştir.
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi
Türkiye’nin uluslararası imajının geliştirilmesi ve uluslararası alanda Türkiye algısının iyileştirilmesine yönelik atılan adımlardan biri de İstanbul Uluslararası Finans Merkezi
(İFM) oluşturulmasına yönelik yürütülen çalışmalardır. İstanbul’un bir finans merkezi haline getirilmesine yönelik çalışmalar, ekonomik işleyişin fiziksel, kurumsal ve yasal altyapısını güçlendirecektir. Diğer taraftan, finans merkezi çalışmaları kapsamında yürütülecek
olan tanıtım faaliyetlerinden elde edilecek sonuçlar, yalnızca İstanbul ve finans konuları
ile sınırlı kalmayacak, Türkiye’nin global marka olarak algısının güçlendirilmesine de katkı
sağlayacaktır.
2 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren İFM Stratejisi ve Eylem Planı’nda; uluslara-
rası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının oluşturulmasına, finansal ürün ve
hizmet çeşitliliğinin artırılmasına, vergi sisteminin basitleştirilmesine ve etkinleştirilmesine, düzenleyici ve denetleyici çerçevenin geliştirilmesine, fiziksel ve teknolojik
altyapının güçlendirilmesine, nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılayacak bir eğitim
altyapısının sağlanmasına ve dünya ölçeğinde tanıtım ve izleme yapacak bir organizasyon yapısının oluşturulmasına yönelik öncelikler ile eylemler belirlenmiştir84.
1 Mayıs 2010 tarihinde yayımlanan Başbakanlık Genelgesiyle İFM idari yapılanması
oluşturulmuştur. Bu çerçevede, İFM Yüksek Konseyi, İFM Ulusal Danışma Kurulu,
İFM Koordinatörlüğü, 8 adet çalışma komitesi ve Yüksek Konseye tavsiyede bulunmak üzere İFM Uluslararası Danışma Konseyi kurulmuştur.
2012 yılı Şubat ayı itibarıyla İFM Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan 71 eylemin
12’si sonuçlandırılmış, 24 eylemde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu kapsamda;
84
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı, Ekim 2009 http://bit.ly/I1QXqj
88
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na ek olarak Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı
hazırlanmıştır. Taslak ile İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi
için önemli bir bileşen olan yargısal altyapının iyileştirilmesi konusunda önemli
bir adım atılmıştır.
zz Yabancı menkul kıymetlerin yurt içi piyasalarda işlem görmesi için gerekli mevzuat değişikliği yapılarak, yabancı şirketlerin borsaya kotasyonu için gereken
Maliye Bakanlığı izni kaldırılmış ve gerekli altyapı oluşturulmuştur.
zz Pay sahipliğinin kaydi olarak takibine ilişkin Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu
(MKK)’nun altyapısı güçlendirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen kaydî ortaklık haklarının elektronik ortamda kullanımına ilişkin hazırlıklar tamamlanmış; MKK bünyesinde elektronik genel kurul hizmetlerine olanak
sağlanmıştır.
zz
Sermaye Piyasası Kanunu
Taslağı ile İstanbul’un
uluslararası finans
merkezi haline getirilmesi
için önemli bir bileşen
olan yargısal altyapının
iyileştirilmesi konusunda
önemli bir adım atılmıştır.
2012 yılı içerisinde borsaların hukuki statülerinin netleştirilerek anonim şirket şek-
linde yapılandırılmak suretiyle genel kamu idaresi kapsamından çıkarılması; Bireysel
Katılım Sermayesi Piyasası Kanunu Taslağının TBMM’ye sevk edilmesi; şirketlerin
halka açılmalarının ve halka açıklık oranlarını arttırmalarının teşvik edilmesine yönelik çalışmaların tamamlanması planlanmaktadır.
3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması
Vergi sistemindeki yapısal problemlerinin çözümlenmesi, vergi idaresinin çağdaş ve
etkin bir yapıya kavuşturulması, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin yarattığı imkanların
vergilendirmede kullanılmasına yönelik çalışmalar büyük bir kararlılıkla sürdürülmüş ve bu
çerçevede, kayıt dışı ekonomi ile mücadele çalışmalarına da hız kazandırılmıştır85.
2010 ve 2011 yıllarında
yapılan vergisel
düzenlemeler ile verginin
tabana yayılması
ve daha adil, tutarlı
ve öngörülebilir bir
vergilendirme sistemi
oluşturulmasına yönelik
önemli tedbirler hayata
geçirilmiştir.
201086 ve 2011 yıllarında yapılan ver-
gisel düzenlemeler ile verginin tabana yayılması ve daha adil, tutarlı ve
öngörülebilir bir vergilendirme sistemi oluşturulmasına yönelik önemli tedbirler hayata geçirilmiştir. Bu
kapsamda:
zz
85
86
Gelir vergisi tarifesinin üçüncü
ve dördüncü diliminde ikili bir
ayırıma gidilerek ücret gelirleri
ile diğer gelir unsurları ayrıştırılmıştır. Böylece, ücret geliri elde edenlerin, diğer
Kayıt dışı ile mücadele kapsamındaki gelişmeler II/A bölümünde incelenmekte olup, ayrıntılı bilgi için bknz. s. 49.
6009 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
(R.G. 01.08.2010/27659).
89
İş Ortamı
gelir unsurlarından gelir elde edenlere nazaran daha geç %35’lik dilime girmesi
sağlanmıştır87.
zz Stopaj yönünden tam ve dar mükellefler arasındaki ayırıma88 son verilmiş, sermaye şirketlerinde (yatırım fonları dahil), menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
kazançları için banka ve aracı kurumlarca yapılacak vergi tevkifatı oranı %0 olarak yeniden belirlenmiştir.
zz Kazancın yetersiz olması nedeniyle, indirilemeyen ve sonraki dönemlere devreden yatırım indirimi istisnasından yıl sınırlaması olmaksızın yararlanılmaya devam edilmesi sağlanmış olup, indirim konusu yapılacak tutarın ise ilgili kazanç
tutarının %25’ini aşmaması öngörülmüştür.
zz KOBİ’lere kredi sağlayan kredi garanti kurumlarına tanınmış olan muafiyetin
yeniden düzenlenmesi suretiyle, kredi garanti desteği ihtiyacı bulunan büyük ölçekli işletmelere de kredi garantisi sağlanması ve böylece ekonomik etkinliğin
arttırılması sağlanmıştır.
zz Geciken vergi borçlarının ödenmesini kolaylaştırmak üzere amme alacaklarına
uygulanan gecikme zammı oranı, 19 Ekim 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere aylık %1,95’den, %1,40’a89; tecil faiz oranı ise 21 Ekim 2010 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere yıllık %19 oranından, %12 oranına indirilmiştir90.
zz Gelişen teknolojiye paralel olarak mükelleflere yapılacak tebligatın mükelleflerin
elverişli elektronik adreslerine yapılması imkanı getirilmiştir.
zz Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri nedeniyle lehe kalan tutarlar için banka ve sigorta
muameleleri vergisi istisnası getirilmiştir.
zz Yurt içinde Türk Lirası cinsinden ihraç edilen tahvillerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması ile vadesi beklenmeksizin satışı nedeniyle
lehe alınan paralara uygulanacak banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı %
5’ten % 1’e indirilmiştir91.
zz Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarının geri alım ve
satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması ile vadesi beklenmeksizin satışı
nedeniyle lehe alınan paralara uygulanacak banka ve sigorta muameleleri vergisi
oranı % 5’ten % 1’e indirilmiştir92.
Ücret gelirlerinde 76.200 TL ve üzeri gelirler 4. dilim kapsamında değerlendirilirken diğer gelir unsurları için 3. dilime ait üst
limit 50.000 TL olarak belirlenmiştir.
88
Türkiye’de yerleşmiş, resmi Daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı
geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef sayılırlar ve gerek Türkiye gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilirler. Türkiye’de
yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar mükellef sayılırlar. Bu kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden
vergilendirilirler. Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları dar mükellef olarak kabul edilmektedir. Kurumlar açısından ise kanuni
ve iş merkezleri Türkiye’de olmayan şirketler dar mükellef olarak değerlendirilirler.
89
2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.19.10.2010/27734).
90
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun 48 inci maddesi gereğince Maliye Bakanlığına tanınan
yetki kullanılmıştır.
91
20.12.2010 tarihli ve 2010/1182 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.29.12.2010/27800).
92
26.04.2011 tarihli ve 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.29.06.2011/27979.
87
90
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile alacakların yeniden
yapılandırılması, ihtilaflı alacakların ihtilaflarının sonlandırılması, ihraç edilecek
ürünlerin imalatı ile gemi imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin istisna kapsamına alınması ve yatırımlarda devlet yardımları hakkında karar
gereğince yapılan yatırımlarda kurumlar vergisi indirimi oranlarının artırılması
gibi çeşitli vergisel tedbirler hayata geçirilmiştir93.
zz 2011 yılında yapılan bir düzenleme ile, yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere
belge kapsamındaki makine ve teçhizatın, finansal kiralama şirketleri tarafından
kiralanması ve gümrük tarife istatistik pozisyonları itibarıyla sayılan amortismana
tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan makine ve cihazların finansal kiralama şirketlerine teslimi ve bu malların finansal kiralama şirketleri tarafından kiralanması ve
teslimi indirimli orana tabi tutulmuştur94.
zz
Anonim ve limited şirket statüsünde olup 2011 yılı sonu itibarıyla e-fatura uygu-
lamasından gönüllü olarak yararlanan kullanıcı sayısı 262 adet olup, düzenlenen
e-fatura sayısı 347.669 adettir. E-fatura aracılığı ile faturalaşma işlemlerinin daha
hızlı ve güvenli yapılması sağlanmış; iş gücü, zaman ve faturalaşma maliyetlerinde
önemli ölçüde tasarruf kaydedilmiştir. Uygulama ile ayrıca belli sektörlerde ticari aktivitelerin takibi ve ekonomik büyüklüklerin tahmini mümkün hale gelmiş; denetim
birimlerine hızlı, kolay ve işlenebilir veri akışı sağlanmıştır.
Elektronik Defter ile ilgili çalışmalar 2011 yılı sonunda tamamlanmıştır95. www.edef-
ter.gov.tr internet adresi içeriği oluşturularak yayına başlamıştır. E-defter kılavuzları
oluşturularak ilgili internet adresinde üzerinden yayınlanmıştır.
Vergide otomasyona geçilmesi ve elektronik vergi ödemelerinin yaygınlaştırılmasına
yönelik çalışmalar sürdürülmüş, bu kapsamda 6 Şubat 2011 tarihi itibarıyla 24 banka
e-tahsilat sistemine geçmiştir. E-tahsilat uygulaması kapsamında, yapılan tahsilatlar
başka bir işleme gerek olmaksızın, tahsilat anında mükellefin vergi dairesi hesaplarına işlenmektedir.
Uluslararası muhasebe ve denetim standartları ile uyumlu düzenlemelerin temini ve
güncellenmesi amacıyla yapılan düzenleme ile96, işletmeler nezdinde yapılan bağımsız dış denetimlerde uygulanan farklı denetim usul ve teknikleri ortadan kaldırılmakta, ülke genelinde mali tablolara standart getirilmesinde mevcut kurumsal altyapı
güçlendirilmektedir.
İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda yapılan işlemlerle ilgili olarak;
R.G. 25.02.2011/27857 (1. Mükerrer)
27.12.2011 tarih ve 28155 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2604 sayılı Kararname ile 2007/13033 sayılı Kararname
eki (I) sayılı listeye eklenen hükümler ile.
95
1 Sıra Nolu e-Defter Genel Tebliği (R.G. 13.12.2011 / 28141).
96
660 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname (R.G. 02.11.2011/28103).
93
94
91
İş Ortamı
Şubat 2011 tarihinden itibaren, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler aracılık
yaptığı mükelleflerin beyanname ve bildirimlerini gönderebilmelerine ilişkin
aracılık/aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin girişini İnternet Vergi Dairesinden
elektronik ortamda yapabilmektedir.
zz Ocak 2011 tarihinden itibaren mükellefler bandrol bildirimlerini İnternet Vergi
Dairesinden elektronik ortamda verilebilmektedir.
zz Mart 2011 tarihinden itibaren, Noterler veya Noterlik Görevini İfa ile Mükellef
Olanlar Tarafından Tasdik Edilen Belgeler ile Defterlere İlişkin Bildirimler
İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda gönderilebilmektedir.
zz Mayıs 2011 tarihinden itibaren, mükelleflerin vergi levhaları İnternet Vergi
Dairesinden elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır.
zz 1 Kasım 2011 tarihi itibarıyla, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Beyannameleri
İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda alınmaktadır.
zz
2011 yılı itibarıyla mükelleflerin vergi ödemelerinin adet bazında %37’si elektronik
ortamda gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla 2003 yılında %24’lerde olan bu oranda görülen artış, vergi mükelleflerinin elektronik ödeme imkanlarından yararlanma alışkanlıklarında önemli iyileşmeler sağlandığını göstermektedir.
Tablo 27: Vergi Dairelerinde ve Elektronik Ortamda Gerçekleştirilen Vergi Ödemeleri
(01.01.2011-31.12.2011)
Tahsilat Şekli
Ödeme Sayısı
Oranı (%)
Tahsilat Tutarı (milyon TL)
Oranı (%)
Vergi Dairesi Tahsilatı
89.636.821
62,90
71.335,59
30,54
Banka Tahsilatı
52.864.787
37,10
162.279,71
69,46
Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı
2012 yılında yapılan vergisel düzenlemeler ile;
Gerekli şartları taşıyan mükelleflerin yatırım indirimi istisnasından yıl ve oran
sınırlaması olmaksızın yararlanması sağlanmıştır97.
zz Türev ürünlerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin olarak mükelleflerin tereddütlerinin giderilmesi ve uygulama kolaylığı sağlanması amacıyla
hazırlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanmıştır98. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları, gelirin hem elde edildiği devlette, hem
de geliri elde edenin mukim olduğu devlette ayrı ayrı vergilendirilmesini sağlamaktadır. Bu anlaşmalar ile, diğer devlette yatırım yapan, teknoloji götüren veya hizmet
sunan kişilerin diğer devletin tam mükelleflerine kıyasla daha ağır vergilendirilmesi
zz
Anayasa Mahkemesinin 09.02.2012 tarihli ve Esas No:2010/93, Karar No:2012/20 sayılı iptal Kararına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı, 18.02.2012 tarihli ve 28208 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
98
5 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (R.G.19.01.2012/28178)
97
2011 yılı itibarıyla
mükelleflerin vergi
ödemelerinin adet
bazında %37’si
elektronik ortamda
gerçekleştirilmiştir.
92
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
önlenmekte, yabancı yatırımcılar veya diğer girişimciler bakımından vergilemeyi belli
prensiplere bağlamak suretiyle iç mevzuattaki değişkenliğin uzun vadeli planlama
açısından yaratacağı sakıncaları ortadan kaldırmaktadır.
Ülkemiz ile bugüne kadar
76 ülke arasında Çifte
Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşması imzalanarak
yürürlüğe girmiştir.
Ülkemiz ile bugüne kadar 76 ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması
imzalanarak yürürlüğe girmiş olup, buna ilişkin ayrıntılı tablo aşağıda yer almaktadır99:
Tablo 28: Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları
Taraf Devlet
1)
İmza Tarihi
Resmi Gazete
Tarih-No
Yürürlük
Uygulama
Başlangıç Tarihi
Avusturya
03.11.1970
01.08.1973 – 14612
24.09.1973
01.01.1974
Avusturya (revize)
28.03.2008
26.06.2009 – 27270
01.10.2009
01.01.2010
2)
Norveç
16.12.1971
21.12.1975 – 15445
30.01.1976
01.01.1977
Norveç (revize)
15.01.2010
28.05.2011 – 27947m.
15.06.2011
01.01.2012
3)
Güney Kore
24.12.1983
02.10.1985 – 18886
25.03.1986
01.01.1987
4)
Ürdün
06.06.1985
15.07.1986 – 19165
03.12.1986
01.01.1987
5)
Tunus
02.10.1986
30.09.1987 – 19590
28.12.1987
01.01.1988
6)
Romanya
01.07.1986
21.08.1988 – 19906
15.09.1988
01.01.1989
7)
Hollanda
27.03.1986
22.08.1988 – 19907
30.09.1988
01.01.1989
8)
Pakistan
14.11.1985
26.08.1988 – 19911
08.08.1988
01.01.1989
9)
İngiltere
19.02.1986
19.10.1988 – 19964
26.10.1988
01.01.1989
10)
Finlandiya
09.05.1986
30.11.1988 – 20005
30.12.1988
01.01.1989
11)
K.K.T.C.
22.12.1987
26.12.1988 – 20031
30.12.1988
01.01.1989 (1)
12)
Fransa
18.02.1987
10.04.1989 – 20135
01.07.1989
01.01.1990
13)
Almanya
16.04.1985
09.07.1986 – 19159
30.12.1989
01.01.1990 (2)
14)
İsveç
21.01.1988
30.09.1990 – 20651
18.11.1990
01.01.1991
15)
Belçika
02.06.1987
15.09.1991 – 20992
08.10.1991
01.01.1992 (3)
16)
Danimarka
30.05.1991
23.05.1993 – 21589
20.06.1993
01.01.1991
17)
İtalya
27.07.1990
09.09.1993 – 21693
01.12.1993
01.01.1994
18)
Japonya
08.03.1993
13.11.1994 – 22110
28.12.1994
01.01.1995
19)
B.A.E.
29.01.1993
27.12.1994 – 22154
26.12.1994
01.01.1995 (4)
20)
Macaristan
10.03.1993
25.12.1994 – 22152
09.11.1995
01.01.1993
21)
Kazakistan
15.08.1995
08.11.1996 – 22811
18.11.1996
01.01.1997
22)
Makedonya
16.06.1995
07.10.1996 – 22780
28.11.1996
01.01.1997
23)
Arnavutluk
04.04.1994
05.10.1996 – 22778
26.12.1996
01.01.1997
24)
Cezayir
02.08.1994
30.12.1996 – 22863
30.12.1996
01.01.1997
25)
Moğolistan
12.09.1995
30.12.1996 – 22863
30.12.1996
01.01.1997
26)
Hindistan
31.01.1995
30.12.1996 – 22863
30.12.1996
01.01.1994
99
Almanya ile 16.04.1985 tarihinde imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması feshedilmiş olup, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için uygulanmayacaktır. Bahse konu Anlaşmayı revize eden ÇVÖ Anlaşması 19.09.2011
tarihinde imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir.
93
İş Ortamı
Taraf Devlet
İmza Tarihi
Resmi Gazete
Tarih-No
Yürürlük
Uygulama
Başlangıç Tarihi
27)
27.09.1994
30.12.1996 – 22863
31.12.1996
01.01.1997
Malezya
28)
Mısır
25.12.1993
30.12.1996 – 22863
31.12.1996
01.01.1997
29)
Ç.H.C.
23.05.1995
30.12.1996 – 22863
20.01.1997
01.01.1998
30)
Polonya
03.11.1993
30.12.1996 – 22863
01.04.1997
01.01.1998
31)
Türkmenistan
17.08.1995
13.06.1997 – 23018
24.06.1997
01.01.1998 (5)
32)
Azerbaycan
09.02.1994
27.06.1997 – 23032
01.09.1997
01.01.1998
33)
Bulgaristan
07.07.1994
15.09.1997 – 23111
17.09.1997
01.01.1998
34)
Özbekistan
08.05.1996
07.09.1997 – 23103
30.09.1997
01.01.1997
35)
A.B.D.
28.03.1996
31.12.1997 – 23217
19.12.1997
01.01.1998
36)
Beyaz Rusya
24.07.1996
22.04.1998 – 23321
29.04.1998
01.01.1999
37)
Ukrayna
27.11.1996
22.04.1998 – 23321
29.04.1998
01.01.1999
38)
İsrail
14.03.1996
24.05.1998 – 23351
27.05.1998
01.01.1999
39)
Slovakya
02.04.1997
03.10.1999 – 23835
02.12.1999
01.01.2000
40)
Kuveyt
06.10.1997
28.11.1999 – 23890
13.12.1999
01.01.1997
41)
Rusya
15.12.1997
17.12.1999 – 23909
31.12.1999
01.01.2000
42)
Endonezya
25.02.1997
15.02.2000 – 23965
06.03.2000
01.01.2001
43)
Litvanya
24.11.1998
10.05.2000 – 24045
17.05.2000
01.01.2001
44)
Hırvatistan
22.09.1997
10.05.2000 – 24045
18.05.2000
01.01.2001
45)
Moldova
25.06.1998
25.07.2000 – 24120
28.07.2000
01.01.2001
46)
Singapur
09.07.1999
18.07.2001 – 24466
27.08.2001
01.01.2002
47)
Kırgızistan
01.07.1999
12.12.2001 – 24611
20.12.2001
01.01.2002
48)
Tacikistan
06.05.1996
24.12.2001 – 24620
26.12.2001
01.01.2002
49)
Çek Cum.
12.11.1999
15.12.2003 – 25317
16.12.2003
01.01.2004
50)
İspanya
05.07.2002
18.12.2003 – 25320
18.12.2003
01.01.2004
51)
Bangladeş
31.10.1999
15.12.2003 – 25317
23.12.2003
01.01.2004
52)
Letonya
03.06.1999
22.12.2003 – 25324
23.12.2003
01.01.2004
53)
Slovenya
19.04.2001
23.12.2003 – 25325
23.12.2003
01.01.2004
54)
Yunanistan
02.12.2003
02.03.2004 – 25390
05.03.2004
01.01.2005
55)
Suriye
06.01.2004
28.06.2004 – 25506
21.08.2004
01.01.2005
56)
Tayland
11.04.2002
08.01.2005 – 25694
13 01 2005
01.01.2006
57)
Sudan
26.08.2001
17.09.2003 – 25232
31.01.2005
01.01.2006
58)
Lüksemburg
09.06.2003
08.01.2005 – 25694
18 01 2005
01.01.2006
59)
Estonya
25.08.2003
04.07.2004 – 25512
21.02.2005
01.01.2006
60)
İran
17.06.2002
09.10.2003 – 25254
27.02.2005
01.01.2006
61)
Fas
07.04.2004
22.06.2005 –25853
18.07.2006
01.01.2007
62)
Lübnan
12.05.2004
17.08.2006 – 26262
21.08.2006
01.01.2007
63)
Güney Afrika
Cum.
03.03.2005
20.11.2006 – 26352
06.12.2006
01.01.2007
64)
Portekiz
11.05.2005
15.12.2006 - 26377
18.12.2006
01.01.2007
94
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Taraf Devlet
İmza Tarihi
Resmi Gazete
Tarih-No
Yürürlük
Uygulama
Başlangıç Tarihi
65)
Sırbistan-Karadağ
12.10.2005
08.08.2007 - 26607
10.08.2007
01.01.2008
66)
Etiyopya
02.03.2005
09.08.2007 - 26608
14.08.2007
01.01.2008
67)
Bahreyn
14.11.2005
21.08.2007 - 26620
02.09.2007
01.01.2008
68)
Katar
25.12.2001
05.02.2008 - 26778
11.02.2008
01.01.2009
69)
Bosna-Hersek
16.02.2005
08.04.2007 - 26487
18.09.2008
01.01.2009
70)
Suudi Arabistan
[*]
09.11.2007
03.02.2009 - 27130 m.
01.04.2009
01.01.2010
71)
Gürcistan
21.11.2007
10.02.2010 - 27489
15.02.2010
01.01.2011
72)
Umman
31.05.2006
13.03.2010 - 27520
15.03.2010
01.01.2011 (6)
73)
Yemen
26.10.2005
13.03.2010 - 27520
16.03.2010
01.01.2011
74)
İrlanda
24.10.2008
10.08.2010 - 27668
18.08.2010
01.01.2011
75)
Yeni Zelanda
22.04.2010
04.07.2011 – 27984m.
28.07.2011
01.01.2012
76)
Kanada
14.07.2009
29.04.2011 – 27919m.
04.05.2011
01.01.2012
(1) Anlaşmanın 5 inci maddesinin 2 nci fıkrasının (h) bendinin 2 nci fıkrası, 11 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (c) bendi
ve 14 üncü maddesinin 2 nci fıkrası gereğince bir Akit Devlette vergilendirilmeyecek olan kazanç ve iratlar hakkında
1.1.1987 tarihinden itibaren başlayan vergilendirilme dönemleri için yürürlüğe girmiştir.
(2) Anlaşmanın deniz ve hava taşımacılığına ilişkin hükümleri 1.1.1983 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Ancak
söz konusu Anlaşma feshedilmiş olup, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için uygulanmayacaktır.
Revize edilen Anlaşma ise 19.09.2011 tarihinde imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir.
(3) Anlaşma uçakların uluslararası trafikte işletilmesinden sağlanan kazançlar yönünden 1.1.1987 tarihinden itibaren elde
edilen gelirler üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
(4) Anlaşma hava taşımacılık faaliyetlerinden elde edilen gelirler ile bu kazançlar için açtırılan mevduat hesabı dolayısıyla
elde edilen faiz gelirleri için 1.1.1988 tarihinden itibaren uygulanacaktır.
(5) Anlaşma hükümleri müteahhitlik yönünden 17.8.1995; diğer hükümler yönünden ise 1.1.1998 tarihinden itibaren
uygulanacaktır.
(6) Anlaşma, Gulf Air tarafından uluslararası trafikte hava taşımacılığı işletmesinden elde edilen kazançlar ile işletilen
vasıtaların veya bunların işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar yönünden
1.1.1987 tarihinden itibaren uygulanacaktır.
[*] Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı Arasında İki Akit Devletin Hava Taşımacılık
Teşebbüslerinin Faaliyetleri Dolayısıyla Alınan Vergilerde Karşılıklı Muafiyet Anlaşması” 11.01.1989 tarihinde
imzalanmıştır. Anlaşma 09.08.1990 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, hükümleri 01.01.1987 tarihinden itibaren
uygulanmaktadır. Söz konusu Anlaşma, yalnızca Akit Devletlerin hava taşımacılık faaliyetleri dolayısıyla alınan vergileri
kapsamaktadır.
Kaynak: GİB
95
İş Ortamı
4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu
Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi
İdari izin süreçlerinin rasyonel hale getirilmesi ve kamu yönetimi uygulamalarının
iyileştirilmesi, yatırım ortamının kalitesi bakımından önem arz etmekte olup söz konusu
hususlarda son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması
6 Ekim 2010 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik100 ile taşınmaz mülkiyeti ve ayni
hak edinimine ilişkin olarak başvuru sahiplerinden istenen belgeler yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda, uygulamada valilikler tarafından istenen ve/veya ibrazının
gerekli görüldüğü bazı belgelere101 başvuru belgeleri arasında yer verilmiş, uygulamada gerekli olmadığı görülen belgeler102 ise madde metninden çıkarılmıştır. Böylelikle,
başvurunun sınırlı ayni hak veya ipotek tesisine yönelik olması halinde ise, daha az
sayıda belge ile başvuru olanağı sağlanmıştır. Aynı Yönetmelik ile başvuru sürecinin
kolaylaştırılmasına yönelik olarak da usule ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’da103 yapılan değişiklik ile izin süre-
cinin kolaylaştırılmasını teminen mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancı
mühendis ve mimarlara, akademik ve mesleki yeterliliğe ilişkin prosedürün tamamlanması sürecinde bir yıla kadar ön izin verilmesi sistemi getirilmiştir. Söz konusu
Kanun değişikliği ile; usulüne uygun olarak yapılan başvuruların sonuçlandırma süresi 90 günden 30 güne indirilmiştir.
Ayrıca 2010 yılı başında gerçekleştirilen Yönetmelik değişikliği ile çalışma iznine
ilişkin başvuruların elektronik ortamda yapılması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı (ÇSGB) tarafından çalışma izinlerinin
elektronik olarak verilebilmesi imkanı getirilmiştir104. Bunun yanı sıra yabancıların çalışma izin
işlemlerinin daha seri ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi ve işlemlerin elektronik ortamda
yürütülmesi amacıyla hazırlanan Yabancıların
Çalışma İzinleri Otomasyon Projesi, 2 Ağustos
2010 tarihi itibarıyla başlatılmıştır. Projeyle, yabancıların çalışma izin talepleri, internet üzerinden elektronik başvuru yapılmak suretiyle kabul
edilmekte ve işlemlerin tüm aşamaları hakkında başvuru sahiplerine elektronik ortamda bilgi verilmektedir. Bu sistemle:
Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Mülkiyeti ve Sınırlı Aynî Hak Edinimine İlişkin Yönetmelik (R.G. 06.10.2010/27721).
Koordinatlı çap örneği, imza sirküleri ve Merkezi Kayıt Kuruluşundan alınan belge.
102
Şirketin bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi numarası, şirket bilançosu, yöneticilere ilişkin bilgiler ve ortakların kimlik belgesi
suretleri veya faaliyet belgesi.
103
4817 sayılı Kanun m.12 (Değişiklik Tarihi 05.02.2010).
104
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.
21.01.2010/27469).
100
101
2010 yılı başında
gerçekleştirilen
Yönetmelik değişikliği
ile çalışma iznine ilişkin
başvuruların elektronik
ortamda yapılması
sağlanmıştır.
96
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Hizmet alıcıları, 24 saat elektronik izin başvurusu yapabilmekte ve başvuru sürecini takip edebilmektedir.
zz Karar süreçleri hızlandırılarak izin işlemleri daha seri ve süratle sonuçlandırılmakta, zaman ve kağıt tasarrufu sağlanmaktadır.
zz AB tanım norm ve standartlarına uygun uluslararası faaliyet ve meslek standartlarına uygun veri tabanı oluşturulması, veri tabanının sürekliliği ve bilginin güvence altına alınması sağlanmaktadır.
zz Kurumlardan görüş alma işlemi ve veri paylaşımı ilgili kurumlarla imzalanan protokoller neticesinde elektronik işbirliği ile gerçekleştirilmekte, yapılan işlemler
elektronik ortamda takip edilebilecektir.
zz Hizmet alıcılarına yönelik harç, eksik evrak gibi tüm bildirimlerin e-posta üzerinden yapılması ile postadan kaynaklanabilecek zaman kaybı önlenmektedir.
zz
Anayasa Mahkemesinin Maden Kanunu’nun bazı maddelerini105 iptal etmesi üzerine
Maden Kanunu’nda yapılan değişiklik 24 Haziran 2010 tarihinde106 ve buna paralel
olarak hazırlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği107 6 Kasım 2010
tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda;
Arama ruhsatı verilmesi aşamasında rezerv güvenliği dikkate alınarak teknik ve
mali konularda yeterlilik şartı getirilmiştir. Bu sayede, maden arama ve işletme
ruhsatlarının verilmesi ve kullanılması aşamalarında uluslararası standartlar uygulamaya konulmuştur.
zz Özellikli alanlarda ruhsat düzenlenebilmesi için ilgili kurumlardan 1 yıl içinde izin
alınması şartı getirilmiştir. Böylece, yatırımların güvenceye alınması sağlanmıştır.
zz Madencilik faaliyetleri için arazi sahibinden alınan mülkiyet izni108, Çevresel Etki
Değerlendirmesi Raporu (ÇED) belgesi, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve diğer
izinlerin alınması süreçleri basitleştirilmiştir.
zz Arama ruhsat müracaat belgelerinin aynı gün içinde değerlendirilerek sonuçların
www.migem.gov.tr ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü ilan panosu aracılığıyla kamuoyuna duyurulması uygulaması başlatılmıştır.
zz
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’da yapılan
değişiklik109 lisans geçerlilik süresi uzatılmış ve lisans müracaatları kolaylaştırılmıştır.
Bu kapsamda, medya hizmeti sağlayıcısı kuruluşlara verilen lisans süresi 5 yıldan
10 yıla yükseltilmiş ve bu kuruluşlardan alınmakta olan yayın lisans ücreti ve yayın
iletim yetkilendirme ücretinin lisans veya yetki belgesi verilmesini müteakip altı ay
içinde eşit taksitlerle alınabilme imkanı tanınmıştır.
7 nci maddenin birinci ve sekizinci fıkraları ile 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası.
5995 sayılı Maden Kanunu’nun Bazı Maddeleri ile Diğer Kanunların Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapan Kanun (R.G.
24.06.2010/ 27621).
107
Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği (R.G. 06.11.2010/ 27751).
108
İrtifak hakkı, intifa hakkı, kiralama, satın alma, orman izni, vb.
109
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun (R.G.03.03.2010/27863).
105
106
97
İş Ortamı
Ruhsatlandırılmış özel hastanelerin mesul müdür ve yardımcısı atama ve değişiklik
işlemleri yapma yetkisi 17 Şubat 2011 tarihi itibarıyla valiliklere devredilmiş olup110,
işlemlerin kısa sürede mahallinde sonuçlanması amaçlanmıştır.
Kamu Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi
Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik111
kapsamında oluşturulan; hizmet envanteri veri tabanı, kamu veri envanteri ve Devlet
Teşkilatı Veri Tabanı (DTVT) 3 Ocak 2011’de uygulamaya geçmiştir. Aynı tarih
itibarıyla, kamu kurumları tarafından veri girişi eğitimleri ve veri girişi yapılmaya
başlanmıştır.
Elektronik Belge Yönetim Sistemleri (EBYS) ile resmi yazışmalarda e-imzanın kul-
lanımına ilişkin esasların düzenlemesi amacıyla Resmi Yazışmalarda Uygulanacak
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı konusunda kurumların görüşlerinin
alınması süreci devam etmektedir.
E-devlet reform paketi kapsamında, 11 adet proje hazırlanmıştır:
1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren ülke genelinde uygulanmakta olan e-Çevre
İzni Projesi kapsamında, tek çevre izni uygulamasına geçilmiş olup, başvurular
elektronik ortamda e-imza ile yapılabilmektedir. Proje, 2010 yılında e-Dönüşüm
Türkiye Projesi (e-DTR) kamudan iş dünyasına kategorisinde birincilik ödülü
almıştır.
zz Online Araç Tescili Projesi kapsamında 2 Mayıs 2010 tarihinde uygulamaya geçen
“İkinci El Araç Satışı” uygulaması, 2010 yılında, kamudan vatandaşa e-hizmetler
kategorisinde e—DTR birincilik ödülü almıştır.
zz Adli Sicil Projesinin hayata geçirilmesine ilişkin teknik altyapı ile ilgili hazırlıklar Nisan 2010 itibarıyla tamamlanmış olup, Projenin Birinci e-Devlet Reform
Paketinin yasalaşması ile uygulamaya konması beklenmektedir.
zz Çevrim İçi Şirket Kuruluşu Projesi kapsamında Merkezi Sicil Sistemi (MERSİS)
Mersin’de pilot olarak uygulanmakta olup projenin yaygınlaştırma çalışmaları
sürdürülmektedir. Bu kapsamda 237 adet ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı ticari
işletmeler, şahıs işletmeleri, yabancı şirket Türkiye temsilcilikleri, sermaye şirketleri ve kooperatiflere ait çeşitli bilgilerin veritabanına aktarımı sağlanacaktır. Veri
aktarımı ile ilgili çalışmalara 80 ticaret sicil müdürlüğünde devam edilmektedir.
Projenin 2012 yılında ülke geneline yaygınlaştırılması beklenmektedir.
zz E-İhale Projesi kapsamında, sağlık sektöründe pilot uygulama başlatılmıştır. Bu
kapsamda 7 Mart 2011 tarihinde, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde ilk kağıtsız ihale gerçekleştirilmiş olup, Projenin ikincil mevzuat çalışmaları Birinci
e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması sonrasında yapılacaktır.
zz
110
111
17.02.2011 tarihli ve 2228 sayılı Sağlık Bakanlığı talimatı.
Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik (R.G. 31.07.2011/27305).
98
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
zz
Çevrim İçi Dava İşlemleri Projesi kapsamında, “Çevrim İçi İlan İşlemleri” ile deneme uygulaması başlatılmış olup112 Projenin, Birinci e-Devlet Reform Paketinin
yasalaşması sonrasında yaygınlaştırılması beklenmektedir. “Online Dava Açma
İşlemleri” çerçevesinde ise avukatlar 16 Mart 2011 tarihinden beri bürolarından dava açabilmekte iken, Birinci e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması sonrasında vatandaşlar da teknik altyapısı hazırlanan sistemden faydalanabilecektir.
Ayrıca, “E-Tebligat İşlemleri” projesinin teknik altyapısı tamamlanmış olup,
Proje Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle hukuk davaları
açısından tamamlanmış olacaktır. Projenin tamamıyla uygulamaya geçmesi için
e-Tebligat’a ilişkin Kanun113 kapsamındaki ikincil düzenlemelerin yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
26 Nisan 2010 tarihinde tamamlanan Tüketici Portalı Projesi, çerçevesinde, vatan-
daşı bilgilendirmek amacıyla hizmete açılan www.tuketici.gov.tr adresi e-devlet kapısına entegre edilmiştir. Tüketici hakem heyetleri ile tüketici mahkemelerini entegre
eden www.tubis.gov.tr isimli internet sitesi ise test aşamasındadır.
Yurt Dışında e-Ticaret Projesi kapsamında İhracat Yönetmeliğinde114 yapılan değişiklikle, e-ticaret yoluyla yurt dışına mal gönderme imkanı sağlanmıştır. http://
www.e-ticaret.gov.tr sitesi sayesinde, e-ticarete ilişkin ihtiyaç duyulabilecek bilgiler
tek pencereden sunulmaktadır.
Belediyelerde E-Vergi Projesinin e-devlet kapısı ile entegrasyonu sağlanmış olup, 4
vergi türü115 için beyanname ara yüzleri hazırlanmıştır. Bu kapsamda, TÜRKSAT
tarafından GİB, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile pilot
belediyeler arasında entegrasyon sağlanmıştır.
Sağlıkta E-Randevu
Projesi, 2011 yılında
ülke geneline
yaygınlaştırılmıştır.
Sağlıkta E-Randevu Projesi çerçevesinde, 10 ilde canlı operatörlerden randevu alı-
nabilmesi sağlanmıştır116. Bu uygulamanın e-devlet kapısı ile entegrasyonunun tamamlanmasının ardından, 2011 yılında hizmetin ülke geneline yaygınlaştırılması
sağlanmıştır. Halihazırda, e-devlet kapısı üzerinden “Yeşilkart Bilgi Sistemi”, “Ulusal
Organ Bekleme Listesi” ve “Aile Hekimim Kim” hizmetleri verilmektedir117.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle118;
https://vatandas.uyap.gov.tr/login.uyap.
6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 19.01.2011/27820).
114
İhracat Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (12.07.2008/26934).
115
Emlak, çevre, ilan-reklam ve eğlence.
116
1 Haziran 2010’da Yalova, 1 Temmuz 2010’da Eskişehir ve 26 Temmuz 2010’da Bilecik, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Sakarya
ve Tekirdağ illerinde pilot uygulama başlamıştır.
117
“Yeşilkart Bilgi Sistemi” 2010 yılından beri, “Ulusal Organ Bekleme Listesi” 2008 yılından beri ve “Aile Hekimim Kim” 2005
yılından beri hizmet vermektedir. Söz konusu üç projenin TÜRKSAT üzerinden entegrasyon ile verilmesine 2010 yılında
başlanmıştır.
118
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 12.04.2011/27903).
112
113
99
İş Ortamı
Ticaret sicil kayıtlarının ve ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ve
ticari işletmeyle ilgili gönderilmiş her türlü belgenin bir kopyasının elektronik
ortamda saklanmasına ilişkin hukuki altyapı hazırlanmıştır.
zz Ticaret şirketleri ile gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlerin 6762 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirmek zorunda olduğu bütün işlemlerin elektronik imza ile
yapılması mümkün kılınmıştır.
zz
Aralık 2000’de başlatılan ve taşınmaz mülkiyet bilgilerinin hızlı, doğru ve güncel
bir şekilde üretilmesi ve sunulmasının hedeflendiği Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi
(TAKBİS) Projesinin tapu sicil müdürlüklerindeki yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında 28 Mart 2012 tarihi itibarıyla 945 tapu müdürlüğü, 32 kadastro müdürlüğü
çevrim içi işlem yapacak şekilde işletime alınmış olup projenin 2012 yılının ilk yarısında tamamlanması hedeflenmektedir. 10 pilot ilde farklı tapu sicil müdürlüklerinden vatandaşların alım-satım yapmalarına yönelik hizmet sunumu başlatılmıştır.
Coğrafi veriye ilişkin içerik ve değişimi standartlarının oluşturulması ve kamu kurum ve kuruluşlarının sorumlu oldukları coğrafi bilgilerin ortak bir portal üzerinden
kullanıcılara sunulmasını hedefleyen Coğrafi Bilgi Sistemleri Altyapısı Projesinin
2014 yılından önce bitirilmesi planlanmaktadır.
5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın
Güçlendirilmesi
Türkiye’deki arazilerin miras yoluyla parçalanması, işletme ölçeklerinin küçük olması ve eksik örgütlenme nedenleriyle tarımsal arazilerdeki sulama yetersizliği, milli gelirin
yaklaşık %8’ini oluşturan tarım sektöründe ciddi bir dönüşüm ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu husus özellikle yaygın sulama sistemlerinin güçlendirilmesi boyutu ile 2010 yılında
Konsey üyelerinin de gündeme getirdikleri hususlardan biri olmuştur.
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısı içerisinde önemli bir konuma sahip olan tarım sektörü,
son yıllarda yaşanan küresel gıda krizleri ve güçlenen gıda güvencesi hassasiyetleriyle birlikte daha da
önem kazanmıştır. Doğa şartlarına bağımlı bir üretim yapısı bulunan tarım sektöründe son dönemde
ileri teknoloji kullanımı artmış ve tarımsal üretimde
istikrar yakalanmıştır. 2007 yılında Türkiye’de yaşanan şiddetli kuraklığın haricinde, son 8 yıldır büyümesini sürdüren tarım sektörü 2010 yılında % 2,4
oranında büyümüştür.
6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nda yapılan
değişiklikle ticaret sicil
kayıtlarının ve ticari
defterlerin elektronik
ortamda tutulmasına
ilişkin hukuki altyapı
oluşturulmuştur.
100
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tarım sektörünün GSYH içerisindeki payı ise 2002-2007 yılları arasındaki düşüşe rağmen, 2008-2010 yıllarında yükselişe geçmiş ve 2010 yılında % 8,4 olarak
gerçekleşmiştir.
Ancak özellikle sulama açısından problem yaratan arazi parçalılığının giderilmesi
ihtiyacı, tarımsal üretimin ve verimin artırılması açısından önem taşımaktadır. Bu
kapsamda, işletmelerin çok parçalılığını gidermeye yönelik olarak miras yoluyla
bölünmelerinin önlenmesi amacıyla Türk Medeni Kanunu ile Toprak Koruma
ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin çalışmalar devam
etmektedir.
Kırsal Kalkınma
Yatırımlarının
Desteklenmesi Programı
kapsamında, toplu
basınçlı sulamaya yönelik
5.312 projeye 139,8
milyon TL tutarında hibe
sağlanmıştır.
2006-2010 döneminde her yıl ortalama 69 bin hektarın üzerinde bir alanda su kaynağı yetersizliği nedeniyle sulama yapılamamış olması, sulama sistemlerinin etkinliğinin artırılması gerekliliğini ön plana çıkarmıştır. Bu doğrultuda daha etkin sulama yöntemlerinin kullanımının teşviki amacıyla, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının
Desteklenmesi Programı kapsamında, toplu basınçlı sulama konularındaki projelere
%50 ile %75 arasında değişen oranlarda hibe sağlanmakta olup, bu kapsamda 5.312
projeye 139,8 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır.
Tablo 29: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Damla
Sulama ve Yağmurlama Projelerine Sağlanan Hibe Tutarları
Destek Sağlayan
Kurum/Kuruluş
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı
Proje Sayısı
Yararlanan
Çiftçi Sayısı
Sağlanan Hibe
(Milyon TL)
Sulama Yapılan
Alan (hektar)
5.312
59.484
139,8
55.800
Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Tarımsal sulama
alanındaki yatırım
ve işletme kredilerine
yönelik sübvansiyon
oranı, 2011 yılı itibarıyla
%60’dan %100 oranına
çıkarılmıştır.
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince 2007 yılından itibaren ta-
rımsal sulama alanında kullandırılan yatırım ve işletme kredilerine yönelik sübvansiyon oranı ise 2011 yılı itibarıyla %60’dan %100 oranına çıkarılmıştır119. Bu kapsamda
2011 yılında Ziraat Bankası kredilerinden yararlanan çiftçi sayısında % 25 oranında
artış gözlenmiştir.
119
2011/1240 Sayılı BKK (R.G. 06.01.2011/27807).
101
İş Ortamı
Tablo 30: Ziraat Bankası Tarafından Kullandırılan Kredi Tutarı ve Yararlanıcı Sayısı
Yararlanan
Çiftçi Sayısı
Sağlanan Kredi
(Milyon TL)
2007
6.371
80
2008
28.458
368
2009
17.200
236
2010
16.854
258
2011
21.080
277
TOPLAM
89.963
1.219
Basınçlı Sulama Yatırımları için sübvansiyonlu kredi kullandırılmaya başlandığı 2007 yılından 31.12.2011 tarihine kadar
uygulamadan yararlanan üretici sayısı ve kullandırılan kredi tutarıdır.
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
2008 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planının ilan edilmesi ile
başlayan süreçte, GAP120, Doğu Anadolu Projesi (DAP)121 ve Konya Ovası Projesi
(KOP) başta olmak üzere kamu yatırım programında sulama projelerine ayrılan kaynaklarda ciddi bir artış sağlanmış ve cari fiyatlarla 2008 yılı başında 1 milyar TL
civarında olan Devlet Su İşleri (DSİ) Tarım Sektörü yatırım ödeneği, 2012 yılı bütçesinde 4 kat artış göstererek 4 milyar TL seviyelerine yükselmiştir.
Kamu yatırım
programında sulama
projelerine ayrılan
kaynaklarda ciddi bir
artış sağlanmıştır.
Söz konusu çalışmalarla birlikte, sulama yatırımlarında hızlı bir artışın hedeflenme-
sinin yanında, bu yatırımlarda sulama suyunun daha etkin kullanılmasına yönelik bir
perspektif benimsenmeye başlanmıştır. Özellikle yeni planlama ve projelendirme
çalışmalarında sulama sistemleri, ağırlıklı olarak su tasarrufu sağlayıcı kapalı sistemler şeklinde tasarlanmakta, yine eski ve yıpranmış sulama şebekelerinin rehabilitasyonuna yönelik çalışmalarda kapalı sistemler esas alınmaktadır.
Bunun yanı sıra, 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren Sulama Birlikleri Kanunu
ile su varlık ve kaynaklarının tarımda etkin ve rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla katılımcı su kullanım yönetiminin güçlendirilmesi hedeflenmiştir.
Sulama Birlikleri Kanunu
22 Mart 2011 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sahip olduğu kaynakların değerlendirilerek bölgenin kalkınmasına katkıda bulunulması amacıyla başlatılan GAP kapsamında 15 baraj
tamamlanmış ve 1 milyon hektar alanı sulayacak su depolanmıştır. Su kaynağı hazır
öncelikli projelerde ana kanal ve şebeke inşaatlarının tamamlanmasının hedeflendiği
GAP Eylem Planının tamamlanmasını müteakiben 1,06 milyon hektar alanın daha
sulamaya açılması planlanmakta olup, 2011 yıl sonu itibarıyla 370.418 hektar alan
sulamaya açılmıştır. GAP Eylem Planı kapsamında ihaleleri yürütülen ana kanal inşaatları ve sulama projelerinin tamamlanması ile sulama alanlarında önemli bir artış
beklenmektedir.
Güneydoğu Anadolu Projesi İlleri: Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak.
Doğu Anadolu Projesi İlleri: Ağrı, Ardahan, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars,
Malatya, Muş, Tunceli, Van.
120
121
GAP Eylem Planı
kapsamında 2011 yıl
sonu itibarıyla 370.418
hektar alan sulamaya
açılmıştır.
102
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Ayrıca, sulama kaynaklarının etkin kullanımına yönelik farkındalığın artırılması
amacıyla çeşitli eğitim programları uygulanmaya devam edilmiştir. Bu kapsamda
Almanya’nın işbirliği ile 1993 yılında uygulamaya konulan “Sulu Tarım Alanlarında
Tarımsal Mekanizasyon Eğitim Merkezi Projesi” kapsamında122 gerek sulama yayımcısı olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Personeline, gerekse çiftçilere
sulama eğitimleri verilmekte olup, proje başlangıcından itibaren 81 temel eğitim kursunda 1.419 sulama yayımcısı yetiştirilmiş ve özellikle damla sulama ile yağmurlama
sulama teknikleri ile ilgili olarak 75 kurs düzenlenerek, 970 personele teknik eğitim
verilmiştir. Bunun yanı sıra, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından,
bölgede sulamaya açılacak alanlardaki çiftçilerin sulama konusunda gerekli bilgi ve
becerileri edinmelerini sağlamak amacıyla uygulanmak üzere, Nisan 2011 içerisinde
‘‘GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi” uygulamaya konulmuştur.
Sulama kaynaklarının etkin kullanımında büyük önem taşıyan arazi toplulaştırılması-
na yönelik olarak yürürlüğe giren Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun123
özel arazi toplulaştırmaya dair hükümleri 2009 yılında yayımlanan ikincil mevzuat124
ile işlerlik kazanmıştır. Tarım arazilerinin miras yoluyla parçalanmasının kısıtlanması amacıyla ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar ise devam
etmektedir.
Tarımsal sulama sistemlerinin geliştirilmesinde yenilenebilir enerji kaynakları-
nın kullanımı da tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği ve geliştirilebilmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu çerçevede “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Artırılması
Projesi” kapsamında, özellikle GAP bölgesinde güneş pili teknolojisi ile tarımsal sulamanın yaygınlaştırılmasına yönelik önemli ilerlemeler sağlanacağı öngörülmektedir. Sulamada kullanılan enerji maliyetleri ürün maliyetlerinin önemli bir bölümünü
oluşturmakta olup, GAP illerinde tarımsal sulama için kullanılan elektrik enerjisinin
yıllık maliyeti 160 milyon TL’dir. Güneş pili teknolojisi ile hem elektriğin ulaşamadığı ve mazotlu pompaların erişemediği bölgelerde de güneş enerjisi sayesinde sulama
gerçekleştirilebilecek hem de önemli bir maliyet unsuru olan enerji maliyetinden
tasarruf edilebilecektir.
Proje kapsamında çiftçileri eğitmek üzere sulama yayımcıları yetiştirilmektedir. Sulama yayımcıları, suyun tarımsal alanda
bilinçli bir şekilde kullanılması amacıyla, ekonomik ve modern sulama tekniklerini, arazi tesviyesi, drenaj, sulama suyu kalitesi, tuzluluk, pompa özellikleri ve pompa seçimi gibi sulama açısından önemli konuları çiftçilere aktarmakta ve daha etkili
sulama tekniklerinin kullanımının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmaktadır.
123
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (R.G. 19.07.2005/25880).
124
Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük (R.G. 24.07.2009/27298).
122
103
İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi
III. İş Gücü Piyasasının
Etkinleştirilmesi
Türkiye’de yeni ve daha nitelikli iş
alanlarının yaratılması açısından, iş gücü
piyasasının etkinliğini artıracak reformlar
önem arz etmektedir. Mali disiplinin korunmasıyla birlikte kayıtlı istihdam maliyetinin
azaltılması, eğitim ve istihdam arasındaki
ilişkinin güçlendirilmesi ve iş gücü piyasası
esnekliğinin artırılması bu alanda atılacak
önemli adımlar arasında yer almaktadır. Bu
kapsamda bahsi geçen hususlar, Konsey
üyelerinin daha önceki toplantılarda olduğu
gibi son toplantıda da üzerinde hassasiyetle durduğu konular arasında yer almıştır.
İstihdam odaklı sürdürülebilir büyüme çerçevesinde, iş gücü piyasasında dezavantajlı gruplara yönelik destekleyici politikalar, piyasanın geliştirilmesi yönünde varlığını
sürdürmektedir125.
Bu çerçevede; esneklik ile güvence arasındaki dengenin sağlandığı, verimliliği esas
alan ücret sisteminin oluşturulduğu, teknolojik gelişme ve değişime uyum sağlayabilecek
istihdam olanakları ile herkese, başta cinsiyete dayalı eşitlik olmak üzere, eşit hak ve fırsatların sunulduğu etkin bir iş gücü piyasası oluşturulması çalışmaları devam etmektedir.
AB katılım sürecinde AB tarafından sağlanan “Türkiye’de AB Katılım Öncesi Mali
Yardım Aracı” (Instrument for Pre-Accession Assistance-IPA) (2007-2013) kapsamında insan kaynaklarının geliştirilmesine katkı sağlama, iş gücü piyasası dışında
kalan ve iş gücü piyasasına erişimi önünde engeller bulunan hedef gruplara yönelik
olarak 3 temel operasyon yürütülmektedir. Bunlar;
• Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi (KİK) Operasyonu
KİK operasyonunun amacı, İŞKUR’un, ÇSGB’nin, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim
Kurullarının ve sosyal tarafların istihdam hizmetlerinin kalitesinin ve etkinliğinin geliştirilmesi amacıyla idari kapasitelerini güçlendirmektir.
125
2011 Yılı Programı s.190,191.
İş gücü piyasası dışında
kalan ve iş gücü
piyasasına erişimi
önünde engeller bulunan
hedef gruplara yönelik
olarak başlatılan
3 temel operasyon
kapsamında çalışmalar
sürdürülmektedir.
104
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Anılan operasyon kapsamında, çeşitli illerimizde geliştirilip uygulama çalışmaları
başlatılan “Model Ofis Kavramının”, 15 cazibe merkezi ve art alanlarını kapsayan 43 ili
barındıran 12 İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS)- II düzeyinde yaygınlaştırılarak uygulamaya geçilmesi planlanmaktadır.
KİK operasyonunun Kasım 2011 tarihinde tamamlanan değerlendirme sürecinin ardından hazırlanan değerlendirme raporu, AB Türkiye Delegasyonu’nun onayına
sunulmuştur. Raporun 2012 yılı içerisinde onaylanması öngörülmektedir.
• Kadın İstihdamının Desteklenmesi (KİD)Operasyonu
Operasyonun amacı, özellikle kadınların iş gücü piyasasına katılımını arttırarak daha
fazla insanın istihdam edilmesini ve istihdamda kalmalarını sağlamaya yönelik politikalar
geliştirmek ve uygulamak amacıyla mevcut kapasitenin geliştirilmesidir.
KİD Operasyonu çerçevesinde, Temmuz 2010 itibarıyla sona ermiş olan Hibe
Değerlendirme süreci sonucunda 131 proje hibe almaya hak kazanmıştır. Uygulamaya konan projelerin izleme süreci devam etmektedir.
• Genç İstihdamının Desteklenmesi (GİD)Operasyonu
IPA 2008 yılı programlaması kapsamında hazırlanan operasyon, 12 İBBS II bölgesinde uygulanmaktadır. Operasyonun amacı, uygulanacak aktif iş gücü programları ile
gençlerin istihdam edilebilirliklerinin artırılmasıdır.
Hibe bileşeni kapsamında, 15-29 yaş arasındaki gençlerin istihdam edilebilirliğini
artırmaya yönelik olarak uygulanan 127 hibe projesi, 2010 yılı son çeyreğinde başlamış ve
2011 yılı sonunda tamamlanmıştır.
IPA IV. Bileşen kapsamında hazırlıkları devam eden ve önümüzdeki dönemde baş-
laması öngörülen GİD- II Operasyonu ile Türkiye’de Aktif İçermenin Desteklenmesi (AİD) Operasyonu olan iki operasyon daha mevcuttur.
2008 yılı Ocak ayında başlatılan ve İŞKUR ile Hollanda Hükümeti ve MATRA ta-
rafından yürütülen “Uzun Dönemli İşsizlerin İstihdam Edilebilirlikleri Yararına İşgücü Piyasası Aracılık Faaliyetlerinin Arttırılması Projesi” kapsamında, çeşitli eğitim
programları ve dokümanları hazırlanmış olup, çalışmalar 2012 yılında da sürdürülmektedir.
2010 yılında özel
istihdam büroları
aracılığıyla işe
yerleştirilen kişi sayısı
27.651 olup, 2011
yılında 35.564 kişi işe
yerleştirilmiştir.
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu126 ile, iş arayanların elverişli oldukları işlere
yerleştirilmelerine ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık etme yetkisi
verilen özel istihdam bürolarına kamu kurum ve kuruluşları hariç, yurt içinde ve
dışında iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinde bulunabilmekte, iş gücünün istihdam
edilebilirliğini ve verimliliğini artırıcı faaliyetler ile insan kaynakları yönetimi alanında
danışmanlık hizmetlerini de yürütebilmektedirler. Bu kapsamda uygulamanın başladığı 2004 yılından itibaren 2011 yılına kadar toplam 250.542 kişi işe yerleştirilmiştir.
126
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanun, m.17.
105
İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi
2010 yılında özel istihdam büroları aracılığıyla işe yerleştirilen kişi sayısı 27.651 iken
2011 yılında bu sayı 35.564 kişi olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılından bu yana uygulanmakta olan 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük
gençler ile yaş şartı aranmaksızın 18 yaşından büyük kadınlara verilen prim teşviki
yeniden düzenlenmiştir.127 Bu düzenleme; başta kadın ve gençler olmak üzere çeşitli
kategorilerdeki işsiz ve çalışanlar için 6-54 ay süresince sigorta primi teşviki öngörmektedir. Teşvikten yararlanacak kişilerin İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle bu teşvikten faydalandırılacaktır. Yine, 6111
sayılı Kanun’da yapılan düzenlemeyle, 5 puanlık prim indirimiyle diğer sigorta prim
teşvik uygulamalarından aynı sigortalı ve aynı dönem için birlikte yararlanılabilmesi
imkanı getirilmiştir.
Ayrıca 6111 Sayılı Kanun128 ile, çalışma hayatında esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin artırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla:
Kısmi sureli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi sureli çalıştıkları aylara
ait eksik sürelerini ileriki yıllarda geriye dönük olarak borçlanabilmeleri imkanı
getirilmiş,
zz Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar bakımından isteğe bağlı sigorta hükümleri
kapsamında işsizlik sigortası primlerinin de ödenmesi ve işsizlik sigortası ödeneği
alınabilmesi için gereken prim ödeme gün sayısına ulaşabilme imkanı sağlanmış,
zz Küresel ekonomide artan rekabet ve işsizlikle mücadelede başarı sağlanması
amacıyla “çağrı üzerine çalışma”, “evden çalışma” ve “uzaktan çalışma” gibi esnek çalışma modelleri yasal dayanağa kavuşturulmuştur.
Kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, kadın istihdamına ilişkin
sorunların tespit edilmesi, toplumsal yaşamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması,
sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma amaçlarına ulaşılması amaçlarıyla 2010 yılında bir Başbakanlık Genelgesi129 yayımlanmıştır. Genelge kapsamında,
kamu ve özel sektör temsilcilerini bünyesinde barındıran “Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu” oluşturulmuştur. Söz konusu Kurul, 2010 ve
2011 yıllarında sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile 70 ilde 218 adet Kurul toplantısı gerçekleştirmiştir.
zz
Ülkemizin AB’ye adaylığının kesinleşmesinin ardından, Avrupa İstihdam Stratejisi’ne
(AİS) dahil olma çalışmaları kapsamında “İstihdam Durum Raporu” hazırlanmıştır.
Bunu takiben, istihdam politikası için kritik sorunların analiz edildiği ve aday ülkenin
Avrupa İstihdam Stratejisi doğrultusunda iş gücü piyasası ve istihdam konusunda
yapması gerekenlerin taahhüt edildiği bir politika dokümanı olan “Türkiye’de İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi (JAP)“ çalışmaları
25 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiştir.
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun ve Diğer Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (25.02.2011/ 27846).
129
2010/14 sayılı Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Konulu Başbakanlık Genelgesi (R.G.
25.05.2010/27591).
127
128
2010 yılında “Kadın
İstihdamı Ulusal İzleme
ve Koordinasyon Kurulu”
oluşturulmuştur.
İstihdamla İlgili
Öncelikler Konusunda
Ortak Değerlendirme
Belgesi (JAP)
çalışmalarının hem
AB 2020 Stratejisi hem
de Ulusal İstihdam
Stratejisi (UİS) taslağı
ile uyumlu şekilde
yeniden düzenlenmesi ve
güncellenmesine yönelik
yürütülen çalışmalar
2012 yılı başında
tamamlanmıştır.
106
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
başlatılmıştır. JAP’ın hem AB 2020 Stratejisi hem de Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS)
taslağı ile uyumlu olacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesine yönelik
olarak 2011 yılı içinde konu ile ilgili kurum ve kuruluşların da dahil edildiği bir çalışma başlatılarak 2012 yılı başında tamamlanmıştır. UİS, temel olarak iş gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi ile orta ve uzun vadede büyümenin istihdama
katkısının artırılarak, işsizlik sorununa kalıcı çözüm sağlanmasını amaçlamaktadır.
107
Yenilik
IV. Yenilik
A. Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması
ARGE ve yenilik faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda
rekabetçi ekonomik yapının güçlendirilmesine yönelik olarak ARGE yatırımlarının artırılması amacıyla önemli politikalar hayata
geçirilmiş ve bu sayede gerek ARGE yatırımlarında gerekse ARGE harcamalarında
önemli artışlar sağlanmıştır.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 27 Aralık 2011 tarihinde gerçekleş-
tirilen 23. Toplantısında 2023 yılında ülkemizin ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi
ve diğer ulusal hedeflere (yerli otomobil, yerli uçak, yerli helikopter vb.) ulaşılabilmesi için Ulusal Yenilik Sistemi 2023 yılı hedeflerinin aşağıdaki şekilde belirlenmesine karar verilmiştir130:
Ar-Ge harcaması/GSYH: % 3
zz Özel sektör Ar-Ge harcaması/GSYH: % 2
zz Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) araştırmacı sayısı: 300 bin
zz Özel sektör TZE araştırmacı sayısı: 180 bin
zz
BTYK’nın 27 Aralık 2011 tarihli toplantısında belirlenen ARGE harcamalarının
GSYH içindeki payının 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedefi doğrultusunda;
son dönemde ARGE harcamalarının artış hızına ivme kazandırılmış ve 2010 yılında
gerçekleştirilen 9,8 milyar TL’lik ARGE harcamalarının GSYH’ye oranı %0,84 olarak gerçekleşmiştir.
130
BTYK 23. Toplantısı 2011/101 nolu ”Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri” kararı
ARGE harcamalarının
GSYH içindeki payının
2023 yılına kadar
%3’e çıkarılması
hedeflenmektedir.
108
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Grafik 9: ARGE Harcamalarının GSYH’ya Oranı
0.9
0.8
0.7
%
0.6
0.5
0.48
0.54
0.53
2001
2002
0.48
0.52
0.59
0.60
2005
2006
0.72
0.73
2007
2008
0.85
0.84
2009
2010
0.4
0.3
0.2
0.1
0
2000
2003
2004
Kaynak: TÜİK
Son dönemde gerçekleştirilen ARGE harcamaları sayısal olarak da artmaya devam
etmiş ve 2010 yılında Gayri Safi Yurt İçi ARGE Harcamaları (GSYARGEH) bir
önceki yıla kıyasla yaklaşık %15 oranında artış göstererek, 2011 yılı sabit fiyatlarıyla
9,8 milyar TL’ye ulaşarak 2000’li yılların başına kıyasla 3 katına çıkmıştır.
Grafik 10: GSYH ve GSYARGEH Yıllara Göre Tutarları
1168
12000
1051
10000
1000
9805
699
556
6000
7591
2989
3209
3377
)
610
5296
3193
800
8560
4000
2000
935
764
667
7660
600
5647
400
3960
200
0
0
2000
2001
2002
2003
2004
GSYARGEH (Milyon
Kaynak: TÜİK
1200
1008
2005
)
2006
2007
2008
GSYH (Milyar
2009
)
2010
(Milyar
(Milyon
)
8000
896
1056
109
Yenilik
2023 yılı hedeflerinden bir diğeri olan özel sektörün ARGE harcamalarının toplam
GSYH içindeki payının %2’ye yükseltilmesi hedefi doğrultusunda ise 2010 yılında
özel sektörün payı % 0,36 oranında gerçekleşmiş olup toplam ARGE harcamaları
içerisindeki payı % 42,5’e yükselmiştir.
Grafik 11: Gerçekleştiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları Oranı
80
70
60.4
60
64.3
66.3
67.9
58.9
54.6
53.2
48.2
%
50
40
44.2
33.4
33.8
33.7
23.2
20
10
6.2
7.4
7.0
2000
2001
2002
10.4
41.3
43.8
24.2
8.0
46.0
35.6
28.7
30
47.4
40.0
42.5
11.6
11.2
10.6
12.0
12.6
11.4
2005
2006
2007
2008
2009
2010
0
2003
Yükseköğretim Sektörü
2004
Özel Sektör
Kamu Sektörü
Kaynak: TÜİK
BTYK’nın 27 Aralık 2011 tarihli toplantısında belirlenen bir diğer hedef olan TZE
araştırmacı sayısının 2023 yılına kadar 300 bine yükseltilmesi hedefi doğrultusunda;
2010 yılında yaklaşık 82 bin TZE ARGE personeline ve 64 bin TZE araştırmacıya
ulaşılmıştır. Ayrıca 2003-2010 döneminde TZE ARGE personelini ve TZE araştırmacı sayısını sırasıyla %100 ve %84 oranında artıran Türkiye, bu göstergelere
ilişkin en hızlı artış gösteren ülkeler arasındadır. 2003 yılında 38 bin TZE ARGE
personeline sahip Türkiye, 2009 yılında 74 bin TZE ARGE personeli ile 13. sıraya
ulaşmıştır.
110
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Grafik 12: TZE ARGE İnsan Gücü
82
90
74
80
70
60
49
Bin Kişi
50
40
30
20
10
67
63
27
23
24
2000
2001
2002
53
50
29
23
64
40
38
28
54
33
34
2003
2004
39
58
43
0
2005
TZE ARGE Personeli
2006
2007
2008
2009
2010
TZE Araştırmacı
Kaynak: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)
ARGE harcamaları, TZE ARGE personeli sayısı ve bilimsel yayına ilişkin çeşitli
temel göstergelerde de Türkiye son yıllarda önemli ilerleme kaydetmiş ve bu göstergelerde sağlanan ilerleme ile uluslararası sıralamalarda daha üst sıralara taşınmaya
başlamıştır.
Tablo 31: Bazı Temel Bilim, Teknoloji ve Yenilik Göstergelerinde Türkiye’nin Konumu
TÜRKİYE DEĞERLERİ
Gösterge
GSYARGE Harcamaları
(Milyar cari SAGP* ABD Doları)
GSYARGEH/GSYH
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
3,0
2,8
3,6
4,6
5,4
7,1
7,7
8,7
Hedef
2023
9,4
-
0,53 0,48 0,52 0,59 0,60 0,72 0,73 0,85 0,84
3
Toplam Araştırmacı
(Bin TZE)
24
33
34
39
43
50
53
58
64
300
Toplam ARGE Personel
(Bin TZE)
29
38
40
49
54
63
67
74
82
-
Bilimsel Yayın (Bin)
11
13
16
17
20
24
25
28
28
-
28,7 23,2 24,2 33,8 35,6 41,3 44,2 40,0 42,5
67
Özel Sektör Tarafından Gerçekleştirilen
GSYARGEH/ Toplam GSYARGEH
Kamu Sektörü Tarafından Gerçekleştirilen
GSYARGEH/Toplam GSYARGEH
Yüksek Öğretim Sektörü Tarafından
Gerçekleştirilen GSYARGEH/Toplam
GSYARGEH
* SAGP: Satınalma Gücü Paritesi
Kaynak: TÜİK, MSTI 2011/1, ISI Veritabanı
7,0 10,4
8,0 11,6 11,2 10,6 12,0 12,6 11,4
-
64,3 66,3 67,9 54,6 53,2 48,2 43,8 47,4 46,0
-
111
Yenilik
Türkiye’nin 2023 yılına yönelik olarak bilim, teknoloji ve yenilik atılımının zeminini
oluşturan Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı (BTP-UP), 20052010 aracılığıyla yakalanan ivmenin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere hazırlanan
Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016, BTYK’nın 15 Aralık 2010 tarihli 22. Toplantısında kabul edilmiştir.
ARGE Destekleri
ARGE Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Sağlanan
Destekler
31 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5746 sayılı Kanun131 kapsamında Reka-
bet Öncesi İşbirliği Projeleri, teknoloji merkezi işletmeleri ve Teknogirişim Sermayesi Desteğinden yararlanan işletmelere;
ARGE harcamalarında %100’lük matrah indirimi yoluyla kurumlar vergisi istisnası sağlanmıştır.
zz Kamu personeli hariç ARGE personelinin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir
vergisinin %80’i, doktoralı olanlarda ise %90’ı istisna kapsamına alınmıştır.
zz Kamu personeli hariç ARGE personelinin ücretleri üzerinden hesaplanacak sigorta primi işveren hissesinin yarısının, 5 yıl süreyle bütçeden karşılanması düzenlenmiştir.
zz Bu faaliyetlerle ilgili düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası getirilmiştir.
zz Teknoloji alanında sahip olduğu orijinal fikri hayata geçirmek isteyen ve teknik
alanda eğitimini tamamlamak üzere olan ya da yeni tamamlamış olanlara, teminat aranmaksızın 100.000 TL’ye kadar teknogirişim sermaye desteği verilmesi
düzenlenmiştir.
zz ARGE ve yenilik faaliyetlerinde bulunan işletmelerin; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler Kurumlar
Vergisinden muaf tutulmuştur.
zz
Bu kapsamda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanu-
nu ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında
Kanun kapsamında yararlanılan teşvik miktarları ve mükellef sayıları aşağıda sunulmaktadır:
131
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun (R.G. 12.03.2008/26814).
ARGE ve yenilik
faaliyetlerinde bulunan
işletmelerin; kamu kurum
ve kuruluşları, kanunla
kurulan vakıflar ile
uluslararası fonlardan
aldıkları destekler
Kurumlar Vergisinden
muaf tutulmuştur.
112
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 32: Çeşitli Kanunlar132 Kapsamında Yararlanılan ARGE İndirimi ve Mükellef
Sayıları
Mükellef
Sayısı
Miktar
(milyon
TL)
ARGE İndirimi (GVK’ya göre)
48
4
ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre)
12
2
Toplam ARGE İndirimi
60
6
ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a)
237
509
ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3)
162
76
Toplam ARGE İndirimi
399
585
ARGE İndirimi (GVK’ya göre)
46
4
ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre)
24
4
Toplam ARGE İndirimi
70
8
ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a)
280
770
ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3)
265
515
Toplam ARGE İndirimi
545
1.285
ARGE İndirimi (GVK’ya göre)
51
3
ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre)
27
7
Toplam ARGE İndirimi
78
10
ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a)
250
482
ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3)
377
1.000
Toplam ARGE İndirimi
627
1.482
ARGE İndirimi
107
5
ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a)
320
572
ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3)
717
1.137
1.037
1.709
Gelir Vergisi
2008
Kurumlar Vergisi
Gelir
Vergisi
2009
Kurumlar
Vergisi
Gelir
Vergisi
2010
Kurumlar
Vergisi
Gelir
Geçici Vergisi
2011
(Ocak-Haziran
Dönemi)
Kurumlar
Geçici Vergisi
Toplam ARGE İndirimi
Kaynak: Maliye Bakanlığı
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun
132
113
Yenilik
Özel sektör ARGE projelerinin teşvik edilmesi amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Teknoloji ve Yenililik Destek Programları
Başkanlığı (TEYDEB) tarafından dört başlık altında destek sağlanmaktadır:
1501 Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı: Firma düzeyinde katma
değer yaratan kuruluşların ARGE çalışmalarını teşvik etmek ve bu yolla Türk sanayisinin ARGE yeteneğinin yükseltilmesine katkıda bulunmak üzere 1995 yılında
oluşturulan program kapsamında hibe desteği sağlanmaktadır. 2010 yılı içerisinde
gerçekleştirilen yasal düzenleme ile daha önce TÜBİTAK ve Ekonomi Bakanlığı
tarafından verilen hibe destekleri, tamamıyla TÜBİTAK bütçesinden karşılanmaya başlanmıştır133. Düzenleme ile hibe destek ödemelerinin tek bir kurum kaynağından ve daha hızlı yapılabilmesi yoluyla bürokrasinin azaltılması amaçlanmıştır.
Program kapsamında, 2011 yılında, 524 projenin desteklenmesine karar verilmiş,
aynı dönemde 404 proje sonuçlanmış ve desteklenen projelere 191,15 milyon TL.
destek ödemesi yapılmıştır. 1995-2011 yılları arasında ise, 4.084 proje sonuçlanmış
olup, 5.119 projeye toplam 1,74 milyar TL tutarında hibe destek sağlanmıştır.
zz 1505 TÜBİTAK KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı:
Ulusal Yenilik Sistemi içerisindeki KOBİ’lerin rolünün güçlendirilmesine yönelik
olarak tasarlanan program kapsamında üniversite/kamu araştırma kurumlarındaki bilgi birikiminin, KOBİ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda, ürüne ya da sürece
dönüştürülerek KOBİ’lere aktarılması yoluyla ticarileştirilmesine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
Projelere sağlanacak olan destek miktarı, projenin niteliğine göre belirlenecek ve
proje bütçesinin %75’i TÜBİTAK, geriye kalan %25’i ise KOBİ tarafından karşılanacaktır. Proje bütçesi için üst sınır 300.000 TL ve destek süresi proje bazında
en fazla 18 ay olarak belirlenmiştir. Proje bütçesine ek olarak yürütücüsü kuruluşa, Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve destek kapsamına alınan proje bütçesinin %
5’i Proje Kurum Hissesi olarak TÜBİTAK tarafından ödenir.
Proje başvuruları 1 Ağustos 2011 tarihinden itibaren sadece elektronik ortamda http://eteydeb.tubitak.gov.tr adresindeki çevrim içi uygulama Proje
Değerlendirme ve İzleme Sistemi (PRODİS) ile alınmaya başlamıştır. 2011 yılında, program kapsamında 5 proje başvurusu gerçekleşmiş olup, program kriterlerine uymayan 2 proje reddedilmiştir. 2011 yıl sonu itibarıyla, 3 projenin değerlendirme süreci devam etmektedir.
zz 1507 KOBİ ARGE Başlangıç Destek Programı: KOBİ ölçeğindeki işletmelerin rekabetçi hale getirilmesi, kurumsal araştırma ve teknoloji geliştirme kültürüne sahip olmaları ve ulusal/uluslararası destek programlarında daha etkin yer
almaları amacıyla geliştirilen programın uygulamasına 16 Mart 2007 tarihinde
başlanmıştır. Programda proje tutarının %75’ine varan oranlarda hibe sağlanmakta olup, 2009 ve 2010 yıllarında 1.113 projenin desteklenmesine karar verilmiştir. Sonuçlanan 933 projeye toplam 145 milyon TL tutarında hibe sağlanzz
98/10 Sayılı Araştırma-Geliştirme Yardımına İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ No:2010/7 (R.G.
23.09.2010/27708).
133
114
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
mıştır. 2011 yılında, 512 projenin desteklenmesine karar verilmiş, aynı dönemde
399 proje sonuçlanmış ve desteklenen projelere 74 milyon TL. destek ödemesi
yapılmıştır. Projenin başlatıldığı 2007 yılı ile 2011 yılları arasında ise, 2.836 projenin desteklenmesine karar verilmiş, bu dönemde 1.385 proje sonuçlanmış olup,
toplam 237 milyon TL. tutarında hibe destek sağlanmıştır134.
zz
1509 Uluslararası Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı: EUREKA ve EUROSTARS gibi uluslararası ortak proje destek programlarında135 yer
alan, Türkiye’de yerleşik katma değer kazandıran kuruluşların araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik projelerine, büyük ölçekli kuruluşlar için %50-%60;
KOBİ’ler için %75 oranında hibe destek sağlanması amacıyla, 8 Temmuz 2007
tarihi itibarıyla başlatılmıştır. Program kapsamında 2011 yılında, 34 projenin desteklenmesine karar verilmiş, aynı dönemde 15 proje sonuçlanmış ve bu dönemde
desteklenen projelere 13 milyon TL. hibe destek sağlanmıştır. 2007-2011 yılları
arasında, 129 projenin desteklenmesine karar verilmiş olup, bu projelerden 25
tanesi sonuçlanmış, toplam 20 milyon TL tutarında hibe destek sağlanmıştır.
TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında toplamda, 2010 yılında 1.848 proje
için karar oluşturulmuş olup, bunlardan 1.075 projenin (%58) desteklenmesi uygun
bulunmuştur. 2011 yılında ise, 1.690 proje için karar oluşturulmuş olup, bunlardan
1.070 projenin (%63) desteklenmesi uygun bulunmuştur. Bu kapsamda 2010 yılında ise 1.348 firmaya 288,3 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 2011 yılında ise,
1.402 firmaya 278,6 milyon TL hibe destek sağlanmıştır.
Tablo 33: TÜBİTAK TEYDEB Destekleri
2009
2010
2011
Proje Başvurusu
2.001
1.755
1.688
Proje Başvurusu Yapan Firma Sayısı
1.495
1.350
1.338
926
741
717
Desteklenmesine Karar Verilen Proje Sayısı
1.185
1.075
1.070
Yürürlükte olan Proje Sayısı
1.792
1.654
1.804
901
1.107
828
Hibe Destek Verilen Proje Sayısı
1.892
1.847
1.938
Hibe Destek Verilen Firma Sayısı
1.378
1.348
1.402
412,10
288,3
278,6
Proje Başvurusu Yapan Yeni Firma Sayısı
Sonuçlanan Proje Sayısı
Hibe Destek Tutarı (Milyon TL) (cari)
Kaynak: TÜBİTAK
2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011
yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır.
2011 yılı itibarıyla.
EUREKA, pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklendiği ve
1985 yılında Türkiye’nin de içinde bulunduğu 18 ülke ile AB katkısı ile kurulan uluslararası işbirliği platformudur. EUROSTARS,
Avrupa Komisyonu ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu EUROSTARS üyesi 32 ülkenin Avrupa’daki KOBİ’lerin rekabetçiliğinin
arttırılması için başlattıkları KOBİ’lere özel, hızlı ve etkin bir destek programıdır.
134
135
115
Yenilik
Tablo 34: TEYDEB Destekleri Kapsamında Desteklenen Firma ve Proje Bilgileri
Firma Sayısı
KOBİ
Büyük Ölçekli İşletme
TOPLAM
Proje Sayısı
Hibe Tutarı (bin TL)
2009 2010 2011 2009 2010 2011
2009
2010
2011
1.203 1.169 1.190 1.400 1.367 1.416
195.930
159.000
162.700
522
216.170
128.700
115.900
1.378 1.348 1.402 1.892 1.847 1.938
412.700
288.300
278.600
175
179
212
492
480
Kaynak: TÜBİTAK
TÜBİTAK Destek Programlarının etkinliğinin artırılması ve başvuru işlemlerinin ko-
laylaştırılması amacıyla başlatılan PRODİS’in 1 Temmuz 2008 tarihinde uygulamaya
konulması ile birlikte başvurular sadece elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır.
Proje izleme süreçlerindeki tüm aşamaların elektronik ortama taşınması çalışmaları
ise Kasım 2010’da tamamlanmıştır. 2011 yılında, Ağustos ayında yeni başlatılan “1505
KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı” için başvuruların PRODİS
üzerinden elektronik ortamda alınabilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, bu dönemde projelerin değerlendirme ve izleme süreçlerinde iyileştirme çalışmaları da devam etmiştir.
AB 7. Çerçeve Programı (ÇP)
2007-2013 dönemi için 53,2 milyar Avro değerinde fon büyüklüğü bulunan AB 7.
ÇP kapsamında 2010 yılında 110 Türk ortağa 8,5 milyon TL tutarında fon aktarılmıştır136. Proje kapsamında, Türk ortakların toplam 442 projesine 82,4 milyar TL
tutarında fon aktarılmış olup, Türk ortakların yer aldığı projelerin toplam portföy
büyüklüğü 1,1 Milyar Avro’ya ulaşmıştır.
Tablo 35: AB 7. ÇP’de Türk Ortakların Aldıkları Fon Miktarları
Hibe Katkısı
(Milyon €)
Ulusal
Kaynak
(Milyon €)
TOPLAM Katkı
(Milyon €)
Türk Ortakların
Aldığı Fon Miktarı
(Milyon €)
Desteklenen
Türk Ortak
Sayısı
2007
12,5
9,9
22,4
27,4
147
2008
4,5
26,3
30,8
19,9
128
2009
16,6
24,6
41,2
28,8
173
2010
34,3
19,8
54,1
27,3
207
2011
12,3
50,2
62,5
17,8 ( )
88
TOPLAM
80,2
130,8
211
121,2 ( )
743
Türk ortakların yer aldığı projelerin toplam portföy büyüklüğü
*
**
2 Milyar Avro
* 2011 yılında kapanan 9 çağrının sonuçları henüz yayınlanmamıştır. 2011 yılında halen açık olan 42 çağrı henüz
kapanmamıştır.
** Avrupa Komisyonu veri tabanındaki maddi hatalar TÜBİTAK tarafından düzeltilmiştir.
Kaynak: TÜBİTAK
136
2010 yılında kapanan 44 başvurunun sonuçları henüz duyurulmamıştır.
TÜBİTAK TEYDEB
destekleri kapsamında
2010 yılında 1.367 KOBİ
Projesine 159 milyon
TL tutarında hibe
sağlanırken 2011 yılında
1.416 KOBİ Projesine
162,7 milyon TL tutarında
hibe sağlanmıştır.
116
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi tarafından Türkiye’deki üniversiteleri, araştırma merkezlerini, KOBİ’leri ve diğer özel sektör kuruluşlarını 7.ÇP hakkında bilgilendirmek ve gerekli yetkinlikleri kazandırmak amacıyla
çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu kapsamda 2010 yılında düzenlenen 108 etkinliğe 4.000 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisi, 2011 yılında düzenlenen 131 etkinliğe ise 7.500 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisi katılmıştır.
Ayrıca TÜBİTAK bünyesinde, 7.ÇP’ye katılımın teşvik edilmesi ve kolaylaştırılma-
sı amacıyla, AB ÇP’ye Katılımı Özendirme Ödül Desteği, Konsorsiyum Oluşturma Amaçlı Yurt Dışı Seyahat Desteği ve Proje Önerisi Ön-Değerlendirme Destek
Programları yürütülmektedir. Bu destek programları kapsamında 2009 yılında yaklaşık 74 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisine 174.627 TL, 2010 yılında da yaklaşık
94 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisine 263.860 TL destek verilerek birçok 7.ÇP
projesine ortak olarak katılmaları sağlanmıştır.
Marie Curie Araştırma Programları ve Bursları kapsamında tersine beyin göçünü
destekleyen programda ise Türkiye’nin başarısı artmaktadır. Türkiye 2011 yılında
Avrupa dışından yapılan başvurularda en çok tercih edilen ülke olmuştur.
Ar-Ge yeteneği düşük olan KOBİ’lere teknoloji tabanlı ürün ve süreçleri üretmeleri ve kullanmaları için destek olan AB 7.ÇP “KOBİ’ler Yararına Araştırmalar” alt
programında Türk KOBİ, KOBİ Birlikleri ve üniversiteleri 2010 yılı çağrılarında
4,8 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. Türk ortaklar bu alt programdan
2007-2010 yılları arasında 12,6 milyon Avro’luk fon sağlamıştır.
AB 7.ÇP Araştırma Altyapıları Alanı 2010 yılı çağrılarında Türkiye’deki araştırma
merkezleri 2,1 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. 2007-2010 yılları arasında 33 projede 46 ortak 9,2 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. Ayrıca bu
kapsamda fonlanan merkezlerin uluslararası erişime açılması ile Türk araştırmacılar
Avrupa’nın en prestijli merkezlerinde 2 hafta ile 4 ay arasında bir süre zarfında araştırmalarını tamamlama fırsatı elde etmektedir.
Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri
Sanayici-üniversite-kamu işbirliğinin kurumsallaştırılması ve KOBİ’lerin teknolojik
ürün ve üretim yöntemlerini kullanmalarının teşvik edilmesi amacıyla uygulanmakta
olan Sanayi Tezleri (San-Tez) Programı kapsamında, 2006-2011 yılı arasında toplam
1.180 başvuru yapılmış ve bunlardan 509’u desteklenmeye değer bulunmuştur.
Desteklenmeye karar verilen projelerden 28 Eylül 2011 tarihi itibarı 350 tanesi ile
sözleşme imzalanmış olup, diğer projeler ile sözleşme öncesi süreçler devam etmektedir. Sözleşme imzalan projelerin dönemsel ödemelerinin % 75’i Bakanlık, %25’i
proje ortağı firma tarafından karşılanmaktadır.
117
Yenilik
Tablo 36: San-Tez Programı Kapsamında Sağlanan Destekler
(Milyon TL)
(Adet)
%
2006
2007
2008
2009
2010
2011
TOPLAM
Ödenek Miktarı
5
10
15
20
22
30
102
Gerçekleşen Bakanlık Ödemesi
0
6,20
9,90
13,46
18,73
3,92
52,21
Proje Başvuru Sayısı
42
183
120
174
241
420
1,180
Desteklen Proje Sayısı
17
68
45
76
111
192
509
40,5
37,2
37,5
38,03
46
46
43
Destekleme Yüzdesi
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Ayrıca 2008 yılında yürürlüğe giren ARGE Kanunu çerçevesinde Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığınca uygun bulunan projelere Teknogirişim Sermayesi Desteği
altında 100.000 TL’ye kadar hibe sağlanabilmektedir137.
Bilgi yoğun ve yenilikçi girişimcilik konusundaki farkındalığın artırılmasının yanında
yüksek eğitimli, nitelikli gençlerin iş hayatına kazandırılmasını amaçlayan 2009 yılında başlatılan Teknogirişim Sermayesi Desteği kapsamında 2011 yılında 859 girişimci
başvuruda bulunmuş ve 288 girişimci desteklemeye değer bulunmuştur.
KOSGEB Destekleri
KOSGEB tarafından 2010 yılı içerisinde geliştirilen yeni destek programı çerçevesinde ARGE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Haziran
2010’dan itibaren uygulamaya alınmıştır138. Bu çerçevede ARGE ve Yenilik Projeleri, ARGE ve İnovasyon Programı ile Endüstriyel Uygulama Programı olmak üzere
birbirini tamamlayan iki ayrı program kapsamında desteklenecektir.
Tablo 37: KOSGEB Tarafından Verilen Yenilik Destekleri
(TL)
Teknoloji Geliştirme ve
Yenilik Destekleri
2007
2008
2009
2010
2011
4.418.588
6.819.782
6.631.706
5.606.972
1.303.100
4.161.762
43.294.757
9.768.834
44.597.857
ARGE,İnovasyon End.
Uyg. Destek Programı
TOPLAM
4.418.588
6.819.782
6.631.706
Kaynak: KOSGEB
Yıllık toplam ödenek tutarı 10 milyon TL’dir.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destek Programları Yönetmeliği
(R.G. 15.06.2010/27612).
137
138
118
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Destekleri
TTGV tarafından sanayi kuruluşlarının ARGE projelerine geri ödeme koşullu ola-
rak ödenen sermaye desteği139 kapsamında, 2009 ve 2010 yıllarında 160 projeye 39
milyon TL tutarında destek kullandırılmıştır.
2011 yılında ise, geçmiş yıllarda desteklenen ve 2011 yılı içerisinde devam etmekte
olan projelere destek kullandırımına TTGV kaynaklarından devam edilmiştir. Bu
kapsamda projesi devam eden firmalara toplam 11,1 milyon ABD Doları tutarında
ödeme yapılmıştır.
Öte yandan mevcut destek yapısına kıyasla daha esnek yapıda tasarlanan İleri Tek-
noloji Projeleri (İTEP) Destek Programı kapsamında 2011 yılında başvurular alınmaya başlanmış ve bu doğrultuda 7 adet proje başvurusu gerçekleşmiş, 3 tanesi ile
destek sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu 3 proje için 2011 yılı sonu itibarıyla 0,8
milyon ABD Doları tutarında TTGV katkısı sağlanmıştır.
Tablo 38: TTGV Desteklerine İlişkin Sayısal Veriler
(Sayı, Milyon ABD Doları)
2009
2010*
2011
Proje Başvuru Sayısı
228
162
7
Desteklenen Proje Sayısı
113
47
3
Bağıtlanan Sözleşme Tutarı
33,1
12,7
6,9
Kullandırım Tutarları
24,8
14,2
11,9
95
98
90
Tamamlanan Proje Sayısı
Kaynak: TTGV
Ayrıca, TTGV’nin TGP’lerde prototip geliştirme aşamasını tamamlayan firmaların
proje çıktılarının ARGE çalışmalarını takip eden pazara hazırlık ve ihtiyaçlarının
desteklenmesi amacıyla sunulan Ticarileştirme Projeleri Desteği kapsamında 20062008 yılları arasında 11 pilot desteklenmiştir. Pilot uygulama halinde olan programın
genelleştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir.
TTGV 4 Kasım 1998 tarih ve 23513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 98/10 sayılı
ARGE Yardımına ilişkin Tebliği ve DTM ile TTGV arasında 17 Haziran 2005 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde imzalanan protokol çerçevesinde uygulamacı kuruluş olarak Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynağından sağlanmaktadır.
139
119
Yenilik
B. Sanayi Üniversite Diyaloğunun Geliştirilmesi
Proje Pazarları Destekleme Programı
Özel sektör ile üniversiteler ve araştırma merkezleri arasındaki işbirliklerinin TÜBİTAK TEYDEB Destek Programları kapsamında oluşumuna ve gelişimine önem
verilmiş ve bu kapsamdaki çalışmaların desteklenmesine yönelik olarak Proje Pazarları Destekleme Programı geliştirilmiştir.
Proje pazarları, somut ARGE düşünce ya da proje önerilerine sahip olup, bunları
gerçekleştirmek için kendi yetenekleri dışında başka uzmanlık alanlarında katkıya
gereksinim duyan, proje öneri veya sonuçlarına ilişkin talep varlığını araştıran, arz
edilen proje işbirliği önerilerine teknolojik veya finansal katkıda bulunmak isteyen
üniversite, araştırma ve özel sektör kuruluşlarından temsilcilerin bir araya gelerek
aktif katılımları ile projelerini birbirlerine tanıtmaları yoluyla işbirliği olanaklarına
ortam oluşturulmasına yönelik düzenlenen ulusal ve/veya uluslararası etkinliklerdir.
Program kapsamında, üniversite, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşları arasında
etkileşimli teknolojik işbirliği ortamı oluşması için düzenlenen etkinliklere en fazla
20.000 TL ve etkinliğin uluslararası katılımlı olması durumunda en fazla 25.000 TL
destek verilmektedir.
2010 yılında Kocaeli Üniversitesi,
Giresun Üniversitesi, Uludağ İhracatçılar
Birliği Genel Sekreterliği, Eskişehir Sanayi
Odası, Erciyes Üniversitesi, Sakarya Ticaret
ve Sanayi Odası, Ege Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gaziantep Sanayi Odası ve Selçuk
Üniversitesi’nden toplam 13 adet proje pazarı başvurusu desteklenmiş ve 177.100 TL
tutarında hibe sağlanmıştır.
Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişimleri Destekleme Programı
(TEKNOGİRİŞİM)
Girişimcilik olgusunun teknoloji ve yenilik odaklı firmalara yönelmesini ve lisans,
yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitimli öğrenci ve mezunların bilgi ve araştırmalarını ticari ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürebilmelerini teşvik etmek
amacını taşıyan ve 2007 yılından itibaren uygulamada olan TEKNOGİRİŞİM kapsamında, girişimcilerin firmalarını kurmalarının ardından, proje giderlerinin %75
oranında, en fazla 100.000 TL ve bir yıl süre ile desteklenmesi öngörülmektedir.
120
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
2007 yılından itibaren
uygulamada olan
TEKNOGİRİŞİM
kapsamında
gerçekleştirilen
düzenleme ile her yıl
ayrılan 10 Milyon TL
ödenek, 50 Milyon TL’ye
yükseltilmiştir.
Program kapsamında 2009 yılı için 10 Milyon TL ve 2010 yılı için 10 Milyon TL
olmak üzere 20 Milyon TL ödenek tahsis edilmiştir. 12 Nisan 2011 tarihli düzenleme140 ile Teknogirişim Sermayesi Desteği için her yıl ayrılan 10 Milyon TL ödenek,
50 Milyon TL’ye yükseltilmiştir.
Program kapsamında 2009–2010 yılında toplam 180 mezun ya da girişimcinin pro-
jeleri desteklenmeye değer bulunmuş ve bu projelere 15,2 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır. 2011 döneminde ise 288 kişinin projesi kabul edilmiştir.
140
6215 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Md.5 (R.G. 12.04.2011/27903)
121
Yenilik
C. Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi
ARGE Merkezleri
“Araştırma ve Geliştirme Faaliyet-
lerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği”141
kapsamında ARGE indirimi, gelir
vergisi stopajı teşviki ve sigorta primi
desteğinden yararlanmak isteyenlerin
ARGE Merkezi Belgelerinin bulunması şartı getirilerek ARGE Merkezlerinin kurulması teşvik edilmiştir.
ARGE Merkezleri ile, ARGE altyapısını oluşturmuş, çok sayıda ARGE
personeli çalıştıran ve Türkiye’nin GSYH’deki ARGE payının artırılması hedefine
önemli ölçüde katkıda bulunan büyük işletmelerin bu çalışmalarını bir araya getirerek geliştirmelerine, kendi teknolojilerini üretmelerine ve ARGE faaliyetlerini
kurumsallaştırmasına imkan sağlanmıştır.
Türkiye’de sanayinin en yoğun olduğu Marmara Bölgesi başta olmak üzere endüst-
riyel gelişime paralel olarak faaliyette olan 87 ARGE Merkezinde ARGE ve yenilik
projeleri çalışılmakta olup, bu merkezlerde toplam 12.599 adet ARGE çalışanı yer
almaktadır. Bu işletmelerin taahhüt ettiği ARGE Harcaması 2009 yılı için 1,67 milyar TL, 2010 yılı için ise 1,96 milyar TL tutarındadır.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin geliştirilmesine yönelik olarak 2010 yılı
Programında da yer alan tedbirler doğrultusunda Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca
ilgili kurumların katkıları ile çalışmalar yürütülmüş olup bu kapsamda:
6170 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun 12 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.142
Kanunla, uygulamadan kaynaklanan problemlerin çözülmesi, bölge kuruluşuna ilişkin mevzuatın basitleştirilmesi ve etkinleştirilmesi, imar planları, uygulama projelerinin ve bölgede yapılacak tesislerin inşası ile ilgili ruhsat ve izinlere ilişkin hukuki
boşluğun giderilmesi; bölgelerde yürütülen ARGE ve yenilikçiliğe dayalı faaliyetlerin sonuçlarının ülke ekonomisine ve toplumsal refaha katkı sağlayacak şekilde
geliştirilmesi amaçlanmıştır.
141
142
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği (R.G. 31.07.2008/26953)
6170 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 12.03.2011/27872).
122
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Aralık 2011 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif 43 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde
(TGB) faaliyet gösteren 1.800 firmada 15.822 personele istihdam sağlanmaktadır.
Grafik 13: Teknoloji Geliştirme Bölgelerine İlişkin Sayısal Veriler
18000
50
16000
45
14000
40
35
12000
30
Sayı
10000
25
8000
20
6000
TGB Sayısı
Aralık 2011 sonu
itibarıyla Türkiye’deki
aktif 43 Teknoloji
Geliştirme Bölgesinde
(TGB) faaliyet gösteren
1.800 firmada 15.822
personele istihdam
sağlanmaktadır.
15
4000
10
2000
5
0
0
2003
2004
2005
Firma Sayısı
2006
2007
İstihdam
2008
2009
2010
2011
TGB Sayısı
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
TGB’lerde yürütülen
toplam ARGE proje
sayısı Aralık 2011 sonu
itibarıyla 4.979 adettir.
TGB’lerde ağırlıklı olarak sırasıyla yazılım, bilişim, elektronik ve ileri malzeme tek-
nolojileri başta olmak üzere tasarım, nanoteknoloji, biyoteknoloji, otomotiv, tıp teknolojileri ve yenilenebilir enerji konularında çalışan yenilikçi firmalar yer almakta
olup, bölgelerde yürütülen toplam ARGE proje sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla
4.979 adettir.
TGB’lerde faaliyet gösteren firmaların bu güne kadar 301 patent başvurusu onaylanmıştır.
123
Yenilik
D. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi
Özel sektör kaynaklı yeniliğin geliştirilmesi için uygun ortam oluşturulmasında bilgi
ve iletişim teknolojileri önemli rol oynamaktadır. Bu doğrultuda, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının güçlendirilmesi; böylelikle genişbant internet ve kişisel bilgisayar kullanım
oranının artırılmasına yönelik son dönemde önemli çalışmalar yürütülmüştür.
Genişbant internet ve kişisel bilgisayar kullanım oranının artmasında önemli
rol oynayan internet servis sağlayıcılığı işletmecilerine yönelik hayata geçirilen önemli
düzenlemelerden biri Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğidir143. Söz konusu Yönetmelik ve
7 Mayıs 2009 tarihli Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu Kararı ile işletmecilerin
WLAN (Kablosuz Yerel Erişim ŞebekesiWi-Fİ) sistemleri kurması ve işletmesi suretiyle internet kullanıcılarına bina içi ve bina dışı alanlarda kablosuz internet erişim
sunmalarına imkan sağlanmıştır. Bu kapsamda, 2011 yılı Şubat ayında alınan diğer
bir Kurul Kararı ile, daha önce bazı bandlarda kullanımına izin verilen Wi-Fi frekanslarının kullanıldığı bandlara 5470- 5725 MHz frekans bandı da ilave edilerek,
internet hizmetinin daha yaygın, etkin ve verimli sunulmasının sağlanması amaçlanmıştır.
2012 yılı Mart ayı itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 362 olup, bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısı 570’tir.
143
Elektronik Haberleşme Sektörüne ilişkin Yetkilendirme Yönetmeliği (R.G. 28.05.2009/27241).
2012 yılı Mart ayı
itibarıyla elektronik
haberleşme sektöründe
faaliyet gösteren
işletmeci sayısı 362 olup,
bu işletmecilere verilen
yetkilendirme sayısı
570’tir.
124
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 39: Yetkilendirme ve Hizmet Türlerine Göre İşletmeci Sayıları
Yetkilendirme
Sayısı
Yetkilendirme Türü
Hizmetler
Görev Sözleşmesi
Uydu ve Kablo TV Hizmetleri
İmtiyaz Sözleşmesi
GSM PAN Avrupa Mobil Telefon Sisteminin Kurulması ve
İşletilmesi ve IMT-2000/UMTS Altyapılarının Kurulması ve
İşletilmesi ile Hizmetlerinin Sunulması
1
Çeşitli Telekomünikasyon Hizmetleri
1
Uydu Haberleşme Hizmeti
23
Uydu Platform Hizmeti
4
Altyapı İşletmeciliği Hizmeti
69
İnternet Servis Sağlayıcılığı Hizmeti
Bildirim Kapsamında
Sabit Telefon Hizmeti
Hizmet Veren
İşletmeciler
Kablolu Yayın Hizmeti
146
61
14
GMPCS Mobil Telefon Hizmeti
6
Hava Taşıtlarında GSM 1800 Mobil Telefon Hizmeti
1
Sanal Mobil Şebeke Hizmeti
Kullanım Hakkı
Kapsamında Hizmet
Veren İşletmeciler
3
37
GMPCS Mobil Telefon Hizmeti
2
Ortak Kullanımlı Telsiz Hizmeti
63
Altyapı İşletmeciliği Hizmeti
4
Sabit Telefon Hizmeti
115
Rehberlik Hizmeti
14
Sanal Mobil Şebeke Hizmeti
6
TOPLAM
570
Kaynak: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
2011 yılı Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre
16-74 yaş grubundaki bireyler arasında son üç ay içinde bilgisayar ve internet kullananların oranı sırasıyla %46,4 ve %45’e ulaşmıştır. 2011 yılında hanelerde internet
erişim oranı ise %42,9 olup, internet erişimine sahip hanelerin %91,5’inde genişbant
erişim bulunmaktadır. 2011 yılı Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Anketi
sonuçlarına göre bilgisayar kullanan girişimlerin oranı %94, internet erişimine sahip
girişimlerin oranı ise %92,4’tür.
2011 yılı dördüncü
çeyreği itibarıyla
Türkiye’deki toplam
internet abone sayısı 14,1
milyona ulaşmıştır.
2011 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam internet abone sayısı 14,1
milyona ulaşmıştır. Türkiye internet aboneliğinde 2011 yılının dördüncü çeyreğinde,
bir önceki üç aylık döneme göre %6,9 artış gerçekleşmiş olup; fiber, kablo ve özellikle mobil internet abonelerinin artmasıyla birlikte internet abone sayılarındaki genel artış eğilimi de devam etmiştir. Toplam internet abone sayılarının yıllık büyüme
oranı ise hızlanarak %62,8 olarak gerçekleşmiştir.
125
Yenilik
Tablo 40: Bağlantı Çeşidine göre İnternet Abone Sayıları ve Artış Yüzdeleri
(Abone Sayısı)
(%)
2010Ç4
2011Ç3
2011Ç4
Çeyrek
Büyüme Oranı
(2011Ç3 –2011Ç4)
Yıllık
Büyüme Oranı
(2010Ç4 – 2011Ç4)
xDSL
6.640.911
6.792.013
6.776.036
-0,2
2,0
Mobil
Bilgisayardan
İnternet
1.344.540
1.547.421
1.448.020
14,1
345,8
Mobil Cepten
İnternet
4.310.904
4.907.380
Kablo İnternet
273.908
407.502
460.451
13,0
68,1
Fiber
154.059
220.777
267.144
21,0
73,4
Diğer
155.478
129.858
159.383
22,7
2,5
8.672.376 13.205.594
14.117.815
6,9
62,8
TOPLAM
Not: Mobil bilgisayardan internet ve mobil cepten internet verileri 2011 yılı 3. Çeyrekten itibaren ayrı ayrı tutulmaya
başlanmıştır.
Kaynak: BTK
2010 yılı itibarıyla Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) pazarının yüzde 70’i telekomünikasyon sektöründen, geri kalan yüzde 30’luk kısmı ise bilgi teknolojileri
sektöründen oluşmaktadır. Donanım, paket yazılım ve hizmetler alt kırılımlarından oluşan bilgi teknolojileri pazarı içerisinde en büyük payı 6,08 milyar ABD
dolarlık donanım pazarı alırken, yazılım pazarının büyüklüğü 584 milyon ABD
doları, hizmetler pazarının büyüklüğü ise 909 milyon ABD doları seviyesindedir.
2011 yılında ise bilgi ve iletişim teknolojileri pazar büyüklüğünün %34’ünün bilgi
teknolojileri; %66’sının ise telekomünikasyon sektöründen oluşması beklenmektedir144.
Mobil telefon abone sayısı da 2003 yılındaki 27,9 milyon seviyesinden 2011 yılı Ara-
lık ayı itibarıyla 65,3 milyon seviyesine yükselmiştir. Temmuz 2009’da 3G hizmet
sunumunun başlamasıyla Aralık 2011 itibarıyla 3G abone sayısı 31,4 milyona ulaşmıştır.
144
2012 yılı Programı.
Mobil telefon abone
sayısı da 2003 yılındaki
27,9 milyon seviyesinden
2011 yılı Aralık ayı
itibarıyla 65,3 milyon
seviyesine yükselmiştir.
126
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Tablo 41: Bilgi ve İletişim Teknolojilerine ilişkin Temel Göstergeler
Mobil Telefon Abone Sayısı
(Bin kişi)
Mobil Telefon Abone yoğunluğu (%)
Genişbant Abone Sayısı
(Bin kişi)
Genişbant Abone yoğunluğu
(%)
BİT Pazar büyüklüğü
(milyar ABD Doları)
- Telekomünikasyon
- Bilgi teknolojileri
* Gerçekleşme Tahmini
Kaynak: BTK, Kalkınma Bakanlığı
2009
2010
2011*
62.800
61.800
65.300
86,6
83,9
88,6
6.783
8.562
14.050
9,4
11,6
19,1
22,2
25,4
24,2(*)
15,5
17,8
16,0(*)
6,7
7,6
8,2(*)
127
Yenilik
E. Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının İyileştirilmesi
Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması ve mevzuatın uluslararası standartlarla
uyumlu olarak daha da güçlendirilmesi ilk Konsey toplantısından itibaren üyelerin vurguladığı önemli hususlardandır. 2010 yılı itibarıyla krizden çıkış politikalarının etkisi, sınai
mülkiyet sisteminin geliştirilmesine yönelik yapısal çalışmalar ile tanıtım ve bilinçlendirme
faaliyetlerine paralel olarak artan yatırımcı güveni sayesinde yenilikçi projelere hız kazandırılmış ve bu dönemden itibaren sinai mülkiyet başvurularında önemli artışlar gözlemlenmeye başlamıştır.
Bu kapsamda, Türkiye’de patent ve faydalı
model başvurularında 2003 yılından itibaren yakalanan ivme 2010 ve 2011 yıllarında
da sürdürülmüştür. 2011 yılında gerçekleştirilen patent ve faydalı model başvuru sayısı, bir önceki yıla kıyasla %18,5 oranında
artış göstererek 7.262’si yerli ve 6.223’ü
yabancı olmak üzere toplam 13.485’e ulaşmıştır. Özellikle uluslararası patent başvurularında gözlemlenen %21 oranındaki
artış ise, yabancı yatırımcı ve sanayicilerin
Türkiye’ye olan ilgisindeki artışı göstermesi açısından önem arz etmektedir.
Grafik 14: Patent ve Faydalı Model Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı
8.000
7.262
7.000
6.244
6.000
5.430
5.000
6.223
5.132
4.693
4.000
3.000
2.000
1.000
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011
Yerli
Kaynak: Türk Patent Enstitüsü (TPE)
Yabancı
2011 yılında Türkiye’de
gerçekleştirilen patent
ve faydalı model başvuru
sayısında, bir önceki yıla
kıyasla %18,5 oranında
artış gözlenmiştir.
128
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Uluslararası patent
başvuruları çerçevesinde
Türkiye 2011 yılında,
AB’ye 2004 yılından sonra
üye olan son 12 ülke ile
karşılaştırıldığında 1., AB27 sıralamasında ise 11.
sırada yer almıştır.
2011 yılında Uluslararası Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) kapsamında gerçekleş-
tirilen uluslararası patent başvurularında da önemli artışlar yaşanmış olup, bu kapsamda 2011 yılında gerçekleştirilen Türkiye kaynaklı PCT başvurularında bir önceki
yıla kıyasla gözlemlenen %12,7 oranındaki artış, %10,7 olan dünya ortalamasının
üzerinde seyretmiştir. Ayrıca Türkiye, 2010 ve 2011 yıllarında gerçekleştirdiği PCT
başvurularında AB’ye 2004 yılından itibaren üye olan son 12 ülke145 ile karşılaştırıldığında 1., AB-27 sıralamasında ise 11. sırada yer almıştır.
Tablo 42: PCT Başvuruları*
Sıralama
Ülke
2007
2008
2009
2010
2011
Değişim (%)
1
ABD
54.042
51.642
45.627
45.008
48.596
8.0
2
Japonya
27.743
28.760
29.802
32.150
38.888
21.0
3
Almanya
17.821
18.855
16.797
17.568
18.568
5.7
4
Çin
5.455
6.120
7.900
12.296
16.406
33.4
5
Kore
7.064
7.899
8.035
9.669
10.447
8.0
6
Fransa
6.560
7.072
7.237
7.245
7.664
5.8
7
Birleşik Kral.
5.542
5.467
5.044
4.891
4.844
-1.0
8
İsviçre
3.833
3.799
3.672
3.728
3.999
7.3
9
Hollanda
4.433
4.363
4.462
4.063
3.494
-14.0
10
İsveç
3.655
4.136
3.568
3.314
3.466
4.6
11
Kanada
2.879
2.976
2.527
2.698
2.923
8.3
12
İtalya
2.946
2.883
2.652
2.658
2.671
0.5
359
392
389
480
541
12,7
12.236
13.334
12.267
12.866
13.848
7.6
159.926
163.240
155.406
164.316
181.900
10.7
Türkiye
Diğer Ülkeler
TOPLAM
* 2011 verileri 05.03.2012 güncelleme tarihi itibarıyladır.
Kaynak: Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO)
Avrupa Patent başvurusu
sıralamasında Türkiye
2011 yılında, AB’ye 2004
yılından sonra üye olan
12 ülke arasında 1. sırada
yer almıştır.
Türkiye’nin 2011 yılında gerçekleştirdiği Avrupa Patent başvurusu ise 2011 yılına
kıyasla %16 oranında artış göstermiştir. Bu kapsamda Türkiye, Avrupa Patent başvurusu sıralamasında, başvuruda bulunan 114 ülke arasında 24., AB ülkeleri arasında 12. ve AB’ye 2004 yılından sonra üye olan 12 ülke arasında 1. sırada yer almıştır.
Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Macaristan, Malta, Letonya, Litvanya, Güney Kıbrıs, Estonya, Slovakya, Bulgaristan ve
Romanya.
145
129
Yenilik
Grafik 15: AB ülkelerinin Avrupa Patenti Başvuruları
35.000
30.000
Başvuru Sayısı
25.000
20.000
15.000
10.000
5.000
2010
Litvanya
Bulgaristan
Malta
Letonya
Polonya
Lüksemburg
Çek Cum.
Slovenya
Macaristan
Yunanistan
Portekiz
Slovakya
Güney Kıbrıs
Estonya
Romanya
İsveç
Finlandiya
Belçika
İspanya
Avusturya
Danimarka
Türkiye
İrlanda
Almanya
Fransa
Birleşik Krallık
Hollanda
İtalya
-
2011
Kaynak: Avrupa Patent Ofisi (EPO)
Türkiye’de son yıllarda marka başvurularında da büyük bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu kapsamda 2011 yılında marka başvurularındaki %50’nin üzerindeki artışla
Türkiye, Fransa’yı da geride bırakarak Avrupa’da en fazla ulusal marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiştir. Uluslararası marka başvurularına ilişkin
süreçlerin yürütüldüğü Madrid Sistemi kapsamında ise, Türkiye 2011 yılında 983
başvuru ile 13. sırada yer almıştır.
Grafik 16: Marka Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı
120.000
103.744
Başvuru Sayısı
100.000
80.000
73.142
60.000
40.000
13.960
5.132
20.000
Kaynak: TPE
11
20
10
09
20
08
20
20
07
06
20
05
20
04
Yabancı
20
20
03
02
20
01
Yerli
20
20
00
99
20
19
98
19
97
96
19
19
19
95
-
2011 yılında marka
başvurularındaki
%50’nin üzerindeki
artışla Türkiye, Avrupa’da
en fazla ulusal marka
başvurusunun yapıldığı
ülke konumuna gelmiştir.
130
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Türk tasarımcılarının ve tasarımlarının dünya pazarında tercih edilir konuma ge-
tirilmesi ve dünya kamuoyunda “Türk Tasarımı” imajının oluşturulması hedefiyle
2009 yılında kurulan Türk Tasarım Danışma Konseyi, 2011 yılında Tasarım Strateji
Belgesi ve Eylem Planı’nı tamamlamıştır. Bu doğrultuda 2011 yılında tasarım başvurularında %20 oranında artış sağlanmış ve Türkiye tasarım başvurularında Fransa ve
Almanya ile birlikte Avrupa’daki ilk üç ülke arasına yerleşmiştir.
Grafik 17: Tasarım Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı
40.000
35.451
35.000
29.467
Başvuru Sayısı
30.000
25.000
20.000
15.000
10.000
5.000
974 1.127
11
10
20
09
20
08
20
20
07
20
06
05
20
04
20
03
20
02
20
01
Yerli
20
20
00
99
20
98
19
19
97
96
19
19
19
95
-
Yabancı
Kaynak: WIPO
2010 ve 2011 yıllarında sinai mülkiyet başvurularında gözlemlenen bu ilerlemelerde
son dönemde yürütülen çalışmaların da önemli etkisi olmuştur:
2011 yılında “Üniversitelerde Sınai Mülkiyet Bilgisinin Yaygınlaştırılması Projesi”
kapsamında, yüksek katma değer sağlayacak buluşların üretilmesinde kritik öneme sahip olan üniversitelere yönelik olarak ve sınai mülkiyet eğitimi konusunda
çeşitli bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülmüştür. Yine WIPO işbirliğinde Bilkent Üniversitesi’nde fikri mülkiyet alanında uluslararası bir yüksek
lisans programı açılmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. zz Ayrıca 2010 yılı içerisinde TPE ve WIPO işbirliği ile başlatılan Türkiye’de Fikri
Mülkiyet Akademisi kurulması çalışmaları sürdürülmüştür.
zz KOBİ’lerin inovasyon kapasitelerinin artırılmasına yönelik olarak 2007 yılında
başlatılan Hezarfen Teknoloji ve Tasarım Projesi ise 2011 yılında Kocaeli’de uygulanmış olup, Kocaeli’de faaliyet gösteren firmalara, ARGE mühendisliği, ürün
geliştirme mühendisliği, iş geliştirme mühendisliği, ARGE kurma ve yönetme,
bire bir tasarım geliştirme çalışmaları, sınai mülkiyet hakları ve patent araştırmazz
131
Yenilik
sının önemi konularında danışmanlık verilmiştir. 2011 yılında ayrıca, Ankara’daki
medikal firmalara eğitim ve danışmanlık verilmesine yönelik olarak Ankara Hezarfen Medikal Projesi başlatılmıştır.
zz Sınai mülkiyet mevzuatının Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ile
getirilen yeniliklere uyumunu sağlamak, uygulamada ortaya çıkan sorunlara çözüm getirmek ve sınai mülkiyet mevzuatının suç ve cezalara ilişkin hükümlerinin kanunla düzenlenmesini sağlamak amacıyla bir hazırlanan Kanun Taslağının
2012 yılında yasalaşması beklenmektedir.
132
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Sonuç
Yatırım Danışma Konseyi (YDK) İlerleme Raporu, 10 Haziran 2010 tarihinde
Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında gerçekleştirilen Konsey toplantısının ardından kamuoyuna açıklanan tavsiye kararlarına ilişkin sağlanan gelişmeleri
içermektedir. Türkiye’deki yatırım ortamıyla ilgili gelişmeleri kapsamlı bir biçimde ele alan bu rapor, makroekonomik istikrar, iş ortamı, işgücü piyasası ve yenilik adlı dört ana başlık altında yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu bulunan yaklaşık 50 kurum ve kuruluştan
derlenen bilgiler doğrultusunda oluşturulmuştur.
Dünya ekonomilerinde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, 2011 yılında bir önceki yıla göre %76’lık bir artışla 15,9 milyar ABD Doları seviyesinde uluslararası doğrudan
yatırım çeken Türkiye, 2002-2011 döneminde 110,7 milyar ABD Doları düzeyine ulaşarak
önceki 10 yıllık döneme kıyasla 10 katın üzerinde gerçekleşen artışla dünya genelinde 2
kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat olarak gerçekleşen artış oranının oldukça üzerinde bir
performans göstermiştir. 2011 yılında %8,5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, istikrarlı ve dinamik yapısı ile yatırımcıların tercih ettiği güvenilir bir merkez haline gelmektedir. Uygulanmakta olan istikrar odaklı politikalar sonucunda mali disiplin alanında sağlanan gelişmeler sürdürülmüştür. 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç
stokunun GSYH’ye oranının, 2010 yılı sonu itibarıyla %28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla
ise %22,4 seviyesine inmiştir. 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3
seviyesinde gerçekleşmiştir.
13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen yeni Türk
Ticaret Kanunu ile ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden
geçirilerek yenilenen Türk Borçlar Kanunu, hukuki çerçevenin iş ortamının ihtiyaçlarıyla
uyumlu hale getirilmesi amacıyla gerçekleştirilen iki temel düzenleme niteliğindedir.
Özel sektörün yenilikçi yapısının desteklenmesi amacıyla ARGE harcamalarının
GSYH içindeki payının Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıldönümü olan 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedefi doğrultusunda başta TÜBİTAK olmak üzere pek çok kurum
ve kuruluş, ARGE ve yenilikçilik alanında çeşitli destek mekanizmaları uygulamaktadır. Bu doğrultuda uygulanan desteklerden biri olan TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011
yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır.
133
134
TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012
Ülkemizin küresel rekabet gücünün artırılması ve son dönemlerdeki yüksek ekonomik performansının sürdürülebilir hale getirilmesi, yatırımların artırılmasıyla doğrudan
ilişkilidir. Türkiye’de yatırım yapılmasını çok daha cazip hale getirecek olan yeni teşvik
sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması,
ülkemizin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasını hedeflemektedir.
Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması amacıyla yürütülen yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları, kalkınma planları ve yıllık programlar gibi makro düzeyde uygulanmakta olan politika metinlerinin de ana unsurlarından biri niteliğindedir. Bu çerçevede, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış
açısı kazandırılması amacıyla oluşturulan YDK tarafından belirlenen tavsiye kararları, yatırımlarla ilgili kurum ve kuruluşların öncelikli gündem maddeleri arasında yer alması ve
YOİKK çalışmalarına yön vermesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Benzer belgeler