Mizanpaj 1 - Aliaga Ekspres Gazetesi

30 Kr
ALİAĞA’LI EMEKÇİLER “ÖLÜMLER SON BULSUN
SORUMLULAR YARGILANSIN” DEDİ
05 NİSAN 2013 CUMA
Sayı : 5783
Fiyatı :
SAYFA 3’DE
ETKİLİ İLETİŞİM SEMİNERİNE ENGELLİ BİREYLERE
İLGİ BÜYÜK OLDU
BÜYÜK DESTEK
Aliağa Halk Eğitim Merkezi ve
Şakran Belediyesin’de takı tasarım kursu öğretmenliği
yapan Serap Keskin 10-16
Mayıs engelliler haftası için düzenlenecek kermese katkıda
bulunmak adına çalışmalara
başladı
>>> SAYFA 4’DE
Devrilen Kamyon
Ulaşımı Aksattı
İzmir'de, bir kamyonun refüjdeki aydınlatma direğine
çarparak devrilmesi sonucu, İzmir- Çanakkale karayolunda ulaşım 2,5 saat tek şeritten sağlandı. SF 2’DE
Sevgi İçin Yaşamak
Sayfa: 4’de
SAYFA 5’DE
NİHAYET
İLKBAHAR
YÜZÜNÜ
GÖSTERDİ
[email protected]
İSMAİL KÖYLÜ
2
ALİAĞA
Sarı nokta hastalığına kolesterol damlası
ABD'de yapılan bir araştırma, tedavi edilmemesi
halinde görme kaybına yol açan sarı nokta hastalığının kolesterol düşürücü damlalarla önlenmesinin
mümkün olabileceğine işaret ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırma,
tedavi edilmemesi körlüğe yol açan sarı nokta hastalığının (makula dejenerasyonu) kolesterol düşürücü
damlalarla önlenmesinin mümkün olabileceğine işaret
ediyor.
Araştırma, yüksek kolesterol seviyesinin bağışıklık sistemini etkileyebileceğini ve sarı nokta hastalığına yol
açabileceğini ortaya koydu.
Cell Metabolism" (Hücre Metabolizması) adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, insanlar ve fareler
üzerinde yapılan deneyler, yağlarla tıkanan bağışıklık
hücrelerinin tahribata yol açtığını gösterdi.
Makula, gözün arka kısmında 4-5 milimetre çapında bir
alan. Renkli ve hassas görme bu alanda oluşuyor. Makula, okuma, araba kullanma ve insanların yüzünü
seçmede yaşamsal önem taşıyor.
Makula dejenerasyonu ileri yaşlarda daha çok görülüyor.Hastalığın "kuru" ve "yaş" ve olmak üzere iki tipi
var.Hastalık, gözdeki ışık hücrelerinin hasar gördüğü
kuru tiple başlıyor ve yeni oluşan damarların hızla körlüğe yol açtığı "yaş" tipe dönüşebiliyor.
Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmada, kuru tipten yaş tipe geçiş sürecinde bağışıklık
sisteminin bir parçasını oluşturan makrofajların rolü incelendi.Korucuyucu hücre, kötü hücreye dönüşüyor
EKSPRES
YILDIZ FALINIZ
KOÇ BURCU
21 Mart - 20 Nisan
Günün tamamı evde, orijinal olabilecek uğraşlarla
vakit geçirmek için uygun.
BOĞA BURCU
21 Nisan- 20 Mayıs
Duygusal olarak bundan
mutlu olacaksınız. Sıradan
bir gün sizi sıkacaktır.
Makrofajlar, vücuttaki hücresel kalıntıların ve yabancı
maddelerin yutulmasından sorumlu hücreler olarak tanımlanıyor.Araştırma ekibinden Dr. Rajendra Apte,
geçiş sürecinde makrofajların rolünün değiştiğini ve
damar oluşumunu tetiklediğini söyledi.
BBC'ye konuşan Apte, "Koruyucu olmaları gerekirken
hastalığı ilerletmeye başlıyorlar. Ama neden kötü hücrelere dönüştüğünü anlamadık" dedi.
Normalde bu hücreler yağ kalıntılarını yeyip kana gönderiyor. Ancak araştırmalar, eski makrofajların bu işlevi
yerine getirmekte zorlandığını gösterdi.Bu hücreler
hala yağları yiyebiliyor ancak bunları uzaklaştırmayı
başaramıyor.Bunun sonucunda "şişen" hücreler enflamasyona neden oluyor bu da yeni damarların oluşmasına yol açıyor” diye konuştu.
Devrilen Kamyon Ulaşımı Aksattı
Aliağa ilçesinden gelen Bülent Özçelik'in (34) kullandığı 35 R 0899 plakalı kamyon, Menemen ilçesi Ulukent Mahallesi geçişinde kontrolden çıkarak refüjdeki
aydınlatma direğine çarptı. Kamyon, çarpmanın etkisiyle savrularak yola devrildi.
05 NİSAN 2013 CUMA
Yaralanan kamyon
şoförü Özçelik, ambulansla Menemen
Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı.
Karşı yönde seyreden Hüseyin Korkmaz yönetimindeki
35 HB 2470 plakalı
otomobil de sürücünün yola devrilen
aydınlatma direğine
çarpmamak için
yaptığı manevra sonucu 3 metre derinliğindeki şarampole
düştü. Korkmaz, kazadan yara almadan
kurtuldu.
Kaza nedeniyle İzmir- Çanakkale karayolunda ulaşım
2,5 saat süreyle tek şeritten sağlanabildi. ulaşım,
devrilen kamyonun kaldırılmasıyla normale döndü.
İKİZLER BURCU
22 Mayıs - 20 Haziran
Bir alacak verecek meselesinde taraflardan biri olacaksınız. Gelişmeler sizin
çıkarınıza olacak.
YENGEÇ BURCU
22 Haziran- 22 Temmuz
Bir iki gün içinde bunun haberini alacaksınız, bu sizi rahatlatacak.
ASLAN BURCU
23 Temmuz - 23 ğustos
Para sıkıntısı içine düşmekten çok çekiniyorsunuz. Bu
nedenle harcamalarınıza
azami ölçüde dikkat ediyor
BAŞAK BURCU
24 Ağustos- 22 Eylül
Geçmişte bıraktığınız masraflı alışkanlıklarınızı yeniden canlandırmamalısınız.
TERAZİ BURCU
23 Eylül - 23 Ekim
Önümüzdeki günler içinde
para konulu bir gelişmenin
izini sürmeniz gerekebilir.
AKREP BURCU
24 Ekim- 22 Kasım
İlginç bulup merakla eğildiğiniz konular, bugünlerde
cazibesini arttırabilir.
YAY BURCU
23 Kasım - 21 Aralık
Aile içinde çözümlenmeyi
bekleyen meseleleriniz varsa
eğer zamanlama çok uygun.
OĞLAK BURCU
22 Aralık- 20 Ocak
Düzgün ve tutarlı olmaya
çalıştığınız birtakım ilişkilerinizde, çabalarınızın karşılığını alamayabilirsiniz.
KOVA BURCU
21 Ocak - 18 Şubat
Hakkettiği ölçüde önemsediğiniz bir gelişmeyi, birkaç
gün içinde tamamıyla kontrolünüz altına alacaksınız.
BALIK BURCU
19 Şubat - 20 Mart
Son günlerde önemli görüşmeler yapabilirsiniz.
Dikkatli olmalısınız.
ALİAĞA’LI EMEKÇİLER “ÖLÜMLER SON BULSUN
SORUMLULAR YARGILANSIN” DEDİ
05 NİSAN 2013 CUMA
ALİAĞA
3
EKSPRES
Haber: Soner TÜLEK
Son günlerde Aliağa Gemi Söküm tesislerinde yaşanan iş kazaları sonucu meydana gelen işçi ölümleri Aliağa’da yapılan
yürüyüşle protesto edildi.
Aliağa Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşte işçi ölümlerine sessiz kalan yetkililer protesto edilirken, suçluların bir an önce
cezalandırılması istenerek ve Çalışma Bakanlığı
göreve çağırıldı.
Eyleme Aliağa Demokrasi Platformu’nun bileşenleri Petrol-İş, KESK’e bağlı sendikalar,
Emekli-Sen, Alevi Kültür Dernekleri, ADD, Emek
Partisi, CHP, ÖDP yöneticileri ve üyeleriyle beraber Aliağa eski Belediye Başkanı ve 22. Dönem
İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Gemi söküm işçileri
ve belediye taşeron işçileri katıldı.
Gemi sökümlerde yaşanan kazalara ve kaza sonucu meydana gelen ölümlere sessiz kalanlara
öfkenin olduğu yürüyüşte sık sık, “Cinayetler
dursun, katiller yargılansın”, “Güvencesiz çalışEyleme Aliağa Demokrasi Platformu’nun bileşenleri Petrol-İş, KESK’e bağlı sendikalar,
mak istemiyoruz”, “Susma haykır taşerona hayır”
sloganları atıldı.
Emekli-Sen, Alevi Kültür Dernekleri, ADD, Emek Partisi, CHP, ÖDP yöneticileri ve üyeleriyle
“Modern Denilen Gemi Sökümlerde İş Cina- beraber Aliağa’nın eski belediye başkanı ve 22. Dönem milletvekili Hakkı Ülkü, Gemi söküm
yetleri Bitmiyor”
işçileri ve belediye taşeron işçileri katıldı.
cinayetlerine kaza deyip üstünü örtmek cinayete ortak
olmaktır” dedi.
Sendikalara yapılan baskılara rağmen işverenlere dokunulmamasına da tepki gösteren Ahmet Tüfek “Sendikalar gece yarıları kapıları kırılarak operasyon
düzenleniyor. İşçilerin öz örgütleri topluma ‘suç odakları’’ gibi gösterilerek itibarsızlaştırılmak isteniyor. Taşeron sistemi ve esnek çalışma yöntemlerinin
yaygınlaştırılarak işçilerin örgütlenmesi ve hak aramasının önü kesiliyor. Yasalar emekçiler aleyhine düzenleniyor. Sadece çocuklarına ekmek götürmek isteyen,
kölece vahşice koşullarda çalıştırılan gemi söküm işçilerinden Ersin Şahin, Nurettin Durgun, Yalçın Arzuman
evlerine dönemiyor. İsmail Harmantaş ise tek bacağı
kesilerek tek ayakla dönebiliyor” dedikten sonra iş yasalarına ve işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerinin alınmasına, gerekli düzenlemelerin çalışanlar lehine
düzenlenmesine karşı tüm emekçileri güçlerini birleştirmeye çağırdı.
Emekli Sen Aliağa temsilcisi Hasan Karaşahin “Son 10 yılda ülkemizde 17 bin 865 işçi çalışırken iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetti” dedi.
Belediye Başkanlarının yapacağı çok şey var.
Petrol-İş önünde buluşan Aliağalı işçiler buradan “Taşeronlaşmaya hayır” ve “İş cinayetlerine son! Sorumlular
yargılansın” pankartları ile Hükümet Caddesi üzerinden
Demokrasi Meydanı’na kadar yürüyüş yaptılar.
Yol boyunca “Gemi sökümde ölüm istemiyoruz”, “Gemi
söküm işçisi yalnız değildir” sloganı ile yürüyen işçilere,
Aliağa halkı da yol boyunca alkışlarla destek verdi.
Emekli Sen Aliağa temsilcisi Hasan Karaşahin, “Son 10
yılda ülkemizde 17 bin 865 işçi çalışırken iş cinayetleri
sonucu hayatını kaybetti. Dünyanın en modern olduğu
söylenen Aliağa gemi söküm tesislerinde 6 ay içerisinde 5 iş kazası yaşandı. Son bir hafta içerisinde 2 ayrı
iş kazasında 2 arkadaşımız hayatını yitirdi. Bir arkadaşımız bir bacağı kesilmek zorunda kaldı. Bir arkadaşımız yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Bu iş
cinayetleri insana ve doğaya değer vermeden, daha
çok para kazanma hırsında olan patronlar, onların hizmetinde olan siyasiler yüzünden gerçekleşiyor. Bizler
gerekli yasal düzenlemelerin işçiler lehine değiştirilmesini talep ediyoruz” diyerek iş cinayetlerinde hayatını
kaybeden işçiler için herkesi saygı duruşuna çağırdı.
“Gemi Mezarlığı İşçi Mezarlığı Olmasın”
Saygı duruşundan sonra Demokrasi platformu adına
basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Aliağa temsilcisi
Ahmet Tüfek, “Geçtiğimiz bir hafta içinde Aliağa’da faa-
liyet gösteren Gemi Söküm Tesislerin de 4 işçi ‘’iş kazası’’ sonucu yaşamını kaybetmiştir. Yine, bir deniz Tankeri kazası sonucu, Aliağa ve Çandarlı sahilleri, Dikiliye
kadar petrol atıklarıyla balçığa dönüştü. Biz, insana ve
Çevreye karşı duyarlı bir üretimin gerçekleşmesini talep
ediyoruz. Hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz. Gemi
Söküm Tesislerinde son 6 ayda beşinci kez, son bir
hafta içersinde iki kez iş kazası yaşandı. 4 Arkadaşımız
da iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. İsmail Harmantaş
adlı işçi de geçirdiği kaza sonucu bir bacağını kaybetti.
Bir hafta içersinde yaşanılan iş cinayetleri dünyanın en
iyisi denilen, örnek gösterilen ama her türlü kuralsızlığa
ve ihlale göz yumulan Gemi Söküm Tesisleri patronlarının ortaçağı aratmayan ilkel kölelik ilişkilerinde çalışma
koşullarını dayatması sonucu gerçekleşti. Ne gemi mezarlığının işçi mezarlığı olmasını nede Aliağa’nın Dünya’nın çöplüğüne dönüşmesini istemiyoruz” diyerek, işçi
ölümlerine ve işverenlerin açıklamalarına tepki gösterdi.
İş Cinayetlerine kaza demek cinayete ortak olmaktır
Çalışma Bakanlığı ve yerel yöneticilerinde görevlerini
yapmaya çağıran Ahmet Tüfek, “Bu iş cinayetlerinin sorumluları, patronların çok çalıştırıp, en basit emniyet
tedbirlerini bile almadan aşırı kar hırsı ve insana değer
vermeme anlayışıdır. Ve bunlara göz yuman, görmezden gelen, işçilerin çığlıklarına kulaklarını tıkayan Hükümet ve yerel yöneticilerdir. Yetkilileri uyarıyoruz. Bu iş
Demokrasi Platformu’nun yürüyüşüne ve basın açıklamasına katılarak onlara destek veren Aliağa'nın eski
belediye başkanı Hakkı Ülkü , bu ve bunun gibi konularda herkesin yapabileceği şeylerin olduğunu ifade
ederek ''Belediye
başkanlarının yasal
anlamda bazı yetkileri
ellerinden alınmış
olsa da buna rağmen
belediye başkanlarının yapacağı çok şey
var. Kazaların önüne
geçilebilmesi için illa
yasal bir takım dayanakların olması şart
değil. Basın açıklamasında da belirtildiği
gibi başarı birlik ve
dayanışmadan geçi- ''Belediye başkanlarının yasal
anlamda bazı yetkileri ellerinyor. Birlik ve dayaden
alınmış olsa da buna rağnışma sağlandığı
men
belediye başkanlarının
takdirde bu sorunlar
yapacağı çok şey var”dedi.
çözülür. Yoksa AKP
hükümeti ve küreselleşmeyle bütünleşmiş olanlar bu
sorunu hiç bir zaman çözmeyi de düşünmezler, bu tür
durumlarda birlikte ilçe olarak çağdaş koşullarda çalışmayı el birliğiyle sağlamalıyız'' dedi
ALİAĞA
4
05 NİSAN 2013 CUMA
EKSPRES
İSMAİL KÖYLÜ
Sevgi
İçin
Yaşamak
[email protected]
NİHAYET İLKBAHAR YÜZÜNÜ GÖSTERDİ
Üzerinde yaşadığımız şu yer kürede canlılar alemi
olarak hiç şüphe yok ki, ilkbaharların çok özel bir
yeri olduğu ve son baharla yasa bürünen tabiatın,
ilkbaharların gelmesi ile tabiatın yeniden canlanmasıyla tüm doğa yeşillere bürünüp, çiçeklerle bezenmeye başlayarak, hem insanlara hem de
yaşamları doğaya bağlı olan tüm canlılara
yeni bir yaşam sağladığıdır.
Dünyamızın var oluşundan bu yana hiç aksamadan devam edip gelen bu doğa olayı, yine hiç
şüphe yok ki yaratanımızca yaşamın bu hassas
dengeler üzerine kurulması ile, yaşamın da nesillerden nesillere devam edip gittiğidir.
Ancak zaman içinde her şeyin değişime uğraması
ile, doğal yaşamda da pek çok şeyler değişime uğratılarak, “dünya nüfus artışına paralel olarak” ihtiyaca binaen yeni yeni yerleşim alanları açılarak ve
dolayısı ile doğada ki yeşil alanların da gittikçe azaltıldığı ve o eski muhteşem güzellikte ki ilk baharların güzelliklerini artık pek görememekteyiz, öyle
ki o güzellikleri görmek ve piknik yapmak için bile,
tıpkı yüzmek için temiz deniz bulabilmek için olduğu gibi bulunduğumuz yerlerden çok uzaklara
gitme zorunluluğunu duyarızT
Öylesine bir zamana geldik ki nerede ise her yeri
betona dönen doğamız bile artık bizlere eskisi gibi
ilham vermemektedir.
Her şeye rağmen yine de içinde yaşadığımız şu
kentte, Allaha şükürler olsun ki zamanında bir hayli
yeşil alan bırakılarak baharın güzelliklerini görebildiğimiz için çok şanslı sayılırız ve bu günleri düşünenlere de minnettarız doğrusu.
Bir insan olarak ilk baharların bizlere ve tüm canlılara olan en önemli etkisi hiç şüphe yok ki sevgi
dünyalarına olan etkisidir. Çünkü ilkbaharla birlikte
duyguların da coştuğu ve tabiatta ki tüm canlılara
yeni bir hayat bahşettiğidirT
Bunun en güzel örneği olarak da baharı bekleyen
kumrular da olduğu gibi T
Sevgi ve saygılar.
SEVDA ÇİÇEKLERİ
İlk baharla birlikte
Açar durur renk renk
Gönül bahçemizde
O sevda çiçekleri,
Gözlerde bir başka anlamlı
Gönüllerde bir başka sevdalı,
İsteriz ki koparalım dalından
Diken dolu olsa da o dallarıI
Kim istemez ki onu koparıp
Gönlünce okşayıp sevip
Bir ömür boyu koklamayı..
Ama çiçek bu sevda çiçekleri
Zarif, alımlı ve hoş kokulu ..
Dolaşsa da elden ele arzulu
Ne çare solup giderler bir gün
Kalmaz olur, ne o güzelliği
Ne o pembe rengi, ne de alı..
Geçip gidivermiştir zaman
Çünkü ömür bu !
Sonunda atılıp gidilir ellerden
Olur boynu bükük bir zavallı!
Ne de olsa çiçek bu
Sevda çiçekleri..
HALK OYUNLARINDA ALİAĞA ZİRVEDE
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından Kuşadası Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlenen Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası Ege Bölge birinciliği
yarışmaları Kuşadası'nda yapıldı. Yıldızlar kategorisinde İzmir Temsilcisi Aliağa Helvacıspor Kulübü birincilik kazandı. 6 ekip arasından birinciliği elde ederek
Haziran'da Akşehir'de yapılacak Türkiye Finallerine katılmaya hak kazandı
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından Kuşadası Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlenen Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası Ege Bölge birinciliği
yarışmaları Kuşadası'nda yapıldı. Kuşadası Belediyesi
Uğur İnan Spor Salonu'nda gerçekleştirilen şampiyonada 11 ilin temsilcisi 46 ekip yarıştı.
Ankara, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, İstanbul,
İzmir, Kocaeli Kütahya, Manisa, Muğla illerinin temsilcisi
46 ekibin gün boyu devam eden çekişmesi sonucu dereceye giren 11 ekip, Türkiye Şampiyonası'na katılmaya
hak kazandı. Büyük çekişme ve heyecan içerisinde
geçen yarışlarda folklorcular kadar onları desteklemek
için çeşitli illerden ve ilçelerden yüzlerce veli de aynı he-
yecanı yaşadı. Velilerin ve kulüp yöneticilerinin de katılımıyla Kuşadası bir gün boyunca tam bir halk oyunları
şöleni yaşadı.
Kuşadası Belediyesi Uğur İnan Spor Salonu'nda gece
yarısına kadar süren Türkiye Halk oyunları şampiyonası
Ege Bölge birinciliği yarışmalarında toplam 11 ekip, dereceye girerek, illerini Türkiye Şampiyonası'nda temsil
etme hakkı kazındı. Yarışmalarda Geleneksel (Düzenlemesiz) Dalda Minikler kategorisinde Manisa İl Temsilcisi Çağatay Uluçay Pokul Spor Kulübü birinci, Yıldızlar
kategorisinde İzmir Temsilcisi Aliağa Helvacıspor Kulübü birinci, Gençler kategorisinde İzmir Yöremspor Kulübü birinci, Aydın Akademi Kültür Sanat Genlik Spor
Kulübü ikinci, Büyükler Kategorisinde ise Aydın Temsilcisi Ayhot Gençlik Spor Kulübü birinci ve İzmir Folklor
Derneği de ikinci olarak Türkiye Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı.
Yarışmaların ardından, kategorilerinde dereceye girerek, Türkiye Şampiyonası'nda katılmaya hak kazanan
halk oyunları ekipleri, düzenlenen törenle kupa ve madalyaları verildi.
ENGELLİ BİREYLERE BÜYÜK DESTEK
Çaltıdere köyünde bulunan
Eğitim Uygulama ve İş Eğitim
Merkezi'nde ev hanımları ile
genç kızlara hobi ve meslek
sahibi yapmak amacıyla yola
çıktığını belirten takı tasarım
kursu eğitmeni Serap Keskin,
''Hanımlarımızın bu tür kurslara
katılıp hem boş vakitlerini değerlendirmelerini hem de bu tür
faaliyetleri desteklemelerini
bekliyoruz. Biz el sanatları faaliyetlerinin yanı sıra sosyal etkinliklerde düzenleyip,
sosyalleşmenin, paylaşmanın,
yardımlaşmanın hayatımızda
ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalışıyoruz. İşte bu ne-
denle 10-16 Mayıs engelliler
haftası içi yapılacak kermese
katkıda bulunmak. Engelli bireylerimize üzülmek ve acımak
yerine yapabileceğimiz yardım
ve destek amacıyla buradayız.
Onlara yardımcı olmaktan ve
bir şeyler yapabildiğimiz için
çok mutluyuz'' dedi.
Sözlerini sürdüren eğitmen
Serap Keskin, ''Katkılarından
dolayı Halk Eğitim Müdürü
Hasan Dikbaş'a Şakran Belediye Başkanı Ethem Yorulmaz'a ve Eğitim Uygulama ve
İş Eğitim Merkezi Müdürü Cebrail Ekici'ye teşekkürlerini iletti.
26 kursiyerle hazırlıklarını sürdürüldüğü çalışmalarda bir birinden güzel kolyeler ve
bilezikler, 10-16 Mayıs’ta düzenlenecek kermeste satışa
sunulacak.
ETKİLİ İLETİŞİM SEMİNERİNE İLGİ BÜYÜK OLDU
ALİAĞA
05 NİSAN 2013 CUMA
5
EKSPRES
ABİGEM eğitmenlerinden Prof. Dr. Gaye
Özdemir’in, iletişim tekniklerini anlattığı
“Etkili İletişim Semineri” ne ilgi büyük oldu
ilçe halkı ile etkili iletişim kurduğumuzu gösteri- belirtileri, ilişkilerde ikna stratejileri gibi konularda
yor”113 kişinin katıldığı seminerde iletişimin ha- açıklamalarda bulundu.
Saka’dan Özdemir’e teşekkür ve hediye
yatın her aşamasına etki ettiğini söyleyen
ALTO Başkanı Adnan Saka iletişim kurmaktan Seminer sonunda ALTO Başkanı Adnan Saka, Özçok, iletişimde etkili olabilmenin önemine dikkat demir’e katkılarından dolayı teşekkür ederken
doğal taşlar kullanılarak yapılan bir kolye hediye
çekti. Saka Oda olarak üyeleri ve ilçe halkı ile
etti. (Haber MERKEZİ)
etkili iletişim kurabilmek için devamlı arayış
içinde olduklarını, gerçekleşen bu seminerin de üyelerle iletişim kurdukları en önemli
yöntemlerden biri olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Gaye Özdemir:”İletişim yöntemleri
kişilerin başarı ya da başarısızlığında belirleyicidir”
ABİGEM eğitmenlerinden Prof. Dr. Gaye
Özdemir iletişimin çok dikkatli ve hassas bir
şekilde irdelenmesi gerektiğini belirtirken kiProf Dr. Gaye Özdemir’in katılımcılarla
şilerin aile, sosyal çevre ya da iş dünyakurduğu diyalog dikkatlerden kaçmadı
sında kurdukları iletişim yöntemleri ile
Seminerde konusuna hakim olduğu gözlenen Prof başarılı ya da başarısız olduklarını gösteren örDr. Gaye Özdemir’in katılımcılarla kurduğu diyalog nekler olduğunu söyledi. Özdemir seminerde
dikkatlerden kaçmadı. Katılımcılara devamlı sorular etkili iletişim ile ilgili bilgiler verirken insanları
sorarak ilgilerini çekmeyi başaran Özdemir, kısa
okumanın temelleri, dört iletişim kodu, beden
Saka, Özdemir’e katkılarından dolayı teşekkür
video görüntülerini de kullanarak yapmış olduğu
dili ve konuşma kodu ile analizi, sözel sızıntılar,
ederken doğal taşlar kullanılarak yapılan bir
neşeli anlatımıyla katılımcıların beğenisini kazandı. kendini ifade ve ileti yöntemi, algı yönetimi ve
kolye hediye etti.
Adnan Saka:”Seminere gösterilen ilgi, üyelerle ve
bütünü keşfetme, yalan söyleme ve aldatma
İZMİR’DE FUARLI
GÜNLER DEVAM
EDECEK
İZFAŞ tarafından 19’uncu kez
düzenlenen MARBLE-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri
Fuarı, 27 - 30 Mart 2013 tarihleri arasında, yurtiçi ve yurtdışından bin 182 firmanın katılımı
ile 45 bin 833 metrekare alanda
gerçekleşti.
İZFAŞ Genel Müdürü V. Mehmet Şakir Örs; işlenmiş, yarı işlenmiş ve ham olmak üzere 13
bin ton doğal taşın sergilendiği
MARBLE Fuarı’nı 5 kıta, 77 ülkeden ve yurt içinden 81 ilden
sektör temsilcisinin ziyaret ettiğini açıkladı.
İZFAŞ olarak Nisan ayında
PLASTECH - Plastik, Ambalaj
ve Teknolojileri Fuarı, Mayıs
ayında EKOLOJİ İZMİR – İzmir
Organik Ürünler Fuarı, OLIV-
TECH – Zeytin, Zeytinyağı
ve Teknolojileri Fuarı ile
MINEX- Madencilik, Doğal
Kaynaklar ve Teknolojileri
Fuarı olmak üzere dört fuarı
ard ardına organize edeceklerine dikkat çeken Örs;
“MARBLE’ın ardından
İzmir’de fuarlı günler devam
edecek. Bahar aylarında
İzmir, peş peşe açılacak fuarlar ile yoğun günler yaşayacak” dedi.
Örs “İZFAŞ’ın yeni hedeflerinden birisi, Türk plastik ve
ambalaj sektörüne yeni bir
soluk getiren Plastik, Ambalaj
ve Teknolojileri Fuarı’nı tutundurmaktır. OLIVTECH Fuarı’nın
ise uluslararası ekonomik bir
değere dönüşmesi için uğraş
veriyoruz. Türkiye organik tarım
sektörünün kalbinin attığı şehir
olan İzmir’in, bu özelliğini EKOLOJİ İZMİR Fuarı ile pekiştirdiğine inanıyoruz” diye konuştu.
İzmir’in fuarcılık geçmişi güçlü,
fuarcılık potansiyeli yüksek bir
kent olduğunu vurgulayan Örs
sözlerine şöyle devam etti:
“Mekan sorunu nedeniyle fuarları takvimlendirmekte ve yeni
fuarları gündeme getirmekte sıkıntı çekiyoruz. Ancak, yakın bir
gelecekte İzmir’in artık böylesi
bir sorunu kalmayacağına inanıyorum. Gaziemir’deki yeni
fuar alanı tamamlandığında,
yaşanan mekan sıkıntısı
da çözülecek ve çok daha
fazla sayıda fuar düzenlenebilecek” dedi.
MARBLE’ın ardından bir
değerlendirme yapan Örs,
“Bir yandan 27 – 30 Mart
2013 tarihleri arasında başarılı bir şekilde 19’uncusunu gerçekleştirdiğimiz
MARBLE Fuarı’nın gururunu yaşarken diğer yandan 11 – 14 Nisan 2013
tarihlerinde PLASTECH
Fuarı’na ikinci kez evsahipliği yapacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. MARBLE ile
dünyanın dört bir yanı İzmir’de
buluştu. Fuarımıza 77 ülke ve
81 ilden profesyonel ziyaretçi
geldi. Önemli iş bağlantıları kuruldu.
Ziyaretçi ülkeler arasında Çin
birinci sıradaydı. Çin’i, İsrail ve
Hindistan izledi. İller sıralamasında ise ev sahibi İzmir liste
dışı bırakıldığında, en yoğun ilgi
İstanbul’dan geldi. İstanbul’u Afyonkarahisar ve Denizli izledi.
Bu yıl renkli taşlardan griye
doğru bir yönelme olduğunu
gözlemledik.
MARBLE, gelecek yıllarda da
mermer ve doğaltaş üreticilerini
yabancı firmalar ve alıcılarla buluşturmaya, iş bağlantılarını
gerçekleştirmeye, dünyanın en
büyük mermer rezervine sahip
ve dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Türkiye’nin,
mermer ihracatının artmasına
katkıda bulunmaya devam edecek” dedi.
Bir sonraki MARBLE Fuarı’nın
Gaziemir’deki yeni fuar alanında düzenlenmesinin hedeflendiğini belirten Örs; 20.
MARBLE – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın
önümüzdeki yıl 26 – 29 Mart
2014 tarihlerinde gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.
6
Dünyanın dört bir yanındaki dev mühendislik firmalarına 30 yıldır danışmanlık
yapan Doç. Dr. İsfendiyar Egeli, İzmir’in
Karşıyaka ile Balçova ilçeleri arasına yapılması planlanan 7 bin 580 metrelik geçidin, Marmaray Projesi'nde olduğu gibi
tüp geçit sisteminde yapılması gerektiğini söyledi
Projenin asma veya askı köprü şeklinde
olmasını son derece sakıncalı bulan
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE)
Öğretim Üyesi Egeli, deniz dibinde kayalık bölgenin 300 metre derinde olduğunu,
köprü olması halinde ayakları boşlukta
kalacağı için her yıl yavaş yavaş batacağını öne sürdü.
AK Parti hükümetinin '35 İzmir, 35 Proje'
vaadi içindeki mega projeler yer alan
İzmir Karayolu ve Raylı Körfez Geçiş
Projesi (İZKARAY) kapsamında yapılması planlanan geçit için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bir
firmaya fizibilite raporu hazırlatıyor.
Konuyu değerlendiren Doç. Dr. Egeli,
bakanlığın halen karar veremediğini, yetkililerin yarısı tünel, yarısı asma veya askılı köprü üzerinde durduğunu aktardı.
Hâlbuki projenin tamamının Marmaray
gibi batırma tünel olması gerektiğini savunan Egeli, köprülerde iki büyük risk
oluşacağından bahsederek, 'kabul edilemez' olarak nitelendirdi.
Batırma tünelin prefabrik ünitelerinin basınçla çalışacağını kaydeden Egeli şöyle
devam etti: "Her iki yakadaki kavşaklara
bağlanacağından, bu noktalar arası doğrusal bir hat şeklinde olacak. Bu durum
ise hem Richter ölçeğinde 7 büyüklüğündeki bir depreme karşı en iyi korunmayı
hem de deprem sırasında tünelin su sızdırmazlığını sağlayacak. Aynı durum
köprüler için de geçerlidir.”
"BATIRMA TÜNEL EN İYİ YÖNTEM"
Marmaray'daki gibi tüp geçit sisteminin
altına çimento enjeksiyonlu iyileştirme
yapılması gerektiğini belirten İsfendiyar,
en az beş havalandırma bacası yapılacağı için de depreme karşı direnç ve en
ucuz maliyet açısından en uygun çözüm
olacağının altını çizdi. Yarısı batırma
tünel, Çiğli tarafı ise asma veya askılı
köprü olması halinde birçok dezavantaj
oluşacağını kaydeden Egeli, “Batırma
tünel, güneyde deniz dibinden yaklaşık
15 metre derinlikte ve denizin ortalama
15 metre altında, köprülerin de deniz seviyesinden en az 70 metre yüksekte olduğu düşünüldüğünde, aradaki 100
metrelik kot farkını kapatmak için ortadaki metro hattında maksimum demiryolu eğimi yüzde 2,5 (dünya standardı)
ALİAĞA
05 NİSAN 2013CUMA
Kentte karnaval havası
EKSPRES
Amerikalı lise bando grubundan eğlenceli konser
olduğundan, İzmir Körfezi'nin ortasına
batırma tünelle köprü arası uzunluğu en
az 4 kilometre olan bir rampa adası yapılması gereği ortaya çıkar. Bu ise iç
Körfez'in süratle dolmasına yol açar ve
kabul edilebilir değildir. Bu durumda 7,6
kilometrelik Körfez genişliğinde güneyde
2 kilometrelik batırma tünel ve kuzeyde
1,6 kilometre uzunluğunda köprü gerektirir." dedi.
"DENİZİN DİBİ BALÇIK, KÖPRÜ
AYAKLARI BOŞTA KALIR"
İzmir Körfezi'nin derinliğinin fazla olmadığını ama kaya derinliğinin farklı olduğunu
aktaran Doç. Dr. Egeli, “Ataşehir Kavşağı'nda (Çiğli Kipa önü) ana kaya derinliğinin 250–280 metre civarında olduğu,
DLH deniz sondajlarından bilinir. Hem
askılı köprü hem de asma köprü ayakları
altına mutlaka kazık çakılacaktır. En
uzun kazık 100 metre bile olsa ana kaya
üstünde askıda kalacaklar ve depremlerde daha da zemin içine gömüleceklerdir. Kazıkların etrafına ve köprü
ayaklarının olduğu alana iyileştirme de
yapılsa kazıklardaki büyük oturma riski
çok yüksektir. Asma köprüde bir de halat
ankrajları sorun olduğundan, durum
daha da vahimdir.“ şeklinde konuştu.
"BATIRMA TÜNEL HEM UCUZ HEM
GÜVENLİ"
Marmaray Projesi benzeri bir tünelin
daha az maliyetli olduğunu aktaran
Egeli, batırma tünelin yaklaşık 3,6 milyar
dolar, askılı köprünün 3,8 milyar dolar,
asma köprü seçeneğinin ise 4,8 milyar
dolar maliyetinin hesaplandığını aktardı.
Amerikalı Shaker Heights Lisesi'nin bando
ekibi, Bergama Cumhuriyet Lisesi, Bergama Belediye
Bandosu ve İzmir Büyükşehir Belediye
Bandosu Cumhuriyet
Meydanı'nda oldukça
renkli bir gösteri
sundu. Kentte adeta
bir karnaval havası yaşatan etkinlik kortej
yürüyüşüyle başladı.
Amerika'nın Cleveland
şehrinden Türkiye'ye
ziyarete gelen lise öğrencilerinden kurulu
bando grubu Cumhuriyet Meydanı'nda ilginç bir gösteriye imza
attı.
Amerikalı Shaker Heigth Lisesi’nin öğrencilerinden oluşan ve
daha önce pek çok ülkeyi gezerek gösteriler
gerçekleştiren bando,
çıktığı Türkiye turunda
Bergama’daki gösteri-
lerinde de izleyenlerden büyük alkış aldı.
Bergama Cumhuriyet
Lisesi, Bergama Belediye Bandosu ve İzmir
Büyükşehir Belediye
Bandosu Amerikalı
Shaker Heights Lisesi
öğrencilerine eşlik etti.
Ekipler, Bergamalılar’a
keyifli dakikalar yaşattı. Etkinlikte Bergama Halk Eğitim
Merkezi Halk Oyunları
Ekibi de gösteri
sundu.
İstiklal Marşı ve 10. Yıl
Marşı’nı çalan Amerikalı öğrencilere, Cumhuriyet Meydanı’nı
dolduran vatandaşlar
da eşlik etti. Bando
üyeleri seslendirdikleri
birbirinden güzel parçalarla müziğin evrensel bir dil olduğunu bir
kez daha gözler
önüne serdi.
Bergama Belediye
Başkanı Mehmet Gönenç, gösterinin adeta
baharı müjdeleyen bir
konser olduğunu söyleyerek; “ Binlerce kilometre uzaktan
Bergama’ya gelen öğrencilerimize verdikleri
konser için çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Başkan: “Bergama
çok önemli bir kent.
Tarihte krallık başkentliği yapmış Bergama’ya gelen
konuklarımız umuyorum ki Bergama’nın
güzelliklerini de görme
olanağına kavuşmuşlardır. Misafirlerimizin,
aynı zamanda
UNESCO Dünya Mirası adayı bir kent
olan Bergama’nın tarihi hazinelerini çevrelerindekilerle
paylaşacak gönüllü turizm elçileri olmasını
diliyorum” diye konuştu. Gönenç, organizasyonda emeği
geçen herkese teşekkür etti.
Oğuzhan Hocanın en mutlu gecesiI
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Tekniği
Anabilim Dalı Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı ve
Neriman Kavaklı çiftinin kızı
Ece Kavaklı Hava Astsubay
Musa Dural ile nişanlandı.
Yeni çiftin yüzüklerini Bornova
Belediye Başkanı Prof. Dr.
Okyay Sındır taktı. Gecede
Oğuzhan Hocanın mutluluğuna
diyecek yoktu.
Ege Üniversitesi Kıs Bahçesi’ndeki nişan töreni sanatçılar geçidine döndü. Ege Üniversitesi Konservatuvarı
Öğretim Görevlisi Dilek Şafak Çakar, TRT Sanatçısı Ali
Çakar ve Kültür Bakanlığı Türk Sanat Müziği Sanatçısı
Asuman Ertekin nişan töreninde sahne aldı. Ali Çakar
nefis sesiyle salonu inletti. Damadın Efe'yle birlikte çökertme oynaması geceye damgasını vurdu.Ayrıca
Seher Dilmaç Meriç ve Tolga
Meriçt’de geceye katılanlardandı.
Devlet eski Bakanı Işılay Saygın, ünlü kalp cerrahı
Prof.Dr.İsa Durmaz,Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Semih Ötleş, Ege
Meslek Yüksek Okulu Müdürü
Prof. Dr. Semih Güneş, İletişim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Müge Elden, Halkla İlişkiler
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Demet Gürüz, Prof. Dr. Ercan
Tatlıdil ve eşi Prof.Dr.Rezan Tatlıdil, Ege Koop Genel
Başkanı Gazeteci Yazar Hüseyin Aslan, Gazeteci Yazar
Öcal Uluç, Eski Aliağa Belediye Başkanı ve parlamenter Hakkı Ülkü, Basın İlan Kurumu İzmir İl Müdürü Fikret Korkmaz da seçkin konuklar arasındaydı.
(Ege AJANS)
05 NİSAN 2013 CUMA
Yatcaz
kalkcaz
hoop
ordayım
Neymiş 'vatandaş böyle istiyor'muş dandik dizi, ter kokulu yarış, star çıkaramayan sanatsız programlar en güzel
saatte, iyilerse gece.
İnsanın ruhuna hitap edenler.
İki kelam birşey öğretenler.
Aptallıktan kurtarmaya çalışanlar.
Yaşamın kıymetini öğretenler.
Bilinçlenmesini, aydınlanmasını sağlayanlar.
Düşünmeye sevkedenler.
Okumaya teşvik edenler.
***
Ya uyku vakti gelince.
Ya de gecenin köründe.
***
Kim izler ?
Ya uykundan vazgeçeceksin.
Sabah leyla bir vaziyette işe gideceksin.
***
Ya da dandikleri izleyip onlara prim vereceksin.
Tabi bu da bir yere kadar.
Sabır gerek.
Ama nereye kadar.
***
Kanal D'de Abbas Güçlü'nün canlı yayını var, harika.
Gecenin köründe başlıyor.
Birkaç kez sonuna kadar izledim.
Ertesi gün şakülüm kaymış bir şekilde
dolaştım.
Olsun deydi, mutlu oldum.
Çarşamba geceleri Oktay Vural, Ali Poyrazoğlu, Sunay Akın, uyutmadı beni.
***
Beyaz'ın Beyazıt Öztürk'ün programı var
o da gecenin alacakaranlığında.
ALİAĞA
7
EKSPRES
Magazin programı değil.
Dedikodu programı hiç değil.
Sokak ropörtajları, kısa mizansen parodiler harika.
Espriler düzeyli, komik.
Konuklar da iyi seçiliyor.
***
Tamer Karadağlı ile Kenan Işık'ın bilgi
yarışları izlenmeye değer.
Her programda yeni şeyler öğreniyoruz.
***
FOX TV'de Kurtar Kendini programı var.
Uyuşturucu batağına düşen gençler için
debeleniyor.
En büyük tehlike o tozlar.
Herkesin başına gelebilir.
***
TRT Müzik, reklama arasındaki kurtuluş
kanalı, ilk zaplanacak kanal.
Günün her saati müzik var.
Halk, Sanat, Hafif, Pop hepsi.
Perşembe akşamı Türkü Yolu'nda
Orhan Hakalmaz, harika.
Tek kusuru sabah en çok izlenecek, dinlenecek saatler.
İşyerlerinde, evlerde.
Hemen hemen her sabah sırayla aynı
şarkılar, aynı melodiler.
Sanki biri sidiyi koymuş sonra evine
kahvaltıya gitmiş gibi.
Her gün değiştirin, elinizde o kadar ganimet gibi olanak var.
İnsanlar güne keyifle başlasın.
Özellikle 07.00 - 10.00 saatleri arası.
***
Bir de zorla izlettirilenler, gözümüze sokulanlar var.
Evde biri istedi mi mecburen o açık kalıyor.
Ne katıyor, hiç birşey.
Öğrettiği var mı, yooo.
Keyif mi yaşatıyor, anlayamadım.
Daha önceki izledikleriniz ne oldu.
Hangisi aklınızda.
Ömrünüzün, ömrümüzün en güzel yılları.
Belki de 10'i bu dandik programlari izlemekle geçiyor.
Değer mi ?
www.haberhürriyeti.com
2012 toplantısını Rusya’nın San Petersburg
kentinde düzenleyen Dünya Sağlık Örgütü,
Avrupa Sağlıklı Şehirler toplantısını bu yıl
Haziran ayında İzmir’de düzenleyecek.
Büyükşehir Belediyesi’nin evsahipliğinde gerçekleştirilecek toplantıya 52 Avrupa ülkesinden belediye başkanları da katılacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Sağlıklı Şehirler toplantısına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl
sağlıklı şehirler ve ulusal ağlara yönelik olarak dü-
Kendilerinden borç para alan
öğretmene, borcunu ödemesine rağmen senetleri vermeyip görev yaptığı okulu basan,
kravatından öğrencilerin gözü
önünde, yerde sürüklemekle
tehdit eden, tartaklayan çete
elemanları, bir gece kulübüne
de bombalı saldırı planı yapınca operasyon erkene çekilerek 7 kişi gözaltına alındı.
Kentte 2004 yılında Alsancak
Semti'nde bir travestinin evinde
Hamza Kolay’ın hayatını kaybetmesinin ardından cinayet
şüphelisi olarak Misbah Aktaş’ın
da yakalanmasıyla, yönettiği
çete de ortaya çıktı. Organize
suç örgütü kurarak üç kişinin öldürülmesi, baskı ve tehditle
haraç toplama, yaralama, işyeri
kurşunlama, alıkoyma gibi suçlara karıştıkları belirlenen şüpheliler, İzmir 10. Ağır Ceza
Mahkemesi’ndeki yargılama
sonrasında cezalandırıldı. Halen
Balıkesir Cezaevi’nde bulunan
organize suç örgütü lideri Misbah Aktaş da iki kez ömür boyu
ve 153 yıl 9 ay hapis cezasına
çarptırıldı.
ÇETENİN OKUL BASKINI KAMERADA
İzmir Emniyeti Kaçakçılık ve Or-
zenlenen “Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş ve Teknik Konferansı”, bu yıl 20 – 22
Haziran 2013 tarihleri arasında İzmir’de
gerçekleştirilecek.
Yeni Avrupa sağlık politika ve stratejisi olan
Sağlık 2020 prensiplerini, hedeflerini ve
yaklaşımlarını yansıtan konferansın teması; “Sağlık ve Refah için Yenilik ve Paylaşılmış Yönetişim” olarak belirlendi.
Konferansta, yerel politikalarda sağlık, dirençli toplumlar oluşturmak ve halk sağlığının ekonomisi üzerindeki yeri gibi konular
ele alınacak. 3 gün sürecek olan konferans, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde
gerçekleştirilecek ve yapılacak olan teknik gezilerle
dünyanın farklı ülkelerinden gelen katılımcılar kenti
görme şansı bulacak.
Toplantıya, “Sağlıklı Şehirler Ağı”na üye olan 52
Avrupa ülkesindeki Milano, Barcelona, Manchester, New Castle, Belfast, Liverpool, Brighton, Cardiff, Glasgow, Dresden, Atina, Kudüs, Viyana ve
Madrid gibi kentlerden 100’ün üzerinde belediye
başkanı, üst düzey yönetici ve proje koordinatörü
katılacak. Ayrıca Avrupa Komisyonu, Avrupa Kon-
ganize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğü ekipleri, yeniden faaliyete geçen çetenin dışarıdaki
elemanlarını teknik ve fiziki takibe aldı. Takip sırasında, karıştıkları suçlar da tek tek ortaya
çıktı.
Çete üyelerinin, bankalardan
kredi çekemeyen öğretmeni de
tuzağa düşürdüğü saptandı. Öğretmene ilk olarak bin 200 TL
borç veren çete elemanları,
bunun tahsilatını sağladıktan
sonra bu kez de 5 bin TL para
verdi. Konak'taki bir Anadolu Lisesi'nde müdür yardımcılığı da
yapan öğretmen M.A.’nın, borcunu ödemesine rağmen senetleri vermeyen şüphelilerin, ikinci
kez zorla senet imzalattıkları belirlendi. Paranın tahsilatı için
çete elemanları S.Ç., Y.D. ve
M.Ö.’nün liseye gittiği anlaşıldı.
Müdür Yardımcısı'nın odasında
öğretmen M.A.’yı tartaklayan,
zorla senet imzalattıran, eşine
yönelik tehditlerde bulunan şüphelilerin ayrıca onu, kravatından
öğrencilerinin gözleri önünde
yerlede sürüklemekle de tehdit
ettikleri öğrenildi. Çete üyelerinin, okulu basma anlarının da
güvenlik kameralarınca saniye
saniye kaydedildiği ortaya çıktı.
Haber Kaynağı: DHA
seyi ve Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı temsilcilerinin de katılımıyla İzmir’e yaklaşık
500 ziyaretçi gelecek. Dünya Sağlık Örgütü’nün
2012 yılındaki toplantısı, Rusya’nın San Petersburg kentinde düzenlenmişti.
Kent olanaklarından eşit fayda
Kentleşmenin artması ve yoğun göçler nedeniyle,
kent ve kentli sağlığını yoğun biçimde çalışma alanına alan Dünya Sağlık Örgütü; yoksulluk, şiddet,
sosyal dışlanma, kirlilik, standardın altında olan barınma, orta ve genç yaştaki insanların karşılanamayan ihtiyaçları, evsiz insanlar ve göçmenler,
sağlıksız yerleşim planlaması, katılımcı çalışmaların eksikliği ve eşitsizlik ile sürdürülebilir gelişme
konusuna ciddi şekilde eğilme ihtiyacı şeklinde sıralanabilecek sağlık alanında büyüyen tehditleri
vurgulayarak, bu konuların iyileştirilmesi ve yaşam
standartların yükseltilmesi konusunda çalışmalarını
sürdürüyor. Sağlıklı Kentler Ağları ise bu çalışmalar
kapsamında kentlerin “daha sağlıklı” olması ve
kentlinin genelinin kentin olanaklarından eşit biçimde yararlanmasını hedefliyor.
(Haber MERKEZİ)
Sürücülere son uyarı
ALİAĞA
8
İzmir'de bin 200
fahri müfettişin
yanı sıra karakol
ve asayiş ekipleri
de dağıtılan tutanaklarla hatalı
sürücülere ceza
yazabiliyor
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin sıkı denetimleri ve para cezalarına
rağmen sürücüler, kural ihlallerinden vazgeçmiyor.
Şehir merkezinde görev
yapan bin 200 fahri trafik
müfettişin yanı sıra karakol
ve asayiş ekiplerinde görev
yapan polis memurları da
kendilerine dağıtılan tutanaklarla hatalı sürücülere
05 NİSAN 2013 CUMA
EKSPRES
ceza yazabiliyor.
Kurallara uymamak
İzmir'de trafik yoğunluğunuda azaltmaya çalışan
ekipler, 2011 yılında 244
bin, 2012 yılında 245 bin
ceza kesti. Her yıl yüzlerce
kişinin öldüğü ve binlerce
kişinin yaralandığı trafik kazalarının sebeplerinin başında kurallara uymamak
geliyor. Sıkı denetimlere ve
para cezalarına rağmen sürücüler, trafikte kurallarına
uymamaya devam ediyor.
Trafikte kural ihlalleriyle
gelen kazaların önüne geçmek için Emniyet Genel
Müdürlüğü, karakol ve asayiş polisine ceza yazma yetkisi verdi. Karakol ve asayiş
ekipleri görev bölgelerinde
tanık oldukları; kırmızı ışık,
hatalı şerit değiştirme, tehlikeli araç kullanma, araç kullanırken cep telefonu ile
konuşma, emniyet kemeri
takmama ve yasak park
gibi ihlallere müdahale ediyor. Asayiş ve karakol ekiplerine Trafik Denetleme
Şube Müdürlüğü'nde eğitimleri verilerek trafik "ceza
tespit tutanağı" dağıtıldı.
Artık polisler trafikte görevli
meslektaşları gibi ceza yazabiliyor.
Tutanaklarla İzmir'de bulunan bin 200 fahri müfettişler
de trafik kurallarına uymayan sürücülere ceza yazıyor. Suçu tespit eden fahri
müfettişler ellerindeki tutanakları doldurduktan sonra
trafik ekibi veya Trafik Şube
Müdürlüklerine teslim ediyor.
Emniyet kemeri ve telefon
İzmir'de yapılan genel uygulamalarda, 2010 yılında 230
bin, 2011 yılında 244 bin,
2012 yılında 245 bin ceza
kesildi. 2010'da hızdan günlük 70 bin araca ceza yazılırken, 2011 yılında 45 bin
araca 2012 yılında ise bu
sayı 25 bine düştü. Günlük
kemer cezası ise 2010'da
150 bin araç olurken, 2011
yılında 18 bin araca, 2012
yılında 50 bin araca çıktı.
2011 yılında direksiyon başında cep telefonuyla konuşarak kurallara uymayan 18
bin sürücüye, 2012 yılında
ise 25 bin sürücüye ceza
yazıldı.
Alkol, park yasağı ve kırmızı ışık
Alkolden 2011 yılında 5 bin,
2012 yılında ise 6 bin 500
kişiye, park yasağı 2011 yılında 120 bin, 2012 de 130
bin oldu. 2012 yılında kırmızı ışık ihlali yapan 13 bin
araç, kask takmayan motosiklet sürücülerine ise 7 bin
kişiye cazai işlem uygulandı. Ehliyet gerektirmeyen
elektrikli bisikletlere ise
kask takma zorunluluğu getirildi.
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü basın kartlarının yenileriyle
değiştirilmesine karar verildiğini duyurdu.
BASIN KARTLARI YENİLERİYLE DEĞİŞTİRİLECEK
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel
Müdürlüğü tarafından yapılan duyuru şöyle:
Bilindiği üzere, 23 Mart 2001 tarihli ve 24351 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
Basın Kartı Yönetmeliğinin 48 inci maddesinde;
"Genel Müdürlükçe kartların toptan değiştirilmesine
karar verilmesi halinde,
a) Kart değişikliğini düzenleyen genelge, yeni
basın kartı örneği ve imza sirküleri ile birlikte valiliklere, il müdürlüklerine, basın yayın meslek kuruluşlarına ve gerekli görülen kamu kurum ve
kuruluşlarına gönderilir. Ayrıca Anadolu Ajansı ve
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu aracılığıyla da
duyurulur.
b) Duyuru üzerine, basın kartı sahipleri bu Yönetmeliğin 23 üncü maddesindeki usul ve belgelerle
yeni basın kartı almak üzere yetkili makamlara
başvururlar.
c) Kart değişikliğini takiben yeni basın kartı alanların ad soyad ve mensubu oldukları yayın kuruluşunu gösterir listeler Komisyonda temsil edilen
basın yayın meslek kuruluşlarına gönderilir." hükümlerine yer verilerek Genel Müdürlüğümüze
basın kartlarını değiştirme yetkisi verilmiş ve bu
yetkinin nasıl kullanılacağına ilişkin usul
ve esaslar belirlenmiştir.
Bu itibarla; Genel Müdürlüğümüz tarafından, basın kartlarının tertip, dizgi ve baskı
bakımından yenileriyle değiştirilmesine
karar verilmiştir. Bu karar, esas mesleği
gazetecilik olan ve geçimini sadece bu
yolla temin eden basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmak, basın kartlarının sahtelerinin kullanılmasının önüne
geçmek ve medya kuruluşlarının basın
kartlarının değiştirilmesi yönündeki taleplerini karşılamak amacıyla alınmış olup
Genel Müdürlüğümüzce uluslar arası
standartlarda yeni basın kartları hazırlanmıştır.
Yatay olarak düzenlenen yeni basın kartlarında;
basın mensubunun dijital ortamda alınan fotoğrafı,
kişiye özel seri numarası ve kan grubu yer alacak,
vergisel işlemlerin TC kimlik numarası ile takip edilmesi nedeniyle artık işlevi kalmayan vergi kimlik
numarası bölümüne ise yer verilmeyecektir.
Kartların toptan değiştirilmesine yönelik olarak, 0515 Nisan 2013 tarihleri arasında Basın Kartı Yönetmeliğinin 23 üncü maddesi çerçevesinde yeni
basın kartı başvuruları alınacak ve başvuruları müteakip yeni kartlar düzenlenmeye başlanacaktır.
Mevcut basın kartları ise 15 Mayıs 2013 tarihinden
itibaren geçersiz olacaktır. Mevcut basın kartlarının
yenilenebilmesi için, basın kartı beyannamelerinin,
halen basın kartı taşımaya devam edenlerden Yönetmelikte belirtilen şartları haiz olanlar tarafından,
05 Nisan 2013 tarihinden itibaren Basın Yayın ve
Enformasyon Genel Müdürlüğünün internet sitesinden (www.byegm.gov.tr) elektronik ortamda doldurulması gerekmektedir. Beyannamelerin
doldurulması işlemleri için nihai tarih 15 Nisan
2013'tür. Basın mensuplarının fotoğrafları da aynı
internet sitesindeki ilgili bölüm kullanılarak yüklenecek ve beyannameye eklenecektir. Yüklenecek fotoğrafların 4, 5x6 cm ebadında, yeni (son 6 ay
içinde) çekilmiş olması gerekmektedir.
Halen, Basın Şeref Kartı, Sürekli Basın Kartı ve
Serbest Basın Kartı taşıyan basın mensuplarının
da, beyannamelerini, yine yukarıda belirtilen internet sitesinden ve aynı usulle doldurmaları gerekmektedir. (Haber MERKEZİ)
Gençler “Kıbrıs’ı” masaya yatırdı
Ege Üniversitesi (E.Ü) İktisadi ve İdari Birimler
Fakültesi Öğretim elemanları ve öğrencilerinin
düzenlemiş olduğu ‘’Strateji Günleri’’nin dördüncüsü İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Sabah erken
saatlerde İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi öğrencilerinin sunumlarıyla başladı.
Etkinlikte, Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf öğrencisi
İbrahim Emekli ‘’Kıbrıs Harekatı’’ konulu sunumunu yaptı. Ardından Uluslararası İlişkiler
1.Sınıf öğrencisi Hüseyin Adatepe, Kıbrıs’ın
stratejik önemi ve dış politikadaki dengesiyle ilgili konumuna değindi. Adatepe, son olarak da
İsrail’in dış politikadaki konumunu anlattı. Adatepe ve Emekli, Öğrenci arkadaşlarının alkışlarıyla sunumlarını bitirdi.(Ege AJANS)
ALİAĞA
9
İşte hackerların yeni yöntemi
05 NİSAN 2013 CUMA
Hacker gruplarından oluşan
uluslararası suç şebekesi,
yeni numarası ile önce bilgisayarınızı ele geçiriyor, ardından da yayınladığı kanun
maddeleri ile korku salıyor.
"Yasadışı indirme işlemi yaptınız" diyerek bilgisayarınızı
kullanım dışı bırakan hackerlar, yasal sürecin başlaması
durumunda 250 bin TL ceza
alacağınızı ancak 72 saat
içinde 100 avro yatırılması durumunda kurtulabileceğinizi
belirtiyor.
Kendini polis olarak tanıtan ve
telefonunuzdan terör örgütleri
ile görüşmeler yapıldığını bildirerek vatandaşları dolandıran çetelerin ardından,
Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarına şimdi de uluslararası
suç şebekesi dadandı. Bilgisayara özel olarak atılan bir
virüs sayesinde bilgisayarı
kullanım dışı bırakan dolandırıcılar, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Uluslararası Siber
Güvenlik Koruma İttifakı
(ICSPA) ve Uluslararası Polis
Teşkilatı'nın da (interpol) konudan bilgisi olduğunu aktarıyor. Bilgisayarınızın IP
numarasının altında yaşadığı-
EKSPRES
nız şehir yazıyor ve polisin
kimliğinizi tespit etmek için çalışma başlattığı belirtiliyor. Bilgisayarınızın bloke edildiğini
aktaran sözde uyarı yazısında
şu ifadeler yer alıyor:
Sizin PC'niz aşağıdaki belirtilen nedenlerden en az biri nedeni ile bloke edilmiştir. Telif
hakları kanunun (video müzik
yazılım) ihlal etmiş oldunuz ve
telif haklı içeriği yasa dışı kullanmış veya dağıtmış oldunuz. Bu Türkiye Cumhuriyeti
Ceza Kanununun 128. maddesinin ihlali demektir. Ceza
Kanununun 128. maddesi 200
ile 500 maksimum maaş veya
2 ile 8 yıl arası özgürlükten
men sağlar. Siz yasaklı pornografik içeriği seyretmiş veya
dağıtmış oldunuz. Bu Türkiye
Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun 202. maddesinin ihlalidir. 202. madde, 4 ile 12 yıl
özgürlükten meni sağlar. Bilgisayar verisine yasa dışı erişim
sizin PC'nizden başlatılmıştır.
Türk Ceza Kanunu'nun 208.
maddesi 250 bin (TL) para cezası veya 4 ile 9 yıl özgürlükten meni sağlar. Kişiliğiniz ve
adresiniz şu anda tespit ediliyor. 72 saat içinde yukarıda
belirtilen bir veya birden
fazla madde kapsamında
size karşı ceza davası başlatılmış olacak."
Metnin en sonunda ise 72
saat içerisinde dolandırıcıların hazırladığı ödeme sistemi aracılığı ile 100 avro
yatırılması talep ediliyor.
Bu paranın yatırılması ile
bilgisayarın düzeleceği ve
davanın açılmayacağı aktarılıyor. Öte yandan bilgisayara atılan virüsün
bilgisayarın dil seçeneğini
test ettiği ve geçerli olan
dilin bağlı olduğu kolluk gücünün logosu ve adı ile kandırmaya teşebbüs ettiği
belirtiliyor. Bilgisayarı İngilizce
olarak kullanan kullanıcıların
bilgisayarında Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı
(CIA) logosu ve İngilizce
metin çıktığı, Türkiye'de yeni
ortaya çıkan bu dolandırıcılık
olayının ise uluslararası bir
suç örgütü tarafından organize edildiği iddia ediliyor.
Son zamanlarda ortaya çıkan
dolandırıcılık olayının çözümünün ise bilgisayara format
atılmasını sağlamak olduğu
bildirildi. (İHA)
Bankaların kredi kartı uyanıklığı
Kredi kartınız haberiniz olmadan ya da henüz süresi dolmadan iptal edilmiş banka
tarafından yeni bir kredi kartı gönderilmiş ise dikkat!
Bankalar
şimdi de süresi biten,
henüz süresi
dolmamış
hatta habersiz
iptal ettirilen
kredi kartları
yerine yeni bir
kart gönderiyor. Yeni
gelen kartın
aidatı ise diğerinin 2 katı.
Yeni Şafak gazetesinin haberine göre Kredi
kartı sahipleri 'sikayetvar.com'a gönderdikleri
şikayetlerle bankaların yeni kart aidatı uyanıklığını şikayet etti. 'Talebim olmadığı halde kartım yenilenmiş', 'Süresi dolan kartım yerine
haberim olmadan yeni kart çıkarılmış', 'Kredi
kartım habersiz iptal edilmiş' şikayetlerinin arkasında bakın hangi gerçek yatıyor.
YENİ GELENİN AİDATI DAHA FAZLA
'Uzun yıllar bankanın kredi kartını kullandım,
kredi kartımın süresinin dolmasından itibaren
banka şahsıma, yeni bir kredi kartı gönderdi,
Şikayetçi olduğum husus bankanın daha önce
kullandığım kartımın yerine, üyelik ücreti 85
TL olan bir kredi kart göndermesidir.Banka
kredi kartımın yenilenmesini talebim olmadığı
halde otomatik olarak gerçekleştirmiş,
üyelik ücreti daha fazla olan kredi kartını, beni bu konuda bilgilendirmeden,
onayımı almadan bana göndermiştir.'
SON KULLANMA TARİHİ GELMEDEN İPTAL
Kredi kartım henüz süresi bitmemesine
rağmen kapatılıyor. Gerekçe olarak
yeni kart basılmış. Oysa ki kartımın son
kullanma tarihine 1 aydan fazla süre
var. Limit sorunum yok gecikme yok
düzenli her ay 900-1000 TL ödüyorum . Kredi
kartım neden kartım son kullanma tarihi gelmeden iptal edildi sorusunun cevabını ararken
bankadan gelen ekstre her şeyi açıkladı.
Banka benden habersiz kredi kartımı değiştirip kart aidatı daha fazla olan başka bir kredi
kartı göndermiş.'
İKİ KATI KART AİDAT
Daha önce kart aidatı için kredi kartımı iptal
ettirmiştim. Sonra aidatı iptal edip tekrar kart
gönderdiler, 'bir daha kart aidatı almayacağız'
dediler ama yine aldılar. Gelen hesap özetini
görünce şok oldum. Bir önceki kart aidatımın
iki katı kart aidatı alınmış. Ben de şimdi kartı
tekrar iptal ettirdim. Bankalar kart aidatı almak
için biz ise kart aidatı vermemek için sürekli
mücadele vereceğiz.'
Enflasyon yine beklentileri aştı
TÜİK, Mart ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.Enflasyon rakamları yine beklentileri aştı
Mart ayında enflasyon yüzde 0.66 oranında yükseliş gösterdi. Piyasa beklentisi enflasyonun
yüzde 0.40 oranında artış olacağı yönündeydi.
Yıllık olarak enflasyon yüzde 7.29 oranına yükselmiş oldu.
ÜFE'de ise yüzde 0.81 artış gerçekleşti. Bu artış
sonrasında yıllık ÜFE rakamı yüzde 2.30 oldu.
Tüketici fiyatları bazında Mart ayının zam şampiyonu yüzde 46.81 artış ile sivri biber oldu.
5 yeni üniversite
kuruluyor!
Yeni vakıf üniversitelerinin kurulmasına ilişkin
yasa tasarısı, TBMM
Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarı, Yükseköğretim
Kurumları Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapıyor.
Buna göre; Ankara 'da
''Anka Teknoloji Üniversitesi'', İstanbul'da ''İstanbul Yeşilyurt Üniversitesi
'', Adana'da ''Kanuni Üniversitesi '', Konya'da
''Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi '', Gaziantep'te ise
''Sanko Üniversitesi '' adıyla
vakıf üniversiteleri kurulacak.
Tasarı, ''Altın Koza Üniversitesi''nin adının, 'İpek Üniversitesi'' olarak değiştirilmesini
de içeriyor.
Tasarının gerekçesinde,
2011-2012 eğitim öğretim
yılında üniversitelerin açık
öğretim ve diğer yükseköğretim kurumları hariç önlisans, lisans, ikinci öğretim,
lisansüstü ve tıpta ihtisas
programlarında eğitim
gören 2 milyon 359 bin 655
öğrencinin 205 bin
484'ünün vakıf üniversitelerinde okuduğu kaydedildi.
UMUTLAR İSTANBUL’A KALDI
ALİAĞA
10
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali ilk maçında
Galatasaray, deplasmanda Real Madrid'e
3-0 mağlup oldu.
EKSPRES
Karşılaşmaya her iki ekip de
kontrollü başladı. 3. dakikada
Di Maria'nın ortaladığı topa
ceza sahası içinde Benzema'nın kafa vuruşunda,
meşin yuvarlak yandan az
farkla auta çıktı. 9'da Mesut
Özil'in ara pasında Galatasaray savunmasının arkasına
sarkan Cristiano Ronaldo,
ceza sahası içinde aşırtma
bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0. 12'de Eboue'nin pası sonrası ceza sahası
çizgisi üzerinde bir anda dönerek, topu önüne alan
Drogba'nın vuruşunda, meşin yuvarlak üsten auta çıktı.
26'da Drogba'nın yaklaşık 20 metreden yaptığı sert vuruşta, kaleci Diego Lopez'in kontrol edemediği top elin-
Beşiktaş'ta
icra depremi
Kartal'ın eski teknik direkötrü Havutçu 119 bin lira alacağı için icra
gönderdi
Beşiktaş’ın eski teknik direktörü
Tayfur Havutçu, 119 bin liralık alacağı ödenmediği için Hendek İcra
Müdürlüğü'nde icra takibi başlattı.
Toplam 942 bin TL alacağı olan Havutçu'nun vadesi geçmiş alacağı
ise 589 bin lira olarak dikkat çekiyor. Beşiktaş'ın Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nba yaptığı aylık
bildirim, ayrıntısı çok fazla bilinmeyen borç-alacak davalarını da ortaya dökdü. Avrupa kupalaarına
katılmayı müjdelemek için yapılan
den sekerek, kornere gitti.
29'da sağdan Essien'in yaptığı
ortada, savunmanın hatası sonrasında arka direkte topla uluşan Benzema, meşin yuvarlağı
filelerle buluşturdu: 2-0. 35'te
sağdan Drogba'nın ortaladığı
topa ceza sahası içinde Burak'ın gelişine vuruşunda, top
yandan auta çıktı.
44'te Drdogba'nın pasıyla sağdan ceza sahasına giren Eboue'nin vuruşunda, top kaleci
Diego Lopez'den döndü. 54'te
ceza alanı dışından Melo'nun
şutu kaleci Lopez'de kaldı.
58'de Ronaldo'nun ceza alanı
dışından vuruşunda kaleci
Muslera başarılıydı. 61'de Di
Maria'nın yakın mesafeden vuruşunda top kaleci Muslera'da kaldı. 63'te hızla rakip yarı alana giren Melo'nun
ceza alanı dışından vuruşunda top yandan dışarı gitti.
74'te kazanılan serbest vuruşta Alonso'nun ceza alanına ortasında Higuain kafayla topu ağlara gönderdi: 30. Karşılaşma 3-0 sona erdi.
basın açıklamasında İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi'nin söylediği, "Bu süreçte birçok sorunla
karşılaştık. Bizi çok zorlayan
kişi ve kurumlar oldu. Bunları
not aldık ve kurumsal hafızamıza kaydettik" sözlerinin hedefi de çok net şekilde anlaşıldı.
Havutçu, vadesi geçen paranın
119 bin 796 liralık bölümü için
Hendek İcra Müdürlüğü'ne dava
açtı. Beşiktaş yönetiminin, Havutçu'nun avukatıyla masaya oturup
bir prtokol imzalandığı öğrenildi.
Bursaspor mesaisi sürüyor
Beşiktaş, Süper Lig'de 8 Nisan Pazartesi günü deplasmanda Bursaspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını
sürdürüyor. Mersin İdmanyurdu maçının ardından izin dönüşü BJK
Nevzat Demir Tesisleri'nde bir
araya gelen siyah-beyazlılar, Teknik
Direktör Samet Aybaba yönetiminde basına kapalı idman yaptı.
Kartal'da, tedavilerine devam eden
İsmail Köybaşı, Uğur Boral, Almeida, Sivok ve Niang'ın antrenmana katılmadığı kaydedildi. Bu
arada, antrenmanı kulüp futbol komitesi üyesi Tamer Kıran'ın da izlediği bildirildi.
05 NİSAN 2013 CUMA
"Sanırım hakem, Real
Madrid'in isminden
biraz korktu"
Galatasaray Teknik
Direktörü Fatih
Terim, UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek
final ilk maçında Real
Madrid'e 3-0 yenildikleri maçta fazla hata
yaptıklarını söyledi.
Karşılaşmanın ardından düzenlenen
basın toplantısında konuşan Fatih Terim, ''Bu
karşılaşmalarda minimum hata yapmak mecburiyetiniz vardır. Özellikle ilk iki golde, neredeyse tek pozisyonda iki gol yedik. Bunlar
olmamalı. Eğer olursa geriye düşersiniz'' dedi.
Terim, özellikle ilk yarıda Drogba ve Eboue ile
girdikleri pozisyonlarda fırsatlar yakaladıklarını,
birinde golü bulmaları halinde hem moral hem
de skor olarak farklı bir noktaya gelme şansları
bulunduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini
dile getirdi.
Norveçli hakem Svein Oddvar Moen için sert
ifadeler kullanan Terim, şöyle konuştu: ''Penaltı
pozisyonlarından bahsediyor herkes. Ben tam
olarak bilmiyorum. Real Madrid'in galibiyetini
hakemle gölgelememek gerekir. Ama hakem
de Real Madrid'in isminden biraz korktu sanırım. Verdiği kararlara ve sahadaki duruşuna bakıldığında, bu seviyenin hakemi değil. Bu
maçta penaltıları, topa elle müdahaleyi görmezsen, her kararı başka türlü verirsen, doğru yönetim olduğu söylenemez. Bunlar bizim için
bahane değil ama oyunu iyi oynadığımız zamanlarda goller yedik. Özellikle ilk yarı pozisyonlarımız var. Drogba'nın bire bir
pozisyonunun, topa elle müdahale olan pozisyonun ve Burak Yılmaz'ın yerde kaldığı pozisyonun penaltı olduğu söyleniyor. Yine de
bunlara rağmen bir gol bulmalıydık.''
Real Madrid karşısında aldıkları 3-0'lık yenilginin ardından tur şanslarını değerlendiren tecrübeli teknik adam, ''Futbolda mucize olur mu''
sorusunu sorarak, ''Futbolda her şey var. Taraftarımız önünde güzel bir oyun için elimizden
geleni yapacağız. Tabii ki bu beklediğimiz bir
skor değildi. Karşımızda bu kupada şampiyonluğu kafasına koymuş çok önemli bir rakip var
ve her an her şeyi yapabilecek oyunculara sahipler'' diye konuştu.
Beko Basketbol Ligi’nde 25.Hafta Programı
Beko Basketbol Ligi’nde
25.hafta, 6 Nisan Cumartesi
günü oynanacak TED Ankara
Kolejliler – Olin Edirne ve
Royal Halı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi – Banvit karşılaşmalarıyla başlayacak.
Ligde 6 Nisan Cumartesi günü saat
16:00’da TOBB Spor Salonu’nda
TED Ankara Kolejliler – Olin Edirne
ve Karataş Şahinbey Spor Salonu’nda da Royal Halı Gaziantep
Büyükşehir Belediyesi – Banvit karşılaşmaları oynanacak.
Lig TV 3’ten yayınlanacak ve Atatürk Spor Salonu’nda saat 17:00’da
başlayacak olan mücadelede Tofaş
– Galatasaray Medical Park karşılaşması oynanacak. Saat 17:30’da
Erdemir Spor Salonu’nda Erdemir –
Türk Telekom ve 18:00’da da Karşıyaka Spor Salonu’nda Pınar Karşıyaka – Antalya Büyükşehir
Belediyesi mücadelesi başlayacak.
7 Nisan Pazar günü oynanacak tek
karşılaşmada Fenerbahçe Ülker ile
Hacettepe Üniversitesi, Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da karşılaşacak ve bu mücadele Lig TV
3’ten canlı olarak yayınlanacak.
Haftanın son maçı ise 8 Nisan Pazartesi günü Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Beşiktaş ile Aliağa Petkim
arasında oynanacak. Bu mücadele
de Lig TV 3’ten naklen ekranlara
gelecek.
Beko Basketbol Ligi’nde bu hafta
Mersin Büyükşehir Belediyesi ile
Anadolu Efes arasında oynanacak
olan karşılaşma, Lacivert Beyazlı
ekibin Avrupa kupası maçı nedeniyle ileriki bir tarihe ertelendi.
Haftanın detaylı programı ise şu şekilde;
6 Nisan Cumartesi
16:00 TED Ankara Kolejliler – Olin
Edirne (TOBB S.S.)
16:00 Royal Halı G.Antep BŞB –
Banvit (Karataş Şahinbey S.S.)
17:00 Tofaş – Galatasaray Medical
Park (Atatürk S.S.) Lig TV 3
17:30 Erdemir – Türk Telekom (Erdemir S.S.)
18:00 Pınar Karşıyaka – Antalya
Büyükşehir Belediyesi (Karşıyaka
S.S.)
7 Nisan Pazar
17:30 Fenerbahçe Ülker – Hacettepe Üniversitesi (F.Bahçe Ülker
Arena) Lig TV 3
8 Nisan Pazartesi
18:00 Beşiktaş – Aliağa Petkim
(Abdi İpekçi S.S.) Lig TV 3
KAYIP
Nüfus Cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür
Hatice BAYKAL
05 NİSAN 2013 CUMA
ALİAĞA
Çocukların genetik yatkınlıkları yanında, çevre ve solunan havanın kirliliği ya da
kimyasal ve her türlü fiziki
ajana maruz kalmaları, onların
küçük yaşta kansere yakalanma riskini artırıyor
Yüksek gerilim hatları yakınındaki yaşamlar, radyasyon en bilinen nedenler.
Cep telefonları özellikle beyin tümörlerinin gelişimi ile ilgili olarak tartışılıyor. Türkiye’de çocukluk çağında görülen
kanserlerin başında ise lösemi geliyor.
Uzmanlar, anne sütü alan çocukların
kansere yakalanma riskinin çok daha az
olduğunu vurguluyor.
İLAN
Hukukun her alanında çalışabilecek, çoklu ofis ortamına uygun
özelliklere sahip, prezantabl, vizyonu geniş, ileri görüşlü, yoğun
çalışma temposuna ve esnek çalışma saatlerine ayak uydurabilecek nitelikte olan Aliağa ve
Aliağa’ya yakın ilçelerde yerleşik
olan avukat ve stajyer avukat
aranmaktadır. İlgililerin
[email protected]
mail adresine özgeçmişleri ile
başvurmaları rica olunur.
ALİAĞA
EKSPRES
KİRALIKSATILIK-İŞ ARAYANLAR
Toki konutlarında 2+1 108 m2 daire
satılıktır. TEL: 05363779234
Kazımdirik mahallesinde 3+1 daire kiralıktır.TEL: 6163730- 0535 233 66 44
Fevzipaşa Caddesi Saka Mobilya
üzerinde 120 m2 3+1 daire
SATILIKTIR
TEL: 0535 399 79 31
Uygun fiyata Gitar dersi verilir.
Tel: 0542 717 67 01
PAŞAM PİDE SALONU ev ve
işyerlerine servis yapılır
TEL:6168919- 0535.218 0750
www.pasampide.com
Teknoloji ile erken yaşlarda tanışma ve
çevresel kirlilik, çocukluk çağında görülen kanserlerde artışa neden oluyor. 115 yaş arasında görülen kanserleri
‘çocukluk çağı kanseri’ olarak tanımlayan uzmanlar, “Türkiye’de her yıl 2 bin
500 ile 3 bin arasında yeni çocukluk çağı
kanseri tanısı konuyor” diyerek artışın
rakamsal boyutunu gözler önüne seriyor. Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk
Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent
Antmen, ilk sırada löseminin yer aldığını
söylüyor. Çocukluk çağındaki kanserlerin yüzde 25’ini oluşturan lösemiyi, batılı
gelişmiş ülkelerden farklı olarak yüzde
10-15 oranıyla lenf bezi kanserleri izliyor.
Üçüncü sırada ise santral sinir sisteminde oluşan tümörler yer alıyor. Prof.
Dr. Bülent Antmen, çocukların teknoloji
ile mümkün olduğunca geç tanışması
gerektiğini belirterek, küçük yaşlarda bilgisayar, cep telefonu ve mikrodalga fırınlar gibi fiziksel dalga yayan teknolojik
ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutulmasını istedi.
Kanserden korunmak için yüksek gerilim
hattı geçen yerlerde uzun süreli yaşanılmaması gerektiğini aktaran Antmen,
“Doğal, organik ve dengeli beslenmeye
önem verilmeli. Doğal ortamda yetişmeyen her şey kanseri tetikleyebiliyor. Bu
tetiklemenin kimde, ne zaman, niye ortaya çıktığı henüz bilinmiyor. Bebekler
mutlaka anne sütü ile beslenmeli. Anne
sütü, çocukları ileriki yaşlarında da kanserden koruyor. 18 ay boyunca anne
sütü alan bir bebeğin orta yaşlara geldiğinde kansere yakalanma riski belirgin
olarak azalıyor.” dedi.
Çocukluk çağında görülen tüm kanser
türlerinin dörtte birini oluşturan löseminin
akut lenfoblastik löemi (ALL) ve akut
myeloid lösemi (AML) olarak iki türü olduğunu ifade eden Prof. Antmen,
HASTANELER
Aliağa Devlet Hast.
Atatürk Devlet Hast.
Behçet Uz Çocuk
Bornova Dev. Hast.
Bozyaka Eği. Hast
Buca S. D. Hast.
Foça Dev. Hast.
Göğüs Hastanesi
Karşıyaka Dev. Hast.
Çiğli Dev. Hast.
Menemen Dev. Hast.
Tepecik Dev. Hast.
Buca Kadın Doğ. ve Çocuk
EKOL
Özel Gazi Hast.
Atakalp
Özel Kent Hast.
Ege Üniversitesi Hast.
Dokuz Eylül Üni. Hast.
Sada Hastanesi
616 87 87
244 44 44
489 56 56
375 58 58
250 50 50
452 52 52
812 14 29
433 33 33
366 88 88
376 23 23
832 58 59
469 69 69
454 01 01
369 89 65
421 01 21
483 14 14
386 70 70
444 13 83
412 12 12
832 9900
11
Anne sütü
kanserden koruyor
EKSPRES
“ALL’nin görülme sıklığı, özellikle 1-4 yaş
arasında artıyor. AML ise tüm lösemilerin yüzde 15’ini oluşturuyor. Az görülmesine karşın tedavisi daha zor
gerçekleşiyor. Halsizlik, nedeni bilinmeyen ateş, kilo kaybı ile karın ve kemik
ağrısı gibi şikayetler, löseminin belirtileri
sayılıyor. Hastalığın en kötü yanı, sinsi
başlaması. Şikayetler ortaya çıktığında
herhangi bir kan testi ve hemogragm
yaptırılmazsa, basit bir enfeksiyon olarak değerlendirildiği takdirde, tedavide
geç kalınıyor. Bu gibi durumlarda periferik yayma ve kemik iliği aspirasyonu yapılarak, örneklerin mikroskop altında
incelenmesi ve bazı analizler yapılması
gerekiyor. Demir eksikliği anemisi olduğu zannedilirken lösemi tanısı alan
çocukların sayısı, her geçen gün artıyor.
“ ifadelerini kullandı.
Hiçbir hastanın, aynı şekilde tedavi edilmediğini anlatan Antmen şöyle devam
etti: “Çünkü tedavi protokolü, tamamen
hastalığın seyrine ve kişinin tedaviye
verdiği cevaba göre şekilleniyor. ALL,
sadece kemoterapi ile yüzde 90 oranında tedavi edilebilen bir hastalıkken,
AML’de bu oran yüzde 50’lere düşüyor.
Kök hücre nakli devreye girdiği zaman
başarı oranı yüzde 90’a çıkıyor. Tedavi
süresi kız çocuklarında ortalama iki yıl
sürerken, erkek çocuklarda üç yılı buluyor. Görülme sıklığı ve hastalığın tekrar-
İstiklal Caddesi üzerinde
Çok iyi çalışır durumdaki
EVİM KEBAP
DEVREN SATILIKTIR
Tel: 616 83 73
SAĞLIK REHBERİ
Sağlık Grup Başkanlığı
6168989
Aliağa Devlet Hastanesi
6168787
Dr. A. Armağan GÜLBOY 6162483
Veteriner Hakan ONUR
6165155
Diş Hek. Ömer M. SARAÇ 6163600
Diş Hek. Bahadır BİLGENOĞLU6171407
Göz Dr. Ulviye ÖZTÜRK
6163885
Diş Hek. Barış BERKER
6168390
Op. Dr. Barış ÇOBAN
6161544
Diş Hek. Ercüment VANİOĞLU 6169923
Diş Hek. Özgün ÖZTÜRK 6164233
Diş Hek. Erkan AKDENİZ 6169900
Diş Hek. Aysel Engin AY
6164703
İlçemizdeki diğer diş hekimleri ve doktorlara
www.aliagaekspres.com.tr adresi rehber
bölümünden ulaşabilirsiniz.
NÖBETÇİ ECZANELER
05 NİSAN 2013 DEVA ECZANE Yeni Mah. 596
Sok. No:2/A TEL: 6167999
lama oranı erkeklerde daha yüksek olduğu için, onlara uygulanan tedavi biraz
daha uzun sürüyor.”
ALİAĞA
EKSPRES
"DOĞRUDAN YANA"
KURUCUSU: Servet C. MERLA
İMTİYAZ SAHİBİ
Şahap AVCI
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Nezehat AVCI
HABER MÜDÜRÜ
Gülbin ESLEK İPEK
İDARE YERİ :
247 Sk. No: 13/A - ALİAĞA
Tel: (0232) 6161208 Faks: 6168338
BASKI:
Aliağa Ekpres Gazetesi Matbaası
247 Sk. No: 13/A- ALİAĞA
Tel: (0232) 6161208 Faks: 6168338
YAYIN TÜRÜ: Yerel Süreli
Web: www.aliagaekspres.com.tr
e-posta: [email protected]
'Evrensel Ruhlu, Yerel Boyutlu'
Gazetemiz, basın ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Gazetemiz pazar hariç her gün yayımlanır.
05 NİSAN 2013 CUMA
Japonlar ayrana bayıldı
ALİAĞA
EKSPRES
Japonya'nın önde gelen süt ürünleri şirketi Megmilk'in 2 hafta önce piyasaya
sürdüğü Türk Ayranı, Japonlardan
yoğun ilgi görüyor
Gazete ve televizyonlarda Türk ayranına ilişkin haberler yer alırken, ürünü
deneyen Japonlar da ayranın bağımlılık
yapabileceğini söylüyor. Megmilk'in İçecek Planlama Grubu'ndan Ai Ohta, Japonların ayrana gösterdiği ilginin
kendileri de şaşırttığını söyledi.
YDS pazar günü
yapılacak
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM), bu yıldan itibaren yabancı dil bilgisi seviyesini belirlemeye
yönelik yapacağı Yabancı Dil Bilgisi
Seviye Belirleme Sınavı (YDS) pazar
günü gerçekleştirilecek. Ocak ayında
Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik uyarınca, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme
Sınavı (KPDS), Üniversitelerarası
Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) ve içeriğinde yabancı dil sorusu veya testi
bulunan yabancı dil seviye belirleme
sınavlarını YDS adı altında tek bir sınavda toplandı.
KPSS, TUS, DUS gibi sınav ve yerleştirme işlemleriyle ÜDS ve KPDS
sonuçlarını kullanan diğer kamu ve
özel kurum ve kuruluşların sınav ve
yerleştirme işlemlerine katılacak
adaylar, yabancı dil yeterliğinin belirlenmesi için YDS'ye girecek. Sınava
330 bin 796 aday başvurdu. YDS, 41
il merkeziyle Lefkoşa ve Bişkek'te yapılacak. Sınavda, adaylara 80 soru
yöneltilecek. Saat 09.30'da başlayacak sınav, 150 dakika sürecek.
YDS ilkbahar dönemi sınavı, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danimarkaca, Ermenice, Farsça,
Fransızca, Gürcüce, Hollandaca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Japonca,
Korece, Lehçe, Macarca, Portekizce,
Rumence, Rusça, Sırpça, Ukraynaca
ve Yunancadan yapılacak. Sonbahar
dönemi sınavı ise Almanca, Arapça,
Fransızca, İngilizce ve Rusçadan yapılacak.
Adaylar aynı dönemde yalnız bir yabancı dilden sınava girebilecek. Sınavda, Almanca, Arapça, Bulgarca,
Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunanca
dillerinde çoktan seçmeli sorulardan
oluşan test uygulanacak. Diğer dillerde yabancı dilden Türkçe'ye ve
Türkçe'den yabancı dile çeviri şeklinde adaylara açık uçlu soru yöneltilecek. Çeviri için 150-200 sözcükten
oluşan metinlerden yararlanılacak.
SINAV UYARILARI
Sınava girecek adayların, kimlik ve
güvenlik kontrolleriyle salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi
için sınava girecekleri binanın kapı-
sında en geç saat 08.30'da hazır olmaları ve yanlarında sınav giriş belgesini bulundurmaları gerekiyor.
Sınav giriş belgesinin ön yüzünde
ÖSYM tarafından belirlenmiş bilgiler
hariç ön ve arka yüzünde herhangi bir
yazı, resim, işaret bulunan adayların
sınavı geçersiz sayılacak. Adaylardan, sınava giriş belgesinin yanı sıra
nüfus cüzdanı veya pasaport gibi tanıtıcı kimlikleri de sorulacak. Nüfus
cüzdanı veya pasaport dışında zorunlu askerlik görevini ifa eden er
veya erbaşlarla askeri öğrenciler için
askeri kimlik belgesi (Bu özel durum
muvazzaf askerler için geçerli değil),
Türk vatandaşlığından izin ile ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait
pembe veya mavi kartlar kabul edilecek.
Bunların dışındaki, sürücü belgesi,
meslek kimlik kartları gibi diğer tüm
belgeler sınava giriş için geçerli sayılmayacak. Nüfus cüzdanında soğuk
damga, adayın güncel bir fotoğrafı ve
TC kimlik numarasının bulunması,
pasaportun süresinin de geçerli olması gerekiyor. Üzerinde soğuk
damga, güncel bir fotoğraf veya TC
kimlik numarası bulunmayan nüfus
cüzdanları ile geçerlilik süresi bitmiş
pasaportlar kabul edilmeyecek. Bu
belgeleri eksiksiz yanında bulundurmayan bir aday, mazereti ne olursa
olsun, 2013-YGS'ye alınmayacak.
Hiçbir eşya emanete alınmayacağından adayların sınav binalarına bu belgeler dışında herhangi bir eşya,
araç-gereç getirmemeleri gerekiyor.
Sınavın yapıldığı her bir salona en az
bir duvar saati, adayların sınavda kullanacakları gereçler (kalem, silgi, kalemtıraş ile şeker ve peçete) ÖSYM
tarafından sağlanacak. Adaylar sınava şeffaf pet şişe içinde su getirebilecek.
Megmilk'in İçecek Planlama Grubu Yöneticisi Tatsuya Muraka ile Ai Ohta, piyasaya sürdükleri Türk Ayranı'na ilişkin
Cihan Haber Ajansı'na özel röportaj
verdi. Ohta, ayran için yaptıkları araştırmalar sırasında yoğurdun Türkiye kaynaklı bir ürün olduğunu öğrendiklerini
anlattı. Yoğurt kelimesinin bile Türkçe'den geldiğini öğrendiklerinde "çok
şaşırdığını" itiraf eden Ai Ohta, "Türkiye'nin yoğurt ile derin bir bağlantısı olduğunu öğrendik. Biz Japonya'da
yoğurdun daha fazla tüketilmesini göz
önünde bulundurduk. Bunun için yoğurdun Türkiye'de tüketim şekillerine baktığımızda ayranı gördük. Ayranı, yemekle
beraber tüketmenin yoğun olduğunu
görünce yoğurdun Japonya'daki tüketimini artırmak için ayran yapmaya karar
verdik. Japonya'da tattırdığımız kişiler
bunun güzel olduğunu söyleyince üretim aşamasına geçtik." dedi. Planlama
Bölüm Müdürü Muraka da Türkiye'ye
12
tur düzenleyen Japon şirket sayısının
arttığını, Türkiye'den gelenlerin de ayrandan yoğunlukla bahsettiğine dikkat
çekti. Bu kadar çok bahsedilen bir
ürünü piyasaya sürmeye karar verdiklerini kaydetti.
2 SENELİK BİR ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Ai Ohta, Türk Ayranı'nı Japonlar'ın
damak tadına uygun hale getirmenin 2
senelerini aldığını belirtti. Diğer ürünlere
göre hazırlık aşamasının daha uzun
sürdüğünü kaydeden Ohta, "Öncelikle
ayranı çıkarmaya çalışan takımdan birini, Türkiye'ye gönderdik. Özellikle yoğurt kültürünü Türkiye'de incelemesini
ve nerelerde kullanıldığını kendi gözleriyle görmesi için. Türkiye'de araştırmalar yaptı. Japonya'da ise Türk
lokantalarına gidip buradaki ayranları
denedik. Bunların ardından Japonların,
sevebileceği bir ayranı nasıl yapacağımızı düşündük. Bu aşamalar nedeniyle
normal üretim periyodundan daha uzun
zaman aldı." diye konuştu. Ayrandaki
tuz oranını tutturmanın kendileri açısından zor olduğunu itiraf eden Ai Ohta,
Türkiye'deki tuzlu içecek anlayışı ile Japonlarınınkinin çok farklı olduğuna dikkat çekti. Ohta, "Bu tuz yoğunluğunu
Japonların sevebileceği bir orana çekmek gerekti. Japonlar için en uygununu
bulmak için çok zorlandık." ifadelerini
kullandı.