GÖKYÜZÜ – Sayı 42 – Haziran 2013

Transkript

GÖKYÜZÜ – Sayı 42 – Haziran 2013
GÖKYÜZÜ
İ.Ü. Astronomİ Bölümü Yenİ Bİnası
Ülkemizin en eski – yeni Astronomi ve Uzay Bilimleri
Bölümü gözlerini yeni bir geleceğe açıyor!
Kepler
Yaşanabİlİr Gezegenler Keşfedİyor
NASA’nın Kepler uydusu ile üzerinde yaşam
barındırabilecek gezegenler içeren iki yeni
gezegen sistemi keşfedildi.
SATÜRN’DE KASIRGA
Cassini uzay aracı Satürn’deki büyük kasırganın
yakından çekilmiş ilk görüntülerini iletti.
gÖkyüzü kÖŞesİ
Jüpiter’i gözlemenin giderek zorlaştığı bu
ayda, Venüs ve Merkür batı ufkunda
kendilerini göstermeye başlıyorlar.
sayı:42
hazİran 2013
Türk Astronomİ Derneğİ Elektronİk Bültenİ
İÇİNDEKİLER
01
Prof. Dr. M. Ali Alpar
American Philosophical Society
Üyeliğine Seçildi
01
Büyük Teleskoplar İçin Yer
Belirleme Çalıştayı
AYŞE ULUBAY SIDDIKİ
02
İ.Ü. Astronomi Bölümü Yeni
Binası
A. TALAT SAYGAÇ
04
Kepler
Yaşanabilir Gezegenler
Keşfediyor
HAKAN ÜRGÜP
05
07
Satürn’de Kasırga
SAMET SERÇE
Gökyüzü Köşesi
SÜLEYMAN FİŞEK
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Büyük Teleskoplar İçin
Yer Belirleme Çalıştayı
İ.Ü. Astronomi Bölümü
Yeni Binası
Kepler Yaşanabilir
Gezegenler Keşfediyor
01
02
04
Satürn’de Kasırga
05
Gökyüzü Köşesi
07
Haziran 2013
ÖNSÖZ
YAYIN KURULU
Merhaba,
Yaz geldi! Yaz demek açık gökyüzü demek,
kumsal demek ve tabii ki gökyüzü gözlemleri demek. Ne yazık ki, gözlenmesi en güzel gezegenlerden biri olan Jüpiter’in gözlenebilirliği her geçen
gün azalıyor.
11 Mayıs 2013 tarihinde Türk Astronomi
Derneği’nin evsahipliğinde “Türkiye’de Büyük
Çaplı Teleskoplar İçin Yer Belirleme Çalışmaları”
başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Çalıştay sonucunda oluşturulan ekip ulusal gözlemevimiz adına
yerseçim çalışmalarına başlayacak. Detayları
Gökyüzü’nün sayfalarında bulabilirsiniz.
Güzel bir haber ABD’den geldi. Yönetim
Kurulu üyemiz, sevgili Prof. Dr. M. Ali Alpar hocamız American Philosophical Society üyeliğine seçildi. Kendisini tebrik ediyoruz.
AYSUN AKYÜZ
SINAN ALIŞ ( EDITÖR )
AYŞE ULUBAY-SIDDIKI
SINAN KAAN YERLI
KUTLUAY YÜCE
KAPAK FOTOĞRAFI
INCREASING THE ODDS OF THE SWEEP - ESO
TASARIM
SERKAN USLU
2013 YAYIN EKİBİ
İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN
FAKÜLTESI AMATÖR ASTRONOMLAR
KULÜBÜ
Önceki sayılarda haberler verdiğimiz
Cassini’nin keşifleri bitmiyor. Uydu Satürn’ün kutuplarındaki kasırganın çok detaylı görüntülerini
bizlere ulaştırdı. Ayrıca NASA’nın Kepler uydusu da
ilk defa Yer’e çok benzeyen gezegenler keşfetti.
İmkansıza yakın olsa da, bu gezegenlere gitme hayalleri kurmakta sakınca yok.
GÖKYÜZÜ’nüz açık olsun.
Sinan Aliş
Bülten İletişim Adresi
[email protected]
Ağ sayfası ve Abonelik
http://www.tad.org.tr/
http://www.astronomi.org/
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Haziran 2013
Prof. Dr. M. Alİ Alpar
American Philosophical Society
Üyelİğİne Seçİldİ
Türk Astronomi Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. M. Ali Alpar
27 Nisan 2013 tarihli Genel Kurulda American Philosophical Society üyeliğine seçilmiştir. Derneğin Matematiksel ve Fiziksel Bilimler bölümüne üye seçilen Ali Alpar aynı zamanda Bilim Akademisi Derneği Başkanı ve Academia
Europaea üyesidir.
American Philosophical Society 1743 yılında Benjamin Franklin tarafından kurulmuş olup temel ve sosyal bilimlerde çalışmaları olan bilim insanlarından oluşmaktadır. Derneğin 819 Amerikalı 170 uluslararası üyesi bulunmaktadır. Türkiye’den daha önce üye seçilenler Halet Çambel (Arkeoloji) ve
Celal Şengör’dür (Yerbilim).
Kaynaklar : Kaynak: American Philosophical Society
Büyük Teleskoplar İçİn Yerseçİm
Çalışmaları Çalıştayı’nın Ardından
AYŞE ULUBAY SIDDIKİ
29-31 Mart 2013 tarihleri
arasında Antalya’da yapılan
TUG Kurullararası Ortak
Çalıştayı’nda, Türkiye’de konuşlandırılacak büyük çaplı (iki
metre üzeri çaplı teleskoplar)
teleskoplar için uygun yerlerin
belirlenmesi konusu gündeme
geldi. Bu amaç doğrultusunda,
40’a yakın astronom Türk Astronomi Derneği’nin (TAD) ev sahipliğinde 11 Mayıs 2013 tarihinde Bilim Akademisi Derneği, İstanbul’da bir araya geldi.
Çalıştayın sabah oturumunda söz alan Prof. Dr. Zeki Aslan,
Türkiye genelinde ışık kirliliği ve konu ile ilgili yürütülen çalışmalardan, Prof. Dr. Zeki Eker (Akdeniz Üniversitesi), Antalya ili ve civarında optik teleskoplar için uygun olabilecek
aday konumlardan, Prof. Dr. Tansel Ak (İstanbul Üniversitesi)
gözlemevi yerleşkelerinin belirlenmesinde kullanılan tekTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
niklerden ve Prof. Dr. Varol Keskin
(Ege Üniversitesi) yerleşke seçiminde kullanılabilecek aletlerden
bahsetti. Çalıştayın öğleden sonraki oturumu, TAD genel başkanı
Prof. Dr. Aysun Akyüz ve TÜBİTAK
Ulusal Gözlemevi Müdür Vekili
Prof. Dr. Halil Kırbıyık’ın başkanlık
ettiği bir panel şeklinde gerçekleşti. Panel sırasında, katılımcıların aktardığı farklı görüşler değerlendirilerek, yer seçimi çalışmalarının etkin bir biçimde ilerleyebilmesi için farklı üniversitelerden yaklaşık 20 astronomun oluşturduğu bir çalışma grubu belirlendi. Çalıştayın sonunda ayrıca bir de bildirge
yayınlandı. Bu bildirgeye ve sabah oturumunda yapılan sunumlara buradan ulaşabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için CBS-TR adresine tıklayınız.
01
Haziran 2013
ÜLKEMİZİN EN ESKİ – YENİ
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
A. TALAT SAYGAÇ
İÜ Astronomi Bölümü, 1933 yılında Einstein’ın kuramlarını Merkür gözlemleri ile test eden misafir profesör E. F. Freundlich öncülüğünde modern bir astronomi kürsüsü olarak
kuruldu. Tek bir bina, muhteşem
güzellikte bakır kaplama bir kubbe,
üst katta dört büyük oda ve güzel bir
orta salon, kubbeye çıkan aydınlık
merdivenler, iki güzel gözlem terası,
altta yarım bodrum alanında üç oda
bir mutfak, cam fotoğraf plakları
banyo odası daha da aşağılarda kalorifer kazan odası. Bu bina, uzun yıllar heyecanla çalışan
hocalarımıza evsahipliği yapmıştı.
Öyle dikkat çekiciydi ki; Orhan Erçin’in yönettiği “Uçan
Daireler İstanbul’da” adlı bir filmin çekimlerinde de kullanılmıştı. Filmi bulur seyrederseniz bölümün o çok eski görüntülerini görebilirsiniz. 1936’da Carl-Zeiss yapımı astrograf dürbün kubbeye yerleştirildiğinde; prizma objektifi,
24x24cm görüntüleme plak düzlemi, fotosfer ve kromosfer ek dürbünleri ile bilimsel çalışmaların ve
Güneş fotosfer ve kromosfer gözlemlerinin temel aleti oldu.
Kurulduğundan buyana 16000 gündür bu görevini başarıyla
sürdürüyor. Astronomi Kürsüsü, Astronomi Enstitüsü, Astronomi Bölümü ve nihayet Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü adıyla yaşamını sürdüren bölüm, W. Gleissberg’in çok
sevdiği ve uzun yıllar emek verdiği bir yerdi. Yetişen ilk modern Türk astronom sayılabilen Nüzhet Gökdoğan, Fen Fakültesinin ilk doktoru, ilk
kadın doçenti, ilk kadın
dekanı olarak yıllarca öğrenciler yetiştirdi.
Yıllar içerisinde artan mekân ihtiyacı ile ana
bina çevresine personel
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
02
oda binaları, dershaneler, sekreterlik, atölye, kütüphane yapılmış. 1999 depremi yıllar içerisinde defalarca tamir gören
binaların gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Patlayan kolonlar,
toz haline gelen inşaat demirleri, yetersiz dershaneler, kütüphane, olmayan laboratuvarlar, kullanımına son verilen ve
fonksiyonu değiştirilen misafir odası, önemli ölçüde rutubetli, kullanışsız alanlar ve sağlıksız odalar, alerji problemleri ortaya çıkmaya başlayan öğretim üyeleri.. Eski binaların
hızla yıkılıp yeniden modern bir kompleks yapılması, ana
binanın ise güçlendirilmesi gerekiyordu. Tıpkı bir meyvenin
olgunlaşması gibi uygun şartlar bir araya gelmişti. Rektör
Prof. Dr. Yunus Söylet, Dekan Prof. Dr. Baki Akkuş, Yapı İşleri
Daire Başkanları Oğuz Çetinkale ve Dr. Cemil Akçay ve yapı
işlerindeki binamızdan sorumlu tüm teknik ekip bir orkestra
gibi ahenkle çalışırken bölümde Prof. Dr. M. Türker Özkan,
Prof. Dr. A. Talât Saygaç, Prof. Dr. Serap Ak ve Doç. Dr. Selçuk
Bilir, proje mimarlarıyla tam bir astronomi bölümü tasarımı
için yoğun çaba sarf ettiler. İnşaatın sonlarına doğru Doç. Dr.
Selçuk Bilir ve Prof. Dr. Tansel Ak kapsamlı bölüm tefrişat
projeleri için büyük emek harcadılar. Daha sonra Prof. Dr. Adnan Ökten’in katkıları da eklendi. Sonuçta tüm bölüm elemanlarına zaman zaman bilgi verilerek ve zaman zaman da
görüş alınarak Türkiye’nin en modern Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ortaya çıkarıldı. Emeği geçen iyi niyetli ve
özverili tüm ekip elemanlarına içten teşekkürler. Bu çabalar,
daha da iyi ve verimli bir Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünün geleceğe bakan huzurlu ve aydınlık yüzünü oluşturacak, yapılan araştırmalar yüksek etki faktörlü dergilerde
yayınlanacak, ve öğrenciler gelecek kaygısından uzak donanımlı ve sağlam bilgileri almış olarak mezun olacaklar.
Haziran 2013
Yenİ Astronomİ ve Uzay Bİlİmlerİ
Bölüm Bİnasının Özellİklerİ
Eski bölümdeki yetersiz iki dershane yerine; her biri 70
öğrenci kapasiteli iki büyük, 50 öğrenci kapasiteli iki küçük
olmak üzere toplam dört dershane. Tüm dershaneler bol
pencereli, aydınlık, ses geçirmez camlı, klimalı, akıllı tahtalı,
ses sistemli ve birinde yapılan sunumun dört dershanede aynı anda izlenebilmesi
mümkün sistemi olan modern dershaneler. Modern 50
kişilik bir kantin. 35 kişilik
planetaryum ve sergi holü,
40 cm’lik Ritchey-Chretien
teleskoplu, CCD kamera ve
spektrograf olanaklarıyla bir
öğrenci uygulama gözlemevi, kontrol odası ve 45 kişilik
gözlemevi eğitim sınıfı, beş
açık hava gözlem terası, çok
büyük modern bir kütüphane, öğrenci kulüpleri ofisi ve
deposu, astronomik optik
laboratuvarı, astronomik
spektroskopi ve astrofizik laboratuvarı, 16 farklı deney seti, astronomik bilgisayar laboratuvarı, bilgi işlem odası, elektrik ve kesintisiz güç kaynakları ve sunucu odası, teleskop yapım ve teknik atölyesi, yangın söndürme destek, su destek, doğalgaz birimleri teknik
salonu, özel filtre ve havalandırma tesisatlı sığınak, dış ve iç
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
güvenlik kamera sistemi, dahili anons ve müzik yayını,
elektrik kesintisi acil aydınlatma sistemleri, 550 kWA jeneratör + UPS sistemi, büyük bir seminer salonu, toplantı ve kurul odası, arşiv bölümlü sekreterlik odası, tüm öğretim üyelerine bağımsız ve büyük çalışma odaları, üç durak asansör ve engelliler için engelsiz
bina tasarımı, 26 adet tuvalet
ve duş bölümleri, ağır eşya ve
genel taşımalar için bodrum
kata inen araç rampası, binanın tüm çevresinde tarihi İstanbul Üniversitesi merkez
bahçesi yeşil alanı. Tüm bunlara ek olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile ortak yürütülen 60 cm çaplı bilimsel teleskobu da Haziran
2011’den beri bölümün araştırma ve uygulama eğitimlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca
ana bina olarak bilinen ve
güçlendirilmesi devam eden
binada gerçekleştirilmesi planlanan Astronomi Müzesi de
yakında hayata geçecek.
03
Haziran 2013
Kepler
Yaşanabİlİr Gezegenler Keşfedİyor
HAKAN ÜRGÜP
NASA’nın Kepler uydusu ile üzerinde yaşam barındırabilecek gezegenler içeren iki yeni gezegen sistemi keşfedildi.
Sistemlere Kepler-62 ve Kepler-69 adları verildi. Kepler-62
sitemi beş gezegene sahip: 62b, 62c, 62d, 62e ve 62f. Kepler69’un ise iki gezegeni var: 69b ve 69c. Kepler 62e, 62f ve 69c
yaşabilir bölge içinde yer alan, yani yıldızına olan uzaklığı
suyun sıvı halde bulunmasına izin veren gezegenlerdir.
© NASA Şekil-2: Kepler-69 sistemi ve Güneş Sistemi ile
karşılaştırılması.
© NASA Şekil-1: Kepler-62 sistemi ve Güneş Sistemi ile
karşılaştırılması.
Kepler-69 sistemi 2700 ışık yılı uzaklıkta Cygnus (Kuğu)
Takımyıldızı’nda yeralıyor. Sistemin yıldızı Güneşle aynı
spektral tip olan G tipinde, hemen hemen Güneş büyüklüğünde ve Güneşin %80’i parlaklığındadır. Kepler-69c Yer’den
yaklaşık %70 daha büyüktür. Yörüngesindeki bir turunu 242
günde tamamlıyor. Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde
olduğundan ve yörüngesini 242 günde tamamladığından
gezegen Venüs’e benzetilebilir.
Kepler-62 sistemi 1200 ışık yılı uzaklıkta ve Lyra (Çalgı)
Takımyıldızı’nda yer almaktadır. Sistemin merkezindeki yıldız Güneş’in sadece üçte ikisi büyüklüğünde ve beş kez daha
Şimdiye kadar gezegeninde yaşam bulunduğunu bildiaz parlak olan daha soğuk bir yıldız. Kepler-62 K2 tayf sını- ğimiz tek sistem Güneş Sistemi’dir. Kepler uydusu ile elde
fından bir yıldız. Kepler-62f gezegeni bir yıldızın yaşanılabi- edilen bu sonuçlar bize Güneş gibi iki sistemi daha müjdelilir bölgesinde olup, boyutları Yer’e en benzer gezegendir. yor. Bu gelişme Yer benzeri gezegen bulma araştırmalarında
Kepler-62f Yer’den sadece %40 daha büyük ve muhtemelen kaydedilmiş önemli bir kilometre taşı olmaktadır.
kayaç bir gezegen. Kepler-62e ise yaşanılabilir yörüngenin iç
sınırındadır ve Yer’den yaklaşık %60 daha büyüktür.
Kaynak: NASA
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
04
Haziran 2013
SATÜRN’DE KASIRGA
CASSINI UZAY ARACI SATÜRN’DEKİ BÜYÜK KASIRGANIN YAKINDAN ÇEKİLMİŞ İLK GÖRÜNTÜLERİNİ İLETTİ
SAMET SERÇE
Pasadena’daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’ndeki
Cassini görüntüleme ekibi üyesi olan Andrew Ingersoll “Bu
girdabı Yer’deki kasırgalara çok benzediğinden tekrardan
inceledik. Ancak Satürn’deki kasırga, çok daha büyük ölçeklerde ve bir şekilde Satürn’ün hidrojen atmosferindeki su
buharından yararlanıyor” dedi.
Bilim adamları Satürn’deki dev kasırgayı inceleyerek,
Yer’de sıcak okyanus suları ile beslenen kasırgalar hakkında
farklı bilgiler elde etmeyi amaçlıyor. Satürn atmosferinde,
yüksek bulutlara yakın hiç su kütlesi bulunmamasına rağmen Satürn’de meydana gelen fırtınaların su buharından
nasıl yararlandığını keşfetmek, bilim adamlarına Yer’deki
kasırgaların nasıl oluştuğu ve devam ettiği hakkında bilgi
sağlayabilir.
© NASA / JPL-Caltech / SSI
Şekil-1: Cassini tarafından kaydedilen görüntülerde kasırganın etrafının dev yeşil yaprakları andıran bulutlarla çevrili
olduğu ve dev bir gülü andırdığı görülüyor.
Hem Yer’deki bir kasırga hem de Satürn’ün kuzey kutbundaki girdap çok az bulutlu ya da bulutsuz bir şekilde
merkezi bir göze sahiptir. Bunun dışında, göz duvarını oluşturan yüksek bulutlar, gözün etrafında dönerek hareket
eden diğer yüksek bulutlar ve kuzey yarımküredeki saat yönünün tersi yönünde dönüşler diğer benzer özellikler arasında bulunuyor.
NASA’nın Cassini uzay aracı Satürn’ün kuzey kutbu etrafında dönen dev bir kasırgaya ait görünür ışıktaki ilk görüntülerini kaydetmiştir.
Bilim adamları yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve videolarda gözlemledikleri kasırganın yaklaşık 2000 km genişliğinde olduğunu tespit ettiler. Bu, Yer’de meydana gelen ortalama bir kasırgadan 20 kez daha büyük bir kasırga anlamına gelmektedir. Kasırganın dış kısmındaki parlak ve ince
bulutlar saate 500 km hızla hareket ediyorlar. Bu kasırga altı
kenara sahip olduğu için, altıgen olarak da anılan büyük bir
fırtına modelinin içerisinde dönüyor.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Kasırgalar arasındaki önemli farklardan bir tanesi Satürn’dekilerin Yer üzerindeki benzerlerinden çok daha büyük
olması ve şaşırtıcı derecede hızlı dönmesidir. Satürn’de göz
duvarı içerisindeki rüzgarlar, Dünya’daki rüzgarların oluşturduğu kasırgalardan dört kat daha hızlı esmektedir. Hareket
05
Haziran 2013
etme eğilimindeki Yer’deki kasırgaların aksine, Satürn’deki
kasırgalar gezegenin kuzey kutbunda adeta kilitli gibidirler.
Yer’deki kasırgalar, gezegen dönerken, rüzgarın hızını etkileyen kuvvetlerden dolayı kuzey taraflara doğru sürüklenme eğilimindedir. Satürn’deki kasırgalar ise sürüklenmez ve
mümkün olduğunca kuzeyde yeralırlar.
Bilim adamları Satürn’deki büyük fırtınanın yıllardır devam ettiğini düşünüyorlar. Cassini 2004 yılında Satürn’e
ulaştığında, gezegenin kuzey kutbu o dönemde kış mevsiminin ortasında olduğundan dolayı karanlıktı. Bu süre zarfında Cassini uzay aracının kızılötesi spektrometresi büyük
bir girdap tespit etmiş, fakat görünür ışığa ulaşmak için
2009 Ağustos’unu beklemek zorunda kalmıştı. Ancak o tarihte Güneş ışığı Satürn’ün kuzey kutbuna vurmaya başlamıştı. Uzay aracının kutupları görüntüleyebilmesi için yörünge açısının değiştirilmesi gerekiyordu ve böylece kasırganın görüntüleri elde edilebildi.
Hampton Üniversitesi’nden Cassini görüntüleme ekibi
araştırmacılarından Kunio Sayanagi’ye göre; “kutup kasırgasının gidecek bir yeri yoktur ve büyük ihtimalle bu yüzden
kutupta takılı kalmıştır”.
© NASA / JPL-Caltech / SSI
Şekil-2: Satürn’ün kuzey kutbundaki rüzgarların bu olağanüstü, başdöndürücü görüntüsü NASA’nın Cassini uzay aracı ile
elde edilmiştir.
NASA’nın Pasadena’daki Jet İtki Laboratuvarı’ndan Cassini projesi üyesi Scott Edgington “kuzey kutbundaki kasırgayı andıran fırtınanın bu denli müthiş ve büyüleyici görüntüsü, Cassini uzay aracına Satürn’ün ekvator düzlemine göre
eğimli yörüngelerde dolanabilme yeteneği verildiği için
mümkün olmuştur. Ekvatoral yörüngeden kutup bölgeleri
tam olarak görülemez ve gezegeni farklı noktalardan izlemek, gezegenin tümünü kaplayan bulut katmanlarını hakkında daha fazla bilgi verebilir” demiştir.
geleri dikkatli şekilde izlemeleri gerekiyor. Bu yörünge değişiklikleri, önceden yapılan iyi bir planlamanın yanısıra, gelecekte ulaşması öngörülen yörüngeler için de yeterli yakıt
olup olmadığının emin olunmasını da gerektiriyor.
Cassini uzay aracı ve görevleri hakkında daha fazla bilgi
için aşağıdaki adresleri ziyaret edebilirsiniz.
http://www.nasa.gov/cassini
http://saturn.jpl.nasa.gov
Cassini yörüngesini birkaç yılda sadece bir defa değiştiriyor. Uzay gemisi yörünge açısını değiştirmek için Satürn’ün
uydusu olan Titan’ı kullanıyor; navigatörlerin eğilimli yörünTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Kaynak: NASA
06
Haziran 2013
Bu Aykİ Gökyüzü
1 Haziran 2013, saat 00:00
15 Haziran 2013, saat 23:00
30 Haziran 2013, saat 22:00
için gökyüzü
Not: Yıldızlar, her gece yaklaşık 4 dakika daha geç doğarlar. Dolayısıyla her 15 günlük bir periyotta (15x4’=60’) 1 saatlik
değişimle (gecikmeyle) aynı gökyüzünü görürüz. Bundan dolayı 15 günde bir, 1 saat öncesi aynı gökyüzüdür.
Ay Takvİmİ
Son dördün
Yenİay
İlkdördün
Dolunay
30 Haziran 2013
8 Haziran 2013
16 Haziran 2013
23 Haziran 2013
Jüpiter’i gözlemenin giderek zorlaştığı bu ayda, Venüs bulundukları süreyi de giderek arttırıyorlar.
ve Merkür batı ufkunda kendilerini göstermeye başlıyorlar.
Güzel görüntüsüyle teleskoplarımızı üzerine çekmeyi
Haziran ayının ilk yarısında 1 saat süreyle ufukta yeralan başaran Satürn ise hava karardığında gökyüzünde,
gezegenler günlerin geçmesiyle birlikte gökyüzünde güneydoğu yönünde yerini alıyor.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
07
Haziran 2013
2013 Hazİran Ayı’nda Gökyüzü:
9 Haziran: Ay Yer’e en uzak konumunda (406.500 km)
10 Haziran: Ay, Merkür ve Venüs günbatımında yakın görünümde
12 Haziran: Merkür batı ufku üzerinde en büyük doğu uzanımında (24°)
19 Haziran: Ay ve Satürn yakın görünümde
21 Haziran: Yaz gündönümü (en uzun gündüz – en kısa gece)
23 Haziran: Ay Yer’e en yakın konumunda (357.000 km)
TAD’ını çıkartın, gökyüzünüz açık olsun…
KAYNAKLAR: TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi
Stellarium
SÜLEYMAN FİŞEK
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
08
Haziran 2013
yayın ekİbİ
İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü
(AAK)
1991 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğrencileri tarafından kurulmuş
olan AAK Türkiye’nin ilk amatör astronomi kulüplerinden biridir.
İstanbul Üniversitesi bünyesinde, kulübe üye olan öğrencileriyle birlikte faaliyetlerini sürdürmekte olan AAK, tüm
üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de
düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel etkinlikler düzenlemektedir.
Özellikle geleneksel olarak her yıl düzenlediği “Mayıs Etkinlikleri” ile birçok amatör astronomi meraklısını bir araya
getirmektedir.
Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler sadece seminerle sınırlı olmayıp; diğer üniversite kulüpleriyle birlikte göktaşı
gözlem kampları, İstanbul Astronomi Kulüpleri ile birlikte Yuri Gecesi organizasyonu ve çeşitli gözlem etkinlikleri de bunların
arasında sayılabilir. En son gözlemsel etkinliğimiz 2012 yılında gerçekleşen Venüs Geçişi gözlemi olmuştur.
AAK aynı zamanda astronomi öğrencilerinin bilgi ve görgülerinin artması ve gelecek plânları için yardımcı olması için çeşitli
araştırma merkezleri ve laboratuvarlara geziler düzenlemektedir. AAK ekibi son yıllarda yoğun bir şekilde Ulusal Gökyüzü
Gözlem Şenliği’nin organizasyonunda ve yürütülmesinde de görev almaktadır.
İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü’nün hedeflerinden en önemlisi; doğru bilgiyi halka ulaştırmak ve popüler bilimin
araçları ile bilime meraklı bir kitle oluşmasına katkıda bulunmaktır. AAK, ancak bu sayede bir bilim toplumu olabileceğimize
inanmaktadır.
İletişim ve etkinlikler hakkında bilgi almak için:
Yer : İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, İ.Ü. Merkez Kampüsü, Beyazıt
Telefon : 0212-440 00 00 - 10398
Faks : 0212-440 03 70
E-Posta : [email protected]
Ağ : http://astronomi.istanbul.edu.tr/aak
Ayrıca, sosyal paylaşım ağı olan “facebook”ta “İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü” adlı grubumuza katılabilir ve aynı adı
taşıyan sayfamızı beğenebilirisiniz.
Gökyüzünüz açık olsun…
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
09
Haziran 2013

Benzer belgeler

GÖKYÜZÜ – Sayı 54 – Haziran 2014

GÖKYÜZÜ – Sayı 54 – Haziran 2014 üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim...

Detaylı