Untitled - 1. Bölge Müdürlüğü

Transkript

Untitled - 1. Bölge Müdürlüğü
1
PROJE YÖNETĠCĠSĠ
Haluk ÖZDER
Bölge Müdürü
PROJE KOORDĠNATÖRÜ
Dr. Merih USLU
Ġstanbul ġube Müdürü
PROJE EKĠBĠ
AyĢe KUZLU Biyolog
Özge USAL DÖNMEZ Uzm. Biyolog
ġükriye GÜN Orman Mühendisi
Kapak Tasarımı: Uğur GÜNAYDIN
Ġmtiyaz Sahibi: T.C. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü,
I. Bölge Müdürlüğü, Ġstanbul ġube Müdürlüğü
Adres: Büyükdere Cad. Fatih Orman Kampüsü Maslak/ĠSTANBUL
Tel: 0212- 262 57 56
Faks: 0212- 262 51 79
Web: www.bölge1.ormansu.gov.tr
E-posta: İ[email protected]
Yıl: 2013
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bu Master Plan T.C. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü, 1.Bölge Müdürlüğü, Ġstanbul ġube Müdürlüğü tarafından
hazırlanmıĢtır.
2
ĠSTANBUL ĠLĠNDE
DOĞA TURĠZMĠ MASTER PLANI
2013 – 2023
TABLOLAR
Tablo 1. Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı
Tablo 2. Ġstanbul Ġli Ormanlarının ĠĢletim ġekli
Tablo 3. Ġstanbul Ġli Özel Ağaçlandırma Ġzni Verilen Alanlar
Tablo 4 Ġstanbul Ġli Doğa Turizmi Ġle Ġlgili Faaliyet Gösteren STK‟lar
Tablo 5. Mesire Yerleri
Tablo 6. Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Tablo 7. Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Tablo 8.YHGS ve benzeri sahalar
Tablo 9. Ġstanbul YHGS ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
3
ÖNSÖZ
Son yıllarda çok hızlı büyüyen bir turizm çeĢidi olarak dikkat çeken ekolojik turizm çevreyi
koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karĢı duyarlı bir seyahattir. Bu çok
kısa tanımın altında aslında çok büyük değerler yatar. Bu değerler çevre ve doğal yaĢam,
insan, yerel kültür, sürdürülebilirlik ilkeleridir. Kısacası doğa turizmi ; doğal ve kültürel
değerlerin korunarak turizme açılmasıdır.
Ġstanbul‟daki doğal güzelliklerin korunması ve korunarak yaĢatılmasını sağlamak, gelecek
için en önemli hedeflerdendir. 15 milyon nüfuslu bir metropolün yoğun ve yorucu
temposundan uzaklaĢmak isteyenlerin rekreasyonel ihtiyaçlarını ve çeĢitli doğa sporlarını
yapabilecekleri sahaların planlarının yapılması gerekmektedir.
Ġstanbul sahip olduğu doğal güzelliklerle, baĢta kültür olmak üzere diğer amaçlarla gelen
ziyaretçiler için çeĢitli alternatifler sunmaktadır. Ekolojik ve biyolojik önem taĢıyan doğal
yaĢam alanları açısından; Anadolu Yakası‟nda, Beykoz, ġile, Avrupa Yakası‟nda Silivri,
Çatalca, Büyükçekmece Küçükçekmece, Kilyos ve Sarıyer yer almaktadır. Terkos- Kasatura
Kıyıları, Ağaçlı Kumulları, Kilyos Kumulları Batı Ġstanbul Meraları, Kuzey Boğaziçi,
Sahilköy-ġile Kıyıları, Ömerli Havzası Ġstanbul‟da yer alan önemli bitki alanlarıdır. Ayrıca
farklı alanlardaki çeĢitli Kent Ormanları, Tabiat Parkları ve Atatürk Arbretumu ile fauna
incelemeleri açısından çeĢitli türde ağaç ve bitki türü sunmaktadır. Fauna açısından da
Ġstanbul oldukça zengin alt bölgelere sahiptir. Boğaziçi, göçmen kuĢlar için Avrupa‟daki en
önemli göç yollarından biri üzerinde yer almaktadır. Terkos Gölü ve çevresi, Büyükçekmece
Gölü, Küçükçekmece Gölü, Bogaziçi, ġile kıyıları ve ġile Adaları ülke düzeyinde önemli kuĢ
alanlarıdır. Ayrıca, farklı alanlarda yaban hayatı koruma sahaları ile üretim istasyonları
mevcuttur.
Bu planla; doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yapısı ile zengin bir doğa turizmi potansiyeline
sahip olan Ġstanbul‟da doğal kaynak değerlerin koruma, kullanma dengesi çerçevesinde doğa
turizminin geliĢtirilmesi amaçlanmıĢtır.
4
ÇALIġMANIN MAKSADI
Bu çalıĢmanın amacı; doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yapısı ile zengin bir doğa turizmi
potansiyeline sahip olan Ġstanbulun, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını göz önüne alarak
doğal kaynak değerlerin, sürdürülebilirlik, katılımcılık ve çevreye duyarlılık temel ilkeleriyle
planlanarak doğa turizminin geliĢtirilmesini sağlamaktır. Bu plan ile Ġstanbul Ġlinde doğa
turizminin geliĢtirilmesi için amaç, hedef ve stratejiler saptanarak yapılması gereken projeler
belirlenmiĢtir.
Planda 2013-2023 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönem için toplu bir değerlendirme
yapılmaktadır. Bu kapsamda, master plan çerçevesinde daha alt düzeyde detaylı eylem, taktik
ve stratejik planları hazırlanabilir.
5
1. GĠRĠġ
1.1. Doğal Alanlar, Yöre Ġnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir
Turizm
Alternatifi
ve
Ġstanbul
Vilayetinde
Sürdürülebilir
DoğaTurizmi……………………………………………………………………………………….
1.2.Doğal Alanlar Ve Sürdürülebilir Kalkınma………………………………………………
1.3.Sürdürülebilir Doğa Turizmi ………………………………………………………………
1.4.Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Stratejisi...................................................................
2. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġĠMĠNE ĠLĠġKĠN ÇALIġMALAR
2.1 KaynakAnalizi…………………………………………………………………………….
2.1.1.Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar………………………………………….
2.2 TurizmPotansiyeli………………………………………………………………………….
2.3 TaĢıma Kapasitesi………………………………………………………………………….
2.3.1. TaĢıma Kapasitesinin Elemanlar…………………………………………………….
3
ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ VE YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI
3.1 Ġlgi Grupları/PaydaĢlar …………………………………………………………….............
3.2 Ġlgi Grubu Kategorileri …………………………………………………………….............
3.3 Ġlgi Grubu Analizi …………………………………………………………………............
3.4 Toplum Temelli YaklaĢım……………………….…………………………………...........
3.5 Yerel Organizasyonun OluĢturulması………………………….…………………………..
3.6 Tarihçe………………………………………………………….…………………………
3.7 Ġstanbul Ġlinin Genel Özellikleri……………………………….……………………….... .
3.7.1. Ġlin Jeomorfolojik Özellikleri………………………………………………................
3.7.2. Ġklim Özellikleri……………………………………………………………................
3.7.3. Toprak Özellikleri……………………………………………………………………..
3.7.4. Orman Varlığı……………………………………………………………...................
3.7.5. Flora-Fauna ve Hassas Yöreler………………………….............................................
3.7.6. YerleĢim Alanları ve Nüfus………………………………………………..................
3.7.8. UlaĢım………………………………………………………………………………...
3.8. Ġlgi Grubu Ve PaydaĢ Analizi
4. ĠSTANBUL DOĞA TURĠZMĠ ARZI
4.1 Ġstanbul‟un Doğa Turizmi Değerleri (Doğa Turizmi Arzı)……………………………….
4.2. Ġstanbul ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi……………
4.3. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar……………
4.4 Seçkin Özellikli Diğer Sahalar…………………………………………………………….
4.4.1.Vadi Tabanları, Kıyı Ovaları ve Deltalar………………………………......................
4.4.2.Yamaçlar………………………………………………………………………............
4.4.3.Platolar………………………………………………………………….......................
4.4.4.Yükseltiler (Tepeler)…………………………………………………………………...
4.4.5. Mağaralar……………………………………………………………………………...
6
9
9
10
12
14
14
17
22
22
24
24
26
26
26
26
27
27
30
31
32
41
49
59
60
62
62
106
106
106
107
108
109
4.4.6.Kemerler…………………………………………………………………………………
4.4.7.Korular, Parklar ve Ormanlar……………………………………………………..........
4.4.8 Falezler…………………………………………………………………………………
4.4.9.Akarsular……………………………………………………………………………….
4.4.10. Göller, Göletler, Rezervuarlar……………………………………………………….
4.5. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizm ÇeĢitleri…………………………………………………
4.6. Ġnceğiz Mağaraları Turizm Talebi Değerleri Tablosu…………………………………...
4.7 Belgrad Ormanı Turizm Talebi Değerleri Tablosu…………………………………….
4.8. Ġstanbul Ġlinde Sürdürülebilir Doğa Turizmi Stratejileri…………………………………
5. KAYNAKLAR
7
112
115
116
116
126
131
139
146
1. GĠRĠġ
1.1. DOĞAL ALANLAR, YÖRE ĠNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL
KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TURĠZM ALTERNATĠFĠ ve ĠSTANBUL
VĠLAYETĠNDE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ
Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı
yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düĢük ve dağınık nüfus ile beraber
yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. faaliyetler için
kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür giriĢimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda
veya dıĢında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin koruna alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de
görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif
iliĢkiler içinde olmamız lüzumludur. Proaktif kiĢi; iliĢkilerde ve faaliyetlerde inisiyatifi eline
alan kiĢi demek olup tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü taĢra kuruluĢlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliĢtirilmesinde öncü
olması doğru bir harekettir.
Son yıllarda sivil toplum kuruluĢları ve diğer kuruluĢlar korunan alanlar, doğal alanlar, kırsal
kalkınma, kalkınma için iĢbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakıĢ açısı ile algılamaya
baĢlamıĢlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin yarattığı olumsuz tesirler ve
bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karĢı alternatif çevre duyarlı turizmi ve
tabiatı korumayı öne çıkarmıĢtır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması
için bir umut olarak ortaya çıkmıĢtır. Algılamadaki bu değiĢiklik, doğal alanlar, korunan
alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme iliĢkin proje ve çalıĢmaların giderek
artmasına yol açmıĢtır. Bu sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında,
yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğinin korunmasında anahtar bir kelime
haline gelmiĢtir.
Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeĢitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir
bakıĢ açısı yaratılması, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında en önemli seçeneklerden
biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru Ģekilde
bütünleĢtirildiği takdirde beklentileri karĢılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına
fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
8
1.2. DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA
1980‟li yıllardan itibaren BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programının (UNEP) çevre konularına
iliĢkin çalıĢmaları giderek artan bir etki yaratmıĢtır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu‟nun
1987 yılında tamamladığı çalıĢmalar sonunda “ortak geleceğimiz” adlı bir rapor
hazırlanmıĢtır. GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok
farklı yaklaĢılması gerektiği bu raporda vurgulanmıĢ olup, kalkınmanın ve insanlığın sahip
olduğu
kaynakların
sürdürülebilir
olduğuna
değinilmiĢtir.
Raporda
ortaya
konan
“sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu
ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve eĢsiz olduğu görüĢüne
dayanmaktadır.
Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin,
bir orman kereste imalatı için kullanılabilir, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı olarak
kullanılabilir, korunan alan olarak kullanılabilir. Alanın ve alanda yaĢayan yöre halkının
özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle
uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaĢım içine girildiğinde doğru görülen seçenek
ormanın el değmemiĢ eski haline bırakılması olsa da yöre halkı ve diğer iĢ gruplarının bu
kaynakların sürdürülebilir kullanımı yaĢam kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia
etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya her zaman
ulaĢılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaĢılmalıdır.
Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmiĢten günümüze yerel topluluklar ile arazinin
beraberliği çok önemli olmaktadır. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının
anlamı da değiĢmeye ve geliĢme göstermeye baĢlamıĢtır. Bu geliĢme içinde yöre insanlarının
varlığı ve faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır.
Bir doğal alan ve korunan alanın ve içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı,
turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta
enerji üretimindeki yatırımlarla birlikte düĢünüldüğünde daha baĢarılı olacaktır.
Doğal
alanlarda
faaliyetlerin
açıklanmasında
Kırsal
alan,
Kırsal
kalkınma
ve
Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir, bu kavramlar Ģu Ģekilde
açıklanabilir;
Kırsal alan; ġehir diye tabir edilen yerleĢme sahalarının dıĢında kalan tarımla ilgili
etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla anılan insan
yerleĢimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz.
9
Kırsal kalkınma kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları
ekonomik, toplumsal ve kültürel koĢulları iyileĢtirmek amacıyla giriĢtikleri çabaların devletin
bu konudaki çabalarıyla birleĢtirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle
kaynaĢtırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam biçimde katkıda bulunmalarının sağlanma
süreci Ģeklinde tanımlanmıĢtır.
Kırsal alan kalkınması; Hem bir eğitim hem de örgütlenme iĢi olup kırsal alan, toplumun
gereksinimlerinin göz önünde tutulması, kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili planların
alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum
istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalıĢmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalıĢmalar,
beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler,
sosyal güvenlik çalıĢmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke
planları ile bir bütünlük sağlamalıdır.
Sürdürülebilir kalkınma: ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir
kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik
Ģartlarının tamamının sağlanması önemli olmaktadır.
Kırsal alanlar turizm ve boĢ zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır. 2005 yılında Fransız
vatandaĢları tatillerinin %52‟sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaĢının evinde, %26‟sı
evlerinde geçirdiklerini ve %9‟luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip olduklarını
ifade etmiĢlerdir. Kırsal alanlar ayrıca doğa için önemli role sahiptirler.
Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeĢitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karĢı
koruma, iyi hayat Ģartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili
hususlardır.
1.3.SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ
Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir
kullanımına dayanmaktadır. Sürdürülebilir turizmin geliĢimi de sürdürülebilir kalkınma ile
bağlantılı bir yaklaĢımdır. Sürdürülebilir turizmin geliĢiminde turistlerin ve ziyaret edilen
yerlerin bugünkü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup geniĢleterek karĢılanması
amaçlanmaktadır. Bu yaklaĢım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün,
gerekli ekolojik süreçlerin, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik
süreçlerin, biyolojik çeĢitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir.
10
BirleĢmiĢ Milletler Dünya Turizm Örgütü‟nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm
geliĢimi;
Çevresel kaynakların en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamalı,
Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli,
Bütün ilgi gruplarına adil bir Ģekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun
vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır.
Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin geliĢme ölçütleri;
a. Biyolojik çeĢitliliğin korunması,
b. Ekonomik tutarlılık,
c. Kültürel zenginlik,
d. Yöre halkının refahı,
e. Ġstihdam kalitesi,
f. Sosyal eĢitlik,
g. Ziyaretçi memnuniyeti,
h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması,
i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu,
j. Fiziki bütünlük,
k. Kaynakların etkin kullanımı,
l. Çevre temizliğidir.
Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki
bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir.
Korunan alanlar turizme, turizm korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan
alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne alınması gereken önemli bir bileĢendir.
Aynı Ģekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın
yaĢadığı sahalardaki yöresel kültüre de turizm bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün
bozulmaması için tedbirler gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal
kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de lüzumludur.
Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme
eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur. Turizmdeki büyümeyle beraber
sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmıĢ ve turizm
ürünleri ile destinasyonlar çeĢitlenmiĢtir. Turistlerin talepleri de değiĢmiĢ ve çeĢitlenmiĢtir.
Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel değerler
hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletiĢim, bölgenin flora ve faunası, özel ekosistemler,
11
doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi
kazanmak da söz konusudur.
Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taĢımıĢtır ki, turizm
eĢiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların
çevresinde yaĢayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir.
Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin
arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araç olabilmektedir. Dolayısıyla turizm
sayesinde koruma çalıĢmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra
ziyaretçiler ile yöre halkına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluĢturulması ve
uygulanması gibi hedeflere de ulaĢılabilmektedir.
En önemli husus; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniĢ
kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaĢımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve
izlenmesi de gereklidir.
Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüĢü mümkün olmayan
olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelecektir.
ĠĢte bu nedenle bu çalıĢmaya “SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġME
(MASTER) PLANI” çalıĢmasına lüzum duyulmuĢtur.
1.4.SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġME STRATEJĠSĠ,
Yukarıda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz
konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır.
AlıĢılmıĢ turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Stratejisi arasındaki fark
Ģudur; alıĢılmıĢ yöntemler yukarıdan aĢağıya bakıĢ açısı ile uygulanmaktadır.
Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taĢınmaktadır. Yöre halkı
katılımcı olamamaktadır.
Sürdürülebilir turizm ise aĢağıdan yukarıya bir yaklaĢım için gayret göstermektedir. Bu
yaklaĢımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur,
yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için kararlar
ortak alınır ve karar almanın yanında uygulama ve izleme aĢamalarında da yöre halkının
becerilerini, bilgisini, en uygun Ģekilde kullanmak esastır. Bu yaklaĢım yöre halkının, yerel
otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır.
-Sürdürülebilir turizm geliĢim aĢamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur.
Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dıĢında olmalıdır. Bu
durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin
yapılabileceği gibi yöreye faydayı arttırabilir.
-Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm geliĢiminde önemli ortaklardır, söz konusu
gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da
sorumluluk alacaklardır.
12
-Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa,
doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır.
-Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı
olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda
turizmin temel kaynağı olmaktadır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde
doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakıĢ açısına
dayandırılmasına esas olmalıdır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nda turizm doğayı koruma, kırsal
kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele
alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartıĢılmalı, değerlendirilmelidir. Ġlde
sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir
yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler
ortaya konmalıdır.
-Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayıĢla (alan ve çevresinin sahip olduğu
doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi de
önemlidir.
-Turizm geliĢimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm
potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi ve özgün bir destinasyon oluĢturması için gerçekçi
beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm
değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman baĢarılı olabilir.
Özellikle hassas tabiat alanlarında taĢıma kapasitesi düĢük iken, bu alanlardan beklenen
faydalar yüksek olmaktadır. TaĢıma kapasitesinin düĢüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu
sebeple taĢıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemli olmaktadır.
-Entegre doğal alan yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı ile doğa
ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi gruplarının
etkin desteği önem taĢır. Turizm geliĢiminin karmaĢık yapısı göz önüne alınırsa, ilgi
gruplarının etkin iĢbirliği oldukça önemlidir, planın herkes tarafından sahiplenilmesi ayrıcalık
olacaktır.
-Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır.
-Pazarlama stratejisi de Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nın bir parçası
olup, kalkınma ve rekabete açık ürün-Pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaĢımlar
içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaĢımlar bu
stratejide yer almalıdır.
13
-Turizm destinasyonu yönetimi; yaygın bir stratejik yaklaĢım olup, destinasyonu rekabete
açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir Ģekilde yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu
rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir rekabetçi yaklaĢımdır.
-Ġyi tanımlanmıĢ amaçlarla ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe,
mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iĢ planı
hazırlamak gereklidir.
-Ziyaretçinin izlenmesi ve ziyaretçi yönetim planı: Madem ki doğa gibi hassas bir sistemde
çalıĢılıyor bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim planı
lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taĢıma kapasitesinin
kontrolü için izleme programı da olmalıdır.
Geribildirimler
kalitenin
arttırılması,
sunumların
taleplere
uygun
hale
getirilmesi
(iyileĢtirilmesi) ve hizmetteki aksamaların doğadaki değiĢimlerin takibi için çok gereklidir.
ġu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaĢmak
garanti edildiği takdirde teĢvik edilmelidir.
2. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġĠMĠNE ĠLĠġKĠN ÇALIġMALAR
2.1 KAYNAK ANALĠZĠ
GeliĢme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması zorunludur. Bir alanın sahip
olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir sermaye veya potansiyel oluĢturmaktadır. Bu
kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluĢturulmasını temin etmektedir.
Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm geliĢimi için
önemli bir temel oluĢturmaktadır. Örneğin kırsal turizmin tarımsal faaliyetleri desteklemediği
durumlarda kırsal turizmin gerçekleĢtirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma
özelliğini kaybedecektir.
Gerek turizm potansiyeli gerekse taĢıma kapasitesi turizm kaynaklarının mevcut durumuna
bağlı olduğundan kaynak envanterinin mutlaka yapılması gerekir.
2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar
a. Doğal Kaynaklar: turizmin geliĢimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu
kaynakların halihazırdaki ekonomik kullanımları, korunma durumları, statüleri, iklim gibi
turizm geliĢimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir.
14
Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. EĢsiz
manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan türler de turizm için ilgi çekici
olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları konakladığımız evin
penceresinden gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk
amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici hale getirebilmektedir.
Seçkin Doğal Kaynakların Halihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması
Doğal kaynakların çok çeĢitli kullanımları söz konusudur, ormanların odunculuk amaçlı
kullanımı, nehirler ve göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları
gibi. Bu kullanımlardan bazıları gelenekseldir ve düĢük etkilere sahiptir.
Bazıları ise
sürdürülebilir değildir. Bu sebeple bunlar turizm geliĢimi için de uygun değildir.
Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur.
Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara uygun olmalıdır.
Ġklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneĢ ıĢığı
saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır. Burada önemli olan iklimin farklı
mevsimlerde turizm için elveriĢli olup olmadığıdır.
Turizm GeliĢimi Ġçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm
planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter
çalıĢmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin geliĢmesi ve altyapı ile
tesislerin fiziksel planlaması için önemli olmaktadır.
b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara iliĢkin çalıĢmalara
benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve kültürel kaynaklardan oluĢan kombinasyonlar,
turistler tarafından yüksek ilgi ile karĢılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi
konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm geliĢimine ve doğa
korumaya verilen destek artacaktır.
c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin
bileĢimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter çalıĢması, birbiri ile bağlantılı birçok
farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm geliĢimi için ilk bakıĢta kavranamaması
mümkündür. Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik
unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaĢımı, turizm sektöründe çalıĢma
isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan iliĢkisi bulunmaktadır.
Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı
kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi, yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya
koymanın yanı sıra turizmi geliĢimi için de zorunlu bir Ģarttır. Alan, güvenli içme suyu,
15
donanımlı sağlık tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm geliĢimi asla baĢarılı
olamayacaktır.
Altyapının farklı unsurları için Ģartlar, kalite ve gelecekteki durum değerlendirilmelidir.
Kaynak halihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? Sorusu hem kaynağın turizm geliĢimi
için önemi konusunda hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri ortaya koyabilmektedir.
-
Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının
sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini de içerir.
-
ĠletiĢim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm geliĢimi için önemli olan cep
telefonlarının da olmak üzere telefon ve internet ağlarının kalitesine yönelik etütleri
içermektedir.
-
Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir.
-
Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik Ģebekesi, ısınma ve yemek piĢirme için enerji
kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi standartlara göre planlansa ve tehlike
içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır.
-
Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin
sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate alınmalıdır.
-
Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı
atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir menfi etkisidir.
-
Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir.
-
Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayiĢi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli
olmaktadır. AĢırı kar yağıĢı, kanyon veya dağ kurtarma timlerinin olup olmaması da çok
önemlidir.
-
Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır.
Ġnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm
geliĢiminde anahtar etmenlerden biridir. Ġnsan kaynakları hem hizmeti hem de manevi
nitelikteki kültür ve kimliği oluĢturmaktadır.
Ġnsan kaynaklarına iliĢkin etütler aĢağıdaki unsurları içermelidir;
-
Yöre halkının nüfusu,
-
Göç vb. eğilimler,
-
Demografik yapı,
-
Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik,
geleceğe odaklanma, çalıĢma ahlakı,
-
Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme,
-
Turizm geliĢimine iliĢkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim,
16
-
Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal iliĢkilerin kalitesi ve aralarındaki iĢbirliğini
içeren sosyal yapı,
-
Yerel kurumlar, idareler, yönetiĢim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal
kaynaklar ve yönetimleri,
-
Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kiĢilerin ortak değerleri, ilgileri,
yaklaĢımları, algılama Ģekilleri, özel ilgi ve becerileri, özgün gelenekler, o topluma ait
olma ve o toplumda yaĢamaktan onur duyma gibi durumları içerir,
-
Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaĢma durumları, firma
sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik bakıĢ açısı, pazarları ve dıĢ iliĢkileri,
sektörler arası iĢbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile iliĢkili
olabilmektedir.
Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi
oluĢturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakıĢı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut
kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim
sunmaktadır. Analiz aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir
vizyon oluĢturulmasını ve turizm geliĢiminin diğer sektörlerle bütünleĢtirilmesini
sağlayacaktır.
2.2 TURĠZM POTANSĠYELĠ
Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli
içermezler;
- Bazı doğa parçaları araĢtırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir.
Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm potansiyeli içerirler,
- Bazı doğal sahalar, eriĢim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elveriĢli olmayan yerlerde
bulunurlar,
- Ekolojik kaynakların kullanımlar karĢısındaki duyarlılığı (taĢıma kapasitesi), ziyaretçi
giriĢinde kısıtlamalara sebep olmaktadır,
Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli
önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için arz ve talebin ortaya konması gerekir.
Bu potansiyel sınırlıysa baĢarılı bir turizm giriĢimini baĢlatmak imkanı olmayacaktır.
Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir
talebi karĢılaması lüzumludur.
17
Turizme iliĢkin motivasyon ve istekler değiĢkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değiĢen
tüketici davranıĢları turizm potansiyelini etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli
tüketicinin bakıĢ açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir.
Turizm potansiyeline iliĢkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri
elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüĢmeler, katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde
çalıĢmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araĢtırma metotları kullanılmaktadır.
Turizm potansiyeli için “turizm talebi” incelemesi aĢağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir;
-
Halen yapılan turizm,
-
Halihazırdaki turist miktarı,
-
Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar,
-
Ortalama kalma zamanları,
-
Turist profili,
-
Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık,
güneĢ, vb.)
-
Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile
kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği,
-
Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni,
“Turizm arzı” incelemesinde ise aĢağıdaki hususlar öne çıkmaktadır;
-
Ġlimizde bir uluslar arası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkanı
makul müdür?
-
Alan ulaĢım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taĢıt, genel taĢımacılık, vd.), bunlara
yaklaĢım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi),
-
Alana ulaĢma durumu (kolay-rahat, çaba ile, zor ve tehlikeli)
-
Ġle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu?
-
Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?,
-
Güvenlik ve ulaĢım açısından ne gibi problemler yaĢanabilir?
-
Alt yapı incelemesi; taĢımacılık ağı, yerel yolun durumu (toprak, asfalt), anayolla
bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taĢımacılığın yaygınlığı, program, ücretler,
hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, iĢaret levhaları, genel enformasyon
levhaları, araç-otobüs park kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları,
18
-
Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması (iyi-sayısı, orta
iyi-sayısı vb.)
-
Hangi standartta yiyecek sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü)
-
Ġl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü
barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı, diğerleri),
-
Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü),
-
Ġlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı
mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?),
-
Alan turist gezi rotasına girecek Ģekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara
yakın mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede potansiyel, düĢük veya yakında
böyle bir potansiyel bulunmamakta),
-
Ġlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı,
farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek, botla, gözlem noktası ile vb.),
-
Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, Ģans veya
mevsime bağlı),
-
Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı,
-
Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu:kötü-yeterli-iyi),
Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi;
-
doğal değerler: (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuĢ izole
olmuĢ alanlar, Ģelaleler, göller, nehirler, mağaralar, yaban hayatı, hayvan-kuĢ, deniz
canlıları, iklim, diğerleri),
-
kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar,
folklor ve gelenekler, el iĢleri, müzeler, sahne sanatları, sanayi mirası vb.)
-
Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim
düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler, orijinal-karakteristik ve geleneksel
özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan
bilgi ve beceriler, turizm geliĢimine yaklaĢımlar, misafir severlik anlayıĢı, hizmet
eğilimleri, yerel kuruluĢ ve idareler ile yönetiĢim, alanın kültürü ve kimliği,
-
Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer),
-
Altyapı; (su sistemleri, ulaĢım ağları, sağlık imkanları, ulaĢım terminalleri, enerji
kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme sistemi, caddeler/yollar,
güvenlik sistemleri vd.)
19
-
İş ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satıĢ yapan
çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler, otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor
malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, diĢçiler, eczaneler,
kafe ve restoranlar, atm‟ ler, bankalar, diğer iĢ ve hizmetler.)
Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi;
Ziyaretçi; boĢ zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kiĢi olarak tanımlanabilir, turist ise
alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her turist bir ziyaretçidir, ancak her
ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir.
Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin
de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin ortalama harcaması alanda daha fazla zaman
geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha
yüksek olmaktadır.
Turizme iliĢkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için;
-
Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük),
-
Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değiĢimi,
-
Ortalama kalıĢ süreleri, konaklama ve ulaĢım Ģekilleri önemlidir.
(Sürdürülebilir doğa turizm gelişme planımızda ana unsur turizm olduğundan;turizme iliĢkin
veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi seçenek olarak ziyaretçilere ait verielr
üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır).
-
Turist baĢına ortalama harcama,
-
Grup hacmi ve düzeni,
-
Turistlerin ağırlıklı yaĢ grubu,
-
Yaptıkları faaliyetler,
-
Ziyaret edecekleri-ettikleri yere iliĢkin seçimleri,
-
Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama Ģekilleri,
-
Ġkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı,
-
Kullanılabilir ilave veriler.
Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il
veya illerle karĢılaĢtırmak faydalı ve yerinde olacaktır.
20
Turizm Arzı:
Konum Faktörü; Bir ilin baĢka turizm pazarları ile iliĢkili olarak nasıl konumlandığını,
bir turistin alana ulaĢmak için harcadığı zamanı, parayı/enerjiyi belirtir.
Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaĢılabilir değilse asla
baĢarılı bir turizm geliĢimi sağlanamayacaktır. Yerel nüfusun değil turistin algılama durumu
dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla
ulaĢılan yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düĢünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı
sayıda turist potansiyeli olacaktır.
-
Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir,
-
Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaĢımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız
turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir,
-
Tren, otobüs veya özel araçlarla eriĢim de konum faktörleri içinde önemlidir,
-
Alana ziyaret iklim Ģartları açısından da kısıtlı imkanlara neden olabilir,
-
Ġle özgü yapılan bürokratik iĢlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri
tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi,
-
Turizm arzında; iĢaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaĢma kolaylığı da önem
arz etmektedir. Haritalar, broĢürler, internet imkanı, kılavuz ve rehberler önemli bir arz
faktörüdür.
-
Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik
standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve ürünlerin çeĢitliliği, ortam ve
konukseverlik önemlidir.
-
Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır.
-
Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle
hijyeniklik konaklamada çok önemlidir.
Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada
rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir görüĢtür. Doğal alanların alternatif
kaynak kullanımına dönüĢtürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu
yerlerde devamlılığını sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karĢısında
koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin gösterilebilmesine
bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve
korunması gereken öncelikli türler, doğa ile ilgili çalıĢan ve doğanın kıymetini bilen ekoturistler için son derece önemlidir.
21
2.3.TAġIMA KAPASĠTESĠ
- Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya
bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya planlanmamıĢ etkilere sahip olmayan ve
sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek
ziyaretçi sayısı,
- Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düĢünülen değerleri, ekolojik süreç ve koĢulları
tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını azaltmadan belirli bir süre boyunca
destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin
(örn: iklim değiĢikliği, kirlenme vb.) baskısı,
- Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını
tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere neden olmadan belirli bir süre (yıl,
ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı Ģeklinde tanımlanmaktadır.
TaĢıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planında önemli bir
planlama aracıdır. Turizmin geliĢimi ve korunmasında önemli bir kavramdır.
TaĢıma
kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. TaĢıma
kapasitesi sayesinde kullanımı sınırlamak, en elveriĢli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet
etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilecektir. Kısaca
Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planındaki “sürdürülebilirlik” taĢıma kapasitesinin
aĢılmaması ile temin edilir.
Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan iliĢki vardır. Ancak alan içinde tek
tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli olan tehditlerin tümünün birleĢik
etkisidir.
2.3.1. TaĢıma Kapasitesinin Elemanları;
Sosyal TaĢıma Kapasitesi,
Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz
etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki çatıĢmalardan kaçınılmasını içerir.Bu
unsurun turizm geliĢimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse
kalkınma asla olmaz.
Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun
değiĢimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin algılanıĢı, yöre halkı ile ziyaretçilerin
22
iliĢkileri, kullanıcı grupların davranıĢları, birbiri ile uyumu ve paydaĢ olmanın ekonomik ve
toplumsal faydalarıdır.
Ekonomik TaĢıma Kapasitesi;
Sürdürülebilir bir turizm geliĢiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleĢmiĢtir ve diğer
sektörleri de desteklemektedir.
Ekonomik taĢıma kapasitesi; turizm geliĢimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel
ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm geliĢimi anlamına gelmektedir. Yani
temel kıstas; turizm geliĢimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir.
Ekonomik taĢıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist
sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami turist sayısıdır.
Ekolojik TaĢıma Kapasitesi;
Ekolojik taĢıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler,
ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik
değerlerin, ziyaretçi akıĢlarının ve davranıĢlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi
ve veri toplanması önemli olmaktadır.
Ġdari/fiziki TaĢıma Kapasitesi;
Fiziki taĢıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müĢteri olarak alınabilecek ziyaretçi
sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına, yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki
Ģartlar (doğal, coğrafi koĢullar ve hava Ģartları) ile turizm altyapısının kapasitesine
dayanmaktadır. Burada temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkıĢıklığıdır.
Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği Ģu unsurlara bağlıdır;
-
Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi),
-
Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi,
Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm gelişimine karşı hassas olan kaynakları: Kırmızı
liste ve endemik türlerin habitatları, alanın savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas
türler,
Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa
koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme
sistemi, izleme sistemi,
23
Ziyaretçiler/turistler, turizm gelişimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler,
konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı,
özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere iliĢkin
bilgiler vb., ziyaretçiler tarafından özel olarak gerçekleĢtirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine
iliĢkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine iliĢkin yöntemler, ölçütler ve
göstergeler.
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür.
Psikolojik TaĢıma Kapasitesi;
Psikolojik taĢıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri
üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın kaldırabileceği maksimum ziyaretçi
sayısıdır.
3. ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ VE YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI
3.1 ĠLGĠ GRUPLARI/PAYDAġLAR
Ġlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda
sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen
bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler.
PaydaĢlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ve amaçlarımıza
ulaĢmak için güvenebileceğimiz kiĢilerdir.
Ġlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ortak değildir veya olmaları
gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakıĢı, tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaĢmak
için iĢbirliği yapmalıdır.
Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi
gruplarını iĢbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaĢ değeri verilmesi ile mümkün olur
3.2 ĠLGĠ GRUBU KATEGORĠLERĠ
Turizmde ilgi grupları;
-
Yöre halkı, kiĢiler ve kurumlar,
-
Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri,
-
Bölgesel yetkililer,
24
-
Ulusal yetkililer,
-
Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar,
taĢımacılar,
-
Turizmle ilgili sektörler,
-
Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret
ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler,
-
ĠĢçi sendikaları, dernekler, STK‟ lar,
-
Eğitim ile ilgili birimler,
3.3 ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ
Ġlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve
uygulamasında yer alan farklı taraflara iliĢkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet
okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır,
sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler
olduğunu ve hangi tarafla çeliĢkiler yaĢayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı
seviyelerinde destek temini için de son derece elveriĢli bir analizdir.
Ġlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının
yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluĢturulmalıdır.
Sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının;
-
Genel hedeflerini,
-
Turizmden beklediği faydaları
-
Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır.
Bu süreç; Ģu adımlardan oluĢur;
1. Ġlgi gruplarının tanımlanması,
2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi,
3. Her ilgi grubunun davranıĢlarının belirlenmesi,
4. Ġlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün
tahmin edilmesi,
5. Ġlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karĢılandığının değerlendirilmesi,
6. Ġlgi grupları ile birebir iletiĢimlerin baĢlatılması ve ilgi gruplarının güveninin
kazanılması,
7. Ortak menfaatler, sinerji ve baĢarı unsurlarının tanımlanması,
8. PaydaĢların bir araya getirilmesi,
25
9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaĢmak için gerekli olan stratejinin ortaya
konması,
10. Organizasyon çerçevesinin oluĢturulması,
11. Uygulama
(zaman
çizelgesinin
ve
hedeflerin
ortaya
konması,
iletiĢim
organizasyonunun oluĢturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi.)
12. Ġzleme ve geri bildirimin yapılması
3.4 TOPLUM TEMELLĠ YAKLAġIM
Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planı‟nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaĢım
uygulanması neticesinde;
-
Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak,
-
Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teĢvik etmek ve
-
Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluĢturmak mümkündür,
Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel
mirasının bozulmamıĢ ve turizmle güçlendirilmiĢ olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki
olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi
yerel kültürlerini yaĢatma ve değerlendirmeye teĢvik etmelidir.
3.5 YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI
Ġlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Sürdürülebilir Doğa Turizmi
GeliĢme Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi
gruplarının resmi iĢbirliğine dayalı bir organizasyon oluĢturulmalıdır.
Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planını uygulamak, desteklemek ve sorumluluklarını,
karar verme gibi hususları düzenler.
3.6 TARĠHÇE
Ġstanbul Boğazının iki tarafından, hem Avrupa hem de Asya toprakları üzerinde yayılan,
Marmara Denizi ve Karadeniz'e kıyısı bulunan Ġstanbul; Türkiye'de nüfusu en fazla olan ve
en hızlı artan bir megapol olup, turizm, kültür ve sanayi Ģehri olarak önemli bir yere sahiptir.
ġehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl
26
Ġstanbul 253 km², bütünü ise 5712 km²'dir. Ġlin nüfusu TUIK Adrese dayalı Nüfus Kayıt
Sistemi verilerine göre, 13.255.685"tir.
Ġstanbul ve yakın çevresinde yerleĢmiĢ ilk insan topluluklarına ait izler M.Ö. 6000'liyıllara
uzanır. Yapılan araĢtırmalarda hem Anadolu, hem de Avrupa yakasında bu topluluklara ait
yerleĢim alanlarına rastlanmıĢtır. Yarımburgaz Mağaraları, Büyükçekmece, Çatalca, Dudullu,
Ümraniye, Pendik, DavutpaĢa, Kilyos, Fikirtepe ve Ambarlı bu yerleĢim alanlarından
bazılarıdır. Bu ilk topluluklar, göçebelik ve yarı göçebelik aĢamalarından sonra balıkçılık,
tarım
ve
hayvancılığa
bağlı
yaĢam
biçimleri
geliĢtirmiĢlerdir.
Mesela
Fikirtepe
araĢtırmalarında M.Ö. 6000 yılından itibaren köpek, koyun, keçi, sığır ve domuz gibi
hayvanların evcilleĢtirildiği ve balık avcılığı yapıldığı ortaya çıkmıĢtır. Bu araĢtırmalarda
bazı mezarlara ve yontma taĢtan aletlere de rastlanmıĢtır.
M.Ö. 3000'li yıllarda Ġstanbul ve çevresinde yoğun bir iskân olmuĢ ve küçük kent beylikleri
kurulmuĢtur. AraĢtırmalar bugünkü Sultanahmet Meydanı ve çevresinin bu yıllarda önemli
bir yerleĢim merkezi olduğunu göstermektedir. M.S. 4. yüzyılda Ġmparator Constantin
tarafından yeniden inĢa edilip, baĢkent yapılmıĢ; o günden sonra da yaklaĢık 16 asır boyunca
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde baĢkentlik sıfatını sürdürmüĢtür.
3.7 ĠSTANBUL ĠLĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ
3.7.1. Ġlin Jeomorfolojik Özellikleri
Ġstanbul Ġli genelinin jeolojisi, Paleozoyik, Mesozoyik, Senozoyik, Kuvatenıer ve güncel tortul
kaya ve zemin birimlerden oluĢmuĢtur. Bu kaya birimlerinin sınır iliĢkileri jeolojik zaman
bazında, uyumsuz çoğunlukla tektoniktir. Ġstanbul'un Çatalca yarımadasında Boğaz kıyılarında
ve Anadolu yakasında Paleozoyik, batı bölgelerde ise Senozoyik, Kuvatenıer yaĢlı çökeller,
kıyı kesimlerde ve vadi tabanlarında alüvyonlar, özellikle Marmara Denizi kıyılarında ise
güncel ve antik dolgular bulunmaktadır.
Çatalca Yarımadası'nın kuzey kesiminde özellikle Tekirdağ-Edirne arasında geniĢ alanlar
kaplayan Ģist, kuvarsit ve mağmatitleri içeren Istranca Birliği olarak anılan metamorfitlerin
küçük bir bölümü, Çatalca Ġlçesi'nin batı ve kuzey kesimlerinde Ġstanbul Ġl sınırları içine girer.
Çatalca yöresinde, söz konusu metamorfik istifin 'Kızılağaç Metagraniti', " ġennat Kuvarsiti"
ve 'Malıya ġisti" adlarıyla bilinen birimleri yüzeylenir. Ġstanbul Boğa/f ııııı her iki yakasında ve
Kocaeli yarım adasında geniĢ alanlar kaplayan Paleozoyik ve Mezozoyik yaĢlı metamorfizma
göstermeyen kaya birimleri Ġstanbul Birliği adı ile anılmaktadır. Metropolitan alanı ve yakın
27
dolayında yüzeye çıkan Alt Ordovisiyen yaĢta karasal çökeller, Ġstanbul Birliği'nin en yaĢlı
kaya birimini oluĢturmaktadır. "Kocatöngel Formasyonu" ve "Kurtköy Formasyonu" adlarıyla
bilinen Alt Ordovisiyen yaĢlı istifin tabanı Ġstanbul ve çevresinde görülmez. Bu birimler,
Armutlu Yarımadası ve Bolu yöresinde Ģist, gnays ve meta-mağmatitleri kapsayan
Ġnfrakambriyen yaĢta metamorfik bir temeli açısal uyumsuzlukla üstler. Erken-Orta
Ordovisiyen ile birlikte bölge, plaj ortam koĢullarında çökelmiĢ Aydos Formasyonu'nun
kuvarsitleriyle temsil edilen genel bir transgresyona (deniz ilerlemesi) uğramıĢtır. Bölge,
Silüriyen ve Dcvoniycn'dc giderek derinleĢen, tektonik bakımdan duraylı bir denizle kaplanır.
Bu süreçte bölgede yaĢlıdan gence doğru miltaĢı-kumtaĢı ile temsil edilen 'Yayalar
Formasyonu" (Alt Ordovisiyen), Ģelf tipi resifal ve sığ deniz karbonat çökelimini yansıtan
'Pelitli Formasyonu" (Alt Ordovisiyen-Silürüyen), düĢük enerjili açık Ģelf ortamını temsil eden,
bol makrofosilli, seyrek kireçtaĢı arakatkılı mikalı Ģeyilleri kapsayan 'Kartal Formasyonu" (AltOrta Devoniyen) ve açık Ģelf-yamaç ortamını temsil eden yumrulu kireçtaĢlarının yoğun olduğu
'Denizli Köyü Formasyonu" (Üst Devoniyen+Alt Karbonifer) çökelmiĢtir. Denizli Köyü
Formasyonu içersinde ara düzeyler halinde yer alan ve en üst kesiminde; 'Baltalimanı Üyesi"
adı altında incelenmiĢ olan, Alt Karbonifer yaĢlı silisli (lidit) çökeller, söz konusu denizel
havzanın yakınlarında, yoğun silis getirimine neden olan bir volkanik etkinliğin bulunduğunu
düĢündürmektedir. Ordovisiyen "den Karbonifer baĢlangıcına değin tektonik duraylık gösteren
havza, Erken Karbonifer'le birlikte, türbiditik yoğunluk akıntılarının etkin olduğu duraysız
ortam karakterine bürünmektedir ve buna bağlı olarak 1000 metreyi aĢan kalınlıkta 'Trakya
Formasyonu'nun filiĢ türü türbiditik kumtaĢı- Ģeyil ardıĢık istifi çökelmektedir.
Karbonifer-Penniyen aralığında etkin olan tektonik hareketlere bağlı olarak, bölgede
günümüzdeki yönlere göre kabaca K-G eksen gidiĢli kıvrım ve D-B yönlü düĢük açılı ters
ayrılımlı faylar geliĢmiĢtir. Örneğin; Çamlıca tepelerini oluĢturan Aydos Kuvarsiti'nin daha
genç yaĢtaki birimler üzerinde ilerlemesine neden olan Çamlıca Siirüklcnimi'nin bu süreçte
geliĢtiği düĢünülmektedir. Gebze'nin batısında yüzeylenen 'Sancaktepe Graniti" (Penniyen) ile
temsil edilen mağmatik sokulumların da bu dönemde geliĢtiği ve bölgenin su dıĢına çıkarak
yeniden kara halini aldığı anlaĢılmaktadır. Penniyen- Erken Triyas aralığına karĢılık gelen bu
karalaĢma sürecinde bölge, 'Kapaklı Formasyonu' olarak isimlendirilen kızıl renkli kumtaĢı ve
çakıltaĢından oluĢan akarsu birikintileriyle kaplanmıĢtır. Kapaklı Formasyonu içinde
arakatkılar halinde yer alan bazalt bileĢimli splitik volkanitler bölgede bir riftleĢme sürecinin
baĢlangıcı olarak yorumlanabilir. Orta-Geç Triyas aralığında bölge, sırasıyla gel-git arası
çökelleri (Demirciler Formasyonu), Ģelf karbonatları (Ballıkaya Formasyonu) ve yamaç
28
çökelleri (Tepeköy Formasyonu ve Bakırlıkıran Formasyonu) ile temsil edilen ve giderek
derinleĢen transgresif bir denizle ikinci kez kaplanmıĢtır.
Jurasik-Erken Kretase aralığını temsil eden kaya istiflerinin Ġstanbul Ġl sınırları içinde
saptanamamıĢ olması, bu dönemde bölgenin bir aĢınma sürecine girdiğine iĢaret etmektedir.
Geç Kretase'de bölgenin tümünde etkili olan yeni bir transgresyon baĢlamıĢ ve Üst Kretase
yaĢlı Sarıyer Fonnasyonu'nun volkano-tortullarının ve Üst Kretase-Paleosen yaĢlı Akveren
Formasyonu'nun kırıntılı ve sığ fasiyesli karbonat istifilerinin çökeldiği bir denizle
kaplanmıĢtır. Bu süreçte, Tetis Okyanusu'nun kapanma sürecinde geliĢmiĢ adayayı
volkanizmasını temsil ettiği düĢünülen Sarıyer Fonnasyonu'nun andezitik volkanitleri bölgenin
kuzey kesimini kaplamıĢtır. Üst Kretase yaĢlı 'ÇavuĢbaĢı Granodiyoriti' ile Paleozoyik istifi
içinde yoğun olarak görülen andezitik volkanik dayklar bu dönemde geliĢmiĢtir.
Eosen'de Anadolu'nun büyük bölümünü etkisi altına alan kompresif hareketler, Lütesiyen
öncesinde Ġstanbul yöresini de kapsayan Mannara Havzası'nda yoğun kıvrımlanma ve
faylanmalara neden olmuĢtur. Paleozoyik ve Mezozoyik yaĢlı kaya birimlerinin Erken Eosen
çökelimi sırasında, Üst Kretase-Erken Eosen yaĢlı istifler üzerine bindinniĢ, kuzeyde KKBGGD doğrultulu Sanyer-ġile Fayı'nın bu hareketler sonucu geliĢtiği anlaĢılmaktadır.
Orta Eosen (Lütesiyen)'de bölge yeni bir transgresyona uğramıĢ ve Orta Eosen-Erken Oligosen
aralığında Çatalca ve ġile bölgeleri, kıyılannda kumsal ve resiflerin (Koyunbaba Fonnasyonu,
Yunuslubayır Fonnasyonu, Soğucak KireçtaĢı), iç kısımlarına killi çamurların (Ceylan
Fonnasyonu) çökeldiği bir denizle kaplanmıĢtır.
Orta-Geç Oligosen'de bütün Trakya Havzası'nı etkileyen tektonik hareketler sonucu, bölge
yeniden yükselerek, günümüzde de devam eden bir karalaĢma sürecine ginniĢtir. Geç OligosenGeç Miyosen aralığını temsil eden akarsu birikintileri (Kıraç Fonnasyonu) ile lagün ve göl
çökelleri (DaniĢmen Fonnasyonu ve Çekmece Fonnasyonu) geliĢmiĢtir. Kabaca K-G doğrultulu
sıkıĢmaya neden olan bu hareketlere bağlı olarak geliĢen, özellikle KB-GD ve KD-GB
doğrultulu makaslama fay ve eklem sistemleri yoğun olarak geliĢmiĢtir. Bu makaslama kınklan
boyunca geliĢen zayıflık zonlan, Ġstanbul ve Çanakkale boğazlan ile bölgenin büyük akarsu
vadilerinin ve Haliç'in gidiĢlerini denetlemiĢ ve çok belirgin olan zikzaklı geometri
kazanmalarına neden olmuĢtur.
29
3.7.3. Ġklim Özellikleri
Ġstanbul ilinin iklimi Akdeniz Bölgesi iklimi ile Karadeniz Bölgesi iklimi arasında bir geçiĢ
oluĢturur. Ġlin kuzey kesimleri Karadeniz, güney kesimleri Akdeniz ikliminin etkisi altındadır.
Orman alanları için meteoroloji verilerine bakıldığında;
Belgrad Ormanında yıllık ortalama sıcaklık 12,80 C°‟dir. Bu değer, Ocak ayında 18,5°C ile
Ocak ayında en düĢük değerini görür. YağıĢ açısından bakıldığında Belgrad Ormanı 30 yıllık
yağıĢ ortalaması verilerine göre 1093,4 mm yıllık yağıĢ almaktadır. Yine Belgrad Ormanı‟nda
hâkim rüzgâr yönü kuzey doğudur. Bölgenin coğrafi konumu ve dolayısıyla hâkim olan makro
iklim özellikleri, doğal bitki örtüsünün oluĢumunda ve çevreyle ilgili yapının Ģekillenmesinde
büyük önem taĢır.
Hâkim olan iklim özellikleri göz önünde bulundurulduğunda Ġstanbul ve yakın çevresinin doğal
vejetasyonu yazın yeĢil, kıĢın yaprağını döken ağaç ve çalıların hâkim olduğu bir vejetasyon
tipidir.
Ġstanbul gözlem ve meteoroloji istasyonu verileri doğrultusunda ilin hava özellikleri izah
edilmiĢtir.
Rüzgâr
Ġlimizde hâkim rüzgar yönü kuzey olmakla birlikte bu durum yıl içinde hava ve mevsimlere
göre değiĢiklik gösterrnektedir. Genel olarak, Ġstanbul için hâkim rüzgar Kuzeydoğudan esen
rüzgar Poyraz rüzgarıdır. ġile, Kumköy, Kireçbumu, Göztepe ve Florya istasyonlarında rüzgar
en fazla Kuzey-Kuzeydoğudan (NNE), Balıçcıköy'de Kuzeydoğumdan (NE), Kartal, Ömerli ve
Tckc'de Batıdan (W), Karacaköy'de Kuzeybatımdan (NW) ve Çatalca'da Ku/cy'den (N)
esmektedir. Yıllık ortalama rüzgar hızında en yüksek değerler (>5m/sn) Kum köy'de KuzeyKuzeybatı ve Güney-Güneybatı yönlerinden kaydedilmiĢtir. Rüzgâr yönleri, esme hızı ve
sayılarını gösterir tablolar, aĢağıda yer almaktadır. Rüzgâr yatay hava hareketi olup,
kirleticilerin taĢınması, dağılımı ve seyrelmesinde önemli rol oynar. Rüzgâr hızı arttıkça kirlilik
konsantrasyonu azalır. Kirleticiler rüzgârın estiği yönde hareket edip yayıldığı için rüzgâr yönü
de önemlidir.
30
Nem
Ġstanbul içinde bulunduğu coğrafi konum nedeniyle gerek sıcak ve gerekse soğuk dönemde
Türkiye'yi etkileyen hava kütlelerinin tamamının etkisi altındadır. Ġstanbul'da yıllık ortalama
nem oranı %68'dir. Bu oran yaz aylarında düĢme göstermektedir.
Sıcaklık
Kireçbunıu Ġstasyonundan alman verilere göre ilimizde en yüksek sıcaklık 16 Ağustos'ta 28,4
°C, en düĢük sıcaklık 23 Ocak'ta -0,8 °C"dir. Ġlimizin genelinde en sıcak aylar Haziran,
Temmuz ve Ağustos, en soğuk aylar ise Aralık, Ocak ve ġubat aylarıdır
Buharlaşma
Ġstanbul ili Marmara Denizi, Boğazlar, Ege ve Karadeniz arasında geçit teĢkil eden coğrafi
konumda olmasından ayrıca sınırlar içindeki göller ve su kanallarından dolayı buharlaĢmaya
maruz kalmaktadır. BuharlaĢmaya neden olan, sıcaklık ve güneĢlenme değerleridir.
Yağmur
Ġstanbul'da 2008 yılında en fazla yağıĢ Ekim ayında görülmüĢtür. Cevizli-Kartal'da ölçülmüĢ
ortalama yıllık yağıĢ miktarı 521,28 kg/ırr "dir. (mm=kg/m²).
Kar Dolu, Sis ve Kırağı
Ġstanbul'da genellikle, Ocak ve ġubat aylarında kar yağıĢı ve kar kalınlığı yoğunluk
kazanmaktadır. Ortalama kar yağıĢlı günlerin sayısı 2010 yılı itibariyle 5 gündür. En yüksek
kar örtüsü kalınlığı Kireçburnun‟da 20 cm olarak ölçülmüĢtür. Ġstanbul'da sisli günler yaz
aylarında az olmakla birlikte özellikle tropikal hava kütlesinin görüldüğü dönemlerde ısı
terlemesi sonucu artmaktadır. Ortalama sisli günler sayısı 3,4'dür. Ortalama kırağılı gün sayısı
l'dir. Toplam dolu gün sayısı 3 olmuĢtur.
Mikroklima
Ġstanbul Ġl sınırları içinde boğazın ayrıldığı Anadolu ve Trakya topraklarında kalan ilçelerde
denize yakınlık ve yükseklik nedeniyle sıcaklık ve nem farkı hissedilmektedir.
3.7.4. Toprak Özellikleri
Bölgesel bazdaki özellikleri, barındırdığı uygarlıklar ve iklimsel özellikleri nedeni ile Ġstanbul
ve çevresindeki tarımsal faaliyetler geçmiĢte çeĢitlilik göstermiĢtir. YağıĢ rejimi açısından
Karadeniz kıyıları ve Boğaz Ģeridi, orta ve iç kesimler ve Marmara kıyı kesimi olmak üzere
31
kabaca üç bölgeye ayırabildiğimiz Ġl bütününde geçmiĢte meyve ve sebze yetiĢtiriciliği yoğun
olarak görülürken, günümüzde daha çok tarla tarımı ağırlık kazanmıĢtır.
Ġstanbul Ġl bütünündeki araziler dalgalı bir topoğrafik yapıya sahiptir. Bu nedenle arazi
kullanım yeteneklerini sınırlandıran eğim, erozyon ve toprak sığlığı etmenleri yaygın olarak
görülmektedir. Ġstanbul Ġlinin toplam arazi varlığının yaklaĢık % 50‟si arazi kullanım
kabiliyet sınıfı VI, VII ve VIII olan arazilerden oluĢmuĢtur. Buna karĢılık, Ġstanbul Ġli toplam
arazi varlığının sadece % 1,3‟lük bir bölümünde I. Sınıf araziler mevcuttur. Diğer taraftan,
tarım arazileri bazında ise kabaca % 3‟e karĢılık gelen I. Sınıf arazilerin, yeterince verimli
kullanılmadığı görülmektedir. Bu arazilerin % 54‟ü kuru tarım amaçlı, % 8,8‟isulu tarım
amaçlı, %12‟si ise dikili tarım (fındık) amaçlı kullanılmaktadır. Örneğin Ağva yöresinde
eğimli arazilerde de yetiĢebilen fındık bitkisi daha çok düz ve düze yakın eğimli I. Sınıf
arazilerde de yetiĢtirilmektedir Ġl bütünündeki arazilerin dalgalı ve kısmen engebeli oluĢu ve
eğim yüksek yerlerde tarla tarımına bağlı arazi iĢleme biçimi erozyonu hızlandırmıĢtır. Kuru
tarım arazilerinin ise % 30‟u orta ve yüksek eğimli IV. ve VI. sınıf arazilerdir. Bu nedenle
toprak özellikleri, iklim ve sulama Ģartlarına bağlı olarak arazi kullanım planlaması
yapılmakta ve bu planlama alanlarında dikili tarım uygulamalarına öncelik verilmektedir.
Potansiyeller dikkate alındığında ġile ve Çatalca‟nın köyleri öne çıkmaktadır. Özellikle
ġile‟de oluĢturulacak üç baraj gölü mevcutta zaten az olan tarım arazilerini sınırlayacağından
yöre insanının geliri daha yüksek olan organik tarıma ve bağıntılı olarak ekolojik turizme
yönlendirilmektedir.
3.7.5. Orman Varlığı
Ġstanbul ili ormanlık alanı 238.710 Ha olup, il genelinin % 44,4‟lık bir alanına karĢılık
gelmektedir. Geriye kalan %55,6„lük kısım, Açık Alan‟dır.
Ġl Sınırları Ġçerisindeki Ormanların Hâkim Ağaç Türleri
Ġstanbul Ġlinde Akdeniz tipi bitkiler önemli bir yayılım göstermektedir. DıĢ görünümleri ve
toprak üstü kısımları su kaybını azaltacak tarzdadır ve toprağa sağlam bir Ģekilde
oturmuĢlardır. Boyları kısa, gövdeleri kalın, yaprakları sert ve koyu yeĢil, toprak yüzeyleri az
ve kökleri derindir. Bu tip bitkiler Marmara Denizi kıyılarına, boğazların her iki yakasını ve
adaları kaplamakta ve Ġlin Karadeniz kıyısı boyunca da yayılmaktadır. Bu yatay dağılıĢ
etkisinin nereye kadar ulaĢtığını göstermektedir.
32
Trakya kesiminin kıyı bölgesinde yapraklarını döken çalılar ile bir arada maki elemanları
bulunur. Maki elemanları Karadeniz kıyıları boyunca daha dar bir Ģeride yayılım gösterir ve
güney kıyısından farklı olarak iç kısımlara fazla sokulmazlar. Ġstanbul civarında Quvecus
cossifeera
(kermes
meĢesi),
Suniperus oxycedrus (Katranardıcı),
Sorbus tormunalis (üvez), Mespilus
gemanica
(muĢmula),
Crataegus
Prumus,
Spinosa
monogyna,
Ligustrum vulgara, Arbatus unedo
(KocayemiĢ),
(sandal),
Arbatus
Phillyera
andruhne
lotifolia
(akçeĢme), Erica arborca (funda),
Erica ferticillata, Calluna vulgaris,
Cistus salviifolius (ladin) ve Spartiun
junceum yer alır.
Ġstanbul‟dan kuzeybatıya gidildikçe maki elemanları azalmaya baĢlar. Yalıköyü güneydoğusundan itibaren Arbustus andrahne ve Spartaum junceum ortadan kalkar. Terkos Gölü
güneyinde Phyllyersı latifolia, Voniperus oxycedrus, Sportium junceum (katırtırnağı),
Asparagus offisinalis, Cistus salviifolius, Smilax eveclsa, Fraxinus ornus, Arbutus andrahne,
Cornus mas, Corylus avellena, Qubus fruticosus, Ruscus, Dculeatus pistacia, Tterebinthus ve
Quercus coccifera yer alır. Maki örtüsünün dıĢında kalan ormanla kaplı alanlarda meşe
Quercus türleri hâkimdir ve bunlar geniĢ bir yayılım göstermektedir. Ġstanbul‟un kuzeyinde
münferit kayın (Fagus) ormanlarına rastlanmaktadır. Bunların yanı sıra kestane (Castanca)
ormanları görülmektedir.
Maki örtüsü Ġstanbul‟un doğusunda da yine deniz kıyılarına paralel bir yayılım
göstermektedir. Buradaki maki elemanları kocayemiĢ, akçakesme, funda türleri ve kermes
meĢesidir. Daha içerilerde görülen ormanlarda ise Trakya‟da olduğu gibi meĢedir. Ġstanbul‟da
Ġbreli-Yapraklı orman oranlarına bakıldığında büyük bir oranla yapraklının daha yoğun
olduğu görülmektedir.
33
1.Ekonomik
Fonksiyonları
1.1.Orman
Ürünleri Üretimi
Fonksiyonu
2.1.Doğayı
Koruma
Fonksiyonu
2.Ekolojik
Fonksiyonları
3. Sosyal
Fonksiyonları
Kaliteli ve yüksek özellikli odun üretrimi, Yakacak
odun üretimi, Odun dıĢı orman ürünleri üretimi,
Basralı alanlar (Bal üretim alanları), Bitkisel ürünler,
Hayvansal ürünler, Su ve mineral ürünleri, Tohum
bahçeleri
Gen Koruma Alanları, Milli Parklar, Muhafaza
Ormanları Tabiat Parkları, Tabiatı Koruma Alanları
Yaban Hayatı Koruma ve GeliĢtirme Sahaları, Alpin
Zonu, Doğal yaĢlı Ormanlar,
Ekolojik
Etkilenme
(GeçiĢ)Bölgesi,
Hassas
Ekosistemler, Kıyı ormanı, Orman Ekosistemi
ĠyileĢtirme (rehabilitasyon), Yüksek Koruma Değeri
TaĢıyan alan, Yüksek Dağ Ormanı Ekosistemi
2.2.Erozyonu
Önleme
fonksiyonu
Çığ Önleme, Heyelan Önleme, TaĢ Kaya
Yuvarlanmalarını Önleme, Toprak Koruma, Sel
TaĢkın Önleme
2.3. Ġklim
Koruma
Fonksiyonu
Ġklim Koruma Amaçlı Tahsis Ormanı
2.4. Hidrolojik
fonksiyonu
Ġçme Suyu Koruma, Kullanma Suyu Koruma, Su
Kaynakları Koruma
3.1 Toplum
Sağlığı
Fonksiyonu
Hava Kirliliğini Önleme, Su kaynaklarını Koruma,
Kent Ormanları
3.2. Estetik
Fonksiyonları
Estetik Amaçlı Yol koruma, Estetik Görünüm
3.3 Eko turizm ve
Rekreasyon
Fonksiyonu
Doğa YürüyüĢ Alanı, Kaya TırmanıĢ Alanları,
Rekreasyon (piknik, mesire, festival vb.) Spor
Alanları
3.4. Ulusal
Savunma
Fonksiyonu
Askeri Tesis ve Tatbikat Alanları, Ulusal Sınır ve
Stratejik Alanlar
3.5. Bilimsel
Fonksiyonu
AraĢtırma amaçlı, Arboretum AraĢtırma ormanı,
Eğitim amaçlı, Fakülte AraĢtırma Ormancılık
AraĢtırma Ormanı
Tablo 1. Orman Fonksiyonları
34
1. Mutlak Korunması Gerekli Alanlar
• Orman Alanları
• Özel Ormanlar
Orman kadastral sınırı (orman alanları) hiçbir değerlendirme ve analiz süzgecinden
geçmeden kullanılan bir veridir.
6831 Sayılı Orman Kanununa istinaden kesinlikle imara kapalı alanlar olarak
değerlendirilmiĢtir ve “Mutlak Korunacak Alanlar” kapsamındadır. Özel Orman alanları,
orman kadastral sınırları içinde bulunduğundan orman kanununa tabidir.
Dolayısıyla da “Mutlak Korunacak Alanlar Kapsamındadır”
2. Öncelikli Korunması Gerekli Alanlar
Orman Kadastrosu Onaylandıktan Sonra Orman Sınırları Kesinlik Kazanacak Alanlar: Orman
kadastrosunun geçmesiyle orman alanı vasfı kazanacak olan söz konusu alanlar “Öncelikli
Korunması Gerekli Alanlar” kapsamında değerlendirilmiĢtir.
3. Doğal Kaynakları Sınırlı Alanlar
Orman Vasfını YitirmiĢ 2/B Parselleri: Bilim ve fen bakımından orman vasfını yitiren 2/B
parselleri, bir bölümü yapılaĢmamıĢ tarla veya hala orman varlığı kısmen devam eden
alanlardır. 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, eĢik değerleri doğrultusunda imar
uygulaması yapılamayacak 2/B parsellerinde, orman dokusuyla bütünlük sağlayacak Ģekilde
ormana geri dönüĢümü sağlanması hedeflenmiĢtir.
Ormanlık Alan (ha)
Açık Alan (ha)
Genel Alan (ha)
238.710,4
299.207,3
537.917,7
Tablo 2. Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı
35
Harita A –1: 1/25.000 ölçekli orman alanları haritası
Ġstanbul Ġli orman alanları, 238.710,4 ha‟ lık bir alan üzerine kurulmuĢtur. Ġstanbul Ġli‟nin %
44.38‟ini oluĢturan orman alanları Ġstanbul ilindeki en büyük ekosistem alanıdır. Ġstanbul Ġli
orman alanlarının % 58,4‟ü Avrupa yakasında, % 41,6‟sı Anadolu yakasında bulunmaktadır.
Ġstanbul ili sınırları içindeki Orman Alanları, 6831 sayılı Orman Kanununa tabi alanlardır ve
1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Mutlak Korunacak Alanlar” kapsamındadır.
Ġstanbul ilinde, deniz sevisinden 100-300 m arasında değiĢen irtifadaki Çatalca ve Kocaeli
platoları bulunmaktadır. Platolar, paralel vadilerle ayrılmıĢtır. Çatalca-Kocaeli Platosu,
paleozoik, mezozoik ve tersiyer formasyonlar aynı seviyede kaldığı peneplendir. Çamlıca,
Alemdağ, Elmadağ ve Aydos gibi Devon dönemine ait kuvarsitlerden oluĢan tepecikler
oluĢan bir peneplenin üzerinde yükselmektedir.
Jeomorfolojik özelliklerinden dolayı, Ġstanbul Ġli iki ayrı doğal ekosistem olarak
düĢünülebilir. Ġklimsel özellikler açısından metropoliten alanın kuzey bölümünde kuzey
rüzgârlarının hâkim olduğu ıslak ve nemli iklim özellikleri hâkimken, güney bölgelerde sıcak
ve kuru iklim özellikleri gözlenmektedir.
Ġstanbul ilindeki orman alanları, meĢe, gürgen, kestane, ıhlamur, kayın, diĢbudak vb. kıĢın
yaprak döken ağaçlar ve karaçam, sahil çamı, fıstık çamı, kızılçam gibi her dem yeĢil
ağaçlardan oluĢmaktadır. Ġstanbul ili orman alanlarının %86‟ı geniĢ yapraklı ağaç türlerinden
ve %14‟ü iğne yapraklı ağaç türlerinden oluĢmaktadır.
36
MeĢe, Kayın ve Gürgen, geniĢ yapraklı bitki örtüsü içinde baskın olan türlerdir. Kayın türleri
genelde
kuzey
bakılı
yamaçlar
üzerinde
iyi
geliĢme
göstermektedir.
Bölgenin kuzey bölümünde
alçak
yükseltilerde
ılıman,
geniĢ
nemli
yapraklı
ormanlar, meĢe ve kayın
türleri mevcuttur. Yüksek
kesimlerde
ve
kuzey
bakılarda kayın ormanları
bulunmakla beraber, genelde
daha az nemli, güney bakılı ve düz yerlerde meĢe türleri sahaya hâkimdir. Çam plantasyonu
Ġstanbul ili ormanlık alanın %13‟ ünü kapsamaktadır. Karaçam ve Sahil çamı bu bölgedeki
belirgin türlerdir, ancak bu alanların yangına hassas bölgeler olduğu unutulmamalıdır.
Orman varlığının yönetimi koru ve baltalık iĢletmesi olarak iki grupta toplanmıĢtır. Koru
ormanlarında MeĢe, Kayın, Gürgen ve Çam baskın türler olarak dikkat çekmektedir. Bunların
dıĢında DiĢbudak, Ihlamur, Kestane türleri ise nadiren rastlanılmaktadır
Normal
ĠĢletim
ġekli
Bozuk
Toplam
ha
%
ha
%
ha
%
Koru
224959.5
94
13399.4
6
238358.9
100
Baltalık
0
0
351.5
100
351.5
0
Tablo 3. Ġstanbul ili ormanlarının iĢletim Ģekli
Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı
Baltalık
iĢletmeciliği
orman
alanlarının
sıradan
tıraĢlanarak
kesilmesi
olarak
tanımlanmaktadır. Türk ormancılık tarihinde bir milat kabul edilen “baltalık ormanların koru
ormanına dönüĢtürülmesi” projesiyle, 01.01.2006 tarihi itibariyle, tüm baltalık ormanları koru
alanı olarak değiĢtirilmiĢtir. 2006 ve 2010 yılları arasında koruluk orman alanının 9442 ha.
37
Azaldığı görülmektedir. Ġstanbul Ġli genelinde orman alanlarının,% 6‟sı bozuk orman niteliği
taĢırken, % 6‟sı orman statüsünde olan ancak üzerinde ağaç olmayan orman toprağı
(potansiyel orman alanı), % 94‟ü normal orman alanlarından oluĢmaktadır.
Ġstanbul ilindeki orman alanlarının 3 ana fonksiyonu bulunmaktadır; ekonomik, ekolojik ve
sosyal fonksiyonlardır. Ekonomik fonksiyon, metropoliten alan içindeki en önemli orman
fonksiyondur ve en önemli öğesi odun üretimidir. Ayrıca, ekonomik fonksiyon; bitki, hayvan,
mineral ve su kaynaklarından elde edilen tüm ürünlerin bütünü Ģeklinde de ifade edilebilir.
Orman alanlarının ekolojik fonksiyonu ise; doğayı koruma, erozyonu önleme, hidrolojik
kaynakların korunması Ģeklinde özetlenebilir. Doğayı korumaya bağlı olarak Milli Parklar ve
hassas ekosistemler en önemli kategorilerdir. Sosyal Fonksiyon baĢlığı altında orman
alanlarının estetik ve rekreasyon fonksiyonu da bulunmaktadır. Orman alanlarının toplum
sağlığı ve bilimsel fonksiyonu da diğer önemli özelliklerindendir. Kent içi korular ve orman
içi dinlenme alanları bu konuyla ilgili en önemli örneklerdir.
Özel Orman Alanları
Özel ormanlar 6831 Sayılı orman kanununa tabi olup, bu ormanlarda yapılacak iĢ ve iĢlemler
6831 Sayılı Orman Kanunu‟nun, 50–56. maddeleriyle göre düzenlenmektedir. Adı geçen
kanunun 52. maddesine göre izin almak suretiyle yatay alanın % 6‟sını geçmemek üzere imar
uygulaması yapılabilmektedir. Ġstanbul‟ da 2005 yılında 230,2 ha sahaya (15 saha), 2006
yılında 177,8 ha sahaya (10 saha), 2007 yılında 62,0 ha sahaya (2 saha) ve 2008 yılında 44,13
ha sahaya (2 saha) olmak üzere toplam 514,13 ha özel ağaçlandırma izni verilmiĢtir.
2/B Alanları
Ġstanbul Ġli sınırları içinde muhtelif nedenlerle orman vasfını kaybetmiĢ olduğu tespit edilen
alanlar, gerekli yasal süreç ve prosedür sonucu, orman sınırları dıĢına çıkartılmıĢtır. 2/B
uygulamaları ile Ġstanbul ormanlarının % 7‟si orman sınırları dıĢına çıkartılmıĢtır.
Ağaçlandırma
Ülkemizin orman sahasını ve ağaç servetini çoğaltmak toprak su ve bitki arasındaki bozulan
dengeyi kurmak geliĢtirmekve çevre değerlerini korumak amacıyla gerçek ve tüzel kiĢilerin
asli veya tali orman ürünü veren bitki türleriyle yaptıkları ağaçlandırmalara denir. Verimli
orman alanlarının artırılması, çevre kirliliğinin önlenmesi, erozyonun önlenmesi, turizm
potansiyelinin artırılması, rekreasyon alanlarının yaratılması, Ģehirlerin düzensiz geliĢmesinin
önlenmesi amaçlarıyla kamu ve özel ağaçlandırma olmak üzere iki Ģekilde yapılır.
38
Ağaçlandırma, devlet ormanlarında, hazine arazilerinde ve tapulu arazilerde olmak üzere üç
tür arazide yapılmaktadır.
Ġlimizde özel ağaçlandırma çalıĢmalarının baĢladığı 1986 yılından 2008 yılı sonuna kadar: 91
adet Özel Ağaçlandırma projesiyle toplam 2.594 Ha alan ağaçlandırılmıĢtır. Bu 91 adet Özel
Ağaçlandırma projesinin 67 adeti Orman alanı, 24 adeti ise Hazine arazisidir.
Tablo 3. Ġstanbul Ġli Özel Ağaçlandırma Ġzni Verilen Alanlar
Orman Bölge Müdürlüğünce en geniĢ alanda yapılan ağaçlandırma çalıĢması 21.296 ha ile
1981-85 yılları arasında gerçekleĢtirilmiĢtir. 2010 yılı sonuna kadar Ġstanbul ili sınırları içinde
toplam 65 adet Özel Ağaçlandırma projesi yapılmıĢtır. Ġstanbul Ġlinde toplam yapılan Özel
Ağaçlandırma 1681 ha alanı kapsamaktadır. Bu ağaçlandırma alanı toplam ormanlık alanın %
0.7 sini oluĢturmaktadır.
Orman Bölge Müdürlüğü‟nce eski maden ve taĢ ocaklarının çorak ve verimsiz hale getirdiği,
kullanılmayan ve üzerinde ağaç bulunmayan 100 milyon metre karelik (10.000 ha) sahada
5.000.000 fidan dikimi 4 yılda yapılmak üzere planlanmıĢ ve bunun yüzde 25‟lik kısmı olan
25.000.000 metre karelik (2500 ha) alana 2006 yılında 1.104.460 adet fidan dikimi
gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca, 2010 yılı içerisinde 368,5 ha alanda tabi gençleĢtirme, 1201,5 ha
alanda suni gençleĢtirme faaliyetleri gerçekleĢtirilmiĢtir
Çayır ve Mera
4342 Sayılı Mera Kanunu kapsamında Tarım Ġl Müdürlüğü (ĠTM) tarafından kadastral
çalıĢmaları tamamlanan alanlar üzerinde yapılan hesaplamalara göre; çayır-mera alanları Ġl
bütününde 10.575,67 ha‟dır. Tespit çalıĢmaları tamamlanan Silivri, Çatalca, ġile, Kartal,
39
Maltepe, Pendik, Tuzla, Ümraniye, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, ġiĢli ve
Sarıyer ilçelerinde toplam 8.504,07 ha alanın tahdidi özel sektöre ihale edilmiĢ olup, ġile,
Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Sarıyer ilçelerinde toplam 2.073 ha mera ve çayır
alanının tahsisleri yapılmıĢtır. Çatalca, G.O. PaĢa ve Eyüp ilçeleri dahilinde yer alan 2.750 ha
mera alanının harita yapım ve aplikasyon ihaleleri yapılmıĢ olup ölçüm iĢlemleri
tamamlanmıĢtır. Tespit, tahdit ve tahsisleri yapılacaktır. Ġldeki çayır ve mera alanları
incelendiğinde, bu alanların %81,35‟inin Avrupa Yakasında, % 18,65‟inin Anadolu
Yakasında olduğu görülmektedir. Ġlçelere göre dağılımı incelendiğinde ise, il genelinde mera
ve çayır mera alanlarının en yoğun olarak %33,26 oranıyla Çatalca‟da ve %24,33 oranıyla
Silivri‟de bulunduğu görülmektedir
Harita A –2: Çayır ve Mera Alanları, (BİMTAŞ 2008)
Ġstanbul Ġlinde Bulunan Korunan Alanlar
Doğa turizmi faaliyetlerinin yapıldığı alanları korunan alanlar (yönetime tabi) ve henüz doğa
turizmi faaliyetlerinin kontrol edilmediği kontrolsuz alanlar olarak iki baĢlık altında
incelemek mümkündür.
Korunan alanlar, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, doğal sit
alanları, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliĢtirme sahaları, özel çevre koruma
bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan, biyolojik çeĢitliliğin, doğal ve bununla iliĢkili
kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili mevzuata göre
tespit edilen ve yönetilen kara ya da deniz alanlarıdır.
40
Ġstanbul genelinde Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı‟nın kontrolünde olan 24 tabiat parkı, üç
yaban hayvanı üretim sahası, iki yaban hayatı geliĢtirme sahası, beĢ sulak alan, bir özel avlağı,
bir örnek avlak, 143 adet ( A-B-C-D ) tipi mesire yeri bulunmaktadır.
Bu alanlardan doğa turizmi bakımından önemli olanlar olup özellikleri detaylı olarak alt
bölümlerde verilmiĢtir.
Ulusal mevzuat ve uluslar arası anlaĢmalarla koruma altına alınan alanların bulunduğu
bölgeler ile planlanan bir faaliyetin gerçekleĢtirilmesi sırasında fiziksel, biyolojik, sosyal ve
ekonomik çevre unsurlarının daha duyarlı olduğu bilim ve eğitim eğitim bakımından önemli
seçkin örnekleri içeren mutlak korunması gerekli alanların bulunduğu bölgelere “hassas
bölgeler” denir.
3.7.6. Flora-Fauna ve Hassas Yöreler
Ġstanbul Ġli Sınırları Ġçinde Bulunan Endemik Bitkiler
Ġstanbul il sınırı içinde doğal olarak yetiĢen 270 bitki türü "Türkiye'nin Tehlike Altındaki
Nadir ve Endemik Bitkiler Listesi"nde yer alır. Bunlar arasında 40 türün dünya üzerindeki en
zengin popülâsyonlarının Ġstanbul'da bulunduğu belirlenmiĢtir.
Ġstanbul ilinde büyük ölçüde ya da tamamen yok olmak üzere olan bu 40 tür ise;
KayıĢdağı soğanı
Doğu razyası
Ġstanbul yılanyastığı
Sahil asperulası
Ġstanbul unlucası
Kum incisi
Pendik sarıotu
Aydos peygamber çiçeği
Çatalca peygamber çiçeği
Dikensiz peygamber çiçeği
Kilyos peygamber çiçeği
ÇokbaĢlı köygöçüren
Kadıköy acı çiğdemi
Narin acı çiğdem
Sahil sarmaĢığı
Ġstanbul çiğdemi
Ümraniye çiğdemi
Yarımburgaz hardalı
BahçeĢehir küresi
Ġstanbul binbirdelikotu
Kumul çivitotu
Kilyos moru
Ġstanbul ballıbası
Ġstanbul nazendesi
Ġstanbul keteni
Boğaziçi keteni
Halkalı emzikotu
Kıyı kerevizi
Trakya düğün çiçeği
Karadeniz salkımı
41
Kıyı rokası
Boğaziçi kafesotu
Ġstanbul karahindibası
Trakya karahindibası
Ġstanbul kekiği
Kilyos yoncası
Yonca
Riva sığırkuyruğu
Sahil sığırkuyruğu
YaklaĢık 2.500 civarında doğal bitki türüne sahip Ġstanbul bu özelliği ile Hollanda, Ġngiltere
ve Polonya gibi Avrupa ülkelerini geride bırakmaktadır. Bu aynı zamanda ülkemizde doğal
olarak yetiĢen on binden fazla bitkinin, yaklaĢık 1/4‟ünü Ġstanbul‟da görebileceğimiz
manasına gelir ki daha önemlisi; bu bitkilerden bazıları endemiktir, yani tüm dünya üzerinde
sadece Ġstanbul‟da yaĢamaktadır.
Küresel ölçekte nesli tehlike altında olan endemik bitkilerden bazılarıdır
Bazılarının yaĢam alanları son derece daralmıĢ ve hatta nesli tehlike altındadır.
1-Ġstanbul çiğdemi (Crocus olivieri subsp. istanbulensis),
2-Narin acı çiğdem (Colchicum micranthum),
3-Kardelen (Galanthus plicatus subsp. byzantinus),
4- Ġstanbul ballıbabası (Lamium purpureum subsp. aznavourii),
5-Ġstanbul Karahindibası (Taraxacum aznavourii),
6-Kumul çivitotu (Isatis arenaria),
7-Pendik sarıotu (Buplerum pendikum),
8- Çatalca peygamber çiçeği (Centaurea hermannii),
9- Kilyos peygamber çiçeği (Centaurea kilaea),
10-Boğaziçi Keteni (Li num tauricum subsp.bosphori),
11-Ġstanbul kekiği (Thymus aznavourii),
12-Sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii),
13-Boğaziçi kafesotu (Symphytum pseudobulbosum),
14-Karadeniz salkımı (Silene sangaria),
15-Sahil asperulası (Asperula littoralis)
42
16-ÇokbaĢlı köygöçüren (Cirsium polycephalum).
Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olan Ġstanbul’un endemik bitkileridir.
1-KayıĢdağı soğanı (Allium peroninianum),
2-Ümraniye çiğdemi (Crocus pestalozzae),
3-Crocus flavus subsp. dissectus,
4-Yarımburgaz hardalı (Erysimum degenianum),
5-Erysimum aznavourii, E. sorgerae,
6- Ġstanbul binbirdelikotu (Hypericum avicularifolium subsp. byzantinum)
7-Ġstanbul nazendesi (Lathyrus undulatus),
8-Trakya karahindibası (Taraxacum pseudobrachyglossum)
Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Ġstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik
Botanik Anabilim Dalın da yapılan floristik çalıĢmalara dayanarak Ġstanbul il sınırları içinde 7
önemli bitki alanı belirlenmiĢtir.
Önemli Bitki Alanları
Tehlikede Kabul Edilen
Terkos Kasatura Kıyıları
73 ( 13 endemik )
Ağaçlı Kumulları
14 ( 7 endemik )
Kilyos Kumulları
15 ( 6 endemik )
Batı Ġstanbul Meraları
19 ( 7 endemik )
Kuzey Boğaziçi
36 ( 15 endemik )
Sahilköy-ġile
13 ( 6 endemik )
Ömerli Havzası
37 ( 10 endemik )
Terkos-Kasatura Kıyıları Önemli Bitki Alanı
(ÖBA),
Ġstanbul‟un
en
büyük
içme
su
kaynaklarından biri olan
Terkos Gölü ve civarındaki zengin sucul,
bataklık, kumul, fundalık ve baltalık orman habitatlarını içerir. ÖBA baltalık ormanlarında
43
muhtemelen Türkiye‟nin en büyük baltalık orman iĢletmeciliğinden biri ve aynı zamanda
Avrupa‟nın en büyük geleneksel odun kömürü imalatı gerçekleĢtirilmektedir. Özellikle tatlı
su ve kumul ekosistemleriyle Türkiye‟deki en zengin fl oraya sahip alanlardan biri olan
ÖBA‟da yaklaĢık 575 takson kayıtlıdır. Florasında 10 Bern SözleĢmesi Ek Liste I türü ve 8
Küresel Ölçekte Tehlike Altında türde dahil, 73‟ten fazla ülke çapında nadir bitki taksonu yer
alır.
ÖBA‟daki en önemli sulak alan bitkileri arasında Stratiotes aloides, Vallisneria spiralis ve
Trapa natans ve en önemli kumul bitkileri arasında da Aurinia uechtritziana, Festuca beckeri,
Isatis arenaria, Linum tauricum ssp. bosphori, Silene sangaria ve Verbascum degenii
sayılabilir. Avrupa‟ya özgü kumul, mera, orman ve sulakalan bitki topluluklarına ait
örneklerin sergilendiği ÖBA, Trakya‟daki en önemli doğal habitatların bir karıĢımını içeren
benzersiz bir alan olması nedeniyle de önemlidir. Terkos Gölü 1995 yılından beri, Istranca
Dağları‟ndaki yedi ayrı su toplama havzasından getirilen suyla takviye edilmektedir. Bunun
sonucu olarak, göldeki su rejimi oldukça değiĢmiĢtir. Ġstanbul ilinin Ġçme Suyu Koruma
Havzası olarak koruma altında olmasına karĢın ÖBA, su rejimini değiĢtiren çalıĢmalar,
meralar ve kumul alanların ağaçlandırılması ve konut yapımı gibi ciddi tehditlerle karĢı
karĢıyadır.
Ağaçlı Kumulları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul‟un Karadeniz kıyılarında TerkosKilyos arasında yer alır ve günümüze kadar bozulmadan yalnızca üç küçük parça halinde
kalmıĢ bir kumul sistemini içerir. Küçük parçalar halinde olmasına karĢın Ağaçlı Kumulları,
sahip olduğu nadir kumul bitki örtüsü tipleri ve bitki türlerinin çeĢitliliği açısından önemlidir.
Türkiye‟nin kuzeybatısında sınırlı olarak bulunan zengin Karadeniz kumul bitki örtüsünün bir
parçasını barındıran ÖBA‟da Bern SözleĢmesi Ek Liste I‟de yer alan üç türün (Aurinia
uechtritziana, Silene sangaria ve Verbascum degenii) ve Küresel Ölçekte Tehlike Altında
bulunan 6 taksonun (baĢta Isatis arenaria ve Linum tauricum ssp. Bosphori olmak üzere)
zengin popülâsyonları bulunur. Florasında yer alan ülke çapında nadir ve oldukça lokal 14
kumul bitki türüyle Ağaçlı Kumulları, Türkiye‟nin Karadeniz sahillerindeki en zengin üçüncü
kumul alandır.
ÖBA resmi olarak koruma altında değildir. Uzun yıllar boyunca iĢletilen geniĢ çaplı açık
linyit maden ocakları nedeniyle yaklaĢık % 70 oranında kayba uğrayan Ağaçlı Kumulları
günümüze kadar üç parça halinde, toplam 484 ha kalmıĢtır. Linyit madenciliğinin sona
ermesinden sonra ÖBA, eski maden sahalarının Türkiye‟ye yabancı ağaç türleriyle
ağaçlandırılması ve kum çıkarımı gibi tehditlerle karĢı karĢıya kalmıĢtır.
44
Kilyos Kumulları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul‟un Karadeniz kıyılarında yer alan,
kısmen fundalık, mera ve asit karakterli baltalık ormanlarla sınırlanmıĢ geniĢ kumullardan
oluĢur. ÖBA, içerdiği nadir kumul bitki örtüsündeki çeĢitlilik ve ülke çapında nadir en az 15
kumul bitki taksonuyla (örneğin Alyssum stribrnyi, Convolvulus persicus, Festuca beckeri,
Isatis arenaria, Linaria odora ve Matthiola fruticulosa) oldukça önemlidir. ÖBA‟da Bern
SözleĢmesi Ek Liste I ‟de yer alan iki bitki türünün (Silene sangaria ve Verbascum degenii)
zengin popülasyonları yer alır. Alanda sürdürülen botanik araĢtırmalarının tarihi yüzyıldan
daha eskiye dayanır. En az dört bitkinin tip örneği buradan toplanmıĢtır. ÖBA Türkiye‟nin
Karadeniz kıyılarında bozulmadan kalabilmiĢ kumul alanları arasında, en zengin bitki
çeĢitliliğine sahip ikinci kumul sistemi olması nedeniyle oldukça önemlidir.
Resmi olarak koruma altında bulunmayan ÖBA kumul sistemi 1990‟lı yıllarda yazlık ev,
üniversite ve polis koleji tesisleri, linyit çıkarımı, ağaçlandırma ve tarım alanlarına
dönüĢtürme gibi pek çok nedenle büyük ölçüde zarar görmüĢtür. Tüm bu olumsuz geliĢmelere
karĢın, halen koruduğu çok önemli doğal özellikleri nedeniyle ÖBA acilen koruma altına
alınmalıdır.
Batı Ġstanbul Meraları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul Ģehrinin hemen batısındaki
tepeler üzerinde bozulmadan kalmıĢ kalkerli mera, yüzeye çıkmıĢ kayalar ve asit karakterli
kuru fundalık mera parçalarını içerir. Küçükçekmece
Gölü‟nün açık su ve bataklık bitki toplulukları da ÖBA
sınırları içine alınmıĢtır. ÖBA, 1880‟li yıllardan bu yana
baĢta Georges Aznavour olmak üzere birçok botanikçinin
ilgisini çekmiĢ, çok zengin bir bitki örtüsüne ve kireç
üzerinde yetiĢen ülke çapında nadir pek çok bitkiye ev
sahipliği yapar. Alanda bulunan beĢ bitki türü (Amsonia orientalis, Cyclamen coum, Onosma
proponticum, Thymus aznavourii ve Veronica turrilliana) Bern SözleĢmesi Ek Liste I‟de yer
alır. Buna ek olarak, ÖBA‟da Bupleurum pendikum, Cirsium polycephalum,Gypsophila
glomerata, Heptaptera triquetra ve Linum tauricum ssp. bosphori gibi Küresel Ölçekte
Tehlike Altında bulunan ve/veya Türkiye‟de üç ya da daha az yerde kayıtlı nadir bitkiler de
bulunur.
Büyük bir bölümü resmi olarak koruma altında olmayan ÖBA, hemen bitiĢiğinde hızla
geniĢleyen Ġstanbul Ģehri nedeniyle büyük bir baskı altındadır. Yakın geçmiĢe kadar ÖBA‟nın
karĢı karĢıya bulunduğu en büyük tehlike verimli ve derin balçık meralarının tarım alanlarına
dönüĢtürülmesiydi. Günümüzdeyse alanı tamamen yok edebilecek en önemli tehdit
45
ĢehirleĢmedir. Bu açıdan ÖBA, Türkiye genelinde en çok tehlike altında bulunan alanlardan
birisi olarak kabul edilebilir.
Kuzey Boğaziçi Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul Boğazı‟nda ve Ģehrin kuzey
kesimlerinde yer alan henüz yapılaĢmamıĢ kıyılardaki sarp volkanik kayalar, kumullar ve
sazlı bataklık habitatları içerir. Belgrad Ormanını da içine alan ÖBA deniz kıyısına özgü bitki
örtüsü tiplerinin zengin bir mozaiğine sahiptir. ÖBA fl orasında Bern SözleĢmesi Ek Liste
I‟de yer alan 5 tür (Aurinia Crocus olivier i subsp. istanbulensis "Istanbul Çiğdemi"
uechtritziana, Centaurea hermannii, Cyclamen coum, Trifolium pachycalyx ve Verbascum
degeni) bulunur. Buna ek olarak ÖBA Küresel Ölçekte Tehlike Altında ve/veya Türkiye‟de
yalnız birkaç yerde sınırlı 6 taksona (Asperula littoralis, Centaurea kilaea, Heptaptera
triquetra, Isatis arenaria, Jasione montana ve Linum tauricum ssp. bosphori) ev sahipliği
yapar. Ağaçlandırma nedeniyle ciddi bir Ģekilde zarar görmüĢ olmasına karĢın, ÖBA içindeki
açık sarp volkanik kayalar üzerinde geliĢmiĢ kayalık bitki toplulukları Türkiye‟de kendi
çapındaki en iyi örneklerdendir. Bu açıdan alan, Sinop Yarımadası (ÖBA No. 27) ile
benzerlikler gösterir.
Büyük bir bölümü Boğaziçi Doğal Sit Alanı içinde yer alan ÖBA, aynı zamanda Boğaziçi
Kanunu ile de korunmaktadır.
Buna karĢın, Boğaziçi‟nde yerleĢime yüksek talep nedeniyle alan sürekli yapılaĢma tehditi
altındadır. ÖBA, Riva civarında küçük ancak zengin bitki örtüsü içeren kumullardan kum
çıkarımı ve resmi spor tesislerinin yapımı vb. tehditlerle de karĢı karĢıyadır.
Sahilköy-ġile
Kıyıları
Önemli
Bitki
Alanı
(ÖBA),
Ġstanbul
Ģehir
merkezinin
kuzeydoğusunda, Karadeniz sahillerinde yer alır. ÖBA, arkası geniĢ baltalık ormanlarla
çevrelenmiĢ deniz kıyısına özgü fundalık, çalı ve kumul bitki topluluklarının bir karıĢımını
içerir. Ġstanbul Boğazı‟nın batı yakasındaki sahiller kadar olmasa da ÖBA, zengin bir kumul
bitki örtüsüne sahiptir. Bitki örtüsünde Küresel Ölçekte Tehlike Altında bulunan türlerin
(Asperula littoralis, Centaurea kilaea, Silene sangaria ve Verbascum degenii vb) zengin
popülasyonları yer alır.
ÖBA içinde iki Doğal Sit Alanı bulunmasına karĢın, Sahilköy ve ġile arasındaki tüm kıyı
Ģeridi büyük bir baskı altındadır.
ÖBA, kumullar ve hemen bitiĢiğindeki mera-çalılık habitatlarında devam eden yazlık ev
yapımı ve hızla büyüyen Ġstanbul nüfusunun denize girebileceği nadir sahillerden biri olması
46
nedeniyle, özellikle yazları artan ziyaretçi baskısı gibi tehditlerle karĢı karĢıyadır. Yoğun
yapılaĢma ve arazi kullanım baskısının yanı sıra alanda yer yer aĢırı otlatma da görülür.
Ömerli Havzası Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Kocaeli Yarımadası‟nın orta ve güney
bölümlerinde yer alan tepeler üzerindeki habitatları içerir. ÖBA fundalık, frigana ve asit
karakterli baltalık ormanların bir karıĢımı ve bunlarla bağlantılı çok çeĢitli mera, turbalık ve
mevsimlik su dolan çukur ve gölcük habitatlarından oluĢur. Ömerli Havzası ülke çapında
nadir 37‟den fazla takson (örneğin Allium peroninianum, Centaurea amplifolia, Colchicum
micranthum, Crocus olivieri ssp. istanbulensis, C. pestalozzae, Eleocharis carniolica,
Rhynchospora brownii ssp. brownii ve Trifolium pachycalyx) barındırır. Bunların çoğunun
Türkiye‟deki en zengin ve bazen de tek popülasyonları ÖBA‟dadır. Alan aynı zamanda, Doğu
Avrupa ve Doğu Akdeniz‟deki en geniĢ fundalık alanları içermesi nedeniyle de çok
önemlidir. Fundalık toplulukları yalnız Ġstanbul‟a özgü bitki türlerini değil, aynı zamanda bazı
bitki türlerinin doğal yayılıĢ alanlarının çok uzağındaki kopuk popülasyonlarını içermesi
nedeniyle de önem taĢır. Fundalık alanlar ayrıca, barındırdığı alçak arazi karaçam (Pinus
nigra ssp. pallasiana) topluluklarıyla da önemlidir. ÖBA‟nın kuzey kesimlerini büyük ölçüde
kaplayan geniĢ baltalık ormanlar geleneksel olarak devam eden odun kömürü iĢletmeciliği
açısından da değer taĢır. ÖBA‟da hakim olan iklim,
topografya ve jeolojideki çeĢitlilik kısa bir mesafede frigana, fundalık ve oradan da orman
topluluklarına geçiĢ yapan olağanüstü bir bitki örtüsüne yansımıĢtır.
ÖBA Polonezköy Tabiat Parkı ve Ömerli Barajı su toplama havzası nedeniyle kısmen koruma
altındadır. Ancak, Ġstanbul‟un yerleĢim alanlarının hızla geniĢlemesi nedeniyle, güney
kesimleri baĢta olmak üzere alan büyük bir tehdit altındadır.
Özellikle fundalık ve mera habitatları yapılaĢma ve ağaçlandırma çalıĢmaları nedeniyle büyük
bir baskı altındadır. Acilen gerekli önlemler alınmazsa ÖBA‟nın geniĢ fundalıkları
önümüzdeki on yıl içinde büyük ölçüde tahrip edilecektir
EK 2: Ġstanbul Ġlindeki KuĢ Türleri
Ġstanbul’da YaĢayan KuĢ Türleri
Önemli KuĢ Alanları: (ÖKA) doğadaki kuĢ türlerinin nesillerini sürdürebilmeleri için özel
önem taĢıyan coğrafik alanlardır.
47
Ġstanbul’un Önemli KuĢ Alanları
Maksimum KuĢ sayıları
Büyükçekmece Gölü ( Baraj Gölü)
22.681 KıĢlayan Su KuĢu
Küçükçekmece Gölü (Kıyı Lagünü)
21.273 KıĢlayan Su KuĢu
ġile Adaları ( Kayalık Kıyı Adaları)
525 Çift Üreme-Konaklama
Boğaziçi ( Göç Geçidi-Orman)
Göç dönemlerinde sayıları değiĢmektedir
Ġstanbul, ılıman sayılabilecek iklimi ve göçmen kuĢların göç yolları üzerinde bulunması
nedeniyle farklı türdeki hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu türler aĢağıdaki tablolarda
belirtilmiĢtir.
3.7.7. YerleĢim Alanları ve Nüfus
Türkiye Ġstatistik Kurumu'nun (TÜĠK) hazırlamıĢ olduğu 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus
Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre Ġstanbul'un Toplam Nüfusu
13.255.685 kiĢidir. Toplam nüfus içerisinde 13.120.596 (% 98,98) kent nüfusu, 135.089 da
(% 1,02) kırsal nüfusudur.
Ġstanbul ili içinde ilçelere göre nüfus dağılımına bakıldığında, nüfusu en fazla olan ilçeler
sırasıyla, Bağcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler ve Ümraniye; nüfusu en az olan ilçeler ise
sırasıyla Adalar, ġile ve Çatalca‟dır
Ġstanbul ilinde 1927 yılından günümüze dek erkek nüfusun büyüklüğü kadın nüfusundan daha
fazla olmuĢtur. Cinsiyet oranı 1955 yılına kadar sürekli artıĢ, bu yıldan sonra da sürekli bir
azalma göstermiĢtir. Cinsiyet oranı en yüksek değerini 127 ile 1955 yılında almıĢtır. Ġstanbul
ilinde 2010 yılı verilerine göre erkek nüfusu 6.655.094 kiĢi, kadın nüfusu ise 6.600.591
kiĢidir.
Ġlimizde yaĢanan sıkıntıların baĢında kent nüfusunun çok hızlı büyümesine rağmen kent
geliĢiminin bu hıza ulaĢamaması gelmektedir.
Ġlçeler
Arnavutköy, Adalar, AtaĢehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, BaĢakĢehir,
BayrampaĢa, BeĢiktaĢ, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy,
Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, GaziosmanpaĢa, Güngören, Kadıköy, Kâğıthane, Kartal,
Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultangazi, Sultanbeyli, ġile,
ġiĢli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla, Zeytinburnu.
48
Toplam Ġlçe Sayısı: 39
Toplam Mahalle Sayısı: 782
Toplam Köy Sayısı: 152
3.7.8. UlaĢım
Günümüzde Ġstanbul ile ilgili olarak akla gelen ilk sorun ulaĢımdır. Coğrafik konumu, nüfusu,
yerleĢme alanının büyüklüğü, sosyal, kültürel ve ticari faaliyetlerin çeĢitliliği gibi çok
sayıdaki özelliği ile bir Dünya metropolü olan Ġstanbul‟da, 1970‟li yıllarda önemini arttırmaya
baĢlayan ulaĢım sorunu, özellikle son yirmi yılda gerçekleĢtirilmiĢ olan projelere ve
uygulamalara rağmen henüz istenilen çözüme kavuĢturulamamıĢtır.
Uzun yıllar ihmal edilen yatırımlar, yanlıĢ uygulamalar ve plansız çalıĢmalar sonucunda
Ġstanbul ulaĢımı, kentin ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiĢtir. ġehirde gerçekleĢtirilen
tüm faaliyetlerin ulaĢımla doğrudan veya dolaylı olarak bir bağlantısı olduğundan, ulaĢım
sistemleriyle ilgili bu durum kentin bütününe yansımıĢtır. Dünyanın değiĢik kentlerindeki
deneyimler göstermektedir ki, kentsel ulaĢım sorunlarının sadece yeni karayolu Ģebeke
yatırımları ve kapasite artırımlarıyla çözümü mümkün değildir.
Yeterli karayolu altyapısı sağlandıktan sonra, mevcut trafik sisteminin idaresi, ulaĢım
talebinin yönetimi ve güvenilir bir toplu taĢıma sisteminin kurulması gerekmektedir. Ġstanbul,
Türkiye‟nin nüfus, ticaret, spor, motorlu araç vb. pek çok konuda en büyük ve en hızlı
büyüyen Ģehridir. Ancak bu büyümesini dengeli arazi kullanımı ve planlı bir altyapı ile
birlikte gerçekleĢtirememiĢtir.
Yetersiz altyapı koĢulları ve hızlı nüfus artıĢı göz önüne alınırsa, Ġstanbul metropolü için
üretilecek çözümler, karayolu altyapısını geliĢtirmekten çok, deniz taĢımacılığının ve raylı
sistemlerin etkin kullanımına yönelik, özel araç kullanımını caydırıcı ve toplu taĢımacılığı
özendirici yönde politikalar geliĢtirmeye yönelik olmalıdır.
Toplu TaĢım Sistemleri
Ġstanbul Ġlindeki toplu taĢım sistemlerini karayolu, raylı sistem ve denizyolu taĢımacılığı
olmak üzere üç baĢlık altında incelemek mümkündür.
49
Karayolu TaĢımacılığı
Ġstanbul, 5315 km²‟lik alanıyla Türkiye‟nin yüzölçümünün sadece % 0.67‟sine sahip olmasına
rağmen, ülke nüfusu ile tüm motorlu taĢıtların beĢte birine ev sahipliği yapmaktadır.
Türkiye‟nin en büyük kenti olan Ġstanbul‟un belki de en önemli sorunu trafiktir. Resmi
olmayan rakamlara göre yaklaĢık 15 milyon kiĢinin yaĢadığı Ġstanbul‟da trafik sıkıĢıklığı
özellikle son birkaç yıldır içinden çıkılmaz bir hal almıĢ, trafikte geçirilen saatler
Ġstanbul‟daki yaĢamı daha da zorlaĢtırmıĢtır.
ĠETT Otobüsleri: 1871 yılından itibaren çalıĢan Tramvay ĠĢletmesine destek olmak amacı ile
Dersaadet Tramvay ġirketi ‟ne 4 adet otobüs çalıĢtırma izni verilmiĢ, ilk otobüs 1926 yılında
çalıĢmaya baĢlamıĢ ve her geçen yıl sayısı artırılan otobüslere 1999 yılında çevre ve insan
dostu yeĢil otobüsler eklenmiĢtir. 2006 yılında 350‟si solo, 100‟ü körüklü olmak üzere toplam
450 Euro III çevreci motora sahip, Avrupa standartlı, klimalı ve yüzde yüz alçak tabanlı
otobüsler hizmete girmiĢtir. Ortalama 13,5 olan filo yaĢının 10 yaĢ altına çekilmesi
hedeflenmektedir. Yeni alınan otobüslere ilave olarak, 20 m. uzunlukta, yüksek yolcu
kapasiteli otobüsler dahil olmak üzere 2007 yılında 500 adet daha yüksek çevre
standartlarında otobüs alımı planlanmaktadır. 2010 yılında 2.515 otobüs ile günde 1.800.000
kiĢi taĢınmıĢ olup, sistemdeki payı ancak %14,81‟te kalmıĢtır.
Özel Halk Otobüsleri: BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığına bağlı Trafik Müdürlüğü
denetiminde çalıĢan Özel Halk Otobüsleri 1985 yılında ĠETT ĠĢletmeleri Genel
Müdürlüğünün yönetim, yürütüm ve denetimine verilmiĢtir. TaĢıtlarDaire BaĢkanlığı‟na bağlı
Özel UlaĢım ġube Müdürlüğü kurulmuĢ ve halen devam etmektedir. 2006 yılı itibariyle; 1279
adet normal, 676 adet bölgesel taĢımacılık yapan ve 2 adet turistik (çift katlı) olmak üzere
toplam 2059 adet özel halk otobüsü ile günde 1.200.000 kiĢi taĢınmıĢtır ve sistemdeki payı %
9,87‟dir.
Otomobiller:
Ġstanbul‟da her
gün trafiğe
çıkan taĢıtların 1.636.501 otomobiller
oluĢturmaktadır. Ülke genelindeki otomobillerin ise %28,5‟i Ġstanbul‟da bulunmaktadır.
Ġstanbul kent içi ulaĢımında %21,80 ile en yüksek paya sahip olan otomobiller, özellikle
merkez
bölgelerdeki
yollarda
yaĢanan trafik sıkıĢıklığının baĢlıca nedeni
olarak
gösterilmektedir.
Otomobillerin doluluk oranı 1,5 – 2,0 arasında değiĢmekte olup, 2010 yılı verilerine göre
1.636.501 adet otomobil ile günde 2.650.000 kiĢi taĢınmaktadır. Ġstanbul‟daki otomobil
sahipliği geliĢmiĢ ülke Ģehirlerine göre oldukça düĢük kalmakla birlikte, ekonomik ve sosyal
50
geliĢmeye paralel olarak artan otomobil sahipliğinin Ġstanbul‟da önümüzdeki yıllarda da
hızlanarak artacağını söylemek yanlıĢ olmayacaktır.
Minibüsler: Ġstanbul Toplu taĢıma sisteminde her biri 14 kiĢilik 5860 araçla çalıĢan
minibüslerle 1.800.000 kiĢi taĢınmakta olup, sistemdeki payı % 14.81‟dir. Minibüsler ile 123
hat üzerinde taĢıma yapılmakta olup, bu hatların büyük kısmı ĠETT ve ÖHO ile
örtüĢmektedir. Bireysel taĢımanın hâkim olduğu minibüslerin kentin merkez bölgesi dıĢına
alınarak büyük kapasiteli türleri besleyici bir tür olarak çalıĢtırılmaları yönünde BüyükĢehir
Belediyesi‟nce bir kısmı hayata geçirilmiĢ çalıĢmalar yapılmaktadır. BütünleĢik ücret
sistemine dâhil edilmeleri ile minibüslerin raylı sistemleri, deniz taĢımasını ve ana hatlarda
taĢıma yapan otobüsleri besleyici sistem haline dönüĢtürülmesi Ģeklindeki uygulamaların
devam edilmesi bu tür için en uygun çalıĢma Ģekli olarak görülmektedir. Bu arada minibüs
sahipleri arasında ĢirketleĢmenin sağlanması, yani kurumsallaĢmaları, belirlenmiĢ duraklarda
yolcu indirme ve bindirme yapmalarının sağlanması, sürücülerin yolu kullanmada, trafik
kurallarına uymada ve yolcu ile iliĢkilerinde olumlu yönde yönlendirilmeleri, sistemin
güvenirliği, trafiğe etkisi ve trafik güvenliği yönlerinden önemli hususlar olarak
görülmektedir.
DolmuĢlar - Taksiler: Yollarda dolaĢarak yolcu aldıkları için uzun yıllar Ġstanbul‟daki trafik
sıkıĢıklığının baĢta gelen nedenlerinden biri olarak gösterilen dolmuĢların son yıllarda sayıları
azalmıĢ, taĢımadaki payları küçülmüĢtür. Ayrıca, çalıĢma Ģekilleri değiĢmiĢ, dolaĢarak dolmuĢ
yapan kalmamıĢtır. Belirli noktalar arasında çalıĢtırılan dolmuĢların araç tipleri de değiĢmiĢ,
daha büyük kapasiteli araçlar devreye sokulmuĢtur.
Ġstanbul‟da taksi sayısının serbest bırakılması konusu sık sık gündeme getirilen bir konudur.
Sabah ve akĢam zirve saatler ile yağıĢlı havalarda taksi bulmada zorluklar yaĢanmakla
birlikte, zirve dıĢı saatlerde özellikle merkez bölgelerde boĢ dolaĢan taksi sayısı oranı
yüksektir. Telsiz sisteminin geliĢtirilmesi, ayrıca durak sorunlarının çözülmesi ile mevcut
kapasiteden daha verimli ve trafiği olumsuz yönde etkilemeyecek Ģekilde yararlanılması
mümkün görülmektedir. DolmuĢ ve taksilerle günde 17.967 araçla ortalama 1.400.000
dolayında yolcu taĢınmakta olup, sistem içerisindeki payı % 11,52‟tür.
Servis Araçları: Ġstanbul kent içi taĢımacılığında özellikle son yıllarda konut-okul ve konutiĢ seyahatlerinde tercih edilen toplu taĢıma araçları servisler olmaktadır. 2010 yılında
toplamda 33.241 araçla yaklaĢık olarak günde 2.000.000 kiĢi taĢınmakta olup, sistemdeki payı
%16,46‟dır. Sağlıklı bir kayıt düzeni bulunmayan ve çalıĢma statüsü oluĢturulamayan servis
51
araçlarının diğer toplu taĢıma araçlarına tercih edilmelerinin sebepleri, çoğunun kapıdan
kapıya hizmet sunmaları, zaman tarifelerine uymaları ve oturarak gitme olanağı verdikleri için
daha konforlu olmalarıdır. Bununla birlikte, zirve saatleri dıĢında atıl olarak bekletilmeleri, bu
beklemeleri çok yerde genel trafiği aksatacak Ģekilde akan trafiğe ait yol üzerinde yapmaları,
bir kısmının yaĢlı ve standart dıĢı olmaları önemli sorunlar olarak görülmektedir. Okul servis
araçlarının taĢıma ücreti ve taĢıma güvenliği bakımından sıkça gündeme geldiği de bilinen bir
durumdur. Bu taĢıma türüne ait kapasiteden gün boyu yararlanabilme olanakları aranmalı,
bekleme yerleri için düzenlemeler getirilmelidir.
Metrobüs: Ġstanbul‟un trafik sorununu çözmek amacıyla Eylül 2006‟da KüçükçekmeceTopkapı hattında deneme seferlerine baĢlanmıĢtır. Akıllı teknoloji desteği ile çalıĢan ve
uçaklarda yön bulmayı sağlayan „flight directory‟ benzeri bir bilgisayarla önceden belirlenmiĢ
sanal yörüngede hareket eden metrobüs, güzergah üzerine çakılan mıknatıslı çubuklar ile
kendini
sürekli
denetlemektedir..Ancak
Ġstanbul‟da
henüz
bu
teknik
çalıĢmalar
tamamlanmadığı için araçlar Ģoförler tarafından kullanılacak, 6 ay sonra bu sistemin
tamamlanmasıyla metrobüsler Ģoförsüz hizmet vermeye baĢlayacaktır. Saatte 60 kilometre hız
yapabilen ve tek yönde 15 bin yolcu taĢıma kapasitesi bulunan metrobüs, 230 yolcu
kapasitesine sahip olup, 3 otobüse eĢdeğer, personel, iĢletme ve yakıtta ayda 20 milyar TL
tasarruf sağlayacak özelliğine sahiptir. Metrobüsler pahalı altyapı yatırımına gerek
duyulmadığı için raylı sistemler ve metroya karĢı ciddi bir alternatif oluĢturmaktadır.
Metrobüs
hattının
ikinci
aĢamasını
Topkapı-Mecidiyeköy,
üçüncü
aĢamasını
ise
Mecidiyeköy- Kadıköy Fenerbahçe Stadı oluĢturmaktadır.
Raylı Toplu TaĢıma Sistemleri
1960‟lı yılların baĢından itibaren hızla göç alan ve büyüyen Ġstanbul‟da toplu taĢımacılık
akaryakıtlı ve lastikli araçlara bırakılmıĢtır. Ancak, karayolu taĢımacılığının büyüyen ve
kalabalıklaĢan Ģehre yetmemeye baĢlaması ile birlikte en iĢlevsel çözüm olarak yeniden raylı
sistemlere dönüĢ programları yapılmaya baĢlamıĢtır. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi raylı
sistemlerin yapımına 1985 yılında tekrar baĢlamıĢ, yapımı tamamlanan raylı sistem hatlarının
iĢletmeciliğini ve bakım onarımını üstlenmek üzere 1988 yılında Ġstanbul UlaĢım A.ġ.
kurulmuĢtur. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesine bağlı bir Ģirket olarak kurulan UlaĢım Aġ,
Ġstanbul‟daki metro, hafif metro, cadde tramvayı, finüküler sistem ve teleferiklerin iĢletmecisi
durumundadır. Ġstanbul‟da giderek ivme kazanan raylı sistem yatırımlarının tamamlanmasıyla
birlikte kısa zamanda çok daha fazla sayıda yolcuya hizmet verecek olan UlaĢım A.ġ. 2005
52
yılında imzaladığı „Uluslararası Toplu TaĢımacılar Birliği (UITP) Sürdürülebilir GeliĢme
Beyannamesi‟ ile sürdürülebilir geliĢme alanındaki taahhüdünü de ortaya koymuĢtur.
Raylı taĢımacılık Ġstanbul gibi büyük bir metropolde çok daha yaygın olması gerekirken, tüm
taĢımacılık sistemleri içinde sadece %7,27‟lik bir paya sahip olup, sistemler yolcu
kapasitelerinin altında hizmet vermektedir.
Ġstanbul UlaĢım Planlaması kapsamında raylı taĢımacılığın arttırılması ve yaygınlaĢtırılması
amacıyla pek çok proje baĢlatılmıĢtır. Devam eden projelerin toplam uzunluğu 293,40 km
olup, bu projeler tamamlandığında toplam raylı sistemlerin uzunluğu 418,96 km‟ye
ulaĢacaktır. Ġstanbul genelinde 2005 yılında 7 olan raylı taĢıma sistemi sayısı, 2006 yılından
itibaren 12‟ye çıkarılmıĢtır.
Kent Ġçi Raylı TaĢımacılık
Aksaray - Havalimanı Metrosu: 1989 yılından bu güne yolcu taĢımaya devam eden
Aksaray - Havalimanı Hafif Metro hattı, hizmet verdiği bölge ve güzergah üzerinde günlük
220.000 yolcu ile taĢıyıcı aks konumuna gelmiĢtir. 1. Etabında Aksaray - Kartaltepe arasında
hizmet veren Metro, 18 Aralık 1989 tarihinde Esenler, 31 Ocak 1994 tarihinde Otogar ve daha
sonrasında 2nci etabı oluĢturan Terazidere, DavutpaĢa, Merter, Zeytinburnu ve Bakırköy
istasyonlarınında açılması ile potansiyelini arttırmıĢtır. Zaman içinde yapılan yatırımlarla yeni
istasyonlar sisteme dahil edilmiĢ, son olarak ta 13 Aralık 2002 tarihinde Dünya Ticaret
Merkezi ve Havalimanı istasyonları da açılmıĢtır.
ġiĢhane - Atatürk Oto Sanayi Sitesi: Yapımına 1992 yılında baĢlanan ve Taksim - 4.Levent
arasında hizmet veren metro, 16 Eylül 2000 tarihinde hizmete girmiĢtir. . 31 Ocak 2009 da
hattın kuzeyinde Atatürk Oto Sanayi ve güneyinde ġiĢhane uzantıları hizmet vermeye baĢladı.
Tramvay (Zeytinburnu - KabataĢ Hattı): Zeytinburnu-KabataĢ arasında hizmet veren
tramvay hattının Sirkeci-Aksaray-Topkapı bölümü
1992 tarihinde, Topkapı - Zeytinburnu
bölümü Mart 1994 ve Sirkeci-Eminönü
bölümü ise Nisan 1996 tarihinde hizmete
açılmıĢtır. 30 Ocak 2005 tarihinde yapılan
törenle hat KabataĢ‟a uzatılmıĢ ve aynı gün
hizmete alınan Taksim-KabataĢ Funiküler
hattı ile bütünleĢmiĢ peron yapısı sayesinde
Tramvay-Metro ve deniz ulaĢımı KabataĢ bölgesinde birbirine bağlanmıĢtır. Bu bağlantı
53
sayesinde Taksim metro yolcuları Funiküler hattı ile ulaĢtıkları Zeytinburnu-KabataĢ tramvay
hattı aracılığı ile Aksaray-Havalimanı metrosuna dolayısı ile Otogar ve Havalimanı
istasyonlarına sadece raylı sistemleri kullanarak eriĢebilmektedirler.
Tramvay (Güngören - Bağcılar) : Ġstanbul‟ un ikinci modern tramvay hattı olarak hizmete
alınan Zeytinburnu-Güngören-Bağcılar güzergâhı 14 Eylül 2006 tarihinde düzenlenen tören
ile hizmete alındı. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi tarafından 27 Ocak 2004 tarihinde
inĢaasına baĢlanan tramvay hattı 5.2 kilometre uzunluğunda olup üzerinde 587 metre viyadük,
4 bin 35 metre hemzemin bulunmaktadır. Zeytinburnu bölgesinde T1 Zeytinburnu-KabataĢ
tramvayı ve M1 Aksaray-Havalimanı Metro hattı ile bütünleĢmiĢ olacak Ģekilde tasarlanan
sistemi kullanan yolcular Bağcılar – Güngören bölgesinden sadece raylı sistem aktarmalarını
kullanılarak Havalimanı, Otogar ve M² Taksim-4.Levent Metrosuna kesintisiz yolculuk
yapabilmektedirler.T2 Güngören-Bağcılar tramvayı, inĢaası devam eden Otogar-Bağcılar
metrosu ile de aktarma imkânı verecek konumdadır. Güzergâh 5 dakika sefer aralığı ile
hizmet vermekte olup tek yönde sefer süresi 20
dakika olarak belirlenmiĢtir.
ġiĢhane - Hacı Osman (Sarıyer) Metrosu
Nostaljik Tramvay (Kadıköy - Moda): 01
Kasım 2003 tarihinde hizmete giren KadıköyModa Tramvayı, Kadıköy meydanından hareket
edip, otobüs özel yolu ve Bahariye Caddesini
takip ederek Moda caddesi üzerinden tekrar
Kadıköy meydanına gelmektedir. 10 istasyona sahip olan tramvayın hat uzunluğu 2,6 km.dir.
4 adet aracın çalıĢtığı bu hatta, sefer süresi 205 dakika olup, günde 81 sefer yapılmaktadır.
Günde ortalama 1.800 adet yolcu taĢınmaktadır.
Nostaljik Tramvay (Tünel - Taksim): 1990 yılının sonlarında Taksim-Tünel arasında tekrar
iĢletmeye alınan nostaljik tramvay, sadece Ġstiklal Caddesi ve Beyoğlu‟nun değil Ġstanbul‟un,
hatta Türkiye‟nin simgesi haline gelmiĢtir. Nostaljik tramvay halen Taksim-Tünel arasında
1.640 metrelik hat üzerinde günde 1.550 yolcu taĢıyarak yılda ortalama 14 bin sefer yapmakta
ve Karaköy‟den füniküler ile gelen yolcuların Taksim‟e ulaĢmasını sağlamaktadır.
Füniküler (Tünel - Karaköy): Dünyanın en eski 3. yeraltı metrosu olan ve Galata-Beyoğlu
arasında halen hizmet veren TÜNEL 5 Aralık 1874 tarihinde hizmete girmiĢtir. Önceleri
sadece eĢya ve hayvanlar taĢınmıĢ, 17 Ocak 1875 tarihinden itibaren yolcu taĢınmasına
54
baĢlamıĢtır. Karaköy‟ü Ġstiklal Caddesi‟ne bağlayan Tünel ile günde yaklaĢık 10.800 yolcu
taĢınmaktadır. 0.6 km. uzunluğunda olan hat özellikle Anadolu Yakası‟ndan Karaköy‟e
ulaĢan yolcuları Ġstiklal Caddesi‟ne oradan Nostaljik Tramvay ile Taksim‟e ulaĢtırmaktadır.
Füniküler (Taksim - KabataĢ): 29 Haziran 2006‟da hizmete giren sistem taksim ile KabataĢ
arasını 110 saniyeye indirmiĢtir. Taksim ve KabataĢ olmak üzere iki istasyondan oluĢan
sistemin hat uzunluğu 0,6 km olup üç dakikalık sefer aralığı ile hizmet verilmektedir. Bu
sistem ile, Ģu an hizmet vermekte olan Taksim–4.Levent (Ayazağa-Yenikapı) Metrosu,
Taksim-Tünel Nostaljik Tramvayı, Taksim Otobüs ve DolmuĢ Durakları ile Zeytinburnu Fındıklı (KabataĢ-Bağcılar) Tramvayı, KabataĢ ĠDO vapur, feribot ve deniz otobüsü iskeleleri
bütünleĢmiĢ edilmiĢ ve Ġstanbulluların Havalimanından sadece raylı sistem ile Taksim
Metrosuna ve KabataĢ/BeĢiktaĢ gibi deniz ulaĢımı araçlarının yoğun kullanıldığı bölgelere
eriĢimi sağlanmıĢtır.
Taksim-KabataĢ Füniküler Sistemi, Taksim‟den 4. Levent‟e uzanan metroyu KabataĢ –
Zeytinburnu Cadde Tramvayı ve Aksaray-Havalimanı hafif metro hatlarıyla birleĢtirmiĢtir. Bu
sayede, 4.Levent‟ten baĢlayıp, Atatürk Havalimanı‟na ve Otogar‟a kesintisiz raylı sistem
ağının kurulması sağlanmıĢtır. Yeni sistem, GümüĢsuyu ‟nun trafik yükünü azaltırken, vapur
ve deniz otobüsü iskelesi, otobüs hattı ve tramvay hattının kesiĢtiği KabataĢ‟ı önemli bir
aktarma merkezi haline getirmektedir.
Teleferik (Taksim - Maçka): Maçka – TaĢkıĢla arasında Demokrasi Parkı üzerinde 0,3 km
uzunluğunda bir yönde 12 kiĢilik taĢıma kapasitesi olan, 6‟Ģar kiĢilik 2 kabini bulunan havai
hat taĢıma sistemidir. Hafta içi günde 700-1000 kiĢinin taĢındığı hattın maksimum yolcu
kapasitesi 210 kiĢi/saat olup, sefer süresi 3 dakikadır.
Teleferik (Eyüp - Piyer Loti): 2005 yılı sonunda Eyüp-Pierre Loti arasında hizmete açılan
teleferik, birisi 625, diğeri 250 m² olmak üzere, iki istasyondan oluĢmaktadır. Ġstasyonlar
arasındaki uzaklık 0,42 km, kot farkı ise 53 m.dir. UlaĢım, 8‟er kiĢilik kapasiteye sahip olup,
iki gidiĢ iki dönüĢ dört adet panoramik kabinle yapılmakta olup, saatte 18 sefer yaparak
karĢılıklı olarak 350 kiĢi taĢıma kapasitesine sahiptir. Teleferik bir seferini 200 saniyede
tamamlamaktadır.
Banliyö Hattı (TCDD): Kentin her iki yakasında denize paralel demiryolu Ģebekesi üzerinde
birer banliyö hattı bulunmaktadır. Anadolu yakasında, 45 km. uzunluğunda HaydarpaĢa –
Gebze Banliyö Hattı ve Avrupa yakasında, 27 km. uzunluğunda Sirkeci – Halkalı Banliyö
Hattı çalıĢmaktadır. HaydarpaĢa – Gebze Banliyö Hattında 112 adet, Sirkeci – Halkalı
55
Banliyö Hattında ise 150 adet trenle, her iki hatta toplam 164.000 kapasite ile, 141.000 kiĢiye
toplu taĢımacılık hizmeti verilebilmektedir. Banliyö hattının, raylı taĢıma sistemleri
içerisindeki payı %16.00, toplu taĢımdaki payı ise %1,16‟dır.
.Denizyolu ile Toplu TaĢımacılık
Ġstanbul‟da kent içi ulaĢımda bir diğer sistem deniz yolu taĢımacılığıdır. 98 gemi ve 86 iskele
ile dünyanın en büyük araç ve yolcu deniz taĢımacılık Ģirketi olan ĠDO filosu toplam 33 hatta;
25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 18 araba vapuru, 35 Ģehir hatları yolcu vapuru ve Mavi
Marmara yolcu gemisi ile 86 noktaya hizmet götürmektedir.
Yolcu Vapurları: ĠDO filosunda, 4 ayrı tipte 35 adet yolcu vapuru hizmet etmektedir.
Bunlardan 6 tanesi 2100 yolcu, 2 tanesi 1500-1700 yolcu, 18 tanesi 1500 yolcu ve 6 tanesi
750 yolcu kapasitelidir. Ġstanbulluların seçtiği model 4 vapurlarından Fatih vapuru 2008‟de
Kadıköy ve Beyoğlu Vapurları 2009 yılında ĠDO filosuna katılmıĢtır.
Deniz Otobüsleri: Filoya katılan Mehmet Reis-11 ve Murat Reis-7 ile birlikte; ĠDO filosunda
4 farklı tipte 25 adet deniz otobüsü bulunmaktadır. Bunlardan 15 tanesi 449 yolcu, 10 tanesi
ise 350-400 yolcu taĢıma kapasitesindedirler.
Hızlı Feribotlar: Filoda, 4 ayrı tipte toplam 10 adet hızlı feribot bulunmaktadır.
Kapasitelerine bakıldığında; 2 tanesi 1200 yolcu ve 225 araç, 2 tanesi 800 yolcu ve 200 araç,
2 tanesi 490 yolcu ve 94 araç, 2 tanesi ise 588 yolcu 112 araç taĢıyabilmektedir. Yavuz Sultan
Selim ve Kanuni Sultan Süleyman hızlı feribotları Kasım 2008‟de ĠDO filosuna katılmıĢtır.
Araba Vapurları: Filoda, 8 tanesi 112, 7 tanesi ise 66 araç kapasiteli 18 adet araba vapuru
bulunmaktadır. Mart 2008‟de Suhulet, Haziran 2008‟de Sultanahmet, 4 Eylül 2008‟de
Sadabat araba vapuru ĠDO filosuna katılmıĢtır.
Mavi Marmara Yolcu Gemisi: Yaz aylarında, deniz otobüsü seferlerine ek olarak, Mavi
Marmara yolcu gemisi ile Sarayburnu - Marmara - AvĢa seferleri yapılmakta olup, 1.080
yolcu kapasitelidir.
Deniz DolmuĢ Tekneleri: Ġstanbul kent içi toplu taĢıma sistemi kapsamında iĢletilen dolmuĢ
motorları Üsküdar-BeĢiktaĢ, Üsküdar–KabataĢ, Kadıköy-Eminönü-Karaköy, Yeniköy-Beykoz
hatlarında çalıĢmaktadır. DolmuĢ tekneler, 150 tekne ile 60.000 kiĢi kapasiteye sahiptir.
Deniz Otobüsleri ve Hızlı Feribot Terminalleri: Avrupa yakasında 8, Anadolu Yakasında
ise 11 adet olmak üzere 17 adet terminal bulunmaktadır. Ġsimleri aĢağıdadır.
56
Avrupa Yakası
Anadolu Yakası
Yenikapı
Kadıköy
Bakırköy
Bostancı
Avcılar
Pendik
Büyükçekmece
Kartal
KabataĢ
Beykoz
BeĢiktaĢ
Burgazada
Ġstinye
Kınalıada
Sarıyer
Heybeliada
Büyükada
Harem
Maltepe
Limanlar
Ġlimizde biri Karadeniz‟de olmak üzere Marmara Denizi sahil Ģeridi ve boğaz boyunca toplam
23 adet liman tesisi bulunmaktadır.
Söz konusu tesisler içerisinde 2009
yılında en fazla yük elleçlemesi
Marport Limanı, Kumport Ambarlı
Limanı, TCDD HaydarpaĢa Limanı
ve Akçansa Limanında yapılmıĢtır.
Bununla birlikte, Marport, MardaĢ
(AltaĢ) ve Kumport Ambarlı Limanı
ile TCDD HaydarpaĢa Limanı en
57
fazla konteyner elleçlemesinin yapıldığı limanlardır.
2.1.7.4. Havayolları
Ġstanbul ilinde Atatürk Havaalanı ve Sabiha Gökçen Havaalanı olmak üzere iki havaalanı
bulunmaktadır.
Atatürk Havaalanı: Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi tarafından iĢletilen Atatürk
Havaalanı, Ģehir merkezine 24 km uzaklıkta ve batı yönündedir. Ġç ve DıĢ Hat tarifeli-tarifesiz
seferleri ile uluslararası charter seferlerine açık, 24 saat hizmet veren, sivil amaçlı bir
limandır. ġehir merkezinin batısında ve merkeze 24 km. mesafededir. Toplam 9.470.554
m²‟lik arazi üzerinde kurulu bulunan Atatürk Hava Limanı Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi
Genel Müdürlüğü tarafından iĢletilmektedir.
Atatürk Havaalanı DıĢ Hatlar Terminali, kapasitesini % 30 arttıran ek tesislerin de iĢletmeye
alınması ile, yıllık 38.300.000 yolcu kapasitesi, 85 yataklı otel, 23 yolcu köprüsü, 256 bin
metrekare kapalı alan, 42 pasaport bankası, iki bin 60 metre yürüyen bantlar, en son
teknolojinin kullanıldığı check-in ve bagaj kontuarları, güvenlik sistemleri ile hizmet
vermektedir.
2010 yılında iç hatlarda 34.287 ton ve dıĢ hatlarda 417.859 ton olmak üzere toplam 452.146
ton yük taĢımacılığı yapılmıĢtır.
Sabiha Gökçen Havaalanı: 2001 yılında iĢletmeye açılmıĢ olan Sabiha Gökçen Uluslararası
Havaalanı, stratejik konumu, fonksiyonel mimarisi, ulaĢım olanakları ve kullanım alanlarıyla,
ulaĢım, dıĢ ticaret, havacılık ve teknoloji gibi birçok alanda hizmet vermektedir. 655 hektarlık
açık alan üzerine kurulu Havaalanında havacılık anlamında bütün hizmetler kısa adı HEAġ
olan Havaalanı ĠĢletme ve Havacılık Endüstrileri Anonim ġirketi tarafından tek elden
yürütülmektedir.
Yer hizmetleri, hava trafik, operasyon, kargo, itfaiye, sağlık ve güvenlik gibi bir havaalanında
bulunması gereken bütün birimlerin tek bir çatı altında toplanmıĢ olması hizmet kalitesi
bakımından Sabiha Gökçen ‟e büyük avantaj sağlamaktadır.
Havaalanındaki diğer hizmetler ise yine HEAġ gözetiminde iĢletici firmalar tarafından
sağlanmaktadır. Yıllık 3,5 milyon yolcu kapasitesinin yanı sıra, 90.000 ton kargo kapasitesi
ile dıĢ ticaretin yeni merkezi olacak Sabiha Gökçen, gıda ihracatı için bugüne kadar kısıtlı
olarak kullanılan havayolu seçeneğini olanaklı kılmaktadır. Her biri 20 m² olan 18 soğuk hava
58
deposuna ve 7.000 m² kapalı depolama alanına sahip kargo bölümü hareketli x-ray
cihazlarıyla taranabilmektedir.
Burada yüklenen kargo tamamıyla elektronik olarak tanımlanarak barkod sistemiyle kayıtlara
geçirilmektedir. 3 km uzunluğunda 2 piste sahip bulunan havaalanının 55 uçak kapasiteli park
alanında aynı anda 22 uçağa 5.000 m3‟lük akaryakıt deposundan borular yardımıyla yakıt
verilebilmektedir. Havaalanı, Pendik‟e 12 km, Kadıköy‟e 40 km, Taksime ‟e ise 50 km
mesafededir.
2010 yılında iç hatlarda 1.851 ton ve dıĢ hatlarda 27.180 ton olmak üzere 29.031 ton yük
taĢımacılığı yapılmıĢtır.
3.8. ĠLGĠ GRUBU ve PAYDAġ ANALĠZĠ
Ġstanbul‟da 2012 yılı itibariyle doğa turizmi ile iliĢkili 344 dernek bulunmaktadır.
Türü
Turizm Dernekleri
Dağcılık Dernekleri
Doğa Derneği
Bisiklet Dernekleri
Avcılık ve Atıcılık
Dernekleri
Sualtı Sporları
Dernekleri
Sayısı
Genel Amaçları ve Faaliyet Alanları
157
Doğa ve doğal kaynaklarını korumak, turizm ve
turizm kaynaklarını geliĢtirmek, yöre insanının
yaĢam seviyesini yükseltmek ve kaynakların gelecek
nesillere kalmasını sağlamak. Doğa turizmine
yönelik faaliyetler yapmak.
6
42
5
26
9
Dağcılık sporunu geliĢtirmek, doğa severleri bir
araya toplayarak dağcılık ve doğa yürüyüĢü
aktiviteleri düzenlemek.
Doğa bilincini geliĢtirmek doğa yürüyüĢleriyle
bilinçli ve sorumlu doğa gezileri düzenlemek.
Bisiklet sevenleri bir araya getirerek bisiklet
sporunun geliĢmesi için çalıĢmalar ve aktiviteler
yapmak. Doğada bisikletle bilinçli ve sorumlu doğa
gezileri düzenlemek.
Ekolojik dengeyi korumak, sağlıklı çevre ve doğal
yaĢam bilincini pekiĢtirmek üyelerin fizik ve moral
eğitimini
sağlamak,
sosyal
ve
kültürel
gereksinimlerini karĢılamak. Avcılık ve atıcılık
sporunu bilinçli faaliyetlerle geliĢtirmek.
Sualtı dalıĢ sporlarını geliĢtirmek, sevdirmek ve
bilinçli faaliyetler düzenlemek.
59
Ġzcilik Dernekleri
Çevre Koruma
Dernekleri
Mağara AraĢtırma ve
Koruma Dernekleri
TOPLAM
49
49
1
Ġzcilik ruhunun çocuklar ve gençler arasında
benimsenmesini sağlamak. Ġzcilik çalıĢmalarını
ulusal ve uluslararası çerçeve de ve izcilik
prensipleri doğrultusunda geliĢtirmek, yaymak bu
çalıĢmaların izcilik ve yurt sevgisi içinde
gerçekleĢtirilmesini sağlamak.
Ülkemizin doğal ve kültürel mirasını korumak, bitki
ve hayvan türleri ile bunların doğal yaĢam
alanlarının değerinin farkına varılmasını sağlamak.
Doğanın
korunması
konusunda
toplumun
bilinçlendirilmesi için faaliyetlerde bulunmak.
Doğa bilincini geliĢtirmek. Mağaraların bilinmeyen
yönlerini keĢfedip güzelliklerini ortaya çıkarmak.
344
Tablo 4 Ġstanbul’da Doğa Turizmi Ġle Ġlgili Faaliyet Gösteren STK’lar
Kaynak: Ġstanbul Valiliği, Ġl Dernekler Müdürlüğü, 2012.
4.
ĠSTANBUL DOĞA TURĠZMĠ ARZI
4.1 ĠSTANBUL’UN DOĞA TURĠZMĠ DEĞERLERĠ (DOĞA TURĠZMĠ ARZI)
Doğa turizmi, dünyada turizmin en hızla büyüyen alt sektörüdür Doğa turizmi doğanın
bozulmadan korunmasını amaçladığından, normal turizmde sıkça görülen doğal alanların
oteller altında yok olmasına doğa turizminde rastlanmaz.
Türkiye bu konuda en ileri ve en çok gelir kazanan ülkelerden biri olabilir. Türkiye‟nin
doğasını incelemek için her sene binlerce turist yurtdıĢı kaynaklı turlarla Türkiye‟ye
gelmekte, yurdun dört bir yanında kuĢları, bitkileri, böcekleri ve diğer canlıları
gözlemlemektedir
Doğa turizm en önemli amacı, yurtta ve dünyada doğa sporları imkânlarını tanıtıp doğa
sporcularını buraya çekmektir.
15 milyon nüfuslu bir metropolün yoğun ve yorucu temposundan uzaklaĢmak isteyenlerin
rekreasyonel ihtiyaçlarını ve çeĢitli doğa sporlarını yapabilecekleri sahaların planlarının
yapılması gerekmektedir.
Ġstanbul Ġlinde Ġstanbul ġube Müdürlüğü faaliyet alanında bulunan 24 tane tabiat parkımız ve
yaban hayati geliĢtirme sahalarımız mevcuttur. Bu tür doğa turizminin yapılabileceği, baĢka
60
alanlar da varsa buralarda statü değiĢikliği ile diğer kamu kuruluĢları ve üniversitelerle
iĢbirliği yaparak projeler üretmek ve bu projeleri hayata geçirmektir.
Ġstanbul‟da diğer turizm dallarıyla birlikte doğa turizmini iyi bir planlamayla iĢlevsel hale
getirilerek yerli ve yabancı turistlerin ilgisini bu yönlere çevrilmesi sektörün geliĢmesi
bakımından önemlidir. Ekoturistler aktiviteleri sırasında yöredeki insanlarla iletiĢim kurarak
halkın kültürel özelliklerini de tanımaya çalıĢmaktadırlar. Yapılan faaliyetlerde ihtiyaçlarının
bir kısmını yöredeki alıĢveriĢ yerlerinden temin etmektedirler.
Ġstanbul sahip olduğu doğal ve kültürel güzellikleri ile kamp ve karavan turizmine de imkan
sağlamaktadır. Özellikle Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Florya, Ataköy, Bakırköy,
Kilyos, ġile de kamping yerleri bulunmaktadır. Çatalca, Karaburun, Çiftalan ve Silivri ve
Aydos yamaç paraĢütü için uygun alanlardır. Hâlihazır da yamaç paraĢütü bu alanlarda
yapılmaktadır.
61
4.2. Ġstanbul ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi
Ġstanbul ilindeki doğa turizmi faaliyetleri yapan Sivil Toplum KuruluĢlarının faaliyetleri
incelendiğinde öne çıkan faaliyetlerin Doğa YürüyüĢü, Dağcılık, Bisiklet Turizmi, Mağara
Turizmi, Doğa Fotoğrafçılığı, Kamp Karavan Turizmi, Oryantiring, olduğu gözlenmektedir.
Halkın büyük bir kesiminde doğa ile buluĢmak Ģu an için sadece piknik alanlarıyla sınırlıdır.
Oysa doğa turizmi faaliyetleri ve doğa turizmi yapılacak alanların tanıtılması sonucunda bu
alanlara olan talebin artacağı görülmektedir.
Yapılan araĢtırmalarda doğa yürüyüĢçülerinin yapay koĢulların oluĢmasına karĢı olduğu
görülmektedir. Ekoturistler için konaklama, hizmet yetersizliği (seyir terası, gözlem kulesi
vs.) gibi problemler daha geri plandadır. Sadece su kaynaklarının bakımlı olması ve acil
durumlar için gerekli ulaĢımı sağlayabilecek bazı yolların yapılmasına sıcak bakmaktadırlar.
4.3. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar
Milli Parklar
Bilimsel ve estetik bakımdan milli ve milletler arası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak
değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parklarıdır. Ġstanbul ili
sınırlarında “Milli Park” bulunmamaktadır.
Tabiat Parkları
1-Polonezköy Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Polonezköy
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Beykoz
Kapladığı Alan
3004
Ġlan Tarihi
1994
Ġstanbul'dan 25 km. uzaklıktaki Polonezköy, 19'uncu yüzyılda Polonyalı göçmenler tarafından
Asya kıyısında kurulmuĢtur. Köy atmosferi içinde yürüyüĢler, atlı gezintiler yapmak, buraya
ilk gelenlerin yakınlarınca sunulan geleneksel Polonya yemeklerinden tatmak için
62
Polonezköy, Ġstanbulluların uğrak yeridir. Üsküdar'a 70 km. uzaklıkta Karadeniz kıyısındaki
ġile'nin kumsalları, restoranları ve otelleri burayı Ġstanbul'un en hoĢ tatil mekanlarından biri
haline getirmektedir. Turistik açıdan popüler olan yöre, tanınmıĢ ġile bezinin üretildiği yerdir.
Kaynak Değerleri
Polonezköy tabiat Parkı; Ġstanbul‟un doğal bitki türlerinin tamamını bünyesinde
bulundurmaktadır. Örneğin çam türleri, kestane, gürken, meĢe, kayın, ıhlamur alt tabakada ise
defne, kocayemiĢ, karayemiĢ, dağ muĢmulası, geyikdikeni, ateĢ dikeni, bulunmaktadır. Tabiat
Parkı içersinde 1 adet Sülün- Keklik Üretme Ġstasyonu ve 1 adet Geyik- Karaca Üretme
Ġstasyonu bulunmaktadır. Tabiat parkı içerisinde kızıl geyik, karaca, yaban domuzu, çakal,
tilki, sincap, sansar, gelincik, sülün, keklik, atmaca, Ģahin, doğan, karatavuk, saka, üveyik,
baykuĢ gibi hayvanlar bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek Faaliyetler
Piknik, kamping, trekking, oryantring, yürüyüĢ-koĢu ve bisiklet yolu bulunmakla beraber köy
yerleĢik alanında birçok turizm tesisi bulunmaktadır. Türkiye'de Polonyalıların yaĢadığı bu
köy, sosyolojik ve coğrafi açıdan, ilk duyuĢta insana biraz çarpıcı geliyor. Polonezköy 'de
hafta sonu tatili, günübirlik gezi, piknik, mangal keyfi, kaliteli ve lüks restoranlarda akĢam
yemeği, düğün ve muhtelif partiler gibi pek çok imkanı değerlendirebilirsiniz.
Nasıl UlaĢılabilir?
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Kavacık çıkıĢı ve yeni Riva yolu üzerinden ilerledikten sonra
Polonezköy tabelalarını takip ederek ulaĢabilirsiniz.
Polonezköy Tabiat Parkı Beykoz/Ġstanbul
Neler Görülebilir?
Köy tarihçesi ve eski fotoğrafların sergilendiği Zofia Teyze'nin Hatıra Evi, ağaç oyma heykel
ve resim sergileri, resitaller, kültürel aktiviteler. Tarihi Köy Kilisesi, Kültür Evi görülmeye
değer yerleridir.
63
Harita A - 3: Türkmenbaşı ve Polonezköy Tabiat Parkları
2-TürkmenbaĢı Tabiat Parkı
1. Alanın resmi adı: TürkmenbaĢı Tabiat Parkı
2. Coğrafi konumu: Maslak-Sarıyer yolu ve Kilyos sapağı kavĢağında bulunmaktadır.
3. Alanı: 5,6 Ha
4.Alanın açıklamalı tanımı: YerleĢim yerlerine yakın, boylu fıstık çamları karakteristik
özellikleridir.
5.Yasal konumu: 1998 yılında Bakanlar kurulu kararı ile Tabiat parkı ilan edilmiĢtir.
6.Toprak envanteri, Toprak tasarruf biçimine iliĢkin bilgileri ve Mülkiyeti: Orman
mülkiyetinde, her türlü toprak tasarrufu D.K.M. Parklar ġube Müdürlüğü‟ne aittir.
7. Ġnsan nüfusu: En yakın yerleĢim Sarıyer ve ġiĢli‟dir.
8.UlaĢım ve Altyapı: Maslak-Sarıyer yolu ve Bahçeköy Kilyos sapağı kavĢağında bulunan
tabiat parkının ulaĢım, kanalizasyon ve su Ģebeke gibi sorunları bulunmamaktadır.
9. Fiziksel Özellikleri: Arazi yapısı düz ve düze yakındır.
10.Flora ve Fauna: Flora olarak üst yapıda fıstık çamı, alt yapıda da çalı formasyonu
bulunmakla birlikte; Fauna olarak etkin bir yaban hayvanı bulunmamaktadır.
64
11.Koruma alanında, varsa Tarihsel / Kültürel özellikleri: Türkmenistan ve Türkiye arasındaki
ortak dayanıĢma, protokol ile imzalanarak tescillenen saha, kültürlerin ifade edilmesi için
kullanılacaktır.
12.Alanın kullanım amaçları: Rekreasyonel kullanımın yanı sıra, ortak kültürlerin
sergileneceği bir alan olması hedeflenmiĢtir.
13.Mevcut sorunlar: Rekreasyonel kullanımlara kısıtlı imkânlar vermesi, iki yola cepheli ve
çok küçük olması en önemli sorunlarıdır.
3 Fatih Ormanı (Park Orman) Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Fatih Ormanı (Parkorman)
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
ġiĢli
Kapladığı Alan (ha)
152,4
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
Alan
iğne
yapraklı-yapraklı
karıĢık
meĢçerelerden
oluĢmuĢ ormanlarla kaplıdır. Saplı MeĢe, Sapsız MeĢe,
Macar MeĢesi, Çoruh MeĢesi ve çeĢitli meĢe türleri,
Gürgen, Kayın, Kestane, Akçaağaç, DiĢbudak, Karaçam,
Fıstık Çamı, Sarı Çam,
Sahil Çamı, Sedir gibi türler
yanında Servi, Kokar Ağaç, Fındık, Akasya, Çınar ve
Ladin gibi türlerde mevcuttur.
Yaban Domuzu, Kurt,
Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Manzara seyir imkânları, kampçılık, Oryantiring (yönbulma) gibi faaliyetleri karşılayabilecek
potansiyele sahip bir alandır. Ayrıca konser ve festival gibi birçok etkinlinde yapıldığı ve
İstanbulluların rağbet ettikleri bir sahalarıdır.
65
Nasıl ulaĢılabilir?
Büyükdere Cad. No: 34398 Acıbadem Hastanesi KarĢısı Maslak Mah. ġiĢli
Neler görülebilir?
Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin
yapılabileceği bir arazi yapısına sahiptir.
4- Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Mehmet Akif Ersoy
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer/Bahçeköy
Kapladığı Alan
23,14 Ha
Ġlan Tarihi
2012
Kaynak değerleri
Ġstiklal ġairimiz Mehmet Akif Ersoy adına kurulan bu Tabiat Parkı Sarıyer ve Levent gibi
yerleĢim yerlerine yakınlığıyla önemli avantajlara sahiptir. Sahanın tamamı yapraklı, orta
yaĢlı ve yer yer de yaĢlı ormandır. Ġçinde MeĢe, Gürgen, Kayın, Kızılağaç, DiĢbudak, Ihlamur
gibi boylu ağaçlar, Kızılcık, MuĢmula Alıç
gibi ağaççıklar bulunmaktadır. Ġçme suyu
mevcuttur. Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı
içerisinde Topluca ormana gelen kalabalık
grupları ağırlayacak geniĢ alanlar ve spor,
yürüyüĢ
yapılabilecek
toprak
yollar
mevcuttur. Restoranı ve kır kahvesi yaz kıĢ
halka açıktır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Günübirlik geziler, toplu piknik ve diğer organizasyonlar yapılabilir.
Nasıl ulaĢılabilir?
66
Toplu taĢıma araçlarıyla Taksim, BeĢiktaĢ, Sarıyer Ve Hacı Osman Metro Durağından tek
vasıta ile ulaĢılabilir. Özel vasıtalarla Sahil yolundan ÇayırbaĢı Sapağından dönülerek,
Levent-Maslak yönünden Bahçeköy Tabelalarını takip ederek sahaya gelinebilir.Ana giriĢ
kapısı Bahçeköy-ÇayırbaĢı yolu üzerindedir.
Neler görülebilir?
Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkında birbirinden ayrı 3-4 toplu gruba aynı anda hizmet
edebilecek ayrı ayrı mesire yerleri mevcuttur.
Diğer
Ġstiklal ġairimiz Mehmet Akif Ersoy adına kurulan bu Tabiat Parkımız Belgrad Ormanının
yükünü biraz da olsa azaltmaktadır.
Kömürcübent Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Kömürcü Bent Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer/ Bahçeköy
Kapladığı Alan
2,90 Ha
Ġlan Tarihi
-
Kaynak değerleri
Belgrad Ormanındaki en eski bent olan Kömürcü Bendi‟nin üst kısmında bulunmaktadır.
Kömürcü Bendi Karanlık Bent olarak da bilinir ve 2.Osman tarafından 1620 de Kağıthane
deresiyle buluĢan Topuz dereciği üzerine inĢa edilmiĢtir. Geyik Üretme Sahası Kömürcü
Bendin bitiĢiğine tesis edilmiĢtir. Tabiat Parkı Ġçerisinde eskiden Alabalık Üretme Ġstasyonu
ve Pekin Ördeği Üretme Tesisleri bulunmaktaydı. Ancak suyun kalitesinin alabalık için yazın
uygun olmaması nedeniyle bu uygulamalardan vazgeçilmiĢtir. Balık üretme istasyonundan
vazgeçilmesinin bir nedeni de geyiklerin içtikleri
suyun kirlenmesine sebep olmalarıdır. Küçük
gruplar için uygun bir tabiat parkıdır. Saha sık
ağaçlarla kaplıdır.
67
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur.
Nasıl ulaĢılabilir?
Tabiat Parkına Bahçeköy „den ulaĢılabilir. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkına yaklaĢık 1 km,
Bahçeköy‟e 6 km mesafede bulunmaktadır.
Neler görülebilir?
Kömürcü Bent etrafı sık ağaçlarla çevrili yapraklı ormanların en güzeli Kayın Ormanları ile iç
içe vaziyettedir ve Tabiat Parkının civarında yürüme mesafesinde halkın rağbet ettiği sakin
dinlenme alanları mevcuttur.
Diğer
Kömürcü Bendinde koruma kullanma dengeleri dikkatlice sağlanmalı kapasiteyi arttırıcı
davranıĢlardan kaçınılmalıdır.
Marmaracık Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Marmaracık
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer
Kapladığı Alan (ha)
337,05
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
Mavromoloz orman alanındaki mevcut ağaç türlerinin baĢında ormanın %75 ini kaplayan
çeĢitli meĢe türleri gelmektedir. Bunlardan baĢlıcaları Sapsız MeĢe, Saçlı meĢe, Macar
meĢesi, Saplı meĢe, Mazı meĢesidir. Aynı zamanda mevcut doğal bitki örtüsü dıĢında,
ağaçlandırmalar yoluyla sahilçamı baĢta olmak üzere, Karaçam, Kızılçam, Fıstıkçamı ve Sedir
gibi iğne yapraklı türler de bulunmaktadır. Fauna olarak sahada Yaban Domuzu, Kurt, Sincap,
Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır. Saha ve çevresinin doğal ve bitki örtüsü
68
kaynak
değerlerinden
dolayı
saha
bütünüyle
korunması
gereken
varlık
olarak
değerlendirilebilir.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında günübirlik piknik, konaklama, spor, gezinti
yolları ve yüzme imkânı bulunmaktadır. Ayrıca kuĢ göçleri bu alandan izlenebilmektedir.
Nasıl ulaĢılabilir?
Rumeli Feneri Marmaracık Koyu
Neler görülebilir?
Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında bulunması en önemli görülebilecek
değerleridir.
Kirazlıbent Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Kirazlıbent Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Eyüp / Kemerburgaz
Kapladığı Alan
19,14 Ha
Ġlan Tarihi
-
Kaynak değerleri
Yüksek ağaçları, ince patika yolları ve tarihi
Kirazlıbendiyle en güzel tabiat parklarından biridir.
Tabiat Parkının üst kısmında bulunan Kirazlı Bent
2.Mahmut tarafından 1818 yılında Kirazlı Deresi
üzerinde inĢa edilmiĢtir.Ağaçlarla örtülü geniĢ
düzlükleriyle özellikle köy derneklerinin tercih
ettikleri Tabiat Parkları arasında yer almaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur.
69
Nasıl ulaĢılabilir?
Kirazlıbent Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Ġkisine de yaklaĢık
aynı mesafede bulunmaktadır.(YaklaĢık 6 km)
Neler görülebilir?
Bahçeköy-Kemerburgaz yolu Belgrad Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol eĢsiz
doğal güzelliklere sahiptir. Kirazlıbent Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu
ormanın en güzel manzaralarını görme Ģansına ulaĢacaklardır.
Diğer
Kirazlı Bent Tabiat Parkı, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat
Parkıdır. Irmak Ve Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parklarına çok yakın olmakla beraber onlar kadar
kalabalık değildir. Sakin bir ortam arayanlar için uygundur.
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1. Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer / Bahçeköy
Kapladığı Alan
20 Ha
Ġlan Tarihi
1958
Kaynak değerleri
Ünlü edebiyatçımız Falih Rıfkı Atay‟ın adını
taĢıyan Tabiat Parkının içinde ormana adını veren
eski Belgrad Köyü kalıntılarına rastlanmaktadır.
Bu kalıntılar Kanuni‟nin Belgrad seferinden
getirdiği
Sırp
esirlerin
yerleĢtirildiği
köye
aittir.Daha sonra içme sularının kirlenmemesi için
köy Bugünkü Bahçeköy‟e taĢınmıĢtır.NeĢetsuyu Tabiat Parkının hemen bitiĢiğinde yer alan
bu tabiat parkından da Büyük Bendi dolaĢan KoĢu Parkuruna girilebilmektedir.NeĢetsuyu
Tabiat parkına göre biraz daha
sakindir.Kömürcü Bend – Kurtkemeri kavĢağında yer
70
almaktadır.Geyik Üretme Sahası da gene Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkının karĢısında
bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Sporcular koĢu parkuruna buradan girebilir. Piknik Yapmak isteyenler müsait yerler
bulunmaktadır. Geyikleri görmek isteyenler yol kenarından seyredebilirler. Ziyaretçiler
Restoran ve Kır kahvesinden de yaz kıĢ yararlanabilirler.
Nasıl ulaĢılabilir?
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkına Bahçeköy-NeĢetsuyu yolunu takiben veya Göktürk –
Kemerburgaz güzergâhından gelenler Göktürk –Kurtkemeri- Bahçeköy yolunu takip ederek
ulaĢabilirler. Bahçeköy‟e mesafesi yaklaĢık 4 km, Göktürk‟e yaklaĢık 10 km‟dir.
Diğer
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkında ormana Belgrad adını veren tarihi köy kalıntıları ön plana
çıkarılabillir.
Neler görülebilir?
NeĢet Suyu KoĢu Parkuru, Geyik Üretme Sahası ve yaklaĢık 1 km uzaklıktaki Kömürcü
Bendi görülebilir.
Bentler Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Bentler
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer / Bahçeköy
Kapladığı Alan
20 Ha
Kaynak değerleri
Belgrad Ormanındaki en güzel Tabiat Parklarından biridir. Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde
Ģehrin su ihtiyacını karĢılamak amacıyla birbiri ardına inĢa edilen Topuzlu Bendi(1750),
Valide Bendi (1796) ile Sultan Mahmut (II) Bendi (1839) burada bulunmaktadır.Ormanın
derinliklerine kadar uzanan yürüyüĢ parkurları ve bisiklet yolu her mevsim ayrı güzellikler
sunar.Zengin bir bitki örtüsüne sahiptir.
71
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Günübirlik Piknik üniteleri mevcuttur. Dağ Bisikleti ile gezinti yapılabilecek patika yollar
mevcuttur. Topuzlu Bendin etrafında yürüyüĢ yapılabilir.
Nasıl ulaĢılabilir?
Bahçeköy‟e 1 km mesafede bulunmaktadır. Toplu ulaĢım araçlarıyla Bahçeköy‟e gelince ana
cadde boyunca yaklaĢık 500 m yürüyerek Bentler Tabiat Parkına ulaĢılmaktadır. LeventMaslak yönünden gelenler ve Eyüp tarafından gelenler Sarıyer-Bahçeköy tabelalarını takip
etmelidir.
Neler görülebilir?
En baĢta Tarihi Su Bentleri (Valide Sultan Bendi, Sultan Mahmut Bendi ve Topuzlu Bent) ve
yürüyüĢ parkurları görülmeye değer yerlerdir.
NeĢetsuyu Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
NeĢetsuyu Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü(Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer/Bahçeköy
Kapladığı Alan
67,47 Ha
Ġlan Tarihi
-
Kaynak değerleri
72
Adını Belgrad Ormanı‟nın ıslahı için çok gayret gösteren Müderris NeĢet Bey‟den (18811929) alan serin suyun etrafında kurulan
önemli bir Tabiat Parkıdır. UlaĢım kolaylığı
ve konumu itibarıyla yılın dört mevsimi,
haftanın yedi günü tabiat severlerin akınına
uğrar.
Güzel
suyunun
yanısıra,
Büyükbendin etrafını dolaĢan 6,5 km
uzunluğundaki koĢu parkuru, uygun piknik
alanları, kafeteryası ve otoparkları ile
Ġstanbullular için ideal ortam sunar. NeĢetsuyu Tabiat Parkı zengin flora ve faunası ile doğa
bilimcilere hizmet vermektedir.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
NeĢetsuyu özellikle sporcuların ve yürüyüĢ yapmak isteyenlerin tercih ettiği bir tabiat
parkıdır.
Günübirlik Piknik için elveriĢli alanlar da mevcuttur.
Nasıl ulaĢılabilir?
NeĢetsuyu Tabiat Parkına Levent, Maslak, Sarıyer yönünden gelenler Bahçeköy tabelalarını
takip ederek gelebilirler. Bahçeköy‟e mesafesi 2,5 km „dir. Eyüp –Kemerburgaz yönünden
gelenler Bahçeköy-Kemerburgaz yolundan da NeĢetsuyu‟na gelebilirler. Kemerburgaz‟a
mesafesi 12 km ‟dir.
Neler görülebilir?
NeĢetsuyu zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. BaĢlıca ağaç türleri MeĢe, Kayın, Gürgen,
Kestane, Kızılağaç, Ihlamur, Akçaağaçdır. Aynı zamanda dereleri ve 1724 yılında III. Ahmet
tarafından yaptırılan Büyükbent görülmesi gereken yerlerdir.
Diğer
NeĢetsuyu Tabiat Parkı Belgrad Ormanı içerisinde Ġstanbul halkı tarafından en çok tercih
edilen Parkların baĢında gelmektedir.
73
Irmak Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Irmak Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Eyüp / Kemerburgaz
Kapladığı Alan
10 Ha
Ġlan Tarihi
2000
Kaynak değerleri
Belgrad Ormanındaki en eski hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir.KemerburgazBahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Irmak Tabiat Parkı MeĢe-Gürgen karıĢımı ağaçlarla
kaplı yeĢil dokusu, saha genelinde pikniğe uygun eğimlere sahip arazi yapısı, ortasından
geçen devamlı akan deresi ile piknik kullanımının yoğun olarak yapıldığı bir Tabiat Parkıdır.
Büyükbendin çıkıĢında yer almaktadır. Dolayısı ile KoĢu parkuruna Irmak Tabiat Parkından
da girmek mümkündür. Bu nedenle yaz kıĢ faaldir. Büyükbende doğru giden yol üzerinde çok
güzel orman ve göl manzaraları bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
KoĢu Parkurunda Spor yapılabilir. Büyükbende hakim tepe üzerinde OTAĞ TEPE‟de
manzara seyredilebilir.
Nasıl ulaĢılabilir?
Irmak Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Bahçeköy‟e 5 km,
Kemerburgaz‟a 7 km mesafede bulunmaktadır.
Neler görülebilir?
Bahçeköy-Kemerburgaz yolu Belgrad Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol eĢsiz
doğal güzelliklere sahiptir. Irmak Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu ormanın en
güzel manzaralarını görme Ģansına ulaĢacaklardır.
74
Diğer
Irmak Tabiat Parkı Ġstanbul‟un karmaĢasından kaçan ve sıcağından bunalan insanların
sığındıkları, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat Parkıdır. Burada
bulunan Otağ Tepe Mevkii Osmanlı PadiĢahlarının çadır kurarak savaĢ yönettikleri yer olarak
bilinmektedir.
Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Eyüp / Kemerburgaz
Kapladığı Alan
29,50 Ha
Ġlan Tarihi
2000
Kaynak değerleri
Belgrad Ormanındaki en son hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir. KemerburgazBahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Adını uzun yıllardan beri yoldan geçen insanların su
aldığı Fatih ÇeĢmesi‟nden almıĢtır. Saha içerisinde Büyük Bir Kafeterya ve Kır Kahvesi
mevcuttur. Yaz kıĢ hizmete açıktır. Toprak yürüyüĢ yolu güzel piknik alanları mevcuttur.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur.
Nasıl ulaĢılabilir?
Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Ġkisine de yaklaĢık
aynı mesafede bulunmaktadır.(YaklaĢık 6 km).
Neler görülebilir?
75
Bahçeköy-Kemerburgaz
yolu
Belgrad
Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol
eĢsiz doğal güzelliklere sahiptir. Fatih ÇeĢmesi
Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu
ormanın en güzel manzaralarını görme Ģansına
ulaĢacaklardır.
Diğer
Fatih
ÇeĢmesi
Tabiat
Parkı
Ġstanbul‟un
karmaĢasından kaçan ve sıcağından bunalan
insanların
sığındıkları,
Kemerburgaz-
Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat
Parkıdır. Irmak Ve Kirazlıbent Tabiat Parklarına çok yakın olmakla beraber özellikle yaz
mevsiminde Pazar günleri dolup taĢmaktadır
Ayvat Bendi Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Ayvat Bendi Tabiat Parkı
Bölge Müdürlüğü
1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul)
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Eyüp / Kemerburgaz
Kapladığı Alan
50 Ha
Kaynak değerleri
Belgrad Ormanındaki en son hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir. GöktürkKemerburgaz -Bahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Adını Ayvat Deresi üzerinde 1765
tarihinde 3.Mustafa zamanında inĢa edilen Ayvat Bendinden almıĢtır. Belgrad Ormanı
içerisinde en fazla geliĢmeye müsait Tabiat Parkıdır. Küçük yükseltilerin arasındaki su
toplama havzası çok güzel manzaralara sahiptir. Tarihi Kurtkemeri de sahanın hemen
giriĢinde yer almaktadır. Sahada Büyük bir Kafeterya ve Kır Kahvesi mevcuttur. Yaz kıĢ
hizmete açıktır. Toprak yürüyüĢ yolu güzel piknik alanları mevcuttur. Aynı zamanda 8,5 km
uzunluğundaki Bisiklet Parkurunda Orman içerisinde tamamen Ģehir stresinden uzak gezi
yapma imkânı vardır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
76
Bisiklet Binme, ATM‟lerle gezme imkânı vardır. Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur.
Nasıl ulaĢılabilir?
Ayvat Bendi Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. KemerburgazKurtkemeri yolunun devamında Kemerburgaz‟a yaklaĢık 7 km mesafede, BahçeköyNeĢetsuyu yolundan devam edecekler için Bahçeköy‟e 10 km mesafededir. Yolu iyi asfalt
niteliğindedir.
Neler görülebilir?
Tarihi Ayvat Bendi görülebilir, Bisiklet Parkuru gezilebilir, Kurtkemeri mevkiinde piknik
yapılabilir.
Göktürk Göleti
Tabiat Parkının Adı
Göktürk Göleti
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Eyüp
Kapladığı Alan (ha)
111,85
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
77
Üst tabakada Pinus nigra ( Karaçam ) , Pinus
maritima ( Sahil Çamı ), Quercus robur ( Saplı
meĢe), Fagus orientalis ( Doğu Kayını ), Fraxinus
ornus ( DiĢbudak ) bulunmaktadır. Alt tabakada ise;
Phyllirea media ( Akçakesme ), Arbutus unedo
(KocayemiĢ) , Erica mediteranis ( Funda ), Laurus
nobilis ( Defne ), Rubus tracticasus ( Böğürtlen ),
Hedera helix ( Orman SarmaĢığı ) gibi türler bulunmaktadır. Yaban Domuzu, Kurt, Sincap,
Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya
yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir
arazi yapısına sahip olması nedeniyle Ġstanbul halkının
rekreasyonel açıdan tercih ettiği bir yerdir.
Nasıl ulaĢılabilir?
Göktürk Merkez Mah. Ġstanbul Caddesi - Eyüp
Neler görülebilir?
Dinlenme, gezi ve Ġstanbul'u çevreleyen geniĢ ormanlardan gelen suyu tutmak için 166,480
metrekareden oluĢturulan Göktürk Göleti çevrenin önemli cazibe merkezlerinden biridir.
Göktürk bölgesinde yerleĢimin artması bu tür yerlerin varlığını daha önemli kılmaktadır.
Baraj gölü, görsel zenginliğinin yanı sıra dinlenme ve yürüyüĢ aktiviteleri için çok uygundur.
Büyükada Tabiat Parkı
Tabiatı Parkının Adı:
Büyükada
Bölge Müdürlüğü:
Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Adalar/Büyükada
Kapladığı Alan
4.45 Ha
Ġlan Tarihi
11.07.2012
78
Kaynak değerleri
Büyükada 9 adadan oluĢan Ġstanbul adalarının ilçe merkezidir. Tabiat Parkı çevresinde tarihi
manastırlar, kiliseler, rum yetimhanesi ve Ġstanbul‟un eĢsiz manzarasını gören tepeleri
bulunmaktadır. Saha 1. Derece Doğal Sit Alanıdır. Tarihi ve kültürel yapısı, manastır
kalıntıları, eski rum evleri, bisiklet ve fayton güzergahları, doğal ibreli ağaç yapısı, Ġstanbul‟un
anadolu yakasındaki ilçelerinin manzarası ve yüzme sporunun yapılabileceği kıyılar
bulunmaktadır.
Sahanın doğusunda Marmara denizi Sedef adası, batısında Nizam Mahallesi, güneyinde
Büyükada merkezi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır. Tabiat parkı Marmara
bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de görülmektedir. Yazlar sıcak ve
kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı azdır.
Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm aylarında etkili olup en hızlı rüzgâr
kuzeybatı yönünden ġubat ve Haziran aylarında
eser.
Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük sıcaklık
4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise
31,28 0C ile Temmuz ayında görülür. Bağıl nem en
düĢük olduğu Haziran Temmuz aylarında bile
%70‟in altına düĢmez.
Klasik
doğa
yürüyüĢleri,
manzara
izleme
etkinlikleri ve denize girme olanağı da bulunan
alanda, bahar ve yaz aylarında az yağıĢ görülmesi,
alanın cazibesini arttırmaktadır. KıĢ aylarında,
yılda toplam 15 günü geçmeyen kar yağıĢı kıĢların ılımanlığıyla birleĢince piknik
faaliyetlerini olumsuz etkilememektedir.
Kızılçam (Pinus Prutia)
ve makilik, meĢe (Quercus petrea ssp. Quercus cerris),
kocayemiĢ(Arbutus unedo), defne(Laurus nobilis) türleri doğal vejetasyonun görülen ağaç ve
ağaççık türleridir. Bunun dıĢında, alan uzun yıllardan bu yana rekreatif amaçlı kullanıldığı
için, münferit olarak Türkiye‟de yetiĢen birçok türün yanında egzotik türler de bulunmaktadır.
Alt örtüde ise, laden(Cistus), böğürtlen ve kuĢburnu gibi Rosacae türleri ile çayır otları fauna
olarakta; Yaban domuzu (pekari), sincap (siciuridae), tilki (canidae), kirpi (erinaceus), tavĢan
(leporidae) ve köstebek (talpidae)
79
Nasıl ulaĢılabilir:
Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Motorlu taĢıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç)
adada ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 21 km,
Bostancıya 9 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri
ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli
çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de
vardır.
Neler görülebilir;
Yüzölçümü 5,4 km²'dir. KıĢ nüfusu 2000 yılı verilerine göre
7.320 kiĢidir. Evlerin çoğunun yazlık mahiyetinde olması
sebebiyle yaz nüfusu kıĢ nüfusundan çok daha fazladır.
Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Büyükada'da biri
güney, diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur.
Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepe'dir.
Kuzeydeki tepe ise 164 metre yükseklikteki Manastır Tepesi'dir. Tarihi ve doğal
güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Adanın en yüksek
tepesinde Aya Yorgi Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, M.S.
6. yüzyıl'da inĢa edilmiĢtir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır.
Bunlardan bazıları günümüze kadar ulaĢmıĢ, bazıları yıkıntı olarak kalmıĢtır. Ġsa Tepesi'nde
ise Hristos kilise ve manastırı ile Rum Yetimhanesi bulunmaktadır. Rum Yetimhanesi'nin
binası harabe olmasına rağmen halen dünyanın en büyük ahĢap monoblok yapılarındandır.
Kumsal semtindeki Ayios Dimitrios kilisesi de Büyükada'nın önemli dini yapılarındandır.
Adadaki çok küçük Ortodoks cemaat, büyük ayinlerini burada yapar.
Değirmenburnu Tabiat Parkı
Tabiatı Parkının Adı:
Değirmenburnu
Bölge Müdürlüğü:
Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Adalar/Heybeliada
Kapladığı Alan
12.28 Ha
Ġlan Tarihi
11.07.2012
80
Kaynak değerleri
Heybeliada 9 adadan oluĢan Ġstanbul adalarından ikinci büyük adasıdır.. Saha 1. Derece
Doğal Sit Alanıdır. Tarihi ve kültürel yapısı, ruhban
okulu, manastır kalıntıları, eski rum evleri, bisiklet
ve fayton güzergahları, doğal ibreli ağaç yapısı,
Ġstanbul‟un Anadolu yakasındaki ilçelerinin
manzarası ve yüzme sporunun yapılabileceği kıyılar
bulunmaktadır.
Sahanın doğusunda Heybeliada merkezi, batısında
Marmara
denizi
ve
Burgazada,
güneyinde
Heybeliada mahallesi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır
Teklif saha Marmara bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de görülmektedir.
Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır.
Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı azdır.
Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm
aylarında etkili olup en hızlı rüzgâr kuzeybatı
yönünden ġubat ve Haziran aylarında eser.
Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük sıcaklık
4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise 31,28
0
C ile Temmuz ayında görülür. Bağıl nem en düĢük olduğu Haziran Temmuz aylarında bile
%70‟in altına düĢmez.
Klasik doğa yürüyüĢleri, manzara izleme etkinlikleri ve denize girme olanağı da bulunan
alanda, bahar ve yaz aylarında az yağıĢ görülmesi, alanın cazibesini arttırmaktadır.
Sahanın genelinde üst tabakada boylu kızılçam ağaçları bulunmakta, kısmen erguvan,
çitlembik türleri bulunmaktadır. Alt tabakada ise laden, katırtırnağı vardır.
Nasıl ulaĢılabilir;
Tabiat Parkının bulunduğu Heybeliada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 20 km, Bostancıya 10 km. ve
Kartal‟a uzaklığı ise 6,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO)
vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu
motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır.
81
Neler görülebilir;
Tabiat Parkı çevresinde ruhban okulu, manastır ve Ġstanbul‟un eĢsiz manzarasını gören
tepeleri bulunmaktadır.
Ġstanbul'un en çok rağbet gören sayfiye yerlerindendir. Sadece tarihi dokusuyla değil
doğasıyla, temiz havası, denizi ve doğal güzellikleriyle de sık ziyaret edilen bir alandır. Tabiat
parkından güneĢin batıĢı muhteĢem izlenmektedir.
Sanatoryum, tabiat parkı içinde kalan ve sınır teĢkil Ruhban (papaz) okulu ve tarihi değirmen
görülmeye değer tarihi özelliklerindendir.
Saha içinde fayton ve bisiklet tur alanı bulunmakta, piknik ve manzara seyir imkânları da
vardır.
Dilburnu Tabiat Parkı
Tabiatı Parkının Adı:
Dilburnu
Bölge Müdürlüğü:
Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Adalar/Büyükada
Kapladığı Alan
6.88 Ha Ha
Ġlan Tarihi
11.07.2012
Kaynak değerleri
Dilburnu Tabiat Parkı Marmara bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de
görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır. Gece ile gündüz arasındaki
ısı farkı azdır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm aylarında etkili olup en
hızlı rüzgâr kuzeybatı yönünden ġubat ve Haziran
aylarında eser. Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük
sıcaklık 4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise
31,28 0C ile Temmuz ayında görülür.
Klasik doğa yürüyüĢleri, manzara izleme etkinlikleri ve
denize girme olanağı da bulunan alanda, bahar ve yaz
aylarında
az
82
yağıĢ
görülmesi,
alanın
cazibesini
arttırmaktadır. KıĢ aylarında, yılda toplam 15 günü geçmeyen kar yağıĢı kıĢların ılımanlığıyla
birleĢince piknik faaliyetlerini olumsuz etkilememektedir.
Sahanın doğusunda Marmara denizi Sedef adası, batı karĢısında Heybeliada, güneyinde
Büyükada merkezi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır. Dilburnu Adalar ilçe
merkezindedir. Adanın Yüzölçümü 5,4 km²'dir. KıĢ
nüfusu 2000 yılı verilerine göre 7.320 kiĢidir. Evlerin
çoğunun yazlık mahiyetinde olması sebebiyle yaz
nüfusu kıĢ nüfusundan çok daha fazladır. Maltepe
sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Büyükada'da biri
güney, diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur.
Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepe'dir.
Kuzeydeki tepe ise 164 metre yükseklikteki Manastır Tepesi'dir. Tarihi ve doğal
güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Motorlu taĢıtların yasak
olduğu (resmi araçlar hariç) adada ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın
KabataĢ‟a uzaklığı 21 km, Bostancıya 9 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım,
Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi
hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun
„Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır.
Dilburnu kuĢ geçiĢ yolları üzerindedir. Her yıl gerçekleĢen leylek göçleri teklif tabiat
parkından rahatlıkla gözlenebilmektedir.
Ada'da orman kuran tek ağaç türü kızılçam‟dır Pinus Prutia).Ada'da Kızılçam'ın Türkiye'deki
doğal yayılıĢ sahası içerisinde kuzey sınırında yer alması, oldukça sığ topraklar üzerinde
yetiĢmiĢ olması ve yüzyıllar boyu insan tesirinde kalması, eğri, büğrü, fazla boylanmayan
gövdeli ferdlerin oluĢmasına sebep olmuĢtur.
Dilburnu mevkiinde kısmen erguvan ve çitlenbik, alt tabakada ise laden, kadın tırnağı
bulunmaktadır. Sincap (siciuridae), kirpi (erinaceus), tavĢan (leporidae) ve köstebek
(talpidae).
Nasıl ulaĢılabilir?
Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Motorlu taĢıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç) adada
ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 21 km, Bostancıya 9 km. ve
Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve
83
motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla
sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır.
Neler görülebilir?
Dilburnu Tabiat Parkının yer aldığı Büyükada‟da tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve
yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi
Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, M.S. 6. yüzyıl'da inĢa
edilmiĢtir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır. Bunlardan bazıları
günümüze kadar ulaĢmıĢ, bazıları yıkıntı olarak kalmıĢtır. Ġsa Tepesi'nde ise Hristos kilise ve
manastırı ile Rum Yetimhanesi bulunmaktadır. Rum Yetimhanesi'nin binası harabe olmasına
rağmen halen dünyanın en büyük ahĢap monoblok yapılarındandır. Kumsal semtindeki Ayios
Dimitrios kilisesi de Büyükada'nın önemli dini yapılarındandır. Adadaki çok küçük Ortodoks
cemaat, büyük ayinlerini burada yapar.
Mihrabat Tabiat Parkı
Tabiatı Parkının Adı:
Mihrabat
Bölge Müdürlüğü:
Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Beykoz
Kapladığı Alan
20.08 Ha
Ġlan Tarihi
11.07.2012
Kaynak değerleri
Ġstanbul Ġli‟nin Anadolu Yakası‟ndaki Beykoz Ġlçesi sınırları içerisinde, Kanlıca-Tekke
Mevkii‟nde yer alan Mihrabat Tabiat
Parkı
Ġstanbul
boğazının
doğu
kıyısında yer almaktadır. BeykozÜsküdar sahil yolunun Kanlıca Koyu
(Körfezi)
Körfezi‟nin
kesiminde
Kanlıca
hemen
üstünde
konumlanmaktadır. Diğer bir tabirle;
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile
84
Avrupa‟dan Asya yakasına geçildiğinde solda görülen ilk ormanlık alandır.
Tabiat parkının bulunduğu Beykoz; Ġstanbul‟un Anadolu yakasında, doğusunda ġile, batısında
Ġstanbul Boğazı, kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Üsküdar ve Kartal ilçeleri bulunan bir
ilçemizdir. Beykoz Boğaziçi‟nin bir zamanlar uzak sayılan, zamanımızda ise diğer boğaz
semtlerine oranla daha kırsal bir görünümü olan; merkeziyle olduğu kadar çevre köyleri,
koruları, ormanları ve tarihi yalılarıyla ünlü bir yerleĢmedir.
Beykoz ve yakın çevresinde Akdeniz iklimi ile Karadeniz ikliminin karıĢımı olan “GeçiĢ Tipi
Ġklim” etkilidir. Yazlar Akdeniz kadar sıcak olmamakla birlikte Karadeniz kadar yağıĢlı
değildir. Kıyı kesimi (boğaz içi alanı) denizlerle çevrili olduğu için deniz iklimi özelliklerini
gösterir. Yazları sıcak ve kurak, kıĢları ılık, sisli ve karla karıĢık yağmur ve kar yağıĢlıdır.
Ancak kar yağıĢı etkili ve sürekli olmaz. En sıcak aylar Temmuz-Ağustos, en soğuk aylar ise
Ocak-ġubat aylarıdır.
Yapılan gözlem ve araĢtırmalara göre; genel
vejetasyon
örtüsü
yaĢlı
yapraklı
orman
niteliğindedir, alandaki ağaç, ağaççık ve çalı
formasyonundaki bitkiler Ģunlardır:
Ihlamur (Tilia argentea), Doğu çınarı (Platanus
orientalis), Gürgen (Carpinus betulus), Kestane
(Castanea sativa), Katalpa (Catalpa), Erguvan
(Cercis siliquastrum), Çitlembik (Celtis australis),
Kermes meĢesi ve diğer bazı meĢe türleri (Quercus coccifera, Quercus spp.), Çınar yapraklı
Akçaağaç (Acer platonodies), Fıstık Çamı (Pinus pinea), Sedir (Cedrus libani), Doğu servisi
(Cupressus sempervirens), Andız Ağacı (Juniperus drupacea), Akçakesme (Phlyra latifolia),
Oya ağacı (Lagerstroemia indica), KocayemiĢ (Arbutus unedo), Defne (Daphne spp.), Ilgın
(Tamarix spp.), Katırtırnağı (Spartium junceun), Süpürge çalısı (Erica arborea), Böğürtlen
(Rubus spp).
Neler görülebilir;
Mihrabat Tabiat Parkının Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde de önemli bir piknik alanı
olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun son padiĢahlarından
1.Mahmut tarafından kurulan ve dönem padiĢahlarının da sıklıkla gittiği yerlerden olan, o
zaman ki adıyla Mihrabat Korusu, günümüzde de Ġstanbul‟un en gözde mesire yerlerinden
biridir.
85
Kanlıca Körfezi‟nde sahil yolunun hemen yanından baĢlayıp sırtlara kadar uzanan ve Ġstanbul
Boğazı'na hâkim bir tepe üzerinde bulunan Mihrabat Tabiat Parkı ihtiĢamlı Fıstık Çam‟ları,
Erguvan‟ları, Çınar‟ları ve Servi‟leriyle, iki yakayı kucaklayan boğaz manzarası ve kentin
olumsuz etkilerinden izole mekanlarıyla kendine özgü bir güzelliğe sahiptir. Tüm dünyanın
ilgisini çeken Boğaziçi‟nin tamamlayıcı parçalarından biri olup hızlı kentleĢme sürecinde
doğal yapısı en az tahrip olmuĢ alanlar arasındadır. Günümüzde mevcut tesislerle iĢletmeye
açık olan tabiat parkı çeĢitli organizasyonlara, hususi konserlere, dernek vakıf ve diğer sivil
toplum örgütlerinin toplantılarına, ayrıca Ġstanbul‟a gelen seçkin yabancı konuklara ev
sahipliği yapmaktadır. Kaynak değerleri açısından Ġstanbul‟daki diğer mesire yerlerinden
belirgin bir Ģekilde ayrılan Mihrabat Tabiat Parkı, özellikle toplu organizasyonlara yönelik
yoğun ilgi ve talep görmektedir.
Nasıl ulaĢılabilir;
Tabiat Parkı Ġstanbul merkeze (Topkapı) yaklaĢık 25,0 km uzaklıktadır. Avrupa yakasından
gelindiğinde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü‟nü geçtikten sonra O2 (E80) karayolu üzerindeki
ilk ayrım olan Kavacık sapağından Kanlıca-Tekke mevkiine doğru yönlendirme tabelalarıyla,
Mihrabat caddesi üzerinden 2.4 km sonra ulaĢım mümkündür. Mihrabat caddesi üzerinde
sahaya 3 giriĢ bulunmakta olup, bu cadde üstündeki en yakın ĠETT durağı ilk giriĢten 200 m
sonra Tekke Cami Durağı‟dır. Anadolu yakasından gelenler için, O2 (E80) karayolu
üzerindeki, köprüden önceki son ayrımdan Kavacık yoluna girildiğinde her kavşakta mevcut
tabelalar takip edilerek ulaşım sağlanabilmektedir. Ayrıca Beykoz-Üsküdar sahil yolu
üzerindeki Kanlıca Körfez caddesinden de sahaya bir giriĢ bulunmaktadır. Bu cadde üzerinde
bulunan ĠETT Körfez Durağı, giriĢ kapısına 150 m mesafededir
Elmasburnu Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Elmasburnu
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Riva
Kapladığı Alan (ha)
13,34
Ġlan Tarihi
2011
86
Kaynak değerleri
Elmasburnu Tabiat Parkı‟nın bitki örtüsünü genel olarak maki vejetasyonuna ait türler
oluĢturmaktadır. Bu türler arasında; Arbutus unedo (KocayemiĢ), Quercus türleri, Paliurus
spina (Karaçalı), Phillyrea latifolia (Akçakesme), Spartium junceum (Katırtırnağı), Cistus
creticus (Laden otu), Laurus nobilis (Defne) sayılabilir.
Tabiat Parkı içerisinde yer alan belli baĢlı diğer
ağaç-ağaççık, çalı ve otsu türler; Quercus frainetto
(Macar MeĢesi), Quercus petraea (Sapsız MeĢe),
Quercus cerris (Saçlı MeĢe), Quecus robur (Saplı
MeĢe) v.b.
Elmasburnu
ve
yakın
çevresinin
faunası
incelendiğinde varlığı saptanan ve bunların yaĢam
ortamları ait oldukları gruplara göre ele alındığında memelilerden geyik, karaca, çakal, tilki,
kaya sansarı sincap, kirpi, yaban domuzu, fare ve yarasa türleri mevcuttur. Ayrıca Riva Köyü
ve yakın çevresi kuĢları Boğaziçi göç yoludur.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Tabiat parkının bulunduğu Riva, gün geçtikçe yoğunlaĢan Ġstanbul hayatında, Anadolu
yakasında yeni bir yerleĢim merkezi olarak oldukça revaçtadır. Doğal güzellikleri ile Ģehir
yoğunluğunun hem çok dıĢında, hem de yakınlığı ile Ģehir içinde olma özelliklerini bir arada
toplamaktadır.
Riva‟da toplam 3 plaj bulunmakta ve hepsi de ayrı ayrı ilgi çekmektedir. Bunlar en çok
bilinen Merkez Riva plajı dıĢında, Riva su ürünleri plajı ve Tabiat parkının da içinde yer alan
Riva Elmasburnu plajıdır.
Elmasburnu Tabiat Parkı yaz aylarında tatil imkânı bulamayan birçok Ġstanbul sakininin deniz
ve dinlenme ihtiyacını karĢılayan plajı ile günü
birlik deniz, kum ve plaj ihtiyacını
karĢılayan alana ziyaretçilerin su sporları da yapabildiği ayrıca mesire ve kamp alanlarıyla
yazlıkçıların uğrak mekanıdır. Yaz aylarında köy ekonomisine can veren yüksek ticari
boyutları ile gelir kaynaklarını oluĢturan güzellikleriyle ilgi çekmektedir. Son yıllarda yeniden
düzenlenen imar planı ile, 2 katlı villaların dıĢında bir yapılaĢmaya müsaade edilmeyen alanın
bulunduğu Riva köyü, orman ve denizin buluĢtuğu bu konumu ile Ġstanbulluların özlemini
çektiği bir noktaya gelmektedir ve bu durum alanın rekreasyon durumunu arttıracaktır.
87
Ayrıca tabiat parkının batısında kalan Riva Kalesi ile Tahlisiye Binası alana gelenler
tarafından ilgi çekmektedir.
Nasıl ulaĢılabilir?
Riva Çayağzı Mevkii Riva/Beykoz
Neler görülebilir?
Tabiat parkının bulunduğu Riva, gün geçtikçe yoğunlaĢan Ġstanbul hayatında, Anadolu
yakasında yeni bir yerleĢim merkezi olarak oldukça revaçtadır. Doğal güzellikleri ile Ģehir
yoğunluğunun hem çok dıĢında, hem de yakınlığı ile Ģehir içinde olma özelliklerini bir arada
toplamaktadır.
Riva‟da toplam 3 plaj bulunmakta ve hepsi de ayrı ayrı ilgi çekmektedir. Bunlar en çok
bilinen Merkez Riva plajı dıĢında, Riva su
ürünleri plajı ve Tabiat parkının da içinde
yer alan Riva Elmasburnu plajıdır.
Elmasburnu Tabiat Parkı yaz aylarında
tatil imkânı bulamayan birçok Ġstanbul
sakininin deniz ve dinlenme ihtiyacını
karĢılayan plajı ile günübirlik deniz, kum
ve
plaj
ihtiyacını
karĢılayan
alana
ziyaretçilerin su sporları da yapabildiği
ayrıca
mesire
yazlıkçıların
ve
uğrak
kamp
alanlarıyla
mekânıdır.
Yaz
aylarında köy ekonomisine can veren
yüksek ticari boyutları ile gelir kaynaklarını oluĢturan güzellikleriyle ilgi çekmektedir. Son
yıllarda yeniden düzenlenen imar planı ile, 2 katlı villaların dıĢında bir yapılaĢmaya müsaade
edilmeyen alanın bulunduğu Riva köyü, orman ve denizin buluĢtuğu bu konumu ile
Ġstanbulluların özlemini çektiği bir noktaya gelmektedir ve bu durum alanın rekreasyon
durumunu arttıracaktır.
Ayrıca tabiat parkının batısında kalan Riva Kalesi ile Tahlisiye Binası alana gelenler
tarafından ilgi çekmektedir.
88
Diğer
Elmasburnu Tabiat Parkının bulunduğu Riva köyü isminin ise 2 ayrı kökeni vardır. Kelime
anlamıyla Rumcada "su kenarındaki yerleĢme" olan bu kelime, Osmanlılara da aynen geçerek
Karadeniz kıyısındaki bir köyün adı olmuĢtur (Rumca karĢılığı; "Rhebas"tır). Ġkinci olarak
Rumcada "bataklık ve sulu yer" demek olup, buranın arazisi de ilk zamanlar bu Ģekildeydi.
Sonradan arazinin kenarına kurulan yerleĢme, aynı adla anılır oldu.
Riva köyünün kuruluĢunun Cenovalılara kadar gittiği söylenmektedir. Hatta tabiat parkının
batı sınırında Karadeniz‟in Anadolu sahilinde, Riva Deresi‟nin Karadeniz‟e döküldüğü
noktada yer alan Riva Kalesinin Cenevizlilerden kaldığı rivayet edilmektedir. Riva Deresinin
geçmiĢte Karadeniz‟den gelen gemilerin girmesine olanak sağlayan derinlikte olduğu ve
günümüzde
getirdiği
alüvyonlarla
Karadeniz‟e
kavuĢtuğu
noktayı
doldurduğu
söylenmektedir. Bu nedenle deniz yoluyla baĢlayabilecek saldırıların karadan ilerlemesini
önlemek için bu kritik noktada inĢa edilmiĢ olmalıdır. Ayrıca Riva Kalesi, Yoros Kalesi‟ni
Karadeniz‟in doğusundan ve karadan gelecek akınlara karĢı koruyan bir ön karakol iĢlevini
görmektedir.
Tabiat parkının batısındaki Riva Kalesinin Yunan mitolojisinde altın postu arayan Argo
gemicilerinin lideri Ġason‟un burada demir çapayı aldığı ve bu nedenle Bizans Ġmparatorluğu
Dönemi‟nde bölgeye Ancyranum denildiği ve burada bir kilise kurulduğu bilinmektedir.
Riva birinci koyu sahilinin arka yamacında kurulmuĢ, yaklaĢık 500 yıllık geçmiĢe sahip olan
Tahlisiye Binası (Gemi onarım ve bakım yeri) eski zamanlarda Riva Kalesi'ni elinde
bulunduran Cenevizlilerin donanmasına ait gemilerini onardıkları ve konakladıkları ender
tarihi binalardan biridir. YaklaĢık bir dönümlük arazi üzerine kurulmuĢ olan konaklama binası
ile 3 adet tamirhane ve bir adet gözetleme kulesi bulunur. Riva deresinin, Ġstanbul‟a ulaĢım
tarihi açısından özel bir yeri vardır. 19.yy ve 20.yy baĢlarına kadar karayollarının yetersizliği
nedeniyle Riva deresinden takalarla Karadeniz‟e çıkılmakta ve Ġstanbul‟a odun, kömür, sebze
ve meyve götürülmekteydi.
ġamlar Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
ġamlar
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
89
Ġlçe/Köy
G.O. PAġA
Kapladığı Alan (ha)
337,05
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
GeniĢ alanı nedeniyle Ġstanbul‟ un Avrupa yakasındaki en büyük rekreasyon etkinliklerinin
yapıldığı bir tabiat parkıdır. Orta yaĢlı yer yerde yaĢlı orman durumundadır. Sahanın tamamı
iğne yapraklı, orta yaĢlı ve yer yer de yaĢlı ormandır. Bu iğne yapraklı türler Karaçam, Fıstık
Çamı,
Kızılçamdır. Yapraklı olarak MeĢe türleri, Kestane,
Akçaağaç,
DiĢbudak
türleri
bulunmaktadır.
Ağaçcık türlerinden ise Akçakesme, KocayemiĢ,
Funda, Laden, Defne, Katır Tırnağı, Defne ve
bunların dıĢında Similax, Böğürtleğen, Ayı Üzümü
ve Orman SarmaĢığı gibi diğer florayı sayabiliriz.
Fauna olarak yaban domuzu, tilki, tavĢan, sincap
baĢlıca türlerdir.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Fıstık çamları altındaki geniĢ düzlükler, günübirlik piknik alanları, yürüyüĢ yolları, tilki,
Ģahin ve diğer yabani hayvanlarıyla Ġstanbullular için ideal bir tabiat köĢesidir. Özellikle
hafta sonları kalabalık gruplara ev sahipliği yapmaktadır.
Nasıl ulaĢılabilir?
Ġstiklal Cad. HacımaĢlı Köyü - ġamlar
Neler görülebilir?
Saha ve çevresinin doğal bitki örtüsü ve ĢehirleĢmenin henüz el atamadığı ormanlar olarak
büyük önem taĢımaktadır.
90
Avcıkoru Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Avcıkoru
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
ġile
Kapladığı Alan (ha)
648,72
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
Sahanın tamamına yakın geniĢ yapraklı, orta yaĢlı
ormandır. Qurcus Robur türünün hakim olduğu tam
kapalı sınıfına giren ormanda, Kestane, Kayın, Gürgen
ve fıstık Çamı türleri de yer almakta olup karıĢım
oluĢturmaz. Çalı türlerinden ise Defne, Böğütleğen, Dağ
MuĢmulası, Kızılcık, Alıç, Funda görülmektedir. Otsu
türler bakımından ısırgan otu ve eğreltiler
çoğunluktadır.
Saha yaban hayatı ile ilgili koruma geliĢtirme ve
avlak sahalarına girmemektedir. Karaca, Yaban
Domuzu, Sincap, Çakal, Tilki, Sansar, Gelincik
gibi memeli türlerin yanında Saka, Ġskete, Florya,
Karatavuk, Balıkçıl, Doğan, ġahin gibi kanatlı
türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Piknik, yürüyüĢ, kamping, trekking, oryantring
Nasıl ulaĢılabilir?
ġile Otobanı kenarı Madenler Mevkii Avcıkoru/ġile
91
Neler görülebilir?
Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin
yapılabileceği bir arazi yapısına sahip olması nedeniyle Ġstanbul halkının rekreasyonel açıdan
tercih ettiği bir yerdir. Avcıkoru özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yüksek potansiyelde
ziyaretçi akınına uğramakta ve genellikle piknik amaçlı tercih edilmektedir.
Fatih Ormanı Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Fatih Ormanı
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
ġiĢli
Kapladığı Alan (ha)
145,09
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
Sahanın tamamına yakın geniĢ yapraklı, orta yaĢlı ve
yer yer de yaĢlı ormandır. Ġğne yapraklı ve yapraklı
karıĢık meĢçerelerden oluĢan ormanlarla kaplıdır.
Boylu
ağaç
olarak
Saplı
MeĢe, Gürgen,
Kayın,
Kızılağaç, DiĢbudak, Kestane, Karaçam, Fıstık Çamı,
Sahil Çamı gibi boylu ağaçlar, Kızılcık, Alıç, Fındık
gibi
ağaççıklar
bulunmaktadır.
Otsu
türler
bakımından zengindir. SarmıĢık, Funda ve eğreltiler
mevcuttur. Yaban Domuzu, Kurt, Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Manzara seyir imkânları, piknik, kampçılık, Oryantiring (yönbulma) gibi faaliyetleri
karşılayabilecek potansiyele sahip bir alandır.
92
Nasıl ulaĢılabilir?
Hacıosmandan Büyüdere Bahçeköy yoluna girdikten sonra 3 km sonra sol taraftadır.
Neler görülebilir?
Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin
yapılabileceği bir arazi yapısına sahiptir. ġehir merkezine yakınlığı nedeniyle Ġstanbul
halkının rekreasyonel açıdan tercih ettiği bir yerdir.
Çilingoz Tabiat Parkı
Tabiat Parkının Adı
Çilingoz
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Çatalca
Kapladığı Alan (ha)
17,15
Ġlan Tarihi
2011
Kaynak değerleri
Çilingoz Tabiat Parkı hareketli morfolojik yapısı, uygun iklim koĢulları, ulaĢımın kolaylığı ve
yoğun yapılaĢmanın olmadığı deniz kirliliğinin bulunmadığı bir alandır.
Çilingoz Tabiat Parkı içinde alanın büyük bir
kısmı, baskın olarak Fagus orientalis (kayın),
Carpinus
betulus
(gürgen)‟dan
oluĢan
geniĢ
yapraklı ormanlarla ve meĢe türleriyle kaplıdır.
Çalı katında Rhododendron ponticum (ormangülü),
Ruscus aculeatus (tavĢanmemesi), eğreltiler ve
birçok Rubus türleri göze çarpar. Kıyı kumul
vejetasyonunda ise Eryngium türleri, Alkanna tinctoria, Onosma tauricum, Lychnis coronaria
gibi bitkiler görülür. Ayrıca, alanında aslında Akdeniz elementi olan Myrtus communis
(mersin), Laurus nobilis (defne), Erica arborea (funda), Arbutus unedo (koca yemiĢ), gibi
türler kıyıya yakın yerlerde görülerek yalancı makiyi oluĢtururlar.
93
“Türkiye‟nin Önemli Bitki Alanları” [31] isimli kaynaktaki verilere göre Marmara
Bölgesi‟nde bulunan 19 önemli bitki alanından
(ÖBA) 6 numaralı olan Terkos-Kasatura
Kıyıları
ÖBA‟sı
incelendiğinde,
Çilingoz
Tabiat Parkı sahası‟nın da bu ÖBA içinde yer
aldığı görülmektedir.
Alanda görülen memeli türler; geyik, karaca,
tilki, gelincik, ağaç sansarı, kurt, çakal, sincap,
kirpi,
tavĢan
ve
köstebek
gibi
türler
bulunmaktadır.
KuĢ türleri; yeĢilbaĢ, bıldrıcın, çulluk, üveyik, karabatak, leylek, atmaca, puhu, ağaçkakan,
karatavuk, ispinoz, saka, çilkeklik ve saksağandır.
Balık türleri ise; barbunya, istavrit, kalkan, kefal, kırlangıç, palamut, vatoz, g,b, denizde
yaĢayan balıklarla; dereler de ise alabalık, sazan tatlısu kefali, yılan balığı gibi türlere
rastlanmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında hem günübirlik piknik hemde konaklama
imkânları bulunmaktadır. Tabiat Parkında yüzme sporu ve piknik yapılmaktadır.
Nasıl ulaĢılabilir?
Çilingoz/Çatalca
Neler görülebilir?
Çilingoz Tabiat Parkı bulundurduğu farklı ekosistemler ile ulusal ölçekte olduğu kadar
uluslararası ölçekte ender ve çeĢitlilik gösteren bir alandır. Çilingoz Koyu‟nun iki yanında yer
alan yar kısımları, mağaralar, dere kenarları ve kumul üstündeki zengin bitki örtüsü
görülmeye değer alanlardır.
Tabiatı Koruma Alanı
Bilim ve eğitim bakımından önem taĢıyan nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz
tutmuĢ ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve
94
mutlaka korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere
ayrılmıĢ tabiat parçalarıdır.
Ġstanbul il sınırlarında Beykoz Ġlçesinde 1 adet tescilli tabiatı koruma alanı bulunmaktadır
(Harita A-4).
Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı
Tabiatı Koruma Alanının Adı
Beykoz Göknarlık
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Beykoz
Kapladığı Alan
46
Ġlan Tarihi
1987
Harita A –4: Ġstanbul’da Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı
Kaynak değerleri
Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek
sahadır.
95
Alt tabakada yabani fındık, ateĢ dikeni, süpürge çalısı, karayemiĢ bulunmaktadır. Fauna
olarak kanatlılardan Florya, iskete, kanarya, karatavuk, arıkuĢu, ibibik bulunmaktadır.
Tırnaklılardan ise kirpi, yaban domuzu, çakal, sincap gibi türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Talep halinde bilim ve eğitim amaçlı çalıĢmalar yapılmaktadır.
Nasıl ulaĢılabilir?
Beykoz Orta çeĢmeden Tokat Köyüne giden yol üzerindedir.
Neler görülebilir?
Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek
sahadır.
Ġstanbul Ġlindeki Yaban Hayatı Üretim Sahaları
1. Polonezköy Sülün-Keklik Üretim Ġstasyonu
2012 yılında keklik üretimine baĢlanacaktır. Üretim faaliyetleri canlı olarak web ortamında
seyredebilir hale getirilecektir.
2.Polonezköy Geyik-Karaca Üretim Ġstasyonu
3.Bahçeköy Geyik Üretme Sahası
2012 yılında saha rotasyona tabi tutulacak, Geyik popülâsyonu azaltılacak, Yaban
Hayvanlarını gözetleme kulesi yapılacak, Yaban Hayatı eğitim ve tanıtım merkezi kurulacak,
Üretme istasyonu kuzeye doğru büyültülecek.
Sıra no
Adı
Alanı ( ha.)
Ġl /Ġlçesi
1
Polonezköy
5
Ġst./Polonezköy
2
Polonezköy
300
Ġst./Polonezköy
3
Belgrad Ormanı
100
Ġst./ Sarıyer
Tablo 37. Yaban Hayatı Üretme Sahaları
96
Ġstanbul Ġlindeki Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları
Sıra No
Adı
Alanı
KuruluĢ
(Ha.)
Tarihi
Ġl/Ġlçesi
1
Feneryolu
1.440
1978
Ġstanbul/Sarıyer
2
Çilingoz
36.193
1985
Ġstanbul/Çatalca
Harita A – 5: İstanbul’da Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları Ve Av Hayvanları Üretme
Sahaları Kaynak: Ayaydın Y., 2005
1. Ġstanbul – Sarıyer, Feneryolu Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası
YHGS’nin Adı
Feneryolu
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Sarıyer
Kapladığı Alan (ha)
1.445
Ġlan Tarihi
2009
97
Kaynak değerleri
Habitatlar: ÖDA son derece zengin ve çeĢitli
habitatlara ev sahipliği yapar. Alan; açık deniz alanı,
deniz kıyısı maki toplulukları, meralar, kayalıklar,
kumul ve sazlıklar, kayın-meĢe-gürgen ormanı ve asit
karakterli gölleri içerir. ÖDA ‟nın kuzeydeki önemli
kısmı yaprak döken ormanlarla kaplıdır. Ġstanbul
Boğazı, yeryüzündeki nadir coğrafi oluĢumlardan biridir
ve bu nedenle kendine özgü bir yaĢam alanıdır.
Türler: Alanda yaĢayan 24 bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Bunlar arasında
Cirsium polycephalum, Symphytum pseudobulbosum ve Verbascum degenii en nadir ve
hassas türlere örnektir.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Yaban hayatı önceliksiz ormancılık faaliyetleri
Nasıl ulaĢılabilir?
Sarıyer-Rumeli Feneri Yolu - Rumelifeneri Köyü 34450 Ġstanbul, Türkiye
Neler görülebilir?
ÖDA son derece zengin ve çeĢitli habitatlara ev sahipliği yapar. Alan; açık denizalanı, deniz
kıyısı maki toplulukları, meralar, kayalıklar, kumul ve sazlıklar, kayın-meĢe-gürgen ormanı
ve asit karakterli gölleri içerir. ÖDA ‟nın kuzeydeki önemli kısmı yaprak döken ormanlarla
kaplıdır. Ġstanbul Boğazı, yeryüzündeki nadir coğrafi oluĢumlardan biridir ve bu nedenle
kendine özgü bir yaĢam alanıdır.
2. Ġstanbul – Çatalca, Yalıköy (Çilingoz) Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası
YHGS ’nin Adı
Çilingoz
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Çatalca
98
Kapladığı Alan (ha)
35.445
Ġlan Tarihi
2009
Kaynak değerleri
Çilingoz YHGS‟da Orman ekosistemi, sucul
ekosistemler ve Sahil kesiminde uzanan kum bandı
ile
kumul
ekosistemleri
bulunmaktadır.
“Türkiye‟nin Önemli Bitki Alanları” [31] isimli
kaynaktaki verilere göre Marmara Bölgesi‟nde
bulunan 19 önemli bitki alanından (ÖBA) 6
numaralı olan Terkos-Kasatura Kıyıları ÖBA‟sı
incelendiğinde hızlı alan değerlendirmesi yapılan Çilingoz YHGS‟nın da bu ÖBA içinde yer
aldığı görülmektedir. Alan için yapılan analizler sonucunda memelilerden Cervidae
familyasına ait Kızıl geyik (Cervus elaphus) ve Karaca (Capreolus capreolus) türleri hedef tür
olarak belirlenmiĢtir.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Yaban hayatı önceliksiz ormancılık faaliyetleri
Nasıl ulaĢılabilir?
Sarıyer-Rumeli Feneri Yolu - Rumelifeneri Köyü 34450 Ġstanbul, Türkiye
Neler görülebilir?
Sahadaki koruma ve izleme çalıĢmalarının önemi bir kat daha aciliyet ve önem
kazanmaktadır. Çilingoz YHGS yaban hayatı bakımından zengin bir potansiyele sahiptir.
Alanda birçok memeli, kuĢ ve sürüngen türü mevcuttur. Saha Türkiye‟den geçen önemli kuĢ
göç yolu üzerinde yer alır.
Ġstanbul Ġlindeki Sulak Alanlar
Sulak alanlar, doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, acı, tatlı
veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen
derinlikleri kapsayan bütün, bataklık, sazlık ve turbiye sulardır.
Sulak alanlar doğadaki iĢlev ve fonksiyonları ile
• Bulundukları bölgenin su rejimini ve bulundukları yörenin iklimini dengelerler,
99
• Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyar, artık besin maddelerini kullanarak suyun
temizlenmesinde rol oynarlar,
• Zengin biyolojik çeĢitlilikleriyle yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan
ekosistemleridirler ve dolayısıyla yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarını oluĢturarak
eğitim ve bilimsel çalıĢmalar için açık hava laboratuarı özelliği taĢırlar,
• Balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek bir
ekonomik değere sahip olup, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlarlar
. Büyüklülerine göre göl ve nehirlerde suyolu taĢımacılığına imkân sağlarlar.
Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunmasını öngören, aynı zamanda doğayı korumayı
hedefleyen imzaya açılmıĢ ilk sözleĢmedir. 1971 yılında Ġran‟da imzaya açıldığı kentin adıyla
anılan Ramsar SözleĢmesi, su kuĢları yaĢama ortamı olarak uluslararası öneme sahip sulak
alanların korunmasını hedeflemektedir. Türkiye‟de ilk olarak 1991 yılında, Çevre
Bakanlığı‟nın kurulmasıyla birlikte, bakanlık bünyesinde bir sulak alanlar birimi
oluĢturulmuĢtur. 1993 yılında BaĢbakanlık tarafından Sulak Alanların Korunması Genelgesi
yayımlanmıĢ ve ilk kez sulak alanların korunması hükümet politikası olarak kayda geçmiĢtir.
Takip eden 1994 yılında, Türkiye Ramsar SözleĢmesi‟ne taraf olmuĢ, Manyas Gölü, Burdur
Gölü, Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü ve Göksu Deltası‟nı sulak alanlar kapsamına almıĢtır. 1998
yılında, Kızılırmak ve Gediz Deltası, Ulubat Gölü ve Akyatan Lagünü‟nü de uluslararası
öneme sahip sulak alanlar kategorisinde Ramsar SözleĢmesi‟ne dahil ettirmiĢtir. Sulak
alanları ve oluĢturdukları ekolojik ortamı tehdit eden belli baĢlı problemler:
• Tarım ve yerleĢim amaçlı kurutmalar,
• Sanayi, tarım ve yerleĢim alanlarından kaynaklanan kirlenmeler,
• Ġçme, kullanma ve sulama suyu temini amacıyla aĢırı miktarda su alınması, sulak alanı
besleyen suların barajlarda tutulması veya yönlerinin değiĢtirilmesi,
• Turizm ve ikincil konut amaçlı yapılaĢmalar,
• Yabancı balık türlerinin göllere aĢılanması,
• Sazlıkların yakılması, tahribi, kontrolsüz saz kesimi ve
• Su kuĢlarını tehdit eden aĢırı ve yanlıĢ avlanmalardır.
Ġstanbul Ġli‟nin Çatalca Yarımadası‟nda Büyükçekmece, Küçükçekmece, Terkos gölleri ve
Çatalca‟da bulunan BüyükkokmuĢgöl ve KüçükkokmuĢgöl, Kocaeli Yarımadası‟nda Riva,
100
Ağva ve Tuzla‟da yer alan Kamil AbduĢ Gölü Ġstanbul‟un en önemli sulak alanlarını
barındırmaktadır. Bu alanlar sucul bitki örtüsü bakımından çok zengindirler.
Örneğin, Terkos Gölü, Türkiye‟deki en zengin su florası ile oldukça çeĢitli kuĢ
popülâsyonlarının yaĢam alanını oluĢturur.
Ayrıca, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri de uluslararası düzeyde adı geçen en önemli
sulak alanlardandır.
Ġstanbul ilindeki Tabiat Anıtları:
Bilim ve eğitim bakımından önem taĢıyan nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz
tutmuĢ ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve
mutlaka korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere
ayrılmıĢ tabiat parçalarıdır.
Ġstanbul il sınırlarında Beykoz Ġlçesinde 1 adet tescilli tabiatı koruma alanı bulunmaktadır
(Harita A-4).
Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı
Tabiatı Koruma Alanının Adı
Beykoz Göknarlık
Bölge Müdürlüğü
I.Bölge Müdürlüğü
Ġl
Ġstanbul
Ġlçe/Köy
Beykoz
Kapladığı Alan
46
Ġlan Tarihi
1987
101
Harita A –4: Ġstanbul’da Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı
Kaynak değerleri
Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek
sahadır.
Alt tabakada yabani fındık, ateĢ dikeni, süpürge çalısı, karayemiĢ bulunmaktadır. Fauna
olarak kanatlılardan Florya, iskete, kanarya, karatavuk, arıkuĢu, ibibik bulunmaktadır.
Tırnaklılardan ise kirpi, yaban domuzu, çakal, sincap gibi türler bulunmaktadır.
GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler
Talep halinde bilim ve eğitim amaçlı çalıĢmalar yapılmaktadır.
Nasıl ulaĢılabilir?
Beykoz Orta çeĢmeden Tokat Köyüne giden yol üzerindedir.
Neler görülebilir?
Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek
sahadır.
102
Ġstanbul Ġlindeki Avlaklar
4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu‟nda avlaklar devlet, genel, özel ve örnek avlak olarak dört
tipe ayrılmıĢtır.
Avlak: Av ve yaban hayvanlarının doğal olarak yaĢadıkları veya sonradan salındıkları
sahaları,
Özel avlak: Bir bütün teĢkil eden özel mülkiyetteki tapulu arazilerden, Bakanlığın avlaklar
için tespit ettiği ve tanımladığı Ģartlara uygun olan avlakları
Devlet avlağı: Devlet ormanları, toprak muhafaza ve ağaçlandırma sahaları ve benzeri
yerlerle devlet tarım iĢletmeleri, baraj gölleri ve emniyet sahalarında, ilgili kuruluĢun
muvafakati alınarak Bakanlıkça avlak olarak ayrılan yerleri,
Genel avlak: Özel ve devlet avlakları dıĢında kalan bütün av sahaları ile göl, lagün, bataklık
ve sazlık gibi sahaları,
Örnek avlak: Devlet avlakları ve genel avlaklar içinde Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre
ayrılan ve iĢletilen veya iĢlettirilen avlakları,
1. Darlık Kanatlı Örnek Avlağı
Türkiyede açılan ilk kanatlı örnek avlağımız 1551,5 hektarlık Darlık Devlet Ormanı
Kanatlı Örnek Avlağı, Erdem Golf ĠĢi. Tur. Ve Tic. A.ġ. tarafından iĢletilmektedir.
2. Turkuaz
Özel Avlağı
Turkuaz Özel Avlağı Ġstanbul ili Pendik ilçesi, l.Bölge, KurtdoğmuĢ Köyü, Seferusta
Mevkii 5.517.931 m2'lik özel orman niteliğindeki arazinin 3.341.790 m2'lik kısmı özel
avlak sahası olarak Bakanlığımız 16.02.2010 tarih ve 54 sayılı olur ile onaylamıĢtır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Koruma Alanları
Yasalarda sayılan TaĢınmaz Kültür Varlıkları genel olarak; Kaya Mezarlıkları, Yazılı-ResmiKabartmalı Kayalar, Resimli Mağaralar, Höyükler, Tümülüsler, Ören Yerleri, Akropol ve
Nekropoller, Kaleler, Hisar-Burç ve Surlar, Tarihi KıĢla-Tabya ve Ġstihkamlar ile buralarda
bulunan sabit silahlar, Harabeler ve Kalıntılar, Kervansaraylar, Han-Hamam ve Medreseler,
Kümbet-Türbe ve Kitabeler, Köprüler, Su Kemerleri, Su Yolları, Sarnıç ve Kuyular, Tarihi
Yolların Kalıntıları Mesafe TaĢları, Eski Sınırları Belirtilen Dikili TaĢlar, Sunaklar,
Tersaneler, Rıhtımlar, Tarihi Saraylar, KöĢkler, Evler, Yalılar ve Konaklardır.
103
Sit Alanları
Harita A-6: İstanbul’daki Sit Alanları
Koruma Altındaki Korular
Kuzguncuk Korusu
Yıldız Korusu
Kandilli ve Vaniköy Koruları
Bebek Korusu
Emirgan Korusu
Çubuklu Korusu
Abraham Korusu
Beykoz korusu
Tarabya Korusu
Büyükdere Korusu
Belgrat Korusu
Fethi PaĢa Korusu
Florya Atatürk Ormanı
Büyük Çamlıca Korusu
Harem Atatürk Korusu
104
Mesire Yerleri
Mesire Yerleri
Tipi
Sayısı
Alanı (Ha)
A
2
169,25
B
12
2661,96
C
121
1255,64
D
8
1749,93
TOPLAM
143
5836,78
Tablo 5. Mesire Yeri Sayıları
Mesire Yerleri ve Mesire Yerleri Teknik Ġzahnamesi‟ne göre;
Mesire Yeri: Rekreasyonel ve estetik kaynak değerlerine sahip alanlarda halkın günübirlik
ve/veya geceleme ihtiyaçlarını karĢılayan ve arazi kullanma özelliklerine göre gerekli yapı,
tesis ve donatılarla kullanıma açılan veya açılmak üzere Orman Genel Müdürlüğünce ayrılan
orman ve orman rejimine tabi sahalar ile Orman Genel Müdürlüğü‟nün özel mülkiyetinde
olup, iĢletilmesi Genel Müdürlüğe verilmiĢ sahaları,
a. A Tipi Mesire Yeri: Yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, çadır, karavan, motor-karavan
ve bungalov tipi tesislerle sadece geceleme ve/veya gecelemenin yanında günübirlik kullanım
imkanı da sağlayan sahaları,
b. B Tipi Mesire Yeri: YerleĢim merkezlerinin yakın çevresinde veya rekreasyonel kaynak
değerlerine ve ziyaretçi potansiyeline sahip, sadece günübirlik kullanım imkanı sağlayan
sahaları,
c. C Tipi Mesire Yeri (Orman içi dinlenme yeri): Halkın günübirlik dinlenme ve piknik
ihtiyacını karĢılamak amacıyla düzenlenen alanları,
ç. Kent ormanı (D Tipi): Geleneksel piknik anlayıĢının dıĢında, daha çok ormanların sağlık,
spor, estetik, kültürel ve benzeri gibi sosyal fonksiyonlarını halkın hizmetine sunmak, aynı
zamanda teknik ormancılık faaliyetleri ile yöredeki flora ve faunanın da tanıtılması amacıyla
105
metropoller, iller ve büyük ilçeler gibi yerleĢim yerleri bitiĢiğinde veya civarında düzenlenen
alanları tarif eder.
Ġstanbul il sınırlarında tescilli 143 adet mesire yeri bulunmaktadır. Orman Bölge
Müdürlüğü‟nün verilerine göre, Ġstanbul ili içerisindeki Mesire Yerleri toplam alanı (A, B, C
ve D tipi) 5836,78 Ha dır.
Yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, çadır, karavan, motor-karavan ve bungalov tipi
tesislerle sadece geceleme ve/veya gecelemenin yanında günübirlik kullanım imkanı da
sağlayan A tipi mesire yerlerinin toplam alanı 169,25‟ Ha ve yerleĢim merkezlerinin yakın
çevresinde veya rekreasyonel kaynak değerlerine ve ziyaretçi potansiyeline sahip, sadece
günübirlik kullanım imkanı sağlayan B tipi mesire yerlerinin toplam alanı 2661,96 Ha‟dır.
Ġstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, devlet ormancılığından millet ormancılığına geçiĢ projesi
kapsamında, Türkiye de ilk olarak kent ormanlarını planlayarak hayata geçirmiĢtir. Bu kent
ormanları 8 adet olup, toplam alanı 1749,93 hektardır. Mesire yerlerinin detaylı bilgisi Ek
6‟da verilmiĢtir.
4.4. Seçkin Özellikli Diğer Sahalar
4.4.1. Vadi Tabanları, Kıyı Ovaları ve Deltalar
Ġstanbul Ġli arazisinin % 9'unu taban düzlükleri ve ovalar oluĢturur. Talveg ile topografya
yüzeyi arasındaki yükselti farkının çok az olduğu birikim sahalarına denk gelen ovalara ise,
ancak ġile suyu ve Ağva Deresi ağzında görülen sahalarda kıyı ovaları Ģeklinde rastlanır.
Bunların dıĢında coğrafi terminolojide belirlenmiĢ iç kesimlerde rastlanan tipik ovalara ve
bunların jeomorfolojik Ģekillerine Ġstanbul ilinde pek rastlanmaz. Bunun yerine ova kapsamına
alman alan ve Ģekiller; aslında Istranca Çanta, Fener, Karasu, Sazlıdere, Alibey, Kağıthane,
Riva, Darlık, Göksu, Ağva dereleri gibi ilin baĢlıca akarsularının dar vadi tabanlarında izlenen
alüvyal dolgulardan oluĢan "Taban düzlüklerinden meydana gelen sahalara karĢılık gelirler.
Ġlde, batıdan itibaren doğuya doğru Istranca Deresi, Karasu Deresi, Çakıl Deresi, Sazlıdere,
Nazlıdere, NakkaĢ Deresi, Alibey Deresi, Kağıthane Deresi, Göksu, Küçüksu, Riva Deresi,
Türknil Deresi, Kabakoz Deresi, Göksu Çayı ve YeĢilçay (Ağva Deresi) vadilerinde alüvyal
dolguya sahip taban düzlükleri bulunur. Ancak bunların çoğunluğu dar akarsu vadilerini iĢgal
etmelerinden dolayı geniĢ düzlükler Ģeklinde olmayıp, ova karakteri göstermezler.
4.4.2. Yamaçlar
Ġstanbul Ġli arazisinin % 69' unu platolar ile bunların yamaçları oluĢturur. 150-200 m Tik
ortalama yükseltisi ile peneplen haline gelmiĢ olan Ġstanbul Ġl genelindeki fiüvyal Ģekillenme,
106
bu süreç boyunca eski derin vadilerin kaybolduğu, su bölümlerinin gittikçe geniĢlediği, akarsu
vadilerini birbirinden ayıran tali su bölümlerinin geniĢ alanlara yayıldığı bir morfolojik
görünüm sunar. Bu kadar az yarılmıĢ, dalgalı aĢınım yüzeylerinin uzandığı bir sahada akarsu
ağının eski durumunu ortaya koyabilmek için akarsuların Ģimdiki topografyada oluĢturdukları
gömük mendereslerin, erimeli kireçtaĢlı arazilerde karstlaĢma sonucu fiüvyo-karstik vadi ve
depresyonlara dönüĢmüĢ vadilerin içiçe vadi manzarası sunan akarsu vadilerinin ve örtüden
temele gömülen akarsuların epijenik vadi ve boğazlarının, gömük mendereslerinin, ayrıca
akarsu kapma ve kuru yataklarının ve dolayısıyla bunların oluĢturmuĢ oldukları yamaçların
varlığı sahadaki hâkim morfodinamik sürecin özellikle akarsuların ve yüzeysel sellenmelerin
olduğuna iĢaret etmektedir.
Ġstanbul Ġl genelindeki mevcut drenaj ağı, östatik deniz seviyesi değiĢimlerine bağlı olarak,
bölgedeki aĢındırma faaliyetlerini devresel olarak hızlandırıp yavaĢlatmıĢtır. Hızlanma
devreleri, akarsu yatağının derine kazılmasına neden olmuĢtur. ġebekenin bazı akarsuları,
Dördüncü Zaman baĢlarındaki dikey hareketlerle gençleĢmiĢ ve sonradan östatik gençleĢmeye
uğramıĢtır. Günümüzde, özellikle akarsu yataklarının yukarı çığırma doğru meydana gelmiĢ
geriye aĢındırma ürünün eğim kırıkları ve gençleĢme baĢları ile yamaçlar üzerinde çeĢitli
seviyelerdeki eski taban parçalarının yani akarsu taraçalarının varlığı bunu doğrulamaktadır.
Bugün, taban seviyesine yakın olan sahalarda, son transgresyona uygun olarak biriktirme
faaliyetleri görülmekte, yukarı çığırlarda ise aĢındırma faaliyeti ve yatağın kazılması devam
etmektedir.
4.4.3. Platolar
Ġstanbul, dünyada ender rastlanan topografyalardan birisi olan ortasından bir suyolu geçen ve
neredeyse deniz seviyesine kadar kazılmıĢ peneplen arazilere tipik bir örnek plato alanıdır.
Ġstanbul Ġli alanının % 15 "ini platolar oluĢturur. Ġl geneli, akarsular tarafından derince yarılmıĢ
olan ve vadilerin en alçak noktalarını birleĢtirmek suretiyle oluĢturulan hayali çizgi (talveg) ile
topografya yüzeyi arasındaki yükselti farkının fazla olduğu genel adı ile 150-200 m
yüksekliğindeki oluĢur. Bu platoya "Çatalca-Kocaeli Platosu" ismi verilir. Ortasından
Ġstanbul Boğazı gibi bir suyolu tarafından kesilmiĢ olan bu platolar, genelde aĢınım sahalarına
ve özellikle de aĢınım yüzeylerine karĢılık gelen plato yüzeylerinden ve bunların
yamaçlarından meydana gelir. Bu platonun temel kaya birimlerini Birinci, Ġkinci zaman ile
Üçüncü zamanın baĢlarından bugüne gelmiĢ olan kayaçlar meydana getirir. Bu temelin üzeri
ise, Ncojcn'dc çökelmiĢ kırıntılı kayaçlardan oluĢan örtü ile kaplıdır. Plato, bu genç örtünün de
aĢınması sonucunda oluĢan ve daha sonra vadilerle yarılmıĢ bir peneplen düzlüğüdür. Platonun
107
yaklaĢık 15-20 km doğu-batı yönünde güneyinden geçen ve aktif Kuzey Anadolu Fayı (KAF)
'nın etkinliği ile bu platoluk saha kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda kuzeyden hafifçe
yükselmiĢ, plato üzerindeki akarsular tekrar enerji kazanarak yataklarını derinleĢtirmiĢlerdir.
Böylece akarsu yataklarının özellikle derine ve kısmen de yana kazılması neticesinde, vadilerin
yukarı kesimlerinde aĢınma, orta-ağız kesimlerinde ise alüvyonların birikimi sonucu dar alanlı
ovalar ve taban düzlükleri geliĢmiĢtir. Plato üzerinde, yer yer sert ve dirençli Paleozoik yaĢlı
kuvarsitlerden oluĢmuĢ, aĢımından geriye kalan sertgen tepeler (monadnok) yükselir. Bu plato
içinde Büyükdere-KayıĢ Dağı boyunca uzanan su bölüm çizgisi, Ġstanbul Boğazının kuzeye ve
güneye yönelimli iki farklı yönde kurulmuĢ birer akarsu vadisi olduğunu göstermektedir.
Karadeniz ve Marmara Denizi havzalarını birbirinden ayıran bir su bölümü hattı, günümüzden
7000 yıl önce östatik hareketlerle deniz basmasına uğramıĢtır. Boğaza yönelen dereler hariç
tutulursa; Kocaeli ve Çatalca platolarındaki dereler, kuzeybatı-güneydoğu yönlü vadilere
yerleĢmiĢlerdir. Ancak bu vadilerin dolayısıyla plato yüzeyi yönelimleri, Boğazın doğusu ve
batısında farklıdır. Kocaeli Yarımadasında topografya yüzeyi eğimi ve dolayısıyla plato
üzerinde açılmıĢ olan ana vadi yönelimleri Riva, Darlık, Göksu, Ağva dereleri vadilerinde
olduğu gibi güneydoğudan- kuzeybatıya Karadeniz'e yönelimli iken; Çatalca Yarımadasında
ana vadi yönelimleri Çanta, Fener, Karasu, Sazlıdere, Nazlıdere, Alibey, Kağıthane dereleri
vadilerinde olduğu gibi kuzeybatıdan-güneydoğuya Marmara Denizine doğrudur.
4.4.4. Yükseltiler (Tepeler)
Ġstanbul Ġli arazisinin % 4,5 "ini dağlar oluĢturur. Ana jeomorfolojik Ģekillerden biri olan
dağlar, Ġstanbul'da tepelik alanlar Ģeklindedir. Ġl genelindeki en büyük yükselti, ilin
güneydoğusundaki Aydos Dağı zirvesi olup 537 m ye kadar çıkar. Ġstanbul Ġl genelinde, yamaç
eğimleri 45° den fazla olan ve plato yüzeyinde aniden yükselen genelde aĢımından artakalmıĢ
sert ve rijit kütleler (monadnoklar) dağ olarak tanımlanmıĢtır. Bunlar, özellikle Kocaeli
yarımadasında ortaya çıkarlar. Bunların baĢlıcaları Ģunlardır: 537 m Tik Aydos Dağı, 438 m 'lik
KayıĢ Dağı, 442 m Tik Alemdağ, 285 m 'lik Göz Tepe, 262 m Tik Büyük Çamlıca Tepesi, 226
ın'lik Küçük Çamlıca Tepesi, 261 m 'lik YuĢa Tepesi; Avrupa yakasında ise 233 m 'lik KocataĢ
Tepesi'dir. Hatta bunlara ilave olarak, ilin güneydoğusunda yer alan Prens Adaları (Ġstanbul
Adaları) da birer aĢınım artığı tepe (monadnok) olup, sonradan buralar deniz basmasına
uğramıĢ alanlardır. Bunların yanı sıra, ülkemizde görülen ve oluĢumlarına göre dağ tiplerinden
olan kıvrımlı dağlara ve volkan konilerine Ġstanbul'da rastlanmaz. Ancak faylanmalar sonucu
oluĢan kırıklı dağ tanımlamasına kısmen uyan ilin batı kesimde (Çatalca Masifi ya da Çatalca
dağlık kütlesi gibi) birkaç alan yer alır. Tipik dağ tanımlamasına uyan alan ise ilin
108
kuzeybatısındaki Terkos Gölü batısından itibaren kuzeybatıya doğru uzanan ve il sınırlarını
aĢarak Kırklareli topraklarında uzanan Istranca (Yıldız) Dağlarının baĢlangıcını oluĢturan
Paleozoik kuvarsitlerden ve kristalize kireçtaĢlarından oluĢan dağlık kesimdir
4.4.5. Ġstanbul Ġlinde Bulunan Mağaralar
Ġnceğiz Mağaraları
Çatalca ilçesi, inceğiz köyünde bulunan, çok eski dönemlere, ilk uygarlıklardan kalan
mağaralardır. Ġnceğiz mesire alanında üç ayrı yerde 3-4 katlı olarak günümüze kadar
gelmiĢlerdir. Ġlk kattaki galerilerden ikinci kata çıkmak için dıĢtan oyma bir merdiven olsa da,
giriĢteki ve en sondaki mağaralarda bu dıĢ merdiven yıkılmıĢtır. Ġlk bölümde yan taraftan
dolaĢarak ikinci kata ulaĢmak mümkündür. Bu ikinci katta korodirlar ve oda Ģeklinde galeriler
vardır. Bu galeriler arasında üç nefli, bizans dönemi özellikleri gösteren Ģapel de göze çarpar.
Kayalar özellikle kemer Ģekline sokulmuĢtur, hatta tavanda haçta mevcuttur.
Kilise kısmından sonra içten bir merdivenle üçüncü kata, oradan dördüncü kattaki iki
bölmeye de ulaĢılabilir. Kiler- depo gibi bölümler de vardır. Yakın zamanlarda da ziyaretçisi
çok olmuĢtur ve bu, yazılan bir sürü duvar yazısından anlaĢılabilir.
Diğer iki yerdeki mağaralar da aĢağı yukarı bu özellikleri gösterir, birinin altında mezarlık ta
olduğu söyleniyor. Üçüncü bölümdeki mağaralarda üst katlara ulaĢılamıyor.
Çatalca
yöresindeki
Inceğiz
Mağaraları‟na
Çatalca
üzerinden
çeĢitli
araçlarla
ulaĢılabilmektedir. GeniĢ bir çayırlığın arkasındaki sırtlara oyulmuĢ olan mağaralar Ürgüp ve
Göreme‟ deki Kapadokya kaya kolonilerini hatırlatmaktadır. Bu benzerlik yörenin Hıristiyan
münzevileri tarafından barınak olarak kullanıldığını düĢündürmektedir. Ancak bu yerleĢim,
Kapadokya‟dan hem daha küçük hem de daha az süslemelidir. Mağaralarda odalar,
merdivenler, geçitler, çok katlı yapılanmalar görülebilmektedir.
Mağaralar içlerinde yaĢayanlarca günlük gereksinimlerine ya da dinsel törenlerine uygun
olarak düzenlenmiĢtir.
Bugün yıkılmaya yüz tutan duvarların dökülmüĢ yerlerinden aĢağıya bakıldığında çok güze!
bir vadi gözükmektedir. Bu vadinin öte yanında iki kaya kolonisi daha bulunmaktadır.
109
Yarımburgaz - AltınĢehir Mağarası
Yıllardan
beri
halk
arasında
AltınĢehir
Mağarası
olarak
da
tanımlanan
Yarımburgaz Mağarası‟nın alt ve üst giriĢleri çok değil, Ġstanbul‟dan 22 km. kadar uzaklıkta,
Halkalı yakınlarındaki
AltınĢehir mevkiinde, kayalık bir tepenin
bayırında yer alan Yarımburgaz ya da halk
arasındaki
popüler
adıyla
bilinen
AltınĢehir Mağarası‟nın önündeyiz. Üst
üste iki giriĢi olan iki büyük kovuklu bir
mağara burası.. Bir buçuk kilometre kadar
uzaklıktaki
önünden
Çekmece
Sazlıdere
Gölü‟ne
‟nin
akıp
nazır,
gittiği
Yarımburgaz Mağarası milyonlarca yıldan
bu yana, Ġstanbul‟un en eski tarihi mekânı olarak duruyor burada. Yine, binlerce yüzyıldır,
geçirmiĢ olduğu oluĢum ve değiĢimlerle, kovuklarında yaĢamıĢ mağara adamlarının izleriyle,
içini mesken tutmuĢ yarasa kolonileriyle günümüze dek gelmiĢ.
110
Aslında, adı sanı pek bilinmeyen Yarımburgaz Mağaraları, Balkanlardan Ortadoğu‟ya uzanan
coğrafyada, en eski insan izlerinin bulunduğu iki yerden biri olarak gösteriliyor. Bunlardan
biri Antalya‟nın kuzeyindeki Toroslar ‟ın
eteğinde yer alan Karain Mağarası;
ikincisi de burası. Yarımburgaz ‟daki en
eski insan izlerinin tarihi M.Ö. 400.000
„lere kadar uzanıyor. Biraz ĢaĢırtıcı ve
inandırıcı olmasa da bu bir gerçek.
Yıllardan
beri
burada,
Ġstanbul
Üniversitesi tarafından gerçekleĢtirilmiĢ
kazılarda, atalarımız mağara adamlarına
ait çoğu fosilleĢmiĢ ilginç buluntular
ortaya çıkartılmıĢ. Ayrıca, mağaranın
derinliklerine
doğru
giden
galerinin
ortalarında bir yerde, duvar üzerine
kırmızı toprak boya ile yapılmıĢ, ancak günümüzde artık bozulmaya yüz tutmuĢ Ġ.Ö. 5.
yüzyıla tarihlenen iki gemi tasviri yer alıyor ki, bunlar da Yarımburgaz Mağarası‟nı oldukça
önemli ve gizemli kılıyor. Mağaranın altlı üstlü iki büyük giriĢi de, bir zamanlar Ġstanbul
Üniversitesi‟nin özel olarak yaptırmıĢ olduğu demir parmaklıklarla kapatılmıĢ. Tabii ki, tarihi
eser soyguncularına karĢı. Yarımburgaz‟ın üst mağarası, Bizans döneminde keĢiĢler
tarafından kilise-manastır olarak kullanılmıĢ bir yer.
Milyonlarca yıl önce oluĢan bir sarkıt ve dikitin birleĢmesinden ortaya çıkmıĢ doğal bir sütun
Yarımburgaz; milyonlarca yıl önce, yer altı sularının Ģekillendirmesiyle oluĢmuĢ bir mağara
Ġkigöz Mağarası
Ġstanbul‟un Çatalca ilçesinin kuzeybatı kesiminde ve Çatalca‟ya 55 km uzaklıkta bulunan
Ġkigöz mağarası Pınarca mevkiinin hemen kuzeyinde yer almaktadır. Söz konusu mağaraya
söz konusu bölgedeki yaygın ulaĢım ağı sayesinde kolay bir Ģekilde ulaĢılabilmektedir.
Suvatkapı Düdeni-Dokuzağaç Tepe- Saklısu ve Mekanlarüstü Tepe arasında kalan karstik
bölgenin yüzey sularını toplayan Ġkigöz Mağarası hidrolik olarak yarı aktif bir mağaradır.
Genel olarak kuzey yönünde geliĢen mağaranın doğu ve batı yönlerinde uzanan yan kolları
vardır. Özellikle çakıl ve kum depoları ile zilalanmıĢ kayaları çoğu yerde görmek
mümkündür. Toplam uzunluğu 4816 metre olan mağaranın son noktası giriĢe göre 45 m
111
yukarıdadır.
boyunca
Doğu
çöküntü
kenarı
dolinleri
bulunmaktadır. Bu da bölgeden
gelen yeraltı sularının Pınarca
Deresi‟nin
kaynaklarını
oluĢturduğunu göstermektedir.
1.1
Kızılcaköy Mağaraları
Ġlin Asya yakasında, Karadeniz kıyısında, ġile‟nin batısında yer alan Kızılcaköy
Mağaraları‟na, ġile‟den kıyı takip edilerek 2 saatlik bir yürüyüĢle gidilebilmektedir. Sofular
üzerinden ise yürüyüĢ yarım saate inmektedir.
Mağaralarda, küçük bir mağara giriĢinden sonra sağa doğru olan bir geçitle daire biçiminde
bir odaya geçilmektedir. Buradan sonra alçalıp yükselen bir baĢka geçitte 40 m kadar
ilerlenebilir. Bu noktadan sonra, ancak sürünerek gidilebilecek 20-30 m‟lik bir dehliz
bulunmaktadır. Bütün bu yol boyunca sarkıt ve dikitlere rastlanmaktadır.
1.2
ġile Deniz Mağaraları
ġile Adalarından Ocaklı Adanın Batısında Ocaklı ada Mağarası, ġile Limanının Doğusunda
Tersane (Yalı) Mağarası, ġile Burnunun Güneyinde Feneraltı (Fusa) Mağarası, ġile Harman
Kaya Burnu, Batısında AkĢam GüneĢi Mağarası, ġile Doğusunda Yay Burnu, Güneyinde
Tavanlı 1 Mağarası, Tavanlı Mağarası, Ayrıca Kabakoz Deniz Ġnleri, Kilimli Ġnleri, Malkaya
Deliği gibi bir çok Mağara vardır.
4.4.6. Ġlimizde Bulunan Kemerler
Uzun Kemer
Mimar Sinan tarafından Kemerburgaz‟ın 1500 m. kadar kuzeybatısında yapılan kemerin
uzunluğu 716 m, yüksekliği 26 m.dir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmıĢtır.
1564‟de tamamlanmıĢtır.
112
Bahçeköy Kemeri
Bahçeköy‟ün Büyükdere ‟ye doğru 1 km kadar ilerisindedir. I. Mahmut zamanında 1731‟de
tamamlanmıĢtır. Sultan Mahmut Kemeri diye de bilinen kemerin uzunluğu 409 m, yüksekliği
27 m.dir.
Bozdoğan Kemeri
Bizans Ġmparatoru tarafından yaptırılmıĢtır. 364-378 yılları arasında yapılan bu kemerler
Fatih‟le Beyazıt arasındaki çukurluğu ortadan kaldırmak ve Ģimdiki Üniversite bahçesinde
bulunan büyük havuza su sağlamak için yapılmıĢtır.
Günümüzde iki uç noktası yerinde değildir. En yüksek yeri deniz seviyesinden 63,5 metre
yüksektedir. Orijinal uzunluğu 1 km.ye yakındır (971 m.). Bugünkü uzunluğu ise Fatih‟le
ġehzade camii arası 592,40 m. Beyazıt arasındaki parçası 199,28 m. `dir.
Eğri Kemer
Kemerburgaz‟ın 1500 m. güneyindedir. 35 m. yüksekliğindeki kemer biri 126 m. diğeri 216
m. olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiĢtir. Kemerburgaz Kemeri olarak da bilinen
kemer
4.4.7. Ġstanbul’da Bulunan Korular, Parklar ve Ormanlar
Emirgan Korusu ve Parkı
Sarıyer ilçesindedir. Halka açık bir mesire alanıdır. Koruda 3 adet KöĢk (Pempe KöĢk, Sarı
KöĢk, Beyaz KöĢk) mevcuttur.
Bu köĢkler restoran ve kafeterya olarak hizmet vermektedir. Koru içerisinde çocuk oyun
alanı, gezi alanları ve koĢu yolları bulunmaktadır. Korunun alanı 452.000 m² dir.
Gülhane Parkı
Eminönü ilçesindedir. Topkapı Sarayı‟nın 4. bahçesidir. Alanı 162.000 m²‟dir. Parkın yeniden
düzenlenmesi için hazırlanan proje Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından
onaylanmıĢ ve 2001 yılında çalıĢmalar baĢlamıĢtır. Yeni projeyle, parkta sonradan yapılan
tarihi niteliği olmayan yapılar kaldırılması, araç giriĢinin yasaklanması, parkın güller, çim
alanlar ve süs bitkileriyle takviye edilmesi, otomatik sulama sistemlerinin yapılması ile tarihi
kimliğine kavuĢturulması planlanmaktadır. Parkta mevcut tarihi binalar ise restore edilerek
çay bahçesi, kafeterya ve restoran gibi sosyal ihtiyaçların karĢılanacağı mekanlar haline
getirilmesi düĢünülmektedir.
113
Florya Atatürk Ormanı
Bakırköy ilçesindedir. 630 Dönüm‟lük bir arazi üzerine kurulmuĢtur.150 Dönümü yoğun
orman alanıdır. Ġçerisinde piknik alanları, yürüyüĢ ve koĢu yolları mevcuttur.
FethipaĢa Korusu
Üsküdar ilçesindedir. Ağaçlar içinde Üsküdar‟a deniz manzaralı bir mesire alanı olup, toplam
alanı 160.000 m²‟dir.
“Kuzguncuk Belediye Korusu” veya “PaĢalimanı Korusu” da denilir. Kuzguncuk‟un eski ismi
Justinyanus ‟un yaptırdığı, üzeri yaldızlı kiremit ile kaplı bir Kilise‟den almıĢtır. Evliya
Çelebi‟ye göre Fatih Sultan Mehmet zamanında burada oturan Kuzgun Baba adındaki bir zat
semte ismini vermiĢtir.
Beykoz Korusu (AbrahampaĢa Korusu)
Beykoz ilçesindedir. Alanı 270.000 m² ‟dir. Eski adı AbrahampaĢa Korusudur. Ġçerisinde çok
çeĢitli ağaç ve bitkiler mevcuttur. ġelaleler, süs havuzları, gezi ve koĢu yolları, çay bahçeleri,
restoran ve seyir alanları mevcuttur.
Beykoz Çayırı
Beykoz ilçesindedir. Alanı 170.000 m² ‟dir. Ġçerisinde yürüme yolları, koĢu yolu, çocuk oyun
alanları ve spor alanları mevcuttur. Tarihi bir çayır olan parkta her yıl çeĢitli kültürel ve
sportif etkinlikler düzenlenmektedir.
Küçük Çamlıca Korusu
Üsküdar ilçesindedir. 245.000 m² olan parkın içerisinde Osmanlı mimari tarzıyla yapılmıĢ
çok güzel tesisi ve kafeteryalar mevcuttur. Bir mesire alanı olup, Ģelaleleri, havuzları ve Su
KöĢkü denilen bir Kır Kahvesi vardır. Ağırlıklı olarak çam ağaçlarının bulunduğu koruda pek
çok ağaç ve bitki türleri mevcuttur.
Büyük Çamlıca Korusu
Üsküdar ilçesindedir. Ġçerisinde çay bahçesi ve restorandan oluĢan Sosyal tesisler mevcuttur.
Çamlıca Tepesi Türk tarihi ve edebiyatında yer etmiĢ bir parktır. Pek çok bitki ve ağaç
çeĢidinin yanı sıra seyir terasları gibi gezi alanları ve koĢu alanı mevcuttur. Otoparkı
ücretsizdir.
114
Hidiv Kasrı
Üsküdar ilçesindedir. Alanı 184.000 m² olan tarihi korunun içerisinde kafeterya ve restoran
olarak iĢletilen Tarihi Hidiv KöĢkü bulunmaktadır. KöĢkün önünde bir gül bahçesi,
mevcuttur. Koru Boğaz‟a hakim bir tepede olup, seyir terasları mevcuttur. Koruda anıt
niteliğinde ağaçların yanı sıra pek çok bitki türü mevcuttur. Gezi yolları ve çocuk oyun
alanları mevcuttur.
Yıldız Korusu
BeĢiktaĢ ilçesindedir. Korunun alanı 398.000 m² ‟dir. Osmanlı padiĢahlarından Sultan II.
Abdülhamit tarafından yaptırılan korunun içerisinde Malta KöĢkü, Camlı KöĢk, Çadır
KöĢkleri bulunmaktadır. Bu tarihi köĢkler kafeterya ve restoran olarak iĢletilmektedir.
Göztepe Gül Bahçesi
Kadıköy ilçesindedir. 2001 yılında yapımı tamamlanan Gül Bahçesi‟nde 117 çeĢit 17.000 adet
gül bulunmaktadır.
Kullanılan tüm yapı malzemeleri doğal malzemelerdir. Modern anlamda Türkiye‟nin ilk gül
bahçesi olan Göztepe Gül Bahçesi‟ndeki güllerden elde edilen çeliklerle üretim yapılmaktadır.
183-1185 yıllarında yapılmıĢtır.
etmelerinden dolayı geniĢ düzlükler Ģeklinde olmayıp, ova karakteri göstermezler.
4.4.8.Falezler
Marmara Denizi'nin Kocaeli Yarımadası kıyılarında eski temelin üzerinde az yüksek aĢınım
yüzeyinin sular altında kalması ile adalar, adacıklar, yarımadalar ve geniĢ kavisli koylar ile
tipik bir ingresyon kıyısı meydana gelmiĢtir. Bu kesim kuytu koyları ve sonradan tombololarla
karaya bağlanan ada ve adacıkları ile iyi korunan birçok girintilere sahiptir ve bu durum
özellikle Tuzla çevresinde çok belirgindir. Dolayısıyla litolojik anlamda uygunluğu nedeniyle
gerek GümüĢyaka- Eminönü arası ve gerekse Kadıköy-Tuzla arasında uzanan Ġstanbul'un
Marmara kıyıları alçak kıyılar grubuna girer. Boğazın kuzey ağzının her iki yanında volkanik
kayalardan oluĢan platoların, yüksek falezleri ile çentikli ve genç bir kıyı tipi görülür. Buna
karĢılık, Yalıköy ile Karaburun arasında, genellikle Pliosen arazisinde hemen hemen düz
denebilecek kadar hafif girintiler çizen falezli bir kıyı tipi uzanır. GeniĢ ve uzun kumlu plajlar,
ancak yer yer dirençli kayalardan oluĢan pitoresk çıkıntılarla kesintiye uğrar. ġiddetli dalga
115
aĢındırmasının dirençsiz Pliosen formasyonundan oluĢmuĢ bu sahada asıl kıyı çizgisi kısa
zamanda düzenlenmiĢtir. Aynı yüksek ve falezli kıyı özellikleri Ġstanbul Boğazı ağzından - ġile
ve hatta Ağva doğusuna kadar uzanan kıyılarda da gözlenir.
Ġstanbul Boğazı ve bunun kıyılarına gelince; genel olarak Boğaz, sular altında kalmıĢ eski bir
vadidir ve Paleozoik temel üzerindeki bir plato yüzeyine gömüldüğü için de "rialı kıyı" olarak
nitelendirilir. Ġstanbul Boğazı kıyıları dik ve derindir. Esas kanalda deniz ulaĢımını tehlikeye
düĢürecek sığ topuklar veya kayalıklar yoktur. Kıyı boyunca ancak bazı vadilerin ağızlarında,
kuvvetli akıntıdan dolayı geliĢememiĢ küçük ve güdük deltalara veya birikinti konilerine
rastlanır.
YerleĢmelerin büyük bir kısmı bunların üzerinde kurulmuĢtur. Boğazın girintileri olan Haliç,
Ġstinye ve Tarabya kıyıları da tipik birer riadır.
4.4.9. Akarsular
Ġstanbul Ġl sınırları dahilinde büyük kapasiteli akarsular bulunmamakla birlikte içme ve
kullanma suyu temin edilen göl ve göletleri besleyen dereler mevcuttur
Çatalca Platosunda baĢlıca akarsular; Istranca, Karasu, Çakıl, Sazlıdere, Nazlıdere, NakkaĢ,
Alibey, Kağıthane dereleri ve kollarıdır. Kocaeli Yarımadası‟nda ise Riva, Türknil, Kabakoz,
Göksu ve YeĢilçay (Ağva Deresi) önemli akarsulardır.
Ġstanbul Boğazı gibi meydana gelmiĢ olan bu akarsu vadileri genelde V Ģekilli, genç çentik
vadilerdir. Bu genç vadilerin bir kısmının önü setlenerek baraj göllerine ve göletlere
dönüĢtürülmüĢtür. Ġstanbul Ġl sınırları içinde bulunan çok sayıdaki akarsu ve dere, içme suyu
amaçlı olarak yararlanılan belli baĢlı 7 adet su toplama havzasını beslemektedir. Bu havzalar
Anadolu Yakası‟nda Ömerli, Elmalı ve Darlık Barajları; Avrupa Yakası‟nda ise Alibey,
Terkos, Sazlıdere ve Büyükçekmece Barajları‟dır.
Ġstanbul‟da göl, gölet ve barajları besleyen derelerin debilerinin düĢük ve düzensiz olması
ulaĢım, taĢımacılık, su sporları gibi faaliyetleri engellemektedir. Derelerin bir kısmı yaz
aylarında bütünü ile kurumakta, bir kısmı ise baharda Ģiddetli yağıĢlardan sonra taĢkınlara yol
açmaktadır.
4.4.10. Göller, Göletler, Rezervuarlar
Terkos Gölü (41.7 km²), Küçükçekmece Gölü (16,6 km²) ve Büyükçekmece Gölü (27.5 km²)
Çatalca Yarımadası üzerinde yer alan doğal göllerdir. Eski birer koya karĢılık gelen bu göller,
rüzgar ve dalga-akıntı iĢlemesi neticesinde oluĢmuĢ kıyı kordonları ile denizle iliĢkileri
116
kesilerek birer kıyı setti gölüne dönüĢmüĢtür. Terkos gölü Ġstanbul‟un yaklaĢık 40 km
kuzeybatısında en derin noktası -5.00 m olan bir göldür. 1883 yılında Istranca Deresinin
Terkos Gölü kenarından Karadenize açılan ağzı bir regülatörle kapatılarak göl kotu +3,25
m.ye yükseltilerek Ġstanbul‟un içme ve kullanma suyu için bir kaynak olarak kullanılmaya
baĢlanmıĢtır. 1972 yılında kapaklı bir regülatör yapılarak en yüksek kotu +4.50 m.ye
çıkarılmıĢtır. Aynı zamanda Terkos barajı Istranca derelerinden gelen sular için depo vazifesi
görmektedir.
Büyükçekmece Gölü, 1987‟den itibaren settin yükseltilmesi ile bir baraj gölüne
dönüĢtürülmüĢtür. Küçükçekmece Gölü‟nün Sazlıdere Baraj kretine kadar olan bölümü sulak
ve bataklık alanları oluĢturmaktadır. Gölün gelgitleri ile oluĢan bataklık alan kuĢların göç
yolu üzerinde dinlenme ve üreme bölgesi durumundadır. Çatalca‟nın Danamandıra Köyü‟nün
Silivri-Karacaköy yolu üzerindeki bataklık alanlar içinde bulundurduğu 50 ha ‟lık
BüyükkokmuĢgöl ve KüçükkokmuĢgöl nadir bitki türleriyle önemlidir. GeniĢ ve sığ olan
göller, asidik olma özelliğiyle fundalık ve baltalık orman içinde yer almaktadır. Bu göller ve
çevresi, kıĢın konaklayan turna, ördek, kuğu, kaz gibi kuĢlar için önemli bir yaĢam alanıdır.
Terkos Gölü ‟nü besleyen Ormanlı, Sivas ve Çiftlik derelerinde göl su seviyesinin yükselmesi
ve çekilmesi sonucu oluĢan bataklık alanlar daimi sulak alanlardır. OluĢturduğu ekolojik
ortam, muhtelif bitkiler için özel yaĢam alanı niteliğindedir.
Aynı zamanda çeĢitli dere balıklarının yaĢadığı ve göçmen kuĢların konakladığı doğal
ortamdır.
Tuzla ilçesinde bulunan Tuzla Balık Gölü, diğer bir ismiyle Kamil AbduĢ Gölü, Tuzla
yarımadasının kuzey kesiminde eski Aydınlar Limanının iç kesiminde doğal ve kısmen yapay
kıyı kordonları ile denizden ayrılarak oluĢmuĢ, önceki yıllarda, derinliği ortalama 40-50 cm
olan ve yıllar itibariyle suyu seviyesinin düĢmesi ve çeĢitli eko-biyolojik etkenler sonucu
suyunu kaybetmiĢ bir lagün gölüdür. Ġstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma
Kurulu Kararı 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiĢtir.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Terkos, Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerini geniĢ sulak
alanlar olarak tanımlamaktadır.
Çatalca Yarımadası üzerinde Sazlıdere, Alibey Barajları ve Belgrad Ormanı‟ndaki bentler yer
alırken; doğudaki Kocaeli Yarımadası üzerinde Elmalı, Ömerli ve Darlık Barajları bulunur.
Ġstanbul‟un su ihtiyacının hemen hemen tamamına yakını yüzeysel su kaynaklarından, az bir
kısmı ise yeraltı kuyuları ve tarihi bendlerden karĢılanmaktadır.
117
Ġstanbul
il
sınırları
içerisinde
bulunan
Büyükçekmece, Terkos, Sazlıdere, Alibeyköy,
Elmalı,
Ömerli
havzalarının
ve
içerisinde
Darlık
yer
su
toplama
alan
dereler
aĢağıda verilmiĢtir.
Sazlıdere Havzası:
Kanlıgöl Deresi, Türkköse Deresi ve Derbent
Deresi Kolu, Dursun Köy Deresi, Kaldırım
Çoban Deresi, Boyalık Deresi, Mandıra
Deresi,
Baklalı
Deresi,
Büyükçekmece
Havzası: Beylikçayı Deresi, Çekmece Deresi,
Hamza Deresi, Eskidere ve Orcunlu Dere, Kızıldere kolu, Karasu Deresi ve Akalan Deresi,
ġeytan Deresi, Ayus Deresi, Ġnter Deresi, TavĢan Deresi, Delice Deresi Kolları, Tahtaköprü
Deresi, Koy Deresi, Damlıdere ve Kesliçiftliği Deresi, Kiladine Deresi Kolu,
Alibey Havzası:
Cebeci Deresi, Boğazköy Deresi, Bolluca Deresi, Kocaman Dere, Çıplak Dere ve Ayvalı
Deresi, Ayvalık Deresi, Sidan Deresi, Elmalı Kalan Dere, Gülgen Dere, Malkoç Dere,
Çiftepınar Dere Kolları,
Terkos Havzası:
Kanlıayazma Deresi ve Yeniköy Deresi, Ustuluk Deresi, Çeko Deresi Kolları, Tayakadın
Deresi, Sinanköprü TaĢlıbayır Deresi, Malakçı Deresi, Kaptan Çayırı Deresi, Ana Dere, Derin
Dere, Fitirgan Dere, Koca Dere, Sivas Köy Deresi, Eğrek Dere, Suluklu Dere ve Keçikerme
Deresi Yolu, Kurt Deresi, Ayazma Dere, Karaca Köy Deresi, Istranca Deresi, Pınar Dere ve
Belgrat Dere, Ceviz Dere, Sinir Dere, Karasu Deresi (ve 3 kolu), Balçık Dere, Çatalcakaya
Dere, ġeytan Dere,
Kaci Dere, Binkılıç Dere, Büyükdere, Molla Hüseyin Deresi, Karatina Deresi, Arı Dere,
Tumba Dere, Mekan Dere, Kısa Dere, ÇeĢme Deresi, Kürk Dere, Ceviz Dere, Karamandıra
Dere, SukarıĢığı Dere, Mandıra Dere, ġeytan Dere, Istranca Dere, DıĢbudaklık Deresi ve
Dingil Dere, Kürek Dere, GümüĢparası Dere, TaĢlıgeçit Deresi, Kuru Dere, Kütüklü Dere,
MürverçeĢme Dere, ġiĢkafa Dere Kolları
118
Ömerli Havzası:
Kömürlük Dere, Bıçkı Dere, Muslu Yatak Deresi, Sarıkız Deresi, Ozan Dere, Büyük Dere,
Sögütgeçidi Dere ve Kara Dere Kolları, Sazak Dere, Zubcan Dere ve Kahvecioğlu Deresi
Kolu, Göçbeyli Dere, Kadıçayır Dere, Eski Değirmen Dere, Balçık Dere, Kocagöl Dere ve
Doğan Dere, Değirmen Dere, Kuzguncuk Dere, Yayla Dere, Cankoca Dere, Canbazalacağı
Dere, Horoz Dere, Suçıkan Dere, Yongalıdere Kolları, Koy Dere, Değirmen Dere, Patlıcan
Gölü Dere, Topçayırlar Deresi, Uzun Dere, Maldöken Dere, PaĢaköy Deresi, Ayazma Dere,
PaĢaçayırı Deresi, Değirmen Dere ve Bakkalköy Deresi, Palamut Dere,
Elmalı Havzası:
Sakıran Deresi, Arnavut Deresi, Çiftlik Dere, Armutyatağı Deresi, Çekmeköy Deresi,
Değirmen Dere, Karaağaç Deresi, Köprü Dere (Kemer Dere)
Darlık Havzası:
Elmalı Dere, Kapaklı Dere, Düzler Dere, Haymana Dere, Çörtlen Dere, Eğri Dere (2 adet),
Çanak Dere, Mısırlı Dere, Teke Dere, Arpacı Dere, ÇamaĢır Dere, Sarpeğrek Dere, Sığırlık
Dere, KocataĢ Dere, Karaçayır Dere, Çakıltarla Dere, ġeftali Dere, Alçak Dere, Örümcek
Dere, Dümen Dere, Soğuksu Dere, Yumurcak Dere, Maden Dere, Musaköy Dere, Dikili
Dere, Yusuf Dere, Eroğlu Dere, Cevahir Dere, Darlık Deresi Kolları, Soğuksu Dere, Karanlık
Dere, Kayalı Dere, Kokar Dere, Pınar Dere, Sığırlık Dere, Kaynarca Dere, MeĢeli Dere
(Büyük Dere), Murlak Dere, Kızılcıklı Dere, Ağıl Dere, Ayvalı Dere, Göller Dere,
Fındıkpınar Dere, Köprücük Dere, Kiremitçi Dere, Öven Dere, Dombay Dere, Ballık Dere,
Değirmen Dere, Çamyatay Dere, DanıĢman Dere, Aydere, Dumbay Dere, BaĢlar Dere, ġahin
Dere, Demir Dere, Gökoluk Dere,
Göller
1. Büyükçekmece Gölü
Büyükçekmece Gölü, Ġstanbul‟un batısında, kuzey ve batı kesimleri sazlık olan ve Marmara
Denizi‟ne bağlanan hafi tuzlu bir lagündür. 1989 yılında inĢa edilen barajla birlikte bir içme
suyu rezervuarı haline dönüĢtürülen ve su seviyesi yapay olarak yüksek tutulan, dolayısıyla
alanı da geniĢletilen bu tatlı su gölü, önemli bir kuĢ alanıdır. Büyükçekmece Gölü 631,6
km²‟lik su toplama havzasıyla ve yaklaĢık 27,5 km²‟lik göl alanıyla Ġstanbul‟a su sağlarken
aynı zamanda yerel ve göçmen kuĢlara yaĢam ortamı sunmaktadır. Büyükçekmece Gölü, içme
ve
119
kullanma
suyu
koruma
sahası
statüsünde olup, havzanın tümü kirliliğe karĢı koruma altına alınmıĢtır. Ancak göl ekolojisini
olumsuz yönde etkileyebilecek demografik ve ekonomik faaliyetler kapsamında çeĢitli
tehlikeli geliĢmelerin önüne geçilememiĢtir.
Ramsar SözleĢmesi kriterlerine göre kuĢ türleri bakımından Büyükçekmece Gölü ve çevresi
uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak belirlenmiĢtir. KıĢı bu gölde geçiren çok sayıda
kuĢ bulunmaktadır. ElmabaĢ patka su kuĢu sözü edilen kuĢlardan biridir. Ayrıca bu alanda
özellikle kıĢın önemli sayılarda gümüĢi martı, baharda ise küçük martı ve Akdeniz martısı
görülür. Nesli tüm dünyada tehlike altında olan Sibirya kazı da burada kıĢı geçiren kuĢ
türlerinden biridir.
Arz analizi tabloları;
Değerin bilinirliği; Bölgesel seviyede B, Ülke seviyesinde T, Milletlerarası seviyede: M
Milli Park ve
benzeri sahalar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
Adı
Ġlçesi
TürkmenbaĢı
Polonezköy
Fatih Ormanı (Parkorman)
Mehmet Akif Ersoy (Belgrad)
Kömürcübent (Belgrad)
Marmaracık
Kirazlıbent (Belgrad)
F.Rıfkı Atay (Belgrad)
Bentler (Belgrad)
NeĢetsuyu (Belgrad)
Irmak (Belgrad)
Fatih ÇeĢmesi (Belgrad)
Ayvatbendi (Belgrad)
Göktürk Göleti
Büyükada
Değirmenburnu
Dilburnu
Mihrabat
Elmasburnu
Sarıyer
Beykoz
ġiĢli
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Sarıyer
Eyüp
Eyüp
Eyüp
Adalar
Adalar
Adalar
Beykoz
Beykoz
ġamlar
Avcıkoru
Fatih Ormanı
Çilingoz
Hacetderesi
G.O.PaĢa
ġile
ġiĢli
Çatalca
Tuzla
120
Bilinirlik
B
M
T
T
T
B
T
T
T
T
T
B
B
B
M
M
M
T
B
B
B
B
B
B
Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-Diğer turizm alanlarının geliĢmiĢ olması
-Ġstanbul „un iki kıtanın birleĢme noktasında
bulunması nedeni ile biyoçeĢitlilik zenginliği nedeniyle doğa turizminin geri planda kalması
açısından 7 önemli bitki alanı ve 4 önemli ile tabiat parklarına olan ilginin azlığı,
kuĢ alanına ev sahipliği yapması ve dünya
literatüründe ki 9 sıcak noktadan birini -Bazı tabiat parklarımızda bilinirliğin az
oluĢturması,
olması,
-Ġstanbul‟da bulunan tabiat parklarının ülke
- Tabiat parklarının piknik alanı olarak
genelinde bilinirliğinin olması,
görülmesi, yürüyüĢ, bisiklet vb aktivitelerin
- Ġstanbul Tabiat Parklarında dört mevsim
arka planda kalması,
ayrı güzellikde yaĢandığından dolayı yıl
boyu turizm potonsiyelini barındırması,
-Tanıtım azlığı,
-Ġldeki Kentsel yaĢamın verdiği doğaya
özlem isteği tabiat parklarına olan ihtiyacı -GeliĢme planlarının tamamlanamaması, bu
planlara dayalı imar planlarının
arttırmaktadır,
hazırlanamaması,
-Ġlin gelir düzeyinin turizme elveriĢliliği,
-Tabiat Parklarında koruma, kontrol ve hizmet
- Ġstanbul „un Tabiat Parklarının bir kısmının faaliyetlerinde personel eksikliği,
Ġstanbul Boğazı öngörünümlü olması,
-Tabiat parklarına ulaĢım kolaylığı,(yol, taĢıt
imkanları)
-Nüfus yoğunluğu açısından en kalabalık
Ģehir olması turizme ihtiyacı arttırmaktadır,
- Özellikle Sarıyer Ġlçesinde bulunan tabiat
parklarımızın tarihi değerlere sahip olması,
- Belgrad Ormanının tarihi, kültürel ve doğal
güzellikleri içinde barındırması ayrıca
içerisinde
Bahçeköy
Geyik
Üretme
Ġstasyonun bulunması,
- Belgrad Ormanında birçok doğal, endemik
ve egzotik bitki türlerini barındıran,
içerisinde birçok çalıĢmanın yapıldığı
Atatürk Arboretumunun bulunması
-ġehrin konumu ve iklim özellikleri
nedeniyle tabiat parklarındaki fauna ve flora
121
zenginliği,
- Adalar, Marmaracık, Çilingoz ve
Elmasburnu Tabiat Parklarının Karadeniz ve
Marmara sahil Ģeridinde bulunması ve plaj
aktivitelerine imkan sunması,
- Göktürk Göleti tabiat parkında bulunan
göletin peyzaj değeri,
-Polonezköy tabiat Parkı; Ġstanbul‟un doğal
bitki ve hayvan türlerinin tamamını
bünyesinde bulundurması,
-Polenezköyde iki farklı kültürün (PolonyaTürk) uyum içinde yaĢamaları,
-Polonezköy Tabiat Parkı içersinde 1 adet
Sülün- Keklik Üretme Ġstasyonu ve 1 adet
GeyikKaraca
Üretme
Ġstasyonu
bulundurması,
- Polonezköy Tabiat Parkı içersinde piknik,
kamping, trekking, oryantring, yürüyüĢ-koĢu
ve bisiklet yolu bulunmakla
- Polenezköy Tabiat Parkı köy yerleĢik
alanında birçok turizm tesisinin bulunması,
- Fatih Ormanı(Park Orman) konser ve
festival gibi birçok etkinliğin de yapıldığı ve
Ġstanbulluların rağbet ettikleri bir sahalarıdır.
Fırsatlar
Tehditler
- Ġstanbul „un geçmiĢten günümüze farklı
birçok medeniyete ev sahipliği yapması
nedeni ile tarihi ve kültürel zenginliğe sahip
olması,
-VatandaĢların beklentilerinin bazı bölgelerde
yükseltilmiĢ olması,
- Türkiye nüfusunun ¼ „ünün Ġstanbul „da
olması, yazılı ve görsel basın merkezlerinin
çoğunun Ġstanbul „da bulunması sebebi ile
tanıtım kolaylığı,
-Ġstanbul gibi bir metropolde özellikle
haftasonları halkın nefes almak için tabiat
parklarına akın etmesi sonucu, sahalarımızda
taĢıma kapasitesinin üzerinde ziyaretçi
yoğunluğunun oluĢması,
-Nüfus yoğunluğu sebebi ile ulaĢımda
aksamalar yaĢanması,
122
- Ülke genelinde Tabiat Parklarından elde
edilen gelirlerin büyük kısmının Ġstanbul
„dan sağlanması (24 adet Tabiat Parkı),
- Havayolu, karayolu, deniz ulaĢımı ve raylı
sistem ağının geliĢmiĢ olması sebebi ile
ulaĢım kolaylığının bulunması;
-Doğa turizmine olan ilginin artması
-Saha iĢletmecilerinin mevzuata uygun
olmayan talepleri,
-Metropol bir kent olması, sanayinin geliĢmiĢ
olması ve nüfus yoğunluğu sebebi ile oluĢan
hava, toprak ve su kirliliği,
- Korunan sahalara yerel yöneticilerin
korunan alan değil de gelir getiren turizm
alanı olarak bakmaları
-Ücretli-ücretsiz tanıtım fırsatlarının olması,
- STK destekleri,
- Bakanlığımızca sağlanan ödenek imkanları
-Coğrafi bilgi sistemlerinin geliĢmesi,
- Kamuoyunun ve yöneticilerin etkin
katılımcılığı
-Fatih Ormanı(Park Orman), TürkmenbaĢı
ve Polonezköy Tabiat Parkları Uzun Devreli
GeliĢme Planlarının olması,
Milli Park ve benzeri sahalara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha
geliĢtirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin
önlenmesine ve doğa turizminin geliĢtirilmesine yönelik stratejik kararlar;
-
-GeliĢme Planları ve Nazım Ġmar Planlarının ivedilikle yapılarak/yaptırılarak iĢletmecilerin
plan ilke ve kararlarına göre hareket etmeleri sağlanması,
-Korunan alanların kullanımları ve fonksiyonları konularında halkın bilinçlendirilmesine
yönelik eğitim çalıĢmalarının arttırılması,
-STK ve medyanın desteği alınarak korunan alanların amacına uygun kullanımı için tanıtım
yapılması,
Tablo 6. Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
- Danamandıra Gölü Sulak Alan Alt
Havzası Biyolojik ÇeĢitlilik AraĢtırma Alt
Zayıf Yönler
-Küçükçekmece Gölü, Büyükçekmece Gölü,
123
Projesinin hazırlanma aĢamasında olması,
Terkos ve Kulakçayırı Sulak Alanlarının Alt
Havzası Biyolojik ÇeĢitlilik AraĢtırma Alt
-Ramsar SözleĢmesi kriterlerine göre kuĢ
türleri bakımından Büyükçekmece Gölü Projesinin hazırlıklarına baĢlanamaması,
ve çevresi uluslararası öneme sahip bir
sulak alan olarak belirlenmiĢtir.
- Büyükçekmece Gölü nesli tüm dünyada
tehlike altında olan Sibirya kazı da burada
kıĢı geçiren kuĢ türlerinden biridir.
- Büyükçekmece Gölü nesli küresel
ölçekte
tehlike
altında
çokbaĢlı
köygöçüren
(Cirsium polycephalum) adlı bitki türü
ÖDA kriterlerini sağlamaktadır.
- Büyükçekmece Gölü Alan nesli küresel
ölçekte tehlike altında olan adi tosbağa
(Tesludo graeca) için önemlidir
. Küçükçeknmece alanda, dünyada dar bir
dağılıma sahip olan Veronica turrilliana
adlı bitki türü ÖDA kriterlerini
sağlamaktadır.
-Büyük tehlike altında olan doğu
razyasının
(Amsonia
orientalis)
yeryüzünde yetiĢtiği bilinen 6 alandan
biridir.
Fırsatlar
-Ülke düzeyinde sulak alanlara verilen
önemin artması,
Tehditler
Ġklim değiĢiklikleri, küresel ısınma
Tablo 7. Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
124
YHGS ve benzeri
sahalar
Adı
Ġlçesi
Bilinirlik
1
Çilingoz YHGS
Çatalca
B
2
Feneryolu YHGS
Sarıyer
B
Avlaklar
1
Darlık Kanatlı Örnek Avlağı
2
Turkuaz Özel Avlağı
Tablo 8.YHGS ve benzeri sahalar
Ġstanbul YHGS ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-
Feneryolu YHGS yaĢayan 24 bitki taksonu
ÖDA kriterlerini sağlamaktadır.
onaylanmamıĢ olması,
-
- Çilingoz YHGS Türkiye‟den geçen önemli
kuĢ göç yolu üzerinde yer alır.
Çilingoz YHGS Yönetim Planının henüz
Etkin koruma ve kontrol yapabilecek
personel eksikliği,
-
Ġlimizde Genel Avlak ve Devlet Avlağı
tescilinde Ġstanbul „a özgü birçok sorunla
- Bölgedeki yaban hayvanı tür çeĢitliliği,
(içmesuyu havzaları, SĠT alanları, diğer
- Zorlu kıĢ aylarında yaban hayatına yem
desteği yapılabilmesi imkanlarının olması,
Kamu KuruluĢlarının faaliyetleri)
karĢılaĢılmıĢ olması,
- Avlak sayısının arttırılması imkanı,
- Ġlimizde yaban hayatını destekleyici yaban
hayvanı üretim istasyonlarımızın mevcut
olması,
-
Av turizmine yönelik tesislerin
bulunmaması,
Fırsatlar
-
Tehditler
Ġlimizde yaban hayvanı üretim
istasyonlarının varlığı,
125
-
Belgeli avcı sayısındaki artıĢ,
-
Kamuoyunda yaban hayatına olan ilgi ve
desteğin giderek artması,
-
YerleĢim alanlarına yakın olmaları,
-
Kaçak avcılığın fazla olması,
-
Çilingoz YHGS „de 82 adet maden, kum
ocakları, su dolum tesislerinin bulunması,
-
Feneryolu YHGS içinde yer alan Koç
Üniversitesi kampüsü,
-
Feneryolu YHGS içinden geçecek olan
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3.
Köprü), Sincan – Çayırhan – Ġstanbul
Demiryolu Hattı Projesi,
-
Feneryolu YHGS „de sahipsiz sokak
hayvanlarının fazla olması,
4.5 ĠSTANBUL ĠLĠNDE DOĞA TURĠZĠM ÇEġĠTLERĠ
KuĢ Gözlemciliği:
Büyükçekmece
Çamlıca, Beykoz, Marmaracık, Belgrad Ormanı, ġile,
Doğa YürüyüĢü (Trekking): Sarıyer, Ağva bölgesi, Göksu deresi, Çatalca, Silivri,
Aydos, ġile, Polonezköy,
Mağara Turizmi:
Çatalca ( Ġnceğiz, Ġkigöz), ġile, Küçükçekmece
(AltınĢehir,Yarımburgaz), Halkalı
Oryantiring:
Ormanları
Fatih Ormanı, Avcıkoru, Polonezköy, ġamlar, Belgrad
Atlı Doğa YürüyüĢü:
Kilyos GümüĢdere- Ömerli ve Kilyos
Bisiklet Turizmi:
Polonezköy
Aziz PaĢa-Fatih Ormanı, Bentler, Ayvantbendi, Adalar,
Botanik Turizmi:
Sarıyer Ġlçesi ( Atatürk arboretum)
Kampçılık:
Elmasburnu, Avcıkoru, Fatih Ormanı, Çilingoz,
Marmaracık, Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Kilyos, ġile
Yamaç ParaĢütü:
Olta Balıkçılığı :
Kulakçayırı Gölü
Ormanlı, Çatalca, Karaburun, Çiftalan, Silivri, Aydos
Anadolu Kavağı Yoroz Mevki, Danamandıra Gölü,
126
Adalar lçesi
Beyoğlu Ġlçesi
Güngören Ġlçesi
Silivri Ġlçesi
Avcılar Ġlçesi
Beykoz lçesi
Kâğıthane Ġlçesi
Sultanbeyli Ġlçesi
Esenyurt Ġlçesi
Sultangazi Ġlçesi
Arnavutköy Ġlçesi
Bağcılar Ġlçesi
Çatalca Ġlçesi
Kartal.Ġlçesi lçesi
ġile Ġlçesi
Bahçelievler Ġlçesi
Esenler Ġlçesi
Küçükçekmece lçesi
ġiĢli Ġlçesi
Sarıyer Ġlçesi
ĠSTANBUL ĠLĠ ve ĠLÇELERĠNĠN ÖNE ÇIKAN DOĞA TURĠZMĠ DEĞERLERĠ MATRĠSĠ
7
0
1
6
1
8
0
1
1
1
6
0
13
2
15
0
0
7
1
12
Rafting (R)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Canyoning/kanyon
yürüyüĢü (C)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Mağaracılık (M)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
*
-
-
*
-
-
Dağ
(DB)
bisikletçiliği
*
-
-
*
*
*
-
*
-
*
*
-
*
*
*
-
-
*
*
*
değerler
*
-
-
*
-
*
-
-
*
-
*
-
*
-
*
-
-
*
-
*
Dağ-yayla
gezisi
imkanı ( DG)
*
-
-
*
-
-
-
-
*
*
*
-
-
*
-
*
Peyzaj güzelliği (PF)
*
-
-
*
-
*
-
-
-
-
*
-
*
-
*
-
-
*
-
*
Yaylada
konaklama/kamping
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
*
-
-
-
-
-
KuĢ
gözlemciliği
imkanı(KuG)
-
-
-
*
-
-
-
--
-
-
*
-
*
-
*
-
-
*
-
*
Tabiat
sahalar
vb
*
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
-
*
-
*
-
-
-
-
*
Tabiat parkı vb. nde
kona25klama(TPK)
*
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
Estetik göl/baraj olan
yerler(EGB)
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
*
-
*
-
*
-
-
*
-
-
Botanik
gezilerine
uygun saha(BOG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
Tescilli avlak sahası
(AvS)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
Yabana
geliĢtirme
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
-
-
Aktivite/değer
Değerler toplamı
Denizel
(DS)
*
(YK)
parkı
hayatı
127
sahası(YHGS)
Bakir Küçük Koylar
(BKK)
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
--
-
-
-
*
-
-
-
-
-
Ormanaltı
florası
tanıma
gezi
imkanı(Mantar
ve
benzeri dahil) (FGĠ)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
--
-
*
-
*
-
-
-
-
*
Endemik Bitkilerin
Gözlemi (EBG)
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
-
*
-
*
-
-
-
-
*
Köy Pazarları(Orman
meyvelerinden reçel
marmelat,kurutulmuĢ
meyve
satılması
kaydıyla) (KP)
-
-
-
*
-
*
-
-
-
-
-
-
*
-
*
-
-
-
-
-
Kanyon
imkanı (Cn)
görme
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Botanik
imkanı (Bt)
gezisi
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
Faytonla
uygun (At)
geziye
*
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
*
128
AtaĢehir lçesi
BayrampaĢa Ġlçesi
Kadıköy Ġlçesi
Tuzla Ġlçesi
Bakırköy Ġlçesi
Eyüp Ġlçesi
Maltepe i Ġlçesi
Ümraniye Ġlçesi
Üsküdar Ġlçesi
BaĢakĢehir Ġlçesi
Beylikdüzü Ġlçesi
Çekmeköy lçesi
BeĢiktaĢ Ġlçesi
Fatih Ġlçesi
Pendik Ġlçesi
Sancaktepe
GaziosmanpaĢa Ġlçesi
Zeytinburnu Ġlçesi
Büyükçekmece ilçesi
Tuzla ilçesi
0
0
0
1
0
2
0
1
0
1
0
1
0
0
1
0
2
0
11
1
Rafting (R)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Canyoning/kanyon
yürüyüĢü (C)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Mağaracılık (M)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Dağ bisikletçiliği (DB)
-
-
-
* -
*
-
*
-
*
-
*
-
-
-
*
*
-
*
-
Denizel değerler (DS)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Dağ-yayla gezisi imkanı
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Peyzaj
güzelliği/fotosafari (PF)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Yaylada
konaklama/kamping
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Aktivite/değer
Değerler toplamı
-
( DG)
(YK)
KuĢ
gözlemciliği
imkanı(KuG)
Sportif olta balıkçılığı
imkanı(SOB)
Tabiat
parkı
sahalar(TP)
*
vb
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
-
-
Tabiat parkı vb. nde
kona25klama(MPK)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Estetik göl/baraj
yerler(EGB)
olan
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
*
Botanik gezilerine uygun
saha(BOG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Tescilli
(AvS)
sahası
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
-
-
-
-
Yabana hayatı geliĢtirme
sahası(YHGS)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bakir Küçük
(BKK)
Koylar
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Ormanaltı florası tanıma
gezi imkanı(Mantar ve
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
avlak
129
benzeri dahil) (FGĠ)
Endemik
Bitkilerin
Gözlemi (EBG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Köy
Pazarları(Orman
meyvelerinden
reçel
marmelat,
kurutulmuĢ
meyve
satılması
kaydıyla) (KP)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Doğal taĢlardan tabiat
tarihi
gezisi(Gezi
sırasında en az 10-15
değiĢik taĢ türü ve
jeomorfolojik
yapılar
tanıtılmalıdır) (DTTTG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bakir doğa parçaları
keĢif gezisi(Bakir vadi ve
bakir orman gibi gizli
kalan değerleri keĢfetme
gezileri) (BDPKG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Dokusu
bozulmamıĢ
kırsal
miras
gezisi
(köyler) (KMG)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Yaya gezi imkanı (Y)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Tarihi eserler, sit alanı
(Ts)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Peyzaj değeri yüksek
yerler,fotoğrafik yerler
(P)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
*
-
Mağara gezisi (Mğ)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Jeolojik ve jeomorfolojik
değerler (Jm)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Kanyon görme imkanı
(Cn)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Botanik
(Bt)
imkanı
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Faytonla geziye uygun
(At)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
gezisi
130
4.6. ĠNCEĞĠZ MAĞARALARI TURĠZM TALEBĠ DEĞERLERĠ
Alanla Ġlgili Genel Bilgiler
: Ġnceğiz
1-ALANIN ADI
2-ALANIN YER ALDIĞI
a)Coğrafi bölge
: Marmara
b)Ġl
: Ġstanbul
c)Ġlçe
: Çatalca
e)Bölme No
:482, 496, 497, 498
d)Mevki
: Ġnceğiz Köyü
3-ALANIN KOORDĠNAT DEĞERLERĠ; 365843-4562107.
4-ALANIN YER ALDIĞI PAFTA NO: ĠSTANBUL –F20-c3
5-ALANIN GENĠġLĠĞĠ(Ha)
: 14,91
6-MÜLKĠYETĠ
: Devlet Ormanı
Ġnceğiz Köyü ve Ġnceğiz Deresi‟nin hemen yanında, 7 kilometre boyunca uzanıyor.
Tarihi:
Ġnceğiz Mağaraları 2500 yıl öncesine tarihlenmektedir. Barınma amaçlı yapılmıĢ bu mağaralar
daha sonra kilise olarak kullanılmıĢtır. Mağara odalarında bulunan haç iĢaretleri de bunun bir
göstergesidir.
Topoğrafik Özellikler ve Yükseltiler:
Çatalca, Boğaziçi‟nden Büyükçekmece - Karacaköy hattına yer yer 200 m.yi bulan ve aĢan
birkaç tepelik dıĢında yine geniĢ tabanlı akarsu vadilerinin yer aldığı bir peneplen söz
konusudur. Ancak bu yarımadada “su bölümü hattı” bu kez Karadeniz‟e daha yakındır.
Akarsular daha çok Haliç‟e, Büyük ve Küçükçekmece göllerine ve Marmara Denizi‟ne su
verirler. Terkos gölü ise esas suyunu kuzey batıda yer alan Istranca Dağları‟ndan alır. Yer yer
350 m.‟nin üzerinde yüksekliklere sahip olan Istrancalar dıĢında, Çatalca‟nın batısında, ayrıca
Kestanelik - Belgrad Köyleri hattının batısında, yükseklikleri 200-350 m. arasında değiĢen
tepeler ve sırtlar göze çarpmaktadır.
Seçkin Doğa Turizmi Değerlerine Ait Bilgiler
- Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar yüksek turizm potansiyeli içermektedir.
- Bazı doğa parçaları araĢtırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir.
Bu alanlar sayıca az olduğu için de turizm potansiyeli içerirler,
131
- Saha, eriĢim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elveriĢli yerde bulunuyor.
Sahanın Doğa Turizmi Potansiyelinin Öne Çıktığı ve Sunduğu Aktiviteler
Atatürk Havalimanı‟na yaklaĢık 10, Ģehir merkezine ise 22 kilometre uzaklıkta bulunan
Çatalca‟nın Ġnceğiz Köyü ile aynı ismi taĢıyan Ġnceğiz Mağaraları. Prehistorik dönemden
yaĢam izleri taĢıyan mağaralar, Ġnceğiz Köyü ve Ġnceğiz Deresi‟nin hemen yanında, 7
kilometre boyunca uzanıyor. Kapadokya tarzında oyulmuĢ apartman biçimli mağaralar, dik
merdiven sistemleriyle de Frig Vadisi‟ndeki anıtsal kaya yapılarını andırıyor. Mağara
rotasının son durağı ise Silivri‟nin Danamandıra Köyü‟ndeki Aylapınarı Mağarası. Mağaranın
giriĢinde, Trakya coğrafyasında pek alıĢık olunmayan türde kaya kazımalarından oluĢan
primitif resimler yer alıyor. Mağaranın içindeki dolgu topraklarda ise Kalkolitik ve Demir
Çağı‟na ait kap parçaları bulunmuĢ. Mağara rotasını tamamladıktan sonra, köy giriĢinde,
nilüfer çiçekleriyle kaplanmıĢ iki küçük gölün kenarında çadır kurmak mümkündür.
Sahanın Doğa Turizmi Yönetimi Amaçları
Sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluĢturan kullanılabilir kaynaklara
genel bir bakıĢı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve
sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Aynı zamanda; bölgenin
sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir vizyon oluĢturulmasını ve turizm geliĢiminin diğer
sektörlerle bütünleĢtirilmesini sağlayacaktır.
Sahaya genellikle yerli ziyaretçiler gelmektedir.
Sahanın Turizm Talebi Değerleri tablosu
GeliĢlerinin
Sebebi
Ġlk
5
12345-
Doğa Gezileri,
Fotosafariler,
Kırsal Miras Gezileri,
Mağaracılık,
Adrenalin gezileri (kaya tırmanıcılığı vb.)
UlaĢılabilirlik Analizi
Sahanın Uluslararası Orta derecede yakın; 1 saat
havaalanına yakınlığı
Alana UlaĢım
Özel taĢıt
(x )
Ziyaretçinin Genel ulaşım
Toplu taĢıma
(x)
kanaati: iyi
Diğerleri
(x)
(Bisiklet,
motosiklet,
yürüyüĢ, atlı vb.)
132
Altyapı Analizi
Yetersiz
Yeterli
TaĢımacılık ağı
X
Yerel
asfalt)
X
ağ(toprak,
Anayollara bağlantı
X
Yerel
taĢımacılık
X
genel
Programlar
X
Ring patikaları
X
ĠĢaret levhaları
X
iĢaret X
Bilgi panoları
Araçlar için
kapasitesi
Açıklama
X
Ücretler
Genel
yer
levhaları
Ġyi
X
park
X
Bilgi alma ve tercüme X
kolaylıkları
Restoran sayısı
1
Yeme içme konaklama analizi
Restoranların
durumu
Yemek Standartları
Kategori
Sayısı
Turistik
-
Yerel
1
Açıklama
Yüksek standartlı yemek sunanlar :
Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: x
Kötü standartta yemek sunanlar :
133
Barınma imkanları
Kategori
KuruluĢ Sayısı
Yatak Sayısı
(iyi-kötü-orta)
Oteller
-
Hosteller
-
(Misafirhaneler)
Yatak&kahvaltı oteli
-
Rota üstü kulübeler
Bungalov tarzı
yok
Kamp alanı
orta
Diğerleri: Pansiyon
yok
Sahanın Kendine Has Seçkin ve Diğer Önemli Özellikleri;
Var-Yok
Sunduğu değerlerden
Tek-eĢsiz olanlar Var
var mı?
Biraz farklı ama Yok
değerli olanlar
Diğer ilgi çeken
yerlere
benzer
olanlar
Alan turist ziyaret Evet
Hangi Sahalar
döngüsüne
girecek
Danamandıra Sulak
Ģekilde
turistlerin
Alan.
ilgisini çekecek diğer
Çilingoz
Tabiat
alanlara yakın mı?
Parkı
Alandaki
yabanıl Bayrak türler
1.
varlıklar
Neler?
Mağara
Sunduğu özellikleri
Doğal göl ve EĢsiz
manzara
2.
Diğer
ilginç 1.
yaban
hayatı
(fauna)
Kelebekler
Apollo kelebeği
2.
Endemik
bitkiler,
……. tür
134
….. tür
TaĢıma Kapasitesi Analizi
Sosyal ve ekonomik taĢıma kapasitesi Değerlendirme ġekli: 1- Tamamen
Sağlanabiliyor, 2- Genel Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor
5- Hiç Sağlanamıyor
Göstergeler
1
2
Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eĢit pay
alırlar
3
5
x
Tüm ilgi grupları turizm geliĢimine oranlı bir miktar para
yatırımı yapabilir
x
Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır
x
Turizm geliĢimiyle ilgili paydaĢların ihtiyaç,istek ve
önerileri ele alınıyor
x
Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor
x
Ġlgi gruplarının birbiriyle olan iliĢkileri iyi
x
Beraber çalıĢmanın önemi biliniyor
x
Ġyi bir iĢbirliği içindeler
x
Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor
x
Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi
x
Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi
x
Diğer sektörler de turizm geliĢimine fayda sağlıyor
x
Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor
Geleneksel faaliyetler ve üretim
geliĢiminden sonra geliĢme gösterdi
4
x
türleri
turizm
x
Turizm geliĢimi istihdamı artırma beklentilerini karĢılıyor
x
Yerel halk, özellikle gençler için yeni iĢ imkanı ortaya
çıktı
x
Kendi turizm iĢini kurmak isteyenlere yeterli destek
veriliyor
x
Turizm iĢi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor
x
135
Planlı turizm uygulaması yapılıyor
x
Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra
zarar görmemiĢtir.
x
Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır
x
Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir
x
Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor
x
Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı
oluyor
x
Turizm geliĢimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor
x
Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor
x
Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı oluyor
x
Turizm hayat kalitesini artırıyor
x
Sosyal ve Ekonomik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları;
Ekolojik taĢıma kapasitesi analizi
Etki
Faaliyet
Genel
etkiler
Müspet
Korunan alan Kabul
Kabul
Kabul
üzerindeki
edilebilir edilemez ancak;
etki
edilebilir
/menfi
Kamping&piknik Müspet
x
Zarar verilmeyerek
x
Zarar verilmeyerek
AhĢap Hediyelik Menfi
eĢyaların
satılması,
Dağcılık,trekking Müspet
Su sporları
Menfi
Rafting
Menfi
Olta balıkçılığı
Menfi
136
Normal
spor Müspet
etkinlikleri
x
Zarar verilmeyerek
Yeme içme
Müspet
x
Daha iyi
gerekir.
Doğa yürüyüĢü
Müspet
Zarar verilmeyerek
Mağaracılık
Müspet
Zarar verilmeyerek
Kanyoning
Menfi
Yaban
gözlemi
olması
hayatı Menfi
Bilimsel geziler
Müspet
Zarar verilmeyerek
1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlıĢ, 5- Hiç yok,
Ekolojik taĢıma kapasitesinin etkileri;
Ekolojik göstergeler
1
Bitkiler turizm artıĢından etkilenmemektedir
x
2
YürüyüĢ yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar
veriyor
3
4
x
Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana x
gelmektedir
Korunan alanın suları gözle görünür Ģekilde kirlenmektedir
x
Turizm geliĢimi sebebi ile balık miktarı azalmıĢtır
Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak x
kullanılabilir
Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür
x
Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıĢtır
x
Fiziki/idari TaĢıma Kapasitesi Ġncelemesi ve Değerlendirmesi;
(1-Akıcı, yeterli 2- Ġyi, 3- Fena değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü)
137
5
Fiziki/idari taĢıma kapasitesi
Yer
Altyapı
Park giriĢi
Park yeri imkanları
Bilgi imkanları
Kapasite 1 2 3 4 5
Korunan alana giriĢ yolları
x
Korunan alandaki yol ağı
x
Korunan alan içindeki toplu
taĢıma araçları
x
Park etme
x
akıĢ
x
Yer sayısı
x
Biletleme
x
yönlendirme
x
ĠĢaret levhaları
x
Yetkililer
x
Ziyaretçi merkezi
x
Ofisler
x
Basılı ve görsel materyal
x
Yiyecek içecek temini
Tedarik
Ticaret
Seçenekler
Kolaylık tesisleri
Tuvaletler
x
Atıkların toplanması
x
Yeterlilik durumu
x
Patika ağı
Yaban
hayatı
noktaları
Aktiviteler
x
x
izleme Sayısı ve uygunluğu
seçenekler
Paket doğa turları
Bisiklet kiralama
138
x
x
Araç kiralama
x
At-katır kiralama
ÇalıĢanlar
x
Yeterli sayıda
x
Donanımlı
x
Fiziki/idari taĢıma kapasitesi yönünden yapılan değerlendirme;
Fiziki taĢıma kapasitesi çok iyi olup, tam kapasiteye
katılımıyla zaman zaman ulaĢılmaktadır.
yerli turistlerin ve yerel halkın
Psikolojik TaĢıma Kapasitesi:
Turistlerle kavga olayları yok. Turistler hakkında genel kanı olumludur.
4 .7. BELGRAD ORMANI TURĠZM TALEBĠ DEĞERLERĠ
Tarihi
Belgrad Ormanı, geçmiĢte Ġstanbul için en önemli içmesuyu kaynaklarından biridir. Bizans
döneminde de Osmanlı döneminde de kente su bu ormandan sağlanmaktaydı. Belgrat
Ormanı'nın Ġstanbullular için önem kazanması 16. yüzyılın baĢlarına rastlamaktadır. 10.
Osmanlı padiĢahı Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad Seferi'nden (1521) dönerken Ġstanbul'a
beraberinde çok sayıda Sırp savaĢ tutsağı getirmiĢ; Bizans döneminden kalma metruk köyleri
yeniden Ģeneltme politikası uyarınca da bu tutsaklar orman içindeki eski Ayvat Köyü'ne
yerleĢtirilmiĢtir. Köye Belgrad kökenli tutsaklar yerleĢtirilince, köy Belgrad adıyla anılmaya
baĢlanmıĢ; zamanla köyü çevreleyen geniĢ yeĢil alan da Belgrad Ormanı olarak tanınmıĢtır.
Belgrad Çevresinde Bulunan Bentler;
Belgrad ormanlarının içinde 7 adet bent bulunmaktadır. Bu bentler yapım yıllarına göre
aĢağıdadır:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Kömürcü Bent (1620)
Büyük Bent (1724)
Topuzlu Bendi(1750)
Ayvat Bendi (1765)
Valide Bendi (1796)
Kirazlı Bent (1818)
Sultan Mahmut Bendi (1839) burada
bulunmaktadır.
139
Belgrad Çevresinde Bulunan Dereler;
1. Ayvat deresi
2. Topuz deresi
3. NeĢet suyu
Belgrad Ormanı zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. BaĢlıca ağaç türleri MeĢe, Kayın, Gürgen,
Kestane, Kızılağaç, Ihlamur, Akçaağaçdır. UlaĢım kolaylığı ve konumu itibarıyla yılın dört
mevsimi, haftanın yedi günü tabiat severlerin akınına uğrar. KoĢu parkuru, uygun piknik
alanları, kafeteryası ve otoparkları ile Ġstanbullular için ideal ortam sunmaktadır. Zengin flora
ve faunası ile doğa bilimcilere hizmet vermektedir. Bahçeköyde bulunan Geyik Üretme
Sahasında 46 birey yaĢamaktadır. Bahçeköy çevresinde, tabiat parkları kısmında geniĢ olarak
bahsedilen 9 adet tabiat parkı mevcuttur.
Belgrad Ormanı Turizm Talebi Değerleri Tablosu
Halihazırda ki ziyaretçi Ziyaretçi (konaklamayanlar) : 1000.000 kiĢi
sayısı
Ziyaretçi Profili
GeliĢlerinin Ġlk 5 Sebebi
Bireysel gezginler : % 10
EĢler: % 20
Aileler : % 50
Tur grupları (tanıdık ve benzer talepteki kiĢilerin bir araya gelmesi
Ģeklinde) : %10
Diğerleri : %10
1-Doğa Gezileri,
2-Fotosafariler,
3-Kırsal Miras Gezileri,
4-Doğa Eğitimi Programları
5-Adrenalin gezileri
140
UlaĢılabilirlik Analizi
Sahanın Uluslararası
havaalanına yakınlığı
Alana UlaĢım
Orta derecede yakın; 1 saat
Özel taĢıt
(X)
Ziyaretçinin Genel ulaşım
Toplu taĢıma
( )
kanaati: Ġyi
Diğerleri
(X )
(Bisiklet, motosiklet, yürüyüĢ,
atlı vb.)
UlaĢım için problemler: Yaz mevsiminde Pazar günleri yaĢanan trafik tıkanması.
Altyapı Analizi
Yetersiz
TaĢımacılık ağı
X
Yerel ağ(toprak, asfalt)
X
Anayollara bağlantı
X
Yerel genel taĢımacılık
X
Programlar
X
Ücretler
X
Ring patikaları
X
ĠĢaret levhaları
X
Genel yer iĢaret
levhaları
X
Bilgi panoları
X
Araçlar için park
kapasitesi
X
Bilgi alma ve tercüme
kolaylıkları
X
Restoran sayısı
Ġyi
Yeterli
X
141
Açıklama
Yeme Ġçme Konaklama Analizi
Restoranların durumu
Sayısı
Kategori
Açıklama
Turistik
Yerel
Yemek Standartları
4
Yüksek standartlı yemek sunanlar :
Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: 4
Kötü standartta yemek sunanlar :
Barınma imkanları
KuruluĢ Sayısı
Kategori
Yatak Sayısı
(iyi-kötü-orta)
Oteller
-
-
-
Hosteller (Misafirhaneler)
-
-
-
Yatak&kahvaltı oteli
-
-
-
Rota üstü kulübeler
-
-
-
Bungalov tarzı
-
-
-
Kamp alanı
-
-
-
Diğerleri: Pansiyon
-
-
-
Sahanın kendine has seçkin ve diğer önemli özellikleri;
Var-Yok
Sunduğu değerlerden
Alan turist ziyaret
döngüsüne girecek
Ģekilde turistlerin
Tek-eĢsiz olanlar
var mı?
Biraz farklı ama
değerli olanlar
Diğer ilgi çeken
yerlere benzer
olanlar
Evet
142
Neler?
Var
Tarihi Su Bendleri
Hangi Sahalar
Kilyos Plajı
Kısırkaya Plajı
Sunduğu özellikleri
ilgisini çekecek diğer
alanlara yakın mı?
Alandaki yabanıl
varlıklar
Bayrak türler
1.Kızıl Geyik
2.
Diğer ilginç yaban
hayatı (fauna)
1.Karaca
2.
Kelebekler
….. tür
Endemik bitkiler,
……. Tür
Tatmin Edici Yaban Hayatı Ġzleme Ġmkanı
Tatmin edici yaban
hayatı izleme imkanı
Garanti edilen türler var
mı?
Genellikle rastlanma
ihtimali
ġans veya mevsime
bağlı olanlar
Alanda bulunan tesisler
KuĢlar
Memeliler
Açıklama
Yaban Domuzu,
Tilki, Sincap
Geyik, Karaca
Sahadaki tesisler
Kır Lokantası
Yetersiz
Rekreasyonel tesisler
Spor tesisleri
Diğerleri
Ġyi
Yeterli
Durum Açıklaması
X
X
Tesisler yeterli ancak
büyük onarınlarının
yapılması gerekiyor.
TaĢıma Kapasitesi Analizi
Sosyal ve ekonomik taĢıma kapasitesi Değerlendirme ġekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel
Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor
5- Hiç Sağlanamıyor
Göstergeler
1
2
3
Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eĢit pay alırlar
X
Tüm ilgi grupları turizm geliĢimine oranlı bir miktar para
yatırımı yapabilir
X
Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır
X
Turizm geliĢimiyle ilgili paydaĢların ihtiyaç,istek ve önerileri
ele alınıyor
X
143
4
5
Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor
X
Ġlgi gruplarının birbiriyle olan iliĢkileri iyi
X
Beraber çalıĢmanın önemi biliniyor
X
Ġyi bir iĢbirliği içindeler
X
Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor
X
Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi
X
Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi
X
Diğer sektörler de turizm geliĢimine fayda sağlıyor
X
Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor
X
Geleneksel faaliyetler ve üretim türleri turizm geliĢiminden
sonra geliĢme gösterdi
X
Turizm geliĢimi istihdamı artırma beklentilerini karĢılıyor
X
Yerel halk, özellikle gençler için yeni iĢ imkanı ortaya çıktı
X
Kendi turizm iĢini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor
X
Turizm iĢi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor
X
Planlı turizm uygulaması yapılıyor
X
Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar
görmemiĢtir.
X
Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır
X
Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir
X
Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor
X
Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor
X
Turizm geliĢimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor
X
Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor
X
Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı
X
oluyor
Turizm hayat kalitesini artırıyor
X
144
Sosyal ve Ekonomik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları;
Ekolojik taĢıma kapasitesi analizi
Etki
Faaliyet
Genel
etkiler
Korunan alan
üzerindeki etki
Kabul
edilebilir
Kabul
edilemez
Kabul edilebilir
ancak;
Müspet
/menfi
Kamping&piknik
Menfi
AhĢap Hediyelik
eĢyaların satılması,
Müsbet
Dağcılık,trekking
Müsbet
Olta balıkçılığı
Müsbet
Normal spor
etkinlikleri
Müsbet
Yeme içme
Menfi
Doğa yürüyüĢü
Müsbet
Yaban hayatı
gözlemi
Müsbet
Bilimsel geziler
Müsbet
Kabul edilebilir
ancak araçların
ormana girmelerine
engel olunmalı
1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlıĢ, 5- Hiç yok,
Ekolojik taĢıma kapasitesinin etkileri;
Ekolojik göstergeler
1
Bitkiler turizm artıĢından etkilenmemektedir
2
3
4
X
YürüyüĢ yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar
145
X
5
veriyor
Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana
gelmektedir
X
Korunan alanın suları gözle görünür Ģekilde kirlenmektedir
X
Turizm geliĢimi sebebi ile balık miktarı azalmıĢtır
Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak kullanılabilir
Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür
X
Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıĢtır
X
Fiziki/idari TaĢıma Kapasitesi Ġncelemesi ve Değerlendirmesi;
(1-Akıcı, yeterli 2- Ġyi, 3- Fena değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü)
Fiziki/idari taĢıma kapasitesi
Yer
Altyapı
Kapasite 1
2
Korunan alana giriĢ yolları
X
Korunan alandaki yol ağı
X
3
Korunan alan içindeki toplu
taĢıma araçları
Park giriĢi
Park yeri imkanları
Bilgi imkanları
X
akıĢ
X
Yer sayısı
X
Biletleme
X
yönlendirme
X
X
Yetkililer
Yiyecek içecek temini
5
X
Park etme
ĠĢaret levhaları
4
X
Ziyaretçi merkezi
X
Ofisler
X
Basılı ve görsel materyal
X
Tedarik
X
146
Ticaret
Seçenekler
Kolaylık tesisleri
Tuvaletler
X
Atıkların toplanması
X
X
Patika ağı
Yeterlilik durumu
Yaban hayatı izleme noktaları
Sayısı ve uygunluğu
Aktiviteler
seçenekler
X
X
Paket doğa turları
Bisiklet kiralama
X
Araç kiralama
At-katır kiralama
ÇalıĢanlar
X
Yeterli sayıda
Donanımlı
X
4.8. ĠSTANBUL ĠLĠ SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ STRATEJĠLERĠ
GeliĢme Stratejileri
Strateji 1. “Doğa turizmi yatırım projelerine uygulanmak için teĢviklerin sağlanması
ile Ġstanbul Ġlinin turizm sektöründe yatırımlarının arttırılması”
Strateji 2. “Sürdürülebilir doğa turizmi ürünlerinin, turistik kalkınma sürecinde zarar
görmek yerine, faydalı olan yerel çevre, toplum ve yöre kültürüyle uyum içinde
iĢlenmesi”
Strateji 3. Doğa turizmi potansiyel alanları olarak iĢaret edilen bölgelerde detaylı
çalıĢma yapılarak doğa turizmi konulu tematik Tabiat Parklarının, Milli Parkların
ilan edilmesi çalıĢmalarını yapmak,
Strateji 4. Av turizmini geliĢtirmek amacıyla devlet avlaklarının sayısını
arttırmak ve avcı derneklerinin doğa turizmi konusunda bilinç düzeyinin
arttırılması,
Strateji 5. Korunan alanlarda doğa turizmini içine alan model planlar
geliĢtirmek,
147
Strateji 6. Kurumda doğa turizmi konusunda bir birim oluĢturularak gerekli
eğitim ve bilgi desteğini sağlamak,
Pazarlama Stratejisi
Strateji 1. Milletler arası, ülke geneli, bölgesel ve yerel ölçekte markalaĢmanın
hedeflenmesi, ülke çapında tanıtım ve pazarlamaya ek olarak varıĢ noktaları bazında
tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine baĢlanması”
Strateji 2. “Doğa turizmi ürünlerinin her bileĢeninde toplam kalite yönetiminin,
sertifikasyonun etkin kılınması”
Strateji 3.Toplumun farklı kesimlerine uygun fiyatta, kaliteli turistik ürün
alternatiflerinin sunulması, faydalandırmada yüksek ekonomik güç sahibi olmanın
gerekmemesi ”
Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi
Strateji 1. Koruma ilkeleri ve ziyaretçi yönetim kriterlerin yaygınlaĢtırılması, bunun
yanında, müĢteri beklentilerine de dayalı sürdürülebilir ziyaretçi yönetiminin
sağlanması”
Ġzleme
ve
Değerlendirme
sürdürülebilirliğin izlenmesi)
Stratejisi
(Turizmin
etkilerinin
ve
Strateji 1. Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden
yararlanılması”
148
6.1 .KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların turizm(ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek
Eylem
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği ortakları
Süresi
Eylem no
Öncelik
Başlangıç
tarihi
1
3
Ekoturizm eğitimi
Yerel halkının eko-turizm hakkında
eğitimi,
Ekoturizme
sunulabilecek
ürünlerin
geliştirlmesi
ürünleri
geliştirilmesi konusunda eğitilmesi.
İTM, OSİ,
Belediyeler,
muhtarlıklar
Ekoturizm
Dernekleri
2
1
Ekoturizm Konseyi ve
Ekoturizm Dernekleri
Kurulması
Eko-turizmde
sağlanması,
İTM, Kişiler, Özel
girişim
Muhtarlıklar,
belediyeler, KY
2014
3
1
Doğa koruma eğiticileri
yetiştirmek
Doğa eğitimi için görev
eğitimcilerin eğitilmesi,
alacak
OSİ,
ÜNİVERSİTELER
2014
4
2
Haritaların oluşturulması
Ekoturistler için rotaların yer aldığı
haritaların oluşturulması ve basımı,
İTM, OSİ, KY, İÖİ
TUBİTAK, WWFTürkiye, TEMA
Vakfı,
WWF
5
2
İlgi gruplarının eğitimi
Hedef birlikteliği için ilgi gruplarının
toplantılarla hedeflere yönlendirilmesi,
hedef birliğinin sağlanmas,
İTM; OSİ; VALİLİK,
KY B
belediyeler
2014
6
2
Üniversitelerle ibirliği
Her türlü faaliyetin planlanma,
geliştirme ve uygulama safhalarında
İstanbul
içinde
ve
yakınındaki
üniversitelerden
bilimsel
destek
alınması için işbirliği yapılacaktır.
OSİ, İTM,
Dernekler
2014
7
3
Yabancı dil eğitimi
Yabancı
ziyaretçilerle
sağlanacaktır.
OSİ, HEM, ÜN.
Dernekler
2014
8
1
Kurtarma Timlerinin
kurulması
Dağ ve mağara kurtarma Timlerinin
kurulması sonucunda ziyaretçilerin
güvenliği sağlanacaktır.
OSİ,AFAD,
Kaymakamlıklar
Dernekler
2014
hedef
birliğinin
iletişim
149
2014
2014
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
2
1
2
0
2
3
Göstergeler
6.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek,
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
1
Süresi
Başlangıç
tarihi
Öncelik
Eylem no
Eylem
Atık yönetimi
Katı atıkların yönetimi konusunda, vahşi
depolama yapılması engellenecektir.
Muhtarlıklar(M)
belediyeler,(B) İl
özel idaresi (İÖİ)
Dernekler( D)
Çevre ve
Şehircilik md
(ÇŞM)
2014
İl Turizm
Md.(İTM)
Kaynakamlıklar,
KY, İÖİ , orman
ve su işler md
OSİ Özel
girişim ÖG
İTM, OSİ, Ky,
B, İÖİ,
D, ÇŞM
2014
D;
2014
Dernekler
2014
Favori alanlarda Doğa Müzesi ve Ekolojik
Yorum Merkezleri kurulması için çalışmalar
yapılacaktır.
OSİ, İTMKy B
İÖİ
Dernekler,
Üniversiteler
2014
Bilgileri verilen mağaraların ekoturistlerin
ziyaretine
açılması
için
gerekli
düzenlemeler yapılması
İTM, PSİ Ky İÖİ
Dernekler,
Üniversiteler
2014
İTM OSİ Ky B
İÖİ
OSİ; İTM, Ky,
İÖİ; B
Dernekler,
2014
Dernekler
2014
2
1
Alan düzenleme
Kamping alanlarının ve günübirlik alanların
düzenlenmesi,
3
1
Hizmet üniteleri
geliştirme
Favori seçilen ilçelerde alan içinde kalan,
atıl binaların onarımı ve turizmde kullanımı
sağlanacaktır.
4
1
5
2
Patika düzenlemeleri
(trekking yol ağı
oluşturma ve düzenleme)
Doğa Müzesi kurulması
6
3
Mağaraların Ziyarete
Açılması
7
2
Ziyaretçi merkezleri
8
2
Dağ bisikleti parkurları
Favori alanlarda Dağ bisikleti patikası ağı
için altyapı, araştırma ve organizasyonun
tamamlanması,
150
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Göstergeler
9
1
Kuş gözlem kulelerinin
yapılması
Uygun sulak alanlara kuş gözlem kuleleri
yapılarak kuş gözlemciliği ve kuş
gözlemciliğine dayalı turizm altyapısı
oluşturulmuş olacaktır.
OSİ
Dernekler
2014
10
1
Turizm alanlarına
manzara seyir noktası ve
seyir terasları yapılması
Turizm alanlarında seyir noktası ve seyir
terasları yapılarak cazibe arttırılacaktır.
Dernekler
2014
11
2
Turizm alanlarına kuru
tuvalet yapılması
Yaya, atlı ve bisikletli doğa gezi
güzergahları üzerinde uygun yerlere kuru
tuvaletler yapılarak gezi parkurlarında atık
yönetimi sorununa çözüm getirilmiş
olacaktır.
Özel İdareler,
Belediyeler,
Kaymakamlıklar
,Muhtarlıklar,
OSİ
OSİ, İl Özel
İdaresi,
kaymakamlıklar
Dernekler
2014
6.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve
geri bildirimlerin yapılması.
1
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Öncelik
Eylem no
Eylem
Değişimin sınırlarının
belirlenmesi
Doğal ve kültürel değerleri etkileyen tüm
turizm faaliyetlerinin kabul edilebilir
değişimin sınırlarının belirlenmesi, bu
çalışmanın hedefi yöresel düzeyde kabul
edilebilir sınırların tespitidir.
OSİ, İTM,
Üniversiteler
151
WWF,
Dernekler
2014
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Göstergeler
2
1
Çevresel etkilerin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir.
ÇŞM ,OSİ ,B
Dernekler,
KTM
2014
3
1
Ekonomik etkilerin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir
İTM, Tarım Md
Ky B Tic San Od.
Dernekler,
Üniv.
2014
4
1
Sosyal ve kültürel etkilerin
izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir
OSİ, İTM Üniv
Dernekler,
2014
5
1
Sürdürülebilirliğin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir
OSİ; ÇŞM
Dernekler,
2014
6
1
İzlemenin raporlama,
dedğerlendirme ve geri
bildirimlere dönüştürülmesi
Doğal ve kültürel değerlere etki yapan
Faaliyetlerin sınırlara göre durumunun
izlenmesi ve raporlama, değerleme ve geri
bildirimlerinin yapılması,
OSİ; İTM ÜNİV
Dernekler
2014
152
KAYNAKLAR
-Ġ.B.B. 2007, Ġstanbul BüyükĢehir Alanı ve Çevresinde; Tarım Sektörünün GeliĢim Sürecinin Mekansal Boyutu ile Birlikte
Ġncelenmesi ve AraĢtırılması, Bu Sektörün Geleceğe Dönük GeliĢme Eğilim ve Potansiyellerinin Belirlenmesi, Planlamaya Dönük
GeliĢme Stratejileri ve Modellerinin Tanımlanması Konularına Yönelik Analitik Etüd ĠĢi, 6.5.1.2 Jeolojik Yapı Raporu
-BimtaĢ 2006, Ġstanbul Ġl Bütünü Çevre Düzeni Planı Raporu
-Orman Genel Müdürlüğü, 2008 ve 2010 Yılı Verileri
--Ġl Çevre ve ġehircilik Müdürlüğü Çevre Durum Raporu, 2011-2012
-ĠSKĠ Faaliyet Raporu, 2006
-Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, Ġstanbul Bölge Müdürlüğü Verileri,
-DSĠ 14. Bölge Müdürlüğü Verileri
-Gıda Tarım ve Hayvancılık Ġl Müdürlüğü
-Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü Web Sayfası
--Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
-Çatalca Kaymakamlığı Web Sayfası
-Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı Web Sayfası
-Ġstanbul Valiliği Dernekler Müdürlüğü Verileri
-Çatalca Kültür ve Turizm Derneği Verileri
-Sinop Doğa Turizmi Master Planı
153
-Ġzmir Doğa Turizmi Master Planı 2012-2022
-Yıldız Teknik Üniversitesi Turizm Master Planı ÇalıĢma Raporu
-Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı
-ġilenin Doğal Bitkileri Kitabı Neriman ÖZHATAY-Engin ÖZHATAY-Ali Önder ERDEM
-Orman Bölge Müdürlüğü 2012 Yılı Verileri
-Türkiye Sulak Alanlar Kongresi Bildiriler Kitabı
-Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010 Bilgi Üniversitesi Yayınları
154
155

Benzer belgeler