ġnsan hakları ġhlallerġ raporu - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır
Transkript
ġnsan hakları ġhlallerġ raporu - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ 2011 YILI ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ RAPORU 1 2011 YILI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLANÇOSU YAġAM HAKKI ĠHLALLERĠ ÖLÜ YARALI YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar) Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve 47 86 Yaralananlar Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar 1 20 CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR 13 4 Erkek 18 24 Kadın 1 3 Çocuk 1 8 Toplam 20 35 3 - Resmi Hata ve Ġhmal Sonucu Ölen ve Yaralananlar 14 3 Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri 26 5 ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri 31 1 Toplam 71 9 Üyesi 2 12 Gazeteci - 3 Öğretmen / Öğretim Üyesi - 8 Öğrenci - 17 Yerel Yönetici - 6 ĠĢçi - 5 Ġnançları nedeniyle - 1 Din Görevlisi - 1 Avukat - 2 Doktor - 1 Toplam 2 56 Güvenlik Görevlisi 149 295 Silahlı Militan 169 6 ÇatıĢmalarda Ölen Yaralanan Siviller 21 24 Toplam 339 325 FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER RESMĠ HATA VE ĠHMAL SALDIRIYA UĞRAYANLAR Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / SĠLAHLI ÇATIġMALAR Not: Patlayıcılar sonucu ölen ve yaralanan güvenlik güçleri de bu rakama dâhildir. 2 YASADIġI ÖRGÜT EYLEMLERĠ SONUCU 7 22 ÖLEN – YARALANAN SĠVĠLLER SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE 18 12 YARALANMALAR MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR Erkek 3 25 Çocuk 3 24 Toplam 6 49 Erkek 29 - Kadın 9 - Çocuk 5 - Toplam 43 - Kadın 5 1 Erkek 3 - Toplam 8 1 57 intihar 22 teĢebbüs KUġKULU ÖLÜMLER NAMUS CĠNAYETLERĠ ĠNTĠHAR (Erkek) KADINLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER Kadın Ġntiharları FuhĢa Zorlanan Kadınlar - 23 teĢebbüs 62 Ģiddet-yaralı / 5 tecavüz / 3 taciz 17 Ģiddet-yaralı / 7 tecavüz / 7 taciz 6 kadın Güvenlik güçlerince Yapılan Taciz ve Tecavüz - 3 taciz 64 intihar Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar 23 ölü Toplumsal Alanda Kadına Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz 10 ölü ÇOCUKLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER Çocuk Ġntiharları 28 intihar 15 teĢebbüs Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar 5 ölü Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz 9 ölü 2 Ģiddet-yaralı 4 Ģiddet-yaralı / 35 tecavüz / 29 taciz ĠġKENCE YASAĞI ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ ve CEZALANDIRMA Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele 85 kiĢi Köy korucuları tarafından yapılan iĢkence ve kötü muamele 3 43 kiĢi Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele 269 kiĢi Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi 14 kiĢi Cezaevlerinde ĠĢkence 147 kiĢi Tehdit Edilenler Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından ĠĢkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar Okulda ġiddet 60 kiĢi TOPLAM 932 kiĢi 1 4 1555 kiĢi KĠġĠ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLĠĞĠNE YÖNELĠK ĠHLALLER Gözaltına Alınanlar 6306 kiĢi Tutuklananlar 1917 kiĢi Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler 4496 kiĢi Örgüt Militanları Tarafından Alıkonulanlar 46 kiĢi KAYIP ĠDDĠALARI Gözaltında Kayıp Ġddiası 1 Diğer Kayıp Ġddiaları 16 EV BASKINLARI 2326 ĠFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER Yasaklanan Etkinlikler 8 Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar 33 Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları 4 Anadil Özgürlüğü’ne Yönelik Ġhlaller 34 Engellenen Ġnternet Siteleri 6 Adil Yargılanma Hakkının Ġhlali 118 4 Anadilde Savunma Yasağı 978 DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN SORUġTURMALAR SoruĢturma sayısı : 83 KiĢi sayısı : 972 DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN DAVALAR Dava sayısı : 66 KiĢi sayısı : 749 DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE VERĠLEN CEZALAR : Dosya sayısı 135 KiĢi sayısı : 480 ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler 79 Kapatılan / Kapatılmak Ġstenen Siyasi Partiler ve Dernekler 2 TOPLANTI ve GÖSTERĠ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler 494 Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler 80 Açılan SoruĢturmalar 10 Açılan Davalar 7 Sonuçlanan Davalar 4 EKONOMĠK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELĠK ĠHLALLER ĠĢten Çıkarılanlar 135 kiĢi ĠĢ Kazaları ĠĢ Kazalarında Ölenler 34 5 ĠĢ Kazalarında Yaralananlar 110 Ġdari SoruĢturmalar 34 Verilen Cezalar 47 Sürgün edilenler 89 ĠĢe Almada ve ÇalıĢtırmada Ayrımcılık, DıĢlama 87 Ücreti verilmeyenler 667 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği ihlalleri 3 EĞĠTĠM HAKKINA YÖNELĠK ĠHLALLER Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından SoruĢturma Açılanlar Okuldan Atılan Öğrenciler 529 1 Ayırımcı Uygulamalar 115 CEZAEVLERĠNDE YAġANAN ĠHLALLER Sevk Uygulamaları 599 Sağlık Hakkı Ġhlali 133 Aile GörüĢü Engellenenler 37 Avukat GörüĢü Engellenenler 1 Tecrit ve Ġzolasyon 70 HaberleĢme v.b. Hakları Engellenenler 96 Disiplin Cezası Verilenler 319 Cezaevlerinde anadille konuĢma yasağı 8 Cezaevlerinde Diğer BaĢvurular 11 ENGELLĠ HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER Sağlık Hakkı Ġhlali 1 6 ÇalıĢma Hakkı Ġhlali 1 Sosyal Güvenlik Hakkı Ġhlali 7 Ayrımcı Uygulamalara Maruz Kalma 1 AYRIMCILIK Ġnanç Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama 9 Etnik Köken Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama 277 DĠĞER HAK ĠHLALLERĠ Sağlık Hakkı (Batman’da 142.744 yeĢil kart iptal edildi. Toplama rakama yansıtılmadı) 86 Mülkiyet Hakkı 239 Konut Hakkı 19 Seyahat Hakkı 30 Çevre Hakkı 13 Kültürel Haklar 2 Köy BoĢaltma ve Yakma 4 Orman ve Arazi Yakma 39 Arazi, Yayla, Mera ve Otlak Yasağı 141 adet Askeri Operasyonlar Sonucu YaĢanan Ġhlaller 47 Koruculuk Baskısı 58 Toplu Mezar Ġddiası (mezar sayısı / cenaze sayısı) Ortaya Çıkan Toplu Mezarlar (mezar sayısı / cenaze sayısı) 111 / 1699 6 / 45 Kayıp Faili Meçhul Ve Yargısız Ġnfazlara ĠliĢkin Ġddialar 14 Ortaya Çıkan Gözaltında Kayıplar ve Yargısız Ġnfazlar 3 7 Verilmeyen Militan Cenazeleri 107 cenaze Ölünün Hatıratına Saygısızlık 14 Militanların Cenazelerine Yönelik Uygulamalar 119 Militanların Ailelerinden Tazminat Talebi 2 12 Eylül Darbesi Mağdurlarının ġikayet BaĢvuruları 37 12 Haziran Genel Seçimlere Yönelik YaĢanan Ġhlaller 311 23 Ekim 2011 Van Depremi Sonrası YaĢanan Ġhlaller 93 DĠĞER BAġVURULAR 68 TOPLAM ĠHLAL SAYISI : 29366 Bu veriler, ĠHD Doğu -Güneydoğu Anadolu Bölge ġubelerinden, ġubemize yapılan baĢvurulardan ve günlük gazeteler ile internet haber sitelerinden derlenmiĢtir. 2011 yılı içerisinde ġubemize toplam 582 baĢvuru yapılmıĢtır. 8 2011 YILI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ayrINTILI VERĠLER YAġAM HAKKI ĠHLALLERĠ YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar) Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar *BeĢiri Ġlçesi'ndeki askeri lojmanda askerin nöbet kulübesinin hemen bitiĢiğindeki evinden çıkan 14 yaĢındaki Yusuf BarıĢ'ın gözüne, askerin açtığı ateĢ sonucu dükkan kepengine çarpan kurĢun nedeniyle kopan sac parçasının isabet ettiği ileri sürüldü. Konu ile ilgili bilgi veren BarıĢ'ın abisi Ceyhun BarıĢ, aniden iki el silah sesini duyduğunu belirterek, "Çaprazlama Ģeklinde nöbet kulübesine bitiĢik olan dükkan ve evin sac darabeye isabet ettiğini ve o esnada dıĢarıda olan kardeĢim silah sesinden hemen sonra gözlerini tutarak eve doğru gelmeye baĢladı. Biz ilk önce ne olup bittiğini anlamadık, biz çocuğun acilen önce Batman daha sonra Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Daha sonra dükkanın sacına baktığımızda kurĢun yırtmıĢ ve hemen dükkanın önünde bulunan kardeĢimin gözüne ise sactan kopan parça isabet etmiĢ. Daha sonra askeri yetkililerin bize nöbet tutan askerden alınan ifade de kurĢunun kendisinin de anlamadığı yanlıĢlıkla silahtan çıktığı olarak ifade vermiĢ" dedi. Olayla ilgili askeri yetkililer ise, herhangi bir bilgi vermedi. BeĢiri Devlet Hastanesinde kaldırılan BarıĢ, yapılan müdahalenin ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. BarıĢ'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı ancak gözünde ciddi hasar oluĢtuğu öğrenildi. (08.01.2011/DĠHA) *08.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ekrem BarıĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim oğlum Yusuf Ziya BarıĢ, 07.01.2011 tarihinde saat 19.00 civarında Batman‟ın BeĢiri Ġlçesi‟nde belirtmiĢ olduğum adresteki dıĢ kapının önündeydi. Evimiz ile BeĢiri Askeri Lojmanları bitiĢiktir. BeĢeri Askeri Lojmanlarını korumak ile görevli bir asker nöbetçi olarak kalmaktadır. Saat 19.00 sıralarında oğlum dıĢarıdayken silah sesleri geldi. Bunun üzerine eĢim Halime BarıĢ dıĢarı çıkmıĢ. EĢimin dıĢarı çıkması ile oğlumun kanlar içinde yerde yattığını görüyor. Hemen oğlumu Batman Bölge Hastanesine götürdük. Ardından da dün akĢam Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine getirdik. Oğlum Ģu an yoğun bakımda ve doktor gözetimindedir. Oğlum gözünü kaybetmiĢtir. Ayrıca oğlumun hayati tehlikesi devam etmektedir. Biz olayın neden kaynaklandığını tam olarak bilmiyoruz. Ancak askerlerin görevini ihmal ettiğini ve sorumluluğun kendilerine yüklemeleri gerektiğini düĢünüyoruz. Bu nedenle derneğinizden hukuki ve her türlü yardımınızı bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesini protesto etmek amacıyla yapılmak istenen yürüyüĢe polisin müdahale etmesi ile baĢlayan olaylar sürerken, olaylarda bir kiĢi açılan ateĢ sonucunda yaralandı. Kolundan yaralanan Ġhsan Balcı adlı vatandaĢ, ErciĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (15.02.2011/DĠHA) *Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde bugün saat 16.30 sularında Dargeçit Devlet Hastanesi'nde sıra bekleyen Tacettin isimli uzman çavuĢun etrafa rastgele ateĢ açması sonucu iki kiĢinin yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, hastanede sıra beklendiği esnada uzman çavuĢ ile sırada bekleyenler arasında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın ardından uzman çavuĢ Tacettin‘in silahı ile etrafa rastgele ateĢ açtığı bildirildi. Uzman çavuĢun silahından çıkan mermilerin, henüz isimleri öğrenilemeyen yaĢlı bir erkeğin ayağından ve bir kız çocuğun ise kolundan yaralanmasına neden olduğu kaydedildi. Kısa sürede olay yerine gelen Ġlçe Emniyet 9 Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri tarafından gözaltına alınan uzman çavuĢun, Dargeçit Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldüğü bildirildi. (22.02.2011/DĠHA) *Çaldıran'ın Üçgözler (KaĢım) Köyü yakınlarında mazot kaçakçılığı yaptığı iddia edilen evli ve bir çocuk babası Cihat Yılmaz (25), saat 14.00 sıralarında askerler tarafından açılan ateĢle yaralandı. Açılan ateĢle karnından ve sırtından yaralanan Yılmaz, tedavi için önce Çaldıran Devlet Hastanesi'ne ardından ambulansla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanığı Yılmaz'ın kardeĢi Mevlid Yılmaz, abisinin göz göre vurulduğunu söyledi. Olayın saat 14.00 civarında köye bir kilometre yaklaĢtıkları sırada meydana geldiğini belirten Mevlid Yılmaz, "Biz gelirken önümüze Çaldıran Piyade Tabur Komutanı ve yarbay rütbesi olan bir subay cipiyle önümüze çıktı. Yarbay bize yakın bir mesafeden KalaĢnikofla ateĢ etti. Abim elinden ve karnından birer kurĢunla yaralandı. Ardından abimin bindiği atı da vurdular. Yanında iki asker vardı. Sonra bize hakaret edip olay yerinden ayrıldılar" dedi. (03.03.2011/DĠHA) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde dün gece saat 20.00'de Böğrüpek (Xanîk) Köyü yakınlarında amcasının ahırındaki koyunlara yem vermek için evinden çıkan Nesim Aydın, köy etrafından pusu atan askerler tarafından tarandığı iddia edildi. BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Aydın, kendisini askerlerin vurduğunu söyledi. Olayın akĢam 20.00 sıralarında meydana geldiğini ifade eden Aydın, "Köyün 100 metre ilerisinde bulunan amcamın ahırında bulunan koyunlara yem vermek için çıkmıĢtım. Askerler üzerime ateĢ açtı. Ben dizlerime isabet eden mermi nedeni ile yaralı olarak yere düĢtüm. Bana dur ihtarı yapılmadı. Bana ateĢ açan askerler yanıma gelmeden olay yerinden uzaklaĢtı. Askerlerin uzaklaĢmasının ardından telefonla ailemi aradım. Ailem gelip beni hastaneye kaldırdı. Askerin bana neden ateĢ ettiğini anlamadım. Olay Fehim Uğurlu adlı köylümüzün evi yakınında meydana geldi" dedi. Olaya iliĢkin suç duyurusunda bulundukları ve gerekli soruĢturmaların baĢlatıldığını ifade eden Aydın'ın ağabeyi Cesim Abi ise, kardeĢinin askerler tarafından vurulduğunu, konuyla ilgili BaĢkale Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Olayla ilgili keĢiflerin köyde yapıldığını belirten Aydın, söz konusu askerle hakkında Ģikayetçi olduklarını belirtti. (22.03.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar üzerine Demirüstü, Sakarya ve Kanarya sokaklarında toplanan yüzlerce genç, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarını atarak tekrar yürüyüĢe geçti. Polis ikinci kez kitleye gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar gece geç saatlerde sona erdi. Polisin müdahalesi sırasında biri çocuk olmak üzere 3 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. A.G.'nin (14) yüzüne isabet eden gaz bombası nedeniyle burnunda, dudağında ve yanağında yarılma meydana geldi. Çevrede bulunan yurttaĢlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılan A.G., burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden A.G., gece geç saatlerde burnundaki kırıklar nedeniyle üç saat süren bir ameliyat geçirdi. A.G. ameliyatın ardından servise alındı. Durumunun normale döndüğü A.G.'nin tedavisi devam ediyor. (04.04.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi Koçyiğit (Geli) Köyü civarında operasyona çıkan özel harekat timlerinin yabani ot toplayan Yusuf Çetinkaya adlı köylüyü (45) silahla yaraladığı iddia edildi. "Geli Tepesi'ni" operasyon üs bölgesi olarak 10 kullandığı ileri sürülen özel harekat timlerinin bölgede yabani ot toplamaya çıkan Derecik Korucu Derneği BaĢkanı ġükrü Çetinkaya'nın kardeĢi Yusuf Çetinkaya'ya ateĢ açtığı bildirildi. Açılan ateĢ sonucu kalça ve karın boĢluğuna isabet eden kurĢunlarla ağır yaralanan Çetinkaya ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (16.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Nuh Mahallesi'nde düzenlenen bir düğünde, sokakta polise ait akrep tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında küçük çocukların taĢ attığı iddiası ile polis gaz bombası kullandı. Polisin attığı gaz bombasının bakkalda bulunan 2 yaĢındaki Elif Güngen'in kafasına isabet etmesi sonucu çocuk ağır yaralandı. Kanlar içinde yere yığılan küçük Güngen, olay yerinde bulunanlar tarafından Ġlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların 3 saatlik çabası iĢe yaramayınca durumu kritik olan küçük Güngen, ailesi tarafından Batman'da bulunan Özel Medikal Hastanesi'ne götürüldü. Gülgen'in çekilen tomografisinde kafatası arka kemiğinde kırık olduğu ve durumunun ciddiyetini koruduğu bildirilirken, müdahale sırasında Güngen'i yerden kaldırmak isteyen Mervan DemirtaĢ (20) isimli gencin de ayağına isabet eden bir baĢka gaz bombası ile hafif Ģekilde yaralandığı bildirildi. (16.04.2011/DĠHA) *YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarının baĢvurularını reddetmesinin protesto edildiği Nusaybin'de polis Ģiddeti iki çocuğu komalık etti. Evinin önünde oyun oynayan 2 buçuk yaĢındaki Yekbun Baran polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuğun kafasında kırıklar olduğu ve beyin cerrahi servisinde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Polisin attığı gaz bombalarında biride 10 yaĢındaki Güler Akman'ın yüzüne isabet etti. Yüzünde yanıklar oluĢan Akman'da Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA) *Kürt siyasetçilerin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 21'inci duruĢması nedeniyle Kürt siyasetçilerine özgürlük talebi ve YSK'nin kararını protesto etmek için adliye binası önünde toplanan binlerce kiĢiye polisin ikinci kez müdahale etmesi sonrası polisin Dağkapı Meydanı'nda toplanan kitleye ikinci kez sert müdahale etmesi sırasında Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi DĠSKĠ çalıĢanı olan M. Sabri Akar kafasına gaz bombasına isabet etmesiyle ağır yaralandı. Akar, Özel Alman Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Akar'ın kafasına gaz bombası isabet etmesi nedeniyle beyin kanaması geçirdiği ve durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. (19.04.2011/DĠHA) *Hakkari'de Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bağımsız olarak seçimlere girecek 12 adayın adaylık baĢvurusunu veto etmesi ve Diyarbakır'da 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK ana davası protesto gösterileri sırasında polisin müdahalesi sonucu baĢından yaralanan Müjdat Yılmaz, akĢam saatlerinde ameliyata alındı. Gaz bombası isabet etmesi nedeniyle yaralandığı belirtilen 19 yaĢındaki Yılmaz, dün Hakkari'den Van YYÜ Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Yılmaz, daha sonra yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Henüz kendine gelemeyen Yılmaz, iki gün daha yoğun bakımda tutulacak. (19.04.2011/DĠHA) *Bismil'de YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarını veto etmesini protesto etmek için BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında Belediye BaĢkanı Cemile Eminoğlu ile BDP'li yöneticilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi Nato Caddesi'ne yürüdü. YürüyüĢün ardından basın açıklaması yapılarak YSK'nin kararı kınandı. Ardından ilçe merkezine yürümek isteyen kitleye polis Bismil Ġstasyonu civarında önce gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti, ardından ise kitlenin üzerine niĢan alarak silah sıktı. Kitle ise taĢlarla polise karĢılık verdi. Çıkan olaylar sürerken polis kurĢunu ile 5 kiĢi yaralandı. Bu sırada polis yaralıların yanına kimsenin yaklaĢmasına izin vermedi. YaklaĢık yarım saat yerde 11 kalan yaralıların yanına gelen polisin yaĢamını yitiren kiĢiyi ve yaralıları tekmelediği ve silah dipçiği ile kafalarına vurduğu belirtildi. Polis araçlarına balık istifi Ģeklinde atılan 5 kiĢi hastane götürüldü. Yaralıların Bismil Devlet Hastanesi'ne götürüldüğünü ve Ġbrahim Oruç isimli vatandaĢın göğsüne ve baĢına isabet eden kurĢunla öldüğünü öğrenen yüzlerce kiĢi ise hastane önüne akın etti. Silahla yaralananlardan Gültekin KuĢlu ise Diyarbakır Dicle Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirildi. Diğer yaralılardan birinin isminin de Mehmet Kara olduğu bildirildi. (20.04.2011/DĠHA) *Van'da YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu"nun milletvekili adaylarına yönelik aldığı kararı ve Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde yapılan protesto gösterisinde polisin açtığı ateĢ sonucu yaĢamını yitiren Ġbrahim Oruç'un öldürülmesini protesto etmek için Akköprü Mahallesi'nden Feqiyê Teyran Parkı'na gelerek oturma eylemi yapmak isteyen kitleye polisin müdahale etmesi sonucu Hacı Aslan adlı bir genç yaralandı. Polisin attığı gaz bombasının baĢına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Aslan, Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (21.04.2011/DĠHA) *Kızıltepe'de toprağa verilen HPG'li BeĢir Muhammed için ve askeri operasyonlara karĢı Nusaybin'de Newroz Bulvarı'nda bir araya gelen gençler yürüyüĢ yapmak istedi. YürüyüĢe polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etmesi üzerine gençler taĢ ve molotofkokteylleri ile karĢılık verdi. Çıkan olaylar sırasında 1'i ağır 3 çocuk yaralandı. Ağır yaralanan 13 yaĢındaki H.Ġ.'nin baĢına ve koluna gaz bombası, 11 yaĢındaki E.D.'nin baĢına gaz bombası ve 12 yaĢındaki F.A.'nın ayağına gaz bombası isabet ettiği öğrenildi. Yaralı çocuklar Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (23.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde 20 Nisan'da YSK'nın veto kararını protesto etmek için yürüyen kitleye müdahale sırasında polis kurĢunuyla yaĢamını yitiren lise öğrencisi Halil Ġbrahim Oruç'un katillerinin bulunması için Ġlçe Kaymakamlığı'na yürüyen kitlenin engellenmesinin ardından polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sırasında atılan gaz bombalarında etkilenen bir yurttaĢın yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Olaylar sırasında fenalaĢan 60 yaĢındaki Kazım ġeker Tekel Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Kapının önünde düĢen ve kalp krizi geçirdiği tespit edilen ġeker, Bismil Devlet Hastanesi'ne oradan da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. ġeker yolda yaĢamını yitirdi. ġeker'in cenazesi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Görgü tanıkları ġeker'in yürüyüĢ içinde yer aldığını ardından atılan gaz bombaları nedeniyle fenalaĢarak evine götürüldüğünü anlattı. (27.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'na 4. kez polisin el koymasını protesto etmek için yürüyüĢ yapan gençlere polis IĢık Önder Caddesi'nde gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Müdahale sırasında gözüne gaz bombası isabet eden 14 yaĢındaki Ġ.A. yaralandı. Çevredekiler tarafından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (27.04.2011/DĠHA) *Mardin-Diyarbakır karayolunun 40 kilometresinde "Dur" ihtarına uymadıkları iddiasıyla askerlerin açtığı ateĢ sonucu 2 kiĢi yaĢamını yitirdi. Kimlikleri henüz açıklanmayan iki kiĢinin cenazesinin Mardin Devlet Hastanesi'ne getirildiği bildirildi. Konuya iliĢkin Mardin Valiliği'nden ise ilginç bir açıklama geldi. "Diyarbakır karayolunun bölücü terör örgütlerince mayın ve el yapımı patlayıcı madde tuzaklanması konusunda hassas olması ve son dönemde tel hırsızlığı olaylarının artması nedeniyle önleyici tedbirler alındığı" belirtilen açıklamada, adeta 2 kiĢini öldürülmesi, jandarmanın hassasiyetine bağlandı. YaĢamın yitirenlerden birinin 7 ayrı hırsızlık suçundan kaydının bulunduğu bilgisine yer veren valilik açıklamasında Ģunlar 12 belirtildi: "Mardin-Diyarbakır karayolunun 40. kilometresinde, kobra zırhlı aracının termal kamerası ile bölgede Ģüpheli Ģahıslar tespit edilmiĢ, araçta bulunan megafonla defalarca 'dur' ihtarında bulunulmuĢtur. Bütün uyarılara rağmen Ģüpheli Ģahıslar kaçmaya devam etmiĢtir. Mevcut kanunlarda yer alan silah kullanma yetkileri çerçevesinde suçüstü yapılan bu Ģüpheli Ģahıslara karĢı görevli kolluk personeli tarafından ateĢli silah kullanılmıĢtır. Havanın aydınlanması ile icra edilen olay yeri incelemesi sonucunda olay yerinde 2 Ģahıs ölü olarak bulunmuĢtur. Bir Ģahsın her iki elinde eldiven olduğu görülmüĢ, ayrıca hırsızlık maksadıyla kullanıldığı değerlendirilen kürek ile 12 rulo halinde telefon direklerinden kesilmiĢ toplam 500 metre telefon teli olay yeri civarında ele geçirilmiĢtir." (14.05.2011/ Radikal / DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Yüksekova'daki protesto gösterileri sırasında atılan gaz bombası sonucu Telli korkmaz adlı korucunun yaralandığı belirtilmiĢti, ancak Yüksekova Devlet Hastanesi yetkileri ve görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'nde korucu kadrosuyla çaycılık yapan Telli Korkmaz'ın saat 16.00 sıralarında emniyet binasından çıkıp 50 metre uzaklaĢtığı sırada silahla vuruldu. Olayın tam emniyet müdürlüğü karĢısında olması ve protesto olaylarının olmadığı bir yerde yaĢanan olayda 33 yaĢındaki Doğanlı Kampı (ErtuĢ Kampı) sakini korucu Telli Korkmaz ağır yaralandı. Korkmaz'ın sırtından giren kurĢunun karnında kaldığı öğrenildi. Yüksekova Devlet Hastanesi'nde ameliyata alınan Korkmaz'ın hayati tehlikesi devam ederken, polisin kurĢun çekirdeğini doktorlardan aldığı öğrenildi. Korkmaz'ın yakınlarına "Ben emniyetten çıktıktan sonra polisler beni arkadan vurdu" dediği iddia edildi. Olayla ilgili savcılığın soruĢturma baĢlattığı öğrenildi. (17.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi Ortaköy (AroĢ), Kurê ġîno tepesi ve YemiĢli (Mergeh) Köyü Bilican tepesi kırsalında askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için yas ilan edilen Batman'da yapılmak istenen yürüyüĢe izin vermeyen polis dün sert müdahalede bulunmuĢtu. "Bir polis klasiği" haline gelen rastgele atılan gaz bombalarının baĢına isabet ettiği 75 yaĢındaki Lamia Talhan ağır yaralanarak Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hasta olan Talhan, tedavi amaçlı hastaneye giderken, polis Ģiddetinin hedefi oldu. Hastanede tutulan ve hayati tehlikesi süren Talhan, "Bende taĢ mı vardı, silah mı vardı? BaĢbakan sokaklara çıkmıyor ki benim gibi yaĢlı insanları görsün" diye isyan ediyor. (18.05.2011/DĠHA) *Cizre'de sadece demokratik tepkisini göstermek için sokağa çıkanlara değil herkesi hedef haline getiren polisin gaz bombaları halkı canından bezdirdi. Dün eve atılan gaz bombası 95 yaĢındaki Mehmet Arslan'ın ağır yaralanmasının ardından bu günde Konak Mahallesi'nde evinin önünde oturan 6 aylık hamile Sabriye Erinç (35), hiçbir eylem ve gösteri olmadığı halde polisin attığı gaz bombasının hedefi oldu. Burnuna gaz bombası isabet eden Erinç ambulansla Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hamile olduğu için röntgen çekilemeyen Erinç'in burnunda kırık olduğu ve yüzünün ĢiĢtiği bildirildi. Erinç'in hastanede tedavisi sürüyor. (18.05.2011/DĠHA) *Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde düzenlenen protesto gösterilerine müdahale eden polis ekiplerinin kullandığı gaz bombalarının isabet ettiği Z.A. (3) ağır yaralandı. (18.05.2011/ANF) *Cizre'de blok adayı Faysal Sarıyıldız'ın açık ara farkla seçimi kazanmasının ardından on binlerce kiĢi kutlama için sokağa çıktı. Kutlamaların sürdüğü sırada polis gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Atılan gaz bombalarında biri kafasına isabet eden 12 yaĢındaki M.A yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk tedavi altına alındı. (12.06.2011/DĠHA) 13 *Siirt'te Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Gültan KıĢanak'ın kazandığının kesinleĢmesinin ardından BDP Ġl binası önünde kutlama yapan on binlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Polisin sert müdahalesinde Fırat Dağıtım çalıĢanı 70 yaĢlındaki Apê Sofi olarak bilinen Mehmet Altay ağır yaralandı. Gaz bombasının Altay'ın kafasına ve koluna çarptığı öğrenildi. Altay, Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (12.06.2011/DĠHA) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Ġbrahim Binici'nin oylarının 44 binden 40 bine düĢürülerek vekilliğinin elinden alınmasını protesto etmek için BDP Ġl binası önünde binlerce kiĢi adliyeye yürüyüĢ baĢlattı. YürüyüĢe Cumhuriyet Caddesi'nde sert müdahalede bulunan polis çok sayıda kiĢiyi gözaltına aldı. BaĢlayan olaylar ara sokaklara yayılırken, baĢına gaz bombası isabet eden Ali Polat isimli yurttaĢ ağır yaralandı. Polat Urfa Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (12.06.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Abdullah Canan Köprüsü karĢısındaki kavĢakta zırhlı araçtan atılan gaz bombasının ağzına isabet etmesi sonucu 4 yaĢındaki V.Ç isimli çocuğun yaralandığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre akĢam saatlerinde Abdullah Canan Köprüsü karĢısındaki kavĢakta çocukların üzerine polis zırhlı araca taĢ attıkları gerekçesiyle gaz bombası attı. Zırhlı araçtan atılan gaz bombası sonucu 4 yaĢındaki V.Ç ağzından yaralandı. Olay yerindeki yurttaĢlar tarafından V.Ç Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (14.06.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 14 Haziran'da Abdullah Canan Köprüsü civarında oynarken, taĢ attıkları gerekçesi ile zırhlı bir polis aracından atıldığı iddia edilen gaz bombası ile yaralandığı belirtilen 9 yaĢındaki V.Ç., tedavi edildiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi'nde 2. kez ameliyat edildi. Dilinin uç kısmı kopan ve yırtılan V.Ç., ilk ameliyatının ardından 2. kez çenesinden ameliyat edildi. Ortopedi Servisi'nde tedavisi süren V.Ç.'nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtilirken, konuĢamama riskiyle karĢı karĢıya kalan küçük çocuğun önümüzdeki günlerde 3'üncü bir ameliyat daha geçireceği aktarıldı. Dilinin uç kısmı kopan, ön diĢleri tamamen dökülen ve dudakları parçalanıp, sağ yanağı yanan V.Ç.'nin, ateĢli silahla yaralandığını belirten V.Ç.'nin kuzenin Ergün Çakçı, "Doktorlar ilk ameliyatta dilinin ucunun koptuğu ve dilinin yarıldığını söylediler. Ön diĢleri kırılmıĢ, dudakları parçalanmıĢ ve yanağı ise yanmıĢ vaziyette. Ameliyatı yapan doktorlar yaralanma sebebini ise ateĢli silah olarak belirttiler. Ağzında kuru sıkı mermisi parçası bulduklarını söylediler bize" dedi. Kırılan çenesinden 2. ameliyatı geçiren V.Ç.'nin ilerleyen günlerde 3'üncü bir ameliyat daha geçireceğini söyleyen Çakçı, V.Ç.'nin iyileĢse bile konuĢmakta sıkıntı yaĢayacağını ifade etti. V.Ç.'nin servisteki tedavisinin sürdüğünü belirten Çakçı, "Ġlerde konuĢmama riskiyle karĢı karĢıya kalan V.Ç.'nin durumunun biraz iyiye gitmesi durumunda olayın faillerinin bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulunacağız" diyerek, yasal iĢlemleri baĢlatacaklarını dile getirdi. (18.06.2011/DĠHA) *Erzincan‘da 16 Haziran 2011‘de geçirdiği sinir krizi nedeniyle evinin balkonundan havaya rastgele ateĢ açan polis memuru Muhammed Demir‘in (27) silahından çıkan kurĢunların isabet ettiği olay yerine gelen polis memurlarından Yusuf Arslan (36) yaĢamını yitirdi, Hikmet Çakıcı adlı komiser de yaralandı. (17.06.2011/Hürriyet) *Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde Hatip Dicle‘nin vekilliğinin düĢürülmesini protesto etmek amacıyla Adliye binasına binlerce kiĢi tarafından yürüyüĢ düzenlendi. Nusaybin‘in bütün mahallelerinde bir araya gelen yüzlerce kiĢi, Musa Anter Parkı‘nda bulunan Demokratik 14 Çözüm Çadırı‘na akın etti. Daha sonra buradan da Nusaybin Adliye binasına yürüyüĢ düzenlendi. ―Hatip Dicle‘ye yaklaĢım demokratik çözüme yaklaĢımdır‖ pankartı arkasında yürüyüĢ yapan binlerce kiĢi, Adliye binasının bulunduğu Hınıs Caddesi üzerinde polislerin engeli ile karĢılaĢtı. Polislerin engeli ile karĢılaĢan binlerce kiĢi cadde üzerinde oturma eylemi yaptı. Oturma eyleminin ardından dağılan kitleye polisler, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Kitle ile polisler arasında çıkan çatıĢmada 5 kiĢi gaz bombalarıyla yaralandı. Ġki kiĢinin ağır yaralandığı çatıĢma Nusaybin‘in birçok mahallesine yayıldı. Polislerin saldırısına taĢ ve havai fiĢekle karĢılık veren binlerce kiĢi, atılan yoğun gaz bombasından dolayı fenalık geçirdi. ÇatıĢma sırasında kafasından ağır yaralanan 56 yaĢındaki Nezir Gecidibi, yere yığıldı. Yerde gazbombası altında kalan Gecidibi‘yi yurttaĢlar uzanarak, çatıĢmanın olduğu alandan uzaklaĢtırmaya çalıĢtı. Polislerin, Gecidibi‘yi olay yerinden uzaklaĢtıran yurttaĢlara da gaz bombası atması mahallede bulunanlar tarafından tepkiyle karĢılandı. Daha sonra Gecidibi bindirildiği bir araçla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan Gecidibi‘nin ölüm tehlikesinin bulunduğu belirtiyor. ÇatıĢmada yaralanan 6 yaĢındaki Baran Yalçın da kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. (24.06.2011/DĠHA / cnnturk.com) *29.06.2011tarihinde Ģubemize baĢvuran Halet CaruĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim oğlum Hüseyin CaruĢ 25.06.2011 tarihinde Nil Kolejinin yanında polis ile Diyarbakır halkı arasında çatıĢma yaĢanıyor. Benim oğlum oradan geçerken olayların arasında kendini buluyor. Polis oğlumu direk hedef göstererek saldırması nedeni ile sol gözünün tamamen kaybetmesine neden oldular. Oğlumu orada bulunan halk hastaneye götürüyorlar. Yolda polisler arabayı durdurmuĢlar. ġoförü bu kiĢinin nerede yaralandığını sormuĢlar. ġoförde misafirliğe giderken olaylarda olmuĢ dedi. Onlarda bu saat ne iĢi var dıĢarıda demiĢler. Daha sonra onu Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk etmiĢler. Hemen ameliyata aldılar. Ancak gözünde büyük bir cismin olduğu 3 ay sonra tekrar ameliyat olması gerekiyor. Ben bu olayın raporlanmasını istiyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle'nin vekilliğinin YSK tarafından düĢürülmesini protesto eden on bini akĢın kiĢinin düzenlediği yürüyüĢün ardından dağılan kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale sırasında polis parkta oturan kimi yurttaĢları da tartaklayarak gözaltına alırken, Huzurevleri Mahallesi'nde oturan ablasının evine misafirliğe giden 18 yaĢındaki Açıköğretim Lisesi öğrencisi Hüseyin CaruĢ'un sol gözüne gaz bombası isabet etti. Gaz bombasının gözbebeğine isabet etmesiyle ağır yaralanan CaruĢ, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Ameliyata alınacağı belirtilen CaruĢ'un sol gözünü kaybettiği bildirildi. (25.06.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesini protesto etmek amacıyla yürüyüĢ yapan yurttaĢlar ile polisler arasında yaĢanan çatıĢmalar 3. gününe girdi. Yollarda barikat kuran yüzlerce kiĢi, polislerin müdahalesine havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık verdi. Uzun süren çatıĢmalarda ismi öğrenilemeyen bir gencin kafasına gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandığı bildirildi. Gençler tarafından eylem alanından uzaklaĢtırılan yaralı yurttaĢın durumunun ağır olduğu bildirildi. (25.06.2011/DĠHA) *12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde seçim gecesi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekillerinin seçim zaferi kutlanırken yaĢanan patlamada yaralananları hastaneye götüren kitleye polisin gaz bombası atması soncu fenalaĢan 54 yaĢındaki Hatice Ġdin, Cizre Devlet Hastanesi‘ne kaldırılmıĢtı. Durumunun kötüye gitmesi üzerine Batman Özel Dünya Hastanesi‘ne kaldırılan Ġdin‘in 18 günlük yaĢam mücadelesinin ardından beyin ölümü gerçekleĢti. Doktorları, ilk müdahalenin geç yapılmasından ötürü Ġdin‘in beyin ölümünün 15 gerçekleĢtiğini söyledi. Hatice Ġdin‘in kızı Akide Ġdin, annesinin hipertansiyon hastası olduğunu ve olaylarda yaralandıktan sonra hastaneye kaldırıldığını belirtti. Polisin o sırada hastaneye saldırmaya baĢladığını, hastaneye onlarca gaz bombası attığını ve bu yüzden doktorların annesine ilk müdahaleyi yapamadığını söyledi. Olayı ―polis terörü‖ olarak değerlendiren Akide Ġdin, ―Olaylar esnasında hastane polis ablukasına alındı. Annem, Silopi Devlet Hastanesi‘nden adeta kaçırılarak Cizre Devlet Hastanesi‘ne getirildi. Ġlk müdahale ancak Cizre‘de yapılabildi. 2 saat geç yapılan müdahalenin ardından Batman‘a sevk edildi. Olay polis teröründen baĢka bir Ģey değil‖ dedi. (29.06.2011/DĠHA / Evrensel) *12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde seçim gecesi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekillerinin seçim zaferi kutlanırken yaĢanan patlamada yaralananları hastaneye götüren kitleye polisin gaz bombası atması soncu fenalaĢan 54 yaĢındaki Hatice Ġdin, Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıĢtı. Durumunun kötüye gitmesi üzerine Batman Özel Dünya Hastanesi'ne kaldırılan Ġdin'in 18 günlük yaĢam mücadelesinin ardından üç gün önce beyin ölümü gerçekleĢmiĢti. Cihaza bağlı olarak yaĢayan Ġdin, sabah saat 05.00 sularında yaĢamını yitirdi. Ġdin'in yaĢamını yitirdiğini duyan BDP'liler hastaneye geldi. Ġdin'in cenazesi yakınları ve BDP'liler tarafından Batman Belediyesi cenaze aracıyla defnedilmek üzere memleketi ġırnak'a götürüldü. (30.06.2011/DĠHA) *Nusaybin'de önceki gün Demiryolu üzerinde eylem yapan gençler ve polisler arasında çıkan olaylarda bir yaĢlı kadın daha polisin kullandığı gaz bombasının hedefi oldu. Evinin bahçe kapısında oturan 73 yaĢındaki Adile Savcı adlı kadının ayağına gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandı. Diz kapağının üstüne isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Savcı, ayağı pansuman edildikten sonra taburcu edildi. Nusaybin'de son günlerde gaz bombasından yaralananların sayısında artıĢ olması dikkat çekiyor. (05.07.2011/DĠHA / Evrensel) *ġırnak‘ın Cizre Ġlçesi'nde BDP Cizre Ġlçe Örgütü binası önünde son zamanlarda Kürtlere ve BDP binalarına yapılan ırkçı saldırıları protesto etmek amacıyla kitlesel basın açıklaması ve yürüyüĢ düzenlendi. Hükümet Konağı'na doğru yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiyi Dörtyol'da polisin yoğun önlemler ile karĢıladı. Kitleye izin vermeyen polisler ile BDP yöneticileri görüĢme gerçekleĢtirdi. Daha sonra kitle yürüyüĢüne devam etti. Burada yapılan açıklamanın ardından beĢ dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sonrası kitle, BDP Cizre Ġlçe binasına doğru PKK ve PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganları atarak yürüyüĢe geçti. Yürüyen kitliye Dörtyol'da polisler tarafından gaz bombaları ile müdahale edildi. Polisin attığı gaz bombasının 16 yaĢındaki Ġlyas Yıldırım (16) kafasına isabet etmesi üzerine Yıldırım ağır yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yıldırım'ın kafatasında yarıklar oluĢtuğu öğrenildi. (21.07.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin ilçesinde 29 Nisan'da evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 10'u tutuklu 17 kiĢinin yargılandığı dava Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Adliye binası önünde bekleyen yüzlerce kiĢi de, tutuklulara destek amacıyla slogan attı ve alkıĢ tuttu. Adliye bahçesinden çıkartılan yurttaĢlar ile polisler arasında sık sık gerginlik çıktı. Mahkemenin sonuçlanmasıyla birlikte avukatların aileleri bilgilendirdiği sırada polis, kitleye gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sırasında 50 yaĢındaki ġükriye Doğan adlı kadın sol ayağından yaralandı. Polisin Ģiddetine maruz kalan Doğan, adliye binasının kapısı önünde oturduklarını ve mahkemenin sonuçlanmasıyla eve gittikleri sırada polislerin müdahalesiyle karĢılaĢtıklarını belirterek, "Çocuklar tahliye edilmedikten sonra biz de eve doğru gittiğimiz sırada ayağıma gaz bombası atıldı. Bu yapılanların sorumlusu BaĢbakan Tayyip Erdoğan'dır. O emir verdikçe bizler yaralanıyoruz" dedi. (22.07.2011/DĠHA) 16 *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde 24 Temmuz akĢamı polisin attığı gaz bombası sonucu ağır yaralanan ve ameliyat olduğu Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitiren 13 yaĢındaki Doğan Tayboğa'nın cenaze töreni ardından Cudi Mahallesi'nde eylem yapan bir gruba, polis müdahalede bulundu. Ġpekyolu'na doğru yürüyüĢe geçen gençlere, polis TOMA araçları ile müdahalede bulununca, gençler de taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Daha sonra mahallede bulunan Ġstiklal Caddesi'ne barikat kuran gençlere, polis yoğun gaz bombası attı. Sokak aralarında çatıĢmaların devam ettiği Silopi'de polisin attığı gaz bombaları sonucu iki çocuk hafif Ģekilde yaralandı. Kulağından yaralanan Zeynep Ö. adlı çocuk Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, bacağından yaralanan bir diğer çocuk ise olay yerinden mahalleliler tarafından uzaklaĢtırıldı. (26.07.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi‘nde HPG'li Sıddık Öztürk'ün cenaze töreninden sonra yürüyüĢe geçen kitleye polisin biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etmesi ile baĢlayan olaylarda Rahim Karahan (40) isimli yurttaĢ yaralandı. Gaz bombasının yüzüne isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Karahan, Doğubayazıt Mediza Hastanesi'ne kaldırıldı. Karahan'ın yüzü atılan gaz bombasından parçalanırken, ameliyat edileceği belirtildi. (27.07.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde polis tarafından atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaĢamını yitiren 13 yaĢındaki Doğan Tayboğa için gün boyu kepenklerin açılmadığı ilçede gençler Cudi Mahallesi'nde bir araya gelerek protesto gösterisinde bulundu. Eylemin yapıldığı sokaklarda duvarlara "PKK ve APO" Ģeklinde yazılar yazıldı. Bir süre sonra eylem yerine gelen polisler, TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlarla müdahalede bulundu. Gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale eden polislere gençler de taĢlarla karĢılık verdi. Olaylar sırasında 12 yaĢındaki ġöreĢ Ürün isimli çocuk kafasına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ürün, durumunun ağırlaĢması üzerine ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (27.07.2011/DĠHA) *ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde 24 Temmuz akĢamı bir grup gencin, son dönemlerde Kürtlere ve BDP binalarına yapılan ırkçı saldırıları protesto etmek istemesi üzerine polis müdahalede bulunmuĢtu. Polisin attığı gaz bombası sonucu baĢından ağır yaralanan ve Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyat edilen 13 yaĢındaki Doğan Teyboğa, bugün sabaha karĢı yaĢamını yitirdi. Savcının otopsisinin ardından cenazenin Silopi'de toprağa verileceği öğrenildi. Dün öğle saatlerinde ameliyat edilen ve ardından yoğun bakımda bekletilen Teyboğa'nın beyin kanaması geçirdiği belirtilmiĢti. (26.07.2011/DĠHABĠANet) *Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'ne bağlı Cemal Yılmaz Mahallesi'nde, kapısının önünde bekleyen Mehmet ġirin Çiftçi, polisin açtığı ateĢ sonucu yaĢamını yitirdi. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre ise olay Ģöyle geliĢti: M. ġirin Çiftçi, kardeĢinin mahalle giriĢinde polis tarafından darp edilmesi üzerine tepki gösterdi. Tepki üzerine olay büyüdü. Daha sonra olay yerinden ayrılan Çiftçi'yi sivil polis evinin önüne kadar takip etti. Ve Çiftçi kapısının önünde polis tarafından kafasından vurularak öldürüldü. Çiftçi'nin yengesi Gürsel Çiftçi de, "Kapının önüne kadar kavga ederek geldiler. Kaynım kendini korumaya çalıĢıyordu. Polis ise silahını çekerek baĢına silah sıktı" diyerek yaĢananları aktardı. Mahalle sakinleri olayın sıcaklığı nedeniyle mahalleye gelen polislerin sokağa giriĢine izin vermedi. Polis ve mahalleli arasında çıkan çatıĢmada ise bir kiĢinin daha polisin attığı gaz bombasıyla yaralandığı öğrenildi. Yaralanan Süleyman Özner isimli 19 yaĢındaki gencin ise Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi. ĠHD ve BDP'lilerin olay yerine gelmesiyle birlikte kısmen yatıĢan mahalle sakinleri, daha sonra sokağa inceleme yapmak amacıyla gelen savcıya izin verdi. 17 Çiftçi'nin naaĢı halen hastane morgunda otopsi için bekletilirken, hastane önündeki gergin bekleyiĢ de sürüyor. (29.07.2011/DĠHA) *Van'ın Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'nde askerlerin hayvanlarını otlatan köylüleri taraması sonucu Ercan Uca adlı genç yaĢamını yitirirken, Ġbrahim Ecevet ve Nejdet Çiftçi ise yaralandı. Edinilen bilgilere göre; Çaldıran'ın Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'ne bağlı Uzunyol (KevrêĢemya) mezrasında sabah saatlerinde köyün 100 metre uzağında bulunan arazide havanları otlatmakta olan Ercan Uca (25), Ġbrahim Ecevet ve Nejdet Çiftçi adlı yurttaĢlar, Alakaya (Grêsor) Köyü Karakolu'na bağlı askerlerinin açtığı ateĢ sonucu yaralandı. Karnından ve sırtından yaralanan Uca, olay yerinde yaĢamını yitirirken, Ecevet ve Çiftçi ise köylüler tarafından Çaldıran Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılar ilk müdahalenin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılırken, Uca'nın cenazesi ise Van Devlet Hastanesi Morgu'na getirildi. (31.07.2011/DĠHA / Taraf) *Van‘ın Çaldıran Ġlçesi‘ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'nün Uzunyol (KevrêĢemya) mezrasında askerlerin açtığı ateĢ sonucu dün hayatını kaybeden Ercan Uca'nın ardından gecede 12 yaĢındaki Sami ĠĢtenyılmaz adlı çocukta askerlerin ateĢ açması nedeniyle yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Sarıçimen (Navrî) Köyü'nde sınırda gelen bir grup atlıya, Ġran ve Türkiye tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu attan düĢen Sami ĠĢtenyılmaz isimli çocuğun ayağı atın üzerindeki ipe takılı kaldı ve Ġstenyılmaz, köye kadar atın arkasında sürüklendi. Köylüler tarafından ağır yaralı hastaneye kaldırılmak istenen ĠĢtenyılmaz, hayatını kaybetti. Otopsisi gece yapılan ĠĢtenyılmaz, sabah erken saatlerinde köyde toprağa verildi. (31.07.2011/DĠHA) *01.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fırat Çiftçi, Ģu beyanlarda bulundu: “29.07.2011 tarihinde evimize yaklaĢık 100 metre mesafede bulunan Birlik internet cafeye girdiğim sırada arkadan gömleğimi iki kiĢinin çektiğini ve döndüğümde polis olduğunu gördüm. Beni tokatlayıp kafama bastılar. Elimi kelepçelemeye çalıĢtılar izin vermedim. Orada bulunan arkadaĢım Yılmaz‟da ağabeyim ġirin‟i aradılar. Ağabeyim ġirin gelir gelmez beni darp ettiklerini görünce onları itelemeye baĢladı. Polis yere düĢtü bizde oradan kaçmaya çalıĢtık. Yerde bulunan polis kalktı ve silahını namlusuna attı ve bunu görünce kaçtım. Eve gittik. Daha sonra polis takviye ekip isteyip evimizi tekrar bastılar. Evimize yakın olan caminin yanına geldiğimizde polislerin diğer ağabeyime ateĢ açtığını düĢündük. ġirin ağabeyim polislerin yanlarına gidince onu araca aldılar ve kısa mesafede kafasına sıktılar. Ağabeyimin yanına gitmek istedik izin vermediler. Ağabeyim ġirin yaklaĢık 15–20 dakika yerde kanlar içinde beklettiler. Ağabeyimi vuran polislerin ismini bilmiyorum. Yalnız ÇarĢı Karakolunda resmi kıyafetliydi olay günü sivil giyinmiĢti. KardeĢimi vuran polis çalınan bütün malları bana getireceksin demiĢti. Yoksa kafana sıkarım diye de tehdit etmiĢti. Ağabeyim polislere ben evlendim ve bu iĢi artık yapmayacağım dediği halde onu rahat bırakmadılar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde canlı kalkanlara yapılan müdahale sonucunda ağır yaralanan Van Ġl Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan yaĢamını yitirdi. Çukurca'dan helikopterle Van'a getirilen Ayhan yolda yaĢamını yitirdi. Ayhan'ın cenazesi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (28.08.2011/DĠHA) *Van Belediyesi tarafından Süphan Mahallesi'nde yapılmak istenen Ramazan Ģenliğine polisler baskın düzenledi. Baskın sonrası mahalleyi gaz bombası yağmuruna tutan polisler, birçok evin içine de gaz bombası attı. Atılan gaz bombalarından dolayı mahallede evlerin büyük bölümünün camları kırılırken, baĢta çocuklar olmak üzere çok sayıda kiĢi yaralandı. 18 Baskın sırasında gaz bombası omzuna isabet eden 7 yaĢındaki Çiğdem Aytekin isimli çocuk yaralandı. Yaralanan çocuk uzun süre polisin mahalleye giriĢ ve çıkıĢları yasaklamasından dolayı mahalleden çıkarılamazken, olaydan sonra mahalleye giden BDP Van Milletvekili Nazmi Gür ile Belediye BaĢkanı Bekir Kaya ev ziyaretlerinin ardından çocuğu alarak Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne götürdü. Hastaneye götürülen küçük Çiğdem tedavi altına alındı. (13.08.2011/DĠHA) *Yüksekova'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüĢmesinin engellenmesi, ilçedeki polis baskısı ve operasyonları protesto etmek için yapılan basın açıklamasından sonra çıkan olaylar sona erdi. Olaylar sırasında baĢına isabet eden gaz bombası sonucu bir kiĢinin yaralandığı belirtilirken, iki kiĢi de gözaltına alındı. (19.08.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde dolaĢan özel hareket polislerin yurttaĢları kıĢkırtması üzerine baĢlayan olaylarda 2 kiĢinin yaralandığı bildirildi. Ġddialara göre, Yüksekova çarĢı merkezinde dolaĢan özel hareket timleri, "hadi bize taĢ atan yok mu" diyerek yurttaĢları kıĢkırttı. Bunun üzerine yurttaĢlarla polisler arasında tartıĢma çıktı. TartıĢma üzerine polislerin kitlenin içine gaz bombası attı. Olayda 2 kiĢi gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı. (18.08.2011/DĠHA) *BDP Diyarbakır Ġl binası önünde bir araya gelen binlerce kiĢi, yürüyüĢ düzenledi. KoĢuyolu Parkı'na doğru yapılmak istenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine, kitle bu kez Turgut Özal Burvarı'ndan Diyarbakır 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı'na doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢe izin verilmemesini bir saatlik oturma eylemi ile protesto edeceklerini belirten Milletvekili Nursel Aydoğan, konuĢmasını bitirmeden polis gaz bombaları ile müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli su ile yapılan müdahaleye kitle de karĢılık verince çatıĢma çıktı. Oruç tuttukları öğrenilen 60-70 yaĢlarında onlarca kiĢinin fenalık geçirdiği müdahalede, Ahmet Doğan isimli yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandığı öğrenildi. (21.08.2011/DĠHA) *PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüĢtürülmemesi ve uygulanan tecridin ağırlaĢtırarak sürdürülmesi Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından Cizre'de düzenlenen yürüyüĢte polisin gaz bombalıve tazyikli suyla müdahalesiyle çıkan olaylarda iki gencin yaralandığı belirtildi. Bu müdahaleler sonucunda 19 yaĢındaki Mahsun Ġverendi isimli genç ayağından yaralandı. Ġverendi'nin yaralı halde gözaltına alındığı iddia edildi. Ġsmi öğrenilmeyen 17 yaĢındaki bir gencin de kolundan yararlandığı bildirildi. (07.09.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüĢtürülmemesini protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine baĢlayan olaylarda 22 yaĢındaki Yusuf Dayan atılan gaz bombasının Ģakağına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Yakınları tarafından Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan Dayan'ın daha sonra ameliyata alındığı öğrenilirken, hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Dayan'ın hastaneye kaldırıldığını duyan BDP'liler hastaneye akın etti. (14.09.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde emniyet müdürlüğü ile jandarma komutanlığına dün saat 22.00 sıralarında düzenlenen saldırıyla baĢlayan çatıĢma sabah saatlerine kadar devam etti. ÇatıĢmada bir asker ve bir polis yaĢamını yitirdi 7'si asker 10 kiĢi de yaralandı. ÇatıĢmalar sırasında asker ve polislerin, evleri rasgele taraması sonucu 14 yaĢındaki Osman ErbaĢ, Necdet Güreli ve Tayyar Güreli'nin yaĢamını yitirdiği belirtildi. (12.09.2011/DĠHA / DHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 11 Eylül'de meydana gelen çatıĢmada vücuduna Ģarapnel parçası saplanan ve ağır yaralı olarak Van Yüzüncü Yıl Eğitimi ve AraĢtırma Hastanesi'nde 19 tedavi altına alınan 25 yaĢındaki Resul Çetin yaĢamını yitirdi. Çetin'in hastanedeki iĢlemlerinin ardından ġemdinli'ye getirilerek, ġapatan Köyü'nde toprağa verilmesi bekleniyor. (14.09.2011/DĠHA / DHA) *ġırnak ve Cizre'de düzenlenen baskınlarda 35 kiĢinin gözaltına alınmasını protesto etmek için ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi bir araya gelerek Ġpek Yolu üzerine yürümek isteyen kitleye, polis müdahale etti. Kitlenin polisin gaz bombalı müdahalesine taĢlarla karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı. Müdahale sırasında E.K. (17), polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığı iddia edildi. (18.09.2011/DĠHA) *Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Müdahale sonucunda çok sayıda kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralanırken, kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA) *Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu semtinde dün gece arkadaĢları ile gezmek için evinden çıkan Mehmet Özkan Çiftçi isimli gencin polisler tarafından vurulduğu iddia edildi. Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi süren Mehmet Özkan Çiftçi'nin amcası Adil Çiftçi'nin anlatımına göre, olay Ģu Ģekilde meydana geldi: "Mehmet arkadaĢları ile birlikteyken 01.00'de KoĢuyolu Parkı yakınında polisler tarafından durdurulmuĢlar. Yeğenim ve iki arkadaĢı araçtan iner inmez polisler hepsini hırpalamaya ve hakaret etmeye baĢlamıĢ. Polis 'Ellerinizi kaldırın' dedikten sonra yeğenim kollarını kaldırmıĢ ve arkadan da ateĢ etmiĢler." Amca Çiftçi, yeğeninin vurulup yere düĢtükten sonra da polisler tarafından Ģiddet gördüğünü, 2 saat kadar yerde dövüldüğünü iddia ederek, Ģunları aktardı: "Polisler hem yeğenimi vurmuĢ hem de tekmeler atmıĢlar. Vurulduktan sonra da ölmesini beklemiĢ, hastaneye geç götürmüĢler" dedi. Amca Çiftçi, "Yeğenim vurulmuĢ hastaneye getirilmiĢ, fakat bize dün öğle saatlerinde haber verdiler. Üstelik polisler bize 'trafik kazası' demiĢti, ama hastaneye gelip gördüğümüzde onlar tarafından vurulduğunu gördük" diye belirtti. Çiftçi, yeğeninin yaralanmasına iliĢkin olarak, "Hukuki süreci takip edip hesabını soracağız, yeğenimi vuran polislerden davacı olacağız" dedi. (21.09.2011/DĠHA) *Cizre‘de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüĢtürülmemesinin protesto gösterilerine polisin müdahalesi ile baĢlayan olaylar sona ererken, gaz bombasının isabet ettiği 2 çocuğun hafif Ģekilde yaralandığı belirtildi. Olayların ardından belediye ekipleri ilçe merkezinde temizlik çalıĢması baĢlattı. (22.09.2011/DĠHA) *ġırnak merkez, Silopi, Cizre, Ġdil ve BeytüĢĢebap'taki gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek için sabah saatlerinden itibaren tek tek ilçeleri dolaĢan BDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Ġdris Baluken ve yerel yönetimlerden sorumlu heyetin Silopi'den ayrılarak ġırnak'a hareket etmesi ardından bir grup genç eylem yaptı. Ara sokaklarda eylem yapan gençler, polisin engeliyle karĢılaĢınca polisle çatıĢtı. ÇatıĢma esnasında bir çocuğun ayağına isabet eden biber gazı ile yaralandığı ileri sürülürken, bir araç da biber gazının isabet etmesi sonucu hasar gördü. (24.09.2011/DĠHA) *Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde Emniyet Lojmanları'nın arka kısmında bulunan TOKĠ Konutları'ndan ilçe merkezine gelmeye çalıĢan 30 yaĢında ve sara hastası olan Gülistan Tosun, polisler tarafından açılan ateĢ sonucu yaralandı. Göğsünden kurĢun yarası alan Tosun, Karlıova'da yapılan ilk müdahalesinin ardından Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tosun'un hastanedeki tedavisi sürerken Karlıova Belediye BaĢkanı Ferit Çelik, söz 20 konusu olayın akĢam saatlerinde yaĢandığını söyledi. Olayın nasıl gerçekleĢtiğine dair net bilgi alamadıklarını belirten Çelik, "Gülistan Tosun, Emniyet Lojmanları'nın arkasındaki konutlardan ilçe merkezine doğru geliyor. Bu sırada polisler tarafından kendisine ateĢ ediliyor. Karlıova'da müdahale eden doktorlar, göğsünden bir kurĢun yarasının olduğunu ve hayati tehlikesini atlattığını söylediler. Tosun merkez köylerimizden olan Toklular'da ikamet ediyor" dedi. (29.09.2011/DĠHA / DHA) *29.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Nimettulah Tokay, Ģu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Fettullah Tokay evli ve 3 çocuk babası, 26.09.2011 tarihinde köydeki evin cam çerçevelerini almak üzere Batman iline gitti, çerçeveleri alıp köye göndermiĢ, sonraki araçla döneceğini söylemiĢ, ancak Ģimdiye kadar eve gelmedi, telefonu çaldığı halde cevap verilmiyor. Dün basında yer alan haberlere göre 26 Eylül 2011 tarihinde Batman ilinde bir çatıĢmanın olduğu ve bir inĢaat iĢçisinin de yaĢamını yitirdiğidir. Hem bu haberler hem de kendisine ulaĢamıyor olmasından kaynaklı kaygılanıyoruz. ġubenizden hukuki destek sunmasını talep ediyoruz.” (ĠHD Siirt ġubesi) *Van‘ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Zernek Köyü yakınlarında yol kontrolü yapan korucu ve sivil askerler, sigara kaçakçılığı yaptığı iddia edilen Nurullah IĢık yönetimindeki aracı, durmadığı gerekçesiyle silahla taradı. Tarama sırasında ayağından yaralanan Koç Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. 2 çocuk babası IĢık ameliyata alındı. (04.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap (Elkê) Ġlçesi Kato Dağı eteklerinde bulunan Hisarkapı (Setkar) Köyü'ne gece saat 00.00 sıralarında BeytüĢĢebap Alay Komutanlığı tarafından havan topları atıldı. Atılan çok sayıda havan topunun bir kısmı 500 koyunluk sürüye isabet etti. Edinilen bilgilere göre; çok sayıda koyun telef olurken, koyunları otlatan 2 çobandan biri de hafif yaralandı. Havan topu atıĢlarının devam etmesiyle hemen olay yerinden köye gelen çobanların köylülere haber vermesi üzerine köylüler askeri harekete geçti. (06.10.2011/DĠHA) *PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkıĢına yol açan 9 Ekim komplosunu protesto etmek için Mardin'in Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin ilçelerinde yürüyüĢ düzenlemek isteyenlere polisin Ģiddetli saldırısıyla baĢlayan olaylar sona erdi. 3 ilçede öğle saatlerinde baĢlayan ve akĢama kadar süren olaylarda 15 kiĢi gözaltına alınırken, Nusaybin'de 3 yaĢındaki Y.E. ve 60 yaĢındaki Hikmiye AktaĢ polisin attığı gaz bombası sonucu yaralandı. BaĢlarında vurulan Y.E. Nusaybin'den Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edilirken, Hikmiye AktaĢ Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Y.E'nin kaftasında çökme ve beyin kanaması riski taĢıdığı bildirildi. Y.E. ile birlikte olaylarda yaralanan çocuk sayısının 7 olduğu belirtildi. Y.A. (6), A.D. (10), S.A. (12) ve ismi öğrenilemeyen 3 çocuğun daha yaralandığı kaydedildi. (09.10.2011/ANF) *Mardin‘in Nusaybin ilçesinin birçok mahallesinde devam eden olaylarda 60 yaĢındaki Hikmiye AktaĢ'ın ardından 4 çocuk da yaralandı. Çocuklardan birinin evde tedavi altına alındığı öğrenilirken 3'ü ise Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 6 yaĢındaki Y.A., KıĢla Mahallesi'nde evinin bahçesinde polisin attığı gaz bombasının bacağına isabet etmesi sonucu yaralanırken, 12 yaĢındaki S.A. ise koluna yakın mesafeden gaz bombası kapsülünün çarpması sonucu yaralandığı öğrenildi. S.A'ya ilk müdahale yapılırken, kolunda çok sayıda kırık olduğu için ameliyata alınacağı belirtildi. YaĢadıklarının Ģokunu halen üstünden atamayan S.A., "Polis beni görüp attı" diyerek polisin direk kendisine gaz bombası attığını ifade etti. S.A. ameliyata alınacak. Abdulkadir PaĢa Mahallesi‘nde çıkan olaylarda ise 3 yaĢındaki bir çocuk kafasına gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandı. Çocuk hastaneye 21 kaldırılarak ilk müdahalesi yapıldı. Beyin tomografisi çekildikten sonra ikinci müdahalenin yapılacağı kaydedildi. (09.10.2011/ANF) *Yüksekova'da 9 Ekim'i kınamak amacıyla yapılan basın açıklama sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahaleyle baĢlayan olayların yoğunlaĢtığı Esentepe Mahallesi ve yanından geçen Yüksekova-Van karayolunu trafiğe kapatan gençlerle polis arasındaki çatıĢmalar sürüyor. Polisin yoğun gaz bombası kullandığı mahalle duman altında kaldı. Olayların sürdüğü ilçede Ģuana kadar gaz bombası isabet eden iki kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (09.10.2011/DĠHA) *ġemdinli'nin YeĢilova (Navberoja) Köyü'ne bağlı Bölek (Serekani) Mezrası'na yapılan top atıĢının isabet ettiği Ġmdat BeĢer adlı genç yaralandı. BeĢer ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, top atıĢının nereden yapıldığı öğrenilemedi. (22.10.2011/DĠHA) * Mardin'in Derik Ġlçesi Küçükpınar Mahallesi'nde dün akĢam arkadaĢları ile gecen M.A.O. (17) adlı çocuk, "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından ayağından vuruldu. Konuya iliĢkin bilgi veren baba Osman O., polisin gece 23.00 sularında evlerine baskın düzenlediğini, evde yapılan aramanın ardından bilgisayara el konulduğunu ve kendisine oğlunun gözaltında olduğunun söylendiğini ifade etti. Oğlunun daha önce de polisler tarafından birkaç kez dövüldüğünü öne süren baba Osman O., "Polis oğlumu gördüğü yerde birkaç kez dövdü. Muhtemelen oğlum korktuğu için kaçmıĢtır. Ayağından vurulan oğlum Ģuan Derik Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. Öğleden sonra savcılığa çıkarılması bekleniyor" dedi. (30.10.2011/DĠHA) *31.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Osman Öçal, Ģu beyanlarda bulundu; “Oğlum M.A.Ö (17), 29.10.2011 günü akĢam saatlerinde Ģehir merkezinde polisler tarafından ayağından vurularak gözaltına alınmıĢ, hastaneye götürülmüĢ ve gece saatlerinde evimiz çok sayıda polis ve asker tarafından basılmıĢtır. Baskın sırasında bilgisayara el konulmuĢ ve oğlumun yaralanarak gözaltına alındığını ertesi gün öğrendim. 30.10.2011 tarihinde çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine konulmuĢtur. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Mardin ġubesi) *Diyarbakır'ın Dicle (Piran) Ġlçesi'nde bulunan Ziyaret Tepesi'ndeki özel harekât noktasına önceki gün düzenlenen roketatarlı saldırının ardından bir HPG'linin çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği, sivil bir yurttaĢın ise yaralandığı açıklandı. Görgü tanıkları ise yaralı yakalanan HPG'linin kafasına üç el ateĢ edilerek infaz edildiğini ileri sürdü. Yine çatıĢma sırasında yaralanan 18 yaĢındaki sivil yurttaĢ Murat GeneĢ ise kaldırıldığı hastanede yaĢam savaĢı veriyor. KurĢunlardan birinin kafasının sol tarafından parça kopardığı, bir kurĢunun kalçasına ve bir kurĢunun da ayak bileğine denk geldiği belirtilen GeneĢ'in durumunun ağır olduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. (07.11.2011/DĠHA) *17.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Orhan GeneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “5 Kasım 2011 tarihinde Dicle ilçesinde akĢam saat 18.00‟da Uçyol semtinde sebebini bilmediğimiz bir çatıĢma yaĢandı. ÇatıĢmanın yaĢandığı yerde Hacı Alpan diye birinin marketinde oğlum Murat GeneĢ çalıĢmaktadır. YaĢanan bu çatıĢmada oğlum ayağında yara aldı. Bir süre burada bulunan internet kâffede saklanan oğlum polisler tarafından bulundu. Oğlumun kendisinin sivil olduğunu ve bu markette çalıĢtığını söylemesine rağmen nereden geldiği bilinmeyen bir kurĢun tarafından kafasına sıkıldı. Onu Diyarbakır Devlet hastanesine getirdiler. Çevik kuvvet tarafından ifademiz alınması için karakola götürüldük. Sonra oğlum savcılığa çıkarıldı. Ancak savcı oğlumun tüm suçları kabul etmesini istedi. Oğlum kabul etmediği için serbest bırakıldı. Oğlumun siyasi ile hiçbir ilgisi yoktur. Onun kafasından 22 çıkarılmayan kurĢun hayatını tehlikeye sokuyor. Oğlumun tedavi edilmesini istiyorum. Oğlumun kafasında bulunan kurĢunun kimin silahından çıktığını tespit edilmesini ve cezalandırılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD Diyarbakır ġubesi) *BDP Silopi Ġlçe Örgütü, Hakkâri'nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde 36 HPG'linin yaĢamını yitirdiği operasyonu protesto etmek amacıyla AKP Ġlçe binasına temsili tabut ile yürüyüĢ gerçekleĢtirmek istedi. Nuh Mahallesi'nde bir araya gelen binlerce kiĢi, sloganlar eĢliğinde yürüyüĢe geçti. Temsili tabut taĢıyan kitlenin önü Cudi Mahallesi'nde polis tarafından akrep tipi zırhlı araçlarla kesilerek, yürüyüĢe izin verilmedi. Binlerce kiĢinin yürüyüĢüne izin verilmemesi üzerine kitle oturma eylemi baĢlattı. Oturma eyleminin ardından slogan atarak tekrar yürüyüĢe geçen kitleye polis, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Polis müdahalesine kitle de taĢ ve molotoflarla karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı. Müdahale sırasında Asiye Yiğit (42) isimli yurttaĢın gaz bombasıyla yaralandığı, 3 kiĢinin de gözaltına alındığı ve Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu belirtildi. (07.11.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde bir grup, askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek amacıyla Ġdil Caddesi'ni trafiğe kapattı. Bir süre sonra olay yerine gelen polis, gruba gaz bombalarıyla müdahale etti. Yapılan müdahale sırasında 11 yaĢındaki Adil Aslan adlı çocuğun burnuna polisler tarafından atılan gaz bombası isabet etti. Burun kemiği kırılan Aslan, Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlikesinin olmadığı bildirilen Aslan, ameliyata alındı. Öte yandan Aslan ailesinin, Ģikayetçi olmaması için polis tarafından ―tehdit‖ edildiği iddia edildi. (09.11.2011/DĠHA) * PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için kaçırdığı Kartepe isimli deniz otobüsünde düzenlenen operasyonda yaĢamını yitiren HPG'li Mensur Güzel'in cenaze törenine müdahale eden polis, cenazenin bulunduğu ġehitlik Camii'ne de gaz bombası attı. Kitlenin toplanması esnasında polis aracından yapılan "Dağılın aksi takdirde müdahale ederiz" anonsuna kitle tepki göstererek, taĢ ve ses bombası ile karĢılık verdi. Bunun üzerine baĢlayan olaylar esnasında polis gaz bombası ve tazyikli su ile kitleyi dağıtmaya çalıĢtı. Müdahale esnasında cami içine de gaz bombası atılması sonucu çok sayıda yurttaĢ fenalık geçirdi. Kimi kadınlar bayılırken, bir yurttaĢ da atılan gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı. (15.11.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Cudi Mahallesi'ne zırhlı araçlar eĢliğinde kaçak elektrik denetimine giden polisler, burada da mahalle sakinlerinin tepkisi ile karĢılaĢtı. Polisin zırhlı araçlar ile baskın düzenlemesine tepki gösteren yurttaĢlara polis gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Polis müdahalesinde polisin rastgele attığı gaz bombasının baĢına isabet ettiği 10-12 yaĢlarındaki Y. O. Ġsimli çocuk ağır yaralandı. Yaralı çocuk Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (17.11.2011/DĠHA) *Hakkâri'de PKK'nin 33. kuruluĢ yıldönümü olan 27 Kasım'ı kutlamak için Demokratik Çözüm Çadırı önünde Ģölen düzenlendi. ġölenin ardından çarĢı merkezine yürümek isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Çıkan olaylarda polisin attığı gaz bombası ayağına isabet eden Kezban Erol (19) yaralandı. Hakkâri Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Erol tedavi altına alındı. (27.11.2011/DĠHA) *Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde PKK'nin 33. yıl dönümünü kutlayan yurttaĢların üzerine polis tarafından gerçek mermilerle ateĢ açıldığı bildirildi. BDP Dargeçit Ġlçe BaĢkanı Abdurrahman 23 Arslan‘dan, ilçe merkezinde polisin direk yurttaĢların üzerine ateĢ açtığı söyledi. Polis ateĢ açması sonucu 18 yaĢındaki dershane öğrencisi kardeĢi Mehmet ġirin Arslan‘ın bacağından yaralandığını belirten Abdurrahman Arslan, ilçede yaralıların artabileceğini aktardı. Öte yandan Dargeçit Devlet Hastanesi‘nde ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Mardin Devlet Hastanesi‘ne kaldırılan 18 yaĢındaki Mehmet ġirin Arslan da, hastanede yaĢadıklarını anlattı. Arslan, ―19.30 sularında dershaneden çıktım. PKK‘nin 33. yıldönümünü kutlayan grup ile karĢılaĢtım. Bu sırada polis gruba müdahale etti. Eylem yapanların dıĢındaydım. Polis ateĢ açtı ve düĢtüm. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Ambulansla buraya getirildim‖ dedi. (28.11.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'ne bağlı Akarsu Beldesi'nin Heybeli (Derceme) Köyü'nde dün gece saat 21.30 sıralarında su tesisatını yapan 2 köylü operasyona çıkan askerler tarafından tarandı. Açılan ateĢ sonucu ağır yaralanan 5 çocuk babası Yusuf Akın (38) kaldırıldığı Mardin Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirirken, Mehmet Eren'in (48) ise Mardin Devlet Hastanesi'ndeki tedavisi devam ediyor. Konuya iliĢkin açıklama yapa Mardin Valisi Turhan Ayvaz, olayın, operasyona çıkan askerlerin açtığı ateĢ sonucu meydana geldiğini belirtti. Açıklamasında kısa süreli bir çatıĢma ortamının oluĢtuğunu belirtmesi dikkat çeken Vali Ayvaz, açıklamasına Ģöyle devam etti: "Bu sırada su tesisatçıları oldukları daha sonra anlaĢılan ve ellerindeki üçgen Ģeklindeki boru aletinin de, Bixi uzun namlulu silah sanılıp terörist saldırı olduğu Ģekli ile ateĢ açılması sonucu, kazara Yusuf Akın baĢından ağır yaralandı. Mehmet Eren ise vücudundan isabet aldığı iki kursun ile yaralandı" Konuya iliĢkin konuĢan BDP Mardin Ġl EĢbaĢkanı ġaban KarakaĢ, olayın askerin almıĢ olduğu ihbar üzerine meydana geldiğini öğrendiklerini bildirdi. Güllü Köyü'nde ikamet eden elektrik tesisatçısı Yusuf Akın isimli yurttaĢın Heybeli Köyü'ne, Mehmet Eren isimli yurttaĢın evinde yaĢanan elektrik sorununu gidermek için gittiğini belirten KarakaĢ, "Evdeki elektrik sorununu tamamladıktan sonra evden ayrılıyorlar. Aracına ilerlediği sırada her iki köylü, pusu kuran askerler tarafından taranıyor. YaĢamını yitiren Yusuf Akın isimli yurttaĢ Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı" dedi. (21.12.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı ve Federal Kürdistan Bölgesi sınırına yakın Ortasu (Roboski) Köyü'nün sınır noktasında 4 F-16 savaĢ uçağının bombardımanı sonucu yaĢamını yitirenlerin sayısı 35'i buldu. Cenazelerin param parça olduğu belirtilirken, ölü sayısı giderek artıyor. YaĢamını yitiren ve ismi öğrenilen 35 kiĢinin isimleri Ģöyle: Seyit Enç, Özcan Uysal, M. Ali Tosun, Yüksel Ürek, Salih Ürek, Nadir Alma, Mehmet Encü, Nevzat Encü, Hamza Encü, ġervan Encü, Cemal Encü, Osman Encü, ġıvan Encü, Bilal Encü, Mahsum Encü, Salih Encü, Haki Encü, Serhat Encü, Adem And, SavaĢ Encü, Çetin Encü, Bedran Encü, Hüseyin Encü, Aslan Encü, Cevat Encü, Erkan Encü, Selman Encü, Zeydin Encü, Orhan Encü, Fadıl Encü, Vedat Encü, Cihan Encü, Fikret Encü, Hüsnü Encü, Erkan Encü. Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, yetkililer olayın Irak topraklarında gerçekleĢtiğini ileri sürdü. ġırnak Valisi olayda 20'den fazla kiĢinin öldüğünü söylerken, ġırnak yerel gazetelerinden Haber73 yetkilileri BĠANet'e yaptığı açıklamada olayda 28 kiĢinin öldüğünü ve çok sayıda yaralı olduğunu ifade etti. ġırnak Devlet Hastanesi'nde üç yaralı bulunduğunu söyleyen Haber73 yetkilisi, yaralılarla görüĢmenin mümkün olmadığını, hastaneye kimsenin sokulmadığını sözlerine ekledi. Saldırı sonrasında kriz masası oluĢturan ġırnak Valiliği'de yaptığı yazılı açıklamada ölü sayısının 35 olduğunu doğruladı. Önce ölü sayısının "20'nin üzerinde" olduğunu açıklayan ġırnak Valiliği yaptığı yazılı açıklamada, "Irak'ın ilimiz Uludere Ġlçesi'ne yakın sınırında 28.12.2011 çarĢamba günü gerçekleĢtirilen hava harekâtı sonucunda 35 kiĢi hayatını kaybetmiĢ bir kiĢi de yaralanmıĢtır. Konu ile ilgili gerekli adli ve idari tahkikat baĢlatılmıĢtır" dedi. (29.12.2011 / DĠHA / BĠANet.org / Haber73 24 / Milliyet / ġırnak Valiliği) (NOT: Bombardımanda ölü sayısının 34 olduğu daha sonra tespit edildi.) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde katliam protestosuna polis müdahale etti. YürüyüĢe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Polisin müdahalesine gençler taĢlarla karĢılık verdi. Olaylarda yüzüne gaz bombası isabet eden Fesih Erez isimli yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Erez, BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayların sürdüğü ilçede aralarında bir çocuğun da bulunduğu 5 kiĢi gözaltına alındı. 16 yaĢından küçük bir çocuğun ise polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındığı görüldü. (30.12.2011/DĠHA) *Roboski Katliamı'nı protesto etmek için esnafın kepenk kapattığı, öğrencilerin okulu boykot ettiği ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde derse girmeyen öğrencilere polis gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Nur Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi öğrencileri katliamı protesto etmek için derslere girmeyerek okul bahçesinde toplandı. Yoğun önlem alan polis, gaz bombaları ile öğrencilere müdahale etti. Müdahale esnasında 16-17 yaĢlarında bir öğrenci gaz bombası kapsülünün kafasına isabet etmesi sonucu yaralandı. Gözaltına alınma korkusuyla hastaneye kaldırılamayan öğrenci arkadaĢları tarafından hemen olay yerinden uzaklaĢtırıldı. (30.12.2011/DĠHA) *Silvan'da Feridun Mahallesi Diyarbakır Caddesi üzerine çıkan gençler yolu trafiğe kapatarak Uludere'de yaĢanan katliamı protesto etti. Bunun üzerine olay yerine gelen polisler, gençlere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Polisin attığı gaz bombası yüzüne isabet eden Kerem Kan isimli bir kiĢi ağır yaralandı. YurttaĢlar tarafından Devlet Hastanesi'ne götürülen Kan'ın hayati tehlikesinin olduğu belirtildi. (30.12.2011/DĠHA) - Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar *Elazığ'ın Maden Ġlçesi AslantaĢı Köyü'nde geçici köy koruculuğu yapan ve aralarında daha önceden husumet bulunan Ġrfan Gün ile Cuma Doğan, bugün sabah saatlerinde köy meydanında tartıĢmaya baĢladı. TartıĢmanın büyümesi üzerine Ġrfan Gün, tabancayla Cuma Doğan'a ateĢ ederek öldürdü, oğlu lise öğrencisi Yasin Doğan'ı ise yaraladı. Olaydan sonra kaçan Ġrfan Gün'ün yakalanması için jandarma operasyon baĢlatırken, Yasin Doğan ise Maden Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (21.04.2011/DĠHA) *Siirt'in ġirvan Ġlçesi Maden Köyü ile Pervari Ġlçesi ÇavuĢlu Köyü gençleri arasında dün akĢam Siirt kent merkezindeki belediyeye ait Kızlar Tepesi Mevkii'nde tartıĢma çıktı. TartıĢma kavgaya dönüĢünce, araya girenler tarafından fazla büyümeden önlendi. Kavgaya karıĢan geçici köy korucusu olan 'Bayram' ailesi ile korucu olmayan 'Arzak' ailesinin fertleri, bugün öğlene doğru kent merkezinde yeniden karĢı karĢıya geldi. Siirt Ġl Jandarma Komutanlığı'nın karĢısında bulunan Hastane Caddesi'nde aileler arasındaki tartıĢma kısa sürede kavgaya dönüĢtü. Korucu Bayram ailesi KalaĢnikof tüfeklerle Arzak ailesi fertlerinin üzerine ateĢ açması sonucu Muhittin, Ramazan, Hüseyin, Murat, Rıza ve Hamit Azrak ile adları öğrenilemeyen 2 kiĢi olmak üzere toplam 8 kiĢi yaralandı. Yaralılardan Muhittin ve Hüseyin Arzak'ın durumunun ağır olduğu öğrenilirken, kavgaya karıĢan birçok kiĢi polis tarafından gözaltına alındı. (26.08.2011/ANF) *Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde 28 Temmuz tarihinde TaĢlıca Köyü KorucubaĢı Hacı Alan'ın öldürülmesi olayının ardından korucular tarafından baĢta BDP ilçe binası olmak üzere birçok ev ve iĢ yerine yönelik yapılan saldırılarla ilgili henüz adli ve idari soruĢturma baĢlatılmazken, ilçede korucular tekrar saldırılarıyla sahneye çıktı. Ġlçede öğretmen olan Vahdettin Kartal 25 isimli yurttaĢın iĢyerine korucular tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Ġddiaya göre; Kartal'ın 13-14 yaĢlarında olan engelli çocuğu dün korucuların çocukları tarafından taciz edilince, Kartal da çocuklara tepki gösterdi. Bunun üzerine sabahın erken saatlerinde korucular tarafından Kartal'ın iĢ yerine taĢlı saldırı gerçekleĢti. Kartal'ın iĢ yerine sabah gerçekleĢen saldırının ardından saat 15.00 sıralarında ikinci bir saldırı gerçekleĢti. Korucular tarafından Kartal'ın iĢyeri kaleĢnikof silahlarla tarandı. Saldırı sırasında iĢ yerinde bulunan Kartal, kalçasına isabet eden kurĢunla yaralandı. Karlıova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve burada ilk müdahalesi yapılan Kartal, ambulansla Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (27.08.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre ilçesinde korucu olan Tayan ve Kıçan aĢiretine bağlı aileler arasında çıkan taĢlı-silahlı kavgada biri polis 9 kiĢi yaralandı. Alınan bilgilere göre, Cizre'de Tayan ve Keçan aĢiretleri arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı dün akĢam Silopi yolu üzerinde kavga çıktı. TaĢlı sopalı kavgada 6 kiĢi yaralandı. Olaya polis ve özel harekat timleri müdahale ederken, bu sırada açılan ateĢ sonucu biri polis 3 kiĢi yaralandı. Toplam 9 kiĢinin yaralandığı olay sonrasında polis geniĢ güvenlik önlemleri aldı. (16.09.2011/ANF) Van'ı Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Beydağı (Ut) Köyü'nde yapılan düğünden 65 LD 783 plakalı araçla misafirleri alarak dönen Ömer Çelik yönetimindeki araç korucu oldukları iddia edilen 3 kiĢi tarafından tarandı. Taramada yaralanan Çelik, Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanıkları, araçla geri döndükleri sırada köyün çıkıĢında yolun taĢlarla kapatıldığını gördüklerini belirterek, "Biz yoldaki taĢları kaldırmaya çalıĢtığımız sırada silahlı ve maskeli 3 kiĢi tarafından aracımız tarandı. Tarama sırasında Ömer aldığı kurĢunlarla yaralandı. Saldırganlarda karanlıktan faydalanarak kaçtı. Ama bunu yapanların korucu olduğunu biliyoruz. Olaydan sonra askere haber verdik. Ancak asker de gelip öyle etrafa bakıp geri döndü. Operasyon dahi baĢlatmadı" diye konuĢtu. (17.10.2011/DĠHA) CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR *Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Murat AktaĢ isimli tutuklunun, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümü olan 15 ġubat'ı protesto etmek amacıyla bedenini ateĢe verdiği bildirildi. Cezaevi yetkilileri tarafından Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan AktaĢ'ın yapılan tedavinin ardından yeniden cezaevine götürüldüğü ve durumunun iyi olduğu belirtildi. (16.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK davasından tutuklu bulunan Ferit Orak‘ın kendisini yaktığı iddia edildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alınan Orak'ın durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Olayın duyulması üzerine hastaneye giden Tuhad-Der yetkileri, askeri yetkililerin Orak ile görüĢmelerine izin vermediklerini belirterek, Orak'ın bugün öğle saatlerinde bulunduğu koğuĢta kendisini yaktığının iddia edildiğini aktardı. Alınan bilgiye göre, Orak'ın vücudunun yüzde 35 oranında yandığı kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA) *BĠNGÖL'deki M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tek kiĢilik bir odada kalan hükümlü T.A., henüz belirlenemeyen bir nedenle kendini yaktı. Adli suçtan hükümlü olan T.A., hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. T.A., önceki gece kaldığı odada henüz belirlenemeyen bir nedenle yatağını tutuĢturdu. Olayı gören görevliler, yangına müdahale ederek vücudunun çeĢitli yerlerinden yanan T.A.'yı Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedavi altına alınan T.A.'nın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi (05.05.2011/Diyarbakır Söz) 26 *Elazığ E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan A.K.‘nin (26) kaldığı koğuĢta 11 Mayıs 2011‘de bileklerini kestikten sonra ayakkabı bağıyla kendisini astığı iddia edildi. (12.05.2011/Vatan / Haber Ayrıntı) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nden bulunan kapalı cezaevinde saat 17.40'ta silah sesleri gelmeye baĢladı. Ardından cezaevi etrafı askerler tarafından kuĢatılırken, 1 tutuklunun baĢına aldığı kurĢunla ağır yaralandığı ve bir askerin de kolundan yaralandığı bildirildi. Yaralılar cezaevine gelen ambulanslarla Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (21.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde önceki gün Silopi Kapalı Cezaevi'nde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alınan evli ve 4 çocuk babası PKK'li hükümlü Bedri Ürün'ün hayati tehlikesi devam ediyor. Konuya iliĢkin bilgi aldığımız Ürün'ün ağabeyi Kadir Ürün, kardeĢinin dün öğleden sonra ikinci bir ameliyat geçirdiğini belirtti. Kadir Ürün, ayrıca cezaevinde meydana gelen olay ile ilgili yetkililerin hala kendilerine bir açıklama yapmadığını ve hastaneyi hiçbir yetkilinin ziyaret etmediğini kaydetti. (23.05.2011/DĠHA) *22 Aralık 2008 tarihinde Ağrı'da katıldığı bir mitingte slogan attığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve "Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklanan Ağrı'lı Rahmi Özen'in cenazesi cezasının infazına 7 ay kala GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendisini yaktığı iddiasıyla ailesine teslim edildi. MuĢ Cezaevi'nden GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen ve 12 gün önce bedenini ateĢe verdiği iddia edilen Rahmi Özen'in cenazesi, Ağrı'dan gelen ailesi tarafından Ankara'daki Keçiören Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak, Van'a oradan da Ağrı'ya götürülecek. Aileye cenaze teslim edildikten sonra verilen ölüm raporunda, ölüm nedeninin belirtilmemesi dikkat çekerken, yapılan otopsi sonucunda alınan tutanakları görmek ve alternatif bir otopsi raporu için ĠHD gerekli baĢvurularda bulunacak. (03.08.2011/DĠHA) *Mardin'in Midyat ilçesinde bulunan M Tipi Kapalı Cezaevi'nde dün akĢam saatlerinde rahatsızlanan ġeyhmus Yalçın adlı tutuklu yaĢamını yitirdi. 18 yıldır cezaevinde olan ve PKK davasından müebbet hapis cezası alan Yalçın'ın cenazesinin otopsi yapılması için Mardin Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada yapılan otopsi sonucunda Yalçın'ın beyin kanaması geçirdiği iddia edildi. Yalçın'ın cenazesinin hastaneden alınmasından sonra Nusaybin'in Koçer (Kurike) Köyü'nde defnedileceği bildirildi. (07.08.2011/DĠHA / Evrensel / Taraf) *Ankara Etimesgut‘ta 4 yıl önce Askerlik yaparken, saçkıran olacağı endiĢesiyle miğfer giymek istemediği için hakkında askeri mahkemede dava açılan Mehmet Sait Platin, askerliğini tamamladıktan sonra bu davadan 75 gün hapis cezası aldı. Cezanın infazı için Batman M Tipi Cezaevi‘nde yatan Mehmet Sait Platin‘in, salıverilmesine 5 gün kala, koğuĢta nevresimle kendini asarak yaĢamına son verdiği ailesine bildirildi. Dün cenazesi ailesine teslim edilen Mehmet Sait Platin, aynı gün Batman Asri Mezarlığı‘nda toprağa verildi. Aile yasa boğulurken, baba 51 yaĢındaki Ramazan Platin, oğlunun intihar etmiĢ olabileceğine ihtimal vermediğini söyledi. (05.09.2011/DHA) *Cezaevi aracında çıkan yangında 5 tutuklu feci Ģekilde yanarak can verdi. Tutukluların Van'dan Ġstanbul'a nakledildikleri belirtildi. Alınan bilgilere göre olay, Kayseri'nin PınarbaĢı Ġlçesi ile Sivas'a bağlı Gürün Ġlçe yolu arasında, sabahın erken saatlerinde meydana geldi. Van'dan Ġstanbul'a tutuklu ve hükümlü sevkiyatı yapan cezaevi aracının motor kısmında yangın çıktığı iddia edildi. Çıkan yangında tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu bölümün kapısının açılmadığı ve içeride bulunan Medeni Demir, Akif Kırınlı, Ġsmet Evim, Sinan AĢka ve Abdulseddar Ölmez adlı tutuklu ya da hükümlüler feci Ģekilde yanarak can verdi. Cezaevi 27 aracında bulunan askerlerin ise sağlık durumlarının iyi olduğu açıklandı. (16.09.2011/DĠHA / DHA) *Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde eĢini döverek öldüren bir kiĢi, tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar etti. 9 Eylül 2011 günü SarıkamıĢ ilçesi Alisofu köyünde ikamet eden M.Ç. (74) ile eĢi H.Ç. (65) arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı tartıĢma çıkmıĢ ve tartıĢmanın büyümesi üzerine H.Ç. kafasına aldığı tekme ve yumruk darbeleri sonucunda hayatını kaybetmiĢti. M.Ç. ise olayın ardından SarıkamıĢ Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na giderek teslim olmuĢtu. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Selim Cezaevi'ne konulan M.Ç. tutuklu bulunduğu cezaevinde kendini asarak intihar etti. (19.09.2011/KentHaber) *Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde Irak nüfusuna kayıtlı Azat Cevher isimli tutuklunun intihar ettiği ileri sürüldü. Cevher'in neden intihar ettiğine yönelik herhangi bir bilgi alınmazken, Cevher'in cenazesinin Mardin Devlet Hastanesi morgunda tutulduğu belirtildi. (18.10.2011/DĠHA) *Cezaevlerinde elveriĢsiz yaĢam koĢulları nedeniyle her geçen birçok tutuklu ve hükümlü ölümcül hastalıklara yakalanırken, sorunların çözümü konusunda yapılan baĢvuru ve çağrılar karĢısında kör, sağır ve dilsiz olan yetkililer ile vicdanı sızlamayan toplum bir hükümlüyü daha ölüme gönderdi. DĠHA'nın daha önce durumuna dikkat çeken ve doktor raporları ile ailesinin giriĢimlerine yer verdiği haberlerle gündeme getirdiği PKK davasından hükümlü Latif Badur yaĢamını yitirdi. (08.11.2011/DĠHA) *Edinilen bilgiye göre, Erzurum H tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Zahir Ersoy, henüz belirlenemeyen nedenle çarĢafla kendini asarak intihar etti. Mardin nüfusuna kayıtlı olan Ersoy'un cesedi, Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (25.12.2011/ĠHA) FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR CĠNAYETLER *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 4 gün arayla kimliği belirsiz 2 erkek cesedi bulundu. 29 Ocak tarihinde Yenimahalle'de 1 ve 3 ġubat'ta da YeĢildere Hacı Abdullah Camisi avlusuna 1 olmak üzere 2 erkek cesedi bulundu. Mahalle sakinlerinin haber vermesi ile cesetleri Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldıran polis, söz konusu 2 cinayete iliĢkin soruĢturma baĢlattı. Üzerinde kimlik bulunmayan cesetlerin, kimlere ait olabileceğine dair yapılan soruĢturma kapsamında cesetlerin polis tarafından kimlik tespiti yapılamadı. Yapılan otopsiye göre ise, 2 kiĢinin darp sonucu öldürüldüğü kaydedildi. Otopsi iĢlemlerinin ardından söz konusu 'faili meçhul' cesetlerin Yüksekova Devlet Hastanesi morgunda bekletildiği bildirildi. Öldürülen kiĢilerin kimliğinin tespit edilememesi üzerine Yüksekova Emniyet Müdürlüğü, öldürülen kiĢilerin kimliğinin tespit edilmesi için bu kiĢilere ait fotoğrafları yayınlanması için basın mensuplarına dağıttı. Emniyet, öldürülen kiĢileri tanıyanların kendilerine baĢvurması talebinde de bulundu. (08.02.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi YeniıĢık Köyü'ne bağlı Alacık (ġatax) Mezrası'nda hayvanlarını otlatan çobanın "Kurtlar sürüye saldıracak" sözleri üzerine eve gidip silah getiren Muhsin Dilce (23), dönüĢ yolunda kimliği belirlenemeyen kiĢi veya kiĢilerce açılan ateĢ sonucu yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Dilce, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmadı. Dilce'nin kimliği hünüz belirlenemeyen kiĢi veya kiĢilerin açtığı ateĢ 28 sonucu yaĢamını yitirdiğini belirten Yüksekova Kaymakamı Üzeyir Aziz Özeren, olayla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın soruĢturma baĢlattığını ifade etti. (16.04.2011/DĠHA) *Hakkâri‘nin Yüksekova Ġlçesi‘nde 5 Mayıs 2011‘de düzenlenen protesto gösterisine katılan grupla Mustazaf-Der üyeleri arasında çıkan arbede sırasında faili belirsiz açılan bir ateĢ sonucu Mustazaf-Der üyesi Ubeyt Durna (30), dernek binasının balkonundan yere düĢerek yaĢamını yitirdi. (05.05.2011/Radikal) *Diyarbakır Hava Kuvvetleri Alay Komutanlığı'nın yanında bulunan evinin önünde oynayan 6 yaĢındaki Sakine Güler, kafasına isabet eden kurĢun nedeniyle yaĢam savaĢı veriyor. 5 Mayıs'ta meydana gelen olayın ardından Güler'in Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sürerken, akıllarda "bölgede askeri bölgelerde atılan adressiz kurĢunlardan biriyle mi yaralandı" sorusunu getirdi. Ailenin anlatımına göre küçük Sakine'nin ölümle burun buruna geldiği olay Ģöyle geliĢti: Merkez Bağlar Ġlçesi Alay KavĢağı karĢısında bulunan Santo Caddesi'ndeki Aksak Apartmanları'nda bulunan evinin önünde 5 Mayıs akĢamı saat 18.00 sularında oyun oynayan 6 yaĢındaki Sakine Güler, nereden geldiği belli olmayan bir kurĢunla baĢından yaralanarak yere düĢtü. Sokaktaki çocukların haber vermesiyle aile Güler'i kanlar içinde buldu. Aile önce Güler'in kafasına taĢ değdiğini sandı ve Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne götürdü. Hastanenin acil servisinde tedavi edilen ve kafasındaki yara dikilen Güler'in ailesine doktorlar, "Eve götürebilirsiniz" dedi. Bu sırada küçük çocuğun kusmaya baĢlaması ve ateĢinin yükselmesi üzerine bir sağlık memuru "Beyin kanaması olabilir, beyin filmi çekilsin" diye uyardı. Ardından beyin tomografisi çekilen çocuğun kafasının sol Ģakağında kurĢun tespit edildi. Doktorların anlatımına göre, "Beyin zarında yırtılma tespit edilen" küçük Sakine yoğun bakımda tutuluyor ve kafasındaki kurĢun hayati tehlikesi sürdüğü için çıkarılmıyor. Uzmanların, "Menenjit riski var ameliyat edemeyiz" dediği küçük Sakine'nin ailesi çaresizlik içinde bekliyor. Sakine Güler'in vurulmasında dikkat çekici durum ise akĢam saatlerinde kalabalık olan sokakta kimsenin silah sesi duymamıĢ olması. Sakine'nin vurulduğu bölgenin askeri alana yakın olması ve kurĢunun uzaktan gelmesi ve sesinin duyulmaması ise Van'da 21 Temmuz 2010'da Hacıbekir KıĢlası yanında ailesi ile piknik yaparken askeri bölgeden gelen kurĢunla yaĢamını yitiren 16 yaĢındaki Canan Saldık'ı hatırlattı. Sakine'nin kafasında kurĢun tespit edilmesine rağmen polisin konuya ilgisizliği ve "Kafasındaki kurĢunu çıkarın getirin inceleme yapalım" demesi ise kurĢunun askeri bölgeden geldiği yönündeki kuĢkuları güçlendiriyor. Aksak 2 Apartmanı'nda hizmetli olarak çalıĢan engelli baba Abdulkadir Güler ise, olayı ilk duyduğunda çocuğun kafasına taĢ değdiğini düĢündüğünü ve hastanede doktorların dahi ilk etapta taĢ yarası diye yarayı diktiğini anlattı. Kızının tomografisi çekildikten sonra filmi çeken personelin "TaĢ değil kurĢun" demesiyle Ģok geçirdiğini kaydeden Güler, küçük Sakine'nin kurĢunla yaralanmasına rağmen 11 gündür hiçbir yetkilinin inceleme yapmadığını söyledi. Baba Güler, "Kızımı yoğun bakıma aldığımız günden bu yana sadece bir polis kendi deyimlerince bir vaka yaĢanmıĢ diye gelip çocuğumun, eĢimin ve benim adımı sorup gitti ve o gün bugündür bize geri dönülmedi" dedi. Hastanedeki polise uzun süre olmasına rağmen neden bir soruĢturma baĢlatmadıklarını sorduğunu belirten baba Güler, polisin kendisine "Bağlar Karakolu'na git ya da bekle çocuk taburcu olsun kafasındaki kurĢunu çıkarsınlar ondan sonra inceleme yaparız" cevabını verdiğini söyledi. Polisin ilgisizliği üzerine yaĢam savaĢı veren çocuğunu hastanede bırakarak, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na olayın araĢtırılması için baĢvuru yaptığını anlatan Güler, "Sakine kardeĢi ile birlikte oyun oynarken, kafasına kurĢun isabet ediyor. Yanında oyun oynayan kardeĢi dahi ses duymuyor. Oyun oynayan diğer çocuklar, esnaflar hiçbiri ses duymuyor. Bir an önce soruĢturma açılmasını istiyorum" dedi. Doktorların, "Beyin zarı yırtılmıĢ, kurĢunu almak için ameliyat edersek, yaĢama Ģansı az, menenjit olma riski var" dediğini ve bu yüzden 29 11 gündür çaresizlik içinde beklediklerini kaydeden baba Güler, "Kızımın durumu hiç iyi değil yüce Rabbimden kızıma Ģifa vermesini istiyorum. Alman Hastanesi'ndeki doktorlar da risk var diyor. ġu aĢamada kimse bir Ģey yapamıyor. Son olarak tomografi sonuçlarını bir umut olarak, Ankara ve Ġstanbul'daki hastanelere gönderdik" Ģeklinde konuĢtu. (15.05.2011/DĠHA) *Nusaybin'de bir dershanenin giriĢine atılan bombadan 2 kiĢi yaralandı. Nusaybin'de bugün saat 14.30 sıralarında Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan özel bir dershanenin giriĢ kapısına atılan ses bombası, yoldan geçen 23 yaĢındaki Hicran Ak ile henüz ismi öğrenilemeyen 17 yaĢındaki bir öğrencinin yaralanmasına neden oldu. (07.06.2011/Kenthaber / Diyarbakır SÖZ) *ġırnak merkezde Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu‘nun seçim zaferinin kutlandığı alanda meydana gelen patlamada 1'i ağır 12 kiĢi yaralandı. Olayın kutlamanın yapıldığı Ömer Kabak Meydanı'na atılan el bombasından kaynaklandığı öğrenildi. ġırnak Devlet Hastanesi'nde 7 kiĢinin tedavisi sürerken, Cizre Devlet Hastanesi'ne 5 kiĢi sevk edildi. Olayda ağır yaralanan 1 kiĢi ise Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayda hafif yaralanan çok sayıda kiĢinin hastaneye gitmediği bilgisine ulaĢıldı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Bağımsız Milletvekili Adayı Hasip Kaplan, ġırnak Devlet Hastanesi'ne giderek yaralıları ziyaret etti. Görgü tanıkları el bombasının meydana yakın olan bir damdan atıldığını ifade etti. Yaralıların götürüldüğü hastaneye yürüyen kitleye yönelik polisin attığı gaz bombaları sonucu çok sayıda kiĢi gazdan etkilenirken, hastanenin cam ve kapıları da kırıldı. Söz konusu patlamada yaralananların; Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Ġl Seçim Komisyonu Üyesi Fırat Bilir, Cengiz Kabak, Ömer ġaran, Selim Çelik, Mevlan Çelik, Mehmet Nezir Altan, Abdullah Alınak, Yahya Turan, Devran Çelik, Emin Kandemir, Emin Sevim ve Kazım Acar. (12.06.2011/DĠHA / Yeni ġafak) *Diyarbakır Merkez YeniĢehir ilçesi ilçesinde Ali Emiri 7. Sokak'ta bulunan Askeri Lojmana gece saat 12.10 sıralarında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢiler tarafından atılan el yapımı ses bombası nedeniyle yoldan geçmekte olan 2 sivil vatandaĢ yaralandı. Atılan ses bombasının etkisiyle Askeri Lojmanlarda bulunan bazı evlerin camları kırılırken, yoldan geçmekte olan 2 sivil vatandaĢta ayak kısmından hafif yaralandı. (27.06.2011/Kenthaber) *Diyarbakır'da Kayapınar ilçesi Huzurevleri semti Sıtkı Göral Caddesi üzerinde bulunan Serhat-2 apartmanının giriĢine kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce parça tesirli bomba atıldı. Patlama esnasında bina giriĢinde bulunan 9 ve 15 yaĢlarındaki iki kız bombadan çıkan parçaların bacaklarına saplanması ile yaralandı. (27.06.2011/ĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Van-Yüksekova Karayolu Yüksekova Devlet Hastanesi KavĢağı'nda BDP eski ilçe yöneticisi Naif Yılmaz'ın da içinde bulunduğu Alaadin TekĢen yönetimindeki 36 DC 1059 plakalı araç, mavi bir Borodwey ve beyaz bir Toros içinden kimliği belirsiz saldırganlarca uzun namlulu silahlarla tarandı. Otomobilde bulunan Naif Yılmaz, Alaaddin TekĢen ve Sinan Kaya adlı kiĢiler yaralandı. Saldırı sırasında olay yerinde geçmekte olan ve Ergin Eren yönetimindeki 30 M 1013 plakalı Yüksekova Devlet Hastanesi'nin personel servisi de saldırının hedefi oldu. Serviste bulunan Nurdan Caferoğlu, Ali Can Durmazer, Nazife Oğuz yaralandı. Saldırının ardından saldırganlar olay yerinden kaçtı.Saldırıda otomobilde bulunan Sinan Kaya ve Nurdan Caferoğlu ağır yaralandı. Kaya ve Caferoğlu, ambulans helikopterle Van'a sevk edildi. Diğer 4 yaralının tedavisi ise Yüksekova Devlet Hastanesi'nde sürüyor. (29.06.2011/DĠHA) 30 *Urfa'nın Suruç Ġlçesi Yıldırım Mahallesi'nde bulunan Bilal ve Deyyan Çelikten'in sahibi olduğu petrol istasyonu uzun namlulu silahlar ile tarandı. Uzun namlulu silahlar ile istasyona ve 2 kardeĢin üzerine kurĢun yağdıran Ģüpheliler kaçarken, Çelikten kardeĢler ise olay yerinde yaĢamını yitirdi. YaĢananların ardından olay yerine sevk edilen çok sayıda polis, istasyon ve çevresinde inceleme baĢlattı. YaĢamını yitiren Bilal ve Deyyen Çelikten'in cenazeleri otopsi için Suruç Devlet Hastanesi morguna götürüldü. (10.08.2011/DĠHA) *Dersim'in Ovacık ilçesinde silahlı bir grup tarafından dün kaçırılan Ġbrahim Ergil (42) isimli kiĢi Aksu deresi yakınlarında ölü bulundu. Alınan bilgilere göre, Ġbrahim Ergil isimli kiĢi dün Ovacık yakınlarındaki Aksu deresi bölgesinde arkadaĢlarıyla piknik yaparken, silahlı bir grup tarafından götürüldü. Ergil'in cesedi bugün Aksu deresi yakınlarında bulundu. (31.08.2011/ANF) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca (Oremar) Köyü'nün YeĢiltaĢ (ĠĢtazın) Mezrası'nda 3 Eylül gecesi öldürülen Seyhan Çoruh ve Resul Çoruh adlı koruculara ait cenazelerin Malatya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi iĢlemleri tamamlandı. Korucuların cenazeleri daha sonra toprağa verilmek üzere köye gönderildi. Hakkari Valiliği, saldırıyı PKK'ye mal ederken, köylüler ise, bunun tersini söylüyor. 12 Haziran seçimlerinde Oramar Köyü'ndeki tüm oyların Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayına verildiğini kaydeden köylüler, korucuların 5 yıldır operasyonlara katılmadığı ve çatıĢmalara girmediğini, bu nedenle askerlerle korucular arasında sık sık sözlü tartıĢmaların yaĢandığını hatırlattı. Köylüler, "Taburun 20-30 metre uzağında her tarafta özel birliklerin konumlandığı alanda HPG'liler nasıl da oluyor gelip adamlarımızı vuruyor ve askerin arasında geçiyor. Korucularımız taranırken, askerin tepki göstermemesi, ateĢ dahi açmamasının anlamı nedir. Askerler, korucularımızı vuranlara karĢılık verseydi, vuran kiĢi yarım metre dahi uzaklaĢamazdı" dedi. (05.09.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde eski cezaevi civarında, yaya olarak evine giderken kimliği belirsiz kiĢilerin silahlı saldırısına uğrayan Ġzmir nüfusuna kayıtlı Kimya Mühendisi Engin Yıldırım, yaĢamını yitirdi. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yıldırım, kurtarılamadı. Yıldırımın yanında bulunan ve yaralanan Esenyurt Toplum Merkezinde Çocuk GeliĢim Bölümünde usta öğretici olarak çalıĢan Hülya Kutlar'ın ise tedavisi devam ediyor. (27.09.2011/DĠHA) *Batman'da gece saat 23.30 sularında Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak KavĢağı mevkiinde çatıĢma meydana geldi. Olayda, araçta bulunan 8 aylık hamile Mizgin Doğrul ve 4 yaĢındaki kızı Sultan Doğrul yaĢamını yitirirken, eĢi Talat Doğrul ve diğer 4 çocuğu ise yaralandı. Batman Valiliği'nin açıklamasına göre, HPG'liler ile polisler arasında çatıĢma çıktı ve sivil yurttaĢların aracı, çatıĢma ortasında kaldı. Valilik yaptığı açıklamada 3 kiĢinin polis ekiplerini hedef alarak ateĢ açtığı ve sivillerin açılan ateĢ sonucu yaĢamını yitirdiğini ileri sürdü. Valilik saldırıyı gerçekleĢtiren 3 kiĢinin de olay ardından çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini 2 polisin de hafif yaralandığını savundu. (27.09.2011/DĠHA / DHA) *ġırnak'ın Cizre ilçesinde belediye zabıtası olarak görev yapan ġerif Güven, bugün uğradığı silahlı saldırıda yaĢamını yitirdi. Alınan bilgilere göre, Cizre Belediyesi'nde görevli zabıta ġerif Güven, 73 DY 765 plakalı özel otomobille evine doğru giderken, Hz. Nuh Camii yakınlarında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırıya uğradı. Aracına ve vücuduna isabet eden kurĢunlarla ağır yaralanan Güven yaĢamını yitirdi. (02.10.2011/ANF) 31 *Van'ı Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Beydağı (Ut) Köyü'nde yapılan düğünden 65 LD 783 plakalı araçla misafirleri alarak dönen Ömer Çelik yönetimindeki araç korucu oldukları iddia edilen 3 kiĢi tarafından tarandı. Taramada yaralanan Çelik, Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanıkları, araçla geri döndükleri sırada köyün çıkıĢında yolun taĢlarla kapatıldığını gördüklerini belirterek, "Biz yoldaki taĢları kaldırmaya çalıĢtığımız sırada silahlı ve maskeli 3 kiĢi tarafından aracımız tarandı. Tarama sırasında Ömer aldığı kurĢunlarla yaralandı. Saldırganlarda karanlıktan faydalanarak kaçtı. Ama bunu yapanların korucu olduğunu biliyoruz. Olaydan sonra askere haber verdik. Ancak asker de gelip öyle etrafa bakıp geri döndü. Operasyon dahi baĢlatmadı" diye konuĢtu.(17.10.2011/DĠHA) *Edinilen bilgilere göre; Yüksekova Ġlçesi Güngör Caddesi civarında Serter Gönen (28) isimli polis memuru kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda polis memuru Gönen ile Abucet Yakut (35) isimli bir yurttaĢ yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan KahramanmaraĢ nüfusuna kayıtlı polis Serter Gönen'in durumunun ağır olduğu öğrenildi. (04.11.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘da 28 Ekim günü evinden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan mesleği saatçilik olan Ramazan Alaca (50) adlı yurttaĢ, Adıyaman‘ın Kahta Ġlçesi kırsalında bir ağaçta asılı bulundu. 28 Ekim‘den bu yana ailesi tarafından aranan Alaca‘nın Malatya‘da gözaltına alındığı ve 3 gün gözaltında tutulduğu öğrenildi. Gözaltına alındığı emniyet ve hastane kayıtlarına da geçen Alaca‘nın gözaltına alınma gerekçesi ise, ailesinin ısrarına rağmen söylenmediği bildirildi. Ramazan Alaca‘nın gözaltına alındığı zaman ailesine de haber verilmediği öğrenilirken, Alaca‘nın ailesi, emniyet yetkililerinin Alaca‘nın gözaltına alındığını ailesine söylenmemesini kendisinin istediğini iddia etti. Malatya ve Adıyaman‘da herhangi bir iĢinin ve yakınının olmadığını ifade eden Alaca‘nın ailesi, olayın ―intihar değil cinayet‖ olduğunu söyledi. (09.11.2011/DĠHA) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Çelebibağı Beldesi'nde Ġran plakalı araca silahlı saldırı düzenlendi. Edinilen bilgilere göre, ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Çelebibağı Beldesi yakınlarında geçen Ġran plakalı yolcu otobüsüne silahlı saldırı düzenlendi. Yapılan silahlı saldırıda 25 yaĢındaki Fatime Vahadi isimli kadın göğsünden yaralanırken, otobüste bulunan 40 yolcudan 6'sı ise kırılan otobüs camlarından dolayı çeĢitli yerlerinden yaralandı. Olaydan sonra bölgeye gönderilen polisler bölgede inceleme baĢlattı. (15.11.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde özel bir araca kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırı düzenlendi. Düzenlen silahlı saldırıda Ġlçe Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Oktay Aydoğan yaĢamını yitirirken, yanındaki sivil memur da ağır yaralandı.Olay Nusaybin'da saat 22.30 sıralarında meydana geldi. Lozan Caddesi üzerindeki Yıldırım Ġlköğretim Okulu yakınlarında seyir halindeki özel otomobile kimliği belirsiz kiĢilerce silahlı saldırı düzenlendi.Saldırıda otomobilde bulunan Ġlçe Jandarma Karakol Komutanı Astsubay BaĢcavuĢ Oktay Aydaoğan olay yerinde yaĢamını yitirirken sivil memur Rıfat Un da yaralandı.Yaralı Un, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınırken olayın meydana geldiği yere çok sayıda polis aracı gönderildi. (22.11.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nin M. Sait Karay (30) isimli yurttaĢ uğradığı silahlı saldırı sonucu yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre; akĢam saatlerinde Yüksekova'nın Yenimahalle Mahallesi Dağlıca yolu üzerinde Mehmet Sait Karay isimli yurttaĢ, kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı. Ağır yaralı olarak Yüksekova Devlet 32 Hastanesi'ne kaldırılan Karay'ın yapılan müdahalelere rağmen yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (23.11.2011/DĠHA) *Batman'a 40 kilometre mesafede bulunan Kozluk Ġlçesi yakınlarındaki ġelmo petrol sahasına saat 00.00 sıralarında bir grup tarafından yakın mesafeden silahlı saldırı düzenlendiği bildirildi. Amerika BirleĢik Devletleri'ne ait bir firma tarafından iĢletilen sahada çalıĢan iĢçi ġeref Çağalan ve kimlikleri öğrenilemeyen 2 özel güvenlik görevlisi yakın mesafeden açılan ateĢle yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ikisi güvenlik görevlisi üç kiĢinin cenazeleri Batman'daki hastanelere kaldırılırken, bölgede operasyon baĢlatıldığı kaydedildi. (24.11.2011/DĠHA) *BDP'nin 3 aralık ta düzenlediği, "Buradayım. Ġrademe Sahip Çıkıyorum" mitingi sonrası yapılan yürüyüĢe polis müdahale etmiĢ ve olaylar çıkmıĢtı. Merkez Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi Lezgin Avcı Caddesi 867. Sokak'ta Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıbbi Dokümantasyon Yüksekokulu öğrencisi Murat Elibol, silahla vuruldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Elibol, yaĢamını yitirdi. Sırtından aldığı tek kurĢun ile vurulduğu belirlenen Elibol dün gece Çınar'da toprağa verilirken, kim tarafından öldürüldüğü hâlâ netleĢmedi. Bazı çevreler olayın polis tarafından yapıldığını belirtirken, görgü tanıkları ise Murat Elibol'un, Hizbullah üyeleri tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Olaya iliĢkin açıklama yapan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, Bağlar'daki gösterilerden kısa bir süre sonra Lezgin Avcı Caddesi'nde ağır yaralı bulunan Murat Elibol'un 7.65 çapında bir silah ile vurulduğu belirtilerek, polisin bu çapta silah kullanmadığını belirtti. "Buna benzer olayda olduğu gibi bu olayda da bazı çevrelerin polisi direkt suçlamasına artık alıĢtık" ifadeleri kullanılan açıklamada, "Olayla ilgili inceleme sürüyor. Kullanılan merminin boĢ kovanı elde. SoruĢturmanın sonunda her Ģey ortaya çıkacak" denildi. Ġsimlerini vermek istemeyen görgü tanıkları ise, olayın akĢam saat 16.00 civarında gerçekleĢtiğini kaydetti. Görgü tanıklarının verdiği bilgilere göre olay Ģöyle geliĢti: "Cadde üzerinde yapılan gösteriden hemen sonra olay meydana geldi. Cadde üzerinde polis yoktu. Bu esnada sakallı bir kiĢi, Murat Elibol'u kovalamaya baĢladı. Bir süre sonra arkadan montundan yakaladı. Ancak montu üzerinden çıktı ve yeniden kaçmaya baĢladı. Bu sırada sakallı kiĢi belinden çıkardığı silah ile ateĢ açtı. Elibol yere düĢerken, sakallı kiĢi yanına gelip bir tekme vurduktan sonra olay yerinden kaçtı. Kaçan kiĢi, yakında bulunan ve Hizbullah üyelerine ait olduğu ileri sürülen bir markete girdi ve su içti. Elibol ise, yaklaĢık 15 dakika olay yerinde bekledikten sonra gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Bu esnada ise polis olay yerine gelerek sokak baĢları kapattı.‖ Olaya iliĢkin esnaflardan bilgi alan polisler, sokağın baĢında sigara sattığı belirtilen bir kiĢiyi gözaltına aldı. Ġfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan ve ismi öğrenilemeyen kiĢi, sabah saatlerinde yeniden polis tarafından gözaltına alındı. (03.12.2011/DĠHA/BĠANet.org) FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER *AĞRI‘nın Doğubayazıt Ġlçesi‘nde maskeli 2 kiĢi, 60 yaĢındaki Zeytun Salman‘ı cadde ortasında tabanca ile ateĢ ederek öldürdü. Cinayetin kan davasından kaynaklandığı üzerinde duruluyor. Doğubayazıt Merkez Camii yanında bulunan taksi durağı önüne bugün saat 11.30‘da plakasız gri renkli bir otomobil park etti. Otomobilden inen ve yüzlerinde siyah maske bulunan iki kiĢi, Zeytun Salman‘a iki el ateĢ etti. Maskeli saldırganlar plakasız otomobil ile uzaklaĢırken, ağır yaralanan Zeytun Salman, kaldırıldığı Devlet Hastanesi‘nde kurtarılamadı. Olay yerinde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri, saldırganların yakalanması için çalıĢmalara baĢladı. (20.08.2011/KentHaber) 33 *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Dağkapı Mahallesi'nin Bayarağa Sokağı'nda bulunan Seyh Said-i Merhum Camii'nde 20 yaĢlarında bir erkeğe ait ceset bulundu. Camiye giden yurttaĢların haber vermesi üzerine camiye gelen polis, olay yerinde inceleme yaptı. Cesedi bulunan gencin yaklaĢık 20 yaĢlarında olduğu ve boğazının neĢterle kesildiği belirtildi. Cesedin kime ait olduğu tespit edilemedi. Olay yerinde savcılık tarafından yapılan incelemenin ardından ceset Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (17.09.211/DĠHA) *Edinilen bilgiye göre, Suveren mevkiindeki Ağrı Dağı eteğinde bir çoban tarafından 40-45 yaĢlarında bir erkeğe ait ceset bulundu. Üzerinden kimlik çıkmayan Ģahsın 2 hafta önce öldüğü tahmin ediliyor. Yüzü parçalanan, vücudunun çeĢitli yerlerinde de yanık izleri bulunan cesedin, olay yerinde yapılan incelemenin ardından Iğdır Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı, buradan da kimliğinin ve ölüm sebebinin tespit edilmesi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği belirtildi. (08.09.2011/Güneydoğu Ekspres) RESMĠ HATA VE ĠHMAL -Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri *Hakkari‘de bir polis memurunun beylik tabancasıyla ilk önce eĢini daha sonra da kendisini vurduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, olay sabah saatlerinde Gazi Mahallesi Bulvar Caddesi üzerindeki polis lojmanlarında meydana geldi. Lojmanlarda silah seslerinin duyulması üzerine söz konusu eve giren polisler, yerde Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru ve eĢinin cesedi ile karĢılaĢtı. (01.01.2011/DĠHA) *1990/4 tertip olarak Tekirdağ'da vatani görevini yapan BeĢiri'li Ercan Özcan'ın nöbet esnasında bulanıma girerek kendi silahıyla kendisini vurduğu ailesine bildirildi. Asker Ercan Özcan, Tekirdağ devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hayati tehlikeyi atlatıldığı bildirilen asker Ercan Özacan‘ın ailesi dün akĢam Tekirdağ‘a gitti. Tekirdağ‘da bulunan baba Tahsin Özcan oğlunun durumunun iyi olduğunu, hayati tehlikesinin olmadığını söyledi. Baba Özcan "oğlumun hayati tehlikesinin olmadığı için sevindim, ancak oğlumun kendisini vurduğu iddiaları bana pek inandırıcı gelmedi. Oğlumun olayı anlatmasında çeliĢkilerin olduğunu, korkudan bazı Ģeyleri söylemediği anlaĢılıyor. BaĢkaları tarafından vurulmuĢ olabilir. Ben bu konun takipçisi olacağım" dedi. (18.01.2011/Batman Gazetesi) *Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde görev yapan bir askerin bu gün sabah saatlerinde zimmetine verilen silahla intihar ettiği iddia edildi. Ġntihar giriĢiminde bulunan ve ismi öğrenilemeyen asker, kaldırıldığı Diyarbakır Asker Hastanesi'nde yaĢamını yitirdi. (24.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da, Akkoyunlu Caddesi üzerinde saat 17.00 sıralarında isminin Mehmet ġimĢek olduğu belirtilen ve Pirinçlik Jandarma Komutanlığı'nda asker olduğu iddia edilen bir kiĢi henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı kendini ateĢe verdi. ġimĢek, çevrede bulunan vatandaĢlar tarafından söndürülmeye çalıĢılırken, polisin olay yerine gelmesiyle polis aracında bulunan yangın tüpü ile söndürülerek, olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Çevrede bulunan ve yanan Ģahsı söndüren bir görgü tanığı, "Yanarak geliyordu ceketimle söndürmeye çalıĢtım. Adının Mehmet ġimĢek olduğunu ve Pirinçlik Jandarma Karakolu‘nda asker olduğunu söyledi. Kendini neden yaktığını söylemedi" diye konuĢtu. (25.01.2011/DĠHA) *Türk ordusundaki Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Sorgun Jandarma Karakolunda nöbet esnasında kendini vurduğu iddia edilen asker hayatını kaybetti. Alınan 34 bilgilere göre Sivas'ın ġarkıĢla nüfusuna kayıtlı 1990 doğumlu Jandarma Er Cemal Karakurt 22 günlük izne ayrıldı. DönüĢ yapan Jandarma Er Cemal Karakurt'un çevre emniyet nöbetçisiyken gece saat 03.35 sıralarında kendine zimmetli tüfeğiyle bir el ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Karakurt, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruĢturma devam ediyor. (27.02.2011/ANF) *Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Güvenlik ġube'de görevli polis memuru 50 yaĢındaki A.U., sabah geldiği Ģubede arkadaĢlarına selam verdikten sonra bir odaya girdi. Gelen silah sesi üzerine odaya koĢan mesai arkadaĢları A.U.'nun tabanca ile kafasına bir el ateĢ ederek yaralandığını gördüler. Ağır Ģekilde yaralanan A.U., olay yerine çağrılan ambulansla Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memuru, burada yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (28.02.2011/KentHaber) *Diyarbakır‘ın YeniĢehir Ġlçesi‘ne bağlı Ofis Semti Akkoyunlu Caddesi üzerinde bulunan ATM‘ye para çekmek üzere gelen ve yurttaĢların gözleri önünde üzerine benzin dökerek kendisini yakan Kastamonulu Mehmet ġimĢek (22) isimli asker, 35 gündür tedavi gördüğü GATA Askeri Hastanesi‘nde dün yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ġimĢek için memleketi Kastamonu‘nun TaĢköprü Ġlçesi‘ne bağlı OlukbaĢı Köyü‘nde bir tören düzenlendi. Törene ġimĢek‘in ailesinin yanı sıra TaĢköprü Belediye BaĢkanı, TaĢköprü Garnizon Komutanı ile çok sayıda kiĢi katıldı. Yapılan törenin ardından ġimĢek, köy mezarlığında toprağa verildi. YaĢamını yitiren ġimĢek‘in evli ve eĢinin de 6 aylık hamile olduğu öğrenilirken, iddialara göre intihar sebebinin de doğacak çocuğunun özürlü olduğunu duyması üzerine gerçekleĢtiği iddia edildi. (05.03.2011/DĠHA) * Manisa'da Horozköy Mahallesi'nde ikamet eden MuĢ'un Bulanık Ġlçe nüfusuna kayıtlı Özgür Göl isimli genç, Zonguldak'ın Ereğli Ġlçesi'nde Deniz Ġstihkam Bölüğünde er olarak görev yaptığı sırada intihar ettiği ileri sürüldü. Bir hafta önce intihar ettiği ileri sürülen Göl'ün beraber nöbet tutuğu arkadaĢının ifadesine göre nöbet tuttukları esnada 20 metre uzaklaĢmasından sonra gelen silah sesiyle nöbet kulübesine döndüğünü ve o esnada arkadaĢı Göl'ü kendi silahı ile intihar etmiĢ vaziyette bulduğunu iddia etti. Olayın ardından Göl'ün hastaneye kaldırıldığı ancak bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, yaĢamını yitirdiği kaydedildi. Bunun üzerine askeri yetkililerin, Göl'ün ailesine durumu anlattığı ve Gök'ün naaĢının sessizce Manisa Belediye Mezarlığı'na defnettiği öğrenildi. (03.04.2011/DĠHA) * Hakkari nüfusuna kayıtlı 20 yaĢındaki Nejdet AĢkan, 6 ay önce askerliğini yapmak için birliğine teslim oldu. Acemi eğitiminin ardından Mardin'in Midyat Ġlçesi'ndeki 70. Mekanize Piyade Tugayı'na gönderildi. AĢkan, dün ġırnak yolu üzerinde bulunan boĢ bir akaryakıt istasyonunda benzin kullanmak suretiyle, vücudunun yüzde 85'i yanmıĢ halde bulundu. AĢkan oradan, Midyat Devlet Hastanesi'ne ardından Diyarbakır Askeri Cezaevi'ne en sonunda Ankara GATA'ya sevk edildi. Ağır yaralanan AĢkan, dün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Askeri yetkililer, AĢkan'ın ölüm nedenini "bunalıma dayalı intihar" olarak bildirdi. Cenazeyi almak için Ankara'ya gelen aile bir yandan da olayın nasıl olduğunu anlamak için bir ekibi Mardin'e gönderdi. Mardin'e gidip olay yerinde inceleme yapan ve görgü tanıklarıyla görüĢen aile bireylerinin aldığı bilgiye göre, AĢkan Mardin'de dükkanlarda da satılabilen bir bidon benzini alarak, terk edilen benzinliğe geldi. Burada elbiselerini de soyan AĢkan, üzerine benzin dökerek, kendisini yaktı. Olaya müdahale eden görgü tanıklarına da, AĢkan'ın "çok bunaldım" dediğini aktardı. Mardin'e giden ve görgü tanıkları, AĢkan'ın arkadaĢları ve askeri yetkililerle görüĢen ve ismini vermek istemeyen AĢkan'ın akrabalarından biri ise, "Yaptığımız 35 görüĢmede biz kendisini öldürdüğüne kanaat getirdik" diye konuĢtu. Aynı kiĢi, "Ama yeğenimiz, evi arayınca herhangi bir sıkıntısı yoktu, keyifliydi" diye bilgi verdi. Söz konusu kiĢi, AĢkan'ı, "Herhangi bir psikolojik sorunu yoktu; ama içine kapanık bir çocuktu" Ģeklinde tanımladı. AĢkan'ın cenazesini almak için Midyat'ta bulunan yeğeni Hayrettin AĢkan ise, benzer ifadeleri tekrarladıktan sonra, "Bizim bildiğimiz hiç bir sorunu yoktu. Ġki gün önce Diyarbakır'da hastaneye göndermiĢler. Haberimiz yoktu. Midyat'ta askerlik yapıyordu. Psikoloji bölümüne göndermiĢler ve bize de haber vermemiĢler. Hiç bir bilgi gelmemiĢ, madem böyle bir bunalımdadır, neden aileye haber verilmiyor. Tek kızdığımız nokta da budur" diye konuĢtu. Anlatılanlardan olayın "intihar olduğu" kanaatini dile getiren Hayrettin AĢkan, "Askerde bunalmıĢsa neden bunu askerin içinde yapmadı, neden firar etmedi, bir anlam veremiyoruz" diyerek, Ģüphelerini dile getirdi. Aile, yaĢanan olayın siyasi bir eylem olmasına ihtimal vermiyor ve AĢkan'ın arkasından herhangi bir mektup not v.s bırakmadığını savunuyor. (12.04.2011/DĠHA) *Bilecik 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda dün akĢam Ģüpheli bir asker ölümü yaĢandı. Edinilen bilgilere göre, Mardin doğumlu 20 yaĢındaki Mehmet Mübarek Yılmaz adlı er, kaldığı bölüğün tuvaletinde tavana asılı halde bulundu. ArkadaĢlarının asıldığı yerden indirdiği Yılmaz, kaldırıldığı Bilecik Devlet Hastanesi'nde doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Yılmaz'ın cenazesi yakınları tarafından toprağa verilmek üzere Mardin'e götürülecek. Edinilen bilgilere göre, Yılmaz'ın intihar ettiği iddia edildi. (20.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da görev yapan çevik kuvvet polisi Selçuk Akıncı, beylik tabancasıyla intihar etti. Alınan bilgiye göre; Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ġube Müdürlüğü'nde görevli 2 yıllık polis memuru Selçuk Akıncı (22), geçici görevle geldiği Diyarbakır'da intihar etti. Polis evinde meydana gelen olayda Akıncı'nın cesedi silah sesi üzerine odaya giren arkadaĢları tarafından bulundu. (07.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Bir hafta önce bileklerini keserek intihar giriĢiminde bulunan er piyade tüfeğiyle intihar etti. Malatya 2.Ordu Komutanlığı Ġnönü KıĢlası'nda saat 18.00 sıralarında Adana nüfusuna kayıtlı er Hasan KarataĢ çenesine dayadığı G3 piyade tüfeğini ateĢledi.(07.05.2011/Kenthaber) *Ağrı'nın Patnos ilçesinde geçici görevle Doğubayazıt ilçesindeki Jandarma Komando Bölüğü'ne gelen Kars nüfusuna kayıtlı Jandarma er Emrah Mama'nın intihar ettiği iddia edildi. Er Mama'nın askerlerin istirahatte olduğu bir saatte G3 piyade tüfeği ile intihar ettiği ileri sürüldü. Ambulans ile Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Emrah Mama, yaĢamını yitirdi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (08.05.2011/ANF) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 34. Hudut Tugay Komutanlığı'nda görevli olan bir askerin nöbet dönüĢümü esnasında bacağından kendini vurduğu iddia edildi. Sabah saatlerinde gerçekleĢen olayda yaralanan Van ErciĢ Doğumlu Kamuran Cengiz ismindeki asker, ġemdinli Devlet Hastanesi'ne getirilerek ilk müdahalesi yapıldı. Yapılan ilk müdahaleden sonra askeri helikopterle Hakkari Askeri Hastanesi'ne sevk edilen askerin durumunun iyi olduğu öğrenildi. (25.05.2011/DĠHA) *Dalaman'da Hava Meydan Merkez Komutanlığı Deniz Üs Komutanlığı'nda 4 aylık asker olduğu belirtilen Ġdris Çimen'in dün öğlen saatlerinde nöbet esnasında, silahı çenesine dayayıp ateĢlediği iddia edildi. Olay yerinde yaĢamını yitiren Ġdris Çimen'in Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilirken, cesedinin otopsi yapılmak üzere Ġzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi. Çimen'in cenazesinin alınması için ailenin Diyarbakır'dan yola çıktığı belirtildi. (26.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) 36 *Hakkari Valiliği, ġemdinli Ġlçesi 34. Hudut Tugay Komutanlığı'nda astsubay olan Fikret Kaymak'ın dün akĢam saatlerinde intihar ettiğini açıkladı. Kalbine isabet eden kurĢunla yaralanan Kaymak'ın kaldırıldığı ġemdinli Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılmadığı belirtildi. Yapılan açıklamada, intihar ettiği iddia edilen Kaymak'ın Kütahyalı olduğu ve cenazesinin memleketine gönderildiği bildirildi. (09.06.2011/DĠHA) *Balıkesir'in Erdek Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda askerlik yapan Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Hocaali (Xocalî) Köyü nüfusuna bağlı Erhan Mete'nin intihar ettiği iddia edildi. 4 aydır askerlik yaptığı belirtilen Mete'nin ölüm haberi, ErciĢ Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Deliçay Jandarma Karakolu yetkilileri tarafından bu sabah aileye iletildi. Er Mete'nin nasıl intihar ettiği konusunda aileye bilgi verilmediği belirtilirken, cenazenin bugün ErciĢ'e getirileceği öğrenildi. (10.06.2011/DĠHA) *Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde bir polisin silahla intihar ettiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre, olay ViranĢehir YeniĢehir Mahallesi'nde meydana geldi. Ġddiaya göre, Timur Sönmez(26) gece 23.00 sıralarında YeniĢehir'de kaldığı dairede henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı tabancasıyla kafasına bir el ateĢ ederek intihar etti. ArkadaĢları tarafından ambulansla ViranĢehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Sönmez, yaĢamını yitirdi. Polisin neden intihar ettiği konusunda bilinmezken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (28.06.2011/DĠHA) *25.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Aydınalp, Ģu beyanlarda bulundu: ―Kızım Çimen Aydınalp, doğuĢtan kalp hastasıdır. Sürekli çocuk hastanesinde tedavi ettiriyorduk. 2010 yılının Temmuz-Ağustos ayında kızımı Gaziantep hastanesi Çocuk Kardiyoloji servisine sevk ettiler. Anjiyo tedavisi sonrasında Ankara BaĢkent hastanesine sevk yapıldı. 16 Ağustos 2010 da yatırıldı ve 18 Ağustos‟ta ameliyata alındı. Kızımı Dr. Murat Özkan ameliyat etti. Ġlk ameliyata hemen yapacağını ikinci ameliyatı ise 45 gün sonra yaptıracağını söyledi. 18 Ağustos 2010 sabah saat 8.00 da ameliyata alındı akĢamüzeri saat 14.30 da ameliyatı bitti. Ameliyattan sonra kızımı iyileĢerek görmeyi beklerken daha da kötü bir Ģekilde ameliyattan çıktı. Birinci ameliyatı iyi geçmediği için ikinci ameliyatı da aynı gün yaptılar. 2 ay hastanede tedavi gördü. Ancak iyileĢme konusunda olumlu bir sonuç vermedi. Ameliyat sırasında akciğerleri zedelenmiĢ ve ses tellerinde tahribatlar oluĢmuĢtu. 2 ay sonra kontrole gittiğimde doktorunu bulamadım. Sağlık durumu oldukça ciddidir. Ameliyat öncesi bana herhangi bir belge imzalatmadılar. Ameliyat olduktan sonra birçok belgeyi imzalattılar. Sorduğumda tedavi için dediler. Kızımın sağlık durumunu zora sokan kiĢilerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Siirt‘in MeĢelidere köyünde yaĢayan Ali Demir'in, Botan Çayı kenarında kepçe operatörlüğü yaparken, baraj kapaklarının açılması sonucu, yükselen su seviyesi nedeniyle Botan Çayı‘nda boğulduğu ileri sürüldü. Demir‘in yaĢamını yitirdiği bölgede daha önce de Sercan Kadırhan adlı bir vatandaĢın suların yükselmesi sonucu yaĢamını yitirdiği belirtildi. Kontrolsüz bir Ģekilde baraj kapaklarının açıldığı Botan Çayı‘nda daha önce de bir ailenin tamamen yok olmaktan zor kurtulduğu öğrenildi. VatandaĢlar baraj yetkililerinin baraj kapaklarını halka uyarı yapmadan açmasına tepki gösterdi. (27.07.2011/SiirtmanĢet- ĠHD Siirt ġubesi) *Adıyaman‘ın Hasancık beldesinde özel bir Ģirkete ait petrol sondaj kuyusunda 'At BaĢı' diye tabir edilen mekanizmanın yanında oynayan 12 yaĢındaki Mehmet Gazi T. bir anlık dalgınlık sonucu kendisini mekanizmaya kaptırarak, hayatını kaybetti. Vücudu parçalanan Ģahsı gören çevredeki vatandaĢlar Jandarma ve sağlık ekiplerine bilgi verdi. Olay yerine gelen jandarma, 37 geniĢ güvenlik önlemi aldı. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Ģahıs bulunduğu yerden çıkartılarak, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. (01.08.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da 28 Temmuz tarihinde yüksek ateĢ Ģikâyeti ile Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürülen, tedavi sırasında kendisine verilen seruma enjekte edilen ilaç sonrası sağlık durumu kötüye giden ve önceki gün yaĢamını yitiren Halime Bağrıyanık'ın (12) cenazesi ailesi tarafından Diyarbakır Mardin Kapı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Öte yandan böbrek yetmezliği sonucu yaĢamını yitirdiği belirtilen Bağrıyanık'ın yanlıĢ tedavi sonucu yaĢamını yitirdiği ileri sürüldü. Bağrıyanık'ın hastalığı ve hastanedeki yanlıĢ olduğu öne sürülen tedavisine iliĢkin bilgi veren baba Yusuf Bağrıyanık, evde rahatsızlanan kızını yüksek ateĢ ve Ģiddetli boğaz ağrısı nedeniyle Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırdıklarını söyledi. Çocuk Bölümü Servisi'ne yatırılan kızına yüksek ateĢ teĢhisi konduktan sonra da serum tedavisi uyguladığını dile getiren baba Bağrıyanık, tedavinin ilk iki gününde kızının durumunun gayet iyi olduğunu kaydetti. 3'ncü günün de ise kızının "nefes alamıyorum, vücudum kaĢınıyor" Ģikayeti üzerine teyzesi tarafından baĢka bir hastaneye götürülmek istendiğini ifade eden baba Bağrıyanık, fakat doktorun hastanın kendi himayesi altında olduğunu, bu nedenle baĢka bir hastaneye nakledilemeyeceğini söylediğini öne sürdü. Durumunda bir düzelme görülmeyen ve yüksek ateĢi devam eden Halime Bağrıyanık'ın tedavisi için verilen seruma doktoru tarafından 3 Ağustos tarihinde 4 adet ilacın enjekte edildiğini dile getiren baba Bağrıyanık, "Kızıma 3 Ağustos'ta verilen serumun içine 4 adet ilaç enjekte edildi. Enjekte edilen ilacın ardından çocuğun durumu gittikçe kötüye gitti. Vücudunda morluklar oluĢmaya baĢladı. 5 Ağustos'ta kızımın sağlık durumu çok kötü olduğu için, 6 Ağustos'ta yoğun bakım servisine kaldırıldı. Fakat akĢam saatlerine doğru kızım böbrek yetmezliği nedeniyle yaĢamını yitirdi. Kızım yanlıĢ teĢhis ve ihmal kurbanı oldu" dedi. (07.08.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘ın YeniĢehir Ġlçesi'nde sık sık kazaların yaĢandığı Seyrantepe Köprülü KavĢak Viyadüğü'nde bir kaza daha meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, viyadüğe hızla giren bir araç, karĢıdan karĢıya geçmeye çalıĢan 2 yurttaĢa çarparak olay yerinden kaçtı. Ġsimleri öğrenilemeyen 2 yurttaĢtan biri yaĢamını yitirirken, bir yurttaĢın da ağır yaralı olarak Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazanın ardından olay yerine gelen yüzlerce yurttaĢ, yaĢananları protesto etmek için oturma eylemi baĢlattı. Olay yerine gelen çevik kuvvet polisleri, yurttaĢlara coplu müdahalede bulundu. Müdahale sırasında birçok yurttaĢın yaralandığı belirtilirken, yurttaĢların oturma eylemi sürüyor. Aynı kavĢakta önceki gün de bir otomobil karĢıdan karĢıya geçmeye çalıĢan Ramazan Akgün adlı yurttaĢın ölümüne neden olmuĢ, yurttaĢlar yolu trafiğe kapatarak tepki göstermiĢti. (03.09.2011/DĠHA/Diyarbakır Söz) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Van'a gelen ve içinde 16 yolcu bulunan, Sinan ġervan Canan yönetimindeki 30 YC 437 plakalı minibüs Güzelsu Beldesi mevkiinde jandarmaya ait akrep tipi zırhlı araç tarafından, önü kesilerek durdurulmak istenince yoldan çıktı. Kazada araçta maddi hasar oluĢurken, bazı yolcular da hafif Ģekilde yaralandı. Kazadan sonra yolucular Gülezsu Jandarma Karakolu'na götürülerek, ifadeleri alındı. Zırhlı aracın herhangi bir iĢaret vermeden aniden kendilerini durdurmaya çalıĢtığını belirten araç sürücüsü Sinan ġervan Canan, "Aniden bir zırhlı araç önümü kesmeye çalıĢtı. Araca çarpmamak için arabamı içindeki 16 yolcu ile Ģarampole atmak zorunda kaldım. Aracımın takla atmaması için büyük çaba sarf ettim. Az daha araçtaki 16 kiĢi ile birlikte ölüme gidiyorduk. Bu kaza ile ilgili bir an önce inceleme baĢlatılması ve buna sebep olanların cezalandırılmasını istiyorum" dedi. (04.09.2011/DĠHA) 38 *2010 yılı sonunda su tutulmaya baĢlanan ve 2011 yılı baĢlarında elektrik üretimine geçen Siirt'tin Aydınlar Ġlçesi'ne bağlı TaĢbalta (Sewe) Köyü yakınlarda bulunan Alkumru Barajı kapaklarının uyarı yapılmadan açılıp kapanması, can kayıplarına neden oluyor. Bugün de baraj kapaklarının uyarı yapılmadan açılması sonucu Botan Çayı'nın suları aniden yükselince, serinlemek için suya giren aynı aileden 3 kiĢi boğuldu. Alınan bilgilere göre; sabah saatlerinde 3 çocuğu ile birlikte Kutmiz ve Billoris köyleri arasında pikniğe giden Fehim Özbey (39), öğlen saatlerinde sıcakların artmasıyla serinlemek için çocuklarıyla Botan Çayı'na girdi. Bu sırada Alkumuru Barajı'nın kapakları uyarı yapılmadan açılınca, sular aniden yükseldi. Suyun yükseldiğini gören Fehim Özbey çocuklarını sudan çıkarmak için büyük bir caba sarf etti. Ancak tüm çabalarına rağmen, çocukları Serdar Özbey (18), Ġbrahim Özbey (11) ve Kader Özbey (13) ile birlikte sulara kapıldı. Kader Özbey daha sonra çay kenarında bulunan yurttaĢlar tarafından kurtarılarak Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, Fehmi Özbay ile çocukları Serdar ve Ġbrahim Özbey sulara kapılarak kayboldu. (04.09.2011/DĠHA) *VAN'ın Düzyol Mahallesi'nde oyun oynamak üzere evden çıkan 8 yaĢındaki ġirin Dalga, bir rögarda ölü bulundu. Yakınları duruma isyan ederek, çocuklarının ihmal sonucu öldüğünü ileri sürdü. Olay, dün akĢam saatlerinde Düzyol Mahallesi'nde meydana geldi. Oyun oynamak üzere evden çıkan ġirin Dalga'dan uzun süre haber alınamayınca yakınları aramaya çıktı. Çocuklarını bulamayan aile, durumu polise bildirdi. Bunun üzerine mahallede kapsamlı bir arama baĢlatıldı. Yapılan aramalarda, ġirin'in yaĢadığı evin yaklaĢık 200 metre uzağında bulunan Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfına ait kömür dağıtım merkezine ait alanın içerisinde bulunan üstü açık kanalizasyon rögarına da bakıldı. Polis ve itfaiye ekiplerinin 4 metre derinliğindeki rögarda fenerle yaptıkları aramada küçük ġirin, burada çamura saplanmıĢ halde bulundu. (07.09.2011/Diyarbakırsöz / DHA) *Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'ne bağlı Bidekli Köyü'nde elektrik akımına kapılan çocuk yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, Diyadin Ġlçesi'ne bağlı Dibekli Köyü'ndeki ilköğretim okulunun çatısına çıkan 14 yaĢındaki Sedat Yardımcı, okul üzerinden geçen elektrik tellerine temas edince akıma kapıldı. Ağır yaralanan Yardımcı kaldırıldığı Ağrı Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirdi. Yardımcının cenazesi otopsi yapılmak üzere Erzurum'a gönderildi. (08.09.2011/DĠHA) *Edinilen bilgilere göre, Van‘ın Çatak Ġlçesi'ne bağlı Kaçit Köyü'nde dün ağaçtan düĢen Refik Ağman ağır yaralandı. Ağman'ın yaralanmasından sonra akrabaları 112 Acil Servisi arayarak ambulans talebinde bulundu. Ancak askeriyenin onay vermemesi üzerine "güvenlik" gerekçesiyle köye ambulans gönderilmedi. Köylülerin kendi imkanlarıyla hastaneye getirdiği Ağman yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmayarak yaĢamını yitirdi. Olaya tepki gösteren Ağman'ın akrabaları, "Refik ağaçtan düĢtükten sonra biz hemen 112'yi aradık ve ambulans istedik. Ancak bize güvenlik gerekçesi gösterilerek ambulans gönderilmedi. Bizde hastamızı kendi imkanlarımızla Çatak'a getirdik. Oradan ambulansla Van'a getirdik. Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtulamadı ve yaĢamını yitirdi. Doktorlar bize hastanın iç kanamadan yaĢamını yitirdiğini söyledi. Burada ciddi bir hak ihlali var. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız" diye konuĢtu. (03.10.2011/DĠHA) *Van‘ ın Özalp Ġlçesi Damlacık (ReĢkan) Köyü sınırında Ġran'a mazot almaya giden köylüler, dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Köylüler kaçmaya çalıĢırken, Erdal Yılmaz (22) askerlerin açtığı ateĢ sonucu sağ bacağından iki ayrı yerden vurularak olay yerinde kaldı. Köy sakinlerinin olayı duyması ile olay yerine gitmek istediği, ancak Ġran askerlerinin buna izin 39 vermemesi üzerine Damlacık Jandarma Karakolu'na giderek yaralı Yılmaz'ın alınmasını istedi. Fakat, karakol yetkililerinin "Gidin kendiniz alın, biz gitmeyiz" cevabını verdiği iddia edildi. Yılmaz'ın sabah saatlerine kadar olay yerinde bekletildiği ve müdahale edilmediği için kan kaybından yaĢamını yitirdiği belirtildi. Sabah saatlerinde köylülere teslim edilen Yılmaz'ın cenazesi yurttaĢlar tarafından Özalp Devlet Hastanesi'ne ardından ise otopsi için Van Bölge Hastanesi'ne getirildi. (15.10.2011/DĠHA) * Van‘ın BaĢkale Ġlçesine bağlı Ilıcak Köyü Belliyurt Mezrası'nda ikamet eden Halil Ürgün isimli Ģahıs, kamyonuyla mülteci geçiĢi yapmak isterken, askerler tarafından durdurulmak istendi. Ancak dur ihtarına uymayan Ģahsın belli bir süre aracı ile kaçtıktan sonra aracını bırakarak dağlık alana kaçtığı iddia edildi. Geceyi dağlık alanda geçirmek isteyen Ürgün'ün donarak yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Halil Ürgün'e ulaĢamayan akrabaları, yaptıkları aramalar sonucu 2 taĢın arasında Ürgün'e cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Ürgün'ün cenazesi BaĢkale Devlet Hastanesi'ne getirildi. Hastanede yapılan iĢlemlerden sonra Ürgün'ün cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (20.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Midyat Ġlçesi'ne bağlı Gülveren (Bahvar) Köyü'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi protesto etmek için evlerinin damında bedenini ateĢe veren lise öğrencisi Fırat Ġzgin'in (15) hastanede jandarma tarafından sorgulandığı belirtildi. Ağabey Mesut Ġzgin, sorgu sırasında kardeĢinin PKK lehine slogan attığını ve Öcalan için kendini yaktığını söylediğini kaydetti. Ġzgin, gerekli müdahalenin yapılmasının bu nedenle engellendiğini belirterek, "Devlet bilinçli olarak ölüme terk etti kardeĢimi. Hesabını soracağız" dedi. Fırat'ın ağabeyi Mesut Ġzgin, kardeĢinin bedenini ateĢe verdiğinin altını çizerek, "Tüm bedeni hemen hemen yandıktan sonra damda düĢmemek için tellere tutunmuĢ, ama teller de plastik olunca eriyip kopmuĢ ve Fırat aĢağıya düĢmüĢ" dedi. Kendisinin evde bulunmadığını belirten ağabey, babasının eve geldiğinde kardeĢini bulduğunu, söndürmeye çalıĢırken de ellerinin de yandığını hatırlattı. Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Fırat'ın burada yaklaĢık 2 saat boyunca bekletildiğini belirten ağabey, doktorlarının dahi kendilerine Fırat'ın hastanede çok bekletildiği yönünde bilgi verdiğini söyledi. Ağabey Ġzgin, "Zaten kardeĢim hastaneye gittikten bir süre sonra Ġlçe Jandarma Komutanı hastaneye gitmiĢ ve kardeĢimi sorgulamıĢ" diye konuĢtu. Sorgu öncesinde jandarmanın kendilerine helikopter sözü verdiğini belirten Ġzgin, "O helikopter gelmedi bir türlü" diyerek tepki gösterdi. KardeĢini yanık ünitesi olan bir hastaneye yetiĢtirecek ambulansın gelmemesinin nedenini kardeĢinin jandarma tarafından sorgulanmasına bağlayan ağabey Ġzgin, "KardeĢim sorgu sırasında PKK lehine slogan atmıĢ. Abdullah Öcalan için kendini yaktığını söylemiĢ" Ģeklinde konuĢtu. Fırat'ın Midyat'tan Mardin Devlet Hastanesi'ne sevkinin yapıldığını belirten Ġzgin, "Hastane burada koĢullarının yetersiz olduğunu bahane ederek kardeĢimi kabul etmedi. 7 saat boyunca da Özel Mardin Park Hastanesi'nde tutuldu, ancak orada da yüzde 80 yanmıĢ birine ancak serum verdiler" diye konuĢtu. KardeĢinin bile bile "Ölüme terk edildiğini" iddia eden ağabey, "Türkiye'nin 81 ilinde yanık ünitesi bulunan hastaneleri aradık ama hepsi doluydu!" ifadesinde bulundu. "Mardin Devlet Hastanesi'ne yaĢarken kabul edilmeyen kardeĢimin cenazesi otopsi için oraya götürüldü. YaĢatmak için elinden gelen çabayı göstermeyen hastane, otopsi için ölümü ile kabul ediyor" diyen ağabey Ġzgin, kardeĢini yitirmenin üzüntüsünü dile getiremeyeceğini belirterek, "Gerekli itirazları yapacağız. KardeĢimizi yitirdik, 15 yaĢındaki bir fidan gitti, bizim için kolay değil. Ciddi bir müdahale yapılmıĢ olsaydı Ģu anda yaĢıyor olabilirdi. Son ana kadar da bilinci yerindeydi. Devlet bilinçli olarak ölüme terk etti kardeĢimi. Hesabını soracağız" dedi. (14.12.2011/DĠHA) *Adıyaman Kahta‘da evden kaçınca ailesi tarafından bir odaya kilitlenen Hacer A., dün polise sığındı. Genç kız, 3 polis eĢliğinde eĢyasını almaya gittiğinde, iki erkek kardeĢi tarafından 40 bıçaklanarak öldürüldü. TÖRE yine terör estirdi. Kurbanın adı bu kez Hacer A.‘ydı. Gencecikti, 21 yaĢındaydı. Ailesi baskı yapıyordu. Ġlk eylül ayında kaçtı Hacer. Ailesinin baĢvurduğu polis, Hacer‘i ġanlıurfa‘da bulup teslim etti. Hacer o günden sonra evde, ailesi tarafından kilitli tutulan bir odada yaĢamaya baĢladı. Düne kadar... Fırsatını bulup kaçtı Hacer. Bu kez ġanlıurfa‘ya değil polise gitti. ―Ailem baskı yapıyor, kilit altındayım, çıkarmıyorlar. Öldürülmekten korkuyorum‖ diyerek devlete sığındı. Bile bile korunamayan onlarca Ģiddet ve töre kurbanı kadın gibi olmayacaktı Hacer. Savcının talimatı aslında yeni hayatının baĢlangıcı olacaktı Hacer‘in. Ancak yanında hiçbir Ģeyi yoktu. ―EĢyalarımı alabilir miyim evden‖ deyince kaçtığı, Ģikâyetçi olduğu evine götürüldü 3 polis eĢliğinde. Bir polis aracı ile saat 16.30 sıralarında son kez evine gitti genç kız. Evin hemen altındaki marketi iĢleten babası Osman A. ve kardeĢlerini görünce yanlarına uğradı. Neden gittiğini anlatmak istiyordu.Ama konuĢamadı bile Hacer ve kaçma nedeniyle yüz yüze geldi bir anda. 23 yaĢındaki ağabeyi Üzeyir ve 16 yaĢındaki kardeĢi M. ellerinde bıçaklarla karĢısındaydı. HaykırıĢlarına; yürekleri ve vicdanları sağır iki kardeĢ, havaya kalkan ellerini Hacer‘in talihsizliğine sapladı. 3 polisin önünde yere yığıldığında göğüs ve karnına 3 bıçak darbesi isabet etmiĢti bile. Kadına Ģiddetin o kapkara listesine eklenecek yeni bir satırdan ibaretti artık Hacer A... Hacer‘i koruyan polislere ise Üzeyir, M. ve baba Osman A.‘yı gözaltına almak kaldı. (29.12.2011/KentHaber) -Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri *ġüpheli asker ölümlerinin yaĢandığı kıĢlalarda benzer bir Ģüpheli ölüm olayı daha yaĢandı. Balıkesir'in Dursunbey Ġlçesi'nden askerlik yapmak üzere Kilis'e giden 21 yaĢındaki Piyade Er Ramazan Bulut, Haziran ayı baĢında izin kullandıktan sonra yaklaĢık 15 gün önce tekrar birliği olan ġerif Kaya Hudut Karakolu'na geri döndü. Kulübede nöbet tutan Bulut'un kendisine zimmetli tüfekle baĢına ateĢ ederek intihar ettiği ileri sürüldü. Terhis olmasına 5 ay kalan Bulut'un Ģüpheli ölümü Dursunbey Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli astsubaylar tarafından iletildi. Anne Zahide Bulut, oğlunun intihar ettiği haberini alır almaz sinir krizi geçirirken, Dursunbey Belediyesi'nden iĢçi emeklisi olan baba Osman Bulut ise oğlunun intihar etmesine anlam veremedi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, Er Bulut'un cesedi ayrıntılı otopsi yapılmak üzere Antep Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Ramazan Bulut'un cenazesinin Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemenin ardından Dursunbey'e gönderileceği belirtildi.(07.07.2011/DĠHA) *Ağrı‘nın Doğubayazıt 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda askerlik yapan Sivas Kangal doğumlu Gökten T. (21), birliğinde iple asılı halde bulundu. ArkadaĢları tarafından nöbetçi subaya haber verilmesi üzerine ilk müdahalesi olay yerinde yapılan asker, daha sonra ambulansla Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Gökten T. kurtarılamadı. (23.07.2011/DĠHA) *Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Köprüçay Karakolu'nda görev yapan Uzman ÇavuĢ Sami Çatkın, karakolda ölü bulundu. Uzman ÇavuĢ'un intihar ettiği ileri sürüldü. Alınan bilgilere göre, Pervari'ye bağlı Köprüçay Jandarma Karakolu'nda görev yapan Uzman ÇavuĢ Sami Çatkın, görev yaptığı karakolda ölü bulundu. Cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Uzman ÇavuĢ'un intihar ettiği ileri sürülürken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (27.08.2011/ANF) *Diyarbakır'ın Ofis Semti Ekinciler Caddesi'nde Özkaracadağ Apartman'nın 5'nci katında bulunan dairede Zeynel Demir (21) isimli gencin kafasına tek el ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Asker olduğu ve izne geldiği iddia edilen Demir'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Olay yerine gelen Demir'in yakınları fenalık 41 geçirirken, görgü tanıkları Demir'in intihar değil bir cinayete kurban gittiğini iddia etti. (06.09.2011/DĠHA) *Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'nde askerlik yapan Sedat Durgun isimli bir Kürt gencinin "intihar ederek canına kıydığı" ileri sürüldü. Terhisine 4 ay gibi bir süre kalmasına rağmen intihar ettiği iddia edilen Durgun'un haberi akĢam saatlerinde Ġstanbul'un Üsküdar Ġlçesi'ne bağlı Yavuztürk Mahallesi'nde ikamet eden ailesine ulaĢtırıldı. Evlerine gelen polis ve jandarma erlerinden çocukları Durgun'un ölüm haberini alan aile, polis ve jandarma erleri tarafından evlerine bayrak asılmak istenmesi üzerine duruma tepki gösterdi. Sürekli görüĢtüğü oğlunun intihar edebileceğine inanmayan baba Mehmet Durgun'un "Çocuğumu siz öldürdünüz. Öldürdükten sonra bir de gelip, burada Ģov yapıyorsunuz" diyerek tepki göstermesi üzerine jandarma ve polisler evden uzaklaĢmak zorunda kaldı. (07.09.2011/DĠHA) *Iğdır Jandarma Komutanlığı'na bağlı Suveren Jandarma Komando Birliği'nde nöbet tutarken intihar ettiği iddia edilen er Ercan Çağlayan'ın cenazesi iĢlemlerinden sonra ailesine teslim edildi. Aile cenazeyi alarak MuĢ'un Saray Mahallesi'ndeki evine götürdü. Hacı Salih Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Çağlayan'ın cenazesi, TaĢo Mezarlığı'nda toprağa verildi. Çağlayan'ın Babası Gıyasettin Çağlayan, oğlunun yaĢamını yitirmesine iliĢkin ciddi Ģüphelerinin olduklarını belirterek, "Komutanların ve arkadaĢlarının anlattığına göre; oğlumun silahı nöbet tuttuğu esnada ateĢ almıĢ. Ben oğlumun intihar ettiğini düĢünmüyorum. ġu anda soruĢturma devam ediyor. Oğlumun kesin ölüm nedeni kısa sürede ortaya çıkacaktır" dedi. (24.09.2011/DĠHA / DHA) *Bitlis‘in Tatvan Ġlçesi 10'uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı‘nda vatani görevini yapan, Ordu‘nun Ünye ilçesi nüfusuna kayıtlı er Selim Alıcı, önceki gün öğle saatlerinde kıĢlada kendini tavana bağladığı ipe astı. ArkadaĢları tarafından ipten alınan er Alıcı, Bitlis Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Selim Alıcı'nın durumunun ağır olduğu bildirildi. Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (27.09.2011/DHA) *Erzincan‘da 8 aydır askerlik yapan Ardahan Göle nüfusuna kayıtlı Murat Durak' ın intihar ettiği öne sürüldü. Ġstanbul'da yaĢayan ailesi aranarak, "Oğlunuz intihar etti" denildi. Ailenin Murak Durak'ın cenazesini almaya gittiği öğrenildi.(04.10.2011/ANF/SABAH) *Edinilen bilgilere göre, Sivas‘ın SuĢehri ilçesinde bulunan Gökçekent Jandarma Karakolu'nda askerlik yapan ve Ağrı nüfusuna kayıtlı 20 yaĢındaki Jandarma er Âdem ÇalıĢan' ın karakolda kendi silahıyla kendisini vurduğu iddia edildi. Sol omzundan yaralanan ÇalıĢkan, Cumhuriyet Üniversitesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. ÇalıĢan' ın yaklaĢık 3 ay önce askere gittiği belirtilirken, olay ile ilgili olarak idari ve adli soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi.(11.10.2011/DĠHA) *Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre, GevaĢ Kaymakamı Yusuf Güni, ―polis memuru E.A.'nın, ilçeye bağlı Yuva Köyü yakınlarında, yol kenarında ölü bulunduğunu‖ belirterek, "Yoldan geçen vatandaĢlar, yol kenarındaki arazide bir insanın cansız yattığını görünce, Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nı arayarak ihbarda bulunmuĢ. Ekiplerimiz olay yerine gittiklerinde sivil kıyafetli polis memurunu, elinde beylik tabancasıyla cansız bir Ģekilde buldu. ġu an bilgiler kesin değil. Ancak ekipler, olayın intihar olabileceği yönünde görüĢ bildirdi" dedi. (14.10.2011/DĠHA-DHA) *ġırnak merkez Atatürk Mahallesi Karayolu KavĢağı'nın karĢısındaki apartmanın 2. katında oturan MaraĢ nüfusuna kayıtlı Mehmet Kısayürek'in (29) intihar ettiği ileri sürüldü. Silah 42 sesinin duyulmasıyla olay yerine gelen çok sayıda polis ve yurttaĢ, olayın saldırı mı yoksa intihar mı olduğunu ilk baĢta anlayamadı. Eve girilmesiyle polisin kanlar içinde yerde yattığını gören polisler olay yerine gelen ambulansla meslektaĢlarını ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. ġakağından vurulduğu tespit edilen polisin tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği bildirildi. (21.10.2011/DĠHA/DHA) *Kars'ta 14'üncü Mekanize Piyade Tugayı'nda askerlik yapan Muhammet Mustafa DurmuĢ isimli askerin, sabah saatlerinde nöbet tuttuğu kulübede piyade tüfeğiyle baĢına ateĢ ederek intihar ettiği öne sürüldü. Ġddiaya göre, DurmuĢ'un bulunduğu nöbet kulübesinden silah sesi gelmesi üzerine kulübeye koĢan askerler, DurmuĢ'un cesedi ile karĢılaĢtı. Burada askeri savcılıkça yapılan incelemenin ardından DurmuĢ'un cesedi Kars Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. DurmuĢ'un cenazesi iĢlemler tamamlandıktan sonra memleketi Afyonkarahisar'ın Çay Ġlçesi'nde toprağa verilecek. (24.10.2011/DĠHA) *Hakkari‘ de görev yapan polis memuru Muharrem Oğul (29), Validebağ Korusu'nda kendisine ait tabancayla intihar etti. Komiser Yardımcılığı Kursu'na devam ettiği öğrenilen polis memurunun izinli olarak Ġstanbul'a geldiği öğrenildi. Üsküdar Validebağ Korusu'nda gezinti yapan vatandaĢlar, saat 15.30 sıralarında yerde hareketsiz Ģekilde yatan bir kiĢi olduğunu gördü. Korunun güvenlik görevlileri ile 112 Acil Servisi'ne haber verildi. Kısa süre içinde koruya gelen sağlık ekibi, yerde sırt üstü yatan kiĢinin hayatını kaybetmiĢ olduğunu belirledi. Yapılan ilk incelemede intihar eden kiĢinin polis memuru Muharrem Oğul olduğu tespit edildi. Hakkari'de görev yapan Muharrem Oğul'un Komiser Yardımcılığı Kursu için Diyarbakır'da bulunduğu, izin alarak Diyarbakır'dan Ġstanbul'a geldiği öğrenildi. Muharrem Oğul'un kendisine ait 9 milimetre kalibrelik silahla baĢına ateĢ ettiği belirtildi. (29.11.2011/DHA) -ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri *Elazığ Ġl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli Tabip Asteğmen Hüseyin Karagül (28) kaldığı Orduevi'nde ölü bulundu. Alınan bilgilere göre, askerliğini yedek subay olarak yapan Ġzmir nüfusuna kayıtlı Tabip Asteğmen Hüseyin Karagül, kaldığı Elazığ Orduevi'nde ölü bulundu. Cesedi Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Karagül'den kan ve doku örnekleri alındıktan sonra, cenazesi uçakla Ġzmir'e gönderildi. (13.01.2011/ANF/HaberAyrıntı) *07.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kenan Yıldırım, Ģu beyanlarda bulundu: ―Bu sabah amcam oğlu Ümit Yıldırım‟ın Çanakkale‟deki askeri birliğinde kalp krizi geçirerek, yaĢamını yitirdiği ailesine bildirildi. Ancak biz ailesi olarak buna inanmıyoruz. Kalp sorunu yoktu. ÖldürülmüĢ olabileceğini düĢünüyoruz. Askeri ölümler çok yoğunlaĢtı. Cenazemizi alıp ölüm sebebini sağlıklı otopsi yaptırmak için ve ölüm sebebi belirlenmeden askeri tören yaptırmak istiyoruz. Cenazemizi ve otopsi raporları için kurumunuzdan hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır) *21.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulselam Hangül, Ģu beyanlarda bulundu: ―KardeĢim Mehmet Hangül, Ġstanbul ilinde askerliğini yapmaktaydı. Geçen ayın 15‟inde bölüğünden arayıp, intihar ettiğini söylediler. KardeĢim daha önce esrar kullanıyordu. Ölümünden birkaç gün önce evi arayıp kız kardeĢimle konuĢmuĢ. KardeĢim de konuĢmasından ĢüphelenmiĢ. Biz olayın intihar olmadığından Ģüpheleniyoruz. Ġstanbul‟a gittiğimizde ĠHD‟ye baĢvurmuĢtuk. ĠHD‟den bir avukat bize yardımcı oldu. Bizden vekâlet istedi. Ancak biz sonrasında irtibata geçemedik. Tabur komutanı ile görüĢtüğümüzde, Mehmet‟in intihar edecek biri olmadığını, ancak bazı sorunları olduğunu söyledi.” (ĠHD Diyarbakır) 43 *Hatay'ın Kırıkhan Ġlçesi'nde 1. Hudut Tabur Komutanlığı'nda onbaĢı olarak askerlik görevini yapan ve tezkeresine 2 aydan az kalan Ġsa Akdoğan, 15 ġubat'ta 'intihar etti' diye cenazesi ailesine teslim edildi. Çocuklarının ölüm haberini alan Akdoğan ailesi, cenazesini almak için Hatay'a hareket etti. Burada askeri savcılık tarafından yapılan otopsinin ardından, Ġsa Akdoğan'ın alnının ortasından girerek, baĢının arka kısmından çıkan tek kurĢunla hayatına son verdiği aileye açıklandı. Cenazeyi alan aile oğullarının cenazesini doğduğu dün Nusaybin'in Çalê Köyü'nde defnetti. Ġntihar ettiği ileri sürülen Ġsa Akdoğan'ın hiçbir psikolojik sorununun olmadığını belirten annesi Hanım Akdoğan, oğlunun komutanı tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Anne Akdoğan, "Oğlumu çok genç yaĢta benden aldılar. Daha bir ay önce izine geldi. Adana Kürkçüler Cezaevi'nde tutuklu olan abisini ziyaret etti. Hep bizi arıyordu. 'Ġntihar etti' dedikleri akĢam saat 20:30'da bizi aradı. Mevlit kandilimizi kutladı. 'Komutan acele beni çağırıyor, kapatmam gerek' deyip, telefonu kapattı" dedi. Oğlunun intihar edecek biri olmadığını ifade eden gözü yaĢlı anne, "Teskeresine az kalmıĢ, aklı baĢında, kendisiyle barıĢık, sevilen bir insandı. Ġntihar etmiĢ olması mümkün değil" diyerek, intihar iddiasına inanmadığını dile getirdi. (17.02.2011/DĠHA) *Silopi Ġlçesi'nde Hezil Çayında bir erkek cesedi bulundu. Bulunan cesedin Hisar Askeri Tabur'da askerlik yapan ve Çanakkale nüfusuna kayıtlı olan askere ait olduğu belirtildi. Üç günden buyana firar ettiği iddia edilen askerin boğularak yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Jandarma tarafında bulunan cesedin Silopi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı öğrenildi. (03.03.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı Piyade Bölüğü'nde askerlik yapan Doğubayazıt'ın Bardaklı Köyü nüfusuna kayıtlı Nesim Tarhan isimli yurttaĢın intihar ettiği iddia edildi. Sabah saatlerinde askeri yetkililer, Tarhan'ın ailesini arayarak oğullarının intihar ettiği haberini verdi. Nesim Tarhan'ın babası Mehmet Salih Tarhan, "Biz kesinlikle oğlumuzun intihar ettiğine inanmıyoruz. Biz gece oğlumuzla konuĢtuk. Gayet normal bir hali vardı. Herhangi bir sorunu yoktu biz çocuğumuzun öldürüldüğünü düĢüyoruz" dedi. (09.03.2011/DĠHA) *5 Mayıs 2007'de ġırnak'ın Bestler bölgesinde Ayhan Demirci ve Servet Yıldırım isimli iki asker yaĢamını yitirmiĢ, Genelkurmay tarafından yapılan açıklamada "çatıĢmada PKK tarafından Ģehit edildiler" açıklaması yapılmıĢtı. Aynı taburda görev yapan ve ismini açıklamayan bir asker bir internet sitesine ihbar mektubu göndererek olayın yansıtıldığı gibi olmadığını söyledi. "Üç seneden beri sesimi kimselere duyuramamanın ve bu konuda bir Ģey yapamamanın eksikliği ile yaĢıyorum" diyen asker mektubunda "Yazımı yayınlarsanız, Ģu ana kadar rahat rahat uyuyan bu olayın sorumlularının da belki bundan sonra uykularının kaçmasına katkı sağlayacaksınız" diye belirtiyor. Asker, mektubunda Gregevera tepe bölgesine çıktıkları operasyonda yaĢanan olayı Ģöyle anlattı: "4. tabur olarak önce biz gelmiĢtik bu tepeye. Arkamızdan gelen 3. taburun bölgeye gelmesi saat 17.30'u bulmuĢtu. Tabur komutanlarının sorumluluk sahalarını koordine etmeleri neticesinde bölükler mevzi hazırlıklarına saat 18.00 de baĢlayabildi. Mevzi yerlerini Jandarma YüzbaĢı Recep Akkaya koordine etti. Tepe biraz yayvan idi ve ağaçların yapraklarının açması neticesinde her taraf yemyeĢil olmuĢ ve göz gözü görmüyordu. ArkadaĢlarımızla beraber bizler bir taraftan ateĢ sahalarını temizliyor bir taraftan da mevzi hazırlıklarını yapıyorduk. Zamanın kısıtlı olması neticesinde gereken hazırlıkları yapamadık. Hatta özel tim olarak nitelendirilen Behçet unsurları bile nerde hangi mevzi var kim nerede kalıyor onu bile koordine etmemiĢti. 2. ve 3. 44 bölük komutanları bile mevzilerin yerlerini koordine etmemiĢlerdi. Taburumuzun S3'de mevzi yerlerini bu sefer iyi koordine etmemiĢti. Saat 21.00 civarında mevzilerin gerisinde gözetleme yapmakla görevlendirilen Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan görüntü aldığını söyledi. Bunun üzerine tabur komutanı BinbaĢı Emin Uğur Özaçık telsizden 'çak çak...' diye emir verdi. Bir an tereddüde kapılan Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan, tabur komutanının ısrarı üzerine ateĢ etmeye baĢladı. Ġlk ateĢinde Ģiddetli bir mermi sekmesi duyduk. AteĢ etmeye devam etmesi üzerine mevzilerden inleme sesi duyuldu. Maalesef dost ateĢi neticesinde iki arkadaĢımıza mermi isabet etmiĢti. Yani terörist zannederek mevzi içerisinde gözetleme yapan iki arkadaĢımız J.Komd. Er Servet Yıldırım ve J.Komd. Er Ayhan Demirci Ģehit olmuĢtu."Askerlerden birinin sırtından vurularak öldüğünü, diğer askerin ise kalçasına isabet ederek yaralandığını belirten isimsiz asker "Doktor damar yolunu açmaya uğraĢır iken ana arter damarının isabet alması neticesinde o da Ģehit olmuĢtu. Üstelik mevzi bölgesine geriden saplayıcı ateĢler açılmıĢtı" dedi. Asker, mevzideki biksie mayonunun parçalandığı Ģeklinde bir haber duyduklarını belirterek, Tabur komutanı sabah telsizle "Dün açılan karĢı ateĢ neticesinde mevzideki biksi mayonu parçalanmıĢ. Bunu askerler dahil herkese tek tek söyleyin. DönüĢ esnasınde herkes çok dikkatli olsun. Bölge boĢ değil" çağrı yaptığı anlatıyor. Biksi mayonundaki parçalanmanın sebebi karĢı ateĢ olmadığını söyleyen asker, Ģöyle devam ediyor: "Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan ateĢ ettiğinde ilk duyduğum mermi sekmesi idi o mayonun parçalanmasına sebep olan. Yani olmayan bir terörist varmıĢ gibi davranılıyordu. Tabur Komutanı Jandarma BinbaĢı Emin Uğur Özaçık'ın talimatı bizlere söylendiğinde hiç birimiz inanmamıĢtık. Hatta bazı arkadaĢlarım kendini kurtarmak için utanmadan yalan söylüyor koskoca binbaĢı bile demiĢlerdi. Üstelik olayı adım adım takip ettiğini öğrendiğimiz tugay komutanı Tuğgeneral Halim Tırkaz bile olayın aslını anlamasına rağmen, 'Moralinizi bozmayın neticede karĢıdan alınan bir görüntü var. Bu görüntüye istinaden açılmıĢ bir ateĢ neticesinde yanlıĢlıkla mevzi isabet aldı' demiĢtir. Ama ortada kesinlikle alınan bir görüntü yoktu. Görüntü diye tabir edilen bizzat kendi arkadaĢlarımız idi." (14.03.2011/DĠHA) * Afyon'da askerliğini yapan Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı KaĢkol Köyü nüfusuna kayıtlı Cahit Yılmaz adlı kiĢinin intihar ettiği iddia edildi. Sabah saatlerinde Gelenler Köyü Tabur Komutanı tarafından Yılmaz ailesine oğullarının nöbet sırasında intihar ettiği haberi verildi. Afyon'da 9 aylık asker olan Yılmaz'ın dün akĢam ailesiyle görüĢtüğünü ve hiç bir sorununun olmadığına iĢaret eden Yılmaz'ın amcası ġahabettin Yılmaz, yeğeninin intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Askeri yetkililerin kendilerine Yılmaz'ı törenle defnedeceklerini söylediklerini belirten amca Yılmaz, yeğeninin nasıl ve ne Ģekilde öldüğü bilgisinin kendilerine verilmediğini söyledi. Yılmaz, "Biz intihar iddiasına inanmıyoruz. Bize nasıl kendini öldürdüğü de söylenmedi. Ayrıca askeri yetkililerin alel acele defnetmek istemesi de bizi kuĢkulandırıyor. Biz onların çocuğumuzu törenle defnetmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi. (11.04.2011/DĠHA) *26.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Muhsin Ay, Ģu beyanlarda bulundu: ―Dayımın oğlu Uğur Pamuk, Iğdır ilinde askerlik yapmaktaydı. Askerliğinin bitiĢine yaklaĢık 40 gün kalmıĢtı. 23 Nisan 2011 tarihinde 2 asker ailesinin yanına gidip oğlunun intihar ettiğini ve yaĢamını yitirdiğini söylemiĢler. Bu haber üzerine ailemizle yola çıktık. Askeriyeye gittiğimizde intihar ettiklerini söylediler. Biz yetkililere olayın intihar olmadığını söylememiz üzerine olayın tanığı bir asker yanımıza getirildi. Urfa-Suruçlu 1 aylık askerdi. Uğur‟un yakın arkadaĢı olduğunu olay günü Uğur‟un nöbetçi olduğu yere gittiğini, Uğur nöbetçi olduğu kulübenin kapısını kitlediğini, gitmemesi üzerine kendini intihar edeceğini söylemiĢ. Ayrıca Uğur‟un moralinin bozuk olduğunu da ifade etti. Asker geri dönünce silah sesi duymuĢ. 45 Uğur‟un kendisini intihar ettiğini söyledi. Ben Uğur‟un neresinden kendini vurduğunu söyledim, o da bana alnından vurduğunu söyledi. Bunun üzerine kulübeyi görmek istediğimizi söyledik. Kulübenin kapısı yoktu. Her tarafı temizdi, yeni boyanmıĢ gibiydi, kan izleri de yoktu. Burası 1 metre karelik nizamiye kapısıydı. Daha sonra Malatya‟ya gidip cenazeyi aldık. Uğur‟un askerde hiçbir sıkıntısı yoktu. Olaydan birkaç gün önce, babasını arayıp son günlerde askerde, Kürtlere küfür ve hakaret ettiklerini söylemiĢ. O da dayanamayıp onlara küfretmiĢ. Olaydan sonra tehdit edildiğini babasına anlatmıĢ. Amcasıyla konuĢurken kendisini öldüreceklerini söylemiĢ. Bunları daha kimseye anlatamamıĢken ölüm haberi geldi. Uğur daha önce askeri yetkililerin ona terörist dediğini anlatmıĢ. Özdemir Köyü, Özdemir Sınır Karakolundaydı. Kulübede, karakol bahçesinde, giriĢin sağ yanında, bitiĢteydi. Olay yeri olarak burayı gösterdiler. Iğdır‟da bulunan bir avukat bize eĢlik etti. Avukat savcılığa baĢvurmuĢ olayın intiharın dıĢında bir Ģey olabileceğini belirtmiĢ. Olay basında çıktıktan sonra Tuğgeneral Uğur‟un amcaoğlunu arayıp etrafa inanmayın demiĢ. Bu olayla ilgili hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) * Iğdır'da Türkiye-Ermenistan sınır karakolunda askerlik yapan er Uğur Pamuk'un intihar ettiği iddia edildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesi nüfusuna kayıtlı 22 yaĢındaki er Pamuk'un askerliğinin bitmesine 2 ay kaldığı belirtilirken, dün sabah saat 10.00'da olayın meydana geldiği ve cenazeyi görenlerin ise kurĢunun ensesinden girdiğini iddia etti. Iğdır Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan incelemelerin ardından Pamuk'un cenazesi otopsi için Malatya Adli tıp kurumuna gönderildi.Ailenin cenazeyi görmesine ise izin verilmedi. (24.04.2011/DĠHA) *KıĢlada Ģüpheli ölümlere bir yenisi daha eklendi. Batman'ın Kozluk Ġlçesi'nde bağlı GümüĢörgü Karakolu'nda görev yapan Sevak ġahin Balıkçı'nın (25) arkadaĢıyla ĢakalaĢırken vurulduğu iddia edildi. Karakolda yaĢamını yitiren Balıkçı'nın cenazesi Kozluk Devlet Hastanesine kaldırıldı. (24.04.2011/DĠHA) *Muğla Dalaman Hava Meydan Merkez Deniz Üssü Komutanlığı'nda 3 aylık asker olan Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı BeneklitaĢ (Keldiz) nüfusuna kayıtlı Ġdris Çimen'in cenazesi 4 gün önce "Nöbet kulübesinde çenesinin altında silah sıkarak intihar etti" denilerek ailesine gönderildi. Ġzmir'de yapılan otopsinin ardından köyüne getirilen Çimen'in cenazesi yoğun güvenlik önlemleri altında geceyarısı toprağa verildi. Askeri rütbeli iki kiĢininde eĢlik ettiği cenaze aileye gösterilmeden "Ġzmir'de yakıma iĢlemi yapıld" denilerek toprağa verilmek istendi. Ancak duruma itiraz eden aile bireyleri çocuklarını son kez görmek istedi. Çocuklarının intihar ettiğine inanmayan ailenin cenazedeki kurĢun izlerini görünce Ģüpheleri iyice arttı. Çünkü Çimen'in Ģakağında ve çene altında olmak üzere iki kurĢun izin vardı, tek gözü çıkmıĢtı ve kafasının büyü bir kısmı boĢalmıĢ ve içine pamuk doldurulmuĢtu. Cenazeyi gördükten sonra artık intihar olmadığına emin olduğunu belirten Ġdris Çimen'in dedesi ġevket Çimen, kafasında iki kurĢun bulunduğuna dikkat çekti. Dede Çimen, "Torunumu son bir kez görmek için baktım diĢleri yoktu, bir gözüne de pamuk koymuĢlardı. Çenesinin altına sıkarak intihar ettiğini söylüyorlar, öyleyse diĢleri ve gözü niye yoktu, Ģakağında neden delik vardı" diye konuĢtu. "Ġntihar bile olsa 20 yaĢında bir çocuğu bu noktaya kim getirdi?" diye soran dede Çimen, "Ġntihar ise bu noktaya neden geldi, baskı mı gördü, iĢkence mi gördü, durup dururken intihar etmedi herhalde. Torunumu intihara götüren sorun vardıysa neden zamanında fark edilip tedbir alınmadı. Bu sebeple her halükarda Ġdrisimin ölümünün sorumlusu yetkililerdir. Biz intihar mı yoksa öldürülme mi olduğunu bilmiyoruz. Bu karanlık bir ölüm, sorumlusu ve sebebi kimse onu Allaha havale ediyorum. Bu yürek yangısını hak etmedik. Sorumluları mutlaka araĢtırılmalı ve bulunmalı. Biz bu acıyı yaĢadık baĢkaları yaĢamasın, bu acıyı hafifletecek hiçbir Ģey olamaz. Ben otopsi raporu çıktıktan sonra hukuku iĢlem baĢlatacağım'' Ģeklinde konuĢtu. Cenazeyi almaya gidenlerin arasında olan amca 46 Abdulrahman Çimen ise cenazeyi göstermemek için askerlerin büyük uğraĢ verdiğini ve otopsi sonuçlarının dahi kendilerine verilmediğini söyledi. Çimen, "Bize Ġdris'in intihar ettiği haberi verilir verilmez Muğla'ya gittik. Cenazesi otopsi için adli tıbba kaldırılmıĢtı. Savcılık ve yetkililer gerekli araĢtırmalar ile otopsinin yapıldığını, söylediler bize. Otopsi sonuçları henüz çıkmadığı söylenerek bize verilmedi. Bizce karanlık olan bu ölümün, intihar olduğu iddia edildi. Ġdris'in bölük komutanı da cenaze ile birlikte köye geldi. Olayın intihar olduğunu, otopsilerin yapıldığını ve olayın nedenini halen araĢtırdıklarını söyledi bize. Avukatımız da var araĢtıracak. Ancak biz intihar olup olmadığını bilmiyoruz bu karanlık bir nokta. Ġntihar ise bu aĢamaya neden gelindi, biz nasıl güvenip çocuklarımızı askere göndereceğiz'' dedi. Çocuğunun intihar ettiğine inanmayana anne Rukiye Çimen'de yaĢadığı tarafsız acıyı güçlükle anlatabildi. "Ben çocuğumu onları öldürsün diye mi doğurup büyüttüm?" diye isyan eden anne Çimen, "Oğlumun mezarına bile gidemedim. Gecedir geçtir diye beni ve diğer kadınları mezarlığa götürmediler. Oğlum sağlam, akli dengesi yerinde askere gitti. 19 yaĢında bir gençti. Hiçbir sıkıntısı derdi yokken neden yaĢamına son versin, yaĢamı seven sabırlı sessiz bir delikanlıydı. Daha üç aylık askerdi. Dağıtıma bile gelmemiĢti. Çocuklarımızı doğurup büyüttük, askere gönderdik. Devlet askere giden çocuklarımızı böylemi koruyor, emanetlerimize böyle mi sahip çıkıyor" diye konuĢtu. (29.05.2011/DĠHA) *Batman'ın GercüĢ Ġlçesi'ne bağlı Vergili Karakolu'nda 25 gün önce "Nöbet kulübesinden düĢtü" denilerek ağır yaralanan Konya-Ereğli nüfusuna kayıtlı asker Ramazan Gökçe, kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde yaĢamını yitirdi. Gökçe'nin cenazesi Ereğli'ye getirildi. Gökçe Ulu Cami'de kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. (31.05.2011/DĠHA) *Iğdır 5'nci Hudut Alayı'na bağlı Özdemir Karakolu'nda askerlik yaparken, terhisine 35 gün kala, 22 Nisan 2011 tarihinde intihar ettiği ailesine bildirilen Diyarbakırlı Uğur Pamuk'un babası Mehmet ReĢat Pamuk ve annesi Sunahan Pamuk, çocuklarının intihar etmediğini, öldürüldüğünü ileri sürdü.5 çocuklu Pamuk ailesinin ilk çocuğu olan Uğur Pamuk'un terhisi yaklaĢırken intihar ettiğine inanmadığını belirten anne 45 yaĢındaki Sunahan Pamuk, olayın aydınlatılmasını istedi. Mehmet ReĢat Pamuk, oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra görevli olduğu karakola gittiklerini belirterek, Ģöyle dedi: "Elime aldığım bir fenerle oğlumun intihar ettiği belirtilen kulübeye girdik. Kulübede ne bir kan lekesi, ne bir kurĢun izi, ne kapı var, ne kasası var. Sonra bizi götürdükleri odada çay ikram ettiler. Ben tugay komutanına dedim ki, kalk beraber gidelim kulübeye, eğer sen burda çocuk intihar etmiĢ dersen, ben oğlumun hakkını helal edip evime döneceğim dedim. Komutan yerinden bile kalkmadı. Ondan sonra, kan lekesi yok diyorum. Komutan, 'uzman çavuĢa deterjan vermiĢim yıkatmıĢım' diyor. Ama duvarda askerlerin yazdığı yazılar vardı daha. 1 metrekarelik kulübe diye yazmıĢlar raporda. G-3 silahı 1. 05 metredir. Bir insanın kafası da 10 santim olursa, 1 metre 15 santim oluyor. Silahı nasıl doğrulttu, kafasına nasıl sıktı, bir tavuğu bile kestiğin zaman tavuk 10 kez çırpınıp durur. Yani bu adam kafasına nasıl sıktı, nasıl düĢtü. Her iki eli karnının üstünde tüfek de altında nasıl tuttu? Bunu anlamadım. " Oğlunun olaydan bir kaç gün önce telefonla amcasını arayarak, "Amca beni öldürecekler" dediğini ileri süren baba Pamuk, "Ölümünden 5-6 gün önce beni de aramıĢtı oğlum. Durumunun iyi olduğunu hiç bir sorunun olmadığını söylemiĢti. Ama sadece, 'Ben idare edeceğim' sözü kafamda soru iĢareti yaratmıĢtı. Oğlum beni üzmemek için beni değil de amcasını aramıĢtı" diye konuĢtu. Oğlunun bir asker arkadaĢının gazetelere mektup gönderdiğini kaydeden Mehmet ReĢat Pamuk, "Oğlumun bir asker arkadaĢı bazı gazete bürolarına internet yoluyla mektup göndermiĢ. Vicdan azabı çektiğini anlatan bu kiĢi 22 Nisan tarihinde Uğur'u yemek saatinde bir kez gördüğünü, komutanın Uğur'u yanına çağırdığını ve bir daha görmediğini anlatmıĢ. 23 Nisan'da bir albayın karakola gelerek, herkese bağırdığını hakaret ettiğini anlatan bu kiĢi, 'siz 47 benim geleceğimi karartacaksınız, getirin o Ģerefsizin ölüsünü' demiĢ. Bunun üzerine 3-4 asker battaniyeye sarılı bir kiĢiyi nöbet kulubesine götürmüĢ. Sonra tabur komutanı yarbay da, 'getirin o Ģerefsizin silahını' demiĢ. Silahı getirmiĢler. Mektubu gönderen kiĢi, bataniyenin açılmasından sonra Uğur olduğunu görmüĢ. Sözde intihar süsü vermiĢler" iddiasında bulundu. (01.06.2011 / Diyarbakır Söz) *Yüksekova Ġlçesi'nde bulunan Harunlu Jandarma Karakolu'nda asker olan Zeki Özel'in cenazesi "intihar etti" denilerek ailesine teslim edildi. Batman'a getirilen cenaze apar topar Batman merkeze bağlı Aydınkonak Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi. Özel için Batman Ġpragaz Mahallesi'nde taziye kuruldu. Özel'in ağabeyi Sadık Özel, kardeĢinin intihar ettiğine inanmadığını ve ortada karanlık bir cinayetin olduğunu söyledi. Özel, "En son dün saat 10. 20'de kardeĢimle telefonda konuĢtum. Yerinin iyi olmadığını söylüyordu. Ġyi bir yerde görev yapmadığından yakınıyordu. 10 dakika görüĢmemiz oldu. Sonra da, 'Komutanımız geldi' deyip telefonu kapattı. Daha sonra ne kadar ulaĢmaya çalıĢtıysam bir türlü görüĢemedim" dedi.KardeĢi Zeki Özel'in 7 aylık asker olduğunu belirten ağabey Özel," intihar etmesi için bir sorun yoktu. Son 4 aydır Yüksekova Harunlu Karakolu'nda görev yapıyordu. G-3 tüfeğini seriye bağlayarak boğazına isabet eden 3 kurĢunla intihar ettiği söylendi. Olay sırasında kardeĢimin elinde bir mektup olduğu söyleniyor. Ancak, bu henüz bize ulaĢmıĢ değil. Ayrıca askeri birimlerin otopsi yapıp-yapmadığını bilmiyoruz. Çünkü elimizde olayla ilgili hiçbir Ģey yok. Olayın saat 10.30-12. 00 arasında olduğu söyleniyor. Bu olay telefon görüĢmemizin hemen ardından yaĢanmıĢ. Yani kardeĢimle konuĢtuğum an intihar etmiĢ olması gerekiyor ki, ben silah sesi duymadım. Olayın açıklığa kavuĢması için Harunlu Karakolu'na kadar gitmeyi kararlaĢtırdık. Böyle bir ölümü kardeĢim hak etmedi" dedi. (05.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Son dönemlerde artan Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi de Hatay'da eklendi. Dağıtım izninden usta birliğine ulaĢmak için Dersim'e gönderilen Hüseyin Karatun'un iki gün sonra cesedi, doğum yeri olan Hatay civarlarında bulundu. Ġlk incelemelere göre olayın intihar olduğu belirtilirken, Karatun'un ailesi olayın aydınlatılmayı bekleyen çok sayıda soru iĢareti olduğuna iĢaret etti. Karatun ailesi ve dayıları, olayın ciddi Ģüpheler bulundurduğunu belirtmelerine rağmen isimlerinin açık yazılmasını istemiyor. Ancak ailenin verdiği bilgilere göre olay Ģöyle geliĢti: Hatay'ın Kırıkhan Kaletepe Köyü nüfusuna kayıtlı 1991 doğumlu Hüseyin Karatun, kısa süre önce zorunlu askerlik için silah altına alındı. Karatun, 3 ay önce Tokat Merkez 48. Piyade Alayı 1. Tabur, 1. Bölük'te askere gitti. Acemi birliğinden sonra Karatun, Mayıs ayı baĢlarında dağıtım için Kırıkhan Kalatepe köyüne izne geldi. Bir kaç günlük dağıtım izninden sonra, aile Karatun'u askerliğinin geri kalan bölümünü yerine getirmek için Iğdır Hudut alayına gitmesi ve Dersim'deki askeri konvoya dahil olması için Hatay'dan Tunceli'ye yolcu etti. 16 Mayıs günü Hatay'dan Tunceli'ye gönderilen Karatun'un ailesi cebine sadece 300 TL harçlık koyabildi ve Terminal'de askerleri bölgeye götüren sivil araçlara teslim etti. Karatun hareket ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ġki gün sonra Karatun ailesine acı haber ulaĢtırıldı ve Dersim'e oradan da Iğdır'a yolcu edilen 20 yaĢındaki Kürt asker Karatun'un Hatay'ın Hassa ilçesi sınırları içinde cesedinin bulunduğu bildirildi. Yapılan ilk incelemelere göre, Karatun her defasında tek kurĢun atabilen av tüfeğiyle çenesinin altından vurulduğu belirlendi ve yetkililer aileye çocuklarının intihar ettiği ihtimalini bildirdi. Aile cenazeyi Hatay'ın Hassa ilçesinden alarak, Kırıkhan'ın Kaletepe köyünde toprağa verdi. Yine Karatun'un cenazesi bulunurken, üzerinde kimliği çıkmasına rağmen aileye haber verilmediği, olay yerine köylülerin çağrıldığı ve köylülerin Karatun'u teĢhis ettiği, buna rağmen aileye haber verilmeden cesedin Hassa'da morga kaldırılarak otopsiye alındığı bildirildi. Ailesi cesedin üzerine giderken, ceset otopsi için parçalandığından 48 aile Karatun'un cesedini teĢhis edemediği belirtildi. ġüphelerde bu noktadan sonra baĢladı. Olayda kullanılan silahın sahte seri numaralı olduğu aynı seri numaraya ait bir baĢka silahın tespit edildiği ve o silahın bir silah dükkanında henüz satılmadığı tespit edildi ve polis tarafından silaha el konuldu. Aile, çocuklarına 300 TL harçlık verdiklerini ve ölümünde de üzerinden 100 TL para çıktığını belirterek, o paraya silah almıĢ olmasının mümkün olmadığını ifade ediyor. Ayrıca, Dersim'e gönderilen Karatun ile birlikte yolculuk eden yolcular ve otobüs Ģoförünün alınan ifadelerinde Karatun'un Elazığ'da indiği oradan da MaraĢ'a gittiği belirtiliyor. Ancak, MaraĢ'a gittiği ileri sürülen Karatun'a verilen bilette isim kaydı alınmaması ve verilen bilete isim kaydı yerine, "bir asker" diye yazılması Ģüpheleri derinleĢtirdi. Ayrıca, Elazığ'da indiği oradan MaraĢ'a geçtiği belirtilen Karatun'un memleketi Hatay'a geri dönüp intihar ettiği bilgisi aileyi tatmin etmiyor ve soru iĢaretlerine neden oluyor. Aile, Elazığ'da inen Karatun'un aynı gün nasıl olurda Hatay'a geri dönüp intihar ettiğinin cevabını arıyor. Aile, "Oğlumuz firar etse, ya eve gelir ya da baĢka bir yere gider. Ayrıca intihar etmek için neden geri dönüp gelip Hatay'ı seçsin. Ġntihar edecekse, gider askeri birlikte intihar eder" sözleriyle duruma karĢı itirazlarını dile getiriyor. Yine Karatun'un üzerinde bulunan ajandasında Tokattaki acemi birliğinde kendisine uygulanan baskıları yazdığı ve Arap harfleriyle, "Her fani bir gün ölümü tadacak" ayetini yazdığı belirtildi. Aile ayrıca, savcılığın olayın üzerine yeterince gitmediği, örneğin hiç bir asker arkadaĢının ifadesinin alınmadığını belirtiyor. Yine Karatun'a ait maddi değeri olan eĢyaların hiç birine dokunulmazken yanında götürdüğü ve içinde elbiselerinin bulunduğu iki çantasının kaybolması da Ģüpheleri derinleĢtiren bir baĢka noktayı oluĢturuyor. (08.06.2011/DĠHA) *KıĢlada Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Tunceli 4. Komando Tugayı Komutanlığı'nda askerlik yapan Cüneyt Yüksel isimli askerin dün gece geç saatlerde nöbet değiĢimi sırasında arkadaĢının silahının ateĢ alması sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Er Yüksel'in ölümü ile ilgili inceleme baĢlatılırken Elazığ Askeri Hastanesinde yapılacak olan otopsinin ardından Cüneyt Yüksel'in cenazesi Ġstanbul'un Küçükçekmece Ġlçesi'ne gönderilecek. (08.06.2011/DĠHA) *Tunceli‘de operasyona çıkan AĢağıtorunoba Jandarma Karakolu‘na bağlı askerî birlikte yer alan Jandarma Uzman ÇavuĢ Samet Karslı, bulunduğu yeri değiĢtirdiği esnada kendisine parolayı soran askerî görevlilere yanıt verememesi nedeniyle vurulmuĢtu. Hastanede tedavi gören Samet Karslı 14 Haziran 2011‘de yaĢamını yitirdi. (14.06.2011/ntmvsnbc.com / ĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde, 8 Haziran'da karakoldaki odasında ölü bulunan Piyade Asteğmen Fikret Kaymak'ın (23) ailesi, askeri yetkililerce intihar ettiğinin söylendiğini ancak buna inanmadıklarını belirterek, olayın araĢtırılmasını istedi. Kütahya'da yaĢayan baba YaĢar Kaymak, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun ölümüne üzüldüklerini ancak intihar ettiği söylenince üzüntülerinin kat kat arttığını bildirdi. CumhurbaĢkanı Abdullah Gül, BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarından, olayın araĢtırılarak gün yüzüne çıkarılmasını istediklerini ifade eden Kaymak, Ģöyle devam etti: ''Alnımıza sürülen intihar lekesinin silinmesini istiyoruz. Oğlumuz evli, niĢanlı veya sözlü değildi ki intihar etsin. Bir sıkıntısı yoktu. Bölük komutanı üsteğmenden sonra en yetkili kiĢi oğlumdu. Bize bir otopsi raporu gönderdiler. Askeri silahla intihar ettiği yazılmıĢ. G3 silahını nasıl kendisini vurmak için kullanabilir? Olayın 8 Haziran günü saat 20.50'de olduğu söyleniyor, bize aynı gün 23.55'te haber veriliyor. Savcı ne zaman inceledi, ne zaman otopsi yapıldı, ne zaman mahkeme kararı alındı da bize bu leke sürülüyor? Olaydan 5 gün sonra, görev yaptığı birlikteki Tabur Komutanı beni arıyor. 'Operasyondaydım, yeni döndüm, olaydan haberim yoktu. Oğlunuz intihar etmiĢ, ben olayı inceletiyorum' diyor. Oğluma isabet 49 eden kurĢun vücuduna girip çıkmıĢ. Oğlum nerede ölmüĢse o mermi de oradadır. Kriminal laboratuvarlarında bu olay incelensin. Bize gerçekleri söylesinler. Kaza kurĢunuysa veya teröristler vurduysa açık açık anlatsınlar.'' Kaymak, oğlunun Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Mühendislik Fakültesi ĠnĢaat Mühendisliği Bölümünden geçen yıl mezun olduğunu ve diplomayı aldıktan birkaç ay sonra askere gittiğini belirterek, intihar edecek bir sebebi olmadığını savundu. (17.06.2011 /Diyarbakır Söz) Diyarbakır'da mayın taraması yaptığı belirtilen askerlerin üzerine kaya devrilmesi sonucu 1 askerin yaĢamını yitirdiği ileri sürüldü. Ġddiaya göre, Diyarbakır ile Ergani ilçesi arasında bulunan Devegeçidi mevkiinde mayın taraması yapan 7. Zırhlı Birlikler Tugayı'na bağlı askerlerin üzerine kaya devrildi. Olayda üzerine kaya devrildiği ileri sürülen Birol Bilgin'in (21) kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdi. Ankara Zırhlı Birlikler Tümen'inden Diyarbakır'a usta birliğine gelen Bilgin'in cenazesi, memleketi Bartın'da defnedilecek. (14.07.2011/DĠHA) *Birgün gazetesinin haberine göre MaraĢ Mekanize Piyade Taburluğu‘nda askerliğini yapan Eren Özel, dün sabah Ģüpheli bir Ģekilde hayatını kaybetti. Taburluktan bir askerin araması üzerine oğullarının ‗intihar‘ ettiği yönünde haber alan aile, bu ölüme Ģüpheli bakıyor. Eren Özel‘in kuzeni Nedim Özel, ―Malatyalıyız. Kürt ve Aleviyiz. Eren‘in babası Edirne F Tipi Cezaevinde 20 yıldır siyasi tutuklu. Eren daha önceki gece annesiyle konuĢmuĢ. Ġyi olduğunu söylemiĢ. Sabahta böyle bir haber alıyorlar. Bizlere henüz net bir bilgi verilmiyor. Bir ‗intihar‘ diyorlar bir de ‗kaza sonucu öldü‘ diyorlar. Neden olduğu da belirsiz.‖ Eren‘in askerliğini yaptığı sırada sorun yaĢayıp yaĢamadığını sorduğumuz da ise Nedim Özel, ―Çok iyi bir çocuktu. Güler yüzlü, bambaĢkaydı. Bir sorun yaĢadığını sanmıyorum. YaĢasaydı, haberimiz olurdu. Biz bu ölümden Ģüpheleniyoruz‖ yanıtını verdi. (09.09.2011/CNN Türk) *Kars'ta askerlik yapan Konya Ereğli nüfusuna kayıtlı Er Celal Kızılkan'ın kaza kurĢunu sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Olaydan sonra Kızılkan'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Erzurum'a gönderildi. Asker ölümüyle ilgili olarak açıklama yapan Kars Valiliği, "12 Eylül'de SarıkamıĢ hudutları dahilinde operasyonel faaliyet icra eden Kars Ġl Jandarma Komutanlığı Dağpınar Jandarma AsayiĢ Komando Bölük Komutanlığı'nda görevli Jandarma Komando Er Celal Kızılkan (1990/4), meydana gelen silah kazası sonucu hayatını kaybetmiĢtir. Olaya SarıkamıĢ Askeri Savcılığı tarafından el konulmuĢ olup, adli ve idari soruĢturma devam etmektedir" denildi. (13.09.211/DĠHA) *15.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Hülya Dengür, Ģu beyanlarda bulundu: “20 Haziran 2001 tarihinde Bingöl Jandarma lojmanlarında komutan eĢi Ģahsın, oğlum Süleyman Dengür‟ün beline ip bağlanılarak aĢağı kata indirilmek istenmesi sonucu, düĢüp ölüyor. Bu dava 2007 yılında Ģahsın 7 ay ceza alması ve bu cezanın 43 TL para cezasına çevrilmesiyle sonuçlanmıĢtır. Bu durum bizi derinden yaralamıĢtır. Davayı Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟ne (AĠHM) götürmek istiyoruz. Bu konuda Ģubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” EK BĠLGĠ: “Olaydan sonra evimize gelen askeri yetkililer oğlumun Ģehit olduğunu söylediler. Bunun için bizlere, oğlumun Ģehitlere tanınan haklardan yararlanmamız için baĢvuru yapmamızı söylediler. Gerekli evrakları tamamladık. Evraklarımızı Ġstanbul Ġl Jandarma Komutanlığındaki Ģehitlerle ilgili kısma verdik. Sonra bize verilen cevapta oğlumuzun Ģehit olmadığı yazılıydı. Ölen oğlumun küçüğü olan oğlum Sabri DENGÜR, askerlikten muaf tutulurken, ağabeyinin Ģehit olduğu gerekçesiyle muaf tutulmuĢtu. Bu da bir çeliĢkidir. Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tazminat davamız için de sizlerden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Bingöl ġubesi) 50 *Çukurca Gazi Tepe Askeri Üs Bölgesi'nde askerlik yapan er Adem Tarhan'ın kendi silahıyla intihar ederek yaĢamını yitirdiği iddia edildi. "Kendi silahıyla karnına ateĢ ederek yaĢamını yitirdiği" iddia edilen Tarhan, Van Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, Erzurum'un Karayazı Ġlçesi'ne bağlı Sancaktar Köyü'nde bulunan ailesi Van'a doğru yola çıktı. Er Tarhan'ın babası Tahsin Tarhan, olaydan bir gün önce oğluyla görüĢtüğünü belirterek, "Oğlumun terhisine 80 gün kalmıĢtı. NiĢanlıydı ve askerliği bittiğinde evlenecekti. Ben oğlumla görüĢtüğümde de hiçbir sıkıntısı yoktu. Bu intihar olamaz bu yüzden gerekli bütün mercilere baĢvuracağım" diye konuĢtu. Baba Tarhan, otopsi raporunda oğlunun karnında 4 kurĢun olduğunu belirterek, "4 kurĢunla intihar mı olur?" diye tepki gösterdi. Aile taziyelerin hemen ardından yasal yollara baĢvuracağını ifade etti. (02.10.2011/DĠHA-DHA) *Kayseri Komando Taburu'nda yemekhanede görevli olan ve geçici görevle ġırnak'a gönderilen 1990 Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi DadaĢ Köyü doğumlu Recep Can'ın 4 Ekim günü gece saat 01.00 sularında silahla intihar ettiği iddia edildi. 9 aylık asker olan Can'ın cenazesini alan ailesi Hazro'ya bağlı DadaĢ Köyü'nde dün akĢam toprağa verdi. Çocuklarının yaĢamını yitirmesinden Ģüphelenen ve intihar ettiğine inanmayan ailesinin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baĢvuracağı öğrenildi.(06.10.2011/DĠHA) *Bitlis'in Tatvan Ġlçesi'nde bulunan 10. Motorlu Piyade Tugayı'nda 5 aydır askerlik yapan Konya Kürtlerinden er Ali Önal, 14 Ekim'den beri kayıptı. Askeri yetkililer Önal'ın firar ettiğini iddiasında bulunmuĢ, Konya'nın Cihanbeyli Ġlçesi'ne bağlı Zaferiye Köyü'nden Tatvan'a gelen aile ise bu iddiaya inanmayarak ĠHD ve savcılığa baĢvurmuĢtu. BaĢvuru üzerine savcılığın soruĢturma baĢlattığı belirtilirken Önal, bugün Bitlis'in Hizan Ġlçesi'ne bağlı Yolalan Beldesi'nde köylüler tarafından yol kenarında ölü olarak bulundu. Önal'ın cenazesi savcılık tarafından olay yerinde yapılan incelemelerden sonra Bitlis Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Önal'ın askeri elbisesiyle ve silahıyla birlikte bulunduğu belirtildi. Hastanede otopsi iĢlemleri devam ederken, ölüm nedeni hakkında bilgi edinilemedi. (19.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ta Akdizgin 6'ıncı Motorlu Piyade Tugayı 2'inci Taburda Sivas doğumlu Ahmet Turan KargavuĢ (20), dün nöbetten dönerken doldur-boĢalt istasyonunda silahla yaralandı. Yaralanan KargavuĢ ġırnak Askeri Hastanesi'ne kaldırıldı. Askeri hastanede yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olayın nöbetten dönerken doldur-boĢalt yaparken yaĢandığı iddia edilirken, kazanın nasıl meydana geldiği öğrenilemedi. Ahmet Turan KargavuĢ'un cenazesi otopsi yapılmak üzere GATA'ya gönderildiği belirtildi. (24.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Bağlıca Jandarma Karakolu'nda askerlik yapan Ġbrahim Atar'ın arkadaĢı tarafından silahla vurulduğu iddia edildi. Terhisine 3 ay kaldığı belirtilen Jandarma OnbaĢı Ġbrahim Atar, dün saat 16.00 sıralarında iddiaya göre arkadaĢının tüfeğinin kaza sonucu ateĢ alması nedeniyle yaralandı. Atar, kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdiği ve cenazesinin memleketi Aksaray'a gönderileceği belirtildi. (01.11.2011/DĠHA) * Silopi Ġlçesi Tank Taburu'nda askerlik yapan ve adı öğrenilemeyen Aydın nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen askerin, nöbet tuttuğu kulübede piyade tüfeğiyle karnına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Dün gece Silopi Devlet Hastanesi morguna kaldırılan askerin cenazesinin otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Asker Hastanesi'ne götürüleceği öğrenildi. (22.11.2011/DĠHA) 51 * Manisa'da er olarak 7 aydır askerlik yapan Batmanlı Sinan Tirki isimli gencin, 20 günlük iznin ardından döndüğü birliğinde çenesine silah dayayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Memleketi Batman'a ailesinin yanına gelerek 20 gün kalıp birliğine dönen Tirki'nin babası Nezir Tirki, "Sinan birliğine teslim olduktan sonra bizleri aradı. Sohbet ettik. Ġzin dönüĢünden bir gün sonra telefon açan bir askeri yetkili 'oğlunuz nöbet sırasında çenesine tüfek dayayarak intihar etti' dedi" diye konuĢtu. Baba Tirki, oğlunun intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Sinan Tirki'nin cenazesinin yapılacak otopsinin ardından memleketi Batman'a getirilerek ġatarla Köyü'nde toprağa verileceği öğrenildi. (25.11.2011/DĠHA/ Batman ÇağdaĢ) *Edinilen bilgiye göre; Hakkari'nin Yüksekova ilçesi 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'nda askerliğini yapan er Ahmet Sezgin (21) ve ismi henüz öğrenilemeyen bir asker, Tugay'da meydana gelen ve yetkililerce silah kazası olduğu ileri sürülen bir olayda hayatını kaybetti. Ġki askerin cenazeleri, otopsi yapılmak üzere öğle saatlerinde Malatya Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Er Ahmet Sezgin cenazesinin yarın Nazilli'ye gönderileceği bildirildi.Konuya iliĢkin bilgi veren Hakkari Valisi Muammer Türker, "Olayın doğru olduğunu söyleyebilirim. Ama Ģu anda olayın mahiyetini bilmiyorum" dedi. Türker, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığını kaydetti.Yüksekova'da askerliğini yapmakta olan 1990 doğumlu er Ahmet Sezgin'in, Nazilli Prof. Muammer Aksoy Mahallesi 1211 Sokak'ta ikamet eden ailesi, saat 15.00 sıralarında çocuklarının ölüm haberini aldı. Olayın nasıl olduğunu bilmediklerini ifade eden Ahmet Sezgin'in babası Abdurrahman Sezgin (57), "Kafamız çok karıĢık. Tek sorumuz var, olayın nasıl olduğunu bilmek istiyoruz" dedi. Er Ahmet Sezgin'in terhisine 35 gün kaldığı, birkaç gün önce ailesini aradığı ve uçak biletini aldığını belirttiği, onlara "Merak etmeyin, artık uçak biletimi de aldım geliyorum" dediği öğrenildi. (29.12.2011/DĠHA) SALDIRIYA UĞRAYANLAR -Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi *BaĢkale eski Belediye BaĢkanı AKP'li Ejder Yağızer'in kardeĢi Çetin Yağızer ve oğlu Lokman Yağızer, BDP Ġlçe binasını basarak içeride bulunan BDP ilçe yöneticileri Nurettin Güler, Senar YeĢilırmak ve Salih Tayfun'u darp etti. Aracıyla olay yerinden uzaklaĢarak BaĢkale Belediyesi'ne giden baba-oğul, Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler'in makam odasını bastı. Güler'in makam odasında olmadığı sırada yapılan baskında Yağızer ve oğlu kendilerine engel olmaya çalıĢan 2 belediye görevlisini de darp etti. Baskından sonra Çetin Yağızer ve oğlu Lokman Yağızer geldikleri araçla olay yerinden uzaklaĢtı. (10.03.2011/DĠHA) *Yüksekova'da Mustazaf-Der binasının balkonunda Ubeyt Durna, nerden açıldığı belli olmayan ateĢ sonucu topuğundan yaralandı. Merminin etkisiyle bulunduğu balkondan aĢağı düĢen ve baĢı yere çarpan Durna, ağır yaralandı. Olay yerine çağrılan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Durna yaĢamını yitirdi. Olayın ardından dernek binasında bulunan diğer kiĢiler polis kontrolünde dıĢarı çıkarıldı. (05.05.2011/DĠHA) *Elazığ'da ülkücü bir grup BDP'ye saldırmak için il binası önünde bir araya geldi. Binadan çıkanlara saldıran grup iki kiĢinin yaralanmasına neden oldu. Olayda yaralanan BDP Elazığ Ġl BaĢkanı Mehmet Kılıçtepe hastaneye gittiğini ve ayakta tedavi olduğunu söyledi. Kılıçtepe, binanın dıĢından gelen gürültüyle irkildiklerini, ardından binanın camına çıktıklarını 52 belirterek, "AĢağıda bir grup faĢist küfürler ederek yukarı gelmeye çalıĢıyorlardı, az ötelerinde bulunan Cami'nin avlusunda ise sivil polisler de vardı" dedi. Kılıçtepe, olayın organizeli yapıldığını belirterek, "Polislerle görüĢmek için aĢağıya indiğim esnada ise faĢistlerin saldırısına uğradım. Saldırı o kadar iyi organizeli yapılmıĢtı ki faĢistler kendileriyle birlikte yandaĢ basınları da getirmiĢlerdi" diye konuĢtu. Kolluk güçlerinin gözlerinin önünde darp edildiğinin altını çizen Kılıçtepe, "Biz ne kadar barıĢtan yana isek, bir o kadar da kan dökülmesini isteyenler karĢımızda" diyerek isyan etti.(15.07.2011/DĠHA) *Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini engelleyen polisler, BDP'lileri darp etti. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirildikten sonra mezarlığa götürülmesi esnasında camide bulunan BDP Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz, BDP Kurtalan Ġlçe yöneticileri ve belediye meclis üyelerine hakaret eden polis, Merkez Ġlçe BaĢkanı Guri Toprak'ı darp etti. Cenaze törenine katılan kitlenin önünü TOMA, akrep ve panzerlerle kesen polis, töreni engelledi. Cenazenin 4 kiĢi tarafından omuzlarda mezarlığa götürülmesine izin verilirken, yakınları olduğu bildirilen iki gencin de onlarca polis tarafından dövülerek linç edildiği kaydedildi. Cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde de cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamın da cami çıkıĢında polis tarafından tartaklandığı bildirildi. Öte yandan Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ı takip eden belediye basın yayın bürosu çalıĢanı Emin Sadık darp edildikten sonra kelepçelenerek gözaltına alındı. Kısa bir süre sonra Sadık serbest bırakılırken, yaĢanan olayda çok sayıda kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (19.07.2011/ANF) *Siirt'te 16 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Mahfuz Aykaç için Conkbayır Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına kitlesel bir Ģekilde BDP'liler tarafından ziyarette bulunuldu. Ziyaret sırasında mahalleyi ablukaya alan polis, daha sonra çadıra gaz bombaları ve kalaslarla sert Ģekilde müdahale etti. Müdahale sırasında BDP Siirt Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz da tartaklandı. Polisler tarafından yapılan sert müdahale sonucunda Kurtalan Belediye BaĢkanvekili ġakir Evirgen baĢına aldığı kalas darbesiyle, olayı takip eden DĠHA Siirt muhabiri Ekrem Tatlı ve ismi öğrenilmeyen 3 kiĢi ağır yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Çadıra yapılan baskında yaklaĢık 50 kiĢinin çeĢitli yerlerinde yaralandığı öğrenildi. Polisin hastaneyi de ablukaya alması nedeniyle bazı yaralılar gözaltına alınacak diye hastaneye götürülemedi. Taziye çadırına giden tüm araçların lastikleri polisler tarafından bıçaklarla patlatıldığı ve camlarının kırıldığı belirtildi. Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz ve Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ın resmi araçları da polisler tarafından tahrip edildi. (21.07.2011/DĠHA-Bianet) *Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 23 cenaze için Diyarbakır'da esnaflar kepenk açmazken, binlerce kiĢi Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde bir araya geldi. Aralarında DTK Koordinasyon Kurulu üyeleri ve BDP'li milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Demir Çelik ile BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Diyarbakır Ġl EĢ BaĢkanları Zübeyde Zümrüt ve Ömer Önen, ilçe belediye baĢkanlarının da bulunduğu kitle, sloganlar atarken, yüzlerce polis tarafından zırhlı araçlarla abluka altına alındı. Kitlenin toplanmasından sonra, 5 Nisan Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik açıklama yaptı. Ancak Çelik'in konuĢma yaptığı sırada polis kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye kitle de taĢ ve molotoflarla karĢılık verdi. Müdahale sırasından onlarca çevik 53 kuvvet polisi BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik ile Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata'nın üzerine çullanarak coplarla darp etti. Ayrıca milletvekillerine tazyikli su sıkıldı. (29.10.2011/DĠHA) -Öğretmen / Öğretim Üyesi *Urfa'nın Siverek Ġlçesi'ne bağlı Eğriçay Köyü Ġlk Öğretim Okulu'nda görev yapan CoĢkun Ünver, Serkan Bayhan, DurmuĢ Ahmet ve Oktay GöktaĢ isimli öğretmenler kimliği belirsiz kiĢilerin saldırısına uğradı. Hafta sonu olması nedeniyle Siverek'e gelen öğretmenler alıĢveriĢ yaptıktan sonra otomobilleri ile köye dönmek için yola çıktı. Ġlçe Merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Eğriçay Köyü'ne dönen öğretmenler Üçkuyu Köyü yakınlarında bir minibüsün yol ortasında durduğunu görünce kaza olduğunu sanarak otomobilden indi. Minibüsün yanına giden öğretmenler yol kenarında aniden önlerine çıkan ve yüzleri kapalı 6-7 kiĢilik bir grubun sopalı saldırısına uğradı. Öğretmenleri darp eden saldırganlar olay yerinden yolu kestikleri minibüsle uzaklaĢırken, olayın Ģokunu yaĢayan öğretmenler jandarmayı arayarak yardım istedi. Olay yerine gelen jandarma yaralı halde gördüğü öğretmenleri Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Hastanede ayakta tedavileri yapılan öğretmenlerin sağlık durumunun iyi olduğu bildirilirken, olayı duyan Ġlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Lütfü Balkır ve çok sayıda öğretmen de hastaneye geldi. Saldırganların kim olduğu ve saldırı nedenini bilmediklerini söyleyen 4 öğretmen, jandarmaya yaĢadıklarını anlatıp Ģikayetçi oldu. Jandarma Öğretmenlerin ifadesi doğrultusunda saldırganların yakalanması için çalıĢma baĢlattı. (01.05.2011/DĠHA) *Dicle Üniversitesi Ġntaniye Servisi'nde görevli Doktor Ġrem Akdemir, tedavi etmeye çalıĢtığı hasta yakınları tarafından saldırıya uğradı. SES Diyarbakır ġubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, meslektaĢlarına yapılan saldırıyı protesto etti. Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi polikilinik giriĢinde toplanan yaklaĢık 50 doktor, meslektaĢları Ġrem Akdemir'e yönelik saldırıyı alkıĢla protesto etti. (29.07.2011/DĠHA) *Eğitim Sen Kızıltepe Temsilciliği, Bahçelievler Ġlköğretim Okulu'nda öğretmenlik yapan sendika üyesi Ömer Bozkurt'un okul idarecisi Taylan Karadeniz tarafından Ģiddete uğrayarak, hastanelik edildi. Bugün meydana gelen olayda Bozkurt'un 5 gün iĢ göremez raporu aldı. (14.10.2011/DĠHA / Kızıltepe Gazetesi) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5 öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA) -Öğrenci *Sabah saatlerinde okula gitmek için evlerinden çıkan Ardahan Üniversitesi öğrencilerinden Mehmet Bayık ve Hayrettin Dimeç, MHP ve AKP'li oldukları belirtilen bir grubun saldırısına uğradı. Üniversite yakınlarında yapılan saldırıda iki öğrenci bıçaklandı. Olaya polisin müdahale etmediği belirtilirken, saldırı haberini alan diğer öğrenciler olay yerine gitti. Bunun üzerine polisin müdahalede bulunduğu ve kalabalığı dağıttığı bildirildi. Yaralı öğrenciler ise arkadaĢları tarafından Ardahan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı öğrencilerden kafasına darbe alan Mehmet Bayık'ın durumunun ağır olduğu öğrenildi. Öte yandan saldırı esnasında 54 AKP'li Ardahan Belediye BaĢkanı'nın Ģoförü BarıĢ Yıldız'ın da Kürt öğrencilere silahla ateĢ ettiği ileri sürüldü. Saldırıdan sonra öğrencilerin Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği'ne gittikleri ve bir provokasyona karĢı dernekten ayrılmadıkları belirtildi. Kentte gerginliğin devam ettiği bildirildi. (18.03.2011/DĠHA) *Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği'ne (AÜÖD), akĢam saatlerinde Ardahan Ülkü Ocağı'na üye olduğu belirtilen bir kiĢi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Derneğin önüne kadar gelen ve dernek binası önünde öğrencilere 3 el ateĢ eden kiĢinin polisler tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Dernek binasında bulunanların gergin bekleyiĢi sürerken, yoğun önlemlerin alındığı gözlemlendi. Aynı saatlerde Vali HurĢit Caddesi'nden derneğe doğru gelen dernek üyesi Hakan Sural'ın da baĢka bir ülkücü grup tarafından saldırıya uğradı ve kafasından yaralandığı belirtildi. Sural, Ardahan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.03.2011/DĠHA) *Malatya Ġnönü Üniversitesi kampüsünde DYG‘li öğrencilere ülkücü öğrencilerin saldırdığı ve sonrasında ise kavga çıktığı bildirildi. Çıkan kavgada yaralanan 4 öğrenciden 3'ünün Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi edildiği öğrenildi. Malatya Devlet Hastanesi‘nde tedavi edilen ve DYG‘li olduğu bildirilen Mehmet Ġnat adlı öğrencinin ise, tedavisi bitmeden polis tarafından ifadesi alınacağı gerekçesiyle, gözaltına alındığı Malatya Emniyet Müdürlüğü'ne öğrenildi. (21.03.2011/DĠHA) *Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde üç gün önce bir grup Kürt öğrencinin sarı-kırmızıyeĢil renklerinden oluĢan dövizler üzerinde hazırlanmıĢ ödevlerini fakülte panosuna asmasının ardından 100 kiĢilik ülkücü öğrenci grubunun saldırısına uğradığı öğrenildi. Saldırıda Yunus Koç, Hasan Alper, Ahmet Cennet adlı öğrenciler vücudunun çeĢitli yerlerine aldıkları darbelerle yaralandı. Saldırıda yaralanan Hasan Alper üniversite rektörlüğünün ve polisin gözleri önünde kendilerine saldırı yapıldığını söyledi. Saldırganların kendilerine ve Kürtlere yönelik hakarette bulunduğunu ifade eden Alper, "Burada bize puĢi takmamamızı, Kürtçe konuĢmamamızı, top sakal bırakmamamızı söyleyerek tehdit ve hakarette bulundular, ardından bize saldırdılar. Tüm bunlar rektörlüğün, polisin gözleri önünde yapıldı. Ve müdahale etmediler" dedi. (26.03.2011/DĠHA) *Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde bir grup Ülkücü ders çıkıĢı Kürt öğrencilere, sopa, cop ve bıçaklarla saldırdı. ĠletiĢim Fakültesi'nin kantininde 30 kiĢilik bir ülkücü grup dersten çıkan 3 Kürt öğrenciye saldırdı. YaĢanan saldırıda bir Kürt öğrenci kafasından aldığı darbe ile yaralandı. Olayın duyulması üzerine dersten çıkan ve fakültenin önüne gelen Kürt öğrencilerde Ülkücü grubun saldırısına uğradı. Saldırıda Ülkücü grubun polis copları kullandığı belirtildi. Polisin olay yerine gelmesiyle, ismi öğrenilemeyen yaralı öğrencinin arkadaĢları tarafından Bölge Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldığı belirtilirken, kampus içinde gerginliğin devam ettiği bildirildi. (06.04.2011/DĠHA) *Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilgiler son sınıf öğrencisi Fuat KöybaĢı'nın, YeniĢehir Mahallesi'nde kaldığı ev saat 20.30 sularında polis kıyafeti giyimli kar maskeli kiĢiler tarafından basıldı. Saldırganların Fuat KöybaĢı'nın karın boĢluğuna iki el kuru sıkı silahla ateĢ ettiği bununla da yetinmeyip kafasına dipçikle vurduğu öğrenildi. BaĢından ve göğsünden yaralanan KöybaĢı, daha sonra eve gelen arkadaĢları tarafından Sivas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalenin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen KöybaĢı, acil serviste tedavi altına alındı. (24.04.2011/DĠHA) 55 *ġırnak'ın Cizre ilçesi Ġdil Caddesinde bir erkek öğrenci yurduna yapılan molotofkokteyli, havai fiĢek ve taĢlı saldırıda 3 öğrenci yaralandı. Öğrencilerden birinde ikinci dereceden yanıklar olduğu, diğer öğrencilerin durumunun ise iyi olduğu belirtildi. (27.05.2011/ĠHA) *Malatya'da 21 Mart tarihinde üniversite kampusünde çıkan kavga sonrası gözaltına alınıp tutuklanan Murat Karaytuğ ve Ebubekir Akyüz isimli Kürt öğrencilerin 3. duruĢması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemenin görüldüğü esnada ülkücü oldukları belirtilen bir grubun adliye içindeki Kürt öğrencilere saldırdığı belirtildi. Önce sataĢma ile baĢlayan olay daha sonra adliye dıĢına taĢtı. Çıkan kavgada 2 Kürt öğrencinin yaralandığı öğrenildi. Yaralı öğrenciler Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili 2 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. Olayın polisin gözleri önünde gerçekleĢtiğini ve polisin hiçbir müdahalede bulunmadığını ifade eden Kürt öğrenciler, adliye binasına giren ülkücülerin üzerinde silah gördüklerini ve polisin bunlara bile ses çıkarmadığını ileri sürdü. (18.10.2011/DĠHA) -Yerel Yönetici *BaĢkale eski Belediye BaĢkanı AKP'li Ejder Yağızer'in kardeĢi Çetin Yağızer ve oğlu Lokman Yağızer, BDP Ġlçe binasını basarak içeride bulunan BDP ilçe yöneticileri Nurettin Güler, Senar YeĢilırmak ve Salih Tayfun'u darp etti. Aracıyla olay yerinden uzaklaĢarak BaĢkale Belediyesi'ne giden baba-oğul, Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler'in makam odasını bastı. Güler'in makam odasında olmadığı sırada yapılan baskında Yağızer ve oğlu kendilerine engel olmaya çalıĢan 2 belediye görevlisini de darp etti. Baskından sonra Çetin Yağızer ve oğlu Lokman Yağızer geldikleri araçla olay yerinden uzaklaĢtı. (10.03.2011/DĠHA) *Siirt'te 16 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Mahfuz Aykaç için Conkbayır Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına kitlesel bir Ģekilde BDP'liler tarafından ziyarette bulunuldu. Ziyaret sırasında mahalleyi ablukaya alan polis, daha sonra çadıra gaz bombaları ve kalaslarla sert Ģekilde müdahale etti. Müdahale sırasında BDP Siirt Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz da tartaklandı. Polisler tarafından yapılan sert müdahale sonucunda Kurtalan Belediye BaĢkanvekili ġakir Evirgen baĢına aldığı kalas darbesiyle, olayı takip eden DĠHA Siirt muhabiri Ekrem Tatlı ve ismi öğrenilmeyen 3 kiĢi ağır yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz ve Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ın resmi araçları da polisler tarafından tahrip edildi. (21.07.2011/DĠHA-Bianet) *Van'da Cumhuriyet Caddesi'ndeki bir mağazanın, ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmak istenmesi üzerine zabıta ekipleri ile mağaza çalıĢanları arasında çıkan arbedede, bir zabıta memuru yaralandı. Belediye Meclisi, Cumhuriyet Caddesi'ndeki TEKEL binası yanında bulunan giyim mağazasının, ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmasına karar verdi. Yıkım iĢlemlerinin baĢlaması için Zabıta Müdürlüğü ekipleri, mağazaya giderek eĢyaların boĢaltılmasını istedi. Bu esnada, zabıta ekipleri ile mağaza çalıĢanları arasında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine çıkan arbedede, mağaza çalıĢanları zabıta memurlarına ellerindeki demir çubuk ve sopalarla saldırdı. Zabıta ekiplerinin biber gazı ile müdahalede bulunduğu olaylarda, bir zabıta memuru kafasına aldığı darbe sonucu yaralandı. Yaralı zabıta memuru, ambulansla Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kavganın ardından olay yerine giderek tarafları sakinleĢtiren polis ekipleri, herhangi bir taĢkınlık yaĢanmaması için mağaza önünde geniĢ güvenlik önlemi aldı. (29.07.2011/DiyarbakırSöz / Cihan) 56 *Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'ne bağlı Yeniköy Mahalle Muhtarı 45 yaĢlarındaki DerviĢ Özkaplan evinde doğranmıĢ Ģekilde bulundu. Edinilen bilgiye göre, çocukları ve eĢi Adapazarı'nda fındık toplamaya giden ve yaklaĢık 20 yıldır muhtarlık yapan Özkaplan'ın evli oğlu sabah babasını kahvaltıya çağırmak istedi. Telefonla aradığı babasına ulaĢamayan oğlu, eĢini eve gönderdi. Evden ses çıkmaması üzerine açık olan pencereden içeri giren oğlu ve gelini, Özkaplan'ın cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Onlarca bıçak darbesi ile öldürülen ve boğazı kesilen Özkaplan, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi morguna otopsi için kaldırılırken, olay yeri inceleme ekipleri de eve gelerek incelemelerde bulundu. (21.09.2011/DĠHA) -Ġnançları nedeniyle *Mardin'in Midyat ilçesinde 22 yıl aradan sonra topraklarına dönen Elbeğendi Köyü papaz yardımcısı Süryani ġammas Demir, arazide koyunlarını otlatan bir Ģahıs tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Alınan bilgilere göre, Elbeğendi köyü yakınlarında 22 yıl Avrupa'da kaldıktan sonra 5 yıl önce köyüne dönen papaz yardımcısı ġammas Demir, tartıĢtığı arazilerinde koyun otlatan bir çoban tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Yaralı Demir Midyat Devlet Hastanesi'nde ilk tedavisinin ardından Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (02.05.2011/ANF) *Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini engelleyen polisler, cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamı cami çıkıĢında tartaklandı. (19.07.2011/ANF) -ĠĢçi *Erzurum'un Aziziye Ġlçesi'nde bir grup, TOKĠ konutlarında çalıĢan Kürt iĢçilere saldırdı. Aziziye Ġlçesi'nde bir grup, Diyarbakır'da yaĢanan çatıĢmada 13 askerin yaĢamını yitirmesini bahane ederek, TOKĠ konutlarında çalıĢan Kürt iĢçilere saldırdı. Olay dün akĢam saatlerinde bir Kürt iĢçinin çarĢı merkezinde sözlü tacize uğramasıyla baĢladı. "13 askerimizi Ģehit ettiniz, burada ne iĢiniz var" denilerek hakaret ve sözlü tacize uğrayan iĢçi ile esnaf arasında yaĢanan tartıĢma çevredeki esnafların da dahil olmasıyla kısa sürede büyüdü. Bazı yurttaĢların araya girmesiyle engellenen olay akĢam saatlerinde bir grubun inĢaat alanına gelerek kapıları tekmeleyip, "PKK'liler gelip Aziziye'de mi ekmek yiyeceksiniz" deyip, küfürler etti. Gelen grubun taĢlı ve sopalı saldırısına uğrayan iĢçilerden biri yaralanırken, saldırı yerine polisin gelmesiyle söz konusu Kürt iĢçi, Aziziye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġsmi öğrenilemeyen iĢçinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, 200'e yakın Kürt iĢçinin ise alınmayan güvenlik nedeniyle hayatından endiĢelendiği için ilçe merkezine çıkamadığı bildirildi. (18.07.2011-DĠHA/Radikal) *21.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Erzurum’un Aziziye Ġlçesi’nde TOKĠ inĢaatında çalıĢan iĢçiler, Ģu beyanlarda bulundu: ―Erzurum‟da TOKĠ ĠnĢaatında çalıĢan yaklaĢık 200 Kürt iĢçileriyiz. Bunun 20 kiĢisini Samsun‟da gelen 20 kiĢilik bir kalıpçı ekibi oluĢturmaktadır. Bize 3 gün önce 15 kiĢilik bir grup saldırdı. Ancak biz tepki gösterdik. Sayımız fazla olduğu için geri çekilmek zorunda kaldılar. Olay yerine Emniyet Müdürü geldi. Biz iĢi bıraktığımızı söyledik. Emniyet müdürü söz verdi. ÇalıĢmaya devam edin sizin güvenliğinizi sağlayacağız dedi. Söz verince biz iĢimizin baĢına geri döndük. ġantiye giriĢinde iki polis bekledi. AkĢam Ģantiye giriĢinde bulunan polisler oradan ayrılmıĢlardı. Bir gün sonra tekrar iĢbaĢı yaptık. AlıĢveriĢ yaptığımız esnaflardan duyduk. Bize yönelik saldırıların belediye baĢkanları tarafından engellendiğini söylediler. Ġlk gün Tuncelili olan ve adı Yusuf olan bir iĢçi bıçaklandı, kolu kırıldı. Biz buna rağmen olayların büyümemesi için sayımız 57 oldukça fazla olmasına rağmen saldırganlara karĢı sadece kendimizi koruduk. Onlara bir zarar vermedik. Bu olayı Valinin, emniyet müdürlüğünün bilmelerine rağmen biz bile bize saldırılacağının, belediye baĢkanı tarafından engellendiğini duymamıza rağmen nasıl onlar bilgi almadılar. Bu saldırıya göz yumuldu. Dün akĢam saat 20.40 sıralarında çok kalabalık bir grup çadırlarımıza saldırdılar. Çadırlarımıza Molotof atıldı. Bir çadır tamamen yandı. YaklaĢık birkaç saat önce emniyetten Ģantiyeye telefon etmiĢler bize ait çadırlarda arama yapılacağını buna bir tepki göstermememiz söylendi. Bir polis ekibi geldi Ģantiye giriĢinde beklediler. Hiçbir arama yapılmadı. 4 ile 5 polis geldi. YaklaĢık olarak akĢam saat 17.0017.30 sıralarında beklemeye baĢladılar. Bu grup bize saldırdı. Aramızda bulunan 20 kiĢilik ve Samsun‟dan gelen kalıp iĢçileri olaydan bir saat önce ayrıldılar. Saldırılar baĢladıktan sonra tüm ekipler geldi diyebiliriz. Ancak saldırganlara müdahale etmediler. Bizi sahanın etrafına topladılar. Saldırganlar onların yanında bizi taĢlıyorlardı. Gece saat 24.00 da grup dağılmayınca Ģantiyeye Vali, Emniyet müdürü ve belediye baĢkanı geldi. Ekip sorumluları ile görüĢürken o grup bize saldırdı. Bizler geriye doğru kaçarken polislerde bize saldırdılar. Vali ve Emniyet müdürünün yanında bizi copladılar. Coplardan dolayı darp alan arkadaĢlarımız oldu. Bizler polis ile saldırganlar arasında kaldık. Hiçbir Ģekilde saldırganlara müdahale edilmedi. Bizleri ambulanslarla orada tahliye ettiler. ĠnĢaatta bulunan eĢyalarımızı almamıza bile izin vermediler. Gerekçe olarak ta araba yer olmadığını gösterdiler. Bizler bu saldırıyı hak edecek hiçbir Ģey yapmadık. Bizler orada ekmek paramızın peĢinde alın teri dökerek çalıĢan iĢçileriz. Bize neden saldırıldı? Saldırılar neden önlenemedi? Saldırganlar açık bir Ģekilde gözümüzün önünde cesaretlendirildiler. Çok mağdur edildik. Biz 60 kiĢilik bir grup Diyarbakır‟a geldik. Diğer iĢçi arkadaĢlarımızda memleketlerine gittiler. Oralarda ilgili kurumlara baĢvuracaklar. Mağdur edildik. Bu konuda sizden destek talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *12.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet Yıldız, Ģu beyanlarda bulundu: ―Antalya Serik ilçesinde çalıĢmaktayım. ĠĢ dönüĢünde lojmana giderken 8 kiĢi tarafında darp edildim ve bu olayı polise intikal ettim. Gerekli yasal iĢlemler yapılmadı. Bu olayı yaptıran kiĢi aynı saatte serbest bırakıldı. Savcıya ifadem gitmeden nasıl serbest bırakılır anlamıĢ değilim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) 05.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Özel Sarı, Ģu beyanlarda bulundu: “Aydın Germencik‟te bir aya yakın çalıĢıyordum. Diyarbakır ili Silvan ilçesinde meydana gelen çatıĢmada 13 askerin yaĢamını yitirmesi olayı üzerine, çalıĢtığımız yerde bulunan ülkücüler ve çevre il ve ilçelerden ülkü ocaklarının örgütlemesi ile gelen binin üzerinde insan bize saldırdı. Biz orada 8 saat rehin kaldık. Bize pompalı tüfeklerle ve taĢlarla saldırdılar, sıkılan pompalı silahlardan biri bana isabet etti. Diğer bir arkadaĢımı bıçakla vurdular, bazılarının atılan taĢlar nedeniyle kafaları kırıldı. Olay yerine gelen jandarma da hiçbir müdahalede bulunmadan olayı izlediler. Beni yaralı bir Ģekilde hastaneye götürdüler, ondan sonra olayın nasıl bittiğini bilmiyorum. Hastanede de bana iyi davranmadılar, orada hem hemĢireler hem de doktorlar bana kötü davrandılar. Birbirlerine iĢte askerlerin ölümüne halay çekerek sevinç gösterisinde bulunan Ģahıstır. Sürekli kötü davranıyorlardı, en son Kürt bir doktor beni onlardan alıp Ġzmir Atatürk AraĢtırma Hastanesine sevkimi yapıp orada ikinci defa ameliyata alındım, önceki ameliyatımı Aydın Devlet Hastanesinde yanlıĢ yapmıĢtılar. Ben hem bize saldıranların hem de benim sigortamı yapmadan beni çalıĢtıran müteahhit firmadan Ģikayetçiyim. Bu konuda bana yardımcı olmanızı diliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *25.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Karahan, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben ve arkadaĢım 15.09.2011 tarihinde Kayseri ili Sarız ilçesinde iĢçi olarak çalıĢtık. Bizi çalıĢtıran müteahhit paramızı vermeden kaçtı. Bizde kaymakamlığa baĢvurduk. 58 Kaymakamlıktan çıktıktan sonra arabamıza doğru yürürken iki genç bize “ne bakıyorsunuz diye” seslendiler. Biz aldırıĢ etmeden yolumuza devam ettik. Arkamızdan seslenerek siz nerelisiniz diye sordular. Bizde Diyarbakırlı olduğumuzu söyledik. Sonra oradan ayrılıp sanayiye gittik. Sanayiye girdikten sonra bu iki Ģâhısın da aralarında olduğu ve yaklaĢık 2030 kiĢilik bir grup bize saldırmaya baĢladılar. Biz üç kiĢiydik ve üçümüze de saldırdılar. Saldırı sonucunda çok ağır bir Ģekilde yaralandık. Bu grubun bize saldıracaklarının anlayınca polisi aradım. Polisin ne zaman geldiğini bilmiyoruz. Bizi hastaneye kaldırmıĢlar ve yaramız ağır olduğunda dolayı Kayseri devlet hastanesine sevk ettiler. Orada ifade vermek istedim. Ġfademi almadılar. Bize satır ve demir çubuklarla saldırdılar. Yüzüm ve çenem kırıldığı için doktor yüzüme platin takılması ve ameliyat olmam gerektiğini bunun içinde belli bir süre beklemem gerektiğini söyledi. Bende burada mümkün olamayacağını Diyarbakır‟a sevkimi istedim. Tedavim hala devam ediyor. YaĢanan olayın adli bir olay olmasına ve talebim olmasına rağmen hiçbir yetkili tarafından ifadem alınmadı. Diğer arkadaĢlarımın ifadesi alınmıĢ ve polis baskı edip Ģikâyetçi olmamalarını istemiĢler. Bize yönelik yapılan bu ırkçı ve faĢizan saldırıyı düzenleyen kiĢilerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu konuyla ilgili sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) Gazeteci *Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde kimyasal silah kullanıldığı ileri sürülen operasyonda yaĢamını yitiren HPG'lilerin cenazelerinin bölgede kaldıkları belirtilmesinin ardından DTK, BDP, ĠHD ve aileler tarafından Kazan Vadisi'nde (Geliyê Tiyarê) yapılan arama sonucu bulunan ve dün Malatya'da alınan HPG'li Cevdet ÖrtaĢ'ın (Hamza Botan) cenazesi, kitlesel olarak toprağa verildi. Cenaze törenini takip eden DĠHA muhabiri 5 kiĢinin saldırısına uğrayarak, kamerası alınmak istendi. Kitlenin fark etmesi üzerine 5 kiĢilik grup olay yerinden kaçarak uzaklaĢtı. (05.11.2011/DĠHA) -Doktor *Mardin Nusaybin Devlet Hastanesi doktorlarından Kemal Atayoğlu'nun, daha önce ameliyatla dalağını aldığı N.A'nın, dün sağlık kurulunda baĢka bir isimle heyet raporu almaya geldiği belirtildi. Ancak Dr. Atayoğlu, tanıyıp heyet raporu almasına engel olduğu gerekçesiyle N.A'nın saldırısına uğradı. Aldığı darbeyle burnunda kırık olduğu belirtilen Atayoğlu, hastanede tedavi altına alınırken, polis olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (07.10.2011/DHA) -Avukat *25.07.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Osman Zuhat Bilen, ġeyma Ürper Gökçe Ģu beyanlarda bulundu; “21.07.2011 tarihinde Nusaybin Asliye Ceza mahkemesinin 2011/303 Esas sayılı dosyada yargılanan 15 çocuğun duruĢmasının saat 21:00 de bitmesi üzerine adliye önünde beklemekte olan aileleri bilgilendirmek ve adliye önünü boĢaltmalarını istemek için ben ve bazı meslektaĢlarım adliye dıĢına çıktık. Bu sırada orada beklemekte olan polis memurlarının yanına giderek beklemekte olan aileleri bilgilendirip evlerine gitmelerini sağlayacağımızı kendilerinin de herhangi bir olay çıkmaması adına sakin olmalarını, kendisini amir olarak tanıtan polis memuru “tamam gönderin” dedi. Bunun üzerine ailelerin yanına gidip duruĢma hakkında gerekli bilgileri verdikten sonra ailelerin tamamına yakını adliye önünden ayrıldılar. Bu sırada biz avukatların bulunduğu yere yakın mesafeden gaz bombası atılmaya baĢlandı. Ben ve meslektaĢlarım ĠHD Mardin ġube Yöneticisi Av. Kamuran Tanhan, Av. ġeyma Ürper Gökçe, Av. Cafer Aydın ve Av. Abdullah Peker gaz bombasından etkilendik. Üzerimize atılan gaz bombalarından bir tanesi meslektaĢımız Avukat ġeyma Ürper Gökçe‟nin koluna çarptı. Kendisi gazın etkisiyle baygınlık geçirdi. ArkadaĢımızı Adliye binasına sokmak istedik ancak polis amiri bize hakaret edip bizi itti.Daha sonra yaralanan 59 arkadaĢımız Nusaybin Devlet Hastanesine götürüp rapor aldık. Mesleğimiz icra etmekte iken kasıtlı saldırıda bulunan polis memurlarının bu saldırısı nedeniyle Ġnsan Hakları Derneğinin ilgi ve desteğini bekliyoruz. (ĠHD Mardin) SĠLAHLI ÇATIġMALAR *Diyarbakır ili Kulp ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında, 2 örgüt militanının cesedi ile muhtelif gıda ve yaĢam malzemesi bulunmuĢtur. (05.01.2011/Genelkurmay Web) *ġırnak ili Güçlükonak ilçesi kırsal alanında konuĢlu askeri birliğin yakın emniyet unsurlarınca bir grup örgüt mensubunun tespit edilmesi üzerine, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet sonucu, 3 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir. (14.03.2011/Genelkurmay Web) *Bingöl ili Adaklı ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup örgüt mensubunun tespit edilmesi üzerine güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet sonucu; 4 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢ, çıkan çatıĢmada 1 Subay ve 1 Geçici Köy Korucusu yaralanmıĢtır. (18.03.2011/Genelkurmay Web) *Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, dün ġırnak'ın Güçlükonak (Basa) Ġlçesi kırsalında baĢlatılan askeri operasyonda çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiği ve cenazelerinin de helikopterle Güçlükonak Ġlçe Jandarma Komutalığına getirildiği ileri sürüldü. Ġlçe Jandarma Komutanlığının Güçlükonak Belediyesi'nden cenazeleri defnetmesini istediği, ancak, AKP'li olan belediyenin cenazeleri kabul etmediği, bunun üzerine de cenazelerin tekrar helikopter ile Güçlükonak'tan götürüldüğü belirtildi. Cenazelerin nereye götürüldüğü konusunda bilgi alınamadı. (16.03.2011/DĠHA) *Batman‘ın Hasankeyf Ġlçesi‘nde polis otosuna yapılan silahlı saldırıda 2‘si polis, 3 kiĢi yaralandı. Silahlı saldırı, akĢam saatlerinde 18.00 sıralarında, Hasankeyf Ġlçe merkezindeki Kale giriĢinde nöbet tutan ve içinde 2 polisin bulunduğu polis aracına gerçekleĢtirildi. Alınan bilgiye göre, kimliği belirsiz bir kiĢi, polis otosuna uzun namlulu silahla ateĢ açtı. Açılan ateĢte araçta bulunan polis memurları Ramazan Gürbüz ve Fatih Kılıçarslan ile oradan geçen Hamza Ekinci adlı yurttaĢ yaralandı. Söz konusu silahlı saldırıyı yapan kiĢinin, olay yerinden yaya olarak kaçtığı açıklandı. Olayın ardından bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldı. (23.03.2011/DĠHA) *Hatay ili Hassa ilçesi merkezine yakın bir bölgede, güvenlik güçlerince, bir grup örgüt mensubunun tespit edilmesi üzerine icra edilen faaliyet sonucu; 7 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir. (01.04.2011/Genelkurmay Web) *Osmaniye ili Hasanbeyli ilçe Jandarma Komutanlığına bağlı 2 araçlık askeri konvoya Osmaniye ili istikametinde seyir halinde iken Kızıldere mevkiinde, örgüt mensupları tarafından silahlı saldırıda bulunulmuĢtur. Silahlı saldırı sonucunda; 1 Jandarma Astsubay ile 5 Jandarma er yaralanmıĢtır. Yaralı personel derhal Osmaniye Devlet Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıĢ, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen 1 Jandarma er kurtarılamayarak yaĢamını yitirmiĢtir. (01.04.2011/Genelkurmay Web) 60 *ġırnak ili Ġdil ilçesi Mağara Jandarma Karakolu yakınlarında, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında, basma düzeneği ile tuzaklanmıĢ el yapımı mayının patlaması sonucu, 2 Subay ile 4 Jandarma Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢtır. (02.04.2011/Genelkurmay Web) *Hakkâri ili Çukurca ilçesi KarataĢ köyü bölgesinde, örgüt mensupları tarafından yol kenarına döĢenen el yapımı patlayıcının, askeri aracın geçiĢi esnasında infilak etmesi sonucu, araçta bulunan 1 Astsubay ile 1 Er hafif Ģekilde yaralanmıĢtır. (04.04.2011/Genelkurmay Web) *Sinop'un Boyabat Ġlçesi'nde dün gece saat 23.00 sıralarında Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Lojmanları önünde devriye görevi yapan polis aracına uzun namlulu silahlarla ateĢ açıldı. Saldırıda araçta bulunan Sinan Erten, Yücel Satıcı ve Mustafa Göçük isimli polis memurları yaralandı. Boyabat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Sinan Erten'in durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. (07.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ta Cudi Dağı'nda TSK tarafından baĢlatılan geniĢ çaplı operasyonda HPG‘liler ile çatıĢma çıktığı bildirildi. ÇatıĢmada ilk bilgilere göre, 1 askerin yaralandığı kaydedildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre ise, çatıĢmada ölen ve yaralan askerlerin olduğu iddia edildi. (08.04.2011/DĠHA) *ġırnak ili Silopi ilçesi Çardaklı köyü bölgesinde hudut karakol unsurları tarafından, yasadıĢı yollardan Irak'tan Türkiye'ye geçiĢ yapmaya çalıĢan 2 örgüt mensubu tespit edilmiĢtir. Örgüt mensuplarının dur ihtarına uymayarak ateĢle karĢılık vermesi üzerine çıkan çatıĢmada; 1 subay hafif Ģekilde yaralanmıĢ, 2 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte sağ olarak yakalanmıĢtır. (08.04.2011/Genelkurmay Web) *Mardin ili Mazıdağı ilçesi Demirtepe mevkiinde, yol kontrolü yapan güvenlik güçleri tarafından, anayol kenarında bir patlama çukuru ve parçalanmıĢ 1 erkek cesedi bulunmuĢtur. Olay yerinde yapılan araĢtırmada; Ceset üzerinde, örgüt tarafından Bengin Welat kod adlı BeĢir Muhammet adına düzenlenmiĢ örgüt kimliği bulunmuĢtur. (08.04.2011/Genelkurmay Web) *Hakkâri ili ġemdinli ilçesi Derecik beldesi kırsalında Geçici Köy Korucuları ile bir grup örgüt mensubu arasında çıkan çatıĢmada; 1 Geçici Köy Korucusu (GKK) yaralanmıĢtır. Yaralı Geçici Köy Korucusu helikopter ile hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (16.04.2011/Genelkurmay Web) *Kulp'a bağlı Ġslamköy kırsalında bir haftadır asker ve korucuların katılımıyla baĢlatılan operasyonda dün akĢam saatlerinde çıkan çatıĢmalar sürüyor. Köyün Kalesor mevkiinde çıkan çatıĢmada 1 korucunun yaĢamını yitirdiği, 3 korucunun ise yaralandığı bildirildi. Yaralı koruculardan 2'si Diyarbakır'a sevk edilirken, düĢme sonucu yaralanan 1 korucunun tedavisinin ise Kulp Devlet Hastanesi'ne sürdüğü belirtildi. YaĢamını yitiren korucunun cenazesi de Kulp Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (20.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır ili Kulp ilçesi Ġslamköy Geçici Köy Korucuları (GKK) tarafından köy emniyetine yönelik icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucu akĢam saatlerinde 1 GKK yaralanmıĢ, 1 GKK yaĢamını yitirmiĢtir. (19.04.2011/Genelkurmay Web) *KahramanmaraĢ ili Pazarcık ilçesi KarataĢtepe bölgesinde güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında akĢam saatlerinde bir grup örgüt mensubu ile karĢılaĢılması üzerine çıkan çatıĢma sonucu; biri sağ olmak üzere toplam 4 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (20.04.2011/Genelkurmay Web) 61 *Hakkâri ili Yüksekova ilçesi merkezinde, kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce düzenlenen silahlı saldırı sonucu; 2 Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢ, yaralı personel hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. *Hakkâri ili Yüksekova ilçe merkezinde uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaralanarak hastaneye sevk edildiği bildirilen iki Uzman ÇavuĢtan biri, Van 100'üncü Yıl Üniversitesi AraĢtırma Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirmiĢtir. (25.04.2011/Genelkurmay Web) *Edinilen bilgilere göre; dün akĢam saatlerinde Doğubayazıt 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda bir askerin yaralandığı bildirildi. Saldırı sonrası "Firaz Siyabend Ġntikam Birimi" adlı grup adına ilçe merkezinde dağıtılan bildirilerde, eylemin Diyarbakır'da polis kurĢunuyla öldürülen Ġbrahim Oruç ve MaraĢ'ın Pazarcık Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren 3 HPG'linin anısına yapıldığı kaydedildi. (25.04.2011/DĠHA) *Bingöl ili Genç ilçesi Toygar Tepe bölgesinde, güvenlik güçlerince alınan bir duyum üzerine icra edilen faaliyet esnasında, örgüt mensuplarınca patika yol üzerine yerleĢtirilmiĢ, 2 kilogram amonyum nitrat kullanılarak hazırlanmıĢ basma düzenekli 1 adet el yapımı mayın bulunmuĢtur. Aynı bölgede birliklerin tertiplenmesi esnasında, örgüt mensuplarınca uzaktan açılan ateĢ sonucu 1 er yaralanmıĢ, helikopter ile hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (24.04.2011/Genelkurmay Web) *Tunceli ili Pülümür ilçesi Alaman mahallesi bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucunda 2 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. *Tunceli ili Pülümür ilçesi Alaman mahallesi bölgesinde güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildiği bildirilen 2 örgüt mensubuna ilave olarak, bugün bölgede icra edilen faaliyet esnasında sağlanan temas öğle saatlerinde sona ermiĢ ve 5 örgüt mensubu daha silah ve teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir. (27.04.2011/Genelkurmay Web) *Hakkâri ili Çukurca ilçesi dağlık arazi kesiminde, sınır güvenliğini sağlamakla görevli güvenlik güçlerine, bir grup örgüt mensubu tarafından taciz ateĢini müteakip sızma giriĢiminde bulunulmuĢ, güvenlik güçlerince saldırının bertaraf edilmesi esnasında 1 Er yaralanmıĢtır. Yaralı er helikopter ile Hakkâri Asker Hastanesine sevk edilmiĢ, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirmiĢtir. (02.05.2011/Genelkurmay Web) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi Çağlı Köyü yakınındaki Hakkari-ġırnak Karayolu üzerinde bulunan Serbestan Jandarma Karakolu'nda askerlik görevini yapan Konya'nın Selçuklu Ġlçesi nüfusuna kayıtlı Rıdvan Adam isimli askerin yaĢanan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtildi. Helikopterle Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılan Adam, durumunun ağır olması üzerine Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Adam, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (03.05.2011/DĠHA) *Seçim çalıĢmaları kapsamında Kastamonu'ya giden BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı mitingin ardından helikopterle Amasya'ya geçti. Erdoğan'a Kastamonu'da eĢlik eden polis ekipleri ise Ankara'ya dönerken saldırıya uğradı. Ilgaz Dağları eteklerinde yapılan saldırıda polis eskortuna önce el bombası atıldığı ardından ise silahla ateĢ açıldığı belirtildi. Patlamayla birlikte araçta ve seçim otobüsünde yangın çıktığı bildirildi. Saldırıda bir polis yaĢamını yitirdi, 2 polis de yaralandı. (04.05.2011/DĠHA / internethaber.com / milliyet.com) 62 *Mardin ili Nusaybin ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucu 2 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (06.05.2011/Genelkurmay Web) *Nusaybin Ġlçesi Bagok Dağı'nda dün gece baĢlatılan operasyon sonucu çatıĢma çıktığı bildirildi. Bagok kırsalı Üçköy mevkiinde uzun süre devam eden çatıĢma sonucunda 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. HPG'lilere ait olduğu belirtilen 2 cenazenin Nusaybin Devlet Hastanesi morguna getirildiği ileri sürüldü. (07.05.2011/ntvmsnbc.com/DĠHA) *Mardin‘in Kızıltepe Ġlçesi‘nin giriĢinde bulunan 4. Hudut Alayı 3. Hudut Taburu‘na 6 Mayıs 2011‘de atılan parça tesirli bomba nedeniyle bir asker yaralandı. (08.05.2011/ANF) *ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi‘ndeki polis evinin önündeki nöbetçi kulübesine uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Saldırıda ilk belirlemelere göre 2 polis ağır yaralandı. Yaralanan polislerden birinin yaĢamını yitirdiği bildirildi. Öte yandan yaralanan diğer polis de tedavi gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi. (07.05.2011/ntvmsnbc.com / internethaber.com / Milliyet) *Hakkâri ili Çukurca ilçesi Üzümlü köyü bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında, Üzümlü - Çukurca kara yolunun Irak sınırına yakın mevkisinde, örgütü mensupları tarafından yerleĢtirilmiĢ el yapımı mayının infilak etmesi sonucu 1 Jandarma Er yaĢamını yitirmiĢtir. (14.05.2011/Genelkurmay Web) *12/13 Mayıs 2011 gecesi, ġırnak ili Uludere ilçesi güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır güvenliğini sağlamakla görevli bir üs bölgesine hudut ötesinden yaklaĢan kalabalık bir grup tarafından sızma teĢebbüsünde bulunulmuĢtur. Üs bölgesinde bulunan güvenlik güçleri tarafından sızma teĢebbüsünde bulunan örgüt mensupları tespit edilmesi sonucu, örgüt mensuplarıyla sıcak temas sağlanarak bulundukları mevkiler destek silahları ile ateĢ altına alınmıĢtır. Sızma teĢebbüsünde baĢarısız olan örgüt mensupları kaçıĢ istikametleri, bölgeye sevk edilen silahlı helikopterler ve üs bölgesinde bulunan destek silahları ile ateĢ altına alınmıĢ, aynı zamanda bölge özel birliklerle de takviye edilmiĢtir. Aralıklarla devam eden çatıĢmalar sonucu 5 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. *13/14 Mayıs 2011 gecesi, ġırnak ili Uludere ilçesi güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır güvenliğini sağlamakla görevli bir baĢka üs bölgesine de hudut ötesinden yaklaĢan örgüt mensupları tarafından taciz ve sızma teĢebbüsünde bulunulmuĢtur. Sızma teĢebbüsünün erkenden farkedilmesi sonucu örgüt mensupları ile çatıĢma çıkmıĢ, bölgedeki unsurlar silahlı helikopter ve birliklerle takviye edilmiĢ, çıkan çatıĢma sonucu 7 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (14.05.2011/Genelkurmay Web) NOT: Genelkurmay tarafından açıklanan bu çatıĢmada 12 PKK militanının yaĢamını yitirdiği belirtiliyor ancak yaptığımız tüm araĢtırmalar rağmen 12 kiĢinin yaĢamını yitirdiği doğrulanamadı. Basın yayında çıkan haberlere göre ve örgüt tarafından yapılan açıklamalara göre ve var olan militan cenazelerinden kaynaklı bu sayı 10 olarak tespit edilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır) *Bingöl'de devriye gezen bir polis aracına ateĢ açıldığı ve 2 polisin yaralandığı bildirildi. Alınan bilgiye göre; akĢam saatlerinde Recep Tayyip Erdoğan Mahallesi Kale Caddesi üzerinde devriye gezen bir polis otosuna bir araçtan ateĢ açıldı. Olayda 2 polisin yaralandığı ve Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. (14.05.2011/ ntvmsnbc.com / internethaber.com / Radikal / DĠHA) 63 *Bitlis ili Merkez ilçesi Kayalıbağ köyü dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile sağlanan temas sonucu çıkan kısa süreli çatıĢmada 1 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (18.05.2011/Genelkurmay Web) *Bitlis'in ġêxcuma alanında bir haftadan beridir baĢlatılan askeri operasyon sonucunda çıkan çatıĢmada bir HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. YaĢamını yitirdiği iddia edilen HPG'linin cenazesinin dün gece Bitlis merkeze bağlı Çeltikli Karakolu'ndan Bitlis Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. Cenazenin hastanen morgunda bekletildiği öğrenildi. (19.05.2011/DĠHA / ntvmsnbc.com) *Kastamonu‘da 4 Mayıs 2011‘de seçim mitingi düzenleyen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın seçim otobüsüne dönüĢ yolunda korumalık yapan polis aracına, Kastamonu-Çankırı karayolunun 25. kilometresindeki Ilgaz Dağı‘nın Soğuksu Mevkii‘nde bir polis memurunun ölümü ve bir polis memurunun da yaralanmasıyla sonuçlanan el bombalı ve silahlı saldırının ardından baĢlatılan askerî operasyon kapsamında, 27 Mayıs 2011‘de Ġhsangazi Ġlçesi‘nin dağlık kesiminde çıkan çatıĢmada bir militan öldürüldü. (28.05.2011/Radikal) *Kastamonu ili Ġhsangazi ilçesi Bozarmut Köyü bölgesinde, alınan bir duyum üzerine güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubuyla temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 1 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (28.05.2011/Genelkurmay Web) *Sivas ili Ġmranlı ilçesi Sarı Tepe mevkiinde, güvenlik güçlerince alınan bir duyum üzerine icra edilen faaliyet esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucunda 3 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (14.06.2011/Genelkurmay Web) *Sivas'ın Ġmranlı ilçesine bağlı Karacaören köyü kırsalında askerin baĢlattığı operasyon sonucu HPG'liler ile çatıĢma çıktığı iddia edildi. ÇatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edilirken, bölgeye sevk edilen takviye askerlerle operasyonun geniĢletildiği belirtildi. (14.06.2011/DĠHA / Vatan) *Hakkâri ili Çukurca ilçesi AsayiĢ tepe mevkiinde bulunan yeni Jandarma hizmet binasına, bir grup örgüt mensubu tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateĢi açılmıĢ, açılan ateĢe derhal karĢılık verilmesi üzerine örgüt mensupları bölgeden uzaklaĢmıĢlardır. Daha sonra açılan ateĢ sonucu 1 J.Uzm.ÇvĢ. yaralanmıĢ, hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (20.06.2011/Genelkurmay Web) *Hakkâri‘nin Çukurca Ġlçesi‘nde 20 Haziran 2011‘de 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı‘na bağlı askeri birliğin ilçe merkezinde bulunduğu bölgeye düzenlenen roketatarlı saldırıda bacağına saldırı nedeniyle etrafa saçılan cam kırıklarından isabet eden bir asker yaralandı. (21.06.2011/ntvmsnbc.com) *Tunceli‘nin Nazımiye Ġlçesi‘ne 500 metre uzaklıkta bulunan Dereova Köyü yolunda 22 Haziran 2011‘de meydana gelen mayın patlaması sonucu, iki polis memuru yaĢamını yitirdi. (22.06.2011/ntvmsnbc.com / Diyarbakır SÖZ) *Mardin'in Nusaybin ilçesinde akĢam saatlerinde Vakıfbank ġubesi önünde nöbet tutan polislere ses bombası atıldı. Patlamada 3 polisin yaralandığı belirtildi. Yaralı polislerin Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. (26.06.2011/DĠHA / Hürriyet) 64 *Ordu ili Mesudiye ilçesi Topçam beldesi Sağlık Ocağının bahçesine örgüt mensupları tarafından yerleĢtirilmiĢ el yapımı patlayıcının infilakı sonucu, sağlık ocağı bahçesinde bulunan lojmana gitmekte olan 2 Uzman Jandarma ÇavuĢ hafif Ģekilde yaralanmıĢtır. (26.06.2011/Genelkurmay Web) *Ordu‘nun Mesudiye Ġlçesi‘ne bağlı Topçam Beldesi‘nde 26 Haziran 2011‘de askerî lojmanların yakınında meydana gelen patlamada iki uzman çavuĢ yaralandı. (26.06.2011/Milliyet) *Van ili Saray ilçesi Örenburç köyü bölgesinde, intikal halinde bulunan askeri araca örgüt mensupları tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu, araçta bulunan bir Astsubay yaĢamını yitirmiĢ, 3 ErbaĢ / Er yaralanmıĢtır. (26.06.2011/Genelkurmay Web) *Van‘ın Saray Ġlçesi‘ne bağlı Örenburç Köyü‘nün yakınlarında bulunan Örenburç Piyade Birliği‘ne ait askerî araca 26 Haziran 2011‘de düzenlenen silahlı saldırı sonucu bir asker öldü, üç asker de yaralandı. (27.06.2011/ntvmsnbc.com / ĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Ham Petrol KavĢağı'nda patlama meydana geldi. Patlamanın, polis aracının geçiĢi sırasında meydana geldiği belirtildi. Patlamada, Özge Duran Demirbağ adlı polis yaralandı. Yaralanan Demirbağ Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (28.06.2011/DĠHA / cnnturk.com) *Tunceli ili Ovacık ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 3 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile etkisiz hale getirilmiĢtir. (27.06.2011/Genelkurmay Web) *Tunceli ili ÇemiĢgezek ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 2 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (30.06.2011/Genelkurmay Web) *Hakkâri ili Çukurca ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, örgüt mensupları tarafından araziye tuzaklanmıĢ el yapımı mayının patlaması sonucu 1 Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢtır. Yaralı personel helikopterle ġırnak Asker Hastanesine intikal ettirilmiĢ, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıĢtır. Patlama sonrası bölgedeki güvenlik örgüt mensupları ile kısa süreli temas sağlanmıĢ, açılan ilk ateĢte bir subay hafif Ģekilde yaralanmıĢtır. (30.06.2011/Genelkurmay Web) *Çukurca 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'na bağlı askerler Haskel Dağı'nda sürdürülen askeri operasyonda çıkan çatıĢmada, Ġlçe Jandarma Komutanı YüzbaĢı Ethem Kara'nın yaralandığı belirtildi. Helikopterle Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılan Kara, tedavi altına alındı. Bölgede operasyonların devam ettiği bildirildi. (01.07.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Yeni Mahalle'sinde dün gece bir araya gelen çok sayıda genç, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Hatip Dicle kararını ve vekillerin serbest bırakılmamasını protesto etti. Mahalle aralarına barikatlar kuran gençlere polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Polis müdahalesine gençler, taĢ ve molotofkokteylilerle karĢılık verdi. Müdahale esnasında polise ses bombası atıldı. Ses bombasından çeĢitli yerlerinden yaralanan 3 polis, ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (01.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Çukurca ilçesinde önceki gün yapılan operasyonda çıkan çatıĢmada Kıdemli Astsubay BaĢçavuĢ Erkan Durukan'ın yaĢamını yitirmesinin ardından özel kuvvetlerde görevli Astsubay BaĢçavuĢ Kalender Özdemir (38) de hayatını kaybetti. Ankara GölbaĢı'nda bulunan 65 Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görev yapan Piyade Astsubay BaĢçavuĢ Kalender Özdemir'in geçici görevle Hakkari'nin Çukurca ilçesine gönderildiği belirtildi. (02.07.2011/DĠHA / Vatan) *Bingöl‘ün Genç Ġlçesi‘nin kırsal kesiminde 3 Temmuz 2011‘de karakol inĢaatına malzeme taĢıyan araca açılan ateĢ sonucu bir asker öldü, bir asker ile bir sivil de yaralandı. (03.07.2011/ntvmsnbc.com) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde YeĢildere Mahallesi'nde 2 uzman çavuĢ, uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, saldırı sabah saat 07.00 sıralarında Nedim Zeydan Caddesi üzerinde meydana geldi. Yahya Karakaya (26) ve Murat Özkozanoğlu (25) isimli uzman çavuĢlar, saldırı sonucu olay yerine çağrılan ambulanslarla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Karakaya ve Özkozanoğlu yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (05.07.2011/DĠHA / Milliyet / tsk.tr) *Dersim'in Pülümür ilçesi kırsalında havadan ve karadan baĢlatılan operasyon sonucu çıkan çatıĢmada, bir askerin yaĢamını yitirdiği, 3 askerin de yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, Pülümür ilçesine bağlı Çakırkaya köyü kırsalında dün karadan ve havadan operasyon baĢlatıldı. Çok sayıda askerin katıldığı operasyonda HPG'lilerle çatıĢma çıktı. Ġlk yaĢanan sıcak temasta 2 asker yaralandı. Gece boyunca da devam eden çatıĢma bölgesine, Dersim 4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan helikopterlerle asker sevkiyatı yapıldı. Bu sabah saatlerinde yeniden çıkan çatıĢmada Hataylı Piyade Uzman OnbaĢı Hüseyin Gözübüyük yaĢamını yitirdi, 1 asker de yaralandı. Yaralı asker, Elazığ Asker Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı. Yaralı sayısı 3'e çıktığı bölgede çatıĢmaların sürdüğü bildirildi. (08.07.2011/DĠHA / Vatan / tsk.tr) *Siirt-ġırnak karayolunda HPG'liler kimlik kontrolü yaptığı belirtilirken, Erzincan'ın Refahiye ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonda çatıĢma çıktı. Lice-Bingöl karayolunda 2'si asker 3 kiĢiyi alıkoyan HPG yol kesme eylemlerini sürdürüyor. ġırnak-Eruh yolunda dün akĢam saatlerinde Eruh ilçesine bağlı Görendoruk (Memira) köyü yakınlarda HPG'liler karayolunda araçları durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Bir saat süren kimlik kontrolünden sonra HPG'liler, yolu trafiğe açtı. Yol kontrolü ardından askerler tarafından operasyon baĢlatıldığı öğrenildi. Erzincan'a 67 kilometre uzaklıkta bulanan Refahiye ilçesi Haçir Yaylası'nda baĢlatılan operasyon sırasında dün saat 23.00 sıralarında çatıĢma çıktığı belirtildi. ÇatıĢmada 1 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edilirken, bölgede hava destekli operasyonun devam ettiği bildirildi. (12.07.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘ın Hazro Ġlçesi‘nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendiği belirtildi. Alınan bilgilere göre akĢam saatlerinde düzenlenen saldırıda, ilk bilgilere göre 3 askerin yaralandığı kaydedildi. Yerel kaynaklar ilçede çatıĢmanın sürdüğü belirtiyor. Jandarma Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından Hazro genelinde operasyon baĢlatıldığı belirtilirken, Silvan Ġlçesi'ne doğru da çok sayıda askeri aracın hareket ettiği bildirildi. (12.07.2011/DĠHA / CNN Türk) *Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'ne bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) Beldesi kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'li oldukları ileri sürülen 2 kiĢinin cenazesinin Silvan Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı belirtildi.(14.07.2011/DĠHA) *Genelkurmay BaĢkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Silvan'da çıkan çatıĢmada 13 askerin yaĢamını yitirdiği, 2'si ağır 7 askerin de yaralandığı bildirildi. Genelkurmay 66 BaĢkanlığı internet sitesinde, Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'ne bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) Beldesi kırsalında 13 askerin yaĢamını yitirdiği ve 7 askerin yaralandığı belirtilen çatıĢmaya iliĢkin açıklama yapıldı. Açıklamada, Diyarbakır ili Silvan ilçesi kırsal kesiminde operasyon için arazide bulunan bir birliğin bugün saat 14.45 sularında ormanlık bir alanda, HPG'lilerle karĢılaĢtığı ve yakın mesafeden sıcak temasa girildiği belirtildi. Açıklamada çatıĢmada ve ormanlık alanda HPG'liler tarafından atılan el bombalarının etkisiyle çıkan yangından dolayı 13 askerin yaĢamını yitirdiği belirtilirken, ikisi ağır olmak üzere 7 askeri personelin de yaralandığı yaralıların Diyarbakır Asker Hastanesinde tedavi altına alındığı kaydedildi. ÇatıĢmada 7 HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri süren Genelkurmay açıklamasında yaĢamını yitiren asker ve yaralılarla ilgili detaylı açıklama kimlik tespiti ve ailelerine haber verildikten sonra ayrıca yapılacağı ifade edildi. (14.07.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Lice ilçesinde ilginç bir olay yaĢandı. Dün gece saat 23.00 sularında ilçe merkezinde bulunan Muminağa Camii'nin önüne iki ayrı cenaze torbasına konulmuĢ cesetler bırakıldı. Polise haber verilmesi üzerine olay yerine gelen savcılık incelemelerde bulundu. Yapılan incelemede cesetlerin çürümüĢ olduğu ve büyük oranda kemiklerin kaldığı öğrenildi. Cenazelerin daha önce yaĢamını yitirdiği belirtilen 2 HPG‘liye ait olduğu belirtiliyor. (15.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Çukurca ilçesinde gece geç saatlerde ilçe merkezinde devriye gezen polislere kimliği beli olmayan kiĢi veya kiĢiler tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu bacağına kurĢun isabet eden bir polis yaralandı. Yaralı polis önce Çukurca Sağlık Ocağı'na oradan da helikopterle Hakkari'ye sevk edildi. (15.07.2011/DĠHA) *Bingöl'ün Karlıova ilçesi Hasanova köyü yakınlarında çıkan çatıĢmada 1 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Bingöl Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, olay gece 00.40 sularında meydana geldi. Hasanova köyü BurmataĢ (XiĢxiĢok) Mahallesi TaĢlıdere mevkiinde meydana gelen çatıĢmada, HPG'li olduğu ileri sürülen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği kaydedildi. Valilik bölgede operasyonların devam ettiğini belirtti. (15.07.2011/DĠHA) *Siirt'in Eruh Ġlçesi ile ġırnak arasında bulunan Görendoruk (Memira) Köyü kırsalında dün operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında öğleden sonra çatıĢma çıktığı bildirildi. Operasyona katılan ve ismini vermek istemeyen bir köy korucusu, çatıĢmada bir astsubay ile bir erin yaĢamını yitirdiğini ileri sürerek, "ÇatıĢma öğleden sonra gündüz yaĢandı ve akĢam saatlerine kadar sürdü. ÇatıĢmadan sonra bölgede geniĢ bir operasyon baĢlatıldı. Hem karadan hem havadan operasyon geniĢleyerek devam ediyor" dedi. (17.07.2011/DĠHA) *Siirt Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna dün saat 21.30 sularında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırı düzenlenmesi sonucu Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġubesi'nde görevli Komiser Osman Demir yaĢamını yitirdi. ÇatıĢma sonrası akĢam saatlerinden itibaren sürdürülen operasyon sonucunda Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde saldırıyı gerçekleĢtirdiği ileri sürülen bir kiĢi ile polis arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢma sonucunda HPG‘li olduğu ileri sürülün bir kiĢi yaĢamını yitirirken, bir polis de yaralandı. Yaralı polis, hastanede tedavi altına alındı. (15.07.2011/DĠHA / Radikal) *Hakkari‘nin ġemdinli ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan YeĢilöz (Feqyan) ve Hazne (Xizme) köyleri arasındaki bölgeye yönelik baĢlatılan operasyonda askerler ile HPG''liler arasında çatıĢma yaĢandığı bildirildi. YaĢanan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, bir 67 asteğmen ile bir asker yaralındı. ÇatıĢmanın sürdüğü bölgede 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Bölgedeki askeri hareketlilik sürüyor. (22.07.2011/DĠHA / SKY Türk) *Genelkurmay BaĢkanlığı, Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi YeĢilöz Mahallesi'nde 22 Temmuz'da HPG'liler ile asker arasında çıkan çatıĢmada yaralanan teğmenin yaĢamını yitirdiğini açıkladı. Aynı çatıĢmada bir asker daha yaralanmıĢtı. (24.07.2011/DĠHA-Radikal-Miiliyet) *Mardin'in Ömerli Ġlçesi'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, her ikisi de Antepli olan Astsubay Erhan Gül ve Uzman ÇavuĢ Ali Öztürk ile ismi öğrenilmeyen bir asker yaĢamını yitirdi. ÇatıĢmanın ardından bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldığı belirtildi.(24.07.2011/DĠHA / ANF / DHA) *Diyarbakır'ın Hani ilçesinin Gömeç köyü yakınlarında PKK‘liler tarafından düzenlenen saldırıda 4'ü asker 7 kiĢi yaralandı. Vali Mustafa Toprak, açıklamasında, ihbar üzerine Gömeç köyü kırsal kesiminde yapılan aramada ele geçirilen 600 bin kök Hint kenevirinin imha edildiğini söyledi. Hint kenevirlerinin imha edilmesinden sonra ilçe merkezine dönen askeri araca örgüt mensupları tarafından silahlı saldırı düzenlendiğini belirten Vali Toprak, "Saldırıda, 2 astsubay, 2 asker, muhtar, ziraat teknisyeni ve uyuĢturucu Ģüphelisi yaralandı" dedi. (25.07.2011/SKY Türk / Milliyet) *Diyarbakır merkez YeniĢehir Ġlçe sınırları içerisinde bulunan Oto Tamir Sanayi Sitesi Polis Karakolu'na kimliği belirsiz kiĢiler tarafından parça tesirli ses bombası atıldı. Ses bombasının düĢtüğü karakol bahçesinde bulunan 5 polis, çeĢitli yerlerinden yaralanırken, karakolda maddi hasar meydana geldi. Yaralı polisler Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yeri inceleme, ekipleri tarafından patlamanın olduğu yere güvenlik bandı çekilirken, inceleme baĢladı. (26.07.2011/DĠHA / Radikal)) *Bingöl‘ün Karlıova ilçesi merkezinde bir korucubaĢı, kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından sokak ortasında baĢından vurularak öldürüldü. Alınan bilgilere göre olay Karlıova Ġlçesi'ndeki Fatih Caddesi'nde saat 15. 00 sıralarında meydana geldi. TaĢlıçay Köyü‘nden (Çırık) korucubaĢı Hacı Alan, HPG‘li olduğu ileri sürülen kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından baĢına tabanca ile ateĢ edilerek öldürüldü. KorucubaĢı Alan‘ın düĢmesi ardından 4 el daha ateĢ açıldığı bildirildi. Çevredekiler tarafından hastaneye kaldırılan korucubaĢı Hacı Alan öldü. Saldırının ardından ilçe merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Çırık köyü korucuları da ilçeye geldi. 25 korucunun etrafa rasgele ateĢ açtığı kaydedilirken, ilçede kepenkler kapatıldı. Olayın arından korucular ve özel harekat timleri ara sokaklara girerek operasyon baĢlattı, sokaklarda silah sesleri duyuldu. Kontra faaliyetlerde de bulunan sözkonusu korucubaĢının en son 14 Temmuz günü Karlıova ilçesine bağlı Hasanova‘nın BurmataĢ Mezrası‘nda (XiĢxiĢok) Esfet EdiĢ (ġoreĢ KaĢura) isimli gerillanın hayatını kaybettiği operasyonda yer aldığı öğrenildi. (28.07.2011/DĠHA/ANF) *MaraĢ'ta askeri aracın geçiĢi sırasında meydana gelen patlamada, bir asker yaĢamını yitirdi, 4 asker de yaralandı.(28.07.2011/DĠHA /ANF / Radikal / tsk.tr) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nin Irak sınırında bulunan Aktütün (Bêzele) Köyü'nün Mehende mevkiinde önceki gün ateĢe verilen araçların bulunduğu alanda operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. YaĢanan çatıĢmada sırasında ismi öğrenilmeyen bir uzman çavuĢ yaralandı. Yaralanan Uzman çavuĢ Helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bölgedeki çatıĢma yer yer devam ederken, Derecik Beldesi'ne bağlı YeĢilova 68 (Navberojan) Köyü yakınlarında askeri sevkiyat yapan birliğe de saldırı düzenledi. Saldırı da 2 askerin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Saldırıdan sonra helikopterler çatıĢma bölgesini bombalamaya baĢladı. Öte yanda Van'ın Çaldıran Ġlçesi ile Ağrı'nın Diyadin ile Doğubayazıt ilçeleri arasında yer alan Tendürek Dağı bölgesindeki askeri operasyon ise sürüyor. Bölgede helikopter hareketliliği de yaĢanıyor. (29.07.2011/DĠHA / Radikal) *ġemdinli Ġlçesi'nin Irak sınırında bulunan Aktütün (Bêzele) Köyü'nün Mehende mevkiinde önceki gün ateĢe verilen araçların bulunduğu alanda operasyon baĢlatan askerler ile HPG'liler arasında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin cenazesi ġemdinli Devlet Hastanesi'ne getirildi. (29.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'nden Federal Kürdistan Bölgesi sınırına asker sevkıyatı yapan araçların geçiĢi sırasında YeĢilova (Navberojan) Köyü'ne bağlı Beyazgöl (Gedamij) Mezrası yakınlarında patlama meydana geldi. Patlamada 2 askerin yaralandığı ve yaralı askerlerin helikopterlerle Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi.(29.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Beyyurdu (Bêdevê) Köyü yakınlarında yaĢanan çatıĢmada 1 asker yaĢamını yitirdi. Dün gün boyu çatıĢmaların yaĢandığı ve hava hareketliğin sürekli devam ettiği ġemdinli'de akĢam saatlerinde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. Ġlçeye 35 kilometre uzaklıktaki Beyyurdu (Bêdevê) Köyü yakınlarında yaĢanan çatıĢmada, Kayseri nüfusuna kayıtlı 22 yaĢındaki er Mustafa Bulut yaĢamını yitirdi. Bulut'un cenazesi Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede operasyonlar sürüyor. (30.07.2011/DĠHA / Radikal) *MaraĢ'ın Ekinözü Ġlçesi Kandil Dağı‘nda çıkan çatıĢmada bir astsubay'ın yaĢamını yitirdiği, 3 askerin de yaralandığı belirtildi. (30.07.2011/DĠHA / Sabah / Ġnternethaber) *Van-BaĢkale Ġlçesi arasındaki yolda yer alan GedikbaĢı (Çux) Köyü yakınlarında sürekli yolda duran zırhlı askeri araca uzun namlu silahlarla saldırı yapıldı. Saldırı sırasında 3 asker yaĢamını yitirirken, 4 asker ise yaralandı. Saldırı sırasında aracıyla olay yerinde gecen BaĢkale Ġlçe Kaymakamı Bilgihan Bayar ve koruması da yaralandı. Kaymakam Bayar ile koruması BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, ölen ve yaralanan askerler ise helikopterle Van Askeri Hastanesi'ne kaldırıldı. (01.08.2011/DĠHA / Radikal / Milliyet) * Bingöl'de askeri konvoya yapılan silahlı saldırıda 3 asker yaralandı. Alınan bilgilere göre, Elazığ‘dan MuĢ istikametine giden askeri konvoy, Bingöl'ün Bilaloğlu bölgesinde silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 3 asker çeĢitli yerlerinden yaralanırken, olay sonrası bölgeye gönderilen 5 Kobra helikopteri kırsal alanı bombaladı. Bölgede operasyonların sürdüğü öğrenildi. (05.08.2011/ANF / AA) *Tokat'ın ReĢadiye ve BaĢçiftlik ilçeleri arasında bulunan Elmacık köyü kırsalında güvenlik güçleriyle bir grup PKK'li arasında çıkan çatıĢmada yaralı olarak yakalanan militan Tokat Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. (06.08.2011/DHA) *Bitlis‘ in Hizan ilçe merkezinde bulunan kaymakamlık konutuna gece saat 23.00 sularında yapılan silahlı saldırı sonucunda 1 polis yaĢamını yitirdi, 1 polis ve 1 asker de yaralandı. Edinilen bilgilere göre, ilçe merkezinde bulunan ve Ġlçe Kaymakamı Mustafa Adil Tekeli'nin oturduğu konut ile hemen yanında bulunan Askerlik ġubesi'ne gece silahlı saldırı düzenlendi. Roketatar ve uzun namlulu silahlarla yapıldığı belirtilen saldırıyla ilgili Bitlis Valiliği'nden 69 yapılan açıklamaya göre, kaymakamlık konutu önünde nöbet tutan Yasin Hörbek isimli polis yaĢamını yitirdi, Erdem Orhan isimli polisin de yaralandı. Ayrıca Askerlik ġubesi'nde nöbet tutan bir askerin daha yaralandığı bildirildi. Yaralıların Bitlis Devlet Hastanesi'ne helikopterle sevk edildiği öğrenildi. (07.08.2011/DĠHA / Hürriyet / Zaman) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde meydana gelen patlamada 4 polis yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Çukurca Ġlçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislere ait aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sırasında araçta bulunan 4 polis yaralandı. Yaralı polisler Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, patlamanın olduğu alana çok sayıda polis sevk edildi. (07.08.2011/DĠHA / Milliyet / EnsonHaber) *Hakkar'nin Çukurca ilçesi'nde dün sivil otomoilin geçiĢi sırasında bombalı saldırı sonucu yaralanan 4 polisten biri olan Murat Çelikhası tedavi gördüğü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesinde yaĢamını yitirdi. (08.08.2011/DHA) *VAN'da, hırsızlık ihbarına giden polis ekibine ateĢ açılması sonucu çıkan çatıĢmada 1 polis yaralandı. Ġddialara göre, saat 01.50 sıralarında polisi arayan bir kiĢi, Erek Mahallesi Hacıbekir Ġlköğretim Okulu civarında hırsızlık yapıldığı ihbarında bulundu. Bunun üzerine, olay yerine giden polis ekibine okulun köĢesinden çapraz ateĢ açıldı. Polisin de açılan ateĢe karĢılık vermesi üzerine çatıĢma yaĢandı. Kısa süren çatıĢma sırasında 1 polis yaralandı. 2 kiĢi olduğu tahmin edilen saldırganlar ise olay yerinden kaçtılar. Çevrede geniĢ güvenlik önlemi alan polis, kaçan kiĢilerin yakalanması için operasyon baĢlattı. (08.08.2011/DHA) *Hakkari'de sokak ortasında yürürken silahlı saldırıya uğrayan sivil polis kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdi. Olay, bugün saat 15.50 sıralarında Cumhuriyet Caddesi Jandarma lojmanları önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan bir mobilya mağazasına giren Bayram Göde adlı polis kafasından tabancayla vuruldu. Ağır yaralı olarak Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırılan polis, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (08.08.2011/DĠHA / Milliyet) *Ordu'nun Mesudiye Ġlçesi'ne bağlı Çavdar ve Çardaklı köyleri arasında operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢma bir HPG'linin yaĢamını yitirdiği öne sürüldü. ÇatıĢmanın ardından jandarma ve özel harekat timlerinin de katılımıyla operasyonun geniĢletildiği öğrenildi.(09.08.2011/DĠHA / DHA) *Ardahan'ın Göle Ġlçesi'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği belirtildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre; Ardahan'ın Göle Ġlçesi'ne bağlı Senemoğlu Yaylası Akyol Mevkii'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Ardahan Valiliği, çatıĢmayı doğrularak çatıĢmada Siirt'in Eruh nüfusuna kayıtlı 'Erdal Koçer' kod adlı HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürdü. (09.08.2011/DĠHA / DHA) *Dersim‘in Nazimiye ilçe merkezinde oturan ve geçici köy korucusu kadrosunda 15 yıldır Hükümet Konağı'nda bekçilik yaptığı belirtilen Mustafa Akçiçek'in dün saat 22.00 sıralarında akrabalarının yaĢadığı Ramazan Köyü'ne doğru gittiği kaydedildi. Nazımiye'ye 15 kilometre mesafedeki köye giden Akçiçek'in içinde bulunduğu otomobilin önü, köye 4 kilometre mesafedeki DoğantaĢ Köyü yol ayrımında bir grup tarafından kesildi. Grubun, 56 yaĢındaki korucu Akçiçek'i silahla öldürüldüğü belirtildi. (12.08.2011/DĠHA / DHA) 70 *Ġran ordusun Federal Kürdistan Bölgesi'nde yönelik operasyon sırasında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen 5 Türk askerinin cenazesinin Esendere sınır kapısı üzerinden Türkiye'ye getirildiği iddia edildi. Ġran'ın Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik 16 Temmuz'dan bu yana devam eden operasyonları sırasında daha önce çıkan çatıĢmada 5 Türk askerinin yaĢamını yitirdiğini belirtilirken, PiranĢar'a bağlı Gire ġeydan Köyü'nden olan bir korucu olayı doğrulayarak, "Kendi gözlerimle gördüm. Gire ġeytan Köyü'ne göğüslerinde Türk bayrağı olan 5 cenaze getirdiler. Elleri morarmıĢtı, göğüsleri ve kafalarında kurĢun izleri vardı. Bu cenazeleri, dondurulmuĢ etlerin taĢındığı kamyonlarla götürdüler" demiĢti. ġuana kadar yetkililerden konuyla ilgili açıklama gelmezken, ölen 5 kiĢinin cenazesinin Türkiye'ye getirildiği iddia edildi. Ġsmini açıklanmasını istemeyen bir görgü tanığı, 5 askerin kapalı araçlarla üst düzey askeri yetkililerinde bulunduğu heyet gözetiminde Ġran gümrük sahasından direk Esendere Tabur Komutanlığı'na götürüldüğünü söyledi. Sabah saat 03.00'da gizlice getirilen cenazelerin daha sonra helikopterle askeri birlikte alındığını da dile getiren görgü tanığı, cenazelerin giriĢi sırasında resmi iĢlemlerin de yapılmadığını vurguladı. (13.08.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi giriĢinde bulunan ikinci köprü ile birinci köprü arasındaki KelereĢ mevkiinde HPG ile askerler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. ÇatıĢmada biri yüzbaĢı 3 asker yaĢamını yitirdi. ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi giriĢinde bulunan ikinci köprü ile birinci köprü arasındaki KelereĢ mevkiinde HPG'liler ile askerler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. ÇatıĢma bölgesine sık sık helikopterlerin inip kalktığını belirten yerel kaynaklar, bölgeye çok sayıda askerin sevk edildiğini kaydetti. Ġlçe merkezinden de havan ve silah sesleri duyuluyor. Halen devam eden çatıĢmada biri yüzbaĢı 3 askerin yaĢamını yitirdiği belirtildi. (13.08.2011/DĠHA / Milliyet) *Van‘ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Keçikayası (Kavlik) ile Çaybağı (Runexar) köyleri arasında askeri konvoyun geçiĢi sırasında meydana gelen patlamada 3 asker yaralandı. Yaralanan askerlerden biri ayakta tedavi edilirken, 2 kiĢi ise Van'a sevk edildi. Patlama sonrası bölgede askeri operasyon baĢlatıldı. Patlamanın olduğu bölgede 27 Haziran'da operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma yaĢanmıĢtı. ÇatıĢmada Niğde Bor doğumlu olan Kıdemli BaĢçavuĢ Erkan Durukan yaĢamını yitirirken, piyade çavuĢlar Yiğit Uçar, Uğur Özkan ile Piyade Er Ali Ata da yaralanmıĢtı. (15.08.2011/DĠHA) *Osmaniye'nin Zorkun Yaylası'na bağlı Haçbel mevkiinde baĢlatılan ve çok sayıda askerin katıldığı operasyonda çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada bir asker yaĢamını yitirdi, askerlerden Ramazan Koçu ise yaralandı. Bölgede operasyonların devam ettiği belirtildi. (15.08.2011/DĠHA) *17 Ağustos 2011 günü HAKKÂRĠ-ÇUKURCA yolu üzerinde intikal halindeki bir askeri konvoya PKK tarafından bir saldırıda bulunulmuĢtur. Bu saldırı sonucu 8 askeri personel ve 1 Geçici Köy Korucusu ölmüĢ, 15 askeri personel yaralanmıĢtır. Yaralılardan biri hariç diğerlerinin hayati tehlikesi bulunmamaktadır. (18.08.2011/TSK / DHA) *Siirt Eruh'a bağlı Bilgili (Eski Eruh) Jandarma Karakolu'na akĢam saatlerinde düzenlenen saldırıda, 2 asker yaĢamını yitirdi, 1 astsubay ile 3 uzman çavuĢ yaralandı. Yaralı askerler, helikopterlerle Siirt Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Siirt'in Eruh Ġlçesi'ndeki çatıĢmalarda 2 PKK' linin de öldüğü iddia edildi. ÇatıĢmaların yer yer sürdüğü öğrenildi. (18.08.2011/DĠHA / DHA) 71 *Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü'ne uzun namlulu silah ve roketatarla düzenlenen saldırıda 4 asker yaralandı. Aynı saldırıda Çevre ve Orman Ġlçe Müdürlüğü binasının da hedef alındığı öğrenilirken, saldırı sonucu çıkan yangında 4 sivil yaralandı. Binada çıkan yangını söndürmek için itfaiye olay yerinde çalıĢmalar yürütüyor. Yaralanan askerler helikopterlerle Siirt'e götürülürken, 4 sivil ise Pervari Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (18.08.2011/DĠHA) *ĠçiĢleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, dün ve önceki gün çıkan çatıĢmalarda 4 HGP'linin yaĢamını yitirdiği ve 1 HPG'linin ise teslim olduğu iddia edildi. ĠçiĢleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, son günlerde yaĢanan çatıĢmalara iliĢkin bilgi verildi. Açıklamada, dün Dersim'de yaĢanan çatıĢmada 1 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Açıklamada, Siirt'in Eruh (Dihê) Ġlçesi Bilgili Üs bölgesinde yapılan saldırıda 1 astsubay ve erin hayatını kaybettiği belirtilirken, çatıĢma sonrası yapılan operasyonda ise 1 HPG'linin hayatını kaybettiği kaydedildi. Açıklamada, ayrıca Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde yapılan operasyonda 2 HPG'linin hayatını kaybettiği iddia edilirken, 1 HPG'linin ise kamplardan kaçarak teslim olduğu ileri sürüldü. (20.08.2011/DĠHA) *Bingöl'ün Kurudere Köyü'nde dün meydana geldiği belirtilen patlamanın ardından baĢlayan askeri operasyonlar devam ediyor. Meydana gelen patlamada bir askerin de yaralandığı iddia edildi. Kurudere Köyü kırsalında baĢlayan operasyonların Kasman ve çevre köyleri de kapsayarak geniĢlediği belirtildi. Hava destekli devam eden operasyon bölgesine çok sayıda asker sevkiyatının da yapıldığı kaydedildi. (21.08.2011/DĠHA) *ġırnak‘ın Cizre ilçesinde dün akĢam saatlerinde, Kandil'e yönelik hava saldırını protesto etmek için yapılan gösteri sırasında büyük bir patlama meydana geldi ve göstericilerle polis arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan olaylarda biri ağır olmak üzere 13 polisin yaralandığı bildirilirken, yaralı polis helikopterle Diyarbakır'a gönderildi. Bu arada olayların ardından yapılan ev baskınlarında da 5 kiĢi gözaltına alındı. (22.08.2011/DĠHA) *Elazığ‘a bağlı Alacakaya ilçesinde emniyet binası ve lojmanı ile kaymakamlık lojmanına düzenlenen saldırıda 2 si polis 3 kiĢi yaralandı. Elazığ Valisi Muammer Erol, yaptığı açıklamada, ilçe merkezine yapılan roketatarlı ve silahlı saldırı sonucu 2 polis ile bir vatandaĢın yaralandığını bildirdi. Vali Erol, yaralıların ilçe merkezinden Elazığ‘a sevk edildiğini ifade etti. Alacakaya Kaymakamı Tarık Bahadır da, ilçe emniyet amirliği binası ve lojmanı ile kaymakamlık lojmanına silahlı saldırı düzenlendiğini kaydetti. Alacakaya Ġlçesi‘nde saat 20. 45 sıralarında Kaymakamlık ve Emniyet Müdürlüğü binası ile lojmanlarına kalabalık PKK‘li bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Roketatar ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda açılan ilk ateĢ sırasında nöbet tutan 2 polis memuru ile ilçe müftüsünün eĢi yaralandı. Yaralılar Elazığ Fırat Üniversitesi AraĢtırma Hastanesinde tedavi altına alındılar. (22.08.2011/Haber7 / Haber Ayrıntı / ĠHD Elazığ ġubesi) *Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Ergani ilçesinde askeri kontrol noktasına düzenlenen saldırıda 1‘i ağır 4 askerin yaralandığını bildirdi. Vali Toprak, yaptığı açıklamada, olayın Ergani Ġlçesi Değirmendere Köyü yakınında meydana geldiğini belirterek, ―'Olayda 1'ağır olmak üzere 4 askerimiz yaralandı. Bölgede geniĢ çaplı operasyon devam ediyor'' dedi.(23.08.2011/DHA / ANF) *Diyarbakır'ın Ergani Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaralanan ve duran kalbi çalıĢtırılan Astsubay Ahmet Yumak, tedavi gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi. Diyarbakır'ın Ergani Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada biri astsubay 4 asker yaralanmıĢtı. Kalbi duran Astsubay Ahmet Yumak yapılan müdahaleyle hayata dönmüĢ, Ankara Gülhane Askeri Tıp 72 Akademisi'nde tedavi altına alınmıĢtı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Astsubay Yumak'ın yaĢamını yitirdiği bildirildi. (25.08.2011/DĠHA / Milliyet) *Hakkari Valisi Muammer Türker, kent merkezine 4 kilometre uzaklıkta, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığına askeri personeli taĢıyan sivil plakalı minibüsün geçiĢi sırasında, yol kenarına döĢenen patlayıcının infilak ettiğini söyledi. Vali Türker, patlamanın etkisiyle minibüsün devrilmesi sonucu 2 askerin yaralandığını, hafif yaralanan 13 askerin de ayakta tedavi edildiğini bildirdi. (25.08.2011/Radikal) *Mardin'in Midyat Ġlçesi ġenköy Beldesi'nde bulunan jandarma karakoluna uzun namlulu silah ve roketlerle saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırıda karakolda nöbet tuttukları belirtilen koruculardan biri yaĢamını yitirirken 3 korucu da yaralandı. (27.08.2011/DĠHA / DHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nden askeri konvoy geçiĢi esnasında patlama meydana geldi. Patlamada, 3 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Övenç bölgesinde askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Ġlk belirlemelere göre, patlamada 3 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı. (28.08.2011/DĠHA / CNN Türk) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi ile Dağlıca (Oramar) Köyü arasında bu sabah saatlerinde askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢmada, 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. ÇatıĢmaya iliĢkin açıklama yapan Hakkari Valisi Muammer Türker, Dağlıca yolundaki bir menfezin altına mayın döĢemek isteyen 2 HPG'linin bölgedeki askerler tarafından fark edildiğini ve karĢılıklı çatıĢmanın yaĢandığını bildirerek, çıkan çatıĢmada 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiğini iddia etti. HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢiye ait cenazelerinin nereye götürüldüğü bildirilmezken, çatıĢmanın çıktığı bölgede kapsamlı operasyonun baĢlatıldığı belirtildi. (28.08.2011/DĠHA) *HPG Anakarah Komutanlığı bugün yazılı bir açıklama yayınlayarak Ağustos ayında Türk ordusu ile HPG gerillaları arasında yaĢanan çatıĢmaların bilançosunu kamuoyuna duyurdu. Ağustos ayı içerisinde gerilla güçlerinin kısmı olarak harekete geçtiğinin altını çizen HPG yaĢanan çatıĢmalarda çok sayıda askerin öldürüldüğünü ifade etti. Açıklamaya göre Ağustos ayında gerillalar tarafından 42 eylem gerçekleĢtirildi. Türk ordusu Ağustos ayı içerisinde 24 defa operasyon gerçekleĢtirdi ve gerçekleĢen bu operasyonlar sonucu 5 defa gerillalar ile askerler arasında temas yaĢandı. YaĢanan çatıĢmalar soncunda 94 asker ve 5 polis öldü. Ayrıca 1 asker de gerillalar tarafından esir alındı. Ayrıca 11 gerilla da yaĢamını yitirdi. YaĢanan çatıĢmalar sonucunda Türk ordusuna ait birçok askeri malzemeye de gerillalar tarafından el konularak imha edildi. Buna göre; Türk ordusuna ait 1 adet Skorsky tipi helikopter, 1 adet panzer, 3 adet zırhlı araç, 1 Reyo araç, 1 adet portatif G-3 ferdi silahı, 1 adet termal kamera, 3 adet HK-33 melez silahı, 1 adet Lazer gerillalar tarafından imha edildi. Ayrıca 3 adet Skorsky tipi helikopter ve 1 zırhlı araçta gerillalar tarafından darbelendi. Açıklamada devletle iĢbirliği yapan kesimlere yönelik olarak da gerillaların gerçekleĢtirdiği eylemler Ģöyle; 10 kiĢi gerillalar tarafından tutuklanırken 10 kiĢi de gözaltına alındı. Yine karakollara erzak taĢıyan ve baraj gibi yerlerin yapımında çalıĢan Ģirketlere ait 1 kepçe ve 11 araç da gerillalar tarafından imha edildi. HPG tarafından yapılan açıklamaya göre, Ağustos ayı içerisinde Türk ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Kandil alanına 5, Haftanin alanına 3, Zap alanına 12, Gare alanına 4, Metina alanına 4, Xakurkê alanına 4 ve Zağros alanına 4 defa olmak üzere toplam 37 defa hava saldırısı gerçekleĢti. Ayrıca gerilla alanlarından Zağros‘a 9, Zap‘a 7, Xakukê‘ye 8 (2‘si Ġran devleti tarafından) ve Haftanin‘e de 7 olmak üzere toplam 31 defa havan ve obüs saldırısı gerçekleĢti. Yine gerçekleĢen bu 73 saldırıların yanı sıra Türk ordusu 10 defa da kobra tipi helikopterlerle bombardıman gerçekleĢtirdi. Türk ordusu tarafından gerçekleĢen bu saldırılar sonucu 22 noktada ormanlık alanlar alev aldı. YaĢanan çatıĢmalar sonucunda yaĢamını yitiren 11 gerillanın kimlik bilgileri de Ģöyle; ―Hawar – Murteza Golendere, Ronahi – Hamide ġevluk, Levent – Bahtiyar Rahmani, Karker – Mustafa Merdane, ZerdeĢt – Ali Gezer, Nupelda – Zozan Doğan, Jiyanda – Hamdiye MutaĢ, Ayhan Gorsê – Ferzat Nucewan, Koçer – Yılmaz Suiçer, DılĢad – Murat Boral ve Dilbirin – Kiwumerz Alayan‖ (05.09.2011/ANF) *02.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan bir aile, çocukları Abdurrahman Minaz‘ın 01.10.2011 tarihinde ġırnak Ġlinde TSK ile PKK militanları arasında çıkan silahlı bir çatıĢma sonucu yaĢamını yitirdiğini beyan ederek hukuki yardım talebinde bulunmuĢlardır. (ĠHD Siirt ġubesi) *HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), Kars‘ın Kağızman Ġlçesi‘nde yaĢanan çatıĢmaya iliĢkin açıklama yaptı. HPG-BĠM, Kars‘taki eyleme iliĢkin Ģu açıklamada bulundu: ―1 Ekim günü saat 19.00 sularında Kars‘ın Kağızman ilçesinde bulunan Savcılık ve Subay lojmanlarına yönelik olarak gerillalarımız tarafından bir eylem gerçekleĢtirilmiĢtir. GerçekleĢtirilen eylem sonucunda 3 asker gerillalarımız tarafından öldürülürken 2 kulübe ise imha edilmiĢtir. Ardından askerler rastgele çevresini taramıĢtır.‖ (02.10.2011/ANF) *KahramanmaraĢ Pazarcık Ġlçesi'nin Ġğdeli Mevkii'nde arazi arama taraması yapan jandarma timleri ile PKK'liler arasında dün saat 21.30 sıralarında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 PKK'li öldü. Ölen PKK'linin 'Rojak' kod adlı Pazarcık bölge sorumlusu olduğu öne sürüldü. (02.10.2011/DHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'nde, askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldiği bildirildi. Patlamada bir askerin yaralandığı belirtilirken, bölgede operasyon baĢlatıldı. (04.10.2011/DĠHA-DHA) *Hakkari Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Hakkari'nin Kazan Vadisi'nde operasyona çıkan askerlerin, bir yıllık olduğu tahmin edilen bir cenaze buldu. Bulunan cenazenin HPG'lilere ait olduğu ileri sürülen açıklamada, cenazenin yanında ise, 1 antitank mayını, 6 el yapımı patlayıcı ve 5 düzenek de bulunduğu iddia edildi. Açıklamada, kriminal incelenmesinin yapılması maksadıyla cenazeden parça alındığı ve yasal iĢlem baĢlatıldığı kaydedildi.(05.10.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi ve Bingöl'ün Genç Ġlçesi arasında yapılan kimlik kontrolünün ardından çıkan çatıĢmada bir kiĢi yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ve HPG'li olduğu ileri sürülen kiĢinin cenazesi, Lice Devlet Hastanesi morguna getirildi. Burada otopsisi yapılan cenaze Malatya'ya gönderilecek. (06.10.2011/DĠHA/DHA) *Alınan bilgiye göre, Hakkari‘nin ġemdinli Ġlçesi Ortaklar Jandarma Karakolu yakınında askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sırasında ilk bilgilere göre, 1 asker yaĢamını yitirdi, 1 asker ise yaralandı. Yaralı asker Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılırken, patlamanın olduğu bölgede operasyon baĢlatıldı. (06.10.2011/DĠHA-DHA) *Ağrı'nın Yukarı PamuktaĢ Köyü'nde HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢi ile eski köy korucusu arasında yaĢanan çatıĢmada, köy korucusu ile HPG'li olduğu iddia edilen 1 kiĢi yaĢamını yitirdi. Olay sırasında kafasına isabet eden kurĢunla yaralanan Halis Gökçek'in eĢi Pakize 74 Gökçek ise Ağrı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın ardından bölgede operasyon baĢlatıldı. (07.10.2011/DĠHA) *HPG Basın-Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM) yaptığı açıklamada, ―6 Ekim günü saat 10.40‘da Hakkari‘nin ġemzinan ilçesine bağlı Besosin‘dan Tepê Silort‘a gelen bir askeri konvoya yönelik olarak gerillalarımız bir eylem gerçekleĢtirmiĢ ve bu eylemde 3 asker öldürülmüĢtür‖ dedi. Ayrıca Silort tepesine gelen takviye güç ile eylem yerine müdahale eden Türk ordusunun, XapuĢkê, Girê Begaltê, Zozanê XapoĢkê alanlarını da obüs toplarıyla bombaladığı belirtildi. Öte yandan gerillanın havan atıĢları ile Yüksekova‘daki bir komutanlığını vurduğu bildirildi. Konuya iliĢkin bilgi veren HPG-BĠM, 7 Ekim günü saat 19.30‘da Hakkari‘nin Yüksekova ilçesinde bulunan tümen komutanlığına yönelik olarak gerillaların bir eylem gerçekleĢtirdiğini duyurdu. Havan topuyla gerçekleĢen bu eylemde 1 askerin öldüğünü ve 1 askerin yaralandığı bilgisi de verildi. (08.10.2011/ANF) *Hakkari Dağ Komando ve Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin, Kato Dağı ve eteklerinde bulunan köylerde sürdürdüğü operasyona iliĢkin Hakkari Valiliği'nden açıklama geldi. Valilik Basın Ġrtibat Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Hakkari'nin Kavaklı (Marûnis), Yoncalı (Anûtos), Armutlu (Harê), Çeltik (Kehê) köyleri ve ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi Kato Dağı'na yönelik 7 gündür süren askeri operasyonun sonucunda Armutlu kırsalında HPG'lilere ait iki ceset ve çok sayıda mühimmat bulundu. "ġehit Jandarma BinbaĢı Yavuz BaĢayar" adı altında gerçekleĢen operasyonla ilgili adli iĢlemlerin baĢlatıldığı bildirilen açıklamada, ele geçtikleri iddia edilen mühimmatların imha edildiği belirtildi. Valilik açıklamasında, HPG'lilere ait olduğu iddia edilen iki cesedin akıbeti hakkında herhangi bir bilgi vermedi. (09.10.2011/DĠHA) *Dersim ÇemiĢgezek'te dün gece saat 22.00 sıralarında 4 ayrı noktaya roketatarlarla saldırı düzenleyen HPG'liler, gece 24.00 sıralarında ikinci saldırıyı gerçekleĢtirdi. Gece geç saatlere kadar devam eden çatıĢma ile ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, bir uzman çavuĢ ile bir askerin yaralandığı belirtildi. (11.10.2011/DĠHA / DHA) *HPG Basın-Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), 11 Ekim günü Hakkari‘nin ġemdinli ilçesine bağlı Helena karakoluna yönelik olarak gerillaların saat 17.00‘da bir eylem yaptığını duyurdu. Eylem sonucu biri rütbeli olmak üzere 2 askerin öldürüldüğü ifade edildi. (12.10.2011/ANF) *Siirt'in Baykan Ġlçesi'ne bağlı Kasımlı Köyü'nde korucular ile HPG'liler arasında çıktığı iddia edilen çatıĢmada 1 korucu yaĢamını yitirirken, 1 korucu da yaralandı. Çıkan çatıĢmada 2 HPG'linin de yaĢamını yitirdiği öne sürüldü. Bölgede baĢlatılan operasyonun hava destekli devam ettiği öğrenildi. Yerel kaynaklar operasyonda yer yer çatıĢmaların yaĢandığını bildirdi. Siirt Valiliği, akĢam saatlerinde Baykan Ġlçesi‘ne bağlı Sarıdana Köyü‘ndeki saldırı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Valilik açıklamasında, ‘Dodan Jandarma Karakolu Komutanlığı sorumluluk sahasında, 12 Ekim 2011 günü saat 16.20 sıralarında Baykan‘ın Sarıdana Köyü‘nden 2 geçici köykorucusu ve 2 sivil vatandaĢa, Bostan Tepe bölgesinde 3 örgüt mensubunca silahlı saldırıda bulunulmuĢtur. Çıkan çatıĢmada; 1 geçici köy korucusu ölmüĢ, 1 sivil vatandaĢ ise yaralanmıĢtır. Yaralı sivil vatandaĢ, helikopter ile sevk edildiği Siirt Asker Hastanesi‘nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak ölmüĢtür. ÇatıĢmada 2 PKK‘li etkisiz hale getirilmiĢ olup, olay bölgesine takviye kuvvet sevkedilmiĢtir‘ denildi. (12.10.2011/DĠHA-DHA-AA) *DĠHA‘nın haberine göre Siirt'in Baykan Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinde basına yansıyan çatıĢma haberlerinin gerçeği yansıtmadığı ileri sürüldü. Korucular ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktığı ve çatıĢmada 2 HPG gerillasının yaĢamını yitirdiği, 2 köy korucusunun da 75 yaĢamını yitirdiği ve bir kiĢinin de yaralandığına yer veren haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten olayın görgü tanığı konuĢtu. Güvenlik açısından isminin açıklanmasını istemeyen köylü, olayı Ģöyle anlattı: "KorucubaĢı ve aynı zamanda Sarıdana (Mezre) Köyü muhtarı Ahmet Çarboğa'nın korucu olan 3 oğlu ormanlık alanda odun kestikleri sırada yanlarına gelen 3 HPG gerillası oturup onlara odun kesmenin yasak olduğunu aktardı. Daha sonra HPG'liler korucuların yanından ayrıldığında korucular arkadan ateĢ ettiler. AteĢ edildiği sırada 2 gerilla yaĢamanı yitirirken diğer HPG'li korucularla çatıĢmaya girdi. 2 korucu orada yaĢamını yitirdi bir korucu da yaralandı." Olayın ardından bölgede operasyon baĢlatıldığını, ancak herhangi sıcak bir temasın yaĢanmadığını belirten köylü, gerillaların infaz edildiğini söyledi. (13.10.2011/ANF) *Alınan bilgilere göre, Diyarbakır‘ın Çınar Ġlçesi'nde askeri lojmanlara yönelik bu akĢam saat 18.30 sıralarında saldırı düzenlendi. Uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıyla birlikte baĢlayan çatıĢmanın 45 dakika boyunca devam ettiği belirtildi. ÇatıĢmada ilk belirmelere göre 3 askerin yaralandığı belirtilirken, ilçede giriĢ çıkıĢlar kapatıldı. Ġlçede operasyon baĢlatılırken, çatıĢmaların yer yer devam ettiği bildirildi. (13.10.2011/DĠHA-DHA) *Hatay'ın Ġskenderun Ġlçesi'ne bağlı Denizciler Beldesi'ndeki Polis Merkezi önüne saat 16.00 sıralarında siyah bir ciple gelen 3 kiĢinin, karakola ateĢ açtığı belirtildi. Polislerin karĢılık vermesi üzerine çıkan çatıĢmada, 1'i polis 2 kiĢinin yaĢamını yitirdiği, 1'i ağır 2 polisin de yaralandığı bildirildi. Yaralı polisler Ġskenderun Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. ÇatıĢmanın ardından bölgede operasyon baĢlatıldı. Denizciler Beldesi'ne askeri birlikler de sevk edildi. (13.10.2011/DĠHA-DHA-AA) *Edinilen bilgilere göre, Hakkari ili Çukurca Ġlçesi 49. Sınır TaĢı civarında baĢlatılan askeri operasyon sırasında araziye döĢenen mayın patladı. Patlamada 1 asker yaĢamını yitirdi, 2 asker de yaralandı. Yaralı askerler helikopterle Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken, patlama sonrası bölgeye çok sayıda ambulans ve zırhlı araçlarla asker sevk edildi. (15.10.2011/DĠHA-DHA-AA) *ġırnak'ta Cudi dağına yönelik baĢlatılan operasyon sonucu çıkan çatıĢmada 1 HPG‘linin yaĢamını yitirdiği belirtilirken, cenazenin Malatya'ya götürüldüğü öğrenildi. YaĢamını yitiren ve HPG'li Nihat Kızıl olduğu belirtilen cenazenin Malatya'ya götürülmesi üzerine, ailesi teĢhis için Malatya'ya geldi. Ġzmir'den Malatya'ya gelen Kızıl'ın annesi, babası ve kardeĢleri, Malatya Adli Tıp Morgu'na giderek cenazeyi teĢhis etti. (18.10.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde 15 Ekim günü Ġlçe Jandarma Karakolu'na silahlı saldırı düzenlendiği ortaya çıktı. AkĢam saat 22.00 sıralarında düzenlenen saldırıda 2 askerin yaralandığı belirtilirken, resmi makamlarından ise olaya iliĢkin henüz bir açıklama yapılmadı. (17.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'ne bağlı Uzunkaya (Biloka) Köyü kırsalında 16 Ekim gecesi baĢlatılan askeri operasyon sonucunda HPG'li oldukları ileri sürülen 2 kiĢinin yaĢamını yitirdiği öne sürüldü. Söz konusu bölgede halen operasyonların devam ettiği bildirilirken, cenazelerin ise Malatya Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldüğü ileri sürülüyor. (18.10.2011/DĠHA) *Hakkari ile ġırnak arasında bulunan Kato Dağı'nda çıkan çatıĢmada 3 HPG'li yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren HPG‘ lilerden Van BaĢkale doğumlu Emrah Bayer (Baz Mordem) ile 76 Van doğumlu Kasım Karaboğa'nın (Bager Fırat) aileleri MEYADER Van ġubesi yöneticileri ile birlikte cenazelerin akıbetini sormak amacıyla Hakkari'ye gitti. (18.10.2011/DĠHA) *Mardin ve Ömerli Ġlçesi yolu üzerinde Hop Geçidi mevkiinde askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Ömerli karayolu 25'inci kilometrede meydana gelen patlamada, 2 askerin yaralandığı belirtildi. Yaralı askerlerin Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. Patlamanın ardından bölgede askeri operasyon baĢlatıldığı öğrenildi. (18.10.2011/DĠHA-DHA-AA) *Bitlis'in Güroymak Ġlçesi'ne bağlı KolbaĢı mevkiinde özel hareket polislerin içinde bulunduğu akrep tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında yaĢanan patlama sırasında 5 özel hareket polisi yaĢamını yitirirdi. Olay sırasında yolda geçen iki sivil araçta patlamadan etkilendi. Büyük hasar gören sivil araçta bulunan Ferit Eraslan ve 2 yaĢındaki kız çocuğu Firamuz Eraslan da yaĢamını yitirdi. Patlama sırasında yaralanan Ferit Eraslan'ın oğlu olduğu belirtilen Resul Eraslan‘nın da yaĢamını yitirdiği bildirildi. YaĢamını yitiren polislere iliĢkin açıklama yapan valilik, polislerinin isimlerinin Yalçın Demir, Volkan Sabaz, Kamuran Ercan, Bilal Emem ġaban Kılıçaslan olduğunu belirtti. Patlamada 4 kiĢinin de yaralandığı açıklandı. Yaralıların Bitlis ve Tatvan Devlet hastanelerindeki tedavileri devam ederken, yaralıların yakınları hastanelere akın etti. (18.10.2011/DĠHA-DHA) *Bitlis Güroymak'ta dün özel harekat polisine ait aracın geçiĢi sırasında yaĢanan patlama yolda geçen araçta bulunan ve ağır yaralan yaralanan 10 yaĢındaki Elif Eraslan, tedavi gördüğü Bitlis Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirdi. Eraslan'la birlikte patlamada yaĢamını yitirenlerin sayısı 5'i polis olmak üzere 9'a yükseldi. (20.10.2011/DĠHA-DHA) *Hakkari' nin Çukurca ilçe merkezi ile ilçe dıĢındaki Kekliktepe'deki askeri üsse yapılan saldırıda 24 asker yaĢamını yitirdi, 18 asker ise yaralandı. 8 ayrı noktaya aynı anda düzenlenen saldırıdan sonra Federal Kürdistan Bölgesi yönelik baĢlatılan kara ve hava operasyonu ise devam ediyor. (19.10.2011/DĠHA-DHA-AA) *Hakkari‘nin Çukurca ilçesinde 19 Ekim‘de askeri ve polisiye hedeflere yönelik düzenlenen eylemler sırasında 7 HPG‘linin yaĢamını yitirdiği açıklandı. Hayatını kaybeden HPG‘lilerin kimlik bilgileri Ģöyle: -1989 Xoy (Doğu Kürdistan-Ġran) doğumlu, 2008 katılımlı, Agit Rojhilat kod adlı Rahim Yusuf, -1987 Diyarbakır doğumlu, 2005 Mardin katılımlı, Kamuran Serbest kod adlı Zeki Savgın -1985 Mako (Doğu Kürdistan) doğumlu, 2007 katılımlı, Kani Urmiye kod adlı Muhammed Hatemi, -1988 Kobani (Batı Kürdistan-Suriye) doğumlu, 2007 katılımlı, Rojhat ArtêĢ kod adlı Ciwan Keçel, -1990 Selmas (Doğu Kürdistan) doğumlu, 2006 katılımlı, Serdar Berxwedan kod adlı Numan Temoyi, -1990 Selmas doğumlu, 2007 katılımlı, Viyan Tolhildan kod adlı Pervane Delayi -1988 Van doğumlu 2008 katılımlı, Zinar Xeribo kod adlı Erhan Sucai. (21.10.2011/ANF) *Çukurca'da dün yaĢanan ve 24 askerin yaĢamını yitirmesine neden olan çatıĢmadan sonra bu günde operasyona çıkan askerlerin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Ġlçeye bağlı 15 kilometre uzaktaki Kekliktepe KavuĢak bölgesinde meydana gelen patlamada bir uzman çavuĢ yaĢamını yitirdi. (20.10.2011/DĠHA-DHA) *Edinilen bilgilere göre, MuĢ‘ un Korkut Ġlçesi'ne bağlı Altınova kırsalında Saat 07.30'da sıralarında operasyona çıkan askerlerin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 77 Uzman ÇavuĢ Ertuğrul Koçer, er Turgay Kocatepe ve er Hasan Tüzün yaralandı. Yaralı askerler MuĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Patlamadan sonra bölgede geniĢ kapsamlı operasyon baĢlatıldı. Patlamadan sonra yaralıları ziyaret eden MuĢ Valisi Ali Çınar, yaralıların hayati tehlikelerin olmadığını söyledi. (20.10.2011/DĠHA-DHA) *Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde bulunan Herekol Dağı'na yönelik iki günden bu yana skorsky tipi helikopterlerin özel birlikler indirdiği haberlerinin ardından çatıĢma çıktığı bildirildi. Bölgede bulunan Doğan (Husyan) Köyü kırsalına indirilen askerlerin yanı sıra karayolundan da Siirt ve ġırnak'tan askerlerin sevk edildiği belirtilmiĢti. Alınan bilgiye göre, operasyon sonucu çıkan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, 1 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı. Yaralı askerler helikopterle Siirt Asker Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, hastaneye doktor ve tıbbi malzeme takviyesi yapıldığı öğrenildi. (21.10.2011/DĠHA/DHA) *HPG Anakarargah Komutanlığı, 10 Ekim günü Xakurke ve Xinere‘ye düzenlenen hava saldırısında, biri KCK Yürütme Konseyi üyesi, ikisi HPG Askeri Konseyi üyesi olmak üzere 7 militanın yaĢamını yitirdiğini açıkladı. Yazılı bir açıklama yapan HPG Anakarargah Komutanlığı, yedi militana iliĢkin ayrıntılı bilgi verirken, açıklamada Ģunlara yer verildi: ―10 Ekim 2011 günü Xakurke-Xinere alanlarımıza dönük TC iĢgalci güçlerinin kapsamlı bir hava saldırısı gerçekleĢmiĢti. Bu saldırıda KCK Yürütme Konseyi Üyesi Rüstem Cudi (Rüstem Osman), HPG Askeri Konsey Üyemiz Çiçek Botan (Guhar Çekirge), HPG Askeri Konsey Üyemiz AliĢer Koçgiri (Yücel Halis), Bölük komutanımız Nazlıcan (Rındaxan Kayra), EĢref ArgeĢ (Ömer Çetinkaya), Roj Amara (Rabia Atan) ve Dr. Amara Çiya (Gülistan Çiftçi) arkadaĢlarımız yaĢamını yitirmiĢtir‖ denildi. (22.10.2011/ANF) *Bitlis'e bağlı Kayalıbağ Köyü kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'liye ait olduğu iddia edilen bir cenaze Devlet Hastanesi'ne getirildi. Askeri operasyonların sürdüğü bölgede dün öğleden sonra çıkan çatıĢmaya iliĢkin yazılı açıklama yapan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ise, Kayalıbağ Köyü kırsalında dün saat 13.45 sıralarında çatıĢmanın yaĢandığını ve HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiğini belirtti. (23.10.2011/DĠHA) *HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), ―20 Ekim günü MuĢ ile Bitlis‘in NorĢin ilçeleri arasında 3 araçlık bir konvoya yönelik olarak gerçekleĢtirilen eylem ardından kobra tipi helikopterler tarafından Xivyon ve Kotni alanlarına yönelik olarak yoğun bombardıman yapılmıĢtı. Yapılan bu bombardımanlar sonucunda Göksun arkadaĢımızın Ģahadete ulaĢtığı bilgisine ulaĢmıĢ bulunmaktayız‖ dedi. Hayatını kaybeden militanın 1981 MaraĢ doğumlu, 2001 Almanya katılımlı, Göksün MaraĢ kod isimli Seher Künçülü olduğu bildirildi. (29.10.2011/ANF) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Tekeli (Gare) Sınır Jandarma Taburu'nda keĢif yapan askerlerden 2'si mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Günlerdir operasyon ve çatıĢmaların yoğunlaĢtığı Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Kazan Vadisi'nde 1 astsubayın yaĢamını yitirdiği ve 6 askerin de yaralandığı bildirildi. Ayrıca çatıĢma bölgesine çok sayıda ambulansın gönderildiği kaydedildi. (23.10.2011/DĠHA / Radikal) *Van'ın BaĢkale (Elbak) Ġlçesi yakınlarında askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 4 asker yaralandı. Yarılı askerler Van'da tedavi altına alınırken, bölgede operasyon baĢlatıldı. (25.10.2011/DĠHA / DHA) *Osmaniye Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdunun önünde görev yapan polislere yönelik yapılan saldırıda, 2 polis yaĢamını yitirdi, 1 polis yaralandı. Edinilen bilgilere göre, 78 olay FakıuĢağı Mahallesi'nde bulunan üniversite bölgesindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun öğrenci yurdu önünde meydana geldi. 3 trafik polisinin bulunduğu araca yapılan saldırıda, 2 polis yaĢamını yitirdi, 1 polis yaralandı. Doblo tipi bir otomobille yapıldığı bildirilen saldırının HPG'liler tarafından yapıldığı belirtildi. Saldırının ardından bölgeye çok sayıda polis, jandarma ve özel harekât timinin gönderildiği kaydedildi. Saldırıdan sonra yaĢanan çatıĢmada 1 HPG‘linin de yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA / DHA) *Halk Savunma Güçleri (HPG) 22 Ekim günü Çukurca‘nın Guze ReĢê ve Gunde Pîre alanlarında baĢlatılan ve kimyasal silahların kullanıldığı hava saldırıları ve Ģiddetli çatıĢmalar sonucunda en az 24 militanın hayatını kaybettiğini duyurdu. HPG 11 militanla da çatıĢmaların ardından irtibat kurulamadığını bildirdi. HPG Anakarargah Komutanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Malatya Adli Tıp Morgu‘ndaki 24 cenaze Çukurca‘da hayatını kaybeden HPG‘lilere ait. Açıklamada yapılan araĢtırma sonucunda çatıĢmalar sırasında napalm bombaları ve kimyasal silahlar kullanıldığının tespit edildiği kaydedildi. Açıklamada Çukurca‘da 22-24 Ekim tarihleri arasında süren hava saldırıları, yoğun kimyasal bombardıman ve çatıĢmaların ardından bölgede bulunan 35 militanlık bir birlikle hiçbir Ģekilde iliĢki kurulamadığını ifade etti. Malatya‘da bulunan 24 cenazenin bu gruptaki militanlara ait olduğunu duyuran HPG, geri kalan 11 militanla da iletiĢim kurulamadığını açıkladı. HPG bu militanların hayatını kaybedip kaybetmediği konusunda halen net bir bilgiye ulaĢmadıklarını vurgulayarak ―Fakat sağ olma ihtimalleri olsa da Malatya Adli Tıp Morgu‘nda tutulan cenazelerin tam olarak hangi arkadaĢlarımıza ait olduğunu netleĢtiremediğimizden 35 arkadaĢımızın da kimlik bilgilerini kamuoyuyla paylaĢmanın daha sağlıklı olduğunu düĢünüyoruz‖ açıklamasında bulundu. HPG açıklamasında Ģu ana kadar sözkonusu gruptan 31 militanın kimlik bilgilerinin netleĢtiğini duyurdu. Kimliği henüz belirlenemeyen 4 militanın kimlikleri de daha sonra açıklanacak. Kimliği netleĢen HPG‘liler Ģunlar: -Kod Adı: Brusk Amed, Adı Soyadı: Mizbah Kızıler, Doğum Yılı ve Yeri: 1976 / Kulp Amed, Anne – baba Adı: Fatma – Aziz, Katılım Yılı ve Yeri: 1993 / Kulp, Amed *** -Kod Adı: Rejav Jilemo, Adı Soyadı: Ali Hasan Pervizi, Doğum yılı ve yeri: 1981 / Kamyaran, Anne – baba adı: Emine – Ali, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Berdenazê *** -Kod Adı: Xeyri Fedakar, Adı Soyadı: Cevdet ÖrtaĢ, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 / Hakkari, Anne – baba Adı: Seyran – Mahmut *** -Kod Adı: Gülbahar Kobani, Adı Soyadı: Saniye Mustafa, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 / Kobani, Anne – baba Adı: Emine – Mustafa, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Halep *** -Kod Adı: Zınar Xoy, Adı Soyadı: Sultaneli Julide, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Xoy, Anne – baba Adı: Kudret – BıĢar, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Xoy *** -Kod Adı: Berwar Zilan, Adı Soyadı: Behice Bedro, Doğum Yılı ve Yeri: 1983 / Dırbêsiyê, Anne – baba Adı: Wefiye – Behçet, Katılım Yılı ve Yeri: 1999 / Dırbêsiyê *** -Kod: Adı: DılĢad Aryen, Adı Soyadı: Giyasettin Kaval, Doğum Yılı ve Yeri: 1982 / Hakkari, Anne – baba Adı: Gülistan – Veysi, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 *** -Kod Adı: Ruken Serhat, Adı Soyadı: ġilan Ergün, Doğum Yılı ve Yeri: 1990 / Van, Anne – baba Adı: Hatice – Kerem, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Van 79 *** -Kod Adı: Doğan Afrin, Adı Soyadı: Minnan Ġsmail AkkaĢ, Anne – baba Adı: Zarife Ġsmail, Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Afrin *** -Kod Adı: Serdem Pir, Adı Soyadı: Ġkram Kara, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Van, Anne-baba Adı: AyĢan – Ġsmail, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Çanakkale *** -Kod Adı: Dıjwar Rıha, Adı Soyadı: Çetin Modanlar, Doğum Yılı ve Yeri: 1985 / Urfa, Annebaba Adı: Necla – Ahmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Urfa *** -Kod Adı: Sipan Cûdi, Adı Soyadı: Geylani ReĢidi, Doğum Yılı ve Yeri: 1991 / Urmiye, Anne –baba Adı: Asiye – Ġreç, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Urmiye *** -Kod Adı: Medya Ronahi, Adı Soyadı: Ġpek Çiçek, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Iğdır, Anne – baba Adı: Emine – Hasan, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Iğdır *** -Kod Adı: Roza Semsur, Adı Soyadı: Suna Özdemir, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Adıyaman, Anne – baba Adı: Besime – Mahmut, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Ġstanbul *** -Kod Adı: Zilan Hakkari, Adı Soyadı: Gülistan Koç, Doğum Yılı ve Yeri: 1981 / Hakkari, Anne – baba Adı: Esmer – Bedirhan, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Hakkari *** -Kod Adı: Eylem Ararat, Adı Soyadı: Ebru Muhikancı, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Kars, Anne – baba Adı: Birgül – Nurettin, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Kars *** -Kod Adı: Beritan ġin, Adı Soyadı: AyĢe Amra, Doğum Yılı ve Yeri: 1984 / Makü, Anne – baba Adı: Zarife – Adıl, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Makü *** -Kod Adı: Kemal Cizir, Adı Soyadı: DerviĢ Özkan, Doğum Yılı ve Yeri: 1985 / ġırnak, Annebaba Adı: Avniye – Abdulaziz, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Hakkari *** -Kod Adı: Deniz Derya, Adı Soyadı: Leyla Halimi, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Salmas, Anne-baba Adı: Hamide – Hamit, Katılım Yılı ve yeri: 2005 / Salmas *** -Kod Adı: Diren Tolhıldan, Adı Soyadı: Emine Altun, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Urfa, Anne-baba Adı: Nazime – Ahmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Van *** -Kod Adı: Agırbaz Rapo, Adı Soyadı: Oktay Çelik, Doğum Tarihi ve Yeri: 1986 / MuĢ, Anne-baba Adı: Makbule – Seyithan, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Ġsviçre *** -Kod Adı: Levent Derik, Adı Soyadı: Ahmet Mirza, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 / Derik, Annebaba Adı: Peyman – Muhammed Emin, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Derik *** -Kod Adı: Welat Munzur, Adı Soyadı: Aziz Balıkçı, Doğum Yılı ve Yeri: 1994 / MuĢ, Anne – baba Adı: Zahide – Süleyman *** -Kod Adı: Garzan Çarçela, Adı Soyadı: Sezar Arslan, Doğum Yılı ve Yeri: 1992 / Batman, Anne – baba Adı: Kadriye – Mehmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Hakkari *** -Kod Adı: Dılar Dılbırin, Adı Soyadı: Gulale Yusufi, Doğum Yılı ve Yeri: 1986 / Salmas, 80 Anne – baba Adı: Hayal – Sadık, Katılım Yılı ve Yeri: 2003 / Salmas *** -Kod Adı: Serdar Mezrai, Adı Soyadı: Cemil Erol, Doğum Yılı ve Tarihi: 1992 / Hakkari, Anne –baba Adı: Camia – Süleyman, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Hakkari *** -Kod Adı: Gever FaraĢin, Adı Soyadı: ReĢat Aslan, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / ġırnak Anne – baba Adı: Hiyal – Hüseyin, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Hakkari *** -Kod Adı: Erdal Yılmaz, Adı Soyadı: Enver Akçay, Doğum Yılı ve Yeri: 1981 / Dicle, Amed Anne – baba Adı: Hazniye – Hasan, Katılım Yılı ve YerĠ: 2006 / Ġstanbul *** -Kod Adı: Tirej, Adı Soyadı: Mahmut Bor, Doğum Yılı ve Yeri: 1979 / Kurtalan, Siirt Anne – baba Adı: Gevri – Tahir, Katılım Yılı ve Yeri: 2004 / Amed *** -Kod Adı: Dündar Gabar, Adı Soyadı: Abdurrahman EnüĢtekin, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Siirt, Anne – baba Adı: Fatma – Emin, Katılım Yılı ve Yeri: 2005 / Siirt *** -Kod Adı: ġaho Hewraman, Adı Soyadı: Ümit Ramazani, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Kamyaran, Anne – baba Adı: Zeri Sadıki – Vekil, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Kamyaran (30.10.2011ANF) *Hakkari merkeze 5 kilometre mesafede bulunan Serê Sola Virajı'nda polis aracının geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Kentin 7 kilometre uzağında bulunan Depin polis arama noktasından nöbet değiĢimi için kent merkezine gelen zırhlı aracın geçiĢi sırasında yaĢanan patlamada bir polis yaralandı. Patlama sonrası olay yerine çok sayıda polis sevk edilirken, Hakkari-Van karayolu ikinci bir patlamanın olabilme ihtimaline karĢı trafiğe kapatıldı. Patlamaya iliĢkin açıklamada bulunan Hakkari Valisi Muammer Türker, patlamanın ardından Hakkari-Van Karayolu'nun trafiğe kapatıldığını, ikinci bir mayın ihtimaline karĢı uzman ekiplerin bölgede arama-tarama çalıĢması yaptıklarını, yaralı polisin ise sağlık durumunun iyi olduğunu, bölgede ayrıca geniĢ çaplı operasyonun baĢlatıldığını söyledi. (03.11.2011/DĠHA) *Siirt'tin Eruh Ġlçesi kırsalında Siirt Ġl Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen operasyon sonucu dün çıkan çatıĢmada bir köy korucusunun yaralandığı belirtildi. Konuya iliĢkin Siirt Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Eruh Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada bir geçici köy korucusunun yaralandığı belirtildi. Yaralanan korucunun helikopterle Siirt Asker Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. Valilik açıklamasında ilk çatıĢmanın ardından ilerleyen saatlerde ikinci bir çatıĢmanın daha çıktığı ve bu çatıĢmada bir HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürüldü. (05.11.2011/DĠHA / DHA) *HPG Basın ve Ġrtibat Merkezi yaptığı açıklamada, 4 Kasım günü saat 18.15 sularında Siirt‘in Eruh ilçesine bağlı Bokan köyü yakınlarında çıkan çatıĢmada 1 militanın yaĢamını yitirdiğini bildirdi. ÇatıĢmada 1 asker ölürken, 1 asker ile 1 korucuda yaralandı. HPG çatıĢmada Sipan Amara kod adlı Güven Öcalan adlı militanın 1983 Urfa doğumlu olduğunu açıkladı. 2004 yılında Almanya‘dan gerilla saflarına katılan Öcalan‘ın Kandil, Behdinan ve Botan alanlarında görev yürüttüğünü bildirildi. (06.11.2011/ANF) *HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), 4 Kasım günü saat 19.30 sıralarında Siirt‘in Eruh ilçesine bağlı Dervat köyü yakınlarına askerlerin kurduğu pusu sonucu bir militanın hayatını kaybettiğini bildirdi. Hayatını kaybeden militanın 1990 Mahabad (Doğu Kürdistan) doğumlu, 2006 katılımlı, Zana Kewê kod adlı Kemal Muhammedi olduğu belirtildi. (07.11.2011/DĠHA) 81 *Diyarbakır'ın Dicle (Pîran) Ġlçesi merkezinde bulunan Ziyaret Tepesi'ndeki özel harekat noktasına dün akĢam 18.30 sıralarında roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırının ardından özel harekat noktasından rasgele ateĢ açıldığı bildirilirken, evlere, iĢ yerlerine ve belediye binasına da kurĢunların isabet ettiği öğrenildi. ÇatıĢmanın uzun süre devam ettiği belirtilirken, Murat GeneĢ (18) adlı 1 genç ağır yaralandı. Manavda çalıĢtığı öğrenilen GeneĢ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Öte yandan çıkan çatıĢmada 1 kiĢi yaĢamını yitirirken, yaĢamını yitiren kiĢinin Ergani Ġlçesi'ne bağlı ġölen Beldesi nüfusuna kayıtlı ve soyadı Erdoğan olduğu belirtilen HPG'li olduğu ileri sürüldü. YaĢamını yitiren kiĢinin cenazesinin çatıĢmanın ardından sabah 05.00'a kadar çatıĢma yerinde bekletildiği iddia edilirken, bazı görgü tanıkları söz konusu kiĢinin yaralandığı ve infaz edildiğini iddia etti. Yine yaĢamını yitiren kiĢi ile ilgili tutulan tutanaklarda "Canlı bomba" denildiği öğrenilirken, görgü tanıkları cenaze üzerinde bombanın olmadığını kaydetti. (06.10.2011/DĠHA) *Batman'ın GercüĢ Ġlçesi kırsalında devriye gezen özel harekat polislerine ait araca silahlı saldırı düzenlendi. Dün gece saat 23.30 sıralarında GercüĢ-Midyat Karayolu üzerindeki Yassıca Köyü mevkiinde meydana gelen saldırıda, 2 özel harekat polisinin yaralandığı belirtildi. Yaralı polisler GercüĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (08.11.2011/DĠHA DHA / ntvmsnbc.com) *Dün akĢam 18.30'da Ġzmit-Karamürsel seferini yaparken kaçırılan ve ardından Ġstanbul SelimpaĢa'ya demir atan Kartepe isimli deniz otobüsünde PKK'li olduğu iddia edilen bir kiĢi öldürüldü. 13 saati aĢkın süredir devam eden eylemin ardından Saat 06.00 sıralarında gemide hareketlilik yaĢanmaya baĢladı ve SAT komandolarının bu saatte gemiye çıktığı öğrenildi. Bu sırada gemiye gaz bombası atılmasıyla patlama sesi duyuldu. Gemide süren kısa süreli hareketliliğin ardında ise basına yapılan açıklamada "Bir kiĢi etkisiz hale getirildi" denildi. Gemiyi kaçırdığı ve çatıĢmaya girmeden öldürüldüğü belirtilen kiĢinin 28-30 yaĢlarında olduğu belirtiliyor. Öte yandan Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun gazetecilere verdiği demeçte "ÇatıĢma olmadı, etkisiz hale getirildi" sözleri ise infaz edildiğine dair Ģüphelere neden oldu. (12.11.2011/DĠHA / Evrensel / DHA) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesinde güvenlik güçleri ile PKK‘liler arasında çıkan çatıĢmada 1 PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. Hakkari Valisi Muammer Türker, 2 gün önce Üzümlü Sınır Jandarma Karakolundan alınan bir görüntü üzerine, bölgede operasyon düzenlendiğini belirtti. Vali Türker, sızma giriĢiminde bulunan bir grup PKK‘lı ile girilen çatıĢmada bir PKK'lının ölü olarak ele geçirildiğini söyledi. Bölgede operasyonlar sürüyor. (14.11.2011/DHA) *Diyarbakır'ın Dicle Ġlçesi KurĢunlu Köyü kırsalında baĢlatılan askeri operasyonda çıkan çatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Operasyona iliĢkin açıklama yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, dün gece KurĢunlu Köyü kırsalında çıkan ve sabah saatlerine kadar süren çatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürdü. Toprak, yaĢamını yitirdiğini belirttiği 3 HPG'liden birinin "Armanç" kod isimli bölge sorumlusu olduğunu iddia etti. Toprak, incelemede bulunmak için bölgeye cumhuriyet savcısının gittiği sırada da taciz ateĢinin açıldığını kaydetti. Bölgedeki operasyonunun hava destekli ve özel birliklerin katılımı ile sürdüğünü belirten Toprak, yapılan adli iĢlemlerin ardından cenazelerin Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderileceğini kaydetti. (28.11.2011/DĠHA / DHA) *Bitlis-Diyarbakır karayolunun Buzlupınar mevkiinde askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucunda 5 askerin yaralandığı bildirildi. Yaralı askerler Bitlis 82 Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede hava destekli operasyon baĢlatıldı. (29.11.2011/DĠHA / DHA / CNNTürk) *Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Lice Ġlçesi'nde eylem yapmak üzere gelen ve güvenlik güçleriyle girdikleri çatıĢmada öldürülen 3 PKK'lı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Toprak, Lice'nin Sağlık Mahallesi kesiminde dün akĢam saatlerinde 3 PKK'lının eylem yapmak amacıyla ilçeye sızma giriĢiminde bulunacağına iliĢkin görüntü alındığını belirtti. Görüntü üzerin önlem alan Jandarma Özel Harekat Timleri ve özel birlikler bölgeyi kuĢatarak, 3 militanın gireceği alanı tamamen kontrol altına aldı. Gece saat 03.30 sıralarında ilçeye girmeye çalıĢan 3 militana 'Dur' ihtarında bulunan güvenlik güçlerine ateĢle karĢılık verilmesi üzerine, çatıĢma çıktı. Süren çatıĢmada 3 PKK‘li silahlarıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi. (03.12.2011/DHA) *BĠNGÖL'ün Karlıova Ġlçesi'nde güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatıĢmada 1 PKK'lı öldürülürken, 7 PKK'lı da sağ olarak yakalandı. Karlıova'nın Sudurağı Köyü kırsal kesiminde bu sabah saatlerinde arama tarama faaliyetlerinde bulunan güvenlik güçleri, bir grup PKK'lı ile karĢılaĢtı. Güvenlik güçlerinin 'teslim ol' çağrısına PKK'lıların ateĢ açarak karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 PKK'lı öldürülürken, 7'si de sağ olarak yakalandı. Bölgeye takviye birlikler sevk edilerek, geniĢ kapsamlı operasyon baĢlatıldı. (03.12.2011/DHA) *ġırnak‘ın Cudi Dağı‘nda yapılan operasyonda PKK‘lılara ait bir mağara tespit edildi. Mağarada bulunan 3 militan yapılan operasyon sonucu sağ yakalandı. Yakalanan militanlardan birinin yaralı olduğu öğrenildi. (07.12.2011/DHA) *Bingöl kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdikleri belirtilen ve HPG'li oldukları ileri sürülen 8 kiĢinin cenazesinin Elazığ'a götürüldüğü bildirildi. Cenazelerin Fırat Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morgunda tutulduğu kaydedildi. (16.12.2011/DĠHA) *Siirt'te dün gece saatlerinde merkeze bağlı Tuzkuyusu (Erbinê) ve Baykan Ġlçesi'ne bağlı Çevrimtepe (Girdika) köyleri arasında bulunan kırsalda çatıĢma çıktığı bildirildi. Siirt Jandarma Komutanlığı'na bağlı jandarma ile Emniyet Özel Harekât ġube Müdürlüğü'ne bağlı özel timlerin katılımıyla yürütülen operasyon sonucunda çıkan çatıĢmada HPG'li olduğu ileri sürülen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği kaydedildi. YaĢamını yitiren kiĢinin cenazesinin Siirt Devlet Hastanesi morguna getirildiği belirtilirken, bölgede operasyonun devam ettiği öğrenildi. (18.12.2011/DĠHA / CĠHAN) *ġırnak‘ın Ġdil Ġlçesi YarbaĢı Köyü yakınında bulunan Cehennem Deresi kırsalına yönelik sabaha doğru düzenlenen askeri operasyonda çatıĢma çıktığı bildirildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre; çıkan çatıĢmada bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği fakat çatıĢmada yaĢamını yitiren kiĢinin kimliğine iliĢkin bilgiye ulaĢılamadığı kaydedildi. ÇatıĢma bölgesine yakın yerde 2 ambulansın hazır bekletildiği bildirilirken, sabaha karĢı yaĢanan çatıĢmada çok fazla silah sesinin duyulduğu öğrenildi. (22.12.2011/DĠHA) (YaĢamını yitiren kiĢinin HPG’li olduğu tespit edildi) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca bölgesinde operasyona çıkan askerlerin geçiĢi sırasında mayın patladı. 11.30 sıralarında ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta Dağlıca bölgesinde yaĢanan patlamada, 1 uzman çavuĢ yaĢamını yitirdi, 1 üsteğmen yaralandı. YaĢamını yitiren uzman çavuĢun cenazesi hastane morguna kaldırılırken, bölgede baĢlatılan operasyon ise sürüyor. (22.12.2011/DĠHA / DHA) 83 *ġırnak'ta Cudi Dağı'nda günlerdir havadan ve karadan yapılan operasyonlar sürerken, çıkan çatıĢmalarda bir uzman çavuĢun yaĢamını yitirdiği belirtildi. YaĢamını yitiren Uzman ÇavuĢ Mehmet Bostanoğlu'nun sabah saatlerinde yaĢanan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilirken, Cudi'de yer yer çatıĢmaların sürdüğü öğrenildi. (23.12.2011/DĠHA / DHA) *ġırnak Devlet Hastanesi'ne akĢam saatlerinde 7 cenazenin getirildiği iddia edildi. AkĢam saatlerinde getirildiği ileri sürülen cenazelerin, Cudi Dağı'nda sürdürülen operasyon sonucunda yaĢamını yitiren HPG'lilere ait olduğu belirtiliyor. (23.12.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi'ne bağlı Huzurevleri Mahallesi‘nde ihbar iddiaları üzerine 4‘üncü Sokak 9 numaralı apartmana yönelik sabaha doğru düzenlenen baskında 2 kiĢi yaĢamını yitirdi. ÇatıĢma sonrası yaralandıkları ve yakalanmamak için balkondan atladıkları için yaĢamlarını yitirdikleri iddia edilen 2 kiĢi, Dicle Üniversitesi Hastanesi Morgu‘na kaldırıldı. ÇatıĢma sonrası olay yerinde görüntü ve bilgi alınmasına izin vermeyen polis, emrin ―Diyarbakır Valisi‖ tarafından verildiğini belirtirken, olayın yaĢandığı bina ve çevresinde geniĢ önlemler devam ediyor. Ġsimlerini vermek istemeyen iki görgü tanığı sabah 05.00 sularında kar maskeli özel harekat timleri tarafından baskın düzenlenen binanın önce ablukaya alındığı ardından yoğun ateĢ altına alındığını iddia etti. Tarama sonrası 3‘üncü katta bulunan daireye baskın düzenleyen özel timlerin 2 kiĢiyi sağ yakalayarak dıĢarı çıkardığını öne süren görgü tanıkları, binanın arka tarafına götürülen 2 kiĢinin daha sonra infaz edildiğini ileri sürdü. Aynı çatıĢmada yaralandığı bildirilen ve aynı hastanede tedavi altına alınan polisi hastanede ziyaret eden Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ise hastane çıkıĢında kısa bir açıklama yaptı. Olayın Polis 155 hattına yapılan bir ihbar üzerine gerçekleĢtiğini savunan Toprak, sabaha doğru baskın düzenlenen evde bulunan kiĢilerin polisi fark ederek ateĢ açtığı bunun üzerine çatıĢma yaĢandığını öne sürdü. ÇatıĢmanın yaĢandığı anda evde bulunan 2 kiĢinin balkondan atladığını da ileri süren Toprak, ―BoĢ evde yapılan aramada çatıĢma yaĢanırken patlamıĢ 2 el bombası, 2 uzun namlulu silah ile bir tabanca ele geçirildi. AĢağıya atlamaları sonucu etkisiz hale gelen teröristlerin üzerinde ise patlamamıĢ bir el bombası daha bulundu‖ iddiasında bulundu. (31.12.2011/DĠHA) YASADIġI ÖRGÜT EYLEMLERĠ SONUCU ÖLEN-YARALANAN SĠVĠLLER *Siirt'te Polis Meslek Yüksek Okulu yakınlarında bir araca silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda aracın içinde bulunan 4 kiĢinin yaĢamını yitirdiği 2 kiĢinin de yaralandığı belirtildi. YaĢamını yitirenlerden 4 kiĢinin de kadın olduğu söylenirken, HPG'li olduğu ileri sürülen bir kiĢinin de yaĢamını yitirdiği bildirildi. Bölgede operasyon baĢlatıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA) *Bingöl'ün en iĢlek caddesi olan Genç Caddesi üzerinde bulunan AKP il binası yakınında patlama meydana geldi. "Canlı bomba" eylemi olduğu ileri sürülen patlamada çevredeki binalar ve otomobiller de hasar gördü. Bingöl Valiliğine göre, patlama, biri canlı bomba olmak üzere 3 kiĢi yaĢamını yitirdi, 20 kiĢi de yaralandı. Yaralananlar Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢbakan Yardımcısı BeĢir Atalay ve ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin de, Van'da düzenledikleri basın toplantısı sırada Bingöl'de meydana gelen patlamaya iliĢkin bilgi verdi. BeĢir Atalay, patlamanın ardından Bakan Cevdet Yılmaz'ın helikopterle bölgeye gittiğini belirtti. (29.10.2011/DĠHA / DHA) *Tunceli‘nin Hozat Ġlçesi‘ne bağlı YenibaĢ Köyü‘nde 15 Ekim 2011‘de jandarma karakoluna ekmek götüren aracı kullanan Veli Sarısaltık (28) kimliği belirsiz kiĢilerce kaçırıldıktan sonra ormanlık alanda öldürülmüĢ halde bulunmuĢtu. Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML) Örgütü, Veli Sarısaltık‘ı örgütün askeri kanadı 84 olan Türkiye ĠĢçi Köylü KurtuluĢ Ordusu‘nun (TĠKKO) öldürdüğünü duyurdu. (30.10.2011/dersimnews.com) SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR *Alınan bilgilere Diyana‘ya bağlı Xakurke alanında bulunan Geliyê ReĢ‘teki Bermizê köyünde otomobili ile hareket eden Nizar Ġsmail, pazartesi günü saat 03.00 sıralarında Türk askerlerinin saldırısına uğradı. Türk askerlerinin aracı taraması sonucu ağır yaralanan Ġsmail, çevre köylerde yaĢayanlar tarafından hastaneye kaldırıldı. Ġsmail‘in durumunun ciddiyetini koruduğu kaydedildi. Köylüler, sınır hattına yığılan Türk askerlerinin saldırıları nedeniyle kendi topraklarında rahat hareket edemediklerini söyleyerek tepkilerini dile getirdi. (11.01.2011/ANF) *Van'ın Özalp Ġlçesi Yukarı Tulgalı (Axurka Jorî) Köyü'nde Ġran'dan mazot getirmeye giden köylüler saldırıya uğradı. 253 ve 254'üncü sınır taĢları arasında Ġran askerlerinin açtığı ateĢ sonucu Recep Dağgezen (15) isimli çocuk olay yerinde yaĢamını yitirirken, Cumali Altun (18) ise kolundan hafif yaralandı. Edinilen bilgiye göre; olay bugün saat 14.30'da meydana geldi. Ġran'a mazot almaya giden köylüler, dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Köylüler kaçmaya çalıĢırken, Dağgezen askerlerin açtığı ateĢ sonucu kafasından vurularak olay yerinde yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren Dağgezen ve hafif yaralı Altun, ambulansla Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA) *Türkiye-Ġran sınırını akaryakıt kaçakçılığı yapmak amacıyla yasadıĢı yollarla geçtiği iddia edilen 15 yaĢındaki 2 çocuk, Ġran askerlerinin açtığı ateĢ sonucu yaĢamını yitirirken, 1 kiĢi de yaralandı. Olay, bugün saat 03.00 sıralarında Ġran topraklarında meydana geldi. Özalp Ġlçesi‘ne bağlı Yukarı Balçıklı Köyü ve Çaldıran‘ın Çilli Köyü‘nden, kaçak akaryakıt getirmek amacıyla sınırı yasadıĢı yollarla geçen Ömer Pay (15) ve Suat Baykara (15), Ġran askerlerince açılan ateĢ sonucu öldü. Pay ve Baykara ile birlikte olan Hüsnü Baykara ise yaralandı. Ġran topraklarında meydana gelen olayın ardından sınırı geçen köylüler, Ömer Pay‘ın cenazesini Özalp‘a, Suat Baykara‘nın cenazesini ise Çaldıran‘a getirdi. Devlet Hastaneleri‘nde ön otopsileri yapılan cenazeler, daha sonra Van‘a sevk edildi. (03.02.2011/Radikal) *Van'ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Korucan (Kurcan) Köyü'nde Ġran'a mazot getirmeye giden YaĢar Vural (15) ile Turgay Vural (17) dönüĢte saat 01.00 sıralarında Ġran askerlerince tarandı. Karnından yaralanan ve 2 saat olay yerinde kalan YaĢar Vural yaĢamını yitirdi. ArkadaĢının yardımına koĢan Turgay Vural (17) de, yakın mesafeden askerlerin açtığı ateĢ sonucu yaralandı. Ayağından yaralanan Turgay Vural olay yerinden kaçtı. Turgay ve Vural'ın atları da öldürüldü. Turgay Vural, daha sonra Saray Devlet Hastanesi'nde ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildi. YaĢamını yitiren YaĢar Vural'ın cenazesi ise otopsisi yapıldıktan sonra defnedilmek üzere köyüne götürüldü. (23.03.2011/DĠHA) *Özalp Ġlçesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde ikamet eden Eyüp Talayman (55) ile Adil Parkel'e (51) kaçak yollarla Ġran'a geçtikleri ve sınır ihlali yaptıkları iddiasıyla Ġran askerlerince ateĢ açıldı. Gece 23.45 sıralarında meydana gelen olayda, Talayman açılan ateĢ sonucu yaĢamını yitirirken Parlakel ise karnından yaralandı. Yaralı Parlakel telefonla köylülerine ulaĢarak 85 yardım istedi. Bunun üzerine harekete geçen köylüler olay yerinde yaĢamını yitiren Talayman ile yaralı Parlakeli Özalp Devlet Hastanesi'ne getirdi. Parlakel burada yapılan ilk müdahalelerinin ardından Van YYÜ Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesine sevk edildi. (13.04.2011/DĠHA) * Van'ın Özalp (Qelqelî) Ġlçesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde dün gece Ġran askerlerinin ateĢ açması sonucu Eyüp Talayman adlı yurttaĢ yaĢamını yitirmiĢti. Aynı olayda yaralanan ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırılan Adil Parlakel de yaĢamını yitirdi. Parlakel'in cenazesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde toprağa verilecek. (14.04.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Alan Karakolu'ndan Ġran'ın Zive kentine bağlı Helece Köyü'nden pancar toplamak için 502 ve 503 rakamlı sınır taĢları yakınlarında bulunan bir gruba top atıĢı yapıldı. Top atıĢında Ġran'ın Zive kentine bağlı Helece Köyü nüfusuna kayıtlı Kadriye Ġslami isimli kadın hayatını kaybetti. Ġsmi öğrenilemeyen 3 kiĢi ise yaralandı. (15.05.2011/DĠHA) *Ġran-Türkiye sınırında bir Kürt genci daha öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, Türkiye-Ġran sınırında Geliyê Gohi alanında Türkiye'ye getirdiği mazotu bıraktıktan sonra Ġran'a geçen ġîrzat (22) adlı bir Kürt genci Ġran askerlerince öldürüldü. (27.06.2011/DĠHA) *Ġran'ın "Kandil'i iĢgal" giriĢimi olarak değerlendiren operasyonlar sürerken, Xakurkê ve Xinêrê bölgelerine yapılan top atıĢlarından 1 sivilin hayatını kaybettiği ve 4 sivilin de yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, Ġran ordusu Federal Kürdistan Bölgesi'nde bulunan Xakurkê ve Xinêrê alanlarını bombalamayı sürdürüyor. Dün saat 19.00'dan gece yarısına kadar süren top atıĢlarının, Xinêrê'deki Kela ġin mıntıkasında bulunan Mêrga Mîra yaylalarındaki köylülere isabet ettiği bildirildi. Top atıĢlarından 1 sivilin hayatını kaybettiği, 4 sivilin de yaralandığı kaydedildi. Ġran ordusunun bombardımanı sonucu çok sayıda köylünün yaĢadığı yaylalarda mahsur kaldığı ve hiçbir yere hareket edemedikleri öğrenildi. 16 Temmuz'dan bu yana devam eden operasyonlardan daha önce Qeladize'ye bağlı Zelê bölgesindeki Sune köyünde de 1'i kadın 4 kiĢi top atıĢlarından yararlanmıĢtı. (25.07.2011/DĠHA) *Türkiye'nin Kandil'e yönelik hava saldırısında yine siviller hedef alındı. TSK jetlerinin hava saldırısından kaçmaya çalıĢan sivil bir araçta bulunan 1‘i kadın, 4‘ü çocuk 7 kiĢi öldü. Alınan bilgilere göre, Türk savaĢ uçaklarının 5. güne giren hava saldırısında sivilleri vurdu. Bölgeyi bombalayan savaĢ uçakları Kurtekê yolu üzerinde Gollê Köyünde hava saldırısından kaçanların bulunduğu sivil bir otomobili hedef aldı. Hedef alınan araçta bulunan 4‘ü çocuk, 1‘i kadın toplam 7 sivil Kürt yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitirenler arasında 6 aylık bir bebeğin ve 4 yaĢında bir çocuğun olduğu kaydedilirken yaĢamını yitirenlerin isimleri Ģöyle: Huseyin Mustafa, Hacı Mam Kak, Vêzan Huseyin, Zana Huseyın, Sonya ġemal, Solin ġamal, Xunav Huzeyr. Saldırıdan sonra çekilen fotoğraflarda yaĢamını yitirenlerin kol, bacak ve kafalarının ayrı taraflara saçıldığı, bir çocuğun ise annesinin kucağında can verdiği görülüyor. Roj Tv'ye konuĢan bombalanan köylerden Zergele'nin muhtarı ölenlerin aynı aileden olduğunu belirtti. (21.08.2011/ANF) *Van‘ ın Özalp Ġlçesi Damlacık (ReĢkan) Köyü sınırında Ġran'a mazot almaya giden köylüler, dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Saat 02.30 sıralarında meydana gelen olayda, köylüler kaçmaya çalıĢırken, Erdal Yılmaz (22) askerlerin açtığı ateĢ sonucu sağ bacağından iki ayrı yerden vurularak olay yerinde kaldı. Köy sakinlerinin olayı duyması ile olay yerine gitmek 86 istediği, ancak Ġran askerlerinin buna izin vermemesi üzerine Damlacık Jandarma Karakolu'na giderek yaralı Yılmaz'ın alınmasını istedi. Fakat, karakol yetkililerinin "Gidin kendiniz alın, biz gitmeyiz" cevabını verdiği iddia edildi. Yılmaz'ın sabah saatlerine kadar olay yerinde bekletildiği ve müdahale edilmediği için kan kaybından yaĢamını yitirdiği belirtildi. Sabah saatlerinde köylülere teslim edilen Yılmaz'ın cenazesi yurttaĢlar tarafından Özalp Devlet Hastanesi'ne ardından ise otopsi için Van Bölge Hastanesi'ne getirildi. (15.10.2011/DĠHA) * Van‘ın BaĢkale Ġlçesine bağlı Ilıcak Köyü Belliyurt Mezrası'nda ikamet eden Halil Ürgün isimli Ģahıs, kamyonuyla mülteci geçiĢi yapmak isterken, askerler tarafından durdurulmak istendi. Ancak dur ihtarına uymayan Ģahsın belli bir süre aracı ile kaçtıktan sonra aracını bırakarak dağlık alana kaçtığı iddia edildi. Geceyi dağlık alanda geçirmek isteyen Ürgün'ün donarak yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Halil Ürgün'e ulaĢamayan akrabaları, yaptıkları aramalar sonucu 2 taĢın arasında Ürgün'e cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Ürgün'ün cenazesi BaĢkale Devlet Hastanesi'ne getirildi. Hastanede yapılan iĢlemlerden sonra Ürgün'ün cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (20.10.2011/DĠHA) *Federal Kürdistan Bölgesi'nde yerleĢim yerlerine düzenlenen hava saldırısında çoban Mehmet Bayiz'in yaralandığı ve 48 küçük baĢ hayvanın da telef olduğu bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, savaĢ uçaklarının Süleymaniye'nin Ranya Ġlçesi'ne bağlı Soregulê, Deregulê, ġêredê ve Meredo köylerini dün akĢam bombaladı. Meredo köyünde Mehmet Bayiz adlı çobanın ağır yaralandığı, 48 küçük baĢ hayvanın ise telef olduğu bildirildi. Mehmet Bayiz, köyler tarafından Süleymaniye'ye götürülerek hastanede tedavi altına alındığı kaydedildi. (23.11.2011/DĠHA) MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR *Siirt ili Pervari ilçesi Çatköy bölgesinde 16 yaĢındaki bir Ģahıs, arazide bulduğu ve evine getirdiği cinsi henüz tespit edilemeyen bir cismi kurcalarken, söz konusu cismin patlaması sonucu yaralanmıĢ, hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (17.01.2011/Genelkurmay Web) *Siirt'in Pervari ilçesi kırsalında, Kemal Açık adlı bir kiĢi bulduğu cismi kurcalarken meydana gelen patlamada ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre olay saat 19.30 sıralarında Pervari ilçesine bağlı Çat köyü yakınlarında meydana geldi. 17 yaĢındaki Kemal Açık, bulduğu metal bir cismi kurcalamaya baĢladı. Kısa bir süre sonra bulduğu cisim elinde patlayan Açık, ağır yaralı olarak köylüler tarafından Pervari Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan ardından Siirt Devlet Hastanesi‘ne getirilerek yoğun bakıma alındı. Doktorlar, Kemal Açık‘ın durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi. (17.01.2011/ANF) *Alınan bilgilere göre, Gabar ve Çırav bölgesindeki Görmek askeri üs bölgesine malzeme taĢıyan Nezir Bertan yönetimindeki aracın üs bölgesine 500 metre kala geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada yaralanan Nezir Bertan helikopterle ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (14.01.2011/ANF) *ġırnak'ın Cudi Dağı'ndaGelîyê Sîyare mevkiindeki kömür ocaklarında çalıĢan kamyon Ģoförü Sait Belge yol kenarında bulunan mayına basması sonucu patlama meydana geldi. Belge'nin kamyondan inip 2-30 metre yürüdükten sonra patlamanın meydana geldiği belirtildi. Çevredeki kömür ocaklarında çalıĢan iĢçiler, patlama sesi üzerine olay yerine gelerek patlamada ağır yaralanan Belge'yi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Belge'nin 87 ġırnak Devlet Hastanesi'nden 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürülerek askeri helikopterle Diyarbakır'a sevk edildiği öğrenildi. (20.01.2011/DĠHA) *Van'ın Hacıbekir Mahallesi Dumlupınar Ġlköğretim Okulu'nda çıkan öğrencilerin buldukları cisim elerinde patladı. Patlamada biri ağır olmak üzere 5 çocuk yaralandı. Yaralanan çocuklar Van Devlet ile Yüzüncü Yıl Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Çocukları hastane de ziyaret eden BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan çocuklardan birinin ellerinin kopmak üzere olduğunu belirtti. (15.02.2011/DĠHA) * Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Konur (Nixayla) Köyü yakınlarında patlama meydana geldi. Patlamada Rızgar ġin adlı köy korucusu yaĢamını yitirdi, 8 yaĢındaki kardeĢi Mehmet Emin ġin ise yaralandı. Yaralanan Mehmet Emin ġin adlı çocuk askeri helikopterle olay yerinden alınarak, ġemdinli Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yapılan müdahalenin ardından ġin, askeri helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Patlamaya, Rızgar ġin ve kardeĢi Mehmet Emin ġin'in hayvanlarını otlattığı sırada araziye bırakılan bir cismin neden olduğu belirtildi. (13.04.2011/DĠHA) *ġırnak ili Uludere ilçesi YemiĢli köyü bölgesinde sebebi henüz tespit edilemeyen bir patlama sonucu; tarlada çalıĢan 1 Geçici Köy Korucusu yaralanmıĢtır. Yaralanan Geçici Köy Korucusu askeri helikopter ile ġırnak Asker Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (14.04.2011/Genelkurmay Web) *Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 34. Ġç Güvenlik Mekanize Tugayı'nın 100 metre yakınında henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı patlama meydana geldi. Patmalada, Serhat (8), Mahsun Duru (10) kardeĢler ile Baran Özyolcu (8) yaralandı. Durumu ağır olan Baran Özyolci ve Duru kardeĢler Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Patlayıcının kıĢlanın çöplüğünde bulunan askere ait T-40 tipi bombaatar, eski ve patlamamıĢ mühimmatların neden olduğu belirtildi. Ağrı Valiliğinden yapılan açıklamada, patlamanın, 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı atıĢ poligonu yakınlarında askeri alanın 39 metre dıĢında meydana geldiği belirtildi. Patlamanın saat 11.00 sıralarında Patnos'un Serhat Mahallesi'nde hayvan otlatan çocukların çevreden aldıkları T-40 tipi bombaatar, eski ve patlamamıĢ mühimmatları taĢ ile ezmeye çalıĢtıkları sırada meydana geldiği iddia edilen açıklamada, Baran Özyolcu ve Mahsun Duru'nun ağır Ģekilde, Serhat Duru'nun ise hafif olarak yaralandığı bildirildi. Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'ndan 39 metre mesafede T40 bombaatar mermisinin patlaması sonucu ağır yaralanan ve Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne sevk edilen Baran Özyolcu (8) yaĢamını yitirdi. (16.04.2011/DĠHA) *Bitlis'in Hizan Ġlçesi'ne bağlı Horozdere (Xoros) Köyü'nde hayvanlarını otlatan Refik Ödgen (15), yerde bulguğu bir cismi kurcalarken patlama meydana geldi. Patlamada Ödgen ağır yaralandı. Ödgen'in yanında bulunan kardeĢlerinin haber vermesi üzerine olay yerine gelen aile bireyleri, Ödgen'i Tatvan Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tatvan Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Ödgen, MuĢ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. MuĢ Devlet Hastanesi de müdahale etmede yetersiz kalınca Ödgen, Elazığ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hayati tehlikesinin devam ettiği belirtilen Ödgen'in yoğun bakıma alındığı bildirildi. (22.04.2011/DĠHA) 88 *MuĢ merkezde 49. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı'nun atıĢ poligonunda bulduğu cismi evlerinin önüne götürerek oynayan Gazi Ġlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Abdulkadir Akarsu (12), cismin patlaması sonucu yaralandı. Patlamada sağ elinin iki parmağını ve bir gözünü kaybeden Akarsu, MuĢ Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalesinin ardından Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. (24.04.2011/DĠHA) *Van'ın Bostaniçi Beldesi Esendere Mahallesi Doğan Sokak'ta A.Y. (6) isimli çocuk bakkaldan aldığı "torpil" adı verilen patlayıcı cismi cam ĢiĢenin içine koyup ateĢe vermesi sonucu meydana gelen patlamada yaralandı. Patlamanın etkisiyle göğüs bölgesinde yanma oluĢan A.Y. çevredeki yurttaĢlar tarafından 1 Nolu Sağlık Ocağı'na kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından A.Y. Van Ġpekyolu Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (25.04.2011/DĠHA) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi Yukarı Akçagedik Köyü'nde sabah saatlerinde hayvanlarını otlatmak için köyün merasına götüren Murat Polat (17) merada bulduğu bir cismi kurcalaması sonucu meydana gelen patlamada yaĢamını yitirdi. Ağır yaralı olarak ErciĢ Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Polat, hastanede yaĢamını yitirdi. Akçagedik Jandarma Karakolu'ndan, Akçagedik Köyü merasına akĢam saatlerinden itibaren baĢlayan ve sabah saatlerine kadar havan atıĢı yapıldığı ve Polat'ın meraya düĢen patlamamıĢ bir havanı kurcalamasıyla meydana geldiği iddia edildi. Murat Polat'ın yaĢamını yitirmesine neden olan bölgede 6 ay önce askerlerin havan topu atıĢı yaptığı, bunun üzerine köylülerin karakol yetkilileriyle atıĢ yapmamaları konusunda görüĢtüğü ortaya çıktı. Karakol yetkililerinin ise köylülere "Gidin ne zaman biri öldüyse o zaman gelin hesap sorun" dediği ileri sürüldü. (05.05.2011/Evrensel / DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Siirt'in Baykan Ġlçesi'ne bağlı Dilektepe (Mınar) Köyü karayolunda tuğla yüklü bir kamyonun geçiĢi sırasında henüz bilinmeyen bir neden ile meydana gelen patlama sonucu kamyon Ģoförü Murat Uysal (24) ile yanında bulunan Murta Aydın (33) adlı iĢçi yaralandı. Yaralılar Baykan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (30.05.2011/DĠHA / ĠHA / Zaman) *Nusaybin Ġlçesi'nde bulunan Bagok Dağı kırsalında doğalgaz arama çalıĢması yürüten firmaya ait bir aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamanın yaĢanmasının ardından, aynı firmaya ait özel güvenlik Ģirketi elamanlarını taĢıyan aracın geçiĢi sırasında ikinci bir patlama yaĢandı. Patlamada 26 yaĢındaki özel güvenlik elemanı Abdulselam Akıncı ağır yaralandı. Akıncı, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü sırada yolda hayatını kaybetti. Patlamanın, Nusaybin Ġlçesi yakınlarındaki Bagok Dağı Yusuftepe bölgesinde doğal gaz arama firmasına ait bir aracın geçiĢi sırasında sabah saat 07.00 sıralarında olduğu bildirildi. (01.06.2011/ntvmsnbc.com / KentHaber) Nusaybin Ġlçesi'nde bulunan Bagok Dağı kırsalında bu sabah doğalgaz arama çalıĢması yürüten gaz arama firmasına ait bir aracın geçiĢi sırasında mayın patlaması sonucu 26 yaĢındaki özel güvenlik elemanı Abdulselam Akıncı yaĢamını yitirmiĢti. Olaya iliĢkin açıklama yapan Mardin Valisi Turan Ayvaz, mayının TSK'ya ait olduğunu doğruladı. Dibek köyü mevkisinde doğalgaz araması yapan özel firmaya malzeme götüren tırın mayına çarptığını ifade eden Ayvaz, mayın patlaması sonucu tırda hasar meydana geldiğini kaydederek, "Jandarma birliğimizin ikazına rağmen özel güvenlik görevlileri bölgede araĢtırma yaparken evladımız mayına basması sonucu hayatını kaybetti" dedi. (01.06.2011/DĠHA) 89 *ġırnak ili Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde, sebebi henüz tespit edilemeyen bir patlama sonucu; hayvan otlatan 1 vatandaĢ yaralanmıĢ, ġırnak Asker Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır. (04.06.2011/Genelkurmay Web) *08.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Petekkaya, Ģu beyanlarda bulundu: ―Yeğenim olan Umut Petekkaya, ikamet ettiğimiz köyde çobanlık yapmaktadır. Çobanlık yaptığı diğer arkadaĢları, Ġbrahim Aytekin ve Davut Petekkaya ile birlikte hayvanları otlatmaya çıktıkları sırada, ikindi vakti bir patlama meydana gelmiĢ. Meydana gelen patlama yolda buldukları bir cisim ile oynanması sonucu olmuĢ. Patlama sonucunda yeğenim Umut yaĢamını yitirdi, diğer 2 arkadaĢı ağır bir Ģekilde yaralandılar. Patlamanın meydana geldiği yer köylülerin sürekli geçiĢ güzergâhı ve hayvan atlatmak amacı ile kullandıkları bir yoldur. Patlama yerine yakın bölgede 3 yıl önce yoğun bir çatıĢma yaĢanmıĢtı ve helikopterlerle etraf bombalanmıĢtı. Bu patlama olayı ile ilgili derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *15.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Celal Aytekin, Ģu beyanlarda bulundu: ―7 Haziran 2011 tarihinde oğlum Ġbrahim, hayvanlarımızı otlatmak için akrabamız olan Umut ve Davut Petekkaya ile birlikte Çermik-Siverek 8. km yolunda bir cisim buluyorlar. Sonra arkadaĢları Davut‟u da çağırıyorlar. Buldukları cisim 10–12 cm uzunluğunda ve çay bardağı kalınlığındaki cisimle oynamaya baĢlıyorlar. O esnada üçü bir araya gelerek patlatmaya çalıĢmıĢlar. Ġlk etapta patlamadığını görünce bir daha denemiĢler. Patladıktan sonra üçü de yara aldılar. Ġbrahim‟in yarası ağır olmadığı için diğer iki arkadaĢının telefonlarında ailelerine ulaĢmaya çalıĢmıĢ. Ama telefon parçalandığı için yürüyerek yolun sonuna kadar geliyor. Davut‟u da yanına alarak yoldan geçen araçların birini durdurarak araç sahibinin telefonundan 112 acil servisi arayarak durumu bildirdi. Ambulans yolda bulunan Davut‟u alıp geri dönüyor. Umut olay yerinde kalıyor. Askerlerde Umut‟un cenazesine dokunmuyorlar. Canlı bomba olma ihtimali olduğunu düĢünüyorlar. Savcıya haber veriyorlar. Savcı olay yerine bomba imha ekiplerini çağırıyor. Cenazenin boynuna ip bağlayarak çekmiĢler. AkĢamüstü çocuklarımızı Diyarbakır Tıp Fakültesine getirdik. Davut 7 saat, Ġbrahim 4 saat ameliyatta kaldı. Vücudunda 15–20 parça metal çıktığını söylediler. Olaya sebebiyet veren sorumlulardan maddi ve manevi Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *Çermik Ġlçesi'ne bağlı Petekkaya Köyü kırsalında koyunlarını otlatan Umut Petekkaya (16) ile akrabası Davut Petekkaya (15) ve Ġbrahim Aytekin'inin (15) bulduğu henüz bilinmeyen cismin ellerinde patladığı iddia edildi. Patlamada Umut Petekkaya olay yerinde yaĢamını yitirirken ağır yaralanan Davut Petekkaya ve Aytekin'in ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Petekkaya'nın cenazesi ise otopsi için olay yerinde bekletiliyor. (07.06.2011/ DĠHA / ntvmsnbc.com / cnnturk.com) *Siirt‘in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Yapraktepe (Ewrex) Köyü Çemê Karê Mezrası kırsalında sabah saatlerinde çobanlık yapan Halit Kaya adlı yurttaĢ, mayına bastı. Mayının infilak etmesi sonucu ağır yaralanan Kaya Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (18.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Diyarbakır‘ın Ergani Ġlçesi‘nde 20 Haziran 2011‘de Mehmet Serhat Karadeniz (10) çöpte bulduğu cisimle oynarken cismin patlaması sonucu kolu koptu. Mehmet Serhat Karadeniz‘in tedavi altına alındığı öğrenildi. (18.06.2011/ANF / AA) *Diyarbakır Merkez Bağlar Ġlçesi Yeniköy Mezarlığı arkasındaki boĢ arazide oyun oynayan ve yaĢları 10 ile 13 arasında değiĢen 3 çocuk buldukları ve polis tarafından el yapımı ses bombası olduğu belirtilen cismi kurcalamaya baĢladı. Çocuklardan Mehmet Atman, eline 90 aldığı ses bombasını fitilini ateĢleyince bomba patladı. Patlamada Atman'ın sağ elinin baĢparmağı koptu. ArkadaĢlarının yardımıyla 100 metre mesafedeki ana caddeye çıkarılan Atman, bir araca bindirilerek Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Olayın bildirilmesi üzerine bölgeye giden polis, yaptığı aramada Atman'ın kopan parmağını bularak, buz torbası içinde hastaneye götürdü. Atman, kopan parmağının dikilmesi için hemen ameliyata alındı. (11.07.2011/DHA) *Hakkari'nin ġemdinli ilçesi GeliĢen köyü yakınlarında seyir halinde bulunan bir aracın altında mayın patladı. Patlamada bir kiĢinin yaralandığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre olay, önceki akĢam saatlerinde meydana geldi. GeliĢen köyü yolunda seyir halinde bulunan sivil bir araç, daha önceden döĢenmiĢ olduğu iddia edilen mayının üzerinden geçerken büyük bir patlama meydana geldi. Patlamada araç sürücüsünün yaralandığı belirtildi. Ġsmi öğrenilemeyen yaralının ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı bildirildi. (26.07.2011/ĠHA/Yüksekova Haber) *Van'ın Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü Uzunyol (KevrêĢemya) mezrasında meydana gelen patlamada Emrah Damçin (18) adlı genç ağır yaralandı. Hayvan otlatmak için arazide olduğu sabah saatlerinde mayın olduğu iddia edilen cismin elinde patlaması sonucu sağ elinin parmakları kopan ve vücudunun çeĢitli yerlerinden yaralanan Damçin, Çaldıran Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (31.07.2011/DĠHA) *ġanlıurfa‘ya bağlı Emirler köyünde yapılan düğün sonrasında çocuklar, buldukları mermiyi taĢla kırmak isteyince patlama oldu. Olayda 11 yaĢındaki Selahattin ASLAN yaralandı. (31.07.2011/Sabah) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Üzümlü Köyü yakınlarında meydana gelen patlamada bir sivil yaralandı. Alınan bilgiye göre, Çukurca'nın Üzümlü Köyü KarataĢ Karakolu altındaki yolda patlama meydana geldi. Patlama sırasında özel aracı ile köye yakınlarını ziyarete giden Adil Özel isimli yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Özel hastanede tedavi altına alınırken, yaĢanan patlamayla ilgili inceleme baĢlatıldı. (01.08.2011/DĠHA / HaberTurk) *Batman‘ın Kozluk ilçesinde Ö. D. (15) isimli genç, yerde bulduğu pet ĢiĢeyi kurcalarken patlama meydana geldi. Yaralanan Ö.D., yakınları tarafından Kozluk Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Ö.D., acil serviste yapılan ilk müdahalenin ardından Batman Bölge Devlet Hastanesi‘nde sevk edildi. Polis olayla ilgili inceleme baĢlattı. (03.08.2011/Diyarbakır SÖZ) *Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Görenduruk (Memira) Köyü Jandarma Karakolu'na askeri malzeme taĢıyan Mustafa Çetinkaya (31) yönetimindeki 56 AZ 445 plakalı minibüs, malzemeleri bıraktıktan sonra ilçeye dönüĢe geçti. Daha önce yola döĢenen mayın aracın dönüĢü sırasında patladı. Patlamada aracın Ģoförü Mustafa Çetinkaya yaralanırken, araç kullanılamaz hale geldi. Çetinkaya, Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede operasyon baĢlatıldı. (16.08.2011/DĠHA) *Hakkari ġemdinli'nin Bağlar (Nehri) Köyü'nün Çem (Navrezan) Mezrası'nda ana yoldan bir kamyonetin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucu plakası öğrenilemeyen kamyonet Ģoförü Resul Yılmaz ve Ercan Er adlı iki yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Yılmaz ve Er yolda geçen yurttaĢlar tarafından ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġlk müdahalenin ardından Yılmaz'ın Yüksekova Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi. ġemdinli'de tedavisi süren Er'in ise durumunun iyi olduğu belirtildi. (02.09.2011/DĠHA) 91 *Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Çırpılı (Misefra) Köyü yakınlarındaki Zarova Çayı kenarında dün piknik yapan Basri Oğuz (55) isimli yurttaĢın yerde bulduğu cismi kurcalaması üzerine elinde patladığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre, meydana gelen patlamada elinden yaralanan Oğuz'un yakınları tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. Oğuz'un hastanedeki tedavisinin devam ettiği bildirildi. (19.09.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da iki çocuğun çöpleri karıĢtırdığı sırada patlama meydana geldi. Patlamada, 7 yaĢındaki Ömer Bozkurt ile Cihan Varlı'nın yaralandığı bildirildi. Ġddiaya göre, Ömer Bozkurt arkadaĢı Cihan Varlı ile birlikte Diyarbakır Camileri ve Kuran Kursları Yaptırma, YaĢatma YardımlaĢma Derneği'nin önünde bulunan çöpleri karıĢtırırken patlama oldu. Patlamada, Bozkurt ve Varlı'nın yaralandığı belirtildi. Olay yerine gelen ambulanslarla Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı çocukların, tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Patlama yeri güvenlik çemberi içine alınırken, bomba imha uzmanları çevredeki araĢtırmalarını sürdürüyor. (27.09.2011/DĠHA) *ġIRNAK ile Cizre ve Güçlükonak ilçeleri arasında bulunan Küpeli Dağı eteklerinde bugün öğlen saatlerinde mayın patlaması sonucu 3 sivilin yaralandığı bildirildi. Kimlikleri henüz belirlenemeyen yaralı 3 sivil vatandaĢın, ġırnak Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. (28.09.2011/DĠHA / DHA) *Alınan bilgilere göre, Van'ın Özalp ilçesine bağlı Yukarı Koçkıran ile Yukarı Balçıklı köyleri arasında Oymaklı Jandarma Karakolu'na malzeme taĢıyan bir aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. YaĢanan patlamada kamyonette bulunan Kadir Aslan ağır yaralandı. Van'a kaldırılmak istenen Aslan yolda yaĢamını yitirdi.(10.10.2011/ANF-DHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde Silopi Jandarma Komutanlığı'na 200 metre uzaklıkta bulunan yeĢillik alanda dün patlama meydana geldi. Patlamada yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan 2 çocuğun tedavisi devam ederken, durumu ağır olan 11 yaĢındaki Ali Kara'nın hayati tehlikesi sürüyor. Patlamanın neden kaynaklandığı konusunda bilgi edinilemezken, patlamada ağır yaralanan Fatih Ġlköğretim Okulu 4'üncü Sınıf öğrencisi Ali Kara'nın babası Ġsa Kara, DÜ. Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi yoğun bakım ünitesinde tedavi gören çocuğunun durumunun kritik olduğunu ifade etti. Dün saat 14.30 sularında meydana gelen patlamanın ardından oğlunun önce Silopi ardından da ġırnak Devlet Hastanesi'ne ve oradan da DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü'ne sevk edildiğini bildiren baba Kara, çocuğunun 22.30'da ameliyata alındığını ve gece 03.00'da ameliyatın sona erdiğini ifade etti. (17.10.2011/DĠHA / DHA) *ġırnak'ın Kasrik Beldesi'ne bağlı Akçay Köyü yolu üzerinde Kamil Kolanç isimli yurttaĢa ait aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada sonucunda araç sürücüsü Kolanç, Baki Akman, Yunus Öztürk ve Mehmet ġener yaralandı. Hayati tehlikeleri olmadığı belirtilen yaralıların Akça 6. Piyade Tuğay Komutanlığı'nın perdelerini yapan kiĢiler olduğu belirtildi. Ambulansa Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Olayı anlatan Ģoför Kamil Kolanç, tugaydan bir askerin kendisini dün akĢam telefonla arayarak, tugayda iĢçilerin olduğunu ve yarın gelip alması gerektiğini söylediğini belirtti. Bunun üzerine tugaya gittiğini anlatan Kolanç, iĢçileri aldıktan sonra tugaydan yaklaĢık 500 metre uzaklaĢtıktan sonra patlama meydana geldiğini söyledi. (30.10.2011/DĠHA) 92 *Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi Hürriyet Mahallesi'nde Hüseyin Gözbebeği adlı gencin elinde bilinmeyen bir cisim patladı. Patlamada ağır yaralanan Gözbebeği Urfa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Patlamaya neden olan cisim öğrenilemezken, olay yerine çok sayıda polis geldi. (01.11.2011/DĠHA) * Mardin'in Avcılar Köyü mevkiinde 9 Kasım'da meydana gelen patlamada yaralanan çobanlık yapan 69 yaĢındaki Mahmut ġimdi isimli yurttaĢın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. ġimdi'nin tedavisi Mardin Devlet Hastanesi'nde devam ederken, yakınların patlamaya askeri mühimmatın neden olduğunu belirtti. (12.11.2011/DĠHA) *Baykan-Kozluk Karayolu üzerinde bulunan bir dinlenme tesisi yakınında patlama meydana geldi. Alınan bilgilere göre patlama, dinlenme tesisinde garson olarak çalıĢan Salih Arıtürk (19) el arabası ile çöp dökmeye giderken meydana geldi. Patlamada ağır yaralanan Arıtürk'ün Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı kaydedildi. Arıtürk kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (14.11.2011/DĠHA / Batman Gazetesi) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Konak Mahallesi'nde bulunan Ġlçe Jandarma Komutanlığı yakınlarında bilinmeyen bir nedenden dolayı patlama meydana geldi. Patlama sonucu F.A. (17) ile S.D. (13) isimli 2 çocuk yaralandı. Patlamada yaralanan F.A., ġırnak Devlet Hastanesi'ne, S.D. ise Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi altına alındı. Patlamanın neden kaynaklandığı ile ilgili herhangi bir bilgi verilmezken, incelemenin sürdüğü öğrenildi. (19.11.2011/DĠHA / ĠLKHA) *Batman Bahçelievler Mahallesi'nde bir market önünde beton çivileri ile desteklenmiĢ, parça tesirli, basınç etkili, el yapımı bombanın patlatıldığı ileri sürüldü. Patlamada olay yerinde bulunan Y.B. adlı bir kiĢinin yararlandığı ve Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altında alındığı belirtildi. (29.11.2011/DĠHA) KUġKULU ÖLÜMLER Erkek *Ağrı'nın Tutak (Dutax) Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinden itibaren kendisinden haber alınamayan Ayhan Dağan (27) adlı vatandaĢ, Esmer Köyü yolunda ölü bulundu. Kafasına 3, vücuduna 2 kurĢun sıkılmıĢ bir Ģekilde ölü bulunan Dağan'ın cenazesinin Tutak Devlet Hastanesi'nde yapılan iĢlemlerin ardından Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi. (01.01.2011/DĠHA) *Dersim merkeze bağlı Alacak (Xanê) Mezrası'nda 15 gün önce kaybolan 82 yaĢındaki Kalman Eroğlu'nun cesedi bulundu. Eroğlu'nun kaybolmasından sonra arama çalıĢmaları baĢlatan köylüler, aramalar sonucu Eroğlu'nun cesedini, tek baĢına yaĢadığı kulübenin yanından geçen Pülümür Çayı üzerine kurulu köprünün altında buldu. Kanlar içerisinde olan cesedi bulan köylüler, jandarmaya haber verdi. Cesedin bulunduğu bölgeye gelen ve inceleme yapan jandarma ekipleri, cesede kimseyi yaklaĢtırmadı. Olay yerine gelen Tunceli Cumhuriyet Savcısı incelemelerini tamamladıktan sonra, Eroğlu'nun cesedi otopsi yapılmak üzere Tunceli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Eroğlu‘nun cesedi ilk gören köylüler, cesette darp izlerinin olduğunu ve öldürülmüĢ olma ihtimalinin çok büyük olduğunu iddia etti. (04.01.2011/DĠHA) *Siirt merkez bağlı Yeni Mahalle Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Siirt Jandarma Karakolu bitiĢiğindeki inĢaat halindeki bir apartmanın asansör boĢluğunda bir kiĢiye ait ceset 93 bulundu. Alınan bilgilere göre, cesedin Siirt'in Eruh Ġlçesi‘ne bağlı Bağgöze nüfusuna kayıtlı 23 yaĢındaki Sabri BeĢtaĢ adlı gence ait olduğu öğrenildi. (14.01.2011/DĠHA) *Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Veli Yıldırım Ġmren (42), geçici görevle geldiği Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesindeki dinlenme odasında ölü bulundu. Sağlık Bakanlığının uygulaması kapsamında 3 aylık geçici görevle bir hafta önce Elazığ'a gelen Doç. Dr. Ġmren, Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesinde göreve baĢladı. Cuma günü bir bay-pass ameliyatı yapan Ġmren, dün geceyi hastanede geçirdi. Bu sabah bir ameliyata girecek olan Ġmren, sabah saatlerinde ameliyathane yanındaki dinlenme odasında görevliler tarafından kanepenin üzerinde ölü bulundu. Ġntihar ettiğinden Ģüphelenilen Ġmren'in yapılan ilk incelemesinde sol ayak aĢık kemiği yanında enjeksiyon izi bulundu. (17.01.2011/KentHaber) *Urfa'nın Birecik Ġlçesi'ne bağlı Ayran Beldesi'nde, sabah komĢusunun traktörüyle günlük ücret karĢılığı bahçe sürmeye giden 40 yaĢındaki Abdulkadir Sözeri, göğüs ve kafasının üzerinden traktör geçmiĢ Ģekilde ölü bulundu. Köylülerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısı ve doktorlar cenazeyi alarak köyün sağlık ocağına getirdi. Sözeri'nin cenazesi, otopsi ardından köyün mezarlığında toprağa verilecek. Sözeri'nin, kalp krizi geçirerek traktörden düĢtükten sonra mı aracın altında kaldığı, yoksa bir kasten mi olduğu yapılacak incelemeden sonra ortaya çıkacak. (18.01.2011/DĠHA) *Alınan bilgiye göre; sabah saatlerinde Yüksekova'nın YeĢildere Mahallesi'nde bulunan Hacı Abdullah Camii'nin bahçesinde 30 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir erkeğe ait ceset bulundu. VatandaĢların haber vermesiyle olay yerine gelen Yüksekova Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri inceleme ekipleri, incelemelerde bulundu. Cami bahçesine atılan 30 yaĢlarındaki Ģahsın kimliği ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaĢılmazken, olayın duyulması ile Yüksekova Belediye BaĢkanvekili Erdal Aydın ve Belediye BaĢkan Yardımcısı ReĢit Örbey de olay yerine geldi. Yüksekova Cumhuriyet Savcısının olay yerinde yaptığı ilk incelemenin ardından, ceset otopsi için Yüksekova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (03.02.2011/DĠHA) *Nusaybin'de sabahın erken saatlerinde iĢe gitmek için evden çıkan yurttaĢlar, Mardin Yolu üzerinde bir erkek cesedine rastladı. YurttaĢların haber vermesi ardından olay yerine gelen polis ekipleri, olay yerinde incelemelerde bulundu. Cesedin 40 yaĢında Mazıdağ nüfusuna kayıtlı Ġzettin Özgen'e ait olduğu belirlendi. Nusaybin'de GazipaĢa Ġlköğretim Okulu'nda hademelik yapan Özgen'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır'a sevk edildi. (19.02.2011/DĠHA) *Batman'da Mehmet ġirin Dalgıç (40) isimli yurttaĢ, Gülistan Caddesi üzerinde bulunan evinde ölü bulundu. Dalgıç'ın 2 gün boyunca evden çıkmaması üzerine akrabaları polise haber verdi. Polisler içeri girince Dalgıç'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Olay yeri inceleme ekibi ve savcılık olay yerinde inceleme yaparken, Dalgıç'ın cenazesi Batman Bölge Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ölüm nedeni ile ilgili bilgi verilmezken, olay ile ilgili soruĢturma devam ediyor. Dalgıç'ın akrabaları ise evin önünde sinir krizi geçirdi. (07.03.2011/DĠHA) *Mersin'deki oğlunu ziyarete gitmek üzere aylar önce Adilcevaz'dan ayrılan ve kayıplara karıĢan Mustafa Budak, ailesi tarafından tüm aramalara rağmen bulunamamıĢtı. Dün akĢam Bismil'e bağlı Koyun köyündeki vatandaĢlar, Galadena Gölü'nün kıyısında kimliği belirsiz 94 parçalanmıĢ bir erkek cesedi buldu. Köylülerin durumu Sinan Jandarma Karakolu'na bildirmeleri üzerine olay yerine gelen jandarma, yaptığı incelemenin ardından cesedi otopsi iĢlemleri için Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne gönderdi. Cesedin Mustafa Budak'a ait olması ihtimali üzerine çocuklarına haber verildi. Diyarbakır'a giden çocukları, Mustafa Budak'ın cenazesini teĢhis etti. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, cenazenin çocukları tarafından Adilcevaz'a getirileceği belirtildi. (12.03.2011/ANF) *Erzurum Bölge AraĢtırma Hastanesi'nde (BEAH) 2 gün arayla 2 nöbetçi doktor ölü bulundu. Aynı hastanede geçen yıl da 1 kadın doktor ölü olarak bulunmuĢtu. Erzurum Bölge AraĢtırma Hastanesi'nde 2 gün arayla 2 nöbetçi doktorun ölü bulunması meslektaĢlarını Ģoke etti. 3 yıldır BEAH'ta acil uzman hekimi olarak görev yapan Fatih Bilge (32), nöbeti devralmak için odasına giren meslektaĢı tarafından ölü bulundu. Hemen acil yeniden canlandırma ünitesine götürülen Doktor Bilge, yapılan bütün müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi. Bilge'nin cenazesi otopsi için hastane morguna kaldırıldı. Önceki gün de Kardiyoloji Servisi doktorlarından Muhammed Fındık (26) hastanedeki nöbet odasında ölü bulunmuĢtu. Geçen yıl da aynı hastanenin anestezi uzmanlarından Buket Tasmacıoğlu nöbet çıkıĢı odasında ölü bulunmuĢtu. (22.04.2011/KentHaber) *Siirt'te ikamet eden ġükrü Yılmaz, 21 Nisan'da sabahı evinden çıktıktan sonra kaybolmuĢ ve kendisinde bir daha haber alınamamıĢtı. Ailesinin baĢta emniyet olmak üzere ilgili kurumlara yaptığı baĢvuruda bir sonuç çıkmamıĢtı. Yılmaz'ın cesedi sabah saatlerinde Newala Qasaba'da yurttaĢlar tarafından bulundu. Görgü tanıklarının haber vermesiyle olay yerine gelen savcı ve polis incelemesinin ardından Yılmaz'ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ölüm nedeni bilinmeyen Yılmaz için otopsi yapılacağı bildirildi. (26.04.2011/DĠHA) *Elazığ‘ın Kovancılar ilçesine bağlı Ġsaağa köyünde geçimini hayvancılıkla sağlayan 7 çocuk babası Ağit Yılmaz (57), dün akĢam otlattığı koyunların köye dönmesine rağmen kendisi gelmedi. Durumdan Ģüphelenen ailesi, jandarma ekipleriyle birlikte Yılmaz`ı aramaya baĢladı. Aramalar sonucunda Ağit Yılmaz`ın cesedi, Haraba mevkisinde bulundu. Kovancılar Devlet Hastanesine kaldırılan Ağit Yılmaz`ın önce yıldırım çarpması sonucu öldüğünden Ģüphelenildi. Fırat Üniversitesi Hastanesinde yapılan otopside ise Yılmaz`ın baĢından av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Yılmaz`ın cenazesi otopsinin ardından köyünde toprağa verildi. (13.05.2011/Haber Ayrıntı) *Elazığ`ın Kovancılar ilçesinde bir kiĢi, av tüfeğiyle eĢini ve ağabeyini öldürdü, oğlunu da yaraladı. Olayın ardından kaçan zanlının yakalanması için operasyon baĢlatıldı. Edinilen bilgiye göre, Ġsaağa Mezrası köyünde yaĢayan Ekrem Yıldız (42), dün kayıp olarak aranan Ağit Yılmaz`ın (57) arazide ölü olarak bulunması nedeniyle karısı Zekiye Yıldız ile (34) kavga etti. Yıldız, karısının ―senin vurduğunu söyleyeceğim‖ demesi üzerine av tüfeğiyle eĢi Zekiye Yıldız ve oğlu Adem Yıldız`a (14) ateĢ etti. Zekiye Yıldız olay yerinde hayatını kaybetti, Adem Yıldız da yaralandı. Yıldız, daha sonra evine gittiği ağabeyi Hakkı Yıldız‘a (50) av tüfeğiyle ateĢ açtı. Ağabeyi Hakkı Yıldız da olay yerinde hayatını kaybetti. Babasının açtığı ateĢ sonucu yaralanan Adem Yıldız, Kovancılar Devlet Hastanesinden yapılan müdahalenin ardından Fırat Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Jandarma ekipleri, zanlı Ekrem Yıldız‘ın yakalanması için operasyon baĢlattı. Bu arada, Ekrem Yıldız‘ın kayıp iken arazide ölü olarak bulunan Ağit Yılmaz‘ı öldürdüğü öne sürüldü. Köydeki görgü tanıkları, Yıldız‘ın ağabeyine ateĢ ederken, ―Onu da ben vurdum. Hepinizi de öldüreceğim. Kökünüzü kazıyacağım‖ diye bağırdığını iddia etti. (14.05.2011/Haber Ayrıntı) 95 *Hizan ilçe merkezinde ikamet eden ve iki gündür kendisinden haber alınamayan, DSP Bitlis 2'nci sıra milletvekili adayı 33 yaĢındaki Bedri Aydın'ın cesedi Hizan ilçesinin Kolludere beldesi yakınlarında, dağda koyunlarını otlatan bir çoban tarafından bulundu. Çobanın, dağda üzeri çalı çırpıyla kapatılmıĢ cesedi görürce, 112 ekiplerine ve jandarmaya haber verdi. Çoban'ın haber vermesi üzerine Hizan Cumhuriyet Savcısı olay yerine giderek incelemelerde bulundu. Aydın'ın cenazesi yanında kaleĢnikof marka silaha ait mermiler bulunduğu öğrenildi. Aydın'ın otomobilinin ise Hizan Kolludere karayolunun 20'nci kilometresinde, öldürüldüğü yerin yakınlarında park halinde olduğu belirlendi. (10.06.2011/DĠHA) *Bitlis'in Tatvan ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Hamelma ile Tokaçlı köyleri arasında bulunan ormanlık alanda sabah Toyota marka bir otomobilin içinde 2 erkek cesedi bulundu. Cesetleri bulan köylüler, jandarmaya haber vermesi üzerine, olay yerine gelen jandarma yaptığı incelemelerde cesetlerden birinin Güroymak ilçesinin GölbaĢı Beldesi'nin Gültepe Mahallesi Muhtarı 45 yaĢındaki Mehmet Alp ile 34 yaĢındaki Hakan TaĢdemir'e ait olduğu belirledi. Yapılan incelemede vücutlarında birçok kurĢun tespite edilen 2 kiĢinin neden öldürüldüğüyle ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Öldürülen 2 kiĢinin dün akĢamdan beri kayıp olduğu ve ailelerin kendi çabalarıyla arama yaptığı kaydedildi. (01.07.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde silahla öldürülmüĢ bir erkek cesedi bulundu. Bulunan cesedin, ilçe nüfusuna kayıtlı 19 yaĢındaki Abdurrahman Camiye‘ye ait olduğu öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Abdurrahman Camiye'nin cesedi, ġemdinli ilçesine 5 kilometre mesafede bulunan Günyazı köyü (QelaĢk) Sure Mahallesi'ndeki evinin yakınında bulundu. Silahla öldürülen Camiye'nin cesedi otopsi yapılmak üzere ġemdinli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, Camiye'nin neden öldürüldüğüne dair bir bilgi edinilemedi. (03.07.2011/DĠHA) *Siirt'tin Baykan Ġlçesi'nde yaklaĢık 15 gündür kendisinden haber alınamayan 60 yaĢlarındaki Abdulkerim Erkan isimli korucunun cesedi bulundu. Bitlis Baykan yol güzergahında bulunan ceset kesin ölüm nedeni için Malatya Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Burada yapılan otopside cesedin bozulmasından kaynaklı kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği bu nedenle de cesedin Ġstanbul Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldığı öğrenildi. (11.07.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'ne 15 kilometre mesafede bulunan Duru Karakol'una 100 metre uzaklıkta 30-35 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir erkek cesedi bulundu. Üzerinde kimlik bulunmayan kiĢinin cesedi otopsi yapılmak üzere Lice Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (11.07.2011/DĠHA) *Mardin Kızıltepe Turgut Özal Mahallesi'nde kesik kol ve ayak bulundu. Bir erkeğe ait olduğu sanılan vücut parçalarına iliĢkin soruĢturma baĢlatıldı. Edinilen bilgilere göre, önceki gün akĢam saatlerinde emniyet müdürlüğüne gelen bir ihbar üzerine Kızıltepe Turgut Özal Mahallesi'ne giden polis bir kefene sarılı vücut parçaları buldu. 25-30 yaĢlarında bir erkeğe ait olduğu sanılan sağ el ve ayak incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ġlk etapta kısa süre önce kesildiği sanılan vücut parçalarının kime ait olduğunu öğrenmek için parmak izi taraması yapan emniyet yetkilileri, sabıka kayıtlarında bir Ģey bulamadı. (19.07.2011/DĠHA) *Sivas‘ın SuĢehri Ġlçesi‘nde Sabah saatlerinde D-100 karayolu karĢısı tepe arkası mevkisinde tarlaya çalıĢmaya giden Turan Ersan (80) isimli vatandaĢ eve dönmeyince durumundan Ģüphelenen oğlu Ahmet Ersan'ın tarlaya kontrole gitmesi üzerine babasının cansız bedeniyle 96 karĢılaĢtı. Durumu 112 acil servise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen 112 acil ekipleri ve SuĢehri Emniyet müdürlüğü ekipleri Turan Ersan'ın yaĢamını yitirdiğini tespit etti. Olay yerine SuĢehri Cumhuriyet Savcısı'nın incelemelerinin ardından Turan Ersan'ın cenazesi tıbbi tetkikler için SuĢehri devlet hastanesinin morguna kaldırıldı. Turan Ersan'ın kesin ölümünün belirlenmesi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bildirildi. (19.07.2011/ĠnternetHaber) *Gaziantep‘te bir dönem müzisyenlere vokalistlik yapan Mustafa Ural, iĢyerinde ölü bulundu. EĢi Meyyet Ural, saat 01.00 sıralarında eĢinin telefonlarına cevap vermemesi üzerine kızı Müge'yi de yanına alarak iĢyerine gitti. Kapının açık olduğunu fark eden ana-kız içeri girince Ģoke oldular. Mahallelinin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ural'ın öldüğünü belirledi. Yakın mesafeden Ģakağına isabet eden bilye atar tabancadan çıkan kurĢunla yaĢamını yitirdiği öne sürülen müzisyenin elinde sadece çakmak olduğu belirtildi. (21.07.2011-ĠnternetHaber) *Bitlis‘in Mutki ilçesine bağlı Kayran köyü muhtarı ölü bulundu. Edinilen bilgilere göre dün sabah saatlerinde köylerinin yakınından geçen Meydan Deresi‘ne balık avlamak için evinden ayrılan Veysi Güzelsoy gece karanlığının çökmesine karĢın evine dönmeyince ailesi dere civarında arama baĢlattı. Arama neticesinde Kayran Köyü Muhtarı Veysi Güzelsoy‘un cesedi dere içinde bulunarak, otopsi için Bitlis Devlet Hastanesi‘ne sevk edildi. Aynı zamanda korucu olan Kayran Köyü Muhtarı Veysi Güzelsoy‘un cinayete kurban gittiğinden Ģüphelenildiği, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. (28.07.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Hani ilçesinde 21 yaĢındaki genç, uzun namlulu silahla baĢından vurulmuĢ halde bulundu. Alınan bilgilere göre, Hani ilçesine bağlı Uzunlar köyünde Cafer Yıldız (21) adlı genç, evlerinin yanındaki metruk binada uzun namlulu silahla baĢından vurulmuĢ halde bulundu. Yıldız'ın ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda savcılık soruĢturma baĢlatırken, cesedi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.(09.08.2011/ANF) *Van'da yabancı uyruklu bir kiĢi, petrol istasyonunun tuvaletinde ölü bulundu. Alınan bilgiye göre, Ġpekyolu Caddesi'ndeki bir petrol istasyonunun tuvaletine giden inĢaat iĢçileri, yerde bir cesetle karĢılaĢtı. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen Emniyet Müdürlüğü AsayiĢ ġubesi Cinayet Masası ekipleri, cesedin Ġran uyruklu M. M'ye ait olduğunu belirledi. UyuĢturucu bağımlısı olduğu öğrenilen M. M'nin ölüm nedeninin, otopsi sonrası belirleneceği bildirildi.(23.08.2011/Özgürgündem / SondakikaHaber) *Siirt'in Eruh ilçesinde, bir kiĢi çalıĢmak için gittiği bağda ölü bulundu. Alınan bilgiye göre, ilçenin Bilgili köyünde ikamet eden 77 yaĢındaki Haydar Yılmaz, çalıĢmak amacıyla köyden yaklaĢık 5 kilometre uzaklıkta bulunan bağına gitti. Eve geri dönmeyen Yılmaz'ı aramak için bağa giden ailesi, Yılmaz'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Eruh Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yılmaz'ın cesedi, otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.(26.08.2011/DĠHA) *Van Hakkari karayolunun BaĢkale'ye bağlı Erek (Arak) Köyü mevkiinde bir ceset bulundu. Edinilen bilgilere göre, Van-Hakkari karayolunun, BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Erek (Arak) Köyü yol ayrımında ağaçların arasında 20 yaĢlarında olduğu belirtilen bir erkek cesedi bulundu. Cesedin kime ait olduğu öğrenilmezken, olay yerine gelen askerler, cesedi otopsi yapılması için BaĢkale Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırdı. (01.09.2011/DĠHA-Diyarbakır Olay) 97 *Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bir gündür haber alınamayan kiĢi ölü olarak bulundu. Alınan bilgiye göre, YolbaĢı mahallesinde ailesiyle birlikte oturan 64 yaĢındaki Bekir Öğrenoğlu, dün akĢam saatlerinde evden ayrıldı. Bekir Öğrenoğlu'nun eve dönmemesi üzerine ailesi polise haber verdi. Öğrenoğlu, polis ve vatandaĢların da katılımıyla gece yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadı. Bekir Öğrenoğlu'nun cesedi, sabah saatlerinde aramaya devam eden ailesi tarafından Sürek Caddesi'nde çalılıklar içinde bulundu. Yapılan ilk incelemede vücudunda darp ve yara izine rastlanmayan Öğrenoğlu'nun cesedi otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.09.2011/Diyarbakır Söz) *Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Caferké köyünde ikamet eden ve zihinsel engelli olduğu ileri sürülen Abdullah Dağlı (26) yaklaĢık 35 gün önce kaybolmuĢtu. Bugün saat 12.00 sıralarında köyde oyun oynayan çocuklar, Abdullah Dağlı'nın cesedini köyün foseptik çukurunda bulunca durumu ailesine bildirdi. Jandarmanın durumdan haberdar edilmesi üzerine köye gelen ekipler cesedin çıkarılması için Diyarbakır Büyük Ģehir Belediyesi'nden yardım istedi. Olay yerine giden BüyükĢehir Belediyesine ait arama kurtarma ekipleri yaptıkları çalıĢmalar sonrası cesedi bulunduğu yerden çıkardı. Yapılan ilk incelemede uzun süre çukurda kalan cesedin çürüdüğü görüldü. (28.09.2011/Diyarbakır Söz) *Malatya'da sulama kanalında bir erkek cesedi bulundu. Alınan bilgiye göre, Cemal Gürsel mahallesi Kanalboyu caddesindeki sulama kanalında ceset olduğunu fark eden çevre sakinleri, durumu emniyet ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen emniyet ekipleri, kanalın içerisinde bir erkek cesedi olduğunu gördü. Ceset, olay yerine gelen sivil savunma ve itfaiye ekipleri tarafından çıkartıldı. Cesedin 46 yaĢındaki Alettin Araç'a ait olduğu tespit edildi. Olayı haber alarak gelen Araç'ın yakınları, sinir krizleri geçirdi. (25.09.2011/KentHaber) Kadın *Malatya'nın Kale Ġlçesi'nde, dün akĢam saatlerinde Karakaya Baraj Gölü'nde ceset olduğu ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekiplerinin bulduğu kadın cesedi, yapılan inceleme sonrasında Malatya Adli Tıp Kurumu'na kaldırılmıĢtı. Yapılan çalıĢmalar sonucunda ölen kadının kimlik bilgilerine ulaĢıldı. Ölen kiĢinin, Malatya merkez Duruldu köyü nüfusuna kayıtlı Fidan Günaydın (52) olduğu belirlendi. Günaydın'ın ölüm nedeninin otopsi sonucunda belirleneceği belirtilirken, olayla ilgili savcılık soruĢturması sürüyor. (04.01.2011/DĠHA) *Dersim Ali Baba Mahallesi Zeytin Tepe Sokak'ta oturan Dilber Erkmen (31) adlı genç kadın, evinin odunluğunda ölü olarak bulundu. Erkmen'in dün gece geç saatlerde odunluğa gittiği belirtilirken, durumun sabah saatlerinde odunluğa giren Erkmen'in 10 yaĢındaki çocuğu tarafından fark edildiği kaydedildi. Erkmen'in komĢularının polise haber vermesi üzerine olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısı, inceleme yaptı. Boğazı ve kafasında darp izleri olduğu saptanan Erkmen cenazesi, otopsi yapılmak üzere Dersim Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. (17.03.2011/DĠHA) *Yüksekova'ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan Çevrili (Çardiwar) Köyü ile Pirzalan Köyü arasındaki sazlık alanda bir kadın cesedi bulundu. 20-25 yaĢ arasında olduğu tahmin edilen kadının kimliği öğrenilemezken, kadının kim veya kimler tarafından ne için öldürüldüğü araĢtırılıyor. (31.05.2011/DĠHA) *Adıyaman'da kaybolduğu bildirilen 6 çocuk annesi kadının cesedi, bir ağaçta asılı bulundu. Cesedin 6 çocuk annesi Fatma Çetinkaya (58) olduğu ve yaklaĢık 10 gün önce öldüğü tespit etti. Ceset otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Çetinkaya'nın olay yerine yakın bir 98 bölgede yaĢadığı ve 10 gün önce çıktığı evine bir daha dönmediği, ailesi ve yakınlarının polise baĢvurarak, Çetinkaya'nın kaybolduğunu bildirdikleri öğrenildi. SoruĢturma sürüyor. (02.09.2011/ANF / Sabah) *Van Özalp'ın Aksorguç (Velecanî) Köyü'nde Ġran NergiĢ (30) isimli kadının çeyiz sandığına koymaya çalıĢtığı av tüfeğinin ateĢ alması sonucu karnından yaralandığı iddia edildi. Yaralanan 4 çocuk annesi NergiĢ'in olay yerinde hayatını kaybettiği belirtilirken, cenaze otopsi için Van Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Savcılığın olay ile ilgili soruĢturma baĢlattığı belirtildi. (06.09.2011/DĠHA) * Siirt'te geçtiğimiz Pazar günü daha önce evlenip boĢanmıĢ olan 30-35 yaĢlarındaki bir kadının Çakmak Mahallesi'nde bulunan evinde öğle saatlerinde kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Aynı gün kadının yakınları tarafından dini vecibeleri yerine getirildikten sonra kent merkezindeki mezarlıkta toprağa verildiği öğrenildi. Konuya iliĢkin yazılı açıklama yapan Berfin Kadın DanıĢma Merkezi, "Bir kadının Pazar günü bilinmeyen nedenlerden kaynaklı kendini asması, kadın cinayetlerinin kolay iĢlendiği, ölümlerinin üstünün kapatıldığı, örtbas edildiği ve cezasız kaldığını göstermektedir" dedi. (01.11.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Hallaç (Helleç) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Cengiz (20) isimli genç kadının silahla baĢına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Dün akĢam saatlerinde kimsenin evde bulunmadığı bir saatte, babasına ait av tüfeğiyle intihar ettiği ileri sürülen Zeynep Cengiz'in olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. Olay yerine gelen Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı ile jandarma ekipleri, intiharın Ģüpheli olduğu gerekçesiyle Cengiz'in babasının ve diğer aile fertlerinin ifadelerini aldı. Cenaze ise otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. (25.11.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 25-30 yaĢlarında kimliği öğrenilemeyen bir kadının cesedi bulundu. Bıçak darbeleriyle öldürüldüğü belirtilen kadının cesedi futbol sahasında bulundu. Kadının cenazesi otopsi için yoğun önlem altında Yüksekova Devlet Hastanesi'ne getirildi. Önce boğazlanan, ardından da 14 bıçak darbesi ile öldürülen kadının Mısrıhan CoĢkun olduğu öğrenildi. Yüksekova'da KıĢla Mahallesi'nde oturduğu tespit edilen CoĢkun'un 5 çocuk annesi olduğu ve eĢinin cezaevinde olduğu öğrenildi. CoĢkun'un kim ya da kimler tarafından neden öldürüldüğü ise öğrenilemedi. CoĢkun'un cenazesi geçtiğimiz gün otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiĢti. (13.12.2011/DĠHA) - Çocuk *Van'da 3 gündür kendisinden haber alınamayan 17 yaĢındaki Cemil Ġlper isimli çocuk ölü bulundu. Edinilen bilgilere göre, Yüniplik Mahallesi'nde oturan ve 3 gündür haber alınamayan Cemil Ġlper (17) cesedi bulundu. Mahallede çalılar arasında ölü bulunan Ġlper'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu‘na gönderilirken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (19.02.2011/DĠHA) *Nusaybin'in Ġpekyolu Mahallesi'nde 16 yaĢında bir erkek çocuğun cesedi bulundu. Olay yerine gelen savcının incelemesinden sonra, ceset ambulans ile otopsi için Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen cesedin Bilal Ay'a ait olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (25.02.2011/DĠHA) 99 *Urfa‘nın Siverek ilçesine bağlı Çaylar baĢı mevkiinde 14 yaĢındaki H.T., evde bulunan ve babasına ait av tüfeği ile oynarken, tüfeğin ateĢ alması ile baĢından vuruldu. Ağır Ģekilde yaralanan H.T., yakınları tarafından Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. H.T., yapılan müdahalenin ardından ġanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Çocuk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (04.08.2011/DĠHA) *ġanlıurfa Siverek ilçesinde ağabeyi ile koyun otlatan kız çocuğu, av tüfeğiyle oynadığı sırada silahın aniden ateĢ alması sonucu öldü. Alınan bilgiye göre, DağbaĢı köyünde ağabeyi ile beraber köyün merasında koyun otlatan D.Y., babasına ait ruhsatlı av tüfeği ile oynadığı sırada silahın aniden ateĢ alması sonucu ağır yaralandı. Yakınlarınca Siverek Devlet Hastanesine kaldırılan D.Y. yolda hayatını kaybetti. Olay sırasında D.Y‘nin yanında bulunan ağabeyi M.Y. ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü. (09.08.2011/Diyarbakır SÖZ) *Van'ın Özalp ilçesinde, 6 yaĢındaki çocuğun oynadığı silahın ateĢ alması sonucu ablasını vurarak öldürdüğü iddia edildi. Edinilen bilgiye göre, olay, ilçeye bağlı Karlıyamaç köyünde meydana geldi. Ġddiaya göre, sabah saatlerinde babasının av tüfeği ile oynayan Y.Ö., silahın ateĢ alması sonucu 11 yaĢındaki ablası H.Ö.'nün ölümüne sebep oldu. Küçük kızın cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırılırken, soruĢturmanın baĢlatıldığı belirtildi. (11.08.2011/ĠHA / Diyarbakır Ekspres / Taraf / Sabah) NAMUS CĠNAYETLERĠ Kadın *Iğdır merkeze bağlı AĢağı Erhacı Köyü'nde yaĢayan ve hayvancılıkla uğraĢan Ahmet ġ., geçen yaz eĢi ve 4 çocuğunu alarak Kars‘ın Arpaçay Ġlçesi'ne bağlı HasançavuĢ Köyü'ne çobanlık yapmaya gitti. Köyde 5 ay çobanlık yapan Ahmet ġ.'nin kızı Z. ile köylülerden 25 yaĢındaki Fırat Y. birbirleriyle evlenmek istedi. Ailesiyle Iğdır‘a dönen Atatürk Lisesi 10‘uncu sınıf öğrencisi Z., 2 ay önce okul çıkıĢı Fırat Y. ile buluĢarak kaçtı. A. ġ., kızının Fırat Y. tarafından kaçırıldığını belirterek Ģikayetçi oldu. Ġddiaya göre Ahmet ġ. Ģikayetini geri almak ve evlenmelerine rıza göstermek için 20 bin lira baĢlık parası istedi. Ama bu rakamı çok bulan Fırat‘ın babası Haydar Y., Z.‘yi 10 gün önce Arpaçay‘a götürerek güvenlik güçlerine teslim etti. Kızını AĢağı Erhacı Köyü'ne götüren Ahmet ġ., dövdükten sonra bir odaya kilitledi. Ahmet ġ. geçen 1 Ocak günü eĢi Besra, iki kızı ve bir oğlunu alarak yeğeni Mehmet ġ.‘nin köydeki düğününe gitti. 15 yaĢında olan ailenin tek oğlu Ġ.ġ., düğün sırasında eve dönerek ablası Z.‘ye kapıyı açmasını söyledi. Ancak Z.'nin, ―Kapıyı açmayacağım. Beni öldüreceksin. Biliyorum‖ demesi üzerine Ġ.ġ., ―Hayır seni öldürmeyeceğim. Seni bu hale getireni öldüreceğim. KonuĢmamız gerek‖ dedi ve ablasını kapıyı açmaya ikna etti. Kapının açılması üzerine içeri giren Ġ.ġ., iddiaya göre ablası Z.‘yi 21 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Düğünden dönen aile Z.‘nin kanlar içindeki cesediyle karĢılaĢınca durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Bunun üzerine anne Besra, baba Ahmet ile oğulları Ġ.ġ. jandarma tarafından gözaltına alındı. Babasıyla birlikte çobanlık yapan ve okula gitmeyen Ġ.ġ. sorgusunda ablası Z.‘yi tartıĢtıktan sonra öldürdüğünü, anne ve babasının önceden haberleri olmadığını savundu. Bu arada Z.‘nin cesedi otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Otopside üç haftalık hamile olduğu tespit edilen Z., dün gece AĢağı Erhacı Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi. Anne ve baba serbest bırakılırken, Ġ.ġ. tutuklanarak Iğdır Cezaevi'ne gönderildi. (03.01.2011/ANF) *Diyarbakır‘ın Hazro Ġlçesi‘ne bağlı Çökeksu Köyü'nde oturan 2 çocuk annesi Ġpek Tekin, iddiaya göre geçen ay evini terk edip baĢka bir erkekle kaçtı. Genç kadını arayan yakınları, Ġpek Tekin'in Diyarbakır merkezde olduğunu öğrendi. Saklandığı evde yakalanarak bir hafta 100 önce köye getirilen Ġpek Tekin için 'aile meclisi' kuruldu. BaĢka bir erkekle kaçtığı için hakkında 'ölüm' emri verilen Ġpek Tekin'in, eĢi Kadri Tekin tarafından öldürülmesi kararı alındı. Ġpek Tekin bugün öğlen saatlerinde eĢi Kadri Tekin tarafından 7.65 milimetre çapındaki ruhsatsız tabancayla önce omzundan, daha sonra da baĢından vurularak öldürüldü. EĢini 'töre gereği' öldürdüğünü söyleyen Kadri Tekin, jandarma ekiplerine teslim oldu. (17.01.2011/ANF) *Gaziantep'te yaklaĢık 6 yıl önce eĢinden ayrılan ve 7 çocuğuyla birlikte yaĢamaya baĢlayan Adile E. (41) Gündoğdu Mahallesi Turan Emeksiz Caddesi üzerindeki bir yakınlarının evinde henüz belirlenemeyen bir nedenle babası Mehmet E. (66) ile tartıĢtı. Baba Mehmet E., üzerinde taĢıdığı tabancayı çekerek kızının kafasına ve vücuduna ateĢ ederek kaçtı. Silah sesi üzerine yan odada bulunan Adile E.'nin oğlu Ü.E. (16), annesi ve dedesinin bulunduğu odaya koĢtu. Annesini kanlar içerisinde bulan Ü.E., hastaneye kavuĢturmak için sırtına alarak dıĢarı çıkardı. Ġhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının hayatını kaybettiğini tespit etti. 7 çocuk annesi Adile E.'nin cesedi ise olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Mehmet E. ise suç aleti tabancayla polis ekiplerine teslim oldu. Mehmet E.'nin AsayiĢ ġube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgulaması devam ederken, verdiği ilk ifadesinde, "Namus meselesi yüzünden öldürdüm" dediği öğrenildi. (24.01.2011/KentHaber) *Önceki gün Diyarbakır'da, bir tarlada cesedi bulunan 22 yaĢındaki Mürvet Acar'ın ölümünde, töre infazı Ģüphesi ağırlık kazandı. Mürvet Acar 22 yaĢındaydı. Ergani'ye bağlı Kavaklı köyünde 2 ağabeyi, 12 yaĢındaki erkek kardeĢi ve anne-babasıyla yaĢıyordu. Pazartesi günü, köye 2 kilometre mesafedeki tarlalarında cesedi bulundu. Köylülerin ihbarıyla olay yerine giden jandarma, genç kızın tüfekle vurulduğunu belirledi. Ceset otopsi için hastaneye götürülürken soruĢturma kapsamında, baba ve iki ağabeyinin ifadesine baĢvuruldu. Bu sırada 12 yaĢındaki erkek kardeĢi de jandarmaya giderek teslim oldu. Çocuk, ablasıyla tarlaya gittiklerini, tarlada yılan olduğu için yanına aldığı tüfeğin yanlıĢlıkla ateĢ alması sonucu da ablasını vurduğunu söyledi. Ġfadesi alınan baba ve ağabeyler de sabah abla ile kardeĢin tarlaya gittiğini, gerisini bilmediklerini anlatınca savcılık sorgusunun ardından baba ve oğulları serbest kaldı. Ancak köylüler, Mürvet'in ölümünün kaza değil infaz olduğuna inanıyordu. Ġddiaya göre, genç kızı ölüme götüren süreç, geçen ay köylerindeki bir düğünde baĢlamıĢtı. Genç kız, burada düğün çalgıcısı M.K. ile tanıĢtı. Birbirlerine âĢık olan ancak evlenmelerine izin verilmeyeceğini düĢünen ikili, 3 gün sonra kaçtı. Mürvet'in ailesi duruma sert tepki gösterdi. Aracılarla M.K.'nin ailesine, kızlarının gönderilmesi için baskı yapmaya baĢladı. Genç adam da tehditlerden korktu ve 15 gün önce Mürvet Acar'ı köyüne geri gönderdi. Mutluluğu sadece 2 hafta süren Mürvet de ailesinin "Affettik" demesi üzerine normal hayatına döndü ve tarlada çalıĢmaya baĢladı. Fakat köye geldikten birkaç gün sonra cesedi bulundu. Köyde Mürvet için taziye çadırı kuruldu. Ancak ne hikmetse genç kızın 2 amcası dıĢında babası baĢta olmak üzere ailenin diğer erkekleri taziyeye katılmadı. Bu sırada köylülerden bazıları, olayın töre infazı olduğunu ileri sürdü. Hatta savcıya verdikleri ifadede M.K.'nin ailesini arayan birilerinin, "Biz üzerimize düĢeni yaptık. Kızı öldürdük. ġimdi sıra sizde. Siz de oğlunuzu öldürün" dediğini önü sürdü. (15.09.2011/Sabah) *Elazığ'ın Palu Ġlçesi'nde 11 yıl önce halasının oğlu ile evlendirildikten sonra ilçede askerlik yapan bir baĢka kiĢiyle Ankara'ya kaçtığı gerekçesiyle Palu Kalesi yakınlarında 'töre gereği' baĢına kurĢun sıkalarak 37 yaĢında öldürülen 3 çocuk annesi Zinnur Çimener'in cinayeti aydınlatıldı. Çimener'i öldürüp, gizlice bilinmeyen bir yere gömdükleri gerekçesiyle kocası 46 yaĢındaki Senayi Çimener, ağabeyi 51 yaĢındaki Murat Çimener ve kayınbiraderi 57 yaĢındaki ReĢit Çimener tutuklandı. (29.09.2011/DHA 101 - Erkek * Alınan bilgilere göre, Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi‘ne bağlı KırmataĢ Köyü‘nde taksi Ģoförü olduğu öğrenilen Yılmaz Eryavuz'un aracına aldığı kiĢiyi MeĢebağ Köyü‘ne götürmek üzere yola çıktı. Köyün giriĢine ulaĢan Eryavuz yönetimindeki araç, henüz kimliği belirlenemeyen kiĢi ya da kiĢilerce uzun namlulu silahlarla tarandı. Silahlı saldırı sonucu araç Ģoförü Eryavuz yaralanırken, araçta bulunan ve henüz ismi öğrenilemeyen 22 yaĢındaki kiĢinin yaĢamını yitirdiği öğrenildi. Bu arada öldürülen kiĢinin MeĢebağ Köyü‘nde korucu olduğu belirtilirken iddialara göre, bu kiĢinin kısa süre önce bir kadını kaçırdığı ve silahlı saldırının bu nedenle gerçekleĢmiĢ olabileceği belirtildi. Söz konusu kiĢinin kaçırdığı kadının niĢanlı olduğu ve düğününe bir ay kala kaçırıldığı öne sürüldü. Yaralı taksicinin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi‘ne getirilerek, tedavi altına alındığı öğrenildi. (01.03.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'ne bağlı KoĢuyolu Caddesi'nin 211. sokağında oturan R. T. eĢi ġ. T.'yi ve sevgilisi olduğu iddia edilen bir kiĢiyi 4. kattaki evlerinin balkonundan aĢağı attı. Ġddialara göre; R. T. eĢi ġ. T ve sevgilisi olduğu kiĢiyi evde birlikte gördükten sonra ismi öğrenilemeyen adamı kasatura ile yaraladıktan sonra 4. katta bulunan evinin balkonundan aĢağı attı. Balkondan atılan adam olay yerinde yaĢamını yitirirken, daha sonra darp edildikten sonra aynı balkondan atılan ġ. T ise ağır yaralandı. Olay yerine gelen ambulansla ağır yaralı olan ġ. T. Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, ismi öğrenilemeyen kiĢi ise aynı hastanenin morguna kaldırıldı. (24.09.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Silvan (Farqîn) Ġlçesi'nde Diyarbakır'a gitmek üzereyken Kale Mahallesi Karabehlülbey Caddesi üzerinde bulunan Silvan Ġlçe Garajı'nda silahlı saldırıya uğrayan 35 yaĢındaki Muharrem Yıldırım isimli yurttaĢın sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaĢamını yitirdiği belirtildi. Garajdaki çalıĢanlar ve yolcuların gözleri önünde Yıldırım'a arkadan yaklaĢan ve kafasına tabanca ile ateĢ eden kiĢinin kimliği hakkında bilgi edinilmezken, olay yerinden kaçtığı esnada "Namus meselesi" diye bağırdığı belirtildi. (07.11.2011/DĠHA) ĠNTĠHAR ve TEġEBBÜS(Erkek) *Siirt'te, elinde benzin bidonu bulunan C.A., dün saat 20.00 sıralarında Atatürk Anıtı önüne özel otomobili ile gelerek aracı park etti. Üzerine benzin döküp kendini yakan C.A.'yı gören devriye gezen polisler müdahale etti. Benzinin alev alması sonucu yanan ve Ģoka giren C.A., Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. C.A.'nın kapatamadığı borçları nedeniyle uzun zamandan bu yana bunalımda olduğu ve bu nedenle intihar etmek istediği iddia edildi. (04.01.2011/DĠHA) *Urfa'da, psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen 1 çocuk babası, 29 yaĢındaki Mehmet Çiftçi, mutfakta av tüfeği ile intihar etti.Alınan bilgiye göre olay, dün gece merkeze bağlı Uluhan köyünde meydana geldi. Köyde çiftçilik yapan evli ve 1 çocuk babası Mehmet Çiftçi, dün akĢam tarladan eve döndü. AkĢam yemeğini yiyen Çiftçi mutfağa gitti. Bir süre sonra gelen silah sesi ile mutfağa koĢan yakınları Çiftçi'yi kanlar içerisinde buldu. Av tüfeği ile göğsüne ateĢ ederek ağır yaralanan Çiftçi, otomobille hastaneye götürülmek istenirken yolda öldü. (13.01.2011/DĠHA) *Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Veli Yıldırım Ġmren (42), geçici görevle geldiği Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesindeki dinlenme odasında ölü bulundu. Edinilen bilgiye göre, Sağlık Bakanlığının uygulaması kapsamında 3 aylık geçici görevle bir hafta önce Elazığ`a gelen Doç. Dr. Ġmren, Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesinde göreve baĢladı. Cuma günü bir bay-pass ameliyatı yapan Ġmren, dün geceyi hastanede geçirdi. Bu sabah bir ameliyata girecek olan Ġmren, sabah saatlerinde ameliyathane yanındaki dinlenme odasında görevliler tarafından kanepenin üzerinde ölü 102 bulundu. Ġntihar ettiğinden Ģüphelenilen Ġmren`in yapılan ilk incelemesinde sol ayak aĢık kemiği yanında enjeksiyon izi bulundu. Olay yerinde savcı ve polis ekiplerinin incelemesinin ardından Ġmren`nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Ġmren`in cenazesinin otopsinin ardından uçakla Ankara`ya gönderileceği öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (17.01.2011/Haber Ayrıntı) *Van'ın Beyüzümü Mahallesi 9. sokakta oturan Mehmet Acar (40) adlı vatandaĢ, bu sabah odaya giren eĢi tarafından tavana asılı Ģekilde bulundu. Dün akĢam saatlerinde yatmak için gittiği odanın tavanına bağlanmıĢ ipte asılı halde bulunan Acar'ın 9 çocuk babası olduğu ve iĢsiz olduğu belirtildi. Acar'ın cenazesinin Van Devlet Hastanesi'nde yapılan iĢlemlerin ardından doğum yeri olan BaĢkale Ġlçesi'ne götürülerek toprağa verileceği öğrenildi. (18.01.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da tarihi Balıklıgöl YerleĢkesi içinde bulunan Urfa Kalesi eteklerine çıkan bir kiĢi, çevredekiler tarafından fark edilince durum polis ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen ekipler, adının Mahmut H. olduğunu öğrendikleri Ģahsı ikna edip aĢağı indirmeye çalıĢtı. EĢiyle sorunları olduğu öğrenilen Mahmut H., polis ekiplerinin ikna çalıĢması sırasında zaman zaman ağladı. YaklaĢık 1 saat süren ikna çabaları sonucunda Mahmut H., çıktığı yerden indirildi. (19.01.2011/KentHaber) *Van‘ın Özalp Ġlçesi‘ne bağlı Sarı (Mirgewi) Köyü‘nde oturan ve uzun süredir psikolojik tedavi gören 52 yaĢındaki 4 çocuk babası Faruk Zengin, dün akĢam kendilerine ait tandır evinde intihar etti. Tavana astığı iple intihar ettiği ileri sürülen Zengin‘in cenazesi ailesi tarafından görülmesi üzerine jandarmaya haber verildi. Jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemeden sonra Zengin'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Özalp Devlet Hastanesi‘ne getirildi. (21.01.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan 7 katlı bir apartmanın çatı katına çıkan Ahmet K., geçtiğimiz Salı gününden itibaren eĢinin çocuklarını alıp evden kaçması iddiasıyla intihar etmek istedi. Durumu gören çevredeki vatandaĢlar hemen polis ve 112 ekiplerine haber verdi. Olay yerine giden polis ekipleri çatı katına çıkarak, Ahmet K.'yi ikna etmeyi baĢardı. (22.01.2011/KentHaber) *Diyarbakır'da bir Ģahıs, henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı üzerine benzin dökerek kendisini yaktı. Alınan bilgilere göre, saat 17.00 sıralarında Akkoyunlu Cadde üzerinde bir Ģahıs, henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı kendini ateĢe verdi. Çevrede bulunan vatandaĢlar tarafından söndürülmeye çalıĢılan Ģahsın yardımına polis yetiĢti. Polis aracında bulunan yangın tüpü ile söndürülen Ģahıs, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. (25.01.2011/KentHaber) *Batman Fen Lisesi‘nde üç yıldır matematik öğretmenliği yapan 35 yaĢındaki Melek Murat Çığır, evindeki odasında iple yaĢamına son verdi. ġirinevler Mahallesi‘nde oturan eğitimcinin iple intiharı sırasında odasındaki bilgisayar görüntüsünü de açtığı iddia edildi. (Batman ÇağdaĢ) *Van‘ın BaĢkale Ġlçesi‘ne bağlı Çaldıran köyü Birifkan Mezrası'nda henüz belirlenemeyen nedenle bunalıma giren R.D. (20) isimli genç, evde bulunan silahı kafasına dayayarak ateĢledi. Yaralanan ve yakınları tarafından BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan R.D., yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (02.02.2011/DĠHA) 103 *Adıyaman'da 13 yıldır görev yapan ve Tunceli doğumlu olan 30 yıllık öğretmen Kemal Sürgeç (52), Mimar Sinan Mahallesi 1129. Sokak'taki evinde banyodaki kalorifer borusuna bağladığı kemeriyle kendini asarak intihar etti. Kemal öğretmenin ölümü ailesini ve eğitim camiasını yasa boğdu. (07.02.2011/KentHaber) *Batman‘da bunalıma giren 32 yaĢındaki Behcet Alptekin girdiği bunalım sonucu cami bahçesinde bir kutu içinde bulunan fare zehrini içti. FenalaĢan Alptekin Camiye namaz kılmaya gelen vatandaĢlar tarafından fark edildi. 112 Acil Ambulans aracıyla Batman Bölge Devlet Hastanesine kaldırılan talihsiz adam midesi yıkandıktan sonra gözlem altına alındı. Polis olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (13.02.2011/Batman ÇağdaĢ) *Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Yeniköy'de ikamet eden bir kiĢi, pompalı tüfekle intihar etti. Yeniköy Muhtarı Enver Yalçın'ın oğlu olan Fadıl Yalçın'ın (27), psikolojik sorunları nedeniyle intihar ettiği belirtildi. Amcasının oğlunun intihar haberini alan Ergani Belediye BaĢkanı Fesih Yalçın da Yeniköy'e gitti. (16.02.2011/Diyarbakır SÖZ) * KahramanmaraĢ'ta 3 çocuk babası Ģahıs, kendisini zincirle asarak intihar etti. Alınan bilgilere göre, olay saat 12.00 sıralarında Sümer Mahallesi 21. sokaktaki virane bir evde meydana geldi. ĠnĢaatlarda iĢçi olarak çalıĢtığı öne sürülen R.T. (31) kendisini zincirle odanın tavanına asarak intihar etti. Gencin asılı bedenini evin içerisinde bulan kardeĢi, durumu hemen polise ve 112'ye bildirdi. Olay yerine gelen ekipler talihsiz adamın hayatını kaybettiğini belirledi. (25.02.2011/KentHaber) *Siirt‘te Cengiz Elçi adlı esnaf, iĢyerinde kimsenin bulunmadığı bir sırada baĢına tabancayla bir el ateĢ ederek intihara kalkıĢtı. Elçi, Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. (07.03.2011/ANF) *Gaziantep'te ġahinbey ilçesi Budak köyü civarında bulunan Burç Göleti'ne gelen Cuma Ö. (63) üzerindeki elbiseleri çıkararak 'DüĢmanım yoktur. Üzülmeyin' diye yazdığı mektubu bıraktıktan sonra gölete girmiĢti. Elbiseleri bulunduktan sonra durumun jandarma ekiplerine bildirilmesiyle ceset aramalarına baĢlanmıĢtı. Ancak yapılan bütün aramalara rağmen ceset bulunamamıĢtı. Bugün sabah saatlerinde gölet kıyısında dolaĢan bir köylü Cuma Ö.'nün cansız bedeniyle karĢılaĢınca durumu hemen jandarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri yapılan incelemelerin ardından cenazeyi otopsi için Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne götürdü. (08.03.2011/KentHaber) *Adıyaman‘da evli ve 2 çocuk babası olan Yusuf Ç., 9 aydan beri beraber olduğu 17 yaĢındaki sevgilisi için intihara kalkıĢtı. Atatürk Bulvarı üzerindeki 9 katlı binanın 5. katına elinde pompalı tüfek ile çıkan ve havaya 2 el ateĢ eden Ģahıs silahı çenesine dayadı. Ġtfaiye ekipleri Ģahsın aĢağıya atlama ihtimaline karĢı branda açtı. Çevrede geniĢ güvenlik önlemi alan polis ekipleri Ģahsı ikna etmek için uzun süre çabaladı. Ġntihar etmek isteyen Yusuf Ç. sevdiği kız olan 17 yaĢındaki Tuğba S.'nin gelmesini polislerden istedi. Kızın Adıyaman merkezde oturmadığı öğrenildi. Olay yerine Ģahsın arkadaĢı gelerek, polislerle birlikte Ģahsı ikna etmeye çalıĢtı. Polisin uzun süren ikna çabaları sonrasında Ģahıs elindeki pompalı tüfeği polislere teslim ederek intihar etmekten son anda vazgeçti. (10.03.2011/KentHaber) *Batman‘ın Cumhuriyet Mahallesinde oturan Adem Y.‘nin sabah çocuklarıyla kahvaltı yaptıktan sonra odasına çekildiği ve kafasına tabancayla ateĢ ederek hayatına son verdiği 104 öğrenildi. Yakınlarının müdahalesine rağmen kurtulamayan Adem Y.‘nin girdiği bunalım sonucu intihar ettiği belirtiliyor. (13.03.2011/ANF) *Malatya'da bir Ģahıs sokak ortasında silahla intihar etti. Edinilen bilgiye göre olay, TaĢtepe 3. Sokak'ta meydana geldi. EĢinin boĢanma davası açtığını öğrenen Mehmet Yıldırım (49), eĢiyle konuĢmak için TaĢtepe Mahallesi'ne geldi. Burada eĢiyle tartıĢtığı iddia edilen Mehmet Yıldırım, yol ortasında yanından bulunan silahla kafasına sıkarak intihar etti. Olay yerine gelen 112 sağlık görevlileri tüm müdahalelere rağmen Yıldırım'ı kurtaramadı. (17.03.2011/KentHaber) *Gaziantep‘in Burak Mahallesi'nde ormanlık alanda ağaca asılı birisini gören vatandaĢlar polise ve sağlık ekiplerine haber verdiler. Ġhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, 19 yaĢındaki H.K.'nin öldüğünü tespit etti. H.K.'nin cesedi, Olay Yeri Ġnceleme ekiplerinin yaptığı çalıĢma sonucunda otopsi için Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (28.03.2011/KentHaber) *Gaziantep‘te Ġkinci intihar olayı ise Ali Fuat Cebesoy Bulvarı üzerindeki bir iĢ yerinde meydana geldi. Müteahhit olduğu öğrenilen 48 yaĢındaki A.T.'nin bürosundan silah sesi gelmesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis çağrıldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, kafasından yaralanan A.T.'yi ambulansla özel bir hastaneye kaldırdı. A.T. burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. A.T.'nin geride bir mektup bıraktığı öğrenildi. (28.03.2011/KentHaber) *Iğdır'ın Tuzluca ilçesi AĢağı Mahalle Mahallesi'nde oturan Recep Gültekin'in (20) babasına ait olduğu belirtilen av tüfeğiyle evin bahçesinde kafasına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Olay yerinde yaĢamını yitirdiği belirtilen Gültekin'in cenazesinin otopsi için Tuzluca Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. (02.04.2011/DĠHA) *KahramanmaraĢ'ta bir genç kendini iple astı. Olay, Genç Osman Mahallesinde bir evde meydana geldi. Yeni Sanayi Sitesi'nde metal sektöründe çalıĢan Hüseyin Akçakaya (19) kendisini iple tavana astı. Oğlundan uzun süre haber alamayan anne odaya girdiğinde gencin asılı olduğunu fark etti. Durumun 112 ve polise bildirilmesinin ardından eve gelen sağlık ekipleri gencin hayatını kaybettiğini belirledi. (05.04.2011/KentHaber) *Adıyaman'ın Karapınar Mahallesi Ak Konut civarında bulunan dereye sabah saatlerinde elinde pompalı tüfekle gelen 23 yaĢındaki Bilal R., kafasına dayadığı pompalı tüfekle intihar etti. Derede yabani ot toplamaya giden bir kadının görerek polise haber vermesi sonucu olay yerine çok sayıda polis ekibi geldi. Polis çevre güvenliğini alırken, olay yeri inceleme ekipleri ceset ve çevrede çalıĢma gerçekleĢtirdi. Cumhuriyet savcısının olay yerine gelerek gerekli incelemeyi yapmasının ardından Ģahsın cesedi Adıyaman Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (17.04.2011/KentHaber) *MaraĢ'ta kardeĢ oldukları belirlenen 4 kiĢinin babalarına ait bağ evinde intihar ettikleri iddia edildi. Söz konusu olay MaraĢ merkeze bağlı Dereli Köyü'nde meydana geldi. Raden, Sacen, Rulin ve Beranis Sağocak adlı 4 kardeĢ, eve gelen hizmetli tarafından farklı odalarda ipe asılı olarak bulundu. Eve giden polis, çocukların babası olduğu belirlenen avukat Necdet Sağocak'a ulaĢmak için çalıĢma baĢlattı. Bir hafta önce annelerini kaybettikleri öğrenilen ve yaĢları 25 ile 35 arasında değiĢen 4 kardeĢin, intihar ettikleri iddia ediliyor. (21.04.2011/DĠHA) 105 *Adıyaman merkez Turgut Reis mahallesi 1160. sokak no:6'da ikamet eden Abuzer E. (52) isimli Ģahıs kendisini iple bahçedeki incir ağacına astı. Ailesi tarafından fark edilen Ģahsı, ailesi Adıyaman Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. ġahsın, hastaneye getirildiğinde hayatını kaybettiği belirtilirken, olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (29.04.2011/KentHaber) *ġanlıurfa'da Yıldız Meydanı'nda bulunan bir apartmanın çatı katına çıkan Ġsa A., kendini aĢağı atmak istedi. Çatı katından kendini aĢağı doğru sarkıtan genç, korku dolu anlar yaĢanmasına neden oldu. Cep telefonu tarafından saniye saniye kaydedilen genç, düĢme tehlikesi geçirdiği sırada son anda duvara tutunmaya çalıĢtı. Çevredeki vatandaĢların durumu polis ekiplerine bildirmesi üzerine, olay yerine gelen polis ekipleri, genci sakinleĢtirmek için dakikalarca uğraĢtı. YaĢanan olay vatandaĢlar tarafından korku dolu gözlerle izlendi. Bir türlü sakinleĢmeyen genç, polis ekiplerinin yaklaĢması üzerine kendini aĢağı atacağını söyledi. Olay yerine sağlık ve itfaiye ekiplerinin gelmesi ile birlikte genç, yoğun uğraĢlar sonucu aĢağı indirildi. (13.04.2011/KentHaber) *Siirt'te sevdiği kızla evlenmesine ailesi tarafından izin verilmeyen genç, silahla kendini vurdu. Merkez ġeyh Musa Mahallesi'nde Ġzzettin Ç. (20) ailesine bir kızı sevdiğini ve kendisine istemesini söyledi. Ġzzettin'in ailesi sevdiği kızla evlenmesine karĢı gelince, Ġzzettin Ç. ile ailesi arasında tartıĢma çıktı. Ailesinin baskılarına dayanamayan genç, kendi odasına geçerek tabancayla karın bölgesine ateĢ etti. Ağır yaralanan genç, ailesi tarafından özel hastaneye kaldırıldı. Ġlk müdahalesi burada yapılan Ġzzettin Ç., daha sonra Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Tamer Gülsur tarafından ameliyata alındı. Yaralı gencin sağlık durumunun ağır olduğu belirtildi. (2.05.2011 / Diyarbakır Söz) *Iğdır'ın Tuzluca Ġlçesine bağlı SubaĢı köyünde Ö.B. (21) isimli bir genç ağabeyine ait pompalı tüfekle intihar etti. Kafasına tek el ateĢ ederek intihar ettiği ileri sürülen Ö.B.'nin olay yerinde hayatını kaybettiği bildirildi. Ġntihar gerekçesi öğrenilemeyen gencin herhangi bir sorunun olmadığı ifade edilirken, Tuzluca Jandarma Karakolu tarafından olay ile ilgili soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (26.05.2011/DĠHA) * Muradiye'ye bağlı Doğangün (Rihmîn) Köyü'nde 24 yaĢındaki Ġdris Öztürk isimli gencin evinden "köy öğretmenlerinin yanına gidiyorum" diyerek ayrıldığı ve kısa bir süre sonra ahırda asılı olarak bulunduğu belirtildi. Cenazesi Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Öztürk, daha sonra otopsi için Van Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (26.05.2011/DĠHA) *MuĢ merkeze bağlı iki ayrı köyde iki ayrı intihar vakası yaĢandığı ileri sürüldü. Alagün Köyü'nde yaĢayan 7 çocuk annesi Sultan Ertürk'ün (40) evlerinde kimsenin olmadığı sırada tavana bağladığı iple kendini astığı ileri sürüldü. Yine merkeze bağlı Arpayazı Köyü'nde de Kerem Sönmez (30) isimli yurttaĢın ahırda iple kendini astığını iddia edildi. Sönmez'in 3 çocuk babası olduğu bildirildi. (30.05.2011/DĠHA) *Batman‘ın Çamlıtepe mahallesi, 4010 sokakta bulunan Mavi Su apartmanında oturan 26 yaĢındaki Adnan Akın intihar etti. 7 katlı apartmanda kapıcılık yapan ağabeyi Burhan‘ın evinde meydana gelen intihar, Akın ailesini yasa boğdu. Evde oturanların dün öğle saatlerinde Zilan türbesindeki anma ve aĢ dökme etkinliğine katıldığı sırada Adnan Akın‘ın tavana astığı iple intihar ettiği öğrenildi. (29.05.2011/Batman ÇağdaĢ) *Gaziantep'te yardım almak için gittiği yaklaĢık 1 hafta önce evi yanan ve verem hastası olan 40 yaĢındaki Mehmet K., Sosyal YardımlaĢma Vakfı'nda yardım alma günü ertelendiği 106 gerekçesiyle öfkelenerek Hükümet Konağı'nın 6. katından atlamak istedi. Polisler tarafından fark edilen Mehmet K., kurtarılarak gözaltına alındı. Ġfadesi alınmak üzere karakola götürülen Ģahsın buradaki iĢlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. (30.05.2011/ĠHA) *Malatya'da bir baba cinnet geçirerek oğlunu yaraladı, kendini öldürdü. Olay, PaĢaköĢkü Cemal Gürsel Mahallesi 8.Sokak BarıĢ Sitesi A-1 Blok son kattaki evde meydana geldi. Ġddiaya göre, Ali Ö. (74) ile oğlu Ali Ġrfan Ö. (37) bilinmeyen bir nedenle evde tartıĢtı. TartıĢma sonrasında baba, oğlu Ali Ġrfan Ö.'ye tabanca ile ateĢ etti. Yere yığılan oğlunun öldüğünü sanan baba kafasına ateĢ ederek intihar etti. Baba Ali Ö., olay yerinde hayatını kaybederken yaralanan oğlu ise Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. Ali Ö.'nün Esnaflıktan emekli olduğu öğrenilirken, yaralanan oğlunun ise Ġzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğu bildirildi. (05.06.2011/ĠHA) *Bingöl'de Genç Caddesi üzerinde bulunan Atlı Palas Oteli'ne dün sabah kayıt yaptıran Diyarbakır Ergani Ġlçesi nüfusuna kayıtlı 23 yaĢındaki Mehmet Sait Gündüz adlı kiĢi, kaldığı otel odasında intihar etti. Diyarbakır, Ergani nüfusuna kayıtlı olduğu belirlenen Gündüz'ün neden intihar ettiği ve ne iĢ yaptığı öğrenilemedi. (18.06.2011/Kenthaber) *Malatya'da akĢam saatlerinde, Hacı Abdi mahallesi Hasanbey caddesinde meydana gelen olayda, Sabahattin Kaya (35) adlı Ģahıs, silahla eĢi Nurgül Kaya'ya (37) ateĢ açtı. Sabahattin Kaya, daha sonra aynı silahla kendini vurdu. Ağır Ģekilde yaralanan ikiliden Nurgül Kaya hayatını kaybetti, Sabahattin Kaya'nın hayati tehlikesi ise sürmekte. (26.06.2011/ĠHA) *Siirt'tin Bahçelievler Mahallesi'nde oturan emekli öğretmen Lazgin Özarpacı evinde asılı bulundu. Sağlık Ocağı yakınlarında oturan ve Siirt Kız Meslek Lisesi'nde daha önce müdürlük yaptığı belirtilen ve emekli olan Lazgin Özarpacı, evinin merdiven boĢluğundaki koruma demirlerinde asılı halde bulundu. Eve gelen yakınlarının olayı görmesi üzerine polis eve gelerek, evde incelemelerde bulundu. Ġntihar ettiği iddia edilen Özarpacı'nın cenazesi, otopsi için Siirt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.(05.07.2011/DĠHA) *ġanlıurfa‘nın Veysel Karani Mahallesi‘nde 26 yaĢında bir genç intihar teĢebbüsünde bulunarak hayatına son vermek istedi. Yunus Emre Caddesi‘nde ikamet eden F.Ç. isimli 26 yaĢındaki genç geçirdiği bunalım sonucu evde bulunan ilaçlardan çok miktarda alarak zehirlendi. Ailesi tarafından fark edilen F.Ç. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. (06.07.2011/UrfaHaber) *Elazığ kent merkezindeki bir otel odasında kalan 26 yaĢındaki Muhammet Karadoğan, henüz belirlenemeyen bir nedenle girdiği bunalım sonucu av tüfeği ile intihar etti. ÇarĢı Mahallesi Atatürk Ġlkokulu Sokak`ta bulunan otelde kalan Muhammet Karadoğan, girdiği bunalım sonucu av tüfeği ile canına kıydı. 2 gün önce geldiği otelin kayıtlarında adı bulunmayan Karadoğan`ın cesedi, kötü kokuların yayılması üzerine odaya gelen otel personeli tarafından bulundu. Personelin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polisin yaptığı inceleme sonucunda, Muhammet Karadoğan`ın cesedi otopsi için hastane morguna kaldırıldı. (07.07.2011/Elazığ HaberAyrıntı) *KAHRAMANMARAġ'ın Elbistan Ġlçesi'nde 24 yaĢındaki Adem Kılıç, kız arkadaĢı 18 yaĢındaki Kübra Nur ġahin'i elleriyle boğdu. Cinayetin ardından olay yerinden kaçan Adem Kılıç, güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra bileğini keserek intihara kalkıĢtı. Olay, 107 dün gece ilçeye bağlı Karaelbistan Beldesi'nde meydana geldi. Elbistan Ġlçesi'nde oturan Adem Kılıç, kız arkadaĢı Kübra Nur ġahin ile Karaelbistan Beldesi'ndeki ablasının evinde buluĢtu. Evde iki sevgili arasında iddiaya göre henüz bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢma alevlenince iddiaya göre Adem Kılıç, genç kızı elleriyle boğarak kaçtı. BoğuĢma seslerini duyanların ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma, genç kızın cansız bedenini buldu. Boğulduğu anlaĢılan ġahin'in cesedi, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ġlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, polisin de desteğiyle peĢine düĢtüğü Adem Kılıç'ı ilçe merkezinde yakaladı. Gözaltına alınan Kılıç, Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda tuvalete girince camı kırıp bileklerini kesti. Gürültü üzerine içeri giren jandarma tarafından kanlar içinde bulunan Kılıç, Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada ilk müdahalesi yapılan Adem Kılıç, KahramanmaraĢ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (08.07.2011/DHA) *ġanlıurfa'nın Siverek Ġlçesi'ne bağlı Yoğunca Köyü'nde, askere gitmeye hazırlanan 20 yaĢındaki Halil Toy, girdiği bunalım sonucu babasına ait av tüfeğiyle intihar etti. Olay, saat 13. 00 sıralarında meydana geldi. Köyde geçimini çiftçilikle sağlayan Toy ailesinin oğlu Halil Toy, evde kimsenin olmadığı sırada girdiği bunalım sonucu babasına ait ruhsatsız av tüfeğiyle göğsüne bir el ateĢ ederek intihar etti. Köylüler, silah sesi üzerine eve geldi. Elinde av tüfeğiyle kanlar içinde yerde yatan Halil Toy'u gören yakınları, durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, evin çevresine güvenlik Ģeridi çekerek inceleme baĢlattı. (11.07.2011/Siverekhaberleri.com) *Yüksek Öğretime GeçiĢ Sınavı‘nda (YGS) 420 puan alan 19 yaĢındaki Heybet Yılmaz, Batman‘ın Kozluk Ġlçesi‘nde ağaç dalına astığı poĢu ile yaĢamına son verdi. Kozluk‘un Kumpupınar Mezrası‘nda oturan Heybet Yılmaz, dün öğle saatlerinde evlerinin inĢaatında çalıĢırken, "Ağaç gölgesinde biraz dinleneceğim" diyerek ayrıldı. Bir süre sonra dönmeyince Yılmaz‘ı arayan yakınları, boynuna bağladığı poĢu ile ağaca asılı haldeki cesedini buldu. Kozluk Lisesi‘ni baĢarı ile bitiren ve YGS‘de aldığı 420 puanla ilçenin baĢarılı öğrencilerinden Heybet Yılmaz‘ın intiharı ilçe merkezi ve köyünü yasa boğdu. Mezrada çok sevilen Heybet Yılmaz‘ın hukuk okumak istediğini söyleyen yakınları niye intihar ettiğine bir anlam veremediklerini söyledi. (12.07.2011/ANF / Diyarbakır Olay / Milliyet) *ġanlıurfa‘da, bir yıldır kanser tedavisi gören 73 yaĢındaki Mehmet Aksoy, tek baĢına yaĢadığı evinde bunalıma girerek tabancayla intihar etti. Olay, kentin Kamberiye Mahallesi 873 Sokak numara 5‘te meydana geldi. Yalnız yaĢayan Mehmet Aksoy, bir yıl önce akciğer kanserine yakalandı. Tedavi gören Mehmet Aksoy, girdiği bunalım sonucu bir peçeteye 'Ben kendi kedimi vurdum‘ diye not yazdıktan sonra tabancayla baĢına tek ateĢ edip canına kıydı. Mehmet Aksoy'un cesedini, bahçesindeki çiçekleri sulamaya gelen yakınları buldu. (14.07.2011/Sanliurfa.com) *ġanlıurfa'nın Ceylanpınar Ġlçesi'nde, ailevi nedenlerden dolayı bunalıma giren 35 yaĢındaki Yusuf Erol, bıçağı boğazına saplayarak intihar etti. Olay, dün saat 23.00 sıralarında Ceylanpınar'ın EvrenpaĢa Köyü'nde meydana geldi. Bekar olan ve köyde çiftçilik yapan Yusuf Erol, anne- babası uyuduktan sonra girdiği mutfakta ekmek bıçağını boğazına sapladı. ġah damarının kesilmesi sonucu mutfakta yaĢamını yitiren Yusuf Erol, su içmek için uyanan babası tarafından yerde kanlar içerisinde bulundu. Olayın güvenlik güçlerine bildirilmesinin ardından köye gelen jandarma, öldüğü saptanan Erol'un cesedini otopsi için Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne gönderdi. Erol'un, ailevi nedenlerden dolayı bir süredir bunalımda olduğu ileri sürüldü. (22.07.2011/sanliurfa.com) 108 *Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde ikamet eden bedensel engelli bir genç, girdiği bunalım sonucu kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Ergani ilçesi Ġsmet PaĢa Mahallesi'nde ikamet eden 27 yaĢındaki Kenan Kaymaz adlı bedensel engelli genç, evde kimsenin olmadığı sırada iple kendisini evin tavanına astı. Ailesi tarafından tavanda asılı vaziyette bulunan Kaymaz'ın cesedi otopsi için Ergani Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bedensel engelli olduğu için bunalıma girdiği iddia edilen Kaymaz'ın ardında bıraktığı intihar mektubunda yaĢamın kendisine ağır geldiğini yazdığı öğrenildi. (22.07.2011/GüneydoğuExpres) *Kars'ta bir çocuğun ağlama sesi üzerine çilingir vasıtasıyla evin kapısını açan polis, karı kocanın cesediyle karĢılaĢtı. Edinilen bilgiye göre, bugün saat 10.00 sıralarında 30 Ekim Mahallesi Digor Toki lojmanlarında meydana gelen olayda; apartman sakinleri 1. katta bulunan ikametten uzun süre çocuk ağlama sesi gelmesi üzerine durumu polise bildirdi. Evin zilini çalan polis ekipleri yanıt alamayınca çilingir vasıtasıyla kapıyı açtılar. Evin içerisine giren polisler Kars'ta minibüs Ģoförlüğü yapan Öztürk Aras ve eĢi Semra Aras'ın cesediyle karĢılaĢtı. Evde ağlayan küçük çocuk dıĢarı çıkarılarak sakinleĢtirilirken, olay yeri ekipleri evde inceleme yaptı.Karı kocanın tabancayla kafalarından vurulduğu tespit edilirken, Öztürk Aras'ın önce eĢini vurduğu daha sonrada kendi kafasına sıkarak hayatına son verdiği tahmin ediliyor. (22.07.2011/Ġnternethaber) *Van'ın BaĢkale ilçesinde hayvanlarını otlatan Rızgan Karaman (18) isimli gencin av tüfeğiyle intihara teĢebbüs ettiği iddia edildi. Ağır yaralanan Karaman'ın tedavi altına alındı. Edinilen bilgilere göre, dün akĢam saatlerinde Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Büklümdere (Êringanî) Köyü'nde hayvanları otlatmak için evden çıkan Rızgan Karaman (18) isimli genç av tüfeğiyle kendini vurdu. Silah sesinin gelmesi üzerine olay yerine giden ağabeyi Madi Karaman tarafından önce BaĢkale Devlet Hastanesi'ne ardından ise Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılan Karaman'ın hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. (24.07.2011/DĠHA) *Batman‘da bunalıma giren 19 yaĢındaki genç, evlerinin bahçesindeki ağaca bağladığı iple intihar etti. Olay Batman merkeze bağlı Bıçakçı köyünde Saat 13,30'da meydana geldi.19 yaĢında Ö. A isimli genç girdiği bunalım sonucu köy çıkıĢında bulunan bir ağaca ip asarak yaĢamına son verdi. Köylüler tarafından kendini iple asarak yaĢamına son verdiği ağaçta Asılı bulunan talihsiz gencin yakınları Olay yerine sinir krizleri geçirdi. Cesedi Batman Bölge Devlet Hastanesine kaldırılan Ö. Aslan adlı gencin yapılan savcılık Otopsisinin ardından köyünde gözyaĢları arasında toprağa verildi. Jandarma olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (25.07.2011/BatmanPostası) *Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Atabağ beldesinde ailesiyle tartıĢan bir kiĢi evinde bulunan av tüfeği ile baĢına ateĢ ederek intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Atabağ beldesinde ailesiyle birlikte yaĢayan M.Tahir Bastuğ (28), dün gece ailesi ile girdiği tartıĢmanın ardından evde bulunan av tüfeğiyle intihar etti. Bastuğ, kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Ġddialara göre, yaklaĢık 5 sene önce evlenen Bastuğ, aile rızası ile evlendiği eĢinin üzerine kuma getirmek istedi. Ġkinci bir evlilik yapmak isteyen Bastuğ'un ailesinin bu talebi kabul etmemesi üzerine bunalıma girdiği ileri sürüldü. (25.07.2011/GüneydoğuEkspres / siirtliler.net) *Edinilen bilgilere göre, Selahattin Eyyubi Mahallesi Baraj Sokak'ta oturan 18 yaĢındaki F.A., dün gece aile fertleri düğüne gittiği sırada evde bulunan pompalı tüfekle kendisini vurarak intihar etti. KomĢularının silah sesini duyarak haber vermesi üzerine eve dönen aile fertleri, F.A.'nın cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Olay yerine gelen Nusaybin Nöbetçi Cumhuriyet 109 Savcısı ve polis ekipleri incelemelerde bulundu. Yapılan ilk incelemelerin ardından detaylı otopsi için F.A.'nın cesedi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ġntihar eden gencin 2011 ġubat ayında Midyat-Nusaybin karayolunda 4 arkadaĢıyla birlikte trafik kazası geçirdiği ve kazada 17 yaĢındaki M.A.'nın ölümü nedeniyle psikolojik sorun yaĢadığı öğrenildi. (01.07.2011/ĠHA) *ġanlıurfa‘nın Ceylanpınar ilçesi Ulu camii mahallesindeki evlerinde kimsenin bulunmadığı bir saatte poĢet içerisindeki ilaçlardan içen 22 yaĢındaki V.U.Ç intihara teĢebbüs etti. YapmıĢ olduğu intihar giriĢiminden piĢman olan V.U.Ç kendi imkanları ile Ceylanpınar Devlet Hastanesi Acil Servisine gitti. Ġntihara teĢebbüs ettiğini ifade ederek doktordan yardım istedi. Serviste midesi yıkanan V.U.Ç daha sonra gözlem odasına alındı. ġahsın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (26.07.2011/ĠHA / GüneydoğuEkspres) *ġanlıurfa'da borçlarını ödeyemeyince bunalıma giren bir kuyumcu, otomobilinin içinde uzun namlulu silahla intihara teĢebbüs etti. Ġddiaya göre, kuyumculuk yapan ve borçları yüzünden bunalıma giren Halil Ġ., otomobilini ġanlıurfa-Gaziantep otobanının 20. kilometresinde durdurdu. Halil Ġ., burada yanında bulunan uzun namlulu silahla kafasına bir el ateĢ etti. Olay yerinden geçen vatandaĢlar ambulans çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralanan Halil Ġ.'yi yapılan ilk müdahalenin ardından Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Burada ameliyata alınan Halil Ġ.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Halil Ġ.'nin intihar etmeden önce yakınlarını telefonla arayıp, borçları yüzünden artık dayanamadığını ve intihar edeceğini söyleyerek, haklarını helal etmesini istediği öğrenildi. (31.07.2011/GüneydoğuEkspres / UrfaHaber.net) *Bingöl‘ün Yedisu ilçesinde enerji nakil direğine çıkan bir vatandaĢ intihar giriĢiminde bulundu. Edinilen bilgiye göre, ilçe merkezindeki yüksek gerilim hattının geçtiği enerji nakil direğine çıkan E.S. adlı vatandaĢ, etrafa bağırarak mahalle muhtarının kendisine bilerek su vermediğini ve nedenle ektiği bahçesinin kuruduğunu ve çocuklarının aç kaldığını söyledi. DöĢengi mahalle muhtarı M:B:‘nin kendisine bilerek su vermediğini iddaa eden E.S. ―mahsülüm kurudu, muhtar bana kasıtlı olarak su vermiyor. Çocuklarım aç, ha öyle ölmüĢüm ha böyle ölmüĢüm ne fark eder‖ dedi. Elindeki kuruyan sebze fidelerini gösteren ve 45 dakika boyunca elektrik direğinde olan E.S. olay yerine gelen kaymakamlık yetkilileri tarafından ikna edildi ve direkten aĢağıya indi.(03.07.2011/Güneydoğu Ekspres) *Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 21 yaĢındaki Sinan Salim adlı genç, evinde asılı halde bulundu.Alınan bilgilere göre, Yüksekova'nın Esentepe Mahallesi'nde oturan 21 yaĢındaki Sinan Salim isimli gencin bugün sabah satlerinde tandır evinde ipe asılı halde bulunduğu öğrenildi. Annesi tarafından bulunan Sinan Salim'in cesedi Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, kardeĢi 14 yaĢındaki Ġnan Salim'in de geçen yıl 30 Ağustos tarihinde Yüksekova'da bir beton firmasına ait mikser aracının altında kalarak yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (05.08.2011/ANF / YuksekovaHaber) *Edinilen bilgiye göre, dün gece saat 03.30 sıralarında Erzurum‘un Palandöken Ġlçesindeki oturan emekli iĢçi 57 yaĢındaki S.E. doğalgaz borusuna bağladığı çamaĢır ipini boynuna geçirerek intihar etti. Ġddiaya göre, kısa bir süre önce psikolojik tedavi görmeye baĢlayan ve yalnız yaĢayan S.E. psikolojik sorunları olduğu için bunalıma girdi. Sahur sonrası oturduğu apartmanın doğalgaz borusuna çamaĢır ipini bağlayan S.E. boynuna ipi geçirerek kendini sandalye üzerinden boĢluğa bıraktı. S.E.'nin cansız bedeni ile karĢılaĢan komĢuları durumu 110 polise bildirdi. S.E.'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (09.08.2011/ĠnternetHaber) *Diyarbakır‘ın Hani ilçesine bağlı Uzunlar köyünde bir genç henüz belirlenmeyen bir sebepten dolayı intihar etti. Edinilen bilgilere göre olay, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı uzunlar köyünde meydana geldi.C:Y (21) isimli genç, kaldıkları evin hemen yanında bulunan boĢ bir evde otomatik tüfekle baĢından vurulmuĢ halde bulundu. Silah sesinin duyulması üzerine olay yerine giden ailesi ve köy sakinleri, C:Y.‘nin cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Olayın jandarma ekiplerine haber verilmesiyle köyde geniĢ kapsamlı soruĢturma baĢlatıldı. (10.08.2011/Güneydoğu Ekspres) *Urfa'nın Siverek ilçesinde 18 yaĢındaki genç, korucu olan babasına ait tüfekle intihar etti. Alınan bilgilere göre, Siverek ilçesinde ġirinkuyu Mahallesinde yaĢanan olayda 18 yaĢındaki Mehmet Baytak, korucu babası Ali Baytak'a ait kalaĢinkof tüfekle intihar etti. Ġntihar eden gencin cesedi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (24.08.2011/DĠHA) * MuĢ'ta Ġstasyon Caddesi üzerinde bulunan bir iĢ hanının camına çıkan Yunus Misoğlu (30) isimli yurttaĢ intihar giriĢiminde bulundu. Çevreden geçenler tarafından fark edilen Misoğlu, olay yerine çağırılan polisler tarafından sarktığı camdan içeriye çekilerek indirildi. MuĢ Devlet Hastanesi'ne götürülen Misoğlu'nun, çok sayıda bankaya borcunun olduğu ve ekonomik sıkıntılar yaĢadığı için intihar etmek istediği iddia edildi. (24.08.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da, iĢsiz olan ve daha önce de birçok kez intihar giriĢiminde bulunduğu öğrenilen bir Ģahıs, berberin kendisini düzgün tıraĢ etmediğini söyleyerek, eline aldığı bıçakla 4 katlı bir binanın çatısında yine intihara kalkıĢtı. Olay, dün saat 17.00 sıralarında ġehitlik Mahallesi, ġehit Nusret Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı bir binanın çatısında meydana geldi. Ġddiaya göre, uzun süredir iĢsiz olan O.A., elinde bıçak ile çatıya çıkarak etrafa bağırmaya baĢladı. ĠĢsiz ve evsiz olduğunu, sokaklarda yattığını, kimsenin kendisine yardımcı olmadığını belirten O.A., intihar edeceğini söyledi. Yanına kimseyi yaklaĢtırmayan O.A.'nın atlayacağını düĢünen mahalle sakinleri durumu polise bildirdi. Ġhbarın ardından, apartmanın çevresinde önlemler alınırken, bazı polisler çatıya çıkarak genci ikna etmeye çalıĢtı. O.A.'nın bir anlık dalgınlığından yararlanan polisler tarafından çekilerek, aĢağı indirildi. (26.08.2011/DĠHA) *KahramanmaraĢ'ta, Mağaralı ÖkkeĢ Caddesi Serintepe Camii önünde, Ali Yardımcı (75), elinde bulunan tabanca ile karnına bir el ateĢ ederek intihar giriĢiminde bulundu. Çevredeki vatandaĢların ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 acil servis ekipleri, Ali Yardımcı'ya ilk müdahaleyi yaptıktan sonra KahramanmaraĢ Devlet Hastanesine kaldırdı. (02.09.2011/AkĢam / Diyarbakır Ekspres) *Batman'ın Sason ilçesine bağlı Derince köyü Gençler mezrasında bir genç av tüfeğiyle intihar etti. Dün akĢam saatlerinde evden av tüfeğiyle çıkan 17 yaĢındaki Ferhat Yıldız eve dönmeyince ailesi ve köylüler Ģüphelenerek aramaya baĢladı. Köye yakın bir yerde Ferhat Yıldız'ın cesedine rastlandı. Olayın haber verilmesi üzerine jandarma geniĢ çaplı soruĢturma baĢlattı. Yıldız'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Sason Devlet Hastanesine götürüldü. (03.09.2011/Diyarbakır Söz) *Ankara Etimesgut‘ta 4 yıl önce askerlik yaparken, saçkıran olacağı endiĢesiyle miğfer giymek istemediği için hakkında askeri mahkemede dava açılan Mehmet Sait Platin, askerliğini tamamladıktan sonra bu davadan 75 gün hapis cezası aldı. Cezanın infazı için Batman M Tipi Cezaevi‘nde yatan Mehmet Sait Platin‘in, salıverilmesine 5 gün kala, koğuĢta 111 nevresimle kendini asarak yaĢamına son verdiği ailesine bildirildi. Dün cenazesi ailesine teslim edilen Mehmet Sait Platin, aynı gün Batman Asri Mezarlığı‘nda toprağa verildi. Aile yasa boğulurken, baba 51 yaĢındaki Ramazan Platin, oğlunun intihar etmiĢ olabileceğine ihtimal vermediğini söyledi. (05.09.2011/DHA) *Bingöl'ün Genç ilçesi Servi beldesi Direkli köyü Yedievler mezrasında, psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Abdullah ġ. (28) adlı Ģahıs, evlerinin yan tarafında bulunan samanlıkta kalaĢnikof marka silahla kafasına ateĢ ederek intihar etti. Genç Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Abdullah ġ.'nin cesedi, Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (03.09.2011/Diyarbakır Söz / Mynet) *Diyarbakır'ın Eğil ilçesi Sarıca köyünde 22 yaĢındaki kızı ġirvan'ın sevdiği gence kaçtığını öğrenen baba Hayri Baran (57), kızının bulunduğu Hantepe köyüne giderek kızının kendisine verilmesini istedi. Kızını bulamayan baba Baran, yanında taĢıdığı tabancayı baĢına ateĢleyerek intihar etti. Hayri Baran'ın cenazesi Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde otopsi yapıldıktan sonra Sarıca köyünde toprağa verildi. (04.09.2011/ANF) *Dersim'de dün Munzur Mahallesi'nde bulunan Munzur Nehri üzerindeki köprüden atlayarak intihar ettiği belirlenen 85 yaĢındaki Veli Yoluk'un cesedinin bulunması için yurttaĢlar ile Sivil Savunma Ekipleri'nin çalıĢmaları sürüyor. Cenazenin Uzunçayır Barajı'na doğru sürüklendiği belirtilirken, Yoluk'un intihar nedeni konusunda bilgi edinemedi. (05.09.2011/DĠHA) *ġANLIURFA‘nın Bamyasuyu Mahallesi'nde oturan Ġbrahim Halil K., aylardır iĢ bulamadığını söyleyerek kapısını açık bulduğu Yakmaz Apartmanı'nın çatısına çıktı. 5 katlı binanın çatısından bağırmaya baĢlayan genç, iĢsiz olduğunu ve ölmek istediğini söyledi. Apartman sakini ve yoldan geçenlerin ses üzerine fark ettiği gencin intihar giriĢimi polise bildirildi. Yanına kimsenin gelmesini istemeyen genç, polisleri de yaklaĢılması halinde atlamakla tehdit etti. Ġbrahim Halil K. bu sırada üzerindeki elbiseyi de çakmağı ile ateĢe vermek istedi. Ancak, havanın rüzgarlı olmasından dolayı çakmağını ateĢleyemedi. Geçim sıkıntısı yaĢadığını iddia eden ve zaman zaman kendini aĢağı sarkıtan Ġbrahim Halil K'nın intihar giriĢimi, onlarca mahalle sakini tarafından da film gibi izlendi. Ġntihar giriĢimi, polisin yanına yaklaĢtığı genci uzun süre konuĢarak ikna etmesi ile son buldu. (05.09.2011/DHA / Güneydoğu Ekspres) *BeĢiri-Ġkiköprü beldesinde Turgut Özal mahalle muhtarı Behcet Eren'in 22 yaĢındaki oğlu Yılmaz Eren, henüz bilinmeyen bir nedenle tabancayla canına kıydı. Henüz bilinmeyen bir nedenle yaĢamına son veren talihsiz genç Eren, önceki akĢam beldedeki evlerinin bahçesine çekildi. Herkesin uyuduğu bir saatte Ģakağına dayadığı tabancayla yaĢamını yitiren Eren'in intiharını Jandarma çok yönlü araĢtırıyor. Talihsiz genç, beldede gözyaĢları arasında toprağa verildi. (06.09.2011/Batman ÇağdaĢ) *Adıyaman YeĢilyurt Mahallesi 809 sokakta yaĢayan Yusuf K. (74), evde yalnız bulunduğu sırada, girdiği bunalım sonucunda av tüfeği ile intihar etti. Yetkililer, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığını bildirdi. (10.09.2011/GüneydoğuEkspres) *Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde yaĢayan Mehmet Çamli, 8 Eylül'de karısı Hayret Çamlı ile evlerinde tartıĢmıĢ, karısını döverek öldürmüĢtü. Mehmet Çamlı daha sonra jandarmaya giderek teslim olmuĢtu. Mehmet Çamlı, çıkarıldığı mahkeme tarafından kasten adam öldürmek suçundan tutuklanarak Selim Cezaevi'ne konulmuĢtu. Çamlı'nın bu sabah 112 cezaevinde kendi isteği ile hayatına son verdiği öğrenildi. Mehmet Çamlı'nın, cezaevinde sürekli ağladığı, çok piĢman olduğu ve hiç yemek yemediği bildirildi. Çamlı, Alisofu köyünde, öldürdüğü eĢinin bulunduğu mezarlığa defnedilecek. (18.09.2011/CHA) *ġanlıurfa'nın Bozova Kaymakamı 31 yaĢındaki Caner Akgün, konutunda tabancayla baĢına bir el ateĢ ederek yaĢamına son verdi. Sabah saatlerinde konutunda, nöbet tutan polis memurundan aldığı tabancayla baĢına ateĢ eden Kaymakam Akgün 'Ġntiharımdan kimse sorumlu değildir' yazılı mektup bıraktı. (02.09.2011/CNN Türk / DHA) *Hakkari Yüksekova'ya bağlı KamıĢlı (Sineva) Köyü'nde 18 yaĢındaki Rüstem ġin isimli genç, sabah saatlerinde kaldığı odanın tavanına ip ile asılı bulundu. Ġntihar ettiği iddia edilen ġin'in cesedi önce Yüksekova Devlet Hastanesi'ne ardından da otopsi yapılmak üzere Van Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (06.10.2011/DĠHA) *ġANLIURFA'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde, 14 yaĢındaki Mustafa Ekinci, evde bulunan babasına ait av tüfeğiyle intihar etti. Olay, öğleden sonra ViranĢehir'in Satıcık Köyü'nde meydana geldi. Mustafa Ekinci, sabah saatlerinde ailesiyle birlikte köy dıĢındaki pamuk tarlasına gitti. Tarlada çalıĢtıkları sırada aile fertleri ile tartıĢan Mustafa Ekinci, yalnız baĢına eve döndü. Odaya girip kapıyı kilitleyen Ekinci, duvarda bulunan babasına ait av tüfeği ile göğsüne ateĢ etti. Silah sesi üzerine koĢan komĢuları, kapıyı kırarak girdikleri evde Ekinci'yi kanlar içerisinde buldu. YaĢamını yitirdiği saptanan Ekinci'nin cesedi, olay yerinde güvenlik güçlerince yapılan incelemenin ardından ViranĢehir Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Jandarmanın intihara iliĢkin soruĢturması sürüyor.(07.10.2011/DHA) *Siirt‘te evinde tavana astığı ipi boynuna geçirerek intihar eden Kadri Ekinci (27), Batman Alman Hastanesi‘nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (10.10.2011/Siirtliler.net) *Batman'ın Sason ilçesi Geçitli Köyünde geçici köy korucusu olan Naci Kaplan adlı vatandaĢ kendisine ait kaleĢnikof marka uzun namlulu tüfekle intihar etti. Edinilen bilgiye göre, olay bugün saat 12.30 sıralarında Sason'un Geçitli Köyünde meydana geldi. Son 3 gündür çok sinirli olduğu belirtilen Kaplan, seriye aldığı kaleĢnikof silahı çenesine dayayarak intihar etti. Silah sesleri üzerine olay yerine koĢan köylüler Kaplan'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Olayla ilgili soruĢturmanın devam ettiği bildirildi. (16.10.2011/Batman DoğuĢ) *Ġstanbul Bakırköy, Mardin, Midyat ve Batman'daki Asliye ile Sulh Ceza Mahkemelerinin hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve yaralama olaylarına karıĢtığı iddiasıyla hakkında tutuklama kararı bulunan C.D., Batman'da polisin takibi sonucu Huzur mahallesi 507'nci sokakta kıstırıldı. ÇeĢitli suçlardan aranan C.D., kaçamayacağını anlayınca ruhsatsız tabancasını önce görevlilere doğrulttu, ardından da 'gelmeyin ateĢ ederim' diye tabancayı baĢına dayadı. Yarım saat süren ikna çalıĢmaları sırasında polis, C.D.'yi ikna etmeye çalıĢtı. C.D.'nin biranlık dalgınlığından yararlanan polis, etkisiz hale getirdikten sonra baĢına dayadığı silahı aldı. (03.11.2011/DHA) *Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde, Sülayman Yıldız (23), Havva Akyıldız (18) isimli kadını öldürdükten sonra intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde yaĢayan Süleyman Yıldız (23), sabah saatlerinde Havva Akyıldız (18) isimli kadını yerde sürükleyerek, köyün Aile Sağlık Merkezi'ne getirdi. Kısa süreli bağrıĢmaların ardından Yıldız, yanında bulunan silahıyla Akyıldız'a 3 el ateĢ etikten sonra namluyu kendisine çevirdi ve ateĢ etmeye baĢladı. Akyıldız 113 olay yerinde, Yıldız ise, Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda yaĢamını yitirdi. Olay yerinde inceleme baĢlatıldığı belirtildi. (19.12.2011/DĠHA) *MuĢ E Tipi Cezaevi‘nde tutuklu bulunan Memduh Değer adlı tutuklunun, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateĢe verdiği ortaya çıktı. Kamuoyundan gizlenen olay MuĢ E Tipi Cezaevi‘ndeki PKK‘li tutuklulardan gelen mektupla açığa çıktı. Tutuklular gönderdikleri mektupta Değer‘in 19 Aralık gecesi bedenini ateĢe verdiğini, arkadaĢlarının erken müdahalesi ile kurtarılarak hastaneye kaldırıldığını belirtiyor. Değer ile yapılan görüĢmelerde eylemi Öcalan üzerindeki tecrit, askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek için gerçekleĢtirdiği belirtiliyor. (22.12.2011/DĠHA) *ERZĠNCAN'da, uzun bir süredir ataması yapılmadığı için bunalıma giren Beden Eğitimi ve Yüksek Okulu mezunu 34 yaĢındaki Alaattin Güven, kendini elektrik kablosuyla asarak yaĢamına son verdi. Olay dün saat 21.00 sıralarında Keresteciler Sitesi 793 Sokak'taki bir iĢ yerinde meydana geldi. Erzurum Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Yüksek Okulu'ndan (BESYO) 2007 yılında mezun olduktan sonra ataması yapılamayan, bir süre Erzurum'da bir matbaada çalıĢtıktan sonra buradan ayrılan evli ve bir kız çocuk babası Alaattin Güven, memleketi Erzincan'a döndü. Beklediği ataması bir türlü yapılmayınca ve baĢka bir iĢ de bulamayınca bunalıma giren Alaattin Güven, gece, arkadaĢına ait kereste dükkana gitti. Güven, burada bulduğu elektrik kablosuyla kendini iĢyerinin bahçesindeki korkuluklara asarak yaĢamına son verdi. Olayın sabah iĢyerine gelenler tarafından fark edilmesi üzerine polis inceleme baĢlattı. Yakınları, Alaattin Güven'in uzun süredir maddi sıkıntı içinde olduğunu, ataması yapılamadığı için bunalıma girdiğini ifade etti. (29.12.2011/DHA) KADINLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER -Kadın Ġntiharları *Alınan bilgiye göre, Batman'da bir lisede matematik öğretmeni olan Melek Murat Ç. (32), ġirinevler Mahallesi'nde ailesiyle yaĢadığı evde, henüz belirlenemeyen bir nedenle tavana astığı iple yaĢamına son verdi. Dün sabah Melek Murat Ç.‘yi uyandırmak için odasına girmeye çalıĢan aile, kapının kilitli olması nedeniyle Ģüphelenerek durumu polise bildirdi. Kapıyı kırarak odaya giren ekipler, Melek Murat Ç'nin intihar ettiğini belirledi. (29.01.2011/Diyarbakır SÖZ) *VAN‘ın Özalp Ġlçesi AĢağı Turgalı Köyü'nde 6 çocuk annesi 55 yaĢındaki Sıdıka Durmazel, girdiği bunalım sonucu evin bitiĢiğinde bulunan ahıra giderek kendini iple astı. Durmazel'i ahırda asılı olarak bulan ailesi fenalık geçirdi. Jandarma ekipleri, olay yerinde inceleme yaptıktan sonra Durmazel'in cesedi Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, ardından da otopsi için Van'a sevk edildi. (29.01.2011/Diyarbakır SÖZ) *Urfa'nın Selahaddin Eyyübi Mahallesi'nde oturan 35 yaĢındaki Mine Kıran ise, ilaç içerek yaĢamına son vermek istedi. Kıran'da kaldırıldığı aynı hastanede tedavi altına alındı. Ceylanpınar Ġlçesi Ulu Camii Mahallesi'nde ise 40 yaĢındaki Sabahat Turan ve 14 yaĢındaki kızı Tülin Turan çamaĢır suyu içmek suretiyle zehirlendiler. Anne ve kızı Ceylanpınar Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (05.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi bağlı Esentepe Mahallesi'nde bulunan babasının evine misafirliğe giden Adalet Akdoğan (25) adındaki kadının evde bulunan av tüfeğiyle intihar ettiği iddia edildi. Edinilen bilgilere göre; 3 ay önce Sur Ġlçesi'ne bağlı Bağıvar Mahallesi'nde ikamet 114 eden halasının oğluyla evlendirildiği öğrenilen Akdoğan yaĢamını yitirirken, olay yerinde yapılan incelemenin ardından Akdoğan'ın cenazesi otopsi için Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (11.01.2011/DĠHA) *Van'ın Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Tansu (Akrak) Köyü'nde dün akĢam saat 18.00 sularında Tuba Öztürk (18) adlı genç kadın asılı halde bulundu. Öztürk'ün evin ahırında kendisini astığı ileri sürülürken, ailenin ilk baĢta otopsiye karĢı çıktığı öğrenildi. Ardından otopsi için alınan cenazenin önce Muradiye Devlet Hastanesi'ne daha sonra Van'a gönderildiği belirtildi. (18.01.2011/DĠHA) *Van'ın Özalp Ġlçesi Ġstasyon Mahallesi'nde oturan 17 yaĢındaki Güler Elver isimli genç kadının saat 13.00 sularında kardeĢi tarafından oturdukları evin misafir odasının tavanına asılı olarak bulunduğu iddia edildi. Ġntihar ettiği öne sürülen Elver'in cenazesinin önce Özalp Devlet Hastanesi'ne ardından da Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi. (18.01.2011/DĠHA) *MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağlı Köprüyolu (Betulî) Köyü'nde dün akĢam saat 17.30 sularında karnına pompalı tüfekle bir el ateĢ ederek intihar ettiği iddia edilen ve henüz 4 aylık evli olan Pınar Kaya'ın cenazesi (18) MuĢ devlet Hastanesi'nde otopsisi yapıldıktan sonra ailesi tarafından toprağa verildi. (26.01.2011/DĠHA) *Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı AĢağı Tulgalı (Axurka Jêrî) Köyü'nde 55 yaĢındaki 6 çocuk annesi Sıdıka Durmazel adında bir kadın saat 11.00 sularında ahırda asılı olarak görüldü. Durmazel'in cansız bedenini gören yakınları jandarmaya haber verdi. Jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemeden sonra Durmazel'in cenazesi Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durmazel'in, eĢinin ölümünden sonra kayını ile evlendiği öğrenildi. (28.01.2011/DĠHA) *Üniversite sınavlarına hazırlanan 23 yaĢındaki Güler ÇabaĢ, tavana astığı iple canına kıydı. Ġki kız kardeĢi ve bir arkadaĢıyla yaĢadığı evde tavana astığı iple intihar eden genç kızın intihar nedeni ise belirsiz… (Batman ÇağdaĢ) *Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 4'üncü sınıf öğrencisi Seda Çelik, iddiaya göre bu sabah saatlerinde, 'Böbreklerim ağrıyor, hastaneye gideceğim' diyerek evinden ayrıldı. Fırat Üniversitesi Hastanesi'nin 10'uncu katında bulunan kafetarya bölümüne çıkan Seda Çelik, saat 13.30 sıralarında sigara içmek için balkon bölümüne geçti. Görgü tanıklarının ifadesine göre Seda Çelik, baykondan herkesin ĢaĢkın bakıĢları arasında kendisine boĢluğa bıraktı. Beton zemine düĢen Çelik, olay yerinde yaĢamını yitirdi. Çelik'in yaĢamına son vermeden önce ablasına cep telefonuyla "Ben kötü bir Ģey yapmadım. Hakkınızı helal edin" yazılı mesaj çektiği iddia edildi. (03.02.2011/Diyarbakır SÖZ) *MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi Selçuklu Mahallesi'nde oturan 7 çocuk annesi 45 yaĢındaki Adile Aslan eĢiyle yaĢadığı tartıĢma sonrası evin tavanına asılı halde bulundu. Olay sonrası Malazgirt Cumhuriyet Savcısı olay yerinde incelemelerde bulunurken, olaya iliĢkin soruĢturma baĢlatıldı. (04.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastası Hattı Sayılır (56) adlı kadın, hastane tuvaletinde asılı bulundu. BaĢ ve boyun kanseri olan Sayılır'ın 1 yıldır tedavi gördüğü ve bir haftadan bu yana da Onkoloji Hastanesi'nde kemoterapi tedavisi 115 gördüğü öğrenildi. Hastane görevlileri tarafından fark edilen Sayılır'ın bir hafta önce eĢinin öldüğü öğrenilirken, Sayılır'ın intihar ettiği ileri sürüldü. (18.02.2011/DĠHA) * Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı UlaĢlı Köyünde psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç kadın, dedesine ait av tüfeğiyle kendisini yaraladı. Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı UlaĢlı Köyünde psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç kadın, dedesine ait av tüfeğiyle kendisini yaraladı. Önceki gün evde bulunduğu bir sırada duvarda asılı bulunan av tüfeğini alan E.A (20), karnına dayadığı af tüfeğini ateĢledi. Kanlar içinde yere yığılan genç kız, Batman Bölge Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Psikolojik sorunları bulunduğu ve uzun süredir tedavi olduğu belirtilen genç kız, ameliyata alındı. (20.02.2011/Batman Postası) *Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir kadın, silahla kendisini vurarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Kayhan köyünde ikamet eden T.O. (32) isimli kadın, kocasına ait korucu silahını çenesine dayayarak ateĢ etti. Yakınları tarafından Silvan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (23.02.2011/Diyarbakır SÖZ) *Gaziantep'te yaklaĢık 1 yıl önce eĢinden boĢanan 3 çocuk annesi kadın girdiği psikolojik bunalım sonucu kendini evin tavanına asarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre olay MithatpaĢa Mahallesi'nde meydana geldi. Ġddiaya göre burada ikamet 48 yaĢındaki 3 çocuk annesi A.T. girdiği psikolojik bunalım sonucu kendini evin tavanına asarak intihar etti. (23.02.2011/KentHaber) *ADIYAMAN‘da, eĢinden boĢanan 4 çocuk annesi 47 yaĢındaki Rabia Akbaba, evde kimsenin olmadığı sırada kendisini iple merdiven boĢluğuna asarak yaĢamına son verdi. (24.02.2011/KentHaber) *Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi Ondört Nisan Mahallesi'nde Pamuk Güven (18) adlı kadının korucu olan babası Ġsmail Güven'e ait silah ile intihar ettiği iddia edildi. Köy korucusu babasına ait silahla kafasına ateĢ ettiği ileri sürülen genç kadının olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. (26.02.2011/DĠHA) *MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi Kalkanlı Mahallesi'nde Zunnure TaĢ (33) adlı kadın, evindeki banyonun tavanına asılı halde bulundu. Çocukları tarafından fark edilen 5 çocuk annesi TaĢ'ın intihar ettiği ileri sürüldü. (01.03.2011/DĠHA) *Siirt Kız Meslek Lisesi 3.sınıf öğrencisi Canan Çiçek, Devlet Hastanesi Caddesi üzerindeki evlerinin bulunduğu Öztekinler Apartmanı 4'üncü katından henüz bilinmeyen bir nedenle atladı. Beton zemine düĢerek ağır yaralanan ve ilk tedavisinin ardından Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılan genç kız kurtarılamadı. (07.03.2011/ANF) *Siirt‘te Kooperatif Mahallesi'nde 3 aylık evli olduğu öğrenilen 22 yaĢındaki A.Ç'nin balkona çıkıp 3. kattan atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Hastaneye kaldırılan A.Ç. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (08.03.2011/DĠHA) *Siirt'te Bir Ġntihar vakası da dün akĢam yaĢandı. Ġntihara teĢebbüs eden 25 yaĢındaki N.G isimli genç kadın, 60 adet Prozac ilacı içti. Ailesinin boĢ ilaç kapsüllerinden intiharı fark etmesi sonucu hastaneye kaldırılan N.G koroner yoğun bakım servisine alınarak midesi 116 yıkandı. MüĢahede altına alınan N.G.'nin durumunun iyi olduğu öğrenildi. (10.03.2011/DĠHA) *Batman'da psikolojik tedavi gördüğü iddia edilen bir kadın beĢinci kattan atlayarak intihar etti. Belde Mahallesi TaĢ Konak Apartmanında ikamet eden ve psikolojik tedavi gördüğü ileri sürülen T.Y. (29) intihar etti. Dün saat 11.30 sıralarında beĢinci katta oturduğu evin penceresinden atlaması sonucu ağır yaralanan T.Y., Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan T.Y., hayatını kaybetti. (15.03.2011/Batman Gazetesi) *Siirt'in Kurtalan Ġlçesi‘nde 19 yaĢındaki ġahide Ayık isimli genç kadının, babasına ait av tüfeği ile ‗intihar ettiği‘ iddia edildi. Ġddialara göre; Ayık'ın oturduğu odada kimsenin bulunmadığı bir sırada babasına ait av tüfeği ile karnına bir el kurĢun sıkarak, intihar ettiği iddia edildi. Ailesi tarafından Kurtalan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ayık, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (15.03.2011/DĠHA) *Urfa'nın Selçuklu Mahallesi'nde ikamet eden 16 yaĢındaki AyĢe Karkar'ın ise, kendisini oturduğu evin tavanına asarak yaĢamına son verdiği iddia edildi. Ġddialara göre, kısa bir süre önce niĢanlandırılan Karkar, sabah saatlerinde abisi ile tartıĢmaya baĢladı. Evlenmek istemediğini söyleyen Karkar'a abisi olumsuz cevap vererek, evlendirileceğini söyledi. Karkar'ın evde kimsenin olmadığı saatte kendisini oturduğu odanın tavanına asarak, intihar ettiği iddia edildi. (15.03.2011/DĠHA) *Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde bulunan Kurtalan Lisesi 1'nci sınıf öğrencisi S.K adlı kadın öğrencinin, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar etmek istediği öğrenildi. Ağır yaralanan S.K‘nin olay yerine çağrılan ambulansla önce Ġlçe Hastanesi'ne daha sonra durumunun kritik olması nedeniyle de Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek, tedavi altına alındığı bildirildi. Halen Siirt Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde tedavisi süren S.K‘nin kol, bacak ve belinde kırık olduğu tespit edilirken, hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenildi. (16.03.2011/DĠHA) *Urfa'da ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenen ve geçen hafta niĢanı yapılan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar kendini asarak intihar etti. Alınan bilgilere göre, Urfa'da Selçuklu Mahallesi'nde ailesiyle yaĢayan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar, geçen hafta istemediği biriyle niĢanlandırıldıktan sonra girdiği bunalım sonucu evde kendini asarak intihar etti. Karkar'ın cenazesi, otopsi için Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (16.03.2011/ANF) *ġanlıurfa'nın ViranĢehir ilçesinde ev kadını Y.Y, evde kimsenin olmadığı bir sırada, çocuklarının yatak odasında bulunan ranzaya kendini eĢarbıyla astı. Eve gelen çocukları, annelerini asılı halde görünce çığlık atarak yardım istedi. Evden yükselen seslere koĢan komĢuları, Y.Y'nin cansız bedeniyle karĢılaĢınca durumu polise bildirdi. Ġhbar üzerine eve gelen polisler ve sağlık ekibi, Y.Y'nin cesedini yaptıkları incelemenin ardından otopsi için ViranĢehir Devlet Hastanesi'ne gönderdi. 5 Çocuk annesi Y.Y'nin, eĢi S.Y'nin iĢlerinin kötü gitmesinden dolayı bir süredir ekonomik sebeplerden dolayı bunalımda olduğu ve bundan dolayı intihar etmiĢ olabileceği ileri sürüldü. (24.03.2011/KentHaber) *Batman'da Sabri Ülker ilköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan 13 yaĢındaki M.B., girdiği bunalım sonucu evde kimsenin olmadığı bir sırada tavana astığı eĢarbıyla intihar etti. M.B. olay yerinde hayatını kaybetti. Bir süre sonra kızlarından haber alamayan aile, kızlarının 117 cansız bedenini görünce sinir krizi geçirdi. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan M.B., yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. (30.03.2011/KentHaber) *Erzurum'un Köprüköy ilçesine bağlı Yağan Belde Belediye BaĢkanı Ezalettin Karaduman'ın eĢi, geçirdiği bunalım sonucu tabancayla kendini vurarak hayatına son verdi. Edinilen bilgiye göre, Yağan Belde Belediye BaĢkanı Karaduman'ın eĢi N. Karaduman (58) Yağan Beldesi ġehitler Mahallesi'ndeki evinde kızı ve gelininin mutfakta olduğu sırada, geçirdiği bunalımın etkisiyle kocasına ait ruhsatlı tabancayı baĢına doğrultarak ateĢ etti. Karaduman, olay yerinde hayatını kaybetti. (01.04.2011/KentHaber) *Diyarbakır'ın Ergani ilçesi merkeze bağlı Dağarası köyünde 19 yaĢındaki bir genç kız, kendini evin tavanına iple asarak intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Ergani ilçesine bağlı Dağarası köyündeki ikamet ettiği evde gece yarısı intihar eden K.S.'yi (19) babası iple asılı halde buldu. Hayatını kaybeden K.S.'nin intihar sebebinin araĢtırılması için jandarma ekipleri soruĢturma baĢlatılırken, K.S.'nin cenazesi köyde bulunan aile mezarlığına defnedildi. (05.04.2011/KentHaber) *Bitlis'in Sakur Mahallesi'de oturan Sevda Eryılaz (16) isimli genç kadının evinin banyosunda kendisini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Annesi tarafından asılı bulunan Eryılmaz'ın cenazesi otopsi iĢlemlerinden sonra mahalle mezarlığından toprağa verildi. NiĢanlı olan ve evlilik hazırlıkları yapan Eryılmaz'ın intihar gerekçesi öğrenilmedi. (12.04.2011/DĠHA) *MaraĢ'ta kardeĢ oldukları belirlenen 4 kiĢinin babalarına ait bağ evinde intihar ettikleri iddia edildi. Söz konusu olay MaraĢ merkeze bağlı Dereli Köyü'nde meydana geldi. Raden, Sacen, Rulin ve Beranis Sağocak adlı 4 kardeĢ, eve gelen hizmetli tarafından farklı odalarda ipe asılı olarak bulundu. Eve giden polis, çocukların babası olduğu belirlenen avukat Necdet Sağocak'a ulaĢmak için çalıĢma baĢlattı. Bir hafta önce annelerini kaybettikleri öğrenilen ve yaĢları 25 ile 35 arasında değiĢen 4 kardeĢin, intihar ettikleri iddia ediliyor. (21.04.2011/DĠHA) *Urfa'nın Bozova Ġlçesi Sızan Köyü Bıcır Mezrası'nda bir yıldır evli olan 16 yaĢındaki Çiğdem TaĢkıran'ın intihar ettiği ileri sürüldü. Ġddialara göre olay Ģöyle geliĢti. Dün akĢama doğru ġexler Köyü'ndeki bir düğünden dönen TaĢkıran ailesi, bir süre sonra gelinleri olan hamile Çiğdem TaĢkıran'ın silahla kendini öldürdüğünü iddia ederek, jandarmaya haber verdi. Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine kaldırılan TaĢkıran'ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Urfa Cumhuriyet Savcılığı TaĢkıran'ın ölümüyle ilgili soruĢturma baĢlattı. (25.04.2011/DĠHA) *Iğdır'ın Tuzluca Ġlçesi'nde Yükseköğretime GeçiĢ Sınavı (YGS) sonuçlarının ÖSYM tarafından açıklanmasından sonra, dün öğlen saatlerinde düĢük puan aldığını belirtilen 18 yaĢındaki Cansu Salman intihar etti. (01.05.2011/Kenthaber) *Siirt merkezde 18.05.2011 tarihinde Bitlis doğumlu H.A (18) intihar etmesi sonucu yaĢamını yitirdi. (ĠHD Siirt) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne 60 kilometre uzaklıktaki Yanal (Soreder) Köyü'nde dün yeni evlenen ġükran Deniz adlı genç kadının, düğün gecesi intihar ettiği iddia edildi. Alınan bilgiye göre, BaĢkale'nin Böğrüpek (Xanik) Köyü'nde yaĢayan ġükran Deniz (25), Yanal (Soreder) Köyü'nden Vedat Ölmez ile evlendi. Düğünün ardından gece saatlerinde Deniz'in, 118 intihar ettiği ileri sürüldü. Sabaha karĢı saat 03.00 sıralarında tavana astığı iple intihar ettiği iddia edilen Deniz'in, eĢi tarafından fark edildiği belirtildi. Van Devlet Hastanesi'ne kaldırılın Deniz, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. (23.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *KahramanmaraĢ‘ta yalnız yaĢadığı ve psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Selma Culban (41) kendini iple asarak yaĢamına son verdi. Yapılan incelemede, genç kadının hayatını kaybettiği ve intiharın yaklaĢık 3 gün önce gerçekleĢtiği belirlendi. (23.05.2011/ĠHA) *MuĢ merkeze bağlı iki ayrı köyde iki ayrı intihar vakası yaĢandığı ileri sürüldü. Alagün Köyü'nde yaĢayan 7 çocuk annesi Sultan Ertürk'ün (40) evlerinde kimsenin olmadığı sırada tavana bağladığı iple kendini astığı ileri sürüldü. Yine merkeze bağlı Arpayazı Köyü'nde de Kerem Sönmez (30) isimli yurttaĢın ahırda iple kendini astığını iddia edildi. Sönmez'in 3 çocuk babası olduğu bildirildi. (30.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Batman Aydınlıkevler Mahallesi'nde bunalıma girdiği iddia edilen 3 çocuk annesi E.Y., evde kimsenin olmadığı esnada eĢarbını tavana bağlayarak kendini astı. EĢi ve yakınları tarafından Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan E.Y. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (27.06.2011/Kenthaber) *Batman‘ın Kozluk Ġlçesi Tepecik mahallesinde oturan 32 yaĢındaki Sadiye Boral, sabaha karĢı evinin tavanına asılı olarak bulundu. 3 küçük çocuk annesi Boral‘ın son günlerde bilinmeyen bir nedenden dolayı bunalıma girdiği öğrenildi. 8 yıldır evli olan Sadiye Boral ailesiyle iki odalı evde kirada oturuyordu. Maddi sıkıntı yaĢayan Boral ailesi geride kalan çocuk için psikolojik destek talebinde bulundular. (12.07.2011/ANF / Diyarbakır Olay) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Derecik Beldesi YeĢilova (Navberoja) Köyü'nde öğlen saatlerinde Hatun Tekin adlı (20) genç bir kadın evlerinin tavanında asılı halde bulundu. Otopsi yapılmak üzere Tekin'in cenazesi Derecik Sağlık Ocağı'na oradan da ġemdinli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Buradan yapılan ön otopsinin ardından Tekin'in cenazesi, Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne gönderildi. (05.07.2011/DĠHA) *Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı Kırkçalı (Hezare) Köyü'nde Meryem Ġrek (26) isimli kadının intihar ettiği iddia edildi. Akrabaları tarafından gece saatlerinde Özalp Devlet Hastanesi'ne yaralı olarak getirilen Ġrek'in hastanede yaĢamını yitirdiği belirtildi. Ġple kendini asarak intihar ettiği belirten Ġrek'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne getirildi. Cenazeyle birlikte hastaneye gelen Ġrek'in annesi Fatma Özcan, kızının 6 yıldır evli olduğunu ve bu süre zarfından sürekli eĢi M. ġirin Ġrek ve ailesinden Ģiddet gördüğünü belirterek, kızın intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Ġrek'in sürekli Ģiddete maruz kaldığını iddia eden anne Özcan, "Her zaman dövüyorlardı. Kaç defa kafasını kolunu kırdılar. Biz hep diyorduk bırak gel ama o çocukları için bırakmıyordu. Çocukları için bu iĢkenceye katlanan bir insan niye intihar etsin ki. Ben kızımın intihar ettiğine inanmıyorum" dedi. Özcan, suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.Olayın duyulması üzerine hastane morgu önüne gelen Bostaniçi Belediye BaĢkanı Nezahat ErgüneĢ, Ġl Genel Meclis BaĢkanı Semira Varlı ve VAKASUM sorumlu ve çalıĢanları adına açıklama yapan VAKASUM Sorumlusu Emine Bozkurt, kadın katliamlarının devam ettiğini hatırlatarak, olayın takipçisi olacaklarını belirtti. Ġrek'in cenazesinin otopsi iĢlemlerinin ardından doğum yeri olan Özalp'ın Dönerdere Köyü'ne götürülerek defnedileceği söyledi. (08.07.2011/DĠHA) 119 *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Kırbalı (Gerevan) Köyü'nde oturan 20 yaĢındaki Gönül Baran evin bir odasında kafasına sıkılan kurĢunla ölü bir Ģekilde bulundu. Aile fertleri Baran'ın silahla intihar ettiği iddiasında bulunurken, Savcılık olayla ilgili olarak soruĢturma baĢlattı. (13.07.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da intihar giriĢiminde bulunan bir kadın hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, ġanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde ikamet eden N.U. girdiği bunalım sonucu, çok sayıda hap içerek intihara kalkıĢtı. Durumu fark eden aile mensupları sağlık ekiplerinden yardım istedi. Ġlk müdahalesi ambulansta yapılan genç kadının, hastanede midesi yıkandı. N.U' nun hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi. (05.07.2011/Anadolu Ajansı) *ġanlıurfa‘nın Hilvan Ġlçesi Yeni Mahalle Semtinde ikamet eden Z.S. isimli genç kız intihar teĢebbüsünde bulundu. Evde bulduğu çok sayıda haptan alarak hayatına son vermek isteyen genç kız ailesi tarafından son anda fark edildi. 19 yaĢındaki Z.S. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken yapılan araĢtırmalar sonucu,Z.S.‘nin bunalıma girdiği gerekçesiyle intihar ettiği anlaĢıldı. Z.S.‘nin hayatı tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. (06.07.2011/UrfaHaber) *Batman'ın Sağlık Mahallesi'nde bir genç kadının intihar etti. 16 yaĢındaki Z.Ö. isimli genç kadının odasından uzun süre çıkmaması üzerine ailesi durumdan Ģüphelenerek odaya girmeye çalıĢtı. Kilitli olan kapıyı kırarak içeri giren yakınları Z.Ö.'nün cansız bedenini tavana asılı halde buldu. Z.Ö.'nün cenazesi Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi ardından defnedilmek üzere ailesine teslim edildi. Z.Ö. ile birlikte Batman'da son bir ay içinde 6. intihar vakası yaĢandı. (17.07.2011/DĠHA) *MuĢ'un Bulanık ilçesinde 18 yaĢındaki Evrim Demir, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde yaĢanan vahĢete karĢı 14 Temmuz 1982'de baĢlatılan ölüm orucunun yıl dönümünde bedenini ateĢe verdi. Hayatını kaybeden Demir, günlüğünde yazdığı son notta, "Bu eylemle barıĢın sesi olmak istiyorum" dedi ve Ģu vasiyette bulundu: "Beni Amed'de Mustafa Malçok'un yanına gömerseniz çok sevinirim" dedi. (17.07.2011/DĠHA-DHA) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi Ortayazı (Bêjîngêr) köyünde oturan ve psikolojik sorunları olan Adile Dede isimli kadın, evde bulunan av tüfeğiyle intihar ederek yaĢamına son verdi. Dede'nin cenazesi otopsi yapılmak üzere köyde bekletilirken, savcılık konuyla ilgili olarak soruĢturma baĢlattı. Dede'nin daha önce Van'da çeĢitli hastanelerde psikolojik tedavi gördüğü belirtildi. (27.07.2011/DĠHA / Diyarbakır Söz) *ġanlıurfa‘nın Kayalar Mahallesinde oturan Kılıç ailesinin 17 yaĢındaki kızı Berivan Kılıç henüz belirlenemeyen nedenle girdiği bunalım sonucu tavana astığı iple intihar etti. Kılıç'ın intihar nedeni araĢtırılıyor.(29.07.2011/AA / DiyarbakırSöz / sondakika.com) *Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde son bir ay içerisinde artan kadın intiharlarını araĢtıran kadın kurumları, son bir yıl içerisinde ilçede 15-20 arasında kadının intihara teĢebbüs ettiğini, geçtiğimiz Temmuz ayında ise 4 kadının intihar ettiğini açıkladı. Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın Evi, SELĠS, CEREN ve DĠKASUM gibi kadın kurumlarının temsilcilerinden oluĢan Mazıdağı Kadın Ġntiharlarını AraĢtırma Komisyonu, Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde son bir ay içerisinde artan kadın intiharları konusunda rapor hazırladı. Kadınlar raporu Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın AraĢtırma ve Politika Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna açıkladı. Açıklamaya Bağlar Belediye BaĢkanı Yüksel Baran ile kadın kurumları çalıĢanları katıldı. Komisyon adına açıklama yapan RuĢen Seydaoğlu, Temmuz ayında ardı ardına gerçekleĢen kadın intiharlarının kendilerini kaygılandırdığını belirterek, "Bir heyet 120 oluĢturarak Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde araĢtırmalarımızı yaptık. GörüĢme yaptığımız aileler gerçekleri söylememiĢ olsalar bile yaptığımız araĢtırmalarda genç kadınları ölüme iten nedenlerin tıpkı diğer intihar eden kadınlarda olduğu gibi toplumsal baskı, cinsiyet rolleri ve eğitimden yoksunluk olduğu kanısına vardık" dedi. Seydaoğlu, ilçede 19 yaĢındaki B.K., 18 yaĢındaki N.Y. ve 18 yaĢındaki M.D. intihar, 16 yaĢındaki A.D.'nin ise kaza sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edilirken, Mazıdağı Çankaya Köyü'nde ise 2 genç kadının aynı anda tarım ilacı içerek intihar giriĢiminde bulunduğunu dile getirdi. Kadına yönelik Ģiddetin farklı formlarından biri olan baskı sonucuyla, çaresizlik ve çözümsüzlük içinde kalan genç kadınların sürüklendiği intihar vakalarının artarak devam ettiğinin altını çizen Seydaoğlu, Temmuz ayında 3 genç kadının kendini asarak intihar etmesi ve bir kadının kaza sonucu ölmesinin tesadüf olmadığını kaydetti. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Seydaoğlu, Mazıdağı Ġlçesi'nde geçtiğimiz ay 4 genç kadının yaĢamının yitirdiğini, son bir yıl içerisinde ise 15 ile 20 arasında kadının intihara teĢebbüs ettiğine dikkat çekti. Seydaoğlu, yaptıkları araĢtırmada erkeklerin "bunların karakteri öyle" diyerek kadınların hastalıklı görüldüğünü söyledi. Kardelen Kadın Evi Koordinatörü Mukaddes AlataĢ ise ilçede sosyal etkinliklerin ve kurumların olmadığını belirterek, "Ġlçede korumak adı altında kadınlar eve kapatılıyor. Ve neredeyse mevsimlik iĢlerde çalıĢmak dıĢında hiç ilçe dıĢına çıkmıyorlar. Bu dolayısıyla ciddi bunalıma neden oluyor. Yaptığımız araĢtırmalarda ise daha çok mevsimlik iĢ dönüĢü bu intiharların geliĢtiği ortaya çıktı. Bundan sonra bu tür vakaların geliĢmemesi için müdahale etme gereği duyuyoruz" dedi. Ġlçeyi kadın intiharlarıyla en çok bilinen Batman'la kıyasladıklarında bile Mazıdağı'nın Batman'ı ikiye katladığını söyleyen AlataĢ, bundan sonra ilçeyle ilgili ciddi çalıĢmalar yürüteceklerini kaydetti. AlataĢ, "Kadınlar özellikle mevsimlik iĢ için Ģehir dıĢına çıktıklarında var olan eĢitsizliği görüyor. Dolayısıyla ilçeye döndüklerinde iç çatıĢma yaĢıyorlar" diye konuĢtu. Sosyal Hizmet Uzmanı Ömer Tura ise, ilçede kadın intiharlarını tetikleyen bir diğer etkenin ise zorla evlilik olduğunu belirterek, ilçede gerçekleĢen zorla evliliklerin de intihara sürükleyen etkenlerin baĢında geldiğini aktardı. (05.08.2011/DĠHA) *Van BaĢkale'ye bağlı Albayrak (Dêr) Köyü'nde oturan Hekime Aybar (21) isimli genç kadının, evde bulunan av tüfeğiyle intihar ettiği ileri sürüldü. Ġddialara göre, saat 15.00 sıralarında silah sesi üzerine eve giden yakınları, Aybar'ı kanlar içinde buldu. Olay yerinde hayatını kaybeden Aybar'ın BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan cenazesi, daha sonra otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Aybar'ın cenazesinin köyde defnedileceği öğrenilirken, savcılık inceleme baĢlattı. (05.08.2011/DĠHA) *Batman'da bir kadın, gittiği ağabeyinin evinde sahura doğru balkona çıkarak aĢağı atladı. Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Edinilen bilgilere göre, Gültepe Mahallesi'nde iki ay önce doğum yapan Rukiye Yaman, ağabeyinin evinde gece sahura doğru balkona çıkarak aĢağı atladı. 6. kattan atlayan evli ve bir çocuk annesi Rukiye Yaman, yakınları tarafından Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaman, burada doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (08.08.2011/Diyarbakır SÖZ) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde ikamet eden ve dün gece Ramazan dolayısı ile imam nikahlı eĢi Mahmut EdiĢ ile birlikte BeytüĢĢebap'a bağlı Mutluca Köyü'ne akrabalarını ziyarete giden AyĢe EdiĢ'in, gece 02.00 sularında korucu olan kaynına ait silah ile intihar etmek istediği ileri sürüldü. Göğsünden ağır yaralanan ve BeytüĢĢebap Devlet Hastanesi'nde kaldırılan EdiĢ, burada yapılan ilk müdahalenin ardından, helikopterle ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakım servisinde gözetim altında tutulan EdiĢ'in, hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi. AyĢe EdiĢ'in 15 ay önce Mahmut EdiĢ ile imam nikahı ile evlendirildiği ve sorun yaĢandıkları öne sürüldü. (12.08.2011/DĠHA) 121 *Kadın ihtiharlarıyla sık sık gündeme gelen Batman‘da son 10 günde 8 intihara teĢebbüs olması gözleri yine kente çevirdi. Batman‘ın Sason ilçesine bağlı Tekevler köyünde geçtiğimiz hafta 11 yaĢındaki Z.E.‘nin tarlada bir ağaca asılı bulunması, bu kentteki intihar vakalarını yeniden gündeme getirdi. Yerel basına göre, Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil Servisi‘ne son 10 gün içerisinde 8 intihara teĢebbüs vakası geldi. Bu kiĢilerin büyük çoğunluğu da kadınlar. Bölgede kadınlara yönelik çalıĢmalar yürüten Selis Kadın DanıĢmanlık Merkezi‘nin verdiği bilgiye göre de Batman‘da 2011 yılı baĢından bu yana 9 kadın intihar etti. Batman‘da faaliyet gösteren kadın dernekleri, kentte kadına yönelik baskının her geçen gün arttığına dikkat çekerken, intihar olarak kayıtlara geçen vakaların cinayet olabileceği Ģüphesini dile getiriyor. (22.08.2011/Milliyet) *Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Bozyel Köyü'ne bağlı TaĢtepe mezrasında oturan Perihan Kaya (18), henüz belirlenemeyen bir nedenle babasına ait ruhsatsız tabancayla intihar etti. Kaya'nın intihar nedeni araĢtırılıyor. (24.08.2011/Diyarbakır SÖZ / SondakikaHaber) *Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi Ġpek Yolu Mahallesi Çiftlik Küme Evleri'nde oturan Zeynep A., (16) odasında tavana asılı halde bulundu. Sahur vakti uyanan ailenin Zeynep A.'nın kapısının kilitli olduğunu ve cevap vermediğini görmesi üzerine kapıyı kırarak içeri girdi. Kızlarını tavanda iple asılı halde bulan aile, Zeynep A.'yı hemen Nusaybin Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırdı. Hastaneye getirilirken yaĢamını yitirdiği anlaĢılan Zeynep A.'nın cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır'a gönderildi. Cenaze otopsinin ardından Nusaybin'de toprağa verildi. (25.08.2011/DĠHA) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde ġükran Güner (22) isimli genç kadının intihar giriĢimde bulunduğu iddia edildi. Edinilen bilgilere göre, BaĢkale ilçesine bağlı Belliyurt (Bavis) Köyü nüfusuna kayıtlı ġükran Güner (22) evlerinin ahırında intihar giriĢimde bulunduğu bildirildi. Kendisini iple asarken kardeĢi tarafından fark edilen Güner, BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġlk müdahaleden sonra durumu ağır olan Güner Van Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (25.08.2011/DĠHA) *Bingöl‘ün Karlıova ilçesine bağlı Kalencik köyünde 20-21 yaĢlarındaki Hayriye BaĢkan isimli genç kadın dün saat 16.00 sıralarında evde pompalı tüfekle intihar etti. Genç kadının intihar nedeni öğrenilemezken cenazesi otopsi için Malatya‘ya götürüldü. Bundan dört yıl önce de kardeĢi Halit BaĢkan, köy dıĢına kendisini asmak suretiyle intihar etmiĢti. Altı yıl önce aynı aile çevresinde baĢka bir genç kız intihar etmiĢti. (01.09.2011/ANF / Diyarbakır Söz) *Bitlis'in merkez Yolalan Beldesi'ne bağlı Kale Mahallesi'nde ailesi ile birlikte yaĢayan 26 yaĢındaki Suna Yavuz isimli genç kadının intihar ettiği iddia edildi. Ġntiharın nasıl gerçekleĢtiği ve nedeni konusunda bilgi alınamayan Yavuz'un cenazesi Bitlis Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Bir ay önce de aynı beldede 15-16 yaĢlarında Gülbeyaz Üstündağ'ın da intihar ettiği ileri sürülmüĢtü. (06.09.2011/DĠHA) *Batman‘ın BeĢiri ilçesinin Otluca köyü, önceki akĢam Yasemin‘in intiharıyla sarsıldı. Dört yıl önce Batman‘daki bir YĠBO‘dan mezun olan 20 yaĢındaki Yasemin Bozkurt‘un acılı ailesi, kendisini ağaca asan Yasemin‘in intiharına anlam veremedi. Önceki akĢam 19.30 sıralarında köy içinden geçen dere kenarındaki ağaca ip asarak canına kıyan Yasemin‘in acılı babası Latif Bozkurt, ―9 çocuğum var. Ġkisi evli, 3 üçü kız, dört erkek yanımda. Yasemin, önceki gün yemeğimi hazırladı, sohbet ettik. Hiçbir sıkıntısı yoktu. Ġlerleyen saatlerde evde 122 olmadığını görünce hepimiz o‘nu aradık. Dere kenarında Yasemin‘i ağaca asılı vaziyette görünce Ģok olduk. Nasıl olur da canına kıydı. Hala inanamıyoruz‖ dedi. (08.09.2011/Batman ÇağdaĢ) *Van‘ın Muradiye ilçesinde, ilkbaharda niĢanlanan ve iki hafta sonra evleneceği belirtilen A.D. isimli genç kız, dün akĢam saatlerinde belirlenemeyen bir sebepten kendini ahırın tavanına asarak intihar etti. Olayı fark eden ailesi, kızlarının bedenini asılı olduğu yerden indirerek köydeki bir araçla Muradiye Devlet Hastanesi'ne yetiĢtirmeye çalıĢtı. Bu arada ailenin ihbarı ile köye hareket eden sağlık ekibi, kızın cansız bedenini alarak hastaneye getirdi. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemeyen kızın cenazesi, Van Adli Tıp Birimi'ne gönderildi. (08.09.2011/Güneydoğu Ekspres) *Van Özalp'ın Tepedam (Astecu) Köyü'nde dün sabah saatlerinde Nimet Durdu (17) isimli genç kadının intihar ettiği iddia edildi. Durdu'nun kendini evin tavanına astığı iple intihar ettiği iddia edildi. Özalp Devlet Hastanesi'nin ardından otopsi için Van'a gönderilen cenazenin aynı köyde defnedildiği belirtilirken, ilçe savcılığının olay ile ilgili soruĢturma baĢlattığı öğrenildi. Durdu'nun ölümüyle birlikte söz konusu Tepedam Köyü'nde son 5 yıl içinde 3'ü kadın 4 kiĢinin intihar iddiasıyla yaĢamını yitirdiği belirtildi. (08.09.2011/DĠHA) *MuĢ'un Varto Ġlçesi'ne bağlı Dağlıöz (Komagordu) Köyü'nde oturan ve 3 yaĢında küçük bir kızı olan 23 yaĢındaki ġehriban Bingöl, silahlı intihar ettiği belirtildi. Kafasına sıkılmıĢ kurĢunla ölü bulunan Bingöl'ün cenazesi otopsi yapılmak üzere MuĢ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (12.09.2011/DĠHA) *Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı AĢağı Akçagül Köyü'nde, 10 gün önce kızkardeĢinin intihar etmesi nedeniyle Ġzmit'ten gelen 2 çocuk annesi 22 yaĢındaki Senem Ak, girdiği bunalım sonucu kardeĢinin intihar ettiği ahırda tavana bağladığı ipe kendini astı. Genç kadını, ahıra giren annesi ipten kurtardı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alınan Sanem Ak'ın durumunun iyi olduğu belirtildi. (17.09.2011/Diyarbakır Söz) *Mardin'ne bağlı Dara Köyü'nde 45 yaĢındaki Hasine Dereli adındaki 7 çocuk annesinin intihar ettiği iddia edildi. Ġntiharın nasıl gerçekleĢtiği ve nedeni konusunda bilgi alınmazken, iddialara göre, Dereli'nin eĢiyle yaĢadığı Ģiddetli geçimsizlik nedeniyle intihara teĢvik edildiği belirtildi. Dereli'nin ölüm nedeninin otopsi raporundan sonra belli açıklanacağı bildirildi. (19.09.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine bağlı Birlik Mahallesi'nde bunalıma giren 11 çocuk annesi H.A. (50), kendini baĢ örtüsüyle evlerinin banyosunda astı. Evde bulunan gelini F.A., kayınvalidesinin asılı cesedini görünce durumu komĢularına bildirdi. Çağrılan sağlık ekipleri, H.A'nın olay yerinde hayatını kaybettiği belirledi. Savcı ve polisin incelemesinin ardından, H.A.'nın cesedi otopsi için ġanlıurfa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olay yerinde bulunan çok sayıda yakını sinir krizleri geçirirken, H.A.'nın bir süre psikolojik tedavi gördüğü öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma devam ediyor. (11.09.2011/Güneydoğu Ekspres) *ġanlıurfa‘da eĢiyle tartıĢan 17 yaĢındaki bir kadın, çamaĢır suyunu içerek intihara kalkıĢtı. Edinilen bilgiye göre, Harran ilçesinde Yukarı yakın yol köyü, Erdemli mezrasında ikamet eden E.A. (17) adlı kadın, eĢiyle tartıĢması sonucu evde bulunan çamaĢır suyundan içerek intihar etmek istedi. Ġçtiği çamaĢır suyunun etkisi ile bayılan E.A. yakınları tarafından Harran Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan E.A.‘nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Öte yandan, ismi öğrenilemeyen kocanın ifadesi alınması için 123 yakalanma emri çıkarıldığı öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (04.10.2011/Diyarbakır Söz) *Siirt'te geçtiğimiz hafta sonu intihar ettiği iddia edilen 30-35 yaĢlarındaki kadının, sessizce toprağa verilmesi kuĢkulara neden oldu. Berfin Kadın DanıĢma Merkezi yaptığı açıklamada, "ölümlerin üstünün kapatıldığı, örtbas edildiği ve cezasız kaldığı" belirtildi. Edinilen bilgilere göre, Siirt'te geçtiğimiz Pazar günü daha önce evlenip boĢanmıĢ olan 30-35 yaĢlarındaki bir kadının Çakmak Mahallesi'nde bulunan evinde öğle saatlerinde kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Aynı gün kadının yakınları tarafından dini vecibeleri yerine getirildikten sonra kent merkezindeki mezarlıkta toprağa verildiği öğrenildi. Konuya iliĢkin yazılı açıklama yapan Berfin Kadın DanıĢma Merkezi, "Bir kadının Pazar günü bilinmeyen nedenlerden kaynaklı kendini asması, kadın cinayetlerinin kolay iĢlendiği, ölümlerinin üstünün kapatıldığı, örtbas edildiği ve cezasız kaldığını göstermektedir" dedi. (01.11.2011/DĠHA) *TUNCELĠ'nin Ovacık Ġlçesi'nde oturan 17 yaĢındaki Esengül Akansel, dün akĢam saatlerinde evde çamaĢır suyu ve çok miktarda ilaç içerek intihar etti. Genç kız bıraktığı mektupta, ilçede G.D. adındaki kiĢinin kendisiyle zorla birlikte olup hamile bıraktığını yazdı. Dün akĢam saatlerinde eve giden Anne Sultan Akansel, dıĢ kapının kilitli olduğunu görünce kızı Esengül'ün dıĢarı çıkmıĢ olabileceğini düĢünerek komĢuya gitti. Bir süre sonra tekrar gittiği evlerinin halen kilitli olduğunu gören anne Sultan Akansel durumu polise bildirdi. Eve gelen polisler kapıyı kırarak içeri girdiğinde 17 yaĢındaki Esengül Akansel'in cesediyle karĢılaĢtı. Esengül Akansel'in yapılan ilk muayenesinde çamaĢır suyu ve çok miktarda ilaç içerek intihar ettiği belirlendi. Ovacık Cumhuriyet Savcılığı kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Akansel'in cesedini Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Ġki kardeĢi ve annesi ile birlikte yaĢayan Esengül Akansel'in Lise'yi yeni bitirdiği belirtildi. Evde yapılan incelemede ise Esengül'ün bıraktığı bir mektup bulundu. Mektupta Esengül Akansel'in, ilçede yaĢayan G.D. adındaki kiĢinin kendisiyle zorla iliĢkiye girerek hamile bıraktığını, bu nedenle intihar ettiğini yazdığı kaydedildi. Ovacık Cumhuriyet savcılığı olayla ilgili çok yönlü soruĢturma baĢlatırken, polis mektupta adı belirtilen ve ortadan kaybolan G.D.'yi arıyor. (16.11.2011/DHA) *Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Hallaç (Helleç) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Cengiz (20) isimli genç kadının silahla baĢına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Dün akĢam saatlerinde kimsenin evde bulunmadığı bir saatte, babasına ait av tüfeğiyle intihar ettiği ileri sürülen Zeynep Cengiz'in olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. Olay yerine gelen Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı ile jandarma ekipleri, intiharın Ģüpheli olduğu gerekçesiyle Cengiz'in babasının ve diğer aile fertlerinin ifadelerini aldı. Cenaze ise otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. (25.11.2011/DĠHA) *ġANLIURFA'da, 7 katlı bir inĢaatın çatısına çıkarak intihara kalkıĢan 41 yaĢındaki Hatice Dilbilir isimli kadın, inĢaat iĢçileri tarafından kurtarıldı. Olay, saat 15.30 sıralarında Bamyasuyu Mahallesi'nde yapımı devam eden 7 katlı inĢaatın çatısında meydana geldi. ĠnĢaatın çatısına çıkan ve bağırarak aĢağı atlamak istediğini söyleyen bir kadını görenler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Ġhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, bu sırada inĢaat iĢçileri, kadının bir anlık dalgınlığından faydalanarak kendilerine doğru çekti. ĠĢçiler tarafından kurtarılan ve baygınlık geçiren kadına, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından müdahale edildi. (18.12.2011/DHA) -Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar 124 *Hakkari‘de bir polis memurunun beylik tabancasıyla ilk önce eĢini daha sonra da kendisini vurduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, olay sabah saatlerinde Gazi Mahallesi Bulvar Caddesi üzerindeki polis lojmanlarında meydana geldi. Lojmanlarda silah seslerinin duyulması üzerine söz konusu eve giren polisler, yerde Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru ve eĢinin cesedi ile karĢılaĢtı. (01.01.2011/DĠHA) *KahramanmaraĢ'ta bir fabrika iĢçisi, otomatik av tüfeğiyle dehĢet saçtı. Arabayla evinin kapısını kıran öfkeli adam karısını öldürdü, kızını yaraladı. Olay, sabah saat 07.30 sıralarında ġeyh Adil Mahallesi Aziziye Caddesi üzerindeki bir ikamette meydana geldi. Ġddiaya göre, bir fabrikada iĢçi olarak çalıĢan A.Ç. (43), 46 FU 352 plakalı aracıyla evinin önüne geldi. Otomobiliyle evinin karĢısında bulunan komĢusunun bahçe duvarını yıkan A.Ç. daha sonra arabayı kendi evinin bahçe kapısına sürdü. Otomobiliyle kapıyı kırarak içeri giren zanlı, üç çocuğunun annesi olan A.Ç. (38) ile tartıĢmaya baĢladı. Cinnet getirdiği öne sürülen A.Ç. eline aldığı otomatik av tüfeğiyle 6 el ateĢ etti. Namludan çıkan kurĢunlarla vücudunun çeĢitli yerlerinden yaralanan talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Bu sırada annesinin yanında bulunan F.Ç. de (14) bacağından yaralandı. (09.01.2011/KentHaber) *Dün Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi'ne bağlı Çökeksu Köyü'nde meydana gelen cinayetin ayrıntıları ortaya çıkmaya baĢladı. Edinilen bilgilere göre, Çökeksu Köyü'nde ikamet eden Kadri Tekin (27), 3 ay önce eĢi Ġpek Tekin'e (19) Ģiddet uyguladığı gerekçesi ile gözaltına alınarak, savcılığa çıkarıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından Kadri Tekin serbest bırakılırken, Ġpek Tekin ise Hazro Kaymakamlığı tarafından koruma altına alınmak istendi. Emniyete ve savcılığa verdiği ifadede, köylülerin kendisine iftira attığı için eĢinden Ģiddet gördüğünü belirten Ġpek Tekin, koruma talebini reddederek, Diyarbakır merkeze yerleĢti. YaklaĢık 3 ay önce meydana gelen bu olayın ardından Ġpek Tekin, eĢini arayarak çocuklarını özlediğini ve görmek istediğini söyledi. Öldürülen Ġpek‘in eĢinin ise, "Gel köye sana karıĢmayacağım. Artık aramızdaki ayrılık bitsin" dediği ileri sürüldü. Bu teklifin ardından köye giden Ġpek, köye gittikten sonra eĢi tarafından gece geç saatlerde boğazına 3 el ateĢ edilerek katledildi. 2 çocuk annesi Ġpek, olay yerinde hayatını kaybederken, Hazro Jandarma Karakolu‘na teslim olan eĢ Kadri ise suçunu itiraf etti. (18.01.2011/DĠHA) *Gaziantep'te iddiaya göre Ali Rıza K. (38) 11 yıldır birlikte yaĢadığı ve resmi nikahlı eĢi olmayan Hatice Ç. (29) ile tartıĢtı. Kendisini aldattığını iddia ettiği 4 çocuğunun annesini bu kez evin altında bulunan boĢ bir odaya götürdü. Bu sırada mutfaktan aldığı bıçakla Hatice Ç.'nin yanına geldi. Ġlk önce Hatice Ç.'nin kulağını kestiği ileri sürülen Ģahıs bu kez iĢkence yapmaya baĢladı. Yüzünü, vücudunu, kollarını ve ellerini defalarca kesen Ali Rıza K. Hatice Ç.'yi evde bırakarak çıktı. Talihsiz kadının imdat çağrısı üzerine eve gelen komĢuları Hatice Ç.'yi kanlar içinde buldu. Bunun üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis çağırıldı. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri genç kadını alarak Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından ameliyata çıkarılan kadının yüzüne, ellerine ve vücuduna yaklaĢık 100 dikiĢ atıldı. Olayın hemen ardından harekete geçen Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ġahinbey Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Ģüpheli Ģahsı Mimar Sinan Mahallesi'nde yürürken buldu. Hemen gözaltına alınan Ģüpheli Ali Rıza K. ifadesi alınmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü. (26.01.2011/KentHaber) *24.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġ.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―Kız kardeĢim G. K., V. K. ile evlidir. 5 yıl boyunca Ģiddete maruz kaldı. 7 aylık hamileydi. EĢi tekrar kendisine Ģiddet uygulamıĢtı. 5 yaĢındaki çocuğu ile birlikte aileme sığındı. Ben Siverek‟te ikamet ediyorum. Kız kardeĢim daha sonra birkaç günlüğüne evine geldi. Çok rahatsızlandı. Bende kendisini ġanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesine götürdüm. Bebeği karnında ölmüĢtü. 125 Doktor bebeğin çoktan karnında öldüğünü anneyi zehirlediğini söyledi. Kız kardeĢim, „abla ben öleceğim ölmeden ifade vermek istiyorum. Ölümüme eĢim sebep oldu. Hamile olduğum halde karnıma vurdu. Bebeğimi karnımda vurdu‟ dedi. Daha sonra polis çağırdık, bu Ģekilde ifade verdi. Kız kardeĢim 08 Nisan 2010 tarihinde yaĢamını yitirdi. EĢi ölümüne sebep oldu. Otopsi ġ.Urfa Eğitim AraĢtırma Hastanesinde yapıldı. EĢinin ifadesi alındı. Ancak serbest bırakıldı. Çocuğunu da bizden 23.01.2011 tarihinde geri aldı. Biz ailesi olarak kız kardeĢimin ölümüne sebep olduğu halde serbest kalmasına tahammül edemiyoruz. Bu konuda kurumunuzdan destek bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *Gaziantep'te madde bağımlısı olduğu iddia edilen bir Ģahıs, annesini ekmek bıçağıyla defalarca bıçaklayarak öldürdü. Edinilen bilgiye göre, Karacaoğlan Mahallesi 60. sokakta ikamet eden Emire ġ. (59), madde bağımlısı olduğu öne sürülen oğlu Aydın ġ. tarafından bir tartıĢma sonucu ekmek bıçağıyla bıçaklandı. Defalarca bıçaklanması sonucu ağır Ģekilde yaralanan kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından katil zanlısı Aydın ġ., ġehitkamil Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne gitti ve polis ekiplerine teslim oldu. (01.02.2011/KentHaber) * ġANLIURFA'da, iddiaya göre, 4 çocuk babası olan 45 yaĢındaki Kadir Çakmak, evliliklerini bitirme aĢamasında olduğu eĢi Remziye Çakmak (42) kaldığı eve geldi. EĢinin yakınlarının da bulunduğu evde bir süre eĢiyle tartıĢmaya baĢlayan issiz Kadir Çakmak, 'Beni sevmiyorsun', 'Eve baĢka erkekleri alıyorsun' ifadelerini kullanarak bir anda tartıĢmanın büyümesine neden oldu. YaĢanan tartıĢma üzerine eĢinin de kendisine karĢılık vermesiyle birlikte sinirlerine hakim olamayan Kadir Çakmak, üzerinde taĢıdığı ruhsatsız tabancayla peĢ peĢe ateĢ açarak, 4 çocuk annesi eĢine kurĢun yağdırdı. Kanlar içerisinde avlulu evin bahçesine yığılan genç kadın için yakınları polis ve 112 acil servis ekiplerine ihbarda bulundu. EĢinin yaralandığını gören koca korkuya kapılarak sokak aralarında kayıplara karıĢtı. KomĢularının 112'ye haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri anne Çakmak'ı ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırdı. Hastaneye kaldırılan kadın vücuduna isabet eden 3 kurĢun yarasıyla hayatını kaybetti. (06.02.2011/Diyarbakır SÖZ) *ELAZIĞ‘ın Kovancılar Ġlçesi‘nde kaçarak evlendiği eĢiyle tartıĢıp baba evine dönen 18 yaĢındaki Gülhan Alkan, tartıĢtığı babası 40 yaĢındaki Abdurrahman A. tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü.ÇaybaĢı Mahallesi Ġcadiye Sokak‘ta oturan Gülhan Alkan, geçen yıl aĢık olduğu inĢaat iĢçisine kaçarak evlendi ve ġanlıurfa‘ya yerleĢti. EĢiyle evdeki sorunlar nedeniyle sık sık tartıĢan Gülhan Alkan, 4 ay önce baba evine döndü ve boĢanma davası açtı. Adı henüz öğrenilemeyen eĢinin boĢanmamak için yakınlarını devreye sokmasıyla davadan vazgeçen Gülhan Alkan‘a babası karĢı çıkarak dün gece onunla tartıĢtı. TartıĢmanın büyümesi üzerine Abdurrahman A., av tüfeğiyle kızına bir el ateĢ edip öldürdükten sonra suç aleti silahla birlikte kaçtı. Abdurrahman A.‘nın yakalanması için polis geniĢ çaplı araĢtırma baĢlatırken, Gülhan Alkan‘ın cesedi savcının incelemesinin ardından Kovancılar Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.Baba Abdurrahman A. dün sabah saatlerinde Kovancılar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne silahlıyla birlikte gelerek teslim oldu. Abdurahman A, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (16.02.2011/Diyarbakır SÖZ) *ġANLIURFA'da, eĢinin üzerine kuma getirmek isteyen 50 yaĢındaki Mehmet Altun'un kaldığı eve baskın düzenleyen 4 çocuğu babalarını yakmak isterken, araya giren 82 yaĢındaki babaannelerini üzerine benzin döküp yaktılar. Alev topuna dönen yaĢlı kadın komĢuları tarafından havlu ve battaniye ile söndürülerek, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Vücudunda 2 126 ve 3 derecede yanıklar oluĢan yaĢlı kadının hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. (19.02.2011/KentHaber) *Urfa'nın Ertuğrul Gazi Mahallesi'nde, bir süre önce askerden geldiği öğrenilen Abdülkadir Kılıç adındaki kiĢi, ablası 35 yaĢındaki Songül Bengi'nin iĢlettiği kuaför salonuna gitti. Bir yıl önce eĢinden ayrılan 2 çocuk annesi Bengi'den para isteyen Kılıç, "Param yok" cevabı üzerine, ablasına hakaret ederek, 5 yerinden bıçaklayarak, ağır yaraladı. Saldırının ardından Abdülkadir Kılıç kaçarken, kuaför salonu çalıĢanı ve müĢteriler telefonla polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ambulansla Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılan Bengi, yoğun bakıma alınırken, hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. (04.03.2011/DĠHA) *05.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Z.G., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 17 yıllık evliyim. 3 erkek 1 kızım var. En büyüğü 12 yaĢında en küçüğü 3 yaĢındadır. Ben evliliğim süresince hep Ģiddete maruz kaldım. Çocuklarım da benim gibi Ģiddet görüyor. Sürekli bana ve çocuklarıma bıçak çekiyor. Tüm maaĢını dıĢarıda kadınlara yediriyor. Defalarca evimizdeki eĢyalara haciz geldi. Bankadan kredi çekip ortadan kayboluyor. Beni ve çocuklarımı hayatında çıkarmak istiyor. Israrla hayatımdan çık diyor. Ben gerek ekonomik koĢullar gerekse kendi ailemle eĢim arasında kavga kan dökülmesin diye hep boyun eğiyorum. Ancak eve hiçbir Ģey getirmediği gibi hayatı bana ve çocuklarıma zehir etti. Çocuklarım babalarından öğrenmiĢ birbirlerine bıçak çekiyor. EĢim Belediyede kadrolu iĢçi olarak çalıĢmaktadır. Aldığı maaĢın tamamını kendisine harcıyor. Ben en son Ģikâyet ettiğimde bunun için eve gelip beni darp etti. ġimdi Ģiddetin dozunu arttırdığı gibi „beni deĢifre ettin seni yaĢatmayacağım kafana sıkacağım artık‟ diyor. Çocuklarım ve benim hayatım risk altındadır. Bize her türlü Ģiddette bulunuyor. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı MürĢitali köyünde yaĢayan 2 çocuk annesi Emine M., 6 yıllık kocası Süleyman M.'den gördüğü Ģiddet nedeniyle hastanelik oldu. Edinilen bilgiye göre, 10 gün önce doktora muayene olmak amacıyla köydeki evinden Iğdır Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk bölümüne gelen Emine M., doktor kontrolünün ardından gittiği evinde ''Neden doktora gittin'' diyen kocası tarafından dövüldü. Kadın hastalıklarıyla ilgili rahatsızlığı dolayısıyla doktora gitmesinin ardından evinde çocukları önünde kocasından dayak yiyen kadın, Ģiddetin ardından çocuklarını da alarak babasının evine sığındı. Yediği dayaktan dolayı ağız, göz ve yüzünde ciddi derecede morluklar oluĢan kadının abisi Mehmet A., kardeĢinin gördüğü Ģiddet dolayısıyla Karakoyunlu Kaymakamlığına haber verdiklerini, kaymakamlık yetkililerinin de jandarmaya olayı intikal ettirdiğini belirtti. Olayın duyulmasının ardından jandarmanın eve gelerek ifade aldığı kaydedilirken, Emine M.'nin jandarmaya ve cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde kendisine yönelik Ģiddet uygulayan kocasından Ģikayetçi olduğu bildirildi. Jandarmaya verilen ifade de hem kız kardeĢinin, hem de babasının Ģikayetçi olduğunu kaydeden ağabey Mehmet A., kız kardeĢinin hamile olduğunu ve düĢük yapma riski bulunduğunun öğrenilmesi üzerine hastaneye sevk edildiğini, Iğdır Kadın Doğum hastanesinde yapılan tetkikler sonucunda kadının kanamasının durdurulduğu, tekrar kanama olması durumunda acilen hastaneye getirilmesi gerektiğinin söylendiğini anlattı. Muayene sonrası babasının evine dönen kadın, gece geç saatlerde kanama Ģikayetiyle tekrar hastaneye götürüldüğü, hastanede yapılan muayene sonucunda kadının evde düĢük yaptığı ve yaklaĢık 15 haftalık olan çocuğunu kaybettiği bildirildi. (05.03.2011/KentHaber) 127 *8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Urfa'nın Eyyübiye semti Hacıbayram Mahallesi'nde oturan 24 yaĢındaki Zekiye B. adlı kadın komĢusu olan annesinin evine giderken evinin dıĢ kapısını açık bıraktığı için 26 yaĢındaki eĢi Selahattin B. tarafından bıçaklandı. EĢi annesine gittikten sonra eve gelen ve evin kapısını açık gören Selahattin B. eĢini evde bulamayınca eĢini komĢularda aramaya baĢladı. O esnada eve gelen Zekiye B. eĢi Selahattin ile tartıĢmaya baĢladı. Zekiye'nin "BitiĢik kapıya gidip tabak aldım" demesi üzerine Ģiddet uygulayan eĢi Selahattin B. cebinden çıkardığı bıçağı eĢinin boğazına sapladı. YaĢananlar sırasında bağrıĢmaları duyan ve olayın yaĢandığı eve gelen komĢular, genç kadının kanlar içinde yerde yattığını gördü. Çağrılan ambulans ile yaralı kadın Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılırken, eĢini bıçaklayan Selahattin B. ise olay yerine gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Eyyübiye Polis Merkezi'nde ifade veren Selahattin B. "Sokak kapısını açık görünce sinirlendim. Hırsızın eve girme ihtimalinden dolayı eĢimle tartıĢtık. Bu sırada öfkelendim ve sırtı dönük eĢime cebimde taĢıdığım ucu kapalı olan bıçağı fırlattım. Fırlattığım bıçağın ucu açılarak eĢimin boğazını kesti. Onu yaralamak gibi bir niyetim yoktu, ben eĢimi seviyorum ve çok piĢmanım" dediği öğrenildi. Selahattin B., ifadesinin alınmasının ardından sevk edildiği mahkeme de "kasten yaralama" ve "6136 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hastanede tedavisi süren Zekiye B.'nin ise sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. (08.03.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde yaĢayan 20 yaĢındaki Y.Ç., memleketi Savur'da yaĢayan aĢık olduğu 18 yaĢındaki M.A. ile evlenmek istemesine kızın ailesi izin vermeyince, 1 yıl önce kaçıp Ġstanbul'a gittiler. Aile büyüklerinin araya girmesiyle M.A., Y.Ç'nin ailesine 8 bin TL baĢlık parası vererek barıĢtı. Resmi nikah kıymayan çift, Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde Y.Ç.'nin anne- baba ve ağabeyinin de bulunduğu aynı evde yaĢamaya baĢladı.Ġddiaya göre M.A., bir süre sonra eĢinin evde olmadığı sırada aynı evi paylaĢtıkları 2 çocuk babası kayınbiraderi S.Ç.'nin tacizine uğradı. YaĢananlar üzerine M.A., Savur'da yaĢayan ailesinin yanına gidince, gelinlerinin baba evine dönmesi üzerine M.Ç.'nin ailesi, verdikleri 8 bin TL baĢlık parasını geri istedi. BaĢlık parasını yaĢadığı maddi imkansızlık nedeniyle ödeyemeyen baba, eĢine dönmeyen kızını dövünce M.A evden kaçıp Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde polise sığındı. Ġfadesi alınan genç kadın kendisine tacizde bulunan kayınbiraderi S.Ç. kendisini döven babası F.A. ile kendisini suçlayan kayınvalidesi H.Ç.'den Ģikayetçi oldu. F.A.'nın götürüldüğü hastanede yapılan kontrolünde 'darp ve cebir bulgusuna rastlanıldığı' yönünde rapor verildi. Cumhuriyet Savcılığı da F.A.'nın Ģikayette bulunduğu babası, kayınvalidesi ve kayınbiraderi hakkında soruĢturma baĢlattı. Genç kadın, haber verilmesi üzerine Kulp Emniyet Müdürlüğü'ne gelen babası F.A. ile gitmek istemediğini söyleyince, koruma altına alındı. M.A., bir kadın Sığınma Evi'ne yerleĢtirildi. (08.03.2011/ANF) *18.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran N.E., Ģu beyanlarda bulundu: ―Kayınlarım Olcay-Hamdullah ve Hamza E., bana Ģiddet uyguluyorlar. 18 yıllık evliyim. Ailem zorla beni evlendirdi. Kendi isteğim dıĢında evlendirildim. EĢim Belediyede çalıĢıyor. Aylığını kendimize harcayamıyoruz. Köyden çıkmak için eĢimi ikna ettim. O da evimizi taĢımayı kabul etti. Ancak eĢyalarımızı taĢıdığımız esnada kamyon Ģoförü kayınlarıma bizim evi taĢıdığımızı iletti. Kayınlarım daha sonra eve gelerek eĢyalarımı dağıtıp beni ve 17 yaĢındaki kızımı darp ettiler. Mersin‟e gidip orada kendimize iĢ bulup çalıĢmak istedik. Kayınlarım gitmemize izin vermediler. EĢimin maaĢını alıp kendileri yiyorlar. Beni darp ettiklerine dair raporum var. Kayınlarım beni ölümle tehdit ediyorlar. Polise götürüp zorla ifademi değiĢtirdiler. Beni tehdit edip her hangi bir yere Ģikâyette bulunursan seni öldürürüz dediler. Bu koda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) 128 *KahramanmaraĢ'ın Elbistan ilçesinde bir kiĢi, annesini uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Olay, sabah saat 08.00 sıralarında TepebaĢı Mahallesi Tahir Efendi Sokak'ta meydana geldi. Ġddiaya göre odasında uyumakta olan annesi Nihayet A.'nın (60) yanına gelen M.G. (29), akrabalarına ait olan ruhsatsız av tüfeğini annesine doğrultarak tetiğe bastı. Daha sonra evden ayrılan M.G., olaydan iki saat sonra 112'yi arayarak annesini vurduğunu söyledi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Nihayet A.'nın öldüğünü belirledi. (25.03.2011/KentHaber) *Mardin'in Derik Ġlçesi Cevizpınar Mahallesi'nde ikamet eden ve aralarında Ģiddetli geçimsizlik olduğu belirtilen eĢler arasında sabah saatlerinde nedeni belirlenemeyen bir olay yüzünden tartıĢma çıktı. TartıĢmadan sonra evi terk ederek babasının evine gittiği iddia edilen Pelda Ekenek (19), burada eĢi Abdurrahman Ekenek'in (30) silahlı saldırısına uğradı. Silahında bulunan 7 kurĢunu eĢi Pelda Ekenek'in (19) üzerine boĢalttığı iddia edilen Ekenek, Derik Emniyet Amirliği'ne giderek teslim oldu. Vücuduna isabet eden 3 kurĢun nedeniyle ağır yaralanan Pelda Ekenek, Derik Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (09.05.2011/DĠHA / ĠHA) *Elazığ`ın Kovancılar ilçesinde bir kiĢi, av tüfeğiyle eĢini ve ağabeyini öldürdü, oğlunu da yaraladı. Olayın ardından kaçan zanlının yakalanması için operasyon baĢlatıldı. Edinilen bilgiye göre, Ġsaağa Mezrası köyünde yaĢayan Ekrem Yıldız (42), dün kayıp olarak aranan Ağit Yılmaz`ın (57) arazide ölü olarak bulunması nedeniyle karısı Zekiye Yıldız ile (34) kavga etti. Yıldız, karısının ―senin vurduğunu söyleyeceğim‖ demesi üzerine av tüfeğiyle eĢi Zekiye Yıldız ve oğlu Adem Yıldız`a (14) ateĢ etti. Zekiye Yıldız olay yerinde hayatını kaybetti, Adem Yıldız da yaralandı. (14.05.2011/Haber Ayrıntı) *23.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran H. C. S., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 5 yıldır R. S. ile evliyim. Daha önce Ġzmir‟de oturuyorduk. Kendisi madde bağımlısı olup, evliliğim boyunca her türlü Ģiddete maruz kaldım. Bunun dıĢında kayınpederim sürekli cinsel taciz uyguladı. Ayrıca beni sürekli tehdit ediyor. ġiddet altında artık dayanacak gücüm yok. Son olarak eĢimin askere gitmesinden sonra beni telefonlarla tehdide devam ediyor. Çünkü yaklaĢık 2,5 yıldır Diyarbakır‟a annemin yanına geldim. Bu esnada birkaç kez eĢimin tecavüzüne maruz kaldım. Ve Ģuan da biri 9 aylık diğeri 2,5 yaĢlarında iki kızım var. Birkaç gün önce eĢimin akrabalarınca evimize saldırı düzenlendi. Kızlarımı zorla alıp Ġzmir‟e götürdüler. Tarafınızdan hukuki destek talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Yüksekova'ya 10 kilometre uzakta bulunan Yoncalık Köyü'nün (Pirzalan) Çevreli mezrası(Çarduvar) yolu üzerinde olan bir köprünün altında 19 yaĢlarında bir kadın cesedi bulundu. 2 senelik evli olduğu öğrenilen Gülhan Acar'ın eĢi tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Yetkililerin verdiği bilgiye göre zanlı Osman Acar‘ın eĢini öldürdükten sonra sabah saat 08.30 sıralarında pasaportla Esendere Sınır Kapısı‘ndan Ġran‘a geçtiği, saat 13.30‘da da Ġran‘dan jandarmayı arayıp, ―EĢimi öldürdüm. Cesedini de Çevreli Mezrası‘daki köprünün altına attım. Hakkari merkezdeyim gelip teslim olacağım‖ dediği öğrenildi. Bu bilgiden sonra harekete geçen jandarma ekipleri olayın yaĢandığı mevkiye geldiklerinde Gülhan Acar‘ın cesedini buldu. Olay yerine giden Yüksekova Cumhuriyet Savcısı incelemelerde bulundu. Ġncelemenin ardından Gülhan Acar'ın cesedi Yüksekova Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. (31.05.2011/DĠHA) 129 *Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) beldesinde psikolojik sorun yaĢadığı iddia edilen Özkan TaĢkıran isimli kiĢinin seçim günü gece saatlerde eĢi Halime TaĢkıran'ı yattığı esnada orakla kafasını parçalayıp öldürdüğü iddia edildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, TaĢkıran eĢini gece saatlerinde yattığı esnada baĢına orak vurarak öldürdü. Olaydan sonra TaĢkıran 2.5-3 yaĢlarındaki kızını kaynanasının evine bıraktı. Küçük kızın annesinin kanlar içinde evde yattığını söylemesi üzerine olay ortaya çıktı. Özkan TaĢkıran'ın uzun zamandır psikolojik tedavi gördüğü ve bundan 2-3 yıl önce birini sırtından bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi. Dün akĢam saatlerinde Silvan devlet hastanesine kaldırılan cenaze otopsi iĢlemleri için Silvan belediyesine ait Cenaze Nakil Aracı ile Diyarbakır'a gönderildi. (14.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Bitlis Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, özel bir kurumda güvenlik görevlisi olan B.D. isimli Ģahıs, yaklaĢık 3 ay önce boĢandığı eĢi M.G.'nin Zeydan Mahallesi KureyĢi Sokak'ta iĢlettiği kuaför dükkanına gitti. Burada tartıĢtığı M.G.'yi bıçaklayan B.D. olay yerinden hızla uzaklaĢtı. Bir çocuk annesi M.G. olay yerinde hayatını kaybederken, B.D. ise Bitlis Emniyet Müdürlüğü AsayiĢ ġube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı. Adli makamlara sevk edilen B.D. tutuklanarak Bitlis E Tipi Cezaevi'ne konuldu. (23.06.2011/Kenthaber) *Malatya'da akĢam saatlerinde, Hacı Abdi mahallesi Hasanbey caddesinde meydana gelen olayda, Sabahattin Kaya (35) adlı Ģahıs, silahla eĢi Nurgül Kaya'ya (37) ateĢ açtı. Sabahattin Kaya, daha sonra aynı silahla kendini vurdu. Ağır Ģekilde yaralanan ikiliden Nurgül Kaya hayatını kaybetti, Sabahattin Kaya'nın hayati tehlikesi ise sürmekte. (26.06.2011/ĠHA) *Diyarbakır'da akli dengesi bozuk olduğu ileri sürülen eĢi 38 yaĢındaki Ali Rıza Ö. tarafından bıçaklanan 29 yaĢındaki Güner Ö., canını kurtarmak için pencereden atladı. Gelen polislere, bu kez rehin aldığı oğlunu balkondan atmakla tehdit eden Ali Rıza Ö., biber gazıyla etkisiz hale getirildi. (03.07.2011/Diyarbakır SÖZ) *Kars'ta bir çocuğun ağlama sesi üzerine çilingir vasıtasıyla evin kapısını açan polis, karı kocanın cesediyle karĢılaĢtı. Edinilen bilgiye göre, bugün saat 10.00 sıralarında 30 Ekim Mahallesi Digor TOKĠ lojmanlarında meydana gelen olayda; apartman sakinleri 1. katta bulunan ikametten uzun süre çocuk ağlama sesi gelmesi üzerine durumu polise bildirdi. Ġkametin kapısının zilini çalan polis ekipleri yanıt alamayınca çilingir vasıtasıyla kapıyı açtılar. Evin içerisine giren polisler Kars'ta minibüs Ģoförlüğü yapan Öztürk Aras ve eĢi Semra Aras'ın cesediyle karĢılaĢtı. Evde ağlayan küçük çocuk dıĢarı çıkarılarak sakinleĢtirilirken, olay yeri ekipleri evde inceleme yaptı. Karı kocanın tabancayla kafalarından vurulduğu tespit edilirken, Öztürk Aras'ın önce eĢini vurduğu daha sonrada kendi kafasına sıkarak hayatına son verdiği tahmin ediliyor. (22.07.2011/ĠnternetHaber) *Ali B. ile eĢi Fidan B. arasında Ģiddetli geçimsizlikten dolayı tartıĢma çıktı. Cinnet getiren Ali B., evdeki keseri alarak eĢine saldırdı. Fidan B. yaralanırken, anne ve babasını ayırmak isteyen Özlem B. de babası tarafından keserle darp edildi. Çığlık sesleri üzerine olay yerine gelen komĢuları, kavgayı büyümeden ayırdı. Bir türlü sakinleĢemeyen Ali B., olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alındı. Vücudunun çeĢitli yerlerinden keser darbesi ile yaralanan Fidan B. ve darp sonucu hafif Ģekilde yaralanan kızı Özlem B. ise, ambulansla ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Fidan B.'nin durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis tarafından gözaltına alınan Ali B., ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.07.2011/DĠHA) 130 *ġanlıurfa'nın Siverek ilçesinde eĢlerinden Ģiddet gördüğünü iddia eden 3 kadın, Ģikayetçi oldu. Alınan bilgiye göre, ilçenin çeĢitli mahallelerinde yaĢayan B. A, E. K. ve N. Ç, polis merkezine giderek, kendilerine sürekli Ģiddet uyguladığını öne sürdükleri eĢlerini Ģikayet etti. Gözaltına alınan S. A, O. K. ve M. Ç, Cumhuriyet Savcılığında ifadeleri alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (29.07.2011/DiyarbakırSöz / haberler.com) *Van‘ın Yüniplik Mahallesi'nde oturan Abdulbari Erol isimli kiĢi dün gece eĢi Gulfiye Erol'u yattıktan sonra önce boğazını bıçakla kesti, sonra bıçaklayarak öldürdü. EĢini öldürdükten sonra tekbir getiren Erol'un son 6 yıldır kentte cemaat evlerine takıldığı ve sürekli eĢine Ģiddet uyguladığı iddia edildi. Mahalle sakinlerin verdiği bilgilere göre, Erol'un iki gün öncede eĢine Ģiddet uyguladığı ve komĢuların yardımıyla eĢinin kaçarak babasının evine sığındı belirtildi. Ġki gün baba evinde kalan Gulfiye Erol'u eĢi, dün akĢam tekrar baba evinden aldıktan sonra evine getirdi. EĢini eve getiren Erol, gecenin geç saatlerinde eĢi 3 çocuğuyla birlikte yattığı sırada önce bıçakla boğazını kesti, sonra bıçak darbeleriyle öldürdü. EĢini öldürdükten sonra kapıya çıkan Abdulbari Erol, önce tekbir getirdikten sonra "Bir Ģehidim oldu" diye slogan attı. Olayın duyulması üzerine toplanan mahalle sakinleri Erol'u linç etmek istedi. Mahalleye gelen çevik kuvvet ekipleri Erol'u linçten kurtararak, gözaltına aldı. Erol'un gözaltına alınmasından sonra Ġpek Yolu Devlet Hastanesi'nde otopsi iĢlemleri yapılan Erol'un cenazesi daha sonra sabaha doğru ailesi ve mahalle sakinleri tarafından Yüniplik Mahallesi Mezarlığı'na götürerek toprağa verdi. Daha önce dekor iĢlerinde çalıĢan Erol'un son 6 yıldır kentte cemaat çalıĢmalarına katıldığı ve özelikle kent merkezinde bulunan cemaat evlerinde eğitim gördüğü iddia edildi. Cemaat evlerine takıldıktan sonra sürekli eĢi Gulfiye Erol'a baskı yaptığı belirtilen Erol'un dana öncede de eĢini birkaç kez öldürmeye çalıĢtığı belirtildi. VahĢice öldürülen Gulfiye Erol'un ise evde fazla çıkmadığı, sadece mahallede BDP tarafından yapılan etkinlik ve Ģölenlere bazen katıldığı öğrenildi. (30.07.2011/DĠHA / Milliyet * Kars'ın Arpaçay ilçesine bağlı Tomarlı köyünde gelinini taciz ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan kayınpeder tutuklandı.Edinilen bilgilere göre olay, Arpaçay ilçesine bağlı Tomarlı köyünde meydana geldi. Jandarma Karakol Komutanlığı'na müracaat eden Z.G. isimli kadın, geçen jandarma, kayınpeder F.G.'yi gözaltına kayınpederi F.G.'nin kendisine tacizde bulunduğunu iddia ederek Ģikayetçi oldu. Bunun üzerine harekete aldı. Arpaçay Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadesi alındıktan sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen F.G., Arpaçay Nöbetçi Mahkemesi tarafından ifadesi alındıktan sonra tutuklandı.Gelinine tacizde bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan F.G. Kars Kapalı Cezaevi'ne getirildi. (01.08.2011/KentHaber) *Van'da 5 gün aradan sonra bir kadın daha katledildi. Taksicilik yapan 60 yaĢındaki Sabri Döger eĢi Sevinç Döger'i çocukların gözü önünde silahla vurarak öldürdü. Van'ın Süphan Mahallesi'nde 29 Temmuz'da Abdulbari Erol tarafından boğazı bıçakla kesilerek öldürülen 28 yaĢındaki Gülnaz Erol'dan sonra CevdetpaĢa Mahallesi'nde oturan ve taksicilik yapan 60 yaĢındaki Sabri Döger de eĢi Sevinç Döger'i çocukların gözü önünde silahla vurarak öldürdü. Silah sesi üzerine komĢularının haber vermesiyle olay yerine gelen polis Sevinç Döger'in kanlar içindeki cesediyle karĢılaĢtı. Döger'in gözyaĢlarına boğulan 5 çocuğu yakınları tarafından sakinleĢtirilmeye çalıĢılırken, cenaze otopsi yapılmak üzere Van Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sabri Döger cinayetten sonra kaçarken, 5 çocuğu yakınlarına teslim edildi. (03.08.2011/DĠHA / DHA) *Alınan bilgiye göre, Yenice Mahallesi'nde 7 çocuk annesi Zeyihe D. (40), sabah saatlerinde eĢi Halil D. ile tartıĢtı. EĢi tarafından darbedilen 7 aylık hamile kadın yaralandı. KomĢuların çağırdığı ambulansla Balıklıgöl Devlet Hastanesine kaldırılan Zehiye D, burada yapılan 131 müdahalenin ardından Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesine sevk edildi. Yapılan kontrollerde Zehiye D. ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Zehiye D'nin geçirdiği travma nedeniyle 24 saat gözetim altında tutulacağı bildirildi. Polis ekipleri, eĢini darbettiği iddia edilen ve olayın ardından kaçan Halil D'nin yakalanması için çalıĢma baĢlattı.(06.08.2011/Sabah) *Diyarbakır Silvan, YeniĢehir Mahallesinde oturan Y. B ile karısı H. B arasında henüz belirlenemeyen nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine Y. B, eĢi H. B'ye tabancayla iki el ateĢ etti. Y. B, ağır yaraladığı eĢi H. B'yi Silvan Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan müdahalenin ardından H. B Diyarbakır Eğitim AraĢtırma Hastanesine sevk edildi.(22.08.2011/Güneydoğu Ekspres / Mynet) *ġanlıurfa‘da, eĢlerini döven 4 kiĢi, kadınların Ģikâyeti üzerine gözaltına alındı. Ġlk olay, önceki akĢam BağlarbaĢı Mahallesi‘nde meydana geldi. Mehmet Çiftçi (32), boĢanma konusunda tartıĢtığı eĢi Fatma Çiftçi‘yi (33) dövmeye baĢladı. KomĢuları ihbarı üzerine eve gelen polis, kavgayı sonlandırıp hafif Ģekilde yaralanan kadının Ģikâyeti üzerine Mehmet Çiftçi‘yi gözaltına aldı. Süleymaniye Mahallesi‘nde ise Emir Ugun (48) ile dün akĢam saatlerinde ailevi nedenlerden dolayı eĢi Keziban Ugun (39) tartıĢtı. Kısa sürede büyüyen olayda eĢinden dayak yiyen kadının yardım çağrısı üzerine eve gelen komĢuları polisi aradı. Yaralı kadın hastaneye gönderildi, Emir Ugun gözaltına alındı. Kamberiye Mahallesi‘nde de Mahmut Yılmaz (41) tartıĢtığı eĢi Ayfer Yılmaz‘a (29) vurmaya baĢladı. ġiddete maruz kalan kadının Ģikâyetçi olması üzerine Mahmut Yılmaz gözaltına alındı. Kadıoğlu Mahallesi‘ndeki olayda ise geçimsizlik nedeniyle babasının evine giden Nazlı Deniz (32), barıĢma talebiyle yanına gelen, aynı yaĢtaki eĢi Ahmet Deniz‘e olumsuz yanıt verdi. EĢinin Ģiddetine maruz kalan kadının ihbarı üzerine eve gelen polisler, Ahmet Deniz‘i gözaltına aldı. (23.08.2011/Milliyet) *ġanlıurfa ViranĢehir‘in Kırbalı Köyü‘nün Kurumgazel Mezrası‘nda Dün gece ‘Alo 156‘ jandarma ihbar hattını arayan bir kiĢi, Kurumgazel Mezrası‘nda çiftçilik yapan 44 yaĢındaki Mehmet K.‘nın, kızını zincirlerle eve bağlayıp Ģiddet uyguladığını söyledi. Ġhbarın ardından harekete geçen jandarma, ailenin mezradaki evine gitti. Jandarma yaptığı aramada, evin bir odasında 15 yaĢındaki Z. K. ‘yı, ayaklarından zincire vurulmuĢ olarak buldu. Genç kız zincirlerden kurtarılırken, babası Mehmet K. ise gözaltına alındı. Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘na getirilen Mehmet K. , kızının sürekli evden kaçtığını ileri sürerek, "Kaçmasını engelleyemiyordum. Bunun için böyle bir yöntem buldum ve eve zincirle bağladım ama Ģiddet uygulamadım" dedi. Babanın sorgulaması devam ederken, ifadesinde günlerdir zincirlere bağlı olduğunu anlatan ve çok korktuğunu söyleyen Z. K. ise savcılık talimatı ile devlet koruması altına alınıp, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü‘ne ait bir kuruma yerleĢtirildi. (23.08.2011/Radikal) *Erzurum Oltu Ġlçesi Cumhuriyet Mahallesinde ikamet eden Emrah Özden, 9 yıl önce kaçırarak evlendiği eĢi Süvel Özden'i sürekli darp ettiğini öne süren ailesi kızlarının sürekli Ģiddet altında yaĢadığını öne sürdüler. Edinilen bilgiye göre, Emrah Özden cep telefonu yüzünden tartıĢtığı eĢini döverek komalık etti. Oltu Devlet Hastanesi Acil Servisinde müĢahede altına alınan Süvel Özden'in burnunun kırıldığı, omzunda çatak olduğu ve vücudunun çeĢitli bölgelerinde darptan kaynaklanan yaralanmalar olduğu belirlendi. Hafıza kaybı yaĢandığı belirlenen Süvel Özden'in durumun ciddiyetini koruduğu belirtildi. 132 Genç kadının babası Fikrettin Koçak ise kızının defalarca dövüldüğünü belirterek, damadından Ģikayetçi olduğunu söyledi.(23.08.2011/Sabah / HaberTürk) *Erzurum‘da dün akĢam saatlerinde merkez Yakutiye ilçesine bağlı Yoncalık semti Ceylanoğlu Sağlık Ocağı civarında bir kadının iki erkek tarafından sallama tabir edilen döner bıçağıyla kovalandığını gören vatandaĢlar, hemen polise ihbar etti. GölbaĢı Polis Merkezi ve Önleyici Hizmetler ġube Müdürlüğü`ne bağlı polis ekipleri, iki erkek tarafından döner bıçağıyla yaya olarak kovalanan ve 3‘üncü bir kiĢi tarafından da otomobil ile takip edilen kadını saldırganların elinden kurtardı. Polise sığınan kadın, ekip otosuna bindirilirken 3 erkek Ģahıs gözaltına alındı. Kadının kocası olduğu belirtilen Ģahsın elindeki döner bıçağına polis tarafından el konuldu. Saldırganların elinden kurtarılan kadın, ekip otosunda otururken bir anda terlikli saldırıya uğradı. EĢinin akrabası olduğu belirtilen bir kiĢi, polislerin elinden kurtularak bir anda kadına yerden aldığı terlikleri fırlattı. ġahıs polislerin müdahalesiyle hemen etkisiz hale getirildi. Daha sonra saldırıya uğrayan kadın ve Ģüpheli Ģahıslar doktor raporu alındıktan sonra GölbaĢı Polis Merkezi`ne götürüldüler. Tarafların burada birbirlerinden Ģikayetçi olmadıkları öğrenildi. (23.08.2011/Sabah / Erzurum Olay) *Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde son bir ayda, Ģiddete maruz kalan 11 kadının ilçe Emniyet Müdürlüğüne, 12 kadının ise ilçede faaliyet yürüten Selis Kadın Merkezine baĢvurduğu bildirildi. Kadın Merkezi Yöneticisi Dürdane Peker, yaptığı açıklamada, ilçede resmi rakamlara göre, bir ay içerisinde eĢinden Ģiddet gördüğü gerekçesiyle 11 kadının polise, 12 kadının ise merkezlerine baĢvurarak, destek istediğini söyledi.Bir ayda 23 kadının eĢinin veya çevresindekilerin Ģiddetine maruz kalmasının önemli bir rakam olduğunu ifade eden Peker, Ģöyle dedi: ''Ġlçe merkezinde aile içi Ģiddete maruz kalan kadınların yüzde 99'u Ģiddete boyun eğerek, yaĢadıkları travmayı dıĢarıya yansıtamıyor. Son bir ayda 11 kadın polise 12 kadın da merkezimize baĢvurdu. Biz merkez olarak ilçedeki kadınlara psikolojik ve hukuki danıĢmanlık hizmeti veriyoruz. Son bir yıl içinde eĢinden Ģiddet gördüğü gerekçesiyle sığınma talebinde bulunan çok sayıda kadından durumları risk taĢıyan 4 kadını sığınma evine yönlendirdik. Ġlçemizde, eĢinden veya aile bireyinden psikolojik ya da fiili Ģiddet gören birçok kadın bulunuyor. Bunların baĢlıca nedenleri arasında ekonomik sorunlar ve alkol kullanımı geliyor. Psikolojik travma geçiren kadınların rehabilitasyonu için önemli çalıĢmalar yürütüyoruz. Sorunu en baĢından tespit ederek sorunun kaynağına inebilmek için mahalle çalıĢmaları yaparak Ģiddete maruz kalan kadınları tespit etmeye çalıĢıyoruz. Ancak birçok kadın bu konuda çekingen davranıyor. ġiddet gördüklerini ifade edemiyorlar. Eldeki resmi veriler az gibi görünse de aslında Ģiddete maruz kalarak bunu ifade etmeyen birçok kadın var. Biz bu kadınlara ulaĢmaya çalıĢarak onlara öncelikle öz güven vermeye, ardından da psikolojik ve hukuki danıĢmanlık desteği sunmaya çalıĢıyoruz.'' (24.08.2011/Diyarbakır Olay / Sondakika.com) *ġanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde bir gencin internet kafeye gitmesine izin vermeyen annesini dövdüğü iddia edildi. Alınan bilgiye göre, polis merkezine baĢvuran 56 yaĢındaki Hatice A, 15 yaĢındaki oğlu Ġbrahim A'nın internet cafeye gitmesine izin vermemesi nedeniyle, kendisini darp ettiğini ifade ederek, Ģikayetçi oldu. (25.08.2011/Diyarbakır SÖZ) *Güroymak'ın Kümbet Mahallesi'nde oturan Resul A, henüz bilinmeyen bir nedenle eĢi Ayten A. (40) ile tartıĢtı. Resul A., tartıĢmanın ardından tabancayla baĢına ateĢ ederek eĢini öldürdü. Olay yerinde hayatını kaybeden Ayten A'nın cesedinin otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Resul A'nın, Güroymak Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek teslim 133 olduğu bildirildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (04.09.2011/Diyarbakır Söz / sondakika.com) *Urfa'nın Siverek Ġlçesi'nde çeĢitli suçlardan sabıkası bulunan ve cezaevinden yeni tahliye olduğu öğrenilen Orhan K.'nin (36), oğlu A.K. (14) tarafından annesine Ģiddet uyguladığı için bıçaklandığı bildirildi. Olayın ardından Siverek Devlet Hastanesine kaldırılan Orhan K. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, kayıplara karıĢan A.K. isimli çocuğun yakalanması için çalıĢma baĢlatıldı. (05.09.2011/DĠHA) *Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'ne bağlı Otluyazı (Xulîk) Köyü'nde Fatma Yılmaz (27) adındaki iki çocuk annesinin kayını tarafından tecavüz edildikten sonra öldürüldüğü iddia edildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ölmez'in eĢinin cezaevinde tutuklu bulunduğu ve kendisinin de eĢinin ailesi ve kardeĢiyle beraber yaĢadığı belirtildi. Kayını tarafından uzun bir süredir tecavüze uğradığı belirtilen Ölmez'in son zamanlarda kayınına karĢı koyduğu ve kayını E.Ö. tarafından öldürüldüğü belirtildi. Ölmez'in öldürülmesinin eĢinin ailesi tarafında gizli tutulmaya çalıĢıldığını belirten ve adını vermek istemeyen bir yurttaĢ, Ölmez'in ölümünün kaynanası tarafından saklandığını ama Ölmez'in ailesinin kayını E.Ö.'den Ģüphelenmesi üzerine kendisinin tutuklandığını belirtti. E.Ö.'nün sonradan suçunu itiraf ettiğini belirtilirken, Ölmez'in cesedinde biri göğsünde biri kafasında iki kurĢun izinin olduğunun görüldüğü aktarıldı. ġu an cezaevinde bulunan E.Ö. için ailesinin deli olduğunu iddia ettiği ve bunun için rapor alınmaya çalıĢtığı ileri sürüldü. (08.09.2011/DĠHA) *Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde oturan 74 yaĢındaki M.Ç. tartıĢtığı eĢi Hayret Ç.'yi (65) döverek öldürdü. M.Ç, SarıkamıĢ Jandarma Komutanlığı'na gider teslim oldu. Bir süreden beri ekonomik problemleri bulunan M.Ç. evde eĢi Hayret Ç. ile tartıĢtı. EĢine tekme ve tokat atan M.Ç, eline geçirdiği sopayla da vurdu. Hayret Ç. aldığı darbeler sonucu hayatını kaybetti. EĢinin öldüğünü anlayan M.Ç. evden ayrılarak Jandarma Komutanlığına giderek teslim oldu. M.Ç'nin ifadesi sonucu köydeki evinden alınan yaĢlı kadının cesedi otopsi yapılmak üzere Erzurum'a gönderildi. 5 kız, iki erkek çocuğu köy dıĢında yaĢayan karı koca arasında bir haftadan beri tartıĢma yaĢandığı bildirildi. (10.09.2011/Güneydoğu Ekspres) *ġanlıurfa'nın Siverek ilçesinde eĢinden Ģiddet gördüğünü iddia eden kadın, polise baĢvurdu. Polis merkezine baĢvuran Sara K. eĢinin kendisine "her gün Ģiddet uyguladığını" öne sürerek, "Vücuduma ısıtılmıĢ çatal batırıp, geceleri beni ayakta bekleterek, eziyet ediyor" dediği eĢinden Ģikayetçi oldu. ġikayet üzerine soruĢturma baĢlatan polis ekipleri, Ģikayetçi kadının eĢini gözaltına aldı. ġikayetçi kadının yapılan sağlık kontrolünde ciddi bir ize rastlanmadığı belirtildi. SoruĢturma sürdürülüyor. (15.09.2011/Diyarbakır Söz) *Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu Caddesi'nin 211. sokağında oturan R. T. eĢi ġ. T.'yi ve sevgilisi olduğu iddia edilen bir kiĢiyi 4. kattaki evlerinin balkonundan aĢağı attı. Ġddialara göre; R. T. eĢi ġ. T ve sevgilisi olduğu kiĢiyi evde birlikte gördükten sonra ismi öğrenilemeyen adamı kasatura ile yaraladıktan sonra 4. katta bulunan evinin balkonundan aĢağı attı. Balkondan atılan adam olay yerinde yaĢamını yitirirken, daha sonra darp edildikten sonra aynı balkondan atılan ġ. T ise ağır yaralandı. Olay yerine gelen ambulansla ağır yaralı olan ġ. T. Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, ismi öğrenilemeyen kiĢi ise aynı hastanenin morguna kaldırıldı. (24.09.2011/DĠHA) *ELAZIĞ'da, 34 yaĢındaki Özcan D., kendisine tecavüz edildiğini, hamile kaldığını, daha sonra da teyzesinin yardımıyla doğurduğu bebeği terk ettiğini söyleyen kardeĢi 32 yaĢındaki 134 AyĢegül D.'yi elleriyle boğarak öldürdü. Polise teslim olan Özcan D. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, olaydan sonra araĢtırma yapan polis, AyĢegül D.'nin doğurduğunu söylediği kız bebeğin 16 Eylül tarihinde bir mezarlıkta terk edilmiĢ olarak bulduğu bebek olduğunu belirledi. Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (26.09.2011/DHA) *Gaziantep‘te, iĢsiz Ali Rıza Keskinkılıç 12 yıl önce, bir çocuğunun annesi eĢinden ayrılıp kaçırdığı Hatice Çarık‘la birlikte olmaya baĢladı. 12 yıllık birliktelikten 4 çocukları oldu. Ancak 26 Ocak‘ta kıskançlık yüzünden kavga ettiler. ―Beni aldatıyorsun‖ dediği kadını 20 yerinden bıçaklayan Keskinkılıç tutuklandı, Çarık ise tedavisinin ardından Sığınma Evi‘ne yerleĢtirildi. Bir süre önce tahliye olan Keskinkılıç, yakınlarını araya sokarak nikâhsız eĢi Çarık‘ı evine dönmeye ikna etti. Bir haftadır tekrar birlikte yaĢayan çift arasında dün sabah yine kıskançlık yüzünden tartıĢma çıktı. Keskinkılıç, önce mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla, ardından da eline geçirdiği ĢiĢle Hatice Çarık‘ı çeĢitli yerlerinden yaraladı. Gürültüyü duyup gelen komĢuları kadını hastaneye kaldırdı. Yüzünde derin kesikler bulunan Hatice Çarık, yaĢadığı Ģoku atlatmaya çalıĢıyor. Keskinkılıç ise aranıyor. (28.09.2011/Milliyet) *Adıyaman Kayalık Mahallesi'nde 75 yaĢındaki üvey annesi N.A ile tartıĢan Z.A isimli Ģahıs, daha sonra üvey annesini darp etti. KomĢuların ihbarı üzerine polis ekipleri olay yerine geldi. Vücudunun çeĢitli yerlerinden darbe alan yaĢlı kadın olay yerine gelen polis ekipleri tarafından hastaneye götürüldü. Z.A isimli Ģahıs polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülürken, yaĢlı kadının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (28.09.2011/KentHaber) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Z.B., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben eski eĢim olan A.G.‟den 2007 yılında boĢandım. Ancak eski eĢim boĢanmayı kabul etmediğinden 2007 yılından beri sürekli beni tehdit etmektedir. Kendisi ile barıĢmak istemediğim için telefon ile veya yüzüme karĢı sürekli tehditlerde bulunmaktaydı. 2009 yılında yüzüme kezzap atmaya çalıĢmıĢtı. Tüm bu tehditlerden dolayı savcılığa defalarca Ģikâyette bulundum. Ancak Ģikâyetlerim neticesinde açılan soruĢturmalar delil yetersizliğinden ötürü takipsizlik ile neticelendi. Ben Ģu anda Ergani ilçesinde çalıĢmaktayım. Daha önce Elazığ ilinde ikamet etmekteydim. ġikâyetlerimi Elazığ Savcılığı‟na yapmaktaydım. Bir Ģikâyetim çocuğumun kaçırılmasıyla ilgiliydi. Elazığ Sulh Ceza Mahkemesi bu konuyla ilgili ceza verdi ancak cezanın ertelenmesine karar verdi. Diyarbakır‟a geldikten sonra da tehditleri devam etti. Geçen hafta Cuma günü çocuğumun okuluna gitmiĢ. Okulda çocuğuma evimizin yerini göstermesini istemiĢ. Evi göstermemiĢ ancak çocuğu takip edip evimizin yerini öğrenmiĢ. Çocuğum 2001 doğumlu ve velayeti bende. Ayda 2 defa babası ile görüĢmesi yönünde bir karar var. Elazığ‟da bulunan teyzem M.B.‟nin evini sürekli arayıp küfür ediyor. Tehdit ediyor. Teyzem birçok olaya Ģahittir. Onların telefonlarının dinlenilmesi durumunda edilen hakaretler ve tehditler tespit edilebilir. Benim telefon numaramı yeni olduğundan dolayı bilmiyor. Savcılığa tekrar Ģikâyet etmek ve koruma tedbiri alınmasını istiyorum. Beni son arayıĢında „Allahtan baĢka kimseden korkmuyorum, ya bana dönersin ya da ben patlamaya hazır bir bombayım nerede ne zaman patlayacağım hiç belli olmaz Ģeklinde söylemleri oldu. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan ġ.E., Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan H.E. ile 22 yıldır evliyiz. Bu evliliğimizin baĢından beri aramızda sürekli olarak sorunlar vardı. En son ramazan ayında basit bir nedenden dolayı tartıĢma çıktı. Kızım ile birlikte karakola gidip Ģikâyette bulunduk. ġikâyet sonrası ben ve çocuklarım sığınma evinde 2 gün kaldık. Sığınma evinden çıktıktan sonra ailemin yanına sığındım. Ailemin yanında kaldığımı öğrenen eĢim kardeĢimi arayıp, telefonda sürekli olarak beni ve çocuklarımı ölümle tehdit 135 ediyor. Ama kendisiyle görüĢmek istemediğim için çocuklarımın okuluna giderek orada bana ve aileme kötü ithamlarda bulunmuĢ. Kötü olduğumu öğretmenlere söylemiĢ. Tüm bu nedenlerden dolayı benim ve ailemin can güvenliği yoktur. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *24.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan R.K., Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan S.E. ile 29 Kasım 2009 yılında evlendik. Bir yıl evli kaldık. Resmi nikâhım olmadığı için çocuğuma kimlik çıkaramadım. EĢim beni terk etti. ġuan ailemle yaĢıyorum. Çok zor durumdayım. Bunun için eĢimden nafaka talebinde bulunmak istiyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *31.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan S.B., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben 44 senedir S.B. ile evliyim. Bu süre zarfında sürekli dayak, hakaret, psikolojik iĢkenceye maruz kaldım. EĢim beni evden dıĢarı atıp, kapının kilidini de değiĢtirip, giysi ve eĢyalarımı dahi almama izin vermedi. 6 çocukla Ģuan evli olan kızımın yanın da kalıyorum. Ve çok mağdurum. Artık eĢimle bir arada yaĢamak istemiyorum. Nafaka talebinde bulunmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Mardin'de boĢanmak istediği avukat eĢi Ç.B.'den Ģiddet gördüğü iddiasıyla Gaziantep'teki ailesinin yanına gelen 4 çocuk annesi, 31 yaĢındaki Fatma B. eĢi ve yakınlarının ailesiyle kaldığı Çakmak Mahallesi'ndeki eve baskın yaparak ellerinde demir çubuk ve sopalarla kendilerine saldırdığını öne sürdü. (08.10.2011/DHA) *Suriye'nin KamıĢlo kentinde ikamet eden ve Arap kökenli olan 6 nüfuslu ailenin en küçük kızı olan A.R. adlı genç kadın, Yüksekova'ya bağlı Dilekli (ġuke) Kampı'nda bulunan 70 yaĢındaki Hüseyin TaĢ ile para karĢılığında imam nikahıyla evlendirildi. Bir ay önce Yüksekova'nın Dilekli Kampı'na getirilerek imam nikahı kıyılan A.R.'ye rızası olmadan defalarca tecavüz edildiği iddia edildi. Kürtçe bilmeyen ve bu nedenle Hüseyin adlı kiĢiyle anlaĢamadığını belirten ve günlerce dövüldüğünü söyleyen A.R., son olarak kaldıkları evin camından atlayarak, Yüksekova BDP Ġlçe binasına sığındı. Burada ĠHD ve BDP'li yetkililerden yardım talep eden A.R., "Beni evime gönderin" talebinde bulundu. Genç kadının pasaportunun halen Hüseyin TaĢ adlı kiĢinin elinde bulunduğu öğrenilirken, TaĢ A.R.'yi getirinceye kadar 25 bin lira masraf ettiğini, bu parayı verirse gidebileceğini söyledi. A.R., yaĢadıklarına iliĢkin Ģu bilgileri verdi: "Babam iki evli ayrı yaĢıyor. Zor bir yaĢantımız vardı. Babam benim rızamı alarak geçici köy korucu emeklisi olan Hüseyin'le evlenmemi istedi. Ben buradaki yaĢamdan kurtulmak için iyi insan dedikleri Hüseyin'le evlenmeyi, gelenek göreneklerimiz çerçevesinde kabul ettim. Ancak Muhammed'in üstün çabaları ve Hüseyin'den aldığı paralar sonucundaki ikna çabaları sonucunda evlenmeyi kabul ederek, Yüksekova'ya getirildim. Buradaki yaĢantıyı görünce nasıl bir pazarlamaya dönüĢtüğümü fark ederek, geri gitmek istedim. Bunun üzerine acilen bana imam nikahı kıyarak, bana zorla sahip oldu ve defalarca tecavüz etti. Ben artık oraya geri dönmek istemiyorum. BDP ve ĠHD bana yardım etsin." (25.11.2011/DĠHA) *Adıyaman'ın Besni ilçesinde, psikolojik tedavi gördüğü için eĢinden ayrı yaĢadığı belirlenen M.ġ, ikna edip eve götürdüğü karısını orakla ağır yaraladı. Ġlçeye bağlı Sarıyaprak beldesinde yaĢayan G.ġ. (28), kocası M.ġ'nin (34) psikolojik sorunları nedeniyle yaklaĢık 4 ay önce kendisinden ayrılarak Ġstanbul'da yaĢayan ailesinin yanına yerleĢti. YaklaĢık 10 gün önce Ġstanbul'a giden M.ġ, ayrı yaĢadığı eĢi G.ġ. ile görüĢerek tedavi görüp iyileĢtiğini öne sürüp eĢini eve gelmesi konusunda ikna etti. Çift birlikte Ġstanbul'dan Besni ilçesine bağlı Sarıyaprak beldesindeki evlerine döndü. Henüz belirlenemeyen bir nedenle sinir krizi geçiren 136 koca M.ġ, evin bahçesinde bulunan orakla eĢi G.ġ'yi vücudunun çeĢitli yerlerinden ağır yaraladı. G.ġ'nin çığlıkları üzerine yardıma koĢan komĢuları, genç kadını kocasının elinden zor kurtardı. Kanlar içerisinde kalan genç kadın, 112 Acil Servis ekipleri tarafından Besni Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olaydan sonra yakalanan M.ġ, Besni Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındı. (12.12.2011/KentHaber) *Erzurum'un Hınıs Ġlçesi'ne bağlı Ortaköy'de yaĢayan 1 çocuk annesi ve 3 aylık hamile olan 22 yaĢındaki Aygül Bülbül'ün intihar etmediği, kocası tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Jandarmanın titiz çalıĢması sonucu 12 Aralık günü saat 04.30 sıralarında Hınıs Ġlçesi'ne bağlı Ortaköy'de iĢlenen cinayet aydınlatıldı. Zakir Bülbül ile 2,5 yıl önce görücü usulü ile evlenen Aygül Bülbül, 10 aylık oğlu Resul'u babaannesi Gülperi'ye uyutması için verdi. EĢi ile aynı odaya giren genç kadının av tüfeğiyle intihar ettiği öne sürüldü. Genç kadının, kocasının amcası olan köy muhtarı Köroğlu Bülbül'e ait av tüfeğini baĢına dayayarak intihar etmesi Ģüpheyle karĢılandı. Aynur- Fesih Yılmaz çiftinin 6 çocuğundan biri olan Aygül Bülbül'ün intihar ettiğine inanmayan yakınları, cumhuriyet savcılığına baĢvuruda bulundu. Baba 51 yaĢındaki Fesih Yılmaz, kızını 10 gündür arası açık olan Zakir Bülbül'ün öldürüldüğünü iddia etti. Bunun üzerine Hınıs Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Erzurum Ġl Jandarma Ġstihbarat ġube Müdürlüğü tarafından sürdürülen soruĢturmada, Aygül Bülbül'ü kocası Zakir Bülbül'ün çıkan tartıĢma sonucu av tüfeği ile baĢından vurarak öldürdüğü ortaya çıkarıldı. Suçu itiraf eden Zakir Bülbül, nöbetçi mahkemece tutuklanarak Hınıs Kapalı Cezaevi'ne konuldu. (20.12.2011/DHA / ĠHA) *SĠĠRT‘in Eruh ilçesine bağlı Ormanardı köyünden 38 yaĢındaki ġ.T., 12 çocuklu bir ailenin kızı, hiç okula gitmemiĢ. Hikâyesi 16 yaĢında, kendisinden 20 yaĢ büyük, sekiz çocuklu bir adamla evlendirilmesiyle baĢlıyor. Kocası gibi üvey çocuklarının çoğu da kendisinden büyük. Bir yedi çocuk da o doğuruyor. Yedinci çocuğuna hamileyken kocasını kaybediyor. Buraya kadar yaĢananlar yerine ve zamanına göre ―normal‖; ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Genç ve dul bir kadın olarak küçük bir köyde barınmak zor. PeĢine takılanlar oluyor. Ve anlattığına göre birisi, bu takiplerinin sonunda bir tarlada yalnız yakalıyor onu, tecavüz ediyor. Bir süre sonra hamile kaldığını fark ediyor ġ.T., ne yapacağını bilemiyor. Büyüyen karnını tecavüzcü A.Ö.‘nün de fark ettiğini ve takip etmeye baĢladığını anlatıyor. Anlattıklarının bundan sonrası, inanılması güç iddialarla dolu: ―Bir gün yine yalnız yakaladı, bir ağaca bağladı ve ‗senden de bu çocuktan da kurtulacağım‘ diyerek jiletle karnımı kesmeye baĢladı, çok kan aktı, bebeğin kolu karnımdan dıĢarı fırladı.‖ Çok bağırdığını ama sesini duyuramadığını anlatan ġ.T., bu manzarayı gördüğünde A.Ö.‘nün afallamasından yararlanıp kollarını çözerek kaçtığını söylüyor. Babasının evine gidip ağaçtan düĢtüğünü söylemiĢ ve ağabeyinin kendisini hastaneye götürmesini istemiĢ. Bebeğini kaybettiği hastanede korkusundan aynı yalanı tekrarlamıĢ ancak doktorları inandıramamıĢ. Yine korkusundan kendisinin yaptığını söylemiĢ. Aklı çocuklarında kaldığından, hastaneden kaçtığını, savcıya götürülürken gerçekleri anlatmaya karar verdiğini belirtiyor. Açılan soruĢturmada Ģimdi DNA testinin sonuçları bekleniyor. Doktor raporuna göre ―bu kesik, herhangi birinin yapabileceği bir kesik değil, ancak sezaryeni bilen birisi yapmıĢ olabilir!‖ ġ.T., tecavüzcüsünün kasaplık yaptığını söylüyor. Jandarma olay yerini incelediklerini, hiçbir ize, kan lekesine rastlamadıklarını belirtiyor. ġ.T., tecavüzcüsünün yere naylonlar serdiğini, önceden önlemini aldığını anlatıyor. Bütün bu muamma sürerken, ġ.T., öldürüleceğini mi, çocuklarının geleceğini mi düĢünsün, bilmiyor. Biri henüz iki yaĢında kucağında, diğeri dört yaĢında eteğinde. Üvey çocuklarının, 14 yaĢındaki oğluna ―anneni öldür‖ baskısı yaptığı anlatılıyor. Kendisi de oğlunun davranıĢlarının değiĢtiğini söylüyor. Dava sürüyor, kim bilir daha ne kadar sürecek. Savcılığa koruma talebinde bulunulmuĢ, ancak henüz bir cevap yok. Çocukları bu olaylardan dolayı okula gidemiyor, evlenmiĢ ya da okullu olmayanlar da anneleriyle birlikte baskı altında. 137 ―KızkardeĢlerinin namusuna sahip çıkamamak ya da gereğini yapamamakla‖ suçlanan ağabeyleri de diğer yandan aynı baskıyı yaĢıyorBU haber yazılırken, bölgenin sivil kuruluĢları ġ.T. ve çocuklarının koruma altına alınması için giriĢimde bulundu. Ancak köyden gelen bir telefonla, ġ.T., yıllarca birikmiĢ bir öfkenin hakim olduğu köyüne geri dönmeye karar verdi. Yani her gün kadınların öldürüldüğü bir ülkede, yeniden töre denilen çok standartlı bir eĢitsizliğin tekinsiz kollarında Ģu anda... YAġADIĞI köyde her kafadan baĢka bir ses çıkıyor. Kimisi ġ.T.‘nin kendi yaptıklarını gizlemek için yalan söylediğini anlatıyor, kimisi köy meclisinin toplandığını, ―ailenin namusuna leke sürdüğü için‖ hakkında ölüm kararı çıktığını, kimisi de kocasından kalan mallara el koymak için üvey çocuklarının böyle bir senaryo hazırladığını... (21.12.2011/Hürriyet) *Adıyaman Kahta‘da evden kaçınca ailesi tarafından bir odaya kilitlenen Hacer A., dün polise sığındı. Genç kız, 3 polis eĢliğinde eĢyasını almaya gittiğinde, iki erkek kardeĢi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. TÖRE yine terör estirdi. Kurbanın adı bu kez Hacer A.‘ydı. Gencecikti, 21 yaĢındaydı. Ailesi baskı yapıyordu. Ġlk eylül ayında kaçtı Hacer. Ailesinin baĢvurduğu polis, Hacer‘i ġanlıurfa‘da bulup teslim etti. Hacer o günden sonra evde, ailesi tarafından kilitli tutulan bir odada yaĢamaya baĢladı. Düne kadar... Fırsatını bulup kaçtı Hacer. Bu kez ġanlıurfa‘ya değil polise gitti. ―Ailem baskı yapıyor, kilit altındayım, çıkarmıyorlar. Öldürülmekten korkuyorum‖ diyerek devlete sığındı. Bile bile korunamayan onlarca Ģiddet ve töre kurbanı kadın gibi olmayacaktı Hacer. Savcının talimatı aslında yeni hayatının baĢlanğıcı olacaktı Hacer‘in. Ancak yanında hiçbir Ģeyi yoktu. ―EĢyalarımı alabilir miyim evden‖ deyince kaçtığı, Ģikâyetçi olduğu evine götürüldü 3 polis eĢliğinde. Bir polis aracı ile saat 16.30 sıralarında son kez evine gitti genç kız. Evin hemen altındaki marketi iĢleten babası Osman A. ve kardeĢlerini görünce yanlarına uğradı. Neden gittiğini anlatmak istiyordu.Ama konuĢamadı bile Hacer ve kaçma nedeniyle yüz yüze geldi bir anda. 23 yaĢındaki ağabeyi Üzeyir ve 16 yaĢındaki kardeĢi M. ellerinde bıçaklarla karĢısındaydı. HaykırıĢlarına; yürekleri ve vicdanları sağır iki kardeĢ, havaya kalkan ellerini Hacer‘in talihsizliğine sapladı. 3 polisin önünde yere yığıldığında göğüs ve karnına 3 bıçak darbesi isabet etmiĢti bile. Kadına Ģiddetin o kapkara listesine eklenecek yeni bir satırdan ibaretti artık Hacer A... Hacer‘i koruyan polislere ise Üzeyir, M. ve baba Osman A.‘yı gözaltına almak kaldı. (29.12.2011/KentHaber) -Toplumsal Alanda Kadına Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz *Iğdır'da Güzel Bulut adlı kadın sokak ortasında kimliği belirsiz kiĢilerce pompalı tüfekle baĢından vurularak öldürüldü. Karaağaç Mahallesi'nde oturan Güzel Bulut (40) adlı kadının sabah saatlerinde Karaca Sokak'ta kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢiler tarafından pompalı tüfek ile baĢından vurularak öldürülmüĢ vaziyette bulundu. Olay yerine gelen Iğdır Emniyet Müdürü Cemil Tombul, cinayetin nedenini araĢtırdıkları belirterek, görgü tanıkların ifadesine göre Ģüpheli Ģahıslara ulaĢmaya çalıĢtıklarını söyledi. (01.01.2011/DĠHA) *Van'da 16 Ocakta merkeze bağlı Kalecik Köyü yakınlarında A.Ç. isimli kadına tecavüz ettikten sonra çantasını da gasp ettikleri gerekçesiyle önceki gün gözaltına alınan T.D., ġ.C., N.E., Ö.D., B. D. ve G.A.‘nın Emniyet Müdürlüğü‘ndeki sorguları tamamlandı. Sorgularının ardından yoğun güvenlik önlemi altında adliyeye getirilen zanlılar, Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen zanlılar, mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgilere göre ġahin A. ve ġirvan A. isimli iki Ģahsın da olayla ilgili arandığı öğrenildi. (19.01.2011/DĠHA) *Iğdır'da zorla evine girdikleri kadına tecavüz ettikleri iddiasıyla 2 kiĢi tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Söğütlü Mahallesi ġen Sokak'taki bir apartmanda oturan yabancı uyruklu Türk 138 vatandaĢı G.H. (40) isimli kadının evine zorla girip kadına tecavüz ettikleri iddia edilen Ö.ġ. (19) ve E.A. (17), emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme tarafından darp, gasp ve tecavüz suçlamalarıyla tutuklanan zanlılar Iğdır Kapalı Cezaevi'ne konuldu. (20.01.2011/KentHaber) *Urfa'da Beykapısı Mahallesi 985. Sokak'ta meydana gelen olayda, evine giden 2 çocuk annesi Medine TaĢkın, sokak ortasında kimliği belirsiz kiĢi yada kiĢiler tarafından kafasına silahla ateĢ edilerek katledildi. TaĢkın'ı yerde kanlar içinde yatarken gören mahalle sakinleri, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri yaptıkları incelemede kadının kafasına isabet eden kurĢunlar sonucu hayatını kaybettiğini tespit etti. (20.01.2011/DĠHA) *Adıyaman'da galericilik iĢi ile uğraĢan Ö.T. isimli Ģahıs, sevgilisi ġanlıurfa Harran Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencisi Demet Ç. ile bir süre önce ayrıldı. Ayrıldıktan sonra eski kız arkadaĢının izini süren Ö.T., üniversite öğrencisi eski sevgilisinin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Adıyaman Bölge Müdürlüğünde çalıĢan idari personellerin çocuklarına müzik eğitimi verdiğini öğrendi. Eski sevgilisinin TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğünden ayrıldığını gören Ö.T. kullandığı otomobil ile .Demet Ç.'nin önünü kesti. Ġkna çabalarının ardından Demet Ç. isimli kız, konuĢmak üzere araca bindi. Araç içerisinde baĢlayan tartıĢma araç dıĢında da devam etti. Eski sevgilisinin otomobilden uzaklaĢtığını gören Ö.T, otomobilinden çıkardığı tüfek ile üniversite öğrencisi genç kıza arkadan 3 el ateĢ etti. Ġki bacağına ve kalçasına isabet eden mermiler nedeniyle yaralanan genç kız, ambulansla Adıyaman Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan tedavilerin ardından genç kızın iki ayağında da kırık tespit edildi. Ağır yaralı genç kız yapılan müdahalelerin ardından Malatya Ġnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Öte yandan, eski sevgilisini silahla yaraladıktan sonra olay yerinden kaçan Ö.T., akĢam saatlerinde polis ekipleri tarafından Borsa Ġlköğretim Okulu yakınlarında yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından hakim karĢısına çıkan Ģahıs tutuklanarak cezaevine konuldu. (24.01.2011/KentHaber) *Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Tanoğlu köyünde, iddiaya göre, ġenyiğit ailesinin 22 yaĢındaki kızı Figen ġenyiğit'i, yaklaĢık 5 yıl önce, babasının amca çocuğu olan muhtar M.ġ, oğlu M.H.ġ'ye istedi. ġenyiğit ailesi ise, kızlarının M.H.ġ. ile evlenmek istemediğini belirterek, evlilik teklifini reddetti. Ancak, muhtar ve çocukları Figen'in kendi gelinleri olacağını, onu baĢkasına vermelerine izin vermeyeceklerini söyleyerek, ġenyiğit ailesini bu konuda sürekli rahatsız etti. Baskılardan bunalan Figen, geçen yıl intihar giriĢiminde bulundu. Bunun üzerine anne Nezihe ġenyiğit, kızın korumak amacıyla kızını kayınbabasının yanına gönderdi. Figen, Bağlar ilçesinde yaklaĢık 1 yıldır dedesinin yanında kaldığı süre içerisinde tanıĢtığı bir genci severek, evlenme kararı aldı. ġenyiğit ailesi de Figen'i sevdiği gence vererek, niĢan yaptı. NiĢanlandığı gecenin sabahında Figen, muhtar ve çocukları tarafında dedesinin evinden zorla kaçırıldı. Olayı duyan anne Nezihe ġenyiğit ve oğlu 19 yaĢındaki Erkan ġenyiğit, muhtarın evine gitti. Ancak anne ve oğlu, aile tarafından darp edildiğini ileri sürdü. Çaresiz kalan ġenyiğit ailesi, kızlarının hayatından endiĢe ederek biran önce bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulundu. (30.01.2011/Diyarbakır SÖZ) *Gaziantep'te üniversite öğrencisi genç kız, sokak ortasında kafasına sıkılan kurĢunla öldürüldü. Olay, Yeditepe Mahallesi 210 Nolu Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 4. sınıf öğrencisi 21 yaĢındaki P.T., kimliği tespit edilemeyen bir kiĢinin silahlı saldırısına uğradı. Kafasına ve vücudunun 139 değiĢik yerlerine 3 mermi isabet eden P.T. olay yerinde hayatını kaybetti. (17.02.2011/KentHaber) *Gaziantep'te 3 gün önce sokak ortasında kafasına sıkılan kurĢunla öldürülen Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu son sınıf öğrencisi genç kızın, sınıf arkadaĢı E.G. tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. (20.02.2011/KentHaber) *22.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.Ö., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben evlere giderek temizlik yapıyorum. Çocuklarımın okul masraflarını kendim karĢılıyorum. Önce Seyrantepe konutlarında çalıĢıyordum. Daha sonra Dr. N. Hanım‟a temizliğe gittim. Temizliğe giderken belediye otobüslerine biniyorum. YaklaĢık 1 yıl önce Yeniköy mezarlığına gitmiĢtim. DönüĢte Mardin yoluna çıktım. Ve otobüse binerken (otobüsün numarası biliniyor) Ģoför bana “sen ne iĢle uğraĢıyorsun, nerden geliyorsun” dedi. Bende sana ne mezarlıktan geliyorum, dedim. Benden özür diledi. Bende ciddiye almadım. Bu yaz yine aynı otobüse bindim. Bu sefer fakülte lojmanlarında bir bayan doktorun evinde çalıĢmaya baĢladım. Sabah 8.30–9.00 arası aynı otobüse bindim. Otobüs ilahiyat fakültesine geldiğinde kimse kalmamıĢtı. Yine bana “abla sen ne iĢle uğraĢıyorsun” dedi. Bende “çocuk baktığımı söyledim” o da bana imalı bir Ģekilde “hı sen Ģimdi çocuk mu bakıyorsun” dedi. Ben otobüsten inerken kızmama fırsat vermeden arabayı hızla sürdü. Ve kafasından geçirdiği imalı sözleri bekçi kulübesinde bulunan diğer bekçilerle de paylaĢıyor. Çünkü oradaki bekçiler birbirlerine iĢaret ederek beni gösteriyorlardı. BaĢka bir otobüs Ģoförü de (numarası biliniyor)ben arabaya bindiğim an herkese beni iĢaret ediyor. Bu Ģahıslardan çok rahatsızım. Bana bu konuda yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Gaziantep'te eski sevgilisi üniversite öğrencisi 21 yaĢındaki Pınar Türkmen'i öldürmekten tutuklanan 24 yaĢındaki Emrah GümüĢ, "Pınar kız arkadaĢı F. ile lezbiyen iliĢki yaĢıyordu. Uyardım dinlemedi, öldürdüm" iddiasında bulundu. 3 yıl arkadaĢlık yapıp ayrıldığı Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu 4'üncü sınıf öğrencisi Pınar Türkmen'i, 17 ġubat günü Yeditepe Mahallesi'nde, tabancayla öldüren sınıf arkadaĢı Emrah GümüĢ tutuklandı. Yapılan soruĢturmada, GümüĢ hakkında 'kasten öldürme, silahla tehdit ve ruhsatsız silah taĢıma' suçlarından dava açıldı. (07.03.2011/KentHaber) *4 gün önce görev yaptığı okul önünde kar maskeli üç kiĢi tarafından kaçırılan öğretmen Sevim Buğdaycı, Diyarbakır'ın merkez ilçesi YeniĢehir'in DökmetaĢ köyünde bulunurken, Buğdaycı'yı kaçıran zanlı kayıplara karıĢtı. YaklaĢık 1 yıl önce Sevim Buğdaycı'nın amcasının kızını kaçıran; ancak kaçırdığı kızın ailesi tarafından geri alınmasını kendisine yediremeyen Ramazan K., 4 gün önce aynı aileden Namık Kemal Ġlköğretim Okulu'nda görev yapan Sevim Buğdaycı'yı görev yaptığı okulun önünden kaçırdı. 4 gün boyunca gözleri bağlanarak yaklaĢık 7 ayrı yer gezdirilen sevim öğretmen, emniyet güçleri ve aile büyüklerinin de karĢılıklı çabalarıyla yeri tespit edilerek, kaçıran Ģahsın ailesi tarafından emniyet birimlerine teslim edildi. Kaçırdığı Sevim Buğdaycı'yı ailesine teslim ettikten sonra kayıplara karıĢan Ramazan K.'nin yakalanması için emniyet birimleri geniĢ çaplı çalıĢma yürütüyor. Ramazan K.'nin ailesi tarafından emniyet birimlerine teslim edilen Sevim Buğdaycı, hastanede yapılan sağlık kontrolünün ardından ailesine teslim edildi. (11.03.2011/KentHaber) *Gaziantep'te birlikte yaĢadığı 30 yaĢındaki F.Ġ.'ye zorla fuhuĢ yaptırdığı iddia edilen 28 yaĢındaki Nuri Güler, gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü‘ne baĢvuran evli F.Ġ., Kilis‘te tanıĢtığı ve 1 yıl önce Gaziantep‘e kaçarak birlikte yaĢamaya baĢladığı iĢsiz Nuri Güler tarafından para karĢılığında erkeklere pazarlandığını ve sürekli dövüldüğünü iddia etti.Bunun üzerine harekete geçen Ahlak Büro Amirliği ekipleri, daha önce uyuĢturucu, tecavüz ve 140 hırsızlık suçlarından kaydı bulunan Nuri Güler‘i Düztepe semtinde gözaltına aldı. ĠĢsizlik bahanesiyle birlikte yaĢadığı kadını erkeklere pazarladığı ve karĢı gelince dövdüğü iddia edilen Nuri Güler, ‘Zorla fuhuĢ yaptırmak ve kasten yaralama‘ suçundan adliyeye sevk edildi. (18.03.2011/ĠnternetHaber) *Erzurum‘un Hasandede Mahallesinde tam gün eğitim yapılan Milli Egemenlik Ġlköğretim Okulundan çıkan öğretmen A.K., evine doğru yürürken üç kiĢi oldukları tahmin edilen saldırganlar tarafından ağzı kapatılarak dar ve çıkmaz bir sokağa sürüklendi. Olayın Ģokunu atlattıktan sonra A.K., saldırganlara karĢı koymaya çalıĢtı. Saldırganlar, tecavüz etmeye çalıĢtıkları öğretmen A.K.'yı 20 yerinden bıçakladıktan sonra baĢına taĢla vurdular. Kanlar içinde kalmasına rağmen A.K. saldırganların elinden kurtularak 100 metre kadar uzaktaki anneannesi H.P.'nin evini gitti. Kapıyı açan anneanne P., torunu A. öğretmeni kanlar içinde görünce bayıldı. Evde bulunanlar hemen durumu polise bildirirken, genç öğretmen de ambulansla Erzurum'a nakledildi. (07.04.2011/KentHaber) *Sağlık meslek örgütlerinin "Hekimleri hedef haline getiriyor ve kaosa neden olacak" itirazlarına rağmen uygulamaya konulan "Aile Hekimliği"nin sonuçları kendini göstermeye baĢladı. Hasta yakınlarının uyguladığı Ģiddetin hedefi olan hekimler Ģimdi de Kaymakam Ģiddeti ile karĢı karĢıya kaldı. Son örneği Kocaköy'de yaĢanan olay Ģöyle geliĢti: Diyarbakır'ın Kocaköy Ġlçesi'nde 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi (ASM) Doktoru Bahar Tekin, acil serviste doktor olmadığı için nöbete kaldı. Bu sırada hastaneyi defalarca arayan Kocaköy Kaymakamı Muhammet Gürbüz, "Yatalak bir hastam var eve gelin" dedi. "Acil serviste baĢka doktor yok o yüzden gelemem, ambulans gönderiyorum hastayı gönderin" diyen Tekin'e emirler yağdıran Kaymakam Gürbüz, bir süre sonra ise makam arabasıyla hastaneye gelerek doktoru herkesin gözü önünde tekme tokat dövmeye baĢladı. Hastaların araya girmesiyle Gürbüz'ün elinden kurtularak odasına kaçan Dr. Tekin, polislere durumu haber verdi. Hastaneye gelen polislerin yanında bile Tekin'e saldırmaya çalıĢan Kaymakam, daha sonra elini kolunu sallayarak hastaneden çıkıp gitti. Darp raporu alan Tekin ise Kocaköy Cumhuriyeti Savcılığı'na Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulundu. (25.04.2011/DĠHA) *Antep'te bir anne ve üç çocuğu öldürüldü. Konak Mahallesi'nde bir evde anne ve 3 çocuğu kafalarına silahla tek el ateĢ edilerek öldürülmüĢ halde bulundu. Cinayetlere iliĢkin bir kiĢi gözaltına alınırken, anne ve çocukların yakını olduğu belirtilen bir kiĢi ise aranıyor. (05.05.2011/DĠHA) *Elazığ'da evlenme teklifini kabul etmeyen lise öğrencisi 15 yaĢındaki Nebahat Karakaya ve babası Cemal Karakaya saldırgan Burhan Demirel tarafından av tüfeğiyle öldürüldü. Alınan bilgiye göre; Kovancılar Ġlçesi'nde 32 yaĢındaki Burhan Demirel, evlenme teklifini kabul etmeyen akrabası lise öğrencisi 15 yaĢındaki Nebahat Karakaya ile babası 50 yaĢındaki Cemal Karakaya'yı av tüfeğiyle öldürdü. Ġddialara göre, bir süre önce evlenme teklifinde bulunan saldırgan Demirel, bu isteğinin reddedilmesinin ardından sabah saatlerinde Karakaya ailesinin Heybet Mahallesi Levent Sokak'ta bulunan evine av tüfeği ile geldi. Ġlk olarak bahçede baba Cemal Karakaya'yı tehdit eden saldırgana baba, "Kızım okuyor, arada çok yaĢ farkı var olmaz" dedi. Bunun üzerine saldırgan Demirel, Cemal Karakaya'yı vurdu. Ardından içeri yönelen saldırgan, Nebahat Karakaya'yı da evin odasında vurdu. Saldırgan daha sonra olay yerinden kaçtı. Baba kız ise hastaneye kaldırılırken yolda yaĢamlarını yitirdi. (07.05.2011/DĠHA) 141 *Erzurum Ġl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Çaykara Caddesi'ndeki bir mağazanın sahiplerinden A. Ġ. D. hakkında "cinsel tacizde bulunduğu" ihbarı üzerine, asayiĢ Ģubesi ekipleri tarafından operasyon düzenlendiği bildirildi. Kadın müĢterilerinden mağazayla ilgili kampanyaları bildirmek bahanesiyle telefon numaralarını alan A. Ġ. D. ile arkadaĢı S. M.'nin, telefon numarasını aldığı kiĢilere Ģantaj yaparak, cinsel saldırıda bulunduğu iddia edildi. Yapılan araĢtırmanın ardından gözaltına alınan iki zanlının, bir kadını aynı yöntem ve usulle alıkoydukları kaydedildi. Emniyette ifadeleri alınan 2 zanlı çıkarıldıkları mahkemece, "KiĢiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Cinsel saldırı", "ġantaj", "Silahlı tehdit" suçlarından tutuklandıkları kaydedildi. (19.05.2011/DĠHA) *Malatya'da zorla bir otomobile bindirilerek kaçırılmak istenen kadını jandarma ekipleri kurtardı. Alınan bilgiye göre, YeĢilyurt ilçesi Görgü köyü mevkisinde, bir kadının zorla bir otomobile bindirildiği ihbarı üzerine olay yerine giderek bir aracı durduran jandarma N.A.'yı (31) kurtardı. Olayla ilgili gözaltına alınan Ġ. K'nın (29), genç kadını Diyarbakır'daki bir gazinoda çalıĢtırmak için kaçırmaya çalıĢtığı ileri sürüldü. (24.05.2011/Diyarbakır Söz) *26.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġ. Ö., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben yaklaĢık 20 yıldır ġ. A.‟ya ait hamamda çalıĢıyordum. YaklaĢık 4–5 aydır beni iĢten çıkardılar. Sigortam hiç yatırılmamıĢ bana tazminat ödenmedi. Okumam yazmam olmadığı için ve bu iĢlerden anlamadığımdan dolayı takip edemedim. Geçen yaz patronumun eĢi tatile gitmiĢti. Kendisi hacıdır, evine çağırdı, evimi temizle dedi. Hanım evde yok deyince evine gittim. Temizlik yapmak için kova istedim, temizliği bırak gel dedi. Sehpada meyve tabakları duruyordu. Gel meyve yiyelim dedi. Temizliğe baĢlayacağımı söyleyince onu boĢ ver. Hanım evde yok gel birlikte yatalım deyince hemen evden çıkmak istedim. Bana hamamda çalıĢan kadınlardan benimle yatmayanlara iĢ vermem demiĢti. Bu olayı çocuklarım, yakınlarım duymasın diye kimseye söyleyemedim. Bilmelerini istemiyorum. Duymaları durumunda adamı yaĢatmazlar. Ben dul bir kadınım eĢim beni boĢayıp bir hayat kadınıyla evlendi. Ben de çoluk çocuğumu büyütmek ve okutmak için çalıĢıyorum. Ancak iĢten keyfi olarak çıkarıldım ve sigortamı yatırmamıĢ. Bundan yaklaĢık 9–10 yıl önce patronum kimliğimi alıp mahkemeye götürdü. Biz 3 çalıĢanın kimliğini götürmüĢlerdi. Bir gün sonra kimliğimizi mahkemeden aldık, niye götürüldüğünü bilmiyorum. Çok mağdurum bu konuda mağduriyetimin giderilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Van ve Hakkari'de fuhuĢ olaylarıyla ilgili basına yansıyan A.A ile ilgili haberlerin masa baĢında yapılan düzmece haberler olduğu ortaya çıktıktan sonra A.A olayın nasıl geliĢtiğini ve polisin kendisine gözaltında verdirmek istediği ifadeyi DĠHA'ya anlattı. AKP'nin kanalına dönüĢen TRT'de ve geçtiğimiz günlerde Ġhlas Haber Ajansı'nda "Yüksekova'da 4 PKK'linin tecavüzüne uğrayan kadın" olarak verilen haberin düzmece ve polis kaynaklı olarak yapıldığı ortaya çıkmıĢtı. Olayın basına yansımasından sonra A.A, yaĢananları ve baĢından geçenleri tek tek anlattı. Daha küçükken anne ve babasının ayrıldığını kendisinin dede ve ninesinin yanında büyüdüğünü kaydeden A.A, 15 yaĢında evlendirildiğini kaydetti. Evlendikten sonra 2 aylık hamile iken eĢinden Ģiddet gördüğünü ve bunun üzerine dede ve ninesinin yanına döndüğünü kaydeden A.A, aradan bir hafta geçmeden eĢinin baĢka bir kadınla evlendiğini ve kendisinin yaĢı küçük olduğu için eĢinin yeni evlendiği kadınla resmi nikah yaptırdığını söyledi. Daha sonra eĢine tekrar geri dönmediğini ve bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini kaydeden A.A, ailesi tarafından 55 yaĢında maddi durumu iyi olan birisiyle evlendirilir. Kız çocuğu 13 aylık olduktan sonra ikinci eĢinden de baskı gördüğünü ve çocuğunu babasına vererek tekrar ailesine döndüğünü dile getirdi. Evde kaldığı müddetçe sürekli yaĢı büyük olan insanların kendisi ile evlenmek için görücüye geldiğini söyleyen A.A, çareyi Van'a gelip 142 yerleĢmekte bulduğunu ifade etti. Bir müddet sonra tanıĢtığı birisi tarafından fuhuĢa zorlandığını dile getiren A.A, en son Yüksekova'ya götürüldüğünü ve burada kendisine fuhuĢ yaptırıldığını söyledi. Yüksekova'da yaĢadıklarını anlatan A.A, önce tecavüze uğradığını ve kendisine tecavüz edenlerin bu sefer yüzlerini kapatarak kendisini kameraya çektirdiğini ifade ederek, "Bana tecavüz ettikten sonra giyinmemi istediler. Onlar da hemen üzerlerindeki elbiseleri değiĢtirerek, yüzlerini örttüler ve bana 'ben piĢmanım' Ģeklinde konuĢmalar yaptırdılar. Ardından da beni dıĢarı attılar. Daha sonra caddede polisler beni gördü ve emniyete götürdüler. Emniyette baĢıma gelenleri anlattıktan sonra bana 'Ġstiyorsan gizli tanık ol, biz sana gereken yardımı yaparız. PKK'lilerin sana bunu yaptığını anlat. Ve biz de seni televizyonlara çıkaralım. Böylece sen de rahat yaĢamıĢ olursun. PKK sürekli namustan bahsediyor, fuhuĢa karĢıyız diyor böyle söylersen bunu televizyonlara çıkarırız' dediler. Ancak ben böyle bir ifade veremeyeceğimi söyledim. Bana bunu yapanların PKK'li olmadığını söyledim. Bana tecavüz ettikten sonra kılık kıyafet değiĢtirdiler dedim. Bunun üzerine polisler bana bağırdılar, ardından da darp ettiler. Kolumda morluklar ve vücudumda ĢiĢlikler oluĢtu. Bu sefer beni alıp Van'a getirdiler. Kadın Sığınma Evi'ne bıraktılar. Ama iki aylık hamile olduğum için oradan çıkmak zorunda kaldım" dedi. Savcılığa da baĢvurduğunu ve polislerin gözaltındayken kendisine "Gizli tanık olması yönünde tehditlerde bulunduğunu" anlattığını kaydeden A.A, çocuğunun alınması için savcıdan yardım istediğini ama savcının "Ben sana hiçbir yardımda bulunamam çocuğun babası ben miyim" dediğini kaydederek, daha sonra kürtajla çocuğu aldırdığını kaydetti. Kendisine tecavüz edenlerin yakalanmasına sevindiğini, ancak olayın çarpıtılmasına tepki gösteren A.A, "Ben eğer onların istediği gibi ifade vermiĢ olsaydım. Belki daha rahat yaĢardım. Ama böyle bir onursuzluğu kabul etmedim. Kabul etmediğim için de polisler bana sahip çıkmadı, üstüne üstlük beni darp ettiler" dedi. (03.06.2011/DĠHA) *Urfa'da 10 Bin lira alacaklı olduğunu iddia eden 44 yaĢındaki Tahir Ok kardeĢi Ġsmail Ok ve 28 yaĢındaki 8 aylık hamile eĢi Zekiye Ok'u zincirle döverek hastanelik etti. Ġddiaya göre, kardeĢi tarafından mahkeme kanalıyla icra takibine uğrayan Tahir Ok, merkeze bağlı Seksenören köyünde çiftçilik yapan ve inĢaat iĢlerinde çalıĢan kardeĢi Ġsmail Ok'la birlikte 5 yıl önce birlikte arazi satın aldı. Tahir Ok, iddiaya göre 2 yıl önce araziyi kardeĢinden habersiz söz konusu arsayı sattı. KardeĢler arasında arsa için çıkan tartıĢma, yakınlarının araya girmesi ve Tahir Ok'un kardeĢine 10 bin lira değerinde senet imzalayarak borçlandırılmasıyla tatlıya bağlandı. Aradan geçen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine Ġsmail Ok, bir süre önce ağabeyinin imzaladığı 10 bin lira değerindeki senedi icraya verdi. Ġcra iĢlemlerinin baĢlamasına sinirlenen ağabey Tahir Ok, önceki gece geç saatlerde kardeĢinin evine gitti. Tahir Ok, 4 küçük çocuğu ile evde bulunan kardeĢinin eĢi 8 aylık hamile Zekiye Ok'u demir zincir ile dövdüğü iddia edildi. Sırtı ve ayaklarına aldığı darbelerle yaralanan Zekiye Ok, durumu eve gelen eĢine anlattı. Dün sabah ağabeyinin evine giden Ġsmail Ok da, ağabeyinin zincirli saldırısına uğradı. Sırtında zincir izleri oluĢan ve köylülerin araya girmesiyle kurtarılan Ġsmail Ok, yanına eĢi Zekiye'yi de alarak jandarmaya giderek Ģikâyetçi oldu. (16.06.2011/DĠHA) *Gaziantep'te, geçtiğimiz pazar günü kaybolduktan sonra evinin yakınında cesedi bulunan 5 yaĢındaki Fatma Demir'in katil zanlısı 16 yaĢındaki V.Y. yakalandı. Ġlk ifadesinde suçunu kabul eden zanlının, "Tecavüz ettikten sonra boğazını sıkınca öldüğünü anladım. Cebinde 25 kuruĢu vardı, onunla da dondurma alıp yedim" dediği öğrenildi. (18.06.2011/Hürriyet) *KAHRAMANMARAġ'ın Elbistan Ġlçesi'nde 24 yaĢındaki Adem Kılıç, kız arkadaĢı 18 yaĢındaki Kübra Nur ġahin'i elleriyle boğdu. Cinayetin ardından olay yerinden kaçan Adem 143 Kılıç, güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra bileğini keserek intihara kalkıĢtı. Olay, dün gece ilçeye bağlı Karaelbistan Beldesi'nde meydana geldi. Elbistan Ġlçesi'nde oturan Adem Kılıç, kız arkadaĢı Kübra Nur ġahin ile Karaelbistan Beldesi'ndeki ablasının evinde buluĢtu. Evde iki sevgili arasında iddiaya göre henüz bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢma alevlenince iddiaya göre Adem Kılıç, genç kızı elleriyle boğarak kaçtı. BoğuĢma seslerini duyanların ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma, genç kızın cansız bedenini buldu. Boğulduğu anlaĢılan ġahin'in cesedi, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ġlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, polisin de desteğiyle peĢine düĢtüğü Adem Kılıç'ı ilçe merkezinde yakaladı. Gözaltına alınan Kılıç, Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda tuvalete girince camı kırıp bileklerini kesti. Gürültü üzerine içeri giren jandarma tarafından kanlar içinde bulunan Kılıç, Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. (08.07.2011/DHA) *Diyarbakır'da oturan 18 yaĢındaki H.ġ. bir arkadaĢ ortamında Ali. K. ile tanıĢtı ve aralarında duygusal iliĢki baĢladı. ĠĢsiz olan Ali. K. ile H.ġ. sık sık görüĢmeye baĢladı. Ali K., genç kıza birlikte kaçma teklifinde bulundu. H.ġ., 28 Mayıs günü evdeki para ve ziynet eĢyasını alarak Ali K. ile önceden belirledikleri Huzurevleri semtindeki bir inĢaata geldi. H.ġ.'nin getirdiği paraları ve ziynet eĢyasını alan Ali.K. ona tecavüz etti ve bir baĢka kente giderek evleneceklerini söyledi. Otobüs bileti almaya gideceğini söyleyen Ali K., H.ġ.'ye inĢaatta beklemesini istedi. Bir süre sonra Ali K. 3 arkadaĢıyla döndü. Hem kendisi, hem de bu kiĢiler ağzını kapatıp ellerini ayaklarını bağladıkları H.ġ.'ye defalarca tecavüz etti. Hava kararınca H.ġ.'yi inĢaattan çıkarıp tarlaya götüren zorbalar, burada da tecavüzü sürdürdü. Yakındaki yoldan geçen bir köylü H.ġ.'nin çığlıklarını duyunca, polise haber verdi. Olay yerine gelen polisler H.ġ.'yi periĢan halde buldu, 2 kiĢi yakalanırken, 3 kiĢi de kaçtı. Hastaneye kaldırılan H.ġ. tedavisinin ardından psikolog nezaretinde polise verdiği ifadede baĢından geçenleri tüm detaylarıyla anlattı. Töre cinayetine kurban gidebileceği endiĢesiyle ailesine haber verilmeyen H.ġ., devlet korumasına alınarak bir baĢka kentteki yurda yerleĢtirildi. Tecavüz suçlamasıyla yaĢları 18 ile 20 arasında değiĢen 5 Ģüpheli gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen bu kiĢilerden Ali K. , Fesih A. , Ekrem. B. ve Emin B. tutuklanırken, Ömer Ç. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (03.07.2011/Diyarbakır SÖZ) * Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde yaĢlı bir kadın darp edildi. Edinilen bilgiye göre, Tuzluca'da hayvancılıkla uğraĢan G.G. isimli yaĢlı kadın, eĢeğinin baĢkasının merasına girmesi gerekçe gösterilerek darp edildi. (22.07.2011/KarsManĢet) *Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde köyde görevli hemĢirenin gece geç saatlerde kaldığı sağlık evinde bir köylünün tecavüzüne uğradığı ileri sürüldü. Alınan bilgilere göre, Siirt'in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Kilis Köyü Sağlık Ocağı'nda görevli D.T. (23) isimli ebenin kaldığı sağlık evinde tecavüze uğradığı belirtildi. Gece geç saatlerde demir parmaklıkları keserek eve giren ve ebeye tecavüz ettiği belirtilen E.Ö. isimli köylü, jandarma tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan E.Ö. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (12.07.2011/DĠHA) *Dönemin CHP'li Ģimdinin ise AKP'li Van'ın Edremit Ġlçesi'ne bağlı Çiçekli Beldesi Belediye BaĢkanı Yılmaz Kılıç ile evlilik vadiyle uzun yıllar birlikte yaĢadığını ancak sonradan Ģiddet görerek terk edildiğini savunan RahĢan ġahin, kadın kuruluĢlarına hukuki yardım için baĢvurdu. Belediye BaĢkanı Kılıç'la bir akrabasının vasıtasıyla tanıĢtıktan sonra uzun süre birlikte olduğunu dile getiren ġahin, Yılmaz'ın daha sonra kendisini tehdit ederek, aile fertlerine dövdürdüğünü aktardı. Can güvenliğinin olmadığını belirten ġahin, Van Belediyesi Kadın DanıĢma Merkezi (VAKASUM) ile Van Barosu Kadın DanıĢma Merkezi baĢta olmak üzere birçok yere baĢvuruda bulunarak hukuki destek talebinde bulundu. (28.08.2011/DĠHA) 144 *Ġki kadına tacizde bulunduğu iddia edilen Van'ın Bakraçlı (Yedikilise) Köyü Muhtarı R.D. görevden alınmazken, R.D. ile ilgili BaĢbakanlık ve Valiliğe dilekçe gönderen köylülerin suları kesildi. Dilekçe sahiplerinden Mehmet Selim Sihat, "Muhtara kimse dokunmuyor" dedi. Köylülerin Van Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusundan da bir sonuç elde edilmezken, suç duyurusu sahiplerinin muhtar ve akrabaların baskılarına maruz kaldığı bildirildi. 3 aydır muhtar ve akrabaları, 15 hanenin sularını keserken, en son 20 gün önce köylülerin Valilik ve Özel Ġl Ġdaresi'ne yaptıkları baĢvurudan sonra suları tekrar akmaya baĢladı. Ancak bunun 5 gün sürdüğü ve suyun tekrar muhtar tarafından kesildiği belirtildi. (13.08.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Sur Ġlçesi'nde bulunan yeĢil alanda gezintiye çıktığı sırada kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢiler tarafından yüzüne, kollarına ve bacaklarına kezzap dökülen Rojda Karagöz (20) isimli genç kadın, ağır yaralandı. Diyarbakır Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan Karagöz'e burada ilk müdahale yapıldı. Ardından Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne sevk edilen Karagöz'ün vücudunda birinci ve ikinci derece yanık oluĢtuğu ve yoğun bakım servisinde müĢahede altında tutulduğu kaydedildi. Karagöz'ün hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi. (01.09.2011/DĠHA) *Bitlis‘in Adilcevaz Ġlçesi‘nde yaĢayan Demet Toprak, 14 yaĢındayken amcasının oğlu Metin Toprak ile rızası olmadan evlendirildi. Evlendikten sonra eĢinin ailesinin evine yerleĢen Demet Toprak ile kayınvalidesi arasında bir süre sonra geçimsizlik baĢladı. Bunun üzerine Metin Toprak, zaman zaman Ģiddete maruz kalan eĢini de yanına alarak köyden ayrılıp 9 yıl önce Ġstanbul‘a yerleĢti. EĢi kapı, pencere montaj iĢinde çalıĢırken, Demet Toprak da günlük temizlik iĢlerine gitti. Çift, bugün 9 yaĢında olan ġilan ve 5 yaĢında olan Yusuf adında 2 çocuk sahibi oldu. Ġddiaya göre Metin Toprak‘ın ailesi köye geri dönmeleri isterken, Demet Toprak, Ġstanbul‘da kalmak istedi. Bu nedenle çift arasında sık sık tartıĢmalar yaĢanmaya baĢladı. Demek Toprak, eĢinin zaman zaman kendisine Ģiddet uyguladığını ileri sürerek, geçen Haziran ayında evi terk edip boĢanma davası açtı. EĢinin kendisini öldürmek için Ġzmir‘e geldiğini öğrenen Demet Toprak, kentten kaçıp baĢka bir yere gitti. Ġzmir‘de eĢini ararken inĢaatlarda çalıĢmaya baĢlayan Metin Toprak, geçen temmuz ayında inĢaattan düĢüp öldü. Demet Toprak, 13 Temmuz günü kendisini arayan bir kiĢinin, "Metin öldü, sen de öleceksin, her yerde seni arıyoruz. Az kaldı seni bulacağız" dediğini söyledi. Aldığı telefon sonrası aileden gizli görüĢtüğü kiĢileri arayan Demet Toprak, eĢinin gerçekten öldüğünü öğrenince çocuklarını almak için harekete geçti. Toprak, "EĢimin ölmesi üzerine çocuklarımı almak için aileyi aradım Ama bana, ‘çocukları unut mezara kadar bizde kalacak. Ensendeyiz. Seni bulduğumuz yerde kafana sıkıcağız‘ diye tehdit ettiler" dedi. Çocuklarının kendisine verilmesi için CumhurbaĢkanı Abdullah Gül ile BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan‘dan yardım isteyen Toprak, "Benim hakkımda ölüm kararı çıkarıldığı için köye gidemiyorum. Devlet büyüklerimin yardım edip, çocuklarımı bana vermelerini istiyorum" dedi. (02.09.2011/CNNTürk / Diyarbakır Olay) *Van'ın BaĢkale Ġlçesine Bağlı Yurttepe (Pars) Köyü'nde dün gece bir eve yapılan silahlı saldırı sonucunda 1 kadın yaralandı. Edinilen bilgilere göre, BaĢkale'ye bağlı Albayrak (Dêr) Köyü'nde Ali Alkan ile eĢi T. KızıltaĢ'ın bilinmeyen bir nedenle tartıĢtı ve bu tartıĢmaya Alkan'ın akrabaları da karıĢtı. Bunun üzerine T. KızıltaĢ, Yurttepe (Pars) Köyü'ndeki babasının evine gitti. Alkan ve akrabaları da, T. KızıltaĢ'ın babasının evine silahlı saldırıda bulundu. Çok sayıda merminin isabet ettiği evde bulunan Mihrinaz KızıltaĢ (22) kolundan ve bacağından yaralandı. Olayın duyulması üzerine Alkan ve akrabaları olay yerinden kaçarken 145 yaralanan T. KızıltaĢ ise BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Savcılığın olay ile ilgili soruĢturma baĢlattığı belirtildi. (06.09.2011/DĠHA) *ġanlıurfa‘da oturan Fatma Zehra Atlıoğlu, 8 yıl önce ailesinin isteğiyle akrabası Ramazan Yolcu ile imam nikahlı olarak birlikte yaĢamaya baĢladı. Bu birlikteliğinden Fatmanur ve Yusufcan isimli 2 çocuğu olan Atlıoğlu, 2 yıl önce Ģiddet gördüğünü iddia ettiği Yusuf Yolcu'dan ayrılıp baba evine döndü. Atlıoğlu, geçen yıl 73 yaĢındaki Ahmet Atlıoğlu ile evlendi. 2 çocuğu ile birlikte evlendikten sonra ġairnabi Mahallesi 204. sokaktaki evinde yaĢamaya baĢlayan Atlıoğlu çifti arasında tartıĢmalar yaĢanmaya baĢladı. Sık sık çocuk nedeniyle aralarında tartıĢma yaĢanan Fatma Zehra Atlıoğlu, geçen hafta içerisinde Ģiddet gördüğü iddiasıyla eĢini polise Ģikayet etti. Polisin ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktığı Ahmet Atloğlu, kendisini Ģikayet eden eĢi ile 2 çocuğunu eĢyalarıyla birlikte sokağa attı. Birkaç parça eĢya ile sokakta kalan gözü yaĢlı kadın, çocuklarına sarılarak yetkililerden kendisine yardımcı olmasını istedi. Ailesinin de kendilerine sahip çıkmadığını iddia eden Atlıoğlu, komĢularının yardımıyla sokakta yaĢamını sürdürmeye çalıĢıyor. Çocuklarıyla birlikte sokakta kalmanın kendilerini korkuttuğunu, yetkililerin kendilerine sahip çıkmaması halinde intihar etmeyi bile düĢündüğünü söyleyen acılı kadın Ģöyle konuĢtu: "Nikahsız evliliğimden 2 çocuğum oldu. Ġkinci evliliğimi eĢimin yaĢı benden büyük olmasına rağmen, sırf çocuklarıma bakması için kabul ettim. Ancak 1 yıl geçmeden çocuklarıma ve bana yönelik Ģiddet uygulamaya baĢladı. ġimdi sokakta kaldık. Çok çaresizim ölümden baĢka çarem kalmadı. Buradan devlet büyüklerime sesleniyorum; ne olur bize baĢımızı sokacak bir yuva versinler. Yoksa intihar etmek istiyorum." (14.09.2011/DĠHA) *ġanlıurfa merkeze bağlı bir köyde Ġlköğretim öğrencisi Z.ġ.'ye adı açıklanmayan bir akrabası 3 ay önce tecavüz etti. Hamile kalan Z.ġ., midesi bulanıp kusmaya baĢlayınca ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan muayenenin ardından kızın tecavüze uğradığı ve 3 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Kızlarının hamile olduğunu öğrenen aile büyük bir Ģok yaĢarken, küçük kız baĢından geçen tecavüz olayını ailesine ve hastane polisine anlattı. Tecavüzü öğrenen aile fertleri, telefonla ulaĢtıkları yakınlarına tecavüzcünün bulunması için haber gönderdi. Z.ġ. ifadesi alındıktan sonra töre cinayetine kurban gidebileceği endiĢesiyle devlet korumasına alınarak yurda yerleĢtirildi. Jandarma ekipleri, Z.ġ.'ye tecavüz ederek hamile bırakan akrabayı yakalamak için harekete geçti. (08.09.2011/Diyarbakır Söz) *26.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran D.T., Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim eski eĢim A. T. ile yıllarca ayrı yaĢadık, sürekli bana hakaret, fiziksel Ģiddet ve iĢkence ediyordu. Benim 5 çocuğum vardı ondan dolayı katlanıyordum. Ancak daha sonra katlanılmaz hale gelince boĢanmak için mahkemeye baĢvurduk ve boĢandık. Ben çocuklarımı alarak Ġstanbul‟ a gittim. Orada çalıĢarak geçiniyorum. Benim babamdan bana kalan tapusu bana ait olan evimi eski kocam kullanıyor ve çıkmak istemiyor. Bu konuda ĠHD‟ den hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *24.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan S.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: “Benimle evlenmek isteyen ġ.K., bu talebini benimle paylaĢtı. Ben kendisiyle evlenmek istemediğimi ve bunun mümkün olmadığını defalarca belirtmeme rağmen kendisi ısrarcı oldu ve ısrarı sonraki aĢamalarda tehdit baskılara dönüĢtü. Bu baskı ve tehditler 9 yıldır devam ediyor. Bu söylediğim Ģahıs defalarca yolumu kesmiĢ ve beni her seferinde de tehdit etmiĢtir. Anneme dahi defalarca saldırmıĢtır. Ergani yolu üzerinde kardeĢimle birlikteyken bıçakla saldırdı. KardeĢim 8 bıçak darbesi alırken bende yaralandım. Ancak 3-4 ay cezaevinde kaldı. Cezaevinde bile tehditlerine devam etti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Onun 146 dıĢarıda olması benimde can güvenliğimin olmayacağı anlamına geliyor. Korkuyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Silopi Belediyesi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nce yapılan "Uluslararası 2. ve 3. evlilikler sorununun Silopi'deki yansımaları ve kadınların yaĢadıkları sorunlar" konulu araĢtırmanın sonuçları açıklandı. Silopi'de kuma getiren erkek sayısının çok olduğu belirtilen raporda, kadınlara yönelik Ģiddettin uygulandığı belirtildi. Silopi Belediyesi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nce "Uluslararası 2. ve 3. evlilikler sorununun Silopi'deki yansımalarını ve kadınların yaĢadıkları sorunları" tespit etmek amacıyla yapılan araĢtırmanın sonuçları raporlaĢtırılarak basın toplantısıyla açıklandı. Sosyolog Gül Berki, hem kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek hem de Silopi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nin bundan sonraki çalıĢmalarına yön vermek amacıyla alan araĢtırması yapıldığını kaydetti. AraĢtırmada basın taraması yapılıp sorunun kamuoyuna yansıma çerçevesinin anlaĢılmaya çalıĢıldığını belirten Berki, Silopi'ye kuma gelen 130 kadını adresleri ile birlikte tespit ettiklerine iĢaret etti. Berki, "Kotalı örneklem" yöntemiyle, 80 anketin Silopili kadınlara uygulandığını belirterek, "Kotalarda üstüne kuma gelen Türkiyeli ilk eĢ, Türkiye dıĢından gelen tek eĢ, Türkiye dıĢından kuma gelen eĢ ve Türkiyeli kuma gelen eĢ Ģeklinde belirlendi. Anket çalıĢması ile birlikte, aynı kotalarla 15 kiĢi ile sözlü tarih çalıĢması da yapıldı. Sözlü tarih çalıĢmasında ses kaydı alınarak fotoğraflarla belgelendirildi. Bunların yanı sıra Silopi Belediyesi'ne bağlı evlendirme dairesinden son 6 yılın evlenme verileri ile birlikte Silopi Devlet Hastanesi'nden son 8 ayın Ģiddet ve intihar verileri alındı" dedi. AraĢtırma öncesi kamuoyu tarafından, uluslararası evliliklere iliĢkin gündeme gelen bazı ön kabullerin tespit edildiğini kaydeden Berki, "Bunlar yüksek baĢlık parasından Ģikâyet eden erkeklerin, yurtdıĢına yönelmesi, yurt dıĢından gelen kadınlarla daha iyi anlaĢıldığı. O kadınların Türkiye'nin geliĢmiĢliğini takdir edip, Türkiye'ye yerleĢme hayali kurduğu Ģeklindeydi. Fakat araĢtırmamızla birlikte bu kabullerin gerçek olmadığını tespit etmiĢ bulunmaktayız" diye konuĢtu. 'Aslında sorunun görünenden daha derin ve farklı olduğu ortaya çıkmıĢtır' diyen Berki, Ģunları kaydetti: "Anket çalıĢmasında kadınların evlendikleri zaman kendilerine ödenen baĢlık paraları sorulmuĢ ve en fazla paranın aslında yurtdıĢından gelen kumalara ve yurtdıĢından gelen ilk eĢlere verildiği tespit edilmiĢtir. Yani Silopili erkeklerin bu yönelimi ekonomik nedenlerle değildir. Silopili erkekler yurtdıĢına yönelmiĢ, yurtdıĢındaki kadınlar hem Türkiye'ye gelmeyi hem de kumalığı kabul etmiĢ. Kadınların yüzde 84'ü görücü usulüyle evlenmiĢ ve yüzde 79'u evliliği kendi rızasıyla kabul etmiĢtir. Yüzde 42'si de eĢiyle akrabadır. Yüzde 85'i kuma geleceğini bildiği halde yüzde 40'ı nasip-kısmet diyip kabul etmiĢtir. 'Ailem beni zorladı' diyenlerin oranı yüzde 15 iken, Türkiye'de yaĢamak isteyenlerin oranı sadece yüzde 5'dir." 'Yüzde 63'ü 20 yaĢ altında evlendirilmiĢ' Sözkonusu kadınların yüzde 63'ünün hayat hakkında genel bir deneyim elde edemedikleri, 20 yaĢ altında evlendiğini ifade eden Berki, "Çoğunluğu evlendiğinde reĢit bile değildir. Ailelerinden öğrendikleri evlilik Ģeklide aynıdır. Bu grup kadınların yüzde 78'inin aileleri görücü usulü veya berdel ile bir araya gelmiĢtir. Sonuç olarak söylenebilinir ki yurtdıĢından kuma gelen kadınlar evlilik konusunda edilgen gibi hareket etmekte önlerine gelen ilk fırsatı, kuma dahi gitse nasip-kısmet diyerek kabul etmektedir. Erkekler açısından bakıldığında bu serüvenin nedeni, son günlerde popüler olan yurtdıĢından eĢ getirme vakasının, erkekler arasında bir statü meselesi haline getirilmesidir. Fakat bunun da ötesinde aslında erkeklerin bu evlilik tercihi sorun olarak raporda tanımlayacağımız nedenlerdir. Yani erkeğin bu macerayı seçim nedenleri kadının sorunlarının en önemli parçasını teĢkil etmektedir" dedi. 'Kadınların yüzde 21'i Ģiddet gördüğünü itiraf etmiĢ' YurtdıĢından gelen kadınların kendilerine sürekli yabancı muamelesi yapıldığı ve söz konusu 147 kadınların sürekli baskı altında tutulduklarının belirtildiği raporda, "Kuma gelen yabancı kadınların yüzde 21'i Ģiddet gördüğünü itiraf etmiĢ, fakat biz bu oranın daha yüksek olduğunu düĢünüyoruz. Kadınların yüzde 44'ü Ģiddet gördüğünde kimse ile paylaĢmıyor. Kadınların Silopi'deki baskı durumunu en iyi anlatan istatistik ise daha önce yaĢadıkları ülke ile Türkiye'yi kıyaslamaları istenildiğinde ortaya çıkıyor; kuma gelen yabancı kadınların yüzde 84'ü, tek eĢ olan yabancı kadınların ise yüzde 74'ü daha önceki yaĢantılarının daha rahat olduğunu, kadınların daha önce yaĢadıkları ülkede daha özgür olduklarını ifade etmektedirler" denildi. 'Kadınların yüzde 90'ı kuma olacağını biliyor' AraĢtırmada, hem yabancı ülkeden kuma gelen kadınlar üzerinde hem de Türkiye içinden kuma gelen kadınlarla çalıĢma yapıldığı belirtilirken, Ģunlar kaydedildi: "Kumalık da evlilik gibi kadınlar tarafından kendi kararları olmasına rağmen, çok bilinçli yapılan bir tercih değil. Türkiye'den gelen kadınların yüzde 90'ı kuma geleceğini biliyorken yabancı kumaların yüzde 85'i kuma geleceğini biliyormuĢ, zorla evlenenlerin oranı Türkiyeliler için yüzde 20 iken yabancılar için yüzde 15'dir. Genel anlamda kadınların kumalığı kendi rızalarıyla yaptığı söylenebilir. Diğer taraftan üstüne kuma gelen kadınların yüzde 55'i eĢlerinin kuma getireceğinden haberdarken, haberdar olan kadınların yüzde 40'ı çocuklarından dolayı mecburen durumu kabullenmek zorunda kalmıĢ. Durumu bilsin veya bilmesin, kabullensin veya kabullenmesin kadınların yüzde 80'i üzerine kuma geldiğinde üzüntü yaĢamıĢ. Fakat yinede yüzde 80'i eĢinden ayrılmayı düĢünmemiĢ. Tüm kadınların yüzde 90'ı kumalarıyla iyi geçindiğini belirtiyor." 'Hizmetçi muamelesi görüyoruz' Hizmetçi muamelesi gördüğünü belirten kadınların görüĢünün de yer aldığı raporda, "Burada canı isteyen herkes gidip kuma getiriyor, bakıyorsun ekonomik durumu iyi olsun ya da olmasın herkes kuma evliliği yapıyor. Sanki eĢim beni hizmetçilik için getirmiĢ. Hizmetçi muamelesi görüyorum, buraya hizmetçilik için getirmiĢler ve köle gibi çalıĢtırıyorlar, ben anladım, bu eve eĢ olarak değil de hizmetçi olarak getirilmiĢim" görüĢleri hakim. ÇalıĢmada, kadınlar Silopi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nden öncelikli olarak kadının bilinçlendirilmesi ve kadın haklarının öğrenilmesine katkıda bulunmalarını isterken, Ģunlar kaydedildi: "Çoğunlukla sorunlarını içlerine atan kendini ifade etme yolları kapalı olan kadınların, bilinçlendirilmesi, desteklenmesi ve dayanıĢmalarının sağlanması bizler açısından öncelikli hedefler olmalıdır. Fakat sorunun yerel bir sorunu aĢan uluslar arası bir sorun olması, soruna farklı bir boyut katmaktadır. Veriler de göstermiĢtir ki bu sorun sayısal olarak da artmaktadır. Hem bu nedenle hem Kürt kadınlarının ortak sorunları konusunda çalıĢılması amacıyla; Ulusal Kürt kadın birliğinin sağlanması gerekmektedir. En azından Federal Kürdistan Bölgesi, Türkiye, Suriye ekseninde ortak çalıĢacak ve bu ülkelerde bir Ģubesi olacak bir merkezin kurulması gerekiyor."(07.10.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 2 gün önce cesedi bulanan 25-30 yaĢlarında olduğu öğrenilen kadının kimliği tespit edildi. Önce boğazlanan, ardından da 14 bıçak darbesi ile öldürülen kadının Mısrıhan CoĢkun olduğu öğrenildi. Yüksekova'da KıĢla Mahallesi'nde oturduğu tespit edilen CoĢkun'un 5 çocuk annesi olduğu ve eĢinin cezaevinde olduğu öğrenildi. CoĢkun'un kim ya da kimler tarafından neden öldürüldüğü ise öğrenilemedi. CoĢkun'un cenazesi geçtiğimiz gün otopsi için Malatya Adli Tıp kurumu'na gönderilmiĢti. (13.12.2011/DĠHA) *Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde, Sülayman Yıldız (23), Havva Akyıldız (18) isimli kadını öldürdükten sonra intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde yaĢayan Süleyman Yıldız (23), sabah saatlerinde Havva Akyıldız (18) isimli kadını yerde sürükleyerek, köyün Aile Sağlık 148 Merkezi'ne getirdi. Kısa süreli bağırıĢmaların ardından Yıldız, yanında bulunan silahıyla Akyıldız'a 3 el ateĢ etikten sonra namluyu kendisine çevirdi ve ateĢ etmeye baĢladı. Akyıldız olay yerinde, Yıldız ise, Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda yaĢamını yitirdi. Olay yerinde inceleme baĢlatıldığı belirtildi. (19.12.2011/DĠHA) -FuhĢa Zorlanan Kadınlar *Gaziantep'te birlikte yaĢadığı 30 yaĢındaki F.Ġ.'ye zorla fuhuĢ yaptırdığı iddia edilen 28 yaĢındaki Nuri Güler, gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü‘ne baĢvuran evli F.Ġ., Kilis‘te tanıĢtığı ve 1 yıl önce Gaziantep‘e kaçarak birlikte yaĢamaya baĢladığı iĢsiz Nuri Güler tarafından para karĢılığında erkeklere pazarlandığını ve sürekli dövüldüğünü iddia etti.Bunun üzerine harekete geçen Ahlak Büro Amirliği ekipleri, daha önce uyuĢturucu, tecavüz ve hırsızlık suçlarından kaydı bulunan Nuri Güler‘i Düztepe semtinde gözaltına aldı. ĠĢsizlik bahanesiyle birlikte yaĢadığı kadını erkeklere pazarladığı ve karĢı gelince dövdüğü iddia edilen Nuri Güler, ‘Zorla fuhuĢ yaptırmak ve kasten yaralama‘ suçundan adliyeye sevk edildi. (18.03.2011/ĠnternetHaber) *Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 30 ayrı noktaya fuhuĢ operasyonu düzenlendi. Düzenlenen operasyonda aralarında 2'si yabancı uyruklu 11'i kadın, toplam 26 kiĢi yakalandı. Aralarında Travestilerin de bulunduğu öğrenilirken, 11 kadından 5'inin tehdit yoluyla zorla çalıĢtırıldığı öğrenildi. Ġfadelerinin ardından 11 kadın sağlık kontrolünden geçirilmek üzere devlet hastanesine getirilirken, yapılan kontroller sonrası kadınların serbest bırakılacağı, 2 yabancı uyruklu kadının ise Yabancılar ġubesi'ne teslim edileceği öğrenildi. Gözaltında bulunan 15 kiĢinin alınacak ifadelerinin ardından, FuhuĢa aracılık yapmak suçundan önümüzdeki günlerde adli mercilere sevk edileceği öğrenildi. (05.04.2011/KentHaber) -Güvenlik güçlerince Yapılan Taciz ve Tecavüz *Urfa'da jandarma tacizine uğrayan 3 kız kardeĢten ikisi gözaltına alındı. Ġddialara göre olay Ģöyle geliĢti. Urfa'nın YeniĢehir Mahallesi'nde ikamet eden Gülten E. bir süre önce "Örgüt adına suç iĢlediği" iddiasıyla tutuklandı. Urfa E Tipi Cezaevi'ne götürülen annelerini 6 ay önce ziyarete giden Rozerin (14), Ruken(18) ve Dilan (20) E. görevli jandarma tarafından arama noktasında ince aramadan geçirildi ve tacize uğradı. Tacize itiraz eden kız kardeĢlerle jandarmalar arasında arbede yaĢandı. Ardından anne Gülten E. Adana KarataĢ Cezaevi'ne sürgün edildi üç kız kardeĢe ise 3 ay görüĢ yasağı getirildi. Taciz ve darp eden jandarma ise "Görevliye mukavemet ettikleri" iddiasıyla üç kız kardeĢ hakkında suç duyurusunda bulundu. Sabah saatlerinde "Ġfadeniz var" denilerek çağırıldıkları YeniĢehir Polis Merkezi'nde giden kız kardeĢlerden Ruken e Dilan E. haklarında Ģikayet olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Ġki kız kardeĢin bu gün akĢam saatlerinde adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Konuya iliĢkin bilgi veren ağabey ReĢat E. annelerinin haksız yere cezaevine atıldığı ve kız kardeĢlerinin taciz edildiğini belirterek, "GörüĢe giden kız kardeĢlerimi taciz ettiler. Tacize tepki gösteren 14 yaĢındaki kız kardeĢim Rozerin ve diğer kardeĢlerim 20 yaĢındaki Ruken ile 18 yaĢındaki Dilan hakkında dava açtılar. O günkü olaydan sonra annemi Adana KarataĢ Cezaevi'ne sürgün ettiler. KardeĢlerime de 3 ay görüĢ cezası verildi. Yetinmediler dava açtılar. ġimdide kardeĢlerimi gözaltına aldılar. Potansiyel suçlu olarak görülüyoruz. Ailemiz dağıtıldı. Yeter artık bizden ne istiyorlar" diye tepki gösterdi. (01.06.2011/DĠHA) 149 ÇOCUKLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER -Çocuk Ġntiharları *Diyarbakır‘ın Dicle Ġlçesi‘nde 11 yaĢındaki Ġlköğretim okulu öğrencisi AyĢenur Atalay, henüz bilinmeyen bir nedenle intihar ederek yaĢamına son verdi. Küçük kızın, gece kendini yattığı ranzaya asarak intihar ettiği bertildi. Ailesi uyuduktan sonra odasına geçen AyĢenur‘un, yatağının bulunduğu ranzaya kendini asarak intihar ettiği bildirildi. (30.01.2011/Diyarbakır SÖZ) *Gaziantep'te Arif Nihat Asya Lisesi 1. sınıf öğrencisi olan 15 yaĢındaki S.B., karnesinde 7 zayıf bulunduğu için bunalıma girdi. Ailesi ölen yakınlarının taziyesine gidince evde yalnız kalan S.B., kendisini eĢarpla tavana astı. Küçük kardeĢinin durumu fark etmesi ve çevreden yardım istemesi üzerine hemen olay yerine koĢan komĢuları Ġlyas B. S.B.'yi asılı olduğu yerden indirdi. Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırılan S.B., burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (30.01.2011/KentHaber) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde 16 yaĢındaki S.ġ. isimli genç kadının sabahın erken saatlerinde ailesine bıraktığı mektubun ardından Dicle Nehri'ne atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Ġddialara göre, ailesi tarafından istemediği biri ile evlendirilmek istendiği için intihar ettiği düĢünülen S.ġ. ailesine, "Siz bu mektubu okurken ben suyun altında olacağım" yazılı mektup bıraktı. Mektubu gören aile fertlerinin Dicle Nehri kıyısındaki arama çalıĢmaları esnasında S.ġ.'ye ait kazak ve çarĢaf bulduğu öğrenildi. Ardından arama kurtarma çalıĢmaları baĢlatıldı. Arama kurtarma çalıĢmalarına Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi Sualtı Arama Kurtarma ekibinin de katıldığı bildirilirken, Ģu ana kadar herhangi bir sonuca ulaĢılmadığı öğrenildi. (09.02.2011/DĠHA) *Bir baĢka intihar olayının da Cizre'nin Cudi Mahallesi Cahferi Sadık Sokak'ta 13.00-14.00 saatleri arasında meydana geldiği bildirildi. 16 yaĢındaki lise öğrencisi N.C.'nin bilinmeyen bir nedenle av tüfeği ile intihar ettiği öne sürüldü. Kalbine tek el ateĢ ederek intihar ettiği iddia edilen N.C.'nin cenazesinin otopsisi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği bildirildi. (09.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez YeniĢehir Ġlçesi Ferit KöĢk Mahallesi karĢısında bulunan Dicle Nehri kenarında yanmıĢ halde bulunan cenazenin dün öğlenden beri kendisinden haber alınamayan 17 yaĢındaki Mustafa Malçok'a ait olduğu belirtildi. Ziya Gökalp Lisesi son sınıf öğrencisi olduğu öğrenilen Malçok'un PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümü olan 15 ġubat'ı kınamak amacıyla kendisini yaktığı ve yanında "15 ġubat karanlığını yanan bedenler aydınlatacak" yazıl not bulunduğu belirtildi. (14.02.2011/DĠHA) *Urfa'nın Selçuklu Mahallesi'nde ikamet eden 16 yaĢındaki AyĢe Karkar'ın ise, kendisini oturduğu evin tavanına asarak yaĢamına son verdiği iddia edildi. Ġddialara göre, kısa bir süre önce niĢanlandırılan Karkar, sabah saatlerinde abisi ile tartıĢmaya baĢladı. Evlenmek istemediğini söyleyen Karkar'a abisi olumsuz cevap vererek, evlendirileceğini söyledi. Karkar'ın evde kimsenin olmadığı saatte kendisini oturduğu odanın tavanına asarak, intihar ettiği iddia edildi. (15.03.2011/DĠHA) *Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde bulunan Kurtalan Lisesi 1'nci sınıf öğrencisi S.K adlı kadın öğrencinin, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar etmek istediği öğrenildi. Ağır yaralanan S.K‘nin olay yerine çağrılan ambulansla önce Ġlçe 150 Hastanesi'ne daha sonra durumunun kritik olması nedeniyle de Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek, tedavi altına alındığı bildirildi. Halen Siirt Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde tedavisi süren S.K‘nin kol, bacak ve belinde kırık olduğu tespit edilirken, hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenildi. (16.03.2011/DĠHA) *Urfa'da ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenen ve geçen hafta niĢanı yapılan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar kendini asarak intihar etti. Alınan bilgilere göre, Urfa'da Selçuklu Mahallesi'nde ailesiyle yaĢayan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar, geçen hafta istemediği biriyle niĢanlandırıldıktan sonra girdiği bunalım sonucu evde kendini asarak intihar etti. Karkar'ın cenazesi, otopsi için Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (16.03.2011/ANF) *Van'ın Gürpınar Ġlçesi'ne bağlı YolaĢan (Nêrkox) Köyü'nde 10 yaĢındaki Melek Akbulut, evlerinin kilerinde asılı bulundu. Ġlköğretim 5. sınıf öğrencisi olan Akbulut'un öğlen okuldan geldikten sonra ortadan kaybolduğu ve kendisini merak ederek, aramaya baĢlayan ailesinin, küçük çocuğu kilerin tavanına iple asılı halde bulduğu belirtildi. Ġntihar ettiği iddia edilen Akbulut'un cenazesi olay yeri incelemesi için bekletilirken, incelemesinin ardından Akbulut'un cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne götürülecek. (28.03.2011/DĠHA) *Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde 16 Mart tarihinde Kurtalan Lisesi birinci sınıf öğrencisi S.K adlı kadın öğrenci, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar teĢebbüsünde bulunmuĢtu. Ağır yaralanan S.K olay yerine çağrılan ambulansla önce Kurtalan Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıĢ, ardından da Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edilmiĢti. Siirt'teki tedavisinin ardından Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edilen S.K leğen kemiklerinde bulunan kırıklar nedeniyle ameliyat edildiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi. (30.03.2011/DĠHA) *Batman'da Sabri Ülker ilköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan 13 yaĢındaki M.B., girdiği bunalım sonucu evde kimsenin olmadığı bir sırada tavana astığı eĢarbıyla intihar etti. M.B. olay yerinde hayatını kaybetti. Bir süre sonra kızlarından haber alamayan aile, kızlarının cansız bedenini görünce sinir krizi geçirdi. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan M.B., yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. (30.03.2011/KentHaber) *ġanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde lise öğrencisi intihar ederek yaĢamına son verdi. Edinilen bilgiye göre Ceylanpınar ilçesine bağlı YeĢiltepe köyündeki evinde babasına ait ruhsatlı 9 mm çapındaki tabanca ile intihara teĢebbüs eden lise 1. sınıf öğrencisi Y.K. (16) karın bölgesine aldığı kurĢunla ağır yaralandı. Ağır yaralı genç ailesi tarafından Ceylanpınar Devlet Hastanesi Acil Servisine getirildi. Durumu ağır olan Lise öğrencisi ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne sevk edilirken ViranĢehir ilçesi yakınlarında yaĢamını yitirdi. (11.04.2011/KentHaber) *Bitlis'in Sakur Mahallesi'de oturan Sevda Eryılaz (16) isimli genç kadının evinin banyosunda kendisini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Annesi tarafından asılı bulunan Eryılmaz'ın cenazesi otopsi iĢlemlerinden sonra mahalle mezarlığından toprağa verildi. NiĢanlı olan ve evlilik hazırlıkları yapan Eryılmaz'ın intihar gerekçesi öğrenilmedi. (12.04.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da 15 yaĢındaki ilköğretim okulu öğrencisi, okulda pencereden atlayarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Ertuğrul Gazi Ġlköğretim Okulu'nda eğitim gören 15 yaĢındaki 151 erkek öğrenci, girdiği bunalım sonucu okulun penceresinden atlayarak intihar etmek istedi. Ağır yaralanan genç, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. (18.04.2011/KentHaber) *KAHRAMANMARAġ‘ta 16 yaĢındaki DerviĢ K., kendisini iple tavana asarak yaĢamına son verdi. Olay, akĢam saatlerinde Barbaros Mahallesi 21‘inci sokakta meydana geldi. DerviĢ K., akĢam saatlerinde annesi Zeynep K. ile kardeĢlerini aynı mahallede bulunan teyzelerine bırakarak biraz dolaĢıp geleceğini söyledi. DerviĢ K.‘nın gecikmesi üzerine Zeynep K., yeğeni Sinan K.‘dan oğluna bakmasını istedi. DerviĢ K.‘nın evine giden kuzeni dıĢarıda ayakkabılarını görünce kapıyı çaldı. Kapıyı uzun süre çalmasına rağmen açan olmayınca Sinan K. tekrar evlerine dönerek durumu teyzesine anlattı. Bunun üzerine eve gelen anne Zeynep K., ile yeğeni, evin anahtarının DerviĢ‘te olması nedeni ile camı kırarak içeriye girdi. Anne Zeynep K. salonuna gerdiğinde korkunç manzara ile karĢılaĢtı. Oğlunu iple tavana asılı gören anne Zeynep K. yeğeni ile birlikte DerviĢ K.‘yı boynundaki ipi keserek indirdi. Ġhbar üzerine olay yerine gelen ambulansla YeniĢehir Devlet Hastanesi‘ne kaldırılan DerviĢ K.‘nın yaĢamını yitirdiği belirlendi. (26.04.2011/Milliyet) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı YemiĢli Köyü'nde yaĢayan 17 yaĢındaki V.B., köy korucusu olan babası Gazi B.'ye ait silahla intihar giriĢiminde bulunduğu öğrenildi. Ağır yaralanan V.B.'nin ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı bildirilirken, konuya iliĢkin geniĢ çaplı soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (28.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Ergani ilçesi merkeze bağlı Çimlihöyük köyünde ikamet eden 17 yaĢındaki bir genç, girdiği bunalım sonucu av tüfeğiyle intihar etti. Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Çimlihöyük köyünde ikamet eden Hakan E. (17), evin ahırında sabaha karĢı intihar etti. Av tüfeğiyle çenesinin altına tek el ateĢ ederek intihar eden Hakan E.'nin ailesi sinir krizleri geçirdi. Girdiği bunalım sonucu intihar ettiği iddia edilen gencin cenazesi köyde bulunan aile mezarlığında defnedildi. (28.04.2011/KentHaber) *Malatya'da, YeĢiltepe YeĢilkaynak Mahallesi'nde oturan ve evden arkadaĢlarıyla pikniğe gideceğini söyleyerek 10 Mayıs günü ayrılan ve bir daha haber alınamayan YeĢiltepe ĠMKB Lisesi son sınıf öğrencisi Nurullah Özçelik (17), Karakaya Baraj Gölü'nün Kömürhan Köprüsü mevkiinde balıkçılar tarafından ölü olarak bulundu. Elazığ tarafında ölü bulunan gencin Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsisi sonucu intihar ettiği anlaĢıldı.(19.05.2011/ĠHA) *Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Ziyaret beldesi Atatürk Mahallesi'nde sabah saatlerinde ev sakinlerinin hayvanlara yem vermek için dıĢarı çıktığı sırada 15 yaĢındaki H.A. kanlar içinde ağır yaralı olarak bulundu. H.A. kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. H.A.'nın girdiği bunalım sonucu sabah saat 06.30 sıralarında babasına ait evde bulunan av tüfeği ile karnına ateĢ ederek intihar ettiği öğrenildi. (10.06.2011/ĠHA) * Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Sağlık (Sloqê) köyünde de 15 yaĢındaki Gurbet Dağ isimli genç kadının pompalı tüfekle karın boĢluğuna ateĢ ederek, intihar ettiği iddia edildi. Silvan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan cenazenin otopsi için Diyarbakır'a gönderildiği öğrenildi. (14.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ) *Mardin‘in Nusaybin ilçesi Yenituran mahallesi BarıĢ Sokak'ta oturan Ferhat Aydın, dün akĢam saatlerinde amcası Yusuf Aydın'ın düğünü nedeniyle evde kimsenin olmadığı bir 152 sırada, girdiği bunalım sonucu pompalı tüfekle yaĢamına son verdi. Silah sesi üzerine eve giren komĢular, Ferhat Aydın'ın cesediyle karĢılaĢınca olayı polise bildirdi. Düğünde olayı haber alarak eve gelen baba Çetin Aydın ve düğün gecesi yeğenini kaybeden amca Yusuf Aydın sinir krizleri geçirdi. Amcası Yusuf Aydın'ın en mutlu gününde yaĢamına son veren Ferhat Aydın'ın, yaklaĢık 4 ay önce kullandığı araç ile Beyazsu yakınlarında kaza yaptığı ve kazada iki arkadaĢının ölmesinden sonra psikolojik sorunlar yaĢadığı belirtildi. (01.07.2011/Diyarbakır SÖZ / DĠHA) *Batman'ın GercüĢ Ġlçesi'nde 11 yaĢındaki çocuğun kendini evin tavanına asarak intihar ettiği iddia edildi. GercüĢ'e bağlı YemiĢli Köyü'nde 11 yaĢındaki H.ġ. adlı kız çocuğunun kendisini iple evlerinin tavanına asarak intihar ettiği ileri sürüldü. Henüz belirlenemeyen bir nedenle kendisini iple evlerinin tavanına asarak intihar ettiği belirtilen H.ġ.'nin ailesi tarafından asılı bulduğu bildirildi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, cenazeyi otopsi yapılmak üzere Batman'a gönderdi. (05.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik Beldesi'nde 15 yaĢındaki Ehvaz Kaynak'ın intihar ettiği iddia edildi. Edinilen bilgilere göre, Derecik Beldesi'ne bağlı YeĢilova (Navberoja) Köyünün GökçetaĢ (Müseka) Mezrası'nda oturan 15 yaĢındaki Ehvaz Kaynak'ın (15) intihar ederek yaĢamına son verdiği iddia edildi. Kaynak'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (11.07.2011/DĠHA) *ġanlıurfa‘nın Kayalar Mahallesinde oturan Kılıç ailesinin 17 yaĢındaki kızı Berivan Kılıç henüz belirlenemeyen nedenle girdiği bunalım sonucu tavana astığı iple intihar etti. (29.07.2011/AA-DiyarbakırSöz / sondakika.com) *Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde seviye belirleme sınavında aldığı sonuç üzerine ağabeyinin sözlerine alınan 6‘ncı sınıf öğrencisi 12 yaĢındaki çocuk, yaĢamına son vermek istedi. Olay, ilçeye bağlı Girmeli Beldesi‘nde önceki akĢam saatlerinde meydana geldi. 12 yaĢındaki çocuk, ağabeyinin SBS‘ye iliĢkin kendisine söylediği sözlerini gururuna yediremeyerek odasına çekildi. Bir süre sonra odasından ses gelmemesi üzerine ailesinin kapıyı açmasıyla, çocuğun iple tavana asılı olduğu görüldü. Ailesi tarafından asılı olduğu ipten indirilen çocuk., ambulansla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahaleden sonra Ģuuru kapalı olan ve nefes almakta zorlanan çocuk., Batman Bölge Devlet Hastanesi‘ne sevk edildi. (25.07.2011/Evrensel) *Batman'ın Sason Ġlçesi'nde 11 yaĢındaki Z.E. adlı kız çocuğu evlerine 200 metre uzaklıkta ağaca asılı halde bulundu. Edinilen bilgiye göre, Batman'ın Sason Ġlçesi YeĢilevler Mahallesi'nde 11 yaĢındaki Z.E.'nin akĢam saatlerinde eve gelmemesi üzerine aile çocuğu aramaya baĢladı. ArayıĢın ardından aile çocuğu bahçelerinin 200 metre uzaklığındaki bir ağaçta asılı buldu. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Z.E.'nin otopsisinin ardından toprağa verileceği kaydedildi.(16.08.2011/DĠHA / Batman Postası) *Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı Hacıali (Xecelî) Köyü'nde Ceylan Ağun (17) adlı genç kadın tandır evinde ipte asılı bulundu. Saat 14:30'da tandır evine giren Ağun'un imam nikahlı eĢi Erkan Kurt'un annesi tarafından tavana asılan ipte bulunduğu iddia edilen Ağun'un cenazesi, Özalp Devlet Hastanesi'nde ön otopsi iĢlemlerinin ardından Erzurum Adli Tıp Kurumu‘na gönderildi. Olayla ilgili Ağun'un imam nikahlı eĢi Erkan Kurt ve babası Bilal Kurt gözaltına alınırken, askerler tarafından köyde inceleme yapıldığı bildirildi. Ġntihar ettiği öne sürülen Ağun'un babası Kubettin Ağun ise, 2 aydır evli olan kızının intihar etmediğini, eĢi ve eĢinin 153 ailesi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek, olay ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını söyledi. (07.11.2011/DĠHA) *Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Ortaklı (Taxeke) Köyü'nde 14 yaĢındaki Ġ.Ġ. isimli kız çocuğunun köylüler tarafından ağaca asılı halde bulunduğu bildirildi. Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Ġ.Ġ.'nin ailesi ile de problem yaĢadığı iddia edildi. Otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na götürülen Ġ.Ġ.'nin cenazesi, bugün Ortaklı (Taxeke) Köyü'nde defnedildi. (14.11.2011/DĠHA) *D.A adındaki genç kız intihar etti. Yapılan müdahalenin ardından genç kız kurtarıldı. (22.11.2011/ĠHD Siirt ġubesi) *Malatya'nın YeĢilyurt Ġlçesi Gündüzbey Beldesi'nde lise öğrenimini yarım bırakan 17 yaĢındaki Alper Kızılkaya ile aynı yaĢtaki Adıgüzel Volkan Çoban, dün gece bir ağacın dalında aynı iple asılmıĢ olarak bulundu. Sosyal paylaĢım sitesi Facebook'ta profil fotoğraflarını, 'öldü' yazısıyla değiĢtirerek iki arkadaĢın, aynı kızı sevdiği ve bu nedenle birlikte intihar ettikleri sanılıyor. Okulu bıraktıktan sonra kasap olan babasının yanında çalıĢan Adıgüzel Volkan Çoban ile bir çiftçinin çocuğu olan Alper Kızılkaya'nın, Gündüzbey Beldesi'ndeki havuz mesire alanının yanında dün gece saat 22.30 sıralarında yakınları ve güvenlik güçleri tarafından ağacın dalına bağlanan ipin iki ucuna asılı bulundu. Sağlık ekipleri iki gencin olay yerinde öldüklerini belirledi. Polis, cesetlerin üzerinde yaptığı incelemede Çoban'ın cebinden babasına hitaben ‗Hakkınızı helal edin‘ yazılı veda notu buldu. (26.11.2011/DHA) *Mardin'in Midyat Ġlçesi'ne bağlı Gülveren (Bahvar) Köyü'nde Fırat Ġzgin (15) isimli genç, dün evinin damında bedenini ateĢe verdi. Önce Midyat Devlet Hastanesi'ne ardından Mardin Özel Park Hastanesi'ne getirilen Ġzgin, gece saatlerinde yaĢamını yitirdi. Ġzgin'in naaĢı otopsi için Mardin Devlet Hastanesi'ne getirildi. Otopsi iĢlemlerinin devam ettiği hastaneye Ġzgin ailesinin yanı sıra BDP Mardin il ve ilçe yöneticileri de geldi. Otopsi iĢleminin ardından Ġzgin'in cenazesinin Gülveren Köy Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi. Ġddialara göre, Ġzgin'in PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın aylardır avukatları ile görüĢtürülmemesini ve kendisinden haber alınmamasını protesto etmek amacıyla bedenini ateĢe verdiği belirtildi. (13.12.2011/DĠHA) *Siirt Cezaevi'nde tutuklu bulunan 10 çocuk, geçtiğimiz gün akĢam saatlerinde intihar giriĢiminde bulunduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz gün akĢam saatlerinde hap alarak intihar giriĢiminde bulundukları belirtilen çocukların son anda arkadaĢları tarafından fark edilerek, cezaevi yönetimi tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi. Burada mideleri yıkanan çocukların tekrar cezaevine getirildiği ve durumlarının iyi olduğu belirtildi. Çocukların neden intihar giriĢiminde bulundukları konusunda ise bilgi edinilemedi. (28.12.2011/DĠHA) -Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar *KahramanmaraĢ'ta bir fabrika iĢçisi, otomatik av tüfeğiyle dehĢet saçtı. Arabayla evinin kapısını kıran öfkeli adam karısını öldürdü, kızını yaraladı. Olay, sabah saat 07.30 sıralarında ġeyh Adil Mahallesi Aziziye Caddesi üzerindeki bir ikamette meydana geldi. Ġddiaya göre, bir fabrikada iĢçi olarak çalıĢan A.Ç. (43), 46 FU 352 plakalı aracıyla evinin önüne geldi. Otomobiliyle evinin karĢısında bulunan komĢusunun bahçe duvarını yıkan A.Ç. daha sonra arabayı kendi evinin bahçe kapısına sürdü. Otomobiliyle kapıyı kırarak içeri giren zanlı, üç 154 çocuğunun annesi olan A.Ç. (38) ile tartıĢmaya baĢladı. Cinnet getirdiği öne sürülen A.Ç. eline aldığı otomatik av tüfeğiyle 6 el ateĢ etti. Namludan çıkan kurĢunlarla vücudunun çeĢitli yerlerinden yaralanan talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Bu sırada annesinin yanında bulunan F.Ç. de (14) bacağından yaralandı. (09.01.2011/KentHaber) *ġanlıurfa ViranĢehir‘in Kırbalı Köyü‘nün Kurumgazel Mezrası‘nda dün gece ‘Alo 156‘ jandarma ihbar hattını arayan bir kiĢi, Kurumgazel Mezrası‘nda çiftçilik yapan 44 yaĢındaki Mehmet K. ‘nın, kızını zincirlerle eve bağlayıp Ģiddet uyguladığını söyledi. Ġhbarın ardından harekete geçen jandarma, ailenin mezradaki evine gitti. Jandarma yaptığı aramada, evin bir odasında 15 yaĢındaki Z. K. ‘yı, ayaklarından zincire vurulmuĢ olarak buldu. Genç kız zincirlerden kurtarılırken, babası Mehmet K. ise gözaltına alındı. Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘na getirilen Mehmet K. , kızının sürekli evden kaçtığını ileri sürerek, "Kaçmasını engelleyemiyordum. Bunun için böyle bir yöntem buldum ve eve zincirle bağladım ama Ģiddet uygulamadım" dedi. Babanın sorgulaması devam ederken, ifadesinde günlerdir zincirlere bağlı olduğunu anlatan ve çok korktuğunu söyleyen Z. K. ise savcılık talimatı ile devlet koruması altına alınıp, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü‘ne ait bir kuruma yerleĢtirildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (23.08.2011/Radikal) *ġANLIURFA'nın Siverek Ġlçesi'nde, kaybolduktan 2 gün sonra boĢ bir binada çuval içerisinde cesedi bulunan ve bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıkan 4 yaĢındaki Abdülkadir Yağmur'un, üvey annesi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Jandarmanın gözaltına aldığı üvey anne ile kendisine yardımcı olduğu iddia edilen kuzeni, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (27.09.2011/DHA) *KahramanmaraĢ‘ta bir baba, 15 yaĢındaki kızını boğarak öldürdü. Ġddiaya göre, V.Y. (43), arkadaĢını arayarak kızı Y.Y.‘yi öldürdüğünü söyledi, cesedi gömebilmek için arkadaĢından yardım istedi. V.Y.‘nin arkadaĢı ise telefon konuĢmasının ardından polisi arayarak ihbarda bulundu. Polis ekipleri, V.Y‘nin oturduğu evde arama yaptı. Yapılan incelemede 15 yaĢındaki Y.Y.‘nin cesedi bulundu. Olay Yeri Ġnceleme Ekiplerinin evde inceleme yaptığı sırada, baba mahallede gizlendiği yerde yakalandı. V.Y.‘nin ilk ifadesinde, ―Kızım Nizip‘te bazı erkeklerle görüĢüyordu. GörüĢmemesi için KahramanmaraĢ‘a gelmiĢtik. Burada da görüĢtüğünü öğrenince kendisini uyardım. Ancak beni dinlemedi. Çok piĢmanım‖ dediği öğrenildi. (13.10.2011/Milliyet / AA) *Diyarbakır'ın Hani Ġlçesi'nde Tahir Çalık isimli kiĢi, ikamet ettiği AĢağı Barakalar Mahallesi'ndeki evinde 1.5 yaĢındaki oğlu Muhammed ve 4 aylık Ġbrahim ve Sultan isimli ikiz çocuklarını bıçak darbeleri ile öldürdü. Olay yerine gelen polis, Çalık'ı gözaltına aldı. (19.11.2011/DĠHA) -Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz * KahramanmaraĢ'ta AsayiĢ ġube Müdürlüğü'ne bağlı Ahlak Bürosu polisleri, kent merkezinde küçük yaĢtaki kızlara cinsel tacizde bulunulduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Ġlköğretim çağındaki kızların, "Ben Milli Eğitim Müdürlüğü görevlisiyim, sana laptop hediye edeceğim" diyerek bir kiĢi tarafından taciz edildiği bilgisine ulaĢan polis, soruĢturmayı derinleĢtirdi. Aylar süren çalıĢmanın ardından adeta iğneyle kuyu kazan polis, son taciz kurbanı küçük kızdan, 24 ocak günü hangi yollardan gittiklerini öğrendi. Bunun üzerine, bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye alan dedektifler, küçük kızla birlikte görüntü karesine giren kiĢinin 35 yaĢındaki M.Ġ. olduğunu belirledi. Dolandırıcılıktan 33, cinsel tacizden 4 dosyası olduğu tespit edilen ve ayda bir ikamet değiĢtirdiği öğrenilen zanlı, kargo görevlisi kılığına giren polis tarafından kıskıvrak yakalandı. (31.01.2011/KentHaber) 155 *Batman'da 4 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında soruĢturma baĢlatılan öğretmen tutuklandı. Batman Milli Eğitim TeftiĢ Kurulu BaĢkanlığı'nın bir öğretmenin 4 ilköğretim okulu öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddialarıyla ilgili geçen yıldan beri yürüttüğü soruĢturma sonuçlandı. Metin Bostancıoğlu Ġlköğretim Okulu'nda görev yapan E.A. adlı öğretmen, 4 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle dün akĢam polis tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen öğretmen E.A., tutuklanarak Batman Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (23.02.2011/KentHaber) *20.02.2011 tarihinde Siirt Merkezde 7 yaĢındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği iddiası ile 75 yaĢındaki Z.B. ve 16 yaĢındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile M.T. isimli kimseler gözaltına alınarak 21.03.2011 tarihinde çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Siirt E tipi kapalı cezaevine gönderildiler. (ĠHD Siirt) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla yakalanan iĢadamı ve esnaf 4 Ģüpheliye linç giriĢiminde bulunuldu. Mahkemeye sevkedilen Ģüphelilerin linç edilmek için kendilerine verilmesini isteyen öfkeli yurttaĢlar, adliye önünde toplanırken, polis sıkı güvenlik önlemleri aldı. Silopi'de aralarında iĢadamı ve esnaf olan yaĢları 25 ile 34 arasında değiĢen, H. K., R. Ö., F. G. ve R. T. iddiaya göre ilçede önce 14 yaĢındaki bir erkek çocuğa cinsel istismarda bulunarak bunu cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Çocuğun durumu anlatması halinde görüntüleri internetten yayınlamakla tehdit eden Ģüpheliler, defalarca cinsel istismarda bulundukları mağdurun bir arkadaĢını daha getirmesini istedi. Tehditler üzerine bu kez mağdur çocuğun beraberinde getirdiği arkadaĢı da aynı kiĢiler tarafından cinsel istismara uğradı. ġüphelilerin defalarca cinsel istismarına uğrayan çocuklardan biri, rahatsızlanınca ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Hastanede yapılan muayenede çocuğun tecavüze uğradığı belirlendi. Doktorların da devreye girmesiyle ailesi durumu polise bildirdi. Çocuğun ifadesi üzerine, iĢadamı ve esnaf olan H.K., R.Ö., F.G. ve R.T'yi gözaltına alındı. ġüpheliler, polisteki soruĢturmanın ardından dün akĢam saatlerinde adliyenin bulunduğu Hükümet Konağı'na götürüldü. Silopi'de 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle adliyeye çıkarılan 4 Ģüpheli, savcıya verdikleri ifadenin ardından sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı. (29.03.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da ailesi tarafından nikahsız olarak evlendirildiği 14 yaĢındaki kız anne oldu. Edinilen bilgiye göre, 14 yaĢındaki F.G resmi nikahsız ailesi tarafından 21 yaĢındaki Ġ.B. ile imam nikahlı olarak evlendirildi. Evlenmelerinin ardından hamile kalan 14 yaĢındaki F.G., ġanlıurfa kadın hastalıkları ve doğum hastanesine sancıdan dolayı getirildi. Hastanede ilk müdahalenin ardından doğum yapan genç kızın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Öte yandan, reĢit olmayan kız ile iliĢkiye girmekten dolayı dini nikahlı eĢi Ġ.B. cumhuriyet BaĢsavcılığı'nda ifadesi alınmak üzere savcılığa sevk edildi. (16.03.2011/KentHaber) *ġanlıurfa'nın Birecik ilçesinde 18 yaĢındaki bir genç, akrabası 14 yaĢındaki ilköğretim öğrencisi kız çocuğunu bıçakladıktan sonra, aynı bıçağı kendi karnına sapladı. Edinilen bilgiye göre, olay, sabah saatlerinde Meydan Mahallesi Abdülkadir Erdil Caddesi'nde bulunan Sadettin-Feyhan Karaata Ġlköğretim Okulu önünde meydana geldi. 18 yaĢındaki E.K., iddiaya göre yanında çalıĢtığı karo bordür iĢi yapan kuzeninin 14 yaĢındaki kızı H.K.K.'yi sözlenmek için istetti. Kızın ailesi ise, H.K.K.'nin yaĢının küçük ve aynı zamanda öğrenci olduğu ifade ederek olumsuz yanıt verdi. Aldığı olumsuz yanıt üzerine E.K., bu sabah 8. sınıf öğrencisi H.K.K.'nin eğitim gördüğü okulun önüne giderek, H.K.K. ile konuĢmak istedi. H.K.K.'nin 156 konuĢma isteğini reddetmesi üzerine sinirlerine hakim olamayan E.K., üzerinde bulunan bıçak ile H.K.K.'yi, karın, sırt ve kolunun 4 yerinden bıçakladı. E.K., daha sonra aynı bıçağı 2 kez de kendi karnına sapladı. Her iki yaralı da, öğretmenlerin çağırdığı ambulans ile Birecik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavisine baĢlanan H.K.K.'nin sağlık durumunun iyi olduğu açıklanırken, E.K., ilk müdahalesinin ardından hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. (24.03.2011/KentHaber) *Van'da, Ģehir çöplüğünde poĢet içerisine konulmuĢ henüz 3 günlük olduğu belirtilen bir erkek bebek cesedi bulundu. Van-Özalp karayolu üzerinde bulunan Ģehir çöplüğünde çalıĢanlar, bir poĢetin içinde beze sarılı bir bebek cesedi ile karĢılaĢınca polis ve jandarmaya haber verdiler. Olay yerine giden Nöbetçi C. Savcısı ile jandarma ekipleri, olay yerinde inceleme yaptı. Henüz 3 günlük olduğu tahmin edilen ve erkek olduğu belirtilen bebeğin cesedi Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırdı. (25.03.2011/KentHaber) *ġanlıurfa'da 14 yaĢındaki genç kız anne oldu. Edinilen bilgiye göre, ġanlıurfa da 14 yaĢındaki N.Z. isimli genç kız ailesi tarafından M.D. isimli Ģahıs ile dini nikahlı olarak evlendirildi. Evlenmelerinin ardından hamile kalan genç kız karın sancısı ile hastaneye kaldırıldı. Muayene hamile olduğu ve doğum sancısı çektiği öğrenilen genç kız 14 yaĢında anne oldu. ReĢit olmayan genç kız ile cinsel iliĢkiye girmekten M.D. polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken genç kızın babası Ġ.Z.'nin de ifadesine baĢvuruldu. (04.04.2011/KentHaber) *Antep'te bir anne ve üç çocuğu öldürüldü. Konak Mahallesi'nde bir evde anne ve 3 çocuğu kafalarına silahla tek el ateĢ edilerek öldürülmüĢ halde bulundu. Cinayetlere iliĢkin bir kiĢi gözaltına alınırken, anne ve çocukların yakını olduğu belirtilen bir kiĢi ise aranıyor. (05.05.2011/DĠHA) *Alınan bilgiye göre, Elazığ il merkezinde oturan Burhan D. (30), sabah erken saatlerde Kovancılar ilçesi ÇaybaĢı Mahallesi Levent Sokakta bahçeli bir evde oturan ve akrabası olduğu belirtilen Cemal Karakaya'nın (50) evine geldi. Burhan D, av tüfeğiyle evin bahçesindeki Karakaya ile evin kapısında duran kızı Nebahat'a (15) ateĢ etti. Nebahat Karakaya olay yerinde, baba Cemal Karakaya ise ağır yaralı olarak Elazığ'a kaldırılırken ambulansta hayatını kaybetti. Olaydan sonra kaçan zanlı Burhan D'nin yakalanması için çalıĢma baĢlatıldı. Bu arada, Burhan D'nin bir süre önce Nebahat Karakaya ile evlenmek istediği, ancak aile ve kızın buna karĢı çıktığı, bu nedenle de aralarında tartıĢma yaĢandığı öğrenildi. Lise öğrencisi Nebahat Karakaya'nın okul giriĢ çıkıĢları için Palu Cumhuriyet Savcılığına 'tehdit' gerekçesiyle baĢvurması üzerine korunduğu belirtildi. Ayrıca Nebahat Karakaya'nın okula babası tarafından götürülüp getirildiği öğrenildi. (07.05.2011/Haber Ayrıntı / Radikal) *Çermik'te bir süredir herkesi bildiği bir sır olarak konuĢulan bir 13 yaĢındaki çocuğu "cinsel istismar", yeni bir "Utanç davası" daha mı sorusunu akıllara getiriyor. Ensest ve organize tecavüzün ipucu 22 Nisan'da savcıya giderek, mağdur ġ.Ç.'nin Ģikâyetçi olmasıyla ortaya çıktı. Bir süredir ilçede bir esnafın tacizine maruz kaldığını belirten çocuğun Ģikâyeti üzerine soruĢturma açıldı ve olaya karĢıtlıkları tespit edilen ağabeyi ġ.B. ve esnaf M.Ç. tutuklandı. 2011/453, 2011/447 numaralı iki ayrı dosyada ifadesi bulunan ġ.Ç., "Abim beni dövüyor. Sırtıma vurunca kanamam oldu. Kızlık zarıma zarar gelmiĢ olabilir. Abim beni rahatsız ediyor. Cinsel tacizde bulunuyor. ġ.B. bana tacizde bulunuyor. Beni dükkânına çağırıp cinsel 157 tacizde bulunuyor. Bir gün elime bir kâğıt verdi. Saat 13.00'da gel dedi. Ertesi gün gitmedim. 5-6 gün sonra dükkana gittiğimde beni dükkanın içine alıp cinsel tacizde bulundu" diyor. Savcılık ise soruĢturma dosyasında "Çocuğun 6 aydır okula gitmediği ve 6 aydan bu yana polis tarafından takip edildiği, son 2 ay ise sürekli takip edildiği kaydedildiğine ve birçok erkekle birlikte görüldüğünü" belirtiyor. Ancak olayın içyüzünde ise herkesi bilerek sustuğu organize ve tecavüz bulunduğu belirtiliyor. Ġsmini vermek istemeyen görgü tanıklarının iddialara göre, annesi 2 yıl önce ilçedeki iki kadınla birlikte ortadan kaybolan ġ.Ç.'nin babasının ise akli dengesi yerinde değil. Ġlçede dilencilik yaparak geçimini sağlayan aile çevre tarafından dıĢlanıyor. Çermik Ġlköğretim Okulu öğrencisi olan ġ.Ç.'nin içe kapalı, saldırgan tavırlarında Ģüphelenen sınıf öğretmeni ağabeyinin küçük kıza dayak atmasına tanık olduktan sonra yaklaĢık bir buçuk yıl önce, durumu polise bildirdi. Ancak öğretmenin Ģikâyeti polis tarafından dikkate alınmadı. Bu süre içinde ġ.Ç. ağabeyi tarafından ilçede aralarında, esnaf, asker ve polislerinde bulunduğu çok sayıda kiĢiye pazarlandı. 6 ay küçük kızın okulu bırakmasının ardından öğretmeni bu defa savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Savcılık küçük kızı takibe aldı ve görüĢtüğü kiĢileri tek tek tespit etti. Ancak ilginç bir Ģekilde, çocuğu koruma altına almayı akıl etmedi. Son olarak 22 Nisan'da ise ağabeyinin isteklerini kabul etmeyen ġ.Ç., yol ortasında feci Ģekilde dövüldü ve savcılığa giderek, Ģikâyetçi oldu. Küçük ġ.Ç.'nin Ģikâyetçi olmasının hemen ardından ise suçun ortaya çıkacağında korkan esnaf ve din görevlilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi aracı devreye koyarak, ġ.Ç.'nin babası ile görüĢtü ve olayın kapatılması karĢılığında para teklif etti. YaklaĢık 50 milyar karĢılığı babanın "ġikayetçi olmayacağım, kızımın da Ģikayetini geri alacağım" diye söz verdiği iddia edildi. AnlaĢmanın ardından savcı Ģikâyet ve soruĢturmayla ilgili babayı çağırdı ve "ġikayetçi değilim" yanıtı aldı. Savcının özel olarak görüĢtüğü ġ.Ç. ise savcının "2 aydır seni takip ediyorum. Birçok kiĢiyle görülüyorsun, tek tek isimleri elimde, yaĢadıklarını anlat" demesine rağmen, sadece iki kiĢinin ismini verdi. Görgü tanıkları küçük çocuğun bu ifadeyi tehdit altında verdiğini iddia ederken, takip altına alınan çocuğun iki yıl boyunca neden korunmadığı ise ayrı bir soru iĢareti olarak duruyor. Son olarak ġ.Ç. ailesinden alınıp koruma altına alınarak Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edildi. Küçük çocuğun Ģikâyeti üzerine ise ağabeyi ġ.B. ve esnaf M.Ç. savcılık ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Öte yandan bir baĢka iddia ise Ģehirdeki organize cinsel istismarın üzerini kapatmak için Çermik Devlet Hastanesi'nde görevli bir doktorun devreye konulduğu ve küçük kızı muayene ederek, "Tecavüz bulgusuna rastlanmadı, kızlık zarı bozulmamıĢtır" raporu verdiği yönünde. Konuya iliĢkin bilgi almak için gittiğimiz ilçede herkes "biliyorduk" diyerek, konuya karıĢmak istemediğini belirtirken, ismini vermeden konuĢanlar ise oldukça çarpıcı iddialarda bulunuyor. Bir esnaf defalarca tanık olduğunu, ancak Ģehrin ileri gelenleri yaptığı için sesini çıkaramadığını belirterek, ġ.Ç. isimli kız çocuğunun ilçede aralarında esnaf ve tarikatçılarında bulunduğu 18 kiĢinin tecavüzüne maruz kaldığını söyledi. Çocuğunun 4 yıldır sistematik olarak tecavüze maruz kaldığı ve bu tecavüzcülerin arasında asker ile polisin de olduğunu ileri süren esnaf, "Bu 4 yıldır devam eden bir olay. Ġlk önce çocuğun öğretmeni durumundan Ģüphelenip, 1 buçuk yıl bunu polise bildiriyor. Ancak iĢin içinde polis ve asker de olduğundan öğretmenin Ģikayete iĢleme dahi almamıĢ" diye konuĢtu. "Cinsel istismar"a iliĢkin Ģimdilik soruĢturma "gizli" devam ederken, dava açılıp açılmayacağı ise merak konusu. (24.05.2011/DĠHA) *Batman'da 4 ay önce yaĢanan, ancak yeni ortaya çıkan bir tecavüz vakası toplumun el birliği ile mağdur bir çocuğu nasıl suçlu haline getirdiğini gözler önüne seriyor. Mağdurun kadın örgütlerine anlattığına göre olay Ģöyle geliĢti. 16 yaĢındaki G.Ö., 4 ay önce komĢusu olan 60 yaĢında ve emekli imam olduğu belirtilen M.G.'nin tecavüzüne uğradı. YaĢadıklarını kimseye 158 anlatamayan mağdur çocuk, geçtiğimiz günlerde hamile olduğunu fark etti. Ailesinin öğrenmesi üzerine karakola giden G.Ö. ifade verdi ve zanlı M.G. gözaltına alındı. Gözaltında "Gönüllü olarak benimle birlikte oldu, aramızda yasak aĢk vardı" diyen M.G.'ye inanan savcı "Çocuğun rızası olmaz, istismardan iĢlem yapılır" ilkesini görmeyerek zanlıyı serbest bıraktı. M.G.'yi serbest bırakan yargının ardından devreye yerel medya girdi ve bu defa "Yasak aĢk" baĢlıklarıyla tecavüze uğrayan çocuğu bir kez daha mağdur etti. Tecavüze uğrayan çocuğun hem yargı hem de medya eliyle suçlu ilan edilmesine tepki gösteren Batman Belediyesi Selis Kadın DanıĢmanlık Merkezi konunun takipçisi olacağını belirtti. (08.06.2011/DĠHA) *Ġnsan Hakları Derneği (ĠHD) Genel Merkezi‘ne, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘nden bir mektup gönderildi. Ġsmini açıklayamadığımız 3 kiĢi tarafından kaleme alınan mektupta, cezaevinde küçük çocuklara ‗cinsel taciz‘ uygulandığı iddia edildi. Mektupta, genel seçimlerden sonra ‗taĢ attıkları‘ gerekçesiyle Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne 8 çocuğun getirildiği belirtilerek, ―YaklaĢık 20-30 gün önce bulunduğumuz cezaevine 8 çocuk getirildi. Bu çocukları önce ‗çatı katı‘ dediğimiz havalandırması, yemekhanesi olmayan tek gözlü küçücük bir odaya aldılar. Biz bunun doğru olmadığını cezaevi idaresine iletip, daha düzgün koĢullarda bir yere alınmalarını istedik. Bunun üzerine çocuklar çatı katından alınıp, hücrelerin altındaki basık-alçak tavanlı bir odaya aldılar‖ denildi. Küçük yaĢtaki çocukların tutulması için uygun olmayan cezaevinde her türlü kötü muamelenin yaĢandığına dikkat çekilen mektupta Ģu çarpıcı ifadelere yer verildi: ―YaĢça o 8 çocuktan büyük olan ve sokaktan alınarak getirilen baĢka bir çocukta onların yanına yerleĢtirildi. Edindiğimiz bilgiye göre çocuklar bu kiĢinin haksızlıklarına, hakaretlerine ve cinsel tacizine maruz kalıyorlar. Bu durumu idareye defalarca bildirmemize rağmen, konu geçiĢtiriliyor. Bizimle aynı davadan dolayı cezaevinde bulunan bu çocukların bizimle birlikte spor, sohbet ve görüĢmelere çıkabilmesi için koĢulların yaratılmasını istedik. Taleplerimiz görmezden geliniyor. Ġdare bize, ‗onların anası, babası, kardeĢi değilsiniz‘ Ģeklinde yanıtlar vererek, bizi ‗sürgünle‘ tehdit ediyor. Bu çocukların biri hariç diğerleri çok küçük, eğer bir önlem alınmazsa bunların hayatları kararacak‖ ĠHD Genel Merkez Yöneticisi Necla ġengül, mektupta kendilerine bildirilenlere iliĢkin ‗acilen bir giriĢimde bulunacaklarını kaydederek, ―Bu 8 çocuğun daha sağlıklı bir ortama yerleĢtirilmesi için muhatap mercilere baĢvurularımızı en kısa sürede yapacağız. Ġnsan hakları açısından zaten 18 yaĢ altı çocukların büyüklerin tutulduğu cezaevinde tutulmaları uygun değildir. Ġdarenin derhal bu durumu araĢtırması ve tedbir alması gerekmektedir. ĠHD Siirt ġubemiz, konunun en yakın takipçisi olacaktır‖ dedi. Geçtiğimiz yıl, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tecavüz zanlısı Ġlhami Çolak'ın cezaevinde adli suçtan tutuklu bulunan 6 çocuğa tecavüz ettiği iddia edilmiĢti. (27.07.2011/ANF) *Batman'da 17 yaĢındaki A.N.'nin, gizlice buluĢtuğu kız arkadaĢı R.A.'nın babası, ağabeyi ve beĢ yakınının tecavüzüne uğradığı iddia edildi. A.N. savcılığa, "Aileme teslim ederseniz beni öldürürler" dedi. Diyarbakır'da oturan 17 yaĢındaki A.N., 1 sene Batmanlı kız arkadaĢı R.A. ile gizlice telefonla görüĢtü. Batman'daki sel felaketi sırasında genç kız "Buraları sel bastı, evimiz yıkıldı" diyerek, A.N.'den yardım istedi. A.N. bunun üzerine babasına ait paranın bir kısmını alarak, gizlice Batman'a gitti. Kız arkadaĢıyla buluĢan A.N., kendilerini yakalayan baba, ağabey ve 5 akrabalarının tecavüzüne maruz kaldı. Olayın hemen ardından A.N.'nin Ģikâyeti üzerine gözaltına alınan ağabey, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, baba ise serbest bırakıldı. Olaya karıĢtığı öne sürülen 5 kiĢinin ise aranmasına devam ediliyor. Bir baĢka ilginç olay da ağabeyin tutuklanmasının ardından yaĢandı. Tecavüzcü aile mağdur A.N.'nin dayısına ulaĢtı. Aile, aracılar vasıtasıyla "Davanızdan vazgeçin. Oğlumun serbest 159 bırakılmasını sağlayın, kızımla oğlunuzu evlendirelim" teklifinde bulundu. Ancak hem dayı hem de delikanlı öneriyi reddetti. (29.07.2011/ĠnternetHaber) *Gaziantep'te bacağındaki ĢiĢlik nedeniyle hastaneye götürülen 8 yaĢındaki çocuğun, silahla vurulması sonucu yaralandığı ortaya çıktı. Olay, Vatan mahallesi Beydilli caddesi üzerinde meydana geldi. Ġddiaya göre, bunaltıcı sıcaklar nedeniyle ailesiyle birlikte damda yatan 8 yaĢındaki M.M.A., henüz kimliği belirlenemeyen bir Ģahsın rast gele havaya ateĢ etmesi sonucu sol ayağından yaralandı. Gece olayın farkına varmayan çocuk, sabah kalktığı zaman ayağının ĢiĢ olduğunu görünce babasına haber verdi. Babası tarafından Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne getirilen M.M.A., burada tedavi altına alındı. Doktorlar, çocuğun bacağındaki ĢiĢliği anlamak için röntgen filmi çekti. Röntgen sonucuna bakan doktorlar, çocuğun ayağına mermi isabet ettiğini gördü. (01.08.2011/KentHaber) *ġANLIURFA‘da, son iki günde hastaneye baĢvuran yaĢları 14 ile 17 arasında değiĢen 11 kızdan birisi doğum yaparken, 10‘unun da hamile olduğu ortaya çıktı. Pazar ve pazartesi günü peĢ peĢe hastaneye baĢvuran ve yaĢları 14 ile 17 arasında değiĢen, B.M., H.Ç., S.M., ġ.Ç., T.B., ġ.Ç., Z.Ç., K.M., S.Ç. ve S.A‘nın da hamile olduğu belirlendi. Muayenelerinin ardından doktorlar, yaĢı küçük olan kızların durumuyla ilgili olarak polisi bilgilendirdi. ġikayet üzerine hastaneye gelen polisler, ifadesine baĢvurduğu 18 yaĢından küçük kızlar, kendi rızaları ve ailelerinin onayıyla imam nikahlı olarak birliktelik yaĢadıklarını söyledi. Bunun üzerine harekete geçen polis, kentin değiĢik semtlerinde oturan ve çoğunluğu genç kızların akrabası olan Mahmut M. (24), Halil Ç. (29), Yılmaz M. (30), Yasin Ç. (26), Mahmut B. (24), ġiyar S. (25), Ġdris Ç. (18), Abdulvahap A. (25), Cumali M. (26) ve Cuma A. (27) gözaltına alındı. Gözaltına alınan ve poliste sorgulanan 11 Ģüpheli iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından ‘reĢit olmayanlarla cinsel iliĢki kurmak‘ suçundan adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan Ģüpheliler, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (02.08.2011/EnsonHaber / Milliyet) *IĞDIR'DA, nüfus kayıtlarında 13 yaĢında görünen F.G., imam nikâhıyla birlikte yaĢadığı 30 yaĢındaki kuzeni Ercan G. tarafından dövülerek hastanelik edildi. Gözaltına alınan zanlı, "Rahatsızlığı nedeniyle bayılıyor. Ayılsın diye tokat attım" diyerek kendini savundu. Merkeze bağlı Akyumak köyünde yaĢayan ve nüfusta 13 yaĢında görünen F.G. ile geçen nisan ayında ailesi tarafından 30 yaĢındaki kuzeni Ercan G. (30) arasında imam nikâhı kıyıldı. Ancak iddiaya göre F.G. ilk günden bu yana eĢinden Ģiddet görmeye baĢladı. Geçen perĢembe günü Ercan G., yine Ģiddete baĢvurdu. Feci Ģekilde dövülen F.G. hastaneye kaldırıldı. Jandarma da Ercan G.'yi gözaltına aldı. Ancak zanlı, karısının rahatsızlığı nedeniyle sürekli bayıldığını söylerek, "Dövmedim, sadece ayılsın diye iki tokat attım" iddiasında bulundu. Ercan G., F.G.'nin ailesi, "Kızımız 19 yaĢında. Nüfusta geç yazdırdık" deyince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (08.08.2011/Sabah) *Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde çocuklara yönelik taciz ve tecavüz iddiaları devam ediyor. Adli çocuk koğuĢunda kalan bir çocuğun cezaevi pedagoguna ve savcıya defalarca tecavüze uğradığını aktardığı ve bunun üzerine soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. Adli çocuk koğuĢunda kalan bir çocuğun, cezaevinde görevli pedagog doktoruna anlatmasıyla olayın ortaya çıktığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz hafta çocuk adli koğuĢunda kalan bir çocuk cezaevi pedagoguna çıkarak adli koğuĢtan çıkmak istediğini belirtti. Pedagogun niye çıkmak istediği yönündeki sorularına karĢılık çocuğun olayı anlattığı ve koğuĢta kendisine tecavüz edildiğini aktardığı belirtildi. Ardından Cezaevi Savcısı'na çıkarılan çocuk burada da baĢından geçenleri anlattı. Çocuğun, koğuĢta kendisine defalarca tecavüz edildiğini, koğuĢun bütün temizliğinin kendisine yaptırıldığını ve bütün çocukların elbiselerinin de kendisine yıkatıldığı 160 bilgisini aktardığı öğrenildi. Çocuğun tecavüze uğradığını aktarmasının ardından Siirt Cezaevi Savcısı'nın soruĢturma baĢlattığı belirtildi. SoruĢturma dosyasına ise gizlilik kararı konulduğu kaydedildi. (08.08.2011/DĠHA) *ġanlıurfa'da erken yaĢta evlendirilen 16 yaĢındaki genç kız anne oldu. Edinilen bilgiye göre A.T.(16) 11 ay önce ailesi tarafından zorla Y.Y. (23) ile dini nikahlı olarak evlendirildi. Evlenmelerinin 11. ayında hamile kalan genç kız, karın sancısı ve mide bulantısı sonucu hastaneye kaldırıldı. Hastanede ilk müdahalenin ardından doğumu gerçekleĢtirilen A.T. 16 yaĢında anne oldu. Doktorların A.T.'nin yaĢının küçük olduğunu polislere bildirmesi üzerine hastaneye gelen polis ekipleri burada genç kızın annesi F.T. ile dini nikahlı kocası Y.Y.'yi ifadeleri alınmak üzere karakola götürdü. Genç kızın ve doğan bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.(08.08.2011/DHA / Güneydoğu Ekspres) *ġanlıurfa‘nın Suruç ilçesinde 13 yaĢında doğum yapan küçük anne F.D.‘nin akrabası olan nikahsız eĢi Mehmet D.(19) gözaltına alındı. F.D. sancıları artınca önceki gece hastaneye götürüldü. F.D. bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Doktorlar F.D.‘nin yaĢının küçük olduğunu belirleyince güvenlik güçlerini aradı. Jandarma küçük annenin 13 yaĢında olduğunu ve 1 yıl önce amcasının oğlu Mehmet D. Ġle evlendirildiğini saptadı. Sağlığı iyi olan bebek ve anne yakınlarına teslim edildi. Küçük annenin imam nikahlı olarak birlikte yaĢadığı Mehmet D. Gözaltına alındı. (10.08.2011/Milliyet / Radikal) *ġANLIURFA'nın Akçakale Ġlçesi'nde, hastanede doğum yapan N.Ç.'nin 13 yaĢında olduğunun ortaya çıkması üzerine bir yıldır imam nikahlı olarak birlikte yaĢadığı kiĢi gözaltına alındı. Dün akĢam saatlerinde doğum sancıları artan N.Ç., yakınları tarafından getirildiği Akçakale Devlet Hastanesi'nde bir kız bebek dünyaya getirdi. Doğumun ardından yapılan incelemede N.Ç.'nin 13 yaĢında olduğunun saptanması üzerine, durum güvenlik güçlerine bildirildi. Bunun üzerine inceleme baĢlatan jandarma, küçük kızın ifadesine baĢvurdu. Küçük anne, jandarmaya bir yıl önce ailesinin onayı ve kendi rızasıyla akrabaları olan 27 yaĢındaki Ġbrahim ReĢat B. ile imam nikahlı olarak birlikte yaĢamaya baĢladıklarını söyledi. Küçük kızın ifadesinin alınmasının ardından harekete geçen jandarma, ilçenin YukarıbeydaĢ Köyü'nde çiftçilik yapan birlikte yaĢadığı Ġbrahim ReĢat B.'yi gözaltına aldı. Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülerek sorgulanmasına baĢlanan Ģüphelinin, iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından 'reĢit olmayanlarla cinsel iliĢki kurmak' suçundan adliyeye sevk edileceği açıklandı. (12.08.2011/DHA) *ġANLIURFA‘nın, Akçakale ilçesi'nde akrabasının tecavüzüne uğrayan 11 yaĢındaki F.B.'nin hamile kaldığı ortaya çıktı. Küçük kız, töre cinayetine kurban gidebileceği endiĢesiyle devlet korumasına alındı. Olay; Akçakale Ġlçesinde meydana geldi. Ġlköğretim öğrencisi F.B.'ye adı açıklanmayan 26 yaĢındaki akrabası 3 ay önce tecavüz etti. Hamile kalan F.B., oruçluyken midesi bulanıp kusmaya baĢlayınca Akçakale Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Buradan ġanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'ne sevk edilen F.B.'nin tecavüze uğradığı ve 3 aylık hamile olduğu ortaya çıktı.Kızlarının hamile olduğunu öğrenen aile büyük bir Ģok yaĢarken, küçük kız baĢından geçen tecavüz olayını ailesine ve hastane polisine anlattı. Tecavüzü öğrenen aile fertleri, telefonla ulaĢtıkları yakınlarına tecavüzcünün bulunması için haber gönderdi.F.B. ifadesi alındıktan sonra töre cinayetine kurban gidebileceği endiĢesiyle devlet korumasına alınarak yurda yerleĢtirildi.Polis, F.B.'ye tecavüz ederek hamile bırakan akrabayı yakalamak için harekete geçti. (24.08.2011/DHA) 161 *ġanlıurfa'da, dün hastaneye baĢvuran yaĢları 14 ile 16 arasında değiĢen 3 kızın hamile olduğu ortaya çıktı. Doktorların Ģikayeti üzerine, hamile kızların birlikte yaĢadığı kiĢiler gözaltına alındı. Dün akĢam saatlerinde, sancıları artan 14 yaĢındaki K. A. , yakınları tarafından otomobille Akçakale Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan kontrolde hamile olduğu ortaya çıkan K. A. 'nın durumu doktorlar tarafından polise bildirildi. Doktorların baĢvurusu üzerine harekete geçen polis, ifadesine baĢvurdukları K. A. 'nın, 1 yıldır birlikte yaĢadığı akrabası 23 yaĢındaki Mehmet K. 'yı gözaltına alındı. Dün gece ġanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'ne getirilen 15 yaĢındaki F. G. 'nin de yapılan muayenesinde hamile olduğu saptandı. Doktorların durumu bildirmesinin ardından hastaneye gelen jandarma F. G. 'nin ifadesine baĢvurdu. F. G. ifadesini alan jandarmaya, 20 yaĢındaki Abdullah K. ile 1 yıl önce dini nikah kıydıklarını ve birlikte yaĢadıklarını söyledi. F. G. yakınlarına teslim edilirken, birlikte yaĢadığı Abdullah K. ise merkeze bağlı Sağlık Köyü'nde gözaltına alındı. Yine dün gece hastaneye getirilen 16 yaĢındaki F. D. 'nin de hamile olduğu belirlendi. Muayenenin ardından doktorlar, durumu jandarmaya bildirdi. ġikayet üzerine hastaneye gelen jandarmanın ifadesine baĢvurduğu F. D. , akrabası olan 27 yaĢındaki Ġsmail Ġ. ile kendi rızası ve ailelerinin onayıyla dini nikahlı olarak birliktelik yaĢadığını söyledi. Harekete geçen jandarma, Harran'a bağlı Büyüktürbe Köyü'ne giderek, Ġsmail Ġ. 'yi gözaltına alındı. (26.08.2011/Diyarbakır Söz) *27.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mahmut KARTAL Ģu beyanlarda bulundu: “25 Ağustos 2011 tarihinde Aydar ailesinden 14 yaĢlarında bir çocuk, torunum özürlü olduğu halde kuytu bir yere götürerek taciz etmeye çalıĢtı. Oğlum bu olayı gördü. Çocuk kaçtı. Aileye çocuklarının yaptığı kötülüğe binaen çocuğun buradan uzaklaĢtırılmasını talep ettik. „Böyle bir olay yalandır, iftiradır.” dedi. Sonra kapımıza gelip bize neden iftira ediyorsunuz deyip silahla evimizi taradılar ve bizi taciz ettiler. Emniyeti aradım, geldi. KarĢı evin etrafında tedbir aldı. Ben emniyete gittim. KarĢı aileyi değil, bizi güvene alın dedim. Bizden dört kiĢiyi, karĢıdan iki kiĢiyi o gece emniyete götürdüler. Silah sıkan korucu idi. Ertesi gün salıverildiler. Korucu Kadri AYDAR‟dır. Ertesi gün savcılığa gittim, savcı ile görüĢemedim. Olayın büyümemesi için, kapanması için çaba sarfettim. Bugün diğer aileden ne kadar korucu varsa buraya geldiler. ĠĢyerimizin karĢısında ve sokakta taciz etmeye çalıĢtılar. Benim oğlum Taha karĢıdan taciz eden çocuğun tahrik etmesi sonucu dövdü. Onların bize saldırması sonucu olay çıktı. Emniyet geldi, onlara „Can güvenliğimizi sağlayın‟ dedik. Dediler ki, „Biz sizin can simidiniz değiliz, kavga ederken bize mi sordunuz?‟ Emniyet güçleri, iĢyerimizin kapısındayken korucu gelip (Küçük Aydar) tabancayla üç el ateĢ etti. Vahyeddin KARTAL‟ a bir kurĢun isabet etti. Bacağından yaralandı. Can güvenliğimiz yoktur. Sürekli tacize uğruyoruz. Bu konuda hukuki olarak yardımınız için derneğinizden talepte bulunuyorum.” (ĠHD Bingöl ġubesi) *Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi'nde ikamet eden Demiray ailesinin bulunduğu eve bilinmeyen bir nedenden kaynaklı kaleĢnikof tüfekle ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu 23 yaĢındaki Sevgül Demiray yaĢamını yitirdi, 11 yaĢındaki kardeĢi Y.D ise yaralandı. Saldırının kim ya kimler tarafından neden gerçekleĢtirildiği konusunda bilgi alınmazken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (29.08.2011/DĠHA) *Batman'dan çeĢitli iĢlerde çalıĢmak için MuĢ'a gelerek Arınç Köyü yakınlarında çadır kuran ġen ailesinin 25 gün önce kaybolan 1,5 yaĢındaki bebeği Rojin ġen‘in cesedi köyün üst kısımlarındaki dağlık alanda kafası ezilmiĢ bir Ģekilde bulundu. Polisler tarafından bulunan bebeğin cenazesi, otopsi yapılmak üzere MuĢ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan otopsiden sonra Arınç Köyü'ne götürülerek toprağa verildi. Köy sakinleri Rojin bebeğin öldürülmeden önce tecavüze uğradığını iddia ederken, yetkililer soruĢturmanın gizli 162 yürütüldüğünü belirterek, konuyla ilgili bilgi vermekten kaçındı. Olaydan sonra aralarında Rojin bebeğin akrabalarında bulunduğu 9 kiĢi, gözaltına alındı. (05.09.2011/DĠHA / DHA) *Adıyaman‘ da 6 çocuk babası 49 yaĢındaki ġ.T isimli Ģahıs YeĢilyurt mahallesi Ticaret Meslek Lisesi‘nin yanındaki parkta erkek çocuğa cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Poliste ifadesi alınan Ģahıs daha sonra polis tarafından adliyeye sevk edildi.(05.09.2011/Güneydoğu Ekspres) *Diyarbakır merkez YeniĢehir ilçesi ġehitlik semtinde yaĢayan H.G. (14) isimli kız çocuğu öğle saatlerinde arkadaĢları ile görüĢmek için evden çıktı. Kızlarından haber alamayan ailenin akĢam saatlerinde polis karakoluna kayıp baĢvuru yaptığı dakikalarda önemli bir geliĢme yaĢandı. Merkez Çarıklı Beldesi'ndeki Hayvan Borsası önünde küçük yaĢta bir kızın baygın ve kıyafetleri yırtılmıĢ halde bulunduğu haberi ulaĢtı. Kesici aletle yaralanan küçük kız hastanedeki tedavisinin ardından Diyarbakır Emniyeti Çocuk ġube Müdürlüğü'ne götürüldü. Olaydan bir süre önce ailesinin karakola baĢvuru yaparak kızlarının kaybolduğunu bildirmiĢti. Polis olayla ilgili soruĢturma baĢlatırken, Diyarbakır Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatıyla H.G. psikolog ve pedagog gözetiminde ifadesi alınacak. Olayla ilgili polis bilgi vermekten kaçınıyor.(05.09.2011/Diyarbakır Söz) * Diyarbakır merkez Bağlar Ġlçesi Yeniköy Mahallesi‘nde dün akĢam saatlerinde 2‘nci Hava Kuvvet Komutanlığı‘na ait lojmanların dıĢ duvarına 2 kadının bir poĢet bıraktığını görenler polise bilgi verdi. Gelen polis, çevrede geniĢ güvenlik önlemi alarak, kağıt poĢet üzerinde inceleme baĢlattı. Kamera ile izlenen poĢette bebek olduğunu belirlenince 112 Acil Servis çağırıldı. Ambulansla gelen sağlık ekipleri yaptıkları incelemede poĢetin içinde 2-3 günlük olduğu tahmin edilen ölü bir erkek bebek olduğunu belirledi. (12.10.2011/Milliyet / Diyarbakır Olay) *Siirt'te küçük yaĢtaki kız çocuklarına cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kiĢiden 4'ü tutuklandı. Siirt Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, küçük yaĢtaki kız çocuklarının cinsel istismarına yönelik baĢlatılan soruĢturma kapsamında titiz bir çalıĢma yürütüldüğü belirtildi. Olayla ilgili 5 zanlının gözaltına alındığı bildirilen açıklamada, Ģu ifadelere yer verildi.''ÇalıĢmalar neticesinde H.S. (14) ve H.S. (13) isimli küçük yaĢtaki kız çocuklarına nitelikli Ģekilde cinsel istismar olayının gerçekleĢtiğinin anlaĢılması üzerine, AsayiĢ ġube Müdürlüğü ekiplerince konu titizlikle araĢtırılmıĢtır. Yapılan çalıĢma ve araĢtırmalar neticesinde, toplam 5 erkek Ģahıs tarafından çeĢitli zamanlarda küçük yaĢtaki kız çocuklarına cinsel istismarda bulunulduğu tespit edilmiĢtir. Adli mercilere sevk edilen M.K. (17), Y.B. (17), ġ.E. (19), B.E. (17) ve E.E'den (13) 4'ü tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevine teslim edilmiĢtir, E.E ise serbest bırakılmıĢtır.'' (28.10.2011/DĠHA / ĠnternetHaber) *Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez Köyü'nde 2007 yılında ĠĢ adamı Kemal Çelik tarafından yaptırılan Mehmet Çelik Ġlköğretim Okulu'nda bir öğretmenin 11 kız öğrenciye sözlü ve fiziki istismarda bulunduğu iddia edildi. 7. ve 8. sınıflarda okuyan A.A (12), B.K (13), E.A (15), E.Ç (11), H.P (10), M.B (13), M.K (12), Y.H (12), Z.Y (13) isimli öğrencilerin öğretmenleri M.E.ġ'nin kendilerine sözlü ve fiziki olarak cinsel istismarda bulunduğunu açıklamasıyla olay ortaya çıktı. Suçlanan M.E.ġ. ismindeki öğretmen ise, suçlamaların ardından istifa dilekçesini Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi. Ġstifa dilekçesi kabul edilen öğretmen hakkında Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından idari soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (11.12.2011/DĠHA) 163 *KAHRAMANMARAġ'ın Ahır Dağı'nda çuval içinde cesedi bulunan 12 yaĢındaki ġeyda Durgun'un cinayet Ģüphelisi olarak gözaltına alınan 19 yaĢındaki Kazım C., küçük kıza tecavüz ettiğini, olayı kimseye söylemesin diye boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Dumlupınar Mahallesi Sait Zarifoğlu Bulvarı'nda oturan 75'inci Yıl Ġlköğretim Okulu 7'inci sınıf öğrencisi ġeyda Durgun, 22 Aralık'ta okuldan evine geldikten sonra kırtasiye malzemesi almak için çıktı. Evlerinin bulunduğu sokaktaki bakkaldan alıĢveriĢ yapacağını söyleyen küçük kız geri dönmedi. Bunun üzerine ailesi, ġeyda Durgun'un bulunması için polise baĢvurdu. Olayla ilgili polis çalıĢma baĢlatırken, bir gün sonra Ahir Dağı eteklerinde mantar toplayan köylüler, ormanlık alanda çuval içinde bir kız çocuğuna ait ceset bulunca durumu jandarmaya bildirdi. Yapılan incelemede cesedin kayıp ġeyda Durgun'a ait olduğu anlaĢıldı. Küçük kızın boğularak öldürüldükten sonra cesedinin çuvala konularak, ormanlık alana atıldığı belirlendi. Yapılan otopsinin ardından ġeyda Durgun'un cenazesi toprağa verilirken polis, olayın failini yakalamak için çalıĢma baĢlattı. Durgun Ailesi'nin oturduğu sokaktaki bütün evleri mercek altına alan polis, evlerden sadece bir tanesinde kimsenin olmadığını tespit etti. Evde 21 yaĢındaki Ġbrahim A.'nın yaĢadığı, olay günü de çalıĢmak için Ġstanbul'a gittiği saptandı. Evde yapılan aramada küçük kızın bakkaldan satın aldığı defter, el iĢi kağıdı ve kıyafetleri bulundu. Bunun üzerine Ġstanbul polisine bilgi verildi ve Ġbrahim A., kaldığı bir inĢaatta yakalandı. Ġbrahim A. olayla ilgisinin bulunmadığını, evine kendisi gibi elektrikçi olan arkadaĢı Kazım C.'nin gelip gittiğini, kapı giriĢine gizledikleri anahtarın yerini de bir tek onun bildiğini, iĢ için Ġstanbul'a birlikte geldiklerini anlattı. Bu bilgi üzerine Ġstanbul'da olduğu anlaĢılan Kazım C. de yakalandı. Ġki Ģüpheli sorgulanmak üzere KahramanmaraĢ'a getirildi. 6 aylık evli olduğu belirlenen Kazım C. sorgusunda küçük kızı tecavüz ettikten sonra öldürdüğünü itiraf etti. C. ifadesinde Ģunları anlattı: "O gün eve geldim. Elimdeki içki ĢiĢeleri ile içeriye girdim. Cam kenarında oturup içmeye baĢladım. Ġçerken kızın yoldan geçtiğini gördüm ve bunun üzerine kapıya çıktım. 'Bir dakika bakar mısın?' diye seslendim. Kendisi çekinerek yanıma gelince, 'bayan kuaförüne ben giremiyorum. Oradan birisini çağırtacağım. Bana yardımcı olur musun?' dedim. Kapıya doğru iyice yaklaĢınca da içeriye doğru ittim. Bağırdığı takdirde kendisini öldüreceğimi söyleyince çok korktu ve Ģoka girdi. SarhoĢtum bu nedenle tam hatırlayamıyorum ama tecavüz ettiğimi hatırlıyorum. Olayı söylerse baĢım belaya girer diye boğarak öldürdüm. Kafasına siyah bir poĢet geçirdikten sonra elektrik kablosu bandı ile de iyice sardım. Sonra da bir torbaya koydum. Zeynel O. (26) isimli arkadaĢımı arayarak bana bir araba temin etmesini istedim. O da oto kiralama Ģirketinden bir araç kiralamıĢ. Kendisinin ehliyeti olmadığı için de diğer arkadaĢımız Ġsa F.'nin (25) ehliyeti ile aracı kiralamıĢ. Zeynel eve girdiğinde cesedi görünce adeta Ģoka girdi. Olayı anlattığım zaman da 'Ne halt ettin. Beni karıĢtırma, al arabanın anahtarını' diyerek çıkıp gitti. Ceset bulunan çuvalı koyarak Ahir Dağı'na götürüp attım ve kimseye de bir Ģey söylemedim. Daha sonra da arabanın anahtarını Zeynel'e teslim ettim." (26.12.2011/DHA) -FuhĢa Zorlanan Çocuklar *Ġddialara göre; Karaman'da yaklaĢık bir yıldır teyzesi ile birlikte kalan 14 yaĢındaki K.Ç., annesi ve teyzesinin para karĢılığı erkeklerle birlikte olmaya zorladığını belirterek polise baĢvurdu. Polis, K.Ç.'nin ifadesi doğrultusunda, annesi, teyzesi ve küçük kıza tecavüz eden S.K. (26), K.U. (31), Y.S. (25), H.D. (47), Ö.N.A. (24), Y.B. (31) ile M.K.'yi (30) gözaltına aldı. Polisteki ifadelerinden sonra adliyeye sevk edilen sanıklardan K.Ç.'nin teyzesi ile 7 erkek tutuklandı, anne H.C. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. K.Ç., Sosyal Hizmetler Ġl Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.Annesi ile babası ayrılan K.Ç.'nin, annesinin baĢka bir erkekle evlenmesi üzerine küçük yaĢta dedesinin yanına yerleĢtiği, 2 yıl önce Mersin'in Mut Ġlçesi'nde tecavüze uğradığı, yaklaĢık 1 yıldır da teyzesinin yanında kaldığı öğrenildi(02.12.2011/DĠHA 164 ĠġKENCE YASAĞI ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ ve CEZALANDIRMA -Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin 3 Ocak'ta yaptığı ev baskınında gözaltına aldığı DYG üyesi Adem Yıldız, Kutbettin Salta ve Murat Özkaya, Van Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikten sonra ikinci kez ek gözaltı süresi alındı. Gözaltında bulunan 3 DYG üyesinin avukatla görüĢme kısıtlamasının sona ermesinden sonra mağdurların avukatı Cemal Demir, Van Emniyet Müdürlüğüne giderek müvekkilleriyle görüĢtü. Yıldız, Salta ve Özkaya, hem ErciĢ Ġlçe Emniyeti'nde hem de Van TEM'de iĢkenceye maruz kaldıklarını belirten Demir, "Murat Özkaya çırıl çıplak soyularak kızgın demir ile üzerine gidildiğini, zorla ve tehditle gizli tanık olmak yönünde baskı uygulandığını belirtmiĢtir. Diğer iki müvekkilim ise kötü muameleye maruz kalmıĢtır. Ayrıca Adem Yıldız'ın kafasında çeĢitli ĢiĢlikler, Kutbettin Salta'nın da kafasında darp izleri bulunmaktadır" diyerek müvekkillerinin ağır küfürlere ve hakaretlere uğradığını söyledi. Müvekkillerinin duruma iliĢkin bugün suç duyurusunda bulunacağını da aktaran Demir, olaya iliĢkin Meclis Ġnsan Hakları Komisyonu'na baĢvuracağını söyledi. (05.01.2011/DĠHA) *Hakkari merkezde DÖKH üyesi 2 kiĢinin gözaltına alınması protesto etmek amacıyla 8 Ocak'ta yapılan basın açıklaması sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan 3 çocuk, Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde iĢkence gördüklerini iddia etti. Ailesi tarafından hastaneye götürülen 16 yaĢındaki A.Ç.'nin burnunun kırıldığı tespit edildi. Ameliyata alınan A.Ç., yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Olay günü arkadaĢlarım ile birlikte kahvede oturuyorduk. ÇarĢıda olaylar çıkmıĢtı. Polis de kahveyi bastı. Beni de arkadaĢlarımla birlikte alıp emniyette götürdüler. Burada Diyarbakırlı olduğunu söyleyen bir polis beni dövmeye baĢladı. Darbelerden dolayı burnum kırıldı." A.Ç.'nin babası ġahin Ç. ise, "ĠĢkencenin olmadığını söyleyenler gelip oğlumu görsün" sözleriyle tepkisini dile getirerek Ģunları belirtti: "Çocuğumu gözaltına almıĢlardı. Karakola gidip çocuğumun durumunu sordum. 'Durumu iyi mi, dayak atılmıĢ mı? dedim. 'Karakolda dayak olmaz' dediler. Ancak karakolun içinde bir Diyarbakırlı polis çocuğuma dayak atmıĢ." Elinde rapor bulunduğunu ve olayın peĢini bırakmayacağını ifade eden ġahin Ç. oğluyla birlikte gözaltına alınan diğer 2 çocuğa da elektrik verildiğini kaydederek, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Gözaltında elektrikli iĢkenceye maruz kaldıklarını ileri süren S.A. ve A.A. isimli çocuklar ise, emniyette bir sicimle boyunlarına elektrik verildiğini belirterek, büyük acılar çektiklerini kaydetti. Çocuklar, boyunlarında oluĢan izleri göstererek, sorumluların cezalandırılmasını istedi. (11.01.2011/DĠHA) *06.01.2011 tarihinde Mahmut Teymur, Mehmet Salih Yardımcı, Agit Atıs, EĢref Usluoğlu 05.01.2011 tarihinde saat 21.00 sularında gözaltına alındıkları ve kendilerine hakaret ile iĢkence yapıldıkları gerekçesi ile Ģubemize baĢvuruda bulundular. (ĠHD Siirt) *ErciĢ Ġlçesi'nde daha önce BDP ilçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük ile Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli tanık olması' yönünde baskılar uygulandığını ileri sürdü ve daha önce baskılardan dolayı iki kiĢi hakkında gizli tanıklık yaptığını dile getirdi. Polislerin 3 Ocak'ta evlerine yaptıkları baskın sonucu kendisini gözaltına alarak, emniyete götürdüğünü aktaran Özkaya, emniyette iki arkadaĢı hakkında hazırlanan ifade tutanağına imza attığını söyledi. Ġmza attığı tutanakta 165 gözaltında bulunan iki kiĢinin, 'banka Ģubesine ses bombası attığı' yönünde ibarelerin yer aldığını aktaran Özkaya, gizli tanıklık yönündeki baskıların giderek arttığını ve bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade etti. 3 Ocak'ta evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak ErciĢ Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Özkaya, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "3 Ocak'ta polisler bizim eve baskın yaparak, beni alıp götürdü. Arabanın içinde bana 'senin bir Ģey yapmadığını biliyoruz, ama sen iki kiĢi hakkında gizli tanıklık yapacaksın' dediler. Ben de bunu kabul etmedim. Daha sonra beni emniyete götürerek, en alt katta bir odaya soktular. Sonra bütün elbiselerimi çıkarıp beni soydular. Sobanın içine bir ĢiĢ bırakarak, bana ĢiĢle iĢkence yapacaklarını söylediler. Çok korktuğum için söylediklerini kabul ettim. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. Kağıtta orada yapılan eylemlerin 'BDP'de gençlik çalıĢmaları yürüten Adem Yıldız ve Kutbettin Saltan'ın (Ģu an tutuklu) yaptığı, parti binasında patlayıcı madde bulundurduğu ve Halk Bankası önüne ses bombası bıraktığı' yazılıydı. Ben de buna imza attım" dedi. (02.02.2011/DĠHA) *08.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Aziz Bayın, Ģu beyanlarda bulundu: ―17.01.2011 tarihinde ben ve arkadaĢım iĢe giderken bir minibüs içinde bulunan polisler kimlik sormadan ensemden tutarak arabaya bindirdiler. Çevik Kuvvet polisi beni Terörle Mücadele ġubesinde sorguladılar. Sağ ayağımda platin olduğunu beni hastaneye götürmelerini söylememe rağmen bana hakaret etmeye baĢladılar. Beni dövüp bana baĢka telkinlerde bulundular. Benim 15 ġubat‟ta ihbarcılık yapmamı istediler. Ben mahkemede dile getirdim beni ciddiye almadı. Daha sonra dilekçe verdim kabul etmediler. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Batman‘da 11 ġubat 2011 tarihinde Grosmar kavĢağında sakız satan Celal Kolaldıran (15) adında ki çocuk 'sakız sattığı ayrıca kırmızı ıĢıkta duran arabaların camını sildiği' gerekçesi ile Emniyet Müdürlüğüne bağlı Yunus ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltına alınan 15 yaĢında ki çocuk daha Sonra Bahçelievler Çocuk ġubesi'ne götürülerek burada ifadesi alındı. Ġfadesi alınan çocuğa 154 TL para cezası kesilerek, Babasına teslim edildi. Yunus ekiplerince gözaltına alındıktan sonra Çocuk ġubesine getirilen Celal Kolaldıran adındaki çocuk, bir polisin burada kendisine tokat attığı iddiasında da bulundu. Gözaltına alınan çocuk ayrıca 4 saat boyunca tek bir sandalyenin bulunduğu nezarette tek baĢına bekletildiğini de dile getirdi. Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra sokakta çalıĢtığı gerekçesi ile para cezasına çarptırılan Celal Kolaldıran adındaki çocuk, Yahya Kemal Beyatlı Lisesi 9. sınıf öğrencisi aynı zamanda sınıfın birincisi ve yarıyıl karnesiyle birlikte takdirnamede almıĢ. 10 nüfuslu Kolaldıran ailesinin reisi Fahri Baba ise inĢaatlarda amelelik yapıyor. 8 çocuğu olan ve hiçbir çocuğu çalıĢmayan Baba, 15 yaĢında ki çocuğuna 154 TL Para cezası kesildiğini duyunca Ģok oldu. "Ben ve ailem geçinmek için gece gündüz demeden inĢaatlarda ve değiĢik yerlerde çalıĢmak zorundayız. Ayrıca Sosyal YardımlaĢmadan da gıda ve kömür yardımları da alıyoruz. Fakir bir aileyiz. Bu parayı nasıl ödeyeceğiz? 154 TL'yi devlete ödediğim takdirde bir ay aç kalırız" diyerek, ceza kesen polislere sitemde bulundu. Bu arada 15 yaĢında ki bir çocuğun Çocuk ġubesine götürülüp, tokat atılması, 4 saat tek baĢına nezarette bekletilmesi gibi iddiaların doğru olması halinde çocuk psikolojisini olumsuz yönde etkileyeceği ve insan hakları ihlali olduğu da belirtilerek, Vali ve Emniyet Müdürünün bu konuda soruĢturma baĢlatması istendi. (15.02.2011/Batman Postası) *Urfa'nın Suruç ilçesinde dün binlerce kiĢinin katıldığı 15 ġubat protestosu yürüyüĢünden sonra gözaltına alınan M. ġ., M. ġ. ve Ö. B. isimli çocuklar emniyetteki iĢlemlerin ardından Suruç Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan çocuklar, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek" iddiası ile Suruç Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemede ifade veren çocukların, karakolda iĢkence gördüklerini bu yüzden kolluk 166 kuvvetlerindeki ifadelerinin geçerli olmadığını söyledikleri belirtilirken, çocukların iĢkence iddialarının tutanaklara geçirildiği öğrenildi. 3 çocuk ifadelerinin ardından tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (16.02.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'nde dün gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Emrah Özden'in babası Ahmet Özden, oğlu'na ve onunla beraber gözaltına alınarak tutuklanan Devrim Kayalı'ya iĢkence yapıldığını iddia etti. Diyadin Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen oğlu ve Kayalı'ya burada "özel harekat timleri" tarafından iĢkence yapıldığını ileri süren baba Özden, "Diyadin Emniyet Amirliği'ne getirilip orada özel timler tarafından ikisine de iĢkence yapılıp oğlum Emrah Özden'in ayak parmakları çiğnenerek, sakalları yolunarak iĢkence ve hakarete maruz bırakılmıĢtır. Polis sürekli oğluma baskı yaparak birilerinin üzerine ifade vermesini istemiĢtir" dedi. BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi dönemlerinde iĢkence yapılmadığına dair sözlerini hatırlatan Özden, "BaĢbakan Erdoğan Türkiye'de iĢkencenin olmadığını söylediği halde çocuklarımıza insanlık dıĢı muamele ve iĢkence yapılmaktadır. Oğlum herhangi bir Ģiddet eylemine katılmamıĢ sadece demokratik hakkını kullanarak basın açıklamasına katılmıĢtır. Kendi dili ve kimliği için mücadele eden insanlar Ģiddete maruz kalıyorlar. AKP'nin demokrasi anlayıĢı bumudur. Oğluma hastanede 'iĢkence görmüĢtür' raporu verilmesine polis engel olmuĢtur. Ben bu iĢin peĢini bırakmayacağım. Oğlumla gurur duyuyorum bir Kürt olarak oğlumun her zaman yanındayım" diye konuĢtu. (17.02.2011/DĠHA) *17.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nurten NaĢa, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 15.02.2011 tarihinde 5 Nisan mahallesinde öğretmenler caddesinde yürürken bir anda yanıma yüzleri maskeli üstlerinde polis yelekleri olan biri kadın 4 kiĢi yanıma geldi. Yanıma gelir gelmez bana coplarla vurmaya baĢladılar. Ben yere düĢünce hafif çekik ve mavi gözlü polis karnımın üstüne tekme ile vurdu. Ve karnımın üzerine çıktı. Beni coplarla dövüyorlardı. Bir kiĢi coplarla baldırıma ve bacaklarıma vuruyordu. Bir kiĢi de ayağı ile karnıma vuruyordu. Diğer iki kiĢi de arkadan ağza alınmayacak küfürler ediyordu. Ġçlerinde biri alın bunu götürüp s..... diyordu. YaklaĢık 4–5 dakika beni sürekli dövdüler. Ben karnıma aldığım darbeler sonucunda kendimden geçtim. Kendime geldiğimde panzerden bana su sıkılıyordu. Panzerin bana sıktığı su nedeni ile yerde sürüklendim. Orada bulunan bazı kiĢiler beni alıp oradan uzaklaĢtırdılar. Ben kan kanseriyim sürekli olarak tedavi görüyorum. Polislerin bana neden böyle davrandıklarını bilmiyorum. Durduk yere polisler bana iĢkence yaptılar. Vücudumun birçok yerinde iĢkence izleri bulunmakta kulağıma gelen su nedeni ile Ģuan sağırlık çekmekteyim. Ben bana iĢkence yapan polislerden Ģikâyetçiyim. Bana iĢkence eden polislerin tespit edilip cezalandırılmasını istiyorum. Ayrıca vücudumun her yerinde iĢkence izleri bulunmaktadır. Bu izlerin tespit edilmesi için tam teĢekküllü bir hastaneye sevkimin yapılarak iĢkence izlerinin tespit edilmesini istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Mardin'in Derik ilçesinde15 ġubat günü PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin 12'nci yıldönümünde çıkan olaylarda gözaltına alınan daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ġahin Yükler adlı yurtta, yeniden gözaltına alındı. Savcılığın itirazı üzerine dün akĢam Yükler'in evine yapılan baskında, Yükler 15 yaĢındaki yeğeni B. A ile birlikte gözaltına alınarak Derik Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alınan ġahin Yükler'in daha önceki gözaltı sürecinde uğradığı Ģiddet nedeniyle vücudunun çeĢitli yerlerinde yaralar bulunduğu, yüzünde ĢiĢlikler olduğu ve bu nedenle 15 ġubat gününden bu yana yatakta tedavi gördüğü belirtildi. (22.02.2011/DĠHA) 167 *23.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Beritan Burakmak Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 17 ġubat‟ta Tem ġube ekiplerince Bayramoğlu civarında saat 14.00 gibi gözaltına alındım. Beni gözaltına alan polisler boynumdan tutup beni yerde sürüklediler. Ben gözaltına alındığımda ailem de benimle birlikteydi. Polisler aileme de kötü davranıp onları da hırpaladılar. Tem ġube ekipleri beni yakalayıp Tem ġubeye götürdüler. Tem ġube de 8 saat kadar kaldım. Tem ġube de iken beni sürekli olarak tehdit ettiler. Bana sürekli kırsal da olan amcamın oğlunu soruyorlardı. Erkan nerede, onu öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Dayının pili bitti onu da alacağız. Sürekli baskı kurup benden bazı bilgiler almaya çalıĢıyorlardı. Polisler “hadi çözül, itiraf et” bak diğer arkadaĢların her Ģeyi itiraf etti. Diyorlardı. Her Ģeyi anlatırsan savcıyı tanıyoruz sana yardımcı oluruz diyorlardı. Orada “Japon” diye tanınan bir polis yanıma gelerek “Ooo, Beritan bütün ailen düĢtü sende mi düĢtün” deyip beni dövmeye baĢladı. Tem ġube de 8 saat kaldıktan sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. Çocuk Ģubedeyken annem yanıma geldi. Benimle Kürtçe konuĢtu, diye polisler kızmaya baĢladı. Ġkinizi öldürmem iki saniye sürmez diye bizi tehdit etti. Ben çocuk Ģubede 4 gün kaldım. 21 ġubat‟ta bizi adliyeye çıkardılar. Daha sonra serbest bıraktılar. Ben bana yapılan uygulamalardan dolayı polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde 2 Temmuz 2010 tarihinde meydana gelen olayda, Osman Çağlar, Dicle Köprüsü'nde yürüdüğü esnada Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından "örgüt üyesi" olabileceği Ģüphesi ile durduruldu. Polisler tarafından yere yatırılan ve üzerine silah doğrultulan Çağlar, savunmasız bırakıldığı halde gözüne ve özellikle yüzünün sol tarafına aldığı darbeler sonucu yaralandı. Karakoldaki sorgusu esnasında da iĢkenceye maruz kalan Çağlar, akĢam saatlerinde Cizre Devlet Hastanesi'ne götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi. Yapılan sağlık taramasının ardından Çağlar'a yüzünün sol tarafında yaklaĢık 3-4 santimetre ekotik ödem (morarma ve anormal derecede su toplama) teĢhisinin yer aldığı 777666 protokol numaralı Adli Muayene Raporu verilerek tekrar karakola gönderildi. Ertesi gün müvekkilli ile görüĢmek üzere Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden Av. Veysel Vesek ile Rıdvan DalmıĢ, yaralı müvekkilin polisler tarafından darp edilerek yaralandığını ve sağlık kontrolü için götürüldüğü Cizre Devlet Hastanesi'nde ise tedavi edilmediğini öğrendi. Bunun üzerine Av. Vesek, Cizre Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na yazılı baĢvuruda bulunarak Çağlar'ın yeniden sağlık kontrolünden geçirilmesini talep etti. 4 Temmuz'da tekrar Cizre Devlet Hastanesi'ne götürülen Çağlar'a verilen raporda, ilk raporda belirtilenlerin yanı sıra, sağ omzunda da 3 adet ekimoz (deride geniĢ morluk ve kanama) tespitinde bulunuldu. Bu rapor ile Çağlar'ın vücudunda meydana gelen yaralanmaların, yakalandıktan sonra Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde de karĢılaĢtığı kötü muamele ve iĢkence sonucunda meydana geldiğini ortaya çıkardı. Av. Veysel Vesek, müvekkili Çağlar ile ilgili yakalama iĢleminde bulunan, gözaltındaki sorgusuna katılan ve nezaret iĢlemlerini yapan Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile o dönem tedavi yapmadığı öne sürülen 77666 Protokol numaralı Adli Muayene Raporu'nu düzenleyen doktor Selahattin Cizrelioğlu hakkında "Görevi kötüye kullanmak", "ĠĢkence yapmak, kötü muamele ve ihmal" suçlamasıyla Cizre Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Osman Çağlar, "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt adına eylem yapmak" ve "6136 sayılı AteĢli Silahlar ve Bıçak ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna aykırılık" iddiasıyla Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Cizre Cumhuriyet Savcılığı, görevsizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na gönderdi. Çağlar hakkında baĢlatılan soruĢturma hala sürüyor. (01.03.2011/DĠHA) 168 *Malazgirt-Bulanık karayolunda özel aracıyla dün akĢam evine giden Bülent Atlaner yolda polisler tarafından durdurularak darp edildi. Silah dipçikleriyle tartaklanan Atlaner, Malazgirt Devlet Hastanesi'nden aldığı 3 günlük iĢ göremez raporuyla polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kendisinden elektronik malzeme isteyen polislere borçla malzemeyi vermediği için darp edildiğini söyleyen Atlaner, "Malazgirt Emniyet Müdürlüğü AsayiĢ Büro'da görevli bir polis memuru benim iĢ yerime geldi benden borç televizyon istedi. Ancak daha öncede bazı polisler borç malzeme alıp parasını ödemedikleri için borç vermedim" dedi. Olaydan birkaç gün sonra evine giderken polislerin yolunu kestiğini de belirten Atlaner, araçtan indiği an polislerin saldırısına uğradığını dile getirdi. Polislerin silah dipçikleriyle kendisini dövdüğünü söyleyen Atlaner, polislerin kendisini dövdüğü zaman bir polisin, "Bunu öldürüp bir yere atalım" gibi cümleler kullandığını kaydetti. Polis Ģiddetinden sonra gözaltına alınarak Emniyete götürüldüğünü belirten Atlaner, "Araçtan indiğim zaman bir polis bana, 'Seni erkeklikten düĢüreceğiz' tehdidinde bulundu. Daha sonra beni bir odaya alarak dövdüler. Yapılan linç giriĢiminden sonra beni hastaneye götürdüler. Buradan 3 günlük iĢ göremez raporu aldım. Rapordan sonra tekrar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüm. Burada polisler sürekli Ģikayetçi olmamam için beni tehdit ediyorlardı" diye konuĢtu. Emniyette ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını söyleyen Atlaner, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu ve davanın takipçisi olacağını kaydetti. (13.03.2011/DĠHA) *23 Mart ÇarĢamba günü Doğan Mahallesi Mithat Öktüren Caddesi'nde Saat 12 sularında el arabasıyla hamallık yapan ve 31 yaĢında olan Epilepsi hastası Mehmet Sabri Baykara isimli yurttaĢ yolun diğer tarafına geçmek isterken yoldan geçen bir bisiklet çarptı. Baykara ile bisikleti kullanan kiĢinin arasında bir tartıĢma yaĢandı. TartıĢmaya müdahale eden polis Baykara'yı gözaltına aldı. Baykara gözaltı sırasında polisin kendisine hakaret ederek dövdüğünü iddia ederek, ĠHD Siirt ġubesine hukuki yardım talebinde bulundu. Baykara olaydan hemen sonra genel adli muayene için Siirt Devlet Hastanesi Göz Polikliniğine baĢvurarak Genel Adli Muayene raporu aldı. Raporda darp ve cebirden dolayı her iki gözde görme sorunu sorunu yaĢandığı belirtildi. Raporda , "Görme düzeltmesi 1,0 sol penordital da ödem ve ekimoz, sol ön segment ve sağ ön segment doğal, bilatenal" olduğu belirtildi. Baykara raporuyla ĠHD Siirt ġubesine hukuki yardım talebiyle baĢvurdu. (25.03.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cudi Dağı'nda baĢlatılan operasyon kapsamında 4 gün önce akĢam saatlerinde çıkan çatıĢmada HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢinin sağ olarak yakalandığı belirtildi. 2 HPG'linin 4 gün boyunca aç ve susuz bırakıldığı kaydedildi. 2 kiĢi, bu sabah saat 04.00 sıralarında Silopi Devlet Hastanesi'nde muayene için getirilirken, doktorun, "Böyle aç ve susuz bırakılan kiĢileri muayene etmem" dediği iddia edildi. Bu tepki üzerine BaĢverimli Jandarma Karakolu'nda görevli asker ile doktor arasında tartıĢma çıktığı belirtildi. 2 HPG'liye yemek verildikten sonra doktorun muayene iĢlemlerine baĢladığı kaydedildi. (13.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da dün "KCK" adı altında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Kürt siyasetçilere destek veren ve YSK'nin kararını protesto eden kitleye yönelik yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan 100'ü aĢkın kiĢi Diyarbakır Eğitim AraĢtırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Üçkuyu mevkiinde bulunan hastanede polisin olaylar sırasında göstermiĢ olduğu sert tavrı hastane içerisinde de devam ettiği iddia edildi. Ġddiaya göre katıldığı mitingin ardından gözaltına alınan ve hastaneye vücudunun çeĢitli yerlerinde darp izleriyle getirilen Ġsmail KardaĢ'a hastane içerisinde de Ģiddet uygulandı. Polisin doktorların gözleri önünde KardaĢ'a tekmeler ve yumruklarla vurmaya devam ettiği iddia edildi. BaĢhekim Yardımcısı Remzi GüneĢ'in polislere müdahale edip hastane içerisinde 169 bulunan hastaya bu Ģekilde müdahale edemeyeceklerini söylemesinin ardından polislerin KardaĢ'ı hastane dıĢına çıkararak polis otosunda darp etmeye devam ettikleri öne sürüldü. Daha sonra yüzü gözü ĢiĢmiĢ halde ve her yerinden kan akar vaziyette Acil Servis'e getirilen KardaĢ'a hastane personeli hemen müdahalede bulundu. KardaĢ'ın yakınları, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. (20.04.2011/DĠHA) *21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran R.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―16Nisan 2011 Cumartesi günü saat 10.00 sıralarında Ben-u Sen mahallesinde yürümekte iken, üzerimize doğru polisler gaz bombası sıktılar. Sanırım yaĢamını yitiren bir gerillanın cenazesi o gün Ģehre gelmiĢti. Polisler gaz bombası attıktan sonra bir ara sokağa girdim. Resmi giysili çevik kuvvet polisleri beni ve yanımda bulunan iki kiĢiye saldırdılar. Ġçlerinden biri sol omzuma coplarla vurdu ve tekme-tokatlarla dövdüler. „Akrep‟ diye tabir edilen bir polis aracına koydular; onun içinde beni ve yanımdaki iki kiĢiyi onların isimlerini bilmiyorum bizi Ģiddetle dövdüler. Daha sonra bizleri tehdit, küfür, hakaretler eĢliğinde Emniyet Müdürlüğü‟ne götürdüler. Orada bizleri ölümle tehdit ettiler. “Sizi 10 gözlü köprüden aĢağı atarız dediler. 1–1,5 saat süreyle polis okulunda kaldım. Parmak izlerimi aldılar. Fotoğraflarımı çektiler. Daha sonra Devlet Hastanesinin Acil Servisine götürdüler. Orada hiçbir müdahale olmadı, filmlerim çekilmedi. Sol omzumun çok acıdığını, kemiklerimin kırık olabileceğini ve vücudumda izler olduğunu söylememe rağmen benim tetkiklerim yapılmadı. Daha sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. 4–5 saat sonra Baronun gönderdiği avukat geldi; onunla baĢ baĢa görüĢtüm. Ve çok kötü iĢkence gördüğümü söyledim. Avukatıma söyledikten sonra, tekrar Devlet Hastanesi acil servisine götürüldüm; muayene eden doktora her Ģeyi anlattım. Bu ikinci götürülüĢümden sonra aynı doktor beni film çekmeye sevk etti. Sol omuz kemiğimin kırıldığını söyledi. Daha sonra beni eve gönderdiler. Bana “daha sonra gelip, mahkeme gününü öğren dediler. Ben de bugün (21.04.2011) çocuk Ģubeye gittim ve yarın sabah 09– 10.00 civarında mahkemeye çıkartılacağımı söylediler. ĠĢkence görmem, darp edilmem, omzumun kırılmasından dolayı hukuki ve tedavi desteği talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġsmail KardaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―19.04.2011 tarihinde Diyarbakır Adliyesi önünde çıkan olaylar sonrasında saat 13.00 civarında gözaltına alındım. Gözaltına alınırken adliyenin önünde yaklaĢık 10–15 polis tarafından (çevik kuvvet sivil polis) darp edildim. Beni yakaladıktan sonra yere atıp ellerimi kelepçelediler. Sonra coplar ve tekmelerle sırtıma, kollarıma, baĢıma, yüzüme, bacaklarıma vurmaya baĢladılar. Ellerim kelepçeli olduğu için bir Ģey yapamadım. Daha sonra bizi Terörle Mücadele ġubesine götürmek üzere bindirdikleri araçta da 2-3 kiĢi tarafından iĢkence devam etti. Aynı sivil polisler TEM ġubede de iĢkenceye devam ettiler. AkĢam saat 18.00‟de rapor almak üzere Diyarbakır AraĢtırma Hastanesine götürüldük. Hastanede darp edildiğim için adli tabip raporu verilmesi için talepte bulundum. Ancak doktor böyle bir raporun verilemeyeceğini söyledi. Ben bu duruma itiraz ettim. Ġtiraz etmem üzerine hastanede doktorun yanında ve gözaltında olup benimle birlikte raporu getirilen diğer Ģahıslar yanında yaklaĢık 10 kiĢi tarafından darp edildim. Sözlü hakarete maruz kaldım. Bu olaydan sonra rapor düzenlenmedi. TEM ġubeye geri götürüldüm. Aynı akĢam saat 22.00‟de tekrar rapor aldırılmak üzere aynı hastaneye götürüldüm. Rapor düzenlendi. Darp edildiğime iliĢkin bulgular raporda yer aldı. Doktorun bana söylediğine göre ilk getirildiğimizde rapor alınamama sebebi olarak TEM ġubedeki polislerce doktorla tartıĢtığım ve doktoru darp etmeye çalıĢtığım için rapor tutulmamıĢ Ģeklinde bir tutanak düzenlemeye çalıĢılmıĢ. Ve doktorun imzalaması istenmiĢ. Ancak doktor bu tutanağı imzalamamıĢ. O gece gözetim altında tutulmam gerektiğinden hastanede kaldım. Ertesi gün gözaltında olduğum için TEM ġubeye geri götürüldüm. Darp edildiğim için vücudumda yaralar ve morluklar oluĢtu. Gözümden aldığım darbe yüzünden sağ gözüm bulanık görüyor. Ben, beni darp eden polisleri 170 görsem tanırım. Bunların cezalandırılması için davanın takip edilmesini ve hukuki destek talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mustafa Gül Ģu beyanlarda bulundu: ―19.04.2011 tarihinde saat 14.00 civarlarında ben 5 Nisan Mahallesinde bulunan dükkânımın yanında bulunuyordum. Olayların artması üzerine dükkânıma yakın olan kahvehaneye gitmek üzere hareket ettim. O esnada karĢıdan gelen 4 sivil giyimli polis bana hiçbir Ģey sormadan beni darp etmeye baĢladılar. Havada çok yoğun bir Ģekilde gaz bombası olduğu için ve yüzlerinde maske olduğu için yüzlerini göremedim. Ellerimi arkadan plastik kelepçe takıp beni darp ettiler. Daha sonra polis aracına bindirdiler. Aracın içinde de darp etmeye devam ettiler. Daha sonra beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Buradaki polislere size yeni birini getirdim diyerek o polislerde dövmeye baĢladılar. Burada fazla kalmayıp beni TEM Ģubeye götürdüler. Benim konuĢmama, kendimi savunmama hiç fırsat vermediler. TEM Ģubede de beni diz üstü çöktürüp iki kiĢi dövmeye baĢladı. Kafama, sırtıma, bacaklarıma, kollarıma vurmaya baĢladılar. Aynı zamanda küfür edip, hakaret ediyorlardı. Bir gün sonra akĢam saatlerinde rapor almak için Diyarbakır Devlet Hastanesine götürdüler. Doktor muayene etmeden rapor verdiler. Darp edildiğimi, vücudumda darp izleri olduğunu söylediğim halde rapora yansımadı. Ben bu konuda soruĢturma baĢlatılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulkadir Savur, Ģu beyanlarda bulundu: ―23.04.2011 tarihinde 13.30 saatlerinde cezaevi üst köĢede ben ayakkabı tamircisine doğru gidiyordum. Olayların içinde kaldım. Sayıca fazla olan sivil polislerce olay yerinde yakalandım. Ve darp edildim. Beni yakaladıkları gibi dövmeye baĢladılar. Kim olduğumu, nereye gittiğimi olaylar bir ilgim olup olmadığını sormadan beni dövmeye baĢladılar. Beni yürüyerek TEM Ģubeye götürdüler. Beni TEM Ģubenin giriĢindeki kamerasız odaya götürüp dövmeye baĢladılar. Yüzüğümü parmağımdan zorla çıkardılar. Kafamı duvara vurdular. Yüzüme, sırtıma, omuzlarıma tekmeyle vurmaya baĢladılar. Kollarımı sırtıma götürüp, o Ģekilde tutuyorlardı. Ben kollarımın kırık olduğunu söyledim. Ancak bunu yapmaya devam ettiler. Ayrıca benden ajanlık yapmamı istediler. Bunu kabul etmedim. Kafama vurup hakaret ettiler. Beni ertesi gün devlet hastanesine rapor için götürdüler. Beni darp edenlerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Ġdil'de YSK'nin bağımsız adayları veto etmesinin ardından sokağa çıkan halka yönelik polis müdahalesi ve Bismil'de lise öğrencisi Halil Ġbrahim Oruç'un polis kurĢunu ile öldürülmesini 21 Nisan'da protesto eden kitleye yönelik polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sırasında çarĢı merkezinde yürüyen Merkez Sağlık Ocağı doktorlarından Mehmet ġirin Nas ve Lezgin Baykara isimli yurttaĢ darp edilerek gözaltına alınmıĢtı. Çıkarıldıkları mahkeme tarafından Nas ve Baykara, "polise taĢ attıkları" iddiasıyla tutuklanarak Midyat M tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderilmiĢti. Avukatının itirazı üzerine Nas, dün gece saatlerinden serbest bırakıldı. Nas Ġdil'e giriĢinde onlarca araçlık konvoy eĢliğinde havai fiĢeklerle karĢılandı. Sevgi gösterileriyle ilçeye gelen Nas, yaĢadıklarını anlattı. Gözaltına alınırken feci Ģekilde darp edildiklerini belirten Nas, Emniyet Müdürlüğü'nde de kamerasız odaya götürülerek iĢkence edildiğini söyledi. Nas, "Kameraların olduğu nezarethaneye getirdiklerinde bize dahi yaklaĢmıyorlardı. Ancak kameraların olmadığı bir yere götürüp saatlerce iĢkenceden geçirdiler. Diğer gözaltında bulunan Lezgin Baykara'nın hem alnına hem de ensesine aldığı dipçik darbeleriyle kafasında dikiĢ yerleri vardı. Emniyet Müdürü olduğunu söyleyen kiĢi sürekli Baykara'ya ve bana 'ya suçlamaları kabul edeceksin ya da cesedini ailene teslim ederiz' diyerek tehditler savuruyordu" diye konuĢtu. (27.04.2011/DĠHA) 171 *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında düzenlenen askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 10 HPG'li için Diyarbakır'da düzenlenen protesto gösterileri sırasında gözaltına alınan 13 kiĢi emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan ve tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edilen Ferhat Sağnak, Lokman Karacadağ, Mehmet Ekinci, Eyüp IĢıktaĢ, Hakan Yılmaz, Ömer Aslan, Ferdi Kaya, Ahmet Gözükür, Suzan Akyol, NaĢit Kızılkaya, Mehmet Koç, ġiar Akboğa ve Ġshak Fidan nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. "Toplantı ve gösteri yürüyüĢleri kanununa muhalefet etmek", "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile tutuklanan 13 kiĢiden Ferdi Kaya, Ġshak Fidan ve Eyüp IĢıktaĢ'ın darp edildiğine iliĢkin doktor raporu aldığı bildirildi. (19.05.2011/DĠHA) * Diyarbakır‘ın Ergani Ġlçesi‘nde, 17 Mayıs 2011‘de düzenlenen eĢzamanlı ev baskınları sonucu gözaltına alınan M.G. (17), F.K. (17), M.B. (17) ve Ensari Sayın‘ın gözaltında tutuldukları süre boyunca darp edildikleri ileri sürüldü. 18 Mayıs 2011‘de tutuklanan dört kiĢiden Ensari Sayın‘ın yüzünün darp nedeniyle morardığı ifade edildi. (01.05.2011/ANF) *02.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kutbettin Fidancan, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum Nurullah Fidancan, 13 yaĢında ve ortaokul öğrencisidir. 01.06.2011 tarihinde Namık Kemal Lisesinin bulunduğu caddede polisler tarafından gözaltına alındı. Oğlumun BaĢbakanın gelmesi nedeniyle yapılan protesto eylemi sırasında gözaltına alınmıĢ. Oğlum daha önce sağ ayak parmağından ameliyat oldu. Oğlumun ameliyat nedeniyle pansuman olması gerekiyor. Ġki gündür çocuk Ģubede tutulduğu için pansuman olamadı. Dün akĢam saat 19.30 civarında kendisiyle görüĢtüm. Bana söylemedi ama polislerden iĢkence gördüğü her halinden belliydi. Kolunda ĢiĢkinlik ve kızarıklılıklar vardı öve çok korkmuĢtu. Bugün tekrar oğlumu görmek için gittim ancak buna izin vermediler. 24 saat daha gözaltı uzatma kararı çıktığını söylediler. Çocuğumun sağlık durumundan endiĢe duyuyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *BaĢbakan Erdoğan ve hükümet yetkilileri, "ĠĢkenceye sıfırı tolerans" söyleyedursun, bir iĢkence haberi de Bingöl'den geldi. 10 Haziran günü Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun görkemli mitinginin ardından Bingöl merkeze Bağlı Kasman Mesire alanında gözaltına alınan kapatılan DTP ve BDP'nin eski Ġl BaĢkanı Avukat Ömer Faruk Ersöz emniyetteki ifadesinin ardından savcılığa sevk edildi. Buradaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Ersöz, "Örgüt üyesi" olduğu iddiası ile tutuklanarak Bingöl M Tipi kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Ersöz'ün avukatı Zihni Karaaslan, müvekkili Ersöz'ün emniyete götürüldüğü esnada iĢkenceye maruz kaldığını belirtti. Ersöz'ün burnunda, kafasında ve kaburgalarında kırıklar, kol, bacak ve vücudunun çeĢitli yerlerinde ise zedelenme ve çürükler olduğunu dile getiren Karaaslan, müvekkiline yol boyunca hakaretlerin de yapıldığını kaydetti. Karaslan, müvekkiline iĢkence yapan polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Ersöz'ün iĢkence gördüğü adliyede çekilen fotoğraf ile de ortaya çıktı. (15.06.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde özel harekat timleri ve polisin dört gündür aralıksız sürdürdüğü ev baskınları ve yol kontrollerinde gözaltına alınan 12 kiĢi Yüksekova Adliyesi'ne çıkarıldı. Aralarında eski BDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Yıldırım Buldan ile BDP Gençlik Meclisi'ne bağlı YDG üyeleri Metin Gezer, BarıĢ Keskin, HiĢyar Buldan ve Mehmet Ölmez'in de bulunduğu 12 kiĢi, bu sabah Yüksekova Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolü sırasında Metin Gezer ve Mehmet Ölmez'in vücudunda iĢkence izi 172 tespit edildiği iddia edildi. Sağlık kontrolünün ardından 12 kiĢi, ifadeleri alınmak üzere Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. (26.06.2011/DĠHA) *30.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Akkoyun, Ģu beyanlarda bulundu: ―26 Haziran 2011 tarihinde Derik Emniyet Binasına ses bombası atıldı. Emniyet görevlileri ve özel harekât timleri bu olayla ilgili terörle mücadele ekipleri ile birlikte sokaklarda rasgele insanlara saldırıp darp edip gözaltına alıyorlardı. Benim ağabeyim Engin de dıĢarıda olaylardan haberdar olmadığı halde gözaltına alındı. Gözaltında iĢkenceye maruz kaldı. Çok ağır bir Ģekilde darp edildi. 7 kaburga kemiği kırıldığı ve ciğerlerine battığı için nefes alıp vermede zorlanıyor. BeĢ gün önce darp edilmesine rağmen darp izleri hala mevcuttur. Derik hastanesi ne bir rapor verdi ne de sevkini yaptı. Ağabeyim Engin‟in maddi imkânı olmadığı halde kendisini bir araç yardımıyla Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesine getirdik. Burada solunum cihazına bağlı tedavisi devam ediyor. Biz ailesi olarak gözaltında iĢkence uygulayan kolluk görevlileri, terörle mücadele Ģubesinde bulunan isimleri; Mehmet ve Onur olan, ayrıca ağabeyimin tedavisini önemsemeyen görevini kötüye kullanan sevkini yapmayan Doktor Sümeyra diğer polis ve isimlerini bilmediğimiz polis memurlarından Ģikâyetçi ve davacıyız. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *Mardin'in Derik Ġlçesi'nde emniyet amirliğine geçtiğimiz günlerde kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce ses bombası atılmıĢtı. Patlama sırasında olay mahallinden geçen birçok kiĢi gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alındığını ve darp edildiğini belirten Engin Akkoyun adlı yurttaĢ, Dicle Üniversitesi AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Akkoyun, götürüldüğü emniyet amirliğinde birçok polisin kendisine fiziki ve psikolojik Ģiddet uyguladığını belirterek, kaburgalarının kırıldığını, ancak götürüldüğü hastaneye kendisine iĢkence yapıldığına dair rapor verilmediğini söyledi. Akkoyun, yaĢadıklarını Ģöyle anlatı: "Eve doğru gidiyordum. Eve giderken polis yolumu kesti. Küfür etmeye baĢladılar. Üzerime geldiler. Sonra emniyet amirliğine götürüldüm. Sonra orda bulanan diğer polisler beni vurmaya baĢladılar. Daha sonra Derik Devlet Hastanesi'ne rapor almak için götürüldüm. Doktora darp edildiğimi, çekilen röntgenlerimde kaburgamın kırıldığını, kırılan kaburgamın ciğerime saplanmasından kaynaklı rahat nefes alamadığımı söyledim." Tedavisini yapan doktorun kendisine rapor vereceğini söyleyen Akkoyun, "Ciğerime kaburgam battığı için hava yapmasından kaynaklı boynuma kadar sol tarafım ĢiĢmiĢ 4 gündür hastanedeyim. Bir hafta daha kalacağım söyleniyor. Derik Devlet Hastanesi'nde rapor vermeyen doktor ve beni bu duruma getiren polisler hakkında da Derik Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Akkoyun ayrıca ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne de baĢvurdu.(01.07.2011/DĠHA) *22.07.2011 tarihinde gözaltına alınan ĠHD Siirt ġubesi Denetleme Kurulu Asil Üyemiz Muhsin Beydoğan gözaltına alındığı ve emniyette tutulduğu sırada polislerin hakaret, tehdit ve baskılarına maruz kalmıĢ iĢkenceye maruz kalmıĢtır. Beydoğan, gözaltı sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne konuldu. (ĠHD Siirt ġubesi) *Ġran'da baskılar yüzünden kaçarak Türkiye'ye gelen Ġranlı mülteci Ali Rezaf Zareei, Van'da iĢkenceye gördüğünü söyledi. Kendisini polis olarak tanıtan ve emniyette gördüğünü belirttiği kiĢinin evine bıraktığı uyuĢturucudan dolayı tutuklandığını iddia eden Zareei, gözaltında gördüğü iĢkenceden dolayı iki yerden ayağının kırıldığını belirtti. Sakat olarak cezaevine konulan Zareei, cezaevinde 22 günlük açlık grevi ve AĠHM'e yaptığı baĢvuru sonrası tahliye edildi. Ġran yurttaĢı Ali Rezaf Zareei, 2008 yılında yaĢanan baskılarla ilgili ABD'deki yayın organlarına demeç vermesi ve telefon görüĢmelerinin tespit edilmesinden sonra kaçarak Türkiye'ye geldi. Kaçak yollarla Ġstanbul'a gelen Zareei, buradan Van'a yönlendirildi. Van'a gelerek BirleĢmiĢ Milletler Yüksek Komiserliği'ne baĢvuruda bulundu. BaĢvuru üzerine geçici 173 oturma izni aldı. Geçici oturma izni aldıktan sonra kentte bir ev kiralayan Zareei, geçici olarak bulduğu iĢlerde çalıĢmaya baĢladı. Bir yandan da üçüncü bir ülkeye gitmek için çalıĢan Zareei'in hayatı, emniyette gördüğü ve kendisini polis olarak tanıtan EĢref Kısa adlı kiĢi nedeniyle tamamen felaketler yumağına dönüĢtü. Kendisini polis olarak tanıtan ve sürekli evine giden EĢref Kısa'nın Zareei'in evinde uyuĢturucu kullanmaya baĢladığını iddia edildi. Son olarak 1 Ağustos 2009 tarihinde Kısa'nın Zareei'nin evine geldiği sırada polisler eve baskın düzenledi. Baskın sırasında Kısa'nın yanında getirdiği uyuĢturucuyu camdan atması üzerine polisler uyuĢturucuyla birlikte iki kiĢiyi gözaltına alarak, emniyete götürdü. Emniyette uyuĢturucuyu kabullenmesi için iĢkencelere maruz kaldığını belirtene Zareei, emniyette gördüğü Ģiddetten dolayı ayağının iki yerden kırıldığını iddia etti. Gözaltı süresi içinde 10'a yakın polisinin sürekli kendisine iĢkence yaptığını ileri süren Zareei, yaralı bir Ģekilde götürüldüğü savcılıkta dil bilmemesine rağmen, polislerin tutanakları üzerine tutuklandığını dile getirdi.(13.07.2011/DĠHA) *Siirt'in Aydınlar (Tillo) Ġlçesi'nde 15 Temmuz akĢamı polis aracına yönelik yapılan saldırının ardından kent genelinde düzenlenen ev baskınları devam ediyor. Siirt Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı kar maskeli polisler tarafından dün geceden itibaren yapılan ev baskınlarında DTP eski Aydınlar Belediye Meclis Üyesi Ġsa Adırt ile Zeki Sansor, Mesut Beydoğan ve soyadı öğrenilemeyen Methi isimli bir kiĢi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sorgulanmak üzere Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Kent genelinde düzenlenen ev baskınları sırasında gözaltına alınanların sayısı 16'ya yükselirken, dün gece gözaltına alınan ve isimleri öğrenilemeyen 2 kiĢinin emniyette yoğun iĢkenceye maruz kaldığı ve baygınlık geçirdikleri öne sürüldü. (21.07.2011/DĠHA) *25.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1970/Siirt doğumlu Metin Beydoğan Ģu beyanlarda bulundu: “21.07.2011 tarihinde Van GevaĢ ilçesinde bulunan arılarımın yanına giderken Bitlis yolunda önüm polisler tarafından kesildi ve gözaltına alındım. Beni araca bindirir bindirmez dövmeye baĢladılar, kalbimin sıkıĢması üzerine beni Baykan devlet hastanesine götürdüler muayeneden sonra Siirt emniyet müdürlüğüne götürüldüm, Siirt emniyet müdürlüğünde yoğun iĢkence, küfür ve hakaretlere uğradım, okutulmayan bir sürü belge bana zorla imzalatıldı. Beni sadece külot kalacak Ģekilde çırılçıplak soydular, baĢımı masaya vuruyorlardı, ayakta bekletiyorlardı, tekme tokat atıyorlardı, tüm ailemi tehdit ediyorlardı, gözaltı iĢkence ve hakaretlere maruz kaldım, can güvenliğim yok” (ĠHD Siirt ġubesi) *30.07.2011 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunan 1994/Kurtalan doğumlu Hayrettin TaĢçı, Ģu beyanlarda bulundu: “29.07.2011 tarihinde Van Çatak devlet hastanesine gittim. (Çatak ta çobanlık yapıyor) gerekli tahlillerim yapıldı ve reçete verildi daha sonra çarĢı merkezine indim. Dükkanda olduğum sırada 10-15 kiĢilik sivil bir grup içeri girip kimlik ve eĢyalarımı da alarak beni karakola götürdüler. Karakolda tehdit, hakaret ve dayaklarına maruz kaldım, ölümle tehdit edildim.” (ĠHD Siirt ġubesi) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde askeri araca yapılan saldırı ile ilgili bir köy muhtarının gözaltına alınmasından sonra, bugün de yapılan baskınlarda 7 kiĢi gözaltına alındı. Köy baskını esnasında, ticaret yapmak amacıyla Böğrüpek (Xanık) Köyü'ne giden Bingöl nüfusuna kayıtlı 1984 doğumlu Orçin Aslan isimli yurttaĢ da, gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra darp edilen ve kafasında kırıklar oluĢtuğu, vücudunda darp izleri bulunduğu belirtilen Aslan, daha sonra serbest bırakıldı. Kendisiyle birlikte gözaltında bulunan diğer 7 kiĢinin de darp edildiğini belirten Aslan, gözaltında bulunduğu sırada askerlerin sürekli kendisini döverek, hakaret ettiğini kaydederek, suç duyurusunda bulunacağını söyledi. (03.08.2011/DĠHA/Taraf) 174 *Sabah saatlerinde Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġubesi'ne (TEM) bağlı polisler ile özel harekat timleri tarafından Ulus, Ġnönü ve Kooperatif mahallelerinde birçok eve düzenlenen baskında gözaltına alınan BDP Siirt Merkez ilçe yöneticisi Muhlise TimurtaĢ ile M.E. (16), H. Ġ. S. (15), K.S. (17), A.S. (15) ve ismi öğrenilemeyen 2 çocuğun gözaltına alındığı esnada darp edildikleri ileri sürüldü. Aileler, evlerine yapılan baskınlarda polislerin her tarafı dağıttığını belirterek, çocuklarının da darp edildiğini savundu. (09.08.2011/DĠHA) *20.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Altan Acar- Kadir BaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Bugün bir trafik kazası nedeniyle Diyarbakır YeniĢehir Polis karakolundayken, yaĢları 17–18 olan 4 çocuk gözaltına alınmıĢ halde karakola getirildiğine tanık olduk. Polisler gözaltına aldıkları çocukları darp etmekte hem de ağza alınmayacak küfürler etmekteydiler. Gözaltına alınanlardan bir çocuk daha karakolun bahçesindeyken darp edilirken kaçtı. Gözaltına alınanlardan bir kiĢi de daha sonra serbest bırakıldı. Ancak soyadlarını bilmediğimiz Mehmet ve Abdulrrezzak adlı kiĢiler halen gözaltında ve kötü muamele görüyorlar. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Diyarbakır Çınar Ġlçesi'nde Gülhane Askeri Tıp Fakültesi tarafından verilen raporla psikolojik sorunları olduğu belgelenen 1980 doğumlu Metin Arslan, 7 Eylül'de Cumhuriyet Mahallesi'nde yoldan geçerken Ģüpheli diye gözaltına alındı. Haberi duyan ve Çınar Emniyet Müdürlüğü'ne giden Arslan'ın ablası Kevser Arslan, durumun ne olduğunu öğrenmeye gittiğinde kardeĢinin çığlık seslerini duyduğunu belirtti. Gözaltına alınan Arslan, gördüğü iĢkence sonucu fenalaĢarak Çınar Entegre Hastanesi'ne kaldırıldı. Arslan, ilk müdahaleden sonra doktorlar tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak ilçede doktor tarafından tutulan raporlara, polislerin el koyduğu iddia edildi. Raporlara el koyan polis ile abla Kevser Arslan arasında yaĢanan gerginlik üzerine sevke rağmen Arslan'ın Diyarbakır Devlet Hastanesine götürülmediği ileri sürüldü. YaĢadıklarını anlatan Metin Arslan, "Polisler beni hastanede bile tehdit etti. Bana bu darp izlerinin merdivenden düĢtüğüm için oluĢtuğunu söylememi istediler. Eğer söylemez isem beni tekrar gözaltına alıp döveceklerini söylediler''dedi. Arslan'ın ablası Kevser Arslan ise Ģunları ifade etti: "Son 15 gündür polisler tarafından ailemize yönelik baskı yapılıyor. 3 gün önce engelli olan kardeĢimi sokak baĢında yakalayıp dövdüler. Bu olaydan birkaç gün önce tekrar onu yakalayıp emniyete götürüp ona ellerinde var olan kamera kayıtlarındaki kiĢilerin kimler olduğunu sormuĢlar. KardeĢim onları tanımadıklarını söylediği zaman darp edilmiĢ. YurttaĢlar tarafından bize haber verilmesi üzerine emniyete gittiğimde girer girmez kardeĢimin çığlıklarını duydum. KardeĢimin çığlıklarını duyunca çok kötü oldum. KardeĢime ne yapıyorsunuz diyerek bağırdım. Bunun üzerine emniyet amiri bize tehditler savurarak kardeĢine sahip çık dedi." (10.09.2011/DĠHA) *27 Kasım 2010 tarihinde Diyarbakır kırsalında kaza sonucu yaĢamını yitiren YJA-Star üyesi Urfa-Suruç doğumlu TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için Urfa Suruç'ta açılan taziye çadırını ziyaret etmek isteyen yurttaĢlara, polis dün sert müdahale etti. Müdahale sonucu aralarında BDP PM üyesi, il baĢkanı ve yöneticilerinin de bulunduğu 25 kiĢi gözaltına alındı. Sorgusu tamamlanan 9 kiĢi bugün serbest bırakılırken, 16 kiĢinin emniyetteki sorgusunun sürdüğü bildirildi. Avukatlardan alınan bilgiye göre, gözaltında bulunan Aynur Yılmaz'ın kolu ve Faik AlakuĢ'un ise kaburgaları kırıldı. AlakuĢ'un Suruç Devlet Hastanesi'nde tutulduğu ve Urfa'ya sevk edilmesinin beklendiği bildirildi. (21.09.2011/DĠHA) *27 Kasım 2010 tarihinde Diyarbakır kırsalında kaza sonucu yaĢamını yitiren YJA Star üyesi Urfa-Suruç doğumlu TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için Urfa Suruç'ta açılan taziye çadırını 20 Eylül'de ziyaret etmek isteyen yurttaĢlara, polisin sert müdahalede bulunmasının 175 ardından gözaltına alınan ve serbest bırakılan BDP Suruç Ġlçe Yöneticisi ġükrü Binici'nin iĢkence gördüğü ileri sürüldü. Polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındığını belirten Binici, "Ben ve çok sayıda kiĢi gözaltında iken de saldırıya maruz kaldık. Kadın arkadaĢımız Aynur Yılmaz'ın kolu kırıldı. Fatma Doğan'ın her yeri yaralar içinde kaldı. Fayık AlakuĢ'un kaburgaları kırıldı. Daha sayamadığım çok arkadaĢ çeĢitli yerlerinde yaralandı" dedi. BaĢbakan Erdoğan'a tepki gösteren Binici, "Artık yeter diyoruz, nereye kadar Sayın Erdoğan. Sen ve polisin ellerinizi Kürt halkının yakasından çekin. Siz bize saldırdıkça Kürt halkı onurlu direniĢe devam edecektir, bundan emin olun. Ölümlerle, gözaltılarla bizi haklı davamızdan yıldıramazsın" dedi. (23.09.2011/DĠHA) *04.10.2011tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan Muhsin Turan Ģu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Agit Turan, evinden çıktığı sırada kimlik sorgulaması sonrasında gözaltına alınmıĢ ve tevkif edilmiĢtir. Karakoldan Mahkemeye çıktığında kendisiyle yakinen görüĢebilme imkânım oldu. Oğlumun yüzünde morluklar ve darp izleri vardı. Darp edildiği açıkça görülmekteydi. Oğlum Agit Karakolda ifadesi alınırken baskıya maruz bırakıldığını ve darp edildiğini ifade etti. Ben ĠHD Diyarbakır ġubesinden hukuki yardım talep ediyorum. ‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *12.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Ġbrahim Demir, Ģu beyanlarda bulundu: “Yeğenim olan Mahmut Ayaz, 10.10.2011 günü saat 21.00 sıralarında Bağlar Ġlçesi Ġskanevleri Semti civarında bir arkadaĢı ile birlikte iken polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra önce TEM ġubesine götürülüp orada 14 saat kaldıktan sonra çocuk Ģubesine gönderiliyor. Çocuk Ģube gözaltına almıĢ gibi iĢlem yapılıyor. Çocuk Ģubede önce hastaneye daha sonra savcılığa çıkartılıyor. Yeğenim vücudundaki iĢkence izlerini gösterdiği halde hakim beyanını dikkatte almadı ve yere düĢmüĢsün deyip geçiĢtirdi. Yeğenim Ģu an da Diyarbakır E Tipi Cezaevinde tutuklu olarak bulunmaktadır. Maruz kaldığı iĢkence izleri, aradan geçen zamana rağmen henüz belirgindir. ĠĢkence sonucunda kendisine birçok tutanak da imzalatılmıĢ. Ben oğluma iĢkence uygulayan, hukuk dıĢı muamelede bulunan polis memurlarından Ģikayetçiyim. Yeğenim adli tıpa sevk edilirse vücudundaki izler tespit edilir. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Van Valiliği 5 Ekim'de yaptığı açıklamada, Çatak'ta yapılan operasyonda "4 örgüt mensubu" ile birlikte çok sayıda örgütsel doküman yakalandığı iddiasını yazılı açıklamayla duyurmuĢtu. Açıklamadan sonra yakalanan ve 3'ü tutuklanan 4 kiĢinin köylüler olduğu ortaya çıktı. Tutuklanan Zeki Turgut'un abisi Halil Turgut'a cezaevinde kardeĢini ziyarete ettikten sonra yaĢananlarla ilgili olarak ĠHD Van ġubesi'ne baĢvurdu. KardeĢine gözaltında iĢkence yapıldığını belirten Turgut, olayın araĢtırılmasını istedi. Baskın yapılan yerin kendi köyleri olduğunu dile getiren Turgut, "Baskın yapılan yer bizim kendi köyümüzdür. KardeĢim özelikle bölgede bulunan Koçerlerden düzenli olarak peynir alıp satıyordu. O günde peynir almaya giderken bizim köydeki evde yakalanmıĢ. KardeĢimin gerilla olmadığını herkes iyi biliyor. 3 çocuk babasıdır. Son çocuğu 3 günlüktür. Yani yapılan açıklamanın gerçekle alakası yoktur" diye konuĢtu. Tutuklamadan sonra dün Van F Tipi Cezaevi'ne giderek kardeĢiyle görüĢtüğünü kaydeden Turgut, görüĢmede kardeĢi Zeki Turgut'un anlatımlarını Ģöyle anlattı: "Askerler köyü ablukaya aldıktan sonra baskın düzenledi. Ev baskınında beni gözaltına aldılar. Gözaltına alınmamla birlikte çırılçıplak beni soydular. Darbelerle kafamı kırdılar. Vücudumda darbe almadığım yer kalmadı. Bizlere resmen iĢkence yaptılar. Sürekli bazı Ģeyleri kabul etmemiz isteniyordu. Ele geçirilen mühimmat anda bir ilgimiz yok. Yaralı bir Ģekilde tutuklanıp cezaevine gönderildik." KardeĢinin halen yaralar içinde olduğunu aktaran Turgut, kardeĢi ve onla birlikte yakalananların derhal tedavi edilmesini istedi. (12.10.2011/DĠHA) 176 *Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'nde 10 Ekim günü Ġskanevleri'nde gözaltına alınan M.A. (17), dün savcılığa çıkarıldı. Savcılık iĢlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle 5. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilen M.A., "Molotof, ses bombası, el bombası gibi patlayıcı madde bulundurmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanan M.A.'nın kol, sırt ve sağ bacağında darp izleri olduğu belirtilirken, darp izlerinin hakime gösterildiği ancak hakimin "DüĢmüĢsün" diyerek dikkate almadığı öğrenildi. M.A.'nın ailesinin hukuki yardım talebinde bulunmak üzere bugün ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baĢvuracağı öğrenildi. (12.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde toplumsal olaylara yönelik polisin sert müdahalesi ile ilgili tartıĢmalar sürerken, söz konusu müdahalelerde ilk hedef çocuklar oluyor. Kameralar karĢısında çocukların bisikletini kıran polis, Mardin'de geçtiğimiz günlerde ise müdahale nedeniyle korkuya kapılarak, mayınlı araziye kaçan çocuklara yönelik Ģiddetle gündeme gelmiĢti. "Mayınla araziye sürülen çocuklar" olarak gündeme gelen olayın ardından, çocukların tek tek karakola götürülerek, "ajanlık" teklif edildiği ve teklifi kabul etmeyen çocuklara iĢkence edildiği iddia edildi. Karakola götürülerek iĢkence gördüğünü iddia eden öğrencilerden biri 8 yaĢındaki M.E.Ġ. 12 Ekim günü okul çıkıĢında sivil polisler tarafından "Bize neden taĢ atıyorsun?" denildikten sonra gözaltına alındığını belirten Ġlköğretim öğrencisi M.E.Ġ. okul kapısı önünde sivil polisler tarafından sivil plakalı bir araca bindirilerek karakola götürüldüğünü söyledi. M.E.Ġ., "Bana silahlarını gösterdiler. Birçok soru sordular taĢ attığımı söylediler" dedi. Kendisini karakola götüren polislerin, yalnızca soru sormadığını "ajanlık" da teklif ettiklerini iddia eden M.E.Ġ., arkadaĢlarının isimlerini söylemesi karĢılığında kendisine dokunmayacakları vaatlerinde bulunduklarını aktardı. M.E.Ġ., "Ben bir Ģey bilmediğimi söyledim, beni önce dövdüler. Dövdükten sonra beni eğdiler, sonra da tekme atmaya baĢladılar, sanki top oynuyorlardı" diye konuĢtu. M.E.Ġ.'nin yüzü ve burnunun ezildiği, dudaklarının patladığı, 2 diĢinin düĢtüğü ve 1 diĢinin de kırıldığı görüldü. (25.10.2011/DĠHA / Evrensel) *Eğitim Sen Dersim ġubesi, geçtiğimiz hafta Ġstanbul'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Eğitim Sen Dersim eski ġube BaĢkanı Mehmet Ali Arslan'ın Dersim Emniyet Müdürlüğü'nde iĢkenceye maruz kaldığı iddialarına iliĢkin Ģube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuĢan Eğitim Sen Dersim ġube BaĢkanı Hasan Ölgün, eski Ģube baĢkanları Mehmet Ali Arslan'ın Ġstanbul'da gözaltına alınarak Dersim'e getirildiğini belirterek, olaya iliĢkin Ģu bilgileri verdi: "Dosyasında gizlilik kararı var deyip avukatı ile görüĢtürülmemiĢtir. Diğer gün avukatları görüĢmeye gittiklerinde ise Malatya'ya götürüldüğü bilgisi verilerek yasal hakkı olan avukatları ile görüĢmesi engellenmiĢtir. Bazı iddialara göre arkadaĢımız ilk muayeneye götürüldüğünde vücudunda herhangi bir darp izi yokken son kontrole götürüldüğünde ise yüzünde ĢiĢlik ve morluklar olduğu söylenmektedir. ĠĢkenceye sıfır tolerans diyen AKP hükümetinin iĢkenceye sınırsız tolerans tanıdığını görmekteyiz. Memur olan, adresleri bilinen, kaçma Ģüphesi bulunmayan bu arkadaĢlarımızın çağrılıp ifadeleri alınabilecekken bu Ģekilde bir iĢleme tabi tutulmalarının nedeni, emek ve demokrasi mücadelesinde öne çıkan her kesime gözdağı vermektir. Sürgünler, cezalar ve tutuklamalar ile sindirilmeye çalıĢılan sendikal hak ve demokrasi mücadelesi veren üye ve yöneticilerimizin bu baskılarda geri adım atmadığını herkesin bilmesi gerekir." (28.10.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'ne bağlı köylerden aldığı yardımlarla geçinen MuĢ nüfusuna kayıtlı zihinsel engelli Sadettin ġahin adlı yurttaĢın Tepe Belde Jandarma Karakolu'na bağlı jandarmalar tarafından "PKK'li olduğu" iddiasıyla gözaltını alınıp iĢkence edildiği öne sürüldü. ġahin'in onlarca asker tarafından yere yatırılarak silah dipçikleriyle dövülüp, yerde 177 sürükledikten sonra karakola götürüldüğü ve kendisine yapılan iĢkence sırasında "PiĢmanlık yasasından yararlanmak istiyor musun?" Ģeklinde soruların yönetildiği belirtildi. Karakolda saatlerce iĢkence yapıldığı ileri sürülen ġahin'in PKK'li olmadığı anlaĢılması üzerine karakol komutanının ġahin'in MuĢ'taki kardeĢini aradığı bildirildi. Karakol komutanının ağabeyini almasını istemesi üzerine ġahin'in kardeĢi Bismil'de bulunan yeğenlerini arayarak, ağabeyinin karakoldan alınmasını istediği belirtildi. Ardından karakola giden yeğen Suat ġahin, dayısını kanlar içinde görmesi üzerine Bismil Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırdı. Hastanede yapılan tedavinin ardından zihinsel engelli ġahin'in vücudunun büyük bir bölümünde morluk ve darp izine rastlandı. Acil Servis'e gelen BDP Bismil Ġlçe BaĢkanı Kerem Amaç ve Bismil Belediye Meclis üyeleri burada ġahin'in tedavisinin ardından hastanede aldıkları raporla Bismil Nöbetçi Savcılığı'na baĢvurarak, Tepe Belde Karakol Komutanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu. Öte yandan bir hafta önce Tepe Karakol Komutanlığı'nda görev yapan rütbeli bir asker tarafından soyadını öğrenemediğimiz ve zihinsel engelli olan Metin adındaki bir yurttaĢı darp ederek, hastanelik ettiği öğrenildi. (29.10.2011/DĠHA) *24.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Telek, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan BarıĢ Yılmaz, 22.12.2011 tarihinde akĢam saatlerinde Bağlar polis karakolunda bulunan polisler tarafından gözaltına alındı. Oğlumu gözaltına alan polisler çenesini kırıp daha sonra 112 servisini arayıp ambulans çağırmıĢlar. ġimdiye kadar kendi çabalarımızla oğlum da bulunan iĢkence izlerinin tespiti için bazı raporları doktorlardan aldık. 17 yaĢında olan oğlum Ģu an Dicle Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümün de yatmaktadır. Bu olayı gerçekleĢtiren ve Ģu anda Bağlar Polis Karakolun da bulunan polislerden ve devlet hastanesi doktorlarında davacı ve Ģikayetçiyim. Bu polislerin tümümün tespit edilip cezalandırılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) - Köy korucuları tarafından yapılan iĢkence ve kötü muamele *Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaĢayan Tahsin Barut, Kulp ilçesine bağıl ReĢika (BaĢbuğ) Köyü'nde dedesinden kalma arazisine ReĢika Köyü korucusu olan Naim Çelik tarafından el konulduğunu ve bu nedenle kendisi hakkında Kulp Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtığını söyledi. Barut, Silvan'dan çocuklarıyla ile beraber Kulp Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek dava duruĢmasına katılmak Kulp'a giderken korucu Naim Çelik ve beraberindeki korucuların taĢlı sopalı saldırısına uğradığını söyledi. Daha önce aralarında arazi davası olduğu ve herhangi bir husumetin yaĢanmaması için davayı adli mercilere taĢıdığını dile getiren Barut, "Diyarbakır'ın kulp ilçesine bağlı ReĢika (BaĢbuğ) Köyü'nde dedemden kalan ve adıma kayıtlı tapulu arazim var. Uzun yıllardır Silvan'a göç ettim ve Silvan da yaĢıyorum. Köy korucusu olan Çelik'in zor kullanarak arazilerime el koyup iĢgal etti. Aramızda herhangi bir husumetin yaĢanmaması ve hukuki yollardan arazimi almak için Kulp Asliye Hukuk Mahkemesi'ne baĢvurdum" dedi. 22 ġubat tarihinde dava duruĢmasına katılmak için iki oğlu ile beraber Kulp'a gittiğini ifade eden Barut, Ģunları söyledi: "Ben ve 2 oğlum Silvan'dan Kulp'a mahkemeye gittik. Mahkeme bitiminden sonra Silvan'a dönerken (ReĢika) BaĢbuğ ve (Aqika) Yakıt köyleri arasında aramızda arazi davası olan BaĢbuğ Köyü korucularından Naim Çelik'in 2 oğlu yolumuzu keserek arabamıza taĢla saldırdılar ve bize 'Neden mahkemeye gidiyorsunuz? Davanızı geri çekin' dediler. Ben çocuklarımın bunlara müdahale etmesine izin vermedim. Hukuki bir mücadele verdiğim için karakola gidip yolumuzu kestiklerini bildirmek için geri döndük. Sivrice Köyüne (Girê mori) gelerek kahvenin önünde aracımızı durdurduk. O çevrede 2 karakol vardır. Hangi karakolun BaĢbuğ Köyüne baktığını öğrenmek için ben kahveye gittim. Ben daha kahvede iken Çelik, eski Korucu olan Atilla Çelik ve beraberlerindeki Üstekin, Veli ve Murat çelik ismindeki 5 kiĢi 2 oğluma sopa ve demir çubuklarla saldırarak hakaret ve zulüm ettiler. Kahvede çok sayıda insan vardı. Bu 178 korucuların araçlarında silahlarda görülmüĢ. Eğer orda insanlar çok olmasaydı o silahları da kullanabilirlerdi. Olayda eski korucu Atilla Çelik'in kolu kırılmıĢ diyorlar. 2 oğluma saldırırken kendi kollarını kırmıĢlar. Bizim böyle bir saldırı olacağından haberimiz yoktu. Kulp'tan mahkemeden dönüyorduk. Aynı gün içerisinde 2 defa önümüzü kestiler" Barut korucular hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti. (04.03.2011/ANF) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'ne bağlı Dala Köyü'nde dün gece bir araya gelerek Newroz ateĢini yakan gençlere köy korucuları saldırdı. Köy meydanında yakılan ateĢ etrafında söyledikleri Ģarkılar eĢliğinde halay çeken gençlere aralarında KorucubaĢı Mehmet Sait Ay'ın da bulunduğu bir grup korucu silah dipçikleriyle saldırdı. Gençlere ağır hakaretlerde bulunan korucular Ahmet Bulun adlı gencin burnunu silah dipçiği ile kırdı. Gençler dağılırken, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ahmet Bulun burada ilk tedavisi yapıldıktan sonra taburcu edildi. (20.03.2011/DĠHA) *Alınan bilgiye göre, yıllar önce Ergani'ye bağlı Hor mezrasında yaĢanan bir husumet nedeniyle çıkan bir kavgadan dolayı gıyabında yargılanıp 2 yıl hüküm ceza alan ve firari olan Hasip Karakoç adlı yurttaĢ, bugün sabahın erken saatlerinde mezraya baskın düzenleyen jandarma ve korucular tarafından gözaltına alınmak istendi. Bu sırada Hasip Karakoç‘un gözaltına alınmasına yeğeni Tarık Karakoç engel olmak istediği bildirildi. Tarık Karakoç ile jandarma ve korucular arasında çıkan arbade de karakol komutanı ile iki köy korucusunun Tarık Karakoç'u darp ettiği iddia edildi. Çenesinden aldığı dipçik yarası nedeniyle hastaneye kaldırılan Tarık Karakoç'un çenesine 6 dikiĢ atıldığı bildirildi. YaĢanan olaya iliĢkin bilgi veren Tarık Karakoç'un yakınları, ismi öğrenilemeyen hastane doktorunun, korucu ve asker baskısı nedeniyle çene filmi çekmeden hastayı Diyarbakır'a sevk ettiğini iddia ederek, gittikleri Diyarbakır Adliye Hastanesi hekiminin mevcut dosyayı kabul etmeyip, hastayı geri yolladığını belirtti. Tarık Karakoç'un olaya karıĢıp kendisini darp eden ve yaralanmasına sebebiyet veren karakol komutanı ve iki korucu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu da kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA) *29.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Salih Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 1954 tarihinde doğdum. 1986 yılından 2009 tarihine kadar geçici köy koruculuğunu yaptım. Hem yaĢımdan hem de kendi isteğim üzerine bıraktım. Bıraktığımdan beri bana ve aileme baskı, tehdit, yıldırma, köyden çıkarma sürekli baskı, dayak silahla ateĢ etme gibi tehditler üzerimizde vardır. Bunları ağabeyimin oğlu, Ġbrahim Aslan, karakol komutanları, Adem Yıldız, Uzman ÇavuĢ Murat Sunma tarafından köyün karakolu önünde aĢırı dayak, ölesiye kadar dövmek, yıldırmak hatta evime ve ailemin bulunduğu evlere ateĢ etmeleri durumunda mermi çekirdeğinin izleri var. Delikler mevcuttur. Ağabeyimin oğlu Ġbrahim Aslan köy ve çevresinde ajan ve JĠTEM mensubu olarak tanınmaktadır. Yönlendirilerek baskı, sürgüne yollama tehditleri ve aĢırı dövmek dayak atma artık dayanamıyorum. Ne olur bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi'ne bağlı Orman Kaya Köyü'nde, 1991 yılında koruculuk dayatıldığı için göç eden ve 2006 yılında köyüne geri dönen Halil AkkuĢ'un (58) korucular tarafından sopalarla darp edildiği öne sürüldü. Önceki gün meydana gelen olayın ardından AkkuĢ, korucuları Hazro Kaymakamlığı'na Ģikayet etti. Konuya iliĢkin bilgi veren AkkuĢ'un amcasının oğlu Zahit AkkuĢ (42) kendilerinin de, 1991 yılında 70 hane ile birlikte, yaĢanan olaylar ve koruculuğun dayatılması üzerine göç ettiklerini söyledi. AkkuĢ, önceki gün meydana gelen olayı Ģöyle anlattı: "Amcamın oğlu kendisine ait kahvede otururken, kahvehanenin önüne gelen bir köylü ile küçük bir bahçe nedeniyle tartıĢmıĢ. Köylü bahçenin 179 kendisine ait olduğunu söylemiĢ. Amcamın oğlu ise bahsi geçen bahçenin kendisine ait olduğunu belirtmiĢ. Kısa bir süre sonra kahvehaneye gelen korucular 'sen nasıl bu bahçe benimdir dersin' deyip yanlarında getirdikleri silah ve sopalarla ona hücum ediyorlar. Kahvehanede ne var ne yok kırıp döküyorlar" dedi. Kavganın ardından köye gelen Hazro Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerin korucular hakkında her hangi bir iĢlem yapmadığını belirten AkkuĢ, aksine askerlerin korucuları korur bir tavır içinde olduğunu öne sürdü. (04.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde, Baloğlu Köyü'ne bağlı Çiftlik Köyü Mezrası'nda 18 yıl önce korucular tarafından el konulan arazilerini geri almak için Kulp Adliyesi'ne gelerek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan YaĢar ailesinin fertleri, 50 korucunun saldırısına uğradı. Saldırıda Diyadin, Ġhsan ve Hayrettin YaĢar aldıkları darbeler sonucu ağır yaralanarak, çevre hastanelerine kaldırılırken, saldırı sonrası hafif Ģekilde yaralanan Burhan YaĢar ise Ġlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Konuya iliĢkin bilgi veren ve halen Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde koruma altında tutulan Hayrettin YaĢar, 18 yıl önce evleri yakıldığı için köylerinin yakıldığını söyledi. El konulan arazilerini almak için tekrar köylerine geri dönme kararı aldıklarını fakat korucuların değil köye ilçeye bile girmelerine izin vermeyecekleri yönünde tehdit edildiklerini belirten YaĢar, "Bizi ilçeye bile almayacaklarını söylediler. Bunun üzerine Ġlçede kaymakam, jandarma, emniyet ve savcılığa haber verdik. Fakat bu gün adliyeye gittiğimizde her hangi bir önlem alınmamıĢtı. Savcılığa ifade verdikten sonra dıĢarı çıktığımızda 50 kiĢinin üzerinde bir korucu grubunun saldırısına uğradık. TaĢ, sopa ve sandalyelerle saldıran grup, olay yerine gelen jandarma ve polisin havaya ateĢ açması sonucu dağıldı. Saldırı sonrası ikisi kardeĢim biri de amcamın oğlu 3 kiĢi ağır yaralandı. Nereye hangi hastaneye götürdüklerini bilmiyorum. Ben de Ģuan Ġlçe Emniyeti'nde mahsur durumda kaldım. Saldırı sonrası 'devlet biziz. Hükümet biziz' diyorlardı" diye yaĢananları anlattı. Saldırıda ağır yaralananlardan 2'si Kulp Devlet Hastanesi'ne götürülürken, 1'i ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. (18.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Tepeönü (Batil) Köyü'nde çocuklar arasında baĢlayan tartıĢma kısa sürede iki ailenin kavgasına dönüĢtü. Kavgada KorucubaĢı Zahir Yıldız ve oğlu Mustafa Yıldız beraberindeki yakınları ile aynı köyde ikamet eden Ġzzettin Alp'in ailesine kalas ve taĢlar ile saldırdı. Korucuların saldırısında Ġzzettin Alp'ın eĢi Halime Alp ve oğlu Ramazan Alp vücutlarına aldıkları kalas ve taĢ darbeleri ile yaralandı. Yaralılar Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (07.05.2011/DĠHA) *Tutuklu Kürt kadın siyasetçi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Bağımsız Milletvekili Adayı Selma Irmak için seçim gezisi yapan BDP konvoyuna BeytüĢĢebap ilçesine bağlı Mezra beldesinde korucuların saldırısına uğradı. TaĢlarla yapılan saldırının AKP'li Belde Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un yakınları tarafından yapıldığı bildirildi. Belediye binası önünde yapılan saldırıya yakın bir yerde bulunan askerler ise olayı izlemekle yetindi. Araçların tahrip edildiği saldırıda, BeytüĢĢebap Belediye BaĢkanı Yusuf Temel'in de aralarında bulunduğu 10 kiĢi yaralandı. Konvoy beldeden çıkarak yaralıların tedavisi için BeytüĢĢebap'a döndü. (08.06.2011/DĠHA) *"KCK davası" tutuklusu Kürt siyasetçi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Bağımsız Milletvekili Adayı Selma Irmak'ın seçim çalıĢmasını yürüten BDP'liler, Uludere'ye bağlı ġenoba beldesinde korucu olan Babat Ailesi'nin saldırısına uğradı. Babat Petrol yanında 180 BDP'lilere taĢ, sopa ve demir çubuklarla saldıranlar arasında Sefer Babat, Mesut Babat, Cahit Babat, Recep Babat, Osman Babat'ında yer aldığı bildirildi. Saldırıda 3 kiĢi yaralandı. ÇeĢitli yerlerinde yaralanan Ciger Babat, ġivan Babat ve BDP Belde BaĢkanı Faysal Babat, Uludere'ye getirildi. Uludere Adliyesi'nde saldırgan korucular hakkında Ģikayetçi olan 3 kiĢi ardından Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (01.06.2011/DĠHA) *Seçim sonuçlarından rahatsız olan AKP 2. sıra Milletvekili Adayı Mehmet Tatar'ın akrabaları M. Emin Acar Ġlköğretim Okulu önünde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu müĢahitlerine saldırdı. Saldırıda biri bıçak ile olmak üzere 4 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırarak tedavi altına alınırken, Gazi PaĢa Mahallesi'nde olaylar büyüdü. Tatar'ın akrabaları ellerinde kaleĢnikoflar ile sokaklara çıkarak halka meydan okudu. Bunun üzerine halk toplanarak, Tatar ailesinin bulunduğu mahalleye doğru yürüyüĢe geçti. Kitle taĢ ile Tatar'ın akrabalarına karĢılık verirken Tatar ailesinden korucu olan Abdurahman Tatar, Nedim Tatar ve Dündar Tatar havaya ateĢ açması ile gerginlik had safhaya ulaĢtı. Korucular ellerinde silahlarla küfürler ederek, halkı tahrik ettiği görüldü. Olay yerine gelen çevik kuvvet polisleri ve özel harekât timleri, koruculara müdahale etmezken, Tatar'ın evi polis tarafından güvenlik çemberine alındı. Gazi PaĢa Mahallesi'nde koruculara tepki gösteren yurttaĢlara polisler gaz bombaları ile müdahale etti. Polis müdahalesine kitle taĢlar ile karĢılık verdi. Ara sokaklara dağılan kitle ile polisler arasında yer yer çatıĢmalar devam ederken, BDP Ġl binası önünde toplanan onbinlerce kiĢi seçim zaferini kutluyor. (12.06.2011/DĠHA) *14 Temmuz‘u 15 Temmuza bağlayan gece Karlıova ilçesi Hasanova Köyü BurmataĢ Mezrası kırsalında meydana gelen ve bir HPG gerillasının yaĢamını yitirdiği çatıĢmadan sonra ĠHD Bingöl ġubesi‘ne yapılan bir baĢvuruyla ilgili olarak, bir heyet olayın meydana geldiği Hasanova‘nın BurmataĢ Mezrası‘na (XiĢxiĢok) gitti. Bölgeye giden BDP Bingöl Milletvekili Dr. Ġdris Baluken, ĠHD Bingöl ġubesi BaĢkanı Nihat Aksoy, ĠHD Bingöl ġubesi yönetim kurulu üyesi Av.Cevat Ġshakoğlu, BDP Bingöl Ġl eĢbaĢkanı Suna Kaya, BDP Karlıova Ġlçesi EĢbaĢkanı ġemsettin Özen ve Çevre Mühendisi Canfidal BoldaĢ‘a 100‘e yakın kiĢi eĢlik etti. Olayın meydana geldiği yerde incelemelerde bulunan heyet daha sonra mezraya geçerek, halkla görüĢtü. Heyetin raporuna göre mezra halkından olan Abdulkerim Sayak, Ömer Mert, Ferzende Sayak ve Gülbahar Sayak olay gecesi ve sonrasında yaĢadıklarıyla ilgili Ģunları söyledi: ―14 Temmuzu 15 Temmuza bağlayan gece mezramız kırsalında asker, korucu ve PKK militanları arasında meydana gelen olayda köyümüz insanları, özellikle de kadın ve çocuklar, son derece korkulu anlar yaĢamıĢtır. Asker ve korucuların kurĢunları evlerimizin üzerinden uçuĢuyordu. Olay gecesi, hayvanlarımızın arasına aydınlatma mermileri atıldı. Olaydan sonraki gündüz evlerimiz arandı. O gün hayvanlarımızı sağmamız engellendi. Ferzende Sayak‘ın evi aranırken yerdeki sofra tekmelenmiĢ, çocukları korkutulmuĢtur. Daha sonra, olayın olduğu yere bütün köylüler olarak gittiğimizde asker ve korucular bizlere taĢlarla saldırdılar. Bizleri tehdit ettiler. Olay yeri, bizler tarafından kullanılan patika yolun üzerindedir, köyümüze çok yakındır. Orada patlayıcı ve mühimmatın olabileceğine dair korkuyoruz.‖ ĠHD Bingöl ġubesi BaĢkanı Nihat Aksoy, olay yerinin hemen mezranın alt tarafında bir yer olduğunu, patlayıcı madde ve mühimmatın olabileceğinden dolayı özellikle çocukların olayın vuku bulduğu alandan uzak tutulması gerektiğini belirti. BDP Bingöl Milletvekili Dr. Ġdris Baluken de, son süreçle ilgili bir konuĢma yaptıktan sonra mezradan Karlıova‘ya geri dönüldü. (17.07.2011/ANF) *ġırnak Uludere Ġlçesi'ne bağlı ġenoba Beldesi'ndeki korucuların yurttaĢlara dönük saldırıları devam ediyor. Korucular, son olarak BDP üyesi Yusuf Babat isimli yurttaĢı darp etti. Aynı 181 zamanda yakınları olan Recep Babat, Süleyman Babat ve Ender Babat adlı korucular tarafından darp edilen Yusuf Babat, Uludere Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢına 5 dikiĢ atılan ve yüzünde ĢiĢlikler ve morluklar bulunan Babat, yapılan müdahalenin ardından hastaneden taburcu edildi. YaĢadıkları hakkında bilgi veren Babat, geçtiğimiz ay kardeĢinin yine bir grup korucu tarafından darp edilerek tehdit edildiğini, olayın büyümemesi için ise buna sessiz kaldıklarını söyledi. Babat, korucuların bu kez kendisine hakaret edip tehditlerde bulunduğunu söyledi. (30.07.2011/DĠHA) *27.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mahmut KARTAL Ģu beyanlarda bulundu: “25 Ağustos 2011 tarihinde Aydar ailesinden 14 yaĢlarında bir çocuk, torunum özürlü olduğu halde kuytu bir yere götürerek taciz etmeye çalıĢtı. Oğlum bu olayı gördü. Çocuk kaçtı. Aileye çocuklarının yaptığı kötülüğe binaen çocuğun buradan uzaklaĢtırılmasını talep ettik. „Böyle bir olay yalandır, iftiradır.” dedi. Sonra kapımıza gelip bize neden iftira ediyorsunuz deyip silahla evimizi taradılar ve bizi taciz ettiler. Emniyeti aradım, geldi. KarĢı evin etrafında tedbir aldı. Ben emniyete gittim. KarĢı aileyi değil, bizi güvene alın dedim. Bizden dört kiĢiyi, karĢıdan iki kiĢiyi o gece emniyete götürdüler. Silah sıkan korucu idi. Ertesi gün salıverildiler. Korucu Kadri AYDAR‟dır. Ertesi gün savcılığa gittim, savcı ile görüĢemedim. Olayın büyümemesi için, kapanması için çaba sarfettim. Bugün diğer aileden ne kadar korucu varsa buraya geldiler. ĠĢyerimizin karĢısında ve sokakta taciz etmeye çalıĢtılar. Benim oğlum Taha karĢıdan taciz eden çocuğun tahrik etmesi sonucu dövdü. Onların bize saldırması sonucu olay çıktı. Emniyet geldi, onlara „Can güvenliğimizi sağlayın‟ dedik. Dediler ki, „Biz sizin can simidiniz değiliz, kavga ederken bize mi sordunuz?‟ Emniyet güçleri, iĢyerimizin kapısındayken korucu gelip (Küçük Aydar) tabancayla üç el ateĢ etti. Vahyeddin KARTAL‟ a bir kurĢun isabet etti. Bacağından yaralandı. Can güvenliğimiz yoktur. Sürekli tacize uğruyoruz. Bu konuda hukuki olarak yardımınız için derneğinizden talepte bulunuyorum.”(ĠHD Bingöl ġubesi) *Batman'ın Kozluk Ġlçesi Bekirhan Beldesi Samanyolu (Kanike) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Kaplan (48) isimli yurttaĢ, köydeki korucular tarafından sürekli hakarete maruz kaldıklarını belirtti. Bütün köyde korucu olmayan iki aileden biri olduklarını ve sırf bunun için sık sık korucuların baskılarına maruz kaldıklarını ifade eden 8 çocuk annesi Kaplan, karakola yaptıkları Ģikayetlerin de sonuçsuz kaldığını ifade etti. Daha önce de eĢiyle birlikte evde olmadıkları bir sırada evlerine baskın yapan korucuların çocuklarını hırpaladığını ve büyük kızlarının kolunu kırdığını dile getiren Kaplan, Ģikayetçi olduklarını ancak büyüklerin araya girmesiyle Ģikayetlerini geri aldıklarını ifade etti. 2 gün önce korucuların bir kez daha kendilerine saldırdığını ileri süren Kaplan, Makbul A. isimli kiĢinin yaĢanan tartıĢma üzerine "Ben devletim, ben hükümetim istersem tecavüz de ederim, her Ģeyi yaparım" dediğini ve kendisine taĢlarla saldırdığını savundu. Bunun üzerine Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na gidip Ģikayetçi olduğunu dile getiren Kaplan, jandarmanın da bu konuda herhangi bir Ģey yapmadığını söyledi. Korucuların kendilerine saldırmalarının tem amacının koruculuğu kabul etmedikleri olduğunu belirterek, "Bütün köyde sadece bir iki aile korucu değil. Daha önce de bir aileye yapıldı bu tür saldırılar. Ya korucu olacaksınız ya da bu köyden gideceksiniz baĢka çaresi yok diyorlar" Ģeklinde konuĢtu. (19.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5 öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu 182 basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, iki gün önce BeytüĢĢebap Lisesi'ni basmıĢtı. Aynı grup dün akĢam saatlerinde Ali Akdağ isimli bir yurttaĢın evini ve iĢyerini bastı. Akdağ'ın iĢlettiği terzihaneyi kullanılmaz hale getiren saldırganlar, daha sonra iĢyerinin üstündeki eve saldırdı. Saldırganlar silah dipçikleriyle, taĢ ve odunlarla iĢyeri ve evin bütün camlarını kırdı. Evin Mutfak odası, oturma odası ve çocuk odasının camlarını kaya parçalarıyla kıran grup, evin içine girmek isterken polisler tarafından engellendi. Bu esnada evde olan aile üyeleri ise büyük korku yaĢadı. Mağdur olan Ali Akdağ, "Hem iĢyerime hem de evime saldıran Hüsnü Timur'un kardeĢleri ve akrabaları hakkında davacıyım" dedi. Davacı olamaması için polislerin Akdağ'ı ikna etmeye çalıĢtığı iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA) -Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele *Ağrı‘nın Patnos Ġlçesi‘nde bulunan Orgeneral Cevdet Sunay KıĢlası‘nın revirinde çocuk doktoru olarak görev yapan Asteğmen Eser Aynacı‘nın 11 Ocak 2011‘de Teğmen Ġ.C. ve Astsubay M.Y. tarafından dövülerek baygın halde yol kenarına bırakıldığı iddia edildi. ġikâyet üzerine soruĢturma baĢlatan askeri yetkililerin M.Y.‘yi tutuklayarak Ağrı Askeri Cezaevi‘ne gönderdiği öğrenildi. (15.01.2011/Vatan) *MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde esnaflık yapan ve ayaklarından engelli olan esnaf, iĢyerine gelen 5 polis tarafından tekme tokat dövüldüğü iddia edildi. Ġddialara göre, bugün öğlen saatlerinde Varto'da esnaflık yapan engelli Gıyasettin Barut'un iĢlettiği iĢyerine giden Terörle Mücadele ġube Müdürlüğü'ne bağlı 5 polis, Barut'u döverek yaraladı. Barut'un kendisinden kimlik isteyen polislere kimliğini vermek istememesi üzerine tekme tokat dövüldüğü belirtildi. Yaralı halde iĢyerinde bırakılan esnaf daha sonra suç duyurusunda bulunmak için Ġlçe Cumhuriyet Savcılığı'na giderken aynı polisler tarafından yolda gözaltına alınarak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (D.Ü) Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünde okuyan Umut Deniz Erhankaya isimli öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Dağkapı Meydanı'nda polisler tarafından otobüsten indirildiği öğrenilen Erhankaya'nın, polis tarafından darp edildiği ve hakaretlere maruz kaldığı belirtildi. Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürülen Erhankaya'nın gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA) *Ağrı Merkez, Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve, eĢ zamanlı düzenlenen baskınlarda en az 10 kiĢi gözaltanı alındı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler ve jandarmanın eĢ zamanlı baĢlattığı baskınlar çerçevesinde Tutak'ın Burnubulak Köyü'nde BDP eski Ġlçe BaĢkanı Ġkram Oğul'un evine yapılan baskında, evdekilere hakaret edildiği, jandarmaların herkesi yere yatırarak kadınların kafalarına ayak bastığı ileri sürüldü. Yapılan aramada evin altının üstüne getirilmesinden sonra Ġkram Oğul'un yanı sıra 15 gün önce ameliyat olan ve yatakta bulunan eĢi Hanım Oğul (55), BDP çalıĢanı oğlu Suat Oğul gözaltına alındı. Doğubayazıt Ġlçesi'nde de sabahın erken saatlerinde evlere baskınlar yapıldı. Baskınlar sonucu Sait Tayfur, Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Burhan Karatay, MEYA- 183 DER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin Birdal, Adem AkkuĢ, Sait Tayfur, Remzi Gegez ve Hasan Bozman gözaltına alındı. (25.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır Adliyesi'ne annesi ile beraber ablasının yargılandığı duruĢmayı izlemek için gelen M.M. (17), polisler tarafından "YaĢın uygun değil" denilerek adliyeye girmesine izin verilmedi. M.M. itiraz edince adliyede görevli polisler tarafından dıĢarı çıkartılarak tekme tokat dövüldü. Elbiseleri hırpalanmadan dolayı yırtılan M.M.'nin bağırıĢları nedeni ile çevredekiler ve avukatlar olaya müdahale etti. Araya avukatların girmesi ile adliyedeki polis bürosuna götürülerek gözaltına alınan M.M. hakkında önce "Polise mukavemetten" tutanak tutuldu, ardından da sağlık kontrolünden geçmesi için hastaneye sevk edildi. (25.01.2011/DĠHA) *15.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Özcan Demirtuyi Ģu beyanlarda bulundu: ―15.01.2011 günü hurdalık bulunan depomuz soyulduğu için olayı bildirmek üzere saat 08.45 sıralarında babam beni polis merkezine gönderdi. Polis merkezine geldiğimde polis memurları kahvaltı yapıyorlardı. Ben olayı polislere anlattım. Onlar ise kahvaltı yapıp olay yerine geleceğiz dediler. Ben sonra eve geldim. Aradan bir saate yakın zaman geçti. Kimse gelmeyince bu kez babam polis merkezine gitti. Babam kısa bir süre sonra eve tekrar geldi. Ve babamdan yarım saat sonrada polis ekipleri geldi. Babam bu gelen polis memurlarına “nerede kaldınız” dedi. Babam ve polis memuru arasında kısa bir konuĢma oldu. Ben de içerden çıktım ve onların yanına geldim. Kahvaltınızı bir saatte mi yaptınız diye polislere sordum. Bu soru karĢısında polis memuru üzerime yürüyerek “sen benim kahvaltıma karıĢamazsın lan” diyerek üzerime saldırdı ve beni darp etti. Daha sonra beni babam aradı ve polis merkezinden çağırdıklarını söyledi. Ben hemen polis merkezine geldim. Bekleme salonunda bulunduğum esnada baĢka bir polis memurunun elime verdiği gazeteyi okumaya çalıĢırken beni darp eden polis memuru; “bırak lan gazeteyi elinden, siz insan değilsiniz” diyerek bana hakarette bulundu. Ben bu olayla ilgili olarak uzlaĢmak istemiyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde 15 ġubat nedeniyle yapılmak istenen yürüyüĢe polis müdahale etti. BDP Ġlçe binasından Zilan Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen yaklaĢık 2 bin kiĢiye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Haber takibi yapan DĠHA Muhabiri Nazan Sala, polisin küfürlü saldırısına maruz kalırken, çekim yapması ise engellendi. (15.02.2011/DĠHA) *PKK Lider Abdullah Öcalan'ın Türkiye getiriliĢinin yıldönümü olan 15 ġubat'ı protesto etmek için önceki gün düzenlenen yürüyüĢe polisin sert müdahalesini kınamak için bugün BDP Diyarbakır Ġl binası önünden KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye yapılan müdahale, yine sert oldu. Müdahale sırasında çok sayıda kiĢinin yaralandığı bilgisi gelirken, Hatboyu Caddesi'nde ara sokaklara giren polis 6 genci gözaltına alarak feci Ģekilde dövdü. Yüzleri kan içerisinde kalan 6 genç, uzun süre elleri arkadan kelepçelenerek yerde yatırıldı. Kitlenin göreceği Ģekilde yere yatırılan gençlerin bu durumda olmasına öfkelenen kitle uzun süre polisi yuhaladı. Gözaltılara engel olmak isteyen halk ile polis arasında uzun süre gerginlik yaĢandı. Ayrıca hastaneye gitmek üzere olan kanser hastası A.Kadir TaĢdelen adındaki vatandaĢ da, polisin kafasına vurduğu silah dipçiği ile yaralandı. Yaralan TaĢdelen, Özel Sultan Hastesi'ne kaldırıldı.Olaylar devam ediyor./.. (17.02.2011/DĠHA) 184 *19.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: ―17.02.2011 tarihinde oğlum Yücel Çelik gözaltına alındığı sırada polisler tarafından darp edildiğini kendimiz haber sitelerinde görüntüsünü gördük. Kafası kanlar içinde bu Ģekilde de gözaltına aldılar. Oğlumun avukatı onu görmüĢ, durumunun iyi olduğunu bize söyledi. Oğlum pazartesi günü mahkemeye çıkarılacaktır. Ama oğlumu darp eden polislerden Ģikâyetçiyim. ” (ĠHD Diyarbakır) *Urfa Kültür Sanat Merkezi çalıĢanı 14 yaĢındaki Ferhat Gözek isimli çocuk, polisin kendisine fiziki Ģiddet uyguladığını, cezaevine atmak ve ölümle tehdit ettiğini belirterek ĠHD'ye baĢvurdu. Gözek, çalıĢtığı iĢyerinden çıkarken sivil giyimli polisler tarafından durdurulduğunu ve kendisine "Elimizde eylemlerde çekilmiĢ videoların, poster ve pankart taĢırken çekilmiĢ fotoğrafların var" denilerek tokatlandığını, ölümle ve cezaevine atılmakla tehdit edildiğini iddia etti. Kendisini durduran polislerden Y. isimli TEM amirinin, "Bir daha oralara gitme, nerede bir eylem varsa oradasın. Poster taĢırken, marĢ okurken, slogan atarken görüntülerin var elimizde " diyerek kendisine tokat attığını söyleyen Gözek, "Ben de giderim size ne dedim. Bunun üzerine bana hakaret ettiler. 'Seni öldürür cezaevinde çürütürüz' dediler. Sizi tutan ne dediğimde, 'terbiyesizlik etme' dediler" dedi. (21.02.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde, ilçe giriĢinde kontrol noktası kuran özel harekat timleri, ġemdinli Lisesi'nde okuyan ve ismi öğrenilemeyen bir öğrenciyi dövdükleri iddia edildi. Ġddiaya göre, ders bitiminden sonra öğlen saatlerinde okulundan ayrılıp merkeze bağlı Altınsu (ġapatan) Köyü'ne gitmek isteyen öğrenci, kontrol noktasındaki özel harekat timleri tarafından "kendilerine baktığı" gerekçesi dövüldü. 3 özel harekat timi tarafından dövülen öğrencinin bağrıĢmalarını duyan yakın mesafedeki kontrol noktasında nöbet tutan polisler, olay yerine giderek öğrenciyi özel harekat timlerinin elinden aldı. (23.02.2011/DĠHA) *23.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Beritan Burakmak Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 17 ġubat‟ta Tem ġube ekiplerince Bayramoğlu civarında saat 14.00 gibi gözaltına alındım. Beni gözaltına alan polisler boynumdan tutup beni yerde sürüklediler. Ben gözaltına alındığımda ailem de benimle birlikteydi. Polisler aileme de kötü davranıp onları da hırpaladılar. Tem ġube ekipleri beni yakalayıp Tem ġubeye götürdüler. Tem ġube de 8 saat kadar kaldım. Tem ġube de iken beni sürekli olarak tehdit ettiler. Bana sürekli kırsal da olan amcamın oğlunu soruyorlardı. Erkan nerede, onu öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Dayının pili bitti onu da alacağız. Sürekli baskı kurup benden bazı bilgiler almaya çalıĢıyorlardı. Polisler “hadi çözül, itiraf et” bak diğer arkadaĢların her Ģeyi itiraf etti. Diyorlardı. Her Ģeyi anlatırsan savcıyı tanıyoruz sana yardımcı oluruz diyorlardı. Orada “Japon” diye tanınan bir polis yanıma gelerek “Ooo, Beritan bütün ailen düĢtü sende mi düĢtün” deyip beni dövmeye baĢladı. Tem ġube de 8 saat kaldıktan sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. Çocuk Ģubedeyken annem yanıma geldi. Benimle Kürtçe konuĢtu, diye polisler kızmaya baĢladı. Ġkinizi öldürmem iki saniye sürmez diye bizi tehdit etti. Ben çocuk Ģubede 4 gün kaldım. 21 ġubat‟ta bizi adliyeye çıkardılar. Daha sonra serbest bıraktılar. Ben bana yapılan uygulamalardan dolayı polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *Hakkari‘nin Yüksekova Ġlçesi Göngür Mahallesi'nde aralarında kar maskeli özel harekat timlerinin de bulunduğu polisler tarafından ablukaya alındığı ve Ġ.ġ., E.S ve Ü.S.'nin darp edildiği ortaya çıktı. Darp edilenler, aynı gece Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne Ģikayette bulundu. Yapılan teĢhis iĢlemlerinde 3 kiĢi kendilerini darp eden 3 polisi teĢhis etti. TeĢhis iĢlemi emniyet görevlileri tarafından tutanak altına alındı. Ve yine darp edildiklerini iddia 185 eden kiĢiler, polis gözetiminde götürüldükleri Yüksekova Devlet Hastanesi'nden darba maruz kaldıklarına dair rapor aldı. (03.03.2011/DĠHA) *Geçtiğimiz hafta Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Zagros ĠĢ Merkezi yanına "Bomba bırakılmaya çalıĢıldığı" iddiaları üzerine çıkan olaylar sonucu bir polis ağır yaralanmıĢtı. Olaylar sonrası gece 36 eve baskın düzenleyen polislerin, yurttaĢlara Ģiddet uyguladığı belirtildi. 16 kiĢinin gözaltına alındığı ev baskınlarında, polislerin kapıları kırdığı, pencereleri yerlerinden söktüğü, ev eĢyalarını parçaladığı, kadınları dövdüğü ve yüzüstü yere yatırılan erkeklerin sırtlarına çıkarak, "Bu günler en iyi günleriniz olacak" diyerek tehdit ettiği ileri sürüldü. Ev baskınlarından birinde polislerin aranan Ģahsı bulamadığı için M.B. isimli yurttaĢı alarak Yüksekova Tugay Komutanlığı yanındaki araziye götürerek iĢkence yaptığı iddia edildi. M.B., "Beni evden döverek aldılar ve panzerle Tugay Komutanlığı yanındaki boĢ alana götürdüler. Burada bir sivil polis ağzıma silahı sokarak konuĢmamı istedi. Daha sonra elektrik Ģokuyla iĢkence yaptılar. Aradıkları kimseyi tanımadığımı anlayınca beni serbest bıraktılar" dedi.Evlerine baskın yapılan ve bir ayağı ile bir kolu olmayan engelli Alaattin Kutluk, 60 yıllık ömrü boyunca böyle bir "polis terörü" yaĢamadığını belirterek, "Evi basan gece görüĢlü dürbünlü ve maskeli polisler evin alt katı ile üst katın kapılarını kırarak içeri girdiler. Ġçerde televizyon, buzdolabı, çamaĢır makinesi ile çok sayıda ev eĢyasını kırdılar. Bize küfürler ederek benim özürlü halime aldırmadan beni dövdüler. PKK saflarında yaĢamını yitiren çocuklarıma küfrettiler. Asker olan çocuklarıma küfrederek 'Sen bunları niye dağa değil de askere yolladın' diyerek küfrettiler. Çocuklarımı bir araya getirerek 'Hepiniz dağa gidin burada kalmayın, bundan sonra Kürt'lere iĢkence, öldürme ve tutuklamaların dıĢında yapacak bir Ģey kalmadı' dedi. Çocuklarınızı ya PKK'ye gönderirsiniz veya sizi öldüreceğiz. Daha öncede gözaltına alınan 15 yaĢındaki oğlumun boynunu tutarak, 'Ben sana demedim mi PKK'nin içine gideceksin niye gitmedin' diyerek kelepçeli halde kafasını duvara vurarak dövdü" dedi. Baskında evde bulunan kadınların da dövüldüğünü ifade eden Kutluk, "Gelen komiser eğer Ģerefli olsaydı kadınlarımızı dövmezdi. AKP'nin komiseri Ģerefli olsaydı özürlü bir insanı küfrederek ayaklarını boynuna koyup dövmezdi. Bunlar hakkında savcılığa baĢvuracağız" diye konuĢtu. Bir baĢka evde ise polisin aradığı kiĢi evde olmayınca, 7 yaĢındaki çocuğa dönerek 'ben bugün abin için geldim yarın senin için geleceğiz' dediği ileri sürüldü. Bir çocuğu PKK'de, bir çocuğu da askerde olan ve evi basılan 55 yaĢındaki Xemi Yurtseven ise, "Polisler en az 20 kiĢi birden içeri girerek tüm ev halkına saldırdılar oğlumu yarı çıplak olarak dıĢarı çıkardılar. Müdahale etmek istedim. Ancak bir polis bana tokat atarak yere attı. Diğer çocuklarımızı saatlerce ağız üstü yatırarak sırtlarına bastılar. Polislere 'yeter artık bu yaptığınız zulüm nedeniyle kendimizi ve evimizi ateĢe vereceğiz' dedim. Polisler ise 'ne duruyorsun hadi kendinizi ateĢe verin' dedi. Dünya Kadınlar Günü'nde bize verilen hediye küfür, silah dipçiği, yumruk ve tekme" diyerek tepki gösterdi. Yapılan ev baskınlarında polis Ģiddetine maruz kaldığını ve kaygılı olduklarını söyleyen aileler, savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. (07.03.2011/DĠHA) *Urfa'da dün Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından alandan ayrılmaya çalıĢan Ferhat Yıldırım, Gazali Yazar ve Hüseyin Kara adlı gençler polis tarafından kimlik kontrolü gerekçesiyle durduruldu. Gençlerin kimliğini görmek isteyen sivil giyimli polislere, gençler, "Önce siz kimliklerinizi gösterin ki kim olduğunuzu bilelim" diyerek karĢılık verdi. Bunun üzerine kimliklerini göstermeyen polisler ile tartıĢmaya baĢlayan gençler, iddiaya göre, çevik kuvvet polisleri ile sivil giyimli polisler tarafından biber gazı sıkılarak coplarla darp edildi. KaĢları yarılan, yüzlerinde ĢiĢlik oluĢan, vücutlarının bir çok yerinde morarma oluĢan gençler gözaltına alınarak Sarayönü Polis Karakolu'na götürüldü. Karakola götürülen gençlerden Ferhat Yıldırım, polislerin coĢkulu geçen kadın kutlamasına tahammül edemediklerini belirtti. Kendilerine kimlik soran Ģahısların sivil giyimli olduklarını söyleyen Yıldırım, "Bizde onların 186 kim olduğunu anlamak için kimlik sorduk. Bize 'Hem mitinge katılıyorsunuz, hem de kimliğimizi görmek istiyorsunuz' diyerek cevap verdiler. Biz tepki gösterince de çevik kuvvet polisi ile birlikte bize saldırdılar. Her tarafımız morluklarla dolu. Hastaneden rapor aldık. Bizi bu hale sokan polisler hakkında suç duyurusunda bulunduk" dedi. Polis Ģiddetine maruz kalan Gazali Yazar ise, polisin kendilerine biber gazı, cop ve tekmeler ile darp ettiğini belirtti. Yazar, müdahalede kaĢının açıldığını ve suratının kan içinde kaldığını belirterek, suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti. KaĢlarının ortasının kırıldığını ve suratının kan içinde kaldığını söyleyen Hüseyin Kara da, "Bizi öldüresiye dövdüler. En demokratik hakkımızı kullandık. Mitinge katıldık ve bize kimlik soranların kim olduğunu öğrenmek istedik. KarĢılığı bu olmamalı idi" dedi. (08.03.2011/DĠHA) * Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi ĠĢletme ve ĠĢtirakler Daire BaĢkanlığı bünyesinde çalıĢan otobüs Ģoförleri, 5 Mart tarihinde polis Ģiddeti sonucu kolu yerinden çıkan Ģoför arkadaĢları Ali Aksoy'un durumuna iliĢkin basın açıklaması yaptı. YeniĢehir'deki otobüs durağında yapılan basın açıklamasına çok sayıda otobüs Ģoförü katıldı. Açıklamaya polisin darp ettiği Aksoy da katıldı. Açıklamayı okuyan Ģoför Mustafa Ergin, arkadaĢları Aksoy'un gördüğü Ģiddeti anlatarak, polisin Aksoy'u durakta durdurarak evraklarını istediğini, arkadaĢlarının da trafik polislerine "Hangi trafik ihlalini yaptım?" sorusu üzerine 3 trafik polisinin, kendisini yumruklayarak tartaklamaya baĢladığını belirtti. Tartaklama sonrası trafik polislerinin herhangi bir iĢlem yapılmaması ve Ģikayetçi olmaması için Aksoy'u tehdit ettiklerini dile getiren Ergin, olayın yaĢandığı civardaki esnafların kamera kasetlerinin polisler tarafından sorulmasının ve delilleri karartma giriĢimde bulunulmasının kendilerince düĢündürücü olduğunu belirtti. Darp sonucu hastaneye kaldırılan Aksoy'un 15 gün iĢ göremez raporu aldığını belirten Ergin, "Bu olayda kötü muamele ve iĢkenceyi yapan trafik polisleri hakkında öncelikle cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağımızı yargısal ve hukuksal alanda gerekli giriĢimlerde bulunacağımız gibi bu olayın takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz" dedi. (09.03.2011/DĠHA) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi 10. Piyade Tugay Komutanlığı'nda askerliğini yapan Diyarbakırlı er Yakup Yorgun'un 21 Mart akĢamı uzman çavuĢ olduğu öne sürülen bir rütbeli tarafından darp edildi. Aldığı darbeler sonucunda revire kaldırılan Yorgun, burada da bir yüzbaĢının Ģiddetine maruz kaldı. Aldığı ağır darbeler sonucu iç kanama geçiren ve kafasında kırık tespit edilen Yorgun, daha sonra Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Servisi'nde tedavi altına alındı. Yorgun'un ailesi konuyla ilgili ĠHD'ye baĢvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. YaĢananlara iliĢkin tepkisini ifade eden Yorgun'un amcası Muzafer Yorgun, Yakup'un bir arkadaĢının kendilerini arayarak, ağır yaralandığını bildirmesi üzerine Van'a geldiklerini söyledi. YaĢananlara tepki gösteren amca Yorgun, "KıĢladan Yakup'un arkadaĢları bizi arayarak, Yakup'un durumun kötü olduğunu söyledi. Biz de hastaneye geldik. Yakup'un durumunun kötü olduğunu gördük. Ġç kanama geçirmiĢ, kafası kırılmıĢ ve darp edilmiĢ. Biz hastaneden ErciĢ'e gittik, insanları gördük onlar bize 'uzman ÇavuĢ baĢka bir bölükten gelmiĢ. Yakup'la tartıĢmıĢ Yakup'u dövmüĢ ve revire getirmiĢler. Revir'de bir yüzbaĢı bunu çağırıyor ve bir kağıt imzalamasını istiyor. Kağıtta ne yazıldığını bilmiyoruz. Yakup da imzalamayınca onu bu hale getiriyorlar. Bu olay gösteriyor ki bizi zerre kadar sevmiyorlar" diyerek tepki gösterdi. Yakup'un herhangi bir sorunun olmadığını ifade eden amca Yorgun, Yakup'un intihar giriĢiminde bulunduğu yönünde kendilerine bilgi verildiğini kaydederek, "Biz Kürt olduğumuz için böyle yapıyorlar. Çocuklarımızı onlara emanet etmek zorundayız, onlar da bu hale getiriyorlar. Bir de 'Peygamber ocağı' diyorlar, bu nasıl bir din ve iman ki yeğenimi bu hale getiriyor. Yeğenim deli değil ki niye intihar etmeye çalıĢsın? Komutanlar çocuklarımızı öldürmek istiyorlar. Biz bunlara güvenmiyoruz" diye konuĢtu. Yakup'un hala kendine gelmediğini ve ameliyatının 187 yapılamadığını söyleyen Yorgun, "Madem çocuklarımızı bu kadar dövüyorlar, onlara böyle davranıyorlar, biz de onları askerliğe göndermeyeceğiz" Ģeklinde konuĢtu. Olayı gerekirse AĠHM'e taĢıyacaklarını söyleyen amca Yorgun, olayın peĢini bırakmayacaklarını söyledi. ĠHD'den hukuki yardım talep ettiklerini belirten Yorgun, nereye giderse gitsin olayın peĢini bırakmayacaklarını kaydetti. (25.03.2011/DĠHA) Van'ın ErciĢ Ġlçesi 10. Piyade Tugay Komutanlığı Hava Savunma Taburu Karargah Bölüğü'nde askerliğini yapan Diyarbakırlı er Yakup Yorgun, 21 Mart akĢamında bir yüzbaĢı ile iki astsubayın Ģiddetine maruz kalması sonucu iç kanama geçirerek yoğun bakıma alınmıĢtı. Aldığı ağır darbeler sonucu iç kanama geçiren. kafasında kırık tespit edilen ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alınan Yorgun, konuĢtu. Yorgun, üstlerinin kendisini binadan attığını söyledi. Ölümüne dövülen Yorgun'un babası, komadan çıkan ve ilk kez konuĢan oğlunun verdiği bilgi doğrultusunda Van Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Baba Yorgun, oğlunun Oğuz Sarıoğlu ve iki astsubay tarafından darp edildiğini söyledi. Olaya iliĢkin detayları anlatan baba Yorgun, "Oğlum 21 Mart günü televizyonda Newroz kutlamalarını izlerken Fatih isimli bir uzman çavuĢla tartıĢıyor. Bu sırada YüzbaĢı Oğuz Sarıoğlu, SavaĢ Sayın ve Servet Mutlu isimli baĢçavuĢlar da tartıĢmaya katılıyor ve oğlumu alt katta iyice dövdükten sonra üçüncü kata çıkarıyorlar. Orada da dövdükten sonra pencereden aĢağı atıyorlar. Sonra da 'Ġntihar etti' diye tutanak tutuyorlar" dedi. Oğlunun 7 gün boyunca ölümle pençeleĢtiğini ve mutlaka hakkını arayacaklarını belirten Yorgun, oğlunun ses kaydını da alarak savcılığa sorumlu askerlerle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Oğlunun daha önce Diyarbakır'da Newroz gösterileri sırasında gözaltına alındığını söyleyen Yorgun, oğlunun bu yüzden Ģiddete maruz kaldığını kaydetti. Oğlunun "intihar ettiği" öne sürülerek, hastaneye kaldırıldığını belirten baba Yorgun, oğlunun çok korktuğunu, sürekli sayıkladığını ve travma yaĢadığını dile getirdi. Oğlunun tam olarak kendine gelmediğini ifade eden baba Yorgun, oğlunun kendisine tam olarak gelmesinin ardından suç duyurusunda bulunacaklarını ve sorumluların mutlaka cezalandırılmasını istediklerini söyledi. (30.03.2011/DĠHA) *Alınan bilgiye göre, yıllar önce Ergani'ye bağlı Hor mezrasında yaĢanan bir husumet nedeniyle çıkan bir kavgadan dolayı gıyabında yargılanıp 2 yıl hüküm ceza alan ve firari olan Hasip Karakoç adlı yurttaĢ, bugün sabahın erken saatlerinde mezraya baskın düzenleyen jandarma ve korucular tarafından gözaltına alınmak istendi. Bu sırada Hasip Karakoç‘un gözaltına alınmasına yeğeni Tarık Karakoç engel olmak istediği bildirildi. Tarık Karakoç ile jandarma ve korucular arasında çıkan arbade de karakol komutanı ile iki köy korucusunun Tarık Karakoç'u darp ettiği iddia edildi. Çenesinden aldığı dipçik yarası nedeniyle hastaneye kaldırılan Tarık Karakoç'un çenesine 6 dikiĢ atıldığı bildirildi. YaĢanan olaya iliĢkin bilgi veren Tarık Karakoç'un yakınları, ismi öğrenilemeyen hastane doktorunun, korucu ve asker baskısı nedeniyle çene filmi çekmeden hastayı Diyarbakır'a sevk ettiğini iddia ederek, gittikleri Diyarbakır Adliye Hastanesi hekiminin mevcut dosyayı kabul etmeyip, hastayı geri yolladığını belirtti. Tarık Karakoç'un olaya karıĢıp kendisini darp eden ve yaralanmasına sebebiyet veren karakol komutanı ve iki korucu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu da kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA) *TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta Belediye Vanspor ile Elazığspor arasında oynanan karĢılaĢma 11 sona erdi. Mücadelenin ardından protokol odasına giden Van Belediye BaĢkanı Bekir Kaya ve korumalarına polis izin vermedi. Kaya'nın kendisini tanıtmasına bile izin vermeyen polisler, yakın mesafeden kendisi ve korumalarının yüzüne sprey ile biber gazı sıktı. Korumaların müdahale etmesinin ardından bu kez salonda bulanan diğer polisler, korumaları 188 ve Kaya'yı darp etti. Yüzünden ve boynundan darbe alan Kaya, daha sonra korumaları tarafından odaya alındı. (30.03.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde dün düzenlenmek istenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine aralarında Bismil Belediye BaĢkanı Cemile Eminoğlu, BDP Bismil ilçe EĢ BaĢkanları Nurcan Çelik ve Kerem Amaç'ın da bulunduğu binlerce kiĢi oturma eylemine geçmiĢti. Oturma eyleminde bulunan kitleye hiçbir uyarı yapılmadan polisin sert bir Ģekilde kitleye müdahale etmesi özerine birçok kiĢi kameraların karĢısında darp edilirken birçok yurttaĢ da gaz bombalarından etkilenmiĢti. Bismil Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin olayla hiçbir alakası olmayan iĢitme engelli Ramazan Durar adındaki çocuğu darp ederek hastanelik ettiği iddia edildi. Vücudunun birçok yerinde morluk ve ĢiĢlikler oluĢan Durar'ın sağ gözüne aldığı darptan dolayı kan topladığı görüldü. Polisin pervasızca engelli çocuğuna Ģiddet uyguladığını söyleyen Ramazan Durar'ın annesi Azize Albay, "Oğlumun olayla hiçbir alakası yoktu. Öğleye kadar evin bahçesinde çalıĢıyordu. Öğleden sonra çarĢıya gitmiĢ çocuk sesleri duyamadığı için de ne olup bittiğini anlamadan çok sayıda polis tarafından yere yatırarak kafasına basmıĢ, tekme, yumruklarla dövmüĢler. Bu hangi insanlığa sığar. Sağır ve dilsiz bir çocuğu böylesine vahĢice dövmek hangi vicdana sığar" dedi. Albay, oğlunun gözaltı endiĢesinden ötürü hastaneye götürmediğini ifade etti. (02.04.2011/DĠHA) *Sık sık "orantısız güç kullanma" ile gündeme gelen polis Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde Anadolu Lisesi öğrencilerini sıra dayağından geçirdiği iddiası ile yeniden gündeme geldi. Ġddiaya göre, Patnos Anadolu Lisesi'nin iki öğrencisi arasında kavga çıktı. Polis okul idaresinden izin almadan okulu bastı. Sınıfları basan polis, bütün kadın ve erkek öğrencileri dayaktan geçirdi. Polisin kendilerini dövmesine itaraz eden 5 öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler polisin tutumunu protesto etmek için Patnos Kaymakamlığı'na yürüyüĢ düzenledi. Okul yönetimi olayı doğrulayarak, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. (08.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde önceki gün askeri operasyonları protesto etmek için yapılan yürüyüĢe polis müdahalesi sırasında çıkan olaylarda görgü tanıklarının anlatımına göre Bilgiç Petrol bölgesinde kafasına gaz bombası isabet etmesi sonucu ağır yaralanan 16 yaĢındaki Ġbrahim Varlı'nın Cizre Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. Doktorlar beyin cerrahi servisinde 4 saat süren bir ameliyat geçiren Varlı'nın durumunun iyiye gittiğini bildirdi. Hastanede oğlunun iyileĢmesini bekleyen baba Mahmut Varlı ise polislerin "Bizden kaçarken kafasını duvara vurdu, hastaneye getirdik" sözlerine tepki gösterdi. Görgü tanıklarından dinlediğine göre gaz bombası ile kafası yarılan Ġbrahim Varlı'nın polisler tarafından yaralı halde darp edildiğini de iddia eden baba Varlı, "Kafasına gaz bombası çarptıktan sonra oğlum kanlar içinde kalmıĢ. Polisler çevredekilere 'Bu çocuk bizden saklanıyor' demiĢ. Tam bu sırada bir vatandaĢ da siz ona gaz bombası vurdunuz deyince polisler o vatandaĢı tehdit etmiĢ. Oğlumun bacağının arka kısmında tekme ve jop darbeleri var. Eğer Türkiye'de hukuk, adalet ve demokrasi diye bir Ģey varsa bunun yapılmaması gerekiyor. Eğer oğlum bir suç iĢlemi ise polisler adalete teslim etsinler ölümden gelene kadar dövmesinler. Bu adalet değildir. Oğlumu kanlar içinde yerde sürüklüyorlar, dövüyorlar, ayağı ve kollarında yaralar var. Sonra polisler oğlumu bu halde hastaneye kaldırıyorlar. Bize de 'Bak oğlunu bizler hastaneye getirdik' diye övünüyorlar" Ģeklinde konuĢtu. "Bunu yapanların peĢini bırakmayacağım" diyen Varlı, "Bunu oğluma yapan polisler hakkında dava açacağım. Eğer bir sonuç alamazsam AĠHM'e baĢvuracağım. Bu dava sonuçlanıncaya kadar mücadele edeceğim" diye kaydetti. Oğlunun 4 saat ameliyatta kaldığını da aktaran baba Varlı, "Acil serviste ilk müdahalenin ardından acil cerrahi servisinde ameliyata alındı. 4 saat riskli bir ameliyat geçirdi. Ameliyattan sonra sabaha kadar yoğun bakımda kaldı. Sabah 189 muayenesinden sonra doktorlar hayati tehlikeyi Ģimdilik atlattığını belirtti. Ancak yinede sağlığına kavuĢması uzun sürecek. Hastaneden çıktıktan sonrada 3 ay gözetim altında olacak" diye konuĢtu. (09.04.2011/DĠHA) * Geçtiğimiz PerĢembe günü Gaziantep Üniversitesi Nizip Meslek Yüksekokulu bahçesinde oturan Kürt öğrencilerin yanlarına gelen ülkücülerin, sarı, kırmızı, yeĢil renk de olan bileklikleri bahane ederek Kürt öğrencilere hakaretlerde bulunduğu iddia edildi. Ülkücü grubun Kürt öğrencilerin kolunda olan bilekliklerin çıkarılmasını bahane ederek kavga çıkardığı öne sürüldü. Kavganın çıkmasıyla okula çok sayıda jandarma geldi. Ülkücüler, öğrencilere, "ÇarĢıda Okan parkına gelin hesabınızı görelim" Ģeklinde tehditte bulunduğu iddia edilirken, Cuma günü ülkücüler ile Kürt öğrenciler parkta buluĢtu. Olay yerine gelen polis, öğrencilerin dağılmaması üzerine Ģiddet kullanarak, öğrencileri dağıttı. YaĢanan olay sonrasında iki Kürt öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan bir kaç saat sonra 2 öğrenci emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ülkücülerin saldırısına uğradığını iddia eden Mustafa Korkmaz, adlı öğrenci okul bahçesinde oturdukları sırada ülkücü bir grubun arkadaĢının elindeki sarı, yeĢil, kırmızı, bilekliği zorla çıkarmaya çalıĢması üzerine kavganın çıktığını savundu. Korkmaz, "Ülkücü grubun 'Biz bu rengi istemiyoruz, bu rengi sevmiyoruz' sözlerine karĢılık arkadaĢımızda sizi ilgilendirmez ben istediğimi takarım deyince ülkücü grup saldırmaya baĢladı. Olaya polisler müdahale etti. Ancak o esnada da polisin Ģiddetine maruz kaldık. Cebimde fotoğraf makinesi vardı. Elimi cebine koyup fotoğraf makinesine bakmak istediğim sırada bütün polisler tekrar beni dövdü. Polisin cop darbelerinden dolayı makinem kırıldı. Elimi cebime attığım sırada polisler tekrar beni dövdüler, karnıma tekme vurdular. Kendimden geçmiĢtim. Sonra elimi kelepçelediler önce hastaneye sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler birkaç saat sonra serbest bıraktılar" dedi. Olayların bilinçli, planlı geliĢtiğini ifade eden Korkmaz, "Bizi takip ediyorlar sayımızın azlığından fırsat bilip üstümüze saldırdılar. Bu baskılar bilinçlidir her yıl bu dönemde bu linç giriĢimlerine maruz kalıyoruz. Amaçları bizi okuldan uzaklaĢtırmak" dedi. Aynı olayda gözaltına alınan Mustafa Anlar da, polis Ģiddetine maruz kaldığını iddia etti. Anlar polisler hakkında Nizip Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu fakat yaptığı baĢvurunun hiçbir gerekçe gösterilmeden savcılık tarafından geri çevrildiğini iddia etti. (11.04.2011/DĠHA) *Bitlis'te Final Dersahanesi'ne giden Bager Yalçınkaya ile soyadı öğrenilemeyen Tolga adlı bir öğrenci aralarındaki bir tartıĢma nedeni ile kavga çıktı. Yalçınkaya'nın iddiasına göre, olay sonrası Tolga adlı öğrencinin polis ağabeyi ve 10 sivil polis arkadaĢı olay yerine geldi. Olay yerine gelen polisler, öğrencilere rastgele cop, tekme ve tokatlarla saldırdı ve öğrencilere silah çekti. Ardından olay yerine sevk edilen özel harekat polisleri, 12 öğrenciyi döverek gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğrencilerin Bitlis Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldüğü öğrenildi. (12.04.2011/DĠHA) *19.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selma Özkan, Ģu beyanlarda bulundu: “Bugün öğleden sonra Adliyenin karĢısında yürürken polislerin halka saldırması sonucu paniğe kapılan insanlar kaçıĢıyordu. KardeĢim Ahmet Özkan‟la yolda yürüyorduk. Polislerin halka tazyikli su ve renkli su sıkması üzerine herkes mağazaya sığındı. Ancak orada da su sıkmaya devam edildi. O esnada dıĢarıda kardeĢim Ahmet Özkan‟da polisler tarafından sürüklenip, dayak atılarak ve coplanarak gözaltına alındı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) 190 *21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran R.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―16Nisan 2011 Cumartesi günü saat 10.00 sıralarında Ben-u Sen mahallesinde yürümekte iken, üzerimize doğru polisler gaz bombası sıktılar. Sanırım yaĢamını yitiren bir gerillanın cenazesi o gün Ģehre gelmiĢti. Polisler gaz bombası attıktan sonra bir ara sokağa girdim. Resmi giysili çevik kuvvet polisleri beni ve yanımda bulunan iki kiĢiye saldırdılar. Ġçlerinden biri sol omzuma coplarla vurdu ve tekme-tokatlarla dövdüler. „Akrep‟ diye tabir edilen bir polis aracına koydular; onun içinde beni ve yanımdaki iki kiĢiyi onların isimlerini bilmiyorum bizi Ģiddetle dövdüler. Daha sonra bizleri tehdit, küfür, hakaretler eĢliğinde Emniyet Müdürlüğü‟ne götürdüler. Orada bizleri ölümle tehdit ettiler. “Sizi 10 gözlü köprüden aĢağı atarız dediler. 1–1,5 saat süreyle polis okulunda kaldım. Parmak izlerimi aldılar. Fotoğraflarımı çektiler. Daha sonra Devlet Hastanesinin Acil Servisine götürdüler. Orada hiçbir müdahale olmadı, filmlerim çekilmedi. Sol omzumun çok acıdığını, kemiklerimin kırık olabileceğini ve vücudumda izler olduğunu söylememe rağmen benim tetkiklerim yapılmadı. Daha sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. 4–5 saat sonra Baronun gönderdiği avukat geldi; onunla baĢ baĢa görüĢtüm. Ve çok kötü iĢkence gördüğümü söyledim. Avukatıma söyledikten sonra, tekrar Devlet Hastanesi acil servisine götürüldüm; muayene eden doktora her Ģeyi anlattım. Bu ikinci götürülüĢümden sonra aynı doktor beni film çekmeye sevk etti. Sol omuz kemiğimin kırıldığını söyledi. Daha sonra beni eve gönderdiler. Bana “daha sonra gelip, mahkeme gününü öğren dediler. Ben de bugün (21.04.2011) çocuk Ģubeye gittim ve yarın sabah 09– 10.00 civarında mahkemeye çıkartılacağımı söylediler. ĠĢkence görmem, darp edilmem, omzumun kırılmasından dolayı hukuki ve tedavi desteği talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Van'da YSK kararı ve Kürt siyasetçilerin yargılandığı "KCK ana davası"nı protesto etmek amacıyla yürüyüĢe geçen kitleye müdahale eden polisler, BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır" talimatına bir de engellileri ekledi. Belediye Garajı önünde bir araya gelerek, adliye binası önüne yürümek isteyen binlerce kiĢinin arasında bulunan 26 yaĢındaki engelli yurttaĢ Zana Turgut, polisin kitleye gaz bombalı ve tazyikli suyla müdahale etmesinin ardından sığındığı Ezberciler ĠĢ Merkezi'nde bulunan Özgür Center adlı iĢyerinde polisin tekme ve coplarla müdahalesine uğradı. DoğuĢtan iki bacağından rahatsız olduğu için bastonla yürüyen Turgut'un verdiği bilgilere göre, iĢyerine girdiğinde onlarca polis gelerek tekme ve coplarla dövmeye baĢladı. Turgut, darbelere karĢı yüzünü korumaya çalıĢırken, hızlarını alamayan polisler, daha sonra Turgut'un bastonunu alarak dövmeye baĢladı. ĠĢ merkezi içinde bulunanların çabasıyla polislerin elinden kurtulan Turgut, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. BaĢından aldığı darbeler nedeniyle acil serviste gecenin geç saatlerine kadar tedavi gören Turgut, 1 hafta iĢ göremez raporu aldı. Polisler hakkında 2 Nisan Polis Karakolu'na giderek Ģikayette bulunan Turgut, avukatı aracılığıyla da Van Cumhuriyet Savcılığı'na baĢvurarak soruĢturma baĢlatılmasını talep etti. Turgut, polislerin kendisine öldüresiye vurduklarını dile getirerek, "Sadece Kürt olduğumuz için, Kürt olarak talep ettiğimiz insani değerler nedeniyle bize karĢı bu kadar tahammülsüzler" dedi. (21.04.2011/DĠHA) *Ġdil'de önceki gece YSK'nın bağımsız adayları veto kararını ve Bismil'de lise öğrencisi Ġbrahim Oruç'un öldürülmesini protesto gösterilere polis müdahalesi ile baĢlayan olayların ardından Merkez Sağlık Ocağı doktoru M. ġirin Nas ve Lezgin Baykara isimli yurttaĢ emniyet ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ġdil Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeleri alınan Baykara ve Nas, çıkarıldıkları mahkeme tarafından "Yasa dıĢı gösteriye katıldıkları" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan Baykara ve Nas'ın dövülerek gözaltına alındıkları ve vücutlarında darp izleri olduğu belirtildi. (22.04.2011/DĠHA) 191 *22.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hatip Baran, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben Atatürk Lisesinde öğrenciyim. 20.04.2011 tarihinde okulumuzun gerçekleĢtirdiği Devlet Tiyatrosunda, tiyatroya gitmek üzere Lezgin Avcı caddesinde oturan arkadaĢımı almak için evine gittim. ArkadaĢım ile onun evinden çıktık. Tiyatroya gitmek üzere yürürken Lezgin caddesindeki polisler bana yaklaĢarak avucunun içi ile yüzüme tokat attı. Ben “biz bir Ģey yapmadık diye bağırdım” sonra arkadaĢım ile birlikte kaçtık. ArkadaĢımın evinin bulunduğu binaya kaçarken bizi yakaladılar. Coplarla bize saldırdılar. ArkadaĢıma da coplarla saldırdılar. ArkadaĢım kaçtı. Beni yakalayıp darp ettiler. Her tarafıma vurdular. Her yerimde cop izleri vardır. Ellerindeki kasklarla yüzüme vurmaya baĢladılar. Sağ gözüm iki yerde patladı. ġuan ĢiĢkinlik ve iki yerde açık var. Ben kendilerine vurmayın ben öğrenciyim dediğim halde vurmaya devam ettiler. ġuan yüzlerini hatırlayamıyorum. Çünkü bana saldıran grup kalabalıktı. Beni dövdükten sonra git dediler. Bende tekrar arkadaĢımın evine gittim. Orada kaldım. Ban bu Ģekilde darp edenlerden ve döven polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *22.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Oktay Alp, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben kepçe operatörüyüm. 20.04.2011 tarihinde BDP il binasına yakın bir yerde kepçenin içindeydim. Ben içindeyken polisler camlarını kırarak gaz bombası attılar. BayılmıĢım, polisler gelip beni çıkardılar ve dövmeye baĢladılar. Diğer kepçe operatörü arkadaĢım Mehmet Kılıç‟ın da ayağını kırdılar. Bize çok ağır Ģiddet uyguladılar. Bütün vücudumda darp izleri vardır. Polisler bize darbe indirdiler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Sağlık meslek örgütlerinin "Hekimleri hedef haline getiriyor ve kaosa neden olacak" itirazlarına rağmen uygulamaya konulan "Aile Hekimliği"nin sonuçları kendini göstermeye baĢladı. Hasta yakınlarının uyguladığı Ģiddetin hedefi olan hekimler Ģimdi de Kaymakam Ģiddeti ile karĢı karĢıya kaldı. Son örneği Kocaköy'de yaĢanan olay Ģöyle geliĢti: Diyarbakır'ın Kocaköy Ġlçesi'nde 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi (ASM) Doktoru Bahar Tekin, acil serviste doktor olmadığı için nöbete kaldı. Bu sırada hastaneyi defalarca arayan Kocaköy Kaymakamı Muhammet Gürbüz, "Yatalak bir hastam var eve gelin" dedi. "Acil serviste baĢka doktor yok o yüzden gelemem, ambulans gönderiyorum hastayı gönderin" diyen Tekin'e emirler yağdıran Kaymakam Gürbüz, bir süre sonra ise makam arabasıyla hastaneye gelerek doktoru herkesin gözü önünde tekme tokat dövmeye baĢladı. Hastaların araya girmesiyle Gürbüz'ün elinden kurtularak odasına kaçan Dr. Tekin, polislere durumu haber verdi. Hastaneye gelen polislerin yanında bile Tekin'e saldırmaya çalıĢan Kaymakam, daha sonra elini kolunu sallayarak hastaneden çıkıp gitti. Darp raporu alan Tekin ise Kocaköy Cumhuriyeti Savcılığı'na Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulundu. (25.04.2011/DĠHA) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġsmail KardaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―19.04.2011 tarihinde Diyarbakır Adliyesi önünde çıkan olaylar sonrasında saat 13.00 civarında gözaltına alındım. Gözaltına alınırken adliyenin önünde yaklaĢık 10–15 polis tarafından (çevik kuvvet sivil polis) darp edildim. Beni yakaladıktan sonra yere atıp ellerimi kelepçelediler. Sonra coplar ve tekmelerle sırtıma, kollarıma, baĢıma, yüzüme, bacaklarıma vurmaya baĢladılar. Ellerim kelepçeli olduğu için bir Ģey yapamadım. Daha sonra bizi Terörle Mücadele ġubesine götürmek üzere bindirdikleri araçta da 2-3 kiĢi tarafından iĢkence devam etti. Aynı sivil polisler TEM ġubede de iĢkenceye devam ettiler. AkĢam saat 18.00‟de rapor almak üzere Diyarbakır AraĢtırma Hastanesine götürüldük. Hastanede darp edildiğim için adli tabip raporu verilmesi için talepte bulundum. Ancak doktor böyle bir raporun verilemeyeceğini söyledi. Ben bu duruma itiraz ettim. Ġtiraz etmem üzerine hastanede doktorun yanında ve gözaltında olup benimle birlikte raporu getirilen diğer Ģahıslar yanında 192 yaklaĢık 10 kiĢi tarafından darp edildim. Sözlü hakarete maruz kaldım. Bu olaydan sonra rapor düzenlenmedi. TEM ġubeye geri götürüldüm. Aynı akĢam saat 22.00‟de tekrar rapor aldırılmak üzere aynı hastaneye götürüldüm. Rapor düzenlendi. Darp edildiğime iliĢkin bulgular raporda yer aldı. Doktorun bana söylediğine göre ilk getirildiğimizde rapor alınamama sebebi olarak TEM ġubedeki polislerce doktorla tartıĢtığım ve doktoru darp etmeye çalıĢtığım için rapor tutulmamıĢ Ģeklinde bir tutanak düzenlemeye çalıĢılmıĢ. Ve doktorun imzalaması istenmiĢ. Ancak doktor bu tutanağı imzalamamıĢ. O gece gözetim altında tutulmam gerektiğinden hastanede kaldım. Ertesi gün gözaltında olduğum için TEM ġubeye geri götürüldüm. Darp edildiğim için vücudumda yaralar ve morluklar oluĢtu. Gözümden aldığım darbe yüzünden sağ gözüm bulanık görüyor. Ben, beni darp eden polisleri görsem tanırım. Bunların cezalandırılması için davanın takip edilmesini ve hukuki destek talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mustafa Gül Ģu beyanlarda bulundu: ―19.04.2011 tarihinde saat 14.00 civarlarında ben 5 Nisan Mahallesinde bulunan dükkânımın yanında bulunuyordum. Olayların artması üzerine dükkânıma yakın olan kahvehaneye gitmek üzere hareket ettim. O esnada karĢıdan gelen 4 sivil giyimli polis bana hiçbir Ģey sormadan beni darp etmeye baĢladılar. Havada çok yoğun bir Ģekilde gaz bombası olduğu için ve yüzlerinde maske olduğu için yüzlerini göremedim. Ellerimi arkadan plastik kelepçe takıp beni darp ettiler. Daha sonra polis aracına bindirdiler. Aracın içinde de darp etmeye devam ettiler. Daha sonra beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Buradaki polislere size yeni birini getirdim diyerek o polislerde dövmeye baĢladılar. Burada fazla kalmayıp beni TEM Ģubeye götürdüler. Benim konuĢmama, kendimi savunmama hiç fırsat vermediler. TEM Ģubede de beni diz üstü çöktürüp iki kiĢi dövmeye baĢladı. Kafama, sırtıma, bacaklarıma, kollarıma vurmaya baĢladılar. Aynı zamanda küfür edip, hakaret ediyorlardı. Bir gün sonra akĢam saatlerinde rapor almak için Diyarbakır Devlet Hastanesine götürdüler. Doktor muayene etmeden rapor verdiler. Darp edildiğimi, vücudumda darp izleri olduğunu söylediğim halde rapora yansımadı. Ben bu konuda soruĢturma baĢlatılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulkadir Savur, Ģu beyanlarda bulundu: ―23.04.2011 tarihinde 13.30 saatlerinde cezaevi üst köĢede ben ayakkabı tamircisine doğru gidiyordum. Olayların içinde kaldım. Sayıca fazla olan sivil polislerce olay yerinde yakalandım. Ve darp edildim. Beni yakaladıkları gibi dövmeye baĢladılar. Kim olduğumu, nereye gittiğimi olaylar bir ilgim olup olmadığını sormadan beni dövmeye baĢladılar. Beni yürüyerek TEM Ģubeye götürdüler. Beni TEM Ģubenin giriĢindeki kamerasız odaya götürüp dövmeye baĢladılar. Yüzüğümü parmağımdan zorla çıkardılar. Kafamı duvara vurdular. Yüzüme, sırtıma, omuzlarıma tekmeyle vurmaya baĢladılar. Kollarımı sırtıma götürüp, o Ģekilde tutuyorlardı. Ben kollarımın kırık olduğunu söyledim. Ancak bunu yapmaya devam ettiler. Ayrıca benden ajanlık yapmamı istediler. Bunu kabul etmedim. Kafama vurup hakaret ettiler. Beni ertesi gün devlet hastanesine rapor için götürdüler. Beni darp edenlerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde BDP Ġlçe binası önünde kurulan Demokratik Çözüm Çadırı yüzlerce polisin de katıldığı baskın ile kaldırıldı. Baskın esnasında çadırda bulunan 3 yurttaĢ polise tepki gösterdiği sırada polisler tarafından darp edildiği belirtildi. Olay yerine gelen BDP Karlıova Ġlçe BaĢkanı ġemsettin Özen ve Ġlçe Yöneticisi Ümit Öz polisin sert tutumuna tepki gösterince Özen, Öz ve çadırda bulunan 3 yurttaĢ polis tarafından gözaltına alındı. Çadır direkleri, branda ve çadır içerisinde bulunan malzemeleri kamyona yüklenerek polis tarafından götürüldü. (26.04.2011/DĠHA) 193 *Batman'da Belediye Çay Bahçesi yanında kurulan Demokratik Çözüm Çadırı'na yüzlerce polis tarafından yapılan baskında bir yurttaĢın ağır yaralandığı bildirildi. Baskın sırasında nöbet tutan ve çadırdan çıkmak istemeyen soyadı öğrenilemeyen Hamza isimli yurttaĢın polisler tarafından silah dipçiği ile dövüldüğü belirtildi. Vücudunun değiĢik yerlerinden aldığı dipçik darbeleriyle yaralanan yurttaĢ hastaneye kaldırıldı. (26.04.2011/DĠHA) *MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nın polis tarafından kaldırılması nedeniyle yaĢanan çatıĢmalar sırasında okuldan çıkan 3 çocuğun polisler tarafından dövüldüğü iddia edildi. Emniyet Müdürlüğü'nün yakınında bulunan evlerine giden D.Y. (16), A.K. (15) ve S.A. (15) isimli çocuklar polisler tarafından darp edilmeleri nedeniyle çeĢitli yerlerinden yaralandı. Varto Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocukların hastanedeki tedavileri sürüyor. (26.04.2011/DĠHA) *26.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zöhre Süleymanoğlu, Ģu beyanlarda bulundu: ―21.04.2011 tarihinde Diyarbakır‟ın Bağlar ilçesinde Emek caddesine yakın bir yerde duruyordum. Olayların çıkması üzerine polisler müdahale etti. Ben olaylara yakın bir yerde yürüyordum. Birden arkamdan biri saldırdı. Saçımdan çekip tekmelemeye baĢladılar. Yüzleri maskeli olduğu için kim olduklarını göremedim. Ancak sivil polislerdi ve bana vurmaya devam ettiler. Sağ tarafıma vurdular, kaburgalarımdan darbe yedim. Beni gözaltına aldılar. Yol boyunca küfür ve hakaretlerde bulundular. Önce 10 Nisan karakoluna götürdüler. Daha sonra TEM Ģubeye götürdüler. Gözaltına alındıktan 1 veya 2 saat sonra beni Devlet hastanesine götürdüler. Doktor gerekli tetkikleri yaptıktan sonra film çekilmesini istedi. Doktor durumu bana anlatmadı. Orada bulunan polislere izah etti. Onun için raporum da darp cebir izlerinin olmadığını durumumun iyi olduğunu söyledi. Her ne kadar vücudumda her hangi bir iz olmasa da uyurken nefes almakta zorlanıyorum. Beni darp edenlerden Ģikâyetçiyim ve yargılanmalarını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Van'ın ġabaniye Mahallesi'nde 28 Nisan'da devriye gezen polise ait akrep tipi araç, 13 yaĢındaki B.T. (13) isimli çocuğa çarptı. Çarpma sonucu sol bacağının diz kısmı tamamen deri ve kaslardan soyulan B.T., Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'nde ameliyat edildi. Ortopedi Servisi'nde tedavisi devam eden ve kas yırtılması nedeniyle yürüyememe riski ile karĢı karĢıya kalan B.T., arkadaĢlarıyla top oynadıktan sonra eve döndüğü bir sırada mahallede dolaĢan polis aracının kendisine çarptığını söyledi. Polislerin kendisine çarptıktan sonra araca alarak tehdit ettiğini iddia eden 13 yaĢındaki B.T., "Beni yaralı halde panzerin içine aldılar. Döverek tehdit ettiler. Ayağımın kanadığını görünce küfür edip bıçağı çıkararak 'Bizim sana çarptığımızı söylersen seni keseriz' diye tehdit ettiler" diye konuĢtu. Yaralı olduğunu söylemesine rağmen, polisin kendisini tokatlayarak inanmadığını ifade eden B.T., "Ben ağlıyordum, onlar da bana küfür ediyorlardı. Ayağımdan yaralandığımı söylememe rağmen bana inanmıyorlardı. 'Sen yalan söylüyorsun bir Ģeyin yok' diyorlardı. Sonra pantolonumu yırtarak baktılar. Ayakkabım kan dolmuĢtu. Bu sefer de 'Ayağını koltuğa vurma kirletiyorsun' deyip küfrettiler" diye konuĢtu. B.T., polisin hastaneye götürme yerine kendisini uzun süre mahallede panzerle dolaĢtırıp tehdit ettiğini söyledi. Olanlardan habersiz oğlunu arayan B.T.'nin babası ReĢit T. ise, mahalledekilerin kendisine verdiği bilgi üzerine Van'daki tüm polis karakollarını dolaĢtığını ve en son oğlunu hastanede bulduğunu ifade etti. Baba ReĢit T., oğluna yapılanlar karĢısında isyan ederek, bölgede yaĢanan olaylarda polisin çocuklara uyguladığı iĢkence iddialarını hatırlattı. ReĢit T., oğlunun sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu dile getirerek, ayağını kaybetme riskiyle karĢı karĢıya kaldığına dikkat çekti. Sorumlu polisler hakkında Van 194 Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirten baba ReĢit T., olayın peĢini bırakmayacağını kaydetti. (30.04.2011/DĠHA) *Hakkari Devlet Hastanesi önünden geçen askeri araçtaki askerlerin yurttaĢlara küfür ettiği ileri sürüldü. Bu esnada orada bulunan 13 yaĢındaki Y.K. isimli çocuğun ise askerlere "Neden küfür ediyorsunuz" diye sorması üzerine, araçta inen yaklaĢık 10 askerin Y.K.'yı darp ettiği iddia edildi. Hastane önünde bulunan polislerin de askerlere destek vererek Y.K.'yı 3 metre derinliğindeki çukura atıp tartakladığı belirtilirken, olaya tepki gösteren yurttaĢlarla polisler arasında tartıĢma yaĢandı. Y.K.'yı askerlerin elinden kurtarmaya çalıĢan ĠHD Hakkari ġube Sekreteri Sait Çağlayan ile Y.K ve Y.K.'nın babası Osman K. gözaltına alındı. (05.05.2011/DĠHA) *Silopi'de dün akĢam Emniyet Müdürlüğü'nün yanında bulunan polis evinin önünde nöbetçi kulübesine düzenlenen silahlı saldırıda 2 polisin yaĢamını yitirmesinin ardından BaĢak, Barbaros, Nuh ve YeniĢehir mahallelerinde Melek Tok, Mustafa Ġzer, Cemal Yiğit, Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Ġlyas Yağan, BDP'li Ġl Genel Meclis üyeleri Hasan Atak ve Fadıl Akti'nin evlerine gece saat 02.00'da özel harekat timleri ve sivil polisler tarafından baskın yapıldı. Baskınlarda gözaltına alınan 6 kiĢi Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Baskın sırasında Azadiya Welat Gazetesi çalıĢanı Ġlyas Yağan'ın polislerin ev aramasında kaba dayağa maruz kaldığı iddia edildi. Ayrıca polisin içerisinde fotoğraf olan bir çerçeveyi Yağan'a fırlattığı ileri sürüldü. Yağan, yüzüne ve eline isabet eden cam parçaları ile hafif Ģekilde yaralandı. (12.05.2011/DĠHA) *Dün gece Urfa merkezde binlerce kiĢinin katılımı ile Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu adayı Ġbrahim Ayhan için seçim bürosu açılıĢının ardından BDP bayrağı ile evine dönen AteĢ ailesinin önü polisler tarafından kesildi. 16 yaĢındaki Ġbrahim AteĢ'i tartaklayarak gözaltına almak isteyen polislere ailenin diğer fertleri tepki gösterdi. Çocuğun elinde BDP bayrağı bulunduğu için gözaltına alınmasına tepki gösteren AteĢ'in ağabeyi ve eniĢtesi, "Bu bayrak yasal gözaltın alamazsınız" dedi. Bunun üzerine polis itiraz eden ağabey Abbas AteĢ ve eniĢte Halil AteĢ'i ailenin değer fertlerinin önünde döverek gözaltına aldı. Halil AteĢ'in hamile olan eĢi Emine AteĢ, "EĢimi gözümün önünde döverek gözaltına aldılar. Küçük oğlum ağlayarak kucağıma atladı ve 'anne babam nerde' diye sordu. Erdoğan'a sesleniyorum, böyle bir adaletsizliği kabul etmiyorum. Küçük kardeĢimin yanakları yediği dayaktan mos mor oldu. Bana 'sen slogan at senide gözaltına alalım' diyorlar. Partimizin adaylarının bayrağını taĢımıĢ diye gözaltına alıyorlar. Böyle adalet olur mu?" diye sordu. Polisin darp ettiği 16 yaĢındaki Ġbrahim AteĢ ise "Beni resmi bayrağı kaldırmıĢım diye gözaltına almaya çalıĢtılar. Ağabeyim ve eniĢtem itiraz edince onları döverek gözaltına aldılar. Küçük yeğenim ve ablam çok korktu. Benim yüzüm yediğim tokatlardan morardı" Ģeklinde konuĢtu. (13.05.2011/DĠHA / Evrensel) *Cizre'de ġırnak'ın Uludere Ġlçesi YemiĢli (Mêrgeh) ve Ortaköy (AroĢ) köyleri kırsalında 4 gün süren operasyon sonucunda 12 HPG'linin yaĢamını yitirmesini protesto eden kitlesel yürüyüĢten sonra gençler ile polis arasında çatıĢma yaĢanmıĢtı. Olaylar sırasında Nur Mahallesi'nde ikamet eden 70 yaĢındaki Kumri C., 13 yaĢındaki torunu M.C.'yi gözaltına almak isteyen polislere müdahale edince polisler tarafından darp edildi. BaĢından yaralanan Canduruk Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Aynı zamanda kalp ve tansiyon hastası olan Kumri C.'ya yapılan müdahalenin ardından müĢahede altına alındı. YaĢadıklarını anlatan yaĢlı kadın, "Evimin önünde oturuyordum. Bir baktım polisler torunumu gözaltına almak istiyor. Hemen müdahale ettim. Bu esnada kafama silahın kabzası ile vurdular. Bir anda kanlar içinde 195 kendimi yerde buldum. Yaralı olduğum halde beni yerde sürükleyip, torunumu zorla ellerimin arasından alarak gözaltına aldılar" dedi. Öte yandan nenesinin tüm çabasına rağmen gözaltına alınan 13 yaĢındaki M.C.'nin Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (15.05.2011/DĠHA) *Hakkari'de dün yaĢanan olaylarda gözaltına alınan bir yurttaĢın Emniyet'ten kaçtığını ileri süren polislerin Keklikpınar Mahallesi'ne yaptığı ev baskınları saatlerce devam etti. Bir çok eve baskın düzenleyen polislerin, evleri dağıtarak bir çok kiĢiyi tehdit ettiği bildirildi. Polislerin yaptığı ev baskınlarında Özgür Arslan adlı bir genç gözaltına alındı. Görgü tanıkları polisin mahallede kadınların kafasına silah dayayarak, tehdit ettiğini ve gözaltına alınan Arslan'ın dakikalarca polis tarafından dövüldüğünü iddia etti. Polisin baskın sonrası mahalleden çekildiği öğrenildi. (16.05.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde askeri operasyonların protesto edildiği gösterileri izlerken polislerin darp edip hakaret ettiği gazeteciler Vahap Bay ve Mazlum ĠliĢ, görevli polisler hakkında ġemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Bu gün yine meydana gelen olayları takip ettikleri sırada gazeteciler Abdi Tekin ve Vahap Bay, Yakup Bay ve Mazlum ĠliĢ'e polis gaz bombası attı. Gazdan etkilenen gazetecilere hakaret eden polis, "ġikayetçi olursanız iĢte böyle olur" dedi. (20.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde demokratik tepkilerin ortaya koymak için sokağa çıkanlara atılan gazların haddi hesabı tutulmazken, polis Ģiddetinin özellikle kadınları hedef alması dikkat çekiyor. 75 yaĢındaki nine ile 36 yaĢındaki hamile kadının ardından 18 yaĢındaki Canan Nayci, 10 polis tarafından sokak ortasında bayılıncaya kadar darp edildi. Gözlerini hastanede açan Nayci'ye darp raporu vermek isteyen doktor ise polisler tarafından tehdit edildi. Gözlerini hastanede açan Nayci, yaĢadıklarının Ģokunu hala atlatabilmiĢ değil. Konak Mahallesi'nde arkadaĢları ile buluĢan Nayci yolda yürürken, polisler ile karĢılaĢtığını belirtiyor. Boynunda puĢi olan sivil polislerin "Gelin buraya" diye seslendiğini ve o anda baĢlarına geleceği anladıkları için kaçmaya baĢladıklarını kaydeden Nayci, diğer arkadaĢlarının kaçtığını kendisinin ise 10 polisin arasında kaldığını söyledi. Nayci yaĢadıklarını, "Ben kaçamadım ellerinde kaldım. 10 polis tekme tokat beni dövdü. Saçlarımdan tutarak uzun süre yerde sürüklediler. Beni döverken çok eğleniyorlardı. Adeta top gibi birbirlerine atıyorlardı. Bağırdım sesimi duyan olmadı. BayılmıĢım, cadde ortasında bırakıp gitmiĢler. Beni bulan bir kaç kiĢi hastaneye getirmiĢ, gözlerimi hastanede açtım" diye anlattı. Hastanede kendine geldiğinde Ģikayetçi olmak için rapor almak istediğini ancak doktorun polisler tarafından tehdit edildiğini duyduğunu bu yüzdende rapor verilmediğini belirten Nayci, fiziksel yaralarının yanında psikolojisinin bozulduğunu ve uyuyamadığını, gece çığlıklar içinde uyandığını söyledi. Nayci, hastaneden apar topar taburcu edildiğini ve bir hemĢirenin, "Polisler doktoru tehdit ediyor, o yüzden seni tedavi etmiyorlar" dediğini belirtti. Nayci, polisler hakkında Ģikayetçi olacağını belirtti. (21.05.2011/DĠHA) *22.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nurten Koyunyıldız, Ģu beyanlarda bulundu: ―Dün yani, 22.05.2011 tarihinde yeğenim Agit Yıldız, Diyarbakır Yeni Köy mezarlığında babasının mezarlığını ziyaret ettiği sırada Yeni Köy mezarlığında toplumsal bir olay gerçekleĢti. O olayda iki sivil giyimli polis memurları tarafından darp edilmiĢtir. Çıkan kargaĢada iki polis onu yakalayıp dövmüĢlerdir. Onu yere yatırıp üzerine çıkmıĢlar ve yakasından tutup sırtını duvara vurmuĢlar. Daha sonra akrep denen araca koyduklarında da coplarla yüzüne ve vücuduna vurmaya devam etmiĢlerdir. Onu TEM ġubeye götürüp orada 1 saat kadar kaldıktan sonra Çocuk ġubeye götürmüĢler. Doktor, polislerin yanında onu muayene etmiĢ. Darp izlerini doktora göstermiĢ. Tekrardan onu çocuk Ģubeye götürüp 1 gün 196 kaldıktan sonra savcılığa çıkardılar. Savcılık ifade aldıktan sonra serbest bıraktı. Yeğenim gördüğü darp ve iĢkencelerden dolayı polislerden davacı ve Ģikâyetçiyiz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *ġırnak merkezde BaĢbakan Erdoğan'ın mitingi sonrası Yenimahalle'de akrep tipi zırhlı araca taĢ atıldığını iddia eden polis bir çocuğu gözaltına almaya çalıĢtı. Çocuğun gözaltına alınmak istenmesine tepki gösteren Mevlan Gülenç (24) adlı yurttaĢ, polis tarafında darp edildi. Akrep tipi zırhlı araca bindirilerek gözaltına alınan Gülenç'in kafasının da kırıldığını iddia eden mahalle sakinleri "10'a yakın polis coplar ile dövüp götürdüler" dedi. Gözaltına alınan Gülenç'in ġırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınmak istenen çocuğun ise mahalle sakinlerinin polisin elinden aldığı belirtildi. (24.05.2011/DĠHA) *Antep'in ġahinbey Ġlçesi'nde 18 Mayıs'ta PKK'nin öncü kadrolarından Haki Karer'in ölüm yıldönümünde on bini aĢkın kiĢinin katılımıyla yürüyüĢ yapılmıĢtı. YürüyüĢün ardından Ġbrahim Öztürk ve Necdet Öztürk kardeĢler polis tarafından sokak ortasında darp edilerek gözaltına alındı. Necdet Öztürk tutuklanırken Ġbrahim Öztürk ise serbest bırakıldı. Polisler tarafından "Ġnsanlık dıĢı iĢkenceye maruz bırakıldığını" belirten Öztürk kardeĢler ĠHD Antep ġubesi'ne hukuki yardım talebiyle baĢvuru yaptı. Maruz kaldıkları iĢkenceyi anlatan Ġbrahim Öztürk, kardeĢinin ağzına polisler tarafından biber gazı sıkılarak etkisiz hale getirdiğini söyledi. Öztürk, "Haki Karer'in anmasına gittik, sonra dağıldık. O arada polisler çocukları kovalıyordu, bize yöneldiler. Bizi tanıyan polisler vardı. Sırf kargaĢa çıksın diye kimlik istediler. Daha kimliğini vermeden polislerden biri yumruk attı kardeĢime. Benim 'ne oluyor dememle' iki polis bana coplarla saldırdı. Nejdet ellerinden kaçmaya çalıĢtı, on polis birden Nejdet'i yere attılar, ağzını açtılar biber gazı sıktılar. Nejdet bayıldı, o arada benim yüzüme de biber gazı sıktılar. Ellerimizi kelepçelediler, baĢka polisler de gelip karnımıza belimize tekmelerle vurdular. Kelepçeli halde arabaya bindirip bizi hastaneye götürdüler. Her tarafımız morarmıĢtı. Nejdet yolda tekrar bayıldı. Camiinin orda durduk su döktüler baĢına" diye konuĢtu. Bir haftadır yemek yiyemediğini söyleyen Öztürk, "Sol tarafım ĢiĢmiĢ, kardeĢimi döven polisleri de tanıyorum, o günden bu yana acı çekiyorum Allahlarından bulsunlar" diye sitem etti. Ağabeylerden Bakır Öztürk de, polislerin kendisine hakaret ettiğini belirterek, polislerin sürekli psikolojik ve fiziksel saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi. (25.05.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin ilçesinde evinde arama yapan polisler tarafından darp edildiğini ileri süren kiĢi, suç duyurusunda bulundu. Nusaybin Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusu dilekçesi veren eczacı kalfası Yusuf Bayrak, darp edildiği için devlet hastanesinden 5 günlük ''iĢ göremez'' raporu aldığını ileri sürdü. Bayrak, polislerin saat 04.00 sıralarında evinde arama yaptığını belirterek, Ģunları söyledi: ''Selahattin Eyyubi Mahallesi'ndeki evimin kapısı sabaha karĢı çalındı. 'Kimsiniz' dedim. 'Polis' dediler. Kapının camından kimlik göstermelerini istedim. Bu sırada polisler kapı camını kırdı. Ben de mecburen kapıyı açtım. Kapıyı açmamla birlikte burnuma ve sırtıma tüfek dipçikleriyle vurdular. Daha sonra lavaboda yüzümdeki kanları temizledikten sonra savcılığın arama kararını bana gösterdiler. Ġsim ve adresin bana ait olmadığını görünce bunu polislere ilettim. Polislerin tavrı değiĢti. Olayın duyulmaması için beni tehdit ettiler. Evden çıkarlarken kırılan kapı camı ve hasar için 50 lira bıraktılar.'' Bayrak, arama sırasında evde eĢi, engelli kardeĢi ve 4 çocuğunun da bulunduğunu sözlerine ekledi. (25.05.2011/Diyarbakır Söz) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde de Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Orman ve Güngör mahallerinde bazı evlere baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskınlarda; 197 Zozan Duru, ġerif Kekik, Cevdet Ayvar ve Mehdi Bor gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Baskın sırasında gözaltına alınan Cevdet Ayvar'ın annesi Gulav Ayvar, polislerin içeri girmesinden sonra kendilerine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduklarını iddia etti. Polisin arama sırasında kafalarına silah dayadığını belirten Ayvar, Kürtçe konuĢmamaları yönünde kendilerini tehdit ettiklerini söyledi. Polisin baskın sırasında kendilerini tartakladığını söyleyen Mehdi Bor'un annesi Kudret Bor ise, oğlunun polislerin oğlunu da tartaklayarak gözaltına aldığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. (27.05.2011/DĠHA) *ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi‘nde 31 Mayıs 2011‘de aracıyla evine giderken yol verme tartıĢması yaĢadığı polis memurları tarafından darp edilen Ramazan Kayar‘a, yaralı olarak gittiği Silopi Devlet Hastanesi‘nden ―10 gün iĢ göremez‖ raporu verildi. (01.06.2011/ANF) *Recep Tayyip Erdoğan‘ın Diyarbakır‘da yapacağı miting öncesinde havaalanında Recep Tayyip Erdoğan‘ın Diyarbakır‘a gelmesini bekleyen Haber Türk Gazetesi muhabiri Ahmet YukuĢ çıkan tartıĢma sonucu korumalar tarafından darp edildi. Bacağından yaralanan Ahmet YukuĢ‘a ―üç gün iĢ göremez‖ raporu verildi. (01.06.2011/ANF) *Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgaya müdahale eden polisler bir skandala daha imza attı. Görgü tanıklarının ifadesine göre; Çınar Lisesi'nde okuyan iki öğrenci grubu arasında belirlenmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavgayı ayırmakta zorlanan okul yönetimi, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne haber verdi. Okul önüne gelen polisler ise, sınıflara girerek öğretmenlerin gözü önünde öğrencileri darp ederek, gözaltına aldı. Olayı anlatan görgü tanığı öğrenciler, "sınıflarımıza polis nasıl coplarla girerek bizi döver ve tartaklar. Ġdare istifa etmelidir. Eğitimde yaĢanan sorunlar zaten ortada; bir taraftan Ģifreli sınavlar, bir taraftan sınıfta coplu polis saldırısı yaĢanıyor bunu kınıyoruz. Olaylar esnasında onlarca liseli genç aldıkları cop darbelerinden yaralandı. Bu kabul edilir bir durum değil'' dedi. Olayı duyan öğrenci velileri ise, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü önünde bir araya gelerek, çocuklarının serbest bırakılmasını istedi. Olayların üzerine BDP Ġlçe BaĢkanı A. Kadir Doğan, ilçe yöneticileri ve öğrenci velileri polisin tavrını protesto etti. Velilerin ve BDP'lilerin emniyetle görüĢmesinin ardından öğrenciler serbest bırakıldı. Cop darbeleriyle yaralanan F.Y, B.C, Ġ.K, ġ.T ve M.G Çınar Entegre Devlet Hastanesi'ne giderek, darp raporu almak istedi. Ancak "hastanede doktor bulunmadığı" gerekçisiyle öğrencilere rapor verilmedi. Öğrenciler, "Evet bir kavga yaĢandı. Ancak polisin sınıfa girmesi bizi sınıfta dövmesi kabul edilemez. Sağlık raporu alarak, gerekli hukuksal giriĢimlerde bulunacağız'' diye belirtti. (03.06.2011/DĠHA) *Bitlis merkezde Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası BaĢkanı Bendavi Palandöken'in katılımıyla gerçekleĢtirilen esnaf toplantısına katılan BDP'li esnafın AKP Bitlis Milletvekili Adayı Vahit Kiler'in talimatıyla AKP'li yöneticiler ve polis tarafından darp edildiği belirtilirken, salondan çıkan BDP'li esnafın da polisin biber gazlı müdahalesine maruz kaldığı iddia edildi. BDP Bitlis il yöneticisi ve aynı zamanda esnaf olan Dr. Zeynettin Avcil, Kültür Sarayı'ndaki toplantıya katılmak için gittiklerini, ancak toplantının orada yapılmadığını öğrendiklerini belirterek, geri döndükleri esnada Bitlis Esnaf Sanatkarlar Odası'nda toplantının yapıldığını öğrendiklerini ve salona geçtiklerini söyledi. Türkiye Esnaf Sanatkarlar Odası tarafından düzenlenen toplantıya katılarak söz aldıklarını belirten Avcil, Bitlis merkezde dere üstünde bulunan dükkanların esnafın rızasını almadan BaĢbakan'ın talimatıyla yıkılmasının doğru olmadığını yönünde görüĢ bildirmesinin ardından salonda bulunan AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler'in kendisine tepki göstererek; Siz davet edilmediğiniz yere niye 198 geliyorsunuz" dediğini söyledi. Kiler'in bu sözlerine karĢılık söz konusu dükkanların yıkımına iliĢkin görüĢlerini dile getirmeye devam ettiğini ve "Düzenlenen toplantı AKP'nin toplantısı mı?" dediğini belirten Avcil, sonrasında solanda bulunan AKP'lilerin kendilerine tepki göstererek salondan darp edercesine çıkarmak istediklerini belirtti.Toplantıya katılan yerel gazetecilerden Barzan ġerefhanoğlu ise, toplantıda Avcil'in konuĢmalarından rahatsız olan Vahit Kiler'in yanında oturan kiĢinin talimat verdiğini iddia ederek, "KonuĢmalardan rahatsız olan Vahit Kiler yanında oturan Bitlis ġoförler ve Otomobilciler Derneği BaĢkanı ġirin Özgeç'in oğlu olan Ümit Özgeç'i dirseği ile dürterek talimat verdi. Ardından bu iki kiĢinin Kürtlerin ve BDP'lilerin aleyhine küfür ettikten sonra bize saldırmaya baĢladılar. Ben fotoğraf çekmeye çalıĢırken, solanda bulunan ġirin Özgeç ve oğlu Ümit Özgeç bana saldırarak fotoğraf makinemi kırdılar. Polislerde onları uzaklaĢtıracağı esnada iki polis de beni darp etmeye çalıĢtı" dedi. ġerefhanoğlu, salondan çıktıktan sonra kapıya bir minibüsün yanaĢtığını ve minibüsten inen AKP'li birkaç kiĢinin kendilerini göstererek " Bunlara sıkın" dedikten sonra polislerin hiçbir uyarıda bulunmadan gözlerine biber gazı sıktığını söyledi. Toplantıya katılan Fevzi Kızılkaya da, solonun kapısında toplantıyı dinlediğini Zeynettin Avcil'in konuĢmalarına AKP'li Milletvekili Vahit Kiler'in tepki gösterdiği, ardında solanda AKP'lilerin kendilerine saldırmaya baĢladığını belirtti. Kızılkaya, toplantı esnasında bir polisin yanına yaklaĢarak, "Gelsene senle iĢim var" dediğini belirtti. Salonda kendilerini hem polisler hem de AKP'liler tarafından darp edildiğini, salonda çıktıkları esnada da AKP'li yöneticilerin kendisiyle beraber toplantıya katılan birkaç kiĢiyi daha polise göstererek, "Bunlara sıkın" dedikten sonra polisin kendilerine gaz sıktığını belirtti. (03.06.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da Mardin Kapı Semti'nde Gazi KöĢkü bitiĢiğinde üç ayrı eve saat 14.00 sularında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı özel harekât timleri ve polisler tarafından baskın yapıldı. Özel harekât timlerinin 1990'lı yılları aratmayan bir biçimde Mardin Kapı'da Fırat GümüĢ, Fethi Akıcı ve ReĢit Akıcı adlı yurttaĢların evlerine baskın düzenledi. Yapılan ev baskınında, ev içerisindeki eĢyalar darmadağın edilirken, gözaltına alınan olmadı. Evine yapılan baskına isyan eden BDP üyesi Fırat GümüĢ, özellikle özel harekât timlerinin evlerine girmesiyle çok tedirgin olduklarını dile getirdi. Polisin kendisini ve evde bulunan erkek kardeĢini darp ederek, üstlerindeki giysileri yırttıklarını söyleyen GümüĢ, evlerinin de darmadağın edildiğini belirtti. GümüĢ, daha sonra yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Ġlk baĢta eve girdiler, beni ve kardeĢimi yere yatırıp kafamıza silah dayadılar. Ondan sonra çocuklarımızı buraya toplayıp onların da kafalarına silah dayadılar. Çocuklar çok korktu ve ağlamaya baĢladılar, onları zor sakinleĢtirdik. Ben bütün dünyanın, polislerin bize yaptığı bu vahĢeti duymalarını istiyorum. Bizi ve evimizi suçsuz, sebepsiz yere bu hale getirdiler. Evimizde bize hakaret ettiler. Hem de defalarca." (10.06.2011/DĠHA) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır bağımsız milletvekili adayları için yapılan Ģehir turu konvoyuna katıldıktan sonra Engin Gündüz yönetimindeki aracı durduran polisleri, aileye cop ve gaz bombaları ile müdahale ettiği belirtildi. Blok adaylarının "Özgürlük Konvoyu"na katıldıktan sonra evlerine dönmek üzere merkez Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri Cami KöĢesi mevkiinde polis, Engin Gündüz yönetimindeki aracı durdurdu. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Hatip Dicle'nin seçim afiĢleri ile süslenen Gündüz'ün aracını "kenara çek" anonsu ile durduran polisin hiçbir gerekçe göstermeden ceza yazdığı iddia edildi. Olayı anlatan Gündüz, "Annemi araçtan indirmek için durdum. Sonrasında polis kenara çekmemi istedi. Annemi indirmek için sağa çekmiĢtim, bütün araçlar blok adaylarının konvoyuna katıldığı için etrafta araç yoktu. Polislere derdimi anlatmaya çalıĢıyordum. Beni dinlemediler bile, önce ceza yazmakla tehdit ettiler. Ceza yazın dediğim zaman yakamı çekiĢtirmeye baĢladı. Sonrasını hayal meyal hatırlıyorum, onlarca 199 polis etrafımızı sarmıĢtı. Etrafımızı saran polisler havaya ateĢ açtı, üzerimize gaz bombası attılar" dedi. Yalnızca annesi Meral Yangil ve ağabeyi Ferdi Gündüz'ün yanında olduğunu belirten Gündüz, polisin araçlarındaki Mehmet Hatip Dicle'nin afiĢini gördüğü için sert davrandığına dikkat çekti. Gündüz, "Adaylarımızın konvoyundan kaynaklı zaten bize diĢ bilemiĢlerdi. Hınçlarını da alacak bir yer arıyorlardı" dedi. Gündüz'ün ağabeyi Ferdi Gündüz'ün ise polis müdahalesi sırasında aldığı darbeler nedeniyle baĢına 8 dikiĢ atıldı, annesi Meral Yangil'in ise gaz bombaları nedeniyle olay yerinde fenalık geçirerek, vücudunda ise aldığı cop darbelerinden ötürü morluklar oluĢtu. Gündüz ailesi, baĢlarına gelen olayla ilgili olarak polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve haklarını arayacaklarını belirtti. Yaralılar Meral Yangil, Ferdi Gündüz ve Engin Gündüz'ün Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi Acil Servisi'ndeki tedavisi sürüyor. (10.06.2011/DĠHA) *Batman'da oy kullanma iĢlemlerinin baĢlangıcında itibaren hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor. AKP Batman adayı Mehmet ġimĢek bir koruma ordusu eĢliğinde oy kullanmak üzere Petrol Mahallesi'ndeki Metin Bostan Ġlköğretim Okulu'na geldi. Onlarca koruma, yüzlerce polis ve zırhlı araçlarla okula gelen ġimĢek'in okulda oy kullandığı sırada tüm müĢahitler dıĢarı çıkarıldı. Duruma itiraz eden blok müĢahitleri ise ġimĢek'in korumaları ve polisler tarafından darp edilerek dıĢarı çıkarıldı. Olayda 3 müĢahit çeĢitli yerlerinde yaralandı. Olaya tepki gösteren yurttaĢları ve müĢahitlerin aralarında bulunduğu 10 kiĢi gözaltına alındı. (12.06.2011/DĠHA) *13.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Turgut Asi, Ģu beyanlarda bulundu: ―12.06.2011 günü akĢam saatlerinde BDP‟nin desteklediği adayların kazandığını duymam üzerine arkadaĢlarımla birlikte BDP il binasının önündeki kutlamaya katılmak amacı ile gittik. Buradan aracımızla ayrıldıktan sonra Tesisler kavĢağından geçerken orada bulunan polisler aracımıza taĢ atmaya baĢladılar. TaĢ atan polislerin çoğunluğu resmi kıyafetliydiler. Bizim arkamızda bulunan araca da taĢ atmaya devam ettiler. Araca isabet eden taĢlardan dolayı camlar kırıldı ve yüzüme cam parçaları isabet etti. Hastanenin acil bölümüne gittik. Tedavim yapıldı. Polisleri görmedim ama mobesse kameralarından tespit edebilirim. Sorumlu polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *ġanlıurfa‘da 12 Haziran 2011 gecesi Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku‘nun desteklediği bağımsız milletvekili adayı Ġbrahim Binici‘nin seçilemediği söylentisi üzerine protesto yürüyüĢü düzenlemek isteyen grupta yer alan Mehmet Ali Fidan, Ajda Ġnci ve Ali Polat darp edildikleri gerekçesiyle, 14 Haziran 2011‘de suç duyurusunda bulundu. Mehmet Ali Fidan, sol elinin üç parmağının kırıldığını, Ali Polat ise vücudunun birçok yerinde morluklar bulunduğunu söylerken, Ajda Ġnci aldığı darbeler nedeniyle yürüyemediğini ileri sürdü (14.06.2011/Vatan) *Urfa Ġl Emniyet Müdürlüğü polislerinin seçim gecesi adliye önüne yürüyen kitle müdahalesi esnasında gazdan korunmak için bir binaya sığınan dershane öğretmeni Bilal Bozkoyun, polisler tarafından darp edildiğini belirterek, polisler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. (18.06.2011/DĠHA) *Bölge'de 90'lı yıllarda Olağanüstü Hal döneminde uygulanan yasaklar, MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde artan askeri operasyonlar ile birlikte tekrardan gayri-resmi olarak uygulanmaya baĢladı. Varto'da Haziran ayın baĢından itibaren Bingöl dağları eteklerinde bulunan ve geçimlerini hayvancılık ile yapan Alagöz (Aléngoz), Sırasöğütler (Înak), Yedikavak (Dérik), Sazlıca (Qerqerut) Leylek (Leyleq), TaĢçı (Tacî), Ağaçaltı (Xelefa), Acarkent (Zacéx), 200 Oğlakçı (Kovék) köylerinin yaylalarına giden Varto Ġlçe Kaymakamı Ahmet Günaydın ve Varto Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı Veysel Fidan, izinsiz yaylaya çıktıkları gerekçesiyle köylülerin kimliklerine el koyarken, askerlerin ise Mekap marka spor ayakkabı giyen G.M. isimli çobanı dövdüğü iddia edildi. Yaylada ismini vermek istemeyen bir köylü, yaĢananlara iliĢkin Ģunları söyledi: "Bizler Haziran ayı itibari ile geçimimizi sağlamak amacı ile yaylaya geldik. Tüm geçimimizi hayvancılık yaparak sürdürüyoruz. Ancak geçen gün Varto Ġlçe Kaymakamı Ahmet Günaydın ve Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı Veysel Fidan ve beraberindeki sivil giyimli askerler, sivil araçlar ile yaylaya geldiler. Bizleri yaylada toplayarak, 'Sizler bizden habersiz, belgesiz neden yaylaya geldiniz. Valiliğin 21 Nisan 2011 tarihli yayla ve meraların kullanımı ile ilgili genel emri var. Bu emre uymadığınız için hane baĢı 154 lira para cezası ödeyeceksiniz. Ve yaylaya gelen herkes sabıka kaydı, daimi tebligat adresi, kimlik belgesi, çoban olarak faaliyet gösterenler terör açısından sakınca bulunmadığı ve aranmadıklarına dair belge, hayvanların veteriner sağlık raporu vb. belgeler ile birlikte bizden önce izin alacaksınız ve öyle yaylaya geleceksiniz' dediler. Ve kimliklerimizi alarak 'Karakola gelip cezanızı ödedikten sonra kimliklerinizi alacaksınız. Eğer belgelerinizi yapmayıp, cezanızı ödemeseniz, tekrar gelirsek tüm hayvanlarınıza el koyacağız ve hepinizi yaylalardan indireceğiz' dediler." Hayvanları Alagöz Yaylası'nda olan Hanifi Tepe adlı köylü, yaĢananlara iliĢkin Ģunları söyledi: "Kaymakam ve Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı yaylaları gezerek, izinsiz yaylaya çıkıldığını ve 21 Nisan tarihli MuĢ Valiliği'nin emrini göstererek orada istenen belgeler ile izin alınması gerektiğini söyledi. Valiliğin genelgesinde ilçe ve il dıĢından gelenler için istenen belgeler bu belgeler bizden de isteniyor. Valiliğin genelgesinin dıĢardan gelenler için olduğunu söylememize rağmen 5326 Kabahatler Kanununun 32. Maddesi'nce emre aykırı hareket etmekten dolayı 154 lira para cezası kestiler. Ve 'Ġkinci defa buraya gelirsek, cezanızı ve izninizi almamıĢsanız, yayladan indiririz' dediler." Yayla yasağı olmamasına rağmen tehdit ve keyfi yasaklarla karĢı karĢıya olduklarını ifade eden Tepe, "Bizler yayla yasağı olmamasına rağmen böyle yasaklara ve tehditlere maruz kalıyoruz. Ne bizde ne de kendilerinde yaylalar yasaktır diye bir belge bulunmamaktadır. Amaçları bizleri rahatsız etmek, korkutmak ve yaylalara çıkıĢı zorlaĢtırmaktır. Yasal hiçbir dayanakları olmadan keyfi bir Ģekilde davranıyorlar" diye konuĢtu. Bingöl dağları eteklerinde bulunan Sırasöğütler (Înaq) yaylasında 17 yaĢındaki G.M. isimli çobanın ise Mekap marka ayakkabı giymesinden dolayı dövüldüğü iddia edildi. Ġsmini vermek istemeyen bir köylü, "Yaylaya yakın koyunların önündeydik, sivil araçla askerler geldiler ve kimlik istediler. G.M. de kimlik yoktu. Kimliğinin babasının yanında olduğunu söyledi. Askerler de 'Neden sakal bırakmıĢsın ve niye Mekap ayakkabı giyiyorsun' diye çobanı tokatlamaya baĢladı. Daha sonra çobanı araca alarak yayla götürdüler" dedi. G.M isimli çobanın yüzünde morluklar oluĢmasına rağmen korkmasından dolayı hastaneye gitmediği de iddia edildi. (21.06.2011/DĠHA) *Kars Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ve jandarma ekipleri tarafından Bülbül Mahallesi'nde bulunan bir eve sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Polis ve jandarmanın evin kapısını kırıp, yanlarındaki köpeklerle eve girdikleri belirtildi. Baskın esnasında öğrencilere Ģiddet uygulandığı belirtilirken, evde bulunan DYG çalıĢanı Kafkas Üniversitesi öğrencileri Memduh Zirikli, Hicran Arslan ve Osman Konak ile Ġstanbul Üniversitesi öğrencisi Emrah Zaraoğlan gözaltına alındı. Öğrenciler, Kars Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (23.06.2011/DĠHA) *ĠHD Siirt Ģube yöneticisi 1961/Siirt doğumlu Hasan Ceyhan 21.07.2011 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunarak, Ģu beyanlarda bulundu: “19.07.2011 günü ĠHD Siirt Ģube yöneticisi ve gözlemcisi olarak Siirt merkezde yaĢanan silahlı çatıĢma sonrası yaĢamını yitiren silahlı militanın ailesinin yaptığı baĢvuru üzerine cenazeyi almak ve defnetmek üzere 201 yardımcı oldum, savcılık ve hastanede polisin bakıĢları ve tavırlarıyla baskı kurmaya çalıĢıyorlardı. Camii önünde de sivil polis memurunun hakaretlerine ve coplarına maruz kaldım.” (ĠHD Siirt ġubesi) *Van'da Abdullah Savur adlı bir yurttaĢ, çalıĢtığı iĢyerinde çıkarak Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Tekel binası önünde geçerken resmi giysili bir polisle omuz omuza çarpıĢtı. ÇarpıĢma üzerine polis, Savur'a küfür etti. Savur'un tepkisi üzerinde polis, Savur'u Cumhuriyet Caddesi Tekel binası önünde sürekli nöbet tutan polislerin olduğu yere sürükleyerek, orada nöbet tutan polisler tarafından biber gazı sıkıldı. Tekme tokatlarla sokak ortasında dövülen Savur, kafasına aldığı telsiz darbesiyle baygınlık geçirdi. Hızını alamayan polis sokakta geçerken tepki gösterenlere biber gazı sıkarak müdahalede bulundu. Müdahale sonrası Savur yurttaĢlar tarafından Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Savur'un kafasına 5 dikiĢ atıldı. Hastanede "Hayati tehlikesi olmadığı" yönünde doktor görüĢünün ardından polis Savur'u gözaltına aldı. Olayın duyulmasının ardından, hastaneye gelen yakınları, ĠHD ġube BaĢkanı Ömer IĢık, BDP Ġl EĢ BaĢkanı Cüneyt CaniĢ, Belediye Meclis Üyesi Sabri Abi ve avukatlar polisin tutumuna tepki gösterdi. Olayın tanığı Savur'un çalıĢtığı iĢ yerinin sahibi Selim Altın, "Saat 19.30'da dıĢarıdan bağırma sesi geldi. DıĢarı çıktığımızda Abdullah'a polisin biber gazı sıktığını gördük. 7-8 polis, Abdullah'ı darp ettiğini gördük" dedi. Altın, aĢırı kan kaybını önlemek için Savur'un kafasına 5 dikiĢ atıldığını doktorların kendisine söylediğini aktardı. (08.07.2011/DĠHA) *Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini engelleyen polisler, BDP'lileri darp etti. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirildikten sonra mezarlığa götürülmesi esnasında camide bulunan BDP Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz, BDP Kurtalan Ġlçe yöneticileri ve belediye meclis üyelerine hakaret eden polis, Merkez Ġlçe BaĢkanı Guri Toprak'ı darp etti. Cenaze törenine katılan kitlenin önünü TOMA, akrep ve panzerlerle kesen polis, töreni engelledi. Cenazenin 4 kiĢi tarafından omuzlarda mezarlığa götürülmesine izin verilirken, yakınları olduğu bildirilen iki gencin de onlarca polis tarafından dövülerek linç edildiği kaydedildi. Cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde de cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamın da cami çıkıĢında polis tarafından tartaklandığı bildirildi. Öte yandan Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ı takip eden belediye basın yayın bürosu çalıĢanı Emin Sadık darp edildikten sonra kelepçelenerek gözaltına alındı. Kısa bir süre sonra Sadık serbest bırakılırken, yaĢanan olayda çok sayıda kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (19.07.2011/ANF) *Diyarbakır‘ın Kayapınar Ġlçesi'nde bulunan Park Orman'da yaĢları 10 ile 13 arasında olan 3 çocuğun çevik kuvvet polisleri tarafından "taĢ attıkları" gerekçesiyle darp edildiği ileri sürüldü. Parkta oynarken arkadaĢları ile ĢakalaĢtıklarını söyleyen Ġ.H.T (13) isimli çocuk, polisin bir anda kendilerini kovalamaya baĢladığını söyledi. ArkadaĢları S. (10) ve M. (12) ile birbirlerine taĢ attıkları esnada parkın kapısında bekleyen çevik kuvvet polislerinin kendilerine seslendiğini söyleyen Ġ.H.T, "Niye taĢ attığımızı sordu. Polisler seslenince üçümüz de koĢuĢturmaya baĢladık. Sonra bizi yakaladılar. Bize silah dayadılar ve parkın önünde bekleyen çevik kuvvet otobüsüne aldılar. Orada cop, tekme ve tokatlarla bizi dövdüler. Sonra da bırakıp tehdit ettiler" dedi. (18.07.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi Urfa yolu üzerinde bulunan polis merkezine havai fiĢekli saldırı düzenlendi. AliĢian Erol Polis Merkezi'ne yönelik saldırıda yaralanan olmazken, 202 olayın ardından havai fiĢek attıkları iddiasıyla 3 kiĢi gözaltına alındı. AyĢe ġan Parkı yakınlarında otomobil servisi güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak polise teslim edildiği belirtilen 2 kiĢinin polis tarafından yol ortasında feci Ģekilde dövüldüğü belirtildi. Gözaltına alınan ve yaralı oldukları belirtilen 3 kiĢinin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġubesi'ne götürüldüğü öğrenildi. (29.07.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde kendilerine taĢ attıkları iddiası ile 2 çocuğu darp etmek isteyen polisler ile yaĢananlara tepki gösteren esnaf arasında arbede yaĢandı. Olay yerine takviye ekip çağıran polisler, esnaflardan Rıdvan Denli (35) ve Nizar Denli (22) isimli kardeĢleri gözaltına alarak Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Mahalledeki gerginlik devam ediyor. (02.08.2011/DĠHA / ANF) *DTK'nın, "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük" ve "Demokratik Özerkliğin resmen tanınması" talepleri ile baĢlattığı eylemler kapsamında Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri Mahallesi'nde meĢaleli yürüyüĢ ve basın açıklaması düzenlendi. Huzurevleri Özgür YurttaĢ Derneği önünden, Ahmer Arif Parkı'na kadar yürüyen kitle adına Huzurevleri Mahalle Meclis Yöneticisi Fevzi Cengiz tarafından bir açıklama yapıldı. Açıklamanın ardından grup dağılırken, polisin ara sokaklarda kimlik kontrolü yapması dikkat çekti. 2 çocuk ise slogan attıkları gerekçesiyle tartaklanarak gözaltına alındı. (06.09.2011/DĠHA) *ġırnak Bahçelievler Mahallesi'nde bir araya gelen onlarca genç, PKK bayrakları açarak yürüyüĢe geçti. PKK Lideri Abdullah Öcalan ve PKK lehine sloganların atıldığı yürüyüĢe izin vermeyen polis, gruba tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Gençlerin de taĢ ve molotoflarla karĢılık verdiği müdahalede çatıĢma çıktı. Yenimahalle Kültür KavĢağı, Bahçelievler Mahallesi Hekimevi arkası ve YeĢil Yurt Mahallesi Ömer Kabak Meydanı'na yayılan olayların büyümesi üzerine çok sayıda çevik kuvvet polisi ve özel harekat timi takviye edildi. Kullanılan yoğun gaz nedeniyle mahalleler adeta gaz bulutu altında kalırken, sokaktan geçen bir genç özel harekat timleri tarafından tartaklandı. Olayı görüntülemek isteyen gazetecilere ise izin verilmedi. Ġsmi öğrenilemeyen genç daha sonra serbest bırakıldı. (09.09.2011/DĠHA) *ġemdinli'de dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında ġemdinli Belediye BaĢkan Yardımcısı Naif Yalçın, BDP Ġl Genel Meclis Üyesi Mirpenç Uysal, BDP Ġlçe BaĢkanı ġuayip Sevik, BDP üyesi Sait Kaya, Kadri Özcaner, Cebrail Can, Ayhan ÇağdaĢ'ın da bulunduğu 15 kiĢi, ġemdinli'deki iĢlemlerinden sonra Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alınanların aileleri ise, gözaltı sırasında evlerin dağıtılarak hakaretlere maruz kaldıklarını dile getirdi. Ev baskınlarında gözaltına alınan Ayhan ÇağdaĢ'ın kızı Lora Bejin ÇağdaĢ, "Bakın evimizin haline, polisler babamın bana aldığı kitap, defter ve babama ait kitaplarını yırttılar. Kafamıza polisler silah dayadılar. Babama sürekli küfür ediyorlardı. O an bizi öldüreceklerini düĢündük" dedi. Ġl Genel Meclis Üyesi Mirpenç Uysal'ın eĢi Havva Uysal, yapılanların zulüm olduğunu belirterek, polislerin kapı ve pencerelerini kırarak içeriye girdiğini dile getirdi. Uysal, "Sabah saat 04.00'te çocuklarımız ve biz uyuyorken polisler baskın yaptı. Baskında polisler ilk olarak giriĢte bulunan pencereyi kırıp öyle girdiler evimize. Ġçeri giren özel harekât timi, polis ve askerler çekyatta yatan eĢimi kaldırdılar. Yüzü maskeli polisler, 'kaldırın ellerinizi duvara yaslanın' diye bağırıyorlardı. O an çocuklar da uyandı. Çocuklar korkudan ağlıyorlardı. Çocuklarımın yanıma yaklaĢmalarına izin vermediler ve hakaret ettiler. EĢim DTK EĢbaĢkanı Ahmet Türk ve BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ'la çektiği fotolar evde vardı. Onları gördüğünde hakaretlerini artırdılar. Evde bulunan Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerin üstünde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın resmini gören polisler saldırmaya baĢladı, gazetelerin bir kısmını parçalayıp 203 Mirpenç'in yüzüne attılar, 'Neden bunları okuyorsun baĢka gazete yok mu' diyerek küfür ettiler. 3 saat sonra eĢimi alıp götürdüler" dedi. ġemdinli eski Belediye BaĢkanı HurĢit Tekin'in evine de baskın yapan polisler, Tekin'in evde olmamasından dolayı çocuklarına hakaret ettiği ve Ģiddet uyguladığı iddia edildi. Tekin'in oğlu Agit Tekin, "Polisler baskın sırasında direk kapıyı kırmaya çalıĢtı. Biz hızlı açtık. Kapıyı açan abimi yere attılar ve yerde sürüklediler. Ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorlardı. Her tarafı darmadağın ettiler. Nerede baban? Babanın yerini söyle? diye yüksek sesle bağırdılar. Abim kendilerine, babam burada değil, dün akĢam eve gelmemiĢti. ġu an kendisi Van'da dememize rağmen inanmıyorlardı. Sonra evi aradılar evde bulunan bilgisayarlara bile el konuldu" diye konuĢtu. (17.09.2011/DĠHA) *Erzurum'un Karaçoban Ġlçe merkezinde dolaĢan Yunus Çabuk ve Serhat DadaĢ polisler tarafından durduruldu. Polislerin ardından iki genci duvarlara yazı yazdıkları gerekçesiyle yol üzerinde darp ettiği ileri sürüldü. Vücutlarında yaralar oluĢtuğu belirtilen gençlerin daha sonra serbest bırakıldıkları bildirildi. Olaya tepki gösteren aileler ise, suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. (17.09.2011/DĠHA) *ġırnak‘taki 2. Komando Tugayı‘nda askerlik yapan ġanlıurfalı er Murat Kılıç, nöbet tuttuğu çadırdaki kedinin kaybolduğu gerekçesiyle bölük komutanı BinbaĢı Ġhsan Gökoğlan tarafından demir sopayla dövüldü ve ağır hakarete maruz kaldı. Kılıç‘ın arkadaĢı olan bir erin telefonuyla olaydan haberdar olan ve oğullarının yaralı olarak revirde yattığını öğrenen aile, TBMM Ġnsan Haklarını Ġnceleme Komisyonu‘na dilekçe ile baĢvurdu. Telefonla ulaĢtığımız BinbaĢı Gökoğlan ise konuyla ilgili konuĢmak istemediğini söyledi. (20.09.2011/Radikal) *Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombası, tazyikli su ve joplarla kitleye müdahale eden polis, kitlenin en önünde bulunan ve YJA Star üyesi kızı Hilal Uğur'un fotoğraflarını taĢıyan annesi Hedle Uğur'un da aralarında bulunduğu çoğunluğu kadın 25 kiĢiyi tartaklayarak, gözaltına aldı. Müdahale sonucunda çok sayıda kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. Kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA) *Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu semtinde dün gece arkadaĢları ile gezmek için evinden çıkan Mehmet Özkan Çiftçi isimli gencin polisler tarafından vurulduğu iddia edildi. Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi süren Mehmet Özkan Çiftçi'nin amcası Adil Çiftçi'nin anlatımına göre, olay Ģu Ģekilde meydana geldi: "Mehmet arkadaĢları ile birlikteyken 01.00'de KoĢuyolu Parkı yakınında polisler tarafından durdurulmuĢlar. Yeğenim ve iki arkadaĢı araçtan iner inmez polisler hepsini hırpalamaya ve hakaret etmeye baĢlamıĢ. Polis 'Ellerinizi kaldırın' dedikten sonra yeğenim kollarını kaldırmıĢ ve arkadan da ateĢ etmiĢler." Amca Çiftçi, yeğeninin vurulup yere düĢtükten sonra da polisler tarafından Ģiddet gördüğünü, 2 saat kadar yerde dövüldüğünü iddia ederek, Ģunları aktardı: "Polisler hem yeğenimi vurmuĢ hem de tekmeler atmıĢlar. Vurulduktan sonra da ölmesini beklemiĢ, hastaneye geç götürmüĢler" dedi. Amca Çiftçi, "Yeğenim vurulmuĢ hastaneye getirilmiĢ, fakat bize dün öğle saatlerinde haber verdiler. Üstelik polisler bize 'trafik kazası' demiĢti, ama hastaneye gelip gördüğümüzde onlar tarafından vurulduğunu gördük" diye belirtti. Çiftçi, yeğeninin yaralanmasına iliĢkin olarak, "Hukuki süreci takip edip hesabını soracağız, yeğenimi vuran polislerden davacı olacağız" dedi. (21.09.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da dün polise yönelik düzenlenen silahlı saldırının ardından Sur Ġlçesi Melikahmet Mahallesi'nde polis, birçok evin kapısını kırarak baskın yaptı. Basılan evler didik 204 didik aranırken, evde bulunan bireylerin de polisin hakaret ve kaba uygulamalarına maruz kaldığı ileri sürüldü. Baskın yapılan evlerden birinin sahiplerinin çalıĢmak için Ģehir dıĢında olduğu halde kapıları kırılarak içeri girildiği öğrenildi. Evi basılan Üveys Eryılmaz isimli yurttaĢın da kafasına polisin silah dayayarak hakaret ettiği belirtildi. Evlerine baskın yapılan Remziye Eryılmaz, yapılan baskında hiçbir gerekçe gösterilmediğini söyleyerek, "Evde oturuyorduk, dıĢarıdan sesler geliyordu. Bir anda bizim kapı kırıldı, onlarca özel tim içeri girdi. Ben ne oldu diye sordum, polisler bana bağırarak 'sus konuĢma kadın' dedi. Ben çok korktum, bütün kapılarımızı kırdılar ne hakları var bunu yapmaya, kapıyı vuramıyorlar mıydı? Bu mudur insanlık, bunlarda insanlık da kalmamıĢ" dedi. Belediyede iĢçi olarak çalıĢtığını söyleyen Eryılmaz'ın oğlu Üveys Eryılmaz ise, yaĢananların zulüm olduğunu ifade ederek, "ĠĢten gelmiĢtim, oturuyordum, birden kapı kırılarak içeri çok sayıda özel tim girdi. Bütün kapıları kırarak her tarafı dağıttılar bizim yukarı çıkmamıza izin vermediler. Benim kafama silah dayadılar, tam bir zulümdü. Kapıları kırdılar, hiçbir Ģey demeden de geri gittiler" dedi. Eryılmaz, baskınlarda kimsenin gözaltına alınmadığını söyledi. (23.09.2011/DĠHA) *23.09.2011, tarihinde Ģubemize baĢvuran Felek Saydın, Ģu beyanlarda bulundu, “23.09.2011 tarihinde sabaha karĢı saat 04.00 sularında ikametgah adresim olan ġehitlik mahallesi 38. Sok. Hilal ap. No: 16 yaniĢehir adresine polis olduklarını tahmin ettiğim sivil veremsi kıyafetli 15-16 kiĢilik bir grup evin kapısını kırarak evimi bastılar. Hiçbir Ģekilde bize polis olduklarını ispatlayan kimlik belgelerini göstermediler. Bununla beraber talep etmemize rağmen arama kararını hiçbir Ģekilde bize göstermediler. Ġçeri girer girmez bize bir Ģey söylemeden üzerimize saldırdılar. Beni ve torunlarımı hemen etkisiz hale getirdiler. Hiçbir Ģekilde konuĢmamıza izin vermediler. Torunlarımdan Zilan MENGÜÇ‟ ün üzerine yürüyerek hiçbir sebep yokken onu tehdit etmeye baĢladılar. Sürekli olarak “siz biliyorsunuz, hepiniz göreceksiniz, yarın aynı Ģeyler senin baĢına da gelecek” tarzında saldırgan bir Ģekilde bizimle konuĢuyorlardı. Daha sonra yapılan baskının haksız ve hukuksuz olduğunu dile getiren diğer torunum Bekes MENGÜÇ‟ün kafasına demir ile vurmaya baĢladılar. KarĢı çıkmaya kalkıĢtığımızda sürekli olarak hakaret ve küfürler ile karĢı karĢıya kaldık. Evimizi darmadağın ettiler. Ben ve torunlarım ne yapacağımızı bilmiyoruz. Can güvenliğimiz tehlikededir. Bu konuda ĠHD‟den hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Hakkari'de sabaha karĢı Özel Harekat Timleri'nin de katılımıyla Yeni Mahalle'de birçok eve baskın düzenlendi. Yapılan baskınlarda evi dağıtılarak oğlu gözaltına alınan Besi Tarhan, eve baskına gelen çok sayıda yüzü kar maskeli polis tarafından darp edildiklerini iddia ederek, Ģöyle konuĢtu: "Sabaha karĢı evimize baskın yapanlar bizleri yerlere yatırdılar. Baskın sırasında evdeki Kuran-ı Kerimi de indirip dağıttılar. Bütün mahalleyi 20 zırhlı araç ile ablukaya almıĢlardı. Çok sayıda kar maskeli polis vardı. Oğlumu 'hakkında Ģikâyet var' diye aldılar. Oğlumun bir suçu yok biz bu mahalleye yeni taĢındık. Allah onların belasını versin. Baskın sırasında evimizin kapısını kırdılar, evdeki kadınları yere yatırıp ensemize silahla bastılar. Bizi saatlerce çıplak bir Ģekilde yüz üstü betonun üzerinde beklettiler. Gitmeden öncede 'Bakın evlerinize ve eĢyalarınıza bir zarar vermedik ona göre' diyerek adeta bizimle dalga geçtiler. Aracın içine düĢtüğü dam içinde 'iki kürek toprak atarsınız' dediler." Bir diğer baskında ise, evlerinin dağıldığını ve kendilerine ağza alınmayacak hakaretler yapıldığını belirten Rıdvan Kapalak'ın babası Hacı Kapalak kendilerine silah çekildiğini iddia etti. Kapalak, "Baskın sırasında hepimizi yere yatırdılar. Oğlumu çıplak bir Ģekilde götürmek istediler. Elbiselerini arkasından yola kadar götürdüm. Oğlum suçsuzdur" dedi. (24.09.2011/DĠHA) *Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde HPG'lilerin Belenoluk (HeĢeta Berespi) Jandarma Karakolu'na düzenlediği saldırının ardından asker ve özel harekat timleri tarafından düzenlenen baskın ve 205 operasyonlarda birçok hak ihlali yaĢanmakta. Halen devam eden operasyonlarda, köylülerin askerlerce sürekli taciz ve hakarete maruz kaldığı belirtildi. Telefonla görüĢtüğümüz bir köylü, olayı Ģöyle anlattı: "AkĢam saatlerinde karakola yapılan baskından sonra bölgeye sevk edilen askerler köye baskın düzenledi. Köydeki bütün evleri didik didik aradıktan sonra 21 köylüyü gözaltına aldılar. Gözaltına alınan köylüler önce karakola götürüldü. Ardından Siirt merkeze götürdüler. ÇatıĢma akĢamı karakola yakın olan 16 evden 2 tanesi tamamen yıkılırken, diğer evler de oturulmaz hale gelmiĢ." Karakol baskınında yaĢamını yitiren HPG'lilerin cenazelerinin de karakolda olduğunu söyleyen köylü, askerler tarafından sürekli hakaretler edilerek, "Erkek olan gelip bu cenazeleri alacak Ģeklinde sürekli küfürler ediliyor" dedi. ÇatıĢma akĢamı 60 küçükbaĢ hayvanlarının da telef olduğunu söyleyen yurttaĢ, "Bizim hayvanlar yayladadır. ÇatıĢma çıktığından beri köylülerin dıĢarı çıkması yasaktır. Operasyona çıkan askerler bizim çobanları da gözaltına aldıktan sonra feci bir Ģekilde dövmüĢler. Bir çobanın diĢlerini kırmıĢlar. Çobanlar iĢkence gördükten sonra serbest bırakılmıĢlar. Belenoluk'ta askeri operasyon geniĢleyerek devam ediyor" diye konuĢtu. (26.09.2011/DĠHA) *Van'ın Hatuniye Mahallesi'nde Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından dün gece saat 23.30 sıralarında Metin Özcan'ın evine baskın düzenledi. HPG'lilerin evde olduğu iddiasıyla yapılan baskın sırasında aile fertlerinin camdan bakması sırasında polisler, eve direk ateĢ açtı. KurĢunlar, cam kenarları ile duvarlara isabet etti. Baskın sırasında polisler kapıyı kırarak eve girerken, polisler evde arama yaptıktan sonra ayrıldı. Olay sırasında gözaltına alınarak emniyete götürüldükten sonra serbest bırakılan ev sahibi Metin Özcan, polislerin direk eve ateĢ açtığını belirterek, ölümden döndüklerini dile getirdi. YaĢananları vahĢet olarak değerlendiren Özcan, "Polisler gelir gelmez eve ateĢ açtı. KurĢunlar eve isabet etti. Sonra evin kapısını kırarak içeri girdiler. YaĢanan olaylar sırasında kızım AlĢah Özcan baygınlık geçirdi ve hastaneye kaldırdık. Olaydan sonra evde arama yapan polisler suç unsuruna rastlamadıkları için beni gözaltına alarak emniyete götürdü. Oradan ifadem alındıktan sonra beni serbest bıraktılar" dedi. (28.09.2011/DĠHA) *Van'ın BaĢkale Ġlçe merkezinde Metroloji Sokak'ta iĢyeri bulunan Fuat Zeylan'ın iĢyerine gelen polisler, Zeylan ile tartıĢtı. Nedeni öğrenilmeyen tartıĢmanın üzerine polislerin önce Zeylan'ı tartakladığı ve daha sonra iĢyerine ateĢ ettiği bildirildi. Olaya tepki gösteren diğer esnaflar ise, polislerin uygulamalarını protesto ederek, Ġlçe Kaymakamlık binasına kadar yürüyüĢ düzenledi. YürüyüĢten sonra Zeylan polisler hakkında suç duyurusunda bulunurken, olay yerine gelen ilçe kaymakamı ise sorumlular hakkında yasal iĢlem baĢlatacağı sözünü verdi. Suç duyurusundan sonra esnaflar eylemlerini sonlandırdı. (29.09.2011/DĠHA) *Batman'ın Kozluk Ġlçesi Bekirhan Beldesi Samanyolu (Kanike) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Kaplan (48) isimli yurttaĢ, köydeki korucular tarafından sürekli hakarete maruz kaldıklarını belirtti. Bütün köyde korucu olmayan iki aileden biri olduklarını ve sırf bunun için sık sık korucuların baskılarına maruz kaldıklarını ifade eden 8 çocuk annesi Kaplan, karakola yaptıkları Ģikayetlerin de sonuçsuz kaldığını ifade etti. Daha önce de eĢiyle birlikte evde olmadıkları bir sırada evlerine baskın yapan korucuların çocuklarını hırpaladığını ve büyük kızlarının kolunu kırdığını dile getiren Kaplan, Ģikayetçi olduklarını ancak büyüklerin araya girmesiyle Ģikayetlerini geri aldıklarını ifade etti. 2 gün önce korucuların bir kez daha kendilerine saldırdığını ileri süren Kaplan, Makbul A. isimli kiĢinin yaĢanan tartıĢma üzerine "Ben devletim, ben hükümetim istersem tecavüz de ederim, her Ģeyi yaparım" dediğini ve kendisine taĢlarla saldırdığını savundu. Bunun üzerine Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na gidip Ģikayetçi olduğunu dile getiren Kaplan, jandarmanın da bu konuda herhangi bir Ģey yapmadığını söyledi. Korucuların kendilerine saldırmalarının tem amacının koruculuğu kabul etmedikleri olduğunu belirterek, "Bütün köyde sadece bir iki aile korucu 206 değil. Daha önce de bir aileye yapıldı bu tür saldırılar. Ya korucu olacaksınız ya da bu köyden gideceksiniz baĢka çaresi yok diyorlar" Ģeklinde konuĢtu. (19.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5 öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, iki gün önce BeytüĢĢebap Lisesi'ni basmıĢtı. Aynı grup dün akĢam saatlerinde Ali Akdağ isimli bir yurttaĢın evini ve iĢyerini bastı. Akdağ'ın iĢlettiği terzihaneyi kullanılmaz hale getiren saldırganlar, daha sonra iĢyerinin üstündeki eve saldırdı. Saldırganlar silah dipçikleriyle, taĢ ve odunlarla iĢyeri ve evin bütün camlarını kırdı. Evin Mutfak odası, oturma odası ve çocuk odasının camlarını kaya parçalarıyla kıran grup, evin içine girmek isterken polisler tarafından engellendi. Bu esnada evde olan aile üyeleri ise büyük korku yaĢadı. Mağdur olan Ali Akdağ, "Hem iĢyerime hem de evime saldıran Hüsnü Timur'un kardeĢleri ve akrabaları hakkında davacıyım" dedi. Davacı olamaması için polislerin Akdağ'ı ikna etmeye çalıĢtığı iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA) *Kağızman'da sabah saatlerinde iki eve Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, özel hareket timleri ve kar maskeli polislerce baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskında, Erkan KarataĢ ve Öcalan Gündüz gözaltına alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen KarataĢ ve Gündüz'ün gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi. Öte yandan gözaltı iĢlemi sırasında olay yerinden geçen Murat KarataĢ ile 16 yaĢındaki oğlu polisler tarafından tartaklandı. (01.11.2011/DĠHA) *05.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Veysi Cancan, Ģu beyanlarda bulundu: “05.11.2011 tarihinde Urfa kapı civarında arabamla trafikte seyir halindeyken önüme geçerek beni durduran 21 FF 241 plakalı araçtan inen ve polis olduklarını belirten sivil giyimli 2 Ģahıs neden yavaĢ gittiğimi söylediler. Ve kendilerine yol vermediğini söyleyerek bana hakaretlerde bulunmaya baĢladılar. Ben de kendilerine trafik kurallarına uyduğumu ve yanlıĢ bir Ģey yapmadığımı belirttim. Ancak bu iki Ģahıs bana hakaret etmeye devam ederek yumruklamaya baĢladılar. Ben bu Ģahıslara kendilerini Ģikâyet edeceğimi belirttim. Ancak “kime gidersen git” diyerek beni tehdit edip darp etmeye devam ettiler. Aramıza vatandaĢ ve trafik polisleri girdiği halde bana vurmaya devam ettiler. Beni haksız bir Ģekilde darp eden ve polis oldukları için bu durumu bana karĢı üstünlük olarak kullanan Ģahıslardan hakaret, tehdit ve darp olayından dolayı Ģikâyetçiyim. Bu Ģahısların tespit edilerek haklarında gerekli soruĢturmanın yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler, Keklik Pınar Mahallesi'nde Süleyman Sönmez'in evine baskın düzenledi. Evin didik didik arandığı baskında 18 yaĢındaki Engin sönmez gözaltına alındı. Baskın sırasında oğlunun darp edildiğini ve sürekli hakarete uğradığını belirten baba Süleyman Sönmez, polislerin silah dipçikleriyle kendilerini tartakladığını dile getirdi. Baskın sonrası emniyet götürülen Sönmez'ın gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. (08.11.2011/DĠHA) 207 *Hakkari‘nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde, kimyasal silah kullanıldığı ileri sürülen operasyonda yaĢamlarını yitiren HPG'liler için Yüksekova‘da yapılan protesto eylemleri sona erdi. Gün boyu süren olaylar sırasında YeĢildere Mahallesi‘nde 4 kiĢi polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢinin kimlikleri öğrenilemezken, görgü tanıkları, polislerin söz konusu kiĢileri gözaltına alırken feci Ģekilde dövdükten sonra gözaltına aldığını iddia etti. (08.11.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi‘nde yaĢamlarını yitiren HPG'lilerden Mizbah Ezer ile Ömer Erdoğan'ın cenaze töreni için Bayramoğlu Camii önünde toplanan 10 bini aĢkın kiĢiye yönelik gerçekleĢen polis müdahalesinin ardından gözaltına alınan yurttaĢlar, AKP Bağlar Ġlçe TeĢkilatı‘na götürüldü. Olayın duyulması ile beraber Bağlar Ġlçe TeĢkilatı önüne gelen yurttaĢlara BDP Bismil Belediye BaĢkanı Cemile Eminoğlu ile BDP il ve ilçe yöneticileri eĢlik etti. Panzerle önü kapatılan AKP Bağlar Ġlçe TeĢkilatı önünde bekleyen onlarca TOMA aracı ve polisler, AKP Bağlar Ġlçe BaĢkanı Cevdet Kara ile beraber gözaltındakilerin parti binası içinde tutulması gerektiğini dile getirdi. BDP'lilerin itirazı üzerine polisler içinde bulundukları panzeri bina önünde bekleyen annelerin üzerine sürdü. BDP Bismil Belediye BaĢkanı Eminoğlu'nun ite kaka Ġlçe binasına girmesi ile içerde gözaltında tutulan 3 yurttaĢ, polis aracına bindirilerek olay yerinden uzaklaĢtırılmak istendi. Olay yerinde bulunan ve yaĢananları kaydeden DĠHA muhabiri Berxwedan Yaruk ise polislerce tartaklanarak, gözaltına alınmak istendi. Yaruk'u bırakmayan yurttaĢlar ile polisler arasında arbede yaĢandı. Görüntü kayıtları sildirilen Yaruk'un sağ eli ise aracın kapısı arasında bırakıldı. Polislerin arbede esnasında kadınları merdivende attığı ve baĢlarına silah dayayarak, "1 haftanız var, hepinizi alacağız" demesi üzerine gerginlik büyüdü ve Eminoğlu da gözaltına alınmak istendi. YurttaĢların, "Ya hepimizi alırsınız ya da onları da bırakırsınız" demesi üzerine polis aracına bindirilen Eminoğlu ve muhabirimiz serbest bırakıldı. (12.11.2011/DĠHA) *18.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Evin Çelikbilek, Ģu beyanlarda bulundu: “1718 Kasım tarihinde polisler tarafından evime baskın düzenlendi. Arama kararını göstermelerini istedim kabul etmediler. Evdeki çerçeveli resimlerin hepsini bilerek kırdılar. Benim kayınbabamı 1990 yılında gözaltına almıĢlar sonrasında cenazesi bulunmuĢtur. Polisler eĢim Velat Çelikbilek‟i aradıklarını ve onun akıbeti de babası ile aynı olacağını söylediler. EĢimin arama gerekçelerini sordum: görüntülerinin olduğunu, gelsin cezaevinde 9 yılını geçirsin bizi uğraĢtırmasın dediler. EĢime ve ölmüĢ olan kayınbabama ağza alınmayacak hakaret ve küfürlerde bulundular. Ayrıca çıkarken bana bir belge imzalattılar ve okumama da izin vermediler. Bizi bu Ģekilde küfür, hakaret ve tehditlerde bulunan polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *22.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nesrin Bulut, Ģu beyanlarda bulundu: “Bu sabah saat 04.00 sularında evimize TEM Ģube polislerin tarafından evimize yapılan baskında kızım olan Zelal Sorguç gözaltına alındı. Kızımın eĢi cezaevinde olduğu için kızım benim yanımda kalıyor. Gözaltına alınma gerekçesi KCK Örgüt yapılanmasının içinde yer almasıdır. Evimiz aranıldı ve bilgisayar, cep telefonlarımıza el konuldu. Arama esnasında çantamda bulunan ve HADEP üyelik kartımı da almaya çalıĢtılar. Buna izin vermediğim için bana bağırarak “yat yere, istediğimi alırım” dedi. Bende kızım için gelmiĢsiniz benim eĢyalarımı alamazsınız buna hakkınız yok dedim. Bunun üzerine bana hakaret etmeye baĢladılar. Evimin camlarını kırdılar. Beni mağdur ettiler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) 208 *Diyarbakır'da "KCK" adı altında düzenlenen operasyonda evlerine baskın düzenlenen GülĢen ve Ġrfan Çelik kardeĢlere polisler tarafından Ģiddet uygulandığı ileri sürüldü. Mevlana Halit Mahallesi'ndeki evlerine polisin sabah saatlerinde baskın düzenlediğini ve 3 saatlik aramanın ardından polisin kendilerine hakaret ettiğini ve Ģiddet uyguladığını söyleyen anne Türkan Çelik, "Gözaltına alınan oğlum ve kızım BDP çalıĢanlarıydı. Eve çok sayıda polis baskın yaptı. Apartmanımız çembere alınmıĢtı. Baskın esnasında 'KCK' operasyonudur dediler" diye konuĢtu. Baskın esnasında kadın polisin kızı GülĢen'e Ģiddet uyguladığını söyleyen anne Çelik, "Kızım uykudayken kadın polis onu dövmeye baĢladı o esnada kızım korktu ve balkona koĢarak kendini atmaya çalıĢtı. Polis onu tuttu. Sonra polis 'bizden kaçmaya çalıĢan zanlı' diye tutanak tuttu" Ģeklinde konuĢtu. Anne Çelik, oğlu Ġrfan'ın da darp edilerek gözaltına alındığını kaydederek, "Ġrfan oğlumun bileklerine kelepçeyi taktıkları gibi yere yatırıp sırtına ayaklarıyla basmaya baĢladılar. Ben de bağırıp çağırdım ardından polisler beni itmeye ve küfretmeye baĢladı. Hepiniz 'Apocu'sunuz hepinizi götüreceğiz" Ģeklinde tehditlerde bulunduklarını ifade etti. Kalp ve tansiyon hastası olduğunu söyleyen anne Çelik, "Bu olanlara dayanmadım tansiyonum yükseldi. Polisler ambulans çağırdı. Ben hastaneye geldikten sonra oğlumu ve kızımı götürmüĢlerdi" ifadesinde bulundu. (22.11.2011/DĠHA) *Siirt merkezde Siirt emniyet müdürlüğüne bağlı polislerce 11 eve yapılan baskınlar sırasında polislerin ayakkabılarıyla içeri girdikleri, bir evde silah sıkıldığı, ev halkına yönelik hakaret ve tehditlerin olduğu, bazı ev aramalarında muhtarların hazır olmadığı beyan edilmiĢtir. (23.11.2011/ĠHD Siirt ġubesi) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi Nur Mahallesi'nde sabaha doğru 2 ayrı eve çok sayıda polis akrep tipi zırhlı araçlar eĢliğinde baskın düzenledi. Yapılan baskında Emin Akıl ve Sait Üstün gözaltına alındı. Evleri didik didik arayan polisin bir bilgisayara ve ev ahalisinin cep telefonlarına da el koyduğu öğrenildi. Gözaltına alınan Emin Akıl'ın eĢi Güler Akıl, sabaha doğru saat 03.00'da eve gelen polislerin her tarafı darmadağın ettiğini çocukların muskalarının içini bile açıp baktıklarını söyledi. Sait Üstün'ün eĢi Fatma Üstün ise, evlerine baskın yapan polise kapıyı açan oğlunun polis tarafından tokatlandığını, 17 yaĢındaki kızı Gülistan'ın korkudan baygınlık geçirdiğini ileri sürerek, evin didik didik arandığını ve bütün cep telefonlarına dahi el konulduğunu ifade etti. (26.11.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'nde surların Urfa Kapısı'na öğlen saatlerinde PKK'nin bayrağı asıldı. Bir süre sonra olay yerine polisler, bayrağı indirirken bir genci de hakaret ederek, yaka paça gözaltına aldı. Bayrağın indirilmesinin ardından çok sayıda polis surların üzerine çıkarak arama yaptı. Görgü tanıkları ise, olay yerine gelen polisin surların üzerinde fotoğraf çeken iki gence "Gençler o bayrağı oradan alıp bize atar mısınız" demesi üzerine, gençlerden birinin bayrağı alıp polislere attığı belirtti. Bayrağı polise veren gencin ise daha sonra hakaret edilerek, yaka paça gözaltına alındığı belirtildi. (27.11.2011/DĠHA) *Urfa'nın Ceylanpınar Ġlçesi'ne bağlı Boncuklu (Mecburîye) Mezrası'na sabaha karĢı jandarma ekipleri tarafından 3 eve baskın düzenlendi. Baskın sonrası BDP ilçe yöneticisi Hüzni Kılıç, Abdurrezak ÇalıĢkan ve Rıdvan Kılıç gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Doruklu Köyü Jandarma Karakolu'na götürüldükleri, evlerde bulunan kitap, dergilere de el konulduğu öğrenildi. Düzenlenen ev baskınlarında yapılan aramalarda evlerin darmadağın edildiği, duvarda asılı bulunan Kuran, bağlamanın da yerlere atıldığını söyleyen Hüzni Kılıç'ın eĢi Yüksel Kılıç, "Uyuyan çocuklarımızın beĢiklerini bile aradılar. Çocuklarımız hala korkudan tir tir titriyor. Bu zulüm nereye kadar devam edecek" diyerek tepki gösterdi. (30.11.2011/DĠHA) 209 *Malatya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler, Hasan Varol Mahallesi'nde Ġnönü Üniversitesi öğrencisi M.Y., K.E., M.G., S.A.'ya ait eve bu akĢam baskın düzenledi. Baskında arama iznini göstermeden zorla eve giren sivil polisler, evi didik didik arayıp eĢyaları dağıttıktan sonra evden ayrıldı. Öğrenciler, polislerden arama iznini sorduklarını, ancak polislerin zor kullanarak evi zorla aradıklarını ifade etti. Öğrenciler, polislerin kendilerine hakaret ettiklerini ve kafalarına silah dayadığını söyledi. Öğrenciler, konu ile ilgili ĠHD Malatya ġubesi'ne baĢvuracaklarını kaydetti. (15.12.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nden Van'a giden bir aracın Yüksekova çıkıĢında bulunan arama noktasında durdurularak, içinde bulunan 6 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre; 6 yurttaĢ araçtan indirildikten sonra yüzükoyun bir Ģekilde karların üzerine yatırıldı ve bir süre bu Ģekilde bekletildikten sonra gözaltına alındı. 6 kiĢinin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (25.12.2011/DĠHA) -Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi *ErciĢ Ġlçesi'nde daha önce BDP ilçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük ile Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli tanık olması' yönünde baskılar uygulandığını ileri sürdü ve daha önce baskılardan dolayı iki kiĢi hakkında gizli tanıklık yaptığını dile getirdi. Polislerin 3 Ocak'ta evlerine yaptıkları baskın sonucu kendisini gözaltına alarak, emniyete götürdüğünü aktaran Özkaya, emniyette iki arkadaĢı hakkında hazırlanan ifade tutanağına imza attığını söyledi. Ġmza attığı tutanakta gözaltında bulunan iki kiĢinin, 'banka Ģubesine ses bombası attığı' yönünde ibarelerin yer aldığını aktaran Özkaya, gizli tanıklık yönündeki baskıların giderek arttığını ve bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade etti. 3 Ocak'ta evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak ErciĢ Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Özkaya, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "3 Ocak'ta polisler bizim eve baskın yaparak, beni alıp götürdü. Arabanın içinde bana 'senin bir Ģey yapmadığını biliyoruz, ama sen iki kiĢi hakkında gizli tanıklık yapacaksın' dediler. Ben de bunu kabul etmedim. Daha sonra beni emniyete götürerek, en alt katta bir odaya soktular. Sonra bütün elbiselerimi çıkarıp beni soydular. Sobanın içine bir ĢiĢ bırakarak, bana ĢiĢle iĢkence yapacaklarını söylediler. Çok korktuğum için söylediklerini kabul ettim. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. Kağıtta orada yapılan eylemlerin 'BDP'de gençlik çalıĢmaları yürüten Adem Yıldız ve Kutbettin Saltan'ın (Ģu an tutuklu) yaptığı, parti binasında patlayıcı madde bulundurduğu ve Halk Bankası önüne ses bombası bıraktığı' yazılıydı. Ben de buna imza attım" dedi. Olaydan sonra sürekli takip edildiğini belirten Özkaya, son olarak geçtiğimiz hafta tekrar polisler tarafından Van merkezden alındığını ifade ederek, "Daha sonra ben avukatın yanına giderek, emniyette el konulan telefonumu almak için dilekçe yazdım. Çıktığımda polisler yine beni alıp Van Adliyesi'ne götürdü. Orada beni en üst katta bir odaya götürdüler. Avukatlar geldiğinde kafamı yere eğip görmemelerini sağlıyorlardı. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. 'GevaĢ olayları' yazılı bir kağıttı. Altında da isimler yazılıydı. Sonra bana 'Sen bizle çalıĢmaya devam et, gazete dağıtımını da sürdür. Toplantılara git, ne konuĢuluyorsa not alıp, gazete içinden bize getir, biz sana para veririz. Gerekirse ismini bile değiĢtiririz. Aileni alıp Ankara'ya götürürüz. Yeter ki sen bize düzenli bilgi getir' dediler. Ben de korktuğum için bir Ģey demedim. Ancak sürekli takip ediliyorum. Can güvenliğim yoktur. Bunun için gelip, avukatımla birlikte suç duyurusunda bulundum" diye yaĢadığı baskıları anlattı. (02.02.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde, Azadiya Welat ve Günlük gazetelerini dağıtan Zahir Vardar, BDP'de çaycı olarak çalıĢan Bilal Bahadır ile birlikte dün öğlen saatlerinde gazete dağıtımı yaptığı sırada polis olduklarını belirten 2 kiĢi tarafından zorla alıkonulduklarını söyledi. Zahir Vardar, "Cumhuriyet Caddesi üzerinde gazete dağıtımı yaptığımız sırada yanımıza yaklaĢan 210 ve kendilerini polis olarak tanıtan uzun boylu top sakallı, diğeri ise uzun boylu ve sarıĢın olan iki kiĢi tarafından zorla bir sivil araca tehditle bindirilerek, Derecik (Rubarok) yoluna götürüldük. Bizi burada 2 saat usulsüzce sorguladılar. Sorgulama sırasında 'Niye burada gazete dağıtıyorsunuz? Kim gazete istedi? Kaç aboneniz var? Gazete okuyucularınız kimlerdir?' gibi sorular soruldu. Sorgulama bittikten sonra polisler bir yerleri aradıktan sonra bizi yol üstünde bırakarak bizden uzaklaĢtılar" dedi. Vardar, ĠHD'ye baĢvurarak hukuki yardım talebinde bulunduğunu ve ĠHD ġemdinli Temsilcisi ile birlikte ġemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. (24.02.2011/DĠHA) *ErciĢ'te JĠTEM tarzı bir yapılanmanın PKK'lilerin yakınlarını, "tetikçi" olmaları yönünde sık sık tehdit ettikleri belirtildi. Kendilerine de bu yönlü teklif yapıldığını, ancak reddettikleri için ölümle tehdit edildiklerini belirten B.S ve Z.B.'nin iddialarına göre, tehdit olayları 2008'de baĢladı. B.S.'nin PKK'ye katılan ağabeyi F.S.'nin bir mitinge polisin müdahalesi ile baĢlayan olaylar sonrası çok iyi Kürtçe ve Türkçe konuĢan birinin "Heval baĢ Ģer dikî" diyerek kendisi ile diyalog kurmasıyla baĢladı. Daha sonra F.S.'yi bir yerde sohbet etmeye davet eden kiĢi F.S.'ye kendisinin dağa çıkacağını, isterse kendisinin de gelebileceğini söyledi. 15 yaĢındaki F.S. "tereddüt" yaĢadı. Daha sonraki görüĢmelerde F.S. teklifi kabul etti. Ancak bu sefer kendisine dağa göndermeyi teklif eden kiĢi, uzun süren bir oyalamadan sonra F.S.'ye kendisinin "JĠTEM" elemanı olduğunu, onu dağa göndereceğini, ancak F.S.'nin de dağda onlara istihbarat sağlamasını istedi. F.S. teklifi reddedince iĢkenceler baĢladı. Bir amcasının kızı dağda olan F.S. üzerindeki baskılar daha da arttırıldı. Tüm aile bireylerinin nerede oldukları ne iĢ yaptıkları tek tek F.S.'ye anlatılarak, kendileri ile çalıĢmaması durumunda ailesinden istedikleri kiĢiyi öldüreceklerini söylediler. 2009'un haziranın da ise gece saat 03.00'de F.S.'ye telefon açarak yanlarına gelmesini istediler. F.S.'yi Ekici (Sêvek) Köyü'nden alarak bindirdikleri bir araçta gözlerini kapatarak bir binanın duvarlarına kan sıçramıĢ bodrumuna götürdüler. Burada iĢkenceden geçirilen F.S. daha sonra evine bırakıldı. F.S. çevresine yüzündeki iĢkence izlerini ve yürüyüĢündeki aksamaları ise, "top oynarken düĢtüm" Ģeklinde açıkladı. Yine aynı dönemde "aileni öldürürüz" tehdidi ile evinden alınan F.S., Bitlis'in Adilcevaz Ġlçesi'nde götürülerek tekliflerini kabul etmesi için baĢına silah dayayıp kafasının yanından ateĢ açtılar. Baskılar artık dayanılmaz hal alınca F.S. konuyu ailesine anlattı. Ailesi önce anlatılanlara inanmadı. Ancak tedbir almayı da ihmal etmedi. Olayı "basit bir polis tehdidi" olarak değerlendiren aile, F.S.'nin cep telefonunun kartını kırdı. Aile F.S.'nin ErciĢ merkezine 10 kilometre uzaklıktan olan köylerinden 3 ay boyunca çıkmasına izin vermedi. Ardından F.S. Düzce'ye çalıĢmaya gitti. Ancak orada da F.S.'ye ulaĢan aynı ekip baskıları orada devam ettirince F.S. tekrar ErciĢ'e döndü. ErciĢ'te de baskılar sürünce 2010'nun ağustosunda ise kendilerini JĠTEM elemanı olarak tanıtan kiĢileri atlatarak PKK'ye katıldı. F.S. aracılığı ile kendini "JĠTEM" elemanı olarak tanıtan kiĢilerle tanıĢan F.S.'nin amcaoğlu Z.B. de aynı baskılara maruz kaldığını söyledi. Kendilerini JĠTEM elemanları olarak tanıtan kiĢilerin kendisine "Gel sizi eğiteceğiz. Tetikçi olacaksınız. Bizim gösterdiklerimizi öldüreceksiniz. DeĢifre olursanız biz sizi öldüreceğiz. Sizi dağa göndereceğiz. Bize istihbarat toplayacaksınız" dediğini söyleyen Z.B., teklifi kabul etmeyince ailesini öldürmekle tehdit edildiğini söyledi. Ġlçe içinde yaklaĢık 20-30 kiĢilik bir ekip bulunduğunu belirten Z.B., siyah araçlarla ilçe içinde gezen ekibin daha geniĢ bir coğrafyada faaliyet gösterdiğini söyledi. Kendilerinin tekliflerini kabul etmediğini ifade eden Z.B., tekliflerini reddince ailemin ve benin görüĢtüğüm tüm kiĢilerin ne iĢ yaptıklarını nerede bulunduklarını teker teker kendisine anlattıklarını ve onları öldürmekle tehdit ettiklerini söyledi. Tehditle kendileri ile görüĢmeye çağırdıklarını söyleyen Z.B., baskı iĢkence, ölüm tehdidi artınca o da F.S. gibi çareyi ErciĢ'ten uzaklaĢmakta bulduğunu söyledi. Ankara giderek 3 ay boyunca telefon kullanmadığını söylen 211 Z.B., ilçeye döndüğünde ise baskıların aynen devam ettiği belirtti. Sürekli kendileri ile görüĢmesi için kendisine baskı yapıldığını söyleyen Z.B., kendisinin her defasında farklı numaralarla arandığını belirterek, onların kendisini 123456789 numaralı telefonla arandığını bu numarayı aradığında ise "Bu numarayı aramaya yetkiniz yok" Ģeklinde uyarı geldiğini ifade etti. YaklaĢık 45 gün önce aynı kiĢiler tarafından baskı ile kendisiyle görüĢmeye razı olduğunu ifade eden Z.B. gözleri kapalı olarak bindirildiği araçla 45 dakikalık yol aldıktan sonra kendisinin bilmediği bir yere götürüldüğünü ve "tetikçiliği" kabul etmesi için iĢkence ve ölümle tehdit edildikten sonra yine kendisini aldıkları yere bıraktıklarını söyledi. Ardından ablası, kız arkadaĢı ve yengesinin aynı telefon numarası ile aranarak "Ben Önder Vanlıyım" denilerek telefon edildiğini, telefonlardan sonra kendisinin aranarak, "Z., ablanı, yengeni ve kız arkadaĢını ara" denildiğini ifade etti. Ablasını, yengesini ve kız arkadaĢının aradıklarında hepsinin aynı telefon numarasından aynı sözler söylenerek arandığını ifade eden Z.B., yaptığı aramalardan sonra kendilerini "JĠTEM" elemanı olarak tanıtan kiĢiler tarafından arandığını, kendisine "Bak Z. biz istesek herkese her Ģekilde ulaĢırız. Ġstesek her Ģeyi yapabiliriz" dediklerini ifade etti. En son ĠHD'ye baĢvurup hukuki yardım talebinde bulunduğunu söyleyen Z.B., aynı kiĢilerin kendisini telefonla arayarak "Ya Z. siz ne yapıyorsunuz. Bizi bize mi Ģikayet edeceksiniz. Bana bu emri veren emniyettir, savcıdır" dediğini aktardı. Ağabeyi F.S.'nin dağa çıkmasından sonra tehditlerin hedefi olan B.S. de yaĢanan tehdit olaylarından sonra Ġstanbul'a gittiğini ancak Ġstanbul'a kadar siyah plakasız wolksvagen marka bir araçla takip edildiğini ifade etti. Ġstanbul'da çalıĢtığı süre içinde kendisi ile görüĢmek için baskı ve tehdit Ģantaj yapıldığını söyleyen B.S., en son bir gün telefonda "Gelmesen Adıyaman'da okuyan ağabeyini öldüreceğiz. Ağabeyin Ģu anda yurttan çıktı" dediğini, kendisinin bunun üzerine hemen telefonu kapatarak Adıyaman'da okuyan ağabeyi aradığını "S. ağabey nerdesin" diye sorduğunu, ağabeyinin tamda onların anlattığı gibi "Ben Ģu anda yurttan çıktım çarĢıya gidiyorum" dediğini söyledi. Ağabeyinin öldürülmesinden tedirgin olduğunu söyleyen B.S. bunun üzerine evden çıkarak onlarla görüĢmek zorunda kaldığını ifade etti. GörüĢmede aynı tekliflerin devam ettiğini kendisini Maltepe'deki evinden alınıp siyah bir araca bindirilip götürüldüğünde "tetikçimiz ol" teklifinin yapıldığını, kendisinin reddedince öldürülmekle tehdit edildiğini belirten B.S., yardım isteyerek araçtan atladığını söyledi. Bağırması ile kendisini alan kiĢilerin olay yerinden uzaklaĢtığını ifade eden B.S., bunun üzerine tekrar ErciĢ'e döndüğünü ifade etti. YaklaĢık bir aydır ErciĢ'e döndüğünü söyleyen B.S., ilçeye gelmesi ile aynı kiĢilerin baskılarına devam ettiğini söyledi. En son kendisinin araçla alınarak, sahile götürüldüğünü ve teklifleri kabul etmesi için dövüldüğünü söyleyen B.S., bir taĢın üzerinde bulunan bir kanın kendisine gösterilerek "Bak senin gibi direnenlerin sonu böyle olur" dediklerini aktardı. YaĢadıklarından tedirgin olan Z.B., B.S., ĠHD Van ġubesi BaĢkanı Ömer IĢık, Avukat Vedat ġengöl ve aileleri ile birlikte ErciĢ Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. (11.03.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Bismil ilçes'nde Yurtsever Gençlik Meclisi'nde çalıĢmalarını sürdüren Hasan Koç adlı genç gece evine giderken sivil giyimli polisler tarafından yolu kesilip gözaltına alındı. Ġki sivil giyimli polis tarafından Bismil Ġlçe Emniyet Amirliğine götürüldüğünü belirten Koç, "Gece saat 21.00'de evime giderken sivil bir aracın içinde bulunan sivil polisler 'hakkında Ģikayet var' gerekçesiyle beni gözaltına aldı. Bismil Ġlçe Emniyet Amirliği'nde aileme haber verilmeden saatlerce bekletildim" dedi. Bismil Ġlçe Emniyet Amirliği'ne bağlı polisler tarafından iki saat ifadesi alındığını belirten Koç, polislerin sürekli kendisine 'senin hakkında Ģikayet var' Ģeklinde ifadeler kullandığını belirtti. Koç, polisin, '‘Partiye gelenleri sen dağa gönderiyorsun, onlara yardımcı oluyorsun. Onları sınıra kadar geçiriyorsun. Bize parti içinde olup biten her Ģeyi aktarırsan bize çalıĢırsan seni tutuklamayız. Sana araba, ev, iĢ her türlü imkanı sağlarız, yoksa seni tutuklayıp ceza 212 evine göndeririz veya seni burada barındırmayız'‘ Ģeklinde tehdit ve Ģantaj ile ajanlık teklifinde bulunulduğunu söyledi.Koç, kendisine yapılan ajanlık teklifini reddettiğini, gençlere çağrıda bulunarak tehdit ve Ģantajlara karĢı boyun eğmemelerini istedi. (14.03.2011/ANF) 26.03.2011 tarihinde Derneğimize baĢvuruda bulunan Saniye/Hanefi oğlu 1984 Palu doğumlu Ġbrahim Ersöz özetle; 25.03.2011 Özgür Gündem Gazetesi dağıtımcısı olduğunu, 25.03.2011 günü toplatma kararı bulunan bir dergiden dolayı gözaltına alındığını, gözaltındayken olayla alakası olmayan bir takım sorular sorulduğunu, bu iĢ için (gazete dağıtımcılığını), ne kadar para aldığını, kazandığı paradan daha fazla parayı bilgi getirmesi halinde kendilerinin vereceklerini, gazete dağıtım iĢine devam etmesi halinde sürekli gözetimlerinde olacaklarını ve her an gözaltına alabilecekleri tehdidinde bulunduklarını söyledi. (ĠHD Elazığ) *20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Necatin GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 18 Ekim 2010 tarihinde Diyarbakır‟dan Dicle ilçesine giderken Ergani giriĢinde polis ekipleri Diyarbakır- Ergani minibüsünü durdurdu. Minibüsü durdurduktan sonra Necibe Karatay (akrabam) ile kızını ve beni gözaltına aldılar. Ve bizi Ergani Emniyet Müdürlüğüne götürdüler. Burada uzun saçlı, tahminen 30, 32 yaĢında, uzun boylu ve adını Fırat olarak duyduğum polis memuru bana dönerek “Necattin seni uzun zamandır (3 senedir) tanıyorum, sen sık sık Piran köyüne gidip geliyorsun. Orada örgüt üyeleri ile görüĢüyorsun, ben sana oraya gitme demiyorum: ancak giderken de bizimde haberimiz olsun, beraber çalıĢalım telefonumu sana vereyim. ArkadaĢ olalım” dedi. Ben ise örgüt üyeleri ile hiçbir alakam yok ben ne onları tanıyorum ne de sizinle çalıĢmak istiyorum. Dedim. Bunun üzerine bana Ģerefsizsin, adisin v.b hakaretlerde bulundu. Ve beni tehdit etmeye baĢladı. Bana ya dediğimiz gibi çalıĢacaksın ya da seni hapse tıkarım ve seni evinde öldürürüm dedi. Ve sonra beni serbest bıraktılar. Bana çok piĢman olacaksın dedi. Beni daha sonra 17 Nisan 2011 tarihinde tekrardan Ergani giriĢ taburun önünde kamyondan indirdiler. Ve bana yine aynı hakaretlerde bulundular. Ben bu Ģahıslardan Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır) *10.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Gökhan Üney, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben Diyarbakır Yerel Gündem 21 çalıĢanıyım ve yurtdıĢına yönelik EVS projesi kapsamında çalıĢma yürütmekteyim. 2011 yılının Ocak ayında bu çalıĢmaya iliĢkin olarak bilgi almak istediğini söyleyen bir Ģahsın telefonumdan arayarak görüĢmek istediğini söyledi. Bende bu Ģahsı yerel gündem 21 binasına çağırarak kendisine burada bilgi verebileceğimi söyledim. Ancak bu Ģahıs Ofis semtinde olduğunu ve benimle burada görüĢmek istediğini belirtti. Ben de kabul ettim. Beni arayan Ersan ve Mert isimli Ģahıslarla Ofis Semtinde Sadık Künefe yerinde görüĢtüm. Ancak bu Ģahıslar bana sivil polis olduklarını yerel gündem 21‟in çalıĢmaları ve çalıĢanları hakkında benden bilgi almak ve bir nevi ajanlık yapmamı istediler. Ancak ben bu konuda yerel gündem 21 çalıĢmalarının illegal çalıĢmalar olmadığını ve Diyarbakır Valiliği ile ortak çalıĢma yürüttüğümüzü bu nedenle bizim kuruma dahi gelip bilgi alabileceklerini ancak beni bu Ģekilde kandırarak rahatsız etmemeleri gerektiğini söyledim. Ancak bu Ģahıslar kuruma gelmeyeceklerini benden baĢka Ģekillerde bilgi almak istediklerini söylediler. Ben böyle bir yardımda bulunamayacağımı söyledim ve oradan ayrıldım. Bu görüĢmenin üstünde 3 gün geçtikten sonra beni tekrar aynı numaradan aradılar. Ben numarayı tanıdığım için açmadım. Aramalar bir süre devam etti. Daha sonra beni neden bu kadar çok aradıklarını merak ettiğim için açtım ve ne istediklerini sordum. Benimle yüz yüze görüĢmek istediklerini ve benden bazı bilgileri almaları gerektiğini söylediler. Ben görüĢmek 213 istemediğimi ve bu aramalardan rahatsız olduğumu belirttim. Bana tekrar yerel gündem 21‟in çalıĢmalarını ve öğrenci dernekleriyle ilgim olup olmadığını, ilgisi olanları tanıyıp tanımadığımı sordular. Ben daha sonra bir ay boyunca bu Ģekilde rahatsız edildim. Ben bu Ģahısların telefonlarını açmadığım için bir gün evime geldiler. Ve beni eve yakın olan bir parka çağırdılar. GörüĢmeye gittim ancak beni neden rahatsız ettiklerini kendilerine yardımcı olamayacağımı söyledim. Bana neden telefonlarını açmadığımı beni isterlerse bu Ģekilde bulabileceklerini ve ertesi gün sabah gelip alacaklarını benimle son kez konuĢacaklarını söylediler. Bir sonraki gün saat 09.00‟da beni arayarak kapının önünde beklediklerini konuĢmak istediklerini söylediler. Bunun üzerine ben yanlarına gittim ve 21 GB 971 plaka sayılı siyah renkli markasını hatırlamadığım bir araca bindirildim. Bu Ģahıslar beni Ofis semtinde bir kahvaltıcıya götürdüler. Bu Ģahıslar tekrar neden telefonlarını açmadığımı, benimle yaptıkları konuĢmaları kimseyle paylaĢıp paylaĢmadığımı sordular. Ben de artık beni aramamalarını bu görüĢmelerden ve beni aramalarından rahatsız olduğumu belirterek oradan ayrıldım. Ancak bu Ģahıslar beni 0538 369 75 38 ve 0535 651 80 72 nolu numaralardan aramaya devam ettiler. Ben bu numaraları kullanan ve isimlerinin Ersan ve Mert olduğunu düĢündüğüm soyadlarını bilmediğim ancak görürsem tanıyabileceğim Ģahıslardan beni rahatsız ettikleri ve tehdit ettikleri için Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır) *08.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1993/Siirt doğumlu ġehmuz Gündüz Ģu beyanlarda bulundu: “04.07.2011 tarihinde gece saat 23.00 sıralarında bir düğünde döndüğüm sırada önümü zırhlı akrep tabir edilen bir araç kesti, beni araca aldılar. Siirt TEM Ģubeye götürdüler, resmi gözaltı değildi, beni aldıklarında hakaret ve tehditlerde bulundular. Onlar için çalıĢmamı istediler. Siirt merkezde yaĢanan olaylarda kimin gittiğini ne yaptıklarını kendilerine iletmemi istediler, tekrardan cezaevine gitmek istemiyorsan bize yardımcı ol dediler, sonra serbest bıraktılar. 07.07.2011 günü Gap durağındaki dükkâna geldiler konuĢmak istediklerini söylediler ben yok deyince ayrıldılar. Beni telefonla da sık sık arayıp rahatsız ediyorlar para ve yemek karĢılığında ajanlık teklif ediyorlar. BaĢıma bir Ģeylerin gelebileceği kaygısını taĢıyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi) *ESP İl Başkanı Ayhan Yener, polisin, üyeleri Şeyh Hamit Emre'ye ajanlık teklifinde bulunduğunu açıkladı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi Malatya İl Başkanı Ayhan Yener, İHD Şube binasında bugün basın toplantısı düzenledi. Üyeleri Şeyh Hamit Emre'ye kendilerini MİT mensubu olarak tanıtan 2 kişinin Valilik adına yardımda bulunmak istediklerini söyleyen Emre, "İki kişinin daha sonra para vererek partimiz ile benim ve Ayşe Işık hakkında bilgiler vermesini söyleyerek ajanlık teklifinde bulunmuşlardır" dedi. Emre'nin ajanlık teklifini kabul etmeyerek durumu kendilerine aktardığını anlatan Yener, şunları söyledi: "Biz de İHD'ye başvuruda bulunduktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Her gün farklı farklı insanlar tarafından takip ediliyoruz ve kimi zaman da tacize uğruyoruz. Bu nedenlerle partimize ve üyelerimize yeni bir komplo hazırlığının olduğunu düşünüyoruz. Savcılığa bulunduğumuz suç duyurusunda can güvenliğimizin olmadığını, hakkımızda bilgi toplamak isteyen kişilerin kim olduklarının açığa çıkarılmasını ve cezalandırılmalarını talep ettik." (16.07.2011/ETHA) *29.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Felek Saydın, Ģu beyanlarda bulundu: “Polis tarafından 13 yaĢındaki torunum Beyhun Mengüç sürekli tehdit edilerek, kendisine ajanlık dayatılmaktadır. Beyhun‟un babası 5 yıl önce PKK saflarında iken çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdi, annesi ise örgüt üyeliğinden 7,5 yıl ceza alarak yaklaĢık bir yıldır cezaevindedir. Torunum her gün karakola götürülüp, sürekli bilgisayar oyunları oynatılmakta ve para ile kandırılarak polisler tarafından ajanlaĢtırılmaya çalıĢılmaktadır. Torunumun hayatından endiĢe duymaktayım.22 Eylül günü Mardin Kapı'da düzenlenen silahlı saldırı sonucu 2 214 polisin yaĢamını yitirmesinin ardından sabaha karĢı 04.00'da kapımız kırılarak, eve baskın yapıldı. Bütün aile bireylerinin korku içinde olmasına karĢın Beyhun sakin bir Ģekilde gülüyordu."Mahalledeki çocuklar torunumun sürekli para dağıttığını söylüyorlardı. Takip etmeye baĢladım, sürekli mahallede bulunan ġehitlik Karakolu'na gittiğini gördüm. AraĢtırmaya baĢladım. Karakolda sürekli bilgisayar oyunları oynatıp, para veriyorlarmıĢ. Torunumu ajanlaĢtırmaya çalıĢıyorlar. Sürekli bizden kaçıyor, evde yemek yemiyor. Eve gelen misafirler kendisine nenesini üzmemesini ona bir Ģey olursa onlara kimin bakacağını söylemelerine karĢın, Beyhun kendilerine polislerin bakacağını söylüyor. Polislerin para verip, kandırarak bir akĢam üzeri ġehitlik Karakolu'na götürdüğünü duydum, niçin götürüldüğünü bilmiyorum. Kendisiyle konuĢtum polisin kendisine yaptığı baskılardan korktuğu için her Ģeyi inkâr ediyor. Torunumun hayatından endiĢe ediyorum. Bu nedenle 3 gündür okula göndermiyorum. ĠHD‟ den hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *27.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan O.A., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben Dicle Üniversitesi Öğrencisiyim. 26.10.2011 tarihinde saat 13.45 sıralarında 6 sivil giyimli polis Van‟a yardım paketleri gönderdiğimiz üniversitenin bulunduğu petrol ofisinin yanında beni gözaltına aldılar. Gözaltına alır almaz devlet hastanesinin acil bölümüne götürdüler. Oradan da TEM ġubeye götürüldüm. Üniversitede bir patlama meydana geldiğini onunla ilgimin olup olmadığını sordular. Ġfademi aldıktan sonra serbest bıraktılar. Ġfademin bir örneği verilmediği gibi fotoğraf makineme de el koydular. Bana çok özel sorular sordular ve benimle sohbet etmeye baĢladılar. Benimle tekrar görüĢmek istediklerini söylediler. Amaçları ajanlaĢtırmaya çalıĢmaktır. Bu konuda çok tedirginim ne yapacağımı bilmiyorum. Ayrıca fotoğraf makinemin hafıza kartını da vermediler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *14.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Mehzer Tanhtekin, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mustafa Ġmdat Tantekin, Ģuanda Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde bağımsızlar koğuĢunda bulunmaktadır. Oğlum terörle mücadele ekipleri tarafından tehdit edilerek ajanlaĢtırmaya çalıĢıldığını beyan etti. Kendisine bazı vaatlerde bulunulduğu, önüne kalın bir dosya konulduğu, bu dosyadaki belgelerin imzalanması halinde elini kolunu sallayarak TEM ġubeden elini kolunu sallayarak çıkacağını söylemiĢler. Ayrıca BDP il binasına giderek kendileri için bilgi toplanması halinde kendisini maaĢa bağlayacaklarını belirtti. Oğlum sadece dıĢarı çıkmak için belgeleri imzaladığını ancak ajanlık yapmayı kabul etmediğini söyledi. Benim oğlum tanımadığı birçok kiĢi hakkında ifade verdiğini, ancak bunu polis zoruyla verdiğini belirtiyor. Bu durumu düzeltmek istiyor. Gerekirse mahkeme ifadesini değiĢtirebileceğini söyledi. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) -Cezaevlerinde ĠĢkence *29.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Adem Bayrak, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum Atalay Bayrak, Rize Kalkandere Cezaevine nakil edildiğinden beri sürekli baskı tehdit ve Ģiddet görüyor. Adalet Bakanlığına ve bazı kurumlara bu sorunların giderilmesi için resmi giriĢimlerde bulundum. Bunları yaptıktan sonra cezaevindeki baskılar ve Ģiddet daha da arttı. Yapılan baskıların sebebi onlardan neden Ģikâyetçi olduğu öne sürülüyor. Ayrıca gardiyanların dıĢında tanınmayan Ģahıslar devreye sokuluyor. Biz ailesi olarak yaĢamına yönelik risklerin olabileceği endiĢesini taĢıyoruz. Oğlumun Rize cezaevinde kalması cezasını orda tamamlaması çok büyük bir problem olacaktır. Biz sorunların giderilmesi için resmi giriĢimlerde bulundukça, devamında farklı baskılar devreye giriyor. Bu nedenle oğlumun 215 Güneydoğuda bir cezaevine nakil etmesini talep ediyoruz. Bu konuda kurumunuzdan destek bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *Van F Tipi Cezaevi'nde kapalı görüĢte aileleriyle Kürtçe konuĢan 3 PKK'li tutukluya "A Takımı" denilen ekip tarafından müdahale edilirken, Kürtçe konuĢan tutuklulara spor ve hücre cezaları verildi. Van F Tipi Cezaevinde PKK davasında tutuklu bulunan Hamdi Kılınç, Ġskan Aksaç ve Aydın AkıĢ, geçen hafta yaĢanan olay hakkında aileleri aracılığıyla açıklama yaptı. Kapalı görüĢte Kürtçe konuĢtukları için cezaevinde gardiyanlar tarafından müdahale edildiğini belirten tutuklular, "Biz ailelerimizle Kürtçe olarak konuĢtuğumuzda ilk olarak bir gardiyan gelip bizi uyardı. Biz de konuĢmaya devam edince cezaevinde özel olarak yapılandırılan müdahale takımı geldi. Gelip direk görüĢmemizi kesmek istedi. Biz engel olunca saldırı yapıldı ve darp edildik" dedi. Tutuklular, yapılan saldırıdan sonra kendilerine hücre ve spora çıkmama cezaları verildiğini dile getirdi. (03.02.2011/DĠHA) *Van F Tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan Tuncer Buldu ve 2 koğuĢ arkadaĢının 15 gardiyanın saldırısına maruz kaldığını iddia eden Tuncer Buldu'nun annesi Aynur Buldu, ĠHD Van ġubesi'ne baĢvurdu. Geçen Cumartesi günü oğlu Tuncer Buldu ile yaptığı telefon görüĢmesinde oğlunun iki arkadaĢı ile birlikte 15 gardiyanın saldırısına uğradığını kendisine aktardığını ifade eden anne Buldu, "Cumartesi evi aradı, benimle konuĢtu. Geçtiğimiz hafta içinde bir akĢam vakti 15 gardiyanın arama bahanesiyle koğuĢlarına girdiğini ve koğuĢu dağıtıp yataklara ayakkabılarla bastığını söyledi" dedi. Oğlu Tuncer Buldu'nun kendisine "Bizi kameraların görüĢ mesafesinden çıkararak ite kaka götürdüler. Ben ile bir arkadaĢımı havalandırmada, diğer arkadaĢı ise tuvalete sokup dövdüler" dediğini söyleyen anne Buldu, ĠHD'den hukuki yardım talebinde buldu. ĠHD yetkilileri ise iddialara iliĢkin cezaevine avukat göndererek olayı araĢtıracaklarını belirtti. (22.03.2011/DĠHA) *29.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Güvercin Taruk, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum Turhan Taruk, 7 yıldır Çorum cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır. Har hafta Pazartesi günleri eve telefon açardı. Bu hafta yani, 28.03.2011 tarihinde telefon açmadı. AkĢama kadar bekledik açmayınca merak edip endiĢelendik. Daha sonra ismini vermeyen bir Ģahıs evimizi arayarak oğlum Turhan‟ın durumunun çok kötü olduğunu söyledi. ĠĢkence edip hücreye atmıĢlar ve kimseyle görüĢtürmüyorlar dedi. Oğlumun sağlığından endiĢe duymaktayız. Bu konuda bize yardımcı olmanızı istiyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır) *20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Bayram, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum Hamdullah Bayram, yaklaĢık 7–8 yıldır hükümlü olarak çeĢitli cezaevlerinde kalmıĢtır. ġuan net olarak tarihini hatırlamamakla beraber tahminen 1 yıldır Sinop Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır. Oğlum dün yani 19.04.2011 tarihinde beni arayarak “koğuĢumuzda sorun vardı, beni baĢgardiyan Mustafa Özer döverek baĢka koğuĢa aldı. Beni o kadar çok dövdü ki halen sol kulağımda iĢitme kaybı var. Ayrıca bu esnada beni tehdit etmeye baĢladı. Ben burada suç duyurusunda bulunamıyorum. Ancak burada hayati tehlike içerisindeyim.” Dedi. Ben bu telefon görüĢmesinden sonra çok huzursuz oldum. Oğlumun hayati tehlike içerisinde olması beni fazlası ile endiĢelendiriyor. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır) *16.06.2011 tarihinde Ģubemize Nezahat Kuzu aracılığıyla Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevinden mektupla baĢvuran Hanefi Kuzu, Ģu beyanlarda bulundu: ―Kaç kez oluyor 216 size mektup yazıyorum ama faĢizan iktidar AKP politikalarından dolayı her seferinde gerekçeler göstererek idari kurulu tarafından el konuluyor. Bulunduğum Kandıra 2 Nolu F Tipi cezaevinde keyfi uygulamaların haddi hesabı olmayan uygulamalarla karĢı karĢıya ve yaĢamaktayım. YaklaĢık 4 ay önce dıĢ kantine bakan ilgili gardiyan benden habersiz ve bilgim olmadan adli bir hükümlünün kolisini hesabımdan yolluyorlar. Ne tesadüf ki o sırada da iç hukuk yolları tükenmiĢ ve evraklarımı AHĠM‟e göndermesi için avukatıma yolladım. Bu AHĠM‟e gitmemeye dönük bir engellemeydi. Bunun üzerine bende ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundum. Ġlgili Cumhuriyet Savcısı sözlü olarak dilekçemi iĢleme koymayarak yolsuzluk denilen giriĢime göz yumması üzerine bende dilekçeyi infaz hâkimliğine yolladım. 04.02.2011 tarihinde saat 9.30 civarında cezaevi müdürüyle görüĢme talebi olmaksızın odamdan zorla alınarak cezaevi idaresi tarafından tutuklu ve hükümlülerin görüĢtüğü odaya götürüldüm. Sorgusuz ve sualsiz hakaret, tehdit ve Ģantaj yapmaya baĢladılar. Dilekçemi geri çekmeyeceğimi söylediğimde iĢkence timi olarak bilinen kiĢiler beni kameraların olduğu yerde iĢkence uyguladılar. Bu konu için Adalet bakanını göreve çağırıyorum, bu görüntüleri bir heyet denetlesin istiyorum. Yukarıda belirttiğim bu husus cezaevi 2. müdürü olan Servet isimli kiĢi tarafından yapıldı. Benim 4 Nisan da doktorla randevum olmasına rağmen bana doktorun izne ayrıldığını söylediler. Yapılan iĢkenceler yetmezmiĢ gibi bana 1 kapalı görüĢten men için disiplin soruĢturması açıldı. Bulunduğum bu cezaevinde keyfi uygulamalar ve iĢkencelere tabii tutuluyorum. YaklaĢık 1 ay önce ĠHD‟ye faks ve mektup gönderdim. Uyduruk uygulamalar gerekçe göstererek mektup ve fakslarıma el koydular. FaĢist AKP‟nin politikalarını kamufle etmeye çalıĢıyorlar. En son 15 gün önce Günlük Gazetesinde bulunan Hüseyin Akyol‟a yazdığım bir mektup aynı sebeplerden dolayı el konuldu. Bu idarenin mektuplara el koyması temel nedeni “kirli çamaĢırlarını gizlemeye” dönüktür. Bu faĢizan uygulamaların altında imzası olan kurum 1. müdürü Mehmet Kara Kaya, Sosyolog Özlem Altın, Psikolog Deniz Enül, bu kiĢilerin talimatları doğrultusunda iĢkenceler uygulanmıĢtır. Hükümetin sözde Türkiye‟de iĢkenceye sıfır tolerans dediği gerçek dıĢı olduğunu BaĢbakan Erdoğan buradaki kameralara baksın ve görsün. ĠĢkencenin nasıl sistemli olduğunu göreceklerdir. Bu durumu sizlerle paylaĢmak ve kamuoyuna duyurmak istedim.”(ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Aileleri aracılığıyla açıklamada bulunan Van F Tipi Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlüler, Çukurca saldırısından sonra üzerlerindeki baskıların arttığına dikkat çekerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Aileler, tutukluların verdiği bilgileri Ģöyle kaydetti: "Çukurca'da yaĢanan saldırıdan sonra üzerimizdeki baskılar artmaya baĢladı. Özelikle baskılar Hakkari ve ilçelerinden gelenlerin üzerinde uygulanıyor. En son Metin Gezer, Yusuf Akın ve Osman Balar'ın bulunduğu koğuĢa gardiyanlar hiçbir gerekçe göstermeden baskın yapmıĢ. Baskında hakarete maruz kalan tutuklular sonra tek kiĢilik hücrelere atılmıĢ. Gene özelikle gardiyanlar Hakkari'den gelenlere küfür ve hakaretlerde bulunuyor." açıklamada, baskıların her geçen gün giderek arttığına da dikkat çekilerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuldu. (22.08.2011/DĠHA) *26.09.2011 tarihinde Kandıra 2 Nolu F tipi cezaevinden Ģubemize baĢvuran Hanefi Kuzu, Ģu beyanlarda bulundu: “YaklaĢık bir hafta önce ailemin aracılığı ile size ulaĢtım. Mektubun içeriğiyle ilgili yaĢadığım sorunların her geçen gün katmerli bir Ģekilde arttırılarak, her gün tehtid ve Ģantajlarla karĢı karĢıyayım. Size yazdığım mektubun içeriğinin aynısını 22.06.2011 tarihinde adalet bakanlığına yazarak bu sorunlarda yer alan tüm yetkililerin cezalandırılana kadar ve durumlar düzelene kadar ölüm orucuna baĢladım. YaĢanacak tüm olumsuz durumlarda baĢta cezaevi savcısı, cezaevi 1. Müdürü Mehmet 217 KARAKAY, Servet adındaki cezaevi 2. Müdürü ve adalet bakanlığı sorumludur.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *27.09.2011, tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Aslan, Ģu beyanlarda bulundu, “Benim ağabeyim Hüseyin Aslan, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Ġdare tarafında ikinci müdür olan Seçkin bir takım itirafçı kullanarak kardeĢime saldırıyor. Ġkinci müdür tarafından ölümle tehdit ediliyor. Biz ailece abimin hayatından endiĢe duymaktayız. Ġnsan Hakları Derneğinden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Erzurum H Tipi Cezaevinde bulunan siyasi tutuklu kadınlar aileleri aracılığıyla yaptıkları açıklamada ―son zamanlarda üzerlerindeki baskıların ciddi bir Ģekilde arttığını, görüĢe gelen ailelerinin üstlerinin iki kez aranıp, çırılçıplak soyulduklarını, içeride sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını, havalandırma saatleri gibi çeĢitli hakların uygulanmasında keyfi olarak davranıldığını, bazen günde iki kez koğuĢlara baskın yapılarak aramadan geçirildiklerini, hastane sevkleri sırasında sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını, en demokratik tepkilerinde bile hücre cezaları verildiğini‖ söylediler. (04.10.2011/ http://www.evrensel.net) *Samsun Bafra T Tipi Cezaevi'nde siyasi tutukluların iĢkence gördüğü iddia edildi. Bafra T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mahsum Oruç'un eĢi Muhteber Oruç, eĢinin bugün telefonla aradığını ve sesinin çok kötü geldiğini belirterek, eĢinin, sayım sırasında tutuklulara kaba Ģiddet uygulandığını söylediğini belirtti. ġiddete maruz kalan tutukluların hastaneden rapor aldığını ifade eden Oruç, "Göğsünden, kolundan ve kasık bölgesinden yaralandığını söyledi. Bir arkadaĢlarının da göz kapağının yırtıldığını belirtti. KoğuĢta 15 kiĢilermiĢ hepsi de dayak yemiĢ. Gardiyanlar ve hapishane müdürleri hepsi birlikte bunları dövmüĢler. Gardiyanların sayısı da çokmuĢ bunlarda bir Ģey yapamamıĢlar. Bir yıldır görüĢlerine gidemiyoruz görüĢ yasakları da var" Ģeklinde konuĢtu. (15.10.2011/DĠHA) *Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 4 mahpus, GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. GümüĢhane‘ye gönderilen Ahmet Ġmecik ve 3 arkadaĢının siyasilerin koğuĢuna geçme talebinin cezaevi yönetimi tarafından reddedildiği, bu nedenle 4 tutuklunun açlık grevi baĢlattığı belirtildi. Aynı cezaevinde açlık grevine baĢlayan Kasım Sözen isimli siyasi hükümlünün ağabeyi Müslüm Sözen de, "KardeĢim baskı ve iĢkence gördüğünü bildirdi. Ġnsan hakları savunucularının duyarlı olmasını istiyoruz" çağrısında bulundu. (09.10.2011/DĠHA) *10.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Galip GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “KardeĢim olan Mehmet GüneĢ, 28.09.2009 tarihinde gözaltına alındı. Daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ġki yıldır Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde kalmaktaydı. 12.10.2011 tarihinde Samsun/Bafra cezaevine sürgün edildi. KardeĢim telefonda yaĢadığı iĢkenceleri anlattı. Gece geç saatlerde kaldırıp hakaret ve küfürlere maruz bırakıldıklarını, ellerini arkadan bağlayarak kendilerine iĢkence ettiklerini anlattı. Yemeklerimizi köpeklerin önüne bırakıp bize yedirmeye çalıĢıyorlar. KardeĢimin can güvenliğinden endiĢeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Boncuk, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum olan Ahmet Boncuk, Dicle Üniversitesi Kimya bölümünde okuyordu. Patlayıcı madde bulundurmaktan yargılandı ve 10 yıl 5 ay ceza aldı. YaklaĢık 2 yıldır Diyarbakır D Tipi cezaevinde bulunuyordu. 09.10.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun 218 iĢkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmiĢler. Ayrıca gardiyanların saldırısında 5 arkadaĢının çok ciddi bir Ģekilde yara aldıklarını söyledi. Yemek verilmemiĢ, küfür ve hakaretlerde bulunmuĢlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marĢı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmıĢ. Baskı ve iĢkenceler halen devam etmektedir. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Cinaklı, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan Edip Cinaklı, Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak kalmaktaydı. 6 yıl 3ay ceza aldı. 4 ay önce Samsun/Bafra cezaevine sevk edildi. Cumartesi günü yaptığı telefon görüĢmesinde kendisi ve diğer koğuĢ arkadaĢlarının gardiyanlar tarafından saldırıya maruz kaldıklarını belirtmiĢ. Saldırı sonucunda eĢim ve arkadaĢı Mahsum Oruç, kaĢında patlama olmuĢ ve vücutlarında darp izleri oluĢmuĢ. Raporu olduğunu da öğrendik. EĢimin hayatında endiĢeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Çetin, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Murat Çetin, siyasi suçtan dolayı 8 yıl 9 ay hüküm giydi ve Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulunuyordu. 05.10.2011 tarihinde görüĢe gideceğimiz zaman Samsun/Bafra cezaevine sevk edileceklerini söyledi. Ancak 15.10.2011 tarihinde Cumartesi günü saat 16.00-16.30 sıralarında telefon ederek bize haber verdi. Onlara sevk sırasında çok ağır hakaretler yapıldığını, çırıl çıplak soyulup saatlerce ayakta beklediklerini, elbiselerinin tümü verilmediğini söyledi. Sevk edilen diğer arkadaĢlarının da aynı Ģekilde iĢkencelere tabii tutulduğunu anlattı. Hükümlü ve tutuklu da olsa insan guru ile alay edilmesi suç olarak, iĢkenceyi de bir insanlık suçu olarak bildirmek ve suçluların hakkında gerekli soruĢturmanın yapılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sadiye Aydın, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan Tahsin Aydın, siyasi suçtan dolayı 10 yıldır yargılanıyordu. 10 yıllık zaman aĢımına çok az bir süre kala 6 yıl 3 ay hüküm verildi. EĢim Diyarbakır cezaevinde hükümlüyken 3 ay önce Samsun/Bafra cezaevine gönderildi. 15.10. 2011 tarihinde sürgün edildikleri Samsun/Bafra cezaevinde bulunan 50‟ye yakın gardiyanların saldırılarına maruz kaldıklarını ve birçok arkadaĢlarının da ciddi bir Ģekilde yara aldıklarına anlattı. ArkadaĢlarının doktordan darp raporu aldıklarını ve ilgili kiĢilerden Ģikâyetçi olduklarını söyledi. Ġnsan tutuklu ve hükümlü de olsa insan onuruyla alay edilemeyeceğini ve iĢkenceye tabii tutulamayacağını düĢünüyorum. Bu darp ve saldırı olaylarını gerçekleĢtiren kiĢilerin bulunup cezalandırılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Gıyasettin Akkan, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum olan ġahin Akkan, iĢlediği iddia edilen bir suçtan dolayı 13 yıl 6 ay ceza aldı. YaklaĢık 7 aydır cezaevindedir. Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Samsun Ġli Bafra cezaevine nakledildi. 15.10.2011tarihinde oğlum eve telefon açtı. Telefon görüĢmemizde Bafra‟daki gardiyanların kendisini darp ettiklerini, elbiselerinin kendisine verilmediğini, orada maddi ve manevi baskıya maruz bırakıldığını acilen yardım edilmesini istediğini belirtti. Ben oğlumun durumundan endiĢe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *18.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Evrim Akkurt, Ģu beyanlarda bulundu: “ArkadaĢım olan Hasan Basri Bozdemir, yaklaĢık olarak 2 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. 10 gün önce Samsun/Bafra cezaevinde sevk edildi. Cumartesi ailesini arayarak burada kötü muamelelere maruz kaldıklarını anlatmıĢ. Götürülen tutuklu ve hükümlülere iĢkence 219 yapıldığını söyledi. Ailesi burada olmadığından arkadaĢımın durumundan endiĢe ediyorum. Onun hakkında bildi edinmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ‖(ĠHD Diyarbakır ġubesi) *26.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fikriye Tanrıkulu, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mehmet Tanrıkulu, yaklaĢık 1 ay önce Bafra cezaevine nakledildi. Cezaevinde ciddi sıkıntılar yaĢadığını öğrendik. Oğlum evli olup 2 çocuğu bulunmaktadır. 24.10.2011 tarihinde oğlumu görmek için Samsun/Bafra cezaevine gittik. Ben aile tablosunu götürmediğim için beni içeri almadılar. Yalnız gelinimin içeri girmesine izin verdiler. Ama onun görüĢmeleri de kısa sürdü. EĢi kendisiyle görüĢtüğünde, kendisine orada büyük mağduriyet yaĢadıklarını, hakaret ve iĢkenceye maruz kaldıklarını, hiçbir hakkını kullanamadıklarını belirtmiĢ. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marĢı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmıĢ. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmiĢler. Fiziki iĢkence uygulatmıĢlar. Gönderdiğimiz kıyafetlerin çoğunu vermemiĢler. Ayrıca benim eĢim çok yaĢlı, ben ise çok ağır hastayım. Çok ciddi sağlık sorunları yaĢamaktayım. Bu nedenlerden dolayı Bafra‟ya gidemiyorum. Nakil için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *26.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman Çetin, Ģu beyanlarda bulundu: “KardeĢim Cengiz Çetin, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun iĢkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmiĢler. Yemek verilmemiĢ, küfür ve hakaretlerde bulunmuĢlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marĢı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmıĢ. Hobi saatlerinde diğer koğuĢlarla birlikte çıkmalarına izin vermiyorlar. Sadece 1 ayakkabı ve sınırlı sayıda giysi bulundurabiliyorlar. Haftada sadece 2 defa sıcak su veriliyor ve sular sık sık kesiliyor. Taleplerine ve dilekçelerine çok geç cevap veriyorlar. Eski hükümlüleri, cezaevindeki örgütlülük ve iliĢkileri engellemek için sürgüne gönderiyorlar. Ġstedikleri birçok kitaplar verilmiyor. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *27.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Faruk Pekdoğan, Ģu beyanlarda bulundu: “24.10.2011 tarihinde Rize ili Kalkandere L Tipi Cezaevinde bulunan kardeĢim Fuat‟ın açık görüĢüne gittim ve kendisiyle görüĢtüm. KardeĢim Fuat cezaevinde kötü muamele gördüklerini, kendilerine hakaret edildiğini, aĢağılayıcı sözler sarf edildiğini, görüĢ için çıkarılıp geri getirildiklerinde ayakkabılarını çıkararak sirkelenmelerini istediklerini, sayım sırasında hazır ol konumunda bekletildiklerini, soğuk havalarda ısınmak amacıyla giydikleri Ģapka, külah gibi aksesuarların zorla çıkartıldığını anlattı. KoğuĢa gardiyan girdiği zaman ellerindeki sigaraları atıp esas duruĢa girmeleri gerektiğini bize söyledi. Ve bu talepleri yerine getirmedikleri takdirde yeri ve zamanı gelince zorla yaptıracaklarından bahisle tehdit ettiklerini anlattı. Tutuklu ve hükümlü de olsalar insan onuruyla oynanmayacağını düĢünüyorum. Cezaevi sorumluları ve gardiyanları hakkında soruĢturma açılmasını istiyorum. Bu konuda Ġnsan Hakları Derneği‟nden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *28.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Halis Yakut, Ģu beyanlarda bulundu: ―Diyarbakır Cezaevinden sevkli çıkan kardeĢim Ercan Yakut, Bafra T Tipi Cezaevine nakledilmiĢtir. Bafra Cezaevi giriĢi sırasında tutukluların üstleri soyularak çıplak arama, elbise vs ihtiyaçlarını karĢılamama, gazete kitap vermeme, havalandırmaya çıkarmama, telefon görüĢmelerini engelleme, sürekli marĢ dinletme aile ile görüĢmeleri 220 kısıtlama gibi haklardan mahkûm ediliyorlar. Bu konuda hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet ÖzsubaĢı, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum olan Muhyettin ÖzsubaĢı, Diyarbakır D Tipi cezaevinden 4 ay önce Rize Kalkandere cezaevine sürgün edildi. Ben oğlumun açık görüĢüne 31.11.2011 tarihinde gittim. Orada kendilerine asker gibi davranmalarını istiyorlar. Ġnfaz kurumu memurları kendilerine sürekli emir veriyor, cezalandırmaya çalıĢıyorlar. Gardiyanlara karĢı sürekli saygılı ve kendilerini gördüklerinde ayağa kalkmalarını istiyorlar. Yemekleri az olduğu için kantinden almak zorunda olduklarını ayrıca gönderilen kitaplarında verilmediğini söyledi. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yunus HumartaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “KardeĢim olan Ahmet HumartaĢ, 2008 yılında örgüt üyeliğinden dolayı 6 yıl ceza aldı. 3 yıl Diyarbakır cezaevinde kaldı. En son sürgünlerde kardeĢimi de Rize Kalkandere cezaevine gönderdiler. GörüĢüne giden annem ve kız kardeĢim orada yoğun baskıların yaĢandığı ve kötü muamelede bulunduklarını söyledi. Tutukluların gardiyan ve askerlerin karĢısında elleri ceplerinde kabul edilmiyor, tespih çekmelerinde dahi izin verilmiyor bütün bunlar yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda uygulanıyor. Sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hayriye Özel, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan Mehmet Özel, Rize Cezaevine sürgün edildi. GörüĢüne gittiğimde bana cezaevinde yaĢanan baskıları anlattı. Orada kendilerine asker gibi davranmalarını istiyorlar. Ġnfaz kurumu memurları kendilerine sürekli emir veriyor, cezalandırmaya çalıĢıyorlar. Elleri ceplerinde kabul edilmiyor, tespih çekmelerine de dahi izin verilmiyor bütün bunlar yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda uygulanıyor. Gardiyanlara karĢı sürekli saygılı ve kendilerini gördüklerinde ayağa kalkmalarını istiyorlar. Cezaevi yönetimi ve ceza infaz kurumu memurları son derece kötü davranıyorlar ve sürekli provokatif davranıĢlarda bulunuyorlar. Ayrıca yemekleri 15 kiĢilik getirilmesi gerekirken 6 kiĢilik getiriyorlar. Bu baskıların son bulması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Remezan NaĢa, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Bilal NaĢa, Diyarbakır D Tipi cezaevinden 4 ay önce Rize Kalkandere cezaevine sürgün edildi. 01.11.2011 tarihinde oğlumun görüĢüne gittim. Büyük bir baskı uygulandığını söyledi. Tutukluların gardiyan ve askerlerin karĢısında elleri ceplerinde kabul edilmiyor, tespih çekmelerinde dahi izin verilmiyor bütün bunlar yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda uygulanıyor. Sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Bekir Nadiroğlu, Ģu beyanlarda bulundu: “KardeĢim olan Ömer Nadiroğlu, Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Rize Kalkandere cezaevine sevk edildi. Dün yaptığımız görüĢmede birçok sorun yaĢadıklarını ve baskıların arttığını belirtti. Ġlk gittiklerinde tamamen soyunmalarını istemiĢler bunlarda kabul etmeyip tepki göstermiĢler. Diğer koğuĢtaki arkadaĢlarıyla görüĢemiyor, ortak faaliyetler yürütemiyorlar. Askeri disiplin uygulanır gibi sürekli aramalarda tek sıraya soktuklarını, gardiyanları görünce hazır oldu durmalarını istiyorlar. Uygulamalara karĢı çıkınca da baskıların arttığını her an disiplin cezaları alabileceklerini belirttiler. Siyasi tutuklu ve hükümlülerin üzerinde büyük bir psikolojik baskı uygulandığını belirtti. Bütün bu yapılan uygulamaların haksız olduğunu belirtmek isterim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) 221 *06.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet Nadiroğlu, Ģu beyanlarda bulundu: “Amcam olan Ömer Nadiroğlu, 6 yıl ceza aldı. Diyarbakır D Tipi kapalı cezaevinden Rize/Kalkandere cezaevine sevk edildi. Amcamla telefonla görüĢtüğümde orada yoğun bir iĢkenceye tabii tutulduğunu söyledi. 27 Kasım‟da cezaevinde türkü söyleyip halay çektikleri için gardiyanların ve adli tutukluların saldırılarına maruz kaldıklarını anlattı. Onlara askeri sistem dayatılıyor. Yemek ve telefon görüĢmelerinde tek sıra halinde bekletiliyorlar. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *10.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fince Denli, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Abdullah Altun 1992 yılında yakalandı ve 36 yıl cezaya mahkûm edildi. Oğlum çeĢitli cezaevlerinde hükümlü olarak kaldı. Ancak 1yıl önce birçok hastalığı nedeniyle tedavi olmak üzere Diyarbakır‟a getirilerek E Tipi cezaevine konuldu. Oğlumun birçok hastalığı bulunmaktadır. Ona özel yatak alıp gönderdim. 02.11.2011 tarihinde oğlum nedenini bilmediğimiz bir Ģekilde Amasya cezaevine nakledildi. Ġlk sevk edildiğinde giriĢte kendisine hakaret edildiği ve soyunması istenildiği kabul etmeyince de iĢkenceye maruz kaldığını, kaburgalarının kırıldığını beyan etti. Ben oğluma yapılan iĢkence ve kötü muameleden sorumlu olan kiĢilerin tespit edilip cezalandırılmaları için gerekli iĢlemlerin yapılmasını talep ediyorum. Ayrıca çok hasta olduğum için oğlumu ziyaret etmeye gidemiyorum. Bu nedenle oğlumun tekrar Diyarbakır‟daki cezaevine naklinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *10.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mikail Özkan, Ģu beyanlarda bulundu: “Benim oğullarım olan Neytullah ve Azad Özkan, KahramanmaraĢ/Elbistan E Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadırlar. Oğullarım ayrı cezaevlerinde bulunuyorlardı. Aynı cezaevine nakillerini istediler. Elbistan cezaevine nakil oldular. Aldığım duyumlara göre oğullarım cezaevi idaresi tarafında yoğun baskı ve iĢkencelere tabii tutuluyorlar. Haftalık telefon görüĢmeleri dahi gardiyanlar tarafından kısıtlanıyor. Çocuklarımın hayatından endiĢe ediyorum. Ben çocuklarım için kaygılanıyorum ve maruz kaldıkları kötü muamele ve iĢkenceye son verilmesini, bu durumdan sorumlu olanlar hakkında gerekli yasal ve idari iĢlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *10.11.2011 tarihinde Ģubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden baĢvuran Salih Erbekler, Ģu beyanlarda bulundu: “Bizler, Bafra cezaevinde bulunan 100‟e yakın PKK‟li olarak uzun süreden beri cezaevi yönetiminden kaynaklı, keyfi ve baskıcı tutum ve davranıĢlarına maruz kalmaktayız. En son sayım esnasında müdürlerin yönetiminde arkadaĢlarımıza saldırılmıĢ ve bu saldırı sonucunda 2 arkadaĢımız çeĢitli yerlerinden darbe almak suretiyle yaralanmıĢlardır. Birçok arkadaĢımızın haberi bile olmadan yaka paça çıkartılıp sürgün edilmiĢlerdir. Ayrıca cezaevi müzik dinleme sisteminden yüksek sesle koğuĢlarımıza ırkçı ve milliyetçi duyguları kabartan, provakatif marĢlar ve müzikler dinletilmektedir. Bir diğer konu da spor dâhil birçok hobi faaliyetlerimizi kısıtlamaktadırlar. Bu konuyla ilgili sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün gönderilen Ğemgin Durak isimli tutuklunun cezaevi giriĢinde Ģiddete maruz kaldığı ileri sürüldü. 6 yıldır cezaevinde bulunan Durak'ın 20 saatlik yolculuğun ardından Rize'ye ulaĢtığı ve burada çırılçıplak soyularak üst aramasından geçirilmeye zorlanınca Ģiddete uğradığı kaydedildi. Durak'ın ağabeyi Samet Durak, olaydan kardeĢi ile telefonla konuĢurken haberdar olduklarını belirterek, tepki gösterdi. KardeĢinin özel 222 eĢyalarına da el konulduğunu savunan Durak, "Eğer kardeĢimin baĢına bir Ģey gelirse bundan cezaevi yönetimi ve BaĢbakan Erdoğan sorumludur" diyerek baskılara son verilmesini istedi. (15.11.2011/DĠHA) *16.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Osman Üzül, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan HaĢim Üzül, 1997 yılında cezaevine girdi. Çıktıktan sonra 1999 yılında PKK örgütüne katıldı. Eve geri dönüĢ esnasında yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Daha önce MuĢ E Tipi cezaevinde kalıyordu. Daha sonra Rize cezaevine sürgün edildi. Geçen hafta telefonla görüĢürken aniden kesildi. Tekrar aradığında gardiyanların müdahale ettiğini dile getirdi. Söylediğini göre telefonla görüĢürken eli cebindedir diye telefonu kesmiĢler. Ağabeyim yaklaĢık olarak 2 aydır sorun yaĢadıklarını ve gardiyanların kendilerine kötü davrandıklarını, hakaret ettiklerini, yürürken tek sıra halinde yürümeleri gerektiğini belirtti. Annem sağlığı iyi olmadığından ve birçok hastalığı olduğundan dolayı görüĢüne gidemiyor. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *17.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulbaki YavaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Hâkim YavaĢ, 1999 yılında Ġstanbul‟da yardım ve yataklıktan dolayı 36 yıl hüküm giydi. Dilekçe vererek Mardin‟e getirdik. Hasta olduğundan dolayı doktor raporu eĢliğinde Diyarbakır Cezaevine gönderildi. Diyarbakır cezaevinde tedavi amaçlı 2 yıl bulundu. 02.112011 tarihinde haberimiz olmadan Amasya Cezaevine sevk edildi. Amasya cezaevine nakli sırasında haksızlık yapıldığını, iĢkence yapıldığı, aç-susuz bırakıldığını anlattı. Oğluma yol boyunca yapılan bu aĢağılanma, aç-susuz bırakılma ve iĢkence eden kiĢilerden Ģikâyetçiyim. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *21.11.2011 tarihinde Ģubemize Diyarbakır E Tipi Cezaevinden baĢvuran H.Ö., Ģu beyanlarda bulundu: “Bana yaklaĢık olarak 3-4 hafta önce sabah saat 08.30‟da mahkemem olduğu için haber verdiler. Ama hasta olduğum için dilekçe yazıp idareye verdim. Sonra revirden rapor almam gerektiğini söylediler. Revir doktoru olan Özkan YumuĢak, koğuĢ kapısına geldi ve bana hastalığımın ne olduğunu sordu. Ben de adet olduğumu ve kanamam olduğu için çok sancım olduğunu belirttim. Kapıda bulunan sağlık personellerinden bir erkek bir bayan olmak üzere iki kiĢi duruyorlardı. Kameraların karĢısında benden petimi çıkarıp bakmak istediklerini söylediler. Ben de bunu kabul etmedim. Aramızda tartıĢma yaĢandı. Doktor hiçbir Ģekilde müdahalede bulunmadı ve çekip gitti. Bana yapılan bu tavır kiĢilik haklarıma bir saldırı olduğundan ilgililerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *24.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ayhan Nazlıer, Ģu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Ramazan Nazlıer, 12 Aralık 2011 tarihinden Osmaniye T Tipi cezaevine sevk edildi. Ġlk sevk sırasında tamamen soyulmak istenmiĢ bunu kabul etmeyince görevliler tarafından darp edildi. Ağabeyim kendisine yapılan bu uygulamalar için bir heyetin gönderilmesini ve kamuoyuna duyurulmasını talep ediyorum. Ayrıca bir avukatın kendisiyle görüĢmesini istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD Diyarbakır ġubesi) -Tehdit Edilenler *BDP Malazgirt Ġlçe binasında yapılan açıklamaya, BDP Ġl BaĢkanı Nimet Sezgin, Malazgirt Ġlçe BaĢkanı Takyettin Özkahraman, Malazgirt Belediye BaĢkanı Nuri Balcı, Ġl Genel ve Belediye Meclis üyeleri ile kent meclisi sözcüleri katıldı. Açıklama yapan BDP Ġlçe Yöneticisi Ġhsan GümüĢtaĢ, yaklaĢık 20 gündür Malazgirt'te gençlere yönelik yoğun bir baskı 223 ve yıldırma politikasının baĢlatıldığını belirterek, "Partimize gelip giden gençler geliĢ gidiĢleri sırasında polisler tarafından gerekçe gösterilmeden üstleri aranıp kameraya alınıyor" dedi. Polisin bu uygulamalarla gençler üzerinde psikolojik baskı oluĢturduğunu dile getiren GümüĢtaĢ, sık sık evlere baskınlar yapılarak gençlerin gözaltına alınmaya çalıĢıldığını kaydetti. GümüĢtaĢ, "Partimizin yaptığı basın açıklamaları sırasında polisin kitlenin arasına girerek provokasyon yaratmak istediği de açıkça tarafımızdan bilinmektedir. Ayrıca partimiz üzerindeki baskınlar ve gençlerimiz üzerinde yoğun baskıların yaĢandığı bir dönemde parti binamızın çatısının yanması da partimiz ve halkımız tarafından kuĢkuyla görülmektedir" dedi. (11.01.2011/DĠHA) *Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Üyesi Ġshak Teknal (13), Batman Ekin Gençlik Kültür Merkezi'ne giderken, kültür merkezinin bulunduğu binanın koridorunda kar maskeli iki kiĢinin silah göstererek, kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtti. Hukuki yardım talebiyle ĠHD Batman ġubesi'ne baĢvuran Teknal, olayı Ģöyle anlattı: "Kültür Merkezi gidiyordum. Binanın giriĢinde bir anda kar maskeli ve sivil olan iki kiĢi beni durdurarak duvara vurdular. Daha sonra biri, üzerinde Türk bayrağı bulunan silahı belinden çıkartarak kafama dayadı. Bana 'Eğer rahat durmazsan, seni de diğerleri gibi öldürürüz, kimsenin de haberi olmaz' dedi. Diğer adam ise 'Yok biz sadece öldürmekle kalmaz, seni iĢkencelerden geçirir ve sonra da öldürürüz' dedi. Daha sonra kapı sesi duyar duymaz beni bırakıp kaçtılar" dedi. (31.01.2011/DĠHA) *02.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Orhan Akbudak isimli vatandaĢ 01.02.2011 tarihinde akĢam saatlerinde eve giderken 3 sivil polisin önünü keserek kendisinden kimlik istediğini ve kendisini ölüm ile tehdit ettikleri gerekçesi ile baĢvuruda bulundu. (ĠHD Siirt) *Hakkari'de 13 ġubat'a yapılan ev baskınlarında evi basılarak, polisin kötü muamelesine ve tehdidine maruz kaldığını belirten Adile Akan ve kızı Meryem Akan, ĠHD Hakkari ġubesi'ne baĢvurarak, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulması için hukuki yardım talebinde bulundu. Polislerin oğlu Devlet Akan'ı gözaltına alamaya geldiğini belirten anne Adile Akan, "Oğlum Devlet Alkan okula gidiyor, ayrıca fırında çalıĢarak geçimimizi sağlıyor. Elimizde yetimler bulunmaktadır. Ayda birkaç defa gelip evimizi arıyorlar. Sabaha karĢı, polisler yine evimize baskın yaptılar. Çocuğumu sordular. Oğlum evde değildi. Ayakkabı ile evimize girerek, her tarafı aradılar. Benim tek isteğim bu üzerimizdeki zulmü kaldırmalarıdır. Biz onlara ne yaptık ki bize bu zulmü yapıyorlar. Evimizin halini görüyorsunuz. Ayda bir evimizi bu Ģekilde arıyorlar. Bize bunları reva görenler hakkında davacı olacağız" dedi. Adile Akan‘ın kızı Meryem Akan ise, yaĢananları Ģu cümleler ile anlattı: "Ben pencereyi açarak, ‗kimsiniz‘ dedim. 'Polis' dedi. 'Ġzniniz var mı?', dedim. Beni tehdit edip baĢıma silah dayadılar. 'Aç kapıyı yoksa gebertiriz seni' dediler. 'Ayakkabı ile eve girmeyin' dediğim de ise, 'Kes sesini' dediler. Evin her tarafını dağıtarak, 'Sen toplarsın' dediler. Sonra da bana 'Evi neden aradığımızı kardeĢlerine sor onlar bizi buraya getirtiyor' dediler. 'Sizi Ģikayet edeceğim' dedim, bana 'Elinizden geleni yapın' diye cevap verdiler. Evimize ayakkabı ile giren ve beni tehdit eden polislerden davacı olacağım." (18.02.2011/DĠHA) *Urfa Kültür Sanat Merkezi çalıĢanı 14 yaĢındaki Ferhat Gözek isimli çocuk, polisin kendisine fiziki Ģiddet uyguladığını, cezaevine atmak ve ölümle tehdit ettiğini belirterek ĠHD'ye baĢvurdu. Gözek, çalıĢtığı iĢyerinden çıkarken sivil giyimli polisler tarafından durdurulduğunu ve kendisine "Elimizde eylemlerde çekilmiĢ videoların, poster ve pankart taĢırken çekilmiĢ fotoğrafların var" denilerek tokatlandığını, ölümle ve cezaevine atılmakla 224 tehdit edildiğini iddia etti. Kendisini durduran polislerden Y. isimli TEM amirinin, "Bir daha oralara gitme, nerede bir eylem varsa oradasın. Poster taĢırken, marĢ okurken, slogan atarken görüntülerin var elimizde " diyerek kendisine tokat attığını söyleyen Gözek, "Ben de giderim size ne dedim. Bunun üzerine bana hakaret ettiler. 'Seni öldürür cezaevinde çürütürüz' dediler. Sizi tutan ne dediğimde, 'terbiyesizlik etme' dediler" dedi. (21.02.2011/DĠHA) *Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde yüzü maskeli bir kiĢi tarafından Özgürlük Meydanı'nda bulunan Güven Kuyumculuğu karĢısına bomba bırakıldı. Bombacı yaĢanan kargaĢadan yararlanarak olay yerinden kaçarken, Ģahsı durdurmaya çalıĢan kiĢileri de doğrulttuğu silahla etkisiz hale getirdi. Polis incelemeden sonra olay yerinden ayrılırken, ilçede ilginç yeni bir olay yaĢandı. Olayın yaĢandığı yere yakın olan ve yaĢananlara tanıklık eden Dize Taksi Durağı'na kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından telefon açıldı. "0 732 330 20 81" nolu numarayla durağı arayan kiĢi telefona cevap veren durak yetkilisine, "Eğer bombacının kimliğini polise söylerseniz, durağınızı havaya uçuracağız" tehdidinde bulunduğu iddia edildi. Tehdit üzerine olaydan endiĢe duyduklarını belirten durak çalıĢanları, olayın aydınlatılmasını istedi. (21.02.2011/DĠHA) *02.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hakime Ġmre, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben Diyarbakır ilinde ikamet etmekteyim. 01.01.2011 tarihinde eĢimi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine götürmek için evden çıktım. Otobüs durağında tam otobüse binerken biri kolumdan çekerek otobüse binmemi engelledi. Sebebini sorduğumda polis olduğunu onunla gitmem gerektiğini söyledi. Aynı zamanda polis kimliğini de gösterdi. Geride 2 polis daha bizi izliyordu. Ben de eĢimin hasta olduğunu gözlerinin görmediğini tek baĢına gidemeyeceğini söyledim. Daha sonra nereye, ne zaman istiyorsanız gelip ifade veririm dedim. Bunun üzerine polis uzaklaĢıp telefon görüĢmesi yaptı ve bıraktı. Ayrıca bu durum beni rahatsız ediyor. Benden ne istediklerini bilmiyorum. Sürekli takip altındayım. Her etkinlikte özellikle resimlerim çekiliyor. Kamera çekimleri yapılıyor. 60 yaĢındayım. Bunlar beni üzüyor. Sebebini öğrenmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Tütünlü (Evlîyan) Köyü Güleç (Rûyan) mezrasından 65 EN 557 plakalı aracıya ilçeye doğru yola çıkan Seyfettin Er, yol üzerinde askeri bir aracın bilerek kendisine çarptığını iddia etti. Nissan marka kamyonetiyle 4 akrabasıyla birlikte ilçe merkezine alıĢveriĢ yapmak için gitmek istediğini belirten Er, arkasından gelen askeri aracı kullanan 3. Dağ ve Komando Taburu'na bağlı ve Ortaklar (Besusin) Karakolu'nda seyyar görev yapan bir yüzbaĢının kendisini sıkıĢtırdığını ve yanlıĢ sollama yaparak kasten aracına çarptığını öne sürdü. Çarpmanın ardından araçtan inerek, "Ne yapıyorsunuz. Neredeyse beni uçurumdan atıyordunuz" dediğini belirten Er, bu sözlerine karĢılık yüzbaĢının hakaret ve tehdidine maruz kaldığını iddia etti. Söz konusu tehdit ve hakaretleri Ortaklar Karakolu'na Ģikayet etmeye gittikleri sırada da aynı yüzbaĢı ile karĢılaĢtıklarının ifade eden Er, "Çarpmanın ardından isminin ne olduğunu bilmediğim yüzbaĢı rütbesi olan askeri personelin bize 'ne iĢiniz var burada teröristler, buralarda gelip geçmeyin yoksa hepinizi öldürürüm' diyerek hakaret etti ve tehditler savurdu. Karakola gittiğimizde de 'nereye giderseniz gidin kime Ģikayet etmek istiyorsanız edin teröristler' dedi ve bizi karakol kapısından içeriye almadı."Er, ġemdinli Savcılığı'na askeri personel hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve nereye giderse gitsin bu iĢin sonunu bırakmayacağını söyledi. (02.03.2011/DĠHA) *Elazığ'da Fırat Dağıtım ġirketi çalıĢanı Ġbrahim Ersöz, dün polisler tarafından gözaltına alınarak tehdit edildiğini iddia etti. Ersöz Ģehir merkezinde gezerken Özgür Halk ve 225 Demokratik Modernite dergisi bulunduğu gerekçesi ile gözaltına alındığını ifade etti. Ersöz, polislerin kendisini tehdit ettiğini belirterek, "Bana Elazığ'da DĠHA çalıĢanını, Günlük ve Azadiya Welat gazetelerini kimlere verdiğimi sorarak, bize burada yardımcı olmazsan biz de senin bu iĢi yapmana izin vermeyiz Ģeklinde tehdit ettiler" dedi. Üzerinde bulunan 5 adet Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi'ne el konulduktan sonra serbest bırakılan Ersöz, Elazığ ĠHD ġubesi'ne hukuki yardım baĢvurusunda bulundu. (26.03.2011/DĠHA) *26.03.2011 tarihinde Derneğimize baĢvuruda bulunan Saniye/Hanefi oğlu 1984 Palu doğumlu Ġbrahim Ersöz özetle; 25.03.2011 Özgür Gündem Gazetesi dağıtımcısı olduğunu, 25.03.2011 günü toplatma kararı bulunan bir dergiden dolayı gözaltına alındığını, gözaltındayken olayla alakası olmayan bir takım sorular sorulduğunu, bu iĢ için (gazete dağıtımcılığını), ne kadar para aldığını, kazandığı paradan daha fazla parayı bilgi getirmesi halinde kendilerinin vereceklerini, gazete dağıtım iĢine devam etmesi halinde sürekli gözetimlerinde olacaklarını ve her an gözaltına alabilecekleri tehdidinde bulunduklarını söyledi. (ĠHD Elazığ) *30.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Yıldırmaz, Ģu beyanlarda bulundu: ―Oğlum Cemal Yıldırmaz, Diyarbakır‟da iĢletme bölümünü bitirdikten sonra Ġstanbul‟a çalıĢmaya gitti. Ġstanbul‟da çalıĢırken gözaltına alınıp tutuklandı. Birçok kez de iĢkenceye maruz kaldı. ġu anda da birçok dosyası da Ġstanbul‟da devam etmektedir. Ġstanbul‟da gözaltı ve baskılar artınca yurt dıĢına çıkmak zorunda kaldı. Oğlum daha fazla cezaevinde kalmak istemediğini, iĢkence ve baskılara artık dayanamayacağını söyledi. Bende 1992 yılında tutuklanıp yoğun iĢkencelere maruz kalmıĢtım. 5 yıl da ceza almıĢtım. Benim sabıkamdan ve geçmiĢimden dolayı da sürekli çocuklarıma baskı uygulamaktaydılar. Halen yol aramalarında bile ismimizi görünce ayrıca araĢtırıp sorguluyorlar. Oğlum tüm bu baskılardan dolayı yurt dıĢına çıktı. ġuan da Fransa‟da bulunmaktadır. Diğer bir oğlumda aynı nedenlerden dolayı yurt dıĢına çıkmak zorunda kaldı. Polisler eve gelip hep oğullarımı sorguluyorlar. Yurt dıĢında olduklarını söylememe rağmen polisler gelip bizi rahatsız ediyorlar. Bu konudan sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *09.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zeki Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben, 2003 yılında Sayın Öcalan‟ın doğum gününde Basmane semtinde kendimce, kutlu doğum günü eğlencesi yaptım. O gün Sayın Öcalan‟ın resmini ve ARGK bayrağını taĢıdım. Sivil giyimli bir polis gelip beni gözaltına aldı. O esnada bazı kiĢi ve kiĢiler denilen varlıklar tarafından iĢkenceye maruz kaldım, kaburgalarım kırıldı. Doktorlardan sağlam raporu alıp beni tehdit edip, aileni ve seni yok ederiz dediler. Bende eĢ dost akraba ve aileme zarar gelmesin diye bu olay yaĢanmamıĢ gibi devam ettim. Bunca yıl geçmesine rağmen herhangi bir aramam olmadı. ġayet olsaydı Irak‟a girmek için pasaport aldığım zaman veya Irak‟a gitmek için sınırda gözaltına alınırdım, almadılar. Son 10 gün Diyarbakır‟da gözaltına alındım ve benim resmimi ve ismimi arananlar listesinde gösterdiler. Ben “PKK lideri Sayın Öcalan‟ın resmini herkes taĢır, öyleyse herkes aranıyor, madem aranıyorsa herkesi gözaltına alın‟ dedim. Bana ve aileme hakaret edip „seni yardım ve yataklıktan içeri atmam için bu resim yeterli‟ dedi. Bende kalp hastası yaĢlı annem duymasın, üzülmesin diye hiç gelmediğim Bingöl‟e geldim, burada bir gece sokaklarda kaldım. Ertesi gün ĠHD‟ye baĢvurup yardımcı olmalarını rica ettim. Tutuklanma kararının doğru olup olmadığını öğrenmek istiyorum.” (ĠHD BĠNGÖL) *20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Necatin GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 18 Ekim 2010 tarihinde Diyarbakır‟dan Dicle ilçesine giderken Ergani giriĢinde polis ekipleri Diyarbakır- Ergani minibüsünü durdurdu. Minibüsü durdurduktan sonra Necibe Karatay 226 (akrabam) ile kızını ve beni gözaltına aldılar. Ve bizi Ergani Emniyet Müdürlüğüne götürdüler. Burada uzun saçlı, tahminen 30, 32 yaĢında, uzun boylu ve adını Fırat olarak duyduğum polis memuru bana dönerek “Necattin seni uzun zamandır (3 senedir) tanıyorum, sen sık sık Piran köyüne gidip geliyorsun. Orada örgüt üyeleri ile görüĢüyorsun, ben sana oraya gitme demiyorum: ancak giderken de bizimde haberimiz olsun, beraber çalıĢalım telefonumu sana vereyim. ArkadaĢ olalım” dedi. Ben ise örgüt üyeleri ile hiçbir alakam yok ben ne onları tanıyorum ne de sizinle çalıĢmak istiyorum. Dedim. Bunun üzerine bana Ģerefsizsin, adisin v.b hakaretlerde bulundu. Ve beni tehdit etmeye baĢladı. Bana ya dediğimiz gibi çalıĢacaksın ya da seni hapse tıkarım ve seni evinde öldürürüm dedi. Ve sonra beni serbest bıraktılar. Bana çok piĢman olacaksın dedi. Beni daha sonra 17 Nisan 2011 tarihinde tekrardan Ergani giriĢ taburun önünde kamyondan indirdiler. Ve bana yine aynı hakaretlerde bulundular. Ben bu Ģahıslardan Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır) *20 Nisan'da Elazığ merkez Aksaray Mahallesi'nde YSK'nin bağımsız adayları veto etmesini protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına iliĢkin bildiri dağıtan BDP Elazığ Ġl Örgütü üyesi Özkan GümüĢ'ün polis aracına zorla bindirilerek Ģehir dıĢına götürülüp tehdit edildiği iddia edildi. YaĢadıklarını anlatan GümüĢ, bildiri dağıtırken sivil polisler tarafından durdurulduğunu ve bir araca zorla bindirildiğini söyledi. ġehir dıĢına çıkarıldıktan sonra aracı durduran polislerin ağır hakaretlerde bulunduğunu kaydeden GümüĢ, "Polisler ilk baĢta üzerimi arayıp sim kartımı telefondan çıkardılar ve zorla beni bir araca bindirip Ģehir dıĢına götürdüler. Araçta ise baĢımı eğerek etrafa bakmamamı söylediler. Daha sonra bana mezarlığı gösterip 'senin yolunda giden kaç kiĢi burada yatıyor biliyor musun' diyerek tehditlerde bulunmaya baĢladılar" dedi. Götürüldüğü yerde bir polisin silahını çıkarıp "Senin beynini patlatırım. Bu ülkede yaĢayacaksan buranın kurallarına göre yaĢayacaksın, yoksa seni burada yaĢatmayız" diye tehdit ettiğini aktaran GümüĢ, konuya iliĢkin Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. (23.04.2011/DĠHA) *20.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1985/Diyarbakır doğumlu Siirt Eğitim Fakültesi öğrencisi Emrah Kelekçiler Ģu beyanda bulundu: “15 Mart 2011 tarihinde cezaevinden tahliye oldum. Burada okul okuduğum için Siirt merkezde kalıyorum. Nisan ayı baĢından itibaren 3 kez sivil polisler tarafından durduruldum. Kimlik kontrolünden sonra „buraya niçin geldiğini biliyoruz, ayağını denk al, akıllı ol, akıllı olmasan aklını alırız‟ vs. tehditlerde bulundular. YaĢam hakkı ve kiĢi güvenliği hakkımdan endiĢeleniyorum.” (ĠHD Siirt) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Dersim'de 7 HPG'linin yaĢamını yitirmesine neden olan operasyon protestosunun ardından yapılan ev baskınlarında polisin tavrı nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunan Musa Kurt isimli yurttaĢ, "Suç duyurusunu geri çek yoksa baĢına geleceklerden biz sorumlu olmayacağız" Ģeklinde tehdit edildiğini iddia etti. Kurt ikinci kez savcılığa baĢvurdu. (20.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi kırsalında 12-14 Mayıs tarihlerinde yürütülen operasyon sonucu yaĢamını yitiren 10 HPG'liden Adem AĢkan'ın (CanĢêr Çempîrî) babası Halit AĢkan, Cumhuriyet Savcılığı'na baĢvurarak, askerlerin ve korucuların kendilerini köylerinde rahatsız ettiğini belirtti. Baba AĢkan, cenaze merasimi ve taziye töreninin ardından döndükleri Otluca (Xenanis) Köyü'nün Tepeli (Sûman) mahallesindeki evlerinde askerler tarafından rahatsız edildiklerini ifade etti. Dün köylerine gelen asker ve korucuların Tunceli'de askerlik yapan yeğeni Barzan AĢkan ve iki yıl önce Ġstanbul'a çalıĢmaya giden Barzan'ın ağabeyi Menduh'u sorduğunu, ikisinin de köyde olmadığını belirtmesi üzerine yanında bulunan oğlunu almaya 227 çalıĢtıklarını kaydetti. Durumu BDP Hakkari Ġl BaĢkanlığı'na ileten baba AĢkan, konu hakkında yasal takibatın baĢlatılması için savcılığa Ģikayet dilekçesi verdiğini belirtti. Dün sabah askerlerin köylerine geldiğini ve köylülere aileleri hakkında soru sorduğunu söyleyen baba AĢkan, yeğeninin durumu kendisine bildirmesi üzerine askerlerle görüĢmeye gittiğini dile getirdi. Askerlerin kendisine ağabeyi Kasım'ın oğlu Barzan'ı sorduğunu, kendisinin de Barzan'ın Tunceli'de 7 aydır asker olduğu bilgisini verdiğini dile getiren baba AĢkan, "Daha sonra Barzan'ın ağabeyi Menduh'u sordular. Menduh'un da 2 yıldır ailesine bakmak için Ġstanbul'a gittiğini belirttim. Bu sorulardan rahatsız olduğumuz için tartıĢmaya baĢladık. TartıĢma sonucu yanımda bulunan oğlumun kimliğini istediler. Oğlum da askerliğini yaptığını ve kimliğini vermeyeceğini belirtince, 'seni merkeze götüreceğiz' dediler. Buna müsaade etmedim. Bizlere bağırıp tutuklayacaklarını söylediler" diye konuĢtu. TartıĢmalardan sonra askerlerin yanlarında getirdikleri iki korucuyla birlikte köyden ayrıldığını kaydeden baba AĢkan, "Barzan ve Menduh'un babası kardeĢim Kasım ile merkeze gelerek, bir dilekçe ile önce savcılığa Ģikayette bulunduk. Daha sonra BDP Ġl yönetimine de durumu bildirdik" dedi. Askerlerin kendileri üzerinde baskı oluĢturmak istediğini kaydeden baba AĢkan, ĠHD'ye de baĢvurarak hukuksal destek talebinde bulunacağını söyledi. (24.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı ġenoba Beldesi'nde KorucubaĢı Hazım Babat'ın yeğeni olan korucu Osman Babat'ın Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun seçim aracında Ģoförlük yapan BDP'li Ġsa Ölmez'e, "Bir daha ġenoba'dan geçersen seni ve arabanı da yok ederim" dediği iddia edildi. Kendisine ayrıca hakaret ve küfür edildiğini söyleyen Ölmez, Babat hakkında Uludere Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. (28.05.2011/DĠHA) * Mardin'in Ömerli Ġlçesine Bağlı Çınaraltı (Rısine) Köyü'nde Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayları için seçim çalıĢması yürüten BDP Ömerli Ġlçe Yöneticisi Adnan Erdem'in telefonla sürekli tehdit edildiği belirtildi. Erdem, Çınaraltı Karakolu'nda görevli soy adını öğrenemediği Kemal BaĢçavuĢ'ın dün saat 16.03'te kendisini telefonla aradığını ifade ederek, kendisine "Neden slogan atıyorsunuz" dediğini ve kendisinin de "Bu partide yöneticiyim. Bizim partimiz legaldir, yasadıĢı bir parti değildir. Biz bağımsız milletvekili adaylarımız için tabi ki diğer siyasi partiler gibi çalıĢmalarımızı yürütüyoruz. Eğer slogan atmak yasadıĢı ise o zaman hakkımızda iĢlem baĢlatın. Ġnsanlar slogan atıyor, kimseyi durduramam" söylediğini kaydetti. Erdem, konuĢmasını bitirdikten sonra Kemal adlı BaĢçavuĢ'un önce kendisine hakaretlerde bulunduğunu daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Kürtlere küfür etmeye baĢladığını ileri sürdü. Erdem, kendisine ve bütün Kürtlere hakaret edildiği için savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirterek, kendisine son olarak "Ya bu köyden sen çıkacaksın ya da ben çıkacağım" dediğini ve telefonu kapattığını aktardı. Kendisine yönelik tehditlerin ilk olmadığını da sözlerine ekleyen Erdem, bununla birlikte 10 kez telefonla tehdit edildiğini söyledi. Erdem, önceki hafta Ömerli ilçesinden Mardin'e egzoz pulu için geldiği sırada Karakol binası önünde durdurulduğunu dile getirerek, Ģöyle devam etti: "Karakol'un trafik yetkisi olmadığı halde bana 1,5 bin TL para cezası kesti. Jandarma Trafik yetkisi olmadığı halde para cezası verdiler. 10 defadır beni rahatsız ediyor. AkĢamları birileri kapıma taĢ atıyor. Ben sürekli telefonlardan tehdit ediliyorum. Ben bu insanlardan Ģüpheleniyorum. Bende bu insan hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Benim baĢıma bir Ģey gelse de bunun sorumlusu bu insanlardır. Parti yöneticisi olduğum için bu tür tehditleri alıyorum. Bu tehditlerle beni yıldırmaya çalıĢıyor. Ama bu tehditlerle yılmayacağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz." (03.06.2011/DĠHA) *Van Barosu Ġnsan Hakları Komisyonu, ĠHD Van ġubesi ve MAZLUMDER, Van'ın Akköprü Mahallesi çıkıĢında bulunan Toprak Kale mevkiindeki mağarada yüzlerce insan cesedinin 228 olduğu yönünde 8 Nisan'da Van Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna rağmen bugüne kadar toplu mezarla ilgili her hangi bir geliĢme yaĢanmazken, savcılığın olayla ilgili beyanını aldığı MAZLUMDER Van Yöneticisi Yakup Aslan polis tacizine maruz kaldığını belirtti. Suç duyurusundan sonra savcılığa giderek beyanda bulunduğunu dile getiren Aslan, beyanlara rağmen Ģu ana kadar herhangi bir geliĢme yaĢanmadığını, olayın ortaya çıkarılması yerine kendisine yönelik baskıların yaĢandığını söyledi. Olaydan sonra polislerin evine giderek, ailesini tehdit ettiğini belirten Aslan, polis tacizinin devam etmesi durumunda suç duyurusunda bulunacağını kaydetti. (06.06.2011/DĠHA) *13.06.2011 tarihinde Ģubemize ye baĢvuruda bulunan 1973/ġirvan doğumlu Necim Peldek, Ģu beyanlarda bulundu: “12.06.2011 tarihinde bağımsız milletvekili aday müĢahidi olarak ġirvan merkez Bağcılar mah. Görevli idim. Oy iĢlemi sırasında karakol komutanı ve köy korucuları tarafından sürekli rahatsız edildim. Bugün bir ifade için karakola giden kardeĢim ve amcaoğlumun yanında da bana küfür etmiĢ, kendi ve ailemin yaĢam güvencesinden endiĢe duyuyorum.” (ĠHD Siirt) *13.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Beke, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 12 Haziran genel seçimlerde Bismil‟e bağlı Güngeçti köyünde sandıkta görevli üye memurdum. Oy verme iĢleminde köyün korucu baĢı olan Tevfik SubaĢı adlı kiĢi kullanılmayan oyları kullanmak istedi. Ben kullanılmıĢ oyları kabul etmedi. Çünkü beni orada bulunmamın amacı haksızlıkları önlemektir. Buna karĢı çıkınca korucu baĢı olan Tevfik SubaĢı beni tehdit etti. Aynı zamanda da kendisi sandık baĢında görevliydi. Ayrıca köyün eski muhtarı olan Vahdettin Bulut‟ta beni açık açık tehdit etti. Benim baĢıma bu konuda herhangi bir Ģey gelirse sorumlusu Tevfik SubaĢı‟dır. Sadece bilginiz olsun diye baĢvuruda bulundum.” (ĠHD Diyarbakır) *Seçim bitti, ancak sandıklardan çıkan oy oranlarına iliĢkin tehditler sürüyor. Van'ın GevaĢ Ġlçesi'ne bağlı YemiĢlik (Narik) Köyü'nde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekili adaylarına yüksek oy çıktığı gerekçesiyle yüzbaĢı, korucubaĢı Mehmet Aydın ve köy muhtarı Osman Altun tarafından köylülere baskı yapıldığı ileri sürüldü. Narik Köyü sakinleri, seçimlerde köylülerin 400 oyun 260'nı blok adaylarından yana kullandığını ve bundan rahatsız olan yüzbaĢı, korucu baĢı ve köy muhtarının kendilerini sürekli rahatsız ederek tehdit ettiğini belirtti. 12 Haziran seçimlerinde köy halkının tarihi bir sorumluluk bilinciyle seçimlere yaklaĢtığını ve oylarını Emek, Demokrasi ve Özgürlük bloğu saflarında durarak kullandığını iĢaret eden Narikli yurttaĢlar, 400 oyu bulunan köyde tüm baskı ve tehditlere rağmen yurttaĢların 260 oyu bloktan yana kullandığını açıkladı. (20.06.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi ilçesinde YSK'nin Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesi ve "KCK davası"nda tutuklu 5 milletvekilinin tahliye taleplerinin reddedilmesi protestosuna polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Cudi Mahallesi'nde barikat kuran yüzlerce kiĢi, caddeyi trafiğe kapatarak polisin gaz bombalarına taĢlarla karĢılık verdi. Saatlerce süren çatıĢmalar kitlenin mahalle aralarına dağılmasıyla son buldu. ÇatıĢmanın olduğu bölgeye gelen Silopi Ġlçe Emniyet Müdürü Murat Esentürk polislerden bilgi aldı. Ayrıca polislerin, haber takibini yapan DHA muhabiri Halil CoĢkun'u "O görüntülerin hesabını vereceksin" sözleriyle tehdit ettiği bildirildi. (26.06.2011/DĠHA) *Dersim'de önceki gün 1994 yılında Mirik Mezrası'nda askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan IĢık ve Sevin ailesinin 7 ferdi ile aynı dönemde yakınlarını merak ettiği için mezraya çıkan ve askerler tarafından infaz edilen 229 Ali Haydar IĢık için yapılan basın açıklamasını haberleĢtiren Evrensel Gazetesi Dersim Muhabiri Kemal Özer, CHP milletvekili Kamer Genç tarafından tehdit edildi. IĢık'ın infaz edildiği yerde yapılan basın açıklamasına Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bileĢenleri ile ĠHD Dersim ġube BaĢkanı BarıĢ Yıldırım, Dersim Barosu BaĢkanı Fatma Kalsen ile sanatçı Ferhat Tunç'un da aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi katılmıĢtı. (11.07.2011/DĠHA) *ĠHD Siirt Ģube yöneticisi 1947/Eruh doğumlu Ramazan Ural, Ģubeye yaptığı baĢvuruda Ģu beyanlarda bulundu: “Evim (evde olmadığım sırada) 16.07.2011 günü saat 07:30 civarında Siirt emniyet müdürlüğüne bağlı polisler tarafından aranmıĢ tüm ev ve eĢyalar darmadağın edilmiĢ, arama bittikten sonrada ev halkına Ģahsım için tehditlerde bulunarak evden ayrılmıĢlar.” (ĠHD Siirt ġubesi) *12.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran X.X., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben Lice ilçesi … köyü … mezrasında (BaĢvurucunun isteği üzerine gizlenmiĢtir) ikamet etmekteyim. YaklaĢık 3–4 yıl önce karakola Zafer adlı komutan geldi. Geldiğinden beri sıkıntı yaĢamaktayım. Sürekli köylüler arasında ajanlaĢtırmaya ve tehdit etmeye baĢladı. 2 yıl önce kan davasından kaynaklı olarak 2 köylü yaĢamını yitirmiĢti. Bu konuda komutanın ihmali oldu. Savcılığa gittim ancak ilgilenmedi ve kayıtlara da geçmedi. Benim baĢıma her hangi bir olay gelmesinden korkuyorum ve de aileme de zarar verebilirler. BaĢıma bir olay gelirse karakol komutanı sorumludur. Ben bu hususların derneğinize ve kayıtlara geçmesini talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Kars'ın Selim Ġlçesi'nde oyları yüzde yüz yirmi artırarak büyük bir baĢarı elde eden BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane için seçim çalıĢmaları yürüten BDP yöneticileri, AKP Belediye BaĢkanı Muhittin Yücel'in baskılarına maruz kaldı. Belediyeye ait resmi araç yurttaĢların önünü kesen Belediye BaĢkanı Yücel'in "yeĢil kartların iptal ettirmekle" tehdit ettiği iddia edildi. Bloğun Kars'ta büyük baĢarı kaydederek seçimlerde baĢarılı bir Ģekilde çıktığını belirten BDP yöneticisi Bahattin Yücel, AKP'nin seçim sonuçlarını haz edemediğini belirterek, seçim sonuçlarından sonra halka saldırmaya baĢladığını ifade etti. Yücel, "12 Eylül seçimlerinde sonuçlar açıklandığında Selim Belediye BaĢkanı'nın eĢi bize 'üç beĢ çapulcu ile Meclis'e giremeyeceksiniz' dedi. Biz soğukkanlılığımızı koruyarak o zaman bir Ģey demedik. Bir kaç gün önce eĢim ile birlikte bir arkadaĢımızın evine gittik. Aksam gece saat 11'de evimize dönüyorduk. Belediye BaĢkanı Muhittin Yücel, makam arabası ile önümüzü kesip bize küfretmeye baĢladı. Yanında da polis olduğunu tahmin ettiğimiz kiĢiler vardı. Sürekli bizi, 'Size Selim Ġlçesi'ni dar getireceğim. Üç beĢ çapulcu ile kendinizi bir Ģey mi sanıyorsunuz' diye tehdit etmeye baĢladı" diye konuĢtu. YaĢadıkları olaylar karĢısında ĢaĢkına uğradıklarını belirten Yücel, AKP Belediye BaĢkanı'nın Selim Ġlçesi'nde terör estirdiğini ifade etti. YaĢanan olayın sadece Belediye BaĢkanı ile sınırlı olmadığını ifade eden Bahattin Yücel, halkı tehdit etmenin içinde çok farklı kiĢilerin olduğunu iddia ediyor. Selim Ġlçesi'nde hiç tanımadıkları insanların Belediye BaĢkanı ile gezerek, özellikle BDP yöneticilerini tehdit ettiğini aktaran Yücel, polislerin Belediye BaĢkanı ile her perĢembe günü özellikle görüĢtüğünü ve kendileri hakkında bilgi aldığını ileri sürdü. Belediye BaĢkanı Muhittin Yücel'in yalan beyanları doğrultusunda polislerin soruĢturma baĢlattığını belirten Yücel, Belediye BaĢkanı'nın kendi eliyle 90'lar döneminin kirli kiĢileri devreye soktuğunu ifade etti. Bahattin Yücel'in eĢi Türkan Yücel ise, Belediye BaĢkanı'nın kendi önlerini kestiklerinde akıllarına sokak ortasındaki infazların geldiğini belirterek, kirli kiĢilerin Selim Ġlçesi'nde devreye girdiğini belirtti. Seçimlerde büyük bir baĢarı yakaladıklarını ifade eden Türkan Yücel, AKP'nin seçimleri hazmedemediğinden dolayı kendilerine saldırdığını söyledi. Seçimlerden önce AKP'nin halkı oy vermek için tehdit ettiğini belirten BDP Selim Ġlçe BaĢkanı Ġlhan Yıldırım da, seçimlerden sonra da kendilerine tehdide maruz kaldığını belirten 230 onlarca kiĢinin baĢvurduğunu kaydetti. AKP'nin seçim malzemesi olarak yeĢil kart ve çocuk parası olarak bilinen yardımları kullandığını belirten Yıldırım, seçimlerde oyunu AKP'ye vermeyen onlarca yurttaĢın yeĢil kartının iptal edildiğini söyledi. YeĢil kartları iptal edilen yurttaĢların neredeyse hepsinin seçim döneminde bloğa çalıĢan kiĢiler olduğuna dikkat çeken Yıldırım, Yücel ailesinin baĢına gelen tehdit olayının kendilerini kaygılandırdığını sözlerine ekledi. (14.07.2011/DĠHA) * Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi Yalınsaz (Heft Millet) Köyü'nde yaĢayan Salih Yıldız isimli yurttaĢ, 2007 yılında kimliğini kaybetti. Kimliğini kaybettikten sonra ilan veren ve daha sonra kendisine yeni kimlik çıkaran Yıldız'ın yeni kimliğine rağmen eski kimliğini bulanların yüzünden baĢı dertten kurtulmuyor. Daha önce gözaltına alınıp hakkında iĢlem yapılan Yıldız, son olarak 28 Temmuz'da tekrar çok sayıda asker tarafından zırhlı araçlarla evine yapılan baskında gözaltına alındı. Gözaltına alınan Yıldız, götürüldüğü Emniyet'te kendisinin "PKK adına para topladığı" iddia edilerek, güvenlik kameralarda çekilen görüntü ve bankaya para çekmek için verilen kimlik fotokopileri kendisine gösterildi. Kimliğin kendisine ait olduğunu belirten Yıldız, kimlikteki resmin ise kendisine ait olmadığını kaydetti. Polislerin elinde görüntü ve kimliğin fotokopisi olmasına rağmen Ģuana kadar olayın ortaya çıkarılmamasının düĢündürücü olduğunu belirten Yıldız, "Tek suçum kimliğimi kaybetmektir. PKK'nin halkı tehdit ederek, para topladığını hiç duymadığım bir iĢtir. Sorumluların bulunmaması beni kaygılandırıyor" dedi. Kimliği kaybolduktan sonra polis ile askerler tarafından iki sefer gözaltına alındığını belirten Yıldız, "Ġki gün önce jandarmalar köye panzer ve zırhlı araçlar ile beni almaya gelmiĢlerdi. Ben köyde olmadığım için köyün muhtarı beni arayıp, bana jandarmaların beni sorduğunu söyledi. Ben de Ağrı'daydım. Gelip apar topar Emniyete gittim. Bana daha öncede sordukları soruları yönelttiler. Polisin elinde bazı görüntüler vardı. O görüntülerde halkı tehdit ederek para toplayan kiĢinin bankadan para çekerken görüntüleri vardı. Bir de aynı Ģahsın ġırnak'ta para çekerken, bankaya verdiği kimlik fotokopisi var. Ancak kimlikteki fotoğrafın bana ait olmadığı nettir. Benim kimliğim kullanılarak, halktan para toplanılıyor. Ancak bu kadar zamandır bu olaylar olmasına rağmen bu kiĢiler bulunmadığı gibi, ben iki kezdir gözaltına alınıyorum. Burada bir iĢ var anlayamıyorum" diye konuĢtu. (02.08.2011/DĠHA) *Batman'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapan Mazlum Bilmedi, bu sabah ÇarĢı Mahallesi'nde polisler tarafından gözaltına alındı. Bilmedi, götürüldüğü Batman Emniyet Müdürlüğü'nde tehdit edildiğini ileri sürdü. 2 saat gözaltında tutulan Bilmedi, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, gözaltında polislerin kendisini "Bu iĢi bırak yoksa senin için çok kötü olur" Ģeklinde tehdit ettiğini iddia etti. (04.08.2011/DĠHA) *Tokat'ta çıkan çatıĢmada yaralı olarak yakalandığı ileri sürülen HPG'li Mehmet Kurt'un ailesi, polisten tehdit aldıklarını iddia etti. Kurt'un kardeĢi Ġdris Kurt, polisin kendilerine "Tokat'ı terk edin yoksa millet sizi linç eder" tehdidinde bulunduğunu söyledi.Tokat'ın ReĢadiye ve BaĢçiftlik ilçeleri arasında bulunan Elmacık Köyü kırsalında baĢlatılan operasyonda çıkan çatıĢma sonucu yaralı olarak yakalandığı ileri sürülen HPG'li Mehmet Kurt'un ailesi, Tokat'a geldi. Kurt'un ailesine TUHAD-FED Genel Sekreteri Hasan Pençe ve avukatlar da eĢlik etti. Tokat Adliyesi'ne gelerek çocuklarının durumunu öğrenmek isteyen ailenin avukatları savcılığa baĢvuruda bulundu. Avukatların savcı ile görüĢmesi esnasında Terörle Mücadele ġubesi'ne bağlı polislerin aileyi tehdit ettiği öne sürüldü. (08.08.2011/DĠHA) 231 *Erzurum‘un Karayazı Ġlçesi'nde Kuaför dükkânı olan Yunus KamıĢ isimli yurttaĢ son üç aydır ilçeye yerleĢen özel hareket polislerin sürekli kendisini ölümle tehdit ettiğini belirterek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ġlçeye gelen polislerin 28 Temmuz tarihinden itibaren sürekli kendisine baskı yaptığını aktaran KamıĢ, suç duyurusu dilekçesinde Ģunlara dikkat çekti: "Ben 28 Temmuz'da beri sürekli tehditler alıyorum. Ġlk önceleri takip vardı. Takipten sonra tehditler baĢladı. Polisler gruplar halinde beni takip ediyor. Bazen evin önüne gelip saatlerce bekliyorlar. En son 1 Ağustos'ta kahvede oturduğum sırada gelip karĢımda oturdular. O sırada bana bakarak kendi aralarında burunlarını çektiler ve 'Kan kokusu geliyor buradan' diyerek açık bir Ģekilde tehdit ettiler" dedi. Son olarak iĢ yerine gelen bir polisin tehditle kendisini tıraĢ etmesini istediğini de dilekçesinde ifade eden KamıĢ, polisi tıraĢ etmediği için iĢ yerine baskın yapan 12 polis tarafından gözaltına alınarak emniyete götürdüğünün altını çizdi. Polislerin kendisini emniyete götürdükten sonra tekrar bıraktığını dile getiren KamıĢ, can güvenliğinin olmadığı ve baĢına bir Ģey gelmesi durumunda Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ile ilçede görev yapan özel hareket timlerin sorumlu olacağını kaydetti. (08.08.2011/DĠHA) *Batman'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapan Mevlüt Ayak, bu sabah ġirinevler Mahallesi'nde 3 sivil polis tarafından durduruldu. Polisler Ayak'ın elinde bulunan Haftalık Demokratik Toplum Gazeteleri'ne el koydu. Ayak'ın ifadesine göre, polisin kendisine "bir daha bu gazeteler satılmayacak" Ģeklinde tehditlerde bulunduğu ve "Senin burada ne iĢin var, git Zaman Gazetesi'nde çalıĢ, orada para var" dediği ileri sürüldü. (10.08.2011/DĠHA) *Batman'ın Mehmet Sincar Halkevi Seyitler Mahallesi'nde sabah saatlerinde dağıtım yapan Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazeteleri çalıĢanları Hasan Baytar ve Ramazan Yalçın üç sivil polis tarafından durdurularak tehdit edildikleri ileri sürüldü. Polisin Baytar ve Yalçın'a silah çektiği ve daha sonra hakaret ettiği bildirildi. Kimlik kontrolünden sonra Baytar'ın gözaltına alındığı, Yalçın'ın ise serbest bırakıldığı belirtildi. 10 Nisan Polis Karakolu'na götürülen Baytar'ın da ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı kaydedildi. (14.08.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin yaĢamını yitirmesinin ardından bölgede yaĢanan askeri hareketlilik OHAL dönemini aratır oldu. Lice'de hemen her gün helikopterlerle arazi keĢfi yapılırken, askeri yetkililerin köy muhtarlarını toplayarak, "Gece hiçbir köylü dıĢarı çıkmasın" gibi tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Lice'deki askeri yetkililerin ġêxan, Melê ve Qurmik köy muhtarlarını çağırarak, "Geçe hiçbir köylü dıĢarı çıkmasın, çıkarsa baĢına geleceklerin sorumluluğunu da almalıdır" tehdidinde bulunduğu ileri sürüldü. (16.08.2011/DĠHA) *Van'da Sanat Sokağı'nda sebze satan bir seyyar satıcı ile trafik polisi arasında tartıĢma yaĢandı. Çevredeki esnaflarında yaĢanan tartıĢmaya müdahale etmesi üzerine tartıĢma yerine gerginliğe bıraktı. Polis ve yurttaĢlar arasında gerginlik zaman zaman tartaklanmaya varırken, bir polis silahını çıkararak havaya ateĢ açtı. Çevredeki yurttaĢların telaĢlanmasına neden olan polisin hareketi, çevredekiler tarafından tepki ve yuhalanmalar ile karĢılaĢtı. OluĢan tepki üzerine polisler ile esnaf arasında kısa süreli bir kovalamaca yaĢandı. Polisin havaya ateĢ açması ve yaĢanan gerginlik, polislerin olay yerinden uzaklaĢmasıyla son buldu. (24.08.2011/DĠHA) *26.08.2011 tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan Adnan Erdem Ģu beyanlarda bulundu; “Ben 12 haziran 2011 seçim dönemindeki çalıĢmaları yaparken aynı zamanda inĢaatçı olmam nedeniyle Ömerli Emniyetinin ĠnĢaat iĢlerine yaparken Kemal adında bir 232 Ģahıs beni telefondan arayarak “BDP mensubu bazı kiĢilerin Çınaraltı Köyünde slogan atıp köyde huzursuzluk çıkardıklarını, buna neden engel olmuyorsun demesi üzerine ben de Köyde kimsenin iĢine karıĢmam istiyorsan sen gel müdahale et dedim. Ardından telefondaki Ģahıs bana küfür edip tehdit etmeye baĢladı. Bunun üzerine Ömerli Cumhuriyet Savcılığına Ģikâyette bulundum. Ama Savcılık tarafından “kovuĢturmaya gerek olmadığına dair karar verilmiĢtir”. Bu konuda Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Mardin ġubesi) *Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'nde dün nöbet tuttuğu esnada uzun namlulu silah ile intihar ettiği ileri sürülen Ġstanbul doğumlu Bingöl Kığı Ġlçesi nüfusuna kayıtlı 21 yaĢındaki jandarma er Sedat Durgun'un ölümünü incelemek isteyen ĠHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan, engellemelerle karĢılaĢtı. Ceylan, ilçeye girer girmez çok sayıda polis aracı tarafından takibe alındı. Ceylan'ın olay bölgesinde inceleme yapmasına cezaevi yetkilileri izin vermedi. Ceylan son olarak gittiği Ahlat Cumhuriyet BaĢsavcısı'nın " BaĢınıza bir Ģey gelmeden burayı terk edin" uyarısıyla karĢılaĢtı. (08.09.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçe Belediyesi'nde çalıĢan F.Y. isimli personel, dün gece Hükümet Konağı'ndaki nöbetçi polis tarafından tehdit edildiğini iddia etti. F.Y., gece mahallelere su taĢıyan Ģebekelerin olduğu yere giderek bir sorun olup olmadığını kontrol etti. F.Y., bu sırada yakın olan Hükümet Konağı'nda gece nöbetçi olan polisin ortada hiçbir Ģey olmadığı halde durup dururken yanına geldiğini, kendisine hakaret ve "öldürürüm seni" diye tehdit ettiğini ileri sürdü. (10.09.2011/DĠHA) *ġırnak Uludere Ġlçesi çarĢı merkezinde çalıĢan 4 belediye iĢçisinin Uludere Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından "yolu kapatmıĢsınız" gerekçesiyle tehdit edilerek, hakarete maruz kaldığı ileri sürüldü. YaĢanan gerginlik üzerine çok sayıda yurttaĢın gelmesiyle polislerin olay yerini terk ettiği bildirildi. ĠĢçiler Uludere Savcılığı'na baĢvurarak, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. (16.09.2011/DĠHA) *20.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan (1963/Van doğumlu) Ġbrahim Cengiz (PTT koruma güvenlik memuru) Ģu beyanlarda bulundu: “18.09.2011 tarihinde Van ilinden Siirt ili Pervari ilçesine geliyordum. Aracım saat 19.00 ile 20.30 arasında polisler tarafından durduruldu burada tacizlerine ve tehditlerine maruz kaldık, araçta 2 hasta kadın vardı. GörüĢmeler sonrasında serbest bırakıldık. Kaymakam konutu yanında tekrardan durdurulduk. Burada da hiçbir kimlik ve araç araması yapılmadığı gibi tehditlerine maruz kaldık. Uzun namlulu silahlarını bize doğru tutuyorlardı. Daha sonra bize hiçbir Ģey demeden oradan ayrıldılar. Bizde hastaneye gittik. Her iki durdurmamızda hiçbir arama ve kimlik kontrolü yapılmadı, bizleri taciz ve tehdit ediyorlardı. Bu nedenle can güvenliğimden endiĢe ediyorum. ġubenize bilgi mahiyetinde baĢvuruda bulunuyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi) *20.09.2011 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunan Ercan Temel, Ģu beyanlarda bulundu: “18.09.2011 günü köydeki hastalarımı Ġbrahim Cengiz‟in aracına bindirerek Pervari‟ye doğru yolla çıktık. Aracımız polisler tarafından 2 kez durduruldu. Araç araması ile kimlik kontrolü yapılmadı, uzun süre bekletildik, tacizlerine maruz kaldık, silahlarını bize doğrultmuĢlardı, polislerin keyfi uygulamaları ile taciz ve tehditlerine maruz kaldık. YaĢam hakkımızdan endiĢe duyuyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi) *Almanya'nın Berlin kentinden gelen ve aralarında milletvekili, tarihçi, üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 15 kiĢilik heyet, Diyarbakır ve Batman'daki temaslarının ardından Hakkari'ye geldi. Kentteki bazı sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek Kürt sorunu, 233 Demokratik Özeklik ve çatıĢmalarda yaĢamını yitiren sivil vatandaĢlarla ilgili bilgi alan heyet, ĠHD Hakkari ġubesi'ni de ziyaret ettikten sonra, basına açıklamalarda bulundu. Heyet baĢkanı Michaem Knopp, ġemdinli Ġlçesi'nde bir süre önce çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren sivillerle ilgili araĢtırma yaptıklarını belirtti. Hakkari'ye gelirken tehdit edildiklerini de belirten Michaem Knopp, "Dün gelirken Depin Polis kontrol noktasında bir OHAL bölgesi gibiydi. Bizi bırakmak istemediler. Silah dayatarak tehdit ettiler, bağırdılar, sert konuĢtular, her Ģeyi yapmaya çalıĢıyorlar. Bizi bir Ģekilde uzaklaĢtırmak istiyorlar" Ģeklinde konuĢtu.(29.09.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanması olayı ile ilgili JĠTEM elemanları astsubaylar Ali Kaya ve Özcan Ġldeniz ile itirafçı Veysel AteĢ hakkında açılan davanın 2. duruĢmasını izlemek için Van Adliyesi önünde bekleyen basın mensuplarının polis tarafından saldırıya uğramasına iliĢkin adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu BaĢkanı Yahya Öylek, gazeteciler adına açıklama yaparak, durumu yargıya taĢıyacaklarını söyledi. Arbede sırasında 2 gazeteciye ait fotoğraf makinasının kırıldığını aktaran Öylek, yaĢanan durumun ilk olmadığını belirterek, "Gazeteci arkadaĢlarımız çekim yapmak isteyince çevik polis ekiplerinin sert tavrıyla kaĢlaĢtı. Polislerin 'ne malum suikast yapabilirsiniz' gerekçesiyle engellendik. ArkadaĢlarımızı darp ederek ölüm ile tehdit ettiler. CumhurbaĢkanı Abdullah Gül'ün Van geliĢinde de aynı sorunla karĢılaĢtık, bu olayda bardağı taĢıran son damlaydı. Polisin bu tutumunu kınıyoruz" diye konuĢtu. (18.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde Azadiya Welat ve haftalık Yeni Demokratik YaĢam gazetelerinin dağıtımı engellendi. Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Nizamettin Yılmaz, dağıtım için gittiği ilçede sivil polisler tarafından dağıtım yapmasının engellendiğini belirtti. Yılmaz, polislerin gazete dağıtımı yapmasını engellediği gibi ilçeden çıkması yönünde de tehdit ettiklerini söyledi. (18.10.2011/DĠHA) *20.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Abdulaziz DanıĢ, Ģu beyanlarda bulundu; “Derinsu karakol komutanı Hakan Korucu tarafından sürekli tehdit ediliyorum. Can güvenliğim yoktur. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Mardin ġubesi) * ġırnak merkeze bağlı Kumçatı (Dêrgulê) Beldesi'nde sabah saat 05.00'da iki yurttaĢın evine polis ve özel harekat timleri tarafından baskın yapıldı. Hacı Bozkurt ve Kumçatı Belde Belediye Meclis Üyesi Ahmet Saltık'ın evlerine, "PKK'ye yardım yataklık ettikleri" iddiasıyla yapılan baskında Saltık'ın evde olmadığı öğrenildi. Baskın sonrası Hacı Bozkurt gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre; 2 gün önce Kumçatı Belde Belediye Meclis Üyesi Ahmet Saltık'ın gizli bir numaradan telefonla arandığı ve arayan kiĢinin Saltık'a, "BDP iĢleri sana mı kalmıĢ git çocuklarınla ilgilen eğer bu iĢleri bırakmazsan iki gün sonra sana ne yapacağımı göstereceğim" dediği öğrenildi. (21.10.2011/DĠHA) *Depremzedelere verilmek üzerene çeĢitli illerden TIR'larla gönderilen yardımların ErciĢ Belediye Garajı'na götürüldüğü ve buradan kamyonlarla belli kesimlere veya ailelere verildiği iddiası üzerine garaja giden DĠHA Muhabiri Abdurrahman Gök, polis ve belediye görevlileri tarafından engellendi. Garajdaki depolara alınan yardımları çeken Gök, içinde battaniye ve gıda maddeleri bulunan midibüsün fotoğraflarını çekerken, belediye görevlileri ve sivil polislerce engellendi. Önce "Niye çekiyorsun bu resmi araçtır" denilerek engellenen Gök, ardından araçtan inen sivil bir polis tarafından fotoğraf makinesinden aracın olduğu bütün fotoğraflar silindi. Ardın yeniden araca binen polis, "ġimdi gidiyorum, seni sonra bulurum" 234 sözleriyle Gök'ü tehdit ederken, baĢka bir polise de, "Buna dikkat edin, biz buradan çıkana kadar çekim yapmasına izin vermeyin" dedi. (28.10.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi'nin 5 Nisan Mahallesi'nde DTK ve BDP'nin çağrısı ile Malatya'da bekletilen 24 cenaze için gerçekleĢtirilen yürüyüĢü takip eden DĠHA muhabiri Mazlum Sezer, polisin yürüyüĢ sırasında bir genci darp ederek gözaltına alınmasını görüntülerken, polisler tarafından darp edildi. Görüntü kasetini isteyen polise kaseti vermeyen Sezer polis tarafından tokatlandı. Polisler Sezer‘e "Bir daha seni burada görmeyelim kaybol" Ģeklinde tehdit ederek kasetine el koydu. (29.10.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'nde yapılan yürüyüĢü takip eden DĠHA muhabiri Berxwedan Yaruk, çekim yaptığı sırada polisler tarafından durdurularak darp edildi. Yaruk‘un makinesini elinden alan polisler çekilen tüm fotoğrafları silerek, Yaruk'un tanıtım kartına el koydu. Yaruk'a hakaret eden polis, "Seni tanımıyor muyuz? Bir saat sonra emniyette gel kimliğini alabilirsen al" diyerek tehdit etti. (29.10.2011/DĠHA) *Hakkari‘nin Çukurca Ġlçesi‘nde bombardıman sonucu yaĢamını yitiren ve kimyasal silah ile kazan bombalarının kullanıldığı ileri sürülen Kazan Vadisi‘nde inceleme yapan BDP‘li vekiller, ―yaĢananın vahĢet‖ olduğunu belirtti. Öte yandan çatıĢmanın olduğu bölgede yaĢayan köylüler, çatıĢma sonrası askerlerin köylerine baskın yaparak, kafalarına silah dayadığını, ölümle tehdit ettiğini, ―Devletin gücünü görüyorsunuz. Sizler hepiniz hayvansınız. Bunlara siz yardım ediyorsunuz. Sizin de sonunuz böyle olacak‖ diye tehditlerde bulunduklarını aktardı. Köylüler ayrıca askerlerin Rubarê Xanî‘den akan suyun içilmemesini söylediğini belirtilirken, bu da kimyasal silah kullanma ihtimallerinin yüksek olduğu Ģüphelerine neden oldu. (02.11.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde dün askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek için Ġdil Caddesi'ni trafiğe kapatan bir gruba polis gaz bombalarıyla müdahale etmiĢti. Müdahale sırasında burnuna polisin attığı gaz bombası isabet eden 11 yaĢındaki Adil Aslan, dün akĢam geç saatlerde ameliyat edildi. Burnunda iki yerden kırık olduğu tespit edilen Aslan'ın hayati tehlikesinin olmadığını belirten doktorları, yarına kadar taburcu olabileceğini söyledi. Diğer taraftan polislerin aileyi Ģikayetçi olmamaları için ikna etmeye çalıĢtığı ve ikna edilmeyen ailenin ―tehdit‖ edildiği iddia edildi. Aslan‘ın ailesi ise, ne olursa olsun sorumlular hakkında davacı olacaklarını kaydetti. (10.11.2011/DĠHA) *Muradiye ve köylerinde yaĢanan sarsıntılarla evleri oturulamayacak hale gelen köylüler, ilçe kaymakamından çadır talebinde bulundu. Köylülerin görüĢmek için gittikleri kaymakamlıktan kovuldukları belirtildi. Köylüler, emniyet müdürü tarafından kaymakama laf söyledikleri gerekçesiyle tehdit edildiklerini kaydederek, kaymakamın hiç kimseye yardımcı olmadığını dile getirdi. Herkesin dıĢarıda naylonların içinde kaldığını ifade eden köylüler, "Öldükten sonra mı devlet bize el atacak" dedi. (14.11.2011/DĠHA) *Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde dün gözaltına alınan Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcıları Nizamettin Yılmaz ile Yasemin Yılmaz emniyetteki iĢlemlerinin ardından bugün savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan Nizamettin ve Yasemin Yılmaz çifti, "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılmak için Mazıdağı Adliyesi'nde bekletilen ve konuya iliĢkin çalıĢtıkları Fırat Dağıtım A.ġ Avukatı Serdar Çelebi'ye bilgi veren Nizamettin Yılmaz, polislerin haftalık Demokratik Toplum Gazetesi'nin "toplatma kararı" olduğunu gerekçe göstererek kendilerini gözaltına aldığını belirtti. Söz konusu "Toplatma" kararının henüz kendilerine tebliğ edilmediğini ve bu karardan bihaber 235 gazete dağıtımını yaptıklarını söyleyen Yılmaz, "Ortada bir mahkeme kararı olduğunu söylüyorlar. Fakat bu karar henüz bize ulaĢtırılmadan, bizi gözaltına aldılar. Emniyete götürdüler. Ne emniyetteki sorgumuz sırasında ne de savcılık aĢamasında bizim avukat talebimiz kabul edilmedi. ġu ana kadar ki tüm iĢlemler kanuna aykırıdır" dedi. Mazıdağı Savcısı'nın hem haftalık Demokratik Toplum Gazetesi hem de günlük yayın yapan Özgür Gündem ve Azadîya Welat gazetelerinin ilçeye sokulmaması talimatının bulunduğunu ve bu bakımdan defalarca "gözaltı" tehdidi ile karĢı karĢıya kaldıklarını dile getiren Yılmaz, "Bize 'bu ilçeye kesinlikle gazete getirmeyeceksiniz' dedi. Ve bu Ģekilde polislere de talimat verdi. Aksi halde 'Gazetelerin toplatması olsun ya da olmasın sizi gözaltına alırız' diye tehdit etti. Dağıttığımız gazetelerin 'Örgüt propagandası' yaptığını söylediler. Bu nedenle ilçeye getirilmesi kesinlikle yasaklanıyor" dedi. (16.11.2011/DĠHA) *Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Siirt merkeze bağlı GüneĢli (ġemsê) Köyü'ne 3 gün önce sabahın erken saatlerinde iki helikopterle onlarca sivil silahlı kiĢi indirildi. Tek tek ev ve ahırları dolaĢan ve darmadağın eden silahlı kiĢilerin köylüleri tehdit ettiği ve hakaretlerde bulunduğu belirtilirken, köylülere "Örgüte yardım ettikleri halinde baĢlarına gelebilecekleri anlattıkları" ve bu Ģekilde tehditler savurdukları kaydedildi. Köyde saatlerce süren aramanın ardından silahlı kiĢilerin tekrar helikopterlerle köyden ayrıldığı ifade edildi. (01.12.2011/DĠHA) *21.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Muzaffer DüĢün, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Cevat DüĢün, 20.04.2009 tarihinde YurtdıĢına çıkıĢ yapmıĢtır. Ben oğlumdan hiçbir haber alamıyorum. Bizi aramıyor. Ancak TEM ġube tarafından 15-20 gün önce evimize gelip bize oğlumuzu sordular. Biz her seferinde oğlumuzdan haber alamadığımızı belirtiyoruz. Ancak dün gece sabaha karĢı saat 05.30‟da yaklaĢık 8-9 polis evimize baskın düzenlediler. Evimizi dağıttılar. Bu konuyla ilgili haberinizin olmasını istedim. ”(ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Diyarbakır'da, ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde yaĢlanan katliamı protesto etmek için on bini aĢkın kiĢi BDP il binası önünde toplandı. Ardından KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis izin vermedi. YürüyüĢte ısrar eden kitleye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale esnasında polisin attığı gaz bombalarından biri BDP Ġl eĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ün ayağına isabet etmesiyle Zümrüt yaralandı. Polislerin kitleye ikinci kez tazyikli su ile biber gazıyla müdahalesi sırasında polis BDP Ġl Yöneticisi Arif Akkaya'yı "Oğlum sen öldün, seni geberteceğiz" Ģeklinde ölümle tehdit etti. (29.12.2011/DĠHA) -Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar *Tarım ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü (TĠGEM) Ceylanpınar ĠĢletmesi'ne 315 yeni iĢçinin alınacağını duyurması üzerine, iĢletmede taĢeron firmalarda çalıĢan ve iĢten çıkarılma kaygısı taĢıyan yüzlerce iĢçi çarĢı merkezinde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Sık sık "Susma sustukça sıra sana gelecek" ve "ĠĢçiyiz, haklıyız, kazanacağız" sloganları atan iĢçiler adına açıklama yapan Besim Özgün, iĢsizlik oranı en fazla olan ilçelerin baĢında gelen Ceylanpınar'da dıĢarıdan iĢçi alımının adaletsizlik olacağını söyledi. Açıklamanın ardından TĠGEM nizamiyesine doğru yürüyüĢe geçen kitleye polisin izin vermemesi üzerine gerginlik çıktı. Yürümekte ısrar eden kitle, TĠGEM nizamiye kapısına kadar yürüdü. ĠĢletme Müdürlüğü idare binasına kadar yürümek isteyen kalabalığa polis biber gazı ve coplarla müdahale etti. Biber gazından etkilenen ve fenalık geçiren 3 kiĢi olay yerine gelen ambulansla Ceylanpınar Devlet Hastanesine kaldırıldı. (09.01.2011/DĠHA) 236 *Yüksekova'da Diyarbakır'da görülen KCK davasına dikkat çekmek amacıyla yapılan basın açıklaması sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahale sonrası baĢlayan olaylar sürüyor. Ġlçe merkezi ve ara sokaklarda devam eden olaylarda Ģu ana kadar gaz bombası isabet eden 2 kiĢi yaralanırken, 3 kiĢide gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA) *Ağrı'nın ilçelerinde yapılan ev baskınları ve gözaltıları protesto eden gençlere polis müdahale etti. Doğubeyazıt Büyük Ağrı Caddesi'nde toplanan bir gruba polis müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulunduğu gençler molotof kokteyli, havai fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. ÇatıĢma esnasında bir gencin gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandığı öğrenilirken, tutuklanma korkusuyla gencin hastaneye kaldırılmadığı bildirildi. Kısa süren çatıĢmanın ardından gençler dağılırken, polis Ġlyas Tanrıverdi ve ismi öğrenilemeyen iki kiĢiyi gözaltına aldı. (26.01.2011/DĠHA) *Yüksekova'da DYG üyesi yaklaĢık bin kiĢinin, Ġran hükümetinin Kürt genci Hüseyin Xizri'yi idam etmesini, DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve son dönem geliĢen gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasından sonra çıkan olaylar karanlığın çökmesiyle son buldu. Öğlen saatlerinde baĢlayan olaylara çok sayıda polis müdahalede bulundu. Polisin attığı gaz bombaları, tazyikli su ve taĢlardan dolayı çok sayıda iĢyerinin camları kırılırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı. Kafasına gaz bombası isabet eden bir çocuk yaralanarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde baĢlayan gösteriler sürüyor. Polisin sert bir Ģekilde müdahale ettiği gösteriler Esentepe, Güngör, Cumhuriyet, YeĢildere, KıĢla, çarĢı merkezi ve Ġran-Van Karayolu civarında yoğunlaĢtı. Polisler müdahale sırasında aralarında çocukların da bulunduğu 12 kiĢiyi gözaltına aldı. Görgü tanıkları Cumhuriyet Ġlköğretim Okulu civarında gözaltına alınan iki çocuğun polis tarafından feci Ģekilde dövüldüğünü belirtirken, 10 yaĢındaki bir çocuğun da gözaltına alınanlar arasında olduğu ifade edildi.. (14.02.2011/DĠHA) *Hakkari'de BDP'nin yapmak istediği basın açıklamasına polisin müdahalesi ile baĢlayan olaylarda Salih Abi (60), Esma Yorulmaz (79) ve Süleyman Bayram (19) adlı kiĢiler yaralandı. Salih Abi'nin sırtına ve ayağına gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandığı belirtilirken, evine gaz bombası isabet eden Esma Yorulmaz'ın da fenalaĢarak baygınlık geçirdiği bildirildi. Sülayman Bayram'ın bir parmağının koptuğu belirtilirken, müdahaleden sonra Abi, Yorulmaz ve Bayram, tedavilerinin yapılaması için Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (14.02.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 15 ġubat nedeniyle yapılan yürüyüĢe polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylarda, yüzüne gaz bombası isabet eden bir kiĢi yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen yaralı vatandaĢ, hastaneye kaldırılırken, ilçede olaylar devam ediyor. Olaylarda toplam iki kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (15.02.2011/DĠHA) *Van'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümü nedeni ile yapılmak istenen yürüyüĢe polisin sert müdahalesi sonucu bir kiĢi karnına isabet eden bir cisim ile ağır yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen kiĢi Van Yüzüncü Yıl AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olaylarda 7 kiĢi gözaltına alınırken, müdahale sonrası tekrar bir araya gelen kitle, Cumhuriyet Caddesi üzerinde oturma eylemi baĢlattı. (15.02.2011/DĠHA) 237 *Van merkezde sabah saatlerinde baĢlayan olaylarda Abdulalim Baran ve Yunus Kurt adlı kiĢiler yaralandı. Yaralılar Van Yüzüncü Yıl Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (15.02.2011/DĠHA) *Birecik'te Heykel Meydanında basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından BDP Ġlçe binasına doğru, "Bijî Serok Apo", "Bê serok jiyan nabe" ve "DiĢe diĢ kana kan seninleyiz Öcalan" sloganları eĢliğinde yürüyüĢe geçen kitleye çevik kuvvet polisleri coplarla müdahale etti. Polis, bazı gençleri de tartaklayarak gözaltına aldı. Araya girmeye çalıĢan BDP ilçe BaĢkanı Yusuf YeĢiltepe ise, ilçe emniyet müdürünün hakaretlerine maruz kaldı. Polis müdahalesi sonucunda YeĢiltepe'ın parmağı kırıldı. Ġlk belirlemelere göre 5 kiĢi gözaltına alındı. (15.02.2011/DĠHA) *BDP Bağlar ilçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP EĢ Genel BaĢkanı Gültan KıĢanak, BDP Diyarbakır Ġl BaĢkanı M. Ali Aydın, Diyarbakır BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Osman Baydemir ile ilçe belediye baĢkanlarının da aralarında bulunduğu binlerce kiĢi, polis ablukasına rağmen Emek Caddesi'ne kadar yürüdü. Sayısı artan kitle Emek Caddesi üzerinden Polis Okulu'na doğru yürüyüĢe devam etti. Cadde üzerinde barikat kuran polis, kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Uzun süre devam eden çatıĢmalarda, 20'yi aĢkın kiĢi gözaltına alınırken, gözaltılar sırasında polis orantısız güç kullandı. Gözaltına aldıkları erkeklerin ellerini arkadan ters bükerek götüren polis, kadınları da saçlarından tutarak karga tulumba gözaltına aldı. (15.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘ın Sur Ġlçesi‘nde 15 ġubat'ı protesto eden gruplar, Melikahmet Caddesi, Suriçi Mahallesi'nde lastik yakarak sık sık slogan attı. Melikahmet Caddesi üzerine gelen polisler, çevrede bulunan herkesi gözaltına almak istedi. YaĢlı kiĢileri yere uzatarak coplayan polisler, 9 kiĢiyi gözaltına aldı. (15.02.2011/DĠHA) *Van‘ın ErciĢ Ġlçesi‘nde BDP Ġlçe binasında bir araya gelen 2 bin kiĢi Zeylan Bulvarı'nda açıklama yapmak üzere yürüyüĢe geçti. Polis barikat kurarak yürüyüĢe izin vermedi. Kitlenin yürüyüĢünü engelleyen polis daha sonra kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitle polis müdahalesine taĢlarla karĢılık verdi. Müdahale sırasında polis 3 kiĢiyi feci Ģekilde döverek gözaltına aldı. Aldığı darbelerden dolayı bayılan bir kiĢi yerlerde sürüklenerek gözaltına alınması ise dikkat çekti. (15.02.2011/DĠHA) *Derik'te yapılan protesto eyleminin ardından polisin gaz bombalarıyla müdahale sonucu çıkan çatıĢmalar sona erdi. ÇatıĢmada isimleri öğrenilemeyen 3 kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (15.02.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesinde BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Silopi Ġlçe BaĢkanı Bahattin AlkıĢ, Belediye BaĢkanı Emin Toğurlu'nun da bulunduğu kitleye polisin gaz bombalarıyla müdahale etmesiyle baĢlayan çatıĢmalar sona erdi. Polisin müdahalesi sırasında DĠHA muhabirinin ise kamerası kırıldı. Polisin attığı gaz bombası nedeniyle BDP Ġlçe binasının camları kırılırken, 5 yaĢlı kadın ise çeĢitli yerlerinden yaralandı. Yaralılardan 60 yaĢında ve kolu kırılan bir kadın Cizre Devlet Hastanesine kaldırılırken, diğer 4'ü ise Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Alınan bilgilere olaylarda ismi öğrenilemeyen 6 kiĢi de gözaltına alındı. (15.02.2011/DĠHA) *Cizre'de de çatıĢmalar sona erdi. Olaylar sırasında ismi öğrenilemeyen 1'i kadın 4 kiĢiyi gözaltına alan polisler, bir gencin elbiselerini parçalayıp döverek gözaltına aldığı görüldü. Üst kısmı çıplak kalan gençle birlikte 4 kiĢi gözaltına alındı. (15.02.2011/DĠHA) 238 *Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde binlerce kiĢinin katıldığı 15 ġubat eylemine polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylar sona erdi. Olaylara katıldıkları iddiasıyla 6 kiĢi gözaltına alındı. Polisin gözaltına alınan ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢiyi darp ettiği ve kolunun kırıldığı ileri sürüldü. (15.02.2011/DĠHA) *BDP Lice Ġlçe Nujiyan Kadın Merkezi'nde yüzlerce kiĢinin katıldığı sinevizyon gösterimi gerçekleĢtirdi.Kitlenin dağılmasının ardından, bir grup genç ÇarĢı ve Karahasan Mahallesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Uzun süre yağan kara rağmen burada ateĢler yakan gençler, Öcalan lehine sloganlar attı. Polisin panzer ve TOMA araçlarıyla müdahale etmesi ile göstericiler de taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Uzun süre göstericilerin yollara kurduğu barikatlardan dolayı mahallelere giremeyen polisler geri dönüĢte evinin önünde oyun oynayan A.B adlı çocuğu tartaklayarak gözaltına aldığı öğrenildi. (15.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır''da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin 12'inci yıl dönümü nedeniyle sabah baĢlayan protesto gösterilerine, akĢam saatlerinde de devam edildi. FeritköĢk Mahallesi'nde toplanan gençlerin bir kez daha yol da bekleyen polislere ait zırhlı araçlara molotof ve taĢ atması üzerine, polis mahalle aralarına gaz bombası atarak karĢılık verdi. Gösterilerin yapıldığı mahalleyi abluka altına alan çok sayıda polis, ara sokaklarda 2 kiĢiyi gözaltına aldı. Ara sokakta bekleyen 22 yaĢlarında bir genci yakalayan onlarca polisin, gözaltı sırasında aĢırı Ģiddet kullanması dikkat çekerken, gözaltına alınan genç baygınlık geçirdi. Bilinci yerinde olmadığı halde gencin polis aracına zorla bindirilmek istenmesi üzerine, gencin son anda yere düĢmesi önlendi. Gözaltına alınan ve isimleri henüz belirlenemeyen 2 kiĢinin Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan mahalle aralarına yapılan müdahale esnasında atılan gaz bombalarının isabet ettiği iki katlı evde yaĢayan kalp hastası Ramazan Karlı (58) fenalık geçirdi. Tüm aile bireylerinin atılan gaz bombasından etkilendiği gözlenirken, aile bireyleri ile polisler arasında kısa süreli gerginlik yaĢandı. YaĢanan gerginliğin ardından durumu ağırlaĢan Karlı, polisin zırhlı aracına bindirilerek, hastaneye kaldırıldı. (15.02.2011/DĠHA) *15 ġubat nedeniyle çatıĢmaların yaĢandığı kentlerden Batman'da ise, Petrolkent Mahallesi'nde ateĢ yakarak gösteri düzenleyen bir gruba polis panzerler eĢliğinde müdahale etti. Müdahalede kullanılan gaz bombalarının ve tazyikli suyun ev ve kahvehanelere de isabet ettiği belirtilirken, evden çıkan çocukların da polisler tarafından dövüldüğü bildirildi. Mahallede 5 çocuk gözaltına alınırken, gözaltına alınan F.Y (10) adlı çocuğun annesi N.Y., "Oğlum kapının önünde panzerlerden inen polislerce kovalandı. Yakalayınca dövdüler, biz ve komĢularımız onu kurtarmak isterken, bize de vurmaya baĢladılar. Polisler hakkında Ģikayetçi olacağız" dedi. (16.02.2011/DĠHA) * Silopi'de polisin 15 ġubat eylemlerine sert müdahalesini protesto etmek için BaĢak Mahallesinde bir araya gelen binlerce kiĢiye yönelik polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile yaptığı müdahalede 2 çocuk yaralandı. Çocuklardan biri ayağına, diğeri ise baĢına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Mahallenin abluka altına alınmasından ötürü yaralı çocuklar hastaneye götürülmezken, mahalle içerisine girmeye baĢlayan çevik kuvvet polisinin çok sayıda kiĢiyi gözaltına aldığı bildirildi. (17.02.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da 15 ġubat gösterilerinde polisin sert müdahalesi ve gözaltıları protesto etmek isteyen 20 bin kiĢiye polisin sert müdahalesiyle baĢlayan olaylarda, 20'yi aĢkın kiĢi darp edilerek gözaltına alındı. SavaĢ görüntülerinin yaĢandığı sokaklarda gözaltına alınanlar arasında yaralı ve çocukların da olduğu gelen bilgiler arasında. (17.02.2011/DĠHA) 239 *Kurtalan'da iki gün önce aralarında çocukların da bulunduğu 25 kiĢi polisin yaptığı ev baskınları sonucu gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan 25 kiĢiden 4'ü çocuk olmak üzere 9 kiĢi Kurtalan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 16 kiĢi ise savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan sanıkların tamamı, "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede 16 kiĢiden 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, K.Ç (14), K.Ö, ġ.Y, M.Ç, Doğan Yüksekbağ, Mehmet Yüksekbağ, Ferdi Çelik, Rızgar Yılmaz, Suat Çiçek, Fırat Keskinkaya, Mizgin Erdoğdu, Muhamet Demir ve Rezan Yılmaz ise "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 13 kiĢi Siirt E Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü. Gençlerin adliye getirildiği sırada polis adliye binası önünde yoğun önlem alındı. Mahkeme önünde bekleyen aileler ile birlikte BDP Kurtalan Ġlçe BaĢkanı Hasan Polat, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz ve kalabalık bir grup sabah saatlerine kadar adliye önünde bekledi. Sabah saatlerinde iĢlemleri tamamlanan 13 kiĢi adliyeden çıkarılırken, dıĢarıda bekleyen grup sloganlar atmaya baĢladı. Tutukluların da sloganlara karĢılık vermesi üzerine polisler tutuklu gençleri tartaklayarak otobüslere bindirdi. Bunun üzerine adliye kapısı önünde bekleyen grup ile polisler arasında arbede çıktı. Polisin zırhlı araçlarla müdahalesine grup da taĢlarla karĢılık verince olaylar bir süre ara sokaklarda sürdü. Tutuklama sonrası çıkan olaylarda Engin Çelik adlı bir genç polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındı. Çelik, Kurtalan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (02.03.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Zagros ĠĢ Merkezi yanındaki bir dükkana "bomba" konulmak istendiği iddiaları üzerene baĢlayan ve 6'sı polis 13 kiĢinin yaralanması ile sonuçlanan olaylar sona erdi. Yaralıların çoğunun gözaltına alınma endiĢesi ile hastanelere baĢvurmadığı öğrenilirken, olaylarda 10 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. (02.03.2011/DĠHA) *Nusaybin'de BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi'nin öncülüğünde açılan "Demokratik çözüm çadırı"nda nöbet değiĢimi için KıĢla ve Zeynelabidin mahallelerinde bir araya gelen yüzlerce kiĢi, 27 Mayıs Caddesi üzerindeki BarıĢ Parkı'ndaki çadıra doğru yürüdü. Çadıra gelen polis ekipleri, PKK bayraklarını gerekçe göstererek gaz bombaları ile gruba müdahale etti. Müdahalede BDP PM üyesi Mahmut Çelik, BarıĢ Parkı ĠĢletmecisi Selahattin Tekin, temizlik iĢçisi Behcet Düzgün ve ismi öğrenilmeyen 2 kiĢinin de aralarında bulunduğu 5 kiĢi tartaklanarak gözaltına alındı. Müdahalede birçok kiĢi de gazdan etkilenirken, Dr. Kamuran Yıldırım, Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, BDP Mardin Ġl Yöneticisi Ümit AĢar da tartaklandı. Müdahalede "Demokratik çözüm çadır"nda bulunan bir adet dizüstü bilgisayara el konuldu. Çıkan olayların ardından esnaf kepenk kapatarak, müdahaleyi protesto etti. (17.03.2011/DĠHA) *Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde Sabahın erken saatlerinde ġırnak Mahallesi'nde kutlanan Newroz'a katılmak için binlerce kiĢi yöresel kıyafetleri ile renkli görüntüler oluĢturarak yürüdü. Newroz alanında kitleye hitaben konuĢan Newroz Tertip Komitesi BaĢkanı Nayıf Aslan, halkın Newroz Bayramını kutladı. KonuĢmanın ardından Cumhuriyet Caddesi'nden yürüyüĢe geçen yaklaĢık 10 bin kiĢi "Bijî serok Apo" sloganları atarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan posterleri açtı. Karacadağ Caddesi'nden ilçe merkezine yürüyen kitle, burada polis barikatı ile karĢılaĢtı. Kitlenin yürüyüĢüne izin vermeyen polis halkı gaz bombası ile dağıtmaya çalıĢtı. Kitle taĢlarla polise karĢılık verdi. Atılan gaz bombalarının dumanından göz gözü görmezken, çok sayıda yurttaĢ gaz bombasından etkilendi. Olaylar sırasında bir kiĢi 240 kafasından, bir kiĢi ise bacağından hafif yararlandı. Daha sonra kitle Karacadağ Caddesi'nde taĢlar ve çöp konteynırları ile barikat kurdu. Karacadağ, Vatan, Su Deposu caddeleri üzerinde polise ile eylemciler arasında yaklaĢık 3 saat çatıĢmalar devam etti. Eylemler sırasında isimleri öğrenilmeyen 17 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. (20.03.2011/DĠHA) *Cizre'de yaklaĢık 50 bin kiĢinin katılımı ile kutlanan Newroz'un ardından kitle BDP Cizre Ġlçe binası önünde kurulu olan "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürümek istedi. Nusaybin Caddesine çıkmak isteyin kitleye polisin gaz bombalarıyla müdahalede bulunması üzerine çatıĢmalar baĢladı. Kitlenin Ġdil Caddesi'nde bulunan "Demokratik Çözüm Çadırı"na yönelmesi üzerine çatıĢmalar bu sefer de Ġdil Caddesi'nde yoğunlaĢtı. Çadırının önünde olayların bitmesini bekleyen kitle halaylar çekerken, BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve ġırnak Belediye BaĢkanı Ramazan Uysal'ın da aralarında bulunduğu bir heyet polis ile görüĢmelerde bulundu. YaĢanan olayın 3-5 çocukla sınırlı olmadığını, bir dil ve kimlik sorunu olduğunu yetkililerin de bu konuda duyarlı olmaları gerektiğinin altını çizen Kaplan, bu nedenle polisin ilçe binasının sınırları dıĢına çıkmasını talep etti. Yetkililer ise, kendi görevlilerini Ġdil Caddesi'nde görevlendirmeleri Ģartıyla kendi güçlerini geri çekeceklerini söyledi. BDP'li yetkililer bunu kabul etmedi. Özellikle ilçe binasının önünde halay çekerken, ilçe binasının tam karĢısında bulunan sokakta polislerin aralıksız gaz bombası atması dikkat çekti. YaĢanan olaylarda 3 kiĢinin atılan gaz bombaları sonucu yaralandığı ve Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. Gerginlik devam ediyor. (20.03.2011/DĠHA) *Newroz kutlamaları için Diyarbakır'a gelen Ġtalyan heyetten Francesca Patrizi, Newroz kutlamasından sonra KoĢuyolu Parkı'nda kadar düzenlenen yürüyüĢün ardından Ofis semtine yürümek isteyen kitleye yapılan polis müdahalesinde, yaralandı. KoĢuyolu Parkı'ndaki olaylarda kafasına aldığı darbe sonucu yaralanan Patrizi Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.03.2011/DĠHA) *Hakkari'de Newroz kutlamasının ardından "Demokratik Çözüm Çadırı"na yapılan yürüyüĢe, polisin müdahalesiyle çıkan olaylar sona erdi. Keklikpınar, Dağgöl, Yenimahalle, Bulak ve Berçelan mahallelerinde yollara barikat kurarak slogan atan gençlere polis gaz bombası, tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. AkĢam saatlerine kadar süren olaylarda birçok evde atılan gaz bombalarından dolayı hasar meydana gelirken, Bulak Mahallesi'nde iki kiĢi atılan gaz bombaları ile hafif Ģekilde yaralandı. Ayrıca olaylar sırasında ismi öğrenilemeyen bir kiĢinin ise gözaltına alındığı belirtildi. (20.03.2011/DĠHA) *Bir hafta önce Nusaybin BarıĢ Park'ında kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"na polisin gerekçe göstermeden müdahale etmesi sırasında Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, BDP PM üyesi Erkan PiĢkin ve Mehmet Zahir ErtaĢ polise engel olmak isterken tartaklanarak darp edildi. Polis panzeri de, Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan'ın park halindeki aracına çarptı. Çarpma sonucu araç hasar gördü. Müdahale sırasında polis çadırda bulunan ses cihazı, dizüstü bilgisayar ve pankartlara el koydu. (22.03.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, HPG'li Halime BaĢ'ın cenaze töreninin ardından 15 bin kiĢinin katıldığı yürüyüĢe yapılan polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar büyüyor. 1992 Newroz'unda ġehitler Köprüsü üzerinde yaĢamını yitirenleri anmak isteyen kitleye polisin izin vermemesi üzerine baĢlayan olaylar tüm ilçe geneline yayıldı. Anmada ısrarlı olan yurttaĢlar polisin gaz bombası ve tazyikli suyuna, taĢ ve molotoflarla karĢılık verirken, polis ise anmaya izin vermemekte ısrar ediyor. Polisin rasgele attığı gaz bombaları birçok eve isabet ederken, kullanılan gaz nedeniyle ilçe duman altı oldu. Polisin rasgele attığı gaz bombaları yüzlerce eve ve avlulara isabet ederken, gaz nedeniyle aralarında çocuk, yaĢlı ve kadınların da 241 bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Polisin sert tutumu nedeniyle çatıĢmalar büyürken, çok sayıda yaralı olduğu ve yaralıların gözaltına alınma ihtimali üzerine hastanelere gitmediği öğrenildi. Polisin attığı gaz bombası kafasına isabet eden 55-60 yaĢlarında yaĢlı bir yurttaĢ ise yüzü gözü kan için Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġsmi öğrenilemeyen yaĢlı yurttaĢ hastaneye getirilirken, "Polisler etrafımı sararak coplarla, demir çubuklarla beni dövmeye baĢladı" dedi. YaĢlı yurttaĢın durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Yine atılan gaz nedeniyle 40-45 yaĢlarında bir kadın da aynı Ģekilde yüzü gözü kan içinde Nusaybin Devlet Hastanesi'ne getirildi.Öte yandan Çağçağ Caddesi üzerinde 2 kiĢinin üzerinde bulunduğu motosiklet, karĢı yönden hızla gelen akrep türü polis aracının altında kalırken, üzerinde bulunan 2 kiĢi ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan 2 kiĢinin durumlarının ağır olduğu öğrenildi.Yine Devrim Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi bahçesinde, öğrencilerin oyun oynadığı bir sırada, akrep türü bir polis aracı okula girdi. Araçtan inen sivil polisler, korkarak etrafa kaçıĢan öğrencileri copladığı iddia edilirken, 3 öğrencinin yaralandığı belirtildi. Öğrenciler de Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, durumlarının iyi olduğu öğrenildi. (22.03.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, polisin dün Demokratik Çözüm Çadırı ve 92 Newroz'un da yaĢamını yitirenler için ġehitler Köprüsü'ne 10 bin kiĢinin katıldığı yürüyüĢe yaptığı müdahale ile büyüyen olaylarda ilçe adeta savaĢ alanına döndü. Polisin kullandığı orantısız güç sonucu 40'ın üzerinde kiĢi yaralandı. Yaralılardan Bahattin Aydemir'in Mardin Devlet Hastanesi'nde, Hasan Özel'in ise Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavisinin devam ettiği bildirildi. Her iki yaralının durumu iyiye giderken, hastaneye kaldırılan diğer kiĢilerin ise tedavilerinin ardından taburcu edildiği öğrenildi. Ayrıca polisin olaylarda kullandığı gaz bombası ve plastik mermiler sonucu yaralanan çok sayıda kiĢinin gözaltı korkusu ile hastaneye gitmediği bilgisine de ulaĢıldı. (23.03.2011/DĠHA) *25.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Remzi Mutlu, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 20.03.2011 günü Newroz kutlamaları amacı ile park alanına gittim. Buradan yürüyüĢ yapılacağı söylenince bende kitle ile yürüdüm. KoĢuyolu tarafına gelince polis panzerleri üzerimize su sıkıp saldırmaya baĢladı. Üzerimize tazyikli su sıkılması üzerine yere düĢtüm. Yere düĢtükten sonra da, panzer üzerimize gelip bana çarptı. Orada yaralanınca bir taksi beni hastaneye götürdü. Bacağım tamamen ĢiĢti, dizimde yaralar açıldı. Belimde oluĢan yaralarda da 3–4- dikiĢ atıldı. Birçok yerimden yaralandım. Halen hastaneye gidiyorum. Kollarımda da ĢiĢlikler oluĢtu. Bu iĢi yapanlardan Ģikâyetçiyim. Hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Hakkari'nin Berçelan Mahallesi'nde bir araya gelen gençler ateĢ yakarak sloganlar attı. Olay yerine gelen polisler, olaya müdahale ederken, polislerin zırhlı aracı gençlerin tel örgülü barikatına takıldı. Uzun bir uğraĢtan sonra aracın lastiklerine dolanan tel örgüyü çıkartan polis, göstericilere gaz bombası ile müdahale etti. Polisin attığı bir gaz bombasının Mesiha Bozkurt'un evinin içine düĢmesi sonucu 4 kiĢilik aile gazdan zehirlendi. Gazdan zehirlenen 45 günlük bebek de hastaneye kaldırılarak tedavisi yapıldıktan sonra taburcu edildi. (27.03.2011/DĠHA) *Nusaybin‘de Mitani Kültür Merkezi, ġirin Bulvarı, 27 Mayıs Caddesi ve Sakarya Caddesi'nde bir araya gelen binlerce yurttaĢ, BarıĢ Parkı'na yürümek istedi. Kalabalığın önünü polis Cumhuriyet Caddesi'nde kesti. Polis engeline takılan binlerce kiĢi dört ayrı yerde oturma eylemi gerçekleĢtirdi. Polislerle görüĢen Emine Ayna ile AyĢe Gökkan, 16 Mart'ta BarıĢ Parkı'nda kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"nın polis müdahelesi ile kaldırıldığını ve yeniden kurmak istediklerini belirtti. Sürülen diyaloglar sonucu polis yolun trafiğe kapatıldığı 242 gerekçesiyle müdahele edeceğini iletti. Bunun üzerine oturma eylemine geçen kalabalığa, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahele ederken, bazı polislerin vatandaĢlara taĢ atması da dikkat çekti. Çok yakın mesafeden sıkılan tazyikli boyalı su sonucu vücudunda yanıklar oluĢan Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Olaylarda polis yoğun gaz bombası kullanırken, bir çok evde ve iĢyerinde hasar meydan geldi. Ayrıca polisin attığı gaz bombasının sırtına isabet etmesi sonucu bir gencin yaralandığı belirtildi. Polisin bir çok noktada kullandığı gazdan dolayı küçük çocuklar ve kadınlar fenalık geçirirken, bir pasaja da gaz bombasının atılması sonucu çok sayıda kiĢi fenalık geçirdi. Esnaf olaya tepki göstererek kepenklerini kapattı. Gaz bombasının isabet ettiği park halindeki bir araç ile Sakarya Cadesi'nde bulunan bir dükkan ve evde yangın meydana geldi. Yangına itfaiye ekipleri müdahale ederek söndürdü. (27.03.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde, Ġdil Karayolu'nda barikat kuran Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çevik kuvvet polisleri, çocukların taĢ attığını öne sürerek rast gele çevreye gaz bombası attı. Özellikle BDP Ġlçe binası önünde kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"na doğru atılan gaz bombaları çadırda bulunanlara zor anlar yaĢatırken, duruma tepki gösteren BDP Ġlçe BaĢkanı Esat Malkoç ile ilçe yöneticileri Ġdil yoluna çıkarak, yolu trafiğe kapattı. BDP'lilerin tepkisine rağmen polis çevreye rast gele gaz bombası atarken, Malkoç atılan bir gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Bunun üzerine hastaneye kaldırılan Malkoç tedavi altına alınırken, duruma tepki gösteren bir grup genç, Ġdil Karayolu'na çıkarak polise taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. ÇatıĢma gençlerin ara sokaklara dağılmasının ardından sona erdi. Bu arada Malkoç'un Cizre Devlet Hastanesi'ndeki tedavisi devam ederken, çok sayıda yurttaĢ hastane önüne akın etti. Öte yandan hastaneye giden polislerin hastane personeline, Malkoç'a rapor vermemesi için baskı uyguladığı iddia edildi. (27.03.2011/DĠHA) *Kızıltepe'nin Özgürlük Meydan'ında açılan "Demokratik Çözüm Çadırı"na kar maskeli polisler baskın düzenledi. Gece saat 04.00 sularında 300'e yakın kar maskeli çevik kuvvet polisle yapılan baskında, Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp ve BDP Ġlçe EĢ BaĢkanı Ömer Turgay ile çok sayıda kiĢiye polisin silah dipçikleri ve coplarla saldırıda bulunduğu belirtildi. Turgay ile birlikte 25 kiĢinin silah dipçikleri ve coplarla darp edilerek gözaltına alındığı belirtildi. Çadırda bulunan birçok malzemeye baskında el konulurken, çadır da mahkeme kararıyla polisler tarafından yerinden söküldü. Gözaltına alınanlar Kızıltepe Ġlçe Emniyeti'ne götürüldü. Polis tarafından ablukaya alınan Özgürlük Meydan'ına kimse alınmazken, baskın haberi üzerinden çadırın kaldırıldığı yere giden BDP'lilerin "Demokratik Çözüm Çadırı" yerinde oturma eylemi baĢlattı. Polis oturma eylemine geçen BDP'lilerin yanına kimsenin yanaĢmasına izin vermiyor. Baskın sırasında çadırda bulunan Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp, kendisi dahil çadırda bulunan herkesin polisin Ģiddetine maruz kaldığını ve BDP Ġlçe EĢ BaĢkanı Ömer Turgay'ın polisler tarafından dövülerek gözaltına alındığı belirtti. (28.03.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde "Demokratik Çözüm Çadırı"na yapılan baskın sonucu gözaltına alınan 13 kiĢinin serbest bırakılması için Adliye önünde oturan binlerce kiĢiye polis, sert Ģekilde müdahale etti. Bu sırada polis kitlenin üzerine çok sayıda gaz bombası atarak, müdahale etti. Kullanılan yoğun gaz nedeniyle cadde gaz bulutu altında kalırken, çok sayıda kiĢi gazdan etkilenerek bayıldı. Polise taĢlarla karĢılık verilen müdahalede, ismi öğrenilemeyen bir genci aralarına alan polisler, coplarla darp etmeye baĢladı. Yaralanan genç gözaltına alınmak için bindirildiği polis aracından kaçarak, kurtuldu. (29.03.2011/DĠHA) 243 *Kızıltepe‘de Demokratik Çözüm Çadırı‘na yapılan polis müdahalesinin ardından gün içerisinde yaĢanan olaylarda 5 kiĢinin polis tarafından darp edilerek, gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan ve emniyetteki sorguları devam eden kiĢilerin Ferhat Aksoy, Veysi Rant, ġehmuz DemiĢtaĢ, Mehmet Ali ĠĢler ve ġehmuz Bingöl olduğu öğrenildi. Bu kiĢilerden ġehmuz Bingöl‘ün ayağının kırıldığı ve kafasına on dikiĢ atıldığı bildirildi. (29.03.2011/DĠHA) *Toplumsal gösterilerde polisin kullandığı ve sık sık ölüm ve yaralanmalara neden olan gaz bombaları Hakkari'de bir çocuğun yüzünün yanmasına neden oldu. Önceki gün Hakkari'de Pehlivan Mahallesi'nde yaĢanan gösteriler sırasında olaya müdahale eden polisin attığı gaz bombası bir evin bahçesine düĢtü. O esnada bahçede oynayan Azat Aslan (6), gördüğü gaz bombası kovanını eline alıp oynamaya baĢladı. Bir süre sonra ellerini yüzüne sürmeye baĢlayan küçük Azat'ın yüzü yanmaya ve su toplamaya baĢladı. AkĢam olayın ne olduğunu anlayamayan ailesi sabah Azat'ı hastaneye kaldırdı. (01.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar üzerine Demirüstü, Sakarya ve Kanarya sokaklarında toplanan yüzlerce genç, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarını atarak tekrar yürüyüĢe geçti. Polis ikinci kez kitleye gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar gece geç saatlerde sona erdi. Polisin müdahalesi sırasında biri çocuk olmak üzere 3 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. A.G.'nin (14) yüzüne isabet eden gaz bombası nedeniyle burnunda, dudağında ve yanağında yarılma meydana geldi. Çevrede bulunan yurttaĢlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılan A.G., burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden A.G., gece geç saatlerde burnundaki kırıklar nedeniyle üç saat süren bir ameliyat geçirdi. A.G. ameliyatın ardından servise alındı. Durumunun normale döndüğü A.G.'nin tedavisi devam ediyor. (04.04.2011/DĠHA) *Askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek için BDP ġırnak Ġl binası önünden toplanan bini aĢkın kiĢi "Ġntikam" pankartını açarak Ömer Kabak Meydan'ında bulunan "Demokratik Çözüm Çadırı"na doğru yürüyüĢe geçti.Çadırın bulunduğu meydanda son bulan yürüyüĢün ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından çadıra geçmek isteyen gençler polis tarafından engellendi. Bu sırada polis ile gençler arasında arbede yaĢandı. Polis daha sonra çadıra ve gençlere gaz bombalarıyla müdahale etti. Çadırın içerisine girmek isteyen polise gençler taĢlarla karĢılık verdi. Müdahale sırasında polis 2 kiĢiyi gözaltına aldı. Öte yandan müdahale sırasında polisin Gazi PaĢa Ġlköğretim Okulu bahçesine de gaz bombası attığı ve 20 öğrencinin baygınlık geçirdiği belirtildi. (06.04.2011/DĠHA) *Hatay'ın Hassa Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 7 HPG'li için ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde yürüyüĢ düzenlendi. Yapılan konuĢmaların ardından kitle, BDP Cizre Ġlçe Örgütü binasına dönerken, bir grup genç operasyonları kınamak amacıyla tekrar yolu trafiğe kapatınca polis gençlere müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli suyla gençlere müdahale eden polislere gençler de taĢ, molotof ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Müdahale esnasında ismi öğrenilmeyen bir çocuk ayağına gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralı çocuk çevredekiler tarafından Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (07.04.2011/DĠHA) *Hatay'ın Hassa Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren 7 HPG'li için ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde düzenlenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine yaĢanan olaylar devam ederken, 1'i ağır 2 kiĢinin yaralandığı, aralarında çocukların da bulunduğu 12 kiĢinin de gözaltına alındığı 244 belirtildi. DüĢmeye bağlı olarak kafasında çatlak oluĢtuğu iddia edilen Ġbrahim Varlı ameliyata alınırken, BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP ilçe yöneticileri de yaralıların tedavi gördüğü Cizre Devlet Hastanesi'ne gitti. (07.04.2011/DĠHA) *Yüksekova'da Demokratik Çözüm Çadırı'nın kurulduğu Musa Anter Parkı'nda bir araya gelen ve aralarında kurum temsilcilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi, Hatay'da 7 HPG'linin yaĢamını yitirdiği operasyonu kınamak amacıyla ilçe merkezine doğru yaptıkları yürüyüĢe polisin müdahaleyle baĢlayan olaylar sürüyor. ÇarĢı merkezi baĢta olmak üzere YeĢildere, Güngör, Cumhuriyet mahallelerinde devam eden olaylarda Ģu ana kadar 2 kiĢi gözaltına alınırken, 2 kiĢi de gaz bombaların isabet etmesinden dolayı hafif Ģekilde yaralandı. (09.04.2011/DĠHA) *Nusaybin'de Sakarya Caddesi üzerinde bir araya gelen gençlerin devam eden askeri operasyonlara karĢı "Demokratik Çözüm Çadırı"na doğru yürümek istemesi sonucu baĢlayan olaylar sona erdi. Çıkan olaylarda 3 kadın yoğun Ģekilde atılan gazlardan etkilenerek baygınlık geçirirken, bir çocuk da ayağına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı. Yaralanan çocuk gözaltına alınma korkusuyla hastaneye götürülmedi. (10.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Nuh Mahallesi'nde düzenlenen bir düğünde, sokakta polise ait akrep tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında küçük çocukların taĢ attığı iddiası ile polis gaz bombası kullandı. Polisin attığı gaz bombasının bakkalda bulunan 2 yaĢındaki Elif Güngen'in kafasına isabet etmesi sonucu çocuk ağır yaralandı. Kanlar içinde yere yığılan küçük Güngen, olay yerinde bulunanlar tarafından Ġlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların 3 saatlik çabası iĢe yaramayınca durumu kritik olan küçük Güngen, ailesi tarafından Batman'da bulunan Özel Medikal Hastanesi'ne götürüldü. Gülgen'in çekilen tomografisinde kafatası arka kemiğinde kırık olduğu ve durumunun ciddiyetini koruduğu bildirilirken, müdahale sırasında Güngen'i yerden kaldırmak isteyen Mervan DemirtaĢ (20) isimli gencin de ayağına isabet eden bir baĢka gaz bombası ile hafif Ģekilde yaralandığı bildirildi. Gaz bombalı müdahalenin ardından düğünde bulunan konukların gazdan dolayı düğünü terk etmek zorunda kaldığı ve düğünün iptal edildiği bildirilirken, zırhlı aracın da olay yerinden hemen uzaklaĢtığı öğrenildi. (16.04.2011/DĠHA) *"KCK davası" kapsamında yargılanan Kürt siyasetçilerin 19 Nisan'da görülecek olan duruĢması öncesi "Kürt siyasetçilerine özgürlük" sloganı ile BDP Cizre Ġlçe Örgütü tarafından binlerce kiĢinin katılımı ile yürüyüĢ yapılmak istendi. YürüyüĢün henüz baĢında polis uyarı yapmadan kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitlenin de karĢılık vermesiyle baĢlayan olaylar, kent geneline yayıldı. Çevik kuvvet ekipleri kentin her köĢesinde barikatlar kurarken BDP Ġlçe binasına ve "Demokratik Çözüm Çadırı"nda da polis tarafından gaz bombası atıldı. Polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu 58 yaĢında bir yurttaĢ yaralandı. Yaralı kiĢinin gözaltına alınmak korkusuyla hastaneye götürülmediği bildirildi. Yine evinin önünde oynarken kafasına gaz bombası isabet eden 8 yaĢındaki bir çocuk yaralandı. Yaralı çocuk Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Çadıra gaz bombası atılması sonucu ise Sırtköy (DeĢta Darê) Belde Belediye BaĢkanı Nuri Akman yaralandı. Sırtına ve ayağına gaz bombası isabet eden Akman ise BDP Ġlçe binasında çok sayıda yurttaĢlar birlikte mahsur kaldı. "Polis halka terör estiriyor" diyen Akman, "Sırtıma ve ayağıma da birer gaz bombası çarptı. BDP ilçe binası etrafında polis yoğun güvenlik önlemi aldığı için dıĢarı çıkamıyoruz. Onun için hastaneye gidemiyoruz. Burada öylece bekliyoruz. Polisin geri çekilmesini bekliyoruz" dedi. Öte yandan Cizre‘de gün boyu süren olaylarda toplam 20‘nin üzerinde kiĢinin yaralandığı belirtildi. (17.04.2011/DĠHA) 245 *YSK'nın, 12 bağımsız milletvekili adayının baĢvurularını reddetmesinin ardından, BDP Diyarbakır Ġl binası önünden bir araya gelen binlerce kiĢi, BDP eski EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ'ın yaptığı açıklamadan sonra, AKP Ġl binasına doğru yürüyüĢe geçti. AKP Ġl binası önüne gelen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale, kitle de taĢlarla karĢılık verdi. Bir anda savaĢ alanına dönen Siverek Caddesi'nde baĢlayan olaylar çevre yol ve mahallelere de yayıldı. Müdahale sırasında polis rasgele gaz bombası atarken, bazı gaz bombalarının evlere isabet etmesi nedeniyle yurttaĢlar yarı baygın Ģekilde evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Gazdan etkilenen 2 küçük çocuk ve bir genç kadına sağlık görevlileri ilk müdahaleyi yaparken, olaylarda 2 polis de yaralandı. BDP Ġl binası önünde de toplanan çok sayıda genç, Bayındırlık Caddesi'ne çıkarak, yolu çift yönlü trafiğe kapattı. Kitlenin dağılması ile birlikte olaylar sona ererken, 3 kiĢi gözaltına alındı. (18.04.2011/DĠHA) *Van'da ise Akköprü, Hacıbekir (Xaçort), Yenimahalle ve KarĢıyaka mahallelerinden kent merkezine yürüyüĢ düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya gelen binlerce kiĢiye polis müdahale etti. Müdahaleye kitle de taĢlar ve molotofkokteyli ile cevap verdi. Olaylarda Ġrfan Yılmaz adlı bir genç kafasına aldığı darbe ile yaralandı. Yılmaz Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Müdahale sırasında polis Van Bağımsız Milletvekili Adayı Aysel Tuğluk ve Van Belediye BaĢkanı Bekir Kaya'yı da darp etti. (19.04.2011/DĠHA) *Van'da sabah saatlerinde mahallelerden gelerek "Demokratik Çözüm Çadırı"nda toplanan binlerce kiĢi buradan, Belediye Garajı ve Akköprü Mahallesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Kitle Akköprü ve Belediye Garajı'nda toplanan binlerce kiĢi ile bir araya gelerek, buradan Cumhuriyet Caddesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢün Akköprü kolu Cumhuriyet Caddesi'ne gelince polis engeli ile karĢılaĢtı. Polis yürüyüĢe izin vermedi. Kitlenin ısrarı üzerine polis kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Ġlk belirlemelere göre biri polis 3 kiĢi yaralandı. Cadde üzerinden ara sokaklara çekilen gruplar, MHP Ġl binasını taĢladı. "Demokratik Çözüm Çadırı"na da polis, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Polisin buradaki müdahalesinde de 3 kiĢi yaralandı. Çadırda bulunan yaĢlılar ve kadınlar gazdan yoğun bir Ģekilde etkilenmelerine rağmen çadırı terk etmedi. Olaylarda Van Belediyesi Basın ve Halkla ĠliĢkiler Müdürü Adnan Bilen de polisin kullandığı plastik mermilerin bacağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Bilen Medi-Sina Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde baĢlayan olaylarda bir kiĢi yaralandı. Oryen ĠĢ Merkezi'nin çatısına çıkan polis hedef gözeterek attığı gaz bombası N.S. adlı kiĢinin yüzüne isabet etti. Ağır yaralanan N.S. çevredekilerin müdahalesi ile olay yerinden uzaklaĢtırıldı. Atılan bombalar nedeniyle 18 yaĢındaki bir genç gözünden yaralanırken, 70 yaĢındaki Zeynek Es adlı yurttaĢın evine isabet eden gaz bombası nedeniyle Es kalp krizi geçirdi. Evde kundakta bulunan bebek de gazdan etkilenirken bebek Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢka bir eve isabet eden gaz bombası evdekilerin zor anlar yaĢamasına neden oldu. Aile gençler tarafından evin içinden çıkarılmaya çalıĢılırken, ev gazdan dolayı girilemeyecek hale geldi. Ancak içerde kalan 6 yaĢındaki çocuğu gençler gazın etkisinin geçmesinin ardından evden çıkardı. (19.04.2011/DĠHA) *Van'da polis müdahalesi üzerine baĢlayan olaylar sürerken, polis "Demokratik Çözüm Çadırı"na gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Yüzlerce polisin katıldığı müdahale sırasında kadın ve yaĢlıların da aralarında bulunduğu yurttaĢlar coplarla, tekmelerle darp edildi. Müdahale sırasında çok sayıda kadın da yaralandı. YurttaĢları yüzü koyun yere 246 yatırarak ellerini arkadan kelepçeleyen polis, çadırı terk etmeyen 100'e yakın kiĢiyi gözaltına aldı. Gözaltı sırasında engelli bir kiĢi baĢına isabet eden gaz bombası sonucu ağır yaralandı. Ağır yaralı genç ancak yaklaĢık bir saat sonra olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılabildi. Ġsmi öğrenilemeyen genç, Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA) *Hakkari'de YSK'nın kararı protesto etmek için Demokratik Çözüm Çadırı önünde bir araya gelen kalabalık bir grup, buradan belediye önüne kadar yürüyüĢ yaptı. Belediye önünde sona eren yürüyüĢün ardından basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamanın arından Demokratik Çözüm Çadırı'na dönmek isteyen kitleye polis müdahale etti. Müdahale sırasında Belediye Meclisi Üyesi Selahattin Kurt yaralandı. Yaralanan Kurt Hakkari Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen kitleye yönelik yapılan polis müdahalesinde çok sayıda kiĢi yaralandı. Müdahalede polisin orantısız güç kullanması ve kadın, çocuk, genç demeden yerlerde sürükleyerek ve coplayarak gözaltına alması dikkat çekti. Gerçek mermilerin de kullanıldığı ileri sürülen müdahale sırasında yoğun gaz bombası nedeni ile onlarca kiĢi yararlanırken, yurttaĢlar büyükĢehir belediye binasına sığındı. Onlarca kiĢinin yaralandığı olaylarda M. Sabri Akar ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢi ağır yaralandı. Sur Belediye BaĢkan Yardımcısı Gülbahar Emek'in de bulunduğu 7 kiĢi Alman Hastanesi'ne kaldırıldı. BüyükĢehir Belediyesi Çevre Zabıta ġube Müdürü Nesrin ġehriban Yasak da, çalıĢma odasında bulunduğu esnada polisin tazyikli su sıkması sonucu kırılan cam parçalarının kafasına isabet etmesi sonucu yaralandı. Alman Hastanesi'nde kaldırılan ġehriban Yasak'ın kafasına 3 dikiĢ atıldı. Müdahaleler sırasında 81 kiĢinin gözaltına alındığı belirtildi. Polis belediye binasına da gaz bombası atarak içerde buluna yüzlerce kiĢinin atılan gazdan etkilendi. Atılan gaz bombaları ve tazyikli su nedeni ile belediye binası harabeye dönerken olaylar sırasına yaralanan çok sayıda yurttaĢ gözaltına alınmamak için hastaneye gitmedi. Yoğun gaza rağmen içerde kalan yurttaĢlar belediye pencerelerinden ve çatıda "baskılar bizi yıldırmaz ", "Direne direne kazanacağız" sloganları atarken polisi yuhalayarak protesto etti. Gözaltına alınan çok sayıda kiĢinin darp edilmesi soncu yüzleri gözleri kan içinde kalırken çevrede bulunan yurttaĢlar polise tepki göstererek müdahale etmek istedi. Ancak polis çevrede bulunan yurttaĢlara gaz bombası ve coplarla müdahale etti. Olayları görüntülemek isteyen basın mensupları da polisin sert müdahalesinden nasibini aldı. Müdahalede DHA muhabiri Bayram Bulut polis tarafından darp edildi. Diyarbakır'da polis Ģiddetinden nasibini alanlar arasında bedensel engelli ses sanatçısı Adnan Sevik de vardı. ÇatıĢma ortasında kalan Sevik'e yönelik polisin tazyikli su kullanması ve darp etmesi polis Ģiddetinin fotoğrafı oldu. Ġki ayağını da kullanamayan ve tekerlekli sandalye üzerinde olan Sevik'in polis müdahalesine karĢı iki elini kaldırarak 'durun' demesine aldırmayan polislerin tazyikli su atması sonucu Sevik, yere yuvarlandı. Müdahale sonrası yurttaĢlar tarafından yerden kaldırılan Sevik'in durumunun iyi olduğu öğrenildi. (19.04.2011/DĠHA) *YSK'nin adayları vetosunu protesto etmek için Nusaybin'de Yüzüncü Yıl Parkı'ndaki 'Demokratik çözüm çadırı' önünden bir araya gelen binlerce kiĢi, BDP il binasına doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢe BDP Ġl BaĢkanı Sedat Dağ, BDP PM üyeleri, Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan da eĢlik etti. YürüyüĢe polisin müdahalesine, kitlede taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. BaĢlayan olaylar yayılarak sürerken, ara sokaklarda çok sayıda kiĢi çöp bidonlarıyla ve ağaçlarla barikat kurdu. ÇatıĢmalar sırasında BDP PM üyesi Hasan Bozkurt sırtına isabet eden gaz bombası nedeniyle hastaneye kaldırılırdı. 247 Evinin önünde oyun oynayan 2 buçuk yaĢındaki Yekbun Baran polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuğun kafasında kırıklar olduğu ve beyin cerrahi servisinde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Polisin attığı gaz bombalarında biride 10 yaĢındaki Güler Akman'ın yüzüne isabet etti. Yüzünde yanıklar oluĢan Akman'da Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Öte yandan gün boyu çatıĢmaların sürdüğü kentte 5 kiĢi daha çeĢitli yerlerinden yaralandı. (19.04.2011/DĠHA) *YSK'nın, "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu"nun desteği ile seçimler bağımsız girecek olan 12 adayın baĢvurusunu reddetmesi Cizre'de de protesto edildi. Çoğunluğunu Cizre Lisesi'nde çıkan son öğrencilerin oluĢturduğu grup, Orhan Doğan Caddesi'nden "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "PKK halktır, halk burada" sloganlarıyla 'Demokratik çözüm çadırı'na yürüdü. YürüyüĢe gaz, panzer ve gaz bombalarıyla müdahale eden polise gençler taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. ÇatıĢmalar Cudi ve Nur mahallelerinde ara sokaklara yayıldı. Olaylar sırasında 1'i çocuk 3 kiĢi yaralandı. (19.04.2011/DĠHA) *Cizre'de eylem yapan gençlere yönelik yapılan polis müdahalesinde Hüseyin Karane adlı çocuğun kafasına gaz bombası çarpması sonucu yaralandığı belirtildi. 11 yaĢındaki Karane çevredeki yurttaĢlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. (19.04.2011/DĠHA) *YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarının baĢvurularını reddetmesini ve Diyarbakır'da görülen "KCK davası"nda Kürt siyasetçilerin yargılanmasının protesto edildiği Nusaybin'de, polis Ģiddeti sonucu yaralanan iki çocuğun Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürerken bir çocuk daha yaralandı. BaĢına plastik mermi isabet eden 14 yaĢındaki Hamdullah Eldemirci, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Eldemirci'yi hastane getiren aile çocuğun durumunu öğrenmek için hastaneye gelen polislere tepki gösterdi. (19.04.2011/DĠHA) *Cizre'de YSK'yı protesto etmek için akĢam baĢlayan olaylar gece geç saatlere kadar sürdü. Polisin sert müdahalesine taĢ ve molotofkokteylileri ile karĢılık verildi. Olayların yoğunlaĢtığı Ġdil Caddesi ve "Demokratik Çözüm Çadırı' etrafında olaylar uzun süre devam etti. Gerginliğin gün boyu hakkim olduğu ilçede, gençlerin eylemlerine polisin yaptığı müdahale sonucu biri çocuk 3 kiĢinin yaralandığı bildirildi. 11 yaĢındaki Hüseyin Karane, baĢından aldığı darbe sonucu yaralandı ve Cizre Devlet Hastanesi Acil Servise kaldırıldı. Burada ilk müdahale yapıldı. Kafasına 10 dikiĢ atılan Karane, taburcu edildi. Cizre'deki olaylar gece geç saatlerde eylemcilerin evlerine çekilmesiyle sona erdi. (20.04.2011/DĠHA) *Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın duruĢması ve YSK'nın bağımsız adayları veto etmesini protesto etmek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan mitinge polisin yaptığı sert müdahalenin yankıları sürerken, ĠHD Diyarbakır ġubesi, yaĢanan olaylara iliĢkin hazırladığı gözlem raporunu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısına ĠHD MYK Üyesi Av. RehĢan Bataray Saman, Doğu ve Güneydoğu Temsilcisi ġevket Akdemir, ĠHD Diyarbakır ġube Sekreteri Raci Bilici, ġube yöneticileri Av. Pınar DalkuĢ ve Av. Ġbrahim Çeliker katıldı. Hazırlanan gözlem raporu öncesi bir açıklama yapan ĠHD ġube Sekreteri Raci Bilici, dün vatandaĢların bir araya gelerek demokratik gösteri haklarını kullanmak istediklerini belirterek, "Ancak bu vatandaĢlar polisin kullandığı sert müdahale ile dağıtılmak istendi. Bu müdahale sırasında polislerin kullandığı Ģiddeti, vatandaĢların sokaklarda maruz kaldıkları iĢkence görüntülerini hepimiz dehĢet içinde izledik, buna maruz kaldık" dedi."Toplantı ve gösteriler sırasında güvenlik güçlerinin kullandıkları Ģiddet ve müdahale sonucunda meydana gelen 248 ihlallerdeki artıĢta PVSK'nın güvenlik güçlerine tanıdığı geniĢ yetkilerin büyük etkisi olduğu gibi cezasızlık politikası da etkili olmaktadır" diyen Bilici, Ģöyle devam etti: "Polisin müdahalesi sonucu yaĢamlarını yitiren Mahsum Karaoğlan, Mustafa Dağ ve Aydın Erdem'in katilleri aradan geçen zamana rağmen henüz bulunamadılar. Yine 28 Mart olaylarında polislerin açtıkları ateĢ ve attıkları gaz bombaları sonucu yaĢamını yitiren 10 kiĢinin katilleri de henüz bulunamadı. Güvenlik güçlerine karĢı yürütülen cezasızlık politikalarına karĢı dün bu kentte yine benzer olaylar yaĢandı ve güvenlik güçleri kanunun kendilerine tanıdıkları geniĢ yetkileri kullandılar."Bilici, daha sonra yaĢanan olaylara iliĢkin yaptıkları gözlemleri basın mensuplarıyla paylaĢtı. Tespitlerin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne mağdur ve mağdur yakınlarının yaptıkları baĢvurular, dernek yöneticileri ve üyelerinin olaylar sırasındaki gözlemlerinden yararlanılarak yapıldığını belirtilen Bilici, "Öncelikle yaĢanan olaylar sırasında yaralılar olduğu haberinin alınması üzerine hastaneler ve hastane acil servisleri aranarak ve yaralı olduğu bilgisi alınan hastanelere yapılan ziyaretler sonucu yaralılar hakkında bilgi alınmıĢtır. Özel bir hastanenin acil servisi ile yapılan görüĢmede, 10 kiĢinin acil bölümüne, kaba dayak ve gasp sonucu yaralanmalar nedeni ile baĢvurdukları, bunların 3 tanesinin giriĢinin yapıldığı ve tedavilerinin yapılarak taburcu edildikleri tespit edilmiĢtir. Diğer bir özel hastane yetkilileri ile yapılan görüĢmeler ve yapılan ziyaretler sonucunda, Hastane Acil Servisi'ne yaklaĢık 30 kiĢinin baĢvurduğu belirtilmiĢtir. Bu kiĢilerin büyük çoğunluğunun darp ve kaba dayak sonucu oluĢan yaralanmalar nedeni ile baĢvurduğu ve yapılan tedavileri sonucunda taburcu edildikleri belirtilmiĢtir. Ayrıca aynı hastaneye getirilen 2 kiĢinin durumunun ağır olduğu belirtilmiĢtir. Bu ağır yaralılardan 60-65 yaĢlarında olan S.S. polisin müdahalesi sonucunda gözlerinde ödem oluĢtuğu ve burnunda kırık olduğu belirtilmiĢtir. Yine diğer ağır yaralı olduğu belirtilen ve 45 yaĢlarında olan M.A.'nın kafasına isabet eden gaz fiĢeği sonucu ağır yaralandığı, hayati tehlikesinin devam ettiği ve Beyin Cerrahi bölümünde tedavi altına alındığı belirtilmiĢtir."Bilici, yaĢanan olaylarda yaptıkları gözlemleri maddeler halinde Ģöyle sıraladı:19 Nisan 2011 günü saat 12.30-14.00 saatleri arasında, dernek yöneticileri ve üyelerinin dernek binasında bulunduğu sırada yoğun silah sesleri ve havai fiĢek seslerinin gelmesi üzerine BüyükĢehir Belediyesi önünde bulunan kitlenin kaçarak sokaklara girdiği, bir kısım vatandaĢın dernek sokağına girdiği, bunun arkasından polis memurlarının da etrafa yoğun gaz bombaları atarak sokağa girdiği, sokağın tamamen dumanlar içerisinde kaldığı gözlemlenmiĢtir. Sokağa giren polislerin özellikle vatandaĢları hedef almak sureti ile gaz fiĢeklerini atması dikkat çekmiĢtir. Olay sırasında BüyükĢehir Belediyesi önünde bulunan ve müdahale sonucunda Dedeman Oteli'ne doğru kaçmak zorunda kalan Ģube yöneticimiz, Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Gaz bombaları ile yapılan müdahale sonucunda kitlenin bir kısmı otele doğru kaçtı. Arada sıkıĢan kitlenin üzerine polis tarafından gaz bombaları atılmıĢ ve ilaçlı sular ile müdahalede bulunulmuĢtur. Bu müdahale sonrası kitle içerisine giren polis memurları kiĢileri gözaltına almaya çalıĢtı. Bu sırada tahmini 10 kiĢinin polislerce zorla alınmaya çalıĢıldığını gördüm." Bürosunun penceresinden olayları izleyen derneğimiz yöneticisi Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Büronun sokağında yaklaĢık 10 polis memuru yakaladıkları bir çocuğun üzerine çullanarak çocuğu darp etmeye baĢladılar ve sonrasında gözaltına alındılar. Bu Ģekilde toplam 5 kiĢi darp edilip gözaltına alındı. Yine polisler gaz bombaları atarken kitleyi ve kiĢileri hedef alarak ateĢ etmekteydiler. Ayrıca sokaktan geçen vatandaĢlara polisler sataĢarak provoke etmeye çalıĢıyorlardı." Derneğimiz üyesi Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Polisler adliyenin karĢısındaki sokağa girerek etrafa rasgele gaz bombası attılar. Yine belediye kavĢağında bulunan polisler yoldan geçen özellikle kadınlara bağırarak küfür ediyorlardı. Dağkapı Meydanı'nda bir grup göstericinin Atatürk heykelinin etrafında toplanmaları üzerine polisler meydana çok yoğun gaz bombaları attılar ve etraf tamamen duman altında kaldı. Yayılan dumanlar Alman Hastanesi'nde bulunan hastalar ve yakınlarını da etkiledi." Diyarbakır Barosu'nda yapılan avukat toplantısında bulunan derneğimiz yöneticisi Ģu 249 beyanlarda bulunmuĢtur: "Toplantı devam ederken çok yoğun bağırma sesleri geldi. Camlara çıkmamız üzerine robokop giyimli yaklaĢık 10 polisin sokaktaki vatandaĢlara bağırdığı ve 2 sivil giyimli, 18 yaĢından büyük olduğu düĢünülen iki kiĢiyi her iki kolundan tutup götürdüler ve sokaklarda bağırarak dolaĢmaya devam ettiler." Derneğimize hukuki yardım talebi ile gelen baĢvurucu Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Seçim otobüsü üzerindeki konuĢmalar biter bitmez polisler gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale ettiler. Final Dershanesi'ne doğru kaçmamız üzerine burada bulunan askeriyenin içerisinden üzerimize gaz bombaları atılmaya baĢlandı."Derneğimize hukuki yardım talebi ile gelen baĢvurucu Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "KardeĢim ile yolda yürürken insanlar kaçıĢmaya baĢladı ve orada bulunan polisler gaz bombaları atmaya baĢladı. Kendimizi korumak amacı ile bir mağazaya sığındık. Birçok insan mağazaya sığındı ve polis buraya da müdahale etti ve tüm camlar kırıldı. Polisler mağazanın içerisine girerek herkese coplarla saldırmaya baĢladılar." Gözlemlerimiz ve çeĢitli kaynaklardan edindiğimiz verilere göre, yaĢanan olaylarda 100'ün üzerinde kiĢi gözaltına alınmıĢ, ikisi ağır olmak üzere 50'ye yakın vatandaĢın da yaralandığı tespit edilmiĢtir. Gözaltına almalar sırasında çok sayıda vatandaĢın dövülerek gözaltına alındıkları tespitiyle, dün yaĢanan olaylarda yoğun bir Ģekilde iĢkence ve kötü muamele yapıldığına iliĢkin kaygılarımız söz konusudur. ĠĢkence ve kötü muameleye iliĢkin tespit çalıĢmalarımız devam etmektedir. Bu konuda yapacağımız tespitlerin ardından yaĢananları ayrıca kamuoyuyla paylaĢacağız.Raporun açıklanmasının ardından ġube Yöneticisi Av. Pınar DalkuĢ, iĢkence edilerek gözaltına alınan bazı vatandaĢlarla yaptığı görüĢmeleri aktarırken, ĠHD Bölge Temsilcisi ġevket Akdemir ise, bölge genelinde yaĢanan olaylara iliĢkin izlenimlerini anlattı. Akdemir, yaĢanan olayların ve polis saldırısının hiçbir hukuki gerekçeyle açıklanamayacağını belirterek, yapılan sert müdahaleleri kınadıklarını sözleri ekledi. (20.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da YSK'nın bağımsız adayları veto kararı ve 'KCK davası'nı protesto etmek isteyen binlerce kiĢiye polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylar ikinci gününde artarak devam ediyor. Kentte 28 Mart 2006'da yaĢanan olayların manzarası yaĢanırken, Bismil'de polis kurĢunu ile Ġbrahim Oruç'un yaĢamını yitirdiğinin duyulmasıyla mahallelere de barikat kuruldu. BDP il binası önüne oturma eylemi yapan kitle mahallelere dağılırken Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri Mahallesi, Bağlar 5 Nisan, Fatih mahalleleri, Sur Ġlçesi Turistik Caddesi, Gazi Caddesi, YeniĢehir Ġlçesi ġehitlik Mahallesi'nde barikatlar kuruldu. Polis kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken, yer yer silah kullanıldığı öğrenildi. Sur Ġlçesinde polis silahı ile üç kiĢinin bacağından yaralandığı iddia edildi. Yaralı bir çok kiĢi ise gözaltına alınmak korkusu ile hastanelere gitmiyor. Olayların yoğunlaĢtığı Bağlar Ġlçesi Seymenler Caddesi, Öğretmenler Caddesi, Medine Bulvarı ve Emek Caddesi'nde kurulan barikatlara polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar Ģiddetleniyor. Bağlar Ġlçesi'nin 5 Nisan Mahallesinde bir araya gelen çok sayıda genç ve polis arasında çatıĢma yaĢandı. Gençlere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale eden polise, gençlerde molotofkokteyli ve taĢlarla karĢılık verdi. Öte yandan Bağlar'da bulunan "Demokratik Çözüm Çadırı"nı basan polis Öcalan posterleri ve yaĢamını yitiren HPG'lilerin fotoğraflarına el koydu. Çadırda nöbet tutan çok sayıda kiĢi ise silah dipçikleriyle darp edilerek gözaltına alındı. Bağlar'da yer yer polisin helikopter ve yerden attığı gaz bombaları nedeniyle gökyüzünü gaz bulutu sardı. (20.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde YSK'nin adayları vetosunu protesto etmek için BaĢak, Nuh ve Barbaros mahallelerinde bir araya gelen çok sayıda genç polisle çatıĢtı. Sokak baĢlarında barikat kuran gençler sloganlar attı. Barikat kuran gençlere çevik kuvvet polisi, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Gençlerin taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık vermesi üzerine çatıĢmalar baĢladı. Ara sokaklara çekilen eylemciler Ġpek yoluna çıkmak isteyince tekrar 250 Polisin müdahalesi ile karĢılaĢtı. ġu ana kadar bir çocuğun gözaltına alındığı ilçede göstericiler ile polis arasında mahalle aralarında çatıĢma devam ediyor.Olayların yaĢandığı mahallerde ilköğretim okulu 3. sınıf öğrencisi Zeliha Kesik isimli bir çocuk polisin attığı gaz bombasının karnına isabet etmesi sonucu yaralandı. Kesik, Silopi Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kesik'in durumunun iyi olduğu bildirildi. (20.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, YSK'nın bağımsız adayları veto etmesini protesto eden kitleye yönelik polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sürüyor. Polisin orantısız güç kullanımından aralarında DHA muhabiri Mehmet Ali Bulun'un da bulunduğu 3 kiĢi gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralanarak Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.04.2011/DĠHA) *Bilânçonun en ağır olduğu Bismil'de yürüyüĢ yapan kitleye polisin müdahalesinin ardından görgü tanıklarının ifadesine göre halkın üzerine dakikalarca ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu 18 yaĢındaki lise öğrencisi Ġbrahim Oruç yaĢamını yitirdi, 4 kiĢi ise silahla ağır yaralandı. Göğsüne aldığı kurĢunla ağır yaralanan Gültekin KuĢu sevk edildiği Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaĢama savaĢı veriyor. Acil ameliyata alınan KuĢu'un durumu ciddiyetini koruyor. Silahla yaralanan Mustafa Baykal ise Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tutuluyor. Silahla yaralanan 2 kiĢi ve gözüne gaz bombası isabet 1 kiĢinin tedavisi ise Ġlçe Devlet Hastanesi'nde sürüyor. Olaylar sırasında 20'den fazla kiĢi ise polis tarafından yaralı halde gözaltına alındı. (21.04.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Ġdil Ġlçesi'nde YSK'nın bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de Ġbrahim Oruç'un polis kurĢunu ile öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapıldı. Adile NaĢit Caddesi'nde yürüyen gençlere polis gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Müdahaleye gençlerinden karĢılık vermesiyle baĢlayan olaylar uzun süre devam etti. ÇatıĢmalar sırasında özel harekat polisleri Demokratik Çözüm Çadırı'na baskın yaptı. Çadırdakilerin tepki göstermesi üzerine önce gerçek silahla havaya ateĢ açan polis ardından ise "Gelirseniz vururuz" diye tehdit etti. Olaylar sırasında çadırın yanında evine giden Merkez Sağlık Ocağı'nda görevli doktor Mehmet ġirin Nas darp edilerek gözaltına alındı. Yine olaylar sırasında polisin arasında kalan Lezgin Baykara isimli yurttaĢ adeta linç edildi. Gözaltına alınan Baykara'nın kolunda kırıkların oluĢtuğu belirtildi. 2 kiĢi hala gözaltında tutulurken, ilçede yaĢanan olaylarda 10 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. YurttaĢların gözaltına alınma korkusuyla hastaneler gidemediği bildirildi. (21.04.2011/DĠHA) *Kızıltepe'de de aynı gerekçelerle yürüyüĢ yapmak isteyen binlerce kiĢi Mehmet Sincar Parkı'nda bir araya gelerek belediye binasına doğru yürüyüĢ baĢlattı. YürüyüĢe polisin gaz bombaları ve panzerlerle karıĢlık vermesiyle çatıĢmalar baĢladı. Bu sırada BDP'liler emniyetle görüĢerek, Kızıltepe Belediye önüne gelen kitle burada basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından yeniden yürümek isteyen kitleye polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar kent geneline yayıldı.Polisin attığı gaz bombalarından aralarında Derik Belediye BaĢkanı Çağlar Demirel ve Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp'in de bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Birçok yaralı Kızıltepe Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olaylar Ģiddetlenerek devam ediyor. (21.04.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde YSK'nin Kürt siyasetçiler için aldığı veto kararını protesto etmek ve Diyarbakır'da polis kurĢunu ile yaĢamını yitiren Ġbrahim Oruç için yürüyüĢ düzenlendi. Açıklamanın ardından yürümek isteyen gençlere polis tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Gençlerin molotof ve taĢlarla karĢılık vermesi üzerine çıkan çatıĢmada polis 251 panzerleri ve Çevik Kuvvet polisleri geri çekilmek zorunda kaldı. Panzerlerin "Çözüm Çadırı"na tazyikli su ile saldırması üzerine polisler ile BDP'liler arasında kısa süreli bir tartıĢma yaĢandı. Polislerin "provakatörlük" yaptığını belirten BDP Doğubayazıt Ġlçe BaĢkanı Talat AktaĢ ile Doğubayazıt Belediye BaĢkanı Canan Korkmaz, polisler ile tartıĢtı. TartıĢmanın ardından polislerin gitmemesi üzerine kitle sloganlar atarak oturma eylemi baĢlattı. YaklaĢık yarım saat süren eylemin ardından polislerin geri çekilmek zorunda kalması ile olaylar son buldu.Polisin rastgele biber gazı, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulunması sonucu 53 yaĢındaki Cihan Sağdıç karnına isabet eden gaz bombası sonucu yaralandı. VatandaĢlar tarafından hastaneye kaldırılan Sağdıç, gaz bombasının kemiğine denk gelmesi sonucu Ģan eseri hafif yaralandığı öğrenildi. Sağdıç, olayların içinde olmadığını ancak polisin rastgele ateĢ etmesi üzerine yaralandığını belirterek, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. (21.04.2011/DĠHA) *Batman'da YSK'nın veto kararını protesto etmek ve polis kurĢunu ile lise öğrencisi Ġbrahim Oruç'un öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapan kitleye polisin sert müdahalesi ile baĢlayan olaylar Ģiddetlenerek devam ediyor. Polisin "Demokratik Çözüm Çadırı"na yönelmesiyle birlikte çok sayıda kiĢi çadır etrafından etten duvar ördü. Bu sırada Belediye Çay Bahçesinde Milletvekili Ayla Akat Ata polisler tarafından tartaklandı. Milletvekili Bengi Yıldız'ın üzerine ise gaz bombası atıldı, gaz bombaları Ģans eseri isabet etmedi. Polis müdahalesi sırasında BDP Ġl EĢ BaĢkanı Saadet Becerikli kolundan, Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel da baĢından yaralanarak hastaneye kaldırıldı. (21.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde 100. Yıl Parkı'nda bir araya gelen ve aralarında BDP il ve ilçe yöneticileri, Eğitim Sen üyeleri, KÜRDĠDER üyeleri, Kızıltepe Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan ve belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi Newroz Alanı'na doğru yürüdü. YurttaĢlar, alkıĢ ve zılgıtlarla bütün ilçenin polis ablukasına alınmasını protesto etti. Kitle sık sık "Nusaybin intikam alacak", "ġehit namirin" sloganları attı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterlerini açan kitle, ilçe seçim kurulu önüne siyah çelenk bırakmak istedi. Ġlçe seçim kuruluna doğru yürüyen kitle, polis engeli ile karĢılaĢtı. Polis engeline tepki gösteren Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, 'bizi burada vurun' diyerek tepki gösterdi. Ġlçe Seçim Kurulu'na yakın bir yerde durdurulan kitle adına açıklama yapan BDP Mardin Ġl Yöneticisi Ahmet Bingöl, halkın demokratik taleplerini polis terörü ile karĢılık verilmesini kınadı. Daha sonra kitle adına bir grup ilçe seçim kuruluna siyah çelenk bıraktı. Kitle daha sonra sloganlar eĢliğinde "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürüdü. Özel harekât timleri de ilçe seçim kurulunu "etten koruma duvarı" altına aldı. ġirin Bulvarı ve IĢık Önder Caddesi'nden Newroz Alanı'ndan yürüyüĢe geçmek isteyen kitleye katılmak isteyen yurttaĢlar engellendi. Yola barikat kuran polis gruba tazyikl kokteyliler ile karĢılı i su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahaleye gençler taĢlar ve Molotof k verirken, olaylarda Hayrettin Alkan, Ġlyas Poyraz ve ismi öğrenilemeyen bir çocuk gözaltına alındı. Polisin attığı gaz bombaları nedeniyle ise iki çocuk yaralandı. M.A. sırtına, N.Ġ. ise baĢına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı. Gözaltı korkusu ile hastaneye gidemeyen çocuklara çevredeki yurttaĢlara tarafından tedavi edildi. (21.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde Mehmet Sincar Parkı'nda bir araya gelen kalabalık grup, belediye binasına doğru yürüyüĢe geçti. Polis kalabalığa gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale sırasında 1'i ağır 16 kiĢi yaralandı. Demokratik Çözüm Çadırı'na da çok sayıda gaz bombası atan polisin hedefinde belediye binası da vardı. Atılana gaz bombalarından ötürü belediye binasında bulunan birçok kiĢi fenalık geçirdi. Ġlçede olaylar devam ediyor. (21.04.2011/DĠHA) 252 *Ġdil'de YSK'nın bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de Ġbrahim Oruç'un polis kurĢunu ile öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapıldı. YürüyüĢün ardından Adile NaĢit Caddesi'nde barikat kuran gençlere özel hareket timleri plastik mermi sıktı. Olaylarda 3 kiĢi plastik mermi ile yaralandı. Plastik mermi ile yaralanan 7 yaĢındaki Y.O. adlı çocuk ağır yaralandı. Ġdil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Y.O. durumunun ağır olduğu öğrenildi. (21.04.2011/DĠHA) *Kürt siyasetçilerin yargılandığı "Tarihi dava", YSK'nin bağımsız adayları veto etmesi derken, Bismil'de Ġbrahim Oruç'un polis tarafından öldürülmesi Diyarbakır'ı ayağa kaldırdı. Bağlar'ın tüm mahalleleri ile Sur, YeniĢehir ve Kayapınar ilçelerinde de birçok mahallede kitle ile polis arasında çatıĢmalar sürerken, olaylar kentin en iĢlek merkezlerinden biri olan Ofis semtine de yayıldı. Polisin yoğun gaz bombası ile gaz bulutu altında kalan mahalleler üzerinde uçan polis helikopterleri de havadan gaz attı. Tüm sokak baĢlarına barikat kuran gençler, polis ve zırhlı araçları taĢ, molotof ve havai fiĢeklerle mahalleden çıkarırken, polis tekrar 10 Nisan Polis Karakolu'na konuĢlandı. Polisin attığı gaz bombaları nedeniyle çok sayıda yurttaĢ vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralandı. 12 yaĢındaki bir çocuk gaz bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Olaylarda çoğu çocuk 40 kiĢi gözaltına alındığı belirtildi. (21.04.2011/DĠHA) *Batman'da YSK'nin bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de lise öğrencisinin polis kurĢunu ile yaĢamını yitirmesini protesto etmek için yürüyen kitleye yönelik müdahalesi ile baĢlayan olaylar sürüyor. Polisin sabah saatlerinde itibaren üç defa kaldırmak için gaz bombalarıyla müdahale ettiği "Demokratik Çözüm Çadırı" önünde etten duvar ören kitle, çadırı vermedi. Bu sırada Belediye Çay Bahçesi'nde Milletvekili Ayla Akat Ata polisler tarafından tartaklandı. Milletvekili Bengi Yıldız'ın üzerine ise gaz bombası atıldı. Polis müdahalesi sırasında BDP Ġl EĢ BaĢkanı Saadet Becerikli kolundan, Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel baĢından yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Olaylar sırasında onlarca kiĢi yaralandı. Polisin sabahtan itibaren kentte uyguladığı Ģiddete iliĢkin BDP Milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız, "Çözüm Çadırı" önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından "Çözüm Çadırı" önünde bekleyen kitleye yönelik polis yeniden gaz bombalarıyla müdahale etti. Çadırı yıkmak için bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekipleri sevk edilirken, halk çadırın yıkılmasına izin vermedi ve polis geri çekildi. Bu sırada ayağına gaz bombası isabet eden Milletvekili Ata, yaralandı. Ata'nın yaralandığını duyan gençler ise, Petrolkent Mahallesi'nde barikat kurdu. Polisin müdahale etmesiyle baĢlayan çatıĢmalar sırasında polis gençlerin üzerine ateĢ açtı. Öte yandan kentin özellikle Cumhuriyet Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi ve birçok noktada çatıĢmalar hala sürüyor. (21.04.2011/DĠHA) *21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kamile Koçağa, Ģu beyanlarda bulundu: ―18.04.2011 tarihinde ben, eĢim, 6 çocuğum ve evli olan kızım Zehra bir de 2 çocuğu evde iken akĢam saat 22.30‟da aniden çok büyük bir gürültü ve patlama sesi duyduk. EĢim ile birlikte ne oluyor diye bakmak için balkona çıktık, cadde de polis arabaları ile kaçıĢan insanları gördük. O an nereden geldiğini görmediğimiz bir cisim çocuk odamızın camını kırarak evimizin içine girmesi ile evimizin her tarafını gaz kokusu sardı. Çocuk odasında yatan iki torunumu ve çocuğumu kucağıma aldım. Çocuklar baygın vaziyetteydiler. Bu sırada hepimiz Ģok halindeydik. Çok kötü bir durumdaydık. Daha sonra ambulans çağırdık. Çocukları iki ambulansla çocuk hastanesine gönderdik. Bizlerde devlet hastanesine gittik. Çocuklarıma oksijen gazı verdiler. Hastaneden ancak sabah saat 03.30–04.00 gibi ayrılabildik. Doktorlardan rapor istedim, raporu savcılığa göndereceklerini söylediler. Evimizin her tarafını gaz kokusu kaplamıĢtı. Bu nedenle evin içerisine girmek mümkün 253 değildi. Zira evin içerisine girdiğimiz vakit nefes almakta güçlük çekiyorduk. Bu nedenle 2 gün komĢularımızda kaldık. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *Batman'da önceki gün öğlen saatlerinden baĢlayan ve gece boyunca süren olayların bilançosu ağır oldu. Aralarında çok sayıda çocuklar ve engellilerin de olduğu yüzlerce insan yaralanırken, 50'nin üstünde kiĢi de gözaltına alındı. Yüzlerce kiĢi ise yoğun gaz bombardımanı altında yaralandı. Gözaltına alınanlar Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, Batman'daki birçok özel hastane yaralılarla dolup taĢtı. Yaralı bir çok yurttaĢın hastanelere gitmediği gözlemlenirken, yurttaĢların yaralıları kendi imkanlarıyla tedavi ettiği dikkat çekti. Polis Ģiddetinden BDP Gurup BaĢkan Vekilleri Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel, BDP Ġl Genel Meclis BaĢkanı Salih Aktan, BDP Ġl EĢbaĢkanı Saadet Becerikli'nin yanı sıra DuruĢ Gazetesi muhabiri Mehmet Uçar, Medya Gazetesi muhabiri Osman Arslan da nasibini aldı. (22.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin, Kızıltepe ve Derik ilçelerinde 20 Nisan'dan itibaren tepkisini gösteren halka karĢı polis uyguladığı Ģiddet nedeniyle çok sayıda kiĢi yaralandı. Kepeklerin kapalı olduğu Nusaybin'de 6'sı çocuk olmak üzere 11 kiĢi yaralandı. Yaralı çocuklardan 2.5 yaĢındaki Yekbun Baran'ın durumu iyiye giderken, baĢına plastik mermi isabet eden 11 yaĢındaki Hamdullah Eldemirci ise, kaldırıldığı Mardin Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. (22.04.2011/DĠHA) *Van'da 3 gün devam eden olaylarda Ģu ana kadar aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 152 kiĢi gözaltına alınırken, aralarında Van Belediyesi Basın ve Halkla iliĢkiler Müdürü Adnan Bilen'in de bulunduğu 100'e yakın kiĢi yaralandı. Yaralılardan 20'si Van'daki devlet ve özel hastanelerde tedavi edilirken, kalanlar ise gözaltı korkusundan dolayı hastanelere gitmeyerek evlerinde kendi imkânlarıyla tedavi oldu. Kentteki esnaf da bir gün kepenk açmayarak vetoyu veto etti. (22.04.2011/DĠHA) *Hakkari'de iki gün süren olaylar sırasında kepenkler hiç açılmadı, gösterilerde 19 kiĢi yaralandı. Yaralılardan durumu ağır olan Müjdat Yılmaz Van'a sevk edilerek tedavi altına alınırken, polisin BDP il binası önünde bulunan Demokratik Çözüm Çadırına yapılan müdahalede 51 kiĢi, Keklikpınar Mahallesi'nde ise bir kiĢinin bulunduğu toplam 52 kiĢi gözaltına alındı. Binlerce kiĢinin sokaklarda olduğu Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde ise kepenkler 3 gün boyunca hep kapalı kaldı. Kentte polisin sokaklara giriĢine göstericiler izin vermezken, olaylarda 5 kiĢi gözaltına alındı, olaylarda çoğunluğu gaz bombasının isabet ettiği 50 kiĢi yaralandı. Yaralılardan 3'ü Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, kalanlar ise gözaltı riski nedeniyle hastanelere gitmedi. (22.04.2011/DĠHA) *BaĢkale ilçe merkezinde bulunan Atatürk heykeli yanında bir araya gelen ve aralarında Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu Van adayı Nazmi Gür, BaĢkale Belediye BaĢkanvekili Hecer Saruhan, görevden alınan Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler, Ġl Genel Meclis üyelerinin de bulunduğu bine yakın kiĢinin açıklaması sırasında polisin yaptığı müdahaleyle baĢlayan olaylar sona erdi. Olaylarda bir genç de gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı. (23.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘da Yeniköy Mezarlığı'nda HPG'li Kenan Topdemir'in cenazesinin defnedilmesinin adından on binlerce kiĢi KuruçeĢme güzergahından Dicleliler Yasevi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Kitleye polis gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Müdahaleye kitle de molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle karĢılık vermesiyle kısa süren çatıĢmaların 254 ardından Medine Bulvarı üzerinden 5 Nisan Mahallesi'ne giren kitle yola barikat kurdu. Polisin barikata müdahalesi ile baĢlayan çatıĢmalar ara sokaklara yayılırken, olaylarda 1‘i çocuk 3 kiĢi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. (23.04.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde Mardin-Diyarbakır Karayolu üzerinde 8 Nisan'da meydana gelen patlamada yaĢamını yitiren HPG'li BeĢir Muhammed'in (Bengi Welat) cenaze töreninin ardından "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürüyen binlerce kiĢiye polisi müdahalesiyle baĢlayan olaylar sona erdi. ÇatıĢmalar sırasında 2 kadın gaz bombası isabet etmesi nedeniyle yaralandı. Ancak kadınlar gözaltına alınma korkusuyla hastaneye götürülmeyerek evlerinde tedavi edildi. (23.04.2011/DĠHA) *Kızıltepe'de toprağa verilen HPG'li BeĢir Muhammed için ve askeri operasyonlara karĢı Nusaybin'de Newroz Bulvarı'nda bir araya gelen gençler yürüyüĢ yapmak istedi. YürüyüĢe polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etmesi üzerine gençler taĢ ve molotofkokteylleri ile karĢılık verdi. Çıkan olaylar sırasında 1'i ağır 3 çocuk yaralandı. Ağır yaralanan 13 yaĢındaki H.Ġ.'nin baĢına ve koluna gaz bombası, 11 yaĢındaki E.D.'nin baĢına gaz bombası ve 12 yaĢındaki F.A.'nın ayağına gaz bombası isabet ettiği öğrenildi. Yaralı çocuklar Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (23.04.2011/DĠHA) *Cizre'nin Nuh Mahallesi'nde annesi ile beraber yolda yürüyen 12 yaĢındaki N.A polisin attığı gaz bombasıyla yaralandı. YurttaĢlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan N.A'nın sırtından yaralandığı öğrenildi. Hastanede polise tepki gösteren N.A'nın annesi, "Bu ne biçim iĢ. Devlet biz Kürtlere saldırmak için bahanemi arıyor. Ben onlara taĢ atmadım hakaret etmedim. Peki neden bana gaz bombası atıyorlar Çocuğuma birĢey olursa hesabını onlardan sorarım" dedi. (24.04.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da, YSK'nın bağımsız adayları vetosu ile baĢlayan olaylarda gözaltına alınan 12 kiĢi dün Diyarbakır Adliyesi'nde savcılığa çıkarıldı. Burada ifadeleri alınan 12 kiĢi ile birlikte geçtiğimiz gün HPG'li Kenan Topdemir'in cenazesinin ardından polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sırasında Bağlar Ġlçesi BarıĢ Caddesi'nde polis tarafından linç edilerek gözaltına alınan 15 yaĢındaki A.S. de savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 12 kiĢiden 4'ü serbest bırakılırken, aralarında A.S.'nin de bulunduğu 8 kiĢi de tutuklama talebiyle Nöbetçi Hakimliğe sevk edildi. Ġfadeleri alınan 8 kiĢi, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek suçlamalarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar içerisinde bir kiĢinin daha darp sonucu yaralı olduğu belirtildi.Tutuklanan A.S.'nin, kameralara yansıyan görüntülerinde çevrede bulunan kadınların polislere engel olmaya çalıĢmıĢ, buna karĢı polisler, "Onun cenazesini vereceğiz" demiĢti. Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen A.S. dün sağlık kontrolü için Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yüzünde, kollarında ve belinde darp izleri bulunan çocuk daha sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ağır darp edildiğine dair rapor verilen A.S. daha sonra Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadesi alınması için salonda bekletilen A.S.'nin durumunun kötü olduğu ve yürümekte zorluk çektiğinin gözlemlendiği bildirildi. (25.04.2011/DĠHA) *25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Sabri Akar, Ģu beyanlarda bulundu: ―19.04.2011 tarihinde çalıĢtığım Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesinden dıĢarı çıktım. O gün KCK duruĢması olduğu için belediyenin önünde kalabalık bir grup bulunmaktaydı. Ben dıĢarı çıkar çıkmaz kalabalık arasında kargaĢa baĢladı. Ben ne olduğunu anlamadan yüzüme bir Ģeyin çarptığını hissettim. O an da yere düĢtüm. Elimi yüzüme attığımda yüzümden kanlar geliyordu. Beni hastaneye götürmeye çalıĢtılar. Ancak polisler tüm yolları kapattığı ve kitleye 255 müdahale etmeye devam ettiği için yaklaĢık bir saat oralarda kaldım. Daha sonra tekrar belediyenin içine girip arkadan döndük. Tiyatro salonunun oradan adliye tarafındaki çıkıĢtan Alman Hastanesine getirildim. Benim yüzüme polisin attığı gaz bombası isabet etti. Bana gaz bombası isabet ettiğinde belediye kapısına 5–10 metre mesafe uzaklıktaydım. Benim bulunduğum yerde bir Ģeyde olmuyordu. Polisler bilinçli bir Ģekilde hedef gözeterek atmıĢtır. Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. Bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nın kaldırılmasını protesto etmek amacıyla BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında Doğubayazıt Belediye BaĢkanı Canan Korkmaz, BDP il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kiĢi belediye önüne doğru yürüyüĢe geçti. Yapılan yürüyüĢe, polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sırasında, polisin sıktığı tazyikli suyun etkisi ile yere düĢen Doğubayazıt Belediye BaĢkanı Canan Korkmaz, göğsünden ve kalçasından yaralandı. (26.04.2011/DĠHA) *MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nı yeniden kurmak isteyen kitleye polis müdahalesi ile baĢlayan çatıĢmalar sürüyor. Kitleye müdahale eden çevik kuvvet ekipleri, kitlenin direniĢi karĢısında, emniyetin bulunduğu caddeye çekildi. Kitle ise her caddenin her iki yönünde çevik kuvvet polislerini müdahalesine taĢ, molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle karĢılık veriyor. Olaylar sırasında 5 kiĢi çeĢitli yerlerine isabet eden gaz bombası mermileri ile yaralandı. (26.04.2011/DĠHA) *Van'da Demokratik Çözüm Çadırı'nın kaldırılmasını proteste etmek amacıyla yapılmak istenen basın açıklaması öncesi kent polis tarafından adeta ablukaya alındı. Açıklamaya katılmak üzere Belediye Garajı'ndan gelen ilk gruba müdahale eden polisler bazı küçük çocukları gözaltına alırken, açıklamanın yapılacağı Feqiyê Teyran Parkı'nı ise ablukaya aldı. Abluka altındaki parka gelen BDP Ġl EĢ BaĢkanı Cüneyt CaniĢ, Van Belediye BaĢkanı Bekir Kaya, Edremit Belediye BaĢkanı Abdulkerim Sayan, Bostaniçi Belediye BaĢkanı Nezahat ErgüneĢ bir grupla açıklama yapmak istedi. Ancak çevik kuvvet polisleri parkın içine girerek kitleyi dağıttı. Baskılara rağmen parkın önünde basın açıklaması yapıldı.Açıklamadan sonra kitle BDP Ġl binası önüne geçti. Burada toplanan bir grup sloganlar atarak polisin tutumunu kınadı. Polis burada da gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahaleyle birlikte bir kiĢi kafasına isabet eden plastik mermiyle yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen kiĢinin gözaltına alınma korkusu nedeniyle hastaneye kaldırılmadan bir araçla evine götürüldüğü bildirildi. (27.04.2011/DĠHA) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun aday tanıtımı programının ardından Dalan Caddesi yönünden gitmeye çalıĢan kitleye çevik kuvvet izin vermedi. Kitleye sözlü sataĢmada bulunan çevik kuvvet ekipleriyle kitle arasında yaĢanan kısa süreli tartıĢmanın ardından polis kitleye, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Kitlenin taĢlarla karĢılık vermesi üzerine yaĢanan olaylardan korunmaya çalıĢan bir grup kadın, Zeylan Caddesi'nde bulunan inĢaat halindeki bir binaya sığındı. Bunun üzerine binaya giren polisler, kadınları feci Ģekilde döverek hakarette bulundu. Görüntü almaya çalıĢan basın mensuplarına da küfürler savuran polis, görüntü almalarını engelledi. Burada oğlu Engin Sala'nın polis tarafından gözaltına alınmasına mani olmaya çalıĢan Zinnet Sala (60), polis tarafından dövülerek yerlerde sürüklendi. Sala, el ve yüz kısmından yaralandı. Olayda ilk belirlemelere göre, Sakine Türköz, Engin Sala, Burak Avcı, ġakir Sağlam, Vahyettin Çakır, Yahya Demirkaynak, Ġhsan Çelebi, Vedat Beyaz, Sıddık TaĢtan, Erbil Erboğa adlı kiĢiler gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında ve ErciĢ Emniyet Müdürlüğü'ne götürülme esnasında gözaltına alınanların darp edildiği iddia edildi. (28.04.2011/DĠHA) 256 *Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Hakkari Bağımsız Milletvekili Adayı Selahattin DemirtaĢ‘ın kent merkezindeki seçim bürosunun açılıĢı için düzenlenen miting sonrası çıkan olaylar sona erdi. AçılıĢın ardından bir grup ile polis arasında çıkan tartıĢma kısa sürede çatıĢmaya neden oldu. Polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ettiği olaylar Gazi, Yenimahalle ve Pehlivan mahallerinde devam etti. Geç saatlere kadar devam eden olaylarda, Pehlivan Mahallesi'nde ismi öğrenilemeyen bir kiĢinin gözaltına alındığı esnada söz konusu kiĢiyi polisin elinden kurtarmak isteyen bir kadının da polisler tarafından darp edildiği bildirildi. Ayrıca olaylarda toplam 14 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. (07.05.2011/DĠHA) *Ceylanpınar'da, Dersim'in Pülümür ve Mardin'in Nusaybin ilçelerinde yaĢamını yitiren HPG'lileri anmak amacıyla gece saatlerinde bir araya gelen yüzlerce genç, Yeni Mahalle'den baĢlayarak çarĢı merkezine kadar yürüdü. Sloganlar eĢliğinde yürüyüĢe devam eden kitleye çarĢı merkezinde polis müdahale etti. Müdahalede 8 kiĢi darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 2 kiĢinin polisin uyguladığı Ģiddet nedeniyle hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (09.05.2011/DĠHA) *Diyadin Ġlçe merkezinde MHP'nin seçim otobüsünün geçiĢi esnasında gençler araca attıkları yumurtalarla MHP'yi protesto etti. Protesto gösterisine müdahale eden polis, gençleri dağıtmak için havaya ateĢ açtı. Polisin gençlere yaptığı müdahale sonrası 3 kiĢi gözaltına alındı. Gözaltına alınmaya çalıĢılan ve polisin kolunu büktüğü için hafif yaralanan bir genci de yurttaĢlar polisin elinden kurtardı. (09.05.2011/DĠHA) *Gece Urfa'da KURDÎ-DER ġubesi ve BDP Siyaset Akademisi'nin bulunduğu binaya kimliği belirsiz kiĢilerce molotofkokteyli atılarak yakıldı. Bir gün önce Urfa'da Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğunun tutuklu adayı Ġbrahim Ayhan'ın seçim bürosuna da molotofkokteyli atılmıĢtı. Görgü tanıkları 4 kiĢi olduğunu belirttikleri saldırganların rahat tavırlarının dikkat çektiğini söyledi. Binaya bakan etraftaki güvenlik kameralarını incelemek isteyen BDP avukatlarına ve parti yöneticilerine polis izin vermedi. Saldırıyı duyan yüzlerce yurttaĢ ise, bina önünde bir araya geldi. Bu sırada polisle yurttaĢlar arasında gerginlik yaĢandı. BDP Ġl BaĢkanı Müslüm Kaplan, kameraları göstererek olayın faillerinin kimler olduğunu bildiklerini söyledi. Polis müdürünün görüntüleri isteyen bir avukata hakaret edecek kadar cesaret alabildiğini söyleyen Kaplan, "Bu saldırılardan, AKP'nin emniyet müdürü ve Valisi sorumludur" dedi. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu tutuklu adayı Ġbrahim Ayhan'ın seçim bürosuna doğru yürüyüĢe geçti. Sloganlarla yürüyen yüzlerce kiĢiye polis gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale sırasında aralarında BDP Merkez Ġlçe BaĢkanı Ġzzet Yılmaz'ın da bulunduğu 9 kiĢi tartaklanarak ve yerde sürüklenerek gözaltına alındı. Öte yandan kitleye eĢlik eden Ayhan'ın seçim otobüsüne de "Yasa dıĢı Ģarkı çalındığı iddiasıyla" polis tarafından el konuldu. (15.05.2011/DĠHA / ĠHA / ntvmsnbc.com) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde sabahın erken saatlerinden itibaren yaĢamını yitiren 12 HPG'li için BDP ilçe binası önünde toplanan kitlenin öfkesi her geçen saat arttı. Kitleden birçok kiĢi yakın mesafede bekleyen polise tepki göstermek için taĢ attı. TaĢlara polisinde gaz bombalarıyla karĢılık vermesiyle olaylar çıktı. Demokratik Çözüm Çadırı'na yönelen polisler çocukları gözaltın alınmasını engellemeye çalıĢan kadınları darp etti. Olaylar esnasına çadırda oturan Hüseyin Beyhan gaz bombalarından birinin ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Yine 8-9 yaĢlarında bir erkek çoğunun da kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandığı öğrenildi. Müdahale esnasında atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu Sebahattin Koyuncu isimli yurttaĢ ile isimleri öğrenilemeyen 7 kiĢide in de çeĢitli yerlerinden yaralandı. (15.05.2011/DĠHA) 257 *12 HPG'linin yaĢamını yitirmesini protesto etmek için Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi'nde binlerce kiĢi Emek, Özgürlü ve Demokrasi Bloğu'nun seçim bürosu önünde bir araya geldi. "ġehîd namirin" sloganları atan grubun etrafından polis olağanüstü önlem aldı. Bu sırada bazı gençler polis barikatına taĢ ve molotofkokteyli attı. Polisler ise önce gençlere gaz bombaları ile müdahale etti, ardından ise seçim bürosunun içine gaz bombaları ve tazyikli su sıktı. Büronun çamları kırılırken, içerde bulunan çok sayıda kiĢi baygınlık geçirdi. Teğmen Caddesi'ne yayılan çatıĢmalar sırasında birçok kiĢi gaz bombalarının isabet etmesi sonucu yaralandı. Kafasından yaralana Ahmet Doğan isimli yurttaĢın hastaneye kaldırılarak, kafasına 10 dikiĢ atıldı. Kafasına gaz bombası isabet eden bir çocuk Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis aracının çarptığı bir çocuk ise hafif Ģekilde yaralandı. Çevredeki evlere rast gele gaz bombası atan polisin tavrı yurttaĢların tepkisine neden oldu. Bir evin camında içeri giren gaz bombası nedeniyle evde bulunan iki çocuk bayıldı. Birinin 7 yaĢında olduğu belirtilen ismi öğrenilemeyen iki çocuk ambulansla hastaneye kaldırıldı. 5 Nisan Mahallesi'nde gerginlik devam ediyor. (15.05.2011/DĠHA) *Ġdil'de 12 HPG'linin yaĢamını yitirdiği operasyonları kınamak için yürüyüĢ yapan kitleye polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar, ilçe geneline yayıldı. Polis gaz bombası ve tazyikli su ile yaptığı müdahaleye gençler molotof ve taĢlarla karĢılık veriyor. Atılan gaz bombalarının isabet ettiği iki kiĢi yaralandı. Polisler AĢitî Parkı'nda bulunan Demokratik Çözüm Çadırı'na da gaz bombası attı. Polisler çadırda asılı siyah bezi yırtarken üzerinde yaĢamını yitiren 12 HPG'linin anısına yapıĢtırılan karanfilleri de sökmeye çalıĢtı. (15.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında yaĢamını yitiren HPG'liler için Doğubayazıt Ġlçesi'nde yaklaĢık 10 bin kiĢinin bir araya gelerek yapmak istediği yürüyüĢe yapılan polis müdahalesi sonrası çıkan olaylar devam ediyor. Ehmedê Xanî Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis izin vermedi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik çıktı. Polisin kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etmesinin ardından kitle de taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Ara sokaklara dağılan gençler ile polis arasında çatıĢmalar yaĢanırken, çıkan olaylarda ismi öğrenilemeyen 4 kiĢi gözaltına alındı. Doğubayazıt Belediye BaĢkan Yardımcısı Mehmet Babayiğit'in de aralarında bulunduğu 2 kiĢi çeĢitli yerlerine isabet eden gaz bombaları ile yaralandı. (16.05.2011/DĠHA) *Diyarbakır‘da HPG‘lilerin öldürülmesini protesto etmek amacıyla yapılan oturma eylemi sonrası çıkan olaylar devam ediyor. Emek Caddesi'nde baĢlayan olaylar daha sonra Medine Bulvarı, Öğretmenler ile Lezgin Avcı Caddesi ve Polis Okulu civarına doğru yayıldı. Yer yer çatıĢmaların devam ettiği olaylarda Ģuana kadar 16'nın üzerinde kiĢi gözaltına alınırken, gözaltına alınanlar arasında 70 yaĢındaki yaĢlı bir amcanın olması dikkat çekti. Ayrıca görgü tanıklarını Emek Caddesi Yamaç Ekmek Fırını civarında 60 yaĢındaki yaĢlı bir yurttaĢın polisler tarafından feci Ģekilde darp edilerek, gözaltına alındığını söyledi. (16.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde BDP Ġlçe binası önünde bulunan Demokratik Çözüm Çadırı'na polislerin onlarca gaz bombası atmasıyla çadırdakiler fenalık geçirdi. Özellikle kadın ve çocukların yoğunlukta olduğu çadıra atılan gaz bombaları nedeniyle çok sayıda kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. Atılan gaz bombalarının arasında kalan 12 yaĢındaki bir çocuk ise bayıldı. Çocuk çağrılına ambulansla Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Çocuğun durumunun iyi olduğu bildirildi. (16.05.2011/DĠHA) 258 *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında düzenlenen askeri operasyon sonrası yaĢamını yitiren ve 9'unun cenazesine ulaĢılan HPG'liler için yapılan gösteriler Diyarbakır'da devam ediyor. Özellikle Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi, Teğmen, Lezgin Avcı, Öğretmenler caddeleri ile Medine Bulvarı çevresinde gençlerle polisler arasında sokak çatıĢmaları yoğunlaĢıyor. Çok sayıda polisin araçlarla cadde ve sokak aralarına girmesi üzerine yüzlerce kiĢi cadde ve sokaklara barikat kurarak, polise taĢ, molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Polislerin özellikle kepenkleri kapılı olan dükkanlar ve evlere tazyikli su sıkması dikkat çekti. Teğmen Caddesi'de bir grup ise, barikat kurarak yolu trafiğe kapattı. Burada yaĢanan çatıĢmada 14 yaĢındaki V.T ile 18 yaĢındaki Murat Ġçli polis tarafından tartaklanarak gözaltına alındı. (16.05.2011/DĠHA) *Uludere'de operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için ilan edilen 3 günlük yas nedeniyle dükkanların açılmadığı ġemdinli'de polis kent merkezinde sürekli devriye geziyor. AkĢam saatlerinde ġemdinli yolunu trafiğe kapatan bir grup genç ile polisler arasında gerginlik çıktı. Polisin gaz bombası kullanması üzerine gençler de, taĢ ve molotof kokteylleri ile polise karĢılık verdi. Çıkan olaylarda 9 yaĢındaki Yaser Eren adlı çocuk yaralandı. Grubun dağılması üzerine polis bu kez sokakta bekleyen yurttaĢlar ve basın mensuplarına gaz bombası attı. Atılan bir gaz bombasının Yavuz Sultan Selim Ġlköğretim Okulu'nun bahçesine atılması sonucu birçok öğrenci gazdan etkilendi. (16.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi YemiĢli (Mergeh) Köyü kırsalında yaĢamını yitiren ve cenazesi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılan HPG'lilerden Hanifi Aydın'ın cenazesi ġırnak'ta alındıktan sonra yol güzergahında binlerce kiĢi tarafından uğurlandı. Cizre'ye gece saat 23.00'da giriĢ yapan cenaze konvoyu, Konak Mahallesi'nde binlerce kiĢi tarafından alkıĢ sloganlar ile karĢılandı. HPG'li Aydın'ın cenazesini uğurlayan binlerce kiĢi dönüĢte tekrar yürüyüĢe geçerek askeri ve siyasi operasyonları protesto eden sloganlar attı. "Kahrolsun AKP" ve "Katil Erdoğan" sloganları ile yürüyen kitleye, GüneĢ Oteli civarında polis gaz bombaları ve tazyiki su ile müdahale etti. Gençlerin de taĢ ve havai fiĢekler ile karĢılık verdiği olaylar kısa sürede ilçe geneline yayıldı. Konak Mahallesi'nde ġırnak yolu üzerinde eve gitmek isteyen kadınlara polisin coplar ile müdahale ettiği iddia edildi. Kadınlara ağza alınmayacak küfürler ile hakaret ettiği iddia edilen polislerin, Canan Naycı adlı kadını yakalamaya çalıĢınca Naci'nin korkudan bayıldığı öğrenildi. Polis Ģiddetine tanık olduğu için sinir krizleri geçiren Naycı'yı, komĢuları Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. SakinleĢtirici iğne ile sakinleĢtirilmeye çalıĢılan Nayci'nin bir süre sonra "Polis geldi, vurmayın beni vurmayın beni" Ģeklinde çığlıklar atarak sağa sola kaçtığı görüldü. Naycı'yı hastaneye getiren Bedri Acar, uzun süre psikolog beklediklerini ama ilgilenen kimsenin olmadığını söyledi. Nayci, halen Cizre Devlet Hastanesi'nde tutuluyor. (17.05.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde de HPG'li Abdulkadir Ay'ın cenazesini Diyarbakır'a uğurlayan yüzlerce genç Cumhuriyet Mahallesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢ esnasında polis ve gençler arasında gerginlik yaĢandı. Polislerin kitleye tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalesine, gençler havai fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. Ġlçede baĢlayan olaylar gece geç saatlere kadar sürerken, bir kiĢinin yaralandığı kaydedildi. (17.05.2011/DĠHA) *Cizre'nin Nur Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi'nde okuyan öğrencilere 12 HPG'linin yaĢamını yitirmesine neden olan askeri operasyonları protesto etmek amacı ile öğrencilerin derste "ġehîd mamirin" ve "Bijî Serok Apo" sloganları atması üzerine okulun hemen yakınında bulunan Cizre Askerlik ġubesi'nden okula doğru ateĢ açılmıĢtı. KurĢunların okulun duvar ve camlarına isabet edildiği olayı bugün Atatürk Lisesi önünde protesto etmek isteyen öğrenciler BDP Cizre Ġlçe Binası önünde kurulan Demokratik Çözüm Çadırı'na doğru 259 yürüyüĢe geçmek istedi. Öğrencilere henüz yürüyüĢe baĢlamadan polis uyarı yapmadan TOMA araçları, tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahalede bulundu. Müdahale esnasında okul bahçesine atılan çok sayıda gaz bombası nedeni ile öğrencilerden bazıları fenalık geçirdi. Polisin müdahalesine öğrenciler de taĢlar ile karĢılık veriyor. Polisin rastegele attığı gaz bombalarından biri bir eve isabet etti. Gaz bombasının evine içine düĢmesi sonucu 95 yaĢındaki Hacı Mehmet Aslan baygınlık geçirirdi, ismi öğrenilemeyen bir kadın ise atılan yoğun gaz bombasından ötürü fenalaĢtı. Ġki kiĢi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sis dumanı altında kalan Nur Mahallesi polis ablukası altına alınırken öğrenciler ile polisler arasında çatıĢma da devam ediyor. (17.05.2011/DĠHA) *Uludere'de HPG'lilerin yaĢamını yitirmesinin ardından 3 günlük yas ilan edilen Çınar'da, dün akĢam HPG'li Abdulkadir Ay'ın cenazesini binlerce kiĢi karĢıladı. Cenazenin Diyarbakır'a uğurlanmasından sonra gençler ile polis arasında çatıĢma çıktı. Çıkan olaylarda Kamil Karaca (12) adlı çocuğa polis aracı çarptı. Çarpma sonucu baĢından yaralanan Karaca, Çınar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Karaca hastanedeki tedavisinin ardından eve götürülürken durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Olaylarda ayrıca Ġ.G (13), Ġ.G (16), Ünal Arslan (18) ve Mehmet Nar (18) adlı 4 genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢi Çınar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından sabah saatlerinde serbest bırakıldı. (17.05.2011/DĠHA) *Silopi'de bir grup gencin yolda toplanması üzerine polisler Demokratik Çözüm Çadırı'nın içine onlarca gaz bombası attı. Kadın ve çocukların yoğunlukta olduğu çadırda birçok kiĢi baygınlık geçirdi. Gaz bombası yüzüne isabet eden bir çocuk ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ġlçede olaylar devam ediyor. (17.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi Ortaköy (AroĢ), Kurê ġîno tepesi ve YemiĢli (Mergeh) Köyü Bilican tepesi kırsalında askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için, yas ilan edilen Batman'da, bugün BDP il binası önünde toplanan onbinlerce kiĢi Blok adaylarının merkez seçim lokaline kadar yürüyüĢ yapmak istedi. yürüyüĢe geçen on binlerce kiĢiye polis, tazyikli su, gaz bombaları ile müdahale ederken, kitle taĢ, havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık verdi. Olaylar Milli Egemenlik Caddesi, Akyürek caddesi ve çarĢı merkezine yayılırken, polisin gaz bombalarını her tarafa atması dikkat çekti. Polisin sert müdahalesi sonucu birçok kiĢi yaralanırken, 70 yaĢındaki bir kadın polisin attığı gaz bombası baĢına isabet etmesi sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. (17.05.2011/DĠHA) *Kepenklerin 3 gündür kapalı olduğu Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, Uludere'de çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 12 HPG'li için TepebaĢı Mahallesi'nde bir araya gelen yüzlerce kiĢi yola barikat kurdu. Gençler, çöp konteynırlarını caddeye savurarak, sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Daha sonra TOMA ve zırhlı araçların mahalleye gelmesiyle gençler ile polisler arasında çatıĢma çıktı. Polisler, gençlere gaz bombalarıyla saldırması üzerine gençlerde taĢlarla karĢılık verdi. Mehmet Sincar Parkı'na kurulu bulunan Demokratik Çözüm Çadırı'na gaz bombasının atılmasıyla çadırda bulunan çok sayıda kiĢi gazdan etkilendi. Çadırda bulanan çocukların polislere tepki göstermesi üzerine polisler hedef gözeterek, gaz bombası attı. Atılan gaz bombasından dolayı 12 yaĢındaki Roni Ġldem yüzünden yaralandı. YaklaĢık 10 metreden gaz bombasını yüzüne alan Ġldem, çadırda bulunanlar tarafından ambulansa konuldu. Ağır yaralanan Ġldem Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (17.05.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde, Demokratik Çözüm Çadırı'nda polisin gaz bombalarıyla müdahale etmesinin ardından 3 çocuk yaralandı. S.Ö.'nün yüzüne gaz bombası isabet ettiği için elmacık kemiklerinin kırıldığı öğrenildi. M.ġ'nin baygınlık geçirdiği yine 9 yaĢlarında 260 ismi öğrenilemeyen bir çocuğunda bacağına gaz bombası isabet etti. Ġlçede gerginlik devam ediyor. (17.05.2011/DĠHA) *Sırnak'ın Uludere Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren HPG'liler için 3 günlük yas ilan edilen Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde bir grup genç 27 Mayıs Caddesi'nde yola barikat kurdu. Polis ise gençlere polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale ardından baĢlayan çatıĢmalar sırasında 15 yaĢındaki M.M. baĢına isabet eden gaz bombası nedeniyle ağır yaralandı. M.M.'nin kafatasının açıldığı belirtilirken, yoğun bakıma alındığı bildirildi. Öte yandan Devrim Mahallesinde bulunan seçim irtibat bürosuna gaz bombası atan polisler, 73 yaĢındaki Menduh Demirkıran'ı hastanelik etti. Ayağına isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Demirkıran, tedavi altına alındı. (17.05.2011/DĠHA) *Hakkari HPG'lilerin yaĢamını yitirmesini protesto etmek amacıyla mahallerde baĢlayan olaylar sürüyor. Yeni Mahallede polis ile göstericiler arasında çıkan olaylarda polisin sık sık silah kullanmasından dolayı mahalle silah sesleriyle yankılandı. Mahalledeki gösteriler sırasında sivil bir araçtan inen ve uzman çavuĢ olduğu belirtilen bir kiĢi, G-3 piyade tüfeği ile göstericilerin üzere ateĢ açtı. Olayların sürdüğü kentte Ģu ana kadar 6'si yurttaĢ 3'ü polis olmak üzere 9 kiĢi yaralanırken, 10 kiĢide gözaltına alındı. Kentteki olaylar sürüyor. (17.05.2011/DĠHA) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Cengiz Topel Caddesi, Van-Yüksekova Karayolu ve Esentepe Mahallesi'nde bir araya gelen gençler, ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'nde 12 HPG'linin yaĢamını yitirdiği operasyonu protesto etti. Olaylara polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Müdahale sırasında bir bankanın Ģubesinden çıkan 33 yaĢındaki Telli Korkmaz'a gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandı. Teli Korkmaz, Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Korkmaz‘ın durumunun ağır olduğu bildirildi. (17.05.2011/DĠHA) *BDP Batman Ġl TeĢkilatı‘nın yürüyüĢüne güvenlik güçleri izin vermeyince yer yer olaylar çıktı. Öğle saatlerinde belediye sarayı önünde toplan BDP‘li kalabalık topluluk Turgut Özal bulvarı güzergahındaki BDP merkez seçim lokaline yürüyüĢ düzenlemek istedi. Batman BDP il eĢ baĢkanları Saadet Becerikli ve ġehmus Aslan‘ın güvenlik görevlileriyle yaptığı görüĢmede olumlu sonuç alınmayınca istenmeyen olaylar yaĢandı. Batman Emniyet Müdürlüğü‘ne bağlı çevik kuvvet ekipleri kitlenin üzerine gaz bombası attı. Cadde ve ara sokaklara dağılan kalabalık topluluktan bazıları gaz bombasının etkisiyle fenalık geçirdi. Kentte bir süre göstericiler ile güvenlik görevlilileri arasında arbede yaĢandı. Polis yaklaĢık 10 kiĢiyi gözaltına aldı. Cumhuriyet caddesi üzerinde ses bombası bulunurken, Belediye Sarayı etrafındaki bazı iĢyeri ve evlerde ise polis göstericilerin peĢine düĢtü. Yüzlerce gaz bombasından etkilenen yaklaĢık 8 kiĢi ise çevredeki hastanelerde ayakta tedavi edildi. (17.05.2011/Batman ÇağdaĢ) *ġanlıurfa‘da 22 Mayıs 2011‘de AKP Genel BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın düzenlediği seçim mitingi öncesinde ġanlıurfa‘ya gelen AKP konvoyuna düzenlenen saldırı nedeniyle çıkan olaylar sonucu yedisi polis memuru 17 kiĢi yaralanırken, 30 kiĢi de gözaltına alındı. (22.05.2011/Milliyet / Star) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun "KCK davası" kapsamında tutuklu bulunan Mardin Bağımsız Milletvekili Adayı Gülser Yıldırım için Midyat'ta BDP Genel EĢ BaĢkanı Filiz Koçali ve BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan'ın katılımıyla seçim irtibat bürosunun açılıĢı için dün yürüyüĢ yapıldı. Koçali ve Kurtulan'ın da aralarında bulunduğu binlerce kiĢi, Midyat'ın Cumhuriyet Bulvarı'ndaki seçim bürosuna gelmeye baĢladı. Gruba polislerin 261 müdahalesiyle baĢlayan olaylar gece geç saatlere kadar devam etti.Polislerin rast gele çevreye attığı gaz bombaları sonucu bir kiĢi ağır yaralandı. Yaralanan 21 yaĢındaki Ahmet Arıç, Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Arıç, Mardin Devlet Hastanesi'ne gönderildi. (23.05.2011/DĠHA) *BDP'yi "Terör örgütü" olarak ilan eden BaĢbakan R. Tayip Erdoğan'ın Diyarbakır'dan gitmesinin ardından, polis kentte gösterilere sert müdahale etti. Sabah saatlerinden itibaren olağanüstü hal manzaralarının yaĢandığı kentte, polisler protesto gösterilerine yönelik müdahalesini BaĢbakan Erdoğan'ın gitmesinin ardından sertleĢtirdi. Miting alanına yakın olan merkez Bağlar Ġlçesi Fatih Mahallesi'nde Erdoğan'ı protesto etmek için sokaklara çıkan yüzlerce kiĢiye polis sert müdahalede bulundu. Zırhlı araçlarla mahalleye giren polis, yoğun Ģekilde gaz bombası atarken, TOMA müdahale aracı da evlere ve iĢyerlerine rasgele tazyikli su sıktı. Atılan yoğun gaz bombalarından 3 kiĢi vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralanırken, bir apartmana isabet eden gaz bombası sonucu apartmandaki 3 bebek etkilendi. Yaralı bebek ve gençler için mahalle sakinleri ambulans çağırırken, cadde baĢında bekleyen polis ambulansların mahalleye girmesine izin vermedi. YurttaĢların tepkisinin ardından mahalleye girebilen 2 ambulans, gazdan etkilenen 3 bebeği hastaneye kaldırdı. Diğer yaralı 3 genç ise gözaltına alınmamak için hastaneye gitmedi. (01.06.2011/DĠHA) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun Urfa Bağımsız Milletvekili adayları Ġbrahim Binici ve tutuklu Ġbrahim Ayhan için Topçu Meydan'ında düzenlenen mitingin dağılmasından sonra, Atatürk Bulvarı ve Bahçelievler Mahallesi'ne doğru yürüyen kitleye polis cop ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Aralarında 3'ü kadın 8 kiĢi darp edilerek, gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülenlerden 3'ü kadın 5 kiĢi ilk iĢlemlerinden sonra serbest bırakılırken, Mehmet Taner, Agit ġener ve Murat Dağlan adlı gençler ise TEM ġube'ye götürüldüğü bildirildi. (05.06.2011/DĠHA) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun Diyarbakır'daki zaferi kentte gövde gösterisine dönüĢtü. Kentin tüm noktalarında 6 adayın zaferi kutlanırken, BDP il binası önünde biriken yüz binlerce kiĢinin sevinç gösterisine polisin gaz bombası gölge düĢürdü. AKP il binası önünde bir yurttaĢı yere yatıran çevik kuvvet polisleri tekme tokat darp etti. Bu sırada görüntü almaya çalıĢan basın mensuplarına da müdahale eden polis, bir çocuğu da darp ederek gözaltına aldı. AKP Bağlar Ġlçe binası karĢısında evlerine giden 5 kiĢi de polis tarafından yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı (12.06.2011/DĠHA) *Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Gültan KıĢanak'ı Meclis'e gönderen Siirtliler, zaferini kutlamak için BDP il binası önünde akın etti. AlkıĢ, zılgıt ve PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganları atarken, polis de halkın senini bastırmak için uzun süre zırhlı araçların sirenlerini açık bıraktı. "Dağılın yoksa müdahale ederiz" anonsunun geçilmesi üzerine KıĢanak, emniyet yetkileri ile bir süre görüĢtü. Ardından KıĢanak'ın BDP Ġl binasında kitleye seslendiği sırada polis gaz bombaları, coplar ve panzerlerle on binlerce kiĢiye sert müdahalede bulundu. Müdahale sırasında kadınlar ve çocuklar ezilme tehlikesi geçirirken çok sayıda kiĢi yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polisin BDP Ġl binasının içine attığı gaz bombaları nedeniyle de yüzlerce kiĢi fenalık geçirdi. Polisin müdahalesine gençler de taĢlarla karĢılık verirken, olaylar kent geneline yayıldı. Olaylar devam ederken, Gültan KıĢanak Siirt Valisi Musa Çolak ile görüĢmek istedi, ancak Çolak telefonuna cevap vermedi. Bunun üzerine KıĢanak, BDP MYK Üyesi Yıldız AktaĢ, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak ve BDP il yöneticileri ile birlikte Cumhuriyet Meydanı'nda oturma eylemi baĢlattı.Daha sonra 262 acil servisteki yaralıların ziyaret eden KıĢanak, daha sonra hastane önünde sert açıklamada bulundu. KıĢanak Ģunları belirtti: "Bu sakatlara, çocuklara, yaĢlılara saldırı emrini veren adi Ģerefsizler kimse gelsin buraya. Kimdir bunun sorumlusu. Yok mu bu Ģehirde vali? Yok mu bu Ģehirde devlet? Devlet Ģiddetiyle mi var, terörüyle mi var, halka zulmüyle mi var? Bu nasıl bir devlet? Zulmeden bu devlet er geç bu topraklardan gidecektir." Öte yandan, polis müdahalesi ile baĢlayan olaylarda aralarında bebeklerin, yaĢlılar ve kadınların da bulunduğu 3'ü ağır toplam 11 yurttaĢ yaralandı. Yaralılar Siirt Devlet Hastanesi acil servisinde tedavi altına alındı. Durumu ağır olan 2 yaĢındaki Muhammet Sefa Teymur ailesi tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, durumu ağır olan Hacire Kaya ise Batman Bölge Devlet Hastanesi sevk edildi. Durumu ağır olan Fırat Dağıtım ġirketi çalıĢanı 70 yaĢındaki Mehmet Altay'ın (Apê Sofi) ise Siirt Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. Diğer yaralılar Talat Ġnan, Zeki Ogun, Hasan Naz, Ġsa Eser, Hevil Çoban, Hakan Kalkan, Bahri Aslan, Adile Teymur ise Siirt Devlet Hastanesi acil serviste tedavi altında. Olaylarda çok sayıda kiĢinin de gözaltına alındığı belirtilirken, sayı konusunda bilgi alınamadı. (12.06.2011/DĠHA) *12.06.2011 genel seçimlerinde BDP il binası önünde bulunan kitleye saldıran polis 50‘nin üzerinde kiĢinin yaralanmasına neden oldu. Saldırıda hiçbir uyarı yapılmazken direk gaz bombası ve panzerlerle saldırı olmuĢtur. Saldırıda ağır yarananlardan, M. Sefa bebek (1 yaĢında), Halime Kayar (1949 doğumlu), Mehmet Altay(70), Selim Can (1956), Talat Ġnan, Zeki Ogun, Hasan Nas, Ġsa Esen, Hevil Çoban, Hakan Kalkan, Bahri Aslan, Adile Teymur, Yesuf TaĢ ile Resul Arslan hastaneye kaldırılmıĢtır. (ĠHD Siirt) *14.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1956 Eruh Doğumlu Selim Can, Ģu beyanlarda bulundu: “12.06.2011 günü milletvekili sonuçlarının açıklanması üzerine BDP yöneticisi olmam münasebetiyle BDP il binamız önünde bulunan kitlenin içerisindeydim. Adayımızın kazanması üzerine sevinç gösterisi yapılıyordu, milletvekilimiz konuĢma yaptığı sırada sivil ve resmi polisler tarafından zırhlı araçlarla TOMA‟lar ile kadın, çocuk ve yaĢlılarında içinde bulunduğu kitleye gaz bombaları, cop ve kalaslarla müdahalede bulundular. Saldırıda ağır bir Ģekilde yaralandım.” NOT: Selim Can‘ın Sağ omuz sırt kısmı, sol omuz üst kısım, sağ bacak baldır, sağ el bilek kısmi morarma, ĢiĢme, zedelenme, kafada kırık, göğüste acı ve nefes alma güçlüğü olduğu tespitleri yapıldı. (ĠHD Siirt) *20.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Fatma Kayar, Ģu beyanlarda bulundu: “12/06/2011‟de yapılan 24. Dönem Milletvekili genel seçimleri sonrası Siirt Merkez BDP il Binası önü Mithat Öktüren caddesinde seçim sonucunu kutlayan halka polis keyfi olarak orantısız bir Ģekilde biriken kalabalığa saldırıda bulunmuĢtur. Bu saldırıda kaynanam Halime KAYAR kafasına ve vücudunun değiĢik yerlerine aldığı darbeler yüzünden ağır Ģekilde yaralanmıĢtır. Bu saldırı sırasında kaynanam yaĢına ve cinsiyetine bakılmaksızın vahĢice saldırıya uğramıĢtır. Bu saldırı neticesinde kaynanam Siirt Devlet Hastanesine kaldırılmıĢ burada beyin kanması geçirdiği anlaĢılması üzerine Batman‟a sevk edilmiĢtir. Bu saldırıyı yapanlar hakkında davacıyız.” (ĠHD Siirt) *Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde Halil Aksoy'un büyük farklı seçimi kazanması üzerine binlerce kiĢi sokaklara çıkarak, kutlama yaptı. Kutlama yapanlara müdahale eden polislerin sıktığı tazyikli su sırasında araç üzerinden yere düĢen Mehmet AkbaĢ isimli yurttaĢın kolu kırıldı. AkbaĢ Doğubayazıt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (13.06.2011/DĠHA) *Seçim kesin sonuçlarının açıklanmasından sonra Bölge'de yüz binlerce kiĢi sokaklara çıkarak, sonuçlara kutladı. Karnaval havasında geçen kutlamalara, Bölge'nin bütün illerinde 263 polis müdahale etti. Müdahale sonrası aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Van'da blok adaylardan 4'ün kazanması üzerine binlerce kiĢi sokaklara çıkarak, havai fiĢeklerle kutlama yaptı. Yapılan kutlamaya polisler gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahale sırasında yüzüne biber gazı sıkılan bir bebeğinde bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Polisin kutlama yapan onlarca aracın camını kırarken, kutlamalara katılan BDP üyesi Sıddık Abi'nin aracının camlarını kırarak, Abi'yi linç etmek istedi. Polisin gece boyunca yaptığı müdahalede yaralan 3 kiĢi hastaneye kaldırılırken, birçok yurttaĢ ise yaralı olmasına rağmen gözaltı korkusundan dolayı hastaneye gitmedi ve evlerinden tedavi oldu. (13.06.2011/DĠHA) *Büyük kutlamaların olduğu Hakkari'de ise sonuçların açıklanmasının ardından eĢi ve iki çocuğunu da yanına alarak aracıyla kutlamalara katılan Tarık Yarcı adlı yurttaĢın beĢ yaĢındaki oğlu atılan bir taĢ ile kafasından yaralandı. Hakkari Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Yarcı'nınn baĢı pansuman edildikten sonra taburcu edildi. (13.06.2011/DĠHA) *Yüksekova'da, YSK'nın Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düĢürmesini protesto eylemine polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylar sona erdi. Eyleme müdahale eden polisin attığı gaz bombasının sırtına isabet ettiği Ümit Özveren adlı yurttaĢ yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Özveren, ardından "Ġç kanama" Ģüphesiyle Hakkari Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Özveren burada yoğun bakıma alındı. (23.06.2011/DĠHA) *Silopi Cudi Mahallesi'ndeki gösteriye polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylarda 17 yaĢındaki A.T. adlı çocuk gözaltına alındı. Polis'in rastgele attığı gaz bombasının ilköğretim 2. sınıf öğrencisi 8 yaĢındaki Dıjvar SeviĢoğlu'nun kafasına isabet ettiği öğrenildi. Ailesi tarafından Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan SeviĢoğlu'nun durumunun iyi olduğu bildirildi. (23.06.2011/DĠHA) *Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde Hatip Dicle‘nin vekilliğinin düĢürülmesini protesto etmek amacıyla Adliye binasına binlerce kiĢi tarafından yürüyüĢ düzenlendi. Nusaybin‘in bütün mahallelerinde biraraya gelen yüzlerce kiĢi, Musa Anter Parkı‘nda bulunan Demokratik Çözüm Çadırı‘na akın etti. Daha sonra buradan da Nusaybin Adliye binasına yürüyüĢ düzenlendi. ―Hatip Dicle‘ye yaklaĢım demokratik çözüme yaklaĢımdır‖ pankartı arkasında yürüyüĢ yapan binlerce kiĢi, Adliye binasının bulunduğu Hınıs Caddesi üzerinde polislerin engeli ile karĢılaĢtı. Polislerin engeli ile karĢılaĢan binlerce kiĢi cadde üzerinde oturma eylemi yaptı. Oturma eyleminin ardından dağılan kitleye polisler, gazbombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Kitle ile polisler arasında çıkan çatıĢmada 5 kiĢi gaz bombalarıyla yaralandı. Ġki kiĢinin ağır yaralandığı çatıĢma Nusaybin‘in birçok mahallesine yayıldı. Polislerin saldırısına taĢ ve havai fiĢekle karĢılık veren binlerce kiĢi, atılan yoğun gaz bombasından dolayı fenalık geçirdi. ÇatıĢma sırasında kafasından ağır yaralanan 56 yaĢındaki Nezir Gecidibi, yere yığıldı. Yerde gazbombası altında kalan Gecidibi‘yi yurttaĢlar uzanarak, çatıĢmanın olduğu alandan uzaklaĢtırmaya çalıĢtı. Polislerin, Gecidibi‘yi olay yerinden uzaklaĢtıran yurttaĢlara da gaz bombası atması mahallede bulunanlar tarafından tepkiyle karĢılandı. Daha sonra Gecidibi bindirildiği bir araçla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan Gecidibi‘nin ölüm tehlikesinin bulunduğu belirtiyor. ÇatıĢmada yaralanan 6 yaĢındaki Baran Yalçın da kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. (24.06.2011/DĠHA) 264 *Yüksekova‘da YSK'nin Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düĢürmesini protesto eden gruba polisin müdahalesi ile baĢlayan ve hala sürmekte olan olaylarda Ģu ana kadar biri ağır 3 kiĢi yaralandı. Aracında seyir halindeyken polisin attığı gaz bombasının arabanın camını kırarak kafasına isabet etmesi sonucu Selahattin Altan isimli yurttaĢ ile olaylar sırasında Aydın Serdar ve ismi öğrenilemeyen bir çocuk yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Altan'ın durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. YaĢanan olaylarda Ģuana kadar 8 kiĢinin ise gözaltına alındığı öğrenildi. (24.06.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesini protesto etmek amacıyla yürüyüĢ yapan yurttaĢlar ile polisler arasında yaĢanan çatıĢmalar 3. gününe girdi. Yollarda barikat kuran yüzlerce kiĢi, polislerin müdahalesine havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık verdi. Uzun süren çatıĢmalarda ismi öğrenilemeyen bir gencin kafasına gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandığı bildirildi. Gençler tarafından eylem alanından uzaklaĢtırılan yaralı yurttaĢın durumunun ağır olduğu bildirildi. Öte yandan dünden beri Nusaybin'de çıkan olaylarda gaz bombasından yaralananların sayısı da 6'ya çıktı. (25.06.2011/DĠHA) *Mardin'in Nusaybin ilçesinde Devrim Mahallesi'nde demiryolu üstünde YSK kararını protesto etmek amacıyla barikat kuran gençlere polis gaz bombasıyla müdahale etti. Müdahale esnasında evini önünde bekleyen 65 yaĢındaki Hasbiye Tunç'un ayağına gaz bombası isabet etti. Ayağının kırıldığı belirtilen Tunç, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (26.06.2011/DĠHA) *Kürt siyasetçi Orhan Doğan'ı ölümünün 4'üncü yıldönümünde mezarı baĢında anma etkinliği sonrası yürüyüĢe geçen kitleye, polis tarafından gaz bombaları ve tazyikli suyla yaptığı müdahale sonrası baĢlayan olaylar devam ediyor. Polis TOMA araçlarıyla, kitleye müdahale ederken Ġdil Caddesi'ndeki Katlav Markete de biberli tazyikli su sıkıldı. Tazyikli suyun market sahibi Hasan Katlav'ın gözüne çarpması sonucu hastaneye kaldırılan Katlav, yapılan tedavinin ardından taburcu edildi. (29.06.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde polis tarafından atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaĢamını yitiren 13 yaĢındaki Doğan Tayboğa için gün boyu kepenklerin açılmadığı ilçede gençler Cudi Mahallesi'nde bir araya gelerek protesto gösterisinde bulundu. Bir süre sonra eylem yerine gelen polisler, TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlarla müdahalede bulundu. Gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale eden polislere gençler de taĢlarla karĢılık verdi. Yoğun gaz bombasının kullanıldığı müdahale sırasında 3 gencin polisler tarafından feci Ģekilde darp edilerek gözaltına alındığı bildirildi. Olaylar sırasında 12 yaĢındaki ġöreĢ Ürün isimli çocuğun da kafasına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ürün, durumunun ağırlaĢması üzerine ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ġlçedeki olaylar ise sona erdi. (27.07.2011/DĠHA) *15.07.2011 tarihinde Siirt Ġl merkezinde Siirt Emniyet Müdürlüğünde görevli Bir Komiserin yaĢamını yitirmesi ile yaĢanan olaylarda, -1 Komiser ile 1 silahlı militan yaĢamını yitirdi, 1 polis memuru da yaralandı. -ÇatıĢma nedeniyle Siirt merkez için genel arama izni çıkarıldı, Conkbayır mah. Evlerin tümü aranmıĢ eĢyalar kullanılmaz hale getirilmiĢtir. -Ev basınlarında ve aramalarda 24 kiĢi gözaltına alınmıĢ bunlardan 7 kiĢi tutuklanmıĢtır. (Gözaltılar Ģubenin tespit edebildikleridir.) -Gözaltına alınanlara iĢkence yapıldığı gibi, hakaret, tehdit, küfür vs. baskılara maruz kalmıĢlardır. 265 -ĠHD yönetici ve gözlemcileri de hakaret, küfür ve dayağa maruz kalmıĢlardır. -Camide çıkarılan cenazeye polis aldırmıĢ cenaze aileden alınmıĢ saatlerce mezarlıkta güneĢin altında bekletilmiĢtir. -Camii önünde bulunanlar polisin hakaret, tehdit, küfür ve coplarına maruz kalmıĢlardır. -Taziye çadırını ziyaret eden kitleye polis cop ve kalaslarla müdahalede bulunmuĢ, aralarında belediye baĢkanları, insan hakları savunucularının da bulunduğu 50‘nin üzerinde kiĢi yaralanmıĢtır. -Çadır polisler tarafından tahrip edilmiĢ, içindeki malzemeler kırılmıĢ ve çadır yerinden sökülmüĢtür. -Araçlar tahrip edilmiĢ, camları kırılmıĢtır. -DĠHA muhabirleri engellenmiĢ tartaklanmıĢlardır. -Dini vecibeleri yerine getiren ve cenaze namazı kıldıran imam polisin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığı gibi polisler tarafından tartaklanmıĢtır. (ĠHD Siirt ġubesi) *BDP Diyarbakır Ġl Örgütü tarafından Ġran'ın Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik operasyonu ve Türkiye'deki askeri operasyonları protesto etmek için düzenlenen ve binlerce kiĢinin katıldığı yürüyüĢ polisin engeline takıldı. Bayındırlık Caddesi üzerine gelen kitlenin önüne zırhlı araçlar ve çevik kuvvet ile barikat kuran polis, yürüyüĢe izin vermedi. Polis barikatını yuhalayan kitle, oturma eylemine geçerek polisin tutumunu protesto etti. Bir süre Bayındırlık Caddesi üzerinde bekleyen kitleye destek için barikatın öte tarafından bekleyen binlerce kiĢi de oturma eylemine geçince polis her iki grup arasında kaldı. Polisin tutumuna tepki gösteren gençlere tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale eden polis ile gençler arasında çatıĢma çıktı. Ara sokaklara yayılan çatıĢmalar uzun süre devam ederken, yüzlerce polis mahallelere girerek eylemci aradı. Olayların ardından 10'un üzerinde kiĢi gözaltına alınırken, gözaltına alınan kiĢiler AKP Ġl binası önünde bekleyen polis araçlarına bindirilerek Emniyet'e götürüldü. Gözaltına alınanlar polis tarafından darp edilirken, bazı kiĢilerin vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralandığı öğrenildi. (29.07.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'li Bedran Kaya'nın (Andok Bagok) cenaze konvoyuna Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde polis müdahale etti. Mardin giriĢinde yüzlerce araçlık konvoyla karĢılanan Kaya'nın cenazesi buradan Kızıltepe'ye doğru hareket etti. Yüzlerce araçlık cenaze konvoyu, ilçe çıkıĢında yüzlerce sivil ve çevik kuvvet polisinin müdahalesine uğradı. Coplarla araçlara müdahale eden polis, araçtan indirdiği yurttaĢları da cop ve tekme tokatla darp etti. Polis müdahalesinde 3 kiĢi yaralanırken, ismi öğrenilemeyen 3 kiĢi de gözaltın alındı. (03.08.2011/DĠHA / Evrensel / ETHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik hava harekâtı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin engellenmesine yönelik 3 gündür baĢlayan protesto gösterileri bu akĢam da devam etti. Cizre-Ġdil karayolunda bir araya gelen çok sayıda genç yolu trafiğe kapattı. Polislerin gaz bombası ve tazyikli su sıkmasıyla cadde savaĢ alanına döndü. Süratle gençlerin üzerine giden akrep türü polis aracı bir gence çarptı. Ağır yaralanan genç Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gencin durumunun ciddi olduğu belirtildi. Çok sayıda çocuğun da gözaltına alındığı olaylarda, polis aracından gelen çocuk çığlıklarıyla polisin çocukları dövdüğü ortaya çıktı. (20.08.2011/DĠHA) *BDP Diyarbakır Ġl binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Diyarbakır BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Osman Baydemir, Sur Belediye BaĢkanı Abdullah DemirbaĢ ile BDP Diyarbakır Ġl ve Ġlçe yöneticilerinin ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi, yürüyüĢ düzenlemek istedi. Polis tarafından yürüyüĢe izin verilmemesi üzerine bir saatlik oturma 266 eylemi ile protesto edeceklerini belirten Aydoğan, konuĢmasını bitirmeden polis gaz bombaları ile müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli su ile yapılan müdahaleye kitle de karĢılık verince çatıĢma çıktı. Oruç tuttukları öğrenilen 60-70 yaĢlarında onlarca kiĢinin fenalık geçirdiği müdahalede, Ahmet Doğan isimli yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandığı öğrenildi. BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Osman Baydemir ile BDP'li milletvekilleri Aydoğan ve Kurt da gazdan etkilendi. (21.08.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik hava harekâtı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin engellenmesine yönelik 3 gündür baĢlayan protesto gösterileri bu akĢam da devam etti. Cizre-Ġdil karayolunda bir araya gelen çok sayıda genç yolu trafiğe kapattı. Cadde üzerinde yürüyüĢe geçen gençler polis barikatı ile karĢılaĢması üzerine, barikatı aĢmak için polis barikatına havai fiĢek attı. Polislerin gaz bombası ve tazyikli su sıkmasıyla cadde savaĢ alanına döndü. Süratle gençlerin üzerine giden akrep türü polis aracı bir gence çarptı. Ağır yaralanan genç Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gencin durumunun ciddi olduğu belirtildi. Çok sayıda çocuğun da gözaltına alındığı olaylarda, polis aracından gelen çocuk çığlıklarıyla polisin çocukları dövdüğü ortaya çıktı. Çıkan olaylar sırasında bir polis kaskını ele geçiren gençler, sloganlar eĢliğinde kaskı yaktı. Çok sayıda kiĢinin gözaltına alındığı ve yaralandığı olaylar Nur ve Cudi mahallelerinde devam ediyor. (20.08.2011/DĠHA) *Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) çağrısı üzerine Van, Bitlis, MuĢ, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan'dan yola çıkan ve Çukurca'ya 10 kilometre kala Narlı Köyü'nde jandarma engeline takılınca oturma eylemi baĢlatan canlı kalkanlara Hakkari Valisi Muammer Türker'in emriyle müdahale edildi. Müdahale sırasında göğsüne aldığı gaz bombasıyla ağır yaralanan Van Ġl Genel Meclisi Üyesi Üyesi Yıldırım Ayhan, Çukurca Aile Sağlık Merkezi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Çok sayıda asker ve polisin, gaz bombasının yanında canlı kalkanlara silahla da müdahale ettiği belirtildi. Müdahaleden sonra canlı kalkanların bir kısmının Narlı Köyü'ne bir kısmı da hastane önüne geldiği belirtildi. Hastane önünde bekleyen bir kiĢiye de panzerin çarptığı bildirildi. Hafif yaralanan yurttaĢın da hastaneye kaldırıldığı belirtildi. (28.08.2011/DĠHA) *Van'da Yıldırım Ayhan'ın cenaze törenine yapılan müdahaleyle baĢlayan olaylar sürerken, müdahalede yaralıların olduğu bildirildi. Polislerin attığı gaz bombalarından dolayı mezarlıkta yangın çıktı. Canlı kalkan eylemi için gittiği Çukurca'da ateĢli silah sonucu yaĢamını yitiren Yıldırım Ayhan'ın cenazesini alan ve mezarlığa doğru yürüyüĢe geçen kitleye, polis onlarca zırhlı araçla müdahale etti. Müdahaleyle birlikte gazdan etkilen çok sayıda kiĢi baygınlık geçirirken, yaralıların olduğu belirtildi. Atılan gaz bombalarından dolayı Akköprü Mezarlığı'nda yangın çıktı. Yangın çıkması üzerine olay yerine itfaiye araçları gönderildi. Akköprü Mahallesi'nde baĢlayan olaylar sürüyor. (09.08.2011/DĠHA) ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi öncülüğünde yapılan yürüyüĢe de polis müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla yaptığı müdahale sonucunda çıkan olaylarda 19 yaĢındaki Mahsun Ġverendi isimli genç ayağından yaralandı. Ġverendi'nin yaralı halde gözaltına alındığı iddia edildi. Ġsmi öğrenilmeyen 17 yaĢındaki bir gencin de kolundan yararlandığı bildirildi.(07.09.2011/DĠHA) *Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombası, tazyikli su ve joplarla kitleye müdahale eden polis, kitlenin en önünde bulunan ve YJA Star üyesi kızı Hilal Uğur'un fotoğraflarını taĢıyan annesi Hedle Uğur'un da aralarında bulunduğu çoğunluğu 267 kadın 25 kiĢiyi tartaklayarak, gözaltına aldı. Müdahale sonucunda çok sayıda kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı. Kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi YeniĢehir Mahallesi'nde polisin Akrep tipi zırhlı aracının geçiĢi sırada bir çocuğun araca taĢ attığı ileri sürüldü. Bunun üzerine sivil polislerin de Süleyman Demirel Ġlköğretim Okulu bahçesinde oyun oynayan öğrencilere gaz bombası attığı bildirildi. Bu sırada bahçede oynayan 7 çocuk gaz bombasının etkisiyle baygınlık geçirdi. Öğrenciler ambulanslarla hastaneye kaldırılırken, yaĢları 8 ile 12 arasında olan öğrencilere oksijen verildi. Öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenildi. (06.10.2011/DĠHA / Birgün) *Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk DayanıĢma Dernekleri Federasyonu (TUHADFED) öncülüğünde "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a Özgürlük" Ģiarıyla, Gemlik'e doğru yola çıkan ancak Diyarbakır çıkıĢında polis engeliyle karĢılaĢan ve yolu trafiğe kapatarak uygulamayı protesto eden yurttaĢlara polis sert müdahalede bulundu. BDP EĢ Genel BaĢkanı Gültan KıĢanak'ın açıklama yaptığı sırada, polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Polisin müdahalesine yurttaĢlar da taĢlarla karĢılık verirken, kimi yaĢlı yurttaĢlar atılan gaz bombalarından dolayı fenalık geçirdi. Fenalık geçiren yaĢlı bir yurttaĢ hastaneye kaldırıldı. (08.10.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre ilçesinde 9 Ekim komplosu ve Öcalan'a tecridi protesto gösterilerine saldıran polis aralarında çocukların da bulunduğu 13 kiĢiyi yaraladı. Ġlçe merkezinde halen olayların Cudi ve Nuh mahalllerinde sürdüğü öğrenilirken, bazı evlere isabet eden gaz bombası nedeniyle yangın çıktığı bildirildi. (08.10.2011/ANF) *PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkıĢ tarihi olan 9 Ekim'in yıldönümünü protesto etmek amacıyla gece Cizre Ġlçesi Ġdil Caddesi'ne çıkıp yolu trafiğe kapatan gruba polis müdahale etti. Eylem yapan gruba tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale eden polise eylemciler de havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Olay yerine çok sayıda zırhlı aracın gelmesiyle eylemciler Nur Mahallesi'nin ara sokaklarına dağılırken, polisler zırhlı araçlarla mahalleye girerek rast gele çok sayıda gaz bombası attı. Olaylar esnasında mahallede T. M. (16) isimli çocuğun MenteĢ ailesinin evine girdiğini gerekçe gösteren polisin evin içine gaz sıktığı ileri sürüldü. Sıkılan gazlardan etkilenen ev sakinleri Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavilerinin ardından taburcu edilirken, T.M. isimli çocuk ise gözaltına alındı. (09.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde de 9 Ekim ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢtürülmemesi yürüyüĢ ile protesto edildi. 6 ayrı mahallede bir araya gelen ve aralarında Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp, BDP Ġlçe EĢbaĢkanı Gurbet Tekin, belediye meclis üyeleri ve yüzlerce yurttaĢın da bulunduğu grup yürüyüĢe geçerek Özgürlük Meydanı'nda bir araya geldi. Burada açıklama yapmak isteyen yurttaĢlara izin vermeyen polis, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Çok sayıda yurtta atılan gaz bombalarından etkilenirken, Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp de sıkılan tazyikli su ve atılan gaz bombaları sonucu fenalaĢarak Nus aybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Alp'e oksiyen verildiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi. (09.10.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin ilçelerinde düzenlenen Abdullah Öcalan'ın Suriye'yi terk etmesinin yıldönümü olan 9 Ekim'i (1998) protesto eylemlerine polisin gaz bombasıyla müdahalesi sonucunda çevrede bulunan 3 yaĢındaki Y.E ve 60 yaĢındaki Hikmiye AktaĢ baĢlarından yaralandı. (10.10.2011/http://bianet.org) 268 *Van'da DSĠ Bölge Müdürlüğü Ġl Affet Müdürlüğü ile MaraĢ Caddesi'ndeki enkaz çalıĢmaların sürdüğü bölgede toplanan ve yardımların dağıtılmaması ile kurtarma çalıĢmalarını protesto eden gruplara, polisler müdahale etti. 1'i polis 3 kiĢinin yaralandığı müdahalede bir kiĢi de gözaltına alındı. Olaylarda DHA'nın canlı yayın aracı da tahrip edildi. Protesto gösterileri sırasında basının yanlı haber yaptığını belirten yurttaĢlar, basının çekimine de izin vermedi. Gerginlik sırasında bölgeye gelerek inceleme yapmak isteyen CHP eski Genel BaĢkanı Deniz Baykal, alana geldiği sırada yurttaĢlar tarafından yuhalandı. (25.10.2011/DĠHA) *Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik yapılan hava saldırısında yaĢamını yitiren KCK Yürütme Konseyi Üyesi Rüstem Cudi, HPG Askeri Konsey üyeleri Çiçek Kıçi ve AliĢer Koçgiri ile Malatya'da cenazeleri bekletildiği iddia edilen 24 HPG'li için Yüksekova'da gün boyu süren olaylarda 4 kiĢi gözaltına alındı. Olayların yoğunlaĢtığı Güngör Mahallesi'nde polisin kullandığı gaz bombasının isabet ettiği bir evde 4 kiĢi zehirlenerek Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġkisi 5 ve 7 yaĢlarında çocuk olan 4 kiĢi hastanede yapılan müdahalenin ardından taburcu edildi. Güngör Mahallesi'ndeki düz alanda gençlere akrep tipi zırhlı araç, panzerlerle müdahale eden özel hareket timleri, 4 genci tartaklayarak gözaltına aldı. Mahalle ise kullanılan yoğun gaz nedeniyle duman altında kaldı. Öte yandan helikopter de mahalle üzerinden uçuĢ yaparken, polisler de sık sık havaya ateĢ açtı. Gün boyu süren olaylarda gaz bombasının isabet ettiği birçok ev ve iĢyerinin de camları kırıldı. (27.10.2011/DĠHA) *Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 23 cenaze için Diyarbakır'da esnaflar kepenk açmazken, binlerce kiĢi Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde bir araya geldi. Aralarında DTK Koordinasyon Kurulu üyeleri ve BDP'li milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Demir Çelik ile BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Diyarbakır Ġl EĢ BaĢkanları Zübeyde Zümrüt ve Ömer Önen, ilçe belediye baĢkanlarının da bulunduğu kitle, "Ġntikam", "ġehîd namirin", "Bijî serok Apo" sloganlarını attı. Çok sayıda PKK ile KCK bayrakları ile Öcalan posterlerinin açıldığı alan, yüzlerce polis tarafından zırhlı araçlarla abluka altına alınırken, helikopterler de alan üzerinden uçuĢ yaptı. Kitlenin toplanmasından sonra, 5 Nisan Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik açıklama yaptı. Ancak Çelik'in konuĢma yaptığı sırada polis kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye kitle de taĢ ve molotoflarla karĢılık verdi. Müdahale sırasından onlarca çevik kuvvet polisi BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik ile Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata'nın üzerine çullanarak coplarla darp etti. Ayrıca milletvekillerine tazyikli su sıkıldı. (29.10.2011/DĠHA / Evrensel) *Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 24 cenaze için Ergani Ġlçesi'nde esnaflar kepenk açmazken, yüzlerce kiĢi BDP Ergani Ġlçe binası önünde bir araya gelerek Keçi Çoban Heykeli'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢün ardından basın açıklamasını okuyan BDP Ergani Ġlçe BaĢkanı Mehmet Yergin, Malatya'da bulunan cenazelere yapılan uygulamaları "vahĢet" olarak nitelendirdi. Açıklamanın ardından sloganlar eĢliğinde tekrar BDP Ergani Ġlçe binasına doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis Dörtyol mevkiinde tazyikli, su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale sırasında polis bir genci gözaltına almak istedi. Ancak buna izin vermeyen kitle ve polis arasında çatıĢma yaĢandı. YaĢanan çatıĢma esnasında polisin gerçek mermi kullandığı bildirilirken, Ergani Belediye BaĢkanı Fesih Yalçın polisler tarafından tartaklandı. Eğil Belediye BaĢkanı Petek Çapanoğlu Çelik, Ergani Belediye BaĢkanı Fesih Yalçın ve BDP'li yöneticilerin araya girmesiyle polisler genci gözaltına almadı. (29.10.2011/DĠHA) 269 *Sabah saatlerinde Van Valiliği önünde bir araya gelerek çadır talebinde bulunan ve "Vali istifa" sloganı atan gruba polis müdahale etti. Tazyikli su ile yapılan müdahalede iki kiĢi gözaltına alınırken, dağılan depremzedeler ise, arama kurtarma çalıĢmalarının devam ettiği Bayram Oteli enkazına geldi. Depremzedeler, burada tepkileri dile getirmeye devam ederken, olay yerine BaĢbakan Yardımcısı BeĢir Atalay geldi. Depremzedelerle görüĢmeye çalıĢan Atalay, tepkilerin artması üzerine "Beni dinleyecek misiniz?" diye sorduktan sonra, elini sallayarak, olay yerinden ayrıldı. Ardından ise polis gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Çıkan olaylarda, 2 kiĢi hafif Ģekilde yaralanırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı. (10.11.2011/DĠHA) *Silopi Lisesi‘nde bugün ilçenin önde gelen ‘Tayan‘ ile ‘Ġsperti‘ aĢiretlerine mensup öğrenciler arasında bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢma kısa sürede kavgaya dönüĢünce, okul yönetimi polis çağırdı. Polis kavgaya ayırmakta güçlük çekince, olaya göz yaĢartıcı bomba ile müdahalede bulundu. Çok sayıda ambulansın da çağırıldığı okulda atılan gaz bombasından etkilenen 35‘i kız 60 öğrenci fenalaĢarak baygınlık geçirdi. Öğrenciler hastanelere götürülürken, olaya karıĢan öğrenciler okul dıĢına çıkıp, burada polise taĢlı saldırıda bulundu. Polisin göz yaĢartıcı bombayla müdahalesini sürdürdüğü olaylar sırasında ilçe savaĢ alanına döndü. Esnaftan bazıları kepenk kapatırken, polis uzun süren çalıĢmadan sonra kavgayı önleyip, olaya karıĢanlardan bazılarını gözaltına aldı.Silopi Ġlçe Milli Eğitim Müdürü Sait Uysal, çıkan kavganın sebebini henüz öğrenemediklerini, öğrenciler arasında çıkan kavganın bütün okula yayıldığını ve gaz bombasından etkilenen öğrencilerin ambulanslarla Silopi Devlet Hastanesine götürüldüklerini belirtti. Çıkan aĢiret kavgası sonrası okul yarım gün tatil edilirken hastaneye kaldırılan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Kavga daha sonra ilçe merkezine sıçradı. Polislerin gaz bombası ile müdahale ettiği kavgada esnaf kepenklerini kapatmak zorunda kaldılar. Ġlçede olaylar yer yer devam ediyor.Polisin attığı gaz bombaları nedeniyle dersliklerdeki öğrencilerin de etkilenmesi sonucu okul tatil edilerek öğrenciler evlerine gönderildi. (07.12.2011/Milliyet) *Diyarbakır'da, ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde yaĢlanan katliamı protesto etmek için on bini aĢkın kiĢi BDP il binası önünde toplandı. Ardından KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis izin vermedi. YürüyüĢte ısrar eden kitleye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale esnasında polisin attığı gaz bombalarından biri BDP Ġl eĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ün ayağına isabet etmesiyle Zümrüt yaralandı. Polislerin kitleye ikinci kez tazyikli su ile biber gazıyla müdahalesi sırasında polis BDP Ġl Yöneticisi Arif Akkaya'yı "Oğlum sen öldün, seni geberteceğiz" Ģeklinde ölümle tehdit etti. (29.12.2011/DĠHA) *31.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Burhan Kan, Ģu beyanlarda bulundu: “Yeğenim olan Kerem Kan, 30.12.2011 tarihinde Uludere‟de yaĢanan olay nedeniyle saat 01.00‟da sokakta yapılan eylemlerden dolayı iĢ çıkıĢı eve gitmek üzereyken o sırada polis ve eylemciler arasında çıkan çatıĢma sonucu çenesinden yara aldı. Çenesinin kırılması nedeni polislerin attığı gaz bombasından kaynaklanmaktadır. Çenesinin kırılması ve yırtılması nedeniyle ameliyat edildi. Tıp Fakültesi Onkoloji bölümünde tedavisi devam etmektedir. Ailesi maddi olarak çok zor durumdadır. Olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Maddi ve manevi olarak mağdur edildiler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde katliam protestosuna polis müdahale etti. YürüyüĢe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Polisin müdahalesine gençler taĢlarla karĢılık verdi. Olaylarda yüzüne gaz bombası isabet eden Fesih Erez isimli yurttaĢ 270 yaralandı. Yaralanan Erez, BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayların sürdüğü ilçede aralarında bir çocuğun da bulunduğu 5 kiĢi gözaltına alındı. 16 yaĢından küçük bir çocuğun ise polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındığı görüldü. (30.12.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde gerçekleĢtirilen bombardıman sonucu 35 köylünün katledilmesini dersleri boykot ederek protesto eden Dicle Üniversitesi öğrencilerinden gözaltına alınanların sayısı 44'e çıktı. 30 öğrencinin ardından 14 öğrencinin de gözaltına alındığı, gözaltı sırasında darp edilen öğrencilerin Eğitim ve AraĢtırma Hastanase'ne getirilerek burada ayakta tedavi edildiği ve ardından Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldükleri bildirildi. Darp edilerek gözaltına alınan 14 öğrencinin isimleri Ģöyle: Önder Aslan, Faris Mercan, Mehmet Emin Çelik, Mehmet ReĢitağaoğlu, Murat Akyüz, Sefer Tetik, Feyzi BaĢkurt, Fatih Sipçik, Hüsnü Esvet, Mehmet Yüce, Tekin Çelik, Eser Sevgül, Ġdris IĢık, Ali Özgen. *(30.12.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri Mahallesi 4. sokak 9 numaralı dairede kalan 2 kiĢinin infaz edildiği haberini alan binlerce kiĢinin, Ninova AlıĢveriĢ Merkezi önünde toplanarak olayın gerçekleĢtiği yere yürümek istemesi ile baĢlayan olaylar sona erdi. Yüzlerce çevik kuvvet ve sivil polisin müdahale ettiği olaylar sırasında Yılmaz Yakut isimli bir yurttaĢ, panzerin ayağını ezmesi sonucu yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. (31.12.2011/DĠHA) -Okulda ġiddet *Diyarbakır'ın Silvan ilçesi Bağlar Mahallesi'nde bulunan Atatürk Ġlköğretim Okulu'nda meydana gelen olayda, fen bilgisi öğretmeni N.Ö. iddiaya göre arkadaĢıyla tartıĢan 8. sınıf öğrencisi E.A.'yı (14) arkadaĢlarının gözü önünde tekme tokatla dövmeye baĢladı. E.A.'yı tokatlayan öğretmenin tehditler savurarak 'git velin gelsin' Ģeklinde okuldan kovduğu belirtildi. Bunun üzerine eve giden ve ailesi tarafından Silvan Devlet Hastanesi'ne götürülen E.A.'ya, 3 gün iĢ göremez raporu ile yatak istirahatı verildi. Bacağında oluĢan yaraları pansuman edilen E.A. tedavisinin ardından Abisi Fırat A. ile birlikte ifade vermek üzere Silvan Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi'ne gitti. Abi ve kardeĢ polis merkezinde Ģikayetçi olduklarını söylerken, öğretmen N.Ö.'nün de polis merkezine ifadesine baĢvurulacağı öğrenildi. (12.01.2011/DĠHA) *Gaziantep‘te 23 Mart 2011‘de AyĢe Mehmet Sevcan Ġlköğretim Okulu öğrencisi M.K., Resim Öğretmeni B.Y. tarafından derste ayağa kalktığı gerekçesiyle dövüldü. Çocuğunun uykusunda ―öğretmenim ben bir Ģey yapmadım‖ diye sayıkladığını belirten anne S.K., aldıkları darp raporuyla birlikte öğretmen hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi (29.03.2011/Evrensel) *Urfa Orhan Gazi Lisesi 3. sınıf öğrencisi BınevĢ Çiçek, rahatsızlanmasının bedelini "yılın öğretmeninden" yediği dayak ile ödedi. Kaldığı Dilnihat Özyeğin Orta Öğretim Kız Yurdu'ndan kaydını sildiren Çiçek, Eğitim Sen'e müracaat ederek, yardım talebinde bulundu. Lise öğrencisi Çiçek, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Pazar günü hastaydım. Belletmen hocalardan izin istedim, Fatma Hoca verebilir dediler. Fatma Hoca da orada değildi. Ben de çıkıp sağlık ocağına gittim. Sevk olmadan olmaz dediler. Yurda döndüm, belletmen hocalardan istedim, yine Fatma Hoca dediler. Ben de dedemlere gittim ve pazartesi günü doktora gittim. Salı günü yurda döndüm, Fatma Hoca beni odasına çağırdı. 'Kızım sen dağa mı gideceksin, terörist mi olacaksın?' diyerek, bana hakaret etti ve sonra da tokat attı." BınevĢ 271 Çiçek ve ailesi, ĠHD'ye müracaat etti ve Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ġdari iĢlem baĢlatılması için ise, Urfa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de aile dilekçe ile baĢvurdu (31.03.2011/DĠHA) *ġanlıurfa‘da 15 Nisan 2011‘de Cumhuriyet Ġlköğretim Okulu öğrencisi M.Y.‘nin (13), arkadaĢlarıyla tartıĢması üzerine, öğretmen M.M. tarafından dövüldüğü öğrenildi. BeĢ günlük ―iĢ göremez‖ raporu alan M.Y.‘nin ailesinin Ģikâyeti üzerine Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü olayla ilgili soruĢturma baĢlattı (15.04.2011/Milliyet) -Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından ĠĢkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar *Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi temizlik personelleri, ĠNG Bank'ın güvenlik personellerinin coplu saldırısına uğradı. Alınan bilgilere göre, Diyarbakır merkez YeniĢehir Ġlçesi Ekinciler Caddesi Ofis Semti'nde bulunan ĠNG Bank'ın güvenlik görevlileri çöplerini çöp atma saatinin dıĢında geliĢi güzel olarak yayaların sıklıkla kullandığı kaldırımın üzerine attı. Bu sırada Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi Temizlik ĠĢleri Müdürlüğü'ne bağlı temizlik personelleri bankanın güvenlik personellerini uyararak, çöplerini çöp saatinin dıĢında atmamalarını istedi. Buna kızan güvenlik personelleri ise, temizlik personellerine copla saldırdı. Araya giren yurttaĢlar, banka personellerinin içeri girmesini istedi. Olay yerine gelen YeniĢehir Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, belediyenin temizlik personellerini zorla karakola götürmek istedi. Temizlik personelleri ise, banka güvenlik personellerinin de gelmesini isteyerek, sadece kendilerinin götürülmesine karĢı çıktı. Bunun üzerine polisler, "Gelmeseniz sizi yere yatırıp zorla kelepçeleyerek karakola götüreceğiz" tehdidinde bulundu. Esnafların araya girmesiyle karakola giden temizlik personeli ile bankanın güvenlik personelleri ifadeleri alınmadan, barıĢtırılarak serbest bırakıldı. (23.06.2011/DĠHA) KĠġĠ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLĠĞĠNE YÖNELĠK ĠHLALLER GÖZALTINA ALINANLAR – TUTUKLANANLAR - EV BASKINLARI *Diyarbakır‘ın Sur Ġlçesi'ne bağlı Ali PaĢa Mahallesi'nde bir araya gelen bir grup genç, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin sık sık engellenmesini ve bölgede artan askeri operasyonları protesto etti. Mahallede ateĢ yakan gençler sloganlar eĢliğinde Gazi Caddesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Gazi Caddesi üzerinde polis ile karĢılaĢan gençler ile polis arasında çatıĢma çıktı. Toma araçlarıyla tazyikli su ile gençlere müdahale eden polise gençler, havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık verdi. Gençlerin dağılmasıyla sona eren olayların ardından polis 2 kiĢiyi gözaltına alırken, olay yeri polis tarafından abluka altına alındı. (02.01.2011/DĠHA) *Van‘ın ErciĢ Ġlçesi‘nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne bağlı polis ekipleri, dün gece bir eve baskın düzenledi. Baskın sırasında evde bulunan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) üyesi Adem Yıldız, Kutbettin Saltan ile soyadı öğrenilmeyen Kutbettin isimli bir genç gözaltına alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne götürülen gençlerin gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne götürülen 3 kiĢi, daha sonra Van'a gönderildi. (03.01.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Balveren Beldesi'nde jandarma, sabah saatlerinde BDP Üyesi Metin Uysal ve GülĢen Bayram'ın evlerine baskın düzenledi. Baskınla beraber evlerinde arama yapılan Uysal 272 ve Bayram gözaltına alındı. Gözaltına alınan Uysal ve Bayram'ın 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürüldüğü bildirildi. Uysal ve Bayram'ın gözaltına alınma gerekçesi öğrenilmezken, aileleri eve baskına gelen jandarmanın elinde "Bal Festivali'nde" Bayram ve Uysal'ın çekilmiĢ fotoğraflarının olduğunu belirtti. (03.01.2011/DĠHA) *Adıyaman'da dün, 1 Ocak AltınĢehir Mahallesi'ndeki bir marketin giriĢine ve 2 Ocak'ta Fatih Mahallesi'ndeki PTT ġubesi'ne ses bombası bıraktıkları iddiası ile gözaltına alınan üniversite öğrencisi ġ.A.D. ve C.K., emniyetteki sorguları ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadeleri alınan ve tutuklan talebiyle mahkemeye gönderilen ġ.A.D. ve C.K. tutuklandı. (04.01.2011/DĠHA) *MaraĢ katliamının 32. yıldönümü nedeniyle 19 Aralık'ta düzenlenen anma etkinliğinde yaĢanan gerginliğe iliĢkin Cumhuriyet Savcılığı'nın baĢlattığı soruĢturma kapsamında, görüntüler izlendi. Polis ekipleri, görüntülerde isimlerini tespit ettikleri 4 kiĢiyi dün gözaltına aldı. Emniyette sorgulanan 4 kiĢinin bu gün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. (05.01.2011/DĠHA) *ġırnak'ta, Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler ve jandarma tarafından bu sabah erken saatlerde iki ayrı eve baskın düzenlendi. EĢ zamanlı olarak Cumhuriyet ve Bahçelievler mahallelerinde düzenlenen baskınlarda evler didik didik aranırken, BDP ġırnak Ġl Yöneticisi Ġbrahim Halil Uğur ve BDP üyesi Havzullah Erin gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Uğur ve Erin'in 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. (05.01.2011/DĠHA) *Siirt'tin Eruh (Dihê) Ġlçesi'nde ve ilçeye bağlı köylerde jandarma tarafından 4 ayrı eve eĢ zamanlı baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda, BDP Eruh Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir Toprak, BDP üyeleri Mahmut Yıldız, Faik Aydın ve Hüseyin Sevilgen adlı vatandaĢlar jandarma tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 4 kiĢi Ġlçe Jandarma Karakolu'na götürüldü. Siirt merkezde de BDP üyesi Mustafa Dündar, evine düzenlenen baskınla gözaltına alındı. (06.01.2011/DĠHA) *ġırnak merkezde, dün Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġube ekipleri ile jandarma tarafından düzenlenen eĢ zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan 2 kiĢi savcılığa çıkarıldı. Götürüldükleri Jandarma Karakolu'nda susma hakkını kullanan BDP ġırnak Ġl Yöneticisi Ġbrahim Halil Uğur ve BDP üyesi Havzullah Erin çıkarıldıkları savcılıkta Kürtçe ifade vermek isteyince, savcı tarafından ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle ġırnak Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Uğur ve Erin "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (06.01.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'nde sivil polislerin yaptığı baskınlar sonucu Levent Özden, Hanifi Sarı ile Vedat Kaya iĢyerlerinde gözaltına alınırken, Naim Sarı adlı vatandaĢ ise çarĢı merkezinde gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltlıların gerekçesi öğrenilmedi. (07.01.2011/DĠHA) *BDP Van il binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Hakkari Milletvekili Hemit Geylani, BDP PM üyesi Hasan Güven, Bostaniçi Belediye BaĢkanı Nezahat ErgüneĢ, Edremit Belediye BaĢkanı Abdulkerim Sayan, BDP Van Ġl yöneticileri, BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi, Van TUYAD-DER, Van GÖÇ-DER, DÖKH üyelerinin de bulunduğu kalabalık grup, Sedat Karadağ'ın tutuklu olarak tedavi gördüğü Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne doğru yürüyüĢe geçti.GeniĢ güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüĢün ardından hastane önünde basın 273 açıklaması yapıldı. Açıklama yapan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, baĢından vurulan Sedat Karadağ'ın durumuna dikkat çekmek için hastane önünde olduklarını belirterek, Karadağ'ın uğradığı hukuksuzluğun son bulmasını istedi.Yapılan açıklamadan sonra milletvekilleri Hemit Geylani ile Özdal Üçer'den oluĢan bir heyet Sedat Karadağ'ı hastanede ziyaret ederken, kitle ise tekrar kent merkezine doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahale sırasında cadde üzerinde bulunan bir iki iĢ yerine sığınan gençleri ise polisler darabeleri kırarak gözaltına aldı. Polisin yaptığı sert müdahalede 30'a yakın kiĢi gözaltına alınırken, kitlenin ara sokaklara dağılması üzerine olaylar sona erdi. (07.01.2011/DĠHA) *Van‘dan Hakkari‘ye giden DÖKH aktivistleri Remziye Sarıca ile Necla Nergiz, Depin arama noktasında polisler tarafından gözaltına alındı.Sarıca ve Nergiz‘in neden gözaltına alındıkları öğrenilemezken, Hakkari Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldükleri öğrenildi. (07.01.2011/DĠHA) *Hakkari'de DÖKH üyesi Remziye Sarıca ve Necla Nergiz'in dün gözaltına alınmasına karĢı yapılan basın açıklaması ardından dağılan gruptan polisin 2 kiĢiyi gözaltına alması gerginliğe neden oldu. Polisin gaz bombası ve tazyikli su kullandığı müdahale devam ederken, Ģu ana kadar 4 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Kentte gerginlik yer yer devam ediyor. (08.01.2011/DĠHA) *Siirt'in Eruh (Dihê) Ġlçesi ve bağlı köylerinde geçtiğimiz gün jandarma tarafından düzenlenen eĢ zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan BDP Eruh Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir Toprak, BDP üyeleri Mahmut Yıldız, Faik Aydın, Hüseyin Sevilgen ve Siirt merkezde oturan Mustafa Dündar dün gece savcılığa sevk edildi. 4 günlük gözaltı sürecinin ardından savcılığa çıkarılan BDP'liler, ifadeleri alındıktan sonra "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Görülen duruĢmada Mahmut Yıldız serbest bırakılırken, BDP Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir Toprak ve diğer 3 BDP'li "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.01.2011/DĠHA) *Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde, geçtiğimiz günlerde vicdani retlerini açıklayan Ġbrahim Kılıç ve Ömer Kurttekin adlı gençler, ilçe merkezinde polis tarafından gözaltına alındı. (10.01.2011/DĠHA) *10.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Meliha Bayram Ģu beyanlarda bulundu: ―YaklaĢık olarak 20 gün önce kızım ġükran Yalçın‟ı gözaltına aldılar. Bende kızımın nerede olduğunu araĢtırdım. Polis okuluna gittim. Eski polis okulu bana kızımın çevik kuvvetlerinde olduğunu söylediler. Alma sebepleri de mitinge katıldığı içindir. Kızımın akli dengesi yerinde değil. Sürekli ilaç kullanıyor ve raporu da var. Kızımı 2 gün sonra serbest bıraktılar. Bu sabah kızımı kendi evinden polis alıp götürmüĢ. O anda çocukları varmıĢ. Bize çocukları annelerinin polisler tarafından götürüldüğünü söylediler. Nereye, niçin götürdüklerini bilemiyoruz. Bize bu konuda yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde jandarma kurĢunuyla yaralandığı belirtilen ve Van'da tedavi gördüğü hastanede açlık grevine baĢlayan DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın durumuna dikkat çekmek amacıyla 7 Ocak'ta hastane önüne yapılan yürüyüĢ ve basın açıklamasının ardından polisin yaptığı müdahalede gözaltına alınan 14'u çocuk 30 kiĢi dün savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 11'i çocuk 19 kiĢi serbest bırakılırken, 3'ü çocuk 11kiĢi de tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Hakimliğe sevk edildi. Geç saatlere kadar süren ifada iĢlemlerinden sonra bir kiĢi serbest bırakılırken, 3'ü çocuk 10 kiĢi, "Örgüt propagandası 274 yapmak" ve "Devlet malına zarar vermek" iddialarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (11.01.2011/DĠHA) *Van'da yarın Diyarbakır'da görülecek olan Kürt siyasetçilerinin dava duruĢmasına iliĢkin yapılacak basın açıklaması öncesi polisler Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER), Delila Kültür Merkezi, YYÜ Öğrenci Yurdu ve değiĢik mahallelerde bazı evlere baskınlar düzenledi. Baskınlarda aralarında Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri Doğan Sayat, Ferhat Turan, Elif Öztürk ve Kasım Çelik'in de bulunduğu çok sayıda kiĢi gözaltına alındı. Baskınların neden yapıldığı konusunda bilgi alınmazken, gözaltına alınanlar Van Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.01.2011/DĠHA) *Edinilen bilgiye göre Van merkezde bulunan çeĢitli dernek binaları ile evlere sabaha karĢı eĢ zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen baskınlarda üniversite öğrencileri E.Ö., D.B., D.S., E.F., K.C., F.Y., S.S., A.A., Y.T. ve S.T. gözaltına aldı. Baskınlarda bilgisayarlara el konulurken, soruĢturmanın devam ettiği belirtildi. (12.01.2011/ANF) *Azadiya Welat Gazetesi Urfa çalıĢanı Abdulbasir Yapıcı, Batman'dan Urfa'ya giderken, kent çıkıĢında gözaltına alındığı öğrenildi. Toplatma kararı olan bazı kitapları yanında bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Yapıcı'nın, Batman Emniyet Müdürlüğü Güvenlik ġubesi'nde tutulduğu öğrenildi. (12.01.2011/DĠHA) *Batman'da Kürtçe üzerindeki baskıları protesto etmek ve Kürtçe eğitim talep eden Ziya Gökalp-Anadolu Lisesi öğrencilerinin düzenlediği basın açıklamasının ardından polis Mehmet ġirin Demir'i gözaltına aldı. Sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Demir'in sorgusu sürüyor. (12.01.2011/DĠHA) *Dersim'de mevsimlik iĢçi Hakkı Çalgın ve üniversite öğrencisi Mahir Kan, sivil polislerce gözaltına alındı. TEM ġube ekiplerince gözaltına alınan Çalgın ve Kan, Tunceli Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.01.2011/DĠHA) *Dersim ve Urfa'da Diyarbakır‘da görülen KCK davasını protesto etmek için yapılan yürüyüĢlerin ardından DYG üyesi Leyla Kılıç Dersim'de, isimleri öğrenilemeyen 2 kadın de Urfa'da gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA) *Yüksekova'da Diyarbakır'da görülen KCK davasına dikkat çekmek amacıyla yapılan basın açıklaması sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahale sonrası baĢlayan olaylar sürüyor. Ġlçe merkezi ve ara sokaklarda devam eden olaylarda Ģu ana kadar gaz bombası isabet eden 2 kiĢi yaralanırken, 3 kiĢide gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA) *BDP Batman Ġl Örgütü‘nün Diyarbakır'da görülen KCK davası duruĢmalarını protesto etmek ve Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması istemek talebiyle düzenlendiği yürüyüĢe polisin müdahale etmesi sonucu, kitle ile polis arasında baĢlayan çatıĢmalar sona erdi. Müdahale sonrası ara sokaklarda devam eden çatıĢmalarda sona ererken, aralarında çocuklarında olduğu 11 kiĢinin gözaltına alındığı, çok sayıda kiĢinin ise tazyikli su, gaz bombaları ve cop darbeleriyle yaralandığı öğrenildi. (13.01.2011/DĠHA) *14.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdusselam Bayram Ģu beyanlarda bulundu: ―13.01.2011 PerĢembe günü kızım Roperi Bayram, okul dönüĢü Kayapınar BDP Parti Binasındaki bir arkadaĢını ziyarete gittiğini tahmin ediyorum. Parti binasından çıkıp, parti binasının önündeki transit tipi bir arabaya bindiği ve o esnada polis tarafından arabanın durdurulup kızım ve içindeki birkaç arkadaĢıyla beraber gözaltına alındığını duydum. 275 13.01.2011 PerĢembe akĢamı Emniyet Müdürlüğü Çocuk ġubesi‟nden arandım. Ve kızımın karakolda gözaltında olduğunu bildirdiler. Kızım çalıĢkan, sorumluluğunu bilen bir lise öğrencisidir. Herhangi bir suçun olduğuna inanmıyorum. Kızımın okuluna devam edebilmesi ve eğitimini sürdürebilmesi için serbest bırakılmasını istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *14.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Alsaç Ģu beyanlarda bulundu: ―Dün (13.01.2011) tarihinde oğlum Adnan Alsaç gözaltına alınmıĢtır. Diyarbakır‟daki toplumsal gösteri sırasında polislerin müdahalesiyle birçok gözaltı olmuĢ. Bunların içinde benim oğlum da var. Emniyetten beni aradılar. Oğlumun gözaltında olduğunu söylediler. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum. ” (ĠHD Diyarbakır) *Dersim'de dün BDP'nin düzenlediği basın açıklaması sonrası gözaltına alınan BDP Gençlik Üyesi Leyla Kılıç, bugün çıkartıldığı Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi‘nde 'Örgüt propagandası' yaptığı gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Kılıç'ın tutuklanmasına Ġzmir'de ve Dersim'de BDP'nin çeĢitli tarihlerde düzenlediği basın açıklamasına katılması gerekçe gösterildi. Kılıç'ın, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne götürüleceği öğrenildi. (14.01.2011/DĠHA) *BDP Batman Ġl Örgütü tarafından 13 Ocak'ta Kürt siyasetçilerin yargılandığı davaya dikkat çekmek için yapılan yürüyüĢe polis müdahalesinin ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan 8 kiĢi savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 8 kiĢi, "Devlet malına zarar vermek", "YürüyüĢ ve gösteri kanununa muhalefet etmek" gerekçesiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Nöbetçi hakimlikteki ifade iĢlemlerinin ardından BDP Kozluk (Hezo) Ġlçe EĢbaĢkanı Menderes Ekinci ve BDP üyesi ġükriye Kurhan tutuklanırken, 19 yaĢındaki B.R. ise 'aklı dengesi yerinde olmadığı' gerekçesiyle Elazığ Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. Diğer 6 kiĢi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (15.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da görülen "KCK davası"na dikkat çekmek amacıyla dün esnafların kepenk açmadığı Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde öğlen saatlerinde çıkan gerginliğin ardından gece evlere polis tarafından baskınlar düzenlendi. Baskınlarda 7 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. (15.01.2011/DĠHA) *Antep'te dün gece doğum sancıları çeken 24 yaĢındaki Aysel Özmen, eĢi tarafından götürüldüğü Özel YaĢam Hastanesi'nde saat 21.00 sularında sezeryanla doğum yapmıĢtı. Genç kadın, bugün öğlen saatlerinde Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında "Örgüt üyesi" olduğu iddiası ile açılan bir davada ifade vermediği gerekçesi ile çıkarılan tutuklama kararına dayanılarak gözaltına alınarak Antep Adliyesine götürüldü. Polislerin hastaneye gelmesi ile hastane yetkilileri tarafından taburcu iĢlemleri yapılan ve bebeği ile birlikte gözaltına alınan Özmen, çıkarıldığı mahkemece yaralı olduğu halde, 1 günlük bebeği ile tutuklandı. Özmen ve bebeğinin adliyedeki iĢlemlerinden sonra tedavilerinin tamamlanması için hastaneye götürüleceği öğrenilirken, yakınları polislerin kendilerine, "3 aydır hakkında arama kararı vardı. Ancak biz almadık. Fakat hastaneye yatınca sisteme ismi geçti ve almaktan baĢka yolumuz kalmadı. Sabah hastaneye gittiğimizde doktora 'tedavisi bitene kadar taburcu etme' dedik. Ancak doktor kabul etmeyip taburcu etti" dediklerini belirtti. Genç kadının annesi Rınde Kılıç ise, kızının saat 22.00 sularında doğum yaptığını, sabah ise polislerin gelip gözaltına aldığını ifade etti. Kılıç, "Kızıma bu yaĢadıklarını reva gören hem hastane yetkilileri hakkında hem de devlet hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım" dedi. Öte yandan polislerin kollarında adliyeden çıkarılan genç kadının ayakta duramadığı ve karnındaki yarayı tuttuğu görüldü. (15.01.2011/DĠHA) 276 *Urfa'nın Suruç Ġlçesi Hürriyet Mahallesi'nde ikamet eden Yasin Aydeniz hakkında açılan bir soruĢturma nedeniyle ifade vermek için gittiği karakolda gözaltına alındı. Suruç Adliyesi'ne sevk edilen ve savcılık tarafından sorgulanan Aydeniz, hakkıda açılan bir davada tutuklama kararı bulunduğu gerekçesiyel tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (15.01.2011/DĠHA) *Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde, Diyarbakır‘da yargılanan Kürt siyasetçilere destek amacıyla eylem yaptıkları için gözaltına alınan 7 kiĢi adliyeye getirildi. Bugün akĢam saatlerinde ġemdinli adliyesinde Asliye ceza mahkemeye çıkartılan Mahmut Demir, Mikail Oğuz Serhat ġakari ve Yakup ġakar serbest bırakılırken, Rıdvan Çiftçi, Serkan Avcı ve Azadiya Welat çalıĢanı Uygar Arslan, tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi'ne götürüldüğü öğrenildi. (15.01.2011/DĠHA) *Antep‘te sabah saatlerinde Mustazaf Der, Ġlim Der, Rahmet Der ve Umut Der ile bazı evlere baskınlar düzenlendi. Baskınlarda Rahmet Der BaĢkanı M. Faik Doğan, Ġlim Der BaĢkanı Mustafa Özaslan, BaĢkan Yardımcısı Haci Sadun, Müfit Yarar, Nurettin ġirin, Umut Der BaĢkanı Yusuf Kiraz ve Muharrem KoçuĢağı gözaltına alındı. Mustazaf Der Antep ġubesi‘nde ise yapılan aramanın ardından Dernek BaĢkanı Mehmet Kaya ifadesine alınmak üzere emniyete götürüldü. Öte yandan eski Mustazaf Der ġube BaĢkanı Mustafa Çelik'in de gözaltına alınanlar arasında olduğu öğrenildi. (15.01.2011/DĠHA) *Van‘da 12 Ocak 2011‘de polis ekiplerinin düzenlediği eĢ zamanlı baskınlarda gözaltına alınan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) üyesi 11 öğrenciden 8‘i ―yasadıĢı örgüt üyesi oldukları‖ iddiasıyla tutuklandı (16.01.2011/Milliyet) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Cengiz Topel Caddesi'nde isimleri öğrenilemeyen 17 - 18 yaĢlarında 2 genç Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 2 kiĢinin Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (16.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde BDP'nin Kürt siyasetçilerin yargılandığı davada Kürtçe savunmaya izin verilmemesini protesto etmek amacıyla yapılacak protesto yürüyüĢüne katılmak için Selahaddin Eyyübi Camisi önünde toplanan kitle içerisinde bulunan Mehmet Bakıroğlu adlı kiĢi polisler tarafından göz altına alındı. (16.01.2011/DĠHA) *Ağrı'da dün gece eylem yaptıkları gerekçesiyle sabah saatlerinde yapılan ev baskınları sonucu gözaltına alınan 5 genç, emniyetteki iĢlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 5 kiĢiden 3'ü serbest bırakılırken, 2 kiĢi ise tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edildi. "Örgüt propagandası yaptıkları" gerekçesiyle Ağrı Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifadeleri alınan 2 genç de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (16.01.2011/DĠHA) *DYG'li 5 bin genç Hakkâri BDP Ġl binası önünde bir araya gelerek "Ġki dilli yaĢama" kampanyasına destek için Türkçe ve Kürtçe hazırlanan "Em perwerdehiya zimanê dayikê dixwazin" pankartıyla Belediye binası önüne kadar yürüdü. Basın açıklaması sonra dağılan kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye gençlerinde taĢ ve molotofkokteyli ile karĢılık vermesiyle ara sokaklarda çatıĢmalar yaĢandı. Dağgül, Pehlivan, Medrese, Biçer ve Keklikpınar Mahalleri'nde akĢam saatlerine kadar devam eden olaylar göstericilerin dağılmasıyla son buldu. 3 kiĢinin gözaltına alındığı 277 öğrenilirken, polisin Pehlivan Mahallesi'nde Hüseyin Tekin'in evine gaz bombası attığı ve evdekilerin fenalaĢtığı bildirildi. (16.01.2011/DĠHA) *Van'ın Hacıbekir Mahallesi'nde faaliyet yürüten Hacibekir Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği'ne baskın yapıldı. Dün akĢam saatlerinde derneğe baskın yapan polisler, dernek yöneticisi Fatma IĢık ile mahalle geçliğinden BarıĢ DurmuĢ'u gözaltına aldı. Savcılık kararıyla yapıldığı belirtilen baskında "Ana dilde eğitim" talebiyle yürütülen imza kampanyasında toplanan 20 bin imzalı dilekçelere, 2004 yılından bu yana derneğin yaptığı kongrelerin tutanakları ve Kürtçe kitaplara el konuldu. Zırhlı araçlar ve çok sayıda özel hareket polislerinin katıldığı baskında gözaltına alınan IĢık ve DurmuĢ'un Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2011/DĠHA) *Dersim'de polis ekipleri, Tunceli Üniversitesi öğrencisi Vahdettin Öymen'i kaldığı yurtta dün gece gözaltına aldı. Öymen'in BDP'nin 22 Aralık 2009'da düzenlediği meĢaleli yürüyüĢe katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı belirtildi. Öymen, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde dün KCK davasında mahkemenin Kürtçeye yönelik yaklaĢımını protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüĢte, 19 Aralık 2010'da yaĢanan çatıĢmalarda polise taĢ attığı gerekçesiyle Kurdi-Der yöneticisi Mehmet Bakıroğlu polis tarafından gözaltına alındı. Silvan Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından gözaltına alınan Bakıroğlu, Silvan Adliyesi‘nde savcılığa çıkarıldıktan sonra "örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (17.01.2011/DĠHA) *MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde esnaflık yapan ve ayaklarından engelli olan esnaf, iĢyerine gelen 5 polis tarafından tekme tokat dövüldüğü iddia edildi. Ġddialara göre, bugün öğlen saatlerinde Varto'da esnaflık yapan engelli Gıyasettin Barut'un iĢlettiği iĢyerine giden Terörle Mücadele ġube Müdürlüğü'ne bağlı 5 polis, Barut'u döverek yaraladı. Barut'un kendisinden kimlik isteyen polislere kimliğini vermek istememesi üzerine tekme tokat dövüldüğü belirtildi. Yaralı halde iĢyerinde bırakılan esnaf daha sonra suç duyurusunda bulunmak için Ġlçe Cumhuriyet Savcılığı'na giderken aynı polisler tarafından yolda gözaltına alınarak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2011/DĠHA) *Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, sabah erken saatlerde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda A. Rahim Aydın, A. Rahim Eren, A. Rahman Budak, Ramazan Doğan ve isimleri öğrenilmeyen 3 kiĢi gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürüldüğü belirtilirken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (D.Ü) Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünde okuyan Umut Deniz Erhankaya isimli öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Dağkapı Meydanı'nda polisler tarafından otobüsten indirildiği öğrenilen Erhankaya'nın, polis tarafından darp edildiği ve hakaretlere maruz kaldığı belirtildi. Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürülen Erhankaya'nın gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA) *18.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Uğur BoztaĢ Ģu beyanlarda bulundu: ―Dicle Üniversitesi öğrencisi Umut Deniz Ertem 18.11.2011 tarihinde Üniversiteden ayrılırken polis tarafından saat 01.00 sularında takip edilmek suretiyle, yolu kesilerek, hakaret ve küfürlere 278 maruz kalınarak gözaltına alınmıĢtır. Biz arkadaĢları olarak ĠHD‟den gereken yardımı talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır) *18.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mahir Tarhan Ģu beyanlarda bulundu: ―Ġkamet ettiğimiz eve bugün sabah 05.00‟de sivil polislerce baskın düzenlendi. Kapıyı açtığımızda arama kâğıdı bize gösterdiler. Bize oğlum Mazlum‟u sordular. Mazlum evde uyuyordu. Mazlum‟u gözaltına aldılar. Sonrada evimizi arama yaptılar. Mazlum‟un bilgisayarına ve telefonuna el koydular. Mazlum‟u ve malzemeleri aldıktan sonra bize, gözaltı gerekçesini söylemeden evden ayrıldılar. Eve baskın yapan polislerin sayısı 10 kiĢiden fazlaydı. Sizden gerekli desteğin sunulmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır) *Diyarbakır'da, Kürt siyasetçilerin yargılandığı davada mahkeme heyetinin Kürtçe savunma talebini reddetmesi ve Kürtçeyi "Bilinmeyen dil" olarak tanımlamasını protesto etmek amacıyla Van'da 12 Ocak'ta yapılan yürüyüĢ sonrası gözaltına alınan 16 yaĢındaki N.A. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Hastaneye giderken yolda polis tarafından gözaltına alındığı belirtilen ve 2 gün gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt propagandası" yapmak suçlamasıyla tutuklanan N.A.'nın olay günü okuduğu okuldan sevkli olarak hastaneye gittiği ve belgelerinin bulunduğu kaydedildi. (19.01.2011/DĠHA) *Bitlis'in Tatvan Ġlçesi'nde polis ekipleri bu sabaha karĢı çok sayıda eve baskın düzenledi. Evlerde yapılan aramaların ardından polisler, 14 kiĢiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların isimleri Ģöyle: Eğitim Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel Ozan, BDP Tatvan Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Kerem Kat, BDP üyeleri Erdinç Tülay, Özgür Akbay, Sadullah Alpan, Nazime Avras, Bitlis Eren Üniversitesi Tatvan Yüksek Meslek Okulu öğrencisi Ġslim Uçan, DĠHA Bitlis Muhabiri Sinan Aygül, Ferhat Koç, Ali Orak, Mehmet Gürbüz, Musa Aslan, Abdulmenaf Orak, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler. Gözaltına alınanların Bitlis Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (19.01.2011/DĠHA) *Van'ın Hacıbekir Mahallesi'nde faaliyet yürüten Hacibekir Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği'ne 17 Ocak‘ta düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan dernek yöneticisi Fatma IĢık ile mahalle geçliğinden BarıĢ DurmuĢ, Emniyet‘teki sorgularının ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan IĢık ve DurmuĢ, tutuklama talebiyle Ağır Ceza mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, IĢık ve DurmuĢ‘u, ―Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına faaliyet yürütmek‖ iddiasıyla tutuklayarak, cezaevine gönderdi. (19.01.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde oturan Azadiya Welat dağıtımcısı Haydar Ġçke, bu sabah gözaltına alındı. Sabah saatlerinde polisler ve jandarma tarafından yapılan baskında gözaltına alınan Ġçke'nin gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Ġkçe'nin Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (20.01.2011/DĠHA) *MaraĢ'ta Terörle Mücadele ġube Müdürlüğü ekipleri, ġazibey Mahallesi 12 ġubat Stadyumu yakınında 40 yaĢındaki C.Ö adlı kiĢiyi gözaltına aldı. C.Ö'nün üzerinde, kardeĢine ait kimlik bulunduğu iddia edilirken, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen C.Ö, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. C.Ö'nün 'terör' suçundan mahkemece kesinleĢmiĢ 3 yıl 6 ay hapis cezası bulunduğu bildirildi. (20.01.2011/DĠHA) 279 *Van‘da 2003 yılında yaptığı bir basın açıklamasından dolayı hakkında açılan davada hapis cezası alan ve 2 aylık cezası Yargıtay‘da onaylanan BDP‘li Van Ġl Genel Meclis BaĢkanı Semira Varlı, gözaltına alındı. ErciĢ‘e köy ziyaretlerinde bulunmak üzere giden Varlı, Van giriĢinde polisler tarafından gözaltına alındı. Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri tarafından alınan gözaltına alınan Varlı, Emniyet‘teki iĢlemlerinin ardında savcılığa çıkarıldı. Savcılıktaki iĢlemlerinin tamamlanmasından sonra Varlı'nın cezaevine gönderileceği öğrenildi. (20.01.2011/DĠHA) *BaĢbakan R. Tayyip Erdoğan'ın Batman'a geliĢini protesto eden vatandaĢlar, dün akĢam baĢta Petrolkent, Yavuz Selim ve Bağlar olmak üzere bir çok mahallede sokağa çıkarak protesto etti. Diğer yandan dün öğle saatlerinde MEYADER Batman ġube BaĢkanı Fatma Kurhan'ın kardeĢi Yahya Kurhan'nı gözaltına alındıktan sonra, Yavuz Selim Mahallesi'ndeki evlerine polis baskın düzenledi. Yapılan baskında suç unsuru sayılacak hiçbir Ģeye rastlanmazken, polis mahalledeki vatandaĢlara "Aklınızı baĢınıza alın" tehdidinde bulunduğu iddia edildi. Bu duruma tepki gösteren gençler ile polisler arasında tartıĢma çıkarken, polislerin mahalleden çekilmek zorunda kaldığı belirtildi. (22.01.2011/DĠHA) *ġemdinli'den Derecik (Rubarok) istikametine giden 3 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Alınan bilgilere göre, akrabalarını ziyaret etmek amacıyla ġemdinli'den Derecik (Rubarok) beldesine gitmek isteyen Metin Gezen ve adları öğrenilemeyen 2 kiĢi Bisosin Jandarma Karakolu'na bağlı askerler tarafından "örgüte katılacakları" gerekçesiyle gözaltına alındıkları öğrenildi. Gözaltına alınan 3 kiĢinin ġemdinli Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na getirildikleri belirtildi. (22.01.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde oturan Azadiya Welat dağıtımcısı Haydar Ġçke, iki gün önce jandarma ve polisler tarafından evine yapılan baskınla gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan Ġçke daha sonra sorgu için Silopi'ye götürüldü. Dün akĢam Silopi adliyesinde çıkarılan Ġçke, mahkeme tarafından "Örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ġçke'nin Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne götürüleceği öğrenildi. (22.01.2011/DĠHA) *BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyunun geçiĢi sırasından BDP Batman Ġl Örgütü binası önünde bir araya gelen kalabalık gruba çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Müdahale sırasında 1'i çocuk 2 kiĢi gözaltına alındı. Öte yandan sabah saatleri itibariyle polisin gerçekleĢtirdiği ev baskınlarında Batman Üniversitesi öğrencilerinden Adem Balyak gözaltına alındı. (22.01.2011/DĠHA) *Öğle saatlerinde uzun araç konvoyu ile Ağrı'ya gelen DTK EĢ BaĢkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Erzurum Caddesi üzerinde halka hitap ettikten sonra miting alanında ayrılırken, bir grubun attığı havai fiĢekler sonrası polis gruba müdahale etti. Çıkan olaylarda Ģehir merkezi savaĢ alanına dönerken, eski Van caddesi üzerindeki göstericiler uzun süre kontrol altına alınamadı. Polis olaylarda tazyikli su ve göz yaĢartıcı gaz kullanırken, tüm esnaflar olaylar nedeni ile iĢ yerlerini kapatmak zorunda kaldılar. Bir göstericinin gözaltına alınıĢı sırasında vatandaĢlarla polis arasında gerilim tırmanırken, polis çevrede toplananları ve basın mensuplarını cop kullanarak dağıttı. Olaylar yaklaĢık 1 saat süren çatıĢmanın ardından kontrol altına alınırken, 11 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. (22.01.2011/KentHaber) *ġemdinli'den Derecik (Rubarok) Beldesi'ne gitmek isterken gözaltına alınan Metin Gezen, Neçirvan Han ve Ġsmet Derer Bêsosin Jandarma Karakolu'ndaki iĢlemlerinin ardından 280 ġemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. Burada ifadeleri alınan 3 kiĢiden Metin Gezen ve Neçirvan Han serbest bırakılırken, Ġsmet Derer ise "Örgüte eleman kazandırdığı" iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Derer, ifadesi alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. (23.01.2011/DĠHA) *Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen Eyüp Yural isimli kamyon Ģoförü Habur Sınır Kapısı'nda Silopi Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri tarafından Habur Sınır Kapısı'nda gözaltına alındı. Önce Silopi Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Yural'ın, sabah saatlerinde Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Yural'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, sorgusunun ise devam ettiği belirtildi. (23.01.2011/DĠHA) *DTK heyetinin, "Ġki dilli yaĢam", Kürt sorununun demokratik çözümü için ön görülen "Demokratik Özerklik" modeli ve Kürtlerin statüsünü belirleyecek yeni bir anayasa gündemleriyle Ağrı'ya yaptığı ziyaret ve mitingden sonra gençler ile polis arasında yaĢanan gerginlikte gözaltına alınanların sayısı 22'ye çıktı. Dün yapılan mitingin ardından yaĢanan olaylarda 4 kiĢi gözaltına alınırken, akĢam saatlerinde de ilçe merkezi ve mahalle aralarında gözaltılar devam etti. Gözaltına alınan 22 kiĢi, Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (23.01.2011/DĠHA) *Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Aksu (Gagervan) Köyü'nde korucubaĢı olan Halit Akdoğan, askerler tarafından evinden gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Akdoğan hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Ġlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü. (23.01.2011/DĠHA) *19 Ocak'ta gözaltına alınan ve Van'a getirilen DĠHA Bitlis muhabiri Sinan Aygül, Eğitim Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel Ozan, BDP Tatvan Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Kerem Kat, BDP üyeleri Erdinç Tülay, Özgür Akbay, Sadullah Alpan, Ferhat Koç, Nazime Avras, Bitlis Eren Üniversitesi Tatvan Yüksek Meslek Okulu öğrencisi Ġslim Uçan, Kerem Kurt, Ġbrahim Ġnal, Mehmet Gürbüz, Musa Aslan, Abdulmenaf Orak, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler, BDP Genel Merkez çalıĢanları ġaban Tan ve Cemil Tokat, dün savcılığa çıkarıldı. Geçe geç saatlere kadar süren ifade iĢlemlerinden sonra Ġslim Uçan ile Mehmet Gürbüz serbest bırakılırken, 15 kiĢi ise "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğine sevk edildi. 25 saat süren ifade iĢlemlerinin ardından 7 kiĢi serbest bırakılırken, DĠHA muhabiri Sinan Aygül, Eğitim Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel Ozan, BDP Genel Merkez çalıĢanı ġaban Tan, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler ile Ferhat Koç Erdinç Tülay, Kerem Kurt ve Abdulmenaf Orak aynı gerekçe ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. (23.01.2011/DĠHA/Hürriyet) *Diyarbakır'dan Adana'ya giden Star Diyarbakır firmasına ait yolcu otobüsü saat 15.30 sıralarında Urfa'nın Birecik Ġlçesi çıkıĢında jandarma tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü yapan jandarmalar FatoĢ AkkuĢ isimli genç kadının çantasını da arayarak, gözaltına alındı. AkkuĢ'un gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. (23.01.2011/DĠHA) *DTK‘nin dün Ağrı'da düzenlediği miting ardından gözaltına alınan 22 kiĢi Ağrı Emniyet Müdürlüğü‘ndeki iĢlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 22 kiĢi, "Örgüt adına faaliyet yürütmek ve örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Ağrı Asliye Ceza Mahkemesi‘ne sevk edildi. Burada ifadeleri alınanlardan Cennet Uygar ve Vedat Yıldız, tutuklanırken, 20 kiĢi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (23.01.2011/DĠHA) 281 *BDP PM Üyesi Nezir Gülcan, BDP'nin çalıĢmalarını yürütmek için Mardin'den Siirt'te giderken il giriĢinde polisler tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan Gülcan'ın sorgulanmak üzere Siirt Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. Gülcan'ın gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemedi. (24.01.2011/DĠHA) *Dün Antep'te gözaltına alınan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Üyesi Mehmet Zakir Temel, tutuklandı. Kent merkezinde dolaĢırken kimlik kontrolü yapan polisler tarafından, hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan DYG Üyesi Mehmet Zakir Temel, emniyetteki iĢlemlerinden sonra adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemece tutuklanmasına karar verilen Temel'in Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin yargılandığı bir davadan ifade vermediği gerekçesi hakkında verilen tutuklanma kararı gerekçesi ile tutuklandığı bildirildi. Temel Antep M Tipi Cezaevi'ne gönderildiği belirtildi. (24.01.2011/DĠHA) *Alınan bilgilere göre; dün ġemdinli Ġlçesi'nden Derecik Beldesi istikametine giden bir araçta bulunan 8 kiĢi Ortaklar Jandarma Karakolu kontrol noktasında yapılan kimlik kontrollerinin ardından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen Nizam Döğer, Ġsmail Tekin, Ekrem Döğer, Sıthi Necat Ağırnaslı, Rıdvan Kaya, BarıĢ Öztürk, ġerif Eren ve Danyal Eren ġemdinli Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda tutuluyor. (24.01.2011/DĠHA) *ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde önceki gün polis ve jandarmanın evine yaptığı baskın sonucu gözaltına alınan Eyyüp Yural, emniyetteki sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından "örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (24.01.2011/DĠHA) *Ağrı Merkez, Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve, eĢ zamanlı düzenlenen baskınlarda en az 10 kiĢi gözaltanı alındı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler ve jandarmanın eĢ zamanlı baĢlattığı baskınlar çerçevesinde Tutak'ın Burnubulak Köyü'nde BDP eski Ġlçe BaĢkanı Ġkram Oğul'un evine yapılan baskında, evdekilere hakaret edildiği, jandarmaların herkesi yere yatırarak kadınların kafalarına ayak bastığı ileri sürüldü. Yapılan aramada evin altının üstüne getirilmesinden sonra Ġkram Oğul'un yanı sıra 15 gün önce ameliyat olan ve yatakta bulunan eĢi Hanım Oğul (55), BDP çalıĢanı oğlu Suat Oğul gözaltına alındı. Doğubayazıt Ġlçesi'nde de sabahın erken saatlerinde evlere baskınlar yapıldı. Baskınlar sonucu Sait Tayfur, Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Burhan Karatay, MEYADER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin Birdal, Adem AkkuĢ, Sait Tayfur, Remzi Gegez ve Hasan Bozman gözaltına alındı. Gözaltı sayısının daha fazla olduğu öğrenilirken, gözaltına alınanların tamamının Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne götürüleceği öğrenildi. Baskınların Ağrı Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatıyla yapıldığı öğrenilirken, gözaltı gerekçeleri ise öğrenilemedi. (25.01.2011/DĠHA) *Diyarbakır Adliyesi'ne annesi ile beraber ablasının yargılandığı duruĢmayı izlemek için gelen M.M. (17), polisler tarafından "YaĢın uygun değil" denilerek adliyeye girmesine izin verilmedi. M.M. itiraz edince adliyede görevli polisler tarafından dıĢarı çıkartılarak tekme tokat dövüldü. Elbiseleri hırpalanmadan dolayı yırtılan M.M.'nin bağırıĢları nedeni ile çevredekiler ve avukatlar olaya müdahale etti. Araya avukatların girmesi ile adliyedeki polis bürosuna götürülerek gözaltına alınan M.M. hakkında önce "Polise mukavemetten" tutanak tutuldu, ardından da sağlık kontrolünden geçmesi için hastaneye sevk edildi. (25.01.2011/DĠHA) 282 *Dersim'de BDP üyesi Emine Balta, BDP'nin 22 Aralık 2010 tarihinde düzenlediği meĢaleli yürüyüĢe katıldığı gerekçesiyle Cumhuriyet Mahallesi'ndeki evinden gözaltına alındı. Balta'nın Emniyet Müdürlüğü'nde sorgusu tamamlandıktan sonra Cumhuriyet BaĢsavcılığına çıkartılacağı öğrenildi. (25.01.2011/DĠHA) *Alınan bilgilere göre, dün akĢam saatlerinde yüzlerce asker BaĢkale'ye bağlı GedikbaĢı (Çux) Köyü'ne baskın düzenledi. "PKK'ye yardım ettikleri" ve "kaçakçılık yaptıkları" gerekçesiyle yapılan baskın esnasında köylüler ile askerler arasında tartıĢma yaĢandı. Çıkan tartıĢma sonucunda atılan taĢlardan birkaç askerin hafif yaralandığı ve askeriyeye ait araçların camlarının kırıldığı bildirildi. YaĢanan gerginlik üzerine köyden ayrılan askerler sabah 04.00 sularında yeniden köye baskın düzenledi. BaĢkale Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı askerlerin ikinci baskını evlere düzenlediği ve köyden 9'u kadın olmak üzere yaklaĢık 20 kiĢiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Askerler köyden ayrılırken, köy de panik havasının hakim olduğu öğrenildi. Can güvenliklerinin olmadığını ifade eden köylüler, askerin yeniden bir baskın yapmasından dolayı tedirgin. Gözaltına alınan köylülerin BaĢkale Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınanlardan bir kısmının isimleri Ģöyle: Nazime Çelik, Nurten Çelik, Benaziye Çelik, Yazgı Çelik, Nurgül Çelik, Zübeyde Çelik, Berivan Çelik, ġehriban Çelik, Esmer Çelik, Hadi Çelik, ġefik Aytekin, Ebubekir Aytekin, Memduh Aytekin, Cihan Aytekin, Senar Seran, Sait Seran, Ayhan Güler, Ertuğrul Güler. (25.01.2011/DĠHA) *19 Ocak'ta Bitlis ve Tatvan'da yapılan operasyonlarla ilgili olduğu gerekçesiyle dün Tatvan'da gözaltına alınan ve bugün Van'a getirilerek adliyeye çıkarılan BDP Genel Merkez ÇalıĢanı ġaize Çelik, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadesi alındı. Çelik, "Örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Burada da ifadesi dinlenen Çelik, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (25.01.2011/DĠHA) *Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı GedikbaĢı (Çux) Köyü'ndesabah saatlerinde gözaltına alınan 9‘u kadın 20 köylü Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘nda yapılan sorgularının ardından BaĢkale Adliyesi‘ne getirildi. Adliyede savcı tarafından ifadeleri alınan 20 kiĢiden 18‘i serbest bırakılırken, Abdülhadi Çelik ve Ayhan Gülerer ise tutuklama talebiyle mahkeye sevk edildi. Burada ifadeleri alınan Çelik ve Gülerer, ‗görevli memura mukavemet etmek‘ gerekçesiyle tutuklanarak, BaĢkale Kapalı Cezaevi‘ne gönderildi. (25.01.2011/DĠHA) *Iğdır'da sabah saatlerinde yaklaĢık 10 ev ve Doğubayazıt Caddesi'nde bulunan Azadiya Welat bürosu ile BDP'nin gençlik yapılanması olan DYG bürosuna baskın düzenlendi. Baskınların DYG-M'ye yönelik baĢlatılan operasyon çerçevesinde yapıldığı belirtilirken, baskınlardan aramalar yapıldı. Baskınlarda Pınar Tikit, Mehmet Baydemir, Halil KızıltaĢ, Melek Aras, Ufuk Demir, Cemile Dinç, Timur Aras, Mehmet Dinç ve Ali SavaĢ gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Azadiya Welat Iğdır Bürosu'na yapılan baskın esnasında ise bir bilgisayar, iki fotoğraf makinesi, iki kamera, kasetler ve çok sayıda haber materyaline el konulduğu öğrenildi. (26.01.2011/DĠHA) *Ağrı'nın ilçelerinde yapılan ev baskınları ve gözaltıları protesto eden gençlere polis müdahale etti. Doğubeyazıt Büyük Ağrı Caddesi'nde toplanan bir gruba polis müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulunduğu gençler molotof kokteyli, havai fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. ÇatıĢma esnasında bir gencin gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandığı öğrenilirken, tutuklanma korkusuyla gencin hastaneye kaldırılmadığı bildirildi. Kısa süren çatıĢmanın ardından gençler dağılırken, polis Ġlyas Tanrıverdi ve ismi öğrenilemeyen iki kiĢiyi gözaltına aldı. (26.01.2011/DĠHA) 283 *Iğdır'da sabah saatlerinde 10 eve yapılan baskınlarla ilgili Diyarbakır'da Burcu Önal, Van'da ise Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Zahide Tarim gözaltına alındı. Önal ve Tarim, Iğdır‘a götürülecek. Aynı operasyon kapsamında k Önal ile birlikte gözaltına alınan kiĢi sayısı 11'e çıktı. (26.01.2011/DĠHA) *Bulanık'ta 4 gün önce yaĢanan olaylarda gözaltına alınan 17 yaĢındaki E.K. ile 15 yaĢındaki S.Ö. önceki gün çıkarıldıkları Bulanık Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan ifadelerinin ardından tutuklamaları talebiyle Bulanık Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ġki çocuk "Örgüt üyeliği" ile " Kamu malına zarar verme" suçlamalarıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (26.01.2011/DĠHA) *Ağrı'nın Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve eĢ zamanlı düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 8 kiĢi ile, akĢam saatlerinde gözaltıları protesto eden gruba müdahale eden polisin gözaltına aldığı 3 kiĢi tutuklandı. Doğubayazıt Cumhuriyet Savcılığı tarafından tutuklanma talebiyle Doğubayazıt Sulh Ceza Mahkemesi‘ne sevkedilen BDP çalıĢanı Suat Oğul, Sait Tayfur, MEYA-DER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin Birdal, Adem AkkuĢ, Remzi Gegez, Hasan Bozman, Sinan Tanrıverdi ile ismi öğrenilemeyen 3 kiĢi, ―örgüt üyeliği‖ ve ―polise mukavemet‖ gerekçesiyle tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi‘ne gönderildi. (26.01.2011/DĠHA/Milliyet) *Iğdır'da YDG-M'ye yönelik baĢlatılan operasyon kapsamında Diyarbakır'dan gözaltına alınan Cihat ġık ve Ali Rıza Yamalak, Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Iğdır'da gözaltına alınanların ise halen emniyette tutulduğu öğrenildi. (27.01.2011/DĠHA) *Kürt siyasetçilerine destek vermek için bir arkadaĢıyla Diyarbakır Adliyesi önünde bekleyen Hamza Özmen adlı bir genç, polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Özmen'in Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (28.01.2011/DĠHA) *Yüksekova'da 26 Ocak'ta Esenyurt Mahallesi'ndeki evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan Mesut ġahinoğlu isimli genç, emniyetteki iĢlemlerinin ardında savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen ġahinoğlu, "Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. (29.01.2011/DĠHA) *Yüksekova'da DYG üyesi yaklaĢık bin kiĢinin, Ġran hükümetinin Kürt genci Hüseyin Xizri'yi idam etmesini, DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve son dönem geliĢen gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasından sonra çıkan olaylar karanlığın çökmesiyle son buldu. Öğlen saatlerinde baĢlayan olaylara çok sayıda polis müdahalede bulundu. Polisin attığı gaz bombaları, tazyikli su ve taĢlardan dolayı çok sayıda iĢyerinin camları kırılırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı. Kafasına gaz bombası isabet eden bir çocuk yaralanarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA) *Evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına ve dün çıkarıldıkları Iğdır Asliye Sorgu Hakimliği'nce serbest bırakılan, ancak savcılığın itirazı üzerine haklarında yeniden yakalama kararı çıkartılan Ufuk Demir ile Ali Rıza Yamalak dün akĢam saatlerinde yeniden gözaltına alındı. Iğdır Asliye Ceza Hakimliği'ne çıkarılan Demir ve Yamalak, "Örgüte yardım ve yataklık etmek" ,"Örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (30.01.2011/DĠHA) 284 *Yüksekova'da dün DYG üyelerinin, Ġran'da Kürt genci Hüzeyin Xizri'nin idam edilmesini, DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve tutuklamaları kınamak amacıyla yaptığı basın açıklamasının ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan Erdal Çakır, Etem Aybar ve Ali Güzel, savcılığa çıkarıldı. Buradaki ifadelerinin ardından tutuklanmaları talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Çakar ve Aybar, "Polise taĢ ve molotofkokteyli" attıkları iddiasıyla tutuklanırken, Güzel ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklanan Aybar ve Çakar Hakkari Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (30.01.2011/DĠHA) *MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde "Araç kundakladıkları" iddiasıyla dün akĢam ilçe merkezinde gözaltına alınan ġiyar Keklik (19) ve Y.Ö. (16) adındaki çocuk, emniyetteki ifadelerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Buradaki ifadelerinin ardından tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Keklik ile Öztürk "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (30.01.2011/DĠHA) *Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde, evlere ve BDP ilçe binasına baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde baskın gerçekleĢtiren baskınlarda Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri ve özel harekat timlerinin arama esnasında evleri dağıttığı, BDP ilçe binasında da asılı duran fotoğrafların çerçevelerini kırdığı, gençlik odasının da kapısını kırdığı belirtildi. Evlere yapılan baskınlarda ise, BDP Ġlçe BaĢkanı Ramazan Alver, MaĢallah Albayrak, Salih Tunlaçı, Engin Ulugana, Ġzzet Beyaz ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢi gözaltına alındı. Yapılan ev baskınlarından sonra polislerin Nimet Keserci, Yusuf Ulugana ve ġahabettin Demir'i de sokakta gözaltına aldığı öğrenildi. (01.02.2011/DĠHA) * Cizre'de dün gece Sur Mahallesi'nde bir eve baskın düzenleyen polisler, Emine Bayar adlı kadını gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Bayar'ın Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi. (01.02.2011/DĠHA) *Yüksekova-Van karayolunda bulunan Albayrak Jandarma Karakolu'nda yapılan kimlik kontrolü sırasında Yüksekova'dan Van'a gitmekte olan kapatılan DTP'nin gençlik üyesi Rojhat Özkan gözaltına alındı. BaĢkale Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan Özkan, tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (01.02.2011/DĠHA) * Cizre'de dün gece Sur ve Cudi mahallelerinde evlere baskın düzenleyen polisler, A.A (13), A.ġ (17), Sadık Parmak (22) ve ismi öğrenilemeyen 3 kiĢiyi gözaltına aldı. Ġlçe merkezinde yapılan gösteri ve yürüyüĢlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 6 kiĢi Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (01.02.2011/DĠHA) *Yüksekova'da sabah saatlerinde Esentepe ve YeĢildere mahallelerinde birçok eve baskın düzenleyen sivil ve özel harekat polisleri aralarında BDP Yüksekova DYG üyesi Tarık Aslan'ın da bulunduğu 11 genci gözaltına aldı. Gözaltına alınan Velat Atak, Murat Karabük, Serbest Çıtak, Murat Duman, Eshed Dara, Sait Yıldırım, Ġhsan Abu, Sihat Atak, Tarık Aslan, HiĢyar Bartın ve Cüneyt Onat, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen 11 kiĢi, sağlık kontrolünün ardından geniĢ güvenlik önlemleri altında Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (02.02.2011/DĠHA) *Urfa'nın Bahçelievler Mahallesi'nde dün akĢam polisler tarafından gözaltına alınan Harran Ü