Anasinifi_PYP_Bulteni_4_11 SUBAT

Transkript

Anasinifi_PYP_Bulteni_4_11 SUBAT
ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ
(11 ŞUBAT – 22 MART 2013)
Sayın Velimiz,
PYP çalışmaları kapsamında hazırladığımız, 11 Şubat 2013- 22 Mart 2013
tarihleri arasındaki dördüncü temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır.
Çalışmalar sırasında öğrencilerimizde hedeflediğimiz IB öğrenen Profil özellikleri
bülten içinde ayrıca verilmiştir.
DÜNYANIN İŞLEYİŞİ
Doğa ve kanunları hakkında
sorgulama, doğa ile insan
toplumları arasındaki etkileşim,
insanların bilim ilkelerinden
anladıklarını nasıl kullandıkları,
bilimsel ve teknolojik gelişmelerin
toplum ve çevre üzerindeki etkisi.
ANAFİKİR: DOĞA VE TÜM CANLILAR MEVSİMSEL DEĞİŞİKLİKLERE UYUM
SAĞLAR.
Temaya giriş yaparken yaptığımız ayı draması
yolu ile kutup ayılarının yaşantılarının
özellikleri ve yaşam alanları hakkında bilgiler
edinerek ayı draması sonunda yaşadıklarımızı
resimledik. (Araştıran-sorgulayan, iletişim
kuran öğrenen profili)
Kitap inceleme etkinliği ile; 3 boyutlu görsel
yönden zengin bitkiler ve hayvanların yaşamlarını içeren kutuplar, dinazorlar,
denizler, keşfedin gezegenimizi, yağmur ormanları, dünya önemlidir, hayvanlar
dünyası kitaplarını inceledik. İnceleme ardından öğrencilerin önceden sormuş olduğu
soruların yanıtları verildi. (Araştıran-sorgulayan, bilgili öğrenen profili)
4 mevsim draması yolu ile gruplar
mevsimlerin nasıl oluştuğunu kavramış
Sorgulama Hatları:
Ünite boyunca ana fikre
ilişkin sorgulamanın kapsamı
aşağıdaki sorgulama hatları
ile belirlenmiştir
-mevsimlerin özellikleri
-Mevsimsel değişiklikler
-Değişikliklerin canlıların
hayatının üzerindeki etkileri
oldular. Drama sonrasında neler
yaşadığımızı resmettik ve dünyanın güneşin
etrafında dönüşü sonucu nelerin oluştuğunu
öğrenmiş olduk. (Bilgili öğrenen profili) Ağaç
posteri etkinliği ile ağaçların dört mevsimde
ki değişikliklerini gözlemledik ve ardından
ağaç modellerini artık materyaller ile
tamamladık. Daha sonra her ağacın
mevsiminin özelliklerinin hakkında sohbet
ettik. (Bilgili öğrenen profili)
Kutup ve kurak yaşam alanları hakkında
Anahtar kavramlar:
 Bağlantı
öğrencilere sorulan yansıtma soruları ardından
konu ile ilgili belgesel izlendi. Kutuplarda yaşamını
devam ettiren; Eskimolardan bahsedildi ve 3
 Sebep-sonuç
boyutlu iglo çalışması yapıldı. (Açık görüşlü,
 Değişim
duyarlı öğrenen profili) Bitkilerin yaşam
alanlarındaki farklılıkları anlamak amacıyla sınıfa
getirilen kaktüs ve menekşe çiçekleri bir süre
incelendi, inceleme ardından öğrenciler iki çiçek
arasındaki farkları gözlem formlarına kaydettiler. (Araştıran-sorgulayan öğrenen
profili)
Seçilen National Geographic filmlerinden hayvanların ve
bitkilerin yaşantılarını anlatan film öğrencilere izletildi ve
ardından belgesel hakkında sohbet edildi. Daha sonra
öğrencilerle birlikte hayvanların ve bitkilerin yaşantıları
hakkında bir şiir yazıldı. (İletişim kuran öğrenen profili)
Mevsim defilesi ile geçirdiğimiz dört mevsimde;
insanların neler giydikleri ve bu değişimin bizi nasıl
etkilediği üzerinde duruldu ve defile için öğrencilerimiz
model oldu. (Açık görüşlü öğrenen profili)
Dünya farklı şekillerde olsaydı çalışması ile
öğrenciler prizma ve küp şeklinde ki dünya modelleri
üzerinde denemeler yaparak dünyanın var olan şeklinin tüm
canlılar
için uygun olduğunu anlamış oldular. (Araştıran-sorgulayan, düşünen öğrenen profili)
Nesli tükenen hayvanlar ile ilgili görseller incelendi ve “nesli tükenen hayvanlar
albümü” yapıldı. Albümde bulunan hayvanları nasıl korumamız gerektiği hakkında
sohbet edildi ve nesillerinin tükenmemesi için çözüm yolları üretildi. (Duyarlı öğrenen
profili)
Mutfak etkinliğinde karışık pizza yapıldı ve kendi ellerimizle yaptığımız pizzayı
afiyetle yedik. Okul başladığından beri heyecanla beklediğimiz ve her gün saydığımız
okulun 100. Günü partisi için birçok sanat çalışmaları grup olarak tamamlandı. Parti
için 100. Gün pastası hep birlikte yapıldı ve ardından afiyetle yenildi.
Jurasicland gezisi ile dinazorların geçmiş
yaşamları hakkında birçok bilgi edindik ve gezi
sonrası yaşadıklarımızı resmettik.
Okuma yazma 5 ve 6 kitabını bitirdik.
Duygu profesörü kitabına devam edildi. 5’er 5’er
ve 10’ar 10’ar ritmik sayma çalışmaları yapıldı.
Nesneler ile eksiltme ve arttırma çalışmaları
yapıldı.
Sağ-sol kavramı, düğüm atma, eşit
paylaşma çalışma etkinlikleri yapıldı. Söylenen
sayı kadar ipe boncuk dizme ve örüntü çalışmaları yapıldı. Oluşturduğumuz yaprak
albümüne getirdiğimiz çeşitli şekillerde ki yaprakları
yapıştırdık ve inceleme fırsatı yakaladık.
Okulumuzda gerçekleştirilen bilim şenliği etkinliği için
planeteryuma girdik ve gezegenler ve uzay bilimi
hakkında bilgiler edindik. Bilim şenliği sergisini gezdik
ve birçok bilimsel buluşu inceledik ve buluşlar hakkında
fikir sahibi olduk.
İNGİLİZCE DERSİ
Bu ay derslerimize, bir dönemi arkamızda
bırakmamızı ve okula yeniden gelmemizi
kutlayan çalışmalar ile başladık. Dönemi tekrar
eden oyunlar oynadık, sınıfımızdaki nesneleri
tanıdık ve renkli renkli kitap ayraçları yaptık.
Şekillerden oluşturduğumuz mobilimizi de
sınıfımıza astık. Kocaman bir kartona “Okul Otobüsü” çizdik ve renkli düğmeleri
kullanarak sayı sayma ve tanıma çalışması yaptık. Ataçları da kullanarak sayılar
konumuzu pekiştirdik. “Very Hungry Caterpillar” hikâyesini keyifle okuduk ve güzel
bir sanat etkinliği ile hikâyemizi eğlenceli hale getirdik.
Hayalimizdeki odayı çizdik ve
yaratıcılığımızın bize resmettirdiği kareleri
arkadaşlarımız ile paylaştık. Sonrasında
okulumuzu tanımaya başladık ve gün
boyunca kullandığımız materyalleri bir de
kendi isteğimize göre süsledik ve kurdela,
sticker kullanarak minik defterler, minik
çubuklardan kalem kutusu yaptık. 100.gün
etkinliğimiz için de okulumuzun girişine hep birlikte tasarladığımız karşılama yazısını
astık, taçlar yaptık ve kutladık. Sevgililer günü
vesilesiyle de yakınlarımıza sevgimizi ifade etmeyi
unutmadık, onlara renklendirdiğimiz kalp
figürlerini sunduk. Güzel bir ayı daha sizlerle
paylaştık, bir sonraki ay yine keyifli çalışmalarda
buluşmak dileğiyle…
Önümüzdeki PYP ünitesinde ne yapacağız?
25 Mart 2013 tarihi itibari ile 6 hafta boyunca “kendimizi düzenleme biçimimiz”
disiplinler üstü teması kapsamında “Toplumdaki sistemlerin etkin işleyebilmesi için
insanlar farklı rolleri üstlenirler .” ana fikrine ulaşmak için çeşitli etkinlikler
planlanmıştır.
Tema sonunda yapılan çalışmalar ile ilgili sizleri tekrar bilgilendiriyor olacağız.
ÇOCUĞUN EĞİTİMİNDE AİLE BÜYÜKLERİNİN ETKİSİ
Bebeklerin çoğu hazır anne-babalara ve büyükannebüyükbabalarla donatılmış bir biçimde dünyaya gelirler; ama
herkes yeni rolünü üstlenmeye hazır mıdır acaba? İncelikle,
ustalıkla davranmayı başarabilirseniz, ilişkilerin gerginleşmesini,
hatta bozulmasını önlemeyi de başarır, birlikte geçirilecek saatler
ya da günleri, “büyük” aile halinde yaşamanın yalnızca keyifli
dakikalarının tadı çıkarılan sürelere dönüştürebilirsiniz.
Bir bebeğin dünyaya gelişi ailede büyük bir coşku kaynağı
olurken, bir yandan da aile üyelerinin, o güne kadar ki
rollerinin değişmesini kabul etmeleri konusunda bazı
sorunlara da yol açabilir. Anneniz ve babanız ile eşinizin
annesi ve babası, durup dururken birer büyükanne ve
büyükbaba haline gelirler. Sizin ve eşinizin de, hem annebaba, hem de birer evlat olmak gibi ikili bir role uyum sağlamanız gerekir.
Aşağı yukarı bütün büyükanne-büyükbabalar,
üstlendikleri yeni rollerinden büyük sevinç duyarlar ve
çoğunlukla, torunlarının yani bebeğinizin tadını sizden
de, eşinizden de çok çıkarıyormuş gibi görünürler.
Aslında en çok sorun da “büyükannelik-büyükbabalık”
rolüne aşırı coşkuyla sarıldıkları ve bu konuda yeni
anne-babanın düşüncelerini sormadan yeni bebeği
ilgilendiren planlar yaptıkları zaman ortaya çıkar.
Genellikle çocuk büyüdükçe, büyükannesi ve
büyükbabasıyla annesine ve babasına oranla daha
kolay ve daha rahat ilişkiye gireceği için (büyükanne
ve büyükbabalar, anne-babalar gibi kendilerini onun
yetişmesinde pek sorumlu hissetmediklerinden,
torunlarının her davranış ve aşırı isteğini hoş görme
eğilimindedirler), herkesin rollerinin ve bu arada
sorumluluklarının önceden açıkça belirlenmesi önem
taşır.
Bebeğin “büyük aile” yaşamına getireceği değişiklikleri
tartışmaya başlamanın en uygun zamanı, hamilelik
dönemidir. Büyükanne ve büyükbaba adayları, bu
aşamada, anne-baba adaylarına deneyimlerine dayalı
yararlı öğütler vererek, çeşitli konularda yardım
ederek, son derece olumlu bir işlev görebilirler.
Ülkemizde her ne kadar geniş aile yerini ana-baba
çocuktan oluşan çekirdek aileye bıraktıysa da, hala yer yer büyüklerin otoritesine
dayalı geleneksel aile anlayışı geçerliliğini
korumaktadır. İster aynı daireyi paylaşmak, isterse
aynı evi paylaşmak şeklinde olsun, büyükanne ve
büyükbabaların çocukla yakın teması sıklaştıkça,
ana-babadan beklediğimiz “eğitimde denge ve
tutarlılık” ilkesi bozulmaktadır. Bu durumda anne
ve baba büyükanne- büyükbabayı kırmamak için
özen gösterirken; büyükanne ve büyükbaba hayatlarının sonbaharında, torunları
tarafından sürekli sevilmek ve onların ilgisini diri tutmak amacıyla “hayır”ların
tümüne “evet” diyerek aşırı hoşgörülü ve koruyucu tutumlarını sürdürebilirler.
Büyükanne ve büyükbabaların çocuğun kişiliği ve
eğitimi üzerinde genel olarak olumlu ve değerli
etkileri olmaktadır. Ailenin özellikle kötü ve felaketli
günlerinde, ana babalarından sonra çocukların en çok
güvendikleri insanlardır. Çocukların hayatında ikinci
bir ana-baba gibi yerleri vardır. Onların varlığı
çocukların güven duygularını güçlendirir. Değerli
görüş ve tecrübeleriyle bir aile için gerçek bir güven
kaynağıdırlar. Olağanüstü durumlarda, felaket günlerinde, gençlikleri, tecrübesizlikleri
ve bilgisizlikleri yüzünden paniğe kapılmış olan ana-babaları; sabırlı, anlayışlı ve
soğukkanlı davranışlarıyla yatıştırmaya, onlara yardımcı olmaya çalışırlar.
Torunlarının eğitimi ve yetiştirilmeleri konusunda tam bir sorumluluk taşımadıkları
için genellikle bazı kötü davranışları bağışlama, hoş görme ya da önemsememe eğilimi
içindedirler. Kendi çocuklarını yetiştirirken takınmış oldukları tavır ya da eğitim
anlayışlarıyla, torunlarına karşı gösterdikleri tepkiler arasında büyük farklılıklar
görülebilir.
Bazı büyükanne-büyükbabalardan ana-babaların
eğitim anlayışını, eğitim düzenini altüst eden
müdahalelerde bulunanlar da vardır. Bu gibi yersiz
davranışlar, ana babaları çocuklarının yanında güç
duruma sokar. Büyükbabasının ya da
büyükannesinin gösterdiği hoşgörüyü, ana
babasından göremeyen çocuk, ana babası hakkında
hiç de iyi şeyler düşünmez. Büyüklerin bu gibi davranışları, ana babaları çok güç
durumlara sokar. Hatta kimi büyükler biraz daha ileri giderek torunlarıyla anlaşıp
onların bazı kötü davranışlarını ana babalarından saklar, söylemezler. Böylece, her iki
tarafa da doygunluk sağlayan çok yakın bir bağlılık gelişir. Çocuk sofrada yemek
seçtiği, nazlandığı için sofradan kaldırıldığında birçok büyükannenin takındığı tavır,
anneden saklı hem de çocuk neyi seviyor ve neyi istiyorsa karnını bir güzel
doyurmaktadır. Çocuk elbetteki böyle bir büyükanneyi çok sevecektir. Fakat böyle bir
durumda çocuğun zararlı çıkacağı, ana babanın otoritesinin sarsılacağı
düşünülmektedir.
Ana babanın, çocuğunun yanlış ve kusurlu davranışını
düzeltirken başvurduğu yolları, çocuğun yanında
eleştirmek, engellemeye kalkışmak ya da çocuğun
tarafını tutarak onu korumak gibi davranışlar, ana
babayı çok güç durumda bırakır. Öte yandan hiç
olmayacak yerde gerekmediği, çocuğun davranışında
hiçbir anormallik olmadığı halde mesele çıkarıp
çocuğun cezalandırılmasını, bazı ayrıcalıklarından yoksun bırakılmasını istemek gibi
davranışlar yüzünden, kimi büyükler ailede tatsız bir havanın esmesine de neden
olabilmektedir. Bu gibi durumlarda ana-babalar, çocuğun eğitim ve gelişiminde
sorumlu yetkin kişiler oldukları unutulmamalı, büyükanne ve büyükbabaya terbiye
konusunda mesafeli olmaları için ortam hazırlamalıdırlar.
KİTAP ÖNERİLERİ
ANNE BEN KİMİM?
Çocuklarımıza sayıları, renkleri, şekilleri öğretiriz.
Sonra gün gelir, yanıtlanması güç sorular
sorarlar. Peki böyle durumlarda onlara ne kadar
yardımcı olabiliyoruz? Elinizdeki kitap bir ömür
boyu yanıtını aradığımız en önemli sorulardan biri
hakkında: BEN KİMİM?
Kahramanımız çocuklara sıkça sorulan
“büyüyünce ne olacaksın?” sorusunu kendine
soruyor; “kimim ben; bir ressam mı, bir kimyager
mi, bir düşünür mü?”
“Anne Ben Kimim?”, bir annenin büyüme
sürecindeki çocuğuna bakışını da yansıtan, resimli kitap sanatının özgün
örneklerinden biri…
MAVİBULUT YAYINCILIK
Özgün Adı: Mamma, chi sono io?
Yazan: Marianne Valentine
Resimleyen: Philip Giordano
Çeviren: Oğulcan Açıkel
ARMAĞAN...
Aytül Akal’dan Tüm Çocuklara Özel Bir ‘Armağan’
Kaleme aldığı kitaplarla, çocukların gözbebeği,
öğretmenlerin ve ebeveynlerin de en çok önerdiği
yazarlardan biri haline gelen Akal, bu kez aile
fertlerinin doğum günlerinde, çocukların nasıl bir
armağan seçmeleri üzerine keyifle okunacak bir
dizi hazırlamış.
Doğum günü yaklaşan aile fertlerine hediye seçmek
hep zor olmuştur. Özellikle de seçimi yapacak
kişiler eğer çocuksa durum işin içinden çıkılması
güç bir hal alır. Çocuklar, hayallerinden bin bir türlü şey almayı geçirseler de en
büyük sıkıntıları daima paralarının hiçbir şeye yetişmemesidir. Aytül Akal’ın kaleme
aldığı Armağan dizisi, yayımlanan ilk dört kitabıyla bu soruna çocukların
anlayabileceği bir dilden çözüm arıyor.
Yaratıcılığın ön planda tutulduğu bu özel dizi, çocuklar tarafından da çok
beğenilecek!..
UÇANBALIK YAYINLARI
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Pınar Büyükgüral

Benzer belgeler