murat nail güney

Transkript

murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
- şiirler -
Yayın Tarihi:
31.12.2006
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine
aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti
yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu
doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya
temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması
kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve
taraf değildir.
MURAT NAİL GÜNEY (1957-)
Karadeniz asıllı İstanbul' luyum.Çocukluğumu ve ilk aşkımı bu şehirde
yaşadım.Unutulmaz hatıralarımla dolu bu şehirden 2. kızım Tülay'ın ölümü ile
koparak, uzun yıllarımı geçirdiğim İzmir,e yerleştim.Buradan da büyük kızım
Gülay'ın benim bütün ısrarıma rağmen yanlış bir evlilik yapması üzerine
ayrıldım ve Bodrum'a taşındım. Şiir ve güzellikler diyarı Bodrum'da ömrümün
sonuna dek kalmayı planlıyordum ki, hayatımı alt üst eden olumlu ve
olumsuz bir çok gelişme oldu.Bir sevgi yitirdiğim anda, bir başka sevgi
kazandım.beraber büyük mücadeleler verdikten sonra,Evlenerek Anamur'a
geldik. Halen Anamur'da eşimle ve iki küçük oğlumla yaşıyorum. Güney
Bilgisayar adında bir firmam var.Bilgisayar satış ve teknik servis işi ile
uğraşıyorum. yaklaşık 33 yıldır şiir ve edebiyatla iç içeyim...Hayatımın
vazgeçilmezlerinden oldu şiir...Şiirle ilk tanışmam şair Şemsi Belli ile
oldu.Ardından Karacaoğlan ve Pir Sultan Abdal, Yunus Emre ' nin eserlerini
okudum.Edebiyatımıza bir iki satır da ben bırakabilmek adına halen yazıp
duruyorum.
Aslında Murat Nail Güney olarak,2003 yılında Antoloji'de doğdum.
Daha önceki yaşantımı inkar etmiyorum bu sözümle tabi ki.
ama yüreğimin kabul ettiği gerçek bu.çünkü burada paylaşmanın en büyük
hazzını yaşadım.burada en gerçek dostlarımı buldum.aynı frekansın içinde
yaşayan başka insanların da olduğunu farkettim.kalan yaşantımı da burada
tamamlamak istiyorum.Şiir yürekli insanların içinde ve mutlulukla.
İyi ki Antoloji var...iyi ki sizler varsınız...
İşte sırf bu yüzden bile olsa,tüm olumsuzluklarına rağmen hayat yaşamaya
değer bir serüven.Tadını çıkarmaya çalışıyorum.
Hepinizin, hayatınızın kalan her anında, Tüm sevdiklerinizle, sevginin ipek
kanatları altında mutlulukla yaşaması dileklerimle...
Eserleri:
İlk şiir kitabım olan 'ACIYI BIÇAK KESMEZ' değerli şair dostum Ali Gündüz
Beyefendinin sahibi olduğu Gündüz Yayıevi tarafından Aralık 2006'da
yayınlandı.Diğer 4 kitabım da çok yakında aynı yayınevi tarafından
çıkarılacaktır.
**
Eflatun Sevdalar
*** Ya Elveda Diyeceksin, Ya Vedasız Seveceksin
**** Sevdamızı Sensizlikten Öldürdün
***** Seveceksen Şimdi Sev, Beş Dakika Sonra Değil
sevginin frekansında kalın...Mutlu kalın...
saygılar... Murat Nail Güney
yahoo: [email protected]
msn: [email protected]
www.antoloji.com - kültür ve sanat
www.turkticaret.net/muratti35
www.muratnailguney.s5.com
e mail:[email protected]
skype: muratti_35
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Acıyı Bıçak Kesmez
Çiğ düşmüş bahar sabahlarıydı
Ardımızda bıraktığımız,
Boynumuzu bükmedi mi aşkım,
Asırlardır yalnızlığımız.
Yaşama tutunmadık mı beraber,
Pırlantaydı umutlarımız.
Lacivert fırtınalarda kaybolmadı mı
Hasret dolu çığlıklarımız
Acıyı bıçak kesmez gülüm;
Boşuna hayat diye yaşadığımız...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Açıp Okunmamış Kitap Gibisin(atışma)
Bir gonca gül müsün, açıp solmayan,
Bitmeyen yol musun sonu olmayan,
İnsanlara kalbi açık durmayan,
Hayata küsmüş bir yolcu gibisin...
Gül olup açıldım deren mi oldu,
Gönül sevdi, onu seven mi oldu,
Ömür boyunca hep yüzüm mü güldü,
Fal bakıp yanılmış, falcı gibisin...
Açsaydın halini çare bulurdun,
Gönülden söylesen konuşulurdun,
Herkeslerden daha mutlu olurdun,
Açıp okunmamış kitap gibisin...
Yıllar yılı herkes dost gibi geldi,
Küskün dargın eçen günlerim oldu,
Mutluluğun artıp, bana mı kaldı,
Her dala konmuşsun, bitap gibisin...
Diyar diyar gezip dost aramadın,
Bilmem neden çekinip soramadın,
Tez gitmek istedin hiç varamadın,
Murad alamamış Ferhat gibisin...
Gezip görmediğim yerler mi kaldı,
Üstümden esmeyen yeller mi kaldı,
Dünyada sadece erler mi kaldı,
Koltuğa kurulmuş, rahat gibisin...
Para var, huzur var rahatım elbet,
Yoksa para, var mı dostluğa sebep,
Önümde baklava, arkamda kebap,
Şairsin, kafadan sakat gibisin...
Elbette bulunur şairin sözü,
Su üstüne nasıl yazılır yazı,
İkram et tavuğu, götür hep kaz'ı,
Sevgi yok kalbinde, sen ot gibisin....
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Adın Gizli
Engin ufuklarda solarken güneş,
Sular hüzne çalar, akar sevdiğim.
Mazide kalan o sensiz yıllarım,
Ateşler söndürür, yakar sevdiğim...
Gizlemez ardına, ne sis ne gece,
Üzüntü, kederler biter böylece,
Nasıl sabah olur sensiz bir gece,
Elimden tut, burdan çıkar sevdiğim,
Yoksa can yurdundan bıkar sevdiğim...
Murat Nail Güney
05/05/2005 Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Adına Şiir Diyorlar
Fırtınalar esiyor Bodrum sahillerinde,
Yüreğim,
Okyanus ortasında
Dümensiz gemi gibi,
Bir o yana, bir bu yana
Yalpalayıp duruyor.
Hasreti mırıldanıyor
Rüzgarın şarkısı yine,
Yapraklar
Peş-peşe intihar teşebbüsünde.
Yağmur damlaları
Kirpiklerimden düşüyor yere,
Sevdamın hüznünden
Gölgeler ölüyor...
Üzerime gelmeyin sisli hatıralarım,
Çökmeyin omuzlarıma
Günahlarım bu gece,
Sönmeyin masandaki mumlar
Gün ışımadan,
Kapanmayın yorgun göz kapaklarım,
Daha içimi dökeceğim
Ne satırlar var,
Sırada bekliyorlar.
Ben anılarımı yazıyorum son baharımda,
Adına şiir diyorlar...
Bir kalemim kaldı ihaneti tattırmayan,
Bir yüreğimdeki masum küçük çocuk,
Bir de her çileyi taşıyıp
Yıkılmayan omuzlarım...
Buğulu sabahlara yalnız uyanıyorum,
Dört duvar arasında dört günlük ömrüm,
Defterimin sayfaları arasında,
Kurutup sakladığım,
Öpüp verdiğin yasemen.
Bir de
Resmin başucumda,
Gülerken...
Duygular ölüyor içimde,
Sen bilmiyorsun,
Gözlerim düşlere tutsak,
Mor dağlar var aramızda
Gelmiyorsun...
Hangi şeytan ucuza kapattı
Gelecek umutlarımı,
Hangi dost silecek gözyaşlarını
Elleriyle.
Hangi sevenin çiçek toplayacak
Sabahın seherinde
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ayak basmamış tepelerden...
Hangi omuza yaslayacaksın
Sancılar sardığında başını?
Hangi şarkı
Yüreğinin sesini haykıracak,
Ve hangi çıkmaz sokak
Hep sana çıkan yollarımı kapatacak...
Git haydi! Durma...
Azat ediyorum sevgini yorgun yüreğimden
Ama yemin olsun ki;
Resmini söküp atmayacağım defterimden.
Hep sevgimi anlatacağım şiirlerimde,
Kalemim düşünceye kadar
Elimden.....
30/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Adını Hep Anan Dillere Yazık
Tanrım, bu ateşe nasıl yanayım,
Garip bir kulunum, yüreğim ezik.
Dost arayıp durdum, ömür tükendi,
Yaşanmadan geçen, yıllara yazık...
Ne isyan ettim ne kadere küstüm,
Ne kaçtım emrinden, ne yüzüm astım,
Son çare ölümdü, ümidi kestim,
Aşk elinden yanan, kullara yazık...
Her arzum yürekte ateşti, söndü,
Baharım bu yıl da kışlara döndü,
En acı çektiğim, sevdiğim gündü,
Adını hep anan, dillere yazık...
Koklanmadan solan güller ne yapsın,
Yazgı böyle ise, kullar ne yapsın,
Çatlamış toprağa, seller ne yapsın,
Vakitsiz kuruyan dallara yazık...
Ahımı almasın en sevdiklerim,
Yok mu hiç dünyada bir karış yerim,
Son sefere, başım alır giderim,
Rüzgarla savrulan dallara yazık...
Kaç liman eskitti ömür gemisi,
Sevgi saygı yoksa, boştur gerisi,
Bak, adımız olmuş aşk serserisi,
Aştığımız bunca yollara yazık...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Affetme (yeni şarkı)
Sana karşı suçlarımı affetme,
Vur sinem üstüne del eyle beni.
Zaten köle olmuş gönül sevgine,
Sevda deryasında sel eyle beni...
Esma canım, esme bana...selamını kesme bana,
Karanlığıma ışıksın...selamını kesme bana...
Esma gülüm,bahar dalım...hem peteğim, hemi balım,
Seninle cennet bu dünya...sensiz cennette vay halım...
Kışlalarda güneş, zoraki konuk,
Dertler katmer-katmer, yürekler yanık,
Sevdalar uykuda, aşık uyanık,
Seher vakti açan gül eyle beni...
Esma canım, esme bana...selamını kesme bana,
Karanlığıma ışıksın...selamını kesme bana...
Esma gülüm,bahar dalım...hem peteğim, hemi balım,
Seninle cennet bu dünya...sensiz cennette vay halım...
Vatan borcu ödemekle biter mi,
Nazlı yar olmadan ocak tüter mi,
Sevmeyen yürekte,aslan yatar mı;
Yazdığın mektuba, pul eyle beni...
Esma canım, esme bana...selamını kesme bana,
Karanlığıma ışıksın...selamını kesme bana...
Esma gülüm,bahar dalım...hem peteğim, hemi balım,
Seninle cennet bu dünya...sensiz cennette vay halım...
Muradım, heey, bunca sitem neyine,
Kış geçiyor geldik bahar ayına,
Uzanalım gel de boylu-boyuna;
Akdeniz'e doğru yol eyle beni...
Esma canım, esme bana...selamını kesme bana,
Karanlığıma ışıksın...selamını kesme bana...
Esma gülüm,bahar dalım...hem peteğim, hemi balım,
Seninle cennet bu dünya...sensiz cennette vay halım...
' O şimdi Asker'
01/05/2005 Akçay / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ağıt
Seven kıskanırmış,sevmeyen değil,
Varsa böyle biri,saygıyla eğil,
Her güzele bakıp eyleme meyil,
Soldurur çiçeğin,dalın döktürür…
Gönül kimi zaman, uçar da konmaz,
Kimi zaman olur, kimseye kanmaz,
Sevgi dostluk yoksa, dünya yaşanmaz,
Yüce Yaradan’a, boyun büktürür…
Bülbülün küser de ötmez gülünde,
Koca ömür geçer, gider elinde,
Bazen sitem olur aşık dilinde,
Bazen bir kötüye ağıt yaktırır…
Yaylada çimenin solar hüzünden,
Yaşlar kurur akmaz olur gözümden,
Hele bir de giden yoksa izimden,
En sevdiğim bile candan bıktırır.
Kartal olsan göğe ağmaz olursun,
Şu koca cihana sığmaz olursun,
Dost için selama değmez olursun,
İçerinden ciğerlerin söktürür…
Muradım, dellenme, haline şükret,
Ne şanın kalacak, ne de bir şöhret,
Azrail zamansız keserse bilet,
Toprağın altında gözün baktırır…
25/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Ağrı Çemçek Kartallarına (askerlik şiiri)
Süngümün ucunda hep hayaliniz
Yılmaz komandoyuz cengaveriz biz
Düşmanı sileriz ezer geçeriz
Ağrı Çemçek kartalıdır adımız...
Şafak sökene dek uykumuz yoktur
Allah' tan başka bir, korkumuz yoktur
Dağlarda Aslandan farkımız yoktur
Ağrı Çemçek kartalıdır adımız...
Kuran' a, Bayrağa yeminimiz var
Savaş değil sanki düğünümüz var
Her zaman zafere inancımız var
Ağrı Çemçek kartalıdır adımız...
Her milletten gelir bir can oluruz
Eşkıya' ya ecel ferman oluruz
Vatanın derdine derman oluruz
Ağrı Çemçek kartalıdır adımız...
murat nail güney
17 nisan 1977 ağrı.
12.tümen(çelik tümen)
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
kobra bölüğü
Ah Bu Şarkılar
Ömrümün baharı solup giderken,
Dudağımda hala senin adın var,
Gönül seni çoktan unuturdu ya,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Tam mutluyuz derken bir engel çıkar,
Hasretin kor olur ruhumu yakar,
Her notada ayrı bir hatıran var,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Bitmeyen geceler bana yar olur,
Saç ağarır beden ihtiyar olur,
Her sözü sen isen şarkılar olur,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Maziyi geriye getirmez zaman,
Ateş olmayınca tüter mi duman,
Benim gibi sen de için için yan,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Bütün dualarım sevgiden yana,
İsyan etme gönül sen yaradana,
İşte bu şarkım da sevdiğim sana,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Murat Nail Güney
30/12/2005 Anamur / Murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akçay Geceleri
Mevziye yatmış da pusuda bekler,
Felek alnımızdan devirmek ister.
Dostlar kabus etti tüm yaşantımı,
Şimdi küllerimi savurmak ister...
Ne boyun eğerim, ne diz çökerim,
Ne eyvallah eder, ne de bakarım,
Bizi yakanları ben de yakarım,
Gönlüm kaleleri devirmek ister...
Halimi sormazsın yine, haklısın,
Farzet ki sen her insandan farklısın,
Üstelik bir de içimde saklısın,
Beni cehennemde kavurmak ister...
Kışlada hüzünle batıyor güneş,
Sensiz çok üşüyor, kalbime yanaş,
Hasretler bitiyor bak yavaş yavaş,
Dostlarım yolumdan çevirmek ister...
Akçay'da tükettim günü, geceyi,
Kıskanırdım kelebeği, böceği,
Tez zamanda kurtaralım paçayı,
Gönül hasret kaldı, sevilmek ister...
Gülüm sabret, seni çok sevdim inan,
Bir isli çırayım aşkınla yanan,
Sen oldun sevdalım, can içinde can,
Canım sıkı sıkı sarılmak ister...
Murat Nail Güney
14/06/2005 Akçay Kışlası- İskenderun
sevgili eşim, duygu ve sevgi dolu insan Esma'ya...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Al Götür Yüreğimi Sevgi Labirentlerine
Sağanak başladı yine,
Yağmur taneleri düşüyor
Yüreğimin koridorlarına
Alıp götürüyor tozlu anılarımı,
Geçmişimin
Kenar-köşe kalıntılarını...
Raflara kaldırdım eski saramış resimleri,
Sarımsak demetleri astım etrafına,
Yarasalar yağmalamasın diye,
Yaşamadığım günlerimi...
Begonviller kuruttum kitap sayfalarında,
Bir demet yasemen koydum
En efsunlu kokusuyla,
Camı çatlak çerçevedeki
Resminin yanına...
Tut yüreğimden, sürükle,
Götür beni sevdanın bakir cennetine,
Götür ne olur ay parçam,
Sensizlik tak etti canıma...
İkide bir saatine bakma ne olur...
Takvimler ayrılığı göstermesin şuursuzca.
Zaten özgürlüğüm girmiş yeterince kanıma...
Al götür yüreğimi,
At sevgi labirentlerine
Çıkış yolunu kaybetsin mahşere dek,
Her dönemeci çıksın senin yoluna...
eylül2004/izmir
mng
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Alayının Bacısını Seveyim
Ben bu memleketi çöle çeviren,
İnsanımı ezip, kula çeviren,
Paramızı bile pula çeviren,
Alayının bacısını seveyim...
Doğru konuşana tuzak kuranın,
Helal ekmeğime kilit vuranın,
Babamı unutup, anam soranın,
Alayının bacısını seveyim...
Toprağımı ingilize satanın,
Kemiklerini sızlatan Ata'mın,
Sonra yan gelip te keyif çatanın,
Alayının bacısını seveyim...
Esaret adına görev koyanın,
Öksüze,yetime bile kıyanın,
İçimizdeki yılanın, çıyanın,
Alayının bacısını seveyim...
Verdiler kışlada bir kat giyimi,
Saat başı ictima var, iyi mi,
Yahu bu düpedüz insan kıyımı,
Alayının bacısını seveyim...
Var deyip, yok demeyip de alanın,
Memleketin servetini çalanın,
Sonra da ağa diye nam salanın,
Alayının bacısını seveyim...
Ezana sus deyip, solo yapanın,
Haram lokmayı havada kapanın,
Para için töresinden sapanın,
Alayının bacısını seveyim...
Muradım, idamlık oluruz kesin,
Vururlar sırtından, kesilir sesin,
Bayrağına, toprağına kölesin,
Cezanın en acısını seveyim....
27/05/2005
Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anamur Şiirleri (1)
Bakma benim böyle garip halime,
Bülbül iken sus-pus olmuş dil benim.
Zaman oldu isyan ettim Tanrı'ma,
Ömür boyu ceza yemiş kul benim...
Dosta açtım yüreğimi derinden,
Yüreğimi söküp aldı yerinden.
Gündüzüm gece oldu kederinden,
Ondadır bu başımdaki hal benim...
Uzattığım ellerimi kırdılar,
Örümcek misali ağla sardılar,
Dostluk duygularıma mezardılar,
Kalmadı dost, peteğimde bal benim...
Sevda için esir ettim ömrümü,
Kuruttu dalımda gonca gülümü,
Özlem etti, yüreğime ölümü,
Cesaretin varsa gönlüm çal benim...
Anlayana ibret idim, öğüt'tüm,
Seven gönüllerde Destan, Ağıt'tım,
Can bildiğim mal istedi, dağıttım,
Neyime yarardı üç-beş çul benim...
Hayalin yadıma düştü ağladım,
Günlerimi gecelere bağladım,
Göçtüm gurbet ele sinem dağladım,
Ocağı sönmüş, savrulmuş kül benim...
Muradım yarenlik ne zor zanaat,
Bir yudum sevgiye ettik kanaat,
Ben çekerim, günahını bana sat,
Dostum isen, dostluğumu bil benim...
15/04/2006 anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anamur Şiirleri (2)
Tüm dünya parmaklarımın ucunda,
Uzandığım her şeyi tutuyorum.
Bir tek sen uzağımdasın diye,
Sanma ki
Seni unutuyorum...
Her şafak seninle doğup,
Her grup sensiz batıyorum.
Sana, senli şiirler yazıyorum yine,
Sensizleri defterimden atıyorum...
Elimde
En eski düşmanım:
Sigaram...
Masamda hep,
' deniz mavi, gök mavi, sen mavi ' resmin,
Dudağımda,
'Lale Devri Çocuklarıyız Biz'
Düşlerimde,
Sevdamızı yeniden yaratıyorum...
Müzayedeye çıkardım geçmişi,
Tüm anılarımı 'kelepir' satıyorum.
Yalnız, senli anılar saklı yüreğimde,
Onu da usulca;
Uzanamadığım avuçlarına
U z a t ı y o r u m...
29/04/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
murat nail güney
Anlamsız
Sevdiğim sen bari boynumu bükme,
Sazlarım susuyor,sözler anlamsız.
Bahara ermeden soldurma beni,
Sen yanımda yokken, yazlar anlamsız...
Unutma verdiğin o son sözünü,
Çekerim ömrümce senin nazını,
Tanrım senle yazsın alın yazımı,
Yaprağı solmayan, güzler anlamsız...
Bak yine bahtıma eser fırtına,
Hasretin yükünü yıkma sırtıma,
Çoktandır selamın gelmez yurduma,
Yüreğim bir garip sızlar anlamsız...
Vakitsiz açarsa solar çiçekler,
Bülbül bile ötmez, seheri bekler,
Sevgi yoksa boşa gider emekler,
Gözlerin gerçeği gizler, anlamsız...
Muradım, kışlalar uykuma mezar,
Gerçek sevdalara değiyor nazar,
Ömür sandalını sür azar azar,
Su üstünde kalan izler anlamsız...
'o şimdi Asker'
12/05/2005 murat nail güney
akçay kışlası/İskenderun...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Asiliğim Sensizliktendi
Bir sen bir ben birde sevgimiz
Bütün denizleri gezeceğiz...
Martılar en tiz çığlıklarını atacak aşkımız için
Yosun kokulu deniz kokulu günlerimiz olacak...
Birlikte söyleyecağiz en nihaventini şarkıların
Güneşin denizde boğuluşunu seyredeceğiz başın omuzumda
Sonra dolunay çıkacak
Yakamozlarda söyleyeceğim sana deli sevdamı
Yüreğimden aşkın,gözlerimden hayalin,ellerimden ellerin hiç ayrılmayacak...
Ne çok bekledim biliyormusun,ne de çok özledim sıcaklığını
Duyuyorsun değil mi
İçimdeki çocuğun mutluluktan ağladığını.
Gecelerin rengi kaçmayacak varlığında,
Yansın varsın,batsın varsın dünya,kimin umurunda...
Asiliğim sensizliktendi,hırçınlığım hasretinden
Kimse giremedi yüreğimdeki bakir cennete
Şimdi ürperiyor içim,
Hiç gelmeseydin,hiç göremeseydim seni
Ahrete dek senin için saklardır tüm benliğimi
İllede sevmezdim sevemezdim kimseleri...
Efsunlu bakışların sevdirdi bana hayatı yeniden
Fırtınalarım hiç durmadı o andan beri
Sensiz gecelerim sabah, günlerim akşam olmuyor,
Şimdi yüreğim tıpkı eski bir yangın yeri...
ağustos2004 /antalya
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Asker Hasretleri
Sevginden başkası gönlüme haram,
Teselli olmuyor çayım sigaram,
İzin vermiyorlar kavuşup saram,
Askerin yüzüne hasret sevdiğim,
Az kaldı şafağım, sabret sevdiğim...
Türküler olmasa, kışla cehennem,
Sevda ateşiyle yandı gül sinem,
Telefonun aç ta sana seslenem,
Askerin yüzüne hasret sevdiğim,
Az kaldı şafağım, sabret sevdiğim...
Ne gece uyku var, ne gündüz rahat,
Kah tüfek omuza, kah istirahat,
Kendin gelemezsen bari mektup at,
Askerin yüzüne hasret sevdiğim,
Az kaldı şafağım, sabret sevdiğim...
Resmini yolla da bir gülsün yüzüm,
Dağılsın kalbimden gam ile hüzün,
Kışlada bilesin yetim, öksüzüm,
Askerin yüzüne hasret sevdiğim,
Az kaldı şafağım, sabret sevdiğim...
11/06/2005 Akçay kışlası - İskenderun
Murat Nail Güney
eşim Esma Sultana...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Askerim Gülüm
Sensiz bu sahilde,dalgalar öksüz,
Martılar terketmiş burayı gülüm.
Gökteki bulutlar yorgun,takatsiz,
Hasretle yaşamak en ağır zulüm...
Bir resmin karşımda,bir mavi deniz,
Senle dolu anlar,yüreğimde iz,
Efsane olacak büyük sevgimiz,
Resmini tutarken titriyor elim...
Sen orada, ben askerde ne acı,
Aramaz ne bir dost,ne kardeş, bacı,
Nicedir başımda hasretin tacı,
Düşümde bir tek sen varsın güzelim...
Bu dünyanın çıkmış çivisi, pimi,
Kimi düğün, dernek, matemde kimi,
Her şeyin var, aşkın yokmuş mevsimi,
Hem ebedim sensin, hem de ezelim...
Kimbilir, nerede biter son nefes,
Gözler toprak dolar, ve kesilir ses,
Büyük bir meydanda toplanır herkes,
Hayat acımasız,Azrail zalim...
22/09/2005
Akçay kışlası / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aslanı Kafeste Tutmak Yakışmaz
Bizi bizden alıp götürmek için,
Herkes gibi sen de girme sıraya.
Rüzgar, fırtınayı aştık çok şükür,
Yüce dağlar girmiş lakin araya...
Ne ektikse onu biçtik sonunda,
Ondandır bezginlik garip canında,
Say bakalım kaç dost kalmış yanında,
Sevda teknen vurmuş çoktan karaya…
Mal, mülk nedir, talan olup gidiyor,
Ömür desen o da dolup gidiyor,
Kimi çok, kimi az kalıp gidiyor,
Baki kalan var mı bizden geriye…
Güzellik de geçer, gençlik de solar,
Yad etmek istesen göze yaş dolar,
Koşamayan ata ne gerek yular,
Ne han’a yakışır, ne de saraya…
Aslan’ı kafeste tutmak yakışmaz,
İnsana, insanı satmak yakışmaz,
Diploma almadan gitmek yakışmaz,
Biz imtihan için geldik buraya…
İnsan var ki; kuru canı serveti,
İnsan var ki; şöhret,şan’ı serveti,
Hakikisi; dostluk, tanı serveti,
Başka nesne merhem olmaz yaraya…
Muradım, halimiz herkese ayan,
Menzile ne kaldı, ha gayret,dayan,
Vallahi taş olsun kavlinden cayan,
İtibar etmeyiz pula, paraya…
21/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Aşk Asla Pişman Olmamaktır
Seni düşündüm her sabah bindiğim 07:45 vapurunda,
Camlara vuran yağmur damlalarının içinde
O an en güzel gülüşünle seni gördüm.
Deniz senin kokunu getiriyordu yine.
Deniz, yağmur, sen ve ben bir bütündük bir zamanlar.
Okunup yırtılan eski mektuplar gibi unutulsam da,
Sanma ki ben başka birini sevdim.
Öylesine nasırlaştı ki içimde sevgin,
Lanetler yağdırsan da üzerime,
Her sorana beni yalancıydı desen de,
Yine de ben seni hep seveceğim.
Kimbilir günün birinde seninle,
Sıradan bi yolculukta karşılaşıverirsek, apansız,
Yine bir an gözgöze gelirsek öylesine,
Gözlerin buğulanmasın sakın,
O an başka şeyler düşün,
Havadan sudan şeyler mesela...
Aklına bile getirme, seninle ilk tanıştığımız o yolculukta
Göz-göze gelişimizi.
Ne senin nede benim değerini bilemediğimiz,
Yaşamaya doyamadığımız anları bana tekrar yaşatma.
Bırak geçmişin tozlu sayfaları arasında kalsın.
Ben sensizliğe öylesine zor alışmış,
Anı defterimi, kahredip tavan arasına atmış,
Tüm güzel duygularımı aylar,yıllarca
Öylesine kördüğüm etmişim ki:
Sorma gitsin!
Sen ağlamayı unutmanın,
Gözyaşlarının, gözpınarlarına gelip te ağlayamamanın
Ne demek olduğunu bilmezsin.
Soğuk gurbet gecelerinde sabahlara dek,
Senin için yazdığım şarkıları mırıldanırken neler hissettiğimi,
Unutmanın unutulmaktan zor olduğunu bilmezsin,
Ve çabuk unutursun üzülme.
Ne olurdu şu an seni özlediğim kadar,
Sende beni özlemiş olabilseydin.
Ama sen onu da bilmezsin ki,
Sen sana kolay olanı yap:beni unut.
'Sevgiliye en yüce sevgilerimle selam,
Bir başka güzeldi tanışmamız,
Sevişmemiz doyulmazdı bir başka türlü,
Ayrıldık bir başka türlü,
Acılar doldurdu yüreğimizi,
Öylesine yandım ki hasretinle:
Kavuşmamızda bir başka türlü olacak.' diye yazan,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yılbaşı tebriklerini,
'-Seni önceleri seviyordum,
Şimdi ise aşık oldum.
Hayatımda hiç bir erkeğe karşı beslemediğim,
Duymadığım,hissetmediğim bir uyanış var içimde,
Bilmem anlatabiliyor muyum? ' diye başlayan aşk mektuplarını,
Ve kimbilir kaç kez birbirimizin olduğumuz,
O en güzel beraberliklerimizi unut...
Bir gecenin bitiminde sabaha karşı,
Alacakaranlık,05:30 sıralarında,
Sahildeki o eski balıkçı kulubenizin,yosun tutmuş ağaçlarına,
Kırık dökük bir kalp içinde, adımızı yazıp usulca giden
O deli dolu çılgın, ben bile seni unutacağım.
Kimbilr,yine bir gün seninle,
Öylesine bir yolculukta karşılaşıverirsek apansız,
Kucağında çocuğun, yanında kocanla,
Yine bir an göz-göze gelirsek öylesine,
Gözlerin buğulanmasın sakın...
Ne olur o an başka şeyler düşün körfezlim,
Havadan,sudan şeyler mesela,
Ve başını geri çevirme bir daha.
ÇÜNKÜ: AŞK ASLA PİŞMAN OLMAMAKTIR
bu 70 'li yıllarda yaşanmış gerçek bir aşk hikayesidir.
hayatta gerçekten sevdiğim tek insan olan
Sevim Aksoya ithafen.
(şu an nerde yaşadığını bile bilmiyorum)
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk Hikayesi
Bir ağaç vardı o körfezde
Üstünde masmavi gökyüzü
Altında denize inen dik yamaçlar
Gövdesinde oyuk bir kalp ve
İsmimiz var.
Bir sahil vardı bir zamanlar
Kumsalda cıvıl-cıvıl sevdalılar
Ölümsüz aşkımıza şahit olmuştu
Yüzümüze vuran mehtabın rengi
Dalgalarla dans eden yosunlar
Bir şarkı yazmıştım bir zamanlar
Aşk dökülürdü nağmelerinden
Onu söylerken dudaklar
Unutmayacağım oşarkıyı
Ellerimizi birleştirecek
Son uykuya kadar.
NİSAN 1977 / İZMİT MURAT NAİL GÜNEY
ilk aşkım sevim aksoya ithafen
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkım Hayat Kadar Gerçek
Otuz iki bahar sonra çıktın karşıma bir gün
Yeniden deştin içimde kapanmış yaraları
Bu sevginin özlemiyle öylesi seviştik ki
Kapatmak ister gibiydik onca yıl araları...
Bakışlarında ay'ın hareleri var sanki
İlk defa sırılsıklam aşık olmuş gibiydin
Sıradandı senin için belki böyle duygular
Anladım ki sen hala tanıdığım deliydin...
Keşke aklını kullanıp sahip çıksan bu aşka
Gönül dostluğu başka sevgili olmak başka
Beni yolda bırakıp hadi yeniden başla
Senden ayrıldıktan sonra halimi görmeliydin...
Artık nefes almakta bile zorlanıyorum
Lanetler yağdırıyorum tüm vefasız aşklara
Sen bence mutluluğu sanal ortamda ara
Aşkım hayat kadar gerçek sen bunu bilmeliydin...
Bu aşkın hikayesi meğer yazılmış suya
Ben uykusuzum her gece, sen teslim ol uykuya
Tüm yaşadıklarımız isterdim olsa rüya
Ben seni yıllar önce içimden silmeliydim.
Çok geç artık seni asla bırakamam gidemem
Duman rengi gözlerin çıkmıyor ki aklımdan
Ben seni hiç incitmem istesem de üzemem
Tarif edemem ama ölüyorum aşkından...
Sadece elini uzat kapat o gözlerini
Uyandır,ne bekliyorsun içinde aşk perini
Ben bilirim merak etme sevginin değerini
Sen benim sevdiğimsin, müjde oldun Tanrımdan....
eylül2004-izmir
mng
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkımız Bebek
Dağlar yıkılsa üstüme, bunca acı çekmez idim,
Sen karşıma çıkana dek, dalgın dalgın bakmaz idim,
Bir kez gelseydin yanıma, elini bırakmaz idim;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
Birlikte aşardık elbet tüm güçlükleri seninle,
Yaşardık en güzelini sevdaların gözlerinde,
Söndü içimde yangınlar, yürek yakan sözlerinle;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
Şimdi hasret sellerinde sürüklenir ömür gider,
Sevdalar efsane olur, sevdalılar ölür gider,
İçimde hep yaşarken sen, yol menzili bulur gider;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
Kırk sekiz bahar tükettim, yaşadım mı bilemedim,
Herkesi dost bildik ama, gerçek dostu bulamadım,
Aşkın kederim olmuştu, uzanıp ta alamadım;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
Sabret gönül, şükür eyle, yaradan büyüktür elbet,
Kolay aşılmaz okyanus, karadan büyüktür elbet,
Bendeki bu deli sevda, töre'den büyüktür elbet;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
Muradım, sevda has elmas, kıymet bilmeyene kalmaz,
Pazarda satılmaz ama, satsan anlamayan almaz,
Cennet ayağıma gelse, sen yok isen tadı olmaz;
Meğer aşkımız bir bebek, sevgimiz oyuncak imiş...
'o şimdi Asker'
12/05/2005 murat nail güney
akçay kışlası/İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkın Kalbimde Kalsın Resimlerimiz Sende
Bir gün terk edeceksen, hiç sevme beni güzel,
Hasreti sunacaksan; şimdiden olalım el…
Bırak yalnız yaşasın, yüreğim şu gurbette,
Bir gün Bitez’de akşam, bir diğer gün Gümbet’te.
Gözlerinde hayalin, özlemlerim nöbette,
Sevgiye hasret gönlüm, yüreğim emanette…
Nasıl hesap sorayım, boşa geçen yıllardan,
Ne farkımız kaldı ki; solan pembe güllerden…
Bırak hicranla yansın, yüreğim şu gurbette
Bir gün Bitez’de akşam, bir diğer gün Gümbet’te.
Dilerim ki Tanrı’dan, yoldaşım ol cennette,
Sevgiye hasret gönlüm, yüreğim emanette…
Neden anlamıyorsun, sana olan aşkımı,
Tüm sevenler söylüyor, yazdığım son şarkımı…
Bırak, dalında solsun tomurcuğum bahçemde,
Mecnun’dan beter oldum, ey vefasız sayende.
Sanki bir can gibiydik, ikimiz bir bedende,
Aşkın gönlümde kalsın, resimlerimiz sende…
Pişman olup dönersen, kolların boş kalacak,
Hatıralar kalbinde, gözünde yaş kalacak…
Bırak, aşk ocağımın ateşi yansın şimdi,
Çektiğim çilelerin suçlusu sensin şimdi.
Hani ay ışığında yeminler ediyordun,
Ay buluta gizlendi, yıldızlar sönsün şimdi…
Makam : Nihavent.
Söz-beste: Murat Nail Güney
13/12/2004 Bodrum. Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Attığım Mail’i Boşa Yazdırma
Hastayım derdinden iflah olamam
Lokman’a ilacı boşa yazdırma
Sustu gönlümdeki bütün çalgılar
Şarkımızı kurda kuşa yazdırma...
Unut git diyorsun, sevme hiç beni
Mutluluk hülyamı, düşe yazdırma
Sonrada diyorsun, gülsün hep yüzün
İçim kan ağlarken, neş’e yazdırma...
Avutur mu beni bu hatıralar
Sitemlerimi peş-peşe yazdırma
Gözlerime indi sisten perdeler
Hasreti gözümde, yaşa yazdırma...
Kalbime saplandı ayrılık oku
Acıyı bağrımda, döşe yazdırma
Arada bir İnternet’e gir bari
Attığım Mail’i, boşa yazdırma.
Solmasın verdiğim o mor menekşe
Sula sevgi ile nazlı çiçekse
Sevda varsın bitsin, dostluk gerekse,
Öfkemi bağışla, boşa yazdırma...
Kim anar beş on yıl sonra adını
İkinci baharı yaşa, yazdırma
Bulamazsın bu sevdanın tadını
Nazını, göz ile kaşa yazdırma...
Sanal aşklar moda olmuş alemde
Murat’ın adını başa yazdırma
Gazeteler zaten haber arıyor
Oturtup birinde, köşe yazdırma...
Murat nail güney
08/11/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Avrupalı Adam Ol Havanı Bozacağız
Tarihten ders alarak, yeniden yazacağız,
Küffarın oyununu her zaman bozacağız,
On yedi aralık ta ne demek oluyormuş
Canımıza tak etti, bu sefer kızacağız.
Bize mehil vermeye nasıl cüret ederler,
Böylesi bir topluma, ancak ukala derler,
Vatan sahipsiz değil, ölmeden tüm neferler,
Önümüze çıkanı, çiğneyip, ezeceğiz…
Tarih elbet tekerrür, zafer yine bizimdir,
Ey Türk, uykudan uyan, bu sana son sözümdür,
Vatan aşkıyla yanan, canım,iki gözümdür,
İhanet edenlerin mezarın kazacağız….
Yetmiş iki düvele, diz çöktürmüş babamız,
Onları aratmayız, bir kızmasın kafamız,
En büyük rehberimiz, Koçyiğit Mustafa’mız
Tarihin akışını yine biz çizeceğiz…
Muradım, yerde kalmaz akan şehidin kanı
Canımızı veririz, vermeyiz bu vatanı,
Avrupalı adam ol, anla artık hatanı,
Yetmiş milyon bu millet, havanı bozacağız…
21/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Ayrılık Akşamları
Yine döküldü yaprakları yeşeren dallarımın
Yine büktü boynumu zalim kaderim son kez
Yine takvimlere çizikler atıyorum her gece
Ve yine hasret dolu şarkılar yazıyorum sana gülüm...
Zaman mekan farketmiyor aynı nakarat yine
Yine zaman pişman etti beni böyle sevdiğime
Seni sevdiğime değil kadere inat sevebildiğime
Lanet olsun kadere boyun eğdiğime pişmanım...
Yine sağanak yağmurlar yağıyor ayak izlerime
Yine silip götürüyor aşkımın anılarını bir bir
Buz tutuyor hasretinin akşamlarında yüreğim
Isıtmıyor içimi kırık dökük hatıralar...
Hangi bahara kalacak mutluluk düşlerimiz
Hangi sabah beraber günaydın diyeceğiz doğan güne
Hangi şarkı bitirecek uzayan günlerimin kara gecelerini
Ve hangi akşam ayrılık şarkıları söylemeyecek yakamozlar...
Sen kolay mı sanıyorsun sensiz nefes almayı biriciğim
Sen kabuslar yaşıyor musun gününde ve gecende
Ya kör şetan engel olursa kavuşmamıza diye
Lanetler yağdırıyor musun her an kahrederek kaderine..
MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
ALAÇATI-ÇEŞME
Ayrılık Sevdaya Dahil
açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın...
rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
her yerinde vücudumun ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiği an
demirler eriyor hırsından...
ay ışığına batmış karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
her şey onunla ilgili...
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sahili...
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili...
yalnızlık hızla alçalan
bulutlar karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize.
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yanın kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
www.antoloji.com - kültür ve sanat
kaçamak gülüşleri gizlice...
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle...
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hala içimizde o yanardağ ağzı
hala kıpkızıl gülümseyen
sanki ateşten bir tebessüm.
zehir zemberek aşkımız...
değerli üstadım sevgili hocam,mümtaz insan sayın:Atilla İlhan' ın anısına(ayrılık
sevdaya dahil adlı kitabından)
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Azat Et Yüreğini
Hangi dağın aşılmayan yamacı var gülüm
Hangi ayrılık mahşere dek sürer sanki
Hangi seven yürek koparmamış zincirleri
Hiç bir zehir yokluğundan daha acı değil inan ki...
Kaç saat kaç gün kaç ay yaşandı ki bilmem
Sımsıkı perçinlendi kalbime deli sevdan
Kaç ayrılık öyküsü daha hüzünle bitecek
Kaç engel aşılmadan yine olacak akşam...
Kır artık yüreğindeki pas tutmuş prangaları
Azat et gurur yüzünden esir düşmüş yüreğini
Bırak kaderin kumdan kaleleri bir bir yıkılsın
Fırtınalı bir sonbahar akşamı al koynuna beni...
Eylül 2004 bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Azrail Can Almaz
Esince saçına seher yelleri,
Gül sinende güller açar mı güzel.
Askerin, hasreti söyler dilleri,
Sensiz günler aylar geçer mi güzel...
Amanos dağı'ndan batarken güneş,
Turnam sılanıza uçar mı güzel.
Karartır ufkumu, kaderim kalleş,
Yıldızlarım ışık saçar mı güzel...
Belirir grupta kızıl çizgiler,
Gönül ayrılığı seçer mi güzel,
Doğuştandır alnımızda yazgılar,
İnsan mutluluktan kaçar mı güzel...
Muradım, bu hayat vermez diploma,
Bakmaz gözyaşına, kıyar adama,
Gün olur bu dertler yeter de cana;
Azrail can almaz, naçar mı güzel...
' O şimdi Asker'
30/04/2005 Akçay/ İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bal Tadımsın
Güneş yine batıyor sensiz
Amanos dağlarının eteklerinden denize,
Ben hep seni düşündüğüm o sahilde yalnız,
Bir elimde çayım, bir elimde sigaram,
Düşlerim hep sen, düşüncelerim hep sen,
Ne kadar öksüzüm sensizliğinde bilsen...
Rüyalarım bile özlemlerime tutsak,
Gözümü açsam sen, gözümü yumsam sen,
Güller bile burada sen gibi kokuyor,
Kalemimdeki mürekkep bile, sen diye akıyor,
Dalıp gidiyorum tam, uykum sen oluyorsun,
Kuruyor tenim güneşten, yüzümde nem oluyorsun,
Daha nem olacaksın gülüm;
Birtanem oluyorsun...
Şafak atıyor sabahıma,
Uykusuz gözlerim baştan aşağı sen,
Güneşin ilk hareleriyle doğuyorsun gözlerimden,
İlk günaydınım, merhabam oluyorsun,
Ben seni mahkum ettim seven yüreğime,
Ben, sen oldum biliyorsun...
Sen sevdiğim kadınsın,
Mihrabım,
Gönül sızım,
Soyadım, adımsın.
Susuz çölümde su,
Öksüz gönlümde huzur,
Çatlamış dudağımda bal tadımsın...
Murat Nail Güney
09/06/2005 Akçay kışlası - İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bana Öyle Bakma Demiştin
asrın buluşmasıydı birlikteliğimiz senle,
yıldızlar kayıyordu biteviye gözlerinden.
bense dilek tutuyordum her kayan yıldızla
astro düşler yaşadık o gecelerde...
gözlerimin zindanlarına müebbet hapsettim
anlatamadığım bütün mutluluk düşlerimi...
bana öyle bakma demiştin ya hani!
söz dinlemiyorlar ki kapatayım gözlerimi...
hadi git! sende herkes gibi ak sevda ırmağımdan
sus! giderken acı sözler çıkmasın dudaklarından.
hayat ne sürprizlere gebe biliyorsun değil mi;
bir gün yine seslenebilirim sana beydağları'ndan....
murat nail güney
2005 eylül antalya
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Barış Çiçekleri Açacak Sevgi Tarlalarında
gümüş umutlarım vardı
pırlantadan düşlerim
çocukluk yıllarımda.
uzun yıllar,uzun yollar katettik hayatta
unutuldu umutlar,düşler
o en masum gülüşler...
büyüdü çocuklar,unutuldu o günler
babam bana oyuncak radyo almıştı
7. yaş günümde
annemse şiir kitapları alırdı hep
oyuncaklarımı kaybettim hep
annemin aldığı kitaplar hala rafımda
ben elektroniği seçtim meslek olarak
şiir ise tek vazgeçilmezim hayatımda...
oysa rakadaşım erol'un babası,
hep oyuncak tüfek,oyuncak tabanca alırdı
o da bizi silahlarıyla esir...
ben duyguları paylaşıyorum
şimdilerde şiirlerimde
şiir yürekliler tanıyorum...
arkadaşım erol mu?
en son
yeni taşındığım semt karakolunda görmüştüm
on yıl kadar önce
gözlerini kaçırmıştı benden
ellerini saklamıştı
görmemem için ellerindeki kelepçeleri...
yakınlarda bir gazete haberinde okudum
meğerse sonunda terörist olmuş
cizre de bir çatışmada
alnından tek kurşunla vurulmuş...
içim yandı,yüreğim ağladı
oyuncak silahlara bile güvenim kalmadı.
analar,babalar
oyun diye yanılmayın
canınızdan kopanlara
oyun için bile olsa
tabanca tüfek almayın...
onlar barışın beyaz güvercinleri
sevgi bağının tomurcuk gülleri
hayatın en masum hali
tomucuk güllerimizi
açmadan koparmayın...
tüm barış dolu sevgi dolu gönüllere ithafen...
www.antoloji.com - kültür ve sanat
murat nail güney
2004 temmuz bornova/ İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Başı Sonu
yine hasretime rehber oldunuz,
acı tatlı hatıralar anılar.
yine gözlerime yaşla doldunuz,
her sevdada hüzünlü bir anı var...
açılır ellerim duaya bazan,
yanar yüreğimde gam ile hazan,
dünya hiç durmadan kaynayan kazan,
aşığın, mecnunun da bir canı var...
ağarmış saçlarım, gözlerde elem,
durma sen de söyle bir iki kelam,
sonunda bize de kırılır kalem,
her şeyin bir başı, bir de sonu var...
gönül kuşum küsmüş, uçmaz ummana,
vefasızlık, çile yetirdi cana,
gitmeden son bir söz diyeyim sana,
her insanın çocuksu bir yanı var...
ümidim kelebek, hayalim martı,
sevda yolcusunun yorulmuş sırtı,
söyle ne içindi bunca patırtı,
bu ters madalyonun bir de önü var...
muradın halini bilir mi kimse,
kimin umurunda tutuşsa yansa,
gün gelip insanlık göklerden inse,
sanma ki biz gibi anlayanı var...
murat nail güney
02/08/2005 anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bayram
sensiz geciyorsa mevsimi yılı,
yaşanan günlerin neresi bayram.
görmezse gözlerim güzel yüzünü,
kapanmayan yürek yarası bayram...
şarkılarım sana ulaşmıyorsa,
kalbimdeki sevda çırası bayram.
bülbüller aşk ile şakımıyorsa,
gülmeyen bahtımın karası bayram...
ne adım anılsın, ne selam gelsin,
bütün yaşananlar mazide kalsın,
postacı kapımı yılda bir çalsın,
ona da bir müjde parası bayram...
ne makam isterim ne saltanatı,
şahlansın deli gönlümün kıratı,
mühim değil hayatın küsüratı,
dostluk neredeyse orası bayram...
muradım gönüldaş olmak ne hoş şey,
hayatın manası oluyor beş şey,
sevgi dostluk şefkat ustasından ney,
canan ile sohbet sırası bayram...
murat nail güney
20/01/2005
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
bornova/izmir
Bebekler Ağlamasın
sevgiliye en yüce sevgilerimle selam,
en büyüğünü yaşıyorum aşkların bu evrende.
zaman dursun istiyorum senle buluştuğumuzda,
güneş çakılıp kalsın gökyüzüne hiç batmasın.
içimden uykusuz trenler geçmesin bundan sonra,
ne yaşadıysam sensiz unutulup gitsin bir bir...
solmasın tomurcuk güller dört mevsim de,
ağlamasın bebekler dünyayı ilk gördüğünde,
rüzgarlar soğuk esmesin üşütmesin ateş böceklerini,
ıslanmasın kelebekler de vakitsiz yağmurlarla,
kaybolmasın hayatın siyah-beyaz nostaljisi,
oyuncaklarını almayın elinden hiç büyümeyen çocukların,
çok kızarım,sakın haaa! sevenleri ayırmayın...
26 kasım 2003 alaçatı/çeşme
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beddua
Bu yıl yine baharımı kış ettin,
Bir kalemde yıktın yere tuş ettin,
Bir lokma ekmeği bana taş ettin,
Felek gören gözün kör olsun senin...
Mekan bırakmadın, yıktın yerle bir,
Ömürler yük oldu bize serle bir,
Arada da vicdanını zorla bir,
Felek geniş yerin, dar olsun senin...
Sırrımızı verdin namert eline,
Sakız ettin elalemin diline,
Bundan böyle yazdıkların siline,
Felek, ahiretin zor olsun senin...
Bülbül idim, uzak düştüm gülümden,
Göz açmaya fırsat kalmaz zulümden,
Ne farkın var, eşkiyadan, zalimden,
Felek yansın evin, kor olsun senin...
Muradım, razı ol, yaşa kaderin,
Vursa bile, taştan taşa kaderin,
Mevlam yazsın yeni baştan kaderin,
Felek tatlı aşın, çor olsun senin...
'o şimdi Asker'
Murat Nail Güney 12/05/2005
Akçay Kışlası/İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bedel
Her şeyin bedeli var şu dünyada,
Özgürlüğümün bedeli kan gülüm.
Hele bir de dost bildiğin yıkarsa,
Ölmeden bedenden çıkar can gülüm...
Gurbetin havası, suyu bambaşka,
Zalim yaşantısı mezardır aşka,
Bir karış toprağım değişmem köşke,
Sen cenneti, oralarda san gülüm...
Kuru soğan ekmek, ziyafet bana,
Garip canım feda olsun vatana,
Bu sözüm haine çanak tutana,
Oynadığı oyun, bu kez son gülüm...
Yaşatmam bağrımda, özden şaşanı,
Haddini bilmeyip sınır aşanı,
Biz kaldıracağız yere düşeni,
Diyemeyiz, sen derdine yan, gülüm...
Muradım, yasa'na, Töre'ne kulsun,
Batı'nın modası yerinde kalsın,
İsterse yedi cihana nam salsın,
Yurdumda her yiğit, bir Sultan gülüm...
06/05/2005
Akçay kışlası / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bekle Beni Küçüğüm
Sıkıştım sensizliğin koridorlarında,
Anılarımı yazdım boş kağıtlara,
Çığlıklarım sessiz kaldı satır aralarında,
Mısralarım mendil oldu gözyaşlarıma,
Hıçkırıklarım boğazımda düğümlendi hep,
Güneşin son ışıklarıyla...
İçimin gölgesi vurdu dağlara,
Sen orada, uzaklarda, bensin yüreğinde,
Ben senim her gecenin sabah uzanan ayazında...
Hayat bile yapayalnız zaman koridorlarında,
Biz kaderin iki yalnız martısı,
İki ayrı şehrin kıyılarında,
Yüreğimde asırlık özlemler,
Bedenimiz mezar oldu volkanlarımıza...
Sen, sevdiğim kadın;
Her şafağımda adın,
Bu gün içim yanıyor,
Yoksa bensiz mi ağladın?
Gözyaşların yalnızlıklara karışıp aktı mı yanaklarına?
Oysa ben ağlayamam sanırdım sensiz be gülüm,
Çekilip sabah seherine kışlaların
Yalnız bir köşede ağladım da,
Kimseye belli etmedim ya...
Çaresizliğime ağladım,
Çensizliğime, ölüme bile hasretime,
Hele o bebek kokun sinmemmiş mi bir de,
Bir otobüs yolculuğunda, senin terini silip te
Sakladığım mendiline.
İşte o an lanetler yağdırdım,
Seni benden ayıran o zamana.
Bitityor gülüm artık özlemler,
Hasretler ekeceğim sana kavuşacağım güne,
Bekle beni küçüğüm;
Askerin geliyor gönlüne....
30/05/2005
Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Belki
Sensiz günlerimi saymak istemem,
Dayanmaz yüreğim, ağlarım belki.
Buz tutar bedenim, dalar gözlerim,
Bir olmaza umut bağlarım belki...
Bomboş düşünceler,hayatım bomboş,
Deli başım, aşkın elinden sarhoş,
Biter mi bu hasret,koş ha babam koş,
Hazan olur, bahar çağlarım belki...
Hani sevgimizdi tek servetimiz,
Ne sevgi kaldı bak, ne bu aşktan iz,
Kader savaşında hep seferberiz,
Yıkılır heybetli dağlarım belki...
Muradım,kimisi dost, kimi değil,
Gerçek aşk bulursan,secde kıl, eğil,
İyi gün dostuna eğleme meyil,
Eritir yürekte yağların belki...
'O Şimdi Asker'
06/05/2005 Akçay / Ahmet Tor Kışlası / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Anadolu Çocuğuyum,Türkü Söylerim
Dolunayın en parlak hali gibiydi gözlerin
İçinde yaşanmamış yılların yansımaları
Yüreğimin buzları çözülüverdi apansız
Uçup gittim uzak yıldızlara
Avuçlarımın içinde sımsıcaktı ellerin...
Mutluluğun everestine çıktık senle
Bedenimizin en sıcak istekleriyle sarıldık
Yüz seksen kilometre hız yaptı duygularım
Önüne çıkan zamanı,anıları
Yıkıp geçti dönemeçlerinde...
Paylaşmak istedim asırlık sevdamı tüm sevenlerle
Yine çocuksuz heyecanlarım tarifsiz
Tüm sevenlerin gözyaşları doldurdu satırlarını
Sanal gerçekliğin içindeki on-line aşk öykümüzün...
Oysa sen erişilmezi istiyordun,bense sadece seni
Sen her şeyin olsun istiyorsun,bense sadece aşkım
Tattırdığın mutluluk ötesinin bedelini
Acılarla ödettirmek ister gibi
Koyup gidiyorsun yüreğimi en büyük yalnızlıklara...
Ben yasyamuk dünyayı dümdüz gördüm aşkınla
Sense dolunayı bile yamultun öfkenle
Onüç sayısını hep uğur sayım bilirdim
Ondördüncü yansımanda inandım
Onüçün uğursuzluğuna...
Ayın ondördü gibi hala seven yüreğim
Bütün sırlarını açmadı mı sana
Değmez mi yaşadıklarımız koca bir ömre
Yoksa kalan ömrüm mahkum mu olacak
Gözlerimin ütopyasına....
Tek gerçeğimsin,öyleydin,öyle kalacaksın
Ben rüyalarına geleceğim davetsiz misafir gibi her gece
Yüreğimi usulca bırakıp minik avuçlarına gideceğim...
İstersen ihanet et bu aşka,
Sar başkasını yokluğumda kollarına...
Ben anadolu çocuğuyum
Türkü söylerim ayaza çalan sabahlarda aşkıma
Yanık yüreğimin en deli sesiyle...
Ağıtlar yakarım sabahlara dek uykusuz
Bir büyük aşk hikayesi bıraktım
Senin yaşadığın şehrin
Islak arnavut kaldırımlarına....
ağustos 2004/hatay-izmir
murat nail güney
www.antoloji.com - kültür ve sanat
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Aşk Çocuğuyum
Ben aşk çocuğuyum,
Yakışmaz bana aşkı sensiz yaşamak
Sevdanın uçsuz bucaksız vadilerinde tek başıma dolaşmak
Mümkün değil nefes almak uyumak
Böyle bir hayat imitasyon olur ancak...
Ben yanık kokulu sevdalar delisiyim
Yakışmaz bana yürekteki ateşi söndürmek
Sevgilinin hasretiyle sabahlamak yerine
Akıp giden zamanı uyku ile öldürmek
Irgatı olurum sevginin,
Forsası olurum gönüllü,
Aşk okyanusunda yüzen sevda gemisinin
Ağlamaz bana ateş böcekleri,kır çiçekleri ağlamaz
Yaban güller diken batırmaz yaralarıma...
Ey sevgili!
Onur duyarım aşkından,bilesin
Anlatamam...
Yaşamak gerek...yaşamak...
antalya 25.08.2004 saat:04:23 murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Hasrete Razıyım
Unutacaksan beni sevme...gönlün boş kalsın,
Kolların yine bomboş,gözlerinde yaş kalsın,
Hata bendeymiş gibi sitem etme aşk olsun,
Sen sevgiyle yaşa hep,ben hasrete razıyım.
Hatıralarım seni ağlatıyorsa unut,
Benim şarkımı söyle,mahzun gönlünü avut.
Ellerimi tutmadın,bari bir sözümü tut,
Sen sevgiyle yaşa hep,ben hasrete razıyım.
Sen şu gönül sazımda sağlam tel bırakmadın,
Doldu anı defterim,sana yer bırakmadım,
Fallara baktım ama,ben ellere bakmadım,
Sen sevgiyle yaşa hep,ben hasrete razıyım...
MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Seninle Şiir Oldum
Ben seni şiirlerimle buldum
Ben seninle yaşadım şiir oldum,
Şimdi seni şiirlerimin tam kalbine gömüyorum,
Sen şiirlerimin her yerindesin.
Sanma ki aşkım sözden ibaret,
Sen en derindesin...
Masalımsı saatler yaşadık seninle
Lacivert gecelerde,
Nihavent şarkılar süzüldü dudağımdan,
Zaten, bir şiirlerim kalacak bu dünyada,
Bir de sana olan aşkım
En mutlu çağımdan.
Ben seninle şiir oldum gülüm...Ben seninle şiir oldum....
murat nail güney
06.09.2005
Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beni Bir Kalemde Çizme Sevdiğim
Hangi dağın başı olur dumansız,
Hangi yağmur yere düşer zamansız,
Hangi gece sabah olur ki sensiz,
Öyle gözlerini süzme sevdiğim…
An gelir benliğin tutuşur yanar,
İçinde yıllanmış yaralar kanar,
Yaradan sevdiği kulunu sınar,
Bana sitem edip kızma sevdiğim…
Ne çare yutmuşuz gurbet tozunu,
Asmışız duvara gönül sazını,
Çekmezsen kim çeksin benim nazımı,
Sevda kimyamızı bozma sevdiğim…
Yüreğime mühür vurdun sevginle,
Kapat gözlerini şarkımı dinle,
Yeniden aşığım doğan her günle,
Her suçuma ceza yazma sevdiğim…
Gülün dikeni var, bülbülün zarı,
Bir nefes mutluluk aşığın karı,
Estirip başımda hicran rüzgarı,
Yorgun gönlümüzü üzme sevdiğim…
Mazimiz olmasın dikenli çalı,
Tomurcuk gülümün yeşersin dalı,
Ömrümce bitmesin sevda masalı,
Gönül balımızdan süzme sevdiğim…
Kalemim unutsa, dilim unutmaz,
Gözlerim görmese elim unutmaz,
Aşkınla kavrulan külüm unutmaz,
Beni bir kalemde çizme sevdiğim…
Varlığım bu aşkın kölesi kulu,
Bülbül kanasa da terk etmez gülü,
Sen yaratmadın mı bendeki hali,
Sebepsiz esip de tozma sevdiğim…
Muradım halimiz malum Mevla’ya,
Hasretlik biter mi gün saya-saya,
Sensiz lanet olsun zalim dünyaya,
Ölmeden mezarım kazma sevdiğim…
05/11/2006 Antalya- Meltem
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beni Gözyaşında Ara Sevdiğim
Pencerene ay ışığı vurunca,
Kızıl saçlarını tara sevdiğim.
Hayalin gözümden hesap sorunca,
Yüreğim düşüyor dara sevdiğim…
Sevdamızı yağmalarken geceler,
Kan damlıyor beyaz kar’a sevdiğim.
Anlatmaz halimi,harfler heceler,
Aşkın içerimde yara sevdiğim…
İkinci baharım sensiz geçerse,
Bedenimi toprak sara sevdiğim.
Gönül kuşu uzak ara uçarsa,
Demek ki bahtımız kara sevdiğim…
Aklına düşerse benli günlerin,
Hasretlik kalbini yora sevdiğim.
Ellerin üşürse kar ayazında,
Beni gözyaşında ara sevdiğim…
Muradım,gölgeler çöker dağlara,
Aramızda sıra-sıra sevdiğim.
Bütün ışıkları sönsün o şehrin,
Yansın alev-alev çıra sevdiğim…
Bizi bizden kopardılar aldılar,
Ahım,hainleri sara sevdiğim.
Sen gönül tahtımda yaşarsın her an,
Karışsın benliğin nur’a sevdiğim…
Murat nail güney
25/11/2004 Bodrum.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Benide Al Giderken Ecel
Kar yağar toprağın rengi aklanır,
Altında tazecik canlar saklanır,
Bahar gelsin güneş açsın beklenir,
Çetin geçeceğe benzer bu kışta...
Rüzgar şarkı söyler uçuşur karlar,
Buzların altında çağlar pınarlar,
Akşam köy evinde yanar fenerler,
Yalnız bir kurt uluyor yine dışta...
Gece ayaz olur ocak yakılır,
İçilir kahveler,fallar bakılır,
Kimi gelin olur,kına yakılır,
Kimi güvey olur,sadece düşte...
Dünya bir gemiyse aşktır dümeni,
Belirsiz menzili, yoktur döneni,
Ecel gelip, alır giderse seni,
Bana da uğrasın,söyle dönüşte...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Biçare
Günümün gecesi ermez sabaha,
Sözüm geçmez sana geçer de dağa,
İhanet zehrini içen dudağa,
Şarkılar ne çare busen ne çare...
Her derdin dermanı elbet bulunur,
İnsan murad etse dağlar delinir,
Gurbetten de elbet bir gün gelinir,
Sırrını herkese desen ne çare...
Günahım çok imiş varsın çok olsun,
Böyle zalim dünya yansın yok olsun,
Tanrım bu kulunu sen de yak olsun,
Yüzümü zemzemle yusam ne çare...
Muradım çıkmadı fallarda vuslat,
Kar etmedi şu gönlüme nasihat,
Kara toprak bekler hadi artık yat,
İnsanca insandı desen ne çare...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Adımız Kalacak Yeryüzünde,Bir de....
Bazen sonsuz gökyüzüne bakarak gezerken,
Ayaklarımızın altında ezilen kır çiçeklerini görmeyiz bile
Oysa, onlar gökyüzünden daha güzeldir.
Güneşin kızıllığı vurunca sulara, ateş böceklerinin büyüsü bozulur
Lakin gene gece olacak ve büyü sürecektir sonsuza dek.
Beyaz karlarda kardelenler açarken
İçimizdeki çiçekler solmuş olacak.
Zaman alıp götürecek benliğimizi
Gecenin hüznüyle dalgalanan bulutlara.
Yıktığımız gönül saraylarının kalıntılarında
Arayacağız yitip giden gençliğimizi.
Bir adımız kalacak o ağacın gölgesinde,
Bir de kayalara oyduğumuz o kalp.
Düşen yapraklar örtecek hatıralarımızı
Güneşle yanıp, rüzgarla savrulacağız
Çığlık çığlığa uçarken kırlangıçlar
Kendi feryatlarımızı duyacağız derinden
Nihayet biterken upuzun gece
Tıpkı boşa geçen ömrümüz
Yaşayamadığımız gençliğimiz
Doyamadığımız sevgimiz gibi;
İçimiz buruk o rüyadan uyanacağız...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Akşam Güneşle Batayım Gitsin
Şu kahpe dünyanın kaba yerine
Bir tekme de benden atayım gitsin,
Canım dediklerim hep beni sattı,
Tozunu dumana katayım gitsin…
Hep kara günümde,yalnız başıma
Yıkılmadan dudum,biteyim gitsin.
Bir lokma ekmeği zehir ettiler,
Bir zehir de kendim yutayım gitsin…
Sevgiye köleydim,dostluğa da kul,
Şu gönlümü azat edeyim gitsin.
Alev-alev yandım kimse bilmedi,
Şimdi duman-duman tüteyim gitsin…
Yıkıldı gönülde nice saraylar,
Kalan enkazında yatayım gitsin.
Bana yar olmadı,benden olanlar,
Ben de anasını satayım gitsin…
Muradım,deştiler gönül yaranı,
Gurbet elde koymadılar çareni,
Azrail’ im olsun,ahret yareni,
Bir akşam güneşle batayım gitsin…
18/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Bir Daha Sevmek mi Asla
Bodrum gecelerinde yine hüzünler gizli,
İçimde ölümcül sancılar bakışlarım bomboş.
Rüzgar yine hüzünlü besteler yapıyor sözlerime,
Dalıp gidiyorum kayıp zamanlarıma.
Adını anmamaya yemin etmedim ama,
Her ayrılık bir başka çöküyor öksüz yüreğime,
Avutmuyor bomboş sahiller masmavi gökyüzü...
Sen benim en deli çağımda çıkmadın karşıma,
En olmadık anında ömrümün son neşesiydin,
Verdiğin sözler öylesine boş çıktı ki biliyorsun,
Mazimin üstüne çektiğim çizgiydin.
Eh! sen istedikten sonra bu anlamsız ayrılığı,
Kırıp gittikten sonra kalbimi olur olmaza,
Masal değil öykü bile olmaz bu aşk bunu bil,
İzleri derin olsada asla silinmez değil....
Al bendeki hatıralarını hepsi senin olsun,
Sevmek sözcüğünü bir daha asla alma ağzına,
Laf olsun diye söyleme her canın sıkıldığında,
Asla kimseyi sevmeyeceğim bende bir daha asla....
murat nail güney
Türkbükü-Bodrum 19-04-2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Gün Farkla Kaybetti Aşk
Yılların ötesinden
Asırlık hasretlerimle,
Yüreğimde nasır tutmuş sevginle
Geldim kollarına....
Ne kimliğim,
Ne neler çektiğim
Ne kimleri sevdiğim
Nede sensizliğin labirentlerinde
Nasıl kaybolduğum,
Önemi yoktu;
Hayatın hangi semtinde
Kimlerle oturduğun...
Tek gerçek, tek önem vardı şair yüreğimde,
Seni hala çocuklar gibi seviyordum,
Sen elli yaşındaydın,
Oysa ben 20 biliyordum....
Mutlu oluyordum...sebepsiz....
Gözlerinin kısık sesli aşk sözlerinde.
Özlemlerimiz dağ,
Özlemlerimiz deniz,
Özlemlerimiz fırtına,
Özlemlerimiz sel oldu bedenimizde...
Yer yerinden oynadı,
Asırlık özlemlerle birleştiğimizde...
Cennette gibi yaşandı gecelerimiz,
Heyhat! ...gündüz seni benden koparıp alıyordu,
İçimi kemiriyordu kıskançlık denen his,
Aramıza giriyordu yine sebepsiz sebepler,
Anladım,yaşı tutmadığından mı ne
Aşkımız sınıfta kalıyordu...
Anladım kadınım!
Senin, şehrin sırça saraylarına,
Benimse varoşlarına alıştığımızı,
Of yaaaa! Of ulan...offff. of.
Olur mu be böyle aşkta böyle çelişki...
Vallahi ben masumum:
Olaylar böyle gelişti...
Ulan arkadaş.
Yıkmaz mıyım ulan ben bu kahpe hayatın
kim koymuş bilinmeyen kurallarını.
Sarmaz mıyım yine sevdiğimi sım sıcak,
Şarkılar söylemez miyim yine başım omuzunda,
Vurmaz mıyım hasretleri kadehlere...oooof!
Ya arkadaş!
Ne güzel iki gündür sigarayı da bırakmıştım.
Onun nöbetlerinden olsa gerek,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bu sabah başımı omuzuna yaslanamadım...
Sonrada bir türkü tutturup,
“allı turnam ne gezersin havada,
kanadı kırılmış kalmış burada”
anladım be “bizim oğlan”
anladım...
bu aşk değil tutku ve özlemmiş meğerse,
benim delikanlı yüreğim,
senin ise imajın var...
yani dooost!
Kısacası “sade suya sevda çorbası”
Aşkımız sınıfta kalmış yıllar öncesi,
Yaşadıklarımızsa...
Kaçan sevda vapurunun,
Kıyıya vuran son dalgası...
Anladım! “uyyy,uşağum anladım...”
Bende yanık türküler:
Sende düş senfonisi.
Bende sevdalı bir çift göz:
Sende melek gibisi...
Sen modern iş kadını:
Bense esnaf eskisi.
Tıpkı kuzey ile güney gibisi...
Olsun be anasını satayım!
Yine de izi kalacak sevişmeler yaşadık
Sabaha dek mutluluğun kolarında..
Biliyor musun küçüğüm,
Bu sabah bir gerçeği anladım...
Bu aşkın kaderi takvim tutmazlığıymış
Lanet olsun! ben kova burcuyum....
Hem de...ilk günü...23 ocak yani...
Bir günle kaybetti sevdam savaşı,
Bir gün önce doğamadığım için:
Bir ömür boyu a ğ l a d ı m.....
27.09.2004 saat:09:00
Antalya...
Murat nail güney....
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Hüzünlü Günse Yarın
Beklemek uzak bir şehir,
Yolları kıvrım-kıvrımdır.
Kalbim bir barut fıçısı,
Gözlerinse kıvılcımdır...
Unutmak...mümkünsüz hayal,
Olsa olsa bir romandır.
Bir hüzünlü günse yarın;
Sen olmadığın zamandır...
murat nail güney
eylül 2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Öykü Olmuştu Aşkımız
Ben seni kaderime küstüğüm gün tanıdım,
Bir dosta selamımı kestiğim gün tanıdım,
Bodrum'lu Yalnız martı'yı astığım gün tanıdım
Seni aramış gibiydim ömür boyu yollarda...
Ben sana yürekten vurgun yediğim gün vuruldum
Coşkun seller gibiydim sevdan ile duruldum
Sensiz geçen tüm yıllara sitem ettim darıldım
Bir öykü olmuştu seninle aşkımız dillerde...
Dindirdin yüreğimdeki kanayan yaraları
Zaman zaman beklettin uzattın araları
Seninle cennet yaparız sevdiğim buraları
Yüreğim heyecanlarda seninle sahillerde...
Şimdi evimin kadını gönlümün sultanısın
Gözümde parlayan ışık damarımın kanısın
Cümle alem sevgi neymiş bizim ile tanısın
Bülbüller bizi anlatsın dolaşırken güllerde...
sevgili eşim esma güney 'e ithafen...
murat nail güney
19.09.2005 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Yalnız Martıyım Bayram Sabahı
Otuz gün sabrettik bayramı gördük,
Oysa elli yıldır çileler ördük,
Gözümüzle baktık, gönülden kördük,
Bir yalnız martıyım bayram sabahı...
Bazen fazla sevgi boğar insanı,
Kopartıp da alır canından canı,
Bin dostum var idi,birisi hani,
Bir yalnız martıyım bayram sabahı...
Hasret prangalar vurur gönüle,
Dertler sıralanır doğan gün ile,
Bir vefasız yetti nidem bin ile,
Bir yalnız martıyım bayram sabahı...
Yüreğime konmuş bir kelebektin,
Kanadın ipekten ve rengarenktin,
Böyle birsen uçup gitmeyecektin,
Bir yalnız martıyım bayram sabahı...
Beklerim yolumuz uzak olsada,
Vuslatımız kıyamete kalsada,
Sensiz yaşanır mı şu Bodrum'da da
Bir yalnız martıyım bayram sabahı...
murat nail güney
14/11/2004 Değirmenler Tepesi/Gümbet/Bodrum
saat:08:15
değerli şair dost üstad Mustafa Ceylan'ın
isteği üzere kaleme alınmıştır...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Biz Ayrılmazdık Ya
Bu gün senden uzak seni yaşadım,
Gözlerim doldu da ağlayamadım,
Ardından bir mendil sallayamadım,
Aklım sende kaldı:HATIRAM OLSUN...
Sevgiyi anlatan kelimem sensin,
Şiirim, mısram, satırım, hecemsin,
Hem çektiğim acı, hem de neş'emsin,
Söyle bu şarkımı:GÖNLÜNE DOLSUN...
Yazık olmuş güzel boynun bükülmüş,
Duydum dallarında yaprak dökülmüş,
Yılllarca sevilmiş, şimdi bıkılmış,
Olan olmuş artık: CANIN SAĞ OLSUN...
Muradım anılar kapanmaz yara,
Mutluluk şans işi benzer kumara,
Bu oyunda geçmez saltanat, para
Biz ayrılmazdık ya: EDENLER BULSUN...
MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bizim Şarkılar
Hep yağmura güneşe yazılıyor şarkılar,
Bazan terk eden eşe yazılıyor şarkılar,
Kimi buruk gülüşe, kimi olmayan düşe,
Bazan da dağa taşa yazılıyor şarkılar.
Benim şarkım sırılsıklam sevda dolu insana,
Benim şarkım sevmekten usanmamış bir cana,
Benim şarkım mahşere dek düşmeyecek dillerden,
Bana sitem ediyor, bozuluyor şarkılar.
Uzanıp tutamayan ellere yazmam seni,
Hasret dolu hüzünlü makama dizmem seni,
Sen neşeden haber ver, ağlatıp üzmem seni,
Neden benim halime üzülüyor şarkılar.
Uykusuz gecelerim yine şarkı oluyor,
Boğazıma düğüm-düğüm diziliyor şarkılar.
Boşalan kadehime yalnızlığım doluyor,
Alnımıza kader diye yazılıyor şarkılar...
MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum'da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (4)
Küstüysen bir daha beni arama,
Sevdam merhem olamadı yarana,
Seni yüreğimden atmak var ama,
Hayalin gözümde her an yaşıyor...
Kuşadası şimdi hüznü soluyor,
Uyandık rüyadan sabah oluyor,
Sevdalar bitince,ömür doluyor,
Ruhum meleklerle kucaklaşıyor...
Özlemin hasrete yenik düşerse,
Aklın gibi yolların da şaşarsa,
Ayakların bana doğru koşarsa,
Bodrum'da ' bir yalnız martı' yaşıyor...
Muradım,yalnızlık değildir kader,
Bazan kardeş imiş sevinçle keder,
Bayram olur küslük, dargınlık biter,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
Murat Nail GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum'da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (5)
Sana kırgın idim, unuttum gülüm,
Bu bayram da seni yadettim gülüm,
Sılada,hasrete nöbettim gülüm,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
Gelmese mektubun, çalmasa zilim,
Vizyondan düşmedi bu bizim filim,
Aşığınım yine, malumdur halim,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
Sevginle yaşayan bir fakir kulum,
Ne saray, köşküm var, ne param-pulum,
Diploma vermiyor hayat okulum,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
Bağrım yanık ama, gezemem yasla,
Baş eğip yaşamam, sevdasız asla,
Beni özler isen, yavaşça sesle,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
Muradım, seherle yarışır oldun,
Abdal'a, Yunus'a karışır oldun,
Kaderin suçu ne, hakettin, buldun,
Bodrum'da bir yalnız martı yaşıyor...
13/11/2004 Murat Nail Güney-Gümbet/Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum'da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (6)
Resmini, resmimin yanına astım,
Cansız hayalinle mutlu yaşıyor,
Oysa böyle miydi kavlimiz senle,
Bize olanlara aklım şaşıyor...
Kaldırıp atsam da kalemi elden,
Sevdam şiir olur, gönülden, dilden
Kul olmaz Mevla’ya sevmeyen kuldan,
Taşlar bile, yosun ile yaşıyor...
Ah yüreğim! Neden sevgiye köle,
Nazar mı değdi de, düştük biz dile,
Hani, inanmazdın büyüye, fala
Her fırsatta benden önce koşuyor...
Mor dağlara kar ayazı çöktü mü,
Ay ışığı pencerenden aktı mı,
Başkasına, benim gibi baktı mı,
Gözlerinden hüzünler uçuşuyor...
Muradım, böyle aşk yok bu devirde,
Sevenin ahı hiç kalır mı serde,
Bülbül hasretle öterken seherde,
Şarkılarım gönüllerde coşuyor...
Aldırma,her doğan güneş batsa da,
Yüreğinde ölü sevdan yatsa da,
Yıllar saçlarını hep ağartsa da,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum Geceleri
Sevda bahçemdeki bu son gülümü,
Koparmadan kokla kurban olurum.
Kulluğum yalnızca Allah'a benim,
Dilersen uğrunda kölen olurum...
Yorulmuş ömrümün kara treni,
Kime dert yanayım başa geleni,
Ne çare çökmedi sevgimin demi,
Boş yaşayıp boşa ölen olurum...
Cenneti de gördüm cehennemi de,
Sevenim de oldu sevmeyenim de,
Yüreğime aktı yaş gözlerimden,
Herkes doğru ben hep yalan olurum.
Bodrum'un hüzünlü hep geceleri,
Hasretlik kokuyor esen yelleri,
Susmuş bülbülleri, solmuş gülleri,
Hasret ateşiyle yanan olurum.
02/10/2001 Alias motel/Bodrum pazartesi. 23:15
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum Sevdası
Selam verip girdim dost meclisine,
Gönül dergahında kul olmak için.
Benden adam olmaz bilirim ama,
Aşk ile tutuşup kül olmak için..
Aldım kalemimi desturla ele,
Sazım akort edip dokundum tele,
Ne demek uğrunda divane bile,
Dost ayağı basmış yol olmak için…
Bodrum yarımada, yarısı hasret,
Kalan yarısı da gönlüme cennet,
Ahret vapuruna almadan bilet,
Gönülden gönül’e, sel olmak için…
Neyzen Tevfik, Cevat Şakir mekanı,
Şiir fışkıracak sıksam her yanı,
Kendine aşık ediyor insanı,
Bodrum’a gelmedim el olmak için…
Muradım, burayı sevdin ezelden,
İlham alıyorsun bunca güzelden,
Bu sevdayla düşer mi hiç saz elden,
Bodrum’u anlatan dil olmak için…
27/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Bodrum yağmurları Hasret Kokuyor Gülüm
Bodrum yağmurları hasret kokuyor gülüm,
İlk ıslanışım sensiz bu mevsim caddelerde,
İlk içime çekişim toprak kokusuna karışan
Özlemlerimin sırılsıklam nefesini...
Ve sensiz,boynu bükük sevdam
Dillere destan buralarda...
Sırf senin kokunu getirir diye
Denizden esen rüzgarlar,
Her gece bekliyorum Değirmenler Tepesi'ni...
Sen hiç mi sevmemiştin beni be gülüm?
Hiç mi sevda incileri dökülmemişti,
avuçlarıma gözyaşlarından?
Hiç mi yüreğine yansımamıştı
bedeninin sıcaklığı?
Hiç mi uyuklamamıştın sabaha dek
kalemin elinde?
Hiç mi canın acımamıştı
yere düşüp, benim gibi senin de?
Sonra bir sigara yakıp,
yazmamışmıydın bunu dizelerine?
Hele bir de ocağı açık bırakmamış mıydın
çaydanlık üzerinde?
Demek ki...sen hiç sevmemişsin beni,
Deli dolu bir macera sayıp aşkımı,
Almışsın bir anlık hevesini.
Bak! yine sabah oldu...ezan okunuyor Allahu-ekber,
Bende unutayım bari
kulaklarımda çınlayan sesini.
Dilerim kimse yaşamaz: AYRILIĞIN BÖYLESİNİ...
murat nail güney
06/11/2004 saat:05:15 bodrum/marina
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (9)
Turnaların kanadına binip de deli sevdam,
Uçup gitti buz mavisi ufuktan uzaklara.
Selam olsun sıladan mor gölgeli dağlara,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
Bilirsin,vedaları sevmem oldum olası,
Sevgiler yalansa dost,çabuk çıkar foyası,
Tomurcuk güller solarken,bülbüller çeker yası,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
Razıydım ben gönlümü yerlere yıksan,vursan,
Sevdamın küllerini rüzgarlarda savursan,
Uzak yıldızlar gibi semalarımda dursan,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
Tanık oldu ay ışığı,yeminine sevdamın,
Yıldız alacalarında,sen olduğum akşamın,
Her yanını resimlerinle doldurdum odamın,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
Muradım,yürekse yürek,sevdaysa sevda sende,
Gönül dostu isteyenin derdine deva sende,
Can çekilir,yürek soğur,sevgi yaşar evrende,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
01/12/2004 Bodrum.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (1)
Sayfalara sığmıyor yalnızlığımın öyküsü,
Kalemler bitiveriyor yazarken.
Dünyanın bütün tuvallerini kullansam,
Resimler de aciz kalıyor anlatmaya.
Hani biliyor musun,
Tanrı kadar yalnızım diyeceğim,
Günah olmasa...
Ben doğuştan böyle değildim be gülüm,
Rahmetli anacığım anlatırdı;
İlk gözümü açtığımda dünyaya
Ağlatmak için ne tokatlar atmışlar
Bir yerlerime, ağlamamışım...
Yani diyorum ki; doğuştan sevdalı imiş yüreğim,
Bilmezmiş sevdanın acı çekmek olduğunu o anda...
İşte böyle dost!
Ne uzun yıllar geçti aradan,
Ne sevgiler otağ kurdu gönül bağlarımıza,
Ne vefasızlara kurban ettik en masum düşlerimizi,
Ne kuytu köşelere kaçtık, kimse bilmesin diye
Gözlerimiz dolduğunda..
Az mı öğütüldü dostluk umutlarımız
İhanet değirmenlerinde.
Az mı yağmalandı dünyalıklarımız,
Az mı sabahladım sevgili yalnızlığımla,
Sahildeki kumların üzerinde...
Artık küsmüyorum kaderime,
Seni elimden aldı diye.
Allah’ım böyle uygun gördüyse;
İtirazsız kabulümdür...
Son bir arzum var sadece Yaradan’dan;
Bodrum’da Bir YALNIZ MARTI olarak
Yaratsın beni,
Yeniden doğuş varsa günün birinde...
Murat nail güney
07/11/2004 BODRUM
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (2)
Gözlerin ufkumdan kaybolmadan gel,
Seven yüreğimden, hasret taşıyor.
Yürek bu,sev diyor, mantığım unut,
Bu çelişkilerle aklım şaşıyor...
Sevgiyle yaşanan zamanlar güzel,
Küçük bir an bile, bir ömre bedel,
İkinci baharım tükenmeden gel,
Yine güneş mor dağlardan aşıyor...
Bu aşkımız bir gün masal olacak,
İçime gecenin hüznü dolacak,
Koklamadan tomurcuğum solacak,
Sevdiğim nerelerde dolaşıyor...
Yaşadığım şehrin her köşesinde,
Bin-bir hüzün gizli her neş-esinde
Kanayan güllerde, bülbül sesinde
Figanım yıldızlara ulaşıyor...
Deli dolu yaşıyorum bu ara,
Gözlerimi küs ettim uykulara,
Hayat benzemez mi bazen kumara,
Mutluluk elden ele dolaşıyor...
Sanma unuttum gidip uzaklara,
Telefonunu aç, ayda bir ara,
Gözleri dalmış da engin sulara,
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Zaman kötü iltifat yok dostlara,
Kaybolup giderler, düşersen dara,
Ne çare, gelmez ki senle mezara,
Vefasızlık sana da bulaşıyor...
Muradım, hatırı gönülü kırmaz,
İstenmeyen yerde bağlasan durmaz,
Gökyüzünde bile, yalnız uçulmaz
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Şarkılar anlatır hep ayrılığı,
Sönmeden gel artık, gönül ışığı,
Ben mi istedim de bu ayrılığı,
İki laf etmeden, sabrın taşıyor...
Her akşam giderim sahile erken,
İçin yanmadı mı veda ederken,
Bir buse vermiştin çıkıp giderken,
Bodrum’da BİR YALNIZ MARTI yaşıyor...
Murat nail güney.
08/11/2004 BODRUM
www.antoloji.com - kültür ve sanat
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (3)
Gel yorma gönlümü hasretle güzel,
Bir yürek gibiydik neden el olduk,
Ne kadar mutluydum gelmeden evvel,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Seninle hem gündüz, hem gece idik,
Şiirdik, hem mısra, hem hece idik,
Sanki çözülmeyen bilmece idik,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Gönül peteğime, balımdın benim,
Çiçek açmış sevgi dalımdın benim,
Kolum kanadımdın, elimdin benim,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Hiç farkın yoktu ki damarda kandan,
Ayrılık kopardı canımı candan,
Sensiz yaşadığım bu şehir zindan,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Yine hepyek geldi attığım zarlar,
Üstüme geliyor gece duvarlar,
Üşüyor yüreğim yağarken karlar,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Güneşe uzanıp yanmak isterim,
Aşkınla tutuşup sönmek isterim,
Açsan kollarını dönmek isterim,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
İki damla yaş akıttın gözümden,
Yaylada çimenim soldu hüzünden,
Uçup gidiyorum dönmem sözümden,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Muradım, ışımaz yalnız dünyalar,
Sevmeden yaşanan hangi dünya var,
Kış gelince buradan göçtü kuşlar,
Bodrum’da yalnız bir martı yaşıyor..
Murat nail güney – Bodrum 08/11/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (7)
Yağma yağmur, esme akşamın yeli,
Gönlümüz ezelden divane, deli,
Antalya’dan, şu Bodrum’a geleli,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Bey dağı’ndan güneş başka doğardı,
Kesildi selamın arkası, ardı,
Yıkıldı başıma, dünyanın derdi,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Falezleri döver şimdi dalgalar,
Bitmiyor içimde deli kavgalar,
Uykusuz gözümde mor-mor halkalar,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Ay ışığı dinlenirken sularda,
Havai fişekler patlar art-arda,
Turnam selam götür yarime var da,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Muradım, bülbüller dara düşende,
Sevdalı yüreğin zara düşende,
Ne hüzünler saklı şimdi neş’ende,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Murat nail güney
25/11/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Bodrum’da Bir Yalnız Martı Yaşıyor (8)
Kapandı gönlümde yine bir sayfa,
Battı sevda gemim, boğuldu tayfa,
Tuzu kuru dostun, değmeyin keyfe,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Sönerken ışıklar sahilde tek-tek,
Gözlerime düştü, ufku beklemek,
Sevda hak edilmez, vermeden emek,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Yakamozlar alazlanır kederden,
Dostluk umutları solarken serden,
Kime dert yanayım böyle kaderden,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Yağmurlar ıslatır kaldırımları,
İz kalmasın diye, senli anları,
Ben sanma unuttum yaşananları,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Muradım, sevmeye pişman değilsin,
Dünyada kimseye düşman değilsin,
Bırak sevmeyenin boynu eğilsin,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Murat nail güney 27/11/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bu Aşkı Defterden Sil Benim İçin
Aklına gelirse senli günlerim,
Eski şarkımızı çal benim için.
Hatırda kalanlar mutluluk vermez,
Seven bir gönülde kal benim için…
Sen unut, ben asla unutmam inan,
Aşkımız gonca bir gül benim için.
Dilerim her düşün gerçeğe dönsün,
Bu hayat çıkmaz bir yol benim için…
Can bedende ama ruhumda sende,
Yaşayan ölüye döndüm sayende,
Özlem güneş gibi yanarken tende,
Dileğim sen mutlu ol benim için…
Çiçeklerim solup, kurusa bağım,
Viraneye dönse gönül otağım,
Ömür boyu bu sevdaya tutsağım,
Senden başka herkes el benim için…
Ne vurgunlar yedik dolmadı çile,
Kime ah edeyim, sitemim dile,
Kaderim yazılmış, her şey nafile,
Bu aşkı defterden sil benim için…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
13/07/2006
Anamur
Bu Dünya Kalabalık
Mağrurlanma ey güzel, senin eğlencen olmam,
İşveli sözlerinle her arzuna yem olmam,
Boya yoktur özümde, nice çöksem dem olmam,
Ben bin tane ben olsam, yine de bir sen olmam…
Kısmet olmayan yere nice koşsan varılmaz,
Atın iyi olanı rahvan koşar yorulmaz,
Fil çıkarsan üstüne çiğ yumurta kırılmaz,
Dostun bilmek istersen, acı söyle darılmaz…
Bilir misin tez solar en güzel kokan güller,
Kıymeti bilinmezmiş bağ-bostan iken güller,
Bülbül kanasın diye sarılmış diken güller,
Meğerse ayrılıkmış falımda çıkan güller…
Hani ya bütün yollar mutluluğa çıkardı,
Hani ya her yokuşun bir de inişi vardı,
Sanki bana tapulu bütün dünyanın derdi,
Sonunda hep aynı laf, hey gidi ne günlerdi…
Muradım Kaf Dağı’nı gören yok da bilen var,
Daha senin çekecek bin bir türlü çilen var,
Bu dünya kalabalık, arada ezilen var,
Biz hep şükrederiz de, halimize gülen var…
04/07/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bu Dünyada Aşkımsın Ahirette Meleğim
Anlat bana derdini, dinlemezsem öleyim,
İçinden seslen bana, nerde olsam geleyim,
Senin için son defa bir dilek dileyeyim,
Bu dünyada aşkımsın,ahirtette meleğim…
Hasret yıkmaz, üzülmem, sevdiğini bileyim,
Güzel, çirkin kime ne; yüreğine köleyim,
Yanımda olmasan da, sevdanla el-eleyim,
Bu dünyada aşkımsın, ahirtette meleğim…
Gülü sevdim bir kere, diken olsun, neyleyim,
Varsın deli desinler, ben doğuştan böyleyim,
Varsa sen, yoksa sensin, daha nasıl söyleyim,
Bu dünyada aşkımsın, ahirtette meleğim…
02/03/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Bu Sana Son Sözüm,Son Vedam Artık
Beni çok incittin gidiyorum bak,
Sahte sevdalardan, dostlardan uzak,
Bu hayat sana da kuracak tuzak,
Yaptığından pişman olsan ne çıkar...
Bu sana son sözüm, son vedam yazık,
Adımı bir daha duymazsın artık,
Acıyorum sana haline bakıp,
Gittiğin yollardan gelsen ne çıkar...
Mutluluk kuşunu azat ettim ben,
Tükendim derdinle artık bittim ben,
Sanma ki hakkımı helal ettim ben,
Dünyaya hükümdar olsan ne çıkar...
Seni bekliyorum hak divanında,
Uzatma arayı çık gel sonunda,
Hesap günü mahşer kurulduğunda,
Önümde secdeye dursan ne çıkar...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bunun Adı Yaşamak
Ben seni mutlu etmek için doğmuşum be kadın,
Bunu herkes anladı da sen anlayamadın.
Aynalar kırdım
Aramızdaki engelleri yansıtmasın diye,
Geceleri uyumadım
Yaşamadığım günleri senle yaşamak için,
Oysa yanımda yoksun,
Niçin?
Yırtmadım mı ben sensiz çekilen tüm resimleri,
Akıttım mı gözlerimden sensiz bir damla yaş,
Heyhat! Kalmadı dizlerimde dermen,
Ömrümün son demi çöktü yavaş yavaş…
Sen bilir misin
Uykulara kan davalı gibi küs,
Şiirlerde yaşamayı
Kimsesiz, öksüz,
Hele bir de baharında erken gelirse güz,
Ne fırtınalar kopar deli yürekte,
Ne yakıcı yıldırımlar iner
En masum düşlerine,
Ne kapın çalınır gecenin en olmadık zamanı,
Ne garip bülbül öter tomurcuk güllerinde,
Zamana dağılır tüm notalar
Dudağımdaki hüzünlü şarkılardan,
Son kuşlar da göçerken sevda limanından,
Ne el eden, ne mendil sallayan olur ardından,
Can evinden can söker soğuk geceler,
Kaldırımlara sığmaz olur en yalnızlığın,
Sokak lambaları ışıktan oklar saplar beynine,
Haydi, şimdi koysana kendini benim yerime…
Bil
Bil
Bil
Bil
ki;
ki;
ki;
ki;
sensiz
sensiz
sensiz
sensiz
en kuru dallara konuyorum,
ateşler içinde donuyorum,
kah boşalıp kah doluyorum,
kahroluyorum…
Ben sana can demedim mi?
Ben sana yar demedim mi?
Bana sensiz dünya dar demedim mi?
Bu ayrılık bize sınav be gülüm,
Bu hasret acısı da acı mıdır,
Bu yürekteki yangın mı sayılır beraber yanmadıkça,
Beden ihtiyar olsun varsın,
Gözlerde yaş, şaçlarda ak,
Mutluluk ölüm kadar yakın,
Kavuşmak hayat kadar uzak…
Bak sabah oluyor yine,
Bir fincan kahve yap kendine,
Ve benim gibi
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dumanını üflemek için kayıp zamanlara,
Üzerine bir sigara yak,
Biz farkına varamamışız be gülüm,
Bunun adı yaşamak…
11/12/2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bütün Çiçekleri Severdim Tanrım
Bütün dertlerine katlanırdım ben,
Felek,içinde şu hasret olmasa.
Bütün kullarını severdim Tanrım,
İnsanın içinde nefret olmasa...
Bütün acılara dayanırdım ben,
Genç yaşta yolumuz gurbet olmasa,
Bütün çiçekleri severdim Tanrım,
Koklamaya doyamadan solmasa...
Bir damla gözyaşı çok şey anlatır,
Seven gönül böyle talan olmasa,
Bütün sevenlere kurban olurdum,
Ölümsüz sevdalar yalan olmasa...
Benzese ömrümün her günü kışa,
Şu çileli ömür geçse de boşa,
Korkulanlar bir gün gelirse başa,
Katlanamam asla sevdan olmasa...
m.n.g.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deminay Dost'a (Akrostij)
D amla damla sızdınız yüreğimize sevginizle...
E ski heyecanları yeniden yaşıyoruz, doyumsuz,
M asallar ülkesinde gibi sürüyor yaşam sayenizde,
İ şte zirvesindeyiz mutluluğun, yorumsuz...
N asıl eskitebilir yıllar bu dostluk, sevgi yumağını,
A dı bile olmaz yüreğimizde acının, umutsuzluğun,
Y aşanılası güzellikler deryasında sonsuz....
D ursun zaman istiyor yürek, şu an,
O kadife sesi çınlasın dostun tüm yeryüzünde,
S ussun tabiatın tüm sesleri, yaprak kımıldamasın,
T an ağarırken yeniden yaratılsın dünya, sorunsuz....
murat nail güney
23/12/2004
Bodrum
deminay dostuma ithaf olunur.sevgilerimle...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deyişler (2)
Dost elinden bade içip, mest olmadan gülünür mü,
Sılaya düşmeden ey dost, vatan kadri bilinir mi,
Yakmadan bağrını ateş, suya hasret kalınır mı,
Can evimden koptu canım, elin dilinden-dilinden...
Yar koynunda açan gülün, kokusuna doyulur mu,
Çiçek dalında sevilir, koparmaya kıyılır mı,
Mecnuna benzemeyince, aşık, aşık sayılır mı,
Aşığa cennetin yolu, geçer sevdanın yolundan...
Aşk ile öterken bülbül, seherde gül derilir mi,
Dost hatırın sormayana, kuru selam verilir mi,
Gönül hasretlik çekmeden, mutluluğa erilir mi,
Kıymetini bilen anlar, gönül balından, balından...
Yunus’ a çeksin yüreğim, Mevlam, kabul et dileğim,
Ferhat nice dağlar aşmış kavuşmamış bencileyin,
Hep mazlum mu yerde kalır, adalet bu mu söyleyin,
Zalime gönül vermesi, beter ölümden, ölümden...
Muradım, dertli ozanım,sevdaya ağıt yazanım,
Evliya Çelebi gibi, hep diyar-diyar gezenim,
Baharlarım heba oldu, ömürde kaldı hazanım,
Esme ayrılık rüzgarı, düşer yaprağım dalımdan...
03/12/2004 Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Deyişler (1)
Esti şu bağrıma hasret rüzgarı,
Vurur yerden yere toz eyler beni.
Kökümden söktü de ey zalim felek,
Dere kenarında saz eyler beni...
Kapandı yürekte eski yaralar,
Bir kalem kaşlıya göz eyler beni.
Susmuşken içimde isyanın sesi,
Gönül yaralayan söz eyler beni...
Aşk ile pişmeden, yanıp tutuşup,
Söndürür ateşim, köz eyler beni.
Ağır gitmez deyip, sevda kervanı,
Kırbacı sırtımda, tez eyler beni...
Yorulup koşmaktan uykuya dalsam,
Kış ayaz, boranda, yaz eyler beni.
Nice efendiler kıskandırırken,
Usul, erkan bilmez yoz eyler beni...
Murat, her güzelin methin edersin,
Dünya güzeline, naz eyler beni.
Ak güvercin gibi uçup giderken,
Akıtıp kanımı, boz eyler beni...
Beste: murat nail güney
Söz: murat nail güney
makam: nihavet
02/12/2004 Bodrum.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deyişler (3)
Bir gün buralara yolun düşerse,
Gün batımlarında beni hatırla.
Senin de yüreğin incitirlerse,
Kaş çatışlarında beni hatırla...
Solmadıysa hala mor menekşeler,
Suyunu dökerken beni hatırla,
Ay ışığı pencerene yansıyıp,
Hüzünle bakarken beni hatırla...
Sakladın mı siyah beyaz resmimi,
Albümden çıkarsa beni hatırla.
Meleklere emsal güzel yüzüne,
Çizgiler çökerse beni hatırla...
En sadık sevgili yalnızlığımız,
Canını sıkarsa beni hatırla.
Sevdama değişip, senin sevdiğin,
Sevmekten bıkarsa beni hatırla...
Muradım, sevdanı asker eyledin,
Firarda yakarsa beni hatırla.
İhanet kurşunu, tam can evinden,
Vurur da yıkarsa beni hatırla...
03/12/2004 Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Deyişler (4)
Öldürdün, yaşarken sevda kuşumu,
Yaşattın baharda kara kışımı,
Melek sanmıştım ben o bakışını,
Vefasız kolların bomboş kalacak…
Yazdığım şarkılar küstü dilime,
Bülbüller uğramaz solan gülüme,
Layık gördün diye beni ölüme,
Bir ömür gönlümüz sarhoş kalacak…
Yollarıma çiçek serip çağırsan,
Dağların başına çıkıp bağırsan,
Akılsız başını taşlara vursan,
Dönemem, gözünde hep yaş kalacak…
Bütün güzellikler layığına hak,
Yaşamak sayılmaz aşksız yaşamak,
Söndür ışıkları şu mumları yak,
Masamda anılar sarhoş olacak…
Muradım, varsın kavuşmak olmasın
Seven bilsin de sevilen bilmesin
Aşıklar ölse de aşklar ölmesin
İşte o an dünya bomboş kalacak…
Murat Nail Güney 04/12/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Deyişler(5)
Herkesi gönülden dostundur sanma,
Postunu pazara serer de gider.
Açma yüreğinin tüm sırlarını,
Seni can evinden vurar da gider...
Ummana yayılır, şöhretin, şanın,
Gurbet eller olur bir gün mekanın,
Gözünden yaş olup süzülür canın,
Nazik hatırını kırar da gider...
Meyletme, güzellik gelip geçiyor,
Servetini eşin, dostun saçıyor,
İnsanlık mı...kaf dağına uçuyor,
Sevdiğin gönlünü yorar da gider...
Yıkılır mekanın, söner ocağın,
Yaz günü buz tutar, çatın, saçağın,
Boş kalır sonunda baba ocağın,
Evladın yükünü sarar da gider...
Her sözünde hikmet var anlayana,
Dostluktur gıdamız, can gerek cana,
Bizden selam olsun bütün cihana,
Ömür bir menzile kararda gider...
Kır sende sazında kalan telini,
Sustur artık, boş konuşan dilini,
Muradım, Tanrıya uzat elini,
Ruhun, ahirete zararda gider...
25/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Dışarısı-İçerisi
Bazan ummadığın kişi, can olur can’dan içeri,
Bazan canın verdiklerin; bir bakmaz camdan içeri.
Kimi sorar nedir işin, kimi sorar var mı aşın,
Dağ gibi dumanlı başın, gün girmez senden içeri…
Boş laf ile torba dolmaz, elden gelen öğün olmaz,
Gönül bağı asla solmaz, dost girse ondan içeri.
Dostun hası kara günde, sahtesi gelir düğünde,
Kına yakar öldüğünde, kapanır dünden içeri…
Miras var mı diye bakar, varsa hemen öne çıkar,
yoksa mezarını yıkar, yüreği kinden içeri.
Kimi ahlak, namus saymaz, ne yapsan huyundan caymaz,
Azrail’in gözü doymaz; Cehennem bundan içeri…
Yunus sevgini kalesi,
Karacoğlan aşkın sesi,
Mevlana dost abidesi,
Muradım; sondan içeri...
20/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney…
Diller Utansın
Sen kendi elinle verdiğin zehrin,
Şimdi dermanını dileyemezsin,
Ağrı'nın bitmeyen gecelerinde,
Neler çektiğimi ne bileceksin...
Bir dilim ekmeğe bir damla suya,
Hasret bırakan o eller utansın,
Günahsız kalbime günah yükleyen,
Zehir gibi acı diller utansın...
Bu benim yazımsa ben çekeceğim,
Gözümden asla yaş dökmeyeceğim,
Artık sana boyun eğmeyeceğim,
Asker ocağında solan güller utansın...
Sanma ki dertliyim üzülüyorum,
Doğru bildiğim yolda yürüyorum,
Vatanıma borcumu ödüyorum,
Aramıza giren yollar utansın...
murat nail güney
11 nisan 1977 ağrı
12.tümen/kobra özel timi.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Doğru Ok
Yine düştü gönlüm uzun yollara,
Çiçekler basmadan taze dallara,
Korkarım mutluluk kaldı fallara,
Arkama bakmadan yürür giderim...
Çeksemde çileyi olmasın tasan,
Kim çeker derdini ben de olmasam,
Bir de gece yarısına kalmadan,
Eşikten karları kürür giderim...
Bir kapı kapanır, bini açılır,
Hayatın has kokuları saçılır,
Bazan sevgilerden de vazgeçilir,
Garip bedenimi sürür giderim...
Kimisine oldum candan arkadaş,
Kimisine bacı, kimine kardaş,
Kimine babalık, kimine sırdaş
Kimini uzaktan görür giderim...
Muradım, sözüne emsal mi olur,
Arzulanan her şey derhal mi olur,
Doğru ok elbet hedefini bulur,
Bir gün on ikiden vurur giderim...
14/10/2004 çeşme/İzmir saat:23:00
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dolunay Şahit
Senden dilediğim tüm dileklerim,
Hüsranla bittiyse kader utansın.
Ayıplamam seni terk ettin diye,
Yanılırsın gülüm, sen de insansın...
Bu aşk denilen şey ateşten gömlek,
Gurbet kuşlarının neyine sevmek,
Hasretle yaşamak yaşarken ölmek,
Sevgiye ihanet eden utansın...
Mazi içimizde kapanmaz yara,
Tomurcuk güllerim ermez bahara,
Beni hatırlarsan bak yıldızlara,
Dünyada yakanlar, ahrette yansın...
Senden sonrası yok, olmaz da asla,
Kalan şu ömür de geçecek yasla,
Düşman olmadık ya, arada sesle,
Aramıza giren yollar utansın...
Kiminin gururu yıkar sevgiyi,
Korkular içinden söker sevgiyi,
Gözyaşları yere döker sevgiyi,
Şu gönlümü kıran diller utansın...
Sahilde dolunay şahit halime,
Ayrılık rüzgarı eser yoluma,
Zalim yalnızlığı takıp koluna,
Yaktığın yürekte küller utansın...
07/09/2006 Anamur
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dost-Dost Diye
Dost-dost diye feryat ettik,
Dostluk için yandık tüttük,
Nice uzak olsa gittik,
Dost hatırını sormaya…
Kimi tok, kimi aç olduk,
Yalnız, Hakka muhtaç olduk,
Kimi zaman ilaç olduk,
Dost yarasını sarmaya…
Dost ağlarsa erir yürek,
Dostuna dost kalmak gerek,
Dost uğruna ölmek gerek,
Yanında Hakka varmaya…
Görmesek göze fer gelmez,
Dost için koşmak zor gelmez,
Dost ile dünya dar gelmez,
Yeter ki; gönlün yormaya…
Muradım, dosta köle ol,
Ömür boyu dost ile ol,
Dost için deli bile ol,
Varsın dost seni sormaya…
20/02/2005
Bodrum Murat Nail Güney…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dost Vardır İzi Kalır
Dost vardır;
Dost vardır;
Dost vardır;
Dost vardır;
Dost vardır;
Dost vardır;
Dost vardır;
kendi gider, izi kalır,
çoğu gitse, azı kalır,
unutulur...mazi kalır,
ALNIMIZDA YAZI KALIR...
adın anar ürperirisin,
güvenirsin sır verirsin,
dost sözü anlatmaz onu:
UĞRUNDA CAN VERİRİSİN...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dostluk
Kara güne düşmeyince,
Nasıldır bilinmez dostluk.
Bedelini ödeyerek,
Pazardan alınmaz dostluk.
Söylemesi kolay dile,
Kolay yazar kalem bile,
Mum yakarak, kandil ile,
Yollardan bulunmaz dostluk…
Bazan türkü, bazan sazdır,
Seven gönüllerde nazdır,
Kıymetini bilen azdır,
Kolayca bilinmez dostluk…
Yalanlara karnı toktur,
Saysam marifeti çoktur,
Dünyada emsali yoktur,
Gönülden silinmez dostluk…
Servete etmez itibar,
Hem naziktir, hem de kibar,
Sanırsın sarı kehribar,
Hafife Alınmaz dostluk…
Muradım; dostuna dost ol,
Dostun ayağına post ol,
Dostun selamıyla mest ol,
Ömrünce bölünmez dostluk…
08/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Dostluk Bir Çiçeğin Tomurcuk Hali
Mutluluk küçük bir kuş avucunda,
Sevdaysa tam gagasının ucunda,
Ürkütmeden sevmeyi başarırsan,
Sana bırakacak onu uçunca…
Dostluk bir çiçeğin tomurcuk hali,
Kökleri sevgidir, ipekten dalı,
Yüreğin çocuk kadar saf olmalı,
Ardından kış gelir bahar geçince…
Mutluluk bir ömür sürerse güzel,
Yıkılmaz elbette, sağlamsa temel,
İnsan sevdiğine nasıl olur el,
Kaç kez yaşanır ki, fırsat kaçınca…
Muradım, hayatın sanki bir roman,
Denizin fırtına, dağ başın duman,
Ömürler doluyor, geçiyor zaman,
Gözlerini yumma güneş açınca…
06/12/2004 murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Dört Mevsim Yanımda Kal İstanbul'lum
Gülün goncasını sardığı kadar,
Yağmurun toprağa yağdığı kadar,
Güneşin her sabah doğduğu kadar,
Gönlüme sen doğdun, sen İstanbul'lum...
Ferhat'ın Aslı'ya özlemi gibi,
Yüce Mevlana'nın sözleri gibi,
Susamış kalbime aşk seli gibi,
Gönlüme sen doldun, sen İstanbul'lum...
Arının balını yaptığı kadar,
Kulun Allah'ına taptığı kadar,
Haykırdım sesimin çıktığı kadar,
Gönlümün sultanı, sen İstanbul'lum...
Dilimde şarkısın, ruhumda şiir,
Gözlerin kıvılcım, bakışın sihir,
Ümidin, hasrete derman gibidir,
Dört mevsim yanımda kal İstanbul'lum...
Dilerim hep mutlu ol İstanbul'lum,
Bana kızsan bile, gül İstanbul'lum,
Bu çileli ömrüm aşkınla doldu,
Hasretle bitecek, bil İstanbul'lum...
Sevda kor ateştir seven gönülde,
Sözler şarkı olur aşk ile dilde,
Bazan içinden ağlamak gelirse,
Al, bu maktubuma sil İstanbul'lum...
Duymazsan sesimi düşlerinde gör,
Bilmezsen yolumu turnalar a sor,
Günahkar bedenim toprak oluyor,
Yetiş, namazımı kıl İstanbul'lum...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Duamsın
Seni sevdiğimi söylediğim an,
Yüzüme bak, eğme başın sevdiğim.
Benim için dünyalara bedeldir,
Ceylan gözler, hilal kaşın sevdiğim…
Hüzünlü gölgeler çöküp yüzüne,
Akmasın gözünden yaşın sevdiğim.
O göz süzüşlerin, o cilve, endam,
Yoktur şu cihanda eşin sevdiğim…
Yaşam da, ölüm de her insana hak,
Ölümden beterdir sensiz yaşamak,
Sevda ırmağım ol, şu gönlüme ak,
Gerçek olsun rüya, düşün sevdiğim…
Bırak eski günler mazide kalsın,
Sevdayı hak eden muradın alsın,
Benim için hayat kadar kutsalsın,
Bahara bezensin kışın sevdiğim…
Ettiğim duanın özüsün gülüm,
Bağrımda ateşin közüsün gülüm,
İnandım, alnımda yazısın gülüm,
Helaldir her lokma aşın sevdiğim…
Murat bir garip kul, sevmez yalanı,
İyi söz delikten söker yılanı,
Yılan bile sokmaz aşık olanı,
Gel şu gönlümüze taşın sevdiğim…
03/12/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düş de Gör
Dünyayı deviren pehlivan olsan,
Hele bir ayağın sürçüp düş de gör.
Can bildiğin bile cana kasteder,
Devlet olup gelsin, bir de başta gör...
Ne selamın alır, ne hatır sayar,
Ne düzenin kalır, ne de bir ayar,
Doğrulana kadar şakülün kayar,
Arkasından, dost bilip de koş da gör...
Bazısı bal olsa, petekten akmaz,
Muhtaç olma, kimse yüzüne bakmaz,
Borcu olan bile yoluna çıkmaz,
Yazda bulamazsan, bekle kışta gör...
Vefasıza düşme, yuvanı yıkar,
Sen sürüklenirken, kınalar yakar,
Bir de hovardaysa, kalır mı bekar,
İnanmazsan, arkasından koş da gör...
Muradım, Kalesin, yıkılmaz burcun,
Namert hamuruyla karışmaz harcın,
Ölmeden başına gelir mezarcın,
Yüce hak yolundan bir kez şaş da gör...
06/06/2005
Anamur / Mersin...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Eflatun Sevdalar
Ümit hep vardır insan yüreğinde
Yürek zaten seginin ta kendisi değil mi
Kurşun bile işlemez kimi zaman
Bir bakış deler geçer,paramparça eder
Acıyı da orada duyarız sevinci de
Yaşam da orada başlar orada biter bi solukta,
Sevince kış ortasında sıcacık oluverir,
İhaneti duyunca,yaz sıcağında buz gibi olur üşür,
Bir ömür deli gibi çarpar mutlulukta.
İşte ben, işte bu deli aşık, işte bu çılgın çocuk
Yüreğimi koymuştum bu sevdaya ölümüne.
Delikanlı yüreğimle deli dolu sevmiştim seni,
Dolu dolu yaşıyordum hayatı gözlerininiçinde,
Dolu dolu,deli dolu sevmiştim senle olmayı,
Yoktu bu amansız ayrılık hesapta ansızın,
Yıkıp gideceğin yoktu herşeyi bir kalemde,
Kor ateşler atacağın garip yüreğimi.
Alev gibi sevdalar, buz gibi ayrılıklar yaşattın,
Söndürdün gözlerimdeki yıldızımsı ışıkları,
Öylesine kalleşçe esir ettin ki beni dipsiz karanlıklara,
Müebbet prangalar vurdun duygularıma,
Yine de terketmedim seni deli yüreğimle.
Asırlık çınarlar gibi ayakta hala yüreğim
Her ayrılığın ardından yeniden seveceğim,
Efsane olacak her sevdam Leyla ile Mecnun gibi,
Seni gözlerimin içindeki saraylara almayacağım.
Bense hep mutluluk için yaşayacak,
Her isteyene mutluluk dağıtacağım alabildiğince,
Hele bir de ölümsüz bir sevda bulursam gönlümce,
Hasretlerin adını bile anmayacağım...
Eflatun sevdalarım olacak yine çocuksu,
Gönül bahçeme taze sevgi filizleri ekeceğim.
Vefasız sevdaların kökünü söküpiçimden,
Sevginin kutsal ateşinde cayır cayır yakacağım.
Çocuklarımın sevgisi kalacak bir tek yüreğimde,
Özlemiyle sabahalara dek uykusuz ağlayacağım.
Onlara Tanrıdan ömür boyu mutluluk dileyecek,
Senin için Şeytana lanetler ısmarlayacağım...
11/10/2003 saat 01:20
alaçatı/çeşme/izmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Elif Dost’a
Gözüm açtım, dosta selam yazayım,
Defterim kalemim elimde değil.
Yerle yeksan olmuş gönül bağımız,
Bülbül uçup gitmiş, gülümde değil…
Başımda beklermiş bir gönül eri,
Bu dünyadan değil; gerçek bir Peri,
Haberim alınca koşmuş içeri,
Boyun bükmüş; adı, dilimde değil…
Ne umardık neler bulduk çok şükür,
Altın yere düşse, olur mu bakır,
Saçı altın sarı, gözleri çakır,
İçim bir hoş oldu, elimde değil…
Artık seni kimselere vermem ben,
Kafam kırar, hatırını kırmam ben,
Bizi sormayanı vallah sormam ben,
Gönül vermiş, param, pulumda değil…
Muradım, ibret al; Sırat’tan geçtin,
Göllerde boğulma, Fırat’tan geçtin,
Gönül dergahına, Elif’i seçtin,
Evlatlar, sağımda, solumda değil…
20/12/2005
Bodrum Murat Nail Güney…
en zor günlerimde,beni bir an bile yalnız bırakmayan;
gerçek dost,can kız,gönül bağımızın has kokulu güllerinden biri,
Elif Tavaslıoğlu’na ithaf olunur…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Elveda Ey İstanbul
Elveda ey tomurcuk- tomurcuk umutlarım
Hatıralarımla dolu İstanbul’um, elveda.
Masmavi sularında pırıl-pırıl oynaşan,
Gümüş Balikları’nı artık görmeyecegim.
Kim bilir, bensiz daha kaç mevsim göreceksin,
Hanımeli, Kasım patı çiçeklerin açacak.
Cıvıl-cıvıl kuşların, en içli şarkıları,
Söyleyerek ufkunda nazlı-nazlı uçacak.
Ve ben yitikliğimden, yanıp-sönmüşlüğümden,
Uzun yıllardan sonra sessizce kopacağım.
Hazan mevsimlerinin sönük akşamlarından,
Kim bilir hangisinde sana kavuşacagim.
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
En Büyük Aşkım Yalnızlığım
Günlerden cumartesi,eylül, saat 10'u gösteriyor
Henüz bakir bir sessizlikte kordonboyu iskele
Gevrekçi geçiyor yanıbaşımdan, bir de beyaz fayton
Kıyıda yaşlıca bir adam balık tutuyor
Ne tuhaftır, sabahları buraya gelince
Yüreğim acıları unutuyor...
Bir roman kadın oturdu yanı başımdaki masaya
Ben çay içiyorum her zamanki gibi
O da cappuccino.
10:15 vapurunun tiz sesi araladı
Sislerini düşler sokağımın
Koşar adımlarla iskelede vapura yetişmeye çalışanlar,
Gözlerimin önünde canlandı eski zamanlar...
Bu sabah tanıdık yüzler de yok çevremde
Cumartesi diye mi nedir
Herkes uyuyor herhalde
Sadece tek bir martı konmuş iskelenin çatısına
Kediler bile gelmemiş çöplerin yanına...
Cappuccino'sunu bitirdi roman kadın,
Davetsiz geldi yanıma oturdu
El falıma baktı
Sanki dudaklarından bir anda
bütün hayatım aktı,
Sıradan bir roman değildi
Gözleri duman gri, yüreği sımsıcaktı.
Oturduk dertleştik beş on dakika
Bir cappuccino'da ben ısmarlamak istedim
Kabul etmedi...
-Olmaz abi,gitmeliyim,
Sen yalnızlığına aşıksın
Kendinle yalnız kalmalısın
Dilerim tüm hayatınca yüreğin ışısın
Bundan böyle sen bu romanın kardeşisin...
Gitti sessiz adımlarla arkasına bile bakmadan
İşte seni düşündüm o an
Çayımı yudumlarken ağır ağır
İçim buruk uyandım
Gözlerim açık gördüğüm rüyadan...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
En Son Verdiğin Buseyi
Beste dersen beste sana,
Güfte dersen güfte sana,
Şu sevdamı anlasana,
Sana hasret yaşıyorum...
Sevgi dersen yüreğimde,
Sadakat desen, serimde,
Ölümüne severim de,
Kavuşmadık şaşıyorum...
Gözüm görmez hiç kimseyi,
Gündüzüm ettin geceyi,
En son verdiğin buseyi,
Yanağımda taşıyorum...
Suya vuran dolunay'a,
İçime dolan havaya,
Bazan atlı, bazan yaya,
Ümitlerle koşuyorum...
Yüreğimde hicranını,
Yaşadıkça her anı'nı,
Öyle yaktın ki canımı,
Artık seni boşuyorum....
01/10/2004 Antalya
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Erkekler de Ağlar
İçimdeki bomboş düşüncelerle, bahtım gibi kara şu gecelerde
Bazen tenhalarda, bazen her yerde, erkeklerde ağlar unutma dostum.
Uzattım elimi tutan olmadı, sen gittin içimde umut kalmadı,
Tanrım şu çileli ömrüm dolmadı, erkelerde ağlar utanma dostum...
Hani ben güneşin, mehtabın idim, her türlü derdine ilacın idim,
Senin mutluluğuna duacın idim, erkeklerde ağlar üzülme dostum.
Hayatın tadını seninle tattım, sımsıcak busenle beni yaşattın,
Düşman değil beni dostla aldattın, erkelerde ağlar ağla be dostum.
Onca hatırayı yaşamadık mı, bu sevdaya köle kul olmadık mı,
Ne yazık sonunda el olmadık mı, erkeklerde ağlar unutma dostum.
Gözden dökülen her damla yaş ile, felekle bitmeyen bu savaş ile,
Taşlara vurulan dertli baş ile, erkelerde ağlar utanma dostum.
Artık adını hiç anmayacağım, sanma ki ardından hep koşacağım,
Ne çare küllendi sevda ocağım, erkelerde ağlar sonunda dostum.
En güzel yılarım elinde soldu, gönül bahçem artık tarumar oldu,
Yıktığım gururum, bak sonun oldu, erkekler de ağlar unutma dostum.
Hem sevip hem kölen olmadım mı ben, mutluluk verdin de almadım mı ben,
Öl dedim uğrunda ölmedim mi ben, erkelerde ağlar sen ağla dostum.
Pişman olup dönsen ne çıkar artık, bitmeyen çileni kim çeker artık,
Tanrım al canımı al yeter artık, erkeklerde ağlar unutma dostum.
Ölürsem son sözüm ismin olmasın, çok çektirdin bana yüzün gülmesin,
Senin de tutacak dalın kalmasın, erkeklerde ağlar utanma dostum.
Pişmanlık içini yaksa da unut, haydi durma içinden bir dilek tut,
Al bu son resmimi de kendini avut, erkeler de ağlar unutma dostum.
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Esir Mimozalar
Hangi
Hangi
Hangi
Hangi
gecenin olmayan sabahı var,
hasretin sonsuzluğa akışı,
tomurcuk açmaz, güneşli yağmurlarda,
asker yüreğim dayanır sensizliğe burda...
Uykular gözlerime dargın yokluğunda,
Şarkılar kulaklarıma küs, ellerim buz gibi,
Hani diyorum ki; kavuşmamız da uzak mı,
Bir ucu ben, bir ucu sen yolumuz gibi...
Güller bile koku saçmıyor kışlalarda,
Sarı mimozalar esir olmuş karınca sürülerine,
Ey sevdiğim! rüyalarım bile siyah beyaz şimdi,
Kavuşsak acı mı verir dersin birilerine...
Dereler denize kavuşur, sular kanatlanır bulutlara,
Hayat bazen tesadüflere gebe,bazen esir umutlara,
Yaşam denen şey, kaç bilinmezli bir denklem,
Kaç nöbetçi dikmiş felek, zaman içinde hudutlara...
Yüreğimde çırpınan sevgi kuşunun kırık kanadı,
Uçsa uçamıyor, kaçsa kaçamıyor yuvasından.
Yakamozlar mavilere nikahlı ezelden,
Senin kokun geliyor, denizin havasından....
29/05/2005
Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ettiğin Duayla Hatırla Beni
Bakarken gökteki Güneşe, Aya,
Sevda ülkesinde kalmışız yaya,
Seviyorsan haykır bütün dünyaya,
Seven unutulmaz, hatırla beni...
Gözlerim asılı kalmış düşlere,
Baharımız geçer kaldık kışlara,
Bana şarkı yazma, şiir istemem,
Anıver bir iki satırla beni...
Hayat yolumuzun önü hep yokuş,
Her dala konmazmış sevda denen kuş,
Seven yürekler hep yanık olurmuş,
Oyalama getir-götürle beni...
Delikanlı yürek caymaz sözünden,
Yaş değil kan bile dökse gözünden,
Can çıksa da sevda çıkmaz özünden,
Öldürme 'bu aşkı bitir' le beni...
Hani bendim ilaç yürek ağrına,
Kaç gece katlettim senin uğruna,
Şimdi hasretleri basıp bağrına,
Ettiğin duayla hatırla beni...
Murat Nail Güney bir garip ozan,
Böyle yazmış bize yazıyı yazan,
Aşkı kaybetsen de dostluğu kazan,
Gökte Dolunay'la hatırla beni...
10/09/2006 Anamur
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fallarda Çıkıyorsun
En güzel çağlarımı kurban ettim yıllara,
Sevgi uğruna düştüm, tükenmeyen yollara,
Gurbet kuşları gibi düştüm daldan dallara,
Sevgililer vefasız, dostlar kendi halinde...
Ne acılar saklıyor alnımdaki çizgiler,
İçimde kor alevler, yüzüm çaresiz güler,
Dilerim mevladan ki, biter bütün çileler,
Kaderim acımasız, kaldım gurbet elinde...
Herşeyimi paylaştım, ne varsa elde dostum,
Kırdılar gönlümüzü, dosta, düşmana küstüm,
Yüzüme söyle bana, eğer var ise kastın,
Bu sitemler anlamsız, sözler diken dilinde...
Biz seninle Leyla ve Mecnun gibiydik gülüm,
Ayrılığın kadar çok canımı yakmaz ölüm,
Gülüm dalında soldu, perişan şimdi halim,
Gündüzlerim anlamsız, gece resmin elimde...
Senle paylaşmadığım daha ne anılar var,
Boş yere ak dökmedi bu saçlarıma yıllar,
Mevla ne derse olur, boşa çırpınır kullar,
Sen bilmesen de olur, adın her an dilimde...
Pişman olur maziye dönüp te bakamazsın,
Ben doğuştan yanmışım, sen beni yakamazsın,
Yüreğim sende iken, gönlümden çıkamazsın,
Karşıma çıkıyorsun, baktığım her falımda...
12/05/2005
akçay kışlası - İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Feleği Kurşuna Dizdirme Bana
Sevmişsen güzeldir çilesi bile,
Binbir kahır dolu sılası bile,
Yüreğimde hasret yarası ile,
Öfkeli şiirler yazdırma bana...
Nasıl unutulur sevgi gözyaşı,
Sabreden aşarmış dağları,taşı,
Aşığın umuttur ekmeği aşı,
Sevda orucumu bozdurma bana...
Mutluluk dilersen verebilirim,
Her derdine derman olabilirim,
Senle cehenneme gelebilirim,
Ömrümce bilmece çözdürme bana...
Bugün doğum günüm kim hatır sordu,
Böyle vafasızlık gönlümü yordu,
Hani bir an bensiz olunmuyordu,
Gurbeti boşuna gezdirme bana...
Gökteki yıldızın ışığı sevgi,
Doğmamış bebeğin beşiği sevgi,
Murat dersen,baştan aşağı sevgi,
Feleği kurşuna dizidrme bana...
23/01/2005
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Ferhat Gibi
Gurbet elde benden haber alırsan,
Gözyaşını mendiline sil de gel.
Yüreğimin anahtarı var sende,
Seni nasıl sevdiğimi bil de gel...
Orada havalar soğuk mu hala,
Kulağın çınlar mı beşe beş kala,
Başka kuş konmadı tuttuğun dala,
Seher vakti namazını kıl da gel...
Yollar uzun eremedik murada,
Gündüzlerim gece, sensiz burada,
Bütün engelleri yıkıp arada,
Ferhat gibi dağı taşı del de gel...
Mazlumun ahını alan onar mı,
Sevda çekmeyince yürek yanar mı,
İnsan sevdiğini böyle sınar mı,
Yüreğimi yüreğinde bul da gel...
Ozanım,mutluluk hak divanında,
Verilmez hesap yok, garip canında,
İhanet zehiri yoksa kanında,
Yağmur yüklü bulutlara dol da gel...
' O Şimdi Asker'
23/04/2005 Anamur/ Mersin (otağ 2 de)
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtınalar Senfonisi
Verecek hesabım kalmadı sana,
Sevdiğim herkese küstürdün kader,
Neyleyim sürsemde saltanat şimdi,
Son sefere bilet kestirdin kader...
Gündüzüm işkence geceler bitmez,
Bal yedirip zehir kusturdun kader,
Gençliğim elinde oyuncak oldu,
Nihayet köşeye kıstırdın kader...
Ağlayamam gözde yaş bırakmadın,
Beni gurbet gurbet koşturdun kader,
Gayrı sitemimi çek ha babam çek,
Yanan yüreğimi coşturdun kader...
Azığımı aldın aç koymak için,
Suyumu kaynaktan kestirdin kader,
Sakin bir hayattı hep istediğim,
Başımda fırtına estirdin kader...
Al şu canımı da muradına er,
Beni yaşamaktan bezdirdin kader,
Karar kılamadım bir dala konup,
Avare misali gezdirdin kader...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Figan Eyler Şimdi Vuslat'ı Canım
Çeşm'i cemaline kurban olduğum,
Yadı-ı gurbetlerde koma bu canı,
Tanrım vermiş bana, günahsa günah,
Ben kurban ederim sana bu canı...
Figan eyler şimdi vuslat-ı canım,
Tarumar eyledi felek vatanım,
Bi-derman aşığım yoktur vatanım,
Devran içre kurulmuş tahtım hani...
Katre katre sızdın mekan-ı can'a,
En acı kelamım ' mes'ut ol' sana,
Hak makamında kavuşulur ama,
Ruz-u mahşerde ikrar et hatanı...
Sencileyin bende hamdım piş oldum
Yandı sinem od'a, derde düş oldum
Cümle alem bahar eyyamında hep
Lanetledim ben aşka ihanet katanı...
Muradım maşuka eyleme meyil
Bil ki beş parmağın beşi bir değil
Sevdayı bilenin önünde eğil
Ahu zar'da koyma seveni,tanı....
murat nail güney
regulus
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Geceler(3)
Yüreğim sevgine müebbet mahkum,
Bir an yok ki aşkım sensiz olduğum,
Bundandır canıma cansın bildiğim,
Gidersen, yıldızım kayar geceler...
Şahin olsam gök kubbede dolansam,
Ölsem de gam değil sevdana kansam,
Lal olsun dillerim eğer yalansam,
En tatlı uykuma kıyar geceler...
Hasretin adına özlem koyamam,
Sensiz günü, yaşıyorum sayamam,
Koynumda saklasam sana doyamam,
Ömrümü kızıla boyar geceler....
akçay/İskenderun
03/05/2005
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gecemde Sensizliğin Yanık Kokusu
Ben Karadeniz çocuğuyum gülüm,
Bir yanımda çam ormanlarının uğultusu,
Bir yanım dereler gibi çağlayan köpük-köpük su
Bulutlarım sağanak yağmurlar taşır,
Patikalarımda yanık türküler çığrılır,
Gözlerimde tilki uykusu....
Ben Karadeniz çocuğuyum gülüm,
Hamsi kokulu şiirler yazarım sevdalarıma,
Erguvan günlerimi gönlümce yaşayamadan
Güneş doğmadan kar yağdı dağlarıma.
Yasemen kokuları doldurmuyor günlerimi,
Gecemde sensizliğin yanık kokusu...
Ben fırtınalı denizler çocuğuyum gülüm,
Sevgileri yumak yapar giysiler örerim sevdalarıma,
Güneş küstü, sensiz doğmuyor odalarıma,
Yüreğim titremiyor görmeyince yüzünü,
Yaşamak zevk vermiyor bana.
Kelebekler konmuyor avuçlarıma,
Yüreğimde,sensiz ölmek korkusu...
21/10/2004 saat:05:45 değirmentepesi/Bodrum,
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gecenin Büyüsü
Bazen sonsuz gökyüzüne bakarak gezerken,
Ayaklarımızın altında ezilen kır çiçeklerini görmeyiz bile,
Oysa onlar gökyüzünden daha güzeldir.
Güneşin kızıllığı vurunca sulara,
Ateş böceklerinin büyüsü bozulur.
Ama gece yine gelecek ve büyü sürecektir sonsuza dek.
Beyaz karlarda kardelenler açarken,
İçimizdeki çiçekler solmuş olacak.
Zaman alıp götürecek benliğimizi,
Gecenin hüznüyle dalgalanan bulutlara.
Yıktığımız gönül saraylarının kalıntılarında
Arayacağız gençliğimizi...
Bir ismimiz kalacak o ağacın gölgesinde,
Bir de kayalara oyduğum resmin.
Düşen yapraklar örtecek hatıralarımızı,
Güneşle yanıp rüzgarla savrulacağız.
Çığlık çığlığa uçarken martılar,
Kendi çığlıklarımızı duyacağız derinden.
Nihayet biterken upuzun gece,
Yalnızlığın içinde kaybolacağız.
İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Geçerim
Ayrılığı kader diye yazmışlar,
Ben böyle kederi yıkar geçerim.
Aramıza sıra dağlar koydular,
Aşılmaz dağları, yıkar geçerim...
Kahpece tuzaklar hayat yolumda,
Bir tek yeşil yaprak koymaz dalımda,
Ben çok zaman sessiz, sakin kulum da,
Bazan, kulluğumdan bıkar geçerim...
Zor günümde kim var ise yanımda,
Ömür boyu dolaşacak kanımda,
Bana gurbet yaşatman vatanımda,
Hainin kanını döker geçerim...
Bırakın, bir karış yerde yaşarım,
Haramla işim yok, ekmek başarım,
Dost ararsan, nerde olsan koşarım,
Düşmana kurşunu sıkar geçerim...
Muradım, bu çile bitecek artık,
Küllenen ocağın tütecek artık,
Bu gidişle kafam atacak artık,
Esaret zincirin söker geçerim...
18/05/2005 akçay kışlası / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gerçek Bir Dostunuz Var mı
Gerçek bir dostunuz var mı?
Dünya mali, dünyada kalıyor.
Her şey fani!
Yani...
Hani, diyorum da, insanın gerçekten mükemmel bir dostu olsa...
'Onu', şöyle, içine sindire-sindire, öpe koklaya, kocaman bir sarılsa...
Uff...
Ne iyi olur değil mi?
Dostunuz!
'Can' dostunuz var mi?
Kadın ya da erkek... Hiç farketmez. Gerçek dostun cinsiyeti olmaz. Paylaştığınız birileri
var mı?
Var ise mesele yok. Yok ise, gidin bulun hemen!
Sırlarınızı paylaştığınız.
Özlediğinizi açık yüreklilikle söylediğiniz.
'Canim benim! .. Gel, iki tek atalım da birbirimize
derman olalım' dediğiniz...
Telefonda bile saatlerce konuştuğunuz, sıcacık biri...
'O'nu görmediğinizde yüreğinizin 'pıt-pıt' attığını hissettiğiniz, bir dostunuz var mı?
Dert ortağı, sohbetlerinizi paylaştığınız, yalnızlığınızı anlattığınız, sevincinizi hisseden
biri...
Yalnız kaldığınızı düşündüğünüzde, birilerine öfkelendiğinizde, sevdiklerinizi
özlediğinizde,hayal kurduğunuzda yanınızda o var mı?
Sizi hiç yalnız bırakmayan biri...
Cesur, sempatik, azimli, kararlı, yavşamayan...
Arayan, soran,'Seni özlüyorum' diyen biri.
Böyle bir canlı ile her şeyi konuşabilir, paylaşabilirsiniz.
Yanıltmaz!
Anlayışla karşılar her şeyi...
Hataları, günahları-sevapları, her bir şeyi
konuşabilirsiniz onunla...
Hiç yalnız kalmazsınız nitekim...
Böyle bir dost bulmak için fazla bir arayış içinde olmanıza gerek yoktur.
O kendiliğinden çıka gelir zaten. (Elektrik olayı yani...)
Bir gün bir bakarsınız karşınızda...
Önce 'Hadi lan! Kim bu labunya' denir. Ardından, ısınmaya başlarsınız.
Sonrasında bir bakmışsınız sımsıcak sohbetler, derin konular, sırlar, paylaşımlar...
Kimseye söyleyemediğinizi, en yakınınıza anlatamadığınızı, geçmişteki izleri, geleceğe
dairlerinizi, sadece ona anlatır olursunuz.
Kadın, erkek, lolipop, travesti, denyo, keş ya da hoş...
Bir dost bulun!
Ama gerçek olsun.
Aradığında işinizi değil, aşınızı soran...
Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kiracınız olsun.
Anlatsın, konuşsun, açık-seçik, korkmadan yaşasın.
Güvensin!
Cinsiyeti olmasın!
Bir kartal kadar haşin, bir maymun kadar şaklaban, bir ceylan kadar narin olsun.
Doğruları söylesin. Gerçekçi olsun.
Yanıltmasın, kandırmasın! İçten, sevecen, sempatik, sevdaları, özlemleri anlayabilen
biri olsun.
Anlasın! Ağzıyla değil, gözleriyle konuşsun. Yaşasın!
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Doya-doya yaşasın, doya-doya yaşatsın. Beyninden değil, yüreğinden versin.
'Olsun varsın! Paylaşırım.' desin. Bir dostunuz olsun.
Sizi ve benliğinizdekileri paylaşsın...
Dost olsun! Ama... Gerçek bir dost...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gerçek Ol Düş İle Bırakma Beni
Yaşadığın şehre bir gün gelirsem,
Gözünde yaş ile karşıla beni,
Kırarsam bilmeden senin gönlünü,
Kovala, kırbaçla, taş ile beni...
Mor dağlara mor gölgeler çökmeden,
Vereceğim son nefesim çıkmadan,
Seveceğim siteminden bıkmadan,
Bırakma sevdalı baş ile beni...
Uzat ellerini öpüp sarayım,
Müsade et hatırını sorayım,
Bak, kapısı açık gönül sarayım,
Gerçek ol, bırakma düş ile beni...
İstemezsen yine, çekip giderim,
Yüreğime dünyayı dar ederim,
Seversen bitecek bütün kederim,
Bir tutma kurt ile, kuş ile beni...
Muradım, biçare değilsin aşkta,
Murat almak başka, hasretlik başka,
Yıkılma, hayata yeniden başla,
Kandırma, göz ile kaş ile beni...
murat nail güney
27.09.2004
Eskişehir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gideceksen Bir Gün Hiç Gelmeseydin
Kalbimde saklıyken tüm duygularım,
Mutluydum inan ki sen olmasaydın,
Ne aşk, ne hasreti tatmamıştım ben,
Gözümden gönlüme sen dolmasaydın...
Yanmazdı gönlümde sönmeyen ateş,
Akmazdı gözümden bir tek damla yaş,
Saçlarım ağardı bak yavaş yavaş,
Gideceksen bir gün hiç gelmeseydin...
Yollara bakmaktan gözüm yoruldu,
Vefasız bu aşktan gönlüm yoruldu,
Her sözünde,daha beter kırıldı,
Batan güneş gibi hiç doğmasaydın...
Anlamsızca eğer senca aşkımız,
Unutuldu ise artık şarkımız,
Akordu bozulmuş gönül sazımız,
Yazdığım masalda sen olmasaydın....
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gidiyorum Gönlünden
Senin için dökülen gözyaşımla yazılan,
Bu aşkın öyküsünü bir de benden dinle dost.
Gündüzlere sığamam, gecelerim hep ziyan,
Benim gibi ah çekip için yansın, inle dost...
Sevdanın doğasına ters düştük ikimiz de,
Ne fırtınalar koptu oysa ki içimizde,
Kapanır mı bu yara, dermansız dertler bizde,
Gidiyorum gönlünden, senin de izninle dost...
Ayın şavkı vururken hüzünlü gözlerime,
Kurban ettin bu aşkı sitemli sözlerine,
Hain gölgeler düştü gönülde izlerine,
Şimdi o şarkımızı tek başına dinle dost...
Adını sen koyduğum çiçeklerim soldu bak,
Kulağımdaki sesin asırlar kadar uzak,
Sana yazdıklarımı ister sakla ister yak,
Sen unut gitsin beni, yaşarım sevginle dost...
04.05.2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gitme Ne Olur
Yaşadığım şehre yolun düşerse,
Kapımı çalmadan gitme ne olur.
Aşkın yüreğimde en içli beste,
Sazlarım susmadan gitme ne olur...
Unutmuşsan bile sokak kapımı,
Bilirsin sen benim hayat yapımı,
Çık dolaş hele bir sahil rıhtımı,
Resmimi kaldırıp atma ne olur...
Dostlarıma sorma belki saklarlar,
Martılara sor bak çığlık atarlar,
Yıldızlara sorsan bir göz kırparlar,
Başka bir sevgiyi tatma ne olur...
Her an yürektedir en güzel yerin,
Ruhuma işlemiş o kadar derin,
Mecnun gibi halim senin eserin,
Sevgime hasreti katma ne olur...
murat nail güney
07.11.2005 İnebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Göçebeydi Aşklar
Nerelerdeydin bunca yıl,Kayboldum hayatın girdaplarında sensiz,
Erguvan çiçeklerim teslim oldu sarılara,
Vakitsiz göçler yaşadı sevdalı yüreğim,
İsimsiz, kimliksiz, sensiz akıp gitti gençliğim...
Ne vurgunlar yedi sevdam da, boyun eğmedim kadere...
Kaç kez kan ter içinde uyandım geceyarıları,
Akılsız başımı kaç kez vurdum duvarlara,
Lale devrim geçti bahara ermeden...Heyhat!
Açmadan soldurdu hasretin, tomurcuk güllerimi,
Filizlenmeden kurudu gönül bahçem, yerle yeksan...
Ahh! ...ne olurdu kardelenler gibi başkaldırıp çıksan,
Toz duman olmazdı çiğ düşmüş sabahlarım,
Oturmazdı sensizlik,evlat acısı gibi yüreğime,
Gözlerimde asılı kalmazdı mutluluk tablolarım,
Lekesiz, tertemiz, masumdu aşkım...Ahh! .. Anlatamadım
Uçup gitti uzaklara göçebe sevda kuşlarım....
murat nail güney.. ağustos 2004 Antalya
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gönül Mazide Kaldı
Sana hayat öykümü anlatırsam ağlarsın,
Boşuna kanamıyor şimdi tomurcuk güller.
Önceleri nerdeydin son baharımda varsın,
Gönül mazide kaldı gözlerim sahte güler…
Kim yaptıysa yıkıldı sevdanın yapısını,
Çile, dertler kapattı gönlümün kapısını,
Tutup bana verseler dünyanın tapusunu,
Gönül mazide kaldı, gözlerim sahte güler…
Şarkılardan taşardı yaşanılan geceler,
Bin bir makam olurdu sevda dolu heceler,
Sevdanla çözülürdü gönlümde bilmeceler,
Gönül mazide kaldı, gözlerim sahte güler…
Kapansa da gün be gün ömrümüzün defteri,
Tamamlar yine ömür treni son seferi,
Aşkım ve gururumdan atmam bir adım geri,
Gönül mazide kaldı gözlerim sahte güler…
Yine ben yıkacağım feleğin kalesini,
Her fırsatta sırtıma vursa da sillesini,
Seveyim tüm dertlerin bütün sülalesini,
Gönül mazide kaldı gözlerim sahte güler…
04/12/2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gönül Muhabbetleri
(11)
Kısacık ömürde başa geleni,
Yazsak upuzun bir roman olacak.
Çeke-çeke bitmez gönül çilesi,
Onu anlamaya zaman olacak…
Her havadan çaldın keyfine göre,
Yarenlik etmesek, aman olacak,
Kah güneş açarsın, kah boran tipi,
Korkarım sonumuz duman olacak…
Gönül, coşkun seller gibi kudurdun,
Kabına sığmadın, çağladın durdun,
Bağımda açan her gülü soldurdun,
Yaprağın döküldü, dalın solacak…
Hep sahnede kalır hayat oyunu,
Ummadığın zaman, kazar kuyunu,
Kaynaktan kestirir hayat suyunu,
Çatlayan toprağın sana kalacak…
Gel artık, haline şükret ne varsa,
Tanrı sarar, yaralarını sarsa,
Mekan tut, dolaşma Edirne, Kars’a,
Haline kargalar bile gülecek…
Bodrum sana yeter, yeşil-mavi var,
Bak ne güzel uçar, kuşlar,martılar,
Bu kadar hercai olma, zaman dar,
İnsan bunun kıymetini bilecek…
Muradım sen sıkı adamsın, korkma,
Her dala uzanıp aşağı sarkma,
Yine de dostunu yalnız bırakma,
Çok da, az da olsa, dostun olacak…
Koş yine, koşmasa sana hiç biri,
Sen zaten sevmezsin gurur, kibir’i,
Kusursuz ne var ki; yok böyle biri,
Olursa, dillere destan olacak…
21/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (10)
Sana bir eziyet edeyim de gör,
Geçen yıllarımı geri ver gönül.
Sevip saramadım duman gözlümü,
Var, benim yerime sarıver gönül…
Cefa edip yordun beni ha bire,
Yokuşun başında duruver gönül.
Gözüm de almıyor bunca inişi,
Ardımdan bir tekme vuruver gönül…
Doğuştan böyleyiz, talihim kötü,
Başın alıp gitti sevdanın atı,
Nice dost tanıdık, yüreği katı,
Demir mi, taş mıdır soruver gönül…
Çıktık dağ başına, indik düzlere,
Sabi gibi kandık yalan sözlere,
Yazık ettik bahar ile yazlara,
Şimdi kıştan haber veriver gönül…
Aktı ırmağımız dindi selimiz,
Kuraklığa mahkum oldu elimiz,
Vakit yakın, susuverir dilimiz,
Üstümüze örtü seriver gönül…
Gözümüze hasret koyduk uykuyu,
Kalmadı dünyada, yoldaşı,soyu,
Muradımın çoktan kaynamış suyu,
Hocaya bir haber salıver gönül…
20/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney…
Gönül Muhabbetleri (12)
Gönül, bu halleri bir bilen dosta,
Soralım istedik, dönüp bakmadı.
Sonunda ölümden döndük kıl payı,
Gözünden bir damla yaşı akmadı…
Fırtına hep aynı ovaya esmez,
Ne bıçak, ne kurşun acıyı kesmez,
Gönül bu, ne yapsak feryadı susmaz,
Kötü talih peşini bırakmadı…
Güzelliğe kanmaz, bulamam dengin,
Akçe kar eylemez, doğuştan zengin,
Yeter, çek vur beni, çıkar tüfengin,
Nice yaraladın, kanım akmadı…
Kime kapılırsa hevesi geçer,
Yere konmaz, o hep yüksekten uçar,
Yaz demez, kış demez, çiçeği açar,
Gönül, deli huylarından bıkmadı…
Tarlan yok ekecek, tohum neyine,
Hayatım kayacak, gitsem suyuna,
İpine güvenip insek kuyuna,
İneni de gördük; geri çıkmadı…
Muradım, gönül’e karar olur mu,
Küstürür, dostu-düşmanı bilir mi,
Ne çare onsuz da yar sevilir mi,
Muhabbeti canımızı sıkmadı…
27/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (13)
Açmadığın hangi kapı kaldıysa,
Aç da, yüzüne kapansın be gönül.
Unuttuysan bir gül için bostanı,
Bari bülbüle de, arsız de gönül...
Zorlama şansını kaderin kalleş,
Kaldımı dünyada gönül sana eş,
Hazır kapanmadan gel yaramı deş
Beni yaktın ya, başını ye gönül...
Saltanatın mı var düşlersin saray,
Seneler tükendi sayarken gün, ay,
Hazır vakit varken bu huyundan cay,
Bir karar kıl, uslan artık be gönül...
Seller olmaza ise akar mı nehir,
Sevgisiz yaşanan zamanlar zehir,
İnsanlık vurulmuş, komada zahir,
Buyur sen de helvasını ye gönül...
Muradım sönüyor gözünde ferin,
Üşüyor yüreğin, yarası derin,
Karatoprak olur akibet yerin,
Gel de vedalaşak senle be gönül...
murat nail güney
22.08.2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gönül Muhabbetleri (6)
Yan muradım hallerine, poyraz esti küllerine,
Bülbül konmaz güllerine, baharı neylesin gönül.
Dost bildiğin kapın çalmaz, ölsen namazını kılmaz,
Kaderin bu, yüzün gülmez, ezelden böylesin gönül…
Kuş olsan kanadın tutmaz, çiğ düşsen güneş kurutmaz,
Şu Bodrum bizi unutmaz, adımız söylesin gönül.
Şerbet olsak içen hani, bu yalnızlık sıkar canı,
Kaynasın dünya kazanı, ömrünü eğlesin gönül…
Yine olmuş işte sabah, horoz öter, bülbülde ah,
Sana bütün bunlar mübah, başını eğmesin gönül.
Uyku gözden uzak olmuş, gecelerin tuzak olmuş,
Er kişiler kazak olmuş, nazarın değmesin gönül…
Gönül, cezanı kesen kim, vicdan savcı, yürek hakim,
Müebbetsin bak nitekim, infazın saymasın gönül.
Vur koluma kelepçeyi, şahine av yap serçeyi,
Yalan bozamaz gerçeği, sözünden caymasın gönül…
Sevdasına doyamadan, günlerini sayamadan,
Sarhoş olup ayamadan, ayağın kaymasın gönül.
Asaletin bozulmasın, yazın kara yazılmasın,
Gülen yüzün asılmasın, ayrılık koymasın gönül…
02/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (7)
Dostum, senden bir dileğim olacak,
Bana yarin haberini tez getir.
Selamımı ilet, almasa bile,
Almış gibi iki cümle söz getir…
Gönlüm dara düştü gurbet ellerde,
Eğle beni, çalgı getir, saz getir.
Hasret kaldım mor dağlara burada,
Memleketin toprağından kaz getir…
Deli divaneye döndüm ne çare,
Yandı yürek, yaylanızdan buz getir.
İçkiyle aram yok, çerez neyime,
Kanayan yarama biraz tuz getir…
Muradım, Bodrum’a düştü yolumuz,
Sıla türküleri söyler dilimiz,
Yüce Yaradan’a malum halimiz,
Sevdiğimi kaderime yaz getir…
08/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (8)
Yüzümde tebessüm görüp yanılma,
İçimde yaralar kanıyor dostum.
Başım dik gezerim,huyumdur benim,
Herkes beni mutlu sanıyor dostum…
Ne ekinim kaldı, ne tarla,orak,
Baharın tadı yok, bağ, bahçem kurak,
Sevda bizim için; kel başa tarak,
Dağımda ormanlar yanıyor dostum…
Yıldızlarım ışık olmaz gecemde,
Ahenk kalmadı bak satır, hecem de,
Büyü mü ne var ki; gurbette sence,
Gönül mekan tutup kalıyor dostum.
Avazım çıkmıyor, seslensem dosta,
Hayallerim öldü, düşlerim yasta,
Çok şükür aş da var tabakta, tasta,
Yürek tuza ekmek banıyor dostum…
Muradım Bodrum’un dardır yoları,
Anlayan yok başa gelen halleri,
Ateş yakmaz kalem tutan elleri,
Sevdadan bir ömür yanıyor dostum…
12/02/2005
İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (1)
Seni sevmeyip te unutanları,
Söyle sen ne diye anarsın gönül.
Bu dünya üç günlük, dördüncüsü yok,
Sonra mahşere dek yanarsın gönül...
Bozmasın ihanet sevgi kimyanı,
Çocuk yüreğinle yaşa her anı,
Bırak,hasretlerin sıkılsın canı,
Gül dikenlerinden kanarsın gönül...
Neresi vatanın, neresi gurbet,
Bilemedin, hala ararsın gönül.
Seni aldatanlar tutuştu sabret,
Alev-alev yansın, kararsın gönül...
Sevgiden başka bir mucize var mı,
Hayata bağlayan, sorarsın gönül.
Sevdasız baş ile aşık yaşar mı,
Kara toprakları sararsın gönül...
Neden hüzünlere meyledip durdun,
Gençlğimi yasa boyarsın gönül.
Azrail kaç kere affetti beni,
Korkarım canıma kıyarsın gönül...
Muradım, ilacın yok aşk elinden,
Mutluluk özlemi düşmez dilinden,
Ayrılıklar bize, zordur ölümden,
Dilerim fikrinden cayarsın gönül...
01/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (2)
Bu akşam şarkılar seni anıyor,
Boşalan kadehler sarhoş aşkınla,
Gönül, matemlere elveda deyip,
Kavuşmak istiyor ne olur anla...
Karayel esse de yaz ortasında,
Bak melekler bile bunun yasında,
Nihavent şarkımın aşk bestesinde,
Sende özler miydin beni zamanla...
Mor dağlarda bülbül gezer avare,
Haykırsam avazım gider mi yare,
Gurbette sensizim gülüm, ne çare,
Başbaşa her gece son hatıranla...
Sahilde martılar başımda döner,
Sanma ki, bu ateş zamanla söner,
Perişan halime bir çare öner,
Yalnız koyma beni bu deli canla...
Yıldızlar semada, ufkumda hüzün,
Hala kulağımda çınlıyor sözün,
Eğer sevdiğine pişmansa özün,
Beni de kurban et, bu yıl kurbanla...
01/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (3)
Aşılmadık dağlar kaldı mı gönül,
Gurbette çilemiz doldu mu gönül,
Sonunda meramın oldu mu gönül,
Enginlere bakıp dalar gidersin,
Başıma sevdayı salar gidersin...
Ne yazın bellidir, ne kara kışın,
Nice coşsan göğe erer mi başın,
Hani nerde şimdi dostun kardaşın,
Enginlere bakıp dalar gidersin,
Başıma sevdayı salar gidersin...
Bülbüller bağına küsmüş gelmiyor,
Gecelerin sabah olmak bilmiyor,
Rüşvetsiz azrail canın almıyor,
Enginlere bakıp dalar gidersin,
Başıma sevdayı salar gidersin...
Vefasız bu alem, hasretler acı,
Derdine dermanın hani ilacı,
Yine de dostluk der, başımın tacı,
Enginlere bakıp dalar gidersin,
Başıma sevdayı salar gidersin...
Bırakma peşini sevgi kuşunun,
Yarını ne belli gönül işinin,
Erdemi sabırdır seven kişinin,
Enginlere bakıp dalar gidersin,
Başıma sevdayı salar gidersin...
06/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (4)
Dost için duaya açılan elde,
Tuttuğum dileğin özüsün gülüm.
Yanıp ta kavrulan sevda bağımda,
Küllenen ateşin közüsün gülüm...
Çağlayan sularda köpük köpük sen,
Yavru ceylanların nazısın gülüm.
Tüm dünyayı sersem senin önüne,
Bir hoş sohbetime razısın gülüm...
Eğilmesin başın namert önünde,
Gönül şarkımızın sazısın gülüm.
Bükmesin boynunu hasret acısı,
Benim kaderimde yazısın gülüm...
Yaşadığım şehre buyur gel desem,
Gelmezsin, dağların kızısın gülüm.
Yokluğun cehennem azabı bana,
Seven yüreğimde sızısın gülüm...
13/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (5)
İçimizdeki dergahta tapnacak yar bulunmaz,
Gülüme gülşen bulunur. bahtıma didar bulunmaz,
Faslı-ömür zararda hep, ahvalinde kar bulunmaz,
Kelamı-külliyesine, dosttan itibar bulunmaz...
Sevsek suç, sevmesek kusur, demine karar bulunmaz,
Tavına denk yoldaşını, gönül bu arar bulunmaz,
Kendi sarar yaresini, tabipden sarar bulunmaz,
Varlık da sen, yokluk da sen, kimseden yarar bulunmaz...
Muradım, yolların uzun, ne çare yoldaş bulunmaz,
Bir ömür aynı yastığa, konulacak baş bulunmaz,
Hakka teslim olan kulun, gözlerinde yaş bulunmaz,
Tez gidelim, dünya fani, bu menzil yavaş bulunmaz...
14/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönül Muhabbetleri (9)
Gönül toy bir ata binmiş dizginsiz,
Nerede dur desem, koşar da koşar.
Sanki gökten yağar sevgi incisi,
Önüne gelene saçar da saçar…
Kim biliyor kıymetini kadrini,
Kalbini herkese açar da açar.
Bu gidişle akıbeti karanlık,
Korkarım gurbette kalacak naçar…
Aşın bölüp dağıtır isteyene,
Düşünmez ne olur, gelecek sene,
Sanki ahret odu değmiş de tene,
Diyardan diyara göçer de göçer…
Bir dala konup da sebat eylemez,
Hevesi kursakta kalır çoğu kez,
Ölse de huyundan yine vazgeçmez,
Olmamış ekini biçer de biçer…
Muradım,gönül bu,ne desek boşa,
Akla gelmeyenler geliyor başa,
Madem ki askeriz, devam savaşa,
Mutluluk nasılsa, kaçar da kaçar…
20/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gönülden Anlayan Yare Varıp Secde Durmak Gerek
Kırıp saltanat mührünü, özgürlüğe ermek gerek,
İki lokma aşın varsa, birin dosta vermek gerek,
İnip gönüller bağına, gonca güller dermek gerek,
Sevmek kim, biz kim ey gönül; Yunus gibi sevmek gerek...
Haksızlıkların önünde, aslan gibi durmak gerek,
Yetim hakkını yiyeni, zincirlere vurmak gerek,
Dost hatırını kırandan, hesabını sormak gerek,
Gönül ehli olmak için, Mevlana’ya varmak gerek...
Etme gösterişe meyil, sevdanın önünde eğil,
Sevdasız aldığın nefes, bil ki sana helal değil,
Avare geçmesin ömür, her anın değerini bil,
Cenneti hak etmek için, dost yaresin sarmak gerek...
Nice boş heves uğruna, ne ocaklar sönüp gitti,
Yüzüne gülerken herkes, şimdi tek-tek dönüp gitti,
Kimi ise ihaneti, intikamdır sanıp gitti,
Sabır kurşunları ile, yüreğinden vurmak gerek...
Muradım, şaşarım sana, şükredersin her haline,
Ağu dökse de dostların, Mor Menekşene, Gülüne,
Mızrap olamadı kimse, gönül sazının teline,
Gönülden anlayan yare, varıp secde durmak gerek...
30/11/2004 Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gönülden Gönüle
Yine derdin sığmaz oldu içine,
Akarsular gibi coşarsın gönül,
Yine akıl ermez oldu işine,
Neden güzellerden kaçarsın gönül...
Anayı, babayı küstürdün bana,
Gardaştan selamı kestirdin bana,
Sevdalıma surat astırdın bana,
Bırak da yaprağım yeşersin gönül...
Dilim varmaz anlatmaya halimi,
Açmadan soldurdun gonca gülümü,
Birer birer kırdım senin dalını,
Artık zor yaramı deşersin gönül....
murat nail güney
eylül şiirleri 2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Göz Susar,Gönül Ağlar
Hani yemin etmiştin unutacaktın beni,
Yine mi çıkıp geldin, seni yalancı seni,
Hani, bizim aşkımız bitti artık diyordun,
Söyle pişman mı oldun, üzdüğüne sen beni...
Senden hep kaçıyordum, çünkü çok seviyordum,
Günün birinde bana dönersin biliyordum,
Kuruttum gözyaşımı, ben ağlamam diyordun,
Göz susar gönül ağlar, ayrılık zor diyorsun....
Bence de; doğru söylüyorsun....
murat nail güney
eylül şiirleri 2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözlerimden Sevda Yüklü Trenler Geçiyordu
Ben çok sevgiler yaşadım, hepsinde de izim kaldı,
Ayrılıkları bile güzeldi bazan.
Hasretin acımasız hazzını yaşatıyordu,
Ve.. ne duygular açığa vuruyordu şiirler ardından...
Hep ben sevdim, ben verdim en verilmezlerimi,
Sevda ışıkları hep benim gözlerimdeydi,
Herkesi sevdim, sardım, dost oldum, sevgili oldum,
Ama hiç sevilmemiştim senin sevdiğin gibi...
Sudan çıkmış balık gibi şaşkındı yarım asırlık yüreğim,
Gözlerimden sevda yüklü trenler geçiyordu,
Ay ışığı şahit oldu doyumsuz sevişmelerimize,
Oysa bu aşk masalı başlamadan bitiyordu...
Tüm dünya bilsin istedim seni ne çok sevdiğimi,
Haykırdım yüreğimin en sevdalı sesiyle,
Ne sabahları uykusuz ettim gözlerinin buğusunda,
Şimdi nefret kusuyorsun, gururunun öfkesiyle...
Bitti diyormuşsun, başladı ve bitti aşkım,
Peki ben senle mutluluğu düşlerimde mi yaşadım?
Düşlerimde mi paylaştım senle tüm sırlarımı,
Sana öyle alışmışım ki, hasretine alışamadım...
Bu yangın da sönecek elbet benliğimde,
Kurban vermeyeceğim içimdeki saftrik çocuğu,
Tövbe etmeyeceğim aşka sana inat,
Böyle bir üzüntüyü ömrümce yaşamadım...
Geçmişin tozlu sayfalarında kalmalıydı aşkımız,
Kirletmemeliydi bedenimiz yasemen kokulu anılarımızı,
Yıllar zalim olmuş, beynimiz şeytanın oyuncağı,
Kırıp atmamalıydı ayrılık rüzgarları dallarımızı...
Aşk benim. yürek benim...hayat senin olsun sevgili...
Ben hep aynı deli çocuğum, hep öyle kalacağım.
Terkederse bir gün tüm sevdiklerin seni,
Seni yine de yüreğimdeki saraylara alacağım...
Yazmayacağım sitemli sözler sana üzülme diye,
Bir ömre bedeldi bana yaşattığın mutluluk,
Ben aşk çocuğuyum, dedim ya sabrederim,
Senden bir nefes kadar uzağında olacağım...
ağustos 2004/hatay/izmir
mng
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözlerimden Yaş Değil Yıldırımlar Düşüyor
Gönlümün şarkısını susturamaz anılar,
Bu aşk hikayesinin bir de benli yanı var,
Ömrümüzden geriye kalsa da birkaç bahar,
Çiçekler solsa bile yine yeşerir dallar…
Mazi içimizdeki acılarda yaşıyor,
Şu başıma gelenler kul sabrını aşıyor,
Gözlerimden yaş değil, yıldırımlar düşüyor,
Sevgi varsa aşılır bitmez tükenmez yollar…
Ne kalır elimizde deli gönül susunca,
İnsanların zulmünden aslan bile pusunca,
Zenginliğin tükenip dost selamın kesince,
İşte o an başına gelir gelmeyen haller…
Ne günler yaşadık biz, ne geceler tükendi,
Yine de zorlukları sabır ve sevgi yendi,
Zaman oldu bir bakış bir ömür’e değendi,
Dünya cennet olurdu nankör olmasa kullar…
Muradım halimizi en iyi kalem bilir,
Yaradan’ın emriyse başa gelen çekilir,
Tam kırk dokuz bahardır hep aklıma takılır,
Ne zaman tükenecek çile dolu bu haller…
04/07/2006
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
saat:03:50 Anamur
Gözlerinde Unuttum Baharımı
Döndüm diyorsun ya, kolay oldu mu
Unutmak aşkımı, şarkılarımı,
Seviştim diyorsun şiirlerimle,
Özgür bıraktın mı martılarımı...
Renkler ve çiçekler birer armoni,
Maviler müjdeci, sevgi harmanı,
Bekliyorum mutluluğa varmanı,
Henüz kurutmadan aşk pınarını...
Yetmiş güneş battı, sensiz ufkumdan,
Gözüm nasip alamadı uykumdan,
Kalbimi dağladım, aşktan korkumdan,
Günü yaşamadan ettim yarını...
Şimdi mor dağlara sis çöküyor mu,
Bulutlar zirveye kar döküyor mu,
Altından Kardelenler çıkıyor mu,
Yakın bütün şehrin ışıklarını...
Hoş geldin dünyama ey nazlı çiçek,
Her şey yalan, seni sevdiğim gerçek,
Bütün ömrüm özleminle geçecek,
Sende bıraktım ben seven yanımı...
Muradım, Bodrum’da bir yalnız yürek,
Halimiz ortada, söze ne gerek,
Bütün mevsimler kış, yaza ne gerek,
Gözlerinde unuttum baharımı...
01/12/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gözlerini Yumda Gönlünle Bakın
Yıldızlar doldursun gecelerini,
Sevgi sözcükleri hecelerini,
Gönlün sevse bile nicelerini,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Aşkın büyüsüyle, sihirle yaşa...
Anlatma kimseye sırrını sakın,
Herkesi zannetme kendine yakın,
Gözlerini yum da gönlünle bakın,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Aşkın büyüsüyle, sihirle yaşa...
Güzel günlerini unutma asla,
Geçer yoksa bütün bir ömür yasla,
Kaçar bir gün herkes, bu ihtirasla,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Aşkın büyüsüyle, sihirle yaşa...
Şairliğim şartı önce yürektir,
Yüreğinden ihtirası silmektir,
Şair arı, şair baldır, petektir,
Şair olamazsın şiirle yaşa,
Aşkın büyüsüyle,sihirle yaşa...
Senin için sevda çekene yazık,
Gönül açlığına sevgidir azık,
Nefret dolu sözler, sitemler yazıp,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Sen aşkta kaybettin direnme boşa...
Deli dolu gönlüm unutur seni,
Her sevenin olur bir gün seveni,
Giymeden bedenin beyaz kefeni,
Şair olamazsın, şiirle yaşa,
Ne kadar yol alsan dönersin başa...
03.10.2004
kaynaklar/buca/İzmir
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözümdeki Yaşla Akıp da Gitme
Gençlik yıllarım hep özlemle geçti,
Bulmuşken gönlümden çıkıp ta gitme.
Hasret alev-alev bağrımı yaktı,
Sen de kalan ömrü yakıp ta gitme...
Yüreğimde sevdan nakış-nakışken,
Divane halime bakıp ta gitme.
Sensiz bütün mevsimler, kara kıştır,
Gözümdeki yaşla akıp ta gitme...
Gönlümde saraylar kurduğum aşkı,
Gurur depremiyle, yıkıp ta gitme.
Fallarda ayrılık çıkmıştı zaten,
Sen de kaderimden bıkıp ta gitme...
Ah etmem, hasretin yaksa canımı,
Kurutsa da damarımda kanımı,
Sende bıraktım ben, seven yanımı,
Onu yüreğinden söküp de gitme...
Muradım, şarkılar olmaz teselli,
Onu unutamaz gönül besbelli,
Nikah kıymadı ya, hasret temelli,
Sılada boynumu büküp de gitme...
Murat nail güney 27/11/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözyaşımdan Aktın Bir Akşam Üstü
Tam talihe küsüp, gülüp geçerken,
Sen karşıma çıktın bir akşam üstü.
Vurgun gönlüm yalnızlığı seçerken,
Sen karşıma çıktın bir akşam üstü…
Yılların özlemi içimde çıra,
Kim bakıyor artık gönül, hatıra,
Hasretle yazdığım bin bir satıra,
Bedel olup çıktın bir akşam üstü…
Sahilde martılar kısmetin arar,
Sevdalık çekmesi ömrüme zarar,
Zalim, ayrılığa vermeden kara,
Düşlerimi yıktın bir akşam üstü…
Sarardı bak gülüm, solar yaprağım,
Özleminle geçti en güzel çağım,
Duman kaplamadan aşılmaz dağım,
Elimi bıraktın bir akşam üstü…
Ay ışığı penceremde nöbette,
Uzayan geceler bitmez gurbette,
Günahımı çekeceksin ahrette,
Yüreğimi yaktın bir akşam üstü…
Muradım,Bodrum’un soğuk kışları,
Ufkumdan göç etti sıla kuşları,
Bize göre değil gönül işleri,
Gözyaşımdan aktın bir akşam üstü…
19/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Gözyaşımla Acılarımı Kustum
Bu felekten yediğim ilk darbe değil dostum,
Her gece gözyaşımla acılarımı kustum,
Dertler hep akın etti, boynumu büküp sustum,
Suskun gönül isyanda, göklere haykırıyor...
Bazan özlemim oldu, ölüm denilen illet,
Ben çırpınıp dururken, seyre baktı hep millet,
İsyan kim etmiyor ki, sabretmesi fazilet,
Senin aşkın yüreğimde zincirleri kırıyor...
Dost sanıp ellerimi uzattım, düşürdüler,
Mevlam fırsat vermedi, doğruldum şaşırdılar,
Şair yüreğimin bile sabrını taşırdılar,
Dumanlı dağlar gibi, bak yerinde duruyor...
Geliyorum sevdalım, ufkumda seher yeli,
Gönlüm uslandı sanma, yine o eski deli,
Tüm engelleri aştım seni sevdim seveli,
Şimdi artık saatlerim mutluluğu vuruyor...
08/06/2005 Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözyaşlarım La Minör
Yalnızlığına nöbet tutuyorum,
En güzel, en mutlu zamanlar yaşattığın evinde,
Gözyaşlarım...la minör...
Ay ışığı açığa vuruyor sırlarımızı,
Ay ışığına bakamıyorum...
Sen sök at hayatından beni,
Seninle ay ışığı altında
Tanrı nikahı kıymıştık...Ben atamıyorum...
Yaşantımdan vazgeçtim senin için,
Dost saydığım insanlardan.
Ben sana kader diye yazılmışım biliyorum,
Tut elimden yüreğinin bende kalan yanıyla,
Çıkar açmazlarımdan...
Ben seni seven adam, deli aşık, dolu şair,
Utanmıyorum senli günahlarımdan...
Yenilgisiz savaşlar başlatıyorum şimdi,
Mutluluktan sarhoş oldum dumanlı gözlerinde,
Binlerce sitem dolu olsada sözlerinde,
Sen tanrısal bir aşksın kocaman yüreğimde...
murat nail güney
28.08.2004 antalya'da
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (7)
Ruhum
Gece sessiz çöker avuçlarıma,
Kaybolur karanlık içinde ruhum.
Senli anlarımı hayal edince,
Ürperir garip bir biçimde ruhum...
Ne gemiler gelip demir aldılar,
Dostluk rıhtımında biraz kaldılar,
Korkarım hepsi de bir hayaldiler,
Anladım kendinden geçince ruhum...
Kimi papatyaydı, güldü, nergizdi,
Kimisi yürekte en derin izdi,
Kimi gerçekten de sevdiğimizdi,
Hissettim, içimden uçunca ruhum...
Ne kaldı geride ömürden yana,
Bazısı benzerdi damarda kana,
Böyle kötü talih tak etti cana,
Hasret zehirini içince ruhum...
Muradım gurbette doldurdun çile,
Varamadın huzur ile menzile,
Bu dünyada mutlu olmasak bile,
Oluruz ahrete göçünce ruhum....
murat nail güney
20/11/2005 inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Kuşlarıyız Sevda Nemize
Yanarken yürekte sevda ateşi,
Kim duyar boranı, kim duyar kışı,
Ömür trenimiz çıkmaz yokuşu,
Düşlerimi gözlerimden çaldın sen...
Bir asır mı mevsimlerin arası,
Alev alev yanar gönül çırası,
Erken geldi ayrılığın sırası,
Mor dağların arkasında kaldın sen,,,
Dolunay'ın şavkı iner saçına,
Rehber olur al turnamın göçüne,
Buluttaki yağmurların içine,
Pembe beyaz hülyalarla doldun sen...
Ufuktan süzülür akşam denize,
Gurbet kuşlarıyız, sevda nemize,
Yolculuk sırası gelmeden bize,
Bağımda vakitsiz açıp soldun sen...
Gözlerin Menekşe, bakışın Mor'du,
Sabahlar geç olur, geceler zordu,
Dudağın celladım, son arzum sordu,
Çocuk yüreğime korku saldın sen...
12/01/2005
Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (2)
Bu gün günlerden hasret, mevsimlerden hüzün,
Yıllardan özlem, gecenin saat iki buçuğu,
Yine mısralarım sen oluyor satır satır,
Yapayalnızım odamda... sobamda söndü sönecek,
Bir zamanlar çiçek tutan ellerimde, şimdi anahtar tornavida,
Makina yağı kolanyam, makina sesi müziğim olmuş,
Nasırlı ellerim zor bela kalem tutuyor,
Hani yazmasam biraz diyorum ya,
O zaman da şiirler beni unutuyor...
Son sigaram da bitti az önce,
Son defe gülümsedim dumanındaki hayaline,
Dışarısı soğuk, dışarısı ayaz, kar düşüyor,
Bedenim alev alev gülüm... yüreğim üşüyor.
Uykularım tutsak olmuş senli düşüncelere,
Gözkapaklarım kirpiklerimi zor taşıyor.
Ne başı ne sonu belli dost,
Bu hayat beni aşıyor...
murat nail güney
13.11.2005 inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (3)
Şu dünyada tamam olan ne var ki dost,
Sözlerim şiirlerim yarım,
Rüyalarım düşlerim yarım
Mutluluklar, aşklarım yarım,
Derken gelivermiş sonbaharım...
Yarım yarım yaşıyoruz şu dünyada,
Dün yarım,
Bugün yarım,
Yarın yarım,
Yarım kalıyor tüm arzularım...
Tamamlamak ne mümkün gülüm;
Ben yarım,
Sen diğer yarım....
murat nail güney
13.11.2005
inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (4)
Amin
Yalnız bir adam dolaşıyor sokaklarda,
Yagmur yağıyor sırılsıklam, beyaza dönmüş saçları,
Köşe başları bomboş,
Köpekler bile sığınmış bir yerlere,
Ne bir bekçi düdüğü, ne bir araba sesi,
Bir gecenin sessizliği... bir de kendisi...
Çok uzaklarda sevdiği,
Ekmek parası uğruna gurbette,
Elleri yağ içinde, nasır tutmuş, çatlamış.
Ama yine de hayata gülümseyebiliyor,
Çünkü o hem sevip hem seviliyor,
Ayağında lastik çizme,
Elinde tornavida anahtar,
Aklında sadece biri var...
Ne kadar acımasız geçti onca yıllar,
Alıp götürdü elinden her şeyini,
En yakınları yıktı en sağlam kalelerini,
O yine de hep dostluk dedi, dostum dedi,
Söyleyemediklerini şiirleri söyledi...
Ey deli rüzgar, esme artık aykırı-aykırı,
Ey yağmur, yağma sılaya giden yolarına,
Kıyamet mi kopar, sevenler alsa sevdiğini kollarına,
Bulutlar gölge etmeyin ayın şavkına,
Burda bir garip ölse kim varır sonra farkına...
Yıldızlar aydınlatın tüm yollarını,
Tanrım boş koyma sevenlerin kollarını...
Amin......
murat nail güney
15.11.2005 inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (5)
Öpüyorum
Sakın ha sorma bana sensiz nasılım diye,
Kendine iyi bak diye söyleme can, sakın ha...
Gece gündüz hasretinle yaşıyor ölüyorum,
Seni her santimetre karenden öpüyorum...
Senden ayrı düşeli uykulara küsüm bak,
Senden ayrı olmanın ne tarafı yaşamak,
Resmin masamda gülüm, baş tacım yapıyorum,
Seni her santimetre karenden öpüyorum...
Ne küsüm kaderime, ne vefasız kullara,
Benim bütün sitemim, sensiz geçen yıllara,
Gözümü senle açıp, seninle kapıyorum,
Seni her santimetre karenden öpüyorum...
Tomurcuk gülüm, lalem, dağ çileğimsin benim,
Sevdiğimsin ne demek, aşk meleğimsin benim,
Az kaldı biriciğim, gurbetten kopuyorum,
Seni her santimetre karenden öpüyorum...
murat nail güney
15.11.2005 inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gurbet Şiirleri (6)
Yaz Kalem
Başa gelen bunca kaza belayı,
Halimizi satır satır yaz kalem.
şükür olsun bu günkü halimize,
Bundan öncesine çizgi çiz kalem...
Ekin ektim, kurak gitti kurudu,
Bir derdim bin oldu, aldı yürüdü,
Bir zamanlar çocuk kalbim var idi,
Bak kocadı, geçti bahar tez kalem...
Çok gezdim, farkım yok kurt ile kuştan,
Taş yakından gelir, gelmezmiş dıştan,
Tanrım kaderimi yaz yeni baştan,
Benim ile diyar diyar gez kalem...
Mutluluk ararken, geçti şu ömür,
Vuslat için çok geç, arabanı sür,
Bize her solukta gurbet görünür,
Feri söndü, görmez oldu göz kalem...
Gönüle bir melek düştü son zaman,
Kalktı yollarımdan toz ile duman,
Öyle bir sevda ki; Mecnundan yaman
Elmanın iki yarısı biz kalem...
Muradım selam et o nazlı güle,
Sevgi dolu sözler düşürdü dile,
Sabreden varırmış elbet menzile,
Düştü içerime ateş, köz kalem...
murat nail güney
16.11.2005 İnebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Günaydın
G ünaydın! melek bakışlı isyanı yüreğimin...
Ü şümeyecek artık öksüz yüreğim yokluğunun buzullarında.
N efes-nefese uçmayacak artık turnalar,seni aramak için,
A zgın dalgalar sahile kusmayacak öfkesini ayrılığın,
Y ıkık köşe başlarında mum yakıp,adaklar adamayacağım artık,
D üşlerimde değil gerçeğimde olacaksın sonsuza dek,
I sıtma...yak içimi melek bakışlarında biriciğim,
N ihavent gecelerimde en güzel bestesi ol ömrümün...
o 'en.....' sevgiliye.
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güzelleme
Gözlerimde ufkun derin çizgisi,
Aşkın ömrümüzün alın yazgısı,
Sevdiğim deyişin bülbülün sesi,
Esmerim, küçüğüm, canım gibisin…
Ne sitem ettiysem çektin nazımı,
Dindirdin içimde gönül sızımı,
Duvara astırdın dertli sazımı,
Bir tanem damarda kanım gibisin…
Yüzüne bakınca kaybolur tasam,
Gündüzüm gecedir senle olmasam,
Çektiğim onca çileyi bilmesem,
Sanki sen doğuştan benim gibisin…
Her engel seninle biter düz olur,
Kışlar veda eder, bahar yaz olur,
Adet olmuş güzellerde naz olur,
Sen bedenimdeki tenim gibisin…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mayıs 2006 Anamur
Hak Yolunda
Aşkın ile kalbimizi, yak da küle çevir Rabbim,
Beş vakit ismini zikir eden dile çevir Rabbim.
Unutsak da azık verdin, günahkarken Rızık verdin,
Önümüze Cennet serdin, Salih kula çevir Rabbim…
Şefaat etsin Muhammed,olalım layığı ümmet,
Bu can bize ağır zimmet, doğru yola çevir Rabbim.
Olsa da ömürde hazan, sensin hayır şerri yazan,
Murat sana aşık ozan, bozulsa da devir Rabbim…
Nimetlerin saysak bitmez, şükür için ömür yetmez,
Besmelesiz ocak tütmez, bilemeyen gavur Rabbim.
Yeri göğü yaradansın, güneşi göğe asansın,
Mal-mülk senin, sahip sensin, dertlerimi savur Rabbim…
Miskin Murat aciz kulun, yazar kalem tutan elin,
Adına yakışsın dilim, küfrederse kavur Rabbim.
Şahadet şerbeti ile, Hicret etmek nasip eyle,
Hak yolundan şaşanları, helak eder kahır Rabbim…
Resulün ayağın tozu,
Cennet’e götürür bizi,
Kapanmasın gönül gözü,
Kısmet etsin şehir rabbim…
20/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney…
Hak Yolunda(2)
Çıktık yola pes etmek yok değil mi,
Ver elini yollar aşılsın dostum.
Sevgi ile sula dostluk bağını,
Her seherde güller açılsın dostum…
Umutlar biter mi seven gönülde,
Gönül sitem bilmez ne varsa dilde,
Hakkın buyruğuna diz çök eğil de,
Sırat köprüsünden geçilsin dostum…
Elden gelen öğün olmaz aş olmaz,
Felekte oyun çok, uyma baş olmaz,
Harama bakmayan gözde yaş olmaz,
Bakarsam kefenim biçilsin dostum…
Taş olup başımı yarsan darılmam,
Bir ömür sırtımda gezsen yorulmam,
Cennet’ten huri verseler sarılmam,
Sevilen kıymetin ne bilsin dostum…
Çoğa hayır demem aza şükrüm var,
Aklımı aldın ya, biraz fikrim var,
Beladan kim korkar, Hakka zikrim var,
Zikir bilmez boyun eğilsin dostum…
Muradım halimiz aşikar dosta,
Yüzümüz güler ya, kalbimiz yasta,
Öksüzü, yetimi bağrına bas da,
Dünyaya geldiğne değilsin dostum…
05/12/2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hamsili Şiir
Bu aşkın hikayesi bitmedi, bitmemeli,
Esir almamalı egolarımız seven yanlarımızı,
Ben denizlerin aşk çocuğuyum,
Elbette fırtınalarım da olacak, meltemlerim de...
Şimdi ağla, boşalt içinin zehirini bensiz akşamlara,
Değmez mi... bir gün kavuşmamız muhteşem olacaksa...
Açmam küçüğüm bilirsin yüreğimi kimseye,
Ben...Karadeniz uşağıyım; tanımam hamsiden başka balık...
Yapamam kimseye aşk için yalakalık...
Ve beklerim vuslatı
Savaşım bitene,
Gözlerin,
Yine benim için,
Öyle gülene dek...
Sensiz uyandırmam içimdeki çocuğu,
ŞAFAKSIZ SABAHLARA....
muratti/antalya/28.08.2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hangi Şiir Anlatır Kurban Ettiğim Uykularımı
Yalnızım yine yolarda gülüm,
Gecenin üç buçuğu.
Uyurum diye uzanmıştım arabamın içinde,
Radyoda güzel bir şarkı çalıyordu Fatih Kısaparmak'tan,
Öyle buram buram sevda, öyle çok hasret kokuyordu ki,
Gözlerimi de radyoyu da kapatamadım,
Acılarım sinmişti gözyaşlarıma,
Gözyaşlarım kurşun gibi ağır yüreğime akıyordu,
Karşımda başbaşa çekildiğimiz resmimiz,
Gözlerimin içinde şimşekler çakıyordu...
Ah be gülüm!
Sensiz nasıl biter bu yollar,
Nasıl uzanır seherin eli, gecenin karanlığına,
Sensizlikten ölürsem eğer,
Hangi kefene sığar senle dolu yüreğim,
Hangi zamanın bir yerinde hasrete ağır basar özlemlerim,
Hangi güneş eritir
Sensizliğin nasır tutmuş buzullarını,
Hangi şiir anlatır,
Seni düşünerek kurban ettiğim uykularımı...
Ah be gülüm ah!
Bende bu yangınlar söner mi mahşere dek,
Seni komam bu dünyada acılarla tek başına,
Bir ölsem bin dirilirim...
Bedenimi terketse bile ruhum,
Tutunarak bir kelebeğin kanadına,
Bir eylül sabahı pencerene gelirim...
Of be gülüm!
Vazgeçtim artık içimdeki çocuğu yaşatmaktan,
Çocuksu sevdalar çok acıtıyor yüreğimi,
Kimse anlamıyor sevdamın en sübyan halini,
Bir daha aşk şarkıları söylersem, kessinler dilimi.
Artık çiçeğe, böceğe, kediye, köpeğe,
Ve insan hariç herşeye yazacağım şiirlerimi.
Hayattta her şeye doydum ama
Bir sevdaya, bir de insanlığa doyamadım,
Gideriz buralardan
Neresi olursa senle,
Tutarsan elimi....
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hani Kızımız Olacaktı
Hani demiştin ya, sevgi çiçekleri ekecektik
Özlemle suladığımız ümit tarlalarına.
Hani engel olamazdı zaman kavuşmamıza,
Hani kızımız olacaktı, şirin, güleç yüzlü,
Kırmızı kordelalar donatacaktın saçlarına,
Birde yüreğimizi koyacak minik avuçlarına,
Mutlulukla uçacaktık sevgi diyarlarına...
Mevsimler yine değişti bak sensiz gülüm,
Ama ben artık bıraktığın yerde değilim,
Yakalandım kaderimin acımasız ağlarına.
İsyan ediyorum çaresiz, çıkmayan fallarıma,
Hüzün yağmurlarıyla yıkanıyor kara gecelerim,
Artık kayan yıldızlardan dilek te tutmuyorum,
Ağlamak istiyorum hıçkırarak, ne çare
Erkeklik var serde gülüm... utanıyorum...
Yine bir gün yolum düşerse senin şehrine,
Yine bekleyeceğim o eski çay bahçesinde,
Yine olmayacak umutlar eksemde yüreğime
Yüreğimdeki çocuğu sensiz avutamıyorum...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hasret Bana Rızık Oldu
Mutluluk mu, mal-mülk, para,
Kim götürmüş ki mezara,
Yazık oldu yarınlara,
Sevdamıza yazık oldu...
Doyamadım özlemine,
Melek gibi gözlerine,
Kendin koy benim yerime,
Yüreğim çok ezik oldu...
Bodrum da hüzünler saklı,
Yorgun gözler ağlamaklı,
Benimkisi yaşamak mı,
Hasret bana rızık oldu...
Gündüz yaşarım duygusuz,
Gecelerim hep uykusuz,
Gül nasıl yaşasın susuz,
Bülbül sesim kısık oldu...
Muradım dağlara yaslan,
Köledir, kafeste aslan,
Akıllı ol, artık usla
Dost, niyetler bozuk oldu...
Mutluluk mu, mal-mülk, para,
Kim götürmüş ki mezara,
Yazık oldu yarınlara,
Sevdamıza yazık oldu...
murat nail güney
27/10/2004 saat:02:35 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hasret Şarkıları (1)
Rüyamda gördüm seni, hayra mı yorsam bilmem,
Gülüp geçsem mi yoksa, sarhoş mu olsam bilmem,
Ne düşünsem gözlerin silinmiyor aklımdan,
Unutsan mı aşkını, aşık mı kalsam bilmem.
Soldurdun ey vefasız, gönlümdeki gülleri,
Unuttun mu güzelim buse dolu günleri,
Üstüme gelme artık hata bendeymiş gibi,
Bitirsek mi hasreti, hasret mi kalsak bilmem.
Hala içerimizde özlemi o baharın,
Uyan gönlüm rüyadan coşsun tüm duyguların,
Körfezde çığlık atıp uçuşan martıların,
Kanadına tutunup çıkıp gelsem mi bilmem.
Gençliğim geçti hala gönül bağım solmadı,
Tanrıdan dilediğim dileklerim olmadı,
Kimi sevmek istesem, senin yerin dolmadı,
Kalbimi söküp atsam, kalpsiz mi kalsam bilmem.
Bu hasret şarkıları, hep keder, yas üstüne,
Sen çıkarsan, gönlümde taş kalmaz taş üstüne,
Hasret aşkından güzel diyorsan, baş üstüne,
Koşup gelsem mi sana,hasret mi kalsam bilmem.
14/01/1993 bekirdere/İzmit
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hasret Şarkıları (2)
Gönül hasta derdinden çileni çeker durur,
Mazideki anılar içimi yakar durur,
Ne eksilir kederim, ne gözümde yaş durur,
Felek katmış önüne diyar-diyar savurur...
Ayın şavkı vurunca, engindeki sulara,
Yalnızlığım arkdaş sahilde martılara,
Solan menekşelerin suçlusu sensin şimdi,
Vefasız olan kalbin, ben gibi yansın şimdi...
Dökülsede yapraklar, dallar yerinde kalır,
Deçer bütün acılar, izi derinde kalır,
Kaybolur hayallerin, solar pembe güllerin,
Hülya dolu günlerin, hayallerinde kalır...
Avare gezer durur şu gönül serserisi,
Kış uykusuna yatmış sevdamızın perisi,
Hayat sevince güzel, hikayedir gerisi,
Aşık oynar, aşk ise tiyatro gösterisi...
Bu hasret şarkıları, benden sana hediye,
Eylül akşamlarında gönlünce söyle diye,
Yanıp kül olsa bile, deli dolu yüreğim,
Yine özlem duyacak, vefasız sevgiliye...
14/01/2005 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Hasrete Nöbet
Mazimizi yağmalarken geceler,
Kışlalarda sabah etmek zor gülüm.
Umutlarım turnaların göçünde,
Arada bir hatırımı sor gülüm...
Derdimi anlatmaz üç-beş kelime,
İsyanlarda, söz geçmiyor dilime,
Ayrılığı benzetemem ölüme,
Ölümden de, zulümden de zor gülüm...
Uykular gözüme küser müebbet,
Kimse hasretliğe yazmıyor nöbet,
Bu garip de bir gün kurtulur elbet,
Sensizlik, inceden ince kor gülüm...
Muradım, çiçekler soldu hüzünden,
Dünya mı batacak senin yüzünden,
Ağlasam da yaş akmıyor gözümden,
Dost bildiğim bakar bize, hor gülüm...
'O şimdi Asker'
30/04/2005 Akçay/ İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hatıram Olsun Bu Şarkı
Unutacağım demiştim, sözümü tutamadım ki,
Geçen günleri unuttum seni unutamadım ki,
Bak kışlar ortasında bile, yanıyorum aşkın ile,
Ben bu sevdalı baş ile gönlüm avutamadım ki...
Uzuyor ömürde yollar, soluyor laleler, güller,
Şarkımızı söyler diller, sana anlatamadım ki,
Sahildeki martılara, gökyüzünde yıldızlara,
Adını yazdım dağlara, yüreğine yazamadım ki...
Şiirimde hecem oldun, gönülde bilmecem oldun,
Gündüzümdün gecem oldun, ışığım olamadın ki.
Notalara usul oldun, anlamadım nasıl oldun,
Yıllar sonra beni buldun, vuslatı bulamadın ki...
Mor dağların gölgesine, seherde bülbül sesine,
Yarım kalan hevesine, bir anlam veremedim ki.
Sevdalar ağlar yasına, bahtımızın karasına,
Yollarımız arasına, köprüler kuramadım ki...
Adını sildim dilimden, attım kalemi elimden,
Suskunluk beter ölümden, yazmadan duramadım ki.
Kırılsın feleğin çarkı, kalmasın bizlerden farkı,
Hatıram olsun bu şarkı, hatırın soramadım ki...
08/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Hatıran Bana Kalsın
Anlamazsın halimi, sen sevdin, ben çok sevdim,
Bilemezsin kalbime ne çok acılar verdin.
Şu vefasız dünyaya bilmem ki neden geldim
Al aşkını gönlümden, hatıran bana kalsın.
HASRETİMİ YILLARA, UMUDUMU YOLLARA
MUTLULUĞU FALLARA ISMARLADIM OLMADI.
ÇİLELERİ FELEĞE, ACILARI DÜŞMANA,
KADERİMİ KULLARA SATAM DEDİM ALMADI.
Yırt at o mektupları, sararan resimleri,
Kurutup saklama hiç verdiğim o gülleri,
Sönmüş aşk ateşimiz, savrulmuş hep külleri,
Sil aşkımı gönlünden, gözyaşın sana kalsın.
Duamı meleklerle, isyanımı göklerle,
Aşkımı çiçeklerle paylaştım olmaz olsun.
Belki bir gün seninle yeniden kavuşuruz,
Kısmet değilse gülüm, boş ver canın sağ olsun.
Açılan kollarıma bekledim sen dolmadın,
Dualarım boş çıktı deli gönül sağ olsun.
Koklamadan küstürdün gönlümdeki gülleri,
Kokusu uçup gitti, dikeni senin olsun.
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hatırımı Soran Dostum Ol Yeter
Kalbimde var ise sevgi ışığı,
Neyleyim soframda gümüş kaşığı,
Boş ver unut gitsin aşkı, aşığı,
Dost diye bildiğim dostum kal yeter…
Hüzün, acı, keder hepsi bahane,
Kim baki kalmış şu koca cihana,
Bir kahve içimi senle yan yana,
Göz göze olduğum dostum ol yeter…
Hep isyana sebep arar insanlar,
Boş yere gönüller kırar insanlar,
Her zaman varını sorar insanlar,
Hatırımı soran dostum ol yeter…
Sanma can dost, sevda merhem yaraya,
Gönül bu yoldaş arıyor araya…
Davetim sanma ki köşke, saraya,
Fakir gönlümüze konuk gel yeter…
Muradım, halini bilen biliyor,
Bilmeyen bilenden haber alıyor,
Hasretinle çok zor sabah oluyor,
Artık ötesini bir sen bil yeter….
04/03/2005
Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Havadaki Hüznü Soluyor Musun
Bu gün üç kasım günlerden
Saat gece yarısını geçti yine
Küskün sevda çiçeğim uyuyor musun?
Ben yine şiirler yazıyorum sana
Ve okuyorum yüreğimin avazıyla
Rüyalarında duyuyor musun?
Sevgi filizleri ekmiştik umut tarlalarına
Hasret çiçekleri büyüdü yine hay Allah!
Kendini benim yerime koyuyor musun?
Yemin olsun çok kızıyorum sana bazan,
Ah etmek geliyor içimden,
Niçin böyle yapıyorsun onun bunun sözüyle,
Geceleri rahat uyuyor musun?
Bir mevsim geçti üzerinden bak zalim ayrılığın,
Unutmak için içimdeki boşluğun acısını
Uykulara küs ettim gözlerimi acımasızca.
Azraille açık kart oyun oynadım kaç kez
Sensiz çıkmak için son sefere,
Kahretsin... hep ben kazanıyorum...
Kimi koymak istesem yerine
Yüreğim aman vermiyor,
İçin için yanıyorum,
ende böyle oluyor musun?
Yıllardan ikibindört, yeni bir çağ başlamış meğerse,
İmitasyon sevgiler çağı....
Masum sevdalar tuzağı,
Havadaki hüznü soluyor musun?
Bense sana öpücükler yolluyorum hala
Sahildeki minik balıklardan.
Sensiz sabahladığımda o falezlerde,
Sensiz içip boşalttığım şarap şişelerinin içine
Senli şiirler yazıp denize atıyorum.
Sen denizi seversin,
Sana getirir Akdenizin dalgaları diye.
Hele o en son yazdığımı
Eh bir de buluyor musun?
Boş ver bu da uzak bir ihtimal öyle ya,
Ne yazdın diye sorarsan
Sana bensiz mutluluklar diledim ömür boyu
Sende bana diliyor musun?
Ben hala o güleç yüzlü çocuğum,
İçim kan ağlasa da.
Sende hala
Resmindeki gibi gülüyor musun?
Dileğimdir,vasiyetimdir bu...
Biliyor musun?
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
03/11/2004 saat:03.15 bergamut sahili/Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayalimi Düşlerime Kattırdın
Neyine de deli gönül neyine,
Gidemedin nazlı yarin suyuna,
Kıran gelsin dede miras huyuna,
Bana yad elleri mekan tutturdun...
Felek neden bana zulmün bitmiyor,
Sevdiğim olmadan baca tütmüyor,
Damımız yıkılmış horoz ötmüyor,
Kurumuş dallarda baykuş öttürdün...
Zorlanmayı, akıl şaşar del olur,
Kara sevda ne de çetin hal olur,
Ömür bana ağu, sana bal olur,
Dost elinden ihaneti tatırdın...
Meram ettik yar elinden tutalım,
Ateş olup ince-ince tütelim,
Kim ah etmiş, başlamadan bitelim,
Hayalimi düşlerime kattırdın...
Muradım da konar göçer engine,
Rağbet kah güzele, kahı zengine,
Düşemedin deli gönül dengine,
Baharımı kışlarıma kattırdın...
3 Mayıs 2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Hayat Kaldığı yerden
Bir yürek öldü kayıp zamanlarda,
Cenazesini kaldıran bile olmadı.
Oysa ne çok dostu vardı bir zamanlar,
Arkasından sadece yalnızlığı ağladı...
Anlaşılmaz gölgeler var o şehrin kaldırımlarında,
Aydınlatmıyor ufkunu ay ışığı, küsmüş.
Bir çiçek açıyormuş dağların ardında,
Vazgeçmiş, boynunu bükmüş...
Bir şarkı mırıldanmış masum küçük bir çocuk,
Son sözleri boğazında düğümlenmiş kalmış.
Bir masal anlatıyormuş martılar, susmuş birden
Meğerse bitmemiş bir masalmış...
Sonsuzluk kadar uzun artık geceler,
Nihavente çalmıyor ufkun kızıllığı,
Ne yürek dayanır böyle suskunluğuna hayatın,
Ne sazlar çalar böyle hüzünlü makamı...
Kes hadi biletini mahşerin yüreğime,
Taş koydum artık kalbimin yerine.
Kussun öfkesini gökler,
Tüm yıldırımlar birden düşsün yere,
İnsanlık, dostluk artık çıkıyor göklere...
Kırmızıyı da kim sever ki artık,
Mavi derinliğini kaybettikten sonra kime yakışır ki,
Yeşil neye yarar ki yapraklar solduktan sonra,
Mor mu? unut gitsin, menekşelerin soluverdiyse....
Hayat kaldığı yerden devam ede dursun,
Acılar, hüzünler ard-arda sıralı
Delikanlı idi yürekler bir zaman,
Delikanlılar alemin kralı...
Ne kral kaldı, ne de tahtlar yerinde,
Acaip yaratıklar yarattı insanoğlu,
Oysa Tanrının göreviydi bu.
İşte bundan bozuldu insanlar,
İşte bu yüzden kayboldu değerler,
ADALET YERİNİ BULDU....
murat nail güney/hatay -izmir saat:20:48
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayat Sokağı
Güneş mağrur bakışlarla doğarken ufuktan,
Gözlerini oğuşturur yaşam.
İnsanlar hızla doldurur arnavut kaldırımlarını,
Ağlayan bir bebek sesi gelir uzaktan,
Yoğurtçu Recep Efendinin çan sesi,
Kalaycı Aram ustanın at arabasının gıcırdayan tekerleklerinde
Kaybolur gider çocukluk düşlerim.
Akşamın rengi çökerken kızıl ufuktan,
Zehra teyze kavun uzatırdı bize evinin cumbasından.
Hele kandil akşamları bir başka olurdu,
Her çalan kapıda başka koku, başka lezzet,
Bir çalan zilde sıcacık irmik helvası,
Bir başkasında adaktan kavrulmuş et,
Diğerinde Lunapark'a çarpışan otolara bilet.
Artık ziller de sustu Zehra Teyze rahmetli olunca,
Eski mahalleden de taşındık, parayı bulunca,
Şimdi hayatın lezzeti yok, kokusu yok, o büyülü dokusu yok,
Heyecanı kalmadı bayram sabahlarının,
El öperken mendil içinde, yüz para harçlık veren komşular yok,
Nerede o insanlar, hem gözü hem gönlü tok.
Aslında insanlık öldü zamanla beraber,
Artık ne bahar güzel, nede çiçekler.
Sen de unutmuşsan ilk aşkım beni,
Kimbilir, hayat sokağının sonunda,
Bizi ne sürprizler bekler...
01/10/2001 Alias Motel
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Marina / Bodrum
Hayatın Gözyaşları
Gözyaşlarında kaybolur bazıları hayatın,
Bazıları feleğin acımasız çarkında,
Bazıları sever dostluğun sıcaklığını,
Bazıları umursamazlığının farkında.
Yolgeçen hanı gibidir hayat dop-dolu,
İçinde bilinmezler, tanınmazlar barınır,
Kimi günah dolu devam eder yoluna,
Kimisi günahlardan arınır.
Köşe başlarında bekler bazen mutluluk,
Bir bulut misali geçiverir apansız,
Nice çocukluk düşleri yitirdik oralarda,
Yaşanamadan bitiverdi zamansız.
Tut artık dost son trenin kapısından,
Ya biner gidersin, ya bıkarsın canından,
Bak bir de gemi kalkıyor tam oracıkta,
Umutsuz ayrılıklar limanından.
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayatın Yollarında
Avuçlarımda kalan sıcaklığından mı ne,
Senden ayrı olsam da ellerim üşümüyor.
Güllerim yine gonca, yine pembe açtı da,
Sen yoksun diye midir, öyle koku vermiyor…
Baharlar yine bahar, yaz yine öyle sıcak,
Şu koskoca ömrümüz geçti gitti çabucak.
Denizler yine mavi, kırlar yemyeşil ama,
Sarardım kederinle, dallarım yeşermiyor…
Yaşadık coşkusunu en deli sevdaların,
Son fırtınası artık gönülde son baharın,
Söyle yine sıcak mı o minik avuçların,
Sana da mı şarkılar artık huzur vermiyor…
Hani bensiz anlarını hayatından kovardın,
Hani hep sen benimdin, ben senin için vardım,
Hasret soldurdu bizi, Tanrıma çok yalvardım,
Neden çok seven kullar muradına ermiyor…
Muradım küllense de içinde aşk ateşi,
Şiir yazıyorsun bak, yine saatin beşi,
Unutturuyor sevda anne, baba, kardeşi,
İnsan aşık olunca gözü başka görmüyor…
İşte böyle tükendi ömürde onca bahar,
Tarihlere yazılır deli mavi sevdalar.
Silinmez iz bırakır gönülde hatıralar,
Hayatın yollarında sevdasız yürünmüyor.
05.05.2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
murat nail güney
Hazin Bir Aşk Hikayesi(yanamış bir öykü)
Ben yıllardır,sevgi ve dostluğa yüreğini hizmetkar etmiş,bu uğurda tüm maddi ve
manevi değerleri elinin tersi ile bir kenara itmiş bir insanım.
Kadere elbetteki bir çoğunuz gibi ben de inanırım.ama bazı olaylar maalesef
kaderimizin değil de,dost bildiklerimizin oyunu olunca,insanın yüreği bir başka acıyor...
İlk eşimi 14 günlük evli olduğumuz sırada,elim bir trafik kazasında kaybettim.Bu
benim kaderimdi.kimseyi suçlamadım kendimden başka.yıllarca onun yası ile yaşadım.
Derken bir gün rahmetli babamın da zoru ile yeniden evlendim.içimdeki sevgi
perisi ilk eşimle beraber ölmüştü.ama sadece mantık evliliği de olsa böyle bir
beraberliğe evet dedim.Bu kader değildi elbette,benim tercihimdi.gene de uyumlu bir
beraberlik sonucu bu evlilikten dört çocuğum oldu.
İki tane kız evladımı kaybettim.biri kız biri oğlan ikisi de hayatta hala.bu da
kederimdi.buna da boyun eğdim.isyan etmedim...
Çocuklarımın sevgisi üstüne mutluluk kurma isteğim hiç olmadı.bu yüzden de
yıllarca çocuklarıma hem annelik hem babalık yapmaya çalıştım elimden
geldiğince.Sonunda kızımı evlendirdim.oğlumu da askere yolladım.En nihayet yalnız
kalıp Bodrum'a yerleştim.
Lakin uzun yıllar öncesi tanıdığım,ama kaderin bir talihsizliği yüzünden 30 yıla yakın
bir süre izini kaybettiğim bir sevdiğim vardı.Yüreğim unutmamıştı onu ama,evlenip
yuva kurup,çoluk-çocuğu vardır diye de arayamadım bi türlü.
Bu yıl 14-15 ağustos Kuşadası şiir buluşmasında kendisi ile tekrar karşılaştım.içim
bir buruk olmuş,yüreğim yine sevgi için çarpmaya başlamıştı.ama cesaretim yoktu aşk
için.bu nedenle Kuşadası dönüşü İzmire geldiğimde kendini aramadım.sadece
Antalya'da yaşadığını ve antoloji şairlerinden olduğunu biliyordum.
Kısa bir süre sonra o beni aradı.önce telefonla konuştuk.ardından her gün msn de
haberleşmeye başladık.o da beni yeniden sevmiş olacaktı ki sayfasında şu anda da hala
kayıtlı olan şiirler yazmaya başlamıştı bana.ben de ona...artık her günüm o sevgili ile
yazışarak,konuşarak geçiyordu.
Ve tarihler 10 eylül 2004 ü gösterdiğinde sevgili şair dostum,hocam Mustafa
Ceylan'ın daveti üzerine Antaltya şairler buluşmasına gittim.yola çıkmadan evvel
sevdiğim insan beni arayarak Antalya'ya gelir gelmez ona uğramamı istedi.ve ben de o
şehre ayak basar basmaz yüreğimdeki o büyük özlemle koştum kollarına.kavuşmamız
muhteşem olmuştu.Asırlık hasretleri bitirmiş gibiydik ikimizde.gözlerimiz ve ellerimiz
hiç ayrılmadan tarifsiz güzellikte bir 8 gün yaşadık beraber.çocuklar gibi mutlu idik.
işim dolayısıyla ben akabinde yeniden İzmirime döndüm.
tam 2 gün sonra ise sevdiğim insandan,beni çok üzen bir haber geldi.beni
istemediğini,hayatında başına ne geldiyse kova burcu olan erkeklerden geldiğini ve bir
daha görüşmek istemediğini söylüyordu telefonda.
Hayatımın kabusunu yaşıyor gibiydim.bir anda bütün dünyam yıkılmış,sevgiye ve
kadınlara olan tüm duygularım değişmişti.anlam verememiştim bu olan bitene.
Uzun sürmedi bu olayın anlaşılması.Çok değer verdiğim bir şair dostumun,sevdiğim
insana benim hakkımda asılsız senaryolar anlattığını,daha sonra da sırf o insanda gözü
olduğu için bunu yaptığını anladım.
İzmirdeki işimi bırakıp Bodrum'a yerleşmeye ve ömrümün sonuna kadar orada
yaşamaya karar vermem zor olmadı.
Artık en büyük aşkım,sevgili yalnızlığım ve şiirlerimdi.bununla yetinip yaşamayı
öğrenmem gerekiyordu.ben de öyle yaptım şu ana kadar.
İşte dostlar.Bir aşk hikayesinin hazin sonu.
Bu sebepten şimdi şiirlerim ve naçizane bestelerim hep ayrılık ve hasret
kokuyor.yıllarca sevgiyi öğrenmek için çırpınan zavallı yüreğim,artık lanetler yağdırmayı
da öğrendi.
Tüm sevgiye ihanet edenlere,tüm dostluğa ihanet edenlere.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
dilerim sevenleri ayıranlar,Yüce Yaradanın cehennemini bu dünyada da yaşarlar.Dilerim
bu benim başıma gelen olay sevgi ve dostluğa ihanetin yeryüzündeki son örneği olur.
Yolu sevgiden geçen ve yüreğindeki sevgiye sahip çıkabilen tüm seven ve sevilenlere
selam olsun.Onları sevgi melekleri öpsün yüreğinden.....
Murat Nail Güney
19/12/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Her Düşene Uzattığım El Benim
Benden selam olsun bacı gardaşa,
Belki mutlu hepsi şu an baş-başa,
Sebep sorma bende yanan ataşa,
Toz dumandan görünmeyen yol benim...
Çiğ düşerken seherde güllerime,
Güneş doğmaz sararan dallarıma,
Bakma benim bu garip hallerime,
Çilelerden arınmayan kul benim...
Suçlu ararsan yıkılan dünyana,
Geçen günlerini getir yan yana,
Anla ki su değmiş kuru samana,
İşte bundan ahu zarda dil benim...
Az konuş sözünün arkasında dur
Ancak böyle yaşar içinde huzur
Mecnunsun diyene cevabım hazır
Her düşene uzattığım el benim...
Sevgi dedik, dostluk dedik, yol ettik,
Hafta dedik, mevsim dedik, yıl ettik,
Yalnız kaldık en yakını el ettik,
Başımızda poyraz esen yel benim...
Darlanma Muradım Hakka sığın hep,
Varsın duman bassın ovan dağın hep,
Namertle dolsa da solum sağım hep,
Bir tek dosta şükür eden kul benim...
23/04/2005 Anamur / MERSİN
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Her Gece Rüyana Gelir Giderim
Şafak serininde gönül avazda,
Tövben kabul olunur mu niyazda.
Çok kalbimi kırdın yine bu yaz da,
Sazımı elime alır giderim...
Baharda döküldü yaprağım,Sdalım,
Peteğim boşaldı, kalmadı balım,
Dosta anlatıp şu ömür masalım,
Kapında bir gece kalır giderim…
Yaşadık seninle rüyada gibi,
Gönlümüz Tanrıya duada gibi,
Postaya bırakıp bu son mektubu,
Her gece rüyana gelir,giderim…
Hatıralar bana acı veriyor,
Sanki ruhum, için-için eriyor,
Yürekteki ateş bak külleniyor,
İnceden bir duman olur giderim…
Ne tövben kar eder, ne pişmanlığın,
Söner gözlerinde sevgi ışığın,
Muradın gönlünde dert yığın-yığın,
Hakkın divanını bulur giderim…
22/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Hülyamı En Vefasız Kullarına Bıraktım
Yüreğimden süzülen gönlümün incisini,
Sevgimle taç yaptım da ellerine bıraktım.
Kaderimsin diyerek sevmiştim seni zalim,
Sevdamın kaderini dillerine bıraktım...
Efsane aşkımızın değeri pek az oldu,
Arzular içerimde alev oldu, köz oldu,
Boşa yanıp kül oldum, yüreğim göz-göz oldu,
Mutluluk düşlerimi, küllerine bıraktım...
Oysa neler yaşadık, ne günler, ne geceler,
Satırlarda dans etti sevda yüklü heceler,
Çözülmez oldu yazık içimde bilmeceler,
Umudumu mektubun pullarına bıraktım...
Nasıl kıydın kopardın tomurcuk güllerimi,
Bülbülündüm, zamansız susturdun dillerimi,
Yollara küstüm artık bekleme yollarımı,
Yarınımı gurbetin yollarına bıraktım...
Hep mutluluk istedim el değmedik, tertemiz,
Ne yeminler etmiştik Yaradan’a senle biz,
Şimdi ne yemin kaldı, ne de aşkımızdan iz,
Hülyamı en vefasız kullarına bıraktım...
Kardelenler açmıyor, laleler solgun sarı,
Ne sen peteğim oldun, ne ben petekte arı,
İlkbaharı görmeden yaşattın Sonbaharı,
Yazları gözyaşımın sellerine bıraktım...
Şimdi hüzün kokuyor esen rüzgarlar bile,
Aşkımı anlatırdı yağmurlar gelse dile,
Yaka-yaka döndürdün beni isli kandile,
Işığını çocukluk yıllarına bıraktım...
16/05/2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Hüzünlere Yaslanıyorum
Yine sensiz yaşıyorum gurbeti gülüm,
Geceeler kara bir kefen gibi sarıyor beni,
Öyle tarifsiz acıyor ki garip yüreğim,
Yemin olsun gerçekten istiyorum ölmeyi.
Hüzünlere yaslanıyor başım ne yana çevirsem
Tam onikiden hançerliyor kalbimi hasretin,
Beni suçlayan bakışların geliyor gözümün önüne,
Her gece bin kere ölüp diriliyorum çaresiz.
Yapma be gülüm, sen canımdan değerlisin,
Kıyma be gülüm, çok ağlarsın sonra bilesin,
Vurma be gülüm, kalmadı kırılacak kanadım,
Dünyada tek yalnız insan benim artık.
Sana kırgın olamam yüreğim buruk biraz,
Kimin suçu varsa felek tüm cezayı bana yaz,
Mezarcı ne olursun mezarımı derin kaz,
Hissetmesin bedenim,ne bahar,ne kış,ne yaz.
08/06/2003 marmaris
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Irmak Irmak Taşmak Gerek
Kimi boynu bükük görsen, uzatıp el vermen gerek,
Dost bağında açan gülü, sevgi ile dermen gerek,
Ecel gelmeden kapıya, sen de yuva kurman gerek,
Gönül nice arzu etse, yüce Hak’tan ferman gerek...
Gönlümün gözyaşalrını, sığdırmaya umman gerek
Yüzün ay parçası olsa, yüreğini yu-man gerek,
Sevdan aşılmaz dağ olsa, dağ başına duman gerek,
Bin sevda da yaşar yürek, lakin hayli zaman gerek...
Kaybetmeden eldekini, değerini bilmek gerek,
Dostunun haline değil, düşmanına gülmek gerek,
Mutluluksa aradığın, gurunu silmek gerek,
Gurur için kalp kıranın, namazını kılmak gerek...
Muradım, seven yüreğe aşk od'uyla pişmek gerek,
Seveni anlamak için, gökten yere düşmek gerek,
Tez varmak zordur menzile, ağır-ağır koşmak gerek,
Göl tez kurur, dere yetmez, ırmak-ırmak taşmak gerek...
30/11/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
İmanla Cennette Saltanat Olur
Tanrım,hep sevgiye şiirler yazdım,
Seni unuttuğum sanma ne olur,
Yüreğimde en büyük sevda sensin,
Allah’ın izniyle hayat yol bulur...
Besmelesiz asla uykuya yatmam,
Sabah uyanınca bir adım atmam,
Şahadet dilimde, hiç inkar etmem,
Allah kullarına kol kanat olur...
Muhammed-ül emin peygamberimiz,
Kur’an-ı Kerim’dir tek rehberimiz,
Şahadetle olsun son seferimiz,
İmanla cennette saltanat olur...
Uyma riyakara yolundan eder,
Kötü söz söyletir, dilinden eder,
Ruhunsa imansız ahrete gider,
Son bindiğin er geç, ağaç-at olur...
Kimdir bu dünyada mal-mülk sahibi,
Kaç karış dünyanın zirvesi, dibi,
Ne sultanlar geldi geçti, dün gibi,
Kul isyan ederse, Kıyamet olur...
Muradım, sırrına erdin dünyanın,
Geç olmadan dost, gafletten uyanın,
Bir yanım buz keser, yanar bir yanım,
Zikirsiz yaşamak; Hıyanet olur...
30/11/2004 Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İnsanlar
Bir ege akşamnda düşündüm yine seni,
Denize yansıyan mehtap rengi o gözlerini,
Senin için yazdım hep en güzel sözlerini,
Şarkımız beraber söylesin tüm insanlar...
Yaşanmıştı bu masal en deli çağımızda,
Yosun kokulu günlerin tadı damağımızda,
Ben hala kor alevim yanan aşk ocağında,
Bu masalı bir de benden dinlesin tüm insanlar.
Yanıyor içerimde her an deli bir ateş,
Ölüyor bak bedenim, sensiz doğmuyor güneş,
Bulamadım sevdana ne benzer nede bir eş,
İçimden geçenleri bilmesin tüm insanlar...
Bize doğru olanlar insanlara yanlış hep,
Çünkü en güzel duygullar yapayalnız kalmış hep,
Kimi anadan, babadan, kardeşinden bulmuş hep,
Dileğimdir, sevdiğinden bulmasın tüm insanlar...
İnsanlara canım dedim, canımdan ayırdılar,
Ömür boyu sevdiğimi yanımdan ayırdılar,
Beni hem doğduğum yerden, hem senden ayırdılar,
Senin kadar vefasız olmasın tüm insanlar...
10/09/1996 saat:03:17 Denizli
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İstanbul Gözlüm
Yalnızlık akşamlarından biri yine,
Yağmur yağıyor avuçlarıma çisil-çisil,
Hasret kokuyor yine Bodrum sahilleri,
Çakan şimşekler aydınlatıyor denizi,
Şehrin ışıkları sönüyor apansız.
Göz gözü görmüyor içimin karanlığından,
Bir kedi fırlıyor caddeye,Artemis sokağından,
Bir de yaprak düşüyor başıma
Palmiye ağacından,
Hala şarkım susmuyor dudağımda;
-Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç!
Ne garip,
Hüzünlü bir huzur doluyor içime,
Elbette bu son faslı biçare ömrümün,
Acı da olsa bir tebessüm yüzümde,
Ben darmadağın olmuşum be gülüm,
Bodrum yerli yerinde.
Ben bu şehre aşık, bu şehir bana küs,
Elbet barışırız, ya bu yaz, ya da güz…
Hani özlemiyorum da değil İstanbul’u,
Gözümde tütmüyor desem yalan
Çocukluğumun,aşklarımın şehri,
Yedi tepenin yedisinde de
Ayak izlerimiz vardır seninle,
Hani,hatırlar mısın “İstanbul gözlüm”
Valide Çeşme yokuşunda tanışmıştık seninle,
Sonra Maçka parkında el ele yürümüştük de
Kağıt helva yemiştik.
Yaşlıca bir hanım yaklaşıp yanımıza;
-çocuklar çok yakışmışsınız birbirinize, demişti de
Epeyce gülmüştük.
Sonra hangi lodos attı bizi bir yerlere,
Hangi rüzgarlar sildi izlerimizi,
Hangi şeytana sattık da en saf yüreğimizi
Sen sır olup gittin hayatımdan anlayamadım.
Bense hala seni yaşatıyorum düşlerimde…
Asırlar kadar uzun geçti yıllar,
Gitmiyorum artık İstanbul’a sen yoksun diye
Filmlerde bile seyretmek istemiyor canım o şehri,
Sen,her bahar yedi tepede açan gülüm,
O günleri yad etmek bile bana ölüm…
Şimdilerde Bodrum’da yaşıyorum,
Bir yalnız martı misali,
Senli anılarım şiirlerime tutsak,
Bir de siyah-beyaz resmin hala defterimde…
Kim bilir bir gün yolun düşer mi buralara,
Karşılaşır mıyız Marina’da yem atarken kuşlara
Yine göz göze gelir miyiz dersin?
Sen hala kor ateşsin içimde “İstanbul gözlüm”
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkın yüreğimde nasıl küllensin?
Saçlarımdaki aklara bakma sen,
Bak! Hala gözlerimde o çocuksu gülüşüm,
Hala dudağımda aynı şarkımız;
-Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz, böyle bir teselliyle,
Gruba karşı bu son bahçelerde gönlünce….
“Elbet bir gün kavuşacağız” gibi bir his var içimde,
Sen de düşürme şarkımızı dudağından,
Ve unutma, gruba karşı oturup
Kalamış vapuru’nun geçişini izlediğimizi Dolmabahçe’den.
Sonra da atlayıp iskeleden vapura
Kanlıca’da şekerli yoğurt yediğimizi,
Yeminler edip ayrılık yok dediğimizi…
İşte böyle “İstanbul gözlüm”
Ben hala aynı deli şairim,
Şimdilerde Bodrum’da yaşasam da.
Hala aynı heyecanla kalemim elimde,
Hala taptaze aşkın yüreğimde,
Hala sahilde gruba karşı oturup
Senli şiirler yazıyorum.
Kanlıca’daki kadar lezzetli değil ama,
Hala şekerli yoğurt yemeyi seviyorum.
Gözlerimin ütopyasında hep sen,
Seni nasıl sevdiğimi değil,
Nasıl kaybettiğimi düşünüyorum.
Aslında İstanbul değil özlediğim,
İstanbul yeşili gözlerini özlüyorum.
Bir gün yolun düşerse buralara,
Şarkımızı duyarsan uzaktan;
Bil ki seni hala seviyorum…
30/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
İsyan Değil
Düşerse canına hicran ateşi
Rüzgarlar ters eser, dereler kurur.
Dostların unutur, çalmaz kapını,
Kardeşin, evladın bile el olur...
Kapanır yüzüne bütün kapılar,
Sarayken makbere döner yapılar,
Kurur gözlerinden akan her pınar,
Bağ bostanın solar, sahra, çöl olur...
Ötüşür damında karga, baykuşlar,
Dermanın tükenir, zorlaşır işler,
Bitmez yokuş olur düzler, inişler,
Sadece sevdiğin köle, kul olur...
Feryadın ulaşır göğe, yıldıza,
Acılar yürekte, ne gerek söze,
Dost isen arada hatır sor bize,
Bir gün yere düşsen tutan el olur...
Muradım incedir aşığın gönlü,
Soldurma bağında açan son gülü,
Kelebeğin üç gün sürermiş ömrü,
İsyan etme hakka insan del-olur
05/06/2006 antalya-meltem
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte Bizim Hikayemiz
Bir kara kış günü başalamış ömrüm,
İlk göz açışımda dünyayı bembeyaz görmüşüm.
Doğmadan yirmi yıl hasretim çekilmiş,
Çifte kurbanlar kesilmiş doğduğum gün.
Mutluluk koymak istemişler adımı,
En sıcak sevgilerle kucaklanmışım...
Aylar yıllar geçmiş aradan,
Hayatı tanımadan atılıvermişim içine.
Arayanım soranım kalmamıış,
unutulup bir sevgi arar olmuşum.
Bir kara kış günü esir almış beni sevdan,
İlk sevişimde sevgiyi bembeyaz görmüşüm.
Yıllarca özlemim çekilmiş,
Mutlu anlarımda kimi dost, kimi düşman olmuş insanalar,
Mutluluğu çok görmüş felek de,
En kem gözlerle bakmışlar sevdama,
Günler aylar geçmiş aradan,
Unutulmuş bir sevgi arar olmuşum.
Ölümüm de bir kara kışta olacak,
Son kez kapkara dünyayı, bembeyaz göreceğim.
Ben yitik umutların çocuğu,
Ben sözde sevgilerin kölesi,
Göz pınarlarımda kuruyan yaşlar gibi
Umutlarımı, sevgilerimi yitirmişim bir bir.
Zaman-zaman hasret duymuşum ölüme,
Umut ekmeğim
Sevgi güneşim suyum,
Dertler yoldaşım olmuş,
Ölüm ise:
Kurtuluşum olacak...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte O An Anlayacaksın
Bu yaz yeni bir sayfa açıyorum gönül defterimde,
İlk satırında da son satırında da sen ol dilerim.
Baştan aşağı uzun bir çizgi çektim tüm dertlerime,
İlk güftemde sen, son bestemde de sen ol dilerim...
Unutsun varsın dostlarım adımı, kim olduğumu,
Kalem elimde nasılsa ister yazar, ister silerim,
Anılarım da unutulsun, yırtılsın tüm resimlerim bir bir,
Şahit yaşadıklarıma, alnımdaki çizgilerim...
Yaşadım dolu dolu her anını mutluluğun,
Kuruttum verdiğiniz tüm çiçekleri defterimde
Unuttum tüm vefasızları, sevgi arsızlarını...değmez,
Ben insanım, ben şairim, yüreğim boyun eğmez...
Mezar yapmam yüreğimi kırılan gururuma, düşlerime,
Bir tuğla düşse gönül duvarımdan, bin koyarım yerine.
Yine şarkı söylerim yıldızlı sahillerinde Akdeniz'in,
Sonbahar yağmurlarına yenik düşse de yollarda izin...
Her köşebaşına bir mum, her mumda bir dilek,
Her gölgede karanlıkları vurdum tek tek.
Arama hiç nerdeyim, hangi dağda kurt uluyor,
Sensizlik zor ama, hayat sensiz de oluyor...
Tomurcuk güller yine açacak bahçelerimde,
Mor menekşelerim de özgür olacak günün birinde.
Bir sabahın seherinde yanık bir ezan sesi duyacaksın,
İşte o an...Aşkımızın Öldüğünü Anlayacaksın...
murat nail güney
29/07/2005 anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte O Gün Sonum Olacak...
Ben unutmadım seni, öyle sitem etme,
Sen içimdeki hasret yağmurlarında kayboldun.
Ben istemedim zalim ayrılığı,
Ben koparmadım sevgi ağacının taze filizlerini,
Silmedim ben yüreğimden, sevdanın izlerini
Ben karartmadım gönlümü,
Yağamayan bulutlar gibi,
Yemin olsun...yapmadım....
Senle mutlu olmaktı hedefim,
Bir an bile sapmadım.....
Şimdi diyorsun ki...git! ..sen de kimsin? ? ?
Öyle ya, ben sadece rüyalarına girdim...
Öyleyse, yüreğimdeki yangın yerinde
Ne arıyor küllerin?
Ne işi var gözlerimin kuytularında, senli gölgelerin...
İster unut, ister inkar et; bu halim senin eserin.
Sen unut, unutabilirsen,
Ben sanma ki caydım sözümden,
Hala o deli çocuğum biliyor musun,
Hala şiirlerimde hasretini,
Mutluluk özlemlerimi yazıyorum.
Hala kulaklarımda çınlasa da zehir zemberek sözlerin,
Ben,Gül'ü sevdim be kadın,
Dikenlerini de severim...
Sen okuma varsın,
Sana yüreğimin sesiyle yazdıklarımı,
Senden başka bütün dünya okuyacak...
Bedenim elbet terkedecek bir kara kış günü bu dünyayı,
İşte o zaman şiirlerim,
Sevgi ışıkları gibi kalacak.
Seni benim yüreğimden, taa mahşer günü
Allah'ım layık görmezse alacak...
İşte o gün,işte o gün sonum olacak....
murat nail güney...
05/11/2004 saat:02.20 Bodrum/Gümbet
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İtiraf
Aylardan Kasım, günlerden Çarşamba, yıl ikibin beş,
Hava buz gibi ayaz, fırtına yine konser üstüne konser,
Sahilde dalgalar ölümüne öfkeli, Karadeniz'deyim
Seni düşünüyorum gecenin bir yarısında,
Yüreğimde garip ürperişler,
Üşüyor mu, yanıyor mu desem.
Gözlerim bir ufka dalıyor, bir enginlere,
Göz bebeklerim sen, düşlerim sen, özleyişim sen,
Seni ne çok isterdim yanımda bir bilsen...
Ne havanın ayazı umurumda,
Ne saatin peşpeşe tiktakları,
Unuttum kim olduğumu sensiz,
Avutamıyorum, deli gönlüm hep isyanda,
Kalemim bile acı kusuyor mısralarıma,
Sensiz yaşamak tak etti gülüm canıma...
Ben seni terk ettim sanma sakın gülüm,
Hele ki, unutmak ne mümkün bir an bile,
Seni öyle çok sevdim ki, o yüzden bu yalnızlığım,
Senden uzak oluşum, sana layık olamama korkumdan,
Oysa sen neler düşündün, değil mi arkamdan...
Ben sana nasıl kıyarım be gülüm,
Nasıl ortak ederim seni makus kaderime,
En iyisine layıksın sen mutluluğun, yaşamın,
Ben kahrolmaz mıyım bir an sıkılsa canın...
Tertemiz aşkını kalbime, hayalini düşlerime,
Sessiz gözyaşlarımı satırlarıma gömüyorum.
Sensiz her sabah titreyerek doğuyor,
Her günbatımı çırpınarak ölüyorum...
Sen gurbetin en zalim uzağında,
Ben kaderimin acımasız ağında,
Ve hep o şarkı çatlamış dudağımda,
'Lale devri çocuklarıyız '(sensiz de söylenmiyor ya)
Sabah ezanı okunuyor yine,
Gözlerim yenik düşüyor uykuya...
murat nail güney
08.11.2005 İnebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İzmir Geceleri
Sevda bahçemdeki bu son gülümü,
Koparmadan kokla, kurban olurum.
Kulluğum yalnızca Tanrı`ma benim,
Dilersen, uğrunda kölen olurum.
Yorulmuş ömrümün kara treni,
Kime dert yanayım başa geleni,
Ne çare, çökmedi sevgimin demi,
Boş yaşayıp, boşa ölen olurum.
Cenneti de gördüm, cehennemi de,
Sevenim de oldu, sevmeyenim de,
Hep içime aktı yaş gözlerimden,
Herkes doğru, ben hep yalan olurum.
İzmir`in hüzünlü hep geceleri,
Hasretlik kokuyor esen yelleri,
Susmuş bülbülleri, solmuş gülleri,
Hasret ateşiyle yanan olurum.
İzmir
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kabrimde İsminle Doğrulacağım
Şiirlerde buldum ben teselliyi,
Yalnızlıkta buldum gerçek sevgiyi,
Dilimden dökülen her kelimeyi,
Sana şarkı yapıp haykıracağım...
Kırdım gönlümdeki paslı zinciri,
Yudum-yudum içtim aşkın zehrini,
Kimi deli dedi, kimi serseri,
Kalbimde sevginle çıldıracağım...
Geceme rüzgarsın, gündüz fırtına,
Dünyanın derdini yıktın sırtıma,
Bunlar yetmez gibi, bir de aşkınla,
Sevdanın selinde boğulacağım...
Sönmeyen ateşim, bağrımda közsün,
Mazimden hatıra en güzel gözsün,
Dilimden düşmeyen en içli sözsün,
Kabrimde isminle doğrulacağım...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kaderin Hesabı Kuldan Sorulmaz
Sonbaharda dökülürken yapraklar,
Yorgun gözlerimden yaşlar döktürme.
Solan her fidanın, boynu bükülür,
Bana bu sevdaya boyun büktürme…
Ayaz gecelerde yanar ateşler,
Mangal gibi yüreğimi yaktırma.
Seveceksen, bir ömür sev bıkmadan,
Terk edip sevgiden,aşktan bıktırma…
Fırtınalar eser, savurur yeller,
Acı kahvelerde bakılır fallar,
Hiç bitmezmiş gibi uzuyor yollar,
Ömür boyu yollarına baktırma…
Aklanır toprağın kapkara yüzü,
Yağar karlar, örter ovayı, düzü,
Beyhude geçirdik bu sene yazı,
Gelecek yıl yine hasret çektirme…
Muradım, gönülde küskünlük olmaz,
Suçlu isen bir de baskınlık olmaz,
Kaderin hesabı, kuldan sorulmaz,
Sevdalı başıma duman çöktürme…
19/12/2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Kadına
Kadına saygıyı emretmiş atam,
Kadın bir can değil, koca bir vatan,
Anam, affet beni var ise hatam,
Kadın var yürekten sevilesidir.
Hayatı karnında taşıyan onlar,
Acıyı, çileyi yaşayan onlar,
Anlatamaz asla yazsam romanlar,
Kadın var hatırda kalınasıdır…
Bütün hüznümüzü boğar sevgisi,
Onlar dünyamızın en içli sesi,
Bizden de bu güne yürek busesi,
Kadınlar, kölesi olunasıdır…
Bir güne mi sığar hatırı sormak,
İster gönül, melek diye haykırmak,
Anacığım, cennet’te ırmak ırmak,
Kadın var değeri bilinesidir….
Hele biri var ki; o sanki peri,
Sanki nur ile kaplanmış üzeri,
Doldurmuş yüreğimdeki tüm yeri,
Kadın var uğruna ölünesidir….
Muradım, ne gerek fazla söz niye
İçinde yaşat hep,sevgili diye,
Yazık, anlamayan, yaşar ne diye;
Kadınlar en kutsal bilinesidir…
Murat Nail Güney
Saat:23:45
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
08/03/2005
Kalemim Sen Burada Kal,Ben Birazcık Gidiyorum
Süzülüyor içimden toprağa ince bir nur,
Kavuruyor benliğimi ne çare nankör gurur,
Felek hep yapar bunu bana, alıştım da;
Hakkın kalmasın sevdam, gel...bir de sen vur...
Kapatsam da gözlerimi görüntüler hep aynı,
Beynimin içinde şeytanlar dans ediyor,
Haydarpaşa Garı'nı geçti gönlüm be çocuk,
Trenlerin biri gidip, biri geliyor...
Neyine lazımdı oğlum sonbahar'da nihavent,
İşte sonunda cezanı çektin nihayet,
Sür şimdi dümensiz ömür sandalını okyanuslara,
Yine vuslatlar kaldı başka bahara...
Yazıver bir kaç dörtlük, tatmin et kendini,
Sana mı kaldı bitirmek dünyanın derdini,
Oh olsun işte! ...ihanet bağrını deldi mi?
Sana dost yok buralarda başka yerde ara...
Kalemim sen burada kal, ben birazcık gidiyorum,
Ne kaderime küsüyor, ne sana ah ediyorum,
Ben yine ben olacağım, geçici bu biliyorum
Selam olsun hiç bitmeyen sevgilere, dostluklara...
07/09/2004 izmir/hatay
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kapandı Aşk Mevsimi,Gidiyor Göçmen Kuşlar
Yaz dostum dertlerini son satırına kadar,
Dert ortağın kalemin seni çok iyi anlar,
Seviyordum bu hayatı mutluydum bir zamanlar,
Şimdi buruk hatıram, senle geçen o anlar...
Kim kazdı mezarını ölümsüz aşkımızın,
Kim kanattı yüreğimi, yıktı umutlarımı,
Mekanım oldu şimdi gurbette dağlar, taşlar,
Kapandı aşk mevsimi, gidiyor göçmen kuşlar...
Silemezsin yüreğime kazıdığım sevdamı,
Bıraksan da ellerimi hala sıcaklığın var,
Geceler asır kadar, yok gözümde anlamı,
Üzerime geliyor sanki bütün duvarlar...
Kim büyüsünü bozdu sevdalık şarkımızın,
Kim açık etti aleme gönül sırlarımızı,
Tesellim olmuyor şimdi, aferinler alkışlar,
Ağlayamıyorum bile, küstü gözüme yaşlar...
Alamazsın düşlerimi, bozamazsın rüyamı,
Soldursanda güllerimi kokusu seni sarar,
Mevsimler hep sonbahar, şimdi hazan zamanı,
Aşkımızın üstünü örter mi yağan karlar...
Kim duvarından indirdi son fotoğrafımızı,
Kim atıp hep-yek getirdi oyunda zarlarımı,
Hayat bazan tam bitiyor dediğin yerde başlar,
Sevdanın kanunu böyle, böyle imiş bu işler....
Muradım getiremezler geri, akan zamanı,
Bu günün aşksız geçtiyse, yarını külli zarar,
Gözü yaşlı koma sakın seni seven insanı,
Kırık kalplerde her zaman sevenlerin ahı var...
murat nail güney
02/11/2004 saat:23:50 gümbet/Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kapatma Gözlerini Ay Buluttan Çıkınca
Yaylalarda çimenin yeşiline sor beni,
Özletme yüreğimi, sevdan ile yor beni,
Senin o bebek kokunla ben sarhoş oluyorum,
Unutmak istedikçe seni hatırlıyorum...
Gün doğarken yaprağın üstüne düşen çiğ le,
Gül dalında şakıyan bülbülün bestesiyle,
Zaten içim yaralı, boynunu bükme öyle,
Gözlerimdeki yaşta seni hatırlıyorum...
Başak başak fışkırırken tarlalarda buğdaylar,
Nasıl da çabuk geçti bunca seneler, aylar,
Hasret oku yüreğimde, kırılsın atan yaylar,
Hep o şehre dönüşte seni hatırlıyorum...
Duramıyorum bir yerde, yüreğim daralıyor,
Kimde mutluluk arasam, dertleri sıralıyor,
Hangi dala tutunsam hep elimde kalıyor,
Gezdiğim dağda, taşta seni hatırlıyorum...
Muradım, tadı mı olur, bal petekten akınca,
Bu gönül kime yar olur, sevdalardan bıkınca,
Kapatma gözlerini, ay buluttan çıkınca,
Odama doğan güneşte seni hatırlıyorum...
murat nail güney
30/10/2004 saat: 05:50
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Karacaoğlan Nesliyiz
Dağların alacası yüreğime dert oldu,
Kış soğuğu nedir ki, ayrılığın sert oldu,
Kalleşçe laf taşıyan öne çıktı, mert oldu,
Vur aşığım sazına, söylenecek neler var...
Sarı yıldız hüznünden kızarıyor, yanıyor,
Deşme dostum yaramı, için için kanıyor,
Bak yine sabah oldu, bülbüller uyanıyor,
Biter mi zalim hasret, ne uzun geceler var...
Yaş kemale erince, sular durulur sandık,
Bu yaşta böyle sevda, yandık Allah’ım yandık,
Gönül eğlensin diye yaylalara uzandık,
Bizimkisi dert midir, gör hele niceler var...
Aşığın eyvanında şeyda bülbül eğlenmez,
Cana ateş düşmeden, türkü bile söylenmez,
İnsan ne garip varlık, sütü var, eti yenmez,
Çoktan batar ya dünya, yüreği yüceler var...
İçtik sevda şerbeti, lal olmaz dillerimiz,
Bir solsa, beş tomurcuk açıyor güllerimiz,
Kıyamet mi kopardı, birleşse ellerimiz,
Muradım, çözemedik, ne zor bilmeceler var...
Karacaoğlan nesliyiz, aşka sultan çiğneriz,
Başımıza ne gelse, şükürler olsun deriz,
Dilimiz sivridir ya, gerçekleri söyleriz,
Atamızdan vasiyet, manalı heceler var...
12/01/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Katiliz İkimiz de
Sen,
Sevdiğim kadın,
Katilsin...
En eski, en yakın dostumu öldürdün.
Oysa ne mutluyduk o dostla yıllarca,
O benden hiç şikayetçi olmamıştı,
Ben gülerken gülmüş, ağlarken ağlamıştı.
Ne zenginliğim umurunda idi, ne fakirliğim,
Ne evimden, ne sılamdan, ne benden kopuyordu,
Onca uzun zaman, ne bedenimi, ne ruhumu yordu...
Seninle tanıştığımız gün anlamıştı öleceğini,
Kalan ömrümde, onun yerini alacağını.
Seni sevdim, çırpındı...
Daha çok sevdim, titredi...
Seni ondan daha çok sevdim, işte o an öldü...
O dost,
Yani yalnızlığımız,
Duasız gömüldü...
Sen,
Uğruna her şeyi göze aldığım kadın,
Sen bile beni,
Kalemimdeki mürekkep kadar anlamadın,
Sevgi hareleri gönderdin yüreğime ama,
Ardından sitem dolu sözlerini sıraladın.
Üzüldün zaman zaman kaderimin acımasızlığına,
Hıçkırıklarla ağladın.
Benimse çoktan kuruttular gözyaşlarımı gülüm,
Doyasıya ağlayamadım...
Ben seni sevmedim,
Yüreğini sevdim,
Gözlerindeki çocuksu bakışları sevdim.
Saçlarındaki akları,
Çatlamış o dudakları,
Güldüğünde yazları,
Ağladığında kışları,
Doğayı sevdiğinde
Böcekleri, kuşları sevdim...
Hatta,
Başıma gelen bunca işleri sevdim...
Sen Elveda demeye hazırdın bana,
Git, sevme, unut, yalancısın diyecektin,
Kahrol, sürün, ağla, yan bensizlikten,
Konuşma, sus, haydi git diyecektin...
Peki o zaman neden baktın gözlerime son defa,
Seviyorum dedi gözlerin,
Ne gerek lafa.
Yani,
Ne sen bensiz, ne ben sensiz olabiliriz...
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İkimiz de suçluyuz,
Suç ortağıyız,
KATİLİZ...
Yalnızlığımızı öldürdük;
Cezasını,
Beraber çekeceğiz...
'o şimdi Asker'
murat nail güney
16/04/2005 Anamur / Mersin...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kedi Kadar Dost Olsaydı İnsanlar
Bodrum'dayım yine...
Manzarası güzel
Hüznü bol,
Her köşesinde özlemin dolu evimde.
Balkonda oturuyorum,
Sana şiir yazıyorum.
Bir kedi sesi geldi bahçemden,
Önce usulca miyavv dedi,
Anladım, yalnızlığıma ortak olmak istedi.
Masamdan bahçeye bir kaç kraker attım,
Afiyetle yedi.
Sonra balkonuma çıkıp geldi,
Bir kaç tane daha istedi.
Paylaştım hepsini, tüylerini severek,
Dost oluverdik ansızın...
Sonra hiç ayrılmadı yanımdan,
Gece yarısına yakın, kucağımda uyuyuverdi.
Küçük bir ikramdı yaptığım, o kadar,
Oysa bu güne kadar dost bildiklerime
Ne ikramlarım olmuştu,
Şimdi ise çevrem bomboştu.
Bir kedi kadar olamadılar,
İşte bu yüzden sınıfta kaldı dostlar.
Küçük bir kedi kadar vefalı olsaydı insanlar,
Olmazdı aramızda şimdi, aşılmaz dağlar.
Olsun be gülüm, ne çıkar,
Benim de Nevince'm var...
kendisi küçücük,
Dostluğu dağlar kadar...
Sevgili şair dostum, yüreği güzel insan, Nevin Mengütay'a
ithaf olunur...
murat nail güney
16/10/2004 saat:24:00 Konacık / Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kedim Bile Gelmiyor İki Gündür Kapıma
Sana duyuramadım yüreğimin sesini,
Şimdi kime yapayım aşkımın bestesini,
Bodrum gecelerinde yorgunum hasretinle,
Meçhul bir sevgilinin beklerim gelmesini...
Şu sevdalı yüreğim kaç kez vurgun yiyecek,
Yüreğim kan ağlarken, söyle kimler bilecek,
Kedim bile gelmiyor iki gündür kapıma,
Dayan ey dertli başım, varsın yüzün gülmesin...
Koca ömür nasıl geçti bu kadar vefasızla,
Hani mutlu olacaktık sevdiğim deli kızla,
Yalnızlığımın farkı yok gökyüzünde yıldızla,
Kaçıyorum dostlarımdan, bu halimi görmesin...
Sanki aç kurt gibi çoğu, sevgiler tuzağında,
Ne hayatlar tükendi ihanetin ağında,
Gözümde yaş, acılar hep solumda sağımda
görmesen de yüzümü çok özledim der misin....
24/10/2004 saat:03:20 Gümbet / Bodrum
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kelebekler Sessiz Ağlar
Gözlerin ufkuma doğduğu akşam,
Yeşerdi içimde baharlar gülüm.
Kimbilir yürekte yanan ateşi,
Kelebekler sessiz ağlarlar gülüm...
Yıllarca koşup da hayat yolunda,
Açmadan soldu mu gülün dalında,
Garip bir hüzün bu yolun sonunda,
Yıkılır başıma tüm dağlar gülüm...
Haydi tut elimden bizimse hayat,
Gamı, hüzünleri bir kenara at,
Sevgiyle gönlünde cenneti yarat,
Melekler insanı denerler gülüm...
Uzak kalma sakın sokul yanıma,
Beni senden ayrı sanarlar gülüm.
Bülbüller pek yara taşımaz ama,
Gülün dikeninden kanarlar gülüm...
Muradım dostlukla muhabbet ne hoş,
bir ömür ayrılmaz, sevdayla sarhoş,
Sevdasız geçerse yılların bomboş,
Kurur gözündeki pınarlar gülüm...
03/05/2006 Anamur
Murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kızar mısın?
Seni saçlarına esen rüzgardan,
Senin için çiçek açan dallardan,
Hele ki kem gözle bakan kullardan,
Kıskanırsam kızar mısın sevdiğim?
İki satır yazıp şiir derlesem,
Sevdam için emek döksem terlesem,
Gökyüzünde şimşek olsam gürlesem,
Kavlimizi bozar mısın sevdiğim?
Yağmur olsam dökülsem ellerine,
Diken olsam tomurcuk güllerine,
Çakıl olsam serilsem yollarına,
Çiğneyip de tozar mısın sevdiğim?
Geceleri rüyan olsam, düş olsam,
Ağlar isen gözlerinde yaş olsam,
Kirpiğinin üzerinde kaş olsam,
Cımbız alır bozar mısın sevdiğim?
Mızrap olsam sazındaki tellere,
Şerbet olsam ağzındaki dillere,
Aşkın ile düşsem gurbet ellerle,
İki satır yazar mısın sevdiğim…
Ayın şavkı olup sızsam odana,
Beethoven dinleyip uysam modana,
Seyyah olup gezsem Urfa, Adana,
Benim ile gezer misin sevdiğim...
Muradım bir avuç topraktan bu can,
Dostluk ateşiyle tütsün hep bacan,
Sevgiyle bezense gündüzün gecen,
Sevdamızdan bezer misin sevdiğim...
Haziran 2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kime Yar Olur Ki Bu Ruhsuz Beden
Sıcacık duygular vardı içimde,
Ne yazık hiç biri kalmadı bitti,
Çok dilek diledim Yüce Tanrıdan,
Dualarım kabul olmadı gitti...
Ben nankör değilim vefasız asla,
Neden bütün ömrüm geçiyor yasla,
Dost bildiklerimde bıktırdılar da,
Candan seven dostum kalmadı gitti...
Suya hasret çöller gibi yalnızım,
Allah’ım neden ben böyle bahtsızım,
Ne yapsam silinmez bu alın yazım,
Bir gün bile yüzüm gülmedi gitti...
Kadere bu isyan çare olmuyor,
Yüzüm gülse bile içim gülmüyor,
Açtığın yaralar derman bulmuyor,
Mutluluk ilacım olmadı gitti...
Bu aşık göçüyor fani dünyadan,
Elinden bir tutan olmadı gitti,
Aynalara küskün oldum sayende,
Gurbet elde çilem dolmadı gitti...
Sana söylenecek sözüm kalmadı,
Dostlara bakacak yüzüm kalmadı,
Artık yaşamama lüzum kalmadı,
Azrail canımı almadı gitti...
Ne yapayım bilmem bundan sonra ben,
Ne bir yuvam kaldı, ne yanımda sen,
Kime yar olur ki bu ruhsuz beden,
Bunca şeyi aklım almadı gitti...
Giden gitti kalan neye yarıyor,
Masamda mum değil, ömrüm yanıyor,
Herkes kendine bir kurban arıyor,
Nerede celladım gelmedi gitti...
Ders alın arkadaş başa gelenden,
Ne gelirse başa, zalim olandan,,
Övün olmaz elbet elden gelenden,
Bu sırrı hiç kimse bilmedi gitti...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kocaman Bir Aileyiz Hepimiz
Altay’ların bağrından kopup geldik bu yurda,
Tanrı öyle bir his verdi ki, dağdaki o kurda,
Peşinde koca bir kavim göç etti çoluk-çocuk,
Ne kurbanlar verilmiş yıllarca bu uğurda…
Ergenekon demişler Türklerin ilk yurduna,
Yüce hakan cengaverlerini takmış ardına,
Şan şeref dolu zaferler kazanmışlar inançla,
Bazen coşkun sel olmuşlar, bazense bir fırtına…
Tarihlere yazılmış asaleti, ünvan’ı
Adaletle hükmederek sarmışlar tüm ummanı,
Ne zulme yol vermişler, ne de haksızlıklara,
Şehit vermek pahasına nice Koçyiğit canı…
Ezelden ebede dek dalgalanır bayrağım,
Gümüş derelerim akar, dumanlıdır her dağım,
Türk’üm, gurur duyarım tarihimle, Atamla,
Tek bir vücut tüm halkım, ne solum var, ne sağım…
Birliktir inancımız, ayırım yapmayız biz,
Aslında kocaman bir aileyiz hepimiz,
Mesafeler engel değil, dostluk, kardeşlik için
Ölçsek kaç karış gelir yurdumda en uzağım…
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aralık 2004
Bodrum
Kurtulam Gitsin
Gönlümle barışıp, benimle küstün,
Al götür gönlümü senden kurtulam.
Ben yüzüne güldüm, sen yüzün astın,
Al hançeri, vur da, candan kurtulam...
Sonunda akibet oldu karanlık,
Pişmanlık kalıcı, gurur bir anlık,
Sevene samanlık bile seyranlık,
Al kibriti, yak ta, ondan kurtulam...
Anladım, senin de aklın karışık,
Dostların karartmış gözünde ışık,
Bu can zaten acılara alışık,
Al canımı, kuru ten'den kurtulam...
Hasretin acısı çöker bağrıma,
Kimse kulak asmaz dostluk çağrıma,
İlaç ne fayda ki, yürek ağrıma,
Al kalbimi, ben de benden kurtulam...
Muradım, gülünün soldu yaprağı,
Tüter gözde memleketim toprağı,
Aşamadık bunca dumanlı dağı,
Yarınım belirsiz, dünden kurtulam....
'O Şimdi Asker'
murat nail güney 14/05/2005
akçay kışlası/İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kuşlara Özendik
Aştık yine yüce dağlar ardını,
Dost ile unuttuk gönül derdini,
Hasretinle geçer ömrün her günü,
Adını dağlara yazdırır kader...
Derelere indik sular içmeye,
Kuşlara özendik göğe uçmaya,
Yürek dayanır mı senden geçmeye
Ondan, diyar-diyar gezdirir kader...
Bu gönülde biz hep sevgi besledik,
Gün olur murada ereriz dedik
Çok ağlamadıksa, çok da gülmedik
Bize bunca şiir yazdırır kader...
Gecenin koynunda hasreti sardık,
Tüm dostları bağrımıza basardık,
Muradım konuşma, yetti sus artık,
Dostuna mezarın kazdırır kader...
01/10/2004 antalya
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Küskün Begonyalar
Bazan sırlar doludur hayat yolumuzda,
Bilinmez nerde mola verir ömür treni,
Nice sürprizler vardır dönemeçlerinde,
Bir ılık rüzgar gibi eser sarar seni...
Yaşam muamma değil mi başından sonuna,
Yürek dolusu acılar, sevgiler, hasretler.
Kimimiz ömür boyu yaşar mutlulukları,
Kimimiz ömür boyu hep o sevgiliyi bekler...
Bir tek gül bile koklamadan geçmişse her bahar,
İçinde, indifada hazır bekler arzular,
Begonyalar küsmüşse, açmıyorsa bahçende,
Açmaza girer sonunda bütün yolların...
Ya
Ya
Ya
Ya
kıymetini bilmez kaybederiz aşkları,
hasrete sevgiliden fazla alışmışızdır,
kaybetmekten korkarız çevremizden dostları,
dostlara sevgiliden fazla bağlanmışızdır...
Bilinmez hikmetleri o yüce yaradanın,
Üstüne tuz basılır mı kanayan yaraların,
Sevgiden değerli ise müstesna arzuların,
Sevgisiz yaşayıp hep,aşktan usanmışızdır...
ağustos 2004-izmir
mng
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Masum Değiliz Hiç Birimiz.
Sevda için koca ömrü nasıl tüketiverdik,
Sevgimiz için oysa nelere gögüs gerdik,
Sevdiğimiz olmazsa hayat olmasın derdik,
Bu yüzden suçluyuz, masum değiliz hiç birimiz...
Uzak iken hasretten bitmiyordu geceler,
Kavuşunca unutuldu sevgi dolu heceler,
Şimdi zehir gibi sözler yüreğimizi deler,
Ayrıldık suçluyuz masum değiliz hiç birimiz...
Yıktık gurur uğruna sevgi dolu düşleri,
Tükettik tüm baharları, yaşıyoruz kışları,
Akmıyor gözümüzden mutluluk gözyaşları,
Unuttuk, suçluyuz masum değiliz hiç birimiz...
Yaralı bu yürekler, hep acılara gebe,
Çaresiz kaderimizle oynuyoruz körebe,
Birimiz gurbette kaldık, diğerimiz göçebe,
İkimiz de suçluyuz, masum değiliz hiç birimiz...
Hazan yaprakları gibi öylesine savrulduk,
Ne gururdan vazgeçtik,ne çileden yorulduk,
Daha ne kadar sürecek bu meçhule yolculuk,
Sevmiştik, suçluyuz, masum değiliz hiç birimiz..
İstanbul'lu bir şiir dostuma ithafen...
31/07/2004 saat:02:000 hatay/izmir
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Melek Bakışlarındaydı Aşk
N ereden bilirdim bir ağustos akşamında Eğenin
E n derin mavisinin gözlerine yansıyıp,
V e yüreğime akacağını sıcaklığının...
İ çimde yakamozlar yaratacağını, bakışlarının
N e bilirdim küllenmiş sevdamın kıvılcıma dönüşeceğini...
K aç mevsim yaşadım sensizliğin açmazlarında çaresiz,
A lıcı kuşlar gibi hasretin özlemleri alıp götüreceğini,
L avanta, yasemen kokuları güzeliğinde
A şkının yüreğimi yangın yerine çevireceğini ne bilirdim.
F ırtınalı gençlik yıllarımın anılarıyla döneceğini bir gün,
A aah kader! Ne kadar zalim olsan da o kadar vefalısın,
T aş üstünde taş koymazsın an olur gönül bağımızda,
O sevgiliyi yılarca alıp götürürsün asırlık hasretlere,
G örünmese de hissedilir yaşanılası mucizeler,
L af söz dinlemez olur sevdalı yüreğim,
U zayıp gider düşlerim melek bakışlarında...
Murat nail güney...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Melek Gibi
Yeter artık yeter çektiğim çile,
Ağlayan gözlerim seninle gülsün,
Seni seviyorum, çok seviyorum,
İstiyorum bunu tüm dünya bilsin...
Hasreti tattıran kadere inat,,
Çıkar hüzünleri yüreğinden at,
Unutma küçüğüm sürüyor hayat,
Sev ki tüm acılar aşka yenilsin...
Takma hiç kafana olursun mutsuz,
Bu hayat yaşanmaz asla umutsuz,
Gönlüm çöller gibi sevgiye susuz,
Seviyorum seni tüm dünya bilsin...
Karlar ortasında bir çiçek gibi,
Kozasından çıkmış kelebek gibi,
Cenneti ala dan bir melek gibi,
Sev ki tanrım bize mutluluk versin...
Anlatamadığım tüm duyguları,
Ceylan gibi bakan gözlerle söyle,
Leyla mecnun bile sevmedi böyle,
Seviyorum seni tüm dünya bilsin...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Meleklerden Haber Saldım
Hani unutmuştun beni, aşkımı,
Bir daha adımı anmayacaktın.
Bak terketti seni bütün dostların,
Korkarım ömrünce ağlayacaksın.
Bu deli yüreğe çok acı verdin,
Seni çözemedim, ne idi derdin,
Başın omuzumda yemin ederdin,
Gözyaşlarını bile arayacaksın...
Körfez geceleri aşkıma şahit,
Sevdalar ölmüyor, oluyor şehit,
Beni hatırlarsan o sahile git,
Maziyi yeniden yaşayacaksın...
Bülbülün her seher öttüğü yerde,
Güneşin ufuktan battığı yerde,
Gözlerin dalıpta gittiği yerde,
Seni sevdiğimi anlayacaksın...
Bak yine sabahı buldum bu gece,
Hasretle tutuşup yandım bu gece,
Meleklerden haber saldım bu gece,
Rüyandan hayalimle uyanacaksın...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mor Menekşe
Kader eğemedi benim boynumu,
Aşkımı dillere düşür, eğ gülüm.
Boşa kürek çekmiş seven yüreğim,
Saflığıma, toyluğuma say gülüm…
İstersen yırtıp at benim resmimi,
Yada çıkar baş ucuna koy gülüm.
İster unut gitsin sana sevdamı,
Yada vazgeç, ayrılıktan cay gülüm…
Bir gece ansızın rüyama girip,
Yıldız olup şafağımdan kay gülüm.
Kimse bilmez sanma yaşananları,
Şahit oldu aşkımıza ay gülüm…
Aşkta vefa yok ki, sende mi olsun,
Hasretinle yüreğimi oy gülüm.
Ölürsem gurbette, başın sağ olsun,
Mezarıma mor menekşe koy gülüm…
07/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Mutlu Olmayacağım Sana İnat
Sana inat, artık sevmeyecegim,
Hayatı yaşamayacagim, deli deli,
Aşık olmayacağım, belki de yakalayamayacağım o eski neşemi,
Hiç mutlu olmayacağım...
Boğazda balık ekmek yemeyi,
Yağmurda ıslanıp yürümeyi,
Bağırarak şarkı söylemeyi,
Kahkahalar atarak gülmeyi,
Sana inat yapmayacağım,
Mutlu olmayacağım sana inat.
Kalbimdeki aşkının yarasına dayanamıyorum,
Her şey ne kadar güzelken neden gittin,
Neden gittin uzaklara,
Artık ne seni görebileceğim, ne de duyabileceğim sesini,
Her şeye çare bulunmuşken dünyada,
Tek senin derdine mi çare bulunamadı, sen miydin kurban,
Böyle olmamalıydı, neden sen?
Hayaıi umursamıyorum artık
Senin olmadığın dünyada hayat olsa,
Mutluluk, aşk olsa, sevinçler olsa ne yazar,
Benim olmadıktan sonra,
Küsüyorum hayata sana inat,
Kimseyle konuşmuyorum, şiirde yazmayacağım,
Kelimeler senin için dizeye dizilirken,
Ağlamayacagım sana inat, gülmeyeceğim,
Bir gün öleceğim kimseyle vedalaşmadan,
Yanına yatacagim sana inat,
Sana inat, sana yenik, sana aşık,
Bitecegim …
İsrail'de yaşayan dostum, sevgili LUİSA SADİİ tarafından,
ortak sembolik sitemiz www.muratluisa.s5.com dan
2003 senesinin yılbaşı akşamında bana gönderilmişti.KENDİSİNDEN BUNDAN SONRA
HİÇ HABER ALAMADIM..
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mutluluk Bize Yaramadı Be Gülüm
Mutluluk bize yaramadı be gülüm,
Özledik zaman oldu,
Yalnızlığımızda saklı
Kambur mutsuzluğumuzu,
Unuttuk, etten kemikten değil
Sevgiden yoğrulduğumuzu,
Bilemedik gülüm,
Geçen yıllardan değil,
Geçmeyen yaralarımızdan
Yorulduğumuzu…
Bulamadık bu yüzden,
Bulamadık yolumuzu.
Hangi bereketsiz yağmurlar suladı,
Kurak sevda tarlalarımızı,
Hangi keyifsiz rüzgar,
Kuruttu son yeşil dallarımızı,
Hangi sahile bırakacak dalgalar
İçimizdeki dağlarca hüzünleri,
Hangi vakitsiz seherlere
Doğacak güneşimiz,
Hangi kırık kalp paylaşır
Bizimle en nihavent şarkıları,
Hangi ömür yaşayacak,
Yaşayamadığımız baharı,
Hangi tren düdüğünde
Kaybolacak sessiz çığlıklarımız,
Mutluluk bize yaramadı be gülüm;
Biz lale devri çocuklarıyız,
Biz lale devri çocuklarıyız…
07/06/2006 Anamur
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Müebbet De İdam Deme Sevdiğim
Bu gece hasrete nöbet sırası,
Yana-yana bitti gönül çırası,
Bodrum kaç adım yer şunun şurası,
Gözümü yollarda koma sevdiğim...
Bulutlara özlemimi yükledim,
Meleklerden dileğimi ekledim,
Gözüm yolda sabaha dek bekledim,
Hiç olmazsa çıksan cama sevdiğim...
Yağmur olup yağsam saçın meçine,
Rüzgar olup essem, çeksen içine,
Cezam neyse seni sevmek suçuna,
Müebbet de, idam deme sevdiğim...
Adını yazarken elim titriyor,
Ömürler bitiyor, hasret bitmiyor,
Hayalinse gözlerimden gitmiyor,
Bir de kavuşmayı dene sevdiğim...
Defterimde resmin bana teselli,
Mecnun olmuş yürek, halimiz belli,
Düşmanlara nispet, davullu, zilli
Oynayalım döne-döne sevdiğim...
Muradın adını destan eyleme,
Kadir bilmeyenle, mestan eyleme,
Sevda bağımızı, bostan eyleme,
Yarın benzemesin düne sevdiğim...
01/12/2004 Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nasihat
Oğul sana bir nasihat edeyim,
Sakın ola bu sözümü unutma,
Yalana dolana meyil eyleme,
Bırak aksın gözyaşını kurutma...
Ağlayan değil ağlatan utansın,
Gülersin de ağlarsın da insansın,
Her zaman dürüst ol başını dik tut,
Mertliğine güvenmeyen utansın...
Ömründe üç şeye sahip ol oğul,
Paraya,makama,sakın olma kul,
Elinden, dilinden, belinden sakın,
Ne gelirse başa bundandır oğul...
Kalp kırma, düşmanla dost olmayı bil,
Bu dünya fanidir ebedi değil,
Hiç bir kötülüğe eyleme meyil,
Sana bu sözlerim candandır oğul...
Bir dua okusan yetişir bana,
Babanın ekmeği, helaldir sana,
Zulüm etme sakın, mazlum insana,
Zalime bu dünya zindandır oğul...
murat nail güney
oğlum Murat Güney e ithafen...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nasihat (2)
Elden gelen öğün olmaz derlermiş
Mutluluk da buna dahil bil dostum.
Düşme yere haline gülerlermiş
Yaşadıkça hep ayakta kal dostum...
Huzur ne güldedir, ne de bülbülde,
Acı tatlı her şey, ne varsa dilde,
Önce kendi derdine dermen ol da,
Huzuru kendi içinde bul dostum...
Üzülürsün deşme benim derdimi,
Sorma neden terketmişim yurdumu,
Canından kopan sırtından vurdu mu
Şimdi o da ele köle kul dostum...
Varlığa sevin de, şımarma sakın,
Kıymet bil, var ise gönlüne yakın,
Foyası çıkıyor karanın, akın,
Ahrette geçmiyor para, pul dostum...
Muradım çilemiz bitecek bir gün,
Kendi vatanında olsan da sürgün,
Biz doğuştan tokuz hep sen ye kürküm,
Bundandır bizde bu, garip hal dostum...
murat nail güney
15.09.2005 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ne Ceza Kesersen Razıyım Dostum
Ne ceza kesersen razıyım dostum,
Bu dünyaya sensiz geldiğim için.
Dert çekmek kaderse itirazım yok,
Arada bir sensiz güldüğüm için…
Korkmam yüreğimi açmaya sana,
Yüreğin, yüreğim bildiğim için.
Duada ellerim şükrediyorum,
Candan öte dostu bulduğum için…
Sınırdan döndürdü felek son anda,
Koruyan melektin sanki sinemde,
İlacım oldun hep yürek yaramda,
Şanslıyım hayatta kaldığım için…
Zararı yok ara sıra kırsan da,
On puanlık zor sorular sorsan da,
Eller ne der diye derdin olmazsa,
Gönlümden hüznümü sildiğin için…
Sevgi bu dünyada en zor zanaat,
Hem sabır gerekir, hem de kanaat,
Artık kederleri başka yana at,
Mutluluğa aday olduğun için…
Muradım, dostunun asilse kanı,
Yanıltmaz o asla bir kere canı,
Kim bilir, belki de kırmaz ricanı,
Onu gönül dostu bildiğin için…
04/03/2005
Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ne Haber
Sabah olur, akşam olur gün biter,
Gelmez oldu ne selamın ne haber,
Dostlarım kayboldu hep teker teker,
Kalanlarsa insanlıktan bi haber...
Çiçeğin açmadan solmaya görsün,
Muradın mahşere kalmaya görsün,
Ayrılık kapını çalmaya görsün,
Tez duyulur etrafında bu haber...
Kesilirsin ekmek, aştan ne çare,
Dolaşırsın Mecnun gibi bi çare,
Yanan yüreğine olmazsa çare,
Hele sorma mutluluktan ne haber...
Ne kapın çalınır, ne mektup gelir,
Yarın ne yaşanır yaradan bilir,
Çile kuldan ise elbet çekilir,
Kaderine çare varsa, de haber...
Muradım,gideriz dostun suyuna,
Katlanırız binbir türlü huyuna,
Dikkatli ol, düşme kendi kuyuna,
Çıkamazsın Azrailden se haber....
murat nail güney
27.07.2005 anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ne İstiyor Bu İnsanlar
Ne istiyor bu insanlar,
Sevgi verdim almadılar,
Neşeyle gülenler bile,
Başucumda ağladılar...
Bilmeyip dostun halini,
Kırdılar sevgi dalını,
Hep birlik olup yolumu,
Gurbet ele bağladılar...
Kıskandılar sevdamızı,
Yabancı ettiler bizi,
Boşa geçirdik bu yazı,
Yüreğimi dağladılar....
Hasretler kaldı arada,
Sen orada ben burada,
Eremedik biz murada,
Muradı anlamadılar....
Kuş kafeste nasıl yaşar,
Özgürse ne dağlar aşar,
Benim de bir sürprizim var,
Son sözüm dinlemediler...
murat nail güney
26/10/2004 saat:02:45 bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neler Anlatacağım
En sevdalı şarkılar dilimde olsa bile,
Sensiz varmak istemem o en uzun menzile,
Kabul olmamış nice dileğin varsa dile,
Senin için Allah’ a ben dua edeceğim…
Camımda ay ışığı, beyaz karanfilimsin,
Sen en büyük aşkımsın, bu hep böyle bilinsin,
Hasret dolu günlerim bir busenle silinsin,
Tatmadığım her şeyi seninle tadacağım…
Varsın umutlarımız Kafdağı’na atılsın,
İsterse herkes bize güle-güle katılsın,
Sen benim gerçeğimsin, başkasına batılsın,
Şu hain kaderimi bir pula satacağım…
Rüyalarım seninle allı-morlu süslenir,
Sen yanımda yok isen, deli gönül yaslanır,
Yaşanmayan sevdalar gönüllerde paslanır,
Yasla başın göğsüme, neler anlatacağım…
Kalbim sevginle dolu, umutsun, heyecansın,
Öp beni yüreğimden, beden tutuşsun, yansın,
Düşmanlarım çatlasın, dostlarımız kıskansın,
Hayatına mutluluk, heyecan katacağım…
Murat Nail Güney’in sana kurban bilesin,
Hayatı sevmem için yegane vesilesin,
Yaradan’dan dileğim, ömür boyu gülesin,
Bu sözümün altına imzamı atacağım…
05.05.2006
Anamur
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nihavent Beddua
Dostum sana bir beddua edeyim,
Sevgi deryasına akan sele dön.
Deli divaneye dönsün bülbülün,
Seher vakti açan, Pembe Gül’e dön…
Ömrünce elinden kurtulma dostun,
Vakitli, vakitsiz çalan zile dön.
Yar olmasın sana o zalim gurbet,
Hesabı bilinmez servet ile dön..
Hasret kal bir tutam bibere tuza,
Petekten süzülmüş sarı bala dön.
Kalmasın sinende günahtan eser,
Cenneti hak eden ermiş kul’a dön…
Sen değil, en canın evladın bile,
Hayatı boyunca tatmasın çile,
Yağ bulamayasın fener,kandile,
Güneş’ten yansıyan ışık ile dön…
Birine bin versin tarlanda başak,
Bol gelsin beline üç karış kuşak,
İpek yorgan, altta kuş tüyü döşek,
Sofranda Altın’dan kaşık ile dön…
Nasılmış Muradın ah’ını almak,
Yabancı kalmasın yüzüne gülmek,
Mutluluğu yaşa hep ilmek-ilmek,
Nihavent makama aşık dile dön…
27/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Nisan Yağmurları
Bir nisan yağmurunun sessiz damlalarından,
Yanağına dökülen ben olacağım.
Bir bahar rüzgarının çiçek kokularıyla,
Nefes nefes içine ben dolacağım...
Garip duygular çökerse o hassas yüreğine,
Yaş dolan gözlerinin içinden güleceğim.
Renkli rüyalarındaki mutluluk pınarından,
Dudağını ıslatan damlalar olacağım...
Hatıralar benliğinde alev alev yanacak,
Bilen bilmeyen seni aşık oldu sanacak,
Belki de yıllar sonra bir eylül akşamında,
Mehtabın rengi gibi sana yansıyacağım...
murat nail güney...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
On Üçüncü Yıldız
Kanımsın damla damla damarlarımda,
Havam, suyum, güneşimsin.
Benliğimi senle buldum,
Hayatı sevmeyi senle öğrendim,
Canımsın taa içerimde,
İlk kalp sızımsın....
Alnımda boncuk-boncuk, terimsin zaman zaman,
Gün gelirki, tek sırdaşım,
Dert ortağım sazımsın.
Kısacası, talihim, alın yazımsın.
Kızma, darılama sakın,
On üçüncü yıldızımsın....
Murat Nail Güney
temmuz 1977 İstanbul / Aksaray
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Orta Şekerli Şiir
Sus,
Konuşma sakın,
Tahmin edeyim,
'Ben gidiyorum,Elveda ' diyeceksin.
-Gitme,kal.. diyeceğimi sanıyorsan,
Çok bekleyeceksin...
Seven elveda demez ki,
Veda edebilen, gerçekten sevemez ki,
İşte bu yüzden ben,
Vedaları hiç sevememişimdir,
Ne dosta,Ne sevgiliye...
Bitirecek kadar sevebiliyorsa,
O yüreğin sevmek neyine...
Yaz, bırakma asla şairsen,
Şiir bir başladı mı sel gibi akmalı,
Şair,
Hayatı bir başına bırakmadan
Şiiri bırakmamalı.
Şiir ne senindir, ne benim,
Şiir bütün sevenlerin malı.
Kalpleri titretmeli, gönüllere yansımalı,
Ne şekerli,
Ne sade;
Şiir,
Şiir tadında olmalı...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
16/01/2005
İzmir
Ortak Ol En Büyük Günahlarıma
Gezdiğim gurbetin sokaklarında,
Gençliğim su gibi akıp gidiyor,
Kulağımda hala çınlıyor sesin,
Hasretin ömrümü yakıp gidiyor...
Yıkıp engelleri yoluna çıksam,
Ne yapsam el gibi bakıp gidiyor,
Boş kalan kalbimi yerinden söksem,
Felek kancasına takıp gidiyor...
Düşmüşüm hayatın girdaplarına,
Ortak ol en büyük günahlarıma,
Aşk ile kavrulan dudaklarıma,
Hasret kilidini takıp gidiyor...
En uzun gecemin sabahı sensin,
Ruhumda fırtına gibi esensin,
Sen gelmeyeceksen ecelim gelsin,
Ruhum bedenimden çıkıp gidiyor...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ozan’ca
Özünden, sözünden şaşma ozanım,
Nehir ol da, bendin aşma ozanım,
Derdim çok yaramı deşme ozanım,
Gönül kapısından girenlerden ol…
İzin kalır, karda gezme ozanım,
Yağmur ol, kuruyup tozma ozanım,
Her güzele beyit yazma ozanım,
Evvel aslı kimdir, soranlardan ol…
Karıncayı hakir görme ozanım,
Bey, Paşa’ya taviz verme ozanım,
Taş olmadan başım yarma ozanım,
Sözü, dağı-taşı yaranlardan ol…
Uysal at elbette koşar huyunca,
Aslan bile pusar, gitsen suyunca,
Kurt, kuzuya döner, hoş söz duyunca,
Soldurmadan güller derenlerden ol…
Şımarma, şöhreti, şan’ı görünce,
Naz etme, cananı, canı görünce,
Merhem ol yarada kanı görünce,
Lokman hekim gibi, saranlardan ol…
Dünya endamına kanma ozanım,
Dünya sana kalır sanma ozanım,
Sonra ahrete dek yanma ozanım,
Miskin Yunus gibi, erenlerden ol…
İsyan yakışır mı ozanım dile,
Her insan çekermiş zamanla çile,
Son nefes şahadet şerbeti ile,
Hakkın divanına varanlardan ol…
Kapatma önünde hiçbir kapıyı,
Usta olan yapar, güzel yapıyı,
Yarına çıkmaya senet, tapuyu,
Almadık ki Hak’tan, görenlerden ol…
Muradım, ozana yetti sitemin,
Dünyasını zindan etti sitemin,
Sarıldın boynuna, bitti sitemin,
Nice dost dergahı kuranlardan ol…
20/02/2005 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney…
Öksüz Mutluluklar Bıraktım Avuçlarına
Hep olmadık sürprizlerle mi çıkarsın karşıma,
Hiç insafı yok mu sevda?
Tam hazzına varacakken müziğin,
Susturursun tüm sazları yüreğimde bir anda...
Hep günbatımı mı olacak gözlerimin kuytularında,
Günah değil mi,
Yazık değil mi bana?
Koklamadan solacaksa tüm çiçekler,
Hiç açmasın, görmeyeyim güzelliğini,
Çekmeyeceksem kokularını ruhuma...
Anlatılmaz güzellikler sunarsın arada bir,
Doyumsuz sevişmeler yaşatırsın peş-peşe
Ağlatırsın sevgiliyi başı omuzumda.
Sonrada esir edip kahrolası gurura,
Söker alırsın can evimden,
Öksüz mutluluklar bırakıp giderim avuçlarına...
Kurşun gibi ağır, çöker karanlığı gecenin,
Düşerim tek başıma uzayıp giden yollara.
Aslında btmese de aşka inancım,
Uçup gitti yıldızlara...
Bedenimizi bırakıp ayrı ayrı şehirlerde;
Ben uzak yollara,sen başka kollara....
Öksüz mutluluklar bırakıp gittim avuçlarına...
murat nail güney /kobra1
08/09/2004 hatay izmir.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Öksüzdü Sensiz Aşkım
Ö zlemini gölge gibi taşıdım yalnız yılarımda,
K aç geceyi uykusuz geçirdim sahilde martılarla,
S eninse haberin yoktu müebbet prangalarından
Ü şüyen zavallı yüreğimin,yokluğunun ayaz akşamlarında...
Z indanlarında beyaz karanfiller büyüttüğüm,
D eli dolu sevdamın hasret yağmurlarıyla sulanıp,
Ü stüme paslı zincirler gibi ağır çöktü kayıp zamanlar...
S er verdim sır vermedim kimseye yangınlığımdan,
E fsunlu bakışların hiç çıkmadı asklımdan,
N e gurbetler gezip aradım izlerini,
S oramadım kimseye melekler nerede yaşar diye,
İ syanımı göklerle paylaştım gecelerde,
Z akkumlar ektim,zehir kussun diye hasretlere...
A dını taşlarla yazdım dağların zirvesine,
Ş ehrin arnavut kaldırımları şahit
K aç gece sabahaldığıma hayalinin gölgesinde
I lık meltemler hiç getirmedi kokunu be gülüm,
M enekşelerim açmadı,küstüler gözlerime...
'yine o sevgiliye '
murat nail güney/antalya
08/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ölü Aşklar Helvacısı
Güneş yeni uyandı uykusundan,
Bodrum'un mor dağlarından süzülüp, usulca,
Edalı bir geli gibi denize giriyor.
Işıkları saplanıyor gözlerimin kuytularına,
Bodrum'da yine sabah oluyor,
Yüreğim eriyor...
Yaşlı bir balıkçı, ağlarını topluyor denizden,
Kuş sesleri kürek sesine eşlik ediyor.
Sana sesleniyor deli yüreğim sabah meltemiyle,
Sahilde akşamdan kalmış iki genç aşık,
Sandal gibi sallanarak yürüyor...
Koca bir yat geliyor uzaktan nazlı-nazlı,
Ve müziğin sesi sözlü,sazlı,
Martılar çığlık atarak uçuyor sahile,
Sana selam göndersem onlardan,olmaz mı...
Şehir uyanıyor gözlerini oğuşturarak,
Kimse silmiyor deli yüreğimin gözyaşlarını,
Hayat olanca hızıyla sürüyor...
Dün akşam sesini duydum telefonda
Sessiz geçen onca günden sonra,
Sana bir özür borcum vardı ödedim,
Hissedebiliyorum yüreğinin ritmini,
Gözlerinin şuaları taa buraya geliyor,
Gözlerinin içi gülüyor...
Mahşerin kıpırtısı var sanki içerimde,
Ateş böcekleri üşüyor serinde,
Karıncalar pür telaş topraga yayılıyor,
Yoksa sevdalık bu çağda suç mu sayılıyor.
Hangi çöpçü süpürmüş ayak izlerimizi,
Uykulu gözlerime dumanlar yayılıyor,
Bir çocuk koşuşturuyor bakkala doğru,
Bolca un ve şeker alıyor,
Helvasını pişirecekmiş bitişik komşum sevabına,
Bodrum'da sevdalı bir yürek ölüyor...
murat nail güney
21/10/2004 saat:06:10 değirmentepesi/Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ölü Aşklarda Hayat Var
Gelin canlar dost olalım, sevgide karar kılalım,
Aileye katılalım, Ölü Aşklar'da hayat var.
Herbiri dünya tatlısı, gelir köylüsü, kentlisi,
Hem mutlusu, hem dertlisi, Ölü Aşklar'da sanat var...
Sanal alemde doğduk biz, karanlıkları boğduk biz,
Tek bir yüreğiz hepimiz, gönüllerde saltanat var...
Gönül gözüyle görene, bin veririz bir verene,
Uçarız bizi sevene, Ölü Aşklar'da kanat var...
İstanbul bir sevgi şehri, yaşanır Aşkların sihri,
Gel dost görelim bu şehri, bir tarih, binbir anıt var.
Eminönü'nde bir durda, balık-ekmek ye vapurda,
Saatini beşe kur da, Ölü Aşklar'dan yanıt var...
Onbir ayın bir sultan'ı, yaşıyoruz Ramazan'ı
29 ekim bu gün, gel sevgiyle an Ata'nı,
Bir araya toplanacak, gönül ve şiir insanı,
Unutmazsın yaşananı, Ölü Aşklar'da hayat var...
murat nail güney.
ÖLÜ AŞKLAR DERNEĞİ ONURUNA,
GİTTİĞİM İFTAR YEMEĞİ DAVETİ İÇİN
Bodrum -İstanbul yolculuğum sırasında
otobüste yazılmıştır.29/10/2004 saat:05:15
Tüm Ölü Aşklar derneği üyesi arkadaşlarıma
hatıram olsun...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ölüm Bir Fermandır,Bir Gizli Sırdır
Hayat bir pınardır, bir akar sudur,
Her an içersin, yine kanamazsın.
Günleri aylar kadar uzun olsa,
Geçer gider ömür, anlayamazsın...
Sevda bir çiçektir, bir gonca güldür,
Güzel bir hoş bakış, bir tatlı dildir,
Aşık, Mecnun gibi bir garip kuldur,
Tez kırılır gönlü söyleyemezsin...
Ölüm bir fermandır, bir gizli sırdır,
Tez mi, geç mi gelecek bilemezsin.
Muradım, uykuya dalıyor gibi,
Kapanır gözlerin, ağlayamazsın....
murat nail güney
eylül şiirleri 2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Öyle Bir Sevda Ki
Samanlık içinde iğne misali,
Gönlümün işi ne karanlıklarda,
Öyle bir sevda ki yoktur emsali,
Bazan düşte çıkar,bazan fallarda....
Yağmurca yağar da yere dökülmez,
Delice severde dile dökülmez,
Umarım bu yılda boynum bükülmez,
Bir yıl daha geçti gurbet ellerde...
Yaprağa düşünce çiğ derler ona,
Önüne geçilmez olur sellerde.
Her sevda gönülde kalmasa bile,
Her gönüle akar bazan dillerde...
Çileler katlanır yumak olurmuş,
Kimi kefen, kimi duvak olurmuş,
Bazan aşıklar da tuhaf olurmuş,
bülbül öter mi hiç solan güllerde...
murat nail güney...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özlemezmiyim (Bir Şair Dosta Cevap)
Bodrum gecelerinde yıldızları topladım
Bırakmak için ellerine,
Sesini duydum çaresiz kaldığın gecelerde,
Lakin, gözlerini silemedim ellerimle,
Çünkü yapayalnızdım senden uzak bir şehirde kendimle...
Erguvan hayaller kurup
Yaşattım seni gönlümde,
Özledim...özlemeyi sevmesemde.
Kırçiçeklerinin en güzellerini topladım,
Ayak basmamış tepelerden,
Bahar kokasın diye...
Gülücüklerimi saklıyorum içimde,
Seni gördüğümde gülebileyim diye;
Bir de ömür boyu sürecek sevgimi kalbimde.
Çünkü sevgin bana
Tanrı'mdan en güzel hediye...
murat nail güney
16/10/2004 saat:23:00 Konacık/Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özlemlerim (2)
Ben seni güneşli semalarda kaybetmedim,
Şehrin yıldızlı akşamlarında kayboldun
Gözlerimin kapsama alanından.
Bir ellerimde hala sıcaklığın kaldı
Bir defterimin arasında en gülücüklü resmin
Bir de sana yazdığım şiirlerim...
Aklım sen, fikrim sen, düşlerim sen,
Ne zaman dalıp gitsem enginlere,
Hayalin katar katar geçiyor gözlerimden.
Kulaklarımda serçe ürkeklğindeki sesin,
Tüm rüzgarlar sanki senin nefesin...
Yorgun yalnızlığımda başbaşayım odamda,
Hasretin yıldırım düşüyor yüreğime,
Baştan aşağı titriyorum o anda...
Sen bitmeyen öykülerimin baş kahramanısın,
Tanrımın geri aldığı armağanısın...
Ayın şavkı vuruyor yine mor dağlara,
Sahilde dalgalar alabildiğine huzursuz,
Yosun kokuları artık haz vermiyor ruhuma
Yalnızlık yine sevgilim olmuş;
Özlemin kuma...
Bahçemdeki nergizlerin boynu bir başak bükük,
Ateş böcekleri dans etmiyor hüznünden,
Beynimde düşüncelerim alaca karanlık
Bugünüm hesap soruyor dünden...
Hasretler yağmalamış tüm mutlu düşlerimi,
Yıldız alacalarında kol-kolayım sensizliğimle,
Yine sigaraya başladım biliyor musun,
Yine dumandan halkalar üflüyorum
Sahipsiz zamanlara,
Kahvemi yine sek içiyorum,
Sen sabahın yedi buçuğu,
Ben dokuzu beş geçiyorum...
Kahvaltım bir avuç dolusu sensizlik,
Öğlenleri özlem üstüne bir kaşık
Keskin kokulu sevda suyu,
Hay Allah! gece yarısı olmuş,
Yine unutmuşum uykuyu...
12/12 / 2005
Anamur / Murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Penceremde Ay Işığı Oldukça
Ardından çok derin iz bırakarak,
Kışları bitirip yaz bırakarak,
Garip yüreğime köz bırakarak,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Gözlerini ceylan gibi süzerek,
Suçluymuşum gibi bana kızarak,
Aşkın büyüsünü bile bozarak,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Bakmadan yaşanan güzelliklere,
Nasıl kırdın beni göz göre göre,
Mutluluk düşümüz kaldı mahşere,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Kutsal bir emanet vermiştim sana,
Bir de mor menekşe koydum masana,
Çekip gittim hiç bakmadan arkana,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Mor dağlara mor gölgeler çökerken,
Hasret yüreğimi böyle yakarken,
Henüz gün doğmadan, ay ışıldarken,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan
Can kopuyor inan sanki canımdan....
Sahilde çırpınan dalgalar öksüz,,
Çiçekler açmıyor, bülbül ahenksiz,
Anlamı kalmadı, yaşantım renksiz,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Bitmez sana sevdam dünya durdukça,
Hatırlarım saat beşi vurdukça,
Penceremde ay ışığı oldukça,
Gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
Can kopuyor inan sanki canımdan...
Söyle mutlu musun, kederin var mı,
kalbinde küçücük bir yerim var mı,
acılarım şiirlere sığar mı,
gidiyorsun şimdi sen hayatımdan,
can kopuyor inan sanki canımdan...
03.10.2004
Kaynaklar / Buca/ İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Peşpeşe Sigara Yakmayacağım
Sensiz doğacaksa güneş odama,
Bütün perdeleri kapatacağım.
En güzel çiçekler açsa bahçemde,
Kör olsun gözlerim, bakmayacağım...
Gecenin koynunda çok üşüyorum,
Sabaha dek seni düşünüyorum,
Kimseler bilmesin halimi diye,
Peşpeşe sigara yakmayacağım...
Ağlasada yürek, yüzüm gülecek,
Hasret acısını kimler silecek,
Korkarım gurbette sonum gelecek,
Yine de sevmekten bıkmayacağım...
Ömrümün baharı kışlara gebe,
Mutluluk oynuyor benle körebe,
Göçebe yaşantım, aşkım göçebe,
Sevgini içimde saklayacağım...
Muradım kalmadı, Leyla'lar aşkta,
Benden yalnız değil, dağdaki taş da,
Sevgisiz yaşamaz, kurt ile kuş ta,
Gelirsen Bodrum'da bekleyeceğim...
murat nail güney
28/10/2004 saat:01:20 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Renklere Küstüm
Dudağından bir aşk bestesi duydum,
Her nota sevgiyle işlenmiş gibi.
Gözünden süzüldü iki damla yaş,
O çocuk yüreğin içlenmiş gibi...
Sana uzattığı ellerimi tut,
Başım omuzunda kokunla uyut,
Yürek sağlam ise tükenmez umut,
Yaşarız, dünyaya ilk gelmiş gibi...
Bu kadar yürekten ilk defa duydum,
'seni seviyorum' diyen birini,
Seninle unuttum tüm dertlerimi,
Varlığınla güneş yükselmiş gibi...
Yeşile, sarıya, maviye küstüm,
Sazımı kaldırıp duvara astım,
Yıldırımlar çarpsa böyle olmazdım,
Bu sevda, dünyaya bedelmiş gibi...
' o şimdi asker'
04/05/2005 Akçay/ İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Rüyalar-Gerçekler
Seher vakti gördüm rüyamda seni,
Güzel gözlerinde yaş olmuşum ben.
Sensiz uça-uça gurbet ellerde,
Kanadı yaralı kuş olmuşum ben…
Uzar önümüzde bitmeyen yollar,
Mecnun’a, Kerem’e eş olmuşum ben.
Sen henüz yeşeren bahar dalları,
Saçıma kar yağmış, kış olmuşum ben…
Sana Melek desem, hiç erişemem,
Gerçek acı, korkup, düş olmuşum ben.
Sen hayatın sabah yedi buçuğu,
Akşam olmuş, saat beş olmuşum ben…
Zamanı durdurmak ne mümkün gülüm,
Yüreğim soğumuş, taş olmuşum ben.
Gönül ferman dinlemez ki ne çare,
Bir kara gözlüye kaş olmuşum ben…
Muradım, bu sofra ziyafet olmaz,
Tadı-tuzu kaçmış aş olmuşum ben.
Yalnızlık yoldaşım, hasret yarenim,
Aşkınla sevdalı baş olmuşum ben…
27/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Sabah Olmuyor
Sensiz burda mevsimler hep sonbahar,
Sazlar sustu şarkımızı çalmıyor.
Nazar değdi aşkımıza sevdiğim,
Bize olanları aklım almıyor...
Aramıza girdi dumanlı dağlar,
Hasretle geçiyor en güzel çağlar,
Ölen kurtuluyor, perişan sağlar,
Bu dünya kimseye miras kalmıyor...
Kışlalarda bahar müjdeden uzak,
Kaderin oyunu, ömrüme tuzak,
Seven gönüllere olur mu yasak,
Şafağım karanlık, yüzüm gülmüyor...
Sen sılada, ben gurbette, ne çare,
Yokluğun içimde kanayan yare,
Korkarım kavuşmak başka bahara,
Şu zalim geceler sabah olmuyor....
' O şimdi Asker'
05/05/2005 Akçay / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım
Kolaydır yağmadan gürleyip çakmak
Kimse sanmasın milletimi ahmak
Berhüdar etmez seni iki şak-şak
Ben senin saltanatını....yim...
Millet aç, ekmek bekler ekmek
Karın doyurmaz davul ile tokmak
Kolaydır fukarayı günaha sokmak
Sıpa vermeyen atını....yim...
Kırlangıç yapar yükseğe yuvayı
Yumurta olmadan kapma tavayı
Çırpınıp boşa tozutma havayı
Uçamayan kanatını....yim...
Ellerinden ne çok gelir ne az
İcraat yok boşa bunca avaz
Sen bu sözlerimi bir kenara yaz
Beş para etmez sanatını....yim...
Neler oldu
Karıştırdık
Hanımı da
Su içilmez
bizim memlekete böyle
kasabayla köyle
kaçıracağız öfkeyle
hayratını....yim...
Felek zaten vurmuş ezelden bana
Bari akraba olayım ben sana
Alayım baldızın gitmesin yabana
Hem...nı hem....nü....yim...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saklama Gözlerimden Gözlerinin Nurunu
Fırtınalarla geçen koca bir ömür için,
Ne kadar için yansa, hiç faydası yok dostum.
Ne baharlar eskidi, ne gonca güller soldu,
Kalmadı bak seninde çevrende gerçek dostun...
Yaşandı içimizde erişilmez sevdalar,
Kaç sevgili için hep aşıldı yüce dağlar,
Teselli olmuyor artık, ne şiir ne şarkılar,
Ne kaldı elimizde, kırık gönülde dostum,
Unuttuk zaman zaman o güzel sevgiliyi,
Biz unutulduğumuzda hep olduk deli gib,i
Gel beraber yaşayalım son hazan mevsimini,
Kimbilir belki mutlu oluruz senle dostum...
Saklama gözlerimden gözlerinin nurunu,
Korkma sitem etmem sana, kırmam hiç onurunu,
Nasıl olsa buluruz bu işin olurunu,
Boş ver geçen yıllara geleceğe bak dostum...
Zararı yok sorumlusu ben olayım mazinin,
Gel sefasını sürelim ömrümün son yazının,
Henüz susmamış iken sesi gönül sazımın,
Bu sevdamı yudum yudum yüreğine çek dostum...
22/07/2004 saat 02.45
murat nail güney-hatay/izmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sana Hiç Isınamadım
Sen beni hiç sevmemişsin be zalim,
Sevseydin böyle apansız terkeder miydin,
En güzel günlerimde yanımda olupta,
En zayıf anımda bırakıp gider miydin...
Sen beni hiç tanımamışsın anlamamışsın,
İçimdeki dostluk duygularını ihanet sayıp,
Gözlerimdeki sevgiye gözlerini kapayıp,
Ben için-için ağlarken sen güler miydin...
Olsun be kadın! zaten bende sana hiç ısınamadım,
Sen kaderimin bana en kötü yazgısısın,
Otuz baharımın katili ruhumun şeytanısın,
Ben gururla yaşıyorum, sen yaşarken utanmalısın...
Bir seni atacağım içimden, bir de senli hatıraları,
Gerekirse yalnız aşacağım en yüksek dağları,
Yalnız yaşayacağım hayatın tüm çılgınlıklarını,
Sana koklatmayacağım son tomurcuk gülümü...
murat nail güney/türkbükübodrum 14.04.2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sana Türkü Yazdım
Gayrı bizim elin soldu gülleri,
Sustu bülbülleri, esmez yelleri,
Mevlam mekan etti gurbet elleri,
Artık bir meçhule düştü yolumuz...
Gelinin kınası elinden uçtu,
Mevsim geldi kuşlar yuvadan göçtü,
Senden son hatıra bir tutam saçtı,
Düşürdüm yerlere, tutmaz elimiz...
Masal gibi geçtin ey koca ömür,
Gam'a yiğit, neme dayanmaz demir,
Yazımız böyleymiş elden ne gelir,
Hasretle yoğruldu gönüllerimiz...
Sana türkü yazdım, söylesin diller,
Sazım sustu artık kırıldı teller,
Durgun suya döndü gönülde seller,
Vade dolup, susmadan dillerimiz...
Muradım aşığın çilesi uzun,
Kimine acıdır en doğru sözün,
Dostunu iyi seç görürken gözün,
Sonra ırak olur, tez yollarımız...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sarılsam Boynuna
Gözlerinden okunuyor sevdiğim,
Yine mi aklına geldi o akşam.
Dudakların titrer yine ürkekçe,
Gözlerin dolacak yüzüne baksam...
Anlatılmaz nice duygular ile,
Unutulmaz güzel anılar ile,
Vefasız, boş kalan şu kollar ile,
Sarılsan boynuma içimi yaksan...
Sevgi buketini uzattım sana,
Şu deli gönlümü kul ettim sana,
Aşılmaz dağları yol ettim sana,
Ne çıkar sonunda el olacaksan...
Anlatılmaz nice duygular ile,
Unutulmaz güzel anılar ile,
Vefasız, boş kalan şu kollar ile,
Sarılsan boynuma içimi yaksan...
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seherde Açan Güllere Çiğler Düşüyor mu Yine
Beni hatırlarsan bir gün ansızın,
Yalnız dolaşırsan sahilde akşama dek,
Başını kaldır yıldızlara bak,
Güney yıldızı senden çok uzakta olsa da,
Bütün sırlarımı anlattım yıldızlara bu gece,
Bütün yıldızlar aşkımız için ağlayacak...
Güneşe uzanma yanıp tutuşmak için,
Bedenin yansa da yüreğin bensiz buz kesilir,
Kelebekler ağlasa fırtınalar ağıt yaksa,
Gökten denizler yağsa dindiremez susuzluğunu...
Yine öyle küskün mü körfeze dalgalar,
Yine martılar çığlık atıp uçuşurken,
Yine ağaçlar çiçek açmıyor mu,
Gövdesine aşkı kazımıyorum diye...
Yine boynu bükük mü mektepli aşıkların,
Şarkılarımı duymuyor diye.
O şehrin sokaklarında hala Arnavut kaldırımları,
Akşamları limanda efkar öldüren şarapçılar var mı...
Seherde Açan Güllere Çiğler Düşüyor mu Yine,
Yoksa yalnız yüreğin üşüyor mu ne?
Rüyalarıma gel ki meleklerim ağlamasın,
Kollarıma gel ki yaptığından kader utansın...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Selam Olsun
Bir bayrak bir vatan ülküsü için,
Düştük bu gurbetin diyarlarına.
Düşmanın ayağı basamaz diye,
Kanla yazdık vatan topraklarına...
Uğruna kim feda olmaz ki senin,
Hem ruhum senindir hem de bedenim,
Seni sevmeyene hazır kefenim,
Selam olsun şehit analarına...
Ağrı dağlarında destan oluruz,
Kar kış demez cenge meydan buluruz,
Eşkiyayı can evinden vururuz,
Son veririz akan göz yaşlarına...
murat nail güney
5 mayıs 1977 eleşkirt / ağrı
bir eşkiya operasyonu sonrasında
askerlik yaptığım Ağrı da yazdım.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Büyüyorsun Çocuk(kızım Gülay’a ithafen)
Yapayalnızken koskoca dünyada,
Sen çıkıp geliverdin bir anda,
Sende buldum yaşayamadığım çocukluğumu,
Bana hiç tattırılmayan şefkati sana verdim
Olanca sevgimle…
Beraber şarkılar söyledik baba-kız
Bir biz anladık ninnisin zamanın,
Bir de sobanın yanında uyuklayan kedimiz.
Garip yüreğimde sana hep yer var
Kapat gözlerini, yum ellerini, gir izinsiz…
Heyhat! yerinde durmuyor gezgin zaman,
Alıp gidiyor azgın nehirler misali,
Önüne katıp sürüklüyor düşlerimi deli-deli
Acımıyor yüreğimden koparıp aldıklarına,
Sen büyüyorsun çocuk,özlemlerin büyüyor,
Benimse yüreğim daralıyor, gözlerim küçülüyor.
Yıldızlar kaymıyor küflü gecelerime,
Sen büyüyorsun çocuk, benim yüreğim üşüyor…
Senin haberin geliyor bir gurbet akşamımda,
İsyan edip geçmişine kopup gitmişsin ansızın,
Elveda bile demeden kimseye ve bana,
Gidiyorsun demek kendi özgür dünyana…
Sana öfkeli sözler yağdırmak için
Dudaklarım hazır bekliyor nefret uçurumlarında,
Vazgeç diyor baba yüreğim, içim kan ağlayarak,
O da pişman olacak nasılsa sonunda…
Hatıralarımın köşe başlarında
Çıplak ayaklarıyla dolaşıyor çocukluğun,
Bana gülücükler atan çocuk gözlerin aklımda,
Yalnızca sen yakıp kül ettin
İçimdeki sevgi ormanlarını son fidanına kadar
Şimdi tek çiçeğim de kalmadı dalında,
Ağlıyorum sessiz göz yaşlarımla,
Sen yoksun artık bebek kokulum rüyalarımda…
Sen büyü çocuk, yaşa hayatı tadınca
Ben son vapura çoktan bilet aldım,
Yalnız başıma çıkacağım son yolculuğa,
Babalık kolay değil gülüm,
Ama sanma pişmanım baba olduğuma…
Sen hayata en büyük direncim,
En hüzünlü anımda sevincimdin,
Seni yine de seviyorum be gülüm,
Tüm çilelerini hayatın,
Çekerim yine senin için…
www.antoloji.com - kültür ve sanat
07/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Sen Oluyorum
Mavi hülyalara dalınca gönlüm,
Uçacakmış gibi şen oluyorum.
Hayalin gözümde canlandığı an,
Tepeden tırnağa sen oluyorum...
Doğarken ufkumda sabah güneşi,
Siliyor cemalin gözümden yaşı,
Bütün ömür boyu bunca uğraşı,
Verdimde, ben yine, ben oluyorum...
Burada mevsimler uykuda sensiz,
Senli hatıralar yüreğimde iz,
Sen güller, sen dağlar, sen mavi deniz,
Güneşte kavrulan ten oluyorum...
Muradım Mevladan kesme ümidi,
Mutluluk vermese, can vermez idi,
Unutma sabreden, sevda şehidi,
Uğrunda feda bir can oluyorum...
30/05/2005
Akçay kışlası - İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Varsın
Gönül bazan ince olur bir kıldan,
Sanki daha özgür köleden, kuldan,
Mutluluk aranmaz paradan puldan,
Ben böyle mutluyum, çünkü sen varsın...
Unutsana gönlündeki tutkuyu,
Seveni ayırmak kaderin huyu,
Aşkımız bir mezar, bir derin kuyu,
Olsada mutluyum, çünkü sen varsın...
Dinmeyen fırtına,durmayan selden,
Seher vaktinde öten bülbüllerden,
Muradı sorarsan bastığın yerden,
Söyler ki, çok mutlu çünkü sen varsın...
murat nail güney
eylül şiirleri2004 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Vermedin Zalim,Benim Canımı
Bu dünyada herkesin yuvası var,
Benim düzenimi yıkan utansın.
Gönlümün üstünde açan çiçeği,
Yerinden koparıp söken utansın...
Gözüm yok dünyanın saltanatında,
Doğruluktan şaşmadım hayatımda,
Dostluğa gönülde taht yarattım da,
Üstüne yılanca, çöken utansın...
Ah ile tükendi çileli ömrüm,
Bir kere inandım bin kere öldüm,
Aşık der vefayı toprakta gördüm,
Doğduğu topraktan bıkan utansın...
Sevgiyi şüpheyle yaşatamayız,
Ekmek veren ele taş atamayız,
Nasılsa kaderle baş edemeyiz,
İçinde nefreti tutan utansın...
Sen vermedin zalim benim canımı,
Gurbet ettin bana öz vatanımı,
Ömrümü tüketip yaptıklarımı,
Bir anlık öfkeyle yıkan utansın...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Yalnızlığımın Katilisin
Sen, sevdiğim kadın, katilsin...
En eski, en yakın dostumu öldürdün,
Oysa ne mutluyduk o dost ile yıllarca,
O benden hiç şikayetçi olmamıştı,
Ben gülerken gülmüş, ağlarken ağlamıştı.
Ne zenginliğim umurunda idi,ne fakirliğim,
Ne evimden, ne sılamdan, ne benden kopuyordu,
Onca zaman, ne bedenimi,ne ruhumu yordu.
Seni gördüğüm gün, anlamıştı öleceğini,
kalan ömrümde onun yerini alacağını.
Seni sevdim çırpındı,
daha çok sevdim titredi,
seni ondan çok sevdim; işte o an öldü...
O dost, yani yalnızlığım
Duasız gömüldü...
Sen, uğrunda her şeyi göze aldığım kadın,
Sen bile beni
Kalemimdeki mürekkep kadar anlamadın.
Sevgi harelerini kalbime gönderdin ama,
Sitemli sözlerini peş peşe sıraladın.
Üzüldün de kaderimin acımasız oyununa,
Hıçkırıklara boğularak ağladın.
Benimse çoktan kurudu göz yaşlarım,
Gözlerim doldu da ağlayamadım...
Ben seni sevmedim, yüreğini sevdim,
Gözlerindeki çocuksu bakışları,
Saçlarındaki akları, çatlamış dudakları,
Gülerken yazları, ağlarken kışları sevdim.
Sen doğayı sevince, böcekleri, kuşları sevdim,
Hatta başıma gelen, bunca işleri sevdim...
Sen elveda demeye hazırdın bana,
Git, sevme, unut, yalancısın diyecektin,
Kahrol, sürün, yan bensizlikten,
Konuşma, sus, hadi git diyecektin,
Peki o zaman neden baktın gözlerime son defa,
Sevdiğini söyledi gözlerin, ne gerek lafa...
Yani, ne sen bensiz, ne ben sensiz olabiliriz,
İkimiz de suçluyuz, suç ortağıyız, katiliz...
Yalnızlığımızı öldürdük;
Cezasını beraber çekeceğiz....
16/04/2005
Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Senden Sonrası Yok
Günler mi tükenir, yoksa ömür mü,
İçimde hüzünler yaşıyor gülüm,
Söyle sevgi denen duygu ölür mü,
Hasret nehirlerim taşıyor gülüm...
Ne başımız oldu, ne de sonumuz,
Gönlümüz meçhule koşuyor gülüm,
Artık ne tahammül, ne sabır kaldı,
Herkes bu halime şaşıyor gülüm...
Mazimi suç gibi yüzüme vurma,
Senden öncesini bana hiç sorma,
Senden sonrası yok, kalbimi yorma,
Bu yürek sevginle yaşıyor gülüm...
Kanayan yaradır içimde hasret,
Sensiz geçen ömür bana eziyet,
Sende bıkacaksan, hemen azad et,
Bu aşk Mecnun'u da aşıyor gülüm...
30/05/2005
Akçay kışlası - İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seni Sevdiğimin Kararı mı var
Her zaman suların hırçın mı akar,
O baygın bakışın sinemi yakar,
Sevdiğim aklından şüpheyi çıkar,
Seni sevdiğimin kararı mı var…
Bazen perşembesin, bazen salısın,
Sen gönlümün en tomurcuk dalısın,
Ömrümün en son sevda masalısın,
Benden dinlemenin zararı mı var…
Unut yaşadığın acı çileyi,
Dile Allah’tan en olmaz dileği,
Hak nasip eylerse verir her şeyi,
Sana nankör kulun yararı mı var…
Geceler inançla erer sabaha,
Hangi ömür yetmiş ah ile vaha,
Ölümün adını anma bir daha,
Sana yaşamanın zararı mı var…
Mayıs 2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seni Seven Kerem Oldu
Sana çıkan yollarım dikenlerle doldu hep,
Uzandığım çiçekler koklamadan soldu hep,
Güvendiğim dağlarım tipi, boran oldu hep,
Sevmek bize haram oldu sevdiğim, gül fidanım…
Umut ettik, sabır ektik, yolarımız bitmedi,
Sevgi dolu yüreğimiz yine isyan etmedi,
Ferman çoktan yazılmış, ocağımız tütmedi,
Kanayan hep yaram oldu sevdiğim, gül fidanım…
Vatanımdan kopup düştüm gurbet ele, ne çare,
Ne yaptıysam sevdiğimi anlatamadım yare,
Ne gecem var, ne gündüzüm, dolaşırım avare,
Ne kolların saran oldu, sevdiğim, gül fidanım…
Dalgalarda yankılanır avazım her seherde,
Ağlayamam, ne de olsa erkelik var ya serde,
İflah olma yemin olsun, düştüm dermansız derde,
Ak günlerim karam oldu, sevdiğim, gül fidanım…
Kapan ey gönül defterim, susun sazlar, çalgılar,
Esmeyin dertli başımda rüzgarlar, fırtınalar,
Ne sevda kalıyor serde, ne o çılgın arzular,
Seni seven Kerem oldu, sevdiğim, gül fidanım…
07/06/2006 Anamur saat: 00:30
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Senin İçin Ağlayacağım
Çınlıyor bu gece Alaçatı sokakları yine,
Yalnızlığım çığlık çığlığa koşuyor sokaklarda
Taş evlerin buz gibi duvarlarında kayboluyor umutlarım,
Hayalin ısıtıyor içimi apansız,garip duygulara kapılıyorum.
Doldurmuyor hasretin boşluğunu hiç bir şey,
hasretinle yanıyor, uykusuz yapıyorum nice sabahları,
Çocukluğum geliyor aklıma zaman-zaman,
Büyüdüğüm günler lanetler yağdırıyorum.
Yıldızlara uzanıyor yüreğim kıpır-kıpır,
Dilek tutuyorum kayan yıldızları bekleyip,
Şu koskoca dünyada küçücük yüreğimle,
Sıkışıp kalıyorum kayıp zamanlara.
Yine körfeze düşecek yolum bir gün,
Hiç gelmesende bekleyeceğim buluştuğumuz yerlerde,
Hiç bitmeyecek ümidim, kapanmayacak gönül sayfam,
Yine yağmurlu eylüllerde sana şarkı yazacağım,
Ve ben seni içimden hiç atmayacağım küçüğüm,
Dünyaya gülüp geçecek...senin için AĞLAYACAĞIM.
03/10/2003 SAAT:01:26 ALAÇATI/ÇEŞME
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sensiz Bir Gün Bile Yaşlanamadım
Unutmak mümkün mü eski günleri,
Sevdaya edilen o yeminleri,
Kurutup sakladım solan gülleri,
Aşkını gönlümden kurutamadım...
Dolaştım gurbetin sokaklarında,
Halimden anlayan kul bulamadım.
Dalgalar içimde çırpınııp durdu,
Dinmedi fırtınam durulamadım.
Uslanmaz ki gönlüm, bıkmaz sevdandan,
Ayrılık ne acı, can aldı candan,
Aylar yıllar geçti hiç yaşanmadan,
Sensiz bir gün bile yaşlanamadım.
Ömür masalımdan sen hiç çıkmadın,
Yaşamaktan bıktım senden bıkmadım,
Yar gözüyle hiç kimseye bakmadım,
Hasretinden başka şeyle eşlenemedim.
Kapanmadan gözüm görmek isterim,
Kalan ömrümü de vermek isterim,
Tek dileğim sendin demek isterim,
Ne yazık izini hiç bulamadım.
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sensiz Olmuyor
Unutacağım sensiz günlerimin anılarını,
Senden gelmemiş tüm mektupları yırtacağım,
Açacağım içimdeki cennetin kapılarını,
Sana hem kalbimi hem kollarımı açacağım.
Koklamayacağım sensiz deniz kokularını,
Çiçeklerin en güzelini bile sevmeyeceğim,
Sana dilersen kalan hayatımı feda edip,
Başkasına bir dakikamı bile vermeyeceğim.
Islanmayacağım sensiz yağmurlarda arkadaş,
Sığınmayacağım kimsenin kapısının önüne de,
Göz yaşlarımla yıkansam da sonsuza dek,
Asla unutmayacağım dostluğunun anılarını.
Gemilerim olsa da gitmeyeceğim limanlara,
Issız bir körfezde, köhne bir sandalda yaşayacağım.
Sevgi ekmeğim, dostluk katığım olacak hep,
Gözlerimde hayalin son anımsadığım.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sensiz Öleceğim Bir Seher Vakti
Geçtiğin yolara özlemler ekip,
Çıkıp geleceğim bir seher vakti.
Coşkun seller gibi dağlardan akıp,
Senin olacağım bir seher vakti...
Şu gurbetin ince, uzun yolları,
Kırdı gönlümdeki bütün dalları,
Tanrım kavuştur sen seven kulları,
Rüyan olacağım bir seher vakti...
Dayanır mı yürek hasrete gülüm,
Sensizlik işkence, özlemin zulüm,
Yaşadığın şehre düşmezse yolum,
Haber salacağım bir seher vakti...
Doğmasın hiç güneş, esmesin yeller,
Müjde vermiyorsa sevdama fallar,
Tomurcuk açar mı bülbülsüz güller,
Uykun olacağım bir seher vakti...
Muradım sevdana değmesin nazar,
Sevgiye ihanet aşığı bozar,
Kazıver şurada bana da mezar,
Sensiz öleceğim bir seher vakti...
murat nail güney
30/10/2004 saat:05:25
istanbul/Bodrum yolculuğu hatırası
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sensizlik Damlıyor Gecemden
Bak yine uykusuzum Akdeniz akşamlarında,
Buğulu gözlerinle çıkıyorsun düşlerime,
Gözümü yumduğumda karanlığı boğuyorsun,
Kor ateş düşüyor özlemin yüreğime,
Ben yandıkça sen soğuyorsun...
Sigaramın dumanında sen,
Kahvemin telvesinde sen,
Bak kalemim bile vazgeçmiyor senden,
Sıksam sen fışkıracak her satırımdan, hecemden...
Mumlarım tükendiğinde,
Ateş böcekleri aydınlatıyor kuytuları.
Yıldız alacalarında bir garip oluyor yüreğim,
Sen beni unutsan da, ben seni hep seveceğim...
Seni haykırıyorum karanlıklara,
Ay ışığı gizleniyor Mor dağlara hicabından
Yakamozlar öksüz kalacak bu mevsimde,
Falezlerde yankılanıyor martı çığlıkları,
Dalgalar bir başka hırçın dövüyor sahili,
Sensizlik damlıyor gecemden;
Ey Akdenizin en şahane kızı:
Seni Özlüyorum....Özlüyorum...Özlüyorum...
murat nail güney
25/08/2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seslenmem Arkandan,Sana Kıyamam
Bu sabah güneş sensiz doğdu odama,
Hareleri zehirli oklar gib saplandı gözlerime.
İçimde çözemediğim kördüğümler var çiçeğim,
Ellerim titriyor...yüreğim titriyor..
Kelimeler boğazımda düğümlenip kalıyor.
Ağlamakla ölmek arası bir yerlerdeyim.
Hüznüm yansımış denize boylu boyunca
Sular yanıyor...balıklar ağlıyor...
Bak,duydun mu! ..hani o minik kuş vardı ya,
Hani ben gözlerinin içine bakarken dün sabah,
-sev-dik...sev-dik...cik...cik..sev-dik...diye ötüyordu ya hani,
Hani sen de, evet öyle diyor aşkım, duydum dedin di,
Evet...evet işte o!
Şimdi balkonuma konmuş, uçamıyor...uçamıyoooor...
Kanatları uyuşmuş, minik gagasıyla cama vuruyor.
Ooof,Allahım!
Bu sevdalık, özlemek sevgiliyi ne zor oluyor...
Ah be sevdiceğim! ah be yürek balım!
Ah be yarım kalan aşk masalım!
Dağlar kararmış hüznünden, çiçekler soluyor...
Koparıyor kıyameti şu gönlüm, susturuyor tüm sazları,
Ayrılık zamanı zalim oluyor...
Sen gidiyorsun, göçebe kuşlar gibi uçacaksın uzaklara,
Line lanet kaderim mahkum edecek beni,
Hazırlıksız yakalanacağım hain tuzaklara.
Yine takacağım buzdan yapılmış mutluluk maskemi,
Elimde, senin için en yüksek yamaçlardan
Bir sabahın seher vakti topladığım kır çiçekleri,
Ve içlerinde bir tane pamuk dikeni, tıpkı ben gibi,
Gözümde bir damla yaşla uğurlayacağım seni...
Sus, konuşma! hele ki sakın ola ağlama!
Uzatma yüreğime minik avuçlarını,
Bakma gözlerime sabiler gibi...
Yaslama başını sevdalı, dertli başıma,
Elveda falan deme sakın haaa! oracıkta ölüveririm,
Çevir yüzünü, yürü git...bakmadan arkana...
Beni merak etme sen,
Ölsemde kederimden,
Geri dön aşkım! diye haykırmam arkandan,
Düşmem yere, korkma be gülüm,
sana kıyamam.....
Git hadi, daha ne duruyorsun,
Şuna bak yaaa!
Birde bana kızıyorsun paranoya yapma diye,
Çıkıp gelebilirim sana,
Bir gün senin olabilirim sonsuza dek diyorsun hem,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hem de, düşlerimi almıyorsun giderken gözlerimden...
Son bir buse bile vermeden gidiyorsun,
İster yan, ister öl aşkından, bekle! diyorsun...
Git be küçüğüm!
Ben dayanmaya çalışacağım
Hiç tatmadığım böyle bir hasretin acısına,
Al hadi şu son çiçeklerimi de,
Yaşattığın doyumsuz mutluluklar anısına...
tüm seven ama birleşemeyen sevdalı pamuk yüreklere hediyem olsun bu yaşanmış
öykü....
murat nail güney...
15.09.2004 Antalya / Lara
saat:05:45
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sessiz Çığlık
Yine erken sabahlarla aklıma geldin,
Yapraklara çiğ taneleri düşerken uyandım hayalinle,
En olmadık köşelerinde beynimin, senli duygular,
Ben senin değil, sana özlemimin esiriyim...
Bir kadere isyanım tek başıma yaptığım,
Bir seni özlemek zamanın ötesinde,
Bir sevgine tutsak öksüz yüreğim,
Sessiz bir çığlık sevdam şarkımın bestesinde...
Kaç kalem kuruttum gecelerde hasretini yazarak,
Sonsuza yolculuk gibi hasretinle yaşamak.
Dipsiz karanlık misali yüreğin öyle uzak,
Nasıl kavuşacağız biz, sevdanın neresinde...
Hangi dert derman bulur dökmeden yüreğini,
Hangi hasretlik biter kırmadan zincirleri,
Hangi sevgi mutluluk olur seven gönülde,
Hem çok seven, hem çok yalnız.. işte böyle biriyim...
Bak yine yolcuyum ben doğduğum o şehire,
Belki yeni ümitler doğacak kaderime,
Sen üzülme biriciğim ben ağlarım yerine,
Ben Tanrı'mın duygu dolu en son eseriyim...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevda Yarası
Şu mahzun yüreğimde her derdime çare sen,
Bin parçaya bölseler inan ki her pare sen,
Gökteki allı turnam var git yare söyle sen,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
Ruhumdaki besteyi oku sen hoş sesinle,
Bülbül divane olur gül kokan nefesinle,
Hep sen konuşuyorsun dur bir de beni dinle,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
Söyle ne vardı sanki bu sitemine sebep,
Sen sefayı sürerken çileyi ben çektim hep,
Kurt kuzuya benzer mi, zehirsiz olmaz akrep,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
Her çileye katlanan şu gönlüme sordun mu,
Beni hep mutlu edip, sevdan ile yordun mu,
Gurbet gecelerinde sen yanımda vardın mı,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
Ellerimi tuttun da ben mi bıraktım söyle,
Hangi sevda yaşanır bunca sitem, öfkeyle,
Nasıl avunsun gönlüm şimdi şarkıyla, meyle,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
Ben hep bekleyeceğim gelmesen de yolunu,
Güz rüzgarı savurur yangınımın külünü,
Tanrım elbet affeder böyle seven kulunu,
Bende bu fırtınalar sevda yarasındandır…
11/12/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdalıca
Bence her duygum seninle güzeldir,
Gözlerinin içinde her sabahım.
Kuş uğramaz kervan geçmez bir rıhtım,
Sensiz geçen her günüm, her zamanım...
Yeşili, Pembesi, Mavisi, Alı,
Ağacı, yaprağı, çiçeği, dalı,
Arılar sanki senden alır balı,
En güzel balısın sen bu kovanın...
Lapa-lapa kar gibi yüreğime,
En sıcak zamanındea dökülürsün.
Hani ne derler 'bir anlık ömürsün'
Bir ömre bedeldir, senle bir anım...
murat nail güney.. Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdalım
Yine kıştan çıkıp yaza eriştik,
Yine şu gönlümde dert tutam-tutam.
Sevdalım bak yine dillere düştük,
İçip sarhoş olup seni unutsam...
Esmeyin seherin ılık yelleri,
Akmayın gönlümün coşkun selleri,
Susmadan şu dertli aşık dilleri,
Varıp gurbet ele seni unutsam...
Harmanda savrulan taneler gibi,
Yüreğimde onmaz yaralar gibi,
Gönlüme mutluluk müjdeler gibi,
Beyaz ellerinde gül tutam-tutam...
Solsa da ömrümün bahçesi bağı,
Gezsem diyar-diyar ovayı, dağı,
Yeniden doğsam da baştan aşağı,
Sevdalı gözleri nasıl unutsam...
Bulamadım sana ne benzer, ne eş,
Aşkın gözlerimde batmayan güneş,
Ne yağmurlar yağsa sönmez bu ateş,
Kül ol sen üstünde sımsıcak tutan...
m.n.g.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdamız
Ben Vatanım, ben Bayrağım, toprağım,
Doğuştandır bu sevdamız, ülkümüz.
Bütün millet bir aile, Otağız,
Bu yüzdendir bu sevdamız, ülkümüz...
Tuna boylarından, Oguz yurdundan,
Aştık geldik yüzyılların ardından,
Kopamayız en küçük bir ferdinden,
Gönüldendir bu sevdamız, ülkümüz...
El-ele ne demek, yürek yüreğe,
Varacağız Turan'a, en yükseğe,
Taviz mi veririz ağaya, beye,
Akan seldir bu sevdamız, ülkümüz....
İnancımız çeliktendir, kırılmaz,
Çile çekmeyince, hakka varılmaz,
Serhat yolcusuna, hatır sorulmaz,
Gönüldendir bu sevdamız, ülkümüz...
İçten bir selamın, bedeli olmaz,
Yediveren güller, dökülmez, solmaz,
Haine bu dünya, hediye kalmaz,
Gönüldendir bu sevdamız, ülkümüz...
Bir yaprak dökülür, bini yeşerir,
Yürekten inanan zoru başarır,
Kim ki bir gün sabrımızı taşırır,
Bir dikendir, bu sevdamız, ülkümüz...
Elde teknoloji, yürekte iman,
Turan'da mutluluk bulacak her can,
Gönül gözün açıp, uyandığın an,
Bil ki, sendir bu sevdamız, ülkümüz...
Bu vatanın her karış toprağına,
Semasına, denizine, dağına,
Tüm dünya hazır ol Turan çağına,
Bu yüzdendir bu sevdamız, ülkümüz...
21/04/2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdamızı Sensizlikten Öldürdün
Kaldı mı sevgili,dünyada vefa,
Hasreti tattırdın bana kaç defa,
Sevgi yürek ister,ne gerek lafa,
Gözlerimi ufuklara daldırdın...
Ne hülya bıraktın, nede düşlerim,
Ne baharım oldun, nede kışlarım,
Sılaya göçerken sevda kuşlarım,
Şu gönlümü isyanlara kaldırdın...
Ellerim üşüyor, kalem tutmuyor,
Yüreğim buz tuttu, nabzım atmıyor,
Ömür bitiyor da yollar bitmiyor,
Gide-gide şu Bodrum’u buldurdun...
Sahilde dalgalar ağlar halime,
Mızrap olamadın gönül telime,
Senin için razıydım ben ölüme,
Sevdamızı, sensizlikten öldürdün...
Başım hep dumanlı, dolar gözlerim,
Hasret yağmurları, siler izlerim,
Sana koşardım ya, yorgun dizlerim,
Gül sineme dikenleri doldurdun...
Oysa bir efsane olacaktık biz,
Nazar değdi, göze geldi sevgimiz,
Şarkılarda kaldı, mehtap ve deniz,
Baharıma kırk yediyi buldurdun...
Murada bir avuç toprak çok bile,
Bülbülsüz baharlar,ne fayda güle,
Dağlar selam olsun,lale sümbüle,
Yasemeni,menekşemi soldurdun....
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdanın Sırları
Kar düşer de yerin yüzü aklanır,
Hatıralar gecelerde saklanır,
Her yolculukta kalbim kanatlanır,
Senle tanışmamız gelir aklıma...
Nice yıllar oldu görüşemedik,
Hasret treniyle yarışamadık,
Yağmurla toprağa karışamadık,
Son veda edişin gelir aklıma...
Küçük bir motorla çıkmıştık yola,
Yağmur bastırınca vermiştik mola,
Sırılsıklam gezdik senle kolkola,
O nisan yağmuru gelir aklıma...
Neydi aramıza giren o engel,
Ayırmıştı biz onca yıl evvel,
Ecelim gelmeden lutfet de sen gel,
Cennetin kırları gelir aklıma...
En güzel maceram, sihirim oldun
Ayrıldık, gönülde şiirim oldun
Bu yolculukta da aklıma geldin
Sevdamın sırları gelir aklıma...
murat nail güney
28/10/2004 saat:22:30
Bodrum/İstanbul yolculuğu anısı.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevdim İnsanları Zalim Olsada
Ne yapsam bitmiyor dertlerim tanrım,
Oysa ben kendi halimde bir canım,
Kör olsun gözlerim varsa yalanım,
Kimseye zararım olmadı benim...
Doğruyu savundum suç olsa bile,
Gurbette yaşarım güç olsa bile,
Şu gönlüm sevgiye aç olsa bile,
Yaşamadım diye isyan etmedim...
Sevdim insanları zalim olsa da,
En yakın bildiğim hain olsa da,
Güldüm olanlara içim yansa da,
Ağladım kimseye belli etmedim...
Sonbaharım geldi gönlüm duruldu,
Kırk baharım geçti beden yoruldu,
Dünyanın tüm derdi benden soruldu,
Başımı alıp ta çekip gitmedim...
Ne çıkar kaderim zalim olsa da,
Gurbetin yolları yarim olsa da,
Mutluk olmak hep hayalim olsa da,
Bıkıp usanmadım hiç pes etmedim...
Tanrım anlamadı beni kulların,
Kapandı önümde bütün yollarım,
Zamansız soldu bak gonca güllerim,
Yaralandı yürek belli etmedim...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seveceksen Şimdi Sev,Beş Dakika Sonra Değil
Seveceksen beni, şimdi sev,
Beş dakika sonra değil.
En çok şu an ihtiyacı var gönül bağımın çiçeğe,
Gideceksen; şimdi git,
Unut aşkımı, seven yüreğimi,
Al bendeki hatıralarını...Şimdi al,
Beş dakika, beş ay, beş yıl sonra değil...
Sen de kopacaksan...Tam alışmışken yüreğim sıcaklığına,
Şimdi kop,
Beş dakika, beş ay, beş mevsim sonra değil...
Bilsin ki; zavallı, kimsesiz, deli yüreğim yokluğunu,
Ben de vazgeçeyim bu beş para etmez hayattan...
Şimdi kıracağım ruhumu hapseden zincirleri bir seferde,
Şimdi mahrum edeceğim kaderimi, bana zulmetme şansından,
Şimdi indireceğim gözlerime kurşundan perdeleri, sonsuza dek,
Görmesin başka yalan gözleri, ağlamasın için-için diye...
Bir dakika bile beklemeyeceğim, güneşin yeniden doğuşunu,
Aydınlatmayacak nasılsa sensizliğin kör karanlığını,
Ve şimdi son darbeyi vuracağım beni yanıltan kalbime,
Bu gece bitireceğim sıradaki acıları, beş dakika sonra değil...
Bir yemin et, Bir söz ver bana Seveceksen. Sınırsız...Dupduru...
Hatalarımla, günahlarımla, olduğum gibi sev beni seveceksen.
BEŞ DAKİKA DÜŞÜNME, SENİ UNUTMUŞ OLABİLECEĞİM İHTİMALİNİ...
Beş mevsim, beş asır bekletme beni yokluğunun açmazlarında...
Beş dakika sonra gel, Capcanlı, sımsıkı sar üşüyen yüreğimi...
Beş dakika yaşamaz bu deli yürek sensiz nasıl olsa küçüğüm...
Varlığınla yokluğunun arasında bırakma beni beş dakika bile,
Ya gerçekten ver yüreğini koşulsuz, ya gerçekten git acılarım büyümeden.
Git ki,
Ben de beş dakika beklemeyeyim sensiz yaşamak için,
Gideyim adam gibi, alıp başımı dünyadan beş dakika sonra...
Bilmesin kimse, deli sevdamın benden önce bittiğini,
Üşümesin sevgisizlikten kocaman yüreğim...
Şarkılar da bensiz kalsın, şiirlerde,aşklar da bu yaz,
Yaşamın acılarını, başka sevenler çeksin biraz...
İster yak at, Hasretinle sana her gece yazdıklarımı,
İster sakla kalbinin bir köşesinde yer varsa anılarımı.
Çok güzel şeyler yaşadım içimde sayende,
Bir gün gidersen biriciğim:
MUTLULUK DİLEKLERİM KALSIN SENDE...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seven Şiir Sevmeyen Şiir
Sen, şimdi uzaklardasın,
Mevsimlerden kış, gecenin üç buçuğu
Ve biliyorum ki, hala uyuyamadın,
Sevgiye ihanet eden yüreğinden geçenleri
şiir diye sıraladın....
sen,
Uğruna şiirler yazdığım,
Canım diye göğsümde salladığım,
Sırf seni ağlıyor diye,
Seninle ağladığım kadın,
Oysa sen beni
Kalemimdeki mürekkep kadar anlayamadın.
Bilmiyorum,
Bende ne aradın da bulamadın?
Yürek desen,
O yalan bilmez...
Gözler zaten yalan söyleyemez,
Şiirlerimse seninkilere benzemez,
Ağlıyorsa, ağlamıştır,
Seviyorsa, sevmiştir,
Adam gibi
Şiir gibi sevmiştir...
Ben sabah seherinde inen
Çiğ tanelerine bile aşkımı yazdım
Oysa sen anlayamazdın.
Su gibi aziz ol derler ya,
Halbuki sen
Su gibi akıp gittin yaralı yüreğimden.
Allah korudu yine, sevgime hürmeten
Bir de su gibi bulansaydın
Durulamazdın...
Şimdi,
Akdeniz ayazları yüreğini üşütmüyor mu,
Yine ay ışığı küs mü pencerene?
Sen şiir nedir bilir misin,
Kalemin düşse elinden,
Yüreğinden dökülür kağıda
Sevdayla.
Yaşanmamış sevgileri anlatıyorsa,
Aşk için
Mısra mısra bölünmüyorsa,
Satır aralarında,
ateş böcekleri dolanmıyorsa
Gece yarılarında
Şiir de sevmiyorsa,
Şiirlerden bana ne...
Sen,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beni tanıyamamışsın be kadın,
Bir seven yüreğime laf ettirmem,
Bir de seven şiirlerime.
Sevmemiş şiirden hayır çıkmaz,
Öyküsü olmayan şiirin,
Şiir olmak neyine....
murat nail güney
16/01/2005
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İzmir
Seven Yüreklerde Aslanlar Yatar
Başımda ağrılar kol-kola dostum,
Yalnız yaşamaktan ümidi kestim,
Beni öldürmeye var ise kastın,
Benden selamını kesiver yeter…
Bazan güneş açar, bazan yağarsın,
Sen bu yüreğime, nasıl sığarsın,
Tanrım bu sevdaya bereket versin,
Meltem ol gönlüme esiver yeter…
Anlatır mı sözler sevgi bağımı,
Küstün, duman bastı gönül dağımı,
Şöyle bir kıvırıp, üst dudağını,
O melek yüzünü asıver yeter…
Aşkınla yüreğim barut fıçısı,
Öyle koyuyor ki hasret acısı,
Alnıma çevirip, hedef açısı,
Ateş düğmesine basıver yeter…
Ömür kervanında dert katar-katar,
Özleminle nabzım doksan beş atar,
Seven yüreklerde aslanlar yatar,
Kafese elini tutuver yeter…
Kapılır giderim gönül seline,
Dünyayı yakarım, saçın teline,
Muradı düşürme alem diline,
Dosdoğru, sözüme gidiver yeter…
Murat Nail Güney..
09/03/2005 saat:23.50
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Sevene Kavuşmak Su Kadar Lazım
Yürek mahzun sevdam, bu yürek öksüz,
Yakacaksan sen yak, kül olam gitsin.
Sevginle Mecnun'dan kaldı mı farkım,
Mevlam izin versin, kul olam gitsin...
Günler tükeniyor, saatler uçar,
Burada yetimim, sensizim naçar,
Hasretin ruhumda yaralar açar,
Sevda mektubuna pul olam gitsin...
Erişmezse sana sesim, avazım,
Selamım göndersem, geçmez mi nazım,
Sevene kavuşmak su kadar lazım,
Yağmurum olmazsan, çöl olam gitsin...
Ne dosta güvenir çıkarım yola,
Ne dertlerden yıldım, ne keder, çile,
Tek arzum seninle varmak menzile,
Senden gayrısına el olam gitsin...
Muradım, kışlada geceler uzun,
Kışı yalnız aştık, kavuşak yazın,
Teselliden uzak şakının, sazın,
Yaralı bağrında tel olam gitsin...
09/06/2005 Akçay kışlası - İskenderun
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Severken Canımı Vereyim Olsun
Neyleyim bahtıma doğmayacaksa,
Ne güneşim olsun, ne ayım olsun.
Ömür boyu acı çektirecekse,
Ne düğünüm, ne de balayım olsun...
Vermesin en ufak bir ümit bile,
Sanal aşklar çabuk düşüyor dile,
Düşlerimde değil, cennette bile,
Ne köşküm, nede bir sarayım olsun...
Elini tutanla çıkılır düze,
Sevda yürek ister, kim bakar söze,
Sevdiğim aşkımız gelmeden göze,
Severken, canımı vereyim olsun....
Sevene gönülden gören yakışır,
Adet, moda neymiş, törem yakışır,
El ne der demeden saran yakışır,
gönül kapısından gireyim olsun...
Muradım, kışlada eser fırtına,
Dünyanın derdini yıkar sırtına,
Zoru gören kaçar, bakmaz ardına,
Yine yanar öksüz yüreğim, olsun...
'o şimdi Asker'
murat nail güney 12/05/2005
akçay kışlası/ İskenderun.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgi Pınarı
Tanıyamam hiç kendimi, bana neler yaptın söyle,
Mutluluğu ömür boyu özlemişim gülüm böyle,
Tükendi tüm gençliğimiz, vefasızlarla, çileyle,
Artık bütün şarkılarım, sözlerim sevgi pınarı...
Çiçeğimde polen gibi, bembeyaz kardelen gibi,
Yüreğimin avazıyla göklere yükselen gibi,
Cefakar, öksüz gönlümde yaşarsın sen şölen gibi,
Aşkın eritti içimin dağlarında buzu, karı...
Kışlalarda nöbet tuttum hasretine aylar boyu,
Özlemlerin yasak etti yorgun gözüme uykuyu,
Dilerim sende mutlu ol, yaşadıkça ömür boyu,
Mevla kabul etsin gülüm, ettiğin tüm duaları...
Amanos dağından yine, sisleri yırtıyor güneş,
Seherde bülbülün sesi olur yalnızlığıma eş,
İnan mutlu olacağız, kaderim olsada kalleş,
Dünya kovanında gülüm, sen peteksin ben de arı...
Yıkacağız sevgimizle feleğin kalelerini,
Yazacağız yeni baştan senle aşkın kaderini,
Dünyanın bütün serveti tutmaz sevginin yerini,
Sevdamızı yaşatacak, gönlümüzün arzuları....
Murat Nail Güney
11/06/2005 Akçay kışlası - İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgili Yalnızlığım
Gecenin geç bir saati,
Zilim çalıyor uzun uzun,
Fırlayıp kapının deliğinden bakıyorum,
Yalnızlığım bu gelen
Üşümüş bensizlikten,
En eski arkadaşım o beni
Düşünmeden kapımı açıyorum...
Paylaşamamış kendini kimseyle,
Benden başka.
Çıplak ayaklarıyla koşmuş
Şehrin ıslak arnavut kaldırımlarında,
Karanlık sokaklardan geçmiş
Yolda yakalanmamak için aşka...
Bu yüzden nefes nefese kalmış,
Bensizlikten bunalmış
Soluğu yanımda almış...
Aynı yatağa uzandık sabaha dek,
Neredeyse takati bitecek.
Başını omuzuma koymuş,
Ağladııı,ağlayacak...
Ammaan haa...sakın haaa,
Yalnızlığın
Anlamı kalmayacak...
03.09.2004
algida cafe/alsancak
mng
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgililer Günü
Seni sevmek için günler yeter mi,
Aylar, mevsimler, yıllar az SEVDİĞİM.
Gönüldeki sevdan, ölsem biter mi,
Dilin beste, bakışın saz SEVDİĞİM…
Varsın uzak olsun sıla yollarım,
Turnalardan sana haber salarım,
Sensin benim çiçek açmış dallarım,
Hasret acı, kavuşsak tez SEVDİĞİM…
Yalnızlık sadece Allah’a mahsus,
Sevdiği olmadan nasıl yaşar kul,
Her gece rüyama gel usul-usul,
Şafağa dek el-ele gez SEVDİĞİM…
Özlemin yakar da kül eder beni,
Diyar-diyar gezen del-eder beni,
En yakın dostumla el eder beni,
Ceylan bakışlı bir çift göz SEVDİĞİM…
Murat, sevgililer gününü kutlar,
Lütfet, bana cevabı yaz SEVDİĞİM.
Konuşurken melekler bile susar,
Cennet hurisi, özü laz SEVDİĞİM…
14/02/2005
İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Sevginin Balıyla Dolsun Sev Ki Tüm Peteklerin
Bilir misin gülüm neden hep acılar çekerim,
Çünkü dünya bahçesine hep sevgiler ekerim.
Saklamam hiç bir sırrımı dost bildiğim insandan,
Bu yüzden boşa gitti hep bunca yıl emeklerim...
Sel gidince kum kalır, kumdan kaleler olur,
Kişi layık olduğunu gün gelir mutlak bulur.
Bilge isen derdimin dermanını sen söyle,
Yüreğimdeki yareye senden derrman beklerim...
Diyorsun ki sabret hele daha ne baharlar var,
Sevgi denilen çiçek, kaç baharda bir açar?
Sonbaharı yaşıyorum bırakma beni naçar,
Vuslatım ol ey sevgili solmadan çiçeklerim...
Hasret acı, yollar uzak, aramızda dağlar var,
Bodrum'da hüzün kokuyor bu yıl yine rüzgarlar,
Bak geçiyor ömrümüz, kapanır ne sayfalar,
Sevginin balıyla dolsun, sev ki tüm peteklerin...
Ayrılık ta olur elbet, o da sevdaya dahil,
Atilla İlhan hocam da bunu böyle demiş, bil,
Herkes sevdim sanar ama, sevilmek kolay değil,
Sevginin ışığıyla parlar gözbebeklerin...
Muradım en büyük günah ihanet etmek aşka,
Gönül dostluğu başka, gönülden sevmek başka,
Hükümdar ol gönlüne, gezme gözünde yaşla,
İnancını kaybetme ki, çıksın tüm dileklerin...
19/10/2004 saat:05:20 gümbet/bodrum
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgiyle Yaşamak
Sevgini kalbine öyle kazı ki,
Değer bilmeyenler yıpratamasın,
Sevgine öyle bir cennet yarat ki,
Sevgiliden başkası varamasın.
Nakış-nakış işle zaman içinde,
Örümceğin ağ ördüğü biçimde,
Pişman olmayasın hiçbir seçimde,
Sevgiyi bilmeyene yaramasın...
Bütün sınırlar aşılır gücüyle,
Sevmek bazan yaşamaktır acıyla,
Seven gönlümüzü aşk ilacıyla,
Erbabı olmayanlar saramasın...
Muradım seversen yaşamak güzel,
Bir anlık da olsa bir ömre bedel,
İpek saçlarını sevdiğim güzel,
Benden başka hiç kimse taramasın...
Bunca söze dostlar gerek yok zaten,
Sevmekten güzel bir örnek yok zaten,
Yürekten sevmeden ölmek yok zaten,
Lokmanım boşa çare aramasın...
''Bu şiiri, konusu SEVGİ olan, Şiir Perisi grubunun, ''Haftanın Konusu'' adlı aktivitesi için
yazdım.''
MURAT NAİL GÜNEY/BODRUM 29/11/2004 SAAT:11:14
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seviyoruz Öğretmenim
Yol aldık hep birlikte bilgiyle, sevginizle,
Ne çok engeller aştık, başardık sayenizde.
Işık oldunuz bize, kalmayız yolda, izde,
Öğretmenim biz seni candan çok seviyoruz…
Biz ağlarsak ağlayıp, gülerken de güldünüz,
Bizi emanet değil öz evlattır bildiniz,
Biz dik duralım diye siz yere eğildiniz,
Öğretmenim, damarda kandan çok seviyoruz…
Anneme diyemedim, derdime sırdaş oldun,
Babam uzakta ise, candan arkadaş oldun,
Ben ağlamayım diye, gözümdeki yaş oldun,
Öğretmenim biz seni ondan çok seviyoruz…
En güzel yıllarını harcadın uğrumuzda,
Rehber oldun her zaman yardıma çağrımızda,
Sevgini onur ile taşırız bağrımızda,
Bugün artık biz seni dünden çok seviyoruz…
Kılıç keskin olsa da onu taşıyan kını,
Helal et ne olursun, ödeyemem hakkını,
O en büyük öğretmen kurtardı tüm halkını,
Öğretmenim biz seni, senden çok seviyoruz…
07/06/2006
Anamur
Murat Nail Güney
Başta o en büyük önder, o en büyük öğretmen
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizde emeği olan
yaşayan ve aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimize
sevgi, şükran ve minnet duygularımızla
ithaf olunur...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmek İçin Çocuk Gibi Masum Olmalı Yüreğin
Alsancak’tayım,iskele karşısında,
Tanıdık bir mekanda oturuyorum,
Şarkılar mırıldanıyor dudaklarım,
Elimde çayım, elimde kalem
Senden uzakta da olsam
yüreğimde sen…
Arnavut kaldırımlı kordon’da
Araçların her zamanki aşina gürültüs
Tanıdık, tanımadık yüzlerin
Biri gidip biri geliyor.
Yüzümde her zamanki gülümseme.
Herkes beni mutlu biliyor…
Olsun be arkadaş, öyle bilsinler yine,
Kim şahit ki senin beni içinden sildiğine,
Olsun be kahpe yazgım,
Kırık olsun varsın yüreğimin bir köşesi.
Bir ben değilim ki ihanete uğrayan,
Bir ben değilim ki hasret kurşunlarıyla,
Tam alnından vurulan…
Bu kaçıncı ayrılık masalı,
Her birinin kahramanı ayrı-ayrı,
Her satırından hüzün damlıyor tarifsiz,
Farkında değil miydiniz yoksa siz?
Sevgiye layık olan da alıyor nasibini,
Asla hakkı olmayanda aşka,
Sevmek için çocuk gibi masum olmalı yüreğin,
Sevmek başka, sevgili olmak başka…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmekten de Bıkılıyor Sevdiğim
Ayrılık sözünü anarsa dilin,
Can bedenden çekiliyor SEVDİĞİM.
Bir pula satarsan akibet beni,
Sevmekten de bıkılıyor SEVDİĞİM...
Yapraklar yeşerir bahar gelince,
Bülbül beste yapar kendi dilince,
Geriye ne kalır aşık ölünce,
Gönüllerden çıkılyor SEVDİĞİM...
Çağlayan dereler durulur bir gün,
Özlenen menzile varılır bir gün,
Sensiz yaşadığım her mekan sürgün,
Saraylarım yıkılıyor SEVDİĞİM...
Asır gibi mevsimlerin arası,
Sensiz derman bulmaz gönül yarası,
Fırsat vermez bahtımızın karası,
Dertli boynum bükülüyor SEVDİĞİM...
23/04/2005
Anamur/MERSİN
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmekten de Bıkılyor
ayrılık sözünü anarsa dilin,
can bedenden çekiliyor sevdiğim.
bir pula satarsa sevdiğin seni,
sevmekten de bıkılıyor sevdiğim...
yapraklar yeşerir bahar gelince,
bülbül beste yapar kendi dilince,
geriye ne kalır aşklar ölünce,
gönüllerden çıkılıyor sevdiğim...
çağlayan dereler durulur bir gün,
özlenen menzile varılır bir gün,
sensiz yaşadığım her şehir sürgün,
saraylarım yıkılıyor sevdiğim...
asır gibi,mevsimlerin arası,
sensiz derman bulmaz gönül yarası,
fırsat vermez bahtımızın karası,
dertli boynum bükülüyor sevdiğim...
' O şimdi Asker'
23/04/2005 Anamur /Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmeyi Bilmesen de Sevdiğimi Bil Yeter
Bu sana yazmadığım son mektubumdu saysan,
Yılların özlemiyle seslenişimi duysan,
Sana başka sözüm yok, bu halinle mutluysan,
Bodrum rüzgarlarıyla selamımı al yeter...
Şimdi akşam güneşi sevişiyor sularda,
Yakamozlar sırada sahilde kuytularda,
Yüreğim kargaşada bilinmez duygularda,
Dünyamda olmasan da, düşlerimde ol yeter...
Hayatın en sevimli tarafı bilinmezler,
Yaşattığın anılar, içimden silinmezler,
Her şey yanımda ama, nerde buğulu gözler,
İki damla yaş olup avucuma dol yeter...
Eylül yağmurlarıyla döküldü hep çiçekler,
Fırtınalar içinde savruldu kelebekler,
Sonbaharım gelmeden, gönül vuslatı bekler,
Kollarım boş kalsa da, bana öyle gül yeter...
Saçlarının telinde seher yeli yaralı,
Gülümü diken sarmış ben gurbete varalı,
Bulutlar kan ağlıyor, mor dağlarım karalı,
Gecene ay doğunca, pencerene gel yeter...
Akşamın güneşini sis kaplıyor burada,
Toprak hasret kokuyor şu Bodrum’da Murada,
Gönlüm isyan ediyor, sevdam kaldı arada,
Sevmeyi bilmesen de, sevdiğimi bil yeter...
11/01/2005 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Sevsen de Dost Sevmesen de Dostumsun
Sevgi, dostluk için düştük yollara,
Sevsen de dost, sevmesen de dostumsun.
İmanın şartıdır beş vakit namaz,
Kılsan da dost, kılmasan da dostumsun…
Gönülle hatıra, saygımız sonsuz,
Bilsen de dost, bilmesen de dostumsun.
Ne keyif alırım dünyadan sensiz,
Gelsen de dost, gelmesen de dostumsun…
Yüzüme gülenden yürek yanık da,
Gülsen de dost, gülmesen de dostumsun.
Ağlarken gözümden akan yaşları,
Silsen de dost, silmesen de dostumsun…
Bayramdan bayrama olsa kapımı,
Çalsan da dost, çalmasan da dostumsun.
Bir kahve içimi fakirhanemde,
Kalsan da dost, kalmasan da dostumsun…
Şu gönül bağımda has kokulu gül,
Olsan da dost, olmasan da dostumsun.
Yolumu kaybedip, senin sayende,
Bulsam da dost, bulmasam da dostumsun…
Gurbet kuşlarından selam yolladım,
Alsan da dost, almasan da dostumsun,
Göçersem dünyadan, saçın,başını,
Yolsan da dost, yolmasan da dostumsun…
20/12/2004
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Sır
Bütün duygularım ipekten örtü,
Aç kapılarını, ser yüreğine.
Dünyanın çivisi çıksa ne yazar,
Çakarım, bir ümit ver yüreğime...
Elimi bırakma yağan yağmurda,
Emsalin görmedim, iffet, onur'da,
Nasıl sevdiğimi o'na bir sor da,
Anlatsın; korkmadan gir yüreğime...
Gönül peteğimde süzme bal oldun,
Kuru ağacımda, yeşil dal oldun,
Beni sev demiştim, kalktın kul oldun,
Sevdan, çözülmeyen sır yüreğime...
Kızdın, haklıydın da, 'sevme' dediler,
'böylesine, gönül verme ' dediler,
-bırak, adın bile sorma, dediler,
Bin mutluluk verdin, bir yüreğime...
İşte bundan sana bu deli sevdam,
Gönüllü esirin, bu çılgın adam,
Zifir karanlıkta aydınlık odam,
Bakışın yağdırır, nur yüreğime...
17/04/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Son Emir
Ellerim beş vakit duada gülüm,
İki omuzuna konsun Melekler.
Sensiz dört mevsim kış burada gülüm,
Gönlüm ah-u zar'da, yanık yürekler...
İçimde sinsice pusuda zulüm,
Ayrılığın kadar korkutmaz ölüm,
Kaderim senaryo, hayatım filim,
Hasret balı ile doldu petekler...
Harman olur, çile, hasret, gözyaşı,
Sel olur da aşar, dağları, taşı,
Feleğin ezelden, bir gözü şaşı,
Heba olup gitti bütün emekler...
Ne evladından var, çare derdine,
Ne sevdiğin layık görür yurduna,
Çekip gideceğim, bakmam ardıma,
Gönül bağımızda solar çiçekler...
Muradım, derdini anlamaz dostun,
Bilmezler, kimseye olmadı kastın,
Gün olur, kıbleye serilir postun,
Şu garip canımız, son emri bekler...
'O Şimdi Asker'
03/05/2005 Akçay/İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Son Işığım Oldun Sen Gözlerimde
Gökyüzünden yıldız topladım geldim,
Saçlarına döktüm gecelerinde.
Dudağımdan çıkan her kelimenin,
Sen vardın içinde, hecelerinde…
Yakamozlar yansıttım gözlerine,
Çatlardı taş olsa, yürek yerinde.
Ölmeden öldürdün beni, vefasız,
Sayfana yazdığın son eserinde…
Yaralı gönlümüz hasret kurbanı,
Ayrılık acısı ne çok derinde.
Gönül sana nasıl küser, darılır,
Ne var ise, hain dil üzerinde…
Şiirler okurdun geceler boyu,
Ağlardın göğsümde her seferinde.
Beklerdim yolunu her akşam üstü,
Antalya’nın ılık meltemlerinde…
Bu sana son şarkım, bu son şiirim,
Son notam oldun sen,bestelerimde.
Hayata seninle gülerek baktım,
Son ışığım oldun sen gözlerimde…
13/12/2004
Bodrum.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Son Şiirimdir Seven Yüreklere
Seninle biz rüyalarda tanıştık, düş yaşarız,
Allah’ımın lütfusun sen, her engeli aşarız,
Yeni doğmuş çocuk kadar tertemiz yüreğin var,
Meleklerin kanadında mutluluğa koşarız…
Diyorsun ki, korkuyorum, sevme beni bu kadar,
Göze gelecek sevdamız, kışa dönecek bahar.
Yüreğimin incisini yerlere atamam ki,
Kendimi unuturum, seni unutamam ki…
Karanlığın içindeki yalnızlığın gözleri,
Boğazımda düğümlüyor o en içli sözleri.
Özleminle yaşıyorum karanlık gündüzleri,
Sevdiceğim geceleri, yüreğinde yaşarız…
Diyorsun ki, zamanı var, o da olacak bir gün,
İnanmak istiyorum, rüya mıdır gördüğüm…
Zaman içinde kayboldu o en güzel yıllarım,
Ne yapsam korkularımı sana anlatamam ki…
Gecenin raksı hüzünlü, makamı hep Nihavent,
Sabrıma yenik düşerim, insanım ben nihayet,
Bana kesme ne olur hasret yurduna bilet,
Bülbül olduk sevdiğim gül yurduna koşarız…
Diyorsun ki, sakla beni yüreğinde sevgiyle,
Nasıl saklayayım gülüm, yüreğim sende bile,
Yine aynı nakarat mı, çile bülbülüm çile,
Şarkılara bile küstü gönül, avutamam ki…
Varlığınla yokluğun geceyle gündüz gibi,
Mecnun bile yanmamıştır melek yüzlüm, biz gibi,
Üşütme yüreğimi sensizlikle, buz gibi,
Güneşim ol doğ gönlüme, seller gibi coşarız…
Diyorsun ki, zaman kötü, vefasız sevgililer,
Önüne gelen sevdalı, akıllılar, deliler,
Karadeniz, Akdeniz, sımsıcak egeliler,
Üçü de benim gülüm, seni aldatamam ki…
Muradım, Bodrumlu Martı, yalnızlık mı kaderin,
Kime sevda çeksen gönül, dinmeyecek kederin.
Anlatamadın aşkını, nasır tuttu ellerin,
Kırma dost sevda dalımı topraklara düşeriz…
Diyorsun ki, gitme kal..ben de sevdim delice,
Sana şarkı yazdım canım, adın dilimde hece.
Gözlerinden sızıyor yüreğime gizlice,
Uykular gözüme küs…sensiz kapatamam ki….
Zamanın elinde bak oyuncak olduk yine,
Pişman oldum yeniden dünyaya geldiğime,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zarlarım yine hep-yek ne kaldı ki elime,
Çok dolduk yine gönül, kabımızdan taşarız...
Ne sandın bilmiyorum bu başa gelenleri,
Oysa ben hayatımdan sildim tüm yalanları,
Yıkılan sevdamızın ardından kalanları,
Kıyamet bile kopsa asla unutamam ki...
Bodrumlu yalnız martı…13/05/2005
Canımdan öte sevdiğim hayatımın tek anlamı Yurdagül’üme hatıram olsun.
Herkes şahit olsun.Allah’ımda….NEREDE,NE ZAMAN VE KİMİNLE OLURSAM OLAYIM:
başka gerçek sevgi yaşamayacağım….
Bu lanet olası yarım yamalak dünyada…
Murat nail güney sözü…yalnız martı sözü..Karacaoğlan sözü…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Son Uykuya Kadar
Bir ağaç vardı bir zamanlar,
Üstünde masmavi gökyüzü,
Altında denize inen dik yamaçlar
Gövdesinde oyuk bir kalp ve,
i s m i m i z v a r...
Bir sahil vardı bir zamanlar,
Kumları üzerinde sevdalılar,
Ölümsüz aşkımıza şahit olmuştu,
Yüzümüze vuran mehtabın rengi,
Dalgalarla dans eden yosunlar...
Bir şarkı vardı bir zamanlar,
Aşk dökülürdü nağmelerinden,
Onu söylerken dudaklan,
Unutmayacağım o şarkıyı,
Ellerimizi birleştirecek,
S o n u y k u y a k a d a r....
Murat Nail Güney... İstanbul Eylül 1970
Bu benim şiir hayatıma başladığım ilk şiirimdir.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şair'in Kahvesi
Sabah çayınız bizim bellcafe`den dostlar,
Bölünen uykularınız,
unutulan dostlardan değerlidir bizde.
Erken sabahın uyuşmuş ayaklarıyla başlanır güne,
Kısık gözlerle bir günaydın sesi,
Ve dostluğun sıcacık avuçlarına,
Bırakılıverir yalnızlıklar.
Derken hayatın acıları girer kuyruğa,
Alırız nasibimize düşeni,
Yıllar sonra tesadüfen birleşir avuçlarımız,
Yıllar önce olamadığımız sevgiliyle.
Ak saçlı şairin köhne kahvesinde,
Acılarımızı bahşiş bırakıp ona,
Yüreğimiz kıpır-kıpır ayrılır gideriz meçhule.
İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şarkıları Sorma Bana
Saatleri sorma bana, sensiz geri gidiyor,
Günleri sorma bana, aylar geçip gidiyor,
Mevsimleri hiç sorma, sonbaharım bitmiyor,
Seni sevmek ne özür, ne mazeret dinliyor...
Ayrılığı sorma bana, yüreğim daralıyor,
Özlemleri sorma bana, geceler zor oluyor,
Sevdalarımı sorma, gül dalında soluyor,
Seni nasıl sevdiğimi bütün dünya anlıyor....
Acıları sorma bana, en acısı ayrılık,
Sevdadan uzak gönül, sudan çıkmış bir balık,
Tarumar olmuş bağım şimdi olmuş yağmalık,
Şu dünya denen mekan, hiç kimseye kalmıyor...
Şarkıları sorma bana, baştan aşağı hüzün,
Hayalimden çıkmıyor melekler gibi yüzün,
Dostlar olmuş vefasız, kimseye geçmez sözüm,
Neden bütün sevdalar mahşere dek olmuyor...
Muradım kışlalarda her an başka işkence,
Dayanmaz buna yürek, kavuşmalıyız bence,
Hayat kumar be gülüm, aşkın bana güvence,
Senden başkası canım, halimi hiç sormuyor...
08/06/2005
Akçay kışlası-İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şarkılarım Dillere Düştü Söyleyemem
Uzat deme ellerini uzatamam artık
Bir zamanlar el ele idik deme,
Öylesine yıktın ki gururumu
Öyle uzak çarpıyor ki artık senden kalbim
Ellerim iki yanıma düştü,uzatamam....
Yine senin şarkılarını duymak istiyorum deme
Artık kimse duyamayacak...
Bir zamanlar beraber söylemiş olsak ta
Öylesine küstü ki bana şarkılar,
Öylesine sus-pus oldu ki dudaklarım
Şarkılarım dillere düştü...söyleyemem...
Sana İstanbul geceleri getiremem artık,
Bir zamanlar gece yarıları gelmiş olsam da yanına,
Güneşin doğuşunu beraber görmüş olsak da,
En güzel duyguları tatmış olsam da,
En güzel günlerimi yetirdim gecelerde,
Sana geceleri getiremem...
Beni yine sımsıcak öp deme,
Binlerce kez öpüşmüş olsak da
Dudaklarımız kavruluncaya dek,
O dudaklaradan nefret dökülmüş yazık,
O dudaklar buz gibi soğumuş,
O dudaklar kiltlenmiş ne çare,
Öpemem...
Beni eskisi gibi sev deme,
Aylar yıllar saçlarıma ak döktü,
Kalbim tutsak oldu geçmişimize,
Tüm sevgilere yabancıyım artık...
Sevemem.....
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Gibi
Ellerimde nasır, yürekte sevdam
İkisi de emek mahsülü gülüm.
Hasretinle her gün ölüyorum ben,
Ecel ile ölmek kolay bir ölüm...
Saçımda beyazlar dargın yıllara,
Ömür benzer şu bitmeyen yolara,
Nazar değdi, aşkım düştü dillere,
Sonbaharda çiçek açmıyor dalım...
Masal mı olacak deli sevdamız,
Benden daha mutlu gökteki yıldız,
Hayat böyle dostum, dayanmalıyız,
Sevgili vefasız, kaderim zalım...
Bozalım feleğin her oyununu,
Hayatın acımasız kanununu,
Mutlu bitsin diye bu filmin sonu,
Gel senaryosunu baştan yazalım...
Sende benim kadar seversen eğer,
Hayatın her anı, bir ömre değer,
Muradım,kalmasın görülmedik yer,
Şiir gibi diyar diyar gezelim...
24/01/2005
Bodrum
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Gibi Yaşayacaksın
Şiir gibi yaşayacaksın heey, şiir,
Satır aralarında dolaşacaksın hayatın.
Paragraf başlarında oturup bi cigara yakacaksın,
Bi duman üfleyeceksin noktalara virgüllere.
Bitmeyen şiir gibi olacak hayat upuzun,
Bazan ağlatan, bazan düşündüren,eh arada bi de güldüren,
İlk satırdan son satıra kadar bi solukta yaşayacaksın.
İsimsiz, kimliksiz akıp gideceksin.
Kana kana hep baştan, hep yeniden, hep yeniyle,
Bir daha başlayacaksın, yıkılmayacaksın.
Ne önemi var ayrıntıların dostum,
Takıldı mı kafan bi satır atlayacaksın.
Kim anlamış ki hayatı sen anlayacaksın.
Bırak ruhun sevgilerle yaşayıp, acılarla yıpransın.
Sen, heeeey, adamım, dimdik, mağrur adamım,
Gözlerinle hep ufka, hep güneşe bakacaksın,
Korkma, başa gelen gelsin, hep sen kazanacaksın,
Hiç bi şey olmaz sana adamım,
Sen taş gibi, sırım gibi, ŞAİR ADAMSIN.
29/07/2002 BORNOVA
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirirmsin
Şiirli sabahlarda tanımıştım seni,
Gözlerin şiir gibi bakıyordu,
Şiir dökülüyordu kirpiklerinden gönül defterime,
Saçların şiir gibi dalgalanıyordu,
Şiir yağıyordu dışarda,
Mısralar kelimeler camlara vuruyordu,
Ayın ondördü idi, Dolunaydı,
Ayın şavkı şiir oluyordu...
Ne ben senden kaçabildim, ne sen benden,
Şiir gibi tutuyordun ellerimden,
Nefesin şiir gibi kokuyordu,
Aynı şeyleri aynı anda düşünüp, aynı anda söylüyorduk,
Sanki melekler bize şiir okuyordu...
Ah bir tanem,
Şimdi kaç şiir boyu uzak kaldım senden,
Kaç şiir sonra buluşacağız bilmem ki,
Saklarım içimde gülücükleri,
Seni görmeden gülmem ki...,
murat nail güney
22/11/2005 inebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirlerim
Yüreğimi döktüm beyaz kağıda,
Allı, morlu çiçek oldu şiirler.
Dünyayı gezdiler gündüz ve gece,
Gönülden gönüle doldu şiirler...
Bazen acı oldu yürekler yakan,
Bazen şimşek oldu peş peşe çakan,
Bazen Kardelen'di, kışımda çıkan,
Kırk sekiz baharım buldu şiirler...
Dostluğa köprüdür, sevgiye konak,
Sanki öpülmeye hasret bir yanak,
Asla haksızlığa tutmadı çanak,
Özlem mektubuma, puldu şiirler...
Ne yaşadım ise, söyler an be an,
Yare kavuşturan beyaz küheylan,
İçim rahatlıyor yazdığım zaman,
Benimle ağlayıp, güldü şiirler...
Bizle yaşadılar dünü, bu günü,
Ne güzel anlatır, bayram, düğünü,
Kimi de gizlerler nefreti, kini,
Dostluğa köleydi, kuldu şiirler...
Yüzyıllar boyunca yaşarlar her an,
Onda huzur bulur seven her insan,
Yerinde duramaz can içinde can,
Ruhumda tomurcuk güldü şiirler...
Kimi zaman tarih olur, belgedir,
Okyanusta, denizlerde dalgadır,
Anlayana sarı altın halkadır,
Beni hülyalara saldı şiirler...
Aşığın dilinde, deya gibidir,
Kimi şarkı, kimi arya gibidir,
Anlamayana angarya gibidir.
İnsanlığa miras kaldı şiirler...
Muradım, sabrına rehber oldular,
Bizle yeşerdiler, bizle soldular,
Kaç gece sabahı benle buldular,
Sevgisiz kalınca, öldü şiirler...
Murat Nail Güney
15/06/2005 saat: 22:45
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdi Perde Zamanı
Karayel esiyor yine
Kuzeyden sıradağlarıma,
Kan çiçekleri yaprak döküyor mevsimsiz gülüm,
Yüreğim kan ağlamıyor, kan oluyor baştan aşağı.
Karabasanlar sarıyor düşlerimi,
Uyuyamıyorum...
Sensizliğe yokluğunda dayanmışım ya nasılsa,
Kahretsin varlığında sensiz olamıyorum...
Ne eski mevsimlerin hazzı kaldı ruhumuzda,
Ne de o sıcak esintisi sahilde lodosun,
Her seferinde beni sensiz gördükçe,
Falcılar bile uğramaz oldular bu yerlere.
Ben kime küsmüşüm ki bu güne kadar,
Kedim bile küs mü ne gelmiyor kapıma,
Canımdan can verdiklerim de unutmuş heyhat.
Belli ki dost, yanlış atmışım attığım her adımı,
Belki de bundan tez kayboldu ayak izlerim
Hayat yollarında...
Sen şimdi hangi ağacın dalında yaprak,
Hangi şarkının bestesinde sol-fa-sol,
Hangi güneşten yanmış bağda solan bir gülsün.
Ben mi,
Sorma, aklına bile getirme, sakın ha,
Nereden bileceksin,
Kendi içimde bile bir garip kaybolmuşluğumu.
Deli bir ırmak olmuşum,
Bir durup bir akıyorum,
Tüm anılarımı,
Tüm düşlerimi,
Tüm şiirlerimi,
Sana bırakıyorum.....
Şimdi perde zamanı ya gülüm,
BEN OYUNDAN ÇIKIYORUM.....
murat nail güney
03.09.2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şu Feleği Tam Alnından Vur Yeter
Sevdiğini methetmek ne gerektir,
Sevdiğini adam gibi sev yeter.
Bir kaşık aş nerden olsa bulunur,
Ömür boyu yüreğini ver yeter…
Ayrı kaldığım gün akşam zor olur,
Tutuşur benliğim yanar kor olur,
Bir de kavuşunca olanlar olur,
Hele dağı taşı aş da var yeter…
Gönül sele benzer akar durulmam,
Sevdiğim ne etse bana darılmam,
Sırtımda taş taşıtsa da yorulmam,
Dilerim ki sevdan ile yor beni…
Sıva olmayınca duvar örülmez,
Adettir aşığa Bağdat sorulmaz,
Cennet’e de yar olmadan varılmaz,
Bunu gönül gözü ile gör yeter…
Kırk dokuz baharım geçti ah ile,
Bulsam gönül erim bitecek çile,
Al da gözyaşını sil şu mendile,
Koşmaktan yoruldun artık dur yeter…
Muradım, hey! Gurbet senin neyine,
Aşık mısın havasına suyuna,
Dön sılana, yaşadığın köyüne,
Şu feleği tam alnından vur yeter…
30/11/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şükürname
Haline şükret ki huzur bulasın,
Acıları oğul diye sar gönül.
Dünya denen yer koca bir alem de,
Sevgiye hasret yüreğe dar gönül...
Tüm çileler biter yollar aşılır,
Mecnun olup gurbet eller aşılır,
Hafta mevsim derken yıllar aşılır,
Kader çizgisini aşmak zor gönül...
Unutursun gözünde yaş kururda,
Duramazsın ne çare bir kararda,
Ölümden gayrısına çare var da,
İhanetler ölümden çok kor gönül...
Dost bildiğin mekanını yıkınca,
Koynunda büyüyen yılan çıkınca,
Gözün açıp şu gününe bakınca,
Her rüyanı yine hayra yor gönül...
Muradım gücenme yaradan büyük,
Derman olmayınca taşınır mı yük,
Tok da aç da olsan gez hep başı dik,
Düşene bir lokma ekmek ver gönül...
murat nail güney
22.09.2005 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Tanrıyla Aramda Aşk Bundan Sonra
Zamansız geldi hep gönlüme kışlar,
Her yolculuk bende hüzünle başlar,
Boşa akmış gözden bunca yıl yaşlar,
Başladığım yere döndürdü kader...
Yıkıldı ne çare gönül sarayım,
Kayboldu gençliğim nerde arayım,
Sevmemkten ürktüm ben bahtı karayım,
Sevda ocağımı söndürdü kader...
Tanrıyla aramda aşk bundan sonra,
Ton ümidim bitti bak bundan sonra,
Artık ne adım an ne beni ara,
Kısmetin o diye kandırdı kader...
İçmeden kurudu aşk pınarımız,
Demek ki hayalmiş arzularımız,
Hiç acımaz içim aksa kanımız,
Kaç defa sınırdan döndürdü kader...
Ben istemedim hiç ayrılık hüzün,
Yaşam ümidimdi senin her sözün,
Ne farkı var şimdi baharın yazın,
Tomurcuk gülümü soldurdu kader...
İstersen giderim sonsuza kadar,
Hep içimde aşkın ve hatıralar,
Bendeki bu sevdan mahşere kadar,
Seni bana çok geç buldurdu kader...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Tek Başıma
Unuttuk biz birer birer acı tatlı o günleri,
Öylesine kapattım ki şu kalbimin üzerini,
Ne çare diye yalvardım, ne derdim var diye yandım,
Tek başıma da bükerim ben şu feleğin belini...
Sevgi diye bağlandığım, inandığım bir rüyaymış,
Dostum, sırdaşım bildiğim düşmalarım ne çok varmış,
Özlemini çektiğim şey muhabbet denen belaymış,
Anladım, yalnızların da ayrı bir dünyası varmış...
Yetmedi mi ettiğiniz bunca zulüm dostlar bana,
Zaman-zaman isyan ettirdiniz beni yaradana,
Ne çare kendimden kopup ayrı bir insan olamam,
Severseniz böyle sevin, böyle seven gerek bana...
murat nail güney
bodrum/gümbet ekim 2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Tiyatro
Bunca çile bunca keder içinde,
Gönül için ayıracak zaman yok.
Bıkıp usanmadı felek zulümden,
Elbet biz de pes etmeyiz, aman yok...
Nice umutlarla düştük yollara,
Vakitsiz kar yağdı yeşil dallara,
Ahımı yükledim geçen yıllara,
Neyleyelim elimizde ferman yok...
Çiçeğimin soldu, büküldü boynu,
Bak hala sahnede kaderin oynu,
Sahne değişse de senaryo aynı,
Başrolünde bizden daha yaman yok...
Paşa olup ferman yazsak saraya,
Bizden önce kimler girer sıraya,
Esti lodos, teknem vurdu karaya,
Hava puslu, sığınacak liman yok...
Muradım zorlama talihi, şansı,
Alem kalleş olmuş, dostlarsa sinsi,
Belli değil artık çoğunun cinsi,
Bizde hepsine uyacak dümen yok...
murat nail güney
17.08.2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Topraklar Saracak Yüreğimizi
Bilmem neden değişti böyle dünya,
İnsan insanı, insanca severdi.
Eğildi yerlere gönül dalları,
Oysa bir zamanlar göge değerdi.
Bunca mı değişti bütün duygular,
Henüz tükendi ömürden kırk bahar,
Yüreğimizde asırlık acılar,
Bu vefasız dünya bize ne verdi...
Dostluk hatırını yok sayıyorlar,
Seveni sevenden ayırıyorlar,
Sonra bir de biz insanız diyorlar,
Oysa insan insan gibi severdi...
Ecel bu dünyadan alacak bizi,
Topraklar saracak bedenimizi,
Sevgiye uzanan ellerimizi,
İki yanımıza düşürüverdi...
7 ocak 2000 magic life club -Yalancı boğaz-Marmaris
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Torun
Evlat çiçek,evlat güldür,
Ağacında yeşil dal’dır
Tanrı’dan bir armağandır,
Evladının balı torun…
Geçip gider onca yıllar,
Boş-dolu çiğnenir yollar,
Yaşanır nice masallar,
Mutluluk masalı torun…
Atsa da kafanın tası,
Unutturur gamı, yası,
Yalan dünyanın elması,
Gönüllerin seli torun…
Yaratmış Tanrım dünyayı,
Göğe asmış güneş, ayı,
Sevdirir insan olmayı,
Güzeller güzeli torun…
Ağlasa da hoş, gülse de,
Bütün sevgini alsa da,
Biz kocayınca gelse de,
Sanki bahar yeli torun…
Evlat unutup gitse de,
Yüreğini incitse de,
Ne de güzel dermiş Dede,
Her insan sevmeli torun…
03/02/2005
Bodrum
Murat Nail Güney
değerli hocam sayın Mustafa Ceylan’ın isteği üzerine kaleme alınmıştır.
Yakında dünyaya gelecek olan torunuma ithaf olunur…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Trabzon’um
Trabzon’um, Karadeniz güzeli,
Uzak değil Giresun’lu, Rize’li,
Yiğitlerin nam salıyor ezeli,
Şehirler içinde bir tanesin sen..
Horon’una eşlik eder uşaklar,
Gelinin belinde renk-renk kuşaklar,
Yedin mi hamsiyi içini paklar,
Benim için cennetten hanesin sen…
Fındık toplar Emine’yle Fadime,
Uzak kalsam hep düşersin yadıma,
Can vermişsin canından Muradına,
Trabzon’um, sevdam mısın nesin sen…
Sürmene’de çıktım yayla düzüne,
Doyulur mu baharına yazına,
Nazar etme Çarşıbaşı kızına,
Ömür boyu gönül-gönülesin sen…
Muradım, ustasın bir çok sanatta,
Karadenizlisin, özünden hatta,
Köyüne çıkarken bir kurşun atta,
Deli gelmiş diye, bilinesin sen…
07/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Turnam Kanadı Kırık
Hasretlere tutunup geldim bunca yollardan,
Bir tek meyve yemedim, güvendiğim dallardan,
Can deyip, dostum deyip, güvendiğim ellerden,
Şimdi, boynuma yağlı kementler takılıyor...
Gönül sevgide Yunus kadar engin olsa boş,
Dünyanın tüm serveti sana miras kalsa boş,
İnsanlar seni kral kadar güçlü bilse boş,
İnsanlığa rağbet yok, şekile bakılıyor...
Hep ayakta kalırsan, dağ başı yorgan döşek,
Helal, haram bilmezsen, sarmaz belini kuşak,
Dostum, biz olamayız bu yaşantıya uşak,
Kadın, erkek kılıktan kılığa sokuluyor...
Köroğlu, Karacoğlan, pirimiz, üstadımız,
mutluluk verir bize o günleri yadımız,
Osmanlı soyundandır dedemiz, ecdadımız,
Şimdi Millet Batı'lı ve entel takılıyor...
Muradım, bilen mi var; büyük, küçük, bilgili,
Herkes etrafındaysa, servetinle ilgili,
Parfüm icat olalı, koklayan mı var gülü,
Turnam kanadı kırık, uçmadan çakılıyor...
murat nail güney
Anamur - Mersin
15/06/2005
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Tüm Sevgilere Yabancıyım Artık Sevemem
Uzat deme ellerini, uzatamam artık,
Bir zamanlar el ele idik deme.
Öylesine yıktın ki gururumu,
Öylesine uzak çarpıyor ki artık senden kalbim,
Ellerim yanıma düştü uzatamam...
Yine senin şarkılarını duymak istiyorum deme,
Artık kimse duyamayacak...
Bir zamanlar beraber söylemiş olsak ta,
Öylesine küstü ki bana şarkılar,
Öylesine sus-pus oldu ki dudaklarım,
Şarkılarım dillere düştü, söyleyemem...
Sana İstanbul geceleri getiremem artık,
Bir zamanlr gece yarıları gelmiş olsam da,
Güneşin doğuşunu beraber görmüşsek te,
En güzel duyguları tatmışsam da sayende,
En güzel çağlarımı yitirdim gecelerde,
Sana geceleri getiremem...
Beni yine sım-sıcak öp deme,
Yüzlerce kez öpüşmüş olsak da,
Dudaklarımız kavruluncaya dek,
O dudaklar buz gibi soğumuş,
O dudaklardan nefret dökülmüş yazık,
O dudaklar kilitlenmiş ne çare,
Öpemem...
Beni eskisi gibi sev yine deme,
Aylar yıllar saçlarıma ak döktü,
Kalbim tutsak oldu geçmişimize,
Tüm sevgilere yabancıyım artık,
S e v e m e m...
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Umudunu Yıllar Alıp Gidecek
Benim yazmadığım bu kader için,
Beni suçlamaya ne hakkın var ki,
Saçına akları ben mi düşürdüm,
Aynalara küsmek neye yarar ki...
Sanki sevmedim mi ben senin kadar,
Bu çileler benim kaderimde var,
Sende aramızdaki dağlar kadar,
Aşılmaz olsan da neye yarar ki...
Umudunu yıllar alıp gidecek,
Seni de sevdiklerin terk edecek,
Gözlerinde hayalimi görerek,
Hülyalara dalsan neye yarar ki...
Şimdi körfezdeki uçan kuşlara,
Adımızı kazdığım ağaçlara,
Yalnızlıktan yosun tutan taşlara,
Oturup ağlasan neye yarar ki...
Dünyada ikimiz, bir de aşk vardı,
Hani aşkımız mahşere kadardı,
Korkarım,kavuşmak mahşere kaldı,
Hatanı anlasan neye yarar ki...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Unutmak Ne Demek
Bu gece sahilde dolaştım sensiz,
Kirpiğime düştü çiğ taneleri.
Dalıp dalıp gittim geçen yıllara,
Hesap sordu benden seher yelleri...
Suçusu ben miyim bunca olanın,
Kıymeti mi kaldı elde kalanın,
Sırası mı şimdi yalan, dolanın,
Yerlere eğildi bahar dalları...
Gurubun kızılı bin kere hüzün,
Hepsini siliyor bir tatlı sözün,
Kabulüm sitemin, kabulüm nazın,
Sana çıkıyor hep bütün yollarım...
Unutmak ne demek, aklım fikrim sen,
Tüm ömre bedeldir sıcak bir busen,
Sevgin ilmek ilmek, hasretin desen,
Çatlamış dudağım, nasır ellerim...
Yolun yolum oldu, sevdan ışığım,
Tepeden tırnağa sana aşığım,
Aşkın doğan bebek, yürek beşiğim,
Ninni söyler sana, seven dillerim...
Bütün korkuları yener, aşarım,
Sensiz cennet haram, nerde yaşarım,
Mutluluk ödülse, sabrım başarım,
Yeşil vadi olur bütün çöllerim...
Bodrum geceleri olur mu sabah,
Sensizlik isyanım, yüregimde ah,
Sensiz günlerime, çarmıh ta mübah,
gözyaşın damlarsa, solar güllerim...
17/04/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Usul-Usul
Dost, gönül bağına bülbül konarsa,
İncitme kanadın sev usul-usul,
Felek sana yine oyun oynarsa,
Yakala sırtından, döv usul-usul…
Dost deyip bağrını açtığın insan,
Düşmanlık ederse, söv usul-usul,
Yerlere düşerken el uzattığın,
Nankörse başından sav usul-usul…
Cananın derdine derman ol gönül,
Belli bir menzilde karar kıl gönül,
Taşarsan kabından, zarar bil gönül,
Şeytanı başından kov usul-usul…
04/07/2006
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anamur
Uykumu Bölüver
Bağrımdaki ateş küle dönmeden,
Geleceksen haber veriver bana.
İstemem, caziben, cilven olmasın,
Sadece gönüldaş oluver bana…
Bırak, karlı dağlar yerinde kalsın,
Çağlayan pınarlar buluver bana.
Fırtınalar çoktan yıkıp da gitti,
Meltem ol, içime doluver bana…
Ruhum daralıyor dünya derdinden,
Güzel gözlerinle gülüver bana.
Yıllardır küstürdüm hayal, düşleri,
Pembe hülyalara dalıver bana…
Zamanın olmazsa ayda, yılda bir,
Gece rüyalarda geliver bana.
Küçük meleklerden, masum bir buse
Gönderip, uykumu bölüver bana…
Sanma, hayalinle yaşanır her an,
Yanında olmamak ömrüme ziyan,
Başka biri varsa kafana uyan,
Çekinme sen, de ki, ÖLÜVER bana…
Muradım bu sevda ondurmaz seni,
Dereler, denizler kandırmaz seni,
Öyle daldan dala kondurmaz seni,
Gönül dağımıza konuver bana…
24/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Uykusuz Yakamozlar
Uykusuz yakamozlara sordum seni bu gece,
Denizin perisine ısmarladım hayalini,
Gözkapaklarımdaki kurşunları attım sulara,
Seni düşündüm gözlerim açık sadece.
Martı çığlıkları böldü yalnızlığımı,
Küçük ayı suya düştü bana bakarken,
Hasretin yangınları sardı tüm benliğimi,
Ayrıldım o sahilden hüzünle sabah erken.
Sen hala o körfeze gelir misin yıldız gözlüm,
Hala özler misin yağmur altında ıslanışımızı,
Gecelerin hala bensiz kabuslara gebe mi,
Hatırlar mısın beraber uyanışımızı.
Sen hayatımdaki tek aşkım, dudaklarımdaki şarkım,
Yaşamak için tek şartım, seni hala seviyorum,
Ateş böcekleri gibi geceleri alev-alev,
Hayalin kaybolduğundan gündüzleri ölüyorum.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Üzerimde Toprak Olsan Ne Çıkar
Her şeyi bitirdim gönül bu gece,
Kolun kanadımı kırsan ne çıkar.
Ruhumu kaybettim, bomboş bedenim,
Sevdan ateş olsa sarsan ne çıkar...
Koparıp attın sen sevgi dalımı,
Çabuk bitirdin bu aşk masalını,
Değiştirmek için kader yolunu,
Yoluma kul köle olsan ne çıkar...
Herkes gibi sen de vur eksik kalma,
Günahımı al da ahımı alma,
Gurbette ölürsem kabrime gelme,
Üzerimde toprak olsan ne çıkar...
Kiminin kaderi değişmez asla,
Kimi hayatını geçirir yasla,
Sen kalbindeki bu boş ihtirasla,
Katıla-katıla gülsen ne çıkar...
Soldurdun gönülde açan son gülü,
Seni de bırakmaz feleğin eli,
Sen beni bırakıp gittin gideli,
Saçını başını yolsan ne çıkar...
m.n.g.
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Var Git Selamımı Götür O Dosta
Toprağım dan selam ulaştı bana,
Getiren, gönderen yürek sağ olsun.
Çoktan gol yerdi de, bu bizim kale,
İki yanındaki direk sağ olsun…
Sen de selam götür bizden o dosta,
Hep bizi düşünmüş, olsa da hasta,
Bizde bölüşürüz çorbayı tasta,
Bizde bulunmayan börek sağ olsun…
Derdine boş vermiş hatırım sormuş,
Yatma öyle tembel-tembel buyurmuş,
Ispanak yemeli Temel diyormuş,
Gıdamıza sevgi gerek, sağ olsun…
Var git, dosta de ki, yüreği kormuş,
Ayakta olmadan yaşamak zormuş,
Üç günlük ömürde Ahreti görmüş,
Kalkıp bir yüzünü görek, sağ olsun.
İster dostum olsun, ister sırdaşım,
İster canım olsun, ister kardaşım,
Biz alıştık, dosttan gelen her taşın,
Üzerine yosun sarak, sağ olsun…
Murat bu, kah uslu, kah deli kuldur,
Başımıza gelen bu nice haldir,
Meylimize sebep, bir tatlı dildir,
Artık bir kararda durak, sağ olsun…
25/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Vefasız Elinde Aşk
Bilmeyenler öğrene, gönül incisidir aşk,
Bakmaz acı çekene, öylesi sinsidir aşk.
Susuz çölde yol olur, arı ile bal olur,
Çiçek olur, dal olur, mucize cinsidir aşk…
Boyu, posu bilinmez, gönüllerden silinmez,
Davet etse gelinmez, çekilmez çiledir aşk.
Baharlarda sel olur, sazımda tel-tel olur,
Sultan bile del olur, onulmaz silledir aşk…
Yazamaz biter kalem, kulu olur tüm alem,
Yanar yedi sülalem, sönmeyen çıradır aşk.
Nice yüzü yer eder, dünyaları dar eder,
Bülbül bile zar eder, yıllanmış şıradır aşk…
Lokman çare bulamaz, fidan diker sulamaz,
Kimse ayrı kalamaz, özlenen sıladır aşk.
Hep layığına gitmez, orman olsa ot bitmez,
Karıncayı incitmez, en kibar diledir aşk…
Yüce dağın başında dereler çağlatır aşk,
Eller bayram ederken, karalar bağlatır aşk.
Muradım, gönül koyma, kulluğunu aşk sayma,
Vefasızın elinde, ömrünce ağlatır aşk….
02/02/2005
Bodrum Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Vurdu Vurdu Vuruldu
Gam yurdunda geçti çileli ömrüm,
Düşmanım yoruldu, dostum da vurdu.
Yüce mevlam vurmaz mazlum kuluna,
Yazdığı kadere küstüm de vurdu...
Yeşeren yaprağı düşürdüm yere,
Çıktım gurbet elde bitmez sefere,
Derdi veren Mevlam derman da vere,
Dostumdan selamı kestim de vurdu...
Ne yaralar kanar dertli gönülde,
Bülbül sitem eder zar ile gülde,
Bir lokma ekmeğim zehrolur dilde,
Azığımı dala astım da vurdu...
Muradım sabırsız geçilmez yollar,
Toz duman olursa seçilmez yollar,
Dosta zulm ederse hiç gülmez kullar,
Dost diye bağrıma bastım da vurdu...vurdu...vuruldu...
08/11/2006
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Antalya / Meltem
Ya Elveda Diyeceksin,Ya Vedasız Seveceksin
Canın mı sıkılıyor canım, çaresi var,
S e v e c e k s i n....
Ama delikanlı gibi
Bıkmadan usanmadan,
Deli-dolu olacak yüreğin,
Pıt-pıt atacak kalbin, adını her andığında,
Aşkın için dua edeceksin hep,
Yemeklerden sonra, bir yürek ölçüsü alacaksın...
Yatarken başını yastığa koyduğunda,
Besmele yerine adıyla kalkacaksın,
Sabah uyandığında.
Koşup gideceksin kollarına,
Başını omuzuna yaslayacak,
Nefesini içine çekeceksin,
Gözlerinin içinden öpeceksin
İçin yandığında...
Ellerin mi üşüyor, kolayı var,
S e v e c e k s i n...
Ama bütün benliğinde, alev alev yangınlarla.
Ateş gibi yanacak, lav gibi yakacaksın,
Yeri gelip dost gibi, zaman-zaman ana gibi,
Ama hep gözlerinde sevgiyle bakacaksın,
Sevmekten utanmayacaksın.
Dostlarım ne der diye değil,
Sevdam bensiz ne yapar diye düşünecek,
Dağlar yerinden oynasa,
Dimdik sevdalı kalacaksın...
Bir tek o tutacak ellerinden bırakmadan,
Bir bahar gibi dolacak içine,
Nefesin tükendiğinde...
Yaşlanıyor musun, e onun da çaresi var,
S-e-v-e-c-e-k-s-i-n...
Yeni doğmuş bir bebeğin anneye özlemi gibi,
Öylesine şefkatle içgüdüyle,
Yeniden doğmuş gibi olacaksın
Sevginin gücüyle.
Sevgi yaşatacak içindeki masum çocuğu,
Ellerinde tomurcuk güller,
Gözlerinde buğu...
Hayallerinde değil,
Yüreğinde yaşatacaksın sevdanı.
Bak o zaman neler olacak,
Yasemen kokuları saracak her bir yanını,
Daha bir mor açacak menekşelerin,
Daha bir duygu yüklü olacak şiirlerin.
Yani diyorum ki,
Epeyi bir ertelenecek son seferin.
Beraber çekildiğimiz resimler
Saramayacak sandığının bir köşesinde,
son karar senin sevgilim,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ya elveda diyeceksin..ya vedasız seveceksin...
Adresimi biliyorsun:
Bodrum'a geleceksin...
murat nail güney
27/10/2004 saat:03:15 Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yağmur Hüzünleri
Biten sevdaların tüm izlerini,
Sonbahar boyunca yıkar yağmurlar.
Arada vakitsiz bastırıverir,
Güneş arkasından çıkar yağmurlar…
Fırtınalar eşlik ederse hele,
Taşları yerinden söker yağmurlar.
Bazen yağar evsiz, garip üstüne,
Yağmur olduğundan bıkar yağmurlar.
Diyar-diyar gezer Murat misali,
Macerayı sever, bekar yağmurlar.
Kararır gökyüzü, ağlar bulutlar,
O vakit canımı sıkar yağmurlar…
Tarlada tohuma hayat verse de,
Bazen çiçekleri döker yağmurlar,
En deli ateşi bile söndürür,
Benim yüreğimi yakar yağmurlar…
Yağmurlu bir gündü, kaybettim onu,
Gözlerim hüzünle bakar yağmurlar.
Bereket bolluktur tüm yer yüzüne,
Küçücük dünyamı yıkar yağmurlar…
01/03/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Yakacağım Şimdi Ben Bu Dünyayı
Yandıkça yanıyor yürekte yarem,
Kalmadı sayende en ufak çarem,
Duygularım kanser düşüncem verem,
Yakacağım artık yalan dünyayı.
Kırılmadık hatır kalmadı bende,
Gurbetle arkadaş oldum sayende,
Gelende vuruyor şimdi gidende,
Yakacağım artık ben bu dünyayı,
Yıkacağım artık ben bu dünyayı...
Omuzum ağrıyor, yüküm çok ağır,
Kalp gözüm kör oldu yüreğim sağır,
Al artık dünyadan Azrail, çağır,
Yakacağım yoksa ben bu dünyayı,
Yıkacağım yoksa ben bu dünyayı...
Rüyaları hayra yoramaz oldum,
Melek idim hani, yaramaz oldum,
Kendi eserimden cezamı buldum,
Yakacagım artık ben bu dünyayı,
Yıkacağım artık ben bu dünyayı...
Yolun Kabe olsa varmayacağım,
Bahçen Cennet olsa girmeyeceğim,
Ölsem de sözümden dönmeyeceğim,
Yakacağım artık ben bu dünyayı,
Yıkacağım artık ben bu dünyayı...
Deli dolu gönlüm, böyle yaşarım,
Bilinmeyen bir menzile koşarım,
Baharlarım bitti, geldi kışlarım,
Yakacağım artık ben bu dünyayı,
Yıkacağım artık ben bu dünyayı...
murat nail güney 2003 İzmir
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yakamozlar Ağlıyor
Sine-i bi çareme merhem oldu vuslatın,
Bab-ı gönülde şimdi mehteranlar çalıyor.
Kamerin şavkı süzülmüş engindeki sulara,
Emsal-i bahtım gibi yakamozlar ağlıyor...
Maşukun yaresine deva olur mu meylin,
Divaneye döndü aşkına müptela yüreğim.
Tamuya dileklerim ayan olacak elbet,
Kaf dağı ardına varsam kader seni bağlıyor...
Vakt'erüşüp cümle aşıklar dizilse sıraya,
Senden başkası giremez sinemdeki saraya,
Ağu döktüm yürekte göz-göz olmuş yaraya,
Figanı cananın ey dost, yüreğimi dağlıyor...
Muradım bir çift kelamın mazluma ibret olsun,
Sevgiye ihanet eden şol cennetten kovulsun,
Canın yansa da aldırma dosta can feda olsun,
Sevgi varsa yüreklerde mutluluğa bağlıyor...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yakamozlar İsyanda
Seni ne çok sevmiştim biliyorsun değil mi,
Değer miydi isteklerin
Aşkın büyüsünü bozmaya.
Biliyorum, senin de şimdi
Kor ateşler var bağrında,
Ağlıyorsun belki de bakarak yıldızlara,
Ne fayda, bitti sevda...
Anlatılmaz güzellikler yaşamıştık,
Hatırlasana.
Benim yüreğimde buruk bir acı,
Yanağımda kurumuş iki damla gözyaşı,
Hatıralarımsa, kaldı sana...
İmkansızdan da zoru başardın inadınla,
Açık kapı bırakmadın sevgimize,
Anlasana..
Mor dağları aşıp gelsem ne çıkar,
Ayın hareleri bile küsmüş,
Yansımıyor bak odana.
Ben vedaları sevmem...bilirsin,
Ve elveda bile demedim giderken,
Tut ki çıkıp geldim farzet yine,
Ne fayda, bitti sevda...
Sana mutluluklar dilemiştim, değil mi?
Söyle...işe yaramadı mı şimdi...
Aakın haa, kim kaybetti de ben bulacağım deme,
Haberin olmadı mı hala
Ben kaybettim de...
Ahh,Antalya,
Dilin olsa da söylesen
Mor dağlarının, ne acıların üstüne
Gölgeler indirdiğini,
Gördün mü bu güne kadar
Bir şairin böylesine tutkulu sevdiğini.
Ağladı mı pınarların yine, biten sevdalara,
Sende kahredecek misin geçen yıllara,
Sen de küsecek misin, ay ışığına.
Ve sen yine çağıracak mısın yine beni
Önümüzdeki yaz da.
Tut ki ömrüm yetti de geldim say;
Ne fayda, bitti sevda...
Şimdi dost,
Bodrum geceleri paylaşıyor yalnızlığımı,
Biten sevdamın anılarını.
Yakamozlar isyanda, biliyor musun,
Çünkü duymuyor artık yanık sevda şarkılarımı,
Dört koldan hasretler sardı her yanımı.
İstersen sen de git yanıbaşımdan minik kedim,
Herkes seni nankör bilir,
Bense dost dedim.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İster istemez bu hazin aşk hikayesini,
Benden dinledin.
Mırıldanıp durma boşuna,
ne fayda, bitti sevda...
murat nail güney
17/10/2004 saat:00:45
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum / Konacık
Yalnız Efe
Anlatmak istiyorum sensizliği sana,
Hayata boş gözlerle bakmanın sancılarını.
Başın omuzumda olduğunda uçarılığımı,
Hasretinin, gözlerimden uykuları nasıl çaldığını,
Saatlerimin öksüz,
Dakikalarımın yetim kaldığını...
Mevsimlerim hep sonbahar,
Yıllarım hep eksik,
Dünyanın sonu gibi bana
Sensizlik...
Düşlerimi anlatmak istiyorum sana,
Hayat dönemeçlerinde iniş çıkışlarımı,
Kar değil,
Hasret yağan en soğuk kışlarımı,
Sonra, karanlığı yırtan bakışlarını...
Evimin duvarlarında yankılanan sesimi,
Seni her andığımda hızlanan nefesimi,
Akdeniz akşamlarının,
Bu en yalnız efe'sini...
Korkularımı anlatmayacağım sana,
Onları hep ben yaşayacağım
İçimde hıçkırıklarla...
Ben dağladım yüreğimi acılarla,
Ben haykırdım 'pis dağlaaaaar! ' diye
Çıkıp en yüksek yamaçlarına o şehrin,
Ve paylaştım yalnızlığın göz yaşlarını,
En dolunay gecelerde kurtlarla...
Ben sana hep çocukluğumu anlatacağım,
En masum gülüşlerimi,
En sübyan düşlerimi...
Hep bir çocuk yüreği ile,
Seveceğim seni....
'o şimdi asker! '
08/05/2005 akçay/İskenderun...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalnız Kurt
Yalnız kurt dağlara dönüyor artık,
İçimdeki ateş sönüyor artık,
O sevecen çocuk ölüyor artık,
Bulamazsın beni sen o şehirde.
Vefasızlar çok canımı yaktılar,
Yanımdayken bile çok uzaktılar,
Beni alemde yalnız bıraktılar,
Bulamazsın beni sen o şehirde.
Bakıp ta ağlama resimlerime,
Koy kimi koyarsan benim yerime,
Çıktım yola bir sözün üzerine,
Bulamazsın beni sen o şehirde.
Gündüzleri ağla, geceleri yan,
Koskoca bir ömrü bak ettin ziyan,
Gözlerin açılıp uyandığın an,
Bulamazsın beni sen o şehirde.
Yalnız Kurt öfkeli, sana çok kızgın,
Düşmana yapılmaz senin yaptığın,
Başkaları olsun sevip taptığın,
Gidiyorum artık ben bu şehirden...
17/11/2003 Alaçatı /İzmir
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalnızlar Şehri
Hey, sen, sevdiğim kadın,
Bir kaybolup giden gençlğime,
Bir de sana doyamadım...
İçimden.kucaklayıp seni sarmak geçiyor ama,
Oysa güzel gözlerine bile doyasıya bakamadım...
Hasretin zehirli bir çiçek gibi yetim gönlümde açtı da,
Gözlerim doldu zaman-zaman,
Yıllar önce unutturdu insanlar, ağlayamadım...
Oysa senle buluşmadan önce neler geçmişti içimden,
Yasak meyvesisin sen aşkımın
Sana hiç birini anlatamadım...
Dönüyorum işte yaşayamadığım şehre sensiz,
Kaderim izin verirse bir gün,
Küçücük ellerinden tutarak ürkekçe ama sevgiyle,
Yeniden doğmak için senle,
Son defa elveda deyip hüzün akşamlarına, kara gecelerime,
Hayata bir başka heyecanla,
Deli yüreğimle bir başka yerinden başlayacağım...
Pembe boyalı bir evimiz olmayacak belki,
Belki bahçesinde yasemenler açmayacak,
Ama ben her anını kalan hayatımın,
Cennette gibi saf ve temiz,
Ve pişman olmayacağın kadar güzel,
Sımsıcak yüreğimle yaşatacağım...
Hey, sen...sevdiğim kadın,
Yine köşe başlarına mumlar yakıp gece yarıları,
En güzel sözlerini şarkılarımın,
Senin için yazacağım...
murat nail güney.
14.03.2004 İstanbul-İzmir yolculuğunda...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalnızlık mı Hasret mi?
Yine şarkılarda sen, unutmak ne kelime,
Sensiz geçen günlerde özlem duydum ölüme,
Gururun sonumuz oldu, ne geçti ki eline,
Gecelerde saklanan yalnızlık mı, hasret mi…
Ay ışığı hüzünle düşüyor mor dağlara,
Hangimiz özlem duymayız o sevdalı çağlara,
Sebep neydi yüreğimde erittiğin yağlara,
Yıllarca sevgisizce yaşamak mı, nefret mi…
Değer miydi yıkmaya bugün için yarını,
Bir yanına zararı koy, bir yanına karını,
İkimizde çekiyoruz ayrılık efkarını,
Son sözünü söyle hadi, geri dön mü, sabret mi…
Köprülerin altından ne sular aktı geçti,
Sonbaharlar soldurdu, güneşler yaktı geçti,
Dost bildiklerimiz hep uzaktan baktı geçti,
Yaradan’dan dileğin, günahımı affet mi…
07/07/ 2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
saat: 02:30
Yalnızlıklar Satıyorum
Bu gece ben satıcıyım,
Yalnızlıklar satıyorum,
Ke l e p i r...
Ne kadar çok seveceksin
Tadını al hele bir! ...
Gidiyorum uzaklara
Uzak yalnızlıklara yine,
B ı k t ı ı ı ı m...
Dışarda özgürlüğüm bekliyordu,
İçerde sevdiğim kadın.
Tercihimi yaptım,
Özgürlüğümü yalnız bıraktım...
Ağustos2004 / Antalya
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yani O Kadarcık İşte
Bu senile ilk yolculuğum be gülüm,
Bu yüzdendir yollar hiç bitmesin isteyişim,
Bundardır içimdeki bu heyecan fırtına..
Ama bu ne kader be arkadaş,
Yer ayırtırken otobüse,
Telefonda, iki kişi, bir bayan bir erkek demiştim,
Bir de ne görelim yola çıkarken,
Seni beş beni oniki numaraya vermişler...
Yer de yok ki başka koca arabada hep dolu,
Gelde sıcaklığından uzak bitir onca yolu...
Ya sabır...olsun be gülüm,
Ne yapalım kader utansın,
Ellerim ellerinden, gözlerin gözlerimden
Sekiz saat ayrı kalsın...
Daha ne yolculuklarımız olacak seninle ay ışığım,
Ne düşler gerçek olacak avuçlarında zamanın,
Ne sabah seherlerinde,
Çiğ düşmüş tomurcuk güller toplayacağım sana,
Yalnız ufak bir şartım var;
Sadece ömrümün sonuna kadar,
Yani o kadarcık işte;
Seni seviyorum... de bana...
'o şimdi asker'
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yar Koynunda Ölüm,Sonsuz Yaşamak
Sanmaki sevdamı unutup gittim,
Deli yüreğimde nasır tuttu bak,
Cehennem azabı hafif kalır can,
Çekilir dert değil sensiz yaşamak...
Şu Bodrum'u mekan seçtim çaresiz,
Maralım sanma ki yürek yaresiz,
Turnam selam edin, varın yare siz,
Bana hayat değil onsuz yaşamak...
Mor dağlardan esmen soğuk rüzgarlar,
Üşür, melteminde melek gözlüm var,
Kış gelmeden yağdı gönlüme karlar,
Mümkün mü damarda kansız yaşamak...
Saklıyorum bir çift saçın telini,
Bir tek sen titrettin gönül telimi,
Ecelim gelmeden tutsan elimi,
Yar koynunda ölüm, sonsuz yaşamak...
Muradım süzüldü aşkın elekten,
Başa ne geldiyse zalim felekten,
Sevgi kaybolursa bir gün yürekten,
Böylesi, Allah'sız, dinsiz yaşamak...
Bodrum'un daracık taş sokakları,
Saymadım saçıma düşen akları,
Uykusuz beklerim hep şafakları,
Mutluluk, nefretsiz, kinsiz yaşamak...
Sevdan hayatımın büyüsü, sihri,
Bal diye içerdim elinden zehri,
Dünya benim olsa, çekilmez kahrı,
Haram olsun bana sensiz yaşamak...
20/10/2004 gümbet/Bodrum
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
saat:01:10
Yarına Koyma
Ah ile geçmezse ömür uzarmış,
Sulanmayan yere bassan tozarmış,
Hata eder isen Hak'da kızarmış,
Söyleyecek sözün yarına koyma...
Veren eller nasır tutsa öpülür,
Kula kul olunmaz, Hakka tapılır,
Yarından korkarsan yoldan sapılır,
Haram kazanıp da, kar'ına koyma...
Bilesin, bildiğin senden çok olmaz,
Canan ne sevilse candan çok olmaz,
Her şey tek olur da insan tek olmaz,
Feleğin ahını, zarına koyma...
Kimimiz köleyiz paraya, pula,
Kimimiz aşk için can koyar yola,
Vefasızsan gözün hep yaşla dola,
Zamanın varken sev, darına koyma...
Umutla yeşerir dal orman olur,
Acılar sevinçlerle harman olur,
Bizim bu aşkımız bir roman olur,
Dünyada cehennem nar'ına koyma...
Muradım neylesen yaranmaz yare,
Açar yüreğimde kapanmaz yare,
Kaderin elinden olduk biçare,
Dürüst ol, yoğunu varına koyma...
03.05.2006
Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Yasemen Kokulu Şiirler
Yaşamak istiyorum...özgürce
Hemen şu anda, tepeden inme...
Yaşamak istiyorum dostların kolarında,
Hani bir de aşk denilen hınzır duygu,
Ah! o da olmasa...
Daha mı çok severdim gözlerindeki maviyi,
Ellerinin sıcaklığı daha mı bir başka olurdu,
Daha mı çocukça heyecanlar yaşardı yüreğim,
Dostluk tadında
Aşka kapılmasa....
Daha mı çok ıslanırdık yaz yağmurları ile,
Hiç gözyaşı dökmezdik değil mi belki de,
Ömrün şu son baharında...
Koşardık deliler gibi, tutarsız, özgürce,
Bağırırdık avazımız çıktığı kadar,
Dağ başlarında...
Hüzünler olmazdı, deşilmezdi kapanan yaralarımız,
Boğulmazdık gözyaşlarında...
Aşk inmeseydi Tanrı katından yere,
Aşka tapılmasa...
Oysa sevdi gönüller,
Sevgi labirentlerinde gönüllü öldüler...
Sevdi bülbül gülü,
Ömür boyu kanadı dikenlerinden...
Sevdi dilim hasret şarkılarını,
Akıp gitti sıcaklıklar yüreğimden...
Aslında sevda...yaratmak yüreğini yeniden ama,
Layık olmayana kısmet olmasa...
Hey! deli oğlan...gül yine...
Yakışmaz sana hüzünler, bozar seni bilirsin.
Havalandır yine şeytan uçurtmalarını,
Büyümeyen çocukları sevindir.
Arama...sorma bile...aklına bile getirme,
Onlu onsuz anılarını.
Bak, cıvıl-cıvıl hayat önünde, dostların var, senindir...
Şiir tadında hayat aslında, hep öyleydi de,
Büyüsünü bozan tek şey,
Aşk denilen zehirdir...
Tutsak olma bedenin yakıcı arzularına,
Ne olursun, sil aklından ateşli gecelerini.
Yine güleç şarkılar mırıldansın dudakların,
Karartmasın ihaneti aşkın yaşantını,
Ay ışığı altında özgür bırak
Çocuksu gözlerini...
Aşk,
Yaratıldığı günden beri,
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şeytana satmadı mı düşlerini.
Kahrından ölsün sen yaşadıkça,
Gitme üstüne...bırak.
Tamamlasın dünyada ümitsizce
Son seferini...
Yasemenler topla yine,
Hanımeli kokulu şiirler yaz,
Ellerin varsın nasır tutsun,
Dostluk bağını çapala yeşersin,
Aşkın mezarını kaz...
08/09/2004 saat:05:20 hatay -izmir
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yasemenler Ekeceğim Sevda Diyarlarına
Hesap soracağım sizden ey boşa geçen yıllar,
Öcü alınacak masum çocukluk düşlerimin.
Tüm kara kaplı kitapları yakacağım şimdi,
Bembeyaz sayfalar açacağım sevdalarıma...
Bütün kadehleri kıracağım sabaha kadar,
Mangalda yakacağım sensiz tüm anılarımı.
Yine şarkılar söyleyeceğim martılarla beraber,
En uzak sahillerden sana el sallayacağım...
Yasemenler ekceğim tüm sevda diyarlarına,
Yine mumlar yakacağım köşe başlarında.
Yine aynı sahilde sabahlayacağım hasretinle,
Tüm kavuşamayan aşıklar için ağlayacağım...
Yüreğimdeki hiç büyümeyen o çocuk için,
Rengarenk çakıl taşları toplayacağım.
Yakamozlardan giysiler dikecek sevdama,
Balıklardan sana öpücükler yollayacağım...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yaşa Şimdi
Hani yanarken çırpınmayan
Kor gibiyken
Suya hasretken
İnadına var olan
İhanetin, sevgisizliğin
Kıskacında yaşayan
O kadın:
Yaşa şimdi…
Bağır avazın çıktığınca,
Seni ancak
Dağlar anlar, Antalya’da…
Senin için deli olan adamın
Senin için hala öldüğünü
Gör ve yaşa…
O bil ki
Kutsal aşkın büyüsüyle
Gönüllere yansımada,
Ölse de…kalsa da…
Aşksa en hüzünlü çağında
Çiçekler açmadan beklemede
Toprağın altında,
Yediveren gülleri
Vermeyecek bu baharda…
Bayramsa
Her gün Ona,
Sana
Bayramdaaan, bayrama…
Bil ki senin sevmiyorum dediğin
O deli aşık
Çekilmiş bir kenara Bodrum’da
Bir eli yağda
Bir eli balda…
Güneş ağlamaz, yakar sadece
Ama sana
Yakamozlar ağlamakta
Sevdasızlığına…
Ve susma,
Bağır...
Yakamozların gözyaşları ile
Yaşa…
O adamın
Arkanda bıraktıkların dediğin
Çocukları, şu an yanı başında,
Senini yazdıklarını okumakta,
Hem de kahkahalarla...
Sen şimdi
Çık mor gölgeli dağlara,
Ama asla bakma
Ay ışığına,
O sana küs biliyorsun,
Sen onu da yamulttun ya…
Sen selam falan söyleme
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yamuk dediğin dünyaya,
Almaz selamını da,
Çılgına dönersin sonra…
Sen,
Selamsız,
Sabahsız,
Duygusuz,
Huysuz,
Onursuz,
Vs..vs..
Kısacası, nasıl istersen
Öyle yaşa…
Unutma,
Hiç de salak değil dünya.
Daha da güzel olacak ya
Salaklar olmasa…
Olsun varsın olanlar,
Umurumda sanma.
Hatıralar hala tap-taze
Sevgiye köle yüreğimde,
Aşk layığını bulsa da,
Bulmasa da…
Hey sen kadın:
Alnındaki çizgileri pudrayla sakla,
Ak saçlarına meç yap,boya.
Üstüne bir de parfüm sık,
Vücudum dediğin
Hiç ürün verememiş tarlaya…
Yaşa şimdi,
Çocuğum yaşındakilerle.
Hem de
Güle-oynaya,
Bağıra,bağıra yaşa…
“bağırıp Duruyordu; SUSTU…” yazacaklar
(Allah gecinden versin)
Mezar taşına…
Yaşa
Bu nasıl yaşamaksa…
Yaşa şimdi…yaşa…yaşa…
Yaşa ve;
RELAX…
Murat Nail Güney
Bodrum
04/12/2004
Bu şiir adresli şiir oldu dostlarım.lütfen bağışlayın ama
Bir başka adresli şiir yazılmıştı bana Antalya’dan..
Cevapsız bırakmak şair yüreğimde uhde kalacaktı..
Hedef olmadan savunma yapmam bilirsiniz..
Affınıza sığınıyorum…
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yaşlı Gözlerimden Sel Olup Gitme
Yaşama sevinçler katıp benimle,
Şimdi uzaklara el olup gitme.
Yüreğimi sök de al ellerine,
Yaşlı gözlerimden sel olup gitme…
Sevda bülbülümüz son baharımda,
Öterken,solan bir gül olup gitme.
Mutluluk düşlerim senle doluyken,
Ömrümce uzayan yol olup gitme…
Acıyı çekerim,hasret zaten var,
Gururun elinde kul olup gitme.
Veda mektubumu yazdırıp bana,
Zarfının üstünde pul olup gitme…
Hala seviyorsam, suçlusu sensin,
Zehirli ok gibi, dil olup gitme.
Sigaramın dumanında hayalin,
Ateşiyle yanıp, kül olup gitme…
Murat, hasbi halin gönülledir dost,
Sevdalık çekip de, del olup gitme.
Ne güzeller ile ömrün geçirdin,
Şu Bodrum’da esen yel olup gitme…
Murat Nail Güney.. 12/12/2004
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bodrum
Yaz Dostum
Haydi, çıkar ağzındaki baklayı,
İçine dert olur sonra, has dostum.
Arada bir halimizi sormazsan,
Ömür boyu merhabayı kes dostum...
Ne dedikodum var nede yalanım,
Bizi bozmaz iki çatlak ses dostum.
El sözüne bakıp küsersen eğer,
Bundan böyle yarenliğe, pes dostum...
İflah olmaz gönül kıran cihanda,
Her maçı alsanda kendi sahanda.
Derviş Yunus bile bir garip can da,
Gönül sultanıdır, bunu sez dostum...
Başladığın işi bitirmeyi bil,
Yüreğinde aslan yatırmayı bil,
Kendine çuvaldız batırmayı bil,
Adam gibi başın hep dik gez dostum...
Muradım, sözüne sahip ol oğul,
Söyle neye yarar koyunsuz ağıl,
Dosta dost olmazsan, parçalan, dağıl,
Hakça yaşa, hak diliyle yaz dostum...
murat nail güney
21/07/2005 anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yazık
Yine akın etti dertler sıralı,
Deşme derdim yürek zaten yaralı,
Selam vermez oldu dostun kralı,
Dost dost diye solan güllere yazık...
Paran kadar insansan şu alemde,
Paran yoksa elbet bitmez çilen de,
Muhtaç olma dosta sürün dilen de,
Paraya kul olan kullara yazık...
Tutup kaldırmazlar düşersen yere,
Erken çıkarırlar o son sefere,
En yakının derse git Allah vere,
Beş vakit zikreden dillere yazık...
Hangi dost için biz olmadık köle,
Aklımız estikçe düşerdik yola,
Dostluk seferinde vermedik mola,
Ömrümce uzayan yollara yazık...
Gönül eri olduk gönül yormadık,
İsteyene verdik sebep sormadık,
Kusur örttük hataları görmedik,
Alıp da vermeyen ellere yazık...
Muradım gücenme bu devir böyle,
Menzile varılmaz deliyle toyla,
Yine de sen hakça yaz hakça söyle,
Gönülde coşmayan sellere yazık...
murat nail güney
30.10.2005 İnebolu
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yemin Ederim
Kelebeklerinin renklerinin insanı büyülemesi gibi, bugünüm gibi, yarınımda da hep
sevginle yaşayacağıma...
*Her bakışında okuduğun o gözleri her zaman yanında göreceğine, en yakın dostun,
sırdaşın ve arkadaşın olacağıma...
*Sıkıntının sıkıtım, üzüntünün üzüntüm olacağına...
*Her kızgın anını çiçeğe dönüştüreceğime...
*Her üzgün anında tebessümünün geri gelmesi için elimden geleni yapacağıma...
*Asla ve asla soğuktan ve yalnızlıktan üşümeyeceğine...
*Yanında olmadığım ve varlığıma ihtiyacım olduğu her anda bir rüzgar olup seni
soracağıma...
*Gözümün gözüne değdiği her an sana yeniden aşık olacağıma...
*Yaşam boyu her sabah sana aşık olarak uyanacağıma...
*Seni asla üzmeyeceğime...
*Beni tanıdığın gün bende gördüğün neyse ömrünce aynı beni göreceğine...
*Sevgimin asla değişmeyeceğine...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yeminim Var Sevmemeye Kimseyi
Yeminim var sevmemeye kimseyi,
Perişan olmuşum gülemiyorum.
Zulmeden sen misin, kaderim midir,
Şu geçen yıllar mı bilemiyorum...
Kırdım kadehleri attım elimden,
Yare mektup yazdım gönül dilinden,
Mecnun'a benzedim bak kederimden,
Gözümden yaşları silemiyorum...
Pembe hayallerim kapkara oldu,
Gönlüme dünyanın kederi doldu,
Kime dost dediysem, düşmanım oldu,
Böyle aşk düşmana dilemiyorum...
Yarab dindir artık acılarımı,
Yaşamaktan bir tad alamıyorum.
Kışa çevirdi felek baharımı,
Ölüme hasretim, ölemiyorum....
murat nail güney...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yetiş Gülüm
Bağrımızda yine hasret zinciri,
Saatlerin geçmek bilmez herbiri,
Şu gurbette, geçtik köle, esiri,
Gözyaşlarım, sicim gibi akıyor,
Yetiş gülüm, can bedenden çıkıyor...
Kışlalarda tekmil verdim kadere,
Uslanmadı, yıktı kaç kere yere,
Bu gidişle, kefenimiz teskere,
Ayrılığın yüreğimi yakıyor,
Yetiş gülüm, can bedenden çıkıyor...
Amanos Dağı'nda ayaz geceler,
Çatlamış dudağım ismin heceler,
Yarınım, çözülmeyen bilmeceler,
Bak, bulutlar gözyaşını döküyor,
Yetiş gülüm, can bedenden çıkıyor...
Ne memleket, ne sılanın tadı var,
İçimde, senli anların yadı var,
Elbet çilelerin de miadı var,
Bazan insan, yaşamaktan bıkıyor,
Yetiş gülüm, can bedenden çıkıyor...
Muradım, anla sen yalnızsın, yalnız,
Mutluluktan yakın, gökteki yıldız,
Hasretlik sevgilin, özlemler baldız,
Bazan insan, insanlıktan bıkıyor,
Yetiş gülüm, can bedenden çıkıyor...
'o şimdi Asker'
murat nail güney
14/05/2005
akçay kışlası/İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yıldızlar Ağlayacak
Beni hatırlarsan bir gün ansızın,
Yalnız dolaşırsan sahilde akşama dek,
Başını kaldır yıldızlara bak.
Güney yıldızı senden çok uzak olsada,
Bütün sırlarımı anlattım yıldızlara bu gece,
Bu gece bütün yıldızlar aşkımız için ağlayacak...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yok Böyle Bir Aşk
Sevmek ha,
Yok böyle bir şey, olmaz arkadaş,
Sevmek,
Olsa olsa kendini sevmek, hayatı, kaderi sevmek
Yıllarca boşa verilen emekleri, vefasızlığı, hasreti,
Acıma duygularını, gurbetin yollarını, dağları, dereleri,
İçindeki titremeleri, nasır tutmmuş yürekteki yareleri,
Haaaa, birde biliyor musun, ölüm korkusuna inat diye,
Sabahların çiğ düşmüş erken ayazında, kısık gözlerle,
Şehrin sis kokan havasında biçare yaşamı sevmek...
Sevilmek haa,
Yok böyle bir şey, yok arkadaş yok,
Kimse kendinden başka bir başkasını sevmedi asla,
Var mı sevilmek, delice tutkulu, sade, yalın, sebepsiz,
Parasız-pulsuz, yersiz-yurtsuz,aç karnına susuz,
Şiir yazarak sabahlara dek, geceler boyu uykusuz.
Yıllar yılı huzursuz, yine de Tanrı eseri gibi kusursuz,
Var mı sevilmek, var mı, bulutlar kadar sonsuz.
Onu ekmek gibi, su gibi kutsal sayıp, yokluğunda onsuz,,
Kaybetmekten ölesiye kaygılı, ibadet eder gibi saygılı.
Vefa haa, sadakat haa,
Yok anam öyle bi şey, yok,yoook.
Hem sev en güzel gençlik yıllarını ada,
O seni bıraksın yapayalnız ortada,
Armut bile daldan düşer, sapı üstünde kalır,
Tam mutluyum sanırsın, felek elinden alır.
Kırar kolunu kanadını, insanca duygularını yıkar gider,
Ömür treni son durakta artık,
Kimse binmesede gider.
Bu acı dolu, gurbet dolu, hasret dolu sevdam,
Gurbetin upuzun bitmeyen yollarında,
KISACIK BİTER...
MURAT NAİL GÜNEY
21/06/2003 SAAT:03:20 MARMARİS / MAGIC LIFE
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yoksa Yine Aynı Deli Kız Mısın
Uzun yıllar hep hayalimdeydin sen,
Büyülendim melek miydin neydin sen,
Söylemiştin...'züğürt şahaneydin sen,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Hülyalara daldık gönül gönüle,
Kıskandırıyorduk Mecnun'u bile,
Bazan göz süzerek, bazan naz ile,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Denizlerin dili olsa konuşsa,
Martıları çığlık-çığlığa uçsa,
Avucuna bir kelebek konmuşsa,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Şimdi mor dağlarda çakal uluyor,
Son yaprak ta düştü, dallar soluyor,
Kaç gecem uykusuz sabah oluyor,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Yalan diyemezsin sevmiştim seni,
Unutmadım hala veda buseni,
Yolcusuz kalkıyor sevda treni,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Ellerimde sıcaklığın duruyor,
Zalim gecen yıllar beni yoruyor,
Ben aramıyorum, kalbim arıyor,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Muradım içinde olmasın tasa,
Yaşanır mı sevda kısmet olmasa,
Takma hiç kafana hayat çok kısa,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
Boşa yağdı sanma saçına karlar,
Bu kış ta geçecek, gelir baharlar,
Seven yüreklerde Tanrı gücü var,
Yoksa yine aynı deli kız mısın,
Besteler yaptığım dertli saz mısın...
saat 04:55 Kaynaklar / Buca / İzmir
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yollar
Mutluluk düşüm gibi uzayıp gider yollar,
Alnıma kader gibi gurbeti yazar yolar,
Kiminde ayrılıklar, kiminde kavuşmak var,
Ömür biter yol bitmez ömrünce uzar yollar...
Gecenin ayazında, fırtınanın sazında,
Bir garip beste yapıp ruhumdan süzer yolar.
Dağlar üstüme gelir, uykular gözlerime,
Üşütür yüreğimi, gönlümü üzer yollar...
Yazarım her seferde birer birer anımı,
Yardan ayrı koyunca acıtıyor canımı,
Söküyor içerimden o en çocuk yanımı,
Ne zaman buluşmasak darılır kızar yollar...
Muradım geçti ömür, hep azar azar yolar,
Kışı kar, çamur, boran, yaz günü tozar yollar.
Az gidince sevilir tezce geri dönülür,
Uzadıkça uzarsa kimyamı bozar yollar...
murat nail güney
İnebolu / Anamur yolculuğu hatırası
14.10.2005
Kalecik
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yollarımız Toz Dostum
Selam verdik, borçlu çıktık derler ya,
Gönül verdik, dertli olduk biz dostum.
Çileleri kader yazmış alnıma,
Bir de yardan ihaneti yaz dostum...
Çok yaşayan değil, gezen bilirmiş,
Bizim gibi gurbet gurbet gez dostum.
Hasret kaldık selamına burada,
İki satır mektup yolla tez dostum...
Vefasızlar çıkar hayat yoluna,
Eğlemez gönlünü şarkı, saz dostum.
Gelmez miydik sanıyorsun yanına,
Görünmüyor yollarımız, toz dostum...
Çiçek olsan koparırlar dalından,
Derviş olsan çevirirler yolundan,
Bülbül olsan bıktırırlar gülünden,
Dostun ile düşmanını sez dostum...
Sezar'ın hakkını vermez Sezar'a,
Gözün açık götürürler mezara,
Çok sevenler gelir imiş nazara,
Sevdalara tez değiyor göz dostum...
Muradım der; hayat kapısız bir han,
Kimseye miras kalmıyor babadan,
Ne kazandık bunca emek, çabadan,
Sen gel de bu bilmeceyi çöz dostum...
Murat Nail Güney
19/06/2005 Anamur -Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yosun Rengi Gözlerin Masallar Anlatıyor
Yosun rengi gözlerin masallar anlatıyor,
Yolda kaldı gözlerim, gelmedin, gün batıyor.
Anılar öyle derin yara ki yüreğimde,
Ağlarken güldürüyor, gülerken ağlatıyor...
Sen sevgiyi şarkı gibi dinlemiştin dilimden,
Mısra mısra geçiyorsun gözlerimin önünden
Senden önce coşkun sel, fırtınalar gibiydim,
Sen kalbime gireli korkar oldum ölümden...
Şu gönülden ne macera, ne serüvenler geçti,
Bu şair küstü sevdaya, özgürlüğünü seçti,
Fotoğraflarda kaldı en güzel gençliğimiz,
Ömür su gibi akıp, kuş gibi uçup geçti...
Şimdi kuşlar da dalıyor en uzun uykulara,
Gölgeler eğri büğrü düşüyor kuytulara,
Bir zamanlar sevdalı gönlümün durağıydı,
Şimdi martılar arkadaş körfezdeki sulara...
Muradım ermezmiş hızlı koşanlar hedefine,
İhanet eken aşka, ihanet biçer yine,
Bodrum falezlerinde şimdi sessizlik hakim,
Sabah güneşi doğuyor uykusuz gözlerime...
Samanyolu yıldızları parlıyor gecelerde,
Şarkısı kulaklarda, sevgisi yüreklerde,
Hepinizin imzası var ey şiir yürekliler,
Dostluk ve sevgi adına kazanılan zaferde...
murat nail güney-Bodrum. 01/11/2004
'2K 1Ş ŞİİR AKTİVİTESİ İÇİN KALEME ALINMIŞTIR. KELİMELER 'FOTOĞRAF VE
KUŞLAR'
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yuh
Dost diye bildiğim bunca insanın,
İçinden bir yiğit çıkmadı be yuh...
Sabah akşam kokladığım havadan,
Ciğerim usanıp bıkmadı be, yuh...
Ne sevgi var imiş, ne de bir vefa,
İnsanlığı çoktan koymuşlar rafa,
Delikanlılık mı, unut bu defa,
Dönüp yüzümüze bakmadı be, yuh...
Sakın ha, adını anma sevdanın,
Babanı kim sorar, hatır ananın,
Kalleşlik yanına kalır sananın,
Felek ocağını yıkmadı be, yuh...
Can bildiğim halimize bakmadı,
Arkamızdan bir tas su da dökmedi,
Sırtımdan vuranlar, hala bıkmadı,
Bir damla kanımız akmadı be, yuh...
Hiç ummadığımız el uzatıyor,
Adam bildiğimiz, adam satıyor,
Şeytan mola vermiş, tüfek çatıyor,
Alnıma bir kurşun sıkmadı be, yuh...
Muradım, unut sen dostluk, aşk falan,
Dünya aynı dünya, bu hayat yalan,
Onca yıl besledim koynumda yılan,
Yere düşmeyince, sokmadı be, yuh...
Murat Nail Güney
30.06.2005 Anamur / Mersin
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yunus Gibi (aruz)
Sevdadır her amel-im, ab-ı hayvan-ımdır bu,
Misk-i anber kokulum hal-i ayan-ımdır bu,
Sanma ki vuslatımı ad-eylemek cihane,
Arife arz-ı halim, bürran efgan-ımdır bu...
Acib sanma ahvalim, nifrin ettim bahtıma,
Bakışın pertev gibidir, ol sine-i tahtıma,
Assı yok, görklü büstan-ım, sehil oldu tarumar,
Yüz dökmek, bürd-ü bar olmuş, hakka ikrarımdır bu..
Miskin muradım, kaçılmaz, kalb-i nami-nar-ından,
Gönül erini üzersin, canana efkarından,
Yunus gibi hicret etmek gerek, dünya dar-ından,
Damar sekitmekir dest-gir, akibet kar-ımdır bu...
sözlük:
amel:uğraş,yapılan iş
ab-ı hayvan: içenin ölmeyeceği su
vuslat: mutluluk,kavuşma
ad-eylemek:ün söhret salmak
arif:bilen anlayan
arz-ı hal:halini anlatmak
hal-i ayan:bilinen hal
bürran:keskin
efgan:çığlık,haykırış
acib:hayret edilecek
ahval:durum
nifrin:beddua
baht:kader
pertev:ışık
assı:fayda
görklü:gösterişli
büstan:bağ bahçe
sehil:kolay
tarumar:perişan
yüz dökmek:şerefsizlik etmek,ihanet
bürd-ü bar:mal mülk,servet
miskin:sevgisini tanrıya adayan
kalb-i nami-nar:yüreğe düşen ateş
damar sekitmek:yapılan hatalardan pişman olmak
dest-gir:tövbe
akibet:sonuç
15/11/2004 bodrum MURAT NAİL GÜNEY
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yurdagül Dost'a
Y ine fırtınalar mevsimi geldi,
üşüyor yüreğim burada sensiz,
U çuyor yapraklar, göçüyor kuşlar,
okyanusta bir gemiyim dümensiz.
R azıyım ömrümce yaşasam yalnız,
varsın yansın sevdam, külsüz,dumansız,
D ar etme gönlüme koca dünyayı,
bırakma elimi sende zamansız...
A h etmek ne çare ne fayda vefasızlara,
umut et, mutluluk gelir apansız,
G üllerin tomurcuk açsın, solmasın,
yaşamak ne mümkün canansız, cansız,
Ü ç dileğim vardır yüce Mevla'dan,
biri kapamasın gözlerim sensiz,
L al olmasın dilim adın anarken,
üçüncüsü; gülü koyma dikensiz...
D ağlar engel değil aşılır bir bir,
dost bildiklerim hep engel çıkan siz,
O ysa ne saraylar kurup gönülde,
yapıyı yapan siz, yine yıkan siz,
S abır zor iş ama, meyvesi tatlı,
iki laf etmeden yine bıkan siz,
T aş kesildi şimdi çocuk yüreğim,
yorgun yüreğimden yaşlar döken siz...
Sevgi ve dostluk dergahı,
Medcezir.net'teki,
Yüreğimizin sesi Medcezir Fm sayesine
Tanıdığım gurbetteki şair dost
Yurdagül'e hatıram olsun.
Murat Nail Güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yüreğim Duada
Başımda ağrılar, gözlerimde nem,
Sılada yolunu bekler dururum.
Sevdanın kopmayan kıyametine,
Bir de hasretini ekler dururum…
Feleğe isyanım,kadere kinim,
Aşkımı bağrımda saklar dururum.
Kısmetim karşıma çıkmış meğerse,
Vuslat kapısını tıklar dururum…
Ne rüyalar görsem hayra yormadım,
Yollarda kayboldum, dosta sormadım,
Ömrümce böyle tesadüf görmedim,
Gönül gözüm kör mü, yoklar dururum…
Kolay değil sevda, yalansa yakar,
Değil ocağını, dünyanı yıkar,
Düşman sana güler, dostun hor bakar,
Ateş almaz pusat,tekler dururum…
Sevgi güzellikte, endamda değil,
Tanrı vergisi bu, benden de değil,
Yürekte bu ateş senden de değil,
Yanar köz olmazsa, saklar dururum…
Muradım, bekle gör, üç-beş vakit dur,
Sahipsiz bostanda çakallar ulur,
Kısmetse erinde, geçinde bulur,
Yüreğim duada, bekler dururum…
25/02/2005
Bodrum
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Murat Nail Güney
Yüreğimin İsyanı Şiir Değil Yazdığım
Boncuk-boncuk sevdalar yaşadım kolarında,
Sevgi dolu şiirler yazdım sabahlara dek,
Sonbaharda çiçekler açtırdın dallarımda,
Senden uzak yaşamak, kıyameti beklemek...
Gül olmasa geçermiş bülbülün ömrü yasla,
Sevgi için az olur versen ne kadar emek,
Yaşadıklarımızdan pişman değilim asla,
Acı veriyor bunları yüreğimde saklamak...
Kuşlar da göç ediyor, durmam burada asla,
Geçmiyor boğazımdan sensiz, bir lokma yemek,
Bu saçları sevdanın yollarında ağarttık,
İçinden gelmiyor mu hiç şarkımızı söylemek...
Bodrum gecelerine sığmıyor yalnızlığım,
Yüreğimin isyanı, şiir değil yazdığım,
Aşkımın mezarıymış ellerimle kazdığım,
Gurur bırakmaz yakamı, kolay değil gel demek...
21/10/2004 saat:02:15 gümbet/Bodrum
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yüreğine Sor Beni
Denizi görünce beni anarsan,
Ufuktaki Turnalardan sor beni,
Sevda dolu kıvılcımlar çakıyor,
Bakışların ne hallere kor beni...
Vadideki Zambak, kırdaki çiçek,
Açmışlar sevdiğim, bak biz bekler,
Boşuna gitmesin bunca emekler,
Sevgi dolu kollar ile sar beni...
Senle her nefesim ömre bedel, can,
Seven gönüllerde bitmez heyecan,
Seninle el ele olduğumuz an,
Sanki Melekler Cennete kor beni...
Rüya değil gerçeğimsin, canımsın,
Havam, suyum, damarımda kanımsın,
Onulmaz yareme tek dermanımsın,
İnanmazsan yüreğine sor beni...
Doğan şafağıma müjdeler getir,
Sanki bunu bana Mevlam söyletir,
Sana yar olmazsam, işimi bitir,
Alnımın tam ortasından vur beni...
Muradım, sevgidir hep baki kalan,
Dünya denilen yer ezelden yalan,
Bir hoş seda ise ardından kalan,
Sevgisiz yaşamak, korkutur beni...
Murat Nail Güney
08/06/2005 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yüreğini Gördüm Gözlerinin İçinde
Küçüktü mekanlar, umutlarımız mahpus,
Küçük düşündüğüm çağlarda tanımıştım onu,
En erişilmezimdi, yüreğimin balıydı,
Dumanlı gözleri bir başka sevdalıydı,
Küçük aklımla düşünemedim bir gün pişman olacağımı,
Büyük bir hata yaptım,
Onu orada bıraktım...
Küçüktü elleri, kulakları küçücüktü,
Büyük pırıltılar vardı gözlerinde,
Yüreğini gördüm gözlerinin içinde,
İşte o an anlamıştım kaderimdi...
Tesadüf değildi bence tekrar buluşmamız yıllar sonra,
Kayboldum o en tanıdık bakışlarında,
Mahkum ettim gözlerimi onsuz uykulara,
Kavuşmak için uykusuz düştüm yollara...
Muhteşem oldu dönüşün, doyumsuzdu sevişin,
Aklımda büyüdü artık,
Yüreğimdeki aşkında,
Sen benim sevdiğim değil, taptığımsın aslında...
ağustos 2004/antalya
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yürüdüm
Özlemiş de karlı dağlar çağırdı,
Azığım elime aldım yürüdüm.
Hasretliğin kurşun gibi ağırdı,
Sırdaşım sazımı çaldım yürüdüm…
Soğuk pınarlardan içtim geçerken,
Saklar oldum derdim dosta açarken,
Yalnız martı son ufuktan uçarken,
Yarin hayaline daldım yürüdüm…
Mektubumu bitirmeden katladım,
Aşılmaz engeller çıktı atladım,
İhanetle buz tutup da çatladım,
Arada derede kaldım yürüdüm…
İki satır yazdım kalem kurudu,
Ağlamaklı oldum, o da zor idi,
Bir zamanlar çocuk kalbim var idi,
Kocadım ihtiyar oldum yürüdüm…
Muradım da oğul verdi ayağı,
O da bu ilme meraklı bayağı,
Bu hızla aşarım ovayı dağı,
Kah ağladım kahı güldüm yürüdüm…
05/12/2006 Anamur
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yüzüncü Şarkı
Ayrılıkla özlemle geçti bütün günlerim,
Hep hasretinle dolu, şarkılarım sözlerim.
Yaşamadım deme hiç aşkın en güzelini,
Uzat sevgilim uzat, öpeyim ellerini.
Kırılsın dünyanın dümeni, çarkı,
Bu sana yazdığım yüzüncü şarkı...
Son yaprağım da düşse, dallarımda hep sen kal,
Son nefesimde bile, kollarımda hep sen kal.
Yaşamadım deme hiç aşkın en güzelini,
Uzat sevgilim uzat, öpeyim ellerini.
Kırılsın dünyanın dümeni, çarkı,
Bu sana yazdığım yüzüncü şarkı...
Artık çiçeğim soldu, gönül balım kalmadı,
Benden dinlemediğin aşk masalım kalmadı.
Yaşamadım deme hiç aşkın en güzelini,
Uzat sevgilim uzat, öpeyim ellerini.
Kırılsın dünyanın dümeni, çarkı,
Bu sana yazdığım yüzüncü şarkı...
Söz ve beste:
murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
makam: nihavent
1987 istanbul
Yüzüne Bir Dua Okur Giderim
Terketti şimdi bak tüm sevdiklerim,
Ben de bu şehirden çeker giderim.
Vefasızlık adet oldu bu çağda,
Hasreti koluma takar giderim...
Yazık, gönül bağım bak oldu talan,
Sevgiler ütopya, dostluklar yalan,
Buruk bir özlemdi içimde kalan,
Bir sigara daha yakar giderim...
Hani sendin beni en fazla seven,
Her nereye gitsem arkamdan gelen,
İhanet hançerini yüreğimden,
Yorgun ellerimle çeker giderim...
Melek olsan, artık bakmam arkandan,
Bana yaptıkların bıktırdı candan,
Ecelim gecikirse yaradandan,
Alnıma bir kurşun sıkar giderim....
Gelme aşk bahçeme, dikenler bitsin,
En sevdiklerin de seni incitsin,
Yalandan kim ölmüş, sen öleceksin,
Yüzüne bir dua okur giderim...
03/10/2004
Alaçatı / Çeşme / İzmir- murat nail güney
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zalim Dünya
Çok görerek mutluluğu, kul ettin çok kula kulu,
Sinemize gurbet pulu yapıştırdın hain dünya.
Sana sitem neye yarar, feryadımız ömre zarar,
Kılmadım bir yerde karar, sürükleyip durdun dünya...
Ayrı koydun vatanımdan, hem dost hem de kardeşimden,
Ağrılar dinmez başımdan, taştan taşa vurdun dünya.
Hasret yakar tende canı, dert verirsin derman hani,
Deli edersin insanı, zalim oğlu zalim dünya...
Dünya dünya zalim dünya, zehir oldu balım dünya,
Beni canımdan ayırdın, yakanda iki elim dünya.
Boşa geçirdin ömrümü, soldurdun gonca gülümü,
Sustu artık şarkılarım, kırık gönül telim dünya...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zarların Her Zaman Gelirmi Düşeş
Gözlerini kapat, dünyayı unut,
Bitmeden içinde sevgiye umut,
Beni özleme hiç, aşkımı unut,
Yarın daha parlak doğacak güneş...
İnsanı sev asla hakir görmeden,
İnsan olamazsın, insan sevmeden,
Kavgaya, nefrete olmasın neden,
Bulursun sonunda gönlünce bir eş...
Hırs olmasın şu gönlünde hükümdar,
Çile mi çektiğin, ne beteri var.
Benim de canımdan can kopardılar,
Ne yaralar sızlar, bir yaramı deş...
Uzasa da yollar, bir gün biter hep,
Canım dediklerin çıkıp gider hep,
Kalbini kırarlar olmadan sebep,
Zarların her zaman gelir mi düşeş...
Oyunun kuralı sadakat,sebat,
Ne kadar koşar ki, sürücüsüz at,
Bir sınavdı sana bu deli Murat,
İster hasretim ol, ister arkadaş...
murat nail güney
29/10/2004 saaat:04:30
Bodrum/İstanbul yolculuğu anısı...
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zor Gülüm
Seven yüreğimde yanan ateşi,
Ne meleğe, ne şeytana sor gülüm.
Ne demek sadece, yaman kelime,
Ayrılığın, ölümden de zor gülüm...
Kışlalarda geçen ömrümüz yetim,
Sana sitem değil gülüm niyetim,
Ölürsem kim öder sevda diyetim,
Şu sineme kor ateşler kor gülüm...
Sesini duyunca ruhum ürperir,
Fidana su, yüreğe aşk can verir,
Toprak bile sevgi ile yeşerir,
İnanmazsan çiçeklere sor gülüm...
Amanos Dağları, kar ile duman,
Yüreğiyle görür, gözünü yuman,
Sevdiğim bilesin, kötüdür zaman,
Kardeş bile, kardeşine hor gülüm...
Akçay'da halimiz dillere destan,
Kuru selam bile gelmiyor dosttan,
Eğlemez gönlümü ne bağ, ne bostan,
Yüreğimi sevdan ile yor gülüm...
08/06/2005 akçay kışlası / İskenderun
MURAT NAİL GÜNEY
www.antoloji.com - kültür ve sanat

Benzer belgeler