Kardiyak Reoperasyonlar Erken Dönem Mortaliteyi Artırır mı?* Do

Transkript

Kardiyak Reoperasyonlar Erken Dönem Mortaliteyi Artırır mı?* Do
ORİJİNAL ARAŞTIRMA • ORIGINAL INVESTIGATION
Koşuyolu Kalp Dergisi 2012;15(1):12-16
Kardiyak Reoperasyonlar Erken
Dönem Mortaliteyi Artırır mı?*
Do Cardiac Reoperations Increase
Early Mortality?
Orhan Saim Demirtürk1, Hüseyin Ali Tünel1, İsa Coşkun1,
Utku Alemdaroğlu1, Öner Gülcan1
1
Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kalp Damar Cerrahisi Bölümü,
Adana, Türkiye
1
Department of Cardiovascular Surgery, Baskent University Adana Medical Center, Adana, Turkey
* Bu çalışma, Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği XI. Ulusal Kongresi
(27-31 Ekim 2008, Antalya)’nde tartışmalı poster olarak sunulmuştur.
ÖZET
Giriş: Kardiyak reoperasyonlar invazif kardiyolojinin gelişmesi, hasta yaşlarının ve yaşam beklentilerinin artması nedeniyle giderek kalp cerrahisinde daha sık yapılan ameliyatlar olmaktadır.
Yaşam süre ve kalitesi uzayan hastalar ateroskleroz sürekli bir proses olduğundan bir süre sonra
greft yetmezliği ya da greft stenozu gibi nedenlerden yeniden semptomatik hale gelmekte ve reoperasyon için refere edilmektedir. Prostetik kalp kapakçıklarının bozukluklarında, önemli paravalvüler kaçak varlığında ve dejenere olmuş biyoprotezlerin varlığında kalp kapakçıklarının yeniden
değiştirilmesi gerekmektedir. Böyle hastaların sayılarının artış göstermesi reoperasyonların sonuçlarının değerlendirilmesini gerekli kılmıştır. Bu çalışmada kliniğimizde yapılan kardiyak reoperasyonlar erken dönem sonuçlarının ışığında morbidite, mortalite ve komplikasyon oranları ve
nedenleri açısından incelenmiş ve kardiyak reoperasyonların tek başlarına bir mortalite nedeni
olup olmadıkları araştırılmıştır.
Materyal ve Metod: Ocak 2007-Mayıs 2010 tarihleri arasında 47 kardiyak reoperasyon gerçekleştirilmiştir. Hastaların demografik, operatif ve postoperatif bilgileri hastaların bilgi işlem kayıtları
ve dosyalarındaki ameliyat raporları ve kontrol formları değerlendirilmeye alınarak retrospektif
olarak incelenmiştir.
Yazışma Adresi/
Correspondence
Dr. Orhan Saim Demirtürk
Başkent Üniversitesi
Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi
Dadaloğlu Mahallesi 39. Sokak No: 6
01250 Yüreğir, Adana-Türkiye
e-posta
[email protected]
12
Bulgular: Çalışmamıza katılan hasta grubunda yalnızca iki erken dönem mortalite oluşmuştur
(%4.3). Bir hastada renal, pulmoner ve nörolojik komplikasyon görülmüş olup, bu hasta kaybettiğimiz hastalardan biridir. İki hastada gastrointestinal kanama görülmüş olup, bunlardan biri
kaybedilen hastamızdır. Toplam komplikasyon oranı %4.3 olarak gerçekleşmiştir.
Sonuç: Kardiyak reoperasyonlar endikasyon konulduğunda düşük mortalite ve düşük komplikasyon riski ile gerçekleştirilebilmektedir. Mortalitelere komorbiditeler neden olmaktadır. Daha
önceden reoperasyon yapılması başlı başına bir risk faktörü kabul edilirdi. Son dönemde kardiyak reoperasyon ameliyatlarının kendisi artık mortalite nedeni olmaktan çıkmaya başlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Reoperasyon; kalp kapakları; mortalite.
Geliş Tarihi: 11.11.2011 l Kabul Tarihi: 16.02.2012
Demirtürk OS, Tünel HA, Coşkun İ, Alemdaroğlu U, Gülcan Ö.
ABSTRACT
Introduction: Cardiac reoperations are ever increasing as invasive cardiology develops and average patient age and life expectancies
increase. Patients with increased life expectancies and life qualities become symptomatic after a time due to graft insufficiencies and
stenoses because atherosclerosis is inherently a continuous process. This causes an increase in referrals for reoperative procedures.
Reoperations are necessary in failing prosthetic cardiac valves, in the presence of a significant paravalvular leak and for degenerated
bioprostheses. It became a necessity to evaluate results of reoperations as a result of an increase in the number of such patients. In this
study we evaluated the rates of morbidity, mortality and complications in our patients who underwent cardiac reoperations with respect to
the results of the early period and the question whether reoperations by themselves are risk factors for morbidity and mortality or not was
tried to be answered.
Materials and Methods: Forty seven cardiac reoperations have been performed in our institution between January 2007 and May 2010.
The patients’ demographic, operative and postoperative data were retrospectively evaluated using dossier and digitally recorded information including operation records and control forms.
Results: We only observed two early mortalities (4.3%) in our study group. One patient had a combined renal, pulmonary and neurological
complication that resulted in his moratlity. Two patients had gastrointestinal hemorrhage one of whom died. Total complication rate was
found as 4.3%.
Conclusion: Cardiac reoperations can be performed with low mortality and complication rates when indicated. Mortalities are caused
by comorbidities. Until recently reoperations were accepted as a risk factor by themselves. In the current time cardiac reoperations by
themselves are beginning to be no longer risk factors for mortality.
Key Words: Reoperation; heart valves; mortality.
Received: 11.11.2011 l Accepted: 16.02.2012
doi: 10.5578/kkd.3383
GİRİŞ
Koroner baypas ve kapak replasmanı ameliyatlarından
sonra yeniden ameliyata gelme insidansı hasta sağkalım
oranları yükseldikçe ve ameliyat teknikleri mükemmelleştikçe artmıştır. Sabik ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada
koroner baypas greft ameliyatı (KBGA) geçiren hastaların
15 yıl sonra %62’sinin reküren iskemi şikayeti olduğunu,
bunların %36’sının miyokart enfarktüsü geçirdiğini, %28’inin
ise redo KBGA ya da perkütan girişim geçirdiğini bildirmişlerdir(1). Koroner baypas reoperasyonlarında operasyon endikasyonu genellikle nativ koroner arterde aterosklerozun
ilerlemesi ya da greft yetersizliğidir(1). Potter ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada reoperasyona giden opere MVR
(mitral kapak replasmanı) hastalarında ilk operasyondan
reoperasyona kadar geçen ortalama zaman 11.5 ± 7.1 yıldır(2). Piehler ve arkadaşlarının riske göre sınıflandırılmış
mortalite analizine göre mekanik bozukluğa bağlı prostetik
kapak reoperasyonlarında iyi risk grubu hastalarının erken
dönem mortalitesi %1.3 olarak bildirilmiştir(3).
Ancak koroner reoperasyonlarda komplikasyon oranı
primer ameliyatlara göre 3-5 kat daha fazladır(4). Reoperasyon sırasında patent greft bulunması da teknik bir zorluk ve greft hasarı riski oluşturmaktadır. Bu yüzden koroner
reoperasyonlar endikasyonda tam netlik ve teknik işlemde
mükemmellik gerektirir. Bununla birlikte reoperasyon sayılarının artması cerrahların bu konudaki deneyimlerini de artırmakta ve sonuçta reoperasyonların riskleri azalmaktadır.
Koşuyolu Kalp Dergisi 2012;15(1):12-16
Son üç yıl içinde yapılan 47 kardiyak reoperasyon değerlendirilerek reoperasyon olgularında mortalite ve morbidite olayları ışığında izlenebilecek stratejiler tartışılmıştır.
MATERYAL ve METOD
Kliniğimizde Ocak 2007-Mayıs 2010 tarihleri arasında
gerçekleştirilen 47 kardiyak reoperasyon çalışmaya alındı.
Demografik, operatif ve postoperatif bilgiler prospektif olarak bilgisayara kaydedilmişti. Bu bilgiler retrospektif olarak
incelendi. Çalışma Helsinki Deklarasyonuna uygun etik koşullarda gerçekleştirildi.
Kliniğimizde Ocak 2007-Mayıs 2010 tarihleri arasında 47
kardiyak reoperasyon gerçekleştirilmiştir. Kırk yedi hastanın
26 (%55.3)’sı erkek, 21 (%44.7)’i kadın olup; 2 (%4.3)’si acil,
45 (%95.7)’i elektif koşullarda ameliyat edilmiştir. Yaş ortalaması 56.9 ± 13.3 yıl olup en genç hasta 27, en yaşlı hasta
79 yaşındaydı. Ortalama ejeksiyon fraksiyonları %52.9 ± 9.5
ve Euroscore 6.38 ± 2.30 idi (Tablo 1).
Erken mortalite, ameliyat yapıldıktan sonraki dönemde
postoperatif 30. güne kadar meydana gelen ölüm olarak
tanımlandı.
Komplikasyonlardan 72 saati geçen nörolojik defisitler serebrovasküler olay, gastrointestinal kanama ise
transfüzyon ya da girişim gerektiren veya antikoagülasyon protokolünde değişiklik gerektiren kan kaybı olarak
tanımlandı.
13
Kardiyak Reoperasyonlar Erken Dönem Mortaliteyi Artırır mı?
Do Cardiac Reoperations Increase Early Mortality?
Tablo 1. Demografik özellikler
Özellik
Erkek (%)
Sayı
26 (%55.3)
Kadın (%)
21 (%44.7)
Yaş (yıl)
56.9 ± 13.3
(27-79)
Ejeksiyon fraksiyonu
52.9 ± 9.5
Euroscore
6.38 ± 2.3
Hipertansiyon (%)
21 (%44.7)
Diabetes mellitus (%)
16 (%34)
Hastalarda genellikle resternotomi sonrasında öncelikle kanülasyon yapılacak alanlar diseke edildi. Pompaya
girebilecek duruma geldikten sonra pompaya geçmeden
dikkatli diseksiyonlarla yapışıklıklar giderildi. Arka duvar
kanülasyon sonrasında diseke edildi. Kanülasyonda esas
yaklaşımımız mümkün olduğunca standart kanülasyon
yapmak şeklinde oldu. Koroner revaskülarizasyon uygulanacak hastalarda açık sağ koroner arter grefti varsa zedelenme olasılığı göz önünde bulundurularak önceden femoral kanülasyon yapıldı. Tüm olgulara antegrad ve retrograd
kardiyopleji kullanıldı.
Hastaların komplikasyon ve erken mortalite oranları,
kullanılan miyokart koruma teknikleri, Euroscore değerleri
SPSS versiyon 10 (SPSS Inc. Chicago, IL, ABD) kullanılarak saptandı.
rinde safen ven, diğerinde radyal arter greft olarak kullanılmıştır. İki hastada kanama nedeniyle revizyon yapılmıştır.
Hastalara toplam 20 (%42.6) redo baypas operasyonu,
25 (% 55.3) kapak prosedürü (22 kapak replasmanı, üç kapak onarımı), 1 (%2.1) redo koroner baypas + AVR (aort kapak replasmanı) ve 1 (%2.1) aort diseksiyonu reoperasyonu
yapılmıştır. Kapak trombozu nedeniyle iki redo MVR (mitral
kapak replasmanı) yapılmıştır (Tablo 2). Kapak prosedürlerinin altısı aort ve mitral kapak replasmanı, üçü izole aort
kapak replasmanı (AVR), diğerleri de bir aort kapak replasmanı ile birlikte triküspit De Vega plasti, bir izole De Vega
triküspid plasti, bir aort kapak plastisi ve bir protez aort kapaktan pannus temizlenmesidir (Tablo 3). Redo MVR ameliyatlarının ikisi enfektif endokardit nedeniyle yapılmıştır.
Hastalarımızın kardiyopulmoner baypas süresi, krosklemp süresi, ekstübasyon süresi, hastanede kalış süresi
gibi perioperatif seyir verilerinden bazıları Tablo 4’te verilmiş olup, ortalama değerler literatürdekilerle örtüşmektedir.
İki (%4.3) hastamızda erken dönemde mortalite oluşmuştur. Bu sonuç literatürdekilerle uyuşmaktadır. İki hastada
komplikasyon saptandı. Her ikisinde de gastrointestinal
kanama görülmüş olup, bunların biri kaybedilen hastalarımızdandır. Gastrointestinal kanama sonucu kaybettiğimiz
hastamız ise aynı seansta redo koroner baypas ve AVR
yapılan hastaydı. Toplam komplikasyon oranı %4.3’tür.
Tablo 2. Yapılan ameliyatlar
Koroner baypas
20 (%42.6)
BULGULAR
Kapak prosedürü
25 (%53.2)
On dört (%29.3) hastaya kullanılacak kanülasyon yerine karar vermek için ameliyat öncesi çıkan aortanın kalsifikasyonunu saptamak amacıyla kardiyak tomografi yapıldı.
Koroner + kapak
1 (%2.1)
Aort diseksiyonu
1 (%2.1)
On üç (%27.6) hastaya femoral ven ve arter kanülasyonu, 1 (%2.1) hastaya brakiyal arter kanülasyonu uygulandı. Otuz bir (%66) hastaya standart aortik ve sağ atriyal kanülasyon yapıldı. İki (%4.3) hasta çalışan kalpte off-pump
ameliyat edildi.
Elektif ameliyat
Reoperasyonu yapılan koroner hastaların ikisinde
LIMA (sol internal torasik arter)-LAD (sol ön inen koroner
arter) anastomozu çalışır durumda olduğundan operasyon sırasında kardiyoplejinin yıkanıp etkisiz olmaması için
LIMA klemplenmek istendi. Bu hastalardan birinde ileri
yapışıklık olduğundan mümkün olmayınca kalp, retrograd
kardiyopleji kullanılarak durduruldu.
Tablo 3. Kapak prosedürleri
İki (%4.3) hasta pompa destekli çalışan kalpte ameliyat edilmiştir. Hastalardan ikisi ise off-pump çalışan kalpte
ameliyat edilmiş olup, bunlar aksillo-LAD (aksiller arter-sol
ön inen arter baypası) baypas olgularıdır. Bu hastaların bi-
14
Acil ameliyat
2 (%4.3)
45 (%95.7)
Toplam
47
MVR
12 (%26)
AVR + MVR
6 (%12.8)
AVR
3 (%6.4)
AVR + De Vega Triküspit plasti
1 (%2.1)
De Vega Triküspit plasti
1 (%2.1)
Aort kapak plastisi
1 (%2.1)
Protez aort kapağı pannus temizlenmesi
1 (%2.1)
Toplam
25
MVR: Mitral kapak replasmanı, AVR: Aort kapak replasmanı.
Koşuyolu Kalp Dergisi 2012;15(1):12-16
Demirtürk OS, Tünel HA, Coşkun İ, Alemdaroğlu U, Gülcan Ö.
Tablo 4. Ameliyat özellikleri
Kardiyopulmoner baypas zamanı (dakika)
Krosklemp zamanı (dakika)
Perioperatif ultrafiltrasyon oranı (%)
Drenaj miktarı (mL)
105 ± 45
72.8 ± 29.1
19.2
474.5 ± 435.8
Ekstübasyon süresi (saat)
15.8 ± 4.8
Yoğun bakım süresi (gün)
3.2 ± 3.9
Hastanede kalış süresi (gün)
7.24 ± 6.6
TARTIŞMA
İnvazif kardiyolojideki gelişmeler ve yaş ortalamalarının
artması sonucu kalp ameliyatları içerisinde reoperasyonların yüzdeleri gittikçe artmaktadır(5). 1990’lı yılların sonunda
bu oran %18’lerdeyken şimdi %21’lere yaklaşmaktadır(1,3).
Bu oranın gittikçe artacağına kuşku olmadığı kapak reoperasyonlarından da bellidir. Bir seride kapak reoperasyonları toplam kapak ameliyatlarının %6.1’ini oluşturmaktadır(6).
Yalnızca sternal dehisens yüzünden yapılan reoperasyonlar bile %3’e yaklaşmaktadır(7).
Koroner baypas reoperasyonlarında operasyon endikasyonu genellikle nativ koroner arterde aterosklerozun
ilerlemesi ya da greft yetersizliğidir(8). Kapak reoperasyonlarında reoperasyon endikasyonu biyoprotez dejenerasyonu,
paravalvüler kaçak ve mekanik kapaklarda tromboz ya da
paravalvüler kaçak olup kapak onarımlarından sonra kaçak
ya da yetmezlik de reoperasyon nedenleri arasındadır(9,10).
Bizim hasta grubumuzda da redo koroner baypas olgularında ameliyat endikasyonumuz tüm olgularda anjina
pektoris ve greft yetmezliği olmuştur. Redo kapak hastalarımızda iki hastada prostetik kapak trombozu, iki hastada
enfektif endokardit ve diğer hastalarımızda da prostetik
kapakta işlevsel bozukluk ve yetmezlik ameliyat endikasyonlarını oluşturmuştur.
Reoperasyonda ilk zorluk resternotomidir. Resternotomi sırasında oluşabilecek hasarlar reoperasyonların
önemli mortalite ve morbidite nedenlerindendir. Park ve
arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada, resternotomide %9
oranında yaralanma olduğu, tüm reoperasyon grubunda
mortalite %6.5’lerdeyken yaralanma olan hasta grubunda
bu oranın %18.5 gibi istatistik açıdan önemli bir orana yükseldiği bildirilmiştir(11).
Bizim %4.3 olan mortalite oranımız literatürdeki oranlarla uyuşmakta olup, kaybettiğimiz iki hastanın birisi
çoklu organ yetmezliğinden, diğeri de gastrointestinal
kanamadan kaybedilmiş olup resternotomi yaralanması nedeniyle yitirilen hasta olmamıştır. Bu sonuçlar Sabik
ve arkadaşlarının, artık reoperasyonlarda reoperasyonun
Koşuyolu Kalp Dergisi 2012;15(1):12-16
kendisinin mortalite nedeni olmaktan çıktığı ve mortalitenin artık hastaya bağlı nedenlerden olduğu tezlerini destekler tarzdadır(1). Davierwala ve arkadaşları, hasta yaş
ve komorbiditelerinin artmasına karşın reoperatif koroner
revaskülarizasyonlarda reoperasyonun mortalite belirleyici özelliğinin önemini yitirmesini miyokart korunması gibi
perioperatif yaklaşımlardaki iyileşme ve ilerlemelerin sol
ventrikül disfonksiyonlarının olumsuz etkisini azaltmasına
bağlamaktadırlar(12). Ancak aynı yazarlar acil reoperasyonların halen mortalite belirleyici faktör olmaya devam ettiğini
de bildirmişlerdir(12).
Önceki yıllarda koroner reoperasyonların erken mortalite oranları primer ameliyatlara göre daha yüksektir(13).
Ancak zaman içinde reoperasyon özellikle koroner revaskülarizasyonda kendi başına bir risk faktörü olmaktan çıkmıştır(1). Önceki yıllarda koroner revaskülarizasyonda operatif mortaliteyi belirleyen etmenler hasta özellikleri olan
preoperatif ejeksiyon fraksiyonu, ileri yaş, kadın cinsiyet,
preoperatif aritmi öyküsü, operatif değerler olan acil ameliyat, uzun perfüzyon zamanı ve postoperatif komplikasyonların varlığı ve reoperasyonun kendisi idi(14). Zamanla ve
özellikle 2000’li yılların ortalarına doğru koroner reoperasyonlarda mortalite primer operasyonu yakalayınca reoperatif erken dönem mortalitede operasyonun kendisi değil
hasta özellikleri sağkalımı etkileyen faktörler olarak ortaya
çıktı(1).
Birinci koroner reoperasyonlarda erken mortalite Sabik
ve arkadaşlarının serisinde %4.3 olarak gerçekleşmiştir(1).
Bu çalışmada cerrahi grubun deneyimi arttıkça mortalite
azalmıştır. Ayrıca, revaskülarizasyondan sonra ilk bir yıl
içinde reoperasyon yapılması da istatistiksel açıdan önemli bir mortalite prediktörü olarak ortaya çıkmıştır(1). Redo
kapak prosedürlerinde erken mortalite tüm kapaklarda
%6.6’dır(10). Mitral kapakta orta dönemde reoperasyon
mortalitesi %6.4 olarak bildirilmiştir(15). Redo aort kapak
replasmanlarında erken dönemde mortalite Christiansen
ve arkadaşları tarafından %6.3 olarak bildirilmektedir(9).
Reoperasyon mortaliteleri kapak hastalıklarında ikinci
ve üçüncü reoperasyonlarda bile erken dönemde %10’un
altına inmiştir(16). Mitral reoperasyonlarda mortalite belirleyicileri NYHA ileri sınıf, düşük ejeksiyon fraksiyonu ve
artmış sol ventrikül çapları olarak belirmektedir(16). Kapak
reoperasyonlarında hastanın yaşı, kalp kasılma işlevindeki bozulmanın derece, şiddet ve aciliyeti, kapakçık hastalığının yaygınlığı ve ameliyata eşlik eden ek prosedürler
morbidite ve mortalite üzerinde etkili olarak bulunmuştur(3).
Lytle ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da aort kapak
reoperasyonlarında ilerlemiş hasta yaşı, endokardit varlığı, hastanın kadın olması, bozulmuş sol ventrikül işlevi ve
ciddi koroner stenoz varlığı riski artıran faktörler olarak bu-
15
Kardiyak Reoperasyonlar Erken Dönem Mortaliteyi Artırır mı?
Do Cardiac Reoperations Increase Early Mortality?
lunmuştur(17). Aynı çalışmada mitral kapak reoperasyonlarında ileri yaş, preoperatif kardiyojenik şok ya da kardiyak
arrest, önceden aort ya da triküspit kapak operasyonu geçirmiş olmak, mitral kapak tamirinde ilk operasyonda yerleştirilmiş prostetik kapağın paravalvüler kaçağının olması
ve bozulmuş sol ventrikül işlevi riski artıran faktörler olarak
bulunmuştur.
Reoperasyonlarda mortalitenin primer operasyonlara göre daha yüksek olması sternuma tekrar girilmesinin gerekmesi, perikardiyal yapışıklıklar, in situ çalışır
durumda arteriyel greft bulunması, patent ama aterosklerotik safen ven grefti varlığı gibi hastaya ait ve durumu karmaşıklaştıran nedenlerden dolayıdır(1,15). Redo
kapak ameliyatlarında önceden yapılmış patent LIMALAD anastomozlar grefte klemp konulamadığında kardiyoplejiyi yıkadığından miyokart korunmasını bozarak
postoperatif erken dönem mortalitesini artırabilmektedir.
Bu nedenle LIMA’nın endovasküler geçici balon oklüzyonu, mümkün olduğunca off-pump ameliyat yapılması,
sol torakotomi ile off-pump koroner revaskülarizasyon
retrograd kardiyoplejinin efektif kullanımı gibi teknikler
geliştirilmiştir(18-21).
Ayrıca, reoperasyonu planlarken multidedektör bilgisayarlı tomografi kullanılarak sağ ventrikül ya da atriyuma,
sternum posteriyoruna yapışık greftleri önceden saptayarak kalbe ulaşım (sternotomi ya da torakotomi), kanülasyon yeri (femoral, aksiller) ve miyokart korunma yöntemleri
önceden belirlenebilmektedir(2).
Sonuç olarak; kardiyak reoperasyonlar endikasyon konulduğunda dikkatli yöntem seçimi ile düşük mortalite ve
komplikasyon riskiyle gerçekleştirilebilmektedir. Reoperasyonların tamamen mortalite riski olmaktan çıkıp çıkmadığı
konusu daha geniş serilerden gelecek sonuçlarla tam olarak aydınlanacaktır.
KAYNAKLAR
1. Sabik JF 3rd, Blackstone EH, Houghtaling PL, Walts PA, Lytle BW.
Is reoperation stil a risk factor in coronary artery bypass surgery?
Ann Thorac Surg 2005;80:1719-27.
2. Potter DD, Sundt TM, Zehr KJ, Dearani JA, Daly RC, Mullany CJ,
et al. Risk of repeat mitral valve replacement for failed mitral valve
prostheses. Ann Thorac Surg 2004;78:67-72.
3. Piehler JM, Blackstone EH, Bailey KR, Sullivan ME, Pluth JR,
Weiss NS, et al. Reoperation on prosthetic heart valves. Patientspecific estimates of in-hospital events. J Thorac Cardiovasc Surg
1995;109:30-48.
4. Aviram G, Sharony R, Kramer A, Nesher N, Loberman D, Ben-Gal
Y, et al. Modification of surgical planning based on cardiac multidetector computed tomography in reoperative heart surgery. Ann
Thorac Surg 2005;79:589-95.
16
5. Christenson JT, Schmuziger M, Simonet F. Reoperative coronary
artery bypass procedures: risk factors for early mortality and late
survival. Eur J Cardiothorac Surg 1997;11:129-33.
6. Oz BS, Iyem H, Akay HT, Bolcal C, Yokusoglu M, Demirkilic U, et
al. Risk factors for short and long-term survival in patients undergoing re-replacement due to prosthetic valve dysfunction. Heart
Vessels 2006;21:339-43.
7. Karaca MK, Mavioglu I, Karaca Z. Sternal dehissens repair following open heart surgery by using titanium mesh: surgical technique. Turkiye Klinikleri J Cardiovascular Sci 2008;20:222-4.
8. Sabik JF, Blackstone EH, Gillinov AM, Smedira NG, Lytle BW. Occurence and risk factors for reintervention after coronary artery
bypass grafting. Circulation 2006;114(Suppl 1):I-454-I-460.
9. Christiansen S, Schmid M, Autschbach R. Perioperative risk of
redo aortic valve replacement. Ann Thorac Cardiovasc Surg
2009;15:105-10.
10. Beurtheret S, Gariboldi V, Feier H, Grisoli D, Riberi A, Mouly-Bandini A, et al. Short-term results of repeat valve replacement: a predictive factor analysis. J Heart Valve Dis 2010;19:326-32.
11. Park CB, Suri RM, Burkhart HM, Greason KL, Dearani JA, Schaff
HV, et al. Identifying patients at particular risk of injury during repeat sternotomy: analysis of 2555 cardiac reoparations. J Thorac
Cardiovascv Surg 2010;140:1028-35.
12. Davierwala PM, Maganti M, Yau TM. Decreasing significance of
left ventricular dysfunction and reoparative surgery in predicting
coronary artery bypass grafting-associated mortality: a twelve-year study. J Thorac Cardiovasc Surg 2003;126:1335-44.
13. Shapira I, Isakov A, Heler I, Topilsky M, Pines A. Long term
follow-up after coronary artery bypass grafting reoperation. Chest
1999;115:1593-7.
14. He G, Acuff TE, Ryan WH, He YH, Mack MJ. Determinants of operative mortality in reoperative coronary artery bypass grafting. J
Thorac Cardiovascv Surg 1995;110:971-8.
15. Akay TH, Gultekin B, Ozkan S, Aslim E, Uguz E, Sezgin A, et
al. Mitral valve replacements in redo patients with previous mitral
valve procedures: mid-term results and risk factors for survival. J
Card Surg 2008;23:415-21.
16. Toker ME, Eren E, Guler M, Kirali K, Yanartas M, Balkanay M, et al.
Second and third cardiac valve reoperations. Factors influencing
death and long-term survival. Tex Heart Inst J 2009;36:557-62.
17. Lytle BW, Cosgrove DM, Taylor PC, Gill CC, Goormastic M, Golding LR. Reoperations for valve surgery: perioperative mortality
and determinants of risk for 1,000 patients, 1958-1984. Ann Thorac Surg 1986;42:632-43.
18. Velissaris T, Khan OA, Asopa S, Calver A, Ohri SK. Myocardial
protection during reoperative cardiac surgery. Early experience
with a new technique. Tex Heart Inst J 2010;37:75-8.
19. Azoury FM, Gillinov AM, Lytle BW, Smedira NG, Sabik JF. Offpump reoperative coronary artery bypass grafting by thoracotomy: patient selection and operative technique. Ann Thorac Surg
2001;71:1959-63.
20. Lafci B, Ozsoyler I, Yasa H, Yilik L, Kestelli M, Gunes T, et al. Reoperative off-pump coronary revascularization via left thoracotomy.
Turkiye Klinikleri J Cardiovasc Sci 2007;19:12-5.
21. Borger MA, Rao V, Weisel RD, Floh AA, Cohen G, Feindel CM,
et al. Reoperative coronary bypass surgery: effect of patent
grafts and retrograde cardioplegia. J Thorac Cardiovasc Surg
2001;121:83-90.
Koşuyolu Kalp Dergisi 2012;15(1):12-16

Benzer belgeler