gı“men kuslar

Transkript

gı“men kuslar
Gerçek Suçlular
Göçmen Kufllar m›?
Ü
lkemizde kuş gribi son verilere
göre 24 ile yayıldı. H5N1 virüsü
pozitif çıkan veya şüpheli görülen yerlerde itlaf çalışmaları sürdürülüyor. Basında yer alan haberlerde itlaf çalışmalarına dehşet görüntüleri eklendi. Tavukların canlı canlı gömüldüğünü, canlı
canlı yakıldığını gösteren kareler yurtdışında da tepki yarattı. Kanatlılar, özellikle de göçmen kuşlar günah keçisi ilan
edildi ve kanatlılar yok edilirse hastalık
da önlenecekmiş gibi bir tablo çıktı ortaya. Kuş gribinin en çok vurduğu
Uzakdoğu ülkelerinden sonra ülkemizde de göçmen kuşların öldürülmeye
başlandığı haberleri basına yansıdı. Uzmanların ortak görüşü, göçmen kuşların kuş gribi virüsünü taşıdığı şeklinde.
Ancak bu kuşların hastalığın yaygınlaşmasındaki rolünün derecesi kesin olarak bilinmiyor. Bu konuda farklı görüşler mevcut.
Tıp çevrelerinde H5N1 virüsünün taşıyıcısı olarak göçmen kuşlar gösterili-
48
yor. Özellikle su kuşları doğal rezervuar. Virüs bu kuşlarda hastalık oluşturmuyor. Göçmen kuşlar vasıtasıyla virüs uzak ülkelere taşınabiliyor. Göç
yolları üzerinde ortak durak noktalarında birleşen kuşların dışkıları ile kontamine olmuş su, yiyecek ve diğer materyaller yoluyla bulaşma gerçekleşiyor. Bu kuşlar uğradıkları ülkelerdeki
sulak alanlarda, taşıdıkları virüsü diğer
kanatlılara bulaştırıyor. Basında, göçmen kuşların taşıyıcılıkları üstüne çeşitli yorumlar yapıldı. Manyas’ta ortaya çıkan salgının, Ural Dağları’ndan
Afrika’ya göç ederken Manyas Kuş
Cenneti’ne uğrayan göçmen kuşlar
vasıtasıyla oluştuğu görüşü bunlardan
biriydi. Kuş gribinin göçmen kuşların
yolu üzerinde bulunan Türkiye’yi tehdit ettiği görüşüne de geniş yer verildi.
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer
Dodurka, “Göçmen kuşlar yerli kuşlarımıza bu hastalığı bulaştırabilir. Böylece herhangi bir kuşun avlanarak taşın-
İ N F E K S İ Y O N D Ü N YA S I • 2 0 0 6 / 2
www.bilimseltipyayinevi.com
ması, infeksiyonun avlaklardan şehir
merkezlerine bulaşmasına da yol açabilir. Bu nedenle av mevsimleri dahil
kuş avının tamamen yasaklanması ve
denetimlerin artması önem taşıyor”
şeklinde görüş beyan etti.
Kuş Araştırmaları Derneği (KAD)’nin
bakış açısı ise basına yansıyan görüşlerden farklılık gösteriyor. KAD’a göre
kuş gribinin yayılmasında göçmen
kuşların rolü zannedildiği kadar büyük
değil. Kuş Araştırmaları Derneği Başkanı ve ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Can Bilgin, derneğin web sayfasında yer alan açıklamasında, kuş gribinin yüksek patojen
özellik gösteren H5N1 soyunun, göçmen kuşlar aracılığıyla yayıldığı yönünde genel bir kanı bulunmakla beraber, bu konuda kesin bir kanıt olmadığını söylüyor. Bilgin şöyle devam ediyor: “Örneğin virüsün, ilk ortaya çıktığı Güneydoğu Asya’dan, yaz aylarında görüldüğü Rusya’ya ve Rusya’nın
kuzeyine doğru yayılması göçmen
kuşların o dönemde gösterdikleri doğal hareketle ters yönde. Ayrıca, şimdiye kadar şiddetli patojen kuş gribine
yakalanmış bir göçmen kuşun hayatta
kalacağına ve uzak mesafelere göç
edebilip virüsü yayacağına dair bir kanıt da elde edilememiş. Buna karşın;
özellikle ördek, kaz gibi su kuşlarının
vektör (hastalık taşıyıcı) olmaları olasılığı da dikkatle araştırılmalı.”
Kuş gribinin yayılışını açıklayabilmek
amacıyla göç hareketlerinin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken KAD, insanlar için bir
tehdit haline gelen H5N1 virüsünün
yabani kuşlarda bugüne kadar nadiren
saptandığını ileri sürüyor. Avrupa ülkelerini kapsayan bir araştırma hatırlatılarak, 15 türe ait çok sayıda göçmen kuştan alınan örneklerin yüzde
20’sinde düşük patojenik kuş gribi virüsüne rastlandığı kaydediliyor. Bu virüslerin bazılarının mutasyonla yüksek
patojenik kuş gribine (HPAI) dönüşebileceği hatırlatılırken, bu tür mutasyonların ise en başta tavuk çiftlikleri
gibi yerlerde görüldüğü iddia ediliyor.
Dünya Tarım Örgütü (FAO) de, kuş
gribi virüsünün yayılmasındaki başlıca
sebepler arasında kümes hayvanlarının üretimini, işlenmesi ve pazarlanmasıyla ilgili kötü hijyen koşullarını,
kirlenmiş ürünleri, biyogüvenlik önlemlerindeki boşlukları ve kontrol kurallarına uyulmamasını gösteriyor. Kıtalararası Kuş Göçlerini İzleme Derneği Başkanı ve Kadir Has Üniversitesi
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Serhan Oksay da, kuşların masum olduğu görüşünde. Oksay, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, kuş gribinin esas nedeni olarak doğal alanlara yapılan insan müdahalelerini gösteriyor ve ölümcül virüsün önce insanın evcilleştirdiği ve
kontrolsüz biçimde milyonlarca ürettiği kanatlı kuşlarda oluştuğunu ve on-
lardan yaban kuşlarına bulaştığını savunuyor. Şöyle sürdürüyor sözlerini
Oksay: “Kuşlara kıymayın, onların
göç yollarını kesmek, göç yolları üzerine tesis kurmak yerine yollarından
çekilin yeter.”
Tartışmalar farklı boyutlara taşınarak
süreceğe benziyor. Ortaya atılan görüşler doğrultusunda göçmen kuşların
suçlu olup olmadığına karar vermek,
hastalığın yayılmasındaki rolünü değerlendirmek kolay görünmüyor. Göçmen kuşlar kuş gribinin yayılmasında
gerçekten baş roldeler mi? Bu hastalığın yayılmasındaki payları nedir? Kanatlı hayvanları yok etmek bir çözüm
mü? soruları gündemdeki yerini koruyacak gibi.
H5N1 virüsünün kanatlılarla ilgili boyutunu Veteriner Hekim ve Doğa Korumacı Süleyman Ekşioğlu ile konuştuk.
■ Hangi göçmen kuşlar kuş gribi
virüsü taşıyor? Yaban hayvanlarında, kuşlarda ve kümes hayvanlarında kuş gribi nasıl bir seyir gösterir?
Dünyadaki yabani kuşların bir çoğu
mevsime göre göç eden kuşlar olduğu
gibi büyük bir kısmı da bulundukları
coğrafyaların yerli kuşlarıdır. Kesin
olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte
günümüzde Kuş Gribi virüsünü ortaya
çıktığı yerlerden alıp uzak noktalara
taşıyan ve yayan canlıların göçmen
kuşlar, özellikle de su kuşları olduğu
görüşü yaygın bir kanıdır. Burada hastalığın yayılması ile ilgili olarak unutulmaması gereken nokta gelişmekte
olan ülkelerde gerek ülke içi gerekse
ülkelerarası evcil hayvan hareketlerinin kontrolünün yeteri kadar yapılamadığıdır.
Kuş gribi, influenza virüsünün A antijenik tipinin kanatlı hayvanlarda solunum ve sinir sistemini etkileyerek
meydana getirdiği bir hastalıktır. Avian influenza kümes hayvanlarında
hastalık oluşturma derecelerine göre
iki gruba ayrılmaktadır. Düşük patojeniteye sahip olan tipler yabani
kuşlarda ve evcil kanatlılarda tüylerde
kabarıklık ve yumurta veriminde
İ N F E K S İ Y O N D Ü N YA S I • 2 0 0 6 / 2
www.bilimseltipyayinevi.com
49
azalma ile seyreden ölüm oranının düşük olduğu bir hastalık tablosu oluştururlar. Yabani kuşlar bu hastalığın doğal taşıyıcısı konumundadırlar. Bunun
dışında virüsün yüksek patojeniteye sahip olan H5 ve H7 alt tipleri ise zaman zaman mutasyona uğrayıp yüksek bulaşma ve ölüm oranıyla
seyreden hastalık tablosunu meydana
getirmektedir. Yüksek patojeniteye sahip olan etken, yabani kuşlarda çok az
görülmekte, kümes hayvanlarında ise
çok etkili olmakta ve ağır hastalık tablosu oluşturmaktadır.
Kümes hayvanlarında etkili olan ve
yüksek bulaşma ve ölüm oranıyla seyreden hastalığı meydana getiren HPAI
(özellikle H5N1 tipi) virüsünün evcil
kuşlardaki düşük patojeniteye sahip kuş
50
gribi virüsünün mutasyonu sonucu ortaya çıkmış olduğu kabul edilmektedir.
Bu hastalık aslında geçen yüzyılın başından bu yana gelişmiş birçok ülkede
ortaya çıkmıştır. Ortaya çıktığı yerlerde
alınan sıkı önlemler ile geniş alanlara
yayılması engellenmiş ve şu sıralar yaşanan salgın kadar etkili olmadığından
kamuoyunda yeteri kadar yer edinememiştir. Son olarak Uzakdoğu’da başlayan Çin, Moğolistan, Rusya, Kazakistan, Romanya ve ülkemizde görülen
hastalığın geniş bir alanı etkilemesi ve
daha da fazla yayılmasından korkulduğu için hem ülkemiz hem de dünya komuoyunda geniş yer bulmuştur.
Şimdiye kadar yabani kuşlardan insana hastalığın bulaştığı saptanmamıştır.
İnsanların yaban kuşlarıyla direk tema-
İ N F E K S İ Y O N D Ü N YA S I • 2 0 0 6 / 2
www.bilimseltipyayinevi.com
sı veya hayvanın dışkısıyla teması olmadığı sürece yabani kuşlardan hastalığın insanlara bulaşması çok zordur.
İnsanlarda belirlenen vakaların hemen
hepsi hasta kümes hayvanlarıyla temas sonucu oluşmuştur.
■ Kuş gribinin özellikle Uzakdoğu ülkelerini etkilemesinin nedeni sizce nedir?
Daha önce de belirttiğim gibi Kuş Gribi’nin yüksek patojeniteyle seyreden
şekli önceki yıllarda bir çok ülkede görülmüştür. Uzakdoğu’da ve sonrasında
yayılarak bir çok ülkede hastalığın görülmesi endişe yaratmaktadır. Son olarak hastalığın Uzakdoğu’da tekrar ortaya çıkmasında buradaki kümes hayvancılığında biyogüvenlik ilkelerine
tam olarak uyulmamasının etkili oldu-
ğu düşünülmektedir. Halen göçmen
kuşların Uzakdoğu’daki kümes hayvanlarında görülen HPAI etkenini diğer ülkelere taşıdıkları kesinleşmemiştir. Yaygın inanış ilk ortaya çıkmış olduğu yerlerde açıkta kanatlı hayvan üretimi yapılan çiftliklerden yabani kuşlara
bulaştığı ve bu yolla taşındığıdır.
■ Göçmen kuşların ülkemizden
geçiş yoları nerelerdir? Hangi
bölgeler bu anlamda risk altında
bulunuyor?
Türkiye, Avrupa ve Sibirya ile Afrika
arasında bulunan en önemli göç yolları üzerindedir. Yırtıcı kuş türleri, leylekler ve bir çok kuş türü için İstanbul
Boğazı ve Doğu Karadeniz Dağları’ndan gelen ve güneyde Hatay’dan
geçen göç yolları ülkemizden geçen
ve kuzeyle güneyi birbirine bağlayan
en önemli göç yollarındandır. Uzakdoğu ile Türkiye arasında kuşların kullandığı bir göç yolu bulunmamaktadır.
Göçmen kuşlar içerisinde kuş gribi
hastalığının taşıyıcısı olarak en önemli
türlerin su kuşları olduğu belirtilmektedir. Yapılan bir çok araştırma, şimdiye
kadar çok az sayıdaki yabani kuştan
izole edilen etkenin yabani kuşlarda
ortaya çıkardığı hastalık tablosunun
etkeni uzak noktalara taşıyacak kadar
etkili olmadığını belirtmektedir.
Ülkemiz kamuoyunda göçmen kuşların en büyük uğrak alanının Manyas
Kuş Cenneti olduğu sıkça dile getirilmiştir. Türkiye’de şimdiye dek belirlenmiş 184 adet Önemli Kuş Alanı’nın mevcut olduğu unutulmamalıdır. Uluslararası ölçülere göre belirlenen Önemli Kuş Alanları’nın büyük
bir kısmı da su kuşlarının konaklama
amaçlı olarak kullandığı sulak alanlardır. Göçmen kuşların ülkemizde kulla-
nabilecekleri bir çok alan olduğunu
düşünürsek hastalığın yayılmasında
önlem olarak daha çok dikkat edilmesi gereken alanlar, evcil kanatlıların,
yabani kuşların ve insanların yakın ilişki kurabilecekleri yerlerdir.
■ Göç mevsiminde bulunmadığımız halde ülkemizde de farklı
yerlerde kuş gribi ortaya çıktı.
Konuyu bu bağlamda değerlendirebilir misiniz?
Ülkemizde hem yaz konuğu hem de
kış konuğu göçmen kuşlar olduğu gibi
bahar aylarında beslenme ve dinlenme amaçlı olarak kısa sürelerde Türkiye’yi ziyaret eden göçmen kuşlarımız
da vardır. Bunların içerisinde su kuşları ve özellikle ördekleri ele aldığımızda
Türkiye kış aylarında yoğun olarak su
kuşu barındıran bir ülkedir. Türkiye’nin hemen her yerine dağılmış olan
sulak alanlarda ve diğer Önemli Kuş
Alanları’nda binlercesini görebileceğiniz yabanıl kuşlar hem yurt içerisinde
hem de yakın ülkeler arasında bazı
şartların değişimine göre göç mevsimi
dışında da devamlı olarak hareketlerini sürdürürler.
Normal şartlarda su kuşları ve diğer
bir çok kuş türü bulundukları alanlarda, besinin kıt olduğu soğuk kış aylarında enerji tasarrufu yapabilmek için
en az şekilde hareket ederek karınlarını doyurmak isterler. Fakat sert kış koşullarından dolayı göllerin donması,
sürekli avcı baskısı kuşları istemedikleri halde hareket etmek zorunda bırakır. Çeşitli sebeplerle bir alandan havalanan kuşlar yakınlarda konabilecekleri uygun bir yer ararlar veya yorulduklarında karşılarına çıkan en müsait yerlere konarlar. Bu yer bir köyün
yakınları, bir tavuk çiftliğinin etrafı veya bir tarla olabilir.
Tüm bunlar düşünüldüğünde yabanıl
kuşların hareketlerinin engellenmesi
için bulundukları ortamlarda rahatsız
edilmemeleri koruyucu bir önlem olabilir.
■ Kamuoyunda yabani kuşların
itlaf edilmesine yönelik çözüm
önerileri sunulmaya başlandı.
Bazı Asya ülkelerinin göçmen
kuşları itlaf ettikleri bilgisi basına yansıdı. Yaban kuşlarını itlaf
etmek bir çözüm mü? Bu konuda
neler düşünüyorsunuz?
Son günlerde kamuoyunda yabani
kuşlarla mücadele sıkça gündeme gelmektedir. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Birimi, Dünya Sağlık Örgütü kuş gribini engellemek için yabani kuşların imhasının doğru olmayacağını ve böyle
girişimlerde bulunulmaması gerektiğini açıklamışlardır.
Günümüzde dünya ölçeğinde etkili
olan birçok hastalığın ortaya çıkmasında suçlanan yabani kuşlar, Kuş Gribi hastalığının yayılmasında da yine
bir numaralı suçlular olmuştur. Unutulmaması gereken kuş gribinin yabani
kuşlarda geçmişten bu yana var olduğu ancak günümüzde kümes hayvanı
yetiştiriciliğinde genetik ve teknolojik
ilerlemelerin çok hızlı gelişmekte olmasından dolayı yabani kuşlarda düşük patojeniteye sahip bir etkenin
şimdi kümes hayvanlarında mutasyonu ile daha ağır hastalık oluşturabilen
bir hale gelmiş olmasıdır. Genleriyle
oynanarak hastalıklara karşı zayıflayan kümes hayvanları bir çok hastalık
etkeninin yeni şekillerde karşımıza çıkmasında ve kontrolsüz hareketleri sonucunda da hastalıkların yayılmasında
en önemli role sahiptirler. ■
İ N F E K S İ Y O N D Ü N YA S I • 2 0 0 6 / 2
www.bilimseltipyayinevi.com
51

Benzer belgeler