Gerçek Türkiye`nin Grafikleri

Transkript

Gerçek Türkiye`nin Grafikleri
200
2-2016
MART 2016
Hazırlayan
Önder DOĞAN
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SUNUŞ
Siyasetin bir görevi de halkın nesnel gerçekliği doğru bir şekilde algılamasını sağlamak,
objektif verilere ulaşarak ülkenin gerçek durumu hakkında bilgi sahibi olarak karar
vermesine yardımcı olmaktır. Bu görev özellikle halkı yanıltmaya, objektif verileri çarpıtarak
bir kanaat oluşturmaya ve gerçeklere değil algı yönetime dayalı olarak toplumsal kabul
aramaya mecbur kalan baskı rejimlerde daha açık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu gibi
durumlarda halkın gerçeği algılaması, toplumun geleceğini şekillendirecek temel
unsurdur.
Elinizdeki çalışma AKP’nin tek başına iktidar olduğu 14 yılda bir döneme ait resmi rakamlar
ve verilere dayalıdır. Partimizin bir grup bilim adamı ile birlikte hazırlamış olduğu bu
eserde yer alan grafikler AKP’nin ürettiği yanılsama ile “Gerçek Türkiye”nin ne kadar farklı
olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.
AKP yönetiminde geçen 14 yılda ekonomimiz rakiplerine oranla gerilemiş, büyüme
oranları Türkiye’nin potansiyelinin altında kalmış, işsizlik ve yoksulluk yaygınlaşmış, gelir
adaletsizliği artarak büyümüş ve Türkiye’nin üretim gücü aynı düzeydeki ülkelere göre
azalmıştır. Bugün ülkemiz orta gelir ve orta teknoloji tuzağına sıkışmış, yeni bir ekonomik
model ihtiyacı içerisindedir.
Partimiz bu ihtiyaç doğrultusunda, çağdaş dünyanın gerçeklerine uygun, geleceği inşa
edecek yeni bir ekonomik kalkınma modeli sunmaktadır. Demokrasi ve eğitim alanında
yapısal bir dönüşümü de içeren bu model ile Türkiye katma değeri yüksek ürünler üreten
bilgi toplumuna geçişi sağlayacak, rakipleri ile arasındaki farkı kapatacak, potansiyelini
tam olarak kullanarak insani gelişmişlik sıralaması bakımından ilk 20 ülkeden biri olma
hedefine ulaşacaktır.
AKP’nin ürettiği ekonomik modelin nasıl iflas ettiğini ve hep birlikte nasıl yeni bir gelecek
inşa etmemiz gerektiğini ispatlayan bu çalışmayı hazırlayanlara teşekkür ediyor, ülkemizin
algı yönetimi ile değil objektif veriler, akıl ve mantıkla yönetildiği aydınlık günler diliyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu
Genel Başkan
Mart 2016
Sayfa | 3
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BAŞLANGIÇ
AKP tarafından ortaya konulan rakamlara bilimsel bir gözlükle baktığımız zaman ortaya
konan algı yönetiminden farklı gerçeklerle karşılaşıyoruz. Reel büyüme oranlarına
bakıldığında dönemdeki performansın önceki 50 seneden daha aşağı düzeyde olduğu
görülüyor. Türkiye’nin her zaman içinde yer aldığı dünyanın en büyük 20 ekonomisi
arasındaki yeri ise ekonomideki kötü yönetim nedeniyle tehdit altında.
2001 krizi sonrasında uygulanan ekonomi politikalar dış konjonktürün etkisiyle kısmi
alanda olumlu sonuçlar üretse de, bu dönem ortaya çıkan şansı yapısal bir dönüşüm ile
desteklenmemesi, demokratikleşme, hukuk devleti ve kamu yönetimi gibi alanlarda
yapılması gereken reformların yapılmaması, eğitim hayatının çağın gereklerine uygun
olarak düzenlenmemesi nedeniyle Türkiye önemli bir fırsat kaçırdı.
Buna karşın AKP dönenimde özel sektörün kontrolsüz borçlanmasını teşvik edici bir ortam
sağlandı, sonucu da istikrarlı yüksek büyümenin sürdürülmesini engelleyecek dış açıklar
ve borç stoku oldu. ABD Merkez Bankası’nın likidite artırımını durdurması ve fazla likiditeyi
azaltacağı ilişkin sinyaller vermesiyle birlikte Türkiye ekonomisinin dayandığı dış fon
girişleri olumsuz etkilenmeye başladı. Bunun etkileri önce para piyasalarında, faizlerde,
döviz kurlarında görüldü. Şimdi reel sektöre ve hatta bankalara yansımaya başladı.
Yanlış ekonomi politikalarıyla önemli bir fırsatı harcayan Türkiye şimdi bunun faturası ile
karşı karşıya. Çözüm cari açık ve dış finansmana bağımlı büyüme modelinin değiştirilmesi.
Bunun sağlamak için iç tasarrufların teşviki, hukuk ve vergi sistemlerinin üretici yatırımları
teşvik etmesi ve yolsuzluk üreten, rant dağıtıcı hale getirilmiş ekonomi yönetim
kurumlarının yeniden düzgün çalışır hale getirilmeli gerekiyor.
CHP bu büyük ekonomik dönüşümü sağlayacak kadroların ve politikaların adresidir. Biz
üretime destek olan bir Türkiye istiyoruz. Biz yüksek katma değerli ürünler üreten,
yenileşmeye yatırım yapan, nitelikli istihdam alanları sağlayan bir Türkiye istiyoruz. Biz
rantiye ile değil üreticiyle ve emekçiyle yürüyen bir devlet istiyoruz. Bu kitapta bulunan
verilerin bu gerçekler ışığında Türkiye’yi geleceğe taşıyacak bir ekonomi politikasına
öncülük etmesini umuyor, ülkemize refah ve huzur dolu günler diliyorum.
Saygılarımla,
Ekrem Kerem Oktay
Mart 2016
Sayfa | 5
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İÇİNDEKİLER
..............................................................................................1
SUNUŞ.........................................................................................................................................3
BAŞLANGIÇ.................................................................................................................................5
.........................................................................................................................13
TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜMEYİ UNUTTU..........................................................................15
ÇEYREKLER İTİBARİYLE BÜYÜME HIZILARI ...........................................................................17
ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE BÜYÜME.................................................................................................18
EKONOMİNİN BÜYÜME HIZI 2016 YILINDA DA POTANSİYELİN ALTINDA .....................19
DÜŞÜK BÜYÜME YÜKSEK CARİ AÇIK TUZAĞI .....................................................................20
EKONOMİ DIŞARIDAN GELEN PARAYLA BÜYÜYEBİLİYOR ................................................21
ENFLASYON MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ .........................................................................................22
KUR MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ .......................................................................................................23
DEĞERLİ TÜRK LİRASIYLA ŞİŞEN BALON..............................................................................24
DOLAR KURU VE ENFLASYONA GÖRE OLMASI GEREKEN KUR .......................................25
KİŞİBAŞINA DÜŞEN GELİR YENİDEN 10 BİN DOLARIN ALTINDA .....................................26
TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA GELİRDE AB’NİN EN ALT SIRALARINDA .........................................27
TÜRKİYE SON 10 YILDA KİŞİ BAŞINA GELİRDE 10 BASAMAK DÜŞTÜ..............................28
İMALAT SANAYİİNDE SANKİ HER 100 FABRİKADAN 25’İ KAPALI ....................................30
ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINDA AZALMA SÜRÜYOR .......................................................31
TASARRUF ORANI DİBE VURDU ............................................................................................32
EKONOMİYE GÜVEN DİP NOKTADA ....................................................................................33
......................................................................35
DEVLETİN BORCU 677 MİLYAR LİRAYI AŞTI ........................................................................37
KİŞİ BAŞINA KAMU BORCU 5 BİN LİRA ARTTI.....................................................................38
DEVLET SON 13 YILDA 650 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ.......................................................39
BÜTÇEDEN ASLAN PAYINI FAİZ ALIYOR ..............................................................................40
TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE İKİNCİ SIRADA ..........................................................41
TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE ÜST SIRALARDA .......................................................42
DIŞ BORÇ STOKU 406 MİLYAR DOLAR ................................................................................43
KAMUNUN DIŞ BORCU 12 YILDA 35,4 MİLYAR DOLAR BÜYÜDÜ....................................44
IMF’YE BORÇ BİTTİ AMA KAMUNUN TOPLAM DIŞ BORCU ARTTI ...................................45
ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU 290 MİLYAR DOLARA ÇIKTI ...............................................46
DIŞ BORÇTA YENİDEN ÇOK BORÇLULUĞA DOĞRU GİDİLİYOR .......................................47
BORÇLA DÖVİZ REZERVİ BİRİKTİRİLDİ..................................................................................48
DÖVİZ REZERVİ KISA VADELİ BORCU KARŞILAMIYOR ......................................................49
DÖVİZ REZERVİ SADECE 5,8 AYLIK İTHALATA YETİYOR ....................................................50
ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU İHRACATIN İKİ KATINI GEÇTİ .............................................51
ŞİRKETLER KESİMİNİN KREDİ BORCU 1,4 TRİLYON LİRA ...................................................52
ŞİRKETLERİN KUR RİSKİ 27 KAT ARTTI .................................................................................53
Mart 2016
Sayfa | 7
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
...................................................................................................................55
TÜRKİYE CARİ İŞLEMLER AÇIĞINDA REKORLAR KIRDI ......................................................57
TÜRKİYE, EN FAZLA CARİ AÇIK VEREN ÜLKELERDEN BİRİ .................................................58
CARİ AÇIK KÜÇÜLDÜ FİNANSMAN AÇIĞI BÜYÜDÜ ...........................................................59
KAYIT DIŞI DÖVİZ GİRİŞİ SÜRÜYOR ......................................................................................60
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM AÇIĞI 376 MİLYAR DOLAR .................................61
ÇARKLAR SICAK PARAYLA DÖNÜYOR .................................................................................62
YABANCILAR PORTFÖY YATIRIMLARINI AZALTIYOR .........................................................63
YATIRIMCI TÜRKİYE’YE GÜVENMİYOR .................................................................................64
...............................................................................................................................65
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ..................................................................................................67
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE DENGESİ ....................................................................................68
TÜRKİYE’DE DEVLETİN SOSYAL HARCAMALARI OECD’NİN YARISI .................................69
SOSYAL GÜVENLİĞE YAPILAN TRANSFERLER 8 KAT ARTTI ..............................................70
VERGİ GELİRLERİ DOLAYLI VERGİLERE DAYANIYOR ..........................................................71
TÜRKİYE DOLAYLI VERGİ ORANI YÜKSEK ÜLKELERDEN BİRİ ............................................72
TÜRKİYE DOLAYSIZ VERGİ YÜKÜ EN DÜŞÜK ÜLKELERDEN BİRİ ......................................73
VATANDAŞIN VERGİ YÜKÜ ARTIYOR ...................................................................................74
GENİŞ ANLAMDA VERGİ YÜKÜ ÇOK DAHA FAZLA ARTTI .................................................75
VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE 15’İ AKARYAKITTAN .............................................................76
KAYNAKTAN ALINAN GELİR VERGİSİNİN YÜZDE 68’İ ÜCRETLİLERDEN ..........................77
GELİR VERGİSİ ALT DİLİMİNDEN YÜZDE 15 VERGİ ALINIYOR ..........................................78
TÜRKİYE ASKERİ HARCAMALARDA ÖN SIRALARDA ..........................................................79
.................................................................................................................................81
İHRACAT AZALIYOR ................................................................................................................83
DIŞ TİCARET AÇIĞI ..................................................................................................................84
TÜRKİYE DIŞ TİCARET AÇIĞINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA ....................................................85
TÜRKİYE DÜŞÜK TEKNOLOJİ İHRAÇ EDİYOR.......................................................................86
İLERİ TEKNOLOJİ İTHALATÇISI ...............................................................................................87
TÜRKİYE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATINDA SON SIRALARDA.............................................88
100 DOLARLIK ÜRETİM İÇİN 43 DOLARLIK İTHALAT YAPILDI ..........................................89
SEKTÖRLERİN İTHALATA BAĞIMLILIK ORANLARI...............................................................90
BİR DOLARLIK İTHALATA KARŞILIK SEKTÖRLERİN YAPTIĞI İHRACAT .............................91
TÜRK SANAYİCİSİ ÜRETTİĞİNİ YURT İÇİNDE SATIYOR ......................................................92
İMALAT SANAYİNİN İTHALATA BAĞIMLILIĞI NİÇİN ARTIYOR .........................................93
İMALAT SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 76, İTHALAT YÜZDE 165 ARTTI ...................................94
...................................................................................................................95
İŞSİZLİK ORANI YÜKSELİYOR .................................................................................................97
TÜRKİYE İŞSİZLİK ORANINDA ÜST SIRALARDA ..................................................................98
Mart 2016
Sayfa | 8
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İSTİHDAM ORANI EN DÜŞÜK ÜLKE ......................................................................................99
İŞSİZ SAYISI AKP DÖNEMİNDE REKOR KIRDI ....................................................................100
EĞİTİMLİ İŞSİZLERİN ÜLKESİ ................................................................................................101
GERÇEK İŞSİZLİK ÇOK DAHA YÜKSEK.................................................................................102
İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 20’Sİ ATIL DURUMDA ......................................................................103
KADINLAR EVE KAPANIYOR.................................................................................................104
GENÇ NÜFUS EKONOMİ İÇİN FIRSATA DÖNÜŞMÜYOR .................................................107
İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİ KAYIT DIŞI .....................................................................................109
TÜRKİYE’DE ÇALIŞANLAR KİŞİSEL KAZANÇTA EN SONDA..............................................111
ÜZERİNDEKİ KAMUSAL YÜKLER İSTİHDAMI CAYRIDIYOR ..............................................112
...............................................................................................................113
VATANDAŞLARIN BANKALARA BORCU 57 KATINA ÇIKTI...............................................115
AİLELERİN TOPLAM BORCU 424 MİLYAR ..........................................................................116
AİLELERİN EN BÜYÜK ALACAKLISI BANKALAR .................................................................117
VATANDAŞIN BORCU GELİRİNİN YÜZDE 55’İNE ULAŞTI.................................................118
BATIK TÜKETİCİ KREDİSİ BORÇLARI 58 KAT ARTTI ...........................................................119
2,6 MİLYON KİŞİ BANKALARA BORCUNU ÖDEYEMİYOR ................................................120
BORÇLARIN VARLIKLARA ORANI YÜZDE 45’E ÇIKTI ........................................................121
TÜKETİCİLER SON 8 YILDA BANKALARA 223 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ.......................122
TÜKETİCİ BANKALARA HALA YÜKSEK REEL FAİZ ÖDÜYOR .............................................123
TÜKETİCİNİN GÜVENSİZLİĞİ SÜRÜYOR .............................................................................124
.......................................................................................................................125
KARŞILIKSIZ ÇEKLER 2015 YILINDA YÜZDE 15 ARTTI.......................................................127
KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN TUTARI YÜZDE 37 ARTTI ..............................................................128
PROTESTOLU SENETLER .......................................................................................................129
PROTESTOLU SENETLERİN TUTARI YÜZDE 22 ARTTI .......................................................130
İCRA DOSYALARININ SAYISI 24 MİLYONA YAKLAŞTI ......................................................131
SON ALTI YILDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 758 BİN KİŞİYE CEZA EVİ YOLU GÖZÜKTÜ
.................................................................................................................................................132
.................................................................................................133
GELİR DAĞILIMI EN ADALETSİZ ÜLKELERDEN BİRİ...........................................................135
YOKSULLUK SÜRÜYOR .........................................................................................................137
VATANDAŞLARIN YÜZDE 61’İ BORÇ ÖDEMEKTEN ŞİKÂYETÇİ .......................................139
VATANDAŞLARIN YÜZDE 54’Ü ET, BALIK, TAVUK YİYEMİYOR .......................................140
AİLELER GIDA İÇİN BİLE YETERLİ PARA BULAMIYOR........................................................141
BANKALARDAKİ MEVDUATIN YARIYA YAKINI BÜYÜKLERİN ..........................................142
HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 78’İ BÜYÜK YATIRIMCILARIN ............................................143
TÜRKİYE SERVETİN EN ADALETSİZ DAĞILDIĞI ÜLKELERDEN BİRİ..................................144
SERVET GİDEREK KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ELİNDE TOPLANIYOR .....................................145
MALİ ZENGİNLİKTE OECD’NİN EN SONUNCUSU .............................................................146
Mart 2016
Sayfa | 9
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
...........................................................................................147
ENFLASYON BEŞ YILDIR HEDEFİN ÜZERİNDE ...................................................................149
HALKIN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK ...............................................................................150
ENFLASYON BİRÇOK ÜLKEDEN HALA YÜKSEK .................................................................152
BİRÇOK GIDA MADDESİNDE FİYAT ARTIŞI ENFLASYONU SOLADI ................................153
AÇLIK SINIRI YÜZDE 280 ORANINDA ARTTI......................................................................154
YOKSULLUK SINIRI YÜZDE 308 BÜYÜDÜ ...........................................................................155
EKMEĞİN FİYATI AKP DÖNEMİNDE YÜZDE 248,5 ARTTI .................................................156
HAM PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ AKARYAKITA YANSIMIYOR .............................157
AKARYAKITTA YÜKSEK FİYATIN NEDENİ VERGİ ................................................................158
VERGİLERİN PAYI BENZİNDE YÜZDE 66, MOTORİNDE YÜZDE 60 .................................159
ELEKTRİK, GAZ, SU VE KÖMÜRE İNSAFSIZ ZAM ...............................................................160
..........................................................................................163
İŞÇİ EMEKLİ AYLIĞI 26 GÜNLÜK BESLENMEYİ KARŞILIYOR ............................................165
BAĞ-KUR EMEKLİSİNİN AYLIĞI 18 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR .............................166
MEMUR EMEKLİ AYLIĞI AÇLIK SINIRINI ZOR KARŞILIYOR ..............................................167
ASGARİ ÜCRET 22 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR .........................................................168
TÜRKİYE DÜŞÜK ASGARİ ÜCRETİ UYGULAYAN ÜLKELERDEN BİRİ ................................169
........................................................................................................................171
TARIM BÜYÜMEDE EN İSTİKRARSIZ SEKTÖR OLDU .........................................................173
TARIMIN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ PAYI KÜÇÜLÜYOR .....................................................174
TARIMDA YARATILAN KATMA DEĞER DİĞER SEKTÖRLERİN ÜÇTE BİRİ .......................175
TARIM İSTİHDAMIN BEŞTE BİRİNİ SAĞLIYOR....................................................................176
YEDİ TÜRK ÇİFTÇİSİ BİR ABD’Lİ ÇİFTÇİ KADAR ÜRETEMİYOR .........................................177
TARIM ALANLARI 12 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR DARALDI ...........................................178
TÜRKİYE TARIMDA DA İTHALATÇI ......................................................................................179
TARIM ÜRÜNÜ İTHALATINA 12 YILDA 121 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ ...........................180
TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE ET İTHALATÇISI OLDU .................................................................181
BUĞDAY ÜRETİMİ YERİNDE SAYIYOR.................................................................................182
TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATÇISI OLDU ...............................................................................183
ARPA ÜRETİMİ AZALDI .........................................................................................................184
ÇELTİK ÜRETİMİ ARTTI ..........................................................................................................185
MISIRDA ÜRETİM DE İTHALAT DA ARTTI ...........................................................................186
AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ ARTIYOR ................................................................................................187
KURU BAKLAGİL ÜRETİMİ AZALDI ......................................................................................188
KÜTLÜ PAMUK ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR...................................................................189
ŞEKERPANCARI ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR ..................................................................190
FINDIK ÜRETİMİNDEKİ İSTİKRARSIZLIK SÜRÜYOR ...........................................................191
YAŞ ÇAY ÜRETİMİ ..................................................................................................................192
Mart 2016
Sayfa | 10
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
................................................................................................................193
CEZAEVLERİ DOLUP TAŞTI ...................................................................................................195
AÇILAN CEZA DAVASI SAYISINDA AVRUPA LİDERİ .........................................................196
HÂKİM SAYISINDA İSE SON SIRADA KALIYOR .................................................................197
BOŞANAN ÇİFT SAYISI TIRMANIYOR .................................................................................198
BOŞANMA HIZI BİNDE 1,7’YE ULAŞTI ................................................................................199
TÜRKİYE EĞİTİM SÜRESİNDE 186 ÜLKE ARASINDA 109’UNCU ......................................200
TÜRKİYE EĞİTİMDE DE SINIF SONUNCUSU.......................................................................201
EĞİTİME EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ .............................................................203
YÜKSEKÖĞRENİMLİ NÜFUS ORANINDA DA EN ALTTA ...................................................204
TÜRKİYE SAĞLIĞA EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ............................................205
KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMALARI ..................................................................................206
HER 1000 KİŞİYE SADECE 2,5 HASTANE YATAĞI DÜŞÜYOR ...........................................208
TÜRKİYE HEKİM SAYISINDA AVRUPANIN ÇOK GERİSİNDE ............................................209
TÜRKİYE BEBEK ÖLÜMLERİNDE YİNE ÜST SIRALARDA ....................................................211
TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA ENERJİ ÜRETİMİNDE SON SIRALARDA ........................................212
AR-GE’YE EN AZ KAYNAK AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ......................................................213
AİLELERİN BİLGİSAYAR SAHİPLİĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK ......................................................214
REKABET GÜCÜ DÜŞÜK ........................................................................................................215
Mart 2016
Sayfa | 11
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜMEYİ UNUTTU
Milli Gelir GSYH Büyüme Oranı (%)
12,0
9,4
10,0
8,0
6,2
9,2
8,4
8,8
6,9
5,3
4,7
6,0
4,2
2,9
4,0
0,7
2,0
3,4
2,1
0,0
-2,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
-4,0
-4,8
-6,0
Kaynak: TÜİK
(*)2015 Ocak-Eylül
9 Üretimi ve yatırımları artıracak bir yapısal dönüşüm yerine, tüketimi ve
inşaat sektörünü teşvik etmeye dönük ekonomik politikalar, Türkiye
ekonomisinin büyüme dinamizmini kaybetmesine yol açtı.
9 İktidarın, bağımsız yargıyı yok eden, hukukun egemenliğini ortadan
kaldıran
girişimleri,
AB
normlarından
ve
çağdaş
değerlerden
uzaklaşması, komşularının tümüyle sorunlu bir dış politika izlemesi,
Türkiye’ye olan yatırımcı güvenini yok ederken, ekonominin büyüme
hızının da yıllık ortalama yüzde 3’lere kadar gerilemesine yol açtı.
9 2009 ekonomik krizini izleyen yıllarda yüzde 9’un üzerine çıkan büyüme
hızı 2012 yılında yüzde 2,1’e kadar geriledi. Bu düşük baza rağmen
büyüme oranı 2013 yılında da yüzde 4,2 ile potansiyelin altında kaldı.
9 2014 yılını yüzde 2,9 gibi düşük bir büyümeyle tamamlayan Türkiye
ekonomisi 2015 yılının ilk dokuz ayında ise yüzde 3,4 büyüdü.
9 Türkiye ekonomisinin büyüme hızı son üç yılda yüzde 5 olan
potansiyelinin altında kaldı. Hükümetin OVP’de yüzde 4 olarak tahmin
etmesine rağmen, 2015 yılında büyümenin yüzde 3,5 civarında
kalması kaçınılmaz gözüküyor.
Mart 2016
Sayfa | 15
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
Dönemler İtibariyle GSYH Büyüme Oranı (Dönem
Ortalaması; %)
7,2
5,3
4,4
4,3
3,4
1,5
1982-1986
1987-1991
1992-1996
1997-2001
2002-2006
2007-2014
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı –Türkiye Ekonomisi Sunumu
9 AKP döneminde Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5’in
altında kaldı, son 7 yılda ise yüzde 3,4’e kadar geriledi. AKP’nin günü
kurtarmaya
dönük
politikaları
Türkiye
ekonomisinin
büyüme
dinamizmini kaybettirdi.
9 Dünya Bankası, Ocak 2016’da yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler
raporunda Türkiye'de büyüme üzerinde birçok faktörün etkisinin
bulunduğunu, siyasi belirsizlikler ve liradaki değer kaybının yatırımları
yavaşlattığı ifade ediliyordu.
9 Dünya Bankası, büyümenin hızlanmasının güneydoğuda gerilimin
azalmasına ve Suriye kaynaklı göçmen krizinin yönetilebilmesine bağlı
olduğunu kaydediyor.
Mart 2016
Sayfa | 16
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÇEYREKLER İTİBARİYLE BÜYÜME HIZILARI
12,4
5,3
3,1
2,7
1,5
1,3
3,1
4,7
4,3
4,6
5,1
2,4
1,8
2,4
2,5
3,8
4,0
9,3
8,7
9,3
5,3
5,9
8,1
10,0
11,9
8,1
8,0
8,5
7,7
7,6
9,8
5,9
9,7
6,3
5,7
8,1
3,8
3,2
4,2
7,0
2,6
0,9
5,0
4,0
4,3
5,2
10,0
12,6
10,4
Çeyrekler İtibariyle Büyüme Hızları (%)
15,0
-2,8
0,0
-10,0
-15,0
2003
2004
2005
2006
2007
1. Çeyrek
-7,8
-7,0
-5,0
-14,7 2009
2008
2. Çeyrek
2010
3. Çey.
2011
2012
2013
2014
2015
4. Çey.
Kaynak: TÜİK
9 Gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH), AKP’nin seçim kazanmak amacıyla
artırdığı kamu harcamalarına rağmen 2015 yılının ilk çeyreğinde 2014
yılının aynı çeyreğine göre sadece yüzde 2,5, ikinci çeyrekte yüzde 3,8,
dördüncü çeyrekte ise yüzde 4 oranında büyüyebildi. Mevsim ve takvim
etkisinden arındırılmış rakamlara göre ise GSYH bir önceki çeyreğe göre
birinci çeyrekte, yüzde 1,5, ikinci çeyrekte 1,4 oranında büyüdü,
dördüncü çeyrekte ise yüzde 1,4 oranında arttı.
9 Türkiye ekonomisinin büyüme oranının bu yıl da önceki üç yılda olduğu
gibi yüzde 5 olan potansiyelin altında kalması bekleniyor. Hükümet,
Orta Vadeli Program (2016-2018)’da 2015 yılı için büyüme
tahminini yüzde 4, 2016 için de yüzde 4,5 olarak açıkladı.
9 2015 yılı büyüme oranının yüzde 4 olabilmesi için, yılın son
çeyreğinde ekonominin yüzde 5,6’nın üzerinde büyümüş olması
gerekiyor.
Mart 2016
Sayfa | 17
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE BÜYÜME
8,0
5,7
5,4
4,7
3,9
3,4
3,4
3,3
3,3
3,3
3,2
3,2
3,1
3,0
2,9
2,8
2,6
2,5
2,5
2,4
2,3
2,0
1,5
1,5
1,4
1,1
0,9
0,8
0,7
0,7
0,6
0,5
10,0
8,2
7,2
6,9
Bazı Ülkelerde 2015 Yılı GSYH Büyüme Oranı Tahmini
(%)
6,0
4,0
2,0
0,0
-2,0
Filipinler
Hindistan
Çin
Pakistan
Malezya
Endonezya
Peru
Çek Cumh
Polonya
Türkiye
Kolombiya
İsrail
İsveç
Tayvan
İspanya
Macaristan
Singapur
Şili
G.Kore
ABD
Meksika
Hong Kong
Avustralya
Hollanda
Danimarka
Almanya
G.Afrika
Kanada
İsviçre
Avusturya
Norveç
İtalya
Japon
Yunanistan
Brezilya
Rusya
-6,0
-3,4
-3,8
-4,0
Kaynak: The Economist ( http://www.economist.com/news/economic-and-financial-indicators/21620277output-prices-and-jobs )
9 Türkiye ekonomisinin 2015 yılını, yüzde 3,3 civarında bir büyüme hızıyla
tamamladığı tahmin ediliyor.
9 Filipinler, Hindistan, Çin, Pakistan, Malezya, Endonezya, Peru, Çek
Cumhuriyeti gibi ülkelerin 2015 yılını, Türkiye için yüzde 3,3 olarak
tahmin
edilen
büyüme
hızının
üzerinde
büyüme
hızlarını
gerçekleştirdikleri tahmin ediliyor.
9 Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı azaltabilmesi için
yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde bir büyüme hızına ulaşması
gerekiyor. Türkiye’nin son yıllardaki düşük büyüme hızlarıyla
gelişmekte olan ülkelerle arasındaki farkı azaltmak bir yana, diğer
gelişmekte olan ülkeleri bile izleyemediği gözleniyor.
Mart 2016
Sayfa | 18
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EKONOMİNİN BÜYÜME HIZI 2016 YILINDA DA POTANSİYELİN
ALTINDA
Türkiye İçin GSYH Büyüme Tahminleri (%)
5,0
4,0
3,5
4,5
4,2
4,5
3,0
3,0
2,9
3,1
4,0
3,5
3,4
3,0
3,2
2,5
2,0
1,5
1,0
0,5
0,0
IMF (Ekim 2015)
OECD (Kasım 2015)
Dünya Bankası (Ocak
2016)
2015
Avrupa Komisyonu
(Kasım 2015)
Hükümet (OVP 20162018)
2016
9 Türkiye ekonomisi kaybettiği büyüme dinamizmini yakalayamıyor.
Bütün tahminler Türkiye ekonomisinin 2016 ve izleyen yıllarda da
potansiyelinin oldukça altında büyüme hızlarıyla yetinmek zorunda
kalacağına işaret ediyor.
9 Uluslararası Para Fonu’nun, Ekim 2015’te yaptığı tahminlere göre
Türkiye 2015 yılında 3,0 büyüdü, 2016 yılında ise yüzde 2,9 oranında
büyüyecek.
9 Dünya Bankası Ocak 2016’da yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler
Raporunda, 2015 yılı için yüzde 4,2, 2016 için yüzde 3,5, OECD Kasım
2015’te açıkladığı raporunda 2015 için yüzde 3,1, 2016 için yüzde 3,4,
Avrupa Komisyonu 2015 Sonbahar Ekonomik Tahmin Raporu’nda,
2015 için yüzde 3, 2016 için yüzde 3,2 oranında büyüme tahmin etti.
9 Hükümet, bu yılbaşında yenilediği Orta Vadeli Program da (20162018) 2015 yılı için yüzde 4 büyüme tahmini yaptı. 2016 yılı için de
yüzde 4,5 büyüme hedefledi.
Mart 2016
Sayfa | 19
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DÜŞÜK BÜYÜME YÜKSEK CARİ AÇIK TUZAĞI
GSYH Büyüme Oranı ve Cari İşlemler Açığı
9,4
10,0
6,2
8,8
8,4
6,9
5,3
9,2
4,7
4,2
5,0
0,0
0,7
-0,3
2002
2003
-2,5
-5,0
2004
-3,6
2005
2006
2007
2008
-2,0
2009
-6,0
-5,8
-5,4
-4,8
-4,5
2,9
4,0
2,1
2010
-6,2
2011
2012
2013
2014
-5,8
-6,2
-10,0
2015
-4,4
-7,9
GSYH Büyüme Oranı(%)
-9,7
Cari Açık/GSYH
Kaynak: TCMB, TÜİK
9 2011 yılında milli gelirin yüzde 10’una yakın cari işlemler açığı veren
Türkiye’nin sonraki yıllarda açığı frenlemeye çalışması büyüme
oranının potansiyelinin altına inmesine yol açtı. Büyüme hızının
yavaşlamasına rağmen açık yeterince indirilemedi.
9 2012 yılında GSYH büyüme oranının yüzde 2,1’e kadar gerilemesine
rağmen, cari işlemler açığının GSYH’ye oranı sadece yüzde 6,2’ye
inebildi. 2013 yılında büyüme oranının, yüzde 4,1’e çıkmasıyla
birlikte cari açık oranı yeniden yüzde 7,9’a yükseldi. Büyüme oranının
yüzde 2,9’da kaldığı 2014 yılında da Türkiye GSYH’sinin yüzde 5,8’i
oranında cari açık verdi.
9 Ham petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak enerji faturasında
yaşanan yüzde 50’ye yakın düşüşe rağmen Türkiye 2015 yılında da
GSYH’nin yüzde 4,4’ü kadar açık verdi.
9 Gelişmeler, 2011 yılından bu yana büyüme oranından daha yüksek
oranda cari açık veren Türkiye ekonomisinin
“düşük büyüme-
yüksek cari işlemler açığı” kapanına sıkışıp kaldığına işaret ediyor.
Mart 2016
Sayfa | 20
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EKONOMİ DIŞARIDAN GELEN PARAYLA BÜYÜYEBİLİYOR
Ekonomik Büyüme Net Dış Finansman Girişi
80.000
9,2
70.000
60.000
9,4
6,2
5,3
42.685
72.721
10,0
8,0
60.099
4,2
6,0
2,9
4,7
3,4
40.000
42.689
30.000
20.000
2003
2004
2005
0,0
-2,0
10.751
-4,8
1.172
2006
2007
2008
Net Finansman (Milyon Dolar)
4,0
2,0
42.762
9.879
7.162
2002
2,1
34.761
0,7
17.702
10.000
0
12,0
71.068
8,8
8,4
6,9 49.287
50.000
67.039
-4,0
-6,0
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
GSYH Büyüme Oranı (%)
Kaynak: TCMB ve TÜİK
(*) 2015 yılına ilişkin finansman rakamı Ocak-Kasım, büyüme oranı ilk dokuz ay
9 Yurt içi tasarruf eğiliminin azalması yüzünden Türkiye giderek daha
fazla dış kaynak girişine ihtiyaç duyuyor. Yeterince dış kaynak girişi
sağlanamayan yıllarda ekonominin büyüme hızı azalıyor.
9 Uluslararası piyasalarda paranın bol bulunduğu yıllarda, cari işlemler
açığından daha yüksek miktarda dış finansman girişi yaşanan Türkiye
ekonomisinde yüksek oranda büyümeler kaydedilirken, finansman
girişin azaldığı ya da finansman girişinin cari işlemler açığını
karşılayamadığı için finansman açığı verilen yıllarda ise büyüme oranı
önemli ölçüde azaldı.
9 Türkiye 2014 yılından sonra 2015 yılında da finansman açığıyla karşı
karşıya kaldı. 2014 yılında 3,8 milyar dolar, 2015 yılının ilk 11 ayında ise
17 milyar dolarlık finansman açığı yaşandı. Bu nedenle de büyüme
oranları her iki yılda da yüzde 3 civarında kaldı.
Mart 2016
Sayfa | 21
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ENFLASYON MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ
Cari ve Sabit Fiyatlarla Milli Gelir (Milyon TL)
2.500,0
1.963,0
2.000,0
1.297,7
1.500,0
1.000,0
500,0
350,5
72,5
101,3
101,9
97,0
105,9
115,2
117,6
122,6
126,1
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
90,5
96,7
2005
2006
76,3
83,5
2003
2004
454,8
1.098,8
952,6
843,2
648,9
1.747,4
950,5
758,4
559,0
1.416,8
1.567,3
131,2
0,0
2002
Cari Fiyatlarla GSYH ( Milyon TL)
1998 Yılı Fiyatlarıyla (Milyon TL)
Kaynak: TÜİK
(*) OVP 2016-2018 tahminleri
9 Son zamanlarda Türkiye’nin Türk lirası cinsinden trilyonluk bir ekonomi
olmasıyla “övünülüyor”. Oysa övünç kaynağının büyük bölümünü
enflasyon oluşturuyor.
9 Milli gelir ülkelerin kendi paraları cinsinden ve o yıl piyasada geçerli
olan fiyatlar (cari fiyatlar) üzerinden hesaplanır. Bu fiyatlar içerisinde
enflasyonun etkisi de bulunuyor.
9 Cari fiyatlarla TL cinsinden milli gelir 2003-2015 yıllarını kapsayan son
13 yılda yüzde 460,1 oranında arttı. Ancak hesaplama bu dönemde
yüzde 209,7 olan enflasyondan (deflatör) arındırılarak (sabit fiyatlarla)
yapıldığında ise milli gelirdeki gerçek büyüme yüzde 80,9 olarak
gerçekleşiyor.
9 Dolayısıyla “trilyonluk bir milli gelire sahip olmak”la övünmek de boş
bir övünmeden öteye geçmiyor.
Mart 2016
Sayfa | 22
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KUR MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ
Cari ve Sabit Fiyatlarla Milli Gelir (Milyon $)
1.000,0
742,1
800,0
648,8
600,0
481,5
731,6
774,0
786,3
366,1
373,9
823,0
799,0
722,0
616,7
526,4
390,4
304,9
400,0
200,0
230,5
336,6
389,5
400,7
416,9
321,8
324,0
308,3
2003 2004 2005 2006 2007
Cari Kurla GSYH (Milyon $)
2008
2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*)
2002 Sabit Kuruyla GSYH (Milyon $)
242,6
265,4
287,6
307,5
0,0
2002
Kaynak: TÜİK
(*)2015 yılına ilişkin GSYİH 2002 sabit kuruyla,2016-2018 OVP’de yer alan GSYİH büyüme tahmini dikkate
alınarak hesaplandı,.
9 Türk parasının değerlendiği dönemlerde dolar cinsinden hesaplanan
milli gelir, hem TL’nin değerlenmesi hem de enflasyon nedeniyle
büyüyor. Diğer bir ifadeyle önceki yıllarda Türkiye’de de gözlendiği gibi
enflasyon artarken ortalama dolar kuru düşmüşse, dolar cinsinden milli
gelirdeki şişme katmerleniyor.
9 Döviz kurunun, enflasyondan daha düşük oranda artması nedeniyle;
Türkiye ekonomisinde reel büyümenin yüzde 80,9 olduğu 2002-2015
yılları arasında, cari kurla hesaplanan milli gelir yüzde 213,2 oranında
artmış gözüküyor.
9 Bu hesaplama milli geliri olduğundan daha yüksek gösteriyor. GSYH’ye
oranlanarak bulunan değerler de daha olumlu görünüyor. Böyle olunca
da yöneticiler başarılı, ekonomi büyük ve sağlam, borçlanma ve geri
ödeme olanakları yüksek gözüküyor.
9 Nitekim 2015 yılında TL yüksek oranda değer kaybedince, milli
gelirin de dolar cinsinden yaklaşık 77 milyar dolar düzeyinde
azalarak 722 milyar dolara kadar indiği tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 23
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DEĞERLİ TÜRK LİRASIYLA ŞİŞEN BALON
Değerli Türk Lirası ile Gelen Sanal Zenginlik
(Milyar Dolar)
900,0
742,1
800,0
648,8
700,0
600,0
481,5
500,0
300,0
304,9
230,5
62,3
125,0
200,0
100,0
326,9
193,9
219,0
823,0
799,0
774,0
786,3
407,9
412,4
433,5
398,9
308,9
413,1
722,0
616,7
526,4
390,4
400,0
731,6
395,1
418,2
308,4
287,6
307,5
321,8
323,9
308,3
336,5
373,9
400,1
265,3
389,5
242,6
366,1
230,5
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
0,0
Düşük Kurdan Kaynaklanan Artış
Kurun Enflasyon Kadar Artması Durumunda Milli Gelir
Mevcut Kurla Milli Gelir
9 Türkiye’nin cari dolar kurlarıyla 2002 yılında 230,5 milyar dolar olan milli
gelirinin (GSYH), 2015 yılında 722 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Buna göre son 13 yılda Türkiye’nin milli geliri dolar bazında yüzde 213,2
oranında büyüdü. Oysa aynı dönemde Türkiye ekonomisinin toplam
büyüme oranı yüzde 80,8 olarak hesaplanıyor.
9 Ekonomi yüzde 80,8 büyürken dolar bazında milli gelir artışının yüzde
213,2 olmasının altında, toplam enflasyonun (GSYH fiyat deflatörü)
yüzde 209,7 oranında arttığı son 13 yılda ortalama dolar kurunun
sadece yüzde 78,8 artması diğer bir deyişle Türk parasının
değerlenmesi yatıyor.
9 Nitekim TL cinsinden sabit fiyatlarla ekonominin yüzde 2,9
oranında büyüdüğü 2012 ve yüzde 4’e yakın bir büyüme tahmini
yapılan 2015 yıllarında yıllık ortalama dolar kurunun yüzde 42,2
oranında artması, dolar cinsinden milli gelirde 101 milyar dolarlık
bir küçülmeye yol açtı.
Mart 2016
Sayfa | 24
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DOLAR KURU VE ENFLASYONA GÖRE OLMASI GEREKEN KUR
Yıllık Ortalama Dolar Kuru (TL)
4,7516
5,0000
4,3669
4,5000
4,0000
3,5000
2,9343
3,0000
2,5000
1,8744
2,1068
2,2560
2,4666
3,0896
3,2650
3,5450
3,7897
4,0236
2,6200
2,7188
2,0000
1,5205
1,5000
1,8019 1,9043
1,5446 1,5019 1,6767
1,5205 1,4916 1,4320
1,3477 1,4406 1,2997 1,2809
1,0000
2,1869
0,5000
0,0000
2002
2003
2004
2005
2006
Ortalama Dolar Kuru
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
Enflasyona göre (TÜFE) olması gereken dolar kuru
(*)2015 yılı ortalama dolar kuru OVP (2016-2018) tahminleri esas alınarak hesaplandı.
.
9 2015 yılında ortalama dolar kuru 2,718 TL olarak gerçekleşti.
Enflasyonun (TÜFE) toplam yüzde 212,5 oranında arttığı 2003-2015
yıllarını kapsayan 13 yıllık dönemde dolar kuru ise yüzde 78,8 oranında
artış kaydetti.
9 Eğer dolar kuru yıllık ortalama enflasyon oranında artsaydı, ortalama
dolar kurunun 2015 yılında 4,75 TL düzeyine yükselmesi gerekecekti.
Böylece 722 milyar dolar olarak tahmin edilen 2015 yılı milli geliri ancak
413 milyar dolar olacaktı.
9 Hesaplamalar, son iki yılda yaşanan azalmaya rağmen, TL’nin
değerinde gözlenen artışın milli gelirde son 13 yılda 308,9 milyar
dolarlık bir sanal artışa yol açtığını gösteriyor.
Mart 2016
Sayfa | 25
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KİŞİBAŞINA DÜŞEN GELİR YENİDEN 10 BİN DOLARIN ALTINDA
Kişi Başına Milli Gelir (Dolar)
12.000
10.444
9.247
10.000
7.036
8.000
4.565
1.850
4.660
10.428 10.459 10.822 10.390
9.286
8.561
7.597
5.775
6.000
10.003
5.700 5.194
5.401 5.496 5.486
3.986
5.885
4.281
2.833 3.160
4.000
3.492
0
2.000
5.300
4.437 4.587 4.559 4.280 4.601 4.932 4.973 5.122 5.210
3.492 3.632 3.925 4.203
932
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 2015(*)
Düşük Kurdan Kaynaklanan Artış
Kurun Enflasyon Kadar Artması Durumunda Kişi Başına Milli Gelir
Mevcut Kurla Kişi Başına Milli Gelir
Kaynak: TÜİK
(*)2015 yılına ilişkin kişi başına düşen gelir OVP 2016-2018 tahmini.
.
9 Cari kurlarla 2002 yılında 3 bin 492 dolar olan kişi başına düşen milli gelirin
2015 yılında 9 bin 286 dolara olduğu tahmin ediliyor. Bu dönemde kişi başına
gelirde yaşanan 5 bin 794 dolarlık artışın, sadece 1.808 doları reel
büyümeden, 3 bin 968 doları ise dolar kurunun enflasyondan daha düşük
oranda artmasından kaynaklandı.
9 Buna rağmen son 7 yıldır yerinde sayan kişi başına düşen gelir 2015 yılında
da 10 bin doların altına indi. İlk kez 2008 yılında 10 bin 444 dolarla, 10 bin
dolar sınırını aşan kişi başına düşen gelir, 2014 yılında ise 10 bin 390 dolara
geriledi.
9 2008-2014 yılları arasında 11 bin dolar sınırını aşamayan kişi başına düşen
gelir 2015 yılında hem ekonominin büyüme hızının yavaşlaması hem de
kur artışının hızlanmasıyla birlikte 10 bin doların altına indi.
9 Hükümetin OVP 2016-2018 da yer alan tahminleri kişi başına düşen
gelirin 2015 yılında 9 bin 286 dolara kadar gerilediğine işaret ediyor.
IMF ise Türkiye için 9 bin 290 dolarlık kişi başına gelir tahmini yapıyor.
Mart 2016
Sayfa | 26
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA GELİRDE AB’NİN EN ALT SIRALARINDA
Avrupa Ülkelerinde SPG'ye Göre Kişi Başına GSYH
(2014; AB28=100)
Lüksemburg
Norveç
İsviçre
İrlanda
Hollanda
Avusturya
İsveç
Danimarka
Almanya
İzlanda
Belçika
Finlandiya
İngiltere
Fransa
Euro Bölgesi 19
İtalya
İspanya
Güney Kıbrıs
Malta
Çek Cumhuriyeti
Slovenya
Portekiz
Slovakya
Litvanya
Estonya
Yunanistan
Polonya
Macaristan
Letonya
Hırvatistan
Romanya
Türkiye
Bulgaristan
Karadağ
Makedonya
Sırbistan
Arnavutluk
Bosna-Hersek
263
179
161
132
130
128
124
124
124
121
119
110
108
107
107
97
93
85
85
84
83
78
76
74
73
72
68
68
64
59
54
53
45
39
36
35
29
28
0
50
100
150
200
250
300
Kaynak: TÜİK
9 Satın alma gücü paritesine (SPG) göre yapılan hesaplamalara göre kişi
başına düşen gelir düzeyinde Türkiye, 28 AB ülkesinin ortalamasının
oldukça altında kalıyor.
9 AB 28 ortalaması 100 olan kişi başına düşen gelir Türkiye için ise 53
olarak hesaplandı. 2014 yılında Türkiye bir basamak gerilerken
Romanya, Türkiye’yi geçti. Bu haliyle Türkiye, sadece Bulgaristan,
Karadağ, Sırbistan, Makedonya, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’in üzerine
çıkabildi.
Mart 2016
Sayfa | 27
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE SON 10 YILDA KİŞİ BAŞINA GELİRDE 10 BASAMAK DÜŞTÜ
Milli Gelir ve Kişibaşına Gelirde Türkiye'nin Dünyadaki
Sıralaması
2002
2003
23
22
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
18
18
18
18
18
18
18
18
18
18
18
18
58
56
57
57
58
60
60
62
64
64
67
65
-10
-20
-30
-40
-50
-60
63
70
-70
Milli Gelir Sıralaması
Kişi Başına Gelir Sıralaması
Kaynak: IMF World Economic Outlook Database, October 2015
9 2001 krizinden sonra hem milli gelirde yaşanan küçülme hem de Türk
parasının yüksek oranda değer kaybetmesi nedeniyle, Türkiye, GSYH
sıralamasında dünyada 23’üncülüğe kadar inmişti. Ancak ilerleyen
yıllarda hem kriz sonrası yakalanan ekonomik büyüme hem de TL’nin
değer kazanmasının etkisiyle 2004 yılında 18’inciliğe yükselen Türkiye,
o yıldan bu yana bu sırada duruyor.
9 GSYH büyüklüğü açısından 18’inci sırada bulunan Türkiye kişi başına
düşen gelirde ise ilk 50 ülke arasına bile giremiyor. 2002 yılında kişi
başına düşen gelirde 70’inci sırada olan Türkiye,
ilerleyen yıllarda
sıralamasını yükseltti 2005 yılında 56’ncı sıraya kadar yükseldi.
9 Ancak Türkiye ilerleyen yıllarda kişi başına düşen gelir sıralamasında
gerileyerek 2014 yılında 67’nciliğe indi. 2015 yılında ise 65’inci oldu.
2005-2015 arasında Türkiye kişi başına düşen gelir sıralamasında
10 sıra geriledi.
Mart 2016
Sayfa | 28
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SANAYİ SEKTÖRÜNDE ÇARKLAR HIZLANMIYOR
Sanayi Üretiminde Yıllık Değişim (%)
20,0
14,0
15,0
9,4
10,0
12,8
10,1
9,8
8,7
7,3
7,0
5,0
2,5
3,0
3,6
2012
2013
2014
-0,6
0,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
-5,0
-10,0
-9,9
-15,0
Kaynak: TÜİK
9 Sanayi sektörü üretiminde 2012 yılında başlayan düşük artış eğilimi
2013 ve 2014 yıllarında da sürdü. Sektörün çarkları 2015 yılında da
yavaş dönmeye devam etti.
9 2014 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 3,6 oranında artış kaydeden
sanayi üretiminde, 2015 yılının ilk 11 aylık döneminde ise yüzde 3,1
oranında artış yaşandı.
Sanayi Üretiminde Aylık Değişim (%)
15,0
14,8
12,7
10,0
7,6
5,1
4,9
4,9
5,0
1,8
4,5
0,9
0,0
Ocak
-5,0
Şubat
Nisan
4,5
4,5
1,5
3,9
4,4
3,6
1,6
0,5
Mart
8,5
6,8
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
Eylül
Kasım
Aralık
-1,2
-4,5
-2,2
Ekim
-7,9
-10,0
2014
2015
Kaynak: TÜİK
Mart 2016
Sayfa | 29
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İMALAT SANAYİİNDE SANKİ HER 100 FABRİKADAN 25’İ KAPALI
İmalat Sanayii Yıllık Ortalama Kapasite Kullanımı (%)
83,0
81,6
80,3
81,0
80,2
78,5
79,0
77,0
81,0
76,7
76,2
75,4
75,0
74,9
74,2
74,6
74,4
74,7
2012
2013
2014
2015 2016(*)
72,6
73,0
71,0
69,0
67,0
65,2
65,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
(*) Ocak ayı
Kaynak: TCMB
9 İmalat sanayi sektörünün 2009 krizi öncesinde yüzde 80’in üzerinde
seyreden kapasite kullanımı, 2013 yılında yüzde 74,6, 2014 yılında ise
yüzde 74,4 düzeyinde kaldı.
9 Kapasite kullanım oranındaki düşük seyir 2015 yılında da devam etti.
2015 yılında sektör ortalama yüzde 74,7 kapasiteyle üretim yaptı.
9 İmalat sanayi sektörünün kapasite kullanımı bu yılın ilk ayında ise yüzde
74,9 olarak hesaplandı.
9 Bu kapasite kullanım oranı, çok yüksek bir işsizlik oranıyla karşı
karşıya bulunan Türkiye’de neredeyse her 100 fabrikadan 25’inin
üretim yapmadığına işaret ediyor.
Mart 2016
Sayfa | 30
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINDA AZALMA SÜRÜYOR
Yatırım Harcamalarındaki Yıllık Değişim (%)
40,0
30,5
28,4
30,0
20,0
14,7
18,0
17,4
14,2
13,3
10,0
4,2
3,1
3,3
-1,3
0,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
-10,0
2012
-2,5
2013
2014
2015
Oc-Eyl.
-6,2
-20,0
-19,0
Kaynak: TÜİK
9 Normal yıllarda bile milli gelirine göre diğer ülkelerden oldukça düşük
oranda yatırım oranına sahip olan Türkiye’de, 2004 yılından sonra
giderek artış hızı yavaşlayan yatırımlar 2008 ve 2009 yıllarında büyük
bir darbe aldı. Yatırım harcamaları 2012 yılında yüzde 2,5 oranında
azaldı. 2013 yılında sadece yüzde 4,2 artan yatırımlar 2014 yılında ise
yüzde 1,3 oranında azaldı. 2015 yılının ilk dokuz ayında ise sadece
yüzde 3,3 arttı.
Kamu ve Özel Sektör Yatırımlarındaki Değişim (%)
60,0
50,0
36,1
40,0
30,0
20,0
10,0
33,6
25,0
23,7
16,9
12,7
17,7
6,3
8,3
23,4
8,9
16,2
0,0
-15,1
-10,0
22,3
15,0
-6,6
0,4
2,6
2,6
-0,6
-2,2
-9,0
-20,0
-30,0
0,5
4,3
-1,9
-4,5
-8,8
-22,5
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Kamu
2009
2010
Özel
2011
2012
2013
2014
2015
Oc-Eyl
Kaynak: TÜİK
9 Kamu yatırımları 2015 yılının ilk dokuz ayında yüzde 1,9 azalırken, özel
sektör yatırımları ise yüzde 4,3 oranında arttı.
Mart 2016
Sayfa | 31
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TASARRUF ORANI DİBE VURDU
Yatırım ve Tasarrufların GSYH'ye Oranı (%)
26,0
23,6
24,0
22,1
21,1
22,0
19,4
20,0
18,0
16,0
17,6
21,8
20,0
20,6
20,2
20,6
17,6
17,3
14,0
20,1
19,5
15,1
15,7
15,4
16,0
15,1
14,9
16,1
12,0
12,8
16,0
13,3
13,9
14,4
13,9
12,6
10,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Yatırımlar/GSYH
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Tasarruflar/GSYH
Kaynak: IMF World Economic Outlook Database April 2015
9 Türkiye ekonomisi,
ağırlıklı olarak iç taleple büyümeye dönük bir
modeli sürdürmeye çalıştığı için yurtiçi tasarruf oranı hızla azaldı.
Yatırım harcamaların GSYH’ye oranıyla tasarrufların oranı arasındaki
fark da doğal olarak açıldı.
9 En son 2011 yılında yatırımların oranı yüzde 23,6’ya çıkarken,
tasarrufların oranı yüzde 13,9’a kadar indi ve Türkiye tarihinde ilk kez
milli gelirinin yüzde 10’una yakın cari işlemler açığı verdi.
9
2015 yılında ise Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 16’sı kadar tasarruf
yaptığı, yatırım harcamalarının GSYH’ye oranının ise yüzde 20,6 olarak
gerçekleştiği tahmin ediliyor.
9 IMF, yatırım harcamaları ve tasarruf oranının 2016 yılında da 2015 yılı
düzeyine yakın seyretmesini bekliyor. Yurt içi tasarrufların düşük
düzeyde seyretmesi, Türkiye’nin cari işlemler açığı sorununun
kronikleşmesine yol açıyor.
Mart 2016
Sayfa | 32
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EKONOMİYE GÜVEN DİBE ÇAKILDI
Ekonomik Güven Endeksi
115,0
110,7
110,0
105,0
95,0
96,3 96,8
96,7
100,0
96,0
95,3
95,0
97,8
95,7
90,0
104,8
100,8
103,2 103,8
101,6
93,8
94,9
92,3
86,087,0
86,5
86,5
91,6
85,0
84,1
80,0
83,9
82,6
83,5
75,0
71,5
72,6
70,0
12 12
1
20122013
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12
1
2
2014
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12
1
2015
2
2016
Kaynak: TÜİK
Not: Güven endeksi 100’ün üzerindeyken, güvene, 100’ün altındayken ise güvensizliğe işaret
etmektedir.
9 TÜİK’in, tüketiciler, reel kesim, hizmet sektörü, perakende ticaret ve
inşaat
sektörlerinde
ayrı
ayrı
anketlerle
belirlediği
endekslerinden oluşturduğu Ekonomik Güven Endeksi,
güven
ekonomiye
olan güvenin Şubat 2016 itibariyle dip noktaya indiğini gösteriyor.
9 Hesaplanmaya başlandığı Ocak 2012’de 108,9 olan ekonomiye güven,
o tarihten bu yana en yüksek noktaya 117,9’la Kasım 2013’te çıktı.
9 17-25 Aralık operasyonlarıyla birlikte ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet
çarkı AKP hükümetine duyulan güvenin yanı sıra ekonomiye olan
güvenin de giderek azalmasına yol açtı.
9 Ekonomik güven endeksi Eylül 2015’te 72,6’ya kadar geriledi. 1 Kasım
seçimlerinden sonra toparlanarak 104,8’e çıkan güven endeksi, izleyen
üç ayda yüzde 31,7 oranında azalarak Şubat ayında 71,5’e kadar indi.
9 Ekonomiye güvenin azalması yerli ve yabancı yatırımcıları yatırım
konusunda ihtiyatlı davranmaya, işverenleri yeni istihdamdan
kaçınmaya hatta istihdamlarını azaltmaya yöneltiyor.
Mart 2016
Sayfa | 33
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DEVLETİN BORCU 677 MİLYAR LİRAYI AŞTI
Kamu Brüt Borç Stoku (Milyar TL)
677,6
700,0
585,8
600,0
518,3 532,0
500,0
441,5
400,0
282,8
300,0
242,7
200,0
92,8
100,0
612,0
88,4
149,9
345,1 333,5
316,5 331,5
92,0
86,7
93,6
78,2
380,3
111,5
473,6
120,7
149,6 145,5
237,5
182,8 197,3
105,5
244,8 251,5 255,3 274,8
194,4 224,5
440,1
386,5 403,0 414,6
330,0 352,8 368,8
0,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
İç Borç
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Dış Borç
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 Kamunun, iç ve dış borçlarından oluşan brüt borç stoku AKP
iktidarından önceki 80 yılın sonunda 242,7 milyar lira olarak
gerçekleşmişti.
9 Devlet son 13 yılda 435 milyar lira yeni borç biriktirdi. Brüt borç stoku,
2015 yılı sonu itibariyle 677,6 milyar liraya kadar tırmandı.
9 Son 13 yıllık dönemde kamu brüt borç stokunda yüzde 179,2 oranında
bir büyüme kaydedildi.
9 2002 yılından sonra kamunun iç borçları yüzde 193,7 oranında
artarak 149,9 milyar liradan 440 milyar liraya yükselirken, dış
borçlar ise yüzde 155,9 oranında artarak 92,8 milyar liradan 237,5
milyar liraya çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 37
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KİŞİ BAŞINA KAMU BORCU 5 BİN LİRA ARTTI
Kişi Başına Kamu Borcu (TL)
8.717
9.000
7.702
8.000
7.958
6.984 7.077
7.000
6.475
6.129
6.000
5.353
5.000
4.682
4.844 4.979 4.753
2004
2005
4.234
4.000
3.677
3.000
2002
2003
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
(*)Yıl ortası nüfus tahminlerine göre hesaplandı.
9 Dünyaya gelen her, gözlerini 8 bin 717 liralık kamu borcuyla açıyor.
9 Türk parası cinsinden hesaplandığında kişi başına düşen ortalama
kamu borcu son 13 yılda yüzde 137,1 oranında arttı.
9 Önceki 80 yılın sonunda 3 bin 676 lira olan kişi başına düşen
ortalama kamu borcu son 13 yılda 5 bin lira artarak 8 bin 717 liraya
kadar yükseldi.
Mart 2016
Sayfa | 38
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DEVLET SON 13 YILDA 650 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ
41.062.226
51.870.659
58.609.163
56.488.490
45.679.532
45.962.709
48.752.883
50.661.300
53.200.891
46.458.764
42.231.558
48.416.048
49.986.050
49.907.201
53.005.740
Bütçeden Yapılan Faiz Ödemeleri (Bin TL)
70.000.000
60.000.000
50.000.000
30.000.000
20.000.000
10.000.000
31
75
87
211
441
674
1.331
2.266
4.978
8.259
13.966
24.073
40.298
116.470
298.284
576.116
1.497.401
2.277.917
6.176.595
10.720.840
20.439.862
40.000.000
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
0
Kaynak: Maliye Bakanlığı
9 Türkiye 1980 yılından 2002 yılına kadar olan dönemde bütçeden
toplam 135 milyar liralık faiz ödemesi gerçekleştirdi.
9 2003-2015 yıllarını kapsayan son 15 yıllık dönemde bütçeden yapılan
faiz ödemeleri ise 649,4 milyar lirayı buldu.
9 2016 yılında ise 56 milyar liralık faiz ödemesi yapılması öngörülüyor.
Böylece Türkiye’nin son 14 yılda yapacağı faiz ödemesi 705 milyar lirayı
aşacak.
Mart 2016
Sayfa | 39
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BÜTÇEDEN ASLAN PAYINI FAİZ ALIYOR
Bütçeden 2003- 2015 Döneminde Faize ve Yatırıma
Ayrılan Tutarlar (Milyon TL)
328 Milyar 245
Milyon TL;
33,6%
649 Milyar 360
Milyon TL;
66,4%
Yatırım
Faiz
Kaynak: Maliye Bakanlığı
9 Türkiye 2003-2015 yıllarını kapsayan son 13 yıllık dönemde Devlet
bütçesinden faiz ödemeleri için 649 milyar lira ayırırken, yatırımlara
ayrılan tutar ise sadece 328 milyar lira düzeyinde kaldı.
9 Buna göre faiz ödemeleri bütçeden yatırım harcamalarının iki katına
yakın pay aldı.
9 Kamu sektörünün içerisinde bulunduğu borçluluk düzeyi ve yüksek faiz
oranları kamunun kalkınma için harcayabileceği kaynakların faiz
ödemesi olarak yerli ve yabancı bir avuç yatırımcıya ödenmesine yol
açıyor.
Mart 2016
Sayfa | 40
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE İKİNCİ SIRADA
10 Yıl Vadeli Devlet Tahvili Faiz Oranı
(Ocak 2016; Yıllık)
Brezilya
Türkiye
Rusya
Yunanistan
Güney Afrika
Pakistan
16,50
11,10
10,20
9,90
9,63
9,56
Kolombiya
Hindistan
Meksika
Filipinler
Malezya
Macaristan
Yeni Zellanda
Polonya
8,65
7,79
6,13
4,30
3,86
3,62
3,28
3,21
Çin
Portekiz
Avusturalya
Tayland
Singapur
ABD
Güney Kore
İsrail
2,78
2,76
2,68
2,50
2,37
2,04
2,01
1,96
İngiltere
İspanya
Hong Kong
İtalya
Norveç
Litvanya
Kanada
Tayvan
1,75
1,74
1,65
1,50
1,49
1,45
1,25
0,99
İrlanda
Finlandiya
Belçika
Slovakya
Fransa
Danimarka
İsveç
Avusturya
Çek Cumhuriyeti
Hollanda
Almanya
Euro Bölgesi
Japonya
İsviçre
0,92
0,86
0,82
0,82
0,75
0,73
0,69
0,68
0,68
0,56
0,45
0,45
0,22
-0,27
-2,00
0,00
2,00
4,00
6,00
8,00
10,00
12,00
14,00
16,00
18,00
Kaynak: The Economist
Mart 2016
Sayfa | 41
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE ÜST SIRALARDA
Üç Ay Vadeli Borçlanma Faiz Oranı
(Yıllık; Ocak 2016 veya en yakın ay)
Arjantin
27,00
Ukrayna
22,00
Venezuela
15,30
Brezilya
14,30
Rusya
12,60
Türkiye
12,00
Mısır
11,60
Endonezya
8,46
G. Afrika
6,66
İzlanda
6,55
Pakistan
6,36
Kolombiya
6,08
Vietnam
5,20
Malezya
3,79
Meksika
3,56
Çin
3,11
Y. Zelanda
2,70
Avustralya
2,40
S. Arabistan
1,70
Güney Kore
1,59
Filipinler
1,51
Polonya
1,50
Tayland
1,45
Peru
1,20
Norveç
1,20
Kanada
0,81
Hong Kong
0,69
ABD
0,62
İngiltere
0,57
Şili
0,47
Çek Cum.
0,29
İsrail
0,10
Japonya
Danimarka
0,08
-0,06
Euro bölgesi
-0,16
İsveç
-0,30
İsviçre
-0,75
-5,00
0,00
5,00
10,00
15,00
20,00
25,00
30,00
Kaynak: The Economist
Mart 2016
Sayfa | 42
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DIŞ BORÇ STOKU 406 MİLYAR DOLAR
Dış Borç Stoku (Milyar Dolar)
450,0
389,1
400,0
339,0
350,0
280,9
300,0
250,0
250,0
100,0
50,0
292,0
303,9
268,9
268,0 282,5 289,6
208,1
200,0
150,0
402,7 406,0
129,6
144,2
161,1 170,7
160,7
200,3
188,5 172,3 191,4
120,8
48,9
64,1
84,9
21,4
15,4
15,7
15,8
14,1
13,2
11,6
9,3
22,0
24,4
64,5
70,8
75,7
70,4
71,6
73,5
78,3
83,5
89,1
94,3
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
43,1
227,9
7,1
2,5
5,2
1,6
104,0 115,9 117,7 114,8
0,0
Kamu
Merkez Bankası
Özel
2012
2013
2014
2015
Eyl.
Toplam Dış Borç
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 Kamu ve özel sektörün dış borçlarından oluşan Türkiye’nin dış borç
stoku da AKP döneminde hızla büyüdü.
9 2002 yılında 129,6 milyar dolar olan Türkiye’nin dış borç stoku
276,4 milyar dolar artarak Eylül 2015 sonu itibariyle 406 milyar
dolar olarak gerçekleşti.
9 Kuruluşunda
Osmanlının
dış
borçlarını
da
üstlenen
Türkiye
Cumhuriyetinin 80 yılda biriktirdiği borçtan çok daha yüksek bir dış
borç birikimi AKP iktidarındaki son 13 yılda yapıldı.
Mart 2016
Sayfa | 43
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KAMUNUN DIŞ BORCU 12 YILDA 35,4 MİLYAR DOLAR BÜYÜDÜ
Kamu Dış Borç Stoku (Milyar Dolar)
121,2 120,2
111,1
120,0
100,0
80,0
95,2
97,1
86,5
24,4
85,8
87,3
89,3
15,4
15,7
15,8
21,4
22,0
92,4
14,1
96,7
13,2
100,7 103,6
11,6
70,8
75,7
70,4
71,6
73,5
78,3
83,5
64,5
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
40,0
2,5
116,4
1,6
7,1
9,3
60,0
89,1
5,2
94,3
2011
104,0
115,9 117,7 114,8
20,0
0,0
Kamu
Merkez Bankası
2012
2013
2014
2015
Eyl.
Toplam
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 Genel yönetim, kamuya ait finansal kuruluşlar (kamu bankaları) ve
finansal olmayan kuruluşların dış borcu 2002-Eylül 2015 arasında 50,3
milyar dolar artarak 64,5 milyar dolardan 114,8 milyar dolara çıktı.
9 Bu dönemde özellikle IMF’ye olan borçların süreç içerisinde Hazine’ye
geçmesi ve yurt dışındaki Türklere ait olan KMDT hesaplarındaki azalma
nedeniyle Merkez Bankası’nın dış borçları 20,4 milyar dolar azalarak 22
milyar dolardan 1,6 milyar dolara geriledi.
9 Merkez Bankası da dâhil kamu kesiminin toplam dış borcu 2002Eylül 2015 arasındaki 13 yıllık dönemde 30,2 milyar dolarlık artışla
86,5 milyar dolardan 116,4 milyar dolara kadar yükseldi.
Mart 2016
Sayfa | 44
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
92.354
96.841
101.025
104.177
8.524
7.958
5.627
2.877
0
89.326
7.158
864
87.265
10.762
97.078
21.507
85.836
95.217
24.092
22.086
71.479
14.646
20.000
891
40.000
14.117
60.000
4.174
80.000
55.113
100.000
64.171
120.000
86.536
140.000
110.841
IMF'ye Borç ve Kamu Borcu (Milyon Dolar)
121.210
IMF’YE BORÇ BİTTİ AMA KAMUNUN TOPLAM DIŞ BORCU ARTTI
0
1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kamu + M. Bankası Dış Borcu
IMF'ye Borç
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 AKP hükümeti, sürekli olarak kendisinden önce hükümetlerin IMF’den
aldığı borçları ödemekle övünüyor.
9 Gerçekten de 2002 yılı sonunda Türkiye’nin IMF’ye 22,1 milyar dolarlık
borcu bulunuyordu. Bu borç AKP’nin iktidarda olduğu 2003 yılı
sonunda 24,1 milyar dolarla zirveye çıktıktan sonra giderek azaldı ve
2012 yılı sonunda 864 milyon dolara, Mayıs 2013 itibariyle de sıfırlandı.
9 AKP hükümeti IMF’ye olan borcu başka kaynaklardan yeni dış borç
alarak ödedi. Bu nedenle 2002 yılı sonunda 86,5 milyon dolar olan
kamu kesimi ve Merkez Bankası’nın toplam dış borcu Haziran 2013
sonunda 115 milyar dolara yükseldi. Yani IMF’ye olan borç ödenmesine
rağmen toplam kamu borcu 28,5 milyar dolar arttı.
9 Başka bir ifadeyle AKP hükümeti bu dönemde IMF’ye yaptığı geri
ödemeleri dışarıdan borçlanarak gerçekleştirdi. Üstüne de net 28,5
milyar dolar yeni dış borç aldı.
Mart 2016
Sayfa | 45
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU 290 MİLYAR DOLARA ÇIKTI
Özel Sektörün Dış Borç Stoku (Milyar Dolar)
300,0
268,0
227,9
250,0
188,7
200,0
161,0
150,0
121,1
0,0
92,9
84,7
100,0
50,0
282,3 289,6
63,9
172,4
117,9
103,7 105,7
106,5
62,8
48,9
30,8
12,2
33,2
15,6
38,9
58,3
68,1
74,8
65,9
23,7
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
45,8
Finansal Kuruluşlar
117,4 118,3
111,6
114,0
43,1
40,2
191,3 200,3
87,5
94,6
2010
2011
116,3
2012
Finansal Olmayan Kuruluşlar
171,3
150,1 164,8
2013
2014
2015
Eyl.
Toplam
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 AKP döneminde Hazine’nin iç borcu, özel sektörün ise dış borçları hızla
büyüdü.
9 2002 yılında 43 milyar dolar olan özel sektörün dış kredi borcu Eylül
2015 sonu itibariyle 289,6 milyar dolara kadar yükseldi.
9 80 yılda ancak 43 miyar dolar dış borç biriktiren özel sektör son 13 yılda
ise dış borçlarını 246,6 milyar dolar artırdı.
9 Bu dönemde finansal kuruluşların dış borcu 159,1 milyar dolar
artarak 12,2 milyar dolardan 171,3 milyar dolara çıkarken, reel
sektörün dış borcu ise 87,5 milyar dolarlık büyümeyle 30,8 milyar
dolardan 118,3 milyar dolara kadar yükseldi.
Mart 2016
Sayfa | 46
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DIŞ BORÇTA YENİDEN ÇOK BORÇLULUĞA DOĞRU GİDİLİYOR
Dış Borç Stokunun Milli Gelire Oranı(%)
60,0
56,2
50,0
40,0
54,7
47,3
41,3
35,5
37,5
31,2
30,0
24,9
39,5
43,6
38,5
37,9
16,6
13,8
12,5
23,0
24,8
25,4
2006
2007
2008
15,7
39,9
43,1
39,3
14,1
14,7
50,4
15,0
15,7
13,8
13,4
25,9
29,0
35,4
26,2
32,6
39,0
27,9
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
(*)
17,8
20,0
10,0
47,3
18,7
16,1
16,4
17,6
2002
2003
2004
2005
0,0
Özel Sektör Dış Borcu/GSYH
Kamu Dış Borcu/GSYH
Dış Borç Stoku/ GSYH (%)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TÜİK
(*) Eylül 2015 sonu itibariyle yıllık GSYH esas alınarak hesaplandı.
9 2002 yılı sonunda yüzde 56,2 olan dış borç stokunun milli gelire oranı
2011 yılında yüzde 39,3’e geriledi. Ancak dış borç stokunun milli gelire
oranının bu ölçüde gerilemesi dış borçlanmanın azalmasından değil,
Türk lirasının değerlenmesi ve enflasyon nedeniyle dolar cinsinden milli
gelirin yüksek hesaplanmasından kaynaklanmıştı.
9 Nitekim 2012 yılından sonra TL’nin nispeten daha fazla değer
kaybetmesi, büyüme oranının yavaşlaması ve dış borçların artması
nedeniyle bu oran 2014 yılında yeniden yüzde 50’nin üzerine çıktı.
9 Eylül 2015 sonu itibariyle yüzde 54,7’e kadar çıkan dış borç stokunun
GSYH’ye oranının 2015 yılı sonunda ise 2002 yılındaki yüzde 56
düzeyine yeniden yükseldiği tahmin ediliyor.
9 Dış borç stokunun GSYH’ye oranının yüzde 50’nin üzerine çıkması,
çok borçluluk göstergelerinden biri sayılıyor.
Mart 2016
Sayfa | 47
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BORÇLA DÖVİZ REZERVİ BİRİKTİRİLDİ
Dışborç Stoku ve Merkez Bankası Rezervi (Milyar $)
450,0
389,2
400,0
339,0
350,0
280,9
300,0
250,0
250,0
268,9
129,6
144,2
161,1 170,7
122,1 130,3 126,4 117,9
100,0
50,0
292,0
303,9
208,1
200,0
150,0
402,4 406,0
28,3
35,3
37,6
2002
2003
2004
50,2
60,7
2005
2006
74,7
72,9
74,8
86,0
87,8
2008
2009
2010
2011
0,0
Dış Borç Stoku
2007
2012
2013
2014
2015
Merkez Bankası Rezervi (Döviz+Altın)
Kaynak: Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı
9 AKP iktidarının son dönemde övündüğü önemli gelişmelerden biri de
Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki büyüme oldu.
9 2002 yılı sonunda 27 milyar dolar olan Merkez Bankası’nın altın dâhil
döviz rezervi Eylül 2015 sonunda 117,9 milyar dolara yükseldi. Ancak
Türkiye gibi yüksek cari işlemler açığı veren bir ülkede döviz
rezervindeki artışın arkasında dış borç artışı ve sıcak para yatmaktadır.
9 Döviz rezervinin 89,6 milyar dolar arttığı AKP döneminde, dış borç
stokundaki artış 276,4 milyar doları buldu.
9 Bu haliyle Türkiye, aldığı borçla mevduat hesabı açan “sözde
tasarrufçuya” benziyor.
Türkiye dışarıdan yüksek faizle borçlandığı
dövizi, daha düşük faiz getirisi olan araçlarda rezerv olarak tutuyor.
Mart 2016
Sayfa | 48
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DÖVİZ REZERVİ KISA VADELİ BORCU KARŞILAMIYOR
Merkez Bankası Döviz Rezervi'nin Kısa Vadeli Dış Borcu
Karşılama Oranı (%)
190,0
170,0
165,9
164,4
146,5
150,0
144,3
136,1
124,2
130,0
132,7
110,0
111,8
104,4
95,3
101,5
84,6
90,0
80,0
82,4
2014
2015
Eyl.
70,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
Kaynak: Merkez Bankası
9 Türkiye gibi bir yandan cari işlemler açığı verip bir yandan da döviz
rezervi biriktiren bir ülke için döviz rezervinin kısa vadeli dış borçları
karşılama oranı önemli gösterge haline geliyor.
9 Son yıllarda yaşanan artışa rağmen döviz rezervi (altın hariç) Türkiye’nin
kısa vadeli dış borçlarını karşılamaktan uzak bulunuyor.
9 Döviz rezervinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı 2002 yılının
gerisinde kalıyor. 2002 yılında 100 dolarlık kısa vadeli borca karşılık
164,4 dolar döviz rezervi bulunuyordu.
9 Eylül 2015 sonunda ise döviz rezervi 120,8 milyar dolar olan kısa vadeli
dış borç stokunun ancak yüzde 82,4 ünü karşılıyor. Diğer bir ifadeyle
100 dolarlık kısa vadeli dış borca karşılık 82,4 dolarlık döviz rezervi
bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 49
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DÖVİZ REZERVİ SADECE 5,8 AYLIK İTHALATA YETİYOR
Döviz Rezervinin İthalatını Karşıladığı Ay Sayısı
6,5
6,3
6,0
5,8
6,0
5,8
5,5
5,2
5,0
5,0
5,2
5,0
5,3
5,3
2013
2014
5,0
4,5
4,4
4,0
4,1
3,9
3,5
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2015
Kaynak: TCMB ve TÜİK
9 Döviz rezerviyle ilgili bir önemli gösterge de rezervin kaç aylık ithalatı
karşılamaya yettiğidir.
9 Türkiye’nin döviz rezervinin 27 milyar dolar düzeyinde bulunduğu 2002
yılında aylık ortalama ithalat ise 4,3 milyar dolar düzeyinde
seyrediyordu. 2015 yılında aylık ortalama ithalat 17,3 milyar dolar oldu.
9 Buna göre 2002 yılında 6,3 aylık ithalatı karşılayabilen döviz rezervi,
2015 yılında ise ancak 5,8 aylık ithalata yetti.
Mart 2016
Sayfa | 50
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU İHRACATIN İKİ KATINI GEÇTİ
Özel Sektörün Borcu/İhracat Geliri (%)
201,2
200,0
176,5 179,1
180,0
168,7 168,0
160,0
149,8
142,8
141,3
149,5
140,0
148,5
119,4
115,6
120,0
103,6 101,4
100,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: TCMB, TÜİK
9 Dış borç stokunun milli gelire oranının yeniden 2002 yılındaki
seviyesine yükselmesiyle birlikte, dış borçlanmayla ilgili diğer
göstergelerdeki olumsuzluk da büyüyor.
9 Nitekim özellikle özel sektörün dış borç stokuyla Türkiye’nin toplam
ihracat gelirlerini karşılaştırdığımızda gerçek ortaya çıkıyor. 2002 yılında
Türkiye’nin her 100 dolarlık ihracatına karşılık özel sektörün 119 dolarlık
dış borcu bulunuyordu. 2004 yılında 101’e kadar gerileyen bu oran, dış
borcun ihracattan daha hızlı artması yüzünden izleyen yıllarda ise hızla
arttı.
9 2015 yılında Türkiye’nin her 100 dolarlık ihracatına karşılık özel
sektörün 201,2 dolarlık dış borcu bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 51
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ŞİRKETLER KESİMİNİN KREDİ BORCU 1,4 TRİLYON LİRA
1.384,9
Şirketlerin Kredi Borcu (*) (Milyar TL)
1400,0
1200,0
1.081,8
1000,0
915,9
800,0
671,8
592,0
600,0
434,8
400,0
200,0
56,2
62,6
83,3
119,9
2002
2003
2004
2005
179,3
317,0
322,9
2008
2009
225,3
0,0
2006
2007
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kas.
Kaynak: Merkez Bankası ve TBB Risk Merkezi- Sektör Kredileri
(*) 2010 yılından itibaren şirketlerin finansal kiralama ve faktöring şirketlerine olan borçları da dahil edilmiştir.
9 Şirketler kesiminin Türkiye’deki bankalara olan kredi borçları ve bu
bankaların teminatıyla dışarıdan kullandığı krediler de bu dönemde
hızla büyüdü.
9 2002 yılında 56,2 milyar lira olan şirketlerin bankalara, finansal kiralama
ve faktöring şirketlerine olan borçları, Kasım 2015 sonu itibariyle 1
trilyon 385 milyar liraya kadar yükseldi.
9 Şirketlerin, Türkiye’deki bankaların teminatıyla dışarıdan kullandıkları
borçlar da dâhil toplam kredi borçları son 13 yılda 1 trilyon 329 milyar
lira artarak 24 katına çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 52
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ŞİRKETLERİN KUR RİSKİ 27 KAT ARTTI
113,3
280,5
99,3
225,0
89,9
85,5
200,3
77,8
176,3
84,2
77,0
147,2
80,5
151,1
76,1
129,7
62,7
91,1
45,4
67,1
30,2
48,6
100,0
25,1
31,6
200,0
37,7
56,6
300,0
264,3
400,0
287,7
Finans Kesimi Dışındaki Şirketlerin Döviz Açığı
(Milyar Dolar)
0,0
-100,0
-6,5 -18,4 -18,9 -21,7
-28,5
-53,6 -70,6 -70,2
-200,0
-92,1
-122,5 -139,4
-174,4 -181,1-174,4
-300,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Ekim
Varlıklar
Yükümlülükler
Net Döviz Pozisyonu
Kaynak: Merkez Bankası- Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri
9 Türkiye’nin yüksek oranda cari işlemler açığı verdiği süreç reel sektörün
döviz cinsinden borçlanmalarını artırarak önemli bir kur riski
oluşmasına yol açtı.
9 Bankalar dışındaki şirketlerin döviz cinsinden yükümlülükleri 2002 yılı
sonu ile Ekim 2015 arasında 256 milyar dolar artarak 287,7 milyar
dolara, döviz cinsinden varlıkları ise sadece 88,2 milyar dolar artarak
113,3 milyar dolara yükseldi.
9 Böylece şirketlerin döviz açığı (kur riski) 167,9 milyar dolarlık
büyümeyle 6,5 milyardan 174,4 milyar dolara çıktı.
9 Türkiye’de ekonomik büyümenin yavaşlaması ve TL’nin değerinde
yaşanan istikrarsızlık nedeniyle önemli bir kur riskiyle karşı karşıya kalan
reel sektör, 2015 yılında döviz yükümlülüklerini azaltarak, üstlendiği kur
riskini küçültmeye çalışıyor.
Mart 2016
Sayfa | 53
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE CARİ İŞLEMLER AÇIĞINDA REKORLAR KIRDI
Yıllık Cari İşlemler Dengesi (Milyon $)
0
-10.000
-626
-7.554
-11.358
-14.198
-20.000
-20.980
-30.000
-31.168
-36.949
-39.425
-40.000
-32.192
-44.616
-50.000
-43.552
-47.961
-60.000
-63.608
-70.000
-80.000
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
-74.402
2011 2012
2013 2014
2015
Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri
9 AKP döneminde patlama yapan en önemli makroekonomik büyüklük
cari işlemler açığı oldu.
9 Tüketimi körüklemeye yönelik bir ekonomik politika izleyen AKP’nin 1
milyar doların altında devraldığı cari işlemler açığı yıllar itibariyle
yükselerek 2011 yılında 74 milyar dolarla rekor kırdı.
9 Büyümenin yüzde 2,1’e kadar indiği 2012 yılında 48 milyar dolara
gerileyen cari açık 2013 yeniden yükseldi ve 63,6 milyar doları buldu.
9 Büyüme oranının yüzde 3’ün altına indiği 2014 yılında 43,5 milyar dolar
olan cari açık 2015 yılında ise düşen enerji fiyatlarının etkisiyle 32,2
milyar dolara geriledi. Türkiye’nin, büyümenin önemli ölçüde
yavaşladığı 2015 yılında da milli gelirin yüzde 4,4’ü oranında cari
işlemler açığı verdiği hesaplanıyor.
9 80 yılda 44 milyar dolar cari açık veren Türkiye son 13 yılda 468 milyar
dolarlık açık verdi.
Mart 2016
Sayfa | 57
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE, EN FAZLA CARİ AÇIK VEREN ÜLKELERDEN BİRİ
2014 Yılı Cari İşlemler Açığı (Milyon $)
ABD -410.627
İngiltere
Brezilya
Türkiye
Avustralya
Kanada
Fransa
Hindistan
Meksika
Endonezya
Kolombiya
Güney Afrika
Lübnan
Libya
Cezayir
Peru
Irak
Yeni Zelanda
Polonya
Fas
Mozambik
Kenya
Panama
Ukrayna
Tanzanya
-450.000
-162.210
-91.289
-45.846
-39.875
-39.372
-29.907
-29.473
-26.545
-26.233
-19.291
-19.055
-12.451
-12.391
-9.289
-8.234
-7.748
-6.972
-6.675
-6.384
-5.797
-5.604
-5.257
-5.228
-4.868
-400.000
-350.000
-300.000
-250.000
-200.000
-150.000
-100.000
-50.000
0
Kaynak:IMF World Economic Outlook Database, April 2015
9 IMF’nin verilerine göre 2014 yılını Türkiye’nin de aralarında bulunduğu
128 ülke cari işlemler açığıyla tamamladı. Türkiye, ABD, İngiltere ve
Brezilya’dan sonra dünyanın en fazla cari işlemler açığı veren dördüncü
ülkesi oldu.
9 Ancak Türkiye’nin cari açığının milli gelirine oranı, üzerindeki üç
ülkeden de yüksek bulunuyor. Türkiye’de yüzde 5,8 olan bu oran
ABD’de yüzde 2,4, İngiltere’de yüzde 5,5, Brezilya’da ise yüzde 3,4
düzeyinde kalıyor.
Mart 2016
Sayfa | 58
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
CARİ AÇIK KÜÇÜLDÜ FİNANSMAN AÇIĞI BÜYÜDÜ
Ödemeler Dengesi Finansman Dengesi (Milyon Dolar)
30.000
25.000
23.737
21.705
20.000
15.432
11.521 12.330
15.000
9.355
10.000
5.000
3.504
546
0
-392
-5.000
-1.522
-4.725
-10.000
-2.028
-7.281
-15.000
-20.000
-25.000
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
-21.489
2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri
9 23,2 milyar dolarlık cari açık verilen 2015 yılında Türkiye’ye sermaye
hareketleri yoluyla gelen para ise net 10,7 milyar dolarda kaldı. Bu
dönemde Türkiye 21,5 milyar dolarlık finansman açığı verdi.
9 2014 yılında da 43,4 milyar dolarlık cari açığa rağmen 41,6 milyar
dolarlık bir finansman girişi yaşanmış, 2 milyar dolarlık finansman açığı
oluşmuştu.
9 2015 yılındaki açığın, 11,8 milyar doları rezervlerden karşılanırken, 9,7
milyar doları ise mali sistem dışından mali sisteme kayıt dışı döviz girişi
olarak da isimlendirebileceğimiz net hata ve noksan kaleminden
karşılandı.
9 Türkiye ekonomisinde yaşanan istikrarsızlık, başta doğrudan
portföy yatırımları olmak üzere Türkiye’ye yönelik finansman
girişini azaltarak büyüme hızının giderek yavaşlamasına yol açıyor.
Mart 2016
Sayfa | 59
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KAYIT DIŞI DÖVİZ GİRİŞİ SÜRÜYOR
Ödemeler Dengesi Net Hata ve Noksan (Milyon Dolar)
12.000
9.658
10.000
8.295
8.000
6.000
4.489
4.000
2.000
838
1.966 2.314
1.495
1.408 1.560
0
-2.000
-758
2002 2003 2004
-896
2005
-315
2006 2007
-464
2008
2009
-916
2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri
9 Finansman girişinde azalma yaşanan Türkiye’ye önemli bir kayıt dışı
döviz girişi yaşanıyor. 2015 yılında Türkiye’ye kayıt dışı olarak giren para
9,7 milyar dolar olarak hesaplandı.
9 Cari işlem gelir-giderler ve finansman kalemleriyle ilgili bilgilerde bir
hata yoksa mali sisteme, sistem dışından, diğer bir ifadeyle kayıt dışı
olarak giren söz konusu para 2008, 2009 ve 2011 yıllarında da cari
işlemler açığının finansmanını kolaylaştırmıştı.
9 Yüksek oranda bir kayıt dışı ekonomiye sahip bulunan Türkiye’de
sisteme kayıtışı olarak yüksek miktarlarda para girişi ve çıkışlarının
gelecek yıllarda da yaşanması kaçınılmaz gözüküyor.
Mart 2016
Sayfa | 60
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM AÇIĞI 376 MİLYAR DOLAR
Uluslararası Yatırım Dengesi (Milyar $)
800
600
484
400
200
148
62
179
74
458
386
350
282
214
170
144
107
86
186
186
182
638
548
667
619
602
495
231
226
214
180
227
0
-200
-86
-106
-128
-175
-400
-200
-206
-314
-276
-362
-315
-423
-600
2002
2003
2004
2005
2006
Varlıklar
2007
2008
2009
Yükümlülükler
2010
2011
2012
-393
2013
-436
2014
-376
2015
Yatırım Açığı
Kaynak: Merkez Bankası
9 2002 yılı sonrasında, iç tasarrufların azalmasıyla giderek artan
miktarlarda cari işlemler açığı veren Türkiye’nin uluslararası yatırım
pozisyonundaki açık da hızla büyüdü.
9 2002 - 2015 arasında Türkiye’nin uluslararası varlıkları yüzde 264,3
oranında artarak 227 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde yüzde
307,7 oranıyla varlıklardan çok daha yüksek oranda artan uluslararası
yükümlülükler ise 602 milyar dolara kadar çıktı.
9 Bu nedenle de uluslararası yatırım pozisyonundaki açık aynı dönemde
yüzde 329 oranında büyüyerek 86 milyar dolardan 367 milyar dolara
çıktı.
9 2015 yılında dış yükümlülüklerde gözlenen azalma Türkiye’deki varlık
fiyatlarında (özellikle hisse senetleri) yaşanan azalmadan kaynaklandı.
Mart 2016
Sayfa | 61
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÇARKLAR SICAK PARAYLA DÖNÜYOR
Türkiye'deki Sıcak Para (Milyar Dolar)
158,1
160
143,6
140
128,9
120
105,6
100,3
58,1
50,9
60
31,6
40
20
77,5
65,4
80
102,2
92,9
100
6,6
15,7
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı
9 Cari işlemler açığının önemli ölçüde büyüdüğü AKP döneminde,
büyüyen bir başka rakam da Türkiye’deki sıcak para oldu.
9 2002 yılında 6,6 milyar dolar düzeyinde olan Türkiye’deki sıcak para
2012 sonunda 158,1 milyar dolara kadar yükseldi.
9 Ancak hisse senedi fiyatlarının düştüğü, faiz oranlarının ve döviz
kurunun arttığı, yabancı yatırımcıların da portföylerini net olarak
azalttığı 2015 yılında sıcak para stoku da küçüldü.
9 Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki hisse
senedi yatırımları, Türkiye’deki bankalarda bulunan döviz ve Türk Lirası
cinsinden mevduatları ile Hazine’nin iç borçlanma kâğıtlarına yaptıkları
yatırımlardan oluşan sıcak para stoku 2015 sonunda 102,2 milyar dolar
oldu.
Mart 2016
Sayfa | 62
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YABANCILAR PORTFÖY YATIRIMLARINI AZALTIYOR
Yabancıların Net Menkul Kıymet Alım Satımları
(Milyon $)
22.959
25.000
20.000
15.000
14.206
11.646
13.911
7.922
10.000
5.789
1.822
2.681
1.101
5.000
0
-5.000
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
-4.169
-10.000
-9.921
-15.000
Hisse Senedi
Devlet İç Borçlanam Kağıtları
Toplam
Kayak: Merkez Bankası
9 Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki menkul kıymet piyasalarına (hisse
senedi ve repo işlemleri de dâhil devlet iç borçlanma kâğıtlarına)
yaptıkları yatırımlar altı yıl aradan sonra ilk kez azalmaya başladı.
9 Piyasa fiyatı ve kur değişiminden arındırılarak yapılan hesaplamaya
göre 2015 yılında yabancı yatırımcıların hisse senedi portföyünde net
2,8 milyar dolarlık, devlet iç borçlanma kâğıtları ve repo portföyünde
ise 7,1 milyar dolarlık net azalış yaşandı.
9 2015 yılının tümünde yabancıların portföyünde net olarak 9,9 milyar
dolarlık azalma yaşandı.
9 Hem Türkiye ekonomisindeki olumsuz gelişmeler hem de uluslararası
gelişmeler nedeniyle Türk Lirasının son aylarda değer kaybetmesi,
yabancıları Türkiye portföylerini azaltmaya yönlendiriyor.
Mart 2016
Sayfa | 63
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YATIRIMCI TÜRKİYE’YE GÜVENMİYOR
1,67
1,68
1,69
1,68
1,69
1,70
1,69
1,71
1,72
1,71
1,74
1,73
1,74
1,79
1,75
1,79
1,80
1,79
1,80
1,89
1,87
1,95
2,00
1,94
2,10
2,50
2,00
Yabancı Doğrudan Yatırım Güven Endeksi (2015)
1,50
1,00
0,50
0,00
Kaynak: AT Kearney - Global Business Policy Council
9 Ülkelerin politik, ekonomik ve düzenleyici değişikliklerden nasıl
etkilendiğini gösteren Yabancı Doğrudan Yatırım Güven Endeksi’nde
Türkiye en alt sıralarda yer aldı.
9 2015 yılında, yabancı doğrudan yatırımın yapılacağı en iyi ülke 25 ülke
arasında 2,1 puanla ABD oldu. ABD’yi 2,0 puanla Çin ve 1,95 puanla
İngiltere izledi.
9 Finlandiya’nın en son sırada yer aldığı 2015 yılında Türkiye 1,69 puanla
22. Sıraya geriledi.
Mart 2016
Sayfa | 64
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
100,0
506,0
448,8
425,4
361,9
332,5
314,6
296,8
293,4
254,3
268,2
227,0
209,6
204,1
190,4
178,1
159,7
152,8
152,1
123,0
141,2
101,0
79,4
200,0
119,6
300,0
173,5
400,0
215,5
500,0
408,2
600,0
389,7
Merkezi Yönetim Bütçe Gelir ve Giderleri
(Milyar TL)
483,4
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ
0,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Harcama
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Gelir
Kaynak; Maliye Bakanlığı
9 AKP döneminde, merkezi yönetim bütçe gelirleri 508,6 oranında
artarken, bütçe harcamaları ise yüzde 323,1 oranında artış kaydetti.
9 Bütçe gelirlerinde söz konusu dönemde sağlanan artış büyük ölçüde
dolaylı vergi yükü artırılarak sağlanırken, harcamaların daha düşük
oranda artması ise faiz ödemelerinin reel olarak azaltılası, ödenen maaş
ve ücretlerin son yıllarda baskı altına alınması etkili oldu.
9 2002-2015 yılları arasında gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler
yüzde 484,4 oranında artarken, mülkiyet üzerinden alınan vergilerdeki
artış yüzde 1066,4’ü buldu. KDV tahsilatı yüzde 434,3, özel tüketim
vergisi hasılatı ise yüzde 623,9 oranında büyüme kaydetti.
Mart 2016
Sayfa | 67
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE DENGESİ
Bütçe Dengesi (Milyar TL)
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
0,0
-10,0
-6,9
-4,6
-13,7
-20,0
-17,4
-17,8
-18,5
-23,4 -22,6
-30,0
-29,1
-29,4
-40,0
-40,0
-40,2 -40,2
-50,0
-52,8
-60,0
Kaynak; Maliye Bakanlığı
9 2009 yılında 52,8 milyar liraya kadar yükselen devletin bütçesindeki
açık, 2010 yılında 40 milyar, 2011 yılında da 17,8 milyar liraya
gerilemişti.
9 2012 yılında 29,4 milyar liraya kadar yükselen bütçe açığı 2013 yılında
yeniden azalarak 18,5 milyar liraya geriledi. 2014 yılında 22,3 milyar lira
olan bütçe açığı 2015 yılında 22,6 milyar liraya indi.
9 Başta, motorlu taşıtlar, dayanıklı tüketim malları, içki ve sigara üzere
birçok ürün üzerinden alınan dolaylı vergilere son yıllarda yapılan
zamların bütçe gelirlerinde yol açtığı artış bütçe açığının reel olarak
azaltılmasını sağladı.
Mart 2016
Sayfa | 68
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE’DE DEVLETİN SOSYAL HARCAMALARI OECD’NİN YARISI
OECD Ülkelerinde Devletin Sosyal Harcamalarının
GSYH'ye Oranı (%)
Fransa
İsveç
Avusturya
Belçika
Danimarka
Almanya
İtalya
Finladiya
Macaristan
Portekiz
İspanya
Yunanistan
Norveç
Lüksemburg
İngiltere
Slovenya
Hollanda
Polonya
OECD Ort.
Çek Cumhuriyeti
Japonya
İsviçre
Yeni Zellanda
Kanada
İrlandoa
ABD
Avusturalya
Slovakya
İsrail
İzlanda
Estonya
Şili
Türkiye
Kore
Meksika
28,4
27,3
26,4
26,3
26,1
25,2
24,9
24,8
22,9
22,5
21,6
21,3
20,8
20,6
20,5
20,3
20,1
19,8
19,2
18,8
18,7
18,5
18,4
16,9
16,3
16,2
16,0
15,7
15,5
14,6
13,0
10,6
10,5
7,6
7,2
0,0
5,0
10,0
15,0
20,0
25,0
30,0
9 Son yıllarda özellikle AB ülkelerine göre kamu mali disiplini konusunda
öne çıkan Türkiye’nin sergilediği bu olumlu tablonun altında ise
devletin sosyal yönünün küçük bırakılması yatıyor.
Mart 2016
Sayfa | 69
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SOSYAL GÜVENLİĞE YAPILAN TRANSFERLER 8 KAT ARTTI
Sosyal Güvenlik Sisteminine Bütçeden Yapılan Transfer
(Milyon TL)
77.336
80.000
80.818
71.264
70.000
60.000
52.600
55.244
58.728
52.772
50.000
40.000
33.060 35.016
30.000
15.884
20.000
10.000
18.830
23.322 22.892
9.684
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: SGK
9 Sosyal güvenlik sistemine, sistemin açıkları ve diğer isimler altında
bütçeden yapılan transferler son 13 yıllık dönemde yüzde 734,6
oranında artış kaydetti.
9 2002 yılında 9,7 milyar lira olan sisteme çeşitli isimler altında bütçeden
yapılan transferler 2015 yılında 81 milyar lira ile rekor kırdı.
9 Sisteme 2015 yılında bütçeden yapılan transferlerin 30,2 milyar liralık
kısmı görev zararları, 50,4 milyar lirası ise Hazine yardımları oluşturdu.
Mart 2016
Sayfa | 70
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VERGİ GELİRLERİ DOLAYLI VERGİLERE DAYANIYOR
Dolaylı ve Doğrudan Vergilerin Vergi Gelirleri İçindeki
Payı (%)
100%
90%
80%
70%
60%
50%
40%
30%
20%
10%
0%
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Dolaylı
66,3
67,0
68,9
69,4
68,5
66,1
64,9
64,5
68,4
67,7
66,8
69,2
67,5
68,5
Doğrudan
33,7
33,0
31,1
30,6
31,5
33,9
35,1
35,5
31,6
32,3
33,2
30,8
32,5
31,5
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
9 1990’lı yıllardan itibaren kamu gelirlerini artırma ihtiyacı duyulan her
dönemde, hükümetler dolaylı vergi yükünü artıracak önlemlere
başvurdular. Bunun sonucu olarak da dolaylı vergilerin vergi gelirleri
içerisindeki payı giderek yükseldi vergi gelirlerinin büyük bir kısmını
oluşturmaya başladı.
9 KDV, ÖTV, BSMV, özel iletişim, şans oyunları, harç ve benzeri isimlerle
alınan dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisinde 2002 yılında
yüzde 66,3 olan payı 2015 yılında yüzde 68,5 oldu. Gelir ve servet
üzerinden alınan dolaysız vergilerin payı ise yüzde 33,7’den yüzde
31,5’e kadar geriledi.
9 Dolaylı vergi yükünün bu ölçüde yüksek seyretmesi kayıt dışı
ekonominin büyüklüğünden kaynaklanıyor.
Hükümet, kayıt dışılığı
azaltarak vergi tabanını genişletmek yerine KDV ve ÖTV gibi dolaylı
vergileri artırarak kısa vadede gelir artışı sağlamayı yeğliyor.
Mart 2016
Sayfa | 71
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE DOLAYLI VERGİ ORANI YÜKSEK ÜLKELERDEN BİRİ
Dolaylı Vergi Yükü (DolaylıVergilerin GSYH'ye Oranı;
2012)
Macaristan
Danimarka
Finlandiya
Slovenya
Estonya
Portekiz
İzlanda
İsveç
Yeni Zelanda
Polonya
Yunanistan
Türkiye
İsrail
Çek Cumhuriyeti
Avusturya
Hollanda
İngiltere
İtalya
Belçika
Norveç
Fransa
Almanya
Meksika
Şili
Lüksemburg
İrlanda
Slovakya
İspanya
Kore
Kanada
Avustralya
İsviçre
Japonya
ABD
17,5
15,2
14,4
14,2
13,7
13,1
12,9
12,8
12,8
12,7
12,6
12,5
12,4
11,9
11,9
11,6
11,6
11,3
11,3
11,1
11,0
10,7
10,7
10,6
10,6
9,9
9,8
8,7
8,4
7,5
7,2
6,1
5,2
4,3
0,0
2,0
4,0
6,0
8,0
10,0
12,0
14,0
16,0
18,0
20,0
Kaynak: OECD ve Maliye Bakanlığı
9 Yerel yönetimlerin vergi gelirleri de dâhil edilerek yapılan belirlemelere
göre Türkiye OECD içerisinde dolaylı vergi yükü en yüksek ülkeler
arasında yer alıyor.
Mart 2016
Sayfa | 72
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE DOLAYSIZ VERGİ YÜKÜ EN DÜŞÜK ÜLKELERDEN BİRİ
Dolaysız Vergi Yükü (Dolaysız Vergilerin GSYH'ye
Oranı, 2012)
Belçika
İtalya
Danimarka
İsveç
Avusturya
Norveç
Finlandiya
Lüksemburg
Hollanda
Almanya
İzlanda
İspanya
İngiltere
Çek Cumhuriyeti
OECD - Ort.
Japonya
Kanada
Slovenya
İsviçre
Macaristan
Yunanistan
Yeni Zelanda
ABD
Polonya
Portekiz
Avustralya
İsrail
Estonya
Slovakya
İrlanda
Kore
Türkiye
Şili
Meksika
34,0
33,1
32,8
31,5
31,3
31,1
29,6
27,2
27,0
26,9
24,3
24,1
23,7
23,6
23,4
23,4
23,2
23,2
22,1
21,4
21,2
20,1
20,0
19,6
19,3
19,3
19,2
18,8
18,6
18,4
18,4
15,2
10,3
9,1
0,0
5,0
10,0
15,0
20,0
25,0
30,0
35,0
40,0
Kaynak: OECD ve Maliye Bakanlığı
9 Yerel yönetimlerin vergi gelirleri de dâhil edilerek yapılan belirlemelere
göre Türkiye OECD içerisinde dolaysız vergi yükü en düşük ülkelerden
biri konumunda bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 73
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VATANDAŞIN VERGİ YÜKÜ ARTIYOR
Genel Bütçe Vergi Yükü (%) (*)
25,0
20,0
17,0
18,5
19,9
20,3
19,9
20,3
2004
2005
2006
2007
19,4
19,9
2008
2009
20,8
21,2
21,6
2010
2011
2012
22,6
22,2
22,8
2013
2014
2015
15,0
10,0
5,0
0,0
2002
2003
Kaynak: Maliye Bakanlığı
(*) Mahalli idareler ve fon payları dâhil, ret ve iadeler hariçtir.2008-2015 yılları asgari geçim indirimi hariç
tutarlarıdır.
9 AKP döneminde kamu maliyesinde gözlenen nispi toparlanmanın
ardında dolaylı vergilere yapılan insafsız zamlarla vatandaşın vergi
yükünün artırılması oldu.
9 2002 yılında yüzde 17 olan sadece genel bütçe vergi gelirlerinin
GSYH’ye oranı 2015 yılında yüzde 22,8’e çıktı.
9 AKP’nin iktidarda olduğu 12 yılda vatandaşın vergi yükü 5,8 puan arttı.
Mart 2016
Sayfa | 74
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
GENİŞ ANLAMDA VERGİ YÜKÜ ÇOK DAHA FAZLA ARTTI
Geniş Anlamda Vergi Yükü (Bütçe Vergi Gelirleri+SGK
Primi)
35,0
30,0
25,0
20,0
21,2
4,2
23,2
4,7
30,1
29,9
30,4
7,0
7,5
7,7
7,6
24,8
25,1
25,6
26,9
28,6
25,4
25,5
28,1
25,1
4,9
4,8
5,5
5,2
5,7
5,7
6,1
6,9
15,0
10,0
18,5
19,9
20,3
19,9
20,3
19,4
19,9
20,8
21,2
21,6
22,6
22,2
22,8
17,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
5,0
0,0
Gelen Bütçe Vergi Yükü
SGK Prim Yükü
Toplam Yük
Kaynak: Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, TÜİK
9 AKP döneminde sosyal güvenlik prim yükü de önemli ölçüde artış
kaydetti. 2002 yılında GSYH’nin yüzde 4,2’si kadar olan sosyal güvenlik
prim tahsilatı, 2015 yılında yüzde 7,6’ya kadar çıktı.
9 Genel bütçe vergi gelirleri ile sosyal güvenlik sistemi primlerinin birlikte
oluşturduğu geniş anlamdaki vergi yükü ise yüzde 21,2’den yüzde
30,4’e yükseldi.
9 AKP döneminde geniş anlamda vergi yükü 9,2 puandan fazla artış
kaydetti.
Mart 2016
Sayfa | 75
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE 15’İ AKARYAKITTAN
Akaryakıttan Alınan ÖTV ve KDV (Milyar TL)
62,8
70
52,7
60
44,3
50
35,6
40
30
23,1
20
10
0
24,8
26,4
38,8
44,0
29,4
28,4
25,9
27,1
31,0
37,6
17,5
18,1
19,0
20,0
21,9
6,7
7,4
8,4
7,5
9,7
11,7
13,3
15,1
18,8
5,6
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014 (*)
KDV
ÖTV
Kaynak PETDER Sektör Raporları
(*) 2014 yılına ilişkin ÖTV ve KDV dağılımı tahmini.
9 Türkiye’de son yıllarda dikkat çeken kamu maliyesindeki “düzelmenin”
arkasında, Türk halkının dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketmeye
mahkûm edilmesinin önemli bir payı bulunuyor.
9 Akaryakıt üzerinden alınan katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi
miktarı 2014 yılında 62,8 milyar liraya kadar tırmandı. Devlet 2014
yılında akaryakıt üzerinden 44 milyar lira özel tüketim vergisi, 18,8
milyar lira da KDV topladı. 2014 yılında vergi gelirlerinin yüzde 18’i tek
başına akaryakıttan alındı.
9 Hükümet, uluslararası gelişmelere bağlı olarak akaryakıtın rafineri fiyatı
arttıkça vergi miktarlarını azaltarak, rafineri fiyatları azaldığında da vergi
miktarını artırarak fiyatlarda belli bir istikrar sağlamak yerine artan
akaryakıt fiyatlarını vergi toplama aracı olarak kullandı.
Mart 2016
Sayfa | 76
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KAYNAKTAN ALINAN GELİR VERGİSİNİN YÜZDE 68’İ ÜCRETLİLERDEN
Gelir Vergisini Kim Ödüyor (2014; Milyon TL)
Faiz
10,73%
Tarım+hayvancılık
1,56%
Diğer
1,97%
Karpayı
4,69%
Yatırım fonu+Bireysel
emeklilik
0,27%
Kira
6,59%
İnşaat
3,32%
Serbest Meslek
Sahipleri
2,74%
Ücretliler
68,15%
Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı; 2014 Yılı Faaliyet Raporu
9 Türk vergi sisteminde önemli bir çarpıklık da gelir vergisi tahsilatında
yaşanıyor. Türkiye’de gelir vergisinin büyük bölümü ücretler üzerinden
alınıyor.
9 2014 yılı verilerine göre, muhtasar beyanname ile beyan edilerek
ödenen (kaynaktan kesilen) gelir vergisinin yüzde 68’ini ücret ve diğer
ödemeler nedeniyle ücretlilerden kesilen vergi oluşturdu. 2014 yılında
ücretliler 55,5 milyar liralık gelir vergisi ödedi.
9 Faiz gelirlerinden stopaj yoluyla alınan gelir vergisi 8,7 milyar lirada, kira
gelirleri üzerinden alınan vergi ise 5,8 milyar lirada kaldı.
Mart 2016
Sayfa | 77
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
GELİR VERGİSİ ALT DİLİMİNDEN YÜZDE 15 VERGİ ALINIYOR
Gelir Vergisi Alt Dilimi Oranı (2013;%)
25
20
15
25
23
23
21
20
20
19
18
16
16
15
15
15
14
13
12
12
10
10
30
6
5
5
5
10
0
0
0
0
0
0
0
0
0
2
2
5
Belçika
İtalya
İzlanda
Estonya
İrlanda
İngiltere
Slovak Cum.
Polonya
Macaristan
Slovenya
Kanada
Çek Cum.
Türkiye
Norveç
İspanya
Yeni Zelanda
Portekiz
İsrail
Amerika
Kore
Şili
Japonya
Danimarka
Hollanda
Meksika
Avusturalya
Avusturya
Finlandiya
Fransa
Almanya
Yunanistan
Lüksemburg
İsveç
İsviçre
0
Kaynak: OECD, Maliye Bakanlığı
9 Türkiye, özellikle ücretlileri ilgilendiren gelir vergisi tarifesinin en alt
diliminden, birçok OECD ülkesinden daha yüksek oranda vergi alıyor.
9 İsviçre, İsveç, Lüksemburg, Yunanistan, Almanya, Fransa, Finlandiya,
Avusturya gibi ülkelerde sıfır, Hollanda, Meksika gibi ülkelerde yüzde 2,
Şili, Danimarka, Japonya gibi ülkelerde yüzde 5 gibi oldukça düşük
oranlarda kalan en alt gelir diliminden alınan gelir vergisi oranı
Türkiye’de ise yüzde 15 olarak uygulanıyor.
9 Türkiye gelir vergisinde en üst dilime uygulanan yüzde 35’lik vergi
oranıyla da birçok OECD ülkesini geride bırakıyor.
Mart 2016
Sayfa | 78
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE ASKERİ HARCAMALARDA ÖN SIRALARDA
Askeri Harcamalar ve GSYH'ye Oranı (2014)
700,0
15,0%
609,9
10,4%
600,0
10,0%
500,0
3,5%
400,0
5,1%
4,5%
2,2% 2,2% 2,4%
2,06%
1,2% 1,0%
2,6%
2,2%
1,4% 1,5% 1,8%
300,0
5,0%
0,0%
200,0
100,0
216,4
84,5
-5,0%
80,8
60,5
50,0
46,5
62,3
0,0
45,8
36,7
31,7
30,9
25,4
22,8
22,6
-10,0%
Harcama (Milyar $)
Milli gelire oranı (%)
Kaynak: Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü
9 Türkiye, Dünya’da en fazla askeri harcama yapan ilk 15 ülke arasında
yer alıyor.
9 Stockholm
Uluslararası
Barış
Araştırmaları
Enstitüsü’nün (SPRI)
açıkladığı rapora göre Türkiye 2014 yılında askeri harcamalar için 22,6
milyar dolarlık kaynak ayırdı. Türkiye’nin askeri harcamalar için ayırdığı
kaynak milli gelirinin yüzde 2,2’si kadar bir büyüklük oluşturdu.
9 Türkiye, askeri harcamaların GSYH’ye oranı bakımından Almanya,
İtalya, Brezilya, Avusturalya, Japonya, Çin gibi ülkelerin üzerinde yer
aldı.
Mart 2016
Sayfa | 79
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İHRACAT AZALIYOR
Dış Ticaret (Milyar $)
300,0
240,8 236,5
250,0
185,5
170,1
140,9
139,6
150,0
116,8
97,5
100,0
51,6
50,0
0,0
36,1
2002
47,3
2003
134,9
132,0
69,3
107,3
63,2
2004
73,5
2005
102,1
85,5
2006
242,2
207,2
202,0
200,0
251,7
2007
2008
İhracat
2009
152,5 151,8 157,6 143,9
113,9
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İthalat
Kaynak: TÜİK
9 Türk parasının yüzde 30’a yakın değer kaybettiği 2015 yılında ihracat
bir önceki yıla göre 8,7, ithalat ise yüzde 14,4 oranında azaldı. İthalattaki
azalma büyük ölçüde düşen ham petrol fiyatları nedeniyle azalan enerji
faturasından kaynaklandı.
9 İhracattaki azalma da ise Euro/dolar paritesindeki değişimin yanı sıra
Türkiye’nin
geleneksel
ihracat
pazarları
olan
AB
ülkeleri
ile
komşularında gözlenen talep daralması etkili oldu.
9 İhracat 2015 yılında 157,6 milyar dolardan 143,9 milyar dolara, ithalat
ise 242,2 milyar dolardan 207,2 milyar dolara geriledi.
9 AKP döneminde (2002-2015) Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 299,2
oranında artarken, ithalatta yaşanan artış ise yüzde 301,9 olarak
gerçekleşti.
Mart 2016
Sayfa | 83
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
DIŞ TİCARET AÇIĞI
Dış Ticaret Açığı (Milyar Dolar)
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
0,0
-20,0
-15,5
-22,1
-40,0
-34,4
-38,8
-43,3
-60,0
-54,0
-62,8
-80,0
-69,9
-63,3
-71,7
-84,1
-100,0
-120,0
-105,9
-84,6
-99,9
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde Türkiye ekonomisinin karşılaştığı en olumsuz
gelişmelerden biri dış ticaret açığında gözlenen büyüme oldu.
9 2002 yılında 15,5 milyar dolar olan Türkiye’nin yıllık dış ticaret açığı,
artan ham petrol fiyatlarının da etkisiyle 2011 yılında 105,9 milyar
dolara kadar yükselerek rekor kırdı.
9 İzleyen yıllarda azalarak 2015 yılında 63,3 milyar dolara kadar inen dış
ticaret açığı bu azalmaya rağmen ciddi bir sorun olarak kalmaya devam
ediyor.
9 2002 yılında yüzde 70 düzeyinde olan ihracatın ithalatı karşılama oranı
ise son 2013 yılında yüzde 60,3’e kadar indi. 2015 yılında ise yüzde 69,5
olarak gerçekleşti.
Mart 2016
Sayfa | 84
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE DIŞ TİCARET AÇIĞINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA
Dış Ticaret Dengesi (Aralık 2015 veya en yakın ay
itibariyle son 12 Ay)
-760,9
ABD
İngiltere
Hindistan
Türkiye
Hong Kong
Fransa
Mısır
Venezuella
İspanya
Pakistan
Kanada
Yunanistan
Meksika
Portekiz
Japonya
Filipinler
Avusturalya
İsrail
Lüksemburg
Güney Afrika
Vietnam
Litvanya
Letonya
Estonya
Avusturya
Finlandiya
Ukrayna
İsveç
Arjantin
Polonya
Slovakya
Şili
Endonezya
Macaristan
Danimarka
Tayland
Tayvan
Çek Cumhuriyeti
Brezilya
Belçika
Malezya
Norveç
İsviçre
Singapur
İrlanda
İtalya
Hollanda
Güney Kore
Rusya
Suudi Arabistan
Almanya
Çin
-800,0
-195,4
-124,4
-63,1
-57,1
-50,5
-38,9
-36,2
-27,2
-22,1
-18,8
-18,8
-14,5
-11,4
-9,9
-9,3
-9,1
-7,9
-6,6
-4,0
-3,1
-2,7
-2,5
-1,7
-1,1
-0,5
0,6
1,7
2,4
3,0
3,9
4,1
7,5
8,6
9,5
11,7
16,4
18,1
19,7
21,3
24,6
29,1
38,1
49,9
50,2
50,3
55,3
90,4
149,2
168,3
277,1
601,9
-600,0
-400,0
-200,0
0,0
200,0
400,0
600,0
Kaynak: The Economist
Mart 2016
Sayfa | 85
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE DÜŞÜK TEKNOLOJİ İHRAÇ EDİYOR
Teknoloji Yoğunluğuna Göre İmalat Sanayii İhracatı
(2015; Milyon $)
İleri teknolojili
ürünler
3,7%
Düşük teknolojili
ürünler
35,0%
Orta yüksek
teknolojili ürünler
31,8%
Orta düşük
teknolojili ürünler
29,5%
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’nin dış ticarette bu kadar yüksek miktarlarda açık vermesinin en
önemli nedenini imalat sanayi üretiminin ve dolayısıyla ihracatının
düşük teknolojili ürünlere dayanması yatıyor.
9 Türkiye’nin 2015 yılında ihraç ettiği her 100 dolarlık malın sadece 3,7
dolarlık kısmını ileri teknolojili ürünler oluşturdu. İmalat sanayi
ihracatının yüzde 35’ini ise “yükte ağır, pahada hafif ürün” diye de
niteleyebileceğimiz düşük teknolojili ürünler oluşturdu.
9 Ülke olarak AR-GE’ye bazı uluslararası şirketlerden bile daha az kaynak
ayıran Türkiye, düşük teknolojili ürün ihracıyla, bir yandan kendi
insanının emeğini ucuza satarken, bir yandan da uluslararası rekabette
sınıfta kalıyor.
Mart 2016
Sayfa | 86
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İLERİ TEKNOLOJİ İTHALATÇISI
Teknoloji Yoğunluğuna Göre İmalat Sanayii İthalatı
(Milyon $)
İleri teknolojili
Düşük teknolojili
ürünler
13,5%
ürünler
15,7%
Orta düşük teknolojili
ürünler
26,5%
Orta yüksek
teknolojili ürünler
44,3%
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye üretemediği ileri teknoloji ürününü ithal ediyor. Türkiye’nin
2015 yılında 166,8 milyar dolar olan imalat sanayi ürünü ithalatının
yüzde 15,7’sini (26,2 milyar dolar) ileri teknoloji ürünleri meydana
getirdi.
9 İleri teknoloji ürünü ihracatı 4,9 milyar dolar olan Türkiye, ileri teknoloji
de 21,3 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Toplam dış ticaret açığının
üçte biri,
imalat sanayii dış ticaret açığının ise yarısına yakını ileri
teknoloji ürünü dış ticaretinde verildi.
9 Türkiye’nin imalat sanayi ihracatında yüzde 31,8 payı bulunan orta ileri
teknoloji ürünü ithalatının, imalat sanayi ürünü ithalatı içerisindeki payı
ise yüzde 44,3’ü buluyor.
9 İhracat ve ithalatın teknoloji yoğunluğuna göre dağılımı, düşük katma
değerli mal ihraç eden Türkiye’nin yüksek katma değerli mal ithal
ettiğini ortaya koyuyor. İhraç edilen ürünlerden ülke içinde düşük bir
katma değer kalması ihracatın ekonomik büyümeye katkısını azaltıyor.
Mart 2016
Sayfa | 87
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATINDA SON SIRALARDA
2,6
2,5
2,3
1,8
Karadağ
Sırbistan
Türkiye
Portekiz
Makedonya
3,7
3,6
Yunanistan
5,1
3,9
Romanya
5
Bulgaristan
6,4
Litvanya
5,3
6,6
6,4
Finlandiya
6,7
6,6
İtalya
Hırvatistan
8,9
Kıbrıs
10
7,7
9,7
9,2
Letonya
9,7
Belçika
Slovakya
Almanya
12,9
14,4
14,2
Avusturya
9,9
14,4
Macaristan
15
Danimarka
15,6
15,3
Çek Cum.
15,6
İngiltere
AB (28 ülke)
17,8
16,3
İrlanda
20
Estonya
19,8
19,3
Lüksemburg
28,9
20,6
25
Fransa
30
İleri Teknoloji Ürünleri İhracatının Toplam İhracat
İçerisindeki Payı (%; 2014)
İspanya
Slovenya
Polonya
İsveç
Hollanda
Malta
0
Kaynak: Eurostat
9 AB ülkeleriyle Türkiye, karşılaştırıldığında Türkiye, ileri teknoloji ürünleri
ihracatında son sırada yer alıyor.
9 Eurostat’ın verilerine göre ileri teknoloji ürünleri ihracatının toplam
ihracat içerisindeki payı Türkiye’de yüzde 1,8 düzeyinde kalıyor.
9 Türkiye, ileri teknoloji ürünü ihracatında, Malta, Fransa, Lüksemburg,
İrlanda, Hollanda, Estonya, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Avusturya, Almanya, İsveç gibi ülkelere yaklaşamıyor.
9 Sırbistan, Makedonya, Portekiz, Yunanistan, Bulgaristan, Slovenya,
Romanya, Litvanya, Hırvatistan gibi ülkelerin ihracatındaki ileri
teknolojili ürünlerin payı Türkiye’nin üzerinde seyrediyor.
Mart 2016
Sayfa | 88
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
100 DOLARLIK ÜRETİM İÇİN 43 DOLARLIK İTHALAT YAPILDI
Türkiye'de İmalatın İthalata Bağımlılığı (İthal Ara ve
Yatırım Malının Üretim İçerisindeki Payı)
44,0%
43,0%
43,0%
42,0%
41,0%
41,0%
40,0%
40,0%
39,0%
38,0%
38,0%
37,0%
36,0%
35,0%
2008
2009
2010
2011
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
9 Türkiye’nin ithalatı genellikle ihracattan daha yüksek oranda artıyor.
Çünkü ihracat artışı aynı zamanda ithalatı da gerekli kılıyor.
9 Türk sanayisi 100 dolarlık üretim yapabilmek için 2008 yılında 41
dolarlık, 2009 yılında 38 dolarlık, 2010 yılında 40 dolarlık ithalat yaptı.
9 İhracatın 134 milyar dolarda kaldığı, ithalatın da 240 milyar dolara
çıkarak rekor kırdığı 2011 yılında ise 100 dolarlık üretim için yapılması
gereken ithalat miktarı 43 dolara çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 89
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SEKTÖRLERİN İTHALATA BAĞIMLILIK ORANLARI
Sektörlerin İthalata Bağımlılık Oranı (%)
Gübreler
Demir-Çelik
Bilgisayar ve veri işleme makinaları
Kimyasallar
Motorlu kara taşıtları
Diğer metaller ve mamulleri
Hava taşıtları
Plastik
Kauçuk
Tekstil
Optik tıbbi ölçüm ve fotoğrafçılık alet ve cihazları
Kâğıt ve kâğıt hamuru
Beyaz eşya ve tüketici elektroniği
Deri ve kürklü deriler
Tıbbi ve eczacılık ürünleri
Elektrik makinaları, cihazlar ve teçhizatlar
Gemi ve tekne yapımı
Bitkisel yağlar, yağlı tohum
Parfümeri, kozmetik ve temizlik ürünleri
Mantar, Ağaç ve odun
Hayvan Yeni
Mücevherat ve değerli taş
Metal Eşya
Demiryolu taşıtları
Hububat
Makine
Maden ve mineraller
Hazır giyim
Hayvancılık ürünleri
Diğer gıda
Mobilya
İçecekler
Sebze Meyve
Tütün ürünleri
0%
56%
51%
51%
49%
45%
45%
43%
43%
41%
40%
38%
37%
37%
34%
33%
33%
31%
31%
29%
27%
27%
25%
25%
20%
19%
16%
12%
11%
10%
9%
8%
10%
20%
30%
40%
50%
60%
72%
69%
67%
70%
80%
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
9 Türkiye’deki temel sektörlerin önemli bir bölümü çok yüksek oranda
ithal ara malı ve yatırım malına bağımlı bulunuyor.
9 Gübre sektörü üretiminde yüzde 72 oranında ithal mal kullanmak
zorunda bulunuyor. Bu oran demir-çelik sektöründe yüzde 69’u,
bilgisayar ve veri işleme makinelerinde yüzde 67’yi, kimya sektöründe
yüzde 56’yı, diğer metaller ve mamullerinde yüzde 51’i, motorlu kara
taşıtlarında da yine yüzde 51’i buluyor.
9 Türkiye hava taşıtları üretiminde yüzde 49, kauçukta yüzde 45, plastikte
yüzde 45, tekstilde yüzde 43 oranlarında ithalata bağımlı bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 90
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BİR DOLARLIK İTHALATA KARŞILIK SEKTÖRLERİN YAPTIĞI İHRACAT
Bir Dolarlık Ara ve Yatırım Malına Karşılık Yapılan
İhracat (Dolar)
10,0
9,0
8,6
8,0
7,0
6,6
5,4
6,0
4,4 4,2 4,1
5,0
4,0
3,7 3,4 3,4
2,7 2,6 2,6
3,0
2,0
2,2 2,2 2,1 2,0 1,9 1,9 1,9
1,8 1,7
1,4
1,0
0,0
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
9 Yoğun olarak ithal aramalı ve yatırım malı kullanan sektörlerin yaptığı
ihracatın Türkiye’ye bıraktığı katma değer de düşük miktarda kalıyor.
9 Örneğin çok yüksek bir ithalat bağımlılığı bulunan demir-çelik sektörü
1 dolarlık ihracatla ancak 1,4 dolarlık ithalat yapabiliyor. Kimyasallarda
bu rakam 1,7 dolar, motorlu kara taşıtları, diğer metaller ve mamulleri,
plastik gibi sektörlerde 1,9 dolar, kauçukta 2, tekstilde 2,1, tüketici
elektroniğinde, kâğıt-kâğıt hamurunda 2,2 dolarda kalıyor.
Mart 2016
Sayfa | 91
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRK SANAYİCİSİ ÜRETTİĞİNİ YURT İÇİNDE SATIYOR
İmalatın İç Pazara Bağımlılığı
67,00%
66,60%
66,07%
66,00%
65,00%
64,28%
64,00%
63,00%
62,61%
62,00%
61,00%
60,00%
2008
2009
2010
2011
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
9 Ekonomi Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre Türk imalat
sanayi sektörü büyük ölçüde iç pazara bağlı üretim yapıyor.
9 Türkiye’de gerçekleştirilen her 100 dolarlık üretimin 2008 yılında 62,6
dolarlık kısmı iç pazara satılıyordu. Bu rakam, 2009 yılında 64,3 dolara,
2010 yılında 66,6 dolara kadar yükseldi.
9 2011 yılında ise her 100 dolarlık üretimin 66,1 dolarının iç pazara
satıldığı belirlendi.
Mart 2016
Sayfa | 92
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İMALAT SANAYİNİN İTHALATA BAĞIMLILIĞI NİÇİN ARTIYOR
İmalatın İthalata Bağımlılığı(2010-2011)
60,0%
50,2%
50,0%
40,2%
40,0%
30,0%
25,7%
20,0%
10,0%
0,0%
İmlalat sanayi ortalaması Ortalamanın üzerinde
büyüyen sektörlerin
ithalata bağımlılığı
Ortalamanın altında
büyüyek sektörlerin
ithalata bağımlılığı
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
9 Türkiye’nin üretim yapan en büyük sektörlerinde «ithalat bağımlılığı»,
Türkiye ortalamasının üstünde seyrediyor.
9 2011’de Türkiye sanayi üretim ortalamasından daha yüksek büyüme
performansı gösteren sektörlerin «ithalat bağımlılığı» diğerlerine göre
daha yüksek çıktı.
9 Sanayinin yurtiçi satışlarındaki bir birimlik artış, ithal girdi miktarını 0,38
birim artırmaktadır. Bu açıdan ithal ara/yatırım malı kullanımının en
temel belirleyicisi, üretimin yurtiçine giden kısmıdır.
Mart 2016
Sayfa | 93
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İMALAT SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 76, İTHALAT YÜZDE 165 ARTTI
İmalat Sanayii Üretim ve İthalatı (2002=100)
280,0
252,0
260,0
223,4
240,0
220,0
200,0
160,3
160,0
127,0
140,0
120,0
100,0
109,3
2002
2003
120,7
126,4
2004
2005
135,5
170,0
175,7
2013
2014
192,9
182,1
180,0
265,4
223,2
220,5
198,2
263,2
245,3
144,6
159,9
163,5
2011
2012
144,6
142,5
126,3
100,0
2006
2007
2008
İmalat San. Üretim End.
2009
2010
İm. San. İthalat Miktar Endeksi
9 2002 yılından sonra Türkiye’nin imalat sanayi ürünü ithalatı imalat
sanayi üretiminden daha hızlı arttı.
9 TÜİK’in imalat sanayi üretim endeksi ve ithalat miktar endeksi verileri
esas alınarak yapılan hesaplamalara göre 2002 yılında 100 olan imalat
sanayi üretimi 2014 yılında 175,7’ye çıkarken, imalat sanayi ithalat
miktar endeksi ise 100’den 265,4’e yükseldi.
9 Endekslerdeki gelişmeler uygulanan ekonomik politikaların üretim
yerine ithalatı özendirdiğini açıkça gösteriyor.
Mart 2016
Sayfa | 94
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İŞSİZLİK ORANI YÜKSELİYOR
Yıllık Ortalama İşsizlik Oranı (%)
15
14
13,1
13
12
10,3 10,5
11
10,7 10,5
10,0
9,5
10
9
11,1
10,8
9,9
9,0 9,2
9,1
8,4
8,4
9,0
8
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2014 2015
Kasım Kasım
Kaynak: TÜİK
9 AKP’nin iktidarda olduğu 2003-2014 yıllarını kapsayan son 12 yıllık
dönemde işsizlik oranı Türkiye rekorunu kırdı.
9 2009 yılında yüzde 13,1’le rekor kıran işsizlik oranı 2010 yılında
ortalama yüzde 11,1, 2011 yılında yüzde 9,1, 2012 yılında ise yüzde 8,4
düzeyine geriledi.
9 2013 yılında yıllık ortalama bazda yüzde 9’a yükselen işsizlik oranının
2014 yılının tamamında ise yüzde 9,9 olarak gerçekleşti. İşsizlik
oranındaki yükseklik 2015 yılında da devam etti.
9 Kasım 2014’te yüzde 10,7 olan, 15 yaş ve üzerindeki nüfus arasındaki
işsizlik oranı Kasım 2015’te yüzde 10,5’le yüksek iki haneli oranlarda
kalmaya devam etti.
Mart 2016
Sayfa | 97
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE İŞSİZLİK ORANINDA ÜST SIRALARDA
Çeşitli Ülkelerdeki İşsizlik Oranı (%)
(Ağustos 2015 veya en yakın tarih)
Yunanistan
İspanya
Mısır
Portekiz
İtalya
Slovakya
Türkiye
Fransa
Polonya
Letonya
Finlandiya
Litvanya
İrlanda
Hollanda
Belçika
Brezilya
Kolombiya
Lüksemburg
Kanada
Almanya
Macaristan
Peru
İsveç
Çek Cumhuriyeti
Endonezya
Venezuella
Şili
Yeni Zelanda
Arjantin
Pakistan
Avusturalya
Avusturya
Rusya
Suudi Arabistan
Filipinler
İsrail
Estonya
İngiltere
ABD
Hindistan
Norveç
Danimarka
Meksika
Çin
Tayvan
Vietnam
İsviçre
Japonya
Hong Kong
Güney Kore
Malezya
İzlanda
Singapur
Ukrayna
Tayland
24,5
21,4
12,8
11,9
11,3
10,6
10,5
10,1
9,8
9,7
9,2
9,0
8,8
8,2
7,8
7,5
7,3
7,2
7,1
6,3
6,2
6,2
6,2
6,2
6,2
6,1
6,1
6,0
5,9
5,9
5,8
5,8
5,8
5,7
5,6
5,4
5,2
5,1
5,0
4,9
4,6
4,5
4,4
4,1
3,9
3,4
3,4
3,3
3,3
3,2
3,2
2,8
1,9
1,9
0,9
0,0
5,0
10,0
15,0
20,0
25,0
Kaynak: The Economist
Mart 2016
Sayfa | 98
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İSTİHDAM ORANI EN DÜŞÜK ÜLKE
İstihdam Oranı
(Çalışanların, çalışma çağındaki nüfusa oranı; 2014)
81,4
79,7
İzlanda
İsviçre
İsveç
Norveç
Y. Zelanda
Almanya
Hollanda
Danimarka
Japonya
Kanada
İngitlere
Avustralya
Avusturya
Estonya
Çek…
G7
Finlandiya
ABD
İsrail
Lüksemburg
OECD -Ort
Kore
AB (28 ülke)
Fransa
Euro alanı…
Slovenya
Portekiz
Şili
Macaristan
Belçika
Polonya
İrlanda
Slovakya
Meksika
İspanya
İtalya
Yunanistan
Türkiye
G. Afrika
0,0
75,1
75,1
74,3
74,0
73,9
73,1
72,8
72,2
72,0
71,6
70,9
70,0
69,2
68,7
68,6
68,2
67,8
66,3
65,7
65,5
65,0
64,1
64,0
63,8
63,0
62,1
62,0
62,0
62,0
61,9
61,1
60,2
56,1
55,8
49,6
49,3
42,6
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
Kaynak:OECD
9 Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde istihdam oranı en düşük ülkelerden biri
konumunda bulunuyor. 34 ülkede yüzde 60’ın üzerinde seyreden istihdam oranı,
Türkiye’de yüzde 50’ye bile ulaşmıyor.
Mart 2016
Sayfa | 99
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İŞSİZ SAYISI AKP DÖNEMİNDE REKOR KIRDI
İşsiz Sayısı (Bin kişi)
3.500
3.095
3.000
2.500
2.464 2.493 2.385
2.058 1.980 2.044
2.000
2.853
2.737
2.295
3.096 3.125
2.328 2.204 2.445
1.500
1.000
500
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
2014 2015
Kasım Kasım
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde Türkiye’deki işsiz sayısı tavan yaptı.
9 TÜİK’in, 2005 yılından itibaren güncellediği yeni Hanehalkı İşgücü
Anketi serisinin sonuçlarına göre, 2006 yılında 1 milyon 980 bine kadar
gerileyen işsiz sayısı, 2008 yılında 2 milyon 295 bine, 2009 yılında
ortalama 3 milyon 95 bine kadar yükseldi.
9 2012 yılında da 2 milyonun 204 bine kadar gerileyen işsiz sayısı 2013
yeniden yılında ise 2 milyon 445 bine kadar yükseldi.
9 İşsiz sayısında 2013 yılında yeniden başlayan artış trendi Türkiye
ekonomisinin büyüme hızının önemli ölçüde yavaşladığı 2014 ve 2015
yıllarında da devam etti.
9 Üçer aylık hareketli ortalamalara göre hesaplanan “resmi işsiz” sayısı
Kasım 2015 itibariyle 3 milyon 125 bin kişiyle geçen yılın aynı
dönemindeki düzeyinin 29 bin kişi üzerinde seyretti.
Mart 2016
Sayfa | 100
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EĞİTİMLİ İŞSİZLERİN ÜLKESİ
İşsizlerin Eğitim Durumu (Ekim 2015)
Okuma Yazma Bilmeyen
2,0%
Okuma Yazma Bilen Fakat
Bir Okul Bitirmeyen
4,3%
Yüksek Öğretim
24,4%
İlkokul
24,6%
Lise Dengi Mesleki
Okul
10,3%
İlköğretim
13,9%
Genel Lise
12,6%
Ortaokul
8,0%
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye, son yıllarda yüksekokul mezunları arasında artan işsizlik
oranıyla dikkat çekiyor. Eğitim arttıkça işsizlik oranının azalması
beklenir. Oysa Türkiye’deki işsizlerin yüzde 24,4’ünü yükseköğretim
mezunları meydana getiriyor.
9 Ekim 2015 itibariyle 3 milyon 146 bin olan resmi işsizlerin 768 binini
yükseköğrenim mezunları oluşturuyor. Söz konusu dönemde ortalama
işsizlik oranı yüzde 10,5 iken, yükseköğrenim mezunu işgücü arasındaki
işsizlik oranı ise yüzde 11,7 düzeyinde seyrediyor.
9 Türkiye’deki işsizlerin yüzde 24,6’sını ilkokul, yüzde 13,9’unu ilköğretim,
yüzde 12,6’sını genel lise, yüzde 10,3’ünü ise lise dengi meslek lisesi
mezunları meydana getiriyor.
Mart 2016
Sayfa | 101
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
GERÇEK İŞSİZLİK ÇOK DAHA YÜKSEK
Gerçek İşsizlik Oranı (%)
22,0
20,6
21,0
20,0
18,3
19,0
18,0
17,0
17,2
16,8 17,0
16,0
16,5
15,1
17,4
17,4
17,3
17,7
17,3
16,6
15,9
15,0
13,5
14,0
13,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
2014 2015
Kasım Kasım
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’de bir de iş aramadığı için işsiz sayılmayan büyük bir kitle
bulunuyor. TÜİK,
iş bulamayacağı için iş aramayan ancak iş bulsa
hemen çalışabilecek durumda olanları işsiz saymıyor.
9 Bu durumda olan ve sayıları 2014 yılında 2 milyon 578 bini bulan “işsiz
sayılmayan işsiz” de dikkate alındığında işsizliğin gerçek boyutu yüzde
17,3’ü buluyor.
9 Bu tanımlamaya göre işsizlik oranı Kasım 2015 itibariyle ise yüzde 17,3
olarak hesaplanıyor. Gerçek işsiz sayısı ise 5 milyon 580 bin kişiyi
buluyor. Gerçek işsizlik oranı Kasım 2014 için yüzde 17,4, gerçek işsiz
sayısı ise 5 milyon 568 bin kişi olarak hesaplanmıştı.
Mart 2016
Sayfa | 102
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 20’Sİ ATIL DURUMDA
Atıl İşgücü (Kasım 2015; Bin Kişi)
Mevsimlik işsizler ;
100
İş aramayıp
çalışmaya hazır
olanlar; 2.355
İşsiz; 3.125
Eksik ve yetersiz
istihdam; 949
Kaynak: TÜİK
9 İş bulma umudu kalmadığı ya da başka nedenlerle iş aramayan, ancak
iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olanlar, mevsimlik işsizler de
dâhil edildiğinde 33 milyon kişiyi geçen Türkiye’nin toplam işgücünün
yüzde 19,7’si atıl durumda bulunuyor.
9 Kasım 2015 itibariyle atıl işgücü 6 milyon 529 bin kişi olarak hesaplandı..
Bunun 3 milyon 125 binini “resmi işsizler”, 2 milyon 355 binini
istatistiklerde işsiz olarak gösterilmeyen ancak iş aramayıp iş bulsa
hemen çalışabilecek olanlar, 949 binini zamana bağlı eksik ya da
yetersiz istihdamdakiler, 100 binini de mevsimlik işsizler oluşturuyor.
9 TÜİK, esas işinde ya da diğer işinde/işlerinde haftada 40 saatten az
çalışan ancak daha uzun süre çalışabilecek olanları zamana bağlı eksik
istihdam, son dört hafta içinde mevcut işini değiştirmek için ya da işine
ek olarak yeni iş arayanları da yetersiz istihdam tanımıyla istihdamda
gösteriyor.
Mart 2016
Sayfa | 103
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KADINLAR EVE KAPANIYOR
25,6
25,5
26,9
26,0
25,7
28,3
26,0
25,8
27,8
26,6
26,4
28,1
27,7
27,6
28,2
28,8
28,4
31,5
29,4
28,9
33,8
30,0
29,4
35,1
37,6
25,7
25,7
26,1
30,7
29,9
30,3
29,6
36,5
Kadınların İşgücü, İstihdam ve İşsizler İçindeki Payı (%)
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
40,0
35,0
30,0
25,0
20,0
15,0
10,0
5,0
0,0
İşgücü içindeki payı
İstihdamdaki Payı
İşsizler içindeki payı
9 Türkiye’de 2014 yılı ortalamalarına göre yüzde 50,5 olan işgücüne ve
yüzde 45,5 olan istihdama katılım oranları diğer ülkelere göre oldukça
düşüktür. İstihdam ve işgücüne katılım oranlarının bu ölçüde düşük
kalmasının en önemli nedenlerinden birini kadınların işgücüne
katılımının düşüklüğünden oluşturmaktadır.
Kadınlara İlişkin İşgücü Göstergeleri (%)
32,0
30,8
30,0
28,8
27,6
28,0
26,0
26,0
24,5
24,0
23,3
23,3
23,6
23,6
22,0
20,8
20,7
21,0
21,0
2004
2005
2006
2007
21,6
30,3
29,5
27,1
26,7
2013
2014
26,3
25,6
24,0
22,3
20,0
2008
İstihdam Oranı
2009
2010
2011
2012
İşgücüne Katılım Oranı
9 Türkiye ortalaması yüzde 50,5 olan işgücüne katılım oranı kadınlarda
yüzde 30,3,
istihdama katılım oranı da yüzde 26,7 düzeyinde
bulunuyor. Yani Türkiye’deki çalışabilir yaştaki üç kadından biri
çalışmakta ya da çalışmak istemekte, ancak her 4 kadından sadece biri
çalışabilmektedir.
Mart 2016
Sayfa | 104
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 15 ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfus içerisindeki payı
yüzde 50,6 olan kadınların işgücü içerisindeki payı ise yüzde 30,3
düzeyinde kalmaktadır. İstihdam edilenler içerisinde kadınların payı ise
yüzde 29,9 düzeyindedir.
9 Aslında istihdam edilen kadınların da yarısına yakını ücretsiz aile işçisi
konumundadır.
2014 yılında çalışan 7 milyon 689 bin kadından 2
milyon 266 bini, diğer bir ifadeyle çalışan her 100 kadından 29’u
ücretsiz aile işçisi olarak sınıflandırılıyor.
9 Tarım sektörünün şişirilmiş istihdam yapısı toplam istihdamda olduğu
gibi kadın istihdamını da “olduğundan iyi” göstermektedir. Türkiye
genelinde istihdam edilen kadınların 2 milyon 553 bini (çalışan her 100
kadından 33’ü) tarım sektöründe istihdam edilmekte ve bunların da 2
milyon 47 bini ücretsiz aile işçisi olarak istatistiklere yansıtılmaktadır.
Kadınlar Arasındaki İşsizlik Oranları (%)
24,0
21,9
22,0
20,0
20,2
19,6
18,7
17,9
18,0
17,3
18,1
17,7
16,0
16,5
14,3
13,0
14,0
12,0
17,4
16,4
11,0
11,2
11,1
11,0
2004
2005
2006
2007
11,6
11,3
11,9
11,9
2013
2014
10,8
10,0
2008
İşsizlik Oranı
2009
2010
2011
2012
Tarım Dışı İşsizlik Oranı
9 Düşük işgücüne katılım oranına rağmen kadınlar arasındaki işsizlik
erkeklerin oldukça üzerinde seyretmektedir.
Türkiye genelinde
işsizliğin yüzde 9,9 olarak hesaplandığı 2014 yılında kadınlar arasındaki
işsizlik oranı ise yüzde 11,9 düzeyinde bulunmaktadır. İşgücü
içerisindeki payı yüzde 30,3 olan kadınların işsizler içerisindeki payı ise
yüzde 36,5 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Mart 2016
Sayfa | 105
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 Türkiye genelinde yüzde 12 olan 2014 yılı tarım dışı işsizlik oranı
kadınlar arasında yüzde 16,5’e kadar çıkmaktadır.
9 Kadınların büyük bölümü de kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. 2014
yılında Türkiye genelinde yüzde 35 olan kayıt dışı çalışma oranı,
kadınlar arasında yüzde 48’i bulmaktadır. İstihdamda gözüken 7 milyon
689 bin kadından 3 milyon 724 bini kayıt dışı olarak çalışmaktadır.
9 İstatistikler Türkiye’de kadınların büyük bir bölümünün ücretsiz aile
işçisi, büyük bir bölümünün de merdiven altı tezgâhlarda kayıt dışı
olarak çalıştırıldığına işaret etmektedir.
Mart 2016
Sayfa | 106
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
GENÇ NÜFUS EKONOMİ İÇİN FIRSATA DÖNÜŞMÜYOR
Genç İşsizliği (15-24 Yaş; %)
29,8
29,0
26,6
25,9
27,0
24,2
25,0
22,5
23,0
23,3
24,2
25,3
22,0
21,0
20,9
21,0
19,0
22,1
21,7
20,6
19,9
17,0
19,1
20,0
20,5
18,4
18,7
17,5
17,9
15,0
2004
2005
2006
2007
2008
İşsizlik Oranı (%)
2009
2010
2011
2012
2013
2014
Tarım dışı işsizlik oranı (%)
9 Türkiye’nin en temel problemi olan işsizliğin,
en dikkat çeken
yanlarından birini gençler arasındaki yüksek işsizlik oluşturuyor.
9 Genç nüfus Türkiye’nin diğer ülkelere göre önemli bir üstünlüğü olarak
değerlendiriliyor. Nüfusun genç olmasının Türkiye için önemli bir fırsat
olması gerekiyor. Ancak, genç nüfus arasındaki işsizliğin yüzde 20’ye
yakın oranlarda gezinmesi, genç nüfusu Türkiye için bir fırsat olmaktan
çıkarıyor.
9 2013 yılı ortalamalarına göre 4 milyon 789 bin kişi olan Türkiye’deki
genç işgücünün (çalışanlar + çalışmak için iş arayanlar) yüzde 17,9’u iş
bulamıyor.
2014 yılında Türkiye genelinde 2 milyon 855 bin olan
işsizlerin 858 binini gençler meydana getiriyor. Toplam işgücü
içeresindeki payı yüzde 16,6 olan gençlerin işsizler içeresindeki payı ise
yüzde 30’u buluyor.
9 Bu arada tarım sektörünün büyüklüğü genç işsizliğinin de gerçek
boyutunu gizliyor. Çünkü kırsal kesimde bulunan gençlerin önemli bir
bölümü istatistiklere ücretsiz aile işçisi olarak yansıtılıyor. Bu nedenle
yine tarım dışı işsizlik oranı gençler arasında yüzde 21’e kadar
yükseliyor.
Mart 2016
Sayfa | 107
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 İstihdamda gözüken gençlerin çok önemli bir bölümü (2014 yılında
ortalama 88 bin kişi) de haftada toplam 40 saatten daha az süre çalışan,
daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde
daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan gençlerden( Zamana bağlı
eksik istihdam) oluşmaktadır.
9 Çalışanların 102 bini ise bir işte çalışmakla birlikte mevcut işini
değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak başka bir iş daha
arayanlardan (yetersiz istihdam) meydana geliyor.
Okuma
Yazma
Bilmeyen
1,05%
İlkokul
0,70%
Yüksek
Öğretim
23,01%
Lise Dengi Mesleki
Okul
14,49%
Genel Lise
12,62%
Okuma Yazma
Bilen Fakat Bir
Okul Bitirmeyen
5,37%
Genç İşsizlerin Eğitim Durumu
İlköğretim
40,77%
Ortaokul Veya
Dengi Meslek
Ortaokul
1,99%
Kaynak: TÜİK
9 Genç işsizler arasında üniversite mezunlarının yüzde 23’ e yakın bir pay
alması Türkiye’de yüksek eğitimini yeni tamamlamış genç işgücünün
istihdamında önemli sorunlar yaşandığını göstermektedir.
9 Eğitimli olmanın işsiz kalma riskini azaltması beklenir. Ancak Türkiye’de
durum bu beklentinin karşılanmadığını, lise ve yüksekokul-fakülte
eğitimini yeni bitirmiş çok sayıdaki gencin iş bulamadığı gözleniyor.
Mart 2016
Sayfa | 108
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİ KAYIT DIŞI
Kayıtdışı Çalışanların Oranı (2014; %)
Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık
82,3
Diğer Hizmet Faaliyetleri
47,7
İnşaat
36,6
ORTALAMA
35,0
Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve Spor
34,4
Konaklama Ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri
33,0
Elektrik, Gaz, Buhar, Su Temini Ve…
29,8
Toptan ve Perakende Ticaret
26,5
Gayrimenkul Faaliyetleri
26,3
Ulaştırma ve Depolama
24,8
İnsan Sağlığı ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri
24,7
İmalat
20,2
İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri
15,3
Bilgi ve İletişim
13,2
Mesleki, Bilimsel ve Teknik Faaliyetler
11,1
Madencilik ve Taş Ocakçılığı
6,7
Kamu Yönetimi ve Savunma, Zorunlu…
4,1
Eğitim
3,5
Finans ve Sigorta Faaliyetleri
3,3
0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0
Kaynak: TÜİK
9 TÜİK’in hesaplamalarına göre, çalışan her 100 kişiden 35’İ herhangi bir
sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı bulunmuyor. Tarım sektöründe
yüzde 82,3’ü bulan kayıt dışılık oranı tarım dışı sektörlerde ise yüzde
22,3 düzeyinde seyrediyor.
9 Tarım dışı sektörlerden madencilikte çalışanların yüzde 6,7’si, imalat
sanayiinde çalışanların yüzde 20,2’si, elektrik, gaz su ve kanalizasyon
sektöründe çalışanların yüzde 28,9’u, inşaat sektöründe çalışanların
yüzde 36,6’sı, ticaret sektöründe çalışanların yüzde 26,5’i, konaklama ve
yiyecek sektöründe çalışanların yüzde 33’ü, ulaştırma ve depolama
sektöründe çalışanların yüzde 24,8’i, gayrimenkul faaliyetlerinde
Mart 2016
Sayfa | 109
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
çalışanların yüzde 26,3’ü, kültür, sanat eğlence dinlence ve spor
alanında çalışanların yüzde 34,4’ü, diğer hizmet faaliyetlerinde
çalışanların yüzde 47,7s’i kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir.
9 Kayıt dışı istihdam şimdiye kadar sadece yol açtığı vergi ve sigorta
kayıpları açısından ele alındı. Oysa kayıt dışı çalışmak zorunda olanlar,
sosyal güvenlik kapsamı dışında kalmanın yanı sıra Anayasa ve çalışma
yasalarıyla kendilerine sağlanan hiçbir hakkı da kullanamamakta,
sağlıksız çalışma ortamlarında, korumasız ve istismara açık bir şekilde
düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadırlar. Sosyal güvencesiz, iş
güvenliğinden yoksun, iş güvencesi olmadan çok düşük ücretlerle
çalıştırılarak sömürülen vatandaşlar Türkiye’nin en temel ekonomik ve
sosyal sorunlarının başında gelmektedir.
9 Unutmamak gerekir ki kayıt dışı istihdam edilme toplumun en yoksul
ve korunmaya muhtaç kesimi arasında yaygındır.
Mart 2016
Sayfa | 110
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE’DE ÇALIŞANLAR KİŞİSEL KAZANÇTA EN SONDA
60.000
50.000
40.000
30.000
20.000
56.340
56.021
55.716
54.236
50.449
50.282
49.506
48.347
48.082
47.590
46.911
45.199
43.682
41.192
40.818
40.242
40.060
36.354
36.118
35.609
35.405
34.824
34.561
32.037
28.817
25.503
23.688
22.655
22.101
20.948
20.885
20.338
20.307
18.944
17.177
16.919
16.193
Kişisel Kazanç(Dolar)
10.000
ABD
Lüksemburg
İzlanda
İsviçre
Avustralya
Norveç
İrlanda
Danimarka
Belçika
Hollanda
Kanada
Avusturya
Almanya
İngiltere
İsveç
Fransa
Finlandiya
Kore
OECD
Yeni Zelanda
Japonya
İspanya
İtalya
Slovenya
İsrail
Yunanistan
Portekiz
Polonya
Şili
Macaristan
Rusya
Çek Cum.
Slovak Cum.
Estonya
Brezilya
Türkiye
Meksika
0
Kaynak: OECD
9 OECD’nin üyesi olan 34 ülke ile birlikte Brezilya ve Rusya’yı dikkate
alarak oluşturduğu Daha İyi Yaşam Endeksi kapsamındaki kişisel kazanç
sıralamasında Türkiye, Brezilya’dan sonra OECD’nin en düşük kişisel
kazancını sağlayan ülkesi oldu.
9 OECD ülkelerinde ortalama 36 bin 118 dolar olan, çalışan başına
ortalama kişisel kazanç Türkiye için 16 bin 919 dolar olarak hesaplandı.
9 Kişisel kazancın en yüksek olduğu ABD’de kişisel kazanç Türkiye’nin üç
katına çıktı. OECD, ABD için kişisel kazancı 56 bin 340 dolar olarak
hesapladı.
Mart 2016
Sayfa | 111
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÜZERİNDEKİ KAMUSAL YÜKLER İSTİHDAMI CAYRIDIYOR
Evli ve İki Çocuklu Aile İçin Ortalama Ücret Üzerindeki
Vergi ve Sigorta Primi Yükü (%)
Fransa
Belçika
İtalya
İsveç
Yunanistan
Finlandiya
Avusturya
Macaristan
Türkiye
İspanya
Estonya
Almanya
Hollanda
Norveç
Polonya
Danimarka
Portekiz
İngiltere
Slovakya
Slovenya
Japonya
Çek Cum.
Kore
Kanada
İsrail
ABD
Meksika
İrlanda
İzlanda
Avustralya
Lüksemburg
İsviçre
Şili
42,1
39,6
37,2
37,1
36,6
36,6
36,6
36,3
35,9
33,8
33,5
32,6
30,8
30
28,4
27,1
26,9
26,8
22,6
22,4
21,6
21,2
17,5
17,3
16,9
16,3
15,5
13,4
12,7
12,1
11,2
8,3
6,2
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
Kaynak: OECD
9 Kayıt dışı istihdam oranını yüksek olan Türkiye’de kayıtlı istihdam
üzerinde ise çok yüksek vergi ve sigorta yükü bulunmaktadır. OECD’nin
iki çocuklu bir aileyi esas alarak yaptığı karşılaştırma, Türkiye’de ücretler
üzerindeki vergi ve sigorta primi yükünün yüzde 35,9’u bulduğunu
gösteriyor. Bu yük bir yandan istihdamı caydırırken bir yandan da
istihdamın kayıt dışına çıkmasına yol açıyor.
Mart 2016
Sayfa | 112
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VATANDAŞLARIN BANKALARA BORCU 57 KATINA ÇIKTI
Tüketicilerin Bankalara Olan Borçları (Milyon TL)
450.000
381.936 381.310
353.606
330.414
400.000
350.000
264.314
300.000
223.428
250.000
170.513
200.000
150.000
100.000
50.000
25.548
6.605 12.842
45.204
67.265
92.074
126.714
112.961
0
2002
2003
2004
2005
Tüketici Kredileri
2006
2007
2008
Kredi Kartları
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
Tüketicilerin Bankalara Toplam Borcu
Kaynak: BDDK
9 AKP döneminde patlama yapan bir başka ekonomik büyüklük ise
vatandaşların bankalara olan borçları oldu.
9 2002 yılında 6,5 milyar lira olan vatandaşların bankalara olan tüketici
kredisi ve kredi kartı borçlarının toplam tutarı 2015 yılı sonunda da
381,9 milyar liraya çıktı.
9 Vatandaşların bankalara olan borçlarında 13 yılda 57 kat artış yaşandı.
9 Bu dönemde kredi kartı borçları 4,3 milyar liradan 76,5 milyar liraya,
tüketici kredisi borçları ise 2,3 milyar liradan 305,4 milyar liraya yükseldi.
9 Tüketici kredisi borçları 134 kat, kredi kartı borçları ise 17 kat artış
kaydetti.
Mart 2016
Sayfa | 115
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AİLELERİN TOPLAM BORCU 424 MİLYAR
Aileler Kime Borçlu (Milyar TL; Aralık (*) 2015)
Finansman
Şirketlerine; 9,5
TOKİ'ye; 12,0
Varlık Yönetim Şir.;
11,8
Kredili Mevduat; 9,2
Kredi Kartı; 76,5
Tüketici Kredisi;
305,4
Kaynak: BDDK ve Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu (Kasım 2015)
(*)TOKİ’ye, Varlık Yönetim Şirketlerine, Finansman Şirketlerine ve Kredili Mevduat borçları borçlar Eylül 2015
itibariyle)
9 Türkiye’deki ailelerin, vadeli konut alımları nedeniyle Toplu Konut
İdaresi ile bankalardaki batık kredileri satın almış olan varlık yönetim
şirketlerine olan borçları da dâhil toplam finansal borçları 2015 yılında
424,4 milyar lirayı buldu.
9 Bu borcun, 303,4 milyar lira ile en büyük büyük bölümünü tüketici
kredisi borçları oluşturuyor.
9 2015 sonunda 76,5 milyar liralık kredi kartı borcu bulunan
vatandaşların, bankalardaki kredili mevduat hesaplarına olan toplam
borcu da Eylül 2015 itibariyle 9,2 milyar lira düzeyine çıkmış gözüküyor.
9 Vatandaşların, batık kredileri satın alan varlık yönetim şirketlerine 11,8
milyar lira, TOKİ’ye 12 milyar lira, tüketici finansman şirketlerine ise 9,5
milyar lira borcu bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 116
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AİLELERİN EN BÜYÜK ALACAKLISI BANKALAR
Aileler Kime Borçlu(*) (Milyar TL)
Finansman
Şirketlerine; 9,5
TOKİ'ye; 12
Varlık Yönetim
Şir.; 11,8
Bankalara; 391,1
Kaynak: BDDK ve Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu (Kasım 2015)
(*)TOKİ’ye, Varlık Yönetim Şirketlerine, Finansman Şirketlerine ve Kredili Mevduat borçları borçlar Eylül 2015
itibariyle.
9 2002 yılından itibaren hızla borçlanan ailelerin, en büyük alacaklısı ise
bankalar. Ailelerin, ihtiyaç, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı
harcamaları nedeniyle bankalara olan toplam borcu 2015 yılında 391
milyar lira olarak hesaplanıyor.
9 Ailelerin, vadeli konut alımları nedeniyle Toplu Konut İdaresi’ne olan
toplam borçları 12 milyar lira düzeyinde bulunurken,
tüketici
finansman şirketlerine olan borçları ise 9,5 milyar lira seviyesinde
seyrediyor.
9 Varlık Yönetim Şirketleri de 11,8 milyar liralık alacak için vatandaşları
takipte tutuyor.
Mart 2016
Sayfa | 117
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VATANDAŞIN BORCU GELİRİNİN YÜZDE 55’İNE ULAŞTI
Ailelerin Borcunun Harcanabilir Gelirene Oranı (%)
60
55,2
50
45,3
40
36,6
36,4
2008
2009
47,4
48,8
2011
2012
31,1
27,5
30
20
14,4
9,4
10
5,5
0
2003
2004
2005
2006
2007
2010
2013
Kaynak: Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu Kasım 2013, Sayı: 17
9 AKP döneminde vatandaşların borcu gelirlerinden çok daha yüksek
oranlarda artış gösterdi.
9 Vatandaşların, bankalara ve katılım bankalarına olan borçlarının yanı
sıra TOKİ’ye olan taksitli konut borçlarının toplamından oluşan finansal
borçları 2003 yılında harcanabilir gelirlerinin yüzde 5,5’i kadar bir
büyüklük oluşturuyordu.
9 2013 yılı sonu itibariyle ise ailelerin borcunun harcanabilir gelirlerine
oranı yüzde 55,2’ye kadar yükseldi.
9 Merkez Bankası’nın son yıllarda hesaplamayı bıraktığı bu oranın yüzde
60’ı bulduğu tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 118
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BATIK TÜKETİCİ KREDİSİ BORÇLARI 58 KAT ARTTI
Tüketicilerin Bankaların Takibindeki Borcu
(Milyon TL)
18.000
16.756
17.192
16.000
14.000
12.222
12.000
9.647
10.000
8.293
8.000
6.000
7.877
6.655
4.446
4.000
2.000
7.430
353
278
725
1.555
2.124
2.822
0
2002 2003 2004
2005
2006
Tüketici Kredileri
2007
2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Kredi Kartları
Tüketicinin Takipteki Toplam Borcu
Kaynak: BDDK
9 2002
yılını
izleyen
yıllarda
tüketicilerin
bankalara
zamanında
ödeyemediği, diğer bir deyişle batık krediler de tavan yaptı.
9 Tüketicilerin zamanında ödeyemedikleri için bankalar tarafından takibe
alınan borçlarının tutarı 2002 yılında 278 milyon lira düzeyinde
bulunuyordu.
9 Batık tüketici kredileri 2009 yılında 8,3 milyar liraya yükseldi. 2011 yılı
sonunda 6,7 milyar lira olarak gerçekleşti.
9 2012 yılıyla birlikte yeniden artmaya başlayan ve yılsonunda 7,9 milyar
liraya yaklaşan batık tüketici kredisi borçları, 2013 yılı sonunda 9,6
milyar lira 2014 sonunda 12,2 milyar lira, 2015 yılı sonunda da 16,8
milyar lira oldu.
9 Batık tüketici kredileri 2016 yılında da artmaya devam ediyor. Söz
konusu krediler 22 Ocak 2016 itibariyle 17,2 milyar liraya dayandı.
Mart 2016
Sayfa | 119
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
2,6 MİLYON KİŞİ BANKALARA BORCUNU ÖDEYEMİYOR
Bankalara Kredi Kartı ve Tüketici Kredisi Borcunu
Ödeyemeyen Vatandaşlar
3.000.000
2.623.848
2.500.000
2.000.000
1.555.998
1.500.000
1.257.397
1.121.660
1.000.000
1.297.132
1.331.305
1.209.119
910.117
500.000
0
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2015 Sonu
İtibariyle Borcu
Devam Eden
Sayısı
Kaynak: TBB Risk Merkezi
9 Geliri yeterince artmayan vatandaşlar giderek daha fazla borçlandıkları
için, borcunu ödeyemeyen vatandaş sayısı da her geçen yıl artıyor.
9 2014 yılında tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu zamanında
ödeyemediği için kara listeye alınan isim sayısı 1 milyon 297 bin kişiyi
buldu.
9 2015 yılında ise toplam 1 milyon 331 bin 305 kişi kredi kartı ve tüketici
kredisi borcunu ödeyemediği için kara listeye alındı. Geçen yıl kara
listeye alınanların sayısı 2014 yılına göre yüzde 2,6 oranında artış
gösterdi.
9 Kara listeye alındıktan sonra borcunu ödeyenler düşülerek
hesaplanan borcu devam eden vatandaş sayısı ise 2015 sonu
itibariyle 2 milyon 623 bin 848 kişi olarak hesaplandı.
Mart 2016
Sayfa | 120
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BORÇLARIN VARLIKLARA ORANI YÜZDE 45’E ÇIKTI
Hane Halkının Finansal Borçlarıyla İlgili Oranlar
52,9
55,0
45,0
48,1
49,7
44,9
39,9
45,0
35,0
35,0
34,4
33,9
27,9
22,6
25,0
14,4
15,0
4,9
8,5
4,9
7,5
9,4
2005
2006
11,7
12,8
14,3
2007
2008
2009
16,4
17,8
19,4
2010
2011
2012
22,9
22,3
21,6
2013
2014
2015
5,0
-5,0
1,9
2002
2,9
2003 2004
Fin. Yükümlülükler/Fin. Varlıklar (%)
Fin. Yükümlülükler/GSYH (%)
Kaynak: Merkez Bankası
9 2002 yılından sonra ailelerin borçları, finansal varlıklarından çok daha
yüksek oranda arttı.
9 2002 yılında ailelerin borçları finansal varlıklarının yüzde 4,9’u kadar bir
büyüklük oluşturuyordu. 2013 sonunda ise bu oran yüzde 52,9’a kadar
yükseldi. 2014 sonunda yüzde 49,7 olan söz konusu oran 2015’te yüzde
44,9 olarak hesaplandı.
9 Ailelerin finansal borçlarının milli gelire oranı da aynı dönemde yüzde
1,9’dan yüzde 21,6’ya kadar tırmandı.
9 AKP döneminde vatandaşların tasarrufları yerine borçları arttı.
Mart 2016
Sayfa | 121
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜKETİCİLER SON 8 YILDA BANKALARA 223 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ
Tüketicilerin Bankalara Ödediği Faiz (Milyon TL)
42.856
45.000
37.410
40.000
32.618
35.000
28.969
30.000
25.000
20.000
19.013
20.501
19.807
2009
2010
22.414
15.000
10.000
5.000
0
2008
2011
Tüketici Kredilerinden Alınan Faiz
2012
2013
2014
2015
Kredi Kartlarından Alınan Faiz
Kaynak: BDDK
9 AKP döneminde bankalara hızla borçlandırılan vatandaşlar artık
gelirlerinin çok önemli bir bölümünü faiz olarak bankalara aktarmak
zorunda kaldılar.
9 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verileri vatandaşların
bankalara ödediği yıllık faiz miktarının son altı yılda yüzde 100’den fazla
arttığını gösteriyor.
9 2008 yılında 16 milyar lira olan vatandaşların tüketici kredisi ve kredi
kartı borçları için bankalara ödediği faiz 2015 yılında 42,8 milyar liraya,
ulaştı.
9 2008 - 2015 yıllarını kapsayan son 8 yılda vatandaşlar bankalara toplam
223 milyar lira faiz ödedi.
Mart 2016
Sayfa | 122
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜKETİCİ BANKALARA HALA YÜKSEK REEL FAİZ ÖDÜYOR
Tüketici Kredisi Yıllık Faiz Oranı ve Enflasyon (%)
50
45,8
45
40
35
31,6
30
24,6
25
20
23,8
22,9
21,7
25,3
18,9
13,5
15
15,2
17,6
15,9
17,6
13,3
10
10,6
5
10,1
10,5
8,8
10,4
6,3
8,6
6,5
8,9
7,5
8,9
7,7
2014
2015
0
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Tüketici Kredisi (İhtiyaç) Faiz Oranı
2010
2011
2012
2013
Tüketici Fiyatları Yıllık Ortalama Artış
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Haftalık Sunum ve TÜİK
9 Tüketicilerin, bankalara her yıl milyarlarca liralık faiz ödemek zorunda
kalmasının en önemli nedenini, tüketicilerin bankaların insafına
terkedilmesi oluşturuyor.
9 Bankalar, tahsilat riski diğer kredi türlerine göre çok daha düşük
olmasına rağmen yıllardır tüketicilerden çok yüksek oranlarda faiz
alıyorlar.
9 2014 yılında yıllık ortalama enflasyon yüzde 8,9’a indiği halde bankalar
tüketicilerden yüzde 15,6 faiz aldı. 2015 yılında yıllık ortalama enflasyon
(TÜFE) yüzde 7,7 olurken, tüketici kredisi faizleri ise yıllık ortalama
yüzde17,6’ya çıktı.
9 2003-2015 yılları arasında tüketiciler bankalara yüzde 4,5 ile yüzde 19
oranları arasında reel faiz ödedi.
Mart 2016
Sayfa | 123
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜKETİCİNİN GÜVENSİZLİĞİ SÜRÜYOR
Tüketici Güven Endeksi
95,0
91,9
90,0
86,2
85,0
77,8
80,7
80,0
78,8
73,6
78,8
75,0
75,0
73,6
70,0
67,7
65,6
65,0
66,6
60,0
56,7
55,0
50,0
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
Şubat
Kaynak: TÜİK
9 Tüketici Güven Endeksi, tüketicilerin ekonomik politikalara olan
güvensizliğinin giderek derinleştiğine işaret ediyor.
9 2004 yılında 91,9 seyreden Endeks, 2005 yılından itibaren artan bir
tüketici “güvensizliğine” işaret ediyor.
9 2008 yılı sonunda 56,7’ye kadar geriledikten sonra 2011 yılında 78,8’e
yükselen güven endeksi 2015 yılı sonunda 73,6 oldu. Bu yıl Şubat
ayında bir önceki aya göre yüzde 10 oranında azalarak 71,6’ya geriledi.
9 TÜİK’in hazırladığı Tüketici Güven Endeksi 100’ün üzerinde “tüketici
güvenini” 100’ün altında ise “güvensizliği” gösteriyor.
Mart 2016
Sayfa | 124
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KARŞILIKSIZ ÇEKLER 2015 YILINDA YÜZDE 15 ARTTI
Karşılıksız Çek Sayısı (Adet)
2.000.000
1.756.773
1.800.000
1.537.197
1.600.000
1.324.664
1.400.000
1.144.740
1.200.000
1.006.557
893.939
831.302
800.000 742.968
943.136
1.000.000
860.026
774.898
747.740
673.385
580.952
600.000
400.000
200.000
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi
9 AKP iktidarı döneminde patlama yapan bir başka büyüklük de ibrazında
karşılıksız çıkan çekler oldu.
9 2002 yılında 743 bin civarında olan karşılıksız çıkan çek sayısı 2009
yılında 1 milyon 756 bine kadar yükseldi. Karşılıksız çek sayısı 20022009 yılları arasında yüzde 136 oranında arttı.
9 2010 yılında 860 bine, 2011 yılında 581 bine kadar gerileyen karşılıksız
çekler 2012 yılında yeniden 943 bine çıktı, 2013 yılında 748 bine, 2014
yılında da 673 bine geriledi.
9 Karşılıksız çek sayısı 2015 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 15
oranında artarak 775 bine yaklaştı.
Mart 2016
Sayfa | 127
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN TUTARI YÜZDE 37 ARTTI
Karşılıksız Çeklerin Tutarı (Milyon TL)
27.279
28.000
23.012
23.000
20.909
18.000
19.914
18.057
15.743
13.297
11.728
13.000
11.513
9.604
8.000
3.000
-2.000
5.497
2.204
2002
6.975
3.494
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi
9 2002 yılında karşılıksız kalan çeklerin toplam parasal tutarı 2 milyar 204
milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti.
9 Karşılıksız çeklerin içerdiği parasal tutar 2009 yılında ise 23 milyar liraya
kadar tırmandı. 2010 yılında 13,3 milyar, 2011 yılında da 11,5 milyarlık
çek karşılıksız çıktı.
9 2012 yılında yeniden 20 milyar liranın üzerine yükselen karşılıksız
çeklerin tutarı 2013 yılında ise karşılıksız çek sayısına paralel olarak
azalarak 18,1 milyar liraya geriledi, 2014 yılında ise yeniden 20 milyar
liraya yaklaştı.
9 2015 yılında karşılıksız çıkan çeklerin toplam tutarı önceki yıla
göre yüzde 37 oranında artarak 27,3 milyar lira ile rekor kırdı.
Mart 2016
Sayfa | 128
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
PROTESTOLU SENETLER
Protesto Edilen Senet Sayısı (Bin Adet)
1.800
1.600
1.471
1.400
1.216
1.178
1.200
1.075 1.092
921
1.000
800
600
1.574 1.600
919
1.004 991
590
499
480
2002
2003
400
200
0
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi
9 AKP döneminde zamanında ödenmediği için protesto edilen senetlerin
sayısında da rekor bir düzeye ulaşıldı.
9 2002 yılında 499 bin olan Türkiye genelinde protesto edilen senet sayısı
2009 yılında 1 milyon 600 bine kadar yükseldi.
9 2002-2009 yılları arasında yüzde 220 oranında artan protesto edilen
senet sayısı 2010 yılında 1,2 milyonu geçti, 2011 yılında ise 919 bine
kadar gerilemesine rağmen 2012 yılında 1 milyon 75 bin, 2013 yılında
1 milyon 92 bin, 2014 yılında da 1 milyon 4 bin adet oldu.
9 Protesto edilen senet sayısı 2015 yılında ise bir önceki yıla göre
yüzde 0,4 oranında azalarak 999 bine indi.
Mart 2016
Sayfa | 129
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
PROTESTOLU SENETLERİN TUTARI YÜZDE 22 ARTTI
Protesto Edilen Senet Tutarı (Milyon TL)
12.000
10.081
10.000
8.221
7.771
8.000
6.949
6.760
5.769
5.732
6.000
7.494
4.902
4.055
4.000
2.000
2.803
1.652
816
908
2002
2003
0
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi
9 Protesto edilen senetlerin tutarında ise AKP döneminde 11 kattan fazla
artış yaşandı.
9 2002 yılında 816 milyon lira olan protesto edilen senetlerin toplam
parasal tutarı, hızla artarak 2009 yılında 7 milyar 771 milyon liraya
yükseldi.
9 2010 yılında 5 milyar 769 milyon liraya, 2011 yılında ise 4 milyar 902
milyon liraya inen protesto edilen senetlerin toplam tutarı, 2012 yılında
ise 6 milyar 949 milyon liraya kadar tırmandı.
9 Protesto edilen senetlerin tutarı 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde
8,2 oranında artarak 7,5 milyar liraya, 2014 yılında da yüzde 9,7 artarak
8,2 milyar liraya çıktı.
9 2015 yılında ise protesto edilen senet sayısında gözlenen azalışa
rağmen, bu senetlerin tutarı bir önceki yıla göre yüzde 22,6
oranında artarak 10,1 milyar liraya ulaştı.
Mart 2016
Sayfa | 130
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İCRA DOSYALARININ SAYISI 24 MİLYONA YAKLAŞTI
İcra Müdürlüklerine Gelen Dosya Sayısı
(Bin Adet)
23.825
25.000
20.507 20.772 21.007
20.000
17.826
13.947
15.000
10.000
21.839
8.226 8.614 8.010 7.798 8.461
9.469
10.444
5.000
0
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Kaynak: Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü
9 AKP döneminde icra dosyalarının sayısında da hızlı bir patlama yaşandı.
9 2001 gibi ağır bir krizden çıkış yılı olan 2002 yılında icra
müdürlüklerinde toplam 10 milyon 26 bin icra dosyası işlem görüyordu.
9 2010 yılında Türkiye’deki icra müdürlüklerinde işlem gören dosya sayısı
20 milyonu, 2012 yılında ise 21 milyonu geçti.
9 Ekonominin büyüme hızının yavaşlamasına paralel olarak icra
dairelerindeki dosya sayısı 2014 yılı sonunda ise 23 milyon 825 bine
kadar çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 131
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SON ALTI YILDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 758 BİN KİŞİYE CEZA EVİ YOLU
GÖZÜKTÜ
Taahhüdü İhlal Suçundan Açılan Davalar ve Mahkumiyet
Alanlar (Sanık Sayısı)
350.000
299.873
300.000
250.000
209.375
200.000
282.753
227.141
199.348
197.626
170.860
163.557
141.169
150.000
119.182
103.374
100.000
33.563
50.000
0
2009
2010
2011
Açılan Dava
2012
2013
2014
Mahkumiyet
Kaynak: Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü
9 2004 Sayılı İcra ve İflas Yasası’nın 340’ıncı maddesi, icraya verilmiş
borcunu “ödeyeceğim” diye taahhütte bulunup, ödeyemeyenlere üç ay
tazyik hapis cezası verilmesini öngörüyor.
9 “Taahhüdü ihlal” ya da yasadaki adıyla “ödeme şartını ihlal” gibi
ekonomik bir suçtan her yıl binlerce vatandaş hapis cezası alıyor. Son
altı yılda bu nedenle açılan davalarda toplam 1 milyon 400 bine yakın
vatandaş yargılanırken, 758 bini üç ay hapis cezasıyla cezalandırıldı.
9 Bu durumdaki vatandaşların büyük bölümünü çiftçilerimiz oluşturuyor.
Taahhüdü ihlalden ceza almış birçok vatandaş hapse girme tehdidi
karşısında işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumda bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 132
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
GELİR DAĞILIMI EN ADALETSİZ ÜLKELERDEN BİRİ
Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelirin Yüzde 10’luk Gelir
Dilimlerine Göre Dağılımı
(Pay %, 2014)
2,4% 3,8%
4,9%
1 %10
5,9%
2 %10
7,0%
30,3%
3 %10
8,3%
4 %10
5 %10
9,8%
15,6%
11,9%
6 %10
7 %10
8 %10
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye en zengin yüzde 10’luk kesimle en yoksul yüzde 10’luk kesim
arasında gelir açısından 12,6 katlık bir fark bulunuyor.
Kullanılabilir gelirin 2014 yılında yüzde 30,3’ünü en zengin yüzde 10’luk
kesim alırken, en yoksul yüzde 10’luk kesimin aldığı pay ise yüzde 2,4
olarak gerçekleşti.
Yüzde 5'lik Gelir Dilimlerinin Milli Gelirden Aldığı
Pay(%)
25,0
20,0
19,6
15,0
10,8
10,0
5,0
8,4
7,1
6,3
5,6
5,1
4,7
4,3
4,0
3,7
3,4
3,1
2,8
2,6
2,3
2,1
1,8
1,4
1,0
0,0
20. 19. 18. 17. 16. 15. 14. 13. 12. 11. 10. 9. 8. 7. 6. 5. 4. 3. 2. 1.
%5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5
9 Yüzde 5’lik dilimlere göre bakıldığında ise uçurum biraz daha
netleşiyor. En zengin yüzde 5 pastanın yüzde 19,6’sını alırken en yoksul
yüzde 5’in pastadan aldığı pay yüzde 1’de kalıyor. En zengin ve en
yoksul yüzde 5’lik kesimler arasındaki gelir farkı 19 katı buluyor.
Mart 2016
Sayfa | 135
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 Mutlu azınlık diyebileceğimiz en zengin yüzde 5’lik kesimin aldığı pay,
en yoksul yüzde 40’lık kesimin aldığı payın üzerinde bulunuyor.
İzlanda
İsveç
Çek Cumhuriyeti
Hollanda
Slovenya (*)
Belçika
Finlandiya (*)
Danimarka
Slovakya (*)
Malta (*)
Avusturya (*)
İsviçre
Macaristan (*)
Almanya
Fransa
İrlanda
İngiltere
Polonya (*)
Lüksemburg
G.Kıbrıs
Hırvatistan
Estonya
İtalya (*)
İspanya (*)
Portekiz
Romanya
Litvanya (*)
Yunanistan (*)
Letonya ((*)
Bulgaristan
Makedonya
Sırbistan
Türkiye (*)
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
39,1
38,0
37,0
35,5
35,4
35,0
34,5
34,2
34,0
33,7
32,9
32,7
32,4
30,9
30,8
30,4
30,2
30,1
30,0
29,7
28,5
27,9
27,7
27,6
27,5
26,1
25,9
25,6
25,1
25,0
24,9
24,6
24,0
Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelire Göre Gini
Katsayısı
Kaynak: Eurostat, Türkiye için TÜİK
(*) İşaretli ülkeler 2014, diğer ülkeler için 2013 verisidir.
9 100’e yaklaştıkça gelir dağılımlarındaki adaletsizliğin arttığı,
0’a
yaklaştıkça ise adaletsizliğin azaldığına işaret eden Gini katsayısı ise
2014 yılı için 39,1 olarak hesaplandı.
9 Gini katsayısı Türkiye’nin bu haliyle Avrupa ülkeleri içerisinde gelirini en
adaletsiz dağıtan ülke konumunda bulunduğunu gösteriyor.
Mart 2016
Sayfa | 136
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YOKSULLUK SÜRÜYOR
Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırlarına Göre
Yoksul Sayıları, Yoksulluk Oranı (2014)
35
25.000
29,4
30
20.000
21,8
25
15.000
20
15
22.223
10.000
8,7
15
16.501
10
11.332
5.000
5
6.572
0
0
Yoksulluk riski, % 40
Yoksulluk riski, % 50
Yoksul sayısı(Bin kişi)
Yoksulluk riski, % 60
Yoksulluk riski, % 70
Yoksulluk oranı (%)
NOT: “Göreli yoksulluk”: Bireylerin ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olması durumu olarak
tanımlanıyor.
Bu tanıma göre, toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir elde eden birey veya aileler göreli
anlamda yoksul sayılıyor. Bu araştırmada, eşdeğer fert başına düşen (eşdeğer hane halkı kullanılabilir) gelirleri
kullanılarak, eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir medyan değerine göre belirlenen çeşitli göreli yoksulluk
sınırları (%40, %50, % 60 veya % 70) hesaplanmıştır.
9 TÜİK’in yaptığı yoksulluk analizleri, yoksulluk sınırı için esas alınan gelir
veya
harcama
miktarlarının
düşüklüğü
nedeniyle
Türkiye’deki
yoksulluğun gerçek boyutunu gösermiyor.
9 Bu düşük yoksulluk sınırı rakamlarına göre bile, hane halkı ortalama
gelir düzeyi esas alınarak yapılan farklı yoksulluk hesaplamaları
Türkiye’deki yoksulluk oranını yüzde 8,7 ile yüzde 29,4 oranları arasında
değiştiğini gösteriyor.
9 Yoksulluk oranı; yoksulluk sınırı olarak eşdeğer hane halkı kullanılabilir
gelir medyan değerinin (Medyan gelir: Gelirler küçükten büyüğe
sıralandığında ortaya düşen değer medyan geliri ifade etmektedir)
yüzde 40’ı esas alındığında yüzde 8,7, yüzde 50’si esas alındığında
yüzde 15, yüzde 60’ı esas alındığında yüzde 21,8 ve yüzde 70’i esas
alındığında da yüzde 29,4 olarak hesaplanıyor.
Mart 2016
Sayfa | 137
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 Bu tanımlamalara göre de yoksul fert sayısı 6 milyon 572 binle 22
milyon 273 bin kişi arasında hesaplanıyor.
Yoksulluk Riski Altındaki Nüfus
17.400
17.200
26%
17.165
25,4%
17.123
16.963
17.000
16.600
16.400
16.200
16.741
16.706
23,8% 16.569
24,1%
23,4%
25%
24,3%
16.714
16.800
16.501
22,9%
22,7%
24%
23%
22,4%
16.053
22%
21,8%
16.000
15.800
21%
15.600
20%
15.400
1
2
3
4
5
Seri 2
6
7
8
9
Seri 1
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’de yoksulluk sınırı olarak genellikle ortalama gelirin yüzde 50’si
ve daha azı gelir elde edenler dikkate alınıyor. Bu tanıma göre
bakıldığında 2014 yılında Türkiye’deki yoksul sayısı 11 milyon 332 bin
kişi olarak gözüküyor.
9 Avrupa Birliği ise daha çok ortalama gelirin yüzde 60’ı ve daha azı gelir
elde edenleri yoksul olarak kabul ediyor. Buna göre de Türkiye’deki
yoksul sayısı 2014 yılında 16 milyon 501 bin kişi, yoksulluk oranı ise
yüzde 21,8 olarak hesaplanıyor.
Mart 2016
Sayfa | 138
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VATANDAŞLARIN YÜZDE 61’İ BORÇ ÖDEMEKTEN ŞİKÂYETÇİ
Konut masrafları
Evden uzakta
Borç ve taksit ödemeleri (Konut bir haftalık
tatili karşılama
alımı ve konut masrafları
durumu
dışında)
Seçilmiş Yaşam Koşulları (%)
Karşılanamıyor
78,5
Karşılanabiliyor
21,5
Borç / Taksiti olmayanlar
34,6
Yük getirmiyor
4,5
Biraz yük getiriyor
34,6
Çok yük getiriyor
26,3
Yük getirmiyor
15,6
Biraz yük getiriyor
63,4
Çok yük getiriyor
21,0
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2014
9 TÜİK’in yaşam koşulları araştırmasına göre vatandaşların yüzde 78,5’i
evden uzakta bir hafta tatilin giderlerini karşılayamıyor.
9 Vatandaşların büyük bölümü borç taksit ödemelerinden şikâyet ediyor.
Yüzde 26,8’i taksit ödemelerinin çok yük getirmesinden, yüzde 34,6’sı
ise yük getirmesinden şikâyet ediyor.
9 Vatandaşların yüzde 21’i konut masraflarının çok yük getirdiğini, yüzde
63,4’ü ise biraz yük getirdiğini belirtiyor.
Mart 2016
Sayfa | 139
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VATANDAŞLARIN YÜZDE 54’Ü ET, BALIK, TAVUK YİYEMİYOR
İki günde bir et,
tavuk yada balık
içeren yemek
yeme durumu
Beklenmedik
harcamaların
karşılanma
durumu
Evin ısınma
ihtiyacının
yeterince
karşılanabilme
durumu
Yıpranmış ve
eskimiş
mobilyaların
yenilenebilme
durumu
Seçilmiş Yaşam Koşulları (%)
Yenilenemiyor
75,5
Yenilenebiliyor
24,5
Karşılanamıyor
29,3
Karşılanabiliyor
70,7
Karşılanamıyor
49,0
Karşılanabiliyor
51,0
Yiyemiyor
46,1
Yiyebiliyor
53,9
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2014
9 Yüzde 75,5’i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme olanağına
sahip bulunmuyor.
9 Yüzde 29,3’ü evinin ısınma ihtiyacını tam olarak karşılayamıyor.
9 Yüzde 49’u beklenmedik bir harcamaları karşılayamıyor.
9 Vatandaşların yüzde 46,1 ise iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren
yemek yeme olanağı bulamıyor.
Mart 2016
Sayfa | 140
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AİLELER GIDA İÇİN BİLE YETERLİ PARA BULAMIYOR
45,0
40,0
35,0
30,0
25,0
20,0
15,0
10,0
5,0
0,0
38,3
32,7
31,5
30,6
27,8
23,4
21,1
21,0
18,4
17,9
17,2
16,7
16,3
15,1
14,7
13,2
13,2
12,7
11,8
11,5
10,9
10,2
10,0
10,0
9,5
9,3
9,0
8,4
8,1
8,0
7,9
7,0
6,2
6,0
5,9
5,7
4,8
4,6
4,5
4,1
Geçtiğimiz 12 Ay İçerisi Gıda Ürünleri Almak İçin Yeterli Paranızın
Olmadığı Zamanlar Oldu Mu? ("Evet" Diyenlerin Oranı)
Kaynak: OECD http://dx.doi.org/10.1787/888932965991
9 OECD’nin, yaptığı bir araştırma, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının
1.447 TL, asgari ücretin ise net 1.301 TL olduğu Türkiye’de, ailelerin
büyük bölümünün, diğer ihtiyaçlar bir yana gıda almak için bile para
bulamadığı zamanlar olduğunu ortaya koyuyor.
9 Araştırmaya göre, Türkiye’deki ailelerin yüzde 32,7’si, son 12 ayda gıda
ürünü alabilmek için yeterli parayı bulamadığını ifade etti. Türkiye bu
oranla Meksika’dan sonra olumsuz ikinci ülke oldu.
9 Endonezya, Macaristan, Şili Estonya, Polonya, krizdeki Yunanistan,
Hindistan, İsrail, Çin, gibi ülkelerde bu oran Türkiye’nin altında kaldı.
9 Araştırmanın bir başka önemli sonucu ise Türkiye’de bu oranın 20062007 yıllarına oranla artmış olması. 2006-2007 yılında gıda için yeterli
para bulamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 26,6 olarak ölçülmüştü.
Mart 2016
Sayfa | 141
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BANKALARDAKİ MEVDUATIN YARIYA YAKINI BÜYÜKLERİN
Bankalardaki Mevduatın Büyüklüğüne Göre Dağılımı
(2015;Milyar TL) 10.000-50.000 TL
10.000 TL'ye kadar;
42,2 milyar TL; 4%
Arası; 112,8 milyar
TL; 10%
50.000-250.000 TL;
222,5 milyar TL;
19%
1.000.000 TL Üzeri;
594,7 milyar TL;
51%
250.000 -1.000.000
TL Arası; 188,8
milyar TL; 16%
Kaynak: BDDK
9 Bankalar ve katılım bankalarındaki mevduatın da büyük bölümü az
sayıda hesapta bulunuyor.
9 BDDK’nın verilerine göre, bankalardaki mevduatın yüzde 51’i, 1 milyon
lira ve üzerinde mevduat bulunan 93 bin hesapta bulunuyor.
9 İçerisinde 10 bin liraya kadar mevduat bulunan 61 milyon 510 bin
hesapta ise toplam mevduatın sadece yüzde 3,6’sı tutuluyor.
Bankalardaki Mevduatın Hesap Büyüklüklerine Göre Dağılımı
(Aralık 2015)
On Bin TL’ye Kadar
On Bin-Elli Bin TL arası
Elli Bin-İki yüz elli Bin TL arası
İki yüz elli Bin - Bir Milyon TL
Bir Milyon TL Üzeri
Toplam
Mart 2016
Hesap sayısı
(Bin adet)
61.510
4.552
2.041
398
93
64.658
Mevduat
(Milyon TL)
42.152
112.788
222.453
188.800
594.661
1.160.855
Hesabın
Payı %
Mevduatın
Payı %
89,67
6,64
2,98
0,58
0,14
100,0
3,63
9,72
19,16
16,26
51,23
100,00
Sayfa | 142
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 78’İ BÜYÜK YATIRIMCILARIN
Yerli Yatırımcıların İMKB'de Sahip Olduğu Hisse
Senetlerinin Büyüklük Dağılımı (Aralık 2015)
10.000 TL'ye kadar
1%
10.00050.000 TL
Arası
4%
50.000-250.000 TL
8%
250.000 -1.000.000
TL Arası
9%
1.000.000 TL Üzeri
78%
Kaynak: Merkezi Kayıt Kuruluşu
9 İMKB’de işlem gören hisse senetlerine yapılan yatırımların da çok büyük
bir bölümü yüksek miktarlı hesaplarda bulunuyor.
9 Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun verilerine göre İMKB’de yerli yatırımcılara
ait hisse senetlerinin yüzde 78’i sadece 4 bin 845 hesapta bulunuyor.
9 10 bin liraya kadar olan 894 bin bin hesapta bulunan hisse senetlerinin
payı ise yüzde 1’de kalıyor.
Borsa'daki Hisse Senetlerinin Hesap Büyüklüklerine Göre Dağılımı
(Aralık 2015)
Hesap sayısı
(Adet)
On Bin TL’ye Kadar
On Bin-Elli Bin TL arası
Elli Bin-İki yüz elli Bin TL arası
İki yüz elli Bin - Bir Milyon TL
Bir Milyon TL Üzeri
Toplam
Mart 2016
808.859
150.691
69.660
15.523
4.845
1.049.578
Portföy
(Milyon TL)
894
3.572
7.320
7.310
66.017
85.114
Hesabın
Payı %
Portföyün
Payı %
77,07
14,36
6,64
1,48
0,46
100,00
1,05
4,20
8,60
8,59
77,56
100,00
Sayfa | 143
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE SERVETİN EN ADALETSİZ DAĞILDIĞI ÜLKELERDEN BİRİ
En Zengin Yüzde 10'luk Kesimin Toplam Servetten
Aldığı Pay(%)
Rusya
Türkiye
HongKong
Endonezya
Filipinler
Tayland
ABD
Hindistan
Peru
Brezilya
Mısır
İsviçre
Malezya
Arjantin
Güney Afrika
Şili
İsveç
Danimarka
Çek Cumhuriyeti
İsrail
Suudi Arabistan
Norveç
Kolombiya
Meksika
Çin
Avusturya
Polonya
Kore
Tayvan
Almanya
BAE
Singapur
İrlanda
Portekiz
Yeni Zelanda
Kanada
Yunanistan
İspanya
Hollanda
Finlandiya
İngiltere
Fransa
İtalya
Avustralya
Japonya
Belçika
84,8
77,7
77,5
77,2
76,0
75,0
74,6
74,0
73,3
73,3
73,3
71,9
71,8
71,8
71,7
68,9
68,6
67,5
67,3
67,3
66,4
65,8
65,2
64,4
64,0
63,8
62,8
62,8
62,0
61,7
60,4
59,6
58,5
58,3
57,0
57,0
56,1
55,6
54,8
54,5
54,1
53,1
51,5
51,1
48,5
47,2
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
Kaynak: Credit Suisse, Global Wealth Report 2014
Mart 2016
Sayfa | 144
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
SERVET GİDEREK KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ELİNDE TOPLANIYOR
Türkiye'de Servetin Dağılımı (%)
77,7
66,7
70,2
80
60
40
33,3
20
29,8
22,3
0
Yüzde 90'ın Aldığı Pay
En Zengin Yüzde 10'un Aldığı Pay
Kaynak: Credit Suisse, Global Wealth Report 2014
9 Credit Suisse’in hazırladığı “Küresel Servet Raporu” gelir dağılımı en
adaletsiz ülkelerden biri olan Türkiye’de aynı durumun servet
dağılımında da yaşandığını gösteriyor. AKP döneminde, yoksullardan
zenginlere doğru önemli bir servet transferi yaşandığını ve servetin
giderek küçük bir azınlığın elinde toplandığını gösteriyor.
9 Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre 2000 yılında yüzde 66,7 olan en
zengin yüzde 10’luk kesimin sahip olduğu servetin ülkenin toplam
serveti içerisindeki payı, 2007 yılında yüzde 70,2’ye, 2014 yılında ise
yüzde 77,7’ye yükseldiğini gösteriyor.
9 Türkiye, bu haliyle Rusya’dan sonra Dünya’da servetin en adaletsiz
dağıldığı ikinci ülke konumunda bulunuyor. Özelleştirmeler ve kamu
yatırımlarına ilişkin ihalelerini AKP döneminde belli grupların kazanması
ve yolsuzlukların bu sonuçta etkili olduğu tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 145
100.000
80.000
60.000
40.000
20.000
0
45.000
40.000
35.000
30.000
25.000
20.000
15.000
10.000
5.000
0
108.823
86.764
83.876
77.961
67.913
61.765
60.778
60.328
54.987
52.933
50.394
49.887
48.741
47.657
44.488
43.045
31.580
31.245
29.091
28.290
24.774
18.761
18.465
17.733
17.299
14.579
13.277
10.919
9.056
8.797
8.663
7.680
6.844
3.412
3.251
120.000
ABD
İsviçre
Japonya
Belçika
Hollanda
Kanada
Lüksemburg
İngiltere
İsveç
İtalya
İsrail
Almanya
Avusturya
Fransa
Avustralya
Danimarka
İzlanda
İrlanda
Portekiz
Kore
Yeni Zelanda
İspanya
Finlandiya
Slovenya
Şili
Çek Cum.
Yunanistan
Macaristan
Polonya
Meksika
Norveç
Slovak Cum.
Estonya
Brezilya
Rusya
Türkiye
140.000
Hanehalkı Net Kullanılabilir Gelir (Dolar)
41.355
38.951
33.492
33.491
31.588
31.252
31.173
29.365
29.185
28.799
28.307
27.927
27.888
27.029
26.491
26.111
25.908
25.166
23.965
23.917
23.815
22.477
22.104
20.086
19.510
19.326
19.292
18.575
18.404
17.852
17.503
15.442
15.167
14.533
14.095
13.085
11.664
145.769
160.000
ABD
Lüksemburg
Norveç
İsviçre
Avustralya
Almanya
Avusturya
Kanada
İsveç
Fransa
Belçika
Finlandiya
Hollanda
İngiltere
Danimarka
Japonya
OECD - Ort
İtalya
İzlanda
İrlanda
Yeni Zelanda
İspanya
İsrail
Portekiz
Kore
Slovenya
Rusya
Yunanistan
Çek Cum.
Polonya
Slovak Cum.
Macaristan
Estonya
Şili
Türkiye
Meksika
Brezilya
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
MALİ ZENGİNLİKTE OECD’NİN EN SONUNCUSU
Hanehalkı Mali Zenginliği (Dolar)
Kaynak: OECD, TÜİK
9 OECD'nin üye 34 ülke ile birlikte Brezilya ve Rusya için hesapladığı
“Daha İyi Yaşam Endeksi”nde Türkiye mali zenginlikte en sonda yer aldı.
Hanehalkı kullanılabilir gelir de ise Brezilya ve Meksika dışındaki tüm
ülkelerin altında kaldı.
Kaynak: OECD, TÜİK
Mart 2016
Sayfa | 146
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ENFLASYON BEŞ YILDIR HEDEFİN ÜZERİNDE
Yıllık Enflasyon (TÜFE; %)
40,00
35,00
Hedef (TÜFE)
30,00
25,00
20,00
15,00
9,58
10,00
5,00
0,00
TÜFE
Hedef (TÜFE)
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
29,70 18,40
2002
9,35
7,72
9,65
8,39
10,06
6,53
6,40
10,45
6,16
7,40
8,17
8,81
9,58
12,0
8,0
5,0
4,0
4,0
7,5
6,5
5,5
5,0
5,0
5,0
5,0
5,0
Hedef (TÜFE) 35,0
20,0
Kaynak: TÜİK
9 Para politikasını “enflasyon hedeflemesi rejimi” stratejisine göre
sürdürmeye çalışan Türkiye,
Merkez Bankası’nın siyasi otorite
karşısındaki bağımsızlığını fiili olarak yitirmeye başladığı son beş yılda,
bir türlü enflasyonu hedeflenen düzeye yaklaştıramıyor.
9 2010 yılında yüzde 5,5 olan hedefe rağmen enflasyon (TÜFE) yüzde
10,45, sonraki yıllarda ise yüzde 5’lik hedefe rağmen, 2012 yılında yüzde
6,16, 2013 yılında yüzde 7,4, 2014 yılında da yüzde 8,17, 2015 yılında
da yüzde 8,81 oldu.
9 Enflasyon 2016 yılına da hızlı bir yükseliş eğilimiyle başladı. Yıllık
enflasyon Ocak 2016 sonunda yüzde 9,58’e kadar yükseldi. 2016 yılında
da yüzde 5 enflasyon hedefleniyor.
9 Özellikle dar ve sabit gelirlilerin harcamalarının büyük bölümünü
oluşturan birçok temel üründe fiyat artışları bu dönemde kaydedilen
enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti.
9 Hükümet vergi gelirlerini artırabilmek için halkın kullandığı birçok
temel ürünün fiyatının yüksek kalmasına göz yumdu hatta ÖTV artışları
yoluyla fiyat artışına kendisi neden oldu.
Mart 2016
Sayfa | 149
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
HALKIN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK
Enflasyon ve Gıda Enflasyonu (2003=100)
300
293
261
250
200
150
100
100
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Enflasyon
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Gıda Enflasyonu
Kaynak: TÜİK
9 TÜİK’in enflasyonu hesaplarken kullandığı sepette gıda harcamalarının
payı yüzde 23,68, konutla ilgili harcamaların payı ise yüzde 15,93 olarak
dikkate alınıyor. Oysa en yoksul yüzde 10’luk kesim harcamalarının
yüzde 30,9’unu gıdaya, yüzde 34,8’ini de konut ve kiraya ayırıyor.
9 Son yıllarda hem gıdada hem de konutla ilgili harcamalarda fiyat
artışları genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. 2003 yılında 100 olan
yıllık ortalama TÜFE’e endeksi 2015 sonunda 261’e çıkarken, yine 2003
yılında 100 olan gıda fiyatları endeksi ise 293’e yükseldi.
9 Diğer bir ifadeyle ortalama enflasyonun yüzde 161 olduğu 2003-2015
yılları arasında gıda fiyatları yüzde 193 oranında artış kaydetti.
9 Konut harcamalarıyla ilgili endeks ise aynı dönemde 299’a çıktı. Diğer
bir ifadeyle, genel enflasyonun yüzde 161 olduğu 2003-2015 yılları
Mart 2016
Sayfa | 150
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
arasında konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar için yapılan toplam
harcamalar ise yüzde 200’e yakın oranda artış gösterdi.
Enflasyon ve Konutla İlgili Harcamalar (2003=100)
300
299
261
250
200
150
100
100
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Enflasyon
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Konut Harcamaları
Kaynak: TÜİK
9 Enflasyondan çok daha yüksek oranda artan bu iki harcama kaleminin
(gıda ve konut) yoksulların harcamaları içerisindeki payının toplamda
yüzde 65,7 gibi oldukça yüksek bir ağırlığa sahip olması, yoksul kesimin
yaşadığı gerçek enflasyonun, ortalama enflasyona göre oldukça yüksek
seyrettiğine işaret ediyor.
9 Bu nedenle de TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları özellikle yoksul
kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonu gizliyor.
Mart 2016
Sayfa | 151
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ENFLASYON BİRÇOK ÜLKEDEN HALA YÜKSEK
Bazı Ülkelerde Enflasyon (TÜFE, 2015 Yıllık Değişim; %)
12,9
Rusya
Mısır
Brezilya
Türkiye
Kolombiya
Hindistan
Güney Afrika
Şili
Peru
Endonezya
Pakistan
Malezya
Suudi Arabistan
Norveç
Meksika
İzlanda
Avustralya
Çin
Kanada
Filipinler
Belçika
Güney Kore
Lüksemburg
Avusturya
Macaristan
Vietnam
Hollanda
Danimarka
Portekiz
Japonya
Almanya
Fransa
İngiltere
Çek Cumhuriyeti
Yeni Zelanda
İsveç
İspanya
İtalya
İrlanda
Tayvan
Letonya
Litvanya
Finlandiya
Slovenya
Slovakya
Polonya
Singapur
Estonya
Tayland
İsrail
İsviçre
Yunanistan -2,6
11,1
10,7
8,8
6,8
5,6
5,2
4,4
4,4
3,4
3,2
2,7
2,3
2,3
2,1
2,0
1,7
1,6
1,6
1,5
1,5
1,3
1,1
1,0
0,9
0,8
0,7
0,5
0,4
0,3
0,3
0,2
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
-0,1
-0,1
-0,2
-0,4
-0,5
-0,5
-0,6
-0,9
-0,9
-1,0
-1,3
-3,0
-1,0
1,0
3,0
5,0
7,0
9,0
11,0
13,0
Kaynak: The Economist
Mart 2016
Sayfa | 152
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BİRÇOK GIDA MADDESİNDE FİYAT ARTIŞI ENFLASYONU SOLADI
Bazı Gıda Maddelerinde Yıllık Fiyat Artışı (2015; %)
107,9
Zeytinyağı
Sarımsak
Yeşil Soğan
Ispanak
Dolmalık Biber
Karnabahar
Yer Fıstığı
Sivri Biber
Kuru Soğan
Çarliston Biber
Limon
Badem İçi
Pırasa
Mercimek
Baharat
Sakatat
Kabak
Kuru Üzüm
Dana Eti
Domates
Ayçiçek Yağı
Patlıcan
Balık
Kırmızı Lahana
Hazır Çorbalar
Beyaz Lahana
Kahve
Çay
Marul
Nohut
Mandalina
Yumurta
Koyun Eti
Ceviz İçi
Konserveler
Reçel
Çikolata Krem
Mısırözü Yağı
Zeytin
Dondurma
Muz
Portakal
Salam
Leblebi
Baklava
Tulum Peyniri
Tuz
Su
Kola
Maydonoz
Pasta
Çikolata Madlen
Kesme Şeker
Çikolata Tablet
Kabartma Maddeleri
Toz Şeker
Sirke
59,7
57,9
48,0
43,9
43,7
42,5
41,4
37,7
34,4
32,0
30,2
30,0
27,7
25,6
25,0
24,3
23,7
23,4
23,0
20,8
20,1
18,6
17,7
17,4
17,4
16,8
16,7
16,7
16,6
16,5
16,5
15,1
14,9
14,7
14,5
13,9
13,4
13,3
12,7
12,6
12,3
12,2
11,8
11,4
11,1
11,0
10,9
10,6
10,4
10,1
9,9
9,5
9,4
9,3
9,2
9,1
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
120,0
Kaynak: TÜİK
Mart 2016
Sayfa | 153
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AÇLIK SINIRI YÜZDE 280 ORANINDA ARTTI
Dört Kişilik Ailenin Açlık Sınırı (Yıl sonu;TL)
1500
1385
1232
1300
1082
1100
900
700
500
1.447
380
460
514 543
615
688
740
795
868
940 985
300
100
-100
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
(*)
Kaynak: Türk-İş
(*) Ocak
9 Türkiye İsçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) her ay düzenli
olarak yaptığı hesaplamaya göre, dört kişilik bir ailenin dengeli ve
düzenli beslenebilmesi için gereken parasal tutarı gösteren dört kişilik
bir ailenin açlık sınırı 2002-2015 yılları arasında yüzde 264,4 oranında
artış gösterdi. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 214,3 olarak
gerçekleşti.
9 Ocak 2016 sonunda 1.447 liraya çıkan açlık sınırında AKP iktidarı
döneminde yaşanan toplam artış yüzde 280’i buldu.
9 Aralık 2002’de dört kişilik bir aile ortalama 380 liralık harcamayla
dengeli ve düzenli beslenebiliyordu. Bu tutar 2015 yılı sonunda 1.385
lira Ocak 2016’da ise 1.447 lira olarak hesaplandı.
Mart 2016
Sayfa | 154
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YOKSULLUK SINIRI YÜZDE 308 BÜYÜDÜ
Dört Kişilik Ailenin Yoksulluk Sınırı (Yıl Sonu; TL)
5000,0
4512,3
4714,0
4500,0
4014,2
4000,0
3523,1
3500,0
3063,2
3208,5
2826,7
3000,0
2500,0
2241,2
2409,4
2588,4
2004,0
2000,0
1500,0
1382,8
1562,0
1768,6
1155,0
1000,0
500,0
0,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015 2016(*)
Kaynak: Türk-İş
(*) Ocak
9 Dört kişilik ailenin beslenme harcamalarının yanı sıra, giyim, barınma,
eğitim, kültür, sağlık, ulaşım ve diğer harcamaları dikkate alınarak
hesaplanan yoksulluk sınırı ise 2002-2015 yılları arasında yüzde 290,7
oranında artış kaydetti. Yoksulluk sınırında yaşanan artış aynı
dönemdeki enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti.
9 2002 sonunda 1.155 lira olan yoksulluk sınırı 2015 yılı sonunda 4.512,3
liraya yükselirken, Ocak 2016 sonunda ise 4 bin 714 lira olarak
gerçekleşti.
9 Yoksulluk sınırında AKP iktidarı döneminde yaşanan toplam artış ise
yüzde 308’i buldu.
Mart 2016
Sayfa | 155
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EKMEĞİN FİYATI AKP DÖNEMİNDE YÜZDE 248,5 ARTTI
Ekmek Fiyatı (TL/Kg)
4,00
3,59
3,37
3,50
2,92
3,00
2,61
2,50
2,14
2,00
2,18
2,03 2,10
1,69
1,42
1,50
1,03
1,15 1,18 1,22
1,00
0,50
0,00
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: TÜİK
9 Tüketici fiyatlarındaki toplam artışın yüzde 206 düzeyinde gerçekleştiği
AKP döneminde ekmek fiyatlarında ise yüzde 240’a yakın oranda artış
yaşandı.
9 2002 yılı sonunda Türkiye genelinde ortalama 1 lira olan bir kilo
ekmeğin fiyatı 2015 sonunda 3,50 lira olarak gerçekleşti.
9 Büyük şehirlerde 2016 yılı başından itibaren yapılan yüzde 33
oranındaki zamla birlikte bir kilo ekmeğin fiyatının 4,5 lirayı geçtiği
hesaplanıyor.
Mart 2016
Sayfa | 156
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
HAM PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ AKARYAKITA YANSIMIYOR
Kurşunsuz Benzinin Fiyatı (TL/LT)
4,89
5,00
4,62
3,84
4,00
3,37
3,50
3,06
3,00
2,56
2,76
2,78
2,30
2,50
2,00
4,28 4,31 4,25
4,25
4,50
1,66 1,76
1,50
1,00
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde benzin fiyatları yüzde 156 oranında artış kaydetti. 2002
sonunda 1,66 TL olan benzin fiyatı 4,25 TL’ye çıktı.
Motorin Fiyatı (Litre/TL)
5,00
4,53
4,20
4,50
3,85
4,00
3,25
3,50
3,00
2,50
2,00
1,50
1,80
2,02
2,23
2,52 2,44
3,85
3,45 3,52
2,68
1,30 1,36
1,00
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
9 AKP döneminde motorinin litre fiyatı da yüzde 170 oranında artarak
1,30 TL’den 3,97 TL’ye yükseldi.
9 Son bir yılda ham petrol fiyatlarında yüzde 43 oranında düşüş
yaşanmasına rağmen, aynı dönemde benzin fiyatında yüzde 1,
motorin fiyatında ise yüzde 8,5 düşüş yaşandı.
Mart 2016
Sayfa | 157
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AKARYAKITTA YÜKSEK FİYATIN NEDENİ VERGİ
Akaryakıtta ÖTV Miktarı (TL/LT)
2,5000
2,1765
2,0000
1,5780
1,5945
1,5000
1,2100
1,0000
0,7934
0,5341
0,5670
0,3696
0,5000
0,0052 0,0230
0,0000
Benzin(Litre)
Motorin (Litre)
LPG (Kilo)
2002
2012
Otogaz (Kilo)
Doğalgaz
(Metreküp)
9 Türkiye’deki AKP döneminde dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan
ülke haline geldi.
9 Bu gelişmede hükümetin akaryakıttan alınan özel tüketim (ÖTV)
miktarlarını yüzde 200’e yakın oranlarda artırmasından kaynaklandı.
9 2002-2012 yılları arasında ÖTV benzinde yüzde 174,3, motorinde yüzde
198,5, LPG’de yüzde 227, oto gazda yüzde 178,3, doğalgazda yüzde
344,8 oranında arttı.
9 Türkiye’de son yıllarda akaryakıt fiyatlarının yüksek seyretmesini sadece
ham petrol fiyatlarının artışıyla açıklamak gerçeğin bir kısmını gizliyor.
Oysa hükümet, ham petrol fiyatlarının akaryakıt fiyatları üzerinde
zam baskısı yaptığı dönemlerde ÖTV miktarlarını indirerek fiyat
istikrarı sağlayabilirdi.
Mart 2016
Sayfa | 158
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
VERGİLERİN PAYI BENZİNDE YÜZDE 66, MOTORİNDE YÜZDE 60
Akaryakıtta Fiyat Oluşumu (TL/LT)
5
4,33
4,31
4
3
2,84
3,53
3,55
2,13
2,14
2,84
2
1
0,43
0,43
0,47
0,49
0,99
0,99
0,89
0,89
0
Benzin (95)
Benzin(Diğer)
Motorin
Motorin(Diğer)
Ürün Fiyatı
Toptancı Marjı
Gelir Payı
Dağıtıcı ve Bayi Marjı
Toplam Vergi
Satış Fiyatı
Kaynak: EPDK Fiyatlandırma Raporu Ağustos 2015
9 Türkiye’nin dünyadaki hemen hemen tüm ülkelerden daha pahalı
akaryakıt kullanmasının altında bu ürünler üzerindeki yüksek dolaylı
vergiler yatmaktadır.
9 Vatandaşın benzin için ödediği her 100 liranın 66 lirası, motorin için
ödediği 100 liranın da 60 lirası KDV ve ÖTV olarak devlete gitmektedir.
Benzin 95 Oktan
Vergi; 2,84
TL; 66%
Vergisiz
Fiyat;
1,47 TL;
34%
Motorin
Vergi;
2,13 TL;
60%
Vergisiz
Fiyat;
1,40 TL;
40%
Not: Rafineri, dağıtıcı ve bayi payları vergisiz fiyata dâhildir.
Mart 2016
Sayfa | 159
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ELEKTRİK, GAZ, SU VE KÖMÜRE İNSAFSIZ ZAM
Elektrik Fiyatı (Kuruş/KWh)
45,00
41,73
39,08 39,08
40,00
35,70
35,85
35,00
29,58
30,00
26,43 26,72
24,24
25,00
20,00
15,78
15,00
16,00
15,59
15,56
16,00
15,73
10,00
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde ailelerin ısınma, aydınlanma, su ve benzeri barınmayla
ilgili zorunlu harcamalarına devlet eliyle çok yüksek oranlarda zamlar
yapıldı. 2002 yılından sonra konutlarda kullanılan elektriğin vergiler ve
diğer kalemler dâhil fiyatı yüzde 164,2 oranında arttı. Elektriğin 15,8
Kuruş olan kilovat fiyatı 41,73 Kuruşa kadar çıktı.
Kömür Ücreti (TL/Ton)
700,0
579,81 596,87
530,2 542,1 549,3
600,0
475,9
500,0
465,5
402,3
400,0
303,2 322,3
300,0
192,3
385,9
237,7
214,9 234,6
200,0
100,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
9 Konutlarda ısınmak için kullanılan kömürün Türkiye genelindeki
ortalama fiyatı da AKP döneminde yüzde 210,4 oranında artırıldı. 2002
yılında 192,3 lira olan kömür fiyatı 2015 yılı sonunda 597 liraya çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 160
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 Aynı dönemde konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatlarında yaşanan
artış ise yüzde 208, olarak gerçekleşti. Doğalgazın 38,8 kuruş olan
metreküp fiyatı Aralık 2015’te 119,5 kuruş oldu.
Doğalgaz Fiyatı (Kuruş/Metreküp)
120,0
110,0
100,0
90,0
80,0
70,0
60,0
50,0
40,0
30,0
20,0
107,4
105,6
116,7 119,5
107,0
82,1
71,6
61,0
49,0
61,0
71,3
40,8
38,8
32,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
9 Benzin ve motorin gibi ürünlerde olduğu gibi doğalgaz da devletin
önemli vergi kaynaklarından birini oluşturuyor.
Doğalgaz Tüketici Fiyat Oluşumu
Dağıtım Payı; 8,00%
KDV+ÖTV; 17,50%
BOTAŞ Satış Fiyatı;
74,50%
Kaynak: EPDK
“Doğalgaz alamadığı için kömürden zehirlenenlerin” haberlerinin
manşetleri süslediği bir ülkede vatandaşın doğalgaz için ödediği her
100 liranın da yaklaşık 20 lirası KDV ve ÖTV adı altında devlete
aktarılıyor olması düşündürücüdür.
9 AKP döneminde önemli ölçüde zamlanan bir başka ürün de tüp gaz
oldu. Çoğunlukla mutfaklarda kullanılan 12 kilogramlık tüp gazın fiyatı
21,44 liradan 64,5 liraya kadar çıktı. Bu dönemde tüp gaz fiyatlarında
yüzde 201 oranında artış yaşandı.
Mart 2016
Sayfa | 161
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
12 Kg Tüpgaz Fiyatı (TL)
80,0
73,4
66,4
70,0
60,6
60,0
45,6
50,0
40,3 40,9
40,0
30,0
64,5 62,6 64,5
55,9
30,3
34,3
21,4 21,2 23,1
20,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Kaynak: TÜİK
9 Belediyeler tarafından sağlanan su fiyatlarında da bu dönemde yüzde
174 oranında artış kaydedildi. Türkiye ortalaması esas alınarak yapılan
belirlemelere göre 2002 yılında 1,44 TL olan suyun metreküp fiyatı
2015’te 3,94 TL’ye kadar çıktı.
Konut Su Fiyatları (TL/Metreküp)
4,50
3,94
4,00
3,37
3,50
3,04
3,00
2,66
2,50
2,11
2,00
1,44
1,63
1,75
1,62
1,78
1,85
2007
2008
2,78
2,32
1,46
1,50
1,00
2002
2003
2004
2005
2006
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: TÜİK
Mart 2016
Sayfa | 162
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
İŞÇİ EMEKLİ AYLIĞI 26 GÜNLÜK BESLENMEYİ KARŞILIYOR
İşçi Emekli Aylıkları ve Açlık Yoksulluk Sınırı (TL)
5.000
4.714
4.500
4.000
2.196
2.049
1.007
1.100
1.242
1.417
2009
923
2008
852
2007
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
1.191
2006
782
2005
692
608
1.090
2004
575
1.031
2003
527
943
2002
477
865
401
717
500
332
575
1.000
240
462
1.500
450
805
2.000
1.301
2.500
1.877
3.000
2.381
3.500
1.447
0
En Düşük İşçi Emekli Aylığı
En Yüksek İşçi Emekli Aylığı
Açlık Sınırı
Yoksulluk Sınırı
Kaynak: SGK, Türk-İş
9 2002 yılından sonra refah artışından pay alamayan işçi (eski SSK)
emeklilerine Ocak ayında yapılan 100 liralık seyyanen zamla birlikte
ödenen en düşük aylık 1.242 TL oldu. Bu zamlı tutar bile Türk-İş’in Ocak
2016 için ortalama 1.447 TL olarak hesapladığı dört kişilik ailenin açlık
sınırının yüzde 86’sını karşılıyor.
9 Buna göre işçi emeklilerine ödenen en düşük aylık, dört kişilik bir ailenin
26 günlük beslenmesine güçlükle yetiyor.
9 Ocak 2016’da 2.381 liraya yükselen en yüksek işçi emekli aylığı ise aynı
ay için 4 bin 714 lira olarak hesaplanan yoksulluk sınırının ise ancak
yüzde 50’sini karşılayabiliyor.
Mart 2016
Sayfa | 165
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BAĞ-KUR EMEKLİSİNİN AYLIĞI 18 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR
Bağımsız Çalışan Emekli Aylıkları ve Açlık ve
Yoksulluk Sınırı (TL)
5.000
4.714
4.500
4.000
3.500
2.500
2.000
1.500
500
66
1.000
370
166
470
201
569
232
651
249
700
274
763
300
835
317
883
391
976
469
1.078
510
1.174
553
1.271
603
1.388
747
1.487
876
1.645
3.000
1.447
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
En Düşük Bağımsız Çalışan Emekli Aylığı
En Yüksek Bağımsız Çalışan Emekli Aylığı
Açlık Sınırı
Yoksulluk Sınırı
Kaynak: SGK ve Türk-İş
9 Bağımsız çalışan (eski Bağ - Kur) emeklilerine 2016 yılı başından itibaren
zamlı olarak ödenmeye başlanan en düşük 876 liralık aylık (1’ici
basamak) açlık sınırının yüzde 60’ını zor karşılıyor.
9 Diğer bir ifadeyle serbest çalışanların emeklilerine ödenen en düşük
aylık dört kişilik bir ailenin sadece 18 günlük beslenme harcamasına
yetiyor.
9 Bağımsız çalışanlara ödenen 1.645 liralık en yüksek (24’üncü basamak)
emekli
aylığı
ise
yoksulluk
sınırının
ise
ancak
yüzde
35’ini
karşılayabiliyor.
Mart 2016
Sayfa | 166
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
MEMUR EMEKLİ AYLIĞI AÇLIK SINIRINI ZOR KARŞILIYOR
Memur Emekli Aylığı ve Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL)
7.000
5.779
6.000
4.781
5.000
4.000
3.000
2.088 2.243
2.532
2.751
2.959
3.215
3.731
3.431
3.968
4.305
2.000
1.000
377
448
513
577
620
689
743
810
864
6.172
5.129 5.274
939
4.714
1.554
1.261 1.456
1.042 1.118
1.447
0
2002
2003
2004
2005
2006 2007
2008
2009
2010
2011
2012 2013
2014
En Düşük Memur Emekli Aylığı
En Yüksek Memur Emekli Aylığı
Açlık Sınırı
Yoksulluk Sınırı
2015
2016
Kaynak: SGK ve Türk-İş
9 Memur emeklilerinin 2016 yılı başında eline geçen 1.554 liralık en
düşük aylık, Ocak 2016 için 1.447 lira olarak hesaplanan dört kişilik bir
ailenin açlık sınırını güçlükle karşılıyor.
9 Memur emeklilerine Ocak 2016 itibariyle ödenen 6 bin lira düzeyindeki
en yüksek aylık ise aynı ay 4 bin 714 lira olarak hesaplanan açlık sınırının
üzerinde yer alıyor.
9 En düşük memur emekli aylığı açlık sınırını güçlükle karşılarken en
yüksek emekli aylığının yoksulluk sınırının yüzde 30 üzerinde
seyretmesi, hem memur emeklileri arasındaki, hem de tüm emekliler
arasındaki büyük adaletsizliği ortaya koyuyor.
Mart 2016
Sayfa | 167
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ASGARİ ÜCRET 22 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR
Asgari Ücret ve Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL)
5.000
4.714
4.500
4.000
3.500
3.000
546
599
659
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
1.301
503
2005
1.001
419
2004
804
380
2003
350
2002
318
500
226
1.000
184
1.500
740
2.000
891
2.500
2015
2016
1.447
0
Asgari Ücret
Açlık Sınırı
2014
Yoksulluk Sınırı
Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türk-İş
9 2016 yılı başında net 1.300 liraya çıkarılan asgari ücret Türk-İş’in aynı ay
için hesapladığı 1.447 liralık açlık sınırının ancak yüzde 89’unu
karşılayabiliyor.
9 Buna göre asgari ücret dört kişilik bir ailenin ancak 27 günlük
beslenmesine yetiyor.
9 Asgari ücret yoksulluk sınırının ise üçte birinden bile az bir büyüklük
oluşturuyor.
9 AKP’nin son 13 yıllık döneminde asgari ücret ve emekli aylıkları ile
yoksulluk sınırı arasındaki farkın giderek açıldığı gözleniyor.
Mart 2016
Sayfa | 168
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE DÜŞÜK ASGARİ ÜCRETİ UYGULAYAN ÜLKELERDEN BİRİ
1.467
214
184
233
215
350
366
405
234
157
200,00
353
400,00
370
430
408
518
431
684
1.502
1.473
600,00
618
800,00
764
1.000,00
728
1.200,00
1.155
1.400,00
1.529
1.600,00
1.508
1.923
1.800,00
1.546
2.000,00
Çeşitli Ülkelerde Brüt Asgari Ücret (Euro)
0,00
Kaynak: Eurostat
9 Çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca
yaşamasını sağlayacak en düşük ücret “olarak tanımlanan” ve en önemli
sosyal koruma mekanizmalarından biri olan asgari ücret diğer ülkelerin
oldukça gerisinde kalıyor.
9 Eurostat’ın Ocak 2016 itibariyle geçerli olan asgari ücret tutarlarına
göre yaptığı belirlemelere göre Türkiye 518 Euro’luk brüt aylık asgari
ücretle AB ülkeleri içerisinde düşük sayılabilecek düzeyde asgari ücret
uygulayan ülkeler arasında kalıyor.
9 Türkiye’de asgari ücret Portekiz, İspanya, Slovenya, Yunanistan,
İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, İrlanda ve Lüksemburg
gibi ülkelerin oldukça altında seyrediyor.
Mart 2016
Sayfa | 169
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIM BÜYÜMEDE EN İSTİKRARSIZ SEKTÖR OLDU
Tarım Sektöründe Büyüme Hızı (%)
12,0
10,0
8,0
9,3
6,2
4,6
6,0
3,1
6,6
4,0
3,5
3,7
2,0
2,4
1,3
2,7
0,0
-1,9
-2,0
-2,2
-4,0
-6,0
-7,0
-8,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Tarım Sektörü Büyüme Hızı
2009
2010
2011
2012
2013
2014
GSYH Büyüme Hızı
Kaynak: TÜİK
9 Dünya Bankası ve IMF’nin 2000’li yılların başında Türkiye’ye dayattığı
ve AKP hükümeti tarafından uygulanan tarımsal politikalar tarım
sektöründe önemli bir istikrarsızlığa yol açtı. 2003 yılından 2008 yılına
kadar tarım sektörünün büyüme hızı Türkiye ekonomisinin büyüme
hızının altında kaldı.
9 2011 yılında da Türkiye ekonomisi yüzde 8,8 oranında büyürken, tarım
sektörünün büyüme hızı yüzde 6,2 oldu. 2013 yılında ise tarım sektörü
yüzde 3,1 büyürken, GSYH büyüme hızı yüzde 4,1 oldu. 2014 yılında da
Türkiye ekonomisi yüzde 2,9 büyürken tarım sektörü yüzde 1,9
oranında küçüldü.
9 2002-2014 yılları arasında Türkiye ekonomisi toplam yüzde 73,9
oranında büyürken, tarım sektörünün toplam büyüme hızı yüzde
24,4’te kaldı.
Mart 2016
Sayfa | 173
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIMIN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ PAYI KÜÇÜLÜYOR
Tarım Sektörünün GSYH İçerisindeki Payı (%)
12,5
12,2
12,0
11,4
11,5
11,0
10,7
10,6
10,5
10,1
10,0
10,0
9,4
9,3
9,5
9,3
9,2
9,2
8,9
8,8
9,0
8,5
8,0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
Kaynak: TÜİK
9 Ekonominin diğer sektörlerinden daha düşük oranda büyüyen tarım
sektörünün, buna bağlı olarak ekonomi içerisindeki payı da küçüldü.
9 Tarım sektörü 2002 yılında Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasına yüzde
12,2 oranında katkı sağlıyordu.
9 Tarımın ekonomi içerisindeki payı AKP döneminde sistemli bir şekilde
aşağı doğru gitti ve 2007 yılında yüzde 8,9’a kadar geriledi.
9 Türkiye ekonomisinin genel olarak yüzde 4,8 oranında küçüldüğü 2009
yılında tarımın payı yüzde 10,1’e yükselmekle birlikte izleyen yıllarda
yeniden azaldı ve 2014 yılında yüzde 8,8 olarak gerçekleşti.
9 Türkiye
nüfusunun
faaliyetlerden
yaklaşık
sağladığı
dörtte
dikkate
birinin
alındığında,
geçimini
kırsal
tarımsal
kesimdeki
yoksulluğun boyutu ortaya çıkıyor.
Mart 2016
Sayfa | 174
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIMDA YARATILAN KATMA DEĞER DİĞER SEKTÖRLERİN ÜÇTE BİRİ
Tarım Sektörünün Üretim ve İhracatı
(Milyon Dolar)
70.000
61.806 61.981 60.737
61.744
56.422
60.000
49.494
50.000
57.166
50.997
45.046 43.494
37.007
40.000
17.534
16.576
15.309
12.089
10.545
10.689
9.084
5.969
4.860
3.735
10.000
8.001
23.712
20.000
7.722
30.000
14.534
30.260
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
Üretim
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
İhracat
Kaynak: TÜİK
9 Toplam milli geliri 2014 yılında, Türkiye’nin milli geliri 800 milyar dolara
gerilerken, Türkiye’nin, tarım sektörünün yarattığı katma değer ise 57,2
milyar dolara düştü. GSYH’deki 23 milyar dolarlık küçülmenin 3,5 milyar
doları tek başına tarım sektöründen kaynaklandı.
9 Türkiye’nin nüfusunun ve istihdamının beşte birini sağlayan tarım
sektöründe çalışan başına yaratılan katma değer 2014 yılında 10,5 bin
dolar düzeyinde kalırken, tarım dışı sektörlerde bu rakam 36,3 bin
dolara yaklaştı.
9 Bu arada tarım sektörünün (işlenmiş gıda dâhil) ihracatı ise 2014 yılında
17,5 milyar dolara yükseldi.
Mart 2016
Sayfa | 175
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIM İSTİHDAMIN BEŞTE BİRİNİ SAĞLIYOR
Tarım Sektörünün Ekonomi ve İstihdam İçindeki Payı
(%)
34,9
33,9
33,0
29,1
28,0
25,5
23,3
23,0
22,5
22,4
23,3
23,1
23,3
22,1
21,2
21,1
18,0
13,0
12,2
11,4
10,7
10,6
10,0
10,1
8,9
9,3
2007
2008
9,4
9,2
9,3
9,2
8,8
2010
2011
2012
2013
2014
8,0
2002
2003
2004
2005
2006
Ekonomi içindeki payı
2009
İstihdam İçindeki Payı
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’nin üretimine katkısı yüzde 10’un altına inen tarım sektörünün
istihdama katkısı ise hala önemini koruyor.
9 Ekonomi içerisindeki payı onda biri bile bulmayan tarım sektörü
istihdamın ise beşte birini sağlıyor. 2014 yılında tarım sektörünün
toplam istihdam içerisindeki payı yüzde 21,1 olarak gerçekleşti.
9 Türkiye’nin 2014 yılında toplam 25 milyon 933 bin kişi olan istihdamının
5 milyon 933 binini tarım sektöründe çalışanlar oluşturuyor.
Mart 2016
Sayfa | 176
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YEDİ TÜRK ÇİFTÇİSİ BİR ABD’Lİ ÇİFTÇİ KADAR ÜRETEMİYOR
Sektörde Çalışan Kişi Başına Tarım Üretimi ($)
100.000
93.414
90.000
74.581
80.000
70.000
62.907
60.000
58.455
44.654
50.000
40.000
43.874
38.836
38.700
31.148
30.000
16.402
20.000
10.450
10.000
0
9 Türk tarımının ve kırsal kesimdeki yoksulluğun en önemli nedeni
tarımda çalışan başına verimliliğin düşük olması. Tarımda çalışan bir
kişi Türkiye’de yıllık 10 bin 450 dolarlık üretim yapıyor.
9 Oysa tarımda çalışan kişi başına, Avusturalya’da 93 bin, ABD’de 75 bin,
Kanada’da 63 bin, Fransa’da 58 bin, İtalya’da 45 bin, Almanya’da 44 bin,
İngiltere ve İspanya’da 39 bin, Japonya’da 31 bin dolarlık üretim
yapılıyor.
9 ABD’de 2 milyon 333 bin tarım çalışanı, Türkiye’deki 5 milyon 470 bin
tarım çalışanının 2,5 katı tarımsal üretim yapıyor. Türkiye’de 9 tarım
çalışanı başına üretimi Avusturalya’da 1 tarım çalışanı yapıyor.
Mart 2016
Sayfa | 177
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIM ALANLARI 12 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR DARALDI
Tarım Alanları (Bin Hektar)
14.617
14.617
14.617
14.617
14.617
14.617
14.617
14.617
19.761
19.897
19.749
19.709
20.582
20.540
20.719
2003
21.164
22.399
2002
10.000
22.131
22.975
15.000
22.881
20.000
2.674 2.717 2.780 2.831 2.895
2.909 2.950 2.943 3.011
3.091 3.201 3.232 3.238
22.918
25.000
14.617
30.000
14.617
35.000
14.617
41.196 40.644 41.210 41.223 40.493
39.505 39.122 38.911 39.012
38.231 38.399 38.423 38.560
14.617
40.000
14.617
45.000
2013
2014
5.000
0
2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Çayır ve mera
Meyveler, içecek ve baharatbitkilerin alanı
Sebze bahçeleri alanı
Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin alanı (Nadas dahil)
Toplam tarım alanı
Kaynak: TÜİK
9 Tarım sektöründe son 10 yıla damgasını vuran en önemli gelişme tarım
alanlarının özellikle de tahıllar ve diğer bitkisel ürünler ekilen alanların
önemli ölçüde daralması oldu.
9 TÜİK’in verilerine göre 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar olan
Türkiye’deki tarım alanları, 2 milyon 636 bin hektar azalarak 2014
yılında 38 milyon 560 bin hektara kadar indi.
9 Buna göre Türkiye, 12 yılda Ankara’nın il sınırları kadar bir tarım
toprağını kaybetti.
9 Tarım topraklarının kaybolmasına seyirci kalan Türkiye’nin tarımsal
ürün ithalatının artması şaşırtıcı olmamalı.
Mart 2016
Sayfa | 178
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE TARIMDA DA İTHALATÇI
Türkiye'nin Tarım Ürünü İthalatı (Milyon Dolar)
16.000
14.427
13.444
12.753
12.457
13.951
14.000
12.000
10.259
9.979
10.000
7.384
8.000
6.000
4.227
4.000
4.735 5.009
7.612
5.440
3.110
2.000
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Son 13 yıllık dönemde tam bir ithalat patlaması yaşayan Türkiye’de
tarım ürünü (işlenmiş tarım ürünleri de dâhil) ithalatında da önemli bir
artış kaydedildi.
9 Son yıllarda özellikle canlı hayvan ithalatıyla gündeme gelen
Türkiye’nin, tarım ve hayvancılık, ormancılık ve tomrukçuluk, gıda
ürünleri ve içecek ile tütün ürünleri ithalatı için 2015 yılında ödediği
para 2002 yılındaki düzeyinin dört katına ulaştı.
9 2002 yılında 3,1 milyar dolar olan yıllık tarım ürünü ithalatı 2014 yılında
14,4 milyar dolarla rekor kırdıktan sonra 2015 yılında 12,5 milyar dolar
olarak gerçekleşti.
Mart 2016
Sayfa | 179
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIM ÜRÜNÜ İTHALATINA 12 YILDA 121 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ
2003-2015 Yılları Arasındaki Tarım İthalatı
Gıda ürünleri ve
içecek;
47.085 Milyon
Dolar
Tütün ürünleri;
1.354 Milyon Dolar
Ormancılık ve
tomrukçuluk; 2.660
Milyon Dolar
Tarım ve
hayvancılık; 70.246
Milyon Dolar
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye 2003-2015 yıllarını kapsayan 13 yıllık dönemde tarım ürünü
ithalatı için toplam 121 milyar dolarlık ödeme yaptı.
9 Nüfusunun hala önemli bir bölümün ekmeğini tarımsal faaliyetlerden
sağladığı Türkiye’de bitkisel ve hayvansal ürün ithalatı için son 13 yılda
70,2 milyar dolar ödedi.
9 Aynı dönemde işlenmiş gıda ürünleri ve içecek için 47,1 milyar dolar,
ormancılık ürünleri için 2,7 milyar dolar, tütün ve tütün ürünleri için de
yaklaşık 1,4 milyar dolar ödedi.
Mart 2016
Sayfa | 180
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE ET İTHALATÇISI OLDU
1.535,1
Canlı Hayvan, Kümes Hayvanı ve Bunların Etlerinin
Dış Ticareti (Milyon $)
1600,0
469,5
423,1
138,6
360,5
208,6
172,0
28,7
46,3
14,8
31,2
10,2
37,1
11,9
24,4
7,5
22,3
9,7
200,0
41,4
8,4
400,0
94,9
31,7
600,0
533,3
567,1
800,0
389,5
1000,0
619,0
1200,0
675,1
943,9
1400,0
0,0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
İhracat
İthalat
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde Türkiye tarımının çöküşüne işaret eden en önemli
gösterge hayvancılık sektöründe yaşanan gelişme oldu.
9 Türkiye bu dönemde özellikle kümes hayvanı etlerinde önemli bir
ihracatçı konumuna gelirken, kırmızı et ihtiyacının önemli bir bölümünü
ise gerek kasaplık sığır gerekse de et ithal ederek karşılamaya başladı.
9 Türkiye’nin 2002 yılında 8 milyon dolar, (bunun tamımı da canlı kümes
hayvanı idi) olan canlı hayvan ve et ithalatı 2011 yılında 1 milyar 535
milyon dolara kadar yükseldi. 2012 yılında ise bu rakam 943 milyon
dolar olarak gerçekleşti. 2013 yılında ise 360 milyon, 2014 yılında 139
milyon, 2015 yılında da 423 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithal
edildi.
9 Ülke hayvancılığını yeterince desteklemeyen AKP hükümeti, ithalat
yoluyla diğer ülkelerin hayvancılık sektörünü desteklemiş oldu.
Mart 2016
Sayfa | 181
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BUĞDAY ÜRETİMİ YERİNDE SAYIYOR
Buğday Üretimi (Bin Ton)
25.000
21.000 21.500
20.000
19.500 19.000
20.600
20.010
19.776
22.600
22.050
21.800
20.100
17.234 17.782
19.000
15.000
10.000
5.000
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’nin tahıl üretiminin önemli bir kısmını buğday üretimi meydana
getiriyor. 2002 yılında 19,5 milyon ton olan buğday üretimi 2008 yılında
17,8 milyon tona kadar indi.
9 2009 yılında ise 20,6 milyon ton olarak gerçekleşen buğday üretiminin
2010 yılında ise 19,8 milyon tona indi.
9 2011 yılında 21,8 milyon tona yükselen buğday üretimi, 2012 yılında
20,1 milyon ton, 2013 yılında yeniden 22 milyon tona yükseldikten
sonra 2014 yılında yeniden 19 milyon tona geriledi.
9 Buğday üretiminin 2015 yılında ize 22 milyon 600 bin tona çıktığı
tahmini yapılıyor.
Mart 2016
Sayfa | 182
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATÇISI OLDU
Buğday İthalat ve İhracatı (Milyon Dolar)
1.800
1.623
1.546
1.483
1.600
1.289
1.400
1.126
1.200
1.000
800
655
570
600
278
400
200
1.103
902
222
150
10
0
0
2003
2004
52 25 101 53 9
201
6
61
3
34
79
35
33
0
2002
2005
2006
2007
2008
İhracat
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İthalat
Kaynak: TÜİK
9 Nüfus artışına rağmen buğday üretimi yıllar itibariyle azalan Türkiye,
AKP döneminde önemli bir buğday ithalatçısı konumuna geldi.
9 2002 yılında 150 milyon dolarlık buğday ithal eden Türkiye, 2008
yılında buğday ithalatına 1,5 milyar dolar, 2011 yılında 1,6 milyar dolar
ödedi.
9 Türkiye’nin buğday ithalatı 2012 yılında 1,1 milyar dolar, 2013 yılında
1,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılında ise 1 milyar 546 milyon
dolarlık, 2015 yılında ise 1,1 milyar dolarlık ithalat yapıldı.
9 Tarım alanları giderek daralan Türkiye, buğday üretiminde de kendi
çiftçisini desteklemek yerine, ithalat yaptığı ülkelerin çiftçisini destekler
konuma geldi.
Mart 2016
Sayfa | 183
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ARPA ÜRETİMİ AZALDI
Arpa Üretimi (Bin Ton)
12.000
9.500 9.551
10.000
9.000
8.300 8.100
8.000
7.307
7.300 7.250
7.100
5.923
6.000
8.000
7.900
7.600
6.300
4.000
2.000
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’nin 2002 yılında 8,3 milyon ton olan arpa üretimi 2008 yılında
5,9 milyon tona kadar geriledi.
9 2009 yılında 7,3 milyon tona çıkan arpa üretimi 2010 yılında da yaklaşık
aynı düzeyde kaldı 2011 yılında 7,6 milyon tona çıktı.
9 Ancak 2012 yılında 7,1 milyon tona gerileyen arpa üretimi 2013 yılında
7,9 milyon tona çıktı. 2014 yılında ise üretim 6,3 milyon tona kadar
geriledi. 2015 yılında ise 8 bin tona çıktığı tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 184
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ÇELTİK ÜRETİMİ ARTTI
Çeltik Üretimi (Bin Ton)
1.000
900
860
800
696
600
600
753
880
920
900
830
750
648
490
360
400
372
200
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 AKP döneminde üretimi artan ender ürünlerden biri çeltik oldu. 2002
yılında 360 bin ton olan Türkiye’nin çeltik üretimi, bu dönemde sürekli
artarak 2013 yılında 900 bin tona yükseldi. 2014 yılında ise 830 bin tona
inen çeltik üretiminin 2015 yılında 920 bin tona yükseldiği tahmin
ediliyor.
Pirinç İthalat ve İhracatı (Milyon Dolar)
300
277
265
250
200
173
150
123
113
97
86
100
152
135
166
151
111
89
78
62
74
48
50
8
1
1
1
1
2
2
2002
2003
2004
2005
2006
2007
20
21
8
25
0
2008
İhracat
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İthalat
9 Bu arada Türkiye, pirinç ithalatını da sürdürüyor. 2002 yılında 86 milyon
dolar olan pirinç ithalatı 2010 yılında 265 milyon dolara yükselirken
2012 yılında ise 111 milyon, 2013 yılında da 151 milyon dolar olarak
gerçekleşti. 2014 yılında 277 milyon, 2015 yılında da 166 milyon dolarlık
ithalat yapıldı.
Mart 2016
Sayfa | 185
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
MISIRDA ÜRETİM DE İTHALAT DA ARTTI
Mısır Üretimi (Bin Ton)
7.000
6.400
5.900 5.950
6.000
5.000
4.200
4.000
3.811
4.274 4.250 4.310 4.200
4.600
3.535
2.800 3.000
3.000
2.100
2.000
1.000
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’nin mısır üretimi 2002 yılından sonra artan çok az tarım
ürününden biri oldu.
9 2002 yılında 2,1 milyon ton olan mısır üretiminin 2014 yılında ise 6
milyon tona yaklaştı, 2015 yılında ise 6,4 milyon tona çıktı.
9 Bu üretim artışına rağmen mısır Türkiye’nin hala önemli ölçüde ithal
ettiği tarım ürünü olma özelliğini koruyor. Türkiye 2015 yılında mısır ve
mısır yağı ithalatı için 372 milyon dolar ödedi.
Mısır ve Mısır Yağı İhracat ve İthalatı
(Milyon Dolar)
600
521
521
500
400
100
372
289
258
300
200
375
368
345
207
196
137
18
22
30
48
102
66
2002
2003
2004
2005
2006
180
99
21
32
2007
2008
50
193
137
76
78
93
92
2014
2015
0
İhracat
Mart 2016
2009
2010
2011
2012
2013
İthalat
Sayfa | 186
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ ARTIYOR
Ayçiçeği Üretimi (Bin Ton)
1.800
1.637 1.680
1.523
1.600
1.320 1.355 1.370
1.400
1.118
1.200
1.000
850
800
900
1.057
992
975
854
800
600
400
200
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Yağlı tohumlarda açığı bulunan Türkiye’de, mısırdan sonra 2002 sonrası
üretimi artan bir başka ürün de ayçiçeği oldu.
9 2002 yılında 850 bin ton olan Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin 2015
yılında 1 milyon 680 bin tona ulaştı.
9 Ancak ayçiçeği Türkiye’nin yüksek miktarda ithalat yaptığı bir tarım
ürünü olma özelliğini koruyor. Türkiye’nin 2015 yılında ayçiçeği tohumu
ve ayçiçeği yağı ithalatı 1,5 milyar dolar oldu.
Ayçiçeği Tohumu ve Ayçiçeği Yağı İhracat ve İthalatı
(Milyon Dolar)
1.800
1.617
1.600
1.200
900
755
800
200
1.540
1.061
1.000
400
1.606
1.361
1.400
600
1.534
399 464
332
220 262
195
108
102
63
39
31
27
12
759
739
420
147
518
596
160
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
İhracat
Mart 2016
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İthalat
Sayfa | 187
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KURU BAKLAGİL ÜRETİMİ AZALDI
Kuru Baklagil Üretimi (Bin Ton)
1.600 1.510
1.400
1.437 1.454 1.433 1.431
1.265
1.235
1.200
1.101
1.000
1.131
1.191
1.148
1.035
1.079
855
800
600
400
200
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Bakla, bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi Türk halkının
beslenmede yoğun olarak kullandığı ve protein kaynağı olan kuru
baklagiller üretimi uygulanan tarımsal politikalardan büyük darbe yedi.
9 2002 yılında 1,5 milyon ton olan kuru baklagiller üretimi 2008 yılında
855 bin tona kadar indi. 2009 yılında 1,1 milyon ton, 2010 yılında 1,2
milyon, 2011 yılında 1,1 milyon ton, 2012 ve 2013 yıllarında ise 1,2
milyon ton oldu. Kuru baklagiller üretim 2014 yılında 1 milyon, 2015
yılında ise 1,1 milyon tona indi.
9 Kuru baklagiller üretimindeki azalma söz konusu ürünlerin fiyatlarının
önemli ölçüde artmasına yol açıyor.
Mart 2016
Sayfa | 188
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KÜTLÜ PAMUK ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR
Kütlü Pamuk Üretimi (Bin Ton)
3.000
2.542
2.500
2.346
2.580
2.550
2.455
2.275
2.240
2.320 2.250 2.350
2.150
2.050
1.820 1.725
2.000
1.500
1.000
500
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 Tekstil sektörünün en önemli girdisi olan pamuk üretiminde de 2002
yılından sonra önemli ölçüde azalma yaşandı. 2002 yılında 2,5 milyon
ton olan kütlü pamuk üretimi 2009 yılında 1,7 milyon tona kadar indi.
Üretimin 2012 ve 2013 yıllarında ise 2,3 milyon, 2014 yılında 2,4 milyon,
2015 yılında ise 2,1 milyon ton oldu.
9 Pamuk üretimini artıramayan Türkiye’nin pamuk ithalatı ise tavan yaptı.
2002 yılında 493 milyon dolar olan pamuk ithalatı 2011 yılında 1,9
milyar dolara kadar yükseldi. 2015 yılında ise 1,2 milyar dolar oldu.
Kütlü Pamuk Dış Ticareti (Milyon Dolar)
2000
1800
1600
1400
1200
1000
800
600
400
200
0
1.720
1.850
1.278
836
908
1.681 1.750
1.275
1.232
1.000 1.003
970
667
493
43
113
78
53
88
99
111
62
64
146
107
100
88
76
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
İhracat
Mart 2016
İthalat
Sayfa | 189
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
ŞEKERPANCARI ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR
Şeker Pancarı Üretimi (Bin Ton)
20.000
18.000
17.274
16.523
15.181
16.000
14.000
12.623
13.517
17.942
16.483 16.743 16.462
16.126
15.488
15.000
14.452
12.415
12.000
10.000
8.000
6.000
4.000
2.000
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye genelinde yaygın bir ekim alanı bulunan şeker pancarı üretimi
2002 yılında 16,5 bin ton düzeyindeydi. İzleyen yıllarda azalan üretim,
2007 yılında 12,4 milyon tonda kaldı. Üretim 2009 yılında 17,3 milyon
tona, 2010 yılında 17,9 milyon tona çıktı.
9 2011 yılında 16 milyon ton, 2012 yılında 15 milyon ton, 2013 yılında da
16,5 milyon ton olan şeker pancarı üretiminin, 2014 yılında 16,7 milyon
tona yükseldi. 2015 yılında ise 16,5 milyon tona kadar indi.
Mart 2016
Sayfa | 190
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
FINDIK ÜRETİMİNDEKİ İSTİKRARSIZLIK SÜRÜYOR
Fındık Üretimi (Bin Ton)
900
801
800
700
661
660
600
600
600
530
480
500
530
646
549
500
440
412
350
400
300
200
100
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 2002 sonrası uygulanan destekleme politikalarındaki istikrarsızlıklar
fındık üretiminin de dalgalı bir seyir izlemesine yol açtı.
9 2002 yılında 600 bin ton düzeyindeyken, 2004 yılında 350 bin tona
kadar gerileyen üretim, 2008 yılında ise 801 bin tona kadar çıktı.
9 2009 yılında 500 bin tonda, 2010 yılında 600 bin tonda kalan fındık
üretimi 2011 yılında 440 bin tona indi.
9 Fındık üretimi, 2012 yılında ise yeniden 660, 2013 yılında ise 549 bin
tona olurken, 2014 yılı üretimi ise 412 bin tonla 2004 yılından sonraki
en düşük üretim düzeyine geriledi.
9 2015 yılında ise üretimin 646 bin tona yükseldiği tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 191
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YAŞ ÇAY ÜRETİMİ
Çay Üretimi (Bin Ton)
1.400
1.306
1.192
1.200
1.105
1.000
800
1.121 1.145 1.100 1.103
1.231 1.250
1.260
1.320
1.180
869
792
600
400
200
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kaynak: TÜİK
9 2002 yılından sonra üretiminde az da olsa artış yaşanan ürünlerden biri
de çay oldu.
9 2002 yılında 792 bin ton olan yaş çay üretimi 2008 yılında 1,1 milyon
ton olarak gerçekleşti. 2009 yılında yine 1,1 milyon ton olan yaş çay
üretiminin 2010 yılında 1,3 milyon tona çıktı.
9 2011 yılında da 1,2 milyon ton civarında gerçekleşen yaş çay üretimi
2012 yılında 1,3 milyon, 2013 yılında 1,1 milyon ve 2014 yıllarında da
1,3 milyon ton oldu.
9 Yaş çay üretiminin 2015 yılında da 2014 yılındaki düzeyine yakın bir
noktada 1,3 milyon ton civarında gerçekleştiği tahmin ediliyor.
Mart 2016
Sayfa | 192
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
CEZAEVLERİ DOLUP TAŞTI
60.000
70.277
55.870
57.930
80.000
64.296
100.000
59.429
120.000
34.238
35.987
59.759
53.229
176.116
158.837
136.020
31.707
25.981
22.306
28.898
150.135
58.028
104.313115.280
86.566 92.617
136.531
40.000
28.550 31.581 31.920 31.012 43.941
20.000
45.207
30.879 32.715 26.010 24.858 26.336 37.608
0
120.814
90.837
140.000
103.235
160.000
116.340
180.000
128.604
200.000
144.178
Cezaevlerindeki Tutuklu ve Hükümlü Sayıları (Kişi)
56.581
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Kasım
Hükümlü
Tutuklu
Toplam
Kaynak: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
9 AKP döneminde gerek suç oranlarında gözlenen artış gerekse de yersiz
tutuklamaların artması ve uzun tutukluluk uygulamaları ceza evlerinin
dolup taşmasına yol açtı.
9 2002 – Kasım 2015 döneminde cezaevlerinde bulunan tutuklu ve
hükümlü sayısı yüzde 196 oranında artarak 59 bin 429’dan 176 bin
111’e kadar yükseldi.
9 30 Kasım 2015 itibariyle cezaevlerinde 25 bin 981’i tutuklu ve 150 bin
135’i de hükümlü olmak üzere toplam 176 bin 116 kişi bulunuyor. 2002
yılı sonunda cezaevlerinde 30 bini 879 tutuklu, 28 bin 550’si hükümlü
toplam 59 bin 429 kişi bulunuyordu.
Mart 2016
Sayfa | 195
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AÇILAN CEZA DAVASI SAYISINDA AVRUPA LİDERİ
Her 100.000 Kişi Başına Açılan Ceza Davası Sayısı
2.500
2.260
2.229
2.000
1.711
1.677
1.664
1.500
1.037
1.000
549
500
0
Türkiye
İtalya
Hollanda
Fransa
Portekiz
Almanya
İspanya
9 Türkiye, açılan ceza davalarında birçok Avrupa ülkesini geride bırakıyor.
9 Yapılan bir aştırmaya göre Türkiye’de her 100 bin kişi başına yılda
ortalama 2 bin 260 ceza davası açılıyor. Türkiye’yi İtalya izliyor.
9 En az ceza davası ise 549’la İspanya’da açılıyor, 100 bin kişi başına
Almanya’da yılda ortalama 1.037 dava, Portekiz’de 1.664 dava,
Fransa’da 1.677 dava, Hollanda’da 1.771 dava açılıyor.
Mart 2016
Sayfa | 196
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
HÂKİM SAYISINDA İSE SON SIRADA KALIYOR
Her 100.000 Kişiye Düşen Hakim Sayısı
30,0
25,0
24,5
20,0
17,4
15,0
12,7
11,9
11,0
10,0
10,1
9,0
5,0
0,0
Almanya Portekiz Hollanda
Fransa
İtalya
İspanya
Türkiye
9 Avrupa ülkelerinde içerisinde, 100 bin kişiye düşen dava sayısında ilk
sırada yer alan Türkiye, hâkim sayısında ise en alt sıralarda kalıyor.
9 Yapılan belirlemelere göre Türkiye’de her 100 bin kişi için 9 hâkim
düşüyor. Almanya’da ise 100 bin kişi başına düşen hâkim sayısı 25
olarak hesaplanıyor.
9 Seçilen Avrupa ülkelerinde, hem hâkim sayısının yüksekliği hem de
açılan davaların azlığı nedeniyle adalet çok hızlı bir şekilde işlerken,
Türkiye’de davalar yıllarca sürüyor. Bu nedenle de ya suçlular
cezalandırılamıyor ya da suçsuz insanlar yıllarca mağdur olabiliyor.
Mart 2016
Sayfa | 197
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
2007
2010
2011
2012
2013
130.913
125.305
2006
123.325
2005
120.117
2004
99.663
91.022
2003
94.219
92.637
2002
100.000
93.489
95.323
120.000
95.895
140.000
114.162
Boşanma Sayısı (Çift)
118.568
BOŞANAN ÇİFT SAYISI TIRMANIYOR
80.000
60.000
40.000
20.000
0
2008
2009
2014
Kaynak: TÜİK
9 Türkiye’de özellikle 2000 yılından sonra boşanmalarda rekor kırıldı.
9 2000 yılında ve ondan önceki yıllarda 30 binlerde olan boşanan çift
sayısı 2001 yılında 92 bine, 2002 yılında 95 bine çıktı.
9 İzleyen yıllarda da artış eğilimini sürdüren boşanan çift sayısı 2011
yılında 120 bini aştı, 2014 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 4,5
oranında artarak 130 bin 913’e çıktı ve rekor kırdı.
9 Boşanma sayısı 2002-2014 yılları arasında ise yüzde 37,3 oranında artış
kaydetti.
Mart 2016
Sayfa | 198
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
BOŞANMA HIZI BİNDE 1,7’YE ULAŞTI
Kaba Boşanma Hızı (Binde)
1,80
1,70
1,58
1,62
1,62
1,64
1,65
2010
2011
2012
2013
1,70
1,60
1,50
1,40
1,38
1,40
1,32
1,28
1,33
1,34
1,28
1,30
1,20
1,10
1,00
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2014
Kaynak: TÜİK
9 Her bin nüfus başına düşen boşanma sayısını gösteren boşanma oranı
da son yıllarda hızla tırmanıyor.
9 2004 yılında binde 1,28 olan boşanma hızı, 2007 yılında binde 1,34’e,
2008 yılında binde 1,4’e, 2009 yılında ise binde 1,59 düzeyine tırmandı.
9 Boşanma oranı 2010 ve 2011 yıllarında ise binde 1,62 olarak gerçekleşti.
2014 yılında ise tüm zamanların en yüksek oranı olan binde 1,7’ye çıktı.
Mart 2016
Sayfa | 199
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE EĞİTİM SÜRESİNDE 186 ÜLKE ARASINDA 109’UNCU
Çeşitli Ülkelerde Ortalama Eğitim Süresi (Yıl)
Almanya
ABD
Avustralya
Norveç
İsrail
Yeni Zelanda
Litvanya
Çek Cum.
İngiltere
Kanada
İsviçre
Gürcistan
Danimarka
Estonya
Slovenya
Hollanda
Polonya
G.Kore
İsveç
Rusya
İrlanda
Slovakya
Japonya
Letonya
Macaristan
Ukrayna
Azerbaycan
Fransa
Hırvatistan
Belçika
Avusturya
Ermenistan
Romanya
Bulgaristan
Küba
Yunanistan
İtalya
Arjantin
Şili
İspanya
Portekiz
Türkiye
12,9
12,9
12,8
12,6
12,5
12,5
12,4
12,3
12,3
12,3
12,2
12,1
12,1
12,0
11,9
11,9
11,8
11,8
11,7
11,7
11,6
11,6
11,5
11,5
11,3
11,3
11,2
11,1
11,0
10,9
10,8
10,8
10,7
10,6
10,2
10,2
10,1
9,8
9,8
9,6
8,2
7,6
0,0
2,0
4,0
6,0
8,0
10,0
12,0
14,0
Kaynak: UNDP - Human Development Report 2014
Mart 2016
Sayfa | 200
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE EĞİTİMDE DE SINIF SONUNCUSU
Eğitime Katılım Oranı (%)
89 89 88 86 86 85 85 85
83 82 82 82
78 78 78 76 75 75 74
73 73 72 71
68
57 57 55
Türkiye
Meksika
Brezilya
38 37 34
Portekiz
Şili
İspanya
İtalya
Yunanistan
Belçika
İzlanda
Fransa
Hollanda
OECD
Yeni Zelanda
İrlanda
Avustralya
İngiltere
Lüksemburg
Norveç
Danimarka
Kore
Macaristan
Avusturya
İsrail
Slovenya
İsviçre
Finlandiya
İsveç
Almanya
ABD
Kanada
Estonya
Polonya
Slovak Cum.
Çek Cum.
Rusya
45
Japonya
100
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
94 94 92 92 90 90
Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015
9 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerden orta öğretimi bitirenlerin payını
gösteren, “eğitime katılım oranında” Türkiye yüzde 34 ile OECD ülkeleri
arasında en sonuncu sırada yer alıyor. Türkiye yüzde 75 olan OECD
ortalamasının yarısına bile yaklaşamıyor.
20
15
19,8
19,7
19,4
19,4
19,3
18,9
18,7
18,6
18,4
18,4
18,2
18,1
18,1
17,9
17,7
17,6
17,6
17,6
17,6
17,5
17,5
17,3
17,2
17,2
17
16,8
16,5
16,4
16,4
16,4
16,3
16,3
16,3
16,0
15,8
15,1
14,4
Eğitimde Geçen Yıl (Yıl)
25
10
Meksika
Lüksemburg
İsrail
Rusya
Brezilya
Slovak Cum.
Türkiye
Japonya
Fransa
İngiltere
Şili
İtalya
Avusturya
Kanada
ABD
İsviçre
Kore
Estonya
Portekiz
Macaristan
İspanya
OECD
İrlanda
Norveç
Yeni Zelanda
Almanya
Çek Cum.
Slovenya
Polonya
Yunanistan
Hollanda
İsveç
Belçika
Avustralya
Danimarka
İzlanda
0
Finlandiya
5
Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015
9 OECD’nin 5-39 yaş arasındakilerin eğitimde kaç yıl geçebileceğine
ilişkin verisine göre Türkiye 16,4 yılla, 17,2 yıl olan OECD ortalamasının
altında kalıyor. Eğitimde geçen süre İzlanda ve Finlandiya, Avusturalya,
Danimarka İsveç gibi ülkelerde 20 yıla yaklaşıyor.
Mart 2016
Sayfa | 201
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
9 Öğrencilerin, matematik okuryazarlığı, fen bilimleri okuryazarlığı ve
okuma
becerilerinin
ölçüldüğü
OECD’nin
Uluslararası
Öğrenci
Değerlendirme Programı (PISA) kapsamında Türkiye, 462 puanla Şili,
Meksika ve Brezilya’dan sonra en düşük puanı alan dördüncü OECD
ülkesi oldu.
500
542
540
529
526
522
521
519
518
516
515
512
509
509
502
500
500
500
499
498
497
496
492
490
490
490
488
487
484
482
481
474
472
466
462
436
417
402
Öğrenci Becerileri (Ortalama Puanlar)
600
400
300
200
Brezilya
Şili
Meksika
Türkiye
Yunanistan
İsrail
Slovak Cum.
İsveç
Rusya
İzlanda
Portekiz
Macaristan
İtalya
Lüksemburg
ABD
İspanya
OECD
Norveç
Danimarka
Fransa
Slovenya
Çek Cum.
İngiltere
Avusturya
Belçika
Yeni Zelanda
Almanya
Avustralya
İsviçre
İrlanda
Hollanda
Kanada
Polonya
Estonya
Finlandiya
Kore
0
Japonya
100
Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015
9 En yüksek puanı alan Kore ve Japonya gibi ülkelerle Türkiye arasında
100 puana yakın bir fark olması dikkat çekiyor.
Mart 2016
Sayfa | 202
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
EĞİTİME EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ
Eğitim Harcamalarının GSYH'ye Oranı
(Kamu ve Özel; 2008)
İzlanda
Kore
İsrail
0,71
7,17
4,75
2,81
5,90
ABD
Danimarka
Şili
1,44
5,14
2,10
6,54
0,55
4,32
2,75
Belçika
Yeni Zelanda
6,31
0,26
5,41
İsveç
Kanada
Fransa
1,15
6,13
0,17
4,59
1,45
5,49
OECD Ort
Finlandiya
Meksika
0,49
0,90
4,99
5,73
0,14
4,66
Estonya
Polonya
İngiltere
1,11
5,55
0,22
5,01
0,74
5,12
Hollanda
İrlanda
Slovenya
0,59
0,81
4,79
0,32
5,23
0,63
4,81
Avusturya
Portekiz
Avusturalya
0,25
5,17
0,49
4,73
1,44
3,74
İspanya
Japonya
İtalya
0,64
4,47
1,66
3,27
0,35
4,47
Almanya
Rusya
Çek Cum
0,70
4,10
0,67
4,07
0,57
3,94
Slovakya
Türkiye
0,59
3,46
0,01
3,61
0,00
1,00
2,00
3,00
4,00
Kamu
Özel
5,00
6,00
7,00
8,00
Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics
(Türkiye için 2011 verisidir ve kaynağı ise Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim İstatistikleri Örgün
Eğitim 2011-2012)
Mart 2016
Sayfa | 203
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
YÜKSEKÖĞRENİMLİ NÜFUS ORANINDA DA EN ALTTA
Yüksek Öğrenim Görmüş Nüfusun Oranı (%)
Kore
63,1
13,2
Kanada
56,1
40,7
Japonya
55,7
27,4
Rusya
55,5
44,5
İrlanda
20,2
Norvceç
27,2
Yeni Zelanda
46,7
33,7
İngiltere
44,9
28,7
Avusturalya
44,8
29,3
Danimarka
44,7
25,8
Lüksemburg
44,5
24,9
Fransa
43,2
18,0
42,9
45,0
İsrail
Belçika
42,5
23,4
İsveç
42,3
26,9
41,1
40,8
40,1
ABD
Hollanda
27,4
İsviçre
40,0
28,3
Finlandiya
39,4
29,0
İspanya
38,2
16,6
OECD Ort.
37,1
22,4
Estonya
32,8
İzlanda
22,8
Polonya
34,9
16,6
Slovenya
30,4
16,7
Yunanistan
29,4
15,0
25,7
25,3
25,1
Almanya
Macaristan
16,3
Portekiz
23,3
7,4
Avusturya
21,1
15,9
Slovakya
12,1
Çek Cum.
20,2
9,8
İtalya
10,3
Türkiye
Brezilya
Çin
3,1
0,0
6,1
9,9
11,6
8,9
10,0
20,6
20,2
10,8
Meksika
36,6
35,8
35,4
12,6
Şieli
47,6
46,8
20,2
16,6
20,0
30,0
25-34 Yaş
40,0
50,0
60,0
70,0
55-64 Yaş
Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics
Mart 2016
Sayfa | 204
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE SAĞLIĞA EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ
OECD ülkelerinde Kamu ve Özel Sağlık Harcamalarının
GSYH'ye Oranı
ABD
9,1
2,7
11,6
2,7
11,6
3,3
11,4
3,9
11,4
1,7
11,1
2,6
11,0
3,7
10,7
2,6
10,5
4,2
10,2
1,7
10,1
1,6
9,6
2,5
9,6
1,8
9,6
2,7
9,5
1,8
9,5
1,4 9,4
1,9
9,3
1,8
9,3
2,8
9,2
2,9
9,1
2,5
9,0
3,2
9,0
4,2
4,8
9,0
6,5
2,4
9,0
3,9
5,0
8,9
6,6
2,3
8,9
3,8
4,1
8,0
6,6
1,3 7,9
5,0
2,7
7,8
4,6
2,8
7,5
6,3
1,2 7,5
4,1
3,0
7,1
5,0
1,9
7,0
5,0
1,3 6,3
2,9
3,3
6,2
4,4
1,6
6,1
3,2
1,9
5,1
2,7
2,4
5,1
1,2
2,9
4,1
1,3
1,3 2,6
17,6
8,5
9,0
8,9
8,1
7,4
9,5
8,4
7,1
8,0
6,1
8,4
8,0
7,1
7,7
6,7
7,6
8,1
7,4
7,5
6,4
6,2
6,6
5,8
Almanya
İsviçre
Avusturya
Belçika
Yeni Zelanda
İspanya
OECD
Norveç
İzlanda
Avustralya
Slovakya
AB 27
Finlandiya
Lüksemburg
İsrail
Kore
Estonya
Türkiye
Çin
Endonezya
0,0
2,0
4,0
6,0
Kamu
8,0
10,0
Özel
12,0
14,0
16,0
18,0
20,0
Toplam
Kaynak: OECD
9 Türkiye’de sağlık için GSYH’nin yüzde 6,1’i kadar harcama yapabiliyor.
Devletin
sağlık
için
yaptığı
harcama
GSYH’nin
yüzde
4,4’ü,
vatandaşların yaptığı harcama ise yüzde 1,6’sına denk geliyor. Bu
haliyle Türkiye birçok ülkeden daha az kaynak ayırıyor.
Mart 2016
Sayfa | 205
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMALARI
OECD Ülkelerinde Kişibaşına Sağlık Harcaması
(2012; SGP'ye göre Dolar)
ABD
8.745
Norveç (**)
6.758
İsviçre
6.080
Hollanda (*)
5.219
Avusturya
4.896
Almanya (**)
4.884
Danimarka
4.698
Kanada
4.602
Lüksemburg
4.578
Belçika
4.419
Fransa
4.288
İsveç
4.106
Avustralya(*)
3.997
İrlanda
3.890
Finlandiya (**)
3.686
Japonya
3.649
İzlanda (**)
3.642
İngiltere
3.289
İtalya (**)
3.183
Yeni Zelanda (*)
3.172
İspanya (*)
2.998
Slovenya
2.667
Portekiz (*)
2.642
Kore (**)
2.411
Yunanistan
2.409
İsrail (1)
2.304
Slovak Cumhuriyeti
2.105
Çek Cumhuriyeti
2.077
Macaristan
1.803
Şili (**)
1.663
Polonya
1.540
Estonya
(*) 2011 yılı verisi
(**) 2013 yılı verisi
1.447
Meksika
1.048
Türkiye
984
0
1.000
2.000
3.000
4.000
5.000
6.000
7.000
8.000
9.000
10.000
Kaynak: OECD
Mart 2016
Sayfa | 206
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
OECD Ülkelerinde Cepten Yapılan Sağlık Harcamasının
Toplam Sağlık Harcaması İçindeki Oranı, 2011
40,0
30,0
20,0
10,0
36,9
35,2
30,5
27,3
26
26
25,8
22,6
22,3
20,7
19,7
19,3
19,3
18,6
18,2
18,1
18
17,6
17
16,2
15,8
15,4
14,7
14,7
14,4
13,2
12,8
11,8
11,6
11,5
10,9
9,9
7,5
6
50,0
49
60,0
Meksika
Şili
Kore
Yunanistan
Portekiz
İsrail
Macaristan
İsviçre
Slovakya
Polonya
İspanya
Belçika
OECD
Avustralya
Finlandiya
İzlanda
İrlanda
İtalya
Estonya
Avusturya
İsveç
Norveç
Türkiye
Çek Cum.
Kanada
Japonya
Almanya
Danimarka
Slovenya
ABD
Lüksemburg
Yeni Zelanda
İngiltere
Fransa
Hollanda
0,0
Kaynak: OECD
9 Türkiye, satın alma gücü paritesiyle yapılan hesaplamalara göre kişi
başına 984 dolarlık sağlık harcaması yapıyor. Bu haliyle Türkiye sağlığa
en az devlet harcaması yapan ülkeler arasında yer alıyor.
9 Sağlık harcamalarının yüzde 15,4’ünü vatandaşlar kendi ceplerinden
karşılıyor.
9 Türkiye’de vatandaşların cepten yaptığı sağlık harcamaları, birçok AB
ülkesinden daha düşük oranda olmasına rağmen, Japonya, Almanya,
ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden daha yüksek
seyrediyor.
Mart 2016
Sayfa | 207
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
HER 1000 KİŞİYE SADECE 2,5 HASTANE YATAĞI DÜŞÜYOR
10.000 Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısı
70,0
60,0
60,0
56,0
55,4
50,0
37,0
40,0
30,0
30,0
26,5
20,0
10,0
0,0
DSÖ Avrupa
Bölgesi
Üst Gelir Grubu Avrupa Birliği
Ülkeler
Üst-Orta Gelir
Grubu Ülkeler
Dünya
Türkiye
Kaynak: Sağlık Bakanlığı
9 Türkiye’nin batı ülkelerinden önemli önemli ölçüde geride kaldığı bir
gösterge de hastane yatağı sayısı.
9 10.000 bin kişiye 26,5 hastane yatağının düştüğü Türkiye, bu alanda da
en alt sıralarda yer alıyor.
9 Dünya genelinde her 10.000 kişiye 30 hastane yatağı düşerken, Avrupa
ülkelerinde bu oran 60 yatağa kadar çıkıyor.
Mart 2016
Sayfa | 208
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE HEKİM SAYISINDA AVRUPANIN ÇOK GERİSİNDE
Yüzbin Kişiye Düşen Hekim
Sayısı (2014)
Türkiye
Yüzbin Kişiye Düşen Pratisyen
Hekim Sayısı (2013)
Türkiye
175
AB ortalaması
325
Avrupa Ortalaması
Avrupa Ortalaması
331
AB ortalaması
0
100
200
300
50
63
87
0
400
20
40
60
80
100
Kaynak: Sağlık Bakanlığı
9 Türkiye’de 175 olan yüzbin kişiye düşen toplam hekim sayısı AB
ülkelerinde 325’i, Avrupa ülkelerinde ise ortalama 331’i buluyor.
Türkiye’deki hekim sayısının AB ortalamalarına ulaşabilmesi için
yaklaşık 115 bin hekime daha ihtiyaç bulunuyor.
9 Sağlık Bakanlığı’nın kendi verilerine göre Türkiye’de 50 olan yüz bin
kişiye düşen pratisyen hekim sayısı, Avrupa Birliği ülkelerinde 87’ye
kadar çıkıyor.
Yüzbin Kişiye Düşen Uzman
Hekim Sayısı (2013)
Türkiye
Türkiye
96
AB ortalaması
100
200
50
AB ortalaması
269
0
29
Avrupa Ortalaması
239
Avrupa Ortalaması
Mart 2016
Yüzbin Kişiye Düşen Diş Hekimi
Sayısı (2013)
300
61
0
20
40
60
80
Sayfa | 209
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
Yüzbin Kişiye Düşen Eczacı
Sayısı (2013)
Türkiye
Yüzbin Kişiye Düşen Ebe ve
Hemşire Sayısı (2013)
Türkiye
35
Avrupa Ortalaması
60
AB ortalaması
AB ortalaması
77
0
20
40
252
60
571
Avrupa Ortalaması
80
100
842
0
200
400
600
800 1000
9 Yine Türkiye’de 96 olan yüzbin kişiye düşen uzman hekim sayısı AB
ülkelerinde 239’a ulaşıyor.
9 Türkiye’de yüz bin kişiye düşen diş hekimi sayısı AB ülkelerinin yarısına
bile ulaşamıyor. AB ülkelerinde 61 olan yüzbin kişiye düşen diş hekimi
sayısı Türkiye’de 29’da kalıyor. Türkiye’nin diş hekimi sayısında AB
ortalamalarına yaklaşabilmesi için yaklaşık 25 bin yeni diş hekimine
ihtiyaç bulunduğu hesaplanıyor.
9 Aynı tespit, eczacı ve ebe-hemşire sayıları için de yapılabilir. AB
ülkelerinde 751 olan ebe ve hemşire sayısı Türkiye’de 252’ye kadar
düşüyor. Türkiye’nin AB ülkelerine ulaşabilmesi için ebe ve hemşire
sayısını yüzde 100 oranında artırması gerekiyor.
Mart 2016
Sayfa | 210
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE BEBEK ÖLÜMLERİNDE YİNE ÜST SIRALARDA
OECD Ülkelerinde Bebek Ölüm Hızı
(Her 1000 bebek başına)
Meksika (**)
Şili (*)
Türkiye
ABD (*)
Slovak Cumhuriyeti
Yeni Zelanda (*)
Macaristan
Kanada (*)
Polonya
İngiltere
Belçika
Hollanda
İsviçre
İsrail (1)
Estonya
İrlanda
Fransa
Portekiz
Danimarka
Almanya
Avustralya
Avusturya
İspanya
Kore
İtalya
Yunanistan
İsveç
Çek Cumhuriyeti
Norveç
Lüksemburg
Finlandiya
Japonya
Slovenya
İzlanda
13,0
7,7
7,4
6,1
5,8
5,2
4,9
4,8
4,6
4,1
3,8
3,7
3,6
3,6
3,6
3,5
3,5
3,4
3,4
3,3
3,3
3,2
3,1
2,9
2,9
2,9
2,6
2,6
2,5
2,5
2,4
2,2
1,6
1,1
0,0
2,0
4,0
6,0
8,0
10,0
12,0
14,0
Kaynak: OECD
9 OECD’nin verilerine göre Türkiye her 1000 canlı doğum başına 7,4
bebek ölümüyle bebek ölümlerinde de OECD ülkelerine fark atmış
durumda bulunuyor.
Mart 2016
Sayfa | 211
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA ENERJİ ÜRETİMİNDE SON SIRALARDA
Kişi Başına Enerji Arzı (Petrol eşdeğeri ton)
Hindistan
Endonezya
Brezilya
Türkiye
Meksika
Çin
Dünya Ortaması
Şili
Portekiz
Yunanistan
Macaristan
Polonya
İspanya
İtalya
İsrail
Güney Afrika
Slovakya
İngiltere
İrlanda
AB27
İsviçre
Slovenya
Danimarka
Japonya
Avusturya
Çek Cum
Almanya
Fransa
Estonya
Yeni Zelanda
OECD Ortalama
Rusya
Hollanda
Kore
Belçika
İsveç
Avustralya
0,58
0,88
1,24
1,44
1,57
1,7
1,8
1,83
2,21
2,39
2,55
2,67
2,77
2,84
2,89
2,92
3,19
3,28
3,29
3,31
3,39
3,44
3,56
3,9
3,94
4,04
4,06
4,09
4,09
4,19
4,4
4,56
5,01
5,05
5,23
5,41
5,67
Norveç
6,39
6,65
7,2
7,53
Finlandiya
ABD
Kanada
Lüksemburg
8,31
İzlanda
-1
16,79
1
3
5
7
9
11
13
15
17
Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics
Mart 2016
Sayfa | 212
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AR-GE’YE EN AZ KAYNAK AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ
AR-GE Harcamalarının GSYH'ye Oranı (%; 2010 veya en
yakın yıl)
İsrail
Finlandiya
İsveç
Kore
Japonya
Danimarka
İsviçre
ABD
Almanya
Avusturya
İzlanda
OECD Ort
Fransa
Avusturalya
Belçika
AB 27
Slovenya
Hollanda
İngiltere
Kanada
İrlanda
Norveç
Çin
Lüksemburg
Portekiz
Çek Cum.
Estonya
İspanya
İtalya
Rusya
Yeni Zelanda
Macaristan
Güney Afrika
Türkiye
Polonya
Yunanistan
Slovakya
Şili
Meksika
4,25
3,84
3,62
3,36
3,33
3,02
3,00
2,79
2,78
2,75
2,64
2,33
2,21
2,21
1,96
1,90
1,86
1,82
1,82
1,80
1,79
1,76
1,70
1,68
1,66
1,53
1,44
1,38
1,27
1,24
1,17
1,15
0,93
0,85
0,68
0,59
0,48
0,39
0,37
0,00
0,50
1,00
1,50
2,00
2,50
3,00
3,50
4,00
4,50
Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics
Mart 2016
Sayfa | 213
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
AİLELERİN BİLGİSAYAR SAHİPLİĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK
Evde Bilgisayar Olan Hanelerin Oranı (%)
İzlanda
92,5
Hollanda
90,8
Lüksemburg
87,9
Norveç
87,6
İsveç
87,6
Japonya
87,2
Danimarka
86,2
Almanya
84,1
Kore
81,4
İngiltere
81,2
İsviçre
81,0
Finlandiya
80,1
Yeni Zelanda
80,0
Kanada
79,4
Avusturalya
78,0
Avusturya
74,5
İsrail
74,4
İrlanda
72,8
Slovenya
71,2
Belçika
71,1
Fransa
69,2
İspanya
66,3
Polonya
66,1
Estonya
65,1
Slovakya
64,0
Macaristan
63,0
ABD
61,8
İtalya
61,3
Çek Cum
59,6
Portekiz
56,0
Yunanistan
47,3
Şili
40,0
Rusya
33,0
Türkiye
27,3
Meksika
26,8
Brezilya
24,0
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
100,0
Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics
Mart 2016
Sayfa | 214
GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ
REKABET GÜCÜ DÜŞÜK
Küresel Rekabet Gücü (142 Ülke İçinde Türkiye'nin Yeri)
Kadının işgücüne katılımı
Verginin etkinliği
Fikri mülkiyet hakları
Matematik ve fen eğitimi kalitesi
Polisin güvenilirliği
İlköğretimin kalitesi
Eğitimin kalitesi
Bilimsel araştırma kurumlarının kalitesi
Yargı bağımsızlığı
Denetim standartları
Ortaöğretime kayıt oranı
Yaşam süresi
Çocuk ölümleri
Elektrik arzının kalitesi
Kamu harcamalarının yerinde kullanılması
Mülkiyet hakları
İnovasyon kapasitesi
Ortalama
Rüşvetin önlenmesi
Firmaların etik davranması
Okulda internete erişim oranı
Ar-Ge harcamaları
Sabit telefon hattı sayısı
Yeni teknolojiye ulaşılabilirlik
İlkokula kayıt oranı
Yatırımcıyı koruma
Devlet politikalarında şeffaflık
Finansal hizmetlerin ulaşılabilirliği
Otoyolların kalitesi
İşe başlama için gerekli işlem sayısı
Altyapının kalitesi
Bankaların sağlamlığı
Tekel karşıtı politikaların etkinliği
Yerel rekabetin yoğunluğu
133
122
108
103
103
100
94
89
88
86
85
85
79
73
72
72
71
70
68
65
64
62
53
52
52
47
44
43
42
34
34
33
33
13
0
20
40
60
80
100
120
140
Kaynak: Dünya Ekonomik Formu (The Global Competitiveness Report 2012-2013)
Mart 2016
Sayfa | 215

Benzer belgeler