mevzuattaki gelişmeler

Transkript

mevzuattaki gelişmeler
MEVZUATTAKİ
GELİŞMELER
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
19
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Tarih
: 15.01.2008
Sayı
: B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-32 /14651-1045
Konu
: Asgari Geçim İndirimi hk.
…..
İLGİ
: ….12.2007 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, İstanbul il sınırları içerisinde faaliyet gösteren Apartman ve Site Yöneticiliği işyerlerinde çalışan ……işçilerin ücretlerinden gelir vergisi kesilmediği yalnızca SSK pirimi kesildiği belirtilerek,
01.01.2008 tarihi itibariyle uygulamaya konulan Asgari geçim indirimi uygulamasında anılan işyerlerinde çalışan kapı konut işçilerinin faydalanıp
faydalanamayacağı hususunu sormaktasınız.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.maddesinde; “Ücret işverene
tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı)
tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almıştır.
Öte yandan yine aynı kanunun 23/6.maddesinde ise; “Hizmetçilerin
ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik,
dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir); Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir.” hükmü yer almıştır.
Bu hükümlere göre, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/6. maddesinde belirtilen “hizmetçi” kapsamında değerlendirilen ve “Apartman ve Site Yönetimince” istihdam edilen bahçıvan, kapıcı gibi çalışanlara yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.maddesine göre ücret olarak değerlendirilmesi, ancak aynı Kanunun 23/6.maddesine göre gelir vergisinden istisna edilmesi ve tevkifat yapılmaması gerekmektedir.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Asgarî geçim indirimi” başlıklı 32. maddesinde; “(5615 sayılı kanunun 2 nci maddesiyle değişen madde Yürürlük; 1/1/2008 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere
uygulanmak üzere 04.04.2007) Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
20
Konuya ilişkin 04.12.2007 tarih ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 265 Seri No.lu
Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;
Uygulamanın Esasları başlıklı 3’üncü maddesinde;
“Asgari geçim indirimi uygulamasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişiler yararlanabilecektir.” denilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; Asgari geçim indirimi uygulamasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişiler yararlanacak olup ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanların asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanması mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
21
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Tahsilat Grup Müdürlüğü
TARİH : 08.01.2008
SAYI
: B.07.1.GİB.4.34.20.01/288-3324/166
KONU : Mahkeme Harcı borcuna karşılık alınan Banka Teminat
Mektubunun paraya çevrilmesi talebi.
………………………… VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE
İLGİ
: 13.12.2007 tarih; 29824 sayılı yazınız.
İlgi yazınızda; ………… vergi kimlik numaralı mükellefiniz ………..’in
Dairenize bulunan 2005/…… ve 2005/……… takip numaralı Mahkeme
Harcı borcuna karşılık 25.06.2007 tarihinde ……… Bankası ……….. Şubesi tarafından düzenlenen ………… tarih;……… sayılı ve 243.050,00-YTL
tutarlı Teminat Mektubunun alındığı, ……… tarih; 22573 sayılı yazınızla
mükellefe borcunu 7 gün içerisinde ödemesi gerektiği aksi takdirde teminat mektubunun paraya çevrileceğinin bildirildiği, Mükellef Vekili Avukat
……………..’nin 03.10.2007’de ……… sayılı dilekçesi ile dairenize yaptığı
müracaatta, …………..’in İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmekte olan 2003/….. Esas sayılı davasının sonucuna göre ilgili
mahkeme harcının kalkma ihtimali olduğunu belirterek duruşmasının atılı
bulunduğu 20.11.2007 tarihine kadar teminat mektubunun paraya çevrilmemesini talep ettiği,
Duruşma tarihinden sonra mükellef vekili ile yapılan telefon görüşmesinde davanın sonuçlandığının öğrenilmesi üzerine ………… tarih; 29123
sayılı yazınızla……….Bankası …………. Şubesine teminat mektubunun
(yazınız ekinde iade edilmek suretiyle) paraya çevrilmesi gerektiğinin bildirildiği, ancak ilgili Banka şubesinin ……… tarih; 4384 sayılı yazısında
………………..’in anılan borcunu ödemesi gerektiğine dair kararın kesinleştiğinin ve adı geçenin borcunu ödemediğinin açıkça belirtilmediği gerekçesi ile ………. tarih; ……….. sayılı Teminat Mektubunun paraya çevrilemeyeceğini bildirerek teminat mektubunu da Dairenize iade etmediği
belirtilmekte ve konu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Bilindiği üzere 6183 Sayılı A.A.T.U.H.K’nın ‘Cebren Tahsil ve Şekilleri’
başlıklı 54. maddesinde; “Ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Cebren tahsil aşağıdaki şekillerden herhangi birinin tatbiki suretiyle yapılır.
1. Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi,
22
2. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi,
3. Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi.”
denilmekte olup,
Aynı Kanunun 55. maddesi ile de, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmıştır. Anlaşılacağı üzere, vadesinde borcunu ödemeyenlere bir ödeme
emri tebliğ edilmek suretiyle cebri icra işlemlerine başlanılması gerekmektedir.
6183 sayılı Kanunun ‘Teminatlı Alacaklarda Takip’ başlıklı 56. maddesinde ise; “Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde
teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat
bu kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.”denilmektedir.
Teminata bağlanmış olan alacağın takip usulünü belirleyen 56. madde hükmüne göre; karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağının vadesinde ödenmemesi halinde borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi
takdirde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile
devam olunacağı hususlarının borçluya bir yazıyla bildirilmesi gerekmekte
olup, teminatlı alacaklar için bu madde hükmüne göre takip yapılacağından ayrıca ödeme emri tebliğ edilmeyecektir.
Borçlu tarafından, amme alacağının 7 gün içinde ödenmemesi halinde ise, borca karşılık alınmış olan teminat, 6183 sayılı Kanun hükümlerine
göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilecektir.
A Seri 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliğinin ‘Ödeme’ başlıklı üçüncü
bölümünün ‘Ödeme Zamanı’ Başlığı altındaki 4.bendinde; “Mevzuatımızda
yargı harçları (karar ve ilam harçları hariç) ile mahkeme giderlerinin kesinleştikten ne kadar süre sonra ödeneceği hakkında bir hüküm bulunmadığından, bu ilamların borçlularına daha önce tefhim veya tebliğ edilmiş oldukları da dikkate alınarak 6183 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden 1 aylık ödeme süresinin başlangıcı olacak tebligatın talik süretiyle yapılması uygun görülmüştür.
Vergi dairelerince yargı harcı ve mahkeme giderlerine ilişkin harç tahsil müzekkerelerinin alınmasını müteakip talik suretiyle yapılacak tebliğlerde, borçlunun adı, soyadı, unvanı, biliniyorsa T.C. kimlik/vergi kimlik numarası, bilinen son adresi ile amme alacağının tutar ve türünü gösterir bir
cetvel 10 gün süreyle vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılacaktır. İlanın asılması ve indirilmesi tutanakla tespit edilecek, söz konusu
10 günlük ilan süresinin sonunda ilgiliye tebligat yapılmış sayılacaktır. Bu
şekilde yapılan tebligat tarihinden itibaren 1 aylık sürenin son günü, amme
alacağının vade tarihi olacaktır.” ifadesi yer almaktadır.
23
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Buna göre; yukarıda yer alan madde hükümleri de dikkate alındığında, karşılığında (Dairenize teminat mektubu verilerek) teminat gösterilmiş
olan kesinleşmiş Mahkeme Harcı borcunun vadesinde ödenmemiş olması
halinde, borcun 7 gün içinde ödenmesi aksi takdirde teminatın paraya
çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam edileceği hususlarının borçluya bir yazıyla bidirilmesini müteakip sözkonusu borcun 7 gün içinde ödenmemesi durumunda, borca karşılık alınmış olan teminatın (olayımızda banka teminat mektubunun) 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre
paraya çevrilerek (ilgili bankadan paraya çevrilmesi talep edilerek) amme
alacağının tahsil edileceği tabiidir.
Diğer taraftan, ilgi yazınız ekinde yer alan ………….Bankası A.Ş.
………. Şubesi dairenize hitaben 06.12.2007 tarih; 5384 sayılı yazısında,
dairenizce usulüne uygun şekilde tazmin talebi yapılmadığı için mektup
bedelinin ödenmesinin mümkün görülmediğini belirterek, anılan teminat
mektubunun bankalarınca ödemesinin yapılabilmesi için mükellef
‘……………….’in anılan borcunu ödemesi gerektiğine dair kararın kesinleştiğini ve adı geçenin bu borcunu ödemediği’ hususunun açıkça belirtildiği yeni bir tazmin talebinin Şubelerine ibrazının gerekli olduğunu bildirdiğinden ve,
Bahse konu …………. tarih, …………. sayılı Bankaları Teminat Mektubunda da, bankalarınca tazmin talebinizde açıkça belirtilmesinin gerekli
olduğu bildirilen ifadeye yer verilmiş olduğundan,
Dairenizce, adı geçen banka şubesine, bankalarınca eksik olduğu belirtilen hususlara da yer verilmek suretiyle, yeni bir yazı yazılarak
sözkonusu banka teminat mektubunun paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
24
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
TARİH
: 05.02.2008
SAYI
: B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-6 7730/2293
KONU
: Yersiz şekilde ödenen ve ait olduğu dönemde gider olarak
dikkate alınan katma değer vergisi tutarlarının, ilgili yıllar
açısından kurumlar vergisine ilişkin düzeltme beyannamesi
verilmek suretiyle düzeltilmesi gerektiği.
….
34830-Yeşilköy/İSTANBUL
İlgi
: a) …/06/2007 tarihli dilekçeniz.
b) …/08/2007 tarihli ve KVK… sayılı yazımız.
İlgi (b)’de kayıtlı yazımızla, ilgi (a)’da kayıtlı dilekçenizde yer alan hususların Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletildiği ve alınacak
cevaba göre tarafınıza bilgi verileceği bildirilmiştir.
Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınan …/01/2008 tarihli B.07.1.GİB.0.01.53.. sayılı cevabi yazılarında;
“5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin 1 numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği hükmüne
yer verilmiştir.
Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve tahakkuk esası” ilkeleridir. Gelir Vergisi Kanununun 38 ve 39, Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ve Vergi Usul Kanununun 174’üncü maddeleri uyarınca, kazançların vergilendirilmesi açısından dönemsellik ilkesi kabul edilmiştir. Vergi uygulamaları açısından tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereğince, her gelir veya gider unsuru ait olduğu hesap döneminin
kazancının tespitinde dikkate alınmaktadır.
Bu hükümler çerçevesinde, yersiz şekilde ödenen ve ait olduğu dönemde gider olarak dikkate alınan KDV tutarlarının, ilgili yıllar açısından
kurumlar vergisine ilişkin düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
25
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma
Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
TARİH : 11.01.2008
SAYI
: KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.1-3/d.342-3476
KONU : İcra’da satışı yapılan kamyonetin KDV oranı,
........................
İlgide kayıtlı yazınız ve ekleri incelenmiştir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar vergiye tabi bulunmaktadır.
Bu satışlarda, vergiyi doğuran olay satışın yapıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Verginin mükellefi ise, satışları düzenleyen özel ve resmi kişiler
olup, aynı Kanunun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış
bedeli katma değer vergisi matrahı olacaktır.
Aynı Kanunun 3505 sayılı kanunla değişik 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 17.07.2002 tarih, 2002/4480 sayılı Kararname
Eki Karar ile 01.08.2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV oranları (I) sayılı listedeki mal ve hizmet teslimleri için %1, (II) sayılı listede yer
alan mal ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan diğer vergiye tabi işlemler için %18 olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Kararname Eki Kararın I sayılı listesinin 8. sırasında;
8- Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız “kullanılmış” olanlar,
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
“Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil, [(Yalnız
binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları, jipler vb.
motorlu karavanlar, elektrik, gaz, güneş enerjili vb. motorlu taşıtlar,
“87.03.10.11.00.00 özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu olanlar (dizel veya
yarı dizel) veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu taşıtlar”,
87.03.10.18.00.00.diğerleri)] [( Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus
arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel
amaçla yapılmış motorlu taşıtlar hariç)] %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu kararlaştırılmıştır.
26
Diğer taraftan, 30.12.2007 tarihinde yayımlanan 24.12.2007 tarih ve
2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile KDV oranlarını belirleyen (I)
sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için KDV oranı %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi
işlemler için %18 olarak yeniden belirlenmiştir.
2004/1 Sıra No.lu ÖTV Kanunu İç Genelgesinde; “Konu ile ilgili olarak
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan 08.09.2004 tarih
ve B.05.1.EGM.0.85.02.02.2362-64001/1-a/04-10121-163524 sayılı yazıda,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliğinde bulunmayan tanımların, motorlu araç tescil belgelerinin “Diğer Bilgiler” bölümüne yazıldığı, dolayısıyla aracın cinsi ile ilgili olarak motorlu araç trafik belgelerinin
“Cinsi” bölümünde yer alan bilgilerin değerlendirilmesinin uygun olacağı
belirtilmiştir.”denilmektedir.
Benzer bir konuda Bakanlık Makamı’ndan alınan ........................ tarih, ........................ sayılı yazıda;
“Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 12.03.1998 tarih ve 1998/9 sayılı genelgesine göre, çift kabinli pick-up taşıtların niteliği
oturma kapasitesi ile yük kapasitesinin mukayesesi suretiyle tespit edilmektedir. Buna göre, 1 kişi 70 kg. olarak göz önüne alınmak suretiyle belirlenecek toplam oturma kapasitesi, toplam yük kapasitesinden çıkarılarak bulunan serbest yük taşıma kapasitesinin oturma kapasitesinden az
olması halinde bu araçlar “87.03 Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan
taşımak üzere imal edilmiş, diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil)” kapsamında değerlendirilecektir.
Yapılan hesaplama sonucu bulunan serbest yük taşıma kapasitesinin
oturma kapasitesinden fazla olması halinde, bu taşıtlar “87.04 Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar” kapsamında değerlendirilecektir.
4x2 ve 4x4 pick-up’lardan tek kabinli olanlar, ise doğrudan 87.04 tarife pozisyonundaki eşya taşımaya mahsus motorlu taşıt (kamyonet) olarak
değerlendirilecektir.”denilmektedir.
Diğer taraftan, yazınız ekinde alınan Motorlu Araç Trafik Belgesi’nin
tetkikinde; ........................ plakalı, ........................Marka Kamyonetin 350
kg. (5 kişi X 70 kg.) oturma, 749 kg. yük kapasitesinin olduğu görülmüştür.
Buna göre, ........................ tarihinde satışı yapılan “........................
plakalı, ........................ Marka Kamyonet” in oturma kapasitesi , toplam
yük taşıma kapasitesinden çıkarıldığında bulunan serbest yük taşıma kapasitesi oturma kapasitesinden fazla olduğundan binek otomobili olarak
değerlendirilmesi mümkün olmayacağından genel oranda (% 18) KDV‘
ne tabi olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
27
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma
Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
TARİH
: 08.01.2008
SAYI
: KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.09.189
KONU
: 2 Nolu KDV beyanı ile tahakkuk ettirilen ve ödenmeyen
KDV tutarlarının iade veya mahsuba engel teşkil edip, etmeyeceği
........................
İlgide kayıtlı dilekçeniz incelenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde ise gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla
vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma
konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Bu yetkiye istinaden yayınlanan 91,95 ve 96 Seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğlerinde sorumlu tayin edilen ve tevkifat yapacak kuruluşlar, tevkifat uygulanacak işlemler ile tevkifat oranları ve 91, 95, 96, 99
ve 104 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde ise tevkifata tabi hizmetleri ifa
eden mükelleflerin nakden ve mahsuben iadesine ilişkin usul ve esaslar
açıklanmıştır.
Yine 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 5/b “Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım Hizmetleri” başlıklı bölümünde belirtildiği üzere çöp toplama ve
toplanan çöplerin imhasının tevkifata tabi bulunmakta olup, tebliğin A/8-c
bölümünde; tevkifat kapsamına alınan işlemlerle ilgili olarak doğan katma
değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesinin miktarına bakılmaksızın
sadece banka teminat veya inceleme raporunun düzenlenmesinden sonra
çözüleceği açıklanmıştır.
Ayrıca, 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 5.3.1. “ Teminatsız ve İncelemesiz Mahsuben İade Sınırı” başlıklı bölümünde;
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
“Bu Tebliğin yayımını izleyen ay başından itibaren 91 Seri No.lu Katma
Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A) bölümünde düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının “kendi vergi borçlarına” mahsubunu
isteyen mükelleflerin 1.000.-YTL’yi (1.000.-YTL dahil) aşmayan mahsup talepleri, ilgili belgelerin tamamlanmış olması şartıyla, inceleme raporu ve
teminat aranılmaksızın yerine getirilecektir.
Bu Tebliğin yayımından önce 1 000 YTL’ nin altındaki “kendi vergi
borcuna” mahsup talepleri için alınan teminatların çözümüne ya da mahsuben iadenin yapılmasına ilişkin incelemenin başlamamış olması,
28
incelemeye başlanılmış ise inceleme elemanının iade yapılmasına engel
bir görüşünün bulunmaması halinde yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde
işlem yapılacaktır.”denilmektedir.
Buna göre; tevkifata tabi çöp toplama hizmetiniz ile ilgili olarak, Belediyeler tarafından tevkifata tabi tutularak beyan edilmesi gereken verginin
beyan edildiğine ilişkin tahakkuk fişi ile ödendiğine dair vergi dairesi alındısının veya banka makbuzunun kaşeli ve imzalı fotokopilerinin, beyannamenin verildiği tarihi izleyen ayın ilk 10 günü içinde tarafınıza intikal ettirilmemesi halinde bu durumu aynı ayın 20.gününe kadar Belediyelerin ve
firmanızın bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmeniz gerekmektedir.
Diğer taraftan, tevkifata tabi çöp toplama hizmetinden doğan iade,
mahsup taleplerinizin yerine getirilebilmesi için ibrazı zorunlu belgelerin
mahsup talep dilekçesi ekinde ibraz edilmiş (1.000.-YTL üzerindeki mahsup taleplerinde ayrıca inceleme raporu veya teminat mektubu) tevkif edilen KDV’nin de Belediyeler tarafından sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV Beyannamesi ile vergi dairesine beyan edilmiş olması halinde genel esaslara
göre sonuçlandırılacak olup, ayrıca ödeme şartı aranmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
29
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Diğer Vergiler Müdürlüğü
TARİH
: 10.04.2007
SAYI
: B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1.661.67-3633-2003
…………………………………..
İLGİ
: ….. tarih ve ………….. sayılı yazınız.
Yazınızda; daireniz ……… vergi kimlik numaralı mükellefi ………….
Sanayi Ticaret A.Ş.’nin indirimli orana tabi teslimlerinden dolayı 2006/1-12
dönemi ile ilgili olarak 3.758.269,29 YTL alacağının 3.500.000,00 YTL tutarındaki kısmı için nakden iade talebinde bulunduğu belirtilerek, söz konusu nakit iade işlemi sırasında damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; “Bu Kanuna
ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir.
Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat
veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza
kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanununun 3 üncü maddesinde; “Damga Vergisinin mükellefi
kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait
kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.” 4 üncü maddesinde de; “Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılır ve buna
göre tabloda yazılı vergisi bulunur.
Kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının
tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılır.
Mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete
göre vergi alınır.” hükümleri yer almaktadır.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV- Makbuzlar ve diğer kağıtlar”
bölümünün 1-a fıkrasında, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet
alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle kişiler
tarafından resmi dairelere verilen ve belli bir parayı ihtiva eden makbuz ve
ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler
30
adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkrada, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımları dışındaki ödemeler sırasında düzenlenen kağıtların vergilendirilmemesi amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, 04.02.2005 tarih ve 25717 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 43 Seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliğinin ”6.1.4.1.” maddesinde; “Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/a bendi ile resmi daireler tarafından kişilere yapılacak ödemeler sırasında düzenlenen kağıtlardan sadece mal ve hizmet alımlarına ilişkin olanların damga vergisine tabi tutulması, bunun dışındaki ödemeler sırasında düzenlenen kağıtların ise tabloda başka bir düzenleme olmadıkça vergilenmemesi amaçlanmıştır.
Örneğin ücretlilerde vergi indiriminden doğan vergi iadesi, fazla veya
yersiz tahsil edilen paraların iadesi, mahsup işlemleri sırasında düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmayacaktır.” denilmektedir
Bu itibarla, 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı Tablo ve 43
Seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliği hükümleri kapsamında, nakden
iadesi yapılan tutarlar ile ilgili olarak (1) sayılı Tablo’nun “IV- Makbuzlar ve
diğer kağıtlar” bölümünün 1-a fıkrası kapsamında, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımı söz konusu olmadığından, daireniz
…………. vergi kimlik numaralı mükellefi ……………… Sanayi Ticaret
A.Ş.’nin indirimli orana tabi teslimlerinden dolayı 2006/1-12 dönemi ile ilgili
olarak yapılan iade işlemi sırasında damga vergisi kesintisi yapılmaması
gerekir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
31
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Diğer Vergiler Müdürlüğü
Tarih
: 10.04.2007
Sayı
: B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1/672.78-3928- 2004
………………………………………….
İLGİ
: ….. tarih ve bila sayılı yazınız.
Yazınızda; yazınız eki “Yatırım Taahhütnamesi” nin damga vergisi ve
harca tabi olup olmadığı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; “Bu Kanuna
ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir.
Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat
veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza
kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 2 nci maddesinde; “Vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde
bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhler de damga vergisine tabiidir.” hükmü, 4
üncü maddesinde; “Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın
mahiyetine bakılır ve buna göre tabloda yazılı vergisi bulunur.
Kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının
tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılır.
Mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete
göre vergi alınır.” hükmü yer almaktadır.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Kanunun 10 maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak
alınacağı, nispi vergide kağıtların nev’i ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas alınacağı belli para terimin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların
hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükme bağlanmıştır.
Kanunun 14 üncü maddesinde de; “Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Şu kadar ki her
bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar
32
saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını aşamaz.“ hükmüne yer verilmiş olup, bu tutar 01.01.2007 tarihinden itibaren uygulanmak üzere
946.915,20 YTL olarak belirlenmiştir.
Aynı Kanuna ekli (1) sayılı Tablo’nun I/A-1 fıkrasında, akitlerle ilgili belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 492 Sayılı Harçlar Kanunun 40 ıncı maddesinde; “Noter
harçlarını, harca mevzu işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftirler.” hükmü, 42 nci maddesinde de, “Değer veya ağırlık ölçüsüne
göre harca tabi işlemlerde (2) tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.
Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle
ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesi mecburidir.” hükmü yer almakta olup, Kanuna ekli 2 sayılı tarifenin I/1 pozisyonunda, muayyen bir meblağı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename
ve kağıtlardan beher imza için binde 0,90 oranında harç alınacağı, alınacak toplam harç tutarının 27,00 YTL’dan az, 13.755,10 YTL’dan çok olamayacağı belirtilmektedir.
Öte yandan, ihracat ve yatırımlarda damga vergisi ve harç istisnasına
ilişkin uygulama 3505 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi ve bu maddeye
dayanılarak yayımlanan tebliğler doğrultusunda gerçekleşmekteydi.
Söz konusu maddenin yürürlük süresi 31.12.2003 tarihinde sona ermiş olup, 01.01.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 02.01.2004
tarih ve 25334 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı
Kanunun 28 ve 33 üncü maddeleri ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa
Ek 2 nci madde ve 492 sayılı Harçlar Kanununa Ek 1 inci madde eklenmiş
ve söz konusu maddeler ile döviz kazandırıcı faaliyetlere damga vergisi ve
harç istisnası getirilmiş olup, bu maddelerin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar ise 27.02.2004 tarih ve 25386 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında 1 Seri No.lu Tebliğ ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Sözü edilen Tebliğde “İhracat İşlemleri” ve “Diğer Döviz Kazandırıcı
Faaliyetler” in neler olduğu maddeler halinde belirlenmiş olup, sağlık ve
eğitim hizmetlerine ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, yazınız eki “Yatırım Taahhütnamesi” nin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı Tablo’nun I/A-1 fıkrası gereğince ihtiva
ettiği tutar üzerinden binde 7,5 oranında damga vergisine, , 492 sayılı
Harçlar Kanununa ekli (2) sayılı tarifenin I/1 pozisyonuna göre beher imza
için binde 0,90 oranında harca tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
33
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Diğer Vergiler Müdürlüğü
TARİH
: 22.03.2007
SAYI
: B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1/643.49-2932- 1589
………………………………….
İLGİ
: …… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne gönderilen ………. tarih
ve ………..- muh-….. sayılı yazınız.
İlgi yazınızda;
1- İşyeri ve mesken kira sözleşmelerinde damga vergisi oranı ile söz
konusu sözleşmelerde kefil mevcut olması halinde damga vergisi oranının,
2- İzalei şuyuu satışlarında para ödenmesi sırasında tahsil edilecek
damga vergisi oranının,
3- İzalei şuyuu satışlarında ihale damga vergisi oranının,
bildirilmesi istenilmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; “Bu Kanuna
ekli (1) sayılı Tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.
Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat
veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza
kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.” hükmü ile 3 üncü maddesinde; “Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki
işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.” hükmü yer almaktadır.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Aynı Kanunun 5 inci maddesinde; “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga
Vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız
tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur.” hükmü, 6 ncı maddesinin
2 nci paragrafında; “Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve
bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 8 inci maddesinde; “Bu Kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler
ve köylerdir.
34
Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler
resmi daire sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.
Kanunun 26 ncı maddesinde de; “Resmi dairelerin ilgili memurları
kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç
ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar” denilmektedir.
Aynı Kanuna ekli (1) sayılı Tablo’nun I/A-2 pozisyonunda; kira mukavelenamelerinin (mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) binde 1,5
nispetinde damga vergisine tabi olduğu, I/A-3 pozisyonunda da; belli parayı ihtiva eden kefalet, teminat ve rehin senetlerinin binde 7,5 nispetinde
damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
21.12.1998 tarih ve 23560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 35 Seri
No.lu Damga Vergisi Genel Tebliği’nin 4 üncü maddesinde; “Vergiye tabi
kağıdın yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde ise kağıt üzerinde
yer alan dövizin, kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C Merkez Bankası’nca
tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası
karşılığı üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır. Damga Vergisi “azami
tutarı” aşıp aşmadığı hususunun buna göre dikkate alınacağı da tabiidir.”
denilmektedir.
Diğer taraftan, 31.12.2004 tarih ve 25687 (3.Mükerrer) sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan Vergi Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 5281 sayılı Kanunun 8 inci
maddesi ile 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı Tablo’nun “Ticari ve medeni
işlerle ilgili kağıtlar” bölümüne eklenen 31 numaralı fıkrasında; dernek ve
vakıflarca yerleşim yeri, gerçek kişilerce mesken olarak kullanılmak üzere
kiralanan ve iktisadi işletmelere dahil olmayan taşınmazlara ilişkin kira
mukavelenamelerinin damga vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.
Bu fıkra ile iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin dernek
ve vakıflarca yerleşim yeri olarak veya gerçek kişilerce mesken olarak kiralanmasına ilişkin kira mukavelenameleri istisna kapsamına alınmıştır. Örneğin, bir tüccarın iktisadi işletmesine dahil olmayan gayrimenkulunü bir
gerçek kişiye kiralaması durumunda, buna ilişkin kira sözleşmesi damga
vergisinden istisna olacak, ancak iktisadi işletmesine dahil bir
gayrimenkulunü bir gerçek kişiye kiralaması durumunda söz konusu kira
sözleşmesi damga vergisine tabi olacaktır.
Aynı bölümün 32 numaralı fıkrasında da; gelir vergisinden muaf esnaf,
muaf serbest meslek erbabı ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından işyeri olarak kullanılmak üzere kiralanan ve iktisadi işletmelere
dahil olmayan taşınmazlara ilişkin kira mukavelenamelerinin damga vergisinden istisna olduğu belirtilmiş olup,bu fıkra ile iktisadi işletmelere dahil
olmayan gayrimenkullerin gelir vergisinden muaf esnaf, gelir vergisinden
muaf serbest meslek erbabı ile basit usulde vergilendirilen ticari kazanç
sahipleri tarafından işyeri olarak kiralanması durumunda buna ilişkin kira
sözleşmeleri istisna kapsamına alınmıştır.
35
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Aynı bölüme 34 numaralı fıkra ile “Ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerine ilişkin olmamak şartıyla gerçek kişiler arasında düzenlenen akitlerle ilgili kağıtlar. (Söz konusu kağıtlar, resmi dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibarıyla vergiye tabi tutulur ve ibraz edenlerce
ödenir.)” eklenmiştir.
Bu fıkra ile gerçek kişilerin ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerine ilişkin
olmamak şartıyla kendi aralarında düzenledikleri kağıtlardan (1) sayılı tablonun I-Akitlerle ilgili kağıtlar başlıklı bölümünde sayılanlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Bu fıkranın uygulamasında ticari, zirai veya mesleki faaliyet Gelir Vergisi Kanununa göre belirlenecektir. Ancak, parantez
içi hüküm gereği söz konusu kağıtların resmi dairelere veya noterlere ibraz edilmesi halinde ibraz tarihi itibarıyla kağıdı ibraz edenler tarafından
verginin ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Damga Vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı Tablo’nun I-“Resmi İşlerle İlgili Kağıtlar” bölümünün (A)-1 fıkrasında,
resmi daireler arasındaki işlemleri kapsayan her türlü kağıtlarla bu dairelerin soruları üzerine kişiler tarafından yazılan cevaplar ve eklerinin damga
vergisinden istisna olduğu belirtilmiş olup, resmi kurumlar arasında düzenlenen kira sözleşmelerinin damga vergisine tabi tutulmaması ancak,
resmi daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara ait verginin kağıtta
imzası bulunan bu kişiler tarafından ödenmesi gerekir.
Ayrıca, ilgi yazınızda da belirtildiği üzere;
a) Sadece kiracı ile kiralayan arasında imzalanan kira sözleşmesine ait
damga vergisi; mukavele süresine göre bulunacak toplam kira tutarının
binde 1,5 damga vergisi oranı ile çarpılmak suretiyle hesaplanacak tutar
olacaktır.
b) Sözleşmenin kiracı ile kiralayan yanı sıra adi kefil tarafından da imzalanması halinde, söz konusu kira sözleşmesine ait damga vergisi, mukavele süresine göre bulunacak toplam kira tutarının binde 9 damga vergisi oranı ile çarpılmak suretiyle hesaplanacak tutar olacaktır.
c) Sözleşmenin kiracı ile kiralayan yanı sıra müteselsil kefil veya müşterek borçlu tarafından da imzalanmış olması halinde, söz konusu kira
sözleşmesine ait damga vergisi, mukavele süresine göre bulunacak toplam kira tutarının binde 7,5 damga vergisi oranı ile çarpılmak suretiyle hesaplanacak tutar olacaktır.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Yukarıda belirtilen kira sözleşmeleri yabancı para cinsinden düzenlenir
ise; kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihteki T.C Merkez Bankası döviz
satış kurunun TL’ye çevrilmek suretiyle hesaplanacak tutara yukarıdaki
oranların uygulanması gerekmekte olup, ayrıca kira sözleşmesi bir nüshadan fazla düzenlenmiş ise sözleşmenin her nüshasının ayrı ayrı (aslı kadar) aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Buna göre, Mahkemenize ibraz edilen söz konusu kira sözleşmelerine
ait damga vergisinin ödendiği belgelendirilemediği takdirde, sözü edilen
36
sözleşmelere ait verginin Kanunun 26 ncı maddesi gereğince ödenmek
üzere ilgili vergi dairesine gönderilmesi gerekmektedir.
2- 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) Sayılı Tablo’nun “IV.
Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1-d fıkrasında da; icra dairelerince resmi daireler namına şahıslara ödenen paralar için düzenlenen
makbuzların binde 6 nispetinde damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Bu itibarla; icra dairelerince resmi daireler adına şirket veya kurumlara
(herhangi bir muafiyet veya istisna tanınmış kişiler olmaması halinde) ödenen paralar için düzenlenen makbuzların, makbuzlarda yer alan ödeme
tutarı üzerinden (1) sayılı Tablo’nun IV/1-d fıkrası gereğince binde 6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
3- Yine 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) Sayılı Tablo’nun “II.
Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasında, artırma ve eksiltme kanunlarına tabi olan veya olmayan daire ve kurumların yetkili organlarınca verilen her türlü ihale kararlarının binde 4,5 nispetinde damga
vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ihale kanunlarına tabi olsun veya olmasın bütün daire ve
kurumların yetkili mercilerince bir malın artırma ve eksiltme, pazarlık ve sair şekilde alınması, satılması veya bir hizmetin görülmesi, gördürülmesi
maksadıyla verilen kararların, “ihale kararı” olarak damga vergisine tabi tutulması, sözü edilen karara ait verginin de Katma Değer Vergisi hariç ihtiva
ettiği tutar üzerinden, ihale üzerinde kalan kişilerce ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
37
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Diğer Vergiler Müdürlüğü
TARİH
: 18.01.2007
SAYI
: B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1.599.4-1- 228
……………………………………………
İLGİ
: ………… tarihli dilekçeniz.
Dilekçenizde; ………Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ……….. Taşıma A.Ş.
Genel Müdürlüğü arasında 11.06.2001 tarihinde düzenlenen asgari ve azami alım taahhüdünü içeren “Kesintili Doğal Gaz Satış Sözleşmesi” ne ait
damga vergisinin matrahı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna
ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir
işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu,
resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin
kişiler tarafından ödeneceği; Kanunun 6 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında;
“Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma
oldukları takdirde Damga Vergisi en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
10 uncu maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda
yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı,
belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların
hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümleri yer almaktadır.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
Kanunun 12 nci maddesinde; “Damga Vergisine tabi kağıtlarda yazılı
yabancı paralar Maliye Bakanlığı’nca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden
Türk parasına çevrilerek ona göre damga vergisi alınır.” hükmü, 14 üncü
maddesinde de; “Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Şu kadar ki her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını aşamaz” hükmüne yer verilmiş olup, bu tutar 01.01.2007 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 946.915,20 YTL olarak belirlenmiştir.
38
Aynı Kanuna ekli (1) sayılı Tablo’nun “I-Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı
bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 nispetinde damga vergisine
tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
21.12.1998 tarih ve 23560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 35 Seri
No.lu Damga Vergisi Genel Tebliği’nin 4 üncü maddesinde; “Vergiye tabi
kağıdın yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde ise kağıt üzerinde
yer alan dövizin, kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C Merkez Bankası’nca
tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası
karşılığı üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır. Damga Vergisi “azami
tutarı” aşıp aşmadığı hususunun buna göre dikkate alınacağı da tabiidir.”
denilmektedir.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasında, “Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkür evraka ait vergi alacağı yeniden doğar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu çerçevede, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi kağıtların tanzimi
ve imzalanması suretiyle arzu edilen hukuki işlemin teşekkül ve tekemmül
etmiş olması şartına bağlı bulunmaktadır.
Bu itibarla, damga vergisinde vergi alacağının doğması için, kağıda
bağlanmış olan hukuki işlemin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması ve
kağıdın bir hususu ispat veya belli etmesi açısından hüküm ifade etme
mahiyetini iktisap etmesi gerekmektedir.
Dilekçeniz eki sözleşmenin 4 üncü maddesinde, İlk Sözleşme yılı için
(01.10.2001-30.09.2002 tarihleri arasındaki) Yıllık Sözleşme Miktarının
6.540.000 m3 olduğu, 4.1 maddesinin ikinci paragrafında da, Pera Seramik’in gelecek sözleşme yılına ait gaz çekişleri aylık dağılımı ve azami çekiş miktarlarını BOTAŞ’a bildirmemesi halinde, bu sözleşme yılı için de 1.
Sözleşme Yılı Gaz çekişleri aylık dağılımı ve azami çekiş miktarları esas alınacağı belirtilmekte olup, “Fiyat” başlıklı 5 inci maddesinde de, “Pera Seramik için geçerli fiyat madde 3 de belirtilen kullanım amacı için Pera Seramik’in Yıllık Sözleşme Miktarının BOTAŞ Doğalgaz Satış Fiyat Tarifesinde tekabül ettiği fiyattır.” İfadesinin yer aldığı görülmektedir.
Sözleşmenin “Genel Şartlar” başlıklı 1 inci maddesinde, BOTAŞ’ın
09.02.1990 tarih ve 20428 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 397 sayılı
Kanun Hükmündeki Kararname gereği doğalgazın (sıvılaştırılmış hali de
dahil) ithaline, ithal edilen doğalgaz ile satın alınan doğalgazın satışına,
satış fiyatının tespitine ve ülke içinde dağıtımına yetkili kılınmış kuruluş olduğu ve sözleşme süresinin toplam 2 yılı kapsadığı belirtilmektedir.
Buna göre, ………. Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Botaş Boru Hatları İle
Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğü arasında 11.06.2001 tarihinde düzenlenen “Kesintili Doğal Gaz Satış Sözleşmesi” ne ait damga vergisinin,
2 yıllık doğalgaz azami çekiş miktarlarının, sözleşmenin düzenlendiği tarihte belirlenmiş olan BOTAŞ Tarife Fiyatı ile çarpılmak suretiyle bulunacak
tutar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı Tablo’nun A/1 fıkrasına göre binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
39
R A P O R
08/5 - 6 - 7 - 8
1 5 Ş UB AT 2 00 8
40