aarhus - Danske Ark
Transkript
aarhus - Danske Ark
FILE AARHUS UNDER OPFØRELSE Söz konusu -muhtemelen- pek çoğunuzun adını ilk kez duyduğu bir şehir olunca, ister istemez bir parça Vikipedik bilgiyle başlamak icap ediyor söze: Geçmişi Vikingler’e kadar uzanan liman şehri Aarhus, -Kopenhag’dan sonra- Danimarka’nın ikinci büyük şehri. 2017 Avrupa Kültür başkentlerinden biri olarak seçilmesi ve kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecinde emin adımlarla yürüyor olması vesilesiyle de, dosyamızın konusu oluyor. Danimarka Hükümeti’nin daveti üzerine, Aarhus Kommune aracılığıyla katıldığımız dört günlük yoğunlaştırılmış geziyi takiben, kuzeyin yeni yüzünü ve baştan tasarlanmakta olan şehrin söz sahibi tasarım ofislerini sayfalarımıza taşıyoruz. Hepsinin tek bir ortak noktası varsa, o da hiç şüphesiz, kentsel dönüşümde ve genel olarak tasarımda her şeyden önce katılımcılığa inanmaları. Kulağa hoş geldiği kadar, göze ve en nihayetinde ruha da hitap eden bu anlayış, tasarımda yeni olanakları mümkün kılıyor. Her şey bu kadar makul ilerlerken ve hiç hesapta yokken, binalar arası fazla boşluklardan, mesafelerden dem vuruyorlar. “Tek derdiniz bu olsun” deyip, boşluksuz ve bitişik nizam kentimize dönüyor ve İskandinav kökenlerinden kopmadan modern mimariyi denklemlerine kusursuzca dahil eden tasarımcıları size havale ediyoruz. AART Architects Jesper Hallstroem Eriksen Aarhus’taki geçmiş projeleriniz ve halihazırda devam etmekte olanlar hakkında biraz detay verebilir misiniz? Şu anda İskandinavya başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde 500.000 metrekareden fazla bir alanda çalışmaktayız. Aarhus’ta, Warehouse 2013 adı altında 35.000 metrekarelik bir ofis inşası üzerinde çalışıyoruz. Bulunduğu çevreye yeni bir vizyon getirecek ve çevreyi canlandıracak bir yapı olmasını planlıyoruz. Warehouse 2013 projesinin dışında, daha yeni tamamladığımız, Aarhus’un merkezinde bulunan 18.000 metrekarelik bir otel inşaatımız var. Scandic Aarhus City adındaki otel ise, şehrin 150 yıllık tarihiyle modern mimarinin harmanlanmış olduğu bir proje. Bunlar dışında projesi 2011’de tamamlanan, Aarhus’un kuzeyinde, Skagen’de bir eğitim merkezi tasarladık. Aarhus’un 2017 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinin mimari açıdan şehri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Bu durum şüphesiz ki Aarhus’un mimari gelişimi açısından olumlu olacaktır. Şehri Avrupa’nın önemli kültürel merkezlerinden biri yapacak. Ayrıca, Aarhus’un mimari alanda nerede olduğunu ve gelecekte nerede olabileceğini tüm dünyanın görebilmesini sağlayacak dev bir vitrin yaratacak. Katılımcı mimarinin kökenlerinin İskandinavya’ya dayandığını göz önünde bulundurarak, şehir planlamasına bakışınız nedir? Bizim mimari ve şehir planlama anlayışımız, katılımcı mimari ile tamamen birbirine bağlı, paralellik gösteren anlayışlar. Baktığınız zaman, mimari ve şehir planlama, insanların hayatlarını güvenli, sağlam ve ilham verici şekilde geliştirmek üzerine kurulu olmalı. Esasen bu işin özü, insanların severek kullanacağı ve yaşayacağı mekanlar yaratmak. XOXO The Mag maritime education centre headquarters for water association hazırlayan serap gecü house of vestas ARKITEMA ARCHITECTS Jørgen Bach Mimari tasarımda önceliklerinizden ve faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz? Mimaride ilgilendiğimiz temel nokta insanlar; tasarımlarımızı ve binalarımızı yaparken de onları odağımıza alıyoruz. Genel olarak beş ana bölüm üzerine çalışıyoruz; sağlık, eğitim, konut, ticari binalar ve şehir planlama. Tasarımlarımızı kısaca İskandinavyalı, fonksiyonel ve dayanıklı olarak tanımlayabiliriz. şehrin en yüksek yapısı olacak HL House da yolda. Danimarka tasarımı genel olarak Hans Wegner’in ve Arne Jacobsen’in örneklendirdiği üzere, formun işlevselliği ve sadeliği üzerine. Sizin tasarımlarınız İskandinav tasarımının bu mirasını kucaklıyor mu, yoksa farklı düştüğünüz noktalar var mı? Ünlü Danimarkalı tasarımcıların her biri kültürümüzde ve mimarimizde önemli rol oynuyor. Onlar bizim değerlerimizin birer parçası -dayanıklılık, fonksiyonellik ve estetik. Evet, onları kucakladığımızı söyleyebiliriz. Şimdiye kadar Aarhus’ta gerçekleştirdiğiniz projeler neler? Ufukta neler var? Arkitema Architects 1969’da Aarhus’ta kuruldu ve o zamandan beri Aarhus’ta çok sayıda ev inşa etti. Yakın dönem projelerimize gelince, Vestas Rüzgar Sistemleri için iki adet bina tasarladık: House of Vestas ve Vestas Technology R&D Centre. Aarhus’un merkezindeki Student Housing Aarhus projemiz 2025 düşük enerji yapısı niteliğinde. Ayrıca CEBRA Mikkel Frost Aarhus’un 2017 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Şehrimizin Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi her anlamda çok sevindirici. Bu, dünyanın dört bir yanından konukları ağırlayacağımız anlamına geliyor ve onları en iyi halimizle karşılamalıyız. İnsanların buraya gelmelerine değecek birçok iyi iş çıkaracağımıza eminim. Cebra olarak, şu anda limandaki gözetleme kulesiyle ilgili proje yarışmasını sonlandırıyoruz. Çok daha fazlası için çalışmalarımız sürecek. Şehri en iyi hale getirebilmek için benimsediğiniz planlama yaklaşımını nasıl tanımlarsınız? İskandinav yaklaşımıyla bire bir aynı, diyebiliriz. Örnek olarak, Aarhus’un çeperinde NYE adlı yeni bir kasaba planladık. NYE, kullanıcı katılımına ve farklı görüşlerde olan insanların iletişimine dayanarak, bu prensiple gelişmeye devam edecek. Mimari tasarım anlayışınız, özelde Danimarka genelde İskandinavya tasarımının neresinde duruyor? Genel olarak projelerde öncelikleriniz neler? Aslına bakarsanız, kendimizi Danimarka kırması olarak tanımlıyoruz. Danimarka’da karşıt iki mimari gelenek var. Biri, tasarım konularıyla daha az ilgili, kullanıcı ilişkilerine önem veriyor; diğeriyse tam tersi müşteri isteklerinden çok sanat odaklı bir yaklaşıma sahip. Genelde Danimarkalı mimari tasarımların çoğu bu iki görüşten birini benimser, biz ise CEBRA’da ikisini birden yapmaya çalışıyoruz. Müşteri görüşleriyle sanat görüşlerimizi birleştiren sanatsal işler yapmaya çalışıyoruz. Bize göre bir yer hem ikonik hem de yaşamak için çok uygun olabilir; mesela Iceberg bunun mükemmel bir örneği... 117 the iceberg grundfos dormitory Aarhus’un kapsamlı dönüşüm projesi üzerinden gidersek planlamada öncelikler ne olmalı? Şehir planlamasında önemli olan, binaların kendileri değil, binalar arasındaki mesafelerdir. Şehirde insanların buluşabilecekleri ve konuşabilecekleri alanlara odaklanmalısınız. aarhus university botanical hothouses FILE C.F. MØLLER ARCHITECTS Julian Weyer Gelişmekte olan bir şehir olarak Aarhus, 2017 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş olmasını nasıl değerlendirecek? Aarhus İskandinavya’nın 7. büyük şehri ve zaten bir dizi lider mimarlık şirketini bünyesinde barındırıyor. İskandinavya piyasasındaki birçok şirkete ev sahipliği yaptığını göz önünde bulundurursak, kentte Aarhus’un kimliğinin tamamlanması ve mimari politikaların uygulanması için yoğun bir çaba var. Tüm bu çabalarla umarım Aarhus Avrupa Kültür Başkenti 2017 buluşması, şehrin arzuladığı mimari ve kentsel gelişimi, koyduğu yeni hedeflerle kendini aşarak gerçekleştirecektir. the school on the terraces Aarhus’ta gerçekleştirdiğiniz projeler arasında öne çıkanlar hangileri? Bölgesel katılımımızı göz önünde bulundurduğumuzda Aarhus’un proje listesi çok uzun. Önemli projeler üzerinde durmak gerekirse, şehir üzerinde büyük etkisi olan dört farklı projeyi söyleyebilirim: Aarhus Üniversitesi (1931-2013), Aarhus Yeni Üniversite Hastanesi, DNU (2007-2020), Botanik Serası (2013) ve Senfonik Konser Salonu (2008). Henning Larsen Architects Anne Marie Galmstrup Genel olarak yapılanmanızdan ve ekibinizden bahseder misiniz? Henning Larsen Architects İskandinavya’daki en büyük beş mimarlık ofisi arasında. Kopenhag, Oslo, Münih, Riyad ve İstanbul olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde beş tasarım ofisimiz ve 200’den fazla çalışanımız var. Aarhus’un mimari anlamdaki gelecek projeksiyonu için öngörüleriniz neler? Aarhus’un üzerindeki ilginin yaratıcı ve kültürel bir şehir olarak artacak olması şehri mimari açıdan geliştirecektir. Aarhus zaten şu an gelişmekte olan limanın çevresindeki yeni mahalleleriyle büyük bir gelişim içinde olan bir şehir. Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi vesilesiyle de, mimarlar, sanatçılar ve diğer girişimciler yaratıcı gelişim projelerine dahil olmak için teşvik ediliyorlar. İstanbul’da ofisi olan bir mimarlık şirketi olarak, İstanbul’un mimarisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Aarhus’taki ve İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarını karşılaştırsanız neler söylersiniz? Mimari, İstanbul’un kimliğinin ve güzelliğinin paha biçilemez bir parçası. Maalesef geçtiğimiz yüzyılda hızla çoğalan nüfusla birlikte müthiş bir değişim yaşandı ve bu durum yaşadığımız alanları kötü yönde etkiledi. Biz İstanbul’un halka açık alanlarının korunması gerektiğine inanıyoruz. Kentsel dönüşüm uygulamalarında yayaların mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyoruz. Yeşil alanlar ise şehrin gelecekteki canlılığını garantilemek açısından büyük önem taşıyor. Aarhus İstanbul’a göre çok daha küçük bir şehir, bu nedenle kentsel büyüme daha yavaş gerçekleşiyor. Bu durum da halka açık yaşayan alanların daha kolay korunabilmesini sağlıyor. Yeni projeler var olan yapılara dikkatlice uyarlanıyor ve halka açık alanlar her zaman en önem verilen öğelerden biri oluyor. XOXO The Mag moesgaard museum Çalışma prensiplerinizi ve projelerinizin işleyişini belirleyen kriterler neler? C.F. Møller Architects, pratikte müşteriler ve bazı tasarım danışmanlarının sıkı iş birliğiyle binalar yaratıyor. Çalışma prensibimiz, tek bir bireyin kişisel başarısından öte, ortak mimari hedefler taşıyan belli bir insan grubunun dahil olduğu süreçler yaratmak. Özellikle sahip olduğumuz hayat görüşü, mimari temellerde işlevimizi sağlayan mesleki esaslar ve aramızdaki iletişim açısından birbirimize güvenimiz tam. Çevre sorunları, doğal kaynak bilinci, bina bütçesi, sosyal sorumluluk ve ince işçilik, işimizi yaparken üzerinde hassasiyetle durduğumuz konular arasında. dokk1 ARoS aarhus kunstmuseum Schmidt Hammer Lassen Architects Marlene Mørup Damgaard-Sørensen Stüdyonuzun yapılanmasından ve ekibinizden bahseder misiniz? 25 yıldan fazla bir tecrübeyle, Schmidt Hammer Lassen Architects, İskandinavya’nın en çok tanınan, bol ödüllü, yenilikçi ve sağlam tasarımlara imza atmış mimarlarıyla çalışıyor. Şirketin Aarhus’ta, Kopenhag’da, Londra’da ve Şangay’da ofisleri bulunuyor. Schmidt Hammer Lassen Architects kentsel kontekstle etkileşim halinde olan projeleriyle uluslararası bir tanınırlığa sahip. Tasarımlarımızda fonksiyonelliğin yanı sıra sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alıyoruz ve kullanıcıların spesifik ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. kültürel merkezi haline geldi. Dokk1 şehir kütüphanesi; bu yapı İskandinavya’nın en büyük halk kütüphanesi olacak ve içinde birçok potansiyeli barındıran, yeni jenerasyon, karma bir kütüphane haline gelecek. Adını anmak istediğim diğer projemiz ise VIA University College’daki Campus N. ny banegårdsgade İmzanızı taşıyan Aarhus projeleri arasında en çok ses getirenler hangileri? ARoS Aarhus Modern Sanat Müzesi; çarpıcı bir sanat müzesi olarak tasarlanan bu yapı Danimarka’nın ikinci en büyük şehri olan Aarhus’un TRANSFORM Lars Serup Kuruluşundan bugüne stüdyonuzun odaklandığı ana ilgi alanlarından bahseder misiniz? Transform, 90’lı yılların sonunda, Aarhus Mimarlık Okulu’nun akademik anlamda gelişmekte olan çevresinde kuruldu. Ofis olarak her zaman modern şehre ve şehirleşmenin topluma katkıda bulunabilme enerjisine büyük ilgi duyuyoruz. Hem yapıların şekli, hem kullanılan alanlar hem de kentsel yapılanma açısından. Nasıl bir ekibiniz var? Transform bünyesinde şu anda 12 kişi çalışıyor. Buna mimarlar, inşaat mühendisleri, muhasebe ekibi ve yönetici kadro dahil. Aarhus’ta şu anda devam etmekte olan projeleriniz neler? Şu anda Aarhus’ta yürürlükte olan iki projemiz var. İlki Hasle Hills; bu proje, yeni modern kentsel mekanlar yaratma dalında Realdania yarışmasında ödül aldı. Diğeri Ny Banegårdsgade; basit sağlam tasarım konsepti üzerine yaratılmış, genel anlamda kentsel yapılaşma yaratmayı planlayan bir kent çemberi olarak adlandırabileceğimiz bir proje. 2017 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle beraber Aarhus’un mimari kimliğinin ne yönde değişeceğini düşünüyorsunuz? Bu durumun her şeyden önce yeni ve ilgi çekici projeler ortaya çıkmasına vesile olacağını ve Aarhus’un kentsel yapısında değişiklik yaratacağını düşünüyorum. Buna bizim Ny Banegårdsgade’deki yeni otobüs terminali projemiz de dahil. O zamana kadar şu an yürürlükte olan projeler bitmiş olacak ve limanın yeni hali güçlü bir kimliğe bürünmüş olacak. Yani var olan yaratıcı potansiyel açığa çıkmış olacak. Avrupa Kültür Başkenti olmak uluslararası ilgiyi artıracak ve Aarhus’u Avrupa haritasında daha fark edilir kılacak. Kısaca, Danimarka’da Kopenhag’dan daha fazlası var. 119 bruun’s galleri İskandinavya için katılımcı mimarinin ana vatanı diyebiliriz. Bu geleneğin bir parçası olarak planlamaya bakışınız nedir? Biz mimarinin, çevresindeki öğelerle tamamen bütünleşmiş olması gerektiğini, işlevsellikle ve sosyal içerikle yakından alakalı olduğunu düşünüyoruz. Schmidt Hammer Lassen Architects olarak, dış dünyaya tamamen açık binalar tasarlıyoruz. Planlama ve şehir yenileme projelerine, şehrin gelişimi ve değişimini göz önünde bulundurarak, sağlamlığı temel kaide olarak benimseyerek yaklaşıyoruz. Tasarladığımız her binanın akılda kalıcı, özgün ve çevresindekilerle uyumlu olmasını arzuluyoruz.