Avrupa Birliği`nde Asgari Gelir Programları Raporu

Transkript

Avrupa Birliği`nde Asgari Gelir Programları Raporu
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması için
Teknik Destek Projesi, Türkiye
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse
edilmektedir, EuropeAid/126747/D/SV/TR
AVRUPA BĠRLĠĞĠ’NDE
ASGARĠ GELĠR PROGRAMLARI RAPORU
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------“Bu yayın Avrupa Birliği‟nin mali desteği ile hazırlanmıĢtır. Bu yayının içeriği Bernard Brunhes International
(www.bb-international.eu) ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,
EuropeAid/126747/D/SV/TR sorumluluğundadır ve hiçbir Ģekilde Avrupa Birliği‟nin görüĢlerini yansıtmaz.”
ĠÇĠNDEKĠLER
GĠRĠġ ...................................................................................................................................... 3
GENEL KONULAR .............................................................................................................. 4
1. Asgari gelir programlarının rolü ve amacı ...................................................................... 4
2. Asgari gelir programları modelleri .................................................................................. 4
2.1. Güvenceli Asgari Gelir (GAG) ................................................................................. 5
2.2. Negatif Gelir Vergisi (NGV) .................................................................................... 5
2.3. Temel Gelir (TG); ..................................................................................................... 5
2.4. Artan Oranlı Destek (Progressive Universalism - PU); ............................................ 6
3. Üye Devletlerin Planları Hakkında Genel Bilgi .............................................................. 6
4. Kurumsal Dağıtım ........................................................................................................... 7
4.1. ÖzerkleĢtirme ............................................................................................................ 8
ÖZEL KONULAR ................................................................................................................. 9
5. Yardımı hak etme koĢulları ............................................................................................. 9
5.1. Tabiiyet ..................................................................................................................... 9
5.2. Ġkamet ....................................................................................................................... 9
5.3. YaĢ ............................................................................................................................ 9
5.4. Sosyal ve mesleki yeniden entegrasyon .................................................................. 10
6. Asgari gelir programları ve aile yükümlülükleri ........................................................... 12
7. Gelir Testi (Means Test) ............................................................................................... 13
8. Yardım seviyeleri .......................................................................................................... 13
9. Temel yardımlara ek olarak ödenen yardımlar ............................................................. 14
9.1. Mesken yardımları .................................................................................................. 14
9.2. Ek destek ya da acil durum desteği ......................................................................... 15
10. Süre.............................................................................................................................. 15
11. Hizmetin sunumu ........................................................................................................ 15
12. Ödemelerin doğruluğu................................................................................................. 16
ASGARĠ GELĠR SĠSTEMLERĠNĠN ETKĠNLĠĞĠ .............................................................. 17
13. Kapsam ........................................................................................................................ 18
14. Uygulama .................................................................................................................... 18
15. Yeterlik ........................................................................................................................ 19
16. Asgari gelir sistemlerinin sosyal koruma rejiminin bir parçası olarak etkinliği ......... 20
REFERANSLAR .................................................................................................................. 21
II
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
GĠRĠġ
Artık neredeyse tüm Avrupa Birliği (AB) Üye Ülkeleri, vatandaĢlarını yoksulluktan korumak
için hazırlanmıĢ bir asgari gelir programına sahiptir. (Avrupa Komisyonu, 2010; Figari ve
diğerleri, 2010). Yoksulluğa karĢı koruma amaçlı mevzuatın geçmiĢi 1601 tarihli Ġngiliz
Fakirleri Koruma Yasası'na (Poor Law) kadar gitmektedir. Ġkinci Dünya SavaĢı'ndan bu yana,
Danimarka'da Social Bistand (1961), Almanya'da Sozialhilfe (1962), Hollanda'da Algemene
Bijstand (1963), Belçika'da Minimex (1974), Fransa'da Revenue Minimum d‟Insertion (RMI)
(1988), Ġspanya'da 1980'lerin sonunda ve 1990'lardaki yasalar (Bask Ülkesi(1988), Katalonya
(1990) ve sonra da diğer Ġspanya bölgeleri) ile Portekiz'de 1997 yılında yürürlüğe giren yasa
gibi diğer Avrupa ülkelerinde de benzer mevzuatlar uygulanmaya baĢlanmıĢtır (Figari ve
diğerleri 2010). Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri 1990'lar boyunca, bazı durumlarda Dünya
Bankası'nın desteği ile birlikte, asgari gelir programları uygulamaya baĢlamıĢlardır. (Rat,
2009 alındığı yer Figari ve diğerleri, 2010). Günümüzde, bir Ģekilde asgari gelir sistemi
bulunmayan ülkeler yalnızca Yunanistan, Macaristan ve Ġtalya'dır. (Frazer ve Marlier, 2009;
Avrupa Komisyonu, 2011).
Avrupa Birliği (AB), büyümesinin ve küreselleĢme kapsamında yapısal düzenlemelere
duyulan ihtiyacın getirdiği zorluklara karĢılık olarak, tüm Üye Ülkeler'de kararlaĢtırılan
standartlara uymak amacıyla teminatlı asgari gelir programlarının uygulanıp geliĢtirilmesini
teĢvik etmeyi amaçlamıĢtır. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi'nin 1992 tarihli 92/441/CEE sayılı
tavsiye kararı1 üye ülkelerden tüm yasal sakinlerine sağlanan, test edilmiĢ, çalıĢmaya
uygunluğa bağlı, süre sınırlamasına tabi olmayan ve faydalananların tam sosyo-ekonomik
entegrasyonunu amaçlayan ölçütlere bağlı, insanlık onuruna iliĢkin yeterli kaynak ve
hizmetleri alma hakkını sağlamaları istenmiĢtir (Nicaise ve Groenez, 2004).
Avrupa Parlamentosu, diğer yöntemlerin yanı sıra, Avrupa Birliği içerisinde yoksulluğu
engelleyici ve sosyal olarak kapsayıcı, Üye Ülkeler'in farklı uygulamalarına dayanan asgari
gelir programlarının temin edilmesi ile yoksulluğu ve sosyal dıĢlanmayı yok etmek için somut
adımlar atılması gerektiğini vurgulamıĢtır.2Avrupa Parlamentosu asgari gelir programlarının
yoksullukla mücadele etmek, yeterli bir yaĢam standardı sağlamak ve sosyal entegrasyonu
geliĢtirmek için en etkili yollardan biri olduğunun altını çizmiĢ, asgari gelir programına sahip
olmayan ülkelerin söz konusu programı oluĢturmalarını istemiĢtir. (Avrupa Parlamentosu).
Bu rapor Avrupa'nın asgari gelir programlarının ana özellikleri ve konularını açıklamaktadır.
Bölüm Bir, genel konuları açıklamakta ve tartıĢmaktadır. Bölüm Ġki özel konulara
değinmektedir. Bölüm Üç, asgari gelir sistemlerinin etkinliğini tartıĢmaktadır. Rapordaki
örnekler çok kapsamlı değildir, sadece açıklama amaçlı olarak verilmiĢtir.
1
92/441/EEC: Sosyal koruma sistemlerinde yeterli kaynaklar ve sosyal destek ile ilgili ortak kriterler hakkındaki 24 Haziran
1992 tarihli Konsey Tavsiye Kararı Official Journal L 245 , 26/08/1992 P. 0046 - 0048
2
Yoksullukla mücadele ve Avrupa'da entegre toplumu teĢvik etmede asgari gelirin rolü hakkındaki 20 Ekim 2010 tarihli
Avrupa Parlamentosu kararı (2010/2039(INI))
3/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
GENEL KONULAR
1. Asgari gelir programlarının rolü ve amacı
Esas olarak asgari gelir sistemleri yoksulluğu engellemek ya da azaltmak amacıyla
hazırlanmaktadır (Avrupa Komisyonu, 2011). Guibentif ve Bouget (1997) asgari gelir
programlarının amaçlayacağı; mutlak, göreli ve çok boyutlu olmak üzere, üç yoksulluk türü
belirlemiĢlerdir. Mutlak yoksulluğa çare bulma amacını taĢıyan programlar "bir dizi
azaltılamaz temel ihtiyaçların" karĢılanmasını hedeflemektedir. Göreli yoksulluğu hedef alan
programlar, (Dünya Bankası tarafından belirlenen bir hedef olan) bir toplum içerisindeki gelir
eĢitsizliğini azaltmayı amaçlamaktadır. Çok boyutlu yoksulluk, toplumsal dıĢlanma olarak
tanımlanmaktadır ve Guibentiff ve Bouget tarafından üç boyutu belirlenmiĢtir: istihdamdan
dıĢlanmak, toplumsal, vatandaĢlık ve/veya siyaset ile ilgili haklar; ve ciddi sosyal-psikolojik
çözülme. Guibentif ve Bouget asgari gelir programlarının amacının bu üç seviyeyi de ele
alması olduğunu iddia etmektedirler. (Guibentif ve Bouget, 1997, Middleton ve Roberts
tarafından ele alınmıĢ, 2004).
Dünya Bankası ayrıca hane halkının "risk yönetimi"ne yardımcı olmak için "güvenlik ağı"
olarak yeni bir rol de belirlemektedir. Buradaki iddia, hanelerin "baĢarısız olma" durumunda
kendilerini koruyacak bir asgari gelir güvencesi olacağına inandıkları için bazı riskleri
almalarının teĢvik edilmesidir. Dünya Bankası'nın belirttiği gibi, riskler günlük yaĢamın bir
parçasıyken, “yoksullar yaşlılar ve engelliler gibi diğer hassas gruplar üzerindeki etkisi,
toplumda yaşayan diğer insanlara göre daha hızlı ve tehdit edici bir hal alabilmektedir’.
Örneğin, engelli bir kiĢi iĢe girmeyi düĢündüğünde sağlanan (bazı) faydalardan mahrum
kalacaktır. ĠĢin iyi gitmemesi durumunda kendilerini desteklemek için asgari gelir güvenlik
ağının kendileri için sistemde olduğunu bilmek, kiĢileri iĢi kabul etme "riski"ni almaya teĢvik
etmektedir (Dünya Bankası, 2004 Middleton ve Roberts, 2004).
Tüm Üye Ülkeler'in asgari gelir programları prim katkısızdır ayrıca, fonları vergi sistemince
test ve finanse edilmektedir (Avrupa Komisyonu, 2011). Bu programlar esas olarak
çalıĢmayan kiĢilere odaklanmaktadır; ancak Üye Devletler, çalıĢan gelirlerine de katkı
sağlamak üzere destek kapsamını geniĢletmektedir. Örneğin, Ġngiltere'de nakdi yardımlar ve
vergi kredileri ( ÇalıĢanlar için Vergi Kredisi, Konut Yardımı ve Belediye Vergisi Yardımı ile
Çocuk Vergisi Kredisi gibi) asgari ücret ile birlikte bazı gruplar için asgari gelir teminatı
sağlamaktadır. (Frazer ve Marlier, 2009).
2. Asgari gelir programları modelleri
Guibentif ve Bouget (1997) üç tür asgari gelir belirlemiĢtir: güvenceli asgari gelir; negatif
gelir vergisi ve temel gelir (daha çok „evrensel destek‟ olarak bilinmektedir). Middleton ve
4/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Roberts (2004) bu listeye, özellikle 1997 - 2010 ĠĢçi Partisi hükümeti döneminde Ġngiltere'de
uygulanan dördüncü bir tür olan artan oranlı desteği (progressive universalism) eklemiĢlerdir.
(Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
2.1. Güvenceli Asgari Gelir (GAG); gelirlerin belirli bir seviyenin altına düĢmemesini
sağlamayı amaçlamaktadır. Örneğin, güvenceli asgari gelir seviyesi olarak haftalık 400 Avro
belirlendiyse ve kiĢi haftada 200 Avroluk gelir elde ettiyse, 200 Avro olan aradaki fark
ödenecektir. Dolayısıyla, her ek gelir avrosu için (güvenceli asgari gelir seviyesine kadar) 1
Avro GAG çekildiği için, Güvenceli Asgari Gelir programı yüzde 100 marjinal oranlı bir
negatif gelir vergisidir. Middleton ve Roberts bu modelin avantajının basitliği ve Ģeffaflığı
olduğunu; hak sahiplerinin hak ettikleri asgari gelirin ne kadar olduğunu bildiklerini ve
modelin idaresinin diğer modellere göre daha kolay olduğunu belirtmektedirler (Middleton ve
Roberts, 2004). EleĢtirmenler, bu modelin dezavantajının yardıma bağımlılığın artması riski
ve bu nedenle yüksek marjinal vergi oranı yüzünden çalıĢma teĢviklerini azaltması olduğunu
iddia etmektedirler. Middleton ve Roberts bu sorunun boyutunun, bir toplumdaki hangi
çalıĢma teĢviklerinin sorun oluĢturduğu ve sağlanan asgari tutarın belirlendiği seviyeye bağlı
olduğunu belirtmektedirler. Güvenceli asgari gelir tutarı asgari ücret seviyesinin altındaysa,
çalıĢma teĢvikleri sağlanmaktadır. Ancak bu durumda ortaya çıkan sorun, güvenceli asgari
gelir seviyesinin özellikle istihdamın gerçekçi bir seçenek olmadığı ciddi durumdaki
engelliler ve emekliler için kabul edilebilir yaĢam standartlarının sağlanmasına yeterli
olmamasıdır (Middleton ve Roberts, 2004). Bu durumda tabi ki güvenceli asgari gelire
ekleme yapma seçeneği bulunmaktadır. Tasarruflar, uygunluklarının değerlendirilmesi
durumu göz önüne alınırsa, bazı kiĢilerin sonuç olarak sağlanacak yardımın kapsamına dahil
edilmemeleri veya daha küçük bir bölümünden faydalanmaları halinde tasarruf yapmaya
gerek olmadığını düĢünebilmeleri gibi engelleyici baĢka bir etkiye neden olabilmektedir.
(Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
2.2. Negatif Gelir Vergisi (NGV); Güvenceli Asgari Gelir'in caydırıcı etkileri ile, yüzde
100'ün altında marjinal oranlar uygulayarak, örneğin, her ek Avro geliri için 1 Avro'dan düĢük
bir tutarın çekilmesi gibi yöntemlerle mücadele edilmeye çalıĢılmaktadır (Middleton ve
Roberts, 2004). Güvenceli Asgari Gelir için sunulan benzer bir örnek ise; asgari gelirin
haftada azami 400 Avro ve uygulanan marjinal oranın yüzde 75 olduğu durumda, geliri 200
Avro olan bir kiĢi yardım olarak 400 – (200 Avro x 0.75) ya da 250 Avro olacak, böylelikle
toplam geliri 450 Avro olacaktır. Güvenceli Asgari Gelir'in engelleyici etkilerini bertaraf eden
Negatif Gelir Vergisi'ni hem anlamak hem de idare etmek daha zordur. Aynı zamanda bazı
kiĢilerin, asgari gelir eĢiğine eriĢtiklerinde yardımı kaybetmemeleri nedeniyle 'ihtiyaçları
olandan' fazlasını almaları ile sonuçlanmaktadır (Middleton ve Roberts, 2004).
2.3. Temel Gelir (TG); gerçek geliri ne olursa olsun herkese aynı tutarı sağlamaktadır.
Yukarıdaki örnek ile devam edersek, Temel Gelir Modeli kapsamında, haftalık geliri ister
sıfır, ister 100.000 Sterlin olsun, herkes haftada 400 Avro alacaktır. Bu sistemin avantajı,
diğer sistemlerde, özellikle de Güvenceli Asgari Gelir modelinde örtülü olarak bulunan
yoksulluk tuzağını önlemesidir. Ayrıca, sistemin gelirin yeniden dağılımı ile artan oranlı gelir
5/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
vergisi birleĢtiğinde yoksulluğu en aza indirmek için en iyi yöntem olduğu iddia edilmektedir.
BaĢka bir deyiĢle, daha iyi durumda olanlar daha az geliri olanlar ile aynı tutarı alsalar da, bu
kesim tarafından alınan yardımlar, vergileme sistemi ile dolaylı yoldan geri alınmaktadır.
Uygulama genellikle yaygındır, fakat uygulamada sorun, verilen yardım oranının düĢük
olmasıdır. Sistemin dezavantajı, herkese ödeme yapmak ve sonra bu yükün vergilendirme ile
tazmin edilmesinin idari maliyetidir.. Ödenen yardımların tutarı alınan vergilerden ayrı olarak
düĢünülürse sistemin maliyeti yüksek görünmektedir.
2.4. Artan Oranlı Destek (Progressive Universalism - PU); Ġngiliz hükümeti tarafından
2004 yılı Bütçe Raporu'nda "herkes için destek ve en çok ihtiyacı olanlar için en çok ihtiyaç
duydukları zamanda daha fazla destek sağlayarak güvence sağlamak" olarak
tanımlanmaktadır. (HM Treasury, 2004: 99). Diğer bir deyiĢle, Temel Gelir kapsamında
herkese ya da Güvenceli Asgari Gelir veya Negatif Gelir Vergisi kapsamında halkın daha
küçük bir kısmına, haftada 400 Avro sağlamaktansa, “progressive universalism” kapsamında
en zenginler hariç herkes örneğin, haftada 25 Avro, en düĢük gelir sahipleri ise haftada en
fazla 400 Avro alabilmektedirler. Bu yaklaĢımı savunanlar, bu sistemin avantajının, neredeyse
herkesin sistemden yardım alması; en büyük desteği alanların ise en fazla ihtiyaç sahipleri
olmaları nedeniyle, toplumun büyük kesimine yardım sağlamak amacıyla destek sağlaması
olduğunu iddia etmektedir. Ancak artan oranlı destek, diğer üç sistemin sorunlarını
kendiliğinden engellememekte ödenebilecek azami tutara, uygulanan marjinal orana,
tamamen son bulduğu gelir seviyesi ve vergi sistemiyle iliĢkisine bağlı olacaktır. (Bkz.
Middleton ve Roberts, 2004).
Uygulamada, birçok Üye Devlet sosyal politika hedefine göre, asgari gelir ve sosyal güvenlik
sistemlerinde dört modelin unsurlarını birleĢtirmektedir (Middleton ve Roberts, 2004).
3. Üye Devletlerin Planları Hakkında Genel Bilgi
Asgari gelir planları genel ve kategorik olarak farklılaĢtırılabilir. Kategorik planlar, engelliler
ya da emekliler gibi halkın belirli gruplarına yardım sağlamaktadır. Her kategori, kendi
uygunluk veya yardım seviyesi kriter veya koĢullarına sahip olabilmektedir. (Avrupa
Komisyonu 2011).
Birçok Üye Devlet'in özellikle engelliler için masrafları iĢverence ödenen planları vardır.
Örneğin, Belçika'da Gelir DeğiĢimi Ödeneği (allocation de remplacement de
revenus/inkomensvervangen de tegemoetkoming), Entegrasyon Ödeneği (allocation
d'intégration/integratietegemoetkoming) ve YaĢlılara Destek Ödeneği (allocation pour l'aide
aux personnes âgées/tegemoetkoming voor hulp aan bejaarden) engelleri veya kendilerine
yetememeleri nedeniyle kazanç kapasiteleri düĢük ya da topluma entegrasyon için ek maliyete
neden olan kiĢilere verilmektedir. (Avrupa Komisyonu 2011).
6/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Avrupa'daki (ve tüm dünyadaki) asgari gelir planları belirli ulusal, toplumsal ve kültürel
koĢullara göre geliĢirken ve nihayetinde kendilerine has özelliklerini gösterirken (Middleton
ve Roberts, 2004), Frazer ve Marlier (2009)3 Üye Devletler'in asgari gelir sistemlerini dört
ana alana ayırmaktadır:
Kendilerini desteklemek için yeterli imkanları olmayanlara uygulanan daha basit ve
kapsamlı planlara sahip ülkeler (Avusturya, Belçika, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti,
Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Portekiz, Romanya, Slovenya, Ġsveç).
Oldukça basit ve kategorik olmayan planlara sahipken, genellikle yardım testinin
belirlendiği düĢük seviye nedeniyle mali yardıma muhtaç kiĢileri sınırlı Ģekilde
kapsayan ülkeler (Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Polonya, Slovakya).
Zamanla oluĢturulmuĢ ve acil desteğe ihtiyacı olanları kapsayan; farklı, genellikle
kategorik ve bazen birbiriyle örtüĢen bir karmaĢık planlar ağına sahip ülkeler (Fransa,
Ġrlanda, Malta, Ġspanya, Ġngiltere).
Oldukça dar bir kiĢi kategorisi ile sınırlanmıĢ ve acil gelir desteğine ihtiyacı olanları
kapsamayan çok kısıtlı, kısmi ya da kademeli düzenlemelere sahip olan ülkeler
(Bulgaristan, Yunanistan ve Ġtalya). (Frazer ve Marlier, 2009).
Birçok Üye Devlet'te yardıma uygunluk koĢullarının sıkılaĢtırılması (Frazer ve Marlier, 2009)
ve bununla yakından iliĢkili olarak, asgari gelir planlarının daha fazla 'uygulanması'na yönelik
bir eğilim vardır. Frazer ve Marlier, 2009 Üye Devletler arasındaki en güçlü eğilimlerden
birinin, gelir ödemelerinin istihdam desteği ve uygulama ölçütleri ile iliĢkilendirilmesi
olduğunu belirtmektedirler (Bu durum Bölüm X'da ayrıntılı olarak ele alınmıĢtır).
Frazer ve Marlier, 2009 mali ve ekonomik krizinin etkisinin ve bunun sonucunda ortaya çıkan
iĢsizlikteki artıĢın, asgari gelir planları üzerinde etkili olduğunu belirtmektedirler. Taleplerin
karĢılanmasında hem artan destek ihtiyacı hem de ulusal bütçelerde mali sıkıntılar
bulunmaktadır. Aynı zamanda, asgari gelir ödemelerinin, iĢe dönüĢün teĢvik edilmesi ile
iliĢkilendirilmesi eğilimi mevcut kriz nedeniyle zayıflamıĢtır. Bazı durumlarda kriz,
yardımların azalmasına neden olmuĢtur. (Frazer ve Marlier, 2009).
4. Kurumsal Dağıtım
Gelir düzenlemelerinin farklı unsurlarının idaresinden sorumlu olabilecek farklı kuruluĢlar
arasındaki çoğu sistemde gerilimler yaĢanmaktadır. Genellikle yardımların sağlanmasındaki
sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumları, yerel Bayındırlık ve Ġskan Bakanlıkları, Sağlık ve
Eğitim kuruluĢları gibi bir dizi kurum arasında paylaĢılmaktadır. Sistemler genellikle sosyal
güvenlik yardımlarının (katkılarla finanse edilen) idare edilmesi ve sağlanmasından sorumlu
kuruluĢlar ve asgari geliri sağlayan (vergiler ile finanse edilen) kuruluĢlar arasında
bölünmüĢtür. Ancak, Middleton ve Roberts bunun tekrara, gereksiz karmaĢıklığa ve asgari
gelirden faydalananların damgalanmasına neden olabileceğini iddia etmektedirler. (Bkz.
3
Frazer ve Marlier (2009) Üye devletlerin asgari gelir planları hakkındaki AB Sosyal Katılım Bağımsız Uzmanlar raporlarını
özetlemektedir.
7/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Middleton ve Roberts, 2004). Ayrıca, Guibentif ve Bouget'nin belirttiği gibi, “Sosyal
Güvenlik ile yakın bağlantı asgari gelirin ve diğer yardımların sunulması için koordinasyonu
kolaylaştırabilir ve yetkililerin yardımını alan kişinin diğer haklarını değerlendirmesine
yardımcı olmaktadır. Daha sembolik bir seviyede, sosyal hak kavramını güçlendirebilmekte,
bu da damgalanmış olma etkisini belirli bir seviyeye kadar azaltma etkisine sahiptir”.
(Guibentif ve Bouget, 1997:59)
4.1. ÖzerkleĢtirme
Merkezi devlet ve yerel ya da bölgesel yönetimler arasında asgari gelir planlarının sunulması
ile ilgili uygun iliĢkinin nasıl olması gerektiği konusunda Avrupa'da uzun süredir tartıĢmalar
sürmektedir. Middleton ve Roberts sistemin amaçlarından birinin kolay eriĢim ve Ģeffaf bir
sistem sağlamak olması durumunda, merkezi olarak yönetilen ve sunulan sistemin gerekli
olduğunu iddia etmektedirler. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
Yerel dağıtımın avantajlarının yalnızca coğrafi olarak büyük olan ülkeler için geçerli olduğu
görülmektedir (yerel bilgi ve uygun yerel yeniden entegrasyon planlarının sunulabilmesi).
Yerel yönetimin dezavantajları, olası sosyal damgalama ve asgari gelir planının kurallarının
tutarsız uygulanmasını içermektedir. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
Ancak, Middleton ve Roberts iyi koordinasyonun, özerkleĢtirmeden kaynaklanabilecek bazı
sorunları çözebileceğini belirtmiĢlerdir. Yatay koordinasyon devlette aynı seviyede olan
kuruluĢlar arasındaki iliĢkiyi, dikey koordinasyon farklı sorumluluk seviyeleri arasındaki
(örneğin, yerel ve ulusal kurumlar) iliĢkiyi ifade etmektedir. (Bkz. Middleton ve Roberts,
2004).
Avrupa‟daki çoğu asgari gelir planı tüm ülkede uygulanan kurallara sahip ulusal planlardır
(Avrupa Komisyonu, 2010). Ancak, politik ve uygunluk koĢulları için sorumluluğun yerel
seviyeye aktarıldığı çok az Üye Devlet bulunmaktadır. (Avrupa Komisyonu, 2011; Frazer ve
Marlier, 2009). Örneğin, Ġtalya‟da Devlet engelliler için sosyal hizmetler alanındaki yasamaya
iliĢkin fonksiyonları ve idari yetkinlikleri bölgelere devretmiĢtir. Bu yetkinliklerden bazıları
belediyelere ve yerel yetkililere devredilmiĢtir. Bölgesel mevzuata göre hareket eden ve
mevcut bütçe kaynaklarına bağlı olan her belediye kendi politikalarını uygulamaktadır.
Ġzlanda‟da, mali destek de yerel yetkililerin takdirindedir, ancak yetkililerin tutarları sabit
tutan Sosyal Hizmetler ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilkelerini izlemeleri teĢvik edilmektedir.
(Avrupa Komisyonu, 2011).
8/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
ÖZEL KONULAR
5. Yardımı hak etme koĢulları
Asgari gelir yardımlarını hak etme koĢulları üye devletlere göre değiĢiklik göstermektedir
(Avrupa Komisyonu, 2011). En sık karĢılaĢılan koĢullar tabiiyet, ikametgah, yaĢ, mali
kaynaksızlık ve çalıĢmaya uygunluk ile ilgilidir (Avrupa Komisyonu, 2011; Frazer ve
Marlier, 2009). Bunları sıra ile ele alırsak:
5.1. Tabiiyet
Çoğu Üye Devlet asgari gelir yardımının alınması için tabiiyeti koĢul olarak görmemektedir.
Ancak, çok azı bunu yapmaktadır. Örneğin, Malta‟da destek, Malta vatandaĢları ve yasal
olarak orada daimi yerleĢik kiĢilerle sınırlıyken, Avusturya‟da tabiiyet koĢulları Länder
arasında değiĢmektedir. (Avrupa Komisyonu, 2011)
5.2. Ġkamet
Öte yandan, Avrupa‟daki tüm asgari gelir sistemleri yardıma uygunluk için ikamet koĢuluna
sahiptir (Avrupa Komisyonu, 2011). Örneğin, son zamanlarda, Ġngiltere asgari gelir yardımına
eriĢimi belirlemek için “ikamet”, “olağan ikamet”, “daimi ikamet”, “oturma hakkı”, “yabancı
oturan” ve “bulunma” dahil olmak üzere birçok ikamet kavramı kullanmıĢtır. Ġngiliz “Daimi
Ġkamet Testi” “sosyal ikametgah”ın bir örneğidir. „Sosyal ikametgah‟ bir kiĢinin mevcut ilgi
merkezinin ülkede bulunduğunu göstermesini gerektirebilir. Öte yandan, Ġsveç‟te ülkede
oturmaya hakkı bulunan herkes, diğer hak etme koĢullarının da karĢılanması durumunda
asgari gelir yardımı alabilmektedir. Daimi ikametgah gerekli değildir. (Avrupa Komisyonu,
2011). Bazı ülkeler belgelendirilmemiĢ göçmenleri de uygunluk kapsamında almaktadır.
Örneğin, Çek Cumhuriyeti‟nde OlağandıĢı Acil Destek (Mimoøádná okamžitá pomoc) Çek
Cumhuriyeti‟nde yasal olarak oturan kiĢilere, ciddi risk durumunda da Çek Cumhuriyeti‟nde
yasadıĢı olarak bulunan kiĢilere verilebilmektedir. (Avrupa Komisyonu, 2011).
5.3. YaĢ
Asgari gelir sistemleri genellikle çocuklarını geçindirmek için ebeveynlerin sorumluluğunu
onaylamak ve vurgulamak için asgari uygunluk yaĢı kullanmaktadır (Avrupa Komisyonu,
2011). Birçok ülkede, yaĢ kriteri koĢullara göre değiĢmektedir. Örneğin, Ġngiltere‟de tüm
yardımlara tam eriĢim 25 yaĢına kadar elde edilemese de, daha düĢük bir oranda da olsa bazı
yardımlara eriĢim 18 yaĢında elde edilebilmekte ve bir takım koĢullarda gençler (örneğin,
ailelerinden ayrılmıĢ olanlar) bazı yardımlara 16 yaĢında eriĢebilmektedirler. (Bkz. Middleton
ve Roberts, 2004). Portekiz‟de 18 yaĢ ve üzeri kiĢiler için Sosyal entegrasyon geliri
(Rendimento social de inserção) ayrılmaktadır ancak bu yardım, kiĢinin bakmakla yükümlü
olduğu çocukları varsa, evli ise ya da temelsiz bir evlilik iĢlemiyle birliktelik yaĢıyorsa veya
9/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
hamile bir kadın ile ilgiliyse, 18 yaĢından küçük kiĢiler için de ayrılabilmektedir. (Avrupa
Komisyonu, 2011).
Bazı sistemler gençlere toplumda aktif bir rol bulmaları için gelir planlarına eriĢim
sağlamaktadır. Örneğin, Hollanda‟da çalıĢmayan veya eğitimini sürdürmeyen bir genç,
belediyeden yerel yönetimin sağlamak zorunda olduğu bütçe hesaplı gelir ile iĢ/eğitim olanağı
isteyebilmektedir. Böyle bir iĢ veya eğitim teklifini fiziksel, ruhsal engel nedeniyle kabul
edemeyen bir kiĢi de varlık testi ile gelire hak kazanmaktadır (Avrupa Komisyonu, 2011).
5.4. Sosyal ve mesleki yeniden entegrasyon
Avrupa Parlamentosu, her çocuk, yetiĢkin ya da yaĢlının yoksulluktan kurtarılması ve uygun
bir hayat yaĢama haklarının sağlanması için, asgari gelir planlarının yeterliğinde gerçek bir
geliĢim sağlanmasını istemiĢ ve özellikle dezavantajlı gruplar için uygun, sürekli iĢler
yaratılması ihtiyacını vurgulamıĢtır. Parlamento bu nedenle refah politikasının aktif iĢ
piyasası politikasıyla paralel Ģekilde yürütülmesi gerektiği görüĢüne sahiptir. (Avrupa
Parlamentosu, 2010).
Hepsi olmasa bile Avrupa‟daki çoğu asgari gelir programı, insanların ne sebeple olursa olsun
çalıĢarak ya da diğer sosyal yardımlar ile kendileri ve aileleri için geçici olarak gelir
sağlayamadığı olağandıĢı koĢullar için sağlanması temeline dayanmaktadır (Avrupa
Komisyonu, 2011; Middleton ve Roberts, 2004). Bu bağlamda, programlar, sosyal ve mesleki
yeniden entegrasyonu teĢvik etmek için gittikçe daha fazla ödül ve ceza vermektedir(Bennett
ve Walker, 1998). Bu programların en sık görüleni, gelir azlığı ve iĢsizlik arasında doğrudan
bağlantı kuran, böylece uygunluğu taahhüde göre koĢullu kılan ya da en azından bir Ģekilde
çalıĢma veya eğitim gerektiren („ödüller) ve bu koĢullarla uymayanların yardımlarından
kesinti yapan („cezalar‟) planlardır. Farklı bir yaklaĢım ise istihdam ve/veya sağlık ve/veya
barınma konularında kiĢiye destek sunulduğu farklı sosyal ve mesleki önlemler almaktadır
(Middleton ve Roberts, 2004).
Frazer ve Marlier ödemelerin ek sözleĢmeye bağlı kılınmasının üye devletlerin asgari gelir
planlarında gittikçe daha fazla görüldüğünü belirtmiĢlerdir. Birçok ülkede sosyal yardımları
ve hizmetleri koĢula bağlama ve eriĢimleri için kısıtlamalar getirme eğilimi vardır. En sık
uygulanan koĢul ise çalıĢabilirliktir. Bu Ģartı karĢılayamamak bazı yaptırımlara neden
olabilmektedir. (Frazer ve Marlier, 2009).
Asgari gelir planlarının çalıĢmaya engel teĢkil etmemesi çoğu AB üyesi devlet için önemli bir
husustur. Frazer ve Marlier, (2009) genel izlenimin birçok Üye Devlet‟in bu konuyu yeterli
seviyede asgari gelir sağlamaktan daha önemli gördüğü olduğunu belirtmiĢlerdir. Ancak,
Frazer ve Marlier, (2009) en çok yardımı sunan ve en etkili asgari gelir planına sahip olan
ülkelerde,bu planların, “insanların aktif katılım uygulamalarına dahil olamayacak ve etkin
Ģekilde iĢ aramayacak kadar morallerinin bozulmaması ve kendilerini dıĢlanmıĢ
hissetmemelerinde önemli bir rol oynadıkları da açıkça görülmektedir. Daha fazla tutardaki
sosyal yardımlar, insanların yeteneklerine yapılan bir yatırım ve böylece insanları hem
10/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
topluma hem iĢ piyasasına yeniden entegre etme yolu olarak görülmektedir.” (Frazer ve
Marlier, 2009).
Frazer ve Marlier, (2009) çalıĢmanın önündeki belirli engelleri belirlemiĢtir. Söz konusu
engeller Ģu Ģekildedir:
Yüksek yardım geri ödeme oranları;
ÇeĢitli sosyal refah ödemelerine eklenen ve insanların ikincil yardıma uygunluklarını
yöneten kazançlarında göz önünde bulundurulmayan kısım (yani, asgari gelir
adaylarının uygunluğunun değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmayan kısım)
değer düĢüklüğü ve gelir uygunluk eĢiğini denetlemek ve düzeltmek için sistemli bir
sürecin bulunmaması;
Sosyal refah kapsamındaki kiĢiler düĢük gelirlerle geçinirken, borca karĢı hassastırlar,
düĢük güvenleri vardır ve yaĢamlarını ilerletmek için daha az motivasyona ve imkana
sahiptirler;
Ek kazanılan gelir ile ilgili ince düzenlemelerin ve daha önce yardım alan bir kiĢinin
ödemesi gerekebilecek yardım iadesi ile ilgili düzenlemelerin olmaması çalıĢma
teĢviklerini önemli ölçüde azaltabilmektedir;
UlaĢım, yemek ve çocuk bakımı gibi istihdam kapsamındaki ek harcamalar. (Frazer ve
Marlier, 2009).
Middleton ve Roberts çalıĢma teĢvikleri konusunun baĢka bir yönünün de bir iĢ arayan/iĢe
geri dönen bir bireyin çalıĢmaya baĢlamasından sonra belirli dönemler için ek asgari gelir
ödemeleri sağlamak olduğunu belirtmektedirler. Bu, çalıĢmaya yeniden baĢlayanların kısa bir
süre boyunca sürekli çalıĢıyor olanlardan daha yüksek gelire sahip olacakları anlamına
gelmektedir ancak bunun gerekçesi giysi, iĢ görüĢmelerine katılım ve maaĢların dönem
sonunda ödeniyor olması gibi iĢe geri dönmenin getirdiği maliyetlerdir. (Bkz. Middleton ve
Roberts, 2004).
Nicaise ve Groenez (2004)4 aktif iĢ piyasası politikalarının, kiĢileri, refahtan (asgari gelir
yardımı ya da sosyal güvence ile) veya yetersiz korunma durumundan, doğrudan iĢe
geçirmeyi ve böylece kapsama dahil etmeyi amaçlarken, aktivasyonun yetersiz koruma
4
Nicaise ve Groenez (2004) dört iyi bilinen “refah rejimi” olarak gruplandırılmıĢ on üç “eski” AB ülkesi için Avrupa
Topluluğu Ev Paneli‟nden (European Community Household Panel - ECHP) alınan deneysel kanıtları incelemiĢlerdir
(Esping-Andersen, 1990; Ferrera, 1996):
Ġskandinav ya da sosyal demokrat rejim, yurttaĢlık kavramına dayanmaktadır, yüksek istihdam oranına ve (yarı) evrensel
sosyal korumaya sahiptir;
Anglo-Sakson ya da liberal sistem, kiĢisel sorumluluğa dayanmaktadır, esnek iĢ piyasalarına ve geniĢ gelir testli sosyal
güvenceye sahiptir;
Kıtasal ya da Ģirketçi-muhafazakar rejim, güvence ilkesine ve erkeğin aileyi geçindirmesi modeline dayanmaktadır, muhtaç
aile üyeleri için türetilmiĢ haklara ve sigortasızlar için artık asgari gelir planlarına sahiptir;
ve Güneyli ya da ailesel rejim, parçalı sigorta planlarına ve aile dayanıĢması ile gayri resmi korumaya sahiptir. (Nicaise ve
Groenez, 2004).
Nicaise ve Groenez‟in temel modeli bireylerin kendilerinin ait olduklarını bulabilecekleri beş sosyal koruma durumuna
ayrılmıĢtır: (a) ‟yetersiz koruma‟ (yani, ulusal asgari gelir standardının altında), (b) asgari gelir (ya da sosyal destek),
(c) sosyal güvence („normal sosyal güvenlikten transferler‟), (d) çalıĢma ve (e) diğer durumlar (esasen aile içi transferler). Bu
yazıda, ilk iki duruma odaklanılmaktadır (yetersiz koruma ve asgari gelir). ÇalıĢmanın çoğu bir hanenin gözlem süresi
boyunca bazı aylar için yetersiz korunup korunmadığını belirlemekten oluĢmuĢtur: bu amaçla, mevcut ya da varsayımsal
asgari gelir eĢikleri geçmiĢe yönelik olarak ülke, ay ve hane tipi bazında temsili olarak belirlenmiĢtir.
11/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
üzerindeki olumsuz etkisinin, beklenen entegrasyon etkilerine ağır geldiğini belirtmiĢlerdir.
Bazı kiĢilerin çalıĢmaya ödeme yapma programlarının koĢullarına uymadıkları için
müeyyideye tabi olabilecekleri, bazılarının ise yardımdan faydalanmak için baĢvuru bile
yapamayacakları için bu çözümü önermektedirler. Diğerleri, düzenlemelere tam olarak
uyabilmekte, ancak programdan kısa süre sonra iĢlerini kaybedebilmekte veya iĢte
kalabilmekte, diğer iĢçilerin yerini alabilmektedirler. (Nicaise and Groenez, 2004).
Nicaise ve Groenez, 2004 ancak kısa vadede gözlenen olumsuz etkinin aktif iĢ piyasası
politikalarının bırakılması gerektiği anlamına gelmediğini belirtmektedirler. Ancak, Üye
Devletlerin sıkı aktivasyon politikalarının kısa vadedeki olası ters etkilerinin farkında olmaları
ve gelir güvencesi ile aktivasyonu uzlaĢtırarak bu ters etkilerden kaçınmaları gerektiğini
bildirmektedirler. Ayrıca, “özellikle iĢ tedarikine odaklanan iĢ piyasası politikalarının ücret ve
çalıĢma koĢulları üzerinde aĢağıya doğru baskı uygulama eğiliminde olduğunun, iyi bilinen
bir gerçek olduğuna ve etkili istihdam politikalarının çalıĢma talebinin artması için stratejilere
de eĢit derecede önem verilmesini içerdiğine” dikkat çekmektedirler (Nicaise ve Groenez,
2004). Nicaise ve Groenez (2004) “Ġlk olarak, welfare-to-work programlarının faydalar ve
kısa vadeli istihdam arasında “geçiĢ”i engellemesi ve daha sürdürülebilir entegrasyon
sağlamak amacıyla yardımlardan faydalananların insan sermayesine yatırım yapması
gerektiğini” belirtmektedirler (Nicaise ve Groenez, 2004).
Ancak, Frazer ve Marlier, önlemlerin etkinliğinin değerlendirilmesi ile ilgili veri azlığı olması
nedeniyle aktivasyon önlemlerinin etkinliğinin değerlendirilmesinin kolay olmadığını
söylemektedirler. (Frazer ve Marlier, 2009).
6. Asgari gelir programları ve aile yükümlülükleri
Üye devletlerin asgari gelir programları, aile bireylerinin çok düĢük gelirle ya da hiç gelirleri
olmadan desteklemesi, beklenen seviyeye göre değiĢmektedir. (Avrupa Komisyonu, 2010).
Buradaki ilke genellikle (sistemler çocukların gelirini göz önünde bulundurma derecesinde
farklılık gösterse de) birlikte yaĢayan aile üyelerinin birbirini desteklemeleri gereğidir. Bazı
sistemler aynı zamanda bakmakla yükümlü olunan çocuklar için olmayan ebeveynin
sorumluluğunu da göz önünde bulundurmaktadır. Örneğin, Ġngiltere‟deki Çocuk Desteği
kamu harcamalarını kısıtlamak için, mevcut olmayan ebeveynlerin çocuklarının bakımı için,
en azından kısmi olarak mali katkıda bulunulmasını gerektirecek Ģekilde tasarlanmıĢtır. Bazı
sistemlerde uygulama bireyin sorumluluğundadır, yani devlet mevcut olmayan aile üyesinin
katkısını ödediğini varsaymakta ve böylece yardımlar buna göre azaltılmaktadır. Diğer
sistemlerde devlet, ya kiĢiden yaĢamı süresince ya da öldükten sonra mirasından, ödenen
yardımların iadesi için sorumluluk almaktadır. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
12/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
7. Gelir Testi (Means Test)
Tüm üye devletlerin asgari gelir programları gelir testi ile uygulanmaktadır (Avrupa
Komisyonu, 2011). Gelir testleri genellikle hanenin toplam gelirini, tasarruflarını ve diğer
varlıklarını göz önünde bulundurmaktadır. (Avrupa Komisyonu, 2011). Örneğin, Çek
Cumhuriyeti‟nde gelir testi aĢağıdaki unsurları içermektedir:
Kazançlı faaliyetlerinden elde edilen vergi ve sosyal güvenlik katkıları sonrası gelir
ĠĢsizlik yardımları dahil olmak üzere sosyal güvenlik yardımları
Diğer düzenli gelirler (örneğin, kira)
Sermayeden alınan gelir
Herhangi bir düzensiz gelir (örneğin, ürün satıĢları, mülkler ve alacaklar)
Nafaka. (Avrupa Komisyonu, 2011).
Ancak, çoğu sistem gelir bölümlerini farklı derecelerde, örneğin, aile yardımları gibi diğer
destek yardımlarını dikkate almamaktadır. (Avrupa Komisyonu, 2011; Middleton ve Roberts,
2004). Örneğin, Almanya‟da geçim masraflarına yönelik destek için gelir testi (Hilfe zum
Lebensunterhalt) / yaĢlılık ve azalan para kazanma kapasitesi durumunda ihtiyaca dayalı
emekli maaĢı desteği (Grundsicherung im Alter und bei Erwerbsminderung) / iĢ arayanlar için
temel güvence yardımları (Grundsicherung für Arbeitsuchende) iĢ arayanlar için temel
güvence yardımları, Federal emeklilik yasası kapsamındaki temel emekli maaĢı ve yaĢam,
vücut ya da sağlığa gelen hasarlar için ödenecek emekli maaĢlarını emsal temel emekli
maaĢları tutarında kapsam dıĢında bırakmaktadır. (Avrupa Komisyonu, 2011).
Lüksemburg‟da çocuk yardımı, doğum yardımı (allocation de naissance) ve uzun süreli
bakım yardımları gelir testi kapsamından çıkarılmaktadır. (Avrupa Komisyonu, 2011).
Kazançların ele alınıĢ Ģekilleri, insanların asgari gelir yardımına hak kazanmadan önce
kazançlarından ne kadar kullanacakları ve varlıklardan elde edilecek potansiyel gelir ya da
varlıkların değerinin yardıma hak kazanmada nasıl göz önünde bulundurulduğu dahil olmak
üzere, Üye Devletler arasında değiĢiklik göstermektedir. (Avrupa Komisyonu, 2011).
Örneğin, Slovakya‟da mülkler göz önünde bulundurulurken, daimi ikametgah olarak
kullandıkları evi ya da kiĢisel tüketimleri için kullandıkları araziyi satmaları veya kiralamaları
hiç kimseden istenmemektedir. Öte yandan, Ġsveç‟te sosyal destek sağlanmadan önce
varlıkların satıĢı gerekli olabilmektedir. Örneğin, belirli koĢullar altında, bir kiĢiden mevcut
evini satıp daha uygun fiyatlı bir eve taĢınması istenebilmektedir. Ancak, destek ihtiyacı
geçici ise, yardım, varlıklar satılmadan da sağlanabilmektedir. (Avrupa Komisyonu, 2011)
8. Yardım seviyeleri
AB Üye Devletleri‟nde asgari gelirin seviyesinin belirlenmesinde yasal ve takdire bağlı olmak
üzere iki temel yaklaĢım bulunmaktadır: (Middleton ve Roberts, 2004). „Yasal‟ yaklaĢım
zorunlu asgari gelir rakamları belirlemekte ve takdir hakkı kullanılmamaktadır. Yasal
13/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
yaklaĢımın avantajı Ģeffaf, kolay anlaĢılır ve „adil‟ olmasıdır böylelikle herkes ne hak ettiğini
görebilmektedir. Dezavantajı, insanların yaĢamlarında meydana gelebilecek istisnai ihtiyaç ve
değiĢiklikleri göz önüne almanın zor olmasıdır. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004). „Takdire
bağlı‟ sistemlerde, temel ihtiyaçları yansıtan taban rakam belirlenmektedir ancak yardımı
veren kuruluĢ buna bağlı kalmak zorunda değildir. Takdire bağlı sistemlerin avantaj ve
dezavantajları zorunlu sistemdekilerin tam tersidir; her birey ve ailenin kendi ihtiyaçlarına
göre yardım miktarı belirlenebilmektedir, ancak Ģeffaf değildir ve „haksız‟ olarak algılanma
riski vardır. Takdire bağlı sistemlerde ayrıca kamu harcamalarının daha zor kontrol edilmesi
sorunu da bulunmaktadır. Aslında çoğu sistem karıĢıktır; zorunlu yardım seviyeleri
tablolarına sahip olup aynı zamanda bölgesel ya da yerel yetkililerin takdirine bağlı ek yardım
tutarlarını da içermektedirler. (Avrupa Komisyonu, 2011; Middleton ve Roberts, 2004).
Avrupa‟daki sistemler asgari gelir seviyesini belirlemede hiçbir kriteri olmayanlardan, asgari
gelir seviyesini ulusal asgari gelir seviyesi ya da ulusal asgari ücret gibi rakamlara bağlı
olarak belirleyenler ile asgari gelir seviyesini gerekli ihtiyaçları ölçen veya asgari geçim
masraflarını belirleyen ekonomik verilere dayananlara kadar farklılık göstermektedirler. Çoğu
sistem seviyeleri altı aylık ya da yıllık olarak tüketici fiyat endeksi ya da ücret seviyelerindeki
artıĢlara göre artırmaktadır. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
Çoğu Üye Devlet, yardımları hanedeki kiĢi sayısına göre düzenlemektedir. (Avrupa
Komisyonu, 2011). Genelde uygulanan yaklaĢım tek bir kiĢi için taban değerin ödenmesi ve
ek aile üyeleri için ilave miktarların belirlenmesi Ģeklindedir. Çoğu sistemde bu durum
„denklik ölçütleri‟, yani hanedeki her bir ek yetiĢkin veya çocuk için ne kadar ilave ihtiyaca
izin verilebilmesi sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
9. Temel yardımlara ek olarak ödenen yardımlar
Avrupa‟daki asgari gelir programları, hareket yeterliği az olan ya da olmayan engellilerin
belirli ihtiyaçlarını karĢılamak için ek tutarlar da sağlayabilir ya da sağlık masraflarının
karĢılanmasında veya hiç alınmamasında bir izin belgesi görevi görebilmektedir. (Bkz.
Middleton ve Roberts, 2004). Birçok ülkede asgari gelir planlarından faydalananlar, ev
masrafları, yakıt masrafları, çocuk ve okul ile ilgili yardımlar, özel beslenme zorunluluğu
bulunanlara ek destek gibi diğer ihtiyaçlar için de destek alabilmektedirler (Avrupa
Komisyonu, 2011; Frazer ve Marlier, 2009).
9.1. Mesken yardımları
Avrupa‟daki neredeyse tüm asgari gelir programları özel özellikleri nedeniyle temel yardım
haricinde mesken yardımı da sağlamaktadır (Avrupa Komisyonu, 2011). Örneğin,
Ġngiltere‟deki Mesken Yardımı yerel belediye yetkilileri aracılığıyla ödenmektedir. Middleton
ve Roberts (2004) mesken masraflarının karĢılanmasının çok önemli olduğunu çünkü mesken
masraflarının karĢılanmamasının aile ya da bireyi temel ihtiyaçlarını karĢılayamayacak
durumda bırakacağını belirtmektedirler. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
14/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Üye devletlerde mesken masraflarının karĢılanmasında iki ana yaklaĢım bulunmaktadır.
Birincisinde, mesken yardımları teminatlı asgari gelir programlarına dahil edilmektedir;
ikincisinde bu yardımlar asgari gelir programından bağımsız olarak hesaplanmakta ve ayrı
idari düzenlemelere tabii olmaktadırlar. Ödenme seviyeleri bakımından, mesken yardımları
genellikle gerçek mesken masrafları göz önünde bulundurularak hesaplanmakta ancak
“makul” ya da “azami” bir rakam ile sınırlı olmaktadır. Bazı Üye Devletler, gerçek mesken
masrafları ne olursa olsun sabit bir tutar ödemektedirler. Üye devletlerdeki baĢka bir faklı
uygulama ise kendi evinde oturanlar için yapılan yardımlardır. (Bkz. Middleton ve Roberts,
2004).
9.2. Ek destek ya da acil durum desteği
Belirlenen koĢullarda bireyler ve aileler için belirlenmiĢ tutarlar, uygulanan „kurala dayalı‟
asgari gelir programlarında, genel program tarafından ödenmeyen istisnai ihtiyaçlar için ek
fonlar bulunabilmektedir (Middleton ve Roberts, 2004). Birçok Üye Devlet, genel ve
kategorik programlara ek olarak ek destek ya da acil durum desteğine sahiptir (Avrupa
Komisyonu, 2011; Frazer ve Marlier, 2009; Middleton ve Roberts, 2004). Bunlar, masrafın
temel ödeme kapsamında olmadığı varsayılıyorsa, mobilya ve ev eĢyası sağlanması ya da
değiĢtirilmesi gibi ihtiyaçları karĢılamayı amaçlamaktadır. Ġstisnai ihtiyaçların diğer alanları,
özel beslenme gerektiren sağlık durumları, engellileri destekleyecek özel ekipmanlar veya
evlerinde yapılacak değiĢiklikleri içerebilmektedir. Bu asgari gelir unsuru Üye Devletler
tarafından farklı Ģekillerde ele alınmaktadır(Middleton ve Roberts, 2004). Örneğin, Belçika,
Danimarka ve Ġngiltere yerel alanlara devrolunan takdire bağlı sistemlere sahiptir. Ġngiltere‟de
kamu harcamalarını kısmak amaçlı getirilen Sosyal Fon bütçelerindeki nakit limitleri, baĢvuru
sahipleri için ülkenin farklı bölgelerinde değiĢikliğe uğramıĢ ve sıkı bir takdire bağlı
sistemden uzaklaĢmıĢtır. (Bkz. Middleton ve Roberts, 2004).
10. Süre
Genellikle, çoğu Üye Devlet kısa süreli destek olmak niyetinde olsalar da, asgari gelir
programları süreyle sınırlı değildir. Ancak, birkaç ülke asgari gelir programında bulunma
süresini kısıtlamak için belirli önlemler almaktadır (Avrupa Komisyonu, 2011; Frazer ve
Marlier, 2009).
11. Hizmetin sunumu
Nicaise ve Groenez yasal hakların, asgari gelirin ihtiyacı olan herkese etkin Ģekilde
dağıtılmasını garanti etmediğini iddia etmektedirler. Ġstenen amaç için doğru zamanda, doğru
kiĢilere, doğru yardımın sunulmasını sağlamak için etkili ve etkin yönetim önemli olmaktadır
(Nicaise ve Groenez, 2004).
15/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Gibbon bazı ülkelerin, vatandaĢların devlete birçok yöntemle eriĢebileceği entegre kanallar
aracılığıyla hizmetlerini sunduğunu söylemektedir. Bu ülkeler aynı zamanda girdi kanalına
bakılmaksızın, vatandaĢların tüm kanallar ile tutarlı seviyede hizmet alabilmesi için kanalların
entegrasyonunu da teĢvik etmektedirler. Gibbon, vatandaĢlar için seçim esnekliğini
vurgulayan hizmet sunumunun uzaktaki topluluklarda hizmetin sunumunu kolaylaĢtırdığını ve
birçok dili desteklediğini, “vatandaĢlara, hizmetten faydalanan pasif bireyler değil sistemin
aktif ortağı olma yetkisini verdiğini”, bunun da daha acil destek ihtiyacı olan kiĢilerle
ilgilenmesi gereken iĢ yükü fazla personele daha az bağımlı yapacağını belirtmektedir.
(Gibbon, 2009).
Ancak, Stafford, Roberts ve Duffy (2011) Ġngiltere‟de self servis uygulamaların kullanımının
teĢviki ve hizmet sunumunda daha tüketici yaklaĢımının hedeflenmesinin, daha hassas talep
sahiplerini hedef almadığı ile ilgili kanıtlar bulmuĢlardır. Stafford, Roberts ve Duffy, ruh
sağlığı sorunu ya da zeka geriliği gibi „görünmeyen‟ engelleri olan kiĢilerin, hassas olarak
algılanamayacağı ve ekstra personel desteğine ihtiyaç duymalarının belirlenemeyeceği gibi
sorunlara iĢaret etmektedirler. Bunun büyük ve karmaĢık bir hizmeti yönetmek ve çoğu asgari
gelir yardımı alan toplumun kiĢisel ihtiyaçları olan hassas üyeleri ile ilgilenme arasında bir
uyuĢmazlık yarattığını belirtmektedirler (Stafford, Roberts ve Duffy, 2011).
Nicaise ve Groenez sosyal güvenlik kuruluĢlarının (BiliĢim ve ĠletiĢim Teknolojileri – ICT
araçları ile) idari bilgi sistemleri geliĢtirildikçe, bu kuruluĢlara potansiyel faydalanacaklara
haklarını bildirme görevinin verilmesi gerektiğini bildirmektedirler. Bazı durumlarda
(örneğin, Belçika‟daki emekliler) asgari yardımlar otomatik olarak belirlenmektedir. Nicaise
ve Groenez önemli olayların (iĢ sözleĢmesinin sona ermesi veya iĢsizlik yardım hakkının sona
ermesi gibi) kiĢilerin ve hanelerinin gelir güvenliğinin sistemli olarak kontrol edilmesini
gerektirmesi gerektiğini söylemektedirler. Belçika‟daki bu kontrollerin yoksulluğu önlemede
çok etkili olduğunu bildirmiĢlerdir. (Nicaise ve Groenez, 2004).
12. Ödemelerin doğruluğu
Verilen yardımların ve hizmetlerin bütünlüğünün korunması, sistemde sahtekarlık ve
suiistimalin engellenmesi için, doğru zamanda, doğru kiĢilere, doğru yardımın sunulmasını
sağlamak amacıyla önemlidir. (Gibbon, 2009).
Ġnsanların içinde bulunduğu koĢullar değiĢmektedir ve asgari gelir yardımı alanların her türlü
değiĢikliği bir an önce bildirmeleri ve yardımın dönemsel olarak gözden geçirilmesi
gerekmektedir. Üye Devletler yardım hakkını inceleme sıklıkları konusunda farklılık
göstermektedir. Sık inceleme yapılmasının avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Sık
inceleme, sistemin insanların koĢullarındaki değiĢikliklere göre güncel kalmasını sağlamakta
ve fazla ya da eksik ödemelerin önüne geçmektedir. Ancak, düzenli incelemeler idari açıdan
masraflı ve emekli ya da engelliler gibi koĢullarının değiĢme olasılığının düĢük olduğu kiĢiler
için pek uygun değildir. Birçok Üye Devlet iĢ piyasasına giriĢ beklentisine göre ve hali
16/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
hazırda çalıĢanlar için farklı alıcı türleri için farklı inceleme dönemlerine sahiptir. (Bkz.
Middleton ve Roberts, 2004).
Gibbon, bilgi teknolojilerinin sahtecilik ve suiistimali etkili kimlik yönetimi ile
azaltabileceğini iddia etmektedir. Avrupa‟da yardıma hak kazanmak için kimliği yönetmek
amacıyla farklı yaklaĢımlar kullanılmaktadır. Gibbon “kiĢisel veriyi bir kere hazırlayın, birçok
kere kullanın” politikasını savunmaktadır. (Gibbon, 2009). Gibbon, bu kavramın Belçika ve
Hollanda dahil olmak üzere birçok Üye Devlet‟te uygulanmaya baĢladığını belirtmektedir.
Belçika‟da 2.000 sosyal güvence yetkilisi ile bilgilerin güvenli Ģekilde paylaĢılması amacıyla
Crossroads Bank of Social Security kurulmuĢtur. Gibbon bu sistemin, hizmet sunumunu
iyileĢtirdiğini, bekleme süresini ve kağıt iĢlerini azalttığını belirtmektedir. (Gibbon, 2009).
Gibbon kuruluĢlar arasında bilginin paylaĢılmasında yönetiĢim, gizlilik ve güvenliğin kilit
konular olduğunu belirtmekte ve “bu sorunlar olmadığında, teknolojinin daha kolay hale
geldiğini” söylemektedir. (Gibbon, 2009). Ancak, Gibbon yönetiĢim, gizlilik ve güvenliğin
ele almasının kolay konular olmadığını ve bu nedenle de günümüzde sosyal hizmetler ve
sosyal güvenlikte sıklıkla uygulanmadığını vurgulamaktadır. (Gibbon, 2009).
Üye Devletler, vatandaĢın izni gibi belirli kriterlerin karĢılanması koĢuluyla bilginin iĢlenmesi
ve paylaĢılmasına izin veren veri koruma mevzuatını oluĢturmuĢtur. (Gibbon, 2009).
Avrupa‟da, Avrupa Birliği Temel Haklar ġartı‟nın 8. Maddesi kiĢisel bilgilerin korunması
hakkını açıkça tanımakta ve Veri Koruma Yönergesi, kiĢiler için bir dizi hak belirlemektedir.
Tüm üye devletlerin bu yönergenin koĢullarını karĢılayan bir mevzuata sahip olması
gerekmektedir. Örneğin, Ġngiltere‟deki 2000 yılı Bilginin Özgürlüğü (Freedom of Information
- FoI) Yasası, herkese kamu yetkililerinin sahip olduğu bilgilere eriĢme hakkını vermektedir.
(Gibbon, 2009).
ASGARĠ GELĠR SĠSTEMLERĠNĠN ETKĠNLĠĞĠ
Avrupa Parlamentosu yoksullukla mücadele ve Avrupa‟da kapsamlı bir toplumun teĢvik
edilmesinde asgari gelirin rolü hakkında bir karar alınması sırasında; ekonomik refah ve
yoksulluğun engellenmesi ile ilgili tüm beyanlara rağmen, sosyal eĢitsizliklerin kötüleĢtiğini
ve 2008 yılı sonunda nüfusun %17‟sinin (yaklaĢık 85 milyon kiĢi) Avrupa‟da yoksulluk
eĢiğinin altında yaĢadığını, 2005 yılında bu oranın %16 olduğunu belirtmiĢtir (Avrupa
Parlamentosu, 2010). Bu, üye devletlerdeki asgari gelir programlarının yoksullukla
mücadelede tam etkili olmadığını göstermektedir. Bu bölüm üye devletlerin asgari gelir
programlarının kapsamı, uygulanması ve yeterliliğini incelemektedir.
17/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
13. Kapsam
Frazer ve Marlier, EU Network of National Independent Experts on Social Inclusion (AB
Sosyal Ġçerme Ulusal Bağımsız Uzmanlar Ağı) tarafından hazırlanan ulusal raporları
özetlerken, asgari gelir programlarının kapsamının AB içerisinde büyük farklılıklar
gösterdiğini ve bazı üye devletlerde bir programa eriĢimi olmayan ve çok düĢük gelirle
yaĢayan birçok kiĢi olduğunu fark etmiĢlerdir (Frazer and Marlier, 2009). Frazer ve Marlier
bazı üye devletlerde en azından prensip olarak düĢük gelirli nüfusun çoğu için geniĢ kapsamlı
planlar bulunsa da, kapsamın sınırlı ve kısmi olduğu birçok ülkenin bulunduğunu
söylemektedirler. Bazı ülkelerde kapsam ile ilgili güçlü bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.
Daha kapsamlı planlarda bile, bazı gruplar düzenli olarak asgari gelir programlarına kısıtlı
eriĢime sahiptirler. Bu kiĢiler, özellikle belgeleri olmayan göçmenleri, evsizleri, mültecileri ve
sığınmacıları içermektedir. (Frazer ve Marlier, 2009).
14. Uygulama
Avrupa Parlamentosu, OECD‟ye göre faydalanmama durumunun yardımların %20-40‟ı
olması nedeniyle, asgari gelir programına sahip üye devletlerin yardımların uygulanmasını
iyileĢtirmek ve faydalanmama durumlarının seviyelerini ve nedenlerini denetlemek için acil
eylem yapmalarını istemiĢtir. (Avrupa Parlamentosu, 2010).
Frazer ve Marlier (2009) hak sahibi olanlar tarafından asgari gelir programlarından
faydalanmamanın birçok Üye Devlet‟te ve özellikle programların karmaĢık olduğu ülkelerde
sorun olduğunu belirtmiĢlerdir. Frazer ve Marlier programlardan faydalanmama için altı ana
neden belirlemiĢlerdir:
Ġnsanların programa yabancı kalmasına, uygun olmadıklarını düĢünmelerine, genel
olarak sosyal destek ile ilgili haklarını bilmemelerine ya da neye hak kazandıkları
veya nasıl baĢvuru yapabilecekleri hakkında bilgilerinin olmamasına ya da talepte
bulunma becerilerinden yoksun olmalarına neden olacak Ģekilde sistemin
karmaĢıklığı;
Ġnsanların ihtiyaçlarının olmadığını ya da kısa süreli olarak ihtiyaç duyduklarını
düĢünmeleri, bilgilendirme ve idari maliyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle
baĢvuru prosedürlerinde harcanan zaman ve emek ile kıyaslanınca maliyet-fayda
hesabı yapmaları;
Yardımların takdire bağlı olması (yani, yardımların önceden belirlenmiĢ kriterlere
değil de takdire bağlı değerlendirmelere tabi olması);
Toplumda damgalanma ya da soğuk bürokrasiye maruz kalma korkusu;
Programların kötü yönetilmesi: insanların hakları hakkında farkındalık azlığı, talep
sahiplerinin doğru bilgilendirilmemesi, yasal düzenlemelerin uygulanmaması ya da
tutarsız Ģekilde uygulanması ve yardım taleplerinin reddi;
18/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
BaĢvuru sürecini destekleyecek sosyal hizmetler çalıĢanlarının bulunmaması (Frazer
ve Marlier, 2009).
15. Yeterlik
Avrupa Komisyonu‟nun 2008 Mesajı “çoğu üye devlette ve çoğu aile türü için yalnızca sosyal
desteğin, yardımlardan faydalananların yoksulluktan kurtulmasına tek baĢına yeterli değildir”
düĢüncesini vurgulamaktadır (COM(2008) 639 final)18. Ancak, asgari gelir programlarının
yeterliliğini ve etkinliğini değerlendirmek karmaĢık bir alandır. (Frazer ve Marlier, 2009;
Figari et al, 2010). Frazer ve Marlier, asgari gelir programlarının yeterliliğinin
değerlendirilmesindeki önemli bir sorunun birçok Üye Devlet‟te gerekli verilerin ya da
analizinin bulunmaması olduğunu belirtmektedirler (Frazer ve Marlier, 2009).
Frazer ve Marlier, üye devletlerin asgari gelir programlarının yeterliliğinin
değerlendirilmesindeki baĢlama noktasının, sosyal koruma sistemlerindeki yeterli kaynak ve
sosyal destek ile ilgili ortak kriterler hakkındaki 1992 Konsey Önerisi ve aktif içerme
hakkındaki 2008 Avrupa Komisyonu Önerisi olduğunu belirtmektedirler.(Avrupa
Komisyonu, 2008).5 Sonraki öneriler,, yeterli desteğin “sosyal dışlanma ile mücadelede
tutarlı bir etken olarak insan onuruna uygun bir yaşam sürmek için kaynak ve sosyal destek
hakkını tanıması” gerektiğini bildirmektedir. (Frazer ve Marlier, 2009).
Ancak Frazer ve Marlier “gerçekte çoğu Üye Devlet yeterlilik konusuna dikkat çekmemektedir
ve kendi ulusal ya da bölgesel bağlamlarında yeterli asgari gelirin bir kişinin haysiyetli
yaşamasını sağlamak üzere nasıl olması gerektiğini belirtmezler. Aslında çıkarılacak sonuç
asgari gelir seviyesinin genellikle yeterli olmadığıdır” demektedirler. (Frazer ve Marlier,
2009).
Frazer ve Marlier birçok Üye Devlet‟te asgari gelir ödemelerinin zaman içerisinde
ücretlerdeki artıĢı yakalamadığını ve bu nedenle yeterliliklerinde kötüye gidiĢ olduğunu
belirlemiĢlerdir. Onllara göre bu durum genellikle asgari gelir yardımlarının değerini yeniden
değerlendirmek üzere açık sistemlerin ve prosedürlerin olmaması ile ilgilidir. Açık
prosedürlerin olmaması, asgari gelir seviyesinin belirlenmesi ile ilgili gerekçenin
bulunmaması ve farklı kategorilere ödenen tutarlardaki “küçük mantıksal bir nedenden ötürü
olan” tutarsızlıklar ile bağlantılıdır (Frazer ve Marlier, 2009).
Frazer ve Marlier‟nin bulguları Figari ve diğerleri, 2010 tarafından desteklenmektedir.6 Figari
ve diğerleri, 18 AB Üyesi Devlette çalıĢma yaĢındaki insanların yoksulluktan korunması
5
ĠĢ piyasasından çıkarılmıĢ insanların aktif katılımı ile ilgili 2008/867/EC sayılı 03 Ekim 2008 tarihli Komisyon Önerisi
[18.11.2008 tarihli L307 sayılı Resmi Gazete].
6
Figari ve diğerleri; Belçika, Danimarka, Almanya, Estonya, Yunanistan, Ġspanya, Fransa, Ġtalya, Lüksemburg, Macaristan,
Hollanda, Avusturya, Polonya, Portekiz, Slovenya, Finlandiya, Ġsveç ve Ġngiltere‟de asgari gelir programlarına hak
kazanmanın teĢvik edilmesi için karĢılaĢtırılabilir Ģekilde AB ülkelerini kapsayan, benzeri bulunmayan bir vergi yardımı
mikro simulasyon modeli olan EUROMOD‟u kullanmaktadır.
19/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
hususunda asgari gelir programlarının etkinliğini araĢtırmaktadır. Ortalama olarak asgari gelir
programlarının çalıĢmada inceledikleri çoğu ülkede genel hane gelirinin yalnızca küçük bir
parçasını oluĢturduğunu belirtmektedirler. Oran, asgari gelir programlarının en düĢük gelirli
grupta en az yüzde 20‟sini bulduğu Belçika, Hollanda, Polonya, Ġsveç ve Ġngiltere‟de en
yüksektir. (Figari et al 2010).
Figari ve diğerleri. Avrupa Komisyonu‟nun 2008 Mesajı‟nda belirtilen görüĢü ve Frazer ve
Marlier‟nin asgari gelirin her zaman yardımı hak edenleri yoksulluktan çıkarmak için yeterli
olmadığı bulgularını onaylamaktadırlar. Ortalama olarak, asgari gelir yardımına hak
kazananların hane geliri Avusturya, Estonya, Portekiz ve Slovenya gibi ülkelerde ilgili
yoksulluk sınırının altındadır. Bunun tersine, asgari gelir yardımına hak kazananların hane
geliri Ġskandinav ülkeleri ve Fransa‟da ilgili yoksulluk sınırının üzerindedir. Ayrıca, bazı üye
devletlerdeki asgari gelir programlarının kapsamında önemli boĢluklar vardır. Örneğin,
yoksulluk içerisindekilerin asgari gelir yardımı alıp almadığını inceleyen Figari ve diğerleri,
ortalama olarak yüksek yeterliliğin bulunduğu bazı ülkelerde (Danimarka ve Fransa)
boĢlukların olduğunu ayrıca Avusturya, Hollanda ve Almanya‟da kapsam sorunlarının
bulunduğunu belirtmiĢlerdir. (Figari ve diğerleri, 2010).
Bu bulgular ayrıca Nelson tarafından da desteklenmektedir. 7 Nelson, sosyal destek
yardımlarının iĢsizlik yardımından daha az geliĢtiğini göstermektedir. Ġncelenen ülkelerin
neredeyse hiç biri AB yoksulluk sınırının üzerinde sosyal destek yardımı sunmamaktadır.
Ayrıca Nelson, sosyal destek yardımı seviyelerinin Avrupa‟da birbirine yaklaĢmadığını
göstermektedir. Bunun yerine uzaklaĢma görülmektedir, Nelson bunun Doğu ve Güney
Avrupa‟daki geç kalan geliĢmelerden kaynaklandığına inanmaktadır. (Nelson, 2010).
16. Asgari gelir sistemlerinin sosyal koruma rejiminin bir parçası olarak etkinliği
Nicaise ve Groenez, “rejim teorisi”nden hareketle, 13 „eski‟ Üye Devlet‟in asgari gelir
sistemlerinin etkinliğini incelemiĢlerdir. Nicaise ve Groenez sosyal demokrat rejimin yüksek
iĢ piyasası katılımı ile yüksek seviyede sosyal koruma ve güçlü “aileye bağlılıktan
uzaklaĢma”yı (haneler arasında bağımsızlık) birleĢtirdiğini bulmuĢlardır. Evrensel kapsam
güçlü Ģekilde geliĢmiĢ ve etkin bir asgari gelir sistemi ile güçlenmektedir. (Nicaise ve
Groenez, 2004; Roberts et al, 2001, 2002).
Şirketçi-muhafakazar rejime ait ülkeler, çekirdek çalıĢan nüfus için yüksek sosyal koruma,
diğer hane üyeleri için haklar ve iĢ piyasasında bir pozisyona sahip olamamıĢ gruplar için
artık asgari gelir sistemi sunmaktadır. Bu asgari gelir sisteminin rolünün marjinal olduğu
düĢünülmektedir ve bu yüzden çoğu birey ihmal edilmektedir. Nicaise ve Groenez, sosyal
sigorta ve aileyi geçindiren erkek modeli arasındaki açık (geçiĢe dayalı) bağlantıyı göz
7
Analiz, 27 ülke için 1990 ve 2005 arası sosyal yardım miktarı bilgilerini sunan SaMip Dataset verilerine dayanmaktadır.
20/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
önünde bulundurarak, yetersiz koruma riskinin bu sistemde daha çok cinsiyet ile ilgili
olduğunu bulmuĢlardır. (Nicaise ve Groenez, 2004; Roberts et al, 2001, 2002).
Liberal rejim önemli ortak farklılıkları olan iki ülke tarafından (Ġrlanda ve Ġngiltere) temsil
edilmektedir. Ġrlanda‟daki sistem, düĢük iĢ piyasası katılımı ve haneler arası transferlere
yüksek bağımlılık ile Güneyli sosyal koruma modelinin özelliklerini içermektedir. Ancak, iki
ülkede de uygun seviyede yardım, daha geniĢ kapsam ancak aynı zamanda yüksek yetersiz
koruma oranları ile karĢılaĢtırılabilir asgari gelir sistemleri bulunmaktadır. Nicaise ve Groenez
bu ülke grubunda, özellikle çocukların daha hassas olduğunu belirtmektedirler. (Nicaise ve
Groenez, 2004; Roberts et al, 2001, 2002).
Son olarak, Güney ülkelerinde, güvenlik ağı olarak ailenin rolü haneler arası transferlere bağlı
olarak nüfusun yüksek oranlarına yansımaktadır. Hem iĢ piyasasına katılım hem de sosyal
sigorta kapsamı düĢük olup, asgari gelir marjinal bir rol oynamaktadır (Portekiz, Yunanistan
ve Ġtalya‟da çalıĢma süresinde bulunmamaktaydı). Çok düĢük asgari gelir eĢikleri ile ölçülse
de, nüfusun önemli bir bölümü korunmasızdır, bu da Nicaise ve Groenez‟e göre – siyasal
söyleme zıt olarak – aile dayanıĢmasının herkes için asgari yaĢam standardı sağlayamadığı
anlamına gelmektedir. (Nicaise ve Groenez, 2004; Roberts et al, 2001, 2002).
REFERANSLAR
Bennett, F. & Walker, R. (1998) Working with Work: An Initial Assessment of Welfare to
Work, York: York Publishing Services Limited for Joseph Rowntree Foundation.
European Commission (2010) „Mutual Information System on Social Protection (MISSOC).
Situation on 01/07/2010‟
http://ec.europa.eu/employment_social/missoc/db/public/compareTables.do
European Commission (2008) „Commission Recommendation 2008/867/EC of 3 October
2008 on the active inclusion of people excluded from the labour market [Official Journal L
307 of 18.11.2008].
European Parliament (2010) European Parliament resolution of 20 October 2010 on the role
of minimum income in combating poverty and promoting an inclusive society in Europe
(2010/2039(INI))
Figari, F, Haux, T., Matsaganis, M. and Sutherland, H. (2010) „Coverage and Adequacy of
Minimum Income schemes in the European Union‟. IER Working Series No. 2010-37, 10
November 2010, University of Essex
Frazer, H. and Marlier, E. (2009) „Minimum Income Schemes Across EU Member States‟,
EU Network of National Independent Experts on Social Inclusion. European Commission DG
Employment, Social Affairs and Equal Opportunities. Brussels, October 2009
21/22
Avrupa Birliği’nde Asgari Gelir Programları Raporu
Gibbon, C. (2009) „Seven steps that social security and social services organizations can take
to thrive in a weak economy‟, International Conference on Information and Communication
Technology in Social Security ICT as a strategic management tool: A basis for dynamic social
security, Seville, Spain, 3-5 June 2009
Guibentif, P and Bouget, D. (1997) Minimum Income Policies in the European Union.
Portugal: Uniao das Mutualidades Portuguesas.
HM Treasury (2004) „Building a Fairer Society‟ http://www.hmtreasury.gov.uk/media/2E709/bud04_ch5_257.pdf
Middleton, S. and Roberts, S. (2004) „Issues for the design of a new
Minimum Income System for Jersey‟. CRSP 514, Centre for Research in Social Policy,
Loughborough University
Nelson (2010) K. Social assistance and minimum income benefits in old and new EU
democracies, International Journal of Social Welfare, 2010.
Nicaise, I and Groenez, S. (2004) „The big holes in the net: structural gaps in social protection
and guaranteed minimum income systems in 13 EU countries‟ HIVA, K.U.Leuven, April
2004
Rat, C. (2009) „The Impact of Minimum Income Guarantee Schemes in Central and Eastern
Europe‟, in A. Cerami and P. Vanhuysee (eds) Post-Communist Welfare Pathways:
Theorizing Social Policy Transformations in CEE. Basingstoke: Palgrave Macmillan.
Roberts, S., Adelman, L., Groenez, S., Middleton, M., and Nicaise, I., (2002) „Traps,
springboards and gaps in European minimum income systems’ in Kaliterna, L. and Dahl. S-A
(Eds.) Employment Policies and Welfare Reform. Pilar Institute, Zagreb.
Roberts, S., Adelman, L.P. and Middleton, S. (2001) „Minimum Income and the Processes of
Inclusion and Exclusion in Social Protection’ in Traps and Springboards in European
Minimum Income Systems , Nicaise, I., Hoger Instituut voor de Arbeid, Leuven.
Stafford, B., Roberts, S. and Duffy, D. (forthcoming 2011) „Delivering services to vulnerable
customers: A case study of the UK‟s employment service‟
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------“Bu yayın Avrupa Birliği‟nin mali desteği ile hazırlanmıĢtır. Bu yayının içeriği Bernard Brunhes International
(www.bb-international.eu) ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,
EuropeAid/126747/D/SV/TR sorumluluğundadır ve hiçbir Ģekilde Avrupa Birliği‟nin görüĢlerini yansıtmaz.”
22/22