İndir - Atılım Üniversitesi | Turizm İşletmeciliği Bölümü

Transkript

İndir - Atılım Üniversitesi | Turizm İşletmeciliği Bölümü
Marmara Bölgesi
Bursa
Düzce
Edirne
Kocaeli
İstanbul
Kırklareli
Sakarya
Tekirdağ
Yalova
TEDGEM Yayın No: 02-08/02
ISBN: 978-975-407-306-5
1
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
T.C.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Bakanlık Editörleri
Pervin KARAHOCAGİL
Bakiye KILIÇ ONUK
Bilim Editörleri
Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ
Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN
Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN
İl Müdürlüğü Editörleri
Erdem KARADAĞ
Necmettin KÖŞKEROĞLU
Nesrin ERDOĞAN
Baskı
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Yayın Dairesi Başkanlığı
‹vedik Cad. Bankac›lar Sokak
No:10 Yenimahalle-ANKARA
Tel: 0312 315 65 55-56 Faks: 0312 344 81 40
Grafik Tasarım
Mehmet ATALAY
fiengül ÖZTÜRK
2
Marmara Bölgesi
İÇİN DE Kİ LER
ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7
YÖNETİCİ ÖZETİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
EXECUTIVE SUMMARY . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13
BÖLÜM I
Açılış Konuşmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17
BÖLÜM II
Sunumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27
BÖLÜM III
Grup Çalışmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51
1.Kırsal Alan ve Kadın . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53
1.1.Sağlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55
1.2.Eğitim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61
1.3.Yoksulluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65
2- Kırsal Alanda Kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü . . . . . . . . . . 69
2.1.Tarımsal Üretim. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71
2.2.Girişimcilik ve Pazarlama . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76
3-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81
4- Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 91
4.1.İstihdam ve Örgütlenme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93
4.2.Sosyal Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97
BÖLÜM IV
Sonuç Bildirgesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101
BÖLÜM V
Kapanış Konuşmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 113
BÖLÜM VI
Katılımcı Listesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121
Çalıştaydan Görüntüler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121
3
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde
göklere yükselmeye layıksın’
‘Bu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her bir
devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller
yetiştirmeye kabiliyetlidir.’
4
Marmara Bölgesi
MERKEZ ORGANİZASYON KOMİTESİ
Mehmet TAfiAN
Osman fi‹MfiEK
Pervin KARAHOCAG‹L
Aysel ASIL
Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK
Uzm. Nimet KALELİ
Uzm. fierife TUNA
‹lknur DEDE
P›nar ATALAY
Genel Müdür
Genel Müdür Yard›mc›s›
Kad›n Çiftçiler Daire Baflkan›
Araflt›rma ve Programlama fiube Müdürü
Ev Ekonomisti
Ev Ekonomisti
Ev Ekonomisti
Mühendis
Mühendis
MERKEZ BİLİM KURULU
Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK
Prof. Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN
Doç. Dr. Füsun TERZİOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ
Dr. Süheyla ALICA
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi
İL ORGANİZASYON KOMİTESİ
Erdem KARADAĞ
Hüseyin KANTAR
Ertekin GÜNAÇT
Necmettin KÖŞKEROĞLU
Nesrin ERDOĞAN
Ömer EREN
Gökhan ÇAVAŞ
Ebru DOĞRUCAN
Ebru Zeynep ÖZEL
Şerife YAVAŞ GÖREN
Onur Afat
Özhan ÖZKAYA
İl Tarım Müdürü
İl Tarım Müdür Yardımcısı
İl Tarım Müdür Yardımcısı
Şube Müdürü
Ziraat Mühendisi
Ziraat Mühendisi
Ziraat Mühendisi
Ziraat Yüksek Mühendisi
Ziraat Mühendisi
Ziraat Mühendisi
Ziraat Mühendisi
Ziraat Mühendisi
BÖLGE BİLİM KURULU
Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK
Yeditepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN
İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fak.
Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi.
5
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
İKİ BÜYÜK NİMETİM VAR
İki büyük nimetim var
Biri anam biri yarim
İkisini de hürmetim var
Biri anam biri yarim
Ana deyip de geçilmez
O yar anadan seçilmez
İkisine de kıymet biçilmez
Biri anam biri yarim
Birisi var etti beni
Birisi yar etti beni
İkisinin de birdir teni
Biri anam biri yarim
Neşet ERTAŞ
6
Ö N S Ö Z
Marmara Bölgesi
Zübeyir KEMELEK
Tekirdağ Valisi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın kırsal alanda yaşayan kadınlarımıza yönelik
faaliyetlerin daha etkin olarak yürütülmesi amacıyla, çalışmalar bütün hızıyla devam
etmektedir. Bu çerçevede Marmara Bölgesi’ni kapsayan “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın
Çalıştayı”nı da İlimizde tamamlamış bulunuyoruz.
Bölge İllerinden Edirne, Kırklareli, İstanbul, Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Düzce ve
Tekirdağ illerinin katılımıyla geçekleştirilen Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı’na başlıca
köylerde üretim yapan çiftçi kadınlarımız, şehirde yaşayıp köyde üretim yapan yatırımcı
önder çiftçi kadınlarımız, kırsal alana yönelik hizmet üreten Kamu Kurum Kuruluşları,
Sosyal Yardım Kuruluşları, Sivil Toplum Örgütlerimiz ve Üniversitelerimiz katılmışlardır. Bu
katılım ile Bölgenin konu ile ilgili envanteri çıkartılarak mevcut durum tablosu ortaya
konmuştur. Diğer taraftan, Bölgeler arası farklılıklar tespit edilmiştir.
Ülkemizde öncelikli olarak kırsal alan dahil, hayatın her kesiminde yoğun bir iş yükü
ile karşı karşıya gelen kadınlarımızın sorunlarının tespit edilmesi çok önem arz etmektedir.
Böylelikle sorunların doğru tespit edilmesi sağlanmış olacak ve buna uygun çözüm
önerileri ortaya konacaktır. Sonuç olarak da, yaşam standartlarının iyileştirilmesine
öncülük edecek bazı uygulamaların, yapılmasına da zemin hazırlanacaktır.
Bilindiği gibi İtalya' da Kadınlar 1948 yılında seçimlere girebilmişler. İsviçre' de
Kadınlar 1971 yılına kadar haklarını alamazken, Japon Kadınları seçim haklarını ancak
1950 yılında alabilmiştir. Dünya ülkelerinde durum böyle iken, Türk Kadınına 1934 yılında
Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmıştır.
7
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Tarihin her döneminde Türk kadını evinde ve üstlendiği görevlerde daima etkin
olmuştur. Türk kadını bu anlayış çerçevesinde işine, aşına ve eşine sahip çıkmıştır.
Kadınlarımızın tarım gibi hayati öneme sahip bir alanda da çalışıyor olmalarının yanında,
çoğunun '''ücretsiz aile işçisi'' olarak çalıştıkları da diğer bir gerçektir.
Bölgemizde kadının okuryazarlık oranı diğer bölgelerle karşılaştırıldığında daha
yüksektir. Ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Gelişen dünyada kadınlarımız
her anlamda en iyi şekilde eğitim görmeye devam etmelidir. Bu noktada Üniversiteler, Sivil
Toplum Örgütleri ve konularında uzman kişilerle işbirliği yapmak, güç birliği oluşturacak
ve hedeflenen sonuçlara daha kısa sürede ulaşılacaktır.
Bu program çerçevesinde, tüm katılımcıların işbirliği ile bir grup çalışması yapılmış ve
Sonuç Raporu tanzim edilmiştir. Bu Sonuç Raporu, kırsal alandaki sağlık, eğitim, yoksulluk
konularıyla, kırsal alandaki kadının tarımsal üretim ve pazarlamadaki fonksiyonu, doğal
kaynakların korunarak kullanılması ve yönetimi, kırsal alanda kadının istihdamı ve
örgütlenmesinin yanında, tarımda çalışan kadının sosyal güvenliği ile ilgili hususların
tespitini ve çözüm önerilerini içermektedir. Dolayısıyla raporda söz konusu illerin kırsal
alan kadınlarının konumu ortaya konmuş ve Türkiye’deki yeri hakkında bilgi edinilmiştir.
Ortaya konan sorunlara çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve bunların dönemler itibariyle
uygulamaya aktarılması, iş gücüne katılan kadınların yarısının istihdam edildiği tarım
sektörüne, yeni boyutlar kazandıracağını ümit etmekteyiz.
Böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmanın mutluğunu paylaşırken, kırsal alanda
çalışan kadınlarımızın sorunlarının tartışıldığı, daha da önemlisi bu sorunlara çözüm
önerilerinin geliştirildiği çalıştayın yol gösterici olmasını diliyor, her kademede emeği
geçenlere teşekkür ediyorum.
8
Marmara Bölgesi
YÖNETİCİ ÖZETİ
Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Teşkilatlanma ve
Destekleme Genel Müdürlüğü (TEDGEM) organizasyonunda 2008 yılından bu yana
gerçekleştirilmektedir. Çalıştayların ilki 15-17 Ekim 2008 tarihleri arasında KızılcahamamAnkara’da yapılan “Ulusal Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı' dır.
Bu çalıştayın çıktıları doğrultusunda, söz konusu çalıştayların 2009-2011 yıllarını
kapsayacak şekilde ülkemizin dokuz tarım bölgesinde yapılması ve bölgesel farklılıkların bu
sayede ortaya konması kararlaştırılmıştır. Bu sayede yapılmaya başlanan “Bölgesel Kırsal Alanda
Kadın Çalıştayları”, 2009 yılında Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı
içinde ise Tekirdağ’da (Marmara Tarım Bölgesi), Tokat’da (Ortadoğu Tarım Bölgesi) ve Mardin’de
(Güneydoğu Tarım Bölgesi) toplam üç çalıştayın yapılması amaçlanmıştır.
2011 yılında da devam edecek 3 bölgesel çalıştayın neticesinde; kırsal alanda kadın
konusunda ulusal veri bankasının oluşturulması, kırsal alanda kadının konumunun iyileştirilmesi
ve güçlendirilmesine yönelik eylem planlarının somutlaştırılması ve bu verilerin 2012 yılında
gerçekleştirilmesi planlanan “Ulusal Çalıştay' da ortaya konması hedeflenmektedir.
Bölgesel çalıştaylarda gerçekleştirilen grup çalışmalarında tamamıyla bölgesel durum
belirleyici olmaktadır. Tekirdağ’da gerçekleştirilen bu bölgesel çalıştay; Bursa, Kocaeli, Edirne,
Sakarya, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova ve Düzce illerini kapsayacak şekilde planlanmıştır.
Dolayısıyla Tekirdağ’da gerçekleştirilen Marmara Tarım Bölgesi çalıştayında da; sorunlar bölgesel
düzeyde belirlenmiş, çözüm önerileri ortaya konmuş ve eylem sürecinde bu önerilere ilişkin
izleme ve değerlendirme göstergeleri belirlenmiştir.
Bu çalıştayda grup çalışmaları aşağıda yer aldığı şekliyle 4 ana 8 alt başlık halinde
gerçekleştirilmiştir:
Ana Başlık 1: Kırsal alan ve kadın
Alt Başlık 1- Sağlık
Alt Başlık 2- Eğitim
Alt Başlık 3- Yoksulluk
Ana Başlık 2: Kırsal Alanda kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü
Alt Başlık 1- Tarımsal Üretim
Alt Başlık 2- Girişimcilik ve Pazarlama
Ana Başlık 3: Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi
Ana Başlık 4: Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi
Alt Başlık 1- Tarımsal İstihdam ve Örgütlenme
Alt Başlık 2- Sosyal Güvenlik
Çalıştay süresince gerçekleştirilen grup çalışmaları doğrultusunda, Marmara Tarım
Bölgesinin kapsadığı alan genelinde kırsal alanda kadının konumunun iyileştirilmesi ve
güçlendirilmesi konusunda ise aşağıda yer alan çözüm önerileri ortaya konmuştur:
• Sosyal güvenlik mevzuatının kadınların (özellikle ücretsiz aile işçilerinin) hak kaybına
uğramasını önleyecek biçimde yeniden düzenlenmesi ve tarımda çalışanların iş yasası kapsamında
değerlendirilmesi,
9
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Köylerde yerinde ve ücretsiz sağlık hizmetinin sunulması,
• Kırsal alanda altyapı hizmetlerinin güçlendirilmesi, çevresel önlemlerin ve denetlemelerin
etkin hale getirilmesi,
• Su ve gıda sağlığı ile ilgili mevzuatın uygulanması,
• “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal çalışma alanlarının yaratılması,
• Halk Eğitim Merkezleri ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından çeşitli konularda kursların
açılması,
• Kadının kırsal alanda ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmesi,
• Örgün ve yaygın eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin yaygınlaştırılması,
• Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği izleme
sistemlerinin geliştirilmesi, var olanların ise daha aktif hale getirilmesi,
• Çiftçi eğitimlerinin kadınlara yönelik olarak da tasarlanması,
• Devletin yurttaşları ve özellikle de kadınları “kadın hakları” konusunda bilgilendirmesi,
• Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan
dağıtılması,
• Kadın çiftçiye yönelik bilgi akışının sağlanması,
• Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi ve örgütlü biçimde yapılması,
• Kırsalda kadın memurun bulunması,
• Köy sosyolojisi konusunda çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması,
• Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi,
• Organik tarımın desteklenmesi,
• Kırsal alandaki kadına birçok kurum tarafından verilen eğitimlerde tekrarları önlemek için
kurumlar arasındaki iletişim eksikliğinin giderilmesi,
• Kırsal alandaki eğitimlerin yalnızca köy kahvelerinde değil, kullanılmayan okul binaları gibi
kadınların rahat gidebilecekleri mekanlarda verilmesi,
• Çiftçi kadınların konserve yapımı, dokuma, arıcılık vb gibi konularda teknik eğitim
alabilecekleri ya da folklor ve tiyatro kursları gibi sosyal etkinlikleri gerçekleştirebilecekleri ve
sosyolog, psikolog gibi farklı uzmanlık alanından profesyonellerin görev alabilecekleri “Köy Eğitim
ve Kültür Merkezi” biçiminde yeni yapılanmaların oluşturulması,
• Kırsal alandaki kadınlara özellikle insan hakları, evlilik bilinci, temel ilkyardım bilgisi, çocuk
yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları konularında eğitimlerin verilmesi,
• Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi, Tarım Meslek Lisesi
mezunlarının yer alması, bu nedenle daha önce kapatılmış olan bu okulların yeniden açılması,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte
olan Tarım Danışmanlarının sorumlu oldukları köy sayılarının azaltılması,
• Sivil Toplum Kuruluşlarının köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla
bir araya getirmesi,
• Kırsal alandaki kadınların ürünlerini pazara sunmada sıkıntı yaşamaması için kooperatifler
ve derneklerin kurulması, mikro-kredi alma konusunda destek verilmesi,
• Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması,
10
Marmara Bölgesi
• Kapalı sulama yöntemlerinin kadın çiftçilere benimsetilmesi,
• Su kaynaklarının etrafında yapılaşmayı önleyecek projeler geliştirilmesi,
• Sulamaya açılan alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması ve kadınların bu
projelere dahil edilmesi,
• Dere yataklarına müdahalenin önlenmesi ve ıslahı, su kaynakları yönetiminde yetki
karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi,
• Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlanması,
• Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler, tıbbi aromatik bitkiler ve sebze olarak
tüketilen bitkilerin üretime alınması,
• Bölgede mevcut ve nesli tehlike altında olan bitkilerin korunması,
• Bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması, bu konuda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının
yapılması,
• Kadınların gıda güvenliği, GDO’ lu ürünler (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), ekotarım,
tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb. konusunda bilinçlendirilmesi,
• Bölgede kadın girişimciliğinin artırılması,
• Kredi, hibe ve destek projelerinden yararlanması konusunda kırsal kesim kadınına bilgi ve
teknik destek sağlanması,
• Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkeklerin bilinçlendirilmesi,
• Kadının sigortalanması konusunda yasal düzenlemelerin yapılması,
• Ziraat Odalarında kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanması,
• Bölgede uygulanacak hibe ve projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılmalısı,
• Kadın üreticilerin kırsal kalkınma projelerine katılımının teşvik edilmesi,
• Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması,
• Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması,
• Kadın çiftçilere mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının
arttırılması ve önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini artırılmalı
• Kadın girişimcilere maddi ve manevi destek verilmesi,
• Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun
hale getirilebilmesi için destek sağlanması,
• Kadın girişimcilerin ürünlerini değerinde pazarlayabilmesi, kredi ve desteklere kolay
ulaşabilmesi ve işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlayabilmeleri için örgütlenmeleri ve bu
örgütlenmelerde aktif rol almaları,
• Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi,
• Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın girişimcilere öncelik tanınması,
• Kadınlara ait istatistik verilerin toplanabilmesi için uzun süreden beri yapılmayan genel
tarım sayımının yapılması ve sürekliliğinin sağlanması,
• Çiftçi ve tarımsal işletme tanımının kadını ve diğer aile bireylerini de temsil edecek şekilde
yeniden yapılması ve buna uygun hukuksal altyapının hazırlanması,
• Çiftçilik mesleğinin yasal zemine oturtulması ve diğer mesleklerde olduğu gibi (doktor,
avukat vs.) haklarının artırılması,
11
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Kadınlara verilen meslek edindirme eğitiminin artırılması,
• Türkiye genelinde tarımı meslek olarak sürdürenlere sertifika verilerek mesleğin
tescillenmesi,
• Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunların giderilmesi,
• Kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara KOSGEB tarafından fırsat tanınması,
• Üretim planlamasının biran önce hayata geçirilmesi ve belli ölçeğin üzerindeki işletmelerin
özendirilmesi,
• Tarımsal üretime yönelik istihdam sağlayan işletmelerin teşvik edilmesi,
• Tarıma verilen desteklerin maliyetleri azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gerçekleştirilmesi,
• Küçük üreticilere gıda üretim izni konusunda yardımcı olunması,
• Gıda kodeksi dışında kalan geleneksel üretim biçimleriyle üretilen ürünlerin satış ve
pazarlaması için yeni bir düzenleme yapılması,
• Örgütlenme öncesi eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları şartının getirilmesi,
• Örgütlenmenin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, kuruluş sırasında kadınların
belli maliyetlerden (noter masrafları gibi) muaf tutulması,
• Çeşitli teşviklerle kadınların örgütlere üyeliğinin desteklenmesi,
• Kooperatif ortaklarının ortak kullanımlarına açılacak olan üretim tesislerine ihtiyaçları için
kamu arazilerinin bedelsiz tahsisi,
• Aile ve sosyal çevrenin, doğru projelerle ve kadınların katılımı sağlanarak geliştirilmesi,
• Kooperatiflerde birlik ve beraberliği geliştirecek faaliyetlerin planlanması,
• Kooperatiflerde bölgenin yapısına göre çalışma alanlarındaki kısıtlamaların kaldırılması,
• Doğadan kopmadan üretimin özendirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması,
• Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb. alanlardaki hak ve talepleri konusunda
bilgilendirilmesi ve
• Medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak kullanılması ve
sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemelerin yapılması.
12
Marmara Bölgesi
EXECUTIVE SUMMARY
The Workshops on Rural Women are being held since 2008 by the General Directorate of
Organization and Support (TEDGEM) of the Ministry of Agriculture and Rural Affairs. The first of
the workshops is the “National Workshop on Rural Women” held at Kızılcahamam-Ankara
between 15 and 17 October 2008.
In accordance with the outputs of the workshop held in 2008, it has been resolved that the
said workshops be held at nine different agricultural areas of our country between 2009 and
2011, thus revealing the regional differences between these agricultural areas. The first
“Regional Workshops on Rural Women” have been held in 2009 in Eskişehir, Trabzon and
Denizli. For year 2010, three workshops have been planned to be organized in Tekirdağ
(Marmara Agricultural Zone), Tokat (Middle East Agricultural Zone) and Mardin (South East
Region).
With the three regional workshops to be continued also in 2011; it is intended to prepare
the actions plan for improvement and strengthening the status of women in rural areas and to
generate a national databank for rural women after the the “National Workshop” that is
planned to be held in 2012.
The group works performed as a part of the regional workshops is totally based on the
regional situation. This regional workshop, which was held in Tekirdağ, has been planned in a
manner to involve Bursa, Kocaeli, Edirne, Sakarya, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova and
Düzce provinces. Therefore, during Marmara Agricultural Zone workshop held in Tekirdağ, the
problems have been detected at a regional level, proposals have been put forward for solution
of such problems and it has been observed that such proposals have been followed during the
action phase.
The group works in this workshop have been performed under 4 main headings and 8
subheadings as shown below:
Main Heading 1: Rural area and woman
Subheading 1-Health
Subheading 2-Education
Subheading 3- Poverty
Main Heading 2: Role of Rural Woman in Agricultural Production and Marketing
Subheading 1- Agricultural Production
Subheading 2- Entrepreneurship and Marketing
Main Heading 3- Protection, Utilization and Management of Natural Resources
Main Heading 4- Employment and Organization of Rural Woman
Subheading 1- Agricultural Employment and Organization
Subheading 2- Social Security
In line with the group works performed during the workshop activities, the following
solution proposals have been introduced for improvement and reinforcement of the position of
rural women across the Marmara Agricultural Zone.
13
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Reconstitution of the social security legislation to protect women against incurring loss of
their rights (in particular, the unsalaried family workers) and evaluation of the social security
legislation in line with the labor law for agricultural workers,
• Provision of onsite and free of charge health services in villages,
• Reinforcement of the infrastructure services and effective implementation of
environmental measures and inspections in rural areas,
• Implementation of the legislation on water and food health,
• Various courses opened by Public Education Centers and Civil Society Organizations,
• Establishment of education centers and social working areas under the name of “Rural
Education Center”,
• Provision of economic and social support for rural women,
• Organization of training sessions on social gender equality at formal and informal
education level across the country,
• Generating tracking systems which enable all the relevant institutions and organizations
to forward the health-related data to a single center, and ensuring active use of the existing
systems,
• Organizing farmer training programmes targeting women farmers,
• Providing information to the citizens, and particularly women, about the “rights of
women”,
• Consolidating the public poverty relief payments to distribute them from a single source,
• Ensuring information flow for female farmers,
• Expanding the product marketing means and ensuring organized use of such means,
• Employment of female officers in rural areas,
• Employment of rural sociologists in rural areas,
• Organizing non-agricultural occupation courses in rural areas,
• Support of organic agriculture,
• Strengthening the communication channels between the relevant institutions providing
training services for rural women in order to avoid overlapping,
• Organizing the training programmes in places such as school buildings where women
might feel comfortable rather than the village rooms.
• Establishing new organizations in the form of “Village Training and Culture Centers”
where female farmers may receive training in such fields as canned food production, weaving,
beekeeping etc. or be involved in social activities as folkloric dance and theatre classes, and
where professionals from different subjects such as sociologists, psychologists may carry out
activities,
• Organizing training sessions for rural women such as on human rights, matrimonial
awareness, basic first aid knowledge, child care education and puberty problems,
• Providing training sessions in which the graduates of Home Economics Schools and
Agricultural Schools are the trainers and accordingly reopening the mentioned schools which
have been recently closed,
14
Marmara Bölgesi
• Reducing the number of villages for one Agricultural Consultants employed under the
TARGEL Project of the Ministry of Agriculture and Rural Affairs,
• Village tours organized by Civil Society Organizations to bring the urban women together
with the rural women,
• Establishing cooperative societies and organizations to assist women in marketing their
products and providing support for obtaining micro-credits,
• Utilization of renewable energy resources in the region,
• Adoption of closed irrigation methods by female farmers,
• Development of projects to prevent housing around water resources,
• Establishment of cooperative irrigation societies and unions for the irrigation areas and
involvement of women in such projects,
• Prevention and elimination of intervention in the stream beds, elimination of authority
conflicts and lack of coordination in management of water resources,
• Protection and sustainability of biodiversity,
• Production of local species, medical aromatic plants and vegetables for sustainable use,
• Protection of plants in the region which are under the danger of extinction,
• Organizing awareness activities on introduction of plant and animal species,
• Establishing awareness among women on food safety and genetically modified (GM)
products, echo-agriculture, organic agriculture and good agriculture practices,
• Increasing the female entrepreneurship in the region,
• Providing information and support for rural women about the use of credit, donation and
support projects,
• Establishing awareness among men for economic reinforcement of women within the
family,
• Legal arrangements for insurance of women,
• Obtaining support from the higher units for representation of women in the Chambers of
Agriculture,
• Increasing the positive discrimination towards women for the donations and projects to
be handled in the region,
• Encouraging participation of women in rural development projects,
• Giving influence and authority to women in every stage from production to marketing,
• Establishing stability of producer incomes,
• Increasing the number of practical training activities for improvement of the occupational
knowledge level of female farmers and organizing experience-sharing activities among leader
female farmers and other female producers,
• Providing material and moral support to female entrepreneurs,
• Providing support for adaptation of the food products produced by female entrepreneurs
with traditional methods to the food legislation,
15
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Organization of female entrepreneurs to enable them to effectively market their products,
easily access credits and supports and ensure sustainability of their enterprises, and their active
participation in such organizations,
• Supporting the standard, high-quality and sustainable products,
• Giving priority to female entrepreneurs in rural development projects,
• Conduction of a general agricultural census which has not been performed for years to
collect the statistical data regarding women and ensuring sustainability,,
• Redefinition of farmer and agricultural enterprise concepts in a way to include the women
and other family members and preparation of the appropriate legal infrastructure,
• Establishing the lawful foundation of farming business and increasing the relevant rights
as those of other professions (doctor, lawyer etc.),
• Increasing the number of occupational trainings organized for women,
• Granting certificates to agriculture business owners throughout Turkey,
• Eliminating the ownership and heritage problems,
• Provision of opportunities by KOSGEB for women who are to create new business
opportunities in the rural areas,
• Implementing the production planning and encouraging enterprises of certain scale,
• Encouraging those enterprises which create employment for agricultural production,
• Implementation of agricultural support schemes which reduces the costs and increases
production,
• Providing assistance to small-scale producers for food production permit,
• Establishing a new arrangement for sale and marketing of products which are produced
with conventional production methods that are not included in the food codex,
• To establish the condition of training for women organizations,
• Eliminating bureaucratic impediments to the organization process and exempting women
from certain costs (such as notary expenses) during the incorporation process,
• Supporting women’s organizations by way of various incentives,
• Free of charge allocation of public lands for production purposes of cooperatives,
• Improving the family and social life though right and women participated projects,
• Planning such activities that will improve unity and solidarity in the cooperatives,
• Removing the restrictions on the working areas according to the structure of the region,
• Encouraging environmentally friendly production methods and transfer of these methods
to the next generations,
• Informing the women about their individual rights in social, economic and legal matters,
• Active utilization of the media for keeping the individuals informed about social security
issues and establishing arrangements for incentives that facilitate involvement in social security.
16
Marmara Bölgesi
1. Bölüm
Açılış Konuşmaları
17
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
18
Marmara Bölgesi
Osman ŞİMŞEK
Teşkilatlanma ve Destekleme
Genel Müdür Yardımcısı
Sayın Valim, Saygıdeğer Misafirler, Kıymetli Basın Mensupları, Dünya Kadın Çiftçiler Günü
münasebetiyle dördüncüsünü düzenlemiş olduğumuz Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayımıza
hoş geldiniz diyor, sizleri Bakanlığım ve şahsım adına en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Değerli katılımcılar, Dünya Kadın Çiftçiler Günü fikri ilk olarak 1995 yılında Pekin’de Kadın
Konferansı’nda ortaya atılmış, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 15 Ekim’de Dünya Kadın
Çiftçiler Günü olarak kutlanması kabul edilmiştir.
Bakanlığımızca; Dünya Kadın Çiftçiler Gününü de içine alacak tarzda kırsal alanda kadın
konusunda bir ilk gerçekleştirilerek, 15-17 Ekim 2008 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam’da
“Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı” yapılmıştır.
19
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Ulusal düzeyde gerçekleştirilen bu çalıştaya, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil
toplum kuruluşları, meslek odaları ve kadın çiftçiler olmak üzere tüm paydaşların katılımı
sağlanmıştır. Yapılan bu çalıştay sonucunda, kırsaldaki kadının mevcut durumu, sorunları ve
çözüm önerilerinin bölgeler arasında farklılık arz etmesi sebebiyle, bölgesel çalıştayların yapılması
kararı alınmıştır.
Bu doğrultuda, 2009 yılı itibariyle 9 tarım bölgesi dikkate alınarak bölgesel çalıştaylar
yapılmakta, bölgesel açıdan kırsaldaki kadının sorunları ve öncelikleri belirlenmektedir. 2009
yılında Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde bölgesel çalıştaylar gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı
çalıştaylarının ilki şu an Tekirdağ ilinde gerçekleştirilmekte olup, bu yıl Tokat ve Mardin illeri
koordinatörlüğünde bölgesel çalıştaylar yapılacaktır. 2011 yılında ise kalan üç bölgede çalıştaylar
tamamlanacaktır.
2012 yılında Bölgesel çalıştaylar çıktıları doğrultusunda, Kırsal Alanda Kadının Konumunun
İyileştirilmesi ve Güçlendirilmesi Eylem Planı’nın hazırlanması, kırsaldaki kadına yönelik Ulusal Veri
Bankası’nın oluşturulması planlanmaktadır. Böylece kırsaldaki kadınların sorunlarının ve çözüm
yollarının yerelden merkeze doğru belirlendiği katılımcı ve paylaşımcı bir yaklaşımla hazırlanan bir
eylem planı oluşturulacak, eylem planının başarısı veri bankası kanalıyla izlenecektir. 2008 yılında
yapılan “Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı” bize bu şekilde önemli bir yol haritası sunmuştur.
Bu sebeple, burada üç gün boyunca elde edilen bulguların bizi ulusal seviyede bir eylem planına
götüreceğinin ve bu eylem planı çerçevesinde projeler üretileceğinin bilincinde, bölgesel
çalıştayların çıktılarını son derece önemsiyoruz.
Ülkemizde nüfus verilerine baktığımızda toplam 73 milyon nüfusun yarısı kadındır. Fakat,
kadınlara yönelik diğer istatistikler nüfus verileri kadar pozitif değildir. Örneğin toplam istihdam
içerisinde, kadının istihdamı erkeklerin istihdamının yaklaşık üçte biridir. Kadınlarımız eğitim,
sağlık, örgütlenme, sosyal güvenlik ve karar alma mekanizmasında da erkeklerimize oranla
dezavantajlı durumdadır. Dünyada da kadın dezavantajlı ve hassas gruplar içerisinde yer
almaktadır.
2000 yılında Birleşmiş Milletler tarafından benimsenen “Binyıl Kalkınma Hedefleri”
belgesinde “Kadınların Konumunu Güçlendirmek ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Geliştirmek”
üçüncü amaç olarak yer almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde ise kadına yönelik göstergeler daha
iyi olmakla beraber kırsal kalkınma, ekonomik ve sosyal politikalarda kadın unsuru pozitif bir bakış
açısıyla yer almakta ve önem gösterilmektedir.
Bakanlığımız, kırsaldaki kadın çiftçilerin sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesi,
tarımsal kalkınma içindeki rollerinin artırılması amacıyla hizmet vermektedir. Merkez ve 81 İl
Müdürlükleri kanalıyla kırsaldaki kadına yönelik eğitim, yayım, bilgilendirme hizmetleri
verilmektedir. 2009 yılında tarımsal, ev ekonomisi ve kooperatifçilik ana başlıkları altında
166.645 kadına eğitim hizmetleri götürülmüştür. Ayrıca “Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projesi”
ile kadın çiftçilerin projelerine eğitim ve girdi desteği verilmektedir.
2004 yılından itibaren 7 yıldır düzenlenen “Kadın Çiftçiler Yarışıyor” bilgi yarışmasıyla kadın
çiftçilerimiz eğitilmektedir. Yarışmaya Milli Olimpiyatlar Komitesi tarafından 2005 yılında kariyer
dalında FAIR PLAY ödülü; ayrıca, 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından da Sağlıklı Gıdanın
Teşvik Edilmesi dalında uluslararası ödül verilmiştir.
20
Marmara Bölgesi
Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) düzenlediği “Tarımsal ve Kırsal Kalkınma”
teması kapsamında, 2009 ve 2010 yılı “Kadın Çiftçiler Yarışıyor” yarışması birincilerinin de yer
aldığı, önder, lider, girişimci kadınlar, kooperatif üyesi kadınlar, uyguladıkları proje ya da
çalışmalar ile başarılı olmuş kadınlar arasından seçilen 5 kadını Japonya’da 18 günlük bir eğitime
gönderdik. Kendi şehrinde bile dışarıya çıkamamış kadınlarımızın yurtdışına gitmesini, orada
başka bir ülkenin çiftçileri ile bilgi, görgü ve deneyimlerini paylaşmasını çok önemli görüyoruz.
Kırsal alanda yaşayan kadınların eğitimlerinin desteklenmesini amaçlayan, Azerbaycan ile
ortak yürütülecek projemiz Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu’na sunulmuş ve kabul
edilmiştir. Projenin bütçesi 250.000 $ olup, 2011 yılında uygulamaya konulması planlanmaktadır.
Bu proje ile Azerbaycan ile ortak çalışmaların yapılması, kırsaldaki kadınların eğitimlerinin
desteklenmesi yanı sıra bilgi, görgü ve deneyimlerin paylaşılması mümkün olacaktır.
Değerli katılımcılar; kadına yönelik bölgesel çalıştayda koordinatör il olarak ev sahipliği
yapan Tekirdağ ilinde, Bakanlığımızın kooperatifçilik ve kırsal kalkınma konularında götürdüğü
hizmetlerden de biraz bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi güçlü bir örgütlenme ve etkin
yapılan tarımsal eğitim ve yayım faaliyetleri kırsal kalkınmanın temel yapı taşlarıdır.
Tekirdağ ilinde kurulan 120 kooperatif ve bu kooperatiflere üye toplam 10.593 çiftçimiz
bulunmaktadır. Ayrıca 5200 sayılı Kanun kapsamında 9 Tarımsal Üretici Birliği faaliyet
göstermektedir. İlimizde 2003-2010 yılları arasında Genel Bütçe ve Kırsal Alanda Sosyal Destek
Projesi kapsamında toplam 13 kooperatif aracılığıyla 610 aileye yaklaşık 10 milyon TL tutarında
destek verilmiştir.
Sizlerin de bildiği gibi çiftçilerimizin, özellikle de kırsal alanlarda tarımda çalışan kesim olan
kadın çiftçilerimizin her zaman eğitime ve yönlendirmeye ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu
düşünceyle Tarımsal Yayımı Geliştirme projesi (TAR-GEL) ile onların ayaklarına kadar
götürdüğümüz tarımsal danışmanlık hizmeti veren Ziraat Mühendisi ve Veteriner olmak üzere
toplam 54 tarım danışmanı, Tekirdağ İli köy ve beldelerinde çalışmaktadır.
Değerli katılımcılar, bugün burada 3 gün boyunca sürecek olan çalışmaların bölgemizdeki
kırsal alanda yaşayan kadınlara fayda sağlayacak çözüm önerileri getirmesini diliyorum. Ev
sahipliğini yapan Tekirdağ Valimize, İl Tarım Müdürlüğü yöneticileri ve elemanlarına,
katılımınızdan dolayı da siz değerli misafirlerimize teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın başarılı
geçmesini diliyor, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum.
21
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Erdem KARADAĞ
İl Müdürü
Sayın Valim, Sayın Genel Müdürüm, sayın konuklar, basınımızın değerli temsilcileri ve çok
değerli kadın üreticilerimiz, İl Müdürlüğümüz organizatörlüğünde gerçekleştirilen Marmara
Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına hoş geldiniz diyor şahsım ve kurumum adına saygılar
sunuyorum.
Tekirdağ İli yaklaşık 4 milyon hektar tarım arazisi ile Türkiye buğdayının %5’ini, ayçiçeğinin
%33 ’nü tek başına üretmektedir. İlimiz 132.856 büyükbaş hayvan mevcuduna sahiptir. Bunun
%99’u kültür ırkı ve melezidir. Tekirdağ bu özelliği ile ülkenin damızlık ambarı konumundadır.
Toplam süt üretimi 302.318 ton’dur. 4.013,8 hektar alanda bağcılık yapılmakta olup, 41.595 ton
üzüm üretilmektedir. Türkiye şaraplık üzüm üretiminin %6,2’sini ilimiz üretmektedir. İlde sebze
üretimi daha çok aile tüketimini karşılamaya yönelik olmakla birlikte, yeni kurulan seralarda ticari
üretim artmaktadır.
22
Marmara Bölgesi
Su ürünleri üretimi; Merkez, Marmara Ereğlisi ve Şarköy sahil şeridinde deniz balıkçılığı, İl
Müdürlüğümüzce balıklandırılan 74 gölet ve kiralanan 2 gölde de iç su balıkçılığı yapılmaktadır.
Toplam tarımsal Gayri Safi Üretim Değeri 1.205.859.623 TL olup, bunun %75.13’si bitkisel,
%24.65’i hayvansal ve %0,22’si de su ürünleridir.
Tekirdağ’da Bakanlığımız faaliyet alanında çalışan 93 tarımsal kalkınma, 22 sulama ve 7 adet
su ürünleri olmak üzere toplam 122 adet faal tarımsal amaçlı kooperatif bulunmaktadır. İlimizde
çeşitli kooperatiflere (Tarımsal Kalkınma-Sulama) üye çiftçi kadın sayısı 265’ tir. 2895 kadın
çiftçimiz çiftçi kayıt sistemine kayıtlıdır.
İlimizde un ve unlu mamuller, hazır yemek, alkollü içecekler, süt ve süt ürünleri, et ve et
ürünleri, meyve ve sebze işleme, bitkisel yağ, gıda ile temas eden madde olmak üzere 752 adet
tarıma dayalı işletme üretim yapmaktadır.
Ülkemizin kalkınmasında ve nüfusun önemli bir bölümünün geçiminin sağlanmasında etkisi
olan tarım sektöründe, istihdamın yarıya yakınını kadın nüfusu oluşturmaktadır. Tarım
sektöründe özellikle ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların sosyal, ekonomik ve çalışma
koşullarına ilişkin çeşitli sorunları bulunmaktadır. Tarımda çalışan kadınların gerek istihdamı
gerekse ekonomik yaşama sağladıkları katkıya paralel bir biçimde önemsendiklerini söyleyebilmek
zordur. Kadınlar tarımsal işlerde üreten, değerlendiren, pazarlayan ve ev içi rolleri açısından da
tüketen bireyler olarak önemli konuma sahiptir. Gerek işletme yönetiminde, gerekse diğer işlerde
kadına çok önemli görev yüklenmiştir. Çalışma yaşamında özel olarak ele alınması gereken
grupların başında tarımda çalışan kadın ve kırsalda yaşayan kadınlar gelmektedir. Kırsal alandaki
kadınların hem ekonomik, hem üretim, hem de eğitim, sağlık ve yaşama ilişkin sorunlarının ele
alınması, bunlara uluslararası normlara uygun çözümlerin geliştirilmesi ve bunların da
uygulamaya aktarılması büyük önem taşımaktadır.
Çalıştayın Amacını;
• “Kırsal Alanda Kadın” konusunda çalışan paydaşları bir araya getirmek,
• Kırsal alandaki kadının mevcut durumunu göz önüne alarak çözüm önerileri geliştirmek,
• Belirlenen çözüm önerileri doğrultusunda stratejik hedefleri tespit etmek,
• Hükümet, uluslararası finansal kurumlar, bölgesel kalkınma kurum ve kuruluşları, sivil
toplum örgütleri tarafından yapılacak eylemlere (politika oluşturulması, işbirliği vb.) karar vermek
gibi başlıklar halinde sıralayabiliriz.
Bu amaçla; çalıştay süresince ortaya konulan sorunlara çözüm önerileri geliştirmek ve
bunların kısa, orta ve uzun vadede uygulamaya aktarılması hedeflenmektedir.
Bu vesile ile İlimizde yapılan Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına katkı veren başta Sayın
Valimiz olmak üzere, saygıdeğer hocalarımıza, resmi ve özel kurum-kuruluş yetkililerine, sivil
toplum örgütlerine, çok kıymetli kadın üreticilerimize, basın mensuplarına ve emeği geçen mesai
arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım.
23
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Özden KARAEVLİ
Önder Çiftçi/Tekirdağ
Değerli katılımcılar Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına hoş geldiniz demekten gurur
duyuyorum. Bu çalıştayın ilimizde yapılmasının bölgemize çok önemli katkılar getireceğine
inanıyorum. Bu sebeple Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz.
Kadın, sosyal hayatın kurgulanmasında en önemli etmenlerden biridir. Çünkü kadın,
çocukları yetiştirir ve gelecek de çocuklarımızla şekillenir. Fakat toplumumuzda kırsal alanda
kadınlar en çok çalışan kişiler olmalarına rağmen, hiç bir zaman bir meslek sahibi olarak
görülmezler, meslekleri ev hanımlığıdır. Eğitim seviyeleri ve maddi imkanları kısıtlıdır. Eğer yeterli
imkanlar sağlanırsa, destek verilirse, kırsal alandaki kadınların mucizeler yaratabileceğine
inanıyorum.
İlk olarak onların kendilerine güvenmelerini sağlayarak küçük uğraşlarla başlayıp mesleki
gruplar oluşturarak yaptıkları işleri, işletmelere dönüştürmeleri sağlanabilir. Burada görev devlete
ve sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Kadınlarımızı yapacakları işlerde en doğru şekilde
yönlendirmek için, bilgi ve tecrübe eksikliğini ortadan kaldırmak gerekir.
Bunun için kadın çiftçilerimiz, profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalandırılarak yeni
teknik ve teknolojilerin kullanımını öğrenmelidir. Kadınlara yenilikçi ve modern projelerin
oluşturulmasında aktif roller vererek girişimcilik ruhu kazandırmalı ve kendilerine güvenmeleri
sağlanmalıdır.
Kadın emeğine kırsal alanda gerekli değer verilmemektedir ve kadın emeği ekonomik bir
faaliyet olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca kadının kırsal alandaki girişimciliğine karşı önyargılı
bir tutum sergilenmektedir.
Bu durumu ben bizzat yaşadım. Aile mesleğim olan çiftçiliğe başlarken hemen hemen hiç bir
şey bilmiyordum. Benim çiftçiliğe başlayacağım duyulunca, hiç kimse benim başarılı olacağıma
inanmadı. Hatta her sene bir tarla satar, zararını kapatır diye konuşuluyordu. Ama ben bunlara
24
Marmara Bölgesi
kulak tıkadım ve devam ettim. Şu anda ise çok başarılı bir çiftçi olduğuma inanıyorum ve bununla
gurur duyuyorum. Bu süreçte yanımda olan en önemli kuruluş Önder Çiftçi Derneğiydi. Eğer
önder çiftçi projesi olmasaydı bu kadar başarılı ve donanımlı olamazdım.
Burada size önder çiftçi projesinden kısaca bahsetmek istiyorum. 1987 yılında Türk ve Alman
hükümetlerinin ortak girişimi olarak yürütülen Önder Çiftçi Projesi,
pilot bölge seçilen
Tekirdağ’da başladı. Projenin amacı, Türkiye’nin en büyük sorunu olan tarım kesimindeki olumsuz
koşulların iyileştirilmesi için, bilginin danışman aracılığı ile çiftçiye aktarılması ve aktarılan bilginin
çiftçi koşullarında en kolay biçimde hayata geçirilmesiydi. 1989 yılında 4 adet çalışma grubu
daha oluşturuldu, bunlar Hayrabolu, Muratlı, Malkara, Silivri idi. Proje sona erince bu gruplar
ÖNDER ÇİFTÇİ DANIŞMANLIK DERNEKLERİ olarak resmileşti.
Ziraat mühendisi danışmanlar, üye çiftçilere her türlü teknik bilgiyi işletmelerinde ve
tarlalarında bireysel veya grup olarak vermektedir. Trakya’da toplam 586 üye işletme ve 378 bin
dekar arazide danışmanlık hizmetleri devam etmektedir. Daha sonra ülkenin değişik
bölgelerinden gelen talepler doğrultusunda, Ankara / Polatlı, Şanlıurfa ve son olarak da Konya
Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği kurulmuştur. Bu üç derneğin üye işletme sayısı 315 olup arazi
varlığı 195 bin dekardır.
En önemli hedefimiz bu kurumları ülkenin diğer bölgelerine de yaygınlaştırarak, köylülükten
çiftçiliğe geçişi hızlandırmak ve üretimin örgütlü, planlı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır.
Danışmanlık derneklerinden sonra artan ihtiyaca göre yeni kurumlar kurulmuştur. İlk olarak
Önder Tohumculuk San. Tic. A.Ş kurulmuştur. Amacı; üyelerine genç kaliteli ve sertifikalı tohum
temin etmektir. Ayrıca sözleşmeli olarak sertifikalı tohum üretimi yapmaktadır. 2001 yılında SS.
Önder Çiftçi Üretim ve Pazarlama Kooperatifi kurulmuştur. Etkin bir kooperatifçilik anlayışıyla
çalışan bu kurumun amacı, üyelerine ucuz girdi yani tohum, ilaç, gübre temin etmek ve ürünlerini
en iyi fiyata satmaktır. Bu sayede üyelerin gelirleri arttırılmış ve piyasada etkin bir güç
oluşturularak dengeler kurulmuştur. Ayrıca 13 yıldır sözleşmeli kanola üretimi yapmaktadır ve
kanola üretiminin tüm Türkiye’de yaygınlaşması için çalışmaktadır. 2006 yılında Önder Çiftçi
Sigorta ve Aracılık Ltd. Şti kurulmuş, tarım sigortası, araç, sera, dask, trafik sigortaları
yapmaktadır. Asıl amacı çiftçilerimize tarım sigortası yaptırma alışkanlığını kazandırmaktır. 2008
yılında Sarı Çiçek Tarım Ürünleri A.Ş kurulmuştur. Amacı serbest piyasa ekonomisinin hakim
olduğu ülkemizde çiftçilerin tarımsal ürünlerini daha değerli satabilmesi konusunda yardım
etmektir. Özellikle yurt içi ve yurt dışı piyasaları takip ederek, üyelerini piyasa beklentileri gibi
konularda haberdar etmektedir.
2009 yılında DLG: Alman Tarım Birliği ve Önder Çiftçi Projesinin ortak girişimi olarak DLGÖÇP (Önder Çiftçi Projesi) Fuarcılık Limited Şirketi kurulmuştur. Amacı, açık alan tarım fuarı
düzenleyerek firmaları, kapalı alanlardan gerçek gösteri yeri olan açık alana yani tarlaya
taşımaktır. Türkiye de ilk kez 1.TARLA GÜNLERİ FUARI 27-30 Mayıs 2010 tarihinde Tekirdağ İli
Karaevli Köyünde 250.000 m2 alanda yapıldı. Yurt içi ve yurt dışından 26.243 kişi fuarı ziyaret
etti. 2.Tarla Günleri Fuarı 5-8 Mayıs 2011 tarihinde Adana ili Gerdan köyünde, 330.000 m2
alanda gerçekleştirilecektir.
Önder Çiftçi Projesi çatısı altında yer alan kurumların tamamının sahibi ve yöneticileri üye
çiftçilerden oluşmaktadır. Önder Çiftçi Projesi bugün Türkiye’de örnek model teşkil eden bir çiftçi
örgütüdür. Önder Çiftçi Projesi kendi sorunlarına sahip çıkan, bilgiye ve teknolojiye değer veren
çiftçileriyle birlikte yenilikçi ve değişimci bir anlayışla çalışmalarına sonsuza kadar azimle devam
edecektir.
ÇAĞDAŞ TARIMA GİDEN YOL BİLGİDEN GEÇER
25
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
26
Marmara Bölgesi
2. Bölüm
Sunumlar
27
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
28
Marmara Bölgesi
Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ
Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi
Sayın Katılımcılar,
Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme
Genel Müdürlüğü (TEDGEM) organizasyonunda 2008 yılından bu yana gerçekleştirilmektedir.
Ben ve diğer Merkez Bilim Komitesi üyeleri burada, Marmara Bölgesi Kırsal Alan Kadın
Çalıştayından sorumlu üyeler olarak bulunmaktayız.
Söz konusu çalıştaylarda;
• Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü de kapsayacak şekilde, kırsal alanda kadın konusunda
çalışan tüm paydaşların bir araya getirilmesi,
• Bölgesel farklılıkları da ortaya koyacak şekilde, mevcut durumun tespit edilmesi,
• Sorunların ve çözüm yollarının belirlenmesi
• Bu doğrultuda geleceğe yönelik eylem planlarının yapılması amaçlanmaktadır.
Çalıştaylarda tartışmalar genellikle, 4 ana 8 alt başlık halinde belirlenen konular üzerinden
gerçekleştirilmektedir. Çalıştay, grup çalışmalarında yeni kullanılmaya başlanan bir yöntem
olduğundan, burada çalıştay kavramına değinmekte fayda görmekteyim.
Çalıştay önemli, hassas ve belirsiz konularda “kaliteli kararlar” alınabilmesi için katılımcı bir
ortamda durum/konunun irdelenmesi, analiz edilmesi, fikirlerin sentezlenmesi için tasarlanmış bir
grup çalışması yaklaşımıdır.
Dolayısıyla, çalıştay süresince ortaya konacak raporların tüm katılımcıların görüşleri
doğrultusunda şekillendirilmesi, her bir görüşün söz konusu raporlara aktarılabilmesi oldukça
önemlidir. Bu anlamda tüm katılımcılardan değerli görüşlerini esirgemeden grup çalışmalarında
açık yüreklilikle paylaşmalarını önemle rica ediyoruz.
29
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Çalıştayların ilki, 15-17 Ekim 2008 tarihleri arasında Kızılcahamam-Ankara’da yapılmıştır. Bu
çalıştayın çıktıları doğrultusunda, söz konusu çalıştayların 2009-2011 yıllarını kapsayacak şekilde
ülkemizin 9 tarım bölgesinde yapılması, bölgesel farklılıkların bu sayede ortaya konması
kararlaştırılmıştır.
Bu sayede yapılmaya başlanan “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları” 2009 yılında
Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı içinde ise toplam üç çalıştayın
Tekirdağ’da (Marmara Bölgesi), Tokat’da (Ortadoğu Bölgesi) ve Mardin’de (Güneydoğu Bölgesi)
yapılması kararlaştırılmıştır.
Bölgesel çalıştaylarda gerçekleştirilecek olan grup çalışmalarında, tamamen bölgesel durum
belirleyici olmalıdır. Böylece çalıştayın düzenlendiği bölgede, kırsal alanda kadının konumu ortaya
konulabilecek ve Türkiye’deki yeri hakkında bilgi elde edilmiş olacaktır.
Tekirdağ’da gerçekleştirilmekte olan bu bölgesel çalıştay; Bursa, Kocaeli, Edirne, Sakarya,
İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova ve Düzce illerini kapsamaktadır. Dolayısıyla raporda yer
alacak olan veriler, yalnızca çalıştayın yapıldığı Tekirdağ iline yönelik değil, tüm bu illeri içerecek
şekilde hazırlanmalıdır.
Çalıştayın işlerliği, verimli geçebilmesi ve katılımcıların doğru yönlendirilebilmesi bakımından
özellikle Bölge Bilim Komitesi Üyelerine, moderatörlere ve raportörlere oldukça önemli görevler
düşmektedir. Ayrıca Merkez Bilim Komitesi üyeleri olarak bizler ve Bakanlık temsilcilerimiz,
çalıştay süresince gerekli olan her konuda sizlere yardımcı olmak için burada bulunmaktayız.
Sayın Bölge Bilim Komitesi üyesi hocalarımızın ise kendi sorumlu oldukları gruplar ile çalıştay
süresince sürekli iletişim halinde olmaları ve gerek son gün sunulacak sonuç raporu ve grup
çalışmaları gerekse detaylı raporların bölgesel çalıştay kitabına aktarılması konusunda destek
vermeleri bizler için oldukça önemli olacaktır.
Çalıştayda aşağıda yer aldığı şekliyle 4 ana 8 alt başlık halinde grup çalışmaları
gerçekleştirilecektir:
Ana Başlık 1: Kırsal Alan ve Kadın
Grup 1-Sağlık
Grup 2-Eğitim
Grup 3- Yoksulluk
Ana Başlık 2: Kırsal Alanda kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü
Grup 4-Tarımsal Üretim
Grup 5-Girişimcilik ve Pazarlama
Ana Başlık 3-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi
Grup 6-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi
Ana Başlık 4-Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi
Grup 7- Tarımsal İstihdam ve Örgütlenme
Grup 8- Sosyal Güvenlik
Grup çalışmalarında hem zamanı etkin kullanmak, hem de somut bilgiye erişim açısından
aşağıda örneği yer alan “Grup Çalışmaları Formu-Matrisi” kullanılması uygunluk göstermektedir.
30
Marmara Bölgesi
Grup Çalışmaları Formu-Matrisi
Konunun
Grup
Sorunlar ve
kavramsal
Adı
kaynakları
içeriği
Sorunların
Sorunların
Sorunun
çözüm
çözümüne çözümünde
sürecinde
yönelik
rol
dikkate
stratejiler/ alabilecek alınabilecek izleme/
Zayıf yönleri politikalar paydaşlar
değerlendirme
göstergeleri
Konunun Marmara
Bölgesi açısından
Güçlü
yönleri
Gruplar sabah tamamlanacak olan açılış programının ardından, öğleden sonra ve yarın tüm
gün çalışmalarına devam edecektir. Üçüncü ve son gün ise, grup sorumluları tarafından yapılacak
sunumlar ve sonuç raporunun katılımcılarla paylaşılmasını takiben çalıştay tamamlanacaktır.
Sözlerime burada son verirken; bu güzel bir organizasyona ev sahipliği yapan Tekirdağ İl
Tarım Müdürlüğü Personeline, çalıştay süresince bizlerle iletişim içinde çalışacak olan Bölge Bilim
Komitesi’nden değerli hocalarımıza, moderatörlere, raportörlere ve tüm değerli katılımcılara bu
anlamlı destekleri nedeniyle TEDGEM ve Merkez Bilim Komitesi adına teşekkür eder, saygılar
sunarım.
31
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
N
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Sayın Valim, Sayın Genel Müdür Yardımcım, Saygıdeğer öğretim üyeleri ve İl Müdürleri,
kıymetli katılımcılar, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sizlere bölgesel çalıştaya katılan illeri içeren
ve illerin demografik, sosyal ve tarımsal vb. verilerinden oluşan çerçeve sunumunu sunmak
istiyorum.
ÇALIŞTAYA KATILAN İLLERİN YÜZÖLÇÜMLERİNİN TÜRKİYE YÜZÖLÇÜMÜNE ORANLARI (%)
Şekil 1. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Tekirdağ İli Haritas
Tekirdağ ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,77’sidir.
32
Marmara Bölgesi
Şekil 2. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Kırklareli İli Haritası
Kırklareli ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,88’idir.
Şekil 3. Bölgesel Çalıştay Kapsamında İstanbul İli Haritası
İstanbul ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,63’üdür.
33
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Şekil 4. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Edirne İli Haritası
Edirne ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,77’sidir.
Şekil 5. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Kocaeli İli Haritası
Kocaeli ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,44’üdür.
34
Marmara Bölgesi
Şekil 6. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Sakarya İli Haritası
Sakarya ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,6’sıdır.
Şekil 7. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Düzce İli Haritası
Düzce ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,3’üdür.
35
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Şekil 8. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Bursa İli Haritası
Bursa ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün % 1,3’üdür.
Şekil 9. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Yalova İli Haritası
Yalova ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,1’idir.
36
Marmara Bölgesi
Şekil 10. Marmara Bölgesi Kapsamında İllerin Haritası
Bölgenin yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %5,79’udur.
NÜFUS GÖSTERGELERİ
Tablo 1. Bölge İllerinde Nüfus (2009)
İller
Kadın
Erkek
Toplam
Bursa
1.277.154
1.273.491
2.550.645
Düzce
167.460
167.696
335.156
Edirne
194.013
201.450
395.463
6.416.161
6.498.997
12.915.158
Kırklareli
163.043
170.136
333.179
Kocaeli
743.679
768.257
1.511.936
Sakarya
430.309
431.261
861.570
Tekirdağ
380.521
402.789
783.310
Yalova
101.174
101.357
202.531
9.873.514
10.015.434
19.888.948
İstanbul
TOPLAM (Bölge)
Kaynak: TÜİK
➢ Bölgede kadın nüfusu en yüksek İl: İstanbul
➢ En yüksek İldeki kadın nüfusu, Türkiye’deki kadın nüfusunun %17,77’sidir.
➢ Bölgede kadın nüfusu en düşük İl: Yalova
➢ En düşük İldeki kadın nüfusu, Türkiye’deki kadın nüfusunun %0,28’dir.
37
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Tablo 2. Bölgedeki Kırsal-Kentsel Nüfus (2009)
Kırsal Alanda Nüfus
İller
Kadın
Erkek
Bursa
152.001
148.670
Düzce
71.998
Edirne
Kentsel Alanda Nüfus
Kadın
Erkek
Toplam
300.671
1.125.153
1.124.821
2.249.974
72.533
144.531
95.462
95.163
190.625
65.217
66.033
131.250
128.796
135.417
264.213
İstanbul
65.148
67.050
132.198
6.351.013
Kırklareli
57.556
58,479
116.035
105.487
111.657
217.144
Kocaeli
46.620
48.682
95.302
697.059
719.575
1.416.634
Sakarya
114.366
114.046
228.412
315.943
317.216
633.159
Tekirdağ
123.140
129.032
253.032
257.381
272.897
530.278
13.678
13.802
27.480
87.496
87.555
175.051
709.724
718.327
1.428.051
9.163.790
Yalova
TOPLAM (Bölge)
Toplam
6.431.947 12.782.960
9.296.248 18.460.038
Kaynak: TÜİK
Tablo 3. Bölgede Kır-Kent Nüfus Göstergeleri (2009 Yılı)
Kırsal Alanda Nüfus
Kentsel Alanda Nüfus
Kırsal Nüfus /Toplam
Bölge Nüfusa Oranı (%)
KADIN
709.724
9.163.790
7,18
ERKEK
718.327
9.296.248
7,17
1.428.051
18.460.038
7,18
TOPLAM
Kaynak: TÜİK
➢ Bölgede kırsal alanda en çok kadın nüfusu barındıran İl: Bursa
➢ Bölgede kırsal alanda en az kadın nüfusu barındıran İl: Yalova
Tablo 4. Bölge Nüfusu (2009)
Bölge Nüfusu
KADIN
9.873.514
27,35
6.674.375
67,59
ERKEK
10.015.434
27,46
6.842.412
68,31
TOPLAM
19.888.948
27,40
13.516.787
67,96
Kaynak: TÜİK
38
Toplam Türkiye
15-64 Yaş Arası
Bölgede 15-64 Yaş
Nüfusuna Oranı
Nüfusun Toplam Bölge
Arası Nüfus
(%)
Nüfusuna Oranı (%)
Marmara Bölgesi
YOKSULLUK
Tablo 5. Bölgedeki GSYİH (2001)
İller
Değer TL
Gelişme hızı %
$
Bursa
3037
38,5
2507
Düzce
1384
34,5
1142
Edirne
2911
28,3
2403
İstanbul
3711
33,8
3063
Kırklareli
4349
58,5
3590
Kocaeli
7468
57,4
6165
Sakarya
2554
37,7
2108
Tekirdağ
3026
41,2
2498
Yalova
4195
43,2
3463
Kaynak: TÜİK
➢ Bölge Türkiye GSYİH (2001 yılı) değerinin ortalama olarak %3.8’ine tekabül etmektedir.
Bölgede; İstanbul Türkiye GSYİH değerinin %21.3’üne denk gelmekte olup, en zengin ildir.
➢ Bölgede Türkiye GSYİH değerinin %0.2’sine denk gelen Düzce en az pay sahibi ildir.
➢ Bölgede Gayrisafi katma değeri (2006 yılı) en yüksek il 14.914 TL ile İstanbul olup,
Türkiye’nin de en yüksek ilidir.
➢ Bölgenin ortalama Gayrisafi katma değeri 13.760 TL olup, Türkiye ortalamasının çok
üstündedir. (Türkiye ortalaması 9.628 TL)
Tablo 6. Bölgesel Gayrisafi Katma Değer (2004-2006)
İBBS
2004
2005
2006
Türkiye
100
100
100
İstanbul
27,8
27,4
27,5
4,6
4,7
4,6
12,2
12,4
12,7
Batı Marmara (TR2)
(Tekirdağ, Edirne, Kırklareli,
Balıkesir, Çanakkale)
Doğu Marmara (TR4) (Bursa,
Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova)
Kaynak: TÜİK
39
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Avrupa Hesaplar Sistemine (ESA-95) uyum süreci kapsamında yapılan ve 2008 yılında
yayınlanan 1998 bazlı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) serisinin tamamlayıcı bir unsuru olarak
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’nda (İBBS) Bölgesel düzeyde Gayri Safi Katma Değer Hesabı
(GSKD) tahmini çalışmalarına göre;
➢ İBBS Düzey 1’de bölgesel gayrisafi katma değer hesaplarında 2006 yılı için en yüksek payı
%27.5 ile İstanbul almıştır.
➢ Bölgemizde işsiz, yoksul, iş bakımdan vasıfsız kadınlara Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı tarafından ayni ve nakdi yardım yapmaktadır.
➢ Edirne’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı İdaresi tarafından işsiz ve yoksul
kadınlara yönelik AB finansman destekli “Sanayi Tipi Dikiş Makineleri Eğitim Projesi”
uygulanmakta ve bu proje yaklaşık 4 yıldır sürmektedir. Eğitimi alan kadınların çoğunun İstihdamı
sağlanmış ve sağlanmaya devam etmektedir.
➢ Mikro krediden faydalanan kadın sayısı; İstanbul İlinde 529, Düzce İlinde 87,
Tekirdağ İlinde 78 dir.
EĞİTİM GÖSTERGELERİ
Tablo 7. Bölgede Okur- Yazar Olmayan Nüfus (2009)
İLLER
KADIN
%
ERKEK
%
TOPLAM
Bursa
87.261
81,7
19.513
18,3
106.774
Düzce
15.192
82,6
3.211
17,4
18.403
Edirne
14.205
77,6
4.105
22,4
18.310
369.575
82,8
76.774
17,2
446.349
9.877
78,4
2.726
21,6
12.603
Kocaeli
43.630
83,1
8.884
16,9
52.514
Sakarya
34.071
83,2
6.867
16,8
40.938
Tekirdağ
22.005
78,5
6.010
21,5
28.015
5.900
74,6
2.010
25,4
7.910
601.716
82,2
130.100
17,8
731.816
İstanbul
Kırklareli
Yalova
Toplam (Bölge)
Kaynak: TÜİK
Tablo 8. Bölgede ve Türkiye’de Okur-Yazarlık Oranı (2009)
Okur - Yazar
Okur - Yazar Olmayan
Olmayan Nüfus/ Nüfus/ Bölge Toplam
Bölge
Nüfus (%)
KADIN
ERKEK
TOPLAM
Kaynak: TÜİK
40
601.716
130.100
731.816
6.18
1,20
3,60
Okur-Yazar Olmayan
Nüfus/ Türkiye
Toplam Nüfus (%)
12,3
3,1
7,7
Marmara Bölgesi
➢ Kadın okur-yazar oranı en yüksek il: Yalova
➢ Kadın okur-yazar oranı en yüksek ildeki kadın nüfusu: 101.174
➢ Kadın okur-yazar oranı en düşük il: Düzce
➢ Kadın okur-yazar oranı en düşük ilde kadın nüfusu: 167.460
➢ Bölgede HEM tarafından 2009 yılı içerisinde gerçekleştirilen okuma-yazma kurslarına
katılım sağlayan kadın sayısı: 26.498
Tablo 9. Bölgede Okullaşma Oranı (%) (Öğretim Yılı 2008-2009)
TOPLAM
KADIN
ERKEK
İlköğretim
98,80
98,92
98,92
Ortaöğretim
77,34
77,12
77,80
Yüksek Öğretim
30,39
27,86
32,91
Kaynak: İl Milli Eğitim Müdürlükleri
(Yükseköğretim verileri Bursa ve Kocaeli İllerine aittir.)
➢ Kadının okullaşma oranı en düşük il: İlköğretim Kırklareli/ Ortaöğretim Kocaeli
➢ Kadının okullaşma oranı en yüksek il: İlköğretim Bursa/ Ortaöğretim Düzce
➢ Bölgede halen ilköğretim çağında olup, eğitime devam etmeyen kız çocuğu sayısı:
10.985 (İstanbul, Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ, Bursa ili verileri)
SAĞLIK
Tablo 10. Bölgedeki Sağlık Personeli Sayısı (2009)
Uzman Hekim
Pratisyen Hekim
Diş Hekimi
Eczacı
Sağlık Memuru
Hemşire
Ebe
TOPLAM (Bölge)
9.163
7.712
2.327
2.442
4.407
18.588
8.140
52.779
Kaynak: Sağlık İl Müdürlükleri
➢ Bölgede sağlık personeli en fazla il: İstanbul
➢ Bölgede sağlık personeli en az il: Yalova
➢ Bölgede doğum öncesi ve doğum sonrası bakım hizmetinden yararlanan kadın sayısı:
575.064
➢ Doğumların sağlık personeli yardımı alarak gerçekleşme oranı : %98,72
➢ Bölgede doğum hızı: Binde 13,48
➢ Modern ya da geleneksel yöntem kullanımı: Modern % 44,16, Geleneksel % 23,02
➢ Önlenebilir nedenlere bağlı anne ve bebek ölümleri oranları:
Anne : Yüz binde 11,59
Bebek: Binde 7,74
➢ Kişi başına düşen çocuk sayısı: 1,11
41
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Tablo 11. Bölgedeki Sağlık Tesisleri Sayısı (2009)
Tesis Sayısı
Kamu Hastaneleri
132
Yatak Sayısı
33.166
Özel Hastaneler
195
12.622
Toplam
327
45.788
Kaynak: Sağlık İl Müdürlükleri
➢ Bölgede hastane sayısı en fazla il: İstanbul
➢ Bölgede hastane sayısı en az iller: Düzce, Yalova
İSTİHDAM
Tablo 12. Bölgede Tarımsal İşletmelerde Çalışan Kadın Sayısı ve Kadının Ücretsiz
Aile İşçisi Olarak Çalışma Oranı(%)(2009)
Ücretsiz Aile İşçisi Kadının Ücretsiz Aile
Olarak Çalışan
İşçisi Olarak
Kadın Sayısı
Çalışma Oranı
İller
Tarımda Çalışan
Kadın Sayısı
Bursa
71.284
68.496
96,1
Kocaeli
23.483
22.052
93,9
Edirne
36.277
35.038
96,6
Sakarya
84.585
83.558
98,8
İstanbul
13.096
12.611
96,3
Tekirdağ
21.976
20.897
95,1
Kırklareli
20.213
19.478
96,4
Yalova
4.361
4.074
93,4
Düzce
34.845
31.488
90,4
Toplam
310.120
297.692
96,0
Kaynak: TÜİK
➢ Bölgede 310.120 kadın tarımsal faaliyette çalışmaktadır.
Bu rakam Türkiye’nin %10’una denk gelmektedir. (Türkiye 3.716.597)
Tablo 13. Bölgede İstihdam Durumu (2008)
Nüfus (15+ )
İstihdam Oranı(%)
Kadın
2.130.515
18,3
10,63
Erkek
2.172.326
44,6
9,19
Toplam
4.302.841
38,72
9,91
Kaynak: TÜİK
➢ Kadın istihdamının en yüksek olduğu İl: Bursa
➢ Kadın istihdamının en düşük olduğu İl: Düzce
➢ Kadın işsizliği oranının en yüksek olduğu il: İstanbul
➢ Kadın işsizliği oranının en düşük olduğu il: Yalova
42
İşsizlik Oranı(%)
Marmara Bölgesi
Tablo 14. Bölgede Kadın İstihdam Durumu (15+) (2009)
Bölge
Kurumsal
Olmayan
Nüfus
İstanbul (TR1)
İşgücüne
Katılma Oranı
İstihdam
Oranı (%)
İşsizlik
Oranı (%)
6.278
22,6
18,1
19,9
1.519
31,8
27,4
13,9
3.263
26,2
21,8
17,0
Batı Marmara (TR2)
(Tekirdağ, Edirne,
Kırklareli, Balıkesir,
Çanakkale)
Doğu Marmara (TR4)
(Bursa, Eskişehir, Bilecik,
Kocaeli, Sakarya, Düzce,
Bolu, Yalova)
Kaynak: TÜİK
Tablo 15. İstihdam Edilen Kadınların İktisadi Faaliyet Kolları (15+) (2009)
BÖLGE
İstanbul (TR1)
Tarım
Sanayi
Ticaret
Hizmet
0,1
31,3
19,2
49,4
Batı Marmara (TR2) (Tekirdağ,
Edirne, Kırklareli, Balıkesir,
Çanakkale)
41,2
19,9
15,1
23,8
Doğu Marmara (TR4) (Bursa,
Eskişehir, Bilecik, Kocaeli,
Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova)
27,0
28,7
15,6
28,8
Kaynak: TÜİK
➢ Bölgede tarımda çalışan kadınların %96’sı ücretsiz aile işçisidir.
➢ Bölgede tarım sektöründe kadın istihdamının en yüksek olduğu il: Sakarya
➢ Bölgede tarım-dışı kadın istihdamının en yüksek olduğu il: İstanbul
➢ Bölgede tarım sektöründe kadın istihdamının en düşük olduğu il: Yalova
➢ Bölgede tarım-dışı kadın istihdamının en düşük olduğu il: Tekirdağ ve Edirne
➢ Bölgede kadının istihdam edilebilirliğinin sağlanması amacıyla 2009 yılında
gerçekleştirilen meslek edindirme kurslarından yararlanan kadın sayısı: 130.003
43
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Tablo 16. Bölgede Çiftçi Kayıt Sistemine Kayıtlı Çiftçiler İçerisinde Kadın Çiftçilerin
Oranı (2009)
İLLER
ÇKS’ye Kayıtlı ÇKS’ye Kayıtlı Kadın
Çiftçi Sayısı
Çiftçi Sayısı
Bursa
Düzce
Edirne
İstanbul
Kırklareli
Kocaeli
Sakarya
Tekirdağ
Yalova
TOPLAM (Bölge)
32.897
23.167
34.004
3.823
19.079
6.408
32.880
28.839
531
181.628
2840
3451
3612
321
2417
343
3384
2895
100
19.363
ÇKS’ye kayıtlı Çiftçilerin
içerisinde kadın
çiftçilerin oranı (%)
8,6
14,9
10,6
8,4
12,6
5,3
10,0
10,0
18,8
10,6
Kaynak: İl Tarım Müdürlükleri
Bölgede ÇKS’ye kayıtlı kadın sayısının ÇKS’ye kayıtlı toplam çiftçi sayısına oranı:%10,63
Tablo 17. Bölgedeki Örgütlenme (2009)
İLLER
Örgütlü Çiftçi Sayısı
Bursa
Düzce
Edirne
İstanbul
Kırklareli
Kocaeli
Sakarya
Tekirdağ
Yalova
TOPLAM (Bölge)
33.207
11.600
43.129
10.667
111.023
8.604
198.132
81.789
3.122
501.273
Örgütlü Kadın
Çiftçi Sayısı
398
1203
50
153
174
265
2.243
Tarımsal Amaçlı
Kooperatif Sayısı
346
81
223
88
145
75
179
128
36
1.301
Kaynak: İl Tarım Müdürlükleri
➢ Bölgedeki tarımsal amaçlı kooperatiflerin ülke genelindeki kooperatif sayısına oranı : %11,7
TARIMSAL ÜRETİM (2009)
İl Tarım Müdürlüklerinden elde edilen verilere göre;
➢ Bölgede süt üretimi 1.483.768 ton/yıl (Türkiye’nin %12’si)
➢ Bölgede et üretimi 61.339 ton/yıl (Türkiye’nin %15’i)
➢ Bölgede tavuk eti üretimi 351.207 ton/yıl
➢ Bölgede su ürünleri (avcılık ve yetiştiricilik) potansiyeli 879.048 ton/yıl
➢ Bölgede tahıl üretimi 4.930.919 ton/yıl (Türkiye’nin %15’i)
➢ Bölgede meyve-sebze üretimi 3.611.747 ton/yıl
➢ Bölgede Ayçiçeği üretimi 880.347 ton/yıl
44
Marmara Bölgesi
➢ Bölge Tahıl üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan iller:
Tekirdağ 1.128.896 ton/yıl
Edirne 1.175.896 ton/yıl
➢ Bölge Ayçiçeği üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan iller:
Tekirdağ 366.362 ton/yıl
Edirne 282.733 ton/yıl
➢ Bölge sebze - meyve üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan il
Bursa : 2.238.788 ton/yıl
Tablo 18. Bölgenin Toprak Varlığı (da) ve Tarımsal Ürün Deseni (2009)
Toplam Alan
Ekilen Tarla
Alanı
Nadas Alanı
Edirne
3.432.274
3.299.982
0
98.784
33.508
Kırklareli
2.305.462
2.246.656
11.513
30.707
16.586
Tekirdağ
3.558.712
3.421.232
0
44.781
92.699
Bursa
3.335.360
1.905.228
180.162
447.908
802.062
876.806
668.378
50.426
29.784
128.218
1.884.370
984.301
3.190
86.720
810.159
Düzce
860.221
217.829
1.440
12.139
628.813
Yalova
123.935
30.380
10.576
8.146
74.833
İstanbul
700.997
633.786
0
38.909
28.302
İl Adı
Kocaeli
Sakarya
Sebze
Bahçeleri
Meyve Alanı
Kaynak:TÜİK
DOĞAL KAYNAKLAR
Ormanlar
➢ Bölgedeki toplam ormanlık arazi 1.754.375 ha (%75,8’i koruluk geriye kalanın ise
%24,2’si baltalık orman vasfındadır).
➢ Bursa ili 489.412 ha ile en çok ormanlık alana sahiptir.
➢ İstanbul ili 238 502 ha ormanlık alan sahiptir.
➢ Yalova ili ise 46.809 ha ile son sırada yer almaktadır.
Bölgedeki Çayır-Mera Alanları 186.241 ha
➢ En güçlü il Edirne ve en zayıf il Yalova
Bölgedeki Tarım Havzaları:
➢ Kuzey Marmara
➢ Güney Marmara
➢ Batı Karadeniz
➢ Meriç
➢ Kaz Dağları
➢ Söğüt
45
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Marmara Bölgesinin Önemli Bitki Alanları
➢ Meriç Deltası
➢ Kuzey Saroz Kıyıları
➢ Ergene Havzası
➢ Istranca Dağları
➢ İğneada Longozu
➢ Termos- Kasatura Kıyıları
➢ Ağaçlı Kumulları
➢ Kilyos Kumulları
➢ Batı İstanbul meraları
➢ Kuzey Boğaziçi
➢ Sahilköy- Şile kıyıları
➢ Ömerli Havzası
➢ Kefken karasu kıyıları
➢ Bozcaada Batı burnu
➢ Kazdağı
➢ Biga Dağları
➢ Kocaçay Deltası
➢ Uludağ
➢ Armutlu Yarımadası
Tablo 19. Marmara Bölgesi Su Kaynakları Potansiyeli
Su Potansiyeli
hm3/yıl)
Tekirdağ Edirne Kırklareli Bursa Kocaeli Sakarya Düzce Yalova
Yerüstü suyu
713,0
7611,0
1137,0
Yer altı suyu
170,0
128,3
94,4
883,0
7739,3
1231,4
273
3224
363
45.463
4.700
5.720
450
100
Baraj Rezervuar
2211
1433
1907
596
174
-
279
133
Gölet Rezervuarı
143
1584
54
105
3.501
143
-
-
-
1136
-
1.466
-
1.136
505
169
2627
7377
2438
47630
8375
6069
Toplam Su
Potansiyeli (hm3/yıl)
Doğal Göl
Akarsu
Toplam Su Yüzeyi
3536.0
42,1 1710,0 1650,0 342,0
409,5 2091,0
248,0
120,0
7,5
3945,5 2133,1 1958,0 1770,0 349,5
1234 302a
Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye,
İstanbul.
46
Marmara Bölgesi
Bölgedeki Su Kaynakları ve Su Havzaları
➢ Elmalı
➢ Terkos
➢ Alibeyköy
➢ Ömerli
➢ Darlık
➢ Sapanca Gölü
➢ Büyük Akgöl
➢ Taş Kısığı Gölü
➢ Acar Gölü
➢ Poyrazlar Gölü
➢ Hasanlar Barajı
➢ Meriç
➢ Ergene
➢ Sakarya
➢ Mudurnu
➢ Uğur Suyu
Tablo 20. Marmara Bölgesindeki Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Korunan Türler
Alan adı
İlçesi
Kuruluş Yılı
Alan (ha)
Korunan Tür
Karadağı, Ovakorusu Karacabey
1980
8593
Sülün
Paşalar, Sarnıç
M. Kemal Paşa
1978
13220
Karaca
Efeni Gölü
Gölyaka
1992
580
Su kuşları
Korudağ
Keşan
1979
39968
Karaca
Feneryolu
İstanbul
1978
2338
Karaca
Yalıköy (Çilingoz)
Çatalca
1974
26820
Geyik
Longoz
İstanbul
5399
Geyik, Karaca
Saka gölü longozu
Demirköy
1978
5399
Geyik
Kandıra Seyrek
Kocaeli
1998
1077
Karaca
Kasatura Körfezi
Kırklareli
1988
329
Karaçam Mesçeresi
Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı.
Türkiye, İstanbul.
WWF
47
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Tablo 21. Marmara Bölgesi Ramsar Alanları
Ad›
İli
Büyüklü€ü (ha)
Statüsü
Manyas Kuş Gölü
Balıkesir
16.000
Ramsar Alanı Doğal sit.
Ulubat Gölü
Bursa
13.500
Ramsar Alanı
İznik Gölü
Bursa
29.830
Sit alanı
Küçükçekmece Gölü İstanbul
Kocaçay Deltası
Bursa
Meriç Deltası
Edirne
Terkos Gölü
İstanbul
Gala Gölü
Edirne
1.500
Koruma statüsü yok
Koruma statüsü yok
7.000
*
Doğal Koruma alanı Doğal sit
Koruma statüsü yok
Ramsar Alanı Doğal sit
Kaynak:Özhatay, N.,Byfield, A.ve Atay, S.(2005).Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye,
İstanbul.
Tablo 22. Marmara Bölgesi Önemli Kuş Alanları
Kuş alanları
İlçesi
Büyüklüğü (ha)
Meriç Deltası
Enez-İpsala
15.280
Saroz Körfezi
Keşan, Enez
41.680
Koca çay Deltası
Karacabey
6.971
Marmara Adaları
Bandırma, Gönen
102.700
Manyas Gölü
Bandırma, Gönen
21.800
Ulubat Gölü
Mustafa Kemal Paşa, Nilüfer, Karacabey
24.490
İğneada Ormanları
Demirköy
8219
Terkos Havzası
Vize, Saray, Çerkezköy
132.100
Büyükçekmece Gölü
Büyükçekmece, Çatalca
5118
Küçükçekmece Havzası
Boğaziçi
Küçükçekmece, Avcılar, Gaziosmanpaşa,
Çatalca, Büyükçekmece
Beykoz, Sarıyer, Eyüp, Şile, Ümraniye, Üsküdar,
Beyoğlu, Fatih, Beşiktaş, Eminönü
11.690
55.240
Prenses Adaları
Adalar
9442
Şile Kıyıları
Şile
4807
İznik Gölü
İznik, Orhangazi,
37930
Uludağ
İnegöl, Ketsel, Osmangazi, Keles,
Omaniç, Bozuyük
125100
Sapanca Gölü
Karasu, Kaynarca, Kandıra
7091
Sakarya Deltası
Karasu, Kaynarca, Kandıra
33270
Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı.
WWF Türkiye, İstanbul.
48
Marmara Bölgesi
Korunan Alanlar
➢ Gala Gölü
➢ Yedi Göller
➢ Efteni Gölü
➢ Akçakoca Demirciönü
➢ Uludağ Milli Parkı
➢ Kuş Cenneti
➢ İznik Gölü
➢ Koca Çay Deltası
➢ Karacabey
➢ Karadağ
➢ Ova Korusu
➢ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası
Tablo 23. Marmara Bölgesi’nin Madenleri
İl
BULUNAN MADEN
Tekirdağ
Kırklareli
Kuvars kumu, tuğla toprağı, kum, çakıl ve taş ocakları, linyit kömürü rezervleri,
doğal gaz, endüstriyel odun ve yakacak odunu
Altın, bakır, kurşun, çinko, demir, dolomit, feldspat, kuvars, manganez, mermer,
molibden, volfram,tuğla ve kiremit hammaddesi
Linyit kömürü, gümüş, fosfat, bakır, bizmut, altın, fulorit, kuvars,
Edirne
kuvars kumu ve kristalleri, mermer, traverten, alüminyum, kuvarsit,
fosfor tozu ve bentonit
Bursa
Kocaeli
Altın, çinko, kuvars, vollastonit, bakır, bentonit, krom, kömür,
mermer, manganez, bor, jips, asbest, antımuan, feldispat, kalsit, kireçtaşı
Aliminyum, kurşun, çinko, mermer kalsiyum silisyum baryum, kükürt,
çimento, cıva, dolomit, barit
Sakarya
Kurşun kuars, bakır, manganez, titan, demir.’
Yalova
Mermer
Düzce
Nikel ve bakır
Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı.
WWF Türkiye, İstanbul.
49
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞİMCİLİK
➢ Bölgedeki önemli kırsal finans kuruluşları: Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Halk Bankası,
Maya Vakfı, KOSGEB, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı,
➢ Bölgede öne çıkan kadınların aktif olduğu tarım-dışı ekonomik faaliyetler (kırsal turizm, el
sanatları, geleneksel veya yöresel faaliyetler )
• Meyve sabunu yapımı
• Bez bebek
• Ebru sanatı
• Süs Bitkileri
• Yöresel yemek yapımı (reçel, turşu, salça, hamur işleri yapımı)
➢ Bölgedeki girişimci kadınların en fazla faaliyet gösterdikleri meslek alanları:
• Butik
• Tekstil
• İhracat sektörü
• Muhasebe
• İhracat sektörü
• Danışmanlık hizmetleri
• Organizasyon
➢ Girişimci kadınların eğitim düzeyi: Lise ve yüksekokul
Ayrıca Bölgede;
➢ Yerel yönetimler, Belediyelerin Kent Konseyleri, Kadın Meclisleri ürünlerin
pazarlanmasında yardımcı olmaya çalışıyor.
➢ KOSGEB Bölgede kadınlara kredi konusunda ayrıcalık tanıyan projeler hazırlama
çalışmalarını sürdürmektedir.
➢ Bal Üreticiler Birlikleri ve Su Ürünleri Üreticiler Birliği ürünlerin pazarlanmasında hizmet
vermektedir.
EĞİTİM VE YAYIM ÇALIŞMALARI
Tablo 24. Kadın Çiftçilere Verilen Eğitimler (2009 Yılı)
Eğitim Konusu
Kadın Çiftçi Sayısı
Tarımsal faaliyet
9862
Ev ekonomisi (Aile kaynakları ve yönetimi, beslenme,
çocuk gelişimi ve eğitimi vs)
Kooperatifçilik
Toplam
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı / TEDGEM
50
9469
2118
21.449
Marmara Bölgesi
3. Bölüm
Grup Çal›flma Raporlar›
51
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
52
Marmara Bölgesi
1. K›rsal Alan ve Kad›n
1.1. Sa€l›k
1.2. E€itim
1.3. Yoksulluk
53
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
54
Marmara Bölgesi
1.1. SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumluları
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Moderatör
Yrd. Doç. Dr. Burcu TOKUÇ
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Raportör
Yrd. Doç. Dr. Şenlen Gökgöz
Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu
Bakanlık Sorumlusu
Talip Çakar - Ziraat Mühendisi
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Mehmet ÖZKAN
Tekirdağ İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğü - Gıda Mühendisi
Ercan YILMAZ
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi
Özden YÜKSEK
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim
Dr. Evşen ÇETİN
Edirne İl Sağlık Müdürlüğü - Pratisyen Hekim
Dr. Fatma CANKİ
Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü - Pratisyen Hekim
Nesrin DOĞAN
Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü - Hemşire
Zarif DEMİRKIRAN
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim
E.Birgül AYANOĞLU
Sakarya İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Filiz SEZER
Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim
Özlem YILDIRIM
Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim
C. Şükran ŞENER
Gölcük Ziraat Odası - Çiftçi
Seyhan DEMİR
Bursa - Çiftçi
Sevinç ÖZEN
Düzce - Çiftçi
55
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1948'de sağlığı, "yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmaması
değil, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik hali" olarak tanımlamıştır. Halen
tüm dünyanın kabul ettiği bu tanıma göre, dil, din, etnik köken, cinsiyet vb. ayrımı olmadan her
bireyin eşit olarak sağlıklı olma hakkı vardır. Halen 6,5 milyarı aşan dünya nüfusunun yarısını
oluşturan kadınların sağlık durumunu incelerken; hastalık ve sakatlık yönünden olduğu kadar,
ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik halinin olup olmaması ve kadınların "tam iyilik
durumlarını" etkileyen faktörler yönünden de sorunu irdelemek ve tanımlamak gerekmektedir.
Dolayısıyla kadın sağlığı da biyolojik etkenlerin yanında, sosyal ve siyasal süreçlerden
etkilenmektedir. Kadın sağlığını üreme sağlığı ile bir tutan anlayış yerine, toplumsal cinsiyet
kavramını da içine alan yeni yaklaşımlar kadın sağlığının başlıklarını değiştirmektedir. Erken
evlilikler ve erken gebelikler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kadın kanserleri, yaşlanan kadının
sağlığı, sigara, madde bağımlılığı, kadının ruh sağlığı, kronik hastalıklar, beslenme, acil bakım,
sağlık hizmetlerine ulaşım, anne ve yeni doğan bebek ölümleri nihayet cinsiyet eşitsizliğinden
kaynaklı sağlık sorunları; kadına yönelik şiddet, cinsel taciz ve tecavüz, namus cinayetleri vb.
konular aslında kadın sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen güncel sağlık olaylarıdır.
Cinsiyeti nedeni ile toplumun "kadın cinsiyetine" biçtiği rol ve beklentileri, sonuçta kadınların
insan hakları kapsamındaki bazı haklarını elde edememesine, kullanamamasına yol açmaktadır.
Bu durum, toplumlarda kadın sağlığı için adeta kısır bir döngü oluşturmaktadır. Bu döngü tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de kırsal alanda daha da belirginleşmektedir.
Devlet Planlama Teşkilatının tanımına göre; kırsal alan “Ekonomik nitelikteki etkinliklerin
ağırlıkla doğal kaynakların değerlendirilmesine dayandırıldığı, yüz yüze ilişkilerin görece olarak
daha yaygın olduğu, yaşama kurallarının büyük ölçüde gelenek ve göreneklere göre biçimlendiği,
teknik ve teknolojik gelişmeler ile ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerin daha yavaş ve
dolayısıyla gecikmeli olarak gerçekleştiği ortamlardır.
Ülkemizin kalkınmasında ve nüfusun önemli bir bölümünün geçiminin sağlanmasında, etkisi
olan tarım sektöründe istihdamın yarıya yakınını kadın nüfusu oluşturmaktadır. Bu nüfusun da
büyük kısmı kırsalda yaşamaktadır. Tarım sektöründe özellikle ücretsiz aile işçisi ve geçici olarak
çalışan kadınların da sosyal, ekonomik, çalışma koşullarına ilişkin ve sağlıkla ilgili çeşitli sorunları
bulunmaktadır. Tarımda çalışan kadınların gerek istihdam, gerekse ekonomik yaşama sağladıkları
katkıya paralel bir biçimde, önemsendiklerini söyleyebilmek zordur.
Kırsalda kadının sağlık sorunları incelendiğinde; daha doğumda erkek çocuğun tercih
edilmesinin yaygınlığından başlayan, ergenlik döneminde erken evlilik ve ergen gebeliği ve bunun
yarattığı sorunlarla devam eden bir süreçle karşılaşılmaktadır. Doğurganlık döneminde kadınlar
arasında riskli gebeliklerin yaygın olmasından, aşırı doğurganlık ve bunun yarattığı sağlık
sorunlarına, menopoz-menopoz sonrası dönemde ve yaşlılık döneminde ise kadınların neredeyse
"yok sayıldığı" sorunlar yumağı ile karşılaşılmaktadır. Ülkemizde göreceli tüm iyileştirmelere
rağmen kadının toplumsal statüsü, sağlığını ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını önemli
ölçüde etkilemeyecek kadar düşüktür. Eğitim, hukuk, sosyal ve siyasal alanda cinsiyetler
arasındaki eşitsizlikler kadının genel olarak toplumda, özel olarak aile içinde sağlığını olumsuz
yönde etkilemektedir.
Bölgede Kadın Sağlığının Mevcut Durumu
• Marmara Bölgesindeki nüfusun yaklaşık %15’i kırsalda yaşayan kadın nüfusudur.
Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması – 2008 verilerine göre;
• Toplam doğurganlık hızı Türkiye genelinde 2.16, kırsalda 2.68’dir. Batı Marmara
Bölgesinde 1.38, Doğu Marmara Bölgesinde 1.80, İstanbul’da 1.38’dir. Toplam istenen
doğurganlık hızı Batı bölgeleri için 1.4’tür.
56
Marmara Bölgesi
• Batı Marmara’da kadınların %5.9’u, Doğu Marmara’da %3.9’u, İstanbul’da %5.0’i
ergenlik döneminde/çocuk denecek yaşta (15-19) anne olmuştur.
• Marmara Bölgesi’nde ortalama ilk evlenme yaşı 21-23 arasında değişmektedir.
Sağlık hizmetine erişim ve sağlık hizmetinin kullanımı açısından baktığımızda;
• Doğum öncesi bakım alan kadın oranları açısından, Marmara Bölgesi Türkiye genelinden
çok daha iyi durumdadır. Hiç doğum öncesi bakım almamış kadınların oranı Türkiye genelinde
kırsalda %15.7’dir. Bu oran; İstanbul’da %4.3, Batı Marmara’da %1.7, Doğu Marmara’da
%1.9’dur. Bölgede kadınların %90-95’i doğum öncesinde nitelikli bakım almıştır.
• Doğumların yapıldığı yer açısından da bölge çok iyi durumdadır. Doğumların İstanbul’da
%4’ü evde yapılmış iken Doğu Marmara’da %0,6’sı evde yapılmış, Batı Marmara’da evde doğum
yapılmamıştır.
• Doğum sonrası bakım alan kadın oranları açısından Marmara Bölgesi Türkiye genelinden
çok daha iyi durumdadır. Türkiye genelinde kırsalda kadınların %25’i hiç doğum sonrası bakım
almamıştır. Bu oran; İstanbul’da %12, Batı Marmara’da %7, Doğu Marmara’da %11’dir.
Kadınların yaklaşık %85’i bir sağlık personelinden doğum sonrası bakım almıştır.
• Kontraseptif yöntem kullanım oranı Türkiye oranlarının üstünde olmasına karşın yeterli
değildir. Herhangi bir modern kontraseptif yöntem kullanım oranı İstanbul’da % 45,4, Batı
Marmara’da %46,4, Doğu Marmara’da %45,9’tur. Herhangi bir geleneksel kontraseptif yöntem
kullanımı ise İstanbul’da %28,9, Batı Marmara’da %29,7, Doğu Marmara’da %30,9’dur.
• Türkiye genelinde kırsalda kadınların yalnızca %40’ı kullandığı yöntemin yan etkilerin
konusunda ve diğer yöntemler konusunda bilgilendirilmiş. Kullandığı yöntemler konusunda
bilgilendirilen kadın oranı İstanbul’da %54, Batı Marmara’da %51, Doğu Marmara’da %53’tür.
Diğer yöntemler konusunda bilgilendirilen kadın oranı İstanbul’da %50, Batı Marmara’da %41,
Doğu Marmara’da % 43’tür.
• Kadınların İsteyerek düşük oranı Türkiye kırsalında %18’tir. Bu oran; İstanbul’da %31, Batı
Marmara’da %22, Doğu Marmara’da %20’dir.
• Şişman ve kilolu kadınların oranı, İstanbul’da %58, Batı Marmara’da %52, Doğu
Marmara’da %54’tür.
• Bölgede kadınların %11.4’ü halen sigara içmektedir.
• Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsünün Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması (2008)
sonuçlarına göre, Türkiye kırsalında kadınların %43’ü hayatının herhangi bir döneminde, %10’u
son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bu oranlar sırasıyla Batı Marmara’da %25 ve %6,
Doğu Marmara’da %36 ve %7, İstanbul’da %37 ve %8’dir.
• Türkiye kırsalında kadınların %22’si fiziksel ya da cinsel şiddet nedeniyle yaralandığını
belirtmiştir. Bu oran İstanbul’da %20, Batı Marmara’da %23, Doğu Marmara’da %18’dir.
Hedefler
Marmara bölgesi kırsalında yaşayan kadınların sağlık sorunlarını ortaya koymak.
 Sağlık alanında çalışan kişileri bir araya getirerek konuya farklı bakış açılarını
değerlendirmek.
 Marmara Bölgesi kırsalında yaşayan kadınların sağlık sorunları açısından güçlü ve zayıf
yönlerini ortaya koymak.
 Kırsal alanda kadın sağlığı konusunda politika ve strateji belirlemeye yönelik bilgi alt yapısı
oluşturmak.
 Bölgesel ölçekte kırsal alanda kadın sorunlarına yönelik çözüm önerilerini tartışmak
olmuştur.
57
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• Kırsal alanda kadınların büyük çoğunluğunun, sosyal güvenliğinin ve buna dahil olan sağlık
güvencesinin bulunmaması,
• Kırsal alanda diğer tüm bireylerin ve daha fazla olmak üzere, kadınların ve kız çocukların
sağlık hizmetlerine coğrafyasal ve ekonomik olarak erişimin yetersiz olması,
• Köylerde Aile Hekiminin olmayışı ve birden fazla köyden sorumlu olan Aile Hekiminin, belirli
aralıklarla gezici hizmet vermesi ve bu gezici hizmetlerin yetersiz olması,
• Köylerde yaşayan kişilerin coğrafyasal olarak ulaşım zorluğu nedeniyle, yalnızca köye gezici
olarak hizmet veren aile hekimini seçmek zorunda olması (Kırsalda hekim seçme özgürlüğünün
kısıtlı olması),
• Marmara Bölgesi kırsalında diğer bölgelere oranla daha düşük olmasına karşın halen erken
evliliklerin görülmesi, halen adölesan (erken yaşta) gebeliklerin, sık doğumların yaşanıyor olması,
• Kırsal alanda temiz ve güvenli içme suyuna erişimin yetersiz olması,
• Kırsal alanda kanalizasyon alt yapısının olmaması,
• Kırsal alanda etkin atık yönetiminin olmaması, evsel ve hayvansal atıkların köylerde
düzensiz toplanması ya da hiç toplanmaması ve denetimsiz alanlarda depolanması, çevre
kirliliğine yol açması,
• Kırsal alanda güvenli gıdaya erişimin yetersiz olması ve genelde eğitimin özelde de sağlık
eğitimi yetersizliği nedeniyle yeterli gıda hijyeninin sağlanamaması nedeniyle gıda kaynaklı
hastalıkların daha fazla oranda görülmesi,
• Kırsal alanda kadınların ekonomik ve sosyal sorunlarının fazla olması ve kadınlara yönelik
sosyal aktivitelerin olmaması nedeniyle ruhsal bozuklukların sık görülmesi,
• Tarım alanlarında çalışan işçilerin (kadın ve erkek) güvenli çalışma koşullarının olmaması
(Örn. temiz su ve tuvalete ulaşılamaması, basit iş güvenliği önlemlerinin eksik olması),
• Tarımda çalışan kadınlarda bedensel olarak ağır işlerin yapılması nedeniyle, kas iskelet
sistemi hastalıklarının sık görülmesi,
• Tarım ve hayvancılıkla uğraş nedeniyle zoonoz hastalıkların daha yüksek oranda görülmesi
(brusella, tularemi, sıtma, tüberküloz, kuş gribi, kist hidatik, kuduz şüpheli temas vb.),
• Dengesiz beslenme (Süt ve süt ürünlerini, kırmızı ve beyaz et ve et ürünlerini, yumurta vb.)
gıdaları üretmelerine karşın, tüketiminin özellikle kadınlarda az olması. Dengesiz beslenmeye
bağlı hastalıkların (Anemi, obesite, iyot eksikliği vb.) kadınlarda daha sık görülmesi,
• Kırsal alanda da kadınlar arasında sigara içim oranının yüksek olması,
• Marmara Bölgesinde kırsal alanda kadına yönelik aile içi şiddetin görece olarak diğer
bölgelere göre az olmasına karşın, halen küçümsenmeyecek bir oranda görülüyor olması,
• Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların çiftçiler tarafından, hem kendi hem de çevre
sağlığını tehlikeye atacak şekilde bilinçsiz kullanılması,
• İlgili kurum ve kuruluşlara kırsalda yaşanan sağlık sorunları ile ilgili düzenli veri akışının
olmaması ve kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon eksikliğinin olması.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması,
• Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigorta Yasasının çıkması,
• Sağlık ocaklarında ve Aile Sağlığı Merkezlerinde kişisel sağlık kayıtlarının bulunması.
58
Marmara Bölgesi
• Sağlık Bakanlığının üreme sağlığı ile ilgili birçok projesinin sahada yürütülüyor olması.
• Marmara Bölgesinde üreme sağlığı konusunda kadınlar arasında farkındalığın yüksek
olması,
• Yer altı ve yerüstü suları açısından zengin bir bölge olması,
• Mevzuatın AB yasalarına uygun hale getirilme çalışmaları.
• Bilinçsiz ilaç ve gübre kullanımı ile ilgili yeni yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmiş olması.
• Gıda güvenliği ile yeni yasaların hazırlanması,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kadın çiftçilere yönelik sağlıklı beslenme ve ev ekonomisi
eğitimlerinin ve Sağlık Bakanlığının bölgede eğitimler düzenliyor olması,
• Halk Eğitim Merkezlerinin bulunması,
• Kırsalda besin çeşitliliğinin fazla olması,
• Tütünle mücadele yasasının uygulanması, tütünle mücadele etkinliklerinin artması,
• Marmara Bölgesinde kadının statüsünün görece olarak diğer bölgelere göre daha iyi
durumda olması,
• İyi tarım uygulamaları kapsamında çalışmaların başlaması,
• Tarımsal üretim alanında da reçetesiz ilaç kullanımının kaldırılması,
• İlgili Bakanlıklarda sürveyans sistemlerinin bulunması,
• E- devlet alt yapısının olması.
Zayıf Yönler
• Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigorta Yasası’nın yürürlüğünün ertelenmesi ve yasada
ödeme gücü ile ilgili olan maddeler,
• Kırsal alanda (köylerde) sağlık evlerinin kapatılmış olması,
• Köylerde üreme sağlığı konusunda hizmet veren köy ebelerinin olmaması,
• Sanayileşme nedeniyle yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi,
• Bilinçsiz kimyasal ilaç ve gübre kullanımı nedeniyle yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi,
• Kanalizasyon alt yapısı olan yerlerde de atıkların arıtma olmadan yüzeysel sulara verilmesi,
• Hayvansal atıkların bertarafı ile ilgili şikayet olmaması durumunda, herhangi bir denetim
mekanizmasının işlememesi,
• Mevzuatın uygulamasında ve denetimlerde, personel ve donanım eksikliği gibi
nedenlerden dolayı aksaklıkların olması,
• Halk Eğitim Merkezlerinin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının kırsal yerleşim alanlarında
bulunmaması,
• Kırsal alanda çalışanlar için bir iş sağlığı örgütlenmesinin olmaması,
• Ekonomik nedenler, sağlık ve eğitim bilincinin eksik olması, geleneksel uygulamalarımız
(Ailede babanın ve erkek çocukların beslenmede öncelikli olması),
• Toplumda şiddetin gerekçelendirildiğinde kabul edilebilir olması,
• Toplumda özellikle kırsal alanda toplumsal cinsiyet, aile içi şiddet konularında bilinç ve
eğitim eksikliğinin olması,
• Yasaların uygulanmasında var olan eksiklikler,
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Kadınların sosyal güvenlik sisteminde ücretsiz tarım işçisi (ücretsiz aile işçisi) olarak
tanımlanması ve sosyal güvenlik haklarının tanımlanması; tarımda kendi hesabına çalışan kişilerin
de iş yasası kapsamında değerlendirilmesi,
59
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasasında, gelir hesaplanmasının tarım ve
hayvancılıkla uğraşanlar için yeniden düzenlenmesi,
• Köylerde gezici hizmet yerine, coğrafyasal ve ekonomik olarak daha kolay ulaşılabilir,
yerinde ve ücretsiz sağlık hizmeti sunulması,
• Köylerde Aile Hekimliği uygulaması yerine, 224 sayılı Yasa ile tanımlanan Sağlık Evleri ve
Sağlık Ocağı uygulamalarının sürdürülmesi,
• Kırsal alanda da denetlenebilir su şebekelerinin oluşturulması,
• Yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesinin önlenmesi için çevresel önlemlerin (mevzuat ve
uygulama açısından) daha etkin hale getirilmesi,
• Uygun ve sağlıklı kanalizasyon alt yapısının, kırsal yerleşim alanlarında da yaygınlaştırılması,
• Kırsal yerleşim birimlerinde güvenli ve düzenli atık toplama alanlarının oluşturulması.
Köylerde uygun hayvansal atık depolama alanlarının oluşturulması,
• Mevzuatın uygulanmasının sağlanması, bu konularda Gıda İhtisas Mahkemelerinin
kurulması ve hukuki sürecin hızlandırılması,
• Vatandaşlara gıda güvenliği ile ilgili daha fazla eğitim verilmesi,
• Halk Eğitim Merkezleri, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından
sağlık öncelikli konularda kurslar açılması,
• “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal faaliyet alanlarının
oluşturulması,
• El sanatları, spor ve görsel sanatlarla ilgili köylerde halk eğitimlerini üstlenebilecek “Eğitici
Köylü” yetiştirilmesi,
• Örgün ve yaygın eğitimde sağlıklı beslenme, sağlıklı besin hazırlama ve saklama ile ilgili
eğitimlere daha çok yer verilmesi,
• Görsel medyanın tarım ve sağlıkla ilgili eğitimler konusunda, alanda daha etkin olarak
kullanılması,
• Kadının kırsal alanda ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmesi,
• Örgün ve yaygın eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin yaygınlaştırılması.
• Şiddet gören kadınların kırsalda da sığınabileceği mekanların ve başetme/başvurma
mekanizmalarının oluşturulması,
• On-line olarak tarımsal ilaçların satışının izlenmesi ve ilaç satış bayilerinin tarımsal ilaçların
kullanımı konusunda çiftçiye yardımcı olmak üzere eğitilmiş eleman bulundurması. İlaçlamanın
ehliyetli ve yetkili kişiler tarafından yaptırılması zorunluluğunun getirilmesi,
• Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği, sürveyans
sistemlerinin güçlendirilmesi ve daha aktif hale getirilmesi.
PAYDAŞLAR
• Sağlık Bakanlığı
• Üniversiteler
• Türk Tabipler Birliği, TEB, Türk Diş Hekimleri Birliği gibi Meslek Örgütleri
• Sosyal Güvenlik Kurumu
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
• Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
60
Marmara Bölgesi
1. 2. EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumluları
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Moderatör
Dr. Gülçin GÜVEN
Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi
Raportör
Ziraat Yük. Müh. Seval AKYÜREK
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü
Bakanlık Sorumlusu
Dr. Meryem SALMAN - Ev Ekonomisti
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Sadık Yılmaz GÜLLÜ
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y Şube Müdürü
Dr. Sema KONYALI
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Birgül KILIÇ
Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker
Mualla PİRİNÇÇİ
Tekirdağ Halk Eğitim Müdürlüğü - Öğretmen
Necla KARAGÖZ
Tekirdağ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü - Müdür Yrd.
Şengül DOĞAN
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği - Emekli Öğretmen
Şerife KAYA
Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker
Behiç AKMAN
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi
Çilem KARAMAN
Kırklareli - Çiftçi
Ömrüye ZAHRA
Edirne - Çiftçi
İstifa ÇİNİBULAK
İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker
Gaye SAYGILI
Tekirdağ İl Kültür Turizm Müdürlüğü - Memur
Hasan ÖZDEMİR
Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Gençlik Kulübü Derneği - Öğretmen
61
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Eğitim, insanı diğer canlılardan ayıran temel süreçlerden biridir. Bir takım yeterliliklerle
dünyaya gelen insan, eğitim yoluyla bulunduğu toplumun değer yargılarını, topluma uyumu ve
hayatını devam ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu bilgi ve beceriyi kazanır. İnsanın eğitimini
zorunlu kılan nokta toplum yaşamıdır. Toplum yaşamı olmasa, insanın eğitim ihtiyacından da söz
edilemez. Eğitim, insanın bugünkü ve gelecekteki yaşamına bir müdahaledir. İnsanın düşünce ve
davranışlarında amaçlı olarak istenilen yönde bir değişiklik gerçekleştirme sürecidir.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• Bölgede kadın okur-yazarlık düzeyi ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha yüksek olmasına
karşın yetersizdir.
• Genel olarak örgün ve yaygın eğitimdeki eksiklikler ve aksamalar, erkek egemen ve baskıcı
toplum yapısının sürmesine neden olmakta, kadının kendi geleceğine ilişkin kararları vermesinde
engeller oluşturmakta ve kadının statüsünün geri kalmasına yol açmaktadır.
• Kızların ortaöğretime -özellikle mesleki eğitime- katılım düzeyleri kırsal alandan illere
ulaşım, barınma ve ekonomik sorunlardan dolayı yetersiz kalmaktadır.
• Kız öğrenciler taşımalı eğitim sisteminden dolayı okul öncesi ve ilköğretim düzeyinde örgün
eğitimden istenen düzeyde yararlanamamaktadır.
• Örgün eğitimdeki sorunlara ek olarak kadınlar yaygın eğitimde de geri kalmaktadırlar.
• Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik
sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile sağlık ve sosyal konularla ilgili
eğitimlere ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir.
• Kadınların özellikle ergenlik çağında bulunan çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği ile
ilgili sorunlar yaşadıkları ortaya çıkmıştır.
• Kırsal alanda kadınların sosyal, ekonomik ve bireysel gelişimlerini destekleyecek bilgi
edinme kaynakları ve bu kaynakları kullanabilme becerileri istenilen düzeyde değildir.
• Birçok kurum ve kuruluş tarafından kırsal alandaki kadınlara eğitim verilmekte ancak
kurumlar arasında verilen eğitimler ile koordinasyon ve eşgüdüm olmadığından sağlıklı bilgi akışı
sağlanamamakta, kimi konularda eğitimler tekrar edilirken, kimi konulara hiç değinilmemektedir.
• Bölgede eğitim gereksinimlerinin belirlenmesine yönelik ihtiyaç analizleri yapılmamaktadır.
Verilen eğitimlerin bölgesel olarak ihtiyaca hizmet etmemesinden dolayı katılım düşmektedir.
• Kırsal alanda verilen eğitimlerin yoğunluklu olarak köy kahvelerinde yürütüldüğü
görülmektedir. Kırsal alandaki kadınların köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda
sıkıntı yaşadıkları tespit edilmiştir.
• Halk Eğitim Merkezlerinden bölgenin ihtiyacını karşılayacak yönde kurslar, eğitimler talep
edildiğinde uygun modül olmadığı ifade edilerek taleplere cevap verilemediği tespit edilmiştir.
• Köylerde yoğun bir şekilde eğitim veren Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi
mezunlarının bulunmamasından dolayı bölgesel eğitimlerle ilgili sorunlar yaşanmaktadır.
• TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan Tarım Danışmanlarının, sorumlu
oldukları köy sayısı fazla olduğu için verdikleri eğitimler verimli olamamaktadır.
• Tarım, hayvancılık ve ev ekonomisi konularında bilgi eksikliği kadınların üretime katkı
yapmalarına engel oluşturmaktadır.
62
Marmara Bölgesi
• Kadınların sosyal güvenlik kapsamının dışında kalması, üretime katılmaları ile ilgili isteksizlik
doğurmaktadır.
• Kırsal alandaki kadınlar aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma
konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgede geçmişe göre cinsiyet ayrımının daha az olması,
• Kadınların eğitim alma konusunda istekli olup talepte bulunmaları,
• Kadınların üretimde geçmişe göre daha bilinçli bir şekilde aktif durumda bulunmaları.
Zayıf Yönler
• Ataerkil aile yapısı, toplumsal baskı,
• Kadınlara yönelik yapılacak eğitimler için uygun mekânların bulunmaması,
• Yetişkin eğitimi veren kurum ve kuruluşların verdikleri eğitimlerle ilgili koordinasyon ve
eşgüdüm eksikliği,
•
Yetişkin eğitimi veren ilgili kuruluşların tümü ile ilgili bilgi sahibi olunmaması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Toplumsal kalkınmayı sağlamak için kadının statüsünün yükseltilmesi önemlidir. Bu amaçla
yalnızca kadını eğitmek yeterli olmayacaktır. Bu nedenle örgün ve yaygın eğitimde özellikle insan
hakları, kadın hakları, medeni kanun, kadının statüsünün yükseltilmesi gerekliliği, toplumsal
cinsiyet ve fırsat eşitliği gibi temel sosyal konularda erkeklerin de eğitim alması sağlanmalıdır.
• Kırsal alandaki kadınların, köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda sıkıntı
yaşamalarından dolayı başka bir mekânın tespit edilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu amaçla
köylerde kapatılmış olan taşımalı eğitimden dolayı kullanılmayan ilkokul binalarının kırsal alandaki
kadınların eğitimleri için “Köy Eğitim ve Kültür Merkezi” adı altında bir kurum oluşturularak
yapılacak eğitim çalışmaları için kullanılabilir.
• Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik
sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile ilgili ihtiyaç duydukları eğitimler
için sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı veya hekim, ebe, hemşire gibi alan uzmanlarından
yardım istenerek bu merkezlerde eğitimler verilebilir.
• Kadınlar, doğum kontrol yöntemleri ile ilgili erkeklerin de eğitim almaları gereğini ifade
etmişlerdir.
• Kırsal alanda çeşitli kurum ve kuruluşların düzenlediği eğitimlerin tekrarını önlemek için
kurumlar arasında iletişim sağlanmalıdır. Örneğin, tüm kurumların web sayfalarında verilen
eğitimlerle ilgili bilgiler yer alabilir. Broşür, dergi vb. yayım vasıtaları kullanılarak kurumlar
tarafından verilen eğitimlerle ilgili bilginin transferi sağlanabilir ya da kurulacak bir eğitim
eşgüdüm/koordinasyon merkezi, çeşitli kurumların verdiği eğitimleri organize edebilir.
• Köy Eğitim ve Kültür Merkezleri, kırsal alandaki kadınların ihtiyaç duyduğu konserve
yapımı, dokuma, arıcılık vb. gibi eğitimlerin verilmesinin yanında sosyal aktiviteler (folklor, tiyatro
kursları vb.) için de kullanılabilir. Ayrıca çeşitli toplantılarda yine bu mekânlarda gerçekleştirilebilir.
• Yükseköğretim kurumları ile işbirliğine gidilerek kırsal alandaki kadınların ihtiyaç duyduğu
eğitimlerle ilgili seminerler düzenlenmeli, üretim niteliğinin geliştirilmesi boyutlarında bölgeye
63
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
katkılar sağlanmalıdır. Eğitim Fakültelerinde bulunan “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersi
kapsamında üniversite öğrencilerinden kırsal alanda yapılacak eğitimlerle ilgili destek alınabilir.
• Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi
mezunlarının yer almasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Ancak, bu okullar kapatıldığından
dolayı kırsal alandaki kadınların ihtiyacı olan eğitim hizmetlerinin verilmesi aksamaktadır. Kırsal
alanda kadınların eğitim hizmetlerinden yararlanma sürecinde yaşadıkları çekimserlikleri ortadan
kaldırmak için daha fazla kadın uzmanın istihdamı için bu okulların yeniden açılması önerilmektedir.
• TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan Tarım Danışmanlarının, kırsal alandaki
kadınlara verdikleri eğitimlerin verimli olabilmesi için sorumlu oldukları köy sayılarının azaltılmalıdır.
Tarım Danışmanlarının sorumlu oldukları köy sayısı, köylerdeki çiftçi sayısı, çalışma alanı vb. koşullar
göz önünde bulundurularak belirlenmeli ve tarım danışmanlarının sayısı arttırılmalıdır.
• Sivil Toplum Kuruluşları köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla bir
araya getirip çeşitli sohbet toplantılarıyla kadınlar arası etkileşimi sağlayabilirler.
• Kırsal alandaki kadınların aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma
konusunda yaşadıkları sorunları çözebilmeleri için kooperatifler, dernekler kurulabilir; mikro kredi
almaya cesaretlendirilebilirler. Köylü ve kentli kadınların buluşmasının sağlandığı toplantılarda
ürettikleri ürünlerini satışa sunarak ürünlerine pazar bulma imkânı bulabilirler.
• İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından Halk Eğitim Merkezlerine yeni modül açabilmek için
yapılması gerekenlerle ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılmalıdır.
• Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın yürüttüğü çalışmaların özellikle köylere de ulaşması için
girişimlerde bulunulmalıdır.
• Çocukların okul öncesi eğitimden yararlanabilmesini sağlamak için “Mobil Okul” sayısının
kırsal alanda arttırılması gerekmektedir.
PAYDAŞLAR
• Milli Eğitim Bakanlığı
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• Sağlık Bakanlığı
• Yerel Yönetimler
• Üniversiteler
• Sivil Toplum Kuruluşları
İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ
İl Milli Eğitim Müdürlükleri, başta örgün eğitimde kızların okul kayıt ve devamlarını denetleme
ve belirlenen sorunların çözülmesi konusunda, çeşitli kurum ve kuruluşlarla iletişim halinde, yoğun
çalışmalara devam etmelidir. Yaygın eğitimlerin düzenlenmesi, koordinasyon ve organizasyonu ile
ilgili eşgüdüm merkezi/birimi, İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde kurulabilir. Bu birim sayesinde
bölgeye ait eğitimlere yönelik ihtiyaç analizleri yapılabilir ve ihtiyaca yönelik eğitimler planlanabilir.
Aynı zamanda bu birim, yetişkin eğitimi bölümü bulunan üniversitelerle temasa geçerek, yetişkine
yönelik eğitimlerin niteliği, eğiticilerin eğitimi, eğitimin organizasyonu gibi konularda destek alabilir.
Böyle bir birim oluşturulduğunda verilecek eğitimlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, verimliliği
vb. gibi durumlar takip edilebilir. Kırsal alanda gerçekleştirilecek eğitimlerin verimliliği gibi durumların
tespiti ile ilgili yapılacak çalışmalar için üniversitelerden, bağımsız değerlendirme şirketlerinden
destek alınabilir. Yetişkine yönelik düzenlenecek olan tüm eğitimlerin yetişkinin ihtiyacına yönelik
olması etkililiğinin ve etkinliğinin değerlendirilmesi, tarafsız ve bağımsız kişi/kurumlar tarafından
ölçülürse etkili olacaktır
64
Marmara Bölgesi
1. 3. YOKSULLUK ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumluları
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Moderatör
Dr.Phil. Habilitand Erdoğan GEDİK
J.W. Goethe Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi, Sosyoloji
Bölümü/Frankfurt - Almanya
Raportör
Ziraat Yüksek Mühendisi - Ebru DOĞRUCAN
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü
Bakanlık Sorumlusu
Naki ÇETİN - Ziraat Mühendisi
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Hicran BALI
Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü
Meltem Esin POLAT
İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Özlem KALEM
Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü- Ziraat Mühendisi
Tuba UÇAK
Kocaeli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Necmi GÜNDÜZ
Trakya Kalkınma Ajansı - Uzman
Zeynep GÜNEÇ
Yalova - Çiftçi
İsmail YILMAZ
Tekirdağ İl Özel İdare Müdürlüğü - Kültür ve Sosyal İş. Müdürü
Nurdan USLU
Kırklareli - Çiftçi
Nazmiye BALCI
Kocaeli - Çiftçi
Neriman BAĞDAT
Sakarya - Çiftçi
Salih AKBULUT
Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü- Müdür Yrd. V.
Hülya YUNAK
Tekirdağ Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
Ayşe ŞİMŞEK
Hacettepe Üniversitesi - Araştırma Görevlisi
Müjgan SÜVE
İstanbul - Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vak.
65
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Yoksulluk, bugün bütün dünya üzerinde en büyük problem olarak algılanmakta ve bu konu
çeşitli perspektiflerden sosyal bilim ve kültür bilimleri içinde ele alınmaktadır. Ancak, genel olarak
ele alınan yoksulluk kavramı ekonomik yoksulluk çerçevesinden hareketlidir. Dünya Bankası
verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri mutlak yoksul olarak tanımlanmaktadır. Bu
nüfusun dörtte üçü de kırsal kesimde yaşamaktadır. Öte yandan DPT’nin 2001 verilerine göre ise
Türkiye’de günde 1 ABD dolarının altında yaşayanlar, toplam nüfusun %15’ini oluşturmaktadır.
Bu kadar vahim sonuçlar gösteren yoksulluğun, ağırlıklı olarak “ekonomik” yoksulluk bazında ele
alınıp araştırılması ise, sonuçlardan çok daha düşündürücüdür. Ekonomik yoksulluk, güncel
sosyoloji kurumları içinden bakıldığında yoksulluk olgusunun sadece bir parçasını oluşturmakta,
fakat aynı zamanda, yoksulluğun açılımlarını da beraberinde getirmektedir. Yoksulluk aynı
zamanda kırsaldır, yoksulluk cinsiyetlidir ve bundan en çok kadın etkilenir. Ekonomik yoksulluk,
kültürel ve sosyal yoksulluğu da beraberinde getirmektedir. Yaşlılık” ile birlikte bu yoksuzluklar
artar, katmerlenir *(Gedik 2009).
*Gedik, Erdoğan (2009). “Yoksulluğun Çeşitlendirilmesi/Cinsiyetlendirilmesi: İlişkiler,
Dayanışma ve Stratejiler.” III. Ulusal Antropoloji Kongresi’nde sunulan bildiri.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• Kadın çiftçinin üzerinde ev, tarla gibi mal ve mülklerin olmayışı, bunları kredi gibi farklı
finansal kaynaklara ulaşmada teminat olarak gösterememesinden dolayı doğan zorluklar.
• Geleneksel ataerkil zihniyetin kadın üzerindeki egemenliği. Erkeğin tarım alanında hakim
olması, kadını tarım alanında görünmez kılmaktadır. Kadının ev işleri, çocuk bakımı gibi
geleneksel rollerin dışında çalışma imkanını kısıtlanmaktadır.
• Kadınların, kadın hakları konusunda bilgi sahibi olmamaları. Özellikle kadınların mirastan
mağdur edilmesi ve hakkını tam olarak alamaması. Medeni kanunda kadın ve erkek eşit haklara
sahip olmasına karşın, uygulamada kadının mirastan mahrumiyeti söz konusudur ve bu durum
da toplumsal olarak normal karşılanmaktadır.
• Kadınların doğduğu ve yaşadığı sosyal, kültürel ve ekonomik kaynakları hayata başlangıç
noktası olarak almaları ve bağlı bulundukları statüyü değiştirme olanağı bulamamaları. Bunun bir
uzantısı olarak da kadınların eşit eğitim alamamaları.
• Karşılıklı güven eksikliğinden dolayı örgütlenememe.
• Maddi olanaksızlıklar nedeniyle organik üretim sertifikası alınamaması ve sertifikasızlıktan
doğan mağduriyetler.
• Kadının sahip olduğu becerilerin bir meslek olarak kabul ve saygı görmemesi.
• Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin tarım alanında daha derin olması ve bunun yoksulluğun
üretilmesinde ve devamında belirleyici bir unsur olması.
• Uzun süre kadının kamusal alanda görünmeyişi ve günümüzde kamusal alana çıkmaya
çalışmasından dolayı, erkeklerle kaynak ve erk paylaşımı mücadelesi söz konusudur. Kadının her
türlü bilgi kaynağına ulaşamaması ya da ancak erkek üzerinden ulaşması, kadını bağımlı kılması.
• Maddi olanaksızlıktan okuyamama veya evlendikten sonra eşinin desteği ile okuması.
• Demokratikleşmedeki eksiklikler ve bu nedenle kadının ürettiğinin değer kazanamaması.
• Sosyal güvence eksikliği ya da yokluğuna bağlı olarak özgüven eksikliği.
66
Marmara Bölgesi
• Kadınların kooperatif kurması devlet tarafından desteklense de, parayı kazanan kişinin
erkekler olması ve sonrasında yönetimin erkeklere geçmesi.
• Tarım ya da hayvancılık yapmak isteyen kadın çiftçilerde yeterli sermayenin bulunmaması
veya başlangıç için yeteri kadar teşvik bulunmaması.
• Meslek hastalıkları ve iş kazası tanımlarının çiftçileri kapsamıyor olması.
• Kadının finansal kaynaklara ulaşma noktasında sorun yaşaması.
• Kadının aile içinde ekonomik olarak söz hakkına sahip olması durumunda aile birliğinin
bozulacağı inancı.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgenin biyolojik çevresinin (ekoloji) farklı ürünler yetiştirmeye elverişli olması.,
• Eğitim düzeyinin Türkiye geneli ile kıyaslandığında daha yüksek oluşu,
• Sanayinin gelişmiş olması,
• Saklama, yerleştirme, sevkiyat şartları (Lojistik), altyapı ve ulaşım sorunlarının
bulunmaması,
• Bölgenin işlenilebilir arka çevresinin (Hinterland) geniş olması.
Zayıf Yönler
• Çiftçiliğin saygın bir meslek olarak görülmemesi ve bu durum içinde kadın çiftçi imajının
yarattığı zorluklar,
• Her ne kadar tarımsal alanda eğitim veriliyor olsa da, istenilen düzeyde olmaması,
• Sanayisinin gelişmiş olmasına karşın, tarımsal sanayinin tarımı geliştirici düzeyde olmaması.
• Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında çiftçi örgütlerinin değil, aracıların egemen olması,
• Kadınların birey olarak pazarlama olanaklarının kısıtlı olması,
• Kadınların kendilerine ait sosyal güvencelerinin bulunmaması,
• Kadınların erkek egemen kooperatiflerde örgütlenmelerinin zorluğu,
• İnsan kaynakları bakımından zengin olmasına karşın; tarım sektöründe çalışacak istekli
kişilerin bulunmaması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Çiftçi eğitimlerinin kadınlara yönelik olarak tasarlanması,
• Devletin kadınları hakları konusunda bilgilendirmesi,
• Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan
dağıtılması,
• Bilgi akışının ve koordinasyonunun sağlanması,
• Tarım konusunda kadına yönelik faaliyetlerin daha da arttırılması ve çeşitlendirilmesi,
• Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi,
• Kırsalda kadınlara ulaşmada kadın memurdan yararlanılması,
• Köy sosyolojisi konusunu çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması,
67
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi,
• Organik tarımın desteklenmesi,
• Her türlü meslek eğitimine kadınların da alınması,
• Toplumsal cinsiyet ve kadın hakları konusunda eğitimlerin yaygınlaştırılması
PAYDAŞLAR
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• Halk Eğitim Merkezleri/Milli Eğitim Bakanlığı
• İl Özel İdareleri
• Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
• İŞKUR
• Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü
• Üniversiteler
• Sivil Toplum Örgütleri
• Kooperatifler ve Dernekler
• Meslek Kuruluşları
68
Marmara Bölgesi
2. Kırsal Alanda Kadının
Tarımsal Üretim ve
Pazarlamadaki Rolü
2.1. Tarımsal Üretim
2.2. Girişimcilik ve Pazarlama
69
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
70
Marmara Bölgesi
2. 1. TARIMSAL ÜRETİM ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumlusu
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fak. Tarım Eko. Böl.
Moderatör
Yrd. Doç. Dr. Seviye YAVER
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl.
Raportör
Arş. Gör. Özlem TURAN
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Böl.
Bakanlık Sorumlusu
Uzm. Şerife TUNA- Ev Ekonomisti
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Yrd. Doç. Dr. Canan TUNA
Tekirdağ Namık Kemal Üni. Ziraat Fak
Hadi DAĞAŞAN
Yalova İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü
Hayrullah SEZGİN
Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi
Mustafa KAYABAŞI
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Hanifi ARDA
Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü
Halime BARAN
Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Sevilay BAHAR
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Emrah MORALAR
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Nuray ÖZÇETİN
Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası - Ziraat Mühendisi
Perihan ÇAKMAK
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Vildan HEYCAN
Ferhadanlı Köyü Tekirdağ - Çiftçi
Halime HIZLI
Ferhadanlı Köyü Tekirdağ - Çiftçi
Hacer TEZCAN
Tekirdağ Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği
71
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Kadın çiftçi; tarımsal üretimin tüm aşamalarında emek veya sermaye sahibi olarak yer alan,
karar sahibi ya da uygulayıcı olarak üretimin yapılmasını sağlayan kadınlarımız olarak
tanımlanabilir.
• Kadın çiftçilerin tarımsal üretim sürecinde üzerine aldığı roller;
• İşletme ve mülk sahibi olarak ürünlerin üretilmesinden satılmasına kadar karar verme
yetkisine sahip olmak,
• Aile içi ücretsiz işçi olarak emeği yoğun işlerde sorumluluk üstlenmek,
• Mevsimlik işçi olarak ihtiyaç duyan işletmelerde emek yoğun işlerde çalışmak.
Tarımsal üretim, kırsal kesimde toprak, su ve biyolojik kaynaklar ile birlikte tarımsal girdiler
kullanılarak toplumun barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılan bitkisel ve
hayvansal üretimi ifade eder. Etkin ve verimli bir tarımsal üretimden bahsedebilmek için; planlı
üretim, üretimin her aşamasında insan ve çevre sağlığına duyarlı, tüketici ve pazarın beklentileri
ile uyumlu üretim yapılması gerekmektedir.
Kırsal alanda kadınlar tarımsal üretimin her aşamasında özellikle ücretsiz aile işçisi ya da
mevsimlik işçi olarak yer almaktadır. Aile işçisi olarak üretime katılan kadınlarımızın doğrudan
tarımsal üretime katılım düzeyleri işletme büyüklüğü, mekanizasyon derecesi, üretilen ürün vb.
bazı değişkenlere bağlı olarak değişmektedir. Örneğin bölgemizin tahıl üretimi yapılan il ve
ilçelerinde kadınların tarımsal üretime katılımı oldukça düşüktür. Ancak meyve ve sebze üretimi,
bağcılık veya hayvancılık yapan işletmelerde aile içi işgücü ya da mevsimlik işçi olarak kadınların
payı çok daha fazladır. Kadının üretime katılımının az olduğu durumlarda bile kadınlarımız aile içi
ihtiyacı giderecek alanlarda tarımsal üretime katılmaktadır.
Gelir ve sosyal kalkınma gibi açılardan, Türkiye’nin diğer bölgelerinden daha avantajlı olan
bölgemizde dahi işletme sahibi kadın sayısı çok azdır. Kadınlarımız, üretim faaliyetlerinin
gerçekleştirilmesinde vazgeçilmez bir yere sahip olmasına rağmen, pazarlama ve satış
aşamasında karar verici olarak önemli bir yere sahip değildir.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• İşletmelerin optimum işletme büyüklüğünde olmamaları, küçük ölçekli aile işletmeleri
şeklinde üretim yapmaları,
• Tarımsal üretimde girdi fiyatlarının yüksekliği,
• Bölgemizde işletme sahibi kadın sayısının az olması,
• Pazarlamada üreticinin yer alamaması ve fiyat oluşumu konusunda yeterince etkin
olamaması,
• Üniversite ve araştırma kuruluşlarının tarımsal üretimle ilgili yaptıkları araştırmaların ülke
geneline yayılamaması, eşgüdümün sağlanamaması,
• Mülkiyet problemi,
• Kırsal alanda gelir ve istihdam yetersizliği nedeniyle kentlere göçün artışı,
• Kırsal kesimdeki kadınların sosyal güvencesinin olmayışı,
• Tarımsal örgütlere olan güvensizlik nedeniyle etkin katılımın olmaması,
• Üretim planlaması eksikliği nedeniyle yeni pazar olanaklarının oluşturulamaması,
• Kırsal kadın konusunda yapılan çalışmalarla ilgili düzenli istatistiki verilerin bulunmaması,
• Araştırma-yayım-çiftçi bağının yeterince güçlü olmaması.
72
Marmara Bölgesi
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgemizde Ziraat Fakültesi olan iki üniversitenin ve çok sayıda Araştırma Enstitüsünün
olması,
• Bölgemizde yer alan kadınların sağlık hizmetlerine ulaşmasının diğer bölgelere göre daha
kolay olması,
• Bölge kadınlarının temel ve mesleki eğitim hizmetlerinden yararlanma olanaklarının daha
fazla olması,
• Bölgenin yeniliklere açık olması,
• Milli gelirden alınan payın diğer bölgelere göre yüksek olması,
• Bölgede örgütlenme kültürünün yaygın olması,
• Tarımsal örgütlerin bölgede aktif olması,
• Tarımsal üretimde verimin yüksek olması,
• Bölgemizde kırsal alana yönelik alt yapı hizmetlerinin giderek gelişmesi,
• Bölgede sanayi ve hizmet sektörünün gelişmiş olması nedeniyle kadınların giderek tarım
dışı işlerde çalışma eğiliminin artmasıyla gizli işsizliğin önüne geçilmesi,
• Sanayi ve hizmet sektöründe çalışan kadınların sosyal güvencesinin olması,
• Teknolojideki gelişime paralel olarak kırsal alanda yaşayan kadınlarında gün geçtikçe
teknoloji kullanım düzeylerinin giderek artması,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hibe projelerinde, kadına yönelik pozitif ayrımcılığın
başlaması,
• Kırsal kadının iletişim kurduğu tarımsal kurum ve kuruluşlardaki kadın istihdamının artması,
• Bölgede kadın girişimciliğine duyulan güvenin artması,
• Bölgemizde yürütülen tarımsal projelere katılımın fazla olması (meyve olgunlaştırma ve
soğuk hava deposu projesi, alternatif enerji kaynaklı sera projesi, meyve paketleme ve depolama
projesi)
• Bölgede bitkisel ve hayvansal üretimde mekanizasyonun yaygın olması,
• Bölgede kadının evlilik yaşının yüksek olması ve çocuk sayısının azlığı.
Zayıf Yönler
• Kırsal örgütlenmede kadınların oranının düşük olması,
• Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarımızın sosyal güvencesinin olmaması,
• Hayvansal üretimde kadının ağırlıklı çalışması,
• Kırsal alanda geleneksel miras paylaşımı nedeniyle tarım arazilerinin kadın aleyhine eşit
paylaştırılmaması,
• Bölgede miras yoluyla bölünen parçalı ve küçük arazi yapısı nedeniyle tarımsal üretimin
ailenin geçimini karşılayacak düzeyde olmaması,
• Kadının iş yükünün fazlalığı ve çeşitliliği,
• Kadınların tarımsal üretimde ücretsiz aile işçisi olmaları,
• Kadınların ataerkil aile yapısı nedeniyle sosyal hayata katılımlarının az olması,
73
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Köyden kente göç nedeniyle köylerde yaşayan nüfusun yaş ortalamasının artması, buna
bağlı olarak tarımsal üretimin olumsuz etkilenmesi,
• Piyasa fiyatları oluşturulurken devletin müdahalesinin olmaması,
• Üretim planlamasının olmaması,
• Tarımsal üretimde kayıt dışılık olması,
• Girdi maliyetlerinin yüksek olması,
• Bölgede sanayinin yoğun olması nedeniyle ortaya çıkan kirliliğin tarımsal üretimi olumsuz
etkilemesi,
• Hayvansal üretimde çalışan kadınların zoonoz (şarbon, brusella v.b.) hastalıklara maruz
kalması,
• Bölgedeki tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Bölgemizde uygulanacak hibe projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılması,
• Kırsal kalkınma projelerine kadın üreticilerinin katılımının teşvik edilmesi,
• Hayvansal üretimde kadının işgücünün azaltılması amacıyla toplu sağım ünitelerinin
kurulması,
• Üreticilerin güçlenmesini sağlayacak kurumsal ve yasal düzenlemelerin hızla yapılması,
• Pazarlama kanallarında ve üretimde örgütsel yapının güçlendirilmesi, üretici ile tüketici
arasındaki aracıların kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması,
• Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması
sağlanarak uzun dönemde kadınların sosyal ve ticari hayata katılım oranının artırılması.
• Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması, kırsal kesimde yaşam standartlarının arttırılması,
• Tarımsal eğitime ağırlık verilerek üretimde kalite ve verimliliğin arttırılması,
• Kadın çiftçilerin mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının
arttırılması,
• Önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini paylaşması,
• Bölgemizde kadınlara yönelik örgütlerle Türkiye çapında faaliyet gösteren örgütlerin
iletişiminin sağlanması,
• Geleneksel miras paylaşımında kadının mağduriyetinin engellenmesi için gerekli tedbirlerin
alınması,
• Parçalı arazilerin toplulaştırılması ve hisseli arazilerde mülkiyet edinim hakkının kadına
verilebilmesi için kredi olanaklarının arttırılması,
• Tarımsal üretimde kayıt dışılığı azaltacak önlemlerin alınması,
• 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanunu ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda üretici lehine
tadilat yapılması,
• Gıda güvenliği konusunda kadın çiftçilerin bilinçlendirilmesi,
• Hayvan barınaklarının iyileştirilmesi ve hijyene önem verilmesi ile sağlık problemlerinin
engellenmesi,
• Devletin kırsal alanlarda kadınların sosyal güvenlik primlerine destek sağlaması,
74
Marmara Bölgesi
• Bölgedeki tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının engellenmesi,
• Tarım sigortalarının yaygınlaştırılması,
• Kadın çiftçilere yönelik hizmet götüren tüm Bakanlıkların illerdeki temsilcilerinden oluşan
bir koordinasyon kurulu oluşturulması,
• Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı sonucunda elde edilen görüş ve önerilerin ulusal medyada yer
almasının sağlanması.
PAYDAŞLAR
• Çiftçiler
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• Üretici ve Meslek Örgütleri
• Kooperatifler
• Üniversiteler,
• İlgili kamu kurum ve kuruluşları
• Sözlü, yazılı ve görsel basın (radyo, tv, gazete ve dergiler)
• Kredi veren kurum ve kuruluşlar (Tarım kredi kooperatifleri ve bankalar)
• Sivil Toplum Kuruluşları
• Kalkınma Ajansları
İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ
• Bölgesel kırsal alanda kadın çalıştayı sonunda ortaya çıkacak sonuç ve önerilerin Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı tarafından dikkate alınıp sahada uygulamaya konulması,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca geliştirilecek yeni projelerde kadının rolüne dair bir değişim
ve iyileşme olup olmadığının takip edilmesi,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca uygulanan projelerde kadın üreticilere pozitif ayrımcılık
yapılması ve bunun kamuoyuna duyurulması,
• Kadın çiftçilere uygulanan yayım ve eğitim hizmetleri sonucunda eğitilen kadın sayısındaki
artışın gözlemlenmesi,
• Çalıştay sonucu elde edilen sonuçlar ve önerilerin paydaşlara aktarılması ve
talimatlandırılması,
• Sivil toplum kuruluşları, kooperatifler, meslek örgütleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kayıt
sistemlerinde, farklı kaynaklardan uygulamaya konulacak olan projelerde kadın üye ve girişimci
bazında bir artış olup olmadığının takip edilmesi,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kadın çiftçiler ve girimcilerle ilgili web sitesi oluşturulması,
tartışma forumunun açılması, yayıma ilişkin ulusal ve uluslararası tüm istatistikî verilerin bu sitede
yer almasının sağlanması.
75
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
2.2. GİRİŞİMCİLİK VE PAZARLAMA ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumlusu
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN
Namık Kemal Üni. Ziraat Fak. Tarım Eko. Böl.
Moderatör
Yrd. Doç. Dr. Şule TURHAN
Uludağ Üni. Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Böl.
Raportör
Arş. Gör. Zeynep PARSEKER
Uludağ Üni. Ziraat Fakültesi. Tarım Ekonomisi Böl
Bakanlık Sorumlusu
İlknur DEDE - Mühendis
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Arş. Gör. Dr. Emine YILMAZ
Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi
Öğr. Gör. Nilüfer Ayça ÇEVİKELLİ Kırklareli Üni. Kepirtepe MYO
76
Leyla ERÇİKLİ
Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ev Eko. Teknisyeni
Mine BAYRAKATAROĞLU
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Tijen EVCİN
Yalova – İşletmeci
Cemal ÖZSU
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Ayfer KAYHAN
Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Özden KARAEVLİ
Tekirdağ Önder. Çift. Dan. Dern. - Çiftçi
Fatma GAGALOĞLU
İstanbul - Çiftçi
Funda SAĞLAM
Tekirdağ San. ve Tic. İl Müd.- Zir. Yük. Müh.
Ebru Zeynep ÖZEL
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Müh.
Marmara Bölgesi
GİRİŞ
Girişimci; emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynaklar olarak sayılan üretim faktörlerini bir
araya getirerek mal veya hizmet üreten bireydir. Girişimcilik; yaşanılan çevre içerisinde ortaya
çıkan fırsatları değerlendirerek projeler oluşturma, projeleri yaşama taşıma ve katma değer
üreterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır. Bir başka deyişle girişimcilik;
finansal, fiziksel ve sosyal risklere katlanılarak, kişisel tatmin ve bağımsızlık elde edilerek yeni bir
değer yaratma sürecidir.
Pazarlama; kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimi sağlamak üzere,
ürünlerin, hizmetlerin ve düşüncelerin yaratılmasını, fiyatlandırılmasını, dağıtımını ve satış
çabalarını planlayan ve uygulayan bir bilim dalıdır.
Pazarlama kavramında vurgulanan bazı noktalar ise şöyledir:
• Pazarlama, insanların gereksinimlerinin ve isteklerinin karşılanmasına yöneliktir.
• Pazarlama, değişimi kolaylaştırır ve gerçekleştirir.
• Pazarlama çeşitli eylemlerden oluşur.
• Pazarlama eylemleri insanlar ve örgütler tarafından yapılır.
• Pazarlamaya ürünler, hizmetler ve düşünceler konu olurlar.
• Pazarlama eylemleri planlanmalı ve denetlenmelidir.
Kırsal Alanda Kadın Girişimciliği ve Pazarlama; kırsal alanda yaşayan kadının daha üretken
çalışarak emeğini daha etkin kullanması, kamu ve özel ilgili kurum ve kuruluşlara ulaşarak
kalkınma sürecine katılabilmesi ve ürününü en etkin bir şekilde pazarlayabilmesidir.
Kırsal alanda yaşayan kadınların ürünlerin pazarlamasında ki rolü yok denecek kadar azdır.
Zira mülkiyet erkeklerin üzerinde olduğu için para ile ilgili işler erkeklerden sorulur. Dolayısıyla
kadınlar kendi ürettikleri ürünlerin pazarlanması üzerinde bile söz sahibi olamayabilmektedirler.
Türkiye tarımında emek, sermaye ve işgücünü bir araya getiren ve işletme sahibi olan kadın
girişimciler yaygın değildir. Kırsal alanda yaşayan kadınların mülk sahibi olamaması ve eğitimsizlik
gibi nedenlerden dolayı girişim ve pazarlama konuları marjinal kalmaktadır.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• Eğitim ve yönlendirme eksikliği (genellikle eğitim eksikliğinin ileri yaşlardaki insanlarda
ortaya çıkması, genç kesimin ise tarım üzerine çalışmak istememesi),
• Miras kanunu ile tarımın etkinliğinin zayıflaması (arazilerin parçalanması),
• Kadınların kuracakları işletmelere ait ilk yatırım sermayelerini kolaylıkla elde edememesi,
• AB fonlarından gelen yatırım ve eğitim desteklerinin Marmara Bölgesi’ne aktarılamaması,
• Bilgilendirme ve eğitim çalışmalarında kadın katılımcıların eksikliği,
• Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerini üretim ve pazarlamadaki
mevzuattan kaynaklanan zorluklar nedeniyle pazarlayamaması,
• Kadın girişimcilerin istedikleri bilgiye ulaşmada zorluk çekmesi (hangi kaynak ve
kurumlardan bilgi alacağını bilmemesi ve kurumlararası koordinasyon eksikliği),
• Üreticinin ürününü pazarlamada sıkıntı çekmesi (fiyat, aracılar, ambalaj, tanıtım,
depolama, lojistik vb.),
• Örgütlenmenin gelişememesinden dolayı üreticinin pazarlamada çok fazla etkili
olamaması, aracılardan dolayı ürününü düşük fiyata satması,
• Kooperatiflerin etkin çalışmaması,
• Kadın girişimcilerin kooperatif kurmasının maddi yük getirmesi, vergilerin ağır olması ve
kadının örgütlenmeye karşı çekimser kalması,
• Mikro kredilerin düşük miktarda olması ve kadınların bu konudaki bilgi eksikliği,
77
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Kırsal alandaki genç nüfusun göç nedeniyle azalması,
• Kırsal alandaki kadınların üzerindeki sosyal, kültürel ve geleneksel baskıların olması ve bu
baskıların kadın girişimciliğini olumsuz yönde etkilemesi,
• Kırsal alandaki kadınların kolaylıkla risk alamaması,
• Üretim planlamasının yapılmaması ve hızlı büyüme arzusu,
• Üreticiye verilen kredi teminatlarının yüksek olması,
• Standart kalitede ürünlerin üretilememesi,
• Üretilen ürünlerde sürdürülebilirliğinin sağlanamaması,
• Geleneksel ürünlerde markalaşmanın zorluğu.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgedeki eğitim seviyesinin ülke ortalamasına göre yüksek olması,
• Bölgedeki toprak verimliliğinin yüksekliği ve uygun iklim koşulları,
• Bölgede aile başına düşen çocuk sayısının az olması nedeniyle kadının sosyal ve ekonomik
faaliyetlere yönelmesinin daha kolay olması,
• Miras paylaşımının eşit olması,
• Bölgede teknoloji seviyesinin yüksek olması,
• Bölgeye özel yöresel ürünlere talep olması (doğal mantar, tıbbi bitkiler, kekik, ıhlamur,
kiraz gibi ürünler),
• Bölgede kırsal turizmin yapılabileceği yerlerin çok fazla olması,
• Bölgenin iç ve dış pazarlara yakın olması,
• Bölgenin güçlü bir ulaşım ağının olması (karayolu, havayolu, denizyolu),
• Bölgede sanayinin fazla olması nedeniyle pazarlamanın kolaylaşması,
• Trakya'nın Hayvancılık açısından “ari bölge” olması,
• Bölgenin sınıra yakınlığından dolayı uluslararası ticari potansiyeli.
Zayıf Yönler
• Bölgede nüfus artış hızı daha az,
• Kırsal alanda genç nüfus oranının düşüklüğü,
• Köyden kente göç oranının yüksekliği,
• İç kesimdeki köylere ulaşım zorluğu,
• Bölgedeki su kaynaklarının az olması,
• Bölgedeki alt yapının eksikliği,
• Kırsal alandaki kadınların girişimcilik konusunda yönlendirilmemesi, lider ruhlu girişimcilerin
az olması,
• Bölgede su ürünlerinden yeterince faydalanamaması,
• Bölgede kırsal turizminin desteklenmemesi ve tanıtımının yapılmaması, yöresel ürünlerinin
tanıtımının yapılmaması,
• Örgütlenme konusunda kadınların bilgi eksikliği,
• Verimli tarım arazilerin amaç dışı kullanımı (imar ve sanayiye açılması),
• Sanayinin fazla olmasından dolayı arıtma tesislerin eksikliği,
• Kişi başına düşen gelir arttıkça girişimciliğin azalması,
• AB ve diğer hibe projelerinden yararlanamamak,
• Arazilerin çok parçalı olması,
• Bölgede sanayinin fazla olması köyden kente genç nüfus göçünü arttırmakta.
78
Marmara Bölgesi
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Tarımsal danışmanlık eğitiminin yapılabilmesi için gerekli alt yapı ve teknik desteklerin
sağlanması, danışman sayısının arttırılması,
• Tarımda örgütlenerek, kooperatifler, birlikler ve şirketler kurarak ürünlerin daha iyi bir
şekilde pazarlanması,
• Kırsal alanda kurulan örgütlerde kadınları teşvik etmek amacıyla yönetim kurulu
üyeliklerine kadın üye kotası getirilmesi,
• Bankaların kredi imkanlarında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık sağlaması,
• Yerel yönetimlerden projelerin hayata geçirilmesi için maddi desteğin alınmasında
kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın yapılması,
• Kadın girişimcilere proje başvuruları konusunda gerekli eğitim ve desteğin verilmesi,
• Kalkınma ajanslarından yararlanmak için kadın girişimcilerin bilgilendirilmesi,
• Kadınlara yönelik uygun eğitim programlarının hazırlanması, arttırılması ve eğitimlerin
daha cazip hale getirilmesi,
• Kırsal alandaki eğitim çalışmalarında bakanlık ve üniversitelerin daha sıkı bir işbirliği
yapması ,
• Kadınlara yönelik yapılan araştırma ve proje çalışmalarında kurumların bu projelere öncelik
tanıması ve destek sağlaması,
• Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun
hale getirilebilmesi için destek sağlanması,
• Kadın girişimcilerin ürettiği yerel ürünlerin üretilmesi ve satılması için özel kolaylıklar
sağlanması,
• Girişimci kadınlara mikro kredi sağlanması ve bu yönde çalışmaların yapılması. Mikro
kredilerin miktarının arttırılması,
• MEB’in ilköğretimden başlayarak tarım, girişimcilik ve örgütlenme konularında gerekli
eğitimi vermesi,
• Önder çiftçi gibi projelerin yaygınlaşması ve bu konuda kadınların bilinçlendirilmesi,
• Kooperatiflerin etkin çalışmasının sağlanması,
• Rol modellerin kadınlara anlatılarak kadın girişimciliğinin özendirilmesi,
• Kadın girişimcilerin kurduğu kooperatiflerde pozitif ayrımcılığın yapılması, vergi yüklerinin
azaltılması,
• Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi,
• Genç nüfusu köyde istihdam edebilmeleri için iş olanaklarının yaratılması ve teşvik edilmesi,
• Pazarlamada ambalajın ve tanıtımın öneminin girişimcilere anlatılması,
• STK ve yerel yönetimlerin kadınların el emeğinin tanıtılmasında aktif rol alması, bu yöredeki
kadınlara ürünlerini satmasında yer tahsis etmesi ve yardımcı olması,
• Kadın girişimcilerin fuarlara katılımlarının desteklenmesi ve kadınlara sağlanan
ayrıcalıklardan haberdar edilmesi,
• Pazarlamada internet kullanımının arttırılmasının sağlanması,
• Kırsal turizmin geliştirilmesi, desteklenmesi ve medya aracılığıyla bölge tanıtımlarının
yapılması,
• Erkeklerin, kadın girişimcilere maddi ve özellikle manevi yönde destek vermesi,
cesaretlendirmesi, kısıtlayıcı davranışlarda bulunmaması ve güven vermesi konusunda eğitilmesi,
• Planlı programlı bir üretim planlamasının yapılması ve gerekli kurumlardan bilgi desteği
arayışına girilmesi,
79
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Hayvancılığın geliştirilmesi için özel projelerin yapılması,
• Kooperatifçiliğin yanı sıra şahıs şirketlerinin desteklenmesi,
• Büyük firmaların promosyon çalışmalarında kadınların ürettiği yerel ürünleri tercih etmesi
konusunda çalışmalar yapılması,
• Kadın girişimcilerin uzmanlaşma konusunda eğitim alması,
• Üniversitelerin kırsal alandaki kadın girişimciliğine yönelik eğitim çalışmalarında daha aktif
rol alması.
PAYDAŞLAR
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• Önder Çiftçi Derneği
• Yerel yönetimler
• Bankalar
• Çiftçiler
• STK'lar
• Mülki amirlikler
• Çiftçi Örgütleri
• Üniversiteler
• Özel sektör
• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
• Milli Eğitim Bakanlığı
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
• İŞKUR
• TOBB
• DPT
• Başbakanlık
• Tarımsal Araştırma Enstitüleri
• Kalkınma Ajansları
• Sözlü, yazılı ve görüntülü basın (Radyo, tv, gazete ve dergiler)
İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ
• Kadın ağırlıklı girişimcilik ve pazarlama ile ilgili programlar her köyde birer adet
düzenlenecek ve eğitilen kadın sayısı artacak.
• Kırsal alanda kredi alan kadın girişimci oranı artacak.
• Kadını dezavantajlı konumdan çıkarılması ve pozitif ayrımcılık yaratacak yasa ve
yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi sağlanacak.
• Her ilde kredi alan kadın girişimci sayısı artış gösterecek.
• Kadınlar tarafından kurulan tarımsal örgüt sayısı artacak.
• Mevcut örgütlerdeki kadın üye ve yönetici sayısı artacak.
• Pazarlama kanallarında kayıtlı olarak çalışan kadın sayısı artacak.
• Dağıtım kanallarının tarımsal ürünlerin riskini azaltacak yönde iyileşecek.
• Bölgede AB hibe projelerinin uygulanması ile kadın girişimci sayısı artacak.
80
Marmara Bölgesi
3. Doğal Kaynakların
Korunarak
Kullanımı ve Yönetimi
81
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
82
Marmara Bölgesi
3. DOĞAL KAYNAKLARIN KORUNARAK KULLANIMI VE YÖNETIMI
Grup Sorumlusu
Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN
İstanbul Üni. Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi
Moderatör
Doç. Dr. A. Canan SAĞLAM
Namık Kemal Üni. Zir. Fak. Tarla Bitkileri Bölümü
Raportör
Arş. Gör. Uzman Sevinç ADİLOĞLU
Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi
Bakanlık sorumlusu:
Pınar ATALAY - Ziraat Mühendisi
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup üyeleri
Yrd. Doç. Dr Rüya YILMAZ
Tekirdağ Belediye Başkan Yrd.
Arş. Gör. Zeynep ŞENEL
Tekirdağ Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi
Ayhan ÇELİK
Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü
Ü.Ülkü ÖZBEY
İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Sebilay AYDIN
Tekirdağ Çevre Orman İl Müdürlüğü
Nazire ALP
Tekirdağ / Hayrabolu İlçesi Tema temsilcisi
Lokman TURAN
Tekirdağ DSİ 113 Şb. Müd.- Ziraat Mühendisi
Kevser AKYÜZ
Düzce - Çiftçi
Münevver AK
Edirne - Çiftçi
Hatice KUNT
Kırklareli - Çiftçi
Ayşe İnci ÖZDEMİR
Sakarya - Çiftçi
Şerife YAVAŞ GÖREN
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Dr. Arzu GÜNDÜZ
Bağcılık Araştırma Enst. Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
İsmail KAYA
Sakarya İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü
Gülbahar KARA
Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Dr. Süheyla Suzan ALICA
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi
83
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Biyolojik çeşitlilik ile biyolojik çeşitlilik için gerekli hava, su ve topraktan oluşan yaşam
ortamları, madenler ve fosil yakıtları kapsayan yeraltı zenginlikleri doğal kaynakları oluşturur. Bir
yörede yetişen, yaşayan canlıların (makroskobik-mikroskobik) tümü o yerin biyolojik çeşitliliğidir.
“Yeryüzündeki Yaşamın Çeşitliliği” olarak da tanımlanan biyolojik çeşitlilik bazı yayınlarda “
Biyolojik Zenginlik ” şeklinde de ifade edilmektedir (1). Türkiye, ekolojik açıdan farklı özellikte
sistemlere (orman, bozkır, tuzcul, çeşitli özellikte su ortamları, tatlı, tuzlu su gölleri, nehirler,
denizler, ova, kumul, dağ vb.) sahip bir ülkedir. Bu farklılık, çeşitlilik ve zenginlik, tür çeşitliliğine
de yansır. Bu özelliği ile Türkiye, biyolojik çeşitlilik açısından, bir ülkeden çok, kıta özelliği gösteren
ülkelerden birisi olarak bilinir (1). Avrupa ve Asya kıtalarına yayılmış 78 milyon hektar alanda
4080’i endemik olmak üzere 12476 takson barındırmaktadır.(2) Türkiye’nin yaklaşık 15 katı
büyüklükte olan Avrupa’da 12000 civarında taksonun bulunduğu düşünülürse doğal
zenginliğimiz daha da belirginleşir (3).
I. SU KAYNAKLARI
Su kaynakları yönünden bölgedeki en önemli sorun; su kaynaklarının sınırlı olması ve bu
kaynakların evsel atıklar ile sanayi atıkları tarafından kirletilmesidir. İçme suyu elde edilen gölet
ve nehirlere atık su akıtılmaktadır. Marmara Ereğlisi ve Yeniçiftlikte içme suyu olarak
kullanılmakta olan Türkmenli Göletine ve sulama amaçlı kullanılan Karaidemir Barajına atık suların
akıtılması sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına ortam hazırlamaktadır. Sapanca Gölü çevresinde
yerleşimin artması ve atıkların göle karışması sonucu su kirliliğinin yanı sıra balık ve benzeri su
ürünlerinin azalmasına da yol açmaktadır. Sakarya ve Ergene nehirlerinin kirliliği de bölgede
önemli bir sorundur. Kanser ve benzeri hastalıkların artışı yönünde çevre halkının şikayetleri
bulunmaktadır. İçme sularının sulama suyu olarak kullanılmasının yanı sıra tarımsal
uygulamalarda tasarruflu yöntemlerin kullanılmaması sonucu aşırı su tüketimi ortaya çıkmaktadır.
Üreticiler yeni sulama yöntemlerini uygulamada direnç göstermektedirler. Yeraltı suyu seviyesinin
hızla düşmesi nedeniyle Çorlu-Çerkezköy çevresinde kuyu açılmasına izin verilmemektedir. Yeraltı
suları hakkındaki 167 Sayılı Kanun yetersiz kalmaktadır.
Bölgede artan fabrikalar ve su dolum tesisleri de su kaynaklarını hızlı tüketmektedirler.
Tarımda aşırı gübre ve ilaç kullanımı su kirliliğinin önemli nedenlerinden biridir. Bölgede, nüfusu
yoğun illerin bulunması, doğal kaynakların tüketilmesine ve kirletilmesine yol açmaktadır.
İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla başta Kırklareli olmak üzere çevre illerin su
kaynakları kullanılmaktadır. Su biriktirmek amacıyla sarnıç gibi geleneksel sistemlerin günümüzde
terk edilmesi, kadının su tasarruf konusunda yeterli bilince sahip olmaması su tüketimini
artırmaktadır. Su kaynaklarının etkin biçimde yönetilememesi ve dere yataklarına müdahale
sonucu sel ve taşkınların ortaya çıkması ve bu felaketlerin kadının günlük hayatını ve tarımsal
faaliyetlerini etkilenmesi önemli sorunlar olarak belirlenmiştir.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgede içme ve tarımda kullanmaya elverişli su kaynaklarının bulunması,
• Kapalı sulama sistemleri konusunda yürürlüğe konulan hibe ve destek projeleri
(Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı),
• Sulama kooperatifleri ve birliklerinin bulunması.
84
1- Tuna, E. 2002. Tuna Ekim TÜRSAB
2- Ekim, T, M. Koyuncu, M. Vural, H.Duman, Z.Aytaç, N. Adıgüzel. 2000.Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler)
TTKD ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi. Barışcan Matbaası, Ankara.
3- Karagöz, A., Zencirci, N., Tan, A., Taşkın, T., Köksel, H., sürek, M., Toker, C. Özbek, K. Bitki Genetik Kaynaklarının Korunması ve
Kullanımı Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi sf 155-177 Ankara
Marmara Bölgesi
Zayıf Yönler
• Su kaynaklarının yoğun nüfus baskısı altında olması,
• Bölgede bulunan su kaynaklarının etkili kullanılmaması,
• Su kaynaklarının kirliliği,
• Sulama yapılabilecek alanlara suyu ulaştırabilecek projelerin eksikliği,
• Baraj ve gölet yatırımlarının çok uzun sürmesi.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Kapalı sulama yöntemlerinin çiftçiye benimsetilmesi ve yaygınlaştırılması,
• Gölet çevresinde bitkilendirme,
• Yapılaşmayı önleyecek projelerin geliştirilmesi,
• Sulama yapılabilecek alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması,
• Dere yataklarına müdahalenin önlenmesi ve ıslahı,
• Su kaynakları yönetiminde yetki karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi,
• Doğal hayatı koruma amaçlı tedbirlerin alınması (gölet, vb).
II. DENİZ
Yoğun deniz trafiği, evsel ve sanayi atıkları, birçok belediyenin arıtma tesislerinin yetersizliği
veya olmaması deniz kirliliğinin başlıca nedenleridir.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgenin üç denize kıyısı olması,
• Denizler açısından stratejik öneme sahip olması,
• Turizm potansiyeli oluşturması .
Zayıf Yönler
• Yoğun nüfus baskısı ve plansız hızlı sanayileşme sonucu denizlerin kirlenmesi,
• Balık çeşitlerinin azalması,
• Marmara denizindeki aşırı kirlenme.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Yeterli ve modern arıtma tesislerinin yapılması,
• Çevrenin korunmasına yönelik deniz ulaşımının düzenlenmesi,
• Denizlerin korunması ve kirlenmesini önleyecek politikaların geliştirilmesi.
III. HAVA
Kentleşme ve sanayileşme beraberinde hava kirliliğini de getirmektedir. Kaliteli yakıt
kullanılmaması sorunu artırmaktadır. Kükürtdioksit kirliliği ve partikül madde miktarı yönünden
Tekirdağ İli Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Buna bağlı hastalıklar ise kadın ve çocukları büyük
ölçüde etkilemektedir. Şehir planlaması yapılırken ekolojik faktörler göz önüne alınmamaktadır.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Doğal gaz kullanımının bölgede yaygınlaşıyor olması,
• Sanayi kuruluşlarında, emisyon salınımı yönünden denetlenmelerin yapılması ve
kuruluşların doğal gaz kullanımına yönlendirilmesi.
85
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
Zayıf Yönler
• Doğal gazın dışa bağımlı bir kaynak olması
• Doğal gazın diğer kaynaklara göre maliyet yüksekliği nedeni ile yoksul halkın kullanımında
güçlük oluşturması,
• Toplu taşımanın yetersizliği
• Karayollarına bağımlılık.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Bölgede doğal gaz kaynaklarının halkın kullanımına sunulması,
• Denetimlerin ve ölçümlerin artırılması,
• Cezaların caydırıcılığı,
• Alternatif enerji kaynaklarının kullanımının artırılması (biyogaz, rüzgar, güneş enerjisi vb.),
• Karayollarına alternatif ulaşım yollarının artırılması,
• İl merkezlerinde toplu taşıma araçlarının artırılması.
IV. TOPRAK
Tarım ve orman arazilerinin sanayi ve yerleşim alanı olarak açılması, doğal kaynaklardan biri
olan toprak için önemli bir sorundur. Orman arazilerinin tarım amaçlı ve yerleşim alanı olarak
kullanılması diğer bir sorundur. Tarım arazileri başta olmak üzere topraklar, kentsel, endüstriyel
atıklar ve bilinçsiz gübre, ilaç kullanımı ile kirletilmektedir. Bölgede anız yakılması, yanlış toprak
işleme yöntemleri, erozyon ve çoraklaşma arazi bozulmasına neden olmaktadır. Gecekondu
yerleşimleri özellikle İstanbul’da doğal alanların yok olmasına neden olmaktadır. Toprak
kaynaklarına yönelik veri bankasının güncellenmemesi önemli bir sorundur. Arazilerin parçalı
olması iş gücünü ve maliyeti artırmaktadır.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun çıkmış olması,
• Bölge çiftçisinin diğer bölgelere göre toprak analizi konusunda bilgili olması.
Zayıf Yönler
• Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun gereğince uygulanmaması,
• Analiz maliyetlerinin teşviklere rağmen yüksek olması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Bölgede arazi kullanımında “Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıflaması” dikkate alınmalıdır.
• Toprak kaynaklarına yönelik veri bankası güncellenmelidir.
• Araziler toplulaştırılmalı ve tarla içi hizmetler hayata geçirilmek üzere projelendirilmelidir.
• Uygulamaya konulan havza bazlı üretim modeli ile entegre edilerek toprak analizleri
doğrultusunda tarımsal uygulamaların yapılması ve çiftçinin bilinçlendirilmesi.
V. BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
İstanbul İli 31 endemik bitki türüne sahip olmasına karşın bu türler günümüzde kaybolma
tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Kültür bitkilerinde yerel çeşitler, tıbbi aromatik ve sebze olarak
tüketilen bitkilerde aynı tehlike ile karşı karşıyadır. Süt fiyatlarının düşük, et fiyatlarının yüksek
olması damızlık hayvanların kesimine yol açmıştır. Bu durum hayvancılığın geleceği açısından da
ciddi sorundur. Bazı meraların ıslah gerektirecek kadar kötü durumda olması.
86
Marmara Bölgesi
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgenin çok farklı iklim ve topografik özellikleri nedeni ile zengin bir biyolojik çeşitliliğe
sahip olması,
• Trakya da 2450 vasküler bitki türünün bulunması,
• İstanbul İlinin 31 endemik bitki türüne sahip olması,
• 4342 sayılı Mera Kanununun çıkmış olması, bu kanun dahilinde tespit çalışmalarının
tamamlanmış olması,
• Bölgede büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde yöresel ve saf ırkların desteklenme
kapsamında olması,
• Bölgede Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliğinin bulunması,
• İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı ve Gala Gölü Milli Parklarının bulunması,
• Çocukların bilinçlendirilmesi doğrultusunda ekoloji temelli doğa eğitim çalışmalarının
yapılması,
• Kırklareli’ne özgü Kırklareli Arısı genotipinin korunması ve verimliliğinin artırılması yönünde
çalışmaların sürdürülmesi,
• Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsünde 1.200 çeşidi kapsayan Milli Koleksiyon Bağının
bulunması,
• Manyas’ta Kuş Cenneti Milli Parkı, Gala Gölü Milli Parklarının bulunması,
• Bölgenin kuş göç yolları üzerinde olması.
Zayıf Yönler
• Nüfus baskısı ve bunun getirdiği çevre sorunlarının olumsuz etkisi,
• Milli parkların yeterince korunamaması ve tanıtılamaması,
• İğneadanın 2006’da açıklanan nükleer santral alanları içerisinde olması,
• Atıkların, özellikle tehlikeli atıkların bertarafı için güvenli ve modern tesislerin bulunmaması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler, tıbbi aromatik bitkiler ve sebze olarak
tüketilen bitkilerin üretime alınması önemlidir. Yerli hayvan ırklarının envanter çalışması yapılmalı
ve genetik kaynakları koruma sürecinde bunlardan elde edilen gıda ya da tüketim amaçlı ürünlere
coğrafi işaret alınmalıdır.
• Şarköy Işıklar Dağı bölgesinde ıhlamur, adaçayı vb. tıbbi aromatik özellikte bitkiler
toplanarak pazarlanmaktadır. Toplama işlemini ağırlıklı olarak kadın yapmaktadır. Bu konuda
Şarköy İlçe Tarım Müdürlüğünün kekik yetiştirme konusunda bir çalışması mevcuttur. Bu proje
örnek proje olarak başta adaçayı olmak üzere genişletilebilir. Trakya’da kaybolan Gül üretiminin
yeniden canlandırılması için araştırmalara gerek duyulmaktadır.
• Yaban hayvanlarının tarım alanlarına zararının önlenmesi açısından ve genetik çeşitliliğin
devamı için doğal yaşam alanlarının oluşturulması ve genişletilmesi gerekmektedir.
• Kadınlara nesli tehdit ve tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması ve bu
konuda kadınların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
• Doğal bitki örtüsünde yetişen bitkilerin zarar verilmeden toplanması konusunda eğitim
çalışmaları yapılmalıdır
87
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı, birikim ve eğitim süreci
gerektirmektedir. Bu süreçte kadının bilinçlendirilmesi ve eğitimi, gelecekte bu konuda bilinçli
kuşakların da yetiştirilmesinde büyük rol oynayacaktır. Ancak, kadının eğitim çalışmalarına
katılmaması önemli bir sorundur. Çözüm sürecine kadın mutlaka dahil olmalıdır.
• Türkiye florasında yapılmış çalışmaların giderek artması, Türkiye Bitkileri Veri Servisi
(TUBİVES ) veri tabanı varlığının tanıtımı ve tamamlanması sağlanmalıdır.
• GDO’lu ürünler konusunda kadınlar bilinçlendirilmelidir.
VI. ENERJİ KAYNAKLARI
Çevre kirliliği yönünden sorun yaratan fosil yakıtların yaygın olarak kullanılması, yenilenebilir
enerji kaynaklarının (rüzgâr, güneş, jeotermal, biyoyakıt ve vb.) yeterince kullanılmaması.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının bulunması,
• Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik olarak teknolojik birikimin mevcut olması.
Zayıf Yönler
• Konu ile ilgili bilgi ve teşvik eksikliği,
• Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilgi ve bilinç eksikliği,
• Atıkların yakılarak enerji elde edilmesine yönelik tesislerin henüz kurulmamış olması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda kadınlar bilinçlendirilmeli ve bu kaynakların
kullanılması teşvik edilmelidir.
VII. KADIN VE DOĞAL KAYNAKLAR
Bölgede genel olarak toprak mülkiyeti erkeklerin üzerindedir. Geleneksel ataerkil yapının da
katkısı ile kadınlar ekonomik ve sosyal sorunlar yaşamaktadır. Yasal bir engel bulunmasa da
kadınların Ziraat Odaları ve diğer kurumlarda temsilinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Ayrıca
kadınların geleneksel tarım kültüründen uzaklaşmaları ve çevre sorunlarına ilişkin
farkındalıklarının yetersizliği söz konusudur.
Tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlayamayan aileler, kente göç olgusuyla yüz yüze
kalmaktadır. Bu da kadını daha üretimsiz ve statüsüz kılmaktadır.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgenin en yüksek okuryazar kadın sayısına sahip olması,
• Bölge kadınının diğer bölgelere göre gelişime daha açık olması.
Zayıf Yönler
• Her belediyenin atık yönetim planının olmaması,
• Bölge kadınının örgütlü davranış gösterememesi, karar mekanizmalarında yer almaması,
• Ekonomik anlamda güçsüz olması,
• Kadının ücretsiz aile işçisi olarak tarımda çalışması.
88
Marmara Bölgesi
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Kadınlara girişimcilik ve pazarlama eğitimleri verilmelidir.
• Tarım ve doğayı korumaya yönelik konular eğitim programlarına ders olarak alınmalıdır
• Geleneksel ürün yelpazesini sergileyecek kadın pazarlarının, fuarlarının yaygınlaştırılması ve
desteklenmesi gerekmektedir.
• Yöresel el sanatlarını öğrenme yönünde kadınlar teşvik edilmeli ve bu konuda eğitimler
yaygınlaştırılmalıdır.
• Bölge kadını; ekotarım, tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb. hakkında
bilgilendirilmeli ve teşvik edilerek girişimciliği artırılmalıdır
• Kadınların kredi, hibe ve destek projelerinden yararlanması konusunda bilgi ve teknik
destek sağlanmalıdır
• Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkekler bilinçlendirilmelidir,
• Kadının sigortalanması konusundan yasal düzenlemeler yapılmalıdır.,
• Kadınlar kooperatifçilik yönünde desteklenmeli, karar mekanizmalarında yer almaları
sağlanmalıdır.
• Kadınların çevre sorunları konusunda farkındalığı geliştirilmelidir.
• Ziraat Odalarında kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanmalıdır.
PAYDAŞLAR
• Devlet Su işleri,
• İl Özel İdareleri,
• Belediyeler,
• Çevre ve Orman Bakanlığı,
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,
• Üniversiteler,
• Sulama Kooperatifleri ve Birlikleri,
• Kalkınma Ajansları,
• Yazılı ve görsel medya,
• Sivil Toplum Kuruluşları
• İller Bankası
• Ulaştırma Bakanlığı
• Sağlık Bakanlığı
• Meteoroloji Genel Müdürlüğü
• Karayolları Genel Müdürlüğü
• BOTAŞ
• Yerel Yönetimler
• Sahil Güvenlik Komutanlığı
• Denizcilik Müsteşarlığı
• TÜBİTAK
• Çevre Koruma Timleri (Jandarma Komutanlığına bağlı),
89
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
90
Marmara Bölgesi
4. Kırsal Alanda Kadının
İstihdamı ve Örgütlenmesi
4.1. İstihdam ve Örgütlenme
4.2. Sosyal Güvenlik
91
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
92
Marmara Bölgesi
4. 1.İSTİHDAM VE ÖRGÜTLENME
Grup Sorumluları
Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK
Yeditepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fak.Sosyoloji Böl.
Moderatör
Yrd. Doç. Dr. Gülen ÖZDEMİR
Namık Kemal Üniversitesi Zir. Fak. Tarım Ekonomisi Böl.
Raportör
Arş. Gör. Burçin BAŞARAN
Namık Kemal Üniversitesi Zir. Fak. Tarım Ekonomisi Böl.
Bakanlık Sorumlusu
Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK - Ev Ekonomisti
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
Yrd. Doç. Dr. Işıl KARATUNA
Kırklareli Üni. Lüleburgaz MYO
Funda ER ÜLKER
N.K.Ü. Hayrabolu MYO - Öğretim Görevlisi
Sermin ÇAKALIOĞLU
Bursa - Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Der. Bşk.
Nazlı Sevinç DURSUN
Tekirdağ - Ziraat Odası - Ziraat Mühendisi
Şaban AYTAÇ
Tekirdağ - Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı
Nusret ÇİMEN
İstanbul - İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şb. Müd.
Mesut KOÇ
Tekirdağ - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yük. Müh.
Efser BAYRAK
Tarım Kredi Koop. Tekirdağ Bölge Bir. - Zir. Yük. Müh
Ayşe Berin ERTÜRK
Sakarya - Çiftçi
Güler ÖZDOĞAN
Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü - Uzman
Aysun SÖKMEN
İstanbul - Çiftçi
Ahmet GÜNAY
Tekirdağ - Ferhadanlı Köyü Kalkınma Koop Başkan
Nezahat GÜNGÖR
Tekirdağ - Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği - Çiftçi
Mustafa TENGEREK
Kocaeli - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Hakan ILDIZ
Tekirdağ - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi
Berkay HABİBOĞLU
Trakya Kalkınma Ajansı - Ekonomist
93
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Türkiye’nin demografik verileri incelendiğinde nüfusun yaklaşık yarısını kadınların
oluşturduğu görülür. Türkiye’de kadınlar açısından istihdam ve gelir sağlamada, özellikle de tarım
kesiminde son yıllarda düşündürücü bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Kadınlar tarım sektöründe yoğun bir biçimde faaliyette bulunmakta buna karşılık doğrudan
sosyal güvenceden yoksun kalmaktadırlar.
Kadınlar Türk toplumunun özellikleri dikkate alındığında, hem ailenin işgücü hem de ev içi
diğer tüm faaliyetlerinden sorumludurlar.
Ülkemiz tarımında kadınlar üretim faaliyetlerinin büyük bir bölümünü küçük aile
işletmelerinde ücretsiz aile işgücü olarak yerine getirmektedir. Tarımsal üretim süreçlerine aktif
olarak katılan kadınların, etkinliklerinin küçük bir bölümü gerçek çalışma olarak kabul edilmekte,
yapılan işlerin büyük bölümü, kadının geleneksel rol ve görevleri gereğince yerine getirilmesi
zorunlu görülen faaliyetler olarak değerlendirilmektedir.
Bu açıdan tarım sektörünün sürdürülebilirliği için kadın istihdam potansiyelinin
değerlendirilmesi önemlidir.
Bu çalıştayda Marmara Bölgesinde tarımda kadın istihdamının etkinliğini arttırmak ve politika
geliştirmek açısından örgütlenme ele alınacaktır.
Ayrıca kadın istihdamını geliştirmek açısından alternatif gelir olanaklarını da düşünmekte
yarar vardır.
Türkiye’de tarımda örgütlenme, ekonomik örgütlenme, politika oluşturma amaçlı
örgütlenme ve gönüllü kuruluşların örgütlenmeleri şeklinde olmaktadır. Kooperatifler, Üretici
Birlikleri ve Ziraat Odalarından oluşan bu üçlü yapı içerisinde; kooperatifler, çiftçinin ekonomik
kolu, üretici birlikleri, politika, yönlendirme ve lobi oluşturma kolu, Ziraat Odaları ise Hükümet ile
çiftçi arasında köprü oluşturan mesleki koludur.
Tarımsal ürünlerin işlenmesinde kooperatiflerin payı Türkiye'de %1 ile %10 arasındadır. Oysa
bu pay AB ülkelerinde %30 ile %100 arasında değişmektedir(4). Türkiye’de tarımsal ürün
piyasaları genel olarak aracıların hâkimiyetindedir. Nitekim hayvansal ürünlerde üreticiden nihai
tüketiciye kadar ürün 6-7 kez, bitkisel ürünlerde 4-5 kez el değiştirmektedir. Oysa gelişmiş
ülkelerde bu sayı 2-3’ü geçmemekte, aracı sıfatında olanlar ise genellikle üretici örgütleri
olmaktadır(5).
Türkiye’de tarıma hâkim olan küçük aile işletmeleri ancak yıllık tüketim ihtiyaçlarını
sağlayabilecek durumdadırlar. Yeni üretim yapabilmek için herhangi bir tasarruf yapabilmeleri ve
yatırım yapabilmeleri mümkün değildir. Oysa modern tarımda üretim yapabilmek için, toprak ve
iş gücünden başka birçok üretim araçlarına ihtiyaç vardır. Bu küçük çiftçilerin banka veya
şahıslardan kredi sağlamaları ise zor olmaktadır. Kırsal kesimde üretici örgütlenmesinin temel
amacı, çiftçi ve ailelerinin yaşam düzeyini ve kalitesini yükseltmektir.
Bölgede yapılan bazı araştırmalar; kırsal kesimde işbirliği amaçlı çalışmaların son derece sınırlı
olduğunu ancak, kadınlar arasında kooperatif örgütlere ortak olma isteğinin oldukça yüksek
olduğunu göstermiştir. Kurulacak bir örgütün pazarlama ve fiyatta, teknik destek sağlanmasında,
doğanın korunması ve üretimde sürdürülebilirlik konularında hatta devlet desteği ve diğer
kuruluşlarla işbirliği konularında etkili olabileceği düşünülmektedir.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
• Kırsal Alanda Kadın İstihdamı Konusunda Yaşanan Sorunlar:
➢ Kadınların ücretsiz aile işçisi konumunda yer alması,
94
4- Mülayim, Z.G., 2006. Kooperatifçilik (Genişletilmiş 5. Baskı), Yetkin Yayınları, Ankara.
5- Kıymaz, T. ve Y. Saçlı, 2008. Tarım ve Gıda Ürünleri Fiyatlarında Yaşanan Sorun ve Öneriler, DPT
Yayın No: 2767, Ankara.
Marmara Bölgesi
➢ Tarım alanında kadın istihdamı yaratmaya dönük kurum, finans ve projelerin yetersizliği,
➢ Kırsal alanda tarıma dayalı sanayinin yeterince geliştirilememiş olması,
➢ Alternatif çalışma olanaklarının sınırlı olması,
➢ Tarımsal üretimde çeşitlendirmenin yeteli olmaması,
➢ Mesleki eğitim yetersizliği,
➢ Kırsalda kadın emeğinin görünür olmaması,
• Örgütlenme Konusunda Yaşanan Sorunlar:
➢ Kadınlar var olan örgütlerde yer alamıyorlar.
➢ Kadınlar ayrı bir örgüt kuramıyorlar.
➢ Örgüt içinde yer alan kadınlar aktif değiller.
• Eğitim yetersizliği,
• Toplumsal cinsiyet temelli geleneksel aile yapısı,
• Var olan hukuki yapı,
• Üretici örgütlerinin sahip olduğu sanayi kuruluşlarının yetersizliği.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Kadınların kurduğu örgütlerin bölgede etkin ve aktif çalışmalar yapması,
• Kadın çiftçi sayısının diğer bölgelere oranla daha fazla olması,
• Bölgede kırsal turizme yönelik alanların ve başarılı uygulamaların olması,
• Örgütlenme açısından bölgede rol model kadın önderlerin bulunması,
• Bölgede okuryazarlık oranının yüksek olması,
• Var olan tarıma dayalı sanayi işletmelerinin kadın istihdamına katkı sağlaması,
• Bölgede toplumsal huzurun olması ve homojen bir yapıya sahip olunmasının kadın
istihdam ve örgütlenmesinin önünü açması,
• Aile işletmesi içerisinde paylaşımın yüksek olması,
• Bölgede işlenebilen tarımsal potansiyelinin yüksekliği,
• Trakya’da toplumsal tutuculuğun olmaması,
• Kadın dinamizmi,
• Bölgenin gelişime açık olması, metropole ve Avrupa’ya yakınlık, bölgeyi gelişime açık kılması.
Zayıf Yönler
• Kadınların sosyal güvenceden yoksun olması,
• Kadınların finansal kaynaklara sahip olmamasının, kredi kolaylıklarından, teşviklerden
yararlanmayı güçleştirmesi,
• Kırsal alanda örgütlenme ve kadın istihdamı açısından bilinç düzeyinin düşük olması,
• Mono kültür tarım yapılıyor olmasının gizli işsizliği artırması,
• Tarımsal üretim maliyetlerinin yüksekliği,
• Bölgede tarım topraklarının sanayi yoğunluğu nedeniyle kirlenmesi ve tarım topraklarının
azalması,
Kiper T., Özdemir G., Başaran B., 2009. Applicability Of Agricultural Tourism In The Case Of Mürefte Şarköy And Women’s Role,
International Conference On:"Pollutıon Management And Envıronmental Protectıon" İn Tirana, Albania. September, 16-20.
Özdemir G., Sağlam C., 2010. Sustainable Use Of Medicinal Aromatic Plants And Employment Of Women In Its Production: Case Of
Kumbağ Uçmakdere Area, Journal of Environmental Protection and Ecology, ISSN 1311-5065, Year 2010, Book 4 , p.1382.
95
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Çevre bilincinin yeterince gelişmemiş olması,
• Tarım arazilerinin tarım dışı amaçla (konut, sanayi) kullanılıyor olması,
• Yeraltı su kaynaklarının sanayi tarafından hızla tüketiliyor olması,
• İçme suyu havzaları koruma bandındaki tarım arazilerinin ve orman alanlarının
değerlendirilememesi,
• Tüketici bilincinin zayıf olması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Bakanlık köylerde ve kasabalarda genç kadın önderlere zirai ve hayvancılık çalışmaları
konusunda daha fazla proje finansmanı sağlamalı ve teşvik etmelidir.
• KOSGEB kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara fırsat tanımalı, kolaylaştırıcı olmalıdır.
• Kadın istihdamının önündeki hukuki sorunlar kaldırılmalıdır.
• Türkiye genelinde tarımı meslek olarak sürdürenlere ilk aşamada sertifika verilerek mesleği
tescillenmelidir.
• Çiftçilik mesleği yasal zemine oturtulmalı ve diğer mesleklerde olduğu gibi (doktor, avukat
vs.) birtakım hakları artırılmalıdır.
• Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunlar giderilmelidir.
• Üretim planlaması bir an önce hayata geçirilmelidir
• Kadınlara meslek edindirme eğitimi artırılmalıdır.
• Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın girişimcilere öncelik tanınmalıdır.
PAYDAŞLAR
• Milli Eğitim Bakanlığı
• Yerel yönetimler
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• KOSGEB
• Kalkınma Ajansları
• Kredi Kuruluşları
• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
• İŞ-KUR
• Sosyal Güvenlik Kurumları
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
• Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü
• Üretici Örgütleri (kooperatifler, ziraat odaları, üretici ve yetiştirici birlikleri)
İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ
• Kısa vadede yerel yönetimlerin iş geliştirme açısından yaptığı faaliyetlerin izlenmesi,
• Kooperatifler ve üst örgütlerinin ayrıca, üretici ve yetiştirici birliklerinin istihdamı geliştirme
açısından yaptığı faaliyetlerin (eğitim vs.) izlenmesi,
• Kadın istihdamı için yapılan mesleki eğitim sayısı, katılımcı kadın sayısı,
• Kooperatiflerdeki kadın ortak sayısının ve kadın kooperatiflerinin izlenmesi, farkındalıklarının
artırılması
96
Marmara Bölgesi
4. 2.SOSYAL GÜVENLİK ÇALIŞMA GRUBU
Grup Sorumluları
Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK
Yeditepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fak. Sosyoloji Böl
Moderatör
Dr. Seher TEZERGİL
Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık MYO
Raportör
Öğr. Gör. Derya ŞAHİN
Kırklareli Üni. Sağlık Meslek Yüksek Okulu
Bakanlık Sorumlusu
Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK - Ev Ekonomisti
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Grup Üyeleri
İbrahim GÜLTEKİN
Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y Şube Müdür V.
Güllü BİLGİN
Eski Karaağaç Köyü Kalkındırma ve Çevre Koruma Der. Bşk.
Nedime ER
Yalova - Kılıçköy Muhtarı
Filiz UYSAL
Tekirdağ İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü - Şef
Bahriye ÜSTÜKARCI
Bursa - Çiftçi
Nazmiye ÇETİN
İstanbul - Çiftçi
Ertül YARDIM
Kırklareli - Çiftçi
Hülya CAN
Sakarya - Çiftçi
Emine Ebru BAYDAK
Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü - Huzur Evi Md. V.
Sergün GEREKLİ
Tekirdağ İŞKUR İl Müdürlüğü - Şef
Seyide KAHRAMAN
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker
97
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
GİRİŞ
Sosyal güvenlik konusu istihdam bağlamında, gerek Türkiye genelinde, gerekse tarımda
istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan biridir. Devlet tarafından 2008
yılında, sosyal güvenlik kanunu ile birlikte, bireyleri güvence altına almak; sağlık ve emeklilik
sigortalarından yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile
finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının
işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla 5510 sayılı kanunla düzenlemeler yapılmış
olmasına karşın; söz konusu düzenlemelerin yeterli olmadığı gözlemlenmiştir.
Halk arasındaki genel yargı, sosyal güvenlik sigortasının, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve
daha sıklıkla da emeklilik hakkının kazanılması ile sınırlı olduğu yönünde olmasına rağmen;
yaşlılık, doğum, ölüm, dul ve yetim olma hali ve maluliyet durumlarını da içermektedir. Bu denli
hayatî öneme sahip olmasına karşın yeterli sayıda birey sosyal güvenlik kapsamında
bulunmamaktadır. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre sosyal
güvenliği olmayanların oranı %69 iken, sağlık sigortası olmayanların oranı %16 olarak
bildirilmiştir. Özellikle kadınların sosyal güvenlikten yeteri kadar faydalanmamış olmaları ise ayrı
bir tartışma konusudur. 2010 yılı Haziran ayı verilerine göre, tarım sektöründe sosyal güvenlik
kuruluşuna kayıtlı kadın oranı %50.3 olarak tespit edilmiştir. Kırsal alanda ücretsiz aile işçisi olarak
çalışan kadın, kente göç ile birlikte eğitimsiz ve de deneyimsiz olmaları nedeni ile işgücü
piyasasına hemen katılamamakta, bu da işgücüne katılım oranını olumsuz etkilemektedir.
Bunların yanında, Türkiye’de kadının işgücüne katılım oranını olumsuz yönde etkileyen
değişik kaynaklardan doğan çeşitli nedenler vardır. Bunların başlıcaları; küçük çocukların bakımı,
kadının eğitim düzeyinin düşüklüğü, piyasa koşullarının elverişli olmayışı, kısmi çalışma
olanaklarının sağlanamayışı, çalışmayla ilgili yasal mevzuattaki eksiklikler ve sonuçta kadının
çalışması ile ilgili gelenek ve göreneklerin değişim hızının kadın lehine yavaş seyretmesi biçiminde
belirtilebilir. Sosyal güvenlik sosyal devlet olmanın getirdiği bir hak olması sebebiyle sisteme dahil
olan birey sayısını arttırmaya yönelik doğru paydaşlarla stratejiler ve politikalar üretmek son
derece önem arz etmektedir. Bu hedefe yönelik olarak planlanan bu çalıştayda amaç, katılımcılar
tarafından mevcut sorunları ve kaynakları net olarak tespit ederek çözüm önerileri
getirmek,hedefe hizmet eder maddeler halinde saptamalar yapmak olacaktır.
SORUNLAR VE KAYNAKLARI
Sosyal güvenlik konusu istihdam bağlamında, gerek Türkiye genelinde, gerekse tarımda
istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan biridir. Tarım sektörü de bu
durumdan müstesna değildir. Öyle ki “ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlanan kadınlar tarım
sektörü içerisinde %90’dan fazlasını oluşturmaktadır.
Türkiye genelinde duruma bakıldığında ise, eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık
hizmeti konusunda hak sahibi olan kadınlar kendilerine ait bir emeklilik hakkı
edinememektedirler; ekonomik şartlardan dolayı sosyal güvence ile ilgili kararlarında sağlık
hizmeti almayı yeterli görmekte ve bir emeklilik planına dahil olma düşüncesini
taşımamaktadırlar.
Türkiye kırsalında duruma bakıldığında ise, kadınların sigorta yaptırmamalarının en temel
nedenleri arasında ataerkil aile yapısının egemen olması ve kadını ikincil konuma itmesi göze
çarpmaktadır. Bu genel yapısal kültürel soruna ek olarak, kırsalda kadının sosyal güvenlik
konusunda bilgi sahibi olmaması; tarımda çalışanların hasat döneminde gelir sahibi olmalarına
98
Marmara Bölgesi
karşın, sigorta prim ödemelerinin aylık periyotlarla yapılması zorunluluğu ve sigortalı olmayı teşvik
edici yapılanmanın yeterli düzeyde olmaması şeklinde sıralanabilir.
GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER
Güçlü Yönler
• Bölgede geçmişe göre cinsiyet ayırımının daha az olması,
• Kadınların bilgi edinme ve edinilen bilgiler doğrultusunda yenilikleri hayata geçirme
konusunda istekli olup talepkar olmaları,
• Kadınların üretimde geçmişe göre daha bilinçli ve aktif olmaları,
• Metropole yakın olmanın bölgeyi gelişmeye açık kılması ve bilgi edinme kolaylığı sağlaması,
• Örgütlenme açısından bölgede rol model kadın girişimcilerin bulunması.
Zayıf Yönler
• Ataerkil aile yapısı,
• Sosyal güvenlik konusunda bilgi sahibi olunması,
• Kadının işçi yerine iş sahibi sıfatıyla çalışması ile ilgili gelenek ve göreneklerin değişim hızının
kadın lehine yavaş seyretmesi,
• Kadını“ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlayan statüye dair algının yaygın olması,
• Kadınların eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık hizmeti almayı yeterli görmeleri,
kendilerine ait bir emeklilik hakkı edinme konusunda isteki olmamaları,
• Sosyal güvenlik sistemine dahil olmayı teşvik edici yapılanmanın yeteri düzeyde olmaması.
STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb. alanlardaki hak ve talepleri konusunda
bilgilendirilmeleri ve bu bilginin aktarılmasında organizasyonun etkililiği ve verimliliği esas alacak
şekilde düzenlenmesi; medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak
kullanılması; sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemelerin yapılması
şeklinde sıralanabilir.
PAYDAŞLAR
• Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
• Halk Eğitim Merkezleri/Milli Eğitim Bak.
• İl Özel İdareleri
• Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
• İŞKUR
• Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü
• Üniversiteler
• Sivil Toplum Örgütleri
• Kooperatifler veya Dernekler
• Meslek Kuruluşları
99
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
100
Marmara Bölgesi
4. Bölüm
Sonuç Bildirgesi
101
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
102
Marmara Bölgesi
SONUÇ BİLDİRGESİ
Sonuç bildirgesi Bölge Bilim Komitesi adına Doç. Dr. Galip EKUKLU tarafından
sunulmuştur.
SAĞLIK
Temel Sorunlar
• Kırsal alanda kadınların büyük çoğunluğu sosyal güvenceden ve bu kapsamda sağlık
güvencesinden yoksundur. Bu durum kadınların kendilerine güvenlerini, girişimde bulunmalarını
olumsuz etkilemektedir.
• Kırsal alanda tüm bireylerin özellikle de kadının sağlık hizmetlerine erişiminde sorunlar
yaşanmaktadır. Erişimi etkileyen en temel etmenler güvencesizlik, ekonomik sıkıntılar ve coğrafi
engellerdir.
• Marmara bölgesi kırsal alanında hızlı ve çarpık kentleşme, alt yapı eksiklikleri, tarım
arazilerinin sanayi amaçlı kullanımı, atık yönetiminin-kontrolünün olmayışı, denetimsizlik,
mevzuattaki boşluklar çevre sağlığını tehdit etmektedir. Özellikle tarımsal üretimde kullanılan
kimyasalların bilinçsiz kullanımı yer altı ve yer üstü su kaynaklarını olumsuz etkilemekte, bu
olumsuzluk elde edilen ürünlerin kirliliği ile daha da önemli hale gelmektedir.
• Kimyasal kirliliğe ek olarak genelde eğitimin, özelde de sağlık eğitiminin yetersizliği, gıda
ve su hijyeninin sağlanamamasına; bu durum da mikrobiyolojik kirlenme nedenli enfeksiyon
hastalıklarının sık görülmesine neden olmaktadır.
• Ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşan kadınlar bütün bunların üzerine uğradıkları aile içi
şiddet nedeniyle fiziksel ve ruhsal bozukluklar yaşamaktadırlar.
• Tarım alanlarında çalışan kadın ve erkek işçilerin çalışma koşulları yeterince güvenli değildir.
• Yaşanan sorunların temel nedenlerinden, belki de en önemlilerinden biri de ilgili kurum ve
kuruluşlara kırsalda yaşanan sağlık sorunlarıyla ilgili düzenli veri akışının olmaması ve söz konusu
kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyon eksikliğidir.
Çözüm Önerileri
• Sosyal güvenlik mevzuatının kadınların (özellikle ücretsiz aile işçilerinin) hak kaybına
ramasını önleyecek biçimde yeniden düzenlenmesi ve tarımda çalışanların iş yasası kapsamında
değerlendirilmesi çözüme katkı sağlayacak bir yoldur.
• Köylerde gezici hizmet yerine, coğrafi ve ekonomik olarak daha kolay ulaşılabilir, yerinde
ve ücretsiz sağlık hizmeti sunulmalıdır.
• Kırsal alanda altyapı hizmetlerinin güçlendirilmesi, denetlenebilir su şebekelerinin
oluşturulması, yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesinin önlenmesi için çevresel önlemlerin ve
denetlemelerin etkin hale getirilmesi, ilaçlamanın ehliyetli ve yetkili kişiler tarafından yaptırılması
zorunlu hale getirilmelidir.
• Su ve gıda sağlığı ile ilgili mevzuat uygulanmalı, denetimler arttırılmalıdır.
• Halk Eğitim Merkezleri ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından çeşitli konularda kurslar
açılmalı, “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal çalışma alanları
yaratılmalıdır.
• Kırsal alanda kadının ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmeli, örgün ve yaygın
eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır.
• Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği sürveyans
(izleme) sistemleri geliştirilmeli, var olanlar daha aktif hale getirilmelidir.
103
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
YOKSULLUK
Temel Sorunlar
Yoksulluk, bugün dünya üzerinde en büyük problemlerden biri olarak algılanmaktadır.
Ancak, “yoksulluk” analizlerinde genellikle vurgulanan “ekonomik” yoksulluk kavramıdır. Dünya
Bankası verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri “mutlak yoksul” olarak
tanımlanmaktadır. Bu nüfusun dörtte üçü de kırsal kesimde yaşamaktadır. Öte yandan DPT’nin
2001 verilerine göre ise Türkiye’de günde 1 ABD dolarının altında yaşayanlar, toplam nüfusun
%15’ni oluşturmaktadır. Bölgemizde yoksullukla ilgili olarak ön plana çıkan temel sorunlar;
• Kadın çiftçinin üzerinde ev, tarla gibi mal ve mülklerin olmayışı, kadın çiftçilerin teminat
gösteremedikleri için kredi alma gibi farklı finansal çözümlere ulaşmasını olumsuz etkilemektedir.
• Geleneksel ataerkil zihniyetin kadın üzerindeki egemenliği önemli bir sorundur. Erkeğin
tarım alanındaki hakimiyeti, kadını tarım alanında görünmez kılmaktadır.
• Kadının ev işleri, çocuk bakımı gibi geleneksel rollerin dışında,
kısıtlanmaktadır.
çalışma olanakları
• Kadınların, kadın hakları konusundaki bilgileri yetersizdir.
• Medeni Kanun’da kadın ve erkek eşit haklara sahip olmasına karşın; uygulamada kadının
mirastan mahrumiyeti söz konusudur ve bu durum toplumsal olarak “normal” karşılanmaktadır.
• Kadınların doğduğu ve yaşadığı sosyal, kültürel ve ekonomik kaynakları hayata başlangıç
noktası olarak almaları ve bağlı bulundukları statüyü değiştirme olanakları oldukça zordur.
Toplumsal cinsiyet yaklaşımı bu durumu daha da zorlaştırmaktadır.
• Yukarıda sayılan olumsuzluklar, kadının sağlık ve eğitim gibi en temel hizmetleri bile
almalarını olumsuz etkilemektedir.
• Karşılıklı güven eksikliği örgütlenmeyi engellemektedir.
• Ekonomik olanaksızlıklar, kadınların organik tarım gibi alanlarda üretim sertifikası
almalarını engellemektedir.
• Kadının sahip olduğu beceriler bir meslek olarak kabul edilmemekte, yeterli saygı
gösterilmemektedir.
• Toplumsal cinsiyet eşitsizliği tarım alanında daha derinleşmekte, bu da yoksulluğun
üretilmesinde ve devamında belirleyici unsur olmaktadır.
• Kadının uzun yıllar kamusal alanda görünmemesi ve günümüzde bu alana girmeye
başlamasıyla birlikte ortaya çıkan erkekle güç-erk paylaşımı mücadelesi yaşanmaktadır.
• Kadının bilgi kaynaklarına ulaşamaması ya da ancak erkekler üzerinden ulaşabiliyor olması
erkeğe bağımlılık yaratmaktadır.
• Kadının ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle okuyamaması veya evlendikten sonra eşinin
desteği ile okuyabilmesi önemli bir sorundur.
• Temel sorun, kadının ürettiklerinin değer kazanması ve demokratikleşmedir.
• Bilgiye erişimle ilgili önemli sıkıntılar yaşanmaktadır.
• Kadınların özgüveni yetersizdir. Bunun en temel nedeni ekonomik sıkıntılardır. Bu nedenle
tarımda çalışan kadınlar sosyal güvence altında olmak istiyorlar.
• Kadınların kooperatif kurması devlet tarafından desteklense de, kooperatifin etkin
çalışmaya başlamasından sonra çoğunlukla yönetim erkeklerce ele geçirilmekte ve bu durum var
olan sorunu çözmemektedir.
104
Marmara Bölgesi
• Tarım yapmak isteyen kadın çiftçilerin yeterli sermayeyi bulamaması ya da teşvikten
yararlanamaması, kadının yoksulluk sorununu derinleştirmektedir.
• Kadına verilen eğitimlerin hedefine ulaşıp ulaşmadığı bilinmemekte, özellikle uygulamalı
eğitim eksikliği sürmektedir.
• Mevzuatta yer alan meslek hastalığı ve iş kazası tanımlarının çiftçileri kapsamıyor olması,
yaşanabilecek sorunların sosyal güvence dışında kalmasına neden olmaktadır. Bu sorunların
çözülebilmesi için mevzuattaki sigortalı kavramının genişletilerek çalışanlar biçiminde daha
kapsayıcı hale getirilmelidir.
• Toplumda kadının ekonomik özgürlüğünün aile birliğini bozacağı yönündeki inanç, erkeğin
var olan aile içi iktidarını daha da güçlendirmektedir. Bu da kadının statüsü ile ilgili mevcut
olumsuzluğun sürmesine neden olmaktadır.
Çözüm Önerileri
• Çiftçi eğitimleri kadınlara yönelik olarak da tasarlanmalıdır. Kadın çiftçiye yönelik bilgi
akışının/koordinasyonunun sağlanması olumlu etki yaratacaktır.
• Devlet, yurttaşları ve özellikle de kadınları “kadın hakları” konusunda bilgilendirilmelidir.
• Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan/elden
dağıtılması ayrılan kaynakların adil ve uygun kişilere dağıtılmasını sağlayacaktır.
• Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi ve örgütlü biçimde yapılması ürünün gerçek
değerini bulmasına katkı sağlayacaktır.
• Kırsalda kadınlara ulaşmada kadın memurun bulunması, iletişimi, ortak dil kullanımını
destekleyecektir.
• Köy sosyolojisi konusunu çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması, başta kadınlar
olmak üzere çiftçilerin sorunlarının anlaşılmasına ve uygun çözüm yolları geliştirilmesine katkı
sağlayacaktır.
• Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi kadının çalışma alanının
genişlemesine olanak sağlayacaktır.
• Organik tarımın desteklenmesi hem topluma hem de çiftçiye olumlu etki yapacaktır.
EĞİTİM
Temel Sorunlar
• Bölgede kadın okur-yazarlık düzeyi, ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha yüksek olmasına
karşın yetersizdir.
• Genel olarak örgün ve yaygın eğitimdeki eksiklikler ve aksamalar, erkek egemen ve baskıcı
toplum yapısının sürmesine neden olmakta, kadının kendi geleceğine ilişkin kararları vermesinde
engeller oluşturmakta ve kadının statüsünün geri kalmasına yol açmaktadır.
• Kadınların ortaöğretime -özellikle mesleki eğitime- katılım düzeyleri; kırsal alandan illere
ulaşım, barınma ve ekonomik sorunlardan dolayı yetersiz kalmaktadır. Kız öğrenciler taşımalı
eğitim sisteminden dolayı okul öncesi ve ilköğretim düzeyinde örgün eğitimden istenen düzeyde
yararlanamamaktadır.
• Örgün eğitimdeki sorunlara ek olarak kadınlar yaygın eğitimde de geri kalmaktadırlar.
• Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik
sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile sağlık ve sosyal konularla ilgili
eğitimlere ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir.
105
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Kadınların özellikle ergenlik çağında bulunan çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği ile
ilgili sorunlar yaşadıkları ortaya çıkmıştır.
• Kırsal alanda kadınların sosyal, ekonomik ve bireysel gelişimlerini destekleyecek bilgi
edinme kaynakları ve bu kaynakları kullanabilme becerileri istenilen düzeyde değildir.
• Birçok kurum ve kuruluş tarafından kırsal alandaki kadınlara eğitim verilmekte ancak,
kurumlar arasında verilen eğitimler ile koordinasyon ve eşgüdüm olmadığından sağlıklı bilgi akışı
sağlanamamakta, kimi konularda eğitimler tekrar edilirken, kimi konulara hiç değinilmemektedir.
• Bölgede eğitim gereksinimlerinin belirlenmesine yönelik ihtiyaç analizleri yapılmamaktadır.
Verilen eğitimlerin bölgesel olarak ihtiyaca hizmet etmemesinden dolayı katılım düşmektedir.
• Kırsal alanda verilen eğitimlerin yoğunluklu olarak köy kahvelerinde yürütüldüğü
görülmektedir. Kırsal alandaki kadınların köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda
sıkıntı yaşadıkları tespit edilmiştir.
• Halk Eğitim Merkezlerinden bölgenin ihtiyacını karşılayacak yönde kurslar, eğitimler talep
edildiğinde uygun modül olmadığı ifade edilerek taleplere cevap verilemediği tespit edilmiştir.
• Köylerde eğitim veren Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi mezunlarının
bulunmamasından dolayı bölgesel eğitimlerle ilgili sorunlar yaşanmaktadır.
• TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan tarım danışmanlarının, sorumlu
oldukları köy sayısı fazla olduğu için verdikleri eğitimler verimli olamamaktadır.
• Tarım, hayvancılık ve ev ekonomisi konularında bilgi eksikliği kadınların üretime katkı
yapmalarına engel oluşturmaktadır.
• Kadınların sosyal güvenlik kapsamının dışında kalması üretime katılmaları ile ilgili isteksizlik
doğurmaktadır.
• Kırsal alandaki kadınlar aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma
konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar.
Çözüm Önerileri
• Kırsal alandaki kadınlar, eğitim alma konusunda istekli olup bu konuyla ilgili talepte
bulunmaktadırlar.
• Bilindiği gibi kırsal alandaki kadına birçok kurum eğitim vermektedir. Ancak verilen
eğitimler bakımından kurumlar arasında yeterli bilgi akışı olmadığı için aynı eğitimler tekrar tekrar
verilebilmektedir. Bu tekrarları önlemek için kurumlar arasındaki iletişim eksikliği giderilmelidir.
Bunun için tüm kurumların web sayfalarında verilen eğitimlerle ilgili bilgilerin yer almalı, fasikül,
broşür ya da dergi şeklindeki basılı materyaller kullanılmalıdır.
• Kırsal alandaki eğitimler, yoğunluklu olarak köy kahvelerinde verilmektedir. Erkek mekanı
olarak algılanan kahvehaneler yerine, kullanılmayan okul binaları, kadınların rahat gidebilecekleri
mekanlar olarak kullanılabilir. Ayrıca, çiftçi kadınların konserve yapımı, dokuma, arıcılık vb gibi
konularda teknik eğitim alabilecekleri ya da folklor ve tiyatro kursları gibi sosyal etkinlikleri
gerçekleştirebilecekleri ve sosyolog, psikolog gibi farklı uzmanlık alanından profesyonellerin
görev alabilecekleri “Köy Eğitim ve Kültür Merkezi” biçiminde yeni yapılanmalar oluşturulmadır.
• Kırsal alandaki kadınlara özellikle insan hakları, evlilik bilinci, temel ilkyardım bilgisi, çocuk
yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları vb. ilgili eğitimler verilebilir.
• Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi, Tarım Meslek Lisesi
mezunlarının yer alması uygun olacaktır. Ancak, adı geçen okulların kapatılmış olması bu
seçeneği ortadan kaldırmaktadır. Bu okulların yeniden açılması gündeme gelmelidir.
• Bakanlığımız bünyesinde TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan tarım
106
Marmara Bölgesi
danışmanlarının eğitime istekli olan kırsal alandaki kadınlara verimli eğitim verebilmeleri için
sorumlu oldukları köy sayıları azaltılmalıdır. Köy sayısının belirlenmesinde köylerdeki çiftçi sayısı,
çalışma alanı vb. koşullar göz önünde bulundurulmalıdır.
• Sivil Toplum Kuruluşları, köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla
bir araya getirip çeşitli sohbet toplantılarıyla kadınlar arası etkileşimi sağlayabilmelidir.
• Kırsal alandaki kadınlar ürünlerini pazara sunmada sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu sıkıntının
giderilmesi için kooperatifler, dernekler kurulmalı ve kadınlar mikro-kredi alma konusunda
cesaretlendirilmelidir.
DOĞAL KAYNAKLAR
Temel Sorunlar
• Marmara Bölgesi doğal kaynaklar açısından zengin bir bölge olmasına karşın bu kaynaklar
çok farklı çevre sorunları ile karşı karşıyadır. İçme suları öncelikli olmak üzere tarımsal faaliyetlerde
kullanılan su kaynakları ve aynı zamanda doğal yaşam alanı olan göl ve denizler bölgede bulunan
büyük şehirler ile endüstriyel kuruluşlar tarafından kirletilmektedir.
• Tarımsal uygulamalarda yapılan hatalar, su kirlenmesinin yanı sıra toprak kirlenmesine ve
insan sağlığını olumsuz etkileyen ürünlerin yetiştirilmesine yol açmaktadır. Bölgede mevcut Milli
Parklar ve doğal yaşam alanları tehdit altındadır. Bu alanların korunması ve genişletilmesine gerek
duyulmaktadır.
• Su kaynaklarının etkin biçimde yönetilememesi nedeniyle sel ve taşkınların olması ve bu
felaketlerin kadının günlük hayatını, tarımsal faaliyetlerini etkilemesi nedeniyle sorunlar
yaşanmaktadır.
• Kırsal kesimde kadının ekonomik bağımsızlığının olmaması, çiftçilik yapan erkeğin
ekonomik nedenler ve ataerkil aile yapısı nedeniyle kadını sosyal güvence altına almaması, Ziraat
Odalarında kadınların temsil edilememesi, toprak mülkiyetinin genel olarak erkeklerin elinde
olması, kadının özgüven eksikliği nedeni ile girişimci olamaması, kadınların toplumsal ve
geleneksel kültürünü kaybetmesi (tutumluluk, tohum toplama, imece gibi) sorun olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Çözüm Önerileri
• Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile başta hava kirliliğinin önlenmesi
olmak üzere tüm doğal kaynaklarda mevcut kirlenme azaltılabilir.
• Kapalı sulama yöntemlerinin kadın çiftçilere benimsetilmesi, su kaynaklarının etrafında
yapılaşmayı önleyecek projeler geliştirilmesi, kadınların bu projelere dahil edilmesi, sulamaya
açılan alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması, dere yataklarına müdahalenin
önlenmesi ve ıslahı, su kaynakları yönetiminde yetki karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin
giderilmesi büyük önem arz etmektedir.
• Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak ancak çevre
sorunlarının önlenmesi ile mümkündür. Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler tıbbi
aromatik bitkiler ve sebze olarak tüketilen bitkilerin üretime alınması önemlidir.
• Bölgedeki kadınlara, bölgesinde mevcut nesli tehdit ve tehlike altında olan ıhlamur, adaçayı
vb. tıbbi aromatik özellikte bitkiler toplatılarak pazarlanmaktadır.
• Bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması, bu konuda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının
yapılması gerekmektedir.
107
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı bir birikim ve eğitim süreci
gerektirmektedir. Bu süreçte kadının bilinçlendirilmesi ve eğitimi gelecekte bu konuda bilinçli
kuşakların da yetiştirilmesinde büyük rol oynayacaktır.
• Bölge kadınının; ekotarım, tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb.
hakkında bilgilendirilmesi ve kadınların teşvik edilerek girişimciliğinin artırılması, kredi, hibe ve
destek projelerinden yararlanması konusunda kırsal kesim kadınına bilgi ve teknik destek
sağlanması zorunludur.
• Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkeklerin bilinçlendirilmesi,
kadının sigortalanması konusundan yasal düzenlemelerin yapılması, bölge kadının sorunlarının
çözümü için kooperatifçilik yönünde desteklenmesi, karar mekanizmalarında yer almasının
sağlanması, kadınların çevre sorunları konusunda farkındalığın geliştirilmesi, Ziraat Odalarında
kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanması gerekmektedir.
TARIMSAL ÜRETİM
Temel Sorunlar
Türkiye’de tarımsal üretim orta ve küçük ölçekli arazilerde gerçekleşmektedir. Küçük ölçekli
üreticiler geçimlerini tarımsal alanlarda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar aracılığıyla
sağlamaktadırlar. Hem tarımsal hem de tarımsal olmayan, gelir elde etme biçimlerine
bakıldığında, kadınların çalıştıkları işlerde her türlü güvenceden yoksun olduğu görülmektedir.
Ayrıca tarımsal üretimde kırsal kadının başlıca sorunları şu şekilde özetlenebilir:
• Tarımsal üretimde girdi fiyatlarının yüksekliği,
• Pazarlamada üreticinin yer alamaması ve fiyat oluşumu konusunda yeterince etkin
olamaması,
• Kadının iş yükünün fazlalığı ve çeşitliliği,
• Kadınların tarımsal üretimde ücretsiz aile işçisi olmaları,
• Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarımızın sosyal güvencesinin olmaması,
• Bölgede sanayinin yoğun olması nedeniyle ortaya çıkan kirliliğin tarımsal üretimi olumsuz
etkilemesi,
• Kadınların ataerkil aile yapısı nedeniyle sosyal hayata katılımlarının az olması.
Çözüm Önerileri
• Bölgemizde uygulanacak hibe ve projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılması.
• Kadın üreticilerin kırsal kalkınma projelerine katılımının teşvik edilmesi.
• Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması
sağlanarak, uzun dönemde sosyal ve ticari hayata katılım oranının artırılması.
• Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması, kırsal kesimde yaşam kalitesinin yükseltilmesi.
• Kadın çiftçilerin mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının
arttırılması ve önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini paylaşması,
• Gıda güvenliği konusunda kadın çiftçilerin bilinçlendirilmesi.
GİRİŞİMCİLİK VE PAZARLAMA
Temel Sorunlar
Kırsal alanda yaşayan kadınların, ürünlerin pazarlamasındaki rolü yok denecek kadar azdır.
Zira mülkiyet erkeklerin üzerinde olduğu için para ile ilgili işler erkeklerden sorulur. Dolayısıyla
kadınlar kendi ürettikleri ürünlerin pazarlanması konusunda söz sahibi olamamaktadırlar. Türkiye
108
Marmara Bölgesi
tarımında emek, sermaye ve işgücünü bir araya getiren ve işletme sahibi olan kadın girişimciler
yaygın değildir. Kırsal alanda yaşayan kadınların mülk sahibi olamaması ve eğitimsizlik gibi
nedenlerden dolayı girişimcilik ve pazarlama konuları marjinal kalmaktadır. Girişimcilik ve
pazarlama alanında kırsal kadının sorunları şu şekilde özetlenebilir:
• Kırsal alandaki kadınların üzerinde sosyal, kültürel ve geleneksel baskıların olması ve bu
baskıların kadın girişimciliğini olumsuz yönde etkilemesi,
• Eğitim ve yönlendirme eksikliği,
• Kadınların kuracakları işletmelere ait ilk yatırım sermayelerini kolaylıkla elde edememesi,
• Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin üretim ve
pazarlamasında, mevzuattan kaynaklanan zorluklar yaşaması,
• Örgütlenmenin yetersizliği nedeniyle üreticinin fiyat belirleme konusunda çok fazla etkili
olamaması, aracılar, ambalaj, tanıtım, depolama, lojistik vb. sebeplerden dolayı da üreticinin
ürününü pazarlamada sıkıntı çekmesi,
• Geleneksel ürünlerde markalaşmanın zorluğu, standart kalitede ürünlerin üretilememesi ve
sürdürülebilirliğin sağlanamaması,
• AB fonlarından gelen yatırım ve eğitim desteklerinin Marmara Bölgesi’ne aktarılmaması.
Çözüm Önerileri
• Kadın girişimcilere maddi ve özellikle manevi yönde destek verilmesi, cesaretlendirilmesi, ve
öz güvenlerini artırmalarını sağlayacak eğitimler verilmesi,
• Kadınlara yönelik eğitim programlarının arttırılması ve eğitimlerin daha cazip hale
getirilmesi, danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılarak kadınların yeni teknik ve teknolojik
gelişmelerden haberdar edilmesi,
• Mikro kredi sisteminin etkinleştirilmesi ve kredi taleplerinde kadınlara yönelik pozitif
ayrımcılığın sağlanması,
• Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun
hale getirilebilmesi için destek sağlanması,
• Kadın girişimcilerin ürünlerini değerinde pazarlayabilmesi, kredi ve desteklere kolay
ulaşabilmesi ve işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlayabilmeleri için örgütlenmeleri ve bu
örgütlerde aktif rol almaları.
• Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi.
KADIN İSTİHDAMI VE ÖRGÜTLENME
Temel Sorunlar
• İstihdam aslında sosyolojik bir olgudur. Ataerkil aile yapısı mevcuttur. Aile reisliği rolü
genelde erkekler tarafından üstlenilmektedir. Tarımsal üretimde bulunan ailelerde kadın da erkek
kadar katkıda bulunmakta ancak, karar verme aşamasında erkekler yer almaktadır. Kadınların
belki tarım dışı istihdam alanında kendi gelirini kendi yönetebilme şansı (diğer işletmelerde işçi
olarak çalıştığında) mümkün olabilmektedir.
• Kırsal alanda çalışan kadınlara ait il bazında istatistiksel verilerin yetersiz olması nedeniyle
kadının istihdamı ve örgütlenmesi hakkında istatistikler oluşturulamamakta ve mevcut durum
analizi yapılamamaktadır.
• Kırsal alanda kadın istihdamda yer almakta ancak, karşılığında herhangi bir gelir elde
edememekte ve alınan kararlara katılamamaktadır. Kırsal alanda çalışan kadınlar sosyal
güvenceden yoksundur.
• Tarımdan elde edilen gelir giderek düşmektedir. Kadınların küçük çapta ve geleneksel
olarak ürettiği ürünlerin pazarlanması sırasında yasal engellerle karşılaşılmaktadır.
109
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• 2000 yılında başlayan desteklemelerle Ziraat Odalarında kadın üye sayısı artmıştır. Ancak,
erkekler daha etkin konumdadır ve kadınların Ziraat Odasına üyelikleri pasif durumda devam
etmektedir.
• Ülkemizde, örgütlenme aşamasında birçok bürokratik güçlükler ve mali külfetlerin olması
nedeniyle kadınların destek almadan örgütlenmeleri zorlaşmaktadır.
• Örgütlenme sırasında ve var olan örgütler içerisindeki erkek egemenliği nedeniyle
kadınların aktif rol alması oldukça zor olmaktadır.
• Var olan üretici örgütlerinde ortaklar arasında bölünmüşlük görülmekte, birlik-beraberlik ve
güven sorunu yaşanmaktadır. Bu da ekonomik anlamda etkili bir yapılanmaya engel olmaktadır.
• Bölgemizde aynı konuda çalışan çok sayıda tarımsal amaçlı örgüt bulunmaktadır. Bu durum
örgüt kirliliğine yol açmakta, etkin çalışmalarını engellemekte, örgütlerden beklenen faydayı ve
katılımı azaltmaktadır.
• Kırsaldaki kadınlara yönelik eğitimlerde, kadının geleneksel ailevi rolleri ve iş yoğunluğu
nedeniyle kadına ulaşmada zorluklar yaşanmaktadır. Bu nedenle spesifik konularda kısa süreli
eğitimler tercih edilmektedir.
• Kırsal alanda kadınların daha çok emeğe dayalı alanda çalışması nedeniyle, tarımda
makineleşme sonucu kadın istihdamı azalmaktadır.
• Tarımsal istihdamda en büyük sorun, kadınların çocuklarını eğitememeleri sonucu mesleğin
gelecek nesillere aktarılamamasıdır.
Çözüm Önerileri
• Kadının daha fazla istihdam edilebilmesi için sosyolojik değişim gereklidir. Bakanlık,
köylerde ve kasabalarda genç kadın önderlere zirai ve hayvancılık faaliyetleri konusunda daha
fazla proje finansmanı sağlamalı ve teşvik etmelidir. Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın
girişimcilere öncelik tanınmalıdır.
• Kadınlara ait istatistiki verilerin toplanabilmesi için uzun süreden beri yapılmayan genel
tarım sayımı yapılmalı ve sürekliliği sağlanmalıdır.
• Çiftçi tanımının ve tarımsal işletme tanımının, kadını ve diğer aile bireylerini de temsil
edecek şekilde yeniden yapılması ve buna uygun hukuksal altyapısının hazırlanması
gerekmektedir. Çiftçilik mesleğinin yasal zemine oturtulması ve diğer mesleklerde olduğu gibi
(doktor, avukat vs.) haklarının artırılması gerekmektedir.
• Kadınlara meslek edindirme eğitimi artırılmalı, Türkiye genelinde tarımı meslek olarak
sürdürenlere ilk aşamada sertifika verilerek mesleği tescillenmelidir.
• Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunların giderilmesi gerekmektedir.
• KOSGEB kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara fırsat tanımalı, kolaylaştırıcı olmalıdır.
• Üretim planlaması bir an önce hayata geçirilmeli ve belli ölçeğin üzerindeki işletmeler
özendirilmelidir.
• Tarımsal alanda üretime yönelik istihdam yapan işletmeler teşvik edilmelidir.
• Tarıma verilen destekler, maliyeti azaltıcı yönde ve üretime yönelik olarak
gerçekleştirilmelidir. Küçük üreticilere gıda üretim izni konusunda yardımcı olunmalı, küçük çapta
ve doğal üretim için bürokratik engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kırsal alanda tarımsal sanayinin
geliştirilmesi için gerekli teşviklerin uygulanması ve tedbirlerin alınması ile tarımsal sanayi
110
Marmara Bölgesi
geliştirilmelidir. Gıda kodeksi dışında kalan geleneksel üretim biçimleriyle üretilen ürünlerin, satış
ve pazarlaması için yeni düzenleme yapılmalıdır.
• Örgütlenme öncesi eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları şartı getirilmelidir. Yapılacak
eğitimler; güncel, uygulamaya dönük, motivasyon sağlayacak şekilde, uzman kişilerce
yapılmalıdır. Kadınlar ve erkeklerin farkındalık düzeyi arttırılarak, aktivitelerini engelleyecek
unsurları sorgulayabilmeleri sağlanmalıdır.
• Örgütlenmenin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, kuruluş sırasında kadınların
belli maliyetlerden (noter masrafları gibi) muaf tutulması sağlanmalıdır.
• Var olan kooperatiflerde kadın temsilinin artırılması için kota uygulaması şartı konulabilir,
örgütlenme açısından var olan başarılı örneklerin gösterilmesi fayda sağlayacaktır. Çeşitli
teşviklerle kadınların örgütlere üyeliği desteklenmelidir. Kooperatif ortaklarının ortak
kullanımlarına açılacak olan üretim tesisleri vb. ihtiyaçları için kamu arazilerinin bedelsiz tahsisi
veya satın alma ya da kiralama bedellerinin sübvanse edilmesi sağlanmalıdır.
• Doğru projelerle, kadınların katılımı sağlanarak, aile ve sosyal çevrenin de geliştirilmesi
sağlanmalıdır. Kooperatiflerde asıl amacın ekonomik olduğu vurgulanarak eğitimler
gerçekleştirilmeli, birlik ve beraberliği geliştirecek faaliyetler planlanmalıdır.
• Kooperatiflerde, bölgenin yapısına göre çalışma alanlarındaki kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
Aynı kooperatifin ortak sayısının artışına göre faaliyet alanları çeşitlendirilebilmelidir.
• Kadına yönelik düzenlenecek eğitimlere katılımı artırabilmek için, kadının geleneksel aile
rolleri dikkate alınarak yükünü hafifletecek tedbirlerle eğitim planlaması yapılmalıdır.
• Kırsal alandaki kadına emeğe dayalı olmayan alanlarda da istihdamını sağlayacak eğitimler
verilmelidir (makine kullanımı, pazarlama, ev ekonomisi vs.) Ayrıca tarıma destek verecek teknik
elemanların (ziraat teknisyeni, ziraat mühendisi, veteriner hekim) uygulamalı eğitim almaları
sağlanmalıdır.
• Doğadan kopmadan üretim özendirilmeli ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. Milli Eğitim
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ortaklaşa girişimiyle her köye
bir resim atölyesi kurularak, köydeki kadınlara resim kursu verilmeli, her ay bir sergi açılmalıdır.
Böylece resimlerin pazarlanmasına çalışılacak, devlet kurumlarında kullanılacak, tüketicinin
doğayı fark etmesi sağlanacaktır. Bu amaçla taşımacılık sisteminden dolayı atıl durumda bulunan
köy okulları kadınların eğitimi amacıyla kullanıma açılabilir.
SOSYAL GÜVENLİK
Temel Sorunlar
• Sosyal güvenlik konusu istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan
biridir. Tarım sektörü de bu durumdan müstesna değildir. Öyle ki “ücretsiz aile işçisi” olarak
tanımlanan kadınlar tarım sektörü içerisinde %90’dan fazlasını oluşturmaktadır.
• Türkiye genelinde duruma bakıldığında ise eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık
hizmeti konusunda hak sahibi olan kadınlar kendilerine ait bir emeklilik hakkı
edinememektedirler. Ekonomik şartlardan dolayı sosyal güvence ile ilgili kararlarında sağlık
hizmeti almayı yeterli görmekte ve bir emeklilik planına dahil olma düşüncesini
taşımamaktadırlar. Örneğin, 2008 TNSA verilerine göre sosyal güvenliği olmayanların oranı %69
iken, sağlık sigortası olmayanların oranı %16 olarak bildirilmiştir.
111
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
• Türkiye kırsalında duruma bakıldığında ise, kadınların sigorta yaptırmamalarının en temel
nedenleri arasında ataerkil aile yapısının egemen olması ve kadını ikincil konuma itmesi göze
çarpmaktadır. Bu genel yapısal, kültürel soruna ek olarak, kırsalda kadının sosyal güvenlik
konusunda bilgi sahibi olmaması, tarımda çalışanların hasat döneminde gelir sahibi olmalarına
karşın, sigorta prim ödemelerinin aylık periyotlarla yapılması zorunluluğu ve sigortalı olmayı teşvik
edici yapılanmanın yeterli düzeyde olmaması şeklinde sıralanabilir.
Çözüm Önerileri
Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb alanlardaki hak ve talepleri konusunda
bilgilendirilmeleri ve bu bilginin aktarılmasında organizasyonun etkililiği ve verimliliği esas alacak
şekilde düzenlenmesi, medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak
kullanılması, sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemeler yapılması
gerekmektedir.
112
Marmara Bölgesi
5. Bölüm
Kapanış Konuşmaları
113
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
114
Marmara Bölgesi
Osman ŞİMŞEK
Teşkilatlanma ve Destekleme
Genel Müdür Yrd.
Çok Değerli Katılımcılar,
Çalıştayın odak noktası saygıdeğer hanımefendiler,
Öncelikle hepinize çalıştay süresince katılımlarınız ve değerli katkılarınız için teşekkürlerimi
sunuyorum.
Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı tarımda çalışan ve kırsal alanda yaşayan kadınlarımızın
sorunlarını gündeme getirmesi, kamuoyunun dikkatini çekmesi ve çözüm getirmede paydaş
oluşturması açısından önem taşımaktadır.
Burada yoğun bir çalışma temposu içerisinde gruplarımız çalışmalarını bitirmiş ve sunumlarını
yapmışlardır. Sunumlardan çok güzel fikirler, tespitler ve bilgilerin ortaya koyulduğu
görülmektedir. Bu tespitler, bölgedeki illerde kadına yönelik politika oluşturulmasına katkı
sağlayacaktır. Ayrıca Bakanlığımız tarafından hazırlanması planlanan “Kırsal Alanda Kadının
Konumunun İyileştirilmesi ve Güçlendirilmesi Eylem Planı”na ışık tutacaktır.
Çalıştay sonuçları ile Tekirdağ ili ve bölgeye ait kırsal alanda kadınlarımızın sorunları ve çözüm
önerileri geliştirmiştir. Bu doğrultuda, kadınlara yönelik ortak projelerin yapılması ve uygulanması
konusunda yereldeki paydaşların katkılarını bekliyoruz.
Saygıdeğer katılımcılar, sonuç olarak bölgesel çalıştay sonuçlarının ülkemiz adına ve kırsalda
yaşayan kadınlarımıza yararlar getirmesi dileği ile bu çalışmanın bu günlere gelmesinde emeği
geçen ve görev alan herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
115
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
ERDEM KARADAĞ
İl Tarım Müdürü
Bakanlığımızca bir ilk gerçekleştirilerek; Kırsal alanda kadın konusunda çalışan Kamu Kurum
ve Kuruluşları, Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Odaları ve Kadın Çiftçiler olmak
üzere tüm paydaşları bir araya getirerek, 2009-2011 yıllarını kapsayan ve 9 Tarım Bölgesi’ni
dikkate alarak bölgesel sorunları ortaya koymak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla
“Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştaylarının” yapılması kararlaştırılmıştır.
Bu kapsamda; 28-29-30 Eylül 2010 tarihleri arasında Marmara Bölgesi Çalıştayı Tekirdağ,
Edirne, Kırklareli, İstanbul, Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya ve Düzce İllerinin katılımıyla
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğümüz organizatörlüğünde İstanbul/Silivri Klassis Resort Hotel’de
gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya akademisyen, yönetici, sivil toplum örgüt üyesi, kamu kurum ve
kuruluş temsilcileri ve kadın çiftçiler olmak üzere toplam 145 Kişi katılmıştır.
Çalıştay; yoksulluk, eğitim, sağlık, tarımsal üretim, girişimcilik ve pazarlama, doğal
kaynakların kullanımı yönetimi ve korunması, sosyal güvenlik, tarımsal istihdam ve örgütlenme
konularını kapsayacak şekilde 8 gruptan oluşan oturumlar ile gerçekleştirilmiştir.
Bakanlığımızca, Marmara Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı düzenleme görevinin İl
Müdürlüğümüze verilmesinden dolayı şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi iletiyor ve
Çalıştay süresince eksikliklerimiz olduysa hoşgörünüzü istirham ediyorum.
Bu çalıştayın düzenlenmesinde katkıda bulunan başta Sayın Valimiz Zübeyir KEMELEK olmak
üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğüne, kamu
kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve kadın
çiftçilerimize teşekkür ediyorum.
Marmara Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı’nın sonuç ve çözüm önerilerinin bölgemiz ve
ülke tarımına hayırlı olmasını temenni ediyorum.
116
Marmara Bölgesi
Doç. Dr. Galip EKUKLU
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
(Bölge Bilim Komitesi Adına)
Sayın Valim, değerli eşleri, Sayın Genel Müdür Yardımcım ve değerli konuklar, saygı değer
katılımcılar,
Hepinizi Bölge Bilim Kurulu adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının düzenlediği bölgesel çalıştaylar dizisinin Tekirdağ’da yapılan bölümüne, Bölge Bilim
Kurulu olarak elimizden geldiğince katkı verdik. Bu çalıştayların ülkemiz ve bölgemiz kadınları için
son derece önemli gelişmeler bakımından başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Sunumum sırasında
sizlere çalıştayın gerekçe ve amaçlarından, ana alt grup temalarından, izlenen yöntemlerden ve
sonuç olarak da bizden beklendiği gibi çalıştay sonuç bildirgesinden söz edeceğim.
Çalıştayın gerekçesi; çağdaş toplumlarda kadın, ailelerdeki geleneksel rollerinin dışında sosyal
yaşamın bizzat içinde yer almaktadır. Kadın, kendisine atfedilen toplumsal cinsiyetin getirdiği
niteliksiz ya da meslek olarak tanımlanmayan etkinliklerden çok, başta hizmet sektörü olmak üzere
başka alanlarda da hak ettiği yeri almaya çalışmaktadır. Ülkemizde bu bakımdan ne yazık ki henüz
istenen noktada değiliz. Dolayısıyla bu çalıştayın ya da bu çalıştay dizisinin bu eksikliği gidereceğini,
kadının statüsüne olumlu yönde önemli katkı vereceğini düşünüyoruz. Çalıştayın en temel
gerekçesi, ülkemiz ve bölgemiz kadınının içinde bulunduğu olumsuz durumun bizzat kadınlarca,
özellikle de kırsalda yaşayan dezavantajlı kadınlarca ele alınması, tartışılması ve öneriler
geliştirilmesidir. Nitekim şu ana kadar olan elde edilen sonuçlar ve yapılan grup sunumlarının bu
amaca, bu gerekçeye son derece başarıyla ulaşıldığını göstermektedir. Bölge Bilim Kurulu üyeleri
olarak ümit ve kanaatimiz, çalıştaydan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak en temel sorun olarak
gösterilen işsizlik ve güvencesizliğin öncelikli sorunlar olarak kabul edilmesi ve çözülmeye
117
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
çalışılacağı yönündedir. Bir sorunun varlığını kabul etmek, o sorunun çözümünün yüzde ellisinin
başarmış olmak anlamına gelmektedir. İlerleyen dönemlerde bu konularda daha ileri çalışmalar
yapmak, var olan eşitsizliğin artmasını ya da derinleşmesini önlemek, tersine var olan
olumsuzlukları azaltmak yönünde çabalar göstermek öteki beklentilerimizdir. Bu çalıştayların en
temel amaçlarından bir diğeri de kırsal alanda kadın konusunda çalışan ortakları, moda deyimle
paydaşları bir araya getirmektir. Ülkemiz kadınlarının, özellikle de kırsal alandaki kadınların
sorunları konunun taraflarınca tartışılmış, çözümde etkili olabilecek öneriler geliştirilmiş ve bir
rapora dönüştürülmüştür. Belirlenen çözüm önerileri doğrultusunda, belirlenebilecek stratejik
hedefler ve bu hedeflere ulaşma yolları konusunda da öneriler ortaya konulmuştur.
Çalıştaydaki ana gruplarımızdan biri “Kırsal Alanda Kadın” idi. Onun altında ise yoksulluk,
eğitim, sağlık alt başlıkları yer almıştı. Ayrıca kırsal alanda kadının tarımsal üretimde ve
pazarlamadaki rolü, tarımsal üretim, girişimcilik, pazarlama alt grupları oluşturuldu. Kadın ve
doğal kaynaklar grubu vardı. Doğal kaynakların kullanımı, yönetimi ve korunmasını konuştular. Ve
son olarak da, kırsal alanda kadının istihdamı ve örgütlenmesi grubumuz vardı. Onlar da sosyal
güvenlik, istihdam ve örgütlenme iki alt başlığında çalıştı.
Katılımcı arkadaşlarımızın da bildikleri gibi, çalışma grupları birer grup sözcüsü seçtiler ve
birbuçuk günlük son derece yoğun çalışmalarının sonuçlarını az önce çok güzel özetlediler.
Sorunları ve kaynakları belirlemeye çalıştılar. Arkadaşlarımız temel başlıklarla bu sorunları, çözüm
önerilerini ve hangi stratejiler geliştirilebilir, bu bölgeye ve ülkemize özel konunun avantajlı,
dezavantajlı tarafları nelerdir ve hangi yöntemlerle sorunları çözeriz? Zaman içinde bu sorunların
çözülüp çözülmediğini hangi parametrelerle, ölçüm kriterleriyle izleyebiliriz? Sorularının yanıtlarını
aradılar. Grup sözcüleri o kadar mükemmel sunumlar yaptılar ki aynı şeyleri tekrar etmemek için
ben size Bilim Kurulumuza iletilen notların bir özetini sunacağım.
Bu çalıştayda Türk kadını, Marmara Bölgesi kadını kendisinden beklendiği gibi bütün
sorunlarını açık yüreklilikle ortaya koydu, açık ve net cümlelerle kendini ifade etti.
Öncelikli olarak bu çalıştayı organize eden Tarım ve Köyişleri Bakanlığına, toplantıya emek
veren Tekirdağ yerel teşkilatına, değerli arkadaşlarımıza kendi adıma ve Bölge Bilim Kurulu adına
çok teşekkür ediyorum. Hepimiz bu çalıştaydan çok yararlandık, eminim gelecek çalışmalarımızda
da yararlanacağız. Bölge Bilim Kurulu olarak bizler çalıştayın çok önemli bir başlangıç olduğunu
düşünüyoruz. Sayın Genel Müdürümüz açılış konuşmasında 2012 ya da 2013 yılında bir Ülke
Çalıştayı yapılacağını belirttiler. Eğer bu gerçekleştirilirse, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılmış
çalıştaylardan elde edilen mükemmel bir rapor ortaya çıkacaktır. Bilim alanında çalışan insanlar
olarak biz de bu çalışmalara her türlü katkıyı vermeye hazırız. Ancak, umudumuz ve beklentimiz,
elde edilen sonuçların raporlarda kalmaması, yaşama geçirilmesidir. Sayın Genel Müdürümüzden
bunlardan ülke olanaklarının el verdiği kadarının yaşama geçirilmesini sağlamasını ve sonuçları
izlemesini bekliyoruz. Kadın ve sorunları konusunda çok taraf var. Başta Başbakanlık olmak üzere
Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bazı Devlet Bakanlıkları gibi
pek çok kamu kurumu, yerel örgütler, sivil toplum örgütleri bu taraflardan ilk akla gelenler.
Ayrıca, yerelde yapılabilecek çok şey var. Buradaki tartışmalardan elde edilen sonuçlar
ışığında temel sorun kısaca şöyle özetlenebilir: Kadın üretirken de verdiği emeğin karşılığında
oluşan ürünü paylaşırken de fırsatlardan eşit yararlanmak istiyor. Yani; kadınlarımız “üretirken
katkı veriyorum, ortaya çıkan bu artı değeri paylaşırken de söz sahibi olmak istiyorum” diyorlar.
Bu talep son derece doğal ve insani bir istek. Eğer bu çalıştayları oluştururken, çalışırken samimi
isek zaten bu doğal ve gecikmiş isteği en başta kabul etmemiz gerekiyor. Soruna bu peşin kabulle
118
Marmara Bölgesi
başlamamız gerekiyor. Bu konuda bir önerim de kadın arkadaşlarımıza olacak. Kadınlarımız bir
peşin kabulden bu günden itibaren hızla uzaklaşmalıdırlar. Bu da erkeğin önceliği kabulü.
Bununla ilgili bir küçük örnek vermek isterim. Çalışma gruplarımızın birsinde bir katılımcımız
“Acaba kadın ekonomik özgürlüğünü elde ederse aile birliği riske girer mi?” gibi bir kaygıyı dile
getirmiş. İşte bu varsayım ya da peşin kabulden, yani “Aile birliğinin devamı benim ekonomik
özgürlüğüme bağlı” kabulünden uzaklaşmamız gerekiyor. Aile birliği erkeğin ve kadının birlikte
ekonomik özgürlükleriyle bağlantılı olmalıdır. Aksi durumda burada tartıştığımız toplumsal
cinsiyet noktasından ileriye gidilemez.
Toplumsal cinsiyet biyolojik cinsiyetten farklı bir kavramdır ve toplumun kadına ve erkeğe
yüklediği görevdir. Yani erkeğin, toplumun kadını nasıl gördüğünü gösterir. Ne yazık ki
ülkemizde bu konuyla ilgili verilerde sıkıntılar var. Tıpkı meslek hastalıkları, iş kazaları gibi öteki
verilerde olduğu gibi. Oysa gerçek durumun, kayıtların gösterdiğinden farklı olduğunu hepimiz
biliyoruz. Kadınlara ait sorunlarla başa çıkabilmenin en temel ve bilinen yolu kadının statüsünün
yükseltilmesidir. Bu konuda da erkekler kilit roldedirler. Hepimizin hedefi kadının toplumsal
statüsünü yükseltmek olmalıdır, gerisi kendiliğinden düzelecektir. Bu konuda önemli
paydaşlardan biri de medyadır ve kendilerine son derece önemli görevler düşmektedir. Örneğin,
cinsiyet ayrımcılığı konusunu, kadına şiddet konusunu, aile içi şiddet konusunu, çocuğun
örselenmesi konusunu sürekli gündemde tutmak gerekiyor. Bunları normal sıradan olaylarmış
gibi kabul etmemek gerekiyor. Bunu kim yaparsa yapsın, bu medyatik biri de olabilir, bir sanatçı
da olabilir, bir siyasi de olabilir, bir öğretim üyesi de olabilir normal dışı bir davranış olduğunun
vurgulanması, sergilenmesi gerekiyor. Kısacası, “Sever de, döver de” yaklaşımından
uzaklaşmamız gerekiyor. Sorunlarla mücadelede erkeği kilit role koyacağız. Zaten kadınlarımızın
buradaki birçok taleplerinin doğrudan ya da dolaylı olarak erkeklerle ilişkili olduğunu gördük.
Böyle bir genel değerlendirmeden sonra kısaca başlıklar halinde birkaç şey söylemek isterim.
Bu çalıştayda görev alan arkadaşlarımızın en önemli beklentilerinden biri, sosyal güvenceye
sahip olmak. Sanıyorum herkes bu konuda hem fikir. Başlangıçtaki sunumlarda verilen bilgilere
göre bu çalıştayın yapıldığı illerde yaklaşık 9 milyon kadınımız yaşıyor. Bu kadınlardan 1 milyonu
sosyal güvenceye sahip. Geriye kalan 8 milyon kadının tamamının sosyal güvenceye sahip
olduğunu varsaysak bile bunların eşleri üzerinden sosyal güvenceye sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Bu son derece ciddi bir dezavantaj. Tabi ki istemeyiz ama eşinizden ayrılırsanız onun sağladığı
sosyal güvenceyi kaybetmiş olacaksınız ve başka risklerle de karşı karşıya kalacaksınız. Dolayısıyla
sosyal devletin ödevi olan sağlık, eğitim yargı, güvenlik gibi hizmetlerden ikisini yani eğitimi ve
sağlığı, Tekirdağ çalıştayındaki kadınlar bir hak olarak görüyor ve bunu talep ediyorlar. Gerekçesi
ne olursa olsun genel bütçeden karşılanan ya da makul düzeyde ödenebilecek bir primle
sağlanabilecek bir sosyal güvence istiyorlar. Bunu tarımla da ilişkilendiriyorlar. “Eğer sosyal
güvencemiz olursa gönül rahatlığıyla girişimci olabiliriz, yatırım yapabiliriz” diyorlar. Bu en
önemli ve birinci talep.
İkinci talepleri, kurumlar arası iş birliğinin sağlanması. Örneğin; eğitim konusunda çok
istekli olan hanım arkadaşlarımız, pek çok kamu kurumunun bu alanda eğitimler verdiğini ama
bu eğitimlerin tek elde toplanmadığını, koordine edilmediğini, dolayısıyla kimi zaman aynı
eğitimi tekrar tekrar aldıkları halde, gereksinimleri olduğunu düşündükleri bazı alanlarda eğitim
alamadıklarını söylüyorlar. Bu eğitimleri bir kurumun koordine etmesinde kesinlikle yarar var.
Eksikliği hissedilen, dile getirilen bir başka alan ise veri eksikliği. Oysa mevcut durumu
saptayabilmek için gerçek verilere ulaşılması gerekiyor. Çevre sağlığı, gıda sağlığı, su sağlığı,
119
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
toprak kirliliği gibi konularda veriye ulaşılamadığı dile getiriliyor. Bununla ilgili mevzuatta
düzenlemelerin yapılması, denetimlerin sıklaştırılması en önemli öneriler olarak dile getirildi.
Ayrıca çalıştaya katılan kadınlarımız, kaynakların adil dağılımının sağlanmasını, fırsat eşitliği
yaratılmasını ve bazı özel konularda özel eğitim almış insanlar tarafından eğitim verilmesini
istiyorlar. Sadece tarım alanında istihdam edilmek istemiyorlar. Bir seçenek olarak önlerinde
eğitim aldıkları, hatta sertifikalı eğitim aldıkları başka alanlar da olsun, gerektiğinde oralarda da
çalışabilsinler istiyorlar. Örneğin; makine eğitimi almak istiyorlar, sanat eğitimi almak istiyorlar,
resim yapmak istiyorlar. Hatta bunlar için eğitim yapılacak mekanlarla ilgili önerileri de var.
Kapatılmış köy okullarının bu amaçla kullanılabileceğini dile getiriyorlar. Halen kahvehanelerde
verilmekte olan eğitimlere gidemediklerini, erkeklerle birlikte eğitim alamadıklarını söylüyorlar. Bu
istek son derece kolay çözülebilecek, masumane bir istek. Bunu yeniden dile getirmekte yarar var.
Organik tarım, bu çalıştayda kadınlarımızın üzerinde çok durdukları bir başka başlık. Organik
tarıma devletin de destek vermesini, bununla ilgili mevzuat alt yapısının oluşturulmasını ve elde
edilen ürünlerin piyasa değerlerinin oluşturulmasını talep ediyorlar.
Kadınlarımız, sivil toplum örgütlerinde aktif görev almak istiyorlar. Hatta bu alanda kadın
kotası konulmasını talep ediyorlar. Yani kadınlar kendilerini ifade etmek istiyorlar ve bunun için
sivil toplum örgütlerini seçenek olarak görüyorlar. Bu istek dikkate alınması gereken, üzerinde
çalışması gereken çok hoş bir istek.
Çalıştaya katılan kadınların önemli bir başka istekleri ara eleman eğitimi alma talepleri.
Örneğin; mühendislik değil de toplumun da gereksinimi olan teknisyenlik, teknikerlik gibi
alanlarda eğitim alıp, bunu da istihdama dönüştürmek istiyorlar.
Bilim Kurulu olarak dikkatimizi çeken bir diğer konu da kırsaldaki kadının markalaşma isteği.
Bunun mutlaka desteklenmesi gerekir. Eğer ürünlerini bir marka haline dönüştürebilirlerse daha
iyi piyasa bulacaklarını söylüyorlar.
Marmara Bölgesi kadınlarının bu çalıştayda dile getirdikleri ve belki de en önemli talepleri,
mal-mülk sahibi olma talebi. Bunu da iki nedene bağlıyorlar. Birincisi; en başta söylediğim gibi
“ürettiğimizi birlikte paylaşalım” diyorlar. İkincisi de; mikro kredilerden ve destekleme fonlarından
yararlanabilme olanağı. Örneğin; banka kredisi alabilmek için teminat göstermeleri gerektiğini,
üzerlerine bağ, bahçe, tarla yoksa tanınan bu olanaklardan yararlanamadıklarını dile getiriyorlar.
Dolayısıyla yeni finansman kaynaklarına ulaşabilmek için kendi üzerlerine mülk istiyorlar.
Değerli konuklar, kendi adıma bu çalıştayı ve bugünkü sunumları aslında fırsat verildiğinde
Türk kadınının neler yapabildiğini göstermesi bakımından çok öğretici bulduğumu söylemeliyim.
Belki sunumları sırasında çok heyecanlandılar, ama kendilerinden ne kadar emin olduklarını, öz
güvenlerinin ne kadar yüksek olduğunu ve ne istediklerini çok iyi bildiklerini gördük. Aslında
kadınlarımız, bu ülkenin kaynaklarının isteklerini karşılayabileceğine inanıyorlar. Yani taleplerinin
karşılanamaz, çok uç istekler olmadığını kendileri de biliyorlar. Bu da kendilerine öz güven
sağlıyor. Bizlere, bilim insanlarına, bürokratlara, yöneticilere, siyasilere düşen, onların bu
taleplerini, ülke kaynaklarının el verdiği ölçüde karşılayabilmek için çaba harcamak olmalıdır.
Bölge Bilim Kurulu üyeleri olarak bizler bundan sonraki çalıştaylarda da her türlü desteği vermeye
hazırız.
Sonuç olarak; bütün bu gayretlerin ve çalışmaların Türk kadınının statüsüne, günlük
yaşamına ve geleceğine olumlu katkılar sağlayacağını ümit ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
120
Marmara Bölgesi
6. Bölüm
Katılımcı Listesi
Çalıştaydan Görüntüler
121
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
122
Marmara Bölgesi
KATILIMCI LİSTESİ
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü
Almanya
J.W. Goethe Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi
Ankara
Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü
Ankara
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ankara
Hacettepe Üniversitesi
Bursa
İl Tarım Müdürlüğü
Bursa
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bursa
Önder Kadın Çiftçi
Bursa
Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği
Düzce
İl Tarım Müdürlüğü
Düzce
Önder Kadın Çiftçi
Edirne
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Edirne
İl Sağlık Müdürlüğü
Edirne
İl Tarım Müdürlüğü
Edirne
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü
Edirne
Önder Kadın Çiftçi
İstanbul
Yeditepe Üniversitesi
İstanbul
Marmara Üniversitesi
İstanbul
Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi
İstanbul
İl Tarım Müdürlüğü
İstanbul
Önder Kadın Çiftçi
İstanbul
Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı
Kırklareli
Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu
Kırklareli
Kırklareli Üni. Kepirtepe Meslek Yüksek Okulu
Kırklareli
İl Tarım Müdürlüğü
Kırklareli
Önder Kadın Çiftçi
Kocaeli
İl Tarım Müdürlüğü
Kocaeli
Gölcük Ziraat Odası
Sakarya
İl Tarım Müdürlüğü
Sakarya
Önder Kadın Çiftçi
123
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
124
Tekirdağ
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tekirdağ
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tekirdağ
Belediye Başkanlığı
Tekirdağ
İl Tarım Müdürlüğü
Tekirdağ
Çevre Orman İl Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü
Tekirdağ
Bağcılık Araştırma Enst. Müdürlüğü
Tekirdağ
Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Sağlık Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Tekirdağ
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Kültür Turizm Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu
Tekirdağ
İl Özel İdare Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
Tekirdağ
İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü
Tekirdağ
İŞKUR İl Müdürlüğü
Tekirdağ
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü
Tekirdağ
DSİ 113 Şb. Müdürlüğü
Tekirdağ
Tarım Kredi Koop. Bölge Birliği
Tekirdağ
Tarım Kredi Koop.
Tekirdağ
Ziraat Mühendisleri Odası
Tekirdağ
Ziraat Odası
Tekirdağ
Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği
Tekirdağ
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği
Tekirdağ
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Tekirdağ
Ferhadanlı Köyü Kalkınma Kooperatifi
Tekirdağ
Hayrabolu İlçesi Tema temsilcisi
Tekirdağ
Önder Kadın Çiftçi
Yalova
İl Tarım Müdürlüğü
Yalova
İşletmeci
Yalova
Önder Kadın Çiftçi
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
125
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
126
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
127
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
128
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
129
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
130
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
131
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
132
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
133
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
134
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
135
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
136
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
137
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
138
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
139
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
140
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
141
Çalıştaydan Görüntüler
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
142
Çalıştaydan Görüntüler
Marmara Bölgesi
143
Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay›
www.tedgem.gov.tr
144

Benzer belgeler