Oruçoğlu Termal Otel
Transkript
Oruçoğlu Termal Otel
ORUÇOĞLU SHIFA ORUÇOĞLU THERMAL RESORT MAGAZİN SAYI 01, 2015 SONBAHAR s. 6 s. 12 s. 18 Termal sudan nasıl yararlanırsınız? Oruçoğlu Thermal Resort’un Kuruluş Hikayesi Tamamlayıcı Tıpta Termal Uygulamalar EDİTO 3 SHIFA ORUÇOĞLU MERT ORUÇ YÖNETİM KURULU BAŞKANI SHIFA O Yayın Koordinatörü (Sorumlu) Levent Oruç Genel Koordinatör Aydın Güneş Yazı İ leri Müdürü Başar Tunçel Görsel Yönetmen Erdinç Üskent İmtiyaz Sahibi Oruçoğlu Tarım ve Turizm San. Tic. A.Ş. adına Levent Oruç Yönetim Yeri Dörtyol Mahallesi Kütahya Yolu Bulvarı No: 71-71A Afyonkarahisar Tel: 0272 2515050 Baskı Yaylım Yayıncılık Cağaloğlu Yokuşu Cemal Nadir Sokak No: 6-8/1 Cağaloğlu İstanbul Tel: 0212 5197484 Baskı Yeri ve Tarihi İstanbul, Eylül 2015 Yapım-Yayım Mareo Dijital Medya ve Yayıncılık Hizmetleri Başar Tuncel Oruçoğlu Shifa Dergisi, Oruçoğlu Thermal Resort adına Mareo Dijital Medya ve Yayıncılık Hizmetleri - Başar Tunçel tarafından TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Oruçoğlu Shifa dergisinin isim ve yayın hakkı Oruçoğlu Tarım ve Turizm San. Tic. A.Ş. adına Levent Oruç’a aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak göserilmeden alıntı yapılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu ise sahiplerine aittir. ruçoğlu ailesi olarak hep ilklere tığınızda karşınıza gelen sayfada, hayatınızı imza attık. Yapılmayanı yapmak, ailemizin uzun vadeli mottosu oldu hep. Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı termal oteli Oruçoğlu Thermal Resort olarak bugün yine bir ilkle karşınıza çıkıyoruz. Dergimiz SHIFA... Sahip olduğumuz ve emeğimizle gerçekleştirdiğimiz tüm güzellikleri tevsik etmek adına attığımız bu güzel adım da, diğer attığımız adımlar gibi iyi ve benzersiz olsun istedik. Bu yüzden dergimizin, otelin bir reklam broşürü gibi değil, okuruna hem bilgi, hem keyif veren bir yayın olmasını hayal ettik. Bu sebeple yayıncı ajansta çalışan ekip arkadaşlarımızı otelimizde ağırladık. İstedik ki yazacakları her kelimeyi yaşasınlar. İstedik ki Afyonkarahisar’ımızın tertemiz havasını soluyup, termal suya doysunlar ve sıcacık odalarında dinlenip keyif içinde sayfaları oluştursunlar. Öyle de oldu. Bugün SHIFA, gurur duyduğumuz bir başka markamız olarak Oruçoğlu ailesindeki yerini aldı. Dergimizde hedeflediğimiz iki konu vardı. Birincisi, okuyan herkesin bilgi sahibi olması... İstedik ki rastgele bir sayfa dahi aç- zenginleştirecek, bilginizi pekiştirecek, ilginizi çekecek bir bilgi olsun. İstedik ki reklamlar değil, paylaştığımız bilgiler sizi otelimize çeksin. İstedik ki burada avcunuza aldığınız suyu her sabah yüzünüze çarpmadan önce, nasıl büyük bir nimeti elinizde tuttuğunuzu hissedin. Biz böyle hissediyoruz. İkinci isteğimiz ise, konuklarımızın otelimizden daha iyi yararlanmasını sağlamaktı. Bazı bilgiler var ki, ne sorulur, ne anlatılır. Bilmeyen kişi ne soracağını bilmez. Bilen kişi de nasıl denk getirip anlatacağını... İşte bu açıkları dergimizde doldurmak istedik. Her sayıda otelimizle ilgili farklı bir konuyu ince detaylarıyla, püf noktalarıyla sizlere aktarmak istiyoruz ve burada, bizlerin konuğu olarak geçireceğiniz sürede şifa kaynağı suyumuzdan, tesislerimizden ve uzman kadromuzdan nasıl daha iyi yararlanabileceğinizi anlatacağız. Düşüncelerinizi, eleştirilerinizi lütfen bizle paylaşmaktan çekinmeyin. SHIFA sizlerin katkılarıyla her geçen sayıda daha da güzel olacak. Esen Kalın. Okuyup kenara koyacağınız değil, alıp götürmek isteyeceğiniz bir dergi yapmak istedik. Bu Sayıdaki Konular 06 ifalı Sudan En İyi Nasıl Yararlanırsınız? Şifalı termal suyu sıradan bir sudan ayıran farklar nelerdir? İnsan vücudunda şifalı suyun etki ettiği noktalar nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir. İçilir mi? Yarar derken zarar görmemek için dikkat edilmesi gereken hususlar. 24 Fotogaleri: Afyonkarahisar Afyonkarahisar’ın güzide yerlerinin resmedildiği fotoğraf galerimiz sizlere, Oruçoğlu Thermal Resort ziyaretinizden arta kalan zamanlarda gezip görebileceğiniz muhteşem yerlerden küçük bir kesit veriyor. 24 06 12 Oruçoğlu Thermal Resort Nasıl Kuruldu? Sadece 5 yıldızlı bir termal otel değil, bir şehrin kaderine damga vuran, trendleri belirleyen ileri görüşlü bir anlayışın 22 yıldır dimdik ayakta duran abidesi. 05 26 Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alınan Mevlevîhânenin “Derviş Hücreleri/Odaları” bölümü, Afyonkarahisar Belediyesi’nin tahsis etmesi sonucu, “Sultan Dîvânî Mevlevîhâne Müzesi” olarak, 30 Aralık 2008 ‘de hizmete sunuldu. 18 28 Tamamlayıcı Tıpta Termal Uygulamalar Çağdaş tıbbın teşhis sonrası tedavi uygulamalarını, salt ilaçla tedavi boyutundan çıkarak sınırlarını genişleten tamamlayıcı tıpta şifalı termal suyun oynadığı önemli rol. Benzersiz Bir Lezzet: Oruçoğlu Kebap Sağlığınıza sağlık katmaya geldiğiniz Oruçoğlu Thermal Resort’ta size hem doyuracak, hem vücudunuzu dengeli içeriğiyle besleyecek hem de tat duyularınıza bir şölen yaşatacak kadar lezzetli bir tarifimiz var. 28 08 22 Vücudun Olmazsa Olmazları: Mineraller Sağlıklı ve dengeli bir vücut için dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri, dengeli mineral alımıdır. Temel mineraller magnezyum ve kalsiyumun vücutta oynadığı rolleri bilerek sağlık dengelerinizi daha yakından takip edin. 09 26 32 Dr. O Ürünleri: Yanıba ınızdaki sağlık Oruçoğlu Thermal Resort’ta sağlığınıza sağlık katarak yaşadığınız keyifi, Dr. O marka ürünleri kullanarak her zaman her yerde sürdürün. Doğal ekstraktlarla hazırlanan muhteşem ürünleri kullanıp vazgeçebilen yok. 32 KAPAK KONUSU 6 SHIFA KAPAK KONUSU 7 SHIFA Şifalı Sudan En İyi Nasıl Yararlanırsınız? Şifalı termal suyu sıradan bir sudan ayıran farklar nelerdir? İnsan vücudunda şifalı suyun etki ettiği noktalar nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir. İçilir mi? Yarar derken zarar görmemek için dikkat edilmesi gereken hususlar. Ş ifalı termal su, herhangi bir su değildir. Gökten su, kar, dolu olarak düşen rahmetin, toprağın özünden geçerek yeraltı nehirlerine aktığı, orada bin bir minerali ve tuzu bünyesine katarak yerin binlerce metre derinine ulaşıp, toprak anadan aldığı ısıyla yüzeye fışkıran sudur. Uzun yolculuğunda gün yüzüne çıkarken iyot ve karbondioksit bakımından zenginleşmiş bir şifalı su, Allah’ın bir lütfu olmuştur artık. Sahip olduğu bu zenginlikle üstün iyileştirme özelliklerine sahipken, kirlilik ve mikrop barındırmaz. Termal sular, binlerce yıldır insanlar tarafından çok çeşitli deri, eklem ve kas rahatsızlığını tedavi amacıyla kullanılagelmiştir. Temizleyici ve antioksidan özellikleriyle egzama, sedef gibi hastalıklardan mustarip olanlar için birinci ve en önemli şifa kaynağı olarak hürmet görmüştür. Termal Su Nasıl Şifa Veriyor? Termal suyu, cilt kremi gibi düşünün. Bildiğiniz gibi çeşitli işlevler gören çeşitli kremler vardır. Örneğin bir krem göz makyajını temizlerken başka bir krem cildinize iyi gelir. Bir krem yanığın iyileşmesine yardımcı olurken başka bir krem ağrınızı dindirir. Termal su da bunun gibidir, ama bir değil, sahip olduğu çeşit çeşit mineral ve tuzlarla pek çok kremin özelliğini taşır. Ayak bastığımız toprağın binlerce metre altında kat ettiği on binlerce kilometre sonunda her tarafınızı çepeçevre sararken, cildinize, eklemlerinize ve kaslarınıza son derece doğal bir sıcaklıkla dokunur. Doğal Sıcaklık Nedir? Neden odun ateşinde kahve, çay güzel olur da elektrikli ocakta aynı derecede lezzetli olmaz? Bunda, kahveyi pişiren ısının doğallığı çok önemli rol oynar. Termal su da bunun gibidir. Isısını doğal şekilde toprağın kalbinden; yerkürenin derin ve sıcak tabakalarına kadar süzülüp ulaşarak alır. Termal suyu özel yapan budur. Dünyanın doğal sıcaklığı, minerallerin ve tuzların doğal bir sıcaklık içinde suya karışması anlamını taşır. Bu yüzden odun ateşinde demini güzel almış bir çay gibi benzersiz ve paha biçilemezdir, tek farkla: Ömrü çok daha uzun, kullanım alanları çok daha çeşitlidir. Oruçoğlu Thermal Resort’ta, sıcak olsun soğuk olsun, içme suları hariç teninize, vücudunuza dokunan her damla su, termal sudur. KAPAK KONUSU 8 SHIFA Termal Şifalı Sudan En İyi Şekilde Faydalanmanız İçin Tavsiyeler 1) Sakin Olun: Şifalı sulardan faydalanmak için birinci kural sakin olmaktır. Temasınızı sükunet ve yavaşlık içinde geçirmelisiniz. Termal su her ne kadar çok cömert ve bonkör bir şifa kaynağı olsa da, kendisine saygı gösterilmesi gereken bazı konular vardır. Sıcak havuzlar yüzmek, eğlenmek, dalış yapmak için değil; tüm vücudunuzu suyla kavuşturmak içindir. Diğer yandan tüm vücudu saran sıcak su, kan basıncınız başta olmak üzere vücudunuzda önemli tepkimelere sebep olmaktadır. Kaslarınız sıcak termal su ile zaten yorulmaktadır. Bu sebeple sıcak havuzda yüzmek, atlamak, dalışa geçmek doğru olmaz. Bunu yapmanız bir otomobili çok yüksek devirlerde kullanmanız gibi etkiler yaratır. O an için bir şey olmaz belki ama motorunun ömrünü kim kısaltmak ister?. 2) Bir program belirleyin: En iyi sonuçları almak için uzmanlarımıza danışarak bir program belirleyin. Örneğin termal havuzda 5 dakika kalıp, daha sonra dinlenip tekrar 5 dakikalığına girin. Aynen setler halinde idman yapar gibi, ama daha uzun soluklu olduğunu düşünün. Bir seferde kendinizi aşırı yormanız size faydadan çok zarar getirir. Unutmayın: Geçirdiğiniz sürenin KAPAK KONUSU 9 SHIFA uzunluğu değil, kaplıca kürlerini doğru şekilde uygulamak size yarar sağlar. 3) Çeşitlendirin: Sağlıklı bir vücut, iç ve dış dengeleri bütünlük içinde olan bir vücuttur. Vücudumuz kimi zaman bazı kasların, damarların, eklemlerin yerlerini tabiri caizse unutur. Yapılan masajlar, termal uygulamalar, egzersizler, vücudumuzdaki bu bölgelerin kendilerini hatırlatmalarını sağlarlar. Böylece kan dolaşımı artar, kaslar ve dokular güçlenir ve harekete geçerler. Kürlerinizi çeşitlendirmek, vücudunuzun bahçesini meyve ve sebzelerle donatmak gibidir. Vücudunuzu nadasa bırakılmış bir yer bırakmadan her daim verim alacak hale getirmek için, kese ve masaj, bitki ve çamur banyosu, tuz peeling’i, parafin gibi uygulamalarla uyuyan dokularınızın uyanmasına yardımcı olabilirsiniz. Oruçoğlu Thermal Resort’ta, yüzünüzü yıkarken avcunuza aldığınız suya şöyle bir bakın ve ellerinize ulaşana kadar yaptığı uzun yolculuğu hayal edin. Oruçoğlu Thermal Resort Spa Wellness Merkezi Şu üzerinde yaşadığımız dünya üzerinde termal şifadan yararlanmak için en güzel ve en özel yerlerden biri Oruçoğlu Thermal Resort Spa Wellness Merkezi. Merkez kadınlar ve erkekler için ayrı bölümlerden oluşuyor. Asansörlere çok yakın bir bölgede olan merkeze odanızda üzerinize geçirdiğiniz bornozlarınızla ve terliklerinizle rahat rahat gidebilirsiniz. İçeri girdiğinizde mis gibi kokular sizi karşılıyor olacak. Tarifsiz bir mutluluk hissini içinize dolduran bu kokularla Wellness ve Spa merkezinin büyük avlusuna varıyorsunuz. Buradan kadınlar ve erkekler için ayrılan bölümlere geçilebiliyor. Her bölümde hamam, buhar odası, dinlenme odası, masaj ünitesi, zayıflama, cilt bakımı, çamur banyosu, kese köpük, cilt bakımı ve kuaför bulunuyor. Küçük çocukları olan aileler, çocuklarını Mini Club’a bırakıp gönül rahatlığı içinde kürlerini alabiliyorlar. Genel bölümler dışında özel aile banyoları, jakuzili termal havuz ve saunalı havuz bulunuyor. Şu üzerinde yaşadığımız dünya üzerinde termal şifadan yararlanmak için en güzel ve en özel yerlerden biri Oruçoğlu Thermal Resort Spa Wellness Merkezi. KAPAK KONUSU 10 SHIFA KAPAK KONUSU Oruçoğlu Thermal Resort’un Termal Suyunun Mineral Özellikleri Almanya’da faaliyet gösteren “INSTITUT ROMEIS” tarafından 2010 yılında Oruçoğlu Thermal Resort’un kaynaklarının başında ve havuzlarda yapılan testleri sonucunda yandaki değerler tespit edilmiştir. Toplam mineralizasyonu 4727,32 mg/lt, kaynak çıkış sıcaklığı 76°C olan termonineralli su niteliğine sahiptir. Banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde, kronik bel ağrısı, osteoartrit gibi noninflamatuvar eklem hastalıklarının, miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıklarının tedavisinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerra- 3 Adımda Termal Suyla Şifa Bulma Süreci 1) Eğlenin ve Alışın: Yüzme havuzundaki su da termal su olmakla beraber ısısı yüksek değildir. Termal su, yapısı gereği kasları çabuk yorar. Bu sebeple havuzda performans için değil eğlence için yüzmenizi tavsiye ederiz. Sonraki aşamalarda termal sizi daha da yoracağı için enerjinizi çok fazla har- Termal kür, suyun yapısı gereği kasları yorar. Bu sebeple yüzmeden sonra yapılmalıdır. camayın. Eğlenmenize bakın, tadını çıkarın. Vücudunuzun termal suya alışmasına izin verin. 2) Arının ve Şifa Bulun: Buhar odasında 10 dakika geçirip ter attıktan sonra termal havuz sizi bekliyor. 42-43°C sıcaklıktaki suya yavaşça girin ve kendinizi bırakın. Binlerce kilometre yol kat ederek yer kabuğunun en derin noktalarında zenginleşerek ve ısınarak içinde bulunduğunuz havuza dolan bu mücevherin tüm vücudunuzu sarmasına, kaslarınızı ve dokularınızı uyararak teninizden içeri şifa zerk ettiğini hayal edin. İnsanın vücut sıcaklığından yüksek bu sıcak su, elbette bazı metabolizma değişikliklerine sebep olacaktır. Bu sebeple doğru alınması gerekmektedir. 5 dakika kadar kalıp, 5 dakika kadar dışarıda dinlenin ve tekrar girin. Bunu tekrar edin. Tansiyonunuz yükseleceği için bu havuzlarda kulaç atarak yüzmek, dalış yapmak, ayak çırpmak yanlıştır. 3) Keyif ve Tamamlanma: Sırada en güzel kısım var. Hamamda kese ve köpük akabinde güzel bir mesaj, çamur ve bitki banyoları ile kendinizi uzman ellere bırakarak şımartabilirsiniz. Odanıza çıkıp tatlı bir uykuya kendinizi bırakmadan önce kaybettiğiniz su ve mineralleri tazelemek için limonlu bir maden suyu sodası içebilirsiniz. hisi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemlerdeki seçilmiş nörolojik rahatsızlıklarda, celebral palsy gibi hastalıkların tedavisinde rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluğu, nörovejetatif distoniler örneklerindeki gibi genel stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. 11 SHIFA Na Sodyum 787 mg/l K Potasyum 70 mg/l Ca Kalsiyum 149 mg/l Mg Magnezyum 35 mg/l Fe Demir 2,2 mg/l Mn Mangan 0,39 mg/l Li Lityum 1,2 mg/l Zn Çinko Pb Kurşun 0,02 mg/l Cr Krom 2 mg/l Ni Nikel 4 mg/l 2 mg/l Cl Klor 874 mg/l SO3 Sülfür 259 mg/l Rn Radon 29,4 mg/l NO3 Nitrat 0 mg/l Cu Bakır 0 mg/l Termal sular barındırdıkları mineraller sayesinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilirler. DOSYA KONUSU 12 SHIFA DOSYA KONUSU 13 SHIFA Oruçoğlu Thermal Resort’un B aşkaları “deli misiniz?” dediler. Onlar inandılar. Şartlara göre davranmak yerine standartları belirlemeyi tercih ettiler. Bugün Afyonkarahisar, “Termal Başkent” olmuşsa onların sayesinde... Onlar kim mi? Onlar rahmetli Yılmaz ve İsmet Oruç kardeşler... Türkiye’nin ilk beş yıldızlı termal oteli Oruçoğlu Thermal Resort’un kurucuları. Dergimizin ilk sayısında sizlerle kuruluş öykümüzü paylaşmak istiyoruz çünkü otelimizin kuruluş öyküsü, sıradan bir tesisin kuruluş öyküsü değil. Bu rüyaların gerçeğe, kavramların standartlara dönüşme öyküsü; marjinalin orijinale dönüşme süreci. Bir kültürün bu ülkede yoktan var edilişinin kısa tarihi. Kurulu Hikayesi Titizlikle, Adım Adım Bir Konseptin Doğuşu Sadece 5 yıldızlı bir termal otel değil, bir şehrin kaderine damga vuran, trendleri belirleyen ileri görüşlü bir anlayışın 22 yıldır dimdik ayakta duran abidesi. Başkaları “deli misiniz?” dediler. Onlar inandılar. Şartlara göre davranmak yerine standartları belirlemeyi tercih ettiler. Oruçoğlu Thermal Resort, 1992 yılında Afyonkarahisar’da, Ömer-Gecek bölgesinde kurulan ilk otel. Şimdi “Termal Turizm bölgesi” adı verilen bu bölge o tarihlerde tabiri caizse “dağ başı” olarak görülüyordu. Zaten 1989 yılına kadar yer altı suları kullanma yetkisi sadece yerel yönetimlerin elindeydi. Bazı KİT ve belediye teşebbüsleri, bu işi küçük çaplı tesislerle kaplıca hizmeti olarak sunuyorlardı. 1988 yılında çıkan kanunun, yer altı sularını kullanma hakkını özel teşebbüslere serbest bırakmasıyla termal turizm için en önemli engellerden biri ortadan kalkmış oldu. İleri görüşlülükleri ve sağlam girişimci karakterleriyle bilinen İsmet ve Yılmaz Oruç kardeşler, Afyonkarahisar’ın termal kaynaklarının sahip olduğu potansiyeli görerek projelerini kurgulamaya başladılar. Kaynaklardan içilebilir, şişelenebilir maden suyu çıktığı tespit edildi. Kaynakların İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Bölümü tarafından balneolojik olduğu onaylandı. Yalnız akıllarına takılan bir soru vardı: Açılacak termal otellerle birlikte termal su miktarı azalır mıydı? Ekonomik ömrü ne kadardı? Bu DOSYA KONUSU 1970’li yıllarda Oruçoğlu Ailesi, objektiflere böyle poz vermişti. 14 SHIFA DOSYA KONUSU 15 SHIFA sebeple Yılmaz Oruç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Tetkik Arama Dairesi’ne giderek araştırmalar yaptırdı ve yüz kilometrelik alanda, yüzlerce metre derinliğindeki suyun, iki yıl boyunca hiç kar ve yağmur yağmasa bile ancak 1 metre azalacağını öğrendi. Bu da termal suyun asırlarca bitmeyeceği anlamına geliyordu. İyi şeyler yapabilmenin birinci şartı, iyi örnekleri incelemekten geçer. Bunu bilen Yılmaz Oruç, termal tesis uygulamalarını görmek üzere dünyanın dört bir yanını gezdi. Avrupa’da ve Japonya’da örnekler üzerin- bloklu, 306 odalı eksiksiz bir tesis ve bu aşamaya gelinirken, o dönemlerde dökülen her ter damlasının değeri büyük. Yılmaz Bey’in en küçük oğlu Levent Oruç, o dönemlere dair şunları söylüyor: “Termal su olarak hiçbir eksiğimiz yoktu, hiçbir zaman da olmadı. Sıcak suyu kuyularımızın yanı sıra soğuk su kuyularımız da var. Bu Allah’ın bir lütfu. Bu sayede tesislerimizde akan her bir damla su termal sudur. Bugün “yüzde 100 termal “ markasını gururla tescil ettirebilmemizin sebebi de budur. Diğer yandan bu bol mineralli suyla bitki sulayamaz- de görsel algılamalar gerçekleştirdi. Otelin planı için bir mimarı yarışma açıldı ve genç bir mimar yarışmayı kazandı. Sahip olduğu eşsiz deneyim sayesinde mimarlarla birebir oturup projeyi geliştirdi. O dönemde öz sermaye ile yapılacak olan bu projeyi duyanlar “siz deli misiniz?” diyorlardı. Projeye tarlanın ortasına gömülmüş servet, ölü doğacak çocuk muamelesi yapılıyordu. Hatta bir rivayete göre Yılmaz Bey’in bir dostu, projeyi görünce “Yılmaz’ın batıracak parası varmış” diye yorum yapmış. Tabii ki bu yorumları yapanları hiçbir şekilde suçlamamak lazım, kendilerince haklılardı çünkü o vakte kadar hamamdan başka sıcak su kültürü görmemişlerdi ve ortaya çıkacak tesisin ne olduğunu hayal dahi edemiyorlardı. Ancak 1990 yılında temelin atılmasından iki yıl sonra 110 odalı ilk blok hayata geçince, çocuğun ölü değil, altın çocuk olduğu ortaya çıktı. Türkiye’nin ilk beş yıldızlı termal oteli gururla ayağa kalktığında “Deli misiniz?”ler yerlerini “Ellerinize, emeğinize sağlık”lara bıraktı. Şu an Oruçoğlu Thermal Resort üç sınız. Etrafı yeşillendirmek için buraya 2500 kamyon toprak getirildi, ayrıca sadece sulama amaçlı olarak 30 tonluk kamyonla 24 saat boyunca su taşındı, çünkü sodyum bikarbonatlı olan termal su, sulamaya uygun değil.” Kaliteye Giden Uzun Yol Büyük riskler alınarak hayata geçirilen proje, çıkılan uzun bir yoldu ve her uzun yol hazırlığı gibi, bu da çok detaylı düşünmeyi, en iyiyi bulmayı, vasata tahammül etmemeyi; özetle ne eksik ne fazla olmayı gerektiriyordu. Görev paylaşımlarına göre İsmet Bey işin finans ayağını kontrol ederken, Yılmaz Bey de operasyonu yönetiyor, beraber karar “Otelimizin sınırları dahilinde termal olmayan bir damla su girmişse bu ya içme suyudur, ya sulama suyudur, ya da rahmet olup yağmış olan yağmurdur.” DOSYA KONUSU 16 SHIFA alıyorlardı. Sürecin her aşamasını yaşıyor ve yaşatıyor olmak için Yılmaz Bey, evini otele taşıdı. Müşteri memnuniyeti için oteli, tüm ekip olarak birebir ve ailecek beklediler. O dönemde Oruçoğlu Holding bünyesinde başka muhtelif işlerin de olduğunu ve onların da benzer titizlikle yönetildiğini düşünürseniz, bunun ne kadar zor ve özveri gerektiren bir süreç olduğu daha iyi anlaşılabilir. Kalite elektrik gibidir. Sürekli olarak var olması gerekir. Yokluğunda bitersiniz, dalgalanırsa astarı yüzünden pahalıya gelen hasarlarla yüzleşmek zorunda kalırsınız. Bunu çok iyi bilen Oruçoğlu anlayışı, üç konuda kalite anlayışını hiç bozmadı: Yüzde 100 termal su, otelde verilen hizmetin kalitesi ve yemeklerin kalitesi. Hep ilkleri yapan iki kardeş, “olacaksa tam olsun, olmayacaksa hiç olmasın” felsefesinin en güzel yansımasını gerçekleştirmiş oldular. Öğret, Yetiştir, Gönder Yüksek ve sürekli kaliteyi oluşturmada en önemli etken ne termal su, ne de tesisler. Kaliteyi belirleyen en önemli unsur insan. Tahmin edebileceğiniz gibi tek başına hiç yapılmamış bir işi yapmak için yola çıktığınızda, kalifiye eleman bulmanız neredeyse imkansızdır. Bölgede kimse bu tarz bir işte çalışmamıştır çünkü. Bu sebeple Oruçoğlu Thermal Resort’un hiç hesapta olmayan bir misyonu daha ortaya çıktı. Okul olmak... İlk yıllarda personelde hiç seçme şansı olmadı. Çalışanlar eğitimlere gönderilerek çalıştıkları sofistike tesise uygun olarak donanımlı hale getirildi. Ancak her sektörde olduğu gibi, işi öğrenenler başka yerlerde çalışmak için ayrılmaya başlıyor, büyük kaynaklar ve emekler harcanarak deneyim kazandırılan personel gittiğinde yeniden başa sarılıyordu. Çok Olup Bir Olmak 1993’te Oruçoğlu Thermal Resort’un tek başına bir amiral gemisi olarak yola çıkması, Yılmaz ve İsmet Oruç kardeşler için bir son değil, aksine bir başlangıçtı. O dönemde “Afyon Türkiye’nin termal başkenti olacak” dediler. 10 seneye kalmadan bunun doğruluğunu göreceklerdi görmesine ama, bu Afyonkarahisar’ın başına gökten zembille inebilecek bir şey değildi. Başta bölge turizm bölgesi değildi, yatak kapasitesi, altyapı, yol, elektrik ve kanalizasyon altyapıları yeterli değildi. Oruçoğlu, tek olmanın gururuyla beraber yalnız olmanın ağırlığını da taşıyordu çünkü yeşillendirme, sulama için normal su kuyularının açılması ve otele ulaştırılması, yol, DOSYA KONUSU elektrik, kanalizasyon gibi sistemleri kendi kurmak zorunda kaldı ve bunların maliyetini tamamen kendi karşılamak zorunda kaldı. “Çok olup bir olmak“ felsefesiyle bölgenin gelişmesinin en az kendilerinin gelişmesi kadar önemli olduğunu bilen Yılmaz ve İsmet Oruç, büyük çabalar harcayarak öncelikle bölgenin, Turizm Bakanlığı tarafından turizm bölgesi ilan edilmesini sağladılar. Bölgedeki yatak kapasitesinin 20 bin olması gerektiği vurguladılar ve bunu sağladıktan sonra, var olan altyapının 20 bin yatağı kaldıramayacağı için yeniden incelenmesi, projelendirilmesi ve tekrar yapılması için önemli çalışmalarda bulundular. 2000 yılına kadar da bölgenin tüm reklam ve tanıtım masraflarını Oruçoğlu üstlendi. Sadece bölgenin 17 SHIFA 23 senedir burada duşlardan bile termal su akar, personelin yüzünde güller açar ve her sabah, her akşam, istisnasız olarak mükemmel bir açık büfe, taptaze, doyurucu ve lezzetli yemeklerle hem karnınızı, hem gönlünüzü doyurur. değil, termal turizmin gelişmesi için de ciddi tanıtım faaliyetleri yapıldı. Yılmaz Oruç, gazetelere verdiği röportajlarda termalin tanıtımında yalnız kaldıklarını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sadece denize ve tarihe yatırım yaptığını belirtiyordu. Bakanlığın, termalin tanıtımına da önem verilmesi gerektiği konusunda her fırsatta çağrıda bulundu çünkü Yılmaz Oruç, başarının, otelin gelişimi kadar kadar tüm sektörün ve bölgenin gelişmesine bağlı olduğuna inanıyordu. Keza 2008’de verdiği bir röportajda, yabancı yatırımcıların ortaklığıyla yeni otellerin açılacağı hususunda sorulan bir soruya şu yanıtı vermiştir: “Yabancılar gelsin. Burada ne kadar çok işletme olursa, rekabet artacak, düzgün hizmet veren kazanacaktır. Afyon’un kalitesi ve verimliliği artacaktır. Bir yerde çok fala tesis olduğu za- man zarar ettikleri zannedilir. Örneğin bizim yağ fabrikam vardı 1965 yılında. O dönem Afyon’da 12 tane yağ fabrikası bulunuyordu. Türkiye’de yağ kıtlığı başladığı zaman bütün Türk halkının, tüccarının aklına Afyon gelirdi. Harman burası olurdu. Şimdi de termalde harman burası olacak.” Bundan Sonra Hedefler Ne? Otelin yönetimini Yılmaz Bey, 2007 yılında rahmetli kardeşi İsmet Bey’in en küçük oğlu Mert Oruç’a devretti. O yıldan bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapan Mert Oruç da, ileriye yönelik planlarla ilgili temel değerlerin daha da geliştirileceğini belirtiyor: “Otelimizde konaklayan konuklarımız buradan hep memnun ayrıldılar. Burada evlerinde gibi hissettiler ve benimsediler. Bunun en önemli sebebi aldıkları hizmetin kalitesi ve samimiyetidir. Turizm sektöründe mekanizmanın dişlisi insandır. Sürdürülebilirliğin şartı da insan kaynaklarına verilen değerdir. Otelimizde yenilemeler yapılacak, yeni çizgiler oluşturulacak ama çalışanlarımızın işini iyi yapma hali, güler yüzü, samimiyeti, yüzde 100 termal suyumuz gibi hep aynı sıcaklıkta ve zenginlikte kalacak. SAĞLIK 18 SHIFA SAĞLIK 19 SHIFA Tamamlayıcı tıp, geleneksel tıbbın sağladığı tüm faydaları ve yapılan doğru uygulamaları desteklemek için her geçen gün daha çok benimsenmekte ve bilim insanlarınca da kucaklanmaktadır. TAMAMLAYICI TIPTA Ç TERMAL UYGULAMALAR Şifalı termal suyun, tamamlayıcı ve alternatif tıptaki uygulama alanları. ağdaş Tamamlayıcı Tıp (Complementer medicine); klasik tıp yöntemleri ile birlikte insanların iyileştirilmesi ve sağlıklarının korunması için yapılan tedavi yöntemlerinin bütünüdür. Bilimsel verilerle desteklenen tamamlayıcı yöntemler, Amerika, Avrupa, Uzak Doğu ve Asya’da birçok tıp fakültesinde okutulmaktadır. Tam anlamıyla sağlıklı olmaktan söz edilecekse mutlaka insan bedeninin tüm sistemlerinin uyum içinde çalışıyor olması gerekir. Günümüzdeki anlamıyla tamamlayıcı tıbbın anlamı ve amacı, vücudun iç dinamiklerini harekete geçirerek, gerekli iç dengeyi kurmak ve kişileri sağlığına kavuşturmaktır. Diğer bir deyişle tamamlayıcı tıpta amaç, geleneksel tıp yöntemleriyle kol kola vererek min bile edilemeyecek şekilde bozabilir. İlaç tedavisi elbette gerekli görüldüğü durumlarda tedavi amaçlı kullanılmalıdır ama unutulmamalıdır ki ilaçlar, bir yandan hastalıkları tedavi etmek amacıyla verilirken diğer yandan yan etkileri nedeniyle bütüne zarar verebilir hale gelebilirler. Bu ilaçların vücuttan atılması ise başlı başına bir sorun oluşturur. İşte tüm bu nedenlerden dolayı; klasik tıp yöntemlerinin eşliğinde çağdaş tamamlayıcı tıp yöntemlerinin uygulanması; hem ilaç kullanımının azaltılması hem de iç dengenin sağlanarak tam şifa verilmesi yönünden oldukça etkilidir. Geleneksel tıbbın düşmesi muhtemel en büyük tuzaklardan biri maalesef sorunlara lokal bakılmasıdır. Bu “nerede sorun varsa orası tedavi edilir” yaklaşımı, eğer diğer faktörler unutularak uygulanıyorsa bedenin sahip olduğu normal denge durumunun göz ardı edilmesine sebep olabilmektedir. Böylece suçlu sürekli dışarıda aranır ve maalesef topyekün şifa aramak yerine sadece şikayetlerin geriletildiği bir sistem oluşabilmektedir. Tamamlayıcı tıp, geleneksel tıbbın sağladığı tüm faydaları ve yapılan doğru uygulamaları desteklemek için her geçen gün daha çok benimsenmekte ve bilim insanlarınca da kucaklanmaktadır. hastalıkları yavaşlatmak, tedavi etmek ve aynı zamanda kişinin hastalanmasını da önlemektir. Tamamlayıcı tıbbın en önemli özelliği insan bedenine bir bütün olarak bakmasıdır. Vücutta hastalanan bir hücre dahi olsa tüm bedeni etkileyebilir. Sistemin, herhangi bir aşamasında aksamalar olursa, tüm vücudu etkiyecek ve farklı bir bölgede dengeyi bozabilecektir (Tiroid bozukluğunun veya bademciklerin, boyun fıtığını veya omuz ağrısını başlatabilmesi gibi). Daha Az İlaç, Daha Çok Şifa Her ne kadar klasik ve tamamlayıcı tıp birlikte çalışan ve destekleyici uygulamalar olsa da ilaçların fazla, gereksiz ve kontrolsüz kullanımı insan bedenindeki dengeyi tah- SAĞLIK 20 SHIFA Tamamlayıcı Tıp Neden Alternatif Tıp Değildir? Tamamlayıcı tıp, standart tıbbi bakımla birlikte kullanılır. Tıbbi teşhislere ters düşmez ve bu teşhislerin akabinde uygulanacak tedavilere destek sağlar. Örneğin fizik tedavi alıyorken, termal suyun sıcaklığıyla kas ve eklemlerinizdeki kan akışını arttırıcı yöntemleri kullanmak, geleneksel tıp ile tamamlayıcı tıbbı bir arada kullanmaya en güzel örneklerden biridir. Alternatif tıp ise, standart tıp tedavisinin yerine kullanılır ve risklidir. Örneğin fizik tedavi alınması gereken durumda eklemi yağlı çamurla sarmak ve başka bir şey yapmamak gibi... Bu sebeple yazımızda anlatacağımız yöntemleri, bahsedilen sorunların birebir te- SAĞLIK 21 SHIFA tigrat derece sıcaklıktaki hipertermal suları, deri yüzeyinden geçerek, emilerek ve hatta birikerek yaptığı fiziko-kimyasal değişiklikler, birçok deri hastalığının tıbbi tedavisinde kolaylaştırıcı etki göstermektedir. Kaplıca sularının deri yüzeyindeki direkt etkilerinden en önemlisi, yüzeysel kan dolaşımının hızlandırılmasıdır. Kaplıca kürü sonrasında saç yapısında olumlu değişiklikler gözlenebilir. Saçların görünümüne sağlıklı bir parlaklık hakim olur. Ayrıca cilt görünümünde de canlılık gözlenebilir. tedavisinin önemli bir yeri vardır. Termal su sayesinde kırıklar daha hızlı iyileşebilmekte, sonrasında yerleşen işlev bozuklukları şifalı suyun yardımıyla daha hızlı düzeltilebilmektedir. Romatizma Hastaları Kronik romatizma türleri, çoğunlukla hareket kısıtlılığı ve ağrı olarak hastaların yaşam kalitesini düşürmektedir. Her iki şi- Kireçlenmeler, Kas Ağrıları ve Siyatik Eklemlerde ağrı ve hareketlerinde tutukluk, sonraki dönemlerde ise şekil bozukluklarına yol açan bir yıpranma hastalığı olan kireçlenmenin, eklem ve omurga kireçlenmesi gibi farklı türleri bulunmaktadır. Termal su, kireçlenme tedavisinde kullanılan etkili yöntemlerin başında yer almaktadır. Bunların yanı sıra kas ağrıları ve siyatik tarzındaki yayılan ağrıların azaltılmasında da etkili olmaktadır. Nörolojij Rahatsızlıklar Uzman kişilerin denetiminde suyun rahatlatıcı ve dinlendirici etkisi, rehabilitasyonun kritik öneme sahip olduğu nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde çok önemli bir destek sağlamaktadır. İltihaplanmalar Termal suyun, sinir boyunca yayılan ve sinir uçlarında, tendonlarda eklem zarlarında oluşan iltihaplanmaların tedavisinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Klasik tıp yöntemlerinin eşliğinde uzmanlar gözetiminde yapılan termal uygulamalar, hem ilaç kullanımının azaltılması hem de iç dengenin sağlanarak tam şifa verilmesi yönünden oldukça etkilidir. davisi gibi görmemek gerekir. Bunun yerine, koyulan teşhise uygun tıbbi tedavinin yardımcısı olarak görülmeleri gerekmektedir. Şifalı Termal Suyun İyi Geldiği Rahatsızlıklar İçtiğiniz su haricinde her suyun şifalı termal su olduğu Oruçoğlu Thermal Resort’ta aşağıdaki rahatsızlıklardan mustarip olan binlerce konuğumuz şifa bulmakta veya rahatsızlıklarında azalma hissetmektedirler. Deri Hastalıkları Oruçoğlu Thermal Resort’un 40-42 san- kayetin de azaltılmasında termal su tedavisi önemli bir yere sahiptir. Bu sayede kronik romatizmalı hastaların günlük yaşam kalitesi ve konforu arttırılırken, hekim kontrolünde yapılan banyolar sonucunda, özellikle ağrıların azaltılması konusunda önemli sonuçlar elde edilebilmektedir. Ortopedik Rahatsızlıklar Ortopedik veya iskelet sistemine yönelik ameliyatlar sonrasında oluşan eklem tutuklukları, kazalardan veya ameliyatlardan kalan sekeller, eklem donmaları veya kas sertliklerinin rehabilitasyonunda termal su Nefrolojik Rahatsızlıklar Böbrekler, mesane ve idrar yollarını kapsayan boşaltım sistemi hastaklıklarının tedavisinde termal suyun olumlu etkileri bulunmaktadır. Böbrekten süzülen kan miktarını arttıran, toksinlerden arınma sürecini olumlu etkileyen termal uygulamalar, böbrek taşlarının vücuttan atılmasına da yardımcı olmaktadır. BESLENME 22 SHIFA BESLENME 23 SHIFA önemlidir. Çünkü mineral eksikliğinden kaynaklı sorunlarınız varsa, örneğin magnezyum eksikliğinden dolayı yorgunluk çekiyorsanız size bal, pekmez ya da vitamin hapları yardımcı olmaz. Minerallerle ilgili bu yazı dizimizde her sayıda iki minerali ele alacağız. Bu ay en önemli majör minerallerden kalsiyum ve magnezyumu mercek altına alıyoruz. MİNERALLER Kalsiyum İnsan Vücudunun Vazgeçilmezleri (1) V Temel mineraller olan Magnezyum, Kalsiyum’un vücutta oynadıkları roller nelerdir? Eksikliklerinde görülen sıkıntılar nasıl ortaya çıkar? Nerelerden alınır ve takviye edilir? ücudumuz için kritik önem taşıyan makro ve mikro mineralleri ele alacağımız yazı dizimize, en önemli makro mineraller olan kalsiyum ve magnezyum ile ilgili giriş yapıyoruz. Beslenme denince akla protein, yağ, karbonhidrat, vitamin, antioksidan gelir ama mineral ne bunların arasında bahsedilir, ne de duyduğumuzda, kafamızda net bir ışık yanar. Oysa mineraller, vücut için kritik önem taşırlar. Düşünün ki bir bina tuğla, demir ve betondan oluşuyorsa, mineraller içerideki sıhhi tesisat, elektrik, su, gaz gibidir. Binanın varlığından ziyade iç işleyişinin kusursuzluğunu sağlarlar. Tansiyonun dengelenmesi, yaraların iyileşmesi, dokulara oksijen taşınması, sinir iletimi, vücudun su dengesi, kasların kasılması... Saymakla bitmez. Tüm bunlarda mineraller çok kritik rol oynarlar. Vücudun mineral dengesini korurken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, minerallerin dengeli alınmasıdır. Çünkü azı da fazlası da iyi gelmez. Püf Noktası: Bazı mineraller diğerler minerallerle veya ilaçlarla etkileşime girerler. Örneğin kalsiyum, bazı antibiyotikleri bağlar. Böylece vücutta parçalanamaz ve olduğu gibi dışarı atılırlar. “Bu ilaç aç karnına içilmelidir” gibi uyarılar bu sebeple yapılmaktadır ve dikkate alınmalıdır. Sinirli ve stresli olduğunuz zamanlarda akşamları bir kap kabak çekirdeği tüketin. Psikolojik olarak çekirdek çitlemek insanı rahatlatır. Fizyolojik olarak da içindeki zengin magnezyum size iyi gelecektir. Almanız gereken mineralleri alamıyorsanız, vücudunuz o an ihtiyacı olan mineralleri alamazsa sorunlar baş gösterir. Aynen elektriğin olmaması durumunda buzdolabının çalışmaması gibi. Ama fazla alınan mineral de bu sefer vücutta başka arazlara yol açacaktır, fazla voltajın buzdolabını yakması gibi... Bu sebeple, normal şartlarda mineraller besinlerle alınmalıdır. Bu yüzden geniş bir yelpazede gerektiği kadar beslenmek çok Vücudun mineral dengesini korurken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, minerallerin dengeli alınmasıdır. Kalsiyum, birtakım başka minerallerle birlikte kemikleri güçlendirir. En fazla kemiklerde bulunur ancak metabolik faaliyetler için bir miktar kanda da vardır. Eğer kandaki miktar azalırsa, vücut gerekli kalsiyumu kemiklerden temin etmeye başlar ve kemikler zayıflar. Bu sebeple günlük yeterli miktarda kalsiyumu almak gerekir. Peynir, yoğurt gibi süt ürünlerini tükettiğiniz dengeli ve çeşitli bir beslenme anlayışıyla yeterli kalsiyumu alırsınız. D vitamini de kalsiyum emilimini arttırır, bu sebeple güneş görmeniz her anlamda önemlidir. Başlıca kalsiyum kaynakları Süt ve süt ürünleri, hamsi gibi kılçıklarıyla yiyebileceğiniz balıklar, brokoli, ıspanak Magnezyum Kasların ve sinirlerin sağlıklı çalışması, kan şekerinin düzenlenmesi gibi pek çok önemli işlev için vücudun ihtiyaç duyduğu bir mineraldir. Kalsiyumun uygun miktarlarda emilimini sağladığından, kemik gelişiminde önemli rol oynar. Magnezyum, yokluğu ortaya çıktığında kendisini kaslarda göstermeye başlar. Kramplar, kas seyirmeleri (huzursuz bacak sendromu gibi), magnezyum eksikliğine işaret ediyor olabilir. Sinirlilik, kalp çarpıntıları, yorgunluk ve denge kaybı da magnezyum eksikliğinde ortaya çıkan sorunlardır. Özellikle stresli dönemlerde vücut çok fazla magnezyum tüketir. Yukarıda bahsedilen sorunları yaşıyorsanız, ilk adımı, yiyeceklerinizdeki çeşitliliği arttırarak ve baklagillere daha fazla ağırlık vererek atabilirsiniz. Başlıca magnezyum kaynakları Baklagiller, tam buğday ve tohumlar (özellikle kabak çekirdeği, yer fıstığı, badem gibi) magnezyum yönünden zengindir. GALERİ 24 SHIFA GALERİ 25 SHIFA Afyon kalesi, yerden yüksekliği 226 metre olan doğal yükseltili, volkanik özellikli bir kaya kütlesidir. Eski evleri ve paket taşlı sokaklarıyla geçmişe tatlı bir yolculuktur Afyonkarahisar sokaklarında dolaşmak. AFYON KARAHİSAR Keçeciler Çarşısı, 250 yıllık tarihi ile sadece Afyonkarahisar’ın değil aynı zamanda Türkiye’nin en önemli keçeciler çarşılarının başında geliyor. (Fotoğraf: Afyonbasın.com) KÜLTÜR 26 SHIFA KÜLTÜR 27 SHIFA SULTAN DÎVÂNÎ MEVLEVÎHÂNESİ Fotoğraflar Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından temin edilmiştir. Ziyaret için İletişim Bilgileri Telefon : +90 272 214 50 91 GSM : +90 272 214 50 91 E-posta : [email protected] Adres : Mevlana Mah. Türbe Cad. No:17 Afyonkarahisar M evlevîhâneler içerisinde ilk açılanların başında, Konya’dan sonra Karahisâr-ı Sahib Sultan Dîvânî Melevîhânesi gelir. Mevlevîliğin, Karahisâr-ı Sâhib’de yaygınlaşmasının Hz.Mevlânâ ve torunu Ulu Arif Çelebi’nin buraya yaptıkları ziyaretler sonucunda olduğu söylenebilir. Ulu Arif Çelebi, Mevlevîliğin geniş coğrafyalara yayılması için önemli seyahatlerde bulunmuş, gittiği yerlerde devlet idarecileri tarafından en üst seviyede ağırlanmıştır. Hz.Mevlânâ, 6-7 yaşlarında olan oğulları Sultan Veled ile Alâaddin Çelebi ile birlikte Kale Muhafızı Bedrettin Gühertaş’ın davetlisi olarak Afyonkarahisar’a gelmiş, çocuklar da burada sünnet olmuşlardır. Daha sonraki yıllarda torunu Ulu Ârif Çelebi’nin Mevlevîliği yaymak amacıyla buraya geldiği anlaşılmaktadır. Ulu Ârif Çelebi’nin Afyonkarahisar’ı ziyaret ettiği tarihin, 13.yüzyılın sonları olma ihtimali kuvvetlidir. Afyonkarahisâr Dargâhı’nın 1294-95 yıllarından itibaren âsitâne olarak kullanıldığını arşiv kayıtlarında görmekteyiz. Bilmeyenler için belirtelim: Âsitâne, içerisinde Nefs Terbiyesi sürecinin gerçekleştirilebildiği, Çile çıkarılabilen çok fonksiyonlu dergâh anlamına gelmek demektir. Afyonkarahisâr’ın, Mevlevîlik açısından önemli olmasının sebeplerinden biri de, Hz. Mevlâna’nın torunlarından Mutahhara Hatun’un (Sultan Veled’in kızı) Germiyanoğlu Süleyman Şah’a gelin gelmesidir (1274). Dolayısıyla Çelebi sülâlesi, Konya dışındaki topraklara da kök salmaya başlamıştır. Mevlevîliğin, Karahisâr-ı Sâhib’de yaygınlaşmasının Hz.Mevlânâ ve torunu Ulu Arif Çelebi’nin buraya yaptıkları ziyaretler sonucunda olduğu söylenebilir. 20. yüzyıla tamir ihtiyacı ile giren toprak damlı, ahşap Mevlevîhâne, Celâleddin Çelebi’nin Postnişînliği sırasında 1902 yılında çıkan bir yangında tamamen yandı. Son yapımda Mevlevîhâne’nin taş işçiliği ustalığını Ermeni Andon Usta yapmıştır. İnşaatın bitim sırasında mimarî hatadan kaynaklanan kubbelerin çökmesiyle saraydan gönderilen Hacı Bey isminde mimar tarafından inşaatın yapımı 1908 yılında tamamlandı. 1925 yılında ise tekke ve zâviyelerin çalışmalarının iptal edilmesi sonucu, yaklaşık altı asırdır süregelen faaliyetleri sona erdi. 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alınan Mevlevîhânenin “Derviş Hücreleri/Odaları” bölümü, Afyonkarahisar Belediyesi’nin tahsis etmesi sonucu, “Sultan Dîvânî Mevlevîhâne Müzesi” olarak, 30 Aralık 2008 ‘de hizmete sunuldu. Mevlevîhâne’nin Cami bölümü de aynı tarihte restorasyona alınarak, şerbethâneyi ayıran duvar iptal edilip (giriş-sol taraftaki yapı, kadınlar mahfilinin alt kısmı) genişletilerek son hâlini almıştır. GURME 28 SHIFA GURME 29 SHIFA O ruçoğlu Thermal Resort’un muhteşem mutfağının alametifarikalarından biri de Oruçoğlu Kebap. Özenle marine edilmiş etin tereyağı ve baharatlarla ustalara has bir hünerle pişirilerek kibrit patates üzerinde sosla servis edildiği bu harika kebap, gözünüze, damağınıza ve midenize yapılan harika bir sürpriz gibi... Sağlığınıza sağlık katmaya geldiğiniz Oruçoğlu Thermal Resort’ta size hem doyuracak, hem vücudunuzu dengeli içeriğiyle besleyecek hem de tat duyularınıza bir şölen yaşatacak kadar lezzetli bir tarifimiz var: Oruçoğlu Kebap. Bu kebabın besleyiciliği çok aşikâr. 150°C sıcaklıkta kızartılan kibrit şeklinde doğranmış patatesler, hiçbir şekilde yanmamış olduklarından karbonhidrat ihtiyacınıza yanıt veriyor. Bonfile ve köfte protein ihtiyacınızı giderirken içindeki sarımsaklı yoğurt, tereyağı, közlenmiş biber ve domates, maydanoz ve baharatlar, yağ ve mineral ihtiyacınıza yanıt veriyor. Bu muhteşem lezzetlin sırrını Esat Usta’ya sorduk. O da bizim için yapılışını A’dan Z’ye anlattı. Ustanın eline su dökmek kolay olmasa da, yedikten sonra vazgeçmek istemeyeceğiniz Oruçoğlu Kebabın nasıl yapıldığını sizlerle de paylaşmak istedik. ORUçOğLU KEBAP Et Böyle Hürmet Görmedi Sağlığınıza sağlık katmaya geldiğiniz Oruçoğlu Thermal Resort’ta size hem doyuracak, hem vücudunuzu dengeli içeriğiyle besleyecek hem de tat duyularınıza bir şölen yaşatacak kadar lezzetli bir tarifimiz var: Oruçoğlu Kebap. Malzemeler: 1 adet bonfile 1 adet kibrit şekliden doğranmış patates 1 adet köfte Napoliten sos Sarımsaklı yoğurt Tereyağı Biber ve Domates Tuz, karabiber ve kimyon Bir tutam maydonuz Yapılışı: Eti bir gün boyunca zeytinyağı, soğan suyu, tuz, karabiber ve süt karışımından oluşan sosta marine edin. Patatesleri 150°C sıcaklığındaki yağda kızartın. Bonfileyi ve köfteyi ızgarada arkalı önlü 5’er dakikada hazır hale getirin. Bu arada kebapların olmazsa olmazlarından domates ve biberi de közlenmeye bırakın. Etiniz ve köfteniz hazır olduktan sonra bonfileyi ince dilimler halinde kesin ve derin bir tava içinde tereyağı ve baharatlarla çevirin. Bu tereyağı ve baharatlarla buluşma ânı, Oruçoğlu Kebap’a lezzetini veren an. Bonfilenin olmasına yakın sosları ısıtın ve hazır edin. Servis: Patateslerden bir taban oluşturun. Üzerinde sarımsaklı yoğurt ve napoliten sos gezdirin. Üzerine bonfileyi ve köfteyi koyun. En üste maydonuzu, yanlara közlenmiş biber ve domatesi yerleştirerek, yanında ayranla birlikte servis edin. 30 SÖZ SİZDE SHIFA SÖZ SİZDE 31 SHIFA 4. Fotoğraf: Serap Sin Her sonbahar farklı şehirlerden sınıf arkadaşlarımızla toplanır geliriz. Daha da uzun seneler geliriz, bizle çok röportaj yaparsınız. 5. Fotoğraf: Özgür Yalçın Ben çocukken annemlerle gelirdim, şimdi eşimle çocukları getiriyoruz. Bizim için önemli olan rahatlık, samimiyet ve temizlik. Burada herkes çok nazik ve saygılı, yemekler çeşitli ve sağlıklı. Ben dürüst olmak gerekirse sıcak suyu pek sevmem ama onun haricinde de pek çok güzel şey buluyorum, örneğin masaj yaptırırım, bakım yaptırırım, sıcak olmayan havuzlarda vakit geçiririm. Çok huzur verici bir yer. 4 6. Fotoğraf: 1 2 1. Fotoğraf: Dilek Aksun Oruçoğlu’nda yemekler güzel, tesisler tertemiz, çok çeşitli ve termal suyun yarattığı şifa hissi benzersiz. İmkanı olan kimse kendini böyle bir güzellikten mahrum bırakmamalı. Özellikle yaş ilerledikçe daha da önemini anlıyor insan. Biz Allah kısmet ederse her sene en azından bir haftamızı burada geçirmek niyetindeyiz. 2. Fotoğraf: 3 Semra Altınel Oruçoğlu’na arkadaşlarımızla ekip olarak geliriz. Burası evimiz gibi, çok rahat ve huzurluyuz, gerçekten dinlendiğimizi hissediyoruz. Özellikle termal sudan olabildiğince faydalanmaya çalışıyoruz. Torunlar da alıştı, hem arkadaş buluyorlar, hem de aklımız hiç onlarda kalmıyor. 3. Fotoğraf: Mürsel Demiroğlu Benim ilk gelişim, ürünlerini kullandığım bir firmanın etkinliğiyle geldim. Çok güzel bir atmosfer, hiç böyle hayal etmezdim. Sonrasında ailemle de gelmek istiyorum. Özlem-Gürkan Canverdi Burayı evvelki kış iş sebepli gittiğimiz Antalya’dan dönüşte keşfettik. Eşim yorgun ve uykusuz araba sürüyordu. Normalde 5 yıldızlı otelleri sevmeyiz ama akşam vakti olmuştu, 2 saat daha yolumuz vardı. Oruçoğlu’nu duymuştuk ama hiç kalmamıştık. Yanından geçerken “haydi 1 gece olsun kalalım” dedik, İyi ki de kalmışız. Muhteşem bir akşam yemeği yedik, sonra elimizi yıkadık termal su, duşa girdik termal su. Sıcacık odada harika bir uyku çektik. Sabah kahvaltıdan önce termal havuzarda tüm yorgunluğumuzu attık. 5 6 DR. O 32 SHIFA DR. O ÜRÜNLERİ Her zaman yanınızdaki sağlık. KOLONYALAR DR. O 33 MALTODEXTRIN LİF DESTEĞİ Nişastanın doğal enzimatik faaliyeti ile elde edilen eşsiz ve tamamen doğal bir diyet lifidir. Güçlenmiş yapısı sayesinde sindirim enzimlerine karşı tamamen dayanıklıdır ve vücudumuz tarafından emilmez ve sindirilmez. 60 TL DOĞAL YEŞİL ÇAYLI ŞAMPUAN Ferahlık ve kalıcı losyon formuyla gün boyu hoş koku sağlar. Çeşitleri; misket limon, okyanus, mandalina, portakal, yeşil çay, reyhan, iğde, ıhlamur. Besleyici ve bakım yapıcı özelliktedir. Saç dökülmesine karşı etkilidir. SLES, SLS, paraben ve koruyucu içermez. 27 TL 27 TL LAVANTA YAĞLI ŞAMPUAN BENTONIT Normal yollarla vücuttan atılması oldukça zor olan ağır metal ve toksinlerin içilebilir formulü sayesinde vücuttan atılmasını sağlar. Yağlı saçlarda cilt yağı dengesinin sağlanmasında yardımcı olur. Sağlıklı ve hacimli saçlar için gereken desteği verir. 40 TL OLİVOS ISIRGAN OTLU SABUN 19 TL KOKULU MUMLAR Aromaterapi kokuları sayesinde bulunduğunuz oratmın kokusunu değiştirerek sakinleşmenize ve dinlenmenize yardımcı olur. Sıkılaştırıcı özel formulü sayesinde vücudunuza sıkı bir görünüm ve parlaklık kazandırır. 15 TL 12 TL SHIFA SAĞLIK 34 SHIFA Fizik Tedavi Merkeziyle Eksiksiz Sağlık O ruçoğlu Thermal Resort’un kuruluşundan beri en önemli düsturlarından biri olan “çok olup bir olmak” felsefesi, içeride kurulan yapıda da kendini gösteriyor. Termal suyun şifasından tam olarak yaralanabilmek için, bu nimeti geleneksel tıp yöntemleriyle desteklememek olmazdı. Bu sebeple Oruçoğlu Thermal Resort bünyesinde açılan Fizik Tedavi Merkezi, çeşitli konularda şikayeti olanlara iyileşme imkânını, suyun şifasıyla birlikte sunuyor. Fizik Tedavi Merkezi’miz, Emekli Sandığı, SSK ve Bağkur mensubu emekli ve çalışanlara sevksiz fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanı sunuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan anlaşmamız dahilinde, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz. Merkezimize geldiğinizde 12TL karşılığında muayene olabiliyorsunuz. Koyulan teşhise uygun olarak tedavi en az 5 gün, en fazla 30 gün olarak belirleniyor. Eğer tedaviyi almak isterseniz 120TL karşılığında alabiliyorsunuz. Merkezimizde alabileceğiniz hizmetlerden bazıları: Hotpack Lokal olarak çekilen ağrıların azaltılmasında, kas spazmlarının çözülmesinde ve eklem hareket kabiliyetinin artırılmasında etkilidir. Kronik ağrı ve travma sonrasında, kırık sekeli sonrası kısıtlanmalarda, siyatalji, nevralji ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kısa Dalga Diatermi Fizik tedavide derin ısıtıcılardan olup; özellikle derin eklemlerin ısıtılmasında (kalça, diz, omuz) tedavi edici yöntem olarak kullanılmaktadır. Traksiyon Bir çekme yöntemidir. Özellikle boyun ve bel ağrılarında, kas spazmlarının çözülmesinde uygulanır. Ultrason Yaralarda doku iyileşmesini hızlandırıp yapışmış dokuların birbirinden ayrılmasında, fibromiyaljide, lomber strain, servikal ve lomber hernilerde, osteoartrozda (kireçlenmelerde) etkili tedavi yöntemidir. İnterferansiyel Orta frekanslı akımlardandır. Genel ağrılara yönelik bir tedavi yöntemidir. Parafin Banyosu Genellikle el ve ayak gibi eklemlerin ağrılarında, şekil bozukluklarında, travma sonrası bu eklemlerde meydana gelen ağrılara yönelik yüzeysel ısılı bir tedavi yöntemidir. Tens Akut ve kronik ağrıların tedavisinde yararlıdır. Özellikle fibromiyaljik ağrılarda boyun, kol, bel, bacak ağrılarında, ameliyat sonrası oluşan ağrıların tedavisinde kullanılır. Enfraruj Duyu sinirleri üzerinde sedatif etkisi olan Enfraruj uygulaması, kan dolaşımını artırarak kasları gevşetir ve ağrıyı azaltır. Terleme ile zararlı maddelerin vücuttan atılması sağlanır. O r u çoğ l u Termal Otel A f yo n-Kü t a hya Ka rayo l u 1 4.Km. Afyon kar ah i sar / Tür kiye www.oru cog lu.com +90 272 25 1 5 0 5 0