S ze A s

Transkript

S ze A s
04
Camİİ’ye sığınan kadına
cemaat yardımcı oldu
10
Nänikon’da yaşayan 40 yaşındaki bir
adam eşini önce arabayla ezmeye,
sonra da kaçtığı camide bıçaklayarak
ağır yaralanmasına sebep oldu.
Gençlİk hapİshanelerİ
boşaldı
20
Gençlerin gönderildiği hapishanelerin
boşalmaya başladığı açıklandı. Bu
sevindirici durumun sebebi, son
yıllarda çocuk ve gençlerin işledikleri
suçların azalmış olması.
Güçlü Frank
ekonomİyİ olumsuz
etkİlİyor
İsviçre ekonomisi 2015 yılında düşük
bir büyüme gösterdi. Borsadaki
fırtınalar ve dolayısıyla bu yılki
büyüme beklentisi belirsiz.
www.pusulaswiss.ch
SAYI
19
MART
2016
23
SVP`nİn ayrımcılık
İçeren yasa teklİfİ
reddedİldİ
Suç işleyen yabancıların sınır
dışı edilmesi yasa tasarısıyla
ilgili referandumun sonuçları
sadece İsviçre`de yaşayan
göçmenleri değil, bu yasaya
karşı olan İsviçrelileri de
memnun etti.
Sezen
Aksu
VEDA
KONSERİ
30 NİSAN 2016
CUMARTESİ
THEATER 11
Thurgauerstrasse 7
8050 Zürich
ONLINE BİLET SATIŞI
www.starticket.ch
(Postane şubelerinden temin edebilirsiniz)
YENİ HONDA JA Z Z
D A H A P r AT İ K , D A H A G E N İ ş
99.–/ chf’DEN İTİBAREN
% 1,9 LEAsiNg, 48 AY TAKsİT fiRsATiYLA
Kendi sınıfının en büyüğü
Otomatik klima
Acil durum fren sistemi
BAUMANN AUTOGARAGE AG
Brisgistrasse 2, 5400 Baden, Tel.: 056 200 24 24 E-Mail: [email protected], www.baumannauto.ch
Leasing gültig bis 31.03.2016. Berechnungsbeispiel für den Jazz 1.3i Trend, 5 Türen, 75 kW/102 PS, 1318 cm3: Katalogpreis CHF 16 800.–, – Prämie CHF 1000.– auf Trend. Monatliche Leasingrate bei einer freiwilligen
ersten Leasingrate von 30% des Katalogpreises, einer jährlichen Fahrleistung von 10 000 km und einer Leasingdauer von 48 Monaten: CHF 99.–/Monat. Jährliche Gesamtkosten bei einem Zinssatz von 1,9% (effektiver
Zinssatz 1,92%): CHF 168.– exkl. Amortisation und Versicherung des Leasingobjekts). Leasingverträge werden nicht gewährt, falls diese zur Überschuldung der Konsumentin oder des Konsumenten führen.
Kraftstoffverbrauch kombiniert: 5,0 l/100 km. CO2-Emissionen kombiniert: 116 g/km (Durchschnitt aller Neuwagen: 139 g/km). Energieeffizienzklasse: C (Foto: Jazz 1.3i Elegance, 5 Türen, 75 kW/102 PS, 1318 cm3,
Katalogpreis CHF 20 100.–). Finanzierung durch die Cembra Money Bank.
MART 2016
Halkoylamasını endişeyle takip ettik
IMPRESSUM
Sizlerin de bildiği gibi en son 2010 yılında kabul edilen yasa teklifiyle İsviçre`de yaşayan göçmenlerin yargılanmaları ve mahkum
edilmeleri hususunda yeni kararlar alınmıştı. Cinayet, tecavüz,
adam yaralama veya dolandırıcılık gibi ağır suçlardan hüküm giyen göçmenlerin sınırdışı edilmesi için halk ‘Evet’ oyu kullanmış
ve yeni bir döneme girilmişti.
VERLEGERADRESSE
Pusula Media GmbH
Chörenmattweg 2, 8965 Berikon
E-Mail: [email protected]
REKLAM / ANZEIGEN
Office: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
CHEFREDAKTOR
Turgut Karaboyun
REDAKTIONSLEITERIN
Derya Edis
RedaktIon
Mehmet Akyol,
Neslişah Çetin
MARKETING
Onur Cebeci
GRAFIKDESIGN
PUSULA AJANS
EDV / IT
Bülent Kabacaoğlu
www.activeip.ch
Vertreter
İstanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis
İzmir: Mehmet Kuzu
Druckerei
DZB Druckzentrum Bern AG
FOTOGRAF
ixart.photography
FreIe JournalIsten
Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu,
Fatih Ertuğrul
AUTOREN
Sunay Akın,
Mehmet Akyol,
Hülya Rüst,
Eylem Demir-Şentürk
Şeyma Nur Çavuşoğlu
Turgut Karaboyun
[email protected]
editörden
ABONNEMENT
Erschinungsweise: 12x Jährlich
Abo-Preis: CHF 29.- / Jahr
Abodienst: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
03
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk,
reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar
sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır.
Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki
işlemler başlatılır.
Göçmenler aleyhine her geçen gün
yeni kanun teklifleri hazırlayan ve
bizleri baskı altında tutmak isteyen
İsviçre Halk Partisi (SVP) yöneticilerinin durmaya hiç niyeti yok. 2010
yılında kabul ettirdikleri yasa teklifi
onları tatmin etmemiş olacakki bu
sefer basit suçlardan bile hakim karşısına çıkan göçmenlerin de sınırdışı edilmesini istedikleri bir tasarıyla
karşımıza çıktılar. 10 yıl içinde bir
kaç kez araba ile hız limitini aşmak
bile sınırdışı edilmek için yeterli bir
sebeb olacaktı. Bir çok kurumun ve
örgütün, ‘insan haklarına aykırı bir
karar olur, böyle bir oylamaya izin
verilmemeli,’ uyarısını dahi dinlemeyen SVP`li yöneticiler, çalışmalarına olanca hızıyla devam ettiler.
Ben de dahil olmak üzere etrafımdaki çoğu insan yasa teklifinin küçük bir oy farkıyla kabul edileceğini
beklerken, son dönemde yürütülen
özel kampanyalarla yasa teklifine
‘Hayır’ oyu verilmesi gerektiğini
savunan Bern merkezli NGO-Komitesinin yaptığı çalışmalar meyvesini
verdi ve halkın %59`u bu sıradışı
yasa önerisini reddetti.
İsviçre Halk Partisi ülkede yaşayan göçmen nüfusun hem huzursuzluğu hem de sosyal sorunları
artırdığını vurgulayarak kampanyalarında bu unsurları sürekli ön
plana çıkarıyor. Hapishanelerdeki
mahkumların büyük çoğunluğunun
göçmenlerden oluştuğunu vurgulayan SVP, yeni düzenlemelerin İsviçreyi daha güvenli bir ülke haline
getireceğine inanıyor. Ne gariptir
ki, İsviçre nüfusunun % 25`ini oluşturan biz göçmenler hala SVP partisinin yaptığı işlere engel olamamak
gibi makus bir kaderin içindeyiz.
Son yasa önerisinde NGO-Komitesinin özel çalışması olmasaydı,
kendimizi çift katmanlı adaletsiz bir
sistemin içinde bulacaktık. Düşünsenize aynı suçtan dolayı hakim bizi
farklı, İsviçrelileri farklı cezalandıracaktı. Aynen sigorta adaletsizliğinde olduğu gibi. İsviçreliler araba
sigortası için neredeyse %50 daha az
prim ödüyorlar.
Bu yazımda daha öncede sık sık
vurguladığım vatandaşlığa geçme
konusunu bir kez daha gündeme
getirmek istiyorum. Vatandaşlık
hakkına sahip olan herkesin biran
evvel İsviçre vatandaşlığına geçmesi, bizler ve çocuklarımızın geleceği
için çok önemli.
Sadece vatandaşlığa geçmek yetmiyor, bulunduğumuz toplumun
içinde aktif görevler üstlenmek ve
İsviçrelilerle daha yakın ilişkiler
kurarak kendimizi onlara daha iyi
anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Her yıl İsviçre`de gerçekleştirilen onlarca farklı etkinliklerimiz
var. Bu etkinliklerden kaçını İsviçrelilerle birlikte yapıyoruz, onlarla yeterince diyalog kurabiliyor muyuz?
Hiç düşündünüz mü? Gelecekte bu
sorunları yaşamamak ve SVP gibi
partilerin oyuncağı haline gelmek
istemiyorsak, mutlaka harekete geçmeliyiz.
• Danışmanlık
• Analiz
Gastronomi sektöründe faaliyet gösteren
tüm şirketlerin buluşma noktası
Uzman kadromuz gastronomi alanında size her konuda hizmet için hazırdır.
Bizimle kontağa geçmeden kararınızı vermeyin!
Gastrosuchen GmbH, Moosmattstr. 30, 8953 Dietikon | T: 079 821 48 80
[email protected] - www.gastrosuchen.com
• Konsept
• Araştırma
• Yer bulma
• Satın alma
• Devretme
04
MART 2016
GÜNCEL
Camii’ye sığınan yaralı kadına cemaat yardımcı oldu
Nänikon’da yaşayan 40 yaşındaki bir adam eşini önce arabayla ezmeye, sonra da kaçtığı camide bıçaklayarak ağır
yaralanmasına sebep oldu. İlk müdaheleyi yapan camii imamı kadının yeniden hayata tutunmasını sağladı.
Olayın önce bir tartışmayla başlayıp sonra cinayet girişimine
kadar vardığı bildiriliyor. Kanton
polisinin yaptığı açıklamaya göre
Uster’de yaşayan 40 yaşındaki
Irak asıllı bir İsviçre vatandaşı,
38 yaşındaki karısını önce Zürichstrasse üzerinde arabasıyla
ezmeye çalışmış, sonra da kadını
sığındığı camiye kadar takip ederek bıçakla yaralamış. Ağır yaralı
kadını merdivenlerde bulan Uster
Camisi İmamı Abdullah Fırat ilk
müdaheleyi kendisi yaparak du-
rumu Camii’nin genel sekreteri
olan Nedim Coşkun’a bildirmiş.
Sonrasında polise ve ambülansa
olayın bildirilmesiyle Camii’ye
gelen ilkyardım ekibi tarafından
ilk müdahele yapılarak, yaralı kadın hayata döndürülmüş.
Irak asıllı vatandaş tutuklandı
Zanlı, olay sonrası kaçarken yaralı olarak geride kalan kadın caminin cemaat üyeleri tarafından
ambulans gelinceye kadar gözetim altında tutulmuş.
Zanlı güvenlik güçlerinin geniş
çaplı operasyonu ile saat 20:30
sularında Zürih’te yakalanarak
tutuklanmış. Alınan bilgilere göre
kanton emniyeti ile şiddetli suçlarla ilgilenen savcılık, olayın nedenini ve nasıl meydana geldiğini
araştırıyor. Uster şehir polisiyle
İsviçre adli vakalar enstitüsü uzmanları konuyla ilgili çalışmaları
destekliyor.
Çiftin iki çocuğu var
Kanton emniyeti sözcüsünün
bildirdiğine göre zanlının şimdiye
kadar sabıkası bulunmuyor. İki
çocuğu da bulunan çift bölgede
fazla dikkat çekmeyen bir hayat
sürdürüyormuş. Çocukları şu an
devlet gözetim altında bulunuyor.
Bölge sakinleri genel olarak olayla
ilgili çok fazla bilgi sahibi değiller.
Bilgileri olanlar ise beldede böyle
bir durumun meydana gelmesinden dolayı hem şaşkın hem de
endişeliler: “Burada bu tür olaylar
olmaz.” diyerek tepkilerini dile
getiriyorlar.
Aarau - Zürih arasına 30 km boyunda tünel yapılacak
İsviçre demir yolları ile federasyon, Aarau ile Zürih arasında 30 km boyunda dev bir tünel projesi için hazırlanıyor.
SBB ile Ulaştırma bakanlığı, Lenzburg’ taki Chestenberg tüneli
projesinden vazgeçip, bunun yerine Zürih ile Aarau arası yapılacak direkt bağlantı hattıyla demir
yollarının kapasitesini artırmayı
planlıyor.
BAV (Ulaştırma bakanlığı) ve
SBB tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, Zürih
Altstetten ile Aarau arası yapılacak bir tren hattının ana unsurunun 30 kilometrelik bir tünelden
meydana geldiği, bu projenin
Chestenberg tünelinden işletme
ve ekonomi bakımından daha
avantajlı olacağı belirtildi.
Şimdi masraf konusu
ele alınıyor
Ulaştırma Bakanlığı bir sonraki
adımda SBB’ye kesin hattın belirlenmesi, yapısal fizibilite raporunun ve masraf hesaplarının çıkarılması talimatını verdi. Aargau ve
Zürih kantonu idarelerine de konuyla ilgili gerekli bilgiler verildi.
Ulaştırma bakanlığının Chestenberg tünelini devre dışı bırakma kararı şu an alınmış bir karar
olmayıp 2011 yılına dayanıyor.
O zaman ETH tarafından ortaya
atılan yeni bir yapım hattı düşüncesi de dikkate alınmış, fakat tüm
araştırmaların sonucunda, Gru-
emet bölgesinde koruma altında
olan bir doğal alan bulunduğundan ve Chestenberg hattıyla Lenzburg bölgesindeki ağır vasıta
yük trafiğinde arzu edilen azalma
olmayacağı sonucuna varılarak,
Zürih-Aarau arası tünel yapımı
kararı ortaya çıkmış.
Projenin uygulamaya
geçeceği tarih belli değil
Yeni tren yolu hattının ne zaman yapılıp işletmeye alınacağı
ise henüz belli değil. Bu karar
tren yollarının olağan altyapı
tadilatı planları kapsamında değerlendirilecek.
Sezen
Aksu
-VEDA KONSERİ30 NİSAN 2016
CUMARTESİ
ANA SPONSOR:
Kapı Açılışı: 19.00
Konser başlangıcı: 20.00
Info: 078 800 46 61
076 342 90 91
ZÜRİH`İN
EN GÜZEL SALONU
THEATER 11 SİZİ BEKLİYOR!
Thurgauerstrasse 7
8050 Zürich
ONLINE BİLET SATIŞI
www.starticket.ch
(Postane şubelerinden temin edebilirsiniz)
|
ORGANİZASYON:
www.sezenaksu.com.tr
/sezenaksu
/sezenaksu
06
MART 2016
EKONOMİ
Devlet gelirleri tahmini tutmadı
En son açıklanan rakamlar dikkate alındığında, İsviçre Devleti’nin gelirleri son on yılda, tahmin edilen miktarlardan 27 milyar daha fazla arttı. Bazı partiler bunu kabul etmezken, bürokrasi gerekli olduğu görüşünde.
Son on yılda bütçe sonuçları açıklanırken her seferinde aynı görüntü ortaya çıkıyor. 2015 bütçesinin
hükümet tarafından yaklaşık 400
milyon daha fazla gelirle kapanacağı tahmin edilirken, gerçekleşen
bütçe gelirleri fazlası 2,3 milyar
Frank oldu.
2006 yılından bu yana devam
eden bu durum, yani hükümetin
devlet gelirlerini düşük düzeyde
tahmin etmesi ise politik çevrelerde eleştirilere neden oluyor. Fazla
gelir ise devletin borçlarının kapatılması için kullanılıyor.
Söz konusu fazla gelirin devletin borçlarının kapatılması yerine geleceğe yönelik yatırımlar
için kullanılması gerektiğini ileri
süren SP milletvekilleri, bu nedenle hükümetin 2016 - 2019 yılları arasında öngördüğü tasarruf
programlarından vaz geçmesini
talep ediyor. Buna karşın bütçe
planlaması yapan bakanlık yetkilileri, ekonomik gelişmelerin beklenenden daha iyi gerçekleşmesi
sonucu bu durumun ortaya çıktığını vurguluyorlar. Benzer şekilde devletin bazı kurumlarının,
planlanan harcamaların tümünü
yapmadığını, bu nedenle ortaya
çıkan miktarın yaklaşık 1,2 milyar
olduğunu belirtiyorlar.
Öte yandan devletin borçlarının
1990 yılından itibaren hızlı bir şekilde artması ve en son 2003 yılında rekor düzeye ulaşması sonucu
hükümetler tasarruf önlemleri almaya başladı. Bu önlemlerin 2006
yılından sonra devlet bütçesindeki açıklara engel olduğu belirtiliyor. Borçların geri ödenmeye başlaması gündemde.
İran’a uygulanan ambargo kalktı
Diğer ülkelerin yaptığı gibi İsviçre’de İran’a karşı uygulanan ambargoyu kaldırdı ve
bankalarda bloke edilmiş İran’a ait paraları da serbest bıraktı.
İran’ın çeşitli bankalarda bloke
edilmiş yaklaşık 12 milyon Frankı
sahiplerine iade edildi.
Birleşmiş Milletler tarafından
alınan karar doğrultusunda diğer ülkelerin yaptığı gibi İsviçre’de İran vatandaşlarının İsviçre banklarındaki paralarını 2007
yılından bu yana bloke etme kararı almıştı.
Bu kararın nedeni İran’ın
nükleer bomba yapmasına
engel olmaktı. Bunun sonucu olarak İran’a yapılan
ihracatta durdurulmuştu.
Ocak ayı sonunda İran’la
BM arasında bu konuda bir
anlaşmaya varılması sonucu,
aralarında İsviçre’nin de bulunduğu pek çok ülke bu ekonomik
ambargoyu sonlandırma kararı
aldı. Bu şekilde İran, bu ülkelerde bulunan ve miktarının 32
milyar olduğu tahmin edilen parasına kavuşmuş oldu.
Söz konusu ambargonun kaldırılması ile diğer ülkeler gibi
İsviçre’de, İran ile ekonomik
ilişkileri geliştirme çabasına
girmeye başladı. Pek çok İsviçreli firmanın, ambargo kaldırılmadan önce İran’la bu konuda
görüşmelere başladıkları daha
önce basında yer almıştı.
GÜNCEL
MART 2016
07
Okullarda öğrenci sayısı artıyor
Son on yılda sürekli olarak azalan öğrenci sayısının bu yıldan sonra artmaya
başlayacağı, ancak bazı kantonlarda bu artışın görülmeyeceği açıklandı.
Sadece ilköğretim dikkate alındığında, 1999 yılında bu yana okula
giden çocuk sayısının %10 oranında azalması dikkat çekiyordu.
Gelecek yıllarda bu durumun tersine dönmesi ve 2024 yılına kadar
öğrenci sayısının %16 oranında
artması bekleniyor. Orta okullarda ise 2003 yılı ile 2013 yılları arasında öğrenci sayısı %7 oranında
azalarak 704.000’ e kadar gerilemiş. Bu rakamın ise 2024 yılında
800.000’ e kadar çıkması söz konusu olacak.
Son yıllardaki nüfus artışına
bağlı olarak yapılan bu hesaplamalara göre, özellikle 2017 yılından sonra öğrenci sayısında
önemli bir artış bekleniyor. Söz
konusu öğrenci artışının, okul
öncesi dönemde 2007 yılından bu
yana başladığına dikkat çeken uzmanlar, gelecek beş yıl içerisinde
bu alandaki artışın, %18 civarın-
da olacağını öngörüyorlar. Ancak
lise düzeyindeki okullarda artışın
daha az olacağı tahmin ediliyor.
2018 yılına kadar %2 oranında
artacak olan lise öğrencileri için
2024 yılına kadar beklenen artış
%6 civarında. Benzer gelişmenin
meslek okullarında da olması bekleniyor.
Öğrenci sayısındaki artış kantonlara göre değişiyor. Zürih,
Waadt, Tessin, Freiburg, Zug ve
Basel-Stadt Kantonları’nda artış
beklenirken; Appenzell Ausserrhoden, Graubünden, Nidwalden,
Obwalden, Schwyz ve Uri Kantonları’nda azda olsa bir gerilemenin
yaşanacağı tahmin ediliyor.
Başarı deneyimim:
«DİLLE BAŞLAR
GELECEK!»
Yeni başlayanlar ya da ileri seviyeler için
n Her zaman en yakın noktada katılım olanağı
n Bütçenize uygun kurslar
n
Şimdi başvurun: Tel. 0844 844 900,
klubschule.ch, ecole-club.ch veya scuola-club.ch
MKS_Sprachen_fide_Türkisch_Pusula_205x140.indd 1
01.07.15 15:01
Pazar gününe
lezzet katın!
Açıkbüfe kahvaltı
15
CHF
Hafta içi serpme kahvaltı
.90 CHF
Zirve mutfağından size özel lezzetler
Zirve Ocakbaşı, Hauptstrasse 36, 5702 Niederlenz - Rezervasyon: 076 559 50 01
/Antepli Mustafanin Yeri
POLİTİKA
MART 2016
09
İsviçre Avrupa Birliği görüşmeleri donduruldu
İngiltere’de Haziran ayında yapılacak AB ile ilgili halkoylaması sonuçlanana kadar İsviçre ile Avrupa Birliği arasında yürütülen görüşmelerin dondurulduğu açıklandı. AB’ nin İsviçre’ye serbest dolaşım konusunda taviz vermesinin, İngiltere’de AB karşıtlarına yardımcı olacağı görüşü bunun belli başlı nedeni.
İsviçre’de yapılan halkoylaması
sonucu, gelecek göçmenlerin sınırlandırılmasının kabul edilmesi
ile söz konusu görüşmeler uzun
bir süredir oldukça zor şartlarda
yürütülmekteydi. İngiltere’de ise
ülkenin AB’ den çıkmasını engellemek için, AB ülkelerinden gelen
göçmenlere sosyal yardımların kısıtlanmasına olanak tanındı. Böylece halkoylamasında ülkenin AB’
den ayrılmasına hayır oyu çıkması ümit ediliyor.
Bu tartışmalar sürerken AB
ülkesi olmayan İsviçre’de serbest
dolaşım konusunda taviz verilmesi halinde İngiltere’deki AB
karşıtlarının güçlenmesinden korkuluyor.
23 Haziran’ da İngiltere’de yapılacak oylama sadece İsviçre ile
olan görüşmelerin ötesinde pek
çok alanda istenmeyen yeni geliş-
meleri ortaya çıkaracak. Özellikle
böylesi bir kararla zayıflayacak
olan AB’ nin tüm Dünya ekonomisini olumsuz olarak etkileyeceği ön görülüyor. Ekonomik krizin
tümüyle atlatılmadığı günümüz
şartlarında bunun önemli bir tehlike olduğuda sık sık dile getirilmekte.
Öte yandan 23 Haziran’dan
sonra yeniden başlaması beklenen
İsviçre AB görüşmeleri için her iki
tarafta olumlu gelişmeler beklediklerini açıkladılar. Söz konusu
görüşmelerin bir yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve pek çok sorun hakkında çözüm konusunda
anlaşmaya varıldığı belirtiliyor.
Ancak bu halkoylamasında İngiliz halkının AB’ den ayrılmaya
‘evet’ demesiyle, tüm bu çözümlerin boşa düşmesi söz konusu
olabilecek.
Yurtdışında yaşayan İsviçreli sayısı hızla artırıyor
İsviçre dışında yaşayan
İsviçreliler’in sayısı son
yıllarda artmaya devam
ediyor. Geçen yılın sonunda İsviçreli göçmenlerin
sayısının %2 artarak
761,936’ ya yükseldiği
açıklandı.
İsviçre dışişleri bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son
bir yıl içerisinde İsviçre dışında
yaşayan İsviçre vatandaşlarının
15,045 arttığı belirtildi. Başka bir
bakış açısıyla ülke dışında yaşayan İsviçreli nüfus, İsviçre’de yaşayanlardan iki misli daha hızla
artıyor.
Artış hızının en yüksek olduğu
kıta ise %3,5 ile Asya kıtası. Ancak
İsviçreliler en çok Avrupa ülkelerine yerleşmeyi tercih ediyorlar.
Fransa 4173, Almanya 2103 kişi ile
en ön sırada yer alan iki Avrupa
ülkesi. ABD ise 1552 artışla üçüncü sırada, İngiltere 1216 artışla
dördüncü sırada yer alıyor.
İsviçreli göçmenlerin üçte ikisi Avrupa kıtasında yaşıyor. Her
on İsviçreli göçmenin altısı ise
AB ülkelerini tercih etmiş. En
fazla İsviçreli göçmenin bulunduğu ülke açık farkla 198,647 ile
Fransa. Onu 86,774 ile Almanya,
80,218 ile ABD takip ediyor.
İsviçreli göçmenlerin dörtte
üçünün çifte vatandaş olmaları,
dikkat çeken başka bir nokta. Üstelik bu durumda olan İsviçreli
göçmenlerin sayısının son yıllarda hızla arttığı da dikkat çekiyor.
10
MART 2016
GÜNCEL
Gençlik hapishaneleri boşaldı
Gençlerin gönderildiği hapishanelerin boşalmaya başladığı açıklandı. Bu sevindirici
durumun sebebi, son yıllarda çocuk ve gençlerin işledikleri suçların azalmış olması.
Bern Kantonu’nun, Preles’te
gençler için yapılmış olan özel hapishaneyi kapatma kararı almasını, iki hafta önce Waadt Kantonu’nda benzer bir karar alınması
takip etti. Paleziux’te bulunan
gençler hapishanesine kanton
yönetimi yetişkinlerin yerleştirilmesini kararlaştırdı. Bu hapishanelerde kapasitenin en fazla üçte
birini kullandığı daha önce açıklanmıştı.
Bu sevindirici haberin nedeni
hapis cezası olan gençlerin sayında görülen azalış. 2010 yılından
bu yana hapis cezası alan gençlerin sayısının yarı yarıya azaldığı
bildirilmişti. Geçen yılın sonunda
toplam 433 çocuk ve gencin ceza
aldığı açıklandı. Gerçekten de
açıklanan istatistikler, suç işleyen
gençlerin sayısının 2009 yılı ile
2014 yılları arasında %40 oranında azaldığını göstermekte.
Yine Zürih Kanton’u için yapılan bir araştırma, gençlerin daha
az suç işlemesinin yanı sıra, daha
az sigara ve alkol kullandığını
ortaya çıkardı. Daha önce Waadt
Kantonu’nda yapılan bir araştırma da benzer bir sonuç ortaya
çıkarmıştı.
Başka bir deyişle gençler son
on yılda eğitimlerini daha ciddiye
alıyorlar. Bunda kuşkusuz Federal devletin ve kantonların başlattıkları kampanyaların önemli bir
payı bulunuyor.
Benzer şekilde gençlerin sosyal
medyaya olan düşkünlükleri, onların gerçek hayatta suç işlemelerini dolaylı da olsa engellemekte.
Benzer şekilde mahkemelerin suç
işleyen gençleri hapis cezası yerine başka türden cezalarla topluma kazandırmaya çalışmasıda
bu gelişmeyi açıklayan diğer bir
faktör olarak dikkat çekiyor.
Kuran kursunu kiliseden çıkarmak istiyorlar
Geçtiğimiz yıl Eylül ayından bu yana Kleinbasel’in St.Joseph Kilisesi içinde kiralanan bir alanda faaliyet gösteren kuran kursu, eski kilise başkanı tarafından kaldırılmak isteniyor.
Basellandschaftliche (BZ) Gazetesi’nde çıkan habere göre,
eski cemaat lideri Marc Ducommun, kuran kursundan
kurtulmak amacıyla kilise
yasalarında ve mali yönetmelikte değişiklik yapılmasını istiyor.
Kilise alanlarının kiralanmasıyla ilgili hükme “Hıristiyan inancını taşımayan
ibadet veya öğretilere ait
organizasyonların etkinlikleri önlenmelidir,” şeklinde
bir ibare eklemek istiyor.
Ducommun bununla yetinmeyip “kilise alanlarının
ruhani açıdan tehlike arz
eden kullanımları yasaklanmalıdır, sadece para
kazanmak amacıyla Hıristiyanlığa karşı olan öğretilerin teşvik edilemeyeceğini” belirtiyor.
Konuyla ilgili farklı fikirler var.
Papazlık kurumu dışın-
da birçok önemli kilise temsilcisi de Müslümanlar’a tanınan
bu misafir hakkına karşı olsa da
kilise kurulu başkanı Christian
Griss bu kadar ileriye gitmek
istemiyor. Griss, BZ gazetesine
yaptığı açıklamada şöyle diyor:
“Ben olsaydım kilisede kuran
okuluna yer kiralayarak böyle
bir soruna neden olmaz, onlara
başka bir yer bulma konusunda
yardımcı olurdum.”
Çünkü St. Joseph Kilisesi, yıllardır ikamet edenlerin büyük
kısmının müslümanlardan oluştuğu Matthäus ve Klybeck semtlerinde yoğun temaslar içerisinde bulunuyor.
Öte yandan Griss bir sonraki ruhani meclis toplantısında
büyük tartışmaların çıkacağını
düşünmüyor. Herşeye rağmen
şimdiden bir değişiklik kabul
edilmiş bile: “Kilise kurulu gelecekte kilise alanlarının kime
kiralanacağı konusunda kesin
olarak bilgilendirilmek istiyor.”
GÜNCEL
MART 2016
11
“Köle Çocuklara” 25 bin Frank tazminat
Ulusal Konseyin, Federal Parlamento yasa tasarısını teşvik etmesi sonucunda
“Verdingkinder” denilen, devletçe zorunlu olarak ailelerinden alınıp başka aileler yanına verilen ve çoğunlukla zorunlu çalışmaya tabii tutulan fakir, boşanmış
aile çocukları ve yetimlere tazminat yolu açıldı.
Çılgın motosikletçi
215 km hızla
radara yakalandı
Tazminat telafili çözüm
Devletin ve kilisenin bu uygulamasından muzdarip Verdingkinder veya “Köle Çocuklar”
tabir ettiğimiz yaklaşık 12 bin ile
15 bin arası hayatta kalan mağdura, toplam 500 milyon Frank
tazminat ödenmesi öngörülüyor. Bu da kişi başı yaklaşık 20 25 bin Frank tazminat ödeneceği
anlamına geliyor.
Nyon yakınlarında A1
otobanını yarış pistiyle
karıştıran bu “çılgın”
motorsikletli hız limitini
tam 90 km aştı.
Yaşanmış haksızlıklar
azımsanamayacak boyutta
İsviçre’de devletçe uygulanan
zorunlu çocuk bakım tedbirleri,
1981 yılına kadar devam etti.
Bazı mağdurlar çocuk yaşta çiftliklere verildi, başkalarıysa zorla
kısırlaştırıldı, ilaç deneylerinde
kullanıldı ya da “tembel”, “ahlaksız” veya “iğrenç” oldukları
öne sürülerek toplumdan soyutlandı. Son yıllarda ise bu uygulamadan mağdur olanlar için
rehabilitasyon ve telafi amaçlı
adımlar atılıyor. Örneğin bu durumlardan dolayı acil müdahale
gereksinimi duyan insanlar için
bir yardım fonu oluşturuldu.
Waadtland polisi hız düşkünü
motosikletliyi aynı gün telefonla
aradı. Trafik canavarı suçunu
kabul ederek pişman olduğunu
belirtse de bu durum kendisini
ehliyeti ve motoruna el konulmasından kurtaramadı.
Aynı zamanda kendisi hakkında trafik suçu davası da açılmış
durumda.
12
MART 2016
EKONOMİ
SunExpress, 2015’te rekora koştu
Geçen hafta opsiyonlu 10 Boeing 737-800 MAX uçağını kesin siparişe çeviren SunExpress, 2015’te elde ettiği
gelirle yeni bir rekora imza attı. 2016 için hedef yeni pazarlar.
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın SunExpress’e aktardığı
bilgi ve birikimdir,” dedi.
Yeni pazar arayışları
SunExpress Genel
Müdürü Jaan Albrecht
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2015’te 1 milyar 106 milyon
Euro ile tarihinin en yüksek gelirini elde ederek kendi rekorunu
kırdı. Opsiyonlu olan 10 adet 737
MAX’ı kesin siparişe çeviren SunExpress, buna ek olarak 10 adet
yeni 737-800 MAX için de opsiyonlu sipariş verdi.
“Son dört yıldır başarılı ve sağlıklı bir şekilde yürütülen büyüme
stratejimiz sayesinde, SunExpress
tarihinin en yüksek gelirini elde
ederek, 2015 hedeflerimizi geçtik,” diyen SunExpress Genel Müdürü Jaan Albrecht 2015 sonuçları
hakkında bilgi verdi:
“2015’te rekor bir iş hacmine
ulaştık: Satışlarımızı önceki yıla
göre yüzde 9 arttırarak 1 milyar
106 milyon Euro gelir elde ettik.
Taşıdığımız yolcu sayısı ise, önceki yıla göre yüzde 19.2 artarak
8.7 milyon oldu. Uçaklarımızdaki doluluk oranı ise yüzde 85
olarak gerçekleşti. Bu güçlü büyümenin arkasından yatan temel
etken ise 25 ülkeden 3500 çalışanımız ve tabii ana ortaklarımız
SunExpress’in, alt kuruluşu
Frankfurt merkezli SunExpress
Deutschland ile beraber, Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere, Kızıl Deniz, Kanarya Adaları
(İspanya), Yunanistan, Tunus,
Bulgaristan, Umman’da 110 şehre uçtuğunu belirten Albrecht,
yeni pazarlar aradıklarını belirtti:
“Avrupa’dan Türkiye’ye olan rezervasyonlar geçen yılın gerisine
düştü, ama biz turizmin yaz sezonunda toparlanacağı konusunda iyimseriz. Ancak, bu tabii bizi
yeni pazar arayışlarından alıkoymuyor. Şu anda İran ve Kuveyt
gibi doğu ülkelerindeki gelişen
pazarlarda görüşmeler halindeyiz.”
“Geçtiğimiz haftalarda İran
uçuşları için anlaşmalarımızı
yaptık. Bu yaz, Nevruz ile beraber, Tahran’dan İzmir’e, Antalya’ya ve İstanbul’a turist taşımaya başlayacağız. Başlangıçta bu
uçuşlarımız full charter olacak,
ama bu uçuşların başarısına
bağlı olarak tarifeli uçuşlara da
başlayacağız,” diyerek sözlerini
tamamladı.
Kadın gardiyan, mahkûmla kaçtı
Limmattal hapishanesinin güvenlik memuresi Angela Magdici, geceleyin bir mahkuma hapishane kapılarını ardına kadar
açıp onunla birlikte gözden kayboldu. Bu olay geçtiğimiz haftalarda en çok konuşulan konuların başındaydı.
Hapishane gardiyanlığı, pek popüler olmayan, toplumda düşük
seviyeli görülen bir meslek grubudur. Ama gardiyanlık sağlam bir
fiziki ve psikolojik yapı gerektiriyor. Limmattal Hapishanesi’nin
genç güvenlik memuru Angela
Magdici’nin geceleyin bir mahkuma hapishane kapılarını ardına
kadar açması ve onunla birlikte
gözden kaybolması sonucu gardiyanlık mesleği dikkatleri üzerine
çekti.
Hapishanelerde çift
gardiyanlı denetim prensibi
İsviçre’de hapishane sistemi
aslında sorunlu değil. Bu kaçış
bireysel bir durum teşkil etse de
güvenlik sisteminin gözden geçirileceği kesin. Çift gardiyanlı gözetim prensibi de bunlardan biri.
Mevcut kaçış olayı, bu prensibe
pek de riayet edilmediğini gözler
önüne serdi.
Hapishanelerin elemanlarına
güvenip onları tek başlarına görev vermesinin sorunlar oluşturabileceği, münferit bir vaka da
olsa, bu olayla ortaya çıktı. Ayrıca Angela Magdici’nin gerekli
meslek eğitimini bile almamış
olması, yoğun bir denetimin şart
olduğunu vurgular nitelikte.
Angela Magdici
Organisator
/atalaydemirci
/nealaka2016
Ticketing
14
MART 2016
GÜNCEL
Otomobil kullanıcısının mahkeme zaferi
Zürih’li bir otomobil kullanıcısı polise karşı sürpriz bir hukuki başarı elde etti. Yüksek mahkemenin kararına
göre sürüş esnasında kısa süreliğine gözünü yoldan ayırmak sorun değil.
Bugün 33 yaşında olan Zürih’in
Effretikon kasabasında oturan
otomobil kullanıcısı 2014 yılının
Temmuz ayında kanton polislerinin dikkatini çekti: Polisler, sürücünün otomobili kullanırken iki
defa birkaç saniyeliğine gözünü
yoldan ayırarak aşağıya doğru
baktığına şahit oldular.
Bu hareketi şoförün cezai yaptırımla karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Bülach Bölge Mahkemesi sürücüyü sürüş esnasında başka
bir işle iştigal etmek sebebiyle 250
Frank para cezasına çarptırmakla kalmadı ve 1500 Frank’ı aşan
mahkeme masraflarını da üstlenmesi gerektiğine hükmetti.
Şoför sadece havalandırmayı
açmıştı
Sürücü bölge mahkemesi önünde muhtemelen havalandırmayı
açmak suretiyle sadece kısa sü-
reliğine başka yere baktığını kabul de ederek suçsuz olduğunu
savünsa da, ilk mercii karşısında
başarılı olamadı. Sürüş esnasında
bir şey okuduğunu veya cep telefonuna baktığı iddiasını ise kesin
olarak reddetti.
Fakat Bülach Bölge Mahkemesi,
ilk karar da olduğu gibi sürücü
yerine iki polisin bakış açısına riayet ederek ceza kesilmesine karar
verdi.
Karar Yüksek Mahkemeden
döndü: Beraat.
Tüm bu olanlar sürücüyü yıl-
dırmadı ve kararı temyiz etti. Başarılı da oldu. Olay Yüksek Mahkeme önünde tersine döndü ve
beraat kararıyla sonuçlandı. Hatta
kendisini avukatla temsil ettiren
sürücüye 5`000 Frank avukatlık
ücreti ödenmesine de karar verildi. Yüksek Mahkeme hakimleri,
sanığın sürüş esnasında başka
işlerle uğraştığı iddiasını, kulaklık kullanarak telefonda bir kredi
kartı kurumuyla konuşmuş olduğundan, cep telefonuyla uğraşması ya da evraklara bakmasının
olası olmadığına kanaat getirerek
diğer kararları çürüttü.
Belirleyici olan husus ise Yüksek Mahkemenin sürücünün sadece çok kısa süreliğine gözünü
yoldan ayırdığına kanaat getirmesi oldu. Kararda da belirtildiği
gibi: “Buradan sanığın dikkatinin
kabul edilemez şekilde dağıldığı
sonucuna varılamamaktadır.”
POLİTİKA
MART 2016
15
Devlet bisiklet kullanımını teşvik etmeli
105’000 kişi Pro Velo (bisiklet kullanımı taraftarları) inisiyatifine imzasıyla destek verdi.
Derneğin istekleri arasında bisiklet yollarının artırılması bulunuyor.
Halk girişimine ait başvuru, Başbakanlık Dairesi’ne yapıldı. Katılım o kadar yoğunduki başvuru
için gereken imza sayısı düşünülenden, yani 3 Eylül 2016 tarihinden altı ay önce elde edildi. Bildirildiğine göre tam 105 bin adet
imza toplandı.
Artık bisiklet kullanımının ulusal alanda teşviki konusunda top,
temsilciler konseyi, parlamento
ve oy hakkı bulunanlarda. Swiss
Cycling başkanı Franz Gallati’nin
de dediği gibi: “Velo’da (bisiklette) daha çok potansiyel var.”
Daha fazla bisiklet
yolu isteniyor
Velo-İnisiyatifi diye anılan,
bisiklet, yaya ve yürüyüş yollarının teşvik edilmesi konusundaki
halk girişimi, bisiklet kullanıcıları çıkarlarını savunan bisikletliler derneği Pro-Velo’ya ait. Pro
105 bin kişinin imzasıyla
destek verdiği Pro Velo
referandumu için toplanan
imzalar Başbakanlık
binasına bisikletlerle taşındı.
Velo söz konusu halk girişimiyle
daha fazla bisiklet yolunun açılması ve işletilmesini sağlamak
ve bunun için de anayasal zeminin oluşturulmasını istiyor. Federal Anayasanın 88. maddesin-
de yaya ve yürüyüş yolları için
mevcut olan bir düzenlemenin
bisiklet kullanımını da kapsayacak şekilde genişletilmesi arzu
ediliyor. Ayrıca amaç, kantonların ve üçüncü şahısların bisiklet
yolu ağlarının genişletilmesi yönündeki uygulamalarını teşvik
etmesini sağlamak. Ayrıca anayasada bu amaçla belirtilen “yapabilir” yönündeki ifadeyi daha
kesin bir ifadeye dönüştürmek.
1979`DAN BERİ HİZMETİNİZDEYİZ
İSTANBUL, İZMİR, ANTALYA, BODRUM VE
DALAMAN`A DİREK SEFERLER.
ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINDAN
Barut Hotels Lara
Resort & Spa *****
CHF 409.-
ANTALYA / SERİK
ANTALYA / LARA
MUTLAKA YARARLANIN!
Limak Atlantis
Deluxe Resort *****
CHF 355.-
Fiyatlar 1 hafta herşey dahil, kişi başına hesaplanmıştır. Uçuş ve transferler fiyata dahildir.
16
MART 2016
EKONOMİ
Kiralık evden çıkarken dikkat!
Geçtiğimiz günlerde pek çok kiracı yeni evlerine taşındı. Bazı ev sahipleri eski ve yeni kiracılarından
daha fazla kira alma imkanını kaçırmamak için akla gelmedik yöntemlere başvuruyor. Kirayı
arttırmanın yanı sıra kiracılara bir sürü masraf çıkarmak bunlar arasında yer alanlar.
Kiracılar Derneği, ev sahiplerinin yasal olmayan uygulamalarına karşı kiracıların haklarını
korumak için bu günlerde epey
meşgul. En fazla şikayetçi edilen
konular arasında, evden çıkarken
ev sahibi tarafından gösterilen ve
kiracıya ödetilen masraflar yer
alıyor. Bunlar arasında yeni kiracı
bulmak için verilen ilanlar veya
çıkılan evde yapılan tamirat masrafları gibi konular yer alıyor.
Bu tür masrafların hangi şartlarda kiracının ödemesi gerektiği
yasalarda açıkça belirtilmesine
rağmen, ev sahipleri bunun neredeyse tamamını kiracılara yüklemek istiyor. Bunun için kiracıların haklarını öğrenmesi ve talep
edilen haksız paralara karşı, kiracılar mahkemesine müracaat
etmesi gerekiyor.
Şikayete neden olan başka bir
konu ise kiracının evden ayrılma tarihi. Yeni yürürlüğe giren
kiracılar yasası bu konuda net
belirlemeler getiriyor. Yasa, özellikle kira sözleşmesinde belirtilen
tarihler dışında yapılan çıkışlar
konusunu açık belirlemelerde
bulunmuş. Ev sahibi ile konutun
çıkış tarihinin belirlenmesi çoğu
zaman tartışmalara neden oluyor. Bunun nedeni ise çoğu zaman ay sonunun hafta sonlarına
denk gelmesi.
Yeni kiracılar yasası, bir konutun yeni bir kiracıya verilmesi durumunda, kiranın en fazla
ne kadar arttırılabileceğini de
düzenlemekte. Bu nedenle yeni
kiracının eski kiranın ne kadar
olduğunu öğrenme hakkı bulu-
nuyor. Ev sahipleri ise bu miktarı yeni kiracıya bildirmeyerek,
yasal zorunluluğu yerine getirmiyor. Böylece yeni kiracı, eski
kiradan çok daha fazla kira ödeyebiliyor.
Bu tür uygulamalar sonucu en
fazla zarara uğrayanlar ise göçmenler. Yasaları yeterince bilmeme sonucu ev sahiplerinin tüm
isteklerini yerine getiren göçmen-
lerin bu durumu ev sahipleri tarafından insafsızca kullanılıyor.
Ev sahiplerinin en son buldukları hileyse, konut kiralarken deneme süresi koymaya kalkışmaları. Deneme süresi sonunda daha
yüksek kira ile kira sözleşmesinin
kesin hale getirilmek istenmesi
son zamanlarda şikayete neden
olan diğer konular arasında yer
alıyor.
Ekonomi uzmanlarına göre kiralar düşecek
Credit Suisse bankasının ekonomi uzmanları İsviçre’de kira bedellerinin düşüş eğilimi göstereceğini öngörüyor
ve nedenini ise çalışmak için gelen göçmen sayısındaki azalmaya bağlıyorlar.
Referans faiz oranları %1,75 gibi
rekor bir oranda düşük seyrettiğinden, yakın zamanda kira bedellerinde düşüş beklenmese de,
Credit Suisse ekonomistleri kiraların kısa süre sonra düşüş trendine gireceğinden emin.
Ekonomistler gerekçe olarak da
çalışmak için gelen göçmen akımının azalmasını gösteriyorlar ki
Salı günü açıklanan bir araştırmaya göre gelen göçmen işçi sayısında geçen yıl %10 gibi bir düşüş
yaşandı. Bu düşüşün bu yıl da
artarak devam etmesi bekleniyor.
Halihazırda gelen göçmen sayısı
boşalan istihdamları karşılasa ve
böylelikle mevcut kiralık evle-
ri sayısal olarak doldursa da bu
durum sadece düşük fiyat seviyesindeki daireler için geçerli. Ayrıca yeni kiralık konut yapımı da
tüm hızıyla devam ediyor. Credit
Suisseli ekonomistler cari yıl içe-
risinde bu rakamın 24 bin konuta
ulaşacağı kanaatinde.
Arz talepten daha hızlı artıyor
Göçmen hızındaki yavaşlamaya
rağmen konut yapımındaki artışın devam etmesinin nedeni ise
yatırımcıların dipte seyreden faiz
oranları nedeniyle nispeten daha
yüksek kar oranları vaat eden emlak piyasasına yönelmeleridir.
Bütün bu gelişmelerin sonucunda boş kalan konut sayısı 2014 yılında 4000 konutun üzerinde artış
gösterirken daireleri pazarlamak
daha da zorlaştı ve boş kalma süreleri uzadı.
Bütün bu sebeplerden ötürü
araştırma sahipleri cari yılda kira
fiyatlarında artışın durma noktasına geleceğini öngörürken Credit Suisse emlak yatırım uzmanı
Fredy Hasenmaile, 2017 veya en
geç 2018 itibariyle düşüş trendine
gireceklerini belirtiyor.
GÜNCEL
MART 2016
17
Büyük taşınma başlıyor
Albisrieden’in Zürcher Freilager sahasında yaklaşık 1000 daire iskân ediliyor.
İlk aileler Mart’ta taşınmaya başlayacak; fakat hala okul binası eksik.
Bu yıl Zürcher Freilager AG sahasında bulunan yaklaşık 1000 daire
sakinlerine kavuşuyor. İlk kiracılar 13 Mart’ta yerleşmeye başlayacak. Mart’da taşınılacak ilk alan, 9
konut tipinin ilki olup bunu diğer
binalar ve güney alanı takip edecek.
Albisrieden’e gelecek yaklaşık
2500 yeni sakin ufak kasaba nüfusunun yüzde 13’ünü teşkil edecek. Şu anda daha yapımı tam olarak tamamlanmasa da, bölge yeni
sakinleriyle birlikte canlılığa kavuşacak. Karmaşadan ve yığılmadan kaçınabilmek amacıyla taşınma işlemleri zamana bağlanmış
olup güvenlik görevlileri gözetiminde gerçekleştirilecek. Zürcher
Freilager AG Ceo’su Jean-Claude
Maissen yeni kiracıların bölgeye
canlılıkla beraber sorumluluğu da
beraberinde getireceğinin bilincinde olduklarını belirtti.
Belediye eline geçen
fırsatı kaçırdı
Freilager toplu konut inşası Ma-
negg-sahası, Neu-Oerlikon ve Zürih-Batı ile aşağı yukarı eşzamanlı
olarak yerden mantar gibi fırladı.
Zürih kiracılar derneğinden Walter Angst, bu toplu konutlardan
hangisinin gelecek yıllarda canlı
iskân bölgesi olarak gelişeceğini merak ediyor ve belediyenin,
Zürcher Freilager AG 2008 yılında
sahayı başka kullanım bölgesine
aktardığında, “bir fırsatı kaçırdığını” belirtiyor.
Taşınacak olan çocuklu ailelere
ait okul veya yeşil alan gibi altyapılara ait masraf katılımı konusu
müzakere edilmemiş olsa da belediye nihayet Kasım 2015 tarihinde
gerekli okulun planlanması için
proje kredisini artırmıştır. Okul,
sahanın doğusunda, şu anda aile
bahçeleri derneğine ait hobi bahçelerinin bulunduğu yerde yükselecek. Ayrıca Koch bölgesinde de
bir yeşil alan yapımı planlandığı
belirtiliyor. Maissen’in verdiği bilgilere göre Zürcher Freilager AG
Kurumu, bölgede canlılığı ve çeşitliliği sağlamak için 200 odayı da
üniversite öğrencilerine tahsis etmeyi düşünüyor. İdaresini Woko
konut kooperatifi gerçekleştirecek. 52 dairenin bazı şartlara
bağlı olarak düşük bedellerle kiralanması hedefleniyor. Kamusal
kullanıma ait bir alanın yanı sıra
bölgede esnaf dükkânları (Spar),
bir kuaför, yoga salonu ve devlet
kreşi bulunacak. Amaç, burada
küçük bir alanda Albesried’in köy
yapısını da yansıtabilmek.
Konutların yüzde
otuzu henüz kiralanmadı
Antrepo 1927 yılında Zürih ticaret odasının teşvikiyle kuruldu.
O zamanlar amaç, transit ticaretinin teşvik edilmesi olsa da antrepoculuk yıllar içerisinde çok
büyük oranda değişim gösterdi.
Belediye 2004 yılında bölgenin
mülk sahibini diğer arazi sahipleri ve uzmanlarla birlikte Letzi
bölgesinin geliştirilmesi amacıyla devreye soktuğunda, Zürcher
Freilager AG yüzde 95 oranda bir
emlak şirketiydi. Böylece antrepo
binaları konutlara dönüştürüldü.
Dönüşüm esnasında kuruculuk
zamanının ambiyansı da yansıtıldı. Fakat bazı sorunlar da yok
değildi.
Mimar Markus Peter, mevcut
antrepo binaların bilinen konut
temelinden 8 metre daha geniş
olması dolayısıyla sorunlarla karşılaştı.
Maissen, halihazırda konutların yüzde otuzunun kiralanmamış olduğunu belirtiyor. Fakat
bu durumu çok da dert etmiyor.
Belirttiğine göre uzun bloklar ve
yüksek kulelerdeki daha ucuz
daireler tamamen kiralanmış durumda. “Pazar sokağında 30004000 Frank gibi yüksek kiraların
olduğu kısımları tutacak kişi tabii
ki daireleri bizzat görmek ister,”
diyor Maissen.
“Ama bu bölümler şu an inşaat
aşamasında.” Fakat bilgi merkezinde bulunan 3 boyutlu görüntüleme sistemi dairelerle ilgili bir
izlenim yansıtabiliyor.
Sıcacık bir ortamda
keyifli lezzetler sunuyoruz
Izgara ve kebap çeşitleri
Sıcak yemek çeşitleri
Salata çeşitleri
Pasta, simit, poğaça çeşitleri
Günlük hazırlanan kahvaltı menüsü
Tatlı çeşitleri
Özel günleriniz ve toplu yemek organizasyonlarınız için bizimle mutlaka kontağa geçiniz.
Sultan Sofrası Wehntalerstrasse 28, 8046 Zürich-Neuaffoltern | Tel: 043 538 17 83
EKONOMİ
MART 2016
19
Makina endüstrisinde on bin kişi işini kaybetti
Geçen yıl ekonomik gelişmelerden en
fazla makina endüstrisinin etkilendiği
ve bu işkolunda yaklaşık on bin
çalışanın işini kaybettiği açıklandı.
İsviçre makina işverenleri sendikası
tarafından yapılan basın açıklamasına
göre İsviçre Frank’ının aşırı değer kazanması bu gelişmenin en önemli nedeni. Diğer ülkelerle rekabet edebilmek
için fiyatları mümkün olduğu kadar
aşağıya çektiklerini söyleyen işverenler,
buna rağmen işyerlerinin kapanmasını
önleyemediklerini belirtiyorlar.
İşkolunda her üç firmadan birinin
2011 yılından bu yana zarar ettiği, ancak 2014 yılının sonunda itibaren bazı
işyerlerinin yeniden kara geçtikleri yapılan basın açıklamasında yer almakta.
İşyerlerinin aşırı değerli İsviçre
Frank’ı nedeniyle rekabet gücünü kaybettikleri, buna önlem olarak araştırma
geliştirme çalışmalarına önem verdiklerini belirten işverenler, sadece 2015 yılının son üç ayında işini kaybeden işçilerin sayısının 4500 olduğuna da dikkat
çekmekteler. Başka bir deyişle bu işkolunda krizin hala bütün hızı ile sürdüğü
belirtilmekte.
Öte yandan bu yıl içerisinde işiçi
çıkracağını açıklayan 14 şirketin işten
çıkarmak istediği işçi sayısı ise 8000 civarında.
BUGÜNE KADAR AÇIKLAMA
YAPAN İŞYERLERİ VE
ÇIKARMAK İSTEDİKLERİ İŞÇİ
SAYISI İSE ŞU ŞEKİLDE
Richemont350
Petroplast90
Pictet100
Zürich Versichrungen 750
Bucher
60
Credit Suisse
4000
Swisscom
700
Sauter
100
Black Diamond
35
KWO50
Ziegler Papier
100
Alstom1300
Pastorini18
Condair
41
İsviçreliler VolksWagen`den vazgeçmiyor
Egzoz gazında yaptığı hilelerin ortaya çıkması, İsviçrelileri VW markasından ayıramadı. Sadece yeni satın
alınan arabalarda değil, kullanılmış araba satın alımlarında da VW hala İsviçre’nin en önde gelen markası
olmaya devam ediyor.
Araba Satıcıları Birliği tarafından
yapılan açıklama durumu açıkça ortaya koyuyor. Satılan yeni
arabalar içindeki payı %13 olan
VW, kullanılmış arabalarda da
%14 paya sahip.. Bu sonuçlarla her iki kategoride
de VW en fazla satılan araba. Açıklanan
rakamlarının
2015
yılının tamamına ait
olması ise durumu değiştirmiyor. Egzoz gazı
skandalının ortaya çıktığı
Eylül ayından sonra da, söz konusu oranda kayda değer bir de-
ğişim görülmemiş.
VW’ ye ait diğer bir marka olan
Audi içinde benzer şeyleri söylemek mümkün. Geçmiş yıllarda
olduğu gibi Audi, kullanılmış
arabaların satışında yine
ikinci sırada yer alıyor.
Yeni satın alınan arabalarda ise üçüncü
sırayı az farkla Mercedes’e kaptıran Audi,
dördüncü sıraya düşmüş.. Yeni satın alınan
arabalarda ikinci sırayı yine
bir Alman markası olan BMW almış.
20
MART 2016
EKONOMİ
Güçlü Frank ekonomiyi olumsuz etkiliyor
İsviçre ekonomisi 2015 yılında çok düşük bir büyüme gösterdi. Borsadaki fırtınalar,
zayıf dünya ekonomisi ve dolayısıyla bu yılki büyüme beklentisi belirsiz.
Asgari Euro kurunun kaldırılmasıyla Frankın ani değer
artışı İsviçre ekonomisini kötü
etkiledi.
Ekonomi müsteşarlığının verileri, gayri safi yurtiçi hasılasının
2014 yılında yüzde ikiye yakın
seyrederken, 2015 yılında yüzde
birin bile altında olduğunu gösteriyor. Bu, Avupa’nın rakamlarından da düşük. Ekonomi, 2015
yılının dördüncü çeyreğinde
hafif bir kıpırdama gösterse de,
dünya ekonomisindeki kötü gidişat bu ufak kazancı gölgeliyor.
Gerileme yok
Yine de korkulan olmadı ve
İsviçre’de sağlam iç ticaret nedeniyle bir durgunluk ve gerileme dönemi gerçekleşmedi.
Ekonomik belirsizliğe rağmen
donanım ve malzeme yatırımlarının %3.2 gibi yüksek bir artış
göstermesi dikkat çekici başka
bir gelişme. Fakat İsviçre’deki
şirketlerin makine ve cihazlara
yatırım yapması işlerin yakın
zamanda güçlü bir ivme kazanması beklentisinden değil, daha
çok Frankın değer artışı dolayı-
sıyla üretim masraflarını düşürme
çabalarından kaynaklanıyor. Zira
ETH Zürih konjonktür merkezinin
araştırmalarına göre yatırım planları olan firmaların sayısı sanayi
alanında 2015 yılında genel olarak
belirgin bir gerileme gösterdi.
Mal ihracatında
çok hafif bir artış
Tüm bunlara rağmen dış tica-
rette hafif büyüme sinyalleri mevcut. Bu durum ihracatın çok fazla
artmasından değil, ihracatta çok
az artış olsa da ithalatın da hafif
gerilemesinden
kaynaklanıyor.
Seco - Ekonomistlerinin verdiği
rakamlarda İsviçre ekonomisinin
karın ağrısı açıkça görülüyor: Yurtiçi milli hasılası 2015 yılında cari
fiyatlar bakımından küçüldü. Bu,
2009 yılından beri nominal katma
değerde ilk azalma.
Seco analistleri Aralık ayına ait
konjonktür öngörülerine dayanarak 2015 yılı için gayri safi yurtiçi
hasılasının %1.5 büyüme göstereceğini ifade etseler de sene başındaki borsa türbülansları ve kırılgan dünya ekonomisi dolayısıyla
bu beklentilerini iki hafta sonra
ilkbahar öngörüleri kapsamında
düşürmeleri şaşırtıcı olmayacaktır
En düşük vergi hangi kantonda?
İsviçre’nin orta bölgesinde yer alan kantonların firmalar için bir vergi cenneti olduğu bir kez daha açıklanan rakamlarla
ispat edildi. Bu kantonlarda firmalar 2016 yılında da yine düşük vergi ödeyecekler ve vergi oranları düşük düzeyde de
olsa azalmaya devam edecek. Buna karşın gelir vergisi yüksek olan kantonlarda da yine vergi artışları meydana gelmiş.
Dünya’daki 130 ülke ile İsviçre’nin 26 kantonunu vergi açısından kıyaslayan bir araştırmanın
bir kez daha gösterdiği gibi; söz
konusu kantonlar hala vergi cenneti olarak bilinen ülkelerle yarışacak düzeyde.
Luzern kantonu daha önceki
yıllarda olduğu gibi bu açıdan
yine ilk sırada yer alıyor. Orta
İsviçre’deki diğer iki kanton Nidwalden ve Obwalden ise hemen
hemen aynı seviyede.
Bu haliyle bu üç kanton Singapur, Hong Kong gibi vergi cennetleri ile aynı düzeyde kalmayı
sürdürmüş. Sadece Kanal Adaları ve bazı doğu Avrupa ülkeleri
firmalar açısından daha elverişli
durumda. Ancak batı İsviçre kantonlarında firmalar için vergiler
en yüksek düzeyde, ilk sıralarda
Cenevre ve Lozan yer alıyor.
Ancak İsviçre üzerinde bu konuda uluslararası planda büyük
bir baskı bulunuyor. Özellikle bu
yıl gündeme gelmesi beklenen,
firmalara yeni vergi indirimleri
getirecek olan yeni yasaların bu
baskı sonucu gerçekleşmesinin
zor olduğu sık sık dile getirilmeye
başlandı. Benzer şekilde firmaların ödedikleri vergilerin daha şeffaf hale getirilmesi talebi ilk sıralarda yer alıyor.
Kantonlar arasındaki vergilendirme oranları ise hala oldukça fazla. Özellikle yüksek geliri
olan kişilerin vergilendirilmesinde bu durum açıkça görülmekte.
Bu konuda Kanton Zug yüksek
gelirliler için en elverişli kanton
konumda. Bu kantonda gelirlerini vergilendirenler, Litvanya ve
benzeri ülkelerden daha az vergi
ödüyor.
Hizmette
sınır
tanımıyoruz
Muhasebe hizmetleri
; Şirket muhasebesi ve vergi beyannamesi
; Şirket kurma işlemleri ve takibi
; Personel ve Sosyal Sigorta işlemleri
; Muhasebe danışmanlık hizmetleri
Tercüme hizmetleri
; T.C. Zürih Başkonsolosluğu ve İsviçre
makamları tarafından tanınan yeminli
tercüme hizmetleri
; Nikah, boşanma, askerlik, kimlik,
diploma, transskript, rapor ve
kararların çevirisi.
Diğer hizmetler
; Türkiye`de boşanma ve tenfiz davaları
; Göç dairesi (Migrationsamt) yazışmaları
; Konsept ve Businessplan hazılama
Vergi beyannamenizi
biz dolduralım çıkan sonuçlar
sizi şaşırtmasın!
79.CHF
Multipunkt GmbH
Friesstrasse 25
8050 Zürih-Oerlikon
T: 044 585 13 40 - F: 044 355 33 25
www.multipunkt.ch - [email protected]
’den başlayan fiyatlarla.
22
MART 2016
GÜNCEL
Geçtiğimiz yıl sporcumuz
Kazım Çarman
İsviçreli sporcu
Guido Kessler`e karşı
galip gelmişti.
Abduli Frizur, Edi Lushi, Nuri Seferi, Kazım Çarman ve Abduli Besart basın toplantısında biraraya geldiler.
Kick Boks severler hazır mısınız?
Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan The Story Fight Night Kick Boks akşamına oldukça önemli
sporcular katılacak. Brothers – Gym Olten tarafından organize edilen Kick Boks akşamı bu yıl
konseptin dışına çıkılarak Boks maçlarına da ev sahipliği yapacak.
Geçtiğimiz yıl sporcumuz Kazım
Çarman`ın İsviçreli sporcu Guido
Kessler`e karşı aldığı muhteşem
galibiyetle kapanan Kick Boks organizasyonu bu yıl daha görkemli
bir şova dönüşecek. 21 Mayıs 2016
tarihinde yeniden Olten Stadthalle`de gerçekleştirilecek olan The
Story`e Arnavutların Tyson`u olarak bilinen Nuri Seferi`nin yanı
sıra Türkiye`den Selçuk Kılıç katılacak. Ayrıca Almanya, Fransa,
Avusturya, Polonya, Arnavutluk,
Makedonya, Yunanistan gibi diğer Avrupa ülkelerinden tanınmış
sporcular katılacaklar.
Geçen yılın şampiyonu Kazım
Çarman`ın onur konuğu olarak
katılacağı organizasyonun biletleri 14 Mart tarihinden itibaren satı-
şa sunulacak.
Organizasyon öncesi bir araya
gelerek basın toplantısı düzenleyen Abduli Frizur, Edi Lushi,
Nuri Seferi, Kazım Çarman ve Abduli Besart bu yılki organizasyona
ilginin oldukça yoğun olduğunu
söylediler. Boks severleri mutlaka
21 Mayıs`ta Olten Stadthalle`de
görmek istediklerini belirttiler.
Organizasyon ekibi her geçen gün
büyüyerek kendini geliştiren The
Story akşamlarına destek veren
sponsor şirketlere ve katılımcılara
teşekkür ederek toplantıyı sona
erdirdiler. Pusula gazetesinin de
Medya Sponsoru olarak destek
verdiği organizasyon hakkında
gelecek sayılarımızda daha geniş
bilgi bulabilirsiniz.
Schaffhausen Türk Kültür Derneği genel kurulu sona erdi
İsviçre`nin en eski sivil toplum örgütlerinden birisi olan Schaffhausen Türk Kültür Derneği`nin genel kurulu
21 Şubat Pazar günü üyelerin katıldığı bir organizasyonla gerçekleştirildi.
Genel Kurul`un açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Bilgi
Menekşe bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyet ve etkinlikler konusunda üyelere bilgi verdi. Son 3
yıl içinde gerçekleştirilen önemli
organizasyonları aktaran Menekşe, 100. Yılında Balkan Savaşları konulu Panel, Türkiye nereye
gidiyor başlıklı Uğur Dündar`ın
katıldığı söyleşi organizasyonu
ve geçtiğimiz yıl Kasım ayında
gerçekleştirilen Ankara gezisi ve
Anıtkabir ziyaretleri hakkında bilgi aktardı. Başkanın faaliyet raporunun ardından mevcut yönetim
genel kurulu üyeleri tarafından
her konuda aklandı ve yeni yönetim kurulunun belirlenmesi için
oylamaya geçildi.
Eski Başkan Bilgi Menekşe`nin
yeniden Başkan seçildiği genel
Schaffhausen Türk Kültür Derneği üyesi olup İsviçre’de
50. yıllarını dolduran üyelere plaket taktim edildi.
kurul sonrasında, yeni yönetim
kurulu şu isimlerden oluştu.
v Bilgi Menekşe (Başkan)
v Mehmet Önder, Önay Altunöz
v Savaş Şahin, Ayhan Sarılgan
v Neşe Sarılgan, Özkan Aytaç
Denetleme Kurulu:
v Şamil Süer, Koray Barutçu
Mehmet Baş
Dernek üyesi olup İsviçre`de
50. yıllarını dolduran ve derneğin
gelişmesine katkı sağlayan kişiler
için hazırlanan plaketlerin teslim
edilmesinin ardından, toplantının
gerçekleştirildiği İspanyol Restaurantı tarafından hazırlanan ve
İspanyol kültürünün bir parçası
olan Paille adlı yemek, üyelere ikram edildi.
Schaffhausen Türk Kültür Derneği 30 Nisan - 4 Mayıs tarihlerinde arasında sultanlar şehri
Edirne`ye ve şehitler diyarı Çanakkale`ye bir gezi organizasyonu
ile faaliyetini sürdürecek.
Geziye katılmak isteyen okurlarımız dernek başkanı Bilgi Menekşe ile irtibata geçebilirler. Kişi
başına belirlenen miktar 229.Frank. Ayrıntılar için 078 840 13
98 nolu telefonu arayabilir ya da
bilgimenekş[email protected] adresine yazabilirsiniz.
GÜNCEL
MART 2016
23
SVP`nin ayrımcılık içeren yasa teklifi reddedildi
Suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesi yasa tasarısıyla ilgili referandumun sonuçları sadece İsviçre`de
yaşayan göçmenleri değil, bu yasaya karşı olan İsviçrelileri de memnun etti. SVP`ye karşı elde edilen bu zaferle
birlikte gelecekte çıkarılmak istenilen göçmenlik yasası reformu gibi konularda da farklı sonuçlar bekleniyor.
Bilindiği üzere SVP son ulusal
meclis seçimlerini, yüzde 29.4
gibi tüm zamanın rekor oyu ile
kazanmıştı. Buna dayanarak gözlemciler, suç işleyen yabancıların
sınır dışı edilmesini öngören referandum ile SVP`nin kazanan
taraf olacağını düşünüyorlardı.
Zira sene başında çeşitli kurumlar tarafından yapılan anketlerde
yüzde 61 oranla Evet sonucu çıkacağını gösteriyordu. Fakat referanduma karşı çalışma yapan
örgütlerin başarıyla yürüttükleri
kampanyalar sonucunu verdi ve
Evet oyları yüzde 41’de kaldı. %
59 Hayır oyu verilen yasa tasarısı
ile SVP’ye büyük bir darbe vuruldu.
Konuya ilişkin SP Başkanı Christian Levrat ve NGP komitesinden Flavia Kleiner bir basın açıklaması yaptılar.
Sosyal demokratlar (SP) resmi
açıklamalarında SVP’ye karşı tarihi bir zafer kazandıklarını ifade
ettiler. Başkan Christian Levrat:
“Sivil toplum artık uyanmış ve
hukuk devletini, azınlıkların korunması ve insaniyeti tek bir partinin totaliter güç arzusuna üstün
tuttuğunu göstermiştir” dedi.
NGP komitesinden Flavia Kleiner de referandumdan çıkan
HAYIR sonucuyla SVP’ye karşı
büyük bir zafer kazanıldığını ve
artık İsviçre Halkının, partinin
korku borazanlığı yapmasından
bıktığını belirtti.
Flavia Kleiner bu sonuç sayesinde benzer referandumlarda da
galip gelinebileceğini, kazanılan
bu özgüvenle SVP’ye karşı mülteci hukuku reformu, öz yönetim
referandumu, çarşaf yasağı veya
göç yasasıyla ilgili referandumlarda zafer elde edilebileceğini
belirtti.
Sosyal demokratlar da bu yeni
rüzgardan ve “aşırı sağcıların
radikalleştirme
mücadelesinin
kırılmış olmasından” memnun.
Haziran ayında yapılacak olan
yeni halk oylamasında iltica yasasına EVET denilmesi suretiyle
bu yeni dinamiğin daha da güçlenebileceğini belirtmekteler.
Ausschaffungsinitiative
unutulmamalı!
2010 yılında yine SVP tarafından referanduma sunulan ve
İsviçre Halkının kabul ettiği bir
başka yasa tasarısı ile ağır suçlar
işleyen göçmenlerin oturum izinlerini iptal etmek için hakimlere
yetki verilmişti. Hakimler yalnızca İsviçre`de doğmuş ve bu ülkede yaşamlarının büyük kısmını
geçirmiş olan göçmenleri bu kanundan muaf tutma inisiyatifine
sahipler. Adam yaralama, cina-
yet ve cinsel istismar gibi ağır
suçlar işleyen göçmenlerin sınırdışı edilmesi ya da oturumlarının
iptali, hakim tarafından kolayca
karara bağlanabilecek.
Diğer oylamaların sonuçları
ne oldu?
28 Şubat tarihinde yapılan oylamalarda İsviçre halkı diğer üç
konuda oy kullandı. ülkenin kuzeyini İtalya`ya bağlayan önemli
transit geçişlerin başında gelen
Gotthard Tünelinin ikincisinin
açılmasına halkın %57`si Evet
dedi. İlk iki maddeye göre daha
az ilgi gösterilen Gıda Ürünleri
üzerindeki süpekülasyonları kaldırmayı amaçlayan yasa teklifi
% 60 oranla Hayır oyu aldı. Evli
çiftlerin yaşadığı vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik yasa tasarısı da az bir farkla %
50.8 oy oranıyla reddedildi.
Pasta çeşitlerimizi
bulabileceğiniz
satış noktaları:
Happy Bäckerei
Dienerstrasse 32
8004 Zürich
Paris
Madrid
Happy Bäckerei
Hardstrasse 310
8005 Zürich
Christmas Spezial
Sila Market
Tramstrasse 10
8052 Oerlikon
Love
Merdan Market
Hohrainlistrasse 41
8302 Kloten
Couples in love
Lider Simit Dünyası
Schaffhauserstr. 453
8052 Zürich
Big Rose
ALKOLSÜZ
&
JELATİNSİZ
Cupcake Classic
Doğum günleri, düğün ve diğer özel günleriniz için
yaptıracağınız pastaların size özel olmasını istiyorsanız,
internet adresimizi tıklayıp sipariş verebilirsiniz.
Toy Story
Cinderella
Mickey Show
Kitty
Mickey
Lion King
www.happybeck.ch
26
MART 2016
GÜNCEL
YTB 2016 yılı proje başvuruları başladı
Yurtdışındaki vatandaşlarla ilgili çalışmalar yürüten Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı (YTB), 2016 mali destek programlarını ilan ederek proje başvuruları almaya başladı.
YTB, yurtdışında kurulmuş vakıf, dernek, üniversite, düşünce
kuruluşu, araştırma merkezi gibi
kar amacı gütmeyen kuruluşların, ayrımcılık, hukuk, çift dilli
eğitim, katılım, akademik destek,
aile, gençlik, kültürel çalışmalar
vb. alanlarda geliştirecekleri ve
yürütecekleri projelere destek
sağlıyor. Bu bağlamda 2016 yılında yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik 9 program
ilan edildi.
‘Ayrımcılıkla Mücadele’ programı kapsamında yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın
yaşadıkları ülkelerde yabancı
düşmanlığı, islamafobia vb.
karşılaştıkları her türlü ayrımcılık uygulamaları ile mücadele
mekanizmalarının
oluşturulması, söz konusu ayrımcılık
uygulamalarının raporlanması
ve kamuoyunun duyarlılığının
artırılmasına yönelik faaliyetleri içeren projelere Başkanlık
200,000 TL’ye kadar destek sağlayabilecek.
Vatandaşlarımızın yaşamakta
oldukları ülkelerde sosyal hayata, topluma ve siyasal ve ekonomik alanlara aktif bir biçimde
katılmaları, bu alanlarda etkin
roller üstlenmelerini teşvik edici, destekleyici faaliyetlerin yer
alacağı projelere ‘Aktif Yurt-
taşlık ve Eşit Katılım’ programı
kapsamında 200,000 TL’ye kadar
destek sağlanabilecek.
‘Herkes için Adalet Programları’ ile yurtdışındaki vatandaşlarımızın sahip oldukları yasal hakları konusunda bilgilendirilmeleri,
sıklıkla maruz kaldıkları hukuki
sorunların çözümüne yönelik
mekanizmaların oluşturulmasını
içeren proje teklifleri yine 200,000
TL’ye kadar desteklenebilecek.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, bulundukları ülkelerin çok kültürlü atmosferi
içerisinde kimlik, kültür ve medeniyetlerini yaşatabilmelerine
yönelik çalışmalara ‘Kültürel
Çalışmalar Programı’, kapsa-
mında 90,000 TL’ye kadar destek
verilebilecek.
Aile bütünlüğü, ailenin korunması ve sosyal sorunların
çözümüne yönelik ilgili ülkelerde geçerliliği olan yapıların kurulması, eğitim ve rehberliklerin
sağlanması ve bu alanda konunun uzmanları tarafından yapılacak çözüme yönelik çalışmaların
teşvik edilmesi amacıyla ‘Aile
ve Sosyal Çalışmalar Programı’,
kapsamındaki projelere 200,000
TL’ye kadar destek verilecek.
Eğitim ve Akademik Destek
Programı ile çocuk ve gençlerin
okul eğitimlerine destek olunması, yükseköğretime devam eden
öğrencilerin akademik gelişimi-
nin teşvik edilmesi ve mesleki
hayata geçişe yönelik çalışmalar
desteklenecek. Proje tekliflerine
75,000 TL’ye kadar destek sağlanacak.
Çocuk ve gençlerimizin hem
yaşadıkları ülke dilinde hem de
Türkçede yetkinlik kazanmaları,
çift dilli eğitimin yaygınlaştırılması, eğitimcilerin yetiştirilmesi,
materyal ve müfredat geliştirilmesi ve gençlerimizin anadillerini öğrenmelerine yönelik her
türlü faaliyeti içeren projeler Çift
Dilli Eğitimi Destek Programı
kapsamında 200,000 TL’ye kadar
desteklenecek.
Evliya Çelebi Gençlik Köprüleri Programı ise yurtdışındaki
gençlerimizin Türkiye’nin tarihi, kültürü ve medeniyetleri ile
buluşmalarına yönelik projeler
150,000 TL’ye kadar desteklenecek. Ayrıca yukardaki programlar dışında yurtdışında yaşayan
vatandaşlarımızın sorunlarının
çözümü ve ihtiyaçlarına yönelik
geliştirilecek tüm proje ve faaliyetler, hızlı yanıt alınabilecek
bir yöntemle 30,000 TL’ye kadar
Yılboyu Açık Destek Programı
kapsamında desteklenecek.
Programlar ve proje başvurularıyla ilgili detaylı bilgiye www.
ytb.gov.tr adresinden ulaşılabilirsiniz.
27 Şubat Cumartesi günü Zürih Crown Plaza`da gerçekleştirilen seminere İsviçre genelinde faaliyet gösteren derneklerin yöneticileri ve temsilcileri
katıldı. YTB adına seminer veren Uzman Mustafa Ertürk dernek temsilcilerine hazırlayacakları projelerin nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler verdi.
Düzenlenen seminerde YTB Başkan Yardımcısı Mehmet Köse ve YTB İsviçre Masası Sorumlusu Can Aygül`de hazır bulanarak kendilerine yönlendiren
soruları cevaplandırdılar. Gün boyunca devam eden seminerde dernek temsilcileri mali destekler hususlarında bilgi sahibi oldular.
28
MART 2016
KÜLTÜR SANAT
Enver Aysever
Aykırı adam Winterthur`da seyircisi ile buluştu
Bu güne kadar yazdığı kitaplarla ön plana çıkmamış, edebiyatçı kimliğini bilmediğimiz ve yıllardır TV ekranlarından
“Aykırı Sorular” adlı programdan takip ettiğimiz Enver Aysever’i Winterthur’da izleme şansımız oldu.
28 Şubat Pazar günü Hotel Töss`te
Ayla Özyurt tarafından organize
edilen “Aykırı Kumpanya” seyircisini mutlu eden tarih, edebiyat
ve politik içerikli bir programdı.
Gösteriyi CHP İsviçre Başkanı
Salman Coşkun`un yanı sıra CHP
Hatay Milletvekili Birol Ertem, İTT
Başkanı Kahraman Tunaboylu, çeşitli derneklerin temsilcileri ve vatandaşlarımız takip etti.
Ünlü sanatçılar Dilek Türkkan
ve Çiğdem Erken`de Aykırı Kumpanya kadrosuyla İsviçre`ye gele-
Sanatçı Dilek Türkkan seslendirdiği
şarkılarla büyük alkış topladı.
rek seslendirdikleri özel repertuarla Enver Aysever`e eşlik ettiler.
Her iki sanatçının da performansları seyirciden büyük alkış topladı.
Programın başlangıcından itibaren
yakın geçmişimizi şekillendiren
sosyal ve siyasal olayları şiirle,
edebiyatla ve müzikle sahneye
taşıyan Enver Aysever, izleyiciyi
zaman tünelinden geçirerek hafızaları tazeledi. Gösterisine kişisel
tarihinden hatıraları da ekleyerek
kâh güldürüp, kâh düşündüren
anlatımıyla zihinlere ve yüreklere dokunan bir gösteri sundu. İzleyenlerin kimi zaman bir Fikret
Kızılok şarkısıyla duygulandığı,
kimi zaman Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı’yla kahkahalar attığı,
kimi zaman da Sabahattin Ali’nin
Melankoli’siyle
hüzünlendiği
“Aykırı Kumpanya” seyirci için
şarkılı, şiirli, sazlı-sözlü bambaşka
bir dünya kurmayı başardı.
İlk kez 2013 Kasım ayında izleyici karşısına çıkan gösteri, kendine
has konsepti ile bu zamana kadar
Türkiye’nin ve Avrupa`nın çeşitli
şehirlerinde sahnelenerek binlerce izleyiciye ulaşmış. 28 Şubat`ta
Winterthur`da buluşan seyirci de
bu özel gösteriyi ayakta alkışlayarak İsviçre`den uğurladı.
Konser salonunu tamamen doldurdular
Zürih Türk Musiki Cemiyeti, konserlerine aralıksız devam ediyor. En son 28 Şubat Pazar günü ZürihErlenbach`da gerçekleştirilen konseri, 500 dolayında vatandaşımız izledi.
Zürih Başkonsolosumuz Aslı Oral
ve eşi Can Oral’ın yanı sıra Turizm
Ataşemiz Hilal Demirel`de konseri izleyen konuklar arasındaydı.
“Unutulmayan Nağmeler” adı
altında gerçekleştirilen organizasyonun birinci bölümünde Zürih
Türk Musiki Cemiyeti korosunun
seslendirdiği birbirinden değerli
eserler salondan büyük alkış topladı. Verilen 45 dakikalık arada
yiyecek ve içecek stantlarında bir
araya gelen dostlar, birbirleriyle
hasret giderip sohbet etme şansı
buldular.
Konserin ikinci bölümünde koronun solisti ve şefi olan sanatçı
Funda Öztürk`ün koro ile birlikte
seslendirdiği eserler ile programa
devam edildi.
Zürih Türk Musiki Cemiyeti
üyeleri 29 Mayıs`ta planlanan konserle Erlenbach`ta yeniden sahne
alacak. Ayrıca 8 Ekim tarihinde
Zürih`in en özel salonlarından biri
olan Tonhalle`de gerçekleştirilmesi planlanan organizasyonun hazırlıkları da olanca hızıyla devam
ediyor. Müzik bilginizi artırmak
ve bu bilgileri pratiğe geçirmek,
sadece bildiğiniz şarkıları değil,
bilmediklerinizi de söyleyebilmek, benzersiz bir projeye katılarak “öncü” olmak istiyorsanız,
korunun web adresi olan www.
ztmc.info ziyaret edebilirsiniz.
Zürih
Başkonsolosumuz
Aslı Oral ve eşi
Can Oralın yanısıra
Turizm Ataşemiz Hilal
Demirel`de konseri
izleyen konuklar
arasındaydı.
30
MART 2016
KÖŞE YAZISI
Tayland
Asİye SINICI
[email protected]
O kadar çok şey duydumki Tayland hakkında, sonunda gidip görmeye karar verdim. Bir gece Bangkok’da kalıp daha sonra Samui Adası’na oradan da Tao Adası’na geçecektik. 11 Saatlik bir uçuşun
ardından Bangkok’a vardık. Havaalanı maskeli insanlarla doluydu. Bekleyiş beni oldukça yordu.
Tüm yorgunluğuma rağmen dışarısını çok merak ediyordum. Valizlerimizi aldıktan sonra taksiye binip otelimizin yolunu tuttuk. Taksinin içinde adını koyamadığım kötü bir koku vardı. Belki de yol yorgunu olduğum için sonuna kadar açık olan klima dokunmuştu.
Otelimiz temiz ve rahattı ancak dışarıdaki
hava bir hayli nemli ve kirli. İlk beş dakika
her şey çok yeni ve ilginç geldi. Ara sokakları keşfetmek her zaman hoşuma giden bir
şeydi. Yaklaşık yarım saat sonra sıcaktan ve
yemek standlarından gelen kokudan bayılabilirdim.
İnsanların ne kadar fakir olduğunu ve geleceklerinin olmadığını görünce halime bir
kez daha şükrettim. Her yerden mikrop kapacakmışım hissi uyanıyordu içimde. Neyse
ki ertesi sabah Koh Samui’ye uçuyorduk ve
ada havası daha temiz olmalıydı.
Akşam Otelimizin üst katındaki dünyaca
ünlü Sky Bar’a gitmek için hazırdık. Gecenin
karanlığı şehrin tüm pisliğini örtmüştü. Işıl
ışıl, muhteşem bir manzara vardı karşımızda. Görülmeye değerdi.
O gece o kadar yorgundumki bebek gibi
uyumuşum. Sabah hala müthiş bir ağırlık
vardı üzerimde. Kahvaltımızı yaptıktan
sonra tekrar havaalanının yolunu tuttuk.
İşte şimdi heyecanlanmaya başlamıştım. En
son 2014’de bir adadaydım ve ada hayatını
inanılmaz özlemiştim. Bir saatlik bir uçuşun
ardından Koh Samui’ye vardık. Etraftaki yeşillik, gün batımı, ada havası muhteşemdi.
Ama hala insanlarına alışamamıştım. Aralarında konuşurken bazen tartıştıklarını düşünüyordum. Dil, kültür, mimik bu kadar
farklı olunca empati kuramıyor insan. Kalacağımız Otel’e yerleşir yerleşmez ilk olarak
odayı kontrol ettik. Temiz görünüyordu.
Kaldığımız Resort Botanik bahçesi gibiydi.
Haliyle canlıların etrafta olma ihtimali de bir
o kadar yüksekti.
Uyumak için yatağıma uzandım. Nedense
gece inanılmaz terledim. Soluma döndüm ve
bir an sanki ensemde bir şey hissettim. Anında yataktan fırladım ve ışığı yaktım. Aman
Allahım! Gerçekten de yastığımın altında
bir şey vardı! Hemen arkadaşımı uyandırdım. O da panik olmuştu ve yavaşça yastığı
kaldırdı. Kaldırdığı gibi sıçradık aynı anda.
Yaklaşık 10 santim uzunluğunda bir çiyan!
Guadeloupe’dan biliyordum bu çiyanların
zehirli olduğunu. Beni ısırmış mıydı? İyice
huylanmıştım. Hemen resepsiyona gidip
durumu anlattık ve odamızı değiştirdik.
Buna rağmen o gece bir gram uyuyamadım.
Tatilimiz çok güzel başlamıştı doğrusu.
Ertesi sabah ilk kez denizle göz göze geldiğimde içim ferahladı. Sahil ve su beklediğimden daha temiz ve güzeldi. Yemeklerini
çok sevdim. İnsanlarını, havasını ve çevreyi
pek hijyenik bulmadım ancak deniz ve güneş içimi ısıtmaya fazlasıyla yetti.
Bir haftayı geride bırakmıştık bile. Samui’den Tao Adası’na iki saatlik yolculuğumuz için biletlerimizi aldık. Sadece deniz
yoluyla gidilebilen bir adaydı.
Beni deniz tuttuğu için biraz tedirgindim
ama başka alternatifim yoktu. İlk yarım saat
iyi geçti. Sonra… Sonrası kabus gibiydi.
Dalgalar o kadar büyüktüki uçtuk resmen.
Herkes kustu, çocuklar durmaksızın ağladı,
bense gözümü bile açamadım. Sonunda Koh
Tao’a vardık. Halimi gören Turist bir kadın
“dönüşte bunu al” diyerek bana bir hap
uzattı. Kaç kez teşekkür ettim hatırlamıyorum.
Otelimize vardık. O an sadece uzanıp,
dinlenmek istiyordum. Hala midem bulanıyordu. Bir an için Suriyeli mültecileri düşündüm. Biz bile inanılmaz sarsılmıştık. Onların
halini düşünmek bile istemiyordum.
Ertesi sabah adayı keşfetmeye çıktık Lara‘yla. Bu ada’da hava çok daha temizdi.
Bangkok ve Koh Samui’ye nazaran fazla
nemli değildi ve daha çok turist vardı. Çalışanlar hariç yerlileri pek görmek mümkün
değildi. Doğa’ya odaklanarak son günlerin
tadını çıkarmaya çalıştım.
Hayatımda ilk kez eve döneceğim için
seviniyordum. Benim dünyam değildi Tayland ama gelip gördüğüm için mutluydum.
Farklı bir pencereden bakmamı sağladı.
Gördüğün gibi her tatil, her zaman güzel
geçmiyor değerli okur. Bazen böcekler, hastalıklar, kimi zaman kazalar veya moralinizi
bozan başka detaylar keyfinizi kaçırabiliyor
‘Tatilin nasıl geçti?’ diye sorduğunuzda herkes “çok iyiydi, çok güzeldi” diyor ya, işte
buna bayılıyorum. Kimse olumsuz şeyleri
paylaşmıyor. Tam da bu yüzden tüm detaylarıyla tatilimi sizlere anlatmak istedim.
Sizin tatil hikayelerinizi ve tecrübelerinizi
merak ediyorum. Bir sonraki durağım neresi
olmalı? Sizde en çok hangi gezi iz bıraktı?
KÜLTÜR SANAT
MART 2016
31
Aşk şarkılarının vazgeçilmez ismi
YALIN,
Zürih`te büyük alkış topladı
Romantik sesi, yazdığı aşk şarkılarıyla hafızalarımıza kazınan Yalın, 20 Şubat
Cumartesi akşamı Zürih`te verdiği unutulmaz konserde hayranlarıyla buluştu.
Grand Limousine şirketinin sahibi
Ahmet Kutlu tarafından organize
edilen konser, Zürih`in en güzel
salonlarından biri olan Kongresshaus`ta gerçekleştirildi.
Neredeyse her yıl yeni bir hit
parça ile karşımıza çıkan pop müzik sanatçısı Yalın`ın canlı performans sergilediği konser, izleyenlerin büyük beğenisini topladı.
Müzik kariyerine 2004 yılında
başladığında sanatçının çıkış şarkısı olan Zalim adlı esere tüm
salon eşlik etti. Sanatçı kendi söz
ve bestelerinden oluşan repertuarının yanı sıra herkes tarafından
çok beğenilen diğer hit şarkıları
da seslendirdi. Konser boyunca
seyircinin eşlik ettiği ve alkışladığı sanatçı; “uzun zamandır konser
veriyorum, sahnelerdeyim ama
bu akşamki alkışları ve duygu
yoğunluğunu hiç yaşamadım. Bu
akşamı unutmam mümkün değil,
hepinize geldiğiniz için teşekkür
ediyorum,” dedi.
Konserin devamında dillere dolanan Her şey sensin, Ki sen, Sah-
te, Son aşkım, gibi kendi bestelediği şarkıları da seslendiren Yalın,
Zürih`te verdiği bu unutulmaz
konseri büyük alkışlar ve sevgi
gösterileri ile geride bıraktı.
Konser sonrası görüştüğümüz
organizatör Ahmet Kutlu; İsviçre`de yaşayan vatandaşlarımızın
son dönemlerde kültüre ve sanata
olan ilgisinin azalmış olmasından
dolayı organizasyon işlerine başladığını, bundan sonraki süreçte
gerçekleştirmeyi planladığı yeni
etkinliklerle, kültürümüzün ve
sanatımızın gelişmesi için elinden
geleni yapacağını belirtti.
Konsere gelen ve Yalın`ı ilk kez
Kongresshaus`ta canlı performansıyla dinleyen seyircinin de görüşlerini aldık. Herkesin söylediği tek
bir şey vardı; “Muhteşem bir organizasyon ve Yalın`ın unutulmaz
performansına şahit olduk. Sahne,
ışık şovları ve harika bir ses sistemi vardı, konseri organize edenlere teşekkür ediyoruz. Bu tür organizasyonların devam etmesini
diliyoruz.”
32
MART 2016
RÖPORTAJ
Çocukluk hayalinden
Yunus’a,
Gökhan Atalay
Geçtiğimiz yıl Ramazan ayına özel hazırlanan Yunus Emre dizisi
bu günlerde yeniden TRT ekranlarında izleyicisiyle buluştu. Bu
önemli dizide başrol oynayan Gökhan Atalay, akıllarda kendisiyle
özdeşleşecek kadar güzel bir oyunculuk sergilediği, büyük tasavvuf
ehli Yunus Emre’nin gönlünden gönüllerimize bir yolculuğa
çıkardı bizleri. Seyirciler bu yolculuktan büyük keyif aldı. Bu güçlü
oyuncuyu başarılı performansına taşıyan yolculuksa başka bir
hikaye. Daha yakından tanıdığınızda göreceksinizki Atalay’ın hayat
ve oyunculuk yolculuğunda da aşkla yapılan bir işte elde edilen
başarı, tevazu ve iyi insan olma çabası var.
Sanat dünyasının içinde doğmuş
bir isim Gökhan Atalay... Başka
bir mesleğe yönelmeyi hiç düşünmemiş. Magazin dünyasında
görmediğimiz sanatçı, bu düsturla
yoluna devam ediyor. Bugüne kadar Güneşi Beklerken, Lale Devri,
Geniş Aile, Emret Komutanım gibi
popüler dizilerde oynadı. Diriliş
Ertuğrul’da canlandırdığı “Şahabettin” rolüyle tanınırlığı daha
da arttı. TRT’nin Ramazan dizisi
Yunus Emre’nin başrol oyuncusu olarak karşımıza çıktığında ise
herkes onu güçlü oyunculuğundan dolayı çok merak etti. Rolü
için yaklaşık 10 kilo veren Atalay’la dünü bu günü ve Yunus’u
konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1974 Ankara doğumluyum.
Ailem Konyalı. 1994-1998 yıları arasında Selçuk Üniversitesi
Devlet Konservatuarı’nda eğitim
gördüm. Konservatuardan önce
iki yıl Devlet Opera ve Balesi’nde
8 oyunda figüranlık yaptım. Altı
yıl hem devlet tiyatrosu hem özel
tiyatroda görev aldım. Üç yıl öğretmenlik yaptım. Ankara üniversitesi Lisesinde. 2004’den sonra
Gazetemizin sanat yönetmeni
Mehmet Ali Tuncer, Yunus
Emre dizisinde Boluluzade
Ali Taygu karakteriyle ile
büyük beğeni topluyor.
Aynı diziyi paylaştığı başrol
oyuncusu olan Gökh an Atalay
ile biraraya gelen Tuncer,
okurlarımız için keyifli bir
söyleşi gerçekleştirdi.
askerliğimi yapıp İstanbul’a geldim. Son 10 yıldır İstanbul’dayım
ve kamera önündeyim.
Ailenizin mesleği gereği sanatın içinde büyümüşsünüz. Meslek
hayatınızda bunun bir etkisi oldu
mu? Tabii olmaz mı? Annem kostüm atölyesi, babam aksesuar atölyesi şefiydi. Okuldan arta kalan
zamanlarımda sürekli anne-babamın yanındaydım. Birçok prova
izledim. Aksesuar deposunda ol-
mak benim için masal aleminde
olmak gibiydi. Silahlar, kalkanlar,
bir sürü başka aksesuar... Bir çocuk için çok fantastik bir yer. Provaları da öyle… Çok büyük etkisi
olmuştur.
Tiyatroda ve kamera önünde
pek çok rol oynadınız. Bu serüveni sizden dinleyebilir miyiz?
Ankara’da yaşarkende kamera
önü işler için diziler için İstanbul’a gelip gittiğim oluyordu. İlk
rol aldığım dizi, Bizim Evin hallleri adlı diziydi. Onun haricinde
Kampüzistan da rol aldım. Yaralı
Yürek’de var, bir töre dizisiydi.
Vildan Atasever’le biz karı kocayı
oynuyorduk, Tamer Levent babamı oynuyordu. Urfa’da başlayıp
Ürgüp’de devam eden bir diziydi.
Çok keyifliydi. Muhteşem Yüzyılda da görev aldım. Dirilişte’de rol
aldım.
Ama Yunus Emre’yi oynamak
RÖPORTAJ
MART 2016
33
Gökhan Atalay
benim için çok özel oldu.
İyiki siz oynamışsınız... Yunus
Emre çok büyük, maneviyatı çok
yüksek bir şahsiyet. Oynarken
neler hissettin? Nasıl hazırlandınız?
Oyuncu için çok heyecan verici bir durum. Şöyle bir artısı var
senaryomuzun. Yunus’un bildiğimiz klasik tavrı haricinde nasıl
o hale geldiğini de ele alan bir senaryo. Dolayısıyla 3 evresi var. Birincisi ham hali... Benlik duygusunun çok olduğu, her şeyi bildiğini
düşündüğü. İkincisi klasik Yunus
Emre şekli... Bir de ikisinin arasındaki geçiş var.
O yüzden Yunus Emre olmasa
bile böyle bir karakteri oynamak
çok keyifli bir şey. Seyirci dizimize olumlu bir tepki verdiyse ve
Yunus dendiğinde beni hatırlıyorlarsa, bu benim şansımdır aslında.
Sinema ve dizilerde çok ihmal
edilen bir zat olduğu için, seyirciyede çok ulaşmadı. Yani kafalarında Yunus dendiğinde oluşan
bir yüz yok. Dolayısıyla şansıma
ilk ben oynadığım için kafalarda
öyle kalacak herhalde.. Bu dediğim gibi benim şansım oldu. Takdir seyircimizin.
Oynadığınız bölümler sonrasında aldığınız tepkiler nasıl
oldu?
Sokakta tesadüfen karşılaştığım
insanlardan genellikle hoş tepkiler aluyorum ama daha çok sosyal
medyadan özenip, bulup, yorum
yapmak isteyenlerin değerlendirmelerini dikkate alıyorum. Orada
da genellikle olumlu değerlendirmeler geliyor. Biliyorsunuz basit
dizi izleyicisi var. Basit diyorum
çünkü bu diziyi herhangi bir dizi
gibi düşünmemek lazım. Bu dizideki detayları kaçırmamak iyi
anlamak lazım. Basit dizi izleyicisi genel ve derin bir yorum yapmıyor. Daha az dikkatli oluyor.
Yunus Emre’nin anlatıldığı bu dizide, bir insanın tekamülünü anlatmaya çalışıyoruz. Yunus Emre
diye de düşünmemek lazım.
Nefsinle nasıl mücadele etmen
gerektiğini, nasıl iyi insan oluna-
bileceğini anlatıyoruz. “O sultan
daha iyiydi neden bu oynuyor?”
ya da “falcı neden var?” gibi detaylar doğru bir bakış açısını yansıtmıyor. Falcı var çünkü, falcının
kötü bir şey olduğunu anlatmamız
için ortada bir falcı olması lazım.
Zinanın kötü olduğunu anlatmamız için zinaya yakın bir durum
aktarabilmemiz lazım. Basit seyirci derken kimse yanlış anlamasın
amacım asla aşağılamak değil. Bu
bir dizi, sonraki gelişmeler nasıl
seyredecek bekleyip izleyip değerlendirmek lazım.
Yunus Emre İsviçre’de de vatandaşlarımız tarafından sevilerek takip edilen bir dizi. Pusula
okurları için bir mesajınız olur
mu?
Evet gerçekten de dikkatli bir seyirci kitlesi var İsviçre’de ve Avrupa’da... Teşekkür ediyor, herkese
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
SİNEMA
MART 2016
35
Delİormanlı
Konu: “Deliormanlı” lakabıyla bilinen
Savaş Türkyılmaz, Avrupa şampiyonluğu olan milli bir boksördür. Eşini
kaybettikten sonra ringleri terk eden
Deliormanlı, gerçekten sırra kadem
basar. Fakat annesinin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi masrafları kabarmıştır. Para bulmak adına ringlere
geri dönme kararı alır. Hülya Yiğit ile
Deliormanlı’nın arkasındaki hikayeyi
merak ederek Savaş’ın peşine düşen
bir televizyon gazetecisidir. Deliormanlı büyük final maçına hazırlanırken
onun ve Hülya’nın bu yoldaki en büyük
engeli ise ünlü menajer ve mafya babası Tahsin Kara’dır.
Batman vs. Superman:
Adaletİn Şafağı
Yönetmen: Zack Snyder
Senaryo: Chris Terrio,
David S. Goyer
Oyuncular: Ben Affleck, Henry
Cavill, Jesse Eisenberg, Gal Gadot,
Amy Adams, Jeremy Irons, Diane
Lane, Laurence Fishburne
Tür: Aksiyon, Macera
Konu: Beraberinde getirdiği umut ile
dünyada tanrılaşan Superman neden
olduğu savaş ve yıkım ile birlikte insanlık
için tehdit unsuru oluşturmaya başlar.
Dünya gerçekte ne tür bir kahramana
ihitiyaç duyduğuna karar vermek için
çabalarken, kontrolsüz hareketleri süren
Süper Kahraman’ın insanlığın yanında
mı karşısında mı olacağı merak edilirken
Gotham Şehrinin koruyucusu Batman’e
karşı giriştiği mücadele yeni bir savaşa
davetiye çıkaracaktır. Zack Snyder imzalı
Batman vs. Superman: Adaletin Şafağı,
tarihte ilk kez iki DC karakterini beyaz
perdede buluşturuyor. Başrollerinde
Oscar ödüllü Ben Affleck Batman/Bruce
Wayne ve Man of Stell filminin yıldızı
Henry Cavill Superman/Clark Kent rolüyle karşı karşıya geliyor.
Yönetmen: Murat Şeker
Senaryo: Murat Şeker,
Ali Tanrıverdi
Oyuncular: Sarp
Levendoğlu, Birce
Akalay, Gürkan Uygun,
Gamze Demir, Danny
Williams, Ünal Silver,
Altan Gördüm,
SemaPoyraz
Tür: Dram
Annemİn Yarası
Kaçma Bİrader
Yönetmen: Ozan Açıktan
Senaryo: Ozan Güven, Funda Çetin,
Mehmet Turgut, Ozan Açıktan,
Fethi Kantarcı
Oyuncular: Belçim Bilgin, Ozan
Güven, Bora Akkaş, Meryem Uzerli,
Okan Yalabık
Tür: Dram
Yönetmen: Murat Emre Kaman,
Defne Deliormanlı
Senaryo: Murat Emre Kaman,
Emrah Kaman
Oyuncular: Zafer Algöz, Melek
Baykal, Emrah Kaman, Cihan Ercan,
Algı Ege, Nursel Köse
Tür: Komedi
Konu: Ailesi tarafından yetimhaneye
Konu: Ömer Faruk Sorak’ın süpervizörlüğünde çekilen “Kaçma Birader”
filminin senaryosu Emrah ve
Murat Kaman kardeşlerin
imzasını taşıyor. Başrollerini Zafer Algöz, Melek
Baykal, Emrah Kaman,
Algı Eke, Cihan Ercan,
Nejat Uygur, Alina Boz,
Nursel Köse ve Necip
Memili’nin paylaştığı
filmin yönetmenliğini
ise Murat Kaman ve Defne
Deliormanlı üstleniyor. Kaçma Birader
sevdiği kız için Yozgat’tan İstanbul’a
kaçan en küçük oğullarının peşinden
İstanbul’a gelen, kendine has bir ailenin
hikayesine odaklanıyor. Bu aile sinemaya kahkaha, koşturmaca ve sürprizlerle
dolu bir macera getirecek.
bırakılan Salih, on sekiz yaşına geldiğinde içinde biriktirdikleriyle ailesini
bulmak için yetimhaneyi terk eder. Hiç
ummadığı bir çiftlikte işe başlayan Salih, hayalindeki yuvayı bulmuştur. Heyecan ve tansiyon yükseldikçe yeni sırlar
su yüzüne çıkar. Salih geçmişinden kurtulup bu yuvada mutlu olabilecek midir?
Soluk soluğa izlenecek Annemin Yarası,
Salih’in peşinde umudun izini sürüyor.
36
MART 2016
MÜZİK MAGAZİN
DANTEL’Lİ İREM DERİCİ
Serhat Tekin ve Sinan AkArdarda çıkardığı şarkıçıl’ın söz ve bestelerine yer
larla bir anda tüm ilgileri
İrem Derici,
veren İrem Derici şarkılaüzerine çeken ve tıklanma
sürprizlerle
rın düzenlemeleri için de
rekorları kıran İrem Dedolu bir albümle Erhan Bayrak, Erkin Arsrici’nin merakla beklenen
yeniden
lan, Mustafa Ceceli, Ozan
ve uzun süredir üzerinde
Çolakoğlu ve Uğur Can Seçalıştığı ilk solo albümü
sevenleriyle
zen ile çalıştı.
“Dantel” ID Müzik & GNL
buluşuyor.
Sürprizlerle dolu albümünetiketiyle müzik marketlerde babası Hulusi Derici ile
de yerini aldı. Albümün isim
ve ilk video klip şarkısı “Dantel” Ayla Türk sanat müziği şarkısına düet yapan
İrem Derici, Sinan Akçıl’dan iki şarkı
Çelik imzası taşıyor.
Albümünde Alper Narman, Arzu Day- almış ve yıllar önce Ferdi Tayfur’un
dinç, Aşkın Tuna, Erkin Arslan, Hüse- seslendirdiği, Arzu Daydinç eseri “Gizli
yin Boncuk, Hüsnü Üstün, Kaan Kara- Sevda”yı babası Hulisi Derici’nin ısrarı
maya, Onur Cumaoğlu, Onur Özdemir, ile yeniden yorumlamış.
Kürşat Başar:
‘Kaldığımız Yerden’
Ütopya’nın
‘Devrİm’İ
Aynur Aydın’dan
‘Emanet Beden’
“Keşke Burada Olsaydın” albümüyle müzikseverlerden
tam not alan Kürşat Başar’ın yıldızlarla dolu ikinci
albümü “Kaldığımız Yerden” yayınlanıyor.
Daha önce Yetenek Sizsiniz’de
yarı finale kadar yükselen
Ütopya artık çok daha
fazlasının peşinde!
2015 yılının en dikkat çeken
şarkısı “Günah Sevap”a imza
atan Aynur
Aydın, “Emanet Beden”
isimli albümünün çıkış
şarkısı “Bi Dakika
ile müzikseverlerin
karşısına çıkıyor.
“Keşke Burada Olsaydın” albümüyle müzikseverlerden tam
not alan Kürşat Başar’ın yıldızlarla dolu ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” yayınlanıyor.
Kendi kurduğu orkestrasıyla, ünlü solistlerle çalışan
Kürşat Başar, ilk albümü “Keşke Burada Olsaydın”da Sezen
Aksu, İlhan Şeşen, Yaşar, Erol Evgin, Levent Yüksel, Yeşim
Salkım, Ayşen, Berkay, Şenay Lambaoğlu ve Zeynep Talu
gibi ünlü sanatçılarla çalışmıştı. Albüm yayınlandıktan sonra, ülkemizde ve yurtdışında 200’ün üzerinde konser gerçekleştiren Kürşat Başar’ın yeni albümünde Ferhat Göçer,
Candan Erçetin, Nükhet Duru, Soner Olgun, Nezih Ünen,
Ragıp Savaş, Zeynep Talu, Ayşen, Jale, Elcil Gürel Göçtü gibi
ünlü isimler yer alıyor.
Albüm, Kürşat Başar’ın yeni bestesi “Kaldığımız Yerden”
ile birlikte, Leonard Cohen, Orhan Gencebay, Zülfü Livaneli, Deep Purple’ın efsane ismi Jon Lord, Nezih Ünen, Noel
Molina Tejedor, Elcil Gürel Göçtü ve Şekip Ayhan Özışık gibi
ülkemizin ve dünyanın ünlü müzisyenlerinin yeni ve klasikleşmiş bestelerinden oluşan rengarenk bir repertuvardan
oluşuyor. Burçin Büke’nin yönetmenliğinde, usta müzisyenlerin, tamamen canlı enstrümanlarla eşlik ettiği albüm
Stüdyo Marşandiz’de kaydedildi. Albüm’ün fotoğrafları
Zeynel Abidin Ağgül tarafından, ilk klibi de Ferhat Göçer’in
seslendirdiği “Sana Söz Verdim” adlı esere, Kemal Başbuğ
tarafından çekildi. Gazeteci, yazar ve programcı kimliğiyle
tanıdığımız Kürşat Başar’ın, besteci ve müzisyen kimliğini
de ön plana çıkartacak, 10 eserden oluşan, yıldızlarla dolu
ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” tüm müzik marketlerde
CD ve LP formatlarında ve dijital platformlarda.
Ütopya, Hip Hop müziğini zihni
boyutlara taşıyan, ilk albümü
“Devrim”i kulağınıza haykırıyor.
Psychedelic Hip Hop kavramına
Türkiye’de öncülük yapmayı hedefleyen Ütopya, 1,5 yıl süren çalışma ve planların ardından artık
hazır.
Albümün çıkış parçası “Kafam
Çok” çok hızlı tempo da deneysel vokallerin yer aldığı, hareket
etmeden duramayacağınız bir
parça olup, albüme adını veren
“Devrim” adlı parçada sistemi
mantıklı bir dille eleştirirken
“Sık Bakalım” Gezi Parkı direnişinin sembolik sloganını nakarat
olarak kullanıp sözlerinde ağır
bir siyasi başkaldırıya imza atar.
Yapımcılığını Burak Can Bayar ve
Candeniz Önkol’un üstlendiği albümün mixing ve masteringi Özgür Yurtoğlu tarafından gerçekleştirildi. Dikkat çekici tavrı ve
müziği ile Ütopya’nın ilk albümü
“Devrim” 26 Şubat’ta Pegasus
Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda!
Aynur Aydın sözleri Murat Güneş’e ait olan şarkısının bestesini dünyaca ünlü aranjör Moh
DENEBİ ile birlikte besteledi.
Önümüzdeki günlerde Seyhan
Müzik Gold etiketi ile piyasaya çıkacak albümün en iddialı
şarkısı “Bi Dakika” için Şenol
Korkmaz yönetmenliğinde klip
çekimi gerçekleştirdi. Aynur
Aydın’a klip çekimlerinde altı
kişilik dans ekibi eşlik etti,
klibin çekimleri ise 22 saatte
tamamlandı. “Günah Sevap”
şarkısının geçtiğimiz yıl müzik
listelerini alt üst etmesinin ardından, “Emanet Beden” isimli albümüne kendi bestesi ile
start vermenin heyecanını yaşayan Aynur Aydın; “Bu albümle
size kendinizi sorgulatacağım”
diyerek albümde yer alan 11
şarkının da felsefik bir bütünlük taşıdığını söyledi.
38
MART 2016
OTOMOBİL
Honda
Daha pratik
Jazz
ve daha geniş
Yeni Honda Jazz
aylık 99.- Frank`tan
başlayan taksitler
ve % 1.9 Leasing
fırsatıyla sizleri
bekliyor.
Hayat sürprizlerle dolu. Bir sonraki dönemecin ardında ne olduğunu kim bilebilir
ki? Spontane bir aile kaçamağı, arkadaşlarla hafta sonu kamp keyfi, tek başına
her şeyden uzaklaşma veya aileye yeni katılan ufaklık için mobilya mağazasına bir
ziyaret... Hayatınıza dahil olabilecek her ne varsa, Yeni Honda Jazz ona hazır.
Her şeyiyle çok yönlü
Honda markası her zaman yaşamı kolaylaştıran otomobiller
üretiyor. Yeni Jazz’ı tasarlarken
de markanın hedefi bu olmuş.
Tepeden tırnağa yeniden yorumlanan Jazz’ın gövdesi sadece
daha çekici bir görünüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda
bünyesinde barındırdığı detaylarla daha sofistike bir duruş sergiliyor. Daha büyük, ancak daha
hafif olan bu yeni gövde, iç mekan genişliğini daha da artırma
imkanı verirken aynı zamanda
pratiklik ve etkileyici bir görünüm sunuyor.
Safkan dinamizm
Yeni Jazz’ın gövdesi üzerindeki her ayrıntı, aerodinamik
performansı artırmak üzere şekillendirildi.
Yüksek omuz çizgisinden derin oluklu yan panellere, geniş
hava girişli tampon tasarımından keskin hatlara sahip arka
kısma kadar her ayrıntısı sürüş
keyfine keyif katıyor. Yeni ön ve
arka aydınlatma grupları ve görüş kolaylığı sağlayan geniş ön
Daha pratik, daha geniş
eğlenceli ve dinamik bir sürüş
deneyiminin yanında; gizli bölmeleri ve çeşitli yerlerde bulunan
fonksiyonel saklama gözleri ile
mükemmel bir iç mekan genişliği
sizi bekliyor.
Yeni Jazz, şaşırtıcı derecede büyük ve tüm ihtiyaçlarınıza uyum
sağlayan 354 litrelik* bagajıyla da
dikkat çekiyor. Arka koltuklar
katlandığında bisiklet, sörf tahtası ve hatta yeni bir TV sehpası
sığacak kadar geniş bir alan ortaya çıkıyor. * Koltuklar katlanmış
halde iken, tavan hizasına kadar
olan alan 1314 lt.’dir.
Yeni Honda Jazz’i görmek ve
test sürüşü yapmak için Honda
Baden Baumannauto ile kontağa geçmeniz yeterli. Ali Kaya ve
ekibi sizlere her türlü konuda
ayrıntılı bilgi vermek ve yardımcı olmak için telefonunuzu bekliyor. Randevu için aramanız ya
da mail atmanız yeterli.
Şehir otomobilleri sundukları kullanım kolaylığı ve atak
yapıları ile bilinir fakat nadiren
ileri seviyede pratiklik sunarlar.
Yeni Jazz ise hepsini bir arada
sunuyor. Geri bildirimi yüksek,
Baumann Autogarage
Brisgistr. 2
5400 Baden
Tel.: 056 200 24 24
E-Mail: [email protected]
cam, yolda da göz alıcı, dinamik
bir görünüm ortaya koyuyor.
culuğun tadına varmanız anlamına geliyor.
Tarz içeride başlıyor
Sihirli esneklik
Yeni Jazz’ın sürücü koltuğuna oturduğunuzda özgürlüğü
hissedeceksiniz. Elleriniz tüm
kumanda elemanlarına kolaylıkla ulaşırken, yalın bir tasarıma
sahip kokpit ve okuması kolay
detaylar sayesinde siz, sadece ve
sadece sürüş keyfine odaklanacaksınız.
Honda mühendisleri Yeni Jazz
için sadece kaliteli malzemelerle
bezenen ve tasarımıyla göz dolduran bir kokpit tasarlamakla
kalmamış, aynı zamanda sürüşü
keyfe dönüştüren yeni dokunmatik iklimlendirme kontrolü gibi
hayatınızı kolaylaştıracak küçük
detaylar da geliştirmiş.
Tüm bu sofistike detayların
yanı sıra akıllı tasarımı sayesinde
yeni Jazz, geniş ve kullanışlı depolama alanıyla son derece pratik
bir yapı sunuyor. Böylece seyahat
anında ihtiyaç duyabileceğiniz
her şey için yer açılmış oluyor. Bu
da sevdiklerinizle birlikte geniş
ve konforlu bir iç mekanda yol-
Yeni Jazz hayata adapte oluyor,
tıpkı bizim gibi...Jazz kullanıcıları tarafından çok sevilen ‘Sihirli
Koltuklar’ ihtiyacınız olan esnekliği size sunuyor.
Aylık market alışverişinden
hafta sonu dağ bisikleti gezintisine, yeni Jazz, kolay birkaç adımda ihtiyacınız olan alanı kullanımınıza sunuyor.
Yukarıya kalkan oturma minderleri, öne doğru katlanan sırtlıklar ve tamamen yere katlanan
arka koltuklar... Üstelik 60:40
oranında asimetrik katlanan yapısıyla ilave kullanım kombinasyonları da sizi bekliyor. Eğer
istediğiniz daha fazla esneklikse
Jazz’da bu fazlasıyla var.
SAĞLIK
Neden kilo veremiyorum?
Bu ay kilo vermenin baş düşmanlarından biri olan, erken teşhis edilmediğinde ileride birçok probleme yol açabilen, çoğunlukla genetik
miras olan, baş belası insülin direncinden ve bu durumdan kurtulmanın yollarından bahsedeceğim.
İnsülin ve İnsülin Direnci Nedir?
İnsülin, besinlerden aldığımız şekerin
kandan dokuların içine
geçmesini sağlayan bir
hormondur. İnsülin direnci durumunda, vücutta insülin hormonu
gereğinden fazla salgılanır.
Kimler Risk Altında?
terli insülin olmadığı için şeker, dokuların
içine giremez ve kandaki değeri yükselir.
Kandaki şekeri düşürmek için insülini dışarıdan almamız gerekir.
Bu durum Tip 2 Diyabet
yani şeker hastalığının
ta kendisidir. İnsülin direnci, yüksek tansiyon,
damar sertliği, kolesterol
ve trigliserid yüksekliği, birçok kanser türü
ve karaciğer yağlanması
gibi problemlere sebep
olmaktadır.
Ailede şeker hastalığı
öyküsü olanlar!; Akrabalarında, özellikle anne
ve babalarında şeker
hastalığı olanlarda bu
durumun görülme riski
Kurtulmanın Yolları
oldukça yüksektir.
Nelerdir?
Aşırı kilolu olanlar:
İnsülin direncini kırİnsülin direnci kilo almanın en etkili yolu
mayı tetikler. Kilo aldıkdüzenli beslenme ve egça daha da derinleşir ve
zersiz programı ile ideal
içinden çıkılmaz bir kısır
kiloya kavuşmaktır.
Şeyma Nur Çavuşoğlu
döngü oluşur. Özellikle
Haftada 4-5 gün yapı[email protected]
bel bölgesindeki yağlanlan 45 dakikalık tempolu
ma bu durumu tetikler.
bir yürüyüş yapılabilecek
Uyku Problemi olanlar; Yapılan çaen iyi egzersizdir. Düzenli egzersiz olmalışmalar , uyku apnesi başta olmak üzere
dan bu durumu kontrol altında tutmak
tedavi edilemeyen uyku problemlerinin
neredeyse imkansızdır. Yapılan egzersizde
obezite, insülin direnci ve Tip 2 Diyabet gökalp atış hızının belli bir değere ulaşması
rülme riskini artırdığını göstermiştir.
gerekir. Sıklıkla yapılan molalar ile vücudu
Fiziksel hareketsizlik; Gün içerisinde çok
soğutmak doğru değildir.
aktif olmayanlar veya düzenli egzersiz,
yürüyüş yapmayanlarda obezite, insülin
direnci ve Tip 2 Diyabet görülme riski artmaktadır.
Bazı genetik bozukluklar, hormonlar, steroid gibi bazı ilaçların kullanımı, ileri yaş
ve sigara içme durumu da insülin direncine
sebep olabilir.
Belirtileri Nelerdir?
. Sürekli atıştırma ihtiyacı
. Aniden gelen tatlı krizleri
. Açlık nöbetleri
. Elde, ayakta titreme
. Aşırı ve ani tepkiler
. Uyku bölünmeleri
. Çarpıntı ve terlemeler
. Gece terlemeleri
. Özellikle öğle saatlerinde ve yemeklerden sonra bastıran uyku isteği
Önlenmezse Ne Gibi Sonuçlar
Sizi Bekliyor?
Zamanında gereğinden fazla salgılanan
insülin bir süre sonra yeteri kadar salgılanamayacak duruma gelir. Depolarda ye-
MART 2016
39
İnsülin Direnci
Olanlar
Nasıl Beslenmelidirler?
w Şeker, un ve nişastalı besinlerden uzak durun!
Özellikle paketlenmiş kek, bisküvi, cips gibi ürünlerden, hamur işlerinden…
w Trans yağ asitleri içeren tereyağı ve kızartmalardan uzak durun!
w Az az, sık sık beslenin! Ara öğünleri atlamayarak 4 saatten daha uzun aç kalmamaya özen
gösterin.
w Basit karbonhidratlı besinleri hayatınızdan
çıkararak ( beyaz ekmek, patates, makarna gibi..),
tam tahıllı ürünleri hayatınıza sokun.
w Yeteri kadar su için. Günlük kg başına minimum
30 ml su bir kişi için idealdir. (80 kg bir birey için
80x30 =2400 ml)
w Haftada 3 gün deniz balığı tüketin. Yapılan çalışmalar Omega-3 yağ asitleri tüketiminin insülin
direncini kırmaya destek olduğunu gösteriyor.
Bunun için balık, keten tohumu, chia tohumu gibi
besinlerden destek alabilirsiniz.
w Glisemik İndeksi düşük, kalori içeriği az, posa
içeriği yüksek besinleri tercih edin! Bu besinler
kan şekerinizi yavaş yükselteceği için daha uzun
süre tok kalmanızı sağlar ve ani kan şekeri iniş
çıkışlarını önler.(Bu konuda daha ayrıntılı bilgi ve
yiyeceklerin Glisemik Indeks değerlerini diyetisyeninizden öğrenebilirsiniz.)
Eğer kilo probleminiz varsa ve yukarıdaki belirtilerden bir kaçına sahipseniz insülin değerlerinize
mutlaka baktırın. Açlık kan şekeri ve üç aylık
kan şekerini gösteren HbA1c değeri normal olsa
bile, insülin değeri 10`un üzerinde ise lütfen
doktor ve bir beslenme uzmanından destek alın.
Unutmayın, insülin direnci asla kendiliğinden yok
olmaz, ama pek çok genetik sorun gibi yönetilebilir ve kontrol altına alınabilir!
İNSÜLİN
DİRENCİ
KİLO ALMAYI
TETİKLER
40
MART 2016
GEZİ REHBERİ
Berlin geniş alanlar üzerine kurulmuş, 12 semtten oluşur. Daha önce
Berlin’e gitmediyseniz ve bir gezi
planlıyorsanız, sizin için özenle hazırladığımız yazıyı okuduktan sonra,
adım adım bu muhteşem şehri keşfedebilirsiniz.
Şehrin simgelerinden
Brandenburger Tor
Tarihe adım atarken
Yolculuğumuz,
Almanya’nın başkenti
Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’nda
yenilgiye uğramasından sonra, Berlin
1945 yılında dört bölgeye ayrılmıştı. Sovyetler Birliği, merkezde dahil
olmak üzere doğu alanda hakimiyet
sağlamıştı. Doğu ile Batı Almanya
arasındaki katı sınır, 1952 yılında
oluşmaya başladı. 13 Ağustos 1961
yılında Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde şehrin batısı ile doğusu arasında, tarihe damga vuran 46
metrelik Berlin Duvarı örüldü. 1989
Kasım’ına gelindiğinde ise tüm dünyanın gözleri önünde duvar ilk yıkım
darbelerini aldı. 3 Ekim 1990 yılında
da tamamen kaldırıldı. Berlin Duvarı bu tarihi anlara tanıklık etmek isteyen, turistlerin en çok ziyaret ettiği
yerlerden.
Gemiyle Berlin turu
Almanya’nın 3.5 milyonla en yoğun nüfusuna sahip şehri Berlin, Avrupalı turistlerin en çok tercih ettiği gezi noktalarından biri. Bu ilgiyi hak eden öyle çok
özelliğe sahip ki...Tarih kokan caddeleri, kültürel zenginlikleri, dünya tarihine
kazınmış yapıları ve eserleri, uçsuz bucaksız parkları, canlı sanat hayatı, çılgın
festivalleri ve sınırsız alışveriş olanaklarıyla dopdolu Berlin’e hoşgeldiniz!
Paris, İstanbul gibi şehirlerde olduğu gibi Berlin’i de vapurla gezebilirsiniz. Rehberler şehrin tarihi yapıları
hakkında bilgi verirlerken, sağınızda
ve solunuzda yer alan Bellevue Sarayı, hükümet bölgesi, Alman Parlamentosu, Berlin Katedrali ve müze
adasını görebilirsiniz. Gemilerin yolcu aldığı noktalar, Jannowitz Köprüsü, Saray Köprüsü, Reichstag Bölgesi
ve Cornelius Köprüsü’dür.
Gİttİğinizde mutlaka
görmelİsİnİz
Bİzden sİze
Bİzden
sİze
tavsİye
tavsİye
Berlin’deki uçsuz bucaksız parklarda
kendinizi adeta cennette hissedersiniz.
Bizim seçimimiz Tempelhof-Schöneberg bölgesindeki Mariendorf halk parkı
oldu. Yüzme havuzu ve oyun parkının
da bulunduğu Mariendorf, 13 hektar
büyüklüğündedir. Göl ve rengarek
çiçeklerle donatılmış bu parkı
mutlaka görmelisiniz.
Berlin’deki gemi
turlarına mutlaka
katılın!
v Merkezin turistik ortamından uzaklaşıp, Berlin hayatına adım atmaya ne
dersiniz? Özellikle alışveriş ve gezilecek
mekanlarla zengin bu semtleri mutlaka
görmenizi öneririz: Brandburger Kalesi,
Siegsaule, Fersehturm, Mitte, Tiergarten,
Charlottenburg, Schöneberg, Kreuzber,
Friedrichshain ve Prenzlauer Berg.
v Uzun ve keyiflli yürüyüşler için Berlin
biçilmez bir kaftandır. Rengarenk
kafelerle çevrili Prenzlauer Berg semti,
son yılların gözde semtleri Kreuzberg ve
Neukölln. Ayrıca 1316 metre uzunluğundaki dünyanın en uzun Open Air
sergisine sahip bölgesi Friedrichshain
görülmeye değer.
v Seyahatlerde sevdiklerinizi de unutmayınız. Alexanderplatz’daki ausberlin adlı
iki katlı mağazada hediye ve anı olarak
alabileceğiniz birçok aksesuar, kartpostal
ve tshirtler bulunuyor.
42
MART 2016
AİLEM
Öksürükten kurtulmak
Malum, kış mevsimiyle birlikte sinsi virüsler ortalıkta kol geziyor. Özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve
enfeksiyonun fazlaca zorladığı kişiler bundan nasibini ağır alıyor. Ana okuluna yeni başladığı yıllarda
kızım Irmak’ın kaptığı virüsleri yazsam buradan köye yol olur. İnsan kendisini çaresiz, çocuğunu çook
güçsüz sanıyor. Durdurulamayan öksürük nöbetleri ise en zorlarından biriydi. İşte bu dönemlerde ben de
öksürük için doğal çareler aramaya başladım. Zira, içi efedrin, dekstrometorfan gibi zehir saçan kimyasallar, yapay renklendirici ve aromalarla dolu öksürük şuruplarından kullanmak da içimi acıtıyordu.
Önce uzmanlara kulak verelim sonra da doğal reçeteleri ağız tadıyla paylaşalım.
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta
Öksürük Şuruplarına Karşı Uyarıyor
Göğüs hastalıkları uzmanı olan ve
görüşlerine son derece saygı duyduğum Prof. Ahmet Rasim Küçükusta
da öksürük şuruplarının dünyanın
etkinliği kanıtlanmamış, üstelik pek
çok yan etkileri de olan ilaçlarının başında geldiğini, öksürüğün bir hastalık
değil onlarca hastalığın belirtilerinden
biri olduğunu, öksürüğü kesici ilaç
yazmak yerine öksürüğün sebebini
bulmak ve onu ortadan kaldırmaya
yönelik tedaviler uygulamanın daha
doğru olduğunu savunuyor. Prof.
Küçükusta , öksürüğe sebep olan esas
hastalığın tedavisinin yanı sıra hastalarına bol sıvı almalarını; soludukları
havanın nemli olmasını; ıhlamur, ada
çayı, nane limon çayları içmelerini ve
üzerine biraz zencefil eklenmiş bir
tatlı kaşığı bal yemelerini tavsiye ediyor. Küçükusta, balın özellikle küçük
çocuklarda çok sık görülen solunum
yolları enfeksiyonlarında çok faydalı
olduğunu söylerken, bunu hem kendi gözlemlerine dayandırıyor, hem de
bunu doğrulayan bilimsel araştırmalar
olduğunu belirtiyor.
Bir çoğumuzun bildiği gibi bal öksürük yatıştırıcı doğal bileşenlere sahip. Zencefil ise yangıya iyi gelen ve
balgam söktürücü özellikler taşıyor.
Papatya kasları gevşetiyor, böylelikle
boğazdaki gıcığı rahatlatıyor, ayrıca
dinlendirici bir uyku için de bire bir.
Hatmi kökü tüm bitkiler arasında en
yüksek oranda göğüs yumuşatıcı, tahriş giderici ve mukoza koruyucu etkiye sahip. Tarçın ise, hem lezzet katmak
hem de bağışıklık sistemini desteklemek için şuruba ekleniyor. Sevgili
Pusula okurları, tecrübeyle sabit olduğundan, bu şurubun harika bir ‘iksir’
olduğunu söyleyebilirim :) İçerdiği
şifalı bitkiler ve bal sayesinde öksürüğün ve boğaz tahrişinin azalmasına ve
kesintisiz bir uyku uyunmasına yardımcı oluyor.
Yalnız, bu şurup bal içerdiğinden
ve bal 1 yaş altındaki çocuklar için uygun olmadığından, 1 yaş altı çocuklar
için uygun olmadığının altını çizmek
isterim.
AİLEM
MART 2016
Kuru öksürük
nasıl geçer
Prof Dr Ahmet Maranki’nin de öksürük konusunda çok güzel ve faydalı
reçeteleri var. Bu tarifleri de tecrübeyle
sabittir. Yine de reçeteleri kullanırken
bir yaş altı bebekleriniz için ve alerjik
durumlar için doktorunuza danışmadan ve 3 gün kuralına uymadan kullanmayın derim.
> 1 adet turpu rendeleyin (siyah
yadfa kırmızı turp farketmez) içine
hakiki bal koyun ve bir tülbentin
içine koyun.
> Bu tülbenti yüksekçe bir yere
asın ve altına bir kase koyun.
> Akşamdan hazırladıysanız sabaha kadar süzülmesi için bekletin.
> Süzülen bal -turp suyu karışımını küçük büyük hiç yaş sınırı olmadan herkes içebilir.
“Her tür gribe karşı yatmadan önce
bir DİŞ sarımsak YUTUN” Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, ‘En etkili grip
ilacı sarımsak’ diyor.
“Kesinlikle. Sarımsak ve soğan doğal antibiyotiktir. Çok fazla tüketmek
gerekir. Oysa toplum olarak ilaçlara
bağımlılığımız var. Boğazlarımız biraz kızarınca veya biraz öksürünce
gelişigüzel antibiyotik alıyoruz. Bu
antibiyotikler de balgamı söktüremez,
mikrobu vücuttan çıkaramaz. Üstelik
zamanla vücutta bu ilaçlara karşı direnç gelişir. Bu yüzden doğal antibiyotikleri kullanmalıyız.” diyor.
Prof Maranki’nin sarımsak kullanımı konusunda verdiği tarifse şöyle:
Yarım litre kaynatılmış ve soğutulmuş suyun içine, kabukları soyulmuş
bir baş sarımsağı ve yarım limonun kabuğunu dilim dilim doğrayıp atın. Kavanozun kapağını kapatıp karanlık bır
ortamda 4 gün bekletin. Alimünyum
folyoyla sararak ışık almasını engelleyebilirsiniz... Sonra içinden posasını
alın. Kışa girerken ya da kış aylarında bu doğal antibiyotiği yemeklerden
önce 1 yemek kaşığı tüketmenizi öneriyoruz. Dışarıdan gelen mikrop ve virüslere karşı çok etkilidir. Hiç bir yan
etkisi de yoktur.
Hiç yan etkisi yok mu?
Prof Maranki’ye göre var. Emzikli
kadınlar sarımsak yediklerinde, sütle
çocuğa geçer ve çocuklarda karın ağrısı yapabilir. Koku mu? Kokmak istemiyorsanız ezmeden yutun. Her gece
yatmadan bir diş yeterli.
Doğal ve Bitkisel
Öksürük Şurubu Tarifi
> 1 litre şişe suyu
> 100 gram rendelenmiş zencefil kökü
> 225 gram papatya çiçeği
> 30 gram hatmi kökü tozu
> 15 gram tarçın
> 60 ml limon suyu
> 240 ml halis bal
Hazırlanışı
1- Orta boy bir tencereye suyu ve bitkileri
koyun ve yüksek ateşte kaynatın.
2- Kaynama noktasına gelip fokurdamaya
başlayınca kısık ateşe getirin.
3- Su miktarı yarıya inene kadar karışımı
kısık ateşte tutun. (Bitkileri süzdükten sonra
yaklaşık 1 bardak sıvıya ihtiyacınız olacak)
4- Karışımı süzgeçten süzerek bitkileri süzün
ve ayırın. (Bitkileri kompost yapmak için
kullanabilirsiniz!)
5- Sıvı karışım hala ılıkken (kaynamıyor
olmalı), limon suyu ve balı ekleyip iyice karıştırın.
6- Sıvı karışımı hava geçirmeyen cam bir
kavanoza koyarak buzdolabında 2 ay boyunca
saklayabilirsiniz.
Kullanım
Öksürük ortaya çıktığında, hazırladığınız
karışımdan çocuklara günde 1 tatlı kaşığı,
büyüklere ise 1 yemek kaşığı verebilirsiniz.
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, ‘En etkili
grip ilacı sarımsak’ diyor. Kesinlikle.
Sarımsak ve soğan doğal antibiyotiktir.
Çok fazla tüketmek gerekir.
43
12 MART 2016
İTHSAB TIP BAYRAMI
KUTLAMASI VE
BİLİMSEL SEMPOZYUMU
www.diewaid.ch
www.ithsab.net
Kadın Kanserleri ve İnfertilite
Meme Kanserlerinde Yenilikler
(Almanca) Prof. Dr. med. Daniel Fink
İnfertilite konusunda yenilikler (Türkçe)
Dr. Serdar Dalkılıç
Rahim-Uterus Kanserlerinde Yenilikler
(Almanca) Prof. Dr. med. Daniel Fink
Dr. Serdar
Dalkılıç
Prof. Dr. med.
Daniel Fink
Kadın Kanserlerinden Nasıl
Korunabiliriz? (Türkçe) Dr. Serdar Dalkılıç
SON BAŞVURU TARİHİ 5 MART 2016
Detaylı bilgi için dernek sekreterimiz
Duygu Gökalp i arayabilirsiniz. 076 454 19 79
Tarih ve Yer:
Program:
Kayıt: 15:00–17:00
12 Mart 2016, Cumartesi
Apero: 15:30–16:30
Restaurant Die Waid,
Sempozyum: 16:30–18:45
Waidbadstrasse 45,
Tıp Bayramı Yemeği: 19:00–23:00
8037 Zürich
SPONSORLAR
updesign.ch
2016 Sempozyum Konusu:
KARE BULMACA
SOLDAN SAĞA
1. Geçirdiği motosiklet kazası sonucu
geçtiğimiz günlerde genç yaşta vefat eden resimdeki sinema yönetmeni
– Yaban sarımsağı. 2. Tehlike anında
verilen işaret – Yaya kaldırımı – Gereğinde kullanılmak üzere fazladan bulundurulan. 3. Salâhiyet – Antalya’nın
bir ilçesi – Hörgüçlü bir hayvan. 4. Engel – Hindistan’da yaygın bir din – Papağan – Takımada. 5. Mezar – Allah’ın
(cc) adını art arda tekrarlayarak yapılan
ibadet – Havadar – Bir nota. 6. Bir sayı
– Kimi yörelerde güğüm, sürahi anlamında kullanılan sözcük – Hayat arkadaşı – Bisikletin en eski şekli olan, iki
tekerlekli taşıt aracı. 7. Bir orman ağacı –
Başlangıçta yer alan – Gelecek, istikbal.
8. Gelir getiren mülk - Saygı duruşlarından önce verilen boru sesi – Bir soru
sözü – Cennetle Cehennem arasında bir
yer. 9. Deney hayvanı – Dünyanın en
hızlı koşan hayvanı. 10. İki çift öküzle
çekilen ağır saban – İnsan topluluğu,
toplum. 11. Ekin yığını – Fiiller. 12. Mı-
sır’ın plâka işareti – Mektup – Lâle bahçesi. 13. Tahta veya çinkodan yapılmış,
temelsiz eğreti yapı – Hane – Kurumuş
tütün yaprağı rengi. 14. Eskiden toprak
ürünlerinden onda bir oranında alınan
vergi – Şaşma ünlemi – Afrika zabiri
– Olmamış meyve. 15. Arnavutluk’un
para birimi – Babanın kız kardeşi – Çok
büyük, en büyük – Kayak. 16. Osmanlılarda Roma kentine verilen ad – İhtiyaç
maddelerine devletçe verilen fiyat – Bir
iş veya spor dalında en üst derece – Nispet. 17. El ile bir çeşit dantel örmekte
kullanılan silindir biçiminde araç – Belgesel. 18. En kısa zaman süresi – Fas’ın
plâka işareti – Sudan, Kuveyt, Cezayir
gibi birçok ülkenin para birimi – Geçirimsiz yağlı toprak – Şube (kısa). 19. Kumaşlarda kenar çizgisi – İki veya daha
çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek
bir biçimdeki uyumu – Hainlik etme.
20. Eskiden sorgu yargıcı anlamında
kullanılan sözcük – Bir uzunluk ölçüsü
(kısa) – Süs taşı olarak kullanılan, mor
renkte bir tür kuvars.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1. Hac ibadeti sırasında Safa ile
Merve tepeleri arasında gidip gelme – Caddeye göre daha dar ve
kısa olabilen yol – Günah – Ayakta
duran, var olan. 2. Yabacı – Taş levreği – Büyük bir işin bir bölümünü
asıl müteahhitten alan ikinci müteahhit. 3. Yürüyerek giden – Fas’ın
başkenti – Bir iş veya spor dalında
birbirini geçmek isteyen kimselerden her biri – Nazi Almanya’sının
gizli Polisi (kısa). 4. Taşıt hız kesme
aracı – Konya’nın bir ilçesi – Nesli
tükenmiş bir hayvan. 5. Uygunluk,
uyum – Yıkanılan yer, hamam –
Olumsuzluk anlatan önek. 6. Evren,
dünya – Hint destanlarına verilen
ad – Tarla sınırı. 7. Hitit – İkinci
Dünya Savaşı sırasındaki Japon intihar uçaklarına verilen ad – Listeden
seçilerek ısmarlanan yemek. 8. Müstahkem mevki – Silisyumun simgesi – Bir ırk – Bir nota. 9. Gezinti yeri
– Gemi onarılan üstü örtülü havuz.
MART 2016
45
10. Bunama – Allah’a (cc) inanış yolu.
11. Kur’an’da bir sure – Süreğen, müzmin hastalık. 12. Otomobillerin çekiş
ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler
düzeni – Kalıcılık, ölmezlik. 13. Sıcak
iklimlerde yetişen bir bitkinin baharat
olarak kullanılan tohumu – Aynı ahır
adına koşan yarış atları. 14. Çit, perde
anlamında yöresel sözcük – Lanetleme – Bisiklet yarışı için hazırlanmış
pist ve tribünlerden oluşan yapı – Haber Ajansı (kısa). 15. Fide dikmekte
kullanılan ucu sivri çubuk – Bakla
ezmesi yemeği – Sayı gösteren işaret. 16. Aza – Güç, kudret – Yapım –
Vesaire (kısa) – Torun sahibi kadın.
17. Bir irmik tatlısı – Tembellik, işsizlik – Pirzola. 18. Fiyat – Süprüntü
küreği – Gereğinde kullanılmak için
saklanan tahıl – Titanın sim- gesi.
19. Neonun simgesi – Atın bayağı
yürüyüşü – Manila keteni de denilen palmiye türü – Göğün yüce katı.
20. Bir ısıtma aracı – Bir petrol bölgemiz – Küçük gemi.
46
MART 2016
11 MART 2016
KONSER VE ETKİNLİKLER
Yer: ZÜRİH
25 MART- 25 TEMMUZ 2016
Yer: ZÜRİH
Sergi “Dada Afrika”
“Friday Kitchen Club” da yemek yapmaktan hoşlanan 5’ten 9. sınıfa kadar
gençler buluşuyorlar. Gençler menüyü birlikte oluşturuyor ve ihtiyaçları
satın alıyorlar. Daha sonra birbirleri için yemek yapıyor ve birlikte yiyorlar. 17:30-21:00. Ücret: her sefer için 5.- CHF.
Sanatsal ve edebi
hareket Dada 100.
Yılını kutluyor. Dünya
çapında ilk defa bu
sergi Dadaistlerin
Avrupa dışındaki
sanat ve kültür ile
tartışmalarını sergiliyor.
17 Temmuz tarihine
kadar devam edecek
sergi Pazar ve Salı
günleri 10.00, 17.00
arası, Çarşamba günleri
ise 10.00 - 20.00 arası
ziyaretçilere açık
olacak. Biletler 18.CHF. Ancak KulturLegi
olanlara ücretsiz.
Adres: Pfarreizentrum Heilig Geist. Limmattalstrasse 146. 8049, Zürich.
Adres: Museum Rietberg. Gablerstrasse 15, 8002 Zürich.
Gençler İçin Birlikte Yemek Pişirme
12 MART 2016
Yer: ZÜRİH
10 NİSAN 2016
Yer: ZÜRİH
İTHSAB Tıp Bayramı Kutlaması ve Bilimsel Sempozyumu
Anadolu Ateşi - Dans Gösterisi
İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık
Çalışanları Birliği, 2016 Tıp bayramı
sebebiyle bir kutlama etkinliği ve
sempozyom düzenliyor. Sempozyum
konusu ‘Kadın Kanserleri ve İnfertilite’ olacak ve dört konu işlenecek.
‘Meme Kanserlerinde Yenilikler’ ve
‘Rahim-Uterus Kanserlerinde Yenilikler’ konuları Almanca; ‘Kadın Kanserlerinden Nasıl Korunabiliriz?’ ve ‘İnfertilite Konusunda Yenilikler’ konuları
Türkçe işlenecek. Zürih’in en güzel manzaralı restoranı seçilen 40 kişilik göle
nazır bir salonda gerçekleşecek etkinliğe herkes davetlidir. Katılımcı sayısı
sınırlı olduğu için ön rezervasyon gerekmektedir. Daha detaylı bilgi almak
için 076 454 1979 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Ulusal kültürümüzden güç alarak
evrensele ulaşan, doğu ile batı kültürlerinin buluşması hedefiyle evrensel
barış mesajları içeren bir dans portresi olan Anadolu Ateşi, 2016 Avrupa
turnesi kapsamında Zürih’e geliyor.
2001 yılında başlayan ve ardında
bıraktığı 15 yılda, 85 ülkede binlerce
gösteriyle milyonlarca sanatsever
tarafından beğenilerek izlenilen
Anadolu Ateşi’nin bu muhteşem gösterisini kaçırmayınız. Biletler 59.- Chf
ile 129.- Chf arasında değişiyor. Kapı
açılış saati 18.30. Gösteri ise 20.00’de
başlayacak.
Kayıt: 15.00 - 17.00, Apero: 15.30 - 16.30, Sempozyum 16.30 - 18.45,
Tıp Bayramı Yemeği: 19.00 - 23.00
Adres: Restaurant Die Waid, Waidbadstrasse 45, 8037 Zürich
18 MART 2016
Yer: ZÜRİH
Detaylı bilgi için: www.starticket.ch’i
ziyaret edebilirsiniz.
30 NİSAN 2016
Adres: Kongresshaus, Gotthardstrasse 5, 8022 Zürich.
Yer: ZÜRİH
Sezen Aksu “Veda” Konseri
Tiyatro “Shut Up”
Damien’de DEHB var, Becky’nin entelektüel kapasitesinin geriliği incelenmekte, François okuldan altı kez atıldı. Tiyatro oyunu bu gençlerin
hikayesini esprili bir şekilde ele alırken, performans odaklı bir toplumun
değerleri ve normları hakkında sorular soruyor. 13 yaşından itibaren
gençler ve yetişkinler için. 19:00. MAPS bürosu 3x2 ücretsiz bilet veriyor.
Sadece 044 415 65 89 numaralı telefonu aramanız veya [email protected]
e-posta adresine yazmanız yeterli.
Onu duygularımıza, kalplerimize, evlerimize
taşıyan şey sadece müzik olmadı aslında.
Sezen Aksu ismiyle, hayata bakış açısıyla,
en kötüye en muzip biçimde yaklaşmasıyla,
hemen her şeyi kabul etmeyip sorgulayan
yaklaşımıyla, gülüşü, duruşu, gençlerin
elinden arkadaşı-annesi-yoldaşı olup
tutuşuyla kalplerimizi fethetti. İçinde
bulunduğu acımasız piyasaya inat kalbini
açtı ve kimsenin üzerine basmadan yükseldi.
Bu anlamda herkese örnek oldu. Sadece
örnek olmadı, adeta bilir kişi gibi danışılan bir isim oldu. Onlarca albüm
bir yana, yüzlerce şarkı ve yardım konserleri onu daha da özel kıldı. İşte bu
yüzden 30 Nisan 2016 tarihinde Zürih`te bulunan Theater 11 adlı muhteşem
salonda gerçekleşecek olan konseri kaçırmamanızı öneriyoruz. Pusula
ailesi olarak DG 1001 Event’s ile ortaklaşa geçekleştirdiğimiz konsere, tüm
halkımızı davet ediyoruz. Online bilet satışı için: www.starticket.ch.
Detaylı bilgi için: www.junges.schauspielhaus.ch
Detaylı bilgi için: www.pusulaswiss.ch / 076 342 90 91
Adres: Junges Schauspielhaus, Matchbox. Schiffbaustrasse 4. 8005 Zürich.
Adres: Theater 11, Thurgauerstrasse 7, 8050 Zürich.
GALATA 20.8x28.5cm TR.indd 1
26.02.2016 15:49

Benzer belgeler

Pusula

Pusula Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Fatih Ertuğrul AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Şeyma Nur Çavuşoğlu

Detaylı

Pusula - MigesMedia

Pusula - MigesMedia Gökçen Cingi, Fatih Ertuğrul

Detaylı

01.2015_Pusula

01.2015_Pusula Neslişah Çetin GRAFIKDESIGN ANL CREATIVE www.anlcreative.com ÜBERSETZUNGSDIENST Turka Lingua EDV / IT Bülent Kabacaoğlu www.activeip.ch VERTRETER Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis Ankara: Mehmet ...

Detaylı