Tagalong golf

Transkript

Tagalong golf
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 2
İÇİNDEKİLER
5 DÜNDEN BUGÜNE GKT: METEHAN EROL
7 AKADEMİK DANIŞMAN GÖZÜYLE GKT:
DOÇ. DR. BURCU DEMİREL UTKU
8 8.ULUSAL GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ:
SİNEM AYGÜZER
9 TANIMLAR: SEMA GÜRDEN
10 GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TERİMLER:
SEMA GÜRDEN
13 İNSANLIĞIN GELECEĞİ İÇİN TEK ÇARESÜRDÜRÜLEBİLİR GİRİŞİMCİLİK:
PROF. DR. FULYA SARVAN
14 ÖĞRENCİLERİN GİRİŞİMCİLİK NEDİR?
CEVAPLARI:
TUĞÇE MERT
16 EXPO 2016 ANTALYA: ELİF ERİM
17 KADIN İSTİHDAMI ÜZERİNDEKİ ÇELİŞKİ:
ELİF ERİM
19 MARDİN’NİN AZİZİ: ELİF ERİM
20 SİLİKON VADİSİ’NDEKİ 21 TÜRK: SEMA
GÜRDEN
22 MUSTAFA KOÇ: RUKEN KALIN
25 4. SANAYİ DEVRİMİ: EREN ERSOY
26 BAŞARISIZLIĞA BAHANE BAŞARIYA
SEBEP: RUKEN KALIN
27 KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI ÖNERİLERİ:
FİLİZ TUR
31 ANTALYA’DA ZİYARET EDİLMESİ
GEREKEN YERLER: FİLİZ TUR
GİRİŞİMCİLİK VE KARİYER TOPLULUĞU’NUN
DÖNEMDE İKİ KEZ YAYINLANIR.
SAYI: 1 MART/NİSAN 2016
GENEL KOORDİNATÖR
ŞADİYE KARAÇİL
YAYIN KURULU
PROF. DR. FULYA SARVAN
DOÇ. DR. BURCU DEMİREL UTKU
METEHAN EROL
RUKEN KALIN
ELİF ERİM
SEMA GÜRDEN
SİNEM AYGÜZER
FİLİZ TUR
TUĞÇE MERT
EREN ERSOY
EGEHAN ÇETİN
HALKLA İLİŞKİLER
TUĞÇE MERT
REKLAM SORUMLUSU
ALTAN ÖZCAN
ZANA BORAK
KASIM DURAK
EREN KARAOĞLU
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 3
EDİTÖR YAZISI
Şadiye Karaçil- [email protected]
GKT Overlok Dergi'mizin ilk sayısında ekibimiz
adına sizlere "merhaba" demekten büyük bir
mutluluk duyuyorum. Girişimcilik ve Kariyer
Topluluğu olarak Canlılığı, özgünlüğü, dinamikliği
büyük bir heyecanla hedefleyerek girişimcilik
aşkını sizlerle de paylaşmak için için kollarımızı
sıvadık.
Üniversite çalışmayı, kendisine ve çevresine faydalı üretimler yapmayı ilke edinmiş insanların doğru
şekilde kanalize olmasına destek verecek kuvvet olmalıdır. Peki girişimcilik, girişimci olmak nedir? ?
Aslında anlamamız gereken hayatta attığımız adımların diğerlerinden nasıl bir fark yarattığıdır.
Düşünün.
Geride, şimdiye kadar bıraktığınız, aklınıza gelen maddi ve manevi değerlerinizi irdeleyin, sorgulayın.
O anda aklınıza ne geldi ise, onlar hayatınıza yön vermiş üretimleriniz yani girişimlerinizdir; sizi
etkileyen, "sizi" anlatan, sizi geleceğe taşıyacak olan. İşte bu konuların üniversite ile alakası nedir
demiyorsunuz herhalde ? Ama şu aklınıza hemen gelmiş de olabilir; "derginin bu konu ile alakası
nedir?" Kısa ve öz ; "yazı" tabii ki. Yazı ki nesilleri nesillere taşıyan en büyük icattır. Günümüzde o
kadar çok şey yazılıyor ki, bu kadar yazılanı nereye sığdıracağız derken, sanal kütüphane yazılımlarının
üretilmesi de o kadar şaşırtıcı olmuyor aslında. İşte bu çalışan bir neslin emeklerinin ürünleridir.
E - dergiler, e - kütüphaneler, e - üniversiteler, e - devlet...vs. Bunların hepsini oturup irdelediğimiz
zaman karşımıza yine yapılan girişimler çıkmakta.
İşte bu bilgileri sizlere aktarma görevini üstlenen bir ekip olarak "susmuyoruz" diyen bir sağduyuyla,
üretime, girişimlerimizle katkıda bulunmak isteyenlere basamak olmak için bu dergiyi sizlere armağan
ediyoruz .
İlk sayımızın heyecanı ve mutluluğuyla herkese tekrar merhaba ...
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 4
DÜNDEN BUGÜNE GKT
Metehan Erol
[email protected]
Akdeniz Üniversitesi Girişimcilik ve
Kariyer Topluluğu olarak,14 yıldır iş,sanat ve
spor dünyasını üniversitemizin öğrencileriyle
buluşturan etkinlikler yapmaktayız.Sadece
üniversitemizin veya bölgenin değil,ülkemizin
en aktif,en başarılı öğrenci kulüplerinden
biriyiz.Nitekim en yüksek tirajlı ekonomi
dergisi olan “Capital Dergisi”nin Mayıs 2015’te
yapmış olduğu araştırmaya göre Akdeniz
GKT,Türkiye’nin en iyi 13 öğrenci kulübü
arasında gösterilmiştir.Bununla birlikte
girişimcilik ekosisteminin önemli
temsilcilerinden olan “E-tohum”,29 Şubat
2016’da düzenlediği “E-tohum Girişimcilik
Zirvesi”nde yılın en iyi 10 öğrenci kulüpleri
listesini yayınlamış (alfabetik sıraya göre) ve
kulübümüze bu listede yer vermeyi uygun
görmüştür.Yine,GKT’nin her yıl Nisan ayının
son haftasında düzenlediği “Sanat ve Kariyer
Zirvesi” etkinliği,”Fikr-i Cümbüş Kurumsal
İletişim Ajansı” tarafından “En İyi Öğrenci
Organizasyonu” ödülünü almıştır.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 5
Peki,bu kadar ödüller alan,başarılı
organizasyonlar yapan GKT ne zaman ve nasıl
kuruldu? Ne gibi aşamalardan ve dönüm
noktalarından geçti?
rağmen GKT’nin Akdeniz Üniversitesi’nin resmi
bir öğrenci topluluğu olarak kurulmasına izin
vermemiştir.Bununla da kalmayıp,şu an
ofisimizin yer aldığı İktisadi ve İdari Bilimler
GKT,2002 Ekim ayında İİBF Girişimcilik ve
Kariyer Grubu adıyla kurulmuştur.Sağlık,Kültür
ve Spor Daire Başkanlığı, -o zamanki adıyla
“Mediko”-kurucularımızın yoğun çabasına
Fakültesi’nin o zamanki dekanından ilk ofis
talep ettiklerinde odadan
kovulmuşlar,konferans salonu tahsisi
isteminde bulunduklarında ise hayatlarında
yemedikleri fırçayı yemişlerdir. 
O dönem özellikle İşletme Bölümü öğretim üyelerinin desteğini alan GKT,düzenlemiş olduğu başarılı
organizasyonlarla ses getirmeye başlamış,yerel iş dernekleriyle iş birliklerine imza atmış ve bunun
sonucunda 2006 yılında Sağlık,Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın talebiyle Akdeniz Üniversitesi ‘nin
resmi bir öğrenci topluluğu olmaya hak kazanmıştır.Başarılı etkinliklerine devam eden GKT,zamanla iş
insanlarının yanı sıra,Sanat camiasının da gündemdeki isimlerini üniversitemize söyleşilerde,konuk
etmiş,böylelikle medyada da bilinirliğini arttırmıştır.
Tabi,ofis istediğimizde bizi odasından kovan dönemin dekanını yıllar sonra yaklaşık 1000 kişinin
önünde onurlandırmamız da bizim diğer bir farkımız olmuştur.
İlk sayımızda tarihçemize böyle kısa bir giriş yaptık.Bir sonraki sayımızda kurucularımız ve dünden
bugüne yapılan önemli etkinlikler hakkında eski üyelerimizle iş birliği içerisinde bilgiler vereceğiz.
2.sayımızda görüşmek dileğiyle…
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 6
AKADEMİK DANIŞMAN GÖZÜYLE GKT
Doç.Dr.Burcu Demirel UTKU
Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu Akademik Danışmanı
[email protected]
Sekiz yıl mı geçmişti gerçekten? “Akademik danışmanımız olur musunuz?” diyen gencecik, azimli,
hevesli, hayalleri olan öğrencilerimin ofisimin kapısını ürkek tavırlarla çalmalarının üzerinden…
Onlar yola çıkalı 14 yıl oldu. Ama başardıkları, yol aldıkları yıllardan çok daha fazla.
Bir avuç gönüllü hayalperest ile çıkılan bu yol, şimdi 1500’ün üzerinde üyesi ile üniversitemizin en çok
üyesi olan, en çok ses getiren etkinliklerine ev sahipliği yapan, iş dünyasına adını altın harflerle
yazdırmış, bir öğrenci topluluğu olmaktan çıkarak kendi içerisinde bir girişimcilik okuluna
dönüşmüştür.
Düzenlediği tüm etkinliklerde hedef kitlemiz olan öğrencilerimize yeni ufuklar açarak, kariyer
planlarına yön verecek, onların girişimci ruhlarının oluşmasına olanak sağlayacak birbirinden kıymetli
konuklara ev sahipliği yaparak yerel ve ulusal basının da sıklıkla dikkatini çekmiştir.
Kıymet verme derecenizi mi gösterir, hissettiklerinizi bir türlü yazıya dökecek bir kelime bulamamak
bilinmez ama bu güzide topluluğun akademik danışmanı olmak; onlardan öğrendiklerimle, bana
kattıkları değer ile tarifsiz bir haz vermekte...
Beni bile memur zihniyetinden çıkartıp girişimci ruha büründürdükleri için, en önemlisi de güzel
dostlukları için tüm topluluk üyelerine ve gece gündüz bitmek bilmeyen bir heves ile çalışan yönetim
kadrosuna teşekkür etmek ne yavan bir kelime olarak kalmakta…
Yolunuz… Yolumuz… Girişimcilik hikayeleri ile dolsun…
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 7
8.ULUSAL GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ
Sinem Aygüzer
[email protected]
Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu olarak, yerel ve ulusal partnerlerimizin
katkılarıyla düzenlediğimiz Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nin 8-9-10 Mart
tarihlerinde Atatürk Konferans Salonu'nda 8.sini gerçekleştirdi. Türkiye'nin ve
Antalya'nın önde gelen iş adamlarını bir araya getiren zirve yoğun ilgi
gördü. 20 den fazla konuşmacının ilham dolu hikayelerini bizlerle paylaştığı
zirve'de Yerel Girişimcilik, Tekno girişimcilik, GYİAD-Teoriden Pratiğe,
Antalya'nın Markaları, Melek Yatırımcılık, Kişisel Gelişim Eğitimleri ve Başarı
Öyküleri ele alı
8. Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nde 'Girişimcilik Ekosistemi', 'Yeni Nesil Girişimcilik e-ticaret' gibi konulara
değinildi. 3 gün süren Zirve'de İndex Group CEO&YK Baş. Erol Bilecik, HP Ortadoğu, Akdeniz ve Afrika
Satış ve Dağıtım Kanalları Direktörü Serdar Urçar, Medianova CEO-GYİAD Baş. Serkan Sevim,
Mobiroller&Avekon CEO Erol Kabadayı, Aslan Groups YK Baş. Ümit Aslan, Indus Colsulting Kurucu
Danışman-GYİAD Akademi Komitesi Eş Baş. Efsun Yüksel Tunç, GAMA Plastik CEO-GYİAD YK Baş. Yard.
Yiğit Savcı, Deren Kim. San. Tic. A. Ş. YK Üyesi-COSMED Markasının Yaratıcısı Deren Öztürk, Kişisel
Gelişim Uzmanı Selim Geçit, İstanbul Startup Angels Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, Yemeksepeti.com
Kurucu Ortağı- Galata Business Angels Üyesi Melih Ödemiş, Youth Holding YK Baş. Emrah Kaya ve
daha birçok değerli isim konuşmacı olarak yer aldı.
8. Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nde Youth Store, Antalya Gazozu ve Ceysu standlarına ilgi büyüktü. Stand
ekibimiz katılımcılarımızla markaların verdiği hizmetler hakkında değerli bilgiler paylaştı. 8. Ulusal
Girişimcilik Zirvesi'ne ait, panel ve stand fotoğrafları için sosyal medya (facebook, twitter ve
instagram) hesaplarımıza göz atabilirsiniz.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 8
TANIMLAR
Sema GÜ[email protected]
GİRİŞİMCİ KİMDİR?
-Girişimci iş “Ya tutarsa” düşüncesiyle
değil,”Bu iş olacak” diye başlamalı.Fikrini
hayata geçirmek için her şeyini ortaya koyan
ve buna rağmen başarısız olmayı göze alabilen
kişi,iyi bir girişimcidir.
-Girişimci, bir problemi çözmek için üretim
yapan ve çabuk vazgeçmeyen kişidir.Hem
maddi hem manevi anlamda kişisel özverilerde
bulunabilmelidir.
-Girişimci olmayı,sadece para kazanmak olarak
görmemesi lazım .Ayrıca “Benim iyi bir fikrim
var,bana biri para verirse bunu yaparım” diyen
kişiden girişimci olmaz.”Çok iyi bir fikrim var
ve ben bunu yapmak için arabamı satacağım”
diyen kişi girişimcidir.
Melek Yatırımcılar henüz yolun başında olan
(Start-up) iş fırsatına yatırım yaparak
işletmelerin büyümeleri veya gelişmeleri için
sermaye sağlarlar. Başka bir ifadeyle yüksek
risk ve yüksek büyüme potansiyeli içeren
firmalara, kuruluşlarının çok erken bir
döneminde yatırım yapan özel yatırımcılardır.
Yaptığı yatırım miktarıyla doğru orantılı olarak
girişimden hisse almakla birlikte genelde
bireysel destek ve danışmanlık sunarlar.
Finansal faktörlerin yanı sıra; ekonomik, sosyal
ve kişisel sebepler de yatırım kararlarını
etkiler. Karar alma sürecine iç görülerini
eklemekte sakınca görmeyen melek
yatırımcılar bu yatırımdan çıkış yapana kadar
girişimin bir parçası olmayı tercih ederler.
Kaynak : bireyselyatirimci.com
AR-GE
Araştırma ve geliştirme (veya kısaca ArGe) OECD tarafından, "bilgi dağarcığını
-Girişimcilik hobi değildir.İşi hayata geçirdikten
sonra ona odaklanmak ve tüm enerjiyi o fikre
ayırmak gerekir.Gündüzleri var olan işinde
çalışıp akşamları bir şeyler yapmaya
uğraşmakla girişimci olunmaz.
artırmak amacıyla sistematik olarak
sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni
uygulamalar yaratmak için kullanılması" olarak
tanımlanmıştır.
Kaynak : Wikipedia
Kaynak : Start Up Dergisi
MELEK YATIRIMCI?
Daha önce hiç uygulanmamış bir fikriniz var ya
da hayata geçmiş bir projeye yeni bir bakış
açısı katarak değerlendirmek istiyorsunuz.
Fikrinizin yol haritasını çıkarttınız, sunumunuz
hazır. Projenize inanıyor ve başarısız olacağına
dair tek bir şüphe duymuyorsunuz. Tek
eksiğiniz ise size finansal destek sağlayacak
birilerini bulmak. Başka bir ifadeyle,
girişiminizi değerlendirip ona kaynak
sağlayacak bir yatırımcı arıyorsunuz. Bu
noktada melek yatırımcı devreye giriyor.
İNOVASYON
İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde
değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya
sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da
iş uygulamalarında, iş yeri organizasyonunda
veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel
yöntemin uygulanmasıdır.İnovasyon, yeni
fikirleri (ürün, metot veya hizmet gibi) değer
yaratan çıktılara dönüştürme sürecidir.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 9
GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TERİMLER
Sema GÜ[email protected]
1- Angel Investor / Business Angel / Melek Yatırımcı: Gelecek vaat eden fakat sermaye sıkıntısı
çeken girişimlere bireysel olarak hem finansman hem de bilgi birikimi ve tecrübelerini aktaran,
girişimlere network anlamında da yardımcı olan kişilerdir.
2- Seed Capital / Tohum Sermayesi: Girişimcinin sahip olduğu projelerin hayata geçebilmesi için
ihtiyacı olan ön sermayedir.
3- Crowdfunding / Kitle Fonlaması: Girişimin ihtiyaç duyduğu finansmanın, bu girişime inanan ve
yatırım yapmak isteyen bir topluluk tarafından sağlanmasına verilen isimdir.
4- Incubator / Kuluçka Merkezi: Kuluçka merkezleri, yeni kurulan girişimlerin hayatta kalabilmeleri
için ve yardım sağlamak amaçlı kurulan iş çevreleridir. Bu merkezler henüz başlangıç aşamasında olan
girişimlere ofis, mentor ve sermaye desteğinde bulunurlar.
5- Venture Capital / Risk Sermayesi: Yeni kurulmuş , risk taşıyan girişimlere yapılan finansal
yatırımlardır. Çoğunlukla fikir halindeki girişimlere değil, uygulanmaya başlanmış girişimlere destek
olurlar ve bu destek girişim halka açılana ( IPO ) kadar devam edebilir.
6-Private Equity / Özel Sermaye :
Oturmuş, güçlü, belirli bir pazar payı elde etmiş şirketlere yapılan yatırımlardır. Venture
Capital'lerden genelde daha büyüktürler. Ayrıca VC'lere göre private equity daha uzun sürelidir, yani
yatırımdan çıkış olarak adlandırabileceğimiz süre daha uzundur.
7- Business Valuation / Şirket Değerlemesi: Şirketin tahmini piyasa değerini gösteren işlemdir.
Şirketin satışı ya da yatırım alma süreçlerinde gereklidir.
8- Term Sheet / Ön Protokol: Yatırım anlaşması ile ilgili ön sözleşme metnidir. 3 - 4 sayfada
istenilenler özetlenir.
9- Break Even Point / Başa baş Noktası: Gelir ve giderin eşit olduğu noktadır. Kara geçiş noktası
olarak da adlandırılır.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 10
10- Return on Investment ( ROI ) / Yatırım Getirisi: Yaptığınız yatırımın size geri dönüşünü gösteren
bir veridir. Genelde ROI'ya göre yatırıma devam edip etmeme kararı alınır.
ROI = (Yatırımdan Gelen Kazanç – Yatırım Masrafı) / Yatırım Masrafı
11- Unicorn: 1 Milyar Dolarlık değerlemeye ulaşan girişime verilen isimdir.
12- Preferred Stock / İmtiyazlı Hisse: Bu hisselere sahip olanlar oy hakkı, ek ödeme gibi imtiyazlara
sahiptir.
13- Dilution : Bir hissedarın şirketteki pay oranının azalmasına verilen isimdir.
14- Anti - Dilution: Sermaye artırımlarında sermaye koymadan hisse oranının sabit kalmasıdır
15- Drag Along:Büyük ortak hissesini satar ise küçük ortaklar da satmak zorundadır. Buna drag along
denir.
16- Tag Along: Büyük ortak hissesini satar ise küçük ortaklar da satışa kendi hisselerinin de dahil
edilmesini isteyebilir. Bu duruma tag along denir.
16- Joint Venture / Ortak Girişim: 2 ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, bir yatırım projesi
için birlikte hareket etmek için oluşturdukları ortak işletme yapısına verilen isimdir.
17- Merger / Şirket Evliliği / Birleşme: İki firmanın, hukuki varlıklarını sona erdirerek, yeni yasal
unvanla bir araya gelmeleri sonucu, her türlü varlık ve yükümlülüklerin yeni oluşturulan firmaya
devredilmesi ya da bu iki firmadan birinin diğerine katılmasına verilen isimdir.
18- Acquisition: Bir şirketin diğer bir şirket tarafından satın alınmasına verilen isimdir.
19- Due Diligence / Durum Tespiti: Yatırımcının yatırım yapmak ya da bir şirketin başka bir şirketi
satın alma sürecinde şirketi, girişimciyi, iş fikrini ve pazarı araştırma sürecine girmesi işidir. Genellikle
danışmanlık firmaları tarafından yürütülür.
20- Initial Public Offering ( IPO ) / Halka Arz: İlk halka arz için kullanılan kısaltmadır.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 11
Tabağınızdaki lezzet tesadüf değildir…
Soğuksu Mah.Muratpaşa
Anadolu Lisesi- CarfourSA yanı
Muratpaşa/Antalya
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 12
İNSANLIĞIN GELECEĞİ İÇİN TEK ÇARE: SÜRDÜRÜLEBİLİR GİRİŞİMCİLİK
Prof.Dr.Fulya Sarvan
Akdeniz Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi
Genç girişimcilerinin insanlığın geleceği açısından bugün dikkatle izlemesi gereken çok
önemli gelişmeler var. Küresel iklim değişikliği alarm çanları çalıyor. Uzmanlar, çok acil
önlemler en kısa zamanda dünya çapında yürürlüğe sokulamadığı takdirde, çevresel iklim
felaketlerinin insanlığın sonunu getirebileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyorlar. İklim
değişikliğiyle ilgili en yetkin bilimsel kurum olan “Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin
(IPCC) son raporunda iklim sistemindeki ısınmanın hiçbir tartışmaya meydan bırakmayacak
şekilde açık olduğu ve kolektif bir bilinç uyanmadıkça ve genel bir seferberlik ortaya
konmadıkça, yapılan şeylerin sonraki nesillerin geleceğini ipotek altına almaktan öteye
gitmeyeceği belirtiliyor. Panelin (IPCC) 2014 sonunda yayınladığı 5. Değerlendirme Raporu
sentezinde küresel ortalama sıcaklık artışını güvenli limit olan 2 derecenin altında tutabilmek
için 2030’a kadar düşük karbonlu elektrik ve enerji verimliliğine yıllık olarak 100 milyar dolar
yatırımın şart olduğu ortaya konuldu. Bu tespitler yeni yatırımların ve mevcut uygulamaların
mutlaka yönelmesi gereken hedeflere işaret etmek suretiyle, en fazla iş dünyasını ve
potansiyel girişimcileri ilgilendiriyor.
30 Kasım-12 Aralık 2015 tarihleri arasında PARİS’te toplanan COP21 Zirvesi’nde (Birleşmiş
Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Toplantısı) 196 devletin,küresel ortalama
sıcaklık artışını yüzyıl sonuna kadar maksimum 2 derece ile sınırlamak için, bağlayıcı,
ölçülebilir ve verilen taahhütleri gözden geçirme mekanizmalarını da içeren bir anlaşmaya
imza koyması hedeflendi. Bu toplantının sonuçları insanlığın geleceği açısından kritik nitelikte
önem taşıyor. İklim değişikliğine yol açan karbondioksit salınımlarının sınırlandırılması siyasi
kararlar açısından hükümetlerin sorumluluğunda olmakla birlikte, kararların hayata
geçirilmesi açısından büyük ölçüde iş dünyasının sorumluluğunda olduğu son yirmi beş yıldır
kabul gören bir gerçektir.Küresel iklim değişikliğinin her geçen gün daha fazla hissedildiği
günümüzde, sürdürülebilir kalkınma, paydaş katılımı, kurumsal sosyal sorumluluk, çevresel
etki, Küresel Raporlama Standartları (GRI), entegre raporlama gibi konular artık, sadece
uluslararası şirketlerin değil tüm işletmelerin kurumsal stratejilerine dahil etmeleri gereken
önemli konular arasına girmiştir.Nitekim, ekonomik ve çevresel kazanımların bir arada
sağlanması hedefine odaklanmış yeşil (çevre dostu) girişimcilik sürdürülebilir üretim ve
tüketim (STÜ) biçimlerine hizmet eden girişimcilik faaliyetlerini içeren geniş bir uygulama
alanını kapsamaktadır.
Ülkemizde de son yıllarda sürdürülebilir işletmeciliğin hızla yayılımında etkili olan Yeşil İş
Konferansları 7 yıldır Ekim aylarında Sürdürülebilirlik Akademisinin organizasyonunda
gerçekleştirilmektedir. Bu konferanslar iş dünyası için sürdürülebilir gelecek temellerine
dayanan bir iş modelinin kaçınılmaz olduğu gerçeği ile iş dünyasının liderlerini ve tüm
tarafları buluşturmayı hedeflemektedir. Bu buluşmalarda, sürdürülebilir girişimciliğin
kapsamı içine giren çok yönlü meseleler tartışılmakta, iyi uygulama örnekleri ve gelecek
projeksiyonları ile geleceğin sürdürülebilir iş dünyası şekillendirilmektedir. Türk iş hayatının
öncü firmaları ve kişileri tarafından kurulan Sürdürülebilirlik Akademisi ve İş Dünyası ve
Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) ülkemizin bu alandaki ufkunu genişletmeye ve bu
alanda yenilikçi sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamaya çalışmaktadır.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 13
Sürdürülebilir girişimcilik, “enerji” ve “atık yönetimini” ön plana almakla birlikte çok geniş
çeşitlilikte yatırım alanlarını kapsamaktadır.
Potansiyel genç girişimcilerin kendilerini sürdürülebilirlik kavramlarıyla geleceğe
hazırlamaları,yeşil girişimcilik için mevcut ve potansiyel alanları araştırmaları ve geleceğin iş
dünyasını inşa edecek kadrolara katılmaya hazır olmaları çok önemlidir.
Bu görüşlerden hareketle, genç girişimcilere ilham kaynağı olması ümidiyle yazımı
Sürdürülebilirlik Akademisi’nin Geleceğe Çağrısı ile bitirmek istiyorum.
Sürdürülebilir gelecek için;

 7,6 milyar insanın refah içerisinde yaşam hakki için,
Sürdürülebilir iş modellerine geçişi ve iş modellerinde kökten değişimi teşvik etmek için,
 Dünyayı sürdürülebilir markalar ile yenilemek için,
 Dünya kaynaklarının gelecek nesilleri düşünerek tüketilmesini sağlamak için,
 İnsana yakışır işler ve iş koşulları için,
 Kadınlara eğitim ve ekonomik gelişim fırsatları sunmak için,
İş dünyası, devlet ve toplum paydaş işbirliğine olan inancımız dünden daha da fazla…
Gelecek için birlikte ortak değer yaratmaya sizi de davet ediyoruz…
ARTI DİL KURSU KONYAALTI ŞUBESİ
SERDAĞ YILDIRIM EĞİTİM KURUMLARI
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 14
ÖĞRENCİLERLE RÖPORTAJ
Tuğçe Mert- [email protected]
Öğrencilerin girişimcilik nedir? Cevapları
1-
Düştüğün yerden kalkabilmek
SEVİNÇ
MAJİZADE İLETİŞİM FAKÜLTESİ RADYO SİNEMA TV
2-
Sosyal olmalı, fütürist yaklaşabilmeli
SEMRA SARI EDEBİYAT FAKÜLTESİ
İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI
3-
İnsanın yeni, farklı arayışlar içine girmesi
AYLİN AYHAN SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE
BÖLÜMÜ
4-
Gözüpekliliktir, herhangi bir konuda risk
alabilmektir ERGİN BARIŞIK MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
MAKİNA MÜHENDİSİ
5- Özgüvendir, planlı programlı bir hayatla düzenli bir şekilde zaman yönetimiyle buna
uyabilmektir TOLGA SÖZEN TIP FAKÜLTESİ DOKTOR
6- Savunacağı projelere, düşüncelere hakim olmak. HAVVA NUR ÇAKMAK HEMŞİRELİK
FAKÜLTESİ HEMŞİRE
7- Atak olmalı son gündemi, günceli takip etmeli
TEVFİK TAYYAR İLETİŞİM FAKÜLTESİ
HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM
8- Bireyin riskleri göze alarak herhangi bir dalda yeni bir atılım yapması
ESRA KORKUT
İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM
9- Risk alarak az imkanla çok şey başarmak SULTAN GİZEM POLAT EDEBİYAT FAKÜLTESİ
TARİH BÖLÜMÜ
10-
Tüm korkulara ve alışılmış dışı
olanlara açık olmak ve kimsenin görmediği kimse
de olmayan vizyonları geliştirerek cesur
yaratmaktan korkmamak ARDA DAİ İLETİŞİM
FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM
1112-
Bir işe başlamak için atılan ilk adım. EDA SANLI MÜHENDİSLİK
Uygun fırsatta uygun bir şeyi yakalamak ve bu fırsatı değerlendirmek. BERK MUTLU
MÜHENDİSLİK
13-
Bir bireyin yeteneği olduğu alanda kendini gerçekleştirmesi MERVE ÇETİNER İİBF
ÇEKO
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 15
ARAŞTIRMA KONUSU
Expo 2016 Antalya
Elif ERİM- [email protected]
Antalya’da yaşayan bilir, her yerde bir Expo çılgınlığı. Nereye baksak onunla ilgili bir yazı,
görsel görüyoruz. Kimilerimiz biliyor ve böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyor;
kimilerimiz ise kulağa çalınan birkaç söylenti dışında pek bilgi sahibi değil. Öncelikle Expo “Dünya
Fuarı” olarak bilinen Türkçe de sergi olarak adlandırılan ve 19. Yüzyılın ortalarından beri düzenlenen
bir organizasyon olduğunu söyleyerek başlayalım. Resmi olarak Uluslararası Sergi Bürosu
(BIE)tarafından gerçekleştirilir. BIE 3 çeşit fuar düzenler. Bu seneki botanik konusunu içeriyor.
Genelde 3-6 ay arası sürer. Expo 2016, konusuyla da bütünleşerek 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk
bayramında kapılarını açıyor ve 30 Ekim’e kadar da sürmesi planlanıyor. Expo’lar 150 yıldan fazla
süreden beri düzenlenmektedir. İlk Expo 1851 yılında Londra’da düzenlenmiştir. Türkiye’de
düzenlenecek ilk Expo’ya, Antalya’nın ev sahipliği yapması biz Antalya’da yaşayanlar için büyük bir
ayrıcalık.
Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan 1121 dekarlık bir alanda gerçekleşecek Expo geleceğin,
sürdürülebilirliğin, yeşil bir dünyanın Türkiye’deki adımı olacak ve geleceğe ışık tutacaktır. Felsefesi
“Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya” , teması ise “Çiçek ve Çocuk” olarak düzenlenerek, “Geleceği
Yeşertmek” sloganıyla herkese örnek olacak bir proje olan Expo, bulunduğu alanda yapılan
düzenlemelerle gerek Türkiye’de, gerekse Antalya’da muhteşem peyzajı, güzellikleri ile insanları
buraya çekip dünya genelinde daha fazla tanınmamıza, Türkiye’de de böyle bir şehrin güzelliğini bir
kez daha anlamamıza katkı sağlayacak. Geçen yıl için, İzmir de “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar ve
Herkes İçin Sağlık” temasıyla aday olmuş fakat İtalya’nın adaylığı kabul edilmiş ve Milano şehrinde
gerçekleşen Expo 2015’de “Gezegeni Beslemek ve Yaşam İçin Enerji” teması işlenmiştir.
Türk ve yabancı sanatçıların da katkı sağladığı bu büyük projeye, birçok tanınan ünlüler de
ağaç dikmişlerdir. Hatta ulusal ve uluslararası alanlarda ülkemiz ve dünya sorunlarının çözümüne
katkıları olan, gelecek kuşaklara sanatları ve yaşam biçimleri ile güzel örnekler bırakan ünlülerin
diktikleri ağaçları barındıran ‘ünlüler ormanı’ da var. Onların adlarını da yaşatabilmek amacıyla da
yapılan ünlüler ormanı, geleceği yeşertmek temasıyla da Expo mantığını güzel bir şekilde
açıklamaktadır. Expo 2016 Antalya’nın sembol çiçeği şakayıktır. Birçok ülkede devlet bitkisi, kral çiçeği
olarak yetiştirilmiş. İsmin içinde ‘Türk’ geçen bize ait bir çiçektir.
Tabii daha Expo kapsamında birçok etkinlikler var. Kongreler, yarışmalar, gönüllülük
programları… Gönüllülük konusuna girmişken az bir şey bahsetmeden geçemeyeceğim çünkü bu
programa ben de dahil bir çok arkadaşım başvurdu ve bu kapsamda yer alan etkinliklerle takım ruhu,
yardımlaşma, arkadaşlık, birlikte hareket etme, keşfetme, tecrübe gibi bir çok olguları kazanmış
olacağız ve bununla birlikte üniversitemizin bulunduğu şehirde böyle bir etkinliğin gerçekleşmesi biz
öğrenciler için büyük bir fırsat olacak. Gönüllüler; ziyaretçi yönlendirmelerinde, etkinliklerde, çocuk
alanlarında, animasyon ve rehberlik konularında yardımcı olacaklar.
Expo 2016 ANTALYA Botanik Sergi Alanı, Aspendos Bulvarı’nı takiben Antalya Havaalanı
istikametinde, D400 Antalya-Mersin Karayolu üzerinde yer almaktadır. Özel halk otobüsleri, taksiler
ve özel araçlarla gidilebilir. Ayrıca sergi alanına, hafif raylı sistem ile ulaşım çalışmaları devam
etmektedir. Çalışmalar tamamlandıktan sonra ziyaretçiler Expo alanına rahat bir şekilde
gidebileceklerdir. Temel amacı dünya vatandaşlarının eğitilmesi olan Expo’lar eşsiz bir platformdur.
Biz de ülke olarak 2016 Expo’yu ülkemizde gururla ağırlamaktan onur duyuyoruz.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 16
. GİRİŞİMCİLİKTE KADIN
Kadın İstihdamı Üzerindeki Çelişki
Elif ERİM- [email protected]
Günümüzde ülke olarak kadınların ekonomideki rolleri konusunda bir çelişki yaşıyoruz.
Nedeni açık, kadınların yeteri kadar ekonomiye, iş hayatına sokulmaması. İstatistikler de bunları açık
olarak kanıtlıyor. TÜİK’in istatistiklerine göre istihdam oranı erkeklerde 65,2 iken kadınlarda 27,1.
Yine iş gücüne katılım da keza aynı, erkeklerde 71,5 iken kadınlarda 30,8. İşte daha nice farklı
alanlarda da bu oran böyle iken Finlandiya’nın ardından en fazla kadın CEO yetiştiren ikinci ülke
olmamız da bu durumdaki çelişkimizi de ortaya koyuyor. Bu farkların
altında elbette ilk akla gelenler; erkeklerin riski, kadınların ise riskten
kaçınarak büyümeyi seviyor olması, kadının evde çocuk bakıp ev ile
ilgilenmesi ve kariyerini bırakmasından korkulması, yine yapılan
araştırmalara göre kadının çocuk ve eş konularına erkeklerden daha
fazla önem vermesi, kadını iş hayatında gerileten sebepler olarak
verilebilir.
Yeni dünya düzeni büyülü kelimeye “sürdürülebilirlik” diyor.
Bu seneki 13. Ansiad Girişimcilik Haftasının da konu başlığı
sürdürülebilirlikti. Peki, bu sürdürülebilirlik nedir? Sürdürülebilirlik
kelime anlamı olarak; çeşitlilik ve üretkenliğin devamlılığı sağlanırken,
daimi olabilme yeteneğini korumak olarak tanımlanabilir. Çevresel, ekonomik ve sosyal
sürdürülebilirlik sağlandığı takdirde sürdürülebilir gelişme gerçekleşebilmektedir. Sürdürülebilirliği
sağlayan da kadındır.
Küresel sistem krizlerden çıkış anahtarını kadın olarak gösteriyor. Kadının istihdamı toplumsal
eşitlik ve kalkınmada en önemli göstergelerden biri. Geçtiğimiz aylarda da gündeme gelen doğum
izninin uzatılması aslında kadınların kısa bir süre daha, rahatça bebeğine bakabilmesinin yanı sıra ülke
ekonomisi için de önem teşkil ediyor. Çünkü yeterli izin alamayan anneler mecburen işlerini bırakmak
zorunda kalıyorlar. Bu da tam, kadınların ülke ekonomisindeki paylarını artırmaya yönelik çabaların
içerisinde bir hüsranla sonuçlanıyor. “Çalışan annelerin ilk 1000 günü” araştırmasına göre, daha önce
çalışıp da işi bırakan annelerin yüzde 56’sı kendini mutsuz hissediyor ve işini özlüyor. Yine buradan da
çıkarılabileceği gibi kadınları geri planda bırakmanın en büyük nedenini maalesef kesin olarak
çözebilmiş değiliz. 16 haftalık yasal doğum izninin artırılması ne kadar bu işi çözer orası bilinmez.
Fakat bunun dışında eğitimin de kadın istihdamında büyük rolü var. Eğitim seviyesinde düşüklük
gösteren ailelerde kız çocuklarının okumaması veya çalışmayıp evinin hanımı olması anlayışı sürdükçe
kadınların da sürdürülebilirliği sağlaması o kadar uzaklaşacaktır. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu
Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre toplumsal cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125’inci
sırada. Çalışanların sadece yüzde 27’si kadın.
Yurt içinde ve yurt dışında kadın istihdamını desteklemek amaçlı birçok girişim var. KOSGEB’in
2015 yılı en başarılı girişimci ödülünün sahibi, bir kadın. Genç girişimci Sedef Dördüncü yerli detoks
markası ile yılın kadın girişimcisi ödülünü almış. Yine Doğan Holding, kadın çalışanların desteklenmesi,
istihdamı ve iş hayatında yer almaları konusunda son derece duyarlılar. Sekiz üyeli Doğan Holding
Yönetim Kurulu, başkanları dahi, beşi kadın. Koç Holding de “Ülkem İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini
Destekliyorum” projesini 2006’dan bu yana yürütüyorlar.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 17
Eveet. Buraya kadar iyi güzel kadın istihdamını yükseltmek için yapılan çabalar, büyük
şirketlerin örnek olarak rol model olmaları, sürdürülebilirliğin ancak kadın istihdamıyla olması gibi
şeylerden bahsettik. Fakat şu var ki; Hürriyet gazetesinin 31 Ocak
2016 İK ekinde yayınlanan bir başlık “Kadına Eşitlik Lafta Kalacak”.
Peki, nerde o çabalar, nereye kayboldu? Haberde Mercer’ın 42
ülkeden 3,2 milyon çalışanla yaptığı ‘Kadınların İşgücüne Katılımı
Araştırması’nın sonuçları Davos Ekonomik Formu’nda açıklandı.
Araştırmaya göre gelecek 10 yılda da kadınlara iş hayatında eşitlik yok.
Alın size başka bir örnek daha Alfa yayınlarının Ekonomi Kitabı’nda”
GSYİH’da (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) Kadının Adı Yok” başlığıyla
toplumsal cinsiyet ve ekonomi konusuna bir başka çelişkiyi ele almış.
Kısaca orada yazılanı buraya aktarmak istiyorum. “ GSYİH, bir yıllık bir
sürede bir ekonomide cereyan eden işlemlerin değerini kayda geçirmeyi hedefler. Bunun anlamı tüm
ekonomik faaliyetleri temsil ettiği düşünülür. Ancak değerleri olsa bile ev içi emek ve çocuk bakımı
gibi piyasa dışı faaliyetleri dışlar. Bu faaliyetler çok büyük oranda kadınlar tarafından gerçekleştirilir.
GSYİH’da kadının adı yok.” Görüldüğü üzere kadının etkisi bir kez daha görmezden geliniyor. Yorum
sizin.
Yeni Zelanda’nın ilk kadın milletvekillerinden biri olan Marilyn Waring’in 1988’de yayımladığı
“Kadınlar Hesaba Katılmasaydı: Yeni Bir Feminist İktisat” adlı eserinde GSYİH’nin kadınların yaptıkları
işleri haddinden düşük bir biçimde kayda geçirdiğini iddia etti. Tabii o dönemdeki eleştiriler bu
günlere ışık tuttu. Mercer’ın araştırmasına göre lafta kalacak gibi gözükse de, ister geçmişte yapılan
eleştiriler, araştırmalar ister günümüzde yapılan faaliyetler, projeler hepsi bir çabanın ürünüdür ve
elbet bir gün filizlenecektir. Bunu ileriki zamanlarda göreceğiz. Yazıma son olarak Marilyn Waring’in
bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Biz kadınla, birbirimiz için gözle görülürüz, değerliyiz ve
milyarlarcayız; bu görünürlüğü ve değeri artık açıkça ifade etmeliyiz”.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 18
ARAŞTIRMA DOSYASI
MARDİN’NİN AZİZ’İ
Elif ERİM [email protected]
Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü alması Türkiye’yi doğusundan batısına birleştirdi. Sancar’ın
Nobel’i aldıktan sonraki röportajında, muhabirin sorduğu “Arap mısınız?” sorusuna verdiği cevap Türk
halkının yüreğine dokundu. İşte o sözler “Arap demenizi istemiyorum. Diyelim İstanbullu. Mutlaka
Bulgaristan, Yunanistan bir şey vardır. Doğudaki insanın da kanında Türk’ü de var, Kürt’ü de var;
Arap’ı var, Ermeni’si var, Yezidi’si var. Kalkıp bunları konu yaparsak, ne konuştuğumuzu unuturuz.
İngiltere’de kaç etnik grup var. Adama soruyorsunuz,
“İngiliz’im” diyor. Burada da “Amerikalıyım” dersin.
İstersen kökenini söylersin ama Amerikalı dedi mi, bitti.
Ben Mardinliyim. “ Türk’üm” diyorum”.
Ülkemizin gururu, Mardin’in Aziz’i Sancar, 8
Eylül 1946 tarihinde dünyaya gözlerini açar. 46 yılında,
Türkiye’nin 47 plakalı şehri Mardin’de bir çiftçi çocuğu
olarak hayat bulur. O dönemlerde Mardin’deki eğitim
şartları düşünüldüğünde; ailenin kalabalık olması ve okuma yazma bilmemelerine rağmen o engelleri
aşıp çocuklarının güzel bir eğitim alabilmeleri için nasıl çabaladılarsa, şimdi onların verdikleri
emeklerin meyvelerini biz ülke olarak gururla topluyoruz.
1963 senesidir ve Sancar yükselişin kapılarını yavaş yavaş aralamaya başlar. İlk basamağı olan
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak tıp alanında ilk adımlarını atar. 1969’da okulunu bitirip
onu yoğuran ve bugünlere gelmesinde faydası olan memleketine dönerek vefa borcu misali orada iki
yıl hekimlik yapar. Daha sonra eğitim basamaklarında daha da yükseğe çıkmak için TÜBİTAK bursu ile
Dallas’a giderek Dallas Texas Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji dalında doktora yapar. Günde 16-18
saat çalışır ve yasalar bu kadar çalışmaya izin vermiyor diye şikâyet edilir. Yale Üniversitesi’nde DNA
onarımı dalında doçentlik tezini tamamlar. Daha sonra DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve
biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdürür. ABD’deki Kuzey Carolina Üniversitesi’nde, kanser
tedavisinde ‘ritmik saat’ buluşuna imza atarak dünya çapında üne kavuşur. Artık Prof. Dr. Aziz Sancar
olmuştur ve 33 kitap, 415 bilimsel makale ve bu makalelere yapılan 12 binden fazla atıfla, bilimsel
araştırmada eşine az rastlanır bir başarıya imza atar. Aziz Sancar’ın bu başarısını Türkiye’de almış
olduğu eğitimle başladığını şu sözleriyle anlayabiliriz “Türkiye Cumhuriyeti bizim için olağanüstü
imkânlar yarattı. Benim bütün eğitimim parasızdı. Tıpta dünyanın en güzel öğretimini ücretsiz
gördüm. Buradaki başarımı, Türkiye’deki öğretimime adıyorum”. Aziz Sancar’ın Türkiye’deki iyi
eğitimi yurtdışında da devam eder.
Yıl 2015 olur ve Türkiye’de Nobel ödülü alan ikinci, bilim alanında bu ödülü alan ilk Türk
vatandaşı olma hakkı kazanır. Hücreleri hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini
koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nün sahibi olur. Ödüle
ABD’li Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte layık görülür. Kanser oluşumunda ve
tedavisinde önemli bir unsur olan DNA onarımı üzerinde yıllardır çalışan Sancar, bu mekanizmayı 35
yılda çözdüklerini, ancak bunun hastalara ulaşmasının biraz zaman alacağını ifade eder.Başarılarının
yanı sıra yardım severliğiyle de örnek alınacak bir insan olan Sancar; eşiyle beraber ABD’de okuyan
Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla Aziz&Gwen Sancar
Vakfı’nı kurmuştur. Aynı zamanda cömert bir insan da olan Sancar “En çok ülkem için sevindim.
Türkiye’ye bilim lazım, güç durumdan çıkıp Avrupa düzeyine varılması için bilim gerekli. O yönden
katkı sunduğum için de çok sevinçliyim” diyerek alçak gönüllülüğünü gösterir.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 19
ARAŞTIRMA KONUSU
Silikon Vadisi’ndeki 21 Türk
Sema GÜ[email protected]
Siber Dünyanın silikon vadisi, hepimiz devrin değiştiğini ve Teknoloji Çağı’nda yaşadığımızı
biliyor ve çağın gerektirdiği siber ticaret ve pazar arayışındaki yarışların ne denli dünyayı sardığına da
ikna olmuş durumdayız.
İlk olarak bu yer, Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde San Francisco vadisinde bulunur. İsmini bölgede
yoğun olarak silikon çip üretilmesinden alır. Tarihsel gelişimine baktığımızda 1800’lü yıllardan bu yana
adından sıkça bahsettirmektedir. Altının keşfedilmesiyle hazine avcılarının ilgi odağı olmuştur başta,
sonrasında Stanford Üniversitesi açılır ve kampüs yakınında bir şirket kurulur. Ardından tüm bölge
teknoloji şirketlerine devredilir, mucitler akın eder bölgeye; radyo, radar vs. ile elektroniğe giriş
yaparlar, Nobel ödülleri alınır. Artık dünyanın gözü kulağı bu teknoloji merkezindedir. İlk
mikroişlemci, ilk bilgisayar, arama motorları olan Yahoo, Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook
burada ortaya çıkar.
Kızışan rekabetle beraber markalarıyla, binalarıyla vadi kopyalanmaya çalışılsa da bu mümkün
değildir. Tüm bu dev markaların önemli bir ortak özelliği vardır ki aynı üniversiteden mezun olan
kuruculara sahiptirler. Maddi açıdan incelersek vadide melek yatırımlar milyon dolarlar ile başlıyor, B
serisi yatırımlar 9-10 milyon civarında seyredebiliyor. E-ticaret sahasıyla birlikte pazar payı 1
trilyondan fazla. Buna rağmen karmaşa içinde değil ve oldukça verimli. Ürün ortaya koymadan önce
senelerce ön geliştirme yapmıyor aylar hatta haftalar içerisinde üretime geçiyorlar. Yanlış, eksik
durumlarda tüm plandan vazgeçip yeni ve iyileştirilmiş bir planla devam ediliyor. Zamanla
kendiliğinden düzelir gibi ezberci mantık yok. Gelen fikir değerlendirmeye alınıyor ve
sonuçlandırılıyor.
İşi isteyenin karakteri, psikolojisi, idealleri işe yatkınlığını belirliyor ve vadide hakim olan “Daha iyisini
buluruz.” düşüncesi ile kolay vazgeçilebiliyor proje ve firmalardan.
Çalışanlar için adeta laboratuar görevi görüyor vadi. Örneğin; Google’dan ayrılan biri Yahoo’da
çalışabiliyor. Çeşitliliği, girişimci ve hedefleri olan kişi ve markaları destekleyerek onlara büyük kolaylık
sağlıyor ve dünyaya yayılmayı hedefliyor vadi sakinleri.
Bir sebep daha var ki bölgeyi aktif ve canlı tutuyor. Dünyanın çoğu ülkesinde ve Avrupa’da birçok
çalışan bir an önce emekli olmak ve huzurlu bir hayat yaşayarak ömürlerini tamamlamak istiyor.
Oysaki durum burada farklı. Bir oyun gibi görüyorlar çalışmayı. Bir yarış, bir eğlence gibi bakıyorlar
duruma. En kısa zamanda en çok ve en iyi ürünü üreten birinci oluyor.
Bu tatlı rekabet arttıkça firmaların ömrü uzuyor, kalkınıp tanınıyor ve tüm dünya bu birlikteliğe bağlı
hale geliyor, ihtiyaçlarını karşılıyor.
Büyümeye devam eden yüzlerce şirkete ev sahipliği yapan yerde en zeki girişimciler kısa zamanda
büyük bir servete kavuşuyorlar. Teknoloji gelişiyor ve en kısa zamanda çok fazla ürüne yetişmek
önemli. Bunları yapabilirim diyorsanız nereye gideceğinizi artık biliyorsunuz.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 20
1
Ali Dağlı
GP Bullhound, kurucu ortak
10 yılda Pozitron-Monitise, Sportsline-Viacom
birleşmesi gibi 70 birleşme ve satın alma
gerçekleştirdi.
2
Ali Hantal
Mezun.com, kurucu
3
Ali Kutay
WebAction, CEO
4
Aydın Şenkurt
FelicisVentures, kurucu
5
Aykut Karaalioğlu
Mobile Action, kurucu ve
CEO
6
Ayşegül İldeniz
Intel, Yeni Teknolojiler
DünyaB Yardımcısı
7
Babür Özden
Maana, kurucu ve CEO
8
Barış Gültekin
9
Barış Karadoğan
Google Now, Ürün Yönetim
Direktörü
HipDigital, CEO
10
Devrim Yaşar
Koding, kurucu ortak ve CEO
11
Ege Ertem
12
Emre Sokullu
Intel, Yeni Teknolojiler
Strateji ve İş Geliştirme
Direktörü
Grou.ps, CEO
Mezun.com, 16 yıllık geçmişiyle Amerika’daki
Türkler arasında çok yüksek bilinirliğe sahip.
Silikon Vadisi’nin önde gelen melek
yatırımcılarından, Teknoloji alanında girişim ve
yatırımları bulunuyor.
Vadi’nin en ünlü melek yatırımcılarından, Bugüne
kadar yatırım yaptığı 55 şirketin çıkış işlemlerinden
7,5 milyar dolar elde etti.
Mobil kullanıcı kazanımı alanında hizmet veren
şirketi Mobile Action’ın yatırımcıları arasında eBay
de bulunuyor.
55,9 milyar dolar ciro yapan şirketinin gelecek
tekonolojileri, yeni nesil ve giyilebilir teknolojiler
vizyonuna liderlik ediyor.
Bigdata ortamında şirketlere arama motoru hizmeti
sunuyor. Ortakları arasında GE ve Intel var.
TurkishSpark’ın kurucusu.
Akıllı telefonları adeta bir “kişisel asistan”a
dönüştürebilen uygulamanın fikir babası.
100 milyon dolara Google tarafından alınan
Like.com’un yatırımcılarından, Markaların satışını
artırmak için promosyon yapmalarını sağlıyor.
Bulutta duran yazılım geliştirme ortamı olarak
tanıtılabilecek Koding’i kardeşiyle kurdu. Koding’in
bünyesinde 100 bin yazılımcı var.
Intel’de Ayşegül İldeniz’den sonraki en üst düzey
Türk yönetici, 1,5 yıl önce atandı.
13
Emrecan Doğan
ScoreBeyond, kurucu ve CEO
14
Eren Bali
Udemy, kurucu ortak ve CEO
15
İbrahim Okuyucu
16
Kaan Meralan
Twitter, Büyüme Bölümü
Teknik Müdürü
Wanelo, Yazılım Mühendisi
17
Kerim Baran
CivicSolar, kurucu ortak ve
CEO
18
Ozan Yerli
Connected2mei kurucu
19
Selçuk Atlı
20
Şahin Boydaş
SocialWire-Boostable,
kurucu
MovieLaLa, kurucu
21
Tunç Doluca
MaximIntegrated, CEO
ABD’de startup kuran ilk Türk girişimcilerden.
Şirketi, dünyanın lider kapalı sosyal ağ platformları
arasında.
Her yıl yaklaşık 1 milyon öğrenciyi üniversite
sınavlarına hazırlıyor. Yazılımı, ABD’de 11 binden
fazla okulda kullanılıyor.
Köy okulundan çıkıp dünyanın konuştuğu
girişimciler arasına girdi. Online eğitim veren
Udemy, geleceği parlak şirketlerden.
4 yıl önce Silikon Vadisi’nde kurduğu şirketi
RollCall’ueBay’e satıp profesyonel hayata döndü.
Kadınlara yönelik sosyal paylaşım ve alışveriş
network’ünün hissedarı. Değeri 200 milyon dolara
yaklaşan şirketin 11 milyon üyesi var.
Yonja’nın kurucusu. 40 milyon dolar cirolu
CivicSolar’ın 10 yıl sonraki cirosunun 1 milyar dolar
olması bekleniyor. 7 bine yakın müşterisi var.
Chat yapmaya imkan veren Connected2me’yi global
bir şirket haline getirdi. 2,7 milyona yakın üyesi
bulunuyor.
2009’da ABD’ye bursla gitti. SocialWire ve Boostable
adlı iki şirket kurdu. 8 milyon dolar yatırım aldı.
Beyazkutu.com’u satıp Vadi’ye yerleşti. Film
tutkunları için geliştirdiği uygulamayla Hollywood’a
da yeni bir pazarlama alanı yarattı.
ABD’nin en fazla kazanan 400 CEO’su içinde yer aldı.
Şirketi, 2,45 milyar dolar ciro yapıyor.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 21
ARAŞTIRMA KONUSU
MUSTAFA KOÇ
Ruken Kalı[email protected]
29 Ekim 1960 yılında
Ankara’da dünyaya geldi.Mustafa
Koç,Rahmi Koç ve Çiğdem Simavi’nin
ilk çocuğudur.Kardeşleri Ali ve Ömer
Koç’tur. İlkokul öğrenimini bir devlet
okulunda görmüştür.1980 yılında
İsviçre’de Lyceum Alpinum Zuoz’u
bitirdikten sonra ABD’de George
Washington Üniversitesi İşletme
Bölümü’nden 1984 yılında mezun
olmuştur.
Çalışma yaşamına 1984’te Tofaş’ta müşavir olarak başlayan Koç ,Ram Dış Ticaret’te satış müdürlüğü
ve satış genel müdürlüğü görevlerini yapmıştır.
1992 yılında Koç Holding’e geçerek sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan,Yönetim Kurulu Üyeliği ve
Yönetim kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürütmüştür.2003’ten beri Koç Holding Yönetim Kurulu
Başkanı’dır.
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Onursal Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Üyesi olan
Koç,Finlandiya İstanbul Fahri Konsolosu’dur. Genç Başkanlar Organizasyonu üyesi olup, JP Morgan
Uluslararası Konseyi’nde.Rolls-Royce Uluslararası Danışma Kurullarına ve Cuoncil on Foreing Affairs
Uluslararası Konseyi’nde yer almaktadır.Bilderberg toplantılarının Yönetim Kurulu Üyesi’dir.2005
yılında İtalya hükümetinin Cavaliere D’Industria Nişanı ile ödüllendirilmiştir.
Mustafa Vehbi Koç, ekonomi ve sosyal kalkınmaya büyük önem veren ve bu alanda World
Monuments Fund ve Carnegie Vakfı ile BNP Paribas gibi saygın kuruluşlarca ödüllendirilen Koç
Ailesi’nin sosyal ve kültürel yaşama katkılarını hayata geçiren Vehbi Koç Vakfı’nın Yönetim Kurulu ve
Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın Mütevelli Heyeti üyesidir.
Eşi Caroline Giraud’dan Esra ve Aylin olmak üzere iki kızı vardır.Yabancı dil olarak Almanca ve
İngilizcesi vardır.
İstanbul Golf Kulübü’nün Başkanlığını yaptı,Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi oldu.
21 Ocak 2016’da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.Mustafa Koç’un ani vefatından sonra Yönetim
Kurulu Başkanlığı görevine kardeşlerinden Ömer Koç geçti.
Evet buraya kadar size internetten Mustafa Koç yazdığında karşınıza çıkacak olan ilk bilgileri sundum
ama bundan sonrası uzun araştırmalar sonucu elde edebileceğiniz ve vay be diyebileceğiniz bilgilerle
dolu.
Kaçımız Mustafa Koç’un Madame Tussauds Müzesi’nde yer alan Atatürk heykeli için yaptıklarını
biliyor? Çok azımız.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 22
Mustafa Koç Madame Tussauds Müzesi’nde bulunan Atatürk heykelinin aslına uygun olmamasına ve
büyük liderlerin heykellerini bulunduğu salonda değil de bir köşede bulunmasına içerlemiş ve bunu
düzeltmek için girişimlerde bulunmuş.
Nihayetinde müze yönetimiyle anlaşmıştır.Yeni heykelin yapımında ve müzeye yerleştirilmesinde Koç
Holding büyük bir rol üstlendi ve 10 Kasım 2005 tarihinde aslına uygun olan balmumu heykel asıl
olması gereken yer olan dünya liderlerinin heykellerinin bulunduğu salondaki yerini almıştır.29 Ekim
çocuğu,Cumhuriyet’in çocuğu adaşına olan vefa borcunu biraz da olsa ödemiştir.
Peki ya Mustafa Koç’un son hayalini duydunuz mu? Yeni Yüzyıl yazarı Zeynep Göğüş yazdığı yazıda
Mustafa Koç’un son hayalinin,Genarel Electiric’in beyaz eşya bölümünü satın alıp Arçelik’i dünya
lideri yapmak olduğunu söyledi.
Ancak Koç’ın ölümünden bir hafta önce General Electric beyaz eşya bölümünü 5.4 milyar dolara Çinli
Haier Grubu’na sattı.bize de sadece Ömer Koç’un abisinin son hayalini gerçekleştirmesini dilemek
düşer.
Ve sırada New York Metropolitian Müzesi’ndeki Osmanlı Sanat Galerisi var.Evet doğru tahmin
ediyorsunuz Mustafa Koç’un girişimleriyle açıldı.Bu sanat galerisi her yıl milyonlarca kişi tarafından
ziyaret ediliyor.Bu arada söylemesi ayıp Koç Grubu iki galeri için 10 milyon dolar ödemeyi kabul
etmişti.
Ben hep merak ederim başarılı insanların başarılarının arkasındaki gizli gücü benim gibi düşünen
vardır muhakkak.Bu düşünceme cevap olabilecek dede Vehbi Koç’un torunlarına mektuplarını
buldum.bu mektuplar bazılarımızı duygulandırırken bazılarımıza ise iş hayatında başarı basamaklarını
çıkarken kaynak olabilir.Ve işte o mektup:
“Mustafa Ram’da çalışıyor.Ömer’i Alpay beyin yanına vermişsin.Ali’yi de RAMERİCA’ya verdin.
Görebildiğime göre bu çocukları iyi yetişmeleri şart.Fakat Rahmi Koç’un oğlu muamelesi yapıldığını
görüyorum ve çok üzülüyorum.Ne geldikleri ne çıktıkları saat belli.İstedikleri yere gidiyorlar,diledikleri
seyahati yapıyorlar kimse sesini çıkarmıyor.
Onun için çalıştıkları şirketlerin müdürlerine özel olarak aşağıdaki projeye benzer bir mektup yazmam
lazım.Mesela Mustafa için;
Oğlum Mustafa Koç şirketinizde çalışıyor.İyi yetişmesi için Mustafa’nın diğer memurlar gibi işe
muntazam gelmesi,gitmesi ve verilen vazifeyi hakkıyla yapması lazım.Kendisine hiçbir şekilde Rahmi
Koç’un oğlu muamelesi yapılmaması ve Mustafa’ya da bu hissin verilmemesi icap eder.Mustafa
hakkında her üç ayda bir bana gizli olarak rapor vermenizi rica ediyorum.
Üç oğlum var,ileride bunlar kabiliyetlerine göre şirketlerde ve holdinglerde vazife alacaklardır.Onun
için bu hususa son derece dikkat etmenizi rica ederim.”
Vehbi,daha sonra torunlarına bir mektup yazıp, gazeteden kestiği bir haberi yolluyor.Üniversiteyi
kazanan bir gençle ilgili…”Sizlerinde ileride bu şekilde gazeteye geçmenizi isterim.”diyor ve ekliyor
”Bir baba oğluna bir apartman bırakacağı yerde en iyi şekilde yetiştirebilirse,bu üç apartman yerine
geçer.”
Bunlar benim Mustafa Koç’la alakalı internetten yaptığım araştırmalar sonucu yazdıklarım birde
sözlük yazarlarının yazdıkları var onlardan birkaç tanesini sizlerle paylaşmak isterim:
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 23
Farawaysoclose adlı bir kullanıcı ”Bugün Koç Holding’in başına geçen kişinin babası başa geçtiğinde 54
yaşındaydı,kendisi ise 43 yaşında,demek ki bayağı bir hırslı…”demiş vakti zamanında ve çok doğru
demiş.
Bluesman adlı kullanıcı ise biraz özele girmiş “1990 ve 1991 yıllarında yarışlara merak salmış ve Ford
Sierra Coswarth ile yarışmıştır.Ancak Rıfat Ababay adlı bir yazarın kendisi ile ilgili yaptığı bir yalan
haber Koç Ailesi’ni endişelendirmiş ve aile Mustafa Koç’a yarışları bırakması için baskı yapmış,o da
direk bırakmıştır.”Açıkçası bu konuyla ilgili araştırma yaptım haber başlığı var ama içeriğine
ulaşamadım.Ne kadar doğru ne kadar yanlış sizin takdirinize bırakıyorum.
Madame Tussauds Müzesi’ndeki heykel olayına çokça değinilmiş.Doğru şeyler gözden kaçmaz.
Ve son olarak Mazut adlı kullanıcı ”Gereksiz bir hamleyle ilgili doğru bir yorumda
bulunmuş.Türkiye’nin , dünyanın onlarca yıldır yaptığı otomobil üretimine değil,henüz bakir alanlarda
yerli üretime geçmesi lazım.”diyerek göz ardı edilen büyük yaramız olan konuya yönelik güzel bir
paylaşım yapmış.
Mustafa Koç’la alakalı yazılabilecek daha neler vardır ancak ben içinden en çarpıcı olanları aldım.
Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 24
4.Sanayi Devrimi
Eren Ersoy [email protected]
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde gerçekleşmesi düşünülen 4. sanayi devrimi ilk 3 devrimin
teknolojisini devirmek üzere.Bildiğimiz üzere ilk olarak 1784'te buhar gücüne dayalı makinelerin icadı,
1780'de elektrik enerjisinin kullanımı,1969'da bilgisayar teknolojisinin gelişimi ile dünya üretimde çağ
atlamıştı. 4. sanayi devrimi ise nesnelerin interneti olarak adlandırılan robotik üretim ve aynı
zamanda makinelerin kendi aralarında ki iletişimine dayanıyor. Endüstri 4.0diye de tabir edilen bu
üretim süreci tamamen insan faktörü dışında gelişiyor. Böylesi fabrikalarda bilgisayarlar ve
makinelerin dışında sensörler ve başka ekipmanlarda sürece dahil olabilecek. Tamamen insan yardımı
olmaksızın gerçekleşecek olan üretim sürecinde ise nesnelerin interneti Endüstri 4.0'ün itici gücü
olacak. 4. sanayi devriminin başını ise üretimin süper gücü Almanya'nın çekmesi bekleniyor.
Bosch Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Steve Young'a göre ''geçmişte birbirinden
bağımsız olan sektörler artık birbirine bağlanabilecek ve örneğin bir nakliye firması müşterisinin stok
azalmasına bağlı olarak siparişi kendi organize edebilecek. Buda mevcut sektörlerde iş yapısını
tümden değiştirilmesi demek.'' Young Bosch'un 250'den fazla üretim tesisinde Endüstri 4.0'ün
kullanıldığını, ana üretim üssünde stokların azalması halinde 2.000 parçanın otomatik olarak sipariş
edilebildiğini belirtiyor.
4. sanayi devrimi ile birlikte bilgisayarlaşma ve makineleşme üretim için harcanan miktarları
minimuma çekerken karları ise üst seviyeye çıkarıyor. Ama bu makineleşme dönemi aynı zamanda
işsizliğin artacağı anlamına da geliyor. Eğitim sisteminin bu sürece göre düzenlemesi bazı çevrelerce
işsizlik sorununu da ortadan kaldırabilir.
Almanya İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü'nün ekim ayında yayımlanan
verilerine göre Endüstri 4.0 ile birlikte490 bin istihdamın yok olması bekleniyor. Ancak devrim 430 bin
yeni istihdam alanı yaratıyor. Bu anlamda günümüz teknolojisi ile çalışan kişilerin işlerini kaybetmesi
söz konusu olabilir.
Endüstri 4.0 için olan çalışmalar sadece makine ve yazılım mühendisleri veya mobil iletişim
ağlarının değil aynı zamanda hukukçuların ve kamunun hep birlikte olan çalışmasına bağlı karmaşık
oluşumlar içeriyor. Avrupa'da 2011 yılından itibaren tartışılmaya başlanan Endüstri 4.0 Türkiye'de
henüz yeni yeni konuşulmaya başlandı. Tabi ki Türkiye'nin böylesi sistemler için alması gereken çok
yol var. Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Başkanı Hüseyin Halıcı'ya göre birinci
endüstri devrimini tamamen kaçıran, ikinci endüstri devrimini anlamaya çalışan, üçüncü endüstri
devrimini uygulayan bir ülke olarak Endüstri 4.0 devrimini üreten ve geliştiren bir ülke olmamız
gerekiyor.
Kaynakça: Derin Ekonomi
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 25
KÜLTÜR SANAT
Filiz TUR –[email protected]
Kişisel Gelişim Kitapları Önerileri
1. Evrenden Torpilim Var – Aykut Oğut
Aykut Oğut kitapta kendi yaşadıklarından yola çıkarak, gerçekten istenildiği takdirde başarılamayacak
hiçbir şeyin olmadığının altını çiziyor. Kendisinin daha önce 150 kg olduğunu, hiç dil bilmeden
Amerika’ya gittiğini, daha sonra 70 kg’a düştüğünü, Amerika’da seslendirme işleri yapacak kadar
İngilizcesini geliştirdiğini ve her eline attığı şeyin altın bir yumurtaya dönüştürdüğünü anlatan
eğlenceli ve öğretici bir kitap.
“Eğer mutluluk formülünüz şöyle ise,
FALANCA OLAYIN OLMASI = MUTLULUK.
Falanca olay olmadığında bu formül aynen şöyle değişir:
FALANCA OLAYIN OLMAMASI = MUTSUZLUK.
Bu da demektir ki, mutluluğunuz aslında pamuk ipliğine bağlı. Başkalarının ne dediğine, nasıl
davrandığına, olayların nasıl geliştiğine bağlı. Yani HER AN DEĞİŞEBİLİR! Valla kolay gelsin. İnsan
herhalde böyle bir mutluluk anlayışı ile kafayı yer. Çok ciddiyim.
“BİR MAĞARAYA ÇEKİLİP, BEN ERDİM ARTIK, bir tarafım göğe yükseldi, oramdan buramdan ışıklar
saçıyorum” demek çok kolay. Gelin, şehrin göbeğinde, kavga gürültünün ortasında, trafiğin içinde, ev
kirası öderken, patronla kavga ederken “ERİN”, ben de göreyim.”
2-Üstün Başarı – Acar Baltaş
* Çalışmak istediğiniz halde çalışamıyorsanız
* Sıkıntı ve kaygılarınızdan ötürü dikkatinizi toplayamıyorsanız,
* Yaklaşan sınavların baskısı altında eziliyorsanız,
* Öğrendiklerinizi hatırlayamıyorsanız.
Bu kitapta:
* Öğrenmenin özünü ulaşarak başarılı olmanın yolarını
* Çalışma davranışınızı, sınav kaygınızı ve stres düzeyinizi ölçmek için özel testleri,
* Hızlı okuma ve bilgiyi özümleme tekniklerini,
* Unutmayı önleme ve hafızayı geliştirme için özel yöntemleri,
* Öğrenmenin bilimsel esaslarını ve ÜSTÜN BAŞARI’ya ulaşmanın anahtarlarını bulacaksınız..
“Başarılı olmak için hedefinizi (amacınızı) tespit edin. Başarı için, öğrencinin hayattan ne beklediğini
amacının ne olduğunu bilmesi gerekir. Başarılı olmanın tek ve mutlak ölçüsü iyi bir üniversiteye
girmek, herkesin gıpta ettiği bir mesleğe sahip olmak değildir. Elbette önemlidir ama insan, yetenekli
olduğu çok değişik alanlarda, severek yapabileceği çeşitli işlerde kendini ortaya koyabilmişse,
yaşamdan zevk alan biri ise, başarılı olmuş demektir. Hayatta en büyük amaç mutlu olmaktır. Her şey
bunun uğruna yapılmaktadır. Ancak herkesin mutlu olmak için kullandığı araçlar farklıdır.”
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 26
3- Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır – Ahmet Şerif İzgören
Kişisel gelişim kitaplarına düşkün herkesin kısa sürede okuyup bitireceği, okurken eğleneceği
ve öğrendiklerini tekrar hatırlayacağı güzel sözler ve hikâyelerden oluşmuş sıcak ve içten bir kitaba
imza atmış A. Şerif İzgören. Kim olduğunuz, benlik, alışkanlıklar, sevgi, işiniz, olumlu düşünce, hayat,
dinlemek, mücadele, iyilik, idealler, hırs, gülümsemek, değer vermek, karar almak, doğallık, üretmek,
anlamak, görünüş, inanç, iletişim, yurt sevgisi başlıkları altında kısacık hikâyelerle örülmüş bu kitapla
gözünüzden kaçırdıklarınızı, üzüntülerinizin ve başarısızlıklarınızın kaynağını saptayabilir, belki de
harekete geçmeyi bekleyen diğer yarınızı uyandırabilirsiniz.
“Başınıza gelen ve kötü sandığınız bir çok olayı hatırlasanız bile. Üç sene sonra düşündüğünüzde
yüzünüze bir gülümseme gelir. Hayat size verilmiş en büyük armağandır. Değerini anlamasanız bile en
azından hak etmeye çalışın. Hayatın ne kadar büyük bir armağan olduğunu anlamanız için başınıza
mutlaka büyük bir acı gelmesini beklemeyiniz.
Gülümsemek size iç huzur getirir. Beyin vücut kaslarının hareketlerini takip eder ve hormon dengesini
değiştirir. En mutsuz anınızda gülümseyin rahatladığınızı görürsünüz. Gülümsemek iletişime değer
katar.”
4-Eşitler Evi – Üstün Dökmen
Üstün Dökmen, Eşitler Evi: Küçük Şeyler-4’te, ailede, işyerinde baskıcı tavırları açıklarken,
eşitler evinin oluşturulması için bireylere düşen sorumlulukları da anımsatıyor. Evimizde, insan temel
ölçüt olarak alınıyorsa, herkes birbirine eşitse, evimiz eşitler evi oluyor. Evin beyi, kendini reis olarak
görüyorsa esirler evindesiniz demektir. Tüm sorun, esirler evini, eşitler evine çevirmek. Yazar, bize
örneklerle, güncel olaylarla, eşitler evini kurmayı öğretiyor.
“Sözgelimi; kadın eşine: ”Bana bir gün göstermedin” diyorsa, burada, eşitsiz karı-koca ilişkisi vardır.
Toplumda, erkeğe abartılı değer verilmesi, eşitler evini bozan bir olgu. Erkeğin kadına öfkesi, baskısı
da eşitler evini, esirler evine çeviriyor. Öfkenin oluşmasında, “model alma”, “eski senaryolar”,
“beklenti yoğunluğu”, “bastırılmış korkular” vb. etkili oluyor. Çocuklar, büyüdüklerinde ailede
gördüklerini yansıtıyorlar
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 27
Son Yıllara Damgasını Vuran Filmler
1-) Kış Uykusu-Nuri Bilge Ceylan
Filmin hikayesi Aydın'ın gerçekle arasındaki mesafeyi kapatıp
kapatamayacağı sorununun etrafında şekillenir.
Film, "entelektüel" üzerine odaklanmıştır ve hikayedeki diğer
karakterler "entelektüel"in durumunu netleştirme işlevini
üstlenmiştir. Filmde "entelektüel"in temsilcisi olarak yer alan
Aydın'ın en büyük sorunu "tembellik" olarak görünmektedir. Ablası
Necla ile diyaloglarında Necla'nın acımasızca belirttiği gibi Aydın
sorumluluk almaktan, kendisiyle gerçek anlamda yüzleşmekten
korkan ve kaçan bir kişidir. Bu eleştirileri yapan Necla da Aydın'ın
sert eleştirilerine maruz kalır: tek yaptığı küsmek, şikayet etmek ve
küçümsemektir. Bu iki tip başkalarının çelişkilerini görmekte çok başarılı ama kendilerini tanımakta
bir o kadar cahildirler. Aydın'ın genç karısı ise bu döngüyü kırmak için tavır alan tek kişi gibi
görünmektedir.
Aydın ve Nihal'in diyaloglarında gördüğümüz şey ise Aydın'ın ise Nihal'i bilgi, yaş, tecrübe gibi
avantajlarını kullanarak sindirme çabası, buna karşılık Nihal'in Aydın'dan bıkmış olduğudur. Bu üç kişi,
yan karakterlerden biri olan Suavi (Tamer Levent) ile birlikte "üst sınıf"ın temsilcileridir.
Filmde alt sınıfın temsilcileri ise Aydın'ın, oteldeki işlerin ve Kapadokya'daki mülklerin idaresini
bıraktığı Hidayet (Ayberk Pekcan); Aydın'ın kiracısı olan İmam Hamdi (Serhat Kılıç) ve ailesidir. Hidayet
ve İmam arasındaki ilişki, Aydın'ın sorumluluklarından kaçmasının maliyetini gözler önüne
sermektedir. Aydın'ın ve Necla'nın çelişkileri, farkında olmadıkları bencillik ve ikiyüzlülükleri filmde
oldukça rafine detaylarla, incelikle işlenmiştir.
Kış Uykusu'nun Nuri Bilge Ceylan'ın diğer filmlerinden daha çok gişe hasılatı elde etmesinin sebebi,
filmin hikayesini son derece dürüstçe, açık yüreklilikle ve zekaya hitap eden inceliklerle anlatmış
olması gibi görünmektedir. Film, içerdiği ciddi bir sınıf eleştirisi, kara komedi detayları ve portre
çalışmaları ile Türk sinemasının çıtasını oldukça yükseğe taşımaktadır. Kış Uykusu, sınıfsal eleştirinin
saldırmadan, karikatürize etmeden, düşmanlık üretmeden veya kahraman yaratmadan da
başarılabileceğini göstermesiyle dünya sinema diline yeni bir soluk getirmiştir.
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 28
2-) 12 Yıllık Esaret
1841'de New York'ta yaşayan Solomon
Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir
adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon,
özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği
için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik
işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için
Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt
üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir
çiftlikte köle olarak çalışması için satarlar.
Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm
emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı
kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon
acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden
öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan
br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır.
Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne
yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...
Antalya’da Ziyaret Edilmesi Gereken Yerler
1-Çakırlar Köy Kahvaltısı
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Güzel bir
gün için en gerekli şey doyurucu bir kahvaltı.
Madem doyurucu olsun dedik doğaya da yakın
olsun, iştahımız açıldıkça açılsın demi.uzun
uzun sohbetler edilsin.temiz hava alalım.
İnanın hem doğa da hem temiz hem sakin bir
yer arıyorsanız burası harika bir seçim
olacaktır 
2-Sokak Kitap Cafe : Eğer eski yeni fark etmeksizin birçok kitabın arasında olmaktan mutluysanız
mutlaka uğrayın derim.Sahafçıdan yada normal bir kütüphaneden ne farkı var diye düşünebilirsiniz
şöyle ki; illa buradan bir kitap almak zorunda değilsiniz,isterseniz oradan bir kitap seçer okur,ister
satar,ister kiralarsınız.Tek artısı bu da değil; hoş sohbet,gülen yüz,sıcak bir kahve,duvarlarında sizin
yazılarınız ve sevimli mi sevimli bir köpekleri var.Caddenin ortasında kitap+ kahve +o caddenin
koşuşturması = harika vakit.Gitmiş okumuş birisi olarak bu yazıyı bitirir bitirmez gidin derim 
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 29
Bahar havalarında ne yapsak diye
düşünmeyin.Elinizde dondurmanız,
kulağınızda müzik ,en yakın arkadaşınız yada
sevgiliniz yanınızdaki…Herhangi bir yerinden
girip yürüyün nasıl ve nereye olduğu fark
etmez bu sokaklarda.Tek diyebileceğim şey
güzel havada yapılan huzurlu bir yürüyüşün
mutlu edemeyeceği kimse yok.Yorulun; kahve
ve ya bir çay için.Nerede mi? Onun içinde bir
yer biliyoruz 
3-Kaleiçi Sokakları
4-Caffebus
gerek yok değil mi?
Oturun ve Antalya’yı
dinleyin.Karaalioğlu
Parkı’na doğru yol
alalım.Tekne turlarını bir
de üstten izleyin burada

:
Wolksvagen'in içerisine eklenen
kahve makineleri ile nostaljik bir
atmosferde kaliteli kahveleri sizlerle
buluşturmakta.Bugünkü çay
siparişiniz bir Wolksvagen’den
geliyor.Daha samimisi olamaz
sanırım.Yoruldunuz ve harika bir
havayı kapalı alanlarda heba etmeye
ARTI DİL KURSU KONYAALTI ŞUBESİ
SERDAĞ YILDIRIM EĞİTİM KURUMLARI
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 30
GKT OVERLOK DERGİSİ
Sayfa 31

Benzer belgeler