Tagalong golf
Transkript
Tagalong golf
GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 5 DÜNDEN BUGÜNE GKT: METEHAN EROL 7 AKADEMİK DANIŞMAN GÖZÜYLE GKT: DOÇ. DR. BURCU DEMİREL UTKU 8 8.ULUSAL GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ: SİNEM AYGÜZER 9 TANIMLAR: SEMA GÜRDEN 10 GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TERİMLER: SEMA GÜRDEN 13 İNSANLIĞIN GELECEĞİ İÇİN TEK ÇARESÜRDÜRÜLEBİLİR GİRİŞİMCİLİK: PROF. DR. FULYA SARVAN 14 ÖĞRENCİLERİN GİRİŞİMCİLİK NEDİR? CEVAPLARI: TUĞÇE MERT 16 EXPO 2016 ANTALYA: ELİF ERİM 17 KADIN İSTİHDAMI ÜZERİNDEKİ ÇELİŞKİ: ELİF ERİM 19 MARDİN’NİN AZİZİ: ELİF ERİM 20 SİLİKON VADİSİ’NDEKİ 21 TÜRK: SEMA GÜRDEN 22 MUSTAFA KOÇ: RUKEN KALIN 25 4. SANAYİ DEVRİMİ: EREN ERSOY 26 BAŞARISIZLIĞA BAHANE BAŞARIYA SEBEP: RUKEN KALIN 27 KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI ÖNERİLERİ: FİLİZ TUR 31 ANTALYA’DA ZİYARET EDİLMESİ GEREKEN YERLER: FİLİZ TUR GİRİŞİMCİLİK VE KARİYER TOPLULUĞU’NUN DÖNEMDE İKİ KEZ YAYINLANIR. SAYI: 1 MART/NİSAN 2016 GENEL KOORDİNATÖR ŞADİYE KARAÇİL YAYIN KURULU PROF. DR. FULYA SARVAN DOÇ. DR. BURCU DEMİREL UTKU METEHAN EROL RUKEN KALIN ELİF ERİM SEMA GÜRDEN SİNEM AYGÜZER FİLİZ TUR TUĞÇE MERT EREN ERSOY EGEHAN ÇETİN HALKLA İLİŞKİLER TUĞÇE MERT REKLAM SORUMLUSU ALTAN ÖZCAN ZANA BORAK KASIM DURAK EREN KARAOĞLU GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 3 EDİTÖR YAZISI Şadiye Karaçil- [email protected] GKT Overlok Dergi'mizin ilk sayısında ekibimiz adına sizlere "merhaba" demekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu olarak Canlılığı, özgünlüğü, dinamikliği büyük bir heyecanla hedefleyerek girişimcilik aşkını sizlerle de paylaşmak için için kollarımızı sıvadık. Üniversite çalışmayı, kendisine ve çevresine faydalı üretimler yapmayı ilke edinmiş insanların doğru şekilde kanalize olmasına destek verecek kuvvet olmalıdır. Peki girişimcilik, girişimci olmak nedir? ? Aslında anlamamız gereken hayatta attığımız adımların diğerlerinden nasıl bir fark yarattığıdır. Düşünün. Geride, şimdiye kadar bıraktığınız, aklınıza gelen maddi ve manevi değerlerinizi irdeleyin, sorgulayın. O anda aklınıza ne geldi ise, onlar hayatınıza yön vermiş üretimleriniz yani girişimlerinizdir; sizi etkileyen, "sizi" anlatan, sizi geleceğe taşıyacak olan. İşte bu konuların üniversite ile alakası nedir demiyorsunuz herhalde ? Ama şu aklınıza hemen gelmiş de olabilir; "derginin bu konu ile alakası nedir?" Kısa ve öz ; "yazı" tabii ki. Yazı ki nesilleri nesillere taşıyan en büyük icattır. Günümüzde o kadar çok şey yazılıyor ki, bu kadar yazılanı nereye sığdıracağız derken, sanal kütüphane yazılımlarının üretilmesi de o kadar şaşırtıcı olmuyor aslında. İşte bu çalışan bir neslin emeklerinin ürünleridir. E - dergiler, e - kütüphaneler, e - üniversiteler, e - devlet...vs. Bunların hepsini oturup irdelediğimiz zaman karşımıza yine yapılan girişimler çıkmakta. İşte bu bilgileri sizlere aktarma görevini üstlenen bir ekip olarak "susmuyoruz" diyen bir sağduyuyla, üretime, girişimlerimizle katkıda bulunmak isteyenlere basamak olmak için bu dergiyi sizlere armağan ediyoruz . İlk sayımızın heyecanı ve mutluluğuyla herkese tekrar merhaba ... GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 4 DÜNDEN BUGÜNE GKT Metehan Erol [email protected] Akdeniz Üniversitesi Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu olarak,14 yıldır iş,sanat ve spor dünyasını üniversitemizin öğrencileriyle buluşturan etkinlikler yapmaktayız.Sadece üniversitemizin veya bölgenin değil,ülkemizin en aktif,en başarılı öğrenci kulüplerinden biriyiz.Nitekim en yüksek tirajlı ekonomi dergisi olan “Capital Dergisi”nin Mayıs 2015’te yapmış olduğu araştırmaya göre Akdeniz GKT,Türkiye’nin en iyi 13 öğrenci kulübü arasında gösterilmiştir.Bununla birlikte girişimcilik ekosisteminin önemli temsilcilerinden olan “E-tohum”,29 Şubat 2016’da düzenlediği “E-tohum Girişimcilik Zirvesi”nde yılın en iyi 10 öğrenci kulüpleri listesini yayınlamış (alfabetik sıraya göre) ve kulübümüze bu listede yer vermeyi uygun görmüştür.Yine,GKT’nin her yıl Nisan ayının son haftasında düzenlediği “Sanat ve Kariyer Zirvesi” etkinliği,”Fikr-i Cümbüş Kurumsal İletişim Ajansı” tarafından “En İyi Öğrenci Organizasyonu” ödülünü almıştır. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 5 Peki,bu kadar ödüller alan,başarılı organizasyonlar yapan GKT ne zaman ve nasıl kuruldu? Ne gibi aşamalardan ve dönüm noktalarından geçti? rağmen GKT’nin Akdeniz Üniversitesi’nin resmi bir öğrenci topluluğu olarak kurulmasına izin vermemiştir.Bununla da kalmayıp,şu an ofisimizin yer aldığı İktisadi ve İdari Bilimler GKT,2002 Ekim ayında İİBF Girişimcilik ve Kariyer Grubu adıyla kurulmuştur.Sağlık,Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, -o zamanki adıyla “Mediko”-kurucularımızın yoğun çabasına Fakültesi’nin o zamanki dekanından ilk ofis talep ettiklerinde odadan kovulmuşlar,konferans salonu tahsisi isteminde bulunduklarında ise hayatlarında yemedikleri fırçayı yemişlerdir. O dönem özellikle İşletme Bölümü öğretim üyelerinin desteğini alan GKT,düzenlemiş olduğu başarılı organizasyonlarla ses getirmeye başlamış,yerel iş dernekleriyle iş birliklerine imza atmış ve bunun sonucunda 2006 yılında Sağlık,Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın talebiyle Akdeniz Üniversitesi ‘nin resmi bir öğrenci topluluğu olmaya hak kazanmıştır.Başarılı etkinliklerine devam eden GKT,zamanla iş insanlarının yanı sıra,Sanat camiasının da gündemdeki isimlerini üniversitemize söyleşilerde,konuk etmiş,böylelikle medyada da bilinirliğini arttırmıştır. Tabi,ofis istediğimizde bizi odasından kovan dönemin dekanını yıllar sonra yaklaşık 1000 kişinin önünde onurlandırmamız da bizim diğer bir farkımız olmuştur. İlk sayımızda tarihçemize böyle kısa bir giriş yaptık.Bir sonraki sayımızda kurucularımız ve dünden bugüne yapılan önemli etkinlikler hakkında eski üyelerimizle iş birliği içerisinde bilgiler vereceğiz. 2.sayımızda görüşmek dileğiyle… GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 6 AKADEMİK DANIŞMAN GÖZÜYLE GKT Doç.Dr.Burcu Demirel UTKU Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu Akademik Danışmanı [email protected] Sekiz yıl mı geçmişti gerçekten? “Akademik danışmanımız olur musunuz?” diyen gencecik, azimli, hevesli, hayalleri olan öğrencilerimin ofisimin kapısını ürkek tavırlarla çalmalarının üzerinden… Onlar yola çıkalı 14 yıl oldu. Ama başardıkları, yol aldıkları yıllardan çok daha fazla. Bir avuç gönüllü hayalperest ile çıkılan bu yol, şimdi 1500’ün üzerinde üyesi ile üniversitemizin en çok üyesi olan, en çok ses getiren etkinliklerine ev sahipliği yapan, iş dünyasına adını altın harflerle yazdırmış, bir öğrenci topluluğu olmaktan çıkarak kendi içerisinde bir girişimcilik okuluna dönüşmüştür. Düzenlediği tüm etkinliklerde hedef kitlemiz olan öğrencilerimize yeni ufuklar açarak, kariyer planlarına yön verecek, onların girişimci ruhlarının oluşmasına olanak sağlayacak birbirinden kıymetli konuklara ev sahipliği yaparak yerel ve ulusal basının da sıklıkla dikkatini çekmiştir. Kıymet verme derecenizi mi gösterir, hissettiklerinizi bir türlü yazıya dökecek bir kelime bulamamak bilinmez ama bu güzide topluluğun akademik danışmanı olmak; onlardan öğrendiklerimle, bana kattıkları değer ile tarifsiz bir haz vermekte... Beni bile memur zihniyetinden çıkartıp girişimci ruha büründürdükleri için, en önemlisi de güzel dostlukları için tüm topluluk üyelerine ve gece gündüz bitmek bilmeyen bir heves ile çalışan yönetim kadrosuna teşekkür etmek ne yavan bir kelime olarak kalmakta… Yolunuz… Yolumuz… Girişimcilik hikayeleri ile dolsun… GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 7 8.ULUSAL GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ Sinem Aygüzer [email protected] Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu olarak, yerel ve ulusal partnerlerimizin katkılarıyla düzenlediğimiz Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nin 8-9-10 Mart tarihlerinde Atatürk Konferans Salonu'nda 8.sini gerçekleştirdi. Türkiye'nin ve Antalya'nın önde gelen iş adamlarını bir araya getiren zirve yoğun ilgi gördü. 20 den fazla konuşmacının ilham dolu hikayelerini bizlerle paylaştığı zirve'de Yerel Girişimcilik, Tekno girişimcilik, GYİAD-Teoriden Pratiğe, Antalya'nın Markaları, Melek Yatırımcılık, Kişisel Gelişim Eğitimleri ve Başarı Öyküleri ele alı 8. Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nde 'Girişimcilik Ekosistemi', 'Yeni Nesil Girişimcilik e-ticaret' gibi konulara değinildi. 3 gün süren Zirve'de İndex Group CEO&YK Baş. Erol Bilecik, HP Ortadoğu, Akdeniz ve Afrika Satış ve Dağıtım Kanalları Direktörü Serdar Urçar, Medianova CEO-GYİAD Baş. Serkan Sevim, Mobiroller&Avekon CEO Erol Kabadayı, Aslan Groups YK Baş. Ümit Aslan, Indus Colsulting Kurucu Danışman-GYİAD Akademi Komitesi Eş Baş. Efsun Yüksel Tunç, GAMA Plastik CEO-GYİAD YK Baş. Yard. Yiğit Savcı, Deren Kim. San. Tic. A. Ş. YK Üyesi-COSMED Markasının Yaratıcısı Deren Öztürk, Kişisel Gelişim Uzmanı Selim Geçit, İstanbul Startup Angels Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, Yemeksepeti.com Kurucu Ortağı- Galata Business Angels Üyesi Melih Ödemiş, Youth Holding YK Baş. Emrah Kaya ve daha birçok değerli isim konuşmacı olarak yer aldı. 8. Ulusal Girişimcilik Zirvesi'nde Youth Store, Antalya Gazozu ve Ceysu standlarına ilgi büyüktü. Stand ekibimiz katılımcılarımızla markaların verdiği hizmetler hakkında değerli bilgiler paylaştı. 8. Ulusal Girişimcilik Zirvesi'ne ait, panel ve stand fotoğrafları için sosyal medya (facebook, twitter ve instagram) hesaplarımıza göz atabilirsiniz. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 8 TANIMLAR Sema GÜ[email protected] GİRİŞİMCİ KİMDİR? -Girişimci iş “Ya tutarsa” düşüncesiyle değil,”Bu iş olacak” diye başlamalı.Fikrini hayata geçirmek için her şeyini ortaya koyan ve buna rağmen başarısız olmayı göze alabilen kişi,iyi bir girişimcidir. -Girişimci, bir problemi çözmek için üretim yapan ve çabuk vazgeçmeyen kişidir.Hem maddi hem manevi anlamda kişisel özverilerde bulunabilmelidir. -Girişimci olmayı,sadece para kazanmak olarak görmemesi lazım .Ayrıca “Benim iyi bir fikrim var,bana biri para verirse bunu yaparım” diyen kişiden girişimci olmaz.”Çok iyi bir fikrim var ve ben bunu yapmak için arabamı satacağım” diyen kişi girişimcidir. Melek Yatırımcılar henüz yolun başında olan (Start-up) iş fırsatına yatırım yaparak işletmelerin büyümeleri veya gelişmeleri için sermaye sağlarlar. Başka bir ifadeyle yüksek risk ve yüksek büyüme potansiyeli içeren firmalara, kuruluşlarının çok erken bir döneminde yatırım yapan özel yatırımcılardır. Yaptığı yatırım miktarıyla doğru orantılı olarak girişimden hisse almakla birlikte genelde bireysel destek ve danışmanlık sunarlar. Finansal faktörlerin yanı sıra; ekonomik, sosyal ve kişisel sebepler de yatırım kararlarını etkiler. Karar alma sürecine iç görülerini eklemekte sakınca görmeyen melek yatırımcılar bu yatırımdan çıkış yapana kadar girişimin bir parçası olmayı tercih ederler. Kaynak : bireyselyatirimci.com AR-GE Araştırma ve geliştirme (veya kısaca ArGe) OECD tarafından, "bilgi dağarcığını -Girişimcilik hobi değildir.İşi hayata geçirdikten sonra ona odaklanmak ve tüm enerjiyi o fikre ayırmak gerekir.Gündüzleri var olan işinde çalışıp akşamları bir şeyler yapmaya uğraşmakla girişimci olunmaz. artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılması" olarak tanımlanmıştır. Kaynak : Wikipedia Kaynak : Start Up Dergisi MELEK YATIRIMCI? Daha önce hiç uygulanmamış bir fikriniz var ya da hayata geçmiş bir projeye yeni bir bakış açısı katarak değerlendirmek istiyorsunuz. Fikrinizin yol haritasını çıkarttınız, sunumunuz hazır. Projenize inanıyor ve başarısız olacağına dair tek bir şüphe duymuyorsunuz. Tek eksiğiniz ise size finansal destek sağlayacak birilerini bulmak. Başka bir ifadeyle, girişiminizi değerlendirip ona kaynak sağlayacak bir yatırımcı arıyorsunuz. Bu noktada melek yatırımcı devreye giriyor. İNOVASYON İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, iş yeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.İnovasyon, yeni fikirleri (ürün, metot veya hizmet gibi) değer yaratan çıktılara dönüştürme sürecidir. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 9 GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TERİMLER Sema GÜ[email protected] 1- Angel Investor / Business Angel / Melek Yatırımcı: Gelecek vaat eden fakat sermaye sıkıntısı çeken girişimlere bireysel olarak hem finansman hem de bilgi birikimi ve tecrübelerini aktaran, girişimlere network anlamında da yardımcı olan kişilerdir. 2- Seed Capital / Tohum Sermayesi: Girişimcinin sahip olduğu projelerin hayata geçebilmesi için ihtiyacı olan ön sermayedir. 3- Crowdfunding / Kitle Fonlaması: Girişimin ihtiyaç duyduğu finansmanın, bu girişime inanan ve yatırım yapmak isteyen bir topluluk tarafından sağlanmasına verilen isimdir. 4- Incubator / Kuluçka Merkezi: Kuluçka merkezleri, yeni kurulan girişimlerin hayatta kalabilmeleri için ve yardım sağlamak amaçlı kurulan iş çevreleridir. Bu merkezler henüz başlangıç aşamasında olan girişimlere ofis, mentor ve sermaye desteğinde bulunurlar. 5- Venture Capital / Risk Sermayesi: Yeni kurulmuş , risk taşıyan girişimlere yapılan finansal yatırımlardır. Çoğunlukla fikir halindeki girişimlere değil, uygulanmaya başlanmış girişimlere destek olurlar ve bu destek girişim halka açılana ( IPO ) kadar devam edebilir. 6-Private Equity / Özel Sermaye : Oturmuş, güçlü, belirli bir pazar payı elde etmiş şirketlere yapılan yatırımlardır. Venture Capital'lerden genelde daha büyüktürler. Ayrıca VC'lere göre private equity daha uzun sürelidir, yani yatırımdan çıkış olarak adlandırabileceğimiz süre daha uzundur. 7- Business Valuation / Şirket Değerlemesi: Şirketin tahmini piyasa değerini gösteren işlemdir. Şirketin satışı ya da yatırım alma süreçlerinde gereklidir. 8- Term Sheet / Ön Protokol: Yatırım anlaşması ile ilgili ön sözleşme metnidir. 3 - 4 sayfada istenilenler özetlenir. 9- Break Even Point / Başa baş Noktası: Gelir ve giderin eşit olduğu noktadır. Kara geçiş noktası olarak da adlandırılır. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 10 10- Return on Investment ( ROI ) / Yatırım Getirisi: Yaptığınız yatırımın size geri dönüşünü gösteren bir veridir. Genelde ROI'ya göre yatırıma devam edip etmeme kararı alınır. ROI = (Yatırımdan Gelen Kazanç – Yatırım Masrafı) / Yatırım Masrafı 11- Unicorn: 1 Milyar Dolarlık değerlemeye ulaşan girişime verilen isimdir. 12- Preferred Stock / İmtiyazlı Hisse: Bu hisselere sahip olanlar oy hakkı, ek ödeme gibi imtiyazlara sahiptir. 13- Dilution : Bir hissedarın şirketteki pay oranının azalmasına verilen isimdir. 14- Anti - Dilution: Sermaye artırımlarında sermaye koymadan hisse oranının sabit kalmasıdır 15- Drag Along:Büyük ortak hissesini satar ise küçük ortaklar da satmak zorundadır. Buna drag along denir. 16- Tag Along: Büyük ortak hissesini satar ise küçük ortaklar da satışa kendi hisselerinin de dahil edilmesini isteyebilir. Bu duruma tag along denir. 16- Joint Venture / Ortak Girişim: 2 ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, bir yatırım projesi için birlikte hareket etmek için oluşturdukları ortak işletme yapısına verilen isimdir. 17- Merger / Şirket Evliliği / Birleşme: İki firmanın, hukuki varlıklarını sona erdirerek, yeni yasal unvanla bir araya gelmeleri sonucu, her türlü varlık ve yükümlülüklerin yeni oluşturulan firmaya devredilmesi ya da bu iki firmadan birinin diğerine katılmasına verilen isimdir. 18- Acquisition: Bir şirketin diğer bir şirket tarafından satın alınmasına verilen isimdir. 19- Due Diligence / Durum Tespiti: Yatırımcının yatırım yapmak ya da bir şirketin başka bir şirketi satın alma sürecinde şirketi, girişimciyi, iş fikrini ve pazarı araştırma sürecine girmesi işidir. Genellikle danışmanlık firmaları tarafından yürütülür. 20- Initial Public Offering ( IPO ) / Halka Arz: İlk halka arz için kullanılan kısaltmadır. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 11 Tabağınızdaki lezzet tesadüf değildir… Soğuksu Mah.Muratpaşa Anadolu Lisesi- CarfourSA yanı Muratpaşa/Antalya GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 12 İNSANLIĞIN GELECEĞİ İÇİN TEK ÇARE: SÜRDÜRÜLEBİLİR GİRİŞİMCİLİK Prof.Dr.Fulya Sarvan Akdeniz Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Genç girişimcilerinin insanlığın geleceği açısından bugün dikkatle izlemesi gereken çok önemli gelişmeler var. Küresel iklim değişikliği alarm çanları çalıyor. Uzmanlar, çok acil önlemler en kısa zamanda dünya çapında yürürlüğe sokulamadığı takdirde, çevresel iklim felaketlerinin insanlığın sonunu getirebileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyorlar. İklim değişikliğiyle ilgili en yetkin bilimsel kurum olan “Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporunda iklim sistemindeki ısınmanın hiçbir tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde açık olduğu ve kolektif bir bilinç uyanmadıkça ve genel bir seferberlik ortaya konmadıkça, yapılan şeylerin sonraki nesillerin geleceğini ipotek altına almaktan öteye gitmeyeceği belirtiliyor. Panelin (IPCC) 2014 sonunda yayınladığı 5. Değerlendirme Raporu sentezinde küresel ortalama sıcaklık artışını güvenli limit olan 2 derecenin altında tutabilmek için 2030’a kadar düşük karbonlu elektrik ve enerji verimliliğine yıllık olarak 100 milyar dolar yatırımın şart olduğu ortaya konuldu. Bu tespitler yeni yatırımların ve mevcut uygulamaların mutlaka yönelmesi gereken hedeflere işaret etmek suretiyle, en fazla iş dünyasını ve potansiyel girişimcileri ilgilendiriyor. 30 Kasım-12 Aralık 2015 tarihleri arasında PARİS’te toplanan COP21 Zirvesi’nde (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Toplantısı) 196 devletin,küresel ortalama sıcaklık artışını yüzyıl sonuna kadar maksimum 2 derece ile sınırlamak için, bağlayıcı, ölçülebilir ve verilen taahhütleri gözden geçirme mekanizmalarını da içeren bir anlaşmaya imza koyması hedeflendi. Bu toplantının sonuçları insanlığın geleceği açısından kritik nitelikte önem taşıyor. İklim değişikliğine yol açan karbondioksit salınımlarının sınırlandırılması siyasi kararlar açısından hükümetlerin sorumluluğunda olmakla birlikte, kararların hayata geçirilmesi açısından büyük ölçüde iş dünyasının sorumluluğunda olduğu son yirmi beş yıldır kabul gören bir gerçektir.Küresel iklim değişikliğinin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde, sürdürülebilir kalkınma, paydaş katılımı, kurumsal sosyal sorumluluk, çevresel etki, Küresel Raporlama Standartları (GRI), entegre raporlama gibi konular artık, sadece uluslararası şirketlerin değil tüm işletmelerin kurumsal stratejilerine dahil etmeleri gereken önemli konular arasına girmiştir.Nitekim, ekonomik ve çevresel kazanımların bir arada sağlanması hedefine odaklanmış yeşil (çevre dostu) girişimcilik sürdürülebilir üretim ve tüketim (STÜ) biçimlerine hizmet eden girişimcilik faaliyetlerini içeren geniş bir uygulama alanını kapsamaktadır. Ülkemizde de son yıllarda sürdürülebilir işletmeciliğin hızla yayılımında etkili olan Yeşil İş Konferansları 7 yıldır Ekim aylarında Sürdürülebilirlik Akademisinin organizasyonunda gerçekleştirilmektedir. Bu konferanslar iş dünyası için sürdürülebilir gelecek temellerine dayanan bir iş modelinin kaçınılmaz olduğu gerçeği ile iş dünyasının liderlerini ve tüm tarafları buluşturmayı hedeflemektedir. Bu buluşmalarda, sürdürülebilir girişimciliğin kapsamı içine giren çok yönlü meseleler tartışılmakta, iyi uygulama örnekleri ve gelecek projeksiyonları ile geleceğin sürdürülebilir iş dünyası şekillendirilmektedir. Türk iş hayatının öncü firmaları ve kişileri tarafından kurulan Sürdürülebilirlik Akademisi ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) ülkemizin bu alandaki ufkunu genişletmeye ve bu alanda yenilikçi sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamaya çalışmaktadır. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 13 Sürdürülebilir girişimcilik, “enerji” ve “atık yönetimini” ön plana almakla birlikte çok geniş çeşitlilikte yatırım alanlarını kapsamaktadır. Potansiyel genç girişimcilerin kendilerini sürdürülebilirlik kavramlarıyla geleceğe hazırlamaları,yeşil girişimcilik için mevcut ve potansiyel alanları araştırmaları ve geleceğin iş dünyasını inşa edecek kadrolara katılmaya hazır olmaları çok önemlidir. Bu görüşlerden hareketle, genç girişimcilere ilham kaynağı olması ümidiyle yazımı Sürdürülebilirlik Akademisi’nin Geleceğe Çağrısı ile bitirmek istiyorum. Sürdürülebilir gelecek için; 7,6 milyar insanın refah içerisinde yaşam hakki için, Sürdürülebilir iş modellerine geçişi ve iş modellerinde kökten değişimi teşvik etmek için, Dünyayı sürdürülebilir markalar ile yenilemek için, Dünya kaynaklarının gelecek nesilleri düşünerek tüketilmesini sağlamak için, İnsana yakışır işler ve iş koşulları için, Kadınlara eğitim ve ekonomik gelişim fırsatları sunmak için, İş dünyası, devlet ve toplum paydaş işbirliğine olan inancımız dünden daha da fazla… Gelecek için birlikte ortak değer yaratmaya sizi de davet ediyoruz… ARTI DİL KURSU KONYAALTI ŞUBESİ SERDAĞ YILDIRIM EĞİTİM KURUMLARI GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 14 ÖĞRENCİLERLE RÖPORTAJ Tuğçe Mert- [email protected] Öğrencilerin girişimcilik nedir? Cevapları 1- Düştüğün yerden kalkabilmek SEVİNÇ MAJİZADE İLETİŞİM FAKÜLTESİ RADYO SİNEMA TV 2- Sosyal olmalı, fütürist yaklaşabilmeli SEMRA SARI EDEBİYAT FAKÜLTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI 3- İnsanın yeni, farklı arayışlar içine girmesi AYLİN AYHAN SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE BÖLÜMÜ 4- Gözüpekliliktir, herhangi bir konuda risk alabilmektir ERGİN BARIŞIK MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSİ 5- Özgüvendir, planlı programlı bir hayatla düzenli bir şekilde zaman yönetimiyle buna uyabilmektir TOLGA SÖZEN TIP FAKÜLTESİ DOKTOR 6- Savunacağı projelere, düşüncelere hakim olmak. HAVVA NUR ÇAKMAK HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ HEMŞİRE 7- Atak olmalı son gündemi, günceli takip etmeli TEVFİK TAYYAR İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM 8- Bireyin riskleri göze alarak herhangi bir dalda yeni bir atılım yapması ESRA KORKUT İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM 9- Risk alarak az imkanla çok şey başarmak SULTAN GİZEM POLAT EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ 10- Tüm korkulara ve alışılmış dışı olanlara açık olmak ve kimsenin görmediği kimse de olmayan vizyonları geliştirerek cesur yaratmaktan korkmamak ARDA DAİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM 1112- Bir işe başlamak için atılan ilk adım. EDA SANLI MÜHENDİSLİK Uygun fırsatta uygun bir şeyi yakalamak ve bu fırsatı değerlendirmek. BERK MUTLU MÜHENDİSLİK 13- Bir bireyin yeteneği olduğu alanda kendini gerçekleştirmesi MERVE ÇETİNER İİBF ÇEKO GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 15 ARAŞTIRMA KONUSU Expo 2016 Antalya Elif ERİM- [email protected] Antalya’da yaşayan bilir, her yerde bir Expo çılgınlığı. Nereye baksak onunla ilgili bir yazı, görsel görüyoruz. Kimilerimiz biliyor ve böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyor; kimilerimiz ise kulağa çalınan birkaç söylenti dışında pek bilgi sahibi değil. Öncelikle Expo “Dünya Fuarı” olarak bilinen Türkçe de sergi olarak adlandırılan ve 19. Yüzyılın ortalarından beri düzenlenen bir organizasyon olduğunu söyleyerek başlayalım. Resmi olarak Uluslararası Sergi Bürosu (BIE)tarafından gerçekleştirilir. BIE 3 çeşit fuar düzenler. Bu seneki botanik konusunu içeriyor. Genelde 3-6 ay arası sürer. Expo 2016, konusuyla da bütünleşerek 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramında kapılarını açıyor ve 30 Ekim’e kadar da sürmesi planlanıyor. Expo’lar 150 yıldan fazla süreden beri düzenlenmektedir. İlk Expo 1851 yılında Londra’da düzenlenmiştir. Türkiye’de düzenlenecek ilk Expo’ya, Antalya’nın ev sahipliği yapması biz Antalya’da yaşayanlar için büyük bir ayrıcalık. Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan 1121 dekarlık bir alanda gerçekleşecek Expo geleceğin, sürdürülebilirliğin, yeşil bir dünyanın Türkiye’deki adımı olacak ve geleceğe ışık tutacaktır. Felsefesi “Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya” , teması ise “Çiçek ve Çocuk” olarak düzenlenerek, “Geleceği Yeşertmek” sloganıyla herkese örnek olacak bir proje olan Expo, bulunduğu alanda yapılan düzenlemelerle gerek Türkiye’de, gerekse Antalya’da muhteşem peyzajı, güzellikleri ile insanları buraya çekip dünya genelinde daha fazla tanınmamıza, Türkiye’de de böyle bir şehrin güzelliğini bir kez daha anlamamıza katkı sağlayacak. Geçen yıl için, İzmir de “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar ve Herkes İçin Sağlık” temasıyla aday olmuş fakat İtalya’nın adaylığı kabul edilmiş ve Milano şehrinde gerçekleşen Expo 2015’de “Gezegeni Beslemek ve Yaşam İçin Enerji” teması işlenmiştir. Türk ve yabancı sanatçıların da katkı sağladığı bu büyük projeye, birçok tanınan ünlüler de ağaç dikmişlerdir. Hatta ulusal ve uluslararası alanlarda ülkemiz ve dünya sorunlarının çözümüne katkıları olan, gelecek kuşaklara sanatları ve yaşam biçimleri ile güzel örnekler bırakan ünlülerin diktikleri ağaçları barındıran ‘ünlüler ormanı’ da var. Onların adlarını da yaşatabilmek amacıyla da yapılan ünlüler ormanı, geleceği yeşertmek temasıyla da Expo mantığını güzel bir şekilde açıklamaktadır. Expo 2016 Antalya’nın sembol çiçeği şakayıktır. Birçok ülkede devlet bitkisi, kral çiçeği olarak yetiştirilmiş. İsmin içinde ‘Türk’ geçen bize ait bir çiçektir. Tabii daha Expo kapsamında birçok etkinlikler var. Kongreler, yarışmalar, gönüllülük programları… Gönüllülük konusuna girmişken az bir şey bahsetmeden geçemeyeceğim çünkü bu programa ben de dahil bir çok arkadaşım başvurdu ve bu kapsamda yer alan etkinliklerle takım ruhu, yardımlaşma, arkadaşlık, birlikte hareket etme, keşfetme, tecrübe gibi bir çok olguları kazanmış olacağız ve bununla birlikte üniversitemizin bulunduğu şehirde böyle bir etkinliğin gerçekleşmesi biz öğrenciler için büyük bir fırsat olacak. Gönüllüler; ziyaretçi yönlendirmelerinde, etkinliklerde, çocuk alanlarında, animasyon ve rehberlik konularında yardımcı olacaklar. Expo 2016 ANTALYA Botanik Sergi Alanı, Aspendos Bulvarı’nı takiben Antalya Havaalanı istikametinde, D400 Antalya-Mersin Karayolu üzerinde yer almaktadır. Özel halk otobüsleri, taksiler ve özel araçlarla gidilebilir. Ayrıca sergi alanına, hafif raylı sistem ile ulaşım çalışmaları devam etmektedir. Çalışmalar tamamlandıktan sonra ziyaretçiler Expo alanına rahat bir şekilde gidebileceklerdir. Temel amacı dünya vatandaşlarının eğitilmesi olan Expo’lar eşsiz bir platformdur. Biz de ülke olarak 2016 Expo’yu ülkemizde gururla ağırlamaktan onur duyuyoruz. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 16 . GİRİŞİMCİLİKTE KADIN Kadın İstihdamı Üzerindeki Çelişki Elif ERİM- [email protected] Günümüzde ülke olarak kadınların ekonomideki rolleri konusunda bir çelişki yaşıyoruz. Nedeni açık, kadınların yeteri kadar ekonomiye, iş hayatına sokulmaması. İstatistikler de bunları açık olarak kanıtlıyor. TÜİK’in istatistiklerine göre istihdam oranı erkeklerde 65,2 iken kadınlarda 27,1. Yine iş gücüne katılım da keza aynı, erkeklerde 71,5 iken kadınlarda 30,8. İşte daha nice farklı alanlarda da bu oran böyle iken Finlandiya’nın ardından en fazla kadın CEO yetiştiren ikinci ülke olmamız da bu durumdaki çelişkimizi de ortaya koyuyor. Bu farkların altında elbette ilk akla gelenler; erkeklerin riski, kadınların ise riskten kaçınarak büyümeyi seviyor olması, kadının evde çocuk bakıp ev ile ilgilenmesi ve kariyerini bırakmasından korkulması, yine yapılan araştırmalara göre kadının çocuk ve eş konularına erkeklerden daha fazla önem vermesi, kadını iş hayatında gerileten sebepler olarak verilebilir. Yeni dünya düzeni büyülü kelimeye “sürdürülebilirlik” diyor. Bu seneki 13. Ansiad Girişimcilik Haftasının da konu başlığı sürdürülebilirlikti. Peki, bu sürdürülebilirlik nedir? Sürdürülebilirlik kelime anlamı olarak; çeşitlilik ve üretkenliğin devamlılığı sağlanırken, daimi olabilme yeteneğini korumak olarak tanımlanabilir. Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik sağlandığı takdirde sürdürülebilir gelişme gerçekleşebilmektedir. Sürdürülebilirliği sağlayan da kadındır. Küresel sistem krizlerden çıkış anahtarını kadın olarak gösteriyor. Kadının istihdamı toplumsal eşitlik ve kalkınmada en önemli göstergelerden biri. Geçtiğimiz aylarda da gündeme gelen doğum izninin uzatılması aslında kadınların kısa bir süre daha, rahatça bebeğine bakabilmesinin yanı sıra ülke ekonomisi için de önem teşkil ediyor. Çünkü yeterli izin alamayan anneler mecburen işlerini bırakmak zorunda kalıyorlar. Bu da tam, kadınların ülke ekonomisindeki paylarını artırmaya yönelik çabaların içerisinde bir hüsranla sonuçlanıyor. “Çalışan annelerin ilk 1000 günü” araştırmasına göre, daha önce çalışıp da işi bırakan annelerin yüzde 56’sı kendini mutsuz hissediyor ve işini özlüyor. Yine buradan da çıkarılabileceği gibi kadınları geri planda bırakmanın en büyük nedenini maalesef kesin olarak çözebilmiş değiliz. 16 haftalık yasal doğum izninin artırılması ne kadar bu işi çözer orası bilinmez. Fakat bunun dışında eğitimin de kadın istihdamında büyük rolü var. Eğitim seviyesinde düşüklük gösteren ailelerde kız çocuklarının okumaması veya çalışmayıp evinin hanımı olması anlayışı sürdükçe kadınların da sürdürülebilirliği sağlaması o kadar uzaklaşacaktır. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre toplumsal cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125’inci sırada. Çalışanların sadece yüzde 27’si kadın. Yurt içinde ve yurt dışında kadın istihdamını desteklemek amaçlı birçok girişim var. KOSGEB’in 2015 yılı en başarılı girişimci ödülünün sahibi, bir kadın. Genç girişimci Sedef Dördüncü yerli detoks markası ile yılın kadın girişimcisi ödülünü almış. Yine Doğan Holding, kadın çalışanların desteklenmesi, istihdamı ve iş hayatında yer almaları konusunda son derece duyarlılar. Sekiz üyeli Doğan Holding Yönetim Kurulu, başkanları dahi, beşi kadın. Koç Holding de “Ülkem İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” projesini 2006’dan bu yana yürütüyorlar. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 17 Eveet. Buraya kadar iyi güzel kadın istihdamını yükseltmek için yapılan çabalar, büyük şirketlerin örnek olarak rol model olmaları, sürdürülebilirliğin ancak kadın istihdamıyla olması gibi şeylerden bahsettik. Fakat şu var ki; Hürriyet gazetesinin 31 Ocak 2016 İK ekinde yayınlanan bir başlık “Kadına Eşitlik Lafta Kalacak”. Peki, nerde o çabalar, nereye kayboldu? Haberde Mercer’ın 42 ülkeden 3,2 milyon çalışanla yaptığı ‘Kadınların İşgücüne Katılımı Araştırması’nın sonuçları Davos Ekonomik Formu’nda açıklandı. Araştırmaya göre gelecek 10 yılda da kadınlara iş hayatında eşitlik yok. Alın size başka bir örnek daha Alfa yayınlarının Ekonomi Kitabı’nda” GSYİH’da (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) Kadının Adı Yok” başlığıyla toplumsal cinsiyet ve ekonomi konusuna bir başka çelişkiyi ele almış. Kısaca orada yazılanı buraya aktarmak istiyorum. “ GSYİH, bir yıllık bir sürede bir ekonomide cereyan eden işlemlerin değerini kayda geçirmeyi hedefler. Bunun anlamı tüm ekonomik faaliyetleri temsil ettiği düşünülür. Ancak değerleri olsa bile ev içi emek ve çocuk bakımı gibi piyasa dışı faaliyetleri dışlar. Bu faaliyetler çok büyük oranda kadınlar tarafından gerçekleştirilir. GSYİH’da kadının adı yok.” Görüldüğü üzere kadının etkisi bir kez daha görmezden geliniyor. Yorum sizin. Yeni Zelanda’nın ilk kadın milletvekillerinden biri olan Marilyn Waring’in 1988’de yayımladığı “Kadınlar Hesaba Katılmasaydı: Yeni Bir Feminist İktisat” adlı eserinde GSYİH’nin kadınların yaptıkları işleri haddinden düşük bir biçimde kayda geçirdiğini iddia etti. Tabii o dönemdeki eleştiriler bu günlere ışık tuttu. Mercer’ın araştırmasına göre lafta kalacak gibi gözükse de, ister geçmişte yapılan eleştiriler, araştırmalar ister günümüzde yapılan faaliyetler, projeler hepsi bir çabanın ürünüdür ve elbet bir gün filizlenecektir. Bunu ileriki zamanlarda göreceğiz. Yazıma son olarak Marilyn Waring’in bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Biz kadınla, birbirimiz için gözle görülürüz, değerliyiz ve milyarlarcayız; bu görünürlüğü ve değeri artık açıkça ifade etmeliyiz”. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 18 ARAŞTIRMA DOSYASI MARDİN’NİN AZİZ’İ Elif ERİM [email protected] Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü alması Türkiye’yi doğusundan batısına birleştirdi. Sancar’ın Nobel’i aldıktan sonraki röportajında, muhabirin sorduğu “Arap mısınız?” sorusuna verdiği cevap Türk halkının yüreğine dokundu. İşte o sözler “Arap demenizi istemiyorum. Diyelim İstanbullu. Mutlaka Bulgaristan, Yunanistan bir şey vardır. Doğudaki insanın da kanında Türk’ü de var, Kürt’ü de var; Arap’ı var, Ermeni’si var, Yezidi’si var. Kalkıp bunları konu yaparsak, ne konuştuğumuzu unuturuz. İngiltere’de kaç etnik grup var. Adama soruyorsunuz, “İngiliz’im” diyor. Burada da “Amerikalıyım” dersin. İstersen kökenini söylersin ama Amerikalı dedi mi, bitti. Ben Mardinliyim. “ Türk’üm” diyorum”. Ülkemizin gururu, Mardin’in Aziz’i Sancar, 8 Eylül 1946 tarihinde dünyaya gözlerini açar. 46 yılında, Türkiye’nin 47 plakalı şehri Mardin’de bir çiftçi çocuğu olarak hayat bulur. O dönemlerde Mardin’deki eğitim şartları düşünüldüğünde; ailenin kalabalık olması ve okuma yazma bilmemelerine rağmen o engelleri aşıp çocuklarının güzel bir eğitim alabilmeleri için nasıl çabaladılarsa, şimdi onların verdikleri emeklerin meyvelerini biz ülke olarak gururla topluyoruz. 1963 senesidir ve Sancar yükselişin kapılarını yavaş yavaş aralamaya başlar. İlk basamağı olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak tıp alanında ilk adımlarını atar. 1969’da okulunu bitirip onu yoğuran ve bugünlere gelmesinde faydası olan memleketine dönerek vefa borcu misali orada iki yıl hekimlik yapar. Daha sonra eğitim basamaklarında daha da yükseğe çıkmak için TÜBİTAK bursu ile Dallas’a giderek Dallas Texas Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji dalında doktora yapar. Günde 16-18 saat çalışır ve yasalar bu kadar çalışmaya izin vermiyor diye şikâyet edilir. Yale Üniversitesi’nde DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamlar. Daha sonra DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdürür. ABD’deki Kuzey Carolina Üniversitesi’nde, kanser tedavisinde ‘ritmik saat’ buluşuna imza atarak dünya çapında üne kavuşur. Artık Prof. Dr. Aziz Sancar olmuştur ve 33 kitap, 415 bilimsel makale ve bu makalelere yapılan 12 binden fazla atıfla, bilimsel araştırmada eşine az rastlanır bir başarıya imza atar. Aziz Sancar’ın bu başarısını Türkiye’de almış olduğu eğitimle başladığını şu sözleriyle anlayabiliriz “Türkiye Cumhuriyeti bizim için olağanüstü imkânlar yarattı. Benim bütün eğitimim parasızdı. Tıpta dünyanın en güzel öğretimini ücretsiz gördüm. Buradaki başarımı, Türkiye’deki öğretimime adıyorum”. Aziz Sancar’ın Türkiye’deki iyi eğitimi yurtdışında da devam eder. Yıl 2015 olur ve Türkiye’de Nobel ödülü alan ikinci, bilim alanında bu ödülü alan ilk Türk vatandaşı olma hakkı kazanır. Hücreleri hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nün sahibi olur. Ödüle ABD’li Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte layık görülür. Kanser oluşumunda ve tedavisinde önemli bir unsur olan DNA onarımı üzerinde yıllardır çalışan Sancar, bu mekanizmayı 35 yılda çözdüklerini, ancak bunun hastalara ulaşmasının biraz zaman alacağını ifade eder.Başarılarının yanı sıra yardım severliğiyle de örnek alınacak bir insan olan Sancar; eşiyle beraber ABD’de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nı kurmuştur. Aynı zamanda cömert bir insan da olan Sancar “En çok ülkem için sevindim. Türkiye’ye bilim lazım, güç durumdan çıkıp Avrupa düzeyine varılması için bilim gerekli. O yönden katkı sunduğum için de çok sevinçliyim” diyerek alçak gönüllülüğünü gösterir. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 19 ARAŞTIRMA KONUSU Silikon Vadisi’ndeki 21 Türk Sema GÜ[email protected] Siber Dünyanın silikon vadisi, hepimiz devrin değiştiğini ve Teknoloji Çağı’nda yaşadığımızı biliyor ve çağın gerektirdiği siber ticaret ve pazar arayışındaki yarışların ne denli dünyayı sardığına da ikna olmuş durumdayız. İlk olarak bu yer, Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde San Francisco vadisinde bulunur. İsmini bölgede yoğun olarak silikon çip üretilmesinden alır. Tarihsel gelişimine baktığımızda 1800’lü yıllardan bu yana adından sıkça bahsettirmektedir. Altının keşfedilmesiyle hazine avcılarının ilgi odağı olmuştur başta, sonrasında Stanford Üniversitesi açılır ve kampüs yakınında bir şirket kurulur. Ardından tüm bölge teknoloji şirketlerine devredilir, mucitler akın eder bölgeye; radyo, radar vs. ile elektroniğe giriş yaparlar, Nobel ödülleri alınır. Artık dünyanın gözü kulağı bu teknoloji merkezindedir. İlk mikroişlemci, ilk bilgisayar, arama motorları olan Yahoo, Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook burada ortaya çıkar. Kızışan rekabetle beraber markalarıyla, binalarıyla vadi kopyalanmaya çalışılsa da bu mümkün değildir. Tüm bu dev markaların önemli bir ortak özelliği vardır ki aynı üniversiteden mezun olan kuruculara sahiptirler. Maddi açıdan incelersek vadide melek yatırımlar milyon dolarlar ile başlıyor, B serisi yatırımlar 9-10 milyon civarında seyredebiliyor. E-ticaret sahasıyla birlikte pazar payı 1 trilyondan fazla. Buna rağmen karmaşa içinde değil ve oldukça verimli. Ürün ortaya koymadan önce senelerce ön geliştirme yapmıyor aylar hatta haftalar içerisinde üretime geçiyorlar. Yanlış, eksik durumlarda tüm plandan vazgeçip yeni ve iyileştirilmiş bir planla devam ediliyor. Zamanla kendiliğinden düzelir gibi ezberci mantık yok. Gelen fikir değerlendirmeye alınıyor ve sonuçlandırılıyor. İşi isteyenin karakteri, psikolojisi, idealleri işe yatkınlığını belirliyor ve vadide hakim olan “Daha iyisini buluruz.” düşüncesi ile kolay vazgeçilebiliyor proje ve firmalardan. Çalışanlar için adeta laboratuar görevi görüyor vadi. Örneğin; Google’dan ayrılan biri Yahoo’da çalışabiliyor. Çeşitliliği, girişimci ve hedefleri olan kişi ve markaları destekleyerek onlara büyük kolaylık sağlıyor ve dünyaya yayılmayı hedefliyor vadi sakinleri. Bir sebep daha var ki bölgeyi aktif ve canlı tutuyor. Dünyanın çoğu ülkesinde ve Avrupa’da birçok çalışan bir an önce emekli olmak ve huzurlu bir hayat yaşayarak ömürlerini tamamlamak istiyor. Oysaki durum burada farklı. Bir oyun gibi görüyorlar çalışmayı. Bir yarış, bir eğlence gibi bakıyorlar duruma. En kısa zamanda en çok ve en iyi ürünü üreten birinci oluyor. Bu tatlı rekabet arttıkça firmaların ömrü uzuyor, kalkınıp tanınıyor ve tüm dünya bu birlikteliğe bağlı hale geliyor, ihtiyaçlarını karşılıyor. Büyümeye devam eden yüzlerce şirkete ev sahipliği yapan yerde en zeki girişimciler kısa zamanda büyük bir servete kavuşuyorlar. Teknoloji gelişiyor ve en kısa zamanda çok fazla ürüne yetişmek önemli. Bunları yapabilirim diyorsanız nereye gideceğinizi artık biliyorsunuz. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 20 1 Ali Dağlı GP Bullhound, kurucu ortak 10 yılda Pozitron-Monitise, Sportsline-Viacom birleşmesi gibi 70 birleşme ve satın alma gerçekleştirdi. 2 Ali Hantal Mezun.com, kurucu 3 Ali Kutay WebAction, CEO 4 Aydın Şenkurt FelicisVentures, kurucu 5 Aykut Karaalioğlu Mobile Action, kurucu ve CEO 6 Ayşegül İldeniz Intel, Yeni Teknolojiler DünyaB Yardımcısı 7 Babür Özden Maana, kurucu ve CEO 8 Barış Gültekin 9 Barış Karadoğan Google Now, Ürün Yönetim Direktörü HipDigital, CEO 10 Devrim Yaşar Koding, kurucu ortak ve CEO 11 Ege Ertem 12 Emre Sokullu Intel, Yeni Teknolojiler Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Grou.ps, CEO Mezun.com, 16 yıllık geçmişiyle Amerika’daki Türkler arasında çok yüksek bilinirliğe sahip. Silikon Vadisi’nin önde gelen melek yatırımcılarından, Teknoloji alanında girişim ve yatırımları bulunuyor. Vadi’nin en ünlü melek yatırımcılarından, Bugüne kadar yatırım yaptığı 55 şirketin çıkış işlemlerinden 7,5 milyar dolar elde etti. Mobil kullanıcı kazanımı alanında hizmet veren şirketi Mobile Action’ın yatırımcıları arasında eBay de bulunuyor. 55,9 milyar dolar ciro yapan şirketinin gelecek tekonolojileri, yeni nesil ve giyilebilir teknolojiler vizyonuna liderlik ediyor. Bigdata ortamında şirketlere arama motoru hizmeti sunuyor. Ortakları arasında GE ve Intel var. TurkishSpark’ın kurucusu. Akıllı telefonları adeta bir “kişisel asistan”a dönüştürebilen uygulamanın fikir babası. 100 milyon dolara Google tarafından alınan Like.com’un yatırımcılarından, Markaların satışını artırmak için promosyon yapmalarını sağlıyor. Bulutta duran yazılım geliştirme ortamı olarak tanıtılabilecek Koding’i kardeşiyle kurdu. Koding’in bünyesinde 100 bin yazılımcı var. Intel’de Ayşegül İldeniz’den sonraki en üst düzey Türk yönetici, 1,5 yıl önce atandı. 13 Emrecan Doğan ScoreBeyond, kurucu ve CEO 14 Eren Bali Udemy, kurucu ortak ve CEO 15 İbrahim Okuyucu 16 Kaan Meralan Twitter, Büyüme Bölümü Teknik Müdürü Wanelo, Yazılım Mühendisi 17 Kerim Baran CivicSolar, kurucu ortak ve CEO 18 Ozan Yerli Connected2mei kurucu 19 Selçuk Atlı 20 Şahin Boydaş SocialWire-Boostable, kurucu MovieLaLa, kurucu 21 Tunç Doluca MaximIntegrated, CEO ABD’de startup kuran ilk Türk girişimcilerden. Şirketi, dünyanın lider kapalı sosyal ağ platformları arasında. Her yıl yaklaşık 1 milyon öğrenciyi üniversite sınavlarına hazırlıyor. Yazılımı, ABD’de 11 binden fazla okulda kullanılıyor. Köy okulundan çıkıp dünyanın konuştuğu girişimciler arasına girdi. Online eğitim veren Udemy, geleceği parlak şirketlerden. 4 yıl önce Silikon Vadisi’nde kurduğu şirketi RollCall’ueBay’e satıp profesyonel hayata döndü. Kadınlara yönelik sosyal paylaşım ve alışveriş network’ünün hissedarı. Değeri 200 milyon dolara yaklaşan şirketin 11 milyon üyesi var. Yonja’nın kurucusu. 40 milyon dolar cirolu CivicSolar’ın 10 yıl sonraki cirosunun 1 milyar dolar olması bekleniyor. 7 bine yakın müşterisi var. Chat yapmaya imkan veren Connected2me’yi global bir şirket haline getirdi. 2,7 milyona yakın üyesi bulunuyor. 2009’da ABD’ye bursla gitti. SocialWire ve Boostable adlı iki şirket kurdu. 8 milyon dolar yatırım aldı. Beyazkutu.com’u satıp Vadi’ye yerleşti. Film tutkunları için geliştirdiği uygulamayla Hollywood’a da yeni bir pazarlama alanı yarattı. ABD’nin en fazla kazanan 400 CEO’su içinde yer aldı. Şirketi, 2,45 milyar dolar ciro yapıyor. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 21 ARAŞTIRMA KONUSU MUSTAFA KOÇ Ruken Kalı[email protected] 29 Ekim 1960 yılında Ankara’da dünyaya geldi.Mustafa Koç,Rahmi Koç ve Çiğdem Simavi’nin ilk çocuğudur.Kardeşleri Ali ve Ömer Koç’tur. İlkokul öğrenimini bir devlet okulunda görmüştür.1980 yılında İsviçre’de Lyceum Alpinum Zuoz’u bitirdikten sonra ABD’de George Washington Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1984 yılında mezun olmuştur. Çalışma yaşamına 1984’te Tofaş’ta müşavir olarak başlayan Koç ,Ram Dış Ticaret’te satış müdürlüğü ve satış genel müdürlüğü görevlerini yapmıştır. 1992 yılında Koç Holding’e geçerek sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan,Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürütmüştür.2003’ten beri Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı’dır. TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Onursal Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Üyesi olan Koç,Finlandiya İstanbul Fahri Konsolosu’dur. Genç Başkanlar Organizasyonu üyesi olup, JP Morgan Uluslararası Konseyi’nde.Rolls-Royce Uluslararası Danışma Kurullarına ve Cuoncil on Foreing Affairs Uluslararası Konseyi’nde yer almaktadır.Bilderberg toplantılarının Yönetim Kurulu Üyesi’dir.2005 yılında İtalya hükümetinin Cavaliere D’Industria Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Mustafa Vehbi Koç, ekonomi ve sosyal kalkınmaya büyük önem veren ve bu alanda World Monuments Fund ve Carnegie Vakfı ile BNP Paribas gibi saygın kuruluşlarca ödüllendirilen Koç Ailesi’nin sosyal ve kültürel yaşama katkılarını hayata geçiren Vehbi Koç Vakfı’nın Yönetim Kurulu ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın Mütevelli Heyeti üyesidir. Eşi Caroline Giraud’dan Esra ve Aylin olmak üzere iki kızı vardır.Yabancı dil olarak Almanca ve İngilizcesi vardır. İstanbul Golf Kulübü’nün Başkanlığını yaptı,Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi oldu. 21 Ocak 2016’da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.Mustafa Koç’un ani vefatından sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine kardeşlerinden Ömer Koç geçti. Evet buraya kadar size internetten Mustafa Koç yazdığında karşınıza çıkacak olan ilk bilgileri sundum ama bundan sonrası uzun araştırmalar sonucu elde edebileceğiniz ve vay be diyebileceğiniz bilgilerle dolu. Kaçımız Mustafa Koç’un Madame Tussauds Müzesi’nde yer alan Atatürk heykeli için yaptıklarını biliyor? Çok azımız. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 22 Mustafa Koç Madame Tussauds Müzesi’nde bulunan Atatürk heykelinin aslına uygun olmamasına ve büyük liderlerin heykellerini bulunduğu salonda değil de bir köşede bulunmasına içerlemiş ve bunu düzeltmek için girişimlerde bulunmuş. Nihayetinde müze yönetimiyle anlaşmıştır.Yeni heykelin yapımında ve müzeye yerleştirilmesinde Koç Holding büyük bir rol üstlendi ve 10 Kasım 2005 tarihinde aslına uygun olan balmumu heykel asıl olması gereken yer olan dünya liderlerinin heykellerinin bulunduğu salondaki yerini almıştır.29 Ekim çocuğu,Cumhuriyet’in çocuğu adaşına olan vefa borcunu biraz da olsa ödemiştir. Peki ya Mustafa Koç’un son hayalini duydunuz mu? Yeni Yüzyıl yazarı Zeynep Göğüş yazdığı yazıda Mustafa Koç’un son hayalinin,Genarel Electiric’in beyaz eşya bölümünü satın alıp Arçelik’i dünya lideri yapmak olduğunu söyledi. Ancak Koç’ın ölümünden bir hafta önce General Electric beyaz eşya bölümünü 5.4 milyar dolara Çinli Haier Grubu’na sattı.bize de sadece Ömer Koç’un abisinin son hayalini gerçekleştirmesini dilemek düşer. Ve sırada New York Metropolitian Müzesi’ndeki Osmanlı Sanat Galerisi var.Evet doğru tahmin ediyorsunuz Mustafa Koç’un girişimleriyle açıldı.Bu sanat galerisi her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret ediliyor.Bu arada söylemesi ayıp Koç Grubu iki galeri için 10 milyon dolar ödemeyi kabul etmişti. Ben hep merak ederim başarılı insanların başarılarının arkasındaki gizli gücü benim gibi düşünen vardır muhakkak.Bu düşünceme cevap olabilecek dede Vehbi Koç’un torunlarına mektuplarını buldum.bu mektuplar bazılarımızı duygulandırırken bazılarımıza ise iş hayatında başarı basamaklarını çıkarken kaynak olabilir.Ve işte o mektup: “Mustafa Ram’da çalışıyor.Ömer’i Alpay beyin yanına vermişsin.Ali’yi de RAMERİCA’ya verdin. Görebildiğime göre bu çocukları iyi yetişmeleri şart.Fakat Rahmi Koç’un oğlu muamelesi yapıldığını görüyorum ve çok üzülüyorum.Ne geldikleri ne çıktıkları saat belli.İstedikleri yere gidiyorlar,diledikleri seyahati yapıyorlar kimse sesini çıkarmıyor. Onun için çalıştıkları şirketlerin müdürlerine özel olarak aşağıdaki projeye benzer bir mektup yazmam lazım.Mesela Mustafa için; Oğlum Mustafa Koç şirketinizde çalışıyor.İyi yetişmesi için Mustafa’nın diğer memurlar gibi işe muntazam gelmesi,gitmesi ve verilen vazifeyi hakkıyla yapması lazım.Kendisine hiçbir şekilde Rahmi Koç’un oğlu muamelesi yapılmaması ve Mustafa’ya da bu hissin verilmemesi icap eder.Mustafa hakkında her üç ayda bir bana gizli olarak rapor vermenizi rica ediyorum. Üç oğlum var,ileride bunlar kabiliyetlerine göre şirketlerde ve holdinglerde vazife alacaklardır.Onun için bu hususa son derece dikkat etmenizi rica ederim.” Vehbi,daha sonra torunlarına bir mektup yazıp, gazeteden kestiği bir haberi yolluyor.Üniversiteyi kazanan bir gençle ilgili…”Sizlerinde ileride bu şekilde gazeteye geçmenizi isterim.”diyor ve ekliyor ”Bir baba oğluna bir apartman bırakacağı yerde en iyi şekilde yetiştirebilirse,bu üç apartman yerine geçer.” Bunlar benim Mustafa Koç’la alakalı internetten yaptığım araştırmalar sonucu yazdıklarım birde sözlük yazarlarının yazdıkları var onlardan birkaç tanesini sizlerle paylaşmak isterim: GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 23 Farawaysoclose adlı bir kullanıcı ”Bugün Koç Holding’in başına geçen kişinin babası başa geçtiğinde 54 yaşındaydı,kendisi ise 43 yaşında,demek ki bayağı bir hırslı…”demiş vakti zamanında ve çok doğru demiş. Bluesman adlı kullanıcı ise biraz özele girmiş “1990 ve 1991 yıllarında yarışlara merak salmış ve Ford Sierra Coswarth ile yarışmıştır.Ancak Rıfat Ababay adlı bir yazarın kendisi ile ilgili yaptığı bir yalan haber Koç Ailesi’ni endişelendirmiş ve aile Mustafa Koç’a yarışları bırakması için baskı yapmış,o da direk bırakmıştır.”Açıkçası bu konuyla ilgili araştırma yaptım haber başlığı var ama içeriğine ulaşamadım.Ne kadar doğru ne kadar yanlış sizin takdirinize bırakıyorum. Madame Tussauds Müzesi’ndeki heykel olayına çokça değinilmiş.Doğru şeyler gözden kaçmaz. Ve son olarak Mazut adlı kullanıcı ”Gereksiz bir hamleyle ilgili doğru bir yorumda bulunmuş.Türkiye’nin , dünyanın onlarca yıldır yaptığı otomobil üretimine değil,henüz bakir alanlarda yerli üretime geçmesi lazım.”diyerek göz ardı edilen büyük yaramız olan konuya yönelik güzel bir paylaşım yapmış. Mustafa Koç’la alakalı yazılabilecek daha neler vardır ancak ben içinden en çarpıcı olanları aldım. Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 24 4.Sanayi Devrimi Eren Ersoy [email protected] Önümüzdeki 10 yıl içerisinde gerçekleşmesi düşünülen 4. sanayi devrimi ilk 3 devrimin teknolojisini devirmek üzere.Bildiğimiz üzere ilk olarak 1784'te buhar gücüne dayalı makinelerin icadı, 1780'de elektrik enerjisinin kullanımı,1969'da bilgisayar teknolojisinin gelişimi ile dünya üretimde çağ atlamıştı. 4. sanayi devrimi ise nesnelerin interneti olarak adlandırılan robotik üretim ve aynı zamanda makinelerin kendi aralarında ki iletişimine dayanıyor. Endüstri 4.0diye de tabir edilen bu üretim süreci tamamen insan faktörü dışında gelişiyor. Böylesi fabrikalarda bilgisayarlar ve makinelerin dışında sensörler ve başka ekipmanlarda sürece dahil olabilecek. Tamamen insan yardımı olmaksızın gerçekleşecek olan üretim sürecinde ise nesnelerin interneti Endüstri 4.0'ün itici gücü olacak. 4. sanayi devriminin başını ise üretimin süper gücü Almanya'nın çekmesi bekleniyor. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Steve Young'a göre ''geçmişte birbirinden bağımsız olan sektörler artık birbirine bağlanabilecek ve örneğin bir nakliye firması müşterisinin stok azalmasına bağlı olarak siparişi kendi organize edebilecek. Buda mevcut sektörlerde iş yapısını tümden değiştirilmesi demek.'' Young Bosch'un 250'den fazla üretim tesisinde Endüstri 4.0'ün kullanıldığını, ana üretim üssünde stokların azalması halinde 2.000 parçanın otomatik olarak sipariş edilebildiğini belirtiyor. 4. sanayi devrimi ile birlikte bilgisayarlaşma ve makineleşme üretim için harcanan miktarları minimuma çekerken karları ise üst seviyeye çıkarıyor. Ama bu makineleşme dönemi aynı zamanda işsizliğin artacağı anlamına da geliyor. Eğitim sisteminin bu sürece göre düzenlemesi bazı çevrelerce işsizlik sorununu da ortadan kaldırabilir. Almanya İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü'nün ekim ayında yayımlanan verilerine göre Endüstri 4.0 ile birlikte490 bin istihdamın yok olması bekleniyor. Ancak devrim 430 bin yeni istihdam alanı yaratıyor. Bu anlamda günümüz teknolojisi ile çalışan kişilerin işlerini kaybetmesi söz konusu olabilir. Endüstri 4.0 için olan çalışmalar sadece makine ve yazılım mühendisleri veya mobil iletişim ağlarının değil aynı zamanda hukukçuların ve kamunun hep birlikte olan çalışmasına bağlı karmaşık oluşumlar içeriyor. Avrupa'da 2011 yılından itibaren tartışılmaya başlanan Endüstri 4.0 Türkiye'de henüz yeni yeni konuşulmaya başlandı. Tabi ki Türkiye'nin böylesi sistemler için alması gereken çok yol var. Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Başkanı Hüseyin Halıcı'ya göre birinci endüstri devrimini tamamen kaçıran, ikinci endüstri devrimini anlamaya çalışan, üçüncü endüstri devrimini uygulayan bir ülke olarak Endüstri 4.0 devrimini üreten ve geliştiren bir ülke olmamız gerekiyor. Kaynakça: Derin Ekonomi GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 25 KÜLTÜR SANAT Filiz TUR –[email protected] Kişisel Gelişim Kitapları Önerileri 1. Evrenden Torpilim Var – Aykut Oğut Aykut Oğut kitapta kendi yaşadıklarından yola çıkarak, gerçekten istenildiği takdirde başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığının altını çiziyor. Kendisinin daha önce 150 kg olduğunu, hiç dil bilmeden Amerika’ya gittiğini, daha sonra 70 kg’a düştüğünü, Amerika’da seslendirme işleri yapacak kadar İngilizcesini geliştirdiğini ve her eline attığı şeyin altın bir yumurtaya dönüştürdüğünü anlatan eğlenceli ve öğretici bir kitap. “Eğer mutluluk formülünüz şöyle ise, FALANCA OLAYIN OLMASI = MUTLULUK. Falanca olay olmadığında bu formül aynen şöyle değişir: FALANCA OLAYIN OLMAMASI = MUTSUZLUK. Bu da demektir ki, mutluluğunuz aslında pamuk ipliğine bağlı. Başkalarının ne dediğine, nasıl davrandığına, olayların nasıl geliştiğine bağlı. Yani HER AN DEĞİŞEBİLİR! Valla kolay gelsin. İnsan herhalde böyle bir mutluluk anlayışı ile kafayı yer. Çok ciddiyim. “BİR MAĞARAYA ÇEKİLİP, BEN ERDİM ARTIK, bir tarafım göğe yükseldi, oramdan buramdan ışıklar saçıyorum” demek çok kolay. Gelin, şehrin göbeğinde, kavga gürültünün ortasında, trafiğin içinde, ev kirası öderken, patronla kavga ederken “ERİN”, ben de göreyim.” 2-Üstün Başarı – Acar Baltaş * Çalışmak istediğiniz halde çalışamıyorsanız * Sıkıntı ve kaygılarınızdan ötürü dikkatinizi toplayamıyorsanız, * Yaklaşan sınavların baskısı altında eziliyorsanız, * Öğrendiklerinizi hatırlayamıyorsanız. Bu kitapta: * Öğrenmenin özünü ulaşarak başarılı olmanın yolarını * Çalışma davranışınızı, sınav kaygınızı ve stres düzeyinizi ölçmek için özel testleri, * Hızlı okuma ve bilgiyi özümleme tekniklerini, * Unutmayı önleme ve hafızayı geliştirme için özel yöntemleri, * Öğrenmenin bilimsel esaslarını ve ÜSTÜN BAŞARI’ya ulaşmanın anahtarlarını bulacaksınız.. “Başarılı olmak için hedefinizi (amacınızı) tespit edin. Başarı için, öğrencinin hayattan ne beklediğini amacının ne olduğunu bilmesi gerekir. Başarılı olmanın tek ve mutlak ölçüsü iyi bir üniversiteye girmek, herkesin gıpta ettiği bir mesleğe sahip olmak değildir. Elbette önemlidir ama insan, yetenekli olduğu çok değişik alanlarda, severek yapabileceği çeşitli işlerde kendini ortaya koyabilmişse, yaşamdan zevk alan biri ise, başarılı olmuş demektir. Hayatta en büyük amaç mutlu olmaktır. Her şey bunun uğruna yapılmaktadır. Ancak herkesin mutlu olmak için kullandığı araçlar farklıdır.” GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 26 3- Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır – Ahmet Şerif İzgören Kişisel gelişim kitaplarına düşkün herkesin kısa sürede okuyup bitireceği, okurken eğleneceği ve öğrendiklerini tekrar hatırlayacağı güzel sözler ve hikâyelerden oluşmuş sıcak ve içten bir kitaba imza atmış A. Şerif İzgören. Kim olduğunuz, benlik, alışkanlıklar, sevgi, işiniz, olumlu düşünce, hayat, dinlemek, mücadele, iyilik, idealler, hırs, gülümsemek, değer vermek, karar almak, doğallık, üretmek, anlamak, görünüş, inanç, iletişim, yurt sevgisi başlıkları altında kısacık hikâyelerle örülmüş bu kitapla gözünüzden kaçırdıklarınızı, üzüntülerinizin ve başarısızlıklarınızın kaynağını saptayabilir, belki de harekete geçmeyi bekleyen diğer yarınızı uyandırabilirsiniz. “Başınıza gelen ve kötü sandığınız bir çok olayı hatırlasanız bile. Üç sene sonra düşündüğünüzde yüzünüze bir gülümseme gelir. Hayat size verilmiş en büyük armağandır. Değerini anlamasanız bile en azından hak etmeye çalışın. Hayatın ne kadar büyük bir armağan olduğunu anlamanız için başınıza mutlaka büyük bir acı gelmesini beklemeyiniz. Gülümsemek size iç huzur getirir. Beyin vücut kaslarının hareketlerini takip eder ve hormon dengesini değiştirir. En mutsuz anınızda gülümseyin rahatladığınızı görürsünüz. Gülümsemek iletişime değer katar.” 4-Eşitler Evi – Üstün Dökmen Üstün Dökmen, Eşitler Evi: Küçük Şeyler-4’te, ailede, işyerinde baskıcı tavırları açıklarken, eşitler evinin oluşturulması için bireylere düşen sorumlulukları da anımsatıyor. Evimizde, insan temel ölçüt olarak alınıyorsa, herkes birbirine eşitse, evimiz eşitler evi oluyor. Evin beyi, kendini reis olarak görüyorsa esirler evindesiniz demektir. Tüm sorun, esirler evini, eşitler evine çevirmek. Yazar, bize örneklerle, güncel olaylarla, eşitler evini kurmayı öğretiyor. “Sözgelimi; kadın eşine: ”Bana bir gün göstermedin” diyorsa, burada, eşitsiz karı-koca ilişkisi vardır. Toplumda, erkeğe abartılı değer verilmesi, eşitler evini bozan bir olgu. Erkeğin kadına öfkesi, baskısı da eşitler evini, esirler evine çeviriyor. Öfkenin oluşmasında, “model alma”, “eski senaryolar”, “beklenti yoğunluğu”, “bastırılmış korkular” vb. etkili oluyor. Çocuklar, büyüdüklerinde ailede gördüklerini yansıtıyorlar GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 27 Son Yıllara Damgasını Vuran Filmler 1-) Kış Uykusu-Nuri Bilge Ceylan Filmin hikayesi Aydın'ın gerçekle arasındaki mesafeyi kapatıp kapatamayacağı sorununun etrafında şekillenir. Film, "entelektüel" üzerine odaklanmıştır ve hikayedeki diğer karakterler "entelektüel"in durumunu netleştirme işlevini üstlenmiştir. Filmde "entelektüel"in temsilcisi olarak yer alan Aydın'ın en büyük sorunu "tembellik" olarak görünmektedir. Ablası Necla ile diyaloglarında Necla'nın acımasızca belirttiği gibi Aydın sorumluluk almaktan, kendisiyle gerçek anlamda yüzleşmekten korkan ve kaçan bir kişidir. Bu eleştirileri yapan Necla da Aydın'ın sert eleştirilerine maruz kalır: tek yaptığı küsmek, şikayet etmek ve küçümsemektir. Bu iki tip başkalarının çelişkilerini görmekte çok başarılı ama kendilerini tanımakta bir o kadar cahildirler. Aydın'ın genç karısı ise bu döngüyü kırmak için tavır alan tek kişi gibi görünmektedir. Aydın ve Nihal'in diyaloglarında gördüğümüz şey ise Aydın'ın ise Nihal'i bilgi, yaş, tecrübe gibi avantajlarını kullanarak sindirme çabası, buna karşılık Nihal'in Aydın'dan bıkmış olduğudur. Bu üç kişi, yan karakterlerden biri olan Suavi (Tamer Levent) ile birlikte "üst sınıf"ın temsilcileridir. Filmde alt sınıfın temsilcileri ise Aydın'ın, oteldeki işlerin ve Kapadokya'daki mülklerin idaresini bıraktığı Hidayet (Ayberk Pekcan); Aydın'ın kiracısı olan İmam Hamdi (Serhat Kılıç) ve ailesidir. Hidayet ve İmam arasındaki ilişki, Aydın'ın sorumluluklarından kaçmasının maliyetini gözler önüne sermektedir. Aydın'ın ve Necla'nın çelişkileri, farkında olmadıkları bencillik ve ikiyüzlülükleri filmde oldukça rafine detaylarla, incelikle işlenmiştir. Kış Uykusu'nun Nuri Bilge Ceylan'ın diğer filmlerinden daha çok gişe hasılatı elde etmesinin sebebi, filmin hikayesini son derece dürüstçe, açık yüreklilikle ve zekaya hitap eden inceliklerle anlatmış olması gibi görünmektedir. Film, içerdiği ciddi bir sınıf eleştirisi, kara komedi detayları ve portre çalışmaları ile Türk sinemasının çıtasını oldukça yükseğe taşımaktadır. Kış Uykusu, sınıfsal eleştirinin saldırmadan, karikatürize etmeden, düşmanlık üretmeden veya kahraman yaratmadan da başarılabileceğini göstermesiyle dünya sinema diline yeni bir soluk getirmiştir. GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 28 2-) 12 Yıllık Esaret 1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiftlikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur... Antalya’da Ziyaret Edilmesi Gereken Yerler 1-Çakırlar Köy Kahvaltısı Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Güzel bir gün için en gerekli şey doyurucu bir kahvaltı. Madem doyurucu olsun dedik doğaya da yakın olsun, iştahımız açıldıkça açılsın demi.uzun uzun sohbetler edilsin.temiz hava alalım. İnanın hem doğa da hem temiz hem sakin bir yer arıyorsanız burası harika bir seçim olacaktır 2-Sokak Kitap Cafe : Eğer eski yeni fark etmeksizin birçok kitabın arasında olmaktan mutluysanız mutlaka uğrayın derim.Sahafçıdan yada normal bir kütüphaneden ne farkı var diye düşünebilirsiniz şöyle ki; illa buradan bir kitap almak zorunda değilsiniz,isterseniz oradan bir kitap seçer okur,ister satar,ister kiralarsınız.Tek artısı bu da değil; hoş sohbet,gülen yüz,sıcak bir kahve,duvarlarında sizin yazılarınız ve sevimli mi sevimli bir köpekleri var.Caddenin ortasında kitap+ kahve +o caddenin koşuşturması = harika vakit.Gitmiş okumuş birisi olarak bu yazıyı bitirir bitirmez gidin derim GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 29 Bahar havalarında ne yapsak diye düşünmeyin.Elinizde dondurmanız, kulağınızda müzik ,en yakın arkadaşınız yada sevgiliniz yanınızdaki…Herhangi bir yerinden girip yürüyün nasıl ve nereye olduğu fark etmez bu sokaklarda.Tek diyebileceğim şey güzel havada yapılan huzurlu bir yürüyüşün mutlu edemeyeceği kimse yok.Yorulun; kahve ve ya bir çay için.Nerede mi? Onun içinde bir yer biliyoruz 3-Kaleiçi Sokakları 4-Caffebus gerek yok değil mi? Oturun ve Antalya’yı dinleyin.Karaalioğlu Parkı’na doğru yol alalım.Tekne turlarını bir de üstten izleyin burada : Wolksvagen'in içerisine eklenen kahve makineleri ile nostaljik bir atmosferde kaliteli kahveleri sizlerle buluşturmakta.Bugünkü çay siparişiniz bir Wolksvagen’den geliyor.Daha samimisi olamaz sanırım.Yoruldunuz ve harika bir havayı kapalı alanlarda heba etmeye ARTI DİL KURSU KONYAALTI ŞUBESİ SERDAĞ YILDIRIM EĞİTİM KURUMLARI GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 30 GKT OVERLOK DERGİSİ Sayfa 31