Rüçhan Şahinoğlu ve Posta Sanatı

Transkript

Rüçhan Şahinoğlu ve Posta Sanatı
Postahanedeki Sanatçı:
Rüçhan Şahinoğlu
Ilgım Veryeri Alaca
Giriş
The delicate and hermetic world
of the souvenir is a world
of nature idealized; nature is
removed from the domain of
struggle into the domestic sphere
of the individual and the interior.1
Susan Stewart
Rüçhan Şahinoğlu, (Detay) Kartpostallar ile yerleştirme, Aya İrini, 1996
Rüçhan Şahinoğlu‟nun 1990‟ların başından bu yana gerçekleştirdiği çalışmaları, posta
sanatına eklemlenen özgün eserler olmakla beraber, Türkiye çapında bu alandaki istisnai bir
yönelim olmaları bakımından da dikkat çekicidir. 20. yüzyılda gelişen posta sanatı, bugün bir
çok ülkede tanınmasına rağmen, Türkiye‟de üretimine az rastlanır. Ancak, Marmara
Üniversitesi öğretim üyelerinden Şahinoğlu‟nun farklı kavramlar ile gerçekleştirdiği
eserlerinde posta vazgeçilmez bir dildir.
Yirmi yıla yakın bir süredir özellikle Eminönü Büyük Postahane, Erenköy Postahanesi
ve Acıbadem Postahanesi‟nden sanatçının kendisine gönderdiği kartpostallar, Şahinoğlu‟nun
eser üretiminin omurunu oluşturur. Performansı, yirmi milyonluk İstanbul şehrinde kendi
kendisine yarattığı bir vakumdur. Bir posta sanatçısı ne derece dışa açılıyor ve tanımadığı
kişilere dahi tek tek ulaşmayı hedefliyorsa, Şahinoğlu da o derece steril bir biçimde posta
sanatına eklemlenir. Konuya, zıt açılardan yaklaşmalarına rağmen, hem Şahinoğlu‟nun hem
de bir çok posta sanatçısının birincil amacı yalıtılmış olmayı gidermek olsa gerek... Bir hatıra
objesi ile anımsanmak ve ona dokunmak…
Henning Mittendorf, posta sanatını bu bağlamda umut olarak tanımlar.2 Şahinoğlu,
yıllar içinde Kantarcı Rıza Sokak No: 10/2, 81070 Erenköy – İstanbul adresine öyle çok kart
atmış olmalıdır ki, en sonunda el yazısı ile adresi yazmak yerine üzerinde kendi adresi olan
bir mühür kullanmaya başlamıştır. Bu faaliyet zaman içinde bir alışkanlık halini almış ve
günlük aktivitelerinden biri olmuştur. Kimi zaman kendi kendisine önemli bir anı kutlamak,
bazen de belli bir mekana dair bir im bırakmak adına kartpostallar pullanıp aynı adrese
yollanmıştır. İlk olarak iletişimsizliği tarif etmek için başlayan bu sanatsal eylem,
Şahinoğlu‟nun ifadesiyle zaman içinde yıllara dağılan bir günlük kimliği kazanmıştır. Kartın
üzerindeki adres, mühür, pul ve imge kendisi için bir çağrışımlar koleksiyonudur artık.
Sanatçının kendisine gönderdiği kartpostallar ilk olarak 1996 yılında, “İletişim/sizlik”
isimli “Hüsamettin Koçan Atölyesi 4” kapsamında Aya İrini‟de sergilenmiştir. Bir pul
defterinin pelür sayfalarına öykünen dört metreye iki metrelik dev naylona, pullar yerine,
kartpostallar yerleştirilmiştir. Üstelik bu sunu, apaçık bir biçimde zarflanmadan, saklanmadan
kendini iletişime geçtiği her kişi ile paylaşmak isteyen bir haldedir. Sanatçının kendisine attığı
her kartpostal, süreç içinde bir iletişim aracı olur. Sergi süresince Şahinoğlu‟nun posta
kutusuna gelen yeni kartpostallar bu koleksiyona eklenirken, kimi izleyiciler tarafından bazı
kartpostalların da –bir sergi hatırası gibi- alınması söz konusu olmuştur. Dolayısıyla,
kartpostallar sergilendikleri her an izleyici ile iletişim kuran dinamik bir yapıdadır.
Rüçhan Şahinoğlu‟nun 7.Aralık.1999-11.Ocak.2000 tarihleri arasında İzmir Mazhar
Zorlu Galerisi‟nde gerçekleştirdiği kişisel sergide de önceki yapıtlarının bir devamı olan, beş
yıl boyunca kendisine atmış olduğu kartpostallardan meydana gelmektedir. Hüsamettin
Koçan, bu sergiye ilişkin şöyle der: “Bu yöneliş yapıtların iki boyutlu kurgusundan bir kentsel
öyküye sıçramasına, yalnızlıkların damgalanıp pullanmasına, posta trafiği içinde bir sürece
katılmasına neden olur.”3 Sanatçının sergisinde bir yandan posta sanatının kişinin yalnızlığını
dindirici özelliğine dikkat çekilirken, bir diğer yandan -ironik olarak- yalnızlığın kendi
kendine kart atarak perçinlemesi söz konusu olmuştur. Gönderen ve alıcının aynı kişi olarak
kurgulandığı bu süreçte, postalama eylemi eserin anlamını pekiştiren öğedir.
Rüçhan Şahinoğlu‟nun posta sanatına dair çalışmaları incelendiğinde, kendi kendine
postaladığı kartlar ile oluşturduğu eserlerin yanı sıra ürettiği farklı projeler de dikkat çekicidir.
Örneğin, 2003‟de İstanbul Sanat Müzesi Vakfı tarafından organize edilen ANDVE
bağlamında Marmaris Yaz Akademisi‟ne davet edilmesi ile gelişen “Minyatür Müze” isimli
proje böyledir. Katılımcı sanatçılara verilen kartpostallar üzerine eser üreterek postalamaları
istenmiştir. Söz konusu proje klasik posta sanatı projelerine en yakın olanıdır. Minyatür müze
çalışması ANDVE kapsamında sergilenmesine rağmen, bu organizasyon ile sınırlı kalmamış,
günümüze dek zenginleşerek süregelen bir yapıttır.
Kartpostallarda Kadın
Rüçhan Şahinoğlu, 12 x 17cm 12 kartpostal ve ayna ile yerleştirme, 1997
İletişimsizliğin yanı sıra Şahinoğlu‟nun üzerinde durduğu bir tema da kadınların
kanıksanmış rolüne dairdir. Maçka Sanat Galerisi‟nde gerçekleşen “Gönderen: Rüçhan
Şahinoğlu” adlı kişisel sergide sanatçı, kendisine göndermiş olduğu kartpostallar ile farklı
katmanlardan oluşan bir yerleştirme tasarlar. İzleyici, ilk olarak yan yana dizilmiş oniki adet
kartpostalın iç yüzü ile karşılaşır. Bu yüzeyde adres, pul ve mührün yanı sıra, sanatçının hayal
meyal beliren portresi seçilir. Cam üzerinde yüzen bu eş kartpostalların yaklaşık on santimetre
arkasında duran aynı boyutlarda kesilmiş ayna, kartların ön yüzlerinde gizlenmiş renkli
fotoğrafı göstermeye yarar. Dar alanda aynadan yansıyan fotoğraf bir bebek imgesidir. Bu
sergiyi oluşturan çalışmalarda Şahinoğlu göndermiş olduğu kartpostallara –kadın ve bebeği
tek bir kartta sunarak- yeni bir anlam yüklerken, daha sonraki işleri hakkında da ipucu verir.
Kendi fotoğrafından yola çıkarak kadın kimliğini irdeleyen bu seri işi Ahu Antmen şöyle
tanımlar: “Bu kimlik aslında, yazar Lucy Lippard‟ın gözlemlediği gibi, tekrarı aşırı boyutlara
götürmeye çekinmeyen kadın sanatçıların ortak bir özelliği sayılabilecek tekrar öğesiyle de
vurgulanıyor. Şahinoğlu‟nun sayısız postahane ziyareti, gönderilen binlerce kartpostal…”4
Rüçhan Şahinoğlu, Kartpostallar ile yerleştirme, “Women Voting”, Women Museum,
Bonn, Almanya, 2006
Sanatçının benzer bir eğilim ile gerçekleştirdiği bir başka iş de Bonn‟daki kadın
müzesinde izleyici ile buluşmuştur. Şahinoğlu 2006‟de, küratörlüğünü Marianna Pitzen‟in
gerçekleştirdiği oy veren kadınlara ilişkin sergiye çağrılı sanatçı olarak katılarak,
kartpostallarını uluslararası boyuta taşımıştır. Bu sergi kapsamında hazırladığı kartpostallar
için Cumhuriyet Arşivi‟nde çalışarak gazete haberlerinden kartların ön yüzlerini -kolaj
tekniğinden faydalanarak- meydana getirmiştir. Ardından kartpostalları şeffaf ve etrafında
yüründükçe dönen bir silindir üzerinde düzenlemiştir. Son zamanda ürettiği bu çalışma,
sanatçının kadın ve diyalog bağlamında tasarladığı eserlerin bir özeti olarak algılanabilir.
Postada Levni
Rüçhan Şahinoğlu, 120 x 150cm, tuval üzerine karışık teknik, 1999
2000‟de, “Lale Devri‟nin Minyatür Sanatçısı Levni ve Öteki Bakış” isimli tezi ile
sanatta yeterlik derecesini alan Şahinoğlu, bu yıllarda ürettiği kartpostallara minyatürleri
entegre etmiştir. İlk kartlarını postalamasını tetikleyen iletişimsizlik olgusu, bu kez sanatçının
Osmanlı Dönemi sanatı ile kopmuş bağlarını onarma arzusu ile ilişkilendirilebilir. Resim
üzerine lisans eğitimi aldığı süre zarfında minyatür sanatına ilişkin bir ders alamamış olması
kendisine göre bir bellek eksikliğine neden olmuştur. Bu nedenle, yüksek lisans ile sanatta
yeterlik derecelerinde minyatür odaklı araştırmalara yönelmiş, bu durumu sorgulayan bir dizi
yeni kartpostal gerçekleştirmiştir. Kartpostalın sol tarafında Osmanlı minyatürlerinin, sağ
tarafında ise Cumhuriyet dönemi pulunun varlığı iki ayrı dönemi tek yüzeyde
sentezlemektedir. Aynı zamanda, gizli saklı sayfalar arasında yaşam süren minyatürlerin
kartpostallar üzerinde tüm şehri baştan sona geçmeleri şölene benzeyen bir açılım
sağlamaktadır.
Bir Kartpostalın İki Yüzü
Rüçhan Şahinoğlu, 30 x 35cm, karışık teknik, 2000
Rüçhan Şahinoğlu, I. Marmara Adası Sanat Sempozyumu kapsamında otuz seneyi
aşkın bir süredir yaz aylarında yaşadığı adayı da bir kartpostal vesilesi ile yorumlamıştır. Bu
eser, Şahinoğlu‟nun kartpostalın iki yüzünü işlevlendirdiği ve aynalar ile sunduğu işlerine
paralellik taşır. Şahinoğlu, adanın günümüzde ulaştığı beton yüzünün fotoğraflandığı turistik
kartı kendisine postalayarak işe başlamıştır. Kartpostalın adres bulunan yüzüne, adaya ait
nostaljik, siyah-beyaz bir fotoğraf transfer edilmiştir. Deniz kıyısında aynalı bir kutunun
içinde iki cam üzerinde sunulan kartpostal ilk önce kartın iç bölümünü -adanın eski halini
gösteren-, ardından kartın ön yüzünü -adanın son halini gösteren-, mavi deniz ve gökyüzünün
değişken yansımaları ile eşzamanlı olarak sunmaktadır.
Kartpostal ve ‘Kitsch’
Rüçhan Şahinoğlu, Sanatçı Kartpostalları Serisi, Burhan Doğançay‟ın dijital uyarlama ile
hazırlanmış kartpostalı, 2001
Şahinoğlu‟nun 2001 yılında Mudo Maçka Sanat Galerisi‟nde gerçekleştirdiği “Sanatçı
Kartpostalları” sergisinde yine posta sanatının güçlü varlığı hissedilir. Ancak bu defa,
gönderme ve alma sürecinden ziyade, kartpostalların „kitsch‟ bir tüketim nesnesi
olabilmelerinden yola çıkılmıştır. Türkiye‟nin plastik sanatlar alanında eser üreten 42 ismini
fotoğraflayarak farklı arka planlar ile birleştiren sanatçı, her bir portreyi bir kartpostala
dönüştürüp 400‟er adet çoğaltır ve askılarda -seyyar satıcılarda yaygın olarak bulunan şarkıcı
fotoğraflarına benzer biçimde- satışa sunar. Şahinoğlu, Evrim Altuğ‟un ifadesi ile
Türkiye‟deki sanatçı olgusuna eleştirel bir bakış getirmektedir.5 Zira, Türkiye‟de sanatçı
deyince, medya tarafından öne çıkarılan bir çok assolist akla gelir.6 Kültürel yozlaşmaya
odaklanan bu çalışmanın bir benzeri, 2002‟de, küratörlüğünü Fulya Erdemci‟nin yaptığı
“Between the Waterfronts Rotterdam-İstanbul” sergisinde Hollandalı sanatçılar ile
gerçekleştirilmiştir. Bu seri, posta sanatında yaygın olarak rastlanan hiciv unsurunu etkin
şekilde ön plana çıkarması bakımından önem taşır.
Rüçhan Şahinoğlu, “Sanatçı Kartpostalları” sergisi, Mudo Maçka Sanat Galerisi, genel
görünüm, 2001
Sonuç
The souvenir involves the displacement
of attention into the past. The souvenir is
not simply an object appearing out of context,
an object from the past incongruously
surviving in the present; rather, its function
is to envelop the present within the past.7
Susan Stewart
Şüphesiz Şahinoğlu posta sanatını öncelikle yaşamına, ardından da eserlerine dahil
edecek ölçüde icselleştirmiştir. Yaşam ile sanat arasındaki çizgi belirsizleşmiştir. Peki posta
olgusuna eğilmesi, özellikle posta sanatının yaygın olmadığı bir coğrafyada nasıl
gerçekleşmiştir? Şahinoğlu‟nun durumunda, bu eğilim kişisel bir özlemden filizlenmiştir.
Daha sonra sanatçı konuyla ilgili yurtdışından edindiği kaynaklar vesilesi ile bilgilenme firsatı
bulmuştur. Kendisine gönderdiği kartpostalların içeriği ve sunumu zamanla değişmiştir.
Kartpostallar kimi zaman bir yerleştirme, kimi zaman bir tuval olarak belirmiştir. Kimi
çalışmalarda kartpostallar kumaşa dijital yöntemler ile transfer edilip, ardından şasiye
gerilmiş, adeta bir gergef gibi işlemelerle zenginleştirilmiştir.
Şahinoğlu‟nun kartpostalları, hem kendisi hem de onları görenler için mütevazi bir
hatıra nesnesi, bir içe bakış ve zaman zaman da kara mizah niteliğindedir. Açık duruşlarına
rağmen, her seferinde bir yüzünü saklayan kartlar, Şahinoğlu tarafından zaman içinde ustaca
işlevlendirilmeye başlanmıştır. Sırt sırta vermiş iki satıh, kimi zaman aynalar ve şeffaf
yüzeyler ile keskinleştirilmiş, kimi zaman ise sergi alanına bırakılarak Şahinoğlu‟nun mesajini
elimizde tutmamıza hatta alıp götürmemize izin veren bir boyutta sunulmuştur... Sonuç
olarak, Şahinoğlu‟nun bir monoloğu çağrıştıran, bitmek bilmeyen bir yol üzerinde ilerleyen
özgün postaları, her izleyici ile karşılaştığında bir es vermekte, ardından gizemli yoluna
devam etmektedir.
KAYNAKÇA
1
Susan Stewart, On Longing: Narratives of the Miniature, the Gigantic, the Souvenir, the Collection, Duke
University Press, Durham, 1993, s.145.
2
Henning Mittendorf, Mail Art is Hope, (editör: Chuck Welch) Eternal Network: A Mail Art Anthology,
University of Caligary Press, Kanada, 1995, s. 239.
3
Hüsamettin Koçan, Rüçhan Şahinoğlu Sergi Kataloğu‟ndan alıntı, (editör Zeynep Rona, Ahu Antmen) Türkiye
Sanat Yıllığı 2000, Sanat-Bilgi-Belge Ltd., İstanbul, 2001, s.124.
4
Ahu Antmen, Rüçhan Şahinoğlu ve Ayşen Urfalıoğlu‟nun sergisi Maçka Sanat Galerisi‟nde: Yalnızlığın
birleştirdiği iki sanatçı, Cumhuriyet Gazetesi, 21. Nisan. 1997.
5
Evrim Altuğ, „Art‟iz Gibi Çıkmış Abi!, Radikal Gazetesi, 19.Eylül. 2001, s. 21.
6
ANONİM, „Rüçhan Şahinoğlu, Mudo Maçka‟, Flash Art, Sayı XXXIV, No. 221, 11-12.2001.
7
Susan Stewart, On Longing: Narratives of the Miniature, the Gigantic, the Souvenir, the Collection, Duke
University Press, Durham, 1993, s.151.

Benzer belgeler