Avisena SML

Transkript

Avisena SML
...
le
Gü
ve
n
Ge
le
ce
ğe
Haber
1
yı
Sa
20
14
Avisena
Yı
l
m
m
l.c
o
se
na
s
w
.a
vi
w
w
Özel Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Kısa Sürede
Hızla Yol Almanın Adresi
Avisena
Avisena Sağlık Koleji teknoloji temelli sınıfları
ve deneyimli eğitim kadrosuyla adından söz
ettirmeye devam ediyor...
Uzman öğretmen kadrosu, bilişim destekli
sınıfları ve yuva sıcaklığında Pursaklar’ın parlayan yıldızı oldu.
Avisena, teknik donanımlı laboratuvarları ve
nezih eğitim ortamları ile öğrencilerini geleceğe güvenle hazırlıyor.
RÖPORTAJ
Öğrencilerimizden
Anlamlı Ziyaret
Selçuklu Sultanları
Diyarı Konya’dayız...
Pursaklar İlçe Sağlık
Müdürü A. İlker BARUTÇU
ile öğrencilerimiz röportaj
yaptılar. Sayın Barutçu’ya teşekkür ediyoruz.
Avisena öğrencileri,
Keçiören Belediyesi Sosyal
Yardımlaşma Müdürlüğü Huzur
evine ziyarette bulunarak büyük
bir vefa örneği gösterdiler.
Kadim mirasımızın en
önemli şehirlerinden Konya’da
Hz. Mevlana’nın huzurundayız.
Haberi 6’da
Haberi 12’de
Haberi 16’da
İBN-İ SİNA (Avisena) KİMDİR?
Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya,
tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli
alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn-i Sinâ
(980-1037), matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında
ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla
ilgilenmiştir.
İbn-i Sinâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu
alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla ilgili
birçok eser kaleme almıştır; bunlar arasında
özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar
dikkat çekmektedir. Ancak, İbn-i Sinâ
denildiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı
ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise
19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve
kullanılmış olan "El-Kânûn Fî't-Tıb" (Tıp
Kanunu) adlı eseri akla gelir.
Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin
birinci kitabı; anatomi ve koruyucu hekimlik,
ikinci kitabı basit ilaçlar, üçüncü kitabı
patoloji, dördüncü kitabı ilaçlarla ve cerrahi
yöntemlerle tedavi ve beşinci kitabı ise çeşitli
ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.
İslam düşünce tarihinin en büyük isimlerinden
olan İbni Sina’nın bu seçkinliği, birçok yönden
özgünlük taşıyan, ayrıntılı ve mükemmel bir
sistemle sunulmuş felsefesinden ileri gelir.
BAŞLICA ESERLERİ :
El-Kanun Fi't-Tıb ("Hekimlik Yasası");
Kitabü'l-Necat ("Kurtuluş Kitabı");
Risale Fi-İlmü'l-Ahlak
("Ahlak Konusunda Kitapçık");
İşarat ve'l-Tembihat ("Belirtiler ve Uyarılar");
Kitabü'ş-Şifa ("Sağlık Kitabı").
Aydın DOĞAN
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
e
l
a
k
a
M
İ
Z
D
U
N
KE RUM İZ
O ZSİN
T
K Nİ
O
İ
D
D
N
KE
HASTA : “Peki kendi kendimi nasıl
tadavi edebilirim?”
AVİSENA ÖĞRENCİLERİ: “İlk tedavi
kendinizi tanımanızdır.”
İLÇE MİLLİ
EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
RAPOR DEĞERLENDİRME
EKİBİ OKULUMUZDA
Tarihsel süreç içerisinde bilim ve teknolojide
yaşanan gelişmelere paralel olarak, üretim
kapasitesi artmış bir yandan da kalite ve
yönetim geliştirme çabaları ağırlık kazanmaya
başlamıştır. Bu durum pek çok alanda olduğu
gibi eğitim alanınında da uygulanmaktadır.
2
Av
i
H se
ab n
er a
Bu bağlamda ilçemiz okullarının her yıl
eğitimde
kalite
çalışmalarının
öz
değerlendirme raporlarını İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğümüze teslim etmektedir. İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğünce oluşturulan Rapor
Değerlendirme Ekibi çalışmalarını mart ayı
içerisinde okulumuzda gerçekleştirmiştir.
Florence Nightingale Kimdir?
D. Büşra BİLGİÇ
Meslek Dersi Öğretmeni
REHBERLİK
SERVİSİ
Florence Nightingale
Hemşire Okulu
Veli Ziyaretlerinden
Yeni gelişmeler ve toplumsal değişmelere
uygun olarak, eğitim ve okul programları,
öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını karşılamak
üzere
her
geçen
gün
daha
da
çeşitlendirilmiştir.
Öğrencilerin
bu
programları
iyi
tanıyarak
kendilerini
gerçekleştirmelerine uygun bir öğretim
programı almaları, kendilerine uygun ders,
kurs, bölüm, program, eğitici çalışma ve bir
üst okul seçmeleri giderek zorlaşmıştır.
Bunun
yanı
sıra
okullarda
öğrenci
çokluğunun getirdiği şartlar üzerine eğitimi
öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına uygun bir
yaklaşım
içinde
sürdürebilmek
için,
öğrencilerin türlü özellikleri ile tanınmaları
önem kazanmıştır.
Florence Nightingale Kimdir? Florence
Nightingale’in hayatı, çalışmaları, yaptığı
fedakarlıklar, Florence Nightingale Hemşire Okulu hakkında bilgi.
Florence Nightingale (1820-1910)
Hasta bakıcı, hemşireliğin kurucusu bir
ingiliz kadındır. Zengin bir ailenin kızı
olmasına rağmen hasta bakıcılığına heves
etmiş, 1854 Kırım Savaşı sırasında gösterdiği yararlılıklarla dünya çapında bir kahraman olmuştur.
ÇOCUK BİR MEŞALEDİR ÖĞRENCİ
VELİ İŞBİRLİKTELİĞİ
BU MEŞALEYE CAN VERİR
Türk Edebiyatı Dersinde
“Sıcak Sandalye” Uygulaması
Bu yöntemde sandalyede oturan öğrenci arkadaşları tarafından eleştirilir ve öğrencinin
derslerdeki eksikleri söylenerek başarısının artırılması hedeflenir. Daima mutlu sonla biter.
H se
ab n
er a
“Farkımız,
Velilerimizin
Umudunu
Kendi
Umudumuz,
Çocuklarını
Kendi
Çocuklarımız
Saymamızdır.”
Florence Nightingale
Av
i
Florence Nightingale, Floransa’da doğdu.
Babası zengin, kültürlü bir adamdı. Yılın
yarısını Londra’da geçirirler, diğer yarısında da büyük Avrupa şehirlerini dolaşırlardı. Florence, daha çok küçük yaşta hasta
bakmaya merak sarmıştı. Bebeklerini
hasta sayar, onlara şefkatle bakardı...
“Her bir eleştiri mükemmeliyete götüren bir adımdır.”
3
Öğrencilerimiz Soruyor
Öğretmenlerimiz Cevaplıyor...
ğlama
a
S
m
ı
ve Yard Fark!”
t
e
m
z
i
aH
Büyük
n
E
“İnsan
n
i
ç
İ
Benim
Öğretmenlerimizden Zehra Güllüoğlu ile
Röportajımız:
-Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
- 1982 Elazığ doğumluyum. 2006 yılında
Gazi Üniversitesi Hemşirelik bölümünden
mezun oldum. En son İbn-i Sina
Hastanesi’nde Genel Cerrahi Yoğun
Bakım Hemşireliği yaptım. Kariyerime
öğretmen olarak devam etmekteyim.
-Okulumuzdaki sağlık alanındaki teknolojik aletler nelerdir?
Bir hemşirenin hastane ortamında görebileceği aletler, araç, gereçler ve donanımlar okulumuzda mevcut olmakla
birlikte, laboratuvar ortamında bulunan
maketlerimizde hemşirelik öğrencilerine
uygulamalı ders gösterimi öğrencilerimize büyük katkı sağlamaktadır.
-Sağlıklı yaşam için pratik tavsiyeleriniz
nelerdir?
- Kendinizle barışık olun, bolca gülün
hayata olumlu bakın.
- Sevdiklerinizle birlikte vakit geçirin.
- Stresten uzak, kendinize vakit ayırın ve
hobilerinizle uğraşın.
- Güneş ışını, radyasyonun zararlarından
korunun.
- Sigara ve alkol tüketiminden uzak
durun.
- Şekeri, tuzu ve yağı azaltın.
- Düzenli spor yapın.
- Düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın.
-Mesleğinizi yaparken hangi olaylardan
etkilendiniz?
- Bizim mesleğimiz hem sevincin hem de
üzüntünün bir arada yaşanabileceği bir
meslektir.
-Mesleğinizi yaparken ne tür tepkiler kar-
TÜRK EDEBİYATI DERSİNDE
BALIK KILÇIĞI
(NEDEN-SONUÇ DİYAGRAMI)
şılaştınız olumlu ya da olumsuz?
- Genelde hep olumlu dönütler aldım. Bu
meslekte bir tebessümün size geri dönüşü
zaman almaz.
yana kullandım. Şu an buradayım ve
bütün bilgi ve becerilerimi öğrencilerime aktarmanın büyük mutluluğunu
duyuyorum.
-Bu meslek için öğrencilerinize tavsiyeniz
ve öneriniz nelerdir?
- Mesleğinizin gerektirdiği yetenekler
ve beceriler nelerdir?
- İlk başta mesleğinizi çok sevmelisiniz.
Bundan dolayı yeterli bilgi, donanım ve
terbiye sahip olmalısınız.
- Eli yatkın olmak.
- Kriz anların yönetebilme becerisine
sahip olmak.
- Kişisel arası ilişkilerle yetenekli olma.
- Hızlı hareket edebilmek.
-Bu mesleğin sorumlulukları nelerdir?
- Bireyleri, hastalıklardan koruma yolları
konusunda bilgilendirmek, beden veya
ruh sağlığınızın bozulması halinde hekim
tarafından verilen tedaviyi uygulamak,
hasta bakımını planlamak denetlemek ve
izlemektir.
- Neden hastanede hemşire değil de
okulda öğretmen olmayı tercih ettiniz?
- Yıllarca hastane ortamında hemşirelik
görevimi icra ettim. Karşıma bir teklif
geldi ve ben bu teklifi öğretmenlikten
Konu:SINIF İÇİ İLETİŞİM
Sınıf içi iletişimde kişinin kendisini görmesini
sağlayan bir yöntemdir. Sorunlar üzerinde
tartışılıp çözüm yolu belirlenir.
Av
i
H se
ab n
er a
ÖZELLİKLERİ
- Bir problemin nedenlerini ve alt nedenlerini
tanımlama sürecini yapılandırmaya yardım
eden tekniktir.
- Tüm öğrencilerin derin ve nesnel bir görüş
kazanmalarını ve problemin çeşitli bölümleri
arasındaki önemli ilişkileri görmesini, öğrencilerin daha derin bir şekilde bir problem üzerinde yoğunlaşmasını sağlar.
-Problem çözme tekniklerinden biri olan bu
teknik, öğrencilerin düşüncelerini organize
4
HEMŞİRENİN GÜLÜMSEMESİ
HASTANIN MEŞALESİDİR
etmeye yardım eder;
ancak, problem için çözümler sağlamaz.
- Belirli bir sorunun ya da durumun olası
nedenlerini belirlemek için kullanılır.
- Öğrenmesi ve uygulanması kolaydır.
YARARLARI
- Birlikte çalışmayı, gerçeği aramayı, değişik
görüşlere açık olmayı ve karşıt görüşlerin
ortaya çıkmasını sağlar.
- Derin düşünme ve nesnel düşünme gibi
becerileri geliştirir.
- Bir problemi oluşturan neden, alt neden ve
özel nedenlerin ortaya koyulmasıyla öğrencide analitik düşünceyi geliştirir.
- Çalışma grubunun sorunun içeriğine
odaklanmasını sağlar ve ayrıntılı neden-sonuç ilişkiyi çıkarmayı sağlar.
“Nasibinde varsa alırsın karıncadan
bile ders ,nasibinde yoksa bütün
cihan önüne serilse de sana ters.”
Sus gönlüm Bütün bu susmalarına
karşılık her şeyin hayırlısının
olacağına inanarak sus.”
“Bize gözün değil gönlün gördüğü
yürek gerek,düşlerdeki tabir değil
gerçeğe vuslat gerek.”
“Öyle ucuz değil gül koklamak,gül
tutan ele diken batmalı,bir aşka
gönül veren o aşkın kapısında
yatmalı.”
“Herkes kendi zannınca oldu gönüllerin yarı,aramadı hiç kimse gönlümdeki esrarı.”
“Bitkinin güzelliği tohumun
güzelliğinden, insanın güzelliği ise
kalbinin güzelliğinden gelir. Vedalar
gözüyle sevenler içindir, gönülden sevenler ayrılmaz.”
“Cebi zengin fakat ruhu fakir olan
insanın hali çok rezil çünkü o her şeyin
fiyatını bilir değerine değil.”
“Çalınan her kapı açılsaydı; ümüdin,
sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.”
“Dibini görmediğin suya atlamadığın
gibi, sonunu bilmediğin sevgiye teslim
etme kandini. İki can bir olunca benlik
aradan çıkarmış;gönül sevgiyi bulmuşsa
kuru dal bile çiçek açarmış.”
“Kısmet etmişse Mevla el getirir, yel
getirir, sel getirir.”
götürür, sel götürür.”
“Minareden düşenin parçası bulunurda gönülden düşenin parçası
bulunmaz.”
“Düşüncen gül ise sen bir gül
bahçesin. Ey gönül aşk,iki ayrı
nehrin birleşerek aynı deryaya
akmasındaki sırdır.”
“Ey gönül sevdiğini hiç
gitmeyecekmiş gibi seversen,
gittiğinde de hep gelecekmiş gibi
beklersin.”
“Unutmayın dünyada yaşamıyoruz
sadece dünyadan geçiyoruz. Ey
gönül Sen sen ol kimsenin gönlünü
yıkma,dikenin ucuna çıkta edep
çizgisinden çıkma.”
“Kısmet etmemişse Mevla el götürür, yel
“Çalınan her kap açılsaydı, ümidin,
sabrın ve isteğin derecesi
anlaşılmazdı.”
“Marifet can için sevgili aramak
değil,sevgili için can taşımaktır.”
“Gerek yok her sözü laf ile
beyana,bir bakış bin söz eder
bakıştan anlayana. Hırsı bırak
kendini boş yere harcama,şu
toprak altında çırak da bir usta da.”
“Kim seviyorsa bilsin ki seviliyordur.
Mutlu olmak istiyorsan gururu
bırak mutlu olmaya bak.”
H se
ab n
er a
“Ümitsizlikten sonra nice ümitler,
karanlıkların sonunda nice gülüşler
var.”
18 Mart Çanakkale
Şehitlerini Anma Programı
Av
i
Mevlana’dan Barışa
Dair Sözler
“BÜTÜN KAİNAT BİRBİRİNE SEVGİ
İLE BAĞLANMIŞ, SEVGİNİ VERMESİNİ
ÖĞREN. ÇÜNKÜ GÖNÜL ANLASIN Kİ
HEPSİNE YER VARMIŞ, SEVGİSİZ
İNSANDAN DÜNYA BİLE
KORKARMIŞ”
5
GDO’NUN
DEĞİŞTİREMEDİĞİ
TEK ŞEY!
Pursaklar İlçe Sağlık
Müdürlüğü’ndeyiz.
Sınıfta kaldık çünkü eşimize yardım etmiyoruz.
Fransa’nın başkenti Paris merkezli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 8
Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde
dünya kadınlarına ilişkin çarpıcı bir rapor
yayınladı.
Rapora göre 34 OECD ülkesi arasında, en
çok ev işi yapan kadınlar Türkiye’de yaşıyor. Türkiyeli kadınlar günde 377 dakikalarını ev işine ayırırken, Türkiyeli erkeklerde bu süre 116 dakika ile sınırlı kaldı. 34
ülke içinde en fazla ev işi yapan erkekler
günde 180 dakika ile Norveç’ten çıktı. Norveçli kadınlar da ev işine günde 210 dakika
ayırıyor. Japon erkekleri ise günde sadece
62 dakika ile en az ev işi yapan erkekler
olarak listenin en son sırasında yer aldı.
15 Şubat
Uluslararası
Çocukluk Çağı
Kanser Günü
15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı
Kanser Günü- kanserli çocuklar ve ailelerinin güçlü, cesur ve dayanıklı olmalarıyla anıldıkları gündür.
Zira, dünyada her yıl 250.000’in üzerinde çocuğa kanser teşhisi konurken,
yaklaşık 90.000 çocuk bu hastalıktan
hayatını kaybetmektedir. Çocukluk çağı
kanserlerinin tümünün %70 oranında
tedavi edilebildiği düşünüldüğünde,
hayatını yitiren çocukların sayısı da
oldukça yüksek.
Güne ilişkin LÖSEV tarafından yapılan
açıklamada,
Dünyadaki
ölümlerin
%16sını kanser vakalarının oluşturduğunu belirterek Türkiye’de ise birinci sıraya
yükselen kanser ölümlerinin oranının %
20 olduğu tahmin edildiğini vurguladı.
''Ülkemizde kemik iliği bankası sorununun acilen ve öncelikli olarak çözülmesini dile getiren LÖSEV, GIDA ve tüketim
maddelerinde insan sağlığını olumsuz
etkileyen maddelerin kullanımını engelleyecek yasaların yapılmasının, denetimlerin ve yaptırımların arttırılmasının
zorunluluğuna da dikkat çekerek; her
sene koca bir şehir dolusu insanımızı
6
Av
i
H se
ab n
er a
Tenis Turnuvamız
Tüm Heyecanıyla Devam Ediyor
kansere kurban verildiğini belirtti.
Endüstriyelleşmiş ülkelerde kanser,
çocuklarda hastalık kaynaklı ölümlerin
arasında birinci sırada yer alırken,
çocuklarda sağ kalım oranları geçen 20
yıl içerisinde aynı seyirde kalmıştır.
Oysa yetişkin kanser türleri keşfedilen
yeni akıllı ilaç terapilerinden fayda sağlamakta, ama çocukluk çağı kanserleri
için ilaç geliştirme çalışmaları geride
kaldı ve çocuklar yaklaşık 30 yıl önce
keşfedilen ilaçlarla tedavi görmeye
devam etmekteler. Bu ilaçların bazıları
ciddi ve çoğunlukla yaşamı tehdit eden,
uzun vadeli yan etkilere neden olmaktadır.
Gelir düzeyi yüksek ülkelerde çocukların
%80’i kanserden kurtulabilirken, kanserli çocukların %80’inin bulunduğu
yoksul ülkelerde yaşayan çocuklar için
durum çok farklıdır. Gelişmekte olan
ülkelerde ise kanserli çocuklar çoğu kez
hayati önemdeki ilaçlara ve gereken
tedavi ile bakıma zamanında erişemediği için hayatını kaybedebilmekteler.
DEĞERLER
EĞİTİMİ KÖŞESİ
Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
öğrencileri düzenlenen farklı gezi ve
etkinlikler ile sosyal aktivitelere devam
ediyor.Bu kapsamda Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Değerler Eğitimi
Kulübü öğrencileri, kulüp öğretmenleri ile
birlikte Etnografya Müzesi ve Resim
Heykel Müzesi’ni gezdi.
Öğrenciler
Etnografya
Müzesinde
Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, porselenler, kılıçlar ve çinileri inceleyip, müze yetkililerinden bilgiler alarak tarihimizi yakından görme fırsatı buldular.
Müzedeki önemli eserler olan Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp
ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12.
yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi
ERİ
İL
ENC
R
Ğ
Ö
ÜBÜ i’ NDE
L
U
İK
ES
İTİM A MÜZ
Ğ
E
Y
R
RLE OĞRAF
E
Ğ
DE
ETN
Kapısı (15. yüzyıl)’na büyük ilgi gösteren
öğrenciler, yeni bilgiler edinerek keyifle
eğlendiler.
Etnografya Müzesini gezdikten sonra
Resim Heykel Müzesi’ni gezen öğrencilerimiz Hikmet Onat’ın, Osman Hamdi Beyin,
İbrahim Çallı’nın eserlerini hayranlıkla
inceleyerek resim ve heykelin geçmişten
günümüze kadarki gelişimini gözlemlediler. Öğrenciler müze bahçesinin eşsiz
manzarasını da ilgiyle seyredip büyük bir
mutlulukla ve tarihlerini yakından görmenin verdiği heyecanla müzeden ayrıldılar.
2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
ÖZEL AVİSENA SAĞLIK MESLEK LİSESİ
DEĞERLER EĞİTİMİ KULÜBU ÇALIŞMALARI
Günümüzde küreselleşme; siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda
pek çok gelişmeye imkân sağlarken bir taraftan da toplumsal yaşamı
tehdit eden sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bireyi, aileyi,
yaşadığımız toplumu ve dünyayı tehdit eden risk ve sorunların
çözümünde, toplumsal yaşantımızın temel yapısını oluşturan milli,
manevi, sosyal, ahlaki ve kültürel değerlerimizden olan yardımlaşma,
dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, vatanseverlik, doğruluk, iyilik,
temizlik, çalışkanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, duyarlı olma, adil olma,
paylaşımcı olma gibi kazanımlarımız en önemli referans kaynağımızdır.
Avisena ailesi olarak biz; geleceğimizin mimarı gençlerimize bilgi, beceri,
tutum kazandırmanın yanında onların dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir
kişiliğe ve karaktere sahip, temel ve insani değerleri kazanmış iyi insan,
iyi vatandaş olarak yetişmeleri görevine talibiz. Toplumsal hayatı
oluşturan, insanları birbirine bağlayan, gelişmeyi, mutluluğu ve huzuru
sağlayan risk ve tehditlerden koruyan ahlaki, insani, sosyal, manevi
değerlerimizin tüm bireylere kazandırılmasında en önemli etken
eğitimdir. Bu kazanımlarımızın öğrencilerimize aktarılması da değerler
eğitimini oluşturmaktadır.
Av
i
H se
ab n
er a
Her öğrencimizin biricik ve tek olmasını, bu tek ve biriciklerin çoklar
olabilmesini ve yine çoklar içinde özel olmayı sağlayan AVİSENA KOLEJİNİ
bir yaşam merkezi olarak; her öğrencinin ayrı bir değer olduğunu kabul
etmesi’’Değerlerin Eğitiminde’’ bireyin değerler alanı oluşturmasını
sağlayacaktır.
Değerler eğitimi toplumun tümünü ilgilendirdiğinden
çok boyutlu ele alınması gerekmektedir. Bu açıdan
eğitim sistemini oluşturan tüm unsurların bu konuda
duyarlılık ve bilinç kazanmalarına ihtiyaç vardır. Değişik
branşlardaki gönüllü öğretmenlerimizin de öğretim
programlarının uygulayıcıları olmanın yanı sıra
Peygamber efendimizin ‘’mü’minlerin iman yönünden
en mükemmeli ahlakı en güzel olanıdır’’hadisini
hayatlarına
düstur
edinerek
öğrencilerimize
değerlerimizi kandırmada öncü rol ve görevleri de
bulunmaktadır.
Bunun için görevli öğretmenlerimiz, rehber öğretmen ile
eğitim yöneticilerimizin rehberliği ve desteği ile ders içi
ve ders dışında değerler eğitimine yönelik faaliyetler
gerçekleştirmektedirler.
7
AVİSENA ÖĞRENCİLERİ YAPARAK
YAŞAYARAK ÖĞRENİYOR
Amacı nitelikli hemşire yetiştirmek
olan AVİSENA SAĞLIK KOLEJİ’nde
eğitimi bir bütün olarak ele
almaktayız.
Öğrencilerin
kişisel anlamda
topluma faydalı, yaşam boyu
öğrenen, dürüst, kararlı, üretken,
mutlu, güvenli, kendi kültürünü
özümsemiş ve farklı kültürlere
anlayışlı, ülke geleceğini biçimlendiren bireyler olmalarını hedeflerken
aynı zamanda profesyonel hemşire
olmaları
yönünde
mesleki
eğitimlerini teorik ve uygulamalı
olarak vermekteyiz.
Tam donanımlı laboratuvarlarımızda
öğrencilerimize birebir yaptırdığımız
uygulamalarla hem mesleği benimsemelerini sağlıyor hem de becerilerini geliştiriyoruz.
Cep telefonu kullanımı hayatımızın doğal bir
parçası haline geldi. Yararlarının yanında
elbette zararları var. İşte cep telefonunun
sağlığımıza etkileri ve zararları:
Cep telefonlarının baş ağrısı, unutkanlık,
dikkatsizlik artışı, refleks kaybı, kulaklarda
çınlama, gözlerde kararma, çapaklanma ve
yanmaya neden olduğu tespit edildi. Ayrıca
aşırı sinirlilik ve gözlerde sulanmaya sebep
olmasının yanı sıra uzun süreli kullanımlarda
bu etkinin artığını tespit edilmiştir.
KISA VADELI ZARARLARI (24 saat)
- Görüş alanında daralma.
- Kalp rahatsızlıkları.
- Kalp pilinin bozulma riski.
- Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
- Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
- Kalıcı işitme bozuklukları.
- Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
- Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
- Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
- Kadınlarda düşük riskinin artması.
- Işitmede geçici aksaklıklar oluşması.
8
Av
i
H se
ab n
er a
U
N
O
F
E
L
E
T
CEP
A
D
N
I
HAKK
R
A
L
N
A
L
U
T
U
UN
ÇAĞDAŞ EĞİTİM
UYGULAMALARIYLA AVİSENA
- Kan hücrelerinin bozulması.
- Bas ağrıları ve sersemleme
- Bağışıklık sisteminin bozulması.
UZUN VADELI ZARARLARI (10 yıl)
- Yüksek tansiyon.
- Genetik yapının bozulması.
- Sperm sayısının azalması.
- Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
- Cilt kanseri.
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi
LÜTFEN SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN BUNLARI UNUTMAYALIM…!
HER YERDE
İNGİLİZCE
Günümüz küreselleşen dünyasında ana
dilin dışında başka bir dil öğrenmek artık
temel ihtiyaçlarımız arasındadır.
İşitirsem
unuturu
görürsem
hatırlarım m,
, yapars
am
öğrenirim
.
Resim görsel bir materyal olarak bir konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak için
kullanılan çizim, boyama ya da fotoğraf
şeklinde sunulan ‘görselleştirme aracı’
olarak tanımlanabilir. Resimler yabancı dil
öğretiminde en çok kullanılan materyaller
arasındadır.
Çünkü
öğretmenler
dil
öğretimini görsel açıdan desteklemek için
görsel nesnelere ihtiyaç duyarlar. Açıklayıcı
anlatım yöntemi etkili bir dil eğitimi için tek
başına yeterli değildir. Öğrencilerin farklı
duyularına ne kadar hitap edersek,
yabancı dil öğretimi de o kadar verimli olur.
Görsel materyaller özellikle öğrencilerin
duyularını etkili bir öğrenme için harekete
geçirme açısından büyük öneme sahiptir.
Dil öğretiminde görsel materyallerin önemi
üzerinde
hassasiyetle
durmaktayız.
Öğrencilerimiz görsel materyal hazırlarken
hem eğlenmekte hem öğrenmektedir.
“Rol yapma ve drama” etkinlikleri
İngilizcenin yabancı dil olarak öğretiminde
büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla
okulumuz dil öğretiminde rol yapma ve
drama etkinliklerini çok yönlü olarak
kullanmaktadır.
İngilizce
öğretiminde
öğrenci oyun faaliyetlerinde rol almalı ve
deneme
yanılma
yoluyla
yaparak,
yaşayarak öğrenmelidir.
Dünyaya benzeyen
gezegen bulundu
Güneş Sistemi'ne 400 ışık yılı uzaklıkta, büyüklük ve içerik açısından dünyaya benzeyen bir gezegen keşfedildi.
"Nature" dergisinde yayımlanan
Yoğunluğunu ve içeriğini belirlemek
için gezegenin kütlesini ölçen bilim
adamları, Kepler-78b'nin Dünya'nın
1,2 katı büyüklüğünde ve iki katı ağırlığında olduğunu tespit etti.
Kuğu Takımyıldızı'nda yer alan
Kepler-78b, yörüngesinde bulunduğu
yıldızın çevresindeki dönüşünü 8,5
saatte tamamlıyor.
Gezegenin yüzeyindeki sıcaklığın
yaklaşık 2 bin derece olduğu tahmin
ediliyor. Yıldızına son derece yakın
mesafede bulunan ve birkaç milyar
yıl sonra yıldızı tarafından yok edileceği hesaplanan gezegenin, kısa
ömürlü olduğu sanılıyor.
H se
ab n
er a
Gezegen avcısı Kepler teleskobunun
verilerini değerlendiren bilimadamları, galaksideki gezegenlerin sayısını
ikiye katladı.
Buna göre şu anda galakside bilinen
gezegen sayısı yaklaşık bin 700’e
çıktı.
Astronomlar 20 yıl önce güneşin
dışında yıldızlar çevresinde dönen
herhangi bir gezegen bulamamıştı.
Keşfedilen tüm gezegenlerin, birçok
gezegenin bir yıldız etrafında döndüğü, bizimkine benzer sistemlerde yer
aldığı, yeni gezegenlerden 4’ünün
yaşam için elverişli kuşaklarda
bulunduğu belirtildi.
çalışmaya göre, Amerikan Havacılık
ve Uzay Dairesi'nın (NASA) Kepler
Uzay
Teleskopu
ile
bulunan
Kepler-78b adı verilen gezegen,
Dünya gibi kaya ve demirden oluşuyor.
Av
i
Güneş sistemi dışında
yeni 715 gezegen keşfedildi
9
Münazara:
Kültürel Mirasımıza Sahip Çıkalım
KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZE VERİLEN ÖNEM
UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası
Listesi”nde yer almak Türkiye için,
son derece önemli. Günümüzde
Türkiye gibi son derece zengin bir
kültürel mirasa sahip bir ülkeden
ancak dokuz kültürel varlık bu
listenin içinde yer alabilmiştir. Bu
listede yer alacak eserlere yeterli
korumanın sağlanması gerekmektedir. Günümüzün koşullarında böyle bir koruma ve kollama
olanağından söz etmek mümkün
görünmemektedir. Türkiye olarak
gerekli duyarlılığı gösterememekteyiz.
Anne Sütünün
Önemi
10
Av
i
H s
ab en
er a
Anne sütü, bebeğinize verebileceğiniz en iyi
ve en doğal besindir. İlk 6 ay boyunca
düzenli emzirilen bir bebeğin, su dahi tüketmesine gerek yoktur. Anne sütünün içeriğindeki bileşenler, bebeğinizin besin ihtiyacını karşılar ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Doğumu takip eden ilk 72 saat içinde
salgılanan sarı renkli Klostrum Sütü, bileşiminde yüksek oranda protein ve bağışıklık
kazandıran immünoglobulin içerir. Klostrum
sütü bebeğinizin yaşama başlarken, ilk aşısı
gibidir.
HAZIRLAMIŞ OLDUĞUMUZ
PROJELERDEN ÖRNEKLER
onu
m
r
o
kH
u
l
u
l
in)
n
Mut
o
t
(Sera Besinler
an
y
a
l
ı
Salg
Hemşirelik
Günü Kutlamaları
Bunları Hiç Duymuş muydunuz?...
Bilim kurgu filmlerine konu olabilecek bir bitki,
İngiltere’deki bir serada dikilmesinden tam 15 yıl
sonra büyümeye başladı. Kökeni Şili’ye ait olan ve
‘koyun yiyen bitki’ olarak bilinen dev çiçek, yıllar
sonra devasa dikenlerini ortaya koydu.
Şilinin kurak tepelerinde yetişen ve dev dikenleriyle
tanınan ‘puya chilensis’ bitkisi, İngiltere’deki bir
serada yıllar sonra kendine geldi.
Surrey kentindeki Kraliyet Bahçevanlık Topluluğu
Wisley bürosuna ait serada, 15 yıl önce dikilen
‘puya chilensis’in dikenleri büyümeye başladı.
İngiliz bitki bilimciler, dev bitkinin uzunluğu 3 metreyi geçebilen dikenlerinin ilk kez gelişmeye başladığını belirtti.
KOYUN YAKLAYAN DİKENLER
And Dağları’na özgü olan ‘puya chilensis’, sinekkapan bitkisiyle karşılaştıralamayacak kadar iyi bir
avcı.
Bitkinin ‘koyun yiyen bitki’ olarak adlandırılmasının
nedeni, gövdesinin alt kısmındaki uzun dikenlerle
vahşi doğada yaşayan hayvanları yakalayabilmesi ve onları açlıktan ölene kadar bırakmaması.
Puya chilensis, öldürdüğü hayvanların leşi çürüdükten sonra kendi doğal gübresini elde ediyor ve
bu şekilde büyüyor.
Avisena, Hemşirelik Bölümü
öğrencileri ve öğretmenleri, ilk;
hemşirelik günlerini büyük bir
coşkuyla kutladılar. Her bir öğrenci de ayrı bir mutluluk,
sevinç gösterisi vardı.
İngiliz bitki bilimciler, kötü ününe rağmen korkulacak bir şey olmadığını, bitkiyi ‘sıvı gübre bağımlısı
haline getirdiklerini’ belirtti. BBC’ye konuşan Cara
Smith, “Doğal diyetiyle beslemeye çalışmamız
sorun çıkarabilir” ifadesini kullandı.
SAVAŞ UÇAĞI SİVRİSİNEK
İnsanların çoğu, sivrisinek kelimesini duydukları vakit tiksinti duyduklarını söylerler.
Fakat biz bu bölümde sivrisineği büyüteç
altına alarak sahip olduğu o essiz navigasyon cihazlarını siz okuyuculara aktarmaya
çalıştık. Eminiz ki sizlerde sivrisineğin bilinmeyen yönlerini öğrendiğinizde hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz.
Bilindiği üzere sivrisinek insanların kanını
emerek yaşayan bir canlı türüdür. Bunun
dışında diğer canlıların kanlarını da emerler.
Sivrisinekler belirli mevsimlerde yumurtalarını suya bırakarak üremeye başlarlar. Suya
bırakılan larvalar bir müddet burada kalarak
değişim geçirmeye başlarlar. Yumurtalardaki
mükemmel bir sistem suda boğulmalarını
engeller. Bu sistem tıpkı dalgıçların kullandığı
borulara benzer ve sifon adını alır. Borunun
bir ucu yumurtaya bağlı iken diğer ucu su
yüzeyinin üzerindedir. Larva olgunlaştıktan
sonra yavru sivrisinek yumurtadan çıkar ve
hayata atılır.
Aşağıdaki resimde su yüzeyinden baş aşağı
sarkmış olan larvaların nefes almasını sağlayan sifon sistemleri net bir şekilde görülmektedir.
Av
i
H s
ab en
er a
Dokuzuncu sınıf olan öğrencilerimizin gözlerinden mutluluk
ve isabetli bir meslek seçiminin
heyecanı okundu. Okul korosu
muhteşem bir eğlence düzenleyerek güne renk ve eğlence
kattı.
11
Pursaklar Özel Avisena Anadolu Sağlık
Meslek Lisesi, 15.03.2014 tarihinde, Keçiören
Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü
Huzurevi’ne anlamlı bir ziyarette bulundu.
Okul Müdürü öğretmen ve öğrencilerden
oluşan bir grupla gerçekleştirilen ziyarette;
öğrenciler yaşlıların ellerini öperek onlarla
sohbet ettiler, sohbet esnasında duygusal
anlar yaşandı. Yaşlılar öğrencileri torunları,
öğrenciler de yaşlıları dedeleri ve nineleri
olarak
gördükleri
için
birbirlerinden
ayrılmak
istemediler.
Ziyaretle
ilgili
konuşan Pursaklar Özel Avisena Anadolu
Sağlık Meslek Lisesi Müdürü, Ahmet İMAM:
Yaşlılığın her insan için değişik anlam ve
önem ifade ettiğini, insan hayatının çok özel
bir
dönemi
olduğunu
belirterek,
yaşlılarımızın, dün ile bugün arasında köprü
kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi
yarınlara taşımamızı sağlayan önemli
değerlerimizden biri olduğunu söyledi.
Ziyaret
amaçlarının,
öğrencilerimize
annelerimizin, babalarımızın, dedelerimizin
ve ninelerimizin bizden başka kimselerinin
olmadığını,bugünkü sağlıklı ve mutlu günlerimizi onların fedakarlıklarına borçlu
olduğumuzu hatırlatmak olduğunu belirterek, ziyaretin gerçekleştirmesinde yakın
ilgi ve konuk severlik gösteren huzurevi
müdürüne ve huzurevi personeline teşekkür
ederek ziyaret son buldu.
n
e
d
z
i
m
i
r
e
l
i
c
n
e
ğr
t
e
r
a
y
i
Z
ı
ml
Ö
Anla
BIRAK SENDEN SONRA DA
KALBİN ATMAYA DEVAM ETSİN
En çok kafalarımızı karıştıran soru ise
organ bağışı dini inançlarımıza aykırı
mıdır?
-Kesinlikle hayır. İslam dini de dahil
olmak üzere tüm büyük dinlerde organ
bağışına aykırı bir durum yoktur.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri
Yüksek Kurulu, 6/3/1980 tarih ve 396
sayılı kararı ile organ naklinin dinen
uygun olduğunu bildirmiştir.
Türkiye’de, organ ve doku nakli
bekleyen hastaların sayısı her geçen
gün artıyor. Bazı hastalıkların tedavisi
ancak hastalıklı ya da hasarlı organın
değişimiyle mümkün olabilmektedir. 18
yaşından büyük ve akli dengesi yerinde
olan herkes organlarının tamamını
veya bir bölümünü bağışlayabilir.
Bağışlanmış olan organın uygunluğu
vericinin ölümünden sonra görevliler
tarafından araştırılır.
12
H se
ab n
er a
Av
i
Nakil yapılabilen organ ve dokular;
böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak, kalp kapağı,
kornea, kemik iliği ve deridir. Bağış
yapılabilecek yerler; tüm devlet hastaneleri, özel hastaneler, sağlık
ocakları,
sağlık
müdürlükleridir.
Prosedür olarak bir form doldurulup
organ bağış kartınız veriliyor. Beş
dakikalık bir işlem diyebiliriz.
Eğer bir şeyleri gömmemiz gerekiyorsa
gelin daha duyarlı olup hatalarımızı,
kusurlarımızı,
insanlara
olan
önyargılarımızı gömelim.
Ruhumuzu Allah a teslim edelim. Ve
eğer gün gelip de hatırlanmak istiyorsak bunu bize ihtiyacı olan birine
yardım ederek yapalım. İnanın bunu
başarabilirsek iste o zaman sonsuza
dek yaşamış olacağız.
kıldırmama nail olamamam beni derinden üzdü.Beni
bunları yapmaktan alıkoyan ölüm ya da karanlık
hücrelerden korku değil, uğruna canını verdiğin
davayı sürdürebilmektir. Zalimlere karşı başın dik
göğsünü gere gere direnirken gaddar kurşunlar
göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi. Ne kadar güzel
bir azmin ve terbiye edilmiş bir nefsin
var.İnanıyorum ki sen Allah a verdiğin söze sadakat
göstersin,Allah ta sana verdiği söze… Öyle ki
şehadet şerefini bize değil de sana bahşetti. Son
olarak sevgili kızım sana evlada demiyorum, bilakis
görüşmek üzere buluşmamız yakında peygamber
ve ashabıyla birlikte Havz-ı Kevser de olacaktır,
sonsuz kudret ve hükümdarlık sahibi olan Allah a
yakın onun nezlinde yüksek ve şerefli bir konumda
ayrılmamak üzere birbirimize doyma temennilerimizin gerçekleşeceği bir buluşma . Sevgili kızım sana
evlada demiyorum.Bilakis görüşmek üzere.
Sevgili kızım sana evlada demiyorum,bilakis
görüşmek üzere.. Başı dik tuyana isyan ederek
yaşadın,tüm engelleri reddeterek hürriyete sınırsızca
aşık oldun. Bu ümmet uygarlıkta hak ettiği yeri alabilsin diye,onu yeniden diriltmek ve inşa etmek için
sessizce
yeni
ufuklara
büürndün.Akranlarının
uğraştığı işlerle meşgul olmadın. Her zaman derslerinde birinci olmana rağmen öğrenmeye olan aşkın
dinmedi. Bu kısa hayatta sohbetine doyamadım,
vaktin mutlu olacak ve eğlenecek kadar geniş
değildi.Rabiyatül Adeviye de son kez araya
geldiğimizde, sen biiizmle olduğunda bile bizden
ayrısın diyerek bana olan sitemini dile getirmiştin.Ben
de sana bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş
değil,birbirimize doyalım diye Alllah tan cennetinde
ARAŞTIR-PAYLAŞ
bize
bu
sohbeti
vermesini
temenni
ediyorum,demiştim. Sen şehit olmadan iki gün önce
seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. Bu dünyada
eşi benzeri olmayan bir güzelliktin. Yanına sessizce
oturduğumda bu gece senin düğün gecen mi diye
sorduğumda sen de düğünüm akşam vakitlerinde
değil öğlen olacak demiştin. Çarşamba günü öğlen
vakti şehit olduğun haberin bana ulaştığında senin
rüyamda bana ne demek istediğini anlamış oldum.
Allah tan seni şehit olarak kabul etmesini niyaz ettim
ve şehabdetin Allah tan biizm haklı olduğumuzu
düşmanımıızn batılın ta kendisi olduğu inancımızı
pekiştirdi.Son vedanda yanında olmamam son bir kez
seni
görememem
alnına
son
bir
öpücük
konduramamam ve
senin
cenaze
namazını
Avisena Öğrencileri:
Suriye’ye Yardımda El Ele...
Düzenlenen
programda
öğrencilere
yardımların çok önemli olduğu anlatıldı.
yapılan
Küçük yardımların büyük işler başardığının altını
çizen öğretmenler, Suriye için her türlü desteğin
önemli olduğunu söyledi.
PANİK ATAKTA GÖRÜLEN BELİRTİLER:
1. Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin
yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste
basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve
uyuşmalar...
PANİK ATAK NEDİR
Panikatak, başta "Panik Bozukluk" olmak
üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı
fiziksel hastalıklarda
(Tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri
düşüklükleri,
enfeksiyon
hastalıkları,
kansızlık gibi...) görülebilen; beklenmedik
bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan;
yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı bir
nöbettir. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir
korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki,
kötü bir şey olacağı veya sonunun
geldiğini, öleceğini hisseder. Bu korku
fırtınasını yaşayan insan, doğal olarak o
ortamdan
ve
durumdan
kaçma,
uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce
yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna
müracat edilir. Çoğu kez de hastane,
doktor gördüğünde kişide rahatlama olur
ve nöbet geçebilir.
2. Terleme(Sıcak -Soğuk boşalımlar, bazen
üşüme bazen alevlerin basması hissi)
3. Titreme, sarsılma, itilme hissi
4. Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda
düğümlenme veya bir yumru, tıkanma hissi)
5. Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı,
havanın yetmemesi gibi hisler)
6. Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama
7. Bulantı, karında ağrı, şişkinlik , gaz oluşması,
geğirti.(Bazen mideden başlayıp boğaza doğru
yayılan kalkışma rahatsızlık hali)
8. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya
da bayılacakmış gibi olma hali
9. Derealizasyon (Gerçek dışılık duyguları
panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin
gerisinde algılanır,cisimler, küçülür her şey
bulanıklaşır,
ya
da
depersonalizasyon
(Benliğinden ayrılmış olma hali; sanki bedenle
ruh birbirinden ayrılıyor ve kişide kendisini
hissedememe,
algılayamama,
kendisine
yabancılaşma durumu oluşur.)
10. Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada
çıldıracağı korkusu (Kendisine, çocuklara, çevreye zarar verme korkusu) 11. O esnada
"yaşamım buraya kadarmış" duygususu, ölüm
korkusu
H se
ab n
er a
12. Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve
birçok
yerde
uyuşmalar,
yanmalar,
karıncalanmalar, diken diken olma halleri
Av
i
Panik atağı yaşayanların bazıları, o
esnada kalp krizi geçirdiklerini ve
öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla
ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini
ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir
korku ve dehşet yaşar. Bazısı o an kim
varsa, ona vasiyetini söyler. Telaş ve
kaygıyla bir an önce acile - doktora
yetişmek için etrafına yalvarır. Kimisi aklını
kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü
yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder.
Panik atak geçtikten sonra; kişi üzerinden
kamyon geçmiş gibi hisseder. Müthiş bir
yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye,
kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük
ortaya çıkar. Yatmak, dinlenmek en iyi bir
seçim olur. Yanında güvendiği birisi olsun
ama soru sormasın, fazla konuşmasın
istenir. Bunlar zaten bir "harpten çıkmış"
insanı daha da yorar.
SURİYE YE ÖĞRENCİ DESTEĞİ DEVAM EDİYOR
Türkiye’nin dört bir yanından yapılan yardımlar ile
ayakta durmaya çalışan Suriyeli mülteciler için
Avisena Eğitim Kurumları’ndan gelen yardımlar
devam ediyor. Avisena Koleji öğrencileri, topladıkları
yardım kolilerini Pursaklar Belediyesi Yardım
Toplama Birimi yetkililerine teslim etti. Ülkelerinde
yaşanan savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriye
halkına yardım edebilmek için proje başlatan
öğrenciler, pek çok ihtiyaç malzemesi topladılar.
İhtiyaç sahiplerine malzeme yardımı ile destek olan
öğrenciler, örnek bir projede görev aldılar.
13. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları...
13
Bu söz sevginin sonsuzluk ve yok
olmayacağının işaretidir.Mevlana’da semazenin
dönmesi
dünyanın
dönüşüne
işarettir.Semazenin kıyafeti teranenin beyaz
olması temizliğin simgesidir.Dünya döndükçe
iyilik
hep
var
olacak
demektir.Tasavvuf;peygamberlik sırrına nail
olan kuyunun coşup taşması,gülün açmasında
gizlidir.Hızır ve İlyas’ı anlatırken balığın can
suyunda yeniden hayat bulması, Nemrut’un
ateşin Hz.İbrahim’in duasıyla gül bahçesine,
odunların balıklara dönüşmesidir.Nemrut’un
ateşini söndürmek için bir karıncanın su
taşımasındaki vefadır, tasavvuf.Tasavvuf duada
kalpte gizli iksirdir.
Kapı Açılır Sen Yeter ki Vurmayı Bil!... Ne Zaman?
Bilmem!... Yeter ki O Kapıda Durmayı Bil. ! (Hz.
Mevlana)
Tasavvuf kısacası yaşamdır. İnsanın
doğumdan
ölüme
kadar
geçirdiği
süreçtir.Yaşamı bir dağa benzetelim,insan da
adeta bir dağcı.Bu dağa tırmanabilmenin tek
14
Sevgi
Engel
Tanımaz
Çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından yaşıtlarından beklenilen
düzeyden farklılık gösteren ve özel eğitimden yararlanmaya çalışan öğrencileri tanımak;
onların çabasıyla ilgili farkındalığımızı arttırmak ve bir nebze de olsa sevgimizi ve desteğimizi
gösterebilmek için okulumuz öğrencileri ile Faruk Duman Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu
ziyaret ettik. Okul müdürü Sn. Ali Orhan ve müdür yardımcıları Sn. İsmail Arslan ve Mesut Yücel
bizlere okulda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiler.
yolu ise temiz bir kalptir.Sevmek ve sevilmektir.
Belirli yaşa kadar anne-baba çocuğuna bu
yolculuğu tanıtır, iyiyi doğruyu anlatır. Zaman
gelir çocuk artık büyümüş ve özgürdür.
İradesinde hürdür. Hayat yolculuğunda onu
sürprizler, mutluluklar, çile, sıkıntı, hoşgörü,
nefsine hakimiyet bekler. Bu yolculukta iyilikler
kötülükler
hep
bir
aradadır.
İradeyi
zorlamaktadır. İşte tam bu noktada sabreden,
iyiliklere yönelen dağın zirvesine yaklaşmıştır.
Korkuların yerini sevinç almıştır. Mevlana için
ölüm gecesi neden doğum gecesi olacaktı?
İşte Zizve-i Hiciye(dağın tepesine)ulaşmak bu
olmalıydı. Her sıkıntı bir nur her nur bir
kurtuluşa giden bilet demekti. Sabrın sırrı
burada gizli olmalıydı.
“Aşk derdinde durgun aktı günler
Ateşle dost olup yaktı günler.”
Diyebilmenin heyecanı bir başka olmalıydı.
Necip Fazıl bu aşkı şu dizelerinde ne güzel dile
getirir:
“Gözüm, aklım fikrim var deme hepsini öldür
Sana çöl gibi gelen o göl diyorsa göldür.”
İnsan sevdiğine neden gül verir, gizemi nedir
neden lale değil de gül?
billur suyundan tatmıştır.
Şehitleri mukaddes kılan an hangi andı?
Bayrağımız simgesini nereden almıştı hiç
düşündük mü?
Mevlana da kırmızı teraneli(giysili)semazen
neyin simgesiydi?
Gülün renginin kırmızı olmasındaydı bütün
gizem. İnsan kanının renginin kırmızılığıyla
bağdaştırılmış olmalıydı. Sevenin sevgiliye
canımı, kanımı verecek kadar seviyorum
demesi olmalıydı. Şehidin kanı toprağa
düştüğü an vatanına(tüm ülke insanına, ezana,
özgürlüğe)gül sunmasıydı. Kırmızı giysili terane
dünya döndükçe iyilik var olacak diye
haykırıyordu. Semazen sessiz görüyordu fakat
asıl haykırma kalpten haykırma sessizlikte
gizliydi.
Neyin
sesinde
vücut
bulmaktı
aşk.
Sersemleşmek değil göz perdesinin açılmasıydı,
aşk. Neyzen neye üflediğinde ahengin kalbe
işlemesiydi. Neyin hikayesi de hazindi. Topraktan gelen bir bitkinin Allah‘n aşkını haykırması,
topraktan gelen insana ruh üflenmesinin
simgesinden başka bir şey olamazdı.
Ne güzel söylemiş şair:
“Aguyu kalbe bulaştıran el miydin
Beni aşk ateşine sürükleyen ağlatan sel miydin.”
Bütün bu soruların cevabı tek bir cümlede
gizliydi aslında. Gül Allah’ın sıfatı peygamberin
nur cemalinin güzelliğiydi.
“O aşktır ki Mecnun’u çöle düşürüp Leyla Leyla
dedirten, Yine o aşktır ki Mevlana’yı döndürüp
Mevla Mevla dedirten.”
Aydın DOĞAN
TDE Öğretmeni
Aşk, Allah’ın nur cemalinin sevgilinin üzerine
yansıdığı anda başlayan bir efsundur.Sevenin
göz perdesinin açıldığı,yürekten bir kıvılcımın
alevlendiği andır.Artık sevenin acılarıyla mutlu
olacağı süreç başlamıştır.Aşık hayat ırmağının
H se
ab n
er a
HAYAT IRMAĞININ BİLLUR SUYU
“İnsan hayatı perdeler arkasına gizlenmiş
gizemli bir yolculuğa benzer; her doğan güneş
yeni bir perdeyi aralar ve insanı hayatın yeni bir
yüzüyle tanıştırır.”
Tasavvuf: ”Allah yolunda tutulan düzenli yol.”
demektir. Kişinin manevi olarak kendini
eğitmesi anlamına gelir. Batıla değil hakikate
yönelişin adresi, nefis terbiyesidir. Mevlana
Celaladdin-i Rumi, Hacı Bayram-ı Veli, Abdülkadir Geylani, Yunus Emre, Şeyh Üftade
Hazretleri, Şeyh Edabali, Hacı Bektaşi Veli, Hoca
Ahmet Yesevi, Ahmet-ür Rifai, Şems-i Tebrizi,
Ökkeşa Hz, Hacı Muhammed Bilal Nadir-i, Şeyh
Tacettin Hz türbeleri kutlu tepelere yakışmış
Anadolu erenleridir. Allah aşkının kıvılcımını
gönüllere düşüren,bu kıvılcımı rüzgar misali
alevlendirerek bu güzel ülkemizin topraklarına
adeta can suyu olmuşlardır.
Hz Muhammed(Sav)in cahiliye devrinde
katılaşmış kalplere can suyu olduğu gibi. Nasıl
ki insan bedeni topraktan oluşmuşsa o toprağa
şüphesiz can katacak da gönüllere düşen sevgi
iksiridir. Mutluluğun, kardeşliğin tek yoludur,
sevgi. Fuzuli su kasidesinde sevgiyi, aşkı şöyle
tarif eder:
“Eğer bir gün sevgiliye kavuşma arzusuyla
ölürsem dostlar
Toprağımdan yapın kase onunla sevgiliye
sunun su.”
AVİSENA ÖĞRENCİLERİ
FARUK DUMAN
ÖZEL EĞİTİM
UYGULAMA OKULUNDA
Av
i
Çanakkale
Şehitleri
Anısına
Kutlu Doğum Haftası
Etkinlikleri
Değerler Eğitimi Kulübü’nün hazırlamış olduğu Kutlu Doğum Haftası
büyük bir heyecanla kutlandı. Tiyatro Kulübü nün hazırlamış olduğu
gösteriler ve ilahi grubunun seslendirmeleri kutlu güne renk kattı.
KUTLU DOĞUM HAFTASININ ANLAMI VE ÖNEMİ
Kutlu Doğum Haftası, islam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v) miladi
olarak doğum günü olan 20 Nisan'ın
içinde geçen haftaya denir. 1989 yılından
beri 14 - 20 Nisan tarihleri arası kutlu
doğum haftası olarak kutlanır. Mevlid
gecesi ise 13. yüzyıldan beri kutlanmaktadır. Kutlu doğum haftasında Hz. Muhammed (s.a.v) yad edilir ve kendisine
salavat okunur. Bu haftada anma etkinlikleri yapılır.
Bu haftada yapılan bir diğer etkinlik de
gül dağıtmaktır. Osmanlı edebiyatında
Gül, Peygamber Efendimizi temsil ettiği
için böyle bir etkinlik yapılır. Kutlu Doğum
ile ilgili şunları söyleyebiliriz:
Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan
Mevlid-i Nebevi, asırlardır milletimiz
tarafından ‘Mevlid Kandili’ olarak kutlanmaktadır. Mevlid Kandili ilk defa 13.
asırda Erbil Atabeği Muzafferüddin Gökbörü tarafından iki ay süreyle kutlanmaya başlandı. Mevlid Kandili münasebetiy-
le ilim adamları bir araya gelip ilmi, fikri
sohbetler yapıyor, halk sokaklarda mevlidi bir bayram havasında kutluyordu.
Süleyman Çelebi’nin kaleme aldığı
Vesiletü’n Necat isimli şiirin, Mevlid
adıyla, yüzyıllardır sevinçte, tasada,
doğumda, ölümde okuna gelmesi ve bu
geleneğin bugün de canlı bir şekilde
devam etmesi, Peygamber sevgisi etrafında teşekkül eden milli ruhun ifadesidir
Yüce dinimiz, huzurlu ve mutlu dünyanın
en büyük hayat kaynağıdır. Bu noktadan
hareketle dini tefekkürü cami dışına
taşırmak, değerli ilim adamlarımızın
araştırmalarını ve düşüncelerini halka
aktarabilmek için Mevlid kandilini hayırlı
bir vesile telakki eden Türkiye Diyanet
Vakfı, yüzyıllar önce bir ilim ve kültür
bayramı şeklinde kutlanan Mevlid geleneğini canlandırmayı amaçlamıştır. Bu
düşünce ile Peygamberimizin doğum
gününü içine alan haftayı, "Kutlu Doğum
haftası" olarak ilan etmiştir.
FİNALE SON BİR HAFTA
HEYECAN DORUKTA
Hemşirelik bölümü öğrencileri arasında
düzenlenen bilgi yarışması ilk eleme
turundan çıkan gruplar finale hazırlanıyor. Heyecanın doruk noktada olduğu bu
evrede sınıf öğretmenleri oldukça aktif
bir şekilde sınıflarını birinciliğe taşıyabilmenin gayreti içerisindeler.
Av
i
H se
ab n
er a
“EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR,
SEVGİYLE BAŞLAYAN EĞİTİMDE
BAŞARI KAÇINILMAZDIR.”
“AVİSENA’DA MUTLULUKLAR
DAİMA BÜYÜR
ÇÜNKÜ PAYLAŞIM VARDIR.”
15
Konya’daki Kadim Tarihi
Mirasımızı Ziyaret Ettik
Mevlana Müzesi, Şems-i Tebrizi Türbesi, Selçuklu Sultanları Kabri ve Tarihi Camii,Meram
Bağları,Şehitlik ziyaret edildi.Rehberler eşliğinde öğrencilere bu mekanların tarihi özellikleri, tasavvufi yönleri ve önemi anlatıldı. Öğrenciler Mevlana Müzesi’nde yer alan
bütün kültürel mirası büyük bir ilgiyle incelediler.
ÖZEL DURU TIP MERKEZİ ROPÖRTAJ
Öncelikle Hekim Şahin Bey’e değerli vaktini bize
ayırdığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Mehmet Yarım: Aslen nerelisiniz?
İranlıyım, İran asıllıyım.
İ. Cihan Kaya: Eğitim hayatınızı İran’da mı
tamamladınız?
Ankara’da olan İran lisesinde okudum. Eğitim
hayatımı Türkiye’de tamamladım. Eskişehir
Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim.
Betül Çimen: Acile gelen hasta profiliniz nasıl?
Neler yapıyorsunuz?
Devlet hastanesi olmadığı için kırıklar, yanıklar
her türlü muayene yapılıyor. Teşhis ve tanımlamayı burada yapıyoruz daha sonra muayenesi
yapılıyor. Eğer gerekiyorsa hastaya 112 ile diğer
büyük hastanelere nakil ediyoruz.
Mehmet Yarım: Acille ile hasta bilinci konusunda hizmet verdiğiniz bölgeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bazen normal zamanda polikliniğe gitmesi gereken hastalar acile geliyor bu bizi olumsuz etkiliyor. Gereksiz meşguliyetler ve diğer hastalarımızın vaktinden çalıyor. Daha önemli bir vakıayı bu
sebeple erteleyebiliyoruz. Çünkü acile gelen her
hastayı değerlendirmek zorundayız.
İ. Cihan Kaya: Sağlık hizmeti kalitesi ile ilgili
neler söyleyebilirsiniz?
Vakit anlamında çok yeterli bulmuyorum. Son
getirilen kanunlardan dolayı hastalarımıza gereken zamanı ayıramıyoruz. Hastalarımıza gereken zamanı ayıramadığımız için hizmet kalitesi
düşüyor.
Betül Çimen: Bize sağlık sektörü ile ilgili verebileceğiniz tavsiye var mı?
Teorik çok önemli bu işin daha iyi bir yere gelmesini sağlamak ve daha profesyonel olmak sizin
elinizde.Eğitimi en iyi şekilde tamamlamak ve
kendi geleceğinizi en iyi koşullarda hazırlamak
için üniversite eğitimi şart. İş hayatının daha iyi
yerlere gelmenizi sağlayacak,önünüzü açacak
bir basamaktır üniversite. Aynı zamanda pratikte de her uygulamaya katılmak öğrenmek ve
gerektiğinde uygulamak üzere bilinçlenmek çok
önemli. Bu işin şöyle bir tarafı da var ki,sadece
kitaptan öğrenmemeliyiz. Pratikte de bilgi ve
becerilerinizi uygulayacak bir eğitimden geçiyorsunuz. Bu eğitimde de sorumluluklarınızı en
iyi şekilde yerine getirmelisiniz. Ekip çalışması,
bizi iyi sonuçlarla karşılaştırır. Bu yüzden de
ekipteki her bireyin, görevini en iyi şekilde yapacak bilgi ve bunu uygulayacak beceriye ihtiyacı
vardır. Bir kişinin işini iyi yapmaması kötü sonuçlar elde etmemize neden olur.Bu bilinçle işimize
dört kol ile sarılmalıyız.
İ. Cihan Kaya: Bizim mesleğimizde deneyim
oldukça önemli,peki pratik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Deneyim önemli ama pratik ondan daha çok
önemli.Arkadaşlar staj yaparken kaçmayın.
Orada öğreneceğiniz bir bilgi ileride bir hastanın
hayatını kurtarabilirsiniz. O gördüğünüz vakıayı
asla unutmazsınız. İleri de üniversite okuyup,
atandığınızda bilgi ve tecrübelerinizle yapacağınız yerler olacak. Tabi bu atanacağınız yere
bağlı, ancak mesleğimiz çok önemli. Bunu sakın
unutmayın.
Mehmet Yarım: Çalıştığınız yerde eksiklik görüyor musunuz?
Hekim azlığı vardı.Ama şuan eksiklik giderildi
daha iyi şartlarda hizmet olanağı sağlıyoruz.
Tasarım: Avisena Bilgi İşlem Merkezi

Benzer belgeler