50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması

Transkript

50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
50 Soruda
Sosyal
Güvenlik
Uygulaması
Nisan 2014
kpmg.com.tr
kpmgvergi.com
50 Soruda
Sosyal Güvenlik Uygulaması
4 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
İçindekiler
Önsöz7
1 Afet durumunda bildirim ve primlerin ertelenmesi nasıl uygulanır?
8
2 Borçlunun çok zor durum hali nedir?
9
3 İş kazasının bildirilmesi, işverenin ve 3.kişinin sorumluluğu uygulaması nasıldır? 11
4 Mali tatil dönemi nedir? 13
5 İdari para cezaları ve zamanaşımı düzenlemesi nasıldır? 14
6 İdari para cezalarına itiraz ve peşin ödeme indirimi uygulaması nasıldır?20
7 İdari para cezalarında pişmanlık indirimi nasıl uygulanır? 21
8 İşe iade davası sonucu ödenen ücret veya tazminatın sigorta primi açısından uygulaması nasıldır? 23
9 İşe iade davası sonucu işten ayrılış bildirgesinin verilme süresinde yapılan değişiklik düzenlemesi nasıldır? 24
10 İşe iade davası sonucu aylık prim ve hizmet belgesinin verilme süresinde yapılan değişiklik düzenlemesi nasıldır? 25
11 Eksik gün bildirimi ve puantaj kayıtlarında yapılan değişiklik düzenlemesi nasıldır? 26
12 Asgari işçilik incelemesi uygulaması nasıldır? 27
13 Kayıt ibrazı düzenlemesi nasıldır? 31
14 Şirket ortağının prime esas kazanç matrahı konusunda yeni düzenleme nasıldır? 33
15 Yurt dışı çalışmalarına sağlanan sigorta primi teşvik düzenlemesi nasıldır?34
16 On ve daha fazla işçi çalıştıran işverenlere sağlanan sigorta prim
teşviki nedir? 36
17 Sigorta prim teşviklerinden yararlanmanın askıya alınması nedir? 39
18 Özel sağlık sigortası primi ve emeklilik katkı payları sigorta
primine esas kazanç açısından nasıl uygulanır? 40
19 İhale konusu işin devamlı mahiyetteki işyeri sigortalıları ile yapılması açısından ilişiksizlik belgesi nasıl verilir? 42
20 İhale konusu işin konsorsiyum halinde üstlenilmesinde ilişiksizlik belgesi ayrı ayrı düzenlenir mi? 43
21 İhale konusu işin iş ortaklığı halinde üstlenilmesinde ilişiksizlik belgesi ayrı mı yoksa birlikte mi düzenlenir? 44
22 Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerin ve çalıştırdıkları işçilerin ödeyecekleri primler nelerdir? 45
23 Hizmet sözleşmesi ile çalışan sigortalının, çalıştığı şirkete ortak olması halinde, sigortalılık statüsü değişir mi? 46
24 Prim borçlarının KDV iade alacağından mahsubu düzenlemesi nasıldır? 47
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 5
25 İşverence (inşaat, güvenlik v.b işlerinde) alt işveren (taşeron) çalıştırılması halinde SGK sorumlulukları nelerdir ? Alt işverenin (taşeron) ödemediği primlerden asıl işveren sorumlu mudur? 48
26 Yabancı uyrukluların sigortalı sayılıp sayılmayacakları nasıl belirlenir? 50
27 Sosyal güvenlik açısından üst düzey yöneticelerin sorumluluğu varmıdır?53
28 Deneme süresinde sigorta bildirimi yapılır mı? Sigortalılık Ne zaman başlar? Bildirimi nasıl yapılır? 54
29 İşverenin işyerinde eşini çalıştırmasının sosyal güvenlik boyutu nedir? 57
30 Prim destekleri birlikte nasıl uygulanır? 58
31 Şirket ortaklarının sigortalılık başlangıcı ve bitimi ne zaman ve nasıl bildirilir?60
32 Aylık prim ve hizmet belgesi ne zaman verilir? 63
33 Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi halinde işleme
konur mu? 65
34 Primler ne zaman ödenir? 66
35 İşyerinin tescil, devir, intikal ve nakledilmesinde yapılacak işlemler nelerdir?67
36 2014 yılı prime esas kazancın alt ve üst sınırları ve prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek parası, çocuk zammı ve aile zammı (yardımı) tutarları nedir? 72
37 Prime tabi olmayan kazançlar nelerdir? 74
38 Aylık prim ve hizmet belgesinde, prim ödeme gün sayısı nasıl hesaplanır?77
39 Eksik gün nedenlerinin ve işten çıkış nedenlerinin bildirimi nasıl yapılır?82
40 e-Sigorta uygulaması nasıl yapılır? 87
41 Prim oranları ve devlet katkısı ne kadar? 90
42 Çalışılmadığına İlişkin Bildirim Nasıl Yapılır? 92
43 Sigortalı işten ayrılış bildirgesi ne zaman verilir? 94
44 Yaşlılık aylığı bağlanmasında 18 yaş öncesi sigortalılık süreleri dikkate alınır mı? 95
45 08.09.1999 tarihi öncesi sigortalı olanlar yaş haddinden nasıl emekli olurlar?96
46 08.09.1999 tarihi sonrası sigortalılar hangi koşullarla emekli olurlar? 97
47 Farklı sigortalılık kapsamında çalışanlar nerden emekli olurlar? 99
48 Aynı zamanda SSK ve Bağ-Kur kapsamında çalışılsa ne olur? 100
49 Kadın sigortalılara özel haklar nelerdir? 101
50 İki Günlük İstirahat Raporu Alan İşçiye Ücret Ödenir mi? 102
Kısaltmalar
Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu
Kanun: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
Yönetmelik: Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği
Ünite: Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilgili birimi
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 7
Önsöz
Değerli okuyucular,
KPMG Türkiye Vergi Bölümü tarafından derlenen bu
bilgi dokümanı, sosyal güvenlik uygulamalarına ilişkin en
güncel ve en sık karşılaşılan soruları bir araya getirerek,
güncel ve uygulamaya yönelik açıklayıcı cevaplar sunmayı
amaçlamaktadır.
Son mevzuat değişiklikleri ışığında örnek uygulamaların da
yer aldığı söz konusu rehber, alışılagelmiş sosyal güvenlik
rehberlerinde rastlanan, daha ziyade mevzuatı özetleyen
klasik anlayışın dışına çıkarak, uygulamada karşılaşılabilecek
özel durumlara ilişkin açıklamalar içermektedir.
İşverenin mali yönden zor duruma düşmesi, afet durumu,
iş kazası meydana gelmesi gibi temenni etmediğimiz
olağandışı hallerde bilinmesi ve yapılması gereken işlemlerin
yanı sıra; olağan bildirimler, primler, teşvikler gibi günlük
işlemler de rehberde yer alan konular arasındadır.
Zamanaşımı, evrakların ibrazı, cezayı doğuran eylemler ve
uygulanacak idari para cezaları, idari para cezalarına itiraz,
idari para cezalarında indirim, asgari işçilik incelemesi, asgari
işçilik incelemesinin durdurulması gibi geniş bir içeriğe yer
verilen rehberde; yabancıların sosyal güvenliği, alt işverenüst işveren ilişkisi gibi özellik taşıyan konular ve emeklilik ile
farklı kapsamlarda çalışma gibi günlük hayatta sık sorulan
konular da yer almaktadır.
Bu vesile ile söz konusu rehberin hazırlanmasındaki
katkılarından dolayı Sayın Metin Aysoy’a teşekkürlerimizi
sunar, ilgilenenlere faydalı olmasını dileriz.
Abdulkadir Kahraman
KPMG Türkiye
Vergi Bölüm Başkanı, Ortak
8 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
1
Afet Durumunda Bildirim ve Primlerin
Ertelenmesi Nasıl Uygulanır?
5510 sayılı Yasa’nın 91’inci maddesine göre; işyerleri
yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan,
tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören
işverenler ile 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar, bu durumu belgelemeleri kaydıyla
olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte
bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak
inceleme sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce
ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana
geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları,
olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca
ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda; afetin meydana geldiği ayda
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana
geldiği ayı takip eden üç ay içinde Kurum’a verildiği takdirde,
süresinde verilmiş sayılır.
15/05/1959 tarih ve 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”
uyarınca, genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle,
afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle
sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanun’a göre vermekle yükümlü oldukları
belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum
alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanun’daki sürelere bağlı olmaksızın,
afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve
ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
İtfaiye ve belediye zabıta müdürlüklerine tespit yaptırılıp, afet belgelenebilir.
Defter ve kayıtların afetten zarar gördüğü, mahkemeden alınacak, zayi
belgesiyle kanıtlanabilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 9
2
Borçlunun Çok Zor
Durumu Hali Nedir?
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 21.06.2011 tarih ve 2011/53
sayılı Genelgesinde belirtildiği üzere; 6183 sayılı Kanun’un
48’inci maddesi uyarınca amme borcunun vadesinde
ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların
paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, tecil
ve taksitlendirme işlemi yapılabilmektedir.
Bu bakımdan, yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde
borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde;
“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülü
sonucu bulunacak oranın “2” ve altında olması halinde, bu durum
borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilecektir.
Rasyonun;
a) “1,5” ve altında olması durumunda tecil ve taksitlendirme
işleminin azami 36 aya kadar,
b) “1,51” ila “2,00” aralığında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 30 aya kadar,
eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde söz konusu borçlar
idarece ödeme planına bağlanabilecektir.
Yukarıda belirtilen süreler azami tecil ve taksitlendirme süreleri olup, tecil
ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az süreli tecil ve taksitlendirme
yapılabilecektir.
Yine, yukarıdaki formüle göre yapılacak hesaplama sonucu bulunacak
rasyonun “2,01” ve üzerinde olması halinde ise, borçluların tecil ve
taksitlendirme talepleri reddedilecektir. Ancak, belirtilen formüle göre yapılacak
likidite oranı hesaplamalarında virgülden sonraki iki rakam dikkate alınacak ve
herhangi bir yuvarlama işlemi yapılmayacaktır.
10 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde;
a)Tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 TL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespitinde, “Mali Durum Bildirim Formu” ile beyan edecekleri bilgiler esas alınacaktır.
b) Tecil ve taksitlendirme başvurusunda bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları toplamının 100.000 TL üzerinde olması durumunda, “çok zor durum” halinin tespitinde;
i. Halka açık olan şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu’na verdikleri en son bilanço esas alınarak likidite oranı Kurumca hesaplanacaktır.
ii.Bu bendin (1) No.lu alt bendi dışında kalan borçlular yönünden ise, 1/6/1989 tarih ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce yukarıdaki formüle göre hesaplanacak likidite oranına göre işlem yapılacaktır.
Borçların tecili ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır.
Ancak, borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun
taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi
halinde; en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki
taksit tutarının % 50’sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve
taksitlendirilebilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 11
3
İş kazasının Bildirilmesi, İşverenin ve
Üçüncü Kişinin Sorumluluğu Uygulaması
Nasıldır?
5510 sayılı Yasa’nın 13’üncü maddesi uyarınca; sigortalılar
bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yerin
yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kurum’a da en geç
kazadan sonraki üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile
Kurum’a bildirilmesi zorunludur. Bu süre, iş kazasının işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş
kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunun elektronik
ortamda veya doğrudan ya da posta yoluyla Kurum’a gönderilmesi
gerekmektedir.
İşverenler tarafından elektronik ortamda gönderilecek olan İş Kazası
ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu’na www.sgk.gov.tr adresindeki
“e-SGK”/ “Diğer Uygulamalar”/ “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”
alt menüsünden “Hizmet Akdi ile Çalışanlar” başlığı altındaki “İşveren
Bildirim İşlemleri” ekranından ulaşılabilecektir.
5510 sayılı Yasa’nın 21’inci maddesine göre, iş kazasının, belirtilen
sürede işveren tarafından Kurum’a bildirilmemesi halinde, bildirim
tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik
ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 45’inci maddesine göre;
a) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana
gelmişse işveren Kurum’a karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; iş kazası veya
meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle
neden olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı
hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali
sorumluluğunu kaldırmaz.
12 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
b)İş kazası veya meslek hastalığı işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa işvereni Kurum’a karşı sorumlu hâle getirir. Mevzuat; yasal olarak yürürlüğe konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden, sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği alanında, yasa koyucu ile yasa koyucunun yürütme veya İdare’ye verdiği yetki sonucu, bu organlarca kabul edilen genel, objektif kural veya hükümlerin tümüdür.
c) İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren, alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.
d)İş kazası,meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse; sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir.
e)Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 13
4
Mali Tatil Dönemi Nedir?
5604 sayılı “Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun”a
istinaden her yılın Temmuz ayının birinden yirmisine kadar
(yirmisi dahil) malî tatil uygulanmakta olup, Haziran ayının
son gününün tatil günü olması halinde mali tatil, Temmuz
ayının ilk iş gününü takip eden günden başlamaktadır.
Mali tatilin sona erdiği günü izleyen yedi gün içinde biten 5604
sayılı Kanun’un 1’inci maddesindeki kanuni ve idari süreler,
mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedinci günün
mesai saati bitiminde sona ermiş sayılmakta olup; mali tatilin
son gününü izleyen yedinci günün resmi tatile rastlaması halinde
ise süre, resmi tatili izleyen ilk iş günü mesai saati bitimine kadar
uzamaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortalar Kanunu’nda
yer alan bütün beyan, bildirim ve ödemelerine ilişkin sürelerin mali
tatil dönemine rastlaması durumunda; yukarıda belirtildiği üzere
süreler uzamaktadır. Bu kuralın tek istisnası, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirimleridir.
14 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
5
İdari Para Cezaları ve Zamanaşımı
Düzenlemesi Nasıldır?
5510 Sayılı Kanun’un 102’nci Maddesine Göre İdari
Para Cezaları
8’inci maddenin birinci fıkrasında yer alan, sigortalı işe
giriş bildirgesini ve 61’inci maddede belirtilen, genel sağlık
sigortası giriş bildirgesini süresinde ve Kurumca belirlenen
şekle ve usule uygun vermeyenler hakkında, her bir sigortalı
için aylık asgari ücret tutarında.
8’inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen, sigortalı işe giriş
bildirgesinin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurum’un
denetim ve kontrol ile görevli memurlarınca ya da diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitlerden veya
bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden
anlaşılması halinde, her bir sigortalı için aylık asgari ücretin iki katı
tutarında.
İşyeri esas almak suretiyle, sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin,
bir yıl içinde ikinci kez mahkeme kararından veya Kurum’un denetim ve
kontrol ile görevli memurlarınca ya da diğer kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca yapılan tespitlerden veya bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan
bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde, her bir sigortalı için aylık asgari
ücretin beş katı tutarında.
11’inci maddede belirtilen, işyeri bildirgesini yasal süresinde Kurumca
belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenlere:
• Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgar ücretin üç katı tutarında.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 15
• Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için aylık asgari ücretin iki katı tutarında.
• Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık asgari ücret tutarında.
86’ncı maddede belirtilen, aylık prim ve hizmet belgesini süresinde ve Kurumca belirlenen şekil ve usulde vermeyenlere her bir fiil için: • Belgenin asıl olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla, belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin beşte biri tutarında.
• Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla, her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin sekizde biri (1/8) tutarında.
• Ek belgenin 86’ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden, Kurumca re ’sen düzenlenmesi halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla, her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında.
•
Belgenin mahkeme kararı, Kurum’un denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden hizmetleri veya kazançları kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığına, işverence düzenlenip düzenlenmediğine bakılmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında.
59’uncu madde uyarınca Kurum’un defter ve belge incelemeye yetkili denetim
ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59’uncu maddenin
beşinci fıkrasında belirtilen SMMM ile YMM tarafından düzenlenen raporlara
16 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
istinaden Kurum’a bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği
her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında.
İşyeri Kayıt, Belge ve Defterlerinin Kurum’un Denetim ve Kontrol ile
Görevlendirilmiş Memurlarınca İncelenmek Üzere Kurumca Yapılan Yazılı
İhtara Rağmen 15 Gün İçinde Mücbir Sebep Olmaksızın Tam Olarak
İbraz Edilmemesi veya İbraz Süresi Geçtikten Sonra İbraz Edilen Defter
ve Belgelerin Tümünün veya Bir Kısmının Geçersiz Olduğunun Tespit
Edilmesi
• Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için aylık asgari ücretin on iki katı tutarında.
• Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için aylık asgari ücretin altı katı tutarında.
• Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık asgari ücretin üç katı tutarında.
Defter ve belgelerin verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, defter kayıtlarının
geçersiz sayılması halinde, geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı
için aylık asgari ücretin yarısı tutarında (defter ve belge ibraz etmeme halinde
uygulanacak cezayı geçmemek üzere).
İbraz edilmekle birlikte, bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken, işletme
hesabı esasına göre defter tutulmuş olması halinde aylık asgari ücretin on iki katı
tutarında.
Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının; bu Kanun’un
uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri
sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 17
görevlerini yapmasına engel olamazlar. Engel olanlar hakkında, asgari ücretin beş
katı tutarında.
Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının görevlerini
yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar,
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı
bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanunu’nun 265’inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on
katı tutarında.
Her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında.
8’inci maddenin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen
kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri tutarında.
8’inci maddenin üçüncü fıkrasında, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında, 47’nci maddenin
üçüncü fıkrasında ve 90’ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret
tutarında.
11’inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi
içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı
fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve
kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret
tutarında.
85’inci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede
yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında.
9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere
ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesinde yer alan
18 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi,
süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar
veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında; bir takvim ayında
işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz
edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; her bir
sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında.
100’üncü maddenin altıncı fıkrasına göre genel sağlık sigortalılarının bakmakla
yükümlü oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde yapmayanlar ile bakmakla
yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara asgari ücretin yarısı
tutarında.
Ek 6’ncı maddeye göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında.
5510 sayılı Yasa’nın Yürürlüğe Girdiği 01/10/2008 veya Sonraki Bir Tarihte
İşlenen Fiiller Yönünden Tahakkuk Zamanaşımı Süresi
5510 sayılı Kanun’un 102’nci maddesinin yedinci fıkrasında, “İdari para
cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği
tarihten itibaren başlar” hükmü yer almaktadır. Buna göre, 5510 sayılı Kanun’da
öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan
idari para cezalarının, en geç fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl içinde tebliğ
edilmesi gerekmektedir.
Örnek;
Özel sektör işverenince düzenlenen 2009/Ekim ayına ilişkin aylık prim ve
hizmet belgesinin Kurum’a yasal süresi dışında verildiği ve söz konusu belgenin
Kurumca işleme alındığı varsayıldığında, bahse konu prim belgesinin yasal
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 19
verilme süresi 23/11/2009 tarihinde sona ermiş olduğundan; söz konusu fiil
dolayısıyla uygulanacak idari para cezası 22/11/2019 tarihine kadar tebliğ
edilmediği takdirde zamanaşımına uğrayacaktır.
Yasal Ödeme Süresinin Son Günü 01/10/2008 veya Sonraki Bir Tarihe
Rastlayan İdari Para Cezalarının Tahsilinde Dikkate Alınacak Zamanaşımı
Süresi
5510 sayılı Kanun’un 102’nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, idari
paracezalarının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmesi
gerekmektedir. 5510 sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan; “Kurum’un prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip
eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir” hükmüne
istinaden; ödeme süresinin dolduğu on beşinci günü takip eden takvim yılı
başından itibaren on yıl olarak dikkate alınacaktır.
Örnek;
17/04/2010 tarihinde sigortalı çalıştırmaya başlayan, ancak işyeri bildirgesini yasal
süresi dışında Kurum’a veren işveren hakkında uygulanan idari para cezasının,
25/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında; idari para cezasının ödeme
süresi 09/06/2010 tarihinde sona ermektedir. Dolayısıyla, bahse konu idari
para cezasına ilişkin on yıllık zamanaşımı süresi 01/01/2011 tarihinde başlayıp
31/12/2020 tarihinde sona erecektir.
20 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
6
İdari Para Cezalarına İtiraz ve Peşin
Ödeme İndirimi Uygulaması Nasıldır?
5510 sayılı Yasa’nın 102’nci maddesi hükmüne göre;
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ
tarihinden itibaren on beş gün içinde Kurum’a ya da
Kurum’un ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde
Kurum’a itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı
reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz
gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre
içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası
kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kurum’a itiraz edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde
peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir.
Peşin ödeme; idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını
etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar
verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza
tutarı, 89’uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil
edilir.
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini
durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde ödenmeyen idari
para cezaları, 89’uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 21
7
İdari Para Cezalarında Pişmanlık
İndirimi Nasıl Uygulanır?
Mahkeme kararına, Kurum’un denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer
kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları
gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere
ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin
yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün
içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak
tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde
ödenmesi halinde, 5510 sayılı Kanun’un 102’inci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar
dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır.
Pişmanlık ve Peşin Ödeme İndiriminin Birlikte Uygulanması
5510 Sayılı Yasa’nın 102’nci maddesi uyarınca, 5510 sayılı Yasa’nın
4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların
işe giriş bildirgelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi halinde,
bir sigortalı başına bir asgari ücret oranında idari para cezası
uygulanmaktadır.
İşe giriş bildirgesinin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden
30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezanın ilgililerce, yapılacak tebligat
tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, ceza
dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır.
İdarî para cezalarının, Kurum’a itiraz edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde peşin
ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para
cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez.
22 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Örnek;
01.01.2014-30.06.2014 tarihleri arasında bir sigortalı için işe giriş bildirgesinin
yasal süresi geçtikten sonra 30 gün içinde verildiğini ve tebliğ edilen cezanın da,
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödendiğini varsayalım.
1.071,00 (asgari ücret) X 1/ 4 = 267,75 TL
267,75 X 3/4 = 200,00 TL ceza tahsil edilecektir.
5510 Sayılı Yasa’nın 102’nci maddesi uyarınca, 5510 sayılı Yasa’nın 4’üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların işten ayrılış
bildirgelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi halinde, bir sigortalı başına bir
asgari ücretin onda biri oranında idari para cezası uygulanmaktadır.
Ayrıca, söz konusu bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden
30 gün içerisinde verilmesi ve cezanın ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip
eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi durumunda, ceza dörtte bir
oranına karşılık gelen tutar üzerinden tatbik edilmektedir.
Öte yandan, idari para cezalarının, kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde peşin ödenmesi
halinde de, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı
yargı yoluna başvurma hakkını da etkilemez.
Örnek;
01.01.2014-30.06.2014 tarihleri arasında bir sigortalı için işten ayrılış bildirgesinin
yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verildiğini
ve tebliğ edilen cezanın da, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödendiğini
varsayalım.
1.071,00 (asgari ücret) X 1/10 =107,10 TL
107,10 X 1/ 4 = 26,77 TL
26,77 X 3/4 = 20,00 TL ceza tahsil edilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 23
8
İşe İade Davası Sonucu Ödenen Ücret
veya Tazminatın Sigorta Primi Açısından
Uygulaması Nasıldır?
4857 sayılı İş Yasası’nın 21’inci maddesi uyarınca, işverence
geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli
olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit
edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde; işveren,
işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşveren, işçiyi
başvurusu üzerine bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en
az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat
ödemekle yükümlü olur. Mahkeme veya özel hakem feshin
geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde
ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine
kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar
doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşverenin işçiyi başlatmaması halinde ödeyeceği tazminat, niteliği
itibariyle ücret sayılabilecek kazanç değildir. Bu nedenle sigorta
primine tabi değildir.
Ancak; işçi ister işe başlatılsın ister başlatılmasın, çalışmadığı süre için
ödenecek ve en çok dört ay olabilecek ücret ve diğer hakları ise sigorta
primine tabidir.
24 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
9
İşe İade Davası Sonucu İşten Ayrılış
Bildirgesinin Verilme Süresinde Yapılan
Değişiklik Düzenlemesi Nasıldır?
Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliği’nin 25’inci maddesine
21.08.2013 tarihinde eklenen fıkra uyarınca; 4857 sayılı
Kanun’un 21’inci maddesine istinaden iş mahkemelerince
veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca,
göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen
mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren
işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde sigortalı personelin
işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın
alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar
verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesi yasal süresinde verilmiş
sayılır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 25
10
İşe İade Davası Sonucu Aylık Prim
ve Hizmet Belgesinin Verilme
Süresinde Yapılan Değişiklik
Düzenlemesi Nasıldır?
Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliği’nin 102’nci maddesinin
üçüncü fıkrasının (d) bendinde 21.08.2013 tarihinde
yapılan değişikliğe göre; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21’inci
maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem
tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar
verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel
hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe
başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin
usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete
ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe
başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için
işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde
bulunduğu ayı takip eden ayın 23’üne kadar ek veya asıl aylık prim
ve hizmet belgelerinin verilmesi gerekmektedir.
26 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
11
Eksik Gün Bildirimi ve Puantaj
Kayıtlarında Yapılan Değişiklik
Düzenlemesi Nasıldır?
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 102’inci maddesine
göre; genel bütçeye dahil dairelerin, özel bütçeli idarelerin,
döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel
idarelerinin, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan
birlik ve işletmelerin, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile
özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve
kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların bağlı
ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin
%50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı Bankacılık
Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi
yapılan işyerleri ile (Değişik ibare:RG-21/8/2013-28742) 10 ve
üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde
eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde
belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu
ile eki belgeler aranmaz.
İşverenin veya sigortalının imzasını taşıyan puantaj kayıtları yerine,
anılan Yönetmelik’te 21.08.2013 tarihinde yapılan değişikle, sadece
sigortalının imzasını taşıyan puantaj kayıtları yeterli kabul edilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 27
12
Asgari İşçilik İncelemesi
Uygulaması Nasıldır?
Kanun’un 85’inci maddesi ikinci fıkrasında belirtilen kurum
ve kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan
her türlü işlerde ünitece yapılacak araştırma; işin kesin
kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız olarak yapıldığı
tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken Katma Değer
Vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil
toplam istihkak tutarına, işin asgari işçilik oranının %25 eksiği
uygulanmak suretiyle yapılır.
İşin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı belli ise,
öncelikle bu sigortalıların kişi/gün sayısı üzerinden Kurum’a
bildirilmiş olup olmadığı araştırılır. Bu araştırma sonucunda
Kurum’a bildirilmeyen sigortalılar ile ilgili belgelerin verilmesi,
yapılacak bir ay süreli bir tebligat ile işverenden istenir. Belgelerin
verilmemesi veya eksik verilmesi hâlinde bu belgeler ünitece re’sen
düzenlenir. İşin sözleşmesi ile Kurum’a yapılan bildirimler arasında bir
eksikliğin bulunması hâlinde söz konusu eksikliğin ihale makamınca
doğrulanması durumunda bazı aylardaki kişi/gün sayısı eksikliği
üzerinde durulmaz.
Asgari işçilik oranları, Kurum bünyesinde oluşturulan Asgari İşçilik Tespit
Komisyonunca belirlenir ve bu oranlar tebliğ ile yayımlanır.
İhaleli işin birden fazla konuyu kapsıyor olması ve bünyesindeki her bir
işin asgari işçilik oranı daha önce belirlenmiş olmak kaydıyla, ihale makamı
tarafından her bir işe ait istihkak tutarlarının ayrı ayrı bildirilmesi hâlinde,
araştırma işlemi, her bir işe ait asgari işçilik oranları dikkate alınarak yapılır.
Her bir işe ait istihkak tutarının ayrı ayrı bildirilmemesi hâlinde ise, işverenin
yazılı isteği üzerine araştırmada, bu işlerin en yükseğine ilişkin asgari işçilik
oranı dikkate alınır. İşveren tarafından yapılan işlere ilişkin en yüksek asgari
işçilik oranının uygulanmasının kabul edilmemesi durumunda işin asgari işçilik
oranı Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenir.
28 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
İdarece, işverene ödemelerin döviz şeklinde yapılması durumunda, döviz tutarı,
ödemenin yapıldığı tarihlerdeki Merkez Bankasınca belirlenen döviz satış kuru
üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek işlem yapılır.
Fiilen işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, işverence resmi makamlardan alınacak
belgelerle kanıtlanması istenebilir. Bu tarihlerin resmî belge ile kanıtlanamaması
hâlinde, ihale makamının bildirmiş olduğu tarihlere itibar edilerek işlem yapılır.
Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlar
tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat işyerleri hakkında ünitece yapılacak
araştırma; inşaat maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik
oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
Bina maliyeti, belediyeler, valilikler ve ruhsat vermeye yetkili diğer makamların
vermiş olduğu inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan; ruhsatnamesi yoksa
ünitece tespit edilecek yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle
bulunacak tutar üzerinden hesaplanır.
Birim maliyet bedelleri, her yıl inşaatın sınıfı ve grubuna göre Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca tespit edilerek Kurumca özel nitelikteki inşaat işyerlerinin asgari
işçilik uygulamasında esas alınır.
İnşaatın niteliği dikkate alınarak, inşaatın ruhsatnamesi ile Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca yayımlanan ilgili tebliğde kayıtlı yapının sınıfı ve/veya grubunun farklı
olduğunun anlaşılması hâlinde, inşaatın yapı sınıfı veya grubu, Kurum’un denetim
ve kontrolle görevli memurlarınca mahallinde düzenlenen tespit tutanağına
istinaden ünitece belirlenerek işlem yapılır. Ünitece bu şekilde tespit edilen yapı
sınıf veya grubuna yapılan itirazlar ise karara bağlanmak üzere Asgari İşçilik Tespit
Komisyonu’na intikal ettirilir. İnşaatın sınıfı veya grubunun, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca yayımlanan ilgili tebliğde daha alt bir yapı sınıfı veya grubunda tasnif
edilmesi yönünde yapılan değişiklikler, araştırma veya inceleme işlemi sonucu
tespit edilen borcun kesinleşmesine kadar dikkate alınır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 29
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan ilgili tebliğlerde belirtilmemiş olan
inşaata ait birim maliyet bedeli, aynı tebliğlerde kayıtlı benzeri bir inşaatın birim
maliyet bedeli üzerinden hesaplanabilir.
Başladığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatın maliyetinin hesaplanmasında o yıl
için tespit edilen, başladığı yıldan sonraki yıllarda bitirilmiş inşaatın maliyetinin
hesabında ise bitirildiği yıldan önceki yıla ait birim maliyet bedeli esas alınır.
Gerektiğinde, inşaatın başladığı ve bitirildiği tarihin işverence resmi makamlardan
alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. İnşaatın başladığı tarihin resmî belge
ile kanıtlanamaması hâlinde, yapı ruhsat tarihi inşaatın başladığı tarih olarak kabul
edilir.
Ünitece yapılan araştırma sonucunda Kurum’a bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik
miktarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit olmaması hâlinde,
faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunur.
İşverence borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha
sonra Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme
yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşir ve
işlemler sonuçlandırılır.
Ünitece hesaplanan borcun yapılan tebligata rağmen ödenmeyeceğinin
bildirilmesi veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde bulunulmaması
durumunda, Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca
inceleme yapılır.
Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme
yapılmasına başlandıktan sonra inceleme sonucuna göre işlem yapılır. Ancak,
denetim ve kontrole başlanmakla birlikte, işverenin borcu ödeyeceğine ilişkin
üniteye yazılı taahhüdünü içeren başvurusu üzerine, ünitenin bu isteği ön
kabulü, ünite tarafından denetim isteminin geri çekilmesi talebinin ilgili Grup
Başkanlığı’nın veya Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının
uygun bulması koşuluyla inceleme durdurulur ve borç kesinleşir.
30 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
İşyerleri hakkında ünitece araştırma yapılmış olması, gerektiğinde Kurum’un
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca işin yürütülmesi için gerekli
olan asgari işçilik miktarının tespiti hususunda inceleme yapılmasına engel
oluşturmaz. Kurum’un denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca
sonradan inceleme yapılması durumunda, daha önce ödenmiş prim ile- varsa
gecikme cezası ve gecikme zammı tutarı- işin yürütülmesi için gerekli olan asgari
işçilik miktarı üzerinden hesaplanan ve Kurum’a ödenmediği anlaşılan prim ile
varsa gecikme cezası ve gecikme zammından mahsup edilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 31
13
Kayıt İbrazı
Düzenlemesi Nasıldır?
a) İşyeri kayıt belgelerini saklama yönünden;
i) İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren işyeri ile ilgili tüm
defter ve belgeleri, istenilmesi hâlinde, Kurum’un denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurlarına göstermek üzere,
ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 10
yıl süreyle; Kamu İdareleri 30 yıl süreyle; tasfiye ve iflas idaresi
memurları ise görevleri süresince saklamak zorundadırlar.
ii) Sigortalıyı devir alan işverenler, devredilen sigortalılarla
ilgili yükümlülüklerini yerine getirmişler ise, yükümlülüklerini
yerine getirdikleri sigortalılarla ilgili kendilerine ait işyeri kayıt ve
belgelerini birinci fıkrada belirtilen sürelerle saklamak zorundadır.
b) Yapılacak tebligat üzerine defter ve belgeler, incelemeyi yapacak
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurun tebligatta
belirttiği adrese getirilir. Ancak; işverenler, işyeri sahipleri, alt işveren
ya da sigortalıyı devir alan işveren tarafından defter ve belgelerin
işyerinde ya da belge ile kanıtlanması kaydıyla işletme merkezinde
incelenmesinin yazılı olarak istenilmesi veya bu isteğin bir tutanakla
tespit edilmesi hâlinde, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili
memurca da teftişe elverişli bulunursa inceleme bu yerlerde de yapılabilir.
c) Denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurların istemeleri
hâlinde işverenler, bilgisayar ortamında sakladıkları işyeri kayıt ve belgelerini
manyetik ortamda verirler. İşveren, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
ilgili memurlara uygun donanım ve yazılımları, terminallere ulaşım imkânları
ve uzman personel sağlamak zorundadır.
d) Defter ve belgeler; Kanun’un 99’uncu maddesi gereğince 11/02/1959 tarihli
ve 7201 sayılıTebligat Kanunu’na göre yapılacak bildirim ile istenilebileceği gibi;
işveren, işveren vekili, işyeri sahibi, alt işveren veya sigortalıyı devir alan işveren
ile düzenlenecek tutanakla da istenebilir.
32 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
e) Yapılacak tebligata rağmen, 15 gün ya da haklı bir sebep ileri sürülerek yazılı
istekte bulunulması veya bu durumun ilgililerin şahsen başvurusu ile bir tutanakla
tespiti üzerine verilen mehil süresi içinde ibraz edilmeyen defter ve belgelerin
daha sonra ibraz edilmesi hâlinde de gerekli inceleme yapılır.
f) İşveren, işyeri sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir alan
işveren tarafından haklı bir sebep ileri sürülerek istenilen mehil süresi, ilgili
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurca belirlenir ve ilgiliye yazılı bildirilir.
Zamanaşımının söz konusu olduğu hâllerde mehil süresine ilişkin istekler kabul
edilmez.
g) Defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceği veya mevcut olmadığı işveren, işyeri
sahibi, işveren vekili, alt işveren veya sigortalıyı devir alan işveren tarafından
yazılı olarak bildirildiği ya da bu durum ilgili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurca bir tutanakla tespit edildiği takdirde, ilgililere defter ve belgelerin ibrazı
hususunda ayrıca tebligat yapılmaz.
h) İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren ilgili mevzuat gereğince tutmak
zorunda olduğu tüm defter, kayıt, bilgi ve belgeleri istenilmesi halinde ibraza
yükümlüdür. İstenildiği halde ibraz edilmeyen defter, kayıt, bilgi ve belgelerden
herhangi birinin veya birkaçının eksik ibrazı, yükümlülüğün tam olarak yerine
getirilmediği hükmünde sayılır.
i) İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren ilgili mevzuat gereğince tutmak
zorunda olduğu tüm defter, kayıt, bilgi ve belgelerden istenilen herhangi birinin
veya bir kaçının mücbir sebep olmaksızın ibraz edilemeyeceğinin bildirilmesi,
idari para cezasının uygulanmasına engel teşkil etmez.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 33
14
Şirket Ortağının Prime Esas
Kazanç Matrahı Konusunda Yeni
Düzenleme Nasıldır?
Sigortalı, aynı zamanda işveren ise; aylık prime esas
kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük
kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık
prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime
esas kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların
aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine
çıkartılarak aradaki farkın primi, 89’uncu madde hükümlerine
göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle
tahsil edilir.
Yukarıda belirtilen, 5510 sayılı Yasa’nın 80’inci maddesinin ikinci
fıkrasının (b) bendi, tüzel kişiliği haiz kuruluşların ortakları hakkında
uygulanmaz. Bu husustaki düzenleme 21.08.2013 tarih ve 28742
sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
34 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
15
Yurt Dışı Çalışmalarına Sağlanan
Sigorta Primi Teşvik Düzenlemesi
Nasıldır?
Bilindiği üzere, 29/05/2013 tarihli ve 28661 sayılı Resmi
Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6486 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 5’inci
maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu’nun 81’inci maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Bu bağlamda, 6486 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 81’inci
maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendi hükümlerinden,
özel sektör işyeri işverenlerince yurtdışındaki işyerlerinde
çalıştırmak üzere;
• 5510 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi
kapsamında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelere
götürülen Türk işçilerinden,
• Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler ile sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelere 5510 sayılı Kanunu’nun
10’uncu maddesi kapsamında geçici görevle gönderilen sigortalıların
Türkiye’deki sigortalılık statüsüne göre ödenecek sigorta primlerinde
sigorta kolları bakımından genel sağlık sigortası primlerinin bulunması
halinde, bahse konu işçilerden,
• Almanya ile yapılan “İstisna Akdi” sözleşmesi çerçevesinde Almanya’ya
götürülen Türk işçilerinden, dolayı anılan Kanun’da öngörülen genel sağlık
sigortası primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden yararlanılacaktır.
Örnek 1
Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2 olan (A) şirketi tarafından ülkemizle
sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış olan Irak’a çalışmak üzere (B)
Türk işçisinin götürülmesi halinde, bahse konu sigortalı hakkında kısa vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacağından, bu
sigortalının 2014 Nisan ayına ilişkin prime esas kazanç tutarının 2 bin TL olduğu
varsayıldığında; 2014 Nisan ayına ilişkin olarak Hazinece karşılanacak olan tutar
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 35
(genel sağlık sigortası primi işveren hissesinin beş puan karşılığı tutar) = 2.000
TL X5 / 100 = 100 TL, işveren tarafından ödenmesi gereken tutar ise Hazinece
karşılanmayan genel sağlık sigortası primi işveren ve sigortalı hissesi (%2.5+%5)
ile kısa vadeli sigorta kolları primi (%2) olmak üzere prime esas kazanç tutarı
üzerinden toplam %9.5’lik kısma ilişkin sigorta primi olup; işveren tarafından
ödenmesi gereken tutar = 2.000 X 9.5/100= 190 TL olacaktır.
Örnek 2
Hollanda ile ülkemiz arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşme hükümleri
kapsamında, kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2 olan (A) şirketi tarafından
Türkiye’deki işyerinden Hollanda’da kurulu işyerine geçici görevle gönderilen (B)
sigortalısına ilişkin sigorta primlerinin tüm sigorta kolları üzerinden Türkiye’den
ödendiği varsayıldığında, adı geçen ülkeye gönderilen (B) sigortalısı için prime
esas kazanç tutarı üzerinden genel sağlık sigortası priminin beş puanlık kısmı
Hazinece karşılanacak olup, bu sigortalının prime esas kazanç tutarının 2 bin TL
olduğu varsayıldığında, Hazinece karşılanacak olan tutar (genel sağlık sigortası
primi işveren hissesinin beş puan karşılığı tutar) = 2.000 TL X 5 / 100 = 100 TL,
işveren tarafından ödenmesi gereken tutar ise Hazinece karşılanmayan genel
sağlık sigortası primi işveren ve sigortalı hissesi (%2,5+%5), kısa vadeli sigorta
kolları primi (%2) ile malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi (%20) olmak üzere
prime esas kazanç tutarı üzerinden toplam %29.5’lik kısma ilişkin sigorta primi
olup; işveren tarafından ödenmesi gereken tutar = 2,000 X 29.5 / 100= 590 TL
olacaktır.
36 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
16
On ve Daha Fazla İşçi Çalıştıran
İşverenlere Sağlanan Sigorta Prim
Teşviki
29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun’un 5’inci maddesi ile 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81’inci
maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Söz konusu değişiklikle, on ve üzerinde sigortalı çalıştıran
işyerlerine uygulanmak üzere, birinci fıkranın (ı) bendinde
belirtilen ve Hazinece karşılanan puana, prime esas kazanç alt
sınırı üzerinden altı puana kadar ilave puan eklemeye, sosyoekonomik gelişmişlik endeksini dikkate almak suretiyle ilave puan
uygulanacak illeri ve uygulama süresini belirlemeye Bakanlar
Kurulu yetkili kılınmıştır.
30.05.2013 tarih ve 2013/4966 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
uyarınca uygulama 01.01.2013 tarihinde başlayacak olup, sigorta
primi teşvikinin uygulama süresi illere göre anılan Resmi Gazete’de
gösterilmiştir.
Uygulama
Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2 olan ( A) şirketince çalıştırılan 12
sigortalının 2014/Nisan ayına ilişkin prim ödeme gün sayısının (300), prime
esas kazanç tutarının ise 15.000,00 TL olduğunu varsayalım.
Sigorta Primine Esas Kazanç tutarı üzerinden 5 puanlık indirim karşılığı
Hazinece karşılanacak olan tutar = 15.000,00 x5/100 = 750,00 TL
Asgari ücret üzerinden 6 puanlık indirim karşılığı Hazinece karşılanacak olan
tutar = 300 x35,70x6/100 = 642,60 TL
Toplam = 750,00+642,60 = 1.392,60 TL Hazinece karşılanacak olan tutar
İşverence ödenmesi gereken tutar ise; 15.000,00 x34,5/100 = 5.175,00 TL,
5.175,00 TL - 1.392,60 TL = 3.782,40 TL olacaktır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 37
İşverenlerce sigorta primi teşvikinden geriye yönelik yararlanmak üzere 2013/
Ocak ila 2013/Mayıs aylarına ilişkin 46486/56486/66486 Kanun numaralı aylık
prim ve hizmet belgelerinin düzenlenerek Kurum’a verilmesi halinde, Hazinece
karşılanacak olan kısma ilişkin geriye yönelik hesaplanacak fark işveren hissesi
sigorta primi tutarlarının; işverenin Türkiye genelinde yasal ödeme süresi geçmiş
sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme
cezası ve gecikme zammı borçlarına ya da bu borçların 6183 sayılı Kanun’un
48’inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili kanunlar
uyarınca yeniden yapılandırılmış ve tecil taksitlendirme/yapılandırma işlemlerinin
devam ediyor olması halinde; taksitlendirme/yapılandırma işleminin iptalini
gerektirmeyen yasal ödeme süresi geçmiş taksitlere/sigorta primlerine mahsup
edilmesi, yukarıda belirtilen nitelikte borcun bulunmaması ve işverence talep
edilmesi halinde ise; cari ay prim borçlarına mahsup edilmesi veya işverene iade
edilmesi gerekmektedir.
(I) SAYILI LİSTE (4 yıl)
(II) SAYILI LİSTE (5 yıl)
Afyonkarahisar
Adıyaman
(III) SAYILI LİSTE (6 yıl)
Ağrı
Amasya
Aksaray
Ardahan
Artvin
Bayburt
Batman
Bartın
Çankırı
Bingöl
Çorum
Erzurum
Bitlis
Düzce
Giresun
Diyarbakır
Elazığ
Gümüşhane
Hakkari
Erzincan
Kahramanmaraş
Iğdır
Hatay
Kilis
Kars
Karaman
Niğde
Mardin
Kastamonu
Ordu
Muş
Kırıkkale
Osmaniye
Siirt
Kırşehir
Sinop
Şanlıurfa
Kütahya
Tokat
Şırnak
Malatya
Tunceli
Van
Nevşehir
Yozgat
Bozcaada-Gökçeada ilçeleri
Rize
-
-
Sivas
-
-
Trabzon
-
-
Uşak
-
-
38 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
(I) sayılı liste kapsamında olan illerde faaliyet gösteren işyerleri 4 yıl (46486 Kanun
numaralı belge) süreyle,
(II) sayılı liste kapsamında olan illerde faaliyet gösteren işyerleri 5 yıl (56486
Kanun numaralı belge) süreyle,
(III) sayılı liste kapsamında olan il ve ilçelerde faaliyet gösteren işyerleri 6 yıl
(66486 Kanun numaralı belge) süreyle,
sigorta primi teşvikinden yararlanabileceklerdir.
Dolayısıyla, sigorta primi teşvikinin uygulama süresi;
(I) sayılı liste kapsamındaki illerde faaliyet gösteren işyerleri için 31/12/2016
(II) sayılı liste kapsamındaki illerde faaliyet gösteren işyerleri için 31/12/2017
(III) sayılı liste kapsamındaki il ve ilçelerde faaliyet gösteren işyerleri için 31/12/2018
tarihi itibarıyla sona erecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 39
17
Sigorta Prim Teşviklerinden
Yararlanmanın Askıya Alınması
Nedir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nun Ek 2. maddesinde; “Ekonomi Bakanlığı’nca
karşılanan prim tutarları işverenler bakımından gelir ve
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet
unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu Kanun gereğince yapılan
kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak
bildirmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının
tespit edilmesi halinde işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle
sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu madde
kapsamındaki teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti
halinde işverenden, yararlanılan teşvik tutarı, gecikme zammı ve
gecikme cezası ile birlikte tahsil edilir. Ayrıca, işyerinde sigortalının
fiilen çalışmadığı halde bildirildiğinin tespit edilmesi halinde işveren
hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulur.”
denilmektedir.
Bu itibarla bir işyerinde, kayıt dışı işçi çalıştırıldığının Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından tespit edilmesi halinde, bir kısım sigorta prim
teşvikinden yararlanma hakkı, tespitin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl
süre ile askıya alınmaktadır.
Bu kapsamda bulunan destekler:
- 5510 sayılı Yasa’nın 81’inci maddesinde ve Ek 2. maddesinde öngörülen
prim destekleri
- 4447 Sayılı Yasa’nın 50’nci, geçici 7 ve 10’uncu maddesinde belirtilen prim
destekleri
40 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
18
Özel Sağlık Sigortası Primi ve
Emeklilik Katkı Payları Sigorta
Primine Esas Kazanç Açısından
Nasıl Uygulanır?
5510 sayılı Yasa’nın 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde, ‘’ İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık
sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve
aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık
sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları,
prime esas kazanca tabi tutulmaz’’ denilmektedir.
Bu madde hükmünün nasıl uygulanacağını örneklerle
açıklayalım:
Örnek 1
Katkı payının, asgari ücretin %30’unu geçmemesi durumunda;
Nisan 2014 ücret kazancı: 2.000,00 TL
Bireysel emeklilik işveren katkı payı: 250,00 TL
Asgari ücretin %30’u: 1.071,00X%30 = 321,30 TL
İşveren katkı payı (250,00 TL) asgari ücretin %30’undan (321,30TL)
düşük olduğu için, Nisan ayı kazancına herhangi bir ilave yapılmayacak,
Nisan ayı prime esas kazanç 2.000,00 TL olarak değişmeyecektir.
Örnek 2
Katkı payının asgari ücretin %30’nu geçmesi durumunda;
Nisan 2014 ücret kazancı: 4.500,00 TL
Bireysel emeklilik işveren katkı payı: 350,00 TL
Asgari ücretin %30’u: 321,30 TL
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 41
Katkı payı - Asgari ücretin %30’u: 350,00 - 321,30 = 28,70 TL (Nisan ayı ücret
kazancına yapılacak ilave)
Nisan ayı prime esas kazanç: 4.500,00 TL + 28,70 TL = 4.528,70 TL
Öte yandan ücret kazancına (yukarda izah edilen) yapılacak ilaveden dolayı, prime
esas aylık kazancın üst sınırının (asgari ücretin 6,5 katının) aşılması halinde ise,
aşan kısım takip eden iki ayı geçmemek üzere, üst sınırın altında kalan ayların
kazancına ilave edilecektir.
42 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
19
İhale Konusu İşin Devamlı
Mahiyetteki İşyeri Sigortalıları ile
Yapılması Açısından İlişiksizlik
Belgesi Nasıl Verilir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nun 90’ıncı maddesi hükmü uyarınca; kamu
idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların, kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar ihale yolu ile yaptırdıkları her
türlü işi üstlenenlerin kesin teminatlarını iade etmeden
önce, ihale konusu iş dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na
borçlarının bulunmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından düzenlenmiş bir belgeyi (ilişiksizlik belgesi) istemeleri
zorunludur.
Söz konusu ilişiksizlik belgesi düzenlenmeden önce 5510
sayılı Kanun’un 85’inci madde hükmü uyarınca, ihale konusu iş
dolayısıyla yeterli işçiliğin bildirilmiş olup olmadığı Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin
bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan prim tutarı, 5510 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesi gereği
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay
içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hak
Edişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması
Hakkında Yönetmelik’in 7’nci maddesi hükmü uyarınca, ihale konusu işin
devamlı mahiyetteki işyeri sigortalıları ile yapıldığının işveren tarafından
Sosyal Güvenlik Kurumu’na beyan edilmesi üzerine, ihale konusu işin
devamlı mahiyetteki işyeri sigortalıları ile yapıldığının Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından yapılan araştırmada anlaşılması halinde, işverenin ve
varsa alt işverenin defter ve belgeleri incelenmeksizin, ihale konusu işin
yapıldığı süre içinde söz konusu işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na
borcunun da bulunmaması kaydıyla, ilişiksizlik belgesi verilir.
İhale konusu işin yapıldığı belirtilen devamlı mahiyetteki işyerinin faaliyetine
devam etmesinin, ihale konusu işe bağlı olmaması, ihale konusu işten
bağımsız olarak faaliyetini devam ettirmesi, dolayısıyla ihale konusu iş
olmasaydı dahi mevcut olan veya olacak olan bir işyeri olması halinde, devamlı
mahiyette bir işyerinin varlığı kabul edilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 43
20
İhale Konusu İşin Konsorsiyum
Halinde Üstlenilmesinde İlişiksizlik
Belgesi Ayrı Ayrı Düzenlenir mi?
5510 sayılı Kanun’un 90’ıncı maddesine göre, ihale yoluyla
yapılan işlerin konsorsiyum şeklinde üstlenilmesi hâlinde,
konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen
istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından İdare’ye ayrı
ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla; üstlenicilerin her birine,
verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı ayrı sicil
numarası verilebilir.
Bu itibarla yüklendiği işi bitiren ve prim borcu olmayan
konsorsiyum üyesi, diğer üyeleri beklemeksizin, ilişiksizlik belgesi
alarak teminatını talep edebilir.
44 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
21
İhale Konusu İşin İş Ortaklığı
Halinde Üstlenilmesinde İlişiksizlik
Belgesi Ayrı mı Yoksa Birlikte mi
Düzenlenir?
5510 sayılı Kanun’un 90’ıncı maddesine göre; İhale konusu
işin iş ortaklığı şeklinde üstlenilmesi durumunda işyeri, iş
ortaklığı adına ve tek işyeri sicil numarası verilerek tescil
edilir.
İş ortaklığını oluşturan firmaların hepsi, işin tamamından
birlikte sorumludurlar.
Dolayısıyla konsorsiyumun aksine, iş ortaklığında, ortakların
her biri için ayrı ayrı değerlendirme yapılarak ayrı ayrı ilişiksizlik
belgesi verilmesi mümkün değildir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 45
22
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Yapılmamış Ülkelerde İş üstlenen
işverenlerin ve Çalıştırdıkları İşçilerin
Ödeyecekleri Primler Nelerdir?
5510 sayılı Yasa’nın 5’inci maddesini n (g) fıkrası hükmü
uyarınca, ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan
ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4’üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve
bunlar hakkında işverenlerce sadece kısa vadeli sigorta kolları
ile genel sağlık sigortası hükümleri ve buna ilişkin primler
uygulanır. Uzun vadeli sigorta kolları hükümleri ve buna ilişkin
primler uygulanmaz.
Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri
halinde, 5510 sayılı Yasa’nın 50’nci maddesinin ikinci fıkrasındaki
Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a)
bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı
sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta
hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi
alınmaz. Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan
sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4’üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.
46 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
23
Hizmet Sözleşmesi ile Çalışan
Sigortalının, Çalıştığı Şirkete Ortak
Olması Halinde, Sigortalılık Statüsü
Değişir mi?
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın
53’üncü maddesi hükmü gereğince, 4’üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar (eski
deyimle Bağ-Kur’lu), kendilerine ait veya ortak oldukları
işyerlerinden dolayı, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı (eski deyimle SSK’lı) bildirilemezler.
Konunun anlaşılması için, eski deyim olan “SSK’lı” ve “BağKur’lu” tabirlerini kullanarak örneklerle izah edelim;
➢
• Bir anonim şirkette 01.10. 2008 tarihinden önce işe giren bir
teknik elemanın, SSK’lı olarak çalışırken, 01.10.2008 tarihinde
veya sonrasında çalıştığı şirkette hisse sahibi olup, Yönetim
Kurulu’na seçildiğini varsayalım. Bu sigortalının Yönetim Kurulu’na
seçildiği tarihten bir gün önce SSK’lı hali biter, Yönetim Kurulu’na
seçildiği anda BAĞ-KUR sigortalılık hali başlar. Yani, (4/a )‘dan
çıkış bildirgesinin ve( 4/b)’ den işe giriş bildirgesinin verilmesi
gerekmektedir.
➢
• Bir limited şirkette 01.10. 2008 tarihinden önce işe giren bir teknik
elemanın, SSK’lı olarak çalışırken, 01.10.2008 tarihinde veya sonrasında
çalıştığı şirkette hisse sahibi olduğunu varsayalım. Bu sigortalının şirkete
ortak olduğu anda BAĞ-KUR sigortalılık hali başlar. Yani, (4/a)’dan çıkış
bildirgesinin ve (4/b)’den işe giriş bildirgesinin verilmesi gerekmektedir.
• Bir anonim şirkette veya limited şirkette 01.10.2008 tarihinden sonra
işe giren bir teknik elemanın, SSK’lı (4/a kapsamında) çalışırken, çalıştığı
anonim şirketinde ortak ve yönetim kurulu üyesi olması ya da çalıştığı
limited şirkette ortak olması halinde, (4/a)’dan çıkış ve (4/b)’ den işe giriş
bildirgesinin verilmesi gerekir.
• Bir anonim şirkette veya limited şirkette 01.10.2008 tarihinden önce işe
giren bir teknik eleman 01.10.2008 tarihinden önce, çalıştığı anonim şirkette
ortak ve yönetim kurulu üyesi ya da çalıştığı limited şirkette ortak olursa, SSK’lı
çalışması kesilmediği müddetçe, (4/a) sigortalılık hali devam eder.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 47
24
Prim Borçlarının KDV İade
Alacağından Mahsubu Nasıl
Uygulanır?
Ödeme vadesi geçmemiş Sosyal Güvenlik Kurumu prim
borçlarının KDV iade alacağından mahsup edilmesinde
son ödeme süresi, İşveren Uygulama Tebliği’nde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ ile değişmiş bulunmaktadır.
28.11.2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
söz konusu değişikliğe göre;
Cari aya ilişkin prim borcunun KDV iade alacağından mahsup
edilmesi durumunda, yasal ödeme süresinin sonuna ilave edilen
15 günlük süre, 20 güne çıkarılmıştır.
Yirminci günün resmi tatile rastlaması ve bu nedenle prim
borçlarının yirminci günü takip eden ilk iş günü içinde mahsup
edilmesi halinde de, yine primler yasal süresi içinde ödenmiş kabul
edilecektir.
Mahsup edilen tutarın prim borcunun tamamını karşılamaması
durumunda, mahsup edilen kısım yasal süresi içinde ödenmiş
sayılacak, buna karşın ödenmemiş kısmı, yirmi günlük süre dikkate
alınmaksızın, yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihten ödemenin
yapılacağı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak
suretiyle ödenecektir.
Cari aya ilişkin prim borçlarının yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihi
izleyen yirmi günlük süre geçirildikten sonra katma değer vergisi iade
alacağından mahsup suretiyle ödenmesi halinde ise, söz konusu borçlara,
yine yirmi günlük süre dikkate alınmaksızın, yasal ödeme süresinin sona
erdiği tarihten ödemenin yapılacağı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme
zammı uygulanacaktır.
Mahsup işleminden dolayı, gecikme cezası ve gecikme zammı ödeme
durumunda kalınmaması için, KDV iade alacağının cari aya ilişkin prim borcunu
karşılayıp karşılamadığına dikkat edilmesi, eksik kısmın (ilave 20 günlük süre
dikkate alınmaksızın) yasal ödeme süresi içinde ödenmesi önem taşımaktadır.
48 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
25
İşverence (İnşaat, Güvenlik vb.
İşlerinde) Alt İşveren (Taşeron)
Çalıştırılması Halinde SGK
Sorumlulukları Nelerdir? Alt
İşverenin Ödemediği Primlerden
Asıl İşveren Sorumlu mudur?
5510 sayılı Kanun’un “İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi
kurulan işveren ve alt işveren” başlıklı 12’nci maddesinin
birinci fıkrasında; “4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek
veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar
işverendir.”
Altıncı fıkrasında ise; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal
veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya
eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları
çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir
kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar
dahi; asıl işveren, bu Kanun’un işverene yüklediği yükümlülüklerden
dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Aynı Kanun’un “Prim ödeme yükümlüsü” başlıklı 87’nci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde; “4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (c) bentlerine ve 5’inci maddenin (a) bendine tabi olanlar için bunların
işverenleri, prim ödeme yükümlüsüdür.”
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 31’inci maddesinin birinci
fıkrasında ise; “Alt işveren, mevzuattan doğan yükümlülüklerini asıl
işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt
işveren numarası ile asıl işverenin işyeri dosyası üzerindenyerine getirir. Alt
işveren adına işyeri dosyası açılmaz” hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, bir kişinin alt işveren sayılabilmesi için üçüncü kişiye ait bir
işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin
eklentilerinde iş alması ve bu iş için sigortalı çalıştırması gerekmektedir.
Sigortalılar alt işveren aracılığı ile işe girmiş ve alt işveren ile karşılıklı sözleşme
yapmış olsalar dahi; asıl işveren, kanun ile işverene yüklenilen yükümlülüklerden
Kurum’a karşı alt işveren ile birlikte sorumlu olmaktadır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 49
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/06/1991 tarih ve 1991/10-277 Esas,
1991/359 Karar sayılı kararında;
“ (…) idari para cezalarının bu Kanun’un işverene yüklediği ödevlere
uyulmamasının sonucu ve yaptırımı olduğu belirgindir. 506 sayılı Kanunun 87’nci
maddesinde, tali işverenin ödevine uymamasının sonuçlarından asıl işverenin
de sorumlu olacağı kuralını koymuştur. Zira, tali işverenler hayat deneyimleriyle
ortadadır ki; ekonomik bakımdan asıl işverenlere göre güçsüz kişilerdir.
Bunların kişisel olarak sorumlu tutulmaları gerek sigortalıların gerek sigortalılara
verilecek sosyal güvenlik haklarını uygulayan Sosyal Sigortalar Kurumu’nun hak
ve alacaklarını güvenceye almakta yetersiz olabilir. Bu nedenle, yasa koyucu
ortak yükümlerde madde 86 ile tali işverenlerin ödevlerine uymamalarının
yaptırımlarından güçlü asıl işverenleri de müteselsil sorumlu tutan, sosyal
güvenlik hukukunun isteklerine uygun düşen bir düzenleme yapmıştır.
Bu düzenleme gereğince, Kurum’un parasal hak ve alacaklarından, ihale
makamından iş alan asıl işverenler de sorumludur. İşte, asıl işveren bu müteselsil
sorumluluk gereğince tali işverenin idari para cezasından sorumludur. Bunu
Kurum’a ödemiş ise Kurum’dan geri isteyemez. Ödemekle yükümlü olduğu
bir borcu ödemiştir. Fakat asıl yükümlü tali işverenlere rücu edebilir” şeklinde
hüküm tesis edilmiştir.
Yargıtay’ın asıl işverenin sorumluluğu ile ilgili muhtelif kararlarında da “birlikte
sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısıyla müşterek ve müteselsil
sorumluluğun anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; alt işverenin Kanun ile işverene yüklenen sorumlulukları yerine
getirmemesi nedeniyle prim borçlarının yanı sıra Kurum tarafından uygulanan
idari para cezalarından da asıl işverenin sorumlu olduğu, bu sorumluluğun da
müşterek ve müteselsil sorumluluk olduğu Yargıtay’ın yerleşik içtihatıdır. Yargıtay
Hukuk Genel Kurul kararındaki asıl işverenin kanuni sorumluluğunu düzenleyen
bu hüküm, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda olduğu gibi 5510 sayılı
Kanun’da da aynen korunmuştur.
50 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
26
Yabancı Uyrukluların Sigortalı
Sayılıp Sayılmayacakları Nasıl
Belirlenir?
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 10’uncu
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca;
Sosyal güvenlik sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla
yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o
kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve
yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler
ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan,
yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına
tabi olanlar, sigortalı sayılmazlar.
Bu itibarla, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkede
kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve
hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal
sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o
ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar, sigortalı olmayacaktır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural, çalışılan ülkenin sosyal
güvenlik mevzuatına tabi olmaktır. Ancak, işverenleri tarafından geçici
bir süre ile diğer akit ülkeye gönderilenler, uluslararası nakliyat işinde
çalışanlar, elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışan ve
gönderen ülkenin sivil ve askeri personelleri, akit taraflardan birinin
bayrağını taşıyan gemilerde veya akit ülkenin limanlarında çalışanlar
çalıştıkları ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmayacaklardır.
Ülkemiz ile taraf ülkeler arasında imzalanan ikili ya da çok taraflı sosyal
güvenlik sözleşmelerinde yer alan hükümler uyarınca, yabancı uyruklu
kişilerin akit ülkede kurulu kuruluş tarafından belirli bir işin icrası amacıyla
geçici olarak ülkemize gönderilmesi halinde, sigortalının kendi ülkesinde
çalışıyormuş gibi iş merkezinin bulunduğu ülkenin mevzuatına tabi tutulması
kuralı getirilerek mükerrer sigortalılık önlenmiştir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 51
Geldiği ülkenin sosyal güvenlik kurumu tarafından, kendi ülkesinin mevzuat
hükümlerine göre sosyal güvenliklerinin sağlandığına ilişkin sözleşmelerle
belirlenmiş kişiler, ilgili ülke ile aramızda imzalanmış olan sosyal güvenlik
sözleşmesinde öngörülen süre ve bu süreye ilave edilecek süre kadar sigortalı
sayılmayacaklardır. Geldikleri ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak
kendi çalışmalarından dolayı aylık alanlar dahil olmak üzere; geçici görevli olarak
ülkemizde çalışanlar, sigortasız sayıldıkları sürelerin bittiği tarihten itibaren
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olacaklardır.
Ancak, ilk görevlendirme süreleri dolduktan sonra işin uzaması durumunda;
geçici görevin uzatılması talebinin sigortalı veya işverence sözleşmeli ülkenin
sigorta kurumuna iletilmesi ve bu kurumun talep etmesi halinde, bu talep Kurum
tarafından sözleşmeler kapsamında değerlendirilerek geçici görevinin uzatılması
talebi uygun bulunan kişiler, sözleşmede öngörülen uzatma süresince de ülkemiz
mevzuatından muaf tutulmaya devam edilecektir.
Örnek 1
Fransa’da sigortalı olarak çalışırken 14/04/2008 - 14/04/2011 tarihleri arasında
Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Fransız uyruklu bir kişi, 14/04/2011
tarihinden itibaren 3 yıl daha uzatma talebinde bulunmuş ve talebi uygun
görülmüştür. Ülkemiz ile Fransa arasında sosyal güvenlik sözleşmesine
göre uzatma süresi de dahil 6 yıl süreyle geçici görevli olarak çalışma hakkı
bulunduğundan, bu kişi 14/04/2014 tarihine kadar Kanun kapsamında sigortalı
sayılmayacaktır.
Örnek 2
Avusturya’da sigortalı olarak çalışırken, 01/01/2011 - 01/01/2013 tarihleri arasında
Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Avusturya uyruklu kişi 01/01/2013
tarihinden itibaren 7 yıl daha uzatma talebinde bulunmuş ve talebi uygun
52 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
görülmüştür. Ülkemiz ile Avusturya arasında sosyal güvenlik sözleşmesine göre
uzatma süresinde herhangi bir kısıtlama bulunmadığından bu kişi uzatılan sürede
de Kanun kapsamında sigortalı sayılmayacaktır.
Örnek 3
Lüksemburg’da sigortalı olarak çalışırken 15/03/2011-15/03/2012 tarihleri
arasında Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Lüksemburg uyruklu kişinin
15/03/2012 tarihinden itibaren 1 yıllık uzatma talebi uygun bulunmuştur. Ülkemiz
ile Lüksemburg arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesine göre; geldiği
ülkenin mevzuatına tabi kalma süresi 12 + 12 = 24 ay ile sınırlandırıldığından bu
kişi 15/03/2013 tarihine kadar uzatılan sürede de 5510 sayılı Kanun kapsamında
sigortalı sayılmayacaktır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 53
27
Sosyal Güvenlik Açısından Üst
Düzey Yöneticilerin Sorumluluğu
Var mıdır?
5510 sayılı Kanun’un 88’inci maddesinin yirminci fıkrasında,
“Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir
sebep olmaksızın bu Kanun’da belirtilen sürelerde ödenmez
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu
görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim
kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya
yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kurum’a karşı işverenleri ile
birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur”
hükümleri yer almaktadır.
Bu durumda; süresinde ödenmeyen sigorta primi, idari para
cezası, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortası primi ve
katılım payı alacaklarından dolayı tüzel kişiliğin mal varlığı ile birlikte,
kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu
görevlileri, mesul muhasip ve saymanları ile diğer tüzel kişiliklerin
yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzey yöneticileri
şahsi mal varlıklarıyla da müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
54 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
28
Deneme Süresinde Sigorta
Bildirimi Yapılır mı?
İster deneme süresi olsun, ister olmasın, işçinin
çalıştırılmadan bir gün evvel SGK’ya bildiriminin ve sigortalı
olarak kaydının yapılması gerekir (5510 sayılı Yasa, Madde 8).
Ancak; işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer
esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kurum’a ilk defa işyeri
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya
başlanan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan
sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz
konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar verilebilir.
Sigortalılık Ne Zaman Başlar? Bildirimi Nasıl Yapılır?
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların sigortalılıkları, çalışmaya, mesleki eğitime, staja
veya kursa başladıkları tarihten itibaren başlar.
İşe başlamadan önce bildirilmesi gereken sigortalılar
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
hizmet akdine tabi sigortalı sayılanlar çalışmaya, mesleki eğitime veya staja
başladıkları tarihten en geç bir gün önce “Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi” ile
işverenleri tarafından Kurum’a bildirilecektir.
İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar
İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacakların sigortalı işe giriş
bildirgesinin işverenleri tarafından en geç sigortalıların çalışmaya başladığı gün
Kurum’a verilmesi gerekmektedir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 55
Örnek
15/01/2009 tarihinde balıkçılık işyerinde işe başlatılacak kişinin sigortalı işe giriş
bildirgesinin en geç 15/01/2009 tarihinde Kurum’a verilmesi gerekmektedir.
Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarında sefer esnasında işe başlatılan
sigortalılar
Yabancı ülkelere sefer yapan Türk bayraklı kara, hava ve deniz ulaştırma araçlarına
sefer esnasında işe alınan sigortalıların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir
aylık süre içerisinde işe giriş bildirgesinin işverenleri tarafından Kuruma verilmesi
halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal süresinde Kurum’a verilmiş sayılacaktır.
Örnek
İstanbul’dan 23/02/2012 tarihinde İtalya’ya sefere giden gemide sefer esnasında
27/02/2012 tarihinde Yunanistan’da işe alınan sigortalının işe giriş bildirgesinin
Kurum’a verilmesi gereken son tarih 27/03/2012’dir.
İlk defa işyeri bildirgesi verecek işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar
Kurum’a ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde, sigortalı çalıştırılmaya
başlanan tarihten itibaren bir ay içinde işe alınacakların sigortalı işe giriş
bildirgesinin en geç işyerinin tescil tarihinden itibaren bir ay içinde verilmesi
halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal sürede verilmiş sayılacaktır.
Örnek
27/02/2009 tarihinde ilk defa tescil edilen işyerinden 1 sigortalının çalışmaya
başlayacağı bildirilmiştir. Bu durumda, işyerinin tescil tarihi sigortalı çalışmaya
başladığı tarih olacağından; 02/03/2009 tarihinde çalışmaya başlayan 8;
18/03/2009 tarihinde çalışmaya başlayan 3 ve 27/03/2009 tarihinde çalışmaya
başlayan 3 sigortalının bildiriminin tescil tarihinden itibaren bir aylık süre içinde
yapılmış olması halinde, sigortalı işe giriş bildirgesi yasal süresinde verilmiş
olacaktır.
56 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Nakledilen sigortalılar
İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kurum’a verilerek
tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden
aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer işyerinde çalışmaya
başlaması halinde, yasal süresi dışında Kurum’a yapılan bildirimler de süresinde
yapılmış sayılacaktır. Sigortalının hizmet akdinin sona erip ermediğinin tespiti
Kurum’un hizmet kayıtlarından yapılacak, ayrıldığı işyerinden sonra ara vermeden
nakil edildiği işyerinde işe başlaması halinde bu sigortalının gerek işten ayrılış
bildirgesi gerekse işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında verilmesinden dolayı
idari para cezası uygulanmayacaktır. İşverenlerin bu durumdaki sigortalılar için
e-sigorta yoluyla verecekleri işe giriş bildirgesinde “İstisna Durum Bildirim
Tablosu”nda “Naklen ve hizmet akdi ilişkisi sona ermeden aynı işverenin
Kurumun aynı ya da başka sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik
merkezince (SGİM/SGM) tescil edilmiş diğer işyerinde çalışan sigortalı” alanı,
işten ayrılış bildirgesinde ise işten ayrılış nedenlerinden “16 Sözleşme sona
ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli” alanını seçmeleri
gerekmektedir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 57
29
İşverenin İşyerinde Eşini
Çalıştırmasının Sosyal Güvenlik
Boyutu Nedir?
İşverenin işyerinde eşini ücret karşılığında veya ücret
ödemeksizin çalıştırması ayırımına göre, konunun sosyal
güvelik boyutu farklılık göstermektedir.
Bir işverenin işyerinde ücret karşılığı çalışan ve ücretleri işyeri
kayıt ve belgelerine usulüne uygun bir şekilde intikal ettirilen
eş, 5510 sayılı Yasa’nın (4/a) maddesi kapsamında sigortalı
sayılacaktır. Eş için 5510 sayılı Yasa’nın 8’inci maddesi uyarınca,
işe giriş bildirgesinin verilmesi gerekmektedir.
5510 sayılı Yasa’nın 6’ıncı maddesi hükmüne göre, herhangi bir
ücret ödenmeyen eş ise sigortalı sayılmayacaktır. Bu nedenle,
Sosyal Güvenlik Kurumu’na herhangi bildirimin yapılması söz
konusu olmayacaktır.
58 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
30
Prim Destekleri Birlikte Nasıl
Uygulanır?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nun 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde
öngörülen beş puanlık prim desteğinden yararlanılmasına
ilişkin esaslarda, 25.02.2011 tarih ve 27857 mükerrer sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı
Kanun ile 01.03.2011 tarihinden geçerli olmak üzere bazı
değişiklikler yapılmıştır.
01.03.2011 tarihinden sonra, gerek diğer bir prim desteği
kapsamına, gerekse beş puanlık prim desteği kapsamına giren
bir sigortalı için, ilgili kanunda mükerrer yararlanılamayacağı
hususunda bir düzenleme bulunmayan hallerde, aynı dönemde
aynı sigortalı için iki ayrı kanunda öngörülen prim desteklerinden
yararlanılması mümkündür. Öncelikle, 5510 sayılı Kanun’un 81’inci
maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde öngörülen beş puanlık prim
desteğinden yararlanılacak, ardından belirtilen kanunlarda öngörülen
desteklerden, işveren hissesine isabet eden beş puanlık kısım
düşüldükten sonra kalan işveren hissesi üzerinden ilgili kanunlarda
öngörülen oranlar üzerinden yararlanılabilecektir.
Örnek
Bir işyerine, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesi kapsamına
giren bir sigortalının işe alındığını varsayalım. 4447 sayılı Kanun’un geçici
10’uncu maddesine göre, 01.03.2011 ile 31.12.2015 tarihleri arasında işe
alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, özel sektör işverenlerince
işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya
ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı
sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden
bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına
ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla,
5510 sayılı Kanun’un 81’inci maddesinde sayılan ve 82’nci maddesi uyarınca
belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin
işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası
Fonu’ndan karşılanmaktadır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 59
Örneğimizdeki sigortalının 2013 yılı Nisan ayında prim ödeme gün sayısının 30,
prime esas kazanç tutarının ise 2 bin TL olduğunu ve kısa vadeli sigorta kolu prim
oranın %3 olduğunu varsayalım.
Söz konusu sigortalı için; 2000 X 5 / 100 =100 TL beş puanlık prim desteğinden
yararlanılacak tutar olacaktır.
Bu durumda, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesinde öngörülen
destekten 2 bin TL’nin işveren hissesine isabet eden %21.5’i üzerinden değil,
beş puanlık prim desteği için yararlanılmış olan 5 puan düşülerek,
21.5 - 5 = % 16.5’i üzerinden yararlanılabilecektir.
Dolayısıyla, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesinde öngörülen
destekten yararlanılacak tutar; 2000X 16.5 / 100 = 330 TL olarak hesap
edilecektir.
Sonuçta, bahse konu sigortalı için tahakkuk eden 2000 X 35.5 / 100 = 710
TL tutarındaki sigorta priminin; 100 TL tutarındaki kısmı Hazinece; 330 TL
tutarındaki kısmı işsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak;
710 - (100 + 330) = 280 TL tutarındaki kısmı ise (sigortalı hissesi) işveren
tarafından ödenecektir.
60 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
31
Şirket Ortaklarının Sigortalılık
Başlangıcı Ne Zaman ve Nasıl
Bildirilir?
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 11’inci maddesi
uyarınca şirket ortaklarından;
• Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite
ve komanditer ortakları ile donatma iştiraki ortaklarının
sigortalılıkları, vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihte başlar
ve bu tarih vergi dairelerince,
• Anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyesi olan ortaklarının
sigortalılıkları, Yönetim Kurulu üyeliğine seçildikleri tarihte başlar
ve bu tarih şirket yetkililerince,
• Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortaklarının sigortalılıkları, şirketin ticaret siciline tescil
edildiği tarihte başlar ve bu tarih ticaret sicil memurluklarınca,
• Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortaklarından hisse devri alan yeni ortaklarının sigortalılıkları,
Ortaklar Kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte başlar ve
bu tarih ortaklar kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim edilen
noter devir sözleşmesinin, devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin
birer sureti veya devir ticaret sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret
sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket
yetkililerince,
15 gün içinde, Sosyal Güvenlil Kurumu’na e-sigorta yoluyla bildirilmek
zorundadır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 61
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesi uyarınca, şirket
ortaklarından;
Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ile
donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin bittiği tarihte
sona erer ve bu tarih vergi dairelerince ve sigortalılarca,
Anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları bu
görevlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih şirket yetkililerince ve
sigortalılarca,
Limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin alınan Ortaklar Kurulu kararı ile
hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin ve devrin pay
defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin birlikte ibraz edilmesi veya hisse
devri ticaret sicil memurluğuna tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan
edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla Ortaklar Kurulu karar tarihi itibarıyla
sona erer ve bu tarih, sigortalılar ve şirket yetkililerince,
İflasın açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları
sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde, sigortalının talebinin
olmaması hâlinde ise mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği tarihte
sona erer ve bu tarih sigortalılar ve şirket yetkililerince,
Tasfiyenin açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde sona erer, bu
tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde tasfiye kurulu kararının
ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarih ticaret sicil
memurluğunca ve sigortalılarca,
Tasfiyesine şirketin ortaklar kurulu tarafından karar verilen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde tasfiyenin başlanmasına karar verildiği
tarihte sona erer. Bu tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması
hâlinde ise tasfiyenin sonuçlandığına ilişkin tasfiye kurulu kararının ticaret sicil
memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve
ticaret sicil memurluklarınca,
62 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi
hâlinde şirketin münfesih duruma düştüğü tarih itibarıyla sona erer, bu tarih
sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde münfesih duruma düşen
şirketin tasfiyesinin sonuçlandığına dair tasfiye kurulu kararının ticaret sicil
memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve
ticaret sicil memurluklarınca,
10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 63
32
Aylık Prim ve Hizmet Belgesi
Ne Zaman Verilir?
- Özel nitelikteki işyeri işverenleri cari aya ilişkin olarak
düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim
ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı
izleyen ayın 23’ünde saat 23.59’a kadar e-sigorta kanalıyla
Kurum’a göndermek zorundadırlar. Belgenin gönderilmesi
gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması
halinde; aylık prim ve hizmet belgesi, son günü izleyen
ilk iş günü saat 23:59 a kadar Kurum’a e-sigorta kanalıyla
gönderilebilecektir.
Diğer taraftan, bazı özel nitelikteki işyeri işverenleri ayın 15’i ila
müteakip ayın 14’ü arasında; bazı resmi nitelikteki işyeri işverenleri
ise ayın 1’i ila 30’u arasında ücret alan sigortalılar çalıştırdığından, bu
nitelikteki işyeri işverenlerince;
- Ayın 1’i ila 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar
için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç belgenin
ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde,
- Ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan
sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç
belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde Kurum’a
gönderilecektir.
Ayrıca;
a) Toplu iş sözleşmeleri uyarınca geriye yönelik olarak ödenmesine karar
verilen ücret farklarına ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin,
toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi,
64 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
b) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan
sigortalılar ile özel sektöre ait işyerlerinde sendikalara üye olmamaları sebebiyle
toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan sigortalılara geriye dönük ödenmesine
karar verilen ücret farklarına ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin,
alınan karar tarihini,
c) Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş göremezlik
ödeneğinin yanı sıra istirahatlı bulunulan süre için işverenlerince toplu iş
sözleşmesine dayanılarak ücret ödenmesi hâlinde, bu ücretlere ilişkin ek
nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin istirahat süresinin sona erdiği tarihi
takip eden ay/dönemin, işyerinin özel nitelikte olması halinde 23’üne; resmi
nitelikte olması halinde 7’sine kadar Kurum’a e-sigorta kanalıyla gönderilmesi
gerekmektedir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 65
33
Aylık Prim ve Hizmet Belgesi,
Sonradan Verilmesi Halinde
İşleme Konur mu?
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 103’üncü
maddesine göre;
1- Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü bulunan
işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar tarafından
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten
sonra Kurum’a verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu,
fiilen yapılan denetimler sonucu veya işyeri kayıtlarından yapılan
tespitlerden anlaşılması hâlinde işleme konur. Aylık prim ve
hizmet belgesinin fiilen yapılan tespitler sonucunda işleme
alınmasında, tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en fazla bir
yıllık süreye ilişkin olan kısmı dikkate alınır. Diğer kanunlara göre
defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren ile sigortalıyı
devir alanlar tarafından ikinci fıkrada belirtilen süreler dışında verilen
belgeler işleme alınmaz.
2- Yasal olarak verilmesi gereken son günü takip eden günden
başlanarak takip eden üçüncü ayın sonuna kadar Kurum’a verilen asıl
veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi, aksine bir tespit veya
şüpheli bir durum yoksa ve aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olan
sigortalıların sigortalı işe giriş bildirgelerinin yasal süresi içinde veya
aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan önceki bir tarihte
Kurum’a verilmiş olması hâlinde; söz konusu belge, ayrıca incelemeye
gidilmeksizin işleme alınır.
3- Daha önce Kurum’a belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek
verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak
yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile
fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar
ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının
aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu
nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz.
Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı
kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin
yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.
66 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
34
Primler Ne Zaman Ödenir?
İşverenler, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas
kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim
tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine
isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç
takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kurum’a ödeyeceklerdir.
Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde;
prim tutarları en geç son günü izleyen ilk iş günü içinde Kurum’a
ödenecektir.
Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen
geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu
iş sözleşmesine dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret
ödenmesi hâlinde, bu ücretlere ilişkin sigorta primlerinin istirahat
süresinin sona erdiği tarihi,
Toplu iş sözleşmelerine tabi işyeri işverenlerince veya kamu
idarelerince ya da yargı mercilerince verilen kararlara istinaden,
hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenen
ücret dışındaki ödemelere ilişkin sigorta primlerinin (ücret dışındaki
bu ödemeler hizmet akdinin devam ettiği en son ayın kazancına dahil
edilecektir) yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihlerini
İzleyen ay/dönemin sonuna kadar Kurum’a ödenirse yasal süresi içinde
ödenmiş kabul edilir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 67
35
İşyerinin Tescil, Devir, İntikal
ve Nakledilmesinde Yapılacak
İşlemler Nelerdir?
İşyerinde sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini
devralan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden
işveren, işyeri bildirgesini Kurum’a e-sigorta ile göndermek
zorundadır.
Aynı işverenin, birden fazla özel ya da ihale konusu iş alması,
işyeri kurması veya devir alması yahut kendisine intikal etmesi
hâlinde her işyeri için ayrı işyeri bildirgesi düzenlenir.
Aynı işverenlere ait olup, aynı iş kolunda bulunan birden fazla
kara veya deniz yahut hava ulaştırma araçlarına tek sicil numarası
verilir.
Kanun’un 90’ıncı maddesine göre ihale yoluyla yapılan işlerin
konsorsiyum şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu
oluşturan üstlenicilerin herbirine müstakilen istihkak ödenmesi ve
bu üstleniciler tarafından İdare’ye ayrı ayrı teminat verilmiş olması
kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine
istinaden Kurumca ayrı ayrı sicil numarası verilebilir. İhale konusu işin iş
ortaklığı şeklinde üstlenilmesi durumunda ise; işyeri, iş ortaklığı adına
ve tek işyeri sicil numarası verilerek tescil edilir.
Şirketlerin kuruluş aşamasında sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi
ve çalıştırılacak sigortalı sayısını ticaret sicil memurluklarına bildirmesi
üzerine, ticaret sicil memurluklarınca ilgili üniteye gönderilecek bu bildirime
istinaden, işyeri ünitece tescil edilir. Bu durumda şirketlerce ayrıca işyeri
bildirgesi düzenlenmez.
Esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine
karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de bağımsız
işyeri sayılır.
Tek ihale ile birden fazla ünitenin görev alanına giren bir işin yapılması hâlinde,
istihkaklarının bir ödenmesi ve teminatlarının tek olması şartıyla, işe ilk başlanan
68 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
yeri çevresine alan ünitece tek işyeri sicil numarası verilebilir. Aynı anda birden
fazla ünitenin görev alanında işe başlanması halinde, hangi üniteden tek işyeri
sicil numarası alınacağı işverenin talebine göre belirlenir. İşverence, ilgisi bulunan
diğer ünitelere yazılı olarak bilgi verilir.
Aynı işveren tarafından yaptırılan ve birden fazla yapı ruhsatı bulunan özel
nitelikteki bina inşaatı işyerlerinde, parsellerinin bitişik ya da yakın olması
ve sigortalıların birbirine karışması şartıyla inşaatların tek sicil numarasında
yürütülmesine ünitece izin verilebilir.
İşyeri sicil numarası
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince sigortalı
çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet Kodu’, ‘İşkolu Kodu’, ‘Ünite Kodu’, ‘Sıra
Numarası’,‘İl kodu’, ‘İlçe Kodu’ ve ‘Kontrol Numarası’nı ihtiva eden bir işyeri sicil
numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.
Mahiyet Kodu: Yapılan işin özel veya kamu sektörüne ait daimi veya geçici
olduğunu belirtmeye yönelik olup tek haneli rakamdan ibarettir. ‘1’ rakamı kamu
sektörüne ait devamlı işyerlerini; ‘2’ rakamı özel sektöre ait devamlı işyerlerini;
‘3’ rakamı kamu sektörüne ait geçici işyerlerini; ‘4’ rakamı özel sektöre ait geçici
işyerlerini ifade eder.
İşkolu Kodu: Yapılan işin İşkolu Kodu Listesi’ne göre hangi iş koluna girdiğini
belirtmeye yönelik olup, dört haneli rakamdan ibarettir.
Ünite Kodu: İşyerinin işlem gördüğü üniteyi belirtmeye yönelik olup, iki hane
rakamdan ibarettir.
Sıra Numarası: Her işyerine, ilgili ünite tarafından iller itibarıyla ve sıra takip
etmek suretiyle verilen bir numara olup, yedi haneli rakamdan ibarettir.
İl Kodu: İşyerinin hangi ilde olduğunu belirtmeye yönelik olup, il trafik kod
numarasından ibarettir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 69
İlçe Kodu: İşyerinin hangi ilçede olduğunu belirtmeye yönelik olup, iki haneli
rakamdan ibarettir.
Kontrol Numarası: İşyeri sicil numarasının doğru kullanılmasını sağlamaya
yönelik olup, iki haneli rakamdan ibarettir.
İşyeri bildirgesi ile birlikte verilecek diğer belgeler:
İşveren, işyeri bildirgesi ekinde Kurum’a vermesi gereken;
a)Daimi mahiyetteki işyerlerinde, işyerinin adresini gösterir yerleşim belgesini,
b)Gerçek kişi işverenler yönünden kendilerinin, tüzel kişi işverenler yönünden ise tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin imza sirkülerini
bir ay içinde Kurum’a elden vermekle veya posta yoluyla göndermekle
yükümlüdür. İmza sirküleri Kurum’a verilmesi gereken kişilerin, üniteye bizzat
müracaat ederek kimliklerinin tespitiyle birlikte imza beyanlarının alınmasını
sağlamaları halinde, (b) bendinde istenen imza sirküleri artık istenmez.
İşverenden iş alan alt işverenler, Kanun’dan doğan yükümlülükleri başlamadan
önce, işyeri bildirgesi hariç, (b) bendinde belirtilen belgeyi ve asıl işverenle
yapmış oldukları sözleşmenin bir örneğini, Kurum’a elden verir veya posta
yoluyla gönderirler.
Yukarıda belirtilen belgelerin yanı sıra;
a)Tüzel kişiler; hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret Sicil Gazetesi’ni,
b)Adi ortaklıklar; noter onaylı ortaklık sözleşmesini,
c) İhale konusu işlerde; işin sözleşmesi veya işin üstlenildiğini gösterir İdare’nin yazısını,
70 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
d)İnşaat işyerlerinde; yapı ruhsatının fotokopisi, varsa arsa sahibi ile müteahhit arasındaki inşaat yapım sözleşmesini verir.
Belirli bir yerde yapılmayan ve belirli bir merkezden sevk ve idare edilen işlerin
tescili:
a)İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılmaya başlanan, devir alınan veya başka bir işverene intikal eden işin, belirli bir yerde yapılmaması hâlinde; işverenin ikametgâhının bulunduğu üniteye; bir ‘il’den diğer bir ‘il’e geçmesi ve devam etmesi hâlinde ise; işin başladığı yeri çevresine alan üniteye verilir.
b)Büro, yazıhane gibi belli bir merkezden sevk veya idare edilmeyen ve faaliyeti belirli bir yere bağlı olmayan işler, belirli yerde yapılmayan işler olarak kabul olunur.
c) Belirli bir yerde yapılmayan işlerde işverenin ikametgâhı ile işin görüldüğü yerler Kurum’a ait ayrı ünite bölgelerinde bulunuyorsa, sigorta işlemlerinin işverenin yazılı başvurusu üzerine, işin yapıldığı yeri çevresine alan ünite veya ünitelerinden biri tarafından yürütülmesine Kurumca izin verilebilir.
d)Faaliyeti belirli bir yere bağlı olmamakla beraber; büro, yazıhane gibi belirli bir merkezden sevk ve idare edilen işler, belirli bir yerde yapılmış sayılır ve işyeri bildirgesi, işin sevk ve idare edildiği yeri çevresine alan üniteye verilir.
Alt işveren ve sigortalıyı geçici olarak devralanın yükümlülüğü
a)Alt işveren, mevzuattan doğan yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt işveren numarası ile asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getirir. Alt işveren adına işyeri dosyası açılmaz.
b)Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren, müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini; sigortalıyı devraldığı işverenle
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 71
yapmış olduğu sözleşmeyi Kurum’a ibraz etmesi kaydıyla kendisine verilecek üç
haneli numara ile sigortalıyı devraldığı işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine
getirebilir. Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına işyeri
dosyası açılmaz.
Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin;
a)Faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi hâlinde nakleden işverence; başka bir işverene devredilmesi hâlinde ise devralan işverence; nakil veya devir tarihini takip eden 10 gün içinde,
b)İşverenin ölümü ile işyerinin mirasçılarına intikali hâlinde ise mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde,
işyeri bildirgesi verilir.
İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde
işyeri bildirgesi verilmez. Ancak, nakil tarihini takip eden 10 gün içinde durum,
işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilir. Yeni ünite, nakil bilgilerine
dayanarak işverene işyeri sicil numarasını bildirir. Eski ünitede bulunan işyeri
dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği, yeni ünitedeki
dosyasına konur.
Şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi, bölünmesi veya diğer bir şirkete
katılması durumunda; bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini;
adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması halinde ise, en geç yeni ortağın
alındığı tarihi takip eden 10 gün içinde bu durumların işyeri bildirgesi ile Kurum’a
bildirilmesi zorunludur. İşyeri bildirgesi, e-sigorta kanalıyla alınması sağlanıncaya
kadar Kurum’a elden verilir veya posta yoluyla gönderilir. İşyerlerinde işletme
adı değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmez. Bu değişiklik bir yazı ile Kurum’a
bildirilir.
72 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
36
2014 Yılı Prime Esas Kazancın
Alt ve Üst Sınırları ve Prime Esas
Kazançlardan İstisna Tutulacak
Yemek Parası, Çocuk Zammı ve Aile
Zammı (Yardımı) Tutarları Nedir?
01/01/2014-30/06/2014 tarihleri arasında sigorta primine
esas;
Günlük kazanç alt sınırı : 35,70 TL
Aylık kazanç alt sınırı : 1.071,00 TL
Günlük kazanç üst sınırı : 232,05 TL
Aylık kazanç üst sınırı : 6.961,50 TL
01/07/2014-31/12/2014 tarihleri arasında sigorta primine esas;
Günlük kazanç alt sınırı : 37,80 TL
Aylık kazanç alt sınırı : 1.134,00 TL
Günlük kazanç üst sınırı : 245,70 TL
Aylık kazanç üst sınırı : 7.371,00 TL
Prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek parası, çocuk zammı ve
aile zammı (yardımı) tutarları;
5510 Sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi
sigortalıların;
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 73
Yemek parası:
01/01/2014 ila 30/06/2014 tarihleri arasında; 35,70 TL x % 6 = 2.14 TL (Günlük)
01/07/2014 ila 31/12/2014 tarihleri arasında; 37,80 TL x % 6 = 2,27 TL (Günlük)
Çocuk zammı:
01/01/2014 ila 30/06/2014 tarihleri arasında; 1.071 TL x % 2 = 21,42 TL (Aylık)
01/07/2014 ila 31/12/2014 tarihleri arasında; 1.134 TL x % 2 = 22,68 TL (Aylık)
Aile zammı (yardımı):
01/01/2014 ila 30/06/2014 tarihleri arasında; 1.071 TL x %10 = 107,10 TL (Aylık)
01/07/2014 ila 31/12/2014 tarihleri arasında; 1.134 TL x % 10 = 113,40 TL (Aylık)
tutarındaki kazançları, prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.
74 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
37
Prime Tabi Olmayan Kazançlar
Nelerdir?
01.09.2012 tarihli İşveren Uygulama Tebliği’ne göre, prime
tabi olmayan kazançlar;
Ayni Yardımlar
İşverenlerce sigortalılara mal olarak yapılan yardımlar,
tutarları üzerinde durulmaksızın, prime esas kazançlara dahil
edilmeyecektir. Ancak, ayni yardımların sigortalılara nakden
ödenmesi halinde (örneğin; yağ parası, un parası, ayakkabı parası
gibi) prime tabi tutulması gerekmektedir.
Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları
Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde yapılan yardımlar, miktarı
ne olursa olsun, prime esas kazançların hesabında dikkate
alınmayacaktır.
Sigortalının anne ve babası, eşi veya çocuğunun ölümü halinde
sigortalıya verilen ölüm yardımı ile sigortalının evlenmesi veyahut
çocuğunun olması halinde işveren tarafından yapılan doğum ve evlenme
yardımları prime esas kazançların hesabına dahil edilmeyecektir.
Görev Yollukları
Görev, 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 3’üncü maddesinde açıklanmıştır.
Anılan maddede belirtilen yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer
değiştirme masrafı niteliğinde yapılan ödemeler yolluk kapsamındadır.
Bu bakımdan, sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye
dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere
gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk
kavramına giren ödemeler prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 75
Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu Tazminatı veya Kıdem
Tazminatı Mahiyetindeki Toplu Ödemeler ve Keşif Ücreti
Görevleri gereği sigortalılara ödenen seyyar görev tazminatı, iş akdinin feshi
veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus
olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı
mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti; prime esas kazancın hesaplanması
sırasında dikkate alınmayacaktır.
Ancak, yukarıda belirtilen ödemeleri kanıtlayıcı nitelikteki belgeler, gerektiğinde
denetim elemanlarına ibraz edilecektir.
İhbar Tazminatı
4857 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinde belirsiz süreli iş sözleşmelerinin
feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işçinin kıdemine
göre değişen süreler sonunda iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bildirim
şartına uymayan tarafın, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı
(ihbar tazminatı) ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalının
işyeri ile hukuki ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan;
ödenen tazminat, ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dahil
edilemeyecektir.
Ayrıca, işverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti
peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve
21’inci maddeleri hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden,
İş Kanunu’nun 18’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18, 19, 20 ve 21’inci
maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih
hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin
üç katı tutarında tazminat ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda da işçinin işyeri
ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen
kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir.
76 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Ancak, işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi İş
Kanunu’nun gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona
ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da
dahil edilecektir.
Kasa Tazminatı
İşyerlerinde para veya kıymetli evrak ya da eşya muhafazası ile görevli bulunan
sigortalılara muhtemel açıkları kapatmak amacıyla işverenler tarafından ödenen
kasa tazminatları, ücret niteliğinde sayılamayacağından, prime esas kazançtan
istisna tutulması gerekmektedir.
Ancak, kasa tazminatı niteliğinde olan ödemelerin para ve kıymetli evrak
veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalıya ödenmesi gerektiğinden,
bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu nitelikte bir ödemenin yapılması
halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 77
38
Aylık Prim ve Hizmet
Belgesinde, Prim Ödeme Gün
Sayısı Nasıl Hesaplanır?
01.09.2012 tarihli İşveren Uygulama Tebliği’ne göre;
a) Ay/dönem içindeki çalışmaları tam olan sigortalıların
prim ödeme gün sayılarının hesaplanması
Ay/dönem içindeki çalışmaları tam olan sigortalıların
prim ödeme gün sayıları, ay/dönemin kaç gün olduğuna
bakılmaksızın (ay/dönemin 28, 29, 30 veya 31 gün çektiği
üzerinde durulmaksızın) 30 gün olarak sisteme girilecektir.
Örnek
(A) sigortalısının, özel sektöre ait bir işyerinde 2012/Mart ayının
tamamı için ücret almaya hak kazanmış olduğu varsayıldığında,
2012/Mart ayındaki prim ödeme gün sayısı, Mart ayının 31 gün
olduğu üzerinde durulmaksızın 30 olarak; 2012/Şubat ayının tamamı
için ücret almaya hak kazanmış olduğu varsayıldığında ise, 2012/Şubat
ayındaki prim ödeme gün sayısı, Şubat ayının 29 gün olduğu üzerinde
durulmaksızın yine 30 olarak sisteme girilecektir.
b) Ay/dönem içinde işe başlayan sigortalıların prim ödeme gün
sayılarının hesaplanması
Ay/dönemin ilk gününde işe giren ve o ayda tam çalışan sigortalılar hariç,
ay/dönem içinde işe giren sigortalıların prim ödeme gün sayıları, işe giriş
tarihleri ve ay/dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak
suretiyle hesaplanacaktır.
Ay/dönemin ilk gününde işe başlamış ve ayın tamamı için ücret almaya hak
kazanmış olan sigortalıların, ilgili ay/dönemdeki prim ödeme gün sayıları, (a)
bölümünde açıklandığı gibi olacaktır.
78 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Örnek
(D) sigortalısının, özel sektöre ait bir işyerinde 19/03/2012 tarihinde işe başladığı
ve işe başladığı tarihten itibaren ayın kalan günlerinin tamamı için ücret almaya
hak kazanmış olduğu varsayıldığında, söz konusu sigortalının 2012/Mart ayındaki
prim ödeme gün sayısı 13 gün olarak; işe başlama tarihi ise 19/03/2012 olarak
sisteme girilecektir.
c) Ay/dönem içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması
Ay/dönemin son gününde çalıştıktan sonra işten ayrılan sigortalılar hariç olmak
üzere, ay içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayıları, işten çıkış
tarihleri ve ay/dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak
suretiyle hesaplanacaktır.
Ay/dönemin son gününde çalıştıktan sonra işten ayrılmış ve ayın tamamı için
ücret almaya hak kazanmış olan sigortalıların ilgili ay/dönemdeki prim ödeme gün
sayıları ise, (a) bölümünde açıklandığı gibi olacaktır.
Örnek
(K) sigortalısının, özel sektöre ait bir işyerinde 19/02/2012 tarihinde çalıştıktan
sonra işten ayrıldığı ve işten ayrıldığı tarihe kadar olan sürelerin tamamı için ücret
almaya hak kazanmış olduğu varsayıldığında, söz konusu sigortalının 2012/Şubat
ayındaki prim ödeme gün sayısı 19 olacak ve işten çıkış tarihi olarak 19/02/2012
tarihi sisteme girilecektir.
d) İşe başladığı ay/dönem içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme
gün sayılarının hesaplanması
İşe başladığı ay/dönem içinde işten ayrılan sigortalıların ilgili ay/dönemdeki prim
ödeme gün sayıları (ay/dönemin ilk günü işe başlayıp son günü işten ayrılanlar
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 79
hariç), sigortalının işe giriş tarihi ve işten çıkış tarihleri dahil kaç gün olduğuna
bakılarak, parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanacaktır.
Ay/dönemin ilk günü işe başlayıp son günü işten ayrılan ve ayın tamamı için
ücret almaya hak kazanmış olan sigortalıların ilgili ay/dönemdeki prim ödeme gün
sayıları ise, (a) bölümünde açıklandığı gibi olacaktır.
Örnek
(B) sigortalısının, özel sektöre ait bir işyerinde 17/03/2012 tarihinde işe başlayıp
28/03/2012 tarihinde işten ayrıldığı ve işe başlayıp ayrıldığı sürelerin tamamı için
ücret almaya hak kazanmış olduğu varsayıldığında; söz konusu sigortalının işe
başlama tarihi 17/03/2012 olarak, işten ayrılış tarihi 28/03/2012 olarak, 2012/
Mart ayındaki prim ödeme gün sayısı ise 12 olarak sisteme kaydedilecektir.
e) Ay/dönem içinde bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için
ücret almamış sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması
Ay/dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunmayan sigortalılar
yönünden:
Ay/dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunmayan, çeşitli nedenlerle
(istirahat, ücretsiz izin, disiplin cezası gibi) ay/dönemin bazı günlerinde
çalışmayan ve çalışmadığı günler için de ücret almayan sigortalıların ilgili ay/
dönemdeki prim ödeme gün sayıları, ilgili ay/dönemdeki gün sayısından, ücret
almaya hak kazanılmamış gün sayısı çıkartılmak suretiyle hesaplanacaktır.
Örnek
Özel sektöre ait bir işyerinde çalışan (A) sigortalısının, 2012/Şubat ayında 10
gün ücretsiz izinli olduğu ve ayın kalan günlerinin tamamı için ücret almaya
hak kazanmış olduğu varsayıldığında; söz konusu ayda 29 gün bulunması ve
sigortalının 10 gün eksik çalışmış olması nedeniyle, bahse konu sigortalının 2012/Şubat ayındaki prim ödeme gün sayısı 19 olacaktır.
80 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Ay/dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunan sigortalılar yönünden:
Ay/dönem içinde işe başlayan veya işten ayrılan sigortalıların, aynı zamanda
çeşitli nedenlerle (istirahat, ücretsiz izin, disiplin cezası gibi) ay/dönem içinde hak
kazanılmış hafta tatili dışında, çalışmadığı ve çalışmadığı günler içerisinde ücret
almadığı günlerin bulunması durumunda, ilgili ay/dönemdeki prim ödeme gün
sayısı, ücret alınan gün sayısı esas alınmak suretiyle, başka bir ifade ile ilgili ay/
dönemdeki gün sayısından, işe başladığı tarihten önceki gün sayısı, işten ayrıldığı
tarihten sonraki gün sayısı ve ücret alınmayan gün sayısı çıkartılmak suretiyle
hesaplanacaktır.
Örnek
Özel sektöre ait bir işyerinde 08/03/2012 tarihinde işe başlamış olan sigortalının,
2012/Mart ayında işe başladığı tarihten sonra 3 gün istirahatlı bulunduğu ve
hak kazanılmış hafta tatili dışında söz konusu ayın diğer günlerinin tamamında
çalışmış olduğu varsayıldığında, ilgili aydaki prim ödeme gün sayısı 31 - 7 - 3 = 21 olacaktır.
Hak kazanılmadığı halde kullanılmış olan hafta tatili için ücret ödenmesi halinde,
bu sürelere ilişkin ücretler de prime esas kazanca dahil edileceğinden, bu
durumda bahse konu süreler prim ödeme gün sayısına dahil edilecektir.
f) Hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanılmamasına göre prim ödeme gün
sayısının hesaplanması
394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun’da, hafta içindeki çalışma süresi 6 gün
olarak belirlenmiş ve her 6 günlük çalışma sonucu işçinin yirmidört saatten az
olmamak üzere dinlendirileceği öngörülmüştür.
4857 sayılı İş Kanunu’nda ise, genel bakımdan haftalık çalışma süresinin haftada
en çok 45 saat olduğu; aksi kararlaştırılmamış ise bu sürenin işyerinde haftanın
çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı; 4857 sayılı Kanun
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 81
kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63’üncü maddeye göre
belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi
içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verileceği; çalışılmayan hafta
tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretinin tam
olarak ödeneceği öngörülmüştür.
Buna göre; sigortalıların işe başladığı ay/dönemdeki prim ödeme gün sayılarının
ve prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, 394 ve 4857 sayılı
Kanunlarda öngörülen hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu da
göz önüne alınacak ve hak kazanılan hafta tatili prim ödeme gün sayısına dahil
edilecektir.
Diğer taraftan, hafta tatiline hak kazanmadıkları halde hafta tatili yapan
sigortalılara kullanmış oldukları hafta tatili için ücret ödenmesi zorunlu
olmadığından, bu sürelerin prim ödeme gün sayısının hesaplanması sırasında
dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, bu durumda Kanun’un
86’ncı maddesinin dördüncü fıkrasına istinaden, ay içindeki eksik çalışmaya
(hafta tatiline) ilişkin puantaj kaydının yasal süresi içinde Kurum’a verilmesi
gerekmektedir. Buna karşın, hak kazanılmadığı halde kullanılmış olan hafta tatili
için ücret ödenmesi halinde, bu sürelere ilişkin ücretler de prime esas kazanca
dahil edileceğinden, bu durumda bahse konu süreler prim ödeme gün sayısına
dahil edilecektir.
82 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
39
Eksik Gün Nedenlerinin ve İşten
Çıkış Nedenlerinin Bildirimi Nasıl
Yapılır?
a) Eksik gün nedenlerinin bildirilmesi
Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayan ve çalıştırılmadığı
günler için ücret ödenmeyen sigortalıların eksik çalışma
nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesine kaydedilmesi
gerekmektedir. Sigortalının eksik çalışma nedenleri
Yönetmelik’iin 9 No.lu ekinde yer alan aylık prim ve hizmet
belgesinin arka sayfasında açıklanmıştır.
Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayan ve çalıştırılmadığı
günler için de ücret ödenmediği beyan edilen sigortalılara
ilişkin olarak, aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı eksik gün
nedeni hanesine, sigortalının durumunu açıklayan kod numarası
kaydedilecektir.
Genel bütçeye dahil dairelerin, özel bütçeli idarelerin, döner
sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel idarelerinin, belediyeler
ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, bütçeden
yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum,
kurul, üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların
bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin
%50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının, sendikaların,
vakıfların, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri
ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 10 ve üzerinde sigortalının
çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerleri hariç olmak üzere, ay içinde bazı
iş günlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların
eksik çalıştıklarını ispatlayan belgelerin Yönetmelik’in 10 No.lu ekinde yer
alan belge ile aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde
işyerinin bağlı bulunduğu üniteye elden verilmesi veya aynı süre içinde posta ile
gönderilmesi gerekmektedir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 83
10 ve üzerinde sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespiti sırasında, ay içinde
hizmet akdi devam eden sigortalılarla birlikte;
- Alt işverenler tarafından çalıştırılan sigortalılar,
- Ay içinde çeşitli nedenlerle çalışması olmayan sıfır gün ve sıfır kazançlı sigortalılar,
- Ay içinde işe giren ve işten ayrılan sigortalılar,
hesaplamaya dahil edilecektir.
Eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belgelerin Kurum’a verilmemesi veya
verilmesine rağmen Kurumca geçerli sayılmaması halinde, işverenden/alt
işverenlerden eksik bildirilen günlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet
belgelerinin bir aylık süre içinde verilmesi 7201 sayılı Kanun’a göre tebliğ edilecek
yazı ile istenecek; ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin söz konusu
yazının tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde verilmemesi halinde, bahse konu
prim belgeleri ilgili ünitece re’sen düzenlenerek, tahakkuk eden primler yazı ile
işverene/alt işverenlere tebliğ edilecektir.
Eksik bildirilen günlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin
Kurum’a verilmesine ilişkin yapılan tebligat üzerine, işverene/alt işverenlere,
ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesi yerine söz konusu belgede kayıtlı
sigortalıların eksik çalışma nedenlerine ilişkin her zaman düzenlenebilir nitelikte
olmayan belge ibraz edilmesi halinde söz konusu belgelere de itibar edilecektir.
İşyerlerinde kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan sigortalılar için düzenlenmiş
olan yazılı sözleşmenin noterden tasdikli olması zorunlu değildir. Kısmi süreli
çalışmalara ait iş sözleşmesi noterden onaysız ve yasal süresi dışında verilmiş
ise, verildiği ay ve sonrası için hüküm ifade edecektir. Kısmi iş sözleşmesinin,
Yönetmelik’in 10 numaralı ekinde yayınlanan “Eksik Gün Bildirim Formu” ekinde
ve aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken yasal süre içinde Kurum’a
verilmiş olması kaydıyla, söz konusu form ve sözleşme işverenlerden, sözleşme
süresi boyunca, her ay tekrar istenmeyecektir.
84 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belgeleri Kurum’a vermekle yükümlü
tutuldukları halde vermeyen veya vermelerine rağmen Kurumca geçerli
sayılmayan işverene/ alt işverenlere gönderilecek olan tebligatlarda, ek nitelikteki
aylık prim ve hizmet belgelerinin hangi sigortalılar için düzenlenmesi gerektiği,
prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazanç tutarı da belirtilecektir.
İşverenden/alt işverenlerden istenecek olan ek nitelikteki aylık prim ve hizmet
belgesindeki prime esas kazanç tutarının ne kadar olacağı, sigortalının ilgili ayda
daha önce Kurum’a bildirilmiş olan prime esas kazanç tutarının prim ödeme gün
sayısına bölünmesi suretiyle bulunan günlük kazanç tutarının eksik bildirilen gün
sayısı ile çarpılması suretiyle hesaplanacaktır.
b) İşten çıkış nedenlerinin bildirilmesi
Sigortalının ay içinde işten ayrılması halinde, işten çıkış tarihi sisteme girildikten
sonra, işten ayrılma nedeninin aylık prim ve hizmet belgesine kaydedilmesi
gerekmektedir. İşten ayrılma nedenleri Yönetmelik’in 9 No.lu ekinde yer alan aylık
prim ve hizmet belgesinin arka sayfasında açıklanmıştır.
Aylık prim ve hizmet belgesinin e-sigorta kanalıyla gönderilmesi sırasında,
belgenin ilişkin olduğu yıl ve ay, sigortalıların niteliklerine uygun belge türü ve
varsa düzenlenmesine esas Kanun numarası, ilgililerce seçilecektir. Belge türleri
Yönetmelik’in 9 No.lu ekinde yer alan aylık prim ve hizmet belgesinin arka
sayfasında açıklanmıştır.
Aynı işyerinde çalışmakla birlikte, farklı nitelikteki sigortalılar, farklı belge türü
seçilmek suretiyle Kurum’a bildirilecektir. Kanun’un 4’üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (a), (b), (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilenlerden hizmet akdine istinaden
çalışmayanlar için 13 No.lu belge türü seçilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 85
Örnek
(B) Limited Şirketinin 2012/Mart ayında çalıştırmış olduğu toplam 11 sigortalıdan,
- 6’sının tüm sigorta kollarına tabi,
- 3’ünün sosyal güvenlik destek primine tabi,
- 2’sinin tüm sigorta kollarına tabi olmakla birlikte 60 gün fiili hizmet süresi zammına tabi
olduğu varsayıldığında; herbir belge türüne giren sigortalı grubu, ilişkin oldukları
belge türleri seçilmek suretiyle ayrı ayrı düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet
belgeleri ile Kurum’a bildirilecektir.
Yönetmelik’in 9 No.lu ekinde yer alan aylık prim ve hizmet belgesinin arka
sayfasında açıklanmış olan 7, 14, 19, 21, 22, 23, 24, 25, 28, 39, 42, 43, 44, 90,
91 ve 92 No.lu belge türlerini seçen kurum, kuruluş ve işletmelerin, bahse konu
belge türlerini seçebilmeleri amacıyla çalıştırdıkları sigortalıların niteliklerini de
belirtmek suretiyle işyerlerinin bağlı bulunduğu üniteye yazılı olarak başvurmaları
gerekmekte olup, yapılan başvurular üzerine ilgili ünite tarafından gerekli kodlama
yapılmak suretiyle, aylık prim ve hizmet belgesinin gönderilmesi sırasında ilgili
belge türleri kendilerine açılacaktır. Bu kurum, kuruluş ve işletmelerin yukarıda
belirtilen nitelikteki sigortalılardan ayrı olmak üzere, farklı nitelikte sigortalı
istihdam etmeleri halinde bu sigortalılar için ayrıca işyeri dosyası tescil ettirmeleri
gerekmektedir.
İşyerinin ve sigortalıların çeşitli teşvik kanunları kapsamına girmesi halinde,
söz konusu kanunlar kapsamına giren sigortalılar ayrı ayrı belge türü ve kanun
numarası seçilmek suretiyle düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri ile
Kurum’a bildirilecektir.
86 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
Örnek
Kurum’a yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borcu bulunmayan
(A) işvereninin 2012/Mart ayında çalıştırdığı toplam 103 sigortalıdan;
- 3’ünün, 4857 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesine istinaden kontenjan dahilinde tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan özürlü sigortalı,
- 7’sinin, 4857 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesine istinaden kontenjan haricinde tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan özürlü sigortalı,
- 10’unun 4447 sayılı Kanun’un Geçici 10’uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan sigortalı,
- 6’sının herhangi bir teşvik kanunu kapsamına girmeyen sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalı,
- 77’sinin de yine herhangi bir teşvik kanunu kapsamına girmeyen tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan sigortalı olduğu varsayıldığında;
- 4857 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesine istinaden kontenjan dahilinde tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan özürlü sigortalılar, 1 No.lu belge türü ve 14857 No.lu Kanun numarası,
- 4857 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesine istinaden kontenjan haricinde tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan özürlü sigortalılar, 1 No.lu belge türü ve 54857 No.lu Kanun numarası,
- Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar 2 No.lu belge türü,
- 4447 sayılı Kanun’un Geçici 10’uncu maddesine istinaden tüm sigorta kollarına tabi çalışan sigortalılar, 1 No.lu belge türü ve 06111 No.lu Kanun numarası,
- Tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışan diğer sigortalılar ise, 1 No.lu belge türü ve 05510 sayılı Kanun numarası seçilmek suretiyle Kurum’a bildirilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 87
40
e-Sigorta Uygulaması
Nasıl Yapılır?
Aylık prim ve hizmet belgesinin Kurum’a e-sigorta kanalıyla
gönderilebilmesi için, işveren veya yetkili kişiler tarafından
usulüne uygun olarak doldurulmuş ve imzalanmış e-Sigorta
Hizmetleri İnternet Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Başvuru
Formu ile Kurum’un ilgili ünitesine başvurulması ve işveren
veya yetkili kişiler tarafından “e-Sigorta Sözleşmesi”nin
imzalanması gerekmektedir.
İşveren haricindeki kişilerce e-sigorta hizmetleri internet
kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi başvurusunun yapılabilmesi ve/
ya e-sigorta sözleşmesinin imzalanabilmesi için, işveren vekili
veya işvereni temsil ve ilzama yetkili olunması ya da işveren
adına Sosyal Güvenlik Kurumu’na her türlü başvuruyu yapmaya,
Kurum ile her türlü sözleşmeyi imzalamaya, Kurum’dan her türlü
belgeyi teslim almaya ve Kurum’a her türlü belgeyi vermeye yetkili
olunduğuna veya e-sigorta hizmetleri internet kullanıcı kodu ve
kullanıcı şifresi başvurusu yapmaya, e-sigorta sözleşmesi imzalamaya,
kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi teslim almaya, Kurum’a e-sigorta
kanalıyla aylık prim ve hizmet belgesi göndermeye yetkili olunduğuna
dair özel vekâletname bulunması icap etmektedir. Dolayısıyla, belirtilen
hususların yer almadığı özel vekâletnameler ile e-sigorta hizmetleri
internet kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi başvurusunda bulunulması veya
e-sigorta sözleşmesinin imzalanması mümkün bulunmamaktadır.
Alt işvereni olan işyerlerinde hem işveren, hem de alt işverenlerin herbiri
ayrı ayrı başvuruda bulunarak, ayrı ayrı kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi
alacaklardır.
İşverenin gerçek kişi olması durumunda kullanıcı kodu ve şifresi almak
için yapılacak başvurular, gerçek kişi olan işverenlerce yapılabileceği gibi,
gerçek kişi işverenlerin yetki verilmesini talep ettikleri kullanıcılar tarafından
da yapılabilecektir. Ancak bu durumda, yetki verilmesi talep edilen kullanıcı
için düzenlenmiş vekaletnamenin aslının veya noter onaylı suretinin ya da ilgili
88 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
idarelerce onaylı suretinin de e-sigorta sözleşmesi ile birlikte başvuru formunun
ekinde ibraz edilmesi gerekmektedir. İşverence yetki verilmesi talep edilen
kişinin, serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavir olması
durumunda da yine aynı yol izlenecektir.
İşverenin özel hukuk tüzel kişisi olması halinde, kullanıcı kodu ve şifresi almak
için yapılacak başvurular tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunan kişilerce
(yönetim kurulu başkanı, şirket müdürü, kooperatif, dernek, oda, vakıf başkanları
vs.) veya bu kişilerin yönetim kurulu kararı, noterden onaylı vekaletname veya
imza sirküleri ile yetki verilmesini talep ettikleri kişilerce de yapılabilecektir. Bu
durumda, başvuru formunda hem tüzel kişiyi temsil ve ilzama yetkili bulunan
kişinin işveren olarak imzası, hem de bu kişi tarafından yetkili kılınan kişinin
imzası bulunacak olup, başvuru formuna imza sirkülerinin veya vekaletnamenin
aslı ya da noter onaylı sureti veya ilgili idarelerce onaylı sureti eklenecektir.
e-Sigorta sözleşmesi ile birlikte başvuru formunun ekinde ibraz edilmesi
gerekmektedir.
Başvuru formları, evrak servisince evrak tarih ve numarası verildikten sonra,
“e-Sigorta Servisi”nde çalışan personel tarafından teslim alınacak, gerekli
kontrollerin yapılmasının ardından “Kurum Ünitesi” bölümü teslim alan personel
tarafından kaşelenip imzalanacaktır.
e-Sigorta sözleşmeleri iki nüsha olarak düzenlenecek olup, ilk nüshası ilgili Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüğünce/Sosyal Güvenlik Merkezince başvurunun alındığı tarih
ve sıraya göre klase edilecek, ikinci nüshası ise işverene/yetki verilen kullanıcıya
verilecektir.
Şifre zarfının tesliminden önce, iki nüsha olarak düzenlenen e-sigorta
sözleşmesinin, Kurum yetkilisi ile işveren veya yetkili kişiler tarafından
imzalanmış olması gerekmektedir.
e-Sigorta sözleşmesini, Kurum adına e-sigorta işlemlerinin yapıldığı servis şefi
veya bağlı olduğu müdür yardımcısı, diğer tarafta ise işveren veya yetkili kişi,
kamu kurum veya kuruluşlarında görevlendirme yazısı ile yetki verdiği belirtilen
kişi imzalayacaktır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 89
e-Sigorta sözleşmesinin imzalarının tamamlanmasını müteakip, “İnternet
Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Teslim Tutanağı” iki nüsha olarak düzenlenerek
taraflar arasında imzalanacak ve e-sigorta servisi memuru tarafından http://
ebildirge.sgk.intra/ebbasvuru/jsp/login.jsp adresindeki uygulamanın aktivasyon
sayfasından kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi zarfının üzerindeki “başvuru
aktivasyon kodu” girilerek, aktivasyon işlemi gerçekleştirilecek ve “e-Sigorta
Sözleşmesi” ve “İnternet Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Teslim Tutanağı”nın
birer suretleri ile birlikte kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi zarfı işveren veya yetkili
kişiye teslim edilecektir. “e-Sigorta Sözleşmesi” ile “İnternet Kullanıcı Kodu ve
Kullanıcı Şifresi Teslim Tutanağı”nın birer nüshası “e-Sigorta Hizmetleri İnternet
Kullanıcı Kodu ve Kullanıcı Şifresi Başvuru Formu” ile birleştirilerek e-Sigorta
Servisi’nde muhafaza edilecektir.
e-Sigorta sözleşmesinin 8’inci maddesinde sayılan sebeplerden herhangi birinin
varlığı halinde, durum yazılı olarak ilgili Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne/Sosyal
Güvenlik Merkezi’ne yazılı olarak bildirilecek ve e-sigorta servisinde görevli
memur tarafından http://ebildirge.sgk.intra/ebbasvuru/jsp/login.jsp adresindeki
uygulamanın kullanıcı işlemleri menüsünden işverene veya yetkili kişiye verilen
kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi, işveren veya yetkili kişinin belge verme
yükümlülüğünün yasal olarak sona erdiği tarih itibariyle iptal edilecek, ayrıca
bu durum ile sözleşmenin fesh edildiği, işveren ve/ya yetkili kişiye bir yazı ile
bildirilecektir.
İşveren veya yetkili kişi tarafından kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresinin; çalındığı,
kaybolduğu veya unutulduğu gibi hususların yazılı olarak ilgili üniteye bildirilmesi
halinde, e-sigorta servisinde görevli memur tarafından http://ebildirge.sgk.intra/
ebbasvuru/jsp/login.jsp adresindeki uygulamanın kullanıcı işlemleri menüsünden
derhal kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi iptal edilecektir.
Bu durumda, işveren veya yetkili kişinin aynı işyeri için yeni kullanıcı kodu ve
kullanıcı şifresi verilmesini yazılı olarak talep etmesi halinde http://ebildirge.
sgk.intra/ebbasvuru/jsp/login.jsp adresindeki uygulamanın kullanıcı işlemleri
menüsünden daha önce girişi yapılan başvuru bilgileri sistemden çağırılarak, yeni
kullanıcı kodu ve kullanıcı şifresi verilecektir.
90 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
41
Prim Oranları ve Devlet Katkısı
Ne Kadardır?
5510 sayılı Kanun’un 81’inci maddesine göre;
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının
prime esas kazancının % 20’sidir. Bunun % 9’u sigortalı
hissesi, % 11’i işveren hissesidir.
b) Bu Kanun’da belirtilen fiilî hizmet süresi zammı uygulanan
işlerde 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışan sigortalılar için uygulanacak malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen
%20 oranına; 40’ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek işlerde 1 puan; 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde 1,5 puan; 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3
puan eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde bulunan oran ile
bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait
primin tamamı işveren tarafından ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas
kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5
oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
d) Genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın % 12,5’idir. Bu
primin % 5’i sigortalı, % 7,5’i ise işveren hissesidir.
(4/a) kapsamında çalışan emekliler sosyal güvenlik destek primine tabidirler.
Prime esas kazancın %30’u olan bu primin %7,5’i sigortalı, %22,5’i ise
işveren hissesidir. İşveren ayrıca, kısa vadeli sigorta kolları primini de öder.
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş
puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait
primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 91
ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi
içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermeleri, sigortalıların tamamına
ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal
Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kurum’a olan prim, idari para
cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı borçlarını 21/07/1953
tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48’inci
maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren işverenler ile 29/07/2003 tarih
ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na ve 22/02/2006 tarih ve
5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve
yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil,
taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden
yararlandırılır. Bu bent hükümleri; 21/04/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanun’un
30’uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait
işyerleri ile 08/09/1983 tarih ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na, 04/01/2002
tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na ve uluslararası anlaşma hükümlerine
istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanun’dan istisna olan alım
ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve
yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider
veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla
sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde,
bu destek öncelikle uygulanır.
92 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
42
Çalışılmadığına İlişkin Bildirim
Nasıl Yapılır?
Bilindiği üzere, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin
40’ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince;
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında
Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalının;
a) İstirahatli olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığının,
b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda prim, ikramiye
ve bu nitelikteki arızi ödemelerin,
c) Viziteye çıktığı/istirahatin başladığı tarih itibarıyla prim ödeme
hâlinin devam edip etmediğinin,
işveren tarafından Kurum’a elektronik ortamda bildirilmesi
gerekmektedir.
a) Bildirimin http://www.sgk.gov.tr internet adresinde “İŞVEREN”
menüsü, “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”, “Kullanıcı Şifre Ekranı”,
“Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri”, “Giriş” bölümünde yer alan
bilgiler kaydedilmek suretiyle işverenler tarafından sigortalıların hak
ettikleri istirahat süresinin bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık
prim hizmet belgesinin verileceği son gün mesai bitimine kadar elektronik
ortamda Kurum’a gönderilmesi zorunludur.
b) Aylık prim hizmet belgesinde eksik gün nedeni olarak geçen “01- İstirahat” kodu ile bildirilen sigortalılar için bu bildirim çalışılmadığına dair bildirim yerine geçer.
Buna göre, (4/a) kapsamında bulunan sigortalılar için 02/03/2013 tarihi
itibariyle başlayan istirahat raporları ile ilgili uygulama aşağıda anlatıldığı şekilde
gerçekleştirilecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 93
Örnek 1
Özel sektör sigortalısı için 02/03/2013 tarihinden itibaren başlayan, 30/03/2013
tarihinde istirahat süresi sona eren bir rapor için eksik gün nedeni bildiriminin,
aylık prim hizmet belgesinin Kurum’a bildirilmesi gereken son tarih olan
24/04/2013 tarihi saat 23:59’a kadar yapılması gerekmektedir.
Örnek 2
Özel sektör sigortalısı için 20/03/2013 tarihinde başlayan 10/04/2013 tarihinde
sona eren bir sağlık kurulu raporu için eksik gün nedeni bildiriminin raporun
20/03/2013-30/3/2013 günleri için Mart/2013 aylık prim hizmet belgesinin son
verileceği tarih olan 24/04/2013 tarihi saat 23:59’a kadar; 0 1/04/2013-10/4/2013
günleri için Nisan/2013 aylık prim hizmet belgesinin Kurum’a verileceği son tarih
olan 23/05/2013 tarihi saat 23:59’a kadar yapılması gerekmektedir.
Bu şekilde eksik günlerin nedeni “01- İstirahat” kodu ile bildirilen sigortalılar
için söz konusu bildirim, aynı zamanda çalışılmadığına dair bildirim yerine
geçeceğinden ayrıca “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”nin yapılmasına gerek
kalmayacaktır.
94 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
43
Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi
Ne Zaman Verilir?
Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler, sigortalı işten
ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on
gün içinde e-sigorta ile yapılır.
Sigortalılardan naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı
işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer bir
işyerinde çalışmak üzere işten ayrılanlar için veya işyerinin aynı
il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi halinde
eski işyeri numarası üzerinden yasal süresi dışında verilen
sigortalı işten ayrılış bildirgesi de süresinde verilmiş sayılır.
4857 sayılı Kanun’un 21’inci maddesine istinaden iş
mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar
uyarınca, göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin
kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren
işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde sigortalı personelin işe
başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı
tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar verilen
sigortalı işten ayrılış bildirgesi yasal süresinde verilmiş sayılır.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 95
44
Yaşlılık Aylığı Bağlanmasında
18 Yaş Öncesi Sigortalılık
Süreleri Dikkate Alınır mı?
Kanun’a göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının
uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin, 18
yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu
tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil
edilecektir.
Kanun’un geçici 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı
Kanun’a göre 01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanun’un
38’inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18
yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün
uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının,
sigortalılık süresinin başlangıcı;
• 01/04/1981 tarihinden önce ise; yaşa bakılmaksızın sigortalılık
süresinin başlangıç tarihi,
• 01/04/1981(dahil) tarihinden sonra ise; 18 yaşın doldurulduğu tarih
dikkate alınacaktır.
Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına
ilave edilecektir. Bu durum, Kanun’un yürürlük tarihinden önce sigortalı
olan 4/1-(a) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli
olup, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.
96 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
45
08.09.1999 Tarihi Öncesi Sigortalı
Olanlar Yaş Haddinden Nasıl
Emekli Olurlar?
4/1-(a) yani eski deyimle SSK sigortalıları, en az 15 yıl
sigortalılık süresi ve en az 3600 gün prim ödemesi ile kadın
ise 50; erkek ise 55 yaşın ikmaliyle emekli olabilirler.
4/1-(b) yani eski deyimle Bağ-Kur sigortalıları, en az 15 yıl prim
ödemek koşuluyla kadın ise 50; erkek ise 55 yaşın ikmaliyle
emekli olabilirler.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 97
46
08.09.1999 Tarihi Sonrası
Sigortalılar Hangi Koşullarla
Emekli Olurlar?
08/09/1999 tarihinden sonra (bu tarih dahil olmak üzere) ilk
defa sigortalı (SSK) olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık
aylığından yararlanabilmesi için;
Kadın ise 58; erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az
7000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
olması veya,
Kadın ise 58; erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri
sigortalı bulunması ve en az 4500 gün malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olması seçeneklerinden birinin yerine
getirilmesi öngörülmüştür.
(Bağ-Kur) kapsamında olup, 08/09/1999 tarihinden 30/04/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;
Kadın ise 58; erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi
ödemiş olması veya,
Kadın ise 60; erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından
yararlanacaklardır.
İlk defa 01/05/2008 tarihi itibarıyla sigortalı olanlardan;
4/1-(a) sigortalılarına,(SSK) kadın ise 58; erkek ise 60 yaşını doldurmuş
olması ve en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması,
4/1-(b) sigortalılarına,(Bağ-Kur) kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş
98 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
olması ve en az 9000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
Kadın sigortalılar için 58; erkek sigortalılar için 60 olarak öngörülen yaş hadleri,
4/1-(a) sigortalıları için 7200; 4/1-(b) sigortalıları için 9000 prim gün sayısı
koşullarının 28’inci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kademeli
süreçte, 01/01/2036 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde, gün koşulunun
yerine getirildiği tarih aralığındaki yaş hadleri esas alınarak aylığa hak kazanma
koşulları belirlenecektir.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 99
47
Farklı Sigortalılık Kapsamında
Çalışanlar Nereden Emekli
Olurlar?
Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik reformu ile üç kurum tek
çatı altında toplandı. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na tabi
olanlar artık, 5510 sayılı Kanun’da 4/a,b,c sigortalıları olarak
geçiyor.
Ancak, 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim
ayı başından önce sigortalı veya iştirakçi olarak çalışanların tabi
oldukları eski kurum mevzuatından doğan bir çok hakları saklı
tutuldu.
Bu nedenle, farklı sigortalılık haline tabi hizmetlerin birleşmesi
halinde, hangi sigortalılık kapsamından emekli olunacağı önemli.
Şimdi yukarıdaki sorumuzun cevabını verelim:
2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı veya iştirakçi olanlar;
emekli olacakları tarihten geriye doğru prim veya kesenek ödenerek
geçen son yedi yıllık fiili hizmet süresi esas alınır. Bu süre içinde fiili
hizmet süresi fazla olan sigortalılık halinin tabi olduğu mevzuata göre
emekli aylığı bağlanır. Hizmet sürelerinin eşit olması halinde, sonuncu
sigortalılık hali emekli aylığı bağlanmasında nazara alınır.
2008 yılı Ekim ayı başından sonra sigortalı olanlar; 2008 yılı Ekim ayı
başından itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan, birden fazla sigortalılık
haline tabi olarak çalışmış olanların emekli aylığı bağlanma taleplerinde,
en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali esas alınır. Hizmet sürelerinin
eşit olması halinde, sonuncu sigortalılık hali emekli aylığının bağlanmasında
nazara alınır.
Malullük, ölüm ve yaş haddinden re’sen emekli olma durumlarında;
sonuncu sigortalık hali esas alınır. Ölüm durumunda, sigortalılık hallerinin
birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak
kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre
ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanılacak sigortalılık hali esas
alınarak aylık bağlanır.
100 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
48
Aynı Zamanda SSK ve Bağ-Kur
Kapsamında Çalışılırsa Ne Olur?
Bilindik eski uygulamada, hem SSK(4/a) statüsünde hem
de BAĞ-KUR (4/b) statüsünde aynı anda çalışılamamaktaydı.
Statülerin çakışması durumunda önce girilen statü esas
alınmaktaydı.
Bu uygulama 01.03.2011 tarihinde değişti.
Konuyu maddeler halinde açıklayalım:
5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendine tabi olan sigortalılar (eski adıyla BAĞ-KUR
kapsamında olan sigortalılar) 01.03.2011 tarihinden itibaren (a)
bendi kapsamında da (eski adıyla SSK kapsamında) aynı anda
çalışabileceklerdir.
Bu durumda, sigortalı işe giriş bildirgesi verildiği anda, BAĞ-KUR (4/b)
sigortalılığı sona erecektir.
Bu sigortalılar isterlerse, BAĞ-KUR (4/b) primini de ödemek için SGK’ya
yazılı müracaat ederek, aynı anda SSK (4/a) primi ve BAĞ-KUR (4/b)
primlerini ödeyebileceklerdir. Bu suretle, yüksek prim ödeyerek, daha
yüksek emekli maaşı alabileceklerdir. Ayrıca, bu şekilde geçen hizmetleri
emeklilik yönünden, SSK (4/a) statüsünde geçmiş sayılacaktır. Hastalık ve
analık sigortasından sağlanan haklar yönünden de SSK (4/a) statüsünden
faydalanacaklardır. Ancak, iş kazası ve meslek hastalıkları açısından ise
BAĞ-KUR (4/b) statüsüne tabi olacaklardır.
Aylık prime esas kazançları toplamının, asgari ücretin altı buçuk katını
geçmemesi gerekmektedir.
BAĞ-KUR (4/b) kapsamında sayılanlar kendilerine veya ortak oldukları iş
yerlerinden dolayı SSK (4/a) kapsamında sigortalı bildirilemezler.
50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması 101
49
Kadın Sigortalılara Özel Haklar
Nelerdir?
Doğum Borçlanması
5510 sayılı Yasa’nın 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus
olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi
geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde
çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunduğu
süreleri borçlanma imkanı vardır. (5510 sayılı Kanun, Madde 41)
Malul Çocuğu Olan Kadın Sigortalılar
Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın
sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede
malûl çocuğu bulunanların, 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren
geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün
sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş
hadlerinden de indirilir. (5510 sayılı Kanun, Madde 28)
102 50 Soruda Sosyal Güvenlik Uygulaması
50
İki Günlük İstirahat Raporu Alan
İşçiye Ücret Ödenir mi?
Sigortalı 3 gün ve daha fazla süreyle hastalandığında,
5510 sayılı Yasa’nın 18’inci maddesi uyarınca, Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından kendisine iş göremezlik ödeneği
ödenmektedir. Hastalık sebebiyle iş göremezlik ödeneğine
hak kazanmak için, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki
bir yıl içinde 90 gün kısa vadeli sigorta priminin Sosyal
Güvenlik Kurumu’na bildirilmiş olması gerekmektedir.
Ancak, işçinin 3 günden az süreyle istirahat raporu alması
durumunda, işe gidemediği günler için kendisine Sosyal
Güvenlik Kurumu’ndan iş göremezlik ödeneği verilmesi mümkün
değildir.
Bu Durumda, İşçi İşverenden Ücret Talep Edebilecek midir?
Bu sorunun cevabı, 6098 sayılı yeni Borçlar Yasası’nın 409’uncu
maddesinde verilmiştir. Anılan maddede “Uzun süreli bir hizmet
ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve
benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa
bir süre için iş görme edimini ifa edemez ise işveren, başka bir yolla
karşılanmadığı takdirde, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret
ödemekle yükümlüdür’’ hükmü yer almaktadır.
Bu maddeye göre, işçi üç günden az süreyle istirahat raporu alması
halinde, işe gidemediği günler için ücret talep etmesi için 2 koşul
bulunmaktadır:
a) Uzun süreli hizmet ilişkisi
b) Hastalığın işçinin kusuru olmaksızın oluşması
kpmg.com.tr
kpmgvergi.com
İletişim:
KPMG İstanbul
Kavacık Rüzgarlı Bahçe Mah.
Kavak Sok. No: 29 Beykoz
34805 İSTANBUL
T: +90 216 681 90 00 F: +90 216 681 90 90
KPMG Ankara
Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad.
1445 Sok. The Paragon İş Merkezi,
No: 2 Kat: 13 Çukurambar
Çankaya ANKARA
T: + 90 312 491 72 31
F: + 90 312 491 71 31
KPMG İzmir
Heris Tower, Akdeniz Mah.
Şehit Fethi Bey Cad.
No: 55 Kat: 21 D: 34 Alsancak - Konak
35210 İZMİR
T: + 90 232 464 20 45
F: + 90 232 464 21 45
Bu dökümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel
durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine
karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun
bir uzman görüşü almaksızın, bu dökümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir.
KPMG International Cooperative bir İsviçre kuruluşudur. KPMG bağımsız şirketler ağının
üye firmaları KPMG International Cooperative’e bağlıdır. KPMG International Cooperative
müşterilerine herhangi bir hizmet sunmamaktadır. Hiç bir üye firmanın KPMG International
Cooperative’e veya bir başka üye firmayı üçüncü şahıslar ile karşı karşıya getirecek zorlayıcı
yada bağlayıcı hiçbir yetkisi yoktur.
© 2014 Yetkin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., KPMG International Cooperative’in
üyesi bir Türk şirketidir. KPMG adı ve KPMG logosu KPMG International Cooperative’in tescilli
ticari markalarıdır. Türkiye’de basılmıştır.