7-TAMAMLANDI-Kemal ŞİMŞEK
Transkript
7-TAMAMLANDI-Kemal ŞİMŞEK
Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) ULUSLARARASI ADLĐ YARDIMLAŞMA KONUSUNDA UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĐLERĐ ÜZERĐNE Kemal ŞĐMŞEK Uludere Cumhuriyet Savcısı Giriş Dünyada her geçen gün ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, ulaşım vasıtalarındaki artış ve çeşitlilik, kısa süre içinde dünyanın istenilen ülkesine gidebilmedeki kolaylık, aynı zamanda bazı problemleri de beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda suçlulukta küresel bir boyut kazanmıştır. Bir ülke açısından kendi iç hukuk kurallarına göre suçlulukla mücadele etmek bazı durumlarda mümkün olmamaktadır. Đşte devletler bu tarz problemlerden yola çıkarak, suçlulukla etkin mücadele için ikili ve çok taraflı anlaşmalar yaparak bu konuda karşılıklı yardım öngörmektedirler. Bunun yanı sıra devletlerin Uluslararası sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirip getirmediklerinin takip açısından Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi gibi bir takım Uluslararası yargı mekanizmaları da devreye sokulmuştur. “Ülkemizde yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dolayısıyla yabancı devlet adli makamlarından cezai konularda adli yardımlaşma isteminde bulunulması, yani usule ait işlemler ve adli kararların tebliği, istinabe yoluyla ifade alınması, bilgi ve belge istenmesi, yurt dışında bulunan sanık ve hükümlülerin iadeleri, hükümlü transferi (nakli) ile yabancı devlet adli makamlarının aynı mahiyetteki istemlerinin yerine getirilmesi, ilgili Devletlerle aramızda yürürlükte bulunan ikili anlaşma ya da çok taraflı sözleşmeler vasıtasıyla, bunların bulunmaması halinde de, uluslararası teamül hukuku kuralları ve mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesi çerçevesinde yürütülmektedir.”(1) Devletler suçluluk ile mücadelede Uluslararası bir takım düzenlemeler yaparken, yabancı devlet vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin nasıl korunacağı konusunda da, uluslararası belgelerde düzenleme yapılmakta, aynı zamanda yabancının vatandaşı olduğu devlet (1) Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğünün, “Ceza Đşlerine Đlişkin Uluslararası Đşbirliğinde Adli Makamlarımızca Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar” konulu, 01/03/2008 tarih ve 69/1’nolu Genelgesi, s. 1. 145 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine tarafından da, diplomatik himaye yoluyla vatandaşının hak ve özgürlükleri korunmaya çalışılmaktadır. Ceza hukuku alanında adli yardımlaşma konusunda bir çok Uluslararası sözleşme bulunmaktadır. Ceza Đşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi (CĐKAYAS), Suçluların Đadesine Dair Avrupa Sözleşmesi, Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Sözleşmesi, Ceza Yargılarının Milletlerarası değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi, Ceza Kovuşturmalarının Aktarılması Konusunda Avrupa Sözleşmesi, Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına Đlişkin Sözleşme örnek olarak verilebilir. Konuya ilişkin ulusal mevzuat ise, Anayasamızın 90 ıncı maddesi, TCK madde 18 ve 3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkumiyetlerinin Đnfazına Dair Kanun bulunmaktadır. Taraflardan bir tanesinin yabancı ülke vatandaşı olan dosyalar ile ilgili olarak yapılacak olan soruşturma ve yargılama faaliyeti, taraflarının hepsinin Türk vatandaşı olduğu diğer dosyalara nazaran bazı farklılıklar arz etmekte, bu bağlamda yabancı kişilerin vatandaşı oldukları ülkede ifadesinin alınması, yurtdışı tebligat yapılması, suçluların iadesi gibi bir takım usulü işlemlerin yerine getirilmesinde, uygulamada bir takım aksaklıklar yaşanmakta ve buna bağlı olarak da yargılamaların uzun yıllar devam ettiği görülmektedir. Đnsan hakları, adil yargılama, eşitlik, demokrasiye bağlılık gibi kavramların bütün devletler tarafından kabul gördüğü günümüzde, hak ihlallerini önlemek ve ülkemizin diğer ülkeler nezdindeki saygınlığını korumak, uluslararası eleştiri ve yaptırımlara maruz kalmamak için etkin soruşturma ve yargılama mekanizmalarının uygulanması büyük önem arz etmektedir. Đşte bu makalede, yabancıların taraf oldukları dosyalarda soruşturma ve kovuşturmasında ne gibi aksaklıklar yaşandığı, bu aksaklığın neden kaynaklandığı, etkin bir soruşturma ve yargılama için ne gibi tedbirler alınabileceği hususları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda öncelikle uluslararası adli yardımlaşma ile ilgili olarak istinabe ve tebligat konusunda kısa bilgi verildikten sonra, uygulamada karşılaşılan sorunların tespiti için farklı mahkemelere ait dosyalar üzerinde inceleme yapılmış, aynı şekilde hâkim ve savcılar ile mülakat yapılarak yerinde tespitler yapılmaya 146 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) çalışılmıştır.(∗) Bodrum ilçesinin turizm yönünden yoğun olması, yabancı ülke vatandaşlarının şüpheli veya müşteki-mağdur olarak bir çok suça karışmaları nedeni ile Bodrum adliyesindeki dava dosyaları incelemeye konu edilmiştir. 1. Đstinabe Đstinabe sözlük anlamı olarak, başka bir makamdan yardım istenmesi, adli yardım manalarına gelmektedir.(2) “Açılmış bir davada, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin kendi yargı çevresi dışında (başka bir mahkemenin yargı çevresi içinde) yapılması gereken bir işlem için, yargı çevresi içinde o işlemin yapılacağı mahkemeden hukuki yardım istemesine istinabe denir.”(3) Bir başka tanımlamaya göre istinabe, “yetkili bir hâkim veya mahkemenin, yetkisiz bir hâkim veya mahkemeden kendi adına bir işlem yapmasını talep etmesi, bir anlamda yetki devretmesidir.”(4) Genel olarak tarafların isticvabı, şahit dinlenmesi, bilirkişi incelemesi, yemin ve keşif konularında istinabe yoluna gidilebilir.(5) Đstinabe konusu CĐKAYAS’ın 3 üncü ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda, akit taraf bir ceza davası ile ilgili olarak, soruşturma işlemlerinin yürütülmesini, aynı şekilde suça ilişkin olarak dosya ve belgelerin gönderilmesini karşı taraftan talep edebilecektir. Kendisinden talepte bulunulan taraf ise bu yardım taleplerinin kendi mevzuatında öngörülen kurallar çerçevesinde yerine getirecektir. “Uluslararası istinabe ise, bir devletin yetkili bir adli makamının (istemde bulunulan devlet) diğer bir devletin (istemde bulunan devlet) adli makamı adına yerine getirdiği işlemler bütünüdür. Đstinabe talepleri, talepte bulunulan devlet mevzuatına göre yerine getirilir. Dolayısıyla, yabancı adli makamın istinabe talebi Türk mevzuatı hükümlerine göre yerine getirilecektir. Adli yardımlaşma talepnamesinde, talebin yerine getirilmesinde özel bir usul uygulanması istenmekteyse, bu usul ancak Türk (∗) Mahkeme dosyalarında inceleme yapılması, hakim ve savcılar ile mülakat yapılması konusunda, HSYK tarafından 12/04/2011 tarih ve 634 sayılı karar ile izin verilmiştir. (2) Mete Arslantaş; (2010) Milletlerarası Özel Hukukta Đstinabe, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, s. 3. (3) Süleyman Boşça; (2008) Medeni Usul Hukukunda Đstinabe, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, s. 147. (4) Vahit Bıçak; (2010), Suç Muhakemesi Hukuku, Ankara, Seçkin Yayınevi, s. 196. (5) Yargıtay Ondördüncü Hukuk Dairesinin 27/03/1980 tarih ve 398-1710 sayılı kararı. 147 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine mevzuatı ile bağdaştığı oranda uygulanmalıdır. Eğer uygulanması istenilen usul, tamamen veya kısmen hukuk sistemimizle bağdaşmıyorsa, talep yerine getirilmeden önce en kısa zamanda bu durum talepte bulunan yabancı adli makamlara iletilmek üzere, Adalet Bakanlığına bildirilmelidir.”(6) 1.1. Đstinabe talebinde bulunulabilecek cezai konular − Şüpheli ve sanıkların ifadelerinin alınması veya sorgularının yapılması, − Mağdur, müşteki, katılan, tanık ve bilirkişilerin dinlenilmesi, − Bilgi ve delil temini, banka kayıtları, muhasebe belgeleri, şirket dosyaları ve ticari belgeler de dâhil olmak üzere, ilgili belge ve kayıtların asıllarının veya tasdikli suretlerinin sağlanması, − Delil toplamak amacıyla kazançların, malvarlıklarının, araç-gerecin ya da diğer hususların belirlenmesi veya izlenmesi, − Delil amaçlı arama ve el koyma, eşya ve yer incelemesi, − El koyma ve müsadereye dair yabancı mahkeme kararlarının infazı, 2. Tebligat “Usule ait işlemler ve adli kararların tebliği cezai tebligatın konusunu oluşturmaktadır. Kendilerine ülkemizde veya ilgili yabancı devletlerde tebligat yapılacak Türk vatandaşı veya yabancı uyruklu şahıslar şüpheli, sanık, hükümlü, mağdur, müşteki, katılan, tanık ya da bilirkişi olabilir. Yurtdışı tebligatın hukuki dayanağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Türkiye’nin taraf olduğu ikili anlaşma veya çok taraflı sözleşmelerin ilgili hükümleri ve sözleşme bulunmadığı takdirde, mütekabiliyet prensibidir. Uluslararası sözleşmeler, yardımlaşma isteyen tarafın adli makamlarınca yapılmış olan tebligat taleplerinin, yardımlaşma istenen tarafın kendi mevzuatında öngörülen şekillere uygun olarak yerine getirileceğini öngörmektedir. Mevzuatımızda 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25 ve 25/a maddeleri, yabancı ülkelerdeki yabancı uyruklu şahıslara ve Türk vatandaşlarına yapılacak tebligat usulünü düzenlemektedir. Ceza tebligatı herhangi bir masraf alınmadan yerine getirildiğinden, Maliye veznesine para yatırılması gerekmemektedir.”(7) Yabancı ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu 25/a maddesi uyarınca tebligat yapılması mümkün olmaz ise, 15 Kasım 1965 tarihli “Hukuki veya Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli (6) (7) agg., s. 6. agg., s. 2. 148 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine dair La Haye” sözleşmesi uyarınca tebligat yapılacaktır.(8) 2.1. Yabancı devlette yabancı uyruklu şahsa tebligat Yabancı ülkelerde bulunan ve Türk vatandaşı olmayan kişilere yönelik yapılacak olan tebligatların da, “Hukuki veya Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine dair La Haye” sözleşmesi hükümleri uyarınca yapılması gerekmektedir.(9) Yabancı devlette yabancı uyruklu şahsa yapılacak tebligata ilişkin düzenlenecek Türkçe evrakın, öncelikle ilgili yabancı dile tercümesinin yaptırılması zorunludur. Ayrıca tebligat evrakı, ilgilinin bulunduğu ülke yetkili makamına tebliğ talepnamesi ile her bir muhatap için ayrı ayrı düzenlenmek kaydıyla tebliğ edilecek adli belgeyi ve tebellüğ edecek yabancı uyruklu şahsın adı ve soyadı, uyrukluğu, orijinal yazılışıyla yabancı ülkedeki açık adresi, mevcutsa onaylı kimlik belgesi veya pasaport örneğini içermelidir.(10) Hazırlanan istinabe evrakında talepte bulunan mahkemenin mührü ve hâkimin imzası bulunmalıdır. Yukarıda belirtilen hususlarda eksiklik bulunması halinde evrak iade edilecektir. 2.2. Yabancı devlette Türk vatandaşına tebligat Tebliğ edilecek adli belge, tebellüğ edecek Türk vatandaşının adı ve soyadı, orijinal yazılışıyla ilgili yabancı ülkedeki açık adresi, onaylı nüfus kayıt örneği ile birlikte UHDĐGM’ye muhatap bir üst yazıyla iletilmelidir. Yabancı devletlerdeki Türk vatandaşlarına, Tebligat Kanununun 25/a maddesi uyarınca ilgili devletlerdeki diplomatik temsilciliklerimiz ve konsolosluklarımız vasıtasıyla tebligat yapılması halinde, tebliğ işlemi sırasında yabancı adli makamın müdahalesi olmayacağından tercümeye gerek bulunmamaktadır. 3. Uygulamada yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri 3.1. Genel olarak Mevzuat yönünden yapılan düzenlemeler her ne kadar belli bir araştırma ve elde edilen tecrübelerden hareketle yapılsa da, uygulama aşamasında bazı problemlerin ortaya çıkması her zaman mümkündür. Bu nedenle uluslararası adli yardımlaşma konusunda ne gibi sıkıntılar (8) Ahmet Cemal Ruhi; (2005), Yurtdışı Tebligat ve Đstinabe Đşlemlerinde Masraf Gerektiren Durumlar, AÜEHFD, Cilt IX, Sayı 3-4, s. 422., hukuk.erzincan.edu.tr/dergi/ makale/2005_IX_2.15.pdf –(Erişim: 19/01/2012) (9) agg., s. 2. (10) agg., s. 2. 149 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine yaşandığını yerinde tespit etmek amacı ile bazı mahkeme dosyalarında incelemeler yapılmış, bu konuda uygulayıcı konumunda olan hâkim ve savcılar ile görüşülmüştür. Đnceleme ve görüşmeler neticesinde tespit edilen sıkıntılar ve çözüm önerileri aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır. 3.2. Yabancı dil bilen yeterli sayıda personel bulunmaması Mahkeme dosyalarında yurtdışı tebligat ve istinabeye yönelik olarak yapılan inceleme ile mülakat sonuçları göz önüne alındığında, yabancılar ile ilgili yürütülen soruşturma işlemleri ile yurtdışı tebligat ve istinabe evraklarının hazırlanmasında, yabancı dil bilen yeterli sayıda personel olmaması bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/…. soruşturma no.lu dosyasında, Güney Kore vatandaşı olan SSL, göçmen kaçakçılığı yapmak iddiası ile göz altına alınmıştır. Şüpheli Kore dilini tam olarak bilmekte, Đngilizce’yi tam olarak konuşamamaktadır. Bodrum’da Kore dilini bilen bir tercüman bulunamaması nedeni ile şüphelinin Đngilizce tercüman vasıtası ile meramını anlatabildiği kadarı ile savunması alınmıştır. Yargılama aşamasında ise, Kore Cumhuriyeti Đzmir Fahri Konsolosluğuna müzekkere yazılarak, Kore dilini bilen bir tercüman istenmiştir. Konsolosluk tarafından ise Erciyes Üniversitesinden tercüman temin edilebileceğinin bildirilmesi üzerine, Erciyes Üniversitesinden getirilen tercüman eşliğinde sanığın savunması alınabilmiştir. Bu husus hâkim ve savcılarla yapılan mülakatlarda da bir sıkıntı olarak ortaya konulmuştur. Yapılan mülakata göre, Đngilizce, Fransızca gibi genel olarak konuşulan yabancı diller dışında, Kore dili, Çince gibi günlük hayatta fazla kullanılmayan dilleri bilen personel bulunmadığı, ayrıca yargı çevresinde de bu tarz dilleri bilen kişilerin temin edilemediği, gözaltı süresinin yakalanma anından itibaren 24 saat olduğu düşünüldüğünde, 24 saatlik süre içerisinde tercümanın temin edilmesi bazı hallerde mümkün olmamakta, ya da suç şüphesi altında tutuklama talebi ile sorguya sevk edilen bir kişinin yeterli şekilde savunması alınamamakta, bu nedenle elde bulunan delillere göre tutuklama veya serbest bırakma şeklinde karar verilmekte, bu şekilde ki bir hareket tarzı ise adil yargılama ve savunma hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Uluslararası adli yardımlaşma evraklarının hazırlanmasında tercüman bulunamaması nedeni ile istinabe evrakı tercüme ettirilmek üzere Ankara nöbetçi mahkemesine gönderilmekte, istinabe evrakının tercüme için Ankara’ya gidip gelmesi ise yaklaşık 3 aylık bir zaman almaktadır. Bazı durumlarda tercüme evraklarında eksiklik olması nedeni ile tekrar Ankara nöbetçi mahkemeye gönderilmektedir. Bazı durumlarda tercüme işlemini yaptıran Ankara … Ceza Mahkemesi tarafından, tercüme evraklarına mühür 150 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) basılmasının unutulması nedeni ile istinabe evrakı tekrar Ankara’ya gönderilmiş, bu ise ikinci defa zaman kaybına yol açmıştır. (Bodrum …Sulh Ceza Mahkemesinin..Esas sayılı dosyaları). Bazı ülkeler açısından ise, bu ülkeye ait dili bilen tercüman sayısının yeterli olmaması nedeni ile mahkemelerin tercüme işlemlerini yaptırmak için ne kadar zorluk çektikleri ve bu durumun yargılamayı ne kadar geciktirdiği, incelenen mahkeme dosyalarından açıkça görülmektedir. Bodrum … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Slovenya vatandaşı olan şüphelinin savunmasının alınmasına yönelik hazırlanan istinabe evrakı Slovenya diline tercüme için Ankara nöbetçi asliye ceza mahkemesine gönderilmiş, Ankara nöbetçi asliye ceza mahkemesi tarafından ise Slovence diline çevrilmek yerine Fransızca’ya çeviri yapılarak evraklar gönderilmiştir. Đstinabe evrakları mahkeme tarafından tercüme yaptırıldığı düşüncesi ile Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Adalet Bakanlığı tarafından ise evrakların Slovence’ye çeviri yapılması gerektiğinden bahisle iade edilmiştir. Mahkeme tarafından tekrar tercüme yapılmak için evraklar Ankara nöbetçi asliye ceza mahkemesine gönderilmiş, Ankara nöbetçi asliye ceza mahkemesi ise Slovence dilini bilen tercüman olmadığından bahisle evrakları geri göndermiştir. Bunun üzerine evraklar tercüme için Đstanbul nöbetçi asliye ceza mahkemesine gönderilmiş, Đstanbul nöbetçi asliye ceza mahkemesi tarafından evraklar Slovence’ye tercüme ettirilerek gönderilmiş ise de, bu kez de tercüme evraklarının onaylı olmaması, tercüme yapan kişi tarafından imzalanmamış olması vs. usulü sebeplerle eksiklikler tamamlanmak üzere tekrar Đstanbul nöbetçi asliye ceza mahkemesine gönderilmiştir. Bu şekilde sadece istinabe evraklarının tercümesinin yaptırılması için 2,5 yıllık bir zaman geçmiştir. Açıklanan nedenlerle özellikle Bodrum gibi turizmin yoğun olduğu ve farklı ülkelerden insanların Bodrum’a geldiği düşünülürse, tercüman sorununu çözmek ve mağduriyetlere yol açmamak için Turizm il ve ilçe müdürlükleri bünyesinde gerek turizmde, gerekse de adli olaylarda kullanılmak üzere yeterli sayıda tercüman bulundurulabilir. 3.3. Kolluk personelinin yeterli hukuk bilgisine sahip olmaması Turizmin yoğun olduğu yerlerde soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin de, belli bir mesleki tecrübeye sahip, aynı zamanda hukuk bilgisinin de iyi olması diğer iç bölgelerde görev yapan kolluk personeline nazaran önem arz etmektedir. Şöyle ki, yabancıların taraf olduğu soruşturmalarda, elde edilecek bilgilerin ileride yapılacak olan yargılamada da kullanılacağı düşünülerek, yabancı şahsa ait kimlik ve adres bilgilerinin ayrıntılı olarak saptanması gerekmektedir. Kimlik ve adres bilgilerinin açık bir şekilde tespit edilmediği durumlarda ise mahkeme tarafından bu kişilere 151 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine ulaşılması mümkün olmamakta, bu nedenle de dosya zamanaşımına terk edilmektedir. Bodrum … Sulh Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında olduğu gibi kolluk tarafından Đran uyruklu şahıslara ait yeterli şekilde adres ve kimlik tespiti yapılmaması nedeni ile sanıklara ulaşılması mümkün olmamıştır. Yine bir başka dosyada da, sanığın soruşturma aşamasındaki ifade tutanağında adres bilgileri ayrıntılı bir şeklide alınmamış, iddianamede ise adres bölümüne, şüpheliye ait Bodrum’daki geçici adresi verilmiştir. Bu nedenle mahkeme tarafından sanığın adres bilgilerinin tespit edilmesi için değişik kurumlarla yazışma yapılmak zorunda kalınmıştır. Türk vatandaşları yönünden ise kimlik ve adres yeterli şekilde tespit edilmemiş olsa dahi, eldeki bilgiler ile çoğu zaman şahsa ulaşılması mümkün olmakta veya Türk vatandaşı ülke içerisinde bulunması nedeni ile yakalama kararı çıkartılmak suretiyle, hakkındaki adli işlemler yerine getirilebilmektedir. Açıklanan nedenlerle, özellikle turizm bölgelerinde görev yapacak personelin yeterli donanıma sahip olması hususunda personel tayinlerinde dikkat edilmeli, tayin yapıldıktan sonrada, her kurum tarafından kendi personelinin eğitimi noktasında, belirli aralıklarla seminerler düzenlenmelidir. 3.4. Adli yardımlaşma evraklarının gönderilmesi konusunda mahkemelerin doğrudan Adalet Bakanlığı ile yazışma yapamamaları Mahkemeler tarafından hazırlanan tebligat ve istinabe evraklarının Cumhuriyet başsavcılıkları aracı kılınmak suretiyle gönderilmesi zaman kaybına yol açmaktadır. Đstinabe evrakının Cumhuriyet başsavcılığına verilmesi ile Cumhuriyet başsavcılığı tarafından Adalet Bakanlığına gönderilmesi arasında yaklaşık iki haftaya yakın bir süre geçmektedir. Ayrıca mahkemenin bulunduğu yere göre bu süre daha da artabilmektedir. Şöyle ki, ağır ceza başsavcılığının olduğu bir yerde bulunan mahkeme, hazırlamış olduğu istinabe evrakını ağır ceza başsavcısı vasıtasıyla göndermektedir. Bodrum gibi ağır ceza başsavcılığının olmadığı bir yerde bulunan mahkemeler ise, hazırlamış oldukları istinabe evrakını öncelikle bulundukları yer asliye ceza başsavcısına göndermekte, asliye ceza başsavcısı ise bu evrakı ağır ceza başsavcısına göndermekte, ağır ceza başsavcısı ise Adalet Bakanlığına göndermektedir. Başsavcılıklar aracı kılınmak suretiyle gönderilen istinabe evraklarında yaşanan gecikme nedeni ile istinabe evrakı iade edilebilmektedir. Örneğin, Bodrum … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mahkeme tarafından hazırlanan istinabe evrakları Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere 04/11/2010 tarihinde Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen evraklar Muğla 152 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/12/2010 tarihinde Bakanlığa gönderildiği, mahkeme tarafından istinabe evrakının Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarih ile Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adalet Bakanlığına gönderildiği tarih dikkate alındığında arada 40 günlük bir zaman kaybının olduğu dikkati çekmektedir. Adalet Bakanlığı’na gönderilen bu istinabe evrakı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme neticesinde, tebligat evrakının Bakanlığımıza ulaşması muhtemel tarih ile duruşma günü arasında en az 3 aylık bir süre bulunması gerektiği, Tebligat Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince evrak üzerinden verilecek bir karar ile belirlenecek yeni duruşma tarihinin havi evrakın birlikte gönderilmesi gerektiği, belirtilerek iade edilmiştir. Şayet başsavcılıklar aracı kılınmaksızın, istinabe evrakı doğrudan Adalet Bakanlığına gönderilmiş olsa idi, bu şekilde istinabe evrakı iade edilmeyecekti. Çünkü mahkeme tarafından istinabe evrakının gönderildiği tarih olan 04/11/2010 tarihinden önceki duruşmanın 13/10/2010 tarihinde yapıldığı ve bir daha ki duruşma tarihi ise 11/02/2011 tarihi olarak belirlendiği, bu şekilde istinabe evrakının Bakanlığa muhtemel varış tarihi ile duruşma günü arasında üç aylık süre bulunması mahkeme tarafından gözetilmesine rağmen, yukarıda belirtilen ve mahkemenin elinde olmayan sebeplerle, evrak iade edilmiştir. Kaldı ki, başsavcılıklar tarafından tebligat ve istinabe evraklarının içeriğine yönelik bir inceleme de yapılmamaktadır. Sadece istinabe üst yazısı vs. evraklarda imza bulunup bulunmadığı gibi şekli konular gözden geçirilerek evraklar Adalet Bakanlığına gönderilmektedir. Bodrum ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından imza eksikliği nedeni ile istinabe evrakının iade edildiği görülmektedir. Bir başka dosyada ise Avusturya yetkili makamlarına hitaben hazırlanan istinabe evraklarının gereği, Avusturya yetkili adli makamları tarafından yerine getirilerek ikmalen gönderildikten sonra, Bodrum asliye ceza mahkemesi tarafından istinabe evrakının gereğinin yerine getirilmiş olduğu hususu gözden kaçırılarak, istinabe evrakları başsavcılıklar aracılığı ile tekrar Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığı ise, aynı istinabe evrakı daha önce yerine getirilmiş olması nedeni ile iade edilmiştir. Eğer başsavcılıklar tarafından esasa ilişkin bir inceleme yapılmış olsa idi, tamamlanmış olan istinabe evraklarının Adalet Bakanlığına gönderilmemesi gerekirdi. Açıklanan nedenlerle, tebligat ve istinabe evraklarının daha kısa sürede Adalet Bakanlığına ulaşmasını sağlamak, yargılama sürecini hızlandırmak, evrakların süresinde gönderilmediği gerekçesi ile iade edilmesinin önüne geçmek ve kırtasiyeciliği önlemek adına, mahkemeler tarafından tebligat ve 153 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine istinabe evraklarının, başsavcılıklar aracı kılınmaksızın doğrudan Adalet Bakanlığına gönderilmesi yoluna gidilmelidir. Doğrudanlık ilkesinin geçerli olduğu, usul ve şekil kurallarının ise asgari düzeyde uygulandığı evraklarda, işlemlerin sorunsuz ve kısa sürede yerine getirildiği görülmektedir. Örneğin, Bodrum … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, Belçika ülkesinde ikamet eden ve Türk Vatandaşı olan sanıklar EY ve ĐY hakkında Bodrum Asliye ceza mahkemesi tarafından verilen hükmün tebliği için mahkeme tarafından 16/05/2011 tarihinde Brüksel büyükelçiliğine hitaben müzekkere yazılarak gerekli tebligat evrakları araya herhangi bir kurum girmeksizin doğrudan Brüksel Büyükelçiliğine gönderilmiş, mahkeme kararı Anvers Başkonsolosluğu tarafından tebliğ edilerek tebliğ tebellüğ belgesi 27/06/2011 tarihli üst yazı ile Bodrum … Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Görüldüğü üzere, mahkemenin üst yazısı ile Başkonsolosluğun evrakların ikmalen gönderildiğine ilişkin yazısı arasında yaklaşık 1.5 aylık süre bulunmaktadır. Uygulamada Türkiye içinde ikamet eden şahıslara dahi tebligat yapılması çoğu zaman 1.5 aylık süreyi geçmektedir. Bahse konu tebligat evrakı, başsavcılıklar ve Adalet Bakanlığı aracı kılınmak suretiyle Belçika ülkesine gönderilmiş olsa idi, bu evrakın 1.5 aylık sürede dönmeyeceği muhakkaktı. Bu nedenle, yurtdışına gönderilecek olan tebligat ve istinabe evraklarında mümkün olduğunca doğrudanlığın sağlanması, kırtasiyeciğin önlenmesi gerekmektedir. 3.5. Soruşturma işlemlerinin eksik yapılması Kolluk tarafından suç mağduru veya şüphelisi olan yabancı ülke vatandaşı hakkında, soruşturma işlemlerine başlanıldığı sırada, bu kişinin üzerinde kimliğini ispat edecek kimlik belgesi, pasaport vs. bir belge bulunmadığı hallerde, kişinin beyanına dayalı kimlik ve adres bilgisi tespit edilmiş ise, muhakkak bu bilgilerin doğru olup olmadığı, yabancı şahsın vatandaşı olduğu ülke temsilciliğinden veya sınır kapılarından sorulmak suretiyle teyit edilmelidir. Çünkü suç şüphelisi olan bir kişinin yalan beyanda bulunması sıkça karşılaşılan bir sorundur. Bodrum … Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Đran vatandaşı olan şüpheliler DC ve AF hakkında “yalan beyanda bulunmak” suçundan işlem yapıldığı sırada kolluk tarafından yeterli şekilde ikamet bilgileri alınmamıştır. DC’ye ait 07/09/2009 tarihli ifade tutanağında, adres bilgisi olarak Ahen Caddesi, no. 66 Tebriz/Đran yazıldığı, AF’ye ait ifade tutanağında ise adres olarak “Sofun Kasabası Tebriz/Đran” yazıldığı görülmüştür. Beyana dayalı kimlik ve adres tespiti yapılması nedeni ile şüphelilerin gerçek kimlik ve adres 154 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) bilgilerine ulaşılması mümkün olmamaktadır. Kabahatler Kanununun 40 ıncı(11) maddesi ile kişiler, görevli memur tarafından sorulması halinde, kimliği ve adresi hakkında doğru beyanda bulunması zorunlu kılınmakta, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında idari para cezası öngörülmekte, açıklamakta bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması nedeni ile kimliği belirlenemeyen kişilerin gözaltına alınacağı ve gerekirse de tutuklanabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu madde ile kamu görevlilerine, yaptıkları işlemlerin tarafı olan kişilerin kimlik ve adres bilgilerinin açık ve doğru bir şekilde tespit edilmesi noktasında yetki verilmiştir. Bu nedenle, soruşturma ve yargılama aşamasında sıkıntı yaşanmaması için kimlik ve adres tespitinin önemi hususunda kolluk görevlilerinin bilgilendirilmesi, yapılacak olan seminerlerde bu hususlara da yer verilmesi gerekmektedir. 3.6. Adli yardımlaşma evraklarındaki her türlü eksikliğin iade gerekçesi yapılması Savcılık veya mahkemeler tarafından hazırlanan yurtdışı tebligat ve istinabe evrakları, Adalet Bakanlığı tarafından iade edilmeden önce, iade gerekçesinde belirtilen nedenlerin, sonradan tamamlanması mümkün ise veya eksiklik ilgili mahkemeye gönderilmeksizin, Bakanlık tarafından da giderilebilecek bir hususa müteallik ise, bu evrak iade edilmeksizin eksiklik tamamlanmak suretiyle ya da sonradan ikmal edilmek şartıyla gereği yerine getirilmelidir. Bu bağlamda, Bodrum .. Asliye Hukuk Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında masrafın 2 TL eksik yatırıldığı, Bodrum … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ise, masrafın 3 TL eksik yatırılması iade sebepleri arasında yer almıştır. Bu gibi durumlarda istinabe evrakı iade edilmeyerek, masraf farkı daha sonra ilgilisinden tahsil edilmek şartıyla istinabe evrakının gereği yerine getirilebilir. Benzer şekilde bir (11) 5326 sayılı Kabahatler Kanununun, Kimliği Bildirmeme başlıklı 40 ıncı maddesine göre; (1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir. (2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. (3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir. 155 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine başka mahkeme dosyasında ise, istinabe evrakının ekinde olduğu belirtilen sanığa ait pasaport fotokopisinin olmaması nedeni ile evrak iade edilmiştir. Đade edilen bu evrak, ilgili mahkeme tarafından pasaport fotokopisi eklenmek suretiyle tekrar Adalet Bakanlığına gönderilmesi gerektiği halde, sehven tercüme yaptırılmak üzere Ankara nöbetçi sulh ceza mahkemesine gönderilmiştir. Halbuki evrak, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından pasaport fotokopisinin eksik olduğu tespit edildikten sonra iade edilmek yerine, ilgili mahkeme ile irtibata geçilerek eğer onaysız pasaport fotokopi yeterli ise, bu belge faks yolu ile mahkeme tarafından gönderilebilirdi. Pasaport fotokopisinin onaylı olarak gönderilmesi gerekiyor ise, posta kanalı ile bu evrak 3-5 gün içinde Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğüne ulaştırılabilirdi. Hukuk mahkemelerinde yurtdışı tebligat veya istinabe evrakları, ilgilisi tarafından gerekli olan masraf maliyeye yatırıldıktan sonra işlem yapılmakta, bu gibi durumlarda mahkeme tarafından ilgili kişiye miktar belirtilmek suretiyle, paranın maliyeye yatırılması ve dekontun dosyaya ibraz edilmesi istenmektedir. Yatırılan miktarın eksik olması halinde, evraklar Bakanlık tarafından iade edilmekte, istinabe evrakı iade edildiği için yeniden istinabe yoluna gidilebilmesi için ilgili kişinin masraf farkını yatırması yeterli olmamakta, yeniden tebligat veya istinabe masrafını maliyeye yatırması gerekmektedir. Bu şekildeki uygulama, tebligat veya istinabe talebinde bulunan davacı taraf için, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir nedenle, birkaç defa masraf ödemek zorunda bırakmakta ve mağduriyete yol açmaktadır. Açıklanan nedenlerle, eksik masraf yatırılmasının önüne geçmek için, her yıl yayınlanan ve ülkelere göre tebligat ve istinabe masrafını gösterir tebliğin bir suretinin de maliyeye gönderilmesi halinde, tahsilat yapan maliye görevlisi tarafından bu hususun kontrol edilmesi sağlanmış ve hata yapılma ihtimali azaltılmış olacaktır. 3.7. Đç hukuk kuralları ile uluslararası hukuk kuralları arasındaki farklılık Bodrum … Sulh Ceza Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında, sanık savunmasının alınması için Rusya Federasyonuna istinabe talebinde bulunulduğu, Rusya Federasyonu kendi mevzuatına uygun olmadığı gerekçesi ile bu şekilde bir talebi yerine getiremeyeceğini belirterek, sanık savunması alınması talebini içerir Bodrum Sulh Ceza Mahkemesinin evraklarını bila ikmal iade etmiştir. Bu aşamada mahkeme tarafından tekrar istinabe evrakı hazırlanarak sanığın savunmasının alınması şeklindeki bir talebin Rusya Federasyonu tarafından yerine getirilmeyeceği açıktır. Türk 156 Kemal ŞĐMŞEK Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) mevzuatı yönünden ise, görülmekte olan bir ceza davasında sanığın ifadesinin alınması esaslı bir unsur olarak öngörülmüştür. CMK’nin 193 vd maddelerinde de belirtildiği üzere, yasada belirtilen haller dışında sanık olmadan duruşma yapılamaz ve çağrı üzerine gelmeyen sanık içinde zorla getirme kararı çıkartılabilir. Ancak dosyada bulunan delillere göre, sanık hakkında mahkumiyet kararı dışında beraat, düşme vs. bir karar verilecek ise, sanığın savunması alınmamış olsa dahi yokluğunda dava bitirilebilecektir. Ancak sanık hakkında ceza hükmü verilecek ise muhakkak savunmasının alınması gerekmektedir. Savunmanın alınmaması veya sanığa yeterli şekilde savunma hakkı verilmemiş olması, CMK 288 vd. maddeleri ve Yargıtay’ın muhtelif kararlarında da belirtildiği üzere, hukuka aykırılık teşkil etmektedir.(12) Ceza hukuku açısından savunma hakkı o kadar önemlidir ki, değil sanığın savunmasının alınmaması, hükme esas alınan hususlarda sanığın savunmasının sınırlanması dahi, hukuka kesin aykırılık olarak değerlendirilir.(13) Bu şekildeki bir karar temyiz edilebilir bir karardır. Sanığa savunma hakkı verilmeden, sanık hakkında cezaya hükmedilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise CMK’nin 309/b maddesi uyarınca, bu karar karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, Rusya Federasyonu’nda olduğu gibi, kendi mevzuatı yönünden sanık savunması alınması şeklindeki istinabe taleplerini kabul etmeyen ülkeler tespit edilerek, bu ülkeler ile sorunu çözmek amacıyla ya ikili anlaşmalar yapılmalı ya da CMK 193 üncü maddeye, “yabancı sanığın savunmasının alınması, vatandaşı olduğu devlet mevzuatı yönünden mümkün olmaz ise, bu kişilerin soruşturma aşamasında alınan beyanları yargılama aşamasında okunmakla yetinilir.”, şeklinde bir ibare eklenmek suretiyle bu sorunun aşılması mümkündür. 3.8. Yasa değişiklikleri Yurt dışı istinabe işlemleri nedeni ile yargılama sürecinde yaşanan gecikmeler bazı durumlarda uygulayıcıların elinde olmayan sebeplerden de kaynaklanabilir. Örneğin kasten yaralama suçundan sanık Đngiliz vatandaşı olan OG hakkında, sanığın savunması alınması için hazırlanan istinabe evrakları, sanığın savunması alınarak ikmalen gönderildiği bir aşamada fakat mahkemesince karar verilmeden önce, TCK’nin ilgili maddesinde meydana (12) YCGK’nin 15/03/2005-9-20/27 sayılı kararı. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/04/2005 T., 2005/958-1758 sayılı kararı. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 12/07/2004 T., 2004/1532-2781 sayılı kararı. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10/12/2003 T., 2003/2131-2224 sayılı kararı. Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/07/2005 T., 2005/3920-8753 sayılı kararı. (13) Bıçak; (2010) age., s. 639. 157 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine gelecek bir değişiklik halinde, CMK’nin 226/1 inci maddesinin, “sanık, suçun hukuki niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir halde bulundurulmadıkça, iddianame kanuni unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkum edilemez.” hükmü nazara alındığında, sanığın ek savunması alınmadan karar verilmesi mümkün değildir.(14) Bu durumda mahkeme tarafından yeniden istinabe evrakları hazırlanarak, aynı işlemler tekrar edilecektir. Bu durum ise emek ve mesai kaybının yanında, zamanaşımı yakın olan dosyalarda, dosyanın zamanaşımına uğramasına neden olacaktır. Bu nedenle, sanığın lehine yapılan kanun değişikliklerinde, eğer sanığın ifadesinin alınmasında güçlük varsa ve dosyanın zamanaşımına uğraması söz konusu ise, sanığın ek savunması alınmadan karar verilebileceği şeklinde, CMK’nin 226 ncı maddesine bir ekleme yapılabilir. Hâkim ve savcılar ile yapılan mülakatlarda da benzer hususlar dile getirilmiştir. Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle, yabancıların tarafı olduğu suçlar yönünden, yurtdışı tebligat ve istinabe evraklarının daha kısa sürede ikmal edilmesi amacı ile, bu işlemlerin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak bir birim vasıtası ile tek elden yürütülmesinde büyük fayda olacaktır. Đşleyiş olarak da, mahkemeler yurtdışı tebligat ve istinabe taleplerini Türkçe olarak bu birime gönderecek, bu birim tarafından evraklar gideceği ülkeye göre, oluşturulacak olan alt birimlere dağıtılarak, bu birimlerde görev yapan kişiler tarafından ilgili ülkenin diline tercüme edildikten sonra gönderilecek, aynı şekilde evrakların gereği ilgili yabancı ülke tarafından yerine getirildikten sonra da, evraklar bu hali ile mahkemesine gönderilmeyerek, tercümesi tamamlandıktan sonra gönderilecektir. Đşlemlerin yukarıda belirtilen şekilde yürütülebilmesi içinde, bu birimlerde yeteri sayıda ulusal ve Uluslararası hukuk konusunda donanıma sahip hukukçular ile teknik eleman ve tercümanın istihdam edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak bir uygulamanın masraflı olacağı düşünülebilir ise de, incelenen mahkeme dosyalarında da görülüğü üzere, mahkemeler tarafından hazırlanan tebligat veya istinabe evrakları ilk olarak tercüme için gönderilmekte, bazı durumlarda tercüme evraklarındaki usulü eksiklik nedeni ile ikinci kez talimat yazılmakta, yabancı ülkeden gelen ara karar mahiyetindeki evraklar dahi tercüme için Ankara, Đstanbul veya Đzmir (14) Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 16/02/2004 tarih ve E.2003/3819, K.2004/299 sayılı kararı. 158 Vehbi Kadri KAMER Adalet Dergisi, Yıl:2013, Sayı:45, (s.145/160) nöbetçi mahkemelerine gönderilmektedir. Bir dosya için birçok defa bu işlem tekrar edilmektedir. Hal böyle olunca, posta masrafı, harcanan emek, tercümana ödenen bilirkişi ücreti bir arada değerlendirildiğinde, mahkemeler tarafından hazırlanan tebligat ve istinabe evraklarının da, bazı dosyalar yönünden büyük zaman kaybı ve masrafa yol açtığı açıkça görülmektedir. Yurtdışı tebligat ve istinabe işlemlerinin tek merkezden, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılması mümkün görülmez ise, istinabe işlemlerinin daha hızlı gerçekleşmesi ve kırtasiyeciliğin önlenmesi adına, mahkemeler tarafından hazırlanan istinabe evrakları, başsavcılıklar aracığı ile değil, doğrudan mahkemeler tarafından Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğüne iletilmelidir. Yurtdışından gelen tebligat ve istinabe evrakları, doğrudan mahkemeye gönderilmeyerek, tercümesi yaptırıldıktan sonra ilgili mahkemesine gönderilmelidir. Her ne kadar Cumhuriyet savcılığı ve mahkemeler tarafından yerine getirilen yargı faaliyetinin, eksiksiz olarak ve mevcut düzenlemeler çerçevesinde gecikmeksizin yerine getirilmesi gerekmekle birlikte, yargı mensuplarının üzerine düşen görevleri bihakkın yapabilmeleri için diğer bazı sorunlarında çözülmesi gerekmektedir. Örneğin yargı mensupları üzerinde yapılan bir anket çalışmasına göre, yargı mensuplarının iş yeri çalışma koşullarının (fiziksel imkanlar) yetersiz olduğu, iş yükünün fazla olduğu, sağlık sorunlarının bulunduğu vb. nedenlerle hâkim ve savcıların mesleklerini gerektiği gibi icra edemedikleri anlaşılmıştır. Bu anket çalışmasına göre ankete katılan hâkim ve savcıların %81,3’ü günlük 8 saatten fazla çalıştığını, %52,2’si haftada 40’tan fazla dosyaya baktığını, %76,9’u asli işleri dışında diğer idari işlerle uğraşmak zorunda kaldığını, %38,9’u tek başına bir odada çalışabildiğini, %40,1 yaptığı işin çok riskli olduğunu belirtmiştir.(15) Hâkim ve savcılarla yapılan mülakat ve yukarıda belirtilen anket sonuçları da nazara alındığında, sadece kanuni düzenlemeleri yapmakla adalet ve hukuk devletinin gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ulusal mevzuatın ve yerleşik uygulamaların gelişen çağa ve ortaya çıkan ihtiyaçlara göre güncellenmesinin yanında, yargı mensuplarının zamanında ve doğru karar verebilmeleri için çalışma koşulları düzeltilerek, yapılacak olan çalışmaların bir bütün halinde yapılması gerekir. (15) Yargıçlar ve Savcılar Birliği, (Ekim 2010), Yargıda Çalışma Koşulları Anket Raporu, Ankara, s., 6 vd. 159 Uluslararası Adli Yardımlaşma Konusunda Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine KAYNAKÇA •Arslantaş, Mete; (2010) Milletlerarası Özel Hukukta Đstinabe, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, •Bıçak, Vahit; (2010), Suç Muhakemesi Hukuku, Ankara, Seçkin Yayınevi •Boşça, Süleyman; (2008) Medeni Usul Hukukunda Đstinabe, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara. •Ruhi, Ahmet Cemal; (2005), Yurtdışı Tebligat ve Đstinabe Đşlemlerinde Masraf Gerektiren Durumlar AÜEHFD, C. IX, S. 3-4, s.422, hukuk.erzincan.edu.tr/dergi/ makale/2005_IX_2.15.pdf •Yargıçlar ve Savcılar Birliği, (Ekim 2010), Yargıda Çalışma Koşulları Anket Raporu, Ankara, s., 6 vd. 160