Uluda¤ Kebapç›s›

Transkript

Uluda¤ Kebapç›s›
İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER
Üç ayda bir yay›mlan›r.
Y›l:2 Say› 2
Ocak-fiubat-Mart 2007
ISSN:1307-0800
Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na
‹mtiyaz Sahibi
Cesim YOLUDO⁄RU
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Burak ULUDA⁄
Yay›na Haz›rlayan ve
Yay›n Koordinatörü
Recep Peker TANITKAN
[email protected]
Sizlere bu ikinci sayımızda tekrar merhaba demekten çok mutluyuz. İlk sayımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan dolayı
çok teşekkür ederiz. Sizlerden gelen olumlu tepkiler bizi çok
mutlu etti. Bizde her yeni çıkan sayımızın bir öncekinden daha
iyi olacağı inancıyla bu ikinci sayımızla tekrar karşınızdayız.
Her konuda olduğu gibi bu konudada sizlerin görüş ve önerilerinizin bizim için ne kadar önemli olduğunu söylemiştik. Bu
sebepten dolayı ikinci sayımızı sizlerden gelen öneriler doğrultusunda hazırlamaya çalıştık. Bu nedenle geçen sayımızın en
beğenilen bölümü olan Uludağ için sizlerin görüşlerinizin yer aldığı
bölüm çok ilgi çekti. Bizde bundan yola çıkarak bu bölümümüzü
Editör
Zeynep TANITKAN
Aysun DO⁄AN
genişletmeye karar verdik. 50. Yılımızı doldurduğumuz 2006 yılına
Foto¤raflar
Recep Peker TANITKAN
Türkiye’nin dört bir yerinden ve yurt dışından gelen misafirlerim-
Reklam Sorumlusu
Lütfü HAT‹PO⁄LU
Sayfa Tasar›m›
Özlem TÜRKMEN
Renk Ayr›m›
Harun EFE
Kapak Tasar›m›
Berrin NACAR
Adres:
Uluda¤ Kebapç›s›
Denizciler Caddesi No: 54
06240 Ulus - ANKARA
Tel: (0312) 309 04 00 (4 hat)
Fax: (0312) 312 18 19
www.uludagkebap.com.tr
Tasar›m-Bask›
kadar arşivimizde 80 den fazla görüş defteri birikmiş bu defterlerde
izin görüşleri yer alıyor. Bu sayımızda ise Türkiye’nin en önde
gelen her biri birbirinden değerli siyasetçilerimizin bizim için
yazdığı görüşlere yer verdik. Ve ikinci sayımızdan itibaren bizi
yıllardır yalnız bırakmayan eski uludağ dostlarının bizleri ziyaretleri sırasında görüşlerini alıp onları sizlerle paylaşacağız. Bu
sayımızda bizlerle samimi ve güzel duygularını paylaşan sayın
Dr. Ayşe Sezer GÖKHAN, Sabri TANDOĞAN, Ayşe ÖZKIN
ve Osman Zeki ÖZYAR’a çok teşekkür ederiz.
Son olarak herkesin yeni yılınızı en içten dileklerimizle kutlar
2007 yılının hepinize sağlık mutluluk ve barış getirmesini dileriz.
Saygılarımızla,
ULUDAĞ Ailesi
www.rekmay.com.tr
Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara,
yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu
yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n
izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.
‹Ç‹NDEK‹LER
08
10
12
14
16
18
20
22
24
26
28
30
38
40
44
46
48
50
54
58
60
62
64
66
68
71
Lezzet Duraklar›
ULUDA⁄
Uluda¤’›n
ARMADA fiUBES‹
Armada fiubesinin
ULUDA⁄ EK‹B‹
Hiçbir Yerde Bulamayaca¤›n›z Tat
ULUDA⁄ KÖFTE
Bir Renk fiöleni
ULUDA⁄ SALATA
Nar Gibi K›zarm›fl
KÜNEFE
K›fl Aylar›n›n Vazgeçilmezi
AYVA TATLISI
Yurdun Dört Bir Yan›ndan Gelen
ÖZEL ETLER
Beypazar›’n›n Tarih Kokan
KONAKLARI ve SOKAKLARI
Lezzetli Tatlar
BEYPAZARI YEMEKLER‹
Kaz Da¤lar›’ndan Gelen Lezzet
EZ‹NE PEYN‹R‹
Tüm Yollar
ROMA’YA ÇIKAR
Sonsuzluktan Bir Parça
PIRLANTA
‹lham Perisi Ada
TAH‹T‹
Denizcilerin Sad›k Dostu
PAPA⁄AN
Bir Tabiat Harikas›
MEKE GÖLÜ ve KRATER‹
Çengelhan
RAHM‹ M. KOÇ MÜZES‹
Kuzeyin Efendileri
KUTUP AYILARI
Beyaz Rüya
KAYAK
Meflhur Antik Kent
S‹DE
Hangi Hastal›¤a Hangi Bitki?
SA⁄LIK
Bolluk ve Bereket Sembolü
NAR
Zay›flamaya Do¤al Yaklafl›m
P‹LATES
Sa¤l›k ‹çin
AfiILAR
Türk Siyasetçileri
ULUDA⁄ ‹Ç‹N NELER YAZDILAR
Onlar Uluda¤’› Yaln›z B›rakmad›lar
GÖRÜfiLER
30
46
24
20
58
10
16
50
64
44
54
48
40
60
38
62
ULUDA⁄’›n Lezzet Duraklar›
Uluda¤ Kebapç›s›-Ulus
1956 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde dört
masal› küçük bir lokanta olarak hizmet
vermeye bafllayan ULUDA⁄ KEBAPÇISI
kaliteye ve lezzete ad›n› vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini sürdürmüfltür. Bu geliflim 2 katl› 250 kiflilik lokantas›na geçifline sebep olmufltur. 40. hizmet
y›l›na girerken de müflterilerinden ald›¤›
güvenle Denizciler Caddesi’ndeki yeni ve
modern binas›na tafl›nm›flt›r.
Uluda¤ Et Lokantas›
Çayyolu
Yeni asr›n ilk senesinde 2001 y›l›nda Çayyolu Bangabandhu Caddesi’nde hizmete girmifltir. 400 kiflilik salonu ve 450 kiflilik bahçesi
aç›k ve kapal› çocuk oyun alanlar›yla baflkentimizin flehir merkezi
d›fl›nda yaflayan de¤erli müflterilerine de Uluda¤ kalitesini sunmaktad›r. Çayyolu Uluda¤ Et Lokantas› Uluda¤ Kebab’›n yan›s›ra ifltah›n›z› kabartacak di¤er et çeflitleri,
birbirinden lezzetli meze, zeytinya¤l›, ara s›cak ve tatl› çeflitlerini
de bulabilece¤iniz menüsü ile hizmetinizdedir.
Bangabandhu Bulvar› No: 99 Çayyolu / ANKARA • Tel: (312) 240 44 88-89 • Fax: (312) 240 97 00
Denizciler Cad. No: 54
Ulus / ANKARA
Tel: (312) 309 04 00 (pbx)
Fax: (312) 312 18 19
Uluda¤ Kebapç›s›-Armada
Gün boyu al›fl-verifl öncesi ve sonras› rahat
ve kaliteli bir restoranda yemek arzu eden
müflterilerine hizmet vermek amac›yla
2002 y›l›nda 350 kiflilik salonuyla sektöründe lezzete ve kaliteye ad›n› veren Uluda¤ hizmetini Armada Al›flverifl ve ‹fl Merkeziyle tan›flt›rm›flt›r.
Uluda¤ Et Lokantas›
Florya
800 kiflilik yemek salonu, 1200 kiflilik
yeflillikler aras›nda deniz manzaral› bahçesi, kapal› ve aç›k oyun parklar›, 400
kiflilik kafeteryas› ve genifl otopark› ile
hizmet vermektedir. Ayr›ca özel toplant›
ve yemekleriniz için tüm teknik ekipmanlarla donat›lm›fl projeksiyon ve slayt
gösterilerinizi sunabilece¤iniz salonu ve
buna ba¤l› teras› ile mavinin ve yeflilin
kucaklaflt›¤› do¤al güzelliklerin lezzetle
birleflti¤i ULUDA⁄ ET LOKANTASI kaliteyi ve hizmeti FLORYA' da sunuyor.
‹stanbul Cad. No: 12
Florya / ‹STANBUL
Tel: (212) 624 95 90
Fax: (212) 579 86 24
08
Armada ‹fl Merkezi 6/166
Sö¤ütözü / ANKARA
Tel: (312) 219 12 40 (pbx)
Fax: (312) 219 12 44
Uluda¤ Et Lokantas›
Küçükyal›
2003 y›l›nda hizmet vermeye
bafllayan 300 kiflilik iki ayr› salonu, adalar manzaral› 130 kiflilik teras› ve 120 kiflilik bahçesi
ile kapal› çocuk oyun odas›yla
aran›lan lezzeti ve kaliteyi KÜÇÜKYALI ULUDA⁄ ET LOKANTASI Anadolu yakas›nda
da sunuyor.
Sahil Yolu No: 90
Küçükyal› / ‹STANBUL
Tel: (216) 417 17 00
(216) 417 67 25
Fax: (216) 417 68 12
ULUDA⁄
Armada fiubesi
U
luda¤ Kebapç›s› 2007 y›l›na girerken
yar›m as›r› geride b›rakt›.1956 y›l›nda
Ankara Ulus'ta 4-5 masa ile kurulan
Uluda¤ bugün, Denizciler Merkez fiubesi, Çayyolu fiubesi, Armada fiubesi, ‹stanbul'daki Florya ve Küçükyal› flubeleriyle müflterilerine kendine has Uluda¤ Kebab› ve özel tatlar›n› sunmaya devam ediyor.
Uluda¤ Kebapç›s› y›llar içinde geliflerek Uluda¤
markas› ile Türkiye'de ilk tescilli restoran olma
özelli¤ini kazand›.
“Lezzet Beldesi” Uluda¤ Dergisi'nin ikinci say›s›nda siz Uluda¤ müflterilerine Armada Al›flverifl ve ‹fl Merkezi'nde 2002 y›l›nda aç›lan Uluda¤ Kebapç›s›'n›n Armada fiubesi'ni tan›taca¤›z.
‹lk dükkan› koskoca yar›m as›r› geride b›rak›rken Uluda¤'›n Armada flubesi de 2007 y›l›nda
5 inci y›l›n› geride b›rak›yor.
Uluda¤ Armada fiubesi, 350 kiflilik salonu ve
Panaromik Ankara manzaras› ile Armada Al›flverifl merkezinde tek ve en büyük restoran›d›r.
D›flar›dan kendine ait girifl kap›s› ve asansörü
bulunan “Uluda¤ Kebapç›s›” al›flverifl merkezinin 2. kat›ndad›r.
Gün boyu al›flverifl öncesi ve sonras› dinlenip
rahat ve kaliteli bir ortamda yemek yemek isteyen müflterilerine hizmet veren Uluda¤ Kebapç›s›, meflhur Uluda¤ Kebab›, kaymakl› ekmek kaday›f›, künefesi, tel kaday›f›, sütlü tatl›lar› ile lezzetli ve dayan›lmaz tatlar sunuyor.
K›fl aylar›nda ise, özel kabab›n yan›nda kabak
ve ayva tatl›lar› bulabilirsiniz. Atefl üzerinde
kum oca¤›nda kaynayan Türk kahvesi de büyük bir zevkle yedi¤iniz yeme¤inizin son noktas› oluyor.
Ankara'n›n en büyük al›flverifl merkezi olan
Armada'n›n düzenledi¤i 2004 y›l›n›n ma¤azas› yar›flmas›nda yiyecek ve e¤lence kategorisinde y›l›n ma¤azas› seçilen Uluda¤ Kebapç›s› malzeme kalitesine gösterdi¤i ilginin bir
benzerini de salonunda uyguluyor. 350 kiflilik salonunda modern dekarasyonu ile al›flverifl günlerinizde panaromik Ankara manzaral› Uluda¤ lezzetli mola olana¤› sunuyor.
Uluda¤ kebapç›s›n›n tüm salonlar›nda her
gün sabah saat 11'de flefin toplant›s› yap›l›yor saat 11:30 dan itibaren kap›lar müflterilere aç›l›yor. O
11
Armada fiubesinin
ULUDA⁄ EK‹B‹
Hiçbir Yerde Bulamayaca¤›n›z Tat
ULUDA⁄
KÖFTE
Uluda¤'›n ad›n› verdi¤i kendine özgü formülüyle
haz›rlanan baflka hiçbir yerde tadamayaca¤›n›z meflhur
köftesi. A¤›zda eriyen yumuflac›k köfteler, sinirlerinden
tamamen ar›nd›r›lan süt kuzu ve dana etlerinin belirli
bir oranda kar›flt›r›lmas›yla özel olarak haz›rlan›yor.
15
Bir Renk fiöleni
ULUDA⁄ SALATA
Y›llar önce Uluda¤’›n müflterilerine aysberkten
yapt›¤› salatay› sundu. Havuç, k›rm›z› lahana,
ç›t›r ç›t›r aysberkler, roka, m›s›r, turflu, domates
ve salatal›ktan oluflan Uluda¤ Salata adeta göz
zevkinize de hitap eden bir renk flöleni.
16
Nar Gibi K›zarm›fl
KÜNEFE
Uluda¤'da künefe yemek bir ayr›cal›kt›r. Birer porsiyonluk
özel kaplara haz›rlanan peynirli künefe sipariflle birlikte
piflirilmeye bafllan›r. Nar gibi k›zard›ktan sonra üzerine
flerbeti dökülür ve s›cak s›cak servis edilir. ‹ste¤e göre,
üstüne f›st›k ve süt kayma¤› ilave edilir.
K›fl Aylar›n›n Vazgeçilmezi
AYVA TATLISI
K›fl mevsiminin en çok sevilen ve vazgeçilmez
tatl›lar›ndan biri flüphesiz ayva tatl›s›d›r. Uluda¤'›n
ayva tatl›s› hafif ve lezzetli olup özel Afyon kayma¤›
ile servis edilmektedir.
20
21
Yurdun Dört Bir Yan›ndan Gelen
ÖZEL ETLER
1956 y›l›nda kuruldu¤undan beri et konusunda taviz
vermeyen Uluda¤ Kebapç›s›, etlerini mevsimine göre
Türkiye'nin çeflitli bölgelerinden özel tesislerden
getirtmektedir. A¤›rl›kl› olarak Trakya bölgesinden,
Bal›kesir'den özel olarak seçilen etler frigo araçlar› ile
getirilmektedir. Uluda¤ Kebapç›s›'n›n Ankara
Denizciler Caddesi'ndeki merkez flubemizin
imalathanesine yurdun dört bir yan›ndan getirilen özel
etler kendi kasap ve ustalar› taraf›ndan ifllenmektedir.
Merkezde ifllenen bu etler her sabah özel so¤uk hava
depolu araçlarla di¤er flubelere da¤›t›lmaktad›r.
Beypazar›’n›n Tarih Kokan
KONAKLARI VE
SOKAKLARI
Tarihi “‹pek Yolu” üzerinde, binlerce y›ll›k geçmifle sahip olan Beypazar›
Türkiye'nin kültürel zenginlikler ve do¤al güzelliklerle dolu yerleflim
merkezlerindendir. Beypazar›'n› dünyada efli benzeri görülmedik bir aç›k hava
müzesi haline getirmek amac›yla bafllat›lan BEYAP Projesi kapsam›nda Beypazar›
de¤iflim yolunda epey yol kat etti. 3500 konaktan 500'ünün restorasyonunu
tamamlad›. Projenin hayata geçirilmesinde çeflitli kurum ve kurulufllar›n büyük
deste¤ini ald›. Böylelikle restorasyon çal›flmalar› için gerekli bütçenin tamam›na
yak›n› sponsorlar taraf›ndan sa¤land›. fiu an Beypazar›'nda asl›na uygun olarak
restore edilip tamamlanm›fl 30'un üstünde soka¤› bulunmaktad›r. Bu sokaklar
aras›nda bulunan apartmanlara da ahflap görünüm verilerek bütünlük sa¤lanm›flt›r.
Amac›m›z, bu çal›flman›n kalan 3000'e yak›n konak için de uygulanmas›d›r.
Konaklar›m›z, eski dokusuna kavuflturulurken gelenekler bozulmam›flt›r. Bunun en
güzel örne¤i, Beypazar›'nda halen ekmeklerin evlerin alt›nda bulunan f›r›nlarda
piflirilmesidir. Evlerin yenilenmesi , Beypazar›'ndaki turizm potansiyelinin
artmas›n› sa¤larken, Beypazar› halk›n›n da ekonomik olarak yüzünü güldürmüfltür.
BEYPAZARI GÜVEC‹
Yöresel mutfa¤›n en özel yemeklerinden olan Beypazar› Güveci;
özenle haz›rland›ktan sonra toprak kaplar içinde Tafl f›r›nlarda piflirilerek yine toprak kaplarda servis edilir. Etli pilavl› güveç; saray
mutfa¤› tarz›ndaki Beypazar› sofralar›n›n incisidir. Bu göveçin sebzelisi de yap›l›r. Parça Kuzu Etli
ve Pilavl› Güveç, Kuflbafl› Dana Etli ve Pilavl› Güveç, Tavuk Etli ve
Pilavl› Güveç son olarak Sebzeli
Güveç olmak üzere farkl› lezzetlerde Beypazar› Güveç çeflitleri de
bulunmaktad›r.
Beypazar› Yemekleri
KAPAMA
Kapama ülkemizin her yerinde oldu¤u gibi
Beypazar›’n›n da çok özel say›lan yemeklerinden biridir Geçmiflte kemikli parça etten yap›lan yemek günümüzde ekonomik
ve sa¤l›k nedeniyle kuflbafl› etle pifliriliyor.
Küçük delikli bir testi içinde piflen kapaman›n lezzetine doyum olmaz.
BEYPAZARI DOLMASI
Beypazar› tak›m yemeklerinin orta dire¤i
olan Beypazar› Dolmas›’n›n eflsiz lezzetinin
s›rr›, Beypazar›’n›n taze asma yapraklar›yla sar›lan özel dolma içi ve Beypazar›l› han›mlar›n hünerli ellerinde gizlidir.
26
80 KATLI BEYPAZARI
BAKLAVASI
Yöre sofras›n›n bafl tac› Beypazar›
Baklavas›’n›n en önemli özelli¤i
80 kat ince yufkadan yap›lmas›na
ra¤men kal›nl›¤›n›n yaln›zca 5-6
cm. olmas›d›r. Her befl yufkadan
sonra araya konan ceviz içiyle birlikte 4 saat piflirilen ev baklavalar›, damaklarda b›rakt›¤› unutulmaz tad›yla meflhurdur. O
27
Kaz Da¤lar›’ndan Gelen Lezzet
EZ‹NE PEYN‹R‹
Çanakkale’nin Ezine, Bayramiç ve Ayvac›k ilçelerinde yetiflen koyun, keçi ve inek sütlerinin mevsimine göre belirli oranlarda kar›flt›r›lmas›yla elde edilen Ezine Peyniri,
lezzetini Kaz Da¤lar›’ndan gelen temiz su kaynaklar›na
ve bölgenin s›ra d›fl› bitki örtüsüne borçlu. Bol ya¤›fl alan
Kaz Da¤lar›, zengin bir bitki örtüsü ve bol oksijene sahip
oldu¤u için, burada yetiflen koyun, inek ve keçilerin sütleri, çok sa¤l›kl› ve farkl› bir aromaya sahip oluyor. Ezine Peyniri yap›m›nda kullan›lan süt, bölgede yetifltirilen
Tahirova, Sak›z, Da¤l›ç - Sak›z ›rk› koyunlardan Holstein
türü kültür ineklerinden ve karakeçi adl› keçi ›rk›ndan
sa¤lan›yor.
Görüntüsü, tad›, kokusu
fark yarat›yor…
Ezine Peyniri, beyaza dönük, aç›k sar› renkte, orta sertlikte ve k›r›lgan olmayan yap›s›yla görünüflte di¤er peynirlere benzese de, Az say›da ve küçük çapl› gözenekleri,
onu di¤er peynirlerden ay›r›yor. Ezine Peyniri’nin as›l
ay›rt edici özelli¤i ise tad› ve aromas›nda gizli. Sütün bilefliminden kaynaklanan kremams› tat ve aromaya uygulanan ›s›l ifllemlerden kaynaklanan piflmifl süt tat ve aromas›na sahip. Üretimde kullan›lan üç farkl› süt türünün
tat ve aroma özellikleri de ürüne tafl›narak, tat ve aromay› etkiliyor. Ayr›ca sütün bilefliminde bulunan protein
ya¤ ve süt flekerinin direkt etkisiyle temel tat özellikleri
olan tatl›ms› tuzlu ve ekfli tatlar olufluyor.
Ezine Peynir Festivali
Ezine Peyniri’nin tan›t›lmas› ve ilçe ekonomisinde pay›n›n artt›r›lmas› amac›yla her y›l ilçede temmuz ay› içinde Ezine Peynir Festivali düzenleniyor. Festivale, yöresel
ve ulusal sanatç›lar›n yan› s›ra, resmi ve sivil kurulufllar
da kat›larak destek veriyor.
28
29
Tüm Yollar
ROMA'ya ç›kar
Julius Cesar'›n bafl flehri baflka bir deyiflle tüm zamanlar›n en büyük
imparatorluklar›ndan birinin baflkenti, dondurma cenneti, afl›klar flehri gibi bir sürü
unvan› var Roma'n›n. Ancak flehri gidip görmeden neden bu kadar çok unvana sahip
oldu¤unu anlam›yorsunuz. Roma'ya gidipte görmeden dönmemeniz gereken 6 yer vard›r.
Bunlardan en önemlisi belki de Roma'n›n simgesi haline gelmifl olan Colosseum'dur.
M.S.100 y›llar›nda Flavium krallar› taraf›ndan Roma halk›na hediye olarak yap›lan
Colosseum en tepede oturan›n bile görmesi için 37.5 derece aç› ile e¤imlendirilmifl ve
tribünleri farkl› sosyal s›n›flar›n ayr› oturaca¤› flekilde düzenlenmifltir. Farkl› bir e¤lence
anlay›fl›na sahip Romal›lar o dönemlerde bulabildikleri hayvan ve insanlar› farkl›
sekilerde dövüfltürmüfller ve baz› hayvan türlerinin yok olmas›na sebep olmufllard›r. Peki
bu vahfli dövüfller sadece e¤lence için mi yap›l›yordu? Bir görüfle göre, getirilen çeflitli
hayvanlar ve dövüfl s›ras›nda ölen insanlar Roma ‹mparatorlu¤u'nun gücünün ve
büyüklü¤ünün göstergesi olarak kabul ediliyormufl.
YAZI: Ali Necmi TANITKAN
[email protected]
Tanr›lar Tap›na¤›
PANTHEON
R
oma'da görmeniz gereken bir di¤er yer
ise tanr›lar›n tap›na¤› Pantheon. Zaman›n›n en karmafl›k mimarisine sahip
yap› binan›n ön plan›ndaki yaz›daki bahsi geçen kifli Augustus'un yak›n arkadafl› mimar
Marcus Agrippa'd›r.
Bütün anlam›na gelen Pan ile tanr›lar anlam›na
gelen Theoi kelimelerinin birleflmesinden oluflan
Pantheon'un o zamanlar bilinen befl gezegene
adand›¤› söyleniyor.
32
Romulus ve Remus
Romay› kuran kardefller; Romulus ve Remus ölümlü olan Rhea
ve savafl tanr›s› Mars'›n ikiz çocuklar›d›r. Kardefller amcalar› taraf›ndan ormana terk edilirler. Ama büyüdüklerinde amcalar›n›
öldürmek için geri dönerler, öldürdüklerinde ise hangisinin daha güçlü oldu¤una karar veremedikleri için tanr›lardan bir iflaret vard›r umuduyla baz› hayvanlar›n ba¤›rsaklar›na bakarlar
çünkü eskiden tanr›lardan gelen gelen mesajlar›n orda yaz›ld›¤›na inan›l›rd›. Bu sonuç vermeyince kufllar› saymaya karar verirler. Romulus 12 Remus ise 6 tane sayar bunun üzerine
Romulus Remus'u öldürür ve ad›n› verdi¤i Roma'y› kurar. Ve
Romulus yar› tanr› gibi kabul edilir Roma'da..
Piazza
Navona
(Navona Meydan›)
R
oma'n›n en görkemli barok meydanlar›ndan birisi. Bir zamanlar
spor müsabakalar›n›n düzenlendi¤i
bir alan›n devam›na kurulmufl. Meydan bugünkü görünümünü 17. yüzy›lda alm›fl. Quattro Fiumi çeflmesi, dünyan›n en büyük 4
nehrini temsil eden tanr› figürleri ve büyük
bir dikilitafltan oluflan görkemli, bir o kadar
da gürültülü bir an›t.
Aflk
Çeflmesi
(Fontana di Trevi)
A
d›n› üç yolun birleflmesinden alan çeflme, Roma'n›n en ünlü Barok yap›s›. Nicola Salvi taraf›ndan
1762 y›l›nda tamamlanm›fl, 26m. yüksekli¤inde ve 20m. geniflli¤indeki çeflme, Roma'n›n en genifl ve
ünlü çeflmesi. Çeflmenin ana figürü deniz tanr›s› Neptün iki Triton heykeli ile çevrelenmifl.
Dilek tutmaya ne kadar inan›rs›n›z ya da inanmazs›n›z bilinmez ama, Roma' ya gelen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer Aflk Çeflmesi… Eh bofluna dememifller “Çeflmeye iki para at›l›r, iki ayr› dilek tutulur, biri Roma'ya yeniden gidebilmek için, di¤eri sevdi¤inize kavuflabilmek için”. Bir çok filme dekor olmufl önünde afl›klar›n öpüfltü¤ü, turistlerin para atmak için kuyruk oluflturdu¤u Aflk Çeflmesi önceleri sadece süs olsun diye yap›lm›flt› ama Frederico Fellini'nin La Dolce Vita filminden sonra turist çekmeye bafllam›fl ve büyük ilgi görmüfltür.
Çeflmenin bir sokak yak›n›nda ise Piazza di Spagna nam› di¤er ‹spanyol Merdiveni yer al›yor. 1721-1725 aras› Alessandro Specchi taraf›ndan tasarlanan ve ismini burada yer alan Vatikan ‹spanyol Büyükelçili¤inden
alan merdivenler genelde Japonlar olmak üzere tüm dünyadan gelen turistlerin ilgisini çeker. Merdivenlerin
karfl›s›ndaki caddeye do¤ru ilerledi¤inizde kendinizi birçok ünlü modac›n›n ma¤azalar›n›n bulundu¤u Via
Condotti'de buluyorsunuz. Burada ve yak›n›ndaki caddelerde Armani, Bvlgari, Louis Vuitton, Fendi, Chanel,
Versace, Dolce & Gabbana gibi birçok ma¤aza, al›flverifl tutkunlar› için tam bir cennet.
35
‹lginçtir ki, e¤er ‹talya için vize alam›yorsan›z ve Vatikan'› ziyaret etmek istiyorsan›z kardinal'den onay ald›ysan›z havaalan›ndan bir araba sizi al›yor ve direk Vatikan topraklar›na getiriyor. ‹fliniz bitti¤i
zamanda direk havaalan›na götürülüyorsunuz. Buradan anlafl›laca¤› gibi ne Romal›lar Vatikan'› ne de Vatikanl›lar Roma'y›
sever. O
Vatikan
H
erkes Vatikan'› ‹talya’n›n bir flehri
gibi görse de Vatikan asl›nda ba¤›ms›z bir devlet ve dünyada Latince konuflulan tek yerdir. Vatikan'da görmeniz
gereken belki en önemli yer büyük usta Michalengelo'nun tasarlay›p yaratt›¤› St. Pietro
Bazilikas›. Vatikan'›n giriflinde bulunan St.
Angelo Kalesi (Castel St. Angelo) eskiden Papal›k merkeziydi. Vatikan kurulduktan sonra
ünlü kiflilerin hapis yatt›¤› mekan haline geldi. fiehzade Cem'de bu kalenin konuklar› aras›ndad›r. Herhangi bir ola¤anüstü bir durumda Papan›n kaçmas› için Vatikan'a gizli koridorlar ile ba¤lant›l› oldu¤u söylenir.
36
Sonsuzluktan Bir Parça
P›rlanta
P
arma¤›n›za takt›¤›n›z p›rlanta'n›n gökyüzündeki y›ld›zlardan bile yafll› olabilece¤i akl›n›za geldi mi hic?
Ya da hiç düflündünüz mü neden
p›rlanta ölümsüz aflk› simgeler? Peki elmasla p›rlanta aras›ndaki fark›
biliyor musunuz? Dünyan›n en çok
arzu edilen tafl›yla ufak bir yolculu¤a ç›kmaya ne dersiniz?
Önce en temel bilgilerden bafllayal›m. P›rlantan›n ifllenmeden önceki
saf haline elmas deniyor. P›rlanta
ise 1919'da Marcel Tolkowsky taraf›ndan yarat›lan "Brillant" kesime
verilen isim. Bu kesimde ›fl›k tafl›n
içinde k›r›l›p ola¤anüstü bir atefl ve
parlakl›k vererek geri yans›yor. Yani birçoklar›n›n iddia ettigi gibi p›rlanta ve elmas farkl› tafllar de¤il.
Yunanl›lar elmasa tanr›lar›n gözyafllar› demifl. Romal›lara göre bu
de¤erli tafl y›ld›zlardan kopan parçalarm›fl. Hintliler elmasa hastal›k,
h›rs›zl›k ve kötülükleri uzakta tutan flans t›ls›mlar› olarak bakm›fl
as›rlarca.
‹flte elmas›n etraf›nda dönen bu tarz
efsaneler onu çok istenen bir tafl haline getirmifl. Eski krallar savafllarda
elmas takm›fllar; kraliçeler ve cariyeler güç ve ihtiras›n simgesi olarak
elmasa sahip olmak istemifller her
daim. Daha da önemlisi y›ld›zlardan
eski yok edilemez elmas, yüzy›llarca
aflk› simgelemek için kullan›lm›fl.
Gözleri aflkla ba¤lanm›fl erkekler
as›rlarca aflk ve ba¤›ml›l›¤›n simgesi
olarak p›rlanta yüzük arma¤an etmifl sevdikleri kad›nlara.
Peki ama neden bu kadar pahal› kad›nlar›n vazgeçilmezi p›rlanta?
‹ste bu noktada biraz istatistiksel
bilgiye ihtiyaç duyuyoruz. Bir karat
p›rlanta için 250 ton kaya, kum ve
çak›l›n ç›kar›lmas› gerekiyor. Dünyadaki y›ll›k üretim 100 milyon karata eflit ki bunun sadece yüzde
50'si mücevher kalitesinde.
Bir karatl›k p›rlantan›n ilk anda pahal› gelmesinin nedenini flimdi daha iyi anlafl›l›yordur herhalde.
P›rlantan›n de¤eri “4 C” kural› ile
belirleniyor yani carat, color, cut
and clarity. Bunlar ifllenmifl elmaslar›n de¤erinin hesaplanmas›nda kullan›lan parametrelerin
uluslararas› ifadesi. Cut kesim,
clarity temizlik, carat krat a¤›rl›¤›
ve color renk demek bu arada en
beyaz renk "d" ile ifade ediliyor.
Hayal gücü, sab›r ve beceri
‹lk elmas madencili¤i Hindistan'da 2800 y›ldan daha uzun bir
süre önce bafllam›fl. Günümüzde
birçok modern yöntem kullan›lsa
da elmas bulmak hala çok zorlu
bir ifl. Jeologlar do¤an›n en k›ymetli tafllar›n› Sibirya'n›n ve Kanada'n›n donmufl tundralar›ndan,
Afrika'n›n s›caktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her
yerde ar›yor.
Tek bir elmas› bulmak için bir evi
dolduracak kadar topra¤›n elenmesi gerekiyor ki bulunanlar›n da
sadece çok küçük bir oran› kesilip
cilalanarak mücevhere monte edilecek boyut ve nitelikte oluyor.
Elmas kesimi hayal gücü, sab›r ve
beceri gerektiren çok hassas bir ifl.
Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden b›rak›l›rlard›. Montürlerinin derinliklerine yerlefltirilip sadece üst yüzeylerinin yumuflak
parlakl›¤› d›flar›da kal›r, karanl›k
ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzy›la gelindi¤inde sanatkarlar tafllar›n ›fl›k saçmas› için gerekli olan
karmafl›k kesme ve cilalama tekniklerini araflt›rmaya bafllad›lar.
Bugün kesim ustalar›n›n geleneksel yöntemleri yerini geliflmifl bilgisayar teknolojisine b›rakm›fl olsa da el eme¤i, göz nuru her zaman en makbul olan›.
Elmasla ilgili baz› gerçekler
Her elmas eflsizdir; hiçbir elmas
bir di¤erinin ayn›s› de¤ildir
Her elmas çok ama çok yafll›d›r.
Dinozorlar gibi tarih öncesi canl›-
lar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluflmufltur. En genç elmas 900 milyon yafl›nda, en yafll›s› da 3.2 milyar yafl›ndad›r.
Elmas insano¤lunun tan›d›¤› en
sert do¤al maddedir.Yeryüzündeki
en sert madenden 58 misli daha
serttir.
Bir elmas› sadece baflka bir elmas
kesebilir.
Kesme ve cilalama s›ras›nda her
tafl ortalama olarak orijinal a¤›rl›¤›n›n yar›s›ndan fazlas›n› kaybetmektedir.
Dünyan›n mücevher kalitesinde en
büyük elmas› olan Cullinan 1905
y›l›nda Güney Afrika'da bulundu.
Kesilmeden önce 3.106 karat a¤›rl›¤›ndayd› (yaklafl›k bir devekuflu
yumurtas› büyüklü¤ünde).
Zaman›n bafllang›c›ndan beri t›rafllanm›fl olan tüm p›rlantalar
toplanm›fl olsayd›, sadece bir tane
çift katl› otobüs doldurulabilirdi.
Elmas'›n ‹ngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunanca'da “fethedilemez” anlam›na gelen “adamas”tan türetilmifltir.
Karat” kelimesi, eski ça¤larda k›ymetli tafllar› tartmak için a¤›rl›k
ölçüsü olarak kullan›lan “carob”
(keçiboynuzu) tohumundan gelmektedir.
Aflk ve ba¤l›l›¤›n simgesi olarak
p›rlanta yüzük hediye etme gelene¤i, 15. yüzy›lda Avusturya Arflidükü Maximillian'›n, niflan› s›ras›nda Burgonya düflesi Mary'e elmas bir yüzük hediye etmesiyle
bafllam›flt›r. Sol elin dördüncü
parma¤›na yüzük takma gelene¤i
ise, Eski M›s›rl›lar›n “Vena amoris”in (aflk damar›) bu parmaktan
do¤rudan kalbe ulaflt›¤›na olan
inançlar›ndan gelmektedir. O
‹lham Perisi Ada
tür fantastik s›¤›nak görevi görüyor ve geçmiflte de bu görevi baflar›la yerine getirmifl.
Tahiti
Türkiye'nin yak›ndan tan›d›¤› Frans›z yazar
Pierre Loti'nin ona flöhret yolunu açan aflk
roman› hayran kald›¤› Tahiti'de geçer.
1800'lerin sonuna do¤ru, ilerde ünü s›n›r
tan›mayacak baflka bir Frans›z, Tahiti'de boy
gösterir, Paul Gauguin. Oniki y›l Paris Borsas›'nda emlakç›l›k yapan Gauguin, bunald›¤› uygar dünyadan kaçmay› kafas›na koymufl, çolu¤unu çocu¤unu arkada b›rakarak
Tahiti'nin yolunu tutmufltur. Ünlü ressam
kiflisel baflyap›t› say›lan günlü¤ü Noa Noa
ve ona efllik eden a¤aç bask›lar› da burada
oluflturur.
Adan›n idari Baflkenti Papeete, onu ilk görüflte Gauguin'i hayal k›r›kl›¤›na u¤rat›r. Zira
memuru, subay›, polisiyle bir Frans›z kasabas›ndan pek fark› yoktur bu flehrin. Gauguin
istedi¤ini adan›n güneyinde, Mataiea isimli
küçük köyde bulur. Pasifik Okyanusu'nun
›l›k rüzgarlar›n›n okflad›¤› bu bal›kç› köyü
ve insanlar›, Gauguin'in içinde kopan ruhsal f›rt›nan›n dinmesine yard›mc› olur. Ak- >>>
A
da basit bir toprak parças› olmaktan çok daha öte anlamlar bar›nd›r›r içinde. Kaç›fl, yaln›zl›k, keflif bazen aray›fl, umut ve ütopya.
Ütopyalar için en uygun co¤rafyan›n adalar
oldu¤u anlat›l›r. Belki de bu yüzden düflünürler ve yazarlar toplumsal ütopyalar için
hep adalar› hayal etmifllerdir. Anakarayla
karfl›laflt›r›ld›¤›nda adalar sakin, karmafladan uzak, henüz bozulmam›fl cennet parçalar› gibidir.
Frans›z Polinezyas›'ndaki en büyük ada Tahiti de ›l›man iklimi, dev palmiyelerin gölgeledi¤i safran rengi kumluk k›y›lar› ve bar›fl içinde yaflayan güzel insanlar› ile bir tür
ütopya gibi geliyor insana ilk bak›flta.
Son y›llarda her ne kadar balay› çiftlerinin
ve masaj merakl›s› yeni zenginlerin istilas›na u¤ram›fl olsa da Tahiti birçoklar› için sömürülecek bir turizm cennetinden ziyade ilkel zenginli¤i ile kendisine kucak açan bir
E¤er yolunuz Tahiti'e düflerse adaya Gauguin'in gözünden bakmaya çal›fl›n ki adan›n gerçek güzelliklerine vak›f olabilesiniz. Rüya gibi
lagünleri ve bir kartpostala benzeyen manzaray› içinize sindirerek bu uzak tropik cennetin tad›n› ç›kar›n. O
Papeete’de Gün Bat›m›
Ya¤mur ormanlar› ve yumuflak e¤reltiotlar›
ile kapl› yemyeflil vadileri, serin nehire
dökülen ça¤layanlar› ile Tahiti Frans›z
Polinezyas›'ndaki en büyük ada. Güney
Pasifik Okyanusu'ndaki Society Adalar›
aras›nda, Baflkenti kuzeybat› sahilindeki
Papeete'dir. Tahiti'nin eski isimlerinden biri
Otaheite. Frans›z Polinezyas›nda yer alan
118 adan›n en büyü¤ü Tahiti'nin en uzak
noktalar› aras› 45. km'dir. Ada 1.048km2
alana sahiptir. En yüksek noktas› 2.241
metrelik Orohena Da¤›'d›r.
flamlar›, deniz k›y›s›nda toplanan köy
halk› flark›lar söyleyip dans eder. Uygar
dünyada yitirmekte oldu¤u yarat›c› gücüne, k›sa bir süre içinde tekrar kavuflan
Gauguin yal›n flekiller, yayg›n renkler,
gölgesiz çizgiler, rengin ve formun
ahenkli soyutlu¤u ile primitif bir renk
cümbüflü yans›t›r tuvallerine. Bafllarda
yad›rgansa da tablolar bakan›n içini tropik s›cakl›kla doldurur, adeta gözlerini
kamaflt›r›r.
Tahiti'nin masals› atmosferine gönlünü
kapt›ran bir di¤er ünlü ise sineman›n
h›rç›n dâhisi Marlon Brando'dur. Brando
daha 50'li y›llarda, “Gemide ‹syan” adl›
filmin çekimleri s›ras›nda Tahiti'deki Tetiaroa Adas›'na afl›k olur ve modern insan›n vazgeçilmezi bencilli¤i ile aday› sat›n
al›r. Bir tür mercan adas› olan Tetaroa'n›n önceki sahibiyse adalar toplulu¤u
kral›n› dayan›lmaz difl a¤r›lar›ndan kurtaran bir ‹ngiliz diflçidir ve bu diflçi aday› kraldan hizmetlerine karfl› hediye olarak alm›flt›r zaman›nda.
Ortalama ömürleri 70 y›l kadar olan papa¤anlar›n
315'ten fazla çeflidi vard›r. Esaret hayat›na rahat al›flt›klar›ndan kafeste kolayca beslenebilirler. Yeni bir
kelimeyi ö¤rendikleri zaman memeliler gibi mükafat
beklemezler. Verilecek cezadan da anlamazlar. E¤itimleri sab›r ister. Kafeslerine çi¤nemeleri için a¤aç parçalar› koymak faydal›d›r.
Gülünç davran›fllar›, sevimlili¤i, flakac›l›¤› ve konuflma
taklit kabiliyeti papa¤an› yüzy›llarca aranan kafes kuflu yapm›flt›r. Yaln›zl›k çeken uzun yol denizcilerine
ideal arkadafl olmufltur..
En tan›nm›fl konuflan türü jako'dur. Erke¤i diflisinden
daha iyi konuflur. Çok kuvvetli haf›zalar› sayesinde
ö¤rendikleri kelimeleri manas›n› bilmeden tekrar
ederler. O
A
frika, Amerika, Asya ve Okyanusya'n›n tropikal orman bölgelerinde yaflarlar. Hepsi
canl› parlak tüylü ve k›vr›k gagal›d›r. Kafalar› büyük, boyunlar› k›sa, taklit kabiliyetli zeki kufllard›r. Ayaklar›n› bir el gibi rahatça kullan›r. Genellikle meyve ve tanelerden meydana gelen besinlerini
ayaklar›yla kavrayarak gagalar›na götürürler. Gaga o
kadar kuvvetlidir ki, en çetin cevizi bile bir darbede
k›rabilir.
Denizcilerin sad›k dostu papa¤anlar t›rmanma an›nda
gagalar›n› üçüncü bir ayak gibi kullanma özelliklerinden dolay› en iyi t›rman›c› kufllar olarak da kabul edilirler.
Denizcilerin Sad›k Dostu
Papağan
Papa¤anlar insan sesini ve melodileri ezberleyerek
tekrarlama kabiliyetlerinden dolay›, birçok evde kafeslerde beslenirler. Do¤al hayatta yuvalar›n› a¤aç kovuklar›na, kaya yar›klar›na yaparlar. Efller birbirlerine
ba¤l›d›r. ‹ri yap›da olanlar›n diflileri y›lda 2-3, küçükleri ise daha çok yumurta yaparlar. Çeflitlerine göre tomurcuk, çiçek, meyve ve tohumlarla beslenirler. Bu
arada hayvansal besin alan birkaç tür de mevcuttur.
Genelde çift veya grup halinde 盤l›k 盤l›¤a uçarlar.
Avustralya'da yaflayan kakadular, binlerce fertten
meydana gelen sürüler halinde seyahat ederler. Beslenirken veya dinlenirken çok sakindirler. Yeflil renklileri o kadar iyi kamufle olur ki, ço¤u zaman farkedilmezler. Tüyleri yeflil hakim olmak üzere k›rm›z›, mavi, sar›, beyaz ve siyah olabilir.
B
ugüne kadar tan›t›m›
yap›lamayan
Konya
Adana yolu üzerindeki
Meke Gölü dünyada efli benzeri olmayan ola¤anüstü bir do¤a
harikas›.
Bir Tabiat Harikas›
MEKE GÖLÜ ve
KRATER‹
YAZI VE FOTO⁄RAFLAR: Recep Peker TANITKAN
konaklamaya müsait tesislerin
olmamas› nedeniyle Konya'dan
günübirlik turlar düzenleniyor.
Meke Gölü civar›nda Sadece bu
bölgeye özel ve dünyan›n hiçbir
yerinde bulunmayan obruklar
bulunuyor. Çaplar› 100 ila 200
metreyi bulan bu çukurlar görülmeye de¤er bir baflka tabiat
harikalar›. O
Meke Gölü tam ortas›nda bulunan krater ile ilginç bir görüntü sergiliyor. Meke krateri 25
metre derinlikte gölün yüzeyinde bir koni gibi yükseliyor. Meke'nin üzeri k›z›l kahverengi,
mor, k›rm›z› ve siyah renkli
volkanik tafl parçalar› ile kapl›.
Bu renkler Meke'nin bir volkanik da¤ oldu¤unu hemen belli
ediyor. Volkanik tafllardan oluflan krater, fliddetli ya¤mur sular›n› emecek güce sahip. Meke
gölü içinde büyük kraterin d›fl›nda küçük adac›klar da bulunuyor.
Meke Gölü Konya'ya 100 km.
Karap›nar ilçesine ise 8 km.
mesafede. Karap›nar ilçesinde
47
Ford Model T
Otomobil tarihinin en önemli kifllerinden biri olan Henry Ford, Model ‘T’
yi 1908’de piyasaya sürmüfltür. Modelin üretimine 1927’ye kadar 19 y›l boyunca hemen hemen hiç de¤ifliklik yap›lmadan devam edilmifltir. Yeni üretim bant› prensibi kullan›larak 15 milyonun üzerinde imal edilmifltir. Model T zaman›n›n en iyi Amerikan arabas› olmasa da, en ucuz , en güvenli
ve önemlisiydi. Bu örnek 1918 üretimi 4 kiflilik "Touring" modelidir. Model
T "siyah oldu¤u sürece her renk" üretilmesiyle de meflhurdu.
Beyin Ameliyat› Seti
1800’lerde Grangeret taraf›ndan Paris’te, nadir Frans›z abanoz a¤ac› ve cilalanm›fl çelik kullan›larak yap›lm›fl beyin ameliyat› seti. Napoleon Bonapart’›n b›çakç›s› Grandet’nin flahsen imzalad›¤› tek settir. Orijinal kutusunda sergilenmektedir.
Crossley Model 'P' Gaz Motoru
‹lk baflta Otto & Langen motorlar›n› lisansl› olarak üreten Crossley Brothers
Ltd., 1866'da Manchester, ‹ngiltere'de kuruldu. Daha sonra 1905'ten kalma
bu örnekte oldu¤u gibi kendi tasar›mlar› olan fevkalade kaliteli sanayi ve tar›mda kullan›lan benzinli ve dizel motorlar›yla ünlendiler.
Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi
Ç
engelhan Rahmi M. Koç Müzesi, Ankara’n›n ilk sanayi müzesidir. Müzenin yer almakta oldu¤u han, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Mihrimah Sultan’›n efli Damat Rüstem Pafla taraf›ndan 1522–1523 y›llar›nda yapt›r›lm›flt›r. Befl yüz y›la yak›n bir süre önce infla edilmesine ra¤men günümüze kadar ayakta
kalabilen Çengelhan, Ankara’n›n hanlar bölgesinde özgünlü¤ünü bugüne kadar koruyabilen ender yap›lardand›r.
Han, Ankara Kalesi’nin ana girifl kap›s›n›n karfl›s›nda, eskiden At Pazar› olarak an›lan mevkide, bedestenlerin
yak›n›nda konumlanm›flt›r.
Dönemin en büyük dört han›ndan biri olan Çengel Han, çok say›da oda ve ‘develik’ k›sm› ile hizmet vermifltir. Han, 20. yüzy›l›n sonlar›nda terk edilmeden önce, tiftik, yapa¤› ve ham deri toptan sat›fllar›n›n yap›ld›¤› bir
tabakhane ve yün deposu olarak kullan›lm›flt›r. Kareye yak›n dikdörtgen planl› mimari yap›s›yla klasik Osmanl› kent içi hanlar›n›n güzel bir örne¤ini oluflturan Çengelhan’›n ortas›nda üstü aç›k bir avlu vard›r. Etraf› tonoz
örtülü revakla çevrili avlunun ortas›ndaki tek katl› dikdörtgen yap›, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un ifl
yaflant›s›na bafllad›¤› y›llarda kulland›¤› bir dükkâna da ev sahipli¤i yapm›flt›r.
2003–2005 y›llar› aras›nda gerçeklefltirilen yenileme çal›flmas›nda han, asl›na uygun olarak yeniden yap›land›r›lm›flt›r. Müze toplam 32 odada, denizcilikten karayolu tafl›mac›l›¤›na, havac›l›ktan, t›bba kadar pek çok sanayi kolunun geçmiflini gözler önüne seren 1200’den fazla obje ile ziyaretçilerini karfl›lamaktad›r.
Müzede yer alan sergi objeleri konular›na göre grupland›r›lm›flt›r. Büyüklükleri aç›s›ndan ise küçük oyuncaklardan, buhar motorlar›na kadar uzanan zengin bir çeflitlilik içerisindedir. Birinci kat›n bafllang›c›nda yer alan
havac›l›k ile ilgili objelerin bulundu¤u odalar alüminyumdan yap›lm›fl. Dewoitine ve ‹stanbul Rahmi M. Koç
önemli parçalar› da bar›nd›rmaktad›r.
Blickensderfer No. 7 Daktilo
Amerikal› George Blickensderfer ilk tafl›nabilir daktiloyu 1893 y›l›nda üretmifltir.
No. 7 modeli ilk olarak 1897 y›l›nda piyasaya sürülmüfltür. Yüz farkl› bask› kafas›na sahip olup müzik notalar› dahil olmak üzere pek çok karakteri basabilmektedir.
Edison Fonograf›n›n Replikas›
Bu örnek 1878 y›l›nda Hardy taraf›ndan Edison markas› alt›nda Paris’te yap›lm›flt›r. Edison Fonograf› sesin kaydedildi¤i ve dinlenebildi¤i ilk alettir.
Günümüze ulaflan on befl örnekten birisidir
Tarihi Bayrak
Bu bayrak Mustafa Kemal Atatürk taraf›ndan Türkiye Cumhuriyeti'nin 29
Ekim 1923'te ilan› için siparifl edilen bayraklardan birisidir. Müzeye Nilüfer
ve Kemal Çavuflo¤lu taraf›ndan ba¤›fllanm›flt›r.
‹lk Dükkan
Vehbi Koç’un ifl hayat›na ev sahipli¤i yapm›fl olan dükkân ise,
ziyaretçilere o y›llar›n mütevaz› güzelli¤ini tatt›rmaktad›r. O
48
Sutepe Mah. Depo Sok. No: 1 Alt›nda¤ / Ankara • Tel: (312) 309 68 00 • Faks: (312) 309 12 10
www.rmk-museum.org.tr • [email protected]
Sal› - Çarfl. - Perfl. - Cu. 10.00-17.00 • Cmt. - Pz. 10.00 - 19.00 aras›nda aç›kt›r.
49
Kuzeyin Efendileri
KUTUP AYILARI
Kutup ay›lar›n›n özel yaflam›na bir kerecik olsun göz atabilmek pek çok
do¤a foto¤rafç›s›n›n hayalidir. Siz de merak etmiyor musunuz bu oldukça
flirin görünen ama bir o karda da vahfli hayvanlar nas›l yafl›yorlar? Nas›l
olup da böylesine zorlu koflullarda hayatta kalabiliyorlar? Gelin Kuzeyin
efendilerinin yaflant›s›na bir göz atal›m.
YAZI: Zeynep TANITKAN
B
azen “Beyaz Ay›” bazen de “Kuzeyli Ay›”
dedi¤imiz “Kutup ay›s›” Kuzey kutup bölgesinin karl› sahillerinde ve buzullar üzerinde yaflar. Bembeyaz kürkü Kutup ay›s›n› sadece düflmanlar›ndan saklamakla kalmaz ayn› zamanda onu kuzeyin dondurucu so¤u¤undan da
korur. Bu kürkler beyaz tüylü gibi görünse de her
bir tüy asl›nda içi bofl fleffaf bir tüp gibidir. Bu
tüpler, günefl ›fl›nlar›n› do¤rudan ay›n›n derisine
ileterek onun ›s›nmas›n› kolaylaflt›r›r. Kutup ay›s›n›n kürkü yüzmeye de elverifllidir. Suyun içindeyken tüyler bir araya gelerek birbirine yap›fl›r
ve kutup ay›s› su geçirmez yumuflak bir dal›fl elbisesi giymifl gibi olur. Kutup ay›s› kürkünün bu
özellikleriyle 37 derece olan vücut s›cakl›¤›n›, suyun içinde ya da üstünde olsun, uzun süre koruyabilmektedir. Hatta üflümenin aksine, vücudunun afl›r› ›s›nd›¤› zamanlar bile olur. Bu nedenle, ço¤u zaman kutup ay›lar› hararetlerini gidermek için vücutlar›n› buza sürterler.
Kutup ay›s› hem karada, hem denizde, hem buzda, hem de su içinde rahatl›kla avlan›r. Kendine
daha çok bal›k ve foklarla ziyafet çekse de aç kald›¤›nda hiç üflenmeden büyük bir buz parças›na
atlay›p kilometrelerce uzaklara yemek bulmaya
gidebilir
Kuzeni boz ay› ile birlikte en büyük kara etoburu unvan›n› paylaflan Kutup Ay›s› ayn› zamanda
iyi bir yüzücüdür. Hiç dinlenmeksizin yaklafl›k
100 kilometre yüzen kutup ay›lar› görülmüfltür.
Birçok erkek kutup ay›s› 300-600 kg. a¤›rl›¤›nda
ve 2,4-2,6 m. boyundad›r. Bugüne kadar kay›tlara geçmifl en büyük kutup ay›s› 1960 y›l›nda
Alaska, Kotzebue Sound'da bulunan 1.002 kg
a¤›rl›¤›nda ve 3,38 m. boyundaki dev kutup ay›s›d›r.
Kutup ay›lar› ilkbaharda çiftleflir. Efller geçicidir,
çiftler aras›nda bir ba¤ olmadan sadece üreme
için bir araya gelir. Gebelik süresi yaklafl›k sekiz
ay sürer. Yavrular, anne taraf›ndan ekim ay›nda
derin kar›n içinde kaz›lan bir inde k›fl›n bafl›nda
do¤ar. Genelde iki yavru do¤ar, daha az s›kl›kla
da bir veya üç yavru. Dört yavrunun do¤du¤u çok
nadir olsa da görülmüfltür.
Do¤duklar›nda neredeyse tamamen korumas›z,
tüysüz ve kördürler. Bir ay sonra gözleri aç›l›r,
1,5 ay sonra ise yürümeye bafllarlar. Kat› yiyeceklerle beslenmeye bafllamalar› 4-5 ay sonra olur.
On ay boyunca kendilerine avlanmay› ve erkek
ay›lardan korunmay› ö¤reten annelerinin yan›ndan ayr›lmazlar.
Gelelim kutup ay›lar›n›n aile yaflant›s›na. Tipik
bir yuva, 2 metre uzunlu¤undaki bir tünel ve çap› yaklafl›k yar›m metre olan yuvarlak bir alandan oluflur. Yüksekli¤i ise yaklafl›k yar›m metre
kadard›r. Bu yuvalar›n genellikle birden fazla
odac›¤› vard›r ve kutup ay›lar› bu odalar› yuvan›n giriflinden daha yüksek seviyede haz›rlarlar.
Böylece odalardaki s›cak havan›n giriflten d›flar›
ç›kmas› engellenmifl olur. Yuvan›n üzerine ve girifline k›fl boyunca ya¤an karlar y›¤›l›r ve Kutup
ay›s› bu kar y›¤›n›nda sadece hava girecek kadar
dar bir aç›kl›k b›rak›r.
Ancak Kutup ay›lar›n›n buzullar üzerindeki yaflant›s› d›flar›dan göründü¤ü kadar güvenli de¤il.
Kirlenme, gemicilik dolay›yla rahats›zl›k, e¤lence
amaçl› izleme, gaz ve petrol araflt›rmalar› ve yasal
ve yasad›fl› avlanma kutup ay›lar›n› tehdit eden
unsurlar›n bafl›nda gelmektedir.
Kutup ay›s› 2006 y›l›nda “Vahfli yaflamda soyu
tükenme tehlikesi büyük olan türler” bafll›¤› ile
tehdit alt›ndaki türler kategorisine al›nd›.
Küresel ›s› de¤iflikli¤i nedeniyle önümüzdeki 50100 y›l aras›nda deniz buzullar›nda dramatik bir
azalma bekleniyor ve bunun sonucunda ortam
kayb› ve ortam kalitesinin azalmas› kutup ay›s›
nüfusunda yüzde 30 oran›nda bir azalmaya yol
açacakt›r. O
Beyaz Rüya
KAYAK
Kadifeyi and›ran bembeyaz örtü, gökyüzünden döne döne düflen tüy
hafifli¤inde kar taneleri ve kulaklar›n›zda rüzgar›n u¤ultusu... Beyaz
yorgan›yla ç›kagelen k›fl sizi kaya¤a davet ediyor. fiimdilerde spor olarak
adland›r›lsa da kaya¤›n ç›k›fl noktas› insan›n do¤ayla bafl edebilme arzusu
yada zorunlulu¤undan do¤mufl. Karl› bölgelerde insanlar bir bölgeden baflka
bir bölgeye ulaflabilmek için kara batmadan ilerlemek durumunda
olduklar›ndan günümüz kayaklar›n›n temelini oluflturacak tahta parçalarla
ilk ilkel kayaklar› gelifltirmifller.
sonra "Grönland'da Kayakla
Gezi" kitab›n› yay›mlamas›,
kaya¤a gösterilen ilginin daha
da artmas›na neden oldu.
1896'da Mathias Zdarsky, Alp
Tekni¤i'nin temellerini oluflturan yeni teknikler bularak kayakta büyük bir devrim gerçeklefltirmifltir.
Ö
nce Mo¤olistan, Sibirya ve Altaylar da ortaya ç›kan kayak sonralar› Kuzey Amerika, Balkanlar,
Anadolu, ‹skandinavya ve ‹zlanda da görülmüfl. Bu bölgelerin iklim flartlar›ndan da anlafl›ld›¤› üzere kaya¤›n ortaya
ç›k›fl› do¤al koflullarla ilgili.
Bulunan ilk ilkel kayak 4500
yafl›nda ve kayak, ortalama
5000 y›ld›r yap›l›yor diyebiliriz.
‹lk ilkel kayaklar diflbudak,
betula ve çam a¤açlar›ndan
yap›lm›fl ve bunlar›n kayganl›-
¤›n› art›rmak için çam a¤ac›ndan yap›lanlar›n tabanlar› katranla, betuladan yap›lan kayaklarda deriyle kaplanm›fl.
15. yüzy›lda kayak Polonya,
Norveç ve Rusya taraf›ndan
askeri amaçlarla kullan›lmaya
bafllanm›fl ve böylece ilk defa
kaya¤›n sadece ulafl›m amaçl›
kullan›lmas› gelene¤i k›r›lm›fl.
Sonralar› kayak bir spor olarak benimsenmifl olsa da ilk
kayak yar›flmalar›n›n bafllamas› ise bir hayli zaman alm›fl.
1866 y›l›nda Christina'da ilk
kayak yar›flmas› düzenlenmifl.
Bu karfl›laflmaya gösterilen büyük ilgi üzerine, 1879'da Oslo'da daha büyük bir organizasyon gerçeklefltirilerek kayakla atlama yar›flmalar› yap›lm›flt›r.
1880'li y›llarda Norveç'li
Fridtjof Nansen'in 6 kiflilik
ekibiyle Grönland'›n kuzey
ucunu kayakla geçip, daha
56
Dünyadaki ilk kayak kulübü
1877'de, Fridtjof Nansen'in giriflimleriyle Norveç'te "Ski
Club de Cristina" ad›yla kurulmufl, bunu 1890'da Almanya, 1894'te Avusturya, 1901'de
Fransa ve 1903'te ‹ngiltere'de
kurulan kayak kulüpleri izlemifltir.
1924'te
merkezi
Bern'de olan Uluslar aras› Kayak Federasyonu (Federation
International de Ski) FIS'in
kurulmas›yla birlikte kayak,
ayn› y›l k›fl olimpiyatlar› program›na dahil edilmifltir. FIS'in
ilk kez 1925'te düzenledi¤i
"Alp Disiplini" ile 1931'de düzenledi¤i "Alp Disiplini" yar›fllar› günümüzde her dört y›lda
bir, ayr› yerlerde ve birbirinden ba¤›ms›z olarak yap›lmaktad›r.
diyebiliriz. Eski Türkler ve Osmanl›lar, zorlu do¤a koflullar›na karfl› koyabilmek amac›yla
"‹vik" ad›n› verdikleri ve bir
anlamda kayak görevi gören
ayakkab›lar giyiyorlard›. O dönem devlet adamlar› ve padiflahlar›n›n gerekli ilgiyi göstermemesi nedeniyle, kayak
sporu ülkemizde hiçbir geliflme gösteremedi ve zamanla
unutuldu. Modern anlamda
kaya¤›n tan›nmas› ise, Silahl›
Kuvvetler'in 1915'te askeri
amaçla kurmufl oldu¤u kayak
birlikleri arac›l›¤›yla gerçekleflti ve 1933 y›l›ndan sonra
da bir spor haline dönüfltürülmüfl. Bu y›llarda Bursa Halkevi'nin Uluda¤'da, Ankara Halkevi'nin Elmada¤'da, Erzurum
Halkevi'nin
Palandöken'de
düzenledikleri kayak faaliyetleri kaya¤›n gelifliminde ivmeyi art›ran en önemli etkinlikler olmufl. Bu y›llardan sonra
da kayak bir spor olarak geliflmeye devam etmifl. O
Türkiye'de de efl zamanl› olmasa da geliflme süreci dünyan›n geliflme sürecine benziyor
Dikkat kaymadan önce muhakkak okuyun
Kaya¤›n tarihini ö¤rendiniz, kayak tak›mlar›n›z› aya¤›n›za geçirdiniz s›rada dikkat etmeniz gereken
konular var. Haz›rsan›z okumaya bafllay›n:
• Her fleyden önce dengenizi kaybettirecek ani hareket ve zorlamalardan kaç›nmal›s›n›z.
• Kaslar›n›n›z, yerçekimini ve kayaklar›n›z› ayn› anda kontrol edip hepsini bir bütün olarak kontrol etmelisiniz.
• Önünüzdeki piste ve kayma stiline dikkat etmelisiniz. Dönüfllerde gerekli kaslar›n›za kramp girmeyecek flekilde kasmal›, di¤erlerini de denge veya güç kontrolü için serbest b›rakmal›s›n›z.
• Düflece¤im ve rezil olaca¤›m diye düflünmektense düflme tekniklerini ö¤renip sakatlanmay› minimuma indirmelisiniz. Zaten kayak demek bol bol düflmek demektir. Bunu akl›n›zdan ç›karmay›n.
• Düflme an›n› iyi belirleyip mümkün oldu¤unca do¤ru bir pozisyonda düflmelisiniz. Dizlerinizin üstüne de¤il poponuzun üstüne düflmeye dikkat ederseniz zaten tehlikeleri minimuma indirirsiniz.
57
N
ar anlam›na gelen Side
yani eski Antalya, Antalya kurulana kadar
bölgenin tek liman kenti idi.
Manavgat ‹lçesi Side beldesine
yer alan Antik Side Kenti'ne
Antalya - Alanya Karayolunun
75. kilometresinden sa¤ ayr›lan
yoldan ulafl›l›r.
Kesin kurulufl tarihi bilinmemekle birlikte Side, M.S.4.yy'da
Meflhur Antik Kent
S‹DE
yaflam›fl olan kilise tarihçisi Evsebios'a göre M.Ö. 1405 y›l›nda
kurulmufl eski bir Anadolu kentidir. M.Ö.6.yy'a kadar Lidya
Krall›¤›'n›n, 547-546 y›llar›nda
Pers Egemenli¤inin alt›na girdi¤i bilinmektedir. M.Ö.4yy 'da
Büyük ‹skender'in Anadolu seferinden sonra Helenistik Dönem'de önemli sikke bas›m merkezlerinden biri olur ve ilk alt›n
ça¤›n› yaflar. Daha sonra Do¤u
Akdeniz'i Egemenli¤i alt›nda
bulunduran
Ptolemaioslar›n
egemenli¤i alt›na girer (M.Ö.
301 - M.Ö. 218) ve Selevkosla-
r›n sürekli sald›r›lar›na u¤rar.
Roma Dönemi (özellikle M.S.
2.3. yüzy›l) Side'nin ikinci alt›n
ça¤› olur ve ‹mparatorlu¤un en
büyük flehirleri ile boy ölçüflen
ve bu gün ayakta duran birçok
an›tsal yap› bu ça¤da yap›l›r.
Ayn› zamanda Side bu ça¤›n en
önemli esir pazar›d›r. M.S.4 yy.
boyunca günden güne fakirleflen
Kent, M.Ö.5.6.yy'da son alt›n ça-
dönemlerinde çeflitli de¤iflikliklere u¤rayan 6 km. uzunlu¤unda
bir surla çevrilidir. Do¤u ve bat›
nekropolünü geçtikten sonra
an›tsal bir kap› ile kente girilir.
Kent plan›n›n meydana geliflinde an›tsal kap›dan bafllayarak
güneye inen cadde ile Side yar›m adas›n›n güney bat›s›nda tap›naklar meydan›nda son bulan
ikinci cadde etken olmufltur. Bu
¤›n› Piskoposluk merkezi seçilmesi ile yaflar. 7.yy'da bafllay›p
10.yy'a kadar devam eden Arap
ak›nlar› kente büyük ölçüde zarar verir ve kent atefle verilir. Ne
zaman terk edildi¤i bilinmemekle birlikte arkeolojik veriler kentin 10.yy da harabe haline geldi¤ini, 12.yy'da da tamamen
terk edildi¤ini göstermektedir.
1890'l› y›llarda Tiyatro'nun arka
k›sm›na Girit'ten getirilen göçmenler yerlefltirilir ve Selimiye
ad› alt›nda bir köy kurulur.
gün hala tüm görkemi ile ayakta olan yap›lar dünyada ya tek
örnektirler ya da öncüdürler.
Kentin çeflitli yerlerinde bulunan çeflmelere su sa¤layan 30
km uzunlu¤undaki su yollar›,
Piskoposluk Saray› ve bazilikas›, tiyatrosu, agoralar›, hastanesi, tap›naklar›, bazilikalar›, hamamlar›, müzesi ve her türlü
konforu bulabilece¤iniz turistik tesisleri ile bir turizm kentidir Side. O
Side Antik Kenti Helenistik Dönem'de yap›lan Roma ve Bizans
YAZI: Melek YILDIZTURAN (Arkeolog)
59
Hangi Hastal›¤a Hangi Bitki?
So¤an ve üzüm: Ürik asiti yok
eder.
P›rasa, erik, kiraz, üzüm ve zeytinya¤›: Kab›zl›¤a iyi gelir.
Taze fasulye: Albümin oluflumunu önler.
Havuç, p›rasa,
flalgam, lahana, pancar, badem, ›spanak,
üzüm, elma,
kiraz, çilek:
Kalsiyum ve
mineral eksikli¤ine iyi gelir.
Ispanak, pancar, lahana, dere otu, havuç, elma, erik, üzüm ve kay›s›: Kans›zl›¤a iyi gelir.
Domates, sar›msak, limon, maydanoz, armut:
Damar sertli¤i ve dolafl›m bozukluklar›na iyi
gelir.
ginar, zeytin, kereviz, turp, zeytinya¤› ve greyfurt: Karaci¤er yetersizli¤i ve büyümesine iyi gelir.
lhIamur, sarm›sak, frenk üzümü,
dut: Bo¤az a¤nlar›na iyigelir.
Üzüm, elma, kavun,
Karpuz ve üzüm: Basura
iyi gelir.
kereviz, karahindiba:
Böbrek hastal›klar›na
iyi gelir.
Elma: Herpes (uçuk) için
idealdir.
So¤an, enginar, pancar, zeytin, zeytinya¤›, f›nd›k, ceviz ve badem: fieker hastal›¤›na iyi gelir.
Maydanoz, armut, samusak, limon ve frenk üzümü: Tansiyona iyi gelir.
Tarhunotu, limon, elma,
domates: Ba¤›rsak enfeksiyonlan ve mide ekflimelerine iyi gelir.
Üzüm, elma, armut,
abududu, çilek, limon, domates, p›rasa, taze fasulye, so¤an, kereviz: Romatizmaya iyi gelir.
Adaçay› ve frenk
üzümü (Bektafli üzümü): Menopaza iyi
gelir.
Nar: Ast›ma iyi gelir.
Domates, p›rasa, armut
ve üzüm: Safra ve böbrek tafllar›na iyi gelir.
Limon: Selülite iyi gelir.
Dereotu: Saç dökülmesini önler.
Enginar ve karahindiba: Kolestrolü
önler.
Portakal, havuç, armut, flalgam, so¤an,
Havuç, limon, nar: ‹shale iyi gelir.
So¤an, armut, kavun, elma, kiraz, fleftali, dereoto, patl›can: Vücuttaki ödem ve su tutulmas›n› önleyicidir.
Havuç, lahana, limon, üzüm, elma,
ananas: Mide asitlenmesi ve ülsere iyi gelir.
kuflkonmaz, badem,
erik, incir, kuruyemifller: Depresyona,
sinir zaafiyetine iyi
gelir.
Havuç: Cilt k›r›fl›kl›¤›na iyi gelir.
Domates, üzüm, çay üzümü ve enginar: Üreye
iyi gelir.
Portakal ve yeflil biber:
Damar zay›fl›¤›na iyi gelir.
Turp, sarm›sak, flalgam,
dereotu: Solunum yollar›
hastal›klar›na iyi gelir.
Armut: fiiflmanl›¤›
önler.
Kereviz, üzüm, so¤an, nar: Kalp yorgunlu¤una iyi gelir.
Sar›msak ve pancar:
Kansere ve kansere
yatk›n vücutlara iyi
gelir.
MandaIina, armut, marul: Spazm, sinir krizi
ve uykusuzlu¤a iyi gelir.
Karahindiba, kuflkonmaz, havuç, en-
60
Enginar, limon, salatal›k, kereviz,
kuflkonmaz ve turp:
Deri hastal›klar›na
iyi gelir.
Patl›can: Pankreas
zaaf›yetine iyi gelir.
Turp, ceviz,
tereotu, so¤an,
çay, üzüm: Prostata iyi gelir. O
61
Bolluk ve Bereket Sembolü
NAR
A
nam, her k›fl›n en karanl›k noktas›nda,
eve girerken bir nar
atard› yere, bütün gücüyle; parçalan›p iyice da¤›ls›n diye. Evin
beti bereketi niyetine... Ard›ndan h›zla süpürüp silerdi ortal›¤›. Bir iki gün sonra, nar›n
patlad›¤› yerden çok uzakta incecik bir ç›t›rt› duydu¤um olurdu aya¤›m›n alt›nda. Ne kadar
da¤›lm›flsa nar taneleri, o kadar
iyiydi. Toplad›ktan sonra söylerdim anneme, sevinsin diye.
Narla ‹ncire Gazel /
Bilge Karasu
Hayat›n›z›n sonunda kadar tek
bir meyve yiyebilecek olsayd›n›z hangisini seçerdiniz?
Benim seçimim tereddütsüz nar
olurdu.
Ayn› rengi ve ayn› tad› paylaflan binlerce tanenin bir araya
gelip oluflturdu¤u ve belki de
bu yüzden birçoklar› taraf›ndan
mucize meyve diye adland›r›lan
nar.
K›rm›z› birçok meyvenin aras›ndan s›yr›l›p atefl olur nar.
Kimileri dünyay› temsil etti¤ine
inan›r; tanecikleri aras›ndaki
incecik zar ülkeler aras›ndaki
s›n›rlar, birbirinin ayn› nar taneleri de ülkeler oluverir. Kimileri de tanelerini dökmeden
yerseniz cennete gidece¤inize
inan›r.
Bazen de bolluk ve bereket
sembolü olup ç›kar karfl›m›za.
Yeni y›l›n ilk günü efli¤inde
nar patlat›lan kap›lardan içeri
y›l boyu bereket girece¤ine
›nan›l›r.
E¤er sevdi¤iniz adam ya da kad›n size nar gönderirse hemen
haz›rl›klara bafllay›n zira nar
göndermek evlilik teklifi anlam›na gelir Anadolu'da. Ama
Yunan mitolojisine göre sak›nmak gerekir nar uzatandan
yoksa sonunuz güzel Persephone'ye benzer, hani Yeralt› Tanr›s› Hades taraf›ndan narla
kand›r›l›p yeralt›na hapsedilen
zavall› Prespehone.
Nar, ilk ça¤lardan beri ‹spanyol
yar›madas›n›n en güneyindeki
Endülüs bölgesinin simgesidir.
Öyle ki Elhamra Saray›'n›, Generelife Bahçeleri'ni, bir zamanlar Müslüman, H›ristiyan ve Yahudilerin bar›fl içinde yaflad›¤›
Albayzin'i bugün bile hâlâ nar
a¤açlar› gölgeler.
Nar›n birlik içinde çoklu¤u
temsil etti¤i söylenir ayn› zamanda.
"‹ncil'deki vaat edilmifl topraklarda bulunan ilk meyveler,
üzüm ve nard›r. Onu yerken
flükretmek flartt›r" der baz›lar›.
Güçlü kökleri yüzünden hem
yeralt›n›n, hem yerüstünün
sembolüdür. Latince ad›ndan
(punica granatum) anlafl›laca¤›
gibi Granada'dan gelir ismi.
Granada ya da G›rnata dedi¤imiz yer, nar a¤açlar›n›n gölgesinde ‹slam medeniyetinin en
yüksek oldu¤u dönemleri iflaret
eder.
Bazen bir kitab›n kapa¤›n› süsler, bazen de yarin boynunda
kolye olur.
Ve flair sevdi¤ine seslenir “Daha
nem olacakt›n bir tanem, gülen
ayvam, a¤layan nar›ms›n”. O
YAZI: Zeynep TANITKAN
63
Joseph Pilates
Zay›flamaya Do¤al Yaklafl›m
P‹LATES
K›vanç ERTU⁄RUL
Gazi Üniversitesi Beden E¤itimi ve Spor Bölümü
Aerobik-Pilates-Masaj E¤itmeni
G
ünümüzde
gittikçe
artmakta olan h›zl› yaflam temposu, hepimizi kondisyon sahibi olmaya ve
hayatla daha iyi bafla ç›kabilmek için kiflisel kapasitemizi
artt›rmaya zorluyor. Bu yolculukta son dura¤›m›z Pilates.
•
Selülit oluflumunu engeller.
•
Kas boyunda sa¤lad›¤› esneklikten dolay› bölgesel
ya¤ oluflumunu önler.
•
Omurga ve bel kemi¤i rahats›zl›klar›nda baflar›l› bir
çal›flma potansiyeli oluflturur.
Bu spora ad›n› veren, Alman
Joseph Pilates 1930larda bu egzersiz metodunu dünyaya tan›tt›. Pilates, çocuklu¤unda bir çok
hastal›k geçirmifl. Vücudunu
yatt›¤› yerden güçlendirecek,
direncini artt›racak hareketler
keflfetmeye bafllam›flt›r. Spor
yöntemi olarak bu hareketleri
1. Dünya Savafl› s›ras›nda sakatlanan ve hareketsiz kalan askerleri güçlendirmek ve rehabilite etmek için gelifltirmifltir.
Bugün bu yöntemin do¤ru nefes almaktan, do¤ru bel kemi¤i
ve kalça hizalamas› yapmaya,
vücudun do¤ru pozisyonlarda
durmas›n› sa¤lamaya kadar pek
çok yararlar› oldu¤unu biliniyor. O
Tel: (0312) 426 58 99
Tunal› Hilmi Caddesi 109 / 7
Kavakl›dere / ANKARA
Pilates, vücudumuzdaki kas
a¤›rl›n› artt›ran ve ya¤ hücrelerinde enerji depolanmas›n› engelleyen spor dal›d›r. Pilates ayn› zamanda kas ve iskelet sisteminin sistemli ve dengeli hareket etmesini sa¤l›yor. Bundan
dolay› iyi bir durufl ve kontrollü hareket sa¤l›yor.
•
Eklem ve kas koordinasyonunu sa¤lar.
•
Vücudumuzdaki kas a¤›rl›¤›n› art›r›r.
•
Dengeli ve do¤ru hareket etme h›z›m›z› art›r›r.
•
Kan dolafl›m›n› düzenler.
•
Vücudun s›k›laflmas›n› ve
kilo kayb›n› sa¤lar.
65
Sa¤l›k ‹çin AfiILAR
Doç Dr. Fatma Nur ÇAKMAK
Sa¤l›kl› Bebekler ‹çin Elele Derne¤i Baflkan
“Verem” yani “BCG” afl›s›, bebek 2
ayl›k oldu¤unda “Çocuk felci” afl›s›
ve “Karma afl›lar”la ayn› zamanda,
tek dozda uygulanmaktad›r.
H
amilelik ve ilk üç yafl,
insan hayat›n›n “Alt›n
Ça¤›” olarak tan›mlanmaktad›r; çünkü beden
ve ruh sa¤l›¤›m›z›n temeli bu dönemde at›lmaktad›r. Bu dönemde
çocuklar›m›z› korumak için alaca¤›m›z her tedbir, yaflamlar›n›n geri
kalan›n› sa¤l›kl› ve mutlu olarak
geçirmeleri için onlara b›rakaca¤›m›z en büyük mirast›r.
Çocukluk Ça¤› hastal›klar›ndan korunmada, afl›lar›n yeri ve önemi,
çok büyüktür. Son y›llarda afl›lar›n
kullan›lmas›ndaki art›fl nedeniyle,
yenido¤an bebeklerimizde “tetanoz”dan, çocuklar›m›zda “k›zam›k”,
“kuflpalaz›”, “çocuk felci” gibi hastal›klar›ndan ölümler ile sakatl›klar,
çok azalm›flt›r.
Afl› Nedir?
Afl›lar, hastal›k yapan mikroplar›n
zay›flat›lm›fl veya bu mikroplar›n
ürünlerinin azalt›lm›fl, hallerinin
vücudumuza verilerek ba¤›fl›kl›k
sistemimizin bu mikroplarla tan›flt›r›lmas›d›r. Böylelikle vücudumuzdüflmanlar›n› tan›makta ve hastal›klara karfl› koruma mekanizmas›n›
gelifltirmektedir. Bu savunma mekanizmas› sayesinde, ileriki tarihlerde
herhangi bir flekilde, vücudumuz
afl›s› yap›lm›fl olan hastal›¤›n mikrobuyla tekrar karfl›laflt›¤›nda uyar›lmakta ve hasta olunmamaktad›r.
Unutmayal›m ki SA⁄LI⁄IMIZI KORUMAK, HASTALIKLARI TEDAV‹
ETMEKTEN KOLAY VE UCUZDUR.
Bu amaçla gelifltirilmifl, Sa¤l›k Bakanl›¤›m›z taraf›ndan ücretsiz olarak uygulanan afl›lar flunlard›r:
“Karma afl›lar” ad›yla bilinen “Difteri-Bo¤maca-Tetanoz” afl›s›:
66
leri, hastalara verilmemelidir. Ülkemizde, son 10 y›ld›r afl› program›na al›nd›¤› için 10 yafl›ndan büyük
çocuklar›m›za mutlaka uygulanmal›d›r.
“K›zam›k” afl›s›, ya bebe¤imiz 9.
ay›n› doldurdu¤unda tek bafl›na, ya
da “K›zam›kc›k” ve “Kabakulak”
afl›lar›yla birlikte uygulan›r. Afl›dan
sonraki 5-10 günde hafif bir nezle
ile döküntü görülebilir, okul öncesi tekrarlanmal›d›r; çünkü afl›n›n
etkisi azalmaktad›r. K›zam›k salg›nlar›nda 6. ay›n› dolduran bebeklere de uygulanabilir.
Bebe¤imiz 2 ayl›k oldu¤unda bafllar
ve 1-2 ay arayla 3 kez uygulan›r.
Bebek 1.5 yafl›nda iken ve okul öncesi tekrarlan›r. Yüksek atefl ve huzursuzluk yapabilir. Sa¤l›k personelinin önerdi¤i bir atefl düflürücü ilaç,
afl›dan 2 saat sonra verilebilir. Bu flikayetler, 6 saatten , özellikle 24 saatten uzun sürerse, ebe-hemflire, ya
da doktor uyar›lmal›d›r. Baz› karma
afl›lar, özel bir teknikle üretildi¤inden atefl yap›c› yan etkisi görülmemekte, ya da çok nadir olmaktad›r.
Arzu edildi¤inde bu afl›lar, uygulanmaktad›r.
“Çocuk felci” afl›s›, ülkemizde a¤›zdan uygulanmaktad›r. Bu nedenle
bebeklerin afl›dan sonra 1-2 saat
beslenmemesi, özellikle su ve sulu
g›dalar verilmemesi önerilmektedir.
“Karma afl›lar”la ayn› zamanda uygulanmaktad›r. Ev halk›nda kortizon kullananlar veya kanser tedavisi olanlar varsa, sa¤l›k personeli
UYARILMALIDIR; çünkü evdeki
hasta kiflilere zarar verebilir. Bu gibi durumlarda adaleden yap›lan“Çocuk felci” afl›s› önerilmektedir.
“Hepatit B” afl›s›, B tipi sar›l›k hastal›¤›na karfl› koruyucudur. “B tipi
sar›l›k” mikrobu, dünyada sa¤l›kl›
her 10 kifliden birinin vücudunda
bulunmaktad›r. “Tafl›y›c›” olarak bilinen bu kifliler, sa¤l›kl› görünen,
ama hastal›¤› tafl›d›klar› için bulaflt›rabilen insanlard›r. Bu kiflilerin
kan ve kan ürünleri ile temas eden
kiflilere, ya da cinsel arkadafllar›na
hastal›¤› bulaflt›rma tehlikeleri çok
daha yüksektir. Bu kadar yayg›n tafl›y›c›s› bulunan bu hastal›¤a karfl›
kad›n-erkek-çocuk, herkes afl›lanmal›d›r. Ülkemizde, bebeklere, yine
sa¤l›k ocaklar› ve Ana-Çocuk Sa¤l›¤› merkezlerinde, ücretsiz olarak uygulanmaktad›r. Bebek 3 ayl›k oldu¤unda ilk dozu, 1 ve 6 ay sonra da
ikinci ve üçüncü dozlar› yap›lmaktad›r. Ailede tafl›y›c› varsa mutlaka
do¤ar do¤maz yap›lmal›d›r. Anne
“Hepatit B tafl›y›c›s›” ise, afl›ya ek
olarak, tedavi amac›yla koruyucu
bir serum da yap›l›r. Baba tafl›y›c›
ise, annenin de afl›lar› yap›lmal›d›r.
Tafl›y›c› kiflilerin kan ve kan ürün-
“K›zam›k-K›zam›kc›k-Kabakulak” afl›s›, 1 yafl›n› dolduran bebeklere yap›lmal› ve ergenlik öncesi
çocuklar›m›za tekrarlanmal›d›r. K›zam›k afl›s›nda oldu¤u gibi, çocuklar›m›z büyüdükçe etkisi azalmaktad›r. Bu nedenle 6 veya 11-12 yafl›nda mutlaka tekrarlanmal›d›r.
Halk aras›nda “Menenjit afl›s›”
olarak bilinen H. ‹nfluenza tip b
(HIB) afl›s›, 3 yafl›n alt›ndaki çocuklar›m›zda s›k rastlanan ve kulak-bo¤az iltihab›, zatürre yapan
mikroba karfl› haz›rlanm›flt›r ve gene bu yafl grubunda en s›k rastlanan menenjit nedeni de bu mikroptur. 2. ve 4. aylarda yap›l›p, 1.5
yafl afl›lar›yla tekrarlanmaktad›r.
2 ay›n› dolduran çocuklar›m›za
önerilen di¤er afl› “Pnömokok” afl›s›d›r. Menenjit afl›s›na benzer, kulak-bo¤az iltihab›, zatürre, menenjite karfl› korur.
“Suçiçe¤i” afl›s›, 1 yafl›n› dolduran
çocuklar›m›za uygulanmaktad›r.
Afl›dan sonraki 10-20 gün içinde
hafif ateflle nezle ve döküntü görülebilir. Döküntüler, 6-8 adet, yüz
ve gövdede, sivilce fleklindedir, afl›lanan çocuklar, bu dönemde, etrafa
suçiçe¤i mikrobunu yayabilir, bu
nedenle, özellikle ilk aylardaki hamilelerden ve bebeklerle çocuklardan uzak tutulmal›d›r.
“Hepatit A” afl›s›, halk aras›nda
“sar›l›k” olarak bilinen ve bazen de
nezle, grip gibi geçen bir hastal›¤a
karfl› haz›rlanm›flt›r. 2 yafl›n› dolduran çocuklar›m›za yap›labilir, 6
ay sonra 2. dozu uygulanmal›d›r.
ÇOCUKLARIMIZA ÖZEN GÖSTERMEL‹Y‹Z ÇÜNKÜ HEP‹M‹Z
B‹RDEN ÇOK ÇOCU⁄UN ANNES‹
VE BABASI OLAB‹L‹R‹Z, AMA
ÇOCUKLARIMIZIN DA‹MA B‹R
ANNES‹ VE B‹R BABASI VARDIR.
ÇOCUKLARIMIZ ‹Ç‹N KEND‹
AfiILARIMIZI DA YAPTIRALIM.
Eriflkinlerin mutlaka yapt›rmas›
gereken afl›, “Difteri-Tetanoz” afl›s›d›r; çünkü hepimiz elimizi kesebilir, ya da küçük yaralanmalara
kazalara u¤rayabiliriz. Bu s›rada tetanoz mikrobu kapabiliriz ve tetanoz, çok h›zl› seyreden, ölümcül
bir hastal›kt›r, fakat 10 y›lda bir
yap›lan afl›yla tamamen önlenebilir. Özellikle hamilelik dönemlnde
anne adaylar›na yap›lan tetanoz
afl›s›, hem anneyi, hem de bebe¤ini, ölümcül tetanoz hastal›¤›ndan
korur.
Bebekli¤inde ya da çocuklu¤unda
k›zam›k afl›s› olmufl eriflkinlerin de
mutlaka “K›zam›k-K›zam›kc›k-Kabakulak” afl›s›n›, tekrar olmalar›
gerekmektedir. Ancak bu afl›dan
sonra en az 3 ay süreyle anne
adaylar› hamile kalmamal›d›r.
“Pnömokok” afl›s›, ailedeki 60 yafl›ndan büyüklere, kalp ve tekrarlayan akci¤er hastal›¤› olanlara da
tavsiye edilmektedir. 5 y›l arayla
tekrar› önerilmektedir.
Aileleri en çok kayg›land›ran konulardan biri, bu afl›lar›n yeni olmas› ve ileri yafllarda zarar›n›n
olup olmayaca¤› sorusudur. Uygulanan afl›lar, gerçekten, son 10 y›lda dünyada uygulamas› yeni bafllayan afl›lard›r. Yan tesirleri, hafif
atefl, döküntü fleklinde bilinmektedir. Bugünkü bilgilerimizle, teraziye konuldu¤unda, afl›lar›n yan etkisi, hastal›klar›n yan etkisinden
daha azd›r.
Anne-babalar, çocuklar›m›z›n bu
hastal›klar› ne zaman geçirece¤ini
merak etmektedirler. Afl› yaparken
amac›m›z, çocuk ya da yetiflkin,
herkesin, afl›s› olan hastal›¤a karfl›
korunmas› ve bu hastal›klar› hiçbir
zaman geçirmemeleridir. Bu nedenle, hepimiz, zaman›nda ve bazen de
tekrar tekrar afl› olmal›y›z; çünkü
bir insan›n yetiflmesi çok zaman ve
emek gerektirmektedir onlar› korumak, sa¤l›kl› ve mutlu yaflamalar›n› sa¤lamak ise çok ucuz, ayn› zamanda kolay yollarla elimizdedir.
Dünyada, afl›lar› en iyi uygulayan
ülkelerden biri, ülkemizdir. Sa¤l›k
Bakanl›¤› taraf›ndan, en çok rastlanan hastal›klara karfl›, ücretsiz afl›lar yap›lmaktad›r. Dünya ülkelerinin ço¤unda parayla yap›lan afl›lar,
çok pahal› afl›lard›r ve yayg›n kullanma olanaklar› k›s›tl›d›r; ancak
ailenin deste¤iyle yap›labilmektedir. Bu afl›lar›n toplam›, günde 1
paket sigara tüketen bir eriflkinin
üç ayl›k sigara giderine yak›n tutmaktad›r. Türk milletini zengin yapan en önemli unsur, aile-dostluk
ba¤lar› ve çocuklar›na verdi¤i de¤erdir. 30 y›la yak›n meslek yaflant›mda çocu¤unun tedavisi için alyans›n› satan, hastanede yatan yavrusunun yan›nda kalabilmek için
karl› k›fl günlerinde bile banklarda
bir bardak çayla bekleyen ailelerimizin özverisini sayg›yla ve içim
titreyerek seyreden bir çocuk dostu
olarak bu afl›lar›n uygulanmamas›nda en baflta gelen nedenin ekonomik de¤il, bilgi azl›¤› oldu¤una
inan›yorum. Öyle hastalar›m›z oluyor ki aileleri “bu hastal›¤›n afl›s›
vard› da bize niye söylenmedi?” diye soruyorlar. Oysa bu konuda ailelerimizi bilgilendirmek ve talep
ettikleri afl›lar› uygulamak biz sa¤l›k personellerinin en önde gelen
görevlerindendir.
Çocuklar›m›z, bize Tanr›'n›n en de¤erli arma¤anlar›d›r. Bu emaneti
korumak ve güzellikleri yaflatmak
da biz eriflkinler için kutsal bir görevdir. O
67
Türk Siyasetçileri
ULUDA⁄ ‹çin Neler Yazd›lar
Onlar ULUDA⁄’›
Yaln›z B›rakmad›lar
Dr. Ayfle Sezer GÖKHAN (Avukat)
De¤erli Uluda¤ Ailemiz; Bizleri, mis gibi kebablar›, can gibi güzel
kaymakl› ekmek kaday›flar› ve s›cac›k tebessümleri ile karfl›layan
konuksever mesuplar› ile ilk kuruluflundan bu yana a¤›rlamakta olan
sevgili “Uluda¤ Ailemiz”; sende nice güzel an›lar› olan Gökhanlar›n
bir mensubu olarak hepimiz ad›na ellinci y›l›nda seni Bizim “Lezzet
Ailemiz, Sevgili Uluda¤›m›z”, ömür, kazanç, gönül bereketiyle bin
yafla! Gökhan Ailesi.
Sabri TANDO⁄AN (Yazar)
1756 y›l›nda Denizciler caddesinde aç›ld›¤›ndan beri Uluda¤’›n müflterisiyim. Say›s›z defalar gittim. ‹nan›lmaz güzellikte anlar yaflad›m. Bir
kere dahi hayal k›r›kl›¤›na u¤ramad›m. Ulada¤’da yemek yemek bir
zevkti, bir heyecand›, bir aflkt›... Rahmetli eflim Rânâ Han›mla her
Uluda¤’a geliflimde bir fliiri yaflard›k. Personelin güler yüzü, içtenli¤i,
s›cak ve samimi davran›fllar› her geliflimde beni büyüler. ‹nsan kendini
bir aile muhitinde hissediyor. Uluda¤’›n salatas› rüyalara girecek kadar
güzeldir. Yeme¤e doyum olmaz. Kedinizi yaln›z, üzgün, k›rg›n hisseti¤iniz zamanlarda Uluda¤’a giden, oradan hayat dolu, p›r›l p›r›l,
tak›m› flampiyon olmufl bir taraftar gibi ayr›l›rs›n›z. Bütün Uluda¤
çal›flanlar›na ayr› yar› selamlar, sevgiler, sayg›lar...
Ayfle ÖZKIN
Do¤du¤umdan beri geldi¤im restoran›n›za, kuruldu¤undan bu yana
babam, dedem ve bütün ailemiz aboneyiz. Dolay›s›yla, servis personelinizi eskiden beri tan›yoruz, yafl›t›m olup, birlikte büyüdük kimiyle
y›llar içinde adeta. Onlar da hala burada, bizler de. De¤iflmez, eski bir
kadro, sa¤lam temelli, iyi ifl yerinin en önemli göstergelerinden biri
bence. Bugün otuz bir yafl›nday›m; bütün flubelerinizde yemek yiyorum;
tek bir kez bile en ufak bir flikayetim, hoflnutsuzlu¤um olmad›. Farkl› bir
ülkeden veya flehir d›fl›ndan misafirimiz geldi¤i zaman, ilk iflimiz Uluda¤
Kebapç›s›’na getirmek oluyor. Amcam ve ailesi Kanada’da yafl›yorlar,
buraya geldikleri zaman gün afl›r› sizde yemek istiyorlar. Bu kadar
kusursuz bir marka oldu¤unuz için tebrik ediyor, restronan›n›z her
ziyaretimin benim için mutluluk oldu¤unu bilmenizi istiyorum. Ben ve
yak›nlar›m bu marka nerede olsa, ne yenilik yapsa kesin bir güvenle
müflteriniz olmaya devam ederiz. Yiyecek içecek sektörü giriflimcilerine
örnek olman›z dile¤iyle...
Osman Zeki ÖZYAR (Y. ‹nfl. Müh.)
1950 y›l›nda ‹TÜ ‹nflaat Fakültesi’nden mezuniyetimi takiben
çal›flmakta oldu¤um Türk Hava Kuvvetleri Komutanl›¤› ‹nflaat fiubesi’nde çal›fl›rken bize en yak›n olan Uluda¤ Kebapç›s› ile ilk tan›flmam
oldu. Ö¤le yemeklerini her gün orada yerdik. O zamanlar Uluda¤
Kebapç›s› Denizciler caddesi giriflinde yer almaktayd›. Küçük bir
dükkandan çal›fl›rken güzel havalarda sokakta kald›r›m üstüne tabure
üstünde yemek yerdik. O günden beri kebapç›m›z›n lezzeti ve güzeli¤i
de¤iflmedi. Bildi¤im kadar› ile ‹stanbul flubesini açt›lar.
71
YILSA
GIDA T‹CARET LTD. fiT‹.
“Sebzede tat,
Hizmette kalite”
TOPTANCI HAL NO:144 YEN‹MAHALLE - ANKARA
Tel: 0312 341 36 45

Benzer belgeler