Onbir Ayın Sultanı`na Saraylara Layık Lezzetler

Transkript

Onbir Ayın Sultanı`na Saraylara Layık Lezzetler
Onbir Ayın Sultanı’na
Saraylara Layık Lezzetler...
Crowne Plaza’da
Osmanlı Saraylarındaki
Eski Ramazanların İhtişamlı Lezzetleri,
Siz Değerli Konukları İçin
Özenle Hazırlandı...
TOPKAPI SARAYI
İftar Mönüsü
SERPME İFTARİYELİK
Arabaşı Çorbası
Tavuk ve Haşlama Erişte ile
Sebzeli ve Etli Talaş Böreği
Patlıcanlı Saray Usulü Kuzu İncik
Kekikli ve Sebzeli Kuskus ile
Cevizli Kalbura Bastı
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
DOLMABAHÇE SARAYI
ÇIRAĞAN SARAYI
İftar Mönüsü
İftar Mönüsü
SERPME İFTARİYELİK
SERPME İFTARİYELİK
Lebeniye Çorbası
Tereyağlı Nohut ile
Peynirli Su Böreği
Yeşil Mercimekli
Naneli Tarhana Çorbası
Kıymalı Sıkma Böreği
Ilık Yoğurt Sos Eşliğinde
Beğendi Kebap
Osmanlı Usulü Nar Ekşili Piliç Sarma
Cevizli Tel Kadayıf Tatlısı
Meyveli Güllaç
Patlıcan Püresi ve Meyhane Pilavı ile
Nar Ekşisi Şerbeti İle
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
Tarçınlı Üzümlü Pilav ile
Kızamık Şekerli
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
EDİRNE SARAYI
BEYLERBEYİ SARAYI
İftar Mönüsü
İftar Mönüsü
SERPME İFTARİYELİK
SERPME İFTARİYELİK
Osmanlı Usulü Mercimek Çorbası
Sakala Çarpan Çorbası
Peynirli Bükme Gül Böreği
Patatesli Göbette Böreği
Elmalı Piliç Kavurması
Kuzu Tandır
Sarımsaklı Ekmek ile
Domates Sos ile
Şehriyeli Pilav ile
Tarçınlı Harem Aşuresi
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
Yaz Sebzeleri Sote ile
Zeytin Taneleri Sos ile
Ciğerli İç Pilavı ile
Kestaneli İrmik Helvası
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
YILDIZ SARAYI
İftar Mönüsü
SERPME İFTARİYELİK
Tereyağlı Şehriyeli Ezo Gelin Çorbası
Ispanaklı Saray Böreği
Fıstıklı ve Mantarlı Darende Köftesi
Patates Ezmesi ve Domatesli Pilav ile
Karamelli Sakızlı Muhallebi
İftar menülerimizin yanında yumurtalı Ramazan Pidesi, ekmek çeşitleri ve
1 çeşit günün şerbeti ve çay servisi yapılmaktadır.
Sarayların damak zevkine göre, yüzyılların özel birikimi olan
Osmanlı mutfağının en seçkin örnekleriyle,
siz ve misafirleriniz için hazırlanan birbirinden lezzetli İftar Mönüsü
unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemekler ve tatlar; Crowne Plaza’nın nezih
ortamında sizleri bekliyor...
MÖNÜDEKİ SARAYLAR
TOPKAPI SARAYI
Topkapı Sarayı İstanbul Sarayburnu’nda,
Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıllık tarihinin
400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak
kullanılan ve Osmanlı Padişahları’nın yaşadığı
saraydır. Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed
tarafından 1478’de yaptırılmış,
Topkapı Sarayı, saray halkının Dolmabahçe
Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer saraylarda
yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır.
Topkapı Sarayı’nın ilk defa, adeta bir müze
gibi ziyarete açılması Abdülmecit dönemine
rastlamıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle
3 Nisan 1924 tarihinde halkın ziyaretine
açılmak üzere İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri
Müdürlüğü’ne bağlanan Topkapı Sarayı önce
Hazine Kethüdalığı, sonra Hazine Müdüriyeti
adıyla hizmet vermeye başlamıştır. Bugün ise
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.
1924 yılında bazı ufak onarımlar yapıldıktan
ve ziyaretçilerin gezebilmeleri için gereken
idari önlemler de alındıktan sonra, Topkapı
Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak
ziyarete açılmıştır.
EDİRNE SARAYI
İstanbul’daki Topkapı Sarayı’ndan sonra
Osmanlı’nın en büyük sarayıydı. Günümüze
yalnızca çok küçük bir kısmı ulaşabilmiştir.
Yapımına II. Murat döneminde başlanmış,
Fatih Sultan Mehmet zamanında Mimar
Şehabettin’e tamamlattırılmıştı. En görkemli
zamanı, padişah IV. Mehmed’in saltanatlığında yaşandı. Bu devirde içine yeni köşk, oda,
kasr, çeşme ve havuzlar yapıldı.
Saray, 19. yüzyıla kadar Osmanlı padişahları
tarafından kullanıldı. 22 Ağustos 1829’da
Rusların kente girip, şehri terk ettikleri tarih
olan 14 Eylül 1829’a kadar geçen süre içinde
sarayda büyük bir yıkım yaşandı. 1878’deki
93 Harbi sırasında ise Rusların Edirne’yi
işgal edeceği haberi üzerine valinin emri
ile sarayın yakınında bulunan cephaneliğin
Rusların eline geçmesin diye ateşlenmesi
üzerine saray ortadan kalktı.
DOLMABAHÇE SARAYI
Dolmabahçe Sarayı 31. Osmanlı padişahı
Sultan Abdülmecid’in emriyle 1843-1856
yılları arasında yaptırılmıştır. İnşaat faaliyetlerini
Osmanlı Hassa Mimarlık Ocağı’ndan Garabet
Kalfa ile oğlu Nikogos Balyan yürütmüştür
(diye bilinir). Ancak bir başka görüş Balyan
ailesinin mimar değil müteahhit olduğu ve
eserin asıl mimarının başmimar Abdulhalim
Efendi olduğu yönündedir.
Genel olarak batılı mimari formlardan yararlanılmış; Barok, Rokoko, Neo-klasik gibi batı
kökenli mimari üsluplar, Osmanlı geleneksel
sanat ve kültür öğeleriyle yoğrularak yeni bir
yoruma ulaşılmıştır.
Dolmabahçe Sarayı’nda 1856’dan Halifeliğin
kaldırıldığı 1924’e kadar, 6 padişah ile son
Halife Abdülmecid Efendi yaşamıştır. 3 Mart
1924 tarihinde çıkartılan bir yasayla Osmanlı
hanedanı yurt dışına sürgün edilmiş ve
malları, aralarında Dolmabahçe Sarayı’nın
da bulunduğu tüm saray, köşk ve kasırlar,
“millete intikal etmiştir”.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’de bu sarayda kalmış, hatta ömrünün son günlerini bu sarayda geçirmiş ve
bu sarayda vefat etmiştir.
BEYLERBEYİ SARAYI
Beylerbeyi Sarayı, bânisi Sultan Abdülaziz
(1861-1876) tarafından, yazlık saray olarak
kullanıldı. Saray, Sultan Abdülaziz ve II.
Abdülhamid’in saltanat yıllarında yabancı
devlet hükümdar ya da başkanlarının resmî
ziyaretlerinde kendilerine tahsis edilmeye
başlanmasıyla beraber, devlet konukevi işlevi kazandı.
Sultan II. Abdülhamid’in (1876-1909), 33 yıl
süren saltanatı süresince Beylerbeyi Sarayı,
özellikle yabancı devlet protokolü tarafından
gezilen bir müze işlevi de gördü. Sultan II.
Abdülhamid tahttan indirildikten hemen sonra,
Selanik Alatini Köşkü’nde zorunlu ikâmete
tabi tutulmuş, ancak yaklaşık 3 yıl sonra
Balkan Savaşı’nın patlak vermesi nedeni ile
İstanbul’a nakledilmişti. II. Abdülhamid için
seçilen yeni zorunlu ikametgâh, Beylerbeyi
Sarayı idi. Sabık Hakan, bu sarayda yaşamının
son 6 yılını geçirmiş ve 10 Şubat 1918’de
yine bu sarayda hayata gözlerini kapamıştır.
AÇIK BÜFE İFTAR
ÇIRAĞAN SARAYI
Haliç ve Boğaziçinin en güzel yerleri sultanlar
ve önemli kişilere saray, köşkleri ve yapıtlar
için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların
bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan
Çırağanda 1910 yılında yanmıştı. Önceki bir
ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan
Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Sarkis
Balyan’a yaptırılmıştır. Dört yılda 4 milyon
altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı
ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Yapımı için
Avrupa devletlerinden borç alınmıştır.
Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş mekanlar tamamlardı. Odalar
nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve
sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi’nin
diğer sarayları gibi Çırağanda birçok önemli
toplantıya mekan olmuştu. Renkli mermerle
süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı
ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü
ile bağlanmıştı. Cadde tarafı yüksek duvarlar
ile çevriliydi.
Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş,
yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür. Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği
yapmaktadır.
YILDIZ SARAYI
Ramazan ayı süresince iftariyelikler,
zeytinyağlılar, salatalar, yöresel çorbalar, börekler,
Osmanlı yemekleri, Osmanlı’nın vazgeçilmezi şerbet ve tatlıları,
akşamları tasavvuf müziği eşliğinde eviniz kadar yakın olan
Crowne Plaza Prime Restaurant’ta sizleri bekliyor...
İlk kez Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah
Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı
padişahı II. Abdülhamit süresinde Osmanlı Devletinin ana sarayı olarak kullanılmış
olan saray. Günümüzde Beşiktaş İlçesi’nde
yer alır. Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir yapı
halinde değil, Marmara denizi sahilinden
başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt
çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir
bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar,
köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve
parklar bütünüdür.
Bu bölge Kanuni döneminden başlayarak
padişahlar için bir avlanma yeri olmuştur.
Bundan sonra bölgeye değişik zamanlarda,
gereksinim oldukça birçok yapı eklenmiştir.
Devrinin en özenle yapılmış yapıları arasında
sayılabilecek olan bu yerler, burayı yapı bakımından bir yaşam alanı haline getirmiştir.
Açık büfede iftar; limitsiz meşrubat, çay ve kahve dahil (kişi başı)
55 TL’dir.
ahmet tayyar vako
Hayırlı Ramazanlar
Diliyoruz
Mevlana Bulvarı No: 2 06330 (AnkaMall Yanı) Akköprü – Ankara / TÜRKİYE
Tel +90 312 303 00 00 Fax +90 312 303 00 03 Email: [email protected] www.cpankara.com.tr

Benzer belgeler