Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme`nin İzlenmesi

Transkript

Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme`nin İzlenmesi
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERLİĞİ
Engellilerin Haklarına ilişkin
Sözleşme’nin İzlenmesi
İnsan Hakları Gözlemcileri için Kılavuz
Mesleki eğitim serisi No. 17
Birleşmiş Milletler
New York ve Cenevre, 2010
1
Not:
Bu kitapta kullanılmış olan ifadeler ve materyalin sunumu hiçbir şekilde,
herhangi bir ülkenin, toprağın, şehir veya bölgenin veya yetkili makamlarının
hukuki statüsüne ya da sınırlarının çizilmesine ilişkin Birleşmiş Milletler
Sekreteryası’nın görüşünü yansıtmaz.
HR/P/PT/17
2
İçindekiler
Önsöz ...................................................................................................................... 4
I.
Engelliliğin bir insan hakları meselesi olduğunun anlaşılması ............................ 6
II. Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme ............................................................. 11
A.
B.
C.
D.
E.
III.
A.
B.
C.
D.
IV.
Bir sözleşmeye duyulan ihtiyaç ..................................................................................... 11
Engelliliğin tanımı .......................................................................................................... 14
Sözleşme’nin ilkeleri ...................................................................................................... 16
Engellilerin hakları ......................................................................................................... 23
Sözleşme’nin denetim mekanizmaları .......................................................................... 29
Engelli haklarının izlenmesi: Genel bakış ...................................................... 31
Engellilerin izleme çalışmalarındaki merkezi rolü ve bu çalışmalara katılımı .............. 31
“Yükümlülük Sahipleri”nin ve ortak kuruluşların tespit edilmesi ve haritalama ............ 32
Engellilerin ve onları temsil eden kuruluşların kapasitelerinin arttırılması ................... 34
Sözleşme’nin izlenmesine ilişkin ikiz yol yaklaşımı ...................................................... 36
Uygulamada izleme faaliyetleri .................................................................... 38
A. Bilgi toplanması ............................................................................................................. 38
B. Hukuki analiz ve bilgi analizi ......................................................................................... 52
C. Raporlama ve takip ....................................................................................................... 61
Seçilmiş Kaynakça ................................................................................................. 63
3
Önsöz
Engelli kadın, erkek ve çocuklar genellikle tüm toplumlarda en çok dışlanan
insanlar arasında yer alır ve insan haklarını kullanmak konusunda benzersiz
güçlüklerle karşılaşırlar. Uzun bir süre boyunca, bu güçlükler, engellilerin kendi
fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal bozukluklarının doğal ve kaçınılmaz bir
sonucu olarak kabul edilmiştir.
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme ve Ek İhtiyari Protokol’ün kabul edilmesi
ve yürürlüğü girmesi, bu tutumların sorgulanmasına neden olmuş ve engelliliğe
ilişkin mevcut yaklaşımlarda büyük bir değişiklik yaratmıştır. Sözleşme’de artık
engellilik bir yetersizlik ya da hastalık olarak görülmemekte ve kişinin algılanan
“yanlışlığı”na dair bir vurgu yapılmamaktadır. Tam tersine, Sözleşme’de
engellilik, toplumların bireysel farklılıklara uygun ortam sağlama ve kapsayıcı
olma konusundaki başarısızlığı sonucunda ortaya çıkan bir “toplum hastalığı”
olarak değerlendirilmektedir. Değişmesi gereken bireyler değil, toplumlardır ve
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme’de bu değişimin yol haritası çıkartılır.
İnsan haklarını izleme çalışmaları, devletlerin Sözleşme’yi ulusal düzeyde etkin
bir şekilde uygulamasına ve engellilerin hakları konusunda daha da
bilinçlenmelerine yardımcı olabilir; dolayısıyla çeşitli bölgelerde yaşayan
engellilerin yaşamını olumlu yönde değiştirebilir.
İnsan hakları çalışmalarının verimli bir şekilde yürütülebilmesi için hazırlık,
teknik beceri ve derinlemesine bilgi gerekir. Bu yayının hazırlanma amacı,
Birleşmiş Milletler insan hakları çalışanları ve diğer insan hakları gözlemcilerinin
– devletler, ulusal insan hakları kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinde çalışanlar
da dahil olmak üzere – Sözleşme doğrultusunda engelli haklarını izlemelerine
yardımcı olmaktır. Bu çalışmada, Sözleşme’de özel bir önem verilen bu
paradigma değişikliği ele alınmakta ve Sözleşme’nin kapsamı, standartları ve
ilkeleri açımlanmaktadır. Bunların yanı sıra, engellilerin haklarının izlenmesine
ilişkin bir metodoloji sunulmakta ve engellilerle çalışırken göz önünde
tutulabilecek hususlarla ilgili faydalı tavsiyeler verilmektedir.
4
Engelliler, tarih boyunca insan hakları sisteminde görünmez olmuş ve insan
hakları çalışmaları yapılırken göz ardı edilmiştir. Artık buna müsaade edilemez.
Bu yayın sayesinde, insan hakları izleme çalışmalarında bulunan kişi ve
kuruluşlar engellileri genel izleme çalışmalarına dahil etmenin yanı sıra,
gerektiği takdirde engellilerin insan haklarından yararlanmalarına ve
durumlarının izlenmesine de özel bir dikkat göstererek engellilerin
perspektiflerini de çalışmalarına eklemleyebileceklerdir.
Navanethem Pillay
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri
5
I.
Engelliliğin bir insan hakları meselesi olduğunun
anlaşılması
Tahmini rakamlara göre 650 milyon kişi, yani dünya nüfusunun yüzde 10’u
engellidir. Engellilerin yüzde sekseni gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.
Engelli kadın, erkek ve çocukların bir kısmı topluma bütünüyle entegre edilmiştir
ve hayatın tüm alanlarına aktif bir şekilde katılmakta ve katkıda
bulunmaktadırlar. Bununla birlikte engellilerin çoğu ayrımcılık, dışlama, tecrit
edilme ve hatta istismar gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Çok sayıda
engelli, aşırı derecede yoksulluk şartlarında veya çeşitli kurumlarda, eğitim ya
da iş olanağı bulamadan yaşamakta ve bir dizi dışlayıcı faktörle
karşılaşmaktadır. Bazı ülkelerde engellilere mal sahibi olma hakkı
tanınmamaktadır ve kendileri adına karar alma hakkı da çoğu zaman verilmez.
Engellilere yapılan ayrımcılık çok yaygındır, coğrafi sınırları aşarak hayatın tüm
alanlarında, toplumun tüm kesimlerindeki insanları etkiler.
2008 yılının Mayıs ayında yürürlüğe giren Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme
ve Ek İhtiyari Protokol, “engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam
ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına
saygıyı güçlendirmek” (Madde 1) için yürütülen çalışmalarda yeni bir dönem
başlatmıştır. Engelliler bütün insanlarla aynı haklara sahip olmalarına rağmen,
engellilerin hakları bağlayıcılığı olan uluslararası bir sözleşme ile ilk kez
kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir.
Sözleşme’nin hazırlanması, engellilerin ve engelliliğin algılanma şeklinde büyük
bir değişim yaşandığına işaret etmektedir. Tarih boyunca, engellilik bireyin
kişisel durumu olarak görülmüştür. Bireysel bir eksiklik olarak görülen “engelli
olma durumu” bazı insanların normal okullara gidememeleri, çalışamamaları
veya toplumsal hayata katılamamalarının doğal bir nedeni olarak
düşünülmüştür. Engellilik bu şekilde algılandığında, toplumsal müdahaleler iki
seçenekle kısıtlanmaktadır: bireydeki bozuklukların ilaç ya da rehabilitasyon
yoluyla “düzeltilmesi” (tıbbi yaklaşım) ya da engellilere bağış ya da sosyal
yardım programları aracılığıyla bakım sağlanması (hayırsever yaklaşım). Eski
modelde, engellilerin yaşamları, profesyonellerin eline bırakılıyordu ve bu kişiler
engellilerin nerede okula gidecekleri, ne türde destek alacakları ve nerede
yaşayacakları gibi temel kararlardan sorumlu oluyordu.
6
Örneğin: “Engellilerin sorunu nedir?” diye sormak yerine şu sorular sorulabilir:
Toplumun sorunu nedir? Engellilerin haklarında tam anlamıyla
yararlanabilmelerini kolaylaştırmak için hangi toplumsal, ekonomik, siyasi
ve/veya çevresel koşulların değiştirilmesi gerekir?
Örneğin “Sağır olduğunuzdan dolayı sizin için insanları anlamak güç mü?”
sorusunu sormak yerine şu soruyu yöneltebilirsiniz: “İnsanlar sizinle iletişim
kuramadıkları için insanları anlamanız zorlaşıyor mu?
Soruların uyarlandığı kaynak: Michael Oliver, The Politics of Disablement
(Basingstoke, Macmillan, 1990).
Geçtiğimiz son 20-30 yılda, engelliliğin algılanış şeklinde önemli bir değişiklik
meydana geldi. Artık kişideki sorunun ne olduğuna odaklanılmıyor; engellilik,
bireyin çevresiyle etkileşiminin bir sonucu olarak görülüyordu. Bireysel
farklılıklara uygun ortam yaratmayan bir çevre, bireyin topluma katılımını
sınırlandırabiliyor, hatta engelleyebiliyordu. Engelliliği toplumsal açıdan ele alan
bu yaklaşıma engelliğin sosyal modeli adı verilmektedir. Engellilerin Haklarına
ilişkin Sözleşme’de bu model kabul edilmekte ve engellilik açıkça bir insan
hakları meselesi olarak nitelendirilerek bir adım ileriye taşınmaktadır.
Bu çerçeveden bakıldığında yapılması gereken şey, engellilerin haklarını tam
anlamıyla kullanmalarına engel olan toplumsal, ekonomik, siyasi ve çevresel
koşulların tespit edilmesi ve ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin engellilerin eğitim
sisteminin dışında bırakılmalarının nedeni, öğrenme güçlüğü yaşamaları değil;
öğretmenlere verilen eğitimin yetersizliği veya engellilerin erişimine açık
olmayan sınıflardır. Engellilerin iş piyasasından dışlanma nedeni, iş yerine
ulaşım imkanın bulunmayışı ya da işverenler ve çalışanların engellilerin
çalışamayacağına dair olumsuz tutumları olabilir. Seçim materyallerinin
engellilere uygun formatlarda (Braille vb.) olmayışı veya engellilerin fiziksel
erişimine olanak vermeyen oy sandıkları, engellilerin kamusal hayata
katılmalarına engel olabilir.
7
Engelliliğe insan hakları perspektifinden bakılabilmesi için toplumun tüm
kesimlerinin ve devletlerin düşünüş şekillerinde ve eylemlerinde köklü bir
değişiklik yapılması gerekir. Böylece engelliler, başkalarının kararlarına bağlı
olarak yaşayan, yardıma muhtaç kişiler olarak değil; hak sahipleri olarak
görülebilecektir. Hak temelli bir yaklaşım sayesinde engelliler de dahil olmak
üzere çeşitli insanların toplumsal hayata anlamlı bir şekilde katılmalarına olanak
veren koşullar yaratılacak; insanların farklılıklarına saygı gösterilmesini, destek
verilmesini ve bunların onurlandırılmasını sağlayan yollar araştırılabilecektir.
Engellilerin haklarının korunması ve desteklenmesi, engellilere gerekli
hizmetlerin sağlanmasından ibaret değildir. Engellileri dışlayan ve yaftalayan
davranış ve tutumların değiştirilmesi için tedbirler alınmasını da gerektirir.
Engellilerin medeni, kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal haklardan
yararlanmalarını temin edecek ve bu konudaki engelleri ortadan kaldıracak
politikalar, kanunlar ve programların uygulanması da gerekir.
8
Aşağıdaki terimler, engellileri hak sahipleri olarak gören yaklaşım ile toplumun
hayırseverliğine muhtaç kişiler olarak gören yaklaşım arasındaki farkı ortaya
koymaktadır:
Hayırseverlik yaklaşımı
İnsan hakları yaklaşımı
Seçenek
Yükümlülük
Dışarıdan kontrol
Özerklik
Güçsüzleştirme
Güçlendirme
Zayıflığı düzeltmek
Çevreyi düzeltmek
Etkinliği sınırlandırmak
Etkinliği kolaylaştırmak
Küçümseme
Onurlandırma
Bağımlılık
Bağımsızlık
Ayrımcılık
Eşitlik
Kurumlara kapatma
Kapsayıcılık
Ayırma
Bütünleştirme
9
Engellilerin haklarından tam manasıyla yararlanabilmelerini sağlamak için bu
hakları sınırlandıran politikalar, kanunlar ve programlar değiştirilmelidir; örneğin
engellilik nedeniyle ülkeye giriş yapmayı yasaklayan göçmenlik yasaları,
engellilerin evlenmesini yasaklayan kanunlar, engellilerin rızası olmadan
yapılan tıbbi tedavilere izin veren yasalar, düşünsel veya zihinsel engellilik
durumlarında kişiyi müşahede altına almaya izin veren kanunlar, bir kişiyi engeli
olduğu için sağlık hizmetinden mahrum eden politikalarda değişiklik
yapılmalıdır. Bununla birlikte, toplumun işleyiş şeklini değiştirecek ve engellilerin
toplumsal hayata katılmalarını engelleyen bariyerleri ortadan kaldıracak
programlar, bilinçlendirme kampanyaları ve sosyal destek çalışmaları da
gereklidir. Dahası, engellilere topluma tam anlamıyla katılmalarını sağlayacak
fırsatlar ve haklarını talep edebilecekleri uygun yollar da sunulmalıdır.
10
II.
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme
A.
Bir sözleşmeye duyulan ihtiyaç
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme’den önce, insan haklarına ilişkin temel
sözleşmelerde engelliler de dahil olmak üzere tüm insanların hakları
tanınmaktadır. Bu sözleşmeler, engellilerin haklarını korumak ve desteklemek
açısından ciddi bir potansiyel içerse de bu potansiyel hala tam anlamıyla
kullanılmış değildir.1
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme, engellilerin ve engellileri temsil eden
kuruluşların engelliliği bir insan hakkı meselesi olarak kabul ettirmek için uzun
süre boyunca verdikleri mücadeleler sonucunda elde edilmiştir. Bu mücadeleler,
1981 yılının uluslararası engelliler yılı ilan edilmesi ile başlamıştır. Aynı Yılın
sonunda “Engelliler İçin Dünya Eylem Programı” kabul edilmiştir. İnsan hakları
yaklaşımının önünü açan diğer çalışmalar şunlardır: 1993’te Birleşmiş Milletler
Kurulu tarafından kabul edilen Engelliler için Fırsat Eşitliği Konusunda Standart
Kurallar, Özel Raportörlerin Engelliliğe ilişkin raporları, Ayrımcılığın Önlenmesi
ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu’nun raporları ve İnsan Hakları
Komisyonu’nun 1998,2000 ve 2002 yıllarındaki bir dizi kararı.
Bakınız G. Quinn ve T. Degener, Human Rights and Disability: The current use and future potential of
United Nations human rights instruments in the context of disability (New York ve Cenevre, Birleşmiş
Milletler, 2002) (HR/PUB/02/1). Bu çalışmada Birleşmiş Milletler’in antlaşmalarla kurulan kurumlarının
ve sivil toplum kuruluşlarının engellilerin haklarını korumak ve desteklemek için mevcut insan haklarını
ve denetim mekanizmalarını tam anlamıyla kullanmadığı sonucuna varılmaktadır.
1
11
Bu konuda kaydedilen diğer önemli gelişmeler ise şunlardır: Kadınlara Karşı
Ayrımcılığı Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin engelli kadınlara ilişkin 18 sayılı
tavsiye kararı (1991), Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi'nin
engellilere ilişkin 5 sayılı Genel Yorumu (1994) ve kabul edilen bölgesel
sözleşmeler (1999 yılında kabul edilen Engellilere Yönelik Ayrımcılığın Ortadan
Kaldırılmasına dair Amerikan Devletleri Sözleşmesi vb.).
Engellilerin haklarını tanıyan ve devletlerin bu hakların korunması ve
kullanılmasıyla ilgili yükümlülüklerini belirleyen en yeni, en ayrıntılı ve en
kapsamlı antlaşma olan Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme kendinden
önceki tüm belgelerin yerine geçmiştir. Sözleşme, engelliliğin sosyal ve insan
hakları modelini ön plana çıkarmaktadır.
12
Uluslararası İnsan Haklarına ilişkin 9 Ana Sözleşme
Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına ilişkin Uluslararası
Sözleşme
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme
Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi
İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya
Cezaya Karşı Sözleşme
Çocuk Haklarına dair Sözleşme
Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına dair
Uluslararası Sözleşme
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme
Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına dair Uluslararası
Sözleşme (henüz yürürlükte değil)
[Ç.N: TBMM’ye gelen taslakta çeviri “Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına dair
Uluslararası Sözleşme” şeklindedir. Ancak bunun doğrusu, kastettiği şeyi apaçık ortaya
koyacak şekilde, “Kolluk Gözetimindeyken Kaybolmaya Karşı Tüm İnsanların Korunmasına
ilişkin Uluslararası Sözleşme” olmalıdır.]
13
Açıklamalı [AU1]: u çeviri kulağıma biraz tuhaf geldi, fakat
TBMM’ye sunulan kanun tasarısında bu şekilde geçiyor:
https://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-2246.pdf
B.
Engelliliğin tanımı
Sözleşme’de engelliliğe ve engellilere ilişkin belirli bir tanım yoktur, fakat
engellilik kavramına ve bu kavramın Sözleşme’yle ilişkisine dair yol gösterici
bilgiler sunulmaktadır. Engelliliğin sosyal modeli adı verilen yaklaşımın açıkça
kabul edildiği, Sözleşme’nin girişindeki şu ifadeden anlaşılmaktadır: “Engelliliğin
gelişen bir kavram olduğunu ve engellilik durumunun, sakatlığı olan kişilerin
topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını
engelleyen tutumlar ve çevre koşullarının etkileşiminden kaynaklandığı
gerçeğini kabul ederek”. Engellilik durumunun nedeni olarak öznenin dışındaki
engellere yapılan bu atıf, engelliliği işlevsel kısıtlamalarla eş tutan
yaklaşımlardan uzaklaşıldığının açık bir göstergesidir. 2 Benzer bir şekilde
Madde 1’de şu ifadelere yer verilmektedir: “Engelli kavramı diğer bireylerle eşit
koşullar altında topluma tam ve etkin bir şekilde katılımlarının önünde engel
teşkil eden uzun süreli fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal bozukluğu
bulunan kişileri içermektedir." Bu açıdan bakıldığında engellilerin toplumsal
hayata (bir işte çalışmak, okula gitmek, doktora görünmek veya seçimlerde aday
olmak vb.) katılımları kısıtlıdır veya engelliler toplumdan dışlanmışlardır. Bunun
nedeni özürlü olmaları değil, karşılaştıkları çeşitli engellerdir. Bunlara fiziksel
engeller de dahil olabilir, fakat bazı örneklerde mevzuat ve politikalar da engel
oluşturabilmektedir.
Örneğin bakınız, Engelliler için Fırsat Eşitliğine ilişkin Standart Kurallar’da (48/96 sayılı Genel Kurul
Kararı) engelli kavramının açıklanması. Bu karara göre “‘Engelli’ terimi dünyanın herhangi bir
ülkesinde görülebilecek çeşitli işlevsel kısıtlamaları özetlemektedir. İnsanlar, fiziksel, düşünsel ya da
duyusal bozuklar, tıbbi koşullar ve zihinsel bir hastalıktan dolayı engellenmiş olabilirler.” (paragraf
17).
2
14
Fiziksel engeli olan insanlar için düz olmayan alanlar, farklı düzeyleri birbirine
bağlayan merdivenler, ağır kapılar veya dar geçitler de bu engellere dahildir.
Örneğin, bir toplantı odasının kapısı tekerlekli sandalyenin geçebileceği kadar
büyük değilse veya bir rampa ya da asansör yoksa bu durum tekerlekli sandalye
kullanan kişinin toplantıya katılmasına engel olabilir. İmar kanunlarında
erişebilirlik standartlarının bulunmaması ya da yetersizliği de bir engel teşkil
edebilir.
Sözleşme’de tanımların ulusal mevzuatta kullanılmasını men eden bir hüküm
yoktur. Aslında, istihdam ve sosyal güvenlik gibi bazı sektörler için tanımlamalar
gerekli olabilir. Bununla birlikte, bu tanımların, Sözleşme’de ön plana çıkarılan
engelliğin sosyal modelini yansıtması gerekir. Sakatlıklarının tanımına veya
listesine ya da işlevsel kısıtlamalara dayanan tanımlar gözden geçirilmelidir.
Gözlemciler, ulusal mevzuatta şu hususlara yer verilip verilmediğine ilişkin
gözlemler yapmalıdır: (a) fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal bozukluklarla
ilgili olarak engelliliğe dayalı ayrımcılığın ortaya çıkabileceği kabul edilmektedir;
(b) engelliliğin, engeli olan kişi ile dış engeller arasında etkileşim sonucunda
oluştuğunu öngören engelliliğin sosyal modeli benimsenmiştir; (c) çeşitli
engellerin kategorilere ayrılmasından ziyade ayrımcılığın yasaklanması ve
eşitliğin yaygınlaştırılmasına odaklanılmaktadır.
15
C.
Sözleşme’nin ilkeleri
Madde 3’te Sözleşme’nin genel ilkeleri tanımlanmaktadır. Bu ilkeler, tüm
meselelerle ilgili olarak Sözleşme’nin uygulanmasına ve yorumlanmasına
rehberlik eder. Bunlar, engellilerin haklarının anlaşılması ve yorumlanması için
bir başlangıç noktası oluşturur ve her hakkın değerlendirilmesine yönelik ölçütler
sağlar.
Genel ilkeler (Madde 3)
 Kendi seçimlerini yapma özgürlükleri ve bağımsızlıklarını da kapsayacak
şekilde, kişilerin insanlık onuru ve bireysel özerkliklerine saygı
gösterilmesi;
 Ayrımcılık yapılmaması;
 Engellilerin topluma tam ve etkin katılımlarının sağlanması;
 Farklılıklara saygı gösterilmesi ve engellilerin insan çeşitliliğinin ve
insanlığın bir parçası olarak kabul edilmesi;
 Fırsat eşitliği;
 Erişilebilirlik;
 Kadın-erkek eşitliği;
 Engelli çocukların gelişim kapasitesine ve kendi kimliklerini koruyabilme
haklarına saygı duyulması.
16
İlkelerin anlamları
İnsanlık onuru, her insanın değerli olduğuna işaret eder. Engellilerin insanlık
onuruna saygı duyulduğunda, deneyimlerine ve görüşlerine de değer verilmiş
olur. Engelliler fiziksel, psikolojik veya duygusal zarar görme korkusu olmadan
görüşlerini şekillendirebilirler. Örneğin görme engelli çalışanlar işverenleri
tarafından arkasında “kör” yazan tişörtler giymeye zorlandığında, insanlık
onurlarına saygı duyulmamış olur.3
Hindistan’da engelli bir kadın insanlık onurunun nasıl çiğnendiğini şöyle
anlatmıştır:
“Bütün bunların yanı sıra, tek başıma dışarı çıktığımda ve karşıdan karşıya
geçmek zorunda kaldığımda insanların, özellikle de erkeklerin davranışı
oldukça rahatsız edici. Yardımıma gelen insanlar bunu hayırlı bir iş yapma
fırsatı olarak değil, bana farklı şekillerde dokunabilmek ve her türlü edepsizliği
yapmak için bir fırsat olarak görüyorlar.
Benim için bu, kaçınılmaz bir durum; karşıdan karşıya geçebilmek için diğer
insanlardan yardım almaya mecburum, bu da onlara istedikleri kadar ucuz
davranabilme fırsatı veriyor. Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok, yollarda
tek başımayken bir başkasının yardımına veya desteğine muhtaç
olduğumdan, bu tip olaylar bir ya da iki kez değil birçok kez başıma geldi. ”
Kaynak: “Engellilerin insan haklarının izlenmesi – ülke raporu: Andhra
Pradesh, Hindistan” (Disability Rights Promotion International, 2009), rapora
www.yorku.ca/drpi adresinden ulaşılabilir.
Bu örnek Filipinler’de ülkedeki engellilerin insan haklarını izlemek için Disability Rights Promotion
International [Uluslararası Engelli Haklarını Destekleme Örgütü] (DRPI) ile Katipunan ng
Maykapansanan sa Pilipinas, Inc. (KAMPI) tarafından yürütülen proje kapsamında yapılan
röportajlardan alınmıştır. Bu röportajlar, “Filipinler ön raporu: Engellilerin haklarının izlenmesi”
başlıklı raporda kullanılmıştır. Rapora şu adresten ulaşılabilir: www.yorku.ca/drpi/resources.html
3
17
Bireysel özerklik, kişinin kendi hayatından sorumlu olması ve kendi seçimlerini
yapma özgürlüğüne sahip olması demektir. Kişilerin bireysel özerkliklerine saygı
duyulması, engellilerin, diğer insanlarla eşit şartlarda, kendi hayatlarını
ilgilendiren makul seçimleri yapabilmesi, gerektiği takdirde yeterli destek
sağlanarak kendi kararlarını alabilmeleri ve özel hayatlarına minimum düzeyde
karışılması demektir. Bu ilke, Sözleşme’nin bütününe yayılmıştır ve Sözleşme
ile açıkça tanınan özgürlüklerin temelini oluşturur. Bu özgürlüklere sağlık
hizmetlerinin özgür ve bilgilendirilmiş rızaya tabi olması ve rıza olmadan tıbbi
müdahale yapılması da dahildir. Bu açıdan, örneğin zihinsel engelli bir kişiye
çeşitli sağlık hizmeti seçenekleri sunulmalıdır (psikoterapi, danışmanlık,
psikiyatrik ilaç tedavisi vb.) ve ona kişisel tercihlerine bağlı olarak anlamlı bir
seçim yapma özgürlüğü tanınmalıdır. Benzer bir şekilde mayından yaralanmış
bir fiziksel engelliye hareket etmesini kolaylaştıracak ve mümkün olduğunca
bağımsız olmasını sağlayacak cihazlar sunulmalıdır.
Ayrımcılık yapılmaması ilkesi; tüm hakların hiçbir ayrım, dışlama veya kısıtlama
olmadan herkese tanınması anlamına gelir. Bu ilke uyarınca insanlar arasında
engellilik ya da ırk, ten rengi, cinsiyet, dil, din, siyasi veya başka fikir, ulusal,
etnik veya toplumsal köken, mülkiyet, doğum, yaş veya başka bir statü
bakımından ayrım yapılmaması gerekir. Engelliğe dayalı ayrımcılık, engellilerin
insan haklarından ve temel özgürlüklerden eşit koşullarda yararlanmalarını
engelleme amacını güden veya bu sonucu doğuran ayrım, dışlama veya
kısıtlama biçimlerinin tümünü kapsamaktadır. Makul düzenlemelerin
gerçekleştirilmemesi de dahil olmak üzere her türlü ayrımcılık, engelliliğe dayalı
ayrımcılık kapsamına girer.
18
Örneğin parasını yönetemeyeceği gerekçesiyle engelli bir kadının banka hesabı
açmasına izin verilmemesi bir ayrımcılıktır.4 Bir işverenin mülakat sonrasında iş
teklif ettiği bir adamın görme bozukluğu olduğunu ve görebilmek için kitaplara
çok yakından baktığını fark ettikten sonra adamı evine göndermesi ve idarenin
yazılı onayını beklemesi gerektiğini söylemesi de bir ayrımcılıktır. Bu onay
adama hiçbir zaman gönderilmez ve adam işi alamaz. 5 Engelliler, çoklu
ayrımcılık türleriyle de karşılaşabilir, örneğin engelli bir kadın hem cinsiyeti hem
de engeli yüzünden ayrımcılığa maruz kalabilir. Madde 3 ile kabul edilen
ayrımcılık yapılmaması ilkesi, ayrımcılığın tüm türlerini dikkate almanın önemini
vurgular.
Fırsat eşitliği; tüm kadın, erkek, kız ve oğlanların eşit şartlarda ve tam anlamıyla
katılımının sağlanması, dezavantajların ortadan kaldırılması ve farklılıklara
saygı duyulmasını sağlayacak toplumsal koşulların yaratılması anlamına gelir.
Engelli bir kız çocuğu, ailesi tarafından okuldan alındığında eşitlik ilkesi
çiğnenmiş olur. Notları iyi olmasına rağmen, ailesi engeli yüzünden eğitimine
para harcamanın gereksiz olduğuna karar vermiştir.6 Eşitliğin sağlanması için
bazen ek önlemler alınması gerekir. Örneğin, psiko-sosyal veya düşünsel engeli
olan kişilerin karar vermesine ve hukuki ehliyetlerini diğer insanlarla eşit
şartlarda kullanmalarına destek sağlanabilir.
Bu örnek, Kenya’daki engellilerin haklarını izlemek için DRPI, Afrika Körler Birliği, Kenya Körler Birliği,
Engellilerin Hakları, Eğitim ve Savunuculuk Merkezi tarafından yürütülen proje kapsamında yapılan
röportajlardan alınmıştır. Bu röportajlar “The interviews contributed to “State of disabled people’s rights
in Kenya (2007): Report” raporunun hazırlanması için kullanılmıştır. Rapora şu adresten erişilebilir:
www.yorku.ca/drpi/Kenya.html
5
Bakınız dipnot 4.
6
Bakınız dipnot 4.
4
19
Makul düzenleme (Madde 2)
“Makul düzenleme”, engellilerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini tam ve
diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını
sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, ölçüsüz veya aşırı bir yük
getirmeyen, gerekli ve uygun değişiklik ve düzenlemeleri ifade eder” (Madde
2).
“Düzenleme”; bir kural, uygulama, koşul ya da zorunluluğun engelli bireyin
özel ihtiyaçları hesaba katılarak ayarlanmasıdır ve bu kişinin tam ve eşit
katılımını sağlamayı amaçlar. İş yerinde düzenleme, görme engelli bir çalışan
için yazılımların ve klavyelerin ayarlanması veya satın alınmasını, bir görevin
tamamlanması için fazladan zaman ayrılması veya eğitim verilmesini
içerebilir. Eğitimde makul düzenleme, ders zorunluluklarının yerine getirilmesi
için alternatif yollar, özel dersler ya da destekleyici teknolojiler sunulmasını
gerektirebilir.
İşverenler, eğitim kurumları, hizmet sağlayıcıları ve diğer kuruluşların da
makul düzenleme yapma konusunda yasal yükümlülükleri vardır. Bir şirket ya
da okulun engelli bir çalışan ya da öğrenci için gerekli tüm önlemleri alıp
almadığına karar verirken “ölçüsüz veya aşırı yük getirmeyen” kavramı kilit
önem taşır. Düzenleme yükümlülüğünden muafiyet talep eden işveren ya da
okul, bireyin ihtiyaçlarına karşılık vermenin kuruluşa “ölçüsüz ve aşırı yük”
getireceğini sağlık, güvenlik ya da maliyet faktörlerini göz önünde
bulundurarak ispatlamalıdır.
20
Tam ve etkin katılım, kapsayıcılık ve erişebilirlik kavramları toplumun hem
kamusal hem de özel alanlarının tüm insanların tam katılımına olanak verecek
şekilde düzenlenmiş olmasını ifade eder. Topluma tam anlamıyla dahil olmak,
engellilerin eşit katılımcılar olarak kabul edilmesi ve değer görmesi anlamına
gelir. İhtiyaçları “özel” ihtiyaçlar olarak tanımlanmaz, toplumsal ve ekonomik
düzenin bir parçası olarak kabul edilir. Tam kapsayıcılığa ulaşılabilmesi için
erişilebilir ve engelsiz bir fiziksel ve sosyal çevre gerekir. Örneğin, tam ve etkili
katılım ve kapsayıcılık; engellilerin politik seçim süreçlerinin dışında
bırakılmaması, oy verme yerlerinin erişilebilir olması, seçim prosedürleri ve
materyallerinin çeşitli formatlarda sunulması, kolay anlaşılabilir ve kullanılabilir
olması demektir. Sözleşme’de katılım ve kapsayıcılık kavramıyla bağlantılı
olarak “evrensel tasarım” kavramından da söz edilmektedir. "Evrensel tasarım”,
Sözleşme’de “ürünlerin, çevrenin, programların ve hizmetlerin özel bir ek
tasarıma veya düzenlemeye gerek duyulmaksızın, mümkün olduğunca herkes
tarafından kullanılabilecek şekilde tasarlanması” olarak tanımlanmaktadır
(Madde 2). Diğer bir deyişle, sonradan özel düzenlemelere gerek duyulmaması
için tasarım aşamasında toplumun tüm üyelerinin gereksinimleri göz önünde
bulundurulmalıdır.
Farklılıklara saygı, karşılıklı anlayış çerçevesinde diğer insanları kabul etmeyi
gerektirir. Bu bağlamda, engellilik, insanlığın ve insan çeşitliliğinin bir parçası
olarak kabul edilir. Görünürdeki bazı farklılıklarına rağmen, tüm insanlar aynı
haklara ve aynı insanlık onuruna sahiptir. Örneğin, bir otobüs şoförü duraktan
ayrılmadan önce fiziksel engelli bir çocuğun duraktaki banktan kalkıp otobüse
binmesini ve bir yere oturmasını beklemelidir.
21
Tüm faydalanıcılara kaliteli ve güvenli bir ulaşım hizmeti sağlanması sadece
otobüs şoförünün sorumluluğunda değildir, otobüs tarifesi düzenlenirken de
çeşitli faktörlerin (engellilerin ve toplu taşıma hizmetinden yararlanan diğer
insanların gereksinimleri vb.) göz önünde tutulması gerekir. Daha da önemlisi,
Sözleşme’de engelliliğin önlenmesi gibi bir amaç bulunmaktadır (bu, tıbbi
yaklaşımın amacıdır), fakat engelliliğe dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması
hedeflenmektedir. Kazaları önlemeye yönelik kampanyalar, anne sağlığını ve
güvenli doğumları desteklemeyi amaçlayan çalışmalar kamu güvenliği ve
sağlığı açısından anlamlıdır. Bununla birlikte, bu türde kampanyaların engelliler
bağlamında ürütülmesi, engelliliğin olumsuz bir şekilde algılanmasına neden
olabilmektedir. Ayrıca dikkati çeşitliliğe ve farklılığa saygıdan, ayrımcılığın
ortadan kaldırılmasından (insan hakları modelinin önceliklerinden) farklı
konulara yöneltmektedir.
Bu genel ilkeler, Sözleşme’nin temelinde yatmaktadır ve engellilerin haklarının
izlenmesi açısından kilit bir öneme sahiptir.
22
D.
Engellilerin hakları
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme; medeni, kültürel, ekonomik, politik ve
sosyal hakların tamamını içeren geniş kapsamlı bir insan hakları antlaşmasıdır.
Bu Sözleşme engelliler için yeni haklar getirmemektedir; bunun yerine
halihazırdaki insan haklarının engelliler için ne anlama geldiğini ayrıntılı bir
şekilde açıklamakta ve devletlerin bu hakları koruma ve destekleme
konusundaki yükümlülüklerini netleştirmektedir. Engellilerin haklarından
yararlanmasını sağlayabilecek bir ortamın yaratılması için Sözleşme’de
bilinçlendirme, erişebilirlik, risk durumları ve insani bakımdan acil durumlar,
adalete erişim, kişisel hareketlilik, habilitasyon ve rehabilitasyon, istatistikler ve
veri toplamaya ilişkin hükümler de bulunmaktadır. 7
“Engellilerin insan haklarına ilişkin çalışmada yer alan tavsiyelerinin uygulanması konusunda
kaydedilen gelişmeler hakkında İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Raporu” (A/HRC/4/75, para
19).
7
23
Engellilere tanınan hakları kapsayan maddeler: Madde 10-30
Madde 10 -
Yaşama hakkı
Madde 11 -
Risk durumları ve insani bakımdan acil durumlar
Madde 12 -
Yasa Önünde Eşit Tanınma
Madde 13 -
Adalete Erişim
Madde 14 -
Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği
Madde 15 -
İşkence, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya
Maruz Kalmama
Madde 16 -
Sömürü, Şiddet veya İstismara Maruz Kalmama
Madde 17 -
Kişisel Bütünlüğün Korunması
Madde 18 -
Seyahat Özgürlüğü ve Uyrukluk
Madde 19 -
Bağımsız Yaşayabilme ve Topluma Dahil Olma
Madde 20 -
Kişisel Hareketlilik
Madde 21 -
Düşünce ve İfade Özgürlüğü ile Bilgiye Erişim
Madde 22 -
Özel Hayata Saygı
Madde 23 -
Hane ve Aile Hayatına Saygı
Madde 24 -
Eğitim
Madde 25 -
Sağlık
Madde 26 -
Habilitasyon ve Rehabilitasyon
Madde 27 -
Çalışma ve İstihdam
Madde 28 -
Yeterli Yaşam Standardı ve Sosyal Korunma
Madde 29 -
Siyasal ve Toplumsal Yaşama Katılım
Madde 30 -
Kültürel Yaşama, Dinlenme, Boş Zaman Aktiviteleri ve Spor
Faaliyetlerine Katılım
24
Sözleşme’yle ilgili izleme çalışmalarında bulunurken engellilerin karşılaştığı
belirli durumların haklarıyla ilişkisini açıklamak için aşağıdaki örnekleri göz
önünde bulundurabilirsiniz:
 Yasa önünde eşit tanınma hakkı: Engellilik, kişinin, hak ehliyetinden mahrum
bırakılmasının gerekçesi olarak kullanılmamalıdır ve yasa önünde eşit
tanınma hakkı bu gerekçenin kaldırılmasını gerektirir. Örneğin engelli bireyler
adına karar veren vasilerin atanması uygulaması yürürlükten kaldırılarak
engellilere kendi kararlarını almaları için destek sağlanması gerekir;
 Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı: Kişinin engeli nedeniyle psikiyatrik
kurumlara ve diğer kuruluşlara yerleştirilip yerleştirilmediğinin izlenmesini
gerektirir. Düşünsel ve zihinsel engeller de bu kapsamdadır. Engelli birey,
özgür ve bilgilendirilmiş rızası olmadan bu tip kurumlara yatırılmamalıdır.
 İşkenceye maruz bırakılmama: Kurumların engellilere yönelik elektroşok
terapisi ve kafes yatak gibi uygulamalara ve tedavilere başvurup
başvurmadığını veya kişinin iradesi dışında engelini ortadan kaldırmaya
yönelik geri dönüşü olmayan veya zorlayıcı tıbbi tedaviler uygulayıp
uygulamadığının incelenmesi gerekir.
 Hareket özgürlüğü: Devletin, engeli nedeniyle bir kişiye seyahat belgeleri
vermeyi reddedip reddetmediğini incelemeyi gerektirir.
25
 Eğitim hakkı: Engelli öğrencilerin engelleri nedeniyle genel eğitim
sisteminden dışlanıp dışlanmadıklarını incelemeyi gerektirir. Kapsayıcılık
hedefi doğrultusunda, öğrencinin akademik ve sosyal gelişimi teşvik edecek
etkili ve bireysel destek önlemlerinin alınmış olmasını ve genel eğitim
sisteminde öğrencinin gereksinimlerine yönelik makul düzenlemelerin
yapılmış olmasını da gerektirir.
 Sağlık hakkı: Temel ilaçlara evrensel erişimin yanı sıra, engellilere yönelik
tedavilerin engelli bireyin özgür ve bilgilendirilmiş rızasına dayanıp
dayanmadığının da incelenmesini gerektirir.
 Çalışma hakkı: İş kanunlarının, iş yerinde ayrımcılık yapılmasını yasaklayıp
yasaklamadığını incelemeyi gerektirir. İş kanunlarına göre işverenler,
engellilerin ihtiyaç duyabileceği internet ve bilgisayar gibi erişilebilir
teknolojileri sağlamanın yanı sıra binaları fiziksel olarak erişilebilir kılacak
adımlar da atmalıdır.
 Yeterli yaşam standardı: Engellilerin yiyecek, giyecek, konut hakkını ve diğer
haklarını korumaya ve desteklemeye yönelik hükümlerin sosyal programlara,
politika çerçevelerine, yoksulluk azaltma stratejilerine, ulusal kalkınma
planlarına ve Binyıl Kalkınma Hedefleri’yle ilgili projelere dahil edilip
edilmediğini incelemeyi gerektirir.
 Siyasal ve toplumsal yaşama katılım hakkı: Seçim materyallerinin uygun
formatlarda (yazılı materyallerin Braille alfabesiyle ve televizyon
reklamlarının işaret dili tercümesiyle verilmesi vb.) olması ve oy sandıklarının
erişilebilirliğin (örneğin rampa erişimi vb.) izlemeyi gerektirir.
26
 Kültürel yaşama katılım hakkı: İşaret dilinin ve işitme engellilerin kültürünün
açıkça desteklenip desteklenmediğini ve telif hakkı uygulamalarının sesli
kitaplar gibi kültürel materyallere erişimi kısıtlayıp kısıtlamadığını incelemek
gerekir.
Medeni, kültürel, ekonomik, siyasal ve sosyal haklar bölünemez, birbirine bağlı
ve birbirleriyle ilişkili haklardır. Engellilerin haklarına ilişkin izleme çalışmaları
açısından haklar arasındaki bu bağlılığın anlaşılması önem taşır. Örneğin,
kurumların izlenmesi, kişilerin engellerine dayalı olarak özgürlüklerinden
mahrum bırakılıp bırakılmadıklarının (kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı)
izlenmesini gerektirir. Kişilerin kendi özgür iradeleriyle ve bilgilendirilmiş
rızalarıyla tedavi görüp görmedikleri (sağlık hakkı, fiziksel ve zihinsel bütünlük,
işkenceye maruz bırakılmama) ve kurumlarda bakılan kişilerin yeterli yiyecek,
giyecek, ışık, temizlik koşullarından vb. (yeterli yaşam standardı hakkı)
yararlanıp yararlanamadıkları da izlenmelidir.
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme’de ekonomik, sosyal ve kültürel haklarla
ilgili olarak devletlerin bu hakları aşamalı olarak uygulama yükümlülükleri de
tasdik edilmektedir. Bu yükümlülük, daha önce Çocuk Haklarına dair
Sözleşme’nin 4. Maddesi’nde ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin
Uluslararası Sözleşme’nin 2. Maddesi’nde de kabul edilmiştir. Kaynak
yetersizliğinin ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tam anlamıyla hayata
geçirilmesini sınırlandırabileceği kabul edilmekle birlikte, taraf devletlerin
kaynakları ölçüsünde azami tedbirleri alma ve gerektiğinde uluslararası işbirliği
çerçevesinde engellilerin bu haklardan tam olarak yararlanmasını sağlama
yükümlülüğü bulunmaktadır. (Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme Madde 4
(2) ve 32).
27
Ekonomik, sosyal ve kültürel hakların aşamalı olarak sağlanması
Madde 4 (2):
Taraf devletler ekonomik, sosyal ve kültürel haklarla ilgili olarak kaynakları
ölçüsünde azami tedbirleri almayı ve gerektiğinde uluslararası işbirliği
çerçevesinde engellilerin bu haklardan tam olarak yararlanmasını aşamalı
olarak sağlamak için işbu Sözleşme'de yer alan ve uluslararası hukuka göre
derhal uygulanması gereken yükümlülükleri yerine getirmeyi taahhüt eder.
Ekonomik, sosyal ve kültürel hakların aşamalı olarak uygulanmasının çeşitli
yönleri izleme çalışmaları açısından önem taşır: 8
 Engellilik de dahil olmak üzere herhangi bir gerekçeyle ayrımcılık yapılması,
ekonomik, sosyal ve kültürel hakların gerçekleştirilme düzeyi ne olursa olsun
her zaman yasaktır.
 Devletler, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların her birinden en temel ve
asgari düzeyde yararlanma koşullarını acilen sağlamakla yükümlüdür.
 Devletlerin, bu hakların aşamalı olarak hayata geçirilmesine yönelik adım
atma yükümlülüğü de vardır. Örneğin, bir devlet şu hususları içeren bir eylem
planı geliştirebilir: (a) ekonomik, sosyal ve kültürel hakların uygulanmasına
ilişkin takvim, (b) zaman kısıtlaması olan başarı ölçütleri ve (c) başarı
göstergeleri;
 Devletlerin ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan yararlanmayı azaltacak
tedbirler alması veya geri adımlar atması yasaklanmıştır.
Bakınız Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi, taraf devletlerin yükümlülüklerinin doğası
hakkında genel yorum no. 3 (1990).
8
28
E.
Sözleşme’nin denetim mekanizmaları
Sözleşme’de hem ulusal hem de uluslararası denetim mekanizmalarına yer
verilmektedir.
Madde 33’te Sözleşme’nin ulusal düzeyde izlenmesi ve uygulanması ile ilgili
olarak üç mekanizma belirlenmiştir. İlk olarak, taraf devletler Sözleşme’nin
uygulanmasıyla ilgili konular için hükümet içinde bir veya daha fazla kilit nokta
tahsis eder ve ikinci olarak hükümet içinde farklı sektörler ve farklı düzeylerde
konuyla ilgili faaliyetlerin kolaylaştırılması için koordinasyon mekanizması kurar.
Üçüncü olarak da taraf devletler, Sözleşme’yi teşvik ve temin edip izlemek
amacıyla bir veya daha fazla bağımsız mekanizmayı içeren bir yapı bulundurur
veya kurar.
Uluslararası düzeyde ise Madde 34 uyarınca Engelli Hakları Komitesi
kurulmuştur. Engelli Hakları Komitesi, çeşitli görevleri olan bağımsız
uzmanlardan oluşur. İlk olarak, devletlerden ve ilgili taraflardan (sivil toplum
kuruluşları ve ulusal izleme mekanizmaları vb.) düzenli olarak rapor alan
Komite, devletlerle Sözleşme’nin uygulanışına ilişkin yapıcı bir diyaloğa girer;
uygulamaları güçlendirecek ve iyileştirecek takip faaliyetleri konusunda
gözlemlerde ve tavsiyelerde bulunur. İkinci olarak, Komite, belirli günlerde
Sözleşme’yle ilgili ortak konuların tartışılması için halka açık genel oturumlar
düzenler. Üçüncü olarak, Komite, Sözleşme’nin uygulanışıyla ilgili belirli
konuları veya Sözleşme’nin belli hükümlerini açığa kavuşturan ve genel yorum
olarak adlandırılan beyanatlar verebilir.
29
Dördüncü olarak, İhtiyari Protokol’de Komite’ye şikayet alma yetkisi de
verilmektedir. İhtiyari Protokolü onaylayan bir devlet tarafından Sözleşme
hükümlerinden herhangi birinin çiğnendiğini iddia eden bireyler, Komite’ye
şikayetlerini iletebilir. Komite, ilgili devletin yorumlarını aldıktan ve şikayeti
değerlendirdikten sonra görüşlerini sunabilir. Beşinci olarak, Komite’nin,
Sözleşme’nin sistematik bir şekilde ihlal edildiğine veya ağır ihlallere ilişkin
güvenilir bilgiler almış olması halinde, İhtiyari Protokol’e göre taraf devletlerde
soruşturma yürütme olanağı da bulunmaktadır.
İnsan hakları gözlemcileri9 bu mekanizmalar ve işlevleri hakkında bilgi sahibi
olmalıdır. İzleme faaliyetleri kapsamında şunlar gerçekleştirilebilir:
 Sözleşme’nin uygulanışına ilişkin ulusal denetim mekanizmalarına bilgi
sağlanması,
 Devletlerle yapıcı bir diyalog yürüten Komite’ye bilgi sağlanması,
 Sözleşme kapsamında bireylerin haklarına yönelik olası ihlallerin tespit
edilmesi. İlgili devlet, İhtiyari Protokolü onaylamışsa, olası ihlaller de
Komite’ye bir şikayet dilekçesi iletilmesi için gerekçe teşkil edebilir.
 Ağır veya sistematik ihlallere ilişkin bilgilerin güvenilirliğinin tespit edilmesi.
Söz konusu devlet İhtiyari Protokolü onaylamışsa, İhtiyari Protokol uyarınca
Sözleşme ihlallerine ilişkin bir soruşturma yürütmesi için Komite’ye bu türde
bilgiler sunulmuş olabilir.
 Sözleşme’nin daha iyi uygulanmasını sağlamak için ulusal denetim
mekanizmalarının ve Komite tavsiyelerinin takip edilmesi gerekir.
Bu kılavuzda “insan hakları gözlemcileri” ile şu kişiler kastedilmektedir: Birleşmiş Milletler insan hakları
çalışanları; diğer devletler-arası, bölgesel veya sivil toplum kuruluşlarında çalışanlar, insan hakları
savunucuları ve insan hakları izleme çalışmalarında bulunan diğer birey ve kuruluşlar.
9
30
III.
Engelli haklarının izlenmesi: Genel bakış
Devletler, ulusal insan hakları kurumları, engellilerin kuruluşları, diğer sivil
toplum kuruluşları ve BM temsilcilikleri tarafından direktiflerle birlikte hazırlanan
ve sağlam kanıtlara dayanan raporlar, Sözleşme kapsamında güvence altına
alınan insan haklarının hayata geçirilmesine ve engellilerin yaşamında fiili bir
değişim yaratılmasına katkıda bulunacaktır. İzleme şekillerini değerlendirmeden
önce tüm izleme faaliyetlerini yönlendirmesi gereken aşağıdaki faktörleri göz
önünde tutmak gerekir.
A.
Engellilerin izleme çalışmalarındaki merkezi rolü ve bu
çalışmalara katılımı
“Bizimle ilgili hiçbir şey bizsiz olmaz!” sloganını kullanan engelliler ve onları
temsil eden kuruluşlar10 Sözleşme’ye ilişkin görüşmelerde ve Sözleşme’nin
şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Engellilerin bu rolü oynamaya
devam etmesi gerektiğini kabul eden Sözleşme’de, taraf devletlere, engellilere
ilişkin karar alma süreçlerinde engellilere “sürekli danışma” ve engellileri “etkin
bir şekilde bu sürece dahil etme” yükümlülüğü getirilmiştir (Madde 4(3)).
Sözleşme’de şu husus da özellikle şart koşulmaktadır: “Taraf devletler, başta
engelliler ve onları temsil eden kuruluşlar olmak üzere sivil toplumun denetim
sürecine tam katılımını sağlar.” (Madde 33(3)). Bu maddede hem sürece hem
de içeriğe ilişkin göndermeler yapılmaktadır. Süreç açısından, engellilerin
denetim sürecine tam katılımının sağlanması gerekmektedir, örneğin
gözlemciler arasında engelliler de bulunabilir. İçerik açısından ise engellilerin
kendi durumları konusunda uzman oldukları kabul edilmeli, engellilerin
deneyimleri ve sesleri denetim raporlarının temelini oluşturmalıdır.
Engellileri temsil eden kuruluşları bazen kendilerini “engelli kuruluşları” olarak adlandırdıklarını da
hatırlatmak gerekir.
10
31
Engellilerin insan haklarına ilişkin denetim çalışmaları, belirli bir gruptaki kişilerin
daha da dışlanmasına yol açmamalıdır. Engelli haklarının izlenmesi, tüm engel
türlerini ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan odaklanma sahip olmalıdır. Yani
denetim, her türden engele sahip (fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal
bozukluklara sahip olanlar da dahil), tüm sosyo-ekonomik ve etnik gruplardan,
yaş gruplarından ve hayatın bütün alanlarından kadın, erkek, oğlan ve kız
çocuklarını kapsamalıdır. Örneğin, yoksul, evsiz ya da bakım evine konulmuş
kişilere de ulaşılmalı ve onlar da sürece dahil edilmelidir.
B.
“Yükümlülük Sahipleri”nin ve ortak kuruluşların tespit edilmesi
ve haritalama
Engellilerin insan haklarına ilişkin denetim çalışmalarında bulunan kişilerin
atması gereken ilk önemli adım, izleme sürecinde yer alacak çeşitli aktörleri
tespit etmektir. Daha da önemlisi, gözlemciler ilgili “yükümlülük sahipleri”ni de
belirlemelidir. Örneğin adalet bakanlığı ve ulusal başsavcılıklar, sosyal koruma,
istihdam ve çalışma, kültür ve spor, sağlık bakanlıkları ve kurumları da
“yükümlülük sahibi” kapsamına girmektedir. Sözleşme’de özel sektör
kuruluşlarına da atıflarda bulunulduğu dikkate alınarak işveren dernekleri ve
birlikleri de denetim çalışmalarında iş birliği yapılabilecek potansiyel ortaklar
olarak düşünülebilir ve hatta engellilerin haklarına saygı duyulması konusunda
yükümlülükleri olan aktörler olarak görülebilir.
32
Tüm engel türlerini ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan odaklanmayı akılda
tutarak, denetlenen alanda faaliyet gösteren engelli kuruluşlarını tespit edin.
Örneğin bazı kuruluşların tüm engel türlerini kapsayan üye profili vardır.
Diğerleri ise belirli bir gruptaki engellileri temsil eder; örneğin görme engelliler
veya psiko-sosyal engellilik veya engelli kadınlar, savaş gazileri vb. Gözlemciler
geniş bir yelpazede, çeşitli ortaklarla da iletişim ağları kurmalı ve bu ağları
yaygınlaştırmalıdır. Bu ortaklar farklı bölgelerden ve sektörlerden (üniversiteler,
araştırma kuruluşları, STK’lar, sendikalar, meslek gruplar, hükümetler arası
kuruluşlar vb.) olabilir ve çeşitli insanlara odaklanıyor olabilir (kadınlarla,
çocuklarla, yerlilerle vb. çalışan kuruluşlar gibi). Birleşmiş Milletler
departmanları, temsilcileri, fonları ve programlarından oluşan Kurumlararası
Destek Grubu, Birleşmiş Milletler’in Sözleşme’ye ilişkin çalışmalarını koordine
eder.11 Dolayısıyla gözlemciler, ortaklar veya bilgi kaynakları olarak Birleşmiş
Milletler’in diğer kuruluşları veya Dünya Bankası’yla da temasa geçebilirler.
Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme’ye yönelik Kurumlararası Destek Grubu (KADG),
Birleşmiş Milletler Sistemi Ana Koordinasyon İcra Kurulu (CEB) tarafından 2006 yılının Eylül ayında
kurulmuştur. KADG, Sözleşme’nin ve Ek İhtiyari Protokol’ün uygulanmasına ve
yaygınlaştırılmasına destek vermek için kurulmuş uluslararası iş birliği mekanizmasıdır. Grubun
üyeleri arasında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), Ekonomik ve
Sosyal İlişkiler Departmanı (DESA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi ve
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) bulunmaktadır.
11
33
C.
Engellilerin ve onları temsil eden kuruluşların kapasitelerinin
arttırılması
Birçok örnekte, Engellilerle İlgili Kuruluşlarla (EİK) çalışmak demek, bu
kuruluşlarda yer alan engellilerin insan hakları ilkelerini ve kavramlarını
anlamaya yönelik kapasitelerini geliştirmek anlamına da gelir. Diğer bir deyişle,
kapasite geliştirme, izleme ve denetim çalışmalarının bir parçasıdır ve bu
çalışmaları tamamlar. Tüm durumlarda, kapasite geliştirme çalışmaları herkesin
erişimine açık olmalıdır. Birlikte çalışılan EİK’ler ve üyeleri, tam erişim
sağlayacak çeşitli tedbirler hakkında gözlemcileri bilgilendirebilmelidir.
Kapasite geliştirme ve denetim faaliyetleri için erişilebilirliğe ilişkin kontrol
listesi:
1. Basılı materyaller (eğitim kılavuzları, denetim süreci hakkında bilgi, rıza
formları, anketler vb.).
 Tam katılımın sağlanması için materyallerin tüm formatlarda ve dillerde
hazırlanmış olmasını sağlayın. (Braille, büyük baskı, elektronik, işaret
dilleri, kolay okunabilir ve anlaşılabilir formatlar vb.)
2. Görsel yardımcı materyal (örneğin
fotoğraflar, şekiller, haritalar, videolar)
bilgisayarda
yansı sunumları,
 Bu materyal ile iletilen bilgilerin yeterli bir açıklamasının erişilebilir
formatta belirtilmesini sağlayın (örneğin, bilgisayarda sunumdaki
yansılarda gösterilen görüntülere ilişkin metin ve açıklamaların
sağlanması gibi).
34
Kapasite geliştirme ve denetim faaliyetleri için erişilebilirliğe ilişkin kontrol
listesi: (devamı.)
3. Sözel iletişim yolları (yüz yüze görüşmeler, telefonda toplantılar, eğitim
oturumları, videolar, görüşmelerin izlenmesi vb.)
 İşitme engelliler, hem işitme hem de görme engelli olanlar ve zihinsel
engelliler için tercümanlar/kolaylaştırıcıların sürece katılmasını ve
yeterli zamanı ayırmasını sağlayın ya da engellilerin söyleneni
anlamalarına ve düşüncelerini ifade etmelerine yardım edecek alternatif
iletişim yolları kullanın (işaret dili çevirisi, gerçek zamanlı çevriyazı,
iletişim asistanı vb.)
4. Görüşme yerleri ( toplantılar, eğitim oturumları, mülakatlar vb.)
 Tekerli sandalye kullanan engellilerin erişimini sağlamak (örneğin
merdivenli yerlerden, dar geçitlerden, sıkışık odalardan kaçının)
 Erişilebilir tuvaletler bulunmasını sağlamak
 Katılımcıların ulaşım araçlarına uygun maliyetli bir
erişebilmesini ve görüşme yerlerine gelebilmesini sağlamak
şekilde
 Katılımcıların görüşme yerlerine gelmesine yardımcı olacak çeşitli
formatlarda işaretler ve kişiler sağlanması (Braille işaretleri,
mihmandarlar vb.)
 Erişilebilirlikle ilgili sorumlulukları belirlemek üzere ortak EİK’lerle sıkı
bir iş birliği yapılması. Mümkün olduğu takdirde etkinliğe katılacak
kişilerle doğrudan görüşülerek özel gereksinimlerini karşılayacak
önlemlerin alınması.
Bu hususların, sonlu olmadığını belirtmek gerekir. Gözlemciler erişilebilirliğe
ilişkin konuları vaka bazında ele almaları gerektiğini unutmamalıdır.
35
D.
Sözleşme’nin izlenmesine ilişkin ikiz yol yaklaşımı
Engellilerin haklarının izlenmesi ikiz yol yaklaşımını gerektirir:12
 İlk olarak, engellilerin haklarına ilişkin izleme faaliyetlerinin etkili olabilmesi
için belirli konulara odaklanmak gerekebilir. Örneğin, mecliste Sözleşme’nin
onaylanması görüşülüyorsa, halihazırdaki yasa ve politikaların uygulanışını
izlemek için mevcut mevzuatın Sözleşme’yle bağdaşıp bağdaşmadığına
ilişkin özgül analizler yapmak daha uygun olabilir. Benzer şekilde, kapsayıcı
eğitimle ilgili belirli konular – öğrencilerin ayrıştırılmadığı okullar, erişilebilir
binalar, müfredatın yeterli olması, düzgün bir eğitim görmüş öğretmenler vb.
– engelli öğrencilerin eğitim hakkına odaklanan bir izleme faaliyetini
gerektirebilir.
 İkinci olarak, izleme çalışmalarında, engellilerin doğaları gereği diğerlerinden
farklı olduğunu öngören yaklaşımların desteklenmemesi gerekir. Sonuç
olarak, engellilerin haklarına yönelik çalışmalar, insan haklarına ilişkin genel
izleme faaliyetlerine entegre edilmelidir. Örneğin, işkenceye maruz
bırakılmama hakkının izlenmesine yönelik çalışmalar, hapishanelerin yanı
sıra psikiyatrik kurumları da kapsamalı veya bir kalkınma programı
denetlenirken projenin engelliler üzerindeki etkisi de göz önünde
bulundurulmalıdır. Engelliler, faydalanıcılar olarak diğer hedef gruplarla aynı
paydada düşünülmelidir. Daha da önemlisi, ulusal insan hakları kurumları,
engelli kuruluşları, diğer sivil toplum grupları ve Birleşmiş Milletler
temsilcilikleri çatışmalı durumlarda veya çatışma sonrasında çeşitli
çalışmalar yürütmektedir.
İkiz yol yaklaşımı, bütün engellilere eşit haklar sağlanması için engellilerin haklarının hem tüm
girişim ve projelerde hem de engellilikle ilgili özel girişimlerde/projelerde desteklenmesini hedefler.
Çok sayıda bağışçı bu yaklaşımı uluslararası kalkınma ve yardım politikalarına dahil etmiştir.
12
36
Engelliler böyle durumlarda özellikle daha savunmasız olabilirler; acil durum
bölgelerinden kaçarken veya çatışma sonucu iç göçe zorlandıklarında belli
güçlükler yaşayabilirler, kişisel ve fiziksel destek ağlarından mahrum
kaldıklarında fiziksel çevrelerinde karşılarına çeşitli engeller çıkabilir. Sonuç
olarak çatışma, çatışma sonrası ve acil durumlarla ilgili insan haklarını izleme
çalışmalarında engelli haklarının da gözetilmesi önem taşır.
37
IV. Uygulamada izleme faaliyetleri
İzleme; bilgi toplanması, veri analizi, hukuki analiz, dokümantasyon, raporlama,
düzeltici eylem, takip ve son olarak da değerlendirmeyi içeren bir dizi aşamada
gerçekleştirilir. Bu faaliyetler birbirlerine bağlıdır ve bu sürece izleme döngüsü
adı verir. Bu bölümde şunlar ele alınmaktadır: (a) bilgi toplanması; (b) bilgi
analizi ve hukuki analiz ve (c) dokümantasyon, raporlama/düzeltici eylem ve
takip.
A.
Bilgi toplanması
1.
Belgeye dayalı bilgi
Engellilerin haklarından yararlanmalarına ilişkin bilgi toplama süreci, genelde
bilgi kaynaklarının tespit edilmesiyle başlar. Gözlemciler çeşitli kaynakları
dikkate almalıdır:
 Anayasalar, kanunlar ve düzenlemeler birincil bilgi kaynaklarıdır.
Gözlemciler, bunlara ek olarak, meclis soruşturmaları veya raporları gibi
kaynakları da incelemelidir.
 Yasaların uygulanmasıyla ilgili devlet politikaları, programları ve bütçeleri
 Mahkemeler gibi adli kurumların ve insan hakları kurumları gibi yargı benzeri
kuruluşların kararları
38
 Medya raporları, medya çalışmaları, akademik araştırmalar veya araştırma
merkezleri ve sivil toplum kuruluşlarının incelemeleri.
Gözlemcilerin araştırmaları; yazılı kaynaklara (resmi belgeler vb.), mevzuata ve
içtihat hukuku veri tabanlarına ilişkin elektronik araştırmalara ve engelliler
hakkındaki medya raporları için elektronik arama motorlarına dayanmalıdır.
Anayasal hükümler, yasalar, kanunlar ve düzenlemeler de dahil olmak üzere
mevzuat hakkında bilgi toplamak, kanunlarda engellilere ne ölçüde ayrımcılık
yapıldığını veya engellilerin haklarının ne ölçüde savunulduğunu anlamaya
yardımcı olur. Politikalar – devlet stratejileri ya da bağlayıcılığı olmayabilen
talimatlar – hakkında bilgi toplamak, yasama düzeyinden Sözleşme’nin
uygulanmasına doğru ilerleyen siyasi bir irade bulunup bulunmadığının
anlaşılması açısından hayati bir önem taşır. Sözleşme’yi onaylamış ülkelerde,
mevzuat ve politikaların izlenmesi en az iki tür soruyu da beraberinde getirir:
 Çok sayıda ülkenin Sözleşme’yi onaylamadan önce engelliliğe ilişkin çeşitli
yasalar ve politikalar benimsediği göz önünde tutulduğunda, izleme
çalışmalarında atılacak ilk adım bu yasa ve politikaların Sözleşme’yle
bağdaşıp bağdaşmadığını değerlendirmektir. Bu değerlendirme ile
Sözleşme’yle çatışan yasalar (bir yasağı ihlal eden vb.) veya normatif
boşluklar tespit edilebilir.
 Ulusal mevzuat ve politikalar Sözleşme’yle uyumluysa, bunların programlar
veya diğer tedbirler aracılığıyla fiilen nasıl uygulandığını izlemek gerekir.
39
Programlar hakkında bilgi toplamak, kanunlarda kabul edilen engelli haklarının
hayata geçirilmesi için uygulamaya dönük önlemler ve mali tedbirler alınıp
alınmadığını anlamaya yardımcı olur. “Program” oldukça geniş kapsamlı bir
terimdir ve Sözleşme’yi uygulamak için alınan birçok tedbire işaret edebilir.
Örneğin, kalkınma programları veya yoksulluğu azaltma programlarını da ifade
ediyor olabilir. Bu durumda, gözlemciler, bu türde programların engellileri
kapsayıp kapsamadığını ve haklarını destekleyip desteklemediğini tespit
etmelidir.
Bunların yanı sıra, programlara yönelik izleme çalışmalarında bütçe denetimine
de yer verilmelidir, zira engellilerin haklarının etkin bir şekilde savunulmasına
yönelik olumlu adımlar atılmasını sağlamak için devletlerin mali kaynaklar ve
finansal kaynaklar tahsis etme konusunda da bazı yükümlülükleri
bulunmaktadır.13 Bütçe analizi; erişebilirlik, engellilerin desteklenmesi (karar
almanın desteklenmesi de dahil), kapsayıcı eğitim, sağlık hizmetleri, sosyal
koruma ve ulusal denetim mekanizmalarıyla ilgili de olabilir. Bütçe analizi yapan
gözlemciler engelliliğe ilişkin, ulusal eylem planları kapsamında verilen finansal
taahhütleri; eğitim, kamu işleri veya sosyal işler bakanlıklarının bütçelerini ve
ulusal insan hakları kurumlarının bütçesini de inceleyebilirler. Bütçe analizi
yapılırken aşağıdaki soruları akılda tutmakta fayda vardır:
 Engellilere tanınan bir hakkın uygulanışına ilişkin herhangi bir finansal
maliyet analizi yapılmış mı?
Konuyla ilgili genel bilgi için bakınız, Jim Shultz, “Promises to keep. Using public budgets as a
tool to advance economic, social and cultural rights” (Mexico, Ford Foundation and Fundar, 2002);
ve Dignity counts. A guide to using budget analysis to advance human rights (Fundar, Institute of
International Education and International Budget Project, 2004).
13
40
 Söz konusu hakkın hayata geçirilmesine yönelik yükümlülükleri yerine
getirmek için yeterli ölçüde fon tahsis edilmiş mi?
 Belli bir alanda engellilerin haklarının desteklenmesi için, bu alandaki toplam
harcama tutarına kıyasla ne ölçüde kaynak tahsis edilmiş? Örneğin eğitim
bütçesinin yüzde kaçı engellilere kapsayıcı eğitim sağlanmasına ayrılmış?
 Bütçe tahsisi ve bütçe harcamaları arasındaki fark nedir? Bütçe harcamaları
bütçe tahsisinden az mı ya da bütçeye ilişkin henüz yerine getirilmemiş
taahhütler bulunuyor mu?
 Bütçeler zaman içinde artış göstermiş mi?
 Engelliler için tahsis edilmiş bütçeler ve harcamalar, belirli bakanlıklar ya da
programlarla sınırlı mı? Sınırlıysa hangi bakanlıklar ve hangi türde
programlarda sınırlı?
Mahkemeler, ulusal insan hakları kurumları ve diğer adli ya da yargı benzeri
karar alıcılar tarafından hükme bağlanmış engellilik meseleleriyle ilgili davalara
ilişkin bilgilerin toplanması ve incelenmesi, bu kurumların hak teminatlarını belli
durumlara nasıl uyguladıkları; nasıl yorumladıkları; program, politika ve
kanunları nasıl tatbik ettikleri hakkında deliller sunar. Davaların izlenmesi,
engellilerin haklarına ilişkin kanunların ve Sözleşme’nin uygulanışını anlamaya
yardımcı olur, engellilerin adli sisteme nasıl eriştiği, veya erişemediği,
konusunda bilgi sağlar. Bu kararların uygulanıp uygulanmadığına da bakmak
gerekir. Örneğin, bir mahkeme haksız surette işten çıkarılmış bir engellinin
görevine yeniden atanması yönünde bir karar vermiş olabilir. Yine de işveren
onu işe geri almadığı takdirde söz konusu kişi ona tanınan düzeltme hakkından
faydalanamayacaktır.
41
Medya raporları, akademik araştırmalar, diğer araştırma merkezleri ve sivil
toplum kuruluşlarının incelemeleri de yararlı olabilir. Özellikle de medya
aracılığıyla bilgi toplamak, toplumun engellilere ilişkin tutumlarını izlemeye
yardımcı olabilir. Sosyokültürel değerlerin barometresi olan toplumsal tutumlar,
insanların diğer insanlara karşı davranışlarını da etkiler.14 Engelliliğe ilişkin
olumsuz tutumlar; stereotipleştirmeye, yaftalamaya ve ayrımcılığa yol açar.
Toplumsal görüşler, engellilerin insan haklarından yararlanmaları konusunda
destekleyici ya da köstekleyici bir rol oynayabilir. Bu tutumların, engellilerin ve
topluma katkılarının algılanışı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu kabul
eden Sözleşme’de devletlerin engellilere yönelik stereotipler, ön yargılar ve
incitici uygulamalarla mücadele etme yükümlülüğüne ve bilinçlendirme
faaliyetlerine ayrılmış bir madde de bulunmaktadır. (Madde 8 (1) (a)-(b)).
Medyanın hem kamuoyunu yansıtma hem de etkileme konusunda önemli bir
rolü olduğu göz önünde tutularak taraf devletlere şöyle bir yükümlülük
getirilmiştir: Kitle iletişim araçlarında engellilerin Sözleşme'nin amacına uygun
bir yaklaşımla tanımlanmasını cesaretlendirmek (Madde 8 (2) (c)). Dolayısıyla,
toplumsal yaklaşımların izlenmesi, engellilerin insan haklarına ilişkin durumunun
anlaşılabilmesi açısından önem taşır.
Tiffany J. McCaughey ve Douglas C. Strohmer, “Prototypes as an indirect measure of attitudes
toward disability groups”, Rehabilitation Counseling Bulletin, vol. 48, No. 2 (Ocak 2005), s. 89.
14
42
Medyanın izlenmesi
 Medyada engellilere ilişkin haberler yer alıyor mu?
 Alıyorsa hangi kitle iletişim araçlarının hangi bölümlerinde yer alıyor?
 Engelliler kurbanlar olarak mı hak sahipleri olarak mı gösteriliyor?
 Medyada engellilerin bakış açısı temsil ediliyor mu?
 Kullanılan dil ve görüntüler uygun mu?
 Medyada yer alan mesajlar stereotipleri güçlendiriyor mu zayıflatıyor mu?
 Zaman içerisinde engellilerle ilgili çıkan haberlerde bir değişim oldu mu?
Olduysa hangi yönde? (örneğin daha az veya daha çok sayıda haber, farklı
yaklaşım) Bu değişimin arkasında yatan faktörler neler?
 Gerçek yaşam doğru bir şekilde temsil ediliyor mu?
 Kitle iletişim araçları engellilerin erişimine açık mı?
43
2.
Diğer bilgi kaynakları:
“Bizimle ilgili hiçbir şey bizsiz olmaz.”
Kağıt üzerindeki yasal ve siyasi hükümler ile insanların gündelik yaşamları
arasında çoğu zaman büyük bir boşluk bulunur. Dolayısıyla belgelere dayanan
materyalleri, engellilerin şahsi deneyimleri ve görüşleriyle tamamlamak gerekir.
Sonuç olarak, engellilerle, onları temsil eden kuruluşlarla, politika yapıcılarla,
hizmet sağlayıcılarla ve diğer kuruluşlarla yapılan kilit düzeydeki görüşmeler,
kanunların ve politikaların ne derece uygulandığı ve devletler tarafından engelli
haklarının ne ölçüde korunduğu hakkında bilgi toplamaya yardımcı olur.15
Engelliler için seslerini duyurmak önemlidir. Bireysel deneyimleri izleme
çalışmaları, mümkün olduğunca kapsayıcı olmalıdır. Düşünsel, fiziksel, zihinsel
ve algısal bozukluklar da dahil olmak üzere her türden engele sahip kadınlar,
erkekler, kızlar ve oğlanlara katılım fırsatı sağlayacak stratejiler
benimsenmelidir. Çeşitli sosyo-ekonomik çevrelerden, etnik gruplardan,
yaşlardan, hayatın farklı alanlarından, küçük ve büyük topluluklardan, kentsel
ve kırsal bölgelerden engellilerin katılımı sağlanmalıdır. Engellilerin
karşılaştıkları karmaşık gerçekliklerin üzerine eğilebilmek için bireysel
deneyimleri izleme çalışmaları da geniş kapsamlı olmalı, tüm insan hakları
yelpazesini – medeni, kültürel, siyasi ve sosyal – içermeli ve hem kamusal hem
de özel alandaki sorunların üzerine gitmelidir.
Çeşitli ülkelerde engelliler ve onları temsil eden kuruluşlarla çalışan Disability Rights Promotion
International [Uluslararası Engelli Haklarını Destekleme Örgütü] (DRPI) kuruluşu engellilerin haklarıyla
ilgili yasa, politika ve program verilerinin toplanmasına yardım etmek üzere bir şablon geliştirmiştir. Bu
şablon tüm hak kategorilerinde (medeni, kültürel, ekonomik, politik ve sosyal) veri toplamak için
tasarlanmıştır. Şablon, mevzuat ve politikalardaki boşlukları tespit etmeye yardımcı olan bir
değerlendirme aracı olarak da kullanılabilmektedir. Sözleşme de dahil olmak üzere başlıca insan
hakları antlaşmalarının ilgili hükümlerine çapraz atıfları içermektedir.
Şablona DRPI web sitesindeki şu adresten ulaşılabilir: http://www.yorku.ca/drpi/resources.html
15
44
Bireysel deneyimleri izlemenin en etkili yolu, yüz yüze görüşmelerdir. Bu
görüşmeler ile hem nicel hem de nitel veriler sağlanabilir. Böylece, engelliler,
haklara erişim ve haklardan mahrum kalma açısından önem verdikleri konuları
tespit etme ve bunlar hakkında konuşma fırsatı da bulur.16
Gözlemciler, tarih boyunca engelliler “üzerine” yürütülen araştırmaların
engellilerin rızası alınmadan yürütüldüğünü göz önünde bulundurarak görüşme
yaptıkları kişinin özgür ve bilgilendirilmiş rızasını almalıdır. Gerekli durumlarda
görüşülen kişinin güvenliğini, mahremiyetini ve verdiği bilgilerinin gizliliğini
korumaya da özen göstermelidir. Duruma bağlı olarak, gözlemciler, görüşmeleri
aile üyeleri, bakıcılar ve diğer insanlar olmadan ve konuşmaların duyulmayacağı
yerlerde gerçekleştirmek zorunda kalabilir. Engelli bireyin yaşadığı insan hakları
ihlallerinden aile üyeleri, bakıcılar veya diğer kişiler sorumlu olabilir (örneğin bu
kişiler engelliyi fiziksel veya psikolojik yönden istismar etmiş olabilir veya aile
üyeleri, toplum tarafından “utanç” olarak görülen durumları önlemek için
engellinin evden çıkmasına izin vermemiş olabilir). Görüşülen kişinin özgürce ve
cezalandırılma korkusu olmadan konuşabilmesini sağlamak önem taşır.
DRPI, engellileri temsil eden paydaş kuruluşlarla iş birliği içerisinde bu görüşmelerin toplanmasını,
analizini ve raporlanmasını kolaylaştırmak için izleme araçları (görüşme kılavuzu ve diğer saha
belgeleri) ve eğitim materyalleri (eğitim kursu ve yardımcı kılavuzlar) geliştirmiştir. Bu materyallere
kuruluşun web sitesindeki şu adresten ulaşılabilir: http://www.yorku.ca/drpi/.
16
45
3.
Engellilerle Çalışmak
Engellilerin haklarını izlerken iki genel konuya dikkat etmek gerekir. İlk olarak,
bu çalışmaların amacı, engeli değil; engellilerin haklarını izlemektir. Dolayısıyla
engellilerin fiziksel ya da zihinsel bozukluklarının haklarından yararlanmalarını
nasıl etkilediğine değil; toplumun, bu haklardan tam anlamıyla yararlanmalarını
engelleyecek bir edimde bulunup bulunmadığını inceleyin. Örneğin eğitim
hakkını izlerken, engellilerin eğitim hakkından yararlanamamalarının sebebi
olarak bireyin kör, sağır ya da psiko-sosyal engelli olmasından ziyade
öğretmenlerin eğitiminin yetersizliği, olumsuz tutumlar, ön yargılar ve okulların
erişilemezliği gibi faktörleri göz önünde bulundurun.
İkinci olarak, engellilerle doğrudan çalışmanız gerektiğini unutmayın. Çoğu
toplumda engelliler görünmez bir konumdadır, ilgili kişilerle görüşmek için
temsilci kuruluşların yardımını isteyin. Bunun yanı sıra bakıcılar, aile üyeleri,
sağlık uzmanları engelli kişi adına konuşabileceklerini söyleseler dahi doğrudan
engellinin kendisiyle görüşün. Kişiyle doğrudan iletişim kurabilmek için yardımcı
aletler, işaret dili tercümanları ya da destek gerekebilir. Bundan dolayı,
gözlemciler mesajın eksiksiz ve doğru olarak iletilemeyebileceğini veya yanlış
anlaşılabileceğini de göz önünde bulundurmalıdır (örneğin destek veren kişi ve
engelli arasındaki ilişkiye, engellinin yardımcı cihaza alışkın olup olmadığına ve
bunun gibi hususlara dikkat etmek gerekir). Bakıcılar ve diğer kişiler güvenilir
refakatçiler ise çok önemli bilgiler verebilirler fakat bu durumu varsaymamak
gerekir. Engellileri önemsediğini iddia eden bazı kişiler, bilerek ya da bilmeyerek
engellilerin istismar edilmesine yardımcı oluyor olabilirler.
46
Bu bölümün geri kalanında, engellilerle görüşülürken dikkat edilmesi gereken
davranış ve görgü kurallarına ilişkin yol gösterici bilgiler sunulmaktadır.17
Bu materyal Victor Pineda’nın şu çalışmasından uyarlanmıştır: “Portraying people with disabilities in
the media”, Landmine Survivors Network Media Advocacy Handbook (Disability Media Institute, 2006).
17
47
Genel kurallar...
 Tokalaşma o kültürde kabul görüyorsa bir engelliyle tanıştırıldığınızda
onun elini sıkın. El kullanımı sınırlı olan ya da yapay uzuvları olan insanlar
da tokalaşırlar.
 Refakatçileriyle değil, doğrudan kişinin kendisiyle konuşun.
 Kullanılan dil önemlidir. “Sakat”, “özürlü”, “mağdur”, “mustarip”, “malul”,
“normal”, “hasta” ya da “tekerlekli sandalyeye mahkum” gibi sözcükler
kullanmaktan kaçının. “Cesur”, “gözü pek” ya da ilham verici gibi sözcükleri
de aşırı derecede kullanmayın. Sözleşme kapsamında kabul gören
terminolojik terimler şunlardır: engelliler (sakatlar değil) ve engellilerin
hakları (engellilik hakları değil) . Sözleşme’de zihinsel engelli ve düşünsel
engelli ifadeleri bulunmakla birlikte, bazı insanlar psiko-sosyal engellilik
terimini tercih etmektedirler.
 Eğer engelli birey, bazı terimleri tercih ediyorsa ve bu terimler aşağılayıcı
veya onur kırıcı değilse isteğine saygı duyun.
 "Demek istediğinizi anlıyorum" ya da "Dediklerinizi duydum", "bu taraftan"
veya "Geç kaldım, gitmek zorundayım" gibi ifadeler kullanmaktan
çekinmeyin.
 Bunlar yaygın olarak kullanılan ifadelerdir ve karşı tarafı genelde rahatsız
etmez.
 Eğer yardım teklif ediyorsanız teklifiniz kabul edilene kadar bekleyin.
 İnsanların ihtiyaçlarını onlarla görüşmeden önce düşünün.
 Eğer kişi tekerlekli sandalyede ise rampa erişimi olan oda bulmaya çalışın.
Engellinin yanında bir refakatçisi varsa ilave kişilere yetecek kadar büyük
bir oda bulmaya çalışın.
 Görüşmelerde kişinin engelinden ziyade haklarından yararlanması üzerine
odaklanın.
 Sırf engelli olduğu için bir kişinin cesur veya yiğit olduğunu varsaymayın.
 Bu tip yaklaşımlar aradaki farkı vurgular. Engellilerin de engelli olmayan
insanlar gibi güçlü ve zayıf yönleri vardır.
48
İşitme güçlüğü çeken veya işitme engelli bir kişiyle görüşürken:
 Omzuna hafifçe vurarak veya el sallayarak dikkatini çekin.
 İşaret diliyle konuşanlarla görüşürken işaret dili tercümanlarına başvurun.
 Tercümana değil, doğrudan kişiye hitap edin.
 Kısmi işitme kaybı yaşayan bir kişiyle görüşüyorsanız, ona nerede
oturmanızı tercih ettiğini sorun.
 Kişi dudak okuyabiliyorsa ona doğru bakın, yavaş ve anlaşılır bir şekilde
konuşun. Dudak hareketlerinizi abartmayın veya bağırmayın. Kendinizi
çeşitli şekillerde mümkün olduğunca ifade etmeye çalışın. Yüz ifadeleri,
mimikler ve vücut dilini kullanmanız sizi anlamasına yardımcı olacaktır.
 Yüzünüz bir ışık kaynağına yakın olsun, konuşurken ellerinizle ağzınızı
kapatmayın ve yemek yemeyin.
Görme engellilerle görüşürken:
 Kendinizi ona ve varsa yanındaki kişilere tanıtın.
 Elinizi tokalaşmak için uzatırken "el sıkışalım mı?" diye sorun.
 Oturacak yer teklif ederken kişinin elini koltuğun koluna veya arkasına
götürün.
 Hareket edecekseniz veya konuşmayı sonlandırmak istiyorsanız bunu ona
bildirin.
 Görüşmeyi,
görüşme
yaptığınız
kişinin
yaşadığı
alanda
gerçekleştirmiyorsanız Braille formatında bilgilere ya da fiziksel kolaylıklara
ihtiyacı olup olmadığını önceden düşünün, (Asansörde Braille alfabesiyle
yazılmış numaralar, merdivenlerde zıt renkler vb.).
49
Konuşma engellilerle görüşürken:
 Kısaca cevaplanabilecek kısa sorular sormaya çalışın.
 Anlamış gibi yapmayın. Gerektiği takdirde sorularınızı başka bir şekilde
ifade etmeye çalışın.
 İşaret dili tercümanı kullanmanız veya görüştüğünüz kişinin tercüman
masraflarını karşılamanız mümkün mü?
Tekerlekli sandalye veya koltuk değnekleri kullanan kişilerle görüşürken:
 Kişinin tekerlekli sandalyesine dayanmayın. Sandalye, onun vücut alanının
bir parçasıdır.
 Eğer mümkünse oturun veya görüştüğünüz kişinin göz hizasına yakın bir
yerde durun.
 Görüşme yerinin erişilebilir olup olmadığını kontrol edin. Kontrol
edilecekler:
 Engellilere ayrılmış park yeri
 Merdivensiz giriş veya rampa
 Erişilebilir tuvaletler
 Görüşme zemin katta değilse bir asansör
 Tekerlekli sandalye kullananların
soğutucular ve telefonlar.
erişebileceği
yükseklikte
su
 Görüşme yeri ile ilgili sorunlar varsa görüşme yapacağınız kişiyi önceden
bilgilendirin. Erişime ilişkin sorunlar varsa kişiyle önceden görüşerek
gerektiği takdirde alternatif planlar yapın.
50
Düşünsel engelli kişilerle görüşürken:
 Görüşme için yeterli zamanı ayırın.
 Anlaşılır bir biçimde konuşun, sade bir dil kullanın, teknik terimleri açıklayın
ve gerektiği takdirde sorularınızı başka bir şekilde ifade edin.
 Kısa ve net sorular sorun, zorunluluklara/gereksinimlere açıklık getirin.
 Kişinin erişilebilir formatta bilgiye ihtiyaç duyup duymayacağını önceden
düşünün. Örneğin sade bir dille yazılmış, resimler veya çizimler içeren
belgeler vb. Basılı çalışmalar, büyük baskı ve çift aralıklı olmalıdır.
 Görüşme yaptığınız kişinin yanında bir yardımcı varsa:
 Yardımcıyı değil, doğrudan görüşme yaptığınız kişiyi muhatap alın.
 Gerektiği takdirde yardımcıya soru sorup soramayacağınızı görüşme
yaptığınız kişiye sorun.
 Yardımcılardan görevlerine devam etmelerini isteyin, fakat görüşme
yaptığınız kişiyi etkilememeleri gerektiğini belirtin.
51
B.
Hukuki analiz ve bilgi analizi
Gözlemciler yeterli bilgi topladıklarında, bir sonraki adım devletlerin engelli
haklarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini değerlendirmek
üzere bu bilgileri analiz etmektir. Bunu yapmak için, Sözleşme’de belirtilen
haklara saygı duyma, koruma ve yerine getirme yükümlülüklerine atıf yapmak
faydalı olur. Aşağıdaki bölüm, engellilerin haklarından bazılarının bu bakımdan
nasıl izleneceğine ilişkin örnekler vermektedir. Bunun yalnız örnek gösterme
amaçlı olduğunu ve sonlu bir liste olmadığını belirtmek gerekir. Gözlemciler,
Sözleşme’nin ilgili maddelerini okumalı ve “saygı duy – koru – yerine getir”
çerçevesini buna uygun olarak uygulamalıdır.
52
1.
Yasa önünde eşit tanınma hakkı ve hukuki ehliyet
Genel izleme sorusu:
Engelliler hukuki ehliyetlerinden faydalanabiliyorlar mı?
Saygı Duyma Yükümlülüğü:
Örnek: Birleşmiş Milletler insan hakları görevlileri tarafından izlenen bir
davanın yargıcı cinsel şiddet kurbanı olduğu iddia edilen bir engellinin tanıklık
etmesine izin vermemiştir. Yargıç, kadının engeli nedeniyle güvenilir bir
kaynak olmadığını ileri sürmüştür. Yargıcın bu kararı, devletin saygı duyma
yükümlülüğünü açıkça ihlal etmektedir.
 Engellilerin hukuki ehliyetlerinden yararlanma hakkı yasal olarak güvence
altında mı?
 Bu yasal güvencenin ayrımcı sayılabilecek istisnaları var mı? Örneğin
zihinsel engellilik veya diğer engellilik türlerine dayalı istisnalar var mı?
(Örneğin, yasal hükümlerde "akli dengesi yerinde olmayan" insanlara veya
"akıl hastaları"na atıflar yapılmış olabilir).
 Engellilerin engelleri nedeniyle hukuki ehliyetlerini kısmen ya da tamamen
kullanmalarını engelleyen herhangi bir yasal mekanizma mevcut mu?
(Örneğin, engelliyi temsil etmesi veya onun adına hareket etmesi için başka
bir kişinin atanmasını gerektiren yasal bir süreç, tam veya kısmi vasilik
sistemi vb.)
 Kanunlar, engellilerin diğer insanlarla eşit bir şekilde hukuki fiillerde
bulunmalarına izin veriyor mu? (Örneğin evlilik; boşanma; banka hesabı
açma; banka kredileri, ipotekli konut kredileri ve diğer mali borçlandırma
biçimlerine erişim; oy verme; mahkemede haklarını savunma; yasal işlemlere
tanık olarak katılma; mal veya miras edinme; vasiyet düzenleme; kendi tıbbi
tedavisini kontrol etme vb.).
53
1.
Yasa önünde eşit tanınma ve hukuki ehliyet (devamı).
Koruma yükümlülüğü:
 Devlet, engellilerin hukuki ehliyetlerini kullanma hakkının istismar edilmesini
nasıl önlüyor? Devlet, engellilere hukuki ehliyetlerini kullanmaları için verilen
desteğin istismar edilmesini önleyecek, etkili tedbirler almış mı?
 Hukuki ehliyetini kullanma hakkından mahrum edilen engellilere ne gibi
düzeltme imkanları sunuluyor? (Örneğin bir hizmet sağlayıcı kişinin talebini
geçerli kabul etmediğinde, engellinin tıbbi tedaviye erişimi için bir aile
üyesinin veya vasinin rızası gerektiğinde vb.)
Yerine getirme yükümlülüğü:
 Devlet tarafından engellilerin hukuki ehliyetlerini kullanırken ihtiyaç
duyabilecekleri desteği vermeye yönelik yasal mekanizmalar da dahil olmak
üzere ilgili kanun, politika ve programları uygulamaya konmuş mu?
 Devlet, yasal kovuşturmalara doğrudan katılmak zorunda olan engellilerin
hukuki ehliyetlerini kullanmalarına destek oluyor mu? (İşaret dili, Braille veya
sade bir dil kullanımı vb.) Engelliler, yasal süreçlere sadece yasal vasileri
aracılığıyla mı katılabiliyorlar?
Örnek: Gözlemciler, engellilerin kurumlarda yaşamaya mecbur bırakıldığı
bazı vakaları belgelemişlerdir. Bağımsız bir şekilde yaşama hakkı
kapsamında, devletler engellilerin konut hizmetlerine ve diğer topluluk
hizmetlerine erişimini sağlayarak toplulukta bağımsız yaşamalarına destek
vermekle yükümlüdür. Bu konudaki başarısızlık, haklardan yararlandırma
yükümlülüğünün ihlal edildiği anlamına gelir.
54
2.
Bağımsız yaşama ve topluma dahil olma:
Genel izleme sorusu:
Engellilerin topluluk içinde yaşama hakkı ve bu konuda diğer insanlarla eşit
seçme özgürlükleri var mı?
Saygı duyma yükümlülüğü:
 Engellilerin, diğer insanlarla eşit bir temelde, ikamet yerini, nerede ve kiminle
yaşamak istediklerini seçme hakkı yasal olarak korunuyor mu?
 Engellilerin belirli yaşam düzenlemelerini zorlanmalarını engelleyecek yasal
güvenceler var mı?
Koruma yükümlülüğü:
 Engellilerin aile üyeleri veya diğer kişiler tarafından belirli yaşam
düzenlemelerine zorlanmalarını engelleyecek yasal koruma mekanizmaları
var mı?
 Engellilerin bağımsız yaşamalarının önündeki engelleri aşmalarına yardımcı
olacak yasal mekanizmalar ve çözümler mevcut mu?
 Devlet, engellilerin topluluk içinde bağımsız bir şekilde haklarından
yararlanmalarını sağlamak ve bu hakların uygulanışını denetlemek için
gerekli tedbirleri almış mı?
Yerine getirme yükümlülüğü:
 Engellilerin toplum içinde bağımsız bir şekilde yaşamaları için gerekli
hizmetlere (kişisel yardım hizmetleri de dahil olmak üzere ev içi hizmetlere
ve topluluk hizmetlerine) erişimini sağlayan yasalar, politikalar ve programlar
var mı?
 Engellilere diğer bireylerle eşit bir şekilde açık olan ve onların ihtiyaçlarına
yanıt verebilen toplumsal hizmet ve tesisleri sağlayacak yasalar, politikalar
ve programlar var mı?
55
3.
Erişebilirlik
Genel izleme sorusu:
Engelliler diğer insanlarla eşit şartlarda fiziksel çevre, ulaşım, bilgi ve iletişim
teknolojileri, sistemleri ve halka açık diğer tesis ve hizmetlere erişebiliyor mu?
Saygı Duyma Yükümlülüğü
 Engellilerin diğer insanlarla eşit koşullarda fiziksel çevre, ulaşım, bilgi ve
iletişim teknolojileri ve halka açık diğer tesis ve hizmetlere erişimini güvence
altına alan yasal hükümler var mı?
 Devlet tarafından asgari erişebilirlik standartları ve rehber ilkeler geliştirilmiş
mi?
 Devletin herhangi bir eylem, teamül ya da uygulaması erişilebilirliğin önünde
engel teşkil ediyor mu?
Erişilebilirliğinin önündeki engeller çeşitli biçimlerde olabilir. Bunlara aşağıdaki
engeller de dahildir:
 Çevredeki fiziksel engeller, özellikle de altyapısal engeller (tekerlekli
sandalyeler için çok küçük olan umumi tuvaletler vb.)
 Bilgiye erişimin önündeki engeller, bilginin hem içeriği hem de biçiminden
kaynaklanan engeller (görme engellilerin erişimine uygun olmayan
formatlardaki elektronik belgeler, sade bir dil kullanılmadığından dolayı
düşünsel engellilerin erişimine açık olmayan bilgiler, işitme engelliler için
işaret dili tercümesinin yapılmaması veya bilgilerin işaret dili kullanılarak
iletilmemesi vb.)
56
3.
Erişilebilirlik (devamı)
Koruma yükümlülüğü:
 Devlet, özel kuruluşların (örneğin restoranlar, tiyatrolar, manavlar, taksi
şirketleri ve halka hizmet sunan diğer işletmeler) erişilebilirlik önündeki
engelleri kaldırmasını ve yeni engeller yaratmamasını sağlayacak yasal
tedbirler almış mı?
 Erişim bulunmadığında engellilerin başvurabileceği yasal mekanizmalar ve
çözümler bulunuyor mu?
 Devlet, asgari erişilebilirlik standartları ve rehber ilkelerin uygulanmasını
sağlamak ve izlemek için gerekli önlemleri almış mı?
Yerine getirme yükümlülüğü:
 Devlet tarafından erişilebilirlik konusunda paydaşlara eğitimler sağlanıyor
mu?
 Devlet, Braille alfabesi ve diğer kolay anlaşılabilir formlarda işaretler, farklı
türlerde destekler ve aracılar (rehberler, okurlar, dil işareti tercümanları vb.)
sağlanması için gerekli adımları atmış mı?
 Devlet, İnternet dahil olmak üzere yeni bilgi ve iletişim teknolojileri ve
sistemlerine erken aşamada erişimi destekleyecek önlemler almış mı?
57
4.
Eğitim hakkı
Genel izleme sorusu:
Engellilerin tüm düzeylerde kapsayıcı eğitime erişimi var mı?
Saygı Duyma Yükümlülüğü
 Mevzuatta kapsayıcı eğitim hakkı açıkça kabul ediliyor mu?
 Devlet engelli öğrencilerin genel eğitim sistemine dahil olmasına izin veriyor
mu?
 Devlet, engelli öğrencilerin diğer öğrencilerden ayrı bir okula devam etmesini
zorunlu kılan eğitim sistemini devam ettiriyor mu?
 Engelli öğrenciler belli dersleri almak zorunda bırakılıyor mu veya engelleri
yüzünden bazı dersleri almaları engelleniyor mu?
 Engelliler bir okula kabul edilebilmek için herhangi bir tıbbi tedavi görmek
zorunda bırakılıyorlar mı?
Koruma yükümlülüğü:
 Devlet, engellilerin genel eğitim sisteminden dışlanmamaları için gerekli
yasal önlemleri ve diğer tedbirleri almış mı?
 Devlet, özel eğitim kuruluşlarının tesislerini ve kullandıkları teknolojiyi
erişilebilir kılmasını ve engellilerin eğitim sistemine dahil edilmesinin
önündeki engelleri kaldırmasını zorunlu tutuyor mu?
58
4.
Eğitim hakkı (devamı)
Yerine getirme yükümlülüğü:
 Engelli kız çocukları eğitim hakkından yararlanma konusunda birden fazla
ayrımcılıkla karşılaşıyor mu?
 Devlet kapsayıcı eğitim hedefi doğrultusunda engelli öğrencilere bireysel
destek de dahil olmak üzere destek sağlanması için gerekli adımları atmış
mı?
 Devlet okulların, diğer eğitim tesislerinin ve teknolojilerin erişilebilirliğini
sağlayacak adımlar atmış mı?
 Devlet, uzman öğretmenleri (engelli öğretmenler, işaret dili ve Braille
konusunda uzmanlığa sahip öğretmenler vb.) işe almak için gerekli adımları
atmış mı?
 Devlet kapsayıcı eğitim hedefine ulaşılmasına yardımcı olabilecek
öğretmenlere ve diğer uzmanlara eğitim sağlıyor mu ve bu eğitimleri zorunlu
tutuyor mu?
59
5.
Kişinin güvenlik ve özgürlük hakkı
Genel izleme sorusu:
Engelliler, engelleri nedeniyle özgürlüklerinden mahrum bırakılıyorlar mı?
Saygı duyma yükümlülüğü:
 Engellilerin, diğer insanlarla eşit bir temelde, güvenlik ve özgürlük hakkı
bulunuyor mu?
 Kanunlar kişinin salt engeli nedeniyle veya diğer faktörlerle birleşik
nedenlerle özgürlüğünden mahrum bırakılmasına (hapishane, psikiyatrik
kurum veya diğer tesislerde) izin veriyor mu?
Koruma yükümlülüğü:
 Devlet, aile üyeleri gibi üçüncü tarafların engellerine dayalı olarak engellileri
kurumlara yatırmalarını yasaklıyor mu?
 Devlet, engellerine dayalı olarak özgürlük haklarından mahrum bırakılan
engellilere düzeltici çözümler sunuyor mu?
Yerine getirme yükümlülüğü:
 Devlet, adli nedenlerle (cezai kovuşturma sonucunda vb.) özgürlüklerinden
mahrum kalan engellilere makul düzenlemeler sağlıyor mu?
60
Sömürü, şiddet ve istismara maruz kalmama hakkının izlenmesi
Engellilerin sağlık kurumları gibi onlara hizmet etmesi gereken kurumlarda ve
çeşitli kuruluşlarda istismara uğradığı göz önünde bulundurularak "Sömürü,
şiddet ve istismara maruz kalmama" hakkındaki Madde 16'da taraf devletlerin
tesis ve programları denetlemesi şart koşulmaktadır.
3. "Taraf devletler sömürünün, şiddetin ve istismarın her biçimini önlemek için
engellilere hizmet etmeye yönelik tüm tesislerin ve programların bağımsız
makamlar tarafından etkin bir şekilde denetlenmesini sağlar."
C.
Raporlama ve takip
İzleme döngüsü, belgeleme ve raporlama, düzeltici eylem ve takip süreçlerini
de içermektedir. Bu iki aşamada da katılım ilkesini, engelliler ile onları temsil
eden kuruluşların "Bizimle ilgili hiçbir şey bizsiz olmaz" sloganıyla birlikte akılda
tutmak gerekir. Bu demektir ki; gözlemciler, mümkün olduğu takdirde,
hazırladıkları raporların insan hakları durumunu yeterli ve doğru bir şekilde
yansıtıp yansıtmadığını engelliler ve onları temsil eden kuruluşlarla birlikte
kontrol etmelidir. Bunlar bireyleri doğrudan etkilediğinden, düzeltici eylem
önerileri konusunda engellilerle büyük ölçüde mutabık kalınması gerekir.
Engelliler çok uzun bir süre boyunca yaşamlarını etkileyen karar alma
süreçlerinin dışında tutulmuştur ve Sözleşme'de katılım ilkesine de yer
verilmektedir. Bu açılardan engellilerin raporlama sürecine dahil edilmesi önem
taşır. Gözlemciler; engellilerle ilgili kuruluşlar (EİK) ile hizmet sağlayıcılar da
dahil olmak üzere engellilik konusunda çalışan STK'lar arasındaki farkı
bilmelidir. EİK'lerin vaziyetini, özellikle de kuruluşlar arasında çok farklı görüşler
mevcutsa, dikkatli bir şekilde incelemek gerekir.
61
Bununla birlikte, gözlemciler katılım şartını, insan hakları çalışmalarının siyasete
ve uygulamaya ilişkin kaygılarıyla birlikte değerlendirmelidirler. Örneğin,
Birleşmiş Milletler'in insan hakları sahasındaki faaliyetleri açısından, bazı
durumlarda izleme raporlarının uzun bir süre boyunca kurum içinde kalması
gerekebilir. Bazen raporun içeriği, düzeltici eylem için atılacak adımlar ve takip
konularında, engellilerle ilgili kuruluşlarla anlaşmazlıklar yaşanabilir. Katılımın
ana hedef olduğunu akıldan hiç çıkarmamak gerekir, fakat nihayetinde raporun
içeriğinden, sonuçlardan ve önerilerden izleme çalışmalarını yürüten kuruluş
sorumludur.
Dolayısıyla gözlemciler katılım ilkesi ile direktife saygı, veri ve tanıkların gizliliği
ile mağdurları koruma arasında bir denge tutturmaya çalışmalıdır. Bu sürecin
zorluğu hafife alınmamalıdır zira engellilerin ve onları temsil eden kuruluşların
bu süreçlere katılım konusundaki beklentileri genellikle yüksektir. Gözlemciler
katılım sürecini belgeleme seçeneğini dikkate alabilir, düzeltici eylemlere ilişkin
önerilerini ve sonuçlarını destekleyecek gerekçeler sunabilirler.
62
Seçilmiş Kaynakça
Yayınlar ve raporlar
African Union of the Blind. State of disabled people's rights in Kenya: Report.
Nairobi, 2007. 130 p. Erişim adresi: www.yorku.ca/drpi
African Union of the Blind and Cameroon National Association for the Blind.
Study on the rights of persons with disabilities in Cameroon. 2007. 146 p.
Erişim adresi: www.yorku.ca/drpi
Degener, Theresia. Disability as a subject of international human rights: law and
comparative discrimination law. In The human rights of persons with
intellectual disabilities: Different but equal. By Herr, S., L. Gostin and H.
Koh, eds. Oxford, Oxford University Press, 2003. pp. 151-184.
Disability Rights Promotion International. Phase I report: Opportunities,
methodologies, and training resources for disability rights monitoring.
Toronto, Disability Rights Promotion International, 2003. 70 p. Erişim
adresi: http://www.yorku.ca
Human rights. Yes! Action and advocacy on the rights of persons with
disabilities. By Lord, J. and others. Minneapolis, Human Rights Resource
Center, University of Minnesota, 2007. (Human rights educations series
topic book 6). Available: http://www.umn.edu
Katipunan ng Maykapansanan sa Pilipinas, Inc. and Disability Rights Promotion
International. Monitoring the human rights of persons with disabilities;
Preliminary
report
Philippines.
2009.
Available
at
www.yorku.ca/drpi/resources.html
Linqvist, B., M. Rioux and R. Samson. Moving forward: Progress in global
disability rights monitoring. Toronto, Disability Rights Promotion
International, 2007. Erişim adresi: http://www.yorku.ca
Oliver, Michael. The politics of disablement. Basingstoke, Macmillan, 1990.
Quinn, G. and T. Degener. Human rights and disability: The current use and
future potential of United Nations human rights instruments in the context
of disability. New York and Geneva, United Nations, 2002.
(HR/PUB/02/1). Erişim adresi: http://www.ohchr.org
Rioux, Marcia. On second thought: constructing knowledge, law, disability and
63
inequality. In The human rights of persons with intellectual disabilities:
Different but equal. By Herr S., L. Gostin and H. Koh, eds. Oxford, Oxford
University Press, 2003. pp. 287317.
UNICEF and the Victor Pineda Foundation. It's about ability: An explanation of
the Convention on the Rights of Persons with Disabilities. New York,
UNICEF, 2008. Erişim adresi: http://www.unicef.org
________ It's about ability: Learning guide on the Convention on the Rights of
Persons with Disabilities. New York, UNICEF, 2009. Erişim adresi:
http://www.unicef.org
United Nations, Office of the United Nations High Commissioner for Human
Rights and Inter-Parliamentary Union. From exclusion to equality:
Realizing the rights of persons with disabilities. Handbook for
parliamentarians. Geneva, United Nations, 2007. (Professional training
series No. 14). Erişim adresi: http://www.ohchr.org
United Nations. Convention on the Rights of Persons with Disabilities: Advocacy
Toolkit. 2008. Erişim adresi: http://www.ohchr.org
Birleşmiş Milletler resmi belgeleri (Erişim adresi: www.ods.un.org)
United Nations. General Assembly. Thematic Study by the Office of the United
Nations High Commissioner for Human Rights on enhancing awareness
and understanding of the Convention on the Rights of Persons with
Disabilities. (A/HRC/10/48)
______ Interim report of the Special Rapporteur on torture and other cruel,
inhuman or degrading treatment or punishment. (A/63/175)
______ Report of the United Nations High Commissioner for Human Rights on
progress in the implementation of the recommendations contained in the
study on the human rights of persons with disabilities. (A/HRC/4/75)
İnternet siteleri
United Nations, Enable: http://www.un.org/disabilities/.
Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights:
http://www.ohchr.org/.
64